Çevre - SABİS

advertisement
PROF.DR. HALİL İBRAHİM AYDINLI
KAVRAMSAL ÇEVRÇEVE
GİRİŞ
• Günümüzde
bilimsel anlamda yapılan akademik
çalışmaların pek çoğu çevre sorunları üzerinde
gerçekleşmektedir. Çevre sorunlarının ortaya çıkışı
kısaca beş adımda incelenmektedir.
• 1960’larda bazı kentlerde ve özellikle Londra’da hava
kirliliğinden dolayı pek çok insanın hayatını
kaybetmesidir. Bu durum insanoğlunun kendi geleceğini
sorgulamaya itmiştir.
 Çevre sorunlarına dikkat çekmek için yapılan yayınların etkisinin
büyük olması. Örneğin bu dönemde Rachel Carson tarafından
yazılan “Sessiz Bahar” kitabı çevre sorunlarına dikkat çekmek
açısından başarılı olmuştur.
 Uluslar arası alana hitap edebilecek güçte raporların
hazırlanması. Örneğin Roma Kulübü tarafından hazırlanan
“Büyümenin Sınırları” dünyanın geleceği ile ilgili kaygıları ortaya
koymuştur.
 Dünya çapında faaliyet gösteren bazı çevreci örgütlerin, çevrenin
dünya gündeminde önemli bir yere sahip olmasını sağlayıcı
eylemlerde bulunması. Örneğin; Greenpeace.
 Çevreci partilerin kurulması ve bunların siyasi hayatta önemli
destek bularak parlamentoya girebilmeleridir. Örneğin; Alman
Yeşiller Partisi (Şahin, 2010: 352).
KAVRAMLAR




Çevrebilim:
Çevrebilim farklı şekilde tanımlanmaktadır.
Canlıların yaşadığı fiziksel ortamı araştıran bir bilim dalıdır.
Doğadaki canlılar arasındaki karşılıklı ilişkileri araştıran bilim
dalıdır.
 Doğanın yapı ve fonksiyonunu inceleyen bilim dalıdır.
 Yukarıdaki farklı tanımlamalardan sonuncusu genel kabul gören
çevre bilim tanımıdır. Yani çevrebilim; canlıların birbiriyle ve
çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır (Kışlalıoğlu ve
Berkes, 1989: 15).
 Kentbilim terimlerinde ise çevrebilim; tüm canlıların
birbirleriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır
(Keleş, 1998: 33) şeklinde tanımlamıştır.
 Ekoloji terimi ilk olarak Alman biyolog Ernest Haeckel
tarafından kullanılmıştır. Ekoloji, “oikos” (konut) ve “logia”
(bilim) anlamlarına gelen Yunanca kelimelerden türetilerek
kullanılmıştır. Hayvan ve bitkilerin çevreleri, birbirleri ve
insanoğlu ile olan ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır. Ülkemizde
ekoloji teriminin karşılığı olarak çevrebilim kavramı
kullanılmaktadır (Ertürk, 2009: 3).
 Birey Ekolojisi: Aynı türe ait birey veya bireylerin çevre ile olan
ilişkilerini inceleyen ekoloji dalına denir.
 Popülasyon Ekolojisi: Bir populasyonun yapısını, gelişimini,
değişimini ve bunların nedenlerini inceleyen ekoloji dalına denir.
 Ekosistem Ekolojisi: Kommuniteyi oluşturan bireylerin çevreleri
ile olan ilişkilerini inceleyen ekoloji dalına denir.
Çevre:
 Çevrenin gündelik hayatta kullanılan dar anlamıyla
bilimsel anlamda kullanılan geniş anlamı bulanmaktadır.
Dar anlamda çevre; civar, etraf anlamına gelmektedir. Geniş
anlamda çevre üç farklı unsurun; insanların, insanların
dışındaki canlı varlıkların ve bu ikisini etkileyen cansız
başka her şeyin karşılıklı etkileşiminin oluşturduğu bütüne
denilmektedir (Keleş ve Hamamcı, 2005: 32).
 Çevre, canlı ve cansız varlıkların bir arada bulundukları
birbirini etkiledikleri ve birbirlerinden etkilendikleri ortam
olarak tanımlanmaktadır. Genel olarak çevre; tüm canlı
varlıkları kuşatan olaylar, maddeler ve eylemler bütünü
olarak tanımlanmaktadır (Bozyiğit ve Karaaslan, 1998: 18).
 Çevre; bir bireyin, bir toplumsal kümenin ya da bir
toplumun biyolojik, toplumsal, kültürel yaşamını
etkileyecek dış şartların tamamı (Ozankaya, 1975) şeklinde
de tanımlanmaktadır.
 Kentbilim Terimleri Sözlüğü’nde çevre; kişiyi etkileyen, özdeksel




ve tinsel gelişmesini, biçimlenmesini ve yaşamını belirleyen,
dirimbilimsel, iklimle ilgili ve toplumsal etkenlerin tümü (Keleş,
1998: 33) şeklinde tanımlanmaktadır.
Çevre, canlı çevre ve cansız çevre olmak üzere ikiye ayrılarak
incelenmektedir.
Canlı Çevre: Canlı ile aynı fiziksel alanı paylaşan ve canlıyı direk
ya da dolaylı olarak etkileyen tüm diğer canlılardır.
Cansız Çevre: Canlıların içinde veya üzerinde yaşantılarını
sürdürdükleri kaya, su gibi somut ortamlardır. Bunun dışında
iklim elemanları, su ve toprağın fiziksel, kimyasal özellikleri
cansız çevreyi oluştururlar. Çevre tanımı yalnız insan açısından
ele alındığında; insanın diğer insanlarla olan ilişkiler sürecinde
birbirleri üzerinde etkin olması ve insanın kendi dışında ki tüm
canlı ve cansız varlıklarla olan ilişkilerini kapsar.
Bunların yanında yine çevre; fiziksel çevre ve toplumsal çevre
olmak üzere iki başlık altında da incelenebilmektedir.
Fiziksel Çevre: Canlıların içinde yaşadığı, varlığını, özelliğini ve
niteliğini fiziksel olarak algıladığı ortama denir.
 Fiziksel çevre de kendi içinde ikiye ayrılarak incelenmektedir.
 Doğal Çevre: Oluşumunda insanın etkisinin olmadığı çevreye
denilmektedir. Örneğin: Dağ, deniz, göl, vb.
 Yapay Çevre: İnsanın kendi amaçları doğrultusunda değiştirmiş
olduğu çevreye denir. Örneğin: Kent, köy, baraj, yol, vb.

 Yapay çevre bu nedenle yaratılmış olduğu dönemdeki toplumun
bilgi, teknoloji ve toplumsal değerlerini yansıtır.
 Toplumsal Çevre: İnsanların ekonomik, toplumsal ve siyasal
ilişkilerinin tümüne toplumsal çevre denir ve insanların
birbirleriyle olan resmi olmayan tüm ilişkileri toplumsal çevreyi
oluşturur (Yücel: 85)
 Eko-sistem:
 Birbirleri ile ve cansız ortamla ilişki içinde olan kendi içinde





yeterli bitki ve hayvan topluluğu olarak tanımlanmaktadır. Canlı
ve cansız varlıklar arasında karşılıklı etki ve ilişkilerin
oluşturduğu biyolojik sisteme ekosistem denir.
Coğrafi olarak dar bir alanı kastederek belirli bir alanda yaşayan
canlı varlıkların hem kendi aralarında hem de yaşadıkları
ortamla olan göreli olarak devamlı tek tip ilişkilerine işaret
etmek için kullanılan bir kavramdır.
Populasyon:
Belli bir bölgede yaşayan aynı türe ait bireyler olarak
tanımlanmaktadır. Belli bir bölgede belli bir zaman içinde
yaşayan ve karşılıklı ilişkiler içinde bulunan aynı türe ait
bireylerin oluşturduğu topluluğa populasyon denir.
Komünite:
Farklı türlere ait populasyonların bir araya gelmesiyle oluşan
topluluğa denir.
 Habitat:
 Bir organizmanın veya populasyonun doğal olarak yaşadığı yer
olarak tanımlanmaktadır. Buna ek olarak dilimizde habitat
“yaşam alanı” olarak da ifade edilmektedir. Yaşam alanı; Bir
organizmanin ya da organizma grubunun yerleştiği, fiziksel
çevrenin görece bir örnekliliği ve ilgili bütün biyolojik türlerin
sıkı etkileşimi ile belirlenen doğal çevredir. Yaşama ortamı çöl,
tropik orman, çayırlık alan, kutup tundrası ya da buz denizi vb.
yerler olabilir.
 Sistem:
 Birbirleri ile etkileşim içinde olan ve birbirlerine bağımlı
parçaların oluşturduğu bütün. Bir sistemi oluşturan tüm parçalar
sistem içinde birbirleriyle direk ya da dolaylı ilişki halindedir.
Sistemin oluşabilmesi için parçalar, belirli işlevi gerçekleştirecek,
sürekli ve düzenli ilişkiler sağlayacak şekilde bir araya gelmelidir.
 Sistemler üç farklı şekilde tanımlanmaktadır.
 İzole Sistemler: Yaşadıkları ortamları ile madde ve
enerji alışverişi yoktur ve doğada bu tip bir sisteme
rastlanmaz, ancak laboratuar koşullarında olabilir.
 Kapalı Sistemler: Bulunduğu ortamlar ile sadece
enerji alışverişi yapan, madde alışverişi yapmayan ve
kendi kendini denetleme özelliğine sahip sistemlerdir.
 Açık Sistemler: Bulundukları ortamlarından devamlı
madde ve enerji alan ve bunları yapılarında değiştirip
ortama bazı çıktılar veren sistemlerdir. Tüm canlılar
açık sisteme örnek verilebilir.
 Atık:
 Çevrede başkalaşmaya yol açacak miktarda çevreye
bırakılan ya da boşaltılan sıvı, katı, gaz ya da radyoaktif
istenmeyen her türlü madde atık olarak
değerlendirilmektedir.
 Atık Su: Konutların pis su ve lağım sularından, endüstriyel
sıvı atıklardan ve sel sularından kaynaklanan sıvı atıktır.
 Atık Su Yönetimi: İnsan sağlığını ve çevreyi korumak
amacıyla, atik suyun izlenmesi, işlenmesi ve tasfiyesiyle ile
ilgili sistemler geliştirilmesi ve uygulanmasıdır.
 Evsel Katı Atık (Çöp):
 Konutlardan atılan, tehlikeli ve zararlı katı atık kavramına




girmeyen, bahçe, park ve piknik alanları gibi yerlerden gelen
katı atıklar veya evlerden ya da ticari amaçla gıda
hazırlanması ve kullanılmasından kaynaklanan hayvan, sebze
ve meyve atığı; genelde tüm atık ürünler için kullanılır.
Taşıma Kapasitesi:
Belirli bir çevrenin ne kadar canlıyı besleyip büyütebileceğine
işaret etmek için kullanılan bir kavramdır.
Kültürel Taşıma Kapasitesi:
Belirli bir çevrede yaşayabilecek insan sayısını anlatmak için
kullanılan bir kavramdır. Bu kavram daha çok YeniMalthuscular tarafından nüfusun azaltılması gerekliliğine
ilişkin tartışmalarda kullanılır.
 Ortak Miras:
 Geçmişten günümüze intikal etmiş olan bütün çevresel değerleri ifade etmek
için kullanılan bir kavramdır. Bu ortak mirasın içinde özellikle yapılı çevre ile
toplumsal çevre önemli bir yer tutmaktadır. Ortak miras, geçmişin hafızası
olarak da görüldüğünden geleceğe intikal etmesi istenmektedir.
 Flora ve Fauna:
 Flora; bitkiler âlemi olarak ifade edilmektedir. Bir jeolojik dönem ya da yöre ile
ilgili bitki yaşamını anlatmak için kullanılır. Belirli bir yöreye veya çevreye özgü
bitki örtüsünü belirtmek için kullanmaktadır.
 Fauna; hayvanlar âlemi olarak ifade edilmektedir. Jeolojik bir dönemle ya da
yöreyle ilgili, insanlar dışındaki hayvanların tümünün yaşamını tanımlamak
için kullanılır.
 Tür:
 Bir bitki ya da hayvan grubunu anlatır. Grubun üyeleri arasında yakın bir
benzerlik, ortak bir köken ve sürekli bir üreme sistemi vardır. Tür, yaygın olarak
kullanılan en küçük biyolojik sınıflandırma birimidir.
 Endemik Tür:
 Endemik; belirli bir bölgenin yerli türü demektir. Endemik türler




hem hayvanlar hem de bitkiler için kullanılmaktadır. Endemik
tür, sadece belirli bir bölgede yetişen hayvan ve bitki örtüsü için
kullanılır.
Yaşam Kalitesi:
Yaşam kalitesi, çevresel değerlerin korunmasında bir referans
kavram olarak görülmektedir. Sadece yaşamanın yetmediği,
yaşamanın anlamlı, nitelikli olmasının gerekliliği ifade eder.
Yaşam düzeyini niteliksel belirlemelere bağlayan, felsefi yönü
ağır basan bir kavramdır. Bu kavram olandan çok, olması
gerekeni, bir bakıma siyasal söylemin tercihlerini oluşturur.
Yaşam kalitesi fiziksel ve toplumsal çevre değiştirilerek
yükseltilebilir.
Gürültü:
İnsanlar üzerinde fizyolojik ve psikolojik açıdan olumsuz etkiler
bırakan ve seslerin istenmeyeni, arzu edilmeyenini tanımlamak
için kullanılan kavramdır.
KAYNAKÇA








Yusuf Şahin, Kentleşme Politikası, Murathan Yayınevi, 2011, Trabzon
Ruşan Keleş, Kentbilim Terimleri Sözlüğü, İmge Kitabevi, 1998, Ankara
Hasan Ertürk, Çevre Bilimleri, Ekin Yayınları, 2009, Bursa
Mine Kışlalıoğlu ve Fikret Berkes, Çevre Sorunları ve Ekoloji, Remzi
Kitabevi, 1989, İstanbul
Ruşen Keleş ve Can Hamamcı, Çevre Politikası, İmge Kitabevi, 2005,
Ankara
Recep Bozyiğit ve Tufan Karaaslan, Çevre Bilgisi, Nobel Yayınları, 1998,
Ankara
Özer Ozankaya, Toplumbilim Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, 1975,
Ankara
Ersin Yücel, Canlılar ve Çevre, Anadolu Üniversitesi, s.85109http://www.anadolu.edu.tr/aos/kitap/IOLTP/2281/unite05.pdf.
Download