SAVUNMA SANAYİİ

advertisement
SAVUNMA SANAYİMİZ
Geçtiğimiz gün gerçekleştirilen 2.Uluslararası Savunma Sanayi Yeni Yatırımlar ve İnovasyon Konferansı
başarı ile tamamlandı. Savunma Sanayi Müşterşarlığı ile Savunma ve Havacılık Sanayi İmalatçıları
Derneği (SASAD) başta olmak üzere, Tübitak Bilgem ve Teknokent Savunma Sanayi Kümelenmesi ile
pek çok sponsor işletme, organizasyonu destekleyen ve katılım gösteren kuruluşlar arasında idi.
Konferansta Savunma Sanayi’nin ülkemiz için ne denli önemli olduğu bir kez daha vurgulanırken,
yenilikçilik ve inovasyonun belki de en çok karşılık bulduğu sektörlerin başında geldiğine de kanaat
getirdiğimi kendi adıma itiraf etmeliyim. Ünsped CEO’su şapkam ile benim de dış ticaret ve
gümrükleme anlamında sektörel bakış açısı ile bir konuşma gerçekleştirdiğim konferansta, devlet
politikaları, mevcut ve gelecekteki stratejiler, Uluslararası rekabet, sektörel işbirlikleri ve yatırım
fırsatları, Savunma Sanayi’ndeki ihracat fırsatları ve teknolojik gelişmeler gibi pek çok konu ele alındı.
Ülkemiz açısından bakıldığında Savunma Sanayi 5 milyar doların üzerinde ciroya bağlı bir sektördür.
Bu rakamın yaklaşık 2 milyar dolara yakın kısmı ise ihracattan oluşmaktadır. 2014 yılında bu alanda
alınan siparişlerin büyüklüğü ise, 11 milyar dolar mertebelerinde olup, 1.4 milyar dolara yakın bir
miktarda da ithalat gerçekleşmektedir. Yine sektörde AR-GE için ayrılan pay yaklaşık 900 milyon dolar
mertebesinde iken, istihdam açısından bakıldığında ise, 31.242 kişiye iş imkanı sağladığı göze
çarpmaktadır. 2014 yılına göz attığımızda ciroda en büyük payı elektrik ve elektronik alırken, onu
sırasıyla, havacılık ve uzay, kara araçları, deniz araçları ve bilişim izlemektedir. İhracatımızın en önemli
yüzdesi 581 milyon USD ile ABD’ye gerçekleşirken, bu pazarda 2013’e göre 15 gibi bir düşüşün olması
düşündürücüdür. İkinci sırada 418 milyon dolar ile Avrupa yer alırken, 2013’e göre % 24 lük bir artış
söz konusu olmuştur. Asya ve Afrika ülkelerine ise toplamda 856 milyon dolar ihracat gerçekleşmiş,
burada da 2013’e göre % 55 gibi agresif bir artış söz konusu olmuştur. Yine göze çarpan önemli
noktalardan bir tanesi ihracatımızın çok önemli bir bölümünü havacılık ve uzay alanında ürettiğimiz
ürünlerinin oluşturduğudur.
2010 yılından 2014 yılına kadarki sürece baktığımızda, ihracatımızın her yıl önemli oranda arttığını
gözlemlemekteyiz. Bu da gösteriyor ki, ülkemiz için başta havacılık olmak üzere, savunma sanayi çok
önemli bir büyüme göstermekte ve ihracatımızda da her geçen gün daha etkili bir sektör haline
gelmektedir. Sektör her yıl neredeyse % 20 büyüme göstermektedir. Alınan sipariş rakamlarına
baktığımızda da, bu sektörün her geçen gün daha da büyüyeceğini görebilmek hiç de zor değil.
Sevindirici bir husus ise, ithalatın ihracat gibi artmadığı, çok daha küçük oranlarda artış gösterdiği;
diğer bir deyişle kendi kendine yeten ve katma değer yaratan bir sektör olduğunu belirtmek mümkün.
AR-GE çalışmaları arttıkça her geçen gün katma değeri daha da yükselen bir sektör olacağı da
muhakkak.
Konferansta da bahsettiğim gibi, her ne kadar sektörel bazda iç açıcı rakamlar söylesek de, dış ticaret
açısından bakıldığında ülkemiz halen pek çok bürokratik zorlukların yaşandığı bir ülke olup, bu alanın
da firmalar tarafından iyi yönetilmesi, uzmanlarından iyi destekler alınması şart. Gelişen, büyüyen,
katma değeri yüksek bir sektör ile ilgili duyduklarımız ve gelecekte olacaklara ilişkin iyi temenniler
bizleri gururlandırdı ve mutlu etti. Son derece pozitif duygular ile bir konferansı daha geride
bırakırken, bu sektörde görev alan her bireyin ve kurumun birer gurur tablosu yarattıklarını da
övünçle belirtmek durumundayım. Ne mutlu onlara…
Download