AR`GE Desteği Kapsamında Sağlanacak Destek Unsurları

advertisement
İSTANBUL
TİCARET
ODASI
KOBİ'LERE YÖNELİK DESTEKLER
SEMİNERİ
21.04.2005
YAYIN NO: 2005-24
İstanbul, 2005
© Bu eserin yayın hakları İstanbul Ticaret Odası'na (İTO) aittir.
Eser üzerinde 5846 sayılı FSEK tarafından sağlanan tüm haklar sınırlıdır. İTO'nun ve yazarın adı belirtilmek
koşuluyla eserden normal ölçüde alıntı yapılabilir.
İ T O ' n u n yazılı izni o l m a d a n eserin tamamı veya bir bölümü f o t o k o p i , faksimile veya başka bir araçla
ç o ğ a l t ı l a m a z , d a ğ ı t ı l a m a z , e l e k t r o n i k o r t a m l a r d a ticari ya da b a ş k a bir a m a ç l a k u l l a n ı l a m a z .
İstanbul Ticaret Odası: 03.09.01 KOB
KOBhere Yönelik Destekler
İstanbul, 2005J44 sayfa
1.YATIRIM TEŞVİK
I. KOBİ DESTEKLERİ II.YATIRIM DESTEKLERİ
. DEVLET DESTEKLERİ IV.TEŞVİK BELGELİ YATIRIMLAR
V. AR-GE DESTEKLERİ VI. İHRACAT DESTEKLERİ
VII. SEMİNER VIII. İTO
ISBNNO:975-512-985-5
Türkçe
Reşa d iye Cad. Eminönü/İstanbul
İTO BİLGİ HATTI
(212) 455 61 61
www.ito.org.tr
İTO yayınları için ayrıntılı bilgi
Bilgi ve Doküman Yönetimi Şubesi
Dokümantasyon Servisinden alınabilir.
Tel: (212) 455 63 29
Faks: (212) 512 06 41
E. Posta: ito.yayin@ito.org.tr
W e b : www.ito.org.tr
BASKI
CAN AJANS
Reklam, Tasarım, Matbaacılık
Tel:(212)-577 49 12 Faks: (212)-577 49 44
canajans_@hotmail.com
ÖNSÖZ
"Rekabet" kavramının, gündemin ön sıralarındald yerini koruduğu günümüz
dünyasında, ancak araştırma-geliştirme faaliyetlerine önem veren, markalaşma
bilincine sahip olan işletmeler dünyaya açılabilmekte ve ülke ekonomisine katma
değer sağlayabilmektedirler. Bu özelliklere sahip işletme sayısının artmasının
dünya pazarlarından alınan payın büyümesine, refah seviyesinin artmasına,
istikrarın yakalanmasına ve sorunların çözümüne katkıda bulunacağı
muhakkaktır.
Rekabet ortamında güçlü olmanın en önemli parametrelerinden biri de
eğitimdir. KOBİ'lerimizin bilimsel metodlarla yönetilmeleri, teknolojiye uyum
sağlayabilmeleri ve sağlıklı büyüyebilmeleri, iyi eğitim almış, hızlı ve doğru
şekilde iş yapan elemanlar ve doğru yönetim politikaları ile sağlanacaktır.
Ancak ekonomik gelişmenin öncüsü olan KOBİ'lerimizin, refah seviyelerini yük­
seltebilmeleri Dünya pazarlarındaki paylarını arttırabilmeleri, uluslararası fir­
maları yakalamaları kısaca rekabet edebilmeleri için belirli desteldere ihtiyaç
duyduklarıda bir başka gerçektir.
Odamızca, bu yöndeki çeşitli çabalara katkıda bulunmak ve KOBÎ'lerimizi mev­
cut desteklerden ne şekilde yararlanabileceklerine ilişkin olarak bilgilendirmek
üzere "KOBİ'lere Yönelik Destekler" semineri düzenlenmiştir.
Anılan seminerimizin gördüğü ilgi üzerine, yapılan konuşmaların yazılı hale
getirilmesinin ve bu şekilde etkinliğe katılamamış üyelerimize de yararlı olun­
masının doğru olacağı düşünülerek, bu yayın hazırlanmış ve ilgililerin istifade­
sine sunulmuştur. Gerek seminerin, gerekse de bu yayının gerçeldeştirilmesine
katkıda bulunan KOBİ-Araştırma ve Geliştirme Şubesi çalışanlarına teşekkür
ederim.
Genel Sekreter
Dr. Cengiz ERSUN
İÇİNDEKİLER
Açış Konuşmaları
Oturum Başkanı
Prof.Dr. Metin Yerebakan
7
Selçuk Tayftın Ok
7
(İstanbul Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı)
Erkan Gürkan
11
(KOSGEB Başkanı)
Ahmet Şenkal
24
(ÎTO Sanayi Şubesi Müdürü)
LOturum
Mustafa Kaplan
26
(KOSGEB İstanbul İkitelli İşletme Geliştirme Merkez Müdürü)
KOBİ'lere Sağlanan Destekler
Sırrı Baykal
34
(T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Teşvik ve Uygulama Uzmanı)
Yatırımlara Sağlanan Devlet Destekleri
Mustafa Toy
(Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. Proje 1 Müdürü)
KOBİ Teşvik Belgeli Yatırımlara Sağlanan Destekler
38
Ali Cemal Ünen
41
(Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. Kredi 1 Müdürü)
KOBÎ Teşvik Belgeli Yatırımlara Sağlanan Destekler
Mahmut Kiper
45
TIDEB Alan Koordinatörü
Ar - Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi
Emrah Sazak
51
(T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı - Dış Ticaret Uzmanı)
İhracata Yönelik Devlet Destekleri
Soru - Cevap
57
Ek 1 : Sunumlar
87
AÇILIŞ K O N U Ş M A L A R I
Prof.Dr. Metin Yerebakan
Oturum Başkanı
Bilindiği üzere, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere dönük çalışmalarımız iş
programımızda önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmalarımız çerçevesinde
KOBİ'lerimize dönük destekleri, teşvikleri, güncel durumuyla bir ele alalım,
inceleyelim istedik. Bu ilgiye çok da teşekkür ediyoruz. Sanıyorum biraz sonra
toplantıyı Odamız adına açacak olan Odamız temsilcisi size bu konuda bilgi
verecektir. Ama ben sizin değerli vakitlerinizi hem almak istemiyor ayrıca
konuşmacılara ve sizin soru cevaplarınıza yeteri kadar cevap ayırmak için kısa
kesmek istiyorum. Tekrar hoş geldiniz diyorum ve toplantımızı açmak üzere
İstanbul Ticaret Odamızın Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Selçuk Tayfun Ok
Beyefendiyi kürsüye davet ediyorum, buyurun Selçuk Bey.
Selçuk Tayfun Ok
İstanbul Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı
Açış Konuşması
Efendim hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum, şahsım ve İstanbul Ticaret
Odası adına, özellikle Başkanımız Sayın Murat Yalçmtaş adına da yine hem
özrümüzü hem de saygı ve selamlarını iletiyorum sizlere, kendisi Odamızın
Olağanüstü Meclis Toplantısı nedeniyle, katılma olanağı bulamadı, özellikle
kendisi gelmek istiyordu, ama olmadı. Ben onun adına tekrar sizlere
özürlerimizi iletiyorum. İnşallah başka bir toplantımızda, kendisi de sizlerle bir
araya gelmeyi arzu ediyor.
Bilindiği üzere İstanbul Ticaret Odası'nın faaliyetlerinin içerisinde en çok yer
tutan konu. Küçük ve Orta Boy İşletmelerimize, kısaca KOBİ dediğimiz
işletmelerimize dönük hizmetler ve bu hizmetler içerisinde en çok yer
ayırdığımız emek verdiğimiz konu da. Küçük ve Orta Boy üyelerimizin güncel
iki gelişme konusunda bilgilendirilmesi, birikimlerinin güncelleştirilmesi ve
özellikle çağdaş uygulamaların Küçük ve Orta Boy İşletmelerimize
adaptasyonunun hızlandırılması bakımından yaptığımız çalışmalardır. Bu
çalışmalar içerisinde de bugünkü düzenlediğimiz seminerler ve bilgilendirme
toplantıları ağırlık kazanıyor. Bugünkü çalışmamız yine bilgilendirme
çalışmaları içerisinde belki sizlerin en çok ihtiyaç duyduğu konulardan birisi ve
bugünkü toplantıya ilginiz bizi son derece memnun ediyor. Biz normal
şartlarda, genellikle bu tür toplantılarımızı, 100, 150 kişilik bir katılımla
yaparken, bugün fark ediyorum ki, bu toplantı salonu 200 kişilik, ayakta olanlar
ve dışarıdakilerle birlikte demek ki aşağı yukarı 400 e yakın bir katılım var.
Ben bu ilgiden aldığım cesaretle sizlere odamız adına şunu belirtmek isterim ki,
toplantının aynısını, olanak bulursak, aynı konuşmacılarla sizlere bir ay
içerisinde tekrar yapmayı arzu ettiğimizi belirtmek isterim. Demek ilgi var, bu
konuda bir bilgilenme ihtiyacı var. Bunu gidermeye elimizden geldiğince çaba
sarf edeceğiz.
Bugün gerçekten burada hem KOSGEB Sayın Başkanı ve değerli Yöneticileri ve
hem de Sayın Prof Dr. Metin Yerebakan ve diğer konuşmacılarımız hepsi kendi
alanlarında gerçekten bunu latife olsun diye söylemiyorum, gerçekten
deneyimli, birikimli ve sizlere son derece yararlı bilgiler verebilecek
uzmanlardan oluşmaktadır. Sizlere tavsiyem onları burada bulmuşken, hep
beraber aklınızda kalan bütün soruları sormanızdır, toplantılarımızda sizlerin
talepleri doğrultusunda, konuşmacılarımızın kendi konuşma sürelerini
olabildiğince kısıtlayarak, soru ve cevaplara daha çok süre ayıran bir seminer,
toplantı düzenimiz var, o bakımdan en son bölümdeki tartışma bölümünde,
soru cevaplarda, sizlerin bütün sorularınıza açıklık getirilmeye çalışılacaktır.
İstanbul Ticaret Odası olarak bizi, KOBİ'lerle ilgili pek çok çalışmamız var diye
belirtmiştim. Gerçekten Türkiye'de KOBİ anlayışı ve tanımı, özellikle son 10
yılda büyük önem kazandı, gerçekte Türkiye'nin % 99 u KOBİ'dir. İmalat
sanayinde veya hizmet sektöründeki şirketlerimizin % 99 u KOBİ niteliğindedir,
yani bir anlamda ekonominin sayısal anlamdaki verileri tam olarak yargımızı
kuvvetlendirir anlamda olmasa da çünkü istihdamda, ihracat ve vergideki
birtakım performanslar, KOBİ paymm düşük olduğunu gösteriyor ise de
gerçekte tüm üretimin KOBİ geçtiği, KOBİ'lerin üzerindeki dış ticaret sermaye
şirketleri ve/veya grupların ana şirketleri vasıtasıyla pek çok performansın, vergi,
dış ticaret konusunda ortaya çıktığını diklcate aldığımızda, gerçek anlamda
Türkiye
ekonomisinde
büyük
bölümünün
KOBİ'ler
tarafından
gerçekleştirildiğini biliyoruz. Zaten bir başka özelliği daha vardır KOBİ'lerin,
yine hepimiz biliyoruz ki, özellikle gelişen ekonomilerde, gelişmekte olan
ülkelerde, esnek ve çabuk karar verip, çabuk uygulayabilen özellilderi nedeniyle,
KOBİ'ler ekonomi için de, ekonomi hayatı için de tartışılmaz ve vazgeçilmez
niteliklere sahip bir şirket tipidir. O bakımdan esneklik anlamında ülke
ekonomisine bir başka boyut kazandırabilen şirketlerdir. Bu sebepten KOBİ'leri
koruyup, kollamak da İstanbul Ticaret Odası ve kamu kuruluşları açısından
vazgeçilmez bir görevdir. Bu görevi de gerek İstanbul Ticaret Odası ve gerekse
diğer odalar ve özellikle kamu başta KOSGEB olmak üzere diğer kamu
kuruluşları, buna ülkemizin olanakları çerçevesinde gerçekleştirmeye
çalışıyoruz.
Tabii ülkemizin olanakları dediğimiz zaman da en önce aklımıza gelen parasal,
fınansal olanaklar, yine ülkemizin uzun yıllardır bir kriz zinciri içerisinde
yaşamını sürdürdüğü, ekonominin zorluklar içerisinde düzlüğe çıkartılma
çabalarının, değişik hükümetler döneminde sürdürüldüğü, bu konuda zaman
zaman başarılı, zaman zaman başarısız olunduğu yine hepimizin malumu. 2001
krizinin özellikle Türkiye'de en azından bizim kuşakların hatırladığı en ciddi
kriz olduğunu biliyoruz. Bu kriz nedeniyle, hem büyük, hem küçük
şirketlerimiz hem de fınans sektörümüz büyük zarar gördü ve bunun yaralarını
sarmaya çalışıyoruz, belli bir noktaya geldik. Bazı konularda hala yapılacak pek
çok iş var, ama parasal anlamda, devletin Küçük ve Orta Boy İşletmelerimize
teşvik anlamında sağlayabildiği, parasal teşvik anlamında sağlayabildiği
kaynaklar sınırlı ve tabii sınırlı olan kaynakların rantabl kullanılabilmesi ve hak
ettiği yere gidebilmesi çok büyük bir sorumluluk gerektiriyor.
Kamu kuruluşları açısından, burada birtakım hem işletme düzeyinde, hem de
uygulamacılar anlamında sıkıntılar var. Bunlarda biz aracılık yaparak, bu
sorunları olabildiğince çözmeye çalışıyoruz ama tabii sıkıntılarımız mevcut. En
azından kaynaklar yetersiz. Belirttiğimiz gibi, işte teşvik düzenine ilişkin
birtakım eleştirilerimiz var. Şu andaki mevcut teşvik sisteminin, ülkemizin
ihtiyaçlarını karşılamadığına ilişkin, hepinizin bildiği, kamuoyuna da yansımış,
görüşlerimiz var. Bu çerçevede yapılan çalışmalara çeşitli katkılarda
bulunuyoruz, önümüzdeki yıllarda bu teşvik sisteminin belki daha farklı bir
sistematiğe kavuşturulması bakımından yapılabilecek olanlar var, hükümet bu
konuda değişik hazırlıklar içerisinde, önümüzdeki yıllarda umuyoruz ve
diliyoruz ki, teşvik sistemimiz bizi daha tatminkar boyutlara götürebilecek bir
yapıda olacaktır.
Ben sözlerimi daha fazla uzatmak istemiyorum. Çünkü biraz sonra Sayın
Gürkan da belki benimkine benzer bir konuşma yapacaktır. O bakımdan
tekrarlamamak ve uzmanların alanlarına girmemek bakımından, ben sözümü
burada tamamlıyorum, katıldığınız için çok teşekkür ediyorum. Son cümle
olarak sizlere bu çalışmalarımızda bize yol gösterecek, rehberlik yapacak görüş
ve önerilerinizi samimiyetle beklediğimizi belirtmek istiyorum. Gerçekten
sizlerden alacağımız görüş ve öneriler, bizleri çalışmalarımızda besleyecektir,
bizler, sizlerin hizmetindeyiz, bunu bilmenizi istiyoruz, odamıza gelerek, faks
göndererek, elektronik posta ile, her türlü sorunuzu ve önerilerinizi almayı
beklediğimizi bir kere daha ifade ederek, hem KOSGEB'e bu toplantı için bizle
işbirliği yaptıkları için hem de diğer kamu kuruluşlarımızın temsilcilerine,
konuşmacılarımıza katkıları için teşekkür ediyor, sizlere de bu toplantının
yararlı geçmesini diliyorum, teşekkür ederim.
Oturum Başkanı: Efendim Selçuk Beye teşekkür ediyoruz. Şimdi
KOSGEB'imizin değerli Başkanı Erkan Gürkan Beyefendiyi alacağız, efendim
Sayın Başkanım, istediğiniz kadar size konuşma süresi, buyurunuz efendim.
Erkan Gürkan
KOSGEB BAŞKANI
Baylar, bayanlar, değerli basın mensupları, sizlerle beraber olmak tabii bizi çok
memnun ediyor. Ama ben bugün epeyce bir heyecanlandım, çünkü İstanbul'da
bu kadar geniş bir katılımlı bir toplantıda bu boyutta bulunmamıştım.
Anadolu'nun dört bir köşesinde bulunduk, binlerce sanayici ile beraber olduk
ama, İstanbul Türkiye için çok önemli kritik bir yer. Ve burada oluşacak hava ve
motivasyon bizim de hareket tarzımızı, arzumuzu, isteğimizi, şevkimizi
şekillendirecek, o yüzden ben buradaki toplantının Sayın Başkan ve diğer
konuşmacı arkadaşlarla birlikte. Sayın İstanbul Ticaret Odası yöneticileriyle
beraber hayırlara vesile olmasını diliyorum. İnşallah vatana, millete faydalı
sonuçları olan bir çalışma ve toplantı olur. Sayın Başkan'ın ve değerli
dostumuzun söylediği noktadan yola çıkarsak, konuşmaya başlanıldığında
arkası kesilmiyor, bu arkası kesilmemesiyle alakalı durum, sizlerle alakalı, yani
sizden gazı aldığımız zaman konuşma devam ediyor, İnşallah sizleri fazla
yormadan ve memnun eden bir toplantı olur.
Değerli dostlar, Türkiye'de KOBİ'lerle ilgili problemler nelerdir diye
sorulduğunda, hemen ilk planda tanımlamamız olmamakla birlikte, tanımda da
problem yaşanır. Bu problemi nasıl aşacağız diye hep sorgudan geçilir. KOSGEB
İdaresi Başkanlığı'nın bir tanımı var. Kanuni bir tanımı ama. Meclisten geçen
yeni bir yasa ile birlikte Sanayi Bakanlığımız bu konuda yetkinleşti biliyorsunuz
ve Avrupa Birliği uyumu ile ilgili ve diğer süreçlerle ilgili tam yetkiyle Sanayi
Bakanlığımız yönetmelik hazırlayacak ve sonrasında alınan kararlarla süreç
devam edecek. Ama bana KOBİ kimdir diye sorduklarında, aslında çok kısıtlı,
kriterleri birçok boyutuyla koyulması mümkün olan bir şey, ama ben farklı bir
yerden bakıyorum. Hatta, KOBİ deme ifadesini de zayıf buluyorum. KOBİ de
Türk sanayisinin ruhunu anlatmıyor.
Evet, toprağın bağrından gelen, enteresan bir ruhsal yapı var. Ben o tanımı öyle
görmek istiyorum. İsterseniz kısaca size nasıl baktığımızı anlatayım. Ama önce
tırnak içinde bir şey söylemek istiyorum. Konuşmalarımı yaparken Mevlana'nın
bir sözünden yola çıkarak bilgilerimi aktarıyorum. Söylenen söz, kalpten
çıkarsa, kalbe kadar gider. Eğer ağızdan çıkarsa, kulağı bile aşmaz diyor. Şimdi
böyle bir düsturla ben anlattığım zaman, kendi içimde bir heyecan
hissediyorum, sonra da kendi sınırlarım belki biraz daha rahatlıyor, geniş bir
hareket alanı elde ediyorum. Bazen bu şov gibi algılanıyor. Değerli dostlar,
bizim sizlerden, yani bizi burada dinleyen dostlardan ve bu sürecin sonucunda
ortaya çıkacak katma değerden şahsımız adına hiçbir talebimiz yoktur. İdare
Başkanlığını da buradaki dostlarımıza inandığımız için yapıyoruz. Yani Türk
Sanayisine ve Türk Devleti'nin güçlenmesine, bu anlamda oturduğumuz yerin
tarihinin ne zaman biteceğine ait kriterleri bile söyleyecek kadar rahatız, güç
vermeye başladığımız zaman devam ediyoruz, güç aldığımız zaman terk
ediyoruz. Mesele bu milletin güçlenmesi ve küresel dünyada güç olmasıdır.
KOBİ kimdir diye sorulduğunda, Avrupalılar diyorlar ki değişimin motorudur.
Ben değişimin ve ayakta kalmanın ruhudur diyorum. Eğer motor derseniz
mekanik bir algı elde edersiniz, enerjisini de kendi kendisini üretemez bir halde
olabilir. Nedendir diye sorulacak olursa, krizler yaşandığında bu ekonomiyi
ayakta tutan enteresan bir kurgu ve algı var. Sanayicimizde, öyle, kurgu, öyle bir
algı ki bu. Krizler yok etmiyor. Bir süre içerisinde küçülüyor, bir tezgahın
başında bekliyor. Sonra tekrar büyüyor, ama varlığını devam ettiriyor, ama o
varlığını devam ettiren sebep nedir diye bakıldığında, elindeki kıt kaynaklarıyla,
bir işletmeyi kurup, sonra da gecesini, gündüzünü o işletmeye veren insan, o
mekanı ve o imkanı kolay kolay terk etmez. Ve o terk etmemenin güdüsü,
zaman zaman hanımından veya hanım girişimciler varsa, eşlerinden, ya bizden
daha çok seviyorsun işyerini diyebilecek, hatta çocuklarını, aman işte büyüğün
gibi olma, sen memur ol denilecek yönlendirmeler ortaya çıkıyor. Fakat özüne
bakıldığında, ekonomiyi diri tutan bir algı ve bir kurgu. Şimdi bunlardan
kendimize bir pay çıkartacağız, size KOSGEB'in rolünü tanımlayacağım İkinci
bir algı var. KOBİ, veya Türk girişimcisi, sanayicisi, oturduğu yerden de güç
almaz, oturduğu yere güç verir, güç almaya başladıktan sonra hortumlamak
zorunda, çünkü işletmenin tekerinin dönmesi için başka yerlere yönelmek
zorunda, KOBİ'lerin de öyle bir kültürel alt yapısı olmadığı için o tırnaklarıyla
kazıp ve işini devam ettirir. Eğer orayı taşıyamıyorsa, sistemini, orayı bırakmak
zorunda kalacağını da bilir. Yani kendi bulunduğu mekana güç verir, eğer
ormana bakacak olursanız Türkiye Ekonomisine güç verir. Şimdi böyle bir
ruhsal yapıya, hizmet verebilmek için, bu ruhsal yapının içinde olmak
zorundasınız.
KOSGEB'e ne pay düşüyor.KOSGEB İdaresi Başkanlığı, Türkiye'de KOBİ'leri
desteklemek üzere geliştirilmiş, yapılandırılmış, 1990 yılında rahmetli Özal'ın
Türkiye'ye hediye ettiği bir kurum. Özerk bir kurum. Yetkinlikleri, olan bir
kurum hızlı karar verebilen, yatarsa çok yatan, kalkarsa da hızlı kalkıp hareket
edebilen bir kurum. Ama çok önemli bir rolü var. Az önce tanımladığım
kriterlerdeki o muhteşem bir algıya ve kültüre hitap etmek zorunda.
Bu kültürün ve algının, küresel dünyada 3 tane ana problemi var. Bu üç ana
problemin bir tanesi, değişim. Eğer değişimi algılayamıyorsak, KOSGEB olarak,
sanayici olarak, diğer ilgili kurum ve kuruluşlar olarak ve bu algıya uygun
yapılanamıyorsak bunun değişimini yönlendiremiyorsak, yönetemiyorsak,
planlayamıyorsak, ciddi bir problem var. O zaman değişim kontrol edilebilir
olmalı. Ne kadar ediyorsak o kadar, pekala sanayici bunu tek başına yapabilir
mi? Hayır yapamaz. Neden? Her şeyin o kadar çok hızlı değiştiği bir ortamda
sanayici bu bilgileri nereden derleyecek? Nereden bunu yönlendirecek? O
zaman birileri rol olmak zorunda burada. Ama bu anlattıklarım işin hikayemsi
tarafı değil. Aslında KOSGEB'le alakalarını kuruyorum şu anda, ayakları
oluşturuyorum. İkincisi, bu üç problem KOSGEB'in de şu anda gelmiş olduğu
modeli anlatıyor ama, özellikle üzerine basarak duruyorum. Yani son gelinecek
noktayı anlatıyor. İkincisi, güven problemi, birçok şeyin alt üst olduğu bir
ortamda, bir işletme, küresel pazarda, istediği kadar gerekli belgeleri alsın,
istediği kadar gerekli yapılanmalara sahip olsun, bir taraftan da kendini ispat
etme problemi var. O problemi ispat ettikten, ortadan kaldırdıktan sonra, ben
varım dedikten sonra da üçüncü problem geliyor. Sürdürülebilir bir süreçte
durması lazım. Yani dıştan gelen etkiler ve iki ilişkinin, ticari ilişkinin
sonuçlarında, ortaya çıkacak negatif durumu da kontrol edebilir olması lazım.
Bu üçünü kontrol edemezse, işletme sıkıntıda, tek başına bunu yapabilir mi?
Yapamaz. 2003 yılının başlangıcında bu üç problemden yola çıkarak bir
yapılanma süreci başlattık. 2005 yılma kadar bu devam etti. Şu anda yapının son
kirişlerini çaktık. Şimdi size onu sunacağım. Ama bunu yaparken de bilgiye
dayalı bu yapılmalıydı, yani KOSGEB Başkanlığında oturan birileri, hadi
oturalım, bakalım bu üç problemi çözelim, bizim bildiğimizle bu iş çözülür
deseydi, bu iş olmazdı.
Türkiye'de bulunan KOBİ'leri temsil eden oda, dernek, bütün kuruluşlara yazı
yazılmış, yaklaşık 600 yere, biz bir şeyler yapacağız duyurusunda bulunulmuş,
ama bu yapacağımız şeyin sizlerce cenahı duruşu nedir? Yani siz meseleye nasıl
yaklaşıyorsunuz, öyle bir şey yapalım ki, bu yaptığımız şey sonuçta, topyekun
bizi küresel rekabete taşısın. Cevaplar geldi. Yetmedi,
KOSGEB'te senelerden beri çalışmış ve bir miktar da dışarıdan olmak kaydıyla,
Türkiye'nin seçkin insanlarının oluştuğu, 60 tane komisyon, yaklaşık 180
kişiden oluşan bir komisyon oluştu. İşi yapmayacaksan komisyona havale et
mantığının çok dışında bir şey tabii ki bu. Bir an evvel yapmamız lazımdı ve
süreci birkaç aşamaya böldük. Bunlardan bir tanesi, KOSGEB elemanı,
sanayiciye inmeli, sanayiciyi tanımalı, çünkü biz kapalı devre yaşadık. Uzun süre
sizden uzak durduk. Bunun suçlusunu aramaya gerek yok. Sonuçta böyle bir şey
oldu ve sanayici KOSGEB'i, KOSGEB sanayiciyi öyle bir algılamalı ki bu sürecin
sonucunda arkadan gelecek şeyi, doğru yapabilir bir yetkinliğe hep beraber
ulaşalım, yoksa 2003 ve 2004 teki verdiğimiz destekler, asıl ana gövde
hareketinin bu üç problemi çözücü hareketinin başlangıcıydı. Uzmanlarımıza
dedik ki, sanayiciye destek vermek için analiz yapmak zorundasınız. Firmaya
gideceksin ve eğitimden geçirdik, acil bir eğitim süreci başlattık. Fakat bu arada
bir şey fark ettik, sanayiciye destek vermek üzere uzmanı göndereceğiz, ama
eğitim başladı, 48 tane belge istiyoruz. Şimdi İstanbul'daysanız, sadece bir
Kapasite Raporu bile, epeyce bir zaman alıyor. Sanayici o belgeleri hazırlayıp,
gelip, tamam kardeşim oldu diyene kadar epeyce bir zaman almaktadır. Ne
veriyoruz diye baktık. 8 tane destek veriyoruz.
Şimdi size bir gözünüzün önüne, eczanesi olan var mı bilmiyorum, bir eczaneyi
düşünün, hekim demiş ki senin hastalıkların var, git eczaneden ilacın adını da
vererek hastalığına uygun ilaç al dediğini, eczaneye gittiğinde sadece bana a
ilacından ver dese, veya eczane sadece a ilacını satıyorsa, orada bir anormallik
var, yani adamın midesi hasta, gözü hasta, kalbi hasta, bir sürü şeyi hasta, çünkü
dış etkenler her tarafı hasta etmiş. Siz dönüp bir tane ilaç veriyorsunuz, sonra da
diyorsunuz, fonksiyonel değişime girmeni istiyorum. Mümkün mü bu? Değil.
Bir tarafı sağlamlaştırırken, bir tarafı da bozabilirsiniz bu arada.
Biz dedik ki o zaman belge sayısını indireceğiz, ilk parti 5 ve 2 arasında, ikinci
parti bütün şu andaki iş planlarını da kaldırdık. Ama bir şeyi zorunlu hale
getirdik. Bu arada sanayiciden isteyeceğimiz, belge sayısı azaldığı gibi, faturaya
dayalı bir sisteme geçiş yapıldı. Şu anki en son gelinen yapıya dönüşünceye
kadar destek çeşidini de ihtiyaca uygun olarak genişlettik.
Şimdi bunları yaparken 4 tane ilke belirledik değerli dostlar, bir tanesi,
KOSGEB İdaresi Başkanlığı'nda benimsenen bir ilke bu, sürekli değişim ilkesi.
Bir kamu kurumunda sürekli değişimi benimsemek zordur. Bir kamu
kurumunda performans sistemini kurgulamak zordur. Bir kamu kurumunda
elemanın sahaya entegrasyonunu bunlarla birlikte yapmak zordur ve tam
yetkiyle, ademi merkeziyetçi bir algıyla, yetkiyi devretmek zordur. Çünkü
neden? Risk vardır. Herkesin imza atmaktan çekindiği bir ortamdaysanız ve
bizim kardeşlerimize yetki verdik, ben daha önceden Başkanlığa ilk geldiğimde,
masamın üstü öyle doluydu, arka tarafı göremiyordum. Şimdi bir tane desteğe
yetkim yok. Hiçbir yetkim kalmadı, bütün yetkilerimi komisyonlara ve uzman
arkadaşlara, İstanbul'da, iş merkezde biter hale getirdik. Şimdi bu değişim
algısına paralel, ikinci bir kurgumuz oldu. Ne kadar başardık diye sorarsanız,
yolunda ölürüm ya demiş. Bu bir duruş sergileme, bu bir hedefe doğru gitme,
bu bir değişim süreci. Değerli dostlar; sorun değil, çözüm üret ilkesini
benimsedik. Pekala sorun üretmeyi kaldırdık mı? Düne göre az, bugüne göre
ileriye doğru bir kurgu geliştirdik.
İkincisi de sinerjik bağ kurma kurgusunu geliştirdik ve dördüncüsü de buna
bağlantılı olarak bunu bir sevdaya dönüştürmeye çalıştık. Şimdi sanayici
kardeşlerimizin bazılarının kafasında şöyle bir şey geçecek. Diyecek ki, ya sen
bunları çözdün ama, 6 aydan beri, 7 aydan beri bana destek vermiyorsun. Bir
kurum, 40 tane delikten geçiyorken, eğer o desteği alamayan sanayici kardeşim
o delikten geçiş sürecinin ince ayrıntısını görmezse sıkıntı başlar. Sadece basına
baksa, başka bir yere baksa bunu görür zaten, nereden bu KOSGEB çıktı geldi.
Nerelerde açmazlara girdi. Şimdi bu kürsüden bu söylenecek durum değil. Ama
bir şey var, her girdiğimiz delikten Sayın Başbakanımızın, Sayın Bakanımızın
destekleriyle iyi bir noktaya kadar geldik. Kurumlar arası bir koordinasyonla
geldik. Şimdi ne yapmaya çalıştık? KOSGEB idaresi Başkanlığı, 393 tane
uzmanın çalıştığı bir yer, bütün hepsi bu. Hitap ettiği kitle, 246 bin sanayici.
Şimdi sadece tedarik envanterine giren firma sayısı da yaklaşık herhalde 5 bin
civarında filan. Ne olması lazım? İşte o son noktadaki söylenen şey olması lazım.
Bir sevda köprüsünün kurulması lazım.
Ne yaptık ve işi nereye getirdik. Geldiğimiz nokta şu, bundan sonraki olayda, 3
yıllık dönem içerisinde işletme bir kere plan yapmak zorunda, o saha analizi
yapıldı. Firmalar kategorilere ayrıldı. Kabiliyetleri plan yapabilir ve yapamaz
diye tanımlandı. Değerli dostlar; sanayici plan yapamaz tasnifine girdi de bizden
destek mi alamadı? Yok. Ben bunu yapabilir kabiliyetteyim derse, gelip hemen
bir analizden geçiririz, o sürece girer tekrar. Eğer firma belli sebeplerden
verilerini doğru vermemişse, o zaman da bizim yapacağımız bir şey kalmaz.
Çünkü neden? Kaynak insan ve imkanın birlikte eşgüdümünü sağlamak
zorundayız, Türkiye'yi küresel rekabetle tanıştırmamız lazım. Ne yaptık?
KOSGEB idaresi Başkanlığının en doğru yaptığı iş, şu anda geldiği nokta, 3 yıllık
planlarda stratejik yol haritasını hazırlatması. Şu anda 10 bin işletmelik bir
harekete dönüştü. Bizim ilk hedefi:e 8 bindi. Oraya doğru geldi ve 20 bine doğru
gidiyor. Şu anda destek yeni açılacak, önümüzdeki günlerde inşallah ve kapısı
açık gidiyor.
Stratejik yol haritası ne? Niye biz bunu istiyoruz ve neyin peşindeyiz? Değerli
dostlar, şimdi size ben istatistikler söylesem. KOBİ'lerin Kredilerden aldığı pay
% 3. Ben soruyorum doğru mu, yanlış mı? Bankalar bizde bu şekilde bir
istatistik bilgilerin olmadığını söylediler. Neden? Onlar ahnan kredi
büyüklüğüne göre rakamlandırmışlarda, ölçek büyüklüğüne
göre
rakamlandırmamışlar. Bir gün, Türkiye'nin kamu bankalarmdan bir tanesinin
üst düzey yetkilisine sordum, bu nedir? Biz bunun cevabmı bulamadık deyince,
bana şöyle dedi. Ben de merak ettim ve araştırdım. Tamer Müftüoğlu'nun
kitabı, en son bize kadar gelmiş, demişler ki kaynak KOSGEB. KOSGEB o
zamanlar demiş ki bir araştırma yapalım. Araştırma yapıldığında enteresan bir
şey çıkıyor karşımıza, KOSGEB sizden aldık bu bilgiyi diyor. Onlar inceliyorlar,
ya bu bilgi doğru değil yada eksik bilgi. Şimdi bu 5 çıtası hiç oynamadı. Ben
bildim bileli bu 5 çıtası duruyor. Bu 5 çıtasının yani % 5 çıtasının biraz
oynaması lazımdı, 6 olması lazım, 7 olması lazım. Biz sıfır faizli yaklaşık 3 bin
firmaya bizden 300 trilyona yakın para verdik. Bu çıta yine oynamadı. Buradan
geldiğim nokta şu. İstihdamın kayıt dışı olduğu bir ekonomide veya mali
analizlerin kayıt dışı olduğu bir ekonomide, siz KOBİ'lerin katma değerini
analiz edip istihdam katkısını analiz etmeniz mümkün değil.
Bilgi eksikse, KOBİ'lerin gücü nerede? Yani KOBİ kim? Ne yapar? Etkinliği
nedir? Gücü nedir? Bakıldığında bir problem gördük, kendi kendimize dedik ki,
biz verdiğimiz desteğin sanayicimiz üzerindeki katkısı ne? Yani biz ekonomide
yerinden neyi oynatıyoruz? Hangi etkinliğe ulaşıyoruz? Sorgulamaya
başladığımızda, karşımıza enteresanlıklar çıktı. Küresel Pazar da bunu soruyor.
Senin ülkende güç kimde? Yani sanayici anlamında, hangi sektörde? Hangi
firmalara? Hangi kabiliyetlere sahipsin, diye sorguladığında, cevap verme
zorluğu yaşıyorsunuz. Hatta sürekli değişimin olduğu bir ortamı düşünün.
Şartların sürekli değiştiğini düşünün ve bu değişim ortamında, siz dönüp
diyorsunuz ki, benim pozisyonum budur. Bir örnekle konuyu pekiştirmek
istiyorum. KOBİ'ye, KOSGEB'in stratejik yol haritasında, hem KOBİ'ye, hem de
sanayicimize kendini bir sorgulaması gerektiğini aktardım. Ben danışman
şirketlere bir yazı yazdım ve kati surette, küçük ve orta ölçekli işletmelerinize
gidip stratejik yol haritasını doldurmayın dedim. Biz burada işletmenin tepesine
çöküp, onun denetçiHğini yapmak istemiyoruz. İşletmemizin değişim sürecini
gözlemlemek, kendi işletmesine dönüp bakmasını istiyoruz. Yazılımı o yüzden
yaptık ve gelen bilginin, işletmemizde, dönemlik hallerde ne kadar değiştiğini
görmek istiyoruz. Derdimiz bu. Ve onu alıp, biraz sonra anlatacağım, basit
çerçeve içerisinde küresel pazara taşımak istiyoruz. Diyeceksiniz ki Sayın
Başkan, öyle yapma. Ne var. Bir fatura, bir belge, nasıl olsa bizi tanıyorsunuz,
analizden de geçirdin ver. Vermek yeterli de 3 tane piyasaya veriyi nasıl
taşıyacağız? Hangi KOBl'de, 2007 den sonra BDDK Başkanının da açıklamaları
var, o tarafa doğru gidiyor, raiting mantığına finansman dünyası giriyor.
Sermaye piyasalarında KOBİ borsaları oluşuyor, bakın KOBİ'lerin pastadan pay
alması lazım. Finans dünyasından, ayrıca uluslar arası piyasada finans
kaynakları var. Ve bunun üstüne, KOBİ'yi uluslar arası pazara eşleştirme servisi
yapmamız lazım, KOSGEB'in 2005 öncesi ayrı bir kurgu, şu anda geldiği nokta
bundan sonraki gideceği nokta. Ve BDDK Başkanı bu açıklamayı yaptı, şimdi
çalışmalar başladı. Bizimle beraber yürütüyorlar.Nereye geliyoruz? KOBİ'yi
ispat etmeye. KOBİ'nin yanında durmaya, onunla var olduğunu anlatabilme
güdüsüne doğru gitmeye çalışıyoruz. Kim olarak?
Değerli dostlar, makamlar gelip geçicidir, ben KOSGEB Başkanıyım, bu
makamda 13 kişi gelip geçti. Ben de yarın gideceğim, gittikten sonra diğerleri
gibi beni de kimse tanımayacak. Mesele geriye döndüğümde benim kendi
vicdanımla baş başa kaldığımda, ne yaptığımla alakalı bir durum. Ve bu
problemlerin hepsi bana ait tek başına bir problem değil. Sizlerle beraber benim
ortak problemim. Birlikte çözmek zorunda olduğum bir iş, bana da Allah böyle
bir yetki verdi, geç buraya bu işi yap dedi. Benim elemanımın arızası varsa,
bizim problemimiz, benim problemim değil. Benim sistemimin arızası çıkarsa,
bizim problemimiz, fakat sistem hakkında daha iyi projeleriniz var ise gelip
yardım etmesi gerekir. Gelin bunu birlikte yapalım. Bunun adı ne? Sorun değil,
çözüm üret mantığı. Kiminle, hep beraber. Bakın bununla alakalı olarak benim
kurguladığım bir şey var. Kabul eder misiniz, etmez misiniz bilmem ama,
iletişimcilerin birçoğu derler ki, pozitif düşün, bardağın dolu tarafinı gör, boş
tarafını görmek iyi bir şey değildir. Hepimiz buna benzer kurguları öğrendik.
Ben tam tersini iddia ediyorum. Bardağın boş tarafını gör. Neden? DeğerH
dostlar, bardağın dolu tarafinı herkes görüyor, susayan adam dolu tarafını
görür. Önemli olan bunu dolduracak adamları bulmak, bu ülkede. Bardağın bu
tarafi boş. Hele bir de susayıp da bu suyu bitirmişse, tamamiyle problem var
demektir.
Biz belli programlarda KOBİ'lerin yolunu açacak bir mekanizmaya
dönüştürdük. Her işletmeye ayrı ayrı görevlendirilen uzmanlar gidecek. O
uzmanın bundan sonraki vazifesi, o işletmeye düzenli gidip gelip, o işletmenin
değişimine yardımcı olmak, değişimini denetlemek değil. Ona fayda sağlamak.
Sadece KOSGEB kaynakları değil, diğer konularla ilgili, bundan sonra o
işletmeye uzmanın stratejik yol haritası ile birlikte şirketteki değişimi
denetlemek üzere zincirleme bağlıyoruz. Ve 3 yıllık dönemde, işletme
programlara, yani işletme geliştirme programı, o sizin doldurduğunuzun arka
yüzünden bir veri komisyonlara geliyor. Teknoloji geliştirme programı ki ARGE destekleriyle alakalı, eğer bir işletme hem işletmenin geliştirilmesine kodlu,
hem de teknoloji geliştirme duyarlıhğı varsa, diyoruz ki seni AR-GE
merkezindeki arkadaş alacak, seninle ilgilenecek, hem işletmenin gelişimini
takip edecek, hem de bu teknolojik gelişimini yürütecek, yani işletmenin içine
kültür katacak. Eğer işletmede ürün geliştirme, laboratuar kültürü ve benzeri
kültürler varsa, o zaman başka bir yapının içerisine taşıyoruz. Sonuçta, bütün
bu programlardan çıkan veriler, her ay Başkanlıkta toplanan bir mekanizmayla
takibe alınıyor. Ne zaman? Bu süreç yeni başladı. Diyeceksiniz ki bu çabuk biten
bir şey olmalı mıydı?
Değerli dostlar şöyle yapmamız lazımdı. KOSGEB'in adını kimse duymuyordu,
2003 yılında oturup, haydi kardeşim bir plan yapın, bekleyin diyecektik, yazılım
da zaten 1.5-2 sene sürer deyip, kervanı yolda düzenleyip, gerçekleri görerek
yapı kurma yerine, teorik bir yapının çalışmaması üzerine kurgu çıkabilirdik.
Gelinen nokta, yazılımı bitti. Her bir işletmenin ne yaptığını takip eden bir hale
geldik. Hangi tedarikçiden, hangi desteği aldı, etkisi ne oldu ve hangi uzman
burayı takip etti. Şu anda yazılım çalışıyor. Yapı bitti. Bunun üstüne üstlük,
uzmanların performans sistemleri dönüştürüldü ve en son haliyle eşleştirme
mantığına giden bir networkte yapı kuruldu. Son hali ne?
Değerli dostlar, firma sağada analizden geçiyor. Mevcut durumu ortaya çıkıyor.
İşletme diyor ki bunu beni yeniden analizden geçirin. Buyurun geçirebiliriz.
Sonra stratejik yol haritası doldurma kültürüne uygun olduğu görüldükten
sonra işletmeye deniyor ki, bunu doldur. Yazılım içine dolduruyor. Bakın bu
yazılımın sadece hazırlanması başh başına size bir hizmettir. Bu bir hizmet,
bakın bu sizden bir destek politikası değil. Bunu birbirine karıştırmayın, yani
KOSGEB kafanızda şuraya girsin değerli dostlarım, para dağ;ıtan, destek dağıtan
bir yer değil. Bizim bir tane amacımız var, para dağıtmak, destek dağıtmak,
önceki kültürümüzdü. Bizim bir tane ölçümüz var. Geliştirdiğimiz
sanayicimizin ne kadar geliştiğini bilmek ve onu güçlü kılıp, onu dünyaya örnek
gösterebilmek, onu finans ve sermaye pazarına referans gösterebilmek. Bunun
dışında eğer biz işletmeleri geliştiremiyorsak, destek vermenin bir anlamı
yoktur. O çok kolay bir iş. Bu anlamda stratejik yol haritasını dolduran işletme,
bizlerden 3 yıllık dönem içerisinde programa giriyor ve değişimi gözlemlenerek
desteklerini alıyor ve planlanmış bir dönemde bu yapılıyor. O uzman da gidiyor,
geliyor, onun ne durumda olduğunu gözlemliyor. Pekala tek başına uzmana
bağlı bir süreç mi? Hayır, değil. Bu yine size yardımcı olmak üzere uzman sizin
dosyanızı alıyor. Size yardımcı olmak için ne kadar doğrudur, bilinmez
işletmenin bu konuyu bilip bilemediği vede yanlış veya eksik doldurup
doldurmadığının tespit edilmesi için yine alt bir kuruluştakilerin oluşturduğu
komisyonlarda inceleniyor ve sanayicilere yola çıkabilmesi için direktifler
veriliyor. Artık beraber yürüyoruz, artık entegre olduk. Evraklarımız ortadan
kalktı, ama belli periyodlarda senin bize fatura getirmen gerekecek. Pekala
kimden? Tedarikçiden, tedarikçinin durumu ne? KOSGEB uzmanlarına, bir
genelge ile tedarikçi referans göstermesi yasaklandı. Hiçbir şekilde bir uzman bir
tedarikçiyi referans gösteremez. Nereden bulacağız tedarikçiyi? Tedarikçileri
havuza alıyoruz, havuza giriyor, sanayicimize kapısını açıyoruz, referanslarıyla
birlikte, desteğin açıldığının hemen arkasından bu başlıyor, oraya girecek, kendi
referansını kendisi orada görecek, kendi firmasını kendisi görecek. KOSGEB'in
uzmanı firmanın işini zorlaştırmanın aksine, çağırıp destek olacak. Şimdi bu
süreçte firma tedarikçisini buldu, hizmetini gördü, değişimini gördü, belli
periyotlarda KOSGEB elemanıyla uzmanlarla işini yürüttü. Uzmanın yetmediği
yerde dışarıdan eleman alıyoruz. Onun yetkilerini müdürlere verdik ve 37 tane
portal. KOBİ havuzundan, KOBİ'net havuzundan veriyi alıyor, e-ticaret
portallarından dışarıya çıkarışı yaparken,bazı önemli hususlar mevcuttur.
Değerli dostlar, eşleştirme merkezi diye 4 ana modülden oluşan bir yapı kurduk.
Bu modül şu, Almanlarla ilk anlaşmayı yaptık, onlar bir firmayı akredite ettiler,
Ruslarla yaptık, ancak orada şu anda onlardan gelecek süreci bekliyoruz ve
dünyanın birçok ülkesi ile, iki ülke arasında anlaştıktan sonra, havuza ortak
değerlerimizde olan firmaları koydular. Yani benden otomotivi istemişse, ben
otomotivi o havuza koyuyorum. Pekala bu havuzu kim işletiyor? O ülkenin
benim hazırladığım modül boyutundaki tedarikçisi, yani bir işletici yapıyor.
Parayı nereden alıyor? Ben sadece mali danışman ve hukuk danışmanına para
veriyorum. Yani avukat ihtiyacı varsa, o pazarlığa girdiğinde, onu veriyorum.
Pekala oradaki ticaret nasıl dönüyor? Yapılan satıştan yüzdesini alıyor, oradaki
işletici. Yani % 1, % 2 gibi, uluslar arası boyutta ve KOSGEB oranın
performansını bir internet ortamından, yazılımı da bitirdik, takip ediyor. Yani
basit anlamıyla buradaki sağlamın küresel pazardaki sağlama giden bir network
kurgusunu oluşturduk. İki seneden beri uğraştığımız iş bu. Gecemizi,
gündüzümüze kattık. Geldiğiniz nokta nedir?
Sayın Başkan diye soracak olursanız, işin özüne geleyim. Şu anda 60 a yakın
ülkeden eğer bu yapı filtre sistemi çahşacaksa, şimdi stratejik yol haritası
dünyada daha çok duyuldu, bu yol haritası da doğru doldurulup, takip
edilecekse işletmeleriniz deyip dünyanın 60 a yakın ülkesinden işbirliği teklifi
geldi. İslam ülkeleri, Tayland'da toplandı ve KOSGEB modelini tercih ettiler.
İslam Kalkınma Bankası, İslam ülkelerinden kendinden hibe yardımı isteyen
ülkeler boyutunda, KOSGEB modeli uygulanacak diye KOSGEB modelini altına
ekledi. OECD dünyanın her tarafina bu raporu ilan etti. Biliyorsunuz geçen sene
OECD bakanlar konferansını organize ettik. Çok küçük bir parayla. Odalar
BirHğimizle beraber, bir koordinasyon halinde, Adem peygamberden bu yana,
KOBİ'ler adına Bakanlar düzeyinde yapılmış en büyük toplantıyı yaptık ve 1850
delege, 94 uluslar arası kuruluş, 64 ülkenin ve 35 ülke bakanının katıldığı bir
toplantı. Bu KOBİ'leri dünyaya tanıtmamız için önemli bir firsattı.
Şimdi geldiğimiz noktanın bu boyutundan bakılacak olursa, değerli dostlar, biz
Avrupa ilerleme raporunda, OECD raporlarında ve dünyanın birçok yerinde, iyi
yaptığı gözlemlenen bir kurum olmamız yeterli midir diye soracak olursanız,
hayır. Bu bir süreç, bu iyiye ve ideale doğru giden süreç ve bu sürecin bugün
bence en önemli tarafı. Bugün 5, 6 aydan beri kendi elimizde olmayan
sebeplerden dolayı, kamu kurumlarıyla, eş güdümlü, mutabakat sağlayarak,
yönetmeliğin daha etkin olmasıyla bir kurgunun ortaya çıkmasının da gereği ön
planda olmak kaydıyla, hiçbir kamu kurumuyla aramızda bir problem
olmadığını da sizlere beyan etmem kaydıyla, birkaç gün içerisinde
yönetmeliğimiz kamuya ilan edilecek inşallah. En son haliyle ve bir süreç
geçirdik bugüne geldik. Bugüne geldiğimizde bir şey gördük, aylardan beri
destek veremeyen bir kurum, bugün 10 binlerce firma tarafindan, stratejik yol
haritası doldurumuma girdiğini gördük. Bu şu demek, sanayici kardeşlerimiz
önceden KOSGEB'e destek veren yer bakarken, şimdi beraber olmasını arzu
ettiği yer haline doğru dönüştü. Biz desteğimizi Millet ne ise, ona hizmet edenler
odur. Sizlerin iyiliği için kendimizi az önce başlangıçta söylediğim tanım
üzerine kurguladık kendimizi. Hizmet verebildiğimiz yere kadar veririz,
beceremediğimiz yerde buradan gideriz. Ama sizlerden bir ricam var. Bu ricamı
söylemeden edemeyeceğim. 1990 yılında kurulan bu kurum, şu anda yaklaşık
2003 yılında yaklaşık KOBÎ'lere 15 misli daha fazla destek verdi. Bir önceki
senenin, 5 misli 12 yıllık sürecin üstünde destek verdi. Bu iş hiçbir kadroyu,
hiçbir elemanı değiştirmeden yaptık. Ama aynı elemanlarla,
12 sene
KOSGEB'in verdiği desteğin ne durumda olduğuna bakarsanız, cari gideri ile
desteği arasındaki fark, rahmetli Özal'ın söylediğinin çok dışında bir yer. Cari
giderler 10, destekler 90 olacak denirken, 12 yılın geçmiş için söylüyorum ama,
hep karıştırılıyor bu, tam tersine dönmüş. 84 civarındaydı cari gideri. Şimdi iki
seneden beri biz bunu tam tersine dönüştürdük. Rahmetli Özal'ında söylediği
gibi ilk defa lojman satın aldık.
Devamlılık istiyorsanız, kamunun yani bizim gibi kurumların sizlerle
entegrasyonunu istiyorsanız, öyle bir dişlerinizi geçireceksiniz ki, rahmet
anlamında, sevgi anlamında, öyle parmaklarınızı bütünleştireceksiniz ki, bunun
adı sinerji olacak. Hep beraber tekamül etme üzerine kurgulanacak ve binlerce
firmamıza bakabilir hale gelmiş bir sistemimizi kurgulayacağız. Şimdi bu
sistemin çok basit bir tarafı var. Biraz kendinizi zorlayıp, bilmediğiniz tarafları,
elemanlardan, eğitimden, vs. eksiklikleri de biz kabul etmek kaydıyla şu
entegrasyonu yapacağız. Bize bu anlamda sevda kollarınızı açacağınız
konusunda tereddüdüm yok. Sizlerden en son ricam da şu. Dostlar, herhangi
bir hayatın basit bir parçasında duran insan, bunun kimliğini değiştirebilirsiniz,
değişik rollerde olabilir. Küçük bir şey yaptığı zaman, binlerce insan ayağa
kalkıyor ve onun arkasından sloganla bağırıyor. Türkiye ekonomisinin
lokomotifi ve motoru olan bir ruh, bu adamla bir alakası olmamak kaydıyla,
kendi nefsimi bu işin dışında tutuyorum. Niye kendi içindeki pozitif enerjiyi ve
kendi içindeki aşkı ben varım diyip ortaya koymaz. Ve kapalı dükkanlarımızın
içerisinde sadece kendi kendimize dertlenir hale geliriz. Bence burada bu olur
mu olmaz mı bilmem ama, bugün fırsatı ise bugün yapalım, birileri kalksın,
buradaki kardeşlerimiz el ele tutuşsun ve içindeki pozitif enerjiyi, ben katma
değer üretiyorum, ben bu ekonominin tekeliyim ve ben varım deyip kimliğini
pozitif anlamda ortaya koysun.
Değerli dostlar, kalkanlardan da, kalkmayanlardan da Allah razı olsun. Bu iş,
son cümlesiyle alakası şu, arkadaşım destekleri anlatacak, ister beni beğenin,
ister beğenmeyin bugün varım, yarın yokum, ama var olan bir şey var. Bu devlet
var, bu millet var. Varlığını ifade edebilen ve yaptığı iyilikleri söyleyebilenler var
olmaya devam eder. Yokluğunun içerisinde sorunlarını büyüterek bardağın boş
tarafında kalırsak, kardeşlerim, hepinizin ben belki küçüğüyüm, belki bir
kısmınızın büyüğüyüm, değerli büyüklerim ve değerli dostlarım, var olma
kavgasında, pozitif enerji vererek, dünyaya ben varım demekte zorlanırız. Önce
kendi içimizde, ister bunu stadyumda yapın, ister boş bir harmanda yapın,
isterseniz bir merada yapın. Ama kardeşimiz kalksın, bütün sorunlarının
içerisinde bunu çözecek kendisini gördüğü için varım desin. Biz de acizane
çözebildiğimiz yere kadar, gecemizi gündüzümüze katarak çözelim. Şunu da
bilin ki, burada arkadaşlarımın bir çoğu da, ben de dahil olmak üzere, gecede 3
saat uykuyla koşturuyoruz. Kimseden de bir talebimiz yok. Hiç kimseye de bir
selamımız bu anlamda olmaz. Yaptığımız iş, ama kardeşlik ve dostluk için,
hizmetin hedefine kadar gidecek. Ne zaman göreceğiz sonucunu? 2003 ve 2004
KOSGEB'in yaptıklarını gördük, eksiklikleriyle, fazlalarıyla, sıkıntılarıyla, ama
2005'de sonuna doğru şimdi destekler de açılıyor. Ben bir daha bu kürsüye
gelirsem, davet ederseniz, bir ay sonrası olmaz da bir ay sonra bitmez çünkü
bütün hepsi. Tekrar bir araya geldiğimizde. Beyler, kurduk, çalıştı, sonucu bu
diyeceğiz.
Ahmet Şenkal
İTO Sanayi Şubesi Müdürü
Efendim KOSGEB'in değerli Başkanma çok teşekkür ediyoruz. Bu salonun
heyecanmı tutan konuşması için. Şimdi değerli konuklar, oturumumuza
başlayacağız. Konuşmacıların çeşitli kuruluşlardan gelen konuşmacılarımız,
KOBİ'lere dönük teşviklerinin somut olarak aktaracakları konuşmalara
geçeceğiz. Oturumumuzu oturum Başkanı olarak değerli hocamız. Prof Dr.
Metin Yerebakan hocamız idare edecek. Vallaha hocamızı çoğu tanıyor zaten,
ben gehrken gördüm hocam sizi, herkesin bir selamı, merhabası var, salonda
öğrencileri bol. Hocamızın aktiviteleri çok tabii, kendisinin İTÜ den metalürji
eğitimi var, öğrenimi var. Ege Üniversitesinden mühendislik öğrenimi var. Yerli
ve yabancı yani yurt dışında ve yurt içinde birçok Üniversitede öğretim üyeliği
var. Yine yurt içinde ve yurt dışında birçok şirkette üst düzey yöneticiliği var.
DPT de Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü'nde yanlış söylemiyorsam,
görevleri var. Halen hocamız danışmanlık yapıyor. Yatırım teşvikleri
konusunda toplam kalite, CE işareti, standart konulu ve yabancı sermaye gibi
çok önemli konularda danışmanlık yapıyor. Çok sayıda esefi, araştırması, kitabı
var. Son olarak da bizim Ticaret Üniversitemize, İstanbul Ticaret Üniversitesine
hizmetleri var. Efendim yani kendi evinde bir oturum yönetiyor. Sayın hocam
buyurun.
Oturum Başkam: Çok teşekkür ederim. Çok sağ olun. Öncelikle 30 yılı geçen bir
geçmişim var. Devlet yardımlarında. 1974'de Teşvik Uygulama'ya girdim, o
günden bugüne bir çok toplantılarda görev aldım. Bugün katılımın fazlalığı
gerçekten dikkatimi çekti, yani 1983'de yine böyle bir katılımı yönettim, o
dönemde ihracatla ilgili hamle yaşıyorduk, oradaki katılım, İzmir ticaret
odasındaydı , çok aşırı etkilendim. Şimdi ayakta duran katılımcıları gördükçe,
bana ayrılan süreyi nasıl kullanacağımı, onları üzmeden fakat değerli
konuşmacılarımızın da ellerindeki paketleri ve bilgileri size tam eksiksiz
anlatmalarını sağlamak koşuluyla, bu zamanı en iyi kullanmaya çalışacağım.
Dışarıda da var evet. Tabii bu bilinç içinde, zamanı iyi kullanmaya gayret
edeceğim. Sırayla, çok değerli konuşmacılarımız var, ama adınıza, yani bütün
katılımcılar adına bizim yani bu katılımın çokluğunu devlet yardımlarının
görünür hale gelmesi ile bağdaştırıyorum. Devlet yardımları demek ki, görünür
hale geldi ki, ilgi de arttı. İnşallah gelecek günlerde bu katılım daha da artar. Ben
bu bağlamda KOSGEB Başkanının yürekten konuşmalarını tebrik ediyorum ve
teşekkür ediyorum. Yani Sayın Erkan Gürkan, kıvılcım diyorum soyadına da,
kıvılcım çakıyor gerçekten, inşallah çalışmalarına görevi boyunca daha büyük
artışla devam edecektir. Şimdi sırayla 3 konuşmacı konuşacak ve 3
konuşmacıdan sonra bir ara vermek durumunda kalacağız. Saat 3 te
planlıyorum. Belki bir 5 dakika kadar gecikebilir. 20 dakika veya 15 dakika kadar
bir ara verdikten sonra diğer değerli iki konuşmacı konuşacak, saat 4, 5 arası
herkesin merak ettiği soruları, kabul edeceğiz ve ilgili arkadaşlara yönelterek
cevap arayacağız. Onun için konuşmacı arkadaşlarımızın bir zamanlarını iyi
kullanmasını diliyorum. İki, konuşma esnasında kesilmemesini sözlerinin ve
konuşmacılara konuşma boyunca soru sorulmamasını istirham ediyorum.
Teşekkür ederim. Şimdi KOSGEB'in yardımlarını anlatmak üzere, KOSGEB'in
değerli müdürlerinden ikitelli merkez müdürümüz, Mustafa Kaplan Bey
konuşacaklar. Mustafa Kaplan Bey, kendisi Elektronik Mühendisidir. 2001
yılında İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde yüksek lisans yaptı ve
2003 yıhnda da KOSGEB'e girdi, KOSGEB'te halen İkitelli Merkez
Müdürlüğünü yapmakta, kendisini birçok oturumlardan, toplantılardan
tanıyorum ve size öyle zannediyorum müjdeleri de olacak. Güzel konulardan
desteklerden bahsedecekler. Yararlanmanızı diliyprum. Saygılar sunuyorum.
Buyurun efendim.
1. O T U R U M
Mustafa Kaplan
(KOSGEB İstanbul İkitelli İşletme Geliştirme Merkez Müdürü)
KOBİMere Sağlanan Destekler
Teşekkür ederim hocam. Herkesi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Başkanımız iyi
bir hatip gerçekten. Onun arkasından konuşmak oldukça zor, ama gerçekten
ben hem bu ilgi, hem de heyecanın üst seviyede olması toplantının verimli
geçeceğine inancımı daha da güçlendiriyor. Tabii Başkanımız KOSGEB'in
değişimini çok güzel özetledi. Bana da daha çok destekleri anlatmak kaldı.
Sizlere daha doğrusu somut olarak KOSGEB'den sizlere neler gelebiUr veya
sizlere neler sağlanabilir? Onları burada kısaca arz etmek istiyorum. KOSGEB'in
90 yılında kurulan bir kamu kuruluşu olduğunu başlangıçta söylemekte fayda
görüyorum. Hedef kitlesinin kimler olduğunu tanımlamakta, çünkü
izleyenlerden belki ticaret erbabı olanlar da olabilir düşüncesiyle, çünkü
KOSGEB sadece imalat sanayinde faaliyet gösteren, 150 çalışanı olan
işletmelere, 150 çalışana kadar olan işletmelere destek olabiliyor. 2005 yılında
KOBİ tanımına yönelik bir yasada revizyon yapılması planlanıyor. Avrupa
Birliği uyum yasaları çerçevesinde, bu 250 ye kadar çıkabilecek bu tabii değişen
şartfara göre de muhtemelen hep revize edilecektir. Ama şu an için kanunen 150
çalışana kadar olan bir işletme grubuna sadece destek olabiliyoruz ve imalat
sanayinde olmazsa olmaz şartımız. Hedeflerimiz zaten bunlar bilinenler, bu
değişim sürecini ben mümkün olduğu kadar hızh geçmek istiyorum. Özellikle
bu 2004 ve 2005 yılında Başkanımızın da ifade ettiği, saha tarama çalışması, çok
önemh bir çalışmaydı gerçekten. İnanın KOBİ'lere yönelik işte orada galerici
örneğinde olduğu gibi, hangi kurum, konuşursa konuşsun böyle verilere dayalı
bir şey konuşulamıyordu. Ve bu manada da olunca hem ülkemiz adına, hem de
kendi gelecekleri adına belki planlama veya böyle bir manada gelişim planları
yapmak durumunda olanların bütün planları işte hep tahminin ötesine
gitmiyordu. Ama KOSGEB'de bu rakam 46 bin oldu, 46 bin tane KOBİ'ye,
yaklaşık 300 soru, sorularak bir anket çalışması bir veri tabanına aktarma
çalışması yapıldı. Ve buradan inanılmaz tahliller biz elde ettik ve bunu
kamuoyuyla da zaten dönem dönem paylaşıyoruz ve paylaşacağız da. Bizim için
de şu güzelliği vardı. Reel verilerle direk işte ölçümlenebilen ve direk reel
verilerle oluşturulan bir veri tabanı söz konusuydu. Ve buradan, bu bilimsel
metodlarla analiz yapıldı, temel karakteristikleri ortaya çıkartıldı. Bu bölgesel,
sektörel kalkınma stratejilerine kadar da gidecek analizlere kadar da inşallah
gidecek. Çünkü Anadolu'da illere, ilçelere varıncaya kadar sayılmayan KOBİ
kalmadı. Ama sadece İstanbul, İzmir, Ankara gibi belki işte büyük şehirlerde
bursa da dahil olmak üzere biraz daha kontrollü gidildi. Çünkü hem dağınık
olması, hem de yekunun fazla olması nedeniyle, ama şunu söyleyebilirim ki
Anadolu'nun bütün karakteristik KOBİ haritası ortaya çıkmış oldu. Ve sorunlu
KOBİ'lerin de zayıflıkları belirlendi. Bu fotoğraf çok ciddi bir fotoğraf.
Şimdi burada biz bu sınıflandırmada özellikle işletmeleri 4 tane kategoriye
ayırmıştık. Yüzde 53 gibi büyük bir oran da mikro işletmeler mevcut olup bizim
ülkemiz adına belki önemli bir veridir. Neler yapılması gerektiği konusunda da
uzun tartışmalar götürebilecek bir konu dur. % 53 oranında mikro işletmeler
dediğimiz küçük işletmeler, atölyeler tanımlayabildik ve o % 50 den yukarısı da
abc diye adlandırdığımız, özellikle ihracat potansiyeli olan ve ihracat yapan
işletmeler diye tanımlayabildiğimiz işletmelerde bizim katma değer üretme
konusunda stratejik planı isteyeceğimiz grup, olacaktır. Yani abc diye yapılan
tarama çalışmalarının bir miktarına önceden yapılmış olanlara mektup ulaşarak
sonuçlar bildirildi. İşte hangi grupta olduğunuzu, orada şifrenizle birlikte
girdiğinizde programda görebiliyorsunuz. Bizler özellikle d grubu diye
adlandırdığımız o piramidin en altında kalan o % 53 gibi rakama da
Başkanımızın ifade ettiği gibi, hani destek vermeyeceğiz, destek olmayacağız
manası kesinlikle çıkmasın, kendilerinin destek kullanabilme kabiliyetlerine
yönelik destekler sunacağız. Onlardan stratejik yol haritası dediğimiz 3 yıllık
planı istemeyeceğiz. Yalnız abc dediğimiz o gruba, ülkemizin kalkınmasında
motor olarak gördüğümüz gruptan açıkçası , bu planları isteyeceğiz açıkçası.
Tabii ben destek tanımını bir de hazır bu kadar bir topluluk bulmuşken yapmak
istiyorum. Hani KOSGEB böyle ister istemez para dağıtan bir kurum gibi bazı
algılamalara da sebebiyet verebiliyor. Kamuoyunda, çünkü bizim bankalarla
yürüttüğümüz çalışmalar da var. Oralarda yürüttüğümüz çalışmalarda da hani
bir finansman çözümü olduğu için ister istemez böyle bir algı olabiliyor. Fakat
destek vermek, KOSGEB'in temel misyonu. Kendisi gelişmek, büyümek isteyen
ve bu konuda da hizmet alan işletmelere, geri ödemesiz, çoğunlukla destekler
vermek üzere kurgulamıştık, biz kurguladık desteklerimizi ve ben şöyle
tanımlıyorum onu, gündelik hayatı devam ettirmek için gerekli katkılar değil
bizim verdiğimiz, sizlerin daha çok fırsatları değerlendirme konusunda,
tetikleyici, yani Anadolu'da bazı değimler vardır, tarımda can suyu katmak
derler, fidanı ektikten hemen sonra, biz o can suyunu verebilme özellikle
misyonumuzu burada vurgulamak istiyorum. Buradaki tetikleyici destek ve
tanımı da şöyle yapabiliriz. Doğru desteğin, doğru nitelikte, doğru miktarda ve
doğru zamanda verilmesini sağlamak üzere de bu stratejik yol haritasını
kurguladık. Destek ön koşulları olarak da işletmelerin bir kere hedeflerini tespit
etmesi, stratejik yol haritasını oluşturması, bu 3 yıllık plan diye de
adlandırabiliriz.
Destekleme sürecinde de işletmenin gelişimini bize izlettirme konusunda
yardımcı olması. Plan bize gelecek, biz onu değerlendireceğiz ve arkasından, işte
uzmanla birlikte bir inceleme olacak ve sonra komisyon karar verdikten sonra
da bir işletme ile sözleşme imzalanacak, bu imzalanan sözleşme destek
sözleşmesi olacak destek sözleşmesi olacak. Bu destek sözleşmesi karşılıklı
dediğimiz gibi, hem bizim destek verme yükümlülüğümüzü, karşı tarafın da,
işletmenin de bize izleme konusundaki açıklığını, şartlığını sağlama konusunda
bir sözleşme olacak ve 3 aylık bir izleme sürecinde de bizim o 46 bin tane veri
tabanına atmış olduğumuz, KOBİ'lerin reel verilerini halen izlemeye canlı bir
şekilde devam ettiğimizin bir göstergesi olacak. Stratejik yol haritası. Zaten
bizim online olarak veya elektronik ortamda istememizin sebebi bu. Yoksa biz
sizlerden bunları, doküman olarak istesek, klasör veya dosya olarak istesek,
izlenmesi veya takip edilmesi mümkün değilken, bizler oradan kendimize göre,
belli kriterler süzüp, ona göre işletmelerin gelişimini ülke ekonomimizin de
dolayısıyla gelişimini takip etme şansını elde etmiş olacağız. Ben stratejik yol
haritası konusunda çok durmak istemiyorum ama, şöyle hepimizin de bilmiş
olduğu, varmak istediği noktayı bilmeyenlerin oraya nasıl varılacağını tarif
edemezler cümlesi, çok şeyi özetliyor. Özellikle ben şu rekabetin ve ülke
ekonomisinin şu anki durumundan da, KOBİ'lerimizin ciddi bir sıkıntıda
olduğunu, hatta küresel manada bir ekonomik daralmanın söz konusu olduğu
da belirtmek isterim, aynı zamanda rekabetin de her geçen gün de kızıştığını
vurgulamak isterim. Bu durumda ben şunu söylemek istiyorum.
İşletmelerimizin günlük, artık günü kurtarma dediğimiz, böyle çalışmalarla bir
yere varamayacağını hepimiz biliyoruz. Hani, bu ormanda yürüyen kendisinin
nereye gittiğini el yordamıyla bulmaya çalışan bir şahıs misali değil de, daha çok
biraz şöyle ormanın tepesine çıkıp, işte bu ormanın arkasında ne var, biz nereye
gidiyoruz, bizi ne bekliyor, burası çıkmaz bir vadimi? İşte burası işte belki daha
böyle gidilmesi gereken bir yol tarzında, planların yapılması gerektiğini
işletmeler olarak hepimiz aslında, gittiğimizde, gördüğümüzde, hep dile
getirilen husus da bu. Çünkü Avrupa Birliği bir yanda, işte Uzakdoğu, Çin bir
yanda her geçen gün değişen şartlar, değişen koşullar rakiplerimizin çevremizin
her an değişmesi söz konusu, değişik stratejiler üretilmesi söz konusu.
Özetle bizim planlama kültürüne bir an evvel geçmemiz KOBİ'lerde çok eksik
olan bu planlama kültürünü aşılama konusunda da KOSGEB bu stratejik yol
haritasını, kendimiz için değil, bizler de bu stratejik yol haritasını gerçekten
sizler için istiyoruz. Yoksa biz bunların niteliğiyle çok uğraşmayacağız. Yani
burada neden % 10 dedin de, neden % 15 dedin diye bir sorgulama veya bir
takip sistemi içinde olmayacağız. Dediğim gibi, niteliğinden daha çok, tutarlığı
ile veya işte niceliğiyle ilgileneceğiz. O nedenle ben stratejik yol haritasını da
sizlere özellikle gelişimine yönelik bir plan olarak sunmak istiyorum. Buraları
ben hızlıca geçmek istiyorum.
KOSGEB desteklerine gelmek istiyorum. Somut olarak bu planı sunduktan
sonra sizleri neler bekliyor ve ben şanslı bir topluluk olarak da görüyorum sizi,
işte Başkanımızın da ifade ettiği gibi, 2, 3 gün sonra yayınlanacak olan bir
yönetmeliğimiz söz konusu, inşallah o yayınlanmaz da hemen düğmeye basıp,
hep birlikte bu desteklerden sizlerin istifade etmesi söz konusu olacak. Temelde
desteklerde bir değişiklik yok, özellikle tedarikçi boyutuyla ilgili ama ufak tefek
ayarlamalar olabilir. Özellikle biz 2003 ve 2004 yılındaki uygulamalarda da o
belli ayaklar zayıftı, o ayakların da tamamlanmasıyla, tam tekmil bir sisteme
doğru gidiyoruz, danışmanlık desteği, işletmelerimizin kendisinin ihtiyaç
hissettiği, üretim, pazarlama, yönetim, finansman gibi konularda herhangi bir
danışmanlık kuruluşundan hizmet alımına bizim destek olmamız söz konusu,
tabii burada herhangi lafinın altını çizmek istiyorum. Tabii tek şart KOSGEB
danışmanlık envanterine, danışmanlık havuzuna girmek kaydıyla. Bu tabii
dinamik bir yapı, sizin de çalışmak istediğiniz bir danışmanlık şirketi eğer orada
değilse, bu her an oraya girebilir, gerekli kriterleri taşıyorsa, oraya girip, size
hizmet verebilir anlamına da geliyor açıkçası. Bir de yeni destek yönetmeliğinde,
eskiden desteklerimiz Euroya endeksliydi, hem yeni programı desteklemek
maksatlı, şimdiki desteklerimizin hepsi, YTL üzerinden olacak, yeni dönemde
danışmanlık desteği üst limiti 15bin YTL ve % 60 oranında bir destek söz
konusu olacak. CE işaretine yönelik desteğimiz yine devam ediyor. Tabii CE
işaretine yönelik destekte, hemen dikkatinizi çekmek isterim. Burada bir önceki
destekte bunun danışmanlık kalemine de destek almanız söz konusu ve birçok
ürün belgelendirme, hem kalite belgelendirme çalışmalarına danışmanlık
desteğimiz olduğunu belirtmek lazım. Ama CE'de ayrıca test, analiz giderlerine
de desteğimiz var. CE nin dışında CE ye yönelik test analiz giderlerinin dışında
herhangi bir test analize ihtiyacınız olduğu takdirde, onlar da desteklenmesi söz
konusu, CE olursa, 20 bin YTL, diğer test analiz giderleriniz için de 10 bin YTL
desteğimiz var, ve bu da % 50 oranında bir destek söz konusu olacak. Teknoloji
araştırma, geliştirme desteği, eskilerden beri uygulaya geldiğimiz bir destek,
biliyorsunuz biz üniversitelerde teknoloji geliştirme merkezlerimiz var, ve
ayrıca bizim gibi sahadaki işletme geliştirme merkezlerimiz. Bu destekleri
Üniversitelerle yapmış olduğu protokoller çerçevesinde verebiliyordu. Yine aynı
o protokoller çerçevesinde, AR-GEye yönelik yapılan çalışmalara desteğimiz söz
konusu ve oldukça da önemli miktarda diyebilirim. İşletmelere bireysel olarak
makine teçhizat desteği verdiğimiz tek kalem, burası. Ve bunda önemli bir
yenilik var. Bu yenilik alternatifli bir model olarak geliyor, geri ödemeli bir
destek olarak 200 bin YTL ye kadar bir makine teçhizat, hammadde alımına
desteğimiz var bu yeni dönemde, bunu alternatifli olarak almak isterseniz,
leasing yoluyla da geri ödemesiz leasing faizine destek olma şeklinde onun da
miktarı 50 bin YTL ye kadar çıkabiliyor. Kalite geliştirme konusu, proje
bitiminden sonra yine ekipmanın iyileştirilmesine yönelik 50 bin YTL bir rakam
söz konusu, yine makine teçhizat kalemlerinde, bunun da alternatifi var. Eğer
leasing yoluyla almak isterseniz 15 bin YTL ye kadar çıkabiliyor. O birinci
kalemde geri ödemeli olursa, teminat karşıhğında veriliyor ve % 80 destekleme
oranıyla, eğer leasing yoluyla olursa, faizin % 50 desteklenmesi söz konusudur.
Bir de ayrıca işletmelere geri ödemesiz olarak da danışmanlık desteği
verilmektedir. Bu proje bazlı veriliyor, bir bilirkişi heyet tarafından inceleniyor,
gerçekten AR-GE mi? Değil mi? Onaylandıktan sonra AR-GE desteği
verilebiliyor. 20 bin YTL de burada ayrıca bir danışmanlık desteği proje için
Üniversitelerden sağlanabiliyor. Bu destekler % 80 oranındadır. AR-GE
sonuçlarını yayınlama desteği diye bir desteğimiz 3 bin YTL., teknoparka
geçerse eğer 20 bin YTL ye kadar kira desteğimiz var. İşlik tahsisi.
Üniversitelerdeki merkezlerimizde, İstanbul için, İstanbul Teknik Üniversitesi,
Boğaziçi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Gebze İleri
Teknoloji Geliştirme Merkezlerimizde proje süresi boyunca işlik dediğimiz o
AR-GE ofislerinde yer alabiliyor. Yurt dışı, kongre, konferans, panel ve
sempozyum ve teknoloji fijarlarma ziyaret desteğimiz var, normalde işletmelere
bilirsiniz, fuarlara katılım desteğimiz olmakla beraber AR-GE yapanlara,
teknolojiyi yakından takip etmeleri konusunda kongre, panel ve sempozyum
gibi etkinliklere ziyaret desteği de verebiliyoruz. % 50 oranında bahsettiğim geri
ödemesiz leasing yoluyla, % 80 oranında da diğer destek 113 bin YTL ye kadar
çıkabiliyor. Sınai mülkiyet hakları desteği konusu da önemli. Patent, faydalı
model, endüstriyel tasarım belgesi gibi, böyle sınai mülkiyet konusundaki tescil
giderlerinize 6 bin YTL desteğimiz var. Belgelerin yurt dışından alınması
durumunda miktar 10.000 YTL'yi geçebilmektedir. Yerel ekonomik araştırma
desteği, bu üniversiteler aracılığıyla ve araştırma kurumları aracılığıyla, meslek
kuruluşlarına verdiğimiz bir destek, 15 bin YTL ben bunu hızlıca geçiyorum,
işletmeleri ilgilendirmediği için. Bu destekte çok önemli bir yenilik var. Ortak
kullanım amaçlı makine, teçhizat desteği, özellikle bu mikro işletmeler
dediğimiz işletmelerin sektörde veya bölgesinde bir araya gelip ortak kullanım
atölyesi veya ortak kullanım laboratuarı kurmak isterlerse, onlara teminat
karşılığında, 400 bin YTL ye kadar makine teçhizat desteği, geri ödemesiz olarak
eğer isterlerse, finansal kiralama giderine % 50 oranında destek olarak da 100
bin YTL destek verebiliyoruz. Bu desteği alabilmek için Asgari 5 işletme bir
araya gelmesi lazım. Eğitim desteği olarak da % 60 destek veriyoruz. İşletmelerin
personelini eğitme konusundaki KOSGEB eğitmen ve eğitim kuruluşu veri
tabanında yer alan kuruluşlardan almış olduğu eğitimlere, 6 bin YTL ye % 60
oranında destek verebiliyoruz. Yurt dışı iş gezisi desteğimiz, KOBİ'lerin bir
araya gefip yurt dışına topluca gitmelerini destekleyebiliyoruz. Ulaşım ve
konaklama giderlerine % 50 oranmda destek verebiliyoruz. Fuarlara katılım
desteğimiz zaten, bunlar eskilerden beri vardı, değişen oranlarda milli katılım
düzeyinde ve milli katılım düzeyi dışında diye, yurt dışı fuarlara katılım
desteğimiz yine devam ediyor. % 65 milli katılım düzeyi olursa, milli katılım
dışındaki bireysel katılımlara da % 60 oranında en fazla 30 metrekare bir stand
alanıyla destekleme verebiliyoruz. Eşleştirme merkezi desteği, bu yeni bir destek.
Başkanımızın söylediği gibi, o yeni protokol imzalanıp da iki ülkenin bir araya
gelip işletmelerini küresel pazara taşıma konusunda belli bir anlaşmaya
varırlarsa, oradaki kurulan eşleştirme merkezlerine, KOSGEB de destek olmuş
olacak ve oralardaki bu değişen oranlarda toplamda da 3 bin YTL yi aşmayacak
şekilde bir eşleştirme merkezinden alınacak destek, değişik oranlarda destekler
verilebilmektedir. Yurt içi fuarlara destek de malum onlar eskilerden beri devam
ediyor. Yine devam edecek, hiçbir değişiklik yok. Nitelikli eleman desteğimiz,
biliyorsunuz üniversite mezunu elemanların çalışmasına 18 ay boyunca destek
oluyorduk. Sadece bir kişinin çalışmasına destek oluyorduk. Bunda bir esneklik
getirdik. Yazılım desteğinde bir değişiklik var. 8 bin YTL % 50 oranında imalata
yönelik tasarım, çizim, üretim planlama, kaynak planlama diye adlandırdığımız
üretime yönelik programların, yazılımların % 50 oranında 8 bin YTL ye kadar
desteklenmesi söz konusu. E-ticarete yönelik desteklerimiz var. Bu tip e-Pazar
yerlerine üye olmalara, 4 Bin YTL ve 2 bin YTL gibi oranlarda desteğimiz var.
Tanıtım desteğimiz işletmelerimizin katalog-cd broşür, web sayfası gibi^ ondan
sonra birçok tanıtım filmi gibi, değişik tanıtım etkinliklerine, değişen oranlarda,
3 bin YTL, eğer Katalog CD olursa, katalog broşür olursa, CD ve tanıtım filmi
gibi, 6500 YTL, web sayfası da 500 YTL gibi bir destekleme oranı var. Markaya
yönlendirme desteği diye bir desteğimiz var. Bu da 20 bin YTL ye kadar % 50
oranında değişen kalemlerde yurt dışına yönelik reklam giderlerine daha çok
destek olabiliyoruz. Bu desteği geçiyorum. Çok da böyle kullanılmayan bir
destek ama, Hollandalı bir kuruluştan ücretsiz alınan bir danışmanlık desteği,
özellikle sıfır faizli ihracat kredisini vurgulamak istiyorum. Şu anda 3 banka ile
anlaşma yaptık, KOSGEB'in envanterinde olan, veri tabanında olan işletmelere,
sıfir faizli yaklaşık 1.5 milyar dolarlık bir fonlama ile 6 ay vade ile 100 bin dolar
işletmelere bir desteğimiz söz konusu ve ihracat taahhüdü ile alınabiliyor. 6 ay
sonra kapatılıp, tekrar alınabiliyor. Bu devamlı süregelen Avrupa Birliği ile ilgili
projelerimizi hızlıca geçiyorum. Avrupa bilgi merkezinin sadece ben bir internet
adresini vereyim, abm-istanbul.org bu işletmelerin Avrupa Birliği mevzuatı ve
Avrupa Birliği konusundaki bütün sorularına cevap vermek üzere kurulan bir
yapı, zaten web sayfası önemli bir iletişim platformu, ayrıca iletişim bilgileri de
görüyorsunuz ben bizim kendi iletişim bilgilerimizi vererek de bitirmek
istiyorum. Kusura bakmayın çok hızlı oldu ama, bu sunuşu zaten muhtemelen
sizlerle paylaşacağız.
Otunun Başkanı: Teşekkür ederim. Gerçekten biraz zamanı geçirdik ben
farkındayım. Ama kesmek istemedim. Konu başlıkları ayrı ayrı kısa kısa
Mustafa Bey özetlediler. Ben gerçekten 4, 5 arası dedim, onu da geçireceğim,
yani kesinlikle ondan müsterih olun, yani size soru zamanı vereceğiz. Onun için
bu kısa konu başlıklarını izlerken, notunuzu alın. Bundan sonraki arkadaşım,
Mustafa Beye, huzurlarınızda teşekkür ederim. Hızlı oldu ama, bence elinden
geldiğince özetledi. Hakikaten çok teşekkür ederim. Bundan sonraki konuşmacı
arkadaşıma nasıl zamanı iyi kullan diyeceğimi bilemiyorum. Fakat çok rica
ediyorum. Mümkün olduğu kadar hızlı işin mekanizmasından çok unsurları
anlatmasını istirham edeceğim. Yani Mustafa Bey de aynısını yaptı. Sayın
Ahmet Sırrı Baykal Bey, sıra onda. Sayın Baykal. Halen Başbakanlık Hazine
Müsteşarlığı, Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğünde KOBÎ Şubesinde görevli.
1987 yılında Ziraat Fakültesini bitirdikten sonra Teşvik Uygulama Genel
Müdürlüğünde görev aldı. Benim meslek hayatına başladığım 1973'te,
başladığım bir yerdir. Yani o günden bugüne neler olmuş, ben de merak
ediyorum doğrusu. Zamanı iyi kullanmasını istirham edeceğim. Mümkün
olduğu kadar, unsurlara yönelik konuşma yapsın. Çünkü unsurlara başlayınca
bitti demek istemiyorum. Çok teşekkür ederim. Buyurun.
Sırrı Baykal
(T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Teşvik ve Uygulama Uzmanı)
Yatırımlara Sağlanan Devlet Destekleri
Ben de hepiniz hoş geldiniz diyorum. Sunumumu ben elimden geldiğince kısa
yapmaya çalışacağım. Hazine Müsteşarlığı, Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü
1979 yılından beri Devlet desteklerinin verilmesinde rol alıyor. Bugünkü tabii ki
konumuz KOBİ'lere yönelik destekler, ben onun için ayrıntı olarak sadece
KOBİ'lerden bahsedeceğim. 1997 yılından beri KOBİ konusunda desteklerimiz
veriliyor. Son mevzuatımız 2001 yılında çıktı. Önce tabii bir KOBİ tanımı nedir?
Ona bir bakalım. Bağımsız nitelikteki veya sermayesinin en fazla % 25 i büyük
işletmelere ait olan ve bizim mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler diye
adlandırdığımız işletmelere biz KOBİ diyoruz. KOBİ'lerde bizim tanım olarak
üst tanımlarımız var, genelde bunu rakamlarla belirtiyoruz. Biraz da hemen
çalıştığımızdan bahsedeyim.
Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü hazine içerisinde yer alıyor. Yaklaşık 150
uzman çalışıyor. Genel müdürlük içerisinde sektörlerimiz var, imalat, tekstil,
hizmetler gibi, sektörlerimiz var. Bu sektörlerdeki uzmanlar, mevcut
başvuruları kabul ediyor ve değerlendirmesini yapıyorlar. Yalnız KOBİ'de farklı
çalışıyoruz. Genel teşvikten farkı şu, genel teşvikte, direk bizim Genel
Müdürlüğümüze
başvuruda
bulunarak
teşvik
belgesi
talebinde
bulunabiliyorsunuz. KOBİ teşviklerinde şöyle bir ayrıntımız var. Sadece Halk
Bankası ve Kalkınma Bankası'yla çalışıyoruz. Mevzuatımızda daha fazlası
gözüküyor ama, diğer bankalar da gözüküyor, fakat onlarla yaptığımız bir
protokol yok. KOBİ Teşvik Belgesi almak isteyen firmalar, ilk olarak bankalara
başvurmak zorunda, nasıl başvurmak zorunda? Yatırımı yapacakları ilçede ilde,
yada semtte bulunan Halk Bankası Şubesi'ne öncelikle başvurmak durumunda,
halk bankası şubesi, bu başvuruyu aldıktan sonra, kendi bölge
müdürlüklerindeki uzmanlarına bu başvuruları bildiriyor, bu başvuruları
inceleyen uzmanlar, uygun gördükleri projeleri, teşvik belgesi düzenlenmesi
adına, kendi genel müdürlüklerine, onaylanma adına da bize gönderiyorlar.
Hangi sektörleri veriyoruz? İmalat sanayi, tarımsal sanayi, madencilik
yatırımları, yazılım geliştirme yatırımları, kalkınmada öncelikli yörelerde,
eğitim ve sağlık yatırımları. Kapadokya ve sahil kentlerinde konaklama yatırımı
modernizasyonu ve diğer yörelerde de konaklama yatırımları kapsama almıyor.
Yani şöyle bir şey var tabii ki, burada sadece olanları söylüyorum. Olmayan
bölgeleri yazmadım. Zaten her şeyi desteklemeye kalksak, o zaman teşvik olmaz.
Destek de olmaz. Onun için sadece belirli şeyleri veriyoruz. Çok da ayrıntıya
girmeyeceğim. Sorularınız da, spesifik sorularınız olursa, onları da ayrıca soru
cevap bölümünde cevap veririm. Bir de tanımı yapalım tabii, üst sınırlarımız var
dedim. İmalat ve tarımsal sanayi sektöründe faaliyette bulunan işletmelerin
yasal defter kayıtlarında, arsa ve bina hariç, makine, teçhizat, tesis, taşıt araç ve
gereçleri, döşeme ve demirbaşları toplamı net tutarı 950 milyar TL'sini
aşmayan, ayrıca yapacağı yatırım tutarı da yine 950 milyar TL'sini aşmayan
firmalar yine bizim KOBİ tanımımız içerisinde yer alıyor.
Hangi destekleri veriyoruz onlardan da bahsedeyim. Ondan sonra bunlara
gireyim. Beş tane desteğimiz var. Bunlardan ikisi şu an otomatik olarak
veriliyor, geçen yıl başından itibaren, bir tanesi yatırım indirimi. Bir tanesi de
vergi resim ve harç istisnası, bugün kullandığımız üç tane desteğimiz var. Bir
tanesi, bütçe kaynaklı kredi, diğeri KDV istisnası, üçüncüsü yurt dışından
makine teçhizat getirildiği takdirde uygulanan gümrük vergisi ve toplu konut
fonu istisnası diye geçiyor. Şimdi KOBİ tanımından KOSGEB'teki arkadaşımız
bahsetti, bizim tanımımızda da şöyle bir şey, biz tabii öncelikle mevzuatımızda
yöreleri ayırdık. Kalkınmada öncelikli yöre, normal yöre, gelişmiş yöre gibi,
İstanbul gelişmiş yöre, onu belirteyim ve çalışan sayısına da yine bir tanımımız
var. 1 ile 9 kişi arasında çalışan varsa, biz onu mikro ölçekli olarak
değerlendiriyoruz. 10 ile 49 arasında çalışan varsa, orta ölçekli işletme olarak,
küçük ölçekli işletme olarak değerlendiriyoruz. Eğer 50 ile 250 arasında çalışanı
varsa, da biz onu orta ölçekli işletme olarak değerlendiriyoruz ve desteklerimizi
de öncelikle tabii bizim desteklerimizin temeli, nakit desteğine dayanır
KOBİ'lerde, buna göre oranlamalarla, yapılan yatırım tutarının oranıyla bir
destek sağlıyoruz.
Mikro ölçekli işletmelerin yaptıkları yatırımlarda bu imalat olabilir, tarımsal
sanayi olabilir veya diğer yatırımlar olabilir. Eğer kalkınmada öncelikli yöre
yapıyorsa, kalkınmada öncelikli yöreyi tabii kim belirliyor onu söyleyeyim, o da
Bakanlar Kurulu'nda belirleniyor. Bu yöreler, hangi iller, bu kapsamda olduğu,
ona göre de bu oranlarımızı biz belirliyoruz yine, eğer kalkınmada öncelikli
yörede yatırım yapıyorsa firma yaptığı yatırımın, yani sabit yatırım tutarının %
60'ına kadar nakit desteğinden faydalanabiliyor. Artı, alacağı makine teçhizatın
KDV'sinden istisna oluyor, eğer yurt dışından getiriyorsa makineyi, ondan da
yine gümrük vergisi ve toplu konut fonu istisnasından da faydalanabiliyor.
Yatırımı yapan firma, normal yörede ise % 50'sine kadar gelişmiş yörede
yatırımın % 40'ına kadar nakit destek alabilir. Tabii diğer destekleri de. Küçük
ölçekli işletme ise, yani çalışan sayısı 10 ile 49 arasında ise, bu kalkınmada
öncelikli yörede yapılan yatırım tutarının % 50 si oranında, normal yörede % 40
oranında, gelişmiş yörede de % 30 oranında nakit destekten ve diğer
desteklerden yine faydalanabiliyor.
Orta ölçekli işletmelere gelelim. Bu da dediğimiz gibi 50 ile 250 arasında çalışanı
olan işletmelerdi, bunların da yapacağı yatırımlarda, kalkınmada öncelikli
yörede ise yatırım % 40'ına kadar, normal yörede ise % 30 una kadar, gelişmiş
yörede ise % 20 sine kadar nakit desteklerden ve diğer iki desteğimizden
faydalanabiliyor. Turizm yani, konaklama ve yazılım geliştirme yatırımları da
yine yöresel olarak kalkınmada öncelikli yörelerde % 40, normal yörelerde % 30
ve gelişmiş yörelerde % 20 oranında yapılacak olan yatırım tutarının % 20
oranında desteklerden faydalanabiliyor. Eğitim, Sağlık ve Madencilik
yatırımlarında da yine oranımız 3 yöre için aynı, % 60'ına kadar mevcut
yatırımın eğitim ve sağlık, madencilik yatırımlarında yatırım tutarının % 60'ına
kadar destek sağlayabiliyoruz. İmalat ve Tarım Sanayi yatırımlarına ilişkin ARGE ve çevre yatırımları ile, teknoparklarda ve Organize Sanayi Bölgelerinde
yapılacak yatırımlar için bu verdiğim oranlara biz 10 puan ekliyoruz. % 60 ise
70'e, 50 ise 60'a, 20 ise 30'a çıkıyor. Bu yöreler içerisinde yer alırsa, yada bu
kısımlar içerisinde yer alırsa. Bir ürünü nasıl üretirsiniz?
Herhangi bir malzemenin yada alınacak bir tarımsal ürünün üzerinde fiziksel
yada kimyasal bir değişim yaparsınız ve onu bir ürün haline, sunulabilir bir
ürün haline getirirsiniz. Kastım budur. Yatırım kredisinin azami tutarı, 475
milyar liraya kadar, eğer yatırım kredisiyle birlikte işletme kredisi de talep
edilirse, yine mevcut sabit yatırım tutarının % 20'sine kadar yani azami % 90
milyar lirasına kadar da hammadde yada işletme malzemesi alımı için destek
veriyoruz. Firma herhangi bir yatırım yapmayacak ama bir hammadde yada
işletme malzemesi alacaksa, o zaman sadece işletme kredisi talebinde bulunacak,
buna da 75 milyar TL sına kadar nakit destek sağlıyoruz. Tabii ki bu
kullandırılan kredilerin faizleri var. Biz dediğim gibi kredileri Halk Bapkası ve
Kalkınma Bankası aracılığıyla kullandırıyoruz. Tabii ki bankalar bu mevcut
başvuruları değerlendirirken bankacılık kuralları çerçevesinde değerlendirme
yapıyorlar. Yani siz başvurduğunuzda belli bir miktarda, yada belli bir tutarda
yatırım yaptığınızda, bunun karşılığında bankalar sizden bir teminat talebinde
bulunacaktır. Kendi kanunları çerçevesinde, bu kullandırılan paraların
karşılığında biz tabii belli bir faiz alıyoruz, bu faizi de şöyle söyleyeyim, bu faiz
2001 yılında da aynıydı, bugün de aynı herhangi bir değişiklik yok. Yani
herhangi bir değişiklik meydana gelmiyor. Kalkınmada öncelikli yörelerde sabit
yatırım tutarının % 10 u oranında faiz kredisi, normal ve gelişmiş yörelerde de
% 15 i oranında sabit yatırım tutarı için faiz işliyor. KOBİ yatırımlarına ortak
olan şirketlerin yatırımlarında da biraz önce bahsettim, % 25 ine kadar olabilir
dedim, büyük şirketler, KOBİ'lerin yaptıkları yatırımların yada firmalarına bu
da % 20 sine kadar faiz uygulanıyor. Sonuna geliyorum. İşletme kredisi
kalkınmada öncelikli yörelerde eğer kullanırsanız % 15 faiz. Normal ve gelişmiş
yörelerde kullanırsanız da % 25 faizle veriliyor. Sürelerini de söyleyeyim,
geleceğiz ama, merak etmişsinizdir. Sabit Yatırım Kredisi aldığınızda kredinin
vadesi 4 yıl, eğer İşletme Kredisi alırsanız, 2 yıl vadeli olarak bu kredileri
kullandırıyoruz. Kalkınma Bankası Anonim Şirket statüsündeki turizm, eğitim,
sağlık ve tarımsal sanayi başvurularının değerlendirmesini yapıyor. Halk
Bankası ise Anonim Şirket dışında yer alan, Limited Şirket, Şahıs Şirketi olabilir
veya diğer yapıda şirket olabilir. İmalat Sanayi, Tarımsal Sanayi, Madencilik ve
Yazılım Geliştirme yatırımlarının başvurularını kabul ediyor. Kredi
vadelerinden bahsettim, geçiyorum yatırım kredilerinde 1 yıl ödemesiz dönem
var dedim. 97 yılı başından geçtiğimiz yılın sonuna kadar 7159 adet KOBİ
Yatırım Teşvik Belgesi düzenlenmiş, bu belgeler kapsamında, 475 trilyon 545
milyar TL sı sabit yatırım için, 262 trilyon toplam kredi kullandırılmış ve 50.210
kişiye istihdam yaratılmıştır.
Oturum Başkam: Çok teşekkür ederim, çok sağ olun. Ahmet Sırrı Baykal Bey,
Teşvik Uygulamanın KOBİ Şubesinde görevli arkadaşımız. Bize teşvik uygulama
bünyesinde KOBİ'lere verilmekte olan teşvik unsurlarından bahsettiler, konuya
ilişkin sorularınız soru dilimi içinde bekliyorum. Şimdi Sayın Mustafa Toy Bey
sırada, Mustafa Bey 1948 yılında Malatya'da doğdu, 72 yılında Adana iktisadi
Ticari İHmler Akademisi İşletme Bölümünde öğretim gördükten sonra, 73-75
döneminde Almanya'da, Berlin'de Frau Üniversitesinde İşletme Politikaları
konusunda eğitimini tamamladı. 75-80 döneminde Türkiye Elektrik
Kurumunda çalıştıktan sonra, 80 yılından itibaren Türkiye Kalkınma Bankası
bünyesinde çalışıyor, halen proje 1, müdürü olarak Türkiye Kalkınma
Bankasında görevli bulunuyor. Buyurun efendim, lütfen yine zamanı biraz
sınırlı kullanalım.
Mustafa Toy
(Türkiye Kalkınma Bankası A . Ş . Proje 1 Müdürü)
KOBÎ Teşvik Belgeli Yatırımlara Sağlanan Destekler
Teşekkür ederim Sayın Başkan, bize ayırdığınız zamanı arkadaşımla beraber
birlikte kullanacağız ve mümkün olduğu kadar da iyi kullanmaya çalışacağız, hiç
kuşkunuz olmasın. Ben öncelikle Türk ekonomisinin itici gücü olan değerli
KOBİ'lerimizle, bizleri böyle karşı karşıya getirip, buluşturan, bu toplantıyı
düzenleyen Ticaret Ve Sanayi Odasının değerli yöneticilerine teşekkür ediyor ve
katılımcıları da saygıyla selamlayarak, hoş geldiniz diyorum.
Ben özet olarak çok kısa olarak Türkiye Kalkınma Bankası nedir, ne yapar?
KOBİ'lere yönelik hizmetleri nedir? Onu kısaca arz etmeye çalışacağım. Türkiye
Kalkınma Bankası, daha önce 1975 yılında o zamanki adı DESIYAP olan.
Devlet, Sanayi ve işçi Yatırım Bankası olarak o yıllarda özellikle yurt dışında
çalışan işçilerin tasarruflarını ülke ekonomisinde değerlendirmeleri amacıyla
kurulan şirketlerin ve aynı zamanda halka açık çok ortaklı şirketlerin o
zamanlarda çok yaygındı. Bunların ekonomiye kazandırılmasında bu tür
şirketlere finansman desteği sağlamak, aynı zamanda teknik yardım sağlamak
amacıyla kuruldu. Ve özellikle de 1978 yıllarında o zaman kur garantileri döviz
kredilerinde ciddi sıkıntıya giren sanayicilerimizin özellikle o zor durumda
kalan şirketlerin rehabilite edilmesinde de önemli görevler üstlendi. Ve o
dönemlerde Türk ekonomisine gerek çok ortaklı şirketlerde, gerekse güç
duruma düşmüş diğer orta ölçekli şirketlerde önemli kazanımlar sağladı. Daha
sonra 1988 yılında Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ve o günkü koşullar da
göz önüne alınarak Sanayi Bakanlığına bağlı olan banka, daha sonra faaliyet
alanı genişletilerek. Sanayi, Eğitim, Sağlık, Enerji ve Turizm alanlarında da
finansman desteği sağlanması amacıyla, Türkiye Kalkınma, Yatırım Bankası adı
altında faaliyetleri genişletildi. Bunu müteakip yine 1989 yılında o dönem
turizm sanayinin sektörünün tek finansman bankası olan Turizm Bankası, 1989
da da Türkiye Kalkınma Bankasına devredildi. Böylece Türkiye Kalkınma
Bankası, hem sanayi sektörünü eğitim. Hizmet, Sağlık Ve Turizm sektörüne de
ağırlıklı biçimde destekleyen bir tek kamu kaynaklı yani hazine kaynaklı Kamu
Kalkınma ve Yatırım Bankası olarak görevini sürdürmeye devam etti. O yıllarda
hatırlayacaksınız, önemli ölçüde teşviklerin gündemde olduğu 1990 lı yıllarda
işlevi, ağırlıklı devam eden. Hazine Müsteşarlığımız tarafında devreye sokulan,
kaynak kullanımı destekleme primleri, kaynak kullanımı destekleme kredileri
daha sonra fon kaynaklı krediler gibi de önemli teşvik unsurlarına. Hazine
Müsteşarhğmm görevlendirmesiyle aracılık etti. Yine daha sonra 2001-2004
yıllarında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki terörün yavaşlaması
nedeniyle tahrip olunan ekonominin düzeltilmesi amacıyla, o dönemdeki
hükümetler tarafından gündeme getirilen acil destek programları kapsamında 3
acil destek ile o bölgede 300 e yakın orta ölçekli küçük ölçekli, KOBÎ
anlamındaki şirketlere de finansman desteği sağlayarak ekonomiye
kazandırmaya katkı sağladı. Bankamız ağırlıklı olarak hem Türkiye'deki KOBÎ
tanımında, hem de Avrupa'daki KOBÎ tanımı içerisinde baktığımız zaman,
ağırlıklı kredilendirdiği şirketlerin % 95 i KOBÎ tanımında olan şirketlerdir.
Bankanın finansman desteğinin dışında, yapmış olduğu diğer kısa hizmetleri de
ben sunmak istiyorum. Bu hizmetler bölgesel gelişmeye yönelik veya şirket
bazında, kurumsal bazda, fizibilite çalışmaları, şirket değerlemeleri, teknik
yardım hizmetleri, ekseprtiz çalışmaları gibi de hizmetler sunmakta, bunun
dışında da kamu kurum ve kuruluşlarının talebi halindeki, ciddi kamu
kuruluşlarına bu yönde önemli hizmetler verdi. Proje değerlendirme
seminerleri sunmaktadır. Bu kısa bankanın kısa tanıtımını yaptıktan sonra,
şunu tekrar altını çizerek belirtmek istiyorum. Bankamızda kuruluş kanunumuz
gereği. Anonim Şirket statüsünde olan, sanayi sektöründe Eğitim, Hizmet,
Turizm sektöründe. Enerji sektöründe tüm firmalar başvurarak, projeye dayalı
finansman desteği talep ediyorlar. Bizim yapmış olduğumuz kredilendirme
projeye dayalı olması nedeniyle, kredi müracaatlarında teknik, ekonomik ve
mali uzmandan oluşan üçlü bir uzman ekip tarafinda, proje girişimcilerle
beraber yapılıyor ve belli proje teknikleri kullanılarak, şirketin hem teknolojik
durumu, hem teknik özellikleri, hem bölgesel ve ülke genelinde, gerekirse de
global düzeydeki ekonomik değerlendirmeden, arz ve talep durumları dikkate
alınarak ileriye yönelik projeksiyonlar yapılarak bu yatırımın fizibl olup
olmadığı ve kullandırılacak kredilerin belli sürelerde bankaya geri ödemesini
sağlayacak fon yaratıp yaratmadığı belli proje teknikleriyle test edilerek olumlu
görülmesi halinde krediler öngörülebiliyor ve kullanım safhasında da bu
kredilerin tamamı kontrollü olarak hak ediş esasına göre kullanımlar yapılıyor.
Ben bu tanıtımı yaptıktan sonra, şimdi bankamızın finansman desteklerinin
ayrıntılı bütün kredi çeşitlerini. Sayın arkadaşım. Bankamızın Sanayi Kredileri
Müdürü Ali Cemal Ünen Bey'e ben Sayın Başkan izin verirse sözü bırakacağım.
Oturum Başkanı: Ben bir kısa, konuşmacımız Sayın Mustafa Toy Bey, bankada
İlk Filtre Proje 1 Müdürü, ama uygun gördüğü kredileri de nasıl vereceğini Ali
Cemal Ünen Bey anlatacak. Ali Cemal Ünen Bey, Kredi 1 Müdürü, yine Türkiye
Kalkınma Bankasında 57 yılında Akşehir'de doğdu, 84 yılında Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi ve aynı yıl Türkiye Kalkınma
Bankasına Uzman Yardımcısı olarak. Proje Değerlendirme Müdürlüğünde
çalışmaya başladı. 1990 yılında Kredi Bölümüne atandı. Halen aynı bölümde
Kredi 1 Müdürü olarak çalışıyor. Ben yine kendisine teşekkürlerimle zamanı iyi
değerlendirmesi ve anlattığını da tam anlatmasını, yani iki zor işi rica ediyorum.
Teşekkür ederim.
Ali Cemal Ünen
(Türkiye Kalkmma Bankası A . Ş . Kredi 1 Müdürü)
KOBÎ Teşvik Belgeli Yatırımlara Sağlanan Destekler
Evet, ben teşekkür ederek konuşmaya başlamak istiyorum. Böyle bir ortamda
sizlerle bir kan alışverişinde bulunmak bizim için çok önemli. Biz bu
bilgilerimizi aktarırken, özellikle bu soru cevap kısmında sizin beklentileriniz
nedir? Kalkınma Bankası nasıl bir model olması gerekiyor, ne tür bir finansman
enstrümanları olması gerektiğini de bize bu anlamda iletirseniz, biz tekrar
kendimize dönüp bu çerçevede yeni bir yapılanmayla tekrar size sunumda
bulunma şansını yakalayacağız. Bu sözlerimle birlikte, ben aslında 11 civarında
bizim bankamızın kredi imkanlarını anlatacağım. Bizim dönem, dönem çeşitli
kredi imkanlarımız değişebilir. Bu 1990'lı yıllarda 15, 16, 98'lerde 8, 9'lara kadar
düştü, şu an tekrar 1 l'ler civarında bir kredi imkanlarımız var. Sırasıyla özellikle
Sırrı Beyin teşvikten gelen arkadaşın anlattığı şeyi tamamlaması anlamında biz
teşvik kredilerine aracılık yapan bir bankayız. Bu anlamda Hazine Müsteşarlığı
tarafindan yayınlanmış olan teşvik tebliğleri çerçevesinde orada bir kredi varsa,
bu bütçe kaynaklı kredi olabilir, KOBİ kaynaklı krediler olabilir, bunu da zaten
Sırrı Bey anlattı. Biz bunlara aracılık yapıyoruz. Bu çerçevede 18 Ocak 2001
tarihli resmi gazetede yayınlanan KOBİ Teşvik Mevzuatı ve 18 Şubat 2001 de
yine yayınlanan KOBİ tebliği çerçevesinde, ayrıca 30 Ekim 2002 tarihli Genel
Teşvik Mevzuatı çerçevesindeki biz bütçe kaynaklı ve KOBİ karakterindeki
kredilere şu anda aracılık yapıyoruz, bunlar zaten söylendi. Benim onlara tekrar
girmeme gerek yok, ama kısaca kalkınmada öncelikli yörelerde yatırım kredisi
10, normal yörelerde 15, işletme kredisi ise kalkınmada öncelikli yörelerde % 15,
normal yörelerde, yani gelişmiş yörelerde buna giriyor. % 25 şeklinde
kullandırıyoruz. Bunu bu şekilde kısaca anlattıktan sonra, bankamız kaynaklı
biz bir kredi veriyoruz. Kendi öz kaynaklarımızdan, yalnız biz bunu finansman
pozisyon yapımız itibariyle TL olarak kullandırıyoruz, şu dönemde, döviz
olarak vermek istemiyoruz, TL olarak da faiz oranımız değişken faiz sistemine
tabi. Ve biz her 3 ayda bir piyasadaki faizlerin düşmesi paralelinde yeniden
revize ediyoruz. Sırasıyla bu 24, 22 ve bu ayın başında biz % 19 a faiz oranımızı
indirdik. Yatırım kredilerimizde, 2 yıl ödemesiz toplam 5 yıl vade. İşletme
kredilerimizde ise, 1 yıl ödemesiz toplam 3 yıl vadeye kadar bir kredi
kullandırıyoruz. Yalnız bizdeki özellik şu, burada alt limitimiz ve üst limitimiz
yok. Ancak biz proje temelinde kredi verdiğimiz için, yani başvurunuza
müteakip istihbaratın yapılması ve bunun akabinde Proje Değerlendirme
Müdürlüğünde bir Ekonomist, bir Mali Teknik arkadaşımızın hazırlamış
olduğu fizibilite raporuna benzer bir rapor çerçevesinde kredi verilecek olması
nedeniyle, bu yatırım tutarını biz çok düşük tutmak istemiyoruz. Yani 100, 150
milyarlık bir kredi talebi, bizim bankamız için çok rantabl olmuyor. Yani bizim
aslında müşteri portföyümüz ve idealimizdeki şey, yani 500 milyara kadar eski
tabirle düşebiHriz, ancak esas şeyimiz 1 trilyon ile 5 trilyon arasındaki bir
müşteri talebi bizim için ideal bir talep diye bakıyoruz. Ancak bunun yanında
devletin bize vermiş olduğu görevleri biz hakkıyla yerine getirmek isteriz. Bu
çerçevede KOBİ kaynaklı bu kredilerin 75 milyar lira için bütçe kaynaklı KOBİ
kredisine başvurduğunuz zaman da biz bunu aynı prosedürle, aynı anlayış
içerisinde bunu değerlendiririz. Bu ne olur? Bizim hanemize gideri fazla olan bir
kredi olmuş olabilir, ama öbür taraftan 5-10 trilyonluk bir krediyle geliri fazla
olan birbirini dengelemesine çalışıyoruz. Bunun yanında biz yine iç kaynaklı
kredilerimizi anlatmış oluyorum aslında, Eximbank kaynaklı kredilere aracılık
yapıyoruz, sevk öncesi ihracat kredisini kullandırıyoruz. Bunu yine TL ve döviz
bazında kullandırma şansına sahibiz. Yalnız buradaki bakış açımız şu, biz
istiyoruz ki, tabii şirket bu krediyi kullansın, üretime hazırlık yapsın, üretsin ve
satsın. Böyle bir çark dönsün, rotatif olarak kullandırıyoruz. Orada şirketin
geçmişte yani geçmiş 12 aylık dönemde bir ihracat yapmış mı? Yapmamış mı?
Onu bir baz olarak inceliyoruz. Eğer ki ihracat yapıyorsa, o ihracat tutarını
dikkate alıyoruz, ayrıca şirket yeni kurulmuş, ihracat yapmıyor olabilir. Ama
çok güçlü bağlantıları vardır, bunu bize tevsik eder der ki, ben şu şu bağlantıları
yaptım, bunu ihraç yapacağım. Biz yine onu da dikkate alarak Eximbank
kaynaklı kredi için, sevk ve öncesi ihracat kredisini tahsisini yapıyoruz ve bunu
rotatif olarak sürekli firmaya kullandırma yoluna gidiyoruz.
Bunların dışında biz 1988'li yıllardan beri Almanya'dan makine ekipman
getirilmesi için kullandırılan, bunları kısa kısa geçeceğim, KPV kaynaklı
kredimiz var. Bu hermes kredileri diye tabir edilen kredilerin bir başka
versiyonu bizde. Bu alınacak olan makine ekipmanın % 85 ini finanse
edebiliyoruz. Ve alt limitini de 500 bin Euro'luk bir alım olması gerekiyor.
Bunun da yatırımcımıza maliyeti şu anda bizim bankanın sipleti dahil olmak
üzere % 6'lara yakın bir maliyeti var, çünkü oradaki 6'lara yakın diyorum. Onu
kuUandırım aşamasında o kaynağı bize sağlayan kurumun sermaye
piyasasından sağlamış olduğu maliyet dikkate alınarak bu maliyetler
belirleniyor, bizim burada 2 puanlık bir spletimiz var, biz onu ilave ederek
şirkete kullandırıyoruz, şu andaki kabaca şeyi % 6'lara yakındır çünkü başka bir
iki küçük masrafı var. Maliyeti var. İsviçre kaynaklı bir kredimiz var, yine bu da
aynı mantıkla kullandırılan, İsviçre'den getirilecek makine ekipmanın
finansmanı amacıyla kullandırılıyor. Yine % 85 ini finanse edebiliyoruz. Ama
bu iki kredinin de özelliği paranın yüzünü siz de biz de görmüyoruz, bunlar
tamamen yurt dışından Türkiye'ye makine satmak amacıyla kullandırılan
krediler. Bu bir dönemler bunlar çok revaçtaydı ama şu anda biraz daha şeyi
indi. Popülitesi indi diye ifade edelim. Bu kredinin de, İsviçre kaynaklı kredinin
de yatırımcımıza maliyeti % 4 civarlarında, 4.25 gibi bir maliyeti söz konusu ve
alt limiti 500 bin İsviçre Frankı, bunların vadesi, bunlar yıl bazında faiz,
maliyetler, yani döviz bazında yıl bazlı maliyetler. Ve bunların vadeleri de 5 yıl
olan kredilerimiz bunlar. Yine biz İslam Kalkınma Bankası kaynaklı kredimiz
var, bunun teorik vadesi, 3 yıl ödemesiz, 10 yıla kadar vadesi var. Biz bunu 2 yıl
ödemesiz 7 yıl vadeyle kullandırıyoruz. Sabit faiz ve yatırımcımıza % 7 civarında
bir maliyeti söz konusu, düzenli ödemesi halinde. Yine biz Dünya Bankası
kaynaklı kredilere aracılık yapıyoruz, enerji kredilerinde, onlar büyük yatırımlar
olduğu için burada özel olarak bilgi edinmek isteyen olursa bize sorabilirler, 4
yıl ödemesiz 12 yıla kadar vade söz konusu ve yatırımcıya da % 5.2 lik falan bir
maliyeti var şu anda, biz bunun yanında Avrupa Yatırım Bankası kaynaklı
krediye aracılık yapıyoruz, bunun vadesi teorik bazda 10 yıla kadar bir vadesi
var, ancak biz prensip olarak 2 yılı ödemesiz, toplam 7 yıl vadeli kullandırıyoruz
ve yatırımcımıza maliyeti % 4.8 yani 5 e yakın bir maliyeti var. Yine Avrupa
Konseyi Kalkınma Bankası kaynaklı krediye aracılık yapıyoruz, bu kredilerin
özelliği serbest krediler, yani inşaatta da kullanabilirsin, makineye de
kullanabilirsin, ama işletme kredisi olarak değil tabii, yatırım olarak. Bunun da
yine yatırımcımıza maliyeti 5 civarında bir maliyeti var, onu da yine prensip
olarak 2 yılı ödemesiz 7 yıl vadeyle kullandırıyoruz. Yine AKA kaynaklı kredimiz
var, bu da yine KPV gibi bir kredi, evet bizde kaynak çok, yalnız bizim biraz
Kamu Bankası olmamız sebebiyle sınırlarımız var, A.Ş. olması gerekiyor. Bunun
yanında Devlet tarafından teşvik edilebilir bir alanda yatırım yapması gerekiyor.
Ve örneğin bir salça yatırımı için devlet teşvik etmiyor, biz vermiyoruz. Biz
bisküvi yatırımını veya bir yem yatırımını teşvik etmiyor, biz vermiyoruz. Niye?
Çünkü o konularda zaten Türkiye'de yeteri kadar yatırım var. Yeni yatırımlar
olsun istemiyoruz, ama mevcut yatırımların modernizasyonu, yenilenmesi gibi
talepler olursa, artı işletme kredisi olursa, bunları seve seve değerlendiririz, son
mail adresimi vereyim, o zaman mailden bana ulaşsınlar, ben de tüm
arkadaşlarımıza mail atma şansını yakalayayım diyorum. Mail: aunen@tkb.com.tr buradan her zaman ulaşabilirsiniz. Biz mutlaka size 20, 25
sayfalık bu kredi imkanlarını size aktarırız, kredi başvurunuzu aktarırız.
Oturum Başkanı: Çok teşekkür ederim. Sayın Mehmet Kiper 1984 yılında
Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Metalürji Mühendisliği Bölümünden mezun, bir
çok kuruluşta çalıştıktan sonra, 1996 da TÜBİTAK'ta çalışmaya başladı.
TÜBİTAK Teknoloji İzleme Ve Değerlendirme Başkanlığına girmiş, halen
TÜBİTAK'ta Alan Koordinatörü olarak çalışmaktadır.
Mahmut Kiper
(TIDEB Alan Koordinatörü)
Ar - Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi
Konuşmamın ilk birkaç dakikalık bölümünde, biraz kavramsal konulardan
bahsetmek istiyorum. Neden AR-GE? Neden bu desteklenmeli? Neden firmalar
için çok önemli? Bunu bir miktar, kavramsal bazda ele almak zorundayız.
Firmaların rekabet evrimine çok kısaca değinirsek, son 50 yılda, 1960 larda,
üretim üstünlüğü ile rekabet yeterli olmaktaydı, söz konusu yıllarda talebin
arzdan daha yüksek olduğunu görüyoruz. 70 lerde durum değişmeye başladı,
özellikle uluslar arası ilişkilerle arz talepten yüksek olmaya başlayınca üretim
yetmemeye ve bunun yanında bir de maliyet önemli bir rekabet unsuru olmaya
başladı. 80'lerde, kalite bu ikisi yanında önemh bir rekabet unsuru olmaya
başladı. 90'larda bu üç unsurunda yetmemeye başladı ortaya çıktı. Zamanında
üreteceksiniz, çok hızlı üreteceksiniz, hız çok önemli bir rekabet unsuru olmuş,
2000'lere gelindiğinde, artık bilgi üstünlüğü de rekabet. Yani kim daha çok
biliyorsa, en önemli avantajı o elde ediyor. Ama hangi bilgi? Kısaca ona biraz
bakalım.
Bilginin literatürdeki tanımı, enformasyonun anlamlı bir yapıda toplanmış
durumu, bu yapıda bilgi, en azından bir deneyim içeren, insan aklıyla işlenmiş
ve etki edebilecek bir hale gelmiş, bu bilgiyi yani knowledge denilen bilgiyi de
ikiye ayırmak mümkündür. Biri açık bilgi, çok önemli bir rekabet unsurudur,
blue primlerle, işte uygulama dokümanlarıyla ulaşabiliyorsunuz, buna en güzel
örnek, Türkiye'nin tercih ettiği teknoloji transfer politikası, biliyorsunuz daha
çok lisans ,know how satın alma veya alet teçhizat satın alma şeklinde olur. İşte
buralarda kullanım kılavuzlarını bu açık bilgiye örnek olarak verebiliriz. Ama
en değerli şey, kapalı, gömülü bilgi. Buradaki gömülmüş bilgiyi aktarabilmek
çok zor. İşte bu bilgiyle esas rekabet edebilmek için ana unsur bu oluyor. Bilgi
tabanlı teknolojiler hep konuşulan şey, teknolojiyi de literatür böyle tarif ediyor.
Teknoloji, üretim makinelerinde üretim yöntemlerinde, ürünlerde yenilik
yaratmayı, bu yeniliklerle üretimi artırmayı, prodüktiviteyi yükseltmeyi yani
rekabet üstünlüğü sağlamayı sağlayan anahtardı. Bilgiyi ve teknolojiyi
birleştirdiğimiz zaman, fiyat-zaman ekseninde de teknoloji eğrisi böyle
görüyoruz. İşte teknolojinin en değerli ivmesel olarak en yüksek fiyatlı olduğu
zaman, tipinin ilk örneği olduğu zaman, buralarda tek uygulamalar var, bunlar
genellikle AR-GE çalışmaları sonucunda elde edilmiş ürünler ve önemli bir alan,
hep karşımıza çıkan, burada da bahsedilen özel spesifikasyonlar, belgelendirme,
CE markası, hangi belgelendirme alanını ele alırsanız alın, çok önemli rekabet
unsuru olan ve teknik engel olarak kullanılan bu unsur, ta bu fazlarda
yaratılıyor. Bunun için de firmaların buralarda bulunması çok önemli. Biraz
daha ehveni, şer, hala kar edebildiğimiz teknolojiyle bir ortam, yine teknolojiyi
dışarıdan alıyorsunuz, siz üretemiyorsunuz ama farklı özellikler nedeniyle, hala
büyük pazar var ve buralarda biraz daha kar marjınız var. Ama bizim sanayi
yapımızın içinde olduğu son dönemler. Seri üretime geçilen dönemler, burada
kar marjı artık çok düşmüş durumda. Ve hemen bunun peşinden yeni bir dalga
gelecek, bunu biliyoruz. Yani yeni bir teknoloji dalgası gelecek, orada tekrar çok
yüksek bedeller ödeyerek yeni teknolojileri satın almak zof unda kalacağız, şimdi
burada da işte bu tabloya oturtmaya çalışacağımız firma özellikleri çok önemli.
Türkiye'nin aslında Avrupa'nın da % 50 den fazla firma özelikleri geleneksel
firma özellikleri gösteren sanayi kuruluşları, bunların özelliklerine baktığımız
zaman, bunlar daha çok geleneksel sektörlere yönelik kompleks olmayan
ürünler üretiyorlar, üretim ölçekleri küçük ve rekabet kaynakları hala düşük
maliyetli. Ürünler, yeni ürünler, küçük partiler, kısa üretim periyotları, toplam
kalite uygulamalarını uyguluyorlar. Firmalar arası ilişkilerde epey becerikliler. İş
gücü epey yetkin işgücüne sahipler ve belli düzeyde ve düşük risk içeren AR-GE
yatırımı yapabiliyorlar. Yani bakarsanız, aslında birçok desteğin bugün
Türkiye'de buraya doğru gittiğini görürsünüz. Hiç şaşılacak bir şey değil. Eşik
atlamadan en yüksek eşiğe ulaşmamız mümkün değil. Öncelikle firmaları bu
eşiğe bir çıkarmamız gerekiyor. Ama esas amaçlanması gereken eşik işte bu eşik.
Teknoloji yaratan firmalar. İlk hareketi yapan sanayi lideri bu firmalar, ister
küçük, ister büyük olsun, yüksek düzeyde ve riskli AR-GE yatırımı yapıyorlar,
riskli AR-GE yapıyorlar. Standart ve regülasyon oluşturma ile rakiplere baştan
teknik engel koyuyorlar ve çok önemli bir avantaj elde ediyorlar. Daha pazara
çıkma aşamalarında, dikkat ederseniz bunlar oluyor. Patent telif haklarıyla da
taklitleri engellemeye çalışıyorlar. Şimdi buradan neden AR-GE'nin önemli
olduğunu, neden teknoloji yaratan firma olmak gerektiğini biraz anlattıktan
sonra, işte bizim tüm verdiğimiz destekler, bunlara yönelik. Biz kimiz?
TÜBİTAK Teknoloji İzleme, Değerlendirme Başkanlığı, TÜBİTAK'ın Sanayi ile
ilişkilerini oluşturmaya çalışan ve sanayinin AR-GE yeteneğini geliştirmeye
çalışan bir birim. Belli başlı desteklerimiz bunlar, en çok bilinen AR-GE
yardımı, en çok da onun üzerinde duracağım. Daha sonra bir uluslar arası ARGE işbirliği olan euraka var, yine çok yetkin ve derinlemesine AR-GE'yi
hedefleyen ve aslında toplumların tekno, ekonomi politikalarında en önemli yer
alması gereken, üniversite, sanayi ortak araştırma merkezleri, üniversite, sanayi
işbirliğini geliştirmeye yönelik bir programımız var. Teknoloji ödülünden çok
kısa bahsedeceğim, bu ödüllendi, teknolojiyi yaratanları ödüllendirmeye
yönelik, proje pazarlarından bahsedeceğim, AR-GE yardımına biraz değinmek
istiyorum. AR-GE yardımı, sanayi kuruluşlarının araştırma geliştirme nitelikli
projelerini % 60 a varan oranlarda, maksimum 3 yıl olabilecek projelere, hibe
şeklinde destek verilmesi. Yapılacak AR-GE proje hedefleri şunlar olabilir. Yeni
ürün, çünkü AR-GE tanımına baktığınız an, hangi dokümana bakarsanız bakın,
en temel olarak ahnan AR-GE'nin çok geniş bir fazda yayıldığını görürsünüz. Ve
bizim biraz öne çıkarmaya çalıştığımız hedeflerimiz bunlar. Yeni ürün
üretilmesi, ürün kalitesi yükselten veya maliyet düşüren yeni tekniklerin
geliştirümesi, yeni üretim teknolojüerinin geliştirümesi. Biz bir projeyi
incelerken, AR-GE niteliğini nasıl yakalamaya çalışıyoruz. Projenin içerdiği
teknolojik düzeye bakmaya çalışıyoruz. Ve proje çıktısının ekonomik yarara
dönüşebilir olmasına bakmaya çalışıyoruz. Yine evrensel AR-GE aşamaları,
kavram geliştirmeden başlar, satış sonrası sorun gidermeye kadar gider. Yani
ticarileşmenin bir ön aşamasına kadar gider. Bu aşamaların hepsini
destekliyoruz ve desteklediğimiz gider kalemlerin bazıları. Personel, araç,
teçhizat, yazflım, yayın, danışmanlık hizmet alımları, yurt içi AR-GE
kuruluşlarına yaptırılan işler, malzeme alımları, seyahat giderleri, Türk Patent
Enstitüsünden alınacak patent giderlerine, dikkat ederseniz bir AR-GE
projesinde bunların dışında bir harcama yapabilmeniz mümkün olmadığını
görürsünüz. Tüm unsurları kapsıyor. Destekleme koşulları. Bu önemli, özellikle
sanayi kuruluşları için, sektör ve büyüklüğüne bakılmaksızın firma düzeyinde
katma değer yaratan tüm kuruluşlar, tüm sanayi kuruluşları, tüm yazılım
kuruluşları yelpazemizde mevcuttur. Destek biçimi, harcama yapıldıktan sonra
hibe şeklinde destek, destekleme miktarı, KOBİ büyük ayrımı, biraz burada var.
KOBİ'lerin minimum destek oranı, % 32 den, büyük kuruluşların % 25 ten
başladığını söylemek mümkün. Maksimum destek oranı % 65 e kadar
çıkabilmektedir. Bu destek oranı, daha çok firmaların bir önceki yıl mali
bilançolarına bakılarak, belirlediğimiz bir destek oranı, yani proje üzerinde
verdiğimiz bazı ek destekler de var. Ama temel destek oranını oluşturan en
önemli unsur, firmaların 31.12 tarihli ayrıntılı gelir gider tablolarındaki diğer
faaliyet giderlerindeki AR-GE giderleri ki firmalar buraya genellikle bir şey
atmazlar. Ama bizim için çok önemli. AR-GE giderleri ve yurt içi, yurt dışı
satışlarının toplamı olan toplam satış hasılatına oranıdır. Bu değişik skalalarda
destek oranını belirleyen en önemli unsur oluyor. Bir iki istatistik vermek
istiyorum. İstatistikler epey var. Ama çok hızlı geçeceğim.
1995 yılında kuruldu TİDEM, 95 yılından bu yana 1340 firmanın 3071 proje
başvurusu oldu, 1.4 milyar dolarlık bir proje büyüklüğü var. Burada bize
sunulan değil, genellikle sunulanın % 57'si oranında bir gerçekleşme oranını
dikkate aldık. Bugüne kadar 1157 proje tamamlandı ve devlet bu 1157 projeye
213.4 milyon dolarlık AR-GE yardımı yaptı. Proje başvurularına baktığımız
zaman, özellikle küçük, orta ölçekli sanayinin ilk başlarda fazla entegre
olamadığını, ama son yıllarda hızla geHştiğini görüyoruz. 3070 projenin 1730'u
küçük, orta ölçekli sanayi firmalarıdan geldi. Yeni firma sayılarında da KOBİ'ler
çok önde. 1340 firmanın, 1070'i küçük orta ölçekli sanayi. Ama ödenen destek
tutarlarına baktığımız zaman, aynı oranı görmüyoruz. Yani KOBİ'ler çok proje
vermişler ama, küçük proje vermişler. Toplamda KOBİ'lere yaklaşık 213 milyon
doların içinde sadece 61 milyon dolarlık bir geri ödeme olmuş İllere göre
dağdım, bunlar İstanbul tahmin edebileceğiniz gibi, yarıya yakın neredeyse,
Ankara'dan var projeler ve diğer illere de ufak miktarlar dağılmış. Projelerin
teknoloji alanlarına dağılımlarında, enformasyon % 21, makine en yüksek % 30
a yakın. Enformasyon, elektrik, elektronik, malzeme, metalürji, kimya diye
gidiyor. Ortalama proje maliyetleri genellikle 150 bin dolardan düşük, yarısına
yakını, 5 milyon dolardan yüksek % l'lik yani bir yaklaşık 20 civarında projemiz
var. AR-GE yardımının sağladıklarını sizinle paylaşmak istiyorum. Gerçekten
bunlar ölçülmüş sonuçlar, literatürden almadık, biz yazdık bunları. AR-GE
kültürü ve fiziksel alt yapı oluşuyor, proje ve kaynak yönetim yeteneği
kazanılıyor. Bilgi kazanımlarını dökümante ediyorsunuz, üniversite sanayi
işbirliği yavaş yavaş başlıyor. En azından gönderdiğimiz hakemler nedeniyle
başlıyor. Biz değerlendirmeleri, hakemler aracılığıyla yapıyoruz ve sadece
üniversitelerden hakemler kullanıyoruz. Nitelikli işgücü istihdamı artmaya
başladı. Örnek de verebilirim. AR-GE yapabilmenin ve başarabilmenin verdiği
moral ve özgüven. AR-GE destek kararı çıkıp da AR-GE desteği almayan
kuruluşlar var. Ticari başarı var, yeni açılım olanakları var. AR-GE yardımı
nedeniyle, bazı otomotiv firmaları, ilk defa tasarım yapıp, Türkiye'de ana
üreticilerin izin vermesiyle Türkiye'de tasarımı da dahil otomobil üretebildiler,
onları ikna edebilme şekilleri buydu, Türkiye bizim çalışmalarımıza devlet
önemli destek veriyor dediler, böyle ikna ettiler, ana yüklenicileri, ana
yüklenicileri ikna etmek kolay değildir. Çünkü siz AR-GE yaptıkça teknolojiye
hakim olacaksınız, ana firmalar. Beyin firmalar bunu hiçbir zaman istemezler.
Uluslar arası bir proje işbirliği euroka 35 ülkenin oluşturduğu bir ağ, çok özetle
en az 2 euroka kapsamındaki ülkeden birer ortakla yapılan proje işbirliklerini
destekliyoruz. Aynı destekleme esaslarıyla, sadece destek oranım
hesaplamıyoruz. En yüksek destek oranı olan % 60 ı veriyoruz. 35 euroka ülkesi
var, hemen hemen aklınıza gelen tüm ülkeler, tüm Avrupa ülkeleri, Rusya, İsrail
gibi ülkeler de buna dahil, tüm ülkeler var. Bu programa dahil olmanızı, bu
sadece AR-GE desteğinden, parasal destek sağlanmasını içermiyor, aynı
zamanda Avrupa pazarlama ağına araştırma ağına giriyorsunuz. Bizim Euro
portföyümüz çok iyi değil. Kuruluşundan beri, bu yıl da Eurokanın 20 nci yılı,
kuruluşundan beri üyesiyiz, portföyümüz çok iyi değil, ama baktığımız zaman,
bunlar 35 üye ülke, teker teker saymayacağım, bugüne kadar yaldaşık 10 bin
katılımcı, 20 yılda, 1650 tamamlanmış, proje, 600 devam eden proje ve 11
milyar dolar toplam proje büyüklüğü var, eurokanın sağladığı. Bir projeye,
yarattığı katma değer çok daha büyük bir örnek. Otomobillerdeki akıllı
navigasyon sistemleri 1993 te başladı, 3 yıl sonra ticarileşti. Bazı şeyler var, en
son Avrupa'nın çok övündüğü Airbas'ı hatırlarsınız, Airbas'taki belirli yere iniş
sistemleri ve belirli şeyleri de euroka kapsamındaki proje ortaklıklarıyla yapıldı.
Eurokanın sağladığı, çerçeve programları gibi, özel bir destek yok. Ama Euroka
etiketi almış projeler, kendi ulusal destek sistemlerinden yararlanıyorlar ve
Türkiye'de de bu desteği biraz önce anlattığım şekilde biz veriyoruz. Burada
özellikle bahsetmek istediğim bir husus, üniversitelerde bir projede Türk sanayi
kuruluşuyla birlikte yer alıyorlarsa, üniversitenin 100 bin dolara kadar olan tüm
giderlerini, proje için yapacağı harcamaların t ü m ü n ü biz sağlıyoruz.
Sanayiciden bir para çıkmadan, % 100 ünü biz destekliyoruz. Teknoloji ödülü,
üç kuruluşun, TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD'm yaptığı bir organizasyon, TTGV
bu yıl sekreteryasmı yürütüyor, altıncısı yapılacak. Duyurular yapıldı,
başvurular alındı.
Üniversite, sanayi ortak araştırma merkezleri programından biraz bahsetmek
istiyorum. Amaç üniversite sanayi işbirliğini gehştirmek. Bir üniversitede
kuruluyor, yönetimi, tamamen sanayicilerde bu merkezlerin ve giderlerinin
yarısı sanayicilerce, yarısı da TÜBİTAK'ça karşılanıyor, bugüne kadar 6 tane
merkez kuruldu. En yaşlısı 7 yaşında, en genci 5 aylık, 6 merkez seramik
araştırma merkezi, tekstil araştırma merkezi, otomotiv teknoloji AR-GE
merkezi. Biyomedical teknolojiler merkezi. Adana ÜSAM, Adana'da kurulan
bölgesel bir merkez ve ODTÜ ile OSKİM'in ortaklaşa kurduğu bir merkez.
ÜSAM merkezleri bunlar ve son olarak bir destek programından bahsedip,
sunuşumu bitireceğim. Proje pazarları. Destekleme programı. Buradaki amaç.
Proje işbirlikleri sağlamak. Onun için adı proje pazarı. Değişik proje fikirleri,
üniversite sanayi, sanayi üniversite, üniversite arasındaki proje fikirlerinin ikili
görüşmelerle yapılabileceği ortamları biz destekliyoruz. İlk ikisini biz yaptık ve
ulusal ve uluslar arası olarak şimdi bu tür girişimleri destekliyoruz ve bugüne
kadar sanıyorum 15 e yakın bu tür proje pazarı platformu destekledik. Epey
yararlı olduğunu söyleyebilirim. İletişim bilgilerimiz bunlar. Dinlediğiniz için
teşekkürler, sorular bölümünde, sorularınızı memnuniyetle cevaplayacağım.
Otunun Başkanı: Sayın Kiper'e teşekkür ederiz. TÜBİTAK, KOSGEB gibi
önemli bir
destek merkezi. Hakikaten
KOBİ'lerimiz
yeterince
yararlanamıyorlar. Umarım Sayın Kiper'e yeterince soru sorarsınız, daha detaylı
öğreniriz. Şimdi Sayın Emrah Sazak Beyefendiye sözü vereceğim. Kendisi dış
ticaret müsteşarlığında uzman, ihracata yönelik devlet desteklerini anlatacak.
1978 yılında mersinde doğdu. 2000 yılında Ankara Üniversitesi Kamu
Yönetiminden mezun oldu, aynı yıl Dış Ticaret Müsteşarhğında uzman
yardımcısı görevine başladı. Halen aynı bölümde bu görevine devam ediyor,
kendisinden ihracata yönelik devlet destekleri konusunda bilgiler alacağız.
Emrah Sazak
(T.C Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı - Dış Ticaret Uzmanı)
İhracata Yönelik Devlet Destekleri
Sayın Başkan teşekkür ediyorum. Bugün sizlerle bize ayrılan bu 20 dakikalık
sürede, ihracata yönelik devlet yardımları uygulamalarını size genel hatlarıyla
aktarmaya çalışacağım. Şöyle kısaca bir giriş yapmak istiyorum. 80 den sonra
biliyorsunuz ülkemiz ihracata yönelik bir sanayileşme politikası benimsedi. Bu
politikanın en önemli araçlarından birisi de ihracata yönelik devlet yardımları
uygulamalarıydı. 80 den 90 lı yıllara kadar baktığımızda bu devlet yardımlarının
daha çok nakit nitelikte, ihracat performansına dayalı teşvikler olduğunu
görüyoruz. Tabii 90 lı yıllarla birlikte, ülkemizin Dünya Ticaret Örgütü üyeliği
süreci ve yine Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği süreci, bu devlet yardımlarında
Dış Ticaret Müsteşarlığı birtakım düzenlemelere gitmek zorunda kaldı. İşte bu
düzenlemeler çerçevesinde devlet yardımları nakit, teşvikler niteliğinden çıktı,
faaliyete istinaden verilen devlet yardımları haline geldi. Ve ihracat
performansına dayalı teşvik verilmesinde yine demin bahsettim. Dünya Ticaret
Örgütü ve Avrupa Birliği yasakladığı için, bu çerçevede düzenlemelerle biz 95,
94 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla, bu ihracata yönelik devlet yardımlarını
uygulamaya başladık. Bir de bu tarihsel süreçte şunu eklemek gerekiyor. 80 de
bu ihracata yönelik sanayileşme politikası benimsendiği zaman, 90 lı yıllara
kadar ihracat büyük ölçüde, büyük şirketler kanalıyla yapıldı, işte dış ticaret
sermaye şirketi statüsü verilcli bazı firmalara, tabi 90 lı yıllarda KOBİ'ler
potansiyelini ortaya koydu, üretim güçlerini ortaya koydu, artık ihracatta biz de
varız dedi. İşte benim bugün size anlatacağım devlet yardımlarının hepsinden
KOBİ'ler faydalanabiliyor. Öncelikli olarak faydalanıyorlar. Şimdi kısaca hangi
devlet yardımlarından bahsedeceğim onlara bir göz atalım.
Yurt dışında ofis, mağaza açılması durumunda verdiğimiz bir destek var. Moda,
marka desteğimiz var. Çevre maliyetleri desteği, Pazar araştırması desteği,
eğitim desteği, istihdam desteği, yarattıkları bir süreçtir. Bunlar sadece, belki
hani başvuru sürecine ilişkin birkaç şey söylemeyi düşünüyorum. Ofis, mağaza
desteği, tabii ihracat noktasında, artık küreselleşen dünyada, tüketiciye ulaşmak
çok önemli. Bu tüketiciye ulaşma sürecinde de firmalarımızın yurt dışında
birim açması durumunda, birtakım destekler veriyoruz. Bu destekler, yurt
dışında bir birim açılması durumunda, bu birimin kira, demirbaş ve tanıtım
aşamalarının desteklenmesini kapsıyor. Kimleri destekliyoruz. Sınai ticari
faaliyette bulunan şirketler, esasında, bunu bir anlamda KOBİ'ler olarak
değerlendirebiliriz. Zira biz bu sınai, ticari faaliyette bulunan şirketler
kapsamına firmalarımızı sokarken, firmalarımızdan istediğimiz, kapasite
raporu ve marka tescil belgesidir. Yine sadece ticaret ile iştigal eden
firmalarımızı destekliyoruz bu destek kapsamında, firmamızın yurt dışındaki
şirketi ile distribütörlük sözleşmesi yapması durumunda yine bir destek
mekanizmamız var. Bir de KOBİ'lerin bir araya gelerek oluşturdukları üst
model olan bir Dış Ticaret A.Ş. oluşması durumunda müsteşarlığımızca
bunlara, bu A.Ş.'lere, sektörel dış ticaret şirketi statüsü veriliyor. Bu sektörel dış
ticaret şirketleri de hem bu desteğimizden, hem bundan sonra anlatacağımız
desteklerden öncelikli olarak faydalanıyorlar. Şimdi kısaca destek miktar ve
oranlarına değinecek olursak.
Sanayi ve ticari faaliyette bulunan şirketler, demirbaş harcamaları bir defaya
mahsus, yıllık 20 bin dolara kadar destekleniyor, destek oranımız % 50, kira
harcamaları birinci yıl % 50, ikinci yıl % 30 oranında olmak üzere, yine yıllık 50
bin dolar. Tanıtım harcamaları da birinci yıl % 30, ikinci yıl % 20 olmak üzere
30 bin dolara kadar destekleniyor. Ticari faaliyette bulunan şirketlerimiz,
tabloda görüleceği üzere daha az destekleniyorlar. Yıllık maksimum destek
tutarımız 30 bin dolar. Birinci yıl %50, ikinci yıl % 30 destek veriyoruz ve yine
bir fark da demirbaş harcamaları verilmiyor. Distribütörlük de eğer firmamız
yurt dışındaki bir firmayla distribütörlük sözleşmesi imzalarsa, bu
distribütörlük sözleşmesine ilişkin resmi giderlerin ve yurt dışındaki
distribütörün Türkiye'deki firmanın ürettiği ürünlerine ilişkin tanıtım
harcamaları yapması durumunda bu tanıtım harcamaları birinci yıl % 30, ikinci
yıl % 20 olmak üzere 30 bin dolara kadar destekleniyor. SDŞ'lerin
müsteşarlığımız nezrinde öncelikleri olduğunu ifade etmiştik. Demirbaş, kira ve
tanıtım harcamaları % 50 olmak üzere, SDŞ nin bünyesinde bulundurduğu
KOBİ sayısına göre, ki bu 10 ile 200 arasında değişebiliyor. 10 olursa, minimum
400 bin dolara kadar destek alabiliyorlar, 200 ortaklı bir SDŞ olursa da 200
ortaklı bir KOBİ'den oluşan bir SDŞ olursa, 1 milyon dolara kadar destek
verilebiliyor, süre sınırımız yok. Kısaca başvuru sürecinden bahsetmek
istiyorum.
Tabii bu destekten faydalanmak için, Türkiye'deki firma ile yurt dışındaki birim
arasında organik bağın tesis edilmesi çok önemli. Bununla ilgili birkaç şey
söylemek gerekirse, Türkiye'deki firma, yurt dışında şubesini açarsa, organik
bağ zaten doğrudan sağlanmış oluyor. Bazı ülkelerin mevzuatları Türkiye'deki
şirketin yurt dışında şirket açmasına cevap vermediği için, yurt dışında bir şube
kurma gereksinimi ortaya çıkabiliyor. Bu konuda tebliğin ortaya koyduğu
düzenleme Türkiye'deki şirketin ortakların % 51 inin yurt dışındaki şirkete
sahip olduğu oranda desteklenmesi söz konusu. Bu soru cevap bölümünde, bu
konuyu açabiliriz. Bu organik bağ sağlandıktan sonra, az önce bahsettiğim
harcamalara ilişkin belgelendirme sürecine gelelim. İşte bankacılık sistemiyle
ödemesi esas, yine harcamaların fatura çerçevesinde yapılması esas, ticaret
müşavirliği olan ülkelerimizde ticaret müşavirliğimizin onay süreci var.
Olmayan ülkelerde ise, konsolosluklarımıza bu konuda yetki verilmiş durumda.
Başvuru mercii firmalarımızın üyesi oldukları ihracatçı birlikleri, ihracatçı
birlikleri ön inceleme yaptıktan sonra müsteşarlığımız nihai incelemeyi yaparak,
demin bahsettiğim desteklemeleri merkez bankası ödemeli olarak yazıyor.
Moda, marka desteği, yine müsteşarlığımızın en önem verdiği desteklerden
birisi, zira son yıllarda marka yaratmanın önemi, bütün sektörlerce anlaşıldı.
Şüphesiz katma değerde en önemli payı artık marka yaratma alıyor. İşte
müsteşarlığımızın amacı bu destekle birlikte, uluslar arası marka yaratma
potansiyeli, inancı olan firmalarımızı desteklemek. Kimleri destekliyoruz? Bu
destek kapsamında ihracatçı birliklerini destekliyoruz. Burada dikkat edileceği
üzere, özellikle marka yaratımda, tanıtım çok önemli bir husus olduğu için,
sadece tanıtım ve reklam harcamalarının desteklenmesine cevap veriyoruz.
Sektörün tanıtımı yapılmış olduğu için bu sektörde yer alan bütün firmalarımız
dolaylı da olsa, ihracatçı birliğine verilen bu destekten faydalanmış oluyorlar.
Yine üretici dernekleri ve birlikleri de ihracatçı birliklerinin desteklenmesi
amacına paralel bir anlayışla destekleniyor. Şirketler, SDŞ 1er ve dış ticaret
sermaye şirketlerinin desteklenmesi. Tabii bu tebliği biz dinamik bir tebliğ
olarak değerlendiriyoruz. Değişiklik aşamasında, marka yaratma amacına
hizmet eden her türlü faaliyeti destekleme anlayışındayız.
Benden önceki konuşmacı, işte AR-GE projesinde hangi faaliyetlerin
desteklenmesini, desteklendiğini belirtmişti. Bizim de burada anlayışımız, şu
anda birçok marka yaratmaya ilişkin destek mekanizmaları var. Sektöre göre de
bu değişiklik olabilir. Bu destek her ne kadar 4 yıllığına çıkmışsa da bu tebliğ,
devam edeceğini umut ediyorum. Bunu söylememin nedeni, tebliğde bir
değişiklik olacak önümüzdeki dönemde ve marka yaratma sürecine ilişkin yeni
destek mekanizmaları geliyor. Marka tesciline ilişkin harcamaları destekleniyor,
kuşkusuz marka yaratmada, marka tescil meselesi çok önemli. Yine reklam,
tanıtım, pazarlama faaliyetleri 300 bin dolara kadardır. Bu rakamlar yıllık
rakamlar, yine yurt dışı birime ilişkin kira harcamaları, yıllık 300 bin dolara
kadar destekleniyor. Reyon harcamaları show room açılması destekleme
kapsamında, olduğu gibi marka yaratmada kalite meselesi önemli olduğu için,
kalite belgeleri, insan can, mal emniyeti ve güvenliğini gösterici işarete ilişkin
harcamalarda desteklenmektedir. Yine francizing sistemi 50 bin dolara kadar
destek kapsamındadır. Moda tasarım, marka yaratma konusunda moda
tasarımcılığı meselesi de önemli. Moda tasarımcıları da yine paralel destek
alıyorlar. Turkalite esasında marka yaratma esasının bir ileri aşaması olarak
değerlendirebiliriz.
Marka
yaratma
desteği kapsamına
aldığımız
firmalarımızdan şu anda pilot sektör olarak hazır giyim sektörü belirlendi.
Marka yaratma potansiyeH olan 15 tane firmamız bu destek kapsamına aldık. İlk
önce firmalarımız bir proje sunuyorlar, o projede hedeflerini ortaya koyuyorlar.
O hedef ülkelerde harcamaları, az önce bahsettiğim harcamaları
gerçekleştiriyorlar. Destek oranımız % 50, türküaliti kapsamına alınan
firmaların destek oranı % 60, "made in Turkey" ibaresinin kullanılacağı
konusunda taahhüt veren firmalarımıza % 55 destek veriyoruz. İhracatçı
birliklerinin tanıtım harcamaları % 80, destek süresi de 4 yıldır. Kısaca başvuru
sürecinden bahsetmek istiyorum. İşte bir proje öneri formumuz var.
Firmalarımız direk müsteşarlığımıza başvurabilmektedir. Bu proje öneri
formunda iki bölüm var. Birinci bölümde firmanın bir anlamda mevcut yapısını
ve ayrıca marka yaratma potansiyelini görüyoruz. İkinci bölümde de firmanın
markalaşmaya ilişkin hedefleri ortaya konuluyor. Burada yapılan işlem bir
anlamda da firmanın potansiyelini, hedeflerini, hedefler arasında paralellik olup
olmadığının değerlendirilmesidir. Bu paraleUiği gördüğümüz firmaları, destek
kapsamına alıyoruz. Bahsettiğim destek mekanizmaları, firmalar için proje
kapsamına alındıktan sonra işlemeye başlıyor.
Tabii işin başlangıcı Türk Patent Enstitüsünde firmalarımızın kendi adına tescil
sürecini tamamlatmalarıdır. Yine tabi bu destek kapsamına alınmakta iki çok
önemli unsuru aktarmak istiyorum izninizle. Birincisi, firmaların tabii
markalarıyla yaptığı ihracat, çünkü devlet destekleri her ne kadar bu süreçte
önemli olsa da hiç kimse yeterli potansiyeli, inancı, birikimi olmayan bir
firmaya marka yaratmasını bence destek sağlayamaz dolayısıyla bu desteğin
amacı, bu inanca, bu potansiyele sahip olan firmaların markalaşma
faaliyetlerine ivme kazandırmak olabüir. Dolayısıyla destek kapsamına
aldığımız firmalar gerçekten belli bir potansiyele sahip olan bu konuda
birikime, çalışmalara, backgrounda sahip olan firmalardır. Diğer mesele de
destek kapsamına alırken baktığımız kriterlerden birisi, işte firma o markayla şu
ana kadar ne kadar ihracat yaptı. Diğer mesele de o marka ile uluslar arası
çalışmaları ne aşamada? Hangi ülkelere tescil ettirdi. Firmanın destek
kapsamına alırken değerlendirdiğimiz önemli kriterlerden birisidir. Çevre
maliyetlerinin desteklenmesinden, KOSGEB temsilcimiz de kısaca bahsetti. Biz
burada firmalarımızın mallarının uluslar arası arenada serbestçe dolaşmasını
sağlayan bütün belgelendirme harcamalarını destekliyoruz. Burada destek
oranımız % 50,6 ay içerisinde başvurmaları gerekiyor. Pazar araştırması desteği,
ihracatı geliştirme merkezi ile birlikte yürüttüğümüz bir destek. Yeni ihraç
pazarları yaratmak ve mevcut pazarlarda pazar payımızı artırmak amacıyla
verdiğimiz bir destek. Yine burada pazar araştırması projesi sunuluyor, işte
firmalar, KOBİ'ler sadece burada destekleniyor. İşte firmalar gidecekleri ülkeye
ilişkin bir proje sunuyorlar, o ülkenin dış ticaret mevzuatı, o ürüne ilişkin,
ithalat, ihracat kompozisyonu, yapısı, o ülke için işte öngörülebilir bir ülkemidir
vs. gibi hususları projelerinde belirtiyorlar. Onay alınmasını istinaden
firmalarımızın, ulaşım, konaklama harcamaları destekleniyor. Eğitim desteğini
de. Sadece şunu söylemem yeterli diye düşünüyorum. Dış ticaretle ilgili eğitim
faaliyetine katılan firmalarımızın, eğitim harcamaları, % 50 oranında
destekleniyor. Bu eğitim yurt içi de olabilir, yurt dışı da olabilir. Fuar desteği,
yurt içi ve yurt dışı fuar desteği olmak üzere ikiye ayrılır. Yurt içi fuar desteğini,
sadece organizatör firmaya destek veriyoruz. Ülkemizde düzenlenen uluslar
arası nitelikteki fuarların tanıtımının yapılması çerçevesinde bu desteği
kullandırıyoruz. Amaç, ülkemizdeki fuarın dışarıda tanıtılması, dışarıdan daha
fazla iştirakçinin gelmesi. Fuar desteği, yurt dışında düzenlenecek fuarlara
katılımın artırılması gibi bir amaç vardır.
İki farklı katılım var, milli düzeyde katılım, bireysel düzeyde katılım. Bu konuda
Yeni bir tebliğimiz çıktı. Destek oranlarını düşürülmüştür. Bütçemizin önemli
bir bölümünü AR-GE tebliğine, ayırdığımız bir destektir. Fuar desteği için
müsteşarlığımız tarafından yayınlanan bir liste mevcut olup o listeyi
müsteşarlığımızın internet sayfasından takip edebilirsiniz. Önceden bilgi
vermeniz gerekiyor. Milli düzeyde katılımı, her organizatör firmaya, hem de
katılan firmaya destek veriyoruz. Organizatör firmaya destek vermemizin
nedeni de yine firmanın bir anlamda firmanın yurt dışındaki fuara katılmasına
çeşitli hizmetler sunulduğu için desteklenmesidir. Kimler yararlanıyor? Üretici
firmalar tabii ki KOBİ'ler diyebiliriz buna. Üretici firmaların ürünlerinin
promosyonundan sorumlu pazarlamacı firmalar destek alabiliyor. Organizatör
firmaları destekliyoruz. Bir de üretici, imalatçı organizasyonları destekliyoruz.
Çok hızlı oldu, kusura bakmayın, süre azdı, genel çerçeve çizmeye çalıştık,
telefon numaralarımızı da bırakacağız zaten, hem e-mail ile hem telefonla bize
ulaşabilirsiniz. Soru cevap bölümünde de elimizden geldiğince yardımcı olmaya
çalışacağız. Teşekkür ediyorum.
SORU CEVAP
Oturum Başkanı: Çok teşekkür ederim. Çok değerli katılımcılar. Şimdi soru
cevap bölümüne geçiyorum. İçeride oturacak yer bulamadıkları için dışarıdan
izleyen değerli katılımcılarımızı, soru sormak üzere öncelikle içeriye davet
ediyorum. Karşılıklı interaktif bir ortam oluşması bakımından. Şimdi sorudan
önce birkaç açıklamam var.
Ben 1973'te Teşvik Uygulamada çalışmaya başladım. 75'te ayrıldım,
üniversiteye geçtim. O günden bu yana devlet yardımlarıyla yakından
ilgilendim. Birçok komisyonlarda da görev aldım. Yani hala dağınık
olduğumuzu gördüm ve bundan üzüntü duydum. Birbirinden güzel 6
arkadaşımız ayrıntılı bilgiler verdiler yalnız TÜBİTAK ve Hazine de AR-GE
yardımı veriyor. Her birinde benzer rotasyonlar var, benim bir vatandaş olarak,
bir akademisyen olarak, canı gönülden dileğim, devlet yardımlarının bir çatı
altında hiç değilse bilgi açısından internet ortamında bulunması, farklı farklı
kaynaklarda olmamasıdır. Bu bilgi dağınıklığı dolayısıyla telefon numarasını ve
hızlı erişim imkanını veren uzman arkadaşlarımız bu kadar iyi niyetle
KOSGEB Başkanını gördünüz, yürekten bu kadar konuşmasıyla, çırpmıyorlar,
yardım için ama, maalesef istismar edenler de görüyorum ben piyasada. Yani bu
bilgi değerli girişimcilerimizde bir bütün halinde bulunmadığı için biraz
bilenler, istismar da edebiliyor. Yani canı gönülden dilerim, tabii bunu kim
yapar bilemiyorum ama, devlet yardımı deyince bir çatı altında, hiç değilse
elektronik olarak görmemizde fayda var. Dağınık buldum ben kendim içinde
olan bir kimse olarak diyorum.
Ama öncelikle Ticaret Odasına huzurlarınızda tekrar teşekkür ediyorum.
Türkiye'nin lokomotif, ekonomisinin lokomotifi olan, İstanbul'da, İstanbul
Ticaret Odası en büyük sivil toplum örgütü, ticaret ve sanayi sektörünün,
burada 4 temel konuda konuşma yapıldı. Bir tanesi, destek konuşması.
KOSGEB Başkanı ve Mustafa Bey ikitelli merkez müdürümüz, KOSGEB
yardımlarından bahsetti. Hemen arkasından yatırım teşviklerini dinledik.
Dış Ticaret Müsteşarlığımıza bağlı, Yatırım Teşvik Genel Müdürlüğü, Teşvik
Uygulama Genel Müdürlüğünden arkadaşımız konuştu. Yine Emrah Beyin aynı
dairede, ihracat teşvikleri dinledik. Yani bir üçüncü enstrüman, yatırım
teşviklerini dinledik, ihracat teşviklerini dinledik. Ve KOBİ teşviklerini dinledik.
Bir diğer teşvik unsuru ki, çok fazla o da teşvik unsuru taşıyor, yani bir çok
teşvik parametresi var. TÜBİTAK'tan koordinatör Beyefendiyi dinledik.
Türkiye Kalkınma Bankasından değerli iki arkadaşımız hem projeyi
değerlendiren birimin başı, hem de kredileri yöneten birimin başı konuştular.
Gerçekten memleketimizde devlet destekleriyle ilgili resim bu. Hakikaten bu
kadar kısa sürede bu kadar olur. Canı gönülden huzurlarınızda
konuşmacılarımıza ayrı ayrı teşekkür ederim. Şimdi soru için mümkün
olduğunca, herkese konuşma hakkı vereceğim. Sabırla soru sorulması için
mikrofon getirecekler. Önce soru soran Beyefendi kim olduğunu söyleyecek.
Çünkü bu seminerimizin bir de basılı metni çıkacağı için, deşifresi kolay olsun
diye, kimliğini söyledikten sonra sorusunu söyleyecek direk ilgili Beyefendiye
sorabilirsiniz. Veya ben oturum Başkanı olarak bana sorabilirsiniz. Ben ilgili
kişiye soruyu aktarabilirim. Özgürsünüz. Buyurun efendim, ilk defa siz el
kaldırdınız, sizi dinleyelim.
Mustafa Aziz Muratoğlu: Muratoğlu Çay Sanayinin sahibiyim. Şimdi benim
sorum. Sayın Mehmet Kiper Bey ile Emrah Beye olacak. Çünkü biz firma olarak
Türkiye teknoloji geliştirme vakfı destekli bir AR-GE projesi yürütüyoruz.
TİDEB'te destek talebimiz va'-. Türkiye teknoloji geliştirme vakfından
harcamalarımızı almakta pek bir sorunumuz olmuyor, çünkü ayda bir
yaptığımız harcamaları belgeliyoruz ve bize ödeme yapıyorlar. Ama TİDEB'teki
harcamalarımız malum 6 aylık dönemler çerçevesinde toplanıyor ve hazineye
bildiriliyor. Hazineden de işte ödemenin gelmesi falan, mesela neredeyse 1.5
sene oldu bekliyoruz. Oysa biz firma olarak KOBİ'yiz, ve bu yaptığımız AR-GE
projesinin toplam ciromuz içerisindeki büyüklüğü % 30 nispetinde bir bütçe.
Biz bir nakit akış planı yaptık. Fakat şimdi bu geciktİKçe bu nakit akışımız
bozuluyor.
Ben dün Ankara'daydım bu konuyla ilgili TÜBİTAK'la temaslarım oldu.
Tesadüf oldu şimdi burada bu toplantıda sizleri görmem, ben rica ediyorum,
mümkünse bu destek TTGV'nin yaptığı gibi, aylık bazda bize ödenemez mi?
Böyle olursa zannediyorum geleceği planlamakta, yani önümüzdeki nakit akış
planlarımızı yapmakta, daha az zorlanacağız ve daha likit davranabileceğiz,
sonuca daha rahat ulaşabileceğiz. Bu yüzden ben 250 milyara yakın nakit kredi
kullanıyorum. Bunun faiz yükü var. Takdiri sizlerin efendim. Bu konuda cevap
rica ediyorum.
Oturum Başkanı: Çok teşekkür ediyorum, gerçekten yani al bu parayı dedikten
sonra, arzu edilen zamanda alınamadığı takdirde onun sanayicilerimiz için,
işletmecilerimiz için çok ciddi yükleri var. Ve bu yükler yüzünden belki aldığı
krediye bin defa pişman olan da çıkabilir. Onun için ben Mahmut Bey hocamıza
bırakıyorum.
Mahmut Kiper: Haklısınız, mevcut durumda iki tane temel AR-GE desteği
veren yapı var. İkisi de bir miktar, biz tamamen dış ticaret müsteşarlığı
patronajında gidiyoruz. Bizimkinin avantajı hibe olması. Dezavantajı dediğiniz
gibi, 6 ayda bir harcama belgelerini toplarsınız, harcama yaparsınız, 6 ayda bir
gönderirsiniz. 6 ay sonunda, yani yılda 2 kere gönderirsiniz. 6 ay sonunda
bizdeki eğer eksiği yoksa, bir izleyici değerlendirmesine tabi tutulur. Ve bizdeki
değerlendirme ve hak edişinizin dış Ticaret Müsteşarlığına intikal ettirilmesi
yaklaşık 3 ay alır. Yani 6 ayın ortasında alırsanız 6 aylık bir gecikmeyle paranızı
alıyorsunuz. Dış Ticaretin, Türk Teknoloji Geliştirme Vakfının verdiği destek
ise geri ödemeli destektir. Dolar bazında alırsınız, dolar bazında verirsiniz.
Birbirini destekleyen destekler, yani zaten amaç orada, TTGV desteği ile biraz
sermaye desteği olarak kullanabilmeniz. Şu yönde çabalarımız var, sadece onu
söyleyebilirim. Sizin projeniz hangi aşamada, bizde mi duruyor, dış ticarete mi
göndermişiz, dış ticarette mi duruyor? Bilmiyorum. Gönderilmiş, ödeme
bekliyor. Bizdeki inceleme eksik yoksa üç, dört ay sürer, 3, 4 ay sonra DTM ye
göndeririz. Bir hazırlıktan bahsetmek istiyorum. TÜBİTAK kaynaklı da destek
verilmesi gündemde. Henüz şekillenmedi, ama bu tür desteklerde önemli bir
unsur ön ödeme, o size finansman desteği yerine de geçecek. Bu yönde de
çabalar var. Yani proje büyüklüğünün belli bir miktarının ön ödeme olarak
verilmesi, daha sonra mahsuplaşılması, şeklinde. Bu çok rahatlatacak bunu
biliyoruz, bu yönde de çabalar var, sadece bunu söyleyebilirim ama, yürüyen
sistemde böyle gecikmeler olmakta. Zaman, zaman ödemelerde de gecikme
olabiliyor. Ama ben 9 senedir bu işin içindeyim, bir çok hükümet gördüm ama,
hepsi döneminde ödemeler yapıldı. Bazı gecikmelerle de olsa, tüm hükümetler
buna çok fazla önem verdiler.
Oturum Başkam: Çok teşekkür ederim. Umarım kısmen de olsa tatmin etti.
Yalnız Emrah Beyin tamamlayıcı açıklaması olacak.
Emrah Sazak: Şu anda söylemekte sakınca yok herhalde, konjonktürel bir sıkıntı
var diye düşünüyorum. Şimdi başbakanımız TÜBİTAK'a yüklü miktarda bir
bütçe ayırdı. Şimdi biz de parayı kullandırırken, AR-GE'deki nihai ödeme,
müsteşarlık ödeme emriyle gerçekleştiriliyor biliyorsunuz. Parayı aktaran
kuruluş hazine müsteşarlığı, o ödemeler tabii hazine müsteşarlığının bizim
destekleme fiyat istikrar fonuna para aktarmasıyla ilgili bir şey, bazen biz ödeme
emri yazmış oluyoruz, ama fonda para olmadığı için ödenmeyebiliyor. Şu
andaki sıkıntı, dosyaların müsteşarlıkta bekletilmesinin nedeni ise.
Beyefendinin de bahsettiği gibi, TÜBİTAK'a ayrı bir bütçe ayrıldığı için bu
faaliyetler için, TÜBİTAK artık kendisi direk destek vermesi söz konusu,
bildiğim kadarıyla, o bütçeden firmalara para aktarılması söz konusu. O konuda
şu anda Müsteşarlık üst düzey yetkilileri ile TÜBİTAK üst düzey yetkilileri
birtakım görüşmeler halinde, ve bu önümüzdeki günlerde muhakkak
neticelendirilmesi gereken bir şey çünkü, desteklenmesinde bir şüphe yok ama
şu anda o görüşmelerden kaynaklanan bir sıkıntı var.
Oturum Başkam: Çok teşekkür ederim. Şimdi her arkadaşa bu kadar çok zaman
verirsem ben, arkadaşlarımı üzmüş olurum. Başladım oradan. Beyefendi
sorsun, böyle geleyim. Buyurun, lütfen hızh.
Alparslan Sirkedoglu: Tuzla'da tekne imalatıyla uğraşan bir firmanın ortağıyım,
sorum biraz genel, biraz da sektöre yönelik olacak. Birçok konuşmacıların
sunumlarında gördük ki, kalkınmada öncelikli yöreler tespit ediliyor, fakat
bunların tespitinde kesinlikle sektör göz önünde tutulmuyor, yani ben İstanbul
bölgesine sıkışmış durumdayım veya bir Antalya bölgesi olabilir. Ama ben
Van'da 15 metre bir özel motor yatı yapıp, yurt dışına satamam veya Karadeniz
teşvik ediliyor, örneğin Sinop gibi. Fakat bizim ulaşım imkanlarımızın çok kısıtlı
olmasından dolayı, hiçbir zaman Karadeniz'de yaptığım bir tekneyi burada ne
bir konteynır gemisi, ne bir kargo gemisi, düzenli sefer yapamadığı için, ne
İtalya'ya, nede İngiltere'ye satamıyorum. Tabii bunun çözümü burada değil
belki ama, bazı platformlarda bazı şeyleri dile getirirsek, o platformlarda değişik
yerlere ulaşır diye düşünüyorum. Bir de teşviklere örneğin sektörlere göre %
desteği diye bir şey yok. Mesela yurt dışı katılımına 30 metrekare fuar desteği
veriliyor. Peki, böyle bir teknenin yurt dışında kaç metre karede sergileneceği de
göz önüne alınmıyor. Ben sadece tek başıma, yani kendi firmamdan örnek
vereceğim. Son 3 sene içinde 500 bin Bürodan 3 milyon Euroya ihracata
ulaştırmış bir firmayım ve benim gibi daha başka birçok firma daha var. Eğer
kalkınmada öncelikli yöre ve sektör tespitinde imalat veya bilgi teknolojileri
genel ayırımının yanında, imalatı da alt bölümlere ayrılabilirse, çok daha faydalı
olur diye düşünüyorum.
Otunun Başkanı: Çok teşekkür ederim. Bunu herhalde Emrah Beye soracağım.
Yalnız özellikli sanayi sektörü sayılır sizinki, gerçekten ciddi bir konudur.
Emrah Beyin de bir reçetesi olduğunu zannetmiyorum ama, buyurun.
Emrah Sazak: Yani tabii bizim fuar desteğimizde bir sektör ayrımı var. Sizin de
malumunuz, imalat sektörü altında da bir alt ayırım, tabii söylediklerinizde
haklısınız. Ama yani buna benim söyleyecek bir şeyim yok açıkçası.
Oturum Başkam: Teşekkür ederim. Ben kendim bir katkı yapayım. Bu tür
platformlarda bu tür sorular gerçekten yerini bulur. Diye düşünüyorum. Yani
bunun gerçekten politikada bir boşluk olduğu kanaatindeyim. İnşallah isabet
eder. Sırayla geliyordum, buyurun. Ben sırayla geleceğim efendim. Evet.
Özan Artar: Taha Tarım Aletleri. Ben TÜBİTAK'tan Mahmut Beye bir soru
soracaktım. Bu AR-GE desteklerinde CE çalışmaları yer alıyor mu, yani sadece
projenin CE ve Avrupa normlarına uygunluk açısından yapılmış olması
projenin AR-GE desteği alabileceği anlamına mı geliyor. Bir de genel olarak yeni
teknoloji üretimi mecbur mu? Yani ürün geliştirme de bu AR-GE desteği
kapsamına giriyor mu? Teşekkür ederim.
Mahmut Kiper: Çok kısa cevap vereyim. Bir defa ürün geliştirme girer. CE
işareti almakla ilgili çalışmanızda eğer bir AR-GE çalışması varsa, yani sizin
özgün katkınız varsa, destekleriz. Ama sadece belgelendirme amaçlı, test, analiz
vesaire şeyleri ise yani ticarileşmiş bir ürün onun belgelendirme amaçlı test
analiz vs. gibi şeyler ise, bu zaten AR-GE olarak kabul edilmez, onu
desteklemeyiz.
Oturum Başkam: Teşekkür ederim. Hanımefendi siz buyurun.
Hacer Aygün: Arpek. Alüminyum enjeksiyon döküm. Mustafa Beyle daha
önceki bir seminerde görüşmüştük, yalnız firmanın yeni olduğundan da
bahsettim. Yeni firmalar ve sizin yaptığınız anket değerlendirmesine girmeyen
firmalarla ilgili benim sorum. Anket değerlendirmesini yaptınız, daha sonra
firmalar faaliyet gösteriyor ve o kapsamda olmayan firmalar için 29 Nisanda son
başvuru tarihleri var, o tarihlere kadar bir şeyler yapmayı düşünüyor musunuz,
tekrar başvursak, anket için elemanlarınız gelecek mi? Stratejik yol haritasını
belirlemek için web sayfasına girip alacağız, şifreyi almak ne kadar sürer, eğer o
anket yada değerlendirme kapsamında değilsek, şifreyi hemen alabilir miyiz?
Teşekkürler.
Oturum Başkam: Teşekkür ederim. Mustafa Bey söz sizde.
Mustafa Kaplan: Soru gayet kapsamlı. Ama kısa. Ben hemen birkaç önceki
sorulardan başlayarak AR-GE desteğinde KOSGEB'in de AR-GE destekleri var,
hemen onu anti parantez beHrtmiş olayım, bir CE danışmanlık konusunda
desteklediğimiz gibi CE yi test analiz desteği de verdiğimizi hatırlatmak isterim.
Bu önceki sorular içindi. Şimdi yeni bir firma, KOSGEB ile teması nasıl olacak?
Yani yarın sabah ne yapacağız? Yarın sabah hemen KOSGEB'e ilk işiniz dilekçe
vermek olacak. Eğer KOSGEB sizi tanımıyorsa, ben KOSGEB desteklerini almak
istiyorum tarzında basit bir dilekçeyle, sonrasında bizim o saha tarama
çalışmasında kullanmış olduğumuz anketi size bireysel olarak size uygulamamız
söz konusu. Bunu kendi uzmanlarımızla yaptığımız gibi, bazen taşeron
kullanarak da yapabiliyoruz. Bu böyle. Saha tarıma çalışması ve o anket
çalışması sonrasında da sizi yerinde tespit raporu tuttuğumuzdan sonra firma
değerlendirmesine göre, sizin şifreniz de ortaya çıkıyor. O şifrelerinizi de ilgili
merkezden alabilirsiniz. Anadolu yakasında iMES'teki Merkez Müdürlüğümüz
var. Oradan alabilirsiniz, Avrupa yakasında bizim İkitellideki Merkez
Müdürlüğümüzden alabilirsiniz. Tarih söz konusu mu diye soruldu? Ben bunu
sunumda bazen söylediğimi hatırlamıyorum ama, 29 Nisan diye bazı
mektuplarda tarih geçtiğini ifade etmiştim. Bu 29 Nisanın şu an için hükmü
yok. Çünkü desteklerin yönetmeliğinin uzaması nedeniyle, bu ileride konacak
bir date line ile ilan edilecek, ama şu an için bir sorun yok.
Oturum Başkam: Bence cevap yerini buldu. Çok daha soru gelecek. Hızlı olmak
istiyorum. Buyurun efendim, söz sizde.
Alparslan Karslioglu: Merhaba. Ben e-ticaret ile ilgili bir soru sormak istiyorum.
Biz bir firma olarak alt yapı oluşturmak istiyoruz. Bu konuyla ilgili herhangi bir
destek var mı? Direk kendimiz yapmak istiyoruz.
Oturum Başkam: Evet, yine malum Beyefendiye soru. Mustafa Beye.
Mustafa Kaplan: Şimdi KOSGEB olarak biz e-ticaret projelerine firmaların
bireysel projelerine destek olmuyoruz. Ne manada destek olmuyoruz ama,
kendisinin web sayfasını hazırlama konusunda destek olabiliyoruz. Bu e-ticarete
geçiş aşaması kabul edilebilirse, ama biz hani sanal ortamda her bir işletmenin
gidip kendisinin bir dükkan, mağaza açması gibi varsayılacak bir yaklaşımdan
ziyade, cazibe merkezi olan e-Pazar yerlerine üyeliklerde destek oluyoruz.
Oturum Başkanı: Teşekkür ederim. Yine ikinci sıradan soru yok. Geri
geliyorum. Buyurun efendim, söz sizde.
Selami Kabal: Kastamonuluyum. Teka Triko, tekstille uğraşıyoruz. Sorum
genelde olacak ama, hep veriyoruz, veriyoruz, biz toplum olarak .... Bu almaya,
bunu almanın da biliyorsunuz geri ödemesi söz. Bunu genele yaysak, topluma,
hep alacak, burada belli kişiler alacak. Bunu önleyin. Benzin olmuş 2 milyon 400
bin lira, elektrik almış başını gidiyor, bunları bir genele yaysak toplumda daha
yararlı olmaz mı hocam?
Oturum Başkanı: Şimdi sorunuzun net bir şekilde anlayamadım. Yani affınızı
diliyorum. Bir daha tekrar eder misiniz?
Selami Kabal: Yani bu hep sanayici sanayici de biz de sanayiciyiz ama, belli
kişiler alıyor, bunu topluma yaysak diyorum, her şeyi.
Oturum Başkam: Yani ucuzluk yapın, elektriği düşürün diyorsunuz .
Selami Kabal: Benzin olmuş 2.5 milyona dayanmış.
Oturum Başkam: Şimdi ben bir soru sorayım size, bir dakika. Siz elektriği devlet
olarak 10 kuruştan 10 sentten alırsanız, Avrupa isterse 5 sentten satsın, nasıl
satacaksınız? Devlet olarak o fiyattan alıyorsunuz, yani içinde bulunduğum bir
sektör, buna rağmen % 20 ye kadar yine enerjide destek var. Yardım ediliyor.
Yani, bu bir siyasi şey, burada KOBİ'lerimize yönelik yatırım ve ihracat
desteklerinden bahsediliyor, araştırma desteklerinden bahsediliyor, o destekler
de var. Yani sanayicilere yönelik enerjiyi daha ucuza almak için, Organize Sanayi
Bölgelerine, servis bölgelere yönelik yatırımlarm özendirilmesi olayı var. O tür
yerlerde oraya gidin, daha ucuz alın diye, bütün halkın tükettiğini ucuza
alabilmek için bugün gazeteleri okudunuz yani, toplanan paralar büyük ölçüde
faiz giderlerimize gidiyor, daha vakit var o işlere diye düşünüyorum. Ben soru
bekliyorum. Buyurun efendim.
Ömer Çolak: Çolak plastik. Benim diyeceğim şu yani, kredilerin verilmiş olan
rakamlara orantılı olarak, yüzdelik olarak, % 20, 25 baz alınmış, senelik olarak
bu faiz orantısını neye istinaden alınıyor mesela. Devlet açıklıyor % 15 enflasyon
yahut da faiz oranı % 18 diyor. Ama TÜBİTAK bize yardımcı olmak istiyorsa,
kredi orantısını, faiz orantısını daha aşağıya çekmek zorunda olması daha uygun
değil midir acaba? Türkiye'de işlenen faiz orantısı ne ise, yani uygulanacak
orantı ne ise kapsamı, onu bizden talep etsin, bizden artı bir şey kar etmesini
istemiyoruz biz sektörün.
Oturum Başkam: Sorunuz, TÜBİTAK tarafından mı, yoksa Sınai Kalkınma
Bankasından mı?
Ömer Çolak: Hepsini kapsayabilir yani, bizim amacımız burada krediyi uygun
şekilde alıp, ödeme şartlarını...
Oturum Başkam: Ben proje müdürü Beyefendiye bırakıyorum, Kalkınma
Bankası proje müdürümüz.
Ali Cemal Üner: Kalkınma Bankası Krediler Müdürü olarak cevap vereyim. Biz
banka olarak politikamız şu, bir, yurt dışından sağlamış olduğumuz çeşitli
kaynakları yatırımcımıza yansıtmamız halinde, biz oradaki kaynak maliyetimizi
2 puan split ekliyoruz. Yani bizim banka olarak tüm bu proje çalışmalarımızın
elemanlarımızı göndermemiz, getirmemiz ve bu kredinin riskini % 100 biz
çünkü o krediyi garanti ediyoruz. Büiyorsunuz bankacflık sektöründe
minimum % 5 civarmda bir şey vardır. Sürekli. Şimdi bir dakika ben şey
yapayım, da detaylı açıklayacağım. Bu alımı biz 2 puan splitle kullandırıyoruz.
Kendi kaynağımızı ise, kendi bizim sermayemiz var, ve bizim sermayelerimiz de
hazine, yani devlet. Kendi kaynağımızı ise, biz bu kaynağı kullandırıyoruz,
tekrar yerine koymaya çalışmamız halinde, kaçla koyabiliriz, mantığı içerisinde
bir değerlendirme yapıyoruz ve her üç ayda bunu revize ederek maliyetlerimizi
yükletiyorsa, yükseliyor, düşüyorsa, düşüyor. O çerçevede. Şimdi şöyle
düşünün, devletin yani ana devletin % 15.5, 16'lar civarmda şu andaki şeyle
borçlandığı bir ortamda, bir banka kendi sermayesinden eğer ki bunu şey
yapıyorsa, çünkü benim sermayedarım devlet o anlamda. Ben o çerçevede
bundan bir ay önceki maliyetlerimi % 19 olarak, % 18 belirlemiştim. 1 puan da
şey koyarak, % 19. ancak dedim ki burada ben ipotekle kullandırıyorum. Banka,
yatırımcı bana teminat mektubu getirirse, ben maliyetime vereceğim dedim,
yani 18 e düşürdüm. Böyle bir politikamız söz konusu.
Oturum Başkam: Teşekkür ederim. Tekrar geri döneceğim, evet buyurun.
Bir Katümıa: Mustafa kaplan Beye soracağım. Şimdi biz daha önce KOSGEB'e
müracaat ettik. Yapılan ankette bir acemi adamlar gönderiyorlar. Taşeron
firmalarda, onlara cevap vermek bayağı zor. 8 ay bekledik orada. KOSGEB'i 8 ay
bekledik. Daha sonra ben telefonla arıyorum diyorlar ki, efendim siz şu anda
bizde şu şekilde istifade edebilirsiniz. Biz size yalnızca danışmanlık hizmeti
verebiliriz diyorlar. Yani danışmanlık hizmeti de vermediler bize şimdiye kadar.
Yani bu kime verdiklerini de ben bilmiyorum açıkçası. Ben bir sürü arkadaşımız
müracaat etmiş, hiç kimseye, KOSGEB hiçbir şey vermemiş.
Oturum Başkam: Teşekkür ederim. Mustafa Bey buyurun.
Mustafa kaplan: Salondan, burada destek verdiğim, belki 10 larca işletme
kendim bizzat gösterebilirim. Onu ben ifade edeyim en başta, veya parmak
kaldırsın desek, kimler KOSGEB desteği almış.
Oturum Başkam: Hayır, hayır. Bu şekilde lütfen yapmayın. Yani mutlaka bir
eksikliği var ki. Serzenişi var Beyefendinin.
Mustafa Kaplan: Şimdi şöyle diyelim. KOSGEB bu anket çalışması, malum işte
vasıfsız insanlar tarafından yapıldığı iddia ettiniz. Bizim bu anket çalışmasındaki
kriterimiz şuydu zaten, bu bir ön tanımaydı. Bilmiyorum Erkan Beyi dinleme
şansınız var mıydı? Bizim esas sizi tanıma şansımız, stratejik yol haritasında,
bize 3 yıllık planlarınızı sunduğunuzda biz tanıyacağız sizleri ve uzmanımız sizi
orada ziyaret edecek. Yani bizim şimdi şöyle, desteklerin durdurulma dönemine
denk gelmeniz söz konusu olduğunu düşünüyorum ben, Erkan Bey bahsetti
zaten, 6, 7 aydan beri destek yönetmeliğinin çıkmasını bekliyorduk ki,
öncesinden de dediğiniz gibi, belki bekleme süreci varsa, belki 7, 8 ay olmuş
olabilir. Ama bu talihsiz bir dönem. KOSGEB'in elinde olmayan bir nedenleydi.
Bunu net olarak ifade etmek istiyorum. Bizler 2003 ve 2004 yılındaki özellikle
yaptığımız o yeni değişimle, KOSGEB desteklerini biz sahaya yaymaya çalıştık.
Ama takdir edersiniz ki, İstanbul'da inanılmaz bir talep vardı, yani ben
ikitellideki bine yakın sırayı biliyorum.
Mustafa Kaplan: Ben sizlerle özel olarak da görüşmeyi tercih ederim. Yani bu
konuda bir şikayeti, yersiz bulmuyorum. Ama elimizden ne geliyorsa, öncelik
verme konusunda da sizin o bölgedeki tüm arkadaşlara, ben firmalara haftada
2, 3 gün sabah 8 de ziyaret gerçekleştiriyorum. Size ilk sözüm haftaya size
gelmek olacak.
Oturum Başkam: Teşekkür ederim Mustafa Bey. Yalnız benim de bir şikayetim
var Beyefendi gibi. belki aramızda yok, ama benzer böyle bana serzenişte
bulunanlar da oluyor. Yeterince bilgileri yok, bazı birçok KOBİ'lerimizin. Bence
bu Beyefendinin sorusunu bir iyileştirme firsatı olarak bakmanız. Ve KOBİ
desteklerini KOSGEB desteklerini daha kamuoyuna mal etmemizde fayda var
diye düşünüyorum. Yani daha fazla toplantı yapıp, daha çok bilgilendirelim.
Çünkü Beyefendi cesaret etti sordu. Yani bunun gibi daha var, demek ki
eğitimde biz duyurmada eksikliğimiz var diye düşünüyorum. Ama onun
karşısında çok mutlu olan, küçücük bir kıvılcımla İMES'te görevliyim ben,
orada çalışıyorum. İşyerinden taşmış, sokaklara makinesini koymuş insanları da
biliyorum. Onun için evet, ben tekrar size vereyim. Çünkü önde epey dolaştım,
yok. Dolaştım önde biraz. Arkadaki arkadaşlarımızı incitmeyelim. Buyurun.
Kenan Günaydm: Arpres Limited Şirketi adına katılıyorum. Öncelikle bu
katılım için teşekkür ediyorum. Yalnız benim sizlerden bir istirhamım olacak,
bunlarla ilgili dokümanlar da verilirse, memnun oluruz, çünkü yazılırken
atlayabiliyoruz, yazım hataları yapabiliyoruz, ama doküman da alınırsa, daha
sonra bu dokümanlara bakılarak daha iyi bir iletişim kurulabilir. Evet. Benim
ben bir KOBİ'yim, küçük ölçekli işletme olabilir. Fakat benim de tabii daha çok
burada en önemli KOBİ'lerin yaşadığı sıkıntı, parasal sıkıntılar. Ki şu anda bir
yatırım yapmak istiyorum ama bunun sıkıntısını da yaşıyorum. Benim bir Halk
Bankasından kredi ihtiyacım oldu. Ekspertiz geldi, benim tesisim, bina dahil 3,
4 milyon dolarlık bir tesis. Fakat Türkiye gerçeğinde bazı iskan olaylarından
dolayı problemler yaşanıyor, dolayısıyla ekspertiz benim tesisime 300 milyar
dolarlık bir bedel biçti, ve ben bu KOBİ kredisine Halk Bankasından alamadım.
Yani diğer birçok unsurlar tam olsa bile, buradaki detaylar, buradaki yanlış
insanların hizmetlerde aracı olması, KOBİ'lerin gelişimine büyük engel
oluşturuyor, bunu söylemek istedim. Bir de benim bir ikinci destek ihtiyacım
sizlerden, KOBİ'lerin kredi veren kurumlardan, işte leasing kurumlarından
kredi kullanırken faizlerinin bir araba alan ne bileyim bir başka ihtiyacını, lüks
ihtiyacını karşılayan insanla eşit faiz olarak bu krediyi alması değil de, daha özel,
yatırım yapan, ülkeye katkı sağlayan, katma değer oluşturan bir oluşumun
kredisi olmalı, yani ben bunun da bir kurumların, bir tarafın vesile olmasını
istiyorum.
Oturum Başkam: Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. Mustafa Bey var mı?
Kenan Günaydm: Küçük bir şey daha söyleyebilir miyim. Benim kredi limitim
1 milyar dolar ama, benim şirketim 1 milyon dolar, yatırım yapacağım ama
şirketim limited şirket, ben Sanayi Kalkınma Bankasından faydalanamıyorum,
bu da bir sıkıntı, tüzel kişilikten kaynaklanan bir oluşum. Bu nasıl çözülecek?
Ali Cemal Üren: Biz Türkiye Kalkınma Bankasıyız, yerimiz Ankara ve İzmir
caddesi NecatiBey'de, diğeri ise Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Fındıklıda,
Sınai Kalkınma İş Bankası ve diğer bankaların ortaklığıyla kurulan ve yine bizim
gibi aynı kulvarda koşan arkadaşlarımız, civarında filan, 12 yıl vadeli filan bunda
ayda bir eşit anti yöntemine göre yapıyorlar, ona baktığımızda % 19, 20 lere
filan alabiliyorsunuz ve bu sabit, 12 yıl veya minimum 5 yıl fıksliyor. Eğer ki
ekonomideki trend enflasyon düşme yönünde, maliyetler düşme yönünde ise, o
zaman çok büyük bir zarar içerisinde olacaksınız ve çok dikkatli olmanız lazım.
Şimdi biz şöyle bir yöntem izliyoruz, biz 3 ayda bir maliyetlerimizi belirleyerek
değişen faiz sistemi yapıyoruz, dediğim gibi % 36 lardan biz % 19 lara çektik faiz
oranımızı, ve Haziran sonu tekrar belirleyeceğiz, düşme trendi devam ederse,
düşmeye devam edecek. Ama Türkiye'deki bu faiz oranları % 15 lerden aşağıya
düşeceğini sanmıyorum şu bir iki yıl içerisinde, şahsi görüşüm. Biz şöyle bir şans
tanıyoruz, yatırımcı isterse anında kapatabilir. Bu şansı tanımak istiyoruz.
Kendi kaynağımızdan, efendim bir de yine şu diğer devlet KOBİ faizlerinin
yüksek olduğundan bahsetti, ona da ben bir açıklama getireyim. Faiz oranları
bundan 3 yıl önce belirlenen ve Türkiye'de enflasyon % 70, 80 olduğu
dönemlerde % 10 ve 15 olarak belirlenmişti. Ama zaman zarfinda enflasyonda
ve faiz oranında düşme var. Bu fıks kaldı, o da yine hazine müsteşarlığı ve dış
ticaret müsteşarlığındaki arkadaşlarımızın yeni teşvik mevzuatına yönelik
çalışmalarından dolayı bir bekleme olduğu kanaatindeyim, böyle bir
çalışmalarda benim bilgim var yani.
Oturmn Başkam: Teşekkür ederim buyurun beyefendi.
Soru: Otimsan Şirketim, bu stratejik yol haritasıyla ügili, 3 yıl içerisinde
sonuçlanacak dendi ve 3 yıldan sonra teşvik alınacak dendi, yada 3 yıl içerisinde.
Şimdi ben o anlayamadığım şey, 3 yıl içerisinde bütün işte araştırmalar yapılıp,
3 yıl içerisinde mi teşvik verilecek, yoksa 3 yıl bittikten sonra mı teşvik verilmeye
başlanacak?
Cevap: Hayır, o 3 yıllık plan çerçevesinde her gelişim adımlarınızda, o süre
zarfinda desteklenmiş olacak. 3 yıl sonunda değil.
Oturum Başkam: Beyefendi önden geçtim bekleyeceksiniz. Çok rica edeceğim,
hanımefendi buyurun.
Yeşim Külahçıoglu: Merhaba. Külsan Melamin firmasından. Sorum Mustafa
Kaplan'a olacak. Bu stratejik yol haritasının belirlenmesinde belgenin
doldurulması yada bu sürecin takibinde, işletmelere KOSGEB tarafindan mı
uzman atanıyor ve bunların hizmet bedeli yine KOSGEB tarafindan mı
ödeniyor? Bunu sormamın nedeni, daha dün biz bu belgelerin doldurulmasıyla
uğraşıyorduk ve dışarıdan bir danışmanın desteğiyle uğraştık. Halen de devam
ediyor. Bir de % 0. faizli kredi desteği konusunda detaylı bilgiyi nereden
alabiliriz? Teşekkür ederim.
Mustafa Kaplan: Stratejik yol haritasının doldurulmasıyla ilgili merkezlerimizde
eğitim ve danışmanlık hizmetleri alabiliyorsunuz, ücretsiz olarak. Dışarıdan
almamanız konusunda hatırlarsanız Başkanımızın bir tavsiyesi olmuştu.
Kendinizin yapabilmesi yeteneğini kazanması önemli demişti. Diğer sorunuz,
sıfir faizli kredi 3 kamu bankasıyla yaptığımız protokol çerçevesinde veriliyor.
Halk Bankası, Ziraat Bankası Ve Vakıfbank, tüm müracaatları o bankalara
yapıyorsunuz. O bankaların bize bilgi vermesiyle işliyor süreç. Bu kredi için bize
başvurmanıza gerek yok.
Oturum Başkam: Evet, yazılı bir soru geldi. Onu okuyayım, panelist arkadaşlara.
Sayın Kerime Davran hanımefendi. Denge Dış ticaretten. 2002 yılından bu yana,
Sudan Milli Savunma Bakanlığı % 60 Türk ortakları arasındayım. 2002 yılında
Türkiye Denge Limited Şirketi kurduk. Sudan su şirketine Denge şirketi olarak
ortak olamadı. Denge firmasının ortaklarından birisi, şahıs olarak ortak oldu.
2003 yılında Sudan'a kurulan tekstil fabrikasının yatırımını kendi
imkanlarımızla yaptık. Devlet yardımı alamadık. 2003 yılı 3 milyon dolarlık
ihracat oldu. 2004 yılı yatırımlarımız devam ediyor. Denge olarak şu an, Sudan
su şirketindeki ortak yapısını değiştiremedik. Firma ortaklarından bir kişinin
adının olması yeterli olabilir mi? Yatırım sermaye payı olarak yurt dışı ihracat
yapılan malların ihracat taahhüt ve hesap kapanmasında zorlanıyor, EXİM
ülkelere avans, kredi, faydalanabilir miyiz? Hangi yolu izlemeliyiz? Evet, Emrah
Beye herhalde bu soru, yani yine mümkün olduğu kadar zamanı iyi kullanalım.
Emrah Sazak: İlk önce bu Sudan'daki yatırım meselesinden başlamak istiyorum.
Şimdi tabii bizim Hazine Müsteşarlığı'nda bildiğim kadarıyla, bizim ülkemizde
dışa yabancı bir ülkede yapılan yatırımın desteklenmesi söz konusu değil tabii
ki, ülkenin yabancı sermaye çekmek gibi bir önceliği varken, ülkemizdeki
insanların dışarıda yatırım yapması için destek söz konusu değil. Ama ihracat
maksatlı, Türkiye'deki ürettiğimiz ürünleri satmak için Sudanda eğer bir birim
açtıysanız, bu birimin desteklenmesi söz konusu. Burada yatırım olduğu için
bunun cevabı ayrı, yalnız açmak isterseniz, birim açmayla ilgili o şahıs
meselesini cevaplayacağım.
Kerime Davran: Sudan Milli Savunma Bakanlığının 2002 yılında üst düzey
yöneticilerini Türkiye'de 10 gün gibi ağırladık ve buradaki fabrikalarımızı
gezdirdik orada bir ortaklık tesis ettik. Ortak olduğumuz dönemde. Denge
şirketimiz kurulmamıştı, şahıs olarak sur şirketini ilk önce Sudan'da kurduk.
Kurma amacımız orada tekstil üretimi yapmak, er eğitim elbisesini dikmek.
Bütün hammadde Türkiye'den gidiyor, kumaş dahil, aksesuar dahil, hepsi.
Yatırımımızda amaç, % 60 yatırım oranımızda makineler dahil Türkiye'den
gitti. Biz kendimiz karşıladık. Yatırım teşvikten yararlanmak için müracaat
ettiğimizde, denge şirketi ihracatı yaptığı için teşvikten yararlanamazsınız
dediler, ortak olarak bir kişinin ismi geçiyor. Yine yararlanamayız mı dedik?
Bunda da hayır cevabını aldık.
Sora: Hangi kurumdan hayır cevabı aldınız?
Kerime Davran: Ankara, Müsteşarlıktan sanıyorum. Yazılı var.
Emrah Sazak: Şimdi söyleyeyim, tekstil ürünlerine ilişkin hammadde ihracatı
yaptığınız için, o hammaddeleri muhafaza etmek için olur veya orada bir mesela
depo, denge dış ticaret olarak Sudan'da bir depo kiralarsanız, biz o deponun kira
harcamalarını ve tekstil hammaddelerine ilişkin eğer bir marka filan varsa,
tanıtım harcamalarını destekleyebiliriz, ama sizin meseleniz yatırım olduğu için,
yani Türkiye'den giden yatırımın işte Sudan'da bir yatırım yaptı diye, onun
desteklenmesi söz konusu. Dış Ticaret Müsteşarlığı olarak şunu söyleyebilirim.
Dış Ticaret Müsteşarlığının destekleri, sadece ihracat faaliyetine istinaden
verilen desteklerdir. Bizim tarafimızdan, yatırımın desteklenmesi söz konusu
değildir.
Oturum Başkam: Teşekkür ederim hanımefendi. Teşekkür ederim. Emrah Bey
burada. Diğer arkadaşlarımın hakkını yemek istemiyorum. Emrah Bey burada
ve çok içten destek olan bir arkadaşımız. Kendisine kapanıştan sonra
sorabilirsiniz. Buyurun hanımefendi. Evet.
Nermin Yıldız: Krater. Ve şu an iyi bir yatırıma girdik. KOSGEB'in desteğine
çok acil ihtiyaçlarımız var. Uzmanımız bize 3 haftadır geriye dönmeye çalışıyor
ama dönemiyor. Çünkü çok eğitimleri var, çok sınavları var. İşte bir sürü 600
tane firması var, dolayısıyla da bize raporumuzun geri bildirimini veya bize
ziyaretini maalesef gerçekleştiremedi, bu nedenle ilk ziyaretinizin içerisine bizim
firmanın da sizin tarafınıza alınmasını rica ediyorum.
Mustafa Kaplan: Şimdi şöyle, biz aslında stratejik yol haritasını doldurup
göndereler gitme gibi bir işleme başlamadık. Desteklerin çıkmadığı için,
yayınlanmasını beklediğimiz için, hani belki cevaben bekliyoruz işte geleceğiz
tarzında bir cevap verilmiş olsa bile, biz bunu iradi olarak dediğim gibi
desteklerin ne zaman yayınlanacağı konusunda ciddi bir belirsizlik vardı, ama o
belirsizlik geçen hafta itibariyle kalktı. Bundan sonra gönderilmiş olaı;ı stratejik
yol haritalarının değerlendirilmesi için firma ziyaretlerine başlayacağız. Ben
hani yeri gelmişken, tekrar biraz evvelki soruyla da alakalı olarak, biz işte Sayın
Başkanımızın da ifade ettiği gibi, can siperane bir şekilde hizmet vermeye
çalışıyoruz. Ama kusursuz hizmet verdiğimizi iddia etmiyoruz. Bu konuda
dediğim gibi yanlış anlaşılmasın biraz evvelki diyalogta belki öyle bir şey
anlaşılabilir.
Oturum Başkam: Teşekkür ederim. Sayın Kaplan. Kemal Kaya Beyefendi yazılı
bir soru yönelttiler. İstanbul Perakendeci Bakkallar ve Müstahsilleri Esnaf Odası
danışmanıymış. Bu seminerimizin esas amacı an konusu KOBİ'lerimize yönelik
yardımlardı. Yani küçük esnafın kayıt dışı ekonomiden ve haksız rekabetten
dolayı gördüğü zararları, önleme yönünde yaptıkları çalışmalar var mı? Varsa
nelerdir? Bu Beyefendilerin ilgi alanı dışındadır. Ancak Ticaret Odamız bu
konuda bir çalışma yaparsa ve yine bir seminer düzenlerse ilerde, kendileri
istifade edebilirler, yani ben bu soruyu, kimseye sormayacağım. Bitireyim.
Buyurun Beyaz kağıtla olan Beyefendi sorun. Size de özür dilerim, size de
vereceğim.
Metin Sözer: Sözer Makine Sanayi, öncelikle özür dilerim sesimden dolayı, biraz
rahatsızım. Benim de sorum Mustafa Kaplan Beye olacak. Stratejik yol haritası
çalışmamızı tamamlayıp size göndereceğiz. Fakat zaman kaybetmeme açısından
gerek İSO çalışmamız, gerek CE çalışmamız için danışman desteğimizi biz
çalışmalarımıza başlasak, destekler şu an kapalı, destekler açıldıktan sonra bu
desteklerden yararlanma imkanımız olacak mı? Yoksa,
Otunun Başkanı: Teşekkür ederim Metin Bey. Ben Mustafa Beyden önce bir
kısa açıklama yapayım. Sözer Makineyi biliyorum. Çok güzel, iyi çalışan bir
KOBİ'dir. Ashnda siz konuşurken TÜBİTAK temsilcisi Beyefendiye,
koordinatör Beyefendiye sizden bahsettim de neden TÜBİTAK düşünmüyorlar
dedi? Yani TÜBİTAK'ın da AR-GE desteklerinden yararlanabilirsiniz. Kaldı ki
Başkan Bey zaten açıkladı, birkaç gün içinde KOBİ destekleri yeniden aktif hale
gelecek, o konudaki herhangi bir engel kalmamıştır yani, biraz daha beklemenizi
rica ediyorum, ama Mustafa Beyin ilavesi varsa, buyursun.
Mustafa Kaplan: Geriye dönük bir ödeme olmayacağı için bizim öncesinde
hizmet almaya başlamadan evvel onay vermemiz şart.
Oturum Başkam: Teşekkür ederim. Arkadan bir kişiye daha söz vereceğim.
Sonra önden başlayacağım. Tamam siz yedekte kalın. Arkadaki bir hanımefendi
konuşacaktı buyurun.
Leyla Bali: Kardeşkent Plastik. Mustafa Beye sorum ama, atlamış olabilirim
konuşması sırasında biz bu stratejik yol haritasını henüz hazırlamadık, daha
doğrusu bundan bir haberdardır desek yeridir. Bundan önceki bir KOSGEB
destekli yazılım desteği aldık, KOSGEB'ten, destekleri kullanıyoruz. Bu stratejik
yol haritasını vermediğiniz takdirde bundan sonraki desteklerden
yararlanmamızda bir problem olacak mı? Yararlanabilmemiz' mümkün
olmayacak herhalde anladığım kadarıyla. Teşekkür ederim.
Mustafa Kaplan: Şimdi şöyle stratejik yol haritası bundan sonra KOSGEB'in
mevcut bütün desteklerini kapsayıcı bir nitelikte olduğu için, bu planı
sunmuyorsanız eğer, eğer işletmenizde bunu hazırlamak kriterleri
çerçevesindeyse, bunu hazırlamak zorundasınız, destekleri alabilmek için. Ben
bu tip iletişim problemleri için de, hani destekleri nasıl öğrenebiliriz, nasıl işte
başvurabiliriz, ben tüm açık kalpliliğimle söylüyorum. Desteklerin tüm
detayları, bizim web sitemizde, bütün formlarıyla ve usul esaslarıyla, her
yönüyle orada ilan edilmiş vaziyette, ve hani bu plandı, nasıl doldurulurdu,
şuydu, buydu, örneklerine varıncaya kadar, ben hani bu tip iletişim
problemlerinin hepsini web sitesine havale etmek istiyorum. Mümkün olduğu
kadar web sitemizi takip edin diye.
Oturum Başkam: Teşekkür ederim. Buyurun efendim.
Mehmet NasruUah Keskin: Keskin Gıda Otomotiv Sanayi Ticaretten
katılıyorum. Ben lokum işiyle uğraşıyorum. Şekerleme üzerine uğraşıyorum.
Ben ihracat yapmak istiyorum bu konuda. Ne tarafa hangi birime başvurmam
gerekiyor ve bu şartlarda mesela toz şekerle ilgili teşvik bilginiz var mı acaba, ben
onu sormak istiyorum ve başka yani şekerden öte, yani parasal kredi olarak veya
yön gösterme olarak bilgileriniz varsa, istiyorum. Teşekkür ederim.
Oturum Başkam: Buyurun Emrah Bey.
Emrah Sazak: Kısaca bir şey söylemek isterim bu konuyla ilgili. Toz şekerle ilgili
bizim müsteşarlığımızın uyguladığı en önemli teşvik mekanizmalarından birisi,
dahilde işleme rejimi dediğimiz bir mekanizmamız var bizim, bu kapsamda
nihai ürününüz lokum olduğu için sizin, lokum üretmek için kullandığınız
ürünlerin ithalat sürecinde birtakım avantajlar sağlayan bir sistemdir bu dahilde
işleme rejimi sistemi. Eğer şeker sizin için ülkemizden temini zor ise, dahilde
işleme rejimi kapsamında dışarıdan şeker getirmeniz söz konusu. Daha düşük
maliyetle. İkinci size söyleyebileceğim destek, Pazar araştırması desteğimizden
faydalanabilirsiniz, nihayetinde bir KOBİ'siniz, ben tabii ki hangi ülkeye şeker
satılır o konuda bilgi sahibi değilim, ama bizim yaklaşık 100 e yakın ülkede
Ticaret Müşavirliklerimiz vardır, onların adresleri, yine ben de web adresimize
bir link yapacağım, www.dtm.gov.tr adresinde o Ticaret Müşavirliklerimizle
bağlantıya geçebilirsiniz. Bir de İGM kanalıyla kullandığımız Pazar araştırması
desteği çerçevesinde bir ön çalışma yapıp, şu ülkeye lokum piyasası iyi deyip,
oraya bir ziyaret gerçekleştirirseniz, ulaşım, konaklama ve bilgi masraflarınız
karşılanır müsteşarlığımızca.
Oturum Başkam: Çok teşekkür ederim. Bir dakika, sorular çok ama ben sabırla
bekleyeceğim. Buyurun efendim. Lütfen kısa sorun. Arkadaşlarımız da
yorgunlar, katılanlar da.
Katüımcı: Ziraat Bankası Bahçekapı şubesinden katılıyorum. Teşekkür
ediyorum öncelikle böyle bir toplantı düzenlendiği için. Ama salonun boşalmış
olmasından da gördüğüm kadarıyla, işletme sahibi arkadaşlarımız,
girişimcilerimiz herhalde daha pratiğe yönelik uygulamalarla ilgili olarak bilgi
edinme arzusundaydılar. Ben bu krediyi nasıl alırım, tam olarak bana yol
gösterin diye akıllarından geçenler çok vardı ki, ben dışarıda broşür dağıttım,
herkes broşürleri kapıştı, kalmadı, aşağı gittim, fotokopi filan çektim, o
beklentilerini herhalde karşılayamadılar. Ama ben Ziraat Bankası Bahçekapı
Şubesi personeli olarak burada umuyordum ki, belki kişisel olarak
görüşebilirdim birtakım insanlarla, onlara yol gösterici olabilirdim. Bizim
Mustafa Beyin de belirttiği gibi, protokolü KOSGEB'le yapılmış olan, protokol
yapmış olan bankalar arasında Ziraat Bankası da var. Bahçekapı Şubesi olarak
da biz özellikle üzerinde bunun çok duruyoruz, ve bu konuda fikir almak
isteyen, yardım almak isteyen, herhangi bir işletmemize, herhangi bir konuda
seve seve yardım ederiz. Kaldı ki KOSGEB de yetişemiyor anladığım kadarıyla,
ama en azından bu protokol çerçevesinde 100 bin dolara kadar imalatçı ve
ihracatçı olan firmalara bir destekleri var. O bağlamda da olsa, biz gidip çünkü
onların incelemelerine gerek yok bu noktada, biz onları kendilerine Intranet
ortamında bilgiyi aktarıyoruz. Onlar da şimdiye kadar hiç hayır demediler. 100
bin dolara kadar en azından 6 ay vadeli bir desteğimiz söz konusu olabiliyor. Bu
konuyla ilgili olarak daha sonra benimle görüşmek isteyen olursa eğer ben seve
seve yardımcı olurum. Kaldı ki broşürlerimi de dağıttım, masalara falan
koydum, bu vesileyle tekrar İstanbul Ticaret Odasına teşekkür ediyorum. Böyle
bir pazarlama faaliyetine de bana vesile oldukları için.
Oturum Başkam: Çok teşekkür ederim. Her şeyden önce gerçekten çok etik, çok
güzel bir davranışta bulundunuz. Birçok katılımcı kolay müracaat usul ve
esaslarını bilmiyor. Sadece kredi müracaatları değil, stratejik yol haritası
doldurma konusunda bile problemleri oluyor, bakmıyorlar, yani web sitesinde
bütün sırayla nasıl dolduracakları anlatıldığı halde, ama ben bu konuda bilgi
eksikliğimizi kabul ediyorum ve Sayın Genel Sekreterimizin de ifade ettiği gibi,
yine tekrarlayacağız ve tekrarladığımızda bu önerinizi de değerlendireceğiz, yani
katılımcılarımıza gerçekten daha pratik atölye destekli uygulama nasıl yaparız,
nasıl olur, diye. Çok memnun olurum. Yatırım Teşvik Genel Müdürlüğü'nden
arkadaşımız bir açıklamada daha bulunacak. Buyurun efendim.
Sim Baykal: Şimdi arkadaşların çoğunun bir şikayeti oldu, bu bilgi konusunda,
geçtiğimiz yıl içerisinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği kendi sitesi altında bu
tür destekleri veren bütün firmaların destekleriyle ilgili, mevzuatlarıyla ilgili özet
bilgiler sundu. Eğer onların sitesine girecek olursanız, KOSGEB dahil olmak
üzere bizim yani Hazinenin Dış Ticaretin, Kalkınma Bankasının, Halk
Bankasının ve Kredi Garanti Fonun, ben hatta bu arada Ahmet Beye de iletmek
istiyorum bunu, Halk Bankası Genel Müdürlüğünden ve Kredi Garanti
Fonundan da bir arkadaşın burada gelip sunumda bulunması bence iyi olurdu.
Otunun Başkam: Bir günlük bir sunuş olacak ilerde. Bu katılım bize güç verdi.
Şimdi bekleyen bir Beyefendi var, buyurun en arkada solda Beyefendi.
Metin Eren: Uğur Kalıptan katılıyorum. İstanbul Ticaret Odasına öncelikle
teşekkür ediyorum böyle bir program yaptığı için ve devamını bekliyoruz tabii
ki. Benim sorum TÜBİTAK'tan Mahmut Beye olacak, bizim bir şu anda bir
ürünümüz var. Bir buluş olarak ve biz bunu faydalı model olarak da patentledir
ve dolayısıyla şu anda üretime geçirmek istiyoruz biz bunu ve pazarımızı da
oluşturduk, alacak firmalarla görüşme yaptık, fakat üretme noktasındaki
krediye ihtiyacımız var. Bu konuda sizin TÜBİTAK'tan nasıl yararlanabiliriz. Bu
konuda bilgi almak istiyorum. Çok teşekkür ediyorum.
Oturum Başkam: Buyurun efendim.
Mahmut Kiper: Aslında siz AR-GE'yi bitirmişsiniz, onun için bizden destek
almanız zor. Ama daha geliştirme yapmanız gerekiyorsa, önerim o geliştirmeyi
de içerecek şekilde bir proje hazırlayıp sunmanız. Firmalar bu konuda genellikle
bir problem yaşıyorlar, birçok büyük firma da AR-GE'yi bitiriyorlar.
Ticarileşme aşamasında başvuruyorlar. Siz AR-GE aşamasında başvurmanız
lazım.
Otunun Başkam: Ben burada kesiyorum ve bir soru size soruyorum. Özür
dilerim. Şimdi projeyi veren, AR-GE projeleri veren girişimci arkadaşlarımız
projedeki sırlarının gitmesi konusunda nasıl güvenceleriniz var merak
ediyorum. Yani tereddüt ediyor adam, markasını tescil ettikten sonra müracaat
ediyor, ya neme lazım diyor. Bir güvence var mı? İlla ki vardır ama açıklamanızı
istiyorum yani.
Mahmut Kiper: Biz değerlendirmelerimizde akademisyen kullanırız bu nedenle
sanayiden uzman kullanmayız. Rakip olabilirler endişesiyle, ikinci bu
hakemlerle gizlilik sözleşmesi yaparız. Bugüne kadar 3 bin küsur proje ki, çok
büyük projeler ve çok gizli projelerde vardı bunun içinde. Bugüne kadar bir
sorun yaşamadık, demek ki aldığımız önlemler şimdilik yeterli.
Oturum Başkam: Teşekkürler efendim. Çok teşekkür ederim. En arkadaki
Beyefendi, ayakta bekliyor, ona veriyorum sırayı.
Soru: Ben yurt dışı mağaza konuları hakkında, destekler hakkında mesela biz
firma olarak mı açmamız gerekiyor, yoksa şahsi olarak da destekler sürüyor mu?
Cevap: Süre kısıtlı olduğu için bunu açmam gerekirken, açamadım.
Türkiye'deki şirketin yurt dışında birim açmasının iki yolu var. Birinci yolu,
Türkiye'deki şirketin şubesini açarsınız, oradan ilk bağ % 100 sağlanmış olur.
Birinci yol bu. Biz her halükarda Türkiye'deki şirkete destek veriyoruz. İkinci
yol ise, o birim açacağınız ülkenin mevzuatı cevaz vermediği için, Türkiye'deki
şirketin yurt dışında bir şirket açması gerekiyor. Tabii burada direk Türkiye'deki
şirketin ismiyle yurt dışında şirket açılabileceği gibi, Türkiye'deki şirketin şahıs
olan ortakları da ortaklık yapısının % 51 den fazlasını teşkil etmek kaydıyla,
şahıs olarak olsa bile, yurt dışında şirket açarsa, biz organik bağın sağlandığını
kabul ediyoruz ve bu durumda da destek veriyoruz.
Oturum Başkam: Herhalde anlaşıldı, çok teşekkür ederim. Buyurun efendim.
Sayber Keskin: Geçen sene yeni girişimci desteği kapsamına alındım ben, bu
desteği de aldım, yalnız burada ikitelliye başvurmuştum ben, ve burada da iş
planımız olsun, fizibilite olsun 3 yıllık gelişim planı olsun, bunları vermiştik,
şimdi yine diğer destekler için de tekrar bu çalışmaları yeniden yapmak zorunda
mıyız? Yoksa burada yaptığımız çalışmalar geçerli mi sayılacak?Ayrıca, çok kısa.
Daha önce ikitelliye başvurmuştum ben, bizim yerimiz Kartal'da. İMES'te
devam edebilir miyim bu kapsamlara, yoksa orada mı devam edeceğim?
Oturum Başkam: Mustafa Bey lütfen, bir soru daha vardı. Onu da özetleyin
lütfen.
Mustafa Toy: Yeni girişimci desteği bizim Dünya Bankası Projesi ile iş kurma
danışmanlığı hizmeti verip sonunda da iş kuranlara destek olarak verdiğimiz bir
destekti. Onun konsepti başkaydı, yepyeni bir işe girmek üzere olanlara
verdiğimiz bir destekti, bizim eğer işletme geliştirme fonksiyonlarına yönelik
destekler istiyorsanız, işletmenize yönelik muhakkak ki planlar olacak. Bu bir.
Şimdi şöyle, güncellenmesi gerekiyor öyle diyelim. Güncellemesi gerekiyor.
Bundan sonraki destekleri de İMES'den takip edebilirsiniz, bunda bir problem
yok. Bir soru var, istihdam desteği ile yazılı gelmiş. Haşmet Nalbantoğlu Atıl
Limitedden, 18 ay nitelikli eleman istihdam desteği alan bir firma, ikinci kez
istihdam desteği alamaz, ama personel bazlı sormuş bir de, 18 ay istihdam
desteği bir istifade olarak bir firmada istihdam edilen bir personel, başka bir
firmaya gittiğinde, neticede işletme bazlı takip ettiğimiz için, o işletmede de
destek alınabilir. İhracat danışmanlık hizmeti veren bir aracı firmadan, bir
KOBİ nasıl faydalanır? Ben burada yeri gelmişken hemen söylemek istiyorum.
KOSGEB pazarlama danışmanlığı konusunda da, Pazar araştırma danışmanlığı
konusunda da hizmet veriyor. Yani daha doğrusu bu konudaki hizmet
alımlarına destek veriyor. Yeri gelmişken vurgulamak istediğim konu şu, benzer
kurumlarda, benzer destekler var. Bunların hepsinden sizler istifade
edebilirsiniz. Yeter ki, aynı kaleme, aynı faturaya destek olmasın. Yani bu ARGE için TÜBİTAK'a da başvurabilirsiniz, KOSGEB'e de başvurabilirsiniz. Ama
aynı kalemler için destek alınamıyor. Bunu ifade etmek istedim.
Otunun Başkam: Teşekkür ederim. Buyurun hanımefendi.
Sakine Karataş: Gsboiles Limited Şirketinden. Ben yatırım teşvikleri ve
indirimleriyle ilgili bir bilgi almak istiyorum. Sorum şu, biz yatırım
desteklerinden yararlanabilmek için kurumların önümüze çıkarmış olduğu
çeşitli kaynak şöyle söyleyeyim. Teminat problemi var, bu teminat problemi
kapsamında leasingle anlaşma yaptık, kefalet karşılığı bir anlaşma söz konusu
oldu. Bu anlaşma yeni yapıldı, firmamıza bir makine alımı söz konusu,
bu makine alımıyla ilgili leasingle yaptığımız anlaşma çerçevesinde faiz
konusunda yatırım indiriminden faydalanmamız söz konusu olabilir mi, veya
teşvikinden, ikinci bir sorum. KOSGEB'e, geçen yıllarda KOSGEB bünyesinde
çeşitli eğitim seminerleri verilmekteydi, bu seminerler, desteklerin
durdurulmasıyla, gündemden kalktı, tekrar gündeme gelecek mi? Ayrıca aynı yıl
içerisinde bir çok farklı destek almak mümkün mü?
Mustafa Toy: Şöyle söyleyebilirim. Şimdi leasing olarak kullandığınız için,
leasing firması sadece bu tür desteklerden faydalanabilir. Zaten biliyorsunuz bu
1.5 yıldır, hatta 2 yıldır yatırım indirimi, otomatik olarak uygulanıyor. Yatırım
yapan her her firma bunu alabiliyor. Artı vergi, resim harç istisnasından
faydalanabiliyor, onlar otomatiğe geçti. Diğer desteklerden de söylediğim gibi
sadece leasing yapan firma faydalanabilir, siz faydalanamazsınız.
Otunun Başkanı: Çok teşekkür ederim, Mustafa Bey öbür sorular için lütfen.
Mustafa Toy: Şimdi eğitim bizim özellikle kendi merkezlerimizde, farkındalık
geliştirme konusunda, bir bilgilendirme seminerleri tarzındaydı, eğitimlerimiz
ve kısa süreli seminerlerde genelde, 1 günlük, 2 günlüktü. Artık KOSGEB
bundan sonra eğitim kendisi düzenlemeyi pek düşünmüyor, belki spesifik
olarak ihtiyaç olunan konular olduğunda yapacaktır, ama daha çok hizmet
alımını destekleme şekliyle bundan sonraki stratejimiz öyle. Bu da plan
dahilinde olması gerekiyor. Bir diğer sorunuz, desteklerin hepsi aynı anda
mümkün olabilir miydi, herhalde. Desteklerin hepsi, eğer iyi bir planla hepsi
alınması mümkün.
Otunun Başkam: Teşekkür ederim. Şimdi buyurun Beyefendi.
Sora: Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi mezunuyum, teşekkür
ederim. KOSGEB'in bir dizi etkinlikleri olmuştu, onlara da katılmıştım. Şu anda
Seçkinler Tekstil Genel Müdürüyüm aynı zamanda ortağıyım. İngiltere ve
Danimarka'ya ihracat faaliyetlerimiz var, şöyle bir sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Iç
piyasada hangi firmaların ve hangi şahısların isimlerinin temiz, hangilerinin
kara listede olduğunu tespit edebiliyoruz fakat yurt dışına çıkışlardaki bu
genelde şahsi iletişim gücüyle oluyor, böyle bir şansımız olmuyor, acaba dijital
anlamda, yurt dışındaki isimlerin ve firmaların, hangi derecede güvenilir
olduğunu belgeleyen özetleyen bir database çalışması olabilir mi? Çünkü
biliyorsunuz mutlaka en önemlisi akreditif çalışmadır, fakat buna genelde firsat
bulamıyoruz, daha ziyade mal mukabili ve vesaik mukabili çalışabiliyoruz. Bu
konuda bir database çalışması var mı, yoksa olabilir mi? Teşekkür ederim.
Oturum Başkam: Emrah Beye bıraktım sözü.
Emrah Sazak: Bizim yaklaşık 100 e yakın ülkede ticaret müşavirliklerimiz
olduğunu söylemiştim. Tabii yani çok ciddi sizin beklentilerinizi karşılayacak
bir database çalışması yok elimizde. Ama yine bu bilgileri hedef Pazar,
bahsettiğiniz ülkeler Hollanda, İngiltere, ciddi Avrupa Birliği ülkeleri olduğu
için, o ülkelerdeki, ekonomide kayıtlı bir ekonomi olduğu için, ticaret
müşavirliklerimiz kanalıyla o bilgelere ulaşmanız mümkündür diye
düşünüyorum.
Oturum Başkam: Mustafa Beyin bir eklemesi olacak.
Mustafa Toy: Bizim yeni destekleme modelimizde, eşleştirme merkezi modeli
diye bir model olacak Bizler o dış ticarette özellikle iki tane ülkenin, bir araya
gelerek sağlam firmaları sepete koyma diye tabir ettiğimiz bir modele doğru
gidiyoruz. Tam da onun üzerinde çalışıyoruz zaten, bunun yansımaları herhalde
bu yıl sonuna doğru olacaktır.
Oturum Başkam: Evet, gerçekten sorular kapsamı iyice deşifre etti. İmkan
nispetinde, herkes belli bilgileri alabildi. Ben bir tane daha soru hakkı
tanıyacağım kusura bakmayın.
Şebabettin Basyan: Atasoy Boya adına katılıyorum. Teşvik oranları neye göre
ayarlanıyor? Destekleme oranları neye göre ayarlanıyor? Bizim en fazla destek
gördüğümüz fuar teşvikleri, o da % 65 e indirildi, bunun tekrar % 100 e çıkma
imkanı var mı?
Emrah Sazak: Destek oranları, ayarlamadaki en önemli kriter tabii elinizdeki
para miktarı, kaynak çoksa, destek oranları artar. Bizim Dış Ticaret Müsteşarlığı
olarak hazine tarafindan bize verilen kaynak 300 milyon dolar olduğu için yıllık
bütün devlet yardımları için, ve fuar teşviği de çok fazla bir yük getirdiği için bu
sisteme, biz destek oranlarında bir 10, 15 puanlık düşüşe gittik. Yani onun
nedeni kaynak kıtlığı, başka bir nedeni yok.
Oturum Başkam: Teşekkür ederim. Bir soru da size sordurayım.
Ahmet Melih Orcan: 50 senelik bir mazisi olan ve son zamanlarda 15 senelik
şirkete dönüşmüş hali olan Uras Zincir, Makine, Kuyumculuk Şirketinin sahibi
ve Genel Müdürüyüm. Hemen hemen 10 sene evvelinden itibaren tasarım
tescili, endüstriyel tasarım tescili ve patent konularında tescil edilmiş projelerim
var, ve ben bu seneler içerisinde hiçbir destek almadan yurt içi ve yurt dışı ftiar
faaliyetlerimi yürüttüm, bana şu andan itibaren herhangi bir sual ve kayıt
sorulmadan destek verilebilir mi?
Oturum Başkam: Yeni mi istiyorsun?
Ahmet Melih Orcan: Mümkünse geriye dönük.
Oturum Başkam: Geriye dönük dünyada nerede var? Yakın geçmişte herhalde
değil ama, herkes yapacağınız projeleri destekler. Benim bilgim öyle, Mustafa
Bey var mı?
Ahmet Melih Orcan: Biz rüştümüzü ispat ettik. Bundan sonrası için. Sizler ne
yapabilirsiniz?
Oturum Başkam: Bu iş bitmez. Kuyumculukta sınır yok. Arkada bir kişi daha
vardı, bir soru, buyurun efendim.
Mehmet Yıldız: Sayın hocam, ben sorumu yazılı olarak göndermiştim ama,
okuma problemi olur diye kağıttan okumamı istemiştiniz. Ben sorumu arz
ediyorum. IPM Markalı, İpekçioğlu Makine fîrmasındanım. Bu markayla
ilişkin, makineler üretiyoruz. Sorum şu, iki sorum olacak müsaade
buyurursanız, önemli olduğu için bunları arz etmek istiyorum. Bir tanesi
KOSGEB'in teknoloji geliştirme ile ilgiH geri ödemeU desteklerinde limit 200 bin
YTL olduğunu söylemişti Mustafa Bey, acaba stratejik ve ithal ikamesi
oluşturacak bir imalat için o limitler yükseltilebilir mi? Veya farklı bir destek
oluşturulabilir mi? Çünkü biliyorsunuz tekstil hala lokomotif sektör, onun için
çok özel bazı bu konuda ithal ikamesi yapılacak olan makineler üretildiği
zaman, bunlara özel başka bir destekler verilebilir mi? Sorumun bir tanesi
buydu, diğer sorum da, geri ödemeli destek ve krediler için kamu kurumları,
KOBÎ yatırımcısına niçin daima teminat istiyorlar? Yani KOBİ üyesi zaten belli
bir çapı olan insandır, bunlardan tabii kredi vermek için çok ciddi manada ya
gayrimenkul ipoteği yahut da işte teminat mektubu destekler istemekteler, yani
teminat istemekteler, bunlar zaten çoğunlukla bunların gücü yok. Ben diyorum
ki acaba bunları böyle yapma yerine başka formüller niçin aranmaz? Kaldı ki,
kredilenen kurum teminatı aldığı zaman, krediyi verdi mi, kendisini garantiye
almış oluyor, işi bitmiş gibi, AR-GE davranıyor, halbuki sıkıntı, ondan sonra
krediyi alan firmaya kalıyor. Önemli olan kredinin verilen kredinin katma değer
yaratması ve verimli kullanılmasının temini değil midir?
Oturum Başkam: Çok teşekkür ederim. Sağ olun.
Mustafa Toy: Bir kere gerçekten ülkemizde kredi garanti fonu müessesesi yeni
yeni yapılanan yeni yeni yaygınlaşan bir müessese, ben umut ediyorum ki bu
gelecekte biraz daha da yaygınlaşarak sizlerin bu teminat problemlerinize bir
çözüm getirecektir. Ama biz KOSGEB olarak bu yeni yönetmeliğimizde buna
bir çözüm olarak, alternatifli bir model olarak, leasing yoluyla finansal kiralama
yoluyla kiralama giderlerine geri ödemesiz destek modeli diye bir model
çıkarttık. Yani eğer bir işletme 200 bin YTL geri ödemeli desteği teminat
karşılığında almak istemiyorsa, bunu finansal kiralama metoduyla, 50 bin YTL
şeklinde, % 50 oranında kiralama giderlerine destek alabilir. Bu bir şey, bu tabii
bizim AR-GE desteklerinde, 200 Bin YTL arkasından eğer makine teçhizatı
yenileme konusunda proje bitiminde bir 50 bin YTL daha verebiliyoruz, yani bu
miktar 250 ye çıkabiliyor, bunu da bilgilerinize sunmak isterim.
Oturum Başkam: Sayın Baykal bir ilaveniz var mı, risk alma için.
Sim Baykal: Şimdi aynı şeyi söyledi Mustafa Bey de kredi garanti fonu burada
çok önemli. Ben onun için Ahmet Beyden istirham ettim biraz önce onun da
katılması konusunda, Kredi Garanti Fonunun, çünkü Kredi Garanti Fonunun
ortaklarından bir tanesi, KOSGEB, Hazine, birkaç kurum var. Ve KOSGEB de
yaklaşık şu an sanırım 5 banka ile çalışıyor. Özelliği de şu, tabii şunu da
söylemek lazım öncelikle. Amerika'da Kredi Garanti Fonu niteliğinde 15 e yakın
kuruluş var. Bizde bir tane kuruluş var. Sizin yapacağınız yatırımı % 80 ine
kadar garanti kefil olabiliyor. Halk Bankasıyla çalışıyor dediğim gibi ve hiç
değilse bir imkan sağlayabilir.
Oturum Başkam: Bir tane var dediniz de galiba onu çoğaltma diye bir proje
olacak.
Sim Baykal: Evet, hükümetin öyle bir politikası vardı, birde Sayın Başkanımız
hatırlattı iyi oldu. Risk Sermayesi Müessesesi de Türkiye'mizde yeni yeni
gelişiyor, bu konuda işte bankaların kendilerinin açmış olduğu risk sermaye
şirketleri var, artı bir de Odalar Borsalar Birliğinin, KOSGEB'in yine kendi veya
işte birkaç böyle benzer firmanın ortak olarak KOBİ Girişim A.Ş. diye bir şirket
kuruldu yeni, onu da ilgiyle izlemenizi tavsiye ederim. Evet KOBİ A.Ş. diye
google'den arasanız bulabilirsiniz, www.kobias.com.tr.
Oturum Başkam: Efendim çok teşekkür ederim. İstanbul Ticaret Odası'nın
düzenlediği bu seminere katıldınız, bazı arkadaşlarımız ayakta, bazı
arkadaşlarımız dışarıda semineri izledi, zahmetlerinize çok teşekkür ederiz,
umarım sınırlı da olsa belli bilgileri aktarabildik, bu eğitimlerimiz inşallah
devam edecek. Tekrar katılımcılara teşekkür ediyorum. Çok değerli
konuşmacılara da ayrı ayrı teşekkür ve saygı sunuyorum. Hepinize. İyi akşamlar
efendim.
EK 1 :
SUNUMLAR
KOSGEB
İ S T A N B U L İKİTELLİ
İŞLETME GELİŞTİRME MERKEZ
MÜDÜRLÜĞÜ
KOSGEB, T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI İLE İLGİLİ BİR KAMU
KURULUŞU OLUP,
20 NİSAN 1990 TARİHİNDE
3624 SAYILI YASA İLE KURULMUŞTUR.
• Hedef kitlesi,!-150 arası işçi çalıştıran ve imalat sanayi sektöründe faaliyet
gösteren KOBl'lerdir.
AMACIMIZ
KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ SANAYİ İŞLETMELERİNİN ;
ÜLKEMİZİN EKONOMİK VE SOSYAL İHTİYAÇLARININ
KARŞILANMASINDA PAYINI VE ETKİNLİĞİNİ ARTIRMAK,
REKABET GÜÇLERİNİ VE DÜZEYLERİNİ YÜKSELTMEK,
TEKNOLOJİK YENİLİKLERE SÜRATLE UYUMLARINI SAĞLAMAKTIR.
1990-2002 D Ö N E M İ N D E KOSGEB
- Merkeziyetçi anlayışla çalışan,
- Ulaştığı KOBİ sayısı sınırlı,
- Statükocu,
- Sanayicinin benimsemediği.
Bir Kuruluş idi
2003 - 2004 D Ö N E M İ N D E KOSGEB
Sürekli değişim.
Çözüm odaklılık.
Sanayici ile güçlü sinerjik bağlar.
Ulusal / Uluslar arası Kuruluşlarla İşbirliğine öncelik,
ana prensiplerimiz olmuştur.
Bu prensipler tüm KOSGEB çalışanları tarafindan benimsenmiştir.
KOSGEB 2004-2005: KOBİLERLE BÜTÜNLEŞME
Türkiye'de -bilimsel anlamda- şu ana kadar yapılmış en büyük saha
çalışması gerçekleştirildi.
Bu kapsamda 40.000 kobi incelendi.
Didaktik ve teorik yaklaşımlar yerine gerçek hayatın verilerine dayalı bir
veri tabanı oluşturuldu.
|||
2003 - 2004 DÖNEMİNDE
KOSGEB
KOBILER
MESLEK
ıRULUŞÜ^ı
KOBILER
LABC(RATUARL4R ( T E K M E R L ^ R
N
f KOBILER j
2003 - 2004 D Ö N E M İ N D E
KOSGEB
Yönetim
Yönetim Karar
Destek
-Araştırma
Merkezleri
Strateji Oluşturma
Model Geliştirme
Politika Üretme
KOBİ izleme
Personel İzleme
Destek İzleme
^
-Merkezler
-İDKG
Protokol İzleme
Tarama
-Merkezler
-Meslek Kuruluşları
-İDKG
" -Merkezler ,
-Sinerji Odakları
DİKG
1
Eşleştirme Merkezleri ^
Uluslararası Org.
Protokoller
KOSGEB 2004-2005: KOBİLERİ A N L A M A
' Bilimsel metotlarla analizler yapıldı.
' Başarılı kobilerin temel karakteristik özelikleri belirlendi.
' Sorunlu kobilerin zayıflıkları belirlendi.
' Bu çerçevede Türk Kobi profili çıkartıldı.
KOSGEB 2004-2005: KOBİLERİ SINIFLANDIRMA
Başarılı ve sorunlu kobi farkları araştırıldı.
Başarıya etki eden faktörler bilimsel metotlarla belirlendi.
Kobiler sistematik olarak sınıflandırıldı.
• Bu çerçevede kobilerin izlenme metodolojisi geliştirildi.
KOSGEB 2004-2005: KOBİLERİ GLOBAL REKABETE HAZIRLAMA
Kobilerin gücüne göre destek modülleri belirlendi.
• Destek performans kriterleri belirlendi
Nelere katkı için Destek?
Gündelik hayatı devam ettirmek için gerekli katkılar değil,
Fırsatların değerlendirilebilmeleri doğrultusunda tetikleyici katkılardır.
Tetikleyici Destele
Stratejik planlamalarda;
"Doğru (iesteğin,dogru nitelikte, doğru miktarda ve doğru zamanda
verilmesini sağlamak" tır.
KOSGEB Destek Ö n Koşulları
1 İŞLETMELERİN HEDEFLERİNİ TESPİT ETMESİ
2 İŞLETMELERİN STRATEJİK YOL HARİTASINI OLUŞTURMASI
3 DESTEKLEME SÜRESİNCE İŞLETMENİN İZLENMEYİ KABUL ETMESİ
D e s t e k l e m e Süreci
DESTEKLEME SÜRECİ
BAŞVURU SÜREÇ
Destekleme
Duyurusu
^1
Stratejik Yol Haritası (SYH) İş
Planı Bilgilendirmesi
Tİ
EVET X
5YH Danışmanlık
Süreci
KobiSYHiçn
destek istiyor mu?.
Destek Paketinin
Uygulanması
Kobi'lerden geri
bildirim
]\
Üçayik
performans
gözetimi ve ara
değerlendirme
HAYIR
SYH Hazırlama ve
ilgili uzmana
teslim
KOSGEBSYH
Değerlendirme
Destek Talepleri
Paketinin Onayı
KOSGEB-KOBİ
Sözleşme
u
5|
HAYIR
Genel
Değerlendirme
KobiSYH
Güncellemeni
stratejik Y o l Haritası
"Varmak istediği noktayı bilmeyenler oraya nasıl varılacağını tarif edemezler"
Strateji
• Dinamik kararlar topluluğudur
- Amaçlara odaklıdır
- Uzun dönemlidir
- Çevresel faktörleri dikkate alandır
• Rakipler
• Hukuki çevre
• Ekonomik çevre vb.
stratejik Planlama
Herhangi bir işletmenin başarılı olabilmesinin ön koşulu stratejik planla­
madır.
KOBİ'ler için stratejik planlamadaki sekiz temel adımı şöyle sıralayabiliriz:
1. îşin açık tanımı yapılmalıdır
2. Çevre faktörlerinin analizi yapılmalıdır
3. Şirketin güçlü ve zayıf yanları belirlenmelidir
4. Rakiplerin analizi yapılmalıdır
5. Şirketin amaç ve hedefleri belirlenmelidir
6. Uygun stratejiler tayin edilmelidir
7. Stratejik plan harekete geçirilmelidir
8. Planın uygulanması kontrol edilmelidir
Stratejik Yol Haritası
• İşletmenin hedeflerinin ve hedeflere giden yolda atılması gerekli adımların
|ne olduğunun belirlenmesi çalışmasıdır:
- Kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerin belirlenmesi
- Hedeflere ilişkin iş planlarının oluşturulması
• Yönetim
• Pazarlama
• Üretim vb.
- Performans göstergelerinin belirlenmesi
Niçin Stratejik Yol Haritası?
Amaç:
- KOSGEB desteklerine başvuran işletmelerin büyüme ve gelişme ile ilgili
niyetlerini stratejik hedefler haline getirmelerini sağlamak
KOSGEB açısmdan:
- Desteklerin etkinliğini artırmak
• KOBİ'lere hedefleri doğrultusunda destek verme
• Desteklerin geri dönüşünün takip edilebilmesi
• İşletmeler açısmdan:
- Sürdürülebilir gelişmeyi sağlamak
- İşletmeleri disipline etmek
Stratejik Yol Haritası'nm (SYH) Amacı
KOSGEB desteklerinin daha etkin olması ve işletmelere katkısının
artırılması,
• İşletmelerin
- Gelecek üç yıl ile ilgili oluşturacakları planlamaları belirli bir format ile
yazıh hale getirmelerinin sağlanması,
- İşletmelerin KOSGEB'den alabilecekleri desteklerin nitelik ve
'^manlamasının en fazla fayda sağlayacak şekilde planlanması
KOSGEB
DESTEKLERİ
DANIŞMANLIK DESTEĞİ
AMACI
İşletmelerin yatırım yönlendirme,atıl kapasitelerini degerlendirme,kalite ve
verimliliklerini artırma,üretim, pazarlama,yönetim ve finansman gibi
konularındaki bilgi ve becerilerini geliştirme, iç ve dış pazarlarda rekabet
gücünü artırma amacıyla gerekli danışmanlık desteğinin verilmesidir.
-—
DANIŞMANLIK DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
KOSGEB'in İşletme başına sağlayacağı Danışmanlık desteğinin üst limiti 15.000.Yeni Türk Lirasıdır.
Yörelere göre Destekleme oranları:
Gelişmiş Yöre
: %60
Normal Yöre
: % 70
Kalkınmada Öncelikli Yöre
: % 80
CE İŞARETLEMESİNE İLİŞKİN
TEST V E GENEL TEST ANALİZ DESTEKLERİ
AMACI
İşletmelerin ürün kalitelerinin artırılması, yeni ürün geliştirmeleri ve uluslar
arası pazarlarda talep edilen ürün belgelerinin temini için test ve analiz
bedellerinin desteklenmesidir.
CE İŞARETLEMESİNE İLİŞKİN
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
CE İşaretlemesi testleri için işletme basma sağlanacak
destek üst limiti
:20.000 YTL
Diğer test ve analizler için
: 10.000 YTL
karşılığı Türk Lirasıdır.
Destekleme oranlan:
Gelişmiş Yörelerde : % 50
Normal Yörelerde : % 60
K. Ö. Yörelerde
: % 70
TEKNOLOJİ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME DESTEĞİ
KİMLER YARARLANIR
TEKNOLOJİ A R A Ş T I R M A VE GELİŞTİRME DESTEĞİ
AMACI
Bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip işletmelerin kurulması
Ve gelişmesi amacıyla teknolojik araştırma ve geliştirme desteği verilmesidir.
TEKNOLOJİ A R A Ş T I R M A VE GELİŞTİRME DESTEĞİ
AMACI
Bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip işletmelerin kurulm„
ası
ve gelişmesi amacıyla teknolojik araştırma ve geliştirme desteği verilmesidir.
TEKNOLOJİ A R A Ş T I R M A VE GELİŞTİRME DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
|a)Geri Ödemeli Destekler
1) Malzeme, Teçhizat ve Prototip Üretimi ile İlgili Giderler ve Deneme Amaçlı
Hammadde temininde, toplam bedelin %80'i, KOSGEB tarafından sağlanır.
Bu desteğin üst limiti 200.000.-Yeni Türk Lirasıdır.
TEKNOLOJİ A R A Ş T I R M A VE GELİŞTİRME DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
2) Kalite Geliştirme-Teknolojik Donanım Desteği; Projesi KOSGEB Birimi
tarafindan desteklenerek
başarıyla tamamlanan İşletmelere; daha önceki
projesinin geliştirilerek devamı niteliğindeki yeni bir projesinin desteklenmeye
uygun görülmesi halinde toplam bedelin % 80'i KOSGEB tarafindan sağlanır.
Bu desteğin üst limiti 50.000 - Yeni Türk Lirasıdır.
TEKNOLOJİ A R A Ş T I R M A VE GELİŞTİRME DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
b)Geri Ödemesiz Destekler
l)Teçhizat ve demirbaşların Finansal Kiralama yolu ile alınması halinde:
50.000 - YTL,
2)Kalite Geliştirme ve Teknolojik Donanım için gerekli demirbaşların
Finansal Kiralama yolu ile alınması halinde: 15.000 - YTL,
3)Danışmanlık Desteği: 20.000 -YTL,
4)Ar-Ge Sonuçlarını Yayınlama Desteği: 3.000.- YTL
5)Teknopark Kira Desteği: 20.000 -YTL
6)îşlik Tahsisi: Azami 48 ay.
7)Yurtdışı Kongre, Konferans, Panel, Sempozyum,
Teknoloji Fuarlarına Katılım Desteği: 5.000 - YTL
TEKNOLOJİ A R A Ş T I R M A VE GELİŞTİRME DESTEĞİ
DESTEK O R A N V E MİKTARLARI
İBu kapsamda yer alan desteklerin tamammdan yararlanılması halinde,
Toplam Destek Tutarı Üst Limiti: 113.000 - Yeni Türk Lirası olup, KOSGEB
destekleme oranı; 1. ve 2. şıklar için %50, diğer şıklardaki destekler için
%80'dir.
TEKNOLOJİ A R A Ş T I R M A VE GELİŞTİRME DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
Bir Proje en fazla 48 aya kadar desteklenebilir.
SINAİ MÜLKİYET HAKLARI DESTEĞİ
AMACI
İşletmeler tarafından yapılan çalışmalar neticesinde, patent belgesi, faydalı
model belgesi veya endüstriyel tasarım tescili ile sonuçlanan bir buluş veya
tasarımın ortaya çıkması durumunda, yurtiçi ve yurtdışından; Patent, Faydalı
Model Belgesi, Endüstriyel Tasarım Tescili Belgesi ve Entegre Devre
Topografy^aları Tescil Belgesi alınması için yapılan giderlere destek
verilmesidir.
SINAİ MÜLKİYET HAKLARI DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
1 Türk Patent Enstitüsü (TPE)'den alınacak olan Patent Belgesi Desteği: 6.000
YTL,
2 Faydalı Model Belgesi Desteği: 6.000 YTL,
3 Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi Desteği: 6.000 YTL,
4 Entegre Devre Topografyaları Tescil Belgesi Desteği: 6.000 YTL,
bu belgelerin yurtdışındaki kuruluşlardan alınması durumunda her bir
desteğin üst limiti 10.000 YTL olup KOSGEB destekleme oranı %70'tir.
|||
YEREL E K O N O M İ K A R A Ş T I R M A DESTEĞİ
DESTEK ORAN,MİKTARLARl KİMLER YARARLANIR
KOSGEB Destek Miktarı Üst Limiti; 15.000.- Yeni Türk Lirası olarak
belirlenmiştir.Yörelere Göre verilecek Destek Oranları:
YÖRELER
Kuruluş
KOSGEB
(%)
(%)
Gelişmiş Yöreler
40
60
Normal Yöreler
30
70
K. Ö. Yöreler
20
80
KOSGEB tarafından gerçekleştirilen özel amaçlı projeler çerçevesinde işbirliği
yapılan Meslek Kuruluşları yararlanabilir.
(TOBB, TESK ve bünyelerindeki Odalar, Borsalar, Birlikler ve Bunların
Katılımları ile Kurulan Şirket, Dernek ve Vakıflar, Küçük San. Siteleri ve O. S.
Bölgeleri Yönetimleri ile buralarda bulunan Kooperatif ve Dernekler,
Sektörel/Bölgesel bazda İhtisaslaşmış Dernek, Birlikler, Vakıf ve Koop.)
ORTAK KULLANIM A M A Ç L I MAKİNE-TEÇHİZAT DESTEĞİ
DESTEK ORAN VE MİKTARLARI
Ortak Kullanım Amaçlı Atölye ve Laboratuar için
KOSGEB Desteği Üst Limiti;
Geri ödemesiz: Finansal Kiralama Gideri için 100.000 YTL. Destekleme
Oranı: % 50 (Gelişmiş Yöre için)
Geri Ödemeli: Teminat Karşılığında 400.000 YTL.
|Destekleme Oranı: % 60 (GeHşmiş Yöre için)
l.yıl Ödemesiz, 2.yıl % 40, 3.yıl % 60 oranında geri ödenir.
ÜYE/ORTAK İŞLETME SAYISLOrtak Kullanım Tesislerinin kurulabilmesi
için istenen asgari ortak işletme sayısı: 5
EĞİTİM DESTEĞİ
DESTEK ORAN VE MİKTARLARI
Başvuru kriterlerine sahip her işletmeye katılımcı sınırı olmaksızın,bölgesel
gehşmişlik düzeyi dikkate alınarak, yıllık 6.000.-YTL ile sınırlı olmak üzere
aşağıdaki oranlarda KOSGEB desteği sağlanır.
Gelişmiş Yöreler
: % 60
Normal Yöreler
: % 70
Kalkınmada Öncelikli Yöreler : % 80
İHRACAT A M A Ç L I YURT DIŞI İŞ GEZİSİ (lYlG)
P R O G R A M I KATILIM DESTEĞİ
AMACI
İşletmelerin KOSGEB tarafından organize edilen Yurt Dışı İş Gezisi
Programlarına katılmaları hususunda destek sağlanmasıdır.
İHRACAT A M A Ç L I YURT DIŞI İŞ GEZİSİ (lYlG)
P R O G R A M I KATILIM DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
a)Ulaşım Desteği: Her İşletme veya SDŞ' den bir yetkili temsilcinin havayolu /
karayolu / demiryolu / denizyolu ile gidiş-dönüş ulaşım bileti ücretine %50
oranında geri ödemesiz destek sağlanır. Bu destek için üst limit 500 YTL'dir.
İHRACAT A M A Ç L I YURT DIŞI İŞ GEZİSİ (lYİG)
P R O G R A M I KATILIM DESTEĞİ
DESTEK O R A N V E MİKTARLARI
b)Konaklama Desteği: Her İşletme veya SDŞ' den bir yetkili temsilcinin bir
gecelik yatak ücretinin en fazla 140.- YTL'lik kısmı için, %50 oranında geri
ödemesiz destek sağlanır.
|||
MİLLİ K A T I L I M D Ü Z E Y İ N D E V E MİLLİ KATTLIM D I Ş I N D A K İ
Y U R T D I Ş I F U A R L A R A KATILIM DESTEĞİ
AMACI
İşletmelerin uluslar arası pazarlara girme ve yurt dışı pazar paylarını artırma,
rakiplerini tanıma, yeni ürün ve teknolojiler hakkında bilgi edinmeleri için
yurt dışı fuarlara katılmalarına destek sağlanmasıdır.
MİLLİ K A T I L I M D Ü Z E Y İ N D E V E MİLLİ K A T I L I M D I Ş I N D A K İ
Y U R T D I Ş I F U A R L A R A K A T I L I M DESTEĞİ
DESTEK O R A N V E M İ K T A R L A R I
Ürün Sergileme Desteği: Her işletmeye en az 6 m_ ve en fazla 30 m__ için
metrekare başına katılım ücretine; Milli Katılım Düzeyindeki Fuarlar için %
65, Milli katılım Dışındaki Fuarlar için %60 oranında geri ödemesiz destek
sağlanır. Bu desteğim üst limiti metrekare başına 300 YTL'dir.
EŞLEŞTİRME DESTEĞİ
AMACI
İşletmelerin; dış ticaret, ortak üretim/yatırım ve benzeri uluslararası işbirliğine
yönelmeleri, uluslararası pazarlarda rekabet edebilmeleri ve pay alabilmeleri
için hizmet vermek üzere KOSGEB Eşleştirme Merkezi Modelleri kapsamında
yurtdışında açılan ve KOSGEB tarafından onaylanan Eşleştirme
Merkezlerinden alacakları hizmetlere ilişkin giderlere verilen desteklerdir.
EŞLEŞTİRME DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
la) Temel Hizmetler: Bu kapsamda hedef ülkede potansiyel eş bulunması, karşı
ülkeden gelen taleplerin iletilmesi, ek bilgi talebinin karşılanması, üye
katalogları ve numunelerinin sergilenmesi, fuar araştırması, katalog basımı
konusunda yönlendirme, vize/davet mektubu hazırlama hizmeti, otel
rezervasyonu hizmeti, oturma izni almaya yardım hizmeti, veri tabanı
dışından müşteri bulma, telefon, faks, internet hizmeti vb hizmetler yer alır.
Bu destek için üst limit 250 YTL ve KOSGEB destekleme oranı % 50'dir.
EŞLEŞTİRME DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
b) Organizasyonel Hizmetler: Bu kapsamda Web sayfası/sanal katalog
hazırlama hizmeti, projeksiyon, bilgisayar gibi ofis araçları tedariği, yurtdışı
ticari ziyaret organizasyonu yapılması, ehliyet değiştirme, şoför/araç
kiralamaya yardım hizmeti, bankacılık/sigorta/güvenlik hizmetleri, toplantı
salonu kiralama, tercümanlık, çeviri hizmetleri, fuara katılım/temsil hizmeti,
mihmandarlık vb. hizmetler yer ahr. Bu destek için üst Hmit 1.250 YTL ve
KOSGEB destekleme oranı % 50'dir.
İl
EŞLEŞTİRME DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
!c) Danışmanlık Hizmetleri : Bu kapsamda fiyat araştırması, hammadde için
tedarikçi
araştırması,
makine/tezgah
araştırması,
sözleşme
incelenmesi/araştırması, rekabet araştırması, talep özellikleri araştırması, yerel
mevzuat araştırması, finans kaynakları araştırması, ortak yatırım/fizibilite
çalışması, ortak yatırım/sözleşme hazırlama, teknoloji araştırma, insan
kaynakları araştırması, uzman/teknik uzman araştırması vb. hizmetler yer alır.
Bu destek için üst limit 5.000 YTL ve KOSGEB destekleme oranı % 50'dir.
EŞLEŞTİRME DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
d) Daimi Sergi/Showroom Hizmetleri : Bu kapsamda kapalı alan tahsisi,
standart stand konstrüksiyonu, standart stand dekorasyonu, ürünlerin
yurtiçindeki depo ile daimi sergi alanı arası gidiş-dönüş nakliyesi, ürünlerin
yurtdışı indirme-depolama-yükleme işlemleri, daimi sergi/showroom
alanının genel güvenlik ve genel temizlik hizmetleri, ürünlerin gümrük|
işlemleri ile yurtdışı nakliye sigortalama işlemleri vb. hizmetler yer alır. Bu
destek için üst Hmit 2.000 YTL ve KOSGEB destekleme oranı % 50'dir.
EŞLEŞTİRME DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
Bu kapsamda yer alan desteklerin tamamından yararlanılması halinde.
Toplam Destek Tutarı Üst Limiti: 8.500 - YTL olup, İşletmelere her bir
Eşleştirme Merkezi için ödenecek maksimum destek tutarı 3.000 YTL.'yi
I aşamaz
III
YURTİÇİ ULUSLAR ARASI SANAYİ
İHTİSAS FUARLARINA KATILIM DESTEĞİ
AMACI
JKOSGEB tarafından destek kapsamına alınan Yurtiçi Uluslar arası Sanayi
İhtisas Fuarlarına işletmelerin katılımlarının desteklenmesidir.
YURTİÇİ ULUSLAR ARASI SANAYİ
İHTİSAS FUARLARINA KATILIM DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
Ürün Sergileme Desteği: Her işletmeye en az 6 m_ ve en fazla 24 m_ için
metrekare başına katıhm ücretinin en fazla 143.- Yeni Türk Lirası kısmına,
j%70 oranları arasında geri ödemesiz destek sağlanır.KOSGEB tarafından
NİTELİKLİ ELEMAN İSTİHDAMI DESTEĞİ
AMACI
İşletmelerin nitelikli eleman çahştırmasma destek verilmesidir.
NİTELİKLİ ELEMAN İSTİHDAMI DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
Nitelikli Eleman İstihdamı Desteği;
4 yıllık Fakülte ve Yüksekokul mezunları için: Aylık üst limit 1.000 YTL olup,
Toplam 18.000 YTL. Destekleme Oranı: % 60
J
NİTELİKLİ ELEMAN İSTİHDAMI DESTEĞİ
|||
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
I
Azami destek süresi 18 Ay/Adam' dır.
İşin gereği olarak belirtilen üst limitler dahilinde birden fazla Nitelikli
Eleman çalıştırılabilir.
BİLGİSAYAR YAZILIMI DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
Geri ödemesiz olan bu desteğin üst limiti; 8.000 - Yeni Türk Lirası olup,
destekleme oranı % 50' tir.
Bir işletmeye aynı konu/yazılım için bir kez destek sağlanır.
BİLGİSAYAR YAZILIMI DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
İşletmede mevcut bir yazılımm yeni versiyonunun temini için destek verilmez.
Bu destekten yararlanan bir işletme, bir başka yazılım için destek aldığı
tarihten 24 ay sonra KOSGEB'e tekrar başvuruda bulunabilir.
E-TİCARETE YÖNLENDİRME DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
Ulusal e-ticaret portallarında yer alacak işletmelere 2.000 YTL.
E-dış ticaret portallarında yer alacak işletmelere 4.000 YTL.
Destekleme Oranı: % 50
TANITIM DESTEĞİ
AMACI
İşletmelere; İşletmelerini ve ürünlerini, özellikle yurtdışında tanıtmaları için
gerçekleştirecekleri faaliyetlerine destek verilmesidir.
TANITIM DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
a) Türkçe/Yabancı Dilde İşletme ve Ürün tanıtımı amaçlı; Broşür, Ürün
Katalogu giderleri için üst limit 3.000 YTL,
b) Türkçe/Yabancı Dilde İşletme ve Ürün tanıtımı amaçlı. Etiket Baskılı
BandroUü CD giderleri için üst limit 6.500 YTL,
c) Türkçe/Yabancı Dilde İşletme ve Ürün tanıtımı amaçlı, Web Sayfası
Hazırlama giderleri için üst limit 500 YTL,
Bu destek için KOSGEB destekleme oranı % 50'dir.
M A R K A Y A YÖNLENDİRME DESTEĞİ
AMACI
İşletmelerin kendi markaları ile ulusal ve uluslararası pazarlarda marka imajı
oluşturmalarının özendirilmesi amacı ile yurtiçi ve yurtdışında Markaya
Yönlendirilmeleri için gerçekleştirecekleri çalışmalara ilişkin giderlere destek
verilmesidir.
M A R K A Y A YÖNLENDİRME DESTEĞİ
DESTEK O R A N VE MİKTARLARI
a Yurtdışı Marka Tescil Belgesi için ilgili kuruma yapılan ödeme,
b Yurtdışındaki üretim işkolu ile ilgili periyodik dergilere reklam verme
giderleri.
Uluslararası Havayollarına ait periyodik dergilere reklam verme giderleri,
d Yurtiçi ve yurtdışındaki hava limanlarındaki Bilboardların kira bedeli
giderleri
için verilecek desteğin toplamı 20.000 YTL olup, KOSGEB destekleme oranı
% 50'dir.
Y A B A N C I D A N I Ş M A N DESTEĞİ P R O G R A M I (NMCP)
DESTEK O R A N , M İ K T A R L A R l KİMLER YARARLANIR
NMCP, kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. Danışmanlar gönüllü çalışmakta
ve bu hizmetleri karşılığında Hollanda tarafından verilen harcırah dışında
herhangi bir ödenek almamaktadırlar. Danışmanın geliş-gidiş masrafları,
sigortası vb. giderleri NMCP tarafından karşılanmaktadır.
Sadece Türkiye'deki konaklama, yeme-içme, yerel yol masrafları davet eden
kuruluşa aittir. Gerçek ihtiyaç sahiplerine hizmet edebilmek açısından burada
zorlayıcı hiçbir koşul getirilmemiştir. Davet eden kuruluş önceden bildirmek
I şartı ile otel dışında rahat ve temiz başka bir ortam da sağlayabilir.
I
Bu destekten, Özel veya Kamuya ait İşletmeler ve Hizmet Kuruluşları
yararlanabilirler.
Sıfır Faizli İhracat Kredisi
K
Ziraat
Bankası
KOSGEB
•
HalkBank
O
—
2.2
^
Katri
j
İyon,
-TL
L
E
Vakıfbank
YILLIK İHRACATA 1.5 MİLYAR A . B . D . DOLARLIK KATKI
R
A B - KOSGEB MESLEKİ EĞİTİM PROJESİ
( M E D A PROGRAMI)
• Hazır Giyim Sektöründe Mesleki Eğitim Projesi
• Ayakkabıcılık Eğitim Enstitüsü Projesi
• Otomotiv Yan Sanayi Gelişim Projesi
AB Normlarında Eğitimler ve Lab. Hizmetleri
AB-KOSGEB-MEB Sertifikası
A V R U P A BİLGİ MERKEZİ FAALİYETLERİ
Avrupa Bilgi Merkezi Nedir?
Avrupa Birliği, Avrupa Ekonomik Bölgesi, Akdeniz Çevresi, AB'nin
uzağındaki ve AB Aday toplam 42 ülkede, 277 şehirde kurulmuş olan 1987
yılından bu yana Avrupa Komisyonu İşletmeler Genel Müdürlüğü girişimiyle
hayata geçirilmiş etkin bir bilgi ağıdır.
Kurulu bulunan Avrupa Bilgi Merkezi sayısı 32rdir.
A V R U P A BİLGİ MERKEZİ FAALİYETLERİ
Avrupa Bilgi Merkezi İşletmelere Ne Sağlar?
- Uluslar arası pazarlara yönelik ihracat konusunda destek olur
Yatırım, ticaret ve işbirliği konularında ortak ve tedarikçi arayışlarınızı
hızlandırır
- AB direktifleri, mevzuatı, ihaleler konusunda bilgi sağlar
- İşletmelerin çeşitli konulardaki sorularına cevap bulur
A V R U P A BİLGİ MERKEZİ FAALİYETLERİ
AB Komisyonu'nun en büyük ticaret destek ağı olan
Avrupa Bilgi Merkezleri;
her yıl 6 milyon KOBİ'nin
500,000 sorusunu cevaplandırmaktadır.
A V R U P A BİLGİ MERKEZİ FAALİYETLERİ
Örneğin;
"Ürünlerimin üzerinde CE işareti olması gerekir mi?"
"Üretimde kullanmakta olduğum makinaların uyumlu olması gerektiği
herhangi bir standart bulunuyor mu?"
"İspanya'da nasıl şirket kurabilirim?"
"İsveç'te sektörümde faaliyet gösteren ve ortaklık kurabileceğim şirketler
bulunuyor mu?"
"Türkiye'de hangi alanlarda AB proje destekleri sağlanmakta?"
A V R U P A BİLGİ MERKEZİ - İSTANBUL
www.abm-istanbul.org
Avrupa Yakası ABM
Anadolu Yakası ABM
Tel: 0212 292 21 57
Tel: 0216 540 14 22
Faks:
Faks:
293 55 65
112
540 14 21
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
http://www.kosgeb.gov.tr
http://www.kobinet.org.tr
îkiteUi İşletme Geliştirme Merkez Müdürlüğü:
Tel:0 212 671 10 22 Faks:0 212 671 10 28
http://www.ikitelli.kosgeb.gov.tr
İmes İşletme Geliştirme Merkez Müdürlüğü:
Tel:0 216 313 05 43 Faks:0 216 364 81 54
http://www.imes.kosgeb.gov.tr
ûc:
<
5
<
m
<
ffl
•
KOBİ TEŞVİK MEVZUATI (1)
Bağımsız nitelikteki veya sermayesinin en fazla %25'i büyük işletmelere ait
olan Mikro, Küçük ve Orta Ölçekli işletmeler KOBl olarak tanımlanmıştır.
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
KOBİ TEŞVİK MEVZUATININ K A P S A M I (2)
- Mevzuatın kapsamı son düzenleme ile genişletilmiş olup,
- İmalat Sanayi Yatırımları,
- Tarımsal Sanayi Yatırımları,
- Madencilik Yatırımları,
- Yazılım Geliştirme Yatırımları,
- Kalkınmada Öncelikli Yörelerde Eğitim ve Sağlık Yatırımları,
- Kapadokya ve Sahil Kentlerinde Konaklama Yatırımı Modernizasyonu ve
Diğer Yörelerde Konaklama Yatırımları kapsama alınmıştır.
ı
T . C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
KOBİ TEŞVİK MEVZUATI (3)
İmalat ve Tarımsal Sanayi sektöründe faaliyette bulunan işletmelerin yasal
defter kayıtlarında, arsa ve bina hariç, makine-teçhizat, tesis, taşıt araç ve
gereçleri, döşeme ve demirbaşları toplamı net tutarının 950 Milyar Türk
Lirasını aşmaması, ayrıca tüm sektörler için azami 950 Milyar Türk Lirası
Sabit Yatırımın yapılması gerekmektedir.
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
KOBİ TEŞVİK MEVZUATI (4)
Faizsiz Sabit Yatırım Tutarının imalat Sanayi ve Tarımsal Sanayi
Yatırımlarında;
Mikro Ölçekli İşletmelerde
(1-9 kişi istihdam);
KÖY-NY
GY
%60
-
%50
%40
T.C. Başbakanlik Hazine Müsteşarlığı
KOBİ TEŞVİK MEVZUATI (5)
Küçük Ölçekli İşletmelerde
(10-49 kişi istihdam);
KÖY
%50
NY
%40
GY
%30
T . C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
III
KOBİ TEŞVİK MEVZUATI (6)
Orta Ölçekli İşletmelerde
(50-250 kişi istihdam);
KÖY
%40
NY
%30
GY
%20
11
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
KOBİ TEŞVİK MEVZUATI (7)
iTurizm (Konaklama) ve Yazılım Geliştirme Yatırımlarında;
KÖY
%40
NY
%30
GY
%20
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
KOBİ TEŞVİK MEVZUATI (8)
Eğitim, Sağlık ve Madencilik Yatırımlarında;
KÖY
%60
NY
--%60
GY
%60
imalat ve Tarımsal Sanayi Yatırımlarına ilişkin Ar-Ge ve Çevre Yatırımları ile
Teknoparklarda ve Organize Sanayi Bölgelerinde Yapılacak Yatırımlar için
+10 Puan
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
KOBİ TEŞVİK MEVZUATI (9)
-Yatırım Kredisi AZAMi 475 MlLYAR TÜRK LlRASI
-Yatırım Kredisi ile Birlikte işletme Kredisi (Faizsiz Sabit Yatırımın %20'si
kadar) AZAMi 190 MlLYAR TÜRK LlRASI
-Sadece işletme kredisi talep edilmesi halinde AZAMÎ 75 MlLYAR TÜRK
LİRASI
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
KOBİ TEŞVİK MEVZUATI (10)
YATIRIMLARI TEŞVlK HİZMETLERİ ÖDENEĞİ KAYNAKLI KREDl FAlZ
ORANLARI
1-Yatırım Kredisi:
KÖY
%10
Normal ve Gelişmiş Yörelerde
%15
KOBl Yatırımlarına Ortaklık Şirketlerinin
Yatırımlarında-
%20
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
KOBİ TEŞVİK MEVZUATI (11)
2-lşletme Kredisi:
KÖY
%15
Normal ve Gelişmiş Yörelerde
%25
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
KOBİ TEŞVİK MEVZUATI (12)
YATIRIM KONULARINA GÖRE GÖREVLENDİRİLEN BANKALAR
fT.Kalkınma Bankası: A. Ş. Statüsündeki;
TURİZM, EĞlTlM, SAĞLIK, TARIMSAL SANAYi
T.Halk Bankası: A. Ş. Dışındaki;
IMALAT SANAYI, TARıMSAL SANAYI, MADENCiLiK, YAZıLıM
GELIŞTIRME
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
KOBİ TEŞVİK MEVZUATI (13)
Kredi Vadeleri:
KOBl'lere Yatırımları Teşvik Hizmetleri Ödeneğinden kullandırılan kredinin
azami vadesi;
- Yatırım Kredilerinde azami 4 yıl,
- işletme Kredilerinde 2 yıldır.
Yatırım Kredilerinde 1 yıl ödemesiz dönem uygulanmaktadır.
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
U Y G U L A M A SONUÇLARI (14)
KOBİ'lere yönelik olarak uygulanan düşük faizli kredi sistemi aracılığı ile
tahsis edilen kredi tutarı, projenin başlangıcı olan 1997 yılı başından
31.12.2004 tarihine kadar;
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
U Y G U L A M A SONUÇLARI (15)
|||
- 7,159 adet KOBİ Yatırım Teşvik Belgesi düzenlenmiş ve bu belgeler
kapsamında 475 Trilyon 545 Milyar Türk Liralık sabit yatırım için, toplam
262Trilyon 264 Milyar Türk liralık kredi tahsisi yapılarak, toplam 50,210
kişilik istihdam yaratılmıştır.
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
İHRACAT GENEL M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü
DEVLET Y A R D I M L A R I D A İ R E S İ
M.EMRAH SAZAK
DIŞ TİCARET U Z M A N I
İhracata Yönelik Devlet Yardımları
• Yurtdışı Ofis-Mağaza Desteği
Moda Marka Desteği
Çevre Maliyetleri Desteği
Pazar Araştırması Desteği
Eğitim Desteği
İstihdam Desteği
İhracata Yönelik Devlet Yardımları
Yurtiçi Fuar Desteği
Yurt Dışı Fuar Desteği
Araştırma-Geliştirme (AR-GE) Desteği
1-YURTDIŞI OFİS-MAĞAZA DESTEĞİ
AMAÇ
Ticari ve/veya sınai faaliyette bulunan, yazılım sektöründe iştigal eden
firmaların yurtdışında birim açması durumunda birime ilişkin kira, demirbaş
ve tanıtım harcamalarını desteklenmesi
Ofis-Mağaza Desteği Kapsamında Destele Unsurian
I-Smai/ticari faaliyette bulunan şirketler
II-Ticari faaliyette bulunan şirketler
III-Distribütörlük
IV-Sektörel Dış Ticaret Şirketleri(SDŞ)
I-Sınai ve ticari faaliyette bulunan şirketlerin
desteklenmesi
l.Yd
2.Yd
Yıllık Azami
Destek
Demirbaş Alımı
$20.000
(Bir defalık)
%50
Kira Bedeli
%50
%30
$50.000
Reklam harcamaları
%30
%20
$30.000
ll-Ticari faaliyette bulunan şirketlerin desteklenmesi
l.Yd
2.Yd
Ydlık Azami
Destek
Kira bedeli
vetamtım
harcamaları
%50
%30
$30.000
III-Distribütörlük
l.Yd
2.YÜ
Yıllık Azami
Destek
Resmi
%50
-
$10.000
Giderler
Reklam
Harcamaları
%30
%20
$30.000
IV-SDŞ'lerin Desteklenmesi
Demirbaş, kira ve tanıtım harcamalarmm % 50'si Ortak Sayılarına
göre; $ 400.000 - $ 1.000.000 arasında desteklenmektedir.
Başvuru Prosedürü
Organik
Türkiyede
Yurtdışındaki Birim
Bağ
Belgelerin bnayi anması
Başvuru
Ticaret MüşâvİrlHğı
İhracatçı BMMıen
Dış Ticaret
Müsteşarlığı
Ödeme
Merkez Bankası
Emri
2- M O D A - M A R K A DESTEĞİ
AMAÇ
Uluslarararası piyasalarda olumlu Türk malı imajının yerleştirilmesi ve
firmalarımızın yurtdışında markalaşma faaliyetlerinin desteklenmesi
M o d a - M a r k a Desteği Kapsamında Sağlanacak
Destek Unsurları
I- İhracatçı Birliklerinin desteklenmesi
Sektörleri ile ilgiU olarak yapacakları tanıtım ve reklam harcamaları
350.000 $),
(Max.
II- üretici Dernekleri Ve Birliklerinin Desteklenmesi
Sektörleri ile ilgili olarak yapacakları tanıtım ve reklam harcamaları
100.000 $),
(Max.
III- Şirketler, SDŞ'ler ve DTSŞ'lerin
Desteklenmesi
Destek kapsamına alman markaları ile ilgili olarak:
Marka tesciline ilişkin harcamalar (Max. 50.000 $),
Reklam, tanıtım ve pazarlama faaliyetleri (Max. 300.000 $),
Açmış oldukları ve/veya açacakları
harcamaları(Max. 300.000 $),
yurtdışı
birimlere
ilişkin
kira
Ill- Şirketler, SDŞ'ler ve DTSŞlerln
Desteklenmesi
Kiraladıklarıve/veya kiralayacakları reyonlara ilişkin kira ve/veya komisyon
giderleri (Max. 200.000 $),
Showroomlara ilişkin kira ve/veya komisyon giderleri (Max. 200.000 $),
Kalite belgeleri ile insan can, mal emniyeti ve güvenliğini gösterir işaretlere
ilişkin harcamalar (Max. 50.000 $),
Franchising sistemi ile yurt dışmda açılacak ve faaliyete geçirilecek mağazalara
ilişkin dekorasyon harcamaları, (Max. 50.000 $)
IV- Türk M o d a Tasanmcılarının Desteklenmesi
Destek kapsamına alınan markaları ile ilgili olarak:
Yapacakları reklam, tanıtım ve pazarlama faaliyetleri (Max. 300.000 $),
Açmış oldukları ve/veya açacakları yurtdışı birimlere ilişkin kira harcamaları
(Max. 300.000 $),
- Kiraladıkları ve/veya kiralayacakları reyonlara ilişkin kira ve/veya komisyon
giderleri (Max. 200.000 $),
- Showroomlara ilişkin kira ve/veya komisyon giderleri
(Max.200.000 $),
V- Turquallty M a ğ a z a İşleticisi ve/Veya İşleticilerinin Desteklenmesi
Kira (hukuki danışmanhk ve hizmet ahm giderleri ile emlakçi komisyon
giderleri dahil), dekorasyon, tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetleri ile ilgili
giderleri (Mağaza başına max. 500.000 $)
DESTEK ORANI % 50
TURQUALITY-FROM TURKEY İBARESİNİN KULLANILMASI HALİNDE
DESTEK O R A N I % 60
M A D E İN TURKEY İBARESİNİN
KULLANILMASI HALİNDE DESTEK ORANI % 55
İHRACATÇI BİRLİKLERİ % 80
DESTEK SÜRESİ: 4 YIL
Moda-Marka Desteği Başvuru Prosedürü
Başvuru markalaşma faaliyetlerini
Müsteşar1ıfimi7a yapılacaktır.
içeren
bir
proie
ile
dofrnd^^n
Herbir Şirket, SDŞ, DTSŞ Türk Patent Enstitüsüne kendi adlarına tescil
ettirdiği tek bir marka için destek başvurusunda bulunabilir.
Şirketlerin Müsteşarlığımıza ibraz edecekleri projelerde, tanıtım faaliyeti
yanında yurtdışı birim, reyon, show-room ya da franchising faaliyetlerinden
en az birinin gerçekleştireceklerine ilişkin taahhütte bulunmaları gerekir.
Markalarının ibraz edecekleri projede belirtilen hedef pazarların en az
yarısında tescil edilmiş veya tescil için müracaatta bulunulmuş ve askıya
çıkarıldığına ilişkin kararın firmaya tebliğ edilmiş olması şartları vardır.
3-ÇEVRE MALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ
Amaç
Ürünlerimizin uluslararası pazarlarda karşılaştıkları çevre, kalite ve insan
sağlığı gibi tarife dışı (teknik) engellere yönelik belgelendirme harcamalarının
desteklenmesi
Çevre Maliyetleri Desteği Kapsamında Destek Unsurları
• ISO 9000, ISO 14000
• CE işareti
• Uluslararası nitelikteki diğer kalite ve çevre belgeleri
Çevre Maliyetleri Desteği Başvuru Prosedürü
Başvuru belgelendirme harcaması yapıldıktan sonra en geç 6 ay içinde
doğrudan Müsteşarlığımıza yapılacaktır.
Yapılan belgelendirme harcamalarının %50'si desteklenir.
4-PAZAR ARAŞTIRMASI DESTEĞİ
Amaç
Yeni ihraç pazarları yaratmak ve mevcut pazarlarda pazar payımızı
arttırmaktır.
Pazar Araştırması Desteği Kapsamında Sağlanacak Destek
Unsurları
I- Pazar Araştırması Projelerinin Desteklenmesi
II- KOBl'ler Arası Uluslararası işbirliği Faaliyetlerinin Desteklenmesi
I- Pazar Araştırması Projelerinin Desteklenmesi
KOBl, SDŞ ve Üretici Dernekleri'nin kendi bünyelerinde hazırlayacakları veya
danışmanlık şirketlerine hazırlatacakları projeler kapsamında ulaşım
konaklama, tercüme ve doküman masrafları desteklenir.
Sağlanan Destek
Her Bir
BirYd
Proie için
içinde
KOBl' 1er için
$ 7.500
$ 15.000
SDŞ/ÜD' Ieri için
$10.000
$ 50.000
Toplam
$ 75.000
II- KOBller Arası İşbirliği Faaliyetlerinin Desteklenmesi
AB komisyonu tarafindan düzenlenen programlar (europartenariat,
medpartenariat) (IKV)
Uluslararası işbirliğini sağlamaya yönelik faaliyetler
SDŞ'lerin ortakları olan KOBİ'lere Pazar bulmak amacıyla diğer ülkelere
gerçekleştirecekleri programlar
Sağlanan Destek
KOBÎ' lerden bir, SDŞ' lerden en fazla iki kişi olmak üzere;
$ 500' 1 geçmemek kaydıyla yol.
Günlük $100'ı geçmemek kaydıyla konaklama giderleri %70
oranında desteklenir.
5-EĞİTİM DESTEĞİ
Dış Ticarete ilişkin eğitim ihtiyaçlarmm karşılanması suretiyle
Dış ticaret, gümrük, kambiyo, rekabet, dünya ticaret örgütü mevzuatı
Uluslararası pazarlama
Dış ticarette müzakere ve yazışma teknikleri
Moda-marka tasarımı konularında
Eğitim harcamalarının desteklenmesi
Sağlanan Destek
Yurtiçi
Yurtdışı
Destek
Eğitim
Eğitim
Oranı
KOBÎ' 1er için
$ 7.500
$ 5.000
%50
SDŞ'ler için
$7.500
$ 15.000
%75
Başvuru eğitim konularmı içeren bir proje ile İhracatı Geliştirme Etüd
İMerkezine yapılacaktır.
Yurtdışı Eğitim Programlan için 3, Yurtiçi Eğitim Programları için 3 olmak
üzere toplam 6 eğitim programı için destekten faydalanılanabilir.
6-ISTİHDAM DESTEĞİ
AMAÇ
SDŞ'lerin dış ticarete yönelik işlemlerini yürütmek üzere konusunda tecrübeli
ve üniversite mezunu yönetici ve eleman istihdamının sağlanmasıdır.
Istilıdam Desteği Kapsammda Sağianacalc
Destele Unsurian
SDŞ' lerin ilk defa istihdam edecekleri,
1 yöneticinin toplam azami $ 18.000 karşılığı TL'yi aşmamak üzere
jyıUık brüt maaşının %75'i,
2 elemanın toplam azami $ 9.000 karşılığı TL'yi aşmamak üzere yıllık
brüt maaşlarının %75'i.
Başvuru istihdam edilecek yönetici ve elemanlara ilişkin belge ve
bilgilerle birlikte Müsteşarlığımıza yapılacaktır.
Destek 1 yönetici ve 2 eleman için bir defaya mahsus olmak üzere 1 yıl
için verilir.
7-YURTİÇİ FUAR DESTEĞİ
AMAÇ
Uluslararası nitelikteki yurtiçi ihtisas fuarlarının dış tanıtımının
sağlanması ve uluslararası düzeyde katılımın artırılması
Yurtiçi Fuar Desteği Kapsammda Sağlanacak
Destek Unsurları
DTM'ce belirlenecek kriterlere uygun yerli organizatörlerin fuar'
öncesinde ve fiıar süresince gerçekleştirecekleri tanıtım ve promosyon
faaliyetlerine ilişkin giderler % 50 oranmda karşılanır.
8-YURTDIŞI FUAR DESTEĞİ
AMAÇ
Yurtdışında düzenlenecek fuarlara katılımın arttırılması
Fuar Katılım Türleri
• Milli Düzeyde Katılım: DTM' den izin alan organizatör
organizasyonunda; yurtdışında düzenlenen ticari nitelikteki uluslar
arası fuarlar ile yalnızca Türk ihraç ürünlerinin sergilendiği fuarlara
firmaların iştirakinin sağlandığı katılım
• Bireysel Düzeyde Katılım: Firmaların, dünyanın herhangi bir
bölgesindeki ticari nitelikteki uluslar arası yurtdışı fuarlara bağlantılarını
kendileri yaparak iştirak ettikleri katılım.
Kimler Yararlanabilir?
Üretici Firmalar
Üretici fîrmalarm ürünlerin p r o m o s y o n u n d a n sorumlu pazarlamacı
firmalar
• D T M ' den izin alarak milli düzeyde fijar katılımı organize eden
organizatörler
Üretici/îmalatçı Organizasyonları
AMAÇ
Katma değer yaratan işletmelerin,
• Yeni bir ü r ü n üretilmesi
• Ü r ü n kalitesi veya standardının yükseltilmesi
• Maliyet d ü ş ü r ü c ü ve standart yükseltici mahiyette yeni tekniklerin
uygulanması
• Üretimle ilgili olarak yeni bir teknoloji geliştirilmesi
île ilgili "AR-GE PROJE"lerinin desteklenmesi
AR'GE Desteği Kapsamında Sağlanacak Destek Unsurları
I-Ar-Ge Faaliyetlerinin Proje Bazında Desteklenmesi (hibe)
Il-Projelere Sermaye Desteği Sağlanması(kredi)
1-Ar-Ge Faaliyetlerinin Proje Bazında Desteklenmesi
Desteklenen giderler
Personel
Alet, teçhizat, yazılım, yayım alımı
Danışmanlık hizmeti
Malzeme alımı
Patent
A R - G E Desteği Başvuru Prosedürü
proje
FIRMA
kabul
harcama
TÜBlTAK
. FORMAT INCBLEMBS!
belgeleri
\ BIŞTÎCÂRBT
MÜSTEŞARIİĞI
T. CUMHURİYET
MERKEZ BANKASİ
Uygulamacı Kuruluş: TÜBİTAK
Temel Destek Oranı: %50
Azami Destek Oranı: %60
Destek Süresi: 3 yıl
Yetkili Kuruluş: DTM
İl-Projelere Sermaye Desteği Sağlanması
Uygulamacı Kuruluş: Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV)
Destek Oranı: %50
Projelere sermaye desteğinde, TTGV ile proje sahibi kuruluş arasında bir
sözleşme imzalanır.
İlgili Kuruluşların Internet Adresleri
• Dış Ticaret Müsteşarlığı
www,dtm.gov.tr
ÎGEME
www.igeme.org.tr
• İktisadi Kalkınma Vakfı(İKV)
www.ikv.org.tr
»Türk Patent Enstitüsü
www.turkpatent.gov.tr
• TÜBİTAK
www.tubitak.gov.tr
• Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfi(TTGV)
www.ttgv.org.tr
TEŞEKKÜRLER
M.Emrah SAZAK
Dış Ticaret Uzmanı
Tel: 0-312-204 76 36
e-posta: sazake@dtm.gov.tr
İTO YAYINLARI (2005)
Yayın N o
Yayın Adı
2005-1
Doğu Anadolu Turizm Odaklı Bölgesel Kalkınma Projesi ve Kış Olimpiyatları
2005-2
Fiyat indeksleri - Price Indices
2005-3
Büyük Mağazalar île Üretici ve Toptancı İlişkiler (2. Baskı)
2005-4
Yurtdışı Fuarlar Rehberi 2005
2005-5
KOBİ'lerin Rekabet Gücünün Geliştirilmesinde E-Tedarik Sistemleri Semineri
2005-6
Avrupa Birliği Yatınm Teşvikleri Sistemi ve Türkiye'deki Durum
2005-7
Dünya Ticaret Örgütü Kararlan ve 2005'te işletmelere Yansımalan
2005-8
Iş Yerleri için Müzik Eserlerinde Telif Hakkı Uygulamalan
2005-9
Türkiye'nin Dahil Olduğu AB Programlan ve Fonları Semineri
2005-10
Dünyada ve Türkiye'de Özel Dershaneler
2005-11
Ekonomik Göstergeler
2005-12
Süt Sanayi Gıda Güvenliği ve Mevzuat Hakkında Bilgilendirme Semineri
2005-13
Bir Finanslama Yönetimi Olarak Menkul Kıymetleştirme: ipoteğe Dayak
Menkul Kıymetleştirme ve Türkiye Uygulaması
2005-14
AB ile Müzakere Sürecine Doğru
2005-15
Avrupa Birliği Eğitim Programlan'na Katdım
2005-16
Akdeniz Ülkelerinde Zeytin Üretimindeki Gelişmeler ve Türkiye'nin izlemesi
Gereken Stratejiler
2005-17
AB ve Türkiye'de Vergi Yapısı, Denetimi ve idari işlemlerde Mükellef Hakları
2005-18
Sicil Uygulamalan Rehberi
2005-19
Rakamlarla Türkiye Ekonomisi' 2005
2005-20
Turkey in Figures' 2005
2005-21
Sektörler itibariyle Ekonmik Durum Analiz Anketi' 2004
2005-22
Limitet Şirketler Rehberi
2005-23
KOBİ'lerde Rekabet ve Verimlilik
2005-24
KOBl'lere Yönelik Destekler
Download