bbT: “Sorumluluk bilinciyle çalışıyoruz.”

advertisement
03 Mayıs 2013 — Sayı 16
Gemeinschaft. Community. Communauté. İslam Toplumu Millî Görüş » www.igmg.org
Camilerimiz
Aile
Gençlik
Hacı Bayram Veli Camii
Dua ve ibadet etmenin psikolojik faydaları
Amsterdam’da toplandı
Duisburg-Hochfeld
s. 14
Ruhun gıdası: Dua
GT Bölge Başkanları
s. 17
Irkçılığın
Panzehiri:
Kardeşlik bilinci
s. 19
s. 12
BBT: “Sorumluluk
bilinciyle çalışıyoruz.”
IGMG Bölge Başkanları Toplantısı (BBT)’nda bütün birimler tarafından yürütülen
hizmet faaliyetleri değerlendirildi. Eğitimden irşada, gençlikten teşkilatlanmaya
kadar birçok farklı alanda sayısız hizmete imza atan teşkilat birimleri, bu geniş
değerlendirme toplantısıyla hizmetlerin etüdünü yapma imkânına da kavuştu.
İslam Toplumu Millî Görüş’ün Kerpen’deki Genel Merkez binasında yapılan
Bölge Başkanları Toplantısı (BBT)’nda, teşkilat birimleri tarafından son iki ayda gerçekleştirilen faaliyetler değerlendirilirken, 19
Mayıs 2013 tarihinde Belçika’da düzenlenecek Kardeşlik ve Dayanışma Günü ve bu
gün ile ilgili yapılan hazırlık çalışmaları ele
alındı.
Başta ramazan ayı olmak üzere yaz aylarında çalışma takvimine alınan hizmet ve
faaliyetler ile ilgili tüm birimlerce bilgilendirmelerde bulunulan toplantı, Kur’ân-ı Kerîm
tilaveti ve yoklama ile başladı. Yoklama
sonrasında Genel Başkan Kemal Ergün,
genel bir bilgilendirmede bulundu. Teşkilat
hizmetlerinin hem bugün, hem de gelecek
için yüksek bir sorumluluk duygusuyla ifa
edilmesini isteyen Ergün, bu hizmetlerin teşkilatımızın temel ilkeleri çerçevesinde, büyük
bir titizlikle yerine getirilmesi gerektiğine vurgu yaptıktan sonra, “Çalışmalarımız ve yaptıklarımızdan dolayı teşkilatın hizmetlerinde
olumsuz bir intiba oluşmasına sebep olacak
davranışlardan kaçınmak hepimizin görevidir. Bu teşkilatta, genel başkanından bölge
başkanına, üyesinden cemaatine hepimiz,
sorumluluk bilinciyle çalışıyoruz.” uyarısını
yaptı. Ergün şöyle devam etti: “İçeriği ne
olursa olsun, konuğu, misafiri, konuşmacısı
kim olursa olsun, Genel Merkez’in, bölgemizin veya cemiyetimizin organize etmediği
hiç bir toplantı bizim değildir; bunların hiçbirinin sorumluluğunu üstlenemeyiz. Başkasının yaptığı faaliyetlerin değil, kendi faaliyetlerimizin sorumluluğunu yükleneceğiz.”
19 Mayıs’ta düzenlenecek Kardeşlik ve
Dayanışma Günü’nün yılın en önemli buluşma günü olduğunu söyleyerek herkesi bu
güne davet eden Ergün, “Kardeşliğimizin
daha fazla pekişmesi, kucaklaşmak, buluşmak için oradayız. Bu günümüze yoğun bir
katılım bekliyoruz.” dedi.
IGMG’nin hizmet çalışmalarının gelişerek devam ettiğini bildiren Ergün, hâlen yürütülmekte olan hizmet projelerine yenilerini
ekleyeceklerini, eğitim merkezlerinin, okulların ve öğrenci yurtlarının açılışına önem vereceklerini söyledi.
s. 05
Belçika’da buluşalım:
Kardeşlik ve Dayanışma Günü
yaklaşıyor
İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Teşkilatlanma Başkanlığı tarafından organize
edilen ve 19 Mayıs’ta gerçekleştirilen olan Kardeşlik ve Dayanışma Günü’nün
hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor.
Avrupa, Kanada ve Avustralya’dan IGMG
Teşkilatlarının katılacağı program, Belçika’nın
Hasselt şehrinde düzenlenecek. Geniş çaplı
organizasyonların düzenlendiği programa 15
binden fazla kişinin katılımı bekleniyor. Misafir konuşmacılar, çocuklar için düzenlenen
programlar ve konserler ile tüm Müslümanların beraberlik ve dayanışma duygusunu
pekiştirmeyi amaçlayan Kardeşlik ve Dayanışma Günü için beş ay öncesinden yoğun
hazırlıklara başlandı.
s. 06
4 Mayıs
20 Nisan
AjandaNotları
Notları
Ajanda
Freiburg – Namazla Diriliş Programı Katılımcılar: AbdulHollanda – Kutlu Doğum ve Hafızlık İcazet Programı
lah Yıldız, Ahmet Bulut, Ömer Karaoğlu, Hatice Şahin Yer:
Katılımcılar: Kemal Ergün, Oktay Dalmaz, Prof. Dr.
Neue
Tonhalle,
7, 78050
Villingen
Saat: 15:30
Mehmet
EminBertholdstr.
Maşalı Yer:
Party Salon
Osdorp.
Jan
Ruhr
A – I.R.A.B.
e.V., Münster
Gezisi Yer: Saat:
Münster
HBF,
Rebelstraat
21, 1069
CA, Amsterdam
19:00Saat:
24:00.10:30
(İrtibat için: 06 43 54 06 92)
5 Mayıs
Köln – Aileler Günü ve Konferans Katılımcılar: İlahiyatçı Neckar
Yazar Ahmet
Yer:Namazı
Merheimer
Str. 229,
Rhein
Saar –Bulut
Sabah
Programı,
Yer:
50733 İslam
Köln-Nippes
Saat: 15:00 6, 67059 LudwigsAlem-i
Camii, Krummlachstr.
hafen Saat: 05:00
Hessen Kelsterbach, Sevgi ve Dayanışma Günü Katılımcılar:
Oğuz
Üçüncü,Rahmet
Uğur IşılakHz.
Yer:Muhammed
Can-Su Düğün
Salonu,
Berlin
– Alemlere
(s.a.v.)
ve
Düsseldorferstr.
65670 Eschborn
Süd Saat:
Maide-i Kur’an40,Programı
Katılımcılar:
M. 14:30
Emin Yıl-
21 Nisan
dırım, Serdar Tuncer, Ömer Karaoğlu, İsmail Coşar,
Ekrem Nalbant Yer: Tempodrom, Möckernstr. 10,
10963 Berlin
Saat: 14:00
Hessen
– Üniversiteliler
Birimi, Viyana ve Budapeşte’ye
Ruhr gezisi,
A – Alemlere
Hz. Muhammed (s.a.v.)
kültür
Bilgi için:Rahmet
students@igmg-hessen.de
Katılımcılar: Kemal Ergün, Ömer Döngeloğlu
9-12 Mayıs
Güney Bavyera – İngolstadt, Aileler Günü Yer: Haus der
Yer: Cici Saray Gewerbestr. 12, 58791 Werdohl
Vereine, Rückertstr. 7, 85055 Ingolstadt Saat: 10:00 – 20:00
Saat: 14:00
Württemberg – Aalen Fatih Şubesi, Aileler Günü, Katılımcılar: Sedat Uçan, Kemal Ergün, Yer: Ulmer Straße 104,
73431 Aalen
Saat:
10:00
Arlberg
– 8.
Kitap
Fuarı. Yer: Messehalle 8a-10,
22 Nisan - 01 Mayıs
6854 Dornbirn
10-12 Mayıs
23
Nisan
Hannover
– Aileler Günü Katılımcılar: Hatice Şahin, Prof.
Köln
– Tefsir
Dersleri
Katılımcı:
Celil Yalınkılıç.
Dr. Nihat
Hatipoğlu,
Ahmet
Bulut, Ekrem
Kömürcü, Yer:
Bilal
Merheimer
Str. 229,
Köln-Nippes.
Saat:
Göregen, Feyzullah
Birışık,50733
alemshow
Yer: Weidendamm
18:00-19:00. (kayıt için: igmgkoeln.info@gmail.com)
9, 30167 Hannover Saat: 10:00
Kuzey Ruhr – Alemlere Rahmet Hz. Muhammed
(s.a.v.) ve Maide-i Kur’an Programı
Hessen – Griesheim,
AlemlereM.Rahmet
Hz. Muhammed
Katılımcılar:
Kemal Ergün,
Ali Toptaş,
Ömer Ka(s.a.v.) Programı
Katılımcılar:
Kemal Ergün,
Hasan
raoğlu,
Bekir Develi,
Muhammed
Turhan,
A.Sadıgi,
Ebul
Bilal Kaçmaz,
İsmail Tüzen
Yer: Saalbaujeder
– Erlenbach,
Kâsımî,
Muhammed
Buhayri,
Ekrem Nalbant
Yer:
Stadthalle
Bielefeld,
Willy-Brandt-Platz
1, 33602
Im Sauern 10,
60437 Frankfurt
am Main Saat:
19:00 Bielefeld / Saat: 12:30
11 Mayıs
camia | 03 Mayıs 2013
Değerli
Kardeşlerim
İçindekiler
Gündemden
Köln Bölgesi Aileler Günü’nde buluştu – s. 11
Alpes KT seminerde buluştu – s. 11
Almanya ırkçılık sebebiyle kıskaç altında – s. 04
Bergkamen İslam Kız Koleji’nde Açık Kapı Günü – s. 11
KRV’de Müslüman mezarlığı düzenlemesi – s. 04
Ruhr A’dan yarışmaların en güzeli – s. 11
Paskalya tatili nedeniyle pek çok bölgemizde
IGMG Hac Umre Birimimizin organize ettiği
umre programına katılmanın heyecanı hakimdi. Çoğunluğu gençlerden oluşan umrecilerimizin hemen hemen hepsi, ülkelerine geri
döndüler. Kutsal topraklara tekrar gidebilme
dualarıyla dönen umrecilerimizin hepsinin umrelerinin mebrur ve makbul olmasını diliyor,
“Mayıs Umresi” nde yine çok sayıda gencimizi
umreciler arasında görebilmeyi ümit ediyorum.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’ tanıtmanın güzel
bir fırsatı olan Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri
bölge ve şube teşkilatlarımızda, salon programları ve çeşitli faaliyetlerle nisan ayı sonuna
kadar devam etti. Bölgelerimizin çoğu Resûlullah’ın dünyaya teşriflerini kutlayarak, mesajını
duyurmaya gayret ederken, kimi bölgelerimiz
bu vesile ile Maide-i Kur’an programları organize ederek, Kur’an ve peygamber aşıklarını
bir araya getirdiler. Çabalarından dolayı hepsini
kutluyorum.
Öte yandan Avrupa’da yine bizleri yakından
ilgilendiren gelişmeler yaşandı. Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç, 8 bin Müslümanın öldürüldüğü Srebrenitsa katliamı için özür
diledi. Milliyetçiliğiyle bilinen ve daha önce bu
tür açıklamalara destek vermeyen Nikoliç’in
yaklaşımını olumlu buluyor, bir daha böyle korkunç katliamların olmamasını diliyorum.
Almanya ise BM’de ırkçılık konusu ile gündeme geldi. BM Irkçılıkla Mücadele Komisyonu,
Sarrazin’in ırkçılığını tescilllerken, Almanya’yı
bu konuda hukuki sorumluluklarını yerine getirmediği için eleştirerek ülkeden açıklama
beklediğini duyurdu. BM İnsan Hakları Komisyonundaki oturumda ise Alman hükümeti, aşırı
sağcı NSU’nun gerçekleştirdiği cinayetlere
yönelik soruşturmalarda hata yapıldığını ifade
etti. Irkçılık konusunun BM nezdine taşınmasını önemli bir gelişme olarak değerlendiriyor,
Almanya’nın ırkçılıkla önemli bir imtihanı olarak
gördüğüm NSU davasının en açık ve şeffaf bir
şekilde gerçekleştirilmesini temenni ediyorum.
Almanya Kuzey Ren Westfalya Eyaleti Hükümetinin, İslami kuruluşlara Müslüman mezarlığı
kurup, işletme hakkı tanıyan yasa değişikliği kararını basından öğrendik. Müslümanlarla ilgili bu
gibi hususların diğer dinî cemaatlerle olan iletişimdeki gibi İslami cemaatlerle önceden müzakere edilmemesini eyalet hükümetinin ciddi bir
eksikliği olarak görüyorum.
Son olarak Kardeşlik ve Dayanışma Günü’ne
davetimizi yinelemek istiyorum. 19 Mayıs’ta
gerçekleştirilecek olan programda, kardeşlik
ve dayanışmanın en güzel örneğini sergilemek
üzere Belçika’da toplanacak binlerce kardeşimiz arasında sizleri görmekten mutluluk
duyacağız. Cemiyetlerimiz programa ulaşım
konusunda hazırlık yapmaktalar, kalkacak otobüslere kaydınızı yaptırmanızı da hatırlatırım.
Arakan’da katliamlara rağmen yaptırımlar
durduruluyor – s. 04
Danimarka’dan kadınları koruyacak düzenleme – s. 04
Hayatın İçinden
Irkçılığın Panzehiri: Kardeşlik bilinci – s. 12
Srebrenitsa katliamı için gecikmiş özür – s. 04
Irkçılık belası – s. 12
Genel Merkezimizden
BBT toplantısı – s. 05
Wesel’de Aile Eğitimcileri Kursu – s. 05
Fıkıh Köşesi/ Âdâb-ı Muâseret – s. 12
Camilerimiz
Duisburg-Hochfeld Hacı Bayram Veli Camii – s. 14
Kardeşlik ve Dayanışma Günü’ne bekliyoruz – s. 06
Eğitim Başkanlığı engelliler için harekete geçti – s. 06
Aile
“Muslim Plus 6” son oturumunu düzenledi – s. 06
Ruhun gıdası: Dua– s. 17
OkulSis hayata geçirildi– s. 07
Gençlik
Bölgelerimizden
“... kimliğinin bilincinde bir nesil yetiştirmek” – s. 18
Mögglingen Gülistan Camii hizmete açıldı – s. 08
Viyana’da gençler için Yatılı Eğitim Semineri – s. 18
Ruhr-A başkanları YES’te buluştu – s. 08
Mimar Sinan ve Süleymaniye – s. 18
Nürnberg’te ırkçılığa karşı girişim – s. 08
Schwaz’da Arlberg KGT eğitim semineri – s. 18
Pfungstadt’ta İdareciler Toplantısı – s. 08
Hessen Kadınlar Gençlik Teşkilatı Berlin’deydi – s. 19
Kutlu doğum çoşkusu salonları doldurdu – s. 09
GT Bölge Başkanları Amsterdam’da toplandı – s. 19
Hannover Başkonsolosu’na ziyaret – s. 09
Hessen’de Arapça kursuna yoğun ilgi – s. 19
Norveç’te ilk Maide-i Kur’an Programı – s. 09
Oss’ta peygamber geleneği – s. 20
Danimarka’da yöneticiler toplandı – s. 10
İRAB’tan gençler için eğitim hamlesi– s. 20
Sivil toplum kuruluşlarından anlamlı ziyaret– s. 10
Kuzey Bavyera’da şube başkanları toplandı – s. 20
Köln’de tilavet yarışması ön elemeleri yapıldı – s. 10
Wuppertal’da gençler tarafından güller dağıtıldı – s. 20
İtalya’da Yatılı Eğitim Semineri – s. 10
Freiburg’ta eğitim kampı – s.20
Villingen Mevlana Camii 30 yaşında – s. 10
Kültür ve Sanat
Alegorinin doruk noktası: Mantıku’t-tayr – s.22
Impressum | Künye
Fotoğraflarla Faaliyetler – s.24
Herausgeber | Yayıncı
IGMG - Islamische Gemeinschaft Millî Görüş e. V.
İslam Toplumu Millî Görüş (Amtsgericht Köln, VR 17018)
Abteilung für Verbandskommunikation | Kurumsal İletişim Başkanlığı
Mustafa Yeneroğlu (V. i. S. d. P.)
Boschstr. 61-65 • D-50171 Kerpen
T +49 2237 656-0 • F +49 2237 656-555 • www.igmg.org • camia@igmg.org
Bir dahaki sayıda buluşmak duasıyla...
Postanschrift | Adres
camia • Merheimer Str. 229 • D-50733 Köln
T +49 221 942240-20 • F +49 221 942240-21
Kemal Ergün
Redaktionsleiter | Yazı İşleri Müdürü
İlhan Bilgü
Chefredakteurin | Genel Yayın Yönetmeni
İlknur Küçük
Redaktion | Redaksiyon
redaksiyon.camia@igmg.org
T +49 221 942240-41/42/43 • F +49 221 942240-21
Ilknur Küçük, Ilhan Bilgü, Rahime Söylemez, Elif Zehra Kandemir
Anzeigen | İlanlar
ilanlar.camia@igmg.org • T +49 221 942240-41 • F +49 221 942240-21
Werbung | Reklam
reklam.camia@igmg.org • T +49 221 942240-30 • F +49 221 942240-21
Distribution | Dağıtım
dagitim.camia@igmg.org • T +49 221 942240-30 • F +49 221 942240-21
Design • Satz • Druck | Tasarım • Dizgi • Baskı
99names communication GmbH
Merheimer Str. 229 • D-50733 Köln
T +49 221 942240-20 • F +49 221 942240-21
Auflage | Tiraj
51.650
Erscheint alle zwei Wochen Freitags.
İki haftada bir cuma günleri yayınlanır.
Im Auftrag der IGMG durch 99names communication GmbH erstellt.
IGMG adına, 99names communication GmbH tarafından hazırlanmıştır.
4  |
Gündemden
camia | 03 Mayıs 2013
Almanya ırkçılık sebebiyle kıskaç altında
Almanya’da uzun zamandır gündemi meşgul eden ırkçılık, Sarrazin’in Müslümanlara hakaret içeren kitabının yayınlanmasıyla tekrar alevlenmişken, ülke, NSU (Nasyonal Sosyalist Yeraltı) terör örgütü tarafından işlenen cinayetler konusunda da
uluslararası kamuoyu karşısında zor duruma düştü.
Müslümanlara hakaret eden ifadeleri barındıran “Almanya kendini yok ediyor” kitabının yazarı Thilo Sarrazin’in ırkçılık yaptığı
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tescillendi. Sarrazin’in ırkçı hakaretleri karşısında
BM Irkçılıkla Mücadele Komisyonu’na sivil
toplum kuruluşları ve Müslümanlar bireysel
olarak şikayette bulunmuştu. Şikayetleri ve
kamuoyundaki tepkileri değerlendiren komisyon, Sarrazin’in ifadeleri karşısında Almanya’nın herhangi bir yaptırım uygulamaması konusunda ülkeden açıklama bekliyor.
Bunun yanında BM İnsan Hakları Konseyi toplantısına katılan Almanya, Neonazi
cinayetleri ve ardından gelen soruşturma
sırasında güvenlik birimlerinin yaptığı hatalar için özür diledi. Komisyon toplantısında
konuşma yapan Federal Hükümetin İnsan
Hakları Sorumlusu Markus Löning, Neonazi cinayetleri için “Almanya’da gerçekleşen
en kötü insan hakları ihlali” ifadesini kullan-
dı. Daha önce Almanya Şansölyesi Angela
Merkel ve Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un da kamuoyu önünde özür dilediğini
hatırlatan Löning, bu özrü komisyon toplantısında tekrarladı.
Toplantıda Almanya’da insan hakları başlıklı bir rapor da sunan Löning, kendisine yöneltilen, “Ülkedeki yapısal ırkçılık, nefret suçlarının farkına varılmamasının nedeni olabilir
mi?” sorusuna ise “siyaseten doğru” bir cevap verdi. Almanya’da Müslüman kadınlara
yönelik bir başörtü yasağı uygulanmadığını ve
tüm dinlere karşı eşitlik ilkesinin uygulanması
sebebiyle din özgürlüğünün hüküm sürdüğünü belirten Löning’in bu sözleri ise gerçeği
yansıtmıyor. Ülkede Müslüman öğretmenlere
uygulanan başörtüsü yasağı ve Müslümanların dinî cemaat olarak tanınmaması gibi sorunlar, Almanya’nın din özgürlüğü konusunda
uluslararası toplum nezdinde imajını zedeleyen konular arasında hâlâ yerini koruyor.
Arakan’da katliamlara rağmen yaptırımlar
durduruluyor
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları, Myanmar’da gerçekleştirilen reformları bir iyileşme olarak görerek silah dağıtımı hariç ülkeye
karşı uygulanan tüm yaptırımları kaldırdı.
Myanmar’da Müslümanların maruz kaldığı şiddet sarmalı, içinden çıkılmaz bir hâl aldı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, ülkede Rakhine
budistleri tarafından Müslümanlara uygulanan şiddeti “insanlık dışı” olarak nitelerken,
AB Dışişleri Bakanları Myanmar ile ilişkilerin
normalleştirilmesi ve yaptırımların kaldırılması için Lüksemburg’ta bir araya geldi. İnsan
Hakları İzleme Örgütü ise Müslümanlara karşı
uygulanan şiddetin azalmadan devam ettiğini bildirdi. Yaptırımların kaldırılmasının düşüncesizce olduğunu belirten örgütün, Asya
sorumlusu Phil Robertson, Arakan’da geçtiğimiz yıl keşişlerin ve güvenlik güçlerinin gözü
önünde Müslümanların öldürüldüğünü, etnik
temizlik yapıldığını ve 125.000 insanın evlerinden kovulduğunu ifade etti. Birleşmiş Milletler
tarafından dünyanın en çok eziyet gören ırkı
olarak nitelendirilen Arakanlı Müslümanlara
uygulanan tecrit ve vahşet sürerken ülkedeki
askerî diktatörlüğün sona erişini takdir etmek
için, önceden uygulamaya konulan yaptırımların AB tarafından kaldırılması uluslararası
kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor.
İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel
Başkanı Kemal Ergün, AB Dışişleri Bakanlarının Rohingya Müslümanlarına karşı yürütülen
insanlık suçunu görmezlikten gelerek Myan-
Srebrenitsa katliamı
için gecikmiş özür
Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav
Nikoliç, kendisiyle yapılan bir röportajda
Bosna Savaşı esnasında en az 8.000 Müslüman Boşnak’ın öldürüldüğü Srebrenitsa
katliamı sebebiyle özür diledi.
Bölge ülkeleri arasındaki ilişkileri normalleştirme süreci sürerken, Sırbistan
Cumhurbaşkanı’nın, “Srebrenitsa’da işlenen suçtan dolayı Sırbistan’ın affedilmesini
mar’a uygulanan ambargoyu resmen sona
erdirmesini kınadı. “‘Ülkede demokratik gelişmeler oluyor’ diyerek Myanmar’a uygulanan
ambargonun kaldırılmasını endişe ile izliyoruz.” açıklamasında bulunan Ergün, ayrıca şu
ifadelerde bulundu:
“Arakan’daki Müslümanlara olduğu gibi,
şimdi de Meiktila başta olmak üzere ülkenin
diğer bölgelerindeki Müslümanlara karşı yapılan saldırılar ve bu saldırılarda hükümet güçlerinin rolü, ülkedeki demokratik reformların bir
göz boyamadan ibaret olduğunu göstermektedir. Myanmar hükümetinin Rohingyalıların
vatandaşlıklarını bir türlü kabul etmemesi dahi
ambargo için yeterli bir sebep iken, AB’nin,
Müslümanlara karşı yapılan insanlık suçlarını görmezlikten gelmesi ülkedeki sözde
demokratik gelişmeleri desteklemeyecektir.
Aksine, verilen bu uluslararası destek istismar
edilecektir. Nitekim bunun emareleri şimdiden görülmektedir. Dolayısıyla, ambargonun
kaldırılması çok büyük bir hata olmuştur.
Bu sebeple, Avrupa Birliği’nden ambargoyu
kaldırmadan önce, başta Müslüman azınlık
olmak üzere diğer tüm etnik azınlıkların ve
muhaliflerin en temel insani haklarını garanti
edecek tedbirler alınmasını sağlamasını talep
ediyoruz.”
diz çökerek rica ediyorum.” sözleri olumlu
karşılandı. Ama yine de Nikoliç’in özür cümlesi, medyada retorik bir diz çökme olarak
yorumlanıyor. “Nikoliç’in Srebrenitsa katliamı
için yaptığı özür, sansasyonel bir rica olarak görülebilir. Radikal Sırp Milliyetçilerinin
eski liderinin Boşnak bir televizyon kanalına
Srebrenitsa’daki ‘katliam’ için, hem de ‘dizleri üzerine çökerek’ özür dilemesi dikkat
çekici.” diyen Frankfurter Allgemeine gazetesi muhabiri Michael Martens, Nikoliç’in
ilerleyen aylarda başka bir dinleyici kitlesi
önünde bu retorik diz çöküşünü geri alabile-
KRV’de Müslüman
mezarlığı düzenlemesi
Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde İslami
kuruluşların kendi mezarlıklarını kurmaları için sunulan yasa tasarısı kabul edildi.
KRV Meclis Genel Kurulu tarafından da
onaylandığı takdirde yasalaşacak tasarı,
Müslümanların defin işlemlerini İslami kuruluşların üstlenmesini öngörüyor.
Müslüman göçmenlerin bulundukları
ülkeye defnedilme isteklerinin artmasıyla
birlikte Almanya’daki eyaletlerde cenaze
definlerinde yeni düzenlemelere gidiliyor.
Daha önce Hessen eyaletinde kefenle
gömülmeye izin verilmesinin ardından
Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti Sağlık Bakanlığı’nın, İslami kuruluşlara kendi mezarlıklarını kurma hakkını tanımayı
öngören yasa tasarısı Düsseldorf’ta gerçekleşen hükümet oturumunda kabul
edildi. İslami kuruluşlar tasarı yürürlüğe
girdiğinde bulundukları belediyelerden
Müslüman mezarlığı kurma talebinde bulunabilecek. Bu konuda en büyük engel
ise, Müslümanların Almanya’da dinî cemaat olarak tanınmaması. IGMG Genel
Sekreteri Oğuz Üçüncü konu ile alakalı
yaptığı açıklamada, İslami kuruluşların,
“Müslüman mezarlığı kurup, işletme hakkı
tanıyan yasa değişikliği kararını” basından
öğrenmesini eleştirdi. Üçüncü, IGMG olarak, Müslümanlarla ilgili bu gibi hususların
diğer dini cemaatlerle olan iletişimdeki gibi
İslami cemaatlerle de önceden müzakere
edilmemesini, eyalet hükümetinin ciddi bir
eksikliği olarak gördüklerini vurguladı.
Danimarka’dan
kadınları koruyacak
yeni düzenleme
Adalet Bakanı Morten Bödskov’un
meclise sunduğu teklif uyarınca, eşlerinden şiddet gören yabancı uyruklu kadınlar oturma izni alabilecekler.
Aile birleşimi sebebiyle yurt dışına giden kadınların eşlerinden şiddet görerek
boşanmaları, kadına şiddetin önlenmesi
için gerekli tedbirlerin haricinde, beraberinde başka sorunlar da getiriyor. Bulundukları ülkede, eşleri üzerinden alınan bir
oturum izni sayesinde yaşayabilen kadınlar, boşanma sonucu bu haklarını kaybederek sınır dışı ediliyorlardı. Bu nedenle
kadınlar şiddetin travmatik etkisiyle mücadele ederken, aynı zamanda çocuklarından, uzun seneler uyum sağladıkları
ülkeden ayrılmak zorunda kalıyorlardı.
Danimarka’da önerilen teklif kabul
edilirse, eşinden şiddet gördüğü için ayrılan kadınlar, artık sınır dışı edilmeyecek.
ceğini belirtti. Nikoliç bundan altı sene önce
de, savaş suçlusu olarak yargılanan Ratko
Mladiç’in yönetimindeki askerlerin 1995 yılında 7 bin Müslüman’ı katletmesini etnik
temizlik ve soykırım olarak nitelemeyi reddetmiş, “Ben yaşadığım müddetçe, kimse
bana Radovan Karadziç ve Ratko Mladiç’in
cani olduğunu söyleyemez.” ifadelerinde bulunmuştu. Nikoliç’e göre Srebrenitsa katliamında, “bir takım Sırplar”, “bazı kötü savaş
suçlarına” müdahil olmuş ve sonunda cezalandırılmışlardı. Bu tartışmalı ifadeleri geride
bırakan Nikoliç’in, Srebrenitsa için “soykırım”
kelimesini kullanmaması dikkat çekiyor. Bu
anlamda Nikoliç’in özrünün bir strateji olup
olmadığından şüphe duyuluyor.
camia | 03 Mayıs 2013
Genel Merkezimizden
|
5
“Cemaatlerimiz, oylarıyla seçimlere aktif katılımı sağlamalıdır.”
Kerpen’de yapılan IGMG Bölge Başkanları toplantısının açılış konuşmasında Genel
Başkan Kemal Ergün, Avrupa ülkelerinde
yapılacak seçimlerle ilgili tavsiyelerde bulundu. Bu seçimlere mutlaka oy kullanılarak
katılınmasını isteyen Ergün, teşkilatın siyasi
tavrının, blok olarak herhangi bir partinin
desteklenmesi şeklinde önceden belirlenmediğini, adayların genel programının ve
Müslümanlarla ilişkilerinin önemli olduğunu söyledi: “Teşkilatlarımızı ziyaret edecek
olan zatlarla, Müslümanlarla ilgili meseleler
ve hassasiyetlerimiz değerlendirilecektir. Bu
hususta en önemli konulardan biri de toplumsal katılımın gereği olarak cemaatimizin
oy kullanmaya teşvik edilmesidir.”
Ergün’ün konuşmasından sonra birim
bir kısa film yarışması ve “Avrupa’da Genç
Müslüman Olmak” adlı makale yarışması
hakkında da açıklamalar yaptıktan sonra,
Yıldız Gençlik programları ile ilgili bilgi verdi.
Taner Doğan ise burs ve yurt çalışmaları ile
Evliya Çelebi Dil Kursları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıda Kadınlar Gençlik Teşkilatı
(KGT) ile ilgili bilgilendirmeleri KGT Başkanı
Fatma Gündüz yaptı. Gençlerin umre programları esnasında KGT’nin hizmetlerinden
yoğun bir şekilde faydalandığını anlatan Fatma Gündüz, lokal ve ev sohbetleri ile ulaşılamayan gençlere umrede ulaşma imkânı bulduklarını, oda ziyaretleri ve tanıtma standları
ile de gençlerle yakın bir iletişime geçildiğini
bildirdi. Gündüz şunları söyledi: “Bütün bölgelerimizin çalışma takvimlerini hazırlıyoruz.
Bölgelerimizin muhakkak düzenlemeleri gereken hizmet ve çalışmaları kendilerine bil-
rinin tanıtıldığı standlar kurulacak.
KT umrede göz doldurdu
BBT’de Hatice Şahin de Kadınlar Teşkilatının (KT) hizmetleri ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Şahin, bölge başkanlarının
atamaları ilgili açıklamalarından sonra KT’nin
yoğun olarak katıldığı umre programı hakkında bilgi verdi: “Paskalya tatilinde düzenlenen umre programında 2 bin 500 kadar
umre yolcusuyla bire bir sohbet etme imkânı bulduk ve onlara psikolojik danışmanlık hizmetleri verdik.” Bölgelerin Yatılı Eğitim
Seminerlerine katılımı teşvik etmeleri gerektiğini belirten Şahin, Yönetim Kurulu ve Şube
Yürütme Kurulu derslerinde ilerlemelerin
kaydedildiğini, özellikle genç kızlara yönelik
23 bölgede Yatılı Eğitim Kursları yapıldığını
ifade etti: “Aynı şekilde yaz kursları için de
çalışmalarımızı tamamladık. Atıl durumda ve
hâlen hizmet etmekte olan hoca hanımların
larımıza 383 yerde devam ediliyor; eylül ayına
kadar bunu 500’e tamamlayacağız. Ramazan ayı için de özel bir müfredat çalışmamız
var. Anaokulu çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
İşitme ve görme engelli çocuklara yönelik bir
kamp yapacağız; kampa veliler de katılacak.
Bu kampta çocuklar ve aileler ayrı ayrı eğitim
görecekler. Yine eğitim faaliyetlerimiz kapsamında engelli çocuklara ahlak eğitimi ile
ilgili hikaye kitapları hazırlanıyor.” Kömürcü,
yayınlanan ve hazırlıkları devam eden eğitim
müfredatı ve eğitim materyalleri hakkında da
geniş bilgilendirmelerde bulundu.
Celil Yalınkılıç İrşad Başkanlığının hizmetleri hakkında bilgi verdi. Yalınkılıç şunları söyledi: “Yılda bir defa yapmayı planladığımız
genel hocalar toplantımızı bu sene bir eğitim
programı şeklinde yatılı olarak yapacağız.
Umre dolayısıyla Mekke ve Medine’de irşad
hizmetleri verilirken, Önden Gidenler, Mai-
başkanları, birimleri ile ilgili bilgilendirme ve
sunumda bulundular.
İlk bilgilendirmeyi Gençlik Teşkilatı (GT)
Başkanı İsmail Karadöl yaptı. Son Bölge
Gençlik Teşkilatları Başkanları Toplantısı
hakkında verdiği bilgilendirme ile başlayan
Karadöl şunları söyledi: “Bu toplantımızda, çeşitli grup çalışmaları ve şehir gezileri yaptık. ‘Bölge GT’ye bağlı 400 lokalimizi
nasıl daha verimli hâle getirebiliriz’ diye bir
müzakere düzenledik. Bölge başkanlarımız
burada ortaya çıkan görüşlerin uygulamaya
konulması için şubelerine durumu aktaracaklar. Bunun yanında umre programlarına
yoğun bir katılım oldu. Burada aktif bir şekilde irşad ve abi-kardeş çalışmaları yaptık;
çok bereketli bir çalışma oldu. Umre programları boyunca oda sohbetleri üzerinde yoğunlaştık. Bu sohbetler bir nevi ev sohbetleri
formatında gerçekleştirildi; gençler arasında
samimi bir bağ oluştu. Umrenin sadece bir
seyahat şeklinde geçmesinden ziyade ibadete yönelik, kardeşliğin ve dayanışmanın
pekişmesine yardımcı olan bir fırsat hâline
gelmesi için çalıştık.” Karadöl namaz ile ilgili
diriyoruz. Üniversiteliler Başkanlığımız mart
ayında üniversiteliler arasında yatılı eğitim
programı düzenledi. Bunun yanında 3 Haziran’da üniversiteliler için Belçika’ya bir
ihtisas gezisi gerçekleştirilecek. Bölgelerimizdeki akademisyenlerimizin tespitini yapmaktayız. Bunlar, öğrencilerin eğitimleri esnasında sıkıntılar yaşamamalarını sağlamak
adına yürüttüğümüz faaliyetlerden. Yine öğrenci evleri, yurtlar ve burslarla ilgili çalışmalarımızı üniversiteliler ile birlikte yürütüyoruz.
Gençlik Eğitim Kursu çalışması Mart ayında
tamamlandı. Almanya dışı ülkelerden de mezunlarımız olmaya başladı. Eğitime yönelik
bu faaliyetlerin yanında, her şubemizin en az
5 ev sohbeti halkası oluşturmasını istiyoruz.”
Teşkilatlanma Başkan Yardımcısı İbrahim
Kaygısız ise 19 Mayıs’ta düzenlenecek Kardeşlik ve Dayanışma Günü hazırlıkları ile ilgili
bilgi verdi. Kardeşlik ve Dayanışma Günü’nde, eğitim ve okul çalışmaları ile ilgili Eğitim
Fuarı açılacak, ebeveynler rahat bir şekilde
programı takip edebilsinler diye Çocuk Kulübü, çocuklara özel programlar gerçekleştirecek. Bunun yanında Genel Merkez birimle-
listesini aldık. Bu hoca hanımlar için de ileride eğitim projesine başlıyoruz. Bunun yanında İslami İlimler Kursları öğrencileri arasında
bilgi ve hitabet yarışmamız olacak. Yetişkinler için de bir eğitim yapacağız.”
Kurumsal İletişim Başkanlığı hizmetlerini ise Mustafa Yeneroğlu anlattı. Perspektif,
camia ve Sabah Ülkesi gibi yayınların içeriği
hakkında bilgi veren Yeneroğlu, camia’nın,
teşkilatın tanıtma çalışmalarının en önemli
ayağı olduğunu, faaliyetlerin cemaate aktarılmasında önemli rol oynadığını, bunun için
de bölge ve cemiyetlerin bu tanıtım imkânını
daha aktif kullanmaları gerektiğini ifade etti.
İslam serisi broşürlerinin hazırlandığını, yan
kuruluşların broşürlerinin dağıtılmaya baslandığını söyleyen Yeneroğlu, çeşitli boylarda
Kur’ân-ı Kerîm bastırıldığını belirtti.
Engelliler için yeni adım
Eğitim Başkanlığı adına ise Ekrem Kömürcü bilgilendirmede bulundu. Kömürcü şunları
söyledi: “Muslim Plus 6 isimli Almanca Din
Eğitimi seminerlerimiz devam ediyor. Bunun
yanında çocuk eğitimi uzmanlarına yönelik
eğitim çalışması başlattık. Ana sınıfı çalışma-
de-i Kur’an ve Alemlere Rahmet programları
düzenlendi. Evrâd-ı şerîfenin camilerimizde
okunması konusunda epeyce mesafe almış
bulunmaktayız. Türkiye, Mısır ve Fransa’da
ilahiyat tahsili yapan öğrencilerle alakalı takiplerimiz devam ediyor. İlk defa geçen sene
yapmış olduğumuz yaz tatili dil kursu ve gezi
programının bu sene 2’incisini yapacağız.
Din İstişare Kurulumuz ‘Tarihte ve günümüzde Ehl-i Kitap’ konusunu tartışırken, Ehl-i
Sünnet konulu panelimiz büyük ilgi gördü.
Bu arada 25’inci Avrupa Kur’ân-ı Kerîm
Tilavet Yarışması da başarı ile tamamlandı.
Avrupa’daki 500’ü aşkın camimizde hizmet
etmekte olan ve gelecekte de hizmet edecek İmam-Hatiplerimize yönelik bir kılavuz
çalışması yapıyoruz.”
Bölge Başkanları toplantısında Genel
Sekreterlik, Teftiş Başkanlığı, Hac ve Umre
ile Sosyal Hizmetler Başkanlığı çalışmaları hakkında da geniş bilgilendirmelerde
bulunuldu. Toplantı sonrasında ise bölge
başkanlarının değerlendirmeleri ve önerileri
alındı. Toplantı, Genel Başkanın yaptığı değerlendirme konuşması ile sona erdi.
İlhan Bilgü
Wesel’de Aile Eğitimcileri Kursu
IGMG Eğitim Başkanlığı tarafından düzenlenen Aile Eğitimcileri Kursu’nun üçüncü oturumu Wesel’de gerçekleştirildi.
Sümeyye Özcan
Avrupa’nın değişik ülkelerinden gelen aile
eğitimcileri, iki günlük yatılı eğitim seminerinde
çeşitli grup çalışmalarına katıldılar. Aile ve Eğitim Sorumlusu Fatma Genç, projenin amacının
sadece aile eğitimcileri yetiştirmek olmadığını
belirttiği açılış konuşmasında, kursun hedefinin
ailelere ulaşarak onlara bilinçli evlilik ve dolayı-
sıyla bilinçli ebeveynlik konusunda eğitim vermek olduğunu ifade etti. Genç, evliliğe hazırlık
sürecinde kendini tanımanın ilerde evlenecek
gençlerin daha bilinçli bir şekilde eş seçmelerine yol açacacağına değindi. Kurs sonrasında
katılımcıların her bölgede Aile Okulları düzenleyerek edindikleri bilgileri pratik sahada da kullanmaları bekleniyor.
Kurs kapsamında Türkiye’den gelen misafir konuşmacı Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın,
“Eş seçimi” ve “Söz ve nişanlılık döneminde
kadın erkek ilişkisi” konulu seminerler verdi.
Kurulacak Aile Okulları’nda eğitimciler tarafından değinilecek konuları izah eden Aydın,
evlilikte denklik, eş adayını tanıma yolları, eş
seçiminde yapılan hatalar ve aile eş adayını
onaylamadığında yapılması gerekenler gibi
başlıklar hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Bunun yanında kurs programının ilk gününde nişanlılık dönemi ve dinî ve resmî nikahın
hükümleri, nikahın kıyılması gereken zaman
gibi konulara da açıklık getirildi. Programın
ikinci gününde Aile Terapisti Sevde Tanrıverdi
Bahçi, “Evlilik sürecinin ilk adımlarında dikkat
edilecek hususlar” konulu semineriyle katılımcıları bilgilendirdi.
İki günlük program boyunca yapılan grup
çalışmalarında, eğitimcilerin kurs esnasında
edindikleri teorik bilgileri Aile Okulları’nda tatbik
edebilecekleri oyunlar ve evliliğin ilk aşamasında oluşabilecek sorunlar ile çözüm metotlarına
ağırlık verildi. Program sonunda değerlendirme yapan Fatma Genç, kursun dördüncü
oturumunda “Evlilikte iletişim”, “Evlilikte sağlıklı
problem çözme” ve “Aile ve medya” gibi konuların işleneceğini bildirdi. Katılımcıların değerlendirmelerinin alınmasıyla program sona erdi.
6  |
Genel Merkezimizden
camia | 03 Mayıs 2013
Kardeşlik ve Dayanışma Günü:
Hazırlıklar tamamlandı
Avrupa’nın değişik ülkelerinden, Avustralya ve Kanada’dan binlerce
insanı bir araya getirecek Kardeşlik ve Dayanışma Günü’nün hazırlıklarında sona yaklaştı.
IGMG Teşkilatlanma Başkanlığı tarafından organize edilen Kardeşlik ve Dayanışma
Günü, 19 Mayıs tarihinde Belçika’nın Hasselt şehrinde yapılacak. Daha önce 2006 ve
2008 yıllarında yine aynı şehirde gerçekleşmiş olan Kardeşlik ve Dayanışma Günü’ne
10 bini aşkın kişi iştirak etmişti. Program ile
ilgili bilgi veren IGMG Teşkilatlanma Başkanı
Murat İleri, yoğun katılımın beklendiği programın amacının birlik ve beraberlik ruhunun
öneminin vurgulanması olduğunu belirterek
şunları ifade etti: “Kardeşlik bir olmanın, aynı
yolda beraber yürümenin, aynı safta bulunmanın doğal bir sonucudur. Her iki veya üç
yılda bir gerçekleştirdiğimiz bu program aracılığıyla Avrupa’nın değişik ülke ve bölgelerinden gelecek olan binlerce kardeşimizi aynı
ruh ve heyecan ikliminde buluşturarak kardeşlik ve dayanışmanın önemini hissetmek
ve hissettirmek istiyoruz. Aynı zamanda bu
program, bize, yapmış olduğumuz hizmetleri
kardeşlerimize direkt anlatabileceğimiz, kurumlarımızı tanıtacağımız bir ortam sunuyor.”
İtalya’dan Norveç’e, İngiltere’den Avusturya’ya kadar Avrupa’daki 11 farklı ülkede
bulunan bölgelerimizin yanı sıra Avrupa dışından Avustralya ve Kanada bölgelerimizden
de temsilî katılımların olacağı program, IGMG
Teşkilatı bünyesindeki 34 bölgeyi bir araya
getirmiş olacak. Genel Merkez’de programın
hazırlanmasıyla alakalı oluşturulan komisyon,
hazırlıklara beş ay önce başladı. Programda
IGMG birimlerinin ve Genel Merkez Eğitim
Başkanlığı öncülüğünde Avrupa’da faaliyet gösteren belli başlı eğitim kurumlarının
standlarının yanında, Kitap Kulübü ile değişik sergiler de yer alacak. Yine salonda yi-
yecek ve içecek standları misafirlere hizmet
verecek.
Bunun yanında Kardeşlik ve Dayanışma
Günü kapsamında küçük kardeşlerimiz için
de Çocuk Kulübü Şenliği düzenlenecek;
tiyatrolar ve düzenlenecek oyunlar ile çocukların eğlenebileceği bir program tertip
edilecek. Saat 13.00’te başlaması planlanan programdan önce, her yıl mutat olarak
düzenlenen Genel Kurul toplantısı yaklaşık
1200 delegenin katılımıyla saat 11.00’de ayrı
bir salonda gerçekleştirilecek. Programa katılmak isteyenler, salona kendi imkânlarıyla
gelebilecekleri gibi, şubeler tarafından kiralanan otobüslerle de programa iştirak edebilecekler.
“Grenslandhallen, Gouverneur Verwilghensingel 70, 3500 Hasselt, Belçika” adresinde düzenlenecek programda teşkilatın
hizmetlerinin anlatıldığı tanıtım filmi, Genel
Başkan Kemal Ergün ve Genel Sekreter
Oğuz Üçüncü’nün konuşmaları, ayrıca Balkanlar ve Avrupa’nın değişik ülkelerinden politikacı ve din adamlarının hitapları yer olacak.
Gençlerin ilgi ile dinleyecekleri Maher Zain ve
Mustafa Cihat gibi sanatçılar programın ikinci
bölümünde eserlerini icra edecekler.
Kardeşlik ve dayanışmamızın bir göstergesi olarak düzenlenecek bu program, ayrıca dava ve gönül erlerimizin buluşacağı,
dostluk ve muhabbetlerini pekiştirecekleri,
hasretlerini giderecekleri bir gün olacaktır. Bu
nedenle Kardeşlik ve Dayanışma Günü’ne
tüm dostlarımızı, kardeşlerimizi bekler; güzel
anların yaşanacağı, kardeşliğimizin ve dayanışmamızın pekişmesine katkı sağlayacak
bu program çerçevesinde bir ve birlik olmayı
temenni ederiz.
Eğitim Başkanlığı engelliler
için harekete geçti
“Muslim Plus 6” son oturumunu düzenledi
IGMG Eğitim Başkanlığı engellilerin eğitim çalışmalarına katılımını artırmak amacıyla yeni bir proje hayata geçirdi.
Eğitim Başkanlığı tarafından Almanca İslam din dersi öğretmenliği yapan ya da
yapacak olan eğitimcilere yönelik düzenlenen “Muslim Plus 6” kursu 17 katılımcıyla son oturumunu tamamladı.
Meryem Özmen
Proje dahilinde engellilerin de irşad ve
sosyal faaliyetlere katılımını artırmak ve temel dinî bilgilerini geliştirmek amacıyla farklı
kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılacak. Bu
kapsamda Deaf Islam e.V. (Derneği) Başkanı Ege Karar, Eğitim Başkanlığını ziyaret
ederek işitme engelillere yönelik yapılacak
çalışmalarda yer alacağını belirtti.
Eğitim Başkanlığının
toplumun
her
kesiminden
insanın
yapılan
faaliyetlerde
yer
almasıyla
alakalı
düzenlediği toplantıda
konuşan
Karar, işitme engelillerin topluma
uyum sorunu yaşadıklarını
belirterek yürütülmesi
planlanan
proje
hakkında şunları söyledi: “Var olan hizmetlerde işaret dilinin kullanılacağı çalışmalar
yapılması büyük bir zenginlik olacaktır. Proje
kapsamında başlangıçta Almanya’nın merkez camilerinde sürdürülen haftalık sohbet
ve derslerde işaret dili kullanılarak işitme
engellilerin camiye daha aktif katılmaları
sağlanacaktır.” Toplantı sonunda katılımcıların sorularına cevap veren Karar, işitme
engellilerin herkes gibi dinlerini öğrenmek
için talepte bulunduklarını ve bu talebi karşılamanın toplumsal bir sorumluluk olduğunu
ifade etti.
Katılımcılar tarafından gelen sorulara
da cevap veren Karar yoğun ilgiden dolayı çok memnun kaldığını belirtti. “Bu kadar
ilgi karşısında şaşırdım. Bize göstermiş olduğunuz önemi ve
değeri hissediyoruz” diyen Karar,
Eğitim Başkanlığı
ile birlikte yapacağı
projelerin kendisini
heyecanlandırdığını söyledi.
İşaret dilini bilen
ve konuşan eleman
sıkıntısını çözmek
amacıyla yakın zamanda Eğitim Başkanlığı tarafından
İşaret Dili Eğitim Kursu düzenlenecek. Engellilere yönelik yapılması planlanan bir diğer
proje ise işitme engellilere işaret diliyle, görme engellilere ise kabartma yazı ile Kur’ân-ı
Kerîm ve dinî bilgilerin öğretileceği kampların
gerçekleştirilmesi.
Tülay Güler
İslam din dersi anlamında birbirinden
önemli konuların ele alındığı kurs programı
“Dinler arası pedagoji ve didaktik” alt başlığıyla hayata geçirilmiş ve 6 oturum şeklinde düzenlenmesi planlanmıştı. Geçtiğimiz
günlerde son oturumunu da başarıyla gerçekleştiren eğitim programı kapsamında
“Peygamberlik” konusu işlenirken, katılımcılar tarafından yapılan tüm pratik çalışmalar, peygamberlerin hayatına yönelik oldu.
Bu bağlamda katılımcılara korelasyon metotlu öğrenim ile alakalı önemli bilgiler sunulurken, öğrencilerin hayat gerçekleri ile
dinî esaslar arasında bağlantı kurabilmesinin pratik yolları anlatıldı. Program eği-
timcilerinden Amine Erbakan, çocukların
kendi yaşamlarını peygamberlerin hayatları
ile özdeşleştirmeleri ve nihayetinde zorluklara bu pencereden bakabilmelerini sağlamak amacıyla ders materyallerinin titizlikle
hazırlanması gerektiğini ifade etti.
Son oturumun da gerçekleştirilmesi
ile Almanya’nın farklı yerlerinden eğitim
programına iştirak eden katılımcılar sertifikalarını almaya hak kazandılar. Pedagoji
ve İslam din dersi eğitiminin yanında genel
bilgilendirmelerin yapıldığı ve eğitimciler
tarafından büyük ilgi gören Muslim Plus 6
eğitim programının yeni çalışma takviminde de devam ettirilmesi planlanıyor. Programa ilgi duyanlar ipd@igmg.org e-posta
adresinden Eğitim Başkanlığına müracaat
edebilirler.
camia | 03 Mayıs 2013
Genel Merkezimizden
OkulSis hayata geçirildi
Eğitim Başkanlığı tarafından geçtiğimiz hafta sonu yapılan 2012 – 2013 çalışma yılı
Hizmet İçi Eğitim Çalışmalarının bir konu başlığı da “OkulSis” oldu.
20–21 Nisan 2013 tarihlerinde “Aile Eğitimcileri Yetiştirme Kursu”, “Muslim Plus 6”
ve “OkulSis” olmak üzere üç ayrı hizmet içi
eğitim çalışması Kerpen’deki Genel Merkez’de gerçekleştirildi.
Aralık ayında ilk oturumu yapılan OkulSis projesinin ikinci oturumunu, IGMG Eğitim Başkanlığından Proje Sorumlusu Cengiz
Kadırgan, Teknik Sorumlular IGMG Bilişim
Bölümü Müdürü Kerem Erdoğan ve Arda
Bulama, Proje Eğitim Koordinatörü ve Danışmanı İrfan Altuntop ile Komisyon Üyesi
Mustafa Bağcı yönetti.
Proje çalışmalarına Türkiye’den OkulSis
programının yazılımını hazırlayan Bilsa Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi ve Program Yöneticisi Caner Çakmak ve program teknisyenlerinden Hıdır Solgun da iştirak etti.
OkulSis projesinin ikinci oturumunda
Caner Çakmak ve Hıdır Solgun’un verdiği
seminerle; A-Linz, Alpes, A-Viyana, B e r g kamen, Doğu Fransa, Düsseldorf, Güney ve
Kuzey Hollanda, Hamburg, Hessen, Lyon,
Paris, Rhein Neckar Saar ve Württemberg
bölgelerimizden katılan 21 kişi, OkulSis ile
ilgili teknik eğitimlerini tamamladı. Mayıs ayı
itibarı ile bölgelerimizde programın kullanılmaya başlanması öngörülüyor.
OkulSis proje eğitim programında ko-
nuşma yapan Ekrem Kömürcü iştiraklerinden ve gayretli çalışmalarından dolayı tüm
katılımcılara teşekkür etti. “Eğitim adına bu
kadro ile yarınlara beraber imza atacağız”
diyen Kömürcü, Türkiye’den programa katılan Bilsa teknisyenlerinden Hıdır Solgun’a
günün anısına bir de hediye takdim etti.
OkulSis projesi nedir?
IGMG Eğitim Başkanlığı; Avrupa’daki neslimizin
eğitimine yardımcı olmak,
değerlerine bağlı olarak
yetişmelerini
sağlamak,
kimlik ve kişiliklerini muhafaza etmek maksadıyla
yarım asırdan beri sistemli
ve kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Eğitim Başkanlığı
yapılan çalışmalarda verimi arttırma gayretini dün
olduğu gibi bugün de devam ettirerek ve çağın imkânlarından yararlanarak
hizmet anlayışını güncel
tutmaya her zaman özen
gösteriyor. Bu imkânların
değerlendirildiği projelerden biri de OkulSis projesi.
OkulSis projesi platformunun sunduğu
veri bankası işlevi eğitim kurumlarımız ile
ilgili tüm bilgileri, şube, bölge ve merkez
eğitim başkanlıklarımızın kullanımına sunuluyor. Yetmişten fazla modülde toplanan bu
bilgiler, eğitimde “Toplam kalite yönetimi”nin
vazgeçilmez temel taşları niteliğinde. Proje
ile yönetim kademelerinin planlamalarına
yardımcı olacak her türlü istatistiki bilgi doğru, hızlı, güvenilir ve güncel olarak sistemde
tutuluyor. Ayrıca, sistem sayesinde her türlü
evrak ve demirbaş takibi yapılabiliyor, kurumlar arası haberleşme ve öğrenci bilgilerinin bir kurumdan diğerine aktarılabilmesiyle
kurum içi ve kurumlar arası idari işlemlere
|
7
hız kazandırılıyor.
Şube, bölge ve genel merkez eğitim
başkanlıklarında kurulan web sunucuları
veya Bilsa web sunucuları sayesinde, sisteme dahil olan tüm kurumlar ortak bir veri
tabanı oluşturup ortaklaşa kullanabiliyorlar.
Tüm yıllara ait okul ve sınıf bilgileri bir çevrim
programı yardımıyla hızlı bir şekilde web/internet ortamına aktarılabiliniyor.
OkulSis tek bir merkezden yönetiliyor,
sözkonusu olabilecek kanun ve yönetmelik
değişikliklerinden kullanıcılar anında haberdar edilerek, değişikliklerle ilgili bilgilenmeleri sağlanıyor.
8  |
Bölgelerimizden
camia | 03 Mayıs 2013
Mögglingen Gülistan Camii hizmete açıldı
Württemberg Bölgesi Mögglingen Gülistan Camii açılışı yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Mustafa Erkuş
Mögglingen ve çevresinde yaşayan
Müslümanların uzun zamandır ihtiyaç duydukları caminin açılış merasimine Mögglingen Belediye Başkanı Ottmar Schweizer,
T.C. Stuttgart Başkonsolosu M. Türker
Arı, IGMG Württemberg Bölge Başkanı
Ünal Ünalan, Mögglingen Belediye Başkanı Danışmanı Inge Opferkuch, Mögglingen
Katolik Kilisesi Din Görevlisi, IGMG Bölge
Yönetim Kurulu üyeleri, şehirde yaşayan
Müslümanlar ve Almanlar katıldı. Şehirde
önceden kullanılan ufak bir ibadet mekânın
ardından 1 sene önce satın alınan binanın
restore edilmesiyle şehrin merkezinde kurulan caminin açılış törenine yerel basının
da ilgisi yoğundu. Tören Heubach Din Görevlisi Ali Öztürk’ün Kur’ân-ı Kerîm tilaveti
ve ardından yapılan Almanca ve Türkçe
açıklamalarla başladı. Daha sonra bir selamlama konuşması yapan Gülistan Camii
Başkanı Bayram Yılmaz, caminin bu hâle
gelmesinde üstün gayretler sarfeden şube
çalışanları ile açılış programında kendilerini
yalnız bırakmayan protokol heyetine teşekkürlerini iletti.
Sonrasında programa katılımından duyduğu memnuniyeti dile getiren Belediye
Başkanı Schweizer konuşmasında Gülistan
Camii’sinin Mögglingen’de açılmasından ve
Müslümanlara hizmet verecek olmasından
dolayı mutlu olduğunu ifade etti. Davetlilerden Başkonsolos M. Türker Arı, Ünal
Ünalan, Belediye Başkanı Danışmanı Inge
Opferkuch, Mögglingen Katolik Kilisesi Din
Görevlisi de birer selamlama konuşması yaparak güzel dilek ve temennilerde bulundular. Açılış programına Mössingen’den davet
edilen semazen ekibinin sema gösterisinin
ardından Şube Kadınlar Teşkilatı Başkanı
Neşe Yılmaz, açılışa katılan misafirlere camiyi gezdirerek sorulan soruları cevaplandırdı. Şube Kadınlar Teşkilatının ikramlarının
ardından açılış töreni son buldu.
Ruhr-A başkanları YES’te buluştu
Ruhr-A Bölgesinde Bölge Teşkilatlanma Başkanı Aziz Doğan önderliğinde Dorsten Jugendherberge’de 2 günlük Yatılı Eğitim Semineri (YES) düzenlendi.
Recep Demiray, Fatih Kahraman
Bölge Yönetim Kurulu (BYK) üyelerinin
toplantı salonunda yaptıkları hazırlık çalışmalarının ardından seminer programı cemiyet başkanlarının katılımıyla başladı. Yapılan
yoklamadan sonra Aziz Doğan ve Bölge
Başkanı Özcan Kuri selamlama konuşması yaptılar. Bu tarz programların, idarecilerin
eğitim ve gelişimi için azami fayda sağladığını
belirten Kuri, yapılan çalışmaların da verimli
bir şekilde büyümesini temenni ettiğini ifade
etti. Daha sonra şube başkanlarının katıldığı
uygulamalı atölyede cemiyet başkanları ve
cemiyetlerin sorunları Teşkilatlanma Başkanlığının hazırladığı dökümanlar uyarınca tespit
edilerek çözüm arandı. Seminer programında Bölge İrşad Başkanı Saadettin Arıcıoğlu
Hessen Bölgesi Şube Başkanlarına, İrşad
Başkanlığının yaptığı çalışmalar ve bazı teknik konular hakkında bilgi verdi.
Mehmet Akif Akkaya’nın da katılımıyla
sıla gecesi ve sportif faaliyetlerin düzenlendiği programın ikinci gününde Genel Merkez
Teşkilatlanma Biriminden Mehmet Ateş, İs-
lam Toplumu Millî Görüş (IGMG) çalışmaları
hakkında bilgiler verirken, şubelerdeki idari
mekanizma ve hizmet şuuru gibi konulara
değindi. Programın sonunda Kuri, yaptığı
durum değerlendirme konuşmasında, kardeşlik şuuru içinde gerçekleştirilen hizmetle-
rin daha verimli hâle gelmesini temenni ederken, eğitim seminerlerinin, yapılan hizmetler
konusunda bilgi alışverişinde bulunmak için
büyük fırsatlar olduğunu ifade etti. Program
Kur’ân-ı Kerîm tilaveti ve hediye takdimi ile
son buldu.
Nürnberg’te ırkçılığa karşı girişim Pfungstadt’ta İdareciler Toplantısı
Aralarında IGMG Kuzey Bavyera Bölgesinin de bulunduğu sivil toplum kuruluşları Nürnberg’te düzenlenen mitingle ırkçılığa karşı tavır sergiledi.
Ali Vuranoğlu
IGMG Kuzey Bavyera Bölgesi, Nürnberg
Metropol Bölgesi Türk Toplumu (TGMN), Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD)
gibi Türkiye kökenli 4 büyük sivil toplum kuruluşu Nürnberg şehir merkezinde ırkçılığa karşı
eylem düzenledi. Lorenz Kilisesi’nin önünde
gerçekleştirilen miting ney taksimiyle başladı.
NSU (Nasyonal Sosyalist Yeraltı) terör örgütü tarafından işlenen cinayetler hakkında
yapılması gereken mahkeme öncesi ırkçılık ve
doğurduğu acı sonuçlar hakkında toplumsal
mutabakatı sağlamak adına yapılan mitingte,
Nürnberg’te ırkçı cinayete kurban giden Enver
Şimşek’in kızı Semiya Şimşek’in yazmış olduğu “Almanya Acı Vatan” adlı kitaptan pasajlar
okundu. Siyasetçi Ümit Sormaz yaptığı basın
açıklamasında, kurbanların toplumda ırkçı
ideolojiye alkış tutanlar tarafından öldürüldüğünü ifade etti. Sormaz, “Irkçılığa karşı Türkiyelilerin girişimi” olarak cinayetlerin tamamen
aydınlatılması, siyasi sorumluların net birşekilde ortaya çıkarılması ve Almanya’da geniş
boyutlu bir ırkçılık tartışmasının başlatılmasını
talep ettiklerini bildirdi. IGMG Kuzey Bavyera
Bölge Başkanı Orhan Sarı’nın katılımıyla destek verdiği mitinge T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil de iştirak etti.
Hessen Bölgesi Pfungsgtadt yöneticilerine yönelik Genişletilmiş İdareciler Toplantısı,
Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz’ın yönetiminde Pfungstadt Şubesinde gerçekleştirildi.
Hakan Akcan
Bölge Gençlik Başkanı Ahmet Sertkaya’nın da iştirak ettiği toplantıya Şube Gençlik
Teşkilatı, Kadınlar ve Kadınlar Gençlik Teşkilatı başkanları katıldı. İdareciler arasındaki
irtibatın sağlamlaştırılması ve yapılan faaliyetlerin gözden geçirilmesi amacıyla tertip
edilen toplantıda Pfungstadt Şube Başkanı
Hilmi Başekin selamlama konuşması yaptı.
Konuşmasında gerçekleştirilen toplantının
idare işlerinin özveriyle yürütülmesine katkı
sağlamasını umduğunu vurgulayan Başekin’den sonra Bölge Başkanı Kaçmaz, görev
bilinci hakkında Kur’ân-ı Kerîm’den örnekler
verirken, üstlenilen görevleri en güzeliyle yerine getirmenin lüzumundan bahsetti. Kur’ân-ı
Kerîm tilavetiyle son bulan toplantının ardından katılımcılara ikramda bulunuldu.
camia | 03 Mayıs 2013
Bölgelerimizden
|
9
Kutlu doğum çoşkusu salonları doldurdu
Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kutlu doğum, bütün coşkusuyla kutlanmaya devam ediyor. Hz. Peygamber (s.a.v.)’i anmak adına düzenlenen programlara akın eden yüzlerce kişi Peygamber ahlakını hissedip
duyurmak için bir araya geldi. Yapılan programlara basının ilgisi büyük olurken, gerçekleştirilen faaliyetlerle yerel halkın Hz. Peygamber (s.a.v.)’in kutlu
öğretisi hakkında bilgilendirilmesi amaçlandı.
H. Akcan, M. Demirtaş, R. Demiray,
R. Yılmaz, M. Singin
Hessen Bölgesinde coşkulu kutlama
Hessen Bölgesi Pfungstadt ve Darmstadt şubelerinin ortak katılımıyla düzenlenen
Kutlu Doğum Programı yoğun bir katılımla
gerçekleştirildi.
Yaklaşık 900 kişinin katıldığı program
Burak Gürbüzer’in Kur’ân-ı Kerîm tilavetiyle
başladı. Gündemin okunmasının ardından
İsmail Tüzen’in seslendirdiği ezgi ve ilahiler ile coşkulu anlar yaşanan programda
Darmstadt Şube Başkanı Adem Aykır ve
Pfungstadt Şube Başkanı Hilmi Başekin
tarafından selamlama konuşması yapıldı.
Daha sonra 4-6 yaş arası çocuklardan oluşan Pfungstadt Minik Kalpler Grubu tarafından ilahiler seslendirilirken, 7-10 yaş grubu
çocuklardan oluşan Darmstadt Semazen
Grubu sema gösterisi ile katılımcıların beğenisini kazandı.
Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz’ın konuşmasının ardından, Pfungstadt Kadınlar Teşkilatı tarafından hazırlanan ikram misafirlere
sunuldu. Programa Türkiye’den misafir konuşmacı olarak katılan Ömer Döngeloğlu
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in yaşantısından örnekler verdiği konuşmasında Kutlu Doğum
Haftası’nın önemi ile alakalı bilgiler sundu.
Program, Kur’an tilaveti ve sponsorlara plaket takdimiyle son buldu.
Aalen hadîs-i şeriflerle bezendi
Württemberg Bölgesi Aalen Şubesinin
düzenlemiş olduğu programda kutlu doğum
coşkusu, şehrin 7 ayrı yerindeki reklam panolarında hadîs-i şeriflerin yayınlanmasıyla
farklı bir boyut kazandı.
Aalen Teşkilatlanma Başkanı Veysel Demirtaş programda yaptığı selamlama konuşmasında reklam panolarında
Peygamber Efendimiz
(s.a.v.)’in “Sizin en hayırlınız, ailesine
iyi davrananınızdır.” hadîsi-şerifinin Almanca
olarak sergilenmesinin Peygamberimiz’in
aileye verdiği değeri yerel halka anlatmak
adına ses getirdiğini ifade etti. Demirtaş,
“Kutlu Doğum Programı kapsamında yaptığımız basın açıklamalarıyla yapılan çalışmalar yerel basında geniş yankı buldu. Bunun
dışında şehir merkezinde üzerinde hadîs-i
şerifler bulunan güller dağıtıldı.” diyerek
programa katılanlara teşekkür etti. Aalen
öğrencilerinden oluşan çocuk korosunun
söylediği ilahilerle devam eden programa
Württemberg Bölge Başkanı Ünal Ünalan da katıldı. Programa konuşmacı olarak
katılan Doç. Dr. Mustafa Karataş ise her
ümmetin kendi peygamberine benzediğini,
bu yüzden herkesin kendisini sorgulayarak
hayatını Peygamber ahlakına uygun olarak tanzim etmesi gerektiğini vurgulayarak
şunları söyledi: “Hz. Peygamber’in üç temel
özelliği vardı: O, kendisinden ziyade başkalarını öncelerdi. Düşünceleri ile tavırları birdi;
göründüğü gibiydi ve olduğu gibi görünürdü. Son olarak da O, dünya ve ahiret dengesini mükemmel bir şekilde kurdu. Biz de
toplum olarak ancak O’nun bu üç özelliğini
hayatımıza uygulayarak toplumsal yozlaşmanın önüne geçebiliriz.” dedi. Program,
salavat, dua ve tesbihlerin ardından sakal-ı
şerif ziyareti ile sona erdi.
Ruhr A’daki program beğeni topladı
Ruhr A Bölgesi Werdohl Fatih Camii’nin
düzenlediği
Kutlu Doğum Programı yaklaşık
1500 kişilik bir katılımla gerçekleştirildi. Zengin içeriğiyle beğeni kazanan programda, Ruhr-A
Bölge Başkanı Özcan Kuri misafirleri selamlayarak programı
düzenleyen Werdohl Camii Yönetim Kurulu ve cemaatine özellikle teşekkür etti. IGMG Genel
Başkanı Kemal Ergün konuşmasında sahabeden örnekler
vererek sünnet üzere yaşamanın
ve onun yolunda gitmenin her
Müslüman’ın görevi olduğunu
vurguladı.
Ömer Döngeloğlu ise Efendimiz ve sahabe hayatını konu alan
yaklaşık iki saat süren bir sunum
yaptı.
Berlin’de peygamber sevgisi
Berlin Bölgesinin organize
ettiği‚ Alemlere Rahmet: Hz.
Muhammed ve Maide-i Kur’an
programına Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen, IGMG Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü
ve birçok sivil toplum örgütü temsilcisi ile siyasetçiler katıldı.
Sunuculuğunu Serdar Tuncer’in yaptığı
programda kardeşlik mesajları verilirken,
Berlin Bölge Başkanı İrfan Taşkıran Hz.
Peygamber’in ahlakından bahsetti. IGMG
Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü de Almanca
olarak yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Gerek Yaratanımıza, gerekse onun biricik
elçisine sevgimizi göstermenin yolu, hayatlarımızı Kur’an ve Sünnet’le barıştırmaktan
geçiyor.” Yoğun katılımın olduğu programda
Ömer Karaoğlu söylediği ilahiler ile salondakilere coşkulu anlar yaşattı.
Hannover
Başkonsolosu’na ziyaret
Norveç’te
ilk Maide-i Kur’an Programı
IGMG Hannover Bölgesi idarecileri, Hannover Başkonsolosu Mehmet Günay’a
makamında bir ziyaret gerçekleştirdi.
Norveç’te ilk kez düzenlenen Maide-i
Kur’an programı Oslo ve Stavanger
şubelerinde yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Gültekin Polat
Göreve yeni başlaması sebebiyle gerçekleştirilen nezaket ziyaretinde, Bölge Başkanı Davut Toklu önderliğinde bazı birim başkanları ve Hannover Merkez Şubesi’nden
idareciler bulundu. Görüşmede koruyucu
ailelik, Almanya’da bulunan Türkiye kökenli gençlerin ana dil eğitimi, çifte vatandaşlık
ve yaklaşan seçimler gibi konular konuşuldu. Hannover Bölgesinde gerçekleştirilecek
programlar için ortaklaşa çalışmalar yapılması da planlandı.
Sıcak bir atmosferde geçen görüşmede
bölgedeki IGMG cemiyetleri tarafından yapılan faaliyetler ve teşkilat yayınları olan Sabah
Ülkesi ve Perspektif dergisi ile camia bülteni
hakkında bilgiler aktarılırken; Başkonsolos
Günay’a takdim edilen camia büyük övgü
topladı.
Hannover Bölgesi Aileler Günü’ne hazırlanıyor
Başkonsolos Günay, IGMG Hannover
Şubesinde 10-12 Mayıs tarihleri arasında
tertip edilecek Aileler Günü’ne de davet edildi. Geçen sene cemiyetin açılışının 30’uncu
yılı münasebetiyle sokak şenliği olarak düzenlenen ve 4 bin kişinin katıldığı programın
bu sene daha geniş kapsamlı hazırlandığı ve
üç gün boyunca sürecek olan etkinliğe daha
yüksek bir katılımın beklendiği bildirildi.
Oslo’da tanıtım videosuyla başlayan programda Norveç Bölge Başkanı Murat Yüksel
Ercan, bu faaliyet ile hem Kur’ân-ı Kerîm’i güzel sesli karilerden dinlemenin, hem de Hz.
Muhammed (s.a.v.)’in doğumunu kutlamanın
heyecanı içinde olduklarını belirtti. Konuşmasında Danimarka’da açılacak İskandinavya
İmam Hatip Lisesi’nin tanıtımını da içeren
bir sunum yapan Ercan, açılacak İmam Hatip Lisesi’nin dolduracağı boşluğa değindi.
Programda Bölge Sosyal Hizmetler Başkanı
Murat Deler’in Norveçe yaptığı sunum, diğer
milletlerden Müslümanlar’ın teşkilatı ve faaliyetlerini daha net anlamalarına imkân sağladı.
Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Orhan Sarı’nın
da iştirak ettiği programda Avusturya’dan Hafız Remzi Kenar, İstanbul’dan Hafız Gürsel Tur-
han ve Mısır’dan Dr. Ahmed Naina bulundular.
Stavanger Şubesinde düzenlenen programda Şube Başkanı Fuat Erçin, şehirde
bulunan bütün cami imamlarının katıldığı bir
programın düzenlendiğini belirtirken, programda emeği geçenlere teşekkür etti.
Program sonrasında açıklama yapan
Bölge Başkanı Ercan, “Türk nüfusunun Avrupa’da en az olduğu Norveç’te ilk kez böyle
büyük bir program düzenlemek, bizlere ileride yapacağımız faydalı faaliyetler için de güven vermektedir.” dedi. Her iki program da
Kadınlar ve Gençlik Teşkilatlarının hazırlamış
olduğu ikram ile sona erdi.
10  |
Bölgelerimizden
camia | 03 Mayıs 2013
Danimarka’da
yöneticiler toplandı
Sivil toplum kuruluşlarından
anlamlı ziyaret
Danimarka İslam Toplumu (DİT) Millî Görüş’ün genişletilmiş Bölge Yönetim Kurulu (BYK) ve Şube Yönetim Kurulu (ŞYK) toplantısı yeni açılan İskandinavya
İmam-Hatip Lisesi’nde yapıldı.
Yaşam süresini kısaltan hastalıklara yakalanmış çocuklar ve ailelerine ücretsiz
destek vermek için kurulmuş Deutscher Kinderhospiz Verein e.V (Alman Çocuk
Bakımevi Derneği)’ye, Köln Başkonsolosluğu öncülüğündeki heyetle bir ziyaret
gerçekleştirildi.
Engin Pahsa
Toplantıya Genel Merkez Teşkilatlanma
Başkanı Murat İleri, DİT Millî Görüş Bölge
Başkanı Ahmet İhsan Deniz, yeni okulun alımında büyük emekler sarf eden Danimarka
İslam Kültür ve Eğitim Vakfı (DİKEV) Başkanı
İsmail Hakkı Şahan ve idarecilerinin yanı sıra
BYK üyeleri, şube başkanları, Gençlik Teşkilatı, Kadınlar Teşkilatı ve Kadınlar Gençlik Teşkilatının idarecileri katıldı.
Kur’ân-ı Kerîm tilavetinin ardından selamlama konuşması yapan Bölge Başkanı Deniz, “İdeallerine sımsıkı sarılarak canla
başla çalışan, maddi ve manevi destekleri ile
bu yükü omuzlayan idarecilerimize teşekkür
ediyoruz. Yeni okulumuzun kurulması da bu
kutlu çalışmalardan biridir.” diyerek gelecek
nesle yönelik eğitim çalışmalarının devam
edeceğini ifade etti. Selamlama konuşmasının ardından söz alan Teşkilatlanma Başkanı
İleri, globalleşen dünyada kurumsallaşmanın,
teşkilatlanmanın ve cemaat olmanın önemine
değindi. Avrupa genelinde yürütülen çalışmaları anlatan İleri, İskandinavya İmam-Hatip Lisesi’nin de bir çok başarı elde edeceğini ümit
ettiğini belirtti. Toplantı birim sunumlarınının
ardından sona ererken, katılımcılar okulu gezerek bilgi edindiler.
Köln’de tilavet yarışması ön
elemeleri yapıldı
Köln Bölgesi Kadınlar Teşkilatı tarafından düzenlenen Kur’ân-ı Kerîm tilaveti yarışması Köln Bölge Salonu’nda gerçekleştirildi.
Fazilet Nur
Bu sene 9-13 ve 14-20 yaş grupları arasında düzenlenen ön elemeler için Meryem
Ceylan, Ayşe Erdoğan ve Nihal Sözen jüri
üyesi olarak hazır bulundular. Yarışmanın sunuculuğunu yapan Bölge Eğitim Başkanı Fahriye Dündar, “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir.”(Buhârî, Fedâilü’l-Kur’an,
21) hadîs-i şerifi ışığında yarışmanın amacına
değindi. Kur’ân-ı Kerîm’i yüzünden ve ezbere
okumak olmak üzere iki bölümde yapılan yarışmada her iki okuyuşta da tecvid, mahreç,
makam ve ses kriterleri dikkate alındı. Yarışmanın ardından yapılan değerlendirmelerde
9-13 yaş grubunda Weidenpesch Şubesinden Kübra Özefe birinci, Köln Bölgesinden
Ayşenur Kaplan ikinci, Siegen Şubesinden
Büşra Güngör ise üçüncü oldu. 14-20 yaş
Villingen Mevlana
Camii 30 yaşında
Freiburg Bölgesindeki Villingen
Mevlana Camii geçtiğimiz günlerde 30’uncu yılını kutladı.
grubunda ise Troisdorf Şubesinden Süheyda
Macit birinci, Fatih Şubesinden Dicle Şeker
ikinci, Neuwied Şubesinden Hümeyra Ayan
ve Köln Bölgesinden Sara Dündar üçüncü
oldu. Yarışma sonunda katılımcılara çeşitli
hediyeler takdim edildi.
Ali Atik
Tüm idareci kadronun, üyelerin ve cemaatin katıldığı program Pffaffenweiler Festhalle Salonu’nda gerçekleşti. Açılış konuşmasında katılımcıları selamlayan Cemiyet
Başkanı Haşim Günlü katılanlara teşekkür
etti. Anaokul ve ilkokul öğrencilerinin okuduğu ilahilerden sonra, cemiyetin 1982 yılından
İskender Güngör
Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa’nın eşi Vildan Basa öncülüğünde, aralarında İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) ve
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB)’nden
katılımcıların da olduğu grup, derneğin Köln
bürosunu ziyaret etti. Toplantıya IGMG Köln
Kadınlar Teşkilatı Başkanı ve ekibi, Mülheim
semtinde Türkiye kökenli yaşlıların kaldığı tek
huzurevinin yöneticileri ve Köln DİTİB Kadın
Kolları Başkanı ve ekibi iştirak etti.
Ziyaretçilerle yapılan kahvaltının ardından
dernek yetkilileri yapılan faaliyetler hakkında
bilgi verdi. Toplantıya katılan ve iki yıl evvel
çocuğunu kaybeden Suzan Güneş, doğuştan engelli olan oğlunun tedavisi mümkün
olmayan hastalığının seyri esnasında dernekten manevi destek gördüğünü, 11 yaşında
yitirdiği oğlunun acısını dernekten gördüğü
destekle bir nebze de olsun hafiflettiğini ifade
etti. Toplantıda dernek yetkililerine yaptıkları
mühim sosyal çalışmalardan dolayı teşekkür eden Vildan Basa, Köln’e gelmelerinin
ilk yıllarına rastlayan günlerde Suzan Güneş
vesilesiyle bu dernekle tanıştıklarını, bunun
dışında pek çok sosyal faaliyette derneğin
çalışmalarına destek verdiklerini belirtti.
Almanya genelindeki 20 şubede gönüllülük esasıyla çalışan derneğin 100 kadar
gönüllüsünün bulunduğunu belirten Dernek
Başkanı Gabi Mangano, çocukları bu tarz
hastalıklara yakalanan ailelere yardım ettiklerini aktardı. Mangano, bu yardımın bazen
hasta olan çocuğa, bazen de hastalığa yakalanan ailenin diğer çocuklarına bakıcılık
yapmak gibi farklı yöntemlerle yürütüldüğünü
belirtirken pek çok Türkiye kökenli aileye de
hizmet verildiğini ifade etti.
İtalya’da Yatılı Eğitim Semineri
Şüheda Genç
CISMG (Comunita Islamica Millî Görüş
İtalya) Kadınlar Teşkilatı (KT) idarecileri Como
yakınlarında düzenlenen Yatılı Eğitim Semineri
(YES)’yle önemli konularda bilgilerini güncellediler.
Genel Merkez KT Teşkilatlanma Başkanı
Nefiye Ermiş ve KGT Başkanı Fatma Gün-
bu yana 30 yıllık geçmişini anlatan tanıtım
klibi katılımcılara gösterildi.
Freiburg Bölgesi eski Başkanı Rasim Gül
programda günün önemine binaen bir konuşma yaparak Mevlana Camii’nin bu uzun
süreli başarısını tebrik etti. Bölge Başkanı
Ahmet Ölmez’in de selamlama konuşması
yaptığı programın sonunda caminin kurulduğu yıl olan 1982 yılından bu yana başkanlık
yapanlara plaket takdim edildi.
düz’ün katıldığı seminer Kur’ân-ı Kerîm tilaveti,
tanışma, sinevizyon gösterisi ve Bölge Başkanı Zübeyde Genç’in selamlama konuşmasıyla
başladı. Güncel konular ve teşkilatlanma konularında idarecilerin bilgilendirildiği programda iki gün boyunca yürüyüş, sohbet gibi aktiviteler de düzenlendi. İdarecilere yönelik eğitim
çalışmalarının yanı sıra tanışma bakımından da
önem taşıyan seminerin ardından katılımcılar
memnuniyetlerini dile getirdiler.
camia | 03 Mayıs 2013
Bölgelerimizden
| 11
Köln Bölgesi Aileler Günü’nde buluştu
Köln Bölgesi yılın mutat aile şenliğinde Aachen’dan Siegen’e yaklaşık 30 şubesiyle senenin yorgunluğunu giderdi.
İskender Güngör
Bölge Merkezi’nde gerçekleştirilen Aileler Günü’nde; Gummersbach’tan mehteran
grubu, Yunus Karavelioğlu başkanlığındaki
Yunus ilahi grubu, ebru ve hat sanat standları, resim işlemeleri, çocuklara yönelik zıplama
balonu, heyecanlandıran çekilişler, yiyecek
standları, konferans ve bilgi yarışması, IGMG
Sosyal Yardımlaşma Derneğinin Afrika ülkelerini kapsayan fotoğraf sergisi yer aldı. İki
gün boyunca bine yakın insan doyasıya panayır havasını teneffüs ederken, canlı müzik
şenliğe farklı bir hava kattı.
Aileler Günü, Köln Başkonsolosu’nun eşi
Vildan Basa, DİTİB Kadın Kolları yöneticileri, ATİB hoca hanımları ve ekibi tarafından
da ziyaret edildi. Standları gezen misafirler
Bölge Başkanı Mehmet Dal’ı makamında
ziyaret ettiler. Kurumlar arası işbirliğine katkı
sağlayan ziyaret sıcak bir havada geçti.
Hediye çekilişi katılanları heyecanlandırırken, Aachen, Stolberg, Brühl, Köln Fatih,
Kalk Kuba, Eitorf, Deutz ve Barbaros cemiyetleri başta olmak üzere tüm bölge şubeleri
fedakârca hizmet ettiler. İki gün süren programın ilk gününde çocuklara yönelik bilgi
yarışması yapıldı. Temel İslami bilgiler, İslam
kültür ve tarihi ile alakalı sorularla en büyük
ödülü almak için ter döken çocuklar, şubelerini başarılı bir şekilde temsil etti.
Uzun zaman birbirini görmeyen insanların
program vesilesiyle bir araya geldiği şenlikte,
IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün de eski
başkanı olduğu Köln Bölgesinin programına
çocuklarıyla beraber katılıp eski çalışma arkadaşlarıyla görüştü.
Özel olarak hazırlanan pasta sembolik
olarak açık artırmada sahibini buldu. Merakla beklenen şenlik konferansında Türkiye
televizyonlarından yakinen tanınan İlahiyatçı
yazar Ahmet Bulut kendine özgü üslubu ve
göndermeleriyle, “Namazla Diriliş” sunumunu aktardı. Ahmet Bulut’un sunumunu takip
etmeye gelenler izdiham oluşturdu. Salon tamamen dolunca diğer sınıflar oturuma açıldı.
“Namaz kılmamak küçük bir kusur değildir”
diyen Bulut’un semineri nefesler tutularak takip edildi. Programın komisyon sorumlusu
Fatih Koyuncu Aileler Günü’nün bitiminde fedakarca çalışan tüm arkadaşlarına teşekkür
Alpes KT seminerde buluştu
Alpes Bölgesi Kadınlar Teşkilatı iki günlük bir Yatılı Eğitim Semineri (YES) düzenledi.
Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen Yatılı
Eğitim Semineri’nde Kadınlar Teşkilatı Bölge
Başkanı Nadiye Şahin açılış konuşması yaparak katılımcılara teşekkür etti. Akabinde misafir hatibe Zehra Dizman’ın semineri yer aldı.
Dizman, “Allah’a (c.c.) karşı sorumluluğumuzun bilincinde miyiz?” konusunu ele
aldığı seminerde, dünya ve ahiret mutluluğunun dini öğrenmekten geçtiğini belirtti. Araştırmalara göre zayıf hafıza diye bir
şeyin olmadığını, ancak antremansız hafıza
olduğunu belirten Dizman, hafıza geliştirme
yollarına da değindi. Sorumluluk sahibi olanların nasıl olması gerektiğinin vurgulandığı ilk
günkü seminer Hz. İbrahim’in “…bizi takva
sahiplerine önder kıl” duasıyla neticelendi.
Ruhr A’dan yarışmaların en güzeli
Esma Elibüyük
Ruhr-A Bölgesi Kadınlar Teşkilatı (KT)
Marl şehrinde Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması düzenledi. Program, Avrupa genelinde
KT’ler arasında düzenlenen Kur’ân-ı Kerîm
yarışması birincisi Betül Malbeleği’nin tila-
Zehra Dizman, hanımlara öğrendiklerini
çevrelerindeki en az 5 kişiye daha aktarmaları ödevini verdi.
YES’te Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle manevi bir gece düzenlendi. Peygamberimiz (s.a.v.)’e hatim hediye edilen
gecede salâvatlar, zikirler çekildi. Seminerin
ikinci günü Zehra Dizman, şubelerimizdeki
hoca hanımlara toplumun mimarı eğitimcilerimizde bulunması gereken yeterlilikler hakkında ders vererek, “Siz insanların içinden
çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman
edersiniz.” ayet-i kerîmesiyle hoca hanımları
motive etti. Seminerde katılımcılar dilek ve
temennilerini de dile getirdiler.
veti ile başladı. Bölge KT Başkanı Seher Erol
selamla konuşmasında, yarışmacı çocukların
ailelerini tebrik ederken, Kur’ân-ı Kerîm’i anlamak ve uygulamak temennisinde bulundu.
Programa Türkiye’den misafir olarak katılan Eğitimci Nazile Al, yaptığı konuşmada
yarışmaların en güzelinin Kur’ân-ı Kerîm yarışması olduğunu belirtirken, “Kur’ân-ı Kerîm
bizim hayat kılavuzumuz, insanlar için hidayet
ve öğüt kaynağıdır.” dedi. Bergkamen İslam
Kız Koleji öğrencilerinin ilahi sunumu ve şiirlerle
etti. IGMG Köln Bölge Başkanı Mehmet
Dal da gün sonunda başta yürütme kurulu olmak üzere emeği geçen kadın erkek herkese müteşekkir olduğunu iletti.
Bergkamen İslam
Kız Koleji’nde Açık Kapı Günü
1986 yılında hizmete başlayan Bergkamen İslam Kız Koleji düzenlediği Açık Kapı
Günü ve kermes ile çalışmalarını Türk ve Alman ziyaretçilerine tanıttı.
Açılış Kur’an’ı Bergkamen DiTİB Merkez Camii Din Görevlisi Mevlüt Büber hoca
efendi tarafından okunduktan sonra günün önemini belirten bir konuşma yaparak,
emeği geçen herkesi kutlayıp, öğrencilere
başarılar diledi. Halka ve velilere açılan koleji ziyaret eden çok sayıda misafir, öğrencilerin hazırladıkları ikramları satın aldılar.
Günde el emeği göz nuruyla hazırlanmış
hat yazısı tablolar da tanıtılıp kolej yararına
satışa sunuldu.
Kuruluşundan beri koleje büyük emeği
geçen idarecilerden İsmet Çataklı selamlama konuşmasında, “Amacımız yüce dinimizi
noksansız olarak evlatlarımıza öğretmektir.
Bugüne kadar Bergkamen İslam Kız Kolejimize, maddi ve manevi yardımlarını esirgemeyen herkese en içten duygularımla
teşekkür ederim. Buradan mezun olan evlatlarımızın kimi
teşkilatımız bünyesinde hizmet
ve görevler üstl e n m e k t e d i r l e r.
Kimi öğrencilerimiz de okullarına
devam etmektedirler. Arzu edenler
Türkiye’ye
giderek
orada
okumaktadırlar.
Açık öğretim yük-
devam eden programda Bölge KT Eğitim Başkanı Derya Nice yarışma kurallarını açıkladı.
Ruhr-A KT Teşkilatlanma Başkanı Nimet Bolat’ın jüri heyeti başkanlığını yaptığı yarışmada
10-13 yaş grubunda birinciliği Büşra Bostancı,
ikinciliği Rükiye Önver, üçüncülüğü ise Sema
Kara kazanırken; 14-20 yaş grubunda birinci Gülsüm Nur Yalçın, ikinci Muhabbet Erol,
üçüncü ise Beyza Nur Odacı oldu. Dereceye
girenlere hediyeleri takdim edildikten sonra
program Kur’an tilaveti ve dualarla son buldu.
sek okullarına kayıtlarını yaptırıp okuyan öğrencilerimiz de çok sayıdadır. Kısacası ilim
öğrenmenin sonu yok. Öğrenci evlatlarımıza
başarılarının devamını Allah Teâlâ’dan diliyorum. Sizlere de ilgilerinizden dolayı teşekkür
ederim.” dedi.
IGMG Genel Başkan Kemal Ergün ise
konuşmasında, “Uzaktan ve yakından buraya teşrif etmeniz bizlere manevi bir güç
katmıştır. İslam Toplumu Millî Görüş Teşkilatımız kuruluşundan beri insanlığın yararına
hizmetlerde öncü kuruluş olmuştur. Teşkilatımız bünyesinde, 214 Eğitim Merkezinde,
51.000 kayıtlı öğrencimiz öğrenim görüp
yüce dinimizi, kültürümüzü, tarihimizi öğrenmektedirler. Bir milletin tarih sahnesinde
kalabilmesi ilmî değerlere önem vermesiyle
mümkündür. Kanada, Avusturalya, Toronto
ve Avrupa’nın farklı yerlerinde ilim yuvalarımızda
öğrenim
gören öğrencilerimiz mevcuttur.
Yüce
dinimize
hizmet edebilmek
için yarışmaktayız.
Avrupa’nın
çok yerinde hafız
yetiştirmekteyiz.
Bergkamen’de de
hafızlık bölümünü
faaliyete geçireceğiz” dedi.
12  |
Hayatın İçinden
camia | 03 Mayıs 2013
Irkçılığın Panzehri:
Kardeşlik bilinci
Meltem Kural
Asr-ı Saâdet Müslümanları iman, takva
ve Allah’a kullukta tüm Müslümanlara emsal teşkil edecek bir hayat yaşamış oldukları gibi, aynı zamanda bütün zamanlara
model olacak ideal bir toplum modelini de
kardeşliğin en güzel örneğini hayata geçirerek gerçekleştirmişlerdir.
Efendimiz ilk olarak Câhiliye toplumunda hüküm süren kan davaları ve kavmiyetçiliğe son vermiş, sürekli İslam kardeşliği
vurgusu yaparak kendi arasında bölünmüş
ve çatışmalı olan kabilelerden inanış ve
amaçta tek vücut olan bir ümmet meydana
getirmeye çabalamıştır. Zira insanlar arasında kardeşlik, karşılıklı güven ve muhabbet
ortamı tesis edilmeden onlardan İslam’ın
öngördüğü, herkesin huzur ve emniyet içinde yaşayacağı bir toplum ve dünya inşa etmelerini beklemek imkânsız olacaktı.
Bu amaçla Peygamber Efendimizin teşvikiyle Müslümanlar arasında iki kez kardeşlik sözleşmesi yapılmıştır. Bunlardan
ilki, hicretten önce Mekke’de gerçekleşen
ve Kureyşli Müslümanların azatlı kölelerle
kardeş ilan edildiği kardeşlik sözleşmesi,
diğeri ise hicretten beş ay sonra Medine’de
İslam ile şereflenen Medineli Ensar ise
Enes b. Malik’in evinde yapılan Ensar ile
kendilerine zulüm eden müşriklerden kaMuhacirlerin ikişer ikişer kardeş ilan edildiği
çıp sırf inandıkları gibi yaşayabilmek için
sözleşmedir.
sahip oldukları herşeyi arkalarında bırakaMekkeli Müslümanlar İslam kardeşliği
rak kendilerine sığınan Mekkeli Muhacirleri
çatısı altında yaşadıkları toplumun iliklerine
evlerinde ağırlamak için adeta birbirleriyle
kadar işlemiş olan kavmiyetçi ve cinsiyetçi
yarışa girmişler ve onları kimlerin ağırlayaklaşımlara yüz çevirmiş, kız çocuklarının
yacağını belirlemek
utanç kaynağı olarak algılanıp diri diri Tarihte yıllar boyu ayakta kal- için aralarında kura
toprağa gömüldüğü
mayı başarabilmiş ve insanlı- çekmişlerdi. Bu kardeşlik anlayışı onlara
bir devirde kızını omzuna alarak Mekke ğa yararlı buluş ve hizmetler daha önce hiç tanısokaklarında gezdi- yapmış İslam toplumlarına ba- madıkları insanlarla
ren bir Peygambe- kıldığında, onlara var oldukları mallarını ve sofralarını
paylaşmayı öğretmiş
rin Kur’anî öğretileri
doğrultusunda tüm çağda insan odaklı medeni- ve onlar bu açıdan
Müslümanlar insan yetin, adaletin, ahlak ve ilmin bakıldığında başka
olarak dahi görül- bayraktarlığını yaptıran şeyin hiçbir şart altında bu
çabuk ve sameyen siyahi köleleri
bu ırk, dil ve renk ayrımı gö- kadar
mimiyetle gerçekleşMüslüman kardeşleri
ve eşitleri olarak ka- zetmeyen güçlü kardeşlik an- mesi mümkün olmayan büyük bir özveri
bul etmişler, yaşadıklayışı olduğunu görürüz.
gerçekleştirmişlerdi.
ları toplumda yapılHz. Ali (r.a.)’in Mısır’a vali tayin ettiması değil söylenmesi bile büyük bir suç ve
ği Malik Bin Eşter’e yazdığı mektubunda
ayıp sayılan doğruları çok kısa bir zamanda
söylediği “İnsanlar senin ya dinde kardeşin
benimseyip hayatlarına geçirerek İslam karya hilkatte eşindir” sözü İslam’ın insanlığa
deşliğinin tüm kardeşliklerin çok daha ötebakışını özetleyen çok güzel bir ifadedir.
sinde bir kardeşlik anlayışı olduğunu bize
Dünyada bu düstur doğrultusunda kurulan
yaşayarak anlatmışlardı.
kardeşlik halkasının dışında kalacak kimse yoktur. Buna göre Müslümanlar olarak
din kardeşlerimizin hak ve hukukuna riayet
ederken, gayri müslim komşumuza, arkadaşımıza karşı da kökü Hz. Âdem’e dayanan kardeşlik hukuku çerçevesinde aynı
hassasiyetleri korumalı ve haklarına riayet
ederek güzellikle muamele etmeliyiz. Tarihte yıllar boyu ayakta kalmayı başarabilmiş
ve insanlığa yararlı buluş ve hizmetler yapmış İslam toplumlarına bakıldığında, onlara
var oldukları çağda insan odaklı medeniyetin, adaletin, ahlak ve ilmin bayraktarlığını
yaptıran şeyin bu ırk, dil ve renk ayrımı gözetmeyen güçlü kardeşlik anlayışı olduğunu
görürüz. Bu açıdan bakıldığında İslam’ın
kardeşlik anlayışı bilhassa çok kültürlü ve
çok etnisiteli toplumlar için birleştirici bir
potansiyele sahiptir ve insanlığın huzur ve
barışı için büyük bir şanstır.
İslam’ın insana olan bu yaklaşımıyla
dünyada tedavi edilemeyecek hiçbir toplumsal problem olmadığı gibi, manevi bir
hastalık olan ırkçılığa karşı en etkili panzehir
de yine bu kardeşlik anlayışıdır. Zira Efendimizin (s.a.v.) “Ey Allah’ın kulları, kardeş
olunuz.” ( Buhârî, Müslim ) hadis-i şerîfi tüm
insanlığı kucaklayan bir sevgi ve anlayışı ifade eder.
Irkçılık belası
ayrılmanın bir sebebinin de “tanışma” olduğu belirtilmiş, yoksa üstünlük meselesinin
yaratılıştan kaynaklanamayacağına vurgu
yapılmıştır.
Hz. Âdem ile Hz. Havvâ’dan, yani ortak
Müfessirler ayetin iniş sebebi olarak pek
bir atadan neşet eden insanın içinde besleçok hadiseyi örneklemişlerdir. Bu örnekler
diği, belirli bir kavmin diğer kavimlere karşı
arasında Benî Temîm’den bir grubun Bilâl-i
üstün olduğu inancı olarak tanımlanabilecek
Habeşî, Habbâb, Ammâr ve Süheyb gibi
ırkçılığın, mantıklı bir tarafı yoktur. Zira, kazenci ya da akrabaları olmayanlarla alay etvimler, ırklar, kabileler Allah’ın iradesi doğmesi, Ebû Zerr’in, Bilâl-i Habeşî’ye, “Ey siyarultusunda oluşmuş, hiç kimse ait olacağı
hın oğlu!” diye hitap
kavim ya da kabileyi
etmesi, Peygamber
tercih hakkına sahip
olmamıştır. Bu yüz- “…Bir kimseyi ameli geri bı- Efendimiz (s.a.v.)’in
hanımlarının
dendir ki, herhangi rakmışsa, nesebi, soyu onu diğer
bir kavme mensu- kurtaramaz, yükseltemez, iler- Hz. Safiyye validemize “Ey Yahudi kızı”
biyetin bir üstünlük
letemez.”
diye laf atmaları gibi
vesilesi
sayılması
olaylar vardır ki, her
aynı zamanda diğer
biri ırkçı söylemler içeren davranışlardır.
kavimlere, ırklara hakaret, dolayısıyla diğer
Bu rivayetlerde bahse konu olan olaylarinsanları doğrudan aşağılayan bir tavır madan birisi de zühd ve takvası ile meşhur olnasına da gelmektedir. Bu bağlamda ırkçılık
muş olan Ebû Zerr’in zenci Bilâl-i Habeşî’yi
bir beladır; hem de körü körüne takip edilen
küçümsemesidir ve pek çok kitapta hikaye
bir bela.
edilmiştir. Rivayet edilir ki, Ebû Zerr, Bilal
Allah Kur’an’da insanların çeşitli kavimile tartıştığında “Ya İbnü’s-Sevdâ: Ey siyalere bölünmesinin bir imtihan vesilesi olduğu
hın oğlu” der. Bilal buna çok alınır ve Aluyarısını yapmış; bu ayırmanın ise onların
lah Resûlü’ne durumu bildirir: “Ey Allah’ın
değerli ya da değersiz oluşları ile ilgi olmaResûlü! Ebû Zerr beni incitti” der. Bunun
dığını, değerli olmak isteyen kişinin “takva”
üzerine Peygamberimiz, Ebû Zerr’e gider
sahibi olması gerektiğini bildirmiştir. Şöyle
ve ona şunları söyler: “Ey Ebû Zerr! Sen Bibuyurulur ayette: “Ey insanlar! Şüphe yok
lal’i annesinin renginden dolayı ayıplamışsın
ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık
öyle mi? Demek ki sen hâlâ câhiliye üzereve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve
sin!” Ebû Zerr de bu olup bitenden pişman
kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli
olur ve Bilal’den, ayağı ile yüzüne basarak
olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakendisini affetmesini ister.
kınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilenEbû Hüreyre (r.a.)’nin rivayet ettiği bir hadir, hakkıyla haberdar olandır.” (Hucurât
dis, ırk mensubiyetinin bir anlam ifade etmesuresi, 49:13) Ayette bu şekilde kavimlere
İlhan Bilgü
diğini vurgulamaktadır. Buna göre Resûlullah
le buyurmuştur: “Asabiyet (kavmiyetçilik)
(s.a.v.) şöyle buyurur: “…Bir kimseyi ameli
davasına kalkan, onu yaymaya çalışan, bu
geri bırakmışsa, nesebi, soyu onu kurtaradava yolunda mücadeleye girişen bizden
maz, yükseltemez, ilerletemez.” (İbn Mâce,
değildir.” (Ebû Davud, Edeb 112)
Mukaddime 17, 225) Hadisin de işaret ettiği
Bir gün ashabın önde gelenlerinden Sa’d
gibi, amel işe yaramadıktan sonra ırkla övünbin Ebû Vakkâs, sahabenin ileri gelenlerinmek, kavmiyet davası gütmek boşunadır.
den bazılarından soylarını saymalarını istedi.
İşte böylesi bir peygamberin ümmeKendisi de övünerek soyunu saydı. Selmân-ı
ti olma iddiasındaki Müslümanlar arasında
Fârisî’ye sıra gelince, onun övünecek bir nerastlanan ırkçılığın mazur gösterilmesi hiçbir
sebi olmadığı, nesebi ile ilgili teferruatlı bilzaman kabul edilemez. Çünkü o Peygamgisinin olmadığı ortaya çıktı. Sa’d bin Ebû
ber ırkçılığı her zaman yermiş, ümmetinin
Vakkâs, “Hadi Selman, sıra sende!” deyince
ırkçılık yapmamasını istemiştir. En son Vedâ
Selmân, Hz. Ömer’in dahi, “Ben de İslamoğhutbesinde bu konuya değinmiş, Arap’ın
lu Ömer’im” demesine yol açan şu sözünü
Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap’a,
söyledi ki, Allah Resûlü bu sözü duyunca
siyahın beyaza, beyazın da siyaha üstünlüSelmân’ın cevabını çok beğenmiş, “Selmân
ğü olmadığını haykırdığı gibi kendi kızı Fatıbendendir, benim ehl-i beytimdendir (ailemma’yı da uyarmış, “Babanın peygamberliği
dendir).” buyurmuştur. Selmân, Peygambeseni kurtarmaz” diyebilmiştir.
rimizi böyle sevindiren konuşmasında “Ben
Mekke’yi fethinde de ırkçılığı ortadan
İslamoğlu Selman’ım. Nesebimi sizin gibi bilkaldırdığını ilan ettikten sonra gerçek üstünmiyorum. Bildiğim bir şey var, o da Allah’ın
lüğün yolunu şöyle göstermiştir:
beni İslam ile şereflendirdiğidir.” demişti.
“Sizden câhiliye ayıplarını ve büyüklenAyetler, hadisler ve İslam tarihindeki
melerini uzaklaştıran Allah’a hamdolsun. Ey
olaylar gösteriyor ki, ırkçılık Müslümanların
insanlar! Tüm insanhiçbir zaman teveslar iki gruba ayrılır.
sül
edemeyeceği
…ırkçılık câhiliye zihniyeti, câBir grup iyilik yapan,
bir davranıştır. Zira
hiliye kültürü ve câhiliyenin ha- ırkçılık câhiliye zihniiyi olan ve kötülükyat felsefesidir.
lerden sakınanlardır
yeti, câhiliye kültürü
ki, bunlar Allah nave câhiliyenin hayat
zarında değerli olan kimselerdir. İkinci grup
felsefesidir.
ise günahkâr, isyankâr olanlardır ki, bunlar
Bundan da anlıyoruz ki, tüm dünyayı etda Allah nazarında değersiz olanlardır. Yokkisi altına alan ırkçılık dalgası, İslam’ın temel
sa insanların hepsi Hz. Âdem’in çocuklarıöğretisi ile bağdaşmayan bir yapıya sahiptir.
dır. Allah da Âdem’i topraktan yaratmıştır.”
Dolayısıyla da Müslümanlar, elim sonuçlar
(Beyhakî, Tirmizî)
doğuran bu fikriyatı benimsemekten men
Allah Resûlü bir başka zamanda da şöyedilmişlerdir.
camia | 03 Mayıs 2013
Hayatın İçinden
Fıkıh Kösesi
M. Hulusi Ünye
Dua
1. İslam’da dua ve duanın önemi nasıl algılanmalıdır?
Dua, ibadet etmek, yardım istemek, yalvarıp yakarmak, Allah’a rağbet etmek
anlamlarına gelir. Dinimizde ise Allah’a yönelerek O’na dua etmektir. Duanın içinde tevhit (tek kılmak) ve sena (övmek); Allah’tan af, rahmet ve manen yak(ın)laşmanın yanında dünya nimetlerinden de bir şeyler talep etme gibi hususlar vardır.
Dua önemlidir. Çünkü dua başlı başına bir ibadettir. Allah (c.c.) buyuruyor ki,
“(Resulüm!) De ki: (Kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer
versin?” (Furkân suresi, 25:77) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ise, “Dua ibadetin
özüdür, beynidir.” (Tirmizi, H. No: 3371) buyurmuştur. Zira duada kulun acziyetini
itiraf, kulluk bilincinin ifadesi, verilen nimetlere şükretmek gibi güzellikler vardır.
Kulun duadan maksadı, arzuladığı muradına ulaşması; Cenâb-ı Hakk’ın kendisine dua edilmesini istemesinin sebebi ise kullarına ihsanda bulunma arzusudur.
2. Duanın kavlî, fiilî gibi birçok çeşidi bulunuyor. Bu dualar arasında fark
var mıdır?
İfade edildiği gibi duanın çeşitleri vardır. Fiilî dua, istenen şeyin elde edilmesi
için gerekli olan şartları yerine getirmek, yani insan olarak üzerimize düşen şeyleri
sabırla yapmaktır. Sabır bu anlamda, hedefe ulaşmada çekilen sıkıntılara tahammül etmek ve nefsi, hoşlanmamasına rağmen doğru olan şeye yönlendirmektir.
Allah (c.c.), “Ey iman edenler! Allah’tan sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphesiz
Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara suresi, 2:151) buyurmaktadır. Yani kişi
fiilî olarak Allah’ın emirlerini yerine getirir, yasaklarından sakınırsa fiilî olarak dua
etmiş olur. Kavlî (sözlü) dualar ise, fiilî duadan sonra sözlü olarak Allah’tan dilekte
bulunmaktır. Sözlü duaların kabulü noktasında Kur’ân-ı Kerîm’de geçen ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den bize ulaşan dua metinleri ile dua etmek güzel olur.
İki dua arasında birbirini destekleyen kuvvetli bir bağ vardır.
3. Her dua kabul olur mu?
Allah (c.c.) Kur’ân-ı Kerîm’inde “Bana dua edin, icabet edeyim. Çünkü bana
ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.”
(Mü’min suresi, 40:60) buyuruyor ve yapılacak dualara cevap vereceğini vadediyor. Ancak “Çünkü Rabbin, istediğini hakkıyla yapandır.” (Hûd suresi, 11:107)
ayetinde buyurulduğu gibi Allah dilediğini yapmakta tam bir salahiyet sahibidir;
bu nedenle dilediği zaman veya dilediği kulunun duasını kabul eder. Fakat Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bazı duaların mutlaka kabul edileceğini haber vermiştir. Mazlum insanların yapacağı dualar, anne ve babaların evlatlarına duası,
misafirin ev sahibine duası, oruçlunun iftar zamanı yapacağı dua, adil idarecinin
duası, Müslüman’ın Müslüman’a yapacağı dua ve hastaların yapacağı dualar
bunlardan bazılarıdır.
4. Dua ve kader ilişkisi nedir? Dua edip, umduğunu bulamayan bunu
kaderle ilişkilendirmeli midir?
İnsanın kaderi elbette kendi elinde değildir; yine aynı şekilde kaderinde neyin
olduğu bilgisine de kimse sahip değildir. Bizim görevimiz Allah’a kulluk etmektir.
Dua da kulluğun çeşitlerinden birisi olduğuna göre, kul olarak dua etmeye devam ederiz. Eğer elde edeceğimiz bir şey duaya bağlı olarak elde edilecek bir
husus idi ise, duamız buna sebep olmuş olur. Ama dua ettiğimiz hâlde o şeye
nail olamamış isek, biz yine duaya devam ederiz. Neticeyi Allah (c.c.)’a havale
ederiz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Birr (iyilik)den başka birşey
ömrü artırmaz ve duadan başka birşey kaderi geri çevirmez. Şüphesiz adam işlediği günah yüzünden de rızkından mahrum kılınır.” (İbn Mâce, Fiten, 22; Tirmizî,
Kader, 6; Ahmed, V, 277, 280, 282)
| 13
Âdâb-ı Muâseret
Sebahat Özcan
Dua ve âdâbı
Alim bir zat, “Dua etmekten mahrum kalmak, benim için duamın kabul edilmemesinden daha ağır bir durumdur.” demiştir. Lügatte yalvarış, yakarış, istek ve
arzuların dile getirilişi anlamına gelen dua, kulluğun bir ifadesidir. Dua, kulun “Sen
sonsuz kudret sahibi, ben ise âciz, fakir ve her hâlimle sana muhtaç kulunum.”
demesidir. Kul, çağrısıyla Allah’ı tesbih eder; ihtiyaçlarını âlemlerin yaratıcısı olan
Allah’tan gayrı kimsenin karşılayamayacağını ve O’nun yardımı olmadan kendi
kalbinin atışını dahi kontrol edemeyeceğini itiraf eder. Mümin, izzetini bu ibadetten alır.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Dua, ibadetin beynidir.” (Tirmizî, Tefsir, Gâfir,
2973) buyurmuştur ve ömrünün sonuna kadar hayatının her alanında dilinden
zikir ile duayı düşürmemiştir. Dua, Allah ile insan arasındaki bağı korur ve güçlendirir. İnsanın her daim gözetim altında olduğu bilincini derinleştirir ve dolayısıyla
kulun Rabbine karşı samimiyetini artırır. Allah, kuluna Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle
buyurmaktadır: “Kullarım sana beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım.
Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O hâlde (kullarım da)
benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulsunlar.” (Bakara
suresi, 2:186) Yani Rabbimizin karşılık vermediği bir dua yoktur.
Buna rağmen insan, zaman zaman dualarının kabul olmadığı düşüncesine
kapılabilir. Bu durumda yukarıda bahsedilen ayetteki “karşılık vermek” ve “kabul
etmek” ifadelerine dikkat etmek gerekir. Bediüzzaman hazretleri, 23. Söz’ünde
bu durumu şöyle tarif etmektedir: “Eğer desen: ‘Çok defa dua ediyoruz, kabul
olmuyor. Halbuki ayet umumidir. Her duaya cevap var ifade ediyor.’ Elcevap:
Cevap vermek ayrıdır, kabul etmek ayrıdır. Her dua için cevap vermek var; fakat kabul etmek, hem ayn-ı matlubu vermek Cenâb-ı Hakk’ın hikmetine tabidir.
Mesela: Hasta bir çocuk çağırır: ‘Ya Hekim! Bana bak.’ Hekim: ‘Lebbeyk’ der
‘Ne istersin?’ Çocuk: ‘Şu ilacı ver bana’ der. Hekim ise; ya aynen istediğini verir,
yahut onun maslahatına binaen ondan daha iyisini verir, yahut hastalığına zarar
olduğunu bilir, hiç vermez.” (Risale-i Nur, 23. Söz)
Dua kabul olmasa bile, kulluk bilincini pekiştirmesi adına edinilen sevap
ahirete kalır. Ayrıca Hz. Peygamber’in şu sözü duadan hiç vazgeçmemek gerektiğini vurgulamaktadır: “Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için
faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle ise sizlere dua etmek gerekir.”
(Tirmizî, Daavât, 112)
Yine de duanın kabul oluşu için Kur’ân ve Sünnet’te bir takım reçeteler bulunmaktadır. Duanın kabulü için belirli zamanlara (örneğin “Seher vakitlerinde istiğfar ederler.” Zâriyat Suresi, 51:18), belirli durumlara (örneğin yağmur yağarken
dua etmek) ya da belirli hâllere (örneğin duayı alçak sesle yapmak ve en önemlisi
duada ısrarcı olup yaparken tazarru, huşu ve rağbetli olmak) önem vermek gerekmektedir. Efendimiz şöyle buyurmaktadır: “Allah’a duayı, size icabet edeceğinden emin olarak yapın. Şunu bilin ki; Allah gafletle (başka meşguliyetlerle) oyalanan kalbin duasını kabul etmez.” (Tirmizî, Daavât, 66) Bu reçetelerin yanında
duanın önemi de zikredilmektedir.
Dua, Rab ile muhabbettir. İnsanın hâlini O’na arzetmesidir. Mümin, Allah’a
yakarışla yükselir. Samimi dua mümine acziyetini hatırlatıp, onu örneğin kibir gibi
kötü ahlaktan muhafaza eder. Bu yönüyle de dua, müminlerin sürekli kuşanması
gereken bir zırhtır.
14  |
Camilerimiz
camia | 03 Mayıs 2013
7’den 70’e aralıksız eğitimin adresi:
Duisburg-Hochfeld
Hacı Bayram Veli Camii
Almanya’nın Duisburg şehri Hochfeld semtinde 1980 yılında kurulan Hacı Bayram Veli Camii, bölgede birçok Müslüman’ın buluşma merkezi olurken yüzlerce öğrencisine verdiği kaliteli eğitimle de göz dolduruyor.
Atalay Ulukan, Mustafa Karataş
Bundan 33 yıl önce Kuzey Ren Vestfalya
eyaletindeki Duisburg şehrinde bulunan ilk
Millî Görüş camisi, Bruckhausen ilçesinde
bulunan Mevlana Camii idi. Geçen zamanla
birlikte caminin şehirde sayıları giderek artan Müslümanların ibadet etme ve bir araya
gelme ihtiyaçlarını yeterince karşılayamaması üzerine Duisburg şehrinin Hochfeld
ilçesinde ikinci camiye ihtiyaç duyulmuştu.
Bu nedenle önce 1980 yılında Wanheimer
Straße’deki 8 Numaralı binanın zemin katında bulunan Türk dükkanının arka kısmındaki
depo cami için kiralanmıştı. Cami olarak kullanılan bu alanın kuruluşu Mehmet Düzgün,
merhum Bilal Karataş ve Tevfik Güner’in
girişimleriyle olmuştu. İlk açılışı bir cuma
günü gerçekleşen Hochfeld Camii’sinin cemaat sayısı sadece 3 kişiydi; bunlar caminin kurucularıydı. Daha sonra caminin çalışmalarından haberdar olan Türkiye kökenli
vatandaşlar camiye birer birer katılmaya
başladılar. Temel taşları oluşturan bu amcalarımız kuruluştan sonra tüm çalışmalara da
öncülük ettiler: Merhum Sefer Dur, Recep
Aktürk, Orhan Sönmez, Osman Bildik. İsmi
zikredilmeyen diğer değerli büyüklerimizle
birlikte de her geçen gün camiye devam
eden cemaat sayısı arttı.
Cemaat sayısının artması ve hizmetin
büyümesi ile sorumluluklar ve sorunlar artsa da cami öncüleri yılmadan çalışmaya
devam ettiler. Artık arkadaki depo cemaate
yeterli gelmediği için önde bulunan dükkan
da camiye dahil edildi. Camimizin Türkiye
kökenli ilk hocası Ankara Hacı Bayram Veli
Camii eski imamı idi. Böylelikle Duisburg
Hochfeld’te bulunan camiye bizzat ilk imamın eski görev yaptığı caminin adı verilmiş
oldu ve bundan sonra caminin adı Hacı
Bayram Veli Camii olarak anılmaya başladı.
Camide namaz dışında farklı faaliyetler
de yer almaya başladı; hem büyüklere hem
de küçüklere yönelik çalışmalar başlatıldı.
Caminin kuruluşunda en çok fedakârlığı
gösteren grup olan bayan kardeşlerimiz de
birçok çalışmada yer aldılar; işçi ailelerinin
fertleri okuma-yazma, Kur’ân-ı Kerîm öğrenme ve sohbet halkaları oluşturma gibi faaliyetlerle kendilerini geliştirmeye başladılar.
Camimizde seçilen ilk Cemiyet Başkanı Hüseyin Özkan, Teşkilatlanma Başkanı
merhum Bilal Karataş, Cemiyet Muhasibi
Recep Aktürk, Dış İlişkiler Başkanı ise Mehmet Düzgün idi. Yıllar sonra Kadınlar Teşkilatı kurulduğu zaman camimizde de hızla bir
birim tesis edildi ve ilk başkan olarak Zehra
Yılmaz seçildi. Ekip arkadaşları Şükran Orhon Aslan, Fatma Karataş Gündüz, Nuran
1994 – Cami cemaatinden
Karataş, Ayşe Karataş, Hümeyra Evli, Ayten
Evli, Bahtiyar Savaş Demirkıran ve ismini
zikredemediğimiz diğer kardeşlerimiz ile birlikte Kadınlar Teşkilatı çerçevesindeki faaliyetlerine başladılar ve Duisburg Hochfeld’te
birçok güzel çalışmaya imza attılar. Kadınlara yönelik olarak sunulan hatibelik kursları
bu güzel çalışmalardan biridir. Bu çalışma
mutat olarak düzenlenmese de Kadınlar
Teşkilatı Eğitim Başkanlığı ile koordineli olarak 6 haftalık paket ders olarak sunulmuştur
ve talep dahilinde tekrar sunulmaya hazırdır.
Bir yürek olan cemaat artık hızla büyüyordu. Ramazan aylarında ve özel günlerde
evlerde pişirilen yemekler camiye getiriliyor, kardeşlik bilinci giderek artıyordu. Çoluk-çocuk, öğrenci, işçi her kesimden bütün cemaat bir aile olarak birbirlerine destek
veriyorlardı.
Nitekim bu desteğin bir tezahürü olarak
başlangıçta kiralık olan binanın mülkiyeti 1985’te cemaatimizden üç üyenin adına
alındı; 1992’de ise Avrupa Cami Yapma ve
Yaşatma Birliği (EMUG)’ne devredildi. Kuruluşundan bu yana hep aynı isim ve binada
hizmet veren camimiz köklü bir yenilenme
sürecinden geçerek eğitim alanlarının kapasite ve kalitesi artırılmıştır. Örneğin kurulduğunda açık olan avlusunun üzeri 1995’te
kapatılmış ve mevcut alan genişletilmiştir.
Camimiz açıldığında yaklaşık 20 üyeye
hizmet verirken, 90’lı yıllarda yaklaşık yüz
üyeye hizmet veriyordu. Şimdi ise yetişkin
255, Kadınlar Teşkilatında 170, Gençlik Teşkilatında 140, Kadınlar Gençlik Teşkilatında
ise 135 üyemiz bulunmaktadır. Kurulduğu
günden bu yana cemaatimizin desteği ile
büyüyen ve 7’den 70’e tüm Müslümanlara
eğitim veren camimiz, bu hâliyle 700 üyeye
hizmet verirken civardan gelen 300 Müslüman kardeşimize de kapılarını açmaktadır.
Bu yönüyle Hacı Bayram Veli Camii, temsil
ettiği üyelerin sayısının çokluğu ve hizmet
sunduğu hedef grubun büyüklüğü sebebiyle bölgede hatırı sayılır bir konuma sahiptir.
Almanya’da binlerce Müslüman’ın daimî
buluşma yeri olan camimiz aynı zamanda
Türkiye’den de merhum Prof. Dr. Necmettin
Erbakan ve kendisiyle çalışan milletvekillerini ağırlamış, T.C. Başbakanı Recep Tayyip
Erdoğan da İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde camimizi ziyaret etmiştir.
1980’den 2013’e
Camimizde gençlerimizin spor faaliyetlerini desteklemek ve onların bu alanda
başarılı olmalarını teşvik etmek amacıyla
1985 yılında Hilal Spor Kulübü kurulmuştur.
Kurulduğunda futbol ve kungfu gibi çeşitli spor dallarında faaliyet gösteren kulüp,
Hochfeld’li oluşuyla neşet ettiği toplumdan
destek görmüştür; şimdiyse yoğun olarak
e töreni
bir görüntü
1998 – Kız öğrencilerin karn
camia | 03 Mayıs 2013
Camilerimiz
1995-1996 – Merhum Bölge Başkanı Ahmet Yahşi
futbol alanında ihtisaslaşmaktadır. 25 yıldır faaliyet gösteren takımımız Duisburg ve
Müllheim futbolunda hatırı sayılır bir konuma
ulaşarak Bezirksliga seviyesinde bulunmaktadır. Birçok futbol derneğinin kapandığı
dönemlerde bile başarılı bir şekilde ayakta
kalmayı başaran Hilal Spor Kulübü, sadece
sportif amaçları gözetmemiş, bunun yanında uyuşturucuyla mücadele, sosyalleşme
problemi olan gençleri suç, işsizlik ve değer
yitiminden koruma, okul derslerine yardım
etme gibi sosyokültürel amaçları da gerçekleştirmek için faaliyet göstermiştir. Dernek,
yaşlılara, gençlere ve kadınlara sunduğu
spor imkânlarıyla tüm bölgede göz doldurmaktadır. Şu anda Hilal Spor, 2011 yılında
Almanya kupasında 2. turda üçüncü ligden
RW Essen (Rot-Weiss Essen) takımına karşı
elenmesi sebebiyle Niederrhein Bölge Ligi’nde yoluna devam etmektedir.
Yine gençlerin buluşarak birlikte vakit
geçirebilecekleri, sohbet düzenleyebilecekleri bir yer olan Alternatif Gençlik Merkezi,
camimiz bünyesinde çalışmalarına devam
etmekteyken, düzenlenmesi planlanan faaliyetlere yer olarak yeterli gelmediği için
1992’de Wanheimerort’ta bir bina Alternatif ismi altında gençlik lokali olarak kuruldu.
1992’den 2000’e kadar orada hizmet eden
bu gençlik merkezi, şimdi Hacı Bayram Veli
Camii’ne daha yakın olan Teilstraße 32b numaralı adreste kendi mülkiyetindeki binada
hizmetlerine devam etmektedir.
Camimizde gençlerle yetişkinlerin beraber olarak faydalandığı “Cumartesi sohbetleri” 10 yıldır ikramlı bir şekilde sunulmaktadır. Pazar günleri düzenlenen sabah namazı
programlarına katılımın yoğun olduğu camimizde bütün bu düzenlenen programlar aracılığıyla Müslümanlarda kimlik şuuru
oluşturmak gibi bir derdin peşinden gitmekteyiz. 2008 yılında camimiz bünyesinde açılan ana sınıfı da aynı derdin bir göstergesidir. Şu an iki sınıf olarak 36 çocuğumuza
hizmet veren ana sınıfını geçenler ise hazırlık
sınıfı olarak temel dinî eğitime hazırlanıyorlar. Bu faaliyetlerle miniklerimizin sahip olduğumuz değerler ışığında yetiştirilmesi ve
topluma faydalı bireyler olmaları için gayret
sarfedilmektedir.
Bunun yanında caminin açıldığı günden
beri karma yaş gruplarına hizmet sunan
eğitim programı 2009 yılına kadar devam
ettikten sonra, 2009 yılında cemiyet idaresi ve Eğitim Komisyonu Başkanı Nazmi Erdoğan’ın girişimiyle düzenli sınıf sistemine
geçilmiş; daha sonra Ahmet Taşçı müdür
olarak göreve getirilmiştir. Böylece sunulan
eğitim hizmeti, yaş gruplarına ve öğrencilerin
bilgi seviyelerine göre bir kategorilendirme
ile belli bir müfredat çerçevesinde verilmeye
başlanmıştır. Camimizde şu anda 14 eğitimcimiz hizmet vermektedir. Erkek öğrenciler
için 2 eğitimci ve 4 asistan eğitimci bulunurken, bayanlarda 4 eğitimci, anaokulunda ise
2 eğitimci ile 2 asistan eğitimci çocuklarımızı
başarı dolu bir geleceğe hazırlamaktadırlar.
Tüm bu sunulan hizmetlerden 96 erkek, 99
kız, 36 ana sınıfı ve 12 ihtisas sınıfı öğrencisi
faydalanır durumdadır. Camimizin tarihinde
önemli bir yer tutan faaliyetlerden bir diğeri
hafızlık eğitimimizdir. Bu eğitimle şu anda 12
öğrencimiz Kur’ân-ı Kerîm’i ezberleyip hayatlarını onun ışığında yeniden düzenleme
iradesini göstermektedirler. Bu eğitim çalışmalarının güzel bir neticesi olarak şubemiz
Kur’ân-ı Kerîm yarışmalarında başarılar elde
etmiş, şubemizden Fatih Dur Avrupa birincisi, Betül Ordukaya Avrupa ikincisi olmuştur.
Bunun yanında beş öğrencimiz bölge birinciliği kazanmıştır.
Camimizdeki temel eğitime katılan öğrencilerimizin velilerini çocukların durumu
hakkında bilgilendirmek için “Veli Bilgilendirme Seminerleri” düzenlenmektedir.
Okullarda yapılan veli toplantılarına benzer
şekilde yılda iki defa düzenlenen seminerlerde velilerin eğitimcilerle öğrencilerin durumları hakkında bilgi alışverişinde bulunmaları
amaçlanmaktadır. Bunun haricinde yılda
bir defa Velileri Bilgilendirme ve Dayanışma
Toplantısı düzenlenmekte, burda veliler hem
eğitimcileri, hem de diğer velileri yakından
tanıma imkânı bulmaktadırlar.
Okul derslerine yardımcı olmak için çocuklara verilen ek dersler ve bunun yanında
kız ve erkek öğrencilere Almanca gerçekleştirilen seminerlerle ev sohbetleri Hacı Bayram Veli Camii tarafından düzenlenen diğer
eğitim faaliyetleri arasındadır.
Camimizde Cuma hutbeleri imkân oldukça Almanca da verilmektedir. Bunu
sağlayabilmek için temel eğitimi bitirmiş
olan gençlerimizi özel imamet ve müezzinlik
kursu ile hazırlıyoruz. Bu kurstaki gençler,
özellikle ramazanda teravih namazlarında
| 15
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın camimize ziyareti
imamlarımız nezdinde namaz kıldırarak
tecrübe kazanıyorlar. Bunun yanında
ramazan aylarında her gün camimizde iftar verilmektedir. Çoğu üniversite öğrencisi birçok insan iftarda bir
araya gelip güzel bir atmosfer içinde
oruçlarını açıp ibadetlerini yerine getiriyorlar. Bununla birlikte senede en az
iki defa, kermeslerimizde cemaatimiz
ve çevre insanımız kaynaşmaktadır.
Cemaat olarak bizi birbirimize kenetleyen değerlerimizi diri tutmak ve birliktelik ruhumuzu pekiştirmek adına
hasta ziyareti, cenaze taziyeleri, hacı
ziyaretleri ve esnaf ziyaretleri düzenlenmekte; bu sayede kardeşlerimizi acı
ve tatlı günlerinde cemaat olarak yalnız
bırakmamaya bilhassa önem vermekteyiz.
Sadece cemaatimiz içerisindeki ilişkilerimizi değil, aynı
zamanda komşularımız ve bölge
ahalisi ile de münasebetimizi geliştirmek adına ilk
defa 2000 yılında
geniş çaplı ve ön
hazırlıklı
olarak
Açık Cami Günü
gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışmada bilhassa üniversiteli
gençlerimiz başı
çekmiş, camimizi
ziyaret eden onlarca kişi güzelce
ağırlanıp, soruları
cevaplandırılmıştır.
Kurulduğu günden bu yana 33
senedir
yorulmak
nedir bilmeden her
alandaki çalışmalarına devam eden Hacı
Bayram Veli Camii,
bundan sonra da
giderek büyüyen cemaati ve buna paralel
olarak daima yenilenen hizmet yelpazesi
ile yoluna devam edecektir.
Camimize bağlı Hilal Spor’un ilk görüntülerinden
camia | 03 Mayıs 2013
Rahime Söylemez
İnsanoğlu hiçbir devirde duaya yabancı
kalmamıştır. Nitekim insanda fıtrat olarak dua
etme ihtiyacı vardır ve bu sebepten farklı din,
inanç ve anlayışlarda duaya her zaman yer
verilmiş; ancak zamanla duanın mahiyeti konusunda farklılıklar oluşmuştur.
Dua kavramı sözlükte “Tanrı’ya yalvarma,
ibadet” ya da “Yakarma amacıyla okunan ve
dinî değeri olan metin” olarak geçmektedir.
Da’vet ve da’va köklerinden gelen dua sözcüğü, seslenmek, çağırmak, yakarmak, isimlendirmek, sevk etmek ve herhangi bir şekilde
söz ya da ses ile bir şeye yönelmek manalarını içermektedir.
İslam dininde kavram olarak dua, kulun
Allah (c.c.)’a yalvarması, sığınması ve yakarmasıdır. Kul, dua ile acizliğini ve güçsüzlüğünü Allah’a itiraf eder; O’nun yüceliğini bilip,
sevgi ile O’ndan af ve lütfunu diler. İnsan üstesinden gelemediği bir durum ile karşılaştığında keder, ümitsizlik ve acizliğe düçar olur;
dua ile Allah’tan yardım diler. Hatta Allah inancı olmayan ateistler veya Allah’a ortak koşanların dahi başlarına bir bela/kaza geldiğinde
bilinç dışı “Allah’ım...” diyerek ve dua ile O’na
yöneldikleri tespit edilmiştir. Bunun sebebi ise
insanın yaratılış itibarı ile bir şeye inanma ve
dua etme ihtiyacıdır. Bu hususu Cenâb-ı Hak
Kur’ân’ı Kerîm’de şöyle belirtir: “İnsan bir sıkıntıya maruz kalınca gerek yan yatarken, gerek otururken veya ayakta iken, bize yalvarıp
yakarır. Fakat biz sıkıntısını giderdik mi, sanki
uğradığı dertten dolayı bize yalvaran kendisi değilmiş gibi eski haline geçip gider. İşte
(hayat sermayelerini boşuna harcayıp) haddini aşanlara, yaptıkları işler, kendilerine böyle
süslenmiş, hoşlarına gitmiştir.” (Yûnus suresi,
10:12). Bu ayetten anlaşıldığı üzere dua sadece inananlara özel bir durum değildir. Her
insan yaratılış itibarı ile ister istemez dua eder
ve böylelikle bir an dahi olsa rahatlar.
Örneğin yapılan bir araştırmada, dini inkar eden deneklerin yüzde 47’sinin zaman
zaman dua ettikleri tespit edilmiştir.1 Başka
bir araştırmada ise İkinci Dünya Savaşı’nda
Amerikan askerlerinin yüzde 72’sinin savaş
sırasında dua ettikleri ve böylelikle yardım
gördüklerini ifade ettikleri saptanmış; askerlerin yüzde 42’si ise ettikleri dua sayesinde
daha az korktuklarını belirtmişlerdir.2
Dua ve ibadet etmenin psikolojik faydaları
Duanın ve ibadetin insanın ruh sağlığı
üzerinde bir hayli olumlu etkileri saptanmıştır. İnsanoğlu dua ile hayatın zorlukları karşısında yalnız olmadığını anlar, daima yardımını isteyebileceği, onu gören, gözeten ve
her şeye gücü yeten bir yaratıcısı olduğunu
hatırlayıp manevi bir güç kazanır.3 Dolayısıyla
dua eden kişi huzur ve refaha kavuşur. Zor-
Aile
luklarla mücadele edip sabreder; dua onun için bir nevi teselli
kaynağı olur.
Örneğin; namaz ibadetinin
insanı tasa ve stresten kurtarmada büyük tesiri vardır. İnsanın
namazda, huzur ve teslimiyetle
Rabbinin huzurunda duruşu,
hayatın meşguliyetlerinden tamamen soyutlanması, nefse
sessizlik, sükûnet ve huzur verir; tedirginliği, hayatın baskı ve
problemlerinin oluşturduğu sinir
gerginliğini giderir.4 Ayrıca toplu
hâlde, yani cemaat ile yapılan
ibadetler insanlarda birlik şuurunu geliştirir, ferdîleşmeyi ortadan
kaldırır. Nitekim yalnız olmak birçok kişiyi bunalıma, depresyona
ya da en acısı intihara sürüklemektedir. Gandhi’nin, “Dua ve
ibadet olmasa idi, ben çoktan
çıldırırdım.” sözü dua ve ibadetin ne kadar önem arz ettiğinin,
evrensel bir ihtiyaç olduğunun
göstergesidir. Yani dua ibadeti
insanın bu evrende yalnız olmadığını hissetmesini sağlar. İnsanı
motive eder ve ümitsizlik gibi bir
girdaba girmesini engeller. Çünkü gücünün her şeye kadir olduğunu bildiği
yüce Yaratan’dan yardım istediğinde duasına icabet edileceğini, bu dünyada yalnız olmadığını ve böylelikle Allah’a yakın olduğunu
bilmek insanı mutlu eder; kişi Allah’a yakın
olduğu şuuru ile kendisini güvende hisseder.
Dua ederken en gizli ve mahrem duygular
dile getirilir, kaygılar hafifler ve insan rahatlar.
Allah Teâlâ’nın yapılan duaya icabet edeceği
gerçeği ise Mü’min suresinin 60’ıncı ayetinde şöyle vurgulanmaktadır: “Bana dua edin,
kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp
büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.” Ayrıca Prof. Dr. Nevzat
Tarhan da ibadetlerin kişide huzur ve huşu
sağladığını ve bunların beyinde endorfin
(mutluluk hormonu) tarzında bir hormon ve
kimyasal salgıladığını belirtmektedir.
İnsan dua ederken vücut ısısı yükselir,
algı gücü keskinleşir; bilinç ve farkındalık
düzeyi artar. Son 30 yılını duanın insan fizyolojisi üzerindeki etkilerine adayan ünlü hekim Dr. Herbert Benson, inancın hastalıklar
üzerindeki iyileştirici etkisinin yüzde 60 ile
90 arasında olduğunu ve 1.200 kişi üzerinden yapılan araştırmanın sonucunda dindar
insanların daha uzun ve sağlıklı yaşadıklarını ortaya koymuştur. Dr. Benson ibadetine
düşkün, düzenli dua eden insanların daha az
hasta olduklarını, bu kişilerde kalp ameliyatı
sonrası ölüm riskinin dindar olmayanlara nazaran 14 misli az olduğunu ve kişinin dindar
olmasına göre hastanede kalma süresinin
azaldığını tespit etmiştir. Ayrıca Benson dua
hâlindeki insanların beyin MR görüntülemelerinde kompleks aktivitelerin gerçekleştiğini
de saptamıştır. Surwillo ve Hobson (1978)
ise yaptıkları bir araştırmada dua esnasında
beynin ritmik hareketlerinde birtakım değişikliklerin olduğunu tespit etmişlerdir.
Ayrıca duanın etkisi, kişi sadece kendisi
için dua ettiğinde görülmemiş, bilakis başkası adına yapılan duanın da etkili olduğu şu
araştırmada gözlenmiştir: Amerika Birleşik
Devletleri’nde 192 hasta üzerinde yapılan
araştırmada hastanenin yakınında bulunan
bir kilisede bu hastalar için, onların haberi
olmadan dua edilmiş. Dua esnasında hastaların hiçbirinin ismi zikredilmemiş ve sonuç
olarak hastaların şikayetlerinin azaldığı tespit edilmiştir. Araştırmaya göre hastalar da
hastanenin tedavi şartlarını geçmişe bakarak
daha iyi bulduklarını belirtmişlerdir. Bundan
hareketle duanın her insan üzerinde etkili olduğu bir gerçektir.
Nasıl dua etmeli?
Lourdes Tıp Kurumu’nun (Hristiyan ziyaretçilerin, Hz. Meryem’i aracı kılarak hacet
dilendikleri ve dua ettikleri bir yer) ileri sürdüğü delillere göre duanın son derece şaşırtıcı
özellikleri bulunmaktadır. Örneğin cüzzam,
kanser, böbrek enfeksiyonu, kronik yaralar,
pritoneal akciğer ve kemik vereminden rahatsız olan hastalar dua ettikten sonra şifa
bulmuşlardır. Nobel Ödülü kazanmış ünlü
| 17
Fransız cerrah Alexis Carrel’e göre bugün
bu kerametler daha az gelişmektedir; çünkü
insanlar artık dua ederken gerekli içtenlik ve
maneviyatı bulamamaktadırlar; dolayısıyla
duaları kabul görmemektedir.
Dua sadece zor anlarda ve sadece ihtiyaçları elde etmek için yapılmamalıdır. Bilakis kişi samimi bir dil ile Allah’a yalvarmalı
ve yakarmalı; O’nun isim ve sıfatlarını bilip,
hikmetini düşünerek, tefekkür ederek, riyasız bir şekilde Rabbine aşk ile yönelmelidir.
Alexis Carrel duayı anlatırken şöyle der: “Allah’ın varlığını hissedebilmek ve her yerin
onunla dopdolu olduğunu duyumsamak,
bir gülü koklamak kadar kolaydır.” Akabinde
bunu kilisede geçen bir hikaye ile gerekçelendirir: Kilisede herkes gitmiş, toplu ibadet
töreni bitmiştir. Bütün sandalyeler boştur,
ancak salondaki sandalyelerin son sırasında bir adam hâlâ oturmaktadır. Bir filozof,
doktor, bilge ya da hukukçu değildir, sadece sıradan bir köylüdür orada oturan adam.
Papaz yanına gidip sorar; “Sen burada ne
yapıyorsun?” Adam şöyle cevap verir: “Ben
ona bakıyorum, o da bana bakıyor”.5
1
Dini İnkarın Psiko-Sosyal Açıdan Nedenleri, Ali
Rıza Aydın, s. 214
2
İbadet ve Dua, Michael Argyle
Din Psikolojisi, Habil Şentürk
Prof. Dr. Osman Necati, Hadis ve Psikoloji
5
Dua, Alexis Carrel/Ali Şeriati
3
4
18  |
Gençlik
camia | 03 Mayıs 2013
“Amacımız bilinçli
bir nesil yetiştirmek”
Viyana’da gençler için Yatılı
Eğitim Semineri düzenlendi
Hollanda İslam Federasyonu Başkanı Mehmet Erdoğan ve Eğitim Başkanı İsmail Kızılırmak, Rotterdam El-Birunî yatılı yurdunu ziyaret ederek öğrencilerle
sohbet etti.
Viyana Bölgesi JUWA Gençlik Teşkilatı Ortaöğretim Birimi, gençlere birlik ruhunu
aşılayabilmek ve sosyo-kültürel yönden gelişimlerini sağlamak için Yatılı Eğitim
Semineri (YES) düzenledi.
Adnan Şahin
Hollanda’da İslam Toplumu Millî Görüş
teşkilatları tarafından açılan ilk yatılı yurt olan
El-Birunî Erkek Öğrenci Yurdu 12 yıldır verdiği hizmet kapsamında çok sayıda mezun
vererek eğitmenlerini kendisi yetiştiriyor. Uzun
süreli ve kaliteli hizmetiyle göz dolduran yurdu ziyaret eden Mehmet Erdoğan, öğrenciler ve eğitmenlerle bir araya gelerek onlarla
sohbet etti. Yurdun mevcut durumuyla ilgili
bilgi de alan Erdoğan, “Bu yurt bizim ilk göz
ağrımız. Her ne kadar diğer bölgelerimizde
başka yurtlar açılmış olsa da bu yurdun bizde
özel bir yeri var.” diyerek ilerki dönemde yeni
yurtların açılması için çalışmaların yapılacağını duyurdu. Yeni yurt çalışmalarının Kuzey
Hollanda Bölgesiyle birlikte yürütüleceğini
belirten Erdoğan, öğrencilerin soruları üzerine
onlara Hollanda ve Avrupa genelindeki IGMG
camileri, yöneticileri ve üyeleri hakkında bilgiler verdi. “Bizim yurdumuz herkese açıktır,
herkes gelip ziyaret ederek yurt faaliyetlerini yakından inceleme imkânına kavuşabilir.
Amacımız kimliğinin bilincinde, kişilikli bir nesil
yetiştirmektir.” diyen Erdoğan son zamanlarda yurtlara olan ilginin yoğunlaştığına vurgu
yaptı. Öğrencilerin örnek hareketler sergilemelerini ve eğitimde yüksek başarılar elde
etmelerini beklediklerini belirten Erdoğan, bu
amaçla öğrencilerin hem kendilerine, hem de
içinde yaşadıkları ülkeye faydalı bireyler olmalarını istediklerini belirtti.
İsmail Kızılırmak da öğrencilere hitap
ederek, “Buradaki anılarınızı hiçbir zaman
unutamazsınız. Burada bir arada kaldığınız anlar hayatınızın en unutulmaz anları ve
burada öğrendiğiniz bilgiler ömür boyu kullanacağınız kıymetli sermayeniz olacaktır. O
yüzden buradaki zamanlarınız çok kıymetlidir. Bunları en iyi şekilde değerlendirmeye
çalışın.” şeklinde konuştu. Erdoğan ve Irmak
daha sonra Yurt Müdürü Osman Halıcı ve
Yurt Eğitim Koordinatörü Mustafa Uysal ile
görüşerek yurdun durumu ile ilgili bilgi aldı.
Yetkililer Rotterdam İskender Paşa Camii
binası içinde bulunan yurdun giriş ve çıkışlarının camiden bağımsız olduğunu dile getirirken, 34 kişi kapasiteli yurtta eğitim faaliyetlerinin sorunsuz işlediğini bildirdi. Ziyaret,
birlikte çekilen toplu fotoğrafla sona erdi.
Farklı şubelerden gençleri bir araya getirerek aralarındaki bağları güçlendirmek
gayesiyle düzenlenen eğitim kampı, 11 cemiyetin ortaöğretim birimlerinden 80 gencin
katılımıyla Sigmundsberg’de başarıyla gerçekleştirildi. Kampın birinci günü akşam yemeğinden sonra açılış oturumuyla başlayan
programda, tanışma faslından sonra kampı
organize eden JUWA Gençlik Teşkilatı Ortaöğretim Birimi Başkanı Sinan İlhan, kampa
katılan gençleri tebrik ederek bu tür kampların önemini belirten bir konuşma yaptı.
Programın ikinci gününe sabah sporuyla
başlayan gençlere, İlhan tarafından “Şubelerdeki ortaöğretim çalışmaları nasıl yapılmalı”
başlıklı seminer verildi. Ömer Dikici ise katılımcılardan başka bir grupla “Rahman’ın has
kulları” konulu bir ders gerçekleştirdi. Eğitim
programının yanında kamp boyunca düzenlenen sosyal aktivitelerle hoş vakit geçiren
gençler, şubelerarası futbol turnuvası da düzenlediler. Turnuvada 12-14 yaş grubunda
Anadolu Cemiyeti’nin Bismillah adlı takımı
birinci olurken, 15 yaş üstü kategorisinde ise
Pottendorf Cemiyeti’nin Kardeşlik adlı takımı
birinciliği kazandı.
JUWA Sigmundsberg Yatılı Eğitim Semineri’nin ikinci gününde Viyana’dan gelen Muhammed Bülbül’ün “Cennet” konulu semineri büyük ilgiyle takip edildikten sonra, Kutlu
Doğum Programı tertip edildi. Kur’ân-ı Kerîm
tilaveti, ilahi ve kasideler ve stand-up gösterisinin yanında Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Vedâ
hutbesi okunurken, dinleyicilere Hz. Peygamber’i anlatan şiirler sunuldu.
Seminer programının üçüncü ve son
gününde gençler, Ömer Dikici’nin “İslam’da
evlilik” ve Mahmud Yavuz’un “Kimlik bilinci”
ve “Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ahlakı” konulu
ders ve çalışmalarla kampın eğitim bölümünü tamamlandı.
Programın sonunda gençlerle kampı değerlendiren ve kamp boyunca gençlerle yakından ilgilenen, YES ve sosyal aktivitelerden
sorumlu İlahiyatçı Mahmut Yavuz katılımcılara teşekkür ederek kampı sonlandırdı.
Bir yönetim modeli:
Mimar Sinan ve Süleymaniye
Schwaz’da Arlberg KGT
eğitim semineri
Danimarka Bölgesi Gençlik Teşkilatı olan Anadolu Gençlik Derneği, Davranış
Bilimleri ve Yönetim Psikolojisi Uzmanı İbrahim Zeyd Gerçik’i konuk etti.
Avusturya İslam Federasyonu Kadınlar Geçlik Teşkilatının düzenlediği eğitim semineri Schwaz kasabasında gerçekleşti.
Engin Pahsa
Gençlere yönelik gerçekleştirilen seminer programı ilk gün Aarhus Selam Okulu,
ikinci gün ise Kopenhag Sjaelland Koleji’nde
düzenlendi. Bölge Başkanı Ahmet Deniz’in
de katıldığı programda Gerçik, “Bir yönetim
modeli olarak Mimar Sinan ve Süleymaniye”
isimli semineriyle Mimar Sinan’ın Süleymaniye’yi inşa ederken dikkat ettiği incelikleri ve
onun şahsiyetini ele aldı.
“Sürekli keşif, sürekli inşa, değer, motivasyon ve yenilik modeli olarak Mimar Sinan”
alt başlıklı konuşmasında Süleymaniye Külliyesi hakkında bilgi veren Gerçik, külliyenin
inşa edildiği tepenin Süleymaniye ile bir şiire,
sanatsal bir abideye dönüştüğünü belirtti.
Bunun yanında seminer programı kapsamında katılımcılara kurumsallaşma, kriz yönetimi, liderlik ve yönetim psikolojisi, terfi ve
mekân düzenlemesinin kurum işleyişine etkisi gibi konularda bilgiler verildi. Seminer soru
cevap faslıyla sona erdi.
Yılmaz Akın
İki bölüm olarak gerçekleşen seminere
BİF İbni Sina İslami İlimler Enstitüsü Müdürü Eğitimci Pedagog Abdulhalim İnam katıldı.
Seminerde bir açılış ve selamlama konuşması
yapan KGT Bölge Başkanı Sümeyra Karaardıç, şuurlu bir gençlik yetiştirmeyi hedeflediklerini belirterek, bu nedenle böyle bir seminer düzenlediklerini ifade etti. Abdulhalim
İnam birinci bölümde “Müslüman gençlik ve
İslam’da anne babaya itaat” konulu sunumunu yaptı. İnam, insan aklının faydalı bilgiyle
donanıtıldığı ve bu yönde kullanıldığı sürece
önem taşıdığını aksi takdirde insana bahşe-
dilen aklın bir işe yaramayacağını ifade etti.
İkinci bölümde, “Adam olma” konusuna değinen İnam, “İman, millî kültür ve tarih şuurunun
oluşturduğu şahsiyet ve kimliğe sahip olan
kimseye adam denir. Adamlık bir şahsiyet konusu olup, cinsiyet konusu değildir. Adamlık
bir duruştur.” diyerek, Müslümanların yorulmak, dinlenmek, usanmak ve ihmal etmek
kavramlarından uzak durmaları gerektiğini
ifade etti. İnam seminerin sonunda şu tavsiyede bulundu: “Beş hâl gelmeden, şu beş
hususun kıymetini bilin; meşguliyet gelmeden
boş vaktin kıymetini, fakirlik gelmeden zenginliğin kıymetini, hastalık gelmeden sağlığın,
ihtiyarlık gelmeden gençliğin kıymetini, ölüm
gelmeden hayatın kıymetini bilin.”
camia | 03 Mayıs 2013
Gençlik
| 19
GT Bölge Başkanları Amsterdam’da toplandı
Gençlik Teşkilatı (GT) Bölge Başkanları Toplantısı (BBT) Kuzey Hollanda Bölgesinin ev sahipliğinde Amsterdam şehrinde gerçekleşti.
Ali Karaca
Bölge başkanlarına hem fizibilitesi ile
hem de çalışmaları ile örnek teşkil eden
bölgeleri bire bir göstermek ve bu anlamda
tecrübelerini paylaşmalarını sağlamak amacıyla Amsterdam’da yapılan toplantı oldukça verimli geçti.
Toplantının selamlama bölümünde konuşan GT Başkanı İsmail Karadöl ev sahipliğini üstelenen GT Kuzey Hollanda Bölgesine
Başkan Recep Dağtaşoğlu nezdinde teşekkür etti. Recep Dağtaşoğlu ise BBT’nin yapılması için bölgesinin tercih edilmesinden
dolayı teşekkürlerini belirtti. Bölge Başkanlarını ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu
ifade ederken toplantının hayırlara vesile olması dileğinde bulundu.
Selamlama konuşmalarının ardından İsmail Karadöl’ün modaratörlüğünü üstlenmiş
olduğu bir grup çalışması gerçekleştirildi.
Gençlik Teşkilatının misyon ve vizyonu nedir, 20 yıl öncesindeki konumu, 10 yıl sonrasındaki konumu ne olmalı gibi konularda
münazaralar ve grup çalışmaları gerçekleştirildi.
Grup çalışmasının ardından toplantıya
teşrif eden IGMG Genel Başkanı Kemal
Ergün’e ve Kuzey Hollanda Bölge Başkanı Oktay Dalmaz’a selamlama konuşması
yapmak üzere söz verildi. Dalmaz, IGMG
teşkilatında hizmet veren ve gören gençlerin
Avrupa’da daha etkin hâle gelmesi gerektiğini ve bunun yollarından birinin de siyasete
daha etkin bir şekilde dahil olmak olduğunu
vurguladı.
Günün son selamlama konuşmasını
yapan Kemal Ergün, ev sahipliği yapmalarından ötürü Kuzey Hollanda Bölgesine
teşekkür etti. Ergün, örnek bir fizibiliteye
sahip oldukları ve yapmış oldukları çalışmalarından dolayı bölgeye takdirlerini ifade etti.
Kemal Ergün iyi bir kul olmanın dört maddesini sıraladı ve bu minval üzere çalışma-
ların yürümesi gerektiğinin altını çizdi. Birinci
madde olarak toplantıda bulunan herkesin
üstlenmiş oldukları konum/görev itibarı ile
gençlerin “Önden Gidenler”i olduklarını
vurguladı. Dolayısı ile sorumluluğun ancak
“imân-ı kâmil ve amel-i sâlih” yani kaliteli bir
Müslüman olmaktan geçtiğini söyledi. Bununla birlikte Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından bize tebliğ edilen hadis-i şerîfe uyarak
“İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” düstürunca toplumun hizmetçisi olarak
tüm insanlara fayda sağlamamız gerektiğini
ikinci madde olarak zikretti. Üçüncüsü olarak yapılan tüm çalışmaların kalıcılığını, bir
eser hâline dönüşebilmesinin elzem olduğunu ve dolayısıyla son madde olarak da
bunların ancak gayret ile sonuçlanabileceğini vurguladı.
Cumartesi günü için son gündem maddesi olarak Kuzey Hollanda Bölgesinin organize etmiş olduğu Amsterdam şehir turuna geçildi. Bu münasebetle Gençlik MYK’sı
ve Bölge Başkanları hep birlikte şehrin tarihi
yerlerini görme ve camiilerini de ziyaret imkânı bulurken, bir kaynaşma ortamı da sağlandı. .
Pazar günü ise Gençlik Teşkilatı Teşkilatlanma Biriminin hazırlamış olduğu “İdeal Şube
Çalışmaları” adlı bir
workshop gündemde
yer aldı. Bir şube için
olmazsa olmaz bazı
öncelikli
çalışmaları
gruplara bölerek münazara etme imkânı
sunuldu. Ele alınan
her konu ile alakalı
da ayrıca bir takibat
listesi hazırlanması istenildi. Ev Sohbetleri,
lokal/camii sohbetleri, sosyal aktiviteler,
toplu sabah namazı,
gençlik çalışmalarının
Hessen’de
Arapça kursuna yoğun ilgi
tanıtımı konularının ele alındığı workshop’ta
da sürenin tamamlanması ile birlikte çıkan
sonuçlar takdim edildi.
Bu çalışmanın ardından gündemin son
maddesi olarak Amsterdam şehrinde bir kanal turu gerçekleştirildi. Kanal turu esnasında yapılan bire bir, ikili veya gruplar hâlindeki
görüşmelerde: Gençlik Teşkilatı çalışmaları,
gençliğin problemleri, çözüm önerileri, güzel
fikirler ve faydalı çalışmalar yine gündemin
merkezi oldu.
Ziyaret edilen bölgelerde bir şehir turu
organize etmek ve bu minvalde Bölge başkanlarının tarihî ve yapısal dokuları ile şehri
görebilmelerini temin etmek, bunu da yaparken Gençlik MYK’sı ve bölge başkanlarının birbirleri ile ünsiyetini pekiştirmek hedefiyle toplantının farklı bir şehirde yapıldığı
da bildirildi.
Hessen Kadınlar Gençlik
Teşkilatı Berlin’deydi
Hessen Bölgesi Kuzey Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) tarafından genç kızların
eğitimi için değişik yer ve mekânlarda faaliyetler düzenleniyor.
Yapılan eğitim çalışmalarının yanı sıra gerçekleştirilen sosyal ve kültürel aktivitelerden biri
de Almanya’nın başkenti Berlin’e düzenlenen
kültür sanat gezisi oldu. Toplam 25 kişiyle yola
çıkan Hessen Kuzey KGT’nin ilk durağı Berlin Şehitlik Camii’siydi. Ardından IGMG Berlin
Bölgesini ziyaret eden gezi ekibi, Berlin Bölge
KGT Başkanı Merve Türker ve ekibi tarafından
Hessen Bölgesi Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Birimi, gençlerin Kur’ân-ı Kerîm’i
anlayarak okumalarını sağlamak amacıyla Arapça kursu düzenledi.
İlk kez Frankfurt Griesheim Cemiyetinde
düzenlenen ve eğitimciliğini Bölge Başkanı
Bilal Kaçmaz’ın üstlendiği kursun 3 ay sonra
ilk mezunlarını vermesi bekleniyor. Yaklaşık
40 öğrencinin katıldığı kursta Arapça dilbilgi-
si kuralları Kur’ân’dan örneklerle açıklanıyor.
Bundan birkaç ay önce fıkıh kursu düzenleyen
Bölge Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Komisyonu Başkanı Nureddin Demir ise çalışmalarının hız kesmeden devam edeceğini belirtti.
kardeşçe karşılandı.
Üç gün süren gezide gençler Almanya
Federal Meclisi, Berlin Duvarı ve Bergama İslami Eserler Müzesi olmak üzere şehrin tarihî
yerlerini inceleme imkânı buldular. Gezide Emir
Sultan Camii’ni ziyaret ederek oradaki akranlarıyla tanışma fırsatı bulan gençler, yapılan çalışmadan dolayı memnuniyetlerini dile getirdiler.
20  |
Gençlik
camia | 03 Mayıs 2013
Oss’ta peygamber geleneği
Hollanda İslam Federasyonu Gençlik Teşkilatı tarafından düzenlenen ev sohbetleri hız kesmeden devam ediyor.
Adnan Şahin
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) döneminde
ilk Müslümanlardan Erkam b. Ebü’l-Erkam’ın
evinde düzenlenen toplantılardan esinlenerek
hayata geçirilen ev sohbetleri, Gençlik Teşkilatları tarafından düzenli bir şekilde sürdürülüyor.
Gençlerin hem kendi bilgilerini artırmalarına,
hem de cemaat ile tanışarak yeni arkadaşlıklar
edinmelerine imkân sağlayan sohbetler Oss’ta
her hafta samimi bir hava içerisinde gerçekleştiriliyor. Donanımlı hatiplerin de davet edildiği
sohbetler genellikle Gençlik Eğitim Başkanları
tarafından verilirken, soru ve cevaplarla karşılıklı konuşma olarak geçen programlar gençlerden yoğun ilgi görüyor.
Oss kentinde en son düzenlenen ev
sohbeti Gençlik Teşkilatı Başkanı Fatih Şahin tarafından verildi. Bu dünya hayatının
herkesin aynı yöne gitmekte olan bir aracın
içinde, başka yönlere bakarak oturdukları bir
yolculuk hâli olduğunu söyleyen Şahin, “Kim
hangi yöne bakarsa baksın, araç hep aynı
istikamete gitmektedir; varılacak yer aynıdır.”
diyerek esas mevzunun yolculuğu şuur ve
idrak içinde geçirmekte olduğunu vurguladı.
Yolculuğun bir kılavuz ve önderle yapıldığı zaman hedefe götürebileceğini belirten Şahin,
bu nedenle dünya hayatında Hz. Peygamber
(s.a.v.)’i örnek almak gerektiğini ifade etti. Ali
Koç ve eşinin ev sahipliğinde gerçekleşen
sohbete gençlerin katılımının yoğun olduğu
gözlendi.
Kuzey Bavyera’da
şube başkanları toplandı
İRAB’tan gençler için
eğitim hamlesi
Uluslararası Ruhr Akademisyenler Birliği (İRAB e.V.), Almanya’da yaşayan Türkiye
kökenli öğrencilerin okul başarılarının artması ve yükseköğrenime yönlendirilmesi
amacıyla lise bitirme sınavına hazırlık ve okul derslerine yardım kursları düzenliyor.
Emrullah Kaya
Üniversiteye girişte büyük önem taşıyan
lise bitirme sınavlarına hazırlık için Paskalya
tatilinde düzenlenen kurslar yoğun bir tempoda geçti. Matematik, Almanca, İngilizce, biyoloji ve tarih alanındaki dersler, öğretmenlik
okuyan üniversite öğrencileri tarafından verilirken, katılımcılar düzenlenen kursların kendileri için büyük fayda sağladığını ifade etti.
Bunun yanında Türkiye kökenli öğrencilerin medyada sıkça başarısız olduklarının vurgulandığını, bunun da öğrenciler
için bir özgüven
sorunu
oluşturduğunu belirten
İRAB yetkilileri bu
sorunun çözümüne katkıda bulunmak için ders
yardımı çalışması
başlatıldığını duyurdu. Öğrencileri
üniversiteye yönledirmeyi hedefleyen İRAB,
bu sayede Almanya’daki Türk toplumunun
akademik seviyesini yükselterek siyasetten
ekonomiye tüm alanlarda söz sahibi olan bir
neslin yetişmesini amaçlıyor. Dört ayrı şube
ile sıkı bir çalışma içerisinde olan dernek,
bu şubelerde ders yardımı imkânı sunarken,
ayrıca bölge çapında özel dersler de düzenliyor. Ders yardımına ihtiyaç duyan öğrenci
ile öğretmenin buluşturulduğu çalışmalarda
internet üzerinden de ders alıp verme imkânı doğuyor. Kulaklık ve bilgisayar kamerası
aracılığıyla sanal sınıflarda yapılan dersler
sayesinde zaman
ve mekâna bağlı
olmaksızın çalışma olanağı oluşturuluyor.
Daha
geniş bilgi derneğin www.irabev.
de adresindeki internet sitesinden
veya info@irabev.
de posta adresinden edinilebilir.
Wuppertal’da güller dağıtıldı
IGMG Wuppertal Gençlik ve Kadınlar Gençlik Teşkilatı, Kutlu Doğum Haftası
etkinlikleri kapsamında şehirde gül dağıtımı yaptı.
Kuzey Bavyera Bölgesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) yeni başkanı Fatıma Duran ile birlikte ilk Şube Başkanları Toplantısını düzenledi.
Kübra Çakmak
Kahvaltıyla başlayan programda, idarecilerin eğitilmesi ve yetiştirilmesi amacıyla düzenlenen Gençlik Eğitim Kursları (GEK), Sevgi
Günü, Kan Bağışı Projesi, Hizmet İçi Eğitim
Semineri (HIES) ve Teşkilat İçi Eğitim Semineri
(TIES) gibi konu başlıkları incelenirken, şubelerden gelen önerilerle ilerde yapılacak çalış-
malar için de mühim adımlar atıldı. Toplantıya
iştirak eden Kuzey Bavyera Bölge Başkanı
Orhan Sarı yaptığı konuşmada Avrupa’da yaşayan gençlerin kendi kültür miraslarına sahip
çıkarak yılmaz bir azimle çalışmaları gerektiğini belirtti. Şube çalışmalarının paylaşıldığı toplantıda yeni KGT Bölge Başkanı Fatıma Duran
çalışma arkadaşlarıyla tanışma imkânı da buldu.
Program, Duran’ın verdiği “Sorumluluk bilinci”
başlıklı seminerle son buldu.
Ömer Şahin
Bu sene 4’üncüsü düzenlenen dağıtım
kapsamında 2 bin 500 adet gül tek tek ve
özenle hazırlandı. Güllere Almanca hazırlanan kartvizit şeklindeki hadîs-i şerifler ve bu
faaliyetin neden yapıldığına dair açıklamanın
da bulunduğu İslam’ı tanıtmaya yönelik broşürler eklendi. Ayrıca gülleri dağıtan gençler
gelebilecek tepki ve yöneltilecek sorulara
Freiburg’ta
eğitim kampı
Ali Atik
Freiburg Bölgesi Kadınlar Teşkilatı
Eğitim Başkanlığı tarafından genç kızlara yönelik olarak düzenlenen 2 haftalık eğitim kampı başarılı bir şekilde
sona erdi.
12-16 yaş arasındaki genç kızlar için düzenlenen program Schramberg’te yapıldı. Belçika İbn Sînâ İslami İlimler Enstitüsü mezunlarından Asiye Enise Feyzullah ve Ümmü Gülsüm
Güler’in de eğitimci olarak katıldığı kampa bölgeden katılan 22 gencin ilgisi yoğundu. Kampta
12-13 yaş ve 14-16 yaş gruplarına göre ayrılan öğrenciler iki sınıf hâlinde 2 hafta süresince
Kur’ân-ı Kerîm, akaid, siyer, tefsir, fıkıh, hadis ve
ahlak gibi konularda eğitim gördüler. Freiburg
Kadınlar Teşkilatı Eğitim Başkanı Ayşe Hümeyra
Ergün, katılımcıların hem dinî bilgilerini geliştirebildikleri, hem de sosyal etkinliklerle vakitlerini
kaliteli bir şekilde değerlendirme imkânı buldukları eğitim kampının başarılı geçtiğini belirterek,
kampın kızlar için yeni arkadaşlıklar edinmelerine de fırsat sağladığını ifade etti. Katılımcı gençler yoğun programlarla dolu eğitim kampından
memnun bir şekilde ayrıldılar.
karşı bilgilendirildi. Beş gruba ayrılan gençler
şehir merkezinde kurulan çadırda ve dört ayrı
huzurevinde broşürler eşliğinde gülleri dağıtarak Hz. Peygamber (s.a.v.)’in doğum günü
vesilesiyle, onun güzel ahlakını duyurmayı
hedeflediler. Huzurevlerinde gençleri ellerinde
güllerle gören yaşlılar, onları memnuniyet ve
sevinçle karşıladı. Hadisleri okuyup, doğruluğunu tasdik eden yaşlılar, dağıtılan broşürler
aracılığıyla Hz. Peygamber’i tanımak fırsatına
da erişmiş oldular.
22  |
Kültür ve Sanat
Elif Zehra Kandemir
Bazı şehirler, barındırdıkları tılsımı sunarlar sakinlerine; İstanbul, Yahya Kemal için;
Weimar, Goethe ve Schiller için; Floransa,
Dante için ve Viyana, Hofmannsthal için
ne ise kadim şehir Nişabur’un da
böyle bir etkisi olduğu söylenir;
nitekim Ömer Hayyam ile Ferîdüddin Attâr gibi iki büyük
şairin bu topraklarda
neşvü nemâ bulması,
yaşadıkları coğrafyanın
ilham
açısından
zengin
bir yer olması gibi
hususlar edebi gelişimleri için mühim etkenlerdir
denilebilir.
Nişaburlu
Ferîdüddin Attâr dünya üzerinde belki ismi
en sık anılan
Fars şairlerinden.
Batı’da
Hâfız ve Rûmî ile
birlikte ortaçağın
en ünlü sufi yazarı
olarak tanınan Attâr, aynı zamanda
Klasik Fars Edebiyatı’nın mühim
figürü
“simurg”u
mistik
sembolizm
içinde ustaca kullanışıyla
asırlar öncesinden günümüze sesleniyor. Bu seslenişin
edebi formu olan Mantıku’t-tayr
(Kuşların Dili), Batı’da sadece mistisizm ile ilgilenenleri değil, kendini arayışın modern tezahürleri ile alakadar olanları
da hâlâ etkileyen bir kurgu ve ifade gücüne
sahip.
Hakkında doğruluğu teyit edilmiş bir biyografisi bulunmayan Attâr’ın doğum tarihi,
eğitimi gibi konular günümüz okuyucusu
için bilinmezliğini koruyor. Yine aynı şekilde
Mevlânâ ile çocukken karşılaştı mı, onun
ilerde büyük bir sufi olacağını kalp gözüyle idrak edip ona kitabını hediye etti mi gibi
soruların peşine düşmektense biz Attâr’ın
başyapıtı Mantıku’t-tayr’a dönelim ve bu
destansı hikayenin şiirselliği içinden İslam
tarihi boyunca çokça tartışılmış vahdet-i vücûd öğretisini dinleyelim.
camia | 03 Mayıs 2013
çer Simurg’un huzuruna doğru kanatlanıp
edinirler; başsız, öndersiz, padişahsız kalan
İlahî birlik tecrübesi
uçmaktan. Hüdhüd, yani Hz. Süleyman
kuşlar hüdhüdün önderliğinde padişahlarını
Mesnevi formunda yazılan Mantı(a.s.)’a Kur’ânî tabirle Sebe’den haber gearamaya karar verirler: “El ele verelim de
ku’t-tayr’da, Hallâc’ın derisini yüzdürüp
tiren elçi, edindiği tecrübelerden, karşılaştığı
padişahımızı bulalım bari. Çünkü padişahsız
idam ettiren vahdet-i vücûd öğretisi işlenir.
olaylardan damıttığı hikayeleri kuşlara anlatır
bir ülkede ne dirlik olur, ne de düzen!” Yola
Hallâc-ı Mansur gibi, Attâr da dünyanın bir
kitapta; onları vazgeçmekten ve Simurg’un
çıkmadan evvel gönlü darmadağın gayb
kesret alemi ve izafi olduğunu düşünür.
aşkından uzaklaşmaktan alıkoymak ister.
habercisi hüdhüd, kuşlar ülkesinin yüce paHakikatte her şey tek ve birdir; o da AlKitap boyunca sembollerle kişinin kendi gedişahını tanıdığını, lakin huzuruna tek başılah’tır. Bu nedenle kişi ancak bu kesçici bağlılıklarından vazgeçip hafiflemesi, cana gitmeye gücünün yetmediğini anlatır ve
ret aleminin kisvelerini üzerinden
nını canan uğruna yok sayması ve katlanılan
kuşlara menzili bildirir: “Kaf dağının ardında,
attığı zaman Allah’ı bulabilir.
çilelere
rağmen menzilini kaybetmemesi
Simurg vardır; bizim padişahımız işte
Bu anlamda ruhun yegâne
salık
verilir. Bu anlamda
odur.” Yalnız yol çok çetindir, öyle
amacı da kendisini gerbir yol hikayesiki binlerce kuş bu yolda telef
çekleştirmesi,
yani
dir Mantıku’t-tayr;
olmuştur. Ama o merhame“tek”
yaratıcıyla
yolcuyu yüce
ti sonsuz, bilgisi
birleşmesidir. Soaşukuna
her şeyi kapsamut anlam taşımaKuşların bahaneleri, insanın seyrü m
ulaştırırken
yan padişaha
yan bu birleşme,
u l a ş a b i l m e k sülûktaki hâlinin aynasıdır aslında; c a n ı n d a n
sufilere göre varlıiçin bu engel- bir yüce padişaha ram olması ge- g e ç m e n i n
ğın birliği anlamıtalimini yaplerin
aşılması
na gelip, esasen
gerekmektedir. rektiğini bilen, fakat bu sorumluluk- tıran, en so“var” olan tek
Padişahın gü- tan kaçabilmek için türlü bahaneler nunda da aşık
zatın Allah (c.c.)
maşukun
zelliklerini anlaolduğunu, yaüreten insan, daha yolun başınday- ile
gayrılığını ortan hüdhüdün
ratılmış insanın
ken vazgeçer...
tadan kaldıtasvirleri kuşları
varlık iddiasınrıp, aşkta birSimurg’a aşık
da bulunmayıp
leştiren bir yol. Kaf
eder, böylece yola çıkarkendisini
Aldağına
varan, istek, aşk, marifet,
lar. İlahî birlik tecrübesini tatmaya aday kuşlah’ın bekasınistiğna, tevhid, hayret ve yokluk gibi yedi vaların hikayesi de böylece başlar.
da yok etmesi
diyi aşan kala kala otuz kuş kalmış; diğerleri
Kuşlar yolun çetinliğiyle daha yüz yüze
gerektiğini ifade
telef olmuştur. Bu noktada kuşların yaptığı
bile gelmeden bu yorucu seferden vazgeçeder.
ağır yolculuk, dünyada insanı hakikate ulaşmek isterler. Geri dönmek için teker teker
Nitekim kitapta
maktan alıkoyan engelleri tek tek açıklayan
mazeretlerini sıralamaya başlarken böylebu hakikat şu şebir mahiyet kazanır. Hüdhüd, kuşlara önce kendi nefsî hastalıklarını da dile getirmiş
kilde dile getirilir:
derlik yaparken bir yandan da tüm insanlığa
olurlar: Bülbül güle olan aşkını öne sürer,
“Var olan yalnız
samimiyet dersi vermekte; kuşlar ise farklı
dudu ab-ı hayata, diğerleri ise denize ya
o. Ondan başka bir
zafiyetlerle insanı, insanın zayıf tabiatını simda dünya hazinelerine olan bağlılıklarını dile
şey yok; varsa bile o,
gelemektedir.
getirir. Hüdhüd ise yol arkadaşlarının tüm
var olan da yine o.” AtNihayet otuz kuş, padişahın huzuruna
dünyevi hastalıklarını ve bunların dermantar’a göre tüm seyrü sülûk
varır; fakat buldukları kendilerinden başka bir
larını sayar; ona göre kuşlar kendilerini hak
talebeleri bu hakikate ulaşmaya
şey değildir: Simurg (Farsça: otuz kuş), bu
yoluna vakfetmeli, surete aldanıp kalmamaçabalamalıdır. Bu amaca ulaşmak
yorgun yolcuların aynadaki yansımasından
lı, geçici güzelin aşkıyla kendilerinden geçip
isteyenlere yol göstermek amacıyla
ibarettir. Zira nasıl ki kişinin Rabbini bilmedünyevi heveslere saplanmamalıdır. Ama
didaktik bir tarzda yazdığı Tezkiretü’l-evsi, kendisini bilmesinden geçer; işte öyle de
kuşlar yücelerdeki Simurg’a ulaşmak için ne
liya’sında sufi önderlerin hayatları üzerinden
kuşların kendilerini bulmaları, padişahlarını
dermanlarının, ne de hadleribu hakikatin canlı örneklerini sunan
bulmaları manasına gelmektedir. 8 asır öncenin olmadığını belirtirler; kimiAttâr, Mantıku’t-tayr’da kullandığı
sinden insanın var-(yahut yok)oluş kaygısını
si riyayla ileri sürer bahanesini,
sembollerle aynı hakikati ince
İslam felsefesi açısından ele alan bu eser, fikkimisi gerçekten inanbir zevkle işlemiştir.
rin ince bir nakış gibi sembollerle dokunmasıBelki bu kitabı Attâr’ın “Var olan yalnız o. Ondan mıştır Simurg’a ulaşanın canlı kanıtı, İslam medeniyeti için yeni bir
mayacak kadar aciz
en meşhur eseri yapan
başka bir şey yok; varsa olduğuna.
ifade gücünün ve ahengin de müjdecisidir.
da içerdiği sembolizm,
Kuşların
bahaahenk ve kurgunun uyu- bile o, var olan da yine o.”
neleri, insanın seyrü
mudur.
sülûktaki hâlinin aynasıdır
“Ey gönül, eğer O’nu bulKaynaklar:
aslında; bir yüce padişaha ram
mak istiyorsan yola düş!” niyazıyla başlayan
Attār, Farīd Al-Dīn: Kenneth S. Avery ve Ali
olması gerektiğini bilen, fakat bu sorumlukitapta Attâr öncelikle Rabbinden bir dert
Alizadeh. Fifty Poems of Attār. Melbourne, 2007.
luktan kaçabilmek için türlü bahaneler ürearzular; uğruna bir azıkla yollara düşeceği
Ferîdüddin Attar: Mantıku’t-tayr, Kuşların Diliyle.
ten insan, daha yolun başındayken vazgebir dert. Bu derdin bir benzerini kuşlar da
Kaknüs Yayınları, 2006.
“ Her nef is
mutlaka ölümü
tadacaktır ”
Jede Seele
”wird den Tod
erfahren “
Sure Anbiyâ, 21:35
En acılı
gününüzde
sizinleyiz.
Beistand,
wenn er am
nötigsten ist.
IGMG Cenaze Yardımlașma Derneği
IGMG Bestattungshilfeverein e. V.
Boschstr. 61-65 · D-50171 Kerpen
T +49 2237 97930-22 /-33 · F +49 2237 97930-30
www.igmgukba.org · cenaze@igmgukba.org
24  |
Fotoğraflarla Faaliyetler
Bergkamen’da çeyrek asırdır Müslümanlara hizmet veren Dârü’l-erkam
Kur’an kursu ve külliye binası, yerine
daha büyük bir hizmet alanı yapılması
amacıyla yıkıldı. En yakın zamanda
yıkılan binanın yerine daha güzelinin
yapılacağını ifade eden Cemiyet Başkanı İsa Altın, yeni binanın Türk-İslam
mimarisine uygun bir tarzda yapılıp
hizmete açılacağı müjdesini verdi.
Freiburg Bölgesi Kadınlar Gençlik
Teşkilatı (KGT) Şube Başkanlar Toplantısı düzenledi. Hüfingen’de yapılan
toplantıya Bölge Yönetim Kurulu üyeleri
ve cemiyetlerin KGT başkanları katıldı.
Bölge KGT başkanı Emine Tunçkaşık
ilerde yapılacak çalışmalar hakkında bilgi
verirken, gençlik başkanları bazı faaliyetler hakkında fikir alışverişinde bulundular.
Bölge Başkanı Ahmet Ölmez’in de katıldığı toplantı verimli bir şekilde sona erdi.
Hannover Bölgesi Peine Şubesinde
başkan değişim i yapıldı. Uzun zaman
boyunca cemiyete hizmet eden Ramazan Tiryaki’nin yerine Adem Tatlı Şube
Başkan lığı görevin i üstlendi. Yapılan
görev tesliminde Tatlı, Tiryaki’ye şimdiye
kadar yapmış olduğu hizmetlerden
dolayı teşekkürlerini iletirken cemiyet
idarecileri yeni başkana görevi için
hayırlı dileklerde bulundu.
camia | 03 Mayıs 2013
dönen BİF (Belçika
Kutsal topraklardan
umre kafilesi, BİF
İslam Federasyonu)
afından sevinçle
yetkilileri ve aileleri tar
a sağlanan
nc
karşılandı. Umre boyu
me
ı mnuniyeti dile
hizmetten duyduklar
en kısa zamanda
getiren kafile üyeleri
lara gitmek istediktekrar kutsal toprak
nin çoğunluğunun
lerini belirttiler. Kafile
ge
ı, nçlerin de mane
gençlerden oluşmas
geliştirmelerinin bir
vi alanda kendilerini
dirle karşılandı.
göstergesi olarak tak
Freiburg Bölgesi Gençlik Teşkilatı Ortaöğretim Başkanlığı bünyesinde çalışmalarda bulunan “Yıldız Gençlik” eğitim
faaliyetlerine devam ediyor. Neustadt
Jugendherberge’deki Yatılı Eğitim Semineri’ne katılan öğrenciler “Aile saadeti
ve sorumluluklar” ve “Teşkilat yapısı” gibi
konularda eğitim gördüler. Bölge Başkanı
Ahmet Ölmez ve Gençlik Başkanı Ahmet
Koç’un da iştirak ettiği seminer programına gençler yoğun ilgi gösterdiler.
nu’na bağlı
Hollanda İslam Federasyo
Camii tarafınDordrecht Mescid-i Aksâ
enen kermese
dan bu yıl 7’incisi düzenl
. Programda
yaklaşık 3 bin kişi katıldı
Başkanı Adnan
konuşma yapan Cemiyet
veriş yapmanın
Şener, kermesin salt alış
p kaynaştığı
ötesinde kültürlerin buluşu
en bahsetti. Kerbir ortam olma özelliğind
alan çocukların
meste, cemiyette eğitim
nlar ziyaretçilerhazırladıkları ilah i ve oyu
den büyük ilgi gördü.
Güney Batı Fransa Bölgesi Bordeaux
Şubesinde gençlere yönelik haftalık
sohbetler devam ediyor. Haftada 2 kez
yapılan ve Gençlik Teşkilatı Başkanı ve
Şube İmam Hatib i Enes Usta öncülüğünde gerçekleştirilen sohbetlere
25 genç katılıyor. Sayının artması ve
gençlere daha kaliteli bir irşad faaliyetinin sürdürülmesi adına yeni çalışmaların
yapılacağı bildirildi.
nuna bağlı
Hollanda İslam Federasyo
netim kurulu
yö
eti
miy
İskender Paşa Ce
Ali Yücenı
şka
Ba
üyeleri ve Cemiyet
in yen i
sin
lge
Bö
da
taş, Güney Hollan
aret
ziy
’ı
an
doğ
Başkanı Mehmet Er
ndan
afı
tar
lge
bö
etti. Cemiyet olarak
sürdüin
teğ
des
re
tle
düzenlenen faaliye
şılıklı
kar
tte
are
ziy
iği
rüleceğin in bildirild
an,
doğ
Er
ken
lur
unu
bilg i alışverişinde bul
ti ziyaretinden
Hollanda’daki ilk cem iye
getirdi.
dile
i
duyduğu memnuniyet
Kuzey Bavyera Kadınlar Gençlik
Teşkilatı (KGT) Teşkilatlanma Başkanı
Sümeyye Doğan ile İlahiyatçı Şeyma
Horasan Treuchtlingen Şubesini ziyaret
ettiler. Ziyarette namaz konulu yapılan
sohbette Avrupa’da yaşayan gençlerin
namaza göstermeleri gereken önemden
bahsedilirken, KGT tarafından ilerde
yapılması planlanan faaliyetler hakkında
bilgi alışverişinde bulunuldu.
Download