Document

advertisement
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ
GELİŞMELER
Yard. Doç. Dr. V. Sefa Fuat HEKİMOĞLU
Okt. Adnan MUHACİR
Okt. Sedat GENCER
II. HAFTA
Kulaklık, not defteri, kalem vb. ders
materyallerinizi hazır ediniz.
İÇİNDEKİLER
1. Meşrutiyet Dönemi Fikir Akımları
a- Osmanlıcılık
b- İslamcılık
c- Türkçülük
3.Trablusgarp Savaşı
4. Balkan Savaşları
5. Bab-ı Ali Baskını
6. Birinci Dünya Savaşı Öncesi Avrupa
KAZANIMLAR:
1. Osmanlı Devleti’nin son yıllarında gündeme
gelen fikir akımlarının öğrenilmesi.
2. Osmanlı Devleti’nin son yüzyılındaki önemli
toprak kayıplarını simgeleyen Trablusgarp ve
Balkan savaşlarının nedenlerinin ve sonuçlarının
öğretilmesi.
3. Birinci dünya savaşı öncesi Avrupa’daki siyasi
ve askeri gelişmeler ile bunların Osmanlı
Devleti’ne etkilerinin kavratılması
MEŞRUTİYET DÖNEMİ FİKİR AKIMLARI
Osmanlıcılık:
II. Mahmut döneminde gündeme gelen
Osmanlıcılık, asıl olarak Tanzimat devrinde, Yeni Osmanlılar
tarafından sistematize edilmiştir.
•
Amaç, Osmanlı Devleti’ni oluşturan bütün milletleri adalet,
eşitlik, hürriyet ölçüleri içinde bir arada tutup Osmanlılık
duygusu ile “Osmanlı Toplumu”nu oluşturmak, toplumsal
eşitliği sağlamaktır. Ancak; Fransız İhtilâli sonrasında ortaya
çıkan Milliyetçilik akımının etkisiyle Balkan milletlerinin isyan
edip Osmanlı Devleti’nden ayrılmasıyla geçerliliğini
kaybetmiştir.
• İBRAHİM ŞİNASİ
Şair, tiyatro yazarı ve
gazeteci. 1865
yılında kurulan ve
Osmanlıcı
görüşleriyle tanınan
Genç Osmanlılar
cemiyetinin üyesi
ZİYA PAŞA
• İslamcılık: Abdülhamit döneminde etkin bir şekilde
kullanılmaya çalışılan İslamcılık, uygulanan hali ile
İslam birliği ve hilafet çerçevesinde gelişmiştir.
• Bu dönemde İslamcılık, dünyayı kaplayan Batı
emperyalizminin
ülkeleri
sömürgeleştirmesine
İslamiyet içerisinde çare arayan bir düşünce akımıdır.
• Bu fikir, daha sonraki yıllarda Sebilürreşat adını
alacak olan Sırat-ı Müstakim dergisinde tartışılmış ve
vücut bulmuştu. İslamcılık akımının öne sürdüğü
İslam birliği düşüncesi Arnavut isyanı ve I. Dünya
Savaşı’nda yaşanan Arap isyanı ile geçerliliğini
yitirmiştir.
• Türkçülük: Bu fikir ilk olarak dil ve tarih
alanındaki incelemeler ile belirmiş, Avrupa’da
Türkoloji’nin gelişmesi Osmanlı aydınları
arasında Türklük bilincini yaymaya başlamıştır.
• Amaç: Dünyadaki bütün Türkleri millî bir
duygu ile birleştirerek Osmanlı bayrağı altında
kuvvetli bir unsur olarak yeniden dünya
devletleri arasına sokmak.
• Türkçülük Osmanlılarda ilk zamanlarda edebiyat alanında
etkisini göstermeye başlamıştı. Bu dönemde Osmanlı aydınları
dilde sadeleşmeye gitmiş eserlerini Türkçe yazmaya
başlamıştır.
• Ulus bilincine ulaşmış olan Rusya Türklerinden kimi aydınların
Osmanlı devletine sığınmaları Türkçülük akımına yeni bir ivme
kazandırmıştır. Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu, Hüseyinzade Ali,
Mehmet Emin Resulzade bu bağlamda Türkçülüğün gelişimine
büyük katkı sağlamışlardır.
• Osmanlıcılık ve İslamcılık fikirlerinin çökmesi ile Türkçülük ön
plana çıkmıştır. Özellikle Balkan savaşları sonrası Türkçülük
daha etkin taraftar bulmaya başlamıştır. Ziya Gökalp, İttihat ve
Terakki Partisinin Türkçülük konusundaki temel ideologu
olmuş, Türkçülüğün Esasları adlı eseri kaleme almıştır.
• Mehmet Emin Resulzade
Azerbaycan
Cumhuriyeti’nin
kurucusudur.
Türkiye’nin siyasi
ve kültürel
hayatında da
önemli yer
tutmaktadır
Ziya Gökalp
• Türkçülüğün
Esasları,
TürkleşmekİslamlaşmakMuasırlaşmak
gibi eserleriyle
Türkiye’de
Türkçülük
fikrinin
ideologu.
Yusuf Akçura
• Tatar asıllıdır.
Üç Tarz-ı
Siyaset
eserinin
yazarı ve
Türkçülük
fikrinin
ideologları
arasındadır
TRABLUSGARP SAVAŞI (1911-1912)
• Savaşın
•
•
•
•
•
•
Nedenleri:
1870’li
yıllarda
Piyemonte
öncülüğünde siyasî birliğini tamamlayan İtalya’nın, gelişen
sanayisi için ham madde ve pazar arayışı.
İngiltere ve Fransa’nın, İtalya’yı Almanya’nın yanından
ayırarak kendi sömürgelerini güvence altında tutmak istemesi.
Trablusgarp’ın coğrafî konum olarak İtalya’ya yakın olması.
İtalya’nın artan nüfusuna yeni yurtlar bulma düşüncesi.
Trablusgarp’ın İtalya’ya Afrika’nın içlerine kadar ilerleme
olanağı sağlaması.
Osmanlı Devleti’nin deniz gücünün oldukça zayıf olması.
İtalya’nın Habeşistan’daki başarısızlığını (1896) telâfi etmek
istemesi.
Savaşın Gelişimi
• Trablusgarp’ı işgal etmek isteyen İtalya bu amacına ulaşmak
için Avrupa devletleriyle, kendisine Trablusgarp’ta hareket
serbestliği tanıyacak antlaşmalar yapmıştır. Bu konuda
anlaşmaya vardığı devletlerden biri Rusya’dır. İtalya, 1909
Racconigi Antlaşması ile Trablusgarp üzerindeki çıkarlarını
Rusya’ya kabul ettirmiştir.
• 1896 Habeşistan bozgununu yaşamış olan İtalya, Osmanlının iç
sorunlarını çok yerinde ve zamanında kullanarak Trablusgarp,
Bingazi ve Derne’ye asker çıkarmıştır.
• Bu gelişme üzerine Osmanlı Devleti bölgeye denizden ve
karadan asker gönderememiştir. Çünkü donanma Haliç’te
demirliydi ve Mısır İngiliz işgali altındaydı.
• Osmanlı Devleti’nin genç vatansever subayları Mustafa Kemal
(gazeteci Şerif Bey adıyla), Enver Bey, Nuri Bey, Fethi Okyar
ve Ali Çetinkaya, Mısır ve Tunus üzerinden buraya gizlice
geçmişlerdir.
• Derne ve Tobruk’ta Mustafa Kemal, Bingazi’de ise Enver Bey
İtalyanların ilerleyişini durdurmuş, bunun üzerine İtalya,
Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamak için Rodos ve Oniki Ada’yı
işgal etmiş, Çanakkale’yi abluka altına almıştır.
İTALYANLARIN TARBLUSGARP SAVAŞINDA
SALDIRI PLANI
GÖNÜLLÜ SUBAYLARIN TRABLUSGARBA GİDİŞ
GÜZERGAHLARI
Mustafa Kemal kılık değiştirerek Trablusgarp’a
ulaşmıştır.
Mustafa Kemal’in Trablusgarp Savaşı Sırasında
çekilen fotoğrafları
• Karadağ’ın Balkanlarda Osmanlı’ya savaş ilan etmesiyle, iki
cephede birden savaşamayacağını anlayan Osmanlı Devleti
çaresizce barış istemek zorunda kalmıştır.
• Osmanlı Devleti Trablusgarp’taki subaylarını geri çağırmış ve
15 Ekim 1912 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde İtalya ile
Ouchy (Uşi) Antlaşması’nı imzalamıştır.
• Trablusgarp Savaşı’nda özellikle Derne, Tobruk ve Bingazi’de
askerî başarı elde eden Osmanlı Devleti, Balkanlarda savaş
başlaması nedeniyle yenik duruma düşmüştür.
UŞİ ANLAŞMASI
Ouchy (Uşi) Antlaşması (15 Ekim
1912)
• Antlaşmaya göre;
•
Osmanlı Devleti’nin
Kuzey Afrika’daki son toprak
parçası olan Trablusgarp ve Bingazi (Libya) İtalya’ya
bırakılmıştır.
•
İtalya Trablusgarp’ın Düyun-u Umûmiye’ye olan borçlarını
ödeyecektir.
•
Trablusgarp’ta yaşayan Müslümanlar dinî yönden halifelik
makamına bağlı kalacaklardı. Böylece dinî ve kültürel bağlar
korunmaya çalışılmıştır.
•
Rodos ve On İki Ada geçici olarak (Balkan Savaşları
bitene kadar) İtalya’ya bırakılmıştır.
• İtalya Balkan Savaşları bitmesine rağmen Rodos ve
On iki Ada’yı Osmanlı’ya geri vermemiş, II. Dünya
Savaşı sonunda 1947 Paris Antlaşması ile
Yunanistan’a bırakmıştır.
• Osmanlı Devleti, Kuzey Afrika’daki son toprağını
kaybetmiş, aynı zamanda artık 3 kıtada toprağı olan
bir devlet olma özelliğini de yitirmiştir.
BALKAN SAVAŞLARI (1912-1913)
• Savaşın Nedenleri:
• Milliyetçilik akımının etkileri
• Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki varlığına son verilmek
istenmesi
• Rusya’nın Panslavizm politikası kapsamında Balkan uluslarını
kışkırtması
• İngiltere’nin Osmanlı’ya karşı tutumunu değiştirmesi (Reval
Görüşmesi)
BİRİNCİ BALKAN SAVAŞI
Rusya’nın
arabuluculuğu
neticesinde
Balkan
Devletleri,
Yunanistan,
Bulgaristan,
Sırbistan ve
Karadağ
Osmanlı’ya karşı
ittifak
kurmuşlardı
• Uzun yıllar Osmanlı egemenliği altında bulunan Balkanlar’da
Fransız devrimi sonrası yayılan Ulusçuluk akımının etkisi ve
büyük devletlerin kışkırtmalarıyla çeşitli devletler kurulmuştu.
• XIX. Yüzyılda Yunanistan, Sırbistan, Romanya ve Karadağ gibi
devletler kurulurken XX. Yüzyıl başlarına ise Bulgaristan
bağımsızlığını ilan etmişti. Bulgaristan’ın 1908’de bağımsızlığını
ilanından sonra Balkanlar’da dengeler değişmiştir.
•
Bundan sonraki süreçte, Romanya dışındaki Balkan ülkeleri,
Rusya’nın girişimleriyle Osmanlı Devletine karşı ittifak
oluşturmuşlardır. İngiltere’nin de desteklediği bu devletler,
Osmanlı’dan çeşitli isteklerde bulunarak olayların savaşa doğru
tırmanmasına yol açmışlardır.
• Aynı günlerde Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp Savaşı ile
uğraşması, bu devletleri cesaretlendirmiştir. Osmanlı
Devleti’nin Balkan ülkelerinden gelen istekleri reddetmesi
üzerine savaş kaçınılmaz hale gelmiş, Karadağ’ın savaş ilanıyla
çatışmalar başlamıştır.
Savaşın Gelişimi
• I. Balkan Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ne saldıran ilk Balkan
devleti Karadağ olmuş, bu devletin Yenipazar’a saldırısıyla
savaş başlamıştır.
• Kısa zamanda gelişen savaşa Bulgaristan, Sırbistan ve
Yunanistan’ın da dâhil olmasıyla Osmanlı Devleti dört cephede
birden savaşmak zorunda kalmıştır.
• Yunanistan Ege adalarını ve Selanik’i ele geçirmiş; Makedonya
Karadağ, Sırbistan ve Bulgaristan tarafından işgal edilmiştir.
• Rauf (Orbay) Bey, Hamidiye Kruvazörü ile Ege’de başarılı
mücadeleler vermişse de Yunanlılar Ege adalarını işgal etmeyi
başarmışlardır.
•
Osmanlı Devleti ile sınırı kalmayan Arnavutluk ise,
Osmanlı’nın bu durumundan yararlanarak bağımsızlığını ilan
etmiştir.
• Avrupa devletleri
sonlandırmak için
sağlamıştır. Osmanlı
gösterememiş ve
kalmıştır.
durumu değerlendirmek ve savaşı
Londra’da bir konferans toplanmasını
Devleti de I. Balkan Savaşı’nda hiç varlık
barış antlaşması imzalamak zorunda
Osmanlı Devleti’nin I. Balkan
Savaşı’nda Mağlup Olma Nedenleri
• Ordunun siyasete karışması
• Ordunun bir kısmının terhis edilmesi (Dışişleri Bakanı
Âsım Bey 65.000 kişilik bir askerî birliği savaştan önce terhis
etmiştir.)
• Donanma gücünün yetersiz olması
• Savaşın dört cephede devam etmesi
• Ordunun bir kısmının Vahabî Ayaklanması’nı bastırmak için
Yemen’e gitmesi , gibi durumlar etkili olmuştur.
Yaşanan bu mağlubiyet, Osmanlı iç siyasetini de derinden
sarsmıştır. İttihat ve Terakki Fırkasının önde gelenleri yenilgiden
hükümeti sorumlu tutmuşlar, 23 Ocak 1913’te Bab- ı Ali Baskını
adı verilen bir darbeyle yönetime el koymuşlardır. İttihatçıları
ülke kaderine tümüyle hakim olmalarına karşın savaştaki kötü
gidiş devam etmiştir.
Hiç hesapta olmayan bu toprak kayıpları sonunda 30
Mayıs 1913’te Londra Konferansı’nda yapılan anlaşmalarla
savaşa son verilmiştir. Anlaşma ile Osmanlı sınırı Edirne’yi
dışarıda bırakarak Midye-Enez Hattı olmuştur.
• Savaş sonrasında Balkanlarda Osmanlı Devleti tasfiye edilmiş,
olmakla birlikte dengeler tümüyle değişmişti. Bulgaristan’ın
Karadeniz’den sonra Ege’ye de inerek Büyük Bulgaristan’ı
kurma yolunda önemli bir adım atması başta Yunanistan
olmak üzere diğer Balkan devletlerini de rahatsız etmişti.
I. BALKAN SAVAŞINDA OSMANLININ TOPRAK KAYIPLARI
«Bulgaristan, Karadeniz ve Ege Denizi’ne kıyısı olan büyük bir
devlet haline gelmişti.» (1912)
I. BALKAN SAVAŞINDA OSMANLI ASKERİ
Bâb-ı Âli Baskını (23 Ocak 1913)
• I. Balkan Savaşı’nda alınan yenilginin sorumlusu görülen
hükûmete karşı, İttihat ve Terakkicilerin düzenlediği,
Osmanlı Devleti’nde görülen ilk hükûmet darbesidir.
•
Enver Paşa öncülüğünde düzenlenen bu hükûmet darbesi ile
Kâmil Paşa Hükûmeti düşürülmüş, yerine Mahmut
Şevket Paşa Hükûmeti kurulmuştur.
•
Bâb-ı Âli Baskını ile İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin
yönetimdeki etkinliği artmıştır.
BAB-I ALİ BASKINI SIRASINDA NAZIM PAŞA’IN
ÖLDÜRÜLMESİ
Londra Antlaşması (30 Mayıs 1913)
• Osmanlı Devleti bu antlaşma ile Midye-Enez hattının
batısındaki toprakları kaybetmiştir. Buna göre;
• Osmanlı Devleti’nin batı sınırı Midye-Enez hattı olarak
belirlenmiştir.
• Ege adalarının durumu Avrupalı devletlerin alacağı karara
bırakılmıştır.
• Gelibolu Yarımadası dışındaki tüm Trakya, Dedeağaç, Kavala,
Kırklareli ve Edirne Bulgaristan’a bırakılmıştır.
• Orta ve Kuzey Makedonya Sırbistan’a bırakılmıştır.
• Güney Makedonya, Selanik ve Girit Yunanistan’a
bırakılmıştır.
• Savaştan en kârlı çıkan devlet Bulgaristan
olmuştur. Bu durum II. Balkan Savaşı’nın çıkmasında
son derece etkilidir.
Yakın arkadaşı Rauf Orbay ile Balkan Savaşı
sırasına Mustafa Kemal (1912)
II. BALKAN SAVAŞI (1913)
• Savaşın Nedenleri
• Bulgaristan’ın I. Balkan Savaşı sonucunda fazla toprak elde
etmesi (temel sebep)
• Diğer Balkan devletlerinin Bulgaristan’ın bu kadar
güçlenmesinden rahatsız olması
• Balkan
devletlerinin
toprak
paylaşımı
konusunda
anlaşamaması
• Bulgaristan’ın Balkanlarda güçlenmesinden rahatsız olan
Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ Bulgaristan’a savaş ilan
etmişlerdir.
Bu devletlere, I. Balkan Savaşı’nda yer almayan ve
Bulgaristan’dan toprak talep eden Romanya da dâhil olmuştur.
• Osmanlı Devleti, Balkan devletleri arasındaki bu mücadeleyi
fırsat bilerek Kırklareli ve Edirne (Doğu Trakya)’yi geri almıştır.
Bu durum Osmanlı Devleti’nin Londra Antlaşması’nda
belirlenen sınırları kabul etmediğini göstermektedir.
• II. Balkan Savaşı sonunda, Balkan devletleri kendi aralarında
Bükreş Antlaşması’nı imzalamışlardır. Osmanlı Devleti ise
Bulgaristan ve Sırbistan ile ayrı ayrı İstanbul Antlaşmaları’nı
yaparken, Yunanistan ile Atina Antlaşması’nı imzalamıştır
Balkan Savaşları’nın Genel Sonuçları
• Batı Trakya, Makedonya, Arnavutluk ve Ege Adaları
(Bozcaada (Taşoz) ve Gökçeada (İmroz) hariç) Osmanlı
Devleti’nin elinden çıkmıştır.
• Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki varlığı “Doğu Trakya” ile
sınırlı kalmıştır.
• Batı Trakya (Gümülcine, Dedeağaç, İskeçe, Kavala, Yanya,
Serez ve İşkodra) sorunu ortaya çıkmıştır.
• Osmanlı
Devleti’nde
merkezî
yönetim
saygınlığını
kaybetmiştir.
• Meriç Nehri sınır olarak kabul edilmiş ve yaklaşık olarak
bugünkü Batı sınırı belirlenmiştir.
• Osmanlı’da ülke içinde göç hareketleri yoğunlaşmıştır.
• Almanya’dan getirilen subaylarla Osmanlı ordusu yeniden
yapılandırılmaya çalışılmıştır.
• İttihat ve Terakki ülkenin yönetimini tümüyle ele geçirmiştir.
• Osmanlıcılık fikir akımı zayıflamış, Türkçülük fikir akımı
güçlenmiştir.
Balkan Savaşları sonrasında topraklarından ayrılarak
Anavatana dönen Türkler
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ AVRUPA
 XIX. Yüzyılda siyasal, sosyal ve ekonomik dengeleri alt üst eden
iki olay; Fransız İhtilali ve Sanayi İnkılâbı, I. Dünya Savaşına
giden süreçte etkili olan en önemli gelişmelerdir. 1789 Fransız
Devrimi ile Avrupa’da yayılan ulusçuluk akımının etkisiyle yeni
devletler kurulmuş, sınırlar değişmiştir.
Özellikle Napolyon Savaşları sonrası 1815 Viyana Kongresi ile
Avrupa’nın yenilenme dönemine girmesine rağmen, uluslar arası
ilişkiler yeni bir düzen içinde işlemeye başlamıştır. Bu yeni
düzenin ana unsuru olan Liberalizm hareketleri ülke içinde sınırlı
kalmamış, yeni çatışma konusu olmuştur.
Ulusçuluk hareketleri ise liberalizmden daha etkili olmuştur.
İtalya ve Almanya’da siyasi birliğin kurulması bu iki devletin yeni
güçler olarak belirmesi, Avrupa dengesine yeni bir biçim vermişti.
ALMANYA VE İTALYA BİRLİĞİNİN SİMGELERİ
Alman Şansölyesi
Otto Von Bismarck
Üretim patlamasına yol açan Sanayi İnkılabı ise,
sömürgeci devletlerin yeni hammadde kaynaklarına ve
pazarlara olan ihtiyaçlarını artırmıştır. Bu durum
Avrupa’nın büyük devletleri arasında ekonomik rekabeti
şiddetlendirmiş ve var olan siyasal bunalımların da
etkisiyle bloklaşmaya yol açmıştır.
TEŞEKKÜR EDERİZ
shekimoglu@beu.edu.tr
amuhacir@beu.edu.tr
sgencer@beu.edu.tr
Download