indir - Deniz Ticaret Odası

advertisement
Yıl 33
AĞUSTOS 2017
Yayın Türü: Yaygın- Süreli Yayındır. Ayda bir yayınlanır.
SAHİBİ
İMEAK DTO adına Yönetim Kurulu Başkanı: METİN KALKAVAN
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: BAHRİ METE
YAYIN KURULU
BAŞKAN: KAPTAN ALEV TUNÇ
PINAR KALKAVAN SESEL
BAHRİ METE
MUSTAFA YILMAZ
HARUN ŞİŞMANYAZICI
KAPTAN YILMAZ DAĞCI
İDARE MERKEZİ
İMEAK DTO: Meclis-i Mebusan Cd. No: 22 Salıpazarı 34427 Beyoğlu
İSTANBUL-TURKİYE
T: +90 212 252 01 30 (8 hat / lines) +90 212 243 54 95 (3 hat / lines)
F: +90 212 293 79 35 dto@denizticaretodasi.org.tr
www.denizticaretodasi.org.tr
«Deniz ticareti
camiamızda refah;
bilgili, çağdaş
çalışma ile
mümkündür.»
YAYINA HAZIRLIK
TAYF AJANS: Koşuyolu Mah. Katip Salih Sk. No: 60 D:1
Validebağ / Kadıköy İSTANBUL-TURKİYE
T: +90 216 339 13 40 F: +90 216 339 43 50
info@tayfajans.com
Genel Yayın Yönetmeni: HAKKI ŞEN hakkisen@tayfajans.com
Genel Koordinatör: AYŞE OLCAY ayseolcay@tayfajans.com
Reklam Müdürü: ZEYNEP USTAHÜSEYİNOĞLU
reklam@tayfajans.com Tel: +90 216 339 13 40/41
M. ZİYA KALKAVAN
Reklam ve Halkla İlişkiler: HAYDAR ÖZDEN
EBRU ALTINEL
reklam@virahaber.com www.virahaber.com Tel: +90 216 339 13 40/41
MEHMET ÇAKIR
2010 Yılı Fotoğraf Yarışması’nda DTO’nun eserini satın aldığı fotoğrafçılar
arasında yer alıyor.
Editör: SEZAİ SARAÇ editor@tayfajans.com
Muhabir: HÜSEYİN ALTAY YONTAN haber@virahaber.com
Art Direktör: GÜLSÜN YILMAZ
Katkıda Bulunanlar: SEVİM TARHAN ATASOY
Baskı: BİLGİ MATBAA
Bedrettin Dalan Bulvarı, Aykosan San. Sit. 4’lü C Blok
Kat: -1 No: 86 / 87 İkitelli Başakşehir İSTANBUL
Tel: 0212 407 04 20 (pbx)
Faks: 0212 407 05 52
Dergimizde yayınlanan yazılar, yazarların kişisel görüşleridir.
Bu yazılardan dolayı Deniz Ticareti Dergisi sorumluluk üstlenmez.
Kaynak belirtmek koşulu ile alıntı yapılabilir.
ISSN 1301 – 5907
4
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
İÇİNDEKİLER
MECLİS TOPLANTISININ
GÜNDEMİ, 15 TEMMUZ
DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK
GÜNÜ OLDU
“MEDENİYETLER SU
KENARINDA HAYAT BULDU”
06
08
1 TEMMUZ DENİZCİLİK
VE KABOTAJ BAYRAMI 91
YAŞINDA
GÜNDEM:
15 TEMMUZ:
DEMOKRASİ DESTANI
30
20
ENERJİ:
PETROLÜN DÜNYA
OLİMPİYATLARI TÜRKİYE’DE
YAPILDI
SAVUNMA SANAYİ:
TCG KINALIADA KORVETİ
DENİZE İNDİRİLDİ
54
ODADAN HABERLER
60
ŞUBELERİMİZDEN 28
DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI 30
ENERJİ 54
SAVUNMA SANAYİ 60
DTO AB BÜLTENİ 68
SÖYLEŞİ: Gözde Akyüz/Hakan Özan 74
SEKTÖRDEN HABERLER
78
MAKALE: OSKAR LEVANDER
92
DÜNYADAN HABERLER
6
24
94
S&P 98
ISTFIX ANALİZ 102
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
BAŞYAZI
Medeniyetler su kenarında hayat buldu
Kabotaj ve Denizcilik Bayramı’nın 91.
yılını ve 15 Temmuz Demokrasi ve Milli
Beraberlik Günü’nün birinci yıldönümünü
Türkiye’nin dört bir yanında coşkuyla kutladık,
şehitlerimizi saygıyla andık. Aslında bu sene
kutladığımız Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
biz denizciler için çok daha anlamlıydı. Bir
hafta boyunca doğudan batıya kadar sadece
deniz kenarlarında değil, iç sularımızın
düzenlendiği bir şölene dönüştü.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanımız Ahmet Arslan’ın girişimleri,
Kars ve Ardahan Valiliklerinin destekleriyle
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nda Çıldır
Gölü’nde de çok güzel etkinlikler yapıldı. Kars
sınırlarındaki Kütük Ev Mevkii’nde başlayan
etkinliğe değişik yelken kulüplerden 30
yelkenci, kano yarışlarına da 40 sporcumuz
Metin Kalkavan
İMEAK DTO/Yönetim Kurulu Başkanı
bulunduğu birçok ilimizde bir hafta boyunca
kutlamalar coşkuyla devam etti.
Denizcilik dünyada insanlık için vazgeçilmez
bir sektördür. Denizci ülke olmak, aynı
zamanda uluslararası itibar ve prestij
demektir. Ulu önder Atatürk’ün 1 Temmuz’u
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak ilan
etmesi, sadece denizcilik sektörü için değil,
ülkemiz açısından çok önemli bir karardır. 26
Nisan 1926’da kabul edilen Kabotaj Kanunu
hem Türkiye, hem de Türk denizciliği için
bir mihenk taşıdır. Bunu çok iyi anlamak
gerektiğini düşünüyorum. Türk insanına liman
kaptanlığı ehliyetinin bile verilmediği bir
dönemde bu kanunun çıkması, bu kanunun
ne kadar önemli olduğunu da gözler önüne
sermektedir. Bir hafta süren Denizcilik ve
Kabotaj Bayramı boyunca sadece denize
kıyısı olan illerimizde değil, iç sularımızda
da çeşitli etkinlikler düzenlendi ki, bu son
derece önemlidir. Bugüne kadar sönük geçen
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı bu sene idare
ve sektör işbirliği çerçevesinde, neredeyse
Edirne’den Kars’a kadar bir dizi etkinliğin
8
katıldı. Bu organizasyon bize; bayram
kutlamalarının sadece deniz kıyılarında
yapılması gerekmediğini, bu tür aktiviteleri iç
sularımızda da yapmanın mümkün olduğunu
gösterdi. Van Gölü’nde ve Çıldır Gölü’nde
yapılan bu etkinliklerin, iç sulara ev sahipliği
yapan diğer illerimize de örnek olmasını
diliyoruz.
İMEAK Deniz Ticaret Odamız tarafından
geleneksel hale getirilen, bir süredir ara
verdiğimiz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
balosu bu sene Ulaştırma Denizcilik ve
Haberleşme Bakanımız Ahmet Arslan’ın da
katılımıyla Çırağan Sarayı’nda çok görkemli
bir organizasyonla tekrar hayat buldu.
Birçok seçkin davetlinin katıldığı 1 Temmuz
Balosunu; neredeyse denize gönül vermiş
herkesle bürokratından sektör temsilcisine,
kuvvet komutanından sivil toplum
temsilcilerine kadar çok geniş yelpazede
insanların bir araya gelmesi sayesinde
denizcilere yakışır bir organizasyonla kutladık.
Bu yıl bayramımızı, sadece Denizcilik ve
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Kabotaj Bayramı olarak kutlamadık. 15
Temmuz Demokrasi ve Milli Beraberlik Günü
öncesine denk gelmesi nedeniyle Kabotaj
Bayramı’nda kamuoyuna 15 Temmuz’u
hatırlatmak adına önemli mesajlar da verdik.
Atatürk’ün; “Söz konusu vatansa gerisi
teferruattır” sözü, 15 Temmuz’da bire bir
yaşanmıştır. Bu zaferde 249 yurttaşımız
şehit düşmüştür. Bu vesile ile şehitlerimize
Allah’tan rahmet ve şükranlarımızı sunarken,
ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
İnsanlık tarihinde bazı günlerin çok büyük
bir önemi vardır. O tarihler asla unutulmaz…
Türkiye’nin şanlı tarihinde unutmayacağı ve
unutturmayacağı önemli tarihler vardır. Bu
tarihler bir ulusun varoluşu ya da yok oluşu
gibidir. Nasıl ki, Çanakkale Deniz Savaşı
ya da Kurtuluş Savaşı bir ulusun kaderini
değiştirdiyse ve o ulus unutulmaz bir destan
yazdıysa; 15 Temmuz da, bir ulusun destan
yazdığı ve asla unutulmaması gereken bir
tarihtir.
Bir gurup vatan haini tarafından başlatılan
darbe girişimini bu ülkenin insanı; canını
siper ederek, tankların önüne geçerek
püskürtmüştür. Halkın bu iradesi karşısında
hainler istedikleri sonuca ulaşamamışlardır.
Tabii ki burada bir konunun altını çizmeden
de geçemeyeceğiz. Denizcilikte çok sıklıkla
kullanılan ‘İyi kaptan, gemisini sağ salimen
limana yanaştırandır’ sözünün ne kadar
yerinde bir söz olduğu bir kez daha ortaya
çıkmıştır. Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşu, halkı
sokağa çağırması hainlerin bütün planlarını
bozmuştur. Burada Sayın Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan’a da şükranlarımızı
sunuyoruz.
15 Temmuz’un yıldönümünde ülkemizin
farklılıklarını bir kenara bırakıp tek vücut
olması; konu vatan olunca farklılıklarımızı
bir kenara bıraktığımızı da göstermiştir.
Bütün sivil toplum örgütlerinin ortak bir
duruş sergilemesi, çok anlamlı bir duruş ve
mesaj vermiştir. Elbette ki farklılıklarımız
olmalı, çok seslilik demokrasinin gereğidir.
Farklılıklarımız zenginliklerimizdir. Bizi
geliştirir ve zenginleştirir. Ama konu vatan
olunca, farklılıklarımızın aslında hiç de
önemli olmadığını gördük. Dileğimiz; bir
daha ülkemizin, ülke insanımızın bu gibi
hain saldırılara maruz kalmamasıdır. Çünkü
“Hepimiz aynı gemideyiz. Bu geminin adı da
Türkiye gemisidir”. Bu gemi Allah korusun
batarsa, hepimiz batarız. Bu geminin
batmaması için birlik ve beraberlik içinde
bu geminin istimini yükseltmek zorundayız.
Başka bir Türkiye yok. Atalarımızın,
dedelerimizin mezarları bu toprakta, biz
bu topraklardan rızkımızı çıkarıyoruz. Biz
bu ülkeyi dedelerimiz ve babalarımızdan
emanet aldık; bu emaneti çocuklarımıza
ve torunlarımıza teslim etmek bizim en
yüce görevimizdir. Pruvanız neta, rüzgarınız
kolayına olsun. Allah selamet versin…
DENİZ TİCARETİ / TEMMUZ 2017
meclis
MECLİS
meclis
MECLİS TOPLANTISININ GÜNDEMİ, 15 TEMMUZ
DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ OLDU
İMEAK Deniz Ticaret Odası Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı’na, 15 Temmuz
Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün 1. yıldönümü ve etkinlikleri damgasını vurdu. Kasım
ayında yapılacak olan DTO seçimleri de gündemde yerini korudu.
demokrasimize, cumhuriyetimize,
devletimize kastetmiş hainlerin kahpece
düzenlemiş olduğu bir darbe girişimiyle
karşı karşıya kalmıştık. Kin kusan, ölüm
kusan bu çetenin aziz milletimizin malı
olan tanklarla, F16’larla, helikopterle
halkımızın kutsal iradesine yaptıkları
saldırı tarihimizin hazin bir sayfasıdır.
Ancak bu büyük milletin önderi sevgili
Cumhurbaşkanımızın sesine kulak
veren halkımızın ölümü göze alarak,
şehitler, gaziler vererek ortaya koyduğu
muhteşem direniş bu hazin olayı dünya
demokrasi tarihinin altın sayfasına
çevirmiştir.”
İMEAK Deniz Ticaret Odası Temmuz
Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda 15
Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik günü
ağırlıklı olarak gündeme geldi. Toplantıda
konuşmacılar, Kasım ayında yapılacak
olan seçimlere dair yorum ve görüşlerini
de bildirdiler. İMEAK Deniz Ticaret
Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin
Kalkavan, Türkiye-AB İstişare Komitesi
(KİK) Türkiye kanadını oluşturan sivil
toplum kuruluşlarının düzenlediği
basın toplantısında yayınlanan bildiriyi,
önemine dikkat çekerek meclis
kürsüsünden yeniden okudu.
Toplantıda İMEAK DTO Meclis Üyesi
Salih Zeki Çakır, “Değişim Grubu” olarak
ortak akıl çalışmaları yürüteceklerini
ifade ederek “Bu ortak akıl
çalışmalarından sonra ortaya çıkacak
görüşlerimizi, çalışma prensiplerimizi
ve hareket tarzımızı, Ağustos ayında
sonuçlandığı zaman, açık yüreklilikle
denizcilik camiamızla ve kamuoyumuzla
paylaşacağız” dedi. Çakır daha sonra,
bu süreci sağlıklı ve etkin bir şekilde
yürütebilmek için Koster Armatörleri ve
İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu
Başkanlığı görevinden istifa ettiğini
açıkladı.
Metin Kalkavan, kapanışta Salih Zeki
Çakır’ın açıklamalarına yönelik olarak
“Ben Salih Kaptan aday mıdır değil
midir, konuşmasından anlamadım. Yani
şimdi istifa ettiğine göre aday… Ama
açık söylemediğine göre hayır, benim de
aklım karıştı. Herhalde arkadaşların da
aklı karıştı. Keşke aday olsa, güzel güzel
yarışsak” yorumunu yaptı.
Kalkavan ayrıca, İMEAK DTO Meclis
Üyesi Abbas Kolçalar’ın 15 Temmuz’la
ilgili yaptığı “Bu işin müsebbibi, bu
işin başarısına kendisini alkışlatmak
istiyorsa ben bu alkışı yapamayacağım”
sözlerine tepki göstererek “Herhangi
bir siyasi düşüncede olabilirsiniz. Farklı
10
Cengiz Kaptanoğlu
da düşünebilirsiniz. Bu bir mozaiktir,
zenginliktir. Ama belayı görmezden
gelmek ve hele hele inşallah yanlış
anlamışımdır, bunun müsebbibi olarak
Sayın Cumhurbaşkanımızı göstermek...
Bunun kabul edilebilir bir tarafı olamaz”
dedi.
Türk Loydu’ndan Aslı Yaldız da
toplantıda “Balast suyu uygulamaları”
hakkında bir sunum yaptı.
“HALKIMIZIN KUTSAL İRADESİNE
YAPTIKLARI SALDIRI TARİHİMİZİN
HAZİN BİR SAYFASIDIR”
İMEAK DTO Meclis Başkanı Cengiz
Kaptanoğlu yaptığı açılış konuşmasında
seçim dönemine girildiği için bundan
sonra kamuoyunun da şahit olması
için meclis toplantısının canlı yayınla
yapılması hakkında yönetim kurulunun
önerisi olduğunu dile getirdi. Öneri
Meclis tarafından kabul edildi.
Kaptanoğlu daha sonra 15 Temmuz
Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün
birinci yıl dönümü hakkında görüşlerini
paylaştı. Kaptanoğlu konuşmasına
şöyle devam etti: “Bundan bir yıl önce
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Kaptanoğlu, dost düşman herkesin
aziz Türk milletinin, kendini tankların,
kurşunların önüne atarak; demokrasisini,
cumhuriyetini ve iradesini korumakta
kararlı olduğunu vurguladı. Devletin
büyük bir mücadeleyi kararlılıkla
sürdürmekte olduğunu hatırlatan Cengiz
Kaptanoğlu şunları söyledi: “Bu hain
teşebbüsün elebaşları ve tüm uzantıları
birer birer yakalanarak, Türk adaletinin
karşısında hesap vermektedirler.
Bir büyük demokrasi destanının
yıldönümünde vatanı, milleti ve devleti
için gözünü kırpmadan şehit ve gazi olan
tüm 15 Temmuz kahramanlarını minnet
ve şükran duygularımla anıyorum”.
Kaptanoğlu’nun konuşmasının ardından
15 Temmuz şehitleri, gazileri ve
denizcilik camiasından vefat edenler
anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.
Saygı duruşunun ardından DTO’da 30 yıl
ve daha fazla süreyle çalışanlara plaket
takdimi yapıldı.
“BALAST SUYUNDA NE KADAR
ZAMAN KAZANILIRSA O KADAR İYİ”
Toplantıda söz alan DTO Meclis Üyesi
Murat Er balast suyu uygulamalarına
yönelik olarak kısa bir konuşma yaptı.
Er, “Dün bütün gün balast suyu
uygulamasıyla ilgili başkanlarımızla
ve birçok arkadaşımızla da konuştuk”
Murat Er
diyerek Panama ve Yunanistan’ın
uygulamalarını öğrendiklerini ve bu
ülkelerin zaman müeyyidesi ile ilgili
kendi bayraklarındaki devletlere ileriye
yönelik 1-2 sene onların avantajına
olacak şekilde karar verdikleri bilgisini
aktardı. Er konuşmasına şöyle devam
etti: “Malumunuz bunlar ciddi yatırım
gerektiren pahalı ekipmanlar. Ne
kadar zaman kazanılırsa o kadar iyidir.
Alternatif ürünler çıkabilir. Teknoloji
gelişebilir. Biz de zaman kazanmış
oluruz. Bir sene bir senedir, iki sene
iki senedir. Zaten Cem Melikoğlu da
burada. Herhalde kendisi de bize
teknik bilgileri anlatır. Sabahleyin galiba
Ankara’ya da bununla ilgili bir yazı
yazılmış ve müracaatta bulunulmuş.
İnşallah umuyoruz ki, Türk bayraklı
gemiler için lehimize bir netice
çıkar. Açıkçası bütün ülkeler kendi
bayrağındaki gemiler lehine böyle karar
veriyorsa, bizim devletimiz de aynısını
yapar diye düşünüyorum.”
Murat Er’in konuşmasının ardından
konuyla ilgili söz alan Türk Loydu Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu
balast suyu uygulamaları hakkında bir
bilgilendirme sunumu hazırladıklarını,
sonrasında da uluslararası mevzuata
göre yapılması gerekenler hakkında
bilgi vereceklerini belirtti. Melikoğlu,
“Biliyorsunuz bunun çıkışı IMO ile oldu.
Sonra da bununla ilgili ertelemeler
yaşandı. Bunları biraz daha ötelemenin
yöntemleri var” diyerek sunumunu
yapmak üzere sözü Türk Loydu Plan
Kontrol Mühendisi Aslı Yaldız’a bıraktı.
“MUAFİYETLER BİZİ ÇOK
İLGİLENDİRİYOR”
Aslı Yaldız, 2004’ten beri balast suyunun
gündemlerinde olan bir konu olduğunu
Cem Melikoğlu
belirterek, IMO’nun düzenlemiş
olduğu sözleşmeler arasında belki de
uygulaması en zor olanlardan birisi
olduğu için bu kadar geç devreye girmiş
olduğunu ifade etti. Yaldız; Balast
Suyu Sözleşmesi’nin operasyonlardan
kaynaklı balast suyunun bir limandan
diğer limana taşınması dolayısıyla
ekonomik olarak ya da sağlık açısından
zararlar getirmesinden dolayı geliştirilen
bir sözleşme olduğunu hatırlattı.
Sözleşmenin aslen 2004 yılında
hazırlandığını, ancak kabul şartı
sağlandıktan bir yıl sonra yani 8 Eylül
2017’de yürürlüğe gireceğini belirtti.
Yaldız, balast suyu uygulamaları
açısından Türkiye’yi ilgilendiren kuralları
şöyle özetledi: “Muafiyetler bizi çok
ilgilendiriyor. D2 şartını sağlayan B3
kuralından ve ek gereklilikleri olan
C1 kuralından sağlanan muafiyetler
var. Belirli limanlara ya da konumlara
giden gemilerde muafiyet yapılabiliyor.
Maksimum beş yıllık süreyle muafiyet
yapılıyor. Yine IMO’nun geliştirmiş
olduğu kurallara dayanarak bir risk
değerlendirmesi yapılması ve IMO’ya
sunulması lazım. Bu şekilde gemi bazlı
muafiyet alınabiliyor. Gemilerin, balast
suyu gereklilik planı olması gerekiyor.
Bunun da yine idareler ya da onların
tanımış olduğu kuruluşlar tarafından
onaylı olması şartı aranıyor. Hem
mürettebat dilinde, hem de IMO’nun
kabul etmiş olduğu dillerde hazırlanması
gereken bir plan. Bizim çok fazla
armatörümüzden de talep geldiği için
hem Türkçe, hem İngilizce olarak bir
formatı web sayfamızda yayınladık.”
Balast operasyonlarının kayıtlarının
tutulması için bir kayıt defterinin de
zorunlu olduğunu belirten Yaldız,
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
bunun da gemide en az iki yıl tutulması
şartının bulunduğunu vurguladı. “Bizim
için asıl temel konu olan balast suyu
yönetiminin nasıl yapıldığını ifaden eden
D3 kuralı” diyen Yaldız sözlerine şöyle
devam etti: “Bunun daha öncesinde
yürürlüğe gireceği var sayılarak; hem
balast kapasitesine, hem de üretim
yılına bağlı aşamalı olarak yürürlüğe
girmesi gerekiyordu. Ama zaten çok
geç yürürlüğe girdiği için bütün yeni
gemilerin teslimi D2’yi sağlayacak
şekilde olması gerekiyor. Yürürlüğe
girişten sonraki ilk yenilemelerinde,
D2 şartını mevcut gemilerin de
sağlaması lazım. D2 şartı aslında genel
anlamda arıtma sistemi gerekliliği. Yine
gemiler için gerekenlerden biri de D2
aşamasına geçiş için kullanılan balast
suyu değişimi operasyonları. Bunun en
yakın karadan 200 deniz mili açıkta ve
200 metre derinlikte olması gerekiyor.
Eğer bu sağlanamıyorsa, yine en yakın
karadan 50 deniz mili uzaklıkta 200
metre derinlikteki sularda yapabilirsiniz
deniliyor. En son olarak da aslında yine
de bu koşullar sağlanamazsa, liman
devletleri rota üzerinde belirlenen bir
alan tahsis ediyor ve burada değişim
yapabiliyorsunuz”.
“BİZİM İÇİN KRİTİK OLAN
D KURALLARI”
Yaldız, D kurallarının ülkemiz için kritik
önemde olduğunu ifade ederek, D1’in
D1 balast suyu değişim standartlarını
tarif ettiğini belirtti. Bununla ilgili balast
suyu değişimi gerekliliği olduğunu
ve bunun için de balast tanklarının
minimum yüzde 95’inin değiştirilmesi
gerektiğini ifaden eden Yaldız taşıma
yöntemleri için, bu yüzde 95’i sağlamak
adına minimum üç sefer taşırma işlemi
yapılması gerektiğini söyledi. Yaldız
şöyle devam etti: “D2’de aslında bir
sürü organizmanın minimum ne kadar
olması gerektiğini ifade ediyor, ama
bunun Türkçesi arıtma sistemi takılması
demek oluyor. D3’de balast suyunda bu
arıtma sistemlerinin tip onaylı olmasıyla
alakalı gereklilik. Aslında bununla
ilgili IMO’nun kılavuzları var. Bunları
zorunlu hale getirmek için çalışmalar
devam ediyor. Eğer kimyasal bir arıtma
yapılmayacaksa, sistemlerin G8’e uygun
olarak tip onayı alması şartı var. Eğer
kimyasal madde kullanılıyorsa, ayrıca
değerlendirilerek arıtma sistemlerinin
11
meclis
MECLİS
G9 kılavuzu da kullanılarak tip onayı
süreci tamamlanmış olması gerekiyor.
Yine sözleşme kapsamında sörvey ve
sertifikasyon gerekliliği söz konusu.
Ayrıca 400 groston üzerindeki tüm
uluslararası sefer yapan gemilerin
sörveylerini yapması gerekiyor.
Ayrıca uygun bulunan gemilerin
sertifikasyonunun da yapılması gerekiyor.
IMO’nun birçok sözleşmesi gibi yetki
yine idarelere ya da idarelerin tanımış
olduğu klas kuruluşlarına veriliyor.”
“UYGULAMADA ÇOK FAZLA SORUN
VAR”
Genel olarak bakıldığında kuralın
anlatırken çok basit gibi göründüğünü,
aslında uygulamada çok fazla sorun
olduğunu dile getiren Aslı Yaldız, en
başta mevcut gemiler için uygulanacak
D2 yani arıtma sistemi takana kadar
ki balast değişiminde, geminin tercih
ettiği yönteme bağlı olarak stabilitesinde,
boyuna mukavemetinde, köprü
görüşünde ya da hava firarlarında
problemler oluşabildiğini belirtti. Yaldız
konuşmasında bu problemleri şöyle
sıraladı: “Eğer yakın seferler yapılıyorsa,
süreler yetmeyebiliyor ya da gideceğiniz
sefer alanında tanımlanmış uygun bir
balast değişimi alanı olmayabiliyor.
Arıtma ile ilgili olarak zaten bambaşka
sorunlarımız var. Gemilerdeki mevcut
takılmış sistemlerin çok uygun
olmadığı IMO’ya belirtildiği için arıtma
sertifikalarının tip onay kılavuzu
değiştirildi ve aslında şu anda IMO
nezdinde onay almış birçok sistemin
uygun olmadığı değerlendirilmiş oldu.
Bu demek oluyor ki, değişen onay
kılavuzuna uygun sistemler zaten yok.
Mevcut sistemler de aslında uygun
değil diyebiliriz. Bir başka sorun
US Coast Guard’ın kendine özgü
kurallarının olması ve onları işletiyor
olması. US Coast Guard’ın kendi tip
onay sistemi var ve sadece benim tip
onayımı alan sistemleri takmış gemiler
benim limanlarıma gelebilir diye bir
koşulu var. Zaten IMO’da kılavuzun
değişmesine sebep olan sistemlerin
her sefer için uygun olmaması ve deniz
koşullarının uygun olmaması gibi bir
sorun söz konusu. Uygulamayla ilgili de
yine tersane kapasitelerinin yeterliliği
ve üreticilerin kapasite yeterliliğinin
değerlendirilmesi gerekiyor. Retrofit
yapıldığı zaman gemiye takılacak olan
12
meclis
Aslı Yaldız
sistemlerin ölçümlerinin yerleştirilmesi,
geminin yerlerinin olup olmaması…
Özellikle küçük gemilerde devrelerin
ve boruların geçeceği, konulması
gerekiyorsa pompa ile ilgili sorunlar söz
konusu. Yine kısa seferlerde arıtmayı bile
yapmaya yetmeyecek süreler olabilir.
Bir diğer problemin de forsept
kontrollerinin nasıl yapılacağı olduğunu
vurgulayan Yaldız; “Genel olarak
sertifika bazlı yapılabilir. Ama aynı
zamanda örnek alma yoluna gidilerek
uygunluğu değerlendirilebilir. Ama
tabii numunelerin alınabilmesi için
hem kılavuzlar yeterli değildi, hem de
forseptlerin memurlarının ne kadar
yeterli olduğuyla ilgili sorunlar söz
konusuydu. Ve yine bu örnek alma
değerlendirmesi ve sürelerle ilgili
sıkıntılar var” dedi.
“ÇÖZÜM ÜRETİLİRKEN YENİ
SORUNLAR ORTAYA ÇIKTI”
Aslı Yaldız, bu sorunların IMO’ya
ulaşmasıyla aslında IMO’nun kısmen
çözümler üretmeye çalıştığını ifade
etti. Yaldız, IMO’nun çözümler
üretirken yeni bazı sorunlar da
çıkarttığını vurguladı. IMO’nun tip
onay kılavuzunu güncellediğini
belirten, daha önce sistemlerin yeterli
olmadığını belirten Yaldız şöyle devam
etti: “Doğal olarak bu kılavuzun da
yeterli olmadığı anlamına geliyordu.
Bu değiştirildi. Ve bu değişimde amaç
yine aslında tersanelerde sıkışmayı
önlemekti, ötelemeyi tetikliyordu.
Ama aynı zamanda tip onay süreci
değişince uygun ekipmanı teçhiz
etmek için armatöre fırsat sağlanması
için D2 standardı uygulaması 2 yıl
kadar ötelenmiş oldu. Genel olarak
baktığımızda IOPP’ye bağlı yenilemesi
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
8 Eylül 2017 ile 8 Eylül 2019 arasına
düşen gemiler artık ilk yenilemesinde
değil, ikinci yenilemesinde gerekli
standardı sağlamak zorunda. Zaten 8
Eylül 2017’den sonra teslim tarihinde
D2 standardının sağlanması gerekiyor.
Eğer gemiler en son yenilemesini 2014
ile 2017 yılları arasında yapmışsa, bu
demek oluyorki birinci yenilemesinde D2
standardını sağlamak zorunda. Ama bir
önceki yenilemesi 8 Eylül 2012 ile 2014
arasında olan gemiler, yani şu andaki
mevcut ve hali hazırdaki yenilemesi 8
Eylül 2017 ve 2019 arasına düşecek
gemiler ikinci yenilemeye sarkıyor. Bu
da aslına bakarsanız 2022 ile 2024
arasında bu gerekliliği sağlayacakları
anlamına geliyor.
“SERTİFİKALARIN ONAYLANMASI
KLAS KURULUŞLARINA DEVREDİLMİŞ
DURUMDA”
Yaldız, Bir diğer kılavuzun da değişimin
yapılamaması durumunda neler
yapılacağına, hatta neler yapılmaması
gerektiğine dair olarak yayınlandığını
belirterek özellikle bazı limanlarda
sorun olacağı düşünüldüğü için,
eğer balast değişimi yapılamıyorsa
D2 şartını normal takılması gereken
süreden önce takılmasına gerek yok
diye açıkça tariflendiğini belirtti. Yaldız
şunları söyledi: “Bu konuda bizim
Türk bayrağıyla ilgili uygulamalar
söz konusu. Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı’nın 9 Haziran
2017 tarihli mektubuna göre, balast
suyu yönetimi sertifikası ve yönetim
planlarının onaylanması yetkisi
zaten klas kuruluşlarına devredilmiş
durumda. Ancak burada Türk
bayraklı gemilere takılacak ekipmanla
alakalı ek bir madde vardı. İdarenin
gerekli gördüğü durumlarda tip onay
dokümantasyonlarının ve raporlarının
yine yetkilendirilmiş kuruluşa
sunularak, onların değerlendirmesinin
alınması isteniyor. Onların uygundur
değerlendirmesiyle beraber tekrar
Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel
Müdürlüğü’ne sunulan bir sertifikasyon
süreci tanımlanmış durumda. Bunun ne
kadar uygulanacağı ile ilgili tabii ki pek
bir fikrimiz yok. Çünkü aslına bakarsanız
halihazırda ekipmanlar tip onayı alıyorlar.
Tekrar US Coastguard gibi sertifika
vermek gibi değil de dokümantasyon
kontrolü gibi bir uygulama olabilir.
Biz Türk Loydu olarak zaten
yetkilendirilmiş kuruluş olarak
yetkili olduğumuz bayraklardan
sertifikalandırma hizmeti yapıyoruz. Aynı
zamanda balast suyu yönetim planları
onaylarını veriyoruz. Aynı zamanda Türk
bayrağı adına eğer gerekli görülürse,
tip onay süreciyle ilgili uygunluk
değerlendirmesi hizmetlerini yapıyoruz.
D2 standardına geçildikten sonra gerekli
olacak retrofitten kaynaklı değişimlerin,
devrelerin ve planların onaylarını ve
tekrardan sertifikasyon hizmetlerini de
veriyoruz.
Özellikle Türk bayrağıyla ilgili olan
deharmonizasyon ile ilgili öteleme
hakkında konuşulmuştu. Bununla
ilgili bir çalışma yapıldı, ama şu anda
IMO’nun ertelemesinin ardından ne gibi
bir karara varıldığına dair bir fikrimiz yok.
Halen mesela bizim takip ettiğimiz bazı
bayraklarda deharmonizasyondan geri
adım atmış durumda değil. Halen onlar
için deharmonizasyon devam ediyor.
Sizler de tabii ki yakından takiptesiniz.
Şu anda deharmonize etmek bize
öteleme anlamında maksimumda
üç yıl kazandırıyor. Ama zaten 20172019 arasındakiler otomatik olarak
2022-2024’e ötelendi. Ama 2019
Kasım ayındaysa yenilemenizi öne
çektiğiniz zaman yaklaşık bir üç yıl
kazanıyorsunuz. 2022’ye kadar takmak
zorunda kalmayacaksınız. Ama onun
haricinde gerçek yenilemesi zaten
yürürlüğe girişten itibaren iki yıla tekabül
edenlerin öne çekmesine kesinlikle
gerek yok. Zarar etmiş olurlar.”
“BİZ GENÇ BİR ODAYIZ”
Türk Loydu’ndan Aslı Yaldız’ın
sunumunun ardından Metin Kalkavan
Haziran ayı faaliyetlerinin sunumunu
yaptı. Sunumundan önce 30 yılı
aşan çalışanlara verilen plaketle ilgili
görüşlerini paylaşan Kalkavan, “Biz
çok genç bir odayız. 26 Ağustos’ta
35. yılımızı bitireceğiz. 1982 yılında
kurulduk. Bu zaman zarfında bizle
birlikte birçok insan çalıştı ve çalışmaya
devam ediyor. Gerçekte çok fazla insanla
götürmüyoruz bu işi. Ama burada çok
değerli çalışanlarımız var. Çok fazla
öne çıkmazlar. Çok istikrarlı, çok güzel
işler yaparlar. Biz kendilerini bir nebze
de olsa böylece onurlandırmayı uygun
buluyoruz. Kendilerine oda adına
teşekkür ediyoruz. Daha nice senelere…
Çok yakın teşviki mesaide bulunmasak
da çoğu çalışanımızı yakından takip
ediyoruz” dedi.
Kalkavan bir önceki meclis kayıtlarına
geçmediği için Özata Tersanesi’ndeki
tören konusunda yorumlarda bulundu.
Kalkavan şunları söyledi: “Sayın
Özdemir Ataseven’in tersanesinde
Kenya’ya yapılan bir feribotun indirme
törenine katıldık. Feribot çok orijinal
bir feribot ve Kenya ile eminim gemi
inşa adına büyük açılımlar yapacak bir
proje. Başarıyla denize indirme törenini
yaptık. Töreni Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanımızın başkanlığında
gerçekleştirdik. Ben de kendilerini tebrik
ediyorum. Gemi inşa sektörü olarak
inanılmaz işler çıkarıyoruz. Çok farklı
yerlerde, çok farklı alanlarda, tabiri
caizse iğneyle kuyu kazar gibi çok ciddi
bir emek sarf ediyoruz. Çok ciddi niş ve
özel projeler çıkarmaya başladık.”
Kalkavan gemi inşasında satış sonrası
servis kısmında da hızla büyüdüklerini
ifade ederek, kapasitenin hızla arttığını
belirtti ve şunları söyledi: “Neredeyse
her hafta bir havuz geliyor. Otuzları
aştık, kırklara geliyoruz. Yüzer havuz
kapasitemiz giderek artmaya başladı.
Ama bunun yanında tersanelerimiz
çok özel projelere de imza atıyorlar. O
da sevindirici. Gemi inşa ciddi olarak
kabuk değiştiriyor ve ileriye dönük
olarak çok başarılı projeler yapıyoruz.
Bu projelerden bir tanesi de Kenya’ya
feribot imalatı ve ihracatıydı. Kendilerine
başarılar diliyorum. Metin Kalkavan,
İTO ile ortaklaşa açıklanan 15 Temmuz
Demokrasi ve Milli Birlik Günü basın
bildirisinin önemli olduğunu vurgulayıp,
bu bildiriyi üyelere okudu.
“BALAST SUYU UYGULAMALARINDA
TÜRK DENİZCİLİĞİ İÇİN BÜYÜK BİR
FIRSAT VAR”
Temmuz ayı meclis toplantısında söz
alan Meclis Üyesi Salih Zeki Çakır da
konuşmasının başında, ülkemizin ve
milletimizin aleyhinde faaliyet gösteren
FETÖ ve diğer şer odaklarına karşı
mücadele ederken şehit düşmüş,
ülkemizin birliği, dirliği ve vatanın
bağımsızlığı için kanlarını feda etmiş tüm
şehitlerimize rahmet, gazilerimize şifalar
ve ailelerine sabırlar diledi.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Çakır, uzun zamandır Koster Armatörleri
ve İşletmecileri Derneği olarak balast
suyu ile ilgili açıklamaları yakından takip
ettiklerini ve üyeleriyle paylaştıklarını
belirterek “Burada Türk denizciliği için
büyük bir fırsat var. Bu balast suyu
arıtma cihazları çok büyük bir ekonomi.
Değişik rakamlar var. 50 milyar dolar ile
100 milyar dolar arasında bir piyasa”
dedi.
Balast suyu uygulamalarının Türk yan
sanayisi için de çok önemli bir fırsat
olduğuna çeşitli platformlarda vurgu
yaptıklarını ifade eden Çakır, bu cihazın
bir yerli versiyonunun olması gerektiğine
ve buradaki ekonomiden ülkeye
kazanç sağlanması gerekliliğine davet
yaptıklarını hatırlattı. Çakır şöyle devam
etti: “Bir reaksiyon olmayınca şartlar
kendimizin denemesi gerektiğini ortaya
koydu. Biz de bir grup akademisyen ve
sanayici ile birlikte İstanbul Teknopark’ta
bir kuruluş başlattık. Mevcut teşviklerde
yer almak için balast arıtma cihazının
ekipmanının yerli versiyonunu üretmek
için bir çalışma başlattık. Dün,
zannederim IMO’da bunu duymuş
olacak ki, 2 sene daha uzatma vererek
bize bir şans tanıdı. İnşallah yerli
versiyonumuzla armatörlerimize hizmet
sunarız. Denemekten başka çaremiz
yok. Bu başka çalışmaları da inşallah
özendirecektir.”
Çakır, 48 saat transit geçişlerinin
bir süre kaldırılması, sonrasında hiç
olmazsa süresiz uzatılmasıyla ilgili
5-6 ay önce meclis konuşmasında 25
bakanlığın onayını alarak düzenlemenin
yayınlanacağını duyurduğunu
hatırlatarak şunları söyledi: “Tabi biz iyi
niyetli insanlarız. Denizciliğimizin çok
açık menfaatine olan bir düzenleme
bu, kimsenin karşı çıkacağı aklımıza
gelmedi. Biz çok iyi bir iş yaptığımızı
düşünüyorduk. Ama maalesef
birileri, ki az çok öğrendik, bu konuyu
Danıştay’a götürerek iptalini istemişler.
Fakat sağolsun idarecilerimiz,
siyasetçilerimiz bu konuya çok inandı,
takip ettiler. Danıştay’da da bizim
verdiğimiz fikri destekleyerek süreci
tamamladık. Şimdi düzenleme Sayın
Başbakanımızın önünde. İnşallah kısa
zamanda imzalanarak Resmi Gazete’de
yayımlanacaktır. Bize destek olanlara
da, köstek olanlara da yürekten teşekkür
ediyorum”.
13
meclis
MECLİS
TÜBİTAK’ta TÜSSİDE bünyesinde
düzenlenen çalıştaydan da bahseden
Salih Zeki Çakır, bunu bir kitapçık haline
getirerek; araştırma ve çalışma yapanlara
bir kaynak eser olarak, referans olacak
bir kitapçık haline getirdiklerini dile
getirdi. Çakır, “Katılımcıların özgün
görüşleri bunlar. Şu gerçek de var. Bu
tür çalışmalarda katılımcılar değiştikçe,
görüşler de değişebilir. Bir bağlayıcılığı
yoktur. Bu örnek, referans bir çalışmadır.
Umarım denizciliğimiz istifade eder,
eleştirilerini yapar. Biz daha iyisini her
zaman yapmaya talibiz” dedi.
“ORTAK HAREKET ZEMİNİ ARANMASI
GEREKTİĞİ DÜŞÜNCESİNDEYİZ”
Seçim dönemine girildiğini hatırlatan
Salih Zeki Çakır, sürece dair
düşüncelerini meclis üyeleriyle paylaştı.
Çakır şu açıklamayı yaptı: “Siyasette,
yönetimde ve iş hayatında günümüzün
en nadir bulunan değeri doğru ve
istikrarlı bir duruştur. Bu duruş doğru
analizin ve değerlendirmenin sonucunda
ortaya çıkan gerçeklerin iyi niyet ve iyi
ahlak çerçevesinde savunulması ve bu
gerçekler olumsuzsa bunların karşısında
dirayetle durulmasıdır. Değişim grubu
olarak ne mutlu bize ki, 24 Kasım 2012
yılından bu yana aldığımız mesafeye
baktığımızda dikkati çektiğimiz her
husus hakkında kamuoyu oluşturmaya
çalıştığımız her sorun ve çözümü
üzerindeki düşüncelerimizde, Türk
denizciliğinde ortak akıl taleplerimizde
mütemadiyen haklı çıktık. Benim de 24
Kasım 2012 tarihinde Üsküdar’da Deniz
Ticaret Odası başkanlığına adaylığımı
koyduğum gün yaptığım konuşmam var.
Kendi namımıza haklı olduğumuzun
vesikası olsa da, odamız adına
üzülerek görüyorum ki bu konuşmada
vurguladığımız hususların pek çoğu
değişmeden kalmış. Yine de biz doğruya
doğru diyen bir gelenekten geliyoruz.
Şimdi duruşumuzu bozmadan beş yıl
sonra da aynı şeyleri söylüyoruz.
Çok daha geniş katılımlı, genç, dinamik,
daha adil ve herkesin etkin temsil
edildiği, üyelerimizin menfaatine
odaklanmış, sessiz kalanlarımıza ses
verecek, çalışan, çalıştıran üreten,
ürettiren, konuşan, tartışan, tartışmayla
yatan, tartışmayla yönlendiren, yardıma
koşan, çözüm bulan, hesap soran,
hesap veren, hesaba çekilebilen,
14
meclis
Salih Zeki Çakır
şeffaflığı ön plana çıkaran bir Deniz
Ticaret Odası yönetimine ihtiyaç var.
Amerikalıların meşhur sözüdür: If you
judge your self, no body can judge
you. Ana ilkemiz esas olan asıl olan ve
asil olan üyelerin hak ve menfaatleri
olmalıdır, ilkesiyle çalışmalar yapılmalı,
üyenin her zaman haklı olduğu genel
kabulüyle ortak hareket zemini aranması
gerektiği düşüncesindeyiz.”
ÇAKIR, KOSDER BAŞKANLIĞINDAN
İSTİFA ETTİ
Haziran ayı Meclis Toplantısı’nda
İMEAK DTO Meclis Başkanı Cengiz
Kaptanoğlu’nun yaptığı ortak akıl
çalışması davetini hatırlatan Çakır
şunları söyledi: “Biz de Değişim Grubu
olarak bu çağrıya canı gönülden
destek vererek, elimizden gelen katkıyı
sağlamaya çalışacağız. Dünyada
herşey değişirken bizler de değişmeli
ve tüm sektör paydaşları için en
iyinin arayışı içinde olmalıyız. Deniz
Ticaret Odamızın da ciddi bir değişim,
dönüşüm ve yenilenme ihtiyacı içinde
olduğu her türlü izahtan varestedir.
Umuyorum ki, herkes aynı hassasiyetle
ortak akıl çalışmalarına destek
verecektir. O anlamda çağrım davetim
herkesedir. Buna yönetim kurulumuz
da dahildir. Dolayısıyla bu ortak akıl
çalışmalarından sonra ortaya çıkacak
görüşlerimizi, çalışma prensiplerimizi
ve hareket tarzımızı, Ağustos ayında
sonuçlandığı zaman, açık yüreklilikle
denizcilik camiamızla, kamuoyumuzla
paylaşacağız.
Tekrar etmekte fayda görüyorum. Bütün
bu süreçte ana ilkemiz şu olacaktır:
Esas olan, asıl olan, asil olan üyelerin
hak ve menfaatleridir. Üyeler velinimettir
ve üye her zaman haklıdır. Gayretimiz
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
ve gayemiz güçlü bir meclis, güçlü bir
yönetim, güçlü ve işlevsel bir kurumsal
yapı işleyişine ulaşarak güçlü denizciliğe
yelken açmaktır. Bu süreçte yapılacak
tüm çalışmaların denizciliğimize,
ülkemize hayırlı olmasını temenni
ediyorum. Prensip olarak 2012’de
yaptığım gibi, o zaman da Gemi İnşa
Sanayicileri Birliği Başkan Vekilliği
görevimdeydim; istifa etmiştim. Şimdi
de Koster Armatörleri ve İşletmecileri
Derneği’ndeki Yönetim Kurulu
Başkanlığından, bu süreci başlangıcında
sağlıklı ve etkin bir şekilde yürütebilmek
için görevimden istifa ediyorum.”
“TÜRKİYE’NİN SMIT BARGE İHTİYACI
ÇOK FAZLADIR”
Toplantıda söz alan İMEK DTO Meclis
Üyesi Abbas Kolçalar da, iki ay önce
Bandırma Limanı’nda yanlış yükleme
nedeniyle batan Aliağa isimli bir
konteyner gemisi ile ilgili görüşlerini
dinleyicilerle paylaştı. Bir buçuk ay gibi
kısa bir sürede bu geminin herhangi
bir hasar almaksızın ve ilave bir hasara
sebep olmaksızın başarıyla çıkartıldığını
belirten Kolçalar, konuşmasına şöyle
devam etti: “Biz şirket olarak MTA
şirketiyle birlikte bu gemiyi satın almak
ve yeni bir yapılandırmaya sokmak
kararı aldık. Türkiye’de liman inşaatında
en büyük ekipman parkına sahip
olan tek şirket Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanlığı’nın Tarama
Başmühendisliği’dir. Ama bütün
ekipmanlarını toplarsanız çok fazla bir
katkısının da olmadığı rakam olarak
açıktır. Sayı çoktur, ama kapasiteleri
anlamında ufak olması sebebiyle
çok bir anlam ifade etmemektedir.
Bu kurumun elindeki en büyük smit
barge 600 metreküptür. Çoğunluğu
350-450 metreküptür. Özel sektörde
960 metreküplük beş tane smit barge
vardır. Ama Türkiyemizin ihtiyacı
çok daha fazlasıdır. Biz 4 sene önce
2000 metreküplük bir smit barge’ı
kendi imkanlarımızla yaptık. O da
bir konteyner gemisinden çevirerek
yaptığımız bir projedir. Bu geminin bir
konteyner gemisi olması sebebiyle bu
amaca uygun bir ortak yatırıma MTA
ile girerek şöyle bir süreç yaşayacağız.
Birincisi ki biz bunu daha önce
Gine’de yaptık, kendi şirketimizin aile
grubu bir konteyner gemisinin smit
barge’a dönüştürülmesiyle TÜBİTAK’a
ziyade bu kanunun gerektirdiği şeyleri
yapmak konusunda emek harcanması
gerektiğini belirten Kolçalar şunları
söyledi: “Böylece o emekler ürünlerini
verdiği zaman doğal olarak bayram
edeceğiz. Yoksa bu bayramdır diye, hadi
bayram yapalım, demek benim içimden
gelmiyor. Yani sektörümde yabancı
bayraklı gemilerin çalışmaları sürdükçe
bu bana zor geliyor. Dolayısıyla bir
kaynak israfı gibi değerlendiriyorum. “
Abbas Kolçalar
bir proje hazırlayacağız ve yüzde 99
bizim bu projeyi onaylatabileceğimizi
düşünüyorum. İkinci güzel tarafı, bu
geminin hurdaya gitmektense sektöre
kazandırılması ve 2000 metreküpün
üzerinde bir smit barge yapmak. Tamamı
yerli imkanlarımızla olacak bir yatırım
olacak.
Üçüncüsü de, bu geminin ana makinası
ve makine donanımı her ne kadar suya
girmiş ve çıkmış olsa da yeniden hayata
kavuşturmak amacındayız. Elimizdeki
smit barge zaten makinasız bir barge’tır,
efektif olanı da bu. İkinci yapacağımız
barge da makinasız olacak. O sebeple
bir purge tank ihtiyacımız var. Ülkemizde
purge tank ile ilgili bir regülasyon olmasa
da Türk Loydu’yla ortak bir çalışmaya
gidilecek ve bu da bir regülasyona
sokulacaktır. Bu takdirde biz o geminin
makine dairesini modifiye etmek ve her
iki barge’a kumanda edecek bir ikmal
yaratmak hedefindeyiz. Taramada,
bir tarama ekipmanı taramayı yapıp
döktüğü malzeme bir barge’tır. Ama bu
barge dolduğunda dönüp gelene kadar
ikincisinin standby’da beklemesi gerekir
ki tarama gemisi beklemesin. Bu amaca
uygun Türkiye’nin gelecekteki ihtiyaçları
ve projeleri doğrultusunda böyle bir
yatırıma gittik.”
Ramazan ayındaki iftar davetleri ve
Kabotaj Bayramı etkinlikleri hakkında da
eleştirilerde bulunan Kolçalar, “Ramazan
bayramında iftar davetleri o kadar çok
oldu ki, baktım babamdan atamdan
öğrendiğim Müslümanlık şartlarını
aşmışız, bu iftar konusu çok kutsal bir
olaydı. Bugün gösteri haline dönüştü.
Bu nedenle, Odamızın iftar daveti
hariç hiçbir iftar davetine katılmadım”
dedi. Kabotaj Bayramını kutlamak
için bir şeyler yapalım düşüncesinden
Kolçalar 15 Temmuz etkinliklerini de şu
sözlerle eleştirdi: “Herkes doğaldır ki
iktidarın yönetimin yönlendirdiği tarzda
veya ortaya koyduğu şekilde bir takım
olayları eleştirmekten de çekinebilir. Ama
herkesten özür dilerim ben aynı fikirde
değilim. Bu işin müsebbibi, bu işin
başarısına kendisini alkışlatmak istiyorsa,
ben bu alkışı yapamayacağım.”
“ZİYARETLER GERÇEKLEŞTİRDİK”
Toplantıda söz alan Türk Kılavuz
Kaptanlar Derneği Yönetim Kurulu
Başkanı Saim Oğuzülgen de yaptığı
konuşmada, geçtiğimiz ay Türk Kılavuz
Kaptanlar Derneği genel kurulunda
yönetim kurulunun oluşturduğunu ve
kendisini de içlerine davet ettiklerini
ifade ederek “Şu anda Türk Kılavuz
Kaptanlar Derneği Yönetim Kurulu
Başkanı olarak sizlere hitap ediyorum”
dedi. Derneğin yönetim kurulunun
göreve gelişinden sonra nezaket
ziyaretlerini gerçekleştirdiği günlerde
DTO’nun bir önceki meclis toplantısının
yapılmakta olduğunu belirten Oğuzülgen,
DTO Meclis Başkanı ve Yönetim Kurulu
Başkanı’nı randevusuz olarak ziyaret
ettiklerini ve kendilerinden büyük bir
misafirperverlik gördüklerini ifade
ederek kendilerine meclis kürsüsünden
teşekkür etti.
Türk denizcilik sektörünün önemli
konularından biri olan gemiadamları
yönetmeliği ile ilgili UDHB Deniz ve
İçsular Genel Müdürlüğü’nün bir taslak
hazırladığını ve Haziran ayının ilk
günlerinde ilgili kurumlara gönderildiğini
hatırlatan Oğuzülgen şunları söyledi:
“Bize odamızdan ve sendikamızdan
görüşlerimize vareste olarak bir talep
geldi. Bu talebi yapmalarından dolayı
da kendilerine teşekkür ediyorum.
Yönetmelik taslağının, en önemli bölümü
kılavuz kaptanlarla ilgili konular…
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Saim Oğuzülgen
Kılavuz kaptanlar ve kılavuzluk hizmetleri
de Türk denizcilik sektöründeki birinci
derecede deniz emniyetine yönelik
konular olduğu için biz sektör olarak ilgili
görüşlerimizi hazırladık ve gönderdik.
Benim ikinci teşekkürüm de odamızın
bizim görüşlerimize vareste olarak
işbirliğimizi talep etmesi ve bizim
görüşlerimizi de değerlendirmeye alması
yönüyledir. Bu bakımdan da odamıza
ve odamızın haricinde Gemi Makineleri
İşletme Mühendisleri Odamıza ve
Türkiye Denizcilik Sendikamıza da
özellikle teşekkür ediyorum.”
26 Ocak 2018 tarihinin Türk Kılavuz
Kaptanlar Derneği’nin kuruluşunun
50. Yıldönümü olduğunu hatırlatan
Oğuzülgen, o gün hep birlikte olmayı
dileyerek konuşmasını tamamladı.
“SAHİL GÜVENLİK BASKISINDA BİR
DEĞİŞİKLİK YOK”
İMEAK DTO Meclis Üyesi Tunç
Kurtluoğlu da gemiadamlarının
sorunlarını dinleyicilerle paylaştı.
Gemiadamlarına verilen sağlık yoklama
belgelerinin bir muayene ile uzatıldığını
hatırlatan Kurtluoğlu, bu belgenin
sadece Türkiye karasularında geçerli
olduğunu, Yunan makamlarının bunu
tanımadığını ve gemiadamlarının bu
ülkede zorluklar yaşadığını belirtti.
Kurtluoğlu Sahil Güvenlik hakkında
ise şunları söyledi: “4 sene önce 30
Mayıs seçiminden bu yana Sahil
Güvenlik baskısında bir değişiklik yok.
Taleplerimiz belli. Biz Türkiye’nin her
köşesinde, ne kadar Sahil Güvenlik
Komutanlığı, sahil güvenlik botu
varsa, bu botların komutanlarının aynı
olaylarda, aynı davranışları göstermesini
bekliyoruz. Burada bir adalet arayışı
var. Türkiye’nin her tarafındaki liman
15
meclis
MECLİS
meclis
için söylüyorum. Orada evi satın alınca,
denizi de satın almış olmuyorsunuz.
Güneyde bu işler çok fazla. Mavi
Yolculuğun kalbine bıçak saplanıyor.
Sadun Ağabeyin kemikleri sızlıyordur
herhalde. Koylar için de adalet arıyoruz.”
“DENİZ TİCARET ODASI’NA
SEÇİMLERDE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Tunç Kurtluoğlu
başkanının aynı olayda aynı davranışı
göstermesini istiyoruz. Allah’tan adalet
arayanlar çoğaldı. İnşallah adil bir
Türkiye’ye kavuşacağımız umudunu
taşıyoruz.”
Sağlık cüzdanlarının alınmasındaki
zorluklar hakkında da eleştirilerde
bulunan Kurtluoğlu şunları söyledi: “Bu
benim sağlık cüzdanım. İstanbul’da
yaptırdım. Bir kursa katılmıştım.
Kurs arasında bir saat koştum, iki
saat koştum, o gün bitirdim. Bizim
Bodrum’da ya da Marmaris ve
Fethiye’de nasıl yaşıyoruz bunu? Devlet
hastanesine gidiyoruz. Öbür kaptanlar
da gün almış. 60-70-80 kişi oluyor. Salı
ve Perşembe günleri yapıldığı için Salı
bitmiyor, Perşembe bitmiyor. Öbür Salıya
alabiliyoruz. Bu şaka değil. Bir tek devlet
hastanelerine bu yetki verilmiş”
“EVİ SATIN ALINCA DENİZİ DE SATIN
ALMIŞ OLMUYORSUNUZ”
Kurtluoğlu, Ilıcak’ta koya yapılan bir
ev nedeniyle yaşanan sorunları ise
şöyle özetledi: “Arkadaşlar koyun
önü kapandı diye aradılar. Şamandıra
çekilmiş. Yüzme alanı belirlenmiş. Yüz
elli metre, en belirtilmediği için, koy
boydan boya koy kapanmış hakikaten.
İnsanların yüzeceği başka koy da yok.
Bu şamandıraları kesin dedik. Kestiler,
girdiler, Sahil Güvenlik geldi. Sahil
Güvenlik, ‘İzni kim verdi?’, derken meğer
150 metre açığa şamandıra çekilmesi
için Liman Başkanlığı’ndan vize alınmış.
Tabii liman başkanını kandırmışlar. İyi
niyetli olduğuna şüphem yok. Yüzme
alanına tekneler giriyor, can güvenliği
demişler. O da bir maddeye dayanıp yüz
elli metreyi vermiş. En de belirtilmediği
için boydan boya koyun tamamı
kapatılmış. Yani denize sıfır evi olanlar
16
Tunç Kurtluoğlu, DTO seçimlerine sahip
çıkaracaklarını belirterek şu açıklamaları
yaptı: “Deniz Ticaret Odası’na bizler, yani
sıradan üyeler sahip çıkmazsak Deniz
Ticaret Odası’nda ben yaptım oldu, işte
ben öyle yaparım zaten gibi eğilimler
artarak gidecektir. Onun için ben bütün
arkadaşlarıma ve üyelere bunu çeşitli
yazılarla iletmeye çalışacağız. Birincil
olarak kendi meslek komitelerine herkes
sahip çıksın. Başka meslek komitesi için
de örgütlensin, organize olsun, o sektörle
ilgili olmayanların meslek komitelerine
yukarıdan girmeleri, sızmaları önlenirse,
öncelikle daha demokratik bir meclis
oluşumu, daha demokratik bir meslek
komitesi oluşumu gerçekleşmiş olur. 38
numaralı meslek komitesine aday olacağız.
Ben de adaylığımı açıklıyorum. Metin
Başkan açıklıyor. Biz de yine bağımsız
bir listeyle aday olacağız. Yine listemizin
rengi pembe... Şimdi demokrasiye
herkesin ihtiyacı var. Demokrasinin
birinci koşulu azınlık haklarının çoğunluk
tarafından saygıyla karşılanması ve
çoğunluğu alanların azınlık haklarını
garantiye almalarıdır. Başkan olacak
adaylara naçizane bazı önerilerim var.
Birincisi hedeflerini, neler yapacaklarını,
seçimlerde ne vaat ettiklerini içeren bir
takım dokümanlar önümüze koysunlar ki,
biz takip edebilelim. Fikri takip dediğimiz
olayı gerçekleştirebilelim. Yani ‘Kardeşim
sen de bunu demiştin, ama yapmadın.
Hani demokratiktin’. Yönetim kurulunu
ve başkanı meclis seçiyor. Meclisin
oluşumunda mümkün olduğu kadar
özgür irade olursa, yani özgür irade
derken bütün arkadaşlarımın özgür iradesi
olduğuna inanıyorum da, seçimlerde
meslek komitelerinde tabanından gelen
arkadaşların etkin olduğu bir meclis
oluşursa, meclisin yönetim kurulunu
oluşturmasında, başkanın seçiminde de
yepyeni değişik şeyler çıkabilir”.
Kurtluoğlu 15 Temmuz hakkında da
açıklamalarda bulundu. Kurtluoğlu,
Fethullah Terör Örgütü’nün yapmış
olduğu darbe girişimini çok önemsediğini
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
belirterek konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu Türkiye’nin altını oymak için
yapılmış bir darbe girişimidir. Ama
adaletin olmadığı yerde, demokrasinin
olmadığını göz ardı etmememiz lazım.
Ben sadece 15 Temmuz darbe girişimini
değil, 12 Mart, 12 Eylül, 1960 darbesi
gibi toplumsal iradenin dışında,
demokratik iradenin dışındaki tüm darbe
girişimlerini nezdinizde lanetliyorum.
O günlerde de yapılmış olan haksız
idamların, haksız hapislerin, haksız
uygulamaları, bugün de yapılmakta
olan ve yapılacak olan bütün haksız
uygulamaları lanetliyorum. Bir daha
tekrarlanmamasını diliyorum.”
“TÜRK DENİZ TİCARET FİLOSU ERİYOR”
Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği (GYİB)
Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak
da, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik
Günü’ne dair açıklamalarda bulundu. Bu
günün herkes için çok taze olduğunun
altını çizen Bayrak şunları söyledi:
“Ülkemizin içinden geçmiş olduğu kaotik
durumu, o günden bugüne geçirmiş
olduğumuz bu evreleri hepimiz biliyoruz.
Allah bu millete bir daha bu tür darbeleri
göstermesin. Her zaman halkın iradesinin
geçerli olduğu, halkın hür iradesiyle
seçilen yönetimlerin ülkemizi yönetmesini
dileğiyle bu 15 Temmuz’u artık bir bayram
gibi kutlayacağımıza göre, hepimize kutlu
olsun diyoruz.
Ancak beni çok dikkatimi çeken bir
konu var. Sizler de görmüşsünüzdür. 15
Temmuz’u anarken Türk askerini eleştiren,
sanki bu darbeyi Türk askeri yapmış
gibi bir takım figürlerin kullanılmasını
da çok doğru bulmuyorum. Sonuçta 15
Temmuz darbesine karşı duran halkımızın
feraseti olduğu kadar, bu ülkenin ordusu
da 15 Temmuz’u engelleyici bir direnç
göstermiştir. Sonuçta bu ordu hepimizin
ordusu... Bizi dış ve iç düşmanlara karşı
koruyacak olan başka bir ordu yok.
Kaldı ki, 15 Temmuz darbe girişimine
karşı halkın her kesiminden de katılanlar
olmuştur. Sadece askerler değildir.
Onlar zaten asker değillerdir, öyle kabul
etmememiz lazım. Türk ordusu her zaman
onurlu, gururlu, Türk milletini koruma
azminde olan bir ordudur. Bunu böyle
kabul etmemiz lazım.”
Bayrak, ihracat rakamlarından da
bahsederek, bu ay en çok ihracat artışı
yapan sektörler arasında birinci sektör
olduklarını, ihracatlarını yüzde 176
“BAZEN ÇOK RENK KATIYORSUNUZ
AMA BAZEN DE ÇOK FAZLA OLUYOR”
Başaran Bayrak
Halim Mete
artırdıklarını ifade etti. İlk 6 ayda da 600
milyon civarında bir artışın olduğunu ve
bunun da yüzde 76’ya tekabül ettiğini
belirten Bayrak, bu ihracatın üçte
ikisinin ikinci el gemilerin satışından
kaynaklandığını, yeni gemi ihracatının
40-45 milyonlar civarında olduğunu ve
bunun da Türk deniz ticaret filosunun
eridiği anlamına geldiğini vurguladı.
Bayrak, daha sonra TOBB Başkan
Yardımcısı Halim Mete’ye hitaben
ticari sicil kayıtları hakkında sorunları
dile getirdi ve şunları söyledi: “Geçen
ay bir şirket kurmak istedim. Ticaret
sicile gittim. Odaya kayıt olmanız lazım,
dediler. Genelde de insanlar atlıyorlar,
gidiyorlar Ticaret Odası’na kayıt oluyorlar.
Bence ticaret sicilin, Ticaret Odası’nın
içinden alınması lazım. Oraya memurları
koyuyorlar, gelene Ticaret Odası’na kayıt
olma zorunluluğu getiriyorlar. Bir kere
kayıt olduktan sonra da artık otomatiğe
bağlanıyor. Bizim İstanbul’da 5000
Ticaret Odası üyemiz var. Buna ne
gerek var? Üyelik ücreti 500 TL. Geçen
seçimden önce de aynen bahsetmiştim.
Bu konuya bir çözüm üretilmesi lazım.
Biz Deniz Ticaret Odası mensuplarıyız.
Bizim ticaret sicilimiz orada tutulabilir
ama Ticaret Odası mensubu olmak
durumunda değiliz. Ya da bize komite
versinler, orada grup kuralım. Ona da
izin verilmiyor. Ben denizcilerle ilgili bir
grup olmadığını biliyorum. Ama iki odaya
üye olmamız gerekmiyor. Tersaneciler
olarak Sanayi Odası’na üye oluyoruz
zaten. Ama biz denizciler Deniz Ticaret
Odası mensubuysak Ticaret Odası’na
herhangi bir aidat ödeme gerekliliği
yoktur. Bu konunun düzeltilmesi lazım”.
Başaran Bayrak’ın sözleri üzerine
kürsüye gelen TOBB Başkan Yardımcısı
Halim Mete konuyla ilgili açıklamalarda
bulundu. Konunun yıllardır maalesef
çözemedikleri bir konu olduğunu dile
getiren Mete, şu açıklamayı yaptı:
“Ticaret sicil müdürlükleri her ilde
sadece o ildeki ticaret odasına, varsa
ticaret sanayi odasına veriliyor. Bizde
de İstanbul Ticaret Odası tarafından
tutuluyor. İstanbul Ticaret Odası, biz
denizciler müracaat ettiğimiz zaman
içinde ticaret kelimesine bakarak ve
de biraz zorlayarak, bizimkiler hiç
ilgilenmediği için maalesef bizi oraya
kaydediyorlar. Hatta bazı firmalarımızı
sadece üç yere değil, dört yere
kaydediyorlar. Kanun maalesef biraz
aksak. Dün de bu konuda Ticaret
Odası başkanıyla biraz konuştuk. Oraya
gittiğinizde diyelim ki; gemiyle ilgili bir
şirket kuruyorsanız, benim şirketimin
ticaret odasıyla hiç ilgisi yok deyip
itiraz ederseniz onu sadece buraya
kaydediyorlar. Ama yüzde 95 kimse
itiraz etmiyor. Çünkü orada kaydediyor,
sonra buraya kaydediyor. Fazla para mı
veriyorsunuz, hayır. Yarıya bölünüyor.
Yani Deniz Ticaret Odası’nın alacağı
para, Ticaret Odası ile ikiye bölünüyor.
Bizim paraları alıyorlar. Sadece burada
değil, Türkiye’nin değişik illerinde de
böyle oluyor. Bizim 8 bin üyemiz var.
İkincisi orada üyeler olarak hepiniz oy
kullanmaya gidiyorsunuz. Gidiyoruz
bir grup olarak kamyoncularla
bir aradayız. Hiç istemediğim biri
vardı karşımda. Ona oy vereyim mi
vermeyeyim mi tartışmasını yaptım. Tek
listeydi mecburen verdim. Yani orada
denizciler örgütlenip, kendi adaylarımızı
çıkartabilirsek Deniz Ticaret Odası üyeleri
olarak oradaki birkaç komiteye tesirli
olabiliriz. Bunları ben biliyorum. Ama
her seferinde bir yerlere dağılıyoruz.
Nasılsa bizim odamız burası diye orayı
kontrol etmiyoruz.”
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Konuşmaların ardından kapanış
konuşmasını yapan İMEAK Deniz Ticaret
Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin
Kalkavan, toplantıda iletilen sorunlarla ve
yapılan yorumlarla ilgili şunları söyledi:
- Tunç Bey herhalde çıktı. Sağolsun
renk kattı gitti. Söyleyeceklerimi
duyamayacak, o nedenle Tunç Beyi bir
dahaki meclise bırakalım. Haklı olduğu
bazı konular var.
- Saim Kaptan: Yönetmelik konusunda
çalışıyoruz zaten. İnşallah onu bir şekle
kavuşturacağız. Bugün de yönetimle
konuştuk. Farklı düşünceler var.
Bazen oluyor böyle ama elimizden
gelenin inşallah doğrusunu ve en iyisini
yapacağız.
Metin Kalkavan Abbas Kolçalar’ın
Kabotaj Bayramı ve 15 Temmuz
Demokrasi ve Milli Beraberlik Günü
hakkındaki eleştirilerine yanıt verdi.
Kalkavan şunları söyledi:
- Bazen hakikaten ya biz yanlış anlıyoruz
ya da farklı oluyor. Meclisimizde devamlı
konuşan beş kişi vardır. Abbas Bey,
onlardan bir tanesi olarak konuştu.
Tabii bayram farklı bir kavram. O günkü
şartlarda ulu önderimiz Atatürk’ün o
günkü yapmış olduğu olayı hakikaten
anlamamak, onun Türk denizciliğine
sağlamış olduğu avantajı, katkıyı
anlamamak, bunu sadece içerideki belli
ihalelerde, belli şartlarda, kanunda öyle
veya böyle sizin düşüncenize göre aykırı
olmuş işlemler yüzünden bir bayramı
yok saymak… Bu düşünceyi anlamak
mümkün değil. Türk insanın almış
olduğu kaptan ehliyeti sülalelerimize ait
verilmiyor. Türk insanına liman kaptanlığı
ehliyeti bile verilmediği bir dönemden
kalkıp gelip, Kabotaj Kanunu’nu 26
Nisan 1926’da kabul etmek çok önemli.
Bunun ülkeye neler kattığını göz ardı
edip, sadece günlük olaylara indirgemek
bazen üzüyor. Biz elbirliğiyle bunu nasıl
büyütürüz, bu coşkuya insanları nasıl
katarız diye düşünüyoruz. Bizimki gibi
kaç tane özel bayram var. Kabotaj ve
Denizcilik Bayramı’nı Atatürk hediye
etmiş. Kanunu çıkarmış ve bayram
haline gelmiş. Bunu sadece iki tane
tekneye verilmiş özel izinle delindi diye
kutlamıyorum, yok sayıyorum demeyi
kabul etmemiz söz konusu değil.
- Daha da kötüsü herhangi bir siyasi
17
meclis
MECLİS
meclis
Metin Kalkavan
düşüncede olabilirsiniz. Farklı da
düşünebilirsiniz. Bu bir mozaiktir,
zenginliktir. Ama belayı görmezden
gelmek ve hele hele inşallah yanlış
anlamışımdır, bunun müsebbibi
olarak Sayın Cumhurbaşkanımızı
göstermek... Bunun kabul edilebilir
bir tarafı olamaz. Hayatın pahasına
bu mücadeleyi vereceksin, ölümden
yarım saatle kurtulacaksın. 40 yıllık
FETÖ Terör Örgütü, birkaç kişiyle
kurulacak bir örgüt değil ki. Eğer bu
tehlikeyi hala algılayamadıysak, burada
büyük haksızlık var. İstediğiniz tarafa
oy verebilirsiniz. Farklı bir şekilde de
düşünebilirsiniz. Ama bugün bu ülkenin
uğraşmış olduğu en büyük tehlikeye
karşı, cumhuriyet tarihinden sonraki en
büyük tehlikeye karşı, parçalanmanın
kenarından dönen bir ülkeyi hayatı
pahasına savunan insanlara bunu
yapmak düşüncesini kabul etmemiz
söz konusu değil. Nasıl bir düşüncedir.
Nasıl kızarsınız ki, nasıl nefret edersiniz
ki? Nasıl buraya kadar getirirsiniz bu
olayı ve bu kürsüden konuşursunuz.
Sizin vazifeniz bu değil ki. Biz bir
kurumuz, Deniz Ticaret Odasıyız. Bizim
kurumumuzun altında böyle bir şeyin,
şu atmosferde söylenmesi bu belayı
görmemek gibi bir şey. Böyle bir şeyi
nasıl yaparsınız? Bu bela öyle böyle bir
şey değil. Bırakın hangi tarafı, hangi
partiyi tuttuğunuzu, bu apayrı bir şey.
Bunun kişilerle alakası yok, bunu hala
görmüyor muyuz? Karşı fikirde olsanız
da, bugün için tek bir sebebiniz olsa da
bu sebepten desteklenmesi lazım bu
insanın. Sadece bu sebepten bu belaya
karşı mücadeleden... Ve yalnız başına
18
mücadele ediyor. Kaç kişi var yanında?
Bunu hakikaten anlamam mümkün
değil. Bazen çok renk katıyorsunuz
ama bazen de çok fazla oluyor. Kusura
bakmayın. Bu siyasetçilik değil. Bu parti
tutmak da değil. Devlet tarafındayız.
Hepimiz biriz. Eğer darbe başarılı
olsaydı sen bugün hangi ticaretini
yapabilecektin? Hangi tarafta olacaktın?
Ya hep beraber hapiste olacaktık,
ya farklı bir yerde olacaktık. Türkiye
Kurtuluş Savaşı’ndan beri ilk kez bu
kadar iyi refleks göstermiş, bu gösterilen
millet refleksini bu kadar küçümsemeyi
kabul etmiyorum. Burada artık parti
yoktur. Burada artık kişisel bir şey de
yoktur.
“SEÇİM OLMADAN BAŞKAN OLMANIN
HİÇBİR KEYFİ YOK”
Metin Kalkavan, Salih Zeki Çakır’ın
seçim dönemine girilmesi ile ilgili yaptığı
konuşmaya da yanıt verdi. Kalkavan,
15 Temmuz gündemi nedeniyle seçim
konuşması yapma düşüncesinde
olmadığını dile getirerek “Bugün, o gün
değil. Daha önümüzde bir sürü meclis
toplantısı var. Konuşuruz, tartışırız.
Basın bildirisini kasıtlı yavaş okudum ki,
normalde televizyonlarda dinlediğinizde
içeriğin çoğunu anlamıyorsunuz. Nasıl
olsa geldi geçti. Ama içinde çok büyük
anlam ifade eden, çok büyük düşünceler
vardı. Ve bugüne geldiğimizde
unutmamak lazım” dedi. Kalkavan daha
sonra şunları söyledi: “Salih Kaptanın
dediği gibi farklı da düşünebilirsiniz.
Farklı görebilirsiniz. Görüşlere saygılıyız.
Yarışmak bir erdemdir. Adam gibi
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
yarışmak da büyüklüktür. Bunu yapalım,
kabul. Seçim mi? Bu da kabul... Ama
ben Salih Kaptan aday mıdır, değil midir
konuşmasından onu da anlamadım.
Yani şimdi istifa ettiğine göre aday…
Ama açık söylemediğine göre hayır…
Benim de aklım karıştı. Herhalde
arkadaşların da aklı karıştı. Keşke aday
olsa, güzel güzel yarışsak. Herhalde bir
dahaki meclis toplantısında söyleyecek.
Ağustos ayına sakladı. Ama şunu
söyleyeyim: Bakın hiç keyifli değil. Seçim
olmadan, başkan olmanın hiçbir keyfi
yok. Gelsin rakipler; bu hem fırsattır,
hem eksikliklerimizi görürüz, hem de
daha iyisini yapmaya çalışırız. 9 Mayıs
seçiminin bize ciddi katkısı olmuştur.
Yapılan eleştirilerden pay almışızdır.
Daha iyisini yapmışızdır. Bugün de
herkes gelsin. Sağ olsun başkan da izin
verdi. Kameralarda canlı yayınla binlerce
insan da izlesin. Ne nedir bakalım. Ama
bir tek şey yok: Kavga yok, belden aşağı
çalışmak yok…
Metin Kalkavan konuşmasını şu sözlerle
noktaladı: “Gerçekten bazen bende
mi hata var diye, hani Abbas Bey’in
ki gibi düşünceler var, acaba bende
mi bir şey var diye bakıyorum. Vatan
mevzubahisse gerisi teferruat diyorsun
ve vurup geçiyorsun. O nedenle ben
seçim konusundaki konuşma hakkımı
bir sonraki meclise saklayacağım. Orada
çok daha keyifli, çok güzel, neler yapıldı,
neler yapılıyor anlatırız. Eleştirileri de her
zaman bekliyoruz. Ama dediğim gibi ben
anlamadım.
İnşallah Salih Kaptan o gün söyleyecek
bize, ben adayım veya değilim diye.
Ama benim yönetimimden de çağırdı.
Bilmiyorum kim katılır. Bir kişi mi, iki
kişi mi onu bilmiyorum. Yalnız biz çok
keyifli olarak, takım olarak yola devam
ediyoruz. Çok kararlı olarak devam
ediyoruz. Seçim konuşması hakkımı
Ağustos meclisinde kullanacağım.
Genelde sorulan bir sorunun cevabını da
o gün alacaksınız. O açıdan çok keyifli
günler yaşayacağız.
Bunlar bir tarafa, 15 Temmuz’da lütfen
bulunduğunuz herhangi bir yerden,
nerede olursanız olun, etkinliklere
katılmaya çalışın. Ülkeye sahip çıkmaya
çalışın. Bana ne, ne gerek var demeyin,
çok önemli.”
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
19
meclis
MECLİS
FAALİYET RAPORU FAALİYET RAPORU FAALİYET RAPORU
İMEAK Deniz Ticaret
Odası’nın 13 TemmuzAğustos 2017 tarihleri
arasında yapılan
faaliyetlerini DTO Yönetim
Kurulu Başkanı Metin
Kalkavan sundu.
ROBERT HILL FICS, İMEAK DTO’YU
ZİYARET ETTİ
Insitute Of Chartered Shipbrokers’ın
(ICS) Üye İlişkileri Başkanı Robert
Hill Fics 11 Temmuz 2017 tarihinde
Odamızı ziyaret etti. Görüşmeye Gemi
Brokerleri Derneği Başkanı Şinasi Onur
ve Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin
Ertan da katıldı. Ziyarette ICS ile odamız
arasında yapılabilecek ortak çalışmaların
neler olabileceği görüşülerek, yeni
üye kazanımlarının sağlanması, Piri
Reis Üniversitesi’nde verilen derslerin
incelenerek ICS sınavlarından bu dersleri
alanlara muafiyet verilebilmesi gündeme
geldi.
Görüşmelerde ayrıca Deniz Ticaret
Odası, Piri Reis Üniversitesi ve Gemi
Brokerleri Derneği ile işbirliği içinde
hareket ederek Türk brokerlerinin
ICS’e katılımının artırılması ve Türk
denizciliğinin uluslararası arenada
bir adım daha öteye götürülerek ICS
üyeliği olan Türk brokerlerinin sayısının
artırılması hedeflendi.
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ İÇİN
ORTAK BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI
15 Temmuz darbe girişiminin
yıldönümü nedeniyle, ülke genelinde
eşzamanlı “Gücümüz Milli İrade,
Hedef Büyük Türkiye” başlıklı ortak
açıklamanın İstanbul ayağı 13 Temmuz
2017 tarihinde İŞKUR merkezinde
gerçekleştirildi. Ortak açıklamaya
TOBB’a bağlı ticaret ve sanayi odaları ile
20
Metin Kalkavan
Ticaret Borsası Meclis ve Yönetim Kurulu
başkanları da katıldı. Toplantıya İMEAK
DTO adına Metin Kalkavan katıldı.
BAYRAM KUTLAMALARININ
FESTİVALE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ İÇİN
TOPLANTI YAPILDI
Bundan sonraki yıllarda, 1 Temmuz
Kabotaj ve Denizcilik Bayramı’nın,
İstanbul’da bir festivale dönüştürülerek
kutlanması amacıyla İstanbul Valisi Vasip
Şahin başkanlığında ve İMEAK Deniz
Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan’ın
iştirakiyle 19 Temmuz 2017 tarihinde
Odamızda bir toplantı düzenledi.
Kurulacak olan bir komite vasıtasıyla
çalışmaların sürdürülmesi kararlaştırıldı.
YUNANİSTAN İLE TURİZM SORUNLARI
KONULU ÇALIŞTAY DÜZENLENDİ
DTO Bodrum Şubesi’nin ev sahipliğinde
Azka Otel’de 22 Temmuz 2017 tarihinde
İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Metin Kalkavan’ın
başkanlığında, Yunanistan ile turizm
sorunları konulu bir çalıştay düzenlendi.
Çalıştaya Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Ahmet Selçuk Sert, TOBB
Başkan Yardımcısı Halim Mete, UDHB
Deniz Ticareti Genel Müdürü Durmuş
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Ünüvar, UDHB Deniz ve İçsular
Düzenleme Genel Müdürlüğü Eğitim
ve Belgelendirme Dairesi Başkanı Cem
Erdem, İMEAK DTO Yönetim Kurulu
Üyeleri, Şube Başkanları, İzmir, Bodrum,
Marmaris Liman Başkanları ile Bodrum,
Marmaris ve Fethiye Şubesi üyeleri
katıldı.
Toplantıda, Yunanistan egemenliği
altındaki adalarda yabancı bayraklı
teknelerin Yunanistan tarafından
çıkarılan talimatnameden kaynaklı
sorunlar ve çözüm önerilerinin yanı sıra,
tutulan gemilerin, tutulma sebepleri,
teknelerin istisnaya tutulması ve Türk
gulet’lerinin tescillenmesi konuları
ve çözüm önerileri üyeler tarafından
getirildi.
TOBB MÜŞTEREK TOPLANTISI
GERÇEKLEŞTİRİLDİ
TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konseyi,
TOBB Ticaret Odaları Konseyi, TOBB
Sanayi Odaları Konseyi, TOBB Deniz
Ticaret Odaları Konseyi ve TOBB
Ticaret Borsaları Konseyi’nin müşterek
toplantısı, TOBB Başkanı M. Rifat
Hisarcıklıoğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı
Bülent Tüfenkçi ile konsey başkanlarının
katılımlarıyla 25 Temmuz 2017 tarihinde
TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi.
GÜNDEM
15 TEMMUZ: DEMOKRASİ DESTANI
Arşivlere “İhanetin Tarihi” olarak geçen 15 Temmuz 2016’nın sene-i devriyesinde,
vatan toprakları uğruna gözlerini bile kırpmadan destan yazarak şehit olan 246
vatandaşımız ve Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin onurlu neferleri tüm yurtta saygı ve
rahmetle yâd edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
meydanlarda darbecilere karşı cesaretle
direnirken, milletvekillerimiz de Meclis’te
toplandılar. O gece milletvekillerimiz
Genel Kurulu açık tutarak, darbecilere
meydan okudu. Kürsüden tüm
Türkiye’nin ve dünyanın gözü önünde
darbecilere ‘başaramayacaksınız’
diye haykıran milletvekillerimiz,
halkımızın namuslarına emanet ettiği,
özgürlüğümüzün ve demokrasimizin
sembolü Meclisimize sahip çıktı” dedi.
İstanbul ve tüm yurtta, 15 Temmuz
Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla
anma programları düzenlenirken, bazı
bölgelerde ise vatandaşlar demokrasi
nöbeti tuttu.
ÖZGÜRLÜĞÜN VE DEMOKRASİNİN
SEMBOLÜ MECLİSE SAHİP ÇIKILDI
15 Temmuz tarihinin “Demokrasi ve Millî
Birlik Günü” olarak kabul edilmesinin
ardından, Cumhurbaşkanı ve Ak Parti
Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk
olarak ülkemizin başkenti Ankara’da özel
gündemle toplanan Türkiye Büyük Millet
Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’na katıldı.
TBMM’deki Demokrasi ve Millî Birlik
Günü Anma Töreni’nde konuşan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz
22
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
BU FEDAKÂRLIKLAR KARŞILIĞINDA
ELDE ETTİĞİMİZ İSTİKLALİMİZE VE
İSTİKBALİMİZE DEĞER BİÇEMEYİZ
Fethullahçı Terör Örgütü’nün
(FETÖ) darbe girişiminin birinci yıl
dönümünde, darbenin başladığı yer
olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün
Anadolu yakasındaki girişinde başlayan
tören alanına Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan
Nakkaştepe’den yürüyerek geldi. Büyük
bir kalabalıkla gerçekleşen törende 15
Temmuz şehitleri için Kur’an-ı Kerim
okundu ve İstanbul Müftüsü Hasan
Kamil Yılmaz tarafından dua edildi.
15 Temmuz şehitlerinin isimlerinin
okunup her biri için saygı ışıklarının
yakıldığı törende Cumhurbaşkanı
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin
Başbakan Binali Yıldırım
yıl dönümünde vatandaşlara hitaben bir
konuşma yaptı.
15 Temmuz gecesi darbeci hainlerin
saldırılarında 250 kahramanın toprağa
verildiğini, 2 bin 193 kişinin gazilikle
müşerref olduğunu; ancak bunun
karşılığında Türkiye’nin geleceğinin
kazanıldığını, kalbini ve gözünü
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Türkiye’ye yöneltmiş milyonların
umudunun yaşatıldığını vurgulayan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ödediğimiz
bedel ağır, anaların, babaların, eşlerin,
kardeşlerin, evlatların gözyaşlarına,
yürek yangınlarına değer biçmek asla
mümkün değildir. Ama bu fedakârlıkların
karşılığında elde ettiğimiz istiklalimize ve
istikbalimize de değer biçemeyiz” dedi.
23
GÜNDEM
Engin Yeşil, Edirne’de TZOB Temsilcisi
Hüseyin Darcan, Erzurum’da TESK
Temsilcisi Rasim Fırat, İstanbul’da
Türk-İş Temsilcisi Adnan Uyar, İzmir’de
Kamu-Sen Temsilcisi Ahmet Doğruyol,
Trabzon’da Memur-Sen’den Mehmet
Kara STK’lar adına bağlantı sağladı.
13 Temmuz 2017 Perşembe günü
81 ilde eş zamanlı gerçekleşen basın
toplantısının İstanbul ayağına, denizcilik
sektöründeki sivil toplum kuruluşlarını
temsilen İMEAK Deniz Ticaret Odası
Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan
katılım sağladı.
üzerinden bir yıl geçmeden ekonomide
yüzde 5’lik büyümeyi yakaladık.
İstihdam rekorları kırdık. Bu yılın ilk altı
ayında tam 1 milyon 200 bin insanımıza
yeni istihdam sağladık. İhracatımızı rekor
düzeyde arttırmaya başladık. Yabancı
yatırımcıların güvenini yeniden kazandık.
Çok açık ifade ediyoruz ki, Türkiye
dünyanın en zor stres testinden başarı
ile çıkmıştır. Emin olun bizim son bir
yılda yaşadıklarımızı başka bir ülke
yaşasaydı bir daha ayağa kalkamazdı.
Ama biz dimdik ayaktayız. Böyle bir
coğrafyada, en zor koşullar altında hiç
kimsenin yapamayacağını yaptık. Ama
rehavete kapılmayacağız. Yapacak daha
çok işimiz, büyük hedeflerimiz var.
81 İLDE EŞ ZAMANLI DÜZENLENEN
BASIN TOPLANTISININ TAM METNİ:
“15 TEMMUZ’U ASLA UNUTMAYACAĞIZ,
UNUTTURMAYACAĞIZ!
GÜCÜMÜZ MİLLİ İRADE, HEDEF BÜYÜK
TÜRKİYE”
Değerli Basın Mensupları,
Türkiye’nin sivil toplumunu temsil eden;
Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi
Türkiye kanadı olan;
• Türkiye İşçi Sendikaları
Konfederasyonu (TÜRK-İŞ),
VATAN NAMUSUMUZDUR,
ŞEREFİMİZDİR, ONURUMUZDUR
Başbakan Binali Yıldırım da, Fethullahçı
Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz
darbe girişiminin birinci yılında
15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde
düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi
ve Milli Birlik Günü Anma Töreni’nde
konuştu.
Bütün şehitlerin mekânlarının cennet,
ruhlarının şad olmasını dileyen Yıldırım,
“Sayın Cumhurbaşkanım, sevgili
İstanbullular bizler alelade bir toprak
parçası üzerinde yaşamıyoruz. Bu
topraklar farklı, bu topraklar mübarek,
bu topraklar 80 milyonun canının bir
parçası vatanıdır, vatanımızdır. Bu
toprakların her karışı bin yıl boyunca
aziz şehitlerimizin kanıyla sulanmıştır.
Bu vatan topraklarının her bir karışında
kahramanlık destanları vardır.
Vatan namusumuzdur, şerefimizdir,
onurumuzdur. Ecdat, bu vatan toprağını
çiğnetmemiştir. 15 Temmuz’da
aziz milletimiz, cumhurbaşkanımız,
başkomutanımızın liderliğinde
meydanlara inmiş, bu gözü dönmüş
hainlere dersini vermişken, darbecilere
darbeyi vurmuştur. Bugün de, yarın da
göğsümüz siper olacak, bu mübarek
toprakları hiçbir hain çiğneyemeyecek.
Buradan açık bir şekilde ifade ediyorum.
Bize yaşattıkları acılardan, hiçbir şey
elde edemeyecekler. Bugün oynadıkları
tiyatrolar, bize yaşattıkları acıdan
daha acı bir sonla bitecek. Kendi
karanlıklarında yok olup gidecek, kendi
bataklıklarında kuruyacak, ellerindeki
24
• Türkiye Esnaf ve Sanatkârları
Konfederasyonu (TESK),
• Memur Sendikaları Konfederasyonu
(MEMUR-SEN),
• HAK- İşçi Sendikaları Konfederasyonu
(HAK-İŞ),
• Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB),
kanda boğulacaklardır” ifadelerini
kullandı.
STK’LAR 15 TEMMUZ İÇİN TEK SES
OLDU
Türkiye - AB Karma İstişare Komitesi
(KİK) Türkiye kanadını oluşturan sivil
toplum kuruluşları (STK); Türk-İş,
TESK, Memur-Sen, Hak-İş, TZOB,
TİSK, Türkiye Kamu-Sen ve TOBB 15
Temmuz’un yıldönümünde 81 ilde eş
zamanlı olarak ortak bir açıklama yaptı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, 7
STK Başkanı ile birlikte ortak açıklamayı
okudu. 7 ilden de (Adana, Diyarbakır,
Erzurum, Edirne, İstanbul, İzmir,
Trabzon) Ankara’daki basın toplantısına
canlı bağlantı yapıldı. Adana’da Hakİş Temsilcisi Abdurrahman Yüce,
Diyarbakır’da Ticaret Borsası Başkanı
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
• Türkiye İşveren Sendikaları
Konfederasyonu (TİSK),
• Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları
Konfederasyonu (Türkiye KAMU-SEN),
• Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB) olarak buradayız.
Bu masada oturan demokrasi sevdalısı
kurumlar olarak, bu ortak açıklamayı
81 ilde aynı anda yapıyoruz. Tarihimizin
en zor günlerinden biri olan 15
Temmuz’un yıldönümüne giriyoruz.
İki hafta boyunca, farklı etkinliklerle,
hazırladığımız afişlerle ülkemizin
tamamında 15 Temmuz ruhunu canlı
tutacağız. 15 Temmuz’u unutmayacağız,
unutturmayacağız. 15 Temmuz’un
Türkiye için bir milat olduğuna
inanıyoruz. Çünkü bu alçak saldırı,
darbenin ötesinde bir işgal girişimiydi.
15 Temmuz, İstiklal Harbi’nden bu
yana ülkemizin karşılaştığı en büyük
tehlikeydi. O gece Fethullahçı terör
örgütü, “devleti” ele geçirmeye, milleti
tahakküm altına almaya kalkıştı.
Darbe girişiminin asıl amacı; ülkemizi
tarihimizde görülmemiş bir kaosa
sürüklemek, kardeş kavgası başlatmak
ve Türkiye’yi iç savaşortamına sokmaktı.
Darbe teşebbüsünün nihai amacı;
Türkiye Cumhuriyetini bir daha ayağa
kalkamayacak duruma düşürmekti.
Allah’a şükürler olsun Milletimiz, cesareti
ve feraseti ile bu belayı, bu fitneyi
durdurdu.
Milletimiz demokrasimize ve
özgürlüğümüze kasteden bu
saldırı karşısında dik durdu, canı
pahasına değerlerini savundu. Bu
masadaki kuruluşlarının tamamı da,
ilk andan itibaren, devletimizin ve
milletimizin yanında yer aldı. Başta
Cumhurbaşkanımız olmak üzere,
Gazi Meclisimiz, Başbakanımız, siyasi
partilerimiz, milletimiz, sivil toplum
kuruluşlarımız ve medyamızın kararlı
duruşuyla bir destan yazdık. Haince
planlanmış darbe girişimini savuşturan
milletimizin önünde saygıyla eğiliyoruz.
15 Temmuz’da Türkiye, en zor
demokrasi sınavını büyük başarıyla
vermiştir.
Demokrasimizin, hiçbir kaba kuvvete
teslim olmayacak kadar güçlü olduğunu
herkese gösterdik. Milletimiz darbeye
karşı durarak şunu açık şekilde ilan
etmiştir. “Türkiye Cumhuriyeti devletini
Milletin iradesi dışında hiçbir güç
yönetemez.” Bu, dünyaya örnek olacak
bir tavırdır. Elbette bunun için büyük
bir bedel ödedik. Darbe girişimine
karşı verdiğimiz bu mücadelede,
250 vatandaşımız şehit oldu. 2301
vatandaşımız gazi oldu. Şehitlerimize
Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimizi
şükranla anıyoruz. Milletimiz onları
daima minnetle ve rahmetle anacaktır.
Dünyada çok az millet bu bedeli
ödeyebilir. Siyasi görüşü fark etmeksizin
Türkiye’nin geleceğine sahip çıkan 15
Temmuz ruhu demokrasinin sigortasıdır.
Bir daha böyle hain girişimlerin
yaşanmaması için FETÖ ile mücadele
her alanda etkin ve kararlı şekilde
sürdürülmelidir.
Yargı kurumları, darbecilere ve onların
destekçilerine hak ettikleri en ağır
cezayı vermeli, milletimizin vicdanını
rahatlatmalıdır.
Değerli basın mensupları,
En az 15 Temmuz kadar, darbe
girişiminden sonrası da, ülkemiz
açısından zorlu bir süreç oldu. Darbe
girişimi sonrası toplum büyük bir travma
yaşadı. FETÖ, yalan haberlerle yurt
dışında ülkemiz aleyhine karalama
kampanyaları yürüttü. Ekonomimiz de
bu saldırıdan olumsuz etkilendi. Allah’a
şükür, birlik ve beraberliğimiz sayesinde
bunların hepsini de kısa sürede atlattık.
Hükümetimizin bizlerle istişare içinde
aldığı önlem ve yaptığı reformlarla hızla
toparlandık. Daha darbe girişiminin
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
15 TEMMUZ SONRASI TOPARLANMA
SÜRECİNİ TAMAMLADIK
Şimdi yeni bir atılım sürecini
başlatmamız gerekiyor. Ayağımızdaki
prangayı çözdük, şimdi koşma
zamanı. Büyümede, istihdamda,
ihracatta yeni rekorlar kırmalıyız.
Vatandaşlarımızın refah seviyesini daha
da arttırmalı, demokratik kazanımlarımızı
güçlendirerek ileriye taşımalıyız. Bütün
bunlar için ortak akılla ve istişare içinde,
yeni bir reform süreci başlatmalıyız.
Buradan yurt dışındaki dostlarımıza
da sesleniyoruz. Aldığı yaraları saran
milletimiz, bu büyük demokrasi sınavının
birinci yılında bütün dostlarını yanında
görmeyi arzulamaktadır.
Dostlarımızı iftira kampanyalarına değil,
gerçeklere kulak vermeye, buna göre
tavır almaya davet ediyoruz. FETÖ ile
mücadelede dost ve müttefik devletlerin
de desteklerini bekliyoruz. Kaynağı ne
olursa olsun darbe ve terör bir insanlık
suçudur. Ancak birlikte çalışırsak daha
iyi bir gelecek inşa edebiliriz. Bizler
ülkemiz ve milletimiz için şimdi daha
büyük bir azimle çalışacak ve Türkiye’yi
büyük hedeflerine taşıyacağız. Üzerine
basarak bir kez daha ifade ediyoruz:
Türkiye’nin sivil toplumu olarak,
15 Temmuz’u asla unutmayacağız,
unutturmayacağız.
Ülkemizin geleceğini inşa ederken
yaşadıklarımızdan aldığımız dersler bize
ışık olacak. Biz bu ülkenin geleceğinden
umutluyuz. Gücümüz milli irade,
hedefimiz büyük Türkiye. Hepinizi
saygıyla selamlıyoruz.
25
haberler...haberler... haberler...haberler...
ODADAN HABERLER
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
BAKAN AHMET ARSLAN’IN ACI GÜNÜ
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın, rahatsızlığı nedeniyle bir süredir
tedavi gördüğü hastanede vefat eden kardeşi Okan Arslan, son yolculuğuna uğurlandı.
Merhum Okan Arslan için 21
Temmuz 2017 Cuma günü ikindi vakti
Marmara İlahiyat Camisi’nde düzenlenen
cenaze töreni öncesi UDH Bakanı Ahmet
Arslan, taziyeleri kabul etti.
Cenaze törenine; Başbakan Binali
Yıldırım, Başbakan Yardımcıları Bekir
Bozdağ, Mehmet Şimşek, Fikri Işık,
Recep Akdağ, Çevre ve Şehircilik Bakanı
Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı
Mevlüt Çavuşoğlu, Kalkınma Bakanı Lütfi
Elvan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent
Tüfenkçi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlü, Milli Eğitim Bakanı
İsmet Yılmaz, UDHB Müsteşarı Suat
Hayri Aka başta olmak üzere UDHB
bürokratları, AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı Hayati Yazıcı, İstanbul Valisi
Vasip Şahin, AK Parti İstanbul İl Başkanı
Selim Temurci, TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu ve Başkan Yardımcısı
Halim Mete, İMEAK Deniz Ticaret Odası
Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu başta
olmak üzere DTO Yönetim Kurulu Üyeleri,
denizcilik sektöründeki STK Başkanları
ve üyeleri, denizcilik sektörünün önde
gelen temsilcileri, siyasetçiler, Arslan’ın
ailesi ve yakınları katıldı.
Cenaze namazının ardından Başbakan
Yıldırım, Bakan Arslan ile birlikte Okan
Arslan’ın tabutuna omuz verdi. Arslan’ın
cenazesi, defnedilmek üzere Kartal
Merkez Mezarlığı’na uğurlandı.
Deniz Ticareti Dergisi olarak merhum
Okan Arslan’a Allah’tan rahmet, başta
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslan olmak üzere
ailesine ve yakınlarına başsağlığı
diliyoruz.
26
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
KALKAVAN AİLESİNİN ACI GÜNÜ
Merhum Ziya Kalkavan’ın kardeşi Halis Kalkavan’ın muhterem eşi, Taylan, Hakan,
Gökhan, Oğuzhan Kalkavan’ın anneleri, Sefer Kalkavan, Metin Kalkavan, Nevzat
Kalkavan ve Mehmet Kalkavan’ın yengeleri Meziyet Kalkavan vefat etti.
Merhume Meziyet Kalkavan’ın cenazesi 1 Temmuz 2017 Cumartesi günü Fatih Camisi’nde ikindi namazını
müteakip kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı Aile Mezarlığı’na defnedildi.
Deniz Ticareti Dergisi olarak merhume Meziyet Kalkavan’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
OSMAN KARAVELİOĞLU VEFAT ETTİ
İMEAK DTO Üyesi İlhan Karavelioğlu’nun yeğeni Osman Karavelioğlu vefat etti.
İMEAK DTO İlhan Karavelioğlu’nun yeğeni merhum Osman Karavelioğlu 11 Temmuz 2017 Salı günü
Erenköy Galip Paşa Camisi’nde ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından defnedildi.
Deniz Ticareti Dergisi olarak merhum Osman Karavelioğlu’na Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
TOLGA TOMBA’NIN ACI GÜNÜ
İMEAK DTO Meslek Komitesi Eski Üyesi Tolga Tomba’nın babası Hamit Tomba vefat
etti.
İMEAK DTO Meslek Komitesi Eski Üyesi Tolga Tomba’nın babası merhum Hamit Tomba’nın cenazesi 16
Temmuz 2017 Pazar günü Eyüp Camisi’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından
Eyüp Aile Mezarlığı’na defnedildi.
Deniz Ticareti Dergisi olarak merhum Hamit Tomba’ya Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı
dileriz.
AHMET İHSAN KALKAVAN VEFAT ETTİ
İMEAK DTO Samsun Temsilcisi, 24. Dönem CHP Samsun Milletvekili Ahmet İhsan
Kalkavan iki senedir yaşadığı rahatsızlık sonucu vefat etti.
İMEAK DTO Samsun Temsilcisi, 24. Dönem CHP Samsun Milletvekili, Kalkavan ailesinin değerli
temsilcilerinden merhum Ahmet İhsan Kalkavan’ın cenazesi 24 Temmuz 2017 Pazartesi günü Samsun
Büyük Camisi’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından asri aile mezarlığına
defnedildi.
Deniz Ticareti Dergisi olarak merhum Ahmet İhsan Kalkavan’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve
denizcilik camiasına başsağlığı dileriz.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
27
haberler...haberler... haberler...haberler...
ODADAN HABERLER
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
T/S PİRİ REİS ÜÇÜNCÜ KEZ SEFERDE
Piri Reis Üniversitesi’nin eğitim ve staj gemisi T/S Piri Reis Üniversitesi, 30 Haziran 2017
Cuma akşamı 3. seferini yapmak üzere denize açıldı.
Piri Reis Üniversitesi’nin denizcilik
eğitimine katkı sağlamak amacıyla
bünyesine kattığı gemide geleceğin
kaptan ve başmühendis adayları STCW
eğitimi kapsamında zorunlu olan açık
deniz stajını tamamlayacak ve öğrenciler
okul gemisi projesi ile alanında uzman
denizci eğiticiler ile birlikte uygulamalı
eğitim fırsatını yakalayacaklar.
Tuzla sahilindeki modern yerleşkesine
taşınarak öğrencilerine deniz kenarında
eğitim imkânı sunan Piri Reis
Üniversitesi, şimdi de engin denizlere
açılma içgüdüsü ile bünyesine kattığı T/S
Piri Reis Üniversitesi gemisiyle üçüncü
seferine çıktı.
Eğitimler için Piri Reis Üniversitesi
Denizcilik Fakültesi’nden 132 ve
Denizcilik Meslek Yüksekokulundan
32 öğrencinin yanısıra Türkiye’deki
denizcilik alanında eğitim veren
denizcilik okullarından 16 ve 7 yabancı
öğrenci olmak üzere toplam 192 öğrenci
gemide yer alıyor. Öğrencilere gemi
mürettebatı hariç 25 öğretim görevlisi de
eşlik ediyor.
Zeytinburnu Zeyport limanından kalkan
T/S Piri Reis Üniversitesi, 1 Temmuz
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla
Sarayburnu’nda yapılacak olan törenlere
eşlik etti. T/S Piri Reis Üniversitesi,
ilk ay Marmara, Ege limanlarına
(Gölcük, Gemlik, Bandırma, Avşa,
Bozcaada, İzmir, Kuşadası, Bodrum,
Çeşme, Çanakkale, Tekirdağ), ikinci ay
Karadeniz limanlarına (Batum, Samsun,
Trabzon, Rize, Giresun, Ordu, İnebolu,
Amasra, Zonguldak, Sinop, Ereğli,)
uğrayacak. Staj seyrinin toplam süresi
ise 2 ay olarak belirlendi.
PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM GEMİSİ, KOS ADASI’NIN
YARDIMINA KOŞTU
T/S SAMSUN GEMİSİ DTO MARMARİS ŞUBESİ’NCE
AĞIRLANDI
Türk Deniz Eğitim Vakfı bünyesinde Tüdev Eğitim ve İşletmesi’ne ait T/S Samsun isimli eğitim
gemisi Marmaris Limanı’na geldi.
Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’nde faaliyette bulunan
üniversite ve meslek yüksekokullarının
denizcilik bölümlerinde eğitim gören 240
öğrencisi 20 Temmuz Perşembe günü
Marmaris Limanı’na gelen T/S Samsun
gemisinin 24 Temmuz Pazartesi gününe
kadar Marmaris’te kalacağı öğrenildi.
Gemiyi Marmaris’te ağırlayan İMEAK
Deniz Ticaret Odası Marmaris Şubesi
Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Mengi
ve Şube Müdürü Çağla Akkuş, T/S
Samsun gemisi kaptanı Ufuk Tuncer,
Eğitim Gemisi Koordinatörü Tuğfan
Şahin ve İsa Yamak ile öğrenciler Fatma
Nur Aydaş ve Çağatay Çıracı Marmaris
Kaymakamı Celalettin Yüksel, Marmaris
Belediye Başkanı Ali Acar, Marmaris
Liman Başkanı Burak Okcu ve Marmaris
Sahil Güvenlik Grup Komutanı Oğuz
Bakev’i makamlarında ziyaret ederek
eğitim gemileri hakkında bilgi verdiler.
T/S Samsun isimli eğitim gemisi
Marmaris Limanı ziyaretinde Marmaris
protokolünü ağırladı.
Gemiyi limanda ziyaret eden Marmaris
Kaymakamı Celalettin Yüksel, Güney
Görev Grup Komutanı Tuğamiral Levent
Kerim Uça, Aksaz Deniz Üs Komutanlığı
Kurmay Başkanı Dz. Alb. Ertan Engerek,
Jandarma Komutanı J. Bnb. Mustafa
Çetinkaya, İMEAK Deniz Ticaret Odası
Marmaris Şubesi Yönetim Kurulu
Başkanı Hasan Mengi ve beraberindeki
30 kişilik heyet gemi kaptanından brifing
aldı. Heyet daha sonra öğrenciler ile
birlikte gemide yemek yedi.
Piri Reis Üniversitesi’nin denizcilik eğitiminde kullandığı Piri Reis Üniversitesi gemisi, Gökova
Körfezi’nde meydana gelen depremin ardından Kos Adası’na yardıma koştu.
Piri Reis Üniversitesi’nin denizcilik
eğitiminde kullandığı “Piri Reis
Üniversitesi” gemisi, 21 Temmuz
gecesi Gökova Körfezi’nde meydana
gelen depremin ardından planlı rotasını
değiştirerek yardım amacıyla İstanköy
Adası’na gitti.
Açıkdeniz eğitim periyotu kapsamında
Bodrum Limanı’nda demirli bulunan
gemi, Gökova Körfezi’nde meydana
gelen depremin ardından planlı rotasını
değiştirerek depremzedelere yardım
amacıyla İstanköy Adası’na doğru yola
çıktı.
Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Oral Erdoğan’ın talimatıyla Bodrum’dan
planlı rota İzmir yerine İstanköy Adası’na
giden Piri Reis Üniversitesi Gemisi
Kaptanı Ercan Taşkın, İstanköy Adası’na
1.5 deniz mili kadar yaklaşıldığında
Yunan Liman yetkilileriyle ada halkına
yardım etmek üzere iletişime geçti.
Kapt. Ercan Taşkın, İstanköy
yakınlarında Yunanistan yetkilileriyle
yaptığı görüşmede depremden duyulan
28
DÜNYANIN TÜM DENİZCİLİK YAYINLARI PİRİ REİS’TE
SERGİLENECEK
İMEAK Deniz Ticaret Odası, 23-29 Ekim tarihleri arasında, bir ilki gerçekleştirerek, tüm dünya
denizcilik yayınlarının sergileneceği bir organizasyon gerçekleştiriyor.
üzüntüyü dile getirip ve her türlü
yardıma hazır olduklarını belirtti. An
itibariyle yardıma ihtiyaç kalmadığını
belirten Yunanlı yetkililer bu davranıştan
dolayı Piri Reis Üniversitesi’ne teşekkür
ettiler.
2’si yabancı 189 Türk öğrenciyle
2 ay boyunca Marmara ve Ege’de
daha sonra da Karadeniz ve yurt dışı
limanlarını ziyaret edecek olan gemi,
yapılan telsiz görüşmesi ardından
İstanköy Adası’ndan ayrılarak İzmir’e
doğru yola çıktı.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
İMEAK Deniz Ticaret Odası tarafından kurulan ve desteklenen Piri Reis
Üniversitesi’nde düzenlenecek organizasyonla tüm dünyadan denizcilik
yayınları sergilenecek. Serginin, Piri Reis Üniversitesi’nin denizcilik
sektörünün kalbi konumundaki Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde bulunması
sebebiyle bölgedeki yaklaşık 12 bin kişiye hitap etmesi öngörülüyor.
Bölgede; Piri Reis Üniversitesi, İTÜ Denizcilik Fakültesi, Pendik Barbaros
Hayrettin Paşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Piri Reis Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi, tersaneler ve yan sanayi kuruluşları yer alıyor.
DTO, ilgili dernek, kurum ve kuruluşları, yayınlarının teknik kişilere,
sektörün geleceği olan öğrencilere, öğretim üyelerine ve sektör çalışanlarına
tanıtılması amacıyla sergide yer almaya davet etti. Sergide basılı yayınların
yanı sıra dijital ortamdaki yayınlar da sergilenecek. Sergi kapsamında
değişik etkinlikler düzenlenecek. Ayrıca Deniz Ticaret Odası’nın her ay web
sitesinde kamuya açık olarak yayınladığı, bürokrat ve üyelerine yolladığı ek
katalogda da katılımcıların tanıtımına yer verilecek.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
29
haberler...haberler... haberler...haberler...
ŞUBELERİMİZDEN
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
SADUN BORO UNUTULMADI
Büyük denizci Sadun Boro hayata veda edişinin ikinci yıl dönümünde İMEAK Deniz Ticaret
Odası Bodrum Şubesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Belediyesi işbirliğinde 3-4
Haziran’da düzenlenen etkinliklerle anıldı.
yapıldı. Heykel fikri, İMEAK Deniz Ticaret
Odası Bodrum Şubesi Başkanı Gündüz
Nalbantoğlu tarafından gündeme
getirilmişti. Ama şeklinin tespiti, deniz
meslek kuruluşları ile belediyelerin de
içinde olduğu bir kurulca kararlaştırılmış
ve Boro’nun kızı Kısmet Deniz Polat’ın da
onayı alınmıştı. Gökova’nın başlangıç
noktası olan ve imara açılmaması için
uğraş verdiğimiz Bodrum’un Kissebükü
Koyu’na yerleştirilen Heykel, Sadun
Boro’nun sadece dünya denizlerine
değil, kendi koylarının tanınması ve
korunmasını sağlayan güçlü kişiliğinin
özelliklerini simgeliyor.
Etkinliklerinin ilk gününde sanatçı Ufuk
Boy tarafından yapılan “Gökova, Sadun
Boro’yu Kucaklıyor” heykelinin açılışı
Kissebükü’ndeki törene katılan 40’a
yakın tekne, aynı gün akşamı Gökova’ya
açılarak, Okluk istikametinde dümen
tuttular. Etkinlikler ikinci gün de
Sadun Boro tarafından Okluk Koyuna
yaptırılan Deniz Kızı heykelinin denizciler
tarafından selamlanması ile sona erdi.
Çok sayıda denizci ve çevrecinin katıldığı
etkinliğe, Bodrum Kaymakamı Bekir
Yılmaz, Bodrum Sahil Güvenlik Karakol
Komutanı Binbaşı Süleyman Ercan,
Muğla Büyükşehir Belediyesi İnsan
Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı
Ali Zağlı, Bodrum Liman Başkanı
Türker Kutlu, İMEAK Deniz Ticaret
Odası Bodrum Şubesi Meclis Başkanı
Hayri Rüştü Tezcan ve Yönetim Kurulu
Başkanı Gündüz Nalbantoğlu, Bodrum
Deniz Limanı Şube Müdürü Raşit Özkan,
Muğla Büyükşehir Belediyesi Deniz ve
Kıyı Tesisleri Şube Müdürü Emre Tümer,
Bodrum Denizciler Derneği Yönetim
Kurulu Başkanı Mustafa DEMİRÖZ,
Bodrum Belediyesi yetkilileri ve Sadun
Boro’nun kızı Kısmet Deniz Polat,
Cumhurbaşkanlığı’nın emekli Turizm ve
Çevre Başdanışmanı Can Pulak katıldı.
(DTO Bodrum Şubesi)
SADUN BORO
Dünyayı dolaşan ilk Türk denizcisi olan Sadun Boro, 1928’de İstanbul’da doğdu.
Caddebostan kıyılarında büyüdü ve denizciliğe sandalla başladı. Galatasaray Lisesi’nde
okuyan, 1948’de İngiltere’ye giderek Manchester Üniversitesi’nin Tekstil Mühendisliği
Bölümü’nü bitiren Boro, İngiltere’deki eğitimi sırasında, 1952’de, bir İngiliz ile Ling adlı 11
metrelik yelkenliyle İngiltere’den Karayip Adaları’na kadar uzanan ilk açık deniz Atlantik
aşırı yolculuğunu 6 ay sürede gerçekleştirdi.
O tarihlerde Cumhuriyet Gazetesi’nde yazı dizisi olan bu gezinin anıları 2004’te “Bir Hayalin
Peşinde” adlı kitaba dönüştü. 10 buçuk metre boyunda Kısmet isimli teknesi 1963’te
Salacak’ta Athar Beşpınar’ın atölyesinde yapımı gerçekleştirildi. 1965’te de Alman asıllı eşi
Oda Boro ile beraber dünya turuna çıktı. Onlara Kanarya Adaları’nda aldıkları ünlü kedileri
Miço eşlik etti.
Üç yıl süren seyahatin anıları Hürriyet Gazetesi’nde yayımlandı. Bu anılar, daha sonra
“Pupa Yelken” adlı kitapta toplandı. Boro ailesi 1977-1979 arasında, o zaman sekiz
yaşında olan kızları Deniz’le beraber Karayip Adaları’nı, Amerika’nın doğu sahillerini gezdi. 1980’den sonra Bodrum ve
Gökova Körfezi’nde yaşadı.
Özellikle Gökova, Göcek, Fethiye gibi güney Ege kıyılarının korunması için çok uğraştı. Gazete ve dergilerde yayınladığı
yazılarla gençlere doğa ve deniz sevgisi aşılamayı amaç edindi. Bir Gökova sevdalısı olan Sadun Boro, Okluk Koyu’nun
ortasına deniz kızı heykeli yaptırdı. Dünya seyahati anılarını ‘Pupa Yelken’ adlı eserinde topladı. 2004’te ‘Bir Hayalin
Peşinde’ adlı kitabı yayınlandı. ‘Vira Demir’ adlı son kitabı da denizciler için rehber niteliği taşıyor.
Sadun Boro 46 yıl boyunca bindiği ve yaklaşık 150 bin deniz mil ‘Kısmet’ adlı teknesini İstanbul’daki Rahmi Koç Müzesi’ne
bağışladı.
30
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
31
haberler...haberler... haberler...haberler...
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
1 TEMMUZ DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI
91 YAŞINDA
1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 91. yıldönümü
kutlamaları, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
koordinesinde Liman Başkanlıkları’nın organizasyonuyla ülkemizin
birçok şehrinde coşku içerisinde gerçekleştirildi.
Hızırreis Deniz
katılım sağladı. Saygı duruşu ve İstiklal
Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören,
günün anlam ve önemine ilişkin
konuşmalarla devam etti.
DAHA ÇOK ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR
Törende ilk konuşmayı İMEAK Deniz
Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Metin Kalkavan yaptı. Kalkavan,
“1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj
Bayramı’mızın 91. yılında bugün biraz
daha umutluyuz. Son zamanların
en güzel, en kalabalık 1 Temmuz
kutlamasını yapıyoruz. İnşallah bundan
sonra daha güzellerini yapacağız.
Büyük Ata’mızın söylemiş olduğu
gibi ‘Denizciliği Türk’ün büyük milli
ülküsü olarak düşünmeli ve onu az
zamanda başarmalıyız...’ Nice güzel
günlere, binlerce denizcimizle denizci
ülke denizci millet olmak sloganıyla
erişmeliyiz. Mustafa Kemal Atatürk ve
arkadaşlarının hayata geçirdiği Kabotaj
Kanunu’yla hayata geçen deniz ticareti
kanunlarının ülkenin lehine işlediği o
günden bugüne denizcilik alanında çok
yol aldığımız bir gerçektir ve bundan
sonra daha da ileri gitmek için sektör
olarak çok çalışmamız gerekmektedir”
dedi.
Metin Kalkavan
İstanbul Liman Başkanlığı koordinesinde
Beşiktaş Barbaros Hayreddin Paşa
Anıtı önünde gerçekleşen 1 Temmuz
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı tören
programına, İstanbul Valisi Vasip Şahin,
İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği
ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet
Misbah Demircan, İMEAK Deniz Ticaret
32
Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin
Kalkavan, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü
Hızırreis Deniz, İstanbul Liman Başkanı
Muhammet Erdoğan, BIMCO 2019
Gelecek Başkanı Şadan Kaptanoğlu,
Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve
Sahil Güvenlik Komutanlığı temsilcileri,
TÜRDEF Yönetim Kurulu Başkanı Erkan
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Dereli, GİSBİR Yönetim Kurulu Başkanı
Murat Kıran, Piri Reis Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz
Hizmetleri Müdürü Muhammet Ali
Eker, STK temsilcileri, KEGM personeli,
İTÜ Denizcilik Fakültesi Boru-Trampet
Takımı, öğrenciler ve İstanbul halkı
Vasip Şahin
liralık yatırımla senelik 9 milyar liralık
ciro oluşturduğunu, bunun da ülke
ekonomisindeki yerinin çok kıymetli
olduğunu paylaşmak isterim” dedi.
SEKTÖRDE DAHA DA İYİ YERLERE
GELİNECEK
Beşiktaş Meydanı’nda kurulan etkinlik
alanındaki törende konuşan İstanbul
Valisi Vasip Şahin, Denizcilik ve Kabotaj
Bayramını kutlayarak, egemenliğin
sadece savaşlarla elde edilen ve
silah gücüyle elde tutulan bir kavram
olmadığını, Türk milletinin bunu iyi
bildiğini ve kuvvetlenmesi için çalıştığını
söyledi. Vali Şahin konuşmasına şöyle
devam etti: “Kapitülasyonlardan sonra
kendi denizlerimiz başta olmak üzere
denizlerde kaybettiğimiz üstünlüğü
tekrar geri almaya başladık. Denizcilik
sektörünün milli gelir içerisindeki
payı her geçen yıl artmaktadır. Dış
ticaretimizin yüzde 85’i deniz yoluyla
yapılmaktadır, bu anlamda gittikçe
güçlenen bir denizcilik sektörümüz
var. Türk bayraklı gemiler dünyanın
her tarafında seyrüsefer ediyorlar. Son
çıkarılan teşviklerle Türk bayraklı gemiler
artmaya başlamıştır, önümüzdeki yıllarda
bunun ekonomik verimini de alacağız.
Türkiye’nin geleceğe dönük hedefleri
büyüktür, 8 bin kilometre kıyısı bulunan
bir ülkenin denizcilik sektöründe
iddiasının olmaması da mümkün
değildir. Devletimiz ve hükümetimiz
denizcilere her türlü teşviki sunmaktadır.
Teşvikleri sağlayan hükümetimize,
başbakanımıza, cumhurbaşkanımıza
teşekkür ediyorum” Konuşmaların
ardından Beşiktaş Belediyesi Bando
Ekibi, Beykoz Belediyesi Halk Oyunları
Topluluğu, İTÜ Denizcilik Fakültesi BoruTrampet Takımı ve İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Engelliler Müdürlüğü Mehter
Takımı da gösteri yaptı.
Törenin ardından Vali Şahin ve
beraberindekiler meydanda bulunan
Barbaros Hayreddin Paşa’nın türbesini
ziyaret ederek dua etti. Ziyaretin
ardından Vali Şahin, anı defterini
imzaladı. Buradan Beşiktaş iskelesinde
bekleyen Kıyı Emniyeti’ne ait hızlı
tahlisiye botuna binen Vali Şahin ve
beraberindeki heyet, İstanbul Boğazı’na
deniz şehitleri için denizcilikle ilgili
kamu kurum/kuruluşları ve sivil toplum
kuruluşları adına çelenk bıraktı ve
Boğaz’da gerçekleştirilen töreni izledi.
KIYI EMNİYETİ PERSONELİ BÜYÜK
ALKIŞ ALDI
Vatandaşlar tarafından coşku
GEMİ SANAYİMİZİN ÜLKE
EKONOMİSİNDEKİ YERİ ÇOK KIYMETLİ
Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis
Deniz ise 430 milyon ton senelik yük
yerleşmesinin yapıldığı 179 limanın dış
ticaretteki payının yüzde 58 olduğunu
aktararak, “Gemi sanayimizin rekabetçi
gücüyle, tercih edilebilirliği boyutuyla
son 10 yılda yapmış olduğu 10 milyar
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
33
haberler...haberler... haberler...haberler...
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
dikkat çekmek için yaptıkları farkındalık
çalışmasına basın da ilgi gösterdi.
İBB Deniz Hizmetleri Müdürlüğü’nce
denizden çıkarılan ilginç atıkların
sergilenmesi her yıl olduğu gibi bu yıl da
ziyaretçi akınına uğradı.
içerisinde izlenen Kıyı Emniyeti Genel
Müdürlüğü’ne bağlı KIYEM tahlisiye
botları, römorkörler ve ERV Nene Hatun
kurtarma gemisinin yaptığı gösteriler ile
tören programında görev alan KEGM
personeli büyük alkış aldı. KEGM’ne ait
Tahlisiyecilerin Tumba Filikası ile yaptığı
üçlü devirme gösterisi ve sonrasında
teknenin üzerinden açılan Türk Bayrağı
ise izleyenleri büyüledi.
DENİZDE ÇEVRE KİRLİLİĞİ
İLE MÜCADELE ETKİNLİKLERİ
DÜZENLENDİ
1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj
Bayramı’nın 91’inci yıldönümü
dolayısıyla Deniz Temiz Derneği/
TURMEPA dalgıçları, Beşiktaş sahilinden
Boğaz’a dalarak deniz dibinde temizlik
yaptı. Gelecek nesillere temiz bir çevre
bırakmak için denizlere çöp atmamak
gerektiğine dikkat çeken Deniz Temiz
Derneği/TURMEPA görevlilerinden
Çevre Mühendisi Şeyda Dağdeviren ile
iki dalgıç aramalardan sonra denizden
çıkan eşyaları sergiledi.
HALİÇ’TE KÜREK YARIŞLARI YAPILDI
İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği,
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 91. yıl
dönümü münasebetiyle Haliç’te “Dragon
Bot Yarışları” gerçekleştirdi. “Heyecan
dorukta sen de katılsana” sloganıyla
Sütlüce sahilinde başlayan kürek
yarışlarına 32 takım katıldı. Takımların
birbirleriyle girdikleri kıyasıya rekabette
renkli görüntüler oluştu. Yarışlar
dolayısıyla gazetecilere açıklamalarda
bulunan Beyoğlu Belediye Başkanı
Ahmet Misbah Demircan, bu tür
etkinliklerle, İstanbul’un zenginliklerini
tanıtmayı amaçladıklarını söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin
TUZLA’DAKİ STK’LAR DA KABOTAJI
KUTLADI
Tuzla Sahili tören alanında düzenlenen
programa, STK Tuzla Platformu
temsilcileri, Kortsa Group İş Geliştirme
Direktörü Bülent Akköse, DEFAV Genel
Sekreteri Cengiz Karabüber, Gemi
Makineleri İşletme Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz
Aşkın, Türkiye Muharip Gaziler Derneği
üyeleri, Gemi Mühendisleri Odası üyeleri
ve aileleri ile basın mensupları katılım
sağladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın
okunması sonrası tören alanında çelenk
sunumu gerçekleşti. Sahil kısmından
ise deniz şehitleri için denize çelenk
bırakıldı.
Gösterilerin ardından Şile Kaymakamlığı,
Garnizon Komutanlığı ve Şile Belediye
Başkanlığı 1 Temmuz Denizcilik ve
Kabotaj Bayramı ve deniz şehitlerinin
anısına denize çelenk bıraktı.
ŞİLE’DE KABOTAJ BAYRAMI COŞKUSU
Ülkemizin, kendi kara sularında
egemenlik ve bağımsızlığını ilan ettiği,
Türk Denizciliği’nin bağımsızlığı ve
geleceği açısından büyük önem taşıyan
1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj
Bayramı’nın 91’inci yılı Şile’de de büyük
coşku ile kutlandı. Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Dr. Özkan Poyraz’ın katılımıyla
gerçekleştirilen törende 150 yıllık tarihi
tekne ile tumba gösterisi ve gençlerin
katılımı ile yağlı direk yarışması bayramın
renkli ve güzel görüntülerine neden oldu.
SUALTI ATIK SERGİSİNE YOĞUN İLGİ
Beşiktaş’taki tören alanında İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri
Müdürlüğü’nce kurulan stantta Marmara
Üniversitesi’ne bağlı öğrencilerin,
denizden çıkan atıklarla yaptıkları bir
takım obje ve sanatsal eserlere ilgi
yoğun oldu. Öğrencilerin deniz kirliliğine
34
öncülüğünde Beyoğlu, Beşiktaş, Beykoz,
Üsküdar, Fatih ve Sarıyer belediyesinin
bir araya gelmesiyle oluşan İstanbul
Boğazı Belediyeler Birliği olarak kentin
denizlerini ve sularını temizlemeyi
hedeflediklerini ifade eden Demircan,
“İstanbul Boğazı’nı, sularını, denizini
temiz tutarak, geleceğe taşımak ve
gençlere sevdirmek istiyoruz. Denizcilik
ve Kabotaj Bayramı’nın da hedefi; denizi,
deniz sporlarını, denizin zenginliklerini ve
ülkemiz için ne kadar kıymetli olduğunu,
geleceğe ilişkin denizlerde ne kadar
güçlü olursak, ülkemizin o kadar güçlü
olacağını anlatmaya yönelik bu bayramın
içini doldurmak ve anlamlandırmak
istedik.” diye konuştu.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
35
haberler...haberler... haberler...haberler...
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
DENİZCİLİK SEKTÖRÜ KABOTAJ BAYRAMI BALOSUNDA
BULUŞTU
İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlamaları
çerçevesinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın da
katılımıyla düzenlediği balo, denizcilik sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getirdi.
İMEAK Deniz Ticaret Odası, 1 Temmuz
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı
kutlamak amacıyla Çırağan Sarayı’nda
bir balo düzenledi. Denizcilik sektörünü
ağırlayan baloya; Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan,
UDHB Müsteşarı Kapt. Suat Hayri Aka,
UDHB Müsteşar Yardımcısı Ahmet
Selçuk Sert ve Kapt. Özkan Poyraz,
UDHB Deniz Ticareti Genel Müdürü
Cemalettin Şevli, Kıyı Emniyeti Genel
Müdürü Hızırreis Deniz, İMEAK Deniz
Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Metin Kalkavan, Deniz Ticaret Odası
Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu ve
meclis üyeleri, BIMCO 2019 Gelecek
Başkanı Şadan Kaptanoğlu, Donanma
Komutanı Veysel Kösele ve denizcilik
sektörünün STK temsilcileri katıldı.
HENÜZ 35 YAŞINDAYIZ
Barkovizyon gösteriminin ardından
baloda bir konuşma yapan İMEAK DTO
Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan,
Kabotaj Bayramının 91. kez kutlandığını
hatırlatarak birçok kişinin kabotaj
bayramının ne ifade ettiğini bilmediğini
ancak kendileri açısından bu bayramın
son derece özel olduğunu vurguladı.
Kalkavan konuşmasına şöyle devam
etti: “Türk denizciliğinin gelişmesinde
çok büyük katkısı olan Kabotaj Kanunu,
1926’da yürürlüğe girmiş. O günden bu
güne çok büyük katkılarda bulunmuş.
Son zamanlarda gerçekleştirilen
liberalizasyonlardan dolayı şu anda
sektör olarak mevzuat anlamında daha
iyi bir durumdayız. Ama ilk zamanların
başka bir önemi vardı. Kabotaj Kanunu
bize güzel bir bayram hediye etti.
Kabotaj diyoruz ama esasında denizcilik
bayramı olarak kutluyoruz. Baktığımızda
Odamız için de önemli bir tarih. Biz de
Deniz Ticaret Odası olarak 35. yılımızı
kutluyoruz. Sadece 35 yıllık bir Oda
olduğumuzu duyan herkes şaşırıyor.
36
Metin Kalkavan
Gerçekten sanki yüz yılı geçmiş gibi
düşünüyoruz. Ama hayır biz çok genciz.
Henüz daha 35 yaşındayız.” dedi.
BEŞ YIL SONRA İLK BALO
Kalkavan Piri Reis Üniversitesi ile
aynı adı taşıyan gemide 200’ün
üzerinde öğrencinin bulunduğunu,
2017 yılında 524 mezun verdiklerini
ve mezunlarının toplam sayısının bini
geçtiğini de sözlerine ekledi. Beş yıldır
bu balonun düzenlenmediğini ifade
eden Kalkavan şunları söyledi : “2013
yılındaki olaylar ve ardından üç yıldır
Ramazan hassasiyetimiz nedeniyle
bugüne kadar bekledik. Tabi Ramazan
bayramının hemen sonrasında
olduğundan beklediğimiz kalabalığın
biraz altında oldu. Ama bu güzel günde
bizlerle birlikte olduğunuz için hepinize
şükranlarımızı sunuyoruz ve teşekkür
ediyoruz.”
Büyük bir stres testinden geçen
ülkemizin son 350 günde umulmadık
refleksler gösterdiğini vurgulayan
Metin Kalkavan, “Günün sonunda
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
tarih bunu belki de, olması hayırlara
vesile oldu, diye yazacak. Birçok şey
değişti. Ülke olarak müthiş bir refleksle
geri dönüyoruz. Ekonomik olarak
geri dönüyoruz, bütünlük adına geri
dönüyoruz. Millet olmak adına, Kurtuluş
Savaşı ruhuyla geri dönüyoruz. 15
Temmuz’un yaşatmış olduğu travmadan
bu kadar refleksle geri dönmek çok
önemli. Sayın Cumhurbaşkanımızın
o geceki konuşmalarını hatırlıyoruz.
Başbakanımız ve millet olarak gösterilen
refleksin büyük bir önemi var. Geriye
baktığımızda bizler işadamları olarak
şunu görüyoruz: Bir bankacımızın
söylediği çok güzel bir söz var. Artık kar
dönemi değil, ar dönemi. Artık hisse
senedi dönemi değil, hissi senetler
dönemi. Öyle baktığımızda yapacak
o kadar çok işimiz var ki. Özellikle
bugünlerde dışarıda gördüğümüz
sıkıştırmalar, Almanya’da G20 zirvesi
öncesinde yaşanılan sorunlar çok
çalışmamız gerektiğini gösteriyor.” diye
konuştu.
Dünyanın en güzel ülkelerinden bir
tanesinde olduğumuzu ifade eden
Kalkavan, İstanbul’un da bir deniz şehri
olarak dünyanın açık ara bir numarası
olduğunu belirterek “Bu varlıklar
açısından herhalde Batı tarafından 1000
yıllık emanetçi olarak algılanıyoruz. Bu
mücadele hiç bitmeyecek. Bunun için
çok çalışmak zorundayız. Beraber olmak
zorundayız.” şeklinde konuştu.
DESTEK VERME ARZUSU İLK DEFA BU
SEVİYELERE GELDİ
Denizcilik sektörü olarak Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslan’a teşekkür eden Kalkavan şöyle
devam etti: “En son tersanelerle ilgili
yapılan düzenlemeler sektörümüz
açısından son derece önemliydi.
Gerçekten son yıllarda böyle bir desteği
ben hiç hatırlamıyorum. Bir hükümetin
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
reel sektörüne canı gönülden bu
kadar destek verme arzusu ilk defa
bu seviyelere geldi. Bunu da büyüme
rakamlarında görüyoruz. Beklediğimizin
çok üzerinde büyüme gösteriyoruz.
Bizde çoğu zaman finansman eksikliği
diye söylenir. Ama esasında arkasında
yatan teminattır. Devletin teminat
çözümünde Kredi Garanti Fonu’nu
çözüm olarak ortaya koyması çok
büyük başarıdır. Bu çok ciddi bir ivme
kazandırmıştır.”
Güvenlik veya terör anlamında bazı
eksikliklerin olduğunu dile getiren
Kalkavan, “Artık şikayet etme zamanı
değil, çözümün parçası olma zamanı.”
diyerek yaşananlardan beraberce ders
çıkarıp ileriye dönük olarak şikayet ve
suçlama yapmadan çok daha iyisinin
yapılabileceğini belirtti.
Kalkavan konuşmasına şöyle devam
etti: “Bu sektör bugün de, geçmişte de,
gelecekte de her zaman bu ülkeye lazım
olan sektörlerin başında geliyor. Ticaretin
tonaj olarak yüzde 87’sinin deniz yoluyla
yapılan bir ülkedeyiz. Ana kapıları deniz
olan bir ülkedeyiz. Baktığımızda bu
varlığı bu emaneti bizden sonrakilere çok
daha güzel, korunaklı ve gelişmiş olarak
miras bırakmak zorundayız.
Kurtuluş savaşı döneminde emek
verenlere nazaran biz çok az şey yaptık.
Onlar her şeylerini verdiler. Hayatlarını
verdiler. Biz daha yolun başındayız.
Emeklerimizi veriyoruz. Katkılarımızı
veriyoruz. Ama verecek daha çok şey
var.”
ÇOCUKLARIMIZA BAYRAM
KÜLTÜRÜNÜ AŞILAMALIYIZ
Sabahtan itibaren beri bayram etkinlikleri
yaparak bu bayramı kutlamaya
çalıştıklarını ifade eden Metin Kalkavan,
toplum olarak bayram kavramını
yeniden değerlendirmek zorunda
olduklarını belirterek şunları söyledi:
“Son zamanlarda bayram eşittir tatil
kavramı haline geldi. Bayramları bayram
gibi kutlamak bambaşka bir şey...
Çocukluğumda hatırlarım, 19 Mayıslarda
Mithatpaşa Stadı’na nasıl gideceğiz diye
günler öncesinden uyumazdık. Ama
bugün kerhen bulunmak gerçekten
insanı üzüyor. Bayramlarımızı belki
de farklı bir şekilde düşünmek ve
çocuklarımıza kültür olarak aşılamak
zorundayız.
Bu sabah bayram töreni başlangıcında,
İstanbul Büyükşehir Engelliler Mehter
Takımı muhteşemdi. Bu çocukların
yaptıklarını görünce biz engelsizlerin
neler yapabileceği ortaya çıkıyor. Bir
taraftan elbette büyürken hatalarımız,
eksikliklerimiz olacak. Ama müthiş
dinamik bir sektörümüz var ve gerçekten
çok başarılıyız.”
ARTIK DÜNYA MARKALARIMIZ VAR
Bu kadar zor şartlar altında devletin
sektörün yanında olduğunda yapılanların
ortada olduğunu vurgulayan Kalkavan
“Artık çok ciddi dünya markalarımız
var. Bir taraftan Karadeniz Holding var,
bir tarafta Global Holding var, bir tarafta
Yıldırımlar var, bir tarafta Arkas var.
Dünya markalarımız çıkmaya başladı.
Bunlardan bir tanesi de bizim eserimiz
olan Piri Reis Üniversitesi. Onunla
övünüyoruz. İnsanlarımıza yatırım olarak
görüyoruz ve onu geliştirmeye kararlıyız.”
dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslan’ı 28,5 yıldır
tanıdığını kaydeden Kalkavan
konuşmasını şöyle tamamladı: “198889 yılından beri tanıyorum. Azmini
biliyorum. Nasıl santim santim
yükseldiğini biliyorum. Yarın ilk defa
onun doğduğu yerleri de ziyaret etme
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
fırsatı bulacağız. Kars’a gidiyoruz.
Anadolu’yu denizle buluşturma
projemizin bir parçası olarak orada da iki
tekne hediyemiz var.
Bu kadar zorluklara rağmen ülkemiz,
birçok başarıya imza atabiliyorsa,
dünyanın en büyük havaalanını
yapabiliyorsa, birçok projeyi hayata
geçirebiliyorsa gerçekten başka bir
şeyler var. Allah’ın sevdiği kullar olarak
başarmaya devam etmek zorundayız.
Sizlere kalpten şükranlarımızı sunuyoruz.
İlk uluslararası sektörlerden bir tanesi
olan denizcilik, tamamen uluslararası
kurallara göre yapılıyor. Uyum sürecini
de her sektörden önce başarmış
durumdayız. Ama çok daha iyisini
yapabiliriz. Her gün bunun için
uğraşıyoruz. İnşallah birçok başarıya,
birçok güzel bayramlara hep birlikte
ulaşacağız.”
BAKAN ARSLAN: EKİP ANLAYIŞIYLA
HAREKET EDİYORUZ
Metin Kalkavan’dan sonra söz alan
Bakan Arslan ise sektörün önünü
açmak için gerçekleştirdikleri çalışmalar
hakkında bilgi verdi. Arslan denizcilik
sektörü olarak bir ekip olduklarını dile
getirdi. Arslan şunları söyledi: “Varsa bir
marifet iltifatını etmek, onurlandırmak,
teşekkür etmek güzel. Bu aynı zamanda
marifet sahibinin omuzlarına yeni
sorumluluklar yüklemek anlamına da
geliyor. O nedenle ekip arkadaşlarımız
37
haberler...haberler... haberler...haberler...
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
ulusal ve uluslararası taşımacılığın
ülke üzerinden yapılmasını avantajlı
hale getirmek olarak değerlendirdi
ve sözlerine şöyle devam etti: “İşte
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın
Başbakanımızın önderliğinde 15 yıldır
yapmaya çalıştığımız bu. Önce kaderimiz
olan coğrafyamızın hakkını vermek,
sonra da ulaştırmanın bütün türlerinde
ülkemizin bu coğrafi avantajlı konumunu
ulaştırma koridorlarını tamamlayarak
avantaja çevirmek. Demiryollarında
yapıyoruz, karayollarında yapıyoruz,
havayollarında yapıyoruz. Ama
bildiğimiz bir gerçek var ki bunu eğer
limanlara kadar uzatmazsanız, eğer
ulaştırmanın türlerini birbirleriyle entegre
hale getirmezseniz sadece ülkenizin
etrafındaki kara sınırınız olan ülkelerle iş
yapar hale gelirsiniz. Halbuki ulaştırma
türlerinin hepsini denizle buluşturur,
limanla buluşturur, filonuzu ve deniz
ticaretinizi buna göre güçlendirirseniz o
zaman sınırları ortadan kaldırır, dünyanın
neresindeki ülke olursa olsun onunla
komşuymuş gibi hareket etme şansınız
var. İşte bizim de yaptığımız bu. En
uzaktaki ülkeyi dahi ülkemize sınırdaş
yapacak denizciliğin önündeki engelleri
kaldırmaktı amaç.
Bakan Ahmet Arslan
da burada. Bundan kastım sadece
bakanlıkta çalışan arkadaşlarımız değil.
Ekip anlayışıyla hareket ediyoruz. Sivil
toplum kuruluşlarımız, deniz ticaret
odamız başta olmak üzere ekibin
parçası. Üniversitelerimiz bu ekibin
parçası. Dolayısıyla bu ekip bu akşam
marifetine karşılık iltifatını aldı ama aynı
zamanda yeni ödevini ve görevini tekrar
hatırlatılması vesilesiyle almış oldu.
İnşallah yapmamız gereken çok şey
var. Bunun da bilincinde olarak bunun
gereğini yapacağız”
KADERİMİZİN HAKKINI VERMELİYİZ
Denizciliği bir kader olarak nitelendiren
Arslan, İbn Haldun’un, bulunduğunuz
coğrafya kaderinizdir sözünü hatırlattı.
38
“Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz
bizim kaderimiz. Ama güzel bir kader.
Herkese nasip olmayan bir kader.
Dünyanın en önemli, en öncelikli kültür
anlamında, geçmiş anlamında en önemli
şehrinde olacaksınız ve bu şehrin de
içinden deniz geçiyor olacak. Başka
yerde yok” dedi.
Kendilerine düşenin bu kaderin hakkını
vermek olduğunu vurgulayan Arslan, üç
kıtanın kavşak noktası olan başka hiçbir
ülkenin olmadığını hatırlatarak bunun
da hakkını vermek gerektiğini belirtti.
Arslan, bunun hakkını vermenin yolunu,
ulaştırmanın bütün türlerinde hem
insanımızın hayatını kolaylaştırmak hem
de uluslararası koridorları tamamlayarak
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Bunun için, sivil toplum
kuruluşlarımızla, Deniz Ticaret Odamızla,
üniversitelerimizle, elele vererek ekip
ahengiyle çok güzel şeyler yaptık.
Öncelikle mevzuatla ilgili çok engelimiz
vardı. Yasal düzenleme ihtiyacı vardı,
onları yaptık. Yapmamız gerekenler
olduğunu da biliyodruz. Çünkü sektörün
önünü açtıkça, sektör dinamiklerini
harekete geçirdikçe, ve reel hayatta
öngöremediğiniz şeyleri yaşadıkça yeni
ihtiyaçlar ortaya çıkıyor, o ihtiyaçları
gidermek gerektiğinde onları da yapıp
yasal olarak elimizi kolumuzu bağlayan,
veya yapmamız gereken işleri daha
ağır yapmamıza sebep olan bütün
düzenlemeleri yapıp inşallah ortadan
kaldırdık.”
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
mevzuatsal kolaylıklar sağladıkça,
sektörün önünü açtıkça başarıların
geldiğini vurguladı. Arslan geçmiş
dönemde yapılan Yatırım Ortamını
İyileştirme Toplantısını hatırlatarak
şunları dile getirdi: “Ben o zaman
genel müdür, İsmet Yılmaz Bakanımız
müsteşar, Metin Başkanımız yine
Deniz Ticaret Odası Başkanı ve Cengiz
Kaptanoğlu abimiz de o zaman milli
savunma komisyonu başkanı olarak
Ankara’da bir toplantıya katılmıştık.
Söylenen tek ve en önemli cümle şuydu:
Önümüzü açın, süreçleri kolaylaştırın,
kapı kapı gezmekten bizi kurtarın. 4050 tane imza peşinde koşmaktan bizi
kurtarırsanız bu sektör gelişir. Bugün
memnuniyetle görüyoruz ki o günün
söylenenlerin çoğu yapıldı. Onun için
sektör gelişti ve gelişmeye devam
ediyor.”
ULUSLARARASI ARENADA REKABET
İÇİN DENETİM ŞART
Ahmet Arslan, sektörün önünü açarken
bir taraftan da denetimleri artırdıkları
ifade ederek “Denetim yapmak bizim
görevimiz.” dedi. Arslan “ Denizcilik
sektörü, ülkemizdeki sektörler arasında
uluslararası arenada çalışmak anlamında
öncü olmuş bir sektör. O zaman bu
sektörün uluslararası anlamda rekabet
edebilmesi lazım. O yüzden sağlıklı bir
yapıya hizmet etmesi lazımdı ki, onu da
düşünerek denetim konusunda gerekli
adımları attık ve gerekli işlemleri yaptık”
şeklinde konuştu.
kiralarını cironun binde biri oranına
endekslenmesini buna örnek olarak
gösterdi.
Daha önce limanların öğretmenler
marifetiyle idare edildiğini dile getiren
Arslan şunları söyledi: “Hepsine
saygımız var ve ellerinden öpüyoruz.
Ama onların görevi denizciliği idare
etmek değildi, çocuklarımızı gelecek
için yetiştirmekti. Ne zaman ki denizcilik
otoritesi denizciler marifetiyle idare
edilmeye başlandı, denetimler sağlıklı
yapıldı, biz uluslararası arenada daha
güçlü bir şekilde rekabet edebilir hale
geldik. Bunun sonucunda da gururla
yaklaşık 9 yıldır beyaz bayrak ülkesi
haline geldik ki çok önemsediğimiz,
bundan sonra da önemsemeye devam
edeceğimiz bir alan. Daha önce birkaç
platformda da bahsetmiştim. Bundan
taviz verme şansımız yok. İdare olarak
bizim yok. Ülke olarak bizim yok.
TÜRK BAYRAĞI ÇEKEN TEKNELERİN
BİR FARKI OLMALI
Yabancı bayraklı teknelerin Türk
bayrağına geçişinin önündeki engellerin
kaldırılması, harçlardan vergilerden
muaf tutulmasına da değinen Arslan
şunları söyledi: “Yakın zamanda
gerçekleştirdiğimiz bu çalışmayla bugün
3700’ün üzerinde tekne Türk bayrağı
çekti. Az önce Cengiz Kaptanoğlu
Başkanımızla konuştuk. Dedi ki,
bayramda koylarımızdaki teknelerin en
azından yüzde 70’inin Türk bayrağını
çektiğini görünce gururlandım, memnun
oldum. Eminim ki bu akşam buradaki
bütün denizci dostlar bundan memnun
olmuştur. Bizim de memnuniyetimiz
katlanmış durumda. Ama bir uyarıda
Odalarımız veya bu sektördeki STK’ların
böyle bir lüksü yok. Güçlü bir şekilde
rekabet edebilmemiz için bayrağımızı
yukarılarda taşımaya devam etmek için
bundan taviz vermeyeceğiz.”
Sektöre bir çok kolaylık sağladıklarını
belirten Bakan Arslan, tersanelerle
ilgili kolaylıkları, imar problemlerinin
çözülmesini ve tersanelerin
SEKTÖRÜN ÖNÜNÜ AÇTIKÇA
BAŞARILAR GELDİ
Bakan Arslan, yatırım yaparken
sadece kamu tarafında değil, özel
sektörün de önünü açarak iş yapma
becerisi konusunda engelleri ortadan
kaldırdıklarını ve özellikle denizcilik
sektöründe yatırım yapılmasıyla ilgili
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
39
haberler...haberler... haberler...haberler...
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
da bulunmuş olayım. 3700’ü geçmesi
çok güzel bir rakam. Ama bizim
hedefimiz, ki potansiyel de o, yaklaşık 6
bin. Henüz Türk bayrağına geçmeyen
denizci dostlara diyoruz ki hiçbir masrafı
yok, işlemi çok çok kolay. Elektronik
ortamdaki bir başvuruyla süreç başlıyor.
Gerek bizim Bakanlığımızın, gerek
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın işlemleri
kolaylaştırmak adına olağanüstü bir
gayreti var. Belki bir, belki iki, belki üç
ay içinde geçişlerini bekliyoruz. Ama
ondan sonra da kusura bakmasınlar. Bu
kadar kolaylaştırmaya, bu kadar yardıma
rağmen imtina etmeye devam edenler
olursa elbette onların Türk bayrağı
çekenlerle bir farkı olmalı. O farkı ortaya
koyacağız.
Bundan rahatsız olmamaları adına
şimdiden diyoruz ki, lütfen bu
kadar kolaylıktan sonra siz de bizi
destekleyerek Türk bayrağına geçin. Biz
de insanımıza diyelim ki, evet kolaylıklar
sağladık, evet muafiyetler sağladık ama
cennet gibi koylarımızda da yabancı
bayraklı tekneler yerine artık Türk
bayraklı tekneler geziyor diyebilelim.”
BU COĞRAFYADA BİRÇOK KİŞİNİN
GÖZÜ VAR
Arslan daha yapacak çok işleri olduğunu
ekleyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Bu
coğrafya bizim için değerli olduğu gibi,
başkaları için de değerli. İşte bu değerli
40
coğrafyanın üzerinde birçok kişinin gözü
var. Kem göz var. Ecdat 1000 yıldır bu
coğrafyada kan dökerek, şehit olarak,
bugün de ister ülkemiz içinde ister sınır
dışında silahlı kuvvetlerimiz, güvenlik
güçlerimiz, güvenlik korucularımız
hayatlarını ortaya koyarak bize vatan
olarak bırakılmış bu toprakların hakkını
veriyor.
Bize de düşen onların o mücadelesine
ayak uydurarak bu vatanın, bu
toprakların hakkını vermek için daha
fazla imar etmek, daha fazla mamur
etmek, daha fazla kalkındırmak. Bunun
da yolu çok çalışmaktan geçiyor. Sizlerle
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
birlikte bir ekip olduğumuzu unutmadan
çok çalışmaya devam edeceğiz.
Ne mutlu ki 35 yaşındaki Deniz Ticaret
Odası sanki 91 yıllık Kabotaj Bayramıyla
aynı yaştaymış gibi bir algı var. Ne mutlu
ki genç yaşına rağmen böyle bir algı var.
Bunu da unutmadan inşallah denizcilikte
düne göre çok iyi bir noktadayız. Ama
çok daha iyi bir noktada olup hakkı
teslim etmek, hakkın gereğini yapmak
gibi bir sorumluluğumuz var.”
Konuşmalardan sonra Kabotaj Bayramı
Balosu Fatih Erkoç’un şarkıları eşliğinde
gece boyu devam etti.
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
haberler...haberler... haberler...haberler...
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
KOCAELİ, BAYRAMI FESTİVALE DÖNÜŞTÜRDÜ
1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı nedeniyle organize edilen Kabotaj
Festivali Kutlamaları, bir hafta boyunca denizcilik kenti Kocaeli’nin her ilçesinde
organizasyonlarla kutlandı.
Sponsorluğunu LİMAŞ AŞ’nin üstlendiği
etkinlikler dahilinde 1 Temmuz’da İzmit
Kültür Tepe Atatürk Anıtı‘nda anma
ve çelenk bırakma töreni düzenlendi.
Kocaeli Liman Başkanı Murat Müftüoğlu
ve Deniz Ticaret Odası Kocaeli Temsilcisi
Av. Vedat Doğusel’in konuşmalarının
ardından İzmit sahilinde kıyı temizliği
çalışmaları başlatıldı. Ardından vapurla
Körfez turuna geçilerek misafirlere
hediye ve ikramlarda bulunuldu.
Görkemli bir deniz korteji eşliğinde
römorkörler tarafından su gösterileri
sunuldu. Gayret Gemi Müzesi’nin de
gezilmesinin ardından İzmit Symbol
AVM’deki Gemi Maketi Sergisi açılışına
geçildi. İzmit Belediye Başkanı
Nevzat Doğan’ın katılımıyla açılışı
gerçekleştirilen sergi halk tarafından
büyük ilgi gördü.
Etkinliklerin ikinci günü olan 2
Temmuz’da, yine anma etkinlikleri
kapsamında Karamürsel Alp mezarında
42
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
ziyaret edildi. Mezar ziyaretinden sonra
ise düzenlenen Karamürsel Kabotaj
Kupası Yelken Yarışları’nda dereceye
giren sporculara ödülleri verildi.
3 Temmuzda Gölcük Yarhisar Gemi
Müzesi gezildi. Ardından 4 Temmuz’da
İzmit Gemi Trafik Hizmetleri ve Deniz
Kılavuzluk AŞ ziyaret edildi.
5 Temmuz tarihinde final maçında
büyük bir galibiyet ile 23 yaş altı
Sualtı Hokeyi Dünya Şampiyonu olan
Milli Sporcularımızın gösteri maçına
konuk olundu. Ardından 41 Burda
AVM’de Kocaeli Liman Başkanlığı ile
birlikte ‘Körfez ve Deniz’ temalı fotoğraf
sergisinin açılışı gerçekleştirildi.
GALA YEMEĞİNE YÜKSEK KATILIM
6 Temmuz gecesinde ise Başiskele
Wellborn Hotel’de düzenlenen gala
yemeğine başta Kocaeli Valisi Hüseyin
Aksoy olmak üzere; TOBB Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete,
Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Metin Kalkavan, Kocaeli
Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili
Zekeriya Özak, KSO Yönetim Kurulu
Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, İlçe
Kaymakamları Ersin Emiroğlu (İzmit),
Atila Kantay (Başiskele), Hasan Hüseyin
Can (Gölcük), Akın Yılmaz (Derince),
Liman Başkanı Murat Müftüoğlu,
Ticaret İl Müdürü Veysi Uzunkaya,
Çevre İl Müdürü Ersan Aytaç, Tarım
İl Müdürü Ali İhsan Özel, KOSDER
Başkanı Salih Zeki Çakır, Doğu
Marmara Gümrük Bölge Müdürü Ali
İhsan Merdanoğlu, VTS İstasyon Amiri
Ogün Çevik, Spor İl Müdürü Muzaffer
Cintımar, KOU Denizcilik Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Özcan Gündoğdu,
KOU Rektör Danışmanı Doç. Dr. Necmi
Özdemir, Limaş Seç-K ve İdari İşler
Müdürü Kürşat Bal, Türkiye Denizcilik
Federasyonu Başkanı Erkan Dereli,
Gemi Mühendisleri Odası Başkanı
Salih Bostancı, Gemi Yat İhracatçıları
Birliği Başkanı Başaran Bayrak, Gemi
İhracatçıları Birliği Genel Sekreteri
Kemalettin Gür, GEBKİM Başkanı
İbrahim Aracı, Kocaeli Gemi Acenteleri
Derneği’nden KOTO Meclis Üyesi Ali
Polat ve denizcilik camiasından çok
sayıda seçkin konuğun yanısıra deniz
emekçileri ve sporcular da katıldı.
KOCAELİ ANADOLUYA AÇILAN
KAPIMIZ
Galada Av. Vedat Doğusel konuklara
hoş geldiniz dedi. Ardından İMEAK DTO
Metin Kalkavan
Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy
Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan
bir konuşma yaptı. Kalkavan, İstanbul’da
başlayan kutlamaların ardından Kars
ve sonrasında İzmir’de etkinliklere
katıldıklarını ve Kocaeli’ye geldiklerini
ifade ederek “Çok keyifli oldu. Bütün
haftayı bayram olarak kutlamaya
çalışıyoruz” dedi.
başladık, Mersin’de devam ettik. Sonra
Samsun takip etti. Sonra Diyarbakır’a
çok zor bir göreve gitti. Sonra da buraya
geldi. Müthiş başarılı, yetki kullanan son
derece değerli bir insandır. Hayırlı olsun.
Kocaeli’de kapısı herkese açıktır. Biz öyle
gördük.”
Kalkavan, görevine yeni başlayan Vali
Hüseyin Aksoy’ yönelik olarak şunları
söyledi: “Sizin için yeni birisi ama bazı
insanlar vardır, gördüğünüzde içiniz
ısınır, sarılırsınız. Bizim için öyle bir
insan. Biz onunla dostluğa Muğla’da
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Mersin hariç Türkiye’nin tüm
bölgelerinde olan büyük bir oda
olduklarının altını çizen Kalkavan,
Kocaeli’de henüz şubeleri olmadığını
ancak temsilciliklerini olduğunu belirtti.
Kalkavan konuşmasına şöyle devam
etti: “Dağlarla deniz arasında yayılmış
43
haberler...haberler... haberler...haberler...
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
DENİZCİLİĞE AYRI BİR ÖNEM
VERİLDİĞİNİ BİLİYORUZ
Kocaeli bölgesinin hem hizmet hem
de sanayi anlamında büyük bir öneme
sahip olduğunu belirten Kalkavan, “
Tersaneleriyle, acenteleriyle, limanlarıyla
çok büyük bir deniz ve denizci kenti.”
dedi.
ama bu kadar dar bir alanda bu kadar
fazla iş çıkaran, istihdam çıkaran, kişi
başı gelir olarak Türkiye’nin en gelişmiş
kentindeyiz. Müthiş bir coğrafi konumu
var. Anadolu’ya açılan kapımız. Karadan,
demir yolundan, denizden, nereden
gelirse gelsin müthiş bir kapı bizim
için ve son derece başarılı. Sohbette
sayın belediye başkan yardımcımız ile
konuşuyorduk. Çok hızlı göç alıyoruz
44
diyor. Bu hızla gidersek ne yapacağız,
dedi. Gerçekten yaşanılası bir yer. Yeni
yapılan yollarla artık bağlantısı daha
da hızlandı. Sayın Belediye Başkanım
göç almaya devam edeceksiniz. Çünkü
burası mücevher konumunda. Çok
büyük ilgi çeken, istihdamı olan bir yer.
İş olan bir yer, aş olan bir yer. O yüzden
Kocaeli çok sıkı bir göç almaya devam
edecek. İstanbul’un yanında ve hatta
İstanbul’dan göç alıyor.”
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Son zamanlarda denizciliğin müthiş
bir atılım içinde olduğunu hatırlatan
Kalkavan, her ne kadar krizden
etkilenmiş bir sektör olsa da ülkemizin
büyümesine ciddi bir katkı yaptıklarını
dile getirdi. Ülkemizin dış ticaretinin
tonaj olarak yüzde 87’sinin deniz
yoluyla taşındığını belirten Kalkavan,
konuşmasına şöyle devam etti:
“Denizciliğe çok ihtiyacımız var.
Tersanecilik olarak var. Taşımacılık olarak
gemilere ihtiyacımız var. Aynı zamanda
deniz gücüne ihtiyacımız var. Böyle
baktığımızda Kocaeli’nin bir başka değeri
de denizcilik eğitiminde ortaya çıkıyor.
Denizcilik sektörünün kalkınmasına da
katkı veriyor. Bu anlamda denizcilerin
yetişmesine de büyük bir katkı veriyor.”
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri
nedeniyle beş günlük gezi yaptıklarını
belirten Metin Kalkavan bu konuda ise
şu bilgileri verdi:
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
“Beş günlük gezinin içinde Kars’ın
başka bir güzelliği vardı. Çıldır gölünde
su sporlarını yaptık. Sayın Bakanımızla
birlikte tekneyle Kars’tan Ardahan’a
geçtik. Sonunda Kars’a da tekneleri
götürdük. Ve yelkenlerle Çıldır’da
ilk defa yarışlar düzenlendi. Sonra
da İzmir’deydik. Böyle bakınca biz
denizciler denizin bu ülke için büyük bir
nimet olduğunu düşünüyoruz. Karacılara
da bunu anlatmaya çalışıyoruz.
Ülkemizin tamamının yarısı kadar mavi
vatanımız var. Ve altında çok değerli
keşfedilmeyi bekleyen varlıklarımız
var. Bu yüzden de denizciliğe ayrı
önem verildiğini biliyoruz. Sayın
cumhurbaşkanımız bir kaptan oğlu,
başbakanımız gemi inşa mühendisi,
bakanımız gemi inşa mühendisi,
milli eğitim bakanımız gemi makine
mühendisi. Kendileri denizciler bu ülkeyi
yönetmekte büyük görevler alıyorlar.”
DENİZCİLİK SEKTÖRÜ HIZLA
GELİŞİYOR
İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı
Metin Kalkavan’ın ardından bir
konuşma yapan Kocaeli Valisi Hüseyin
Aksoy ise üç tarafı denizlerle çevrili,
8333 kıyı uzunluğu olan Türkiye’nin
denizcilik sektöründe daha iyi bir
noktaya gelebilmesi adına başlatılan
önemli çalışmalar olduğunu vurguladı.
“Deniz Ticaret Odası’nın öncülüğünde
birçok kurum ve kuruluşumuzun ortaya
koyduğu çalışmalar var. Denizcilik
sektörü Türkiye’de hızla gelişiyor. Zaman
zaman uluslararası krizden etkilense
de toparlanma ve yeniden kendini
ortaya koyma adına önemli çalışmalar
gerçekleştiriliyor. “ diye konuşan Aksoy
daha önce görev yaptığı illerin deniz
kıyısı olan ve denizcilik sektörüyle iç içe
olduğumuz yerler olduğunu hatırlattı.
“Diyarbakır’dan sonra yeniden Karadeniz
ve Marmara’ya kıyısı olan Kocaeli’de
görev yapıyor olmaktan da büyük
bir onur duyuyorum.” diyen Aksoy,
bütün sektörlerle ortaklaşa bir anlayış
içerisinde görevini sürdürmeye gayret
edeceğini ifade etti. Aksoy konuşmasını
şöyle tamamladı: “Deniz Ticaret Odası
Başkanı Sayın Metin Kalkavan denizcilik
sektörünün gelişmesinde gerçekten
özel gayretleri ve çalışmaları olan bir
oda başkanımız. Sayın Halim Mete,
Odalar ve Borsalar Birliğinin Başkan
Vekili olarak uzun dönemdir sektörde
faaliyet yürüten bir büyüğümüz. Onların
da bugün bu toplantıda bizimle birlikte
olmasından da büyük bir memnuniyet
duyuyoruz. Değerli oda başkanlarımız
bugün buradalar, çeşitli kurum ve
kuruluşların temsilcileri ile bir aradayız.
Hep birlikte Kocaeli ve Türkiye olarak
daha büyük çalışmalara adım atmak
adına bu gecenin de katkı sunmasını
diliyorum.”
GEMİ MODELİ SERGİSİ
İLGİ ÇEKTİ
GALA’DA FOTOĞRAF SERGİSİ
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı nedeniyle düzenlenen galada, Gölcük Fotoğraf ve
Sinema Sanatı Derneği (GFSD) de denizcilik temalı bir fotoğraf sergisi düzenledi.
Fotoğraf sanatçılarından Aytül Akbaş bir çok yarışma da ödülleri olan ve National
Geographic Türkiye birinciliği ve dünya üçüncülüğüne hak kazanmış ev hanımı.
Nebiye Azak ise; yarışmalarda derecesi bulunuyor ve Gölcük’te yazı işleri müdürü
olarak basın sektöründe görev yapıyor. Fotoğraf eğitmeni olan Berna İkiz ise aynı
zamanda işletmeci olarak görev yapıyor.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Etkinliklere, Kocaeli Gemi Modelcileri
Grubu maketleri ile katıldı. Donanma
model ve KOMEK Ahşap Gemi
Yapımı Kurs Öğretmeni Yusuf
Akmeşe önderliğinde İzmit Symbol
AVM’de gemi modelleri sergisi
düzenlendi. Kırk adet maket gemi ile
açılan sergiye, modelleri ile maket
üstatları Zeki Ali Dalkılıç ve Ziya
Babür destek verdiler. İMEAK Deniz
Ticaret Odası Denizcilik Haftası
kutlamaları programı kapsamında
düzenlenen maket sergisi galada da
yer aldı.
45
haberler...haberler... haberler...haberler...
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
ÇILDIR GÖLÜ’NDE YELKEN VE KANO YARIŞLARI YAPILDI
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla Kars-Ardahan sınırındaki Çıldır Gölü’nde tekne
teslim töreni, iskele açılışı ve göl üzerinde ilk kez gerçekleşen yelken ve kano yarışları
yapıldı.
Programa katılan Ulaştırma Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan,
Çıldır Gölünde teslimini yaptığı tekneyi
kullanarak Ardahan’a gitti.
Çıldır Gölü’nde “Su Sporları Şenlikleri”
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı ile Su
Sporları Şenlikleri kapsamında KarsArdahan sınırındaki Çıldır Gölü’nde
ilk defa düzenlenen yelken ve kano
yarışmaları sona erdi.
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla
Kars-Ardahan sınırındaki Çıldır Gölü’nde
düzenlenen tekne teslim töreni, iskele
açılışı ve göl üzerinde ilk kez gerçekleşen
yelken ve kano yarışlarına katılan Arslan,
törenin açılış konuşmasında, hükümet
olarak iç sulara önemli yatırımlar
yaptıklarını söyledi. Kars ve Ardahan’ın
birçok değer barındırdığını bunların bir
tanesinin de Çıldır Gölü olduğunu ifade
eden Arslan, şöyle konuştu:
“Bugün sadece Kars, Ardahan’a değil,
ülkenin her noktasına hizmet etmeye
çalışıyoruz. Ülkemizin denizciliğini
geliştirmek adına çok mesafe kat ettik.
Gerek yasal düzenlemeler, gerek alt
yapı yatırımları, gerekse de ulusal
arenada rekabet edebilir anlamında
yaptığımız uygulamalarla çok mesafe
kat ettik. Üç tarafı denizi olan ülkede
gençlerin sadece kıyı kentlerinden
değil, diğer kentlerden de çıkabilmesi
adına iç sularda çok güzel, çok başarılı
uygulamalar yapıyoruz. Çıldır’da,
Kars’ta Ardahan’da yaptığımız tam
da bu. Memnuniyetimiz, gururumuz
o ki, ülkenin her yerine, iç sulara,
denizciliği, deniz sevdasını, denizi
sevmeyi getiriyoruz. Esasında önce gemi
yapmanız lazım, onun için tersanenizi
attırmak, tersanenizi büyütmeniz lazım.
37 tersaneyi 79 tersaneye çıkardık.”
Arslan, ülke için gecesini gündüzüne
katan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’a teşekkür ederek, denizciliğe
yaptıkları yatırımlarla dünyanın üçüncü
sırasındaki ülke konumuna geldiklerini
anlattı.
Konuşmaların ardından Kars Halk
Eğitim Merkezi Folklor ekibinin
gösteri yaptı. İki teknenin teslimini
yaparak, göl üzerindeki iskelenin
açılışını gerçekleştiren Arslan, şenlikler
kapsamında düzenlenen kano ve yelken
yarışlarında dereceye girenlere ödül
verdi. Arslan, teslimini yaptıkları tekneye
binerek göl üzerinde tur attı.
SAKARYA’DA BAYRAM ETKİNLİKLERİ
Sakarya’nın Karasu ilçesinde Kabotaj Bayramı çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Yenimahalle mevkisinden tekneler korna
eşliğinde denize açılarak Karasu sahil
park önüne geldiler. Teknede Bulunan
Karasu Kaymakamı Şafak Gürçam,
Karasu belediye başkanı Mehmet
İspiroğlu, Karasu Emniyet Müdürü
Mehmet Fatih Ersöz, Karasu Jandarma
Bölük Komutanı Yüzbaşı Ahmet Tevfik
Altunel, Karasu Muhtarlar Derneği
Başkanı İsmail Hakkı Topaloğlu ve
Karasu Liman Başkanı Ahmet Kalaman
hep birlikte denize çelenk attı.
Sahilde Karasu belediyesi tarafından
düzenlenen etkinlikler yapıldı. Halat,
46
yüzme yarışları ve yağlı direk bayrak
alma yarışları yapıldı. Yarışmalarda
birincilere belediye başkanı ve
kaymakam tarafından ödülleri verildi.
Karasu Belediye Başkanı Mehmet
İspiroğlu, yaptığı açıklamada,
cumhuriyetin kurulmasından sonra
Kobataj Bayramının kazanılan haklardan
biri olduğunu belirterek, “Denizcilik ve
kabotaj bayramını her yıl geleneksel
olarak kutluyoruz, Bugünde kutladığımız
denizcilik ve kabotaj bayramında
belediye olarak bir dizi etkinlikler yaptık
ve halkımızı etkinliklerde eğlendiriyoruz.”
diye konuştu.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
47
haberler...haberler... haberler...haberler...
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
İZMİR ALSANCAK LİMANI’NDA DENİZCİLİK BAYRAMI
RESEPSİYONU
1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 91. yıldönümü kapsamında İMEAK
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi tarafından düzenlenen resepsiyon, İzmir Alsancak
Limanı’nda kruvaziyer yolcu rıhtımında yapıldı.
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
MARMARİS ŞUBESİ’NDEN ELO SATRANÇ TURNUVASI
İMEAK Deniz Ticaret Odası Marmaris şubesinin Akyaka’da düzenlemiş olduğu 1
Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Elo Satranç Turnuvası 2 gün süren maçların
sonunda süren ödül törenine ile sona erdi.
Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık
250 sporcuyu ağırlayan turnuvada
İMEAK Deniz Ticaret Odası Marmaris
Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan
Mengi, Meclis Üyesi İsmail Akkaya,
Ahmet Selçuk Sert
Metin Kalkavan
Yusuf Öztürk
Geceye İzmir Vali Yardımcısı Cemil
Özgür Öneği, Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Ahmet Selçuk Sert, İMEAK
Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Metin Kalkavan, İzmir
protokolü, iş dünyası temsilcileri,
denizcilik kuruluşlarının ve şirketlerin
yöneticileri ve Oda üyeleri katıldı.
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi
Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk’ün
konuklara hoş geldiniz konuşmasıyla
başlayan gece, Aegean Band’ın hareketli
ve neşeli müzikleriyle devam etti.
ayakta ve geleceğe umutla bakıyor.
Tersanelerimiz yeni kabiliyetler kazandı.
İdare tarafında Bakanlığımız müsteşar
ve yöneticilerinin çoğu denizci. İrade
tarafında ise Cumhurbaşkanımız bir
kaptan çocuğu. Başbakanımız dünya
denizciliği için bir marka. Bakanımız ise
sektörün içinden geliyor. Bu üç faktörün
işbirliğini üst düzeye çıkardığımız zaman
gelecek 1 Temmuz’da sizlerin karşısına
daha iyi noktada çıkabileceğiz” şeklinde
konuştu. Vergi indirimi ile kısa sürede
3 bin 700’den fazla teknenin Türk
bayrağı çektiğini ifade eden Sert, nitelikli,
donanımlı gemi adamı sayısını artırmak
ve amatör denizciliği geliştirmek için
çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
gerektiğini söyledi. Kalkavan, “Bu
ülkenin neresinde yaşarlarsa yaşasınlar,
herkese denizciliğin faydası var. 15
yılda çok başarılı, denize dönük büyük
hamleler oldu. Denizcilikte Cumhuriyet
tarihinin en büyük atılımını yaşadık.
İzmir de denizciliği ile hep var olacak.
Denizciler olarak ülkeye hizmet etmeye
devam edeceğiz” dedi.
Gecede konuklara hitap eden Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Ahmet Selçuk
Sert, Türk denizciliğinin sektör, idare
ve iradenin beraber çalışması ile
dünya denizciliğinden daha fazla pay
alacağını söyledi. Sert, “Sektör dimdik
48
İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Metin Kalkavan,
Türkiye’nin deniz ülkesi olduğunu
ancak denizcilikte daha fazla ilerlemesi
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
39 No’lu Meslek Komite Üyeleri Ziya
Terzioğlu, Barış Öztürk, Şube Müdürü
Çağla Akkuş, Ula İlçe Jandarma
Komutanı Mesut Yılmaz, Ula İlçe Milli
Eğitim Müdürü Avni Aytekin, Ula Esnaf
Odası Başkanı Kemal Özçelik, Satranç
Federasyonu Muğla İl Temsilcisi Ahmet
Murat Yenici dereceye giren sporculara
ödüllerini verdi.
(DTO Marmaris Şubesi)
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir
Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf
Öztürk, konuşmasına “Bize, limanımıza,
denizimize hoş geldiniz. Hepiniz
var olun, sağ olun” diyerek başladı.
Resepsiyona katılan protokolü isim isim
sayan Öztürk, denizciliğin gücünün
İzmir’i buluşturduğunu söyledi. Öztürk,
denizciliği geliştirmek için çalışmaya
devam edeceklerini açıkladı.
(DTO İzmir Şubesi)
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
49
haberler...haberler... haberler...haberler...
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
İZMİR PROTOKOLÜ FOÇA’DA KULAÇ ATTI
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 91. yılı Foça’da Yüzme Şampiyonası ile kutlandı.
6. Foça-İzmir Açık Su Türkiye
Şampiyonası, Türkiye Yüzme
Federasyonu, Foça Belediyesi ve İMEAK
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi işbirliği
ile Eski Foça Mersinaki Koyu’nda yapıldı.
Yaklaşık 300 sporcunun kulaç attığı
şampiyonada bu yıl ilk defa İzmir
Protokolü Yüzme Yarışı gerçekleştirildi.
Ambifibi Görev Grup Komutanı
Tümamiral Aydın Şirin, Türk Eximbank
Genel Müdürü Adnan Yıldırım, İzmir
Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış
Kocagöz, İMEAK Deniz Ticaret Odası
İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı
Yusuf Öztürk, Yönetim Kurulu Üyesi
Mihri Çelik ve Şube Müdürü Halil
Hatipoğlu, TÜGİAD Ege Şube Başkanı
Hüseyin Canpolat, MÜSİAD İzmir Şube
Başkan Yardımcısı Galip Atar, İzmir
Ticaret Borsası Genel Sekreteri Erçin
Güdücü katıldı.
Çok çekişmeli geçen yarışı İzmir Ticaret
Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz
birinci olarak bitirdi. Amfibi Görev Grup
Komutanı Tümamiral Aydın Şirin ikinci,
Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan
Yıldırım ise üçüncü oldu. Ödül törenine
Foça Kaymakamı Ali Çetin, Amfibi
Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral
Gürsel Çaypınar, Foça Belediye Başkan
Vekili Halil Çıtak, Türkiye Yüzme
Federasyonu As Başkanı Haluk Önem,
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz ve
Foça Liman Başkanı Talat Yolcu katıldı.
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir
Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf
Öztürk, bu yıl 6. kez düzenledikleri Açık
Su Türkiye Yüzme Şampiyonası’nın
her geçen yıl daha fazla sporcunun
katılımıyla büyüdüğünü söyledi.
Foça Belediye Başkan Vekili Halil
Çıtak, deniz ve denizci şehri olan
Foça’da su sporuyla ilgili etkinliklerin
düzenlenmesinden dolayı çok mutlu
olduklarını söyledi. Çıtak, bu etkinlikler
sayesinde tarih ve doğa zengini Foça’nın
tanıtımına büyük katkı sağlanacağına
inandığını belirtti.
Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan
Yıldırım da, en büyük dileğinin
İzmir Körfezi’nde yüzme yarışları
düzenlenmesi olduğunu söyledi.
(DTO İzmir Şubesi)
MARMARİS’TE KABOTAJ BAYRAMI ETKİNLİKLERİNE
GENİŞ KATILIM
1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Etkinlikleri İMEAK Deniz Ticaret Odası
Marmaris şubesinin düzenlemiş olduğu bir dizi etkinlikle Marmaris, Akyaka ve Datça’da
kutlandı.
Üs Komutanı Ali Çekiç, Deniz Ticaret
Odası Marmaris Şubesi Başkanı Hasan
Mengi, Liman Başkanı Burak Okçu,
Deniz Ticaret Odası Marmaris Şube
Müdürü Çağla Akkuş, İlçe Tarım Müdürü
Necmettin Kaya ve Marmaris Liman
Başkanlığı Personeli ve vatandaşlar
katıldı.
Marmaris’te Atatürk anıtına çelenk
konulmasının ardından “Harika”
teknesinde düzenlenen denize çelenk
bırakma töreni ile etkinlikler başladı.
Marmaris protokolüne Marmaris Su
Sporları Kooperatifi de sürat tekneleri
ile eşlik ederken Marmaris Kaymakamı
Celalettin Yüksel, Marmaris Emniyet
Müdürü Ertan Sarıkaya, Marmaris Aksaz
50
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Marmaris’te düzenlenen etkinlikler
akşamüstü de Muğla Büyükşehir
Belediyesi, Marmaris Belediyesi,
Deniz Ticaret Odası Marmaris Şubesi
ve Marmaris Liman Başkanlığı’nın
birlikte düzenlediği yarışlar ve Aksaz Üs
Komutanlığı’nın bando konseri ile devam
etti. (DTO Marmaris Şubesi)
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
51
haberler...haberler... haberler...haberler...
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
DTO BODRUM ŞUBESİ’NİN BAYRAM ÇOŞKUSU
DTO Bodrum Şubesi, Bodrum ve Güllük’te Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri
düzenledi.
saygı duruşunda bulunulup, ardından
İstiklal Marşı eşliğinde Türk bayrağının
göndere çekilmesi ile başladı.
Denizcilik ve Kabotaj Bayramının 91.
yıldönümü törenleri Bodrum’da Atatürk
Anıtına çelenk sunma töreni ile başladı.
Saygı duruşu ve istiklal marşının
ardından Bodrum Liman Başkan’ı
Türker Kutlu bir konuşma yaptı.
Bodrum Belediyesi Mahfel Cafe önünde
başlayan kutlamalara, Muğla Büyükşehir
Deniz ve Kıyı Tesisleri Şube Müdürü
Emre Tümer, Bodrum Belediye Başkan
Yardımcısı Kemal Orman, Bodrum
Liman Başkanı Türker Kutlu, Sahil
Güvenlik Komutanı Süleyman Ercan,
Bodrum İMEAK Deniz Ticaret Odası
Bodrum Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı
Gündüz Nalbantoğlu, Bodrum Deniz
Limanı Şube Müdürü Raşit Özkan,
Denizciler Derneği Başkanı Mustafa
Demiröz ve vatandaşlar katıldı.
Protokol, Bodrum Denizciler Derneği
önünden Emniyet Müdürlüğü’ne
ait tekneyle açılarak, etkinliklerin
yapılacağı Bodrum Belediyesi Mahfel
Cafe önünde Ulu Önder Atatürk ve
şehit denizcilerimizin aziz hatıraları
anısına hazırlanan çelengi denize
bıraktıktan sonra Bodrum Belediyesi
Bodrumspor’un yelken sporcuları
Kumbahçe Koyuna optimist, laserleri
ile ve Eski Milli sporcu Celal Gürsoy
öncülüğünde Bodrum Açık Deniz Yelken
Kulübü (BAYK) işbirliği ile Bodrum’da
52
açılan kürek okulu kadın kürekçileri ile
kutlamaya katıldı.
Daha sonra katılan vatandaşlara lokma
ve dondurma ikramında bulunuldu.
Hazırlanan programda halat çekme,
yelkenli tekne, denizden tabak çıkartma,
yüzme, pancar motorlu piyade tekne,
yağlı direkten bayrak alma ve deniz
güzeli yarışmalarının ardından kız ve
erkeklerde 12 yaş altı ve üstü yüzme
yarışı, denizden tabak çıkarma, yağlı
direk, halat çekme yarışları, engelli
yüzme yarışları yer aldı.
Bodrum Liman Başkanlığı tarafından
bu seneki konsepti “Deniz ve Kadın”
olarak belirlenen 1 Temmuz Denizcilik ve
Kabotaj Bayramı etkinlikleri kapsamında
Catamaran’da düzenlenen kokteylde
yıllarca denizcilik sektörüne emek vermiş
kadınlar arasından; Bodrum Şube
Müdürü Oya Kaptanoğlu, Gonca Uygun,
Aysun Kurtaş, Nükhet Anadol, Şükriye
Er, Öznur Aydost, Şebnem Doğu’ya
hizmetlerinden dolayı teşekkür plaketleri
verildi.
GÜLLÜK’TE BAYRAM HEYECANI
Güllük’te de coşkuyla geçen kutlamalar
1 Temmuz 2017 Cuma günü büyük
önder Atatürk’ün, Türk büyüklerinin ve
deniz şehitlerinin anısına bir dakikalık
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
2 Temmuz Pazar günü İstiklal Marşı
ve saygı duruşunun ardından, Milas
Belediye Başkan Yardımcıları Zeynep
Mat ve Faik Karagöz, Milas Jandarma
Komutan Vekili Süleyman Bahadır
İyilikci, Güllük Liman Başkan Vekili
Mustafa Çankaya, Muğla Büyükşehir
yetkililerinin de katıldığı etkinlikler
çerçevesinde, ilk önce farklı yaş
kategorilerinde yüzme yarışı düzenlendi.
Rakipleriyle kıyasıya yarışan katılımcılar,
dereceye girebilmek için kulaç attı.
Yüzme yarışının ardından yarışmacılar,
görevliler tarafından denize atılan
tabakları bulmaya çalıştılar. Denize
atılan 3 tabağı dalarak çıkarmayı
başaran yarışmacılar, jüri tarafından
başarılı bulundu. Çok sayıda vatandaşın
yakından takip ettiği yarışmalara ilgi
yoğun oldu.
Etkinliklerin ikinci etabında ise
tekneler yarıştı. Beygir güçlerine göre
yarışan tekneler, hızla denize açılarak
dubalardan döndü ve yeniden başlangıç
noktasına ulaşmaya çalıştılar. Tekneler
sergiledikleri performansla izleyenlerden
alkış topladı. Daha sonra herkesin
heyecanla beklediği yağlı direkten
bayrak kapma yarışmasına geçildi.
Renkli görüntülere sahne olan Denizcilik
ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri, Güllük
Liman Başkanlığına bağlı dev römorkoru
su gösterisi yaptı. (DTO Bodrum Şubesi)
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
haberler...haberler... haberler...haberler...
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
TÜRKİYE’DEN KABOTAJ BAYRAMI MANZARALARI
1 Temmuz 2017 Denizcilik ve Kabotaj Bayramı çeşitli illerde farklı etkinliklerle kutlandı.
Törenler, yarışmalar ve çeşitli etkinliklerle renklenen bayram vatandaşlara denizlerin
değerini bir kez daha hatırlattı.
Muğla’nın Fethiye ilçesinde, Denizcilik
ve Kabotaj Bayramı düzenlenen
yarışmalarla kutlandı. Kordonboyu’ndaki
etkinlikte, serbest yüzme, kürek, yağlı
direğe tırmanma ve tekne yarışları
gerçekleştirildi. Yarışlar kıyıdan ve
günübirlik tur tekneleriyle denize açılan
vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi.
ANTALYA’DA ŞEHİTLER ANISINA
DENİZE ÇELENK BIRAKILDI
Antalya’da, Denizcilik ve Kabotaj
Bayramı dolayısıyla Antalya Vali
Yardımcısı Salih Gürhan, Sahil Güvenlik
Eğitim ve Öğretim Komutanı Kıdemli
Albay Ömer Erselcan, Antalya Deniz
Ticaret Odası Başkanı İnanç Kendiroğlu
ve Antalya Liman Başkanı Erdoğan
Bayram deniz şehitleri için denize
çelenk bıraktı.
ÇANAKKALE’DE KABOTAJ TÖRENİ
Çanakkale’de, Denizcilik ve Kabotaj
Bayramı dolayısıyla tören düzenlendi.
Törende Atatürk Anıtına Çanakkale
Liman Başkanı Ramazan Yılmaz
tarafından çelenk sunuldu.
SİNOP’TA 1 TEMMUZ YARIŞMALARLA
KUTLANDI
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ, BAYRAMI İZMİR KAYIKLARI
YARIŞI İLE KUTLADI
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi, 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj
Bayramı’nı İnciraltı’nda düzenlediği İzmir Kayıkları Yarışı etkinliğiyle kutladı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik
Fakültesi, Denizcilik ve Kabotaj
Bayramının 91. yılını 1 Temmuz 2017
saat 12.30’da İnciraltı’da düzenlediği
İzmir Kayıkları Yarışı etkinliğiyle
kutladı. Farklı meslek gruplarından 21
denizci İMBAT, LODOS ve KARAYEL
ekiplerinde 3 grup olarak yarıştı. Piri
Reis Denizcilik Derneği üyeleri de ekip
olarak yarışlarda yer aldılar. Etkinliğe
denizcilik sektörünün ve ilgili sivil toplum
kuruluşlarının temsilcileri ile öğretim
elemanları ve vatandaşlar katıldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik
Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç.
Dr. Kaptan Serim Paker’in kuralları
okumasının ardından başlayan yarışta
belirlenen etabı en kısa sürede bitirmeye
çalışan takımlar mücadele etti. Yarışın
tamamlanmasının ardından ödül
törenine geçildi. Yarışma sonunda
dereceye giren takımlara madalyaları
Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Sekreter
Vekili Prof. Dr. Özlem Çakır, Dokuz
Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi
Dekan Vekili Prof. Dr. Güldem Cerit ve
Dekan Yardımcısı Prof. Dr. D. Ali Deveci
tarafından takdim edildi.
SAMSUN’DA BAKIM EVLERİNDE KALAN
ÇOCUKLAR UNUTULMADI
İskele Meydanı sahilinde gerçekleştirilen
kutlamalara Vali Hasan İpek, CHP Sinop
Milletvekili Barış Karadeniz, Belediye
Başkanı Baki Ergül ve çok sayıda
vatandaş katıldı. Yelken, yüzme, halat
çekme ve yağlı direkten Türk bayrağı
alma yarışmaları vatandaşlar tarafından
ilgiyle izlendi. Yarışmacıların yaklaşık
bir saat süreyle direkten bayrağı almak
için mücadele ettiği yarışmada, ilginç
görüntüler oluştu. Yarışmada, Önder
Akkaya aldığı bayrağı Vali İpek’e takdim
etti.Yelken, yüzme ve halat çekme
yarışmalarının da yapıldığı kutlamalarda
dereceye girenlere koç hediye edildi.
Samsun’daki etkinlikler kapsamında
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü
bünyesindeki bakım evlerinde kalan
çocuklar, Sahil Güvenlik botu ile
gezdirildi
Samsun’da bakım evlerinde kalan
çocuklar, kendilerine eşlik eden
öğretmenleriyle Sahil Güvenlik Karadeniz
Bölge Komutanlığına geldi.
MERSİN’DE LİSE ÖĞRENCİLERİNDEN
BAYRAM KUTLAMASI
Sahil Güvenlik Komutanlığına ait TCSG
87 Botu’na alınan çocuklara burada
komutanlar tarafından Sahil Güvenlik ve
bot hakkında bilgi verildi. Daha sonra
botla denize açılan çocuklar, Samsun
kıyılarını denizden görme fırsatı buldu.
Botta subaylar tarafından ağırlanan
çocuklardan bazıları dümene geçip telsiz
kullanırken, bazıları da dürbünle çevreyi
izledi.
Mersin’de, Sahil Güvenlik Akdeniz
Bölge Komutanlığı ekipleri “Denizcilik
ve Kabotaj Bayramı” dolayısıyla ziyaret
Bot personelinin çocuklar için arama
kurtarma faaliyetlerine ilişkin gösteri
sunduğu gezide, çocuklara çeşitli
ikramlarda bulunuldu, hediyeler verildi.
Sahil Güvenlik Bot Komutanı Yüzbaşı
Engin Dal, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
hakkında öğrencilere bilgi vererek, yeni
yetişen gençlere denizciliği sevdirmeyi
ve denizcilik faaliyetlerini göstermeyi
amaçladıklarını söyledi. Yaklaşık 3
saat süren gezinin ardından çocuklar,
memnuniyetlerini dile getirdi.
FETHİYE’DE KABOTAJ BAYRAMI
YARIŞMALARLA KUTLANDI
54
gerçekleştiren 20 lise öğrencisi ile denize
açıldı. Yetkililerin çalışmalar hakkında
bilgiler verdiği öğrenciler, daha sonra
denize açılan sahil güvenlik botunda
“Denizcilik ve Kabotaj Bayramı”nı
kutladı.
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
55
ENERJİ
PETROLÜN DÜNYA OLİMPİYATLARI TÜRKİYE’DE YAPILDI
22. Dünya Petrol Kongresi, uluslararası düzeyde politikacılar, enerji sektörünün önde
gelen isimleri ve dünyanın en büyük şirketlerinden oluşan çok geniş bir katılıma sahne
oldu.
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama,
Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un
yanı sıra çok sayıda ülkenin enerji ve
petrol bakanları da katıldı.
Küresel bazda önde gelen petrol ve
doğalgaz şirketlerinin üst düzey yönetici
ve temsilcilerinin yanı sıra devlet
başkanları ve enerji bakanları İstanbul’da
5 gün boyunca sektörün geleceğine
ilişkin kritik konuları ele aldı. Dünyanın
en kapsamlı petrol etkinliği olan
kongreye, 90’dan fazla ülkeden 3 bin
delege ve 600 konuşmacı katıldı.
“ULUSLARARASI ENERJİ ARENASINDA
HATIRI SAYILIR BİR AKTÖR
KONUMUNDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
kongrede yaptığı konuşmada, “Son 1-1,5
asırdır güçlü ülke olmanın yolu, enerji
kaynaklarına sahip bulunmaktan veya
bunlar üzerinde söz sahibi olmaktan
geçiyor.” diyerek, şunları kaydetti:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
22. Dünya Petrol Kongresi,
9-13 Temmuz tarihleri arasında
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın himayelerinde İstanbul’da
gerçekleştirildi. 5 gün süren kongre
petrol ve doğalgaz sektörünün “dünya
olimpiyatları” olarak nitelendiriliyor.
Kongre kapsamında katılımcılar küresel
petrol sektöründeki kilit konuları
56
tartışmak üzere İstanbul’da bir araya
geldiler.
Kongreye Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan
Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Berat Albayrak, Azerbaycan
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya
Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Sırbistan
Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic,
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
“Bununla birlikte küresel çatışmaların
merkezinde yer alan enerji kaynakları
ve yolları üzerinde hakimiyet kurma
çabalarının, çoğu zaman iç çatışmalar,
darbeler ve işgallerle sonuçlandığını
görüyoruz. Var olduğu coğrafyalarda
zenginliğin ve refahın kaynağı olması
gereken petrol ve doğalgazı ne yazık
ki daha çok savaş, kan ve gözyaşıyla
birlikte anmak zorunda kaldık. Biz
Türkiye olarak en başından beri bu
kaynakların insanlığın huzur ve refahına
katkı sağlayacak şekilde kullanılması
gerektiğini savunuyoruz. Ülkemiz
jeopolitik konumu gereği, büyük enerji
üreticileriyle tüketicileri arasında doğal
bir köprü durumundadır. Malum,
tedarik-transit-tüketici. Burada transit
konumunda olan bir ülke olarak, bugüne
kadar elimizden geleni yapmaya gayret
ettik. Enerji hinterlandının merkezinde
yer almamız yanında, siyasi istikrarımız
ve ekonomik gelişmişliğimizle de
uluslararası enerji arenasında hatırı
sayılır bir aktör konumundayız.”
“TÜRKİYE ARTIK ENERJİNİN İPEK
YOLU OLARAK İSİMLENDİRİLİYOR”
Son dönemde yapımı devam eden
ve inşası planlanan yeni petrol ve
doğalgaz boru hatlarının Türkiye’nin
enerji koridoru ve terminali rolünü
pekiştireceğine işaret eden Erdoğan,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Azerbaycan petrolünün Akdeniz’e
ulaşmasını sağlayan Bakü-TiflisCeyhan Petrol Boru Hattı projesiyle,
yine Azerbaycan doğalgazının ülkemize
ve Avrupa’ya sevkini mümkün kılan
Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru
Hattı projesini başarıyla tamamladık.
Gündemimizdeki yeni projeler arasında
ilk önceliğimiz, az önce de ifade edildiği
gibi Güney Gaz Koridoru’dur. Güney Gaz
Koridoru’nun ana unsuru olan Trans
Anadolu Doğalgaz Boru Hattı yani kısa
adıyla TANAP üzerinden ilk aşamada
Türkiye’ye 6 milyar metreküp, Avrupa’ya
10 milyar metreküp gaz sevk edilecek.
Hattın önümüzdeki yılın ortasında
faaliyete geçmesiyle Azerbaycan
yanında, Hazar ve hatta ilerde Orta Doğu
bölgesinden de ülkemize ve Avrupa’ya
gaz taşınmasının önü açılacaktır.
Bu hattın devamı niteliğindeki Trans
Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı TAP’ın
da planlandığı şekilde tamamlanarak
inşallah 2020 yılında devreye girmesini
bekliyoruz. Bu konuda gerek dostum
Sayın Aliyev’in, gerek Güney Gaz
Koridorunda yer alacak diğer ülkelerin ve
şirketlerin kararlılıklarının tam olduğunu
memnuniyetle görüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka
önemli projenin de dünyanın en
önemli gaz tedarikçilerinden Rusya
Federasyonu ile yürütülen Türk Akımı
Başbakan Binali Yıldırım
Projesi olduğunu belirterek, “Ayrıca ilgili
tüm tarafların ‘kazan-kazan’ anlayışıyla
hareket etmesi halinde Doğu Akdeniz ve
Irak doğalgazı başta olmak üzere yeni
projeleri değerlendirmeye de hazırız.
Tüm bu çalışmalarımız sayesinde,
medeniyetlerin buluşma noktası
olan Türkiye, artık enerji uzmanları
tarafından ‘enerjinin İpek Yolu’ olarak
isimlendiriliyor. Ülkemiz sahip olduğu
imkanlarla enerjinin yıkım, gerginlik
ve ihtilaf değil, barış ve refah kaynağı
haline dönüşmesi için gayret gösteriyor.
Bu kongreyi ülkemizin enerjiye bakışını
küresel düzeyde ifade etmesine vesile
olması bakımından ayrıca önemli
görüyorum.” ifadelerini kullandı.
“ENERJİ, LOKOMOTİF UNSUR”
Başbakan Binali Yıldırım da kongrede
yaptığı konuşmada, “Günümüzde
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
ülkelerin ve toplumların gelişmişlik
düzeyinin ölçüsü, enerjiye olan erişim
ve tüketim seviyesiyle ortaya çıkıyor.
Dolayısıyla bugün burada ortak bir
amacımızın olduğunu ifade etmek
isterim. Bu amaç petrol başta olmak
üzere bütün enerji kaynaklarının maliyet,
çevre boyutu da dahil en iyi ve en
verimli şekilde kullanımını sağlayacak
dünyadaki bütün bölgelerin ve
toplumların refahına katkıda bulunmak
olacaktır.” dedi.
Enerjinin hem ulusal hem de uluslararası
düzeyde her zaman önemini koruyan
sektörlerden biri olduğuna işaret eden
Yıldırım, enerji konusunun, dünyanın
neresinde, hangi dönemde yaşanırsa
yaşansın, hayatı idame ettirmek ve
halkın refahını artırabilmek için olmazsa
olmaz olduğunun altını çizdi.
57
ENERJİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat
Albayrak
Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
“Günümüzde ülkelerin ve toplumların
gelişmişlik düzeyinin ölçüsü, enerjiye
olan erişim ve tüketim seviyesiyle ortaya
çıkıyor. Dolayısıyla bugün burada ortak
bir amacımızın olduğunu ifade etmek
isterim. Bu amaç, petrol başta olmak
üzere, bütün enerji kaynaklarının
maliyet, çevre boyutu da dahil, en
iyi ve en verimli şekilde kullanımını
sağlayacak, dünyadaki bütün bölgelerin
ve toplumların refahına katkıda
bulunmak olacaktır. Bu kongreye
dünyanın her tarafından katılan
üst düzey temsilcilerin gerek resmi
programlarında yer alan oturumlar, gerek
ikili ve çoklu görüşmeler kapsamında ele
alacakları konular ve kararların, bu ortak
amaca hizmet edeceğine inanıyorum.”
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin
dünya hidrokarbon kaynaklarının
beşte üçüne komşu durumunda
bulunduğunu, enerjinin, dünyanın sayılı
ekonomileri arasına girme hedefinde
lokomotif unsurlardan biri olduğunu
bildirdi.
yapılamayacağı aşikardır. Sorunları
çözerken yeni sorunlara yol açmaktan
özenle kaçınmalıyız. Enerji güvenliği
ancak birlikte ve tutarlı bir mücadele
yöntemiyle sağlanabilir. Türkiye olarak
enerji alanında aldığımız kararlarda sıfır
toplamlı oyun yaklaşımını hiçbir zaman
benimsemedik ve her zaman bölgemiz,
komşularımızla iş birliği içerisinde ‘kazan
kazan’ yaklaşımını ön plana aldık.
Bizim bakımımızdan enerji bir ihtilaf
değil bir iş birliği alanıdır. Bu tutumuzu
sadece sözle değil, icraatlar ile de ortaya
koymaktayız. Bunun en önemli kanıtı
ve göstergesi, enerji alanında geçmişte
hayata geçirdiğimiz projelerin yanı sıra
gelecekte tamamlamayı ön gördüğümüz
projelerdir.
“ENERJİ İÇİN ANAHTAR ÜLKE
TÜRKİYE”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat
Albayrak, Türkiye’nin barışa, refaha
ve arz güvenliğine katkı sağlayacak
tüm projelere desteğinin süreceğini
belirterek, “Bu yüzden, bu kongrede
‘Enerji için anahtar ülke Türkiye’
sloganını motto olarak belirledik.” dedi.
Bu kongrede petrol ve gaz endüstrisine
ilişkin birçok konuyu ve gelecekteki
imkanları konuşmak için imkan olacağını
ifade eden Albayrak, “Aramızda, bu
endüstride çığır açmış ve tecrübeli
bir profesyonel var. Kendisinin bu
endüstriye katkıları anlatmakla bitmez.
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri
Bakanı Rex Tillerson’u tebrik ediyorum.
Burada 41,5 senelik bir çalışma
hayatından bahsediyoruz.” diye konuştu.
Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’a da bu kongreyi sahiplendiği
için teşekkür ederek, son yıllarda petrol
ve gaz endüstrisine yapılan yatırımlar
azalmasına rağmen önümüzdeki yıllarda
bu endüstrinin öneminin süreceğini dile
getirdi.
Başbakan Binali Yıldırım, enerji güvenliği
kavramının önemli bir boyutunun da
siyasi sorunların çözülmesi, gerek
kaynak ülkelerde, gerekse güzergah
ülkelerde huzurun ve barışın tesis
edilmesi olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin enerji sektörüne ve
yatırımlarına ilişkin önemli bilgiler veren
Albayrak, enerji sektöründe hızlı bir
talep büyümesi yaşandığını ve son 15
yılda elektrikteki kurulu gücün üç katına
çıktığını anlattı.
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu çerçevede terör başta olmak
üzere asimetrik tehditlerle etkinlikle
ve kalıcı bir mücadele şarttır. Bu
mücadelenin bir terör örgütüne karşı
bir başka terör örgütü kullanılarak
Albayrak, bu dönemde ortalama yüzde
5 ekonomik büyüme kaydedildiğini
ve Türkiye’nin Ekonomik İşbirliği ve
Kalkınma Örgütü ülkeleri arasında lider
bir ülke haline geldiğini aktardı.
Bu hızlı büyümede arz güvenliğini
58
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
sağlamak ve öngörülebilir bir piyasa
oluşturmak için yatırım ihtiyacının
oluştuğunu vurgulayan Albayrak, şöyle
devam etti:
“Türkiye özellikle petrol ve doğalgaz
arama ve üretim faaliyetlerini,
yatırımlarını artırma hedefindedir.
Akdeniz ve Karadeniz’de petrol
ve doğalgaz arama faaliyetlerine
odaklanıyoruz. Şu anda Akdeniz’de
sismik arama faaliyetleri gerçekleştirmek
için yoğun çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Aynı faaliyetleri Karadeniz’de de
gerçekleştirmek istiyoruz. Akdeniz ve
Karadeniz’de arama faaliyetlerimize
odaklandık. Sismik çalışmalarımıza
odaklandık. Bunlara müteakip
ileri arama ve sondaj faaliyetleri
gerçekleştireceğiz. Böylece, arz
güvenliğine katkıda bulunacağız.”
“YÜZER LNG ÜNİTESİNİ HAYATA
GEÇİRDİK”
Türkiye’nin yıllık yaklaşık 50 milyar
metreküp doğalgaz tüketimi olduğunu
ve 81 ildeki konutlar ile sanayideki
tüketicilere gaz sağlayabildiğini
anımsatan Albayrak, arz güvenliğini
sağlamak adına sıvılaştırılmış doğalgaz
(LNG) altyapısı ve yatırımlarını hayata
geçirdiklerini söyledi.
Türkiye’nin ilk sıvılaştırılmış yüzer LNG
ünitesini hayata geçirdiğini ifade eden
Albayrak, “Yakında ikinci ünitemizi de
faaliyete geçireceğiz. Doğalgaz depolama
kapasitemizi de arttırdık. Tabii aynı
zamanda gaz depolama kapasitemiz de
çok önemli. Tuz gölü depolama tesisi ile
yaklaşık 3,1 milyar metreküp depolama
kapasitesine ulaştık. Bunu da 2023
yılında 11 milyar metreküpe ulaştırmayı
düşünüyoruz.” diye konuştu.
ALBAYRAK İKİLİ GÖRÜŞMELER
GERÇEKLEŞTİRDİ
Kongrede, Dünya Petrol Konseyi Başkanı
Jozsef Toth tarafından, aynı zamanda
enerji şirketi ExxonMobil’in eski başkanı
ve CEO’su olan ABD Dışişleri Bakanı Rex
Tillerson’a, WPC’nin kurucusu Thomas
Dewhurst adına verilen “Dewhurst
Ödülü” takdim edildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat
Albayrak da, kongre çerçevesinde,
Tillerson ve Rusya Enerji Bakanı
Aleksandr Novak başta olmak üzere, bir
dizi ikili görüşme gerçekleştirdi.
İstanbul’a gelen bakanlar ve sektör
temsilcilerini ayrı ayrı kabul eden
Albayrak, konuya ilişkin Twitter
hesabından yaptığı paylaşımda,
“Kongre kapsamında yürüttüğümüz
enerji diplomasisi ile Türkiye’nin
enerjide ‘anahtar’ ülke konumunu
güçlendiriyoruz.” ifadesini kullandı.
Albayrak, İsrail Enerji, Altyapı ve Su
Kaynakları Bakanı Yuval Steinitz ile de
bir araya geldi. Steinitz, Albayrak ile iki
ülke arasındaki doğal gaz boru hattının
inşa sürecini görüştüklerini belirterek,
“Dört tur görüşmenin ardından,
aramızdaki görüşmeleri hızlandırmaya ve
bu yıl sonundan önce Türkiye ve İsrail
arasındaki boru hattının inşa edilmesini
sağlayacak hükümetler arası çatı
anlaşmayı tamamlamaya karar verdik.”
dedi.
KONGRE 5 GÜN SÜRDÜ
Etkinlik kapsamında ev sahibi ülke
Türkiye’nin de petrol ve gaz sektöründeki
gelişiminin değerlendirileceği oturumlar
da düzenlendi.
Petrol İhraç Eden Ülkeler (OPEC)
Genel Sekreteri Muhammed Barkindo,
Uluslararası Enerji Ajansı (EIA)
İcra Direktörü Farih Birol ve çeşitli
uluslararası örgütler ve düşünce
kuruluşlarının üst düzey temsilcileri
sektöre ilişkin paylaşımlarda bulundu.
Ayrıca, aralarında Shell, BP, ExxonMobil,
Chevron, Total ve Statoil gibi önde gelen
enerji firmalarının üst düzey yöneticileri,
politika yapıcılar, karar vericiler ve
kanaat önderleri, çeşitli panellerde
değerlendirmeler yaptı.
Kongre kapsamında ikili görüşmeler,
çeşitli yuvarlak masa toplantıları, çalışma
grupları, teknik forumlar ve panellerde,
küresel petrol sektörü, konvansiyonel
ve ankonvansiyonel petrol ve doğal
gaz kaynaklarının geleceği, enerji
verimliliğine yönelik küresel politikalar,
düşük karbonlu çözümler, altyapı ve
yatırım imkanları gibi konular ele alındı.
Etkinlikte, ev sahibi ülke olan Türkiye’yi
ve Türkiye’nin petrol ve gaz sektöründeki
gelişimini de ele alan oturumlar
düzenlendi.
Ayrıca, kongre alanında kurulan büyük
ekranda 15 Temmuz Demokrasi ve Milli
Birlik Günü öncesinde, darbe girişimine
ilişkin kısa film gösterilirken, o güne ait
fotoğraflardan oluşan sergi de alanda yer
aldı.
Kongre kapsamında çeşitli gösteriler ve
etkinlikler düzenlenirken, Türk Gecesi ile
de geleneksel Türk yemekleri, tatlıları ve
müzikleri tanıtıldı.
9-13 Temmuz’da İstanbul Kongre
Merkezi’nde gerçekleştirilen dünyanın
en kapsamlı petrol etkinliği, Amerikan
Milli Komitesi adına ABD’nin Houston
Belediye Başkanı Sylvester Turner’ın,
“23. Dünya Petrol Kongresi Sembolünü”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Müsteşarı Fatih Dönmez’in elinden
devralmasıyla tamamlandı.
“KAYA GAZI ÜRETİMİ GERÇEKTEN
PATLAMA OLDU”
Houston Belediye Başkanı Sylvester
Turner, ABD’nin petrol üretimi ve
sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatına
yönelik gelişmelere de değinerek, şunları
kaydetti:
“Herkes düşen petrol fiyatlarıyla ve
buna neden olan faktörlerle ilgili çok
endişeli. ABD için ise kaya gazı üretimi
gerçekten bir patlama oldu. ABD’nin
petrolüretimine ilişkin net bir cevap
verecek konumda değilim ancak
üretimde pek çok faktörün göz önüne
alındığını söyleyebilirim. Nijerya ve Libya
petrol üretimini artırıyor ve OPEC’in
neler yapacağını da izlemek gerekiyor.
LNG de ise ABD için hedef piyasa
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Houston Belediye Başkanı Sylvester Turner
muhtemelen Avrupa. Londra ekonomik
ticaret heyetimiz sık sık seyahatler
düzenliyor. Dünya Petrol Kongresi’nin
ardından biz de Almanya’ya gideceğiz.
Tüm potansiyel piyasaları incelemekle
beraber, ABD’nin LNG ihracatında
hedef bölge muhtemelen Avrupa
olacak. Ticaretimizi geliştirmek için tüm
piyasaları yakından takip ediyoruz.”
59
GÜNDEM
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ DÜNYANIN GÜNDEMİNDE
Almanya’nın Hamburg kentinde düzenlenen 12’nci G20 Liderler Zirvesi’nde Paris İklim
Değişikliği Anlaşması’na destek kararı çıktı.
DEV BUZ DAĞI HAREKET EDİYOR
Temmuz ayı içerisinde Antarktika’nın
kuzeybatısında kopan 6 bin
kilometrekare genişliğindeki buz
dağının uydu görüntülerinde kıyı ile
arasındaki mesafenin belirginleştiği,
dağın sahanlıktan dar bir su ve ince bir
buz tabakasıyla ayrıldığının görüldüğü
belirtildi.
“A-68” adı verilen dev buz dağının
ilerleyişini izleyen Almanya’nın Alfred
Wegener Enstitüsü’nden bilim adamları,
Deimos-1 uydusundan elde edilen
görüntülerde buz dağının şu ana kadar
beklenen şekilde hareket ettiğinin
görüldüğünü kaydetti.
Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın temsil ettiği
zirvenin G20 Liderler Zirvesi sonuç
bildirgesinde “Küreselleşmenin
Yararlarının Paylaşılması”, “Dayanıklılığın
Oluşturulması, “Sürdürülebilir Geçim
Kaynaklarının Geliştirilmesi” ve
“Sorumluluk Kabul Etmek” ana başlıkları
yer aldı.
Bildirgede korumacılığa karşı
mücadeleye devam edilmesi,
uluslararası ticaret, ekonomik büyüme,
yoksulluğun ortadan kaldırılması,
Paris İklim Değişikliği Anlaşması’nın
desteklenmesi, Afrika ile iş birliği,
istihdamın artırılması ve kadının rolünün
güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Zirvede, 19 üye ülkenin liderleri ile Paris
iklim anlaşmasından imzasını çekeceğini
duyuran ABD Başkanı Donald Trump
arasındaki fikir ayrılığı aşılamadı.
Bildirgede, Paris İklim Değişikliği
Anlaşması’na ilişkin de ABD’nin
anlaşmadan çekilme kararının not
edildiği belirtilerek, “Diğer G20 liderleri,
Paris Anlaşması’nın geri dönülemez
olduğunu belirtiyor.” ifadeleri kullanıldı.
Bildirgede ayrıca liderlerin Paris
Anlaşması konusundaki güçlü taahhüdü
teyit ettikleri vurgulandı.
yaptığı açıklamada, küresel ısınma
konusunda 12 Aralık’ta yeni bir zirve
düzenleyeceğini açıkladı.
Macron, “12 Aralık’ta, Paris İklim
Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesinin
ikinci yıldönümünde, küresel ısınma
konusunda özellikle bu konunun
mali boyutunun da ele alınacağı yeni
önlemleri görüşmek üzere bir zirve
düzenleyeceğim.” dedi.
Paris İklim Sözleşmesini “geri
döndürülemez” olarak tanımlayan
Macron “G20 Liderler Zirvesi sonunda
yayınlanan kapanış bildirgesi de bu
konuda bir geri adıma imkan vermiyor.”
ifadesini kullandı. Macron, 2015 yılı
aralık ayında kabul edilen Paris İklim
Sözleşmesi’nin değiştirilmesinin de
gündemde olmadığını vurguladı.
ABD’nin Paris İklim Sözleşmesi’nden
çıktığını hatırlatan Macron, bununla
birlikte G20’nin bütün üyelerinin bu
sözleşmenin değişmeyeceği konusunda
hemfikir olduğunu kaydetti.
Ancak “coriolis kuvveti” denilen
dünyanın kendi çevresinde
dönemesinden kaynaklanan sola doğru
sürüklenme etkisi nedeniyle buz dağının
Antarktika kıyıları çevresinde kalacağı
öngörülüyor. Yaklaşık bir trilyon ton
ağırlığında olduğu tahmin edilen buz
dağı bugüne dek tespit edilenlerin en
büyüğü olarak kayıtlara geçmişti.
ASYA’DA YIKICI ETKİLER UYARISI
Asya Kalkınma Bankası da (ADB),
Paris İklim Anlaşması’nda öngörülen
tedbirlerin alınmaması halinde küresel
iklim değişikliğinin Asya kıtasında
yaratabileceği yıkıcı etkilere karşı uyardı.
ADB, Almanya merkezli Potsdam İklim
Etki Araştırma Enstitüsü ile hazırladığı
raporda, iklim değişikliğinin önlenmesi
için öngörülen karbon emisyon
PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Paris İklim Anlaşması, küresel ortalama sıcaklık
artışını yüzyıl sonuna kadar sanayi öncesi
döneme kıyasla en fazla 2 santigrat derece
fazla tutmayı, ideal olarak ise 1,5 derecede
sınırlamayı amaçlıyor. Anlaşma, her ülkenin
sera etkisi yaratan gazların salımını azaltma
konusunda kendi hedeflerini belirlemesini ve
kendi yaklaşımını geliştirmesini
öngörüyor.
Küresel iklim değişikliği konusunda
önlemler alınmazsa yüzyıl sonuna
kadar 4 santigrat derece artması
öngörülen ortalama sıcaklığın, Asya kara
kütlesinde ortalama 6 santigrat dereceye
kadar yükseleceği aktarılan raporda,
Afganistan, Çin’in kuzey batısı, Pakistan
ve Tacikistan’daki dağlık bölgelerde ise
8 santigrat dereceye kadar çıkacağı
kaydedildi.
Bu durumun yükseklerdeki su
kaynaklarının azalmasına ve kıtanın dev
plato ve ovalarını besleyen akarsuların
zayıflamasına yol açacağı vurgulanan
raporda, ayrıca iklim değişikliğiyle sıcak
ve kuru hava dalgalarının artacağı, yağış
rejimlerinin değişeceği ve Pasifik’te deniz
seviyesinin yükseleceği ifade edildi.
İklim değişikliğinin, Güney Doğu
Asya ülkelerine temel gıda olan pirinç
üretimini yarı yarıya azaltabileceği
belirtilen raporda, yaşanabilecek kıtlığın
bölgede 7 milyon çocuğun daha yetersiz
beslenmesine yol açabileceği uyarısında
bulunuldu.
Raporda, değişen yağış rejiminin muson
yağışlarından kaynaklanan sellerin
sıklığını ve yoğunluğunu artırabileceği
vurgulandı.
Bu arada, raporda, Pasifik kıyılarında
deniz seviyesinin 1,4 metre kadar
yükselebileceği, bunun Endonezya’da
5,9 milyon insanın geçimini olumsuz
etkileyeceği ifade edildi.
TÜRKİYE DE ETKİLERİNİ HİSSEDİYOR
İstanbul’da 18 Temmuz’da yaşanan
şiddetli yağmurun ardından iklim
değişikliği konusu Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulu’nun gündeminde
de tartışıldı. AK Parti Grup Başkanvekili
Naci Bostancı, “İstanbul’da yaşanan
şiddetli yağış, iklim değişikliğine
karşı genel duyarlılığı ve bir çalışma
zorunluluğunu ortaya koyuyor.” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı ve Türkiye İklim Değişikliği
Başmüzakerecisi Mehmet Emin
Birpınar, İstanbul’da kenti olumsuz
etkileyen yağışın “iklim değişikliğinin bir
sonucu olduğunu” belirterek, bu gibi
doğa olayların sıklığının artarak tekrar
yaşanacağı uyarısında bulundu.
İklimin, insanoğlunun faaliyetlerinden
dolayı değiştiğine işaret eden Birpınar,
bu değişiklikten Türkiye’de en çok
etkilenecek bölgelerin Akdeniz Havzası
ve Marmara’ya doğru çıkan kısımlar
olduğunu belirtti.
İklim değişikliğinin “ani ve şiddetli
yağışlar, aşırı sıcaklar, aşırı soğuk
veya aşırı kuraklıklar” olarak kendini
gösterebileceğini belirten Birpınar,
12 ARALIKTA KÜRESEL ISINMA
ZİRVESİ DÜZENLENECEK
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel
Macron G20 Zirvesi sonrasında
60
Buz dağının Weddel Denizi üzerinde
kıyıdan denize doğru esen rüzgarların
etkisiyle okyanusa doğru sürüklenmesi
bekleniyor.
önlemlerinin alınmaması halinde, yüzyıl
sonuna kadar yaklaşık 4 derece artması
beklenen küresel ortalama sıcaklığın,
Asya ülkelerinde büyük çevre, sağlık ve
gıda problemlerine yol açacağını belirtti.
Raporda, iklim değişikliğinin
ekosistemler üzerinde yaratacağı derin
etkilerin Asya ülkelerinde nüfusun
geçimini ve ekonomik büyümeyi
tehlikeye atacağına hatta bazı ülkelerin
varlığını dahi tehlikeye sokabileceğine
dikkati çekildi.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
şunları kaydetti:
“İklim değişikliğinde her türlü ekstrem
iklim olaylarının yaşanması söz konusu.
Bu zamana kadar yapılan hataların
sonucu iklim değişti. Deniz seviyesi
19 santimetre yükseldi. Aynı zamanda
sıcaklık 1.1 derece yükseldi ve yüzyılın
sonuna doğru deniz seviyesi 5 metre
yükselecek. Aynı şekilde sıcaklıkların da
Türkiye için 2-3, dünya için 4-5 derece
artacağı söyleniyor. Bu da yeni doğa
olaylarını beraberinde getirecek ama
sonuçlarını kestiremiyoruz.”
61
SAVUNMA SANAYİ
TCG KINALIADA KORVETİ DENİZE İNDİRİLDİ
MİLGEM Projesi kapsamında üretilen ada sınıfı korvetlerden dördüncüsü olan TCG
Kınalıada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı tören ile İstanbul
Tersanesi Komutanlığı’nda tuzlu suyla buluşturuldu.
takip edilen, tüketen değil üreten ve
yeniye öncülük eden bir üst aşamaya
artık geçmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle
devam etti: “Herhangi bir alanda,
muadil ürünler ve projeler arasında,
mutlaka kendi firmalarımızı, kendi
millî kuruluşlarımızı tercih etmek
durumundayız. Acil ihtiyaçları
karşılayacak kadarını dışarıdan temin
yoluna gitsek bile, planlarımızın
omurgası mutlaka millî imkânlara
dayanmalıdır.”
Milli gemi (MİLGEM) konseptinde dizayn
ve inşa edilen “ada” sınıfı korvetlerden
TCG Kınalıada’nın denize indirme ve
“İ” sınıfı fırkateyn TCG İstanbul’un
inşa başlangıç töreni programına,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
ve eşi Emine Erdoğan, Milli Savunma
Bakanı Fikri Işık, Savunma Sanayii
Müsteşarı İsmail Demir, Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Deniz
Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent
Bostanoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş ve davetliler katıldı.
Törende yaptığı konuşmasına,
denize inen TCG Kınalıada korveti ve
inşasına başlanacak olan TCG İstanbul
fırkateyninin ülkeye, millete ve Türk
62
Silahlı Kuvvetleri’ne hayırlı olması
temennisinde bulunarak başlayan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gemilerin
ülkeye kazandırılmasında emeği geçen
ve geçecek olanlara teşekkür etti.
MİLGEM projesi kapsamında inşa edilen
ilk milli savaş korveti Heybeliada’nın
6 yıldır, ikinci korvet Büyükada’nın 4
yıldır denizlerde görevlerini başarıyla
icra ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, bu gemilerin Türk
donanmasının harekât kabiliyetine
sağladığı katkıların, projenin ne kadar
isabetli olduğunu ortaya koyduğunu
söyledi ve geçen yıl denize indirilen
üçüncü gemi Burgazada’nın test
faaliyetlerinin de sürdüğünü, bu gemiyi
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
2020’de Kınalıada’nın takip edeceğini
açıkladı.
TAKİP EDEN DEĞİL, TAKİP EDİLEN BİR
ÜST AŞAMAYA GEÇMELİYİZ!
Bilginin çok hızlı bir şekilde yayıldığı,
bilgiye ulaşmanın her geçen gün
kolaylaştığı bir yüzyılda yaşamanın
sağladığı avantajların çok iyi
değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda
devlet kurumlarından özel sektöre,
sistem tedarikçilerinden KOBİ’lere
kadar tüm kuruluşlara büyük görevler
düştüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin,
savunma sanayiinde takip eden değil
Gerekirse zaman ve maliyet konusunda
dahi fedakârlık yapılarak bu yolun
izlenmesi gerektiğini sözlerine ekleyen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet,
15 yıldır bu yöntemi takip etmiyor
olsaydık, bugün ülkemize uygulanan
örtülü ambargolar sebebiyle terörle
mücadelemizi de, sınır dışındaki
operasyonlarımızı da yürütemez hâle
gelmiştik. Bunun için savunma sanayi
alanında faaliyet gösteren firmalarımızın
desteklenmesine yönelik çalışmaların
stratejisini gözden geçirmeliyiz. Yaşanan
tıkanıklıkları, sıkıntıları, sorunları
çözecek, küçük-büyük demeden
bu alanda fikri-projesi olan herkesi
destekleyecek bir sistemi süratle tesis
etmeliyiz” şeklinde konuştu.
HEDEF DIŞA BAĞIMLILIĞI ORTADAN
KALDIRMAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin
devamında şunları söyledi: “Zaman
zaman, girişimcilerimizin şevkini, azmini,
cesaretini kıran, kimi umursamazlıktan,
kimi rekabette taraf tutmaktan
kaynaklanan, ama kimi de buram
buram art niyet kokan olumsuzlukların
haberlerini alıyorum. Sebebi ne olursa
olsun, Türkiye’nin savunma sanayindeki
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
atılımlarını engellemeye yönelik
tutumlara müsamaha göstermemiz
kesinlikle söz konusu olamaz. Böyle bir
tavır içine girenler, karşılarında bizzat
bizi bulurlar. Ülkemiz ve milletimiz
için çalışan, bu arada elbette kendisi
de kazanan, gerçekten işinin ehli,
gerçekten üretken, gerçekten samimi
tüm girişimcilerimiz, tüm firmalarımız,
yanlarında bizim olduğumuzu bilmelidir.
Her zaman söylediğim gibi, iddia sahibi
olmak imkân sahibi olmayı gerektirir.
Türkiye, kendisi ve tüm soydaşları,
kardeşleri, dostları için büyük iddiaları
olan bir ülkedir. Bu iddiaları hayata
geçirebilmemiz için, öncelikle savunma
sanayi imkânlarımızı en üst düzeye
çıkarmamız şarttır.”
Türkiye’nin geçen yıl, savunma sanayii
alanında 5 milyar dolarlık üretim ve
1,6 milyar dolarlık ihracat gücüne
erişmesinin önemli olmakla birlikte
hedeflerinin çok gerisinde olduğunu
ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
2023 yılında savunma sanayinde dışa
bağımlılığı tamamen ortadan kaldırmayı
hedefleyen bir ülke olarak adımların
daha hızlı atılması gerektiğini vurguladı.
YÜZDE 65’İN ÜZERİNDE YERLİ KATKI
SAĞLANDI
Askerî gemi ve denizaltı inşasında,
savunma sanayi alanında Türkiye’nin
iftihar edilecek başarılar ortaya
koyduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı
Erdoğan, Türkiye’nin hâlen dünyada bir
savaş gemisini millî olarak tasarlayan,
inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen
10 ülke arasında yer aldığına dikkat çekti
ve “Tamamen millî olarak tasarlanmış
MİLGEM Projesi’nde, yüzde 65’in
üzerinde bir yerli katkı oranı sağlandı.
Başbakanlığım döneminde bunun ilk
adımlarını attığımız ve bugün süratle
gelişmekte olan MİLGEM Projeleri, şunu
bilmeliyiz ki, artık süre itibariyle daha da
kısa zamanlarda gerçekleşme fırsatını
bulacaktır” diye konuştu.
63
SAVUNMA SANAYİ
Milgem) İnşa Başlangıç Töreni’nde
yaptığı konuşmasına, başta bahriyeli
şehitler olmak üzere bütün aziz şehitleri
rahmet, minnet ve şükranla yâd ederek
başladı.
Bu projede gemilerin inşası ve teçhizinin,
50’nin üzerinde yerli kurum, kuruluş
ve firmanın katılımı ile yürütüldüğünün
bilgisi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan,
“Proje kapsamında yerli imkânlar ile
geliştirilen birçok sistem ve ekipmanın,
denizcilerimiz tarafından memnuniyetle
kullanılıyor olması bizleri ayrıca
gururlandırmaktadır. Savunma Sanayii
Müsteşarlığımız öncülüğünde yürütülen
MİLGEM, devlet kuruluşları, üniversiteler,
özel sektör ve KOBİ’lerin iş birliğiyle
başarıya ulaşan örnek bir projedir”
sözlerine yer verdi.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu
coğrafyada yaşanan sorunların, millî
savunma sanayiinde gösterdikleri
özenin ne denli doğru olduğunu
gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı
Erdoğan, ülke güvenliği açısından
kritik önemi olan projelerin sayılarını
arttırarak sürdüreceklerini, savaş
gemileri konusunda özel sektör ve
askerî tersanelerde tamamlanmış
14, önümüzdeki yıllarda sözleşmesi
imzalanacak 10 projenin olduğunu
açıkladı.
YURT DIŞINA 165 ADET GEMİ/BOT
İHRACATI YAPTIK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle
sürdürdü: “Tüm bu gelişmeler, ülkemizin
bulunduğu bölgede gelişen tehditlere
karşı denizcilik alanında geliştirdiğimiz
çözümlere verdiğimiz önemin ifadesidir.
İnşallah biz uçak gemimizi de
yapacağız, bunda da kararlıyız, hiçbir
endişe taşımıyorum. Bu gelişmenin bir
başka güzel sonucunu da yurtdışına
satışlarda görüyoruz. Şu ana kadar
Malezya, Bahreyn, Tanzanya, Birleşik
Arap Emirlikleri, Katar, Mısır, Gürcistan,
Pakistan, Malezya, Türkmenistan,
Nijerya, Norveç ve Romanya’ya, çeşitli
tip ve boyutlarda 165 adet gemi/bot
64
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık
ihracatı yaptık. Yerli tasarım, inşa ve
katkı payını artırarak, bu alanda faaliyet
gösteren tüm paydaşlarla beraber, askerî
gemi inşa sektöründe ülkemizi dünyanın
ilk sıralarına taşımayı hedeflemeliyiz.
Geldiğimiz noktada artık, uçak gemisi
gibi bu alanın zirvesi olan projeler dahi
bizim için uzak bir hayal olmaktan
çıkmıştır.”
DONANMAMIZI GÜÇLENDİRMEKTE
KARARLIYIZ
Türkiye’nin savunma sanayi ihtiyaçlarını
karşılamak için geliştirilecek çözümlerde
ortak akıl birliğinin sağlanarak, askerî
gemi inşa sektöründe orijinal ürünlerin
ortaya çıkarılacağı bir sürece girildiğine
inandığını belirten Cumhurbaşkanı
Erdoğan, “MİLGEM başta olmak
üzere bu alandaki projelerimizi devam
ettirmek, yeni projelerle donanmamızı
güçlendirmekte kararlıyız. Bugün
planlanandan 6 ay önce denize
indirme törenini gerçekleştirdiğimiz
Kınalıada korvetini ve inşa başlangıç
törenini yaptığımız İstanbul firkateynini,
bu kararlılığımızın sembolü olarak
görüyorum” ifadelerini kullandı.
İstanbul firkateyni ile Kınalıada korvetinin
donatım ve test süreçlerinin kazasız,
belasız tamamlanması temennisinde
bulunarak ve projelerde de emeği
geçen ve geçecek olanlara teşekkür
ederek konuşmasını tamamlayan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul
firkateyninin ilk kaynağını yaparak
geminin inşa sürecini başlattı.
DÜNYADA 10 ÜLKE ARASINDAYIZ
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Tuzla’da
Kınalıada Korveti (4. Milgem) Denize
İndirme ve İstanbul Fırkateyni (5.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
heyecanlandırdı. Her bir gemimizde
mutlaka bir Kur’an-ı Kerim olduğunu
görmek de ayrıca değerlerimize ne kadar
bağlı olduğumuzun bir göstergesi olarak
büyük bir sevinç ve mutluluk oluşturdu.”
Türkiye’nin dünyanın savunma
sanayisindeki algılarını da değiştirdiğini
kaydeden Işık, önemli hedeflerinin
olduklarını, bunun için gece gündüz
çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Tarihi bir günü yaşadıklarını anlatan
Işık, “Anadolu’yu yurt tutan ecdadımız,
1081’de Çaka Bey’in kurduğu tersane
ile denizleri bizim mavi vatanımız kıldı.
Umur Bey, Karamürsel Alp, Piri Reis,
Barbaros Hayreddin Paşa, Aydın Reis,
Piyale Paşa gibi büyük bahriyeliler
sadece bizim değil, tüm dünyanın
hayranlık duyduğu kahramanlar olarak
tarihteki yerlerini aldı” dedi.
DENİZ KUVVETLERİMİZ HİÇ DİZ
ÇÖKMEMİŞTİR
Oramiral Bülent Bostanoğlu
Işık, 3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de
1960’lı yıllara kadar savaş gemilerinin
bakım, onarım ve idame hizmetleri
dâhil olmak üzere bunların tümüyle
yurt dışından tedarik edildiğine işaret
ederek, 1960’lı yıllardan itibaren ise
üretim ve montajın ülkedeki tersanelerde
geçekleştirildiği aktardı.
Bakan Işık, 1990’lı yıllarda ise özel
tersanelerin askeri gemi inşasına
başlayarak bu alandaki çalışmalara katkı
sağlamaya başladığını anlatarak, “Sayın
Cumhurbaşkanım, başbakanlığınız
döneminde her alanda olduğu gibi
savunma sanayisinde de göstermiş
olduğunuz güçlü liderlik, kararlı
tutum ve sıkı takip, her alanda olduğu
gibi bu alanda da önemli başarıların
elde edilmesini sağladı. Talimatınızla
savunma sanayine ayrılan kaynak büyük
ölçüde artırıldı ve gösterdiğiniz yakın
ilgiyle bugün çok önemli yerli ve milli
projelerimiz hayata geçti ve geçmeye
devam ediyor” ifadelerini kullandı.
GEMİ İNŞALARININ BÜYÜKLÜĞÜ 20
MİLYAR TL
MİLGEM Projesi’nin 2004 yılında
başlatıldığını hatırlatan Işık, çok başarılı
projelerin ortaya çıktığını anlattı.
Bakan Işık, projeyle yerli ve milli
sistemlerin üretim ve entegrasyonunu
gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek,
şunları söyledi:
“MİLGEM kapsamında ilk 4 gemimizi
korvet olarak tamamladık. Bu gururu
yaşarken bugün ayrı bir heyecanı da
yaşıyoruz. ‘İ sınıfı’ fırkateyn olarak
başlatacağımız beşinci gemimizin
inşasını yine yerli olarak, milli tasarımla
üretiyoruz. Tamamen milli olarak
tasarlanmış MİLGEM Projesi’nde
yüzde 65’in üzerinde bir yerlilik oranı
sağlanmış durumda. Gemilerimizin
inşa ve donanımı 50’in üzerinde yerli
kurum, kuruluş ve firmanın katılımıyla
gerçekleştiriliyor. Bu anlamda MİLGEM
Projesi devlet kuruluşları, üniversiteler,
özel sektör ve KOBİ’lerin eş güdümü
içerisinde çalışıp başarıya kavuşturduğu
en kapsamlı projelerden birisi olarak
göğsümüzü kabartıyor.
Ülkemiz artık hâlihazırda dünyada savaş
gemisini milli olarak tasarlayan, inşa
eden ve idamesini gerçekleştirebilen
10 ülke arasında bulunuyor. Sayın
Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle
elde ettiğimiz bu başarı, geçmişte dışa
bağımlı olduğumuz askeri gemi inşa
sektöründe ulaşmış olduğumuz seviyeyi
ve seneler içerisindeki ilerlemeyi açık bir
şekilde gösteriyor. Şu anda yürütmekte
olduğumuz gemi inşalarının bütçesel
büyüklüğü 20 milyar Türk Lirası’nı
yakalamış durumda. Gelecek dönemde
gerçekleştirmeyi planladığımız fırkateyn,
hücum bot, destek gemileri ve sürat bot
sınıflarına yönelik projelerle bu meblağın
40 milyar Türk Lirası’nı aşacağını tahmin
ediyoruz.”
Ramazanın son günlerinde
Heybeliada’da bahriyelilerle iftar
yaptıklarını aktaran Işık, konuşmasına
şöyle devam etti:
“Gerçekten güçlü bir donanmaya ve
deniz kuvvetlerimize sahip olduğumuzu
orada bir kez daha görmüş olmanın
haklı gururunu yaşadık. Deniz
Kuvvetlerimizin görevle ilgili her işe
besmele ile başlamış olması beni çok
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral
Bülent Bostanoğlu ise, törende yaptığı
konuşmada, Türk savunma sanayisinin
ihraç edebilecek konuma geldiğini
söyledi.
Gelecekte çok daha büyük önemli
projelere imza atacaklarını anlatan
Bostanoğlu, “Bugün İstanbul
Fırtakeyni’nin inşasına başlayacağız. Bir
başka hayali gerçek kılacağız.” dedi.
Gelecek nesillerin sorumluluğunun
üzerlerinde olduğunu kaydeden
Bostanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti, doğumunun 100.
yılına yaklaşırken zor bir dönemden
geçmektedir. Bu mücadele, tarih
sahnesinde her devlet için geçerli
olduğu üzere ülkemiz için de fırtınalı ve
çalkantılı gerçekleşmektedir. Ege’deki
haklarımızın, Doğu Akdeniz’deki
alanlarımızın ve bu alanlardaki potansiyel
enerji kaynaklarımızın korunmasına
yönelik faaliyetlerimiz, bu fırtına ve
çalkantıların aleyhinedir.”
Bostanoğlu, “İnşa etmeye çalıştığımız
ve adım adım başardığımız muktedir
donanma, her kim olursa olsun bizim
olanı vermemek içindir, geldikleri gibi
gidecek olsalar da gelme arzusunda
olanların hiç gelememeleri içindir.” dedi.
İDEALLERİMİZDEN BİR AN OLSUN
VAZGEÇMEDİK
Bir ülkenin askeri gücünün milli olarak
inşa edilmesinin yüksek teknoloji
gerektirdiğine işaret eden Bostanoğlu,
esas olanın ise inşa edilen gemileri
layıkıyla kullanacak nitelikli bahriyelilerin
yetiştirilmesi olduğunu söyledi.
İdeallerinden bir an olsun
vazgeçmediklerini vurgulayan
Bostanoğlu, geçmişten ders alınması
gerektiğini belirtti. Oramiral Bostanoğlu,
“Deniz Kuvvetleri hiç diz çökmemiştir.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Mavi vatanı asla sahipsiz bırakmamıştır.
Çünkü bizi aşan o dinamikler ne
Çanakkale’de ne Kurtuluş Savaşı’nda
ne de 21. yüzyılın oyunlarında bileğimizi
bükmüştür, bükemeyecektir. Biz, hiçbir
zaman hedeflerimize olan inancımızı
asla kaybetmedik” dedi.
KINALIADA KORVETİ, DENİZE
İNDİRİLDİ
Törende daha sonra Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan,
“Kınalıada korveti, seni denize
indiriyorum. Vatanıma ve milletime
hayırlı ve uğurlu olmanı, şanlı Türk
bayrağını denizlerde şerefle ve başarıyla
dalgalandırmanı diliyorum. Bahtın açık,
denizlerin sakin, pruvan net olsun”
temennilerinde bulunarak Kınalıada
korvetini denize indirdi. Tören, geminin
inşa sürecinde yer alan yetkili ve işçilerin
günün anlam ve önemini ifade eden anı
objelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
protokol üyelerine hediye etmesiyle sona
erdi.
TCG KINALIADA
Toplam 8 gemiden oluşan MİLGEM
Projesi kapsamında üretilen ada
sınıfı korvetlerden dördüncü gemi
olan TCG Kınalıada’nın inşasına
2015 yılında başlandı. 20 ayda 29
adet blokun inşa edilmesiyle kızak
üstünde birleşimi tamamlanan
Kınalıada Korveti; 99,5 metre
boyunda, 14,4 metre genişliğinde
ve 2 bin 400 ton deplasmana
sahip. Su üstünde saatte 54
kilometre üzerinde sürat yapan
Kınalıada Korveti’nde toplam 106
personel görev alacak.
65
SAVUNMA SANAYİ
LOJİSTİK DESTEK GEMİSİ TCG ÜSTEĞMEN ARİF EKMEKÇİ
DENİZE İNDİRİLDİ
Şehit Kıdemli Üsteğmen Arif Ekmekçi Lojistik Destek Gemisi, 8 Temmuz’da Başbakan
Binali Yıldırım’ın da katıldığı törenle Selah Tersanesi’nde denize indirildi.
Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere,
vatan savunması için, milletin selameti
için canını seve seve veren bütün
şehitlerimizi bu vesileyle rahmet ve
şükranla anıyoruz. Mekanları cennet
olsun, gazilerimize hayırlı uzun ömürler
diliyoruz.” diye konuştu.
SORUNLARI TORUNLARA HAVALE
ETMEDİK
Başbakan Yıldırım, gündemlerinde ilk
sırada çözümün olduğunu belirterek,
“Sorunları torunlara havale etmedik.
Çöze çöze bugünlere geldik. Dağ
gibi sorunları, dağ gibi hizmetlere
dönüştürerek bugünlere geldik. Bu
yola, çalışmak ve üretmek isteyen
herkesle kendi heyecan ve enerjimizi
paylaşacağımızın sözünü vererek çıktık.”
dedi.
Selah Tersanesi’nde düzenlenen gemi
indirme töreni programına, Başbakan
Binali Yıldırım, Milli Savunma Bakanı
Fikri Işık, Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan,
Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail
Demir, Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hulisi Akar, Deniz Kuvvetleri Komutanı
Oramiral Bülent Bostanoğlu, Donanma
Komutanı Oramiral Veysel Kösele, 1.
Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever,
İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş, Selah Tersanesi Yönetim Kurulu
Başkanı Erkan Selah, gemiye ismi
verilen şehit Üsteğmen Arif Ekmekçi’nin
annesi Kadın Ekmekçi, davetliler ve
basın mensupları katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın
okunmasıyla başlanan törende, geminin
özelliklerini anlatan tanıtım filmi
gösterildi.
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul
Selah Tersanesi’nde Şehit Kıdemli
Üsteğmen Arif Ekmekçi Lojistik Destek
Gemisi’nin denize indirme törenindeki
konuşmasında, Deniz Kuvvetlerinin
gücüne güç katacak bir lojistik destek
gemisinin bugün sularla buluştuğunu
söyledi.
Geçen hafta da benzer bir şekilde
66
bir gemi merasimi gerçekleştirildiğini
hatırlatan Yıldırım, aynı zamanda hafta
içinde Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün
Kurtköy bağlantı yolunun açılışını da
yaptıklarına değindi. Yeni bir hizmet
ve projenin hayata geçirilmediği hafta
olmadığına işaret eden Yıldırım, gittikleri
her yerde vatandaşlarla kucaklaştıklarını,
sorunlarını dinlediklerini ve ihtiyaçlarını
giderdiklerini anlattı.
Selah Tersanesinin 1982 yılından
beri aktif olarak gemi inşa alanında
çalışan önemli bir kuruluş olduğunu
belirten Yıldırım, denize inecek geminin
dünyanın etrafını yakıt almadan bir
buçuk sefer dolaşabileceğini bildirdi.
Denize indirilen gemiler ve dev
ulaştırma projeleriyle yerli savunma
sanayisinin gücünü dünyaya ve bölgeye
gösterdiklerini vurgulayan Başbakan
Yıldırım, şöyle konuştu:
“Allah’a şükür ki bugün karamsarlık yok,
bugün ümit var, heyecan var, gelecek
sevinci var, özgüvenimiz var. 50 yıl önce,
yarım asır önce ‘Türkiye gemi yapar mı
yapmaz mı’ tartışması sürerken bugün
her cins, her kapasitede, her kabiliyette
gemiyi yapabiliyoruz, yapmakla da
kalmıyoruz, dostlarımızın ve diğer
ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayacak bir
noktaya geldik. Savunma sanayisinde
son 15 yılda çok büyük ilerlemeler
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
kaydettik. Yüzde 24’lerden, yerlilik payını
yüzde 60’ın üzerine çıkardık. Hedef
daha büyük. Bunu da gerçekleştireceğiz.
Bunu gerçekleştirmeye kapasitemiz de
var, kabiliyetimiz de var, imkanımız da
var. En büyük dayanağımız milletimizdir.
Milletimizin inancı, milletimizin
güvenidir.”
İŞ DÜNYASINDAKİ DİNAMİZM
Başbakan Binali Yıldırım, iş dünyasında
görülen dinamizmin, umutlarını daha da
yeşerttiğini kaydetti. Millet ve ülke için
bütün kurumlarla canla başla çalışmaya
devam edeceklerini ifade eden Yıldırım,
gemiye adı verilen şehit Kıdemli
Üsteğmen Arif Ekmekçi’nin yakınlarının
da tören alanında bulunduğuna dikkati
çekti.
Şehit Kıdemli Üsteğmen Ekmekçi’nin
sualtı taarruz subayı olarak görev
yaparken şehit düştüğünü ve uzun
yıllar sonra naaşının bulunarak şehitliğe
defnedildiğini anlatan Yıldırım, şehidin
adının, bugün denize indirilecek gemide
ebediyen yaşayacağını vurguladı.
Şehit Ekmekçi’nin görev aşkının ve
vatan sevgisinin bütün genç denizcilere
örnek olacağına inandığını dile getiren
Yıldırım, “Şehidimizin aziz hatırasını
rahmetle yad ediyorum. Ülkemizin
bugünlere gelmesini sağlayan başta
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi
Denizcilik alanında, gemi inşa
sanayisinde ve çalışanlara tam destek
verdiklerini ve vermeye de devam
edeceklerini bildiren Yıldırım, sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Bugün suya indireceğimiz Üsteğmen
Arif Ekmekçi lojistik destek gemimiz,
Güngör Durmuş’un ikizidir. Geçen Ekim
ayında onun da denize inişini hep birlikte
gerçekleştirmiştik. Yüzbaşı Güngör
Durmuş gemisinden sonra bugün denize
indireceğimiz Arif Ekmekçi gemisiyle
Deniz Kuvvetlerimiz çok daha güçlenmiş
olacak. 4 bin ton motorin, yani dünyanın
etrafını bir buçuk kere dolaşacak kadar
deposunda yakıt olabilecek kabiliyeti
var. 335 ton helikopter yakıtı, 630 ton
içme suyu ve 108 metreküp yiyecek,
kargo, kumanya kapasitesi var. Bu
kapasiteyle tekne, Deniz Kuvvetlerimizin
bütün muharip unsurlarının akaryakıt
ihtiyacını karşılayacak ve sahildeki
akaryakıt depolarının bütününe ikmal
imkanı sağlayabilecektir. Geminin bir
diğer özelliği ise uzun seyir siasıdır.
Helikopter platformu ile 15 tonluk en
ağır helikopterlerin bile gece gündüz
iniş kalkış yapacağı, havada yakıt ikmali
yapması için de uyumludur. Ayrıca
bu gemi, en yüksek tonajlı helikopteri
konuşlandırabilecek platforma da sahip
olacaktır. Ek olarak asimetrik saldırılara
karşı savunma ve iletişim imkanı da
mevcuttur. Donanımı, kapasitesiyle
sınıfının önde gelen gemilerinden Arif
Ekmekçi, Deniz Kuvvetlerimiz başta
olmak üzere, ülke savunmamıza önemli
bir katkı sağlayacaktır.”
Başbakan Binali Yıldırım
Başbakan Yıldırım, konuşmasında,
2003’te Türk gemilerinin kara
listedeyken, bugün artık beyaz listede
yer aldığını ve dünyanın deniz ticaret
filosunun yüzde 90’ını oluşturan 30
ülke arasında Türkiye’nin 14. sıraya
yükseldiğini anlattı.
Son teknolojiye sahip 172 uluslararası
ölçekte limanı olan Türkiye’nin, askeri,
sivil, ticaret gemisi olmak üzere her türlü
gemiyi kendi imkan ve kabiliyetleriyle
yapabildiğini dile getiren Yıldırım, şunları
söyledi:
“Son 15 yılda 14 askeri gemi projesini
tamamladık ve yine 15 yılda savunma
sanayimize 30 milyar doların üzerinde
kaynak sağladık. Burada yapılan en
önemli kısmı şudur; amaç yerlileştirmek
ve millileştirmek. Yani yarın bir gün
işler kötüye gittiğinde kendi kendimize
yetecek imkan ve kabiliyete sahip
olmak. Biz bunun zorluğunu 1974 Kıbrıs
Harekatı’nda gördük. O gün Türkiye’ye
yüzde 100 haklı olduğu, uluslararası
anlaşmalardan doğan hakkını kullandığı
halde amansız bir ambargo uygulanmış
ve Türkiye’nin bir anlamda diz çökmesi
hedeflenmişti. O gün başlayan savunma
sanayinde kendi kendimize yeterli
olma ihtiyacı, bugün bizi bu noktaya
getirmiştir. Demek ki zor olmayınca
başarı gelmiyor. O gün yaşadığımız
zorluklar bize bu noktada başarıyı
getirmiştir.”
Yıldırım, özel sektörün de askeri gemi
inşaatında büyük başarılara imza attığını
belirterek, aralarında Malezya, Bahreyn,
Tanzanya, BAE, Katar, Mısır, Gürcistan,
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Pakistan, Türkmenistan’ın bulunduğu
ülkelere çeşitli tip ve boyutlarda 165
gemi ve bot ihracatı yapıldığını kaydetti.
Daha güzel hedef ve hayalleri olduğunu
ifade eden Yıldırım, “Hedefimiz, Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği
muasır medeniyetler seviyesinin önüne
geçmektir. Bu hedeflere ulaştığımızda
Türkiye olarak havada, karada ve
denizlerde en ileri teknolojiye sahip bir
donanıma geçmiş olacağız. Ürettiğimiz
savunma araçlarıyla dünya pazarları
arasında hatırı sayılır bir yer alacağız.”
dedi.
TERÖRLE BU MİLLETİ DİZE
GETİRECEKLERİNİ ZANNEDENLER HEP
YANILDI
Başbakan Binali Yıldırım, yapılacakların,
yapılmış olanlardan daha fazla olduğunu
kaydederek, “15 yıldır kazanımlarımızı
kalıcı hale getirmek için adım atmaya
devam ediyoruz. Ne zaman Türkiye
ayağa kalksa, ne zaman Türkiye
büyümeye, ileriye doğru gitmeye
başlasa, bundan birileri rahatsız oluyor.
Türkiye’de huzuru bozmak, istikrarı
sekteye uğratmak için maalesef karanlık
planlar hemen devreye giriyor. Terör,
bu ihanet odaklarının bildikleri tek dil.
Terörle bu milleti dize getireceklerini
zannedenler, hep yanıldı, yanılmaya
devam edecek.” diye konuştu.
Baykan Kaymakamı Mehmet Kocabey’e
yönelik terör saldırısına değinen Yıldırım,
şunları söyledi:
“Allah’a şükür kaymakamımız
ve yanındakiler yara almadan
kurtuldu. Bunu niye yapıyorlar?
67
SAVUNMA SANAYİ
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık
Çünkü o kaymakamımız, o bölgede
vatandaşlarımıza hizmet götürmek,
terörün sömürüsünü ortadan kaldırmak
için gece gündüz demeden çalışıyor. Bu
karanlık odaklar haklarını savunduklarını
iddia ettikleri vatandaşlarımıza hizmet
gitmesini, oraların mamur hale gelmesini
maalesef istemiyor. Türkiye bir yandan
proje üzerine proje, yatırım üzerine
yatırım yaparken diğer yandan da
ihanet odaklarıyla amansız mücadele
içinde. Allah’ın izniyle bu mücadele,
zaferle taçlanacak, bu topraklardan
terör illetini tamamen yok edeceğiz.
Gönlümüz arzu ediyor ki diğer siyasi
partiler bu süreçte, bu mücadelede
bizlerle beraber olsun. Bu milletin
gördüğü belki de en büyük ihanet olan
15 Temmuz darbe girişimine ‘kontrollü
darbe’ demek, bu milletin hissiyatıyla
adeta alay etmektir. Milletimizin şehir
şehir, meydan meydan verdiği o destansı
özgürlük mücadelesine halel getirmek,
leke sürmek hiç kimsenin hakkı ve haddi
olmamalıdır. Yollarda adalet aramak
olabilir ama önce adil olacağız, milletin
canıyla bedel ödediği 15 Temmuz
zaferine ‘kontrollü darbe’ demekten
vazgeçeceğiz. Adaletin yeri Meclis’tir,
yollar değildir. Siyaset üretmeden sürece
boşa tırpan çalmanın alemi yok.”
Yıldırım, Türkiye’nin bir yandan terörle
mücadelesi sürerken, diğer yandan
büyüme, kalkınma, büyük hedefleri
gerçekleştirme yolunda çalışmaya
devam ettiğini belirtti.
Geminin yapımında emeği geçenlere
teşekkür eden Yıldırım, Erkan Selah’ın
konuşmasında kendisinin bir müjde
vereceğini söylediğini dile getirerek,
“Kendisine ‘Bu gemide emeği geçen
bütün çalışanlara ikramiye verir misin?’
dedik. Tereddütsüz ‘Tabii Başbakanım’
dedi. Ben de bunu ilan ediyorum.
68
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslan
Burada çalışan bütün kardeşlerimiz birer
maaş ikramiye alacak. Hayırlı uğurlu
olsun.” dedi.
İNSAN KAYNAĞINIZ NİTELİKLİ OLMALI
Selah Tersanesinde Şehit Kıdemli
Üsteğmen Arif Ekmekçi Lojistik Destek
Gemisi’nin denize indirilme törenine
katılan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık,
özellikle bu dönemde her gün önlerine
yeni problemler çıktığını anlattı.
Bu durumun, Türkiye’nin caydırıcı
gücü olan bir orduya ne kadar ihtiyacı
olduğunu ortaya koyduğunu anlatan
Işık, bundan dolayı da TSK’nin caydırıcı
gücünü arttırmak ve bölgede Türkiye’ye
kimsenin yan gözle dahi bakmamasını
temin etmek için çalıştıklarını dile getirdi.
Fikri Işık, bu çalışmaları 3 ayaklı
sürdürdüklerini aktararak, “Birincisi,
nitelikli insan kaynağı. Hangi teknolojiye
sahip olursanız olun, ne kadar güçlü
altyapınız olursa olsun eğer insan
kaynağınız nitelikli değilse bir anlam
ifade etmez. Bugün bunu aslında en
geniş anlamda tecrübe ettiğimiz ülkeler
var. Kaynakları, imkanları, hazır aldıkları
pek çok silah sistemi var ancak, insan
kaynağının yetersizliğinin ortaya koyduğu
problemlerle baş etmekte zorlanıyorlar.”
diye konuştu.
500 BİN KİŞİ GEMİ İNŞA
SEKTÖRÜNDE GEÇİMİNİ SAĞLIYOR
Selah Tersanesinde Şehit Kıdemli
Üsteğmen Arif Ekmekçi Lojistik
Destek Gemisi’nin denize indirilme
törenine katılan Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan
da yaptığı konuşmasında, son 15 yılda
gemi inşa sektöründe önemli gelişmeler
yaşandığını söyledi.
Bu alanda önemli yatırımlar yapıldığını
anlatan Arslan, gemi inşa sektöründe
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Oramiral Bülent Bostanoğlu
son 14 yılda yaklaşık 3 milyar dolar
yatırım yapıldığını ve bu alanda 2,5
milyar dolara yakın yıllık ekonomik
büyüklüğe erişildiğini aktardı.
Arslan, tersane kiralama sürelerini
49 yıla çıkarmanın yanı sıra imar
probleminin çözülmesi ve irtifak hakkı
tesisiyle birlikte sektöre yaklaşık 6
milyar liralık kredibilite kazandırdıklarını
belirterek, böylece gemi inşa sektöründe
yılda 700 bin ton çelik işleme
kapasitesine ulaşıldığı bilgisini verdi.
Sektörde yaklaşık 30 bin kişinin istihdam
edildiğini dile getiren Arslan, sözlerini,
“Diğer iş kollarıyla birlikte 90 bin kişiye
istihdam sağlanmakta ve bir anlamda
yaklaşık 500 bin kişinin geçimi bu
sektörden sağlanmakta. Gemi inşa
sektöründe geldiğimiz seviye herkesin
malumu. Aynı şekilde yat imalatında
da dünya üçüncüsü olmuş bir ülke
durumundayız.” diye tamamladı.
MÜTTEFİK ÜLKELERE DESTEK İMKAN
VE KABİLİYETİ ARTACAK
Selah Tersanesi’ndeki Şehit Kıdemli
Üsteğmen Arif Ekmekçi Lojistik
Destek Gemisi’nin denize indirilme
törenine katılan Deniz Kuvvetleri
Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu,
2016 ve 2017’de, askeri ve özel
sektör tersanelerinde, yardımcı sınıf
gemilerden, ada sınıfı korvetlere, “i”
sınıfı fırkateyne ve çok maksatlı amfibi
hücum gemisi Anadolu’ya kadar birçok
platformun inşasına, denize inişine veya
hizmete girişine şahit olduklarını söyledi.
Bostanoğlu, bugün de 1993’te
gece şartlarında dalmış durumdaki
denizaltıdan çıkış eğitimi esnasında şehit
olan deniz üsteğmen Arif Ekmekçi’nin
ismini verdikleri lojistik destek gemisinin
denize indiriliş törenini düzenlediklerini
anımsattı.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
69
haberler...haberler... haberler... haberler.
DTO AB BÜLTENİ
ARMATÖRLER, AB-ÇİN İŞBİRLİĞİNİ DESTEKLİYOR
AB SULARI DIŞINDA SÜRDÜRÜLEBİLİR VE ŞEFFAF BALIKÇILIK FAALİYETLERİ
ECSA ve ICS, AB ve Çin’in deniz taşımacılığı için iklim anlaşması işbirliğini desteklediğini
açıkladı.
Avrupa Konseyi, AB dışındaki balıkçılık filolarının sürdürülebilir yönetimine dair yeni
kurallara ilişkin olarak Avrupa Parlamentosu ile 20 Haziran 2017 tarihinde siyasi bir
mutabakata vardı.
“ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan
çekilmesi gemilerden kaynaklanan CO2
emisyonlarının azaltılmasına yönelik
kararlı küresel stratejiyi tehlikeye
atmamalıdır. Bu nedenle AB ve Çin’in
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nde
(IMO) denizcilik için küresel bir iklim
anlaşması sağlanmasına yönelik güçlü
bir işbirliği için çalışıyor olmasından
memnuniyet duyuyoruz “ dedi.
Avrupa Topluluğu Armatörler
Birliği (ECSA) ve Uluslararası
Deniz Ticaret Odası (ICS), Amerika
Birleşik Devletleri’nin Paris
İklim Anlaşması’ndan çekilme
kararının ardından, AB ve Çin Halk
Cumhuriyeti’nin deniz taşımacılığı
için küresel bir iklim anlaşmasının
sağlanmasına yönelik işbirliğini
yoğunlaştırma niyetlerini destekliyor.
Bu tür bir işbirliğine dair göstergeler,
Haziran ayının başında Brüksel’de
gerçekleştirilen 19. AB-Çin Zirvesi
sırasında ortaya çıktı. Zirvede
iklim değişikliği hakkındaki Paris
Anlaşması’nın uygulanmasına yönelik
bağlılıklarını teyit eden AB’li ve
Çinli liderler, Paris Anlaşması’nın
uygulanmasını sağlamak ve temiz
enerjiye geçişi hızlandırmak amacıyla,
Eylül ayında Kanada ile birlikte
büyük bir bakanlık toplantısına ev
sahipliği yapmayı planlıyor. ECSA
Genel Sekreteri Patrick Verhoeven,
IMO, küresel denizcilikten kaynaklanan
CO2 emisyonları hakkında gerçek
zamanlı verilerin toplanması ve analiz
edilmesini takiben, 2023 yılında son
şeklini alacak olan bir ön stratejiyi,
2018 yılında oluşturmayı amaçlıyor.
ICS, BIMCO, INTERCARGO ve
INTERTANKO tarafından temsil edilen
küresel denizcilik endüstrisi, toplam
küresel CO2 emisyonlarının 2008
seviyelerinin altında tutulması ve
denizcilik sektöründen kaynaklanan
yıllık toplam emisyonların 2050 yılına
kadar IMO tarafından uzlaşılan bir
oranda aşamalı olarak azaltılmasını
öneren bir tebliği MEPC 71 toplantısı
öncesinde sundu.
ICS Genel Sekreteri Peter Hinchliffe,
“AB ve Çin’i ve aslında tüm IMO Üyesi
Devletleri denizcilik endüstrisinin
önerilerini desteklemeye davet
ediyoruz. Hükümetlerin önceliği,
alternatif ve fosil içermeyen yakıtların
geliştirilmesine odaklanmak olmalıdır
ve IMO, CO2 emisyonlarının yalnızca
teknik ve operasyonel tedbirlerle
2008 seviyelerinin altında tutulup
tutulamayacağını değerlendirmelidir”
dedi.
ECSA ve ICS; AB, Çin ve diğer bölgesel
güçlerin niyet edebilecekleri tek taraflı
tedbirlere ilişkin endişelerini ifade
etmeye devam ediyor. Bilhassa Avrupa
Parlamentosu, deniz taşımacılığının
Avrupa Emisyon Ticareti Sistemi’ne
(ETS) tek taraflı olarak dâhil edilmesi
için çaba harcıyor.
Verhoeven ve Hinchliffe konuyla
ilgili olarak şunları söyledi; “Küresel
endüstriden kaynaklanan emisyonların
azaltılmasına faydası pek olmayan
fakat uluslararası denizcilik piyasalarını
olumsuz etkileyebilecek olan bölgesel
planlar bileşimine kesin olarak karşı
çıkmaya devam ediyoruz. Bölgesel
çözümleri dayatmak ters etki
yaratacaktır. Bu durum, ekonomik
temelli endişelerine rağmen IMO
sürecine dahil olmaya karar veren
gelişmekte olan ülkeleri kızdıracak
ve gerçekten anlamlı CO2 emisyon
azaltımlarına dair küresel bir çözüm
olasılığını daha da zorlaştıracaktır.”
Avrupa Konseyi, Valletta deklarasyonunun içeriğini 8 Haziranda onayladı.
70
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Konseyi, 29 Mart 2017 tarihinde bir
bakanlık konferansında kabul edilen
ve rekabetçilik, karbonsuzlaştırma
ve dijitalleştirmeye odaklanan AB
denizcilik politikası hakkındaki
Valletta deklarasyonunun içeriğini 8
Haziranda aldığı kararlar ile onayladı.
Söz konusu Deklarasyona ilişkin detaylı
bilgilere http://www.denizticaretodasi.
org.tr/Sayfalar/abbultenleridetay.
aspx?duyuru=257&L=ABBultenleri
ulaşabilirsiniz. (Kaynak: Avrupa Konseyi)
AB sularında geçerli olan prensip ve
standartlara uygun şekilde yapılmasını
sağlamak için önceki ruhsat rejiminin
revize edilmesi gerekti.
İdari yükü azaltmak, yasal kesinliği
artırmak, iç ve dış filoların eşit
muameleye tabi olmasını sağlamak
ve müracaat edenlere daha kısa
sürede cevap verebilmek için
çeşitli ruhsatlandırma prosedürleri
geliştirildi. Yeni düzenleme ayrıca;
yasadışı, bildirilmemiş ve kaçak
avlanmayla mücadele eden kuralları da
güçlendirecek.
(Kaynak: Avrupa Konseyi)
AVRUPA KONSEYİ’NİN PARİS İKLİM ANLAŞMASI HAKKINDAKİ KARARLARI
Avrupa Konseyi Paris Anlaşmasını yeniden teyit etti.
(Kaynak: ECSA)
AB’NİN 2020 YILINA KADAR DENİZ TAŞIMACILIĞI POLİTİKASI
2020 yılı ve sonrası için AB deniz
taşımacılığı politikasına temel
oluşturacak olan yol gösterici ilkeler:
rekabetçilik, karbonsuzlaştırma
ve dijitalleştirmedir. Söz konusu
ilkeler, malların ve insanların
taşınmasında deniz taşımacılığının
cazibesini sürdürmesini ve daha
çevreci bir hale gelmesini sağlamayı
amaçlamaktadır. İlkelerin ayrıca,
yatırım ve inovasyon için bir katalizör
görevi görmesi de bekleniyor. Avrupa
Balıkçı tekneleri için ruhsat rejimlerini
modernize edecek olan söz konusu
düzenleme, AB suları dışında balıkçılık
yapan AB gemilerine ve AB sularında
balıkçılık yapan üçüncü ülke gemilerine
uygulanacak. Tarım, Balıkçılık ve
Hayvan Hakları konularında Malta
Parlamento Sekreteri Hon. Clint
CAMILLERI, anılan mutabakatı
memnuniyetle karşılayarak şunları
söyledi: “AB, söz konusu yeni ve daha
şeffaf kurallar sayesinde, harici filosunu
kontrol etmek ve yasadışı balıkçılıkla
mücadele etmek üzere daha donanımlı
olacaktır. Balıkçılık sezonunu bu türden
önemli bir başarı ile sonlandırdığımız
için gururluyuz.” Revize edilen Ortak
Balıkçılık Politikası (CEF), balıkçılık
yönetimin iç ve dış boyutları arasındaki
ahengi vurgulayarak, balıkçılık
yönetimine yönelik sürdürülebilir,
ekosisteme dayanan ve ihtiyatlı bir
yaklaşımı destekliyor. Bu nedenle, Birlik
dışındaki AB balıkçılık faaliyetlerinin
Avrupa Konseyi, Paris Anlaşması’nın
hızlı ve eksiksiz şekilde uygulanması,
iklim finansmanı hedeflerine
ulaşılması ve iklim değişikliğine karşı
verilen mücadelede liderliklerinin
sürdürülmesine ilişkin olarak AB ve
Üyesi Devletlerin verdiği taahhütleri
yeniden teyit etti.
Avrupa Konseyi bu teyide göre şunları
ortaya koydu: İklim değişikliğiyle etkin
şekilde mücadele etmeye yönelik
küresel çabaların bir temeli olmaya
devam eden Paris Anlaşması, yeniden
müzakereye açık değildir. Anlaşma,
Avrupa sanayisinin ve ekonomisinin
modernleştirilmesi için temel bir
unsurdur. AB ve Üyesi Devletler,
özellikle iklim değişikliği karşısında en
korunmasız durumda olan ülkeler olmak
üzere, uluslararası ortaklarıyla olan
işbirliğini Paris Anlaşması kapsamında
artırarak, gelecek nesillerle olan
dayanışmasını ve gezegenimiz için
duyduğu sorumluluğu ortaya koyacaktır.
Avrupa Konseyi, hem Konseyi ve hem
de Avrupa Komisyonu’nu bu hedefleri
gerçekleştirmek üzere tüm araçları
değerlendirmeye davet ediyor. AB
bu bağlamda, Küresel İklim Eylemi
Gündemi’nin (Global Climate Action
Agenda) ortaya koyduğu başarılı örneğe
dayanarak, tüm devlet dışı aktörlerle
yakın çalışmalar yapmaya devam
edecektir.
(Kaynak: Avrupa Konseyi)
haberler...haberler... haberler... haberler.
DTO AB BÜLTENİ
haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...
DENİZ TAŞIMACILIĞINDA DİJİTALLEŞME
SAHİL GÜVENLİK PİLOT PROJESİ SONUÇLANDI
AB; mürettebatın ve şirketlerin iş yükünü hafifletecek akıllı dijital çözümlere önem
veriyor.
Frontex, EFCA ve EMSA “Bir Avrupa sahil güvenlik hizmetinin oluşturulması” isimli pilot
projesinin sonuçlarını açıkladı.
Bu durum, denizcilik şirketleri ve
mürettebatının artan kâğıt işleri, farklı
yazılım gereklilikleri ve çok çeşitli
idari ve aracı kurumla karşı karşıya
kalmasıyla sonuçlanıyor. Prosedürler
ve gereklilikler sadece karmaşık değil,
aynı zamanda mükerrer, verimliliği
ve iş memnuniyetini azaltan ve
gemi mürettebatının verimliliğini ve
iş memnuniyetini azaltan, gereksiz
iş yüküne ve strese neden olan bir
yapıdadır.
15-16 Haziran 2017 tarihlerinde Avrupa
Komisyonu ve AB Konseyi’nin Malta
Başkanlığı tarafından ortaklaşa organize
edilen ‘Dijital Kongre 2017’de, Avrupalı
denizciler ve armatörler karşılaştıkları
idari yükleri azaltmak amacıyla akıllı
dijital çözümlerden acilen daha
iyi şekilde yararlanmanın önemini
vurguladı.
Deniz taşımacılığı, bugün halen
gerçek anlamda bir ortak pazardan
yararlanamıyor ve bitmek bilmeyen
evrak işleriyle uğraşıyor. Bu durum,
dinlenme saatlerini ve iş memnuniyetini
etkileyecek şekilde artan iş yüküyle
karşı karşıya kalan mürettebatın
zararına bir durum yaratıyor ve aynı
şekilde tüm denizcilik faaliyetlerini,
özellikle de kısa zaman aralıkları
içerisinde AB limanlarına sıklıkla
uğrayan kısa mesafeli deniz taşımacılığı
işletmecilerini etkiliyor.
Haziran 2016’dan itibaren Avrupa
limanlarında gemilere yönelik raporlama
formalitelerini basitleştirmeyi ve
72
modernleştirmeyi amaçlayan AB
Raporlama Formaliteleri Direktifi’nin
mevcut durumu kolaylaştırmaya
yardımcı olmadığı, aksine mürettebat
ve şirketlerin bugün eskiye kıyasla daha
kötü bir durumla karşı karşıya kaldıkları
belirtiliyor. Zira bir Avrupa Tek penceresi
geliştirmek şöyle dursun, değişik ulusal
çözümler geliştirilmiştir ve Üye Devlet
seviyesinde dahi yürürlükte bulunan tek
bir çözüm çoğunlukla bulunmuyor.
Örneğin, A limanında mürettebatının
doğum tarihini DD/MM/YYYY
formatında girmek zorunda olan bir
kaptan, uğrak yapacağı bir sonraki
Avrupa limanında DD.MM.YYYY ve
üçüncü limanda ise YYY/MM/DD
formatında giriş yapmak zorunda
kalıyor. 18 sayfa sekmeli bir excel
dokümanını spesifik kodlarla doldurmak
A limanı için saatler alıyor. Fakat ne
yazık ki, bir sonraki liman için farklı
verileri gerektiren bir Word dokümanının
doldurulması ve geminin varışından 72
saat önce gönderilmesi gerektiği için, A
limanı için yapılan bu çalışma sonraki
uğrak limanında kullanılamıyor.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Bu konuda dijital çözümler geliştirilmiş
durumda ve tüm aktörlerin yapması
gereken tek şey; yük, mürettebat ve
gemi verileri için uyumlaştırılmış veri
setleri ve formatları temelinde dijital
çözümleri uyguluyor. Ayrıca, raporlama
yükümlülüklerini, sahiden gerekli olan
formalitelerin yer aldığı minimum
bir listeye indirgemek için ortak bir
çaba da gerekiyor. Çözüm; modern
teknolojiyi, ideal olarak bir “bulutta”
mevcut bulunan veriyi ya da ilgili
otoritelerin ihtiyaç duyulan bilgiyi aldığı
diğer platformları dikkate almalıdır.
Denizcilik ancak bu şekilde, hâlihazırda
tek pazardan faydalanmakta olan kara
merkezli taşımacılık türleriyle eşit
koşullara ulaşacaktır.
ECSA ve Avrupa Taşıma İşçileri
Federasyonu (ETF), yukarıda bahsedilen
durumun iyileştirilmesi için Avrupa
Komisyonu’nu Raporlama Formaliteleri
Direktifini kapsamlı bir revizyona tabi
tutmaya davet ediyor. Bu revizyon, “bir
kere raporlama” prensibini tamamen
garantiye alan ve tüm önemli yük ve
nakliyat bilgilerini hükümetler ve ilgili
idareler arasında paylaşan gerçek
bir Avrupa tek pencere ortamını
yaratmalıdır. ECSA ve ETF, başarısız
olan AB direktifinin mümkün olan
en kısa süre içerisinde düzeltilmesi
gerektiği fikrindedir.
(Kaynak: Avrupa Konseyi)
Güvenlik Ajansı FRONTEX, Avrupa
Balıkçılık Kontrol Ajansı EFCA ve
EMSA, projenin sonuçlarını ortaklaşa
sundular.
Avrupalı ve ulusal oluşumlardan 110’un
üzerinde katılımcı, 2 Haziran 2017
tarihinde, Avrupa Deniz Emniyeti
Ajansı EMSA’nın Lizbon’daki tesisinde
“Bir Avrupa sahil güvenlik hizmetinin
oluşturulması” başlıklı pilot projenin
Kapanış Çalıştayı için bir araya geldi.
Çalıştay’da, Avrupa Sınır ve Sahil
18 ay süren söz konusu Proje,
Avrupa sınır ve sahil güvenlik paketi
çerçevesinde Avrupa Komisyonu
tarafından önerilen işbirliği
mekanizması için bir test ortamı
oluşturmak amacıyla Ocak 2016’da
başlatılmıştı.
Proje çerçevesinde üç Ajans, aşağıda
belirtilen dört alandaki işbirliklerini
daha fazla geliştirecek yolları keşfettiler
ve bu yolları test ettiler:
1. Gemi hareketlerinin ve yeryüzü
gözlem verilerinin incelenmesinden elde
edilen bilgilerin paylaşılması
2. Modern teknoloji temelinde kontrol
ve iletişim hizmetleri sağlamak
3. Kapasite geliştirmek
4. Çok amaçlı operasyonlar da dâhil
olmak üzere kapasite paylaşımı ve
sektörler ve sınırlar arasında varlıkların
ve kabiliyetlerin paylaşılması.
EMSA, EFCA ve Frontex arasındaki
artan işbirliği, AB Üyesi Devletlerde
deniz emniyeti, güvenliği, arama ve
kurtarma, sınır kontrolü, balıkçılık
kontrolü, gümrük kontrolü, genel hukuki
yaptırım ve çevrenin korunması gibi
çok çeşitli alanlarda sahil güvenlik
fonksiyonları yürütmekle sorumlu
300’den fazla sivil ve askeri idarenin
faaliyetlerinin etkili ve düşük maliyetli
şekilde desteklenmesini mümkün
kılacak. (Kaynak: EMSA)
AB, YOLCU GEMİLERİNİN EMNİYET KURALLARI VE STANDARTLARI
REVİZE EDİYOR
AB Başkanlığı, yolcu gemilerinin emniyet kuralları ve standartları konusunda Avrupa
Parlamentosu’yla anlaşma sağlandı.
AB Başkanlığı ve Avrupa Parlamentosu
15 Haziran 2017 tarihinde, yolcu
gemilerinin emniyet kuralları
ve standartlarına ilişkin revize
edilmiş bir direktif hakkında resmi
olmayan bir mutabakata ulaştı. Söz
konusu mutabakat, mevcut teknik
kuralları açıklığa kavuşturmakta ve
basitleştirmekte, böylece kuralların
güncellenmesini, kontrol edilmesini ve
uygulanmasını kolaylaştırıyor.
Yolcu gemisi emniyeti kuralları ve
standartları hakkındaki söz konusu
“genel” direktif, AB’de iç sularda
sefere çıkan gemiler için geçerli en
ayrıntılı yolcu gemisi emniyeti kurallarını
kapsıyor. Direktif, inşa, denge ve
yangından korunma gibi alanlardaki
gemilere yönelik detaylı teknik
gereklilikleri düzenlemekte ve çelik
ya da dengi bir malzemeden yapılan
gemilere yönelik olduğu için en modern
yolcu gemilerini içeriyor.
Yeni kurallar, 24 metrenin altındaki
küçük gemilerin yerel işletme
koşullarına karşı daha hassas
olmaları ve genel olarak daha az risk
barındırmaları nedeniyle ulusal seviyede
düzenlenmelerini öngörüyor.
Üye Devletler, direktifin yürürlüğe
girmesini takip eden iki yıl içerisinde
yeni koşulları ulusal mevzuatlarına dâhil
edecekler.
15 Haziran’da mutabık kalınan taslak
direktif, bir yandan kuralları basitleştirip
idari yükleri azaltırken bir yandan da
deniz yoluyla seyahat etmeyi emniyetli
hale getirmeyi amaçlayan kapsamlı bir
yolcu gemisi emniyeti incelemesinin bir
parçası durumunda.
(Kaynak: Avrupa Konseyi)
*İMEAK Deniz Ticaret Odası Dış İlişkiler Genel Sekreter Yardımcılığı bünyesinde hazırlanmıştır.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
73
GEMİ TUTULMALARI
Bölgelere ve yıllara göre gemi tutulmaları aşağıdaki tablolarda belirtilmiştir.
LİMAN DEVLETİ KONTROL BÖLGELERİNE GÖRE TÜRK BAYRAKLI GEMİ TUTULMALARI
LİMAN DEVLETİ KONTROL BÖLGELERİ
OCAK 2017
ŞUBAT 2017
PARIS LİMAN DEVLETİ MUTABAKATI ZAPTI
(PARIS MOU)
TUTULMA YOK
TOKYO LİMAN DEVLETİ MUTABAKATI ZAPTI
(TOKYO MOU)
ÇİN
(LİANYUNGANG)
TUTULMA YOK
KARADENİZ LİMAN DEVLETİ MUTABAKATI ZAPTI
(BLACK SEA MOU)
RUSYA
FEDERASYONU
(Novorossiys)
RUSYA
FEDERASYONU
(Novorossiys)
AKDENİZ LİMAN DEVLETİ MUTABAKATI ZAPTI
(MEDITERRANEAN MOU)
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ SAHİL GÜVENLİK
(USCG)
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
MART 2017
HIRVATİSTAN
(SPLİT)
TUTULMA YOK
NİSAN 2017
İTALYA
(CENOVA)
İSPANYA
(CASTELLON DE
LA PLANA)
MAYIS 2017
HAZİRAN 2017
TEMMUZ 2017
ROMANYA
(KÖSTENCE)
YUNANİSTAN
(RODOS)
İTALYA
(MONFALCONE)
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
ROMANYA (KÖSTENCE)
UKRAYNA
(İZMAİL)
RUSYA
FEDERASYONU
(Novorossiys)
RUSYA
FEDERASYONU
(Novorossiysk )
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
TUTULMA YOK
GÜNCEL BİLGİ MÜTEAKİP
AYIN İLK HAFTASINDA
YAYINLANMAKTADIR
UKRAYNA
(ILLICHIVSK)
UKRAYNA
(ODESSA)
· 1 Eylül -3 0 Kasım 2017 tarihleri arasında Paris ve Tokyo Liman Devleti Kontrolü Memorandumunda (Paris ve Tokyo MoU) seyir emniyeti kapsamında yoğunlaştırılmış denetim
kampanyası gerçekleştirilecektir.
YILLARA GÖRE TUTULMA TABLOSU (2011-2017 TEMMUZ) *
LİMAN DEVLETİ KONTROL
BÖLGELERİ
2011
2012
2013
2014
2015
2016
2017 (TEMMUZ)
PARIS MOU
26
26
15
20
24
21
(415 Denetleme)
6
(197 Denetleme)
TOKYO MOU
3
2
4
2
1
2
(54 Denetleme)
19
14
14
31
39
(424 Denetleme)
8
(207 Denetleme)
16
13
9
6
1
1
(157 Denetleme)
0
(82 Denetleme)
2
0
1
1
-
-
BS MOU
MED MOU
USCG
29
* İstatistiklere konu olan rakamlar, tutulmalara yapılan itirazların kabul görmesini müteakip değişebilmektedir.
**USCG Web Sitesinden denetleme rakamlarına ulaşılamamaktadır.
*İMEAK Deniz Ticaret Odası Dış İlişkiler Genel Sekreter Yardımcılığı bünyesinde hazırlanmıştır.
74
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
1
(29 Denetleme)
- **
SÖYLEŞİ
Rahmi M. Koç Müzesi medeniyetin
geçmişine yelken açıyor
Denizlere açılmanın tarihi
insan için “medeniyetin
başlangıcı” anlamına
geliyor. Rahmi M.
Koç Müzesi, 14 binin
üzerinde objeden oluşan
koleksiyonu ile geçmişe
yelken açıyor. Müzenin en
değerli parçalarının bakımı
Norveçli boya devi Jotun
işbirliği ile yapılıyor.
Yeni denizleri ziyaretçileriyle paylaşan
Rahmi M. Koç Müzesi, 14 binin
üzerinde objeden oluşan koleksiyonu ile
işte bu gözü pek maceraya ışık tutuyor.
Üstelik müze sadece endüstri, ulaşım ve
iletişim mirasını sergilemekle kalmıyor
aynı zamanda eğlenceyi ve bu kültürel
mirası bir arada sunabilen tek adres
olma özelliğini 22 yıldır koruyor.
Müzenin Koleksiyon Yönetimi Bölüm
Yöneticisi Gözde Akyüz ve Jotun
Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölgesi
Deniz Boyaları Direktörü Hakan Özan
sorularımızı yanıtladı.
Müzenin denizcilik
koleksiyonundan bahsedebilir
misiniz?
GÖZDE AKYÜZ / Rahmi Koç Müzesi Koleksiyon Yönetimi Bölüm Yöneticisi
Kurtarma Botu
Modeli
76
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Gözde Akyüz: Müzemizin koleksiyonu
yerli ve yabancı birçok kıymetli modelin
bir araya getirilip sergilendiği karma bir
yapıya sahip. Koleksiyon öncelikle raylı
ulaşım, karayolu ve deniz ulaşımına
ait model ve aksesuarlarla oluşmaya
başlamış. Müzede özellikle denizcilik
koleksiyonu önemli bir yer tutuyor.
Bunda Sayın Rahmi M. Koç’un
denizciliğe ilgisinin payı elbette büyük.
Müzeye gelen bir ziyaretçi denizciliğin
pek çok farklı yönünü deneyimleyebiliyor.
Örneğin bir denizaltıyı da ziyaret
edebiliyor, Fenerbahçe Vapuru’nu da
gezebiliyor. Şişe içindeki minyatür gemi
modellerinden, Karadeniz takalarına
kadar pek çok kıymetli parçayı bir
arada görerek denizcilik tarihinin
önemli aşamalarına tanık olabiliyor.
Orijinal gemilerin yanı sıra denizcilik
koleksiyonunda birçok denizcilik aksamı
ve gemi aksesuarı da sergileniyor.
Denizcilik koleksiyonunun
dünyadaki denizcilik
koleksiyonları içinde yeri nedir?
Gözde Akyüz: Ziyaretçilerimizden
aldığımız yorumlardan yola çıkarak,
Avrupa’da bulunan sadece denizcilik
üzerine uzmanlaşan müzelerle
kıyaslandığımızda bile çok başarılı bir
noktada olduğumuzu ve sergilediğimiz
koleksiyonun son derece iyi kondisyonda
parçalardan oluştuğunu söyleyebiliriz.
Sizce koleksiyonun en ilgi çeken
parçası hangisi?
Gözde Akyüz: En küçük ziyaretçimizden
en büyüğüne, yani 7’den 70’e herkesin
en çok ilgilendiği sergi parçamız İkinci
Dünya Savaşı’nda ABD Donanması’nda
Japonya’ya karşı görev yapan ve
1971’de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na
katıldıktan sonra TCG Uluçalireis adını
alan denizaltımız.
Koleksiyonda bulunan gemilerle
Haliç turu da yapılabiliyor değil
mi?
Gözde Akyüz: Hafta sonu Liman
2, Rosalie, Kont Ostrorog gibi dizel
ve buharlı kategorilerinde bulunan
gemilerimizle belirli periyodlarda
ziyaretçilerimizi Haliç turuna çıkarıyoruz.
Halen çalışmakta olan Rosalie adlı
buharlı gemimiz 1873 yılına tarihleniyor.
Özellikle denizle daha tanışmamış
ziyaretçileriniz için unutulmaz bir
deneyim olmalı…
Gözde Akyüz: Özellikle okul grupları
için çok eğlenceli ve öğretici. Denizi
görmeyenler ve yeni tanışanlar için de
gerçekten unutulmaz bir deneyim.
Bir yarımada ülkesi olmamıza rağmen
maalesef denizle tanışıklık çok az.
Bu açıdan da Koç Müzesi büyük
bir misyon üstleniyor…
Gözde Akyüz: Evet müzemiz deniz ve
denizcilikle ilgili çok değerli bir deneyim
yaşatıyor. Tren, römorkör ve buharlı
teknelerle yapılan turlarımız adeta tarihin
içine bir yolculuk gibi.
Müzenin bulunduğu konum da
çok özel… Hasköy Tersanesi’nin
denizcilik tarihimiz açısından
öneminden bahsedebilir misiniz?
Gözde Akyüz: Müzenin bulunduğu yer
dünyadaki örneklerinde de olduğu gibi
su kenarında. Müzenin ana bölümü
olan, cadde ile deniz arasında kalan
kısım tarihte endüstriyel bir mekan
olarak kullanılmış Hasköy Tersanesi.
1861 yılında Şirket-i Hayriye İstanbul
Boğaziçi iskeleleri arasında sefer
yapan buharlı gemilerin bakım, onarım
ve inşalarının yapıldığı alan olarak
kullanılmıştı. 1872 yılında İngiltere’de
inşa edilen Meymenet, Nüshet, Rafet
ve Amed demonte halde getirildikleri
bu tersanede monte edilmişti. 1937’de
denize indirilen Kocataş ve 1938’de
denize indirilen Sarıyer vapurları
yine bu tersanede inşa edilmişti.
Şirket-i Hayriye’nin 1945 yılında
devletleştirilmesinden sonra İstanbul
Riva Super
Aquarama
Sürat Teknesi
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
İstanbul Liman Şirketi tarafından Hollanda’da
Kreber şirketine ısmarlanan Liman 2
römorkörü, 1935 yılında kızağa konmuş ve
1936 yılında inşası tamamlanarak İstanbul’a
gelmiş. 1988 yılına kadar İstanbul Limanı’nda
çalışmış olan Liman 2, 1990 yılında Rahmi
M. Koç tarafından satın alınarak iki yıl
süren restorasyon sürecinin ardından müze
koleksiyonuna dahil edilmiştir.
Hafta sonları İstanbul’da çalışır durumda
bulunan son 2 buharlı römorkörler olarak
Rosalie ile birlikte, ziyaretçilerin Haliç kıyılarını
farklı bir gözle keşfetmelerine sağlayan Liman
2 aynı zamanda ziyaretçilere eşsiz ve ilginç bir
müze deneyimi de yaşatıyor.
Karadeniz kıyılarında inşa edilen çektirmeler
başlangıçta yelken donatılan ahşap gemilerdi.
Yakın limanlar arasında sefer yapan gemiler
yük taşımacılığında kullanılıyordu. 1930’lardan
itibaren motor monte edilmesiyle çektirmeler,
kum çıkartma işiyle de uğraşmaya başladı.
Değişen ekonomik koşullar ve gemi inşa
sanayisinin büyümesi çektirmelere duyulan
ihtiyacı ortadan kaldırdı. İkinci Dünya Savaşı
sonrasında Karadeniz’de imal edilmiş ve Tekel
İdaresi tarafından kullanılmış Tekel 15 türünün
en güzel örneklerinden biri.
77
SÖYLEŞİ
kızak tamamen orijinal. Ayrıca müzede
bir marangozhane canlandırması var,
yine içindeki hızar eski tersaneye ait.
Lengerhane Mustafa V. Koç
Binası’ndan da bahsedebilir
misiniz?
Gonca Buharlı Gemisi
Kalender Makinesi
Şehir Hatları İşletmesi’ne ait vapurların
bakım ve onarımları yine bu tersanede
yapılmıştı.
1996 yılında sergileme alanlarının
Rahmi M. Koç Müzesi koleksiyonuna
yeterli gelmemesi nedeniyle satın alınan
Hasköy Tersanesi aslına uygun olarak
Dr. Bülent Bulgurlu’nun başkanlığında
yürütülen restorasyon süreci ile yenilendi
ve 2001 yılında müzeye dahil edildi.
Endüstriyel arkeoloji açısından, en az
Lengerhane kadar büyük önem taşıyan
tersane, 11 bin metrekarelik bir alanda
yer alıyor.
Denizcilik koleksiyonunu sergilemek için
çok doğru bir yer. Mekanla koleksiyon
bir bütün oluşturuyor. Bu sayede
ziyaretçilerimiz birçok modeli suyun
üzerinde görme şansına sahipler.
Halen Hasköy Tersanesi’ne ait
orijinal parçalar var mı?
Gözde Akyüz: Bina elbette çok büyük
restorasyonlar geçirmiş ama üstünde
TEKEL isimli bir mavna bulunan tarihi
78
Gözde Akyüz: Lengerhane Binası 12.
yüzyıla ait Bizans temelli bir bina.
O dönemlerde dini bir yapı olduğu
tahmin ediliyor. Osmanlı döneminde
denizcilikle bağdaştırılmış. Osmanlılarda
gemiyi sabitlemek için denize atılan
zincir ve ucundaki çapaya “lenger”,
bunların yapıldığı yere ise “lengerhane”
deniliyordu. 12. yüzyıldan kalma bu
Bizans binasının temelleri üzerine
kurulmuş olan Mustafa V. Koç/
Lengerhane Binası, Üçüncü Ahmet
Dönemi’nde (1703-1730) tersane
tesisleri için zincir ve çapa (lenger)
üretmek amacıyla kurulmuştu.
Sonraki yıllarda Tekel-Cibali Tütün
Fabrikası olarak kullanılan bina, 1991
yılında Rahmi M. Koç Müzecilik ve
Kültür Vakfı tarafından satın alındı. Dr.
Bülent Bulgurlu’nun koordine ettiği
restorasyon çalışmaları sonucunda
1994 yılında Lengerhane Binası adıyla
müzenin ilk bölümü olarak kapılarını
ziyaretçilerine açtı. 2016 yılında ise
merhum Mustafa V. Koç’un anısına
“Lengerhane Mustafa V. Koç Binası”
olarak ismi değiştirildi. Bina yaklaşık
2 bin 100 metrekarelik bir arsada yer
alıyor.
Peki koleksiyon nasıl gelişiyor?
Gözde Akyüz: Koleksiyonun temeli
Rahmi Bey’in kişisel koleksiyonuna
dayanıyor. Müzenin açılışından sonra
yakın çevresinin bağışlarıyla hızlı bir
şekilde büyüyor. Halen otomobillerden
iletişim aletlerine kadar hem
bağışlarla hem satın almalarla sürekli
genişleyen bir yapıdadır. Müzayedelere
katılarak koleksiyonumuzu daha da
zenginleştirmeye çalışıyoruz.
Dünyanın lider boya üreticilerinden
Jotun’la yaptığınız işbirliğinden
söz edebilir misiniz?
Gözde Akyüz: Jotun yıllar önce
denizaltının boyanmasında sponsor
olmuştu. Geçmişe dayanan bir işbirliği
zaten vardı. Bu sene özellikle denizcilik
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Kayıkhane
koleksiyonunun boya ve bakımı için
yeniden işbirliğine gidildi.
Jotun denizciliği desteklemeye
devam edecek mi?
Hakan Özan: Koç ailesinin denizciliğe
önemli bir bakış açısı var. Jotun, uzun bir
denizcilik geçmişi olan Norveç kökenli
bir şirket. 90 yılı aşkın deneyimiyle
dünyada köklü bir kültüre sahip ve
dünyaca ünlü gemi projelerinde Jotun
imzası bulunuyor. Denizcilik sektörüne
olan inancımız ve dünyadaki mevcut
Jotun kültürü ile pazara yeni açılımlar
kazandırdık. Her geminin ihtiyacına
cevap verebilecek nitelikte olan farklı
çözüm önerilerimiz doğrultusunda türk
denizcilik sektöründe de pazar lideri
konumundayız.
Sorumluluklarımızın bilincindeyiz.
Denizcilik sektörünü etkileyen her
konu bizim için oldukça önem taşıyor.
Dolayısıyla başka birçok ortak noktamız
olsa da, Koç ailesiyle kesiştiğimiz en
önemli nokta denizcilik. Türkiye bir
deniz ülkesi olmasına rağmen denizcilik
kültürüne olan ilgi istenilen seviyelerde
değil. Rahmi M. Koç Müzesi denizcilik
mirasımızı yeni nesillere aktarırken aynı
zamanda ziyaretçilerine bu kültüre
dair bir deneyim yaşatıyor. Bizim buna
kayıtsız kalmamız olanaksız. Bu noktada
iş birliğimiz tabii ki devam edecek.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
79
haberler...haberler... haberler...haberler...
SEKTÖRDEN HABERLER
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
İTÜ GEMİ İNŞAATI VE DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ’NDE
MEZUNİYET HEYECANI
İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi 2016-2017 Akademik
Yılı Mezuniyet Töreni, 7 Temmuz 2017 Cuma günü İTÜ Maslak Yerleşkesinde yapıldı.
UDHB Müsteşarı Suat Hayri Aka
Fakülte Birincisi Mehmet Keleş
Mezuniyet Töreni programına,
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka,
UDHB Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel
Müdürü Salim Özpak, Kıyı Emniyeti
Genel Müdürü Hızırreis Deniz, İTÜ
Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ergin, İTÜ –
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Rektörü
Prof. Dr. Ercan Kahya, YTÜ Gemi İnşaatı
ve Denizcilik Fakültesi Dekan Vekili
Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, DTO Meclis
Başkan Yardımcısı M. Faruk Ürkmez,
GMO Yönetim Kurulu Başkanı Salih
Bostancı, GEMİMO Yönetim Kurulu
Başkanı Feramuz Aşkın, Türk Loydu
Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cem
Melikoğlu, Gemi ve Yat İhracatçıları
Birliği Başkanı Başaran Bayrak,
KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Salih
Zeki Çakır, denizcilik sektörü temsilcileri,
mezunların aileleri ve mezun olan
öğrenciler katıldı.
MEZUN OLMANIN HAKLI GURURUNU
YAŞAMAKTASINIZ
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın
okunması ile başlayan mezuniyet töreni
programının açılış konuşmasını İTÜ
Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi
80
Fakültesi’nin bir mezunu olmanın haklı
gururunu yaşamaktasınız. Hedeflerinize
ulaşmada size yolunuzu aldığınız
eğitim, iradeniz, özgüveniniz, azim ve
kararlılığınız gösterecektir. Önünüze
şüphesiz pek çok engel çıkacaktır, ancak
sizler sorumluluklarınızı unutmayarak
ve yılmayarak engelleri aşacaksınız.
Hayatınızın bu yeni döneminde şansınız
bol, yolunuz açık olsun” ifadelerini
kullandı.
ÖNÜMÜZDE YENİ UMUTLAR VE
HEDEFLER VAR
İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ergin
Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ergin yaptı. Prof.
Dr. Ergin, “Bugün mezuniyet törenimizi
onurlandıran başta Müsteşarımız Suat
Hayri Aka beyefendi olmak üzere,
devletimizin ve sektörümüzün değerli
mensuplarına huzurlarınızda teşekkür
etmek istiyorum. Ülkemizde gemi inşaatı
eğitimi, İTÜ’nünde temeli oluşturan
Mühendishane-i Bahr-i Hümayun
diğer bir adıyla ‘İmparatorluk Deniz
Mühendishanesi’ ile 1773 yılında
başlamıştır. Böylesi köklü geçmişe sahip
olan Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Mezun olan öğrenciler adına konuşma
yapan Fakülte Birincisi Mehmet Keleş
ise, “Bu mutlu günümüzde bizleri yalnız
bırakmadığınız için hepinize teşekkür
ederim. Burada ki başarılarımı çok kolay
kazanmadım ve gerçekten bugün bu
hedefe ulaşmak için çok çalıştım. Artık
önümüzde yeni umutlar ve hedefler
var. İnanıyorum ki önümüzde güzel
bir gelecek bizleri bekliyor. Birlik ve
beraberliğimizin bozulmadığı günlere
ulaşmak dileğiyle. Hepinize başarılar
diliyorum. Sağlıcakla kalın” dedi.
İŞ HAYATINIZDA SİZİ DESTEKLEYECEK
OLAN AİLENİZ GMO’DUR
Keleş’in ardından kürsüye gelen GMO
Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bostancı,
“Öncelikli olarak şuan kendim mezun
olmuş gibi heyecanlıyım, aranızda olarak
mezuniyet heyecanınızı paylaşmaktan
dolayı çok mutlu olduğumu ifade etmek
istiyorum. Meslektaşlarım, bugün
hayatınızda çok önemli bir aşamayı
bitirmiş meslek hayatınıza başlamış
bulunuyorsunuz sizleri tebrik ediyorum.
Tabi ki bu başarı sizlerin görünse de
asıl başarı sizleri bugünlere taşıyan
ailelerinizindir. Asıl teşekkür ve tebriki
ailelerinize etmek istiyorum. Değerli
hocalarımız ve okul personelimiz bu
pırlanta gibi gençleri yetiştirdiğinizden
dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerini
kullandı.
TÜRKİYE’NİN HEDEFİ: DENİZCİ ÜLKE
DENİZCİ MİLLET
İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri
Fakültesi 2016-2017 Akademik Yılı
Mezuniyet Töreni programına katılan
UDHB Müsteşarı Suat Hayri Aka ise
yaptığı konuşmasında, “12 yıl boyunca
ders vermek suretiyle, hizmet etme
onuruna eriştiğimi düşündüğüm İstanbul
Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz
Bilimleri Fakültesi’nin yeni bir mezuniyet
töreninde tekrar sizlerle birlikte olduğum
için büyük bir memnuniyet içindeyim.
Tüm mezunlarımızı tebrik ediyor ve
başarılar diliyorum. Türkiye hakikaten
bu fakülte perspektifinden bakıldığında,
çok özel bir dönem geçiriyor. Türkiye
Cumhuriyeti devletinin son 15 yılda
toplam kamu yatırımlarının en büyük
ortalama ile yüzde 50’sini yönetmiş,
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı yapmış ve bugünde yaklaşık
1 yıllık sürede Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanı olarak hizmet veren Sn.
Binali Yıldırım bu okul mezunudur. Uzun
yıllar bakanlık bünyesinde, bürokraside,
arkasından parlamentoda görev yapmış
ve bir yılı aşkın süredir Ulaştırma
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak
hizmet veren Sn. Bakanımız Ahmet
Arslan yine bu okul mezunudur. Ben
her ne kadar kardeş okul Denizcilik
Fakültesi’nden de mezun olmuş
olsam da 12 yıl boyunca oluşan bağım
nedeniyle kendimi de kesinlikle bu
camianın ve bu okulun mensubu olarak
ahdediyorum. Türkiye’nin bir hedefi var,
bu hedef Denizci Ülke Denizci Millet’dir.
Türkiye bu hedefe emin adımlarlar
ilerliyor. Bu hedefe Türkiye’yi götürecek
olan, denizciliğimizi ve sektörümüzün
teminatı ve geleceği niteliğindeki siz
değerli gençlersiniz” ifadelerini kullandı.
Aka, “İnsan kaynakları açısından
kalitemiz ne kadar hızlı yükselir,
üretken ve verimli olursak o kadar hızlı
adımlar ile de hedefimize ulaşabiliriz.
İstanbul Teknik Üniversitesi, gemi
inşaatı ve denizcilik perspektifinden
bakıldığında, Türkiye’nin en eski ve en
köklü üniversitelerinden birisidir. Sizler
böyle bir üniversiteden mezun olarak
hayata başlıyorsunuz. Bu nedenle
sizleri ve ailelerinizi tebrik ediyor, yeni
kariyerlerinizde başarılar diliyorum.
Müsaade ederseniz, yaşça büyük ve
belli bir mesleki tecrübe kazanmış
meslektaşınız olarak bazı tavsiyelerde
bulunmak istiyorum. Ne yaparsanız
yapın, işinizi zamanında ve doğru
yapmanın, disiplinli ve doğru çalışmanın
yaşam felsefeniz olmasına dikkat edin.
Hangi işi yaparsanız yapın ama en
iyisini yapın, sakın sıradan birisi olmaya,
ortalama bir gemi mühendisi olmaya,
ortalama bir denizci olmaya razı olmayın.
En az bir veya iki konuda, o konunun
uzmanı veya otoritesi olarak ahdedilmek
ana hedeflerinizden birisi olsun.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Ülkemizin gelişmesine ve kalkınmasına,
hayata değer katacak nitelikli insan
kaynağımıza hizmet edecek bir anlayışla
çalışın. Unutmayın, vatana, millete,
ailelerinize borcunuz var. Bu borcu
ödeme zamanı şimdi başlıyor” dedi.
Mezuniyet Töreni programına katılım
sağlayan UDHB Müsteşarı Suat Hayri
Aka ve DTO Meclis Başkan Yardımcısı
M. Faruk Ürkmez’e İTÜ Gemi İnşaatı ve
Deniz Bilimleri Fakültesi’nce hazırlanan
teşekkür plaketleri Fakülte Dekanı Prof.
Dr. Ahmet Ergin tarafından takdim edildi.
Mezuniyet Töreni programında
dereceye giren fakülte öğrencilerine
ödülleri UDHB Müsteşarı Suat Hayri
Aka tarafından, Gemi İnşaatı ve Gemi
Makineleri Mühendisliği Bölümü En
Başarılı Projesi Sertifikaları ise öğretim
görevlileri tarafından öğrencilere takdim
edildi. Ayrıca, gerçeklen mezuniyet
töreni programında dereceye giren
öğrencilere Deniz Ticaret Odası ve sektör
temsilcileri tarafından çeşitli ödüller
verildi. Mezuniyet Töreni programı, toplu
fotoğraf çekimi ile son buldu.
81
haberler...haberler... haberler...haberler...
SEKTÖRDEN HABERLER
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
İTÜ DENİZCİLİK FAKÜLTESİ MEZUNİYET TÖRENİ
GERÇEKLEŞTİ
İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi 2016-2017 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni,
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın katılımı ile 1 Temmuz Denizcilik
ve Kabotaj Bayramı’yla aynı gün İTÜ Tuzla Yerleşkesi’nde gerçekleşti.
Takımı eşliğinde karşılanan UDHB
Bakanı Ahmet Arslan, mezun olan
denizcileri selamlayarak protokolde
yerini aldı. Prof. Dr. Oğuz Salim Söğüt’ün
milli mücadele ve deniz şehitleri anısına
okulun rıhtımından çelenk bırakması
ve ardından saygı duruşu ve İstiklal
Marşı’nın okunmasıyla tören başladı.
milletine bağlı bireyler yetiştirmektedir.
Artık vatanımıza ve milletimize olan
görevimizi yerine getirmek için dünya
denizlerine açılacağız” dedi.
DENİZCİLİK ALANINDA LİDER BİR
EĞİTİM KURUMU
DEMİR ALIN VE GÜVENLİ
LİMANLARDAN ÇIKIN ARTIK
Mezuniyet töreni programında ilk
konuşmayı İTÜ Denizcilik Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Oğuz Salim Söğüt yaptı.
Prof. Dr. Söğüt yeni mezunlara şöyle
seslendi; “Ülkemizin denizcilik alanında
lider bir fakültesinden mezun oldunuz.
Fakültemizin denizcilik kültürünü, örf
ve adetlerini yaşadınız ve benimsediniz.
Sizleri, Atatürk ilke ve inkılâplarına
bağlı, lider vasıflı, yüksek etik değerlere
sahip, denizciler olarak yetiştirdik ve yeni
dünyalara açılmak üzere uğurluyoruz.
Küresel düzeyde yeteneklerle
donanmış gemiadamları ve denizci
mühendisler yetiştiren, denizcilikle ilgili
araştırmalarıyla lider ve faydalı bir eğitim
kurumu olan İTÜ Denizcilik Fakültesi
sizlerin de başarılarıyla yeni bir ivme
kazanacaktır. Yolunuz açık olsun, Allah
selamet versin.”
İTÜ Denizcilik Fakültesi 2016-2017
Akademik Yılı Mezuniyet Töreni
programına, Ulaştırma Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslan,UDHB Müsteşarı Suat Hayri
Aka başta olmak üzere UDHB genel
müdürleri ve bürokratları, Tuzla
Kaymakamı Ali Rıza Çalışır, İstanbul
Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Mehmet Karaca, İTÜ Kuzey Kıbrıs
Rektörü Prof. Dr. Ercan Kahya, İTÜ
Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Oğuz Salim Söğüt, Nikola Vaptsarov
82
Naval Academy Rektörü Prof. Dr.
Admiral Boyan Mednikarov, PRÜ
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral
Erdoğan, İstanbul Liman Başkanı
Muhammet Erdoğan, DTO yönetim
kurulu üyeleri, GİSBİR Yönetim Kurulu
Başkanı Murat Kıran, sivil toplum
kuruluşlarının başkan ve üyeleri,
denizcilik sektörünün önde gelen
temsilcileri, davetliler, mezun olan
öğrenciler ve aileleri katıldılar.
İTÜ Denizcilik Fakültesi Boru-Trampet
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
HER BİTİŞ YENİ BİR BAŞLANGICI
DOĞURMAKTADIR
Mezun olan öğrenciler adına
konuşmasını gerçekleştiren İTÜ
Denizcilik Fakültesi Dönem Birincisi
Uzakyol Makine Zabiti Yunus Gülen ise
şehitleri anarak başladığı konuşmasında
“Yıllardır verdiğimiz uğraşların
sonuçlarını tek tek toplayarak bugün
mezuniyette toplanmış bulunmaktayız.
Her bitiş yeni bir başlangıcı
doğurmaktadır. Mezuniyetimiz bunun
bir örneğini göstermektedir. Bugüne
kadar en büyük denizcilik kurumlarının
başında gelen okulumuz, devletine ve
Prof. Dr. Oğuz Salim Söğüt
İTÜ Denizcilik Fakültesi (YDO)
Mezunları Derneği adına konuşmasını
gerçekleştiren Yönetim Kurulu Üyesi
Ayşe Aslı Başak, “Gözleri parıldayan
genç mezunlarımız, zabitlerimiz,
kardeşlerimiz. Bugün 1 Temmuz, sizler
için yeni başlangıcın ve bundan sonraki
iş hayatınız için her yıl gurur duyarak
kutlayacağınız en anlamlı gündür.
Mezuniyet heyecanınızın coşkusu
denizler kadar engin, cesaretiniz ise bir o
kadar derindir. 1884’ten 2017’ye uzanan
bu köklü ve uzun serüvenin devamlılığını
sağlamak boynumuzun borcudur.
Kardeşlerimiz, bugünden sonra gemiye
adım atacağınız ilk günden itibaren
ilkeniz, her zaman önce kendinizi ve
sonrasında da ülke denizciliğimizi
geliştirmek olsun. Kardeşlerim, demir
alın ve güvenli limanlardan çıkın artık.
Rüzgârları arkanıza alıp, araştırın,
hayal edin ve keşfedin. Tüm dünya
denizlerinde ve her yerde pruvanız neta,
rüzgârınız kolayına ve Allah’ın selameti
üzerinize olsun” dedi.
‘İTÜ DENİZCİLİK FAKÜLTESİ’ ÖNCÜLÜK
ETMELİ
TMMOB Gemi Makineleri İşletme
Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Feramuz Aşkın ise yaptığı
konuşmasında, “2017 senesi içerisinde
500 Deniz Ulaştırma ve İşletme
Mühendisi, 160 Gemi Makineleri
İşletme Mühendisi olan gençlerimizi
dünya denizlerine gönderiyoruz. Sevgili
anne ve babalar, bu karşınızda duran
Yunus Gülen
Feramuz Aşkın
Ayşe Aslı Başak
Prof. Dr. Mehmet Karaca
genç denizcilerle ne kadar övünseniz
azdır. Onlar her dönem değişen eğitim
karmaşası içerisinde yılmadan ve
usanmadan çalışarak çok iyi puanlarla
bu okula geldiler ve bugün mezun
olmaktalar. Bütün denizcilik okulları
mezunlarının dünya deniz ticaret
filosunda çalışacağı düzeyde yetiştirmeli,
bu duruma da İTÜ Denizcilik Fakültesi
öncülük etmelidir. Sevgili mezunlarımız,
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün
aydınlattığı denizlerde yolunuz ve
bahtınız açık olsun. Allah selamet
versin” ifadelerini kullandı.
zorlu maratonun size sadece akademik
değil, toplumsal ilişkiler, profesyonel
bağlantılar hatta sanat ve sportif
açıdan çok şey kattığını göreceksiniz.
Gelecek yaşantınızda sizlere başarılar
diliyor, bu süreçte üzerinizde emeği
olan saygıdeğer hocalarınıza ve sevgili
ailelerinize teşekkür ediyorum. Yolunuz
ve bahtınız açık olsun.”
İTÜ’NÜN SİZE KATKISINI DAHA İYİ
GÖRECEKSİNİZ
İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Mehmet Karaca da denizcilerin
1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj
Bayramını kutlayarak başladığı
konuşmasında şunları söyledi; “ 2017
yılındaki mezunlarımız olarak, ülkemizin
modernleşmesini şekillendiren 244 yıllık
bu köklü kurumda geçirdiğiniz en az 4
yıllık bir sürenin ardından mesleğinizdeki
yetkinliği ve akademik başarısını
kanıtlayan kişiler olarak İTÜ mezunları
ailesine katıldınız. Mezuniyetinizle birlikte
hayatınızda açacağınız yeni sayfada bu
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
İTÜ AİLESİ MENSUBU OLMAKTAN
GURUR DUYUYORUM
İTÜ Denizcilik Fakültesi 2016-2017
Akademik Yılı Mezuniyet Töreni
programına bakanlık bürokratları
ile birlikte deniz yoluyla gelerek
katılım sağlayan Ulaştırma, Denizcilik
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan,
mezun olan 106 öğrenciye, ailelerine
ve törene katılan sektör paydaşlarına
hitap etti. Bakan Arslan, konuşmasına
kendisi de İstanbul Teknik Üniversitesi
mezunu olan Başbakan Binali Yıldırım’ın
tebriklerini ileterek başladı. Arslan, İTÜ
ailesinin bir parçası olduğunu ifade
ederek, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin
244 yıldır bu ülkenin geleceği için çok
şey yaptığını, 133 yıllık çok önemli bir
fakültesi olan İTÜ Denizcilik Fakültesi’nin
ise ülkemizin kalkınmasında katkılarının
83
haberler...haberler... haberler...haberler...
SEKTÖRDEN HABERLER
zabitan sınıfında meslektaşımız var,
60’ın üzerinde akredite edilmiş eğitim
kurumumuz var. Dünyada Çin’den sonra
en çok gemi adamı yetiştiren ikinci
ülkeyiz.
Yaptığımız sözleşmeyle gemiadamı
haklarının korunmasında uluslararası
standartların korunması konusunda
çok önemli bir adım attık. Mevzuatı
güncelliyoruz. Gemiadamının
sahip olması gereken belgeleri
kolaylaştırıyoruz, sistemi basitleştiriyoruz.
Yine Gemi Adamları Merkezi ile tüm iş
ve işlemleri elektronik ortamda yapılabilir
hale getiriyoruz.”
TERSANELERDE ÇALIŞAN 90 BİN KİŞİ
VAR
Ulaştırma, Denizcilik Haberleşme Bakanı
Ahmet Arslan
önemli olduğunu söyledi. Bu katkının
bugünden sonra taçlanarak devam
edeceğini ifade eden Arslan, böyle
bir yuvanın böyle bir ailenin mensubu
olmaktan dolayı duyduğumuz gururla
inşallah çok daha iyi hizmet vereceğiz,
bundan kimsenin şüphesi olmasın.”
dedi.
GEMİADAMI BELGELERİNİ
KOLAYLAŞTIRIYORUZ
Ahmet Arslan, Türkiye’nin denizcilik
alanında bir beyaz bayrak ülkesi
olduğunu hatırlatarak sözlerine şöyle
devam etti; “Ülkemizde şu anda 180
bin gemi adamımız var, 35 bini aktif
Kabotajla taşınan araç sayısının 12,7
milyona ulaştığını belirten Arslan, Ro-Ro
hatlarının 9’dan 19’a çıktığını, Ro-Ro
ile taşınan araç sayısının 220 binden
451 bine çıktığını söyledi. Deniz yolu
ile dış ticaretten Türkiye’nin AK Parti
hükümetleri öncesi 57 milyar dolar gelir
elde ettiğini hatırlatan Arslan, bugün bu
rakamın 199 milyar dolara yükseldiğini
söyledi. Arslan şu bilgileri verdi;
“Limanlarda elleçtirilen yük miktarı
neredeyse 2,5 kat arttı, 430 milyon
tona ulaştı. Hopa’dan İskenderun’a 170
tane uluslararası trafiğe açık limanımız
var. Elleçlediğimiz konteyner sayısı 2,5
milyondan bugün 8 milyon tona ulaştı ki
bu yaklaşık 3,5 katı.
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
Tersanelerde çalışan aktif 30 bin, yan
sanayiyle birlikte 90 bin kişi var. Bunlarla
birlikte biz 500 bin kişiye geçim imkânı
sağlamış oluyoruz. Şu anda ülkemizin
yılda 700 bin ton çelik işleme kapasitesi
4,5 milyon DWT yılda gemi yükleme
imkân ve kapasitesi var.”
FAKÜLTEYE STAJ GEMİSİ SÖZÜMÜZÜN
ARKASINDAYIZ
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Arslan, okulu dereceyle bitiren
Yunus Gülen’in tören konuşmasında
fakülte eğitimleri için yetkililerden talep
ettiği “Staj (Eğitim) Gemisi” konusunda
da bilgilendirme yaptı. Başbakan
Yıldırım’ın sözünü verdiği ve kendisinin
de tekrar ettiği gemi sözünü tutmaya
hazır olduklarını vurgulayan Arslan,
konuya ilişkin olarak şunları söyledi.
“Rektör Hocam ve Dekan Hocamla ve
meslektaşlarım adına odaların yönetim
kurulu başkanlarıyla konuştuk. Esas
olan işletme dönemi. Çünkü yapım
döneminde teknenin, geminin maliyeti
her ne olursa olsun, biz Bakanlık olarak
gemiyi yapıp işletme adına fakülteye
veya sivil toplum kuruluşlarımızın
oluşturacağı bir işletmeye vermeye
hazırız. Maliyetinin ne olduğu
önemli değil. Oda başkanlarımıza,
kaptanlarımıza, mühendislerimize ve
üniversitemize ve fakültemize düşen
bu modeli oluşturun. Beraber çalışalım
ve biz de sözünü yerine getirmeyen
Bakanlık durumuna düşmeyelim.”
İTÜ Denizcilik Fakültesi’nin 133 yıldır
Türk denizciliğine hizmet verdiğini
anımsatan Arslan, mezun olan gençlerin
heyecanını paylaştığını belirterek,
“Fakültenin ülkemizin kalkınmasına
olan desteğinin bugünden sonra
da taçlanarak devam edeceğine
inanıyoruz.” dedi.
Türk deniz taşımacılığına donanımlı
bireyler yetiştirilmesine yönelik
Türkiye’nin ilk eğitim-öğretim kurumu
olan İTÜ Denizcilik Fakültesi 25. Dönem
mezunları, beyazla mavinin buluştuğu ve
gurur veren görüntülere sahne olan bir
törende denizcilik yemini etti.
Flama devir-teslim merasimi sonrasında
ise fakülteyi birincilikle bitiren Yunus
Gülen, kendisine eşlik eden birinci sınıf
öğrencisi ile birlikte yaş kütüğüne anı
plaketi çaktı.
84
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
haberler...haberler... haberler...haberler...
SEKTÖRDEN HABERLER
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
YTÜ GEMİ İNŞAATI VE DENİZCİLİK FAKÜLTESİ’NDE
MEZUNİYET HEYECANI
Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi 2016-2017 Akademik Yılı
mezuniyet töreni, YTÜ Yıldız Yerleşkesi Oditoryumu’nda gerçekleştirildi.
Feramuz Aşkın
Mezuniyet Töreni programına, YTÜ
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Şahin,
YTÜ Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi
Dekan Vekili Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz,
PRÜ Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan,
Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis
Deniz, DTO Meclis Üyesi A. İlker Meşe,
GMO Yönetim Kurulu Başkanı Salih
Bostancı, GEMİMO Yönetim Kurulu
Başkanı Feramuz Aşkın, GYİB Yönetim
Kurulu Başkanı Başaran Bayrak, GİSBİR
Başkan Yardımcısı Orhan Torlak, Türk
Loydu Yönetim Kurulu Üyesi Hakan
Akyıldız, denizcilik sektörü temsilcileri,
akademisyenler, öğrencilerin aileleri ve
mezun öğrenciler katıldı.
“2000’İ AŞKIN MÜHENDİS
KAZANDIRDIK”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın
okunmasıyla başlayan mezuniyet
töreni programı, törene katılamayan
bürokratların mesajlarının okunması ile
devam etti. Törende açılış konuşmasını,
Fakülte Dekan Vekili Prof. Dr. Hüseyin
Yılmaz gerçekleştirdi. Yılmaz, “Bugün,
Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri
Mühendisliği bölümümüzün 48. Dönem,
Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği
bölümümüzün ise 5. Dönem mezuniyet
86
ulaştık. Bu seviyeye bizleri getiren,
değerli vakitlerini bizlerle paylaşmaktan
çekinmeyen değerli akademisyenlerimize
de arkadaşlarım ve şahsım adına
teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
“HAK ETTİĞİ DEĞERİ FAZLASIYLA
ALMIŞTIR”
Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz
törenini gerçekleştirmenin mutluluğunu
yaşıyoruz. Gemi inşaatı ve denizcilik
eğitimine yarım asır öncesinde başlamış
olan fakültemiz, 2000’i aşkın mühendisi
çalışma hayatına kazandırmıştır.
Bugün ise bu sayısının üzerine yeni
mühendislerimizi çalışma hayatına
kazandırmanın gururunu yaşıyoruz”
ifadelerini kullandı.
Mezunlar adına konuşmasını
gerçekleştiren Fakülte Dönem Birincisi
Yusuf Ersagun Sezen, “Biz gençler, artık
ülkemizin gemi sanayii ve denizcilik
sektöründe görev alacak niteliğe
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
GEMİMO Yönetim Kurulu Başkanı
Feramuz Aşkın yaptığı konuşmasında,
“YTÜ’nin Gemi Makineleri İşletme
Mühendisliği bölümü Türk denizcilik
eğitimi içerisinde kurulduğu günden
bugüne hak ettiği yeri ve değeri fazlasıyla
almıştır. Genç denizci meslektaşlarım,
artık Yıldız Teknik Üniversitesi
limanından ayrılma vakti. Denizcilik
oldukça geniş bir alandır, sadece
gemilerde çalışarak olmayacaktır bu
iş. Sizlerin de bildiği gibi başbakanlıkta
ve bakanlığımızda yeteri kadar deniz
insanımız var ve halen aktif olarak da
çalışmaktadırlar. Geleceğin denizcileri
olmak ve Türk denizciliğine yön
verebilmek için, almış olduğunuz
eğitimin de üzerine katarak kendinizi
geliştiriniz” dedi.
Aşkın’ın konuşmasının ardından kısa bir
konuşma gerçekleştiren GMO Yönetim
Kurulu Başkanı Salih Bostancı ise, genç
mezunları mesleklerinde daima ileriye
yönelik çalışmalarda bulunmaya davet
etti. Bostancı ayrıca, meslek odaları
hakkında da bilgi vererek, mezunların
yeni ailesinin meslek odaları olduğunu
hatırlattı.
“ÜNİVERSİTE-SANAYİİ İŞBİRLİĞİNE
ÖNEM VERİYORUZ”
Oda başkanlarından sonra kürsüye
gelen YTÜ Rektör Yardımcısı Prof.
Dr. Yücel Şahin ise, “Öğrencilerimizin
daha donanımlı yetişmeleri ve
akademisyenlerin daha verimli
çalışabilmeleri için rektörlük olarak
Ar-Ge’ye ve altyapı ile üniversite-sanayii
işbirliğine çok önem vermekteyiz.
Sevgili mezunlarımız, kendinize doğru
hedefler belirleyin. Hedefe ulaşmada
size yolunuzu, aldığınız eğitim, iradeniz,
azim ve kararlılığınız gösterecek. Yolunuz
ve bahtınız açık, Allah yar ve yardımcınız
olsun” dedi.
Prof. Dr. Yücel Şahin
Hızırreis Deniz
takip ettiğimizi, her türlü desteğe
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı olarak devam edeceğimizi
belirtmek isterim. Fakültenin iki farklı
misyonu olduğunu biliyoruz, bunlardan
birincisi mühendislik boyutla gemilerin
inşaasına, gemilerin işletilmesi
boyutuyla da Gemi Makineleri İşletme
Mühendisi olarak yürüttükleri faaliyetleri,
yetiştirdikleri bilim insanlarını ve burada
payı olan akademisyeleri, mezun olan
öğrencilerimizi ve onlarla burada gurur
duyan tüm velileri tebrik ediyorum.
Yolları ve bahtları açık olsun” ifadelerini
kullandı.
Konuşmaların ardından fakülte dönem
birincisine diploması YTÜ Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Şahin,
Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği
bölümü birincisine diploması Fakülte
Dekan Vekili Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz
tarafından takdim edilirken diğer bölüm
öğrencilerine ise diplomaları YTÜ
Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi
akademisyenleri tarafından verildi.
Yapılan mezuniyet töreni programında
ayrıca dereceye giren mezunlara, İMEAK
Deniz Ticaret Odası başta olmak üzere
denizcilik sektörü temsilcileri tarafından
çeşitli hediyeler verildi.
“BAKANLIK OLARAK HER TÜRLÜ
DESTEĞE DEVAM EDECEĞİZ”
YTÜ Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi
2016-2017 Akademik Yılı mezuniyet
töreni programına katılan Kıyı Emniyeti
Genel Müdürü Hızırreis Deniz’e,
Fakülte Dekan Vekili Prof. Dr. Hüseyin
Yılmaz tarafından Kıyı Emniyeti Genel
Müdürlüğü’nün fakülteye vermiş olduğu
katkılarından dolayı teşekkür plaketi
takdim edildi.
Plaket takdiminden sonra kısa bir
konuşma gerçekleştiren Kıyı Emniyeti
Genel Müdürü Hızırreis Deniz, “Bugün
burada aldığım plaketi, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’mız
adına aldığımı paylaşmak istiyorum.
Fakültenin başarılarının devamının
bizi gururlandırdığını, kamu idaresi ve
denizcilik idaresi boyutuyla da fakülteyi
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Mezuniyet töreni programı, denizcilik
yemini eden mezunların keplerini havaya
fırlatması ile son buldu.
87
haberler...haberler... haberler...haberler...
SEKTÖRDEN HABERLER
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
‘YEŞİL LİMAN’ SERTİFİKA TÖRENİ ANKARA’DA
GERÇEKLEŞTİ
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın himayesinde organize edilen Yeşil
Liman (Green Port) Sertifika Töreni, 29 Haziran’da Ankara’da gerçekleştirildi.
milyar dolar yatırım yapıldığını söyledi.
Tersane sayının 35’ten 79’a ulaştığını dile getiren
Arslan, “585 tekne imal yeri, 700 bin ton/yıl çelik işleme
kapasitesi, 4,5 milyon DWT inşa kapasitesi, 2 milyon DWT
havuzlama kapasitesi, 21 milyon DWT da yıllık bakımonarım kapasitesi gerçekleşmiş durumda. Sektörde direkt
istihdam 30 bin, yan sanayiyle 90 bin kişiye istihdam
sağlıyoruz. Bu direkt veya dolaylı olarak 500 bin kişiye
geçim sağladığımız sektör anlamına geliyor.” diye konuştu.
Arslan, tersane, tekne imal, çekek yerlerinin kira irtifak
hakkı sürelerinin 49 yıllığına çıkarıldığını anımsattı.
“HERKES ‘BEN UZMANIM’ DİYORSA, ÖNERİ DE
GETİRSİN”
Türk boğazlarından uğraksız geçiş yapan gemilerin
zorunlu gereksinimlerini karşılamak üzere bekleme
sürelerinin 2 günden 7 güne çıkarılmasına ilişkin tüzük
değişikliğiyle ilgili hukuki sürecin tamamlanmak üzere
olduklarını belirten Arslan, en kısa sürede uygulamaya
geçirilerek, bölgenin yakıt ikmal merkezi haline
getirilmesinin önünün açılacağını söyledi.
Söz konusu uygulamayla gemilerin başka ihtiyaçlarının
karşılanması, kısa süreli bakım-onarımlarının
Türkiye’de yapılmasının sağlanarak, ilave katma değer
oluşturulacağını anlatan Arslan, şunları kaydetti:
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı Deniz Ticaret Genel Müdürlüğü
bünyesinde yürütülen “Yeşil Liman-Eko
Liman Projesi” dahilinde Yeşil Liman
sertifikası almaya hak kazanan 11
limana sertifikaları Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Bakanı Ahmet
Arslan tarafından takdim edildi.
Bakan Ahmet Arslan, Bilkent Otel’de
düzenlenen Yeşil Liman sertifika
töreninde yaptığı konuşmada Türk
Boğazları’ndan uğraksız geçiş yapan
gemilerin zorunlu gereksinimlerini
karşılamak üzere bekleme sürelerinin
2 günden 7 güne çıkarılmasına ilişkin
hukuki sürecin tamamlanmak üzere
olduğunu, en kısa sürede uygulamaya
geçirilerek bölgenin yakıt ikmal merkezi
88
haline getirilmesinin önü açılacağını
söyledi.
Arslan, Denizcilik Haftası dolayısıyla
çeşitli etkinlikler düzenlendiğini
belirterek, pazar günü Ardahan ve
Kars’ın ortak gölü olan Çıldır Gölü’nde
her iki şehre kazandırılan birer iskele ile
gezi teknesinin yerel otoritelere teslim
edileceğini bildirdi.
FİLO KAPASİTESİ DÜNYA
DENİZCİLİĞİNE GÖRE YÜZDE 75 DAHA
FAZLA BÜYÜDÜ
Türkiye’nin deniz ticaret filo
kapasitesinin son 10 yılda, dünya
denizciliğine göre yüzde 75 daha fazla
büyüdüğüne dikkati çeken Arslan,
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
2008’de yaşanan küresel krize rağmen
Bakanlık olarak birçok proje ile altyapı
yatırımının hayata geçirildiğini, yasal
düzenlemelerin yapıldığını anlattı.
Arslan, denizcilik sektörünün önünü
açan, rekabet gücünü artırmaya yönelik
yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi
vererek, yakın zamanda Türk sahipli
yabancı bayraklı tekne ve gemilerin Türk
bayrağına geçmelerine ilişkin birçok
engelin kaldırıldığını ve şu anda 3 bin
700 teknenin Türk bayrağına geçtiğini,
hedeflerinin 6 bin olduğunu bildirdi.
Özel Tüketim Vergisi indirilmiş yakıt
uygulamasıyla sektöre verilen desteğin
5 milyar 876 milyon lira olduğunu ifade
eden Arslan, bu sayede ülkeye çok
büyük bir katma değer oluşturulduğunu
vurguladı.
Arslan, 2014’te kurulan yerli ve milli
Türk P&I’nın 1 milyar dolara kadar
teminat verebildiğini ve yaklaşık
bin 800’ün üzerinde gemiye sigorta
sağladığını söyledi.
Gemi inşa sektöründe ihracat, bakım
onarım, yurt içi üretim, yan sanayi ve
geri dönüşüm sanayi dâhil yıllık 2,5
milyar dolarlık ciroya ulaşıldığına işaret
eden Arslan, son 15 yılda sektöre 2,8
“Eğer bu süreyi kısa tutarsak, çok zorunlu ihtiyaçlar
dışında ülkemizde giderilmiyor, başka yerlere gidiliyor.
Dolayısıyla biz göz göre göre kaynak ve gelir oluşturacak
bir işi kaçırmış olacağız. Bu kaynağı kaçırmamak adına bu
uygulamayı tamamlamak üzereyiz. Bu ayrıntıyı bilmeyenler
veya kulaktan dolma bilgilerle hareket edenler, ne yazık ki
biraz da sığ düşünerek, olayın sadece bir tarafını görerek,
bizi eleştiriyorlar. Eleştiri herkesin hakkı, ama olayın bütün
boyutlarını, artı ve eksilerini öğrensinler. Buna rağmen biz,
eksi tarafı ağır basan bir işlem yapıyorsak tarafı ağır basan
işlem yapıyorsak eleştirsinler. Ya da herkes ‘ben uzmanım’
diyorsa, eleştirisiyle öneri getirsin. Sadece eleştiri
hastalığından kurtulup, aynı zamanda öneri getirirsek,
Anadolu tabiriyle ‘baş göz üstüne’, her türlü öneriye açığız,
yeter ki ülkemizin menfaatine olsun.”
LİMANLARI UZAKTAKİ KOMŞULARA GİDEN KAPILAR
OLARAK GÖRÜYORUZ
Denizlerin sınırları kaldırarak, ülkeleri yakınlaştıran bir
özelliği olduğunu dile getiren Arslan, bu nedenle limanları
uzaktaki komşulara giden kapılar olarak gördüklerini
kaydetti.
Arslan, Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında yer alan 500
milyar dolarlık ihracata ulaşmada en önemli şartın ise
deniz ticaret limanlarının geliştirilmesi olduğunu kaydetti.
Bakan Arslan, konuşmasının ardından Aksaport, Asyaport,
Bodrum Cruise Port, Borusan Port, Ege Ports, Evyap Port,
Ford Otosan Port, Kumport, Marport, Petkim ve Solventaş
yetkililerine Yeşil Liman sertifikalarını verdi.
89
haberler...haberler... haberler...haberler...
SEKTÖRDEN HABERLER
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
KUŞADASI VE BODRUM CRUISE PORT, GREEN PORT
SERTİFİKALI İLK KRUVAZİYER LİMANLARI OLDU
Global Ports Holding bünyesindeki Ege Port Kuşadası ve Bodrum Cruise Port, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bünyesinde yürütülen “Yeşil Liman” projesi kapsamında
“Green Port” sertifikası almaya hak kazanan Türkiye’nin ilk kruvaziyer limanları oldu.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslan’ın katılımıyla,
devlet ve özel sektör temsilerini
buluşturan törende, her iki limanın
yönetici olarak Ege Port Genel Müdürü
Aziz Güngör’ün yanı sıra Global Ports
Holding ve liman yetkilileri de hazır
bulundular.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı Deniz Ticareti Genel
Müdürlüğü’nce yürütülen “Green Port
– Yeşil Liman” projesi sertifika töreni,
29 Haziran’da Ankara Bilkent Otel ve
Konferans Merkezi’nde düzenlendi.
Törende Ege Port Kuşadası ve Bodrum
Cruise Port’un sertifikalarını Ege Port
Genel Müdür Aziz Güngör, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet
Arslan’ın elinden aldı.
Ege Port Kuşadası ve Bodrum Cruise
Port’un Green Port sertifikası almaya
hak kazanmalarını değerlendiren Global
Ports Holding CEO’su Emre Sayın,
“Global Ports Holding’in toplumsal ve
ekolojik duyarlılıklarına bakıldığında,
Global Yatırım Holding’e kadar uzanan
geniş ve köklü bir kültür görünür. Zira
Global Yatırım Holding, faaliyet gösterdiği
tüm alanlarda toplumsal ve ekolojik
duyarlılıkları en üst seviyede özen
gösterir. Bu özen ve hassasiyet, Global
Yatırım Holding’den gelen DNA’mızla
birlikte Global Ports Holding’in de
çalışma kültürünün ayrılmaz parçaları
olmuştur. Küresel bir marka olarak
bulunduğumuz ülkeye, topluma katkı
sağlamayı, çevre için gerekli tüm özeni
göstermeyi ilke edindik.” diyerek, Port
Akdeniz – Antalya Limanı’nın da “Green
Port” sertifikasına başvurmak üzere
hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürdüğünü
belirtti.
MİLLİ SİSMİK GEMİSİ MTA ORUÇ REİS HİZMETTE
Akdeniz’de sismik araştırmalar yapan Barbaros Hayreddin Paşa gemisinin ardından sismik
araştırma yapacak ikinci gemi MTA Oruç Reis gemisinin gerekli tüm testleri tamamlandı.
35 gün boyunca denizde kalabiliyor.
Ekonomik ömrü 30 yıl olan gemide,
28’i araştırmacı, 27’si gemi adamı
olmak üzere 55 personel görev yapıyor.
Gemide değişik açılarda aktif 35 kamera
bulunuyor.
Tuzla’da inşa edilen ve yerlilik oranı
yüzde 90’ı aşan gemi, 400 milyon liraya
mal oldu.
Boyu 86, genişliği 22 metre olan gemi,
yakıt ve su depolarıyla erzak depoları
tam dolu şekilde göreve çıktığında
90
Açık denizlerde iki ve üç boyutlu derin
sismik arama yapabilecek kapasitede
sevk ve manevra sistemlerine sahip
olan MTA Oruç Reis gemisiyle petrol ve
doğalgaz araması yapılacak. Bunun yanı
sıra geminin sağladığı verilerle, karada
deniz altındaki devamlılıkların izlenmesi
kapsamında kıta sahanlığı gibi stratejik
öneme sahip bilimsel araştırmaların
yapılması amaçlanıyor.
MTA Oruç Reis gemisi ile deniz
tabanından itibaren 15 bin metre
derinlikteki jeolojik yapıların
görüntülenmesi, uzaktan kumandalı su
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
altı aracı (ROV) ile de bin 500 metre
derinliğindeki deniz tabanının izlenmesi,
deniz suyundan ve tabanından numune
alınarak ölçüm ve analizlerin anında
yapılabilmesi mümkün olacak.
Geminin sağladığı bu imkanlarla,
deprem, tsunami araştırmaları, liman,
platform gibi deniz yapılarıyla deniz
altı kablo ve boru hatları yer seçimi,
periyodik kontroller ve deniz kirliliği
araştırmalarının da gerçekleştirilmesi
hedefleniyor.
MTA Oruç Reis gemisi, bilimsel
ekipman bakımından Barbaros
Hayreddin Paşa’dan farklı olarak, jeolojik
örnekleme, hidrografi ve oşinografi
ile uzaktan kumandalı su altı aracını
bünyesinde bulunduruyor. Barbaros
Hayrettin Paşa gemisinde olduğu gibi
MTA Oruç Reis gemisinde de helikopter
pisti yer alıyor.
BV, HİBRİD GÜÇ VE ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİNİ
DESTEKLİYOR
Bureau Veritas klas kuruluşu, faaliyete geçen hibrid gemi sayısının artmasıyla birlikte,
gemi operatörlerini emisyon azaltmada destekleyecek enerji depolama sistemlerinin (ESS)
gereksinimlerine yönelik yeni bir dizi kurallarla saha deneyimini pekiştirdi.
Bureau Veritas, elektrikli ve hibrid güç
çözümleri için bir çerçeve oluşturan
kurallarında yeni bir bölüm yayınladı.
Yeni sınıf notasyonlar; güç yönetimi
(PM), güç yedekleme (PB) ve sıfır
emisyon (ZE) standartlarını kapsıyor.
Yayınlanan notasyonların hem
operasyonel hem de çevresel yararlar
sağlamak için enerji depolama sistemleri
(ESS) alımını arttırması bekleniyor.
Bureau Veritas İş Geliştirme Müdürü
Martial Claudepierre konuya ilişkin
olarak yaptığı açıklamada, “Sanayinin
hibrid ve pil teknolojilerine ilgisi, çevresel
yönetmelikler ile yönlendiriliyordu. Fakat
gemi sahipleri için ayrıca performans
avantajları bulunuyor ve özellikle de
yenilenebilir enerji kullanılabilirliği
arttıkça bazı operasyonlar için önemli
finansal yararlar muhtemel görünüyor”
dedi. Claudepeierre, yeniliğin şimdiye
kadar yolcu gemisi ve feribot sektörü
tarafından yönlendirildiğini, ancak
bundan sonrası için daha geniş çaplı
kabulün öngörüldüğünü belirtti.
“ESS için belirgin adaylar, limanda
iken otel yükleri yüksek olan
yolcu gemileri, düzenli olarak
limana uğrayan feribotlar ile
azami yük gereksinimleri ağır
römorkörlerlerdir. Nispeten
kısa yolculuklarla düzenli liman
görüşmeleri yapan gemiler,
yenilenebilir enerji kaynaklarından
da elektrik erişimini mümkün kılan
yerel güce bağlanabilir.”
Faaliyete giren ilk hibrid LNG yakıtlı ve aküyle
çalışan gemi ‘Seaspan Swift’
KOSDER YÖNETİMİNDE DEĞİŞİKLİK
Salih Zeki Çakır’ın istifasıyla boşalan KOSDER Yönetim Başkanlığına Hüseyin Kocabaş seçildi.
Hüseyin Kocabaş
2014 yılından beri faaliyet göstermekte
olan Koster Armatörleri ve İşletmecileri
Derneği (KOSDER) Yönetim Kurulu
Başkanlığı görevini yürüten Salih Zeki
ÇAKIR’ın Temmuz 2017 İMEAK Deniz
Ticaret Odası Meclis Toplantısında
açıklama yaparak görevinden istifa etti.
19 Temmuz’da Koster Armatörleri ve
İşletmecileri Derneğinin Yönetim Kurulu
Asil ve Yedek üyelerinin çoğunluğun
katılımıyla dernek merkezinde yapılan
Yönetim Kurulu toplantısında oy birliği ile
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
Burak Akartaş
alınan kararla, 30 Mart 2018 tarihindeki
genel kurul toplantısına kadar Yönetim
Kurulu Başkanlığına Hüseyin Kocabaş ve
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’na
Burak Akartaş seçildi.
91
haberler...haberler... haberler...haberler...
SEKTÖRDEN HABERLER
haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...
SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARI PROF. DR. İSMAİL
DEMİR TÜRK LOYDU’NU ZİYARET ETTİ
Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir, güçlü Türkiye’nin teminatı olan yerli
savunma sanayi projelerinde önemli görevler üstlenmiş olan Türk Loydu’nu ziyaret ederek
çalışmaları yerinde inceledi.
Türk Loydu, Türk Deniz Kuvvetlerinin
harekat ihtiyaçlarını karşılamak için milli
kaynaklar kullanılarak modern askeri
gemiler inşa edilmesi için birlikte projeler
yürüttüğü Savunma Sanayi Müsteşarlığı
üst düzey heyeti tarafından ziyaret edildi.
Savunma Sanayi Müsteşarı Prof.
Dr. İsmail Demir başkanlığındaki
heyetin Türk Loydu ziyareti dolayısıyla
yapılan görüşmeye, Savunma Sanayii
Müsteşarlığı üst düzey yöneticilerinin
yanı sıra, muhtelif proje dairelerden
proje müdürleri de katıldı.
Ziyaret sırasında Türk Loydu
Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Cem Melikoğlu’nun hoş geldiniz
konuşmasının ardından, Türk Loydu
Askeri Gemiler Koordinatörü Erhan
Apak tarafından Türk Loydu’nun
Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile birlikte
tamamladığı ve halihazırda devam eden
askeri projelerini ve buna ilave olarak
Türk Loydunun gemi inşa ve denizcilik
sektöründeki klaslama kabiliyetlerini
ve endüstrinin diğer alanlarında
gerçekleştirdiği hizmetleri içeren bir
sunum gerçekleştirildi.
TÜRKİYE’NİN İLK LNG İSTASYONU 2 YAŞINDA
“Yeşil Liman” sertifikası alan Asyaport, Karbonsan’dan satın aldığı çevre dostu LNG
istasyonları ile hizmette ikinci yılını geride bıraktı.
Fatih Yılmaz,
Karbonsan Satış ve Pazarlama Müdürü
Türk mühendislerince tasarlanan
ve Fransız pompa imalatçısı firma
ve Karbonsan işbirliği ile üretilen
Türkiye’nin ilk LNG yakıt istasyonu,
bundan iki yıl önce ilk defa Tekirdağ’daki
Asyaport Limanı’nda devreye alınmıştı.
2015 yılı Temmuz ayının ilk haftasında
hizmete giren limanda, Türkiye’nin ilk ve
tek LNG yakıt istasyonu olarak devreye
92
giren sistem, hala bu unvanını koruyor.
300 bin metrekarelik alana kurulu, yılda
yaklaşık iki milyon konteyner hareketi
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
olan ve çevreci liman olarak tasarlanan
Asyaport’ta karbon salınımını düşürmek
için LNG motorlu taşıyıcılar, elektrik
ihtiyacının bir kısmını karşılamak için
ise güneş enerjisinden yararlanmak için
solar paneller kullanılıyor. Ayrıca gemi
aktarmasında kullandığı sahil vinçleri
elektrikle çalışırken, saha içi taşımada
kullanılan kamyonlar ve konteyner
yükleme araçları LNG ile çalışıyor.
Asyaport’ta LNG kullanımından ve LNG
ile sağlanan performanstan son derece
memnun olunduğunun altını çizen
Karbonsan Satış ve Pazarlama Müdürü
Fatih Yılmaz; “LNG istasyonu alımı
aşamasında Asyaport, pek çok yabancı
rakibimizin arasından bizi tercih etti”
dedi. Yılmaz, gerek satış öncesinde
gerekse satış sonrasında Asyaport
yetkilileriyle son derece uyum içerisinde
çalıştıklarını ve aradan geçen zamanın
LNG kullanımına geçmenin ne kadar
doğru olduğunu gösterdiğini söyledi.
DENTUR AVRASYA’NIN “KANUNİ” GEMİSİ HİZMETTE
Dentur Avrasya tarafından İstanbul deniz ulaşımında daha çağdaş, hızlı, güvenli ve konforlu
hizmet vermek amacıyla tasarlanmış “double ended” - karaya iki taraftan yanaşabilen
gemilerinin ilki olan “Kanuni” hizmete girdi.
İstanbul Boğazı’nın iki yakasında yolcu
taşımacılığı hizmeti ile ulaşım sorununa
çözüm sunan Dentur Avrasya’nın yeni 14
adet “double ended” gemi tasarımlarının
ilki olan “Kanuni”nin tanıtım lansmanı,
Doğuş Otomotiv Scania Endüstriyel ve
Deniz Motorları Satış Müdürü Suna
Türk Tuzcuoğlu ile Dentur Avrasya Grup
Genel Müdürü Ünsal Savaş ve diğer
yetkililerin katılımı ile 19 Temmuz 2017
Çarşamba günü Lacivert Restaurant’da
gerçekleştirildi.
SCANIA DENİZ MOTORLARI DÜŞÜK
İŞLETME MALİYETİYLE ÖNE ÇIKIYOR
Scania Endüstriyel ve Deniz Motorları
Satış Müdürü Suna Türk Tuzcuoğlu
yaptığı konuşmasında, 24 saat yaşayan
bir şehir olan İstanbul’da Dentur
Avrasya’nın da operasyonlarının
kesintisiz devam ettiğini belirterek
“Dentur Avrasya gemilerinde motorlar
neredeyse hiç durmaksızın çalışıyor.
Hizmetlerin kesintisiz devamı için
gerek satış, gerekse servis anlamında
Dentur Avrasya’nın çözüm ortağıyız.
Scania deniz motorları, sahip olduğu
yüksek güç, düşük yakıt tüketimi ve
kolay bulunabilir yedek parçaları ile
işletme maliyeti avantajı nedeniyle en
çok tercih edilen motorlar arasında
yer almaktadır. Uzun ömürlü Scania
deniz motorları, çevreci özellikleri ve
düşük yakıt tüketimi sayesinde daha
önce kullanılan teknelerdeki makinalara
göre yüzde 50’ye yakın yakıt tasarrufu
sağlamaktadır. Dentur Avrasya ve Doğuş
Otomotiv işbirliği ile İstanbullulara
en güvenli ve konforlu yolculuğu
sunacağımıza inanıyoruz” dedi.
YENİ TASARIM İLE ENGELLİ
YOLCULARIMIZA KOLAYLIK SAĞLADIK
Dentur Avrasya Grup Genel Müdürü
Ünsal Savaş modern tasarımlı, daha
hızlı, güvenli ve konforlu hizmet vermek
amacıyla başlattıkları 14 adetlik double
ended projesinin ilk gemisi olan
“Kanuni” için şunları söyledi;
yolcularımızın taleplerindeki değişiklikleri
dikkate alarak projelendirmesi
yapılmıştır. Polonya’da yapılan havuz
testlerimiz sonucunda en ekonomik
tekne formuna ulaşabildik. Bu tekne
formunu da hareket ettirebilecek en
verimli makine burada tespiti edildi. Biz
bu projeye başlarken, İstanbul siluetine
uygun tasarlanmış, modern hatlara
sahip yeni nesil gemilerimizde sessiz ve
emisyon oranı düşük çevreci motorlar
kullanmayı planladık. Bu kriterlerimizi
fazlasıyla karşılayan da Scania firması
ile çalışma kararı aldık. Yeni gemilerimiz
mevcut gemilere göre yüzde 40
daha hızlı seyir yaparak ÜsküdarBeşiktaş arasını sadece 5 dakikada
tamamlamaktadır. Bu işbirliğimizin ilk
ürünü olan “Kanuni” gemimizin, İstanbul
halkına hayırlı olmasını diliyoruz.”
Alınan bilgilere göre; Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı, kısa mesafeli tüm
tekneler için iniş-binişlerde
kızaklı platformların kullanımını
2018 yılı itibariyle zorunlu hale
getiriyor. Kızaklı platformların
kullanımı için uygun iskele
yapımlarına bakanlık yapılması
yönünde görüş belirtse de,
İBB’nin ise boğaz yapılanmasını
bozduğu gerekçesi ile
öngörmediği söyleniyor.
“Projemizin ilk gemisi olan Kanuni,
gemiye iniş binişi kolaylaştırmak
için Kahramanmaraş’ta özel olarak
tasarlanmış yolcu platformuna sahiptir.
Yüksek manevra kabiliyetine sahip
‘Kanuni’ gemimiz tasarımından dolayı ön
ve arka taraftan kıyıya yanaşabilmekte,
ayrıca tasarımı ile engelli yolculara kolay
iniş-biniş imkanı sağlamaktadır.
Bu geminin diğer gemilerden farkı ise,
ünivesiteler, PR şirketleri ve yolcularımız
ile yapılan anketler sonucunda
yapılandırılmıştır. Son 5 yıl içinde 20
adet yeni gemi yapmış bir firma olarak,
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
93
MAKALE
Düşük maliyetli akıllı nakliyat
Dünyanın ne zaman değişmeye başladığını hatırlıyor
musunuz? İlk kez ne zaman Ryanair, Norwegian, Southwest
Airlines veya Air Asia gibi düşük maliyetli bir havayolu
şirketiyle uçtunuz? Belki fark etmediniz ama havayolu
taşımacılığı sektörünü kökten değiştiren bir devrime şahit
oldunuz.
OSKAR LEVANDER*
Biletinizi seyahat acentesi gibi bir
aracıdan almak yerine internetten
aldınız, bu sayede internetten
bulduğunuz bileti çok daha ucuza
alabildiniz. Öte yandan bileti satın
aldığınız şirket ise, internet verilerini
kullanarak ücretlendirme sistemini
ve varlık kullanımının aktif bir şekilde
kullanımını sağladı. Havaalanına
vardığınızda şirketin organizasyon ve
işletme modelinin ne kadar kusursuz
olduğunu gördünüz. Tamamı aynı model
olan yeni uçaklar havayolu şirketi için
düşük yakıt, eğitim ve bakım maliyeti
anlamına geliyor. Limit aşıldığında el
bagajlarını caydırıcı şekilde pahalı bir
hale getiren ücret politikaları nedeniyle
yanınıza daha küçük ve taşınması kolay
bavullar aldınız, böylece şirket havaalanı
personelinin sayısını ve maliyetini
azaltma imkanı buldu. Uçuşlarınızı
rekabetçi maliyeti dolayısıyla havayolu
şirketlerine daha cazip gelen küçük
havaalanlarından yapmaya başladınız.
Yakın zamanda da büyük havayolu
şirketlerinin bu rekabetçi ortama nasıl
ayak uyduracağına, şirketlerin işletme
modellerini nasıl değiştireceğine ve bazı
durumlarda da nasıl yok olup gittiklerine
şahit olacaksınız.
Rolls-Royce’un akıllı nakliyat
modelinin denizcilik sektöründeki
benzer bir devrim için gereken ortamı
sağlıyor. “Büyük veri” kullanımı,
gelişmiş otomasyon teknolojileri ve
akıllı uygulamalar gemi sahipleri ve
operatörlerin gemilerini ve filolarını
daha verimli, etkili ve güvenli bir şekilde
yönetebilmesine olanak sağlayacak.
Denizcilikte Rolls-Royce gibi OEM’ler
ekipmanlarını sensörlerle donatabilirler.
Bu sensörler sayesinde ekipmanlarının
94
Yük alma ve yük boşaltma sürelerinin
ciddi oranda daha kısa olduğu küçük
limanlara yanaşacak küçük gemiler
daha yavaş hareket edebilecek, böylece
daha fazla yakıt ve maliyet tasarrufu elde
edilmiş olacaktır.
Ucuz limanları kullanan küçük gemiler
daha fazla varış noktasında faaliyet
gösterebileceğinden, nakliyat yapar
duruma da gelecektir. Bu durum
son kullanıcıya sunulan seçenekleri
ve özel gereksinimlere cevap veren
faaliyet imkanının artmasına da katkıda
bulunacaktır. Daha fazla sayıda ve
daha küçük limanları kullanan gemi
operatörleri, yükünü istenilen yerden
alıp istenilen yere teslim etme imkanını
sunan müşteri dağıtım operasyonlarıyla
daha etkili bir işbirliği içerisinde olacaktır.
NESNELERİN İNTERNETİ
performansı izlenebilir, ilgili veriler
karadaki bir hizmet merkezine
aktarılabilir. Bu merkeze gelen veriler
de faaliyetlerde yıllarca kullanılan
Rolls-Royce ekipman filolarından elde
edilen verilerle karşılaştırılır. Böylece
şirket ürünlerinden beklenmesi
gereken performans ve ürünlerin
ne gibi zamanlarda bu performansı
sağlayamadığı bilinerek operatörlere
önleyici bakım faaliyetleri ile ekipman ve
gemi optimizasyonuna ilişkin tavsiyeler
verilir.
DAHA AZ MÜRETTEBATLI VERİMLİ
GEMİLER
Güçlü trendlere ve gemi güvenilirliğine
ilişkin doğru tahminlere varmamızı
sağlayacak istatistiksel veri setleri
sayesinde uzaktan kontrol edilebilen
ve kendi kendini idare eden gemiler
üretmek için büyük miktarda işletme
verisi toplamak, analiz etmek ve ileri
düzey analitik imkanlar geliştirmek
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
büyük önem taşıyor. Bu gemilerin
uzun haftalar boyunca mühendis
bulundurmadan devam edebilmelerini
sağlamak için güçlü standartlar
çerçevesinde seyreden güvenilir gemiler
yapmamız gerekiyor. Sonuç olarak
daha standart ve güvenilir gemilerin
inşası, daha az mürettebatın yeterli
olduğu, yeni ve daha etkili tasarımların
hayata geçirilmesini gerekli kılacaktır.
Daha az mürettebatın yönettiği daha
verimli gemiler daha büyük gemilerin
sunduğu maliyet avantajlarının bir
kısmını ortadan kaldıracaktır. Bununla
beraber küçük gemiler daha küçük
limanları kullanabileceklerinden
taşımacılık maliyetleri de düşecektir.
Küçük gemiler daha az maliyetli
altyapılara ihtiyaç duyduklarından elde
edilen tasarruflar müşterilere ve en son
halkaya kadar yansıyabilecektir. Büyük
gemiler ise büyük limanları kullanmaya
devam edecek ve daha uzun ve
tahmin edilemez yükleme ve boşaltma
süreleriyle karşı karşıya kalacaklardır.
Operatörler, neyin nerede, ne kadar
ve ne durumda olduğunu, varması
gereken yere ne zaman varacağını ve
hangi taşıma şeklinden faydalanıldığını
“Nesnelerin İnterneti” sayesinde bilerek
tedarik zincirine daha fazla entegre olma
imkanına sahip olacak. Bu durum şu
anda bu kadar basit değil ve bir sürü
aracı bunu sağlamak için birçok aracı
tedarik zincirinden çıkarıyor. Geliştirilen
bilgisayar algoritmaları bu verimsizliklerin
önüne geçebilmek adına veri kalitesinin
geliştirilmesi için çalışıyor. Bu şekilde,
düşük maliyetli havayolu şirketlerinin
uçaklarını doldurması, verimliliklerini
yönetmesi ve havaalanı çalışanlarının
sayısını ve maliyetini azaltması gibi
daha esnek bir ücretlendirme imkanı ve
daha iyi bir varlık yönetimi olanağı elde
edilecektir.
Bu bir hayal değil. Yeni oyuncular
ortaya çıkmaya devam ediyor. Flexport
şirketi, mallarını taşıma şekillerini de
kıyaslayarak A noktasından B noktasına
taşımak isteyen ithalatçıların en ucuz
nakliye bedelini internet üzerinden
bulmasına imkan sağlayacak bir sistem
geliştirilebilmesi için Google benzeri
girişimlere ayırdığı risk sermayesini
artırdı. Geliştirilecek yazılımla gümrük
vergisi gibi konular da kolayca
halledilebilecek. Flexport şirketi henüz
genç bir şirket, ancak köklü lojistik
şirketleri de bu konuya eğiliyor. DHL
benzeri lojistik şirketleri halihazırda
uluslararası tedarik zinciri yönetim
sistemlerini kullanıyor. Mesela Amazon
şirketinin kendi uçtan uca lojistik
gücünü yaratmaya çalıştığı ve bu amaç
için jetler ve muhtemelen gemiler
kiraladığı dedikoduları yayılıyor.
Ayrıca, ulusal havayolları gibi onlardan
daha eski gemi operatörleri de kendi
geçmişlerinin tutsakları durumundalar.
Çoğunun büyük ve nispeten yeni
gemilerden oluşan geniş filoları var.
Bu gemilerin finansmanı daha önce
borçla sağlandığından, bu gemiler yük
yerine borç taşıyor. Hatta bugünün
koşullarında bu borçlar yönetilemeyecek
kadar büyük olabiliyor. Böyle gemilerin
mürettebat sayısı da fazla olduğundan
yarattıkları maliyetler de yüksek
oluyor. Yine bu gemilerin hizmetlerini
tüm dünyaya satabilmek için birçok
aracıdan faydalanmak zorunda kalması
da müşteriye yansıyan maliyetlerin
artmasına neden oluyor. Buna ek olarak
mevcut filolar, başta değişen çevre
mevzuatları olmak üzere, gelecek pazar
gereksinimlerini her geçen gün daha da
karşılayamayacak bir duruma geliyor.
DAHA ESNEK TAŞIMACILIK HİZMETİ
2015’te imzalanan dünyanın ilk
evrensel ve hukuki açıdan bağlayıcı
küresel iklim değişikliği mutabakatı olan
Paris Anlaşması (COP21) sürecinde
Uluslararası Denizcilik Örgütü Deniz
Çevresini Koruma Komitesi (MEPC)’nin,
gerçekleştirilen uluslararası nakliyat
faaliyetleri dolayısıyla ortaya çıkan
karbon salımlarına yönelik kapsamlı
bir Yol Haritası yapılmasına yönelik
aldığı karar, gemilerde kullanılacak
yakıtın özellikleri de dahil olmak üzere
gemilerdeki karbon salınımı konusuna
olan ilgiyi daha da artıracaktır. Bu
yol haritasına göre öncelikle karbon
emisyonunu azaltmaya ilişkin verilecek
sözlerde 2018 yılına kadar mutabakata
varılacak ve küresel sülfür sınırı 2020
yılına kadar %0,5’e düşürülecek.
Eylül’deki sözleşmeden sonra ise Ocak
2017’de de Balast Suyu Sözleşmesi
yürürlüğe girecek. Bunun gibi daha
başka çevre mevzuatları da gelebilir.
Dolayısıyla mevcut filoların tamamı
kullanışsız duruma gelebilir.
Daha küçük, daha güvenilir, belli
standartlarla yönetilen, satın almak
yerine kiralanabilen, daha az
mürettebata sahip olduğundan esnek
bir taşımacılık hizmeti sağlayabilen,
Nesnelerin İnterneti sayesinde kapasitesi
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
takip edilebilen ve son kullanıcıya
gerçek değer sunabilen, düşük maliyetli,
alternatif bir akıllı nakliyat modeli
geliştirmenin zamanı geldi. Pazardaki
mevcut oyuncular yeteri kadar öngörüye
veya özgürlüğe sahip olmayabilir ya
da gelişen durumlara ellerindeki filolar
nedeniyle cevap veremiyor olabilir.
1990’larda havayolu sektöründe olduğu
gibi, arkalarına sanayiyi alamamış yeni
oyuncular da pazara dahil olacak ve
pazarın işleyişini bozacaktır. Bunun
Kuzey Avrupa gibi çevre mevzuatlarının
çok güçlü ve etkili olduğu kısa mesafeli
deniz taşımacılığı yapılan belli pazarlarda
söz konusu olduğunu görüyoruz.
Gelişmiş gemiler tasarlama ve her geçen
gün birbiriyle daha iç içe bir hale gelen
sistemleri bu gemilere entegre etme
konusundaki tecrübesiyle Rolls-Royce,
pazardaki bu değişikliklere karşı hazırlıklı
olduğunu ve bu devrime öncülük edecek
akıllı gemiler sunmaya hazır olduğunu
gösteriyor.
*Oskar Levander
Rolls-Royce Denizcilik Birimi
İnovasyon Başkan Yardımcısı
95
haberler...haberler... haberler...haberler...
DÜNYADAN HABERLER
haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...
8. İSTANBUL BUNKER KONFERANSI’NDAN GERİYE KALANLAR
KJERSTI KLEVEN SEA EUROPE’UN YENİ BAŞKANI OLDU
8. İstanbul Bunker Konferansı 10-12 Mayıs tarihlerinde gerçekleşti ve önceki yıllarda da
olduğu gibi, çok sayıda delege, yüksek düzeyde hükümet ve sanayi desteği, kaliteli konuşmacı
ve gerçekten özel sosyal etkinliklere ev sahipliği yaptı.
2015 yılında İstanbul’un ev sahipliği yaptığı Sea Europe Genel Kurul Toplantısı’na bu yıl
İspanya’nın Portekiz kıyısındaki şehri Vigo ev sahipliği yaptı.
Konferans katılımcılarından Uluslararası
Bunker Endüstrisi Birliği’nin (IBIA),
konferanstan izlenimleri şöyle:
Türkiye Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği
Başkanı Ali Deniz Eraydın, uluslararası
konukları sıcak bir şekilde karşıladı ve
Türkiye’deki zor zamanlara rağmen iki
yılda bir gerçekleştirilen bu etkinliklere
katıldıkları için teşekkür etti.16
konuşmacının 12’si Türkiye dışından
ve 5’i IBIA’dandı. Konferans başkanı
olarak görev yapan IBIA Başkanı Robin
Mesh aynı zamanda bir de sunum
gerçekleştirdi. IBIA şirket genel sekreteri
olan denizcilik hakemi Trevor Harrison
ve IBIA yönetim kurulu üyesi Nigel
Draffin’in yanı sıra, IBIA CEO’su Justin
Murphy ile IBIA’nın IMO Temsilcisi Unni
Einemo da sunum yaptılar.
Konferans, tekne gezisi ve muhteşem
Ayasofya’daki özel rehberli tur ile
gerçekleştirilen tarihi geziyi de içeren
sosyal etkinliklere toplamda 250 kişi
katıldı.
Konferans, %0.50 küresel sülfür tavanı
ve bununla ilgili zorluklar, risk yönetimi
ve önümüzdeki dönemler için eğitim ve
öğretim ihtiyacına ilişkin farkındalığın
artırılmasına yardımcı oldu.
Konferansla ilgili ana bilgiler şöyle:
• Türkiye boğazlarından, halen, her
yıl yaklaşık 50.000 gemi geçmektedir.
Bunların 35.000 kadarına İstanbul’da
yakıt ikmali yapılmakta olup bu rakamın
2020’de 50.000 gemiye çıkarılması
hedeflenmektedir. Türkiye’deki yakıt
ikmali satışları 2016’da %12, bir önceki
yılda ise %15 artmıştır.
96
• 2020 yılında küresel sülfür limitini
karşılayacak %0,50 yakıt talebi,
2015 yılında yeni ECA limitiyle ilişkili
%0,10 kükürt yakıtlarındaki talep
artışının yaklaşık 20 katıdır ve şu ana
kadar beklediğimiz %0,50 kükürtlü
harmanlanmış yakıtlar henüz ticari
olarak test edilmemiştir.
• Deniz ticareti, 2020 yılı öncesinde,
zayıf oranlar, ticarette düşük büyüme
ve gemi fazlası için olası bir rahatlama
konularında, benzeri görülmemiş bir
belirsizlik ve riskle karşı karşıyadır.
• Bir 2020 açmazımız var – yıkayıcı
(scrubber) kurulum kapasitesi tüm
zamanların en yüksek seviyelerinde,
ancak parasal sıkıntı nedeniyle gemilere
erken kurulum hiçbir fayda sağlanmıyor
(ECA’da çok fazla zaman harcamadıkları
sürece).
• 2020 yılının ilk dönemlerinde düşük
kükürtlü yakıt ile HSFO arasındaki fiyat
farkı, bir süre $ 400’e veya belki de şu
andaki 170 $ ‘a kıyasla 240 $’a kadar
düşecek ve hızlı bir geri ödeme ile
indirimi cazip hale getirecektir. Buna
rağmen, temizlenmiş yakıtın başlangıç
hacmi düşük olacak, ancak 2020’den
2025’e kadar iki, üç kat hatta dört kata
çıkabilecektir.
• Scrubber ekonomisi 15 yaşında veya
daha büyük gemiler için uygun değil;
ancak yeni ve büyük gemiler için geri
ödeme iki yıldan az olabilir.
• Küresel sınırın etkili bir şekilde
uygulanması şüphelidir. Bu, IMO’nun
üzerinde çalışması gereken alanlardan
biridir. Bazıları, belki de gemilerdeki
muhbirlerden çekindiklerinden, uyumun
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
yüksek olacağını düşünmektedir.
• Yüksek rekabet ve bunker arzındaki
daralan marjlar çok agresif ticarete
neden oldu. Bazı tacirler, temerrüt
riski olan şirketlere kredi açıyor, ancak
marjların daha iyi olması durumunda,
buna değiyor. Kredi sigortacıları, OW/
Hanjin ve benzeri çöküşlerden sonra
ihtiyatlı davrandıklarından prim artışları
ortaya çıktı.
• 2020’deki en büyük sorun, kurallara
uymak için kükürt limiti uygunluk
seçeneklerinin veya fonların eksikliği
değil, doğru eğitilmiş denizcilerin
bulunmaması olacaktır. Halihazırda
bir açık var ve özellikle mühendisler
ve yöneticiler gibi görevliler açısından
daha da artmaktadır. 2020’de
operasyonlar daha zorlayıcı olacak olup
zaten halihazırda bir yetkinlik açığı
bulunmaktadır.
• Gemilerde, mevcut tüm operasyonel
ve teknik önlemleri kullanılarak 2030
yılına kadar %50 daha fazla enerji
tasarrufu sağlanabilir, ancak verimlilik
çözümleri tedarikçileri bu iddiaları
sıklıkla abartıyorlar. Verimlilik ölçümleri,
bir değerlendirme platformuna ihtiyaç
duyulduğuna işaret eden belirsizliğe
açıktır; “gerçek başarı veritabanı”
kurulmalıdır.
• Bunker sektöründe standart T&C
şartları olacak mı? Bazı açılardan
bu zaten oluyor, çünkü sözleşmeler
kopyalanarak belirli bir standardizasyon
yaratılıyor. Sözleşme koşullarının ticari,
teknik, hukuki ve düzenleyici gibi bir
dizi alanı kapsaması gerekir. Belki de
ilerleme yolu, standart terimler yerine
standart maddeleri oluşturmaktır.
• Bunker sektörü küresel ticareti
güçlendirir, iş imkânı yaratır ve
hayırseverliğe katkıda bulunur. Artık
sadece negatiflere değil pozitiflere de
odaklanmanın ve bunker endüstrisinin
katılımcılarının toplumda ve güvenilir
ortaklarda olumlu rol modelleri olarak
görüldüğü bir geleceğe doğru hareket
etmenin ve böylece müşteri ve çalışan
sadakatinin geliştirilmesinin zamanı
geldi. Kaynak: ibia.net
Avrupa’nın en önemli Tersaneleri ve
Ekipman Üreticileri temsilcilerinin
oluşturduğu 36 kişi, İspanyol Gemi
İnşa Kümesi Acalunaga ve Navantia
organizasyonuyla Vigo Liman Başkanlığı
tesislerinde ağırlandı.
Genel Kurul toplantısı öncesinde
Sea Europe sekretaryası tarafından
oluşturulan alt çalışma gruplarında
2016-2017 çalışmaları değerlendirilirken
2017-2018 periyodunda
gerçekleştirilecek aktivitelerin öncelikleri
ve zorlukları konusunda değerlendirme
toplantıları gerçekleştirildi.
Genel Kurul’da Başkanlığa seçilen
Wärtsilä Lyngsø Marine A/S Genel
Müdürü Kjeld Dittman’ın görev süresinin
dolmasının ardından Kleven Group
Yönetim Kurulu Başkanı Kjersti Kleven’in
görevi devraldı.
Kleven, kendisine gösterilen güven ve
inanç için tüm üyelere teşekkür ederken,
başkanlığı devraldığı Kjeld Dittman’ın
çok iyi işler çıkararak kendisine
fevkalade bir organizasyon bıraktığını
ve amacının da bu bayrağı daha ileriye
taşımak olduğunu ifade etti.
Norveç gemi inşa grubu Kleven Maritime
AS’nin (Kleven) ortağı ve Yönetim Kurulu
Başkanı olan Kleven, yaklaşık 700
çalışana sahip, Norveç’teki en büyük iki
özel tersaneyi yönetiyor.
Genel Kurul ayrıca, Başkan Yardımcıları
olarak; Bernard Meyer (Meyer Tersanesi
Müdürü), Kjeld Dittmann (Wärtsilä
Lyngsø Marine A/S Genel Müdürü),
Hervé Guillou (Başkan & CEO Naval
Group), Kees-Jan Mes (Pon Ekipman ve
Pon Güç Başkan Yard.), Dirk Lehmann
(Becker Marine System Genel Müdürü)
ve Juan Luis Sánchez (Astender
Müdürü ve Sea Europe Bakım Onarım
Dönüşüm Çalışma Grubu Başkanı) atadı.
SEA EUROPE BAŞKANI TÜRKİYE’YE
DAVET EDİLDİ
GESAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ziya
Gökalp tarafından temsil edildiği Genel
Kurul’un kapanış bölümünde Başkan
Gökalp; Kjersti Kleven’in Sea Europe’un
yeni başkanı olması dolayısıyla kendisini
kutlarken, “Çıktığınız bu yolda Poseidon
yardımcınız olsun, sizi en kısa zamanda
ülkemizde görmeyi arzu ediyoruz”
diyerek Sea Europe’un yeni Başkanı’nı
ülkemize davet etti.
IMO, LİMANDAKİ KADINLARI GÜÇLENDİRMEK İÇİN
EĞİTİM DÜZENLEDİ
IMO, limanların yönetimi ve operasyon verimliliğini artırmak amacıyla gelişmekte olan ülkelerin
denizcilik ve liman idarelerinde çalışan kadın görevliler için, 26 Haziran-7 Temmuz 2017
tarihleri arasında Fransa’da bir eğitim kursu düzenledi.
20 ülkeden katılımcılar iki haftalık “Liman Yönetiminde Kadınlar” kursuna katıldı. Kurs dahilinde liman yönetimi, liman güvenliği,
liman deniz çevresi, deniz trafiğinin kolaylaştırılması, liman/gemi arayüzü ve konteyner terminali organizasyonu bulunuyor.
Kurs kapsamında Le Havre Limanı, Rouen Limanı ve Liman Başkanlığı’na ziyaretler düzenlenerek katılımcıların edindikleri bilgileri
kendi ülkelerinde uygulamaları amacıyla, limandaki günübirlik işlemleri şahsen tecrübe etmesi sağlandı.
Etkinlik IMO’nun cinsiyet ve kapasite artırma programı kapsamında, Le Havre Liman İdaresi işbirliği ile düzenlendi ve Institut
Portuaire d’Enseignement et de Recherche’de (IPER) gerçekleşti. Etkinlik IMO’nun AB Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi beş numaralı
hedef: cinsiyet eşitliği sağlamak ve kadınları ve kızları güçlendirmek hedefini desteklemeye yönelik süregelen çalışmalarının bir
parçası olarak düzenlendi.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
97
spor... spor... spor... spor... spor... spor
SPOR
TÜRKİYE TEKERLEKLİ SANDALYE BASKETBOL TAKIMI,
AVRUPA ŞAMPİYONU
23. Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası finalinde Türkiye Erkek
Milli Takımı, Büyük Britanya’yı 76-69 yenerek şampiyonluğa ulaştı.
BOĞAZIN ŞAMPİYONLARI BELLİ OLDU
Bu yıl 29’uncusu düzenlenen Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı 49
ülkeden 568’i kadın olmak üzere 2 bin 147 kişilik rekor katılımla gerçekleşti.
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın da izlediği
yarışta kadınlarda Kristina Kochetkova 54 dakika 57 saniye,
erkeklerde ise Evgeny Eliseev 50 dakika 58 saniyede yarışmayı
tamamlayarak genel klasman birincileri oldular.
Asya’dan Avrupa’ya 6,5 km’lik parkurda 29 yıldır yapılan ve
Kanlıca’dan başlayıp Kuruçeşme Cemil Topuzlu Parkı’nda son
bulan dünyada iki kıta arasındaki tek yarış Samsung Boğaziçi
Kıtalararası Yüzme Yarışı, bugün gerçekleştirildi. 2 bin 147
yüzücünün heyecan dolu mücadelesini, Kuruçeşme Cemil
Topuzlu Parkı’nda Samsung tarafından kurulan etkinlik alanında
binlerce sporsever takip etti.
Dereceye giren sporcular ödüllerini Gençlik ve Spor Bakanı
Osman Aşkın Bak, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı
Uğur Erdener ve Samsung Electronics Türkiye Başkanı DaeHyun
Kim’in elinden aldı.
İspanya’nın Tenerife kentinde düzenlenen turnuvanın
finalinde, Türkiye ile Büyük Britanya karşılaştı.
Ay-yıldızlılar, ilk periyotta özellikle kaptan Özgür Gürbulak’ın
attığı sayılarla rakibine üstünlük kurdu. Oyunun hakimi olan
Türkiye, ilk çeyreği 18-10 önde kapattı. İkinci periyodun
başında Büyük Britanya farkı indirmeye çalışsa da bu
çeyreğin son dakikalarında etkisini artıran milliler, soyunma
odasına 36-24 üstün girdi. Özgür Gürbulak’ın asistleriyle
yıldızlaştığı üçüncü periyodu 58-49 önde bitiren Türkiye,
mücadeleden de 76-69 galip ayrılarak organizasyonu
namağlup şampiyon tamamladı. Tekerlekli Sandalye
Basketbol Milli Takımı Antrenörü Can Aksu, kazandıkları
başarıyı gaziler, şehitler ve Türk halkına armağan ettiklerini
belirterek, “Allah’a şükürler olsun bayrağımızı göndere
çektik, İstiklal Marşı’mızı okuttuk. Çok mutluyuz, bizi
destekleyen herkese teşekkür ederiz. Şampiyonluğumuzu
gazilerimize, şehitlerimize ve Türk halkına armağan
ediyoruz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23. Avrupa Tekerlekli
Sandalye Basketbol Şampiyonası’nda Türkiye Erkek Milli
Takımının Avrupa Şampiyonu olmasının ardından Başantrenör
Can Aksu’yu telefonla arayarak tebrik etti. Başta milli
sporcular ve teknik ekip olmak üzere bu önemli başarıda
katkısı bulunan herkese tebriklerini ileten Cumhurbaşkanı
Erdoğan, ay-yıldızlılara bundan sonraki süreçte de başarılar
diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, finalde Büyük Britanya’yı
yenerek şampiyon olan milli takımın tüm Türkiye’yi
gururlandırdığını vurguladı.
98
U23 SUALTI HOKEYİ MİLLİ
TAKIMI DÜNYA ŞAMPİYONU
Avustralya’nın Hobart kentinde düzenlenen
U23 Sualtı Hokeyi Şampiyonası’nda
Türkiye, finalde Fransa’yı 3-1 yenerek
namağlup dünya şampiyonluğuna ulaştı.
Şampiyonayı Fransa ikinci, Kolombiya ise üçüncü sırada bitirdi.
Türkiye, 10 ülkenin mücadele ettiği şampiyonada grup etabını lider
bitirmiş, çeyrek finalde Arjantin’i 12-0, yarı finalde de Kolombiya’yı
2-0 mağlup etmişti.
Milli Takımı, 2015 yılında İspanya’da düzenlenen Dünya
Şampiyonası’nda da birincilik kupasını kazanma başarısı göstermişti.
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı Şahin Özen, yaptığı
açıklamada, çok mutlu olduklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Milli sporcularımız ve antrenörlerimiz, Türkiye’nin gücünü tüm
dünyaya tekrar gösterdi. Haklı bir gururu bize, sualtı topluluğu
üyelerimize ve ülkemize yaşattılar. Onlarla ne kadar gurur duysak
azdır. Son şampiyonluk kupasıyla Avustralya’ya gelmiştik. Hepimiz
ülkemize tekrar şampiyonluk kupasıyla döneceğimize inanıyorduk ve
öyle de oldu. Milli sporcularımızın hepsinin gözlerinden öpüyor, tüm
kalbimle onları kutluyorum. Onlar bu spora yüreklerini koydular ve
ülkemizi dünya markası haline getirdiler. Kendileriyle ne kadar gurur
duysak azdır.”
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
DENİZ KUVVETLERİ KUPASI’NDA KIYASIYA MÜCADELE
Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü’nün düzenlediği 46. Yıl Deniz Kuvvetleri Kupası
Açık Deniz Yat Yarışı,14-16 Temmuz 2017 tarihleri arasında İstanbul-İzmir
rotasında büyük mücadelelere sahne oldu.
Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü’nün (TAYK) düzenlediği 46. Yıl
Deniz Kuvvetleri Kupası Açık Deniz Yat Yarışı 14 Temmuz Cuma
günü saat 12.55’de İstanbul Çengelköy’den başlayarak İzmir
Sığacık Körfezi’nde son teknenin 16 Temmuz Pazar akşam
saatlerinde bitiş çizgisini geçmesiyle son buldu.
Yarışta IRC -1, IRC -2, IRC -3, IRC -4 ve gezi teknesi sınıflarında
yaklaşık 50 tekne yarıştı. 46. Yıl Deniz Kuvvetleri Kupası Açık
Deniz Yat Yarışı’nın ödül töreni 17 Temmuz Pazartesi günü Teos
Marina’da yapıldı.
Gezi sınıfında yarışan 40,9 feet uzunluğundaki Doris isimli
tekne 25-30 knot rüzgâr hızı ve 3-5 metre dalgalardan oluşan
zorlu deniz koşullarında yarışı 52 saatte 6 kişilik ekibiyle
Kaptan Ahmet Bahadır liderliğinde tamamladı. İstanbul
Boğazı’nda yarış Sahil Güvenlik gemisinin verdiği düdükle
başlamış, zaman zaman tekneler zorlu anlar yaşadı. Özellikle
Marmara Denizi açıklarında şiddetli rüzgârlarla başa çıkılmış
ve aksilikler yaşayan teknelere Sahil Güvenlik gemileri anında
yardım etti.
Ülkemizde yapılan en uzun açık deniz yelken yarışlarından biri
olan bu yarışta bitiş çizgisine yaklaşık 41 tekne ulaşabildi.
Doris isimli teknede yarışan ekip üyeleri; Ahmet Bahadır, Halit
Büyüköğüt, Şafak Hatay, Sergen Güçlü, Gülten Kayahan ve Sinan
Yirmibeşoğlu’ndan oluştu.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
99
S&P
TEMMUZ 2017 SATIŞI RAPOR EDİLEN GEMİLER
Yaz ve tatil…
Temmuz ve Ağustos ayı sıkça sıcak ve tatil ile anılan bir
dönem. Piyasalar da tatillere paralel olarak genellikle
durgun geçer.
TEMMUZ 2017 SATIŞI RAPOR EDİLEN GEMİLER
KAPTAN MUSTAFA ERDOĞAN*
Tanker piyasaları ise; hem tatiller, hem
de sıcaklar ile daha da durgundur.
Ufak hareketler piyasaya yön verirken,
ağustos ortası ve sonu tatillerin artık
yavaş yavaş azalıp iş dünyasına geri
dönüş zamanıdır.
Denizcilik piyasaları da şu anda
benzer bir atmosfer içinde. Baltık
Kuru Yük Endeksi 820 seviyelerine
ağır ağır gerileyip, tekrar yavaşça
toparlandı. Temmuz ayı sonu ile
1.000 seviyelerine dayandı. Yılın diğer
yarısının daha olumlu geçeceğine dair
beklentimizi göz önünde tutarak, 2017
senesi ortalamasının endeks olarak
1.000 seviyesi üzerinde olmasını
bekliyoruz. Bu seviye de, 2011
senesinden itibaren yaşadaığımız en
yüksek ortalama seviye olacaktır.
Tanker piyasalarında ise yaz
durgunluğu devam ederken hafif
kıpırdanmalar görmeye başladık.
Mevsimsel olarak önümüzdeki
dönem tankerler için de olumlu
navlun hareketleri getirecek bir
dönem. İyimser havanın genel tonaj
yelpazesine de yayılıp, 2017 senesinin
bir basamak da olsa olumlu geçmesini
temenni ederiz.
100
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
101
S&P
TEMMUZ 2017 SATIŞI RAPOR EDİLEN HURDA SATIŞLARI
*Kaynaklar: KERTE Denizcilik broker ağı, IHS-Seaweb, EquasIs
102
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
*KERTE DENİZCİLİK
GEMİ ALIM-SATIM BROKERLİĞİ
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
103
ISTFIX ANALİZ
ISTFIX 29. HAFTA KOSTER
PAZAR RAPORU & DEĞERLENDİRMELER
TEMSİLİ YÜK BAĞLANTILARI
ISTFIX Bileşik Endeks dalgalı bir seyirle kazançlar ve kayıplar arasında gidip gelmeye
devam etti. Bu hafta endeks ortalamanın üstünde bir kaç bağlantıyla geçen haftaki
kayıplarını geri aldı ve 571 puandan 575’e toparlandı. Brokerlerin düşük beklentileri
ve armatörlerin gemilerin işletme masraflarını zor çıkarttıkları gerçeği ise bu artışın
“teknik” seviyede kaldığını göstermekteydi.
Teksas tipi ham petrol 46-47 dolar/
varil’e çıkarken, Brent ise 48,5 dolar/varil
seviyesine dayandı.
Avrupa Birliği’nin en büyük buğday
alıcısı konumundaki İspanya’nın bir
önceki yıla göre yüzde 43 daha fazla
ithalat gerçekleştirmesi bekleniyor.
Yurtiçi pazardaki buğday hasatının
yüzde 38 oranında gerilemesi dolayısıyla
ülkenin 2017-2018 sezonunda dışarıdan
gelecek sevkiyatlara bağımlı kalması
beklenirken ülkenin buğday ithalatının
bir önceki sezona kıyasla 1,8 milyon ton
artarak 5,6 milyon tona ulaşacağı tahmin
ediliyor.
Avrupa ve Birleşik Devletler
Birleşik Devletler’de yayınlanan
Federal Rezerv Açık Piyasa Komitesi
tutanaklarına göre Fed yetkilileri, 4,5
trilyon dolar büyüklüğündeki bilançonun
nasıl ve ne zaman küçültülmeye
başlayacağı ile ilgili fikir ayrılığı yaşıyor.
ZeroHedge tarafından verilen bilgiye
göre, bazı yetkililer, Fed’in kademeli
olarak normalleşmeye geçmesini ve
sıkılaştırma adımlarına önümüzdeki
yıl başlamasını savunurken diğerleri,
sürecin bir kaç ay içerisinde başlamasını
tavsiye ediyor.
Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM),
Yunanistan’a verilecek 8,5 milyar avroluk
kredi diliminin serbest bırakılmasına
nihayet karar verdi. Dolayısıyla ESM
tarafından Yunanistan ekonomisine
sağlanan destek 3. yardım programı
itibariyle 39,4 milyar avroyu bulmuş
oldu. Programın toplam tutarının ise 86
milyar seviyesinde olması bekleniyor.
Almanya’daki sanayi üretimi Mayıs
ayında beşinci kez artış kaydetti. Son
verilere göre, ülkedeki sanayi üretimi
104
Mayıs ayında yüzde 1,2 oranında
yükselirken bir önceki ayın artış oranı
yüzde 0,7 idi. Yıllık bazda bakıldığında
ise ülkedeki sanayi üretimi, Mayıs
2016’ya kıyasla yüzde 5 oranında
gemişlemiş bulunuyor.
Geçtiğimiz hafta Dünya liderlerinin G20
için Hamburg’da bir araya gelmesinin
küresel politikaya yansımaları bu hafta
kendisini göstermeye başladı. Rusya ve
Birleşik Devletler Güneybatı Suriye’de
ateşkes ilan edilmesi hususunda fikir
birliğine varırken ateşkes sürecinin ABD,
Ürdün ve Rusya Askeri Polisi tarafından
koordine edilmesi kararlaştırıldı.
Diğer yandan Suriye konusundaki
işbirliğine rağmen açıklama yapan ABD
Bakanı Rex Tillerson, Ukrayna’nın toprak
bütünlüğünü yeniden tesis etmek üzere
Rusya adım atmadıkça, Birleşik Devletler
tarafından uygulanan amborgoların
kaldırılmayacağını belirtti.
Emtia Haberleri
Bu hafta hem Batı Teksas hem de
Brent tipi ham petrol artış kaydetti. Batı
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
APK Inform tarafından verilen
bilgiye göre, Ukrayna 2016/2017
tahıl sezonunu 44,4 milyon ton
tahıl ve un ihracatı ile kapadı. Bu
miktar, 2015/2016 tahıl sezonu ile
karşılaştırıldığında 5 milyon artış
gerçekleştiği görülüyor. Ukrayna’nın ilgili
dönemdeki buğday ihracatının 17,5
milyon ton, mısır ihracatının 20,7 milyon
ton ve arpa ihracatının 5,4 milyon ton
olduğu belirtiliyor.
Rusya Tarım Bakanlığı’na göre,
Rusya’nın Temmuz ayıyla başlamış olan
içinde bulunduğumuz hasat dönemi
içerisinde 100 ila 105 milyon ton tahıl
üretmesi. Daha önceki tahminler ise 110
milyon ton seviyesinde idi. 2018/2019
hasat dönemine ilişkin tahminler
ise hava koşullarının daha olumlu
seyredeceği beklentisi ile 120-125
milyon ton seviyesinde bulunuyor.
Karadeniz bölgesindeki kütük fiyatlarının,
azalan çıktı ve artan hammadde
maliyetlerine bağlı olarak artış kaydettiği;
benzer şekilde tesislerin de hurda yerine
kütük alımına yöneldiği belirtiliyor.
Kütük pazarı Mısır’dan gelen talepten
de destek buluyor. Nitekim Ukrayna’dan
Mısır’a koster ile sevkedilmek üzere teyit
edilen siparişler görülüyor.
Cezayirli inşaat çeliği ithalatçıları
Temmuz ayı itibariyle ithalat lisanslarını
almaya başladı. Bu gelişme gerek
Güney Avrupalı çelik üreticileri gerekse
Batı Akdeniz bölgesi koster taşımacılığı
açısından oldukça iyi bir haber olarak
değerlendirilebilir. Kaynaklar, devlet
şirketlerinin halihazırda lisanslarını
aldığını; özel şirketlerin ise ay içerisinde
lisanslarına kavuşabileceğini belirtiyor.
Avrupa’daki münferit grevler ve üretim
kesintileri, çelik üretiminin baskı altında
kalmasına yol açıyor. British Steel’deki
yüksek fırınların birinin devreden
çıkması ile tesisin üretim kapasitesi
yarıya inerken İspanya’nın Galiçya
bölgesindeki çelik üreticilerinin bir süre
için greve gittiği rapor edildi. Bu durum,
hem bölgedeki çelik fiyatları üzerinde
hem de zaten düşük seyreden ticaret
üzerinde etkili olabilir.
NAVLUNLAR
Yılın bu dönemlerinde hep olduğu gibi
tahıl piyasası yavaş yavaş canlanmaya
başlarken, nehir/deniz tipi kosterler
de doğal olarak bu hafta navlun
kazanımlarını sürdürdü.Bazı armatörler
toparlanma hızından şikayet etse
de, ileri tarihli taşımaların piyasaya
çıktığı görülmekteydi. Genel itibariyle
3.000 tonluk buğday partileri için
teklifler geçen haftaki 19-20 dolar/ton
seviyesinden 21-22 dolar/ton’a çıktı.
Akdeniz ve Karadeniz çanağında ise,
brokerlerin aktardığına göre neredeyse
tüm işler ya işletme masrafları
seviyesinde ya da bunun altındaydı.
Bazı Karadeniz bazlı kiracılar, Rusya
ve Ukrayna’da hasadın gecikmesini
mazeret göstererek, toparlanmanın
Temmuz sonunu göreceğini ifade
ettiler. Bu zayıflığın sebebinin daha
ziyade nehir tipi gemilerin şu aralar
önceliği alması olduğu düşünülebilir.
Bu hafta iki broker dikkat çeken iki
bağlantı rapor ettiler. Biricisinde 5.500
ton mısır yükü Nikolaev’den Sicliya’ya
ton başına 23 dolardan, bağlanırken
diğerinde de Mariupol’den İskenderun’a
10.000 ton arpa yüküne 18 dolar verildi.
Bunun dışında şanslı olan armatörler,
Karadeniz’den Marmara’ya çıkan 4.000-
5.000 ton dökme yüklere 12-13 dolar,
aynı rotada Doğu Akdeniz’e taşınanlara
ise 18-19 dolar/ton alabildiler.
Baltık ve Kuzeybatı Avrupa’da piyasası
24-25 avro/ton olmasına rağmen
bir armatörün 8,000 ton genel yükü
Amsterdam-Rotterdam-Anvers-Gent
(ARAG) bölgesinden Türkiye Akdeniz
kıyılarına 22-23 avro/ton’dan kabul
edebileceği aktarıldı. Bunun dışında da
Baltık’tan ARAG’a 3.000 ton taşımalar
18-19 avro/ton Güney Baltık’tan
İrlanda’ya taşınan 4,000-5,000 tonluk
paritler ise ton başına 17-18 avro/
ton’dan taşınmaktaydı.
YAKIT
Yükselen petrol fiyatlarına rağmen
gemi yakıt fiyatları mütevazı artışlar
hatta yerine göre Akdeniz’de düşüşler
kaydetti. Batı’da fiyatlar artraken doğuda
düşüşler görüldü.
S&P VE
HURDA
Bu hafta koster
alım-satım piyasası
sessizdi.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
105
HURDA RAPORU
TÜRKİYE’DE GEMİ SÖKÜM
(Bayrak Ülkelerine Göre Listelenmiştir)
OCAK – HAZİRAN 2017
42
7928809
RAPSODİ
KURUYÜK
PANAMA
2830
1020
1980
43
8515453
ECOLE
LPG TANKERİ
PANAMA
3659
1980
1987
44
8030178
ATEŞBEY
RO-RO
PANAMA
1700
1270
1982
45
8602828
EMDEN
RO-RO
PANAMA
13898
11257
1987
46
8100985
AFRICAN HIGHWAY
KARGO
PANAMA
9190
7252
1982
47
8002781
ZEN VIBE
KURUYÜK
PANAMA
6238
1812
1984
SIRA
NO
IMO NO
GEMİ ADI
TİPİ
BAYRAK
DWT
LDT
İNŞA
YILI
48
8867246
BRIN NAVOLOK
KURUYÜK
RUSYA
2805
1124
1988
1
9008471
DELTAGAS
LPG TANKER
ANTIGUA AND
BARBUDA
3582
1668
1991
49
8726193
NEFTERUDOVOZ-54M
TANKER
RUSYA
3280
1574
1986
2
7638349
ICELAND CEMENT
ÇİMENTO TAŞIYICI
BAHAMALAR
3655
1871
1978
50
7625691
FEDOR VARAKSIN
KURUYÜK
RUSYA
-
5526
1977
3
8213885
SMIT ORCA
ARAMAKURTARMA
BELÇİKA
-
936
1983
51
6928864
VOLSHEBNİK
RÖMORKÖR
RUSYA
-
492
1969
52
9440291
SAINT NEKTARIS
KURUYÜK
SIERRA LEONE
-
6127
2007
8002432
JOHN B
KURUYÜK
SİERRA LEONE
30958
8500
1983
1979
4
7321441
JOUDI
KURUYÜK
BOLIVYA
2510
824
1973
53
5
7424774
ENTERPRISE
RÖMORKÖR
BULGARİSTAN
1414
1416
1975
54
8765620
IFRIKIA II
BARÇ
SİERRA LEONE
137963
16735
1979
55
8508369
STJERNEBORG
RO-RO
SİNGAPUR
14163
8982
1994
56
7734806
TAKLIFT 6
YÜZEN DUBA
SİNGAPUR
-
3073
1975
6
7806037
DONBATE
KURUYÜK
COMOROS
4272
1453
7
8421808
EDE
KURUYÜK
COOK ADALARI
9404
2650
1985
8
8000977
TERN
AĞIR YÜK
TAŞIYICI
CURACAO
30060
10983
1982
57
8008979
BRODOSPAS STORM
RÖMORKÖR
ST VINCENT
1860
1374
1984
58
8008967
BRODOSPAS RAINBOW
RÖMORKÖR
ST VINCENT
1880
1374
1984
59
9133733
PALANGA SPIRIT
KURUYÜK
ST VINCENT AND
GRENADINES
4502
2467
1995
60
9359985
GENEROSO
KURUYÜK
TANZANYA
-
1503
2005
9
8820004
TROENSE MAERSK
KONTEYNER
DANİMARKA
21825
7480
1992
10
9144330
MAERSK BATTLER
RÖMORKÖR
DANİMARKA
4201
4494
1996
11
8833233
URANÜS
BARÇ
FİNLANDİYA
1300
300
1977
12
8864804
JUPITER
BARÇ
FİNLANDİYA
1300
300
1976
61
7613014
VB ARTICO
RÖMORKÖR
TANZANYA
-
1034
1976
62
9044918
ASIRAT
KURUYÜK
TANZANYA
-
6563
1992
13
8922357
CERVANTES
LPG TANKER
ISLE OF MAN
-
2296
1992
14
-
MAK
BARÇ
İTALYA
-
1812
1976
63
7361049
ATLAS
RO-RO
TANZANYA
1616
3919
1974
8805535
ALEKSANDR ARZHAVKIN
KURUYÜK
TANZANYA
2099
1460
1988
15
7913153
NOA
CANLI HAYVAN
KOMOROS
4937
4087
1979
64
16
8750089
ALASKAN
SONDAJ
PLATFORMU
KONGO
9980
10733
1976
65
8003888
TRADER
KURUYÜK
TANZANYA
2290
792
1980
66
8130930
CARIBBEAN FOS
RÖMORKÖR
TOGO
1835
1813
1982
RÖMORKÖR
TOGO
1150
1338
1981
17
8230041
TUNA
KURUYÜK
KONGO
2877
1172
1972
67
8022925
ARABIAN SEA FOS
18
8012592
GUNESLİ
RO-RO
KONGO
2022
2200
1981
68
9045637
MASSA
KURUYÜK
TOGO
8910
3452
1988
19
8754956
RABEO
SONDAJ
PLATFORMU
KONGO
12686
13269
1975
69
7902635
ALI
RO-RO/KURUYÜK
TOGO
-
8052
1980
20
6801482
RORO MERSIN
RO-RO
KUZEY KIBRIS
3048
2585
1967
70
7373729
NAFTOCEMENT XVI
KURUYÜK
TOGO
10773
5252
1974
21
8912041
HORNCLIFF
SOĞUK HAVA
GEMİSİ
LİBERYA
9160
7844
1992
71
7392531
MED STAR
YOLCU-RO-RO
TOGO
-
1995
1976
72
7942037
ZAGREB 1
-
10610
1977
8322179
RASHA D
KURUYÜK
LÜBNAN
1489
1215
1984
SONDAJ
PLATFORMU
TOGO
22
23
9522879
FLASH
KURUYÜK
MALTA
177996
24715
2009
73
1234560
M/G 133
ASKERİ GEMİ
TÜRKİYE
-
145
2000
24
8720993
NADEZHDA
KURUYÜK
MALTA
5862
3014
1988
25
9138135
PURPLE BEACH
KURUYÜK
MARSHALL
ADALARI
33720
10363
1988
26
8222240
DEEP PIONEER
AÇIK DENİZ
DESTEK
MARSHALL
ADASI
8727
10643
1984
74
9087544
EFENDİ BABA
KURUYÜK
TÜRKİYE
7014
2617
1994
75
1234569
M/G 131
ASKERİ GEMİ
TÜRKİYE
-
144
2000
76
123458
M/G 134
ASKERİ GEMİ
TÜRKİYE
-
153
77
-
Ç-139
ASKERİ ÇIKARMA
TÜRKİYE
-
325
-
78
123457
M/G 130
ASKERİ GEMİ
TÜRKİYE
-
165
2000
27
8881072
PIANO
KURUYÜK
MOĞOLİSTAN
3256
1180
1965
79
7051333
ANKA
KURUYÜK
TÜRKİYE
7994
2370
1971
28
7945704
TURA
KURUYÜK
MOLDOVA
3353
1271
1979
80
8758500
MİLAS
YÜZER KREYN
TÜRKİYE
-
3420
1977
29
7365930
NOOR S
KURUYÜK
MOLDOVA
4274
1381
1974
81
-
MARIN S II
DUBA
TÜRKİYE
350
150
1985
30
7511905
AYDEMİR BOZTEPE
RO-RO/KURUYÜK
MOLDOVA
5222
2705
1979
82
6613639
BARTIN
KURUYÜK
TÜRKİYE
1181
565
1966
31
6700028
GOLIAT
RÖMORKÖR
MOLDOVA
-
360
1966
83
7730848
M.ADA
KURUYÜK
TÜRKİYE
1885
737
1977
32
8620040
NEREY
KURUYÜK
MOLDOVA
2151
992
1986
84
-
ARAR
ARAŞTIRMA
TÜRKİYE
-
210
1951
33
7630103
SORMOVSKY-36
KURUYÜK
PALAU
3353
1271
1976
85
7205063
PANAGIA TINOU
YOLCU/RO-RO
YUNANİSTAN
-
4571
1972
34
7733515
SORMOVSKIY-116
KURUYÜK
PALAU
3353
1271
1988
86
5099848
STARLET
RÖMORKÖR
YUNANİSTAN
-
236
1959
35
7740764
SORMOVSKIY 54
KURUYÜK
PALAU
3134
1274
1978
87
-
GLAROS-I
DUBA
YUNANİSTAN
-
47
1988
36
8705955
POWER S
LPG TANKER
PANAMA
3444
1650
1991
88
5065342
AGIOS NIKOLAOS
RÖMORKÖR
YUNANİSTAN
-
279
1951
37
8519722
SILVER SKY
RO-RO
PANAMA
9772
10923
1988
38
8017891
SEA ANEMOS
RO-RO
PANAMA
2709
3499
1980
687.614
313.633
39
7320332
SVETI STEFAN II
YOLCU-RORO
PANAMA
1084
5804
1973
40
9163128
ORUC G
KURUYÜK
PANAMA
-
2169
1997
41
7725659
DEFNE
KURUYÜK
PANAMA
4459
1703
1980
106
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
TOPLAM:
Haziran 2017’de Söküme Giren Gemiler
Kaynak:Gemisander
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
107
HURDA RAPORU
2017 HAZİRAN AYI DÜNYADA HURDAYA AYRILAN GEMİLER LİSTESİ
(Söküm Ülkelerine Göre Listelenmiştir.)
Sıra No
108
Gemi Adı
Tipi
DWT
İnşa Tarihi
Söküm Tarihi
LDT
US$/LDT
Söküm
Ülkesi
1
Stavronisi
Products
68.232
1996
2017-Haz-23
16.248
375
Bangladesh
2
WanLi
Bulk
28.358
1987
2017-Haz-23
5.496
330
Bangladesh
3
PapuanCoast
GCargo
3.249
1996
2017-Haz-16
Bangladesh
4
GaoQiang
Bulk
45.400
1998
2017-Haz-16
5
Harmoni Mas II
Ro-Ro
5.705
1990
2017-Haz-08
Bangladesh
6
Fu Tong
Bulk
70.850
1998
2017-Haz-24
China P.R.
7
ZhongWai Yun QuanZhou
Container
24.502
1991
2017-Haz-22
China P.R.
8
PengChang
Bulk
70.402
1990
2017-Haz-16
9.200
9
No. 8Kokamaru
M. Sulphur
2.999
1994
2017-Haz-09
1.589
10
OrientalSunny
Bulk
25.486
1985
2017-Haz-05
11
Irisiana
M. Sulphur
2.781
1991
2017-Haz-29
12
PavelVavilov
Bulk
19.240
1981
2017-Haz-29
7.528
Bangladesh
China P.R.
215
China P.R.
China P.R.
1.322
India
13
Miraflores
Chip
48.977
1999
2017-Haz-29
Alica
MPP
6.080
1981
2017-Haz-29
15
DistyaAmeya
Tanker
95.420
1995
2017-Haz-23
16
Palenque I
Products
44.646
1992
17
Albaswari
Products
121.109
1989
18
Russell
Ethy/LPG
14.489
1989
2017-Haz-22
7.002
19
KapitanKuznetsov
GCargo
1.652
1984
2017-Haz-16
20
Tirupati
Tanker
149.258
1994
2017-Haz-16
24.081
21
Hanoi
Container
23.040
1997
2017-Haz-16
7.890
India
India
9.250
315
India
16.479
330
India
2017-Haz-23
8.450
350
India
2017-Haz-22
20.148
332
India
India
India
330
India
Khattaf
MSV
1.946
1986
2017-Haz-16
23
Sagar 4
AHTS
1.812
1984
2017-Haz-15
1.237
24
HC Jade
Container
5.350
1997
2017-Haz-09
2.553
323
India
44.260
333
India
25
OreSossego
Ore
256.147
1991
2017-Haz-09
Lake Hill
Reefer
5.009
1981
2017-Haz-08
27
Maple Ace II
PCC
15.361
1992
2017-Haz-08
10.247
India
28
Star
Tanker
96.226
1995
2017-Haz-05
14.669
India
29
Camellia Ace
PCC
18.938
1994
2017-Haz-05
13.752
India
30
Subic
Pass/Car F.
3.878
1975
2017-Haz-05
7.687
India
31
SKS Tugela
Bulk/Oil
109.906
1997
2017-Haz-02
18.400
Sattar-I
Bulk
43.419
1992
2017-Haz-01
7.075
33
Radiance
Open Hatch
42.529
1994
2017-Haz-01
9.016
328
332
India
Shaza
GCargo
5.883
1973
2017-Haz-01
2.695
BomarRissen
Container
23.028
1999
2017-Haz-23
7.684
356
IndianSubcont
36
Tabandeh
Bulk
43.288
1986
2017-Haz-23
9.320
338
IndianSubcont
37
Sana
Container
41.962
2000
2017-Haz-23
14.118
357
IndianSubcont
4.832
10.500
1991
2017-Haz-16
5.202
1987
2017-Haz-01
40
Nuran Ana
Bulk
16.693
1980
2017-Haz-30
41
Xin 7
Bulk
61.751
1984
2017-Haz-29
42
Teen
Bulk
43.671
1995
2017-Haz-29
49
Efendi Baba
Container
7.014
1994
2017-Haz-29
Turkey
50
Power S
Ethy/LPG
3.444
1991
2017-Haz-24
Turkey
Pakistan
2.200
Pakistan
51
BachirChihani
L.N.G.
66.746
1979
2017-Haz-23
28.461
236
Turkey
52
Larbi Ben M'Hidi
L.N.G.
70.067
1977
2017-Haz-23
28.495
236
Turkey
53
Palanga Spirit
MPP
4.502
1996
2017-Haz-23
2.476
Turkey
54
Nabil J
GCargo
1.426
1971
2017-Haz-22
55
Saint Nektaris
Bulk
21.274
2007
2017-Haz-22
6.127
Turkey
56
Brin-Navolok
GCargo
2.805
1986
2017-Haz-16
Turkey
57
John B
Bulk
30.958
1983
2017-Haz-14
Turkey
58
Nefterudovoz-54M
Ore/Oil
3.280
1986
2017-Haz-07
59
SeaAnemos
PCC
2.709
1980
2017-Haz-07
60
Generoso
GCargo
4.917
2005
2017-Haz-04
61
Stjerneborg
Ro-Ro
10.517
1994
2017-Haz-01
Turkey
Turkey
3.600
220
Turkey
Turkey
8.800
Turkey
Kaynak: Clarkson Research Services Limited
YILLAR İTİBARİYLE GEMİ GERİ
DÖNÜŞÜME TABİ TUTULAN
GEMİLER
(Adet ve LTD)
Kaynak:Gemisander
India
Latvia
Netherlands
5.060
Pakistan
8.848
Pakistan
SÖKÜLEN GEMİ SAYISI
Pakistan
43
Almohandi 1
Bulk
71.733
1990
2017-Haz-23
9.993
44
Golden Resource
Bulk
48.260
1994
2017-Haz-19
9.284
Pakistan
45
Lady Ana
Bulk
25.426
1982
2017-Haz-16
6.189
Pakistan
46
Luna
MPP
13.453
1992
2017-Haz-07
5.136
Pakistan
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
2017-Haz-02
India
35
Tanker
2017-Haz-07
1985
India
34
Seis. Survey
1977
4.250
India
32
Falcon
2.380
India
26
Geo Pacific
GCargo
Container
India
22
39
Idil
Fortune Express
India
14
38
47
48
351
Pakistan
Kaynak: Clarkson Research Services Limited
Deniz Ticaret Odası Deniz Filosu Birim Müdürü Nilgün Tok tarafından hazırlanmıştır.
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
109
Duyurular
Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=10002
ICS, IMO’nun çevre konularında kaydettiği ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyor
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=10003
İSKİ Atık Su Arıtma Deşarj Hattı Görüntüleme İşlemi Hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=10004
Rusya için vize gereklilikleri hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9996
İşkolu Tespit Kararı Hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9997
“Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 482)” Hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9998
Yetkilendirilme (NKK ile KRS)
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9999
3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli Projesi Çalışmaları Hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=10000
“Denizlerin Terkedilmiş Av Araçlarından Temizlenmesi Projesi” Hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=10001
Denizcilik Endüstrisinin IMO’ya Sunduğu CO2 Azaltım Hedeflerine İlişkin Sıkça Sorulan Sorular Hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9994
Özel Sektör Heyet Programı ve Türkiye-Kazakistan İş Forumu, 9-10 Ağustos 2017, Astana
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9995
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9992
Balast Suyu Yönetimi Sözleşmesi Hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9993
“Katar’a Yönelik Taşımalar” Hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9991
Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9986
Gezi Tekneleri ve Kişisel Deniz Taşıtları Yönetmeliğince Atıfta Bulunulan Ulusal Standartlar Listesi
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9987
Yurtdışında Sorun Yaşayan Gemiler Hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9984
29. Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışları Hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9982
Gemi Kaynaklı Karbondioksit Emisyonlarının İzlenme, Raporlanma ve Doğrulanmasına İlişkin Yön.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9983
Türkiye – Belarus İş Konseyi Ortak Toplantısı / İş Forumu ve Belarus Özel Sektör Heyet Ziyareti
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9989
Türkiye - Ürdün İş Forumu, 25 Temmuz 2017, İstanbul Hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9990
Müşterek Çalışma Grubu tarafından yayımlanan güncel siber güvenlik kılavuzları hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9973
E Fatura Uygulaması hk.
http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9974
*Konularla ilgili detaylı bilgiyi DTO’nın resmi web sitesinde bulabilirsiniz.
110
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
VERDİĞİNİZ DESTEK İÇİN
TEŞEKKÜR EDERİZ
2017 DÜNYA DENİZCİLİK VE ENERJİ FUAR TAKVİMİ
ALESTA - www.alestadalgiclik.com
ANDON MARINE – www.andonmarine.com
ATA RÖMORKÖR - www.atasalvage.com/ www.ataagent.com
ATAKÖY MARİNA – www.atakoymarina.com.tr
CERTASIG - www.certasig.ro
CYE PETROL - www.cyepetrol.com.tr
ÇELEBİ BANDIRMA - www.portofbandirma.com.tr
DNV-GL - www.dnvgl.com/maritime
EKOL DENİZCİLİK – www.ekoldenizcilik.com.tr
GÜRDESAN - www.gurdesan.com.tr
GÜVEN KEPÇE - www.guvengrab.com
İNEBOLU SHIPYARD – www.inebolushipyard.com
KILIÇ DALGIÇLIK – www.kilicdalgiclik.com.tr
LODESTAR – www.lodestar-marine.com
MOST - www.mostdenizcilik.com
ONURSAN - www.onursan.net
PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ - www.pirireis.edu.tr
RENK TRANSMİSYON - www.renktransmisyon.com.tr
TOTAL - www.totallubmarine.com
UNITED MARINE - www.unitedmarine.com.tr
UZMAR - www.uzmar.com.tr
VOLVO - www.volvopenta.com
EYLÜL
21 – 24 EYLÜL 2017
CNR ENERGY İSTANBUL - ENERJİ VE ÇEVRE
TEKNOLOJİLERİ FUARI
İSTANBUL – Yeşilköy
www.cnrenergyistanbul.com
KASIM
07 – 10 KASIM 2017
EUROPORT
HOLLANDA – Rotterdam
www.europort.nl
21-26 Eylül 2017
Genoa International Boat Show
Genoa / Italya
http://salonenautico.com/en/
26 EYLÜL – 1 EKİM 2017
AVRASYA BOAT SHOW 2017 - 13. DENİZ ARAÇLARI,
EKİPMANLARI VE AKSESUARLARI
İSTANBUL – Ataköy Marina
www.cnrexpo.com
27 – 29 EYLÜL 2017
WORLD ENERGY ENGINEERING CONGRESS (WEEC)
USA - Washington D.C.
www.aeecenter.org
EKİM
04 – 09 EKİM 2017
BOAT SHOW EURASIA - TEKNE VE TEKNE
EKİPMANLARI, MARİN AKSESUARALARI FUARI
İSTANBUL – Viaport Marina Tuzla
www.boatshoweurasia.com.tr
17 – 19 KASIM 2017
RENSEF 5. YENİLENEBİLİR ENERJİ SİSTEMLERİ VE
ENERJİ VERİMLİLİĞİ FUARI
ANTALYA - Cam Piramit Sabancı Kongre ve Fuar
Merkezi
www.rensef.org
23 – 26 KASIM 2017
2. ENERJİ VERİMLİ ÜRÜNLER FUARI
İSTANBUL - İstanbul Dünya Ticaret Merkezi
www.idtm.com.tr
ARALIK
2-10 ARALIK 2017
Paris Boat Show
Paris / Fransa
www.salonnautiqueparis.com
05 – 12 ARALIK 2017
MARINTEC CHINA –
DENİZCİLİK FUARI
ÇİN – Şanghay
www.marintecchina.com
10 – 15 EKİM 2017
İSTANBUL BOATSHOW - 38. ULUSLARARASI İSTANBUL
BOATSHOW
İSTANBUL – Setur Kalamış Marina
www.bonn.com.tr
YAF DIESEL - www.yafdiesel.com
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017
113
116
Download