Din Hizmetlerinde (Dini) İletişim ve Rehberlik Din Hizmetlerinde İletişim İletişim En geniş anlamıyla iletişim, iki sistem arasında karsılıklı olarak gerceklestirilen etkinliklerin pek cogunu ifade eder. Örnegin, iki imsamım arasımdaki konusma oldugu gibi. İletişim sistemlerin karsılıklı alısverisilerinden dogan bir etkinliktir. Bu alısverişte bir kaynak, bir alıcı, bir mesaj, bir geribildirim bir de tüm bunların gercekleştigi ve iletişimi etkileyen ortam vardır. Kaynak bilgiyi (mesajı) alıcıya ceşitli vasıtalarla ulastırdıgında eger alıcıdan anlamlı bir geribildirim alınmamışsa bu etkinligin adı iletişim olmaz. Bir iletişim eylemini tanımlamak icin; -Kim diyor, ne diyor, hangi kanalı kullanıyor, kime diyor, ne gibi etki olusturuyor sorularına cevap aramak gerektigi belirlenmiştir. Tanımları: “Bilginin, fikirlerin, duyguların becerilerin vb. simgeler kullanılarak iletilmesi.” “İletiler aracılıgıyla kurulan toplumsal etkilesim.” “Anlam arama cabası” Tanımların ortak noktaları: bilgi, duygu ve fikir alısverisi, anlamların ortak kılınması, bir kaynagın bir mesajı bir vasıtayla bir alıcıya iletmesi süreci, gibi cesitli ifadelerle karsılasılmaktadır. İletişimin Türleri Kişinini kendi düsüncelerini, duygularını, ic gözlemlerini dikkate alarak kendisiyle iletişime gecmesi, “kişi ici iletisim” olarak adlandırılmaktadır. Bir organizasyon icerisinde ortak bir amac gerceklestirmek üzere bir araya gelmiş insanların iletişimleri “örgüt ici iletişim” olarak adlandırılabilir. Üretilmiş birtakım bilgilerin, geniş insan toplulukları arasında dolaşması ve yorumlanması sürecine ise “kitle iletişim” denir. Kişilerarası İletişim: Kaynagı ve alıcısı insanlardan olusan iletişime kişilerarası iletişim denir. Kişiler arası egitim sözlü ve sözsüz olarak iki bicimde devam eder. A.Sözlü İletişim: insanın kendini anlatması ve baskalarını anlaması konusmayla gerceklesir. İnsan düsüncelerini ve duygularını konusarak ortaya koyar. Sözlü iletişim, kaynak ile alıcının yüz yüze gelmesiyle olabilecegi gibi, kitle iletişim araclarıyla da olabilir. Sözlü iletişimin etkili olabilmesi, kaynak konumundaki kişinin konuşmasa becerisi ve konusmanın içerigine baglıdır. İfadelerin düzgün ve etkili olması, hareketlerin ve yüz ifadelerinni de iletişime katkısı olabilmektedir. Muhteva acısından zengin bir konusma, alıcının ilgisini kaynaga cevirecektir. Soru sorma ve dinleme önemlidir. B.Sözsüz İletişim: İletişim, el kol hareketleriyle, yüz ifadeleriyle, durus sekliyle de olabilir. İletişimde sözlü ve sözsüz mesajlar aynı anda kullanılabilir. Sözsüz mesajların neyi anlattıgını anlayabilme, dikkat ve ilginin yanında, bu konuda duyarlı olmayı da gerektirir. 1 Sözsüz iletişimin sözlğ iletişimden farkı, duyguların daha etkili bir sekilde sözsüz mesajlarla anlatılabilme imkanıdır. Özellikleri: kişiler üzerinde dogrudan etkilidir, duyguları daha kolay ifade eder, dogru kullanıldıgında anlamı pekiştirebilir, bazen cift anlam icerebilir, yanlıs kullanıldııgnda grup ici iletişimi bölebilir. İletişim Süreci Kaynak, iletişimi baslatması acıısndan iletişimin temelini olsuturur. Kaynagın güvenilirligi, iletişim becerisi, kişiligi, görünümü, egitim seviyesi gibi etkenler iletişimin kalitesini etkiler. Kaynak ile alıcı arasındaki mesajın anlasılır olması, acık olması, zamanında iletilmesi, uygun bir yol izlemesi, kaynaktan alıcıya, herhangi bir zarar ve bozulmaya ugramadan ulasması da iletişimin kalitesşnş belirler. Sözcükler, ifade bicimleri, sesler, jestler, mimikler, kullanılan her tür materyaller iletişimin etkinligini ortaya koyar. Yani etkili bir iletişim icin kaynakta bulunması gereken tüm özelliklerin alıcıda da bulunması gerekir. Sürecin basarısını veya basarısızlıgını ortaya cıkaran unsur ise geribildirimdir. Geribildirim sürecinde muhtemel erksik ve yanlıs nalamlar azaltılmaya calısılır. Ortak yasantılarına dayalı olarak ortak bir dil olusturabilmiş kişiler arasındaki iletişim, paylaşma, alıs veris ve anlamlandırma bakımından daha elverili olabilir. İletişimi etkileyen unsurlardan biri de gürültüdür. Gürültü, iletişim sürecinin dogru olarak işlemesine engel olan bir unsurdur. İletişimin Mahiyeti ve Önemi İnsanın kendisini anlatma ve baskalarını anlama egilimi ilk insandan itibaren var olmustur. İnsanı konu edinen bilim insanın biyolojik ihtiyacları kadar, ruhsal ve toplumsal ihtiyaclarının da önemli oldugunu ortaya koymaktadır. Baskalarından ilgi ve sevgi görmeyen, hayatı başkalarıyla paylaşmayan insanın ruhsal ve toplumsal yönünden bahsedilemez. İnsan toplumsal bir varlıktır ve hayatı baskalarıyla paylasmasını da başarabilmelidir. Bu da ancak iyi bir iletişimle mümkündür. İnsanların algılaması ve anlam vermesi bireyseldır. Fakat insanlar kendilerine ait olan anlamları diger insanlarla paylasmak isterler. Bu noktada insanlar arası iletişim baslamıs olur. İletişim, insanın kendini arayıp bulması icin de gerekli olan bir var olus sürecidir. Bu sürec insan kendini tanır, kendisiyle baskaları arasındaki sınırı belirler, kendini gerceklestirir. İletişimin Amaçları İletişimin amacı, kaynak tarafından gönderilen mesajı hedef kitle tarafından alınması ve yorumlanmasını saglamak, bununla birlikte hedefin davranışlarında olumlu yönde degişme ve gelişme meydana getirmektir. İletişimin amacları, hedefin bilgi düzeyinde gelişme meydana getirme, yutum ve davranıslarında meydana gelen degişme olarak acıklanabilir. 2 İletişimin amaçları: belirsizlikleri giderme, bilgi paylasmak, kiside yeni bir tutum geliştirmek, var olan istendik tutumu degistirmek, ortak bir anlayıs olusturmaktır. İletişim; kişiyi bilgili kılar, karsısındakini bilgili lılar, dogru anlasılmayı kesinlestirir, birlikte calısmayı,yasamayı kolaylaştırır. İletişim Sağlamanın Yolları A.kendini tanıma: insanlar arası iletişimin saglanması, öncelikle insanın kendini tanıması ile mümkün olabilmektedir. Bu “ic iletişim” sürecini canlı tutmasıyla saglanır. İnsan eksikleriyle v edogrularıyla kendini tanıması ve kabullenmesi iletişimi kolaylastıracaktır. Kendini tanıyan kişi gercek duygu ve düsüncelerinin farkındadır. Bu tür biri, olayların ve cevresindeki insanların kendisini nasıl etkiledigini bilir. Böylece kendi yasamını yönetebilme imkanı bulur. İnsan kendine sürekli hissettikleri hakkında soru sormalı, duygularının etkisini arastırmalıdır. B.Konuşmak: konumsa, insanlar arası iletişimi saglayan, düsünce ve duyguların anlatılmasına yarayan, bir işaretler sistemidir. İnsnalar konusarak diger insanlarla ilişki kurar ve bu ilişkiyi sürdürür. Sözlü iletişimi saglayan konusmadır. İyi bir konusmanın özelliklerinin basında işitebilirlik gelmektedir. Konumsa akıcı olmalıdır, cok hızlı yada cok yavas olmamalıdır, konusanın sesinin niteligi hosa gider olmalıdır, telaffuzu düzgün olmalıdır, kişinin sözcük dagarcıgının geniş olması önemlidir… C.İşitmek ve Dinlemek: Baskasını anlamanın en önemli yolu onu dinlemektir. İsitme organı saglıklı olan herkes her seyi işitebilir. Dinlemenin de bircok cesidi vardır. En yaygın olanı ise, görünüste dinlemedir. Dinliyor gibi görünür. Bazıları ise, konusanın söylediklerinin sadece kendisiyle ilgili olan kısmını dinler. Bazıları, kendi duygularına uygun olan kısmı alırlar. İyi bir dinleyici dikkatli olmalı, anlamaya calısmalı, ön yargılardan uzak dinlemelidir. Dinleyici kaynaktan gelen türlü mesajlardan hangisini sececegini iyi bilmelidir. Mesajı alırken dinledigini cesitli sekilerde bildirmesi ve sorular sorarak anladıgından emin olmalıdır. D.Anlamak: her insan degerli olmayı, baskaları tarafından begenilip takdir görmeyi ister. Deger verilen insanlar, karsı tarada ilgi duyar ve onunla iletişime gecer. İletişim Hataları Dogru ve saglıklı bir iletişimin gercekleşmesi icin şunlara dikkat edilmesi önemlidir: Aktif catısmalardan kacınılmalıdır. Tarafların birbirlerini cok iyi dinlemeleri ve ne demek istediklerini geribildirimlerle acıkca ifade etmeleri önemlidir. İyi bir iletişimde mesajın tümüyle reddedilmesi iyi degildir. Tümden reddetme catısması yasayanlar, arastırmadan, iyice düsünmeden ve karsısındakinin görüs ve düsüncelerine deger vermeden hareket ederler. İyi bir iletişimde önyargılı da olmamak gerekir. Önyargı gercege giden yolların görmezden gelinmesine yol acabilir. Mesajı kısmi olarak algılama da iletişimi engeller. 3 İyi bir iletişimde savuncu bir yaklasım sergilenmez. Savunuculuk, bireyin benlik bijincini koruma ihtiyacından kaynaklanır. Savunucu durumunda olan kişi, karşısındakini anlama yerine, zihim gücünü karşısındekine alt etmeye, tartısmayı kazanmaya ve karşı koymaya harcar. Yanlıs anlama veya karsıdakini anlayamama, cogu kez ilteşimin kesilmesine neden olabilir. Yanlış anlamayı önlemek iicn, karsıdakini nasıl anladımızın olmalıyız. Bir kimseyle konusurken onun söylemek istedigi ile bizim anladıgımızın aynı olup olmadıgını denetlemeye “ geri iletim” diyebiliriz. Algılarımız, duygularımız, kişisel faktörler, sosyal ve fiziksel cevre de iletişim catısmalarını ortaya cıkaran faktörler olarak düsünülebilir. İletişimle İlgili Yanılgılar A. Anlamların sözcüklerde, şekillerde ve işaretlerde aranması: en yaygın yanılgı, oysa anlamlar kişilerde, onların zihinlerinde ve ilişkilerindedir. İki kişinin bir simgede aynı anlamı paylasması her zaman olmayabilir. B.iletişimin yalnızca sözel bir sürec olarak ele alınması: insanların cogu iletişimi dilin yazı ve söz bicimlerinin kullanımı ile sistemimiz görsel iletişimden cok sözel iletişimi ön plana cıkaran bir yapıya sahiptir. İletişim hem sözlü hem de sözsüz bir sürectir. C.amlatmanın iletişim olarak görülmesi: alıcılar söylenen, anlatılan her seyı tam olarak algılayan, benimseyen, depolayan bir yapıya sahip degildirler. Mesajları isitirler ya da görürler, yorumlarlar, kendi deneyimleri ısıgında degerlendirirler. Bu nedenle anlatma iletişimin, en fazla yarısı olabilir. D.İşetişimin Tüm Sorunların Cözüm yolu olarak Görülmesi: ancak, iletişim toplumdaki tüm sorunları cözecek ya da yok edecek sihirli bir degnek degildir. İnsanlar arasında uzlastırılması mümkün olmayan düsünce ve duygu farklılıkları olabilir. Ayrıca, bazı önemsiz farklılıklar göz ardı edilip iletişim yoluyla vurgulanmadıkca sorun olarak görülmezler. E.İletişimin her zaman cok iyi bir uygulama olarak görülmesi: oysa iletişim iyi ya da kötü amaclara yönelik olarak kullanılabilen bir aractır. İletişim ilac gibidir. Ugun kullanılan ilaclar hayat kurtarır, kötü kullanılan ilaclar insanları öldürür. F.’Ne kadar cok iletişim kurulursa o kadar iyidir.’düsüncesi: ‘Ne kadar konusursan konus, anlattıkların karsındakinin anladıgı kadardır.’ (Mevlana) bu nedenle yazılı ve sözlü mesajlara tasıyabileceginden fazla miktarda anlam yüklenmesi iletişimi basarısız hale getirir. G.İletişimin bozulabilecegi, kopabilecegi düsüncesi: ögrenilen bir becerıdır. İnsanlara dogdukları andan itibaren cesitli ortamlarda ögretilir ya da onlar kendileri ögrenirler. İletişim-Din Hizmeti İlişkisi Diyanet isleri baskanlıgı düzenlemelerin yapıldıgı kurumdur. “İslam dininin inancları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili isleri yürütmek, toplumu din konusunda aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere” kurulmustur. Din konusunda egitimli kimseler bu kurumda görev alırlar. Din hizmetlerinin iletişim ile ilişkisi, diger meslek alanlarının iletişim ile ilişkisiyle paraleldir. Bir din hizmetlisi de hangi seviyede olursa olsun din hizmeti götürdügü herhangi kimselerle aynı cercevede iletişimini gerceklestirmek durumundadır. Din, alanı ve konusu itibariyle insanı merkeze alır. Yapılan din tanımlarının ortak noktası insanın mutlugudur. 4 İlgiyi ve sevgiyi ona ulastırması beklenen din hizmetleri faaliyetleri icin iki yönlü bir calısmadan söz etmek mümkündür. 1.dinin dogru bilgisini bilmek – İlahiyat bilgisi 2. Bu dogru bilgileri ulastıracakları insana dair bilgileri bilmek – Antropoloji, sosyoloji, psikoloji gibi insani bilgilerdir. Din hizmetlilerin görevi, degisimleri dikkate alarak halkın dini seviyesini yükseltmek olmalıdır. O zaman konunun kime, nasıl anlatılacagı önem kazanmaktadır. “Rabbinin yoluna kikmetle, güzel ögütle cagır, onlarla en güzel sekilde tartış.” (Nahl,16/25) Din Hizmetlerinde İletişim İlkeleri Din hizmetlerinde iletişim söz konusu oldugunda, Hz.Muhammedin dine davet ederken insanlarla gerceklestirdigi iletişim anmak ve anlamak gerekir. P bizatihi iletişim becerileri cok üstün bir insan olmakla birlikte, Allah onu desteklemiş ve yönlendirmiştir. Böylece her bir din hizmetlisinin, Hz.Muhammedin bu balgamdaki örnekligine müracaat etmesi kacınılmazdı. Öncelikle, hizmet verilecegi rahat bir ortamın varlıgına ihtiyac duyulur. Hizmet alan kisinin ilgi ve ihtiyacına odaklı olunması gerekir. Sadece gerekli bilgilerin verilmesi, bu yapılırken de anlasılır sözcükler kullanılması (basit ve sade bir dil) ve iki yönlü iletişim kurmak gibi genel iletişimde uyulması gereken ilkelere dikkat edilmelidir. Anlatılacak konunun, yani muhtevanın cok iyi bilinmesi, güvenirlik acısından en önemli ilkedir. Muhatap kitleyi iyi tanımak, bir diger önemli ilkedir. İnsanları tanımadan, geldikleri cevreyi, kültürü, genetik mirası, sosyo-ekonomik durumu, egitim seviyelerini, algı düzeylerini bilmeden, dikkate almadan gerceklestirilecek bir din hizmetinin yerine ulasmaması kuvvetli muhtemeldir. Dini hizmetleri gerceklesştirilirken, katı ve kalıplasmıs görüs ve fikirleri dayatmak yerine, cesitli bakıs acılarını alternatifler olarak sunmak ve bireylerin secimlerine saygı göstermek gereklidir. Din hizmetleri gerceklestirilirken farklılıkların zenginlik oldugu vurgulanmalı, ortak anlamların ancak karsılıklı saygı ve kabul edisin neticesinde ortaya cıkabilecegi üzerinde durulmalıdır. İnsanların insan olmaktaki ortak duygu birligi iletişim acısından degerli bir malzemedir. Mevlanaın dedigi gibi, aynı dili konusanlardan ziyade, aynı duyguları paylasanlar iletişimi gerceklestirirler. Din hizmetlerinde iletilen mesaj cok acık, net ve cözüme yönelik olmalıdır. Din hizmetlerinde iletişime gecen kişi, otoriter ve dikte edici tutumlar icerisinde olmamalıdır. Paylasılan bilgiler ve duygular, zorlayıcı ve emredici olanlardan daha etkilidir. Din Hizmetlerinde Rehberlik Rehberlik Rehberlik, bireyi tanımayı ve onu kendisine tanıtmayı, büyümesine, gelişmesine, olgunlasmasına sistematik olarak yardım etmeyi hedefleyen disiplinler arası bir bilimdir. “Rehberlik, sorunlarını cözmesi ve yasadıgı toplumun özgür ve sorumlu üyesi olabilmesi icin bireye yardımcı olacak deneyimler kazandırma programıdır.” 5 “Rehberlik, kendini anlaması, problemlerini cözmesi, gercekci kararlar alması, kapasitelerini kendine uygun düzeyde gerceklestirmesi, cevresine dengeli ve saglıklı uyum yapması ve böylece kendini gerceklestirmesi icin uzman kişilerce bireye yapılan psikolojik yardımlardır.” Yukarıdaki tanımların ortak noktası, rehberligin, bir sürecte gerceklestigini, bir yardım isi oldugunu, profesyonelce yapıldıgını, bireye dönük oldugunu ve bilimsel ilkeler ve yöntemlerle uygulandıgını ortaya koymaktadır. Rehberliğin Amacı En temel amacı, bireyin kendini gerceklestirmesine yardımcı olmak olarak belirlenebilir. Kendini gerceklestirme bir sürectir. Hedeflenen bireyin en üst basamak olan kendini gerceklestirme basamagını kendi gücü ve mptivasyonuyla basarmasına yardımcı olmaktır. Rehberliğin Temelleri Psikolojik Temeller: Bireysel Farklılıklar: insan yapısı itibariyle karmasık bir varlıktır. Her an bir haliyle kendini arz eder. İnsanı konu alan bilimlerin geldigi noktada “bireysel farklılıklar” bir hayli önem kazanmıstır. Buna göre ögrenmeyen birey olmadııg, he rbireyin kendi özel ögrenme becerilerini geliştirebildigi ortamlarda kendine has yaklasımlarla ögrenebildigi ortaya cıkmıstır. Her bireyin, ilgi, ihtiyac ve kapasitesi farklı olduguna göre, hizmet icin de bireysellestirilmiş bir yaklasımı önemsemek gerekir. Duygu varlıgı olarak insan: insanı harekete gecirenin korkuları, öfkeleri, sevincleri vb. duyguları oldugu gercekinden yola cıkıldıgında, insana salt zihin varlıgı olarak bakmak eksikliktir. Kişilik sahibi insan: bir diger özelligiyle insan, soran, sorgulayan, anlamlandıran ve sorumluluk sahibi bir varlık olması dolayısıyla kisikliklidir. Toplumsal Temeller: Maddi ve manevi kültür degişmeleri arasındaki uyumsuzluk Yabancılaşma: böyle durumlarda zayıflayan baglarını kuvvetlendirmek, ic ve dış motivasyonlarına hareket kazandırmak, güclendırmek ve hayata karısmalarını desteklemek rehberlık hizmetlerini gerekli kılar. Kuşaklararası catışma: özellikle teknolojik gelişmelerin hızı ve bundan kaynaklanan ihtiyaciarın, isteklerin ve beklentılerın farklılasması , kusaklararası catısmaları kacınılmaz kılmıstır. Felsefi Temeller: Birey hic olmadıgı kadar merkezdedir. Karar verme ve uygulama konusunda özgürlügü tartısılmaz. Bireyci degil ama bireysel yasantı önemlidir. Felsefe de bireyi merkeze alan bir bakıs acısına sahiptir. Rehberligin Türleri Hizmet alanlarına göre rehberlik: egitim, saglık, sosyal yardım… Öretim basamaklarına göre rehberlik 6 Problem alanlarına göre rehberlik:rehberlıgı probşeö cözümsel yöüne agırlık veren anlayısa göre probleme konusu olabilecek her alan ıcın rehberlik mümkündür. Birey sayısına göre rehberlik: rehberligin uyum saglayıcı, yöneltici, ayarlayıcı, geliştirici, önleyici, tatamlayıcı yönlerine isaret eden cesididir. Rehberlik-Din Hizmetleri İlişkisi Kendini bilen Rabbini bilir Ögütlenen, kişinin kendini tanıması, kendinin farkına varması ve kendi özünü gerceklestirmesidir. Din buna yardım icin vardır. Demek ki din insandan bagımsız, insana ragmen bir olgu degildir. Din ile rehberligin kesişme alanı tam olarak burasıdır: her ikisi de insan icin vardır. Hatta din rehberligin kendisidir. Allah icsel olarak kendi bilgisiyle donattıgı insanlara, dışsal olarak da vahiy yoluyla rehberlik edecek bilgiler göndermistir peygamber aracılıgıyla. Rehberlik bir yardım olarak tanımlandıgına göre, din de bu yollarla insanlıga kendini sunar. Kendini bilme bir sürectir. İhtiyaclarına görürü, kabiliyetlerinin farkına varır. Kendine ve insanlıga ne ile nasıl hizmet edebilecegini kesfeder. Bunun icin özgür olması gerekir. Onu en cok özgür bırakan varlık ise Allah’tır. Rehberligin ilintili oldugu kavramlardan birinin “Bireysel dindarlık” oldugu düsünülmektedir. Daha ziyade sorumluluk alma balgamında, herkesin kendi yapıp etmelerinden kendisinin sorumlu oldugu bilincinin üst düzeyde yasnadıgı ve basta kendisine olmak üzere, Yaratıcıya ve tüm yaratılanlara karsı edepli bir hürmetin gerceklesmesi üzerine insa olmustur. Bencillik degildir. Dini rehberlik hizmetlerini yürütenlerin bir takım becerikerinin olması gerekir. Sosyal zekayı olusturan unsurlar, iki genis kategoride incelenebilir: sosyal farkındalık, yani baskaları hakkında sezgimiz; ve sosyal beceri, yani bu farkındalıkla ne yaptıgımız. Sosyal farkındalık Temel empati: baskalarının hislerini paylasmak. Uyum Empatik isabet: hislerini ve niyetlerini dogru anlamak Sosyal Biliş: sosyal dünyanın nasıl işledigini bilmek. Sosyal beceri, pürüzsüz ve etkili ilişlilere olanak saglar ve şu ögeleri icerir: Eşzamanlılık: sözsüz düzeyde pürüzsüz etkileşim Benlik sunumu: Knedini etkili bicimde tanıtma. Nüfuz: sosyal etkileşimlerin sonucunu etkilemek İlgi: baskalarının ihtiyaclarını önemseyip, uygun bicimde davranmak Din Hizmetlerinde Rehberlik İlkeleri Din hizmetlerinde rehberlik hizmetleri yürütülürken bu hizmeti verenlerin dikkat etmeleri gereken bazı önemli ilkeler vardır: Birey semce özgürlügüne sahiptir. İnözgüesirbir srtir. 7 İnsan saygı deger bir varlıktır. İnsan hayat boyunca her seyle imtihan edilmek üzere yaratılmıstır. Herkes gücü nispetinde yol alacaktır ve halini Allah’a arz edecektir. Bu durumda kimsenin kimseyi asagılama kınama hakkı yoktur. Rehberlik hizmetlerinden yararlanmada zorlama yoktur. Gönüllülük esastır. Rehberlik yargılamaz. Din hizmerleri rehberlik hizmetlerini yürütürken deger yargılarıyla bireyleri yargılamak yerine, bu ögretimin kazandırdıgı ya da kazandırmamadıgı davranısları algılamaya anlamaya calısır. Rehberlik anlayısı bireyi merkeze alan bir din hizmeti anlayısını öngörür. Rehberlik ilgili tarafların isbirliginde yürütülmelidir. Din hizmetleri cercevesinde rehberlik hizmeti verirken bireyi her yönüyle tanımak gereklidir. Rehberlikte gizlilik esastır.mahremiyet, bireylerin özel durumlarının gizleniyor olması Rehberlik herkese yöneliktir: rehberligın esası, problem otya cıkmadan önce özellikle önleyci rehberlikle bireylrin karsılasmasını saglamak olmalıdr. Din konusunda ne kadar saglıklı bilgiler verilirse, dini özellikli gibi görülen ve fakat insanı derinden etkileyem ruhi bunalımlara yol acan durumların önüne gecilmiş olur. Allah’ın peygamberimize ögrettigi ve bizim de örnek almamız gerekn tutumlardan birisi iki şey arasında karar vermek durumunda kaldıgımızda kolay olanı tercih etmemiz yönündeki telkindir. Rehberlik ile ilgili amaclar ve işleyişler, bulunulan ortama göre degisebilecegi icin, din hizmetleri alanında degismez bir programla degil, esnek ve ihtiyaclara göre sekilenebilen programlarla işleyiş gerceklestirilmelidir. 8