Amino Asidler, Peptidler ve Proteinlerin Yapısal Özellikleri, Biyomedikal Önemleri Prof.Dr. Hüseyin SÖNMEZ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Proteinlerin Genel Biyolojik Fonksiyonları Biyolojik Katalizörler olan enzimler protein yapısındadır. Savunma sistemi molekülleri olan Immunoglobulinler protein yapısındadır. Molekül ve iyonların membran geçişleri transport proteinleri ile sağlanır. Hormonların çoğu protein yapısındadır. Proteinler yapısal destek sağlanmasında rol oynar Kas kasılmasında proteinlerin önemi büyüktür. Amino Asidler Proteinlerin yapı taşları amino asidlerdir. Protein yapısında 20 farklı amino asid yer alır. Bir proteinin konformasyonu ve fizyolojik fonksiyonu içerdiği amino asid kompozisyonu ile belirlenir. Amino Asidler Her bir amino asid merkez karbon atomu içerir ve α-karbon olarak adlandırılır. Protein yapısı içinde yer alan amino asidler α-amino asid yapısındadır. Aynı karbon atomuna bağlı karboksil ve amino grup içerirler. Her biri diğerinden R grubu olarak ifade edilen yan zincirler ile ayrılır. Yan zincirin karbon atomları sırası ile β, γ,σ,ε olarak adlandırılır. Glisin hariç tüm amino asidlerde α-karbon atomuna dört farklı grup bağlıdır. Bu durum asimetrik karbon atomu oluşumuna yol açar. Asimetrik karbon atomu mevcudiyeti birbirinin ayna hayali olan ve enantiomer olarak adlandırılan iki izomeri oluşturur. Asimetrik karbon atomu içeren tüm moleküller aynı zamanda optik olarak aktiftir ve polarize ışığı sağa ya da sola çevirebilirler. Asimetrik karbon atomu mevcudiyeti aynı zamanda optik aktivite kazandırır. Polarize ışığı sağa çevirenler (+) Polarize ışığı sola çevirenler (- ) Aminoasidler sulu ortamda dipolar iyon özelliği gösterirler. Zwitterion – hybrid iyon Dipolar iyon proton alıcı ya da protein vericisi olarak etki edebilir. Aminoasidlerin iyonizasyonu ortamın pH’ına göre değişiklik gösterir. Asid ortamda amino grubu (+) yüklü Katyon Æ Katoda göçer Alkali ortamda karboksil grubu (-) yüklü Anyon Æ Anoda göçer Her amino asid için molekülün (+) ve (-) yükünün eşit dolayısı ile amino asidin yüksüz olduğu pH değerine izoelektrik nokta (pI) denir. pI’de amino asidler yüksüz olduklarından elektriksel olarak göç edemezler. Amino asidlerin titrasyon eğrilerinden elde edilen pK1 ve pK2 değerlerinden izoelektrik noktaları hesaplanabilir. Örn: Glisin pI=1/2 (pK1 ve pK2 ) =1/2 (2.34+9.60) =5.97 Glisin pH=5.97’nin üzerindeki değerlerde net (-) yüke sahiptir ve pozitif elektroda doğru göç eder. 5.97’nin altındaki değerlerde net (+) sahip olur ve negatif elektroda doğru göç eder. Proteinlerin Yapısında Bulunan Amino Asidlerin Sınıflandırılmaları Amino asidleri; 1-R kalıntılarının yapısına göre 2-R kalıntılarının iyonlaşma özelliklerine göre sınıflandırmak mümkündür. Protein Yapısına Girmeyen Bazı Amino Asidler β-Alanin Aspartik asid dekarboksilasyonu ile oluşur. Koenzim A’nın yapısında pantotetik asid ile birlikte bulunur. H2N-CH2-CH2-COOH Kaslarda bulunan Karnozin ve Anzerin dipeptidlerinin yapısında bulunur. GABA Glutamik asidin dekarboksilasyonu ile oluşur. COOH HCH HCH HCH HCH-NH2 İnhibitör etki yapan bir nörotransmitter. H Ornitin Üre siklüsü esnasında argininden oluşur. H H2N-CH2-CH2-CH2-C-COO NH2 Sitrulin Üre siklüsünün bir diğer ara ürünü Kreatin Arginin ile glisinin reaksiyonlaşması ile oluşur. Özellikle kaslarda bulunur. Arginin+Glisin Æ Ornitin-Guanido asetik asid ÆmetillenmeÆKreatin NH2 C=NH N-CH3 CH2 COOH Karnitin Organizmada lizinden oluşur. Yağ asidlerinin mitokondri içine taşınmasında rol oynar. H3 C H 3C H3 C H N – CH2 – C – CH2 – COO – OH Homosistein Metionin biyosentezi sırasında oluşan bir ara ürün H H-C-CH CH2 H-C-NH2 COOH Homoserin Bazı amino asidlerin (metionin, aspartik asid, treonin) yıkılışları sırasında ortaya çıkan ara metabolizma ürünü Amino Asidlerin Reaksiyonları Karboksil grubu, amino grubu ve R kalıntısına ait reaksiyonlar olarak 3 grupta toplanır. Amino ve karboksil grubu reaksiyonları tüm amino asidlere ait genel reaksiyonlardır. 1-Karboksil grubuna ait reaksiyonlar Alkoller ile esterleşir. Amonyak varlığında amidleri oluşturur. Karboksil grubu dekarboksilasyonu ile aminler oluşur. 2-Amino grubuna ait reaksiyonlar Ninhidrin reaksiyonu H R – C – COOH + ninhidrin NH2 R – C – H + CO2 + NH3 + indirgenmiş ninhidrin + oksitlenmiş ninhidrin O aldehid mavi renkli ürün R kalıntısına ait reaksiyonlar a-Millon reaksiyonu Tirozin b-Ksantoprotein reaksiyonu Tirozin, fenilalanin, triptofan c-Ehrlich reaksiyonu Triptofan d-Sakaguchi reaksiyonu Arginin e-Nitroprussid testi Sistin, sistein, metionin Peptid Bağı Oluşumu Bir amino asidin α karboksil grubu diğer bir amino asidin α amino grubu ile aradan bir molekül su kaybı olacak şekilde birleşir. Sonuçta, bir amino asidin karboksil grubu (c=o) ve diğer aminoasidin amino grubu (N-H) arasında amid bağı (peptid bağı) oluşur. Amino asidin kalıntıları peptid zincirinde amino terminalden itibaren adlandırılır. Adlandırmada, serbest karboksil grubu içeren amino asid kalıntısından öncekilerin adlarına – ileki getirilir ve en sonda serbest karboksil grubu içeren amino asidin ismi eklenir. İki amino asid içeren peptid:Dipeptid Ör: Karnozin ( β-alanil-histidin) Üç amino asid içeren peptid:Tripeptid Ör: Glutatyon ( γ-Glutamil-sisteinil- glisin) Glutatyonun Bazı Önemli Fonksiyonları Proteinlerin sülfidril gruplarının indirgenmiş durumda muhafazası Hem de bulunan demirin (Fe2+) durumunda muhafazası Membrandan amino asid transportu 9 amino asid içeren peptidler Ör: Oksitosin, Vazopressin 29 amino asid içeren oligopeptid Ör: Glukagon 39 amino asid içeren oligopeptid Ör: Kortikotropin Protein molekülünün Primer, Sekonder, Tersiyer ve Kuaterner Yapıları Primer yapı Bu yapı protein molekülünün omurgasını oluşturur ve her protein için spesifiktir. Belirli türde, belirli sayıda ve belirli bir diziliş sırasındaki aminoasidlerin peptid bağları aracılığı ile bağlanmalarından oluşur. Peptid bağı ile birleşen iki aminoasidin 6 atomu (Cα, C, O,N, H ve Cα) aynı düzlemde yer alır. Peptid bağı kısmi çift bağ karakteri taşır Sekonder yapı Sekonder yapı deyimi polipeptid zincirinin farklı bölümlerinin düzenli şekilde kırılma ve katlanmalarını ifade eder. Linus Pauling ve Robert Coney (1951) α heliks (Helezon) yapısı β kırmalı yapı α- Heliks yapı Polipeptid iskeletinin helezon şeklinde kıvrılması ile oluşur. Polipeptid zincirindeki amino asid kalıntılarının R yan zincirleri bu yapıda helezon yapıdan dışa doğru uzanır. Helezonun her bir kıvrımı (tekrarlayan unite) yaklaşık 5-4 Ao uzunluğundadır ve 3.6 aminoasid kalıntısı içerir. Sekonder Yapı α-heliks yapısında helizonun dönüşü proteinlerde sağ el yönündedir. Kıvrılma esnasında karşı karşıya gelen peptid bağları arasında H köprüleri oluşur ve bu yapıyı stabilize eder. Bu bağlar bir zincirdeki karbonil oksijen atomu ile diğer zincirdeki azot arasında H atomunun ortaklanması ile oluşur. H bağının kuvveti 6 kilokalori kadardır. β Kırmalı yapı β-kırmalı yapıda polipeptid zinciri iskeleti helezon yapıdan ziyade zig zag bir görünüm ortaya koyar. Yan yana duran zig zag polipeptid zincirleri arasında H bağları oluşur. β Kırmalı yapı H bağları karşı karşıya gelen peptid bağlarının amino ve karbonil grupları arasında meydana gelir. β-kırmalı yapıda komşu polipeptid zincirleri paralel ya da antiparalel olabilir. Tersiyer yapı Sekonder yapıya sahip polipeptid zinciri katlanmalar ile küresel bir şekil alır ve üç boyutlu bir yapı kazanır. Tersiyer yapıyı stabilize eden bağlar: Hidrojen bağları Ditio bağları Vander Walls kuvvetleri Hidrofobik etkileşimler Yüklü grubların etkileşimleri Kuaterner Yapı Tersiyer yapıya sahip iki yada daha fazla polipeptid zincirinin bir araya gelmesi ile oluşur. Kuaterner yapıda kovalent bağlar rol almazlar. Proteinlerin Denatürasyonu Protein molekülünün doğal yapısını kaybetmesine denatürasyon adı verilir. Denatürasyon genellikle irreversibl bir olaydır. Protein molekülünün denatürasyona uğramasının çeşitli kanıtları Biyolojik aktivitenin azalması ya da kaybolması Yeni grupların ortaya çıkması Polarize ışığı sola çevirmede artış Çözünürlüğün azalması Denatüre edici etkenler Isı pH Organik çözücüler Üre ve guanidin bileşikleri Diğer etkenler Proteinlerin Sınıflandırılması A-Basit Proteinler Fibröz Proteinler Globüler Proteinler B-Bileşik Proteinler Lipid Karbohidrat Fosfor Nükleik asid Metal Basit Proteinler Globüler Proteinler 1-Albuminler İnsan, hayvan ve bitkilerde bulunurlar. Mol ağırlıkları 100 binden düşüktür. Suda çözünürler. Isı ile pıhtılaşırlar. Doymuş amonyum sülfat konsantrasyonunda çökerler. Serum albumin, ovalbumin, laktalbumin. Basit Proteinler Globüler Proteinler 2-Globulinler İnsan, hayvan ve bitkilerde bulunur. Suda albuminlere oranla daha zor çözünür. Yarı doymuş amonyum sülfat konsantrasyonunda çökerler. Isı ile pıhtılaşırlar. Serum globülinleri, ovoglobülin laktoglobülin Basit Proteinler Globüler Proteinler 3-Glutelinler Yalnız bitkilerde ve özellikle hububatda bulunur. Sulu asidlerde veya seyreltik alkalilerde daha kolay çözünür. Glutenin (Buğday) Orizenin (Pirinç) Basit Proteinler Globüler Proteinler 4-Prolaminler Bitkisel proteinlerdir. Yüksek oranda glutamik asid içerir. Gliyadin (Buğday) Hordein (Arpa) Zein (Mısır) Balnin (Malt) Basit Proteinler Globüler Proteinler 5-Protaminler Mol ağırlıkları çok küçük (∼ 6000) Suda kolay çözünür. Yüksek oranda arginin içerir. Nükleik asidler ile bileşik yapabilirler. Basit Proteinler Globüler Proteinler 6-Histonlar Yüksek oranda arginin ve lizin içerir. DNA ile bağlanarak nukleo proteinleri oluşturur. Mol ağırlıkları protaminlere oranla daha büyüktür (11.000 –21.000) Histonların çift iplikli DNA ile birleşme eğilimleri tek zincirli olanlara oranla daha yüksektir. Basit Proteinler Fibröz Proteinler Suda ve sulu çözeltilerde çözünmezler. Bağ dokusu, kıkırdak, kemik, diş, deri, tırnak, kıl gibi organizma kısımlarının proteinleridir. Sindirim enzimlerine dirençlidir. Organizmaya yapısal sağlamlık, destek temin ederler. Hücre ve dokuların birbirlerine bağlanmalarını sağlarlar. Basit Proteinler Fibröz Proteinler Kollajen Kemik, kıkırdak, tendon ve bağ dokusunun temel proteinidir. Korneada da bulunur. Suda çözünmez ve sindirim enzimlerinden etkilenmez. Suda kaynatılmak ile jelatin şekline dönüşür. Jelatin suda çözünür ve sindirim enzimlerinden etkilenir. Basit Proteinler Fibröz Proteinler Kollajen Molekülün aminoasid kompozisyonunu 1/3’ni Glisin, 1/4’ni Prolin oluşturur. Moleküldeki bir çok prolin ve lisin kalıntısı hidroksilenmiştir. Basit Proteinler Kollajendeki amino asid dizilimi genellikle tekrarlayan bir tripeptiddir. Glisin-Y-Prolin Glisin-X-hidroksiprolin Kollajen sentezinde önce prokollajen oluşur. Prolin ve lizin hidroksillenir. Karbonhidrat kalıntıları ilave edilir. Tropokollajen oluşur. Tropokollajenler bir araya gelerek kollajen liflerini oluşturur. Basit Proteinler Fibröz Proteinler Elastin Sarı renkteki bağ dokularının temel proteini Vertebralar arası ligamanların, büyük arterlerin en önemli proteinidir. Sindirim enzimlerine, asid ve alkalilere dirençlidir. Elastaz ile sindirilebilir. Nonpolar aminoasid oranı %90 Lösin, izolösin ve valin yüksek düzeyde bulunur. Basit Proteinler Elastin bazı özel amino asidleri de içerir. Desmozin, izodesmozin, mezodesmozin, lizilnorlösin Bu amino asidler moleküldeki çapraz bağları oluşturur. Lizin Lizinoksidaz Cu++ 3Allizin+lizin Allizin Desmozin Basit Proteinler Fibröz Proteinler Keratin Saç, kıl, tırnak, boynuz yapısında bulunur. Protofibrillerden oluşur. Her protofibrilde 4 peptid zinciri bulunur. 4 peptid zinciri 1 protofibrili oluşturur. 8 protofibril bir araya gelerek mikrofibril yapar. Sistein, sistin, prolin oranı yüksektir. Ditio bağları az ise molekül yumuşak (saç, yün) Ditio bağları çok ise molekül sert (Tırnak, boynuz) Bileşik Proteinler Protetik Grup Örnek Lipoproteinler Lipid HDL,LDL, VLDL, Şilomikron... Glikoproteinler Karbonhidrat IgG Fosfoproteinler Fosfor kalıntıları Kazein (Süt) Fosvitin (Yumurta sarısı) Hem Hb, sitokrom oksidaz, miyoglobin Hemoproteinler Nükleoproteinler Nükleik asid DNA, RNA Metaloproteinler Metal Fe: Ferritin Transferin Hemosiderin Cu: İnsulin Karboksipeptidaz Karbonik anhidraz Serum Proteinleri %7-8 g protein %4-4.5 g albumin %2.5-3 g globulin Albumin/globulin =1.5 Serum Proteinleri Fonksiyonları Onkotik basıncı sağlamak Antikorları ve kompleman sistemini oluşturmak Kan pıhtılaşmasını sağlamak Tampon görevi Taşıyıcı görevi (hormon, vitamin, lipid, ionlar, bilirubin, ilaçlar) Çoğu karaciğerde sentezlenir (γ globulinler Æplazma hücre) Glikoprotein yapısında (albumin hariç) Elektroforezde normal serum proteinlerinin oran olarak dağılımları Albumin %45-55 α1 globulin %5-8 α2 globulin %8-13 β globulin %11-17 γ globulin %15-25 Spesifik Plazma Proteinleri Major Komponentler Prealbumin Total mol ağırlığı 62.000 dalton olan ufak düzeydeki serum proteinlerindendir. Elektroforetik olarak anod yönünde albumin fraksiyonunun önünde yer alır. Prealbumin aynı zamanda tiroksin bağlayıcı prealbumin (TBPA) veya transthyretin (TTR) olarak da adlandırılır. Spesifik Plazma Proteinleri Major Komponentler Prealbumin Retinal bağlayıcı protein (RBP) ile kompleks oluşturarak Vit A metab önemli rol oynar. Prealbumin ve RBP’nin yarılanma ömrü diğer plazma proteinlerine göre oldukça kısadır (20-48 saat). Prealbumin tetramerik yapıda olup her bir monomeri 1 mol tiroksin bağlar. Spesifik Plazma Proteinleri Major Komponentler Albumin Dolaşımdaki ana proteini oluşturur. Total plazma proteinlerinin 2/3’nü teşkil eder. Mol ağırlığı 69.000 dalton düzeyindedir. Yüksek konsantrasyonu nedeni ile plazma düzeyindeki düşme (malabsorbsiyon, malnutrisyon, hepatik disfonksiyon, kayıp) intravasküler onkotik basınçta ciddi dengesizliğe yol açar. Spesifik Plazma Proteinleri Major Komponentler Albumin Albumin’in en önemli diğer fonksiyonu genel taşıyıcı protein olmasıdır. Birçok organik ve inorganik ligand albumin molekülünün farklı bölgeleri ile kompleks oluşturur. (Tiroksin, bilirubin, kortizol, estrojen, serbest yağ asidi, kalsiyum, magnezyum...) Albuminin yarılanma ömrü yaklaşık 17-18 gün. Glikozillenmiş albumin ölçümü (fruktozamin) birkaç hafta içindeki diabetik kontrol için faydalı bir izleme yöntemidir. Spesifik Plazma Proteinleri Major Komponentler α1 Antitripsin (AAT) α1 globulinlerin major komponenti proteaz inhibitör α1-antitripsindir. Bir proteaz inhibitör olarak α1 antitripsin kimotripsin, kallikrein, renin, ürokinaz, plasmin üzerine etkilidir. En önemli klinik açıdan inhibitör etkisi nötrofil elastaz ve kollajenaz üzerinedir. α1 antitripsin akut inflamasyona karşı cevapta serum düzeyi artan serum glikoproteinlerinden biridir (Akut faz reaktanı) Major Komponentler Haptoglobulin (HAP) α2 globulin bölgesinin proteinlerindendir. Eritrosit yıkılımı ile serbest kalan hemoglobini bağlama görevi görür. Haptoglobin-hemoglobin kompleksi retikulo endotelyal sistem tarafından birkaç dakika içinde dolaşımdan uzaklaştırılır. Hemoglobin içermeyen Haptoglobulinin yarılanma ömrü yaklaşık 4 gündür. Haptoglobin methemoglobin, hem bağlayamaz. Haptoglobin bir akut faz reaktanıdır. Major Komponentler α2 Makroglobulin (AMG) En büyük plasma proteinlerinden biridir. Mol ağırlığı 725.000 daltondur. α2 makroglobulin proteazları onlarla kompleks yaparak inaktive eder. α2 makroglobulinin inhibisyon spektrumu geniştir. Serin, karboksil, thiol, metal proteazların tümüne etki edebilir. Major Komponentler Transferrin (TRF, Siderofilin) Major β-globulin transferrindir. Transferrin hücre içi demir depolarından yada mukozal ferritinden ferrikiyonların transportunu sağlar. Bir molekül transferrin iki ferrikiyon bağlayabilir. Yüksek alkol tüketimi olan kişilerde serumlarında düşük karbohidrat içeren transferrin saptanmıştır. (Asialo transferrin) Major Komponentler Fibrinojen Mol ağırlığı 340.000 dalton düzeyindedir. En yüksek düzeyde bulunan koagülasyon faktörüdür. Üç çift peptid zincirinden oluşan bir dimerdir (A-α, B-β,γ). Bunlar amino terminal uçlarına yakın yerlerden disülfid bağları ile bağlıdır. Trombin Aα ve Bβ zincirlerinin amino uçlarından molekülü yıkarak A ve B fibrino peptidleri oluşturur. Böylece fibrinojen fibrin monomeri şekline dönüşür (αβλ)2 Major Komponentler Fibrinojen Fibrin monomerleri bir araya gelir. Faktör VIII daha sonra farklı fibrin monomerlerinin komşu λ zincirlerindeki lizin ve glutamin kalıntıları arasında kovalent bağlar oluşturur. Oluşan çapraz bağlı yapı mekanik olarak stabildir. Fibrinojen bir akut faz reaktanıdır. Minör Komponentler Serüloplazmin (CER) α2 –glikoproteindir ve mol ağırlığı yaklaşık 132.000 dalton kadardır. Tek bir polipeptid zinciri içerir. Her bir molekül serüloplazmin 6 bakır atomu bağlayabilir. Bakır oksidaz olarak da adlandırılır. Serüloplazmin demiri ferroformdan ferrik forma okside eder. Bu ferritinden serbestleşen demirin transferine bağlanması için gereklidir. Bakır bağırsaktan karaciğere serbestleşebilir formda taşınır ve burada serüloplazmin içine alınarak dolaşıma verilir. Serüloplazmin akut faz reaktanıdır. Minör Komponentler α1 asidglikoprotein (AAB) Bu protein aynı zamanda orozomukoid olarak bilinir. Steroid hormon transportunda önemli olabilir. Bir akut reaktanıdır. Minör Komponentler C- Reaktiv protein (CRP) Adını streptococcus pneumoniae’nin hücre duvarındaki C-polisakkaridine bağlanabilme yeteneğinden almıştır. CRP bir çok bakteri, mantar, protozal parazitlerde bulunan polisakkaridlere bağlanmakla birlikte, fosforilkolin, lesitin, nükleik asid gibi polianyonlara da bağlanabilir. Antikorlara benzer şekilde C-reaktiv protein opsonizasyon, fagositoz, lizis olaylarını başlatır. CRP ile ilk tanımlanan akut faz reaktanlarındandır. Minör Komponentler Hemopeksin β bandında yer alan globulindir. Hemoglobin yıkılımı ile açığa çıkan hem’i bağlayabilir. Bu şekilde demir atomunun atılımını önleyerek vücut demir depolarının korunmasına katkıda bulunur. Hem –hemopeksin kompleksi dolaşımdan hepatositler ile temizlenir. Hemoglobin Yapısı Hemoglobin 4 Hem ve 1 Globinden oluşur. Globin tetramer yapıdadır ve 4 alt ünite içerir. Hem yapısı iki kısımdan oluşur. Organik kısım+demir atomu Organik kısım protoporforin IX olarak adlandırılır. Hemoglobin Yapısı Protoporfirinin yapısı Meten köprüleri ile bağlı 4 pirol halka tetrapirol yapıyı oluşturur. Tetrapirol halkanın yan zincirlerinde 4 metil, 2 vinil, 2 propiyonat yer alır. Hemoglobin Yapısı Tetrapirol halkanın ortasında 2+ değerliğinde bir demir atomu yer alır. Demir atomu 6 koordinasyon bağı içerir 4 tanesi nitrojen atomlarına bağlıdır. Diğer iki tanesi halka düzleminin altında ve üstünde olacak şekilde uzanır. Bunlardan 5.koordinasyon bağı globin yapısındaki 1 alt üniteye ait polipeptid zincirindeki bir histidin kalıntısının imidazol halkası ile ilişkidedir. 6.koordinasyon bağı deoksihemoglobinde boş durumdadır. Oksihemoglobinde O2 bağlar. Hemoglobin iki ana yapıda bulunur. R state (relaxed) T state (tense) T durumundaki hemoglobinin bir alt ünitesine O2 bağlanması R durumuna geçişi tetikler. R durumundaki hemoglobinin O2’ye olan afinitesi daha yüksektir. O2 bağlanması proksimal histidinin pozisyonunda değişime yol açar. Bu da polipeptidin heliks yapısını etkiler. Normal Hemoglobin Türleri Embriyonik hemoglobinler Hb Gower 1 ζ2 ,ε2 (zeta, epsilon) Hb Gower 2 α2 ,ε2 (alfa, epsilon) Hb Portland ζ2 ,γ2 (zeta, gamma) Fetal hemoglobin HbF α2 ,γ2 (alfa, gamma) Yetişkin hemoglobinleri HbA α2 , β2 (alfa, beta) HbA2 α2 , δ2 (alfa, delta) Embriyonik Hemoglobinler Zeta zincir α zincirin embriyonik analoğudur. Epsilon ile kombine olarak Hb Gower 1 veya gamma ile kombine olarak Hb Portland’ı oluşturur. ε zincir gamma, beta ve delta zincirlerin embriyonik analoğudur. Alfa ile kombine olarak Hb Gower 2’yi oluşturur. Her 3 embriyonik hemoglobin 3 aydan daha düşük gestasyonel yaşta embriyo ve fetusta bulunur. Embriyonik hemoglobinler Hb Gower 1 ζ2 ,ε2 (zeta, epsilon) Hb Gower 2 α2 ,ε2 (alfa, epsilon) Hb Portland ζ2 ,γ2 (zeta, gamma) Fetal Hemoglobin (HbF) Fetus ve yeni doğanın başlıca hemoglobinidir. Doğum sonrası 12.ayda %5’ten aza iner 12-24.aylarda %3’ün altına iner. Erişkinde %0,1’den azdır. HbA Fetal hemoglobin HbF α2 ,γ2 (alfa, gamma) Yetişkin hemoglobinleri Erişkinlerin başlıca hemoglobinidir HbA α2 , β2 (alfa, beta) HbA2 HbA2 α2 , δ2 (alfa, delta) Yetişkinlerde %1,5-3 arasında bulunur. Delta zincir sentezi fetal hayatın son döneminde başlar. Sadece normoblastlarda meydana gelir (retikülositlerde yok) Hemoglobin A1c Hemoglobinin nonenzimatik bir şekilde glukoz bağlayarak glikozillenmiş şeklidir. Ortalama 120 günlük glukoz konsantrasyonunun bir göstergesi olarak diabetin takip ve regülasyonunda önemli rol oynar. Immünglobulinler yabancı antijenlere karşı oluşan ve onlarla selektif olarak reaksiyona girebilen glikoprotein yapısında moleküllerdir. Plazma Hücreleri tarafından sentezlenirler. Bir immunglobulin molekülü monomer adı verilen en az bir temel üniteden oluşur. Monomerde bir çift ağır (H) polipeptid ve bir çift hafif (L) polipeptid zinciri bulunur. Her iki zincirde de Aminoterminal ve karboksiterminal kısımları bulunur. Aminoterminal kısma değişken bölge (V) denir. Karboksiterminal kısım ise sabir bölgeyi oluşturur. Polipeptid zincirleri birbirlerine disülfid bağları ile bağlanır. IgG: Tek bir monomerden oluşur Plazma total immunoglobulinlerin %75’ini oluşturur. 4 alt sınıfı vardır. Plasentadan geçebilir. Kolostrumda bulunur. IgA: Plazmada %90 monomer, vücut sekresyonlarında tamamen dimer olarak bulunur. 2 alt sınıfı vardır. Total immunglobulinlerin %15’ini oluşturur. Mukoza sekresyonlarının başlıca immunglobulinidir (Göz yaşı, tükrük, bronş, burun, vajen, barsak sekresyonları ve safrada) IgM: 5 monomerden oluşan bir pentamerdir. Total immunglobulinlerin %8-10’unu oluşturur. 2 alt sınıfı vardır. Organizmanın bir antijenle karşılaşması halinde ilk sentezlenen moleküldür. IgD: Monomer yapıdadır. Total immunglobulinlerin %0.2’sini oluşturur. IgE: Monomer yapıdadır. Total immunglobulinlerin %0.004’ünü oluşturur. Mast hücrelerine bağlanarak onları uyarır.