2. Bilimsel Yöntem - SABİS

advertisement
Altıncı Bölüm
Taylorizm ve Fordizm
Ders: Çalışma Sosyolojisi
Hedefler
Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
Bilimsel yönetim ve Taylorizmi açıklama
Fordizmi ve fordist sistemin özelliklerini tanımlama
becerilerinin kazandırılması hedeflenmiştir.
Anahtar Kavramlar
Taylorizm
Fordizm
Esnek üretim
Bilimsel yöntem
Post-fordizm
İçindekiler
1.
2.
3.
4.
5.
6.
Giriş
Bilimsel Yöntem
Fordizm
Konunun Özeti
Tartışma Soruları
Kaynaklar
1. Giriş
Bu bölümde Taylor’un Bilimsel Yönetim İlkeleri ve bu ilkeleri montaj hattına
entegre ederek 20. yy’ın büyük bölümünde üretim ve diğer alanlara damgasını vuran
Fordizm’den bahsedilecektir.
2
Sakarya Üniversitesi
Değişen çalışma kültürü
İlk dönem işgücünün yeni kurulan fabrikalarda günümüz anlamıyla etkin çalıştığını
söylemek güçtür. Taylor’un yaptığı işçinin kendisinden ve işyerinden kaynaklanan
israfların ortadan kaldırılarak daha etkin üretim tekniklerinin bulunmasıdır.
Henry Ford ise Taylor’un bu ilkelerini aldı ve montaj hattına entegre ederek belirli
bir döneme adını verdi.
2. Bilimsel Yöntem
Hedef: Bilimsel yönetim ve Taylorizmi açıklama
Bir şeyin yolculuğunda, mümkün olduğunca düz bir çizgi boyunca seyahat etmek
en kısa ve en etkili yolu verecektir. Kesinlikle A noktasından B noktasına giden en hızlı
yol düz bir çizgi olacaktır. Bu bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Matematiksel
olarak da o en kısa mesafe olduğundan, en az zamanı alacaktır.
Frederick Winslow Taylor bunun ötesinde bir anlayışa sahip değildi. Taylor bir
eylemin en verimli yöntemini belirlemek için bilimsel ve ham verileri kullanma ile ilgili
sabit bir inanca sahipti. Taylorun düşüncesinde «tahmini» diye bir şey yoktu. Bir olay,
araştırmalar ve analizlerle gerçekten bilimsel bir temelde yer alabilir. Bu araştırmalar ve
analizlerle bu olayın bilimsel ve değişmez bir süreç olarak yer alabileceği söylenebilir.
İşte bu ilkeler, verimliliği arttırmak için kullanılan bir yönetim teorisi, bilimsel
yönetimin tesisine izin veren ilkelerdir.
Taylor, üst tabaka liberal Philadelphia’lı bir ailenin çocuğu olarak 20 Mart 1865’te
dünyaya geldi. Babası bir avukat annesi bir feministti. Her ikisi de hayatı basitleştiren
ve ileri görüşlü bir düşünceye sahiptiler. Taylor matematiksel düşünceye sahip biriydi
ve her zaman bir şeyi gerçekleştirmenin daha iyi bir yolunu bulmak için bir şeyleri
ölçen ve sayan bir yapıdaydı.
Taylor 25 yaşında tam zamanlı bir işte çalışırken, New Jersey’de Stevens Institute
of Technology’de mühendislik diplomasını aldı. Bu tarihe kadar kimse bu rekora imza
atmamıştı. O matematik ve spor konusunda başarılı ve seçkin bir kolejden mezun
olmasına rağmen, Philadelphia’da Hidrolik Şirketinde makine teknisyeni ve bir kalıpçı
olarak çalışmayı seçti.
3
Bu çıraklık süreci sonunda Midvale Çelik Şirketinde ortak bir işçi oldu. Memur
olarak başladığı bu işyerinde hızla makine teknisyenliği, ustabaşı, bakım ustabaşısı ve
şef çizimci olarak ilerledi. 6 yıl içinde baş mühendis ve son olarak da araştırma müdürü
oldu. 37 yaşında danışman mühendis oldu. 1915 yılında bir gribe yakalandı ve 59.
doğum gününü kutladığı günün ertesi gün öldü.
1878’de Taylor ilk işine Midvale Çelik Firmasında mühendis olarak başladı. Ancak
Sanayi Devrimi ve sanayileşme bir 100 yıldır devam ediyordu. Sanayi devrimi malların
üretilme yönetimini değiştirmiştir. İngiltere’de başladıktan sonra, Almanya, Amerika
Birleşik Devletleri ve Fransa gibi diğer ülkelerde bu devrimde katıldı. Kısa zamanda
yeni birçok teknolojik gelişmeler ortaya çıkarken, çeşitli sosyoekonomik ve kültürel
sorunlar da birlikte yükseldi. (Şehirleşme, göç, işsizlik, düşük ücretler, kötü koşullar,
uzun sürelerle çalışma, çocukların çalışması, tüketimin artması, maddi temellere dayalı
bir dünya anlayışı vs)
Buhar gücünün teknolojiye entegre edilmesi ve daha sonra kömür, petrol gibi
yakıtların sisteme entegre edilmesi tekstil ve imalat sanayini dönüştürdü. İletişim
teknolojilerinin de devreye girmesi bu dönüşümü hızlandırdı. Taylorun çalışması
önemli değişimler esnasında gerçekleşti. Ulusal endüstriler içerisinde çelik, cam, tekstil
ve ayakkabı genişledi ve küçük firmalar büyük işletmelere dönüştüler. Örgütlenmiş
kapitalizmin aşamasıdır aynı zamanda bu dönem. Sermaye sahiplerinin kitlesel üretim
artışı ile zenginleştikleri ancak kötü koşulların da nedeni ile çalışanların daha az ilgi
gösterdiği bir dönemdir. Aslında tam anlamıyla verimliliğin arttırılamadığı bir
dönemdir. İşyerlerinde sorunlar dikkatsizlik, güvenlik, verimsizlik ve iş yaparken
isteksizliği içeriyordu. Tabi bunun nedenleri ve çözümleri önemlidir.
Taylor bunu teşvik edici sitemlerle çözüleceğine inanıyordu. Taylor bu sistemlerin
özenle planlanmış ve kolayca öğrenilebilen etkili görevler ile kombine edilmedikçe
başarılı olabileceğine inanmıyordu.
Bilimsel yönetimin doğuşunda 1880’lerde ABD’de ortaya çıkan «yönetim
hareketinin» etkili olduğu iddia edilmektedir. Bu hareketin ASME (Amerikan Mekanik
Mühendisler Derneği) öncülüğünde geliştiği ifade edilmektedir. Bilimsel yönetimin
kurucusu F.W. Taylor ve diğer öncüleri ASME konferanslarına katılmış ve
etkilenmişlerdir. 1885’ten sonra Taylor kendisi de bu yönde konferanslar vermiştir.
Bilimsel yönetimin gelişmesini sağlayan faktörler Taylor’un çalışma hayatındaki
gözlemleridir.
4
Sakarya Üniversitesi
Değişen çalışma kültürü
Bunlar;





İşyerlerinde çoğunlukla verimsiz çalışma mevcuttur
Bu çalışma düzeni milli ekonomiyi etkileyecek derecede israf ve kayıplara
yol açmaktadır.
Çalışanlar arasında az çalışma ya da tembellik eğilimi fazladır
İşe alım süreçlerinde ehliyet ve yetenekler dikkate alınmamaktadır
Yöneticiler işlerin yapılmaları bakımından standart süreler belirlememekte
ve yönetime ait birtakım sorumluluklar çalışanlar üzerine yüklenmektedir.
Taylor’un gözlemleri işyerlerinde ve işçilerden kaynaklanan ve verimliliği büyük
ölçüde düşüren israflardı ve bu israfların ortadan kaldırılması gerekliydi.
Taylorizm 20. yy başlarında, hızla büyüyen kapitalist işletmelerde giderek
karmaşıklaşan emeğin kontrolü sorununa çözüm getirmek üzere, kullanılan üretim
teknolojisinin doğasından bağımsız olarak uygulanabilecek bilimsel yöntemler
geliştirme çabasıdır. İşin organizasyonu ve işçi konusunda geliştirmiş olduğu sistematik
felsefe, çalışmalarında da ifade ettiği gibi, işçinin doğuştan günahkar ve aptal olduğu
kabulüne dayanmaktadır. Dolayısıyla eğer denetlenmezse doğal olarak işi kolaydan
alma ve kaytarmaya çalışacaktır. Yönetici veya bir denetleyici bulunmadığında bile
işçilerin işlerini hiç aksatmadan ve yavaşlatmadan yürütmelerinin sağlanması şarttır. Bu
nedenle yapılması gereken şey, planlama ve icra ayrımı (tasarım ve uygulama). Bu
nedenle temel fikir rutin işlerin görülmesinde insan unsurunun makinelere ek olarak
nasıl etkin bir şekilde kullanılabileceği şeklinde oluşmuştur.
Uzun süren gözlemleri sonucunda Taylor işyerleri ve çalışanlardan kaynaklanan
israfları ortadan kaldırıcı ve verimliliği arttırıcı yeni yöntemleri uygulamaya sokmuştur.
Bu ilkeler;




İş örgütlenmesinde tüm sorumluluk işçilerden alınıp yöneticilere
verilmelidir. İşin planlanması ve tasarımı yöneticilerin, sadece uygulama
görevi işçilerin olmalıdır
İşin icrasında bilimsel yöntemlerin kullanılması. Bilimsel yöntem işin en
verimli nasıl yapılacağını gösterir.
Bilimsel yönteme göre değerlendirilmiş ve tasarlanmış işleri yerine
getirecek en doğru kişinin seçilmesi.
İşin verimli ve etkili biçimde icra edilmesi için işçinin eğitilmesi
5

Gerekli iş prosedürlerinin izlenmesini ve gerekli sonuçlara ulaşılmasını
sağlamak için işçi performansını izlemek
Ayrıca personelin verimli bir şekilde çalışmalarını teşvik etmek için standartlara
dayalı ve iki kademeli ücret haddini içeren farklılaştırılmış ücret sistemi geliştirilmiştir.
Hem ücret eşitliğini sağlamak hem de verimliliği arttırmak için standart iş yöntemleri ve
iş süreleri belirlenmiştir. Standart iş yöntemleri belirlenirken her işin en iyi yapılış
şeklini belirlemeyi, standart iş süreleri belirlenirken de, bir günlük yeterli miktar ve
kalitedeki işe adil günlük ücret ödeme amaçlanmıştır
Taylorun temel odağı: Karı ve çalışanların yeteneğini Maximize etmek
PROBLEM: Maksimum kapasitede çalışması için çalışanlar nasıl örgütlenmeli?
ÖNCELİKLİ ODAK: GÖREVLER. Artık iş yok görev var.
Taylorizmde iş nasıl örgütleniyor?
İlk olarak işin tasarımı için sistematik olarak inceleniyor ve iş parçalara bölünüyor.
İkincisi işin kontrolü, hareket ve zaman etüdleri ile gerçekleşmektedir. Daha sonra
teşvik edici ücret sistemlerinin devreye sokulması gelir (parça başı ücret). Ve sonuçta
emek sürecinin işçilerin becerilerinden tamamen arındırılması gelir. Böylelikle tüm
zihinsel faaliyet işçilerden koparılıp, yönetimin fabrika düzeni ve üretim planlama
bölümlerinde toplanıyor.
Tasarımın işçinin faaliyeti olmaktan çıkarılması iki açıdan gereklidir. İlk olarak
vasıflı işçiye gerek kalmayacaktır. Dolayısıyla vasıfsız işçiyi daha ucuza çalıştırmak
mümkün olacaktır. Ayrıca işin vasıfsızlaştırılması işyerlerinde işçinin birbiri yerine
ikame edilebilir konuma indirgenmesine yol açacaktır. İkinci olarak yönetim emek
süreci üzerinde tam bir kontrole sahip olabilecektir.
Bunun için işçilere sadece basit parçalara ayrılmış iş sürecindeki işlerin nasıl ve ne
kadar sürede yapılacağı talimatı verilmeliydi. Üretim bilgisi tümüyle yönetimde
toplanmalı ve bu bilgi yönetim tarafından emek sürecinin her aşamasının kontrolü,
geliştirilmesi ve işlerin nasıl yapılacağının kontrolü için kullanılmalıydı. Üretim
teknolojisinin geliştirilmesi, tamamen yönetimin istekleri ve gereksinimleri
doğrultusunda mühendisler, teknisyenler ve bilim adamları tarafından yapılmalıydı.
6
Sakarya Üniversitesi
Değişen çalışma kültürü
Taylor daha sıkı değil daha akıllı çalışmayla üretim artışının sağlanacağını
göstermiştir.
Çıktı artışının anlamı:



Daha fazla saat,
Daha fazla çalışan,
Daha fazla hammadde ve daha fazla maliyet
Bilimsel yönetimin temel mantığı:




Standardizasyon
Verimlilik ve
Emeğin bölünmesi
Etkinlik artışı
Taylor çalışılan süreyi, işçiyi, hammadde ve maliyetleri arttırmadan, standartlaşma,
verimlilik artışı ve emeğin bölünmesiyle etkinlik artışının sağlanacağını gösterdi.
Bilimsel Yönetim Prensipleri Çince, Almanca, Fransızca, İtalyanca Rusça ve Japoncaya
çevrilmiştir.
ABD dışında bilimsel yönetim ilkelerini ilk uygulayan ülkelerden biri Sovyetler
Birliğidir. Lenin SSCB’yi feodal yapıdan dönüştüreceğine inandı. Bir kitlevi eğitim
çabası gerekliydi O tüm ulusu yönetmede Taylor’un yöntemlerini kullanabileceğine
inandı. Sovyetler Birliğinin meşhur, ekonomik gelişme ve endüstriyel verimlilik için
hedefler kuran, 5 yıllık planlar bilimsel yönetim ilkelerinin doğrudan bir sonucu idi.
Ayrıca Japon endüstrisi de Taylor’un tekniklerini benimsedi. Japoya’daki bilimsel
yönetimin ilk müritlerinden biri Ueno Yoichi idi. 1919’da, Ueno, Lion Toothpowder
Şirketi tarafından işe alındı. O, günlük çalışmayı %30 azaltırken % 20 paketleme
bölümünün verimliliği arttırdı
Taylor’un bilimsel yönetimi, işyerlerinde muazzam etkilere neden olmuş, vasıflı
zanaatkarların yerini vasıfsız işçilerin alması süreci hızlandırmanın yanında üretkenliği
birkaç kat arttırmıştır. Taylor’un bu ilkeleri çalışma hayatında yerini bulmuş ve fiiliyata
geçmiştir. «McDonaldlaştırma ve McJobs». Tüketici, yönetici ve işçilere verimlilik,
hesaplanabilirlik, öngörülebilirlik ve denetim sunan iş tasarımına McDonaldlaştırma
denmektedir. Bu tasarımın başarısı o kadar büyük oldu ki hastaneler, fabrikalar,
perakende mağazaları, okullar, üniversiteler ve çalışmalarını rasyonelleştirme
7
arayışındaki diğer örgütlenmeler (tele bankacılık hizmetleri, sigorta kuruluşları vb.) bu
ilkeleri uygulamışlardır.
Taylorun örgütlenme modeli, enformasyon teknolojileri sayesinde daha önce bu
ilkelerin uygulanmadığı beyaz yakalı işçilerde de uygulanmaya başlanmıştır. Taylorizm
egemen ilke olarak kaldığı ölçüde, enformasyon teknolojisinin işgücünü
proleterleştirme kapasitesi, profesyonelleştirme kapasitesinden daha büyük olacaktır.
İşin planlama ve tasarımının işin icrasından ayrılması ilkesi, Taylorun yönetim
düşüncesinin en zararlı etkisi olarak görülmektedir. Çünkü bu ilke, kol ve beynin
ayrılmasını savunduğundan işçiyi manevi olarak parçalamaktadır. Taylor’un deyişiyle
işçilerden beklenen, işin tasarlanması bakımından düşünmeleri değil, sadece söyleneni
yapmalarıdır.
Bilimsel yönetim anlayışının sonuçları bazı problemlere neden olmuştur. Öncelikle
yöneticiler çoğunlukla Taylor’un planını sadece artan çıktı tarafını uygulamıştır. Bu
açıdan bakıldığında çalışanlarla artan çıktı paylaşılmamıştır. İkinci olarak uzmanlaşmış
işler çok sıkıcı olmuştur. İşin vasıfsızlaştırılması işçinin de vasıfsızlaşmasına ve sıkıcı
görevlerin uzun süreler yapılması işçinin ürününe, kendisine ve topluma karşı
yabancılaşmasına neden olduğu iddia edilmektedir. Bunun dışında işçiler kasten düşük
performans sergileyebilir. Ancak bu durumda yönetim buna makinelerin kullanımını
arttırarak yanıt vermiştir.
2. Fordizm
Hedef: Fordizmi ve fordist sistemin özelliklerini tanımlama
Ford Mucizesi





1903— Ford Motor Şirketi 125 çalışan ve 1700 oto üretimi
1908— 450 çalışan— 10,600 oto
1914—14,000 çalışan— 248,000 oto
1921— 32,700 çalışan— 934,000 oto
1914’te, dünya otomobil piyasasının %48’ini elinde tutmaktaydı.
8
Sakarya Üniversitesi
Değişen çalışma kültürü
Fordun fikri nedir?
1.
2.
3.
4.
Standartlaşmış üretim
İş ve iş süreçlerinin basitleştirilmesi ve Taylorizasyonu
En gelişmiş makine teknolojisinin benimsenmesi
Tüm üretici süreçlerin senkronizasyonu ve entegrasyonu
Fordizm kapitalist emek sürecinde yönetimin işçilerin becerilerine olan
bağımlılığını ortadan kaldırıp işçileri vasıfsızlaştıran bir dizi adımın mekanize olmuş bir
biçimidir. Fordist iş organizasyonunda Taylorist ilkelere göre küçük parçalara bölünen
işler yapılış sırasına göre dizilerek bir montaj hattı ortaya çıkmaktadır.
Fordizmin temel özellikleri:







Ayrıntılı iş bölümü
Standart ve kitlesel üretim
Özel amaçlı araçlar: montaj hattı
Nitelikli vasıflı emek ortadan kaldırılıyor. Onun yerine emek
niteliksizleştiriliyor. Henry Brevermanın temel iddiası bu.
Esneklikten yoksun, katı bir üretim sistemi. Büyük ölçekte yatırım
gerektiriyor.
Sendikal örgütlenme büyük.
İş örgütlenmesi ve işletme yönetimi merkezi, bürokratik ve hiyerarşik
Fordun ilk uygulamaları, büyük bir fabrikadan ziyade bir atölyededir. Atölye ölçeği
genişletilmeye çalışılırken uzmanlık gerektirmeyecek standart ürün ihtiyacı ortaya
çıkmıştır. Bu noktada ilk nitelikli işbölümü gerçekleşmiştir. Parçaları taşıyanlar ile
onları monte edenler arasında bir işbölümü meydana geliyor. Bu işbölümü ilerleyen
dönemlerde çok daha fazla sayıda ayrıntılı iş bölünmeleriyle neticeleniyor. Ve burada
zaman ve hareket etüdleri de kullanılarak bir montaj hattı tasarlanıyor.
Bu sistem işçiler tarafından kolaylıkla kabul görmemiş.
Göstergeleri:



işgücü devir oranı, 1914 te Ford fabrikasında % 400.
Makinalara sabotaj.
Kasıtlı hatalı üretim ve fire artışı.
9

İşten kaytarmalar.
Bütün bu tepkiye karşı Ford yetkililerinin çözümü


günlük ücreti iki katına çıkarmak.
2 dolar 34 cent : 5 dolara çıkartarak, işçilerin Taylorist yöntemlere
Fordizme olan direnişini kırmaya çalışmışlar.
Ve bunda da başarılı olmuşlardır.
Fordizmin işletme içi emek ve üretim organizasyonu dışında bir de kültürel boyutu
da var. Mimari alanında kültür endüstrilerinde mesela Amerikan müziğinin,
sinemasının, beslenme alışkanlıklarının, yaşam tarzının yaygınlaşması, aslında bu
Fordizmin sonucudur. Dünya ekonomisinde Amerikan hegemonyasının kurulması.
Gene Fordizm bir tür siyasi sistem olarak da görülebilir.
Bu dönem 1930’lar -1970’ler arası bir Fordist refah devletinden söz etmek
mümkün. Çalışanlara sosyal güvenlik, eğitim sağlık gibi alanlarda çok düşük bir fiyatla
bedava hizmetler sunma politikaları da bir Fordist birikim rejiminin yansıması olarak
değerlendirilebilir
Fordizmin var olma koşulu piyasaların istikrarlı olması ve doymamasıdır. Kitle
üretimi her zaman kitlesel tüketimi gerektiriyor. Dolayısıyla kitlesel üretim kitlesel
tüketimi gerektirdiğinden kitlevi bir tüketim normlarının yerleştirilmesi gerekiyordu.
Yani, reklamcılık, pazarlama, kültürel olarak tüketimin teşvik edilmesi ortaya çıktı.
1960’ların sonlarından itibaren, bu üretim ve tüketim arasındaki denge bozulmaya
başladı. İktisadi kriz verimlilik artışı ile ücret artışı arasındaki döngü işleyemez oldu. Bu
da Fordizmin üstyapı kurumlarının (sendikalar ve sosyal güvenlik kurumları),
tartışılmasına neden oldu
Ancak ne zaman ki




üretim tüketim arasındaki denge bozulmaya başladı,
verimlilik artışları zayıflamaya başlamış,
yeni büyük ve ekonomik güçler Amerika ve diğer batı firmalarını
zorlamaya başlamış,
Japonyanın büyük bir ekonomik güç olarak tarih sahnesine çıkışı,
10
Sakarya Üniversitesi

Değişen çalışma kültürü
artı bir de 1970 li yıllarının başındaki Arap- İsrail savaşının bir neticesi
olarak Petrol fiyatlarının hızlı bir şekilde yükselmesi Fordizmin krize
girmesine neden olmuştur.
Peki, bu krize karşı ne gibi önlemler, tepkiler geliştirilmiştir. Burada Japon
kaynaklı yönetim sistemleri, bir çözüm olarak önerildi. Esnek üretim, Toyotoizm, TKY,
İKY, Rotasyon, Otomasyon, Takım Çalışması gibi günümüzde de yaygın bir şekilde
kullanılan bir takım yeni yönetim teknikleri, biçimleri tarih sahnesine çıkmış. Bütün
bunlar post-fordizm adı alarak özetlenebilir. Yani, Fordizm krize giriyor bu krize karşı
bir çözüm yolu olarak, Japon modelinden hareketle, post-fordizm adı verilen yeni bir
birikim sistemi kurulmaya çalışılıyor
Bu tabi bunu sadece Japon modeliyle bunu sınırlandırmak doğru değil. İtalya’nın
kuzey bölgelerinde olan bir takım üretim sistemleri esnek üretim biçimleri. Amerika’nın
silikon vadisinde yeni teknolojiye dayalı gene esnek üretim sistemlerinin ortaya çıkması
da post fordizm adı verilen yeni bir yaklaşımın veya genel adıyla esnek üretim tarzının
öne çıkmasına neden olmuş.
Tabi bütün bunlar Fordizmin tarih sahnesinden çekildiği anlamına gelmez. Fordizm
hala varlığını özellikle işletme düzeyinde devam ettirmektedir. Ancak sektörden sektöre
bu büyük farklılıklar göstermektedir. Değişen esas olarak bir üretim biçimi olarak bir
Fordizm den ziyade bir ekonomi yönetme modeli olarak Fordizmdir
5. Konunun Özeti
Taylor işyerlerinde ve işçilerden kaynaklanan ve verimliliği büyük ölçüde düşüren
israfları gözlemledi ve bu israfların ortadan kaldırılması için bir yöntem geliştirdi.
Taylorizm 20. yy başlarında, hızla büyüyen kapitalist işletmelerde giderek
karmaşıklaşan emeğin kontrolü sorununa çözüm getirmek üzere, kullanılan üretim
teknolojisinin doğasından bağımsız olarak uygulanabilecek bilimsel yöntemler
geliştirme çabasıdır. Taylorizmde temel fikir rutin işlerin görülmesinde insan unsurunun
makinelere ek olarak nasıl etkin bir şekilde kullanılabileceği şeklindedir.
Fordizm kapitalist emek sürecinde yönetimin işçilerin becerilerine olan
bağımlılığını ortadan kaldırıp işçileri vasıfsızlaştıran bir dizi adımın mekanize olmuş bir
11
biçimidir. Fordist iş organizasyonunda Taylorist ilkelere göre küçük parçalara bölünen
işler yapılış sırasına göre dizilerek bir montaj hattı ortaya çıkmaktadır.
6. Değerlendirme Soruları
1. Bilimsel yönetim ve Taylorizmi tanımlayarak, özelliklerini tartışınız?
2. Fordist sistemin temel özelliklerini tartışınız?
7. Kaynakça





Baransel, A. (1993) Çağdaş Yönetim Düşüncesinin Evrimi. İstanbul.
Morgan, G. (1998) Yönetim ve Örgüt Teorilerinde Metafor, Çev: Gündüz
Bulut, MESS, İstanbul.
Ritzer, G. (1998) Toplumun McDonaldlaştırması: Çağdaş Toplum
Yaşamının Değişen Karakteri Üzerine Bir İnceleme, Ayrıntı, İstanbul.
Kumar, Krishan (1999) Sanayi Sonrası Toplumdan Post-modern Topluma,
Çağdaş Dünyanın Yeni Kuramları, Dost, Ankara.
Özdemir, G. Y. (2002) Emek Süreci Teorisi ve Türkiye’de Emek Süreci
Çalışmaları Üzerine Bir Değerlendirme, İmaj Yay. Ankara.
Download