T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER PELİN AYDIN 20615744 HONDURAS RAPORU DR. HÜRKAN ÇELEBİ 23.05.2011 GİRİŞ Günümüzde ülke incelemelerine bakıldığında Latin Amerika ülkeleri, özellikle de küçük ve ya fakir ülkelerin çok fazla kimsenin inceleme alanına girmediğini görüyoruz. Ben bu araştırmamda Honduras’ın birçok verisini bir araya getirerek ülkenin kendi içinde oluşturduğu sistemini ve dünya içindeki yerini gözler önüne sermeyi amaçladım. Honduras, Mayalara dayanan bir tarihi zenginliğe ve fakir bir ekonomiye sahiptir. Harika bir tabiatının olmasına rağmen tam anlamıyla gelişmiş bir turizmi yoktur. Honduras’ın bir diğer dikkat çeken noktası da kendi içinde sürekli siyasi krizler yaşamasıdır ki; bu da ülkenin güçsüz durumunu pekiştirmektedir. Ülkenin eğitimi, ekonomisi, sosyal şartları göz önüne alındığında az gelişmişliğin bütün göstergelerini barındırmaktadır. İnsani gelişmişlik endeksine baktığımızda, çoğu alandaki dünya sıralamasında geri planda kaldığını görürüz. Başlıca unsurlar Honduras 112,090 kilometrekarelik yüz ölçüme sahip Orta Amerika'nın kuzeyinde, Karayip Denizi ve Kuzey Pasifik Okyanusuna kıyısı bulunan, batısında Guatemala, doğusunda Nikaragua, güneyinde El Salvador’un yer aldığı bir ülkedir. Orta Amerika’nın ikinci en büyük ülkesidir. Genellikle dağlık olmakla beraber ülkenin bereketli yaylaları, nehir vadileri ve dar kıyı ovaları göze çarpar. Başkenti Tegucigalpa, yönetim şekli demokratik anayasal bir cumhuriyettir. Tegucigalpa’dan sonra ikinci büyük kenti San Pedro Sula’dır. Ülke geneli dağlıktır. Deniz seviyesine oranla yüksekliğe bağlı olarak alçak arazilerde subtropikal iklim, yüksekler ve dağlık arazilerde ise ılıman iklim görülmektedir. Honduras 8 milyon nüfusa ve % 1, 94 nüfus artış hızına sahiptir. Nüfusun %90’ı melez (Amerikalı yerli ve Avrupalılar), diğerleri Avrupalı, Arap, Afrikalı ya da Asyalı soyundan ve Hintlidir. Ülkedeki din Roma Katolik dinidir; ama Protestan dinine bağlı bir azınlık vardır. Protestan kiliselerinin sayısı artmaktadır. Kullanılan ana dil İspanyolcadır. İspanyolca ana dil olmakla birlikte kuzey kıyılarda İngilizce konuşan kesim vardır. Karayip Defne Adalarında İngilizce yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkede birçok yerli halk dili ve Garifuna ( Afrika yerlilerinin dili) da kullanılmaktadır. Bebek ölüm oranı 1000’de 26’dır. Ortalama yaşam süresi 70,5 yıldır. İşgücüne baktığımızda % 42,2 oranla hizmet sektörü öndedir. Doğal kaynaklar ve tarım sektörü % 35,9 olarak ikincidir. Sanayi % 16,3’tür. İnşaat sektörü (konut yapımı vs.) % 5,6’lık bir dilimi kapsar. Devlet İdaresi Şuanda 1982 anayasasının, üzerinde değişiklikler yapılmış halini kullanıyorlar. Kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsemişlerdir. Yürütmede cumhurbaşkanı 4 yılda bir seçilir. Yasamada tek kamaralı ulusal kongre vardır. 4 yılda bir seçilir. Yargı Yüksek Adalet Mahkemesi tarafından korunur. Üyeleri Cumhurbaşkanı ve Kongre tarafından 7 yılda bir seçilir. Çeşitli alt mahkemeleri vardır. Siyasi partiler: Ulusal Parti, Liberal Parti, Yenilik ve Ulusal Birlik Partisi, Hıristiyan Demokratik Parti, Demokratik Birleşme Partisi. 18 yaşından sonra herkes oy kullanmak zorundadır. Ülke 18 idari bölgeye ayrılmıştır. Ekonomi Honduras ekonomisi yavaşça büyüyor; fakat gelir dağılımı oldukça orantısızdır. Ülke nüfusunun % 65’i fakirlik sınırının altında yaşamaktadır. Ülkede yüksek işsizlik vardır. Honduras; Haiti ve Nicaragua’dan sonra Batı Yarımküre’nin üçüncü en fakir ülkesidir. 2009 verilerine göre kişi başına düşen milli gelir 1829 dolardır. 2010 verilerine göre Gayrisafi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) 15,34 dolardır. 2009 yılında ise bu rakam 14,8 milyar dolar idi. 2010’da GSYİH büyüme oranı %2,5’tur. Dünya ile kıyaslandığında 141. sıradadır, bu faktör ne kadar gerilerde olduğunun göstergesidir. 2009 yılında bu oran %-2,1’dir. 2008’de ise %4,2’dir. 2009’da büyüme oranının 2,1 oranında düşmesinin sebebi dünya çapında yaşanan ekonomik kriz ve ülke içinde yaşanan siyasi krizlerdir. Honduras ekonomisinin ihracata ve tarım ürünlerine dayanması onun ekonomisini çeşitlendirmesine yönlendirdi. Ülke ekonomisi daha çok muz ve kahve ihracatına bağlıydı. Honduras ihracat tabanını giyim ve otomobil panelleri şeklinde üzerinde çeşitlendirdi. Honduras’ın ekonomisinin %50’si ihracata bağlıdır. Bu oran GSYİH’nın %30’unu oluşturmaktadır. % 20’si de diğer ülkelere yapılan ihracattır. Honduras Orta Amerika Serbest Ticaret anlaşmasına taraftır. Orta Amerika Serbest Ticaret anlaşması 2006’da yürürlüğe girdi. Bu anlaşma yabancı yatırımları teşvik etti. Ancak; ülkedeki güvenlik problemi, suç ve yolsuzluk problemleri yabancı yatırımlar için caydırıcı olabiliyor. Yabancı yatırımların % 70’i Amerika’dan yapılıyor. ABD ile güçlü ticari ilişkilerden dolayı Honduras ekonomik krizden çok kötü etkilendi. Özellikle ihracatta %40 oranında bir düşüş gözlendi ve kriz öncesi durumda işgücü 145000 iken 30000 işçi 2008 ve 2009 yıllarında işini kaybetti. İnşaat sektörü için siyasi kriz 201 milyon dolarlık bir kayba maloldu. ABD ekonomisi istikrarlı hale gelirken, sektörde de 2009 yılının sonlarına doğru bir iyileşme gözlendi. Yeniden işe alımlar başladı. 2009 yılında işgücünün 3’te 1 işsizdi. Ortalama 1 milyon kişi ABD’ye göç etti. Yurtdışında, çoğunlukla ABD’de çalışan Honduraslılardan sağlanan dövizler, yabancı gelirin en büyük kaynağı ve iç talebe en büyük katkıda bulunan etmendir. Bu işçilerden sağlanan döviz 2009’da 2,8 milyar dolardı. 2009 yılının sonlarına doğru Honduras ekonomisinde görece bir iyileşme gözlendi. Yeniden işe alımlar başladı. GSYİH’nın sektörlere dağılımı (2010) • Tarım: % 12.4 • Sanayi: % 26.9 • Hizmetler: % 60.8 Sektörlere göre işgücü dağılımı(2010) 1. Hizmet sektörü: % 42.2 2. Tarım sektörü: %35.9 3. Sanayi: % 16.3 4. İnşaat sektörü: %5.6 Sanayisi; şeker, kahve, dokuma ve konfeksiyon, ahşap ürünler, puro örmeye dayanmaktadır. Tarım ürünleri; muz, kahve,narenciye, mısır, Afrika hurmasıdır. İhracat ürünleri; konfeksiyon, otomobil parçaları, kahve, karides, muz, palmiye yağı, altın, çinko/ kurşun, sabun/ deterjanlar, kavun, ıstakoz, ananas, kereste, şeker ve tütün/tütün ürünleridir. Honduras yıllık 5,2 milyar dolarlık bir ihracat hacmine sahip. İhracatın ülkelere göre yüzdelik dağılımına baktığımızda (US 59.6%, El Salvador 5.61%, Guatemala 5.28%, Mexico 4.19%, Germany 4.04% (2009) ) Amerika Birleşik Devletleri’nın ilk sırada yer aldığını görürüz. İthalat ürünleri; makine ve ulaşım araçları, endüstriyel hammaddeler, kimyasal ürünler, yakıt, gıda maddeleridir. Yıllık 7, 79 milyar dolarlık bir ithalat hacmine sahiptir. İthalat partnerleri arasında da Amerika Birleşik Devletleri en büyük orana sahiptir. (ABD 46.81%, Guatemala 8.92%, El Salvador 7.13%, Mexico 5.54%, Costa Rica 4.91% (2009) ). İthalatı her zaman ihracatından fazladır. Bu da ülkenin net ihracatının eksi olmasına yani dış açık vermesine yol açmaktadır. Madenler Ülkede çıkan madenler gümüş, çinko ve kurşundur. Bunların yanı sıra kullanılmayan küçük altın, antimon, demir, bakır ve kömür gibi madenler de bulunmaktadır. Yeni Onaylanan Maden Kanunu ülkenin geniş maden kaynaklarının rasyonel kullanımına yönelik yeni bir sayfa açtı. TARİH Honduras aralarında ciddi dil ve kültür farklılıkları olan yerli kabilelerin yaşam alanıydı. Bunların aralarında en güçlüleri Mayalardı. Bunlar ayrıca Yucatan, Belize ve Guetamala’nın kuzeyinde de bulunmaktaydı. Honduras’ın batı kesimlerinde Copan’da kendi gizli şehirlerini başka bir deyişle resmi anakentlerini kurdular. Honduras’ta yaşayan Garifuna insanlarının ayrı bir tarihleri vardır. Maya kültürünün çöküşünden sonra, Honduras topraklarına farklı gruplar yerleşmeye başladı. Onların dillerinden Meksika’nın Toltek ve Aztek dilleri, Kolombiya’nın Chibcha dili ile benzerlikler taşıdığı için bu, gelen grupların onlarla ilişkisi olduğunu ortaya koyuyor. Honduras’ın batı ve merkez bölgelerine Lencalar yerleşmişti ve kökeni belli olmayan bir dil kullanıyorlardı. Bu özerk grup kendi içlerinde çatışmalar yaşıyor olmasına rağmen, Panama ve Meksikadaki topluluklar ve kendi aralarında ticari ilişkileri sürdürüyorlardı. Bu insanların ve Mayaların soyundan gelenler aborjinler yani asıl yerlilerdi. Bunlar sonradan İspanya’nın işgaline karşı çıkacak, içlerinden Tecún Uman, Lempira, Atlacatl, Diriagúacutan, Nicarao ve Urraca gibi liderler türeyecektir. Bu liderler Orta Amerika’nın yerli halkının kendi kendini yönetmesi gerektiği düşüncesini savunmuşlardır. Lempira Lempira çok iyi tanınan bir savaşçıydı. 1537 yılında Lenca’nın başkanı Lempira 200den fazla Kızılderili kabileyi birleştirmek istedi. Birleştirmek istediği kabileler eski rakiplerdi; ancak bu şekilde İspanyalı işgalcilerin yayılmacılığına karşı bir direnç organize etmişti. Etempica köyünde İspanyolları kovmak için yaptığı planı açıkladı. Bütün yandaşlarına, O işaret verdiğinde, genel bir ayaklanma yapmaları şeklinde bir komut verdi. Geçilmez bir kale olan Cerquin kayasının orada, bütün komşu kabileleri topladı ve hendekler yaptı. Lempira sinyal göndererek atağı başlattı ve 3 tane İspanyol öldürüldü. Yönetici Montejo Kaptan Alonso de Caceres’e saldırı emir verdi, fakat Cerquin kayasının olduğu yeri almak imkansızdı. Montejo Guatemala ve Meksika’dan çok fazla sayıda Kızılderiliyi İspanyol birliklerine yardımcı kuvvet olarak toplayıp kayaya saldırmalarını emretti. Cerquin hala yenilemeyecek güçlüydü. Lempira bu sırada genel bir ayaklanma başlattı. Comayagua ateşe verilmişti. İspanyol yerleşikleri Gracias’a kaçmak zorunda kaldılar. Gracias etrafı çevrilmiş kabilelerce kuşatılmış ve tehdit altındaydı. San Pedro de Puerto Caballos ve Trujillo abluka altına alınmıştı ve İspanyol kuvvetleri mevziilerini korumakta zorlanıyorlardı. Montejo Guatemala’daki “Santiago de los Caballeros"’dan, San Salvador, and San Miguel ve hatta İspanya’dan umutsuzca yardım beklerken, Alonso de Cáceres Lempira'dan kurtulmak için onu öldürtmeye karar verdi. Lempira, Montejo Barış Konferansı’na davet edildi. Lempira savaşı sürdürmekteki isteğini belirttiğinde gizli bir nişancı Lempira’yı alnından vurdu. Onun ölümüyle 30000 savaşçı teslim oldu ya da öldürüldü. Montejo, Comayagua vadisini geri kazandı ve orda Comayagua şehrini kurdu. Tenampua, Guaxeregui ve Ojuera yerlilerini mağlup etti. Honduras’ın fethi tamamlanmıştı. Christopher Colombus Christopher Colombus Amerika’ya dördüncü ve son yolculuğu sırasında 30 Temmuz 1502’de önce Bay adalarına daha sonradan da kıtanın kıyı kesimine ulaştı. Bu Honduras topraklarına ilk ayak bastığı zamandı. Colombus’un, bölgenin doğu kıyılarını keşfederken bir tropikal bir fırtınaya yakalandığı ve bunun için bir burun bulduğu ve oraya sığındığı söylenir. Birçok tarihçiye göre, bu burun Honduras’ın bir bilgesi olarak Gracias a Dios adıyla biliniyor. Gil Gonzales Avila komutası altında ilk yurtdışına gönderilen askeri birlikler Honduras’a 1523’te ulaştı. Gil Gonzales yeni bir toprak yöneteceğini umuyordu. 1524’te Meksikalı bir işgalci Cristobal de Olid çok iyi organize olmuş bir alayın başında o bölgeye vardı. Honduras topraklarında, Olid Triunfo de la Cruz kolonisini buldu ve bağımsız bir hükümet kurmayı denedi. Cortes bunu öğrendiğinde, kendi otoritesini yeniden kurmak için başında Francisco de las Casas olan bir birliği sefere gönderdi. Olid rakiplerini ele geçirdi; ama adamları tarafından ihanete uğradı ve suikast ile öldürüldü. Cortes Honduras’a yeni koloniler arasındaki güç mücadelesini çözüme kavuşturmak için bir yolculuk yaptı. Trujillo şehrinde kendi hükümetini kurdu ve 1526’da tekrar Meksika’ya geri döndü. İşgalin ilk yılları tehlikelerle doluydu. Kolonicilik nerdeyse yasaklandı. Yeni yerler kuruldu ve bazılarının ismi değiştirildi. İspanya’daki Krallığın temsilcilerinden Don Pedro de Alvarado bölgedeki altın madenlerini sömürebilmek için Gracias a Dios şehrini kurmalarını emretti. Krallığın diğer temsilcilerinden Don Francisco de Montejo oraya ulaştığında işgal zaten tamamlanmıştı. Ancak yeni bir şehir olan Santa Maria de Comayagua bulundu. Lempira burada büyük bir ayaklanma başlattı. Colombus 1502’de Trujillo’da karaya çıktığında bu bölgeye Honduras adını verdi. “Depths” yani derinlik anlamına geliyordu. Çünkü bölge kıyılarının suları oldukça derindi. Spaniard Hernan Cortes 1524’te Honduras’a vardı ve kıyı boyunca birçok yerleşim yeri keşfetti. Honduras, Guetamala Generalinin koloni bölgesi oldu. Comayagua ve Tegucigalpa şehirleri ise çok eski madencilik merkezleri olarak gelişti. Honduras diğer Orta Amerika eyaletleri ile birlikte 1821’de İspanya’dan bağımsızlığını kazandı. Ülke sonraları Meksika İmparatorluğu topraklarına katıldı. 1823’te Honduras yeni kurulmuş olan Orta Amerika Birleşik Eyaletlerine katıldı. Honduras ve bölgedeki komşuları arasındaki sosyal ve kültürel farklılıklar Orta Amerika liderleri arasındaki sert partizan çekişmelerini şiddetlendirdi ve 1838’de federasyonun sonunu getirdi. Honduras’ın milli kahramanı General Francisco Morazan federasyonu korumak için başarısız çabalarda bulundu ve Birinci Dünya Savaşı’na kadar Orta Amerika’nın birleşmesini sağlamak Honduras’ın en büyük amacıydı. Özgürlük Bağımsızlıktan beri Honduras nerdeyse 300 huzursuzluk yaratan olayla uğraştı. Bunlar iç ayaklanmalar, iç savaşlar, hükümet değişiklikleri, vb. Bunların yarısından fazlası 20. yüzyılda oldu. Ülke ekonomik altyapı ve sosyal ve siyasi bütünlüğünü kaybetti. 1900’lerde Amerikan şirketleri doğu kıyıları boyunca geniş muz çiftlikleri kurarak tarıma dayalı bir ekonomiyi baskın hale geldi. Honduras’a 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın ortalarına kadar ülkeye yabancı sermaye, çiftlik hayatı ve muhafazakar politikalar hakimdi. Büyük Depresyon’un göreli olarak daha stabil yıllarında otoriter General Tiburcio Carias Andino Honduras’ı kontrol altında tuttu. Onun komşu ülkelerdeki diktatörler ve ABD muz şirketleri ile bağları, gücünü 1948 yılına kadar sürdürmesine yardım etti. Bu tarihlerde, ülkede iki tane ana parti vardı: Milliyetçiler ve Liberaller. Bu partileri oluşturan taşralı askeri liderler kontrolü ele aldılar. Askeri yönetimden sivil yönetime 2 otoriter yönetimden ve 1954’te kuzey kıyılarda bulunan muz fabrikalarında çalışan işçilerin genel grevinden sonra 1955 Ekiminde genç askeri reformistler saraya baskın düzenlediler, geçici bir cunta kurdular ve 1957 kurucu meclis seçimlerine yol açtılar. Bu meclis Dr. Ramon Villeda Morales’i başbakan olarak atadı ve kendisini 6 yıl için milli yasama organına dönüştürdü. Liberal parti 1957’den 1963’e kadar ülkeyi yönetti. Bu sırada, ordu profesyonel bir kurum olmak ve hiçbir siyasi partiye bağımlı olmamak için ilk adımını attı. Yeni oluşturulan askeri akademinin ilk öğrencileri 1960 yılında mezun oldu. 1963 Ekimi’nde muhafazakar subaylar anayasal seçimleri engelleyerek Villeda’yı kanlı bir darbeyle devirdiler. Bu subaylar Liberal Parti üyelerini ülkeden sürerek ulusal kontrolü ele geçirdiler. Ülkeyi 1970 yılına kadar General Lopez Arellano’nun emri altında silahlı kuvvetler yönetti. Ülke içinde huzursuzluklar 1969’da El Salvador ile yapılan sınır savaşlarına kadar şiddetini artırarak devam etti. Futbol Savaşı (1969) Honduras hükümeti ve bazı özel gruplar ulusal ekonomik problemlerin sorumlusu olarak gördüğü sayısı aşağı yukarı 300000’e ulaşan Honduras’taki Salvadorlu kaçak göçmenleri suçluyorlardı. FENAGH (Honduras Çiftçiler ve Hayvancılıkla uğraşanlar Ulusal Federasyonu) yasadışı arazi istilaları Salvadorlu göçmenleri ilişkilendirmeye başladı. 1969 Ocak ayında Honduras hükümeti, El Salvador ile 1967 Göç üzerine yaptıkları İkili anlaşmayı yenilemeyi reddetti. Bu anlaşma ortak sınırlarından bireylerin dolaşımını düzenlemek için yapılmıştı. Nisan ayında Milli Tarım Enstitüsü (Instituto Nacional Agraria) şunu duyurdu: Her kim tarım reformu altında yasal gereksinimlerini (doğuştan Honduraslı olmak) tamamlamadan mal edinmişse onlar topraklarından çıkarılacaktır. İşsizlik ve Karayip kıyılarındaki düşük ücretler üzerine, Salvadorlu göçmen işçilere saldırı medyada da lanse edildi. Mayıs ayında Salvadorlular, zaten kilometrekare başına 160 kişiyle Amerika kıtasının en yoğun nüfusunu oluşturan El Salvador’a geri dönmeye başladılar. Gerilimler 1969 Haziran ayı boyunca artmaya devam etti. Dünya Kupası için 2 ülke takımının da yer aldığı 3 eleme maçı olacaktı. Karışıklıklar ilk maç Tegucigalpa’da patlak verdi. San Salvador’daki ikinci maçta ise durum iyice kötüleşmeye başladı. Honduras taraftarları tartaklandı, Honduras bayrağı ve milli marşı aşağılandı, her iki ulusun da milli duyguları kışkırtıldı. Birkaç yardımcı konsoloslar da dahil Honduras’taki Salvador sakinlerine karşı eylemler giderek şiddetlendi. Sayısı bilinemeyecek kadar Salvadorlu öldürüldü yada tartaklandı ve on binlerce kişi yurdu terk etmeye başladı. İki ülkede de basın gerginliğin tırmanmasını kolaylaştırdı ve 27 Haziran 1969’da Honduras El Salvador ile diplomatik ilişkilerini kesti. 14 Haziran 1969’da Futbol Savaşı olarak bilinen toplu askeri eylem başladı. Salvador hava kuvvetleri Honduras içindeki hedeflere saldırı düzenledi. Ayrıca, Salvador ordusu iki ülkeyi birbirine bağlayan ana yol boyunca ve Fonseca körfezindeki Honduras adalarına karşı büyük saldırlar başlattı. İlk başta Salvadorlular oldukça hızlı bir ilerleme kaydetmişti. 15 Temmuz akşamı Salvador ordusu Honduras’takinden daha büyük ve daha donanımlı ordusuyla Honduras ordusunu 8 kilometre geri itti ve Nueva Ocotepeque’nin bir kısmını ele geçirdi. Bundan sonra, Salvadorlular yakıt ve mühimmat sıkıntısı çektiği için çıkmaza girdiler. Yakıt sıkıntısının en büyük nedeni Honduras hava kuvvetlerinin Salvador hava kuvvetlerine ve El Salvador’un petrol depolama tesislerine yaptığı saldırılarıydı. Savaş başladıktan bir gün sonra, Amerikan Devletleri Organizasyonu (Organization of American States-OAS) acil bir toplantı yaptı ve El Salvador güçlerinin Honduras’tan çekilmesi, acil bir ateşkes yapılması için çağrıda bulundu. El Salvador Amerikan Devletleri Organizasyonu’ndan gelen baskılara birkaç gün direndi. Çünkü ilk olarak Honduras’ın Salvador halkına saldırılarından dolayı tazminat ödemeyi kabul etmelerini ve Honduras’taki Salvadorların güvenliğini garanti altına almayı istiyordu. 18 Temmuz gecesi ateşkes ilan edildi; 20 Temmuz’da yürürlüğe girdi. El Salvador askerlerinin geri çekmesi konusundaki baskılara 29 Temmuz’a kadar direndi. Baskılar devam edince ağustos’un ilk günlerinde geri çekildi. Bu baskılar aynı zamanda Amerikan Devletleri Organizasyonu’nun El Salvador’a karşı ekonomik yaptırımlar uygulaması gerekliliğini de içeriyordu. Aynı zamanda Honduras’ta kalan Salvadorluların güvenliğini denetleyecek OAS gözlemcilerinin gönderilmesi isteniyordu. Gerçek savaş 4 günden biraz fazla sürmesine rağmen, nihai bir barış anlaşmasına varmak 10 yıl vakit alacaktı. Savaş her iki tarafın da çok fazla kayıplarıyla sonuçlandı. Sayısı 130000’e varan Salvadorlu zorla sürüldü yada Honduras’tan kaçtı. Bu bazı bölgelerde ciddi ekonomik problemlere sebep oldu. İki ülke arasında ticaret tamamıyla bitti ve sınırlar kapandı. İki ülkenin ekonomisinin de zarar görmesi Orta Amerika Ortak Market’ini (Common Amerikan Common Market) tehdit ediyordu. Çoğu Honduras’taki sivillerden oluşan 2000 kadar insan öldürüldü ve sınır bölgelerdeki binlerce Honduraslı evsiz kaldı. İki ülke arasındaki havayolu hizmeti 10 yılı aşkın süre için durduruldu. Savaştan sonra orduya halk desteği azaldı. Hava kuvvetleri savaşta iyi bir performans göstermesine rağmen ordu yoktu. Orduya eleştiri kamu ile sınırlı değildi. Genç subayların çoğu amirine yönelik eleştirilerde bulunuyordu ve ortaokul ve üst düzey subaylar arasında da sürtüşmeler yaşanıyordu. Yine de, savaş Honduras milliyetçiliği ve milli onur kavramlarına yeni bir yön kazandırdı. On binlerce Honduras işçisi ve köylüleri milletini savunmak için hükümetten silah istemişlerdi. Binlerce sıradan vatandaş yerel savunma komitelerini oluşturdu. Genellikle “machete” denilen Orta Amerika’ya özgü bir silahla silahlandırılarak yerel güvenlik görevlerini devraldılar. Bu durum subay sınıfı üzerinde güçlü bir etki yarattı ve silahlı kuvvetler arasında sosyal refah ve ulusal kalkınma üzerinde artan endişeye katkıda bulunmuştur. 1970 sonrası Honduras Ramon Cruz 1970de yönetimi ele geçirdi fakat hükümeti kurmayı başaramadı. 1972 Aralık ayında Gen Lopez bir başka darbe girişiminde bulundu. Lopez, daha kapsamlı politikalar uygulasa da 1970lerin ortalarına gelindiğinde rejimi skandallar yüzünden çöktü. Gen Lopez’in halefi “silahlı kuvvetlerin modernizasyonu” programını sürdürdü. Özellikle Honduras hava kuvvetlerinin komşu ülkeler nezdinde güçlenmesini sağladı. 1975-78 Gen. Melgar Castro’nun ve 1978-83 Gen. Paz Garcia’nın iş başında olduğu dönemlerde ise mevcut altyapı ve iletişim sistemleri oluşturuldu. Bu dönemler içinde Honduras aynı zamanda en hızlı ekonomik büyümesini gerçekleştirdi. Bunun en büyük sebeplerinden biri Honduras’ın mallarına olan yoğun uluslar arası talep ve yabancı finansal kredi imkanları idi. 1979’da Nicaragua lideri Anastasio Somoza’nın devrilmesi ve El Salvador’daki karışıklıklar nedeniyle Honduras ordusu yönetimi sivil otoriteye devretme planını hızlandırdı. 1980’de kurucu meclisi oluşturuldu. 1981 de ise genel seçimler gerçekleştirildi. 1982 de yeni anayasa kabul edildi. İlk demokratik seçimde Liberal Parti kazandı. Liberal Parti lideri Suazo el Salvador ve Nicaragua’da olaylar yaşanırken çoğunlukla Amerikan desteğine güvendi. U.S. Agency for International Development (USAID) tarafından desteklenen sosyal ve ekonomik kalkınma projeleri Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte gerçekleştirildi. Siyasi ve askeri anlaşmalar gerçekleştirildi. Honduras dünyadaki en büyük Barış Gücü(Peace Corps) misyonuna ev sahipliği yaptı. Sivil Toplum Kuruluşları ve uluslararası gönüllülük ajanslarında büyük artışlar gözlendi. 1980’de Honduras ve El Salvador arasında barış anlaşması imzalandı. Böylece daha önce Uluslararası Adalet divanına taşınan sınır problemi çözülmüş oldu. 1985’teki seçimlere yaklaştıkça Liberal Parti, seçim kanunu, başkanlık seçimlerinde aynı partiden birden fazla aday göstermesine izin verecek şekilde yorumlamaya başladı. % 42 ile rakibini saf dışı bırakan liberal parti adaylarından Jose Azcona Hoyo 1986’da seçimi kazandı. Honduras ordusunun onayı ile birlikte, Azcona 30 yıl aradan sonra sivil başkanlar arasındaki ilk barışçıl geçişe örnek oldu. Dört yıl sonra Rafael Callejas başkanlık seçimini kazandı. Rafael Callejas ekonomik reformlar üzerinde durdu. Yatırımların önündeki engeller, döviz kurundaki dalgalanmalar ve bütçe açıkları gibi önemli sorunların çözümü için zaman harcadı. Ülkedeki sivil idarenin güçlendirilmesi için girişimlerde bulundu. 1992 Eylül ayında uluslar arası adalet divanı kararı uyarınca, Honduras ile El Salvador arasındaki sınır problemi, Honduras lehine sonuçlandı. Ekonomik reformlara rağmen Callejas’ın son yıllarda ekonomik durum kötüleşti. Ekonomideki kötü gidiş 1993’teki seçimlerde Liberal Partinin adayı Carlas Roberto Reina’nın kazanmasına sebep oldu. Ulusal Parti adayı seçimi kaybetti. Başkan Reina “Ahlaki Devrim” kampanyası ile işe başına geldi. Modern bir başsavcılık makamı, araştırmacı polis gücü oluşturuldu. Askeriye üzerindeki sivil idare sıkılaştırıldı. Bir önceki dönemde kötüleşen ekonomide iyileşmeler yaşandı. 1998de El Salvador ve Honduras arasında Uluslararası Adalet Divanı’nın uygulanması için bir anlaşma imzalandı. İki devlet arasındaki diplomatik ve ticari ilişkiler normale döndü. Fakat yine de Fonseca körfezindeki anlaşmazlığı gidermede başarısız oldular. Carlos Roberto Flores 27 Ocak 1998’de göreve geldi. 1981’de demokratik kurumlar yenilendiğinden beri Honduras’ın demokratik seçimlerle seçilen 5. Başkanıydı. Kendisinden önceki 3 Başkan gibi Flores de Liberal Parti üyesiydi. Kendisine asıl rakip olan Ulusal Parti adayı Nora de Melgar’la aralarından %10’luk bir oy farkı vardı. 27 Ocak’ta göreve gelmesiyle, Floras Honduras hükümetinin ekonomik reform ve modernleşme programlarını başlattı. Honduras’ın en fakir vatandaşlarına yardım etme konusunda yoğunlaştı. Aynı zamanda ülkenin mali durumunu korumaya ve uluslar arası rekabet gücünü artırmaya çalıştı. 1998 yılının ekim ayında Mitch Kasırgası Honduras’ı yerle bir etti. 5000’den fazla insan öldü. 1,5 milyon insan evlerinden oldu. Zarar 3 milyar dolara ulaştı. Honduras hükümeti yardım fonlarını kabul etti. Bu süreci atlatmada yardım ve yeniden inşa çabalarının etkisi büyüktü. Cumhurbaşkanı Flores ve onun idaresindekiler 600 milyon uluslar arası yardımı başarıyla yönettiler. Hükümet’in koordinasyon ve yeniden inşa sürecinde sivil toplumun rolünden övgüyle bahsedildi. Cumhurbaşkanı Flores ayrıca yargıda reform yaptı özellikle ceza hukukunda. Yolsuzlukla mücadele komisyonu kurdu. Yeni ceza kanununa göre duruşma sırasında karşılıklı ithamların dile getirildiği bir yargılama usulü yer aldı. Bu durum Bağımsız Yüksek Mahkeme’yi yarattı. Flores ordunun başkomutanını ortadan kaldırarak askeri yönetimden sivil yönetime geçişi sağlamlaştırdı. Aynı zamanda bir yasa imzalayarak ordu üzerine resmi bir otorite olan Sivil Savunma Bakanlığı’nı kurdu. 2000 ve 2001 yılları boyunca Honduras ve Nicaragua arasında gergin bir ilişki vardı. Bu gerginlik Atlantik Kıyısında deniz sınır anlaşmazlığından kaynaklanıyordu. Tam olarak olmasa da ilişkiler bugüne kadar düzeldi diyebiliriz. Ulusal Parti’den Ricardo Maduro Jest 25 Kasım 2001’de başkan olarak seçildi. Liberal aday Rafael Pineda Ponce’dan %8 fazla oy alarak seçimde üstün geldi. 27 Ocak 2002’de resmen göreve başladı. Seçimlerin uluslararası gözlemciler tarafından özgür, adil ve barışçıl olarak nitelendirilmesi Honduras’ın demokratik kurumlarının olgunlaştığını göstermektedir. Seçim kampanyası sırasında Başkan Maduro suç oranını azaltmak için ekonomiyi canlandırma ve yolsuzlukla mücadele konularında söz verdi. Bu sözü yerine getirmek için çalışan Maduro’nun Başkan olarak ilk icraatı ülkenin büyük suç problemine karşı mücadelede daha geniş bir mahalle devriye kuvvetleri oluşturmak ve sokaklara ortak bir polis gücü yaymak oldu. Bu politikanın ilk sonucu son derece olumluyken, uzun vadede suç oranının çok az azaldığı görüldü. Başkan Maduro Teröre karşı savaşın büyük destekçisiydi. Irak’a giren ABD önderliğindeki kuvvetlere 370 birlik gönderdi. Maduro rehberliğinde Honduras Orta Amerika Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerine katıldı ve daha fazla Orta Amerika ekonomik entegrasyonunun olması gerektiğini savundu. Madura’dan sonra Liberal Parti’den Manuel Mel Zelaya Honduras’ın cumhurbaşkanı seçildi. 27 Kasım seçimlerinden sonra bu zaferden kısa süre şüphelenildi. Çünkü Yüce Seçim Mahkemesi’nin veri üretmede yetersiz olması, iktidardaki Ulusal Parti’den rakibi Porforio Lobo Sosa’nın seçimleri kabul etmemesi neden oldu. Yüce Seçim Kurulu hala tam sayıyı yayınlayamadı ve sonuçlar onaylanamamıştı. Gecikmenin nedenleri hala kamuoyuna açıklanmadı. Fakat Yüce Seçim Kurulu’nun basına verdiği demeçte seçimlere hile karıştığı söylendi. Anketlere ve seçim gözlemcilerinin incelemelerine dayanarak verilerin gerçeği gösterdiği ve seçim sürecinin kabul edilebilir bir şekilde sürdüğü hakkında şüpheler çok az. Zelaya kabinesinin çoğunu oluşturmuştu. Eleştirmenler onun sadece iktidardaki partiyi devirmekle kalmayıp aynı zamanda kendi partisinin muhafazakar kanadını da vurduğunu düşünüyorlardı. 28 Haziran 2009’da Manuel Zelaya Rosales Yüksek Adalet Mahkemesi tarafından görevden alındı. Şuan Porforio Lobo Sosa ülkenin devlet başkanıdır. Eğitim Eğitim 1950 yılında ulusal ve kamusal hale geldi. Zenginler için özel okullar açıldı, geri kalanlar ise eğitimsizdi. Şimdi ise 7 – 14 yaş arası çocuklara eğitim yasayla zorunlu ve ücretsiz hale getirildi. 7 ile 14 yas arası çocukların büyük bir yüzdesi hala herhangi bir okula devam etmiyor. İlkokul 1-6 sınıf Orta okul 7-9 sınıf Özel program 9-12 sınıf Yüksek Eğitim ( Mesleki/Teknik okul ve üniversite) Eğitim İngilizce ve İspanyolca olmak üzere iki dilli olarak gerçekleşiyor. Okul dönemi Şubattan Kasım’a kadardır. Bütün okullar böyle değildir. Çünkü ebeveynler sık sık okul binasının kira bedelini ödemek için yardım ediyor ve yağmurda okullar kapanıyor. Okul binalar ve çatıları çok kötü durumdadır. Sınıflar 80 kişi kadardır. Kitaplar, materyaller ve öğrenim metotları güncel değildir. Kızlar daha iyi bir performans sergilemektedir. Bu yüzden okullar cinsiyete göre ayrılmıştır. Devlet okullarının eğitimi kötüdür. Kaynakların yetersiz olması ve güçlü sendikaların olmaması durumu daha da kötüleştirmektedir. Okullara yeterli fon sağlanamıyor. En son yapılan grev binlerce eğitim alması imkansız olan öğrencinin eğitim almasını sağladı. Siyasetçilerin verdiği sözleri yerine getirmemeleri üzerine grev yapıldı (Bu sözler ücret artışı, ikramiyeler, tatil izinleri vb.). Öğretmen ve okul sistemleri için ayrılan para siyasetçilerin kampanyalarına ve ya doğrudan onların ceplerine giriyordu. 2003 verilerine göre zorunlu eğitim 6. seviyeye kadardır. Sadece % 60 6. seviyeyi tamamlayabilmektedir. Sadece % 35’lik bir kesim 9. seviyeye ulaşamamaktadır. 30000 civarı sayıda çocuk koleje(mesleki ve teknik) ve üniversiteye (UNAH) gidebiliyor. %94 genel %61 ortaokul düzeyindedir. Okuryazar olmayanların oranı kentlerde % 40 kırsal kesimde % 80 civarındadır. Kırsal kesimde eğitimsizlik yüksek seviyededir. Ayrıca HIV virüsü ve AIDS nüfusun % 14 ‘ünü sarmış durumdadır. Okuryazarlık oranını artırmak, AIDS gibi hastalıkları ortadan kaldırmak, fakirliği ve ülkedeki suç oranını azaltmak için eğitim şarttır. Honduras’ın % 65’i fakirlik içinde yaşamaktadır. Öğrenciler sabah 5’te kalkıp aç karnına okula gitmektedirler. Kırsal kesimde yaşayan aileler genellikle eğitimsiz ve çocuklarının kazanacağı ücrete ihtiyaçları vardır. Çocukların okula gelmesi için bir ulaşım aracı yoktur. Ailelerinin gücü yetmediği için çocuklar ayakkabıları olmadan ve çok ince kıyafetlerle okula giderler. Tipik bir aile yıllık 1400 dolar kazanır. Sadece zengin aileler çocuklarını özel okullara gönderirler. Bazı özel okulların durumu devlet okullarından farksızdır. Her yıl 175000 çocuk zorunlu eğitimi alamamaktadır. Her yıl 97000 çocuk ise işte çalışabilmek için okulu bırakmak zorunda kalmaktadır. GSYİH’nın sadece % 4,5 kısmı eğitime harcanıyor. Ancak ülkenin ekonomik durumunun düzelmesi için eğitimin iyileştirilmesi gerekir. Şunu unutmamak gerekir ki, eğitime harcanan para doğru bir politikadır. ABD’nin GSYİH’dan eğitime ayırdığı pay %5,2’dir. Ancak ikisinin Gayrisafi Yurtiçi Hasılasını kıyasladığımızda ABD’de ayrılan pay çok büyüktür. ABD ve Kanada her yıl yardımlar göndermektedir (Kanada 20 milyon dolar ABD ise 80 milyon dolar olmak üzere). USAID’in düzenlediği Herkes İçin Eğitim (EDUCATODAS) adı altında yardım kampanyası vardır. Para ve kitap,defter gibi kaynak yardımları yapıyorlar. Bunun dışında yardım için birçok misyoner grup gelmektedir. Turizm Birleşmiş Milletler ve Dünya Turizm Örgütü’ne göre Honduras turizminde son 4 yıl içinde yıllık %4 oranında büyüme gözlemlendi. Roatan’da verilen seçkin turizm ile turistlerin çok fazla para harcadıkları gözlemlendi. Özellikle Turizm Serbest Bölge Kanunu ve Turizm Teşvik Kanunu gibi turizmi destekleyici birçok yatırım teşvikleri yapılmıştır. Yabancı yatırımcıların bazıları yatırım yapmak için Honduras’ı seçip orada birinci sınıf oteller ve restoran bayilikleri açmışlardır. Bugün Honduras bölgede turizmi en hızlı gelişen ülkelerden biridir. Honduras turizmi yeni, hızlı bir gelişme sürecine girmektedir. Bu şaşılacak bir durum değildir, çünkü Honduras’ın bir çok doğal ve kültür mekanları bulunmaktadır. Honduras çok güzel Karayip sahilleri ve cennet adaları ve bu cennet adaları çevreleyen dünyanın en büyük ikinci mercan kayalıkları, bulut ormanları, araştırılmayı bekleyen sayısız biyolojik rezervleri, yerli kültürleri, Maya arkeolojisi, sömürge şehirleri ve kent merkezleriyle çeşitli doğal güzellikler sunar. Honduras dünya standartlarında bir turizm merkezi olma potansiyeline sahiptir. Özellikle Turizm Serbest Bölge Kanunu ve Turizm Teşvik Kanunu gibi turizmi destekleyici birçok yatırım teşvikleri yapılmıştır. Yabancı yatırımcıların bazıları yatırım yapmak için Honduras’ı seçip orada birinci sınıf oteller ve restoran bayilikleri açmışlardır. KAYNAKÇA www.honduras.com.tr www.cia.gov http://www.canaktan.net/canaktan_personal/aktan-seyyah/aktan-gezilerim/gezdigimulkeler1/honduras.htm www.hondurasweekly.com http://www.encyclopedia.com/topic/Honduras.aspx