talep-çekişli ve maliyet-itişli enflasyonist etkenlerin türkiye

advertisement
2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22
ubat 2008 / DEU
BF ktisat Bölümü / zmir - Türkiye
TALEP-ÇEK L VE MAL YET- T L ENFLASYON ST
ETKENLER N TÜRK YE EKONOM S KO ULLARINDA
KAR ILA TIRILMASI: UYGULANAB L R B R ENFLASYON
HEDEFLEMES S STEM Ç N OKLARA KAR I
DUYARLILIK ÇÖZÜMLEMES VE S STEM AYRI TIRMASI
Cem Saatçio lu *
H. Levent Korap **
ÖZET
Çal mam zda Türkiye ekonomisi ko ullar nda yerle ik olan ve yirmi y l a k n bir süre
ekonomideki varl n devam ettiren çift-haneli kronik enflasyonist yap n n ba l ca bile enleri talepçeki li ve maliyet-iti li etkenler ay r m alt nda ara t r lmaya çal lmaktad r. Bu do rultuda öncelikle
Türkiye ekonomisinin ya am
oldu u enflasyonist süreç ile ilgili olarak iktisat yaz n nda
gerçekle tirilen çal malar hakk nda k saca bilgi verildikten sonra ekonomide yerle ik enflasyonist
yap n n talep ve maliyet temelli oklara kar görece duyarl l
ve de bu etkenlerin enflasyonist
yap da gerçekle en de i imler üzerindeki i levi ça da ekonometrik tahmin yöntemleri kullan lmak
suretiyle incelenmektedir. Bu amaçla uluslar aras göreceli fiyat farkl l klar n n kurlar üzerindeki
etkisini ortaya koymay amaçlayan reel döviz kuru de i imlerinin yan s ra maliyet temelli etkenlerin
enflasyonist yap üzerindeki olas i levini temsil etmek üzere nominal döviz kuru de i im oran ile
d sal içerikli varsay lan ham petrol fiyatlar n n ve talep yönlü etkenlerin etkisini yans tmak üzere
parasal büyüme oran ile üretilen toplam milli gelirin potansiyel milli gelirden fark n ortaya koymay
amaçlayan toplam ç kt aç n n dikkate al nd
bir model denemesi gerçekle tirilmektedir. Elde
etti imiz temel bulgular, Türkiye ekonomisindeki enflasyonist sürecin önemli ölçüde geçmi
beklentiler temelli bir yap kanl k unsuru içerdi i ve parasal göstergelerdeki ve de ekonominin reel
gelir yaratma sürecindeki de i imler sonucu ortaya ç kabilece i varsay lan harcama temelli ve talep
yanl etkenlerden ziyade ekonomi içerisinde üretken sektörler üzerinde maliyet temelli oklar
yaratabilecek unsurlar n enflasyonist sürecin ba l ca belirleyicisi olma özelli ine sahip olduklar
eklinde özetlenebilmektedir. Sonuç olarak, talep yanl etkenler enflasyonist sürecin ba l ca
belirleyicileri olarak tahmin edilmedi i için, yurtiçi talep ve ekonomik i lem hacmi üzerinde bask
olu turacak ihtiyari talep-k s c politika uygulamalar ndan ziyade ekonominin maliyet yap s nda
de i ikliklere yol açan ve arz yönlü etkenlerin belirleyicili i alt nda meydana gelen oklara kar
uyumla t r c politika uygulamalar para politikas yetkilileri aç s ndan önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Enflasyon; Nedensellik; Etki-Tepki .oklar ; Varyans Ayr t rma
Çözümlemesi; Türkiye Ekonomisi;
JEL S(n(flamas(: C32; E31; E61;
*
Yrd. Doç. Dr., 7stanbul Üniversitesi 7ktisat Fakültesi, saatcic@istanbul.edu.tr.
Uzman, 7stanbul Üniversitesi SBE 7ktisat Teorisi Anabilim Dal ,
Ekonomist, Marmara Üniversitesi 7ktisat Fakültesi 7ktisat Bölümü, korap@e-kolay.net.
**
1
ABSTRACT
In our paper, main components of the double-digit chronic inflationary framework settled in
the Turkish economy over a two-decades period are tried to be analyzed based on the distinction of
demand-pull and cost-push factors. Having informed briefly for the papers in the economics
literature upon the inflationary process experienced by the Turkish economy, the relative sensitivity
of inflatonary framework in the economy to the demand and cost based shocks and the role of
these factors on the course of the inflationary framework have been examined by way of using
contemporaneous econometric estimation techniques. For this purpose, a model attempt has been
implemented, considering both changes in real exchange rates, trying to reveal the effects of
international price differences on the exchange rates, changes in nominal exchange rates and
exogenously assumed crude-oil prices, which represent the potential role of cost based factors on
inflationary framework, and monetary growth rate and aggregate output gap as a difference of
aggregate domestic output from potential output, which are thought to reflect effects of demandside factors. Our main findings thus estimated can be summarized such that inflationary process in
the Turkish economy, to a great extent, has an inertial component based on past expectations and
that inflationary framework is mainly the result of factors that lead to cost based shocks on the
productive sectors in the economy rather than expenditure based and demand-sided changes
which can be occured due to the changes in monetary aggregates and real income generation
process of the economy. Consequently, since demand side factors have not been estimated as the
main determinants of inflationary process, accommodative monetary policies applied under the
predominance of supply side factors and shocks leading to changes in the cost framework of the
economy, rather than discretionary demand reducing policies which put pressure on domestic
demand and economic transactions volume, have been suggested to the monetary policy
authorities.
Key Words: Inflation; Causality; Impulse-Response Shocks; Variance Decomposition Analysis;
Turkish Economy;
JEL Classification: C32; E31; E61;
1. G R
1970'li y llar n sonlar ndan ba layarak yakla k otuz y ll k bir zaman dilimi
içerisinde Türkiye ekonomisini tan mlayabilecek en önemli özellik, istikrars z bir ekonomik
büyüme ortam nda çift basamakl , ancak üç ve dört basamakl hiper-enflasyonist bir
yap ya dönü meyen kronikle mi bir enflasyonun ekonomi içerisinde yerle ik olmas d r.
Bu tür bir yap n n ekonomideki varl
bir yandan temel makroekonomik göstergelerin
geli im çizgisi üzerinde belirleyici bir i lev üstlenmi , di er yandan, belki daha da
önemlisi, fiyatlar genel düzeyindeki de i imlerin belirleyicilerinin yak ndan izlenmesi
arac l yla ekonomik birimlerin gelece e yönelik beklentilerinin olu umunda büyük bir
önem ta m t r. Bu nedenle beklentiler temelli enflasyonist yap n n uzun dönemler
dahilinde süregelmesini aç klamaya yönelik yakla mlar n ortaya konulmas ve bu yap yla
mücadele edebilmeyi sa layacak istikrar politika araçlar n n seçimi politika yap c lar n
politika olu turulmas a amas nda planlad klar amaçlara nas l ve hangi derecede
ula abileceklerini belirleyebilmek aç s ndan büyük önem ta maktad r. Türkiye ekonomisi
ko ullar dikkate al nd nda, yurtiçi enflasyonist yap n n geli mekte olan ülkeler aç s ndan
kabul edilebilir seviyelere geri çekilmesi konusunda en az ndan 2000'li y llar n ba lar na
kadar önemli bir ba ar elde edilememesi, benzer geli mekte olan – ve hatta geli mi ülke deneyimleriyle kar la t r ld nda ara t rmac lar için önemli bir inceleme alan n
olu turmaktad r. Dolay s yla, bu tür bir çift basamakl kronik enflasyonist ortam n
ekonomik yap taraf ndan içselle tirilmesi ayn amanda Türk i çevrimlerini tan mlayan
ba l ca özelliklerinden birini olu turmaktad r. Türkiye ekonomisinin, enflasyon oranlar n n
geli imi aç s ndan, geli mi ve geli mekte olan ekonomiler aras nda sahip oldu u
ayr cal kl durum a a da Tablo 1'in incelenmesi yard m yla gözlenebilir:
2
2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22
ubat 2008 / DEU
BF ktisat Bölümü / zmir - Türkiye
Tab. 1. Tüketici Fiyatlar Y ll k De i im Yüzdesi
On Y ll k Ortalamalar
89-98 99-08
1999
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006
Geli3mi3
Ekonomiler 3.5
2.0
1.4
2.2
2.1
1.5
1.8
2.0
2.3
2.3
A.B.D.
3.3
2.7
2.2
3.4
2.8
1.6
2.3
2.7
3.4
3.2
Euro Bölgesi --2.1
1.1
2.1
2.4
2.3
2.1
2.1
2.2
2.2
Almanya 2.6
1.6
0.6
1.4
1.9
1.4
1.0
1.8
1.9
1.8
Fransa
2.2
1.8
0.6
1.8
1.8
1.9
2.2
2.3
1.9
1.9
7talya
4.5
2.2
1.7
2.6
2.3
2.6
2.8
2.3
2.2
2.2
7spanya 4.8
3.1
2.2
3.5
2.8
3.6
3.1
3.1
3.4
3.6
Japonya
1.5
-0.2
-0.3 -0.8
-0.7 -0.9 -0.3 ---0.3 0.3
7ngiltere
3.7
1.6
1.3
0.9
1.2
1.3
1.4
1.3
2.0
2.3
Kanada
2.5
2.2
1.7
2.7
2.5
2.3
2.7
1.8
2.2
2.0
Avustralya
3.1
3.0
1.5
4.5
4.4
3.0
2.8
2.3
2.7
3.5
7sveç
4.1
1.6
0.5
1.3
2.7
1.9
2.3
1.0
0.8
1.5
Danimarka
2.3
2.1
2.5
2.9
2.4
2.4
2.1
1.2
1.8
1.9
Norveç
2.7
2.0
2.3
3.1
3.0
1.3
2.5
0.4
1.6
2.3
7srail
12.7 2.0
5.2
1.1
1.1
5.7
0.7
-0.4 1.3
2.1
Yeni Geli .
Asya Eko.
5.3
1.6
--1.2
1.9
1.0
1.5
2.4
2.3
1.6
_______________________________________________________________________
Geli3mekte
Olan Ekono. 50.3 6.2
10.2 7.0
6.5
5.7
5.7
5.4
5.2
5.1
Türkiye
75.6 --64.9 55.0 54.2 45.1 25.3 8.6
8.2
9.6
Güney Afrika
Macaristan
22.7 --10.0 9.8
9.2
5.3
4.6
6.8
3.6
3.9
.ili
12.9
3.3
3.8
3.6
2.5
2.8
1.1
3.1
3.4
Meksika
20.4
16.6 9.5
6.4
5.0
4.5
4.7
4.0
3.6
Polonya
70.4 --7.3
10.1 5.5
1.9
0.8
3.5
2.1
1.0
Rusya
----85.7 20.8 21.5 15.8 13.7 10.9 12.7 9.7
Çin
9.4
-1.4 0.4
0.7
-0.8 1.2
3.9
1.8
1.5
Brezilya
456.2
4.9
7.1
6.8
8.4
14.8 6.6
6.9
4.2
Arjantin
125.4
-1.2 -0.9 -1.1 25.9 13.4 4.4
9.6
10.9
_______________________________________________________________________
Kaynak: International Monetary Fund (IMF) World Economic Outlook (September-2007)
Tablo A.5, A.6 ve A.7.
Tab. 1'in incelenmesi Türkiye ekonomisinin 2004 y l na kadar di er geli mi ve
geli mekte olan ülke ekonomilerinden farkl olarak tek basamakl enflasyon oranlar na
ula amad n , ayn zamanda Arjantin ve Brezilya gibi ekonomilerin tan k oldu u ve hiperenflasyonist bir yap n n göstergesi olan uzun dönemli ve üç-basamakl bir y ll k enflasyon
ortalamas na da eri medi ini göstermektedir.
Bu enflasyonist yap yla mücadele edebilmek için 2000 y l n n ba lar nda sürünen
sabit-band ya da yönlendirilmi sabit aral k (crawling-band) olarak adland r lan döviz kuru
rejimine dayal ve Uluslar aras Para Fonunun gözetiminde haz rlanm bir enflasyonla
mücadele program politika yap c lar taraf ndan uygulanmaya ba lanm t r.1 7lk on ayl k
1
Bu program ülke paras n n yabanc paralar kar s ndaki kur de erinin önceden aç klanm sabit bir de er
etraf nda ve belirlenmi üst ve alt s n rlar dahilinde dalgalanmaya b rak lmas na dayanmaktad r. Bununla
birlikte, ülke paras için önceden saptanan de er dönem içerisinde seçilmi ekonomik göstergeler ve özellikle
ödemeler dengesindeki geli melere ba l olarak ayarlanabilmektedir (Özdemir ve .ahinbeyo lu, 2000). Bu
durum, yerli paran n seçilmi yabanc paralar kar s ndaki kur de erinin sabitlenmesinden kaynaklanan ve ülke
3
uygulanmas itibariyle, arzulanan hedeflerin üzerinde kalmakla birlikte yurtiçi enflasyon
oranlar n n önemli ölçüde dü mesine yol açan ve bu aç dan ba ar l gözüken program n,
portföy sermaye hareketleri arac l yla gerçekle en ve ülke uluslar aras rezervlerinin
h zla tükenmesine yol açan geli melere ba l olarak öncelikle bankac l k sektöründe
ya anan ve sonra etkileri tüm ekonomiye yay lan iki ekonomik krizle birlikte
sürdürülebilme olana kalmam ve program uygulanmas ndan vazgeçilerek yerli paran n
yabanc paralar kar s ndaki de eri serbest dalgalanmaya b rak lm t r. Bu geli meler
sonras nda Türkiye ekonomisi halen serbest dalgalanan döviz kuru sistemi taraf ndan
desteklenen ve para otoritesinin istikrar politikas uygulanmas a amas nda tam
özerkli ine dayanan enflasyon hedeflemesi sistemini uygulamaya çal maktad r.2
Türk iktisat yaz n nda haz rlanm pek çok çal ma Türkiye ekonomisinin ya am
oldu u enflasyon deneyimini çe itli aç lardan incelemektedir. Alper ve Üçer (1998),
Akyürek (1999) ve Metin-Özcan ve di . (2004) enflasyon oranlar n n içerdi i güçlü
süredurum / yap kanl k (inertia) üzerine vurgu yaparken, Us (2004) yüksek enflasyon
oranlar n n sahip oldu u süredurumu ba l ca olarak kamu sektörü fiyatlar ndaki art lara
ve yerli paran n yabanc paralar kar s ndaki de er kay plar na atfetmekte ve yüksek fiyat
seviyesinin geni letici bir para politikas n n sonucu olmad n vurgulayarak enflasyon
oranlar ndaki süredurumun parasal bir olguyu yans tmad n belirtmektedir. Özmen
(1998) ve Koru ve Özmen (2003), uzun dönemli bir yakla m dahilinde, enflasyonun
senyoraj gelirlerini ençokla t rak ekilde etken bir para politikas n n sonucu ortaya
ç kmad n ve enflasyon oranlar n n geli im çizgisinin parasal büyüme oranlar n n geli im
çizgisini belirleme e iliminde oldu unu göstermektedir. Akçay ve di . (2002), konsolide
bütçe aç klar ndan ziyade kamu kesimi borçlanma gereksiniminin uzun dönem dahilinde
enflasyonist yap üzerinde kal c etkiler meydana getirdi ini tahmin etmektedir. Erlat
(2002), enflasyon oranlar n n dura an yap s na kar l k uzun dönemli kal c l na i aret
etmekte ve enflasyonla mücadele istikrar programlar n n öncelikle bu kal c l k unsurunu
dikkate almas gerekti ini belirtmektedir. Akçay (1995), Kural (1997), Soydan (2003),
Özdemir ve Turner (2004) ve Saatçio lu ve Korap (2006) Türkiye ekonomisi ko ullar nda
enflasyon oranlar n
ençokla t racak senyoraj vergisi gelirlerine ula lmad n
göstermektedir. Buna kar l k, Metin ve Muslu (1999) parasal yetkililerin para arz n
enflasyon vergisi gelirini ençokla t racak ekilde artt rd , Selçuk (2001) ise para ikamesi
olgusunun ekonomi içerisindeki varl
alt nda parasal tabanda meydana gelen art lar
yoluyla politika yap c lar n senyoraj gelirlerini daha fazla artt ramayaca
sonucuna
ula maktad r. Montagnoli ve Napolitano (2003) Türkiye ekonomisi ko ullar nda
uygulanacak enflasyonla mücadele programlar n n güvenilirlik (credibility) ko ulunu
yerine getirmesi gerekti ini belirterek 1990'l y llarda uygulanan enflasyonla mücadele
programlar n n politika uygulamalar nda disiplin sa lanmad kça ve yaln zca parasal
yetkililerin
denetiminde
gerçekle tirildikçe
arzulanan
sonuçlara
ula amad n
göstermektedir. Diboo lu ve Kibritçio lu (2004), benzer ekilde, enflasyonla mücadele
programlar n n güçlü yap sal reformlarla desteklenmesi ve ihtiyari (discretionary)
derne ik talep politika uygulamalar n s n rland r c
ekilde güvenilirlik ko uluna
dayanmas gerekti ini vurgulamaktad r. Alt nkemer (2004) enflasyon ve reel parasal
taban aras nda içsel bir ili ki tahmin etmekte ve bu do rultuda Türkiye ekonomisi
ko ullar nda parasal hedefleme politikalar na destek vermemektedir. Baydur ve Süslü
(2004), ilginç bir ekilde, Sargent ve Wallace (1981) çal mas nda vurgulanan ho
olmayan parasalc
aritmetik (unpleasant monetarist arithmetic) do rultusunda
ekonomileri aras ndaki varl k fiyatlar ndaki reel getiri farkl l klar ndan dolay meydana gelen spekülatif / k sa
vadeli sermaye hareketlerindeki a r oynakl n (volatility) giderilebilmesi için döviz piyasas na s n rl politik
müdahale
olana
sa lamaktad r.
Program
hedeflerini
içeren
niyet
mektubu
için
bkz.
http://www.tcmb.gov.tr/yeni/evds/yayin/imf/mektup.html.
2
Akat (2000) ve Ertu rul ve Selçuk (2002) Türkiye ekonomisini 2000 enflasyonla mücadele program n
uygulamaya götüren nedenleri ve ekonomide 1980-2001 y llar aras nda ya anan ba l ca geli meleri incelemeye
çal maktad r. Ayr ca, Dornbusch (2001), Eichengreen (2001), Uygur (2001a), Alper (2001), Ertu rul ve Yeldan
(2002), Akyüz ve Boratav (2003) ve Ekinci ve Ertürk (2007) 2000 enflasyonla mücadele istikrar program n n
arkas ndaki nedenleri ve program uygulamalar n ayr nt l bir ekilde ele almaktad r.
4
2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22
ubat 2008 / DEU
BF ktisat Bölümü / zmir - Türkiye
gerçekle tirdikleri ve merkez bankas analitik bilanço bile enlerinden faydaland klar bir
çözümlemeyle, 1987 – 1997 y llar aras nda kamu kesimi borçlanma gereksiniminin
sürekli art
gösterdi i bir ortamda, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankas n n (TCMB)
uygulad
s k para politikalar yla enflasyon oranlar n n yükseli ine ve 1997 sonras nda
ise göreceli olarak daha gev ek bir para politikas uygulayarak enflasyon oranlar ndaki
dü ü e katk da bulundu unu tahmin etmekte ve s k para – geni letici maliye politikas
bile iminin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini incelemeye çal maktad r. Saatçio lu
(2005), Saatçio lu ve Korap (2006) ve Aslan ve Korap (2007a) talep-çeki ki etkenlerden
ziyade döviz kuru de er kay plar , ücret endeksleme mekanizmas ve kamu sektörü
fiyatlama politikas gibi maliyet-iti li etkenlerin yurtiçi enflasyonist yap üzerindeki
belirleyici i levi üzerinde durmaktad r. Ayr ca, portföy ak mlar ve bu ak mlara ba l olarak
reel efektif döviz kuru üzerinde gerçekle en etkilerin Türk i çevrimleri üzerindeki
belirleyicili i alt nda, parasal yetkililerce kullan labilecek para politikas de i kenlerinin
ekonomiye içsel bir yap ta d
tahmin edilmekte ve kronik enflasyonist yap dolay s yla
para politikas yetkililerinin uyumla t r c bir para politikas uygulama zorunlulu unda
olduklar belirtilerek enflasyonist yap ya kar istikrar politikas önlemi olarak parasal
büyüklüklerin kat kurallar dahilinde hedeflenmemesi önerilmektedir.
Bu çal mada, Türkiye ekonomisinin ya am
oldu u enflasyonist sürecin
belirleyicileri ça da baz tahmin yöntemleri kullan larak ara t r lmaya çal lmaktad r.
7kinci bölümde talep-çeki li ve maliyet-iti li enflasyon ay r m k saca aç klanmaya
çal lmaktad r. Üçüncü bölümde parasal büyüme oranlar ile fiyatlar genel düzeyi de i im
oranlar aras nda gerçekle tirilen nedensellik çözümlemeleri sunulmaktad r. Dördüncü
bölümde Türkiye ekonomisi ko ullar nda enflasyonist yap n n nedenleri olu turulan
ekonometrik bir model denemesi dahilinde ara t r lmaktad r.3 Be inci ve son bölümdeyse
çal mada elde edilen bulgularla ilgili genel bir de erlendirme yap lmaktad r.
2. TALEP ÇEK
L VE MAL YET- T
L ENFLASYON AYIRIMI
Enflasyon olgusunun talep yönlü etkenler ile aç klanabilmesi Klasik Miktar Kuram
temelli Parasalc yakla mlar ve eksik istihdam denge milli gelir olu umuna dayal ve
üretilen gelirin farkl toplumsal kesimler aras ndaki payla m na vurgu yapan Keynesyen
yakla mlar dahilinde ele al nabilmektedir. Para piyasalar ve mal/hizmet piyasalar
aras ndaki ikili ay r m (dichotomy) do rultusunda Klasik kuram ekonomideki para miktar
ile fiyatlar genel düzeyi aras nda do ru yönlü ve oranl bir ili kinin varl n ve para
miktar ile fiyatlar genel düzeyindeki aras ndaki etkile imin yönünün birinciden ikinciye
do ru oldu unu varsaymaktad r.4 Klasik ikili ay r m temel varsay m do rultusunda, emek
piyasas ndaki geli melerin sonucunda ortaya ç kt
varsay lan tam istihdam dengesi ve
mal, hizmet ve para piyasalar nda olu an dengenin istikrar kazand rd
paran n gelir
dolan m h z varsay mlar n n sonucu olarak para miktar parasal yetkililerin denetimindeki
ekonomiye d sal nitelikli bir politika büyüklü ü olarak kabul edilmekte ve fiyatlar genel
düzeyindeki de i imler ise d sal kabul edilen para miktar ndaki de i imlerin bir sonucu
olarak içsel bir yap da ortaya ç kmaktad r. Parasal politika büyüklüklerindeki art lar, uzun
dönemde ekonominin reel üretim yap s n belirleyen ve tam istihdam ko ullar n
haz rlayan büyüklükler üzerinde bir etkide bulunmazken, ekonomik bireylerin uzun
dönem para tutum güdülerinin istikrarl l
alt nda, do rudan a r talep bask s n
yans tacak ekilde fiyatlar genel düzeyindeki de i imlere yans maktad r. Klasik kuram ve
3
Çal mada enflasyon olgusunu aç klamaya yönelik kuramsal yakla mlar n ayr nt l aç klamas üzerinde
durulmayacak, talep ve maliyet yönlü etkenlerin Türkiye ekonomisinin ya am oldu u enflasyon deneyimini
göreceli olarak aç klayabilme kapasiteleri ara t r lacakt r. Enflasyon olgusuna yönelik kuramsal yakla mlar n
incelenmesi için bkz. Frisch (1989), Orhan (1995), Kibritçio lu (2002).
4
Türkiye ekonomisi ko ullar nda Klasik Miktar Kuram n n dayand
temel varsay mlar n s nanmas yla ilgili
olarak bkz. Aslan ve Korap (2007b).
5
onun ça da bir yorumunu yapan Parasalc (Monetarist) kuram dahilinde tam istihdam
milli gelir olu umu ve istikrarl gelir dolan m h z varsay mlar alt nda nominal parasal
büyüklüklerde reel parasal büyüklüklere yönelik talep miktar n n üzerinde gerçekle en
büyüme oranlar fiyatlar genel düzeyindeki art lar n ba l ca nedeni olarak olarak kabul
edilmektedir (Begg ve di ., 1994).
Di er yandan, Keynesyenler enflasyon olgusunu ekonominin mevcut üretim
olanaklar ve toplam harcama düzeyi aras ndaki ili kiye dayanan enflasyonist aç k
modeliyle aç klamaya çal maktad r (Paya, 1998). Keynesyen görü do rudan gelir
olgusundan ziyade gelirin tüketime harcanan k sm n enflasyon olgusuyla ili kilendirmekte
ve parasal bir geni lemenin etkilerinin dolayl olarak faiz oranlar üzerindeki de i imler
yoluyla yat r m harcamalar n n etkilenmesi eklinde toplam harcama düzeyine yans d n
savunmaktad r. Tam istihdam üretim düzeyine ula lana kadar parasal bir geni lemenin
yaratt
talep bask s k smen üretim miktar n k smen de fiyatlar genel düzeyindeki
de i imleri etkilemekte, bu düzey a ld ktan sonra ise parasal geni lemenin yaratt
talep
bask s tam olarak fiyatlar genel düzeyindeki de i imlere yans maktad r. Bununla birlikte,
k sa dönem dahilinde ekonominin sermaye sto unun sabit kabul edilmesi dolay s yla
artan istihdam hacminin üretim düzeyinde azalan verimlere yol açarak ekonominin
maliyet yap s nda yükselmelere yol açmas , di er yandan talep ve üretim art kar s nda
artan emek talebinin sonucu çal anlar n pazarl k güçlerde meydana gelen art lar ve tam
istihdam üretim düzeyine yakla ld kça üretimde kar la lan darbo azlar bu kuram
dahilinde talep yanl etkenlerin yan s ra maliyet yanl etkenlerin de tam istihdam üretim
düzeyine ula lmadan enflasyona neden olabilece ini göstermektedir (Kal n, 1989).
Talep yanl etkenlerin yan s ra maliyet yanl etkenler, fiyatlar genel düzeyindeki
de i imin nedenlerini veri üretim ko ullar alt nda ekonomide yerle ik toplam harcama
bask s ndan ziyade ekonominin birim üretim maliyet yap s nda de i imlere yol açabilecek
etkenler ile aç klamaya çal maktad r. Büyük ölçüde ekonomideki talep bask s ndan
ba ms z olarak ortaya ç kan temel girdi (örne in ham petrol ve di er enerji kaynaklar )
fiyatlar ndaki de i imler sonucu meydana gelebilecek girdi enflasyonu, güçlü sendikal
hareketler sonucu çal an kesimlerin marjinal üretkenliklerinin üzerinde elde etti i ücret
yap s ndaki art lar sonucu olu abilecek ücret enflasyonu, ekonominin üretken
sektörlerinde eksik-rekabet ko ullar n n varl
nedeniyle üreticiler taraf ndan birim
maliyetlerin üzerine konan mark-up kar oranlar ndaki art lar eklinde olu abilecek kar
enflasyonu ve aç k ekonomi ko ullar nda gerçekle tirilen ithalat n yerli üretici ve
tüketiciler aç s ndan fiyat n n yükselmesine yol açacak nominal döviz kuru art lar maliyet
temelli enflasyonun ba l ca nedenleri olarak ortaya ç kmaktad r. Ayr ca parasal yetkililer
aç s ndan reel kur hedefini gözeten uyumla t r c para politikas n n geçerlili inin kabul
edilmesi durumunda döviz kuru de er kay plar yurtiçi enflasyonun en önemli
Ekonomi
içerisindeki
çe itli
endeksleme
nedenlerinden
birini
olu turacakt r.5
mekanizmalar n n varl , gerçekle en fiyat art lar n n sonraki dönemlerde üretim faktörü
sahiplerinin talep etti i faktör fiyatlar na içerilmesini sa lad
için enflasyonist sürece yol
açabilmektedir. Bu do rultuda, Bruno ve Fischer (1986) ve Dornbusch ve Fischer (1993)
ekonomide yerle ik enflasyonist beklentiler do rultusunda endekslenen ücret olu umunu
ve saptanan reel döviz kuru hedefini içeren maliyet temelli fiyat olu umunu enflasyonist
süredurum olgusunun bir nedeni olarak alg lamakta ve bu durumun uyumla t r c para
politikas ile desteklenmek zorunda olmas n n enflasyonla mücadelenin maliyetini
artt rd n göstermektedir.
5
6
Maliyet temelli enflasyon anlay
n n tarihsel geli imi ve ele tirisi için bkz. Humphrey (1998).
2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22
ubat 2008 / DEU
BF ktisat Bölümü / zmir - Türkiye
3. ENFLASYON & PARASAL BÜYÜME NEDENSELL K ÇÖZÜMLEMES
Bu bölümde TCMB (2002) çal mas na benzer ekilde yurtiçi fiyatlar genel düzeyi
de i im oran ile parasal taban büyüme aras ndaki nedensellik ili kisi ara t r lmaktad r.
Granger (1969) incelenen de i kenler aras ndaki nedenselli in yönünün ortaya
ç kar labilmesi için iktisat yaz n nda yayg n kullan lan bir nedensellik çözümlemesi
önermektedir. [X Y] gibi iki içsel de i kenli bir vektör dikkate al ns n. Granger
nedensellik çözümlemesi a a da aç kland
ekilde her bir içsel de i kenin kendisinin ve
di er de i kenin gecikmeli de erlerinin üzerine kurulu regresyonunun tahminini
gerektirmektedir (Gujarati, 2003):
n
Xt =
n
i=1
iXt-i
+
j=1
n
n
Yt =
iXt-i
i=1
+
jYt-j
jYt-j
+ u1t
(1)
+ u2t
(2)
j=1
Yukar da u1t ve u2t s f r ortalamal , sabit varyansl , ard k ba ml olmayan (serially
uncorrelated) ve normal da l ma sahip oldu u varsay lan beyaz gürültü hata terimleridir.
i ve j, X ve Y de i kenleri üzerindeki, genel kabul görmü model seçimi bilgi ölçütlerine
göre belirlenen gecikme say s n ifade etmektedir. Granger nedensellik çözümlemesinin
(1) ve (2) no'lu e itlikler kullan larak uygulanmas sonucunda dört olas l k ortaya
ç kmaktad r. (1) no'lu denklemde j katsay lar n n bir bütün olarak s f rdan farkl olmas
ve (2) no'lu denklemde i katsay lar n n bir bütün olarak s f ra e it olmas durumunda
Y'den X'e do ru bir nedensellikten söz edilebilecektir. Tersine (1) numaral denklemde
gecikmeli Y katsay lar bir bütün olarak s f rdan farkl de ilse ve (2) no'lu denklemde
gecikmeli X katsay lar bir bütün olarak s f rdan farkl ise X'ten Y'ye do ru bir nedensellik
ili kisi bulunacakt r. E er her iki denklemdeki X ve Y katsay kümeleri istatistiksel olarak
s f rdan farkl ysa kar l kl nedensellik ili kisi bulunacak, s f ra e itse de i kenler aras nda
nedensellik bulunmayacakt r.6 Burada dikkat edilmesi gereken nokta, aralar nda
nedensellik / önceleme ili kisi ara t r lan de i kenlerin dura an bir yap ya sahip
olmas d r. Bu amaçla 1992M01 – 2007M06 dönemi için ayl k gözlem aral
dikkate
al narak fiyatlar genel düzeyi de i im oran (GP) ve parasal taban de i im oran (GM)
aras nda iki de i kenli s n rland r lmam bir vektör ard k ba lan m / VAB (unrestricted
vector autoregression / VAR) modeli tahmin edilmi tir. Fiyatlar genel düzeyi için
kullan lan veriler 2000: 100 temelli genel tüketici fiyat endeksi ile temsil edilmi ve OECD
elektronik veri da t m sisteminden elde edilmi tir. Parasal taban verileriyse TCMB
elektronik veri da t m sistemi analitik bilanço alt ba l ndan derlenmi tir. Ayr ca,
1994M01 – 1994M12 ve 2000M01 – 2001M12 dönemlerinde birim de erini alan ve d sal
nitelikli olarak dikkate al nan iki kukla de i ken nedensellik çözümlemesine eklenmi tir.
A a da de i kenlere ili kin geni letilmi Dickey-Fuller / ADF (Dickey ve Fuller, 1979)
birim kök s nama sonuçlar MacKinnon (1996) kritik de erleriyle kar la t r larak
gösterilmektedir:
6
Buradaki Granger-nedensellik ili kisi, de i kenler aras nda iktisadi anlamdaki kesin bir nedenselli in
bulunmas ndan ziyade de i kenlerden birinde meydana gelen de i imlerin di erindeki de i imleri öncelemesi
anlam nda ili kinin yönüyle ilgili olarak kullan lmaktad r.
7
Tablo 2. GP ve GM de i kenleri için ADF Birim Kök S namas
De i kenler
c
t
GP
-4.19 (6)
-4.26 (6)
GM
-16.41 (0)
-16.31 (0)
0.01 Kritik de er
-3.47
-4.01
Tablo 2'de c ve t s ras yla yaln z sabit terim ve sabit terimle e ilim (trend)
bile enlerinin birim kök e itli i içerisine k s tland n göstermektedir. MacKinnon kritik
de erleri %1 anlaml l k düzeyinde birim kök s f r varsay m na kar
s nanmaktad r.
Parantez içerisindeki ifadeler ADF s namas için kullan lan gecikme say s n göstermekte
ve ayl k gözlem aral n n kullan lmas nedeniyle ençok 12 gecikme say s n dikkate
almaktad r. ADF s namas için uygun gecikme say s Schwarz Bilgi Ölçütüne göre
belirlenmi tir. Birim kök s nama sonuçlar n n incelenmesi sonucu hem ayl k enflasyon
oran hem de parasal taban büyüme oran dura an bir yap ya sahip olarak bulunmu tur.
Bu do rultuda düzey verileri kullan larak enflasyon ve parasal taban büyüme oran
aras nda ençok 12 gecikme uzunlu uyla s n rland r lmam bir VAB modeli tahmin edilmi
ve olabilirlik oran (LR) ve Akaike bilgi ölçütleri (AIC) taraf ndan önerilen 12 gecikme
uzunlu u dikkate al nm t r.7 A a da Granger nedensellik / blok d sall k s nama
sonuçlar verilmektedir:
Tablo 3. VAB Granger Nedensellik / Blok D sall k Wald S namas
S f r varsay m
Ki-kare
Ser. Der.
Olas l k
GM GP'nin Granger nedeni de ildir
14.41
12
0.28
GP GM'nin Granger nedeni de ildir
34.34
12
0.00
Tab. 3'de elde edilen sonuçlar TCMB (2002) çal mas n n bulgular n desteklemekte
ve marjinal anlaml l k düzeyleri göz önünde tutularak yap lan çözümleme fiyatlar genel
düzeyindeki de i imlerden para taban ndaki de i imlere do ru Granger nedensellik
ili kisinin bulundu unu göstermektedir. Dolay s yla, fiyatlar genel düzeyindeki de i imler
para taban ndaki de i imleri öncelemektedir.
Bu sonucun geçerlili ini farkl bir aç dan s namak için fiyatlar genel düzeyi de i im
oran ile para taban de i im oran aras ndaki çapraz korelasyonlar tahmin edilerek
de i kenlerin birbirleri aç s ndan önceleme / öncü gösterge olma durumlar incelenmi tir.
Genelde iktisadi i çevrimlerine yönelik çözümlemelerde yayg n bir kullan m na sahip olan
bu tür bir uygulama öncelikle de i kenlerin do rusalla t r lmas na ve sonra çe itli
filtreleme yöntemleri kullan larak dura an bir yap daki çevrimsel (cyclical) bile enin birim
köklü e ilim (trend) bile eninden ayr t r lmas na dayanmaktad r. Ancak kendi
çal mam zda i çevrimlerinin özelliklerini ortaya ç karmay amaçlayan ayr nt l bir
çözümlemenin yap lmas amaçlanmad
ve ele al nan de i kenler zaten dura an bir
yap ya sahip de i im oranlar
eklinde ifade edildi i için böyle bir filtreleme i lemi
yap lmayacak, do rudan fiyatlar genel düzeyi ve para taban de i im oranlar aras ndaki
çapraz korelasyonlar tahmin edilecektir.8 E er GPt ve GMt+j de i kenleri aras ndaki çapraz
7
VAB modeli için tahmin hatas ard k ba ml l k LM s namas birim kök olmamas s f r varsay m alt nda
LM(12)=4.07 (prob. 0.40) istatisti ini üretmektedir. Prob. marjinal anlaml l k de eridir.
8
Türkiye ekonomisi üzerine i çevrimlerinin belirleyicilerini ayr nt l ekilde ara t ran çal malar için bkz. Alper
(1998), Alper (2002), Aslan ve Korap (2006) ve Aslan ve Korap (2007c). Çal mam zda uygulanan çapraz
korelasyon çözümlemesi ayr nt l bir de erlendirme yap lmas amac n ta mamakta ve yaln zca bilgilendirici
olmas amac yla gerçekle tirilmektedir.
8
2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22
ubat 2008 / DEU
BF ktisat Bölümü / zmir - Türkiye
korelasyon (j), j=0, ±1, ±2, …, ±12, negatif bir j de eri için ençokla yorsa, bu durum
parasal büyüme oranlar n n fiyatlar genel düzeyi de i im oran na göre j dönem önce
dönüm noktas na ula t n gösterecektir. Di er yandan, çapraz korelasyonlar n pozitif bir
j de eri için ençokla mas parasal taban büyüme oran n n fiyatlar genel düzeyi de i im
oran taraf ndan j-dönem öncelendi ini ifade edecektir. E er GP ve GMt+j aras ndaki
çapraz korelasyon j=0 için ençokla yorsa de i kenler aras nda e zamanl olarak
meydana gelen bir ili ki söz konusu olacakt r. De i kenler aras ndaki en yüksek
korelasyon katsay s kal n harflerle gösterilmi tir. 198 gözlem say s için yakla k
0.14< (t) <1.00 olmas %5 anlaml l k seviyesinde korelasyon katsay s n n istatistiksel
anlaml l n gösterecektir. Yurtiçi enflasyonun parasal taban de i im oranlar na göre
çapraz korelasyonlar Tablo 4'de sunulmaktad r:9
Tablo 4. Fiyatlar Genel Düzeyi De i im Oranlar n n Para Taban De i im Oranlar na Göre
Çapraz Korelasyonlar
j
-12
0.02
j
-11
-10
-9
-8
0.14
-7
0.02
0.01
0
1
2
0.17
0.09 0.08 0.20 0.23 0.24
3
0.12
4
-6
0.15
5
-5
-4
0.15 0.17
6
0.06
7
8
-3
0.07
9
-2
-1
0.06 0.12
10
0.12 0.11 0.05 0.16
0.18
11
0.07
12
0.16
Tablo 4'deki bulgular, Tablo 3'de elde edilen tahmin sonuçlar n desteklemekte ve
fiyatlar genel düzeyi de i im oranlar n n parasal taban büyüme oranlar n istatistiksel
olarak anlaml bir ekilde 5 dönem önceledi ini ortaya koymaktad r.
4. VAB MODELLEMES
Fiyatlar genel düzeyi de i im oran yla parasal taban de i im oran aras ndaki
nedensellik / önceleme ili kisi incelendikten sonra, bu bölümde, Türkiye ekonomisinin
ya ad
enflasyonist sürecin belirleyicileri 1991M01 – 2007M06 inceleme dönemi için
ayl k gözlem aral na sahip verilerle ve ça da vektör ard k ba lan m (VAB) modelleme
yöntemleri kullan larak tahmin edilmeye çal lmaktad r. Bu amaçla, öncelikle,
enflasyonist süreci aç klama gücüne sahip oldu u dü ünülen talep-çeki li ve maliyet-iti li
etkenlerden olu an be içsel de i kenli bir s n rland r lmam VAB modeli olu turulmu tur.
Yurtiçi enflasyon için, yukar da ele al nd
gibi, OECD taraf ndan yay nlanan 2000: 100
temelli genel tüketici fiyat endeksi de i im oranlar (GP) dikkate al nmaktad r. Talepçeki li etkenler parasal taban büyüme oran (GM) ve 1987: 100 temelli reel gayrisafi
9
X ve Y gibi iki de i ken aras ndaki çapraz korelasyonlar a a daki gibi tan mlanabilir (QMS, 2004):
rxy(l)=cxy(l) / [( cxx(0)) . ( cyy(0))] , l = 0, ±1, ±2, …
ve
T-1
cxy(l) =
(xt – x(ortalama)) (yt+1 – y(ortalama)) / T
t=1
l = 0, 1, 2, …
T+1
(yt – y(ortalama)) (xt-1 – x(ortalama)) / T
t=1
l = 0, -1, -2, …
9
yurtiçi has lan n (GSY7H) potansiyel gayrisafi yurtiçi has ladan fark eklinde hesaplanan
(YGAP) de i kenleri ile temsil edilmi tir. Potansiyel GSY7H, reel GSY7H
reel ç kt aç
üzerine Hodrick ve Prescott / HP (1997) filtreleme yönteminin uygulanmas eklinde elde
edilmi tir. HP yöntemi, ele al nan bir y de i keni için hesaplanan düzle tirilmi s serisinin
y etraf ndaki de i kenli ini enazla t racak ekilde hesaplanan çift yönlü bir filtreleme
i lemine dayanmaktad r. K saca HP yöntemi:
T
T-1
2
(yt – st) +
t=1
((st+1 – st) – (st – st-1))2
t=2
(3)
ifadesinde s de erinin enazla t r lmas n gerektirmektedir. Yukar da T örneklem geni li i
ve
e ilim (trend) bile enindeki de i imi cezaland rmay amaçlayan bir katsay d r.
katsay s ne kadar büyük olursa ele al nan zaman serisinin e ilim bile eni o oranda
düzle tirilmi , di er yandan, =0 kabul edilirse filtreleme yöntemiyle elde edilen seri as l
zaman serisi ile ayn de erlere sahip olacakt r. Çal mam zda, iktisat yaz n nda genel
kabul gördü ü ekliyle, =14400 olarak kabul edilmi tir.10 Çal mam zda kullan lan ayl k
gözlem aral na sahip YGAP de i keninin mevsimsellikten ar nd r lm
ekildeki zaman
serisi grafi i bilgilendirici olabilmek amac yla a a da sunulmaktad r:
.ekil 1. Ayl k Gözlem Aral
na Sahip Ç kt Aç
Grafi i
2 0 0 0
1 0 0 0
0
-1 0 0 0
-2 0 0 0
-3 0 0 0
1 9 9 2
1 9 9 4
1 9 9 6
1 9 9 8
2 0 0 0
2 0 0 2
2 0 0 4
2 0 0 6
Y G A P _S A
.ekil 1' den gözlenebilece i gibi, 1994 ve 2001 ekonomik kriz dönemlerinde negatif
de erler alan oldukça büyük bir ç kt aç
meydana gelmekte, 1993 ve 2000 gibi belirgin
ekonomik büyüme dönemlerindeyse pozitif bir ç kt aç
üretecek ekilde ekonominin reel
üretim düzeyi potansiyel üretim düzeyinin üzerine ç kmaktad r.
Maliyet-iti li etmenler ise nominal döviz kuru de i im oran (GE) ve reel döviz kuru
de i im oran (GRE) ile temsil edilmi tir. Nominal döviz kuru için YTL / ABD dolar döviz
kuru kullan lm t r. Reel döviz kuru (RE) ise:
RE = (cpius * $us) / cpitur
10
(4)
Türkiye ekonomisinde reel milli gelir ve bile enleri üçer ayl k veriler eklinde yay mlanmaktad r. Kendi
çal mam zda kulland m z ve ayl k gözlem aral na sahip reel milli gelir verileri Econometric Views (EViews)
5.1. ekonometri program içerisinde haz r olarak sunulan karesel-ortalama dü ük veri aral ndan yüksek veri
aral na dönü türme yöntemi (quadratic-match average low to high frequency conversion method) kullan larak
elde edilmi tir. Benzer bir uygulama ve yöntemsel ayr nt lar
için bkz. Saatçio lu ve Korap (2006).
Çal mam zda elde edilen bütün tahmin bulgular EViews 5.1. ve Microfit for Windows 4.0. ekonometri
programlar kullan larak elde edilmi tir.
10
2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22
ubat 2008 / DEU
BF ktisat Bölümü / zmir - Türkiye
formülü kullan larak hesaplanm t r. Yukar da cpius 2000: 100 temelli ABD genel tüketici
fiyat endeksini, $us YTL / ABD dolar n ve cpitur 2000: 100 temelli Türkiye ekonomisi genel
tüketici fiyat endeksini göstermektedir. Reel döviz kurundaki bir art
yerli paran n
yabanc paralar kar s nda reel de er kayb n göstermektedir. Nominal döviz kuru
büyüme oranlar ile yerli para cinsinden ithal edilen girdi maliyetlerindeki art n yaratt
enflasyonist etki ve reel döviz kuru de i im oranlar ile de uluslar aras göreceli fiyat
etkiler yoluyla yurtiçi enflasyon üzerinde
de i ikliklerinin döviz kurlar üzerinde yaratt
meydana getirdi i olas de i ikliklerin incelenmesi amaçlanmaktad r. Çal mada, GM,
YGAP ve E de i kenleri için kullan lan veriler TCMB elektronik veri da t m sisteminden,
yurtiçi fiyatlar genel düzeyi de i im oran ve reel kur hesaplamas na konu olu turan fiyat
endeks verileri ise OECD elektronik veri da t m sisteminden elde edilmi tir. Ayr ca,
yukar da aç klanan içsel de i kenlerin yan s ra, Uluslar aras Para Fonu uluslar aras
finansal istatistikler (IMF-IFS) elektronik veri taban kullan larak elde edilen ham petrol
fiyatlar ve Türkiye ekonomisinin ya am oldu u ekonomik kriz dönemlerinin etkisini
dikkate almak üzere 1994M01 – 1994M12 ve 2000M01 – 2001M12 dönemlerinde birim
de erini alan iki kukla de i ken d sal olarak s n rland r lmam VAB modeline eklenmi tir.
De i kenler için herhangi bir mevsimsellikten ar nd rma i lemi yap lmam t r. A a da,
yukar da Tablo 2'de incelenen ve dura an bulunan GP ve GM de i kenlerinin yan s ra, E,
RE ve YGAP de i kenlerinin birim kök s nama sonuçlar verilmektedir:
Tablo 5. GE, GRE ve YGAP de i kenleri için ADF Birim Kök S namas
De i kenler
c
t
GE
-8.76 (0)
-9.60 (0)
GRE
-11.48 (0)
-11.51 (0)
YGAP
-4.16 (10)
-4.18 (10)
0.01 Kritik de er
-3.47
-4.01
Tablo 5'in incelenmesi sonucu her üç de i kenin de düzey de erleri dikkate
al nd nda dura an bir yap ya sahip olduklar anla lmaktad r. Bir sonraki a amada düzey
verileri kullan larak, yukar da aç kland
ekliyle, be içsel ve üç d sal de i kenden
olu an s n rland r lmam bir VAB modeli tahmin edilmektedir. Model için uygun gecikme
say s , en yüksek 12 gecikme dikkate al nmak üzere olabilirlik oran (LR) ve Akaike bilgi
ölçütleri taraf ndan önerilen 12 gecikme uzunlu u olarak dikkate al nm t r.11 Bir sonraki
a amada, VAB modellemesi dahilinde talep ve maliyet yanl etkenlerin enflasyonist yap
üzerindeki olas etkilerini ortaya koyabilmek amac yla etki-tepki ve varyans ayr t rma
i lemlerine ba vurulmaktad r. Etki-tepki i levi ile VAB modeli içerisinde herhangi bir içsel
de i kende meydana gelen bir standart sapmal k de i ime sistemi olu turan her bir içsel
de i kenin vermesi beklenen tepki ölçülmeye çal l rken, varyans ayr t rma i levinin
kullan lmas ile içsel bir de i kende meydana gelen tahmin hatas n n yüzde olarak ne
kadar n n kendi üzerinde ve di er içsel de i kenlerde meydana gelen de i imler sonucu
ortaya ç kt
ara t r lmaktad r. Bu amaçla, Pesaran ve Shin (1998) taraf ndan önerilen
genelle tirilmi etki-tepki ve varyans ayr t rma çözümleme yöntemleri kullan lmaktad r.12
A a da 60 ayl k bir dönem dahilinde genelle tirilmi etki-tepki bulgular gösterilmektedir:
11
VAB modeli için tahmin hatas ard k ba ml l k LM s namas LM(12)=34.68 (prob. 0.09) istatisti ini
üretmektedir. Prob. marjinal anlaml l k de eridir.
12
Pesaran ve Shin taraf ndan önerilen yöntem, yayg n kullan ma sahip ve içsel de i kenlerin model içerisindeki
s ralanmas na son derece duyarl dikeyle tirme (orthogonalization) yönteminden farkl olarak oklar n
dikeyle tirilmesini gerektirmemekte ve model içerisindeki içsel de i ken s ralamas ndan etkilenmemektedir.
11
.ekil 2. F7YATLAR GENEL DÜZEY7 DE`7.7M ORANI ETK7-TEPK7 7.LEVLER7
Generalised Impulse Responses to one SE shock in the equation for GP
0.025
0.020
0.015
GP
0.010
0.005
0.000
-0.005
0
10
20
30
40
6060
50
Horizon
Generalised Impulse Responses to one SE shock in the equation for GP
0.04
0.03
0.02
GE
0.01
0.00
-0.01
0
10
20
30
40
50
6060
Horizon
Generalised Impulse Responses to one SE shock in the equation for GP
0.008
0.006
0.004
GRE
0.002
0.000
-0.002
-0.004
0
10
20
30
40
50
6060
Horizon
Generalised Impulse Responses to one SE shock in the equation for GP
100
50
0
YGAP
-50
-100
-150
0
10
20
30
40
6060
50
Horizon
Generalised Impulse Responses to one SE shock in the equation for GP
0.008
0.006
0.004
GM
0.002
0.000
-0.002
0
10
20
30
Horizon
12
40
50
6060
2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22
ubat 2008 / DEU
BF ktisat Bölümü / zmir - Türkiye
.ekil 2'de fiyatlar genel düzeyi de i im oran n n nominal döviz kuru de i im oran ,
reel döviz kuru de i im oran , reel milli gelirin potansiyel milli gelirden fark n temsil eden
ç kt aç , parasal taban büyüme oran ve kendi üzerinde gerçekle en devinimsel oklara
kar gösterdi i tepkiler incelenmektedir.13 Etki-tepki grafikleri incelendi inde, fiyatlar
genel düzeyi de i im oran ndaki bir standart sapmal k pozitif ok kendisi üzerinde
0.021'lik bir art a yol açmaktad r. Yurtiçi enflasyon en büyük tepkiyi nominal döviz kuru
art oran nda gerçekle en oklara kar göstermekte ve nominal döviz kuru üzerinde
meydana gelen bir standart sapmal k pozitif bir ok enflasyon üzerinde 0.032'lik bir art a
yol açmaktad r. Nominal döviz kuru de i im oranlar na benzer ekilde reel döviz kuru
de i im oran üzerindeki bir standart sapmal k pozitif ok yurtiçi enflasyonu 0.008
oran nda artt rmaktad r. Dolay s yla, etki-tepki i levinin simetrik yap s dikkate
al nd nda, yerli paran n reel anlamda de erlenmesine yol açacak GRE de i keni
üzerindeki negatif bir ok yurtiçi enflasyonun gerilemesine yol açacakt r. Talep-çeki li
etkenler dikkate al nd nda; para otoritesinin denetimi alt ndaki parasal taban büyüme
oran ndaki art lar, nominal döviz kuru büyüme oran ve yurtiçi enflasyonun kendi
üzerindeki oklar n oldukça alt nda kalmakla birlikte, enflasyon üzerinde pozitif bir etki
meydana getirmekte, ancak enflasyon üzerindeki etkisi di er de i kenlerin büyüme
oranlar üzerinde gerçekle en
oklarla kar la t r ld nda daha uzun bir döneme
yay lmaktad r. Parasal taban büyüme oran üzerindeki bir standart sapmal k pozitif bir
ok, izleyen birinci, ikinci ve dördüncü dönemlerde enflasyon üzerinde 0.006, 0.007 ve
0.006'l k art lar meydana getirmekte, ayr ca parasal taban üzerinde gerçekle en pozitif
oku izleyen onuncu dönemde yurtiçi enflasyon üzerinde 0.007'lik bir art meydana
gelmektedir.14 Son olarak, ekonominin reel üretim düzeyinde potansiyel üretim düzeyinin
üzerinde gerçekle ecek pozitif bir ç kt aç
durumunda, etkileri zaman içerisine yay lan
bir
ekilde, yurtiçi enflasyonun artmaktan ziyade azalma e iliminde oldu u
gözlenmektedir. Bu durum ise, a a da .ek. 3' de gösterildi i gibi, uluslar aras fiyat
farkl l klar n n nominal kurlar üzerindeki yans ma derecesine ba l olarak reel kurda
ortaya ç kan de erlenme e iliminin sonucu, bir yandan ithal edilen enflasyonun yerli
para cinsinden maliyetinin azalmas nedeniyle enflasyonist bask lar n zay flamas na, di er
yandan verimlilik oklar yla ekonominin reel üretim kapasitesinde bir art
meydana
gelmesine neden olabilmektedir:15
13
Etki-tepki oklar n n zaman içerisinde etkilerinin kaybolmas kullan lan verilerin dura an bir yap da oldu unu
göstermektedir.
14
Bu durum ayn zamanda enflasyonist yap ile mücadele edilebilmesi amac yla parasal s k la t rma
politikalar n n benimsenmesi durumunda bu politikan n etkilerinin a amal bir ekilde ve gecikmeli olarak ortaya
ç kaca n göstermektedir.
15
Aslan ve Korap (2007c), i çevrimlerine yönelik bir çözümleme sonucunda bu tür bir yarg y destekleyecek
bulgular sunmaktad r.
13
.ekil 3. ÇIKTI AÇI`ININ REEL KURA GÖRE ETK7-TEPK7 7.LEV7
Generalised Impulse Responses to one SE shock in the equation for YGAP
0.005
0.000
GRE
-0.005
-0.010
-0.015
0
10
20
30
40
50
6060
Horizon
.ekil 3'de reel kur üzerinde meydana gelen bir standart sapmal k pozitif okun negatif
ç kt aç na yol açt
görülmektedir. Ba ka bir deyi le, reel kurda meydana gelebilecek
bir standart sapmal k negatif bir
ok 0.011'lik bir pozitif ç kt aç
meydana
getirmektedir. Etki-tepki i levleri incelendikten sonra fiyatlar genel düzeyi de i im
oranlar üzerine gerçekle tirilen varyans ayr t rma sonuçlar Tablo 6'da sunulmaktad r:
Tablo 6. GENELLE.T7R7LM7. TAHM7N HATASI VARYANS AYRI.TIRMA ÇÖZÜMLEMES7
De i kenler
Aylar
GP
GE
GRE
YGAP
GM
1
0.88
0.44
0.15
0.02
0.07
4
0.74
0.39
0.16
0.02
0.07
12
0.71
0.35
0.13
0.04
0.08
60
0.64
0.31
0.12
0.10
0.10
Altm ayl k bir dönem dikkate al narak gerçekle tirilen varyans ayr t rma çözümlemesi,
yurtiçi enflasyonda meydana gelen tahmin hatas varyans n n 0.88 ile 0.64' lük bir
k sm n n kendisinde meydana gelen oklar taraf ndan aç klama gücüne sahip oldu unu
göstermektedir. Bu sonuç ise, yukar da gerçekle tirilen etki-tepki çözümlemeleri de
dikkate al nd nda, geçmi
beklentiler temelli enflasyonist süredurum unsurunun
inceleme dönemi dahilinde ve Türkiye ekonomisi ko ullar nda ta d
önemi ortaya
koymaktad r. Enflasyonda meydana gelen tahmin hatas varyans n aç klama gücüne
sahip di er önemli etken ise nominal döviz kuru de i im oranlar olarak tahmin
edilmektedir. Altm ayl k dönem dahilinde yurtiçi enflasyonda meydana gelen tahmin
hatas n n
0.44 – 0.31'lik bölümü nominal döviz kuru de i im oranlar taraf ndan
aç klanmaktadir.16
16
Elde edilen bu bulgu, dalgal döviz kuru rejimine geçi sonras döviz kurundan enflasyona geçi (exchange
rate pass-through) etkisinin dalgal kur öncesi döneme göre zay flam
olmakla birlikte yurtiçi enflasyon
üzerinde halen önemli bir toplam etkiye sahip oldu unu tahmin eden Kara ve Ö ünç (2005) ve Saatçio lu ve
di . (2007) çal malar nda elde edilen tahmin sonuçlar n destekler niteliktedir.
14
2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22
ubat 2008 / DEU
BF ktisat Bölümü / zmir - Türkiye
5. SONUÇ
Türkiye ekonomisi yakla k otuz y l çift-basamakl kronik bir enflasyonist süreç
ya am ve ancak 2000'li y llar sonras nda ve ekonomik kriz ile sonuçlanan bir enflasyon
ile mücadele istikrar program deneyimini ya ad ktan sonra y ll k olarak tek basamakl
enflasyon oranlar na ula may ba arm t r. Bu süreç dahilinde, 2001 ekonomik krizini
izleyen dönemde düzenlenen Merkez Bankas kanunu ile istikrar politikas uygulanmas
a amas nda kullan labilecek para politikas araçlar n n seçiminde bankaya tam ba ms zl k
sa lanm , ancak enflasyon hedefleri merkezi hükümetle birlikte belirlenmeye
ba lam t r.17
Türkiye ekonomisindeki enflasyonist sürecin ba l ca nedenlerini 1991-2007 dönemi
için ara t ran çal mam zda, enflasyonist ortam tan mlayan en önemli özelliklerden
birisinin büyük ölçüde geçmi beklentiler taraf ndan yönlendirilen enflasyonist süredurum
oldu u, enflasyonist ortama neden olan etkenler içerisinde ise nominal döviz kuru
de i im oranlar nda gözlenen pozitif oklar n enflasyonun ba l ca belirleyicisi oldu u
sonucuna ula lm t r. Ayr ca yap lan nedensellik / önceleme s namalar , parasal
yetkililerin denetimindeki parasal büyüklüklerin enflasyonist ortama neden olan bir etken
olu turmaktan ziyade, örne in dönem içi yüksek kamu borçlanma gereksinimi ve bu
yap n n önemli ölçüde parasalla maya dönü meden borç çevrimi eklinde finanse edilmesi
nedeniyle, enflasyonist ortam sonucu ekonomik i lem hacminde gerçekle en de i imlere
uyum sa lamay amaçlayan bir büyüklük olarak geli im gösterdi ini ortaya koymu tur.18
Talep-çeki li ve maliyet-iti li etkenler ay r m alt nda dikkate al nd nda,
ekonominin reel üretim düzeyinde potansiyel üretim düzeyinin üzerinde gerçekle en
art lar n, talep yanl ve harcama içerikli etkenlerden ziyade do rudan üretken sektörler
üzerinde olumlu verimlilik oklar yaratabilecek ekonominin genel maliyet yap s n
rahatlat c etkenler yoluyla, yurtiçi enflasyon üzerinde azalt c bir etkisi bulunmu tur.19
Kullan lan parasal taban büyüme oran n n ise enflasyon üzerinde nominal döviz kurunda
göre s n rl , ancak etkileri daha uzun bir döneme yay lan pozitif bir etkisi gözlenmi tir.
Bütün bu bulgular do rultusunda, talep yanl ve harcama içerikli etkenler enflasyonist
sürecin ba l ca belirleyicisi olarak tahmin edilmedi i için yurtiçi talep üzerinde bask
olu turabilecek ihtiyari talep-k s c politika uygulamalar ndan ziyade ekonominin maliyet
yap s nda meydana gelen arz yönlü verimlilik
oklar n n belirleyicili i alt nda
gerçekle tirilebilecek ve ekonomik i lem hacmi üzerinde bask olu turmayacak
uyumla t r c politika uygulamalar enflasyonist yap kar s nda para politikas yetkilileri
aç s ndan önerilmektedir.
17
Kara (2006), 2002-2005 örtük enflasyon hedeflemesi döneminde bu durumun parasal yetkililer aç s ndan,
enflasyon hedeflerine ula lmas konusunda sorumlulu un hükümetle payla lmas ve uygulanan para politikas
rejimine yönelik daha geni tabanl bir deste in ortaya ç kmas nedeniyle, bir olumsuzluktan ziyade avantaj
ekline dönü tü ünü vurgulamaktad r. Ortak saptanan enflasyon hedefi do rultusunda mali disiplinin
sa lanmas na verilen önemin, faiz d
bütçe fazlas yarat lmas konusundaki istikrarl tutumun ve banka
hedefleriyle uyumlu bir gelirler politikas n n izlenmesinin 2001 sonras enflasyon ile mücadele ortam na destek
verdi i savunulmaktad r.
18
Akta ve di . (2005), yüksek kamu kesimi borçlanma gereksinimine sahip bir ekonomide parasal büyüklükler
ile enflasyonist ortam aras nda ortaya ç kabilecek fiyat sorunsal n n (price puzzle) geli mekte olan ekonomiler
aç s ndan iktisat kuram na göre bir ayk r l ktan ziyade yap sal bir özellik olu turabilece ini belirtmektedir. Bu
konuda ayr ca bkz. Uygur (2001b).
19
Çetinkaya ve Yavuz (2002) Türkiye ekonomisi ko ullar nda pozitif arz oklar n n enflasyonist yap üzerindeki
olumlu etkilerini ortaya koymaktad r.
15
YARARLANILAN KAYNAKLAR
AKAT,
A.S. (2000); "The Political
International Affairs, 54:1.
Economy
of
Turkish
Inflation",
Journal
of
AKÇAY, C. (1995); "Inflation Tax in a Post-Liberalization Environment: Evidence from
Turkey", Turkey: Political, Social, and Economic Challenges in the 1990s,
Eds. Ç. BALIM, E. KALAYCIO`LU, C. KARATA., G. WINROW ve F. YASAMEE, E.J.
Brill, Leiden, The Netherlands, ss. 210-229.
AKÇAY, O.C., ALPER, C.E. ve ÖZMUCUR, S. (2002); "Budget Deficit, Inflation and Debt
Sustainability: Evidence from Turkey, 1970-2000", Inflation and Disinflation in
Turkey, Eds. A. K7BR7TÇ7O`LU, L. RITTENBERG ve F. SELÇUK, Ashgate
Publishing Limited, Aldershot, Hampshire, England içinde, ss. 77-96.
AKTA., Z., KAYA, N. ve ÖZLALE, Ü. (2005); "The Price Puzzle in Emerging Markets:
Evidence from the Turkish Economy Using "Model Based" Risk Premium Derived
from Domestic Fundamentals", CBRT Research Departmant Working Paper,
05:02, February.
AKYÜREK, C. (1999); "An Empirical Analysis of Post-Liberalization Inflation in Turkey",
Yap( Kredi Economic Review, 10:2, ss. 31-53.
AKYÜZ, Y. ve BORATAV, K. (2003); The Making of the Turkish Financial Crisis", World
Development, 31:9, 1549-1566.
ALPER, C.E. (1998); "Nominal Stylized Facts of Turkish Business Cycles", METU Studies
in Development, 25:2, ss. 233-244.
ALPER, C.E. (2001); "The Turkish Liquidity Crisis of 2000: What Went Wrong", Russian
and East European Finance and Trade, 37:6, ss. 51-71.
ALPER, C.E. (2002); "Stylized Facts of Business Cycles, Excess Volatility and Capital
Flows: Evidence from Mexico and Turkey", Russian and East European Finance
and Trade, 38:4 ss. 22-54.
ALPER, C. E. ve ÜÇER, M. (1998); "Some Observations on Turkish Inflation: A "Random
Walk" Down the Past Decade", BoEaziçi Journal, 12:1, ss. 7-38.
ALTINKEMER, M. (2004); "Importance of Base Money Even When Inflation Targeting",
CBRT Research Department Working Paper, 04:04, March.
ASLAN, Ö. ve KORAP, L. (2006); "An Essay upon Business Cycle Facts: The Turkish
Case", Dumlup(nar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 16, Aral k, ss. 5-30.
ASLAN, Ö. ve KORAP, L. (2007a); "Monetary Transmission Mechanism in an Open
Economy Framework: The Case of Turkey", stanbul Üniversitesi ktisat
Fakültesi Ekonometri ve statistik Dergisi, 5, ss. 41-66.
ASLAN, Ö ve KORAP, L. (2007b); "Testing Quantity Theory of Money for the Turkish
Economy", Bankac(l(k ve Finansal Piyasalar Dergisi, 1:2, ss. 93-109.
ASLAN, Ö. ve KORAP, L. (2007c); "Structural VAR Identification of the Turkish Business
Cycles", International Research Journal of Finance and Economics, 9, ss.
72-86.
16
2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22
ubat 2008 / DEU
BF ktisat Bölümü / zmir - Türkiye
BAYDUR, C.M. ve SÜSLÜ, B. (2004); "The View of Sargent and Wallace on Monetary
Policy: Tight Monetary Policy Does not Stop Inflation: An Evaluation of CBRT's
Monetary Policy for 1987-2002", Journal of Policy Modeling, 26, ss. 191-208.
BEGG, D., FISCHER, S. ve DORNBUSCH, R. (1994); Economics, McGraw-Hill Book
Company.
BRUNO, M. ve FISCHER, S. (1986); The Inflationary Process in Israel: Shocks and
Accommodation", NBER Working Paper, 1483.
ÇET7NKAYA, A.A. ve YAVUZ, D. (2002); "Calculation of Output-Inflation Sacrifice Ratio:
The Case of Turkey", CBRT Research Department Working Paper, 11,
October.
D7BOO`LU, S. ve K7BR7TÇ7O`LU, A. (2004); "Inflation, Output Growth, and Stabilization
in Turkey, 1980-2002", Journal of Economics and Business, 56, ss. 43-61.
DICKEY, D.A. ve Fuller, W.A. (1979); "Distribution of the Estimators for Autoregressive
Time Series with a Unit Root", Journal of the American Statistical
Association, 74, ss. 427-431.
DORNBUSCH, R. (2001); "A Primer on Emerging Market Crises", NBER Working Paper,
8326, June.
DORNBUSCH, R. ve FISCHER, S. (1993); "Moderate Inflation", The World Bank
Economic Review, 7:1, ss. 1-44.
EICHENGREEN, B. (2001); "Crisis Preventation and Management: Any New Lessons from
Argentina and Turkey?", Backgroung Paper Written for the World Bank's
Global Development Finance 2002, University of California, Berkeley.
EK7NC7, N.K. ve ERTÜRK, K.A. (2007); "Turkish Currency Crisis of 2000-2001, Revisited",
International Review of Applied Economics, 21:1, January, ss. 29-41.
ERLAT, H. (2002); "Long Memory in Turkish Inflation Rates", Inflation and Disinflation
in Turkey, Eds. A. K7BR7TÇ7O`LU, L. RITTENBERG ve F. SELÇUK, Ashgate
Publishing Limited, Aldershot, Hampshire, England içinde, ss. 97-122.
ERTU`RUL, A. ve SELÇUK, F. (2002); "Turkish Economy: 1980-2001", Inflation and
Disinflation in Turkey, Eds. A. K7BR7TÇ7O`LU, L. RITTENBERG ve F. SELÇUK,
Ashgate Publishing Limited, Aldershot, Hampshire, England içinde, ss. 13-40.
ERTU`RUL, A. ve YELDAN, E. (2002); "On the Structural Weakness of the post-1999
Turkish Disinflation Program", Turkish Studies Quarterly, 4:2, ss. 53-67.
FRISCH, H. (1989); Enflasyon Teorileri, Çeviren: E. OKTAY ve A. Y7`7D7M, Elif
Matbaac l k Ltd.
GRANGER, C.W.J. (1969); "Investigating Causal Relations by Econometric Models and
Cross-Spectral Methods", Econometrica, July, ss. 424-438.
GUJARATI, D. (2003); Basic Econometrics, McGraw-Hill.
Hodrick, R.J. ve Prescott, E.C. (1997); "Postwar U.S. Business Cycles: An Empirical
Investigation", Journal of Money, Credit and Banking, 29, ss. 1-16.
HUMPHREY, T.M. (1998); "Historical Orgins of the Cost-Push Fallacy", FRB of Richmond
Economic Quarterly, 84:3, Summer.
INTERNATIONAL MONETARY FUND (2007); World Economic Outlook, September.
KALIN, A.S. (1989); Enflasyon Analitik Bir Yakla3(m, Filiz Kitabevi, 7stanbul.
KARA, A.H. (2006); "Turkish Experience with Implicit Inflation Targeting", CBRT
Research and Monetary Department Working Paper, 06:03, September.
17
KARA, H. ve Ö`ÜNÇ, F. (2005); "Exchange Rate Pass-Through in Turkey: It is Slow, But
Is It Really Low?", CBRT Research Department Working Paper, 05:10, April.
K7BR7TÇ7O`LU, A. (2002); "Causes of Inflation in Turkey: A Literature Survey with
Special Reference to Theories of Inflation", Inflation and Disinflation in
Turkey, Eds. A. K7BR7TÇ7O`LU, L. RITTENBERG ve F. SELÇUK, Ashgate
Publishing Limited, Aldershot, Hampshire, England içinde, ss. 43-76.
KORU, A. T. ve ÖZMEN, E. (2003); "Budget Deficits, Money Growth and Inflation: The
Turkish Evidence", Applied Economics, 35:5, ss. 591-596.
KURAL, V. (1997); "Para 7kamesi Alt nda Enflasyonist Finansman", Hazine Dergisi, 5,
ss. 45-57.
MACKINNON, J.G. (1996); "Numerical Distribution Functions for Unit Root
Cointegration Tests", Journal of Applied Econometrics, 11, ss. 601-618.
and
MET7N, K. ve MUSLU, 7. (1999); "Money Demand, the Cagan Model, Testing Rational
Expectations vs Adaptive Expectations: The Case of Turkey", Empirical
Economics, 24, ss. 415-426.
MET7N-ÖZCAN, K., BERUMENT, H. ve NEYAPTI, B. (2004); Dynamics of Inflation and
Inflation Inertia in Turkey", Journal of Economic Cooperation, 25:3, ss. 63-86.
MONTAGNOLI, A. ve NAPOLITANO, O. (2003); "Dynamics of Inflation in Turkey during
the 1990s", Applied Economics Letters, 10, ss. 647-650.
ORHAN, O.Z. (1995); Ba3l(ca Enflasyon Teorileri ve
Kitabevi, 7stanbul.
stikrar Politikalar(, Filiz
ÖZDEM7R, K. A. ve .AH7NBEYO`LU, G. (2000); "Alternatif Döviz Kuru Sistemleri",
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankas( Ara3t(rma Genel MüdürlüEü Tart(3ma
TebliEi, Eylül.
ÖZDEM7R, K. A. ve TURNER, P. (2004); The Demand for Base Money in Turkey:
Implications for Inflation and Seigniorage", CBRT Research Department
Working Paper, No. 04:12.
ÖZMEN, E. (1998); "Is Currency Seigniorage Exogenous for Inflation Tax in Turkey",
Applied Economics, 30:4, ss. 545-552.
PAYA, M. (1998); Para Teorisi ve Politikas(, Filiz Kitabevi, 7stanbul.
PESARAN, M. H. ve SHIN, Y. (1998); Impulse Response Analysis in Linear Multivariate
Models", Economics Letters, 58, ss. 17-29.
QMS (2004); EViews 5 User's Guide, April.
SAATÇ7O`LU, C. (2005); "Türkiye Ekonomisindeki Enflasyonist Sürecin 7ncelenmesine
Yönelik Bir Uygulama", ODTÜ Geli3me Dergisi, 32 (Haziran), 155-184.
SAATÇ7O`LU, C. ve KORAP, L. (2006); "Determinants of Turkish Inflation", TEA
Discussion Paper, 2006:7.
SAATÇ7O`LU, C., KORAP, L. ve VOLKAN, A. (2007); "Impact of Exchange Rate Changes
on Domestic Inflation:The Turkish Experience", The Business Review,
Cambridge, 8:2, ss. 150-158.
SARGENT, T.J. ve N. WALLACE (1981); "Some Unpleasant Monetarist Arithmetic", FRB
OF Minneapolis Quarterly Review, 5:3, ss. 1-17.
SELÇUK, F. (2001); "Seigniorage, Currency Substitution and Inflation in Turkey",
Inflation and Disinflation in Turkey, Eds. A. K7BR7TÇ7O`LU, L. RITTENBERG
18
2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22
ubat 2008 / DEU
BF ktisat Bölümü / zmir - Türkiye
ve F. SELÇUK, Ashgate Publishing Limited, Aldershot, Hampshire, England içinde,
ss. 155-166.
SOYDAN, A. (2003); "Financial Liberalization, Currency Substitution and Seigniorage
Evidence from Turkey", Paper Presented to the Conference on Policy
Modeling, July 3-5, 7stanbul.
TCMB (2002); Para Politikas( Raporu, Nisan.
US, V. (2004); "Inflation Dynamics and Monetary Policy Strategy: Some Prospects for the
Turkish Economy", Journal of Policy Modeling, 26, ss. 1003-1013.
UYGUR, E. (2001a); "Krizden Krize Türkiye: 2000 Kas m ve 2001 .ubat Krizleri", TEA
Discussion Paper, 2001:1.
UYGUR, E. (2001b); "Enflasyon, Para ve Mali Bask : 7ktisat Politikas nda Geri Kalm l k",
ktisat, 3letme ve Finans, 16: 189.
Ek 1. Y ll k Fiyatlar Genel Düzeyi, Parasal Taban, Nominal Döviz Kuru ve Reel Döviz Kuru
De i im Yüzdeleri
2 .5
2 .0
1 .5
1 .0
0 .5
0 .0
- 0 .5
1 9 9 2
1 9 9 4
Y
Y
Y
Y
i lli
i lli
i lli
i lli
k
k
k
k
1 9 9 6
F
P
N
R
1 9 9 8
2 0 0 0
i y a t la r G e n e l D u z e
a ra s a l T a b a n D e g
o m in a l D o viz K u ru
e e l D o v iz K u ru D e
2 0 0 2
2 0 0 4
2 0 0 6
y i D e g is im O ra n i
i s im O ra n i
D e g i s im O ra n i
g is im O ra n i
19
20
Download