TÜRKİYE’NİN DOĞU VE BATI AKDENİZ KIYISINDA BULUNAN İKİ LAGÜNÜN AV VERİMİ VE TÜR KOMPOZİSYONU YÖNÜNDEN KARŞILAŞTIRILMASI Çetin SÜMER*, İsmet BALIK AKDENİZ SU ÜRÜNLERİ ARAŞTIRMA ÜRETİM VE EĞİTİM ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ cetinsumer@yahoo.com ÖZET Bu çalışmada; Türkiye’nin Doğu Akdeniz kıyısında yer alan Hurmaboğazı ve Batı Akdeniz kıyısında yer alan Beymelek lagünleri, birim alandan elde edilen ürün miktarı ve av kompozisyonu bakımından karşılaştırılmıştır. Son üç yıllık av miktarlarının ortalamalarına göre; birim alandan elde edilen balık miktarı Hurmaboğazı Lagünü için 21.6 kg ha-1, Beymelek Lagünü için 30.1 kg ha-1 olarak belirlenmiştir. Hurmaboğazı Lagünü’nden elde edilen toplam üretimin %44.9’ unu kefal türleri (Mugil cephalus, Chelon labrosus, Liza ramada, Liza saliens ve Liza aurata), %29.5’ini levrek (Dicentrarchus labrax), %19.3’ünü çipura (Sparus aurata) ve %6.3’ünü yılan balığı (Anguilla anguilla) oluşturmuştur. Beymelek Lagünü’nden elde edilen üretimin ise %41.9’unun kefal türleri (M. cephalus, C. labrosus, L. ramada, L. saliens ve L. aurata), %38.9’unun çipura, %10.5’inin levrek, %4.2’sinin mırmır (Lithognathus mormyrus), %3.5’inin yılan balığı ve %1.6’sının sargoz (Diplodus sargus) olduğu saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Hurmaboğazı Lagünü, Beymelek Lagünü, birim alandan elde edilen ürün, tür kompozisyonu. COMPARISON OF TWO LAGOONS SITUATED IN THE WEST AND EAST MEDITERRANEAN COAST OF TURKEY IN TERMS OF THE CATCH PER UNIT AREA AND CATCH COMPOSITION ABSTRACT In this study, Hurmaboğazı Lagoon in the east Mediterranean coast and Beymelek Lagoon in the west Mediterranean coast of Turkey were compared in terms of obtained catch per unit area and catch compositions. According to catch per unit area, mean of catch values in the last three years were determined as 21.6 and 30.1 kg ha-1 for Hurmabogazı and Beymelek lagoons, respectively. In Hurmaboğazı Lagoon, %44.9, 29.5, 19.3 and 6.3 of total catch consisted of mullet species (Mugil cephalus, Chelon labrosus, Liza ramada, Liza saliens and Liza aurata), sea bass (Dicentrarchus labrax), gilthead sea bream (Sparus aurata) and eel (Anguilla anguilla), respectively. It was determined in Beymelek Lagoon that 41.9%, 38.3, 10.5, 4.2, 3.5 and 1.6 of total catch were mullet species (M. cephalus, C. labrosus, L. ramada, L. saliens and L. aurata), gilthead sea bream, sea bass, eel, striped sea bream and white sea bream, respectively. Keywords: Hurmaboğazı Lagoon, Beymelek Lagoon, catch per unit area, catch composition. GİRİŞ Lagünler, rölatif olarak sığ suya sahip, çökelme nedeniyle oluşan bariyerler nedeniyle de denizden kısmen veya tamamen tecrit olabilen yüzeysel su sahalarıdır (Kırdağlı, 1999). Ekolojik olarak büyük önem taşıyan bu alanlar özel ekosistemler olup, bulunduğu bölgenin su rejimini düzenleme, karakteristik bitki ve hayvan topluluklarına barınma imkanı sağlama, ekonomik, kültürel, bilimsel ve regreasyon amaçlı büyük bir kaynak oluşturma gibi bir çok işlevsel görev üstlenmektedirler (Deniz, 2004). Birçok 87 türden balık yaşamlarının en az bir devresini bu alanlarda geçirir. Bu nedenle, lagüner sahalar hem biyolojik hem de ekonomik açıdan oldukça büyük önem arz etmektedirler. Akdeniz genelinde yaklaşık 650000 Ha lagün alanı bulunmaktadır. Büyük bir çoğunluğu Akdeniz’in batısında bulunan bu lagünler (Britton ve Crivelli, 1993) özellile balık üretimi bakımından bölgedenin en verimli alanlarıdır (Crivelli, 1992; Crivelli ve Ximenes, 1992). Ülkemizde de 72 adet lagün bulunmasına rağmen bugün bunların bir çoğu siltasyon, kurutulma, atıkların buralara boşaltılması vb. nedenlerle lagün özelliğini kaybetmiş ve verimliliği azalmıştır (Gözgözoğlu, 2002). Çünkü lagünler çok hassas yapılar olup fiziksel (sıcaklık), kimyasal (tuzluluk, nütrientler) ve biyolojik (primer ve sekonder prduksiyon) değişimlerinden çabuk etkilenirler (Crivelli ve ark., 1995). Bu nedenle, lagünlerin doğal yapılarına gereksiz müdahalelerden kaçınılmalıdır. Balık populasyonları ve av verimleri sürekli izlenmeli meydanagelebilecek değişimlerin sebepleri araştırılarak gerekli önlemler zamanında alınmalıdır. Ülkemizin Doğu Akdeniz kıyısı lagün bakımından nispeten zengin bir bölgedir. Mersin İli Silifke İlçesi’nde 1 (Akgöl-Paradeniz), Adana İli Karataş İlçesi’nde 4 (TuzlaAkçadeniz, Akyatan, Yelkoma ve Hurmaboğazı), Yurmutalık İlçesi’nde de 1 (Çamlık) lagün bulunmaktadır. Batı Akdeniz kıyısında ise sadece Beymelek Lagünü vardır. Bugüne kadar, bu lagünlerde fazla araştırma yapılmamıştır. Özellikle bizim araştırma yaptığımız lagünlerden biri olan Hurmaboğazı’ nda yapılmış, Tekelioğlu (1986) tarafından hazırlanan Güney Doğu Adeniz lagünlerinin sorunlarının ele alındığı derleme dışında araştırma bulunamamıştır. Beymelek Lagü’nünde ise lagün balıkçılığını esas alan ve sorunlarını derinlemesine inceleyen bir araştırma yapılmamış olsa da konu bazlı bazı çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların en eskisi Antalya Su Ürünleri Müdürlüğü (1984) tarafından yapılan, lagünün hidrobiyolojik özelliklerinin incelendiği araştırmadır. Daha sonraki dönemlerde mavi yengeçlerin farklı tuzak tipleri ile avcılığı (Atar ve ark., 2002) ve genişlik/boy-ağırlık ilişkileri ile kondisyonları (Atar ve Seçer, 2003), çipura populasyonunun yapısı (Kocakaya, 1999) araştırılmıştır. Ülkemizin Doğu Akdeniz kıyısında yer alan Hurmaboğazı ve Batı Akdeniz kıyısında yer alan Beymelek Lagünü’nde yapmış olduğumuz bu çalışmada, her iki lagünün verimlilik seviyeleri ile avlanan balıkların tür kompozisyonları tespit edilmiş, bu iki lagün verimlilik ve tür kompozisyonu yönünden karşılaştırılmıştır. MATERYAL VE METOD Hurmaboğazı Lagünü, ülkemizin Doğu Akdeniz kıyısında Adana İli Karataş İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Yüzey alanı yaklaşık 1100 Ha olan lagün sahasının ortalama derinliği 40-50 cm civarındadır (Şekil 1). Yağışlar ve yeraltı sızıntı suları dışında tatlısu girdisi bulunmamaktadır. Özel bir şahıs tarafından kiralanan ve işletilen Hurmaboğazı Lagünü’nde avcılık kuzuluklar yoluyla ve fanyalı ağlar kullanılarak yapılmaktadır. Şubat ayı başlarında kaldırılan kuzuluklar Mayıs ayı sonlarında tekrar kurulmaktadır. Beymelek Lagünü ise, Antalya’ya yaklaşık 140 km uzaklıkta Demre İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Yaklaşık 350 Ha yüzey alanına sahip olan lagün sahasının (100 Ha’lık kısmı su baskın sahasıdır) ortalama derinliği 1-1.5 m civarındadır. Lagünü besleyen en büyük su kaynağı Kaynak Gölü’dür. Bu gölden en az 1 m3/sn su lagüne boşalmaktadır (Antalya Su Ürünleri Müdürlüğü, 1984). Ayrıca, lagün sahasının kuzeydoğu kıyısında karayolunun hemen altında görünen ara kaynak, eski kooperatif bölgesi olarak adlandırılan bölgedeki irili ufaklı kaynaklar ile yağmur ve kar suları da lagünü beslemektedir. Avcılık, hem kuzuluklar yoluyla hem de fanyalı ağlar kullanılarak lagün sahasından yapılmaktadır. Akdeniz Su Ürünleri Araştırma, Üretim ve Eğitim Enstitüsü tarafından işletilen lagün sahasında kuzuluklar Nisan ayı başlarında kaldırılmakta Eylül ayı ortalarına doğru tekrar kurulmaktadır. Kuzuluklar ve fanyalı ağlar ile yakalanması fazla mümkün olmayan yılan balıklarının avcılığında ise her iki lagünde de pinterler kullanılmaktadır. 88 Gerek kuzuluklarda gerekse fanyalı ağlar ile yakalanan balıkların miktarları Hurmaboğazı Lagünü’nde lagünü işleten şahıs ile Adana Tarım İl Müdürlüğü’nün kayıtlarından, Beymelek Lagünü’nde ise aylık olarak yapılan örneklemeler yoluyla tespit edilmiştir. Her iki lagün için birim alandan elde edilen av miktarı ile avın tür kompozisyonu belirlenmiştir. Bu iki lagün, av verimi ve avın tür kompozisyonu bakımından karşılaştırılmıştır. Türkiye Beymelek Lagünü Hurmaboğazı Lagünü Akdeniz Akdeniz 2 km 2 km Şekil 1. Beymelek ve Hurmaboğazı lagünleri. BULGULAR Türkiye’nin Doğu Akdeniz kıyısında bulunan Hurmaboğazı, Batı Akdeniz kıyısında bulunan Beymelek lagünlerinden son üç yıl içerisinde avlanan yıllık toplam av miktarlarının ortalaması Hurmaboğazı Lagünü için 23721 kg, Beymelek Lagünü için 10530 kg olarak tespit edilmiştir. Toplam ve birim alandan elde edilen avın balık türlerine göre dağılımları Çizelge 1’de verilmiştir. Birim alandan elde edilen yıllık verimin Hurmaboğazı Lagünü’nde 21.6 kg ha-1, Beymelek Lagünü’nde 30.1 kg ha-1 olduğu saptanmıştır. Her iki lagünde de en fazla kefal türleri av vermiştir. Bu balık türünü sırasıyla Hurmaboğazı Lagünü’nde levrek ve çipura izlerken, Beymelek Lagünü’nde çipura ve levrek izlemiştir. Çizelge 1. Toplam ve birim alandan elde edilen avın balık türlerine göre dağılımları. Balık türleri Hurmaboğazı (kg) kg ha-1 Beymelek (kg) kg ha-1 Kefal türleri 10660 9.7 4415 12.6 Çipura 4582 4.2 4037 11.5 Levrek 6991 6.4 1106 3.2 Yılan balığı 1488 1.4 367 1.0 Mırmır 0 0 437 1.2 Sargos 0 0 169 0.5 Toplam 23721 21.6 10530 30.1 Kefal türleri, çipura, levrek ve yılan balığı her iki lagünde de avlanırken mırmır ve sargos’un sadece Beymelek Lagünü’nden avlandığı belirlenmiştir. Şekil 2’ de verilen balık türlerinin yüzde dağılımlarında da görüldüğü üzere, her iki lagünde de en fazla kefal türleri avlanmıştır. Mugilidae familyasına mensup olan bu balık türleri (Mugil cephalus, Chelon labrosus, Liza aurata, Liza saliens ve Liza ramada)’ nin toplam av içerisindeki oranı Hurmaboğazı Lagünü’nde %44.9, Beymelek Lagünü’nde %41.9‘dur. Bu balık türünü Hurmaboğazı Lagünü’nde levrek, Beymelek Lagünü’nde çipura izlemiştir. Beymelek Lagünü’nde çipura balıklarının toplam av içerisindeki oranı Hurmaboğazına göre yaklaşık iki kat daha yüksektir. Çipura balıklarının aksine levrek balıklarının toplam av içerisindeki oranının Hurmaboğazı Lagünü’nde Beymelek Lagünü’nden yaklaşık 3 kat daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. En fazla av veren dördüncü balık türü ise Hurmaboğazı’nda yılan balığı, Beymelek’de ise mırmır’dır. 89 Sargos Mırmır Yılan balığı Levrek Çipura Hurmaboğazı 1.6 Beymelek 4.2 6.3 3.5 29.5 10.5 19.3 38.3 44.9 41.9 Kefal türleri Şekil 2. Toplam avın tür kompozisyonu. TARTIŞMA Lagünler kıyı bölgelerin en değerli ekosistemleridir. Bu ekosistemler hem tarım ve turizm hem de balıkçılık açısından oldukça önemlidirler. Özellikle göçmen balıklar için konaklama, beslenme ve olgunlaşma alanlarıdırlar. Çevresindeki ekosistemler için de ana destek görevi görürler (Buhan, 1996). Birim alandan elde edilen verim bakımından Beymelek Lagünü’nün (30.1 kg ha-1) Hurmaboğazı Lagünü’nden (21.6 kg ha-1) 1.39 kat daha verimli olduğu belirlenmiştir. edilmiştir. Bu fark, bir çok nedene bağlı olabilir. Çünkü, lagünlerin verimlilikleri üzerinde pek çok faktör etkili olabilmektedir. Bunların başında da, lagünün bağlantılı olduğu denizel sahanın ekolojik özellikleri gelmektedir. Çünkü, bu sahaların derinliği, dip yapısı, balık populasyonları, besin zenginliği vb. faktörler lagün sahasına girecek balıkların gerek türleri gerekse miktarları üzerinde belirleyici durumdadır. Bunun yanı sıra, lagünün denizle olan bağlantısını sağlayan kanalın yapısal özellikleri, lagün sahasının derinliği, tatlısu girdisi, dip yapısı, biyolojik zenginliği ile tuzluluk, pH ve oksijen içeriği de lagünlerin verimleri üzerinde etkili olan oldukça önemli faktörlerdir. Tekelioğlu (1986) tarafından 1980’li yılların başlarında Hurmaboğazı Lagünü’nde yapılan çalışmada bildirilen üretim miktarlarına göre, bu lagünün birim alanından elde edilen üretim miktarı yıllık 45.45 kg ha-1’dır (Buhan, 1998). Beymelek Lagünü’nde 1980’li yılların başlarında Antalya Su Ürünleri Müdürlüğü (1984) tarafından yapılan bir çalışmaya göre de, bu lagünün birim alanından elde edilen yıllık üretim 71.4 kg ha-1’dır. Bu karşılaştırmalar, son 20 yıl içerisinde her iki lagünden elde edilen üretiminde önemli oranda azaldığını göstermektedir. Türkiye de bulunan lagünlerden elde edilen yılık ortalama av miktarının da 36.4 ile 60 kg ha-1 arasında değiştiği bildirilmektedir (FAO, 1991). Bu değerlere göre, özellikle Hurmaboğazı Lagünü için elde edilen üretim miktarının oldukça düşük olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, bizim çalışmamızda tespit edilen birim alandan elde edilen üretim miktarları Akdeniz’de bulunan 125 lagünün yıllık ortalaması olarak bildirilen 56 kg ha-1 (Crivelli, 1992), dünyadaki 107 lagünün ortalaması olarak bildirilen 51 kg ha-1 (Kapatsky, 1984) ve Yunanistan da bulunan lagünler için 1983 yılı ortalaması olarak (39.38 kg ha-1) bildirilen (FAO, 1985) değerlerden daha düşüktür. İran’da bulunan Anzali Lagü’nü için 17 kg ha-1 olarak bildirilen (Holčik ve Oláh, 1992) değere göre ise Hurmaboğazı ve Beymelek lagünleri için tespit etmiş olduğumuz değerlerin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. 90 Lagüner sahalara bir çok balık türü girebilmektedir. Ancak bu türlerden bazıları ticari av içerisinde temsil edilememektedirler. Çünkü, bunların bir kısmının ya ekonomik değeri yoktur yada kuzuluklarda ve uzatma ağlarında yakalanmaları mümkün olmamaktadır. Ancak, bizim araştırma yapmış olduğumuz her iki lagün sahasında da bulunan gerek kuzulukların çit aralıkları gerekse avcılıkta kullanılan uzatma ağlarının göz açıklıkları benzerdir. Buna rağmen, avın tür kompozisyonu önemli farklılıklar göstermiştir. Beymelek Lagünü’nde yakalanan mırmır ve sargos balıkları Hurmaboğazı’nda yakalanan ticari av içerisinde temsil edilmemiştir. Kefal türlerinin toplam av içerisindeki oranı her iki lagünde de en yüksek bulunmuştur. Bu türün toplam av içerisindeki oranları benzer olmasına karşın ikinci en yüksek orana sahip olan balık türü Hurmaboğazı’nda levrek, Beymelek’de çipura’dır. Yunanistan’da bulunan lagünlerden elde edilen üretim içerisinde de, kefal türlerinin oranı (%48.5) en yüksektir. Yunan lagünlerinden avlanan balık türleri içerisinde %27.4’lük orana sahip olduğu bildirilen yılan bağının (FAO, 1985), bizim araştırma sahalarımızdaki oranı ise oldukça düşüktür. SONUÇ Beymelek Lagünü’nün, Hurmaboğazı Lagünü’ne göre daha verimli olduğu saptanmıştır. Ancak, her iki lagünden elde edilen üretiminde dünya ortalamasının oldukça altında olduğu, ayrıca her iki lagünden de elde üretimin son 20 yıl içerisinde önemli oranda düştüğü anlaşılmıştır. Bu düşüşte muhtemelen sığlaşmanın önemli etkisi vardır. Özellikle Hurmaboğazı Lagünü’nde görülen sığlaşmanın ciddi boyutlara ulaştığı gözlenmiştir. Denizle olan bağlantı kanalının yetersiz oluşu, siltasyon, tatlısu kaynakların yetersizliği ve buharlaşma vb. nedenlerle lagün sahasının bazı bölümlerinde derinlik 15-20 cm’ ye kadar düşmüştür. Gerek sığlaşmanın gerekse üretimdeki düşüşün nedenleri araştırılmalı, gerekli iyileştirici çalışmalar yapılmalıdır. Aksi taktirde, bu düşüşün gelecek yıllarda da devam etmesi kaçınılmaz olacaktır. KAYNAKLAR Antalya Su Ürünleri Müdürlüğü, 1984. Dalyanlarımızın Islahı ve Geliştirilmesine Esas Ön Etütler Projesi, Beymelek Lagün Gölü Etüdü, Sonuç Raporu, Antalya, 72 s. Atar, H.H., Ölmez, M., Bekcan, S., Seçer, S., 2002. Comparison of three different traps for catching blue crab (Callinectes sapidus Rathbun 1896) in Beymelek Lagoon. Turk Vet Anim Sci, 26: 1145-1150. Atar, H.H., Seçer, S., 2003. Width/length-weight relationships of the blue crab (Callinectes sapidus Rathbun 1896) population living in Beymelek Lagoon Lake, Turk Vet Anim Sci, 27: 443-447. Britton, R.H., Crivelli, A.J., 1993. Wetlands of southern Europe and North Africa, Mediterranean wetlands, In: Wetlands of the World I, D.F. Whigham et al., (Eds), Kluwer, Netherlands, pp. 129–94 Buhan, E., 1998. Löyceğiz Lagün sistemlerindeki mevcut durumun ve kefal populasyonlarının araştırılarak lagün işletmeciliğinin geliştirilmesi, Bodrum Su ürünleri Araştırma Enstitüsü, Yayın No. 3, 347 s. Crivelli, A.J., 1992. Fisheries of the Mediterranean wetlands. Will they survive beyond the year 2000? In O Grady, T., A. J. B. Butterworth, P. B. Spillett and J. C. J. Domaniewski (eds), Fisheries in the Year 2000, Proc. 21st Anniversary Conference, the Institute of Fisheries Management, 1990, London, England: 237–252. Crivelli, A.J., Ximenes, M.C., 1992. Alterations to the functioning of Mediterranean lagoons and their effects on fisheries and aquaculture, In Managing Mediterranean Wetlands and their Birds, C.M. Finlayson, G.E. Hollis and T.J. Davis (Eds), IWRB Special Publication 20:134–153140 Crivelli, A.J., Ximenes, M-C., Gout, B., Lasserre, G., Freon P. , Do Chi, T., 1995. Causes and effects of terrestrial runoff and riverine outflow on brackish/coastal marine fisheries ecosystems in the Northern Mediterranean Region, In: Effects of riverine inputs on coastal ecosystems and fisheries resources. FAO Fisheries Technical Paper No. 349, FAO, Rome. Deniz, H., 2004. Adana Lagünleri ve Bütünleşik Kıyı Yönetimi İçindeki Rolü Hayri Deniz, Türkiye Kıyıları 04, Türkiye'nin Kıyı ve Deniz Alanları V.Ulusal Konferansı, Türkiye Kıyıları 04, Bildiriler Kitabı; 4-7 Mayıs, 2004; Çukurova Üniversitesi, Adana. 91 FAO, 1985. Coastal Lagoon Management in Greece: Social, Economic and Legal Aspects, MEDRRAP Mediterranean Report, Rome. FAO, 1991. Workshop on Lagoon Management, MEDRAP II Mediterranean Regional Aquaculture Report, Field Document 91/6, Tunisia. Gözgözoğlu, E., 2002. Tügem-Su Ürünleri Dairesi Başkanlığınca Yürütülen Faaliyetler, SÜMAE Yunus Araştırma Bülteni, 2; 2-5. Holčik, J., Oláh, J., 1992. Fish, Fisheries and water quality in Anzali Lagoon and its watershed, Report Prepared for the Project-Anzali Lagoon Productivity and Fish Stocks Investigations, FAO, Rome. Kapetsky, J.M., 1984. Coastal lagoon fisheries around the world. Some perspectives on fishery yields and other comparative fishery characteristics, GFCM Studies and Reviews, 61: 97–247 Kırdağlı, M., 1999. Lagün-deniz etkileşiminin incelenmesi. Gemi İnşaatı ve Deniz Teknolojisi Kongresi 99; 367-377. Kocakaya, S., 1999. Beymelek Lagünü’nde bulunan çipuranın (Sparus aurata L., 1758) yapısı ve gelişmesi üzerine bir araştırma, S.D.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Isparta. Tekelioğlu, N., 1986. Güneydoğu Akdeniz Bölgesi dalyanları sorunları ve çözüm yolları, E.Ü. Su Ürünleri Dergisi, 3: 61-68. 92