temel yaşam desteği

advertisement
1
TEMEL YAŞAM DESTEĞİ
Hasta, yaralı ya da kazazedeyi hayatta tutabilmek amacıyla yapılabilecek en temel ve önemli
uygulamalara denir. Daha önce de değinilen ilk yardımın ABC sini içermektedir.
Bir kimsenin hayatta kalması demek, o kimsenin solunum ve dolaşım sisteminin işlevlerini yerine
getiriyor olması demektir diye düşünebiliriz (acilde). Solunumun veya dolaşımın durması kişiyi çok kısa
zamanda ölüme götürecektir. Dolayısı ile ilkyardım eğitiminde, bu gibi durumlarda ne yapılacağına dair
bilgilenmek gerekmektedir. Biz burada önce solunum, sonra dolaşım sistemi üzerinde duracağız. Ancak
beraberinde de anlatılacağı gibi, bu iki sistem çok kısa sürelerde birbirini etkilemektedir.
Nefes alma fizyolojisi ve anatomisi üzerinde daha önce durulmuştu. Kısaca tekrar değinecek olur isek;
Her nefes alışımızda hava, burun ve ağızdan girerek yutağa gelir, buradan gırtlağa geçer, buradan trakea
denilen ana nefes borusuna geçer, buradan sağ sol bronşlara ayrılarak akciğer içine girer. Akciğer içinde
bronşiol denilen küçük bronş dalcıklarında ilerler ve alveol kesesi denilen gaz değişiminin olduğu
birimlere gelir. Burada, aldığımız hava kan ile karşılaşır. Gaz değişimi olduktan sonra, nefes verme ile
hava tekrar aynı yollardan dışarı çıkar.
Genel olarak yetişkin kişiler her 5 sn. de 1 defa, çocuklar ise her 3 sn. de 1 defa nefes alırlar (istirahatte).
Herhangi bir sebepten solunumun durması halinde hayati organlar dediğimiz beyin, kalp gibi organlar,
dışarıdan uygulanacak yapay solunum ile bir süre daha fonksiyonlarını devam ettirebilirler. Bildiğimiz gibi
nefes aldığımızda havanın içindeki O2 doku ve organların faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli ana
unsurdur. Oksijen olmazsa yaşam olmaz.
Solunum durmasını takiben, kalp durmadan önce yapılacak yapay solunum uygulamasıyla kişi hayatta
tutulabilir.
‘’solunumu duran kişiye, solunumu tekrar dönene kadar dışarıdan yaptırılan solunuma yapay solunum
denir.’’
Solunum durmasına en sık solunum yolu tıkanıklıkları neden olmaktadır. Ayrıca elektrik çarpması, bazı
ilaç toksikasyonları, beyin kanaması, felç gibi sebepler de sayılabilir.
Normalde soluduğumuz hava içinde % 21 kadar O2 bulunur. Biz nefes alarak içinde % 21 O2 bulunan
havayı ciğerlerimize çekeriz. Peki bu O2 nin hepsini kullanır mıyız? Hayır.
Normalde solunum esnasında hava içindeki sadece % 5 kadar O2 yi kullanırız. Yani sadece bu kadarı
kanımıza geçer. Kalan yaklaşık % 15 lik O2 ise nefes verme ile tekrar dış ortama salınır. Dolayısı ile bu
dışarı atılan havadaki % 15 lik O2, solunum yapamayan bir kişinin ihtiyacını bir süre fazlasıyla karşılar.
Nabız olduğu sürece, yani kalp atımı oldukça, bir kişi yapay solunum ile saatlerce hayatta tutulabilir.
SOLUNUMUN DURDUĞUNU NASIL ANLARIZ?
1- Bak - dinle - hisset yöntemi ile
2- Ayna yardımı ile
SAÜ Temel İlk Yardım ve Acil Eğitimi ders notları
Dr. Doğan Erdoğdu
2
SUNİ SOLUNUM AŞAMALARI
1-) herhangi bir sakınca yok ise, kişi sert bir zemine sırt üstü yatırılır.
2-) ağız bölgesi kontrol edilir. Yabancı cisim var ise çıkarılır.
3-) kişiye, sakıncası yok ise, baş – çene pozisyonu verilir.
4-) ağızdan solunumda burun, burundan solunumda ağız kapatılır.
5-) derin nefes alınarak kişiye verilir.
6-) bu esnada göğüs kabarması kontrol edilir.
7-) ne kadar nefes verilir? Göğüsün kabarmasına yetecek kadar.
8-) 2 – 3 sn de bir tekrarlanır.
bak – dinle – hisset yöntemi
baş – çene pozisyonu ile hava yolu açılması
Kalp, beyin gibi hayati organlarımız oksijensizliğe ancak çok kısa süreler tahammül edebilir. Bu süre
dakikalardır.
Beyin yaklaşık 4-6 dk. oksijensiz kalabilir.
-
0 – 1 dk. da kalp etkilenir. Ritim bozuklukları başlar.
Yaklaşık 4 dk. da beyinde hasara eğilim olur.
4 – 6 dk. da beyin hasarı başlar.
6 – 10 dk. da artmış beyin hasarı
10 dk ve üzeri geri dönüşümsüz beyin hasarı
(Tabii ki bu sürelerde kalp durmadıysa)
SAÜ Temel İlk Yardım ve Acil Eğitimi ders notları
Dr. Doğan Erdoğdu
3
SOLUNUMUN KAYBOLMASI İLE OLUŞAN BAŞLICA DURUMLAR ( bilinç yerinde iken)
-
Göğüs hareketleri kaybolmuştur.
Oksijensizliğe bağlı olarak dudaklar, dil, parmak uçları siyonize olur (morarır)
Oksijensizliğin ilerlemesiyle çırpınma benzeri hareketler başlar, eller genelde boğaza gider.
Göz bebekleri genişler.
Bilinç kaybolur.
Kalp durur.
Ölüm.
SOLUNUMU DURAN KİŞİYE YAPILACAKLAR
-
Ne olursa olsun bayılan, kaza geçiren, solunum sıkıntısı olan kişiye, dokunarak ‘’ nasılsın? ‘’ gibi
sorular sorulur. ( bilinç kontrolü )
Hava yolu değerlendirmesi yapılır.
Mümkün ise kişi sırt üstü yatırılır.
Boyun travması riski yok ise baş – çene pozisyonu verilir.
Boyun travması riski var ise alt – çene pozisyonu uygulanır.
Solunum yolları açık, ancak hastada kusma, ağızda kanama var ise hasta yan yatırılmalıdır.
SUNİ SOLUNUM
1- Ağızdan ağıza
2- Ağızdan buruna
3- Ağızdan ağız ve buruna ( çocuklarda )
SAÜ Temel İlk Yardım ve Acil Eğitimi ders notları
Dr. Doğan Erdoğdu
4
AĞIZDAN AĞIZA SUNİ SOLUNUM
En yararlı yöntemdir. Hasta sırt üstü sert bir zemine yatırılır. Baş hizasına gelinir. Hava yolu açıklığı
sağlandıktan sonra baş - çene pozisyonu verilir. Alından tutulan el ile aynı zamanda burun kanatları
bastırılarak burun sıkıştırılır. Derin nefes alınır. Hastanın açık olan ağzından içeri doğru 1,5- 2 sn de verilir.
Bu arada hastanın göğsü gözlenir. Nefes vermemizle göğüs yukarı kalkar. Hemen ağızdan çekilerek
hastanın nefes vermesi sağlanır. Hastanın göğsü inmelidir.
AĞIZDAN BURUNA SUNİ SOLUNUM
Ağız bölgesinden suni solunum yaptırılamayan durumlarda uygulanır:
-
Kusma,
Ağız içi kanama, yaralanmalar,
Hastanın ağzının açılamaması durumu,
Bulaşıcı hastalık şüphesi.
Bu durumlarda ise hastanın çenesinden tutulan el ile ağızı kapatılır ve nefes burundan verilir.
Ağızdan ağıza solunum
Ağızdan buruna solunum
KARDİAK ARREST ( KALP DURMASI )
Kalp fonksiyonlarının durması, nabız alınamaması, solunum ve bilinç kaybı ile devam eden, hastalık ya da
dışardan bir etki ile aniden oluşan tabloya kardiak arrest denir.
Ölüm ise daha farklı bir olaydır. Beyin işlevlerinin geri dönüşümsüz olarak durmasına ölüm denir. Beyin
işlevleri henüz geri dönüşümsüz olarak durmayan kişide, durmuş olan kalbe müdahale edilir ve kalbin
pompa işlevi dış müdahale ile bir miktar sağlanabilir ise beyin fonksiyonları kaybolmaz ve ölüm oluşmaz.
Yani kalp durması ilk etapta ölüm değildir.
SAÜ Temel İlk Yardım ve Acil Eğitimi ders notları
Dr. Doğan Erdoğdu
5
Kardiak arrest sebebi olabilecek durumlar:
-
Kalp bölgesi üzerine şiddetli travma
Çeşitli kalp hastalıkları
Aşırı sıvı kaybı
Hipoksi ( O2 azlığı )
Elektrik çarpması
Suda boğulma
Bazı ilaç toksikasyonları
Hipotermi
Kan akciğerlere gelince, oksijeni alır ve vücuttaki tüm organ ve dokulara götürür. Kalp atımı olmayınca,
kalp pompa işlevini yerine getiremeyeceğinden, kandaki oksijen doku ve organlara gidemez. Çünkü kan
gidememektedir. Oksijensiz kalan doku ve organlarda kısa sürede ölme başlar.
Solunum durmasıyla kan oksijenlenemez.
Kalp durmasıyla kan gitmesi gerekli yerlere gidemez.
Yani her iki durumda da doku ve organlar oksijen yokluğuna girer. Sonuç ölüm.
Duran bir kalbin yapamadığı pompa işlevi, dışarıdan müdahale ile bir miktar da olsa yaptırılabilir. Göğse
basınç uygulayarak kalp göğüs kafesi ve sırt arasında sıkıştırılır. Böylece bir miktar da olsa kan, damarlara
gönderilir ve yaşamsal organlara gönderilebilir ( beyin, akciğer). İyi yapılan bir göğüs kompresi ile kan
dolaşımının 1/3 ü sağlanabilir. Bu da kısa bir süre dahi olsa yaşamın devamını sağlayabilir.
solunum desteği ile beraber kalp masajı yani
dolaşım desteği, tıbbi yardım gelen kadar beyin
fonksiyonlarının kaybını önleyebilir. Yaşamı
uzatmak için gereken hayati bir uygulamadır.
Kalp durmasıyla;
-
Arterlerde nabız alınamaz
1 – 3 dk içinde solunum merkezine kan gitmediğinden solunum durur. Ancak solunum
durmasına müteakip kalp durmuş da olabilir.
SAÜ Temel İlk Yardım ve Acil Eğitimi ders notları
Dr. Doğan Erdoğdu
6
-
Kalp durmasını izleyen 15-20 sn içinde bilinç gider
Pupillalar genişler
Ne zaman kalp masajına başlanmalı ?( CPR- kardi opulmoner resusitasyon)
-
Nabız alınamıyor
Solunum yok
Pupillalar geniş
DERHAL AKCİĞER-KALP CANLANDIRMASINA BAŞLANMALI.
UNUTULMAMASI GEREKEN EN ÖNEMLİ NOKTA:
NABIZ ALMAYI BİLMİYORSAK, KALBİN DURDUĞUNDAN TAM EMİN DEĞİL İSEK ASLA VE ASLA KALP
MASAJI YAPMAMALIYIZ. ÇALIŞAN BİR KALBİ, KALP MASAJI YAPMAYA ÇALIŞARAK DURDURABİLİRİZ.
ÖNCE ZARAR VERME !
CPR
( cardio pulmonel resusitasyon )
Üç aşamalıdır. 1- temel yaşam desteği, 2- ileri yaşam desteği, 3- uzun süreli yaşam desteği
Biz temel yaşam desteği üzerinde duracağız. Diğerleri tıbbi ekipman ile acil servis imkanları ile sağlık
personeli tarafından yapılan uygulamalardır.
Temel yaşam desteği:
İlk yardımın ABC sini içerir.
A ------- airway ( hava yolu açıklığının sağlanması )
B------- breathing ( solunumun sağlanması )
C------- circulation ( dolaşımın sağlanması )
1- tek kurtarıcı ile resusitasyon:
-
-
Kendimizin ve yaralının can güvenliğinden emin olunmalıdır
Hastada bilinç kontrolü yapılmalıdır
Dokunarak ‘’ iyi misin ‘’ diye sorulur.
Cevap yok ise derhal durum gözden geçirilir. Ne çeşit bir yaralanma olduğu anlaşılmaya çalışılır.
Gerekirse çevreden ne olduğu derhal öğrenilir.
Bulduğumuz pozisyonda müdahale her zaman daha iyidir. Yaralının pozisyonu korunmalıdır. Ne
olduğu ve durum anlaşılana kadar hareket ettirmemek ve yaşamsal bulguları o pozisyonda
kontrol etmek en doğrusudur. ( solunum + nabız + bilinç )
Bulduğumuz pozisyonda müdahale imkanımız yok ise omurga yaralanması riski göz önünde
bulundurularak, hasta sırt üstü yatar konuma getirilir. Omurga yaralanma riskine karşı her
SAÜ Temel İlk Yardım ve Acil Eğitimi ders notları
Dr. Doğan Erdoğdu
7
-
zaman dikkatli olmalı ve yaralı olabildiğince sırt ve boyun bölgesi hareket ettirilmeden
yatırılmalıdır.
Hastaya derhal baş – çene pozisyonu ya da duruma göre ( boyun zedelenmesi ) alt çene
uygulaması yapılır.
Hava yolu açılmaya çalışılır
Bu arada ağız içi kontrol edilir
Bak-dinle-hisset yöntemi ile solunum kontrolü yapılır
Zaman çok kıymetlidir. Kontroller 10 sn içerisinde yapılmalıdır ( nabızlar + solunum)
Solunum var ise hasta hasta izlenir ve en rahat olduğu pozisyonda tutulur
Solunum yok ise derin nefes alınarak 2 defa hastanın ağzından verilir ( suni solunum peş peşe 2
defa yapılır)
Bu arada hasta göğsü izlenir
Yeteri kadar göğüs hareketi yok ise solunum yolları tıkanıklığı düşünülür, tekrar kontroller yapılır
ve 2 defa daha suni solunum yaptırılır..
Hastada hareket olup olmadığı kontrol edilir.
Dolaşım bulguları değerlendirilir
Nabızlar da kontrol edilmiştir
Periferik nabızlar ( el bileği, ayak nabzı ) yok ise carotis nabzı ( şah damar nabzı )’ na bakılır.
Nabız olmadığına kesin karar verilir ise derhal göğüs kompresyonuna başlanır.
Sol el göğüs kemiğinin 1/2 alt noktasına konulur. ( direkt kemik üzerine, kaburgalar değil. Bknz
anatomi göğüs kafesi )
Diğer el de sol elin üzerine konur.
Dirsekler asla kırık olmamalı ve direkt kuvvet verecek şekilde olmalıdır.
Göğüs kemiğine 4 – 5 cm içeri girecek kadar bastırılır.
-
Her kompresyon ve gevşetme hareketi süresi eşit olmalıdır
Kompresyon – çekme hareketi dk. da ortalama 100 defa olacak şekilde ayarlanmalıdır
15 kompresyon yapılır, bırakılır, hasta başına geçerek 2 suni solunum yaptırılır
-
SAÜ Temel İlk Yardım ve Acil Eğitimi ders notları
Dr. Doğan Erdoğdu
8
-
Tekrar 15 kompresyon ve sonrası 2 solunum.
Tek kişi ile yapılan resusitasyonda oran 15 / 2 dir.
Ne kadar yapılmalıdır?
Yaşam belirtisi alana kadar ( arada nabız ve solunum kontrolleri yap )
Ya da
Ümidi kesene kadar.
Not: kontroller 10 sn. yi geçmemelidir. Zaman çok önemlidir. Solunumsuz ya da kansız kaldığı der an
ölüme daha yaklaştığı unutulmamalıdır.
İki kişi ile resusitasyon:
2 kişi müdahaleye geçer. Bir kişi solunum devralır, diğer kişi kalp masajını yapar. Burada da koordineli
olarak 5 kalp masajına 1 suni solunum olarak uygulanır. ( 5 / 1 oranı )
Ancak yine başlarken 2 adet solunum yaptırılır. Soluk verme esnasının da solunumcu göğüs hareketlerini
izler.
UNUTULMAMALI
-
Her soluk verme ( ventilasyon ) 1,5 – 2 sn sürmelidir
Soluk verme ne kadar hızlı olur ise, hastanın solunum yollarında o kadar direnç oluşur ve giden
hava o kadar az olur.
Yeni hava vermek için akciğerdeki havanın tamamen boşalmasın beklemek gerekmektedir.
SAÜ Temel İlk Yardım ve Acil Eğitimi ders notları
Dr. Doğan Erdoğdu
9
-
Bu süre 2- 3 sn dir. Önemli olan verilmiş havanın çıkmasıdır.
Kanın O2 lenmesi ve bu kanın dokulara gitmesi CPR ın esasıdır.
Yani solunum ve dolaşımı durmuş kimsede kalp masajı ve suni solunum birlikte yapılmalıdır.
Göğüs kemiğinin aşağı doğru 4 – 5 cm hareket etmesi kalbin pompa görevi için yeterlidir.
Göğse basınç dik olarak uygulanmalıdır.
Doğru yerden yapılmayan basınç çok fazla kaburga kıracaktır.
Çok şiddetli bastırmak da yine çok fazla kaburgayı parçalayacak ve akciğer ya da kalpte doku
hasarına neden olacaktır.
Göğse normal kompresyonda dahi bir, iki kaburga kırılabilir. Bu normal olarak karşılanır. Ancak
yanlış yerden kompresyon ya da aşırı bastırmak, ciddi sonuçlar doğurur.
Nabzı ve solunumu kontrol etmek için geçecek süre 10 saniyeyi aşmamalıdır.
Eğer yaşamsal fonksiyonlar döner ise uygulamaya derhal son verilmelidir.
Dakikada 40 – 120 arası masajın etkin olduğu kabul edilmektedir
En uygun kalp masajı ile beyin kanlanmasının ancak % 30’ u sağlanabilir.
YAŞAMSAL FONKSİYONLARI TAM OLARAK KONTROL ETMEYİ BİLMİYORSANIZ,
KALBİN DURDUĞUNDAN EMİN DEĞİL İSENİZ,
ASLA KALP MASAJI YAPMAYINIZ.
ÖLMEMİŞ BİR KİMSEYİ ÖLDÜRÜRSÜNÜZ….
( CPR uygulama oranları: 1993 ILCOR )
Kaynaklar:
İLK YARDIM Ders Kitabı editör Prof. Dr. Osman Nuri Dilek Afyon Kocatepe Ün. 2003
- CPR : Yrd. Doç. Dr. Demet Doğan Erol
- İlk yardımın ABC si: Prof. Dr. Osman Nuri Dilek
SAÜ Temel İlk Yardım ve Acil Eğitimi ders notları
Dr. Doğan Erdoğdu
Download