SMMM ruhsatı - Bursa SMMM Odası

advertisement
1
içindekiler
8
11
Bu belirsizlik neden?
6
14
15
16
16
17
18
20
21
22
24
24
25
26
27
28
29
30
32
34
Ticari kazançta
indirilebilecek giderler!
Denetim pastasında
adil paylaşım şart!..
“Umut” ve “Hayal Kırıklığı”
Uyanık patrona teşvik yasağı!
SGK’ya ‘rapor’lu çözüm önerisi!
Sınav heyecanı sürüyor!
İlk ders iktisat
Muhasebede ekip ruhu önem kazanıyor
Mesleğin yıldızı parlayacak
KDV Tevkifatı’nda yeni dönem
Muhasebe ve bilişim sektörlerinin dayanışması şart!
SMMM ruhsatı denetçilik yapmak için yeterlidir
Bursa Otoyol Platformu’ndan Hükümet’e güzergah uyarısı
Muhasebe Büroları bu işin mutfağı
23 Nisan’a renkli kutlama
Meslek yüksekokullarına İskandinav modeli yolda!
Meclis Tüzüğü Komisyona emanet
‘19 Mayıs’ coşkusu meydanlara taştı
Huzurevinde ‘bayram’ havası
Niş Cafe’de sizi bekleyenler var
Çini diyarında keyfli bir gün
Filenin şampiyonu TTK oldu
BURSA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI YAYINIDIR.
MAKALELERİN SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR.
BBilanco.
bursa
4
12
Mayıs/Haziran 2012
31
Bir bardak umut çayı
içermisiniz ?
Sayı 140
33
36
Gönül Avcısı Engelli bir
gence umut oldu
35
42
44
46
48
50
52
54
56
58
62
68
44
Kekik kokulu çayırlarda zeytin
diyarına yolculuk
Kanunu sahiplemeniz gerekiyor
Baş dönmesi Vertigo
Bu bir denetim raporudur!..
Tahsilat Sorunu veya Emeğin İstismarı
YENİ ÜYELER
Bildirgelerde Uygulanan İdari Para Cezalarındaki
MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ
Son Durum
İDARE KARARLARI
Hayat Sigortası ve Bireysel
YARGI KARARLARI
Emeklilik Sigortasında Gelir Vergisi Stopajı
SORU CEVAP
30 Günden Eksik Günlerin SGK’ya Bildirilmesi
PRATİK BİLGİLER
İş (Çİ) Sağlığı ve Güvenliği Haftası
VEFATLAR
Denkleştirme
AKADEMİK BAKIŞ
Arsa Karşılığı Bağımsız Bölüm Tesliminin
Gelir Vergisi Karşısındaki Durum-2
Muhasebe Standartlarında Ölçüm Süreci ve Ölçüm Esasları
Tevkifat Uygulaması Hakkında 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin Getirdikleri
46
56
64
62
66
5
başkan’dan
“Umut” ve
“Hayal Kırıklığı”
Smmm. Mesut TOPCU
Bursa SMMMO Başkanı
yonetim@bursa-smmmo.org.tr
Değerli Meslektaşlarım,
Mesleğimizin yasal statüye kavuşmasının 23’üncü yıldönümünü kutladığımız
şu günlerde; meslek mensupları olarak, birlik ve beraberliğimizden taviz vermeyerek ve büyük bir mücadele örneği sergileyerek mesleğimizin geleceğine
ışık tutacağımız, kritik bir süreçten geçiyoruz. Zorlu mücadelelerle elde ettiğimiz mesleğimizin geleceğini şekillendirecek olan önemli adımların atıldığı şu
hassas sürecin şüphesiz ki baş rol oyuncusu ise; yeni muhasebe ve denetim
sürecini şekillendirecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu’dur.
Meslek mensupları olarak, yeni TTK ile hatları çizilecek olan muhasebe ve denetim sürecini iki kelimeyle özetlemek gerekirse; bu iki kelime kuşkusuz ki bizim
için ‘Umut’ ve ‘Hayal Kırıklığı’ olur.
Yeni TTK ile ekonomiye daha fazla katma değer yaratmak için vergi beyannamesi üreten muhasebecilikten, bilgi üreten muhasebeciliğe geçeceğimizin
umuduyla Ticaret Bakanlığı’nın ikincil düzenlemeleri yayınlamasını beklediğimiz bir süreçte, tüm bu heyecanımızın Kamu Gözetim Kurumu ile birlikte nasıl
hayal kırıklığına dönüştüğüne şahit olduk. Muhasebe ve denetim alanındaki
dünya uygulamalarını yeni TTK aracılığıyla Türkiye’ye taşıma gayreti içine giren TÜRMOB’un bu çabasının vesayet merakı yüzünden maalesef kesintiye
uğradığını ve umutlarımızın yerini nasıl hayal kırıklığına bıraktığını gördük.
Kamu Gözetim Kurumu kurulmadan önce, denetçiliği kimse ayrı bir meslek
olarak algılamıyordu. 660 Sayılı KHK ile sanki yepyeni bir meslek yaratılıyor
algısı oluşturulmuştur. Hükümet vesayeti altında yapılanan Kamu Gözetim
Kurumu’nun kurulma yöntemi ve zamanlaması, maalesef süreci çok olumsuz
etkilemiştir.
Oysa yeni TTK’ya baktığımızda denetçi yetkisine sahip olmak için SMMM veya
YMM olmanın yeterli olduğunu görüyoruz.
İkincil düzenlemelerden yeni bir meslek yaratılması değil, bizlerin beklediği sadece denetim kuruluşlarının nasıl oluşacağı, işletme büyüklük ölçülerinin netleşmesi gibi konular idi.
Yeni TTK’da kimin denetçi olacağı belirlenmişken ve burada unvanlarımız net
bir şekilde ifade edilmişken, yepyeni düzenlemeler yapılacağını duymak, yeni
unvanlar yaratmak bizler için tam bir hayal kırıklığıdır.
BBilanco.
bursa
6
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
YIL 14 SAYI 140
Bursa SMMM Odası Adına Sahibi ve
Genel Yayın Yönetmeni
MESUT TOPCU
Hadi düzenlemeyi yapacak olanlar bizleri görmüyorlar diyelim.
Yeni TTK’yı da mı görmüyorlar?
Peki, yeni TTK’yı da yeterli görmüyorlar diyelim. Uluslarüstü hukuk
kurallarına ne diyecekler? Uluslarüstü hukuk kuralları hepimizi bağlamıyor mu?
Ne diyor 8. yönerge:
“Lisans mezunu olan, staj zorunluluğunu yerine getiren ve yeterlik sınavında başarılı olanlar denetim işini yapabilir” demiyor
mu? Yani bizim bildiğimiz SMMM ruhsatını tarif etmiyor mu?
Bu tartışmalar giderek denetçiliğin tamamen ayrı bir meslek olduğuna yönelik bir algının oluşmasını sağlamak içindir. Bunu mesleğimiz
açısından sakıncalı buluyoruz.
Ve bunun bizim için bir kırmızı çizgi olduğunu herkesin bilmesini
istiyoruz. Bu çizginin ihlali halinde, hatta ihtimalinde dahi her türlü
demokratik hakkımızı kullanmak zorunda olduğumuzu da herkesin
bilmesini istiyorum.
Şu kavram kargaşasının kafamızı karıştırmasına müsaade etmemeliyiz. Hepimiz öncelikle muhasebeciyiz. Ama mesleğimizin bunun altında çeşitli uzmanlık alanlarına ayrılmasında da bir sakınca görmüyoruz. Bağımsız Denetçilik, Yeminli Mali Müşavirlik, Hile Denetçiliği,
İç Denetçilik gibi çeşitli uzmanlık alanlarına ayrılarak, her uzmanlık
alanının kendine özgü ilave eğitim şartlarının ve giriş kurallarının olmasında da bir sakınca görmüyoruz.
“Biz denetçilik” diye yeni bir meslek tanımlamasını yanlış buluyoruz.
Yeni meslekler yaratmanın hayatta karşılığının olmadığını, tüm kesimlerin anlamasını istiyoruz.
Suni olarak yaratılacak meslekleri kabul etmeyeceğimizi, tek meslek,
tek örgüt anlayışımızdan asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha
ifade ediyor, bu kırmızı çizgileri görmek istemeyenlere karşı, mesleğimizin yasal statüye kavuşmasının 23’üncü yıldönümünü kutladığımız şu günlerde tüm meslek örgütünü mücadeleye davet ediyorum.
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
SERVET KURU
Yürütme Kurulu
Mesut TOPCU
Özcan DİLEKYİĞİT
Servet KURU
Erdinç DOĞAN
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu
Mustafa AKINCI, Recep GÜLEÇYÜZ,
Arzu TÜREMEN, Adnan ÖZTÜRK,
Ali ERDOĞAN, Asuman KURT ÖGE,
Derya UYĞUN, Emine GÜLHAN ATTİLA,
Emir ES, Metin TAŞTEKİN, Özlem BARAN,
Şadıman AÇAR, Zeki AYTEKİN
Mevzuat Yazı Kurulu
Prof. Dr. Mehmet YÜCE
Doç. Dr. Sait KAYGUSUZ
Doç. Dr. Adnan GERÇEK
Dr. Şükrü DOKUR
Öğr. Gör. Adem YILDIRIM
Editör
İbrahim ÖGE
Basın Yayın ve
Halkla İlişkiler Sorumlusu
Sinem KARABULUT
Tasarım
Nazlı ÖZCAN
Matbaa
BİZİM REPRO
0 312 341 10 20
Dağıtım
SEÇ KURYE
0 224 225 61 42
İKİ AYDA BİR YAYINLANIR.
YÖNETİM YERİ VE YAZIŞMA ADRESİ
BURSA SMMM ODASI
BAOB Yerleşkesi Odunluk Mh. Akademi Cd.
No: 8 (Carrefour Arkası)
Nilüfer / BURSA
TEL : 444 16 44
FAKS : (0 224) 451 19 19
www.bursa-smmmo.org.tr
e-mail
dergi@bursa-smmmo.org.tr
Basım Tarihi: 20/06/2012
7
haber
Bu belirsizlik
neden!
Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Başkanı Seyit Ahmet Baş’ın Samsun’daki Muhasebe
Forumu’nda TÜRMOB ve Oda temsilcilerinin “Yetkiyi
paylaşın” ve “Meslek mensuplarını denetim elemanı olarak
tanıyın” çağrılarına cevap alınamadı.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve
Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin (TÜRMOB)
organizasyonuyla bu yıl 7’ncisi düzenlenen ‘Türkiye
Muhasebe Forumu’, 4-5 Mayıs tarihlerinde Samsun
SMMM Odası’nın ev sahipliğinde gerçekleşti. ‘Yeni
Muhasebe ve Denetim Sürecinde TÜRMOB’un
Rolü’ ana başlığı altında, Samsun Yaşar Doğu Spor
Salonu’nda gerçekleşen ‘7’nci Türkiye Muhasebe
Forumu’ ülke genelinde faaliyet gösteren meslek
mensuplarını bir araya getirdi. TÜRMOB Genel
BBilanco.
bursa
8
Mayıs/Haziran 2012
Başkanı Ymm. Nail Sanlı’nın yanı sıra SMMM ve
YMM Oda başkanları ile temsilcilerinin de katılımıyla
gerçekleşen muhasebe forumu, Samsun SMMM
Odası Başkanı Ahmet Hayvalı’nın açılış konuşması
ile başladı. Konuşmasına, Samsun isminin günümüze geliş süreci, kentin tarihsel geçmişi, Atatürk ve
Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki kentin önemi ve kentin
geçmişten günümüze sosyal, kültürel ve ekonomik
gelişimi hakkında bilgi vererek başlayan Ahmet Hayvalı, organizasyona ev sahipliği yapmaktan mutluluk
duyduklarını belirtti.
MESLEK MENSUPLARINI TANIYIN
Samsun SMMM Odası Başkanı Hayvalı’nın ardından
kürsüye gelen TÜRMOB Genel Başkanı Ymm. Nail
Sanlı, yeni Türk Ticaret Kanunu’yla ilgili uygulama ve
Sayı 140
uyum sürecindeki zorlukların aşılabileceğini, yasanın
özüne bir itirazlarının olmadığını söyledi. Kanuna
ilişkin, iş dünyasının temsilcilerinden gelen kaygılara duyarlılık gösterilmesi gerektiğini de belirten
Nail Sanlı, “Mesleğimiz uluslararası düzeyde kabuk
değiştiriyor. Bu değişeme uyum sağlamak için sürekli
meslek içi eğitim programlarını uygulayarak dünya
düzeyinde bir seviye yakalamayı hedefliyoruz. Yeni
muhasebe ve denetim sürecinde meslek mensupları
hak ettiği yere oturtulmalı. Bir serbest muhasebeci
mali müşavir 9, yeminli mali müşavir ise 19 yılda
yetişiyor. Hiçbir meslek gurubu, bizim son dönemde
yaşadığımız kadar bir belirsizlik yaşamamış, sürüncemede kalmamıştır. Bu kadar yoğun eğitim ve
sınavlardan sonra denetçilik için ayrıca sınava gerek
yoktur” diye konuştu.
Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurumu Başkanı Seyit Ahmet Baş’a da seslenen
Sanlı, “Gelen meslek mensuplarını denetim elemanı
olarak tanıyın. Her meslek değerlidir. Ancak bizim
mesleğimiz herkesin milli gelirden pay aldığı unsurların oluşmasında, beyanname katkısından dolayı
daha da önemlidir” dedi.
Nail SANLI
TÜRMOB Genel Başkanı
KOBİLER İÇİN YENİ STANDARTLAR
Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Başkanı Seyit Ahmet Baş da kurumun
amacının çok başlılığı ortadan kaldırmak olduğunu, şirketler hukukunda Avrupa ile akredite olmayı
hedeflediklerini kaydederek, denetim unsurlarından
9
haber
en önemlisinin meslek mensupları olduğunu bildirdi.
Konuşmasının devamında, standartların KOBİ’ler için
ağır olduğunu kabul ettiklerini de ifade eden Seyit
Ahmet Baş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni değerlendirmeler neticesinde, basit ve anlaşılabilir standartlar üzerinde yürütülen çalışmalar, kısa
süre içinde tamamlanarak kamuoyu ile paylaşılacak.
Bunun altyapı hazırlıkları tamamlandı ve çok yakında
yayımlanacak. Muhasebe içe dönük çalışmaları,
finansal raporlar ise dışa dönük çalışmaları ifade etmektedir. Bu sebeple, muhasebe yapanlarla finansal
raporları düzenleyenlerin ayrılması gerekir.”
Diğer önemli bir adımın ise ‘Tek Düzen Muhasebe
Hesap Planı’ olacağını ve bunun yayımlanacağını da
sözlerine ekleyen Baş, “Maliye Bakanlığı ve kurulumuz bu konuda genel bir fotoğraf çekecek. Ve her
şey, bu fotoğraflar çekildikten ve değerlendirildikten
sonra şekillenecek” dedi.
Ancak Baş, konuşmasında TÜRMOB Başkanı Nail
Şanlı’nın meslek mensuplarını denetim elemanı
olarak tanıyın çağrısına cevap vermedi.
KESİNTİYE UĞRAMIŞTIR
Forumun kapanış oturumunda çarpıcı bir konuşma
yapan BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, “Denetim
alanında ikincil düzenlemeler konusunda çok geç
kalındığını ve konunun adım adım belirsizliğe sürüklendiğini” dile getirdi.
BBilanco.
bursa
10
Mayıs/Haziran 2012
“Yetkinin verildiği ve 6 ay önce yapılanan ‘Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’,
düzenlemeler konusunda henüz bir adım atmamıştır.
Kurum başkanının nadiren verdiği demeçlerle sürece
anlam yüklemeye çalışıyoruz.” dedi.
MÜCADELEYE DAVET EDİYORUM
Konuşmasında, denetçiliğin tamamen ayrı bir meslek
olduğuna yönelik bir algının oluşturulmaya çalışıldığını da iddia eden Mesut Topcu, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Bunun bizim için bir kırmızıçizgi oluşturduğunu
herkesin bilmesini istiyoruz. Bu çizginin ihlali halinde,
hatta ihtimalinde dahi her türlü demokratik hakkımızı
kullanmak zorunda olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yeni meslekler yaratmanın hayatta karşılığının
olmadığını tüm kesimlerin anlamasını istiyoruz. Suni
olarak yaratılacak meslekleri kabul etmeyeceğimizi,
‘tek meslek tek örgüt’ anlayışımızdan asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyor, bu kırmızıçizgileri görmek istemeyenlere karşı tüm meslek
örgütünü mücadeleye davet ediyorum.”
FORUMDA ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR
• Denetçilik için ayrıca sınava gerek olmadığı, 3568
Sayılı Meslek Yasası’na göre ruhsat almış olmanın
yeterli olduğu,
• Meslek ile ilgili belirsizlik sürecinin devam ettiği,
Sayı 140
Ticari kazançta
indirilebilecek giderler
Prof. Dr. Mehmet Yüce ve Vergi Müfettişi Seyit Çiçek, ticari
kazançta indirilebilecek giderler, kabul edilmeyen giderler
ve Kurumlar Vergisi istisnaları gibi konularda meslek mensuplarına önemli bilgiler verdiler.
• Mali suça mali cezanın olması gerektiği,
• TTK ile ilgili bazı değişiklikler yapılabileceği kamuoyunda hapis cezaları algısının derhal değiştirilmesi gerektiği,
• TÜRMOB’un sürekli meslek içi eğitimlerle, meslek mensuplarını yeni döneme hazırlayacağını,
• Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu tarafından yapılan değerlendirmeler
sonucunda standartların KOBİ’ler için ağır olduğu,
yeni anlaşılabilir ve basit standartlar üzerinde
çalışmalar yapıldığı ve bunun en kısa sürede
yayımlanacağı,
• Yeni Tek Düzen Muhasebe Hesap Planı’nın
yayımlanacağı, Tek Düzen Hesap Planı’nın oluşmasında Maliye Bakanlığı ile kurulun eşgüdümlü
çalışacağı,
• Kamu gözetim kurumunun AB ile akredite olmasının hedeflendiği,
• Gerektiğinde mesleğin geleceği için demokratik
hakların kullanılması gerektiği,
• Maliye Bakanlığı’nın yaptığı YMM sınavları ile
TÜRMOB sınavlarının başarısı arasındaki çarpıcı
fark olduğu,
• Sınavların TÜRMOB’un yapmasının daha doğru
olacağı görüşleri ön plana çıkmıştır.
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan
Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce ve Vergi Müfettişi Seyit Çiçek,
BSMMMO tarafından düzenlenen ‘Kurumlar Vergisi Beyannamesinin Düzenlenmesinde Özellik Arz Eden Konular’ konulu seminerin konuşmacısı oldu. BSMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki
hizmet binasında meslek mensuplarının da yoğun katılımıyla
gerçekleşen seminerde ilk olarak Prof. Dr. Mehmet Yüce söz
aldı. Prof. Dr. Yüce, Gelir Vergisi Kanunu’na göre indirilecek
giderler, Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre indirilecek giderler ve
diğer kanunlar uyarınca indirilecek giderler hakkında kapsamlı
bir sunum gerçekleştirdi.
İNDİRİLECEK GİDERLER
Ticari kazançta indirilebilecek giderlere değinen Mehmet Yüce,
“Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan
genel giderler, hizmetli ve işçilerin sigorta primleri ve emekli
aidatı, işle ilgili olmak şartıyla sözleşmeye, ilama veya kanun
emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar da ticari
kazançta indirilebilecek giderler arasındadır” dedi.Sunumunda, kıdem tazminatı karşılığından da bahseden Yüce, şunları
söyledi:
“Kıdem tazminatları vergi kanunları uyarınca, ancak ödendikleri
dönemde gider yazılabilir.” Vergi Müfettişi Seyit Çiçek ise genel
olarak, Kurumlar Vergisi istisnalarından bahsetti. Bu istisnaların
bazılarının iştirak kazançları, yurt dışı iştirak kazançları, emisyon
primi kazancı, taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı, yurt dışı
şube kazançları istisnaları olduğunu dile getiren Vergi Müfettişi
Seyit Çiçek, serbest bölge kazanç istisnası alanına giren kur
ve vade farklarının da istisna kapsamına girdiğini vurgulayarak,
“Serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerden doğan alacaklara
ilişkin kur farkı ve vade farkı gelirleri, istisna kapsamında değerlendirilecektir” şeklinde konuştu.
Çiçek, sunumunun sonunda, istisnalara ilişkin gider ve zararların
durumuna da değindi. BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında
gerçekleşen seminer, soru-cevap bölümünün ardından düzenlenen plaket töreni ile sona erdi.
11
haber
Denetim pastasında
adil paylaşım şart!..
“Önümüzdeki süreçte başarılı olmamızın yolu yeni
TTK’yı, TFRS’yi ve bağımsız denetimi çok iyi öğrenmemizden geçiyor” diyen BSMMMO Başkanı Mesut Topcu,
“Denetim pastasını adil paylaşmak, ekonomiye daha
fazla katkı sağlamak ve mesleğimizin itibarını artırmak
için buna ihtiyacımız var. Geçmişte üstesinden geldiğimiz işler gibi, bu işin de üstesinden geleceğimizden
eminim” dedi.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve
Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nce (TÜRMOB) yeni Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) ilişkin
yürütülen eğitimler, Bursa’da da start aldı. Bursa
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın
(BSMMMO) organizasyonuyla BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında gerçekleşen eğitimlerin
açılışında konuşan BSMMMO Başkanı Mesut
Topcu, 1 Temmuz 2012 tarihi itibariyle yürürlüğe
girecek olan yeni TTK’ya ilişkin, meslektaşlarına
önemli mesajlar verdi. 2012 yılının meslekleri
açısından büyük bir değişim yılı olduğunu dile
getirerek konuşmasına başlayan Mesut Topcu,
“Tıpkı 1989 yılında meslek yasamızın çıkışı gibi.
2004 yılında Tek Düzen Hesap Planı’na geçişte
yaşadığımız değişim gibi. Bir yıldan kısa bir süre
içerisinde birbirine bağlı olarak önce yeni TTK,
Prof. Dr. Ganite KURT
ardından da TFRS ve Bağımsız Denetim esasları
yürürlüğe girecek. Bu süreç, sadece mesleğimiz
açısından değil, ülkemiz açısından da oldukça
önemlidir” dedi.
EKONOMİYE KATMA DEĞER
“Bürokrasinin işi ağırdan alması nedeniyle
böylesine önemli bir sürece maalesef ki belirsizliklerle giriyoruz” diyen BSMMMO Başkanı Topcu,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazı tehditler içerse de, bu düzenlemelerin
genel anlamda mesleğimiz ve ülkemiz açısından
fırsatlar içerdiğini söyleyebiliriz. Yeni düzenlemelerle ekonomiye daha fazla katma değer yaratma
şansını yakalayacağımızı düşünüyorum.”
Yeni TTK’nın sadece muhasebe alanında yenilikler getirmeyeceğini de ifade eden Topcu, kanunla
birlikte işletmelerin daha kurumsal bir yapıya
kavuşacağını, şirket yönetimlerinin daha şeffaf,
ticaretin ise daha dürüst kurallara bağlanacağını
kaydetti.
TFRS’Yİ İYİ UYGULAMALIYIZ
Smmm. Aydın ÖZDEMİR
BBilanco.
bursa
12
Mayıs/Haziran 2012
“Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun yaklaşımından denetim işinin,
bir süre daha büyük şirketlerin tekelinde kalmaya
devam edeceği anlaşılıyor” diyen Mesut Topcu,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Önümüzde ciddi bir mücadele sürecinin bizi
beklediğini söylemeliyim. Bu mücadeleyi yürütebilmemizin ve başarmamızın yolu, yeni TTK’yı,
Sayı 140
Smmm. Atila ÖZEL
TFRS’yi ve Bağımsız Denetimi çok iyi öğrenmemizden geçiyor. Bu yüzden ilk hedefimiz, iyi birer
TFRS uygulayıcısı olmamızdır. TFRS’yi iyi uygulayan
meslek mensupları ayakta kalacak, diğerleri ise
elenecektir. Türkiye’nin elenen meslek mensuplarına
değil, TFRS’yi iyi uygulayan meslek mensuplarına
ihtiyacı vardır.”
EĞİTİMLER TTK İLE BAŞLADI
TÜRMOB TTK eğitmenleri Aydın Özdemir ile Atilla
Özel tarafından verilecek ve toplamda 16 gün 99
saat sürecek olan eğitimler sonucunda meslek
mensuplarına denetçi ruhsatının verilmeyeceğini de hatırlatan Topcu, şunları kaydetti: “O yetki,
Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurumu’nda. Ama bu eğitim çalışmalarının tamamlanmasıyla TTK’yı TFRS’yi ve Bağımsız Denetimi
tam anlamıyla öğrenmiş olacağız. Yaptığımız bu
eğitim çalışmalarını kurum referans kabul etsin
veya etmesin, biz işimize bakmalıyız.” İlk etapta,
BSMMMO üyesi bin
500 meslek mensubunun eğitim göreceği program, açılış
konuşmasının ardından
Aydın Özdemir ile Atilla
Özel tarafından verilen
‘TTK’ dersiyle devam
etti. Toplamda 16 gün
ve 99 saat sürecek olan
eğitim programı kapsamında, TTK’nın yanı sıra
KOBİ-TFRS ve bağımsız
denetim konularında da
eğitimler verilecek.
İKİYE
AYRILMAMALI
Doç Dr. Aylin Poroy ARSOY
Öte yandan, 17-18
ile 26-27 Mayıs, 2-3
Haziran tarihlerinde ise Gazi Üniversitesi’nden Prof.
Dr. Ganite Kurt ve Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr.
Aylin Poroy Arsoy’un eğitmenliğinde, BSMMMO üyelerine yönelik, ‘KOBİ-TFRS’ eğitimleri verildi. BAOB
Yerleşkesi’nde gerçekleşen eğitim programlarının
açılışlarında BSMMMO Yönetim Kurulu Sekreteri
Servet Kuru ile Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç
Doğan söz aldı. Mayıs ayı başında Samsun’da
gerçekleşen ‘Türkiye Muhasebe Forumu’nda iki
temel konunun işlendiğini hatırlatan Servet Kuru, “İlk
konu, muhasebe mesleğinin denetim ve muhasebe
uygulamaları şeklinde ikiye ayrılmaması gerektiği.
Denetimin muhasebenin uzmanlık alanlarından birisi
olarak görülmesi gerektiği idi. İkinci olarak ise Kamu
Gözetimi Kurumu’nun denetim lisanslamasında Avrupa Birliği uygulamalarında olduğu gibi denetçi olmak
isteyenlerin sınav ile değil, mesleki kıdemine göre
yetki verilmesi A grubu, B grubu, C grubu denetçileri
şeklinde meslekte 7, 10 ve 15 yıllık kıdeme göre yetki
alması, bu süreyi beklemek istemeyenlere ise sınav
ile yetki verilmesi gerektiği tartışıldı. Tabi ki bu mücadeleyi yapabilmenin ve başarmanın yolu, yeni TTK’yı,
TFRS’yi ve bağımsız denetimi çok iyi öğrenmemizden geçiyor. İlk hedefimiz, iyi birer TFRS uygulayıcısı
olmamızdır” diye konuştu. 26-27 Mayıs tarihlerinde gerçekleşen eğitim programlarının açılışında
konuşan BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç
Doğan ise eğitimlere ilişkin bilgilendirici sunumunun
ardından, Samsun’da gerçekleşen ‘Türkiye Muhasebe Forumu’na değindi. Erdinç Doğan, TÜRMOB
Genel Başkanı Nail Sanlı ve Kamu Gözetim Kurumu
Başkanı’nın konuşmalarından bahsederek sürdürdüğü konuşmasını, meslektaşlarına eğitimlerde
başarılar dileyerek sonlandırdı.
13
haber
Uyanık patrona
teşvik yasağı!
İş yerlerinde sahte sigortalılıklar tespit ettiklerini söyleyen SGK Başmüfettişi Beyazıt
Ablay, “Sahte sigortalılığın tespiti durumunda
bildirimler iptal ediliyor. İşveren, sigortalı ve
meslek mensubu hakkında suç duyurusunda
bulunuluyor. İşveren devletin teşviklerinden
yararlanamadığı gibi 100 binlerce liralık tazminata mahkum edilebiliyor” dedi.
talı çalışan var. Türkiye’deki bu aktif çalışanlar 36
milyon kişiye bakmakla yükümlü” dedi.
Bursa’da ise 741 bin aktif sigortalı bulunduğunu
sözlerine ekleyen
SGK Bursa İl Müdürü İspirli, 421 bin de pasif
sigortalı olduğunu açıkladı. İspirli, bunların toplamının 1 milyon 338 bin kişiye bakmakla yükümlü
olduğunu da kaydetti.
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nın (BSMMMO) ev sahipliğinde, SGK
Başmüfettişi Beyazıt Ablay’ın sunumunda ‘Sosyal
Güvenlik Reformu ve Reform Sonrası Uygulamalara İlişkin Yaşanan Sorunlar’ konulu konferans
düzenlendi. SGK İl Müdürü Mükremin İspirli’nin
de katılımıyla BSMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında gerçekleşen konferansı, meslek mensupları ilgiyle takip etti. Konferans
öncesi açılış konuşması yapan BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, “Meslek mensuplarının sosyal
güvenlik işlemleriyle ilgili kafasında soru işaretlerinin cevap bulunması amacıyla seminer ve
benzeri etkinliklerle SGK kurumuyla işbirliği içinde
çalışıyoruz” dedi. TÜRMOB’un organizasyonuyla
düzenlenen başkanlar kurulu toplantısında SGK
ile ilgili yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerinin
masaya yatırıldığını ve rapor hazırlandığını dile
getiren BSMMMO Başkanı Topcu, raporun içeriğini başlıklar halinde konferansa katılan meslektaşlarıyla paylaştı.
15 GÜN İÇİNDE NETİCELENDİRİLİYOR
BAOB Yerleşkesi’ndeki program, Topcu ve
İspirli’nin açılış konuşmalarının ardından, SGK
741 BİN AKTİF SİGORTALI
Topcu’nun açılış konuşmasının ardından söz
alan SGK Bursa İl Müdürü Mükremin İspirli ise
kurumlarının faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Konuşmasında, Avrupa’da bir çalışanın 4 kişiye
bakabildiğini belirten Mükremin İspirli, “Türkiye’de
bir çalışan ortalama 1,8 kişiye bakabiliyor. Kayıt
dışı istihdam konusunda el birliğiyle çalışıyoruz.
Sosyal güvenlik reformu da bu doğrultuda atılan
bir adım. Türkiye’de 17 milyon 350 bin aktif sigor-
BBilanco.
bursa
14
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
Başmüfettişi Beyazıt Ablay’ın ‘Sosyal Güvenlik Reformu ve Reform Sonrası Uygulamalara İlişkin Yaşanan Sorunlar’ konulu konferansı ile devam etti. Başmüfettiş Beyazıt Ablay,
SGK’da temel unsurun insan olduğunu dile
getirerek kayıt dışı ile mücadelede ‘Alo 170’
ihbar hattının önemine vurgu yaptı. Ablay,
“Yapılan ihbarlarla, 2011 Kasım ayına kadar
33 bin 720 kişinin kayıt dışı çalıştığı ve 3 bin
375 işyerinin tescilsiz olduğu tespit edildi.
Bu işçilerin hepsi sigortalandı. Bize gelen
her ihbarı değerlendiriyoruz. En fazla 15 gün
içinde ihbarları neticelendiriyoruz. Yüzde 41
ve 42’lerdeki kayıt dışı istihdam oranı, sosyal
güvenlik hizmetlerinin devamı açısından
önemli risk. ‘Alo 170’ hattı kayıt dışı mücadelede çok önemli” dedi.
SGK’ya
‘rapor’lu
çözüm önerisi!
SGK ile yaşanan sıkıntıları,
“yasal düzenlemelerden, uygulamalardan ve kurumun bilgi
işlem sisteminden” kaynaklanan
sorunlar olmak üzere üçe ayıran
BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, çözüm önerilerinin yer aldığı
raporun TÜRMOB tarafından
SGK Başkanı Fatih Acar’a sunulduğunu açıkladı.
Kayıt dışının işveren için de büyük zarar
olduğuna dikkat çeken Ablay, kayıt dışı bir
işçi çalıştıran işverenin 300 bin TL’ye varan
tazminat ile karşı karşıya kaldığını açıkladı.
İşverenin prim teşviklerinden de mahrum kalabildiğini dile getiren Ablay, işverenlere kayıt
dışı istihdamdan uzak durmaları uyarısında
bulunarak, “Mesela 100 sigortalı çalıştıran bir
işveren, bir kişiyi sigortasız çalıştırması durumunda bir yıl boyunca bir puanlık indirimden
mahrum kalıyor. Özelikle sigorta ve sağlık
suiistimallerine karşı mükellefleri doğru yönlendirmek istiyoruz. SGK, geniş bilgi ve veri
paylaşım ağına sahip” dedi.
KAYIT DIŞI İŞVERENE DE ZARAR
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)
Bursa İl Müdürü Mükremin
İspirli, İl Müdür Yardımcısı İlhan
Küçük ile birlikte, BSMMMO
Başkanı Mesut Topcu’yu
makamında ziyaret etti. BAOB
Yerleşkesi’nde Oda yönetim
kurulu üyelerinin de katılımıyla gerçekleşen ziyarette konuşan
BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, TÜRMOB tarafından ülke
genelindeki SMMM ve YMM Oda başkanlarının katılımıyla
gerçekleşen başkanlar kurulu toplantısında, SGK Başkanı Fatih
Acar’a sunulmak üzere hazırlanan SGK ile ilgili sorunlar ve çözüm önerilerinin yer aldığı rapordan bahsetti. Topcu, toplantıda
SGK Başkanı Fatih Acar’a sundukları raporun bir örneğini de
SGK Bursa İl Müdürü Mükremin İspirli’ye takdim etti.
SAHTE SİGORTAYA SUÇ DUYURUSU
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SUNULDU
Sunumunda, sahte sigortalılığın önemli bir
mesele olduğundan da bahseden Ablay,
şunları söyledi:
“Fiili çalışma olmadığı halde kişiler, sigortalı
gösteriliyor. Arkadaş hatırıyla işyerlerinde
yapılan sahte sigortalılık karşımıza çıkıyor. Sahte sigortalılığın tespiti durumunda
bildirimler iptal ediliyor. Sağlık ve sigorta
yardımları geri alınıyor. İşveren, sigortalı ve
meslek mensupları hakkında suç duyurusunda bulunuluyor. 2011 yılında 3 bin 178 kişinin
sahte sigortalı olduğu tespit edildi. Bunlara
verilen 89 milyon TL’lik yardım tahsil edilmeye devam ediliyor. İşverenler, devletin teşviklerinden yararlanamadığı gibi 100 binlerce
liralık tazminata da mahkum edilebiliyor.”
Yasal düzenlemeler ve uygulamalarla ilgili sorunların içeriğinde,
idari para cezalarının yeniden düzenlenmesi ve bildirim çeşitleriyle sürelerinin yeniden belirlenmesi konularının yer aldığını
söyleyen BSMMMO Başkanı Topcu, şunları söyledi:
“Geçici iş göremezlik ödeneğinin alınabilmesi için işveren tarafından rapor bilgi girişinin yapılmaması, eksik gün belgelerinin
kuruma verilmesi uygulamasının tüm işyerleri için kaldırılması,
Türkiye İş Kurumu’na verilen işgücü çizelgesinin aylık prim
hizmet belgesiyle birleştirilmesi, iş kazası bildirimlerinin sadece
SGK’ya yapılması gibi konularda düzenlemeye ihtiyaç olduğunu ve taleplerimizi raporumuzla birlikte ilettik…”
Raporda ayrıca, sigorta prim teşvik sisteminin sadeleştirilmesi
ve hesaplama kriterlerinin de yeniden düzenlenmesi gerekliliğine yer verdiklerini belirten Mesut Topcu, meslek mensubu
üzerindeki ağır idari para cezası tehdidinin de mutlak surette
azaltılması gerektiğini ifade etti. SGK Bursa İl Müdürü Mükremin İspirli ise meslek mensuplarının görüş ve önerilerine kurum
olarak çok önem verdiklerini dile getirirken, raporda yer alan
sorun ve çözüm önerilerini inceleyeceklerini kaydetti.
15
haber
İlk ders iktisat’
BSMMMO Mesleki Uzmanlık Akademisi
bünyesinde yürütülen ‘Staja Başlama Sınavı
Hazırlık Kursu, Uludağ Üniversitesi Öğretim
Görevlisi Ozan Başkol’un iktisat dersiyle
başladı.
BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet
binasında 15 kursiyerin katılımıyla başlayan kursun açılışında
konuşan Öğretim Görevlisi Ozan
Başkol, 30 Haziran’da İstanbul’da
gerçekleşecek olan staja
başlama sınavında
meslek mensuplarını
120 sorunun beklediğini, başarılı için
de özveri gerektiğini söyledi.
Program kapsamında, 4 gün
boyunca toplamda 16 saat iktisat
dersi vereceğini dile
getiren Başkol, sı-
navda iktisat dersinden 10 soru çıkacağı bilgisini
kursiyerlerle paylaşarak, şunları söyledi:
“Geçmiş dönemlerde iktisat soruları tekrar ediyordu. Çıkmış sorulara göre eğitim programımızı şekillendiriyorduk. Ama son zamanlarda sınavlarda
yeni açılımlar ortaya çıkmakta. Soruların çıktığı
konular ağırlıklı olmak üzere, olası soruların nerelerden gelebileceği çizgisinde, bir ders programı
ve müfredat hazırladım. Programımızı buna göre
sürdüreceğiz.”
SINAV: 30 HAZİRAN’DA
Öte yandan, program kapsamında‘İktisat’ın yanı
sıra, kursiyere 16 saat ‘Maliye’, 28 saat ‘Muhasebe-Finansal’, 24 saat ‘Muhasebe-Maliyet’, 12
saat ‘Muhasebe Standartları’, 12 saat ‘Muhasebe
Denetimi’, 16 saat ‘Mali Analiz’, 28 saat ‘Vergi
Hukuku’, 12 saat ‘Ticaret Hukuku’, 8 saat ‘Borçlar
Hukuku’, 8 saat ‘Sosyal Güvenlik Mevzuatı’,
8 saat ‘İş Hukuku’ ve 8 saat ‘Meslek Hukuku’
dersleri verilecek. Toplamda 196 saat süren kurs
programının ardından kursiyerler, 30 Haziran’da
İstanbul’da gerçekleşecek sınava katılacak.
Sınav heyecanı sürüyor!
SM’den SMMM’ye geçiş eğitimine katılan meslek mensupları, ‘Mesleki Uyum Eğitimi Pratik
Eğitim Bitirme Sınavı’nın ardından ruhsat için
İstanbul’da düzenlenen ‘Özel SMMM Sınavı’nda
ter döktü.
BAOB Yerleşkesi BSMMMO Hizmet Binası’nda lise,
ön lisans ve lisans eğitimini tamamlamış meslek
mensuplarına yönelik ayrı ayrı düzenlenen ve 5
Mart-15 Nisan tarihlerini kapsayan ‘Mesleki Uyum
Eğitimi’ programı, sona erdi. Serbest muhasebecilikten, serbest muhasebeci mali müşavirliğe geçişi
sağlayacak olan ‘Mesleki Uyum Eğitimi’ne katılan
serbest muhasebeciler, mali müşavirlik ruhsatına
sahip olabilmek için aldıkları eğitimi içeren 50 soruluk
testi cevapladı. Uygulama hakkında bilgi veren
BBilanco.
bursa
16
Mayıs/Haziran 2012
BSMMMO Başkan Yardımcısı Özcan Dilekyiğit, test
usulü yapılan sınavda meslek mensuplarını dikkatli
olmaları ve emin olduktan sonra işaretleme yapmaları konusunda uyararak, başarılar diledi. Dilekyiğit,
‘Mesleki Uyum Eğitimi’ programı kapsamında eğitim
maratonunu tamamlayarak İstanbul’da klasik sınav
tekniği ile gerçekleşecek olan ‘Özel SMMM Sınavı’na
girecek olan meslek mensuplarının, sınav sonuçlarını
TESMER’in resmi internet sitesinden takip edebileceklerini söyledi.
Bu arada, ‘Mesleki Uyum Eğitimi’ sürecini tamamlayan meslek mensupları, mali müşavirlik ruhsatı
alabilmek için, son aşama olan 29 Nisan Pazar günü,
İstanbul’da klasik sınav tekniği ile gerçekleşen ‘Özel
SMMM Sınavı’na katıldı.
Sayı 140
Muhasebede
ekip ruhu önem
kazanıyor
‘SMMM Yeterlilik Sınavı Hazırlık Kursu’nun açılışında konuşan
BSMMMO Başkan Yardımcısı Özcan Dilekyiğit, günümüzde muhasebenin ekip işine döndüğünü söyleyerek, meslek mensubu adaylarına ekip halinde hizmet vermeleri tavsiyesinde bulundu.
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) Mesleki Uzmanlık Akademisi bünyesinde yürütülen ‘SMMM Yeterlilik Sınavı
Hazırlık Kursu’nun açılışı, Doç. Dr. Adnan Gerçek’in ‘Vergi Hukuku’
dersiyle BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında başladı. 40 kursiyerin katılımıyla başlayan kursun açılışında konuşan BSMMMO Başkan
Yardımcısı Özcan Dilekyiğit, meslek mensubu adaylarına önemli tavsiyelerde bulundu. Muhasebe mesleğinin gün geçtikçe değer kazandığını
dile getiren Özcan Dilekyiğit, bu değerle birlikte meslek mensuplarının
çalışma alanlarının da genişlediğini kaydederek, “Bu noktada, meslek
mensuplarına da büyük sorumluluklar düşüyor. Mesleği iyi bir şekilde
icra edebilmek için mesleki ruhsat yeterli değil. Mutlaka en az bir yabancı dil bilmeniz ve bilgisayara hakim olmanız sizin faydanıza olur” dedi.
REKABETE DİKKAT EDİN!
Günümüzde artık mesleğin ekip işine döndüğünü de ifade eden
BSMMMO Başkan Yardımcısı Dilekyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meslektaşlarınızla tanışın. Arkadaşlıklar edinin ve bu arkadaşlığınızı işe de
yansıtın. Mesleki ruhsatınızı aldığınız ve büronuzu açtığınızda adınızı
büyük harflerle ışıklı tabelalarla da yazdırsanız kimse kapınızı çalmaz.
Bunun için başarılı olmanız şart. Başarıyı da günümüzde ekip ruhuyla
yakalayabilirsiniz.” Kursiyerlere başarı dileklerinde de bulunan Dilekyiğit, meslektaşlar arası rekabete dikkat etmeleri tavsiyesinde bulunarak
konuşmasını sonlandırdı. BAOB Yerleşkesi’ndeki ‘SMMM Yeterlilik Sınavı Hazırlık Kursu’, Özcan Dilekyiğit’in açılış konuşmasının ardından,
Doç. Dr. Adnan Gerçek’in ‘Vergi Hukuku’ dersiyle başladı. Öte yandan,
40 kursiyerin eğitim göreceği ve 141 saatten oluşan kurs programı dahilinde, ‘Finansal Muhasebe’, ‘Maliyet’, ‘Vergi’, ‘Finansal Tablolar Analizi’
ve ‘Denetim’ alanlarında da dersler verilecek.
17
haber
Mesleğin yıldızı
parlayacak
Yeni TTK ve Uluslararası Muhasebe Standartları
uygulamalarının yürürlüğe girmesiyle birlikte,
meslek mensuplarının firmalardaki rolünün değişecek ve muhasebe kariyer mesleği olacak. Artık
muhasebeciler, sadece defter tutmayacak. Yeni
sistemle birlikte firma sahipleri, yatırım kararı alırken muhasebecisine danışacak. Mesleğin yıldızı
parlayacak…
BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç Doğan,
Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çevdir ve TESMER Bursa
Şubesi Yönetim Kurulu Saymanı Aydın Şener, ortaöğretim öğrencilerine yönelik düzenlenen mesleki
tanıtım seminerlerinde öğrencileri mesleğe dair
bilgilendirmeye devam ediyor. Nuri Erbak Anadolu
Lisesi, Nur Hayati Kurtcan Anadolu Ticaret ve Ticaret
Meslek Lisesi ile Bursa Ticaret Meslek Lisesi öğrencilerine mesleği tanıtan BSMMMO yetkilileri, muhasebe ve mali müşavirlik mesleği hakkında bilgi verdiler.
Mesleki tanıtım seminerinde ilk olarak söz alan
BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç Doğan,
SM, SMMM ve YMM’lik koşullarından bahsederek
başladığı konuşmasını, alınması gereken eğitimlerden bahsederek sürdürdü.
MESLEĞİN ÖNÜ AÇIK
Sunumunda, öğrencilere mesleğin gelişmiş ülke-
BBilanco.
bursa
18
Mayıs/Haziran 2012
lerdeki uygulama alanları hakkında da bilgi veren
Erdinç Doğan, “Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik
ruhsatına sahip olabilmeniz için öncelikle, ilgili bölümlerde lisans eğitimini tamamlamanız ardından da
staja başlama sınavını başarıyla geçmeniz ve 3 yıllık
stajınızı yapmanız gerekiyor. Bunların ardından, stajınızı bitirmek için gireceğiniz staj bitirme sınavında da
başarılı olmanız halinde, mesleki ruhsatı almaya hak
kazanacaksınız” dedi.
BSMMMO Saymanı Doğan, 3 yıllık stajın öneminden
de bahsettiği konuşmasında Yeni TTK ile birlikte
meslek mensuplarına ihtiyacın artacağını kaydetti.
Sayı 140
Özveri başarı getirir
Doğan, şunları söyledi:
“Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, önümüzdeki süreçte, vergi için değil bilgi için muhasebe dönemi başlayacaktır Yeni TTK ile birlikte, mesleğimizde denetim boyutunun da kendini göstermesiyle meslek
mensubuna ihtiyaç artacak. Mesleğin önü açık. Meslek
tercihinizde bunları da dikkate almanız gerekiyor.”
BAŞARI DİSİPLİNDE GİZLİ
Kısa süre içinde öğrencilerin mesleki tercihlerini yapacaklarını da sözlerine ekleyen Erdinç Doğan, şunları söyledi:
“Bundan sonraki hayatınızın en önemli kararlarından birini
vereceksiniz. Bu kararı verirken, sevdiğiniz ve yapmak
istediğiniz meslekleri tercih etmeye çalışın. Unutmayın ki
severek ve isteyerek yapacağınız meslekler, hayatınızda
başarılı olmanızı sağlayacaktır.”
Muhasebe mesleğinde başarılı olmanın yolunun ise
disiplinli çalışmaktan geçtiğini ifade eden Erdinç Doğan,
“Disiplinli çalışmayan hiç kimse muhasebede başarılı
olamaz. Başarılı olmak için ayrıca, teknolojiyi iyi kullanmak, değişim ve gelişime açık olmak da gerekir. Bunlara
dikkat etmezseniz, muhasebede mesafe almanız güçtür”
diye konuştu.
BSMMMO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çevdir de sunumuna,
mesleğin gelişim hakkında bilgi vererek başladı. 1989 yılından
önce ilkokul mezunu herkesin vergi dairesine giderek, ‘Ben
muhasebecilik yapacağım’ deyip vergi kaydını açtırarak defter
tutmaya başladığını söyleyen Ali Çevdir, “O günkü tabirle katip
olunup, defter tutuluyordu. Ama 1989 yılında meslek yasasının
da çıkışıyla, mesleğe girişte prosedürler getirildi. Ve süreç,
günümüze kadar geldi” diye konuştu. “Meslek mensupları
olarak, çok geniş bir alana hitap ediyoruz. Çevrenizde hangi
işletmeye bakarsanız bakın, mutlaka bir muhasebeci vardır”
diyen BSMMMO Yönetim Kurulu Üyesi Çevdir, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Çalışır çabalarsanız, önünüz bu meslekte hep açık olur. Bu
meslek, saygınlığı olan ve herkesin imrendiği bir meslek. Her
şeyden önce, temiz bir ortamda çalışırsınız. Patronunuza
çok yakın bir konumda görev yaparsınız. Mesleğiniz gereği,
rakamları yorumlama kabiliyetine sahip olursunuz. Ve bu sizin
hayatınıza yansır. Rakamları anlamlandırıp, adeta onlara ruh
katarak işvereni yönlendirirsiniz.”
Sunumunda, mesleğin bazı dezavantajlarından da bahseden
Çevdir, mali müşavirliğin yoğun çalışma mesaisi gerektirdiğinin
altını çizerek, özveriyle çalışıldığı takdirde başarının kaçınılmaz olacağını savundu.
KARAR MEKANİZMASI
“Günümüzde artık muhasebe defter üzerinden değil, elektronik
ortamda tutulmaya başlanmıştır” diyerek sözlerine başlayan
TESMER Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Saymanı Aydın Şener
ise muhasebe mesleğinde başarılı olabilmek için öğrencilere,
teknoloji ve yabancı dile hakim olmaları tavsiyesinde bulundu.
“Artık yeni sistemde, beyanname ve bildirge vermek için muhasebe yapılmayacak. İşletmenin kar-zarar durumunu doğru
tespit etmek için muhasebe yapılacak” diyen Aydın Şener,
firma sahiplerinin yatırım kararı alırken muhasebecilerine danışacaklarını da savunarak, şunları söyledi:
“Bununla birlikte, muhasebenin karar sürecinde yer almasıyla
işletmelerdeki fonksiyonu da artacak. Tüm bunların beraberinde, muhasebe mesleği önümüzdeki süreçte bir kariyer mesleği
olacak.” Aydın Şener sunumunu, Uluslararası Muhasebe
Standartları’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte, çok sayıda meslek mensubuna ihtiyaç doğacağını da kaydederek sonlandırdı.
19
haber
KDV Tevkifatında
yeni dönem
Meslektaşlarına, ‘KDV Tevkifatında Son Düzenlemeler’
konulu seminerde önemli
bilgiler aktaran Smmm. Mustafa Tan, “Tevkifatlı KDV’de
indirim söz konusu değildir. 2
No’lu KDV beyannamesinin
verildiği dönemde indirim
yapılır. Faturada gösterilen
KDV ise dönem içerisinde
yapılabilir” dedi.
Bursa Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler Odası’nın
(BSMMMO) BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında
Smmm. Mustafa Tan’ın
sunumunda, ‘KDV Tevkifatında Son Düzenlemeler’ konulu
seminer düzenlendi. Meslek mensuplarının yoğun katılımıyla gerçekleşen seminerde
Smmm. Tan, 117 No’lu KDV tebliği hakkında meslektaşlarına
önemli bilgiler aktardı. Sunumuna, “KDV’de mükellefiyet, malı
teslim eden hizmeti ifa eden kişi demektir. Malı teslim eden
kişi, malın KDV’sini, hizmeti ifa eden kişi de hizmetin KDV’sini
götürüp vergi dairesine yatırır. Yani asıl olan malı satan, hizmeti ifa eden kişinin mükellefiyetidir” diyerek başlayan Mustafa
Tan, tevkifatın ise bir güvenlik müessesesi olarak KDV’nin
ödenmesini satıcıya değil alıcıya veren bir sistem olduğunu
kaydetti. 117 No’lu tebliğin 23 adet işlemin tevkifatını ele aldığını dile getiren Mustafa Tan, “Bunların 4 tanesi tam tevkifat,
19 tanesi ise kısmi tevkifattır. Bu 19’un da 13 tanesi hizmet, 6
tanesi ise teslim işlemlerine ait tevkifatlardır” diye konuştu.
KDV BEYAN EDİLMEYECEK
Sunumunda ikametgahı, iş yeri, kanuni merkezi ve iş merkezi
Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetlerin
KDV’ye tabii olacağını dile getiren Smmm. Tan, “Hizmetin
vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp,
hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya
sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir” dedi. Konuşmasında, kısmi tevkifat uygulanacak hizmetler hakkında da
bilgi veren Tan, şunları söyledi: “Bu bölüm kapsamına giren
hizmetleri ifa edenlerin bu amaçla kullandıkları mallara ait
tutarlar, hizmet bedelinden düşülmeyecek. Tevkifat, kullanılan
mallara ait tutarlar da dahil olmak üzere, toplam hizmet bedeli
üzerinden hesaplanan KDV tutarına göre belirlenecektir.”
Meslek mensuplarının yoğun katılımıyla gerçekleşen seminerin sonunda fazla veya yersiz tevkif edilen vergilerin iadesinden de bahseden Mustafa Tan, meslektaşlarının konuyla ilgili
kendisine yönelttiği soruları cevapladı.
BBilanco.
bursa
20
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
Muhasebe ve bilişim
sektörlerinin dayanışması şart
BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, Yeni TTK’nın
bilişim ve muhasebe sektörlerini ana unsur
olarak kabul ettiğini ve parlayan iki meslek
grubu haline getirdiğini söyleyerek, “Önümüzde çok ciddi bir süreç bizi bekliyor. Bu süreci,
dayanışma içinde ve birlikte çalışarak tamamlayabiliriz” dedi.
Bilgisayar sektörünün ilk sivil toplum örgütlerinden biri olma özelliği ile bilişim dünyasına öncülük
eden Bilişim Sektörü İş Adamları Derneği (BİSİAD), Olağan Genel Kurulu’nu ULUTEK Konferans
Salonu’nda gerçekleştirdi.AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk, TÜBİFED Başkanı Rüştü
Arseven ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de
katıldığı genel kurulda BSMMMO Başkanı Mesut
Topcu da hazır bulundu. Genel kurulun açılış
konuşmasını yapan BİSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Akın, bilişim sektöründe dünya ve
Türkiye’ye ait verilerinden bahsetti. Osman Akın
konuşmasında, Türkiye’nin en değerli 3 markasından 2’sinin bilişim şirketi olduğunu ifade ederek, “Bilişim sektörü büyük bir hızla gelişiyor olsa
da özellikle yazılım ve servisler alanında henüz
çok geride. Avrupa’da kişi başı bilişim harcaması
Türkiye’nin 10 katı seviyesinde. Ancak yine de
kötümser değiliz. Türk bilişim sektörünün 2023
yılı büyüklük hedefi 160 milyar dolar. Bunun için
yazılım sektörünün stratejik sektör ilan edilmesi,
yazılım üreticilerinin haklarının korunması, yerli
üretime sahip çıkılmalı, yazılım ürünlerindeki vergi yükünün kaldırılması gibi bir takım acil adımlar
atılması gerekiyor” dedi.
TÜBİFED Başkanı Rüştü Arseven ise Türkiye’de
yeni kurulan şirketlerin yüzde 99’unun KOBİ
ölçeğinde olduğunu ifade ederek, “Maalesef
KOBİ’lerimizin büyük çoğunluğu uzun ömürlü şirketler haline dönüşemiyor. Çünkü sistemleşme ve
altyapıya yatırım yapmıyorlar. Bilişim altyapısını
kurmayan KOBİ’ler gerek raporlamada gerekse iş
takibinde ciddi sıkıntılar yaşıyorlar” dedi.
BİLGİSAYAR ORTAMI RESMİLEŞİYOR
laştıran bir meslek grubu olarak bizler için çok
değerli veönemlisiniz” diyerek sürdürdü.
Günlük hayatta yoğun bir işbirliği halinde olmalarına rağmen, kurumsal anlamda yeterli düzeyde
işbirliği kuramadıklarını dile getiren Mesut Topcu,
“Yaşanan gelişmeler bizleri daha fazla işbirliğine
zorluyor. Bu gelişmelerden en önemlisi kuşkusuz
kiYeni Türk Ticaret Kanunu’dur. Yeni TTK,bilişim
ve muhasebe sektörlerini ana unsur olarak kabul
ediyor ve parlayan iki meslek grubu haline getiriyor” dedi.
Yeni TTK’da bilişim sektörü ile ilgili çok şeyin
bulunduğunu da kaydeden Topcu, “Bilgisayar ortamları artık ticaret mevzuatına giriyor. Yani, bilgisayar ortamları resmileşiyor. Ticaret sicili kayıtları
elektronik ortamda tutulacak. Genel kurula davet
çağrıları elektronik posta ile yapılacak. Tarafların
anlaşması durumunda ihbar, itiraz ve benzeri
beyanların da internet yoluyla yapılmasına olanak
sağlanıyor” şeklinde konuştu.
İŞBİRLİĞİYLE BAŞARIRIZ
Sermaye şirketleri için getirilen internet sitesi
yükümlülüğü ile gerekli bilgi vebelgelerin bu
şirketlerin internet sitelerinden yayımlanacağını
da hatırlatan BSMMMO Başkanı Topcu, sözlerini
şöyle sonlandırdı:
“Web sitesi kullanmayanlara hapis cezası getiriliyor. 1 Temmuz 2013 tarihinden itibaren şirketin
finansal raporları 5 yıl boyunca web sitesinde
yayınlanacak. 1 Ekim 2012 tarihinde site kurulmuş olacak. Özetle, önümüzde çok ciddi bir süreç
bizi bekliyor. Bu süreci, dayanışma içinde birlikte
çalışarak başarıyla tamamlayabiliriz.”
Bu arada Osman Akın’ın yeniden BİSİAD Yönetim Kurulu Başkanı seçilmesi ile sonuçlanan genel kurulda BİSİAD Yönetim Kurulu’nda Mustafa
Bakır, Kemal Güler, İbrahim Uzun, Nesrin Erdem,
Bilal Kasap, Alper Soyaslan, Dağhan Uzgur ve
Ertan Yılmaz, Denetim Kurulu’nda ise Şadi Özdemir, Özgür Morkan ve Tülay Altaz yer aldı.
Genel kurulda söz alan BSMMMO Başkanı Mesut
Topcu ise başarı dilekleriyle başladığı konuşmasını, “Sizler, işimizi yaparken en çok işbirliğine
ihtiyaç duyduğumuz, işimizi ve hayatımızı kolay-
21
haber
SMMM ruhsatı
denetçilik yapmak için yeterlidir.
BSMMMO Başkanı Mesut Topcu, “AB düzenlemelerinde biz meslek mensuplarının vasıfları denetçilik için yeterli görülürken, Kamu
Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurumu’nun denetçilik için yeni bir sınav
sürecini gündeme getirmesi, mevcut ruhsatlarımızı görmezden gelmektir” dedi.
Mesut Topcu başkanlığındaki Bursa Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO)
Yönetim Kurulu Üyeleri, kısa süre önce seçimli
genel kurullarını tamamlayarak göreve gelen
AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın ve MHP
Bursa İl Başkanı Hasan Toktaş’ı makamlarında ziyaret etti. İlk olarak, AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın’ı makamında ziyaret eden BSMMMO
Yönetimi, Yalçın’a başarı dileklerinde bulundu.
Ziyarette konuşan BSMMMO Başkanı Mesut
Topcu, bu dönem bütün partilerden demokratikleşme sinyalleri aldıklarını bu yüzden de kongre
sürecini atlatmış bütün siyasi partileri ziyaret
etmeyi düşündüklerini söyledi. Topcu, “Bursa’da
uzunca bir süredir parti kongrelerinde görmediğimiz, yukarıdan en az müdahale ile çok adaylı
kongreler görmeye başladık. Siyasi partilerimizin
atanmış başkanlarla değil, seçilmiş başkanlarla
yönetilmeye başlanması, bizleri sevindirmiş ve
umutlandırmıştır. Bu sürecin devam etmesini ve
BBilanco.
bursa
22
Mayıs/Haziran 2012
ilerletilmesini istiyoruz. Çünkü siyasi partilerimize
demokrasi gelmeden, ülkemizin demokratikleşme
sürecini tamamlamasını mümkün görmüyoruz”
diye konuştu.
SEVİNCİMİZ GÖLGELENDİ
Ziyarette yeni TTK sürecine de değinen
BSMMMO Başkanı Topcu, “Yeni TTK ile birlikte,
vergi beyannamesi üretmek için muhasebe yapan
bir meslek grubu olmaktan, bilgi için muhasebe
yapan bir pozisyona kavuşacağımız düşüncesiyle
çok seviniyorduk. Kanun hükmünde kararnameyle ve bizlerin görüşü alınmadan yapılanan Kamu
Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurumu’nun kurulmasıyla bu sevincimiz bir miktar
gölgelendi. Kurum, sadece denetim ve gözetim
görevini yapacak olsa bunda hiçbir sıkıntı olmayacaktı. Ama kuruma aynı zamanda düzenleme
yapma yetkisi de verildi. Kurum bu yetkilerini tek
başına kullanmaya kalkarsa burada ciddi sıkıntılar ortaya çıkar” dedi.
YEŞİL PASAPORT TALEBİ
Kamu Gözetim Kurumu’nun oluşturulmasıyla Yeni TTK’da denetçinin kim olacağına dair
tartışmaların başladığını da kaydeden BSMMMO
Başkanı Topcu, “Avrupa Birliği düzenlemelerinde
biz meslek mensuplarının vasıfları denetçilik için
Sayı 140
yeterli görülürken, Kamu Gözetimi, Muhasebe
ve Denetim Standartları Kurumu’nun denetçilik
için yeni bir sınav sürecini gündeme getirmesi,
mevcut ruhsatlarımızı görmezden gelmektir. Mevcut ruhsatlarımızı alırken tabi tutulmadığımız bir
sınav konusu varsa bu konularda eksikliklerimizi
tamamlayabiliriz. Ancak, mesleğe ilk kez giriyormuşçasına bizleri sil baştan sınava tabi tutmak
mesleğin bu güne kadarki birikimini yok saymak
anlamına gelir. Buna kimsenin hakkı yoktur”
şeklinde konuştu.
YASA İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR
Kamuoyunda yeni TTK’nın gelişigüzel hazırlandığına ilişkin yanlış bir algının oluştuğunu da iddia
eden BSMMMO Başkanı Topcu, şunları söyledi:
“Uzun yıllar süren hazırlık aşamasının sonucunda, parlamentoda grubu bulunan bütün siyasi
partilerin ittifakıyla çıkmış bir yasayı bu derece
itibarsızlaştırmayı da doğru bulmuyoruz. Yasada
düzeltilebilecek, biraz daha yumuşatılabilecek
maddeler elbette ki vardır. Ama bu yasanın küçük
bir bölümünü kapsıyor. Onun dışında biz yasanın
arkasındayız.” Konuşmasında, ihracatçılara yeşil
pasaport verilmesinin gündeme geldiğini de sözlerine ekleyen Mesut Topcu, ihracatçılarla birlikte
dünyaya açılma sürecine giren kendi meslek
gruplarının da kapsama dahil edilmesini talep
ettiklerini vurguladı.
MECLİS KAPANMADAN GEÇECEK
Ziyarette konuşan AK Parti Bursa İl Başkanı
Sedat Yalçın ise “Yeni TTK’da eksiklikleri öne sürülen konular, kesinlikle giderilemeyecek nitelikte
değildir. Aylarca yazılıp çizildi ama yeni kanunla
birlikte istenen asıl şey, fiili duruma uygun bir mali
tablonun hazırlanması ve üçüncü kişilere doğru
bilginin sunulabilmesidir. Buna hepimiz sahip
çıkmalıyız” dedi. İşveren ve yöneticilerin bu süreci
rahatlıkla yönetebileceklerini dile getiren Sedat
Yalçın, şöyle konuştu:
“Kendi paramızla şirketin parasını birbirinden ayıracağız. Yeni TTK ile birlikte, şirketlere artık devletin de ortak olduğunu, şirketler üzerinde üçüncü
kişilerin de hukukunun bulunduğunu kabul etmeliyiz. Değişiklikler de Meclis kapanmadan geçecek
ve uygulama Temmuz ayında başlayacak.”
YETERLİLİK YETKİ GETİRİR
“Bu süreçte, Türkiye’de denetim sisteminin bütünüyle ilgili de önemli değişiklikler oluyor” diyen
Yalçın, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Maliye Bakanlığı’nın vesayetinde bir denetim yapısını biz de doğru bulmuyoruz. Burada bağımsız
bir denetim yapısı kurgulanıyor. Kamu Gözetim
Kurumu’nun da bir geçiş sürecinin olduğunu
düşünüyorum. İş, zaman içerisinde mutlaka ki
sahibine teslim olur. Burada geçiş süreçlerinin
çok uzun olmaması önemlidir. Bu, biraz da bizim
mesleki olarak vereceğimiz resme de bağlıdır.
Yeminli mali müşavirlik veya serbest muhasebeci
mali müşavirlik iyi bir yeterlilik görüntüsü veriyorsa, yetkilerin alınması süreci de hızlanır. Ben bu
alanda Türkiye’nin iyi bir bilgi birikimi ve kadrolara
sahip olduğunu düşünüyorum. Ve bu süreci başarıyla geçeceğimize inanıyorum.”
Makamına gerçekleşen ziyaretten memnun kaldığını dile getiren MHP Bursa İl Başkanı Hasan
Toktaş ise Bursa’nın çok fazla sorunu olduğunu,
sorumluluk bilinciyle tüm sorunların işbirliğinde
çözüme kavuşacağını vurguladı.
23
haber
Bursa Otoyol Platformu’ndan
Hükümet’e güzergah uyarısı
Bursa Otoyol Platformu, kent gündemini yoğun bir şekilde meşgul eden İstanbul-Orhangazi-İzmir Otoyolu’nun güzergahı hakkında
hazırladığı teknik raporu kamuoyuyla paylaştı.
BAOB Yerleşkesi’nde düzenlenen basın toplantısında hazırlanan iki ayrı raporun paylaşımı yapıldı. Açıklamayı Bursa Otoyol Platform Sözcüsü
Yakup Canıtez, Harita ve Kadastro Mühendisleri
Odası Başkanı Ufuk Ay, Ziraat Mühendisleri
Odası Başkanı Ertuğrul Aksoy ve Bursa Eczacılar
Odası Başkanı, BAOB Dönem Sözcüsü ve SİVİLAY Yönetim Kurulu Üyesi Kubilay Aydın birlikte
yaptı. BSMMMO Başkanı Mesut Topcu’nun da
katıldığı toplantıda akademik odalar adına raporu
okuyan BAOB Dönem Sözcüsü Kubilay Aydın,
kuzey güzergahının Türkiye ve Bursa için hiçbir
avantajının olmadığını dile getirerek, şunları
söyledi: “Örnek hesaplaması yapılan haritalarda
güney güzergahında otoyol 8 kilometre daha
kısa olacaktır. İnşaat yapım ve kamulaştırma maliyeti olarak güney güzergahı kuzeye göre toplam
84 milyon 200 bin dolar daha ekonomik olacaktır.
Kuzey güzergahında ise bu ek bedelin 33 milyon
dolarlık kısmı direkt olarak Hazine tarafından
karşılanacaktır. Yani Hazine’nin zararı olacaktır.
Kuzey güzergahının tek artısı bu güzergahı çok
isteyen Otoyol A.Ş. için olabilir.”
KARAYOLLARI SEYİRCİ KALIYOR
“Otoyol A.Ş.’ nin kar amaçlı bir kuruluş olarak,
ülke ekonomisi, devlet hazinesi, tarımsal alanlar,
Muhasebe büroları
bu işin mutfağı
Muhasebe bölümünde eğitim gören lise öğrencilerine, yaz döneminde staj yapmaları tavsiyesinde
bulunan BSMMMO Yönetim Kurulu Üyeleri, “Stajınızda gerçek anlamda bilgi sahibi olmak, tecrübe
kazanmak ve iletişim kurmak istiyorsanız muhasebe
bürolarını tercih edin. Notu ve ücreti asla göz önünde bulundurarak staj yapmayın. Muhasebe büroları,
bu işin mutfağıdır” dedi.
Osmangazi Ticaret Meslek Lisesi ‘Bilgisayarlı Muhasebe
Bölümü’ 11’inci sınıf öğrencileri, BSMMMO’yu ziyaret
etti. BSMMMO Başkan Yardımcısı Özcan Dilekyiğit,
Yönetim Kurulu Sekreteri Servet Kuru ve Yönetim
Kurulu Üyesi Ali Çevdir’in de hazır bulunduğu ziyarette
öncelikle öğrencilere meslek hakkında bilgilendirme
BBilanco.
bursa
24
Mayıs/Haziran 2012
yapıldı. BSMMMO Konferans Salonu’nda, Osmangazi Ticaret Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Hüseyin
Üçüncü, Bilgisayarlı Muhasebe Alan Şefi Fatma Otsay
ve bölüm öğretmenlerinin de katılımıyla gerçekleşen
bilgilendirme toplantısında ilk olarak BSMMMO Yönetim Kurulu Sekreteri Servet Kuru söz aldı. Servet Kuru,
meslekleri hakkında genel bir değerlendirme yaparak
başladığı konuşmasını, öğrencilere önemli uyarılarda
bulunarak sürdürdü. “Biz sizleri meslek mensubu adayı
olarak görüyoruz” diyen Servet Kuru, Osmangazi Ticaret
Meslek Lisesi öğrencilerine şunları söyledi: “Teknolojiyi
çok iyi kullanın. Emeğinizi esirgemeyin. Bunların size
geri dönüşü mutlaka olacaktır. Yapabileceğiniz işin en
iyisiniz yapın. Asla, durumu idare eden, günü kurtaran bir
çalışma zihniyeti içerisinde olmayın.”
FABRİKASYONA DÖNÜŞMÜŞ
Konuşmasında, öğrencilere önemli uyarılarda da bulunan Servet Kuru, sözlerini şöyle sürdürdü: “Notu ve
ücreti göz önünde bulundurarak staj yapmayın. Muhasebe büroları, bu işin mutfağıdır. Ben öğrencilere, şirketlerdense muhasebe bürolarında staj yapmalarını öneririm.
Sayı 140
23 Nisan’a
renkli kutlama
çevrenin ve sulak alanların korunması, yakıt tüketimi gibi
tüm kamu menfaatlerini düşünmesini doğal olarak beklemiyoruz” diyen Kubilay Aydın, şöyle devam etti:
“Üzücü olan ise Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bu
duruma adeta seyirci kalmasıdır. Bursa’daki iktidar ve
muhalefet partileri mensupları, Bursa Büyükşehir Belediyesi, BBB Bursa Kent Konseyi, akademik meslek kuruluşları,
Bursa, Karacabey ve Mustafakemalpaşa Ziraat Odaları,
sivil toplum örgütleri, konunun çeşitli teknik uzmanları
ve Bursa’da yaşayan insanların ittifakla güzergaha karşı
oldukları görülmektedir. Ülkemiz ve Bursa’nın geleceğini,
milli menfaatleri ve milli servetlerini ilgilendiren bu hayati
konuda milletvekillerinin, hükümetin ve ilgili tüm makamların
desteğini bekliyoruz.”
Büyük şirketlerde iş fabrikasyona dönüşmüş durumda. Bir
kişi sadece cari hesaplarla, bir kişi sadece stoklarla, bir
kişi sadece satışla uğraşıyor. Bizim ofislerimizde ise şirket
kuruluşlarından kapanış noktasına, tasfiye işlemlerinin
sonuçlanmasına kadar her aşamasında çalışılıyor. Verimli
bir staj için büroları tercih etmelisiniz.” BSMMMO Yönetim
Kurulu Üyesi Ali Çevdir de öğrencilere yaz döneminde staj
yapmaları tavsiyesinde bulunurken, TESMER Bursa Şubesi
Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Koçer, “ “Stajınızda gerçek
anlamda bilgi sahibi olmak, tecrübe kazanmak ve iletişim kurmak istiyorsanız muhasebe bürolarını tercih edin.
Osmangazi Ticaret Meslek Lisesi ‘Bilgisayarlı Muhasebe
Bölümü’ öğretmenlerinin de katıldığı ziyaret programının
devamında öğrenciler, BAOB Yerleşkesi BSMMMO Hizmet
Binası’nda bulunan muhasebe müzesini gezdi.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara
armağan ettiği ‘23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı’, tüm yurtta olduğu gibi Bursa’da da düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Bursa Valiliği tarafından organize edilen ‘23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ etkinlik programı kapsamında, öncelikle Heykel’deki Atatürk Anıtı önünde çelenk
töreni düzenlendi. Bursa Valisi Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ümit Yılmaz’ın da katılımıyla gerçekleşen
çelenk sunma töreninde, kamu kurum ve kuruluşları ile
sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de hazır bulundu.
BSMMMO çelenginin de yer aldığı Heykel’deki tören
programın ardından kutlamalar, Bursa Valisi Şahabettin
Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve
Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ümit Yılmaz’ın da katılımlarıyla Atatürk Stadı’nda devam etti. Stat tribünlerini
dolduran binlerce vatandaş, çocukların sevincine ortak
olurken, törende ilk olarak Vali Harput, Başkan Altepe
ve Tuğgeneral Yılmaz, askeri araçtan halkı selamladı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından
ise tören, ilköğretim okulu öğrencilerinin günün anlam ve
önemine dair şiirler okumasıyla sürdü.
BARIŞ VE DOSTLUK MESAJI
Törende konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar,
23 Nisan’da çocukların tüm dünyaya barış ve dostluk
mesajları verdiğine dikkat çekerek, “Çocuklarımız, el ele
tutuşarak sevgiyi tercih ettiklerini bize gösterecek. Çocuklarımız, bizim sevinç ve ümit kaynağımızdır. Yarınlarımız
emin ellerdedir. Çeşitli ülkelerden gelen çocuklarla şenlik
havasında kutlanan 23 Nisan Bayramı, sevgi ve kardeşlik
duygularının filizlenip yeşermesine imkan tanıyor” dedi.
Özel Tunç Siper Orkestra ve müzik korosunun seslendirdiği şarkıları ise vatandaşlar ayakta alkışladı. Dünya
barışına dikkat çekmek için şarkı söyleyen orkestrayı
müzik öğretmeni Tuğba Gürakın tribünden yönetti. Mini
konserin ardından resmi geçit yapıldı. İlköğretim okulu
öğrencilerinin yürüyüşü renkli görüntülere sahne olurken,
çevre kirliliğine dikkat çekmek için bazı öğrencilerin farklı
elbiseleri ise yürüyüşe renk kattı.
25
haber
Meslek yüksekokullarına
İskandinav modeli yolda!
Meslek yüksekokulları düzeyindeki en güzel,
etkili ve verimli eğitimin İskandinav ülkelerinde verildiğini dile getiren Prof. Dr. Mustafa
Sevüktekin, “Bu ülkelerde meslek yüksekokullarından mezun olan öğrenciler, dünyanın her
yerinde aranılan ve yüksek ücretlerle çalıştırılan vasıflı elemanlar olarak kabul edilmektedirler. Bizim de hedefimiz, İskandinav ülkelerindeki bu sistemi uygulayabilmek” dedi.
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu ve Bursa Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) arasında
düzenlenen ‘Üniversite-Sektör İşbirliği’ protokolü
çerçevesinde 2011-2012 Eğitim-Öğretim döneminde ‘Mesleki Uygulama I-II İş Yeri Eğitimi’ne
katılan 78 öğrenci, programı başarıyla tamamladı.
BSMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet
binasında gerçekleşen belge töreni ile sona eren
‘Mesleki Uygulama I-II İş Yeri Eğitimi’ kapsamında meslek mensuplarının bürolarında 28 hafta
süresince teorik bilgilerini pratiğe çevirme şansı
elde eden öğrenciler, törende meslek mensuplarına belge de takdim etti. Belge töreninin açılış
konuşmasını yapan Öğr. Gör. Yaser Gürsoy,
“1999 yılından bu yana devam eden protokol
çerçevesinde sürdürdüğümüz bu eğitim programı
sayesinde, öğrencilerimizin pratik bilgiye de ulaşmalarını sağlıyoruz. Muhasebe programı olarak,
Türkiye’de şu anda mesleki uygulama yapabilen
tek okul olmanın da keyfini yaşıyoruz” dedi.
BBilanco.
bursa
26
Mayıs/Haziran 2012
UYGULAMA TÜRKİYE’DE İLK
Protokolün amacının, teorik bilgi alan öğrencilerin bu bilgilerini meslek mensuplarının bürolarında pratiğe dönüştürmelerini sağlamak olduğunu
ifade eden Öğr. Gör. Yaser Gürsoy, konuşmasını
şöyle sürdürdü: “Öğrencilerimizin sektörde vasıflı
eleman olarak yetişmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Protokol çerçevesinde, 28 haftalık eğitim
programı kapsamında öğrencilerimiz, meslek
mensuplarının büro ve iş yerlerinde haftada 2
gün olmak üzere 16 saat eğitim alıyor. Bu mesleki
uygulamamızın sonunda da öğrencilerimiz, programa destek veren meslek mensuplarına sertifika
veriyor. Bu uygulama Türkiye’de bir ilk.”
Öğr. Gör. Gürsoy konuşmasını, öğrencileri 28
hafta boyunca bürolarında misafir eden meslek
mensuplarına teşekkür ederek sonlandırdı.
MYO’LARI ÖNEMSİYORUM
Gürsoy’un ardından söz alan BSMMMO Başkanı
Mesut Topcu, “30-40 sene sonrasını düşünürsek,
herkesin üniversite diplomasına sahip olduğu
bir topluma doğru gidiyoruz. Bu bir taraftan iyi
gibi görünse de diğer taraftan ara personel ve
teknisyen kadroların olmadığı bir dünyaya doğru
gidiyoruz. Vasıflı eleman yetiştiren meslek yüksek
okullarını ben çok önemsiyorum” dedi. “Bütün
sektörlerde olduğu gibi, bizim mesleğimizde de
vasıflı eleman ihtiyacı oldukça yüksek” diyen
Topcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sayı 140
“Biz, aslında bu işbirliği sayesinde bir sene boyunca sizlerle çalışarak, sizleri deniyoruz. Meslek yüksek okullarından
mezun olan arkadaşlarımızın ille de dikey geçiş ile eğitimlerine devam etmeleri gerekmiyor. İş bulma konusunda, meslek
yüksekokulu mezunlarının lisans mezunlarına göre daha
avantajlı olduklarını düşünüyorum.”
Meclis tüzüğü
komisyona emanet
Topcu’nun konuşmasının ardından ise 1999 yılında imzaları
atılan protokol çerçevesinde ilk eğitimlere katılan ve şu an
BSMMMO Üyesi olan Deniz Altunay’a söz verildi.
İŞİNİZİ SAHİPLENİN
Yeminli Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Sekreteri Sedat Akbıyık ise törende yaptığı konuşmada, protokolün 1999
yılından bu yana çok geliştiğini, önümüzdeki süreçte daha da
gelişeceğine ve gerek öğrencilere gerekse meslek mensuplarına fayda sağlamaya devam edeceğine inandığını söyledi.
BAOB Yerleşkesi’ndeki etkinlik, UÜ İİBF Muhasebe – Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Ertürk’ün
konuşmasıyla devam etti. “Türkiye’nin ara insan gücüne
ihtiyacı var” diyen Prof. Dr. Halis Ertürk, şöyle konuştu: “Her
zaman düşündüğüm tek şey, ‘Acaba diplomayı verdiğimiz
şu evlatlarımızı özgüvenli yetiştirdik mi yetiştiremedik mi?’”
Yeni TTK ile birlikte, muhasebecilerin vergi hesabı yapan kişi
konumundan çıkıp birer bağımsız denetçi olacaklarını dile
getiren Prof. Dr. Ertürk, “İşverenlere yol göstereceksiniz. Siz
vergi hesabı yapan muhasebeciler değil, gerçekten firmalara
yol gösteren kişiler olarak ortaya çıkın ve size düşen görevi
de bu doğrultuda yapın. İşinizi sahiplendiğiniz ve özveriyle
yerine getirdiğiniz takdirde, başarı da beraberinde gelecektir”
şeklinde konuştu.
İSKANDİNAV ÖRNEĞİ
Meslek yüksekokulu mezunlarını vasıflı eleman olarak tanımladıklarını belirten ve mesleki eğitimleri önemsediklerinin
altını çizen UÜ Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü
Prof. Dr. Mustafa Sevüktekin ise hayata geçirmeyi planladıkları projeler hakkında bilgi verdi. Meslek yüksekokulları
düzeyindeki en güzel, etkili ve verimli eğitimin İskandinav
ülkelerinde verildiğini dile getiren Prof. Dr. Sevüktekin, “Bu
ülkelerde meslek yüksekokullarından mezun olan öğrenciler,
dünyanın her yerinde aranılan ve yüksek ücretlerle çalıştırılan vasıflı elemanlar olarak kabul edilmektedirler. Bizim
de hedefimiz, İskandinav ülkelerindeki bu sistemi uygulayabilmek” dedi. Konuşmasında, İskandinav ülkelerinde uygulanan ve hayata geçirmeyi planladıkları eğitim sisteminin
detaylarından da bahseden Mustafa Sevüktekin, sisteme dair
detayları şöyle anlattı:
“İskandinav ülkelerinde öğrenciler, meslek yüksekokuluna
başladıkları zaman daha teorik eğitimleri başlamadan firmaya gidiyor. Öğrenci toplamda, 3 aylık 3 tane teorik, 3 aylık 2
tane uygulamalı, 1 aylık 2 tane de uygulamalı eğitim alıyor.
Hedefimiz bu modeli burada da uygulayabilmek.”
BAOB Yerleşkesi’ndeki etkinlik, öğrencilerin büro ve ofislerinde görev yaptıkları işverenlere belge takdim etmesiyle sona
erdi.
BSMMMO’nun 11’inci dönem 4’üncü Oda Meclis
Toplantısı’nda Meclis Tüzüğü’nün revize edilerek
yeniden hazırlanması kabul edildi.
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nın (BSMMMO) 11’inci dönem 4’üncü Oda
Meclis Toplantısı, BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet
binasında meslek mensuplarının katılımıyla gerçekleşti. Oda Meclis Başkan Vekili Azmi Ayyıldız’ın
divan başkanlığını yürüttüğü meclis toplantısında,
BSMMMO Sekreteri Servet Kuru, oda faaliyet
raporunu sundu. BSMMMO Yönetim Kurulu Sekreteri Kuru, meslek camiası olarak ‘1 Mart Muhasebe
Günü’nü de kapsayan yoğun bir ayı geride bıraktıklarını ifade ederek, yapılan faaliyetler hakkında bilgi
verdi. Ardından BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı
Erdinç Doğan söz aldı. Oda’nın mali durumu hakkında kısa bir değerlendirme yapan BSMMMO Yönetim
Kurulu Saymanı Doğan’ın konuşmasının ardından
ise meclis toplantısı, komisyonların faaliyet raporlarını sunması ile devam etti.
KOMİSYONDA 10 KİŞİ GÖREV ALACAK
Komisyonların rapor sunumlarının ardından söz alan
meclis üyeleri, çeşitli konularda görüş ve önerilerini dile getirdiler. Meclis toplantısının sonunda ise
Oda Meclisi Başkan Vekili Azmi Ayyıldız, ‘Meclis
Tüzüğü’nün revize edilerek yeniden hazırlanması
için bir komisyon kurulması gerektiğini kaydetti. Oda
kurullarından temsilcilerin de yer alacağı, toplamda
10 kişiden oluşması öngörülen komisyon üyeliklerine; BSMMMO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çevdir,
Disiplin Kurulu Üyesi İmdat Atak, Oda Meclis Başkanı Ömer İşçi, Ali Serbest, Hasan Uçar, Hüseyin
Halil, İsmail Özdemir, İsa İleri, Önder Atilla ve Sedat
Şenişler seçildiler. Öte yandan, meclis toplantısının
ardından ‘Oda Meclisi İç Tüzük Hazırlama Komisyonu’ ilk toplantısını, BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet
binasında yaptı. Oda Meclisi İç Tüzüğü’nün taslak
metnini hazırlamakla görevlendirilen komisyonun,
çalışmasını bir sonraki Oda Meclis toplantısına
kadar hazırlayacağı bildirildi.
27
haber
‘19 Mayıs’
coşkusu
meydanlara taştı!
Yurt genelinde olduğu gibi Bursa’da da
bu yıl ‘19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik
ve Spor Bayramı’, ilk kez resmi törensiz
kutlandı. Etkinliklerin bir haftaya yayıldığı kutlama programı kapsamında, Nilüfer
Belediyesi’nce düzenlenen ‘19 Mayıs
Saat 19.00’da Gençler Gelecek İçin Yürüyor’ sloganıyla bir araya gelen binlerce
Bursalı, meydanları doldurdu.
Bursa’da ‘19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik
ve Spor Bayramı’ ilk defa tek bir yerde
değil, ayrı ayrı bölgelerde kutlandı. Kent
Meydanı’nda toplanan Bursa protokolü, törene spor kıyafetleriyle geldi. Gençlik koşusunun startının verilmesiyle yürüyüşe başlayan gençler, ellerinde Türk bayrakları ve
Atatürk posterleriyle, Atatürk Stadyumu’na
kadar yürüdü. Stadın içi yerine bu kez dışında gerçekleşen kutlamalar, halk dansları
ekiplerinin gösterileriyle renklendi. 19 Mayıs
gününün akşamı ise Bursalıların buluşma
noktası, Nilüfer ilçesi Fatih Sultan Mehmet
Bulvarı oldu. Nilüfer Belediyesi 19 Mayıs
Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı
tıpkı Cumhuriyet bayramlarında olduğu gibi
dev bir yürüyüş ve konserlerle kutladı. ‘19
Mayıs Saat 19.00’da Gençler Gelecek İçin
Yürüyor’ sloganıyla organize edilen etkinlik,
Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda başladı.
Gün boyu devam eden yağmura rağmen
yürüyüşe ilgi büyük oldu. Bursa’nın dört
bir yanından yürüyüşe katılan binlerce kişi,
19 Mayıs coşkusunu attıkları slogan ve
söyledikleri marşlarla yaşadı. Yürüyüşün
ardından ise Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndaki program, Bulutsuzluk Özlemi, Aylin
Aslım ve Grup Angora’nın sahne aldığı
konserle devam etti.
BBilanco.
bursa
28
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
Huzurevinde
‘bayram’
havası
‘19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda
Bursa Büyükşehir Belediyesi Huzurevi’ni ziyaret eden
muhasebeci ve mali müşavirler, Türk Sanat Müziği
dinletisi ve halk oyunları gösterileriyle huzurevinde
bayram havası estirdi.
BSMMMO Gösteri Sanatları Uygulama ve Eğitimi
Komisyonu’nca ‘19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor
Bayramı’nda Büyükşehir Belediyesi Huzurevi’ne ziyaret gerçekleştirildi. BSMMMO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Özcan Dilekyiğit ve Sekreter Servet Kuru’nun da katılımıyla
gerçekleşen ziyarette, muhasebeci ve mali müşavirlerden
oluşan Türk Sanat Müziği korosu seslendirdikleri eserlerle
huzurevi sakinlerine unutulmaz bir gün yaşattı. Meslek mensuplarından oluşan koronun seslendirdiği Türk Sanat Müziği
eserlerine eşlik eden huzurevi sakinleri, hareketli şarkılarda
tempo tutarak eğlenceli görüntülere sahne oldu. Ziyaret
programının devamında ise BSMMMO bünyesindeki Gösteri
Sanatları Topluluğu sahne aldı.
ALKIŞLARLA EŞLİK ETTİLER
Yöresel halk oyunları gösterisiyle huzurevi sakinlerine güzel
bir dans şöleni sunan meslek mensupları, gösterilerini
alkışlar eşliğinde sonlandırdı. Türk Sanat Müziği dinletisi ve
halk oyunları gösterilerinin ardından program, günün anısına
ilişkin BSMMMO Başkan Yardımcısı Özcan Dilekyiğit’e
teşekkür belgesi takdim edilmesiyle sona erdi. Huzurevi
sakinlerine ikramların da yapıldığı ziyaret programının bitiminde ise BSMMMO Gösteri Sanatları Uygulama ve Eğitimi
Komisyonu Başkanı Nejat Sevim söz alarak, ziyaret katılan
tüm meslek mensuplarına teşekkürlerini iletti. Komisyon olarak bu tür etkinliklerin devam edeceğini de sözlerine ekleyen
Nejat Sevim, kısa süre içinde bir de konser düzenlemeyi
planladıklarını açıkladı.
29
haber
görüş
“Niş Cafe”de
sizi bekleyenler var
Bursa Nilüfer İş Okulu bünyesinde kurulmuş bir
kafe…
Diğerlerinden farkı; engelli çocuklarımız tarafından
işletilmesi.
Sadece gönüllülük esasına dayalı bir sistemle kurulmuş.
Engelli çocuklarımızın aileleri ve gönüllü anneler tarafından hazırlanmış ikramların servisi, bu çocuklarımız
tarafından yapılıyor. Hem hayata kazandırılmaları
hem de bu yolla istihdamları sağlanıyor.
Kafenin geliri, daha çok sayıda çocuğun bu okuldan ve okul servisi imkanlarından faydalanması için
kullanılıyor.
Yaklaşık kırk elli kişiyi aynı anda ağırlamaya müsait,
kapalı bölümü ve bahçesi olan, her daim gönüllü
destekçilere ihtiyaç duyan şirin mi şirin bir kafe...
Küçük çaplı toplantılarımızı yapabileceğimiz, dost
sohbetlerini daha anlamlı kılabileceğimiz bir mekan...
İkramlar ev usulü ama anne eli değmiş gibi değil…
Gerçekten de annelerin eli değmiş ikramlar.
Hamuruna sevgi katılmış kurabiyeler, sabırla ince
ince sarılmış yaprak sarması, şefkatli ellerin şekil
verdiği mercimekli köfteler, ev baklavası…
Spesiyalleri “denizkestanesi tatlısı” ise parmak
yedirten cinsten...
En güzel yanı ise; seçtiğiniz bu yiyecekleri masanıza
getiren “engel tanımaz Niş Kafe çocukları…”
Huzur garantili, mutluluk teminatlı ve yolu sevgiden geçen herkesin mutlaka uğraması gereken
bir yer.
Uğramalıyız ve unutmamalıyız ki;
“Gerçek engelliler, onları görmezden gelenlerdir…”
Bu arada kafenin Fethiye Mahallesi, Milli Piyango
Anadolu Lisesi karşı çaprazında bulunduğunu ve
telefonunun 241 74 11 olduğunu hatırlatmak isterim…
Smmm. Ayşe ŞAHİN
BSMMMO Haksız Rekabetle Mücadele Kurulu Üyesi
BBilanco.
bursa
30
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
Bir bardak
‘umut’ çayı içer misiniz?
BSMMMO Sosyal Yardımlaşma ve Engellilerle Dayanışma Komisyonu Üyeleri, Nilüfer İş Okulu bünyesinde engelli gençlerin
görev yaptığı Niş Kafe’yi ziyaret etti.
Neslihan Koçak başkanlığındaki BSMMMO
Sosyal Yardımlaşma ve Engellilerle Dayanışma Komisyonu üyeleri, Nilüfer İş Okulu
ve eğitim kurumunun bünyesimnde faaliyet
gösteren Niş Kafe’yi ziyaret etti. Ziyaretten
duyduğu memnuniyeti dile getiren Nilüfer İş
Okulu Müdürü Ali Girgin, eğitim kurumunun
amacının ‘İlköğretimlerini tamamlayan, 21
yaşından gün almamış hafif düzey zihinsel
öğrenme engelli olan bireylerin temel yaşam
becerilerini geliştirmek, öğrenme gereksinimlerini karşılamak, topluma uyumlarını
sağlamak, bir işte çalışabilecek düzeyde iş
becerilerini geliştirerek üretime katılmalarını
sağlamak’ olduğunu söyledi. Ali Girgin, “Okulumuzda 59 kız ve 185 erkek olmak üzere
toplamda 244 öğrencimiz eğitim görüyor.
Okulumuz tam gün, tam yıl eğitim yapan özel
eğitim okuludur. İlköğretimi bitiren kaynaştırma öğrencileri ve özel eğitim sınıfından
mezun hafif düzey zihinsel engelli öğrenciler,
RAM’dan aldıkları raporla okulumuza kayıt
yaptırmaktadırlar” dedi.
Eğitim öğretim hizmetlerinin toplam 47 personelle
yürütüldüğünü söyleyen
Nilüfer İş Okulu Müdürü
Girgin, “Bir üst öğrenime
devam edemeyen öğrencilerimize ders dağıtım
çizelgesinde gösterilen
dersler, eğitim programına göre verilmekte olup,
istihdama yönelik atölye
çalışmalarına ağırlık
verilmektedir. Öğrencilerin
iş becerilerinin artırılması
için uygulama atölyesinde
90 öğrenciyle piyasadan
alınan fason işler yapılmaktadır” diye konuştu.
Girgin, okullarında seramik, matbaa, ağaç işleri, tasarım ve fason
atölyelerinin bulunduğunu da dile getirdi.
İŞE YERLEŞTİRİLİYORLAR
Valilik himayesinde faaliyet gösteren kafeteryalarında (Niş Kafe) gönüllü annelerin okul
mutfağında hazırladıkları yiyecekleri ikisi
sürekli olmak üzere beş öğrenci ile misafirlere sunduklarını ifade eden Ali Girgin, yeterli
beceriyi kazanan öğrencilerin özürlüler kontenjanından işe yerleştirildiklerini de kaydetti.
Girgin, şunları söyledi:
“Okulun eğitim öğretime başladığı 1980
yılından 2010 yılı sonuna kadar okulumuzdan
mezun olan 633 öğrenciden 356’si işe yerleştirilmişlerdir. 27 öğrencimiz çalışma yaşamını
tamamlayarak emekli olmuşlardır.”
Sosyal sorumluluk bilinci çerçevesinde çeşitli
faaliyetler düzenlediklerini ve meslek mensuplarını bu gaye ile bir araya getirdiklerini
ifade eden BSMMMO Sosyal Yardımlaşma ve
Engellilerle Dayanışma Komisyonu Başkanı
Neslihan Koçak ise toplumda engellilere yönelik farkındalığın oluşmasına katkı sağlamak
ve engellilerin yaşamlarını kolaylaştırmak
adına üzerlerine düşeni yapmaya devam
edeceklerini bildirdi.
31
haber
Çini diyarında
keyifli bir gün
Günübirlik düzenlenen İznik gezisi ile ilçede
tarihi bir yolculuğa çıkan meslek mensupları,
Çini Çarşısı, Ayasofya ve Hacı Özbek Camisi
ile Nilüfer Hatun Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret
etti. Meslek mensupları günün yorgunluğunu
ise göl kenarında verilen molada çay içerek
attı.
BSMMMO Sosyal ve Kültürel Etkinlikler
Komisyonu’nca meslek mensuplarının da
katılımıyla İznik’e günübirlik gezi düzenlendi.
BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç Doğan ile Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu
Başkanı Nazan’ın eşlik ettiği 45 meslek mensubunun aileleriyle birlikte katıldığı gezi programı, İznik
Çinili Yeşil Konak’ta yapılan kahvaltı ile başladı.
Daha sonra İznik ilçe merkezindeki Ayasofya Camisi ile 1388 yılında imarethane olarak Sultan 1.
Murat’ın annesi Nilüfer Hatun’un anısına inşa ettirilen İznik Müzesi’ni ziyaret eden meslek mensupları, program dahilinde sırasıyla İznik Çini Çarşısı,
Hacı Özbek Camisi, Süleyman Çelebi Medresesi,
Lefke Kapı ve Roma Tiyatrosu’nu da gezdi.
BBilanco.
bursa
32
Mayıs/Haziran 2012
Gezi programı hakkında bilgi veren BSMMMO
Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu Başkanı
Nazan Özsoy, komisyon olarak çeşitli etkinliklere imza attıklarını, İznik gezisini de meslek
mensuplarının yoğun ve yorucu iş temposundan
biraz olsun uzaklaşıp doğa ile baş başa kalma-
Sayı 140
ları amacıyla düzenlediklerini kaydetti. Etkinlik
ve gezilerin bundan sonra da devam edeceğini
duyuran Nazan Özsoy, tüm meslektaşlarına bu
programlara katılmaları çağrısında bulundu.
Meslek mensuplarının aileleri ile birlikte katıldığı
İznik gezisi, sahilde verilen çay molası ve Çamlık
Motel’de yenen akşam yemeği ile sona erdi.
‘Gönül Avcısı’
engelli bir gence
umut oldu
İl genelindeki muhasebeci ve mali müşavirler, bilet satışlarından elde edilen geliri Bursa Valiliği’ne başvurmuş
engelli bir gence akülü araç temini için kullanılan ‘Gönül
Avcısı’ adlı tiyatro oyununda buluştu.
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(BSMMMO) Sosyal Yardımlaşma ve Engellilerle Dayanışma
Komisyonu’nun organizasyonuyla düzenlenen ‘Bir Umut
Işığı da Sen Ol’ isimli projeye destek veren muhasebeci ve
mali müşavirler, Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu’nda sahnelenen
‘Gönül Avcısı’ oyununa katılarak, Bursa Valiliği’ne başvurmuş
engelli bir gence akülü araba alınmasını sağladı. Bilet satışlarından elde edilen gelirin akülü araç temini için kullanıldığı
etkinlik, meslek mensuplarından büyük ilgi gördü.
ÇALIŞMALARIMIZ SÜRECEK
Sahnelenen oyun öncesi düzenledikleri etkinlik hakkında bilgi
veren BSMMMO Sosyal Yardımlaşma ve Engellilerle Dayanışma Komisyonu Başkanı Neslihan Koçak, komisyon olarak
sosyal yardımlaşma çerçevesinde çeşitli organizasyonlara
imza attıklarını kaydederek, “Komisyon olarak, kısa süre
önce de BSMMMO adına meslektaşlarımızın bağışlarıyla
otistik çocuklara yönelik bir sınıf açmıştık. Meslek mensuplarımızın bağışlarıyla projelerimizi sahiplenmesi ve destek
vermesi bizleri motive ediyor. Bundan sonra da çalışmalarımız sürecek” dedi.
ALKIŞLARLA SAHNEYE ÇIKTI
Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu’nda sahnelenen ‘Gönül Avcısı’
oyunu sonunda engelli gence akülü aracı teslim etmek üzere
sahneye çıkan BSMMMO Sekreteri Servet Kuru ise Oda olarak sosyal sorumluluk bilinci çerçevesinde anlamlı bir etkinliğe imza atıldığını dile getirerek, Bursa Valiliği’ne ve projeye
bağışlarıyla destek veren tüm meslektaşlarına teşekkürlerini
iletti. Koltuk değnekleri ile alkışlar eşliğinde sahneye çıkan
Abdullah İnce (25) ise bir hayalinin gerçekleştiğini vurgulayarak, emeği geçen herkese teşekkür etti. Günün anısında
oyunculara çiçek takdim edilirken, etkinlik sahnede toplu
33
fotoğraf çekimi ile sona erdi.
spor
File’nin şampiyonu
TTK oldu
‘BSMMMO 1’inci Voleybol Turnuvası’ nın finalinde ipi 3-2’lik skorla TTK takımı göğüslerken,
müsabakaları aileleriyle birlikte izlemeye gelen meslek mensupları, müsabakalar sırasında
yaptıkları tezahüratlar ve açtıkları pankartlarla
organizasyona renk kattı.
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(BSMMMO) Sağlıklı Yaşam ve Sportif Faaliyetler
Komisyonu’nca organize edilen ‘1’inci Voleybol
Turnuvası’, Büyükşehir Belediyesi Acemler Kapalı
Spor Salonu’nda oynanan final maçı ve ardından
gerçekleşen ödül töreni ile sona erdi. BSMMMO
Başkanı Mesut Topcu’nun yanı sıra Oda yönetim
kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu turnuvada
ilk olarak, üçüncülük maçı için Atletik Müşavir ve
Jetspor takımları karşı karşıya geldi. Heyecanlı
geçen karşılaşmanın galibi 2-0’lık skorla Jetspor olurken, Atletik Müşavir takımı turnuvayı
dördüncü olarak tamamladı. Üçüncülük maçının
ardından ise turnuvanın final maçı için TTK ve
İhtisas Spor takımları alkışlar eşliğinde sahaya
çıktı. Çekişmeli geçen final müsabakasını aileleriyle birlikte izlemeye gelen meslek mensupları,
yaptıkları tezahüratlar ve açtıkları pankartlarla
turnuvaya renk katarken, finalde ipi 3-2’lik skorla
TTK göğüsledi.
ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU
Meslek mensuplarından oluşan toplam 12 takımın kıyasıya mücadele ettiği BSMMMO 1’inci
Voleybol Turnuvası’nda final müsabakasının
ardından ise ödül töreni gerçekleştirildi. Tören-
BBilanco.
bursa
34
Mayıs/Haziran 2012
de ilk olarak turnuvada görev yapan hakemlere
plaketleri takdim edildi. Tamamı bayan meslek
mensuplarından oluşan ve turnuvaya renk katan
Filenin Sultanları takımı oyuncuları ‘En Centilmen
Takım’ ödülünü BSMMMO Yönetim Kurulu Saymanı Erdinç Doğan’ın elinden alırken, turnuvada
dördüncü olan Atletik Müşavir takımına ödülünü
BSMMMO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Nazım Tekelioğlu takdim etti. Turnuvada müsabakalar sonucunda üçüncülüğü elde eden Jetspor’a ödülünü
BSMMMO Sağlıklı Yaşam ve Sportif Faaliyetler
Komisyonu Başkanı Ayhan Erken verirken, ikinci
olan İhtisas Spor’a ise ödülünü BSMMMO Yönetim Kurulu Sekreteri Servet Kuru sundu. Turnuvanın şampiyonu olan TTK ise ödülünü BSMMMO
Başkanı Mesut Topcu’nun elinden aldı.
TEBRİK EDİYORUM
Ödül töreninin sonunda konuşan BSMMMO
Sağlıklı Yaşam ve Sportif Faaliyetler Komisyonu
Başkanı Ayhan Erken ise “Bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz voleybol turnuvası, meslektaşlarımızdan büyük ilgi gördü. Turnuvada forma giyen
tüm meslek mensuplarımıza teşekkür ediyor,
dereceye giren takımlarımızı ise tebrik ediyorum”
dedi. Turnuvada görev yapan hakem ve komisyondaki çalışma arkadaşlarına da teşekkür eden
Ayhan Erken, turnuvanın önümüzdeki süreçte
devam edeceğini duyurdu. Büyükşehir Belediyesi
Acemler Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleşen
BSMMMO 1’inci Voleybol Turnuvası, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Sayı 140
Kanunu sahiplenmemiz
gerekiyor
Stajyerlere yönelik yaptığı sunumunda, yeni
TTK’ya ilişkin bilgi veren Smmm. Mustafa
Tan, 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek olan yeni
kanunun gecikmeden uygulanmaya başlaması
ve kanuna adapte olunabilmesi için sahiplenilmesi gerektiğini bildirdi.
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nın (BSMMMO) BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında, Smmm. Mustafa Tan’ın
sunumunda, stajyerlere yönelik ‘Yeni Türk Ticaret
Kanunu’ konulu seminer düzenlendi. Seminer
öncesi açılış konuşması yapan Temel Eğitim ve
Staj Merkezi (TESMER) Bursa Şubesi Yönetim
Kurulu Üyesi Sabiha Işık yeni TTK’nın muhasebe
camiası için büyük önem taşıdığını vurgulayarak,
seminerin tüm stajyerlere faydalı olmasını temenni etti. Işık’ın açılış konuşmasının ardından ise
sözü sunumunu gerçekleştirmek üzere, Smmm.
Mustafa Tan aldı. Sunumuna, yeni TTK’ya neden
ihtiyaç duyulduğunu sorgulayarak başlayan
Smmm. Mustafa Tan, Avrupa Birliği kriterleri ve
uluslararası firmaların çoğalmış olmasının yeni
kanuna ihtiyacı artırdığını, Türkiye’nin global bir
oyuncu olarak, dünya ticaretine entegre olması
gerektiğini bildirdi.
KURUMSALLAŞMA
HEDEFLENİYOR
Sunumunda, yeni TTK’daki temel değişiklikler
hakkında bilgi veren Tan, “Ben merkezci ‘Ben ne
istersem yaparım’ anlayışına sahip bir yönetim
olmayacak. Yeni kanunda işletmeye kamu olarak
bakılıyor. Bağımsız denetim ve riskin
erken teşhisi ve önlenmesi komitesi
kurularak, şirketleri tedbirli olmaya
zorluyor” dedi.
Yeni TTK’da ilk defa yer alan maddeler hakkında
da bilgi veren Tan, yaklaşık 500 maddenin eski
kanunda karşılığının olmadığını söyledi.
KÜÇÜK İŞLETMELER
KORUNACAK
Yeni kanunda her iki tarafın da ticari işletmesiyle
ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının Asliye
Ticaret Mahkemesi’nde bakılacağını dile getiren
Smmm. Tan, “Ticari işletmelerin davaları ticaret
kanunu hükümlerine göre, esnaf işletmelerinin
davaları borçlar kanunu hükümlerine göre bakılacak. Ayrıca, ödünç verme işleri ve fikri mülkiyet
hakları davaları da ticaret mahkemelerinde bakılacak” şeklinde konuştu.
Yeni kanunda haksız rekabetin net ve detaylı bir
tanımının da yapıldığını sözlerine ekleyen Tan,
kanunla birlikte ticari hayatta şunların değişeceğini kaydetti:
“Küçük işletmeler korunacak. Ürünleri satanlar
veya küçük işletmelere 60 günden uzun ödeme
yapılamayacak. İşletmeler daha şeffaf olacak ve
daha sık denetlenecek. Bileşik faiz uygulaması
kısıtlanacak.”
Tan, ayrıca limited şirketlerde olan değişiklikler
ile birleşme, bölünme, devir ve nevi işlemlerinde olan değişiklikler hakkında da bilgi verirken,
konuşmasını tescil işlemlerindeki değişiklikler,
kurumsal yönetim ilkeleri, denetçinin sorumluluğu
ve yürürlük tarihlerinden bahsederek sonlandırdı.
Konuşmasında, kanundan beklentilere de yer veren Mustafa Tan, şunları
söyledi:
“Yeni kanunda şeffaf, hesap verilebilir ve profesyonel yönetim anlayışı
hedefleniyor. Azınlık hakları sağlanarak daha güçlü bir sermaye piyasası,
güvenilir ve meşru rekabet ortamının
olduğu piyasalarla firmaların kurumsallaşması hedefleniyor.”
35
gezi
Kekik kokulu çayırlarda
zeytin diyarına
yolculuk
BBilanco.
bursa
36
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
Kenarları zeytin ağaçlarıyla süslü,
deniz kokulu uzunca bir yol düşünün…
Dünyaya gözlerini yeni açmış kuzuların,
sürüdeki ürkek yürüyüşleri eşlik etsin yolda size…
Ve o yol, sizi buram buram kekik kokan çayırlara götürsün…
37
gezi
HABER: Smmm. Emir ES
BSMMMO Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu Üyesi
Doğanın renklerle muhteşem dansına şahit
olduğunuz ve yağmurun her damlasını bedeninizde hissettiğiniz o güzel yolculuğun bitiminde bir tablo karşılasın sizi…
Bir tarafı deniz, diğer tarafı eşsiz yeşilliklerle
donatılmış tablodaki köy manzarasını, yalın ayak
dolaşacağınız kekik kokulu çayırlarda seyretmenin
keyfini yaşayın… Ve doğanın bu güzel dansını tarih taçlandırsın… Köy kahvesinin önündeki zeytin
ağacının altında Atatürk’ü, Celal Bayar ile sohbet
havasında yakalayın…
Bahar yağmurlarının tahtını güneşe kaptırmaya
başladığı yaz mevsimine adım atarken, rotamızı
Gemlik’e çevirdik… Doğayla baş başa, şehrin boğucu gürültüsü ve stresinden uzakta bir
günlüğüne mola vermek adına yollara döküldük.
İşte; “Gemlik’e doğru denizi göreceksin. Şaşırma!”
diyen Orhan Veli’ye inat, her adımında doğanın
eşsiz güzelliği karşısında şaşkınlığımızı gizleyemediğimiz, Bursa’nın sahil ilçelerinden, çayırları
kekik kokulu zeytin diyarı Gemlik…
“Gemlik” denilince ilk akla gelen ya Orhan Veli’nin
“Gemlik’e doğru denizi göreceksin. Şaşırma!”
sözü ya da dünyaca ünlü sofralık zeytinidir. Bunlar
bildiklerimiz… Ya Gemlik hakkında bilinmeyenler.
İyisi ve kötüsü… Kesme şeker rock grubunun
parçasında dediği gibi; aranılacak bir sevgili, deniz
üzerinde saydam bir şehir, orman denilmesine
kızan zeytin ağaçlarının perde olduğu eşsiz yer…
Zamanında burada Yunanlıların yaşadığı, Yunan
mitoloji tarihinde en kuvvetli insan olarak bilinen
Herkül’ün, arkadaşını ararken Gemlik’te dayak
yediği ve ‘Bir daha buraya gelmem’ dediği rivayet
edilen bir ilçe...
DESTAN ŞEHRİ
Kios, kentin bitişiğindeki ırmağın adıdır. Körfez
kıyısında İ.Ö. 1930’da kurulduğu sanılan kentin
kuruluş tarihi, İlkçağ Hellen Mitolojisi’nde Doğu
Karadeniz kıyısında Koikhis kentinde orman içinde
yaşayan altın tüylü koç postunu ele geçirmek
için yola çıkan Argo gemisindeki yiğitler yörede
konaklarken Herakles ile Polyphemos yoldaşların-
BBilanco.
bursa
38
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
dan ayrı düşmüş ve gemi, onları almadan yola çıkmış.
Böylece orada kalan Polyhemos, sonradan Kios kentini
kurmuş ünlü bir destan şehri… İlk gemici olarak bilinen
Yunanlıların gemilerine su almak için aralarından İlas
isimli birisini karaya gönderdikleri ve periler tarafından
kaçırıldığı, bulmak için Sius (Cius) Yunan donanma komutanının buraya yerleştiğine inanılan bir ilçe Gemlik…
Lidyalılar, Persler, İyonlar, İskender, Bitinyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Haçlı Orduları ve son olarak
Osmanlılar’ın sahip olduğu ilçe….
DÜNYA HARİKASI COĞRAFYA
Bursa’ya 30, Yalova’ya ise 40 kilometre uzaklıkta
bulunan Gemlik; Küçükkumla, Büyükkumla, Karacaali
köylerindeki dinlenme evlerinde turistik otel, kamplar ve
pansiyonlara gelen turistleri de ağırlamaktadır. Yaz mevsiminde, deniz kıyısı olması ve şehir merkezine yakınlığı
nedeniyle nüfusu artan ilçe, günübirlikçilerin de uğrak
yeri olmaktadır. Yazın bunaltıcı sıcağında nefes almak
isteyenleri ağırlayan Gemlik, dünya harikası coğrafyasıyla her mevsim ziyaretçilerine eşsiz bir ev sahipliği
sergilemektedir. İlçeyi kuşbakışı seyir şansı tanıyan
Şahin Tepesi, ilçeye adını veren körfezi, İznik Gölü’nün
muhteşem görünümü Gemlik’in nüfus çeken farklı
noktalarıdır… Şahin Tepesi’ne varabilmek için yeşillikler
arasında uzanan yol, yeşilin her tonunu ziyaretçilerine
sunarken, serpilmiş küçük küçük köyleri, zeytin ağaçları,
limanı, sahil şeridi, yeşillikler arasına sıkışmış sanayisi
izlenimi doyumsuz bir tabloyu gözler önüne sermektedir.
KIYILAR SIĞLAŞMAKTADIR
Gemlik’in kurulduğu nokta, denize dikey inen az yükseklikte bir sırtla bunun yamaçları ve denizin çekilmesinden meydana gelen dar kıyı düzlüklerinden ibarettir.
Pek derin olmayan kıyılar, derelerin taşıdığı molozlarla
devamlı sığlaşmaktadır. Volkanik kütlelerin mevcudiyeti
vaktiyle bu arazinin bir indifa sahası olduğunu göstermektedir. Yer kabuğunun yerleşmediği ilçede, şimdi
bile bol yağmurlardan sonra meydana gelen kaymalar
görmek mümkündür.
SOFRALIK ZEYTİNİ MEŞHURDUR
Bursa’nın 30 kilometre kuzey batısında ve Gemlik
Körfezi kıyısında bulunan ilçenin bir tarafı Katırlı Dağları
ve Orhangazi arazisi, diğer tarafı ise Samanlı Dağları ile
çevrilidir. Kıyıdan başlayarak doğu istikametinde uzanan
3-4 kilometre uzunluğunda ve 2-3 kilometre genişliğinde
olan ova, Gemlik’in yegane düzlüğüdür. İznik Gölü’nden
39
gezi
gelen Karsak Deresi bu düzlüğü ikiye bölmüş
vaziyettedir. Ova, Karsak boğazına doğru hem
derenin kıvrıntılarıyla hafif bir yükselme gösterir,
hem de yavaş yavaş daralır. İlçenin ekonomik
yapısını oluşturan ana faktörü tarımdır. Bu sektör
içinde yer alan önemli ekonomik dilim ise zeytinciliktir. Gemlik zeytini, ülkemizin en iyi, en kaliteli
siyah sofralık zeytinlerin elde edildiği Gemlik çeşididir. Yıllık zeytin üretimi ise 35 bin ton civarında
olup, ilçedeki zeytin ağaç sayısı 2 milyon 300 bin
civarındadır.
KABOTAJ BAYRAMI
Bu arada, ‘1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj
Bayramı’nda mutlaka Gemlik’te olmalısınız!
İskeleden denize doğru uzatılmış, üzerine gres
yağı sürülmüş tahta kalas üzerinden yürümeye
UMURBEY’DE TARİHE YOLCULUK
Bir de Umurbey’i vardır. 3. Cumhurbaşkanı Celal
Bayar Anıtı’nda manzaraya bakar. Bir iki demli
çay içer mest olur insan… Ya da sahilde çay
bahçelerinde akşam çayı içer, günün yorgunluğunu atar. Şimdilerde yerini üniversiteye bırakan,
dünyada bile 7 tane bulunan Suğnipek Fabrikası… Hala o günlerden kalan fabrika bacası, şimdi
Gemlik’in sembollerinden olmuştur. Türkiye’nin
her bir ilinden mutlaka birilerinin bulunduğu küçük
bir Türkiye’dir Gemlik. Her tür etnik kimliği barındırır bünyesinde… Dünyaca ünlü sofralık zeytinlerini de bilmeyen, duymayan yoktur ilçenin.
BBilanco.
bursa
40
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
çalışarak ucunda bulunan Türk Bayrağı’nı alma, ördek
yakalama, sandalları olanların kürek çekme yarışlarını
izlemelisiniz. Sabah yelkenli çocukların yarışı da Gemlik çehresine ayrı bir renk katar. Gün boyu etkinlikler
devam eder… Konser alanında sanatçılar getirilir.
Çoluk çocuğunu kapan konser alanına gelir.
Gemlik’e yolu düşenler de hiçbir zaman bağlarını
koparamamıştır. Cemal Süreyya’nın dediği gibi; Gitmekle gidilmiyor ki. Gitmekle gitmiş olmasın; gönlün
kalır, aklın kalır, anıların kalır. Gemlik vazgeçilmezdir.
İyisiyle kötüsüyle…
41
sağlık
Baş dönmesi
Vertigo
Dr. Alper Tunga TÜRKBAYRAK
Vertigo tıp dilinde baş dönmesini tarif etmek için
kullanılan bir terimdir. Kişinin kendisini veya
etrafındaki cisimleri dönüyormuş gibi algılamasıdır. Çoğu kişi baş dönmesi deyince dengesizlik
veya sersemlik hissini ifade etmektedir. Ancak bu
şikayetler baş dönmesinden farklı durumlardır.
Şunu da ifade etmek gerekir ki, vertigo bir hastalık olmayıp pek çok hastalıkta ortaya çıkabilen bir
şikayettir.
Hareket Hastalığı ve Deniz Tutması Nedir?
Bazı insanlar uçağa bindiklerinde veya arabada
bulantı hissederler, hatta bazen kusarlar. Bu duruma taşıt tutması denilir. Birçok insan bu rahatsızlığı
gemiye bindiği zaman çeker bu yüzden aynı olay
olmasına rağmen buna deniz tutması denir. Deniz
tutması sadece ufak bir rahatsızlıktır. Bunun dışında
herhangi bir tıbbi bozukluğun ifadesi değildir. Ancak
bazen yolcular bu rahatsızlıktan dolayı çok kısıtlanabilirler. Çok az bir kısmında da bu rahatsızlık yolculuk
bitse dahi birkaç gün daha sürmektedir.
Hangi Tıbbi Rahatsızlıklar Baş Dönmesine Neden
Olur?
1-) Dolaşım:
Dolaşım bozuklukları baş dönmesinin en sık nedenleri arasındadır. Eğer beyniniz yeterince kan
almazsa başınız dönmeye başlar. Hemen hemen
herkes yatarken aniden ayağa kalktığında birkaç
defa hissetmiştir, ancak bazı insanlar sık veya kronik
nedenlerden ötürü baş dönmesi şikayetlerinde bulunurlar. Bu ‘arterioskleroz’dan yanı damar sertliğinden
dolayı olur. Bu rahatsızlık çoğunlukla yüksek tansiyon hastalarında, şeker hastalarında ve kan yağları
yüksek olanlarda görülür. Bazen de kalp fonksiyonları
yetersiz olanlarda veya kansızlık şikayeti olanlarda
rastlanır. Bazı ilaçlar özellikle nikotin ve kafein beyne
giden kan akımını azaltır. Dietteki çok miktarda tuz
BBilanco.
bursa
42
Mayıs/Haziran 2012
da kan akımının azalmasına neden olur. Bazen
dolaşımında strese, sinirlenmeye veya gerginliğe
bağlı olarak bazı bozukluklar olabilir. Eğer iç, kulak
yeterince kan alamazsa daha özel bir baş dönmesi
durumu olan vertigo ortaya çıkar. İç kulak kan dolaşımındaki değişikliklere çok hassastır. Bu yüzden beyin
için bahsedilen zayıf kan dolaşımı durumlarının hepsi
iç kulak için de geçerlidir.
2-) Yaralanma:
Kafatasında meydana gelen, iç kulağı da zedeleyen
bir kırık sonrasında aşırı,kısıtlayıcı bir vertigoyla
birlikte bulantı ve işitme kaybı gelişir. Baş dönmesi
birkaç hafta sürer. Bu süre içinde normal taraf yavaş
yavaş karşı tarafın fonksiyonlarını üstlenir.
3-) Enfeksiyon:
Virüslerden örneğin soğuk algınlığına neden olanlar
iç kulağı ve onun beyinle olan sinir bağlantılarını
etkileyebilirler. Bu kötü bir vertigoya neden olurken
işitme genellikle etkilenmez. Buna rağmen bakteriler
sonucunda oluşan enfeksiyonlarda hem denge hemde işitme fonksiyonlarının bozulmasına neden olur.
Baş dönmesinin şiddeti ve iyileşme zamanı kırıklarda
olduğu gibidir.
4-) Allerji:
Bazı insanlar allerjik oldukları besinlerle veya havadaki parçacıklarla karşılaştıklarında baş dönmesi
veya vertigo ile karşılaşabilirler.
5-) Nörolojik Hastalıklar:
Multipl Skleroz, sifiliz, tümör gibi sinir sistemini etkileyen hastalıklar dengenin bozulmasına neden olur.
Bunlar nadir nedenler olmasına rağmen doktorunuz
muayene sırasında bunları da düşünecektir.
Araç Tutmasına Karşı Ne Yapabilirim?
1-) Her zaman vücudunuzun hareketinin iç kulağınız
Sayı 140
ve gözleriniz tarafından aynı şekilde algılanabileceği
bir yerde oturun. Örnek olarak arabanın ön tarafında
oturup uzak manzaralara bakabilirsiniz veya geminin
güvertesi ne çıkıp ufku izleyebilirsiniz yada uçakta
cam kenarında oturup dışarıyı seyredebilirsiniz. Uçak
yolculukların da hareketin en az olduğu kanat üstüne
denk gelen koltukları tercih edin.
2-) Eğer araba sizi tutuyorsa kitap okumayın yada zıt
yöndeki koltuklara oturmayın.
3-) Araç tutması olan bir başka yolcuyla konuşmayın
veya onu izlemeyin.
4-) Yolculuktan hemen önce yada yolculuk sırasında
keskin kokulardan, baharatlı ve yağlı yiyeceklerden
uzak durun. Araştırmalar halk arasında yaygın olarak
kullanılan formüllerin etkinliğini bilimsel olarak kanıtlayamamıştır.
5-) Doktorunuz tarafından tavsiye edilen ilaçlardan
birini yolculuğunuzdan önce alın. Bu ilaçlardan bazıları reçetesiz olarak da satın alınabilir. Sakinleştirici
veya sinir sistemini etkileyen ilaçlar için doktorunuzun
reçetesi gerekir. Bazıları hap veya fitil şeklindedir bazıları ise (scopolamine) kulak arkasına yapıştırılabilen bantlar şeklindedir.Şunu hatırlayın: Baş dönmesi
ve araç tutması olaylarının büyük çoğunluğu hafiftir
ve kişi bunu kendi kendine tedavi edebilir. Ancak ağır
veya giderek daha da ağırlaşan vakalar Kulak Burun
Boğaz, denge ve sinir sistemi konusunda uzman bir
doktor tarafından takip edilmelidir.
Doktor Baş Dönmesi İçin Ne Yapar?
Doktorunuz baş dönmesini tarif etmenizi isteyecektir.
Bunun bir göz kararması mı yoksa bir hareket hissi
mi olduğunu, ne kadar sürdüğünü, işitme kaybı veya
bulantı ve kusma olup olmadığını soracaktır. Hangi
durumların baş dönmesi oluşturduğu da sorulabilir. Genel durumunuz, ilaç alıp almadığınız, kafa
travması, son zamanlarda geçirilmiş bir enfeksiyon,
ve kulağınızla, sinir sisteminizle ilgili birçok soruya
cevap vermek durumunda olabilirsiniz. Doktorunuz
kulağınızı, burnunuzu ve boğazınızı muayene ettikten sonra sinir sistemiyle ilgili bazı testler yapacaktır.
İç kulak hem işitme hem de dengeyle ilgili olduğu
için dengedeki bir bozukluk işitmeyi de etkileyecek
veya bunun tersi olacaktır. Bu nedenle doktorunuz
işitme testi (odiogram) isteyebilir. Bazı durumlarda
kafatasınızın röntgenini, tomografisini veya manyetik rezonans ile görüntülenmesini veya iç kulağınızı
uyarmak için kullanılan sıcak veya soğuk sudan
sonra göz hareketlerinizi izleyecek bir test (elektronistagmografi - ENG) isteyebilir. Bazı durumlarda da
kalbinizin değerlendirilmesini veya bazı kan testlerini
önerebilir. Her hasta için her test gerekmemektedir.
Doktorunuzun kararı hangi testlerin gerekli olduğunu belirleyecektir. Benzer olarak önerilen tedavi de
konulan teşhis ile ilişkili olacaktır.
Baş Dönmesini Azaltmak İçin Ne Yapabilirim?
1-) Ani pozisyon değişikliklerinden kaçının. Örnek
olarak yatar durumdan aniden ayağa kalkmayın veya
bir taraftan diğerine ani olarak dönmeyin.
2-) Aşırı kafa hareketlerinden (özellikle yukarı bakmak) veya hızlı baş hareketlerinden
kaçının.
3-) Dolaşımı bozacak (nikotin,
kafein ve tuz) ürünlerinin kullanımını
azaltın.
4-) Baş dönmenize neden olan
stresden, sinirlilikden uzak durun
ve allerjiniz olan maddelere maruz
kalmamaya çalışın.
5-) Baş dönmeniz olduğunda araba
kullanmak tehlikeli alet kullanmak
veya merdiven tırmanmak gibi zarar
verebilecek aktivitelerden uzak
durun.
Kaynak:
1. http://otonoder.org/vertigo
2. http://drgercekilkersiriner.com/Vrtg.html
43
güncel
Bu Bir Denetim
Raporudur!..
Bu rapor 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre 1923-2002
dönemini kapsayan bir denetim raporudur. Düşünmek isteyenlere yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır.
A- Dönem Öncesi Durum:
Cumhuriyet, Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm borçlarını son
kuruşuna kadar ödedi.
Cumhuriyet dönemi boyunca, 1. ve 2. Dünya Savaşlarının sebep olduğu tüm olumsuzluklar yaşandı.
Cumhuriyet döneminde, dış güçlerin kışkırtması ile Kürtçü-Bölücü ve Hilafet-Şeriat taraftarlarının tahrik ve katılımlarıyla, Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’ne karşı 28 adet bölücü- silahlı ayaklanma
oldu.
Hamdi LİMAN
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
smm_liman@hotmail.com
1974 Kıbrıs Harekâtı sonrası uygulanan ekonomik ve askeri
ambargo, ülke kalkınmasına büyük darbe vurdu.
Birinci Körfez Savaşı ve 500 bin Irak yurttaşının Türkiye’ye sığınması, Türkiye’ye büyük bedellere mal oldu.
1984 yılından beri başımızın belası olan PKK terörü, 54 bin canımızı ve 300 milyar dolardan fazla kaynağımızı aldı.
1923 yılında Türkiye’nin bir tane üniversitesi yoktu. Mevcut
“Darülfü”nun 1933 yılında üniversiteye çevrildi.
1950 yılında yani 62 yıl önce, Türkiye’de bir tane bile büyük
elektrik santrali yoktu. Elektrik hava hatları da yoktu. Türkiye’nin
40 bin köyü ve 80 bin mezrasından sadece 13 tanesinde elektrik
vardı. Türkiye karanlıkta bir ülke idi. Şehirlerinin büyük bir kısmında sadece geceleri 3-4 saat yanan elektrik vardı. Türkiye’de
sanayi hemen hemen hiç yoktu.
B- Dönem Sonu Belirlemeler
Türkiye bugün 15 milyon çocuğunu ilkokula, 2.5 milyon gencini
üniversiteye gönderebilen bir ülkedir.
Bugün Türkiye’nin ulaşılamayan, elektrik götürülemeyen yeri
yoktur.
BBilanco.
bursa
44
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
Ülkedeki 28 bin fabrika Türkiye’nin kendi elektriği ile
çalışıyor.
Bugün Türkiye’nin 44 milyon kw kurulu gücü, 60 bin
kilometre enerji hattı vardır.
Türkiye geçen 88 senede yıllık yüzde 5’e yakın büyümeyi başarmıştır.
Şimdi yapılan faşist eylemleri görmezden gelenlere
önümüzdeki çalışma döneminde yararlı olur düşüncesiyle sunulur…
Çok yıldızlı bayrağın altında değil, “Ayyıldız” lı bayrağın altında yaşamak isteyenlere,
Selam ve sevgiyle olsun…
***
Enerji üretimi adam başı 7 kw saatten, adam başı 3bin
kw saate geldi.
Adam başı yıllık 50 dolar gelirden, bugün 8-10 bin
dolar seviyesine gelindi.
Rapordaki sayısal veriler Sayın Rıfat Serdaroğlu’nun
30 Mart 2012 tarihli Yurt Gazetesi’ndeki yazısından
alınmıştır.
Türkiye, 60 bin kilometre asfalt yol, 237 bin kilometre
köy yolu yapmıştır.
Türkiye, 17 milyon ev, 1000’e yakın gölet, 410 adet
baraj yapmıştır.
Türkiye, 50 milyon dekar toprağı sulayacak kanallar
ve tesisler yapmıştır.
Türkiye, milli ordusunu dünyanın 4. büyük ordusu
haline getirmiştir.
Türkiye, tüm Müslüman ve Arap ülkelerinde baskı ve
zulüm altında yaşayan milyonlarca insanın imrendiği
bir ülke haline gelmiştir…
C- Sonuç ve Değerlendirme;
Bu onurlu tarihe “Kemalist Diktatörlük” diyenlere,
1995 yılında “Laik devletin sonu gelmiştir’’ görüşünü savunanlara,
Bu döneme zulüm dönemi diyenlere,
Kendi beceriksizliklerini örtmek için geçmiş dönemi
kötüleyenlere,
Bu cumhuriyeti kurmak-korumak-yüceltmek için
yapılanları “faşizme” benzetenlere,
45
güncel
Tahsilat Sorunu
veya Emeğin İstismarı
İnsanoğlu, hayatı boyunca sorunlarla uğraşır. Hayatının her
evresinde sorunları farklıdır. Çocukken büyümektir mesela,
büyüyünce de yaşlanmak. Bir de bulunduğu konum itibariyle
farklılaşır dertler. Çalışansanız, ücretlerdir sorununuz, sosyal
haklardır, çalışma şartlarıdır. İşverenseniz, verimliliktir, maliyetlerdir, rekabettir sorunlarınızın başlıcaları….
Hayrettin ERSOY
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
hayrettinersoy@hotmail.com
Her mesleğin de kendine has sorunları var ayrıca.
Avukatın sorunu başka, eczacının başka, mühendisin başka,
doktorun başkadır sorunları. Her birinin de bir diğerine göre
sorunu daha büyüktür, daha fazladır. Bana sorarsanız, en büyük
sorun, muhasebecilerin sorunlarıdır, mali müşavirlerin sorunlarıdır çünkü ben de bu mesleğin mensubuyum.
Gerçekten böyle midir, bizim sorunumuz en ağır, en büyük sorun
mudur veya sorunlar mıdır, diğer mesleklerin sorunlarına göre?
Objektif bakmıyor muyum, bakamıyor muyum yoksa ben?
Objektif baktığım iddiasındayım.
Buna ilişkin argümanlarım da var elbet. Bu mesleğe başlamadan
önce ücretli olarak da çalıştım kısa sürelerle de olsa. Ticaret de
yaptım. Yani bir kaç farklı mesleğin penceresinden baktım iş
dünyasına.
Bu girizgahtan sonra sadede gelelim eskilerin deyimiyle.
Kim ne derse desin, “bizim mesleğimizin sorunları, en büyüktür”
şeklinde çok iddialı konuşmayalım ama “en ciddi sorunları olan
mesleklerden biridir bizim mesleğimiz” diyerek biraz daha mütevazı davranalım.
Bizim sorunlarımızın en temelinde yatanı ise tahsilat meselesidir.
Bazı meslektaşlarım buna katılmasa bile, onlarla tartışmalarımda ortaya koydukları gerekçeler benim düşüncemde en ufak bir
değişikliğe neden olamadığı için bu görüşümde hala ısrarcıyım.
Yılda bir- iki ay yapılan bir işken, mevzuat hazretlerinin inanılmaz
katkılarıyla işten başın kaldırılamadığı bir hale gelen mesleğimiz,
en çok ezilen, haksızlığa uğrayan meslek de oluvermiştir bu
arada.
Çünkü müşterinizle devamlı ve uzun süreli bir ilişki içinde olmanız, sizin otoritenizi de ciddiyetinizi de dikkate alınırlığınızı da
büyük ölçüde alıp götürüvermiştir.
BBilanco.
bursa
46
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
Kaleci gibisiniz bir de, onca çıkardığınız pozisyondan sonra yediğiniz bir talihsiz gol, bütün
kurtardıklarınızı unutturuverir.
Oysa bu temel sorun, mesleğin diğer ağır sorunlarının da altında yatan, o sorunları büyüten,
kangrenleştiren bir sorundur.
Bütün bunların üstüne alnınızın teri, hızla eskittiğiniz beyninizin ve feda ettiğiniz özel hayatınızın
karşılığı olan emeğinizin bedeli ödenmez, istismar
edilir, sulandırılır.
Bu sorun halledilebilse, diğer büyük sorunların
nerdeyse tamamına yakını kolayca ortadan kaldırılacak veya kendiliğinden yok olacaktır.
En ağırı da budur bana göre.
Bundan daha ağırı ise benim meslektaşım hakkını aramaz, arayamaz, isteyemez olmasıdır…
Utanır, sıkılır, ezilir.
Çeşitli platformlarda ortaya koyduğunda, utana
sıkıla kabul eder bu durumu ama yine mahcuptur,
ısrarlı savunamaz. Sanki yaptığı işin, verdiği emeğin bir kıymet-i harbiyesi ve ücret talep etmeye,
istismarına ses çıkarmaya hakkı yoktur gibi durur.
Ama ne yazık ki, bu mesleğin en temel sorunu
olan alın terinin, el emeğinin istismarına karşı duran, mücadele veren insanlar, köylülerin muzdarip
olduğu fil için şikayete birlikte gittikleri Nasrettin
Hoca’yı yalnız bırakmaları gibi yalnız kalırlar,
yalnız bırakılırlar meslektaşları tarafından.
Bu mücadeleyi verenler meslektaşlarının pasifliği
ve silikliği karşısında umutsuzluğa kapılır, ‘ben
neyin mücadelesini, kimin için veriyorum’ diye
düşünür.
Tıpkı benim gibi…
47
mevzuat
Bildirgelerde
Uygulanan İdari Para Cezalarındaki
Son Durum
Bilindiği üzere, 5510 sayılı yasanın 102’nci maddesine göre;
1- İş yeri bildirgesinin yasal süre dışında SGK’ya verilmesi durumunda,
- Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutmak zorunda
olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında,
- Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin iki
katı tutarında,
- Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir asgari ücret tutarında,
(Uygulanması gereken idari para cezası bildirgenin işverenlerce
ve kendilerince verilmesi durumunda üçte iki tutar üzerinden
tahakkuk ettirilir.)
2- Sigortalı işe giriş bildirgesinin SGK’ya yasada öngörülen süre
dışında e-sigorta yoluyla verilmemesi halinde bir asgari ücret
tutarında,
Niyazi YAMAÇ
Emekli SGK Başmüfettişi
nyamac@hotmail.com
3- Sigortalının işten ayrılmasından itibaren, 10 gün içinde işten
ayrılış bildirgesinin e-sigorta yolu ile verilmemesi durumunda bir
asgari ücret tutarında,
İdari para cezası uygulanmakta iken, 26.01.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6270 Sayılı kanunla;
- İş yeri bildirgesinin,
- Sigortalı işe giriş bildirgesinin,
- Sigortalı işten ayrılış bildirgesinin,
mahkeme kararına, kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin
denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapılacak
soruşturma, denetim ve inceleme ya da kamu idarelerinden
alınan belgelere istinaden düzenlemeler hariç olmak üzere;
işverence kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu
cezaların işverence yapılacak tebligat tarihini takip eden 15 gün
içinde ödenmesi halinde ön görülen cezalar dörtte bir oranına
karşılık gelen tutar üzerinden, uygulanma esası getirilmiştir.
BBilanco.
bursa
48
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
ÖRNEK – 1: İşletme esasına göre defter
tutan işveren, 10.02.2012 tarihinde sigortalı
çalıştırmaya başlamış, iş yeri bildirgesini en
geç bu tarihte vermesi gerekirken, 25.02.2012
tarihinde geç ancak kendiliğinden vermiştir. Bu
durumda, ( 2 x 886,50 ) = 1773,00 TL olarak
tahakkuk ettirilmesi gereken idari para cezası
443,25 TL olarak tahakkuk ettirilecektir. Tahakkuk ettirilen bu tutardan ayrıca, %25 peşin
ödeme indirimi de yapılacaktır.
ÖRNEK – 2: X Ltd. Şirketi, devamlı mahiyetteki kurumda tescilli işyerinde 20.02.2012
tarihinde çalıştırmaya başladığı sigortalısını
en geç 19.02.2012 tarihinde SGK’ya bildirmesi
gerekirken, 23.03.2012 tarihinde kendiliğinden
bildirdiğini varsaydığımızda, 30 günlük gecikme süresi aşılmış olduğundan, dörtte üç indirimden yararlanamayacaktır. Tahakkuk edecek
idari para cezası bir asgari ücret 886.50 TL
olacaktır. Bu tutarı 15 gün içinde öderse %25
indirimden yararlanacaktır.
Sigortalının işten ayrılış bildirgesinin 10 gün
içinde ve e-sigorta yoluyla SGK’ya verilmediği
takdirde bir asgari ücret tutarında idari para
cezası uygulaması 03.08.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı yasa ile getirilmiştir.
08.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6283 sayılı yasanın 3’üncü maddesi ile bu ceza, asgari
ücretin 1/10’una (onda birine) düşürülmüştür.
Ayrıca, bu fiillerden dolayı bir takvim ayı içinde
uygulanacak idari para cezalarının toplamı,
tutmakla yükümlü olunan defter ve belgelerin
ibraz edilmemesi nedeni ile uygulanacak idari
para cezasını geçemeyecektir.
İşten ayrılış bildirgesinin işverenlerce verilmesi
gereken son günden itibaren kendiliğinden 30
gün içinde verilmesi ve cezaların tebliğinden
itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde, bu
cezalar dörtte bir oranında uygulanacak ve
ayrıca, %25 indiriminden yararlanılacaktır.
49
mevzuat
Hayat Sigortası ve Bireysel
Emeklilik Sigortasında
Gelir Vergisi Stopajı
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 ncü maddesine göre
bireysel emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından poliçe sahiplerine yapılan ödemelerde anapara ve nema ayrımı yapılmaksızın
menkul sermaye irâdı sayılarak sistemde kalma süresine göre
%5 ile %15 arasında Gelir Vergisi Stopajı yapılmaktadır.
Gelir İdaresinin tebliğ ve özelgelerine göre de uygulama bu
şekilde devam etmiştir.
Stopaj kesintisinin anapara ve nema ayrımı yapılmaksızın uygulanması süre beklemeksizin yatırımlarını geri almak isteyen hak
sahipleri arasında şikayetlere neden olmuş hatta bir kısım hak
sahipleri yatırdıkları ana parayı dahi geri alamamışlardır.
Mahir AKYOL
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Vergi Mevzuatı
Komisyonu Üyesi
Bir vatandaş tarafından İstanbul 3 ncü Vergi mahkemesine
açılan davada mahkemenin 30.01.2009 tarih ve Esas: 2007/782,
Karar 2009/398 sayılı kararında” davacı ile sigorta şirketi arasında düzenlenen hayat sigortası poliçesi uyarınca davacının üç yıl
süreyle prim ödediği, poliçenin davacının isteği ile sonlandırılması üzerine sigorta şirketi tarafından davacıya 3 yıl boyunca ödediği ana para ve getirisinin iade edildiği ancak ödeme yaparken
anapara ve getiriden oluşan toplam tutarı üzerinden 193 sayılı
Gelir Vergisi K.nun 94 üncü maddesinin 15/a bendi uyarınca
Gelir Vergisi tevfikatı yapıldığı fazladan yapılan kesintisini iade
istemiyle dava açıldığı, sigorta şirketince davacıya ödenen tutarı
n tamamı değil, elde edilen gelirin tevfikata tabi olacağı, fazladan
yapılan kesintinin iadesi” gerekir şeklinde karar verilmiştir.
Vergi mahkemesinin kararı Bölge İdare mahkemesinde temyiz
edilmediğinden kesinleşmiştir. Bu kararla ilgili Danıştay Başsavcılığı Danıştay 4 ncü dairesi nezdinde kararın kanun yararına
bozulması istemiyle dava açmıştır.
Danıştay 4 ncü dairesinin 24.01.2011 tarih ve esas:2009/8882
karar 2011/269 sayılı kararında” … 193 sayılı Gelir Vergisi
K.nun yukarıda belirtilen 75 nci maddesinin ilk fıkrasında menkul
sermaye iradını tanımı yapılmış ve açıkça nakdi sermaye veya
para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde edilen kâr payı, faiz kira ve benzeri iratların menkul
BBilanco.
bursa
50
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
sermaye iradı olduğu belirtilmiştir. Buna göre
davacının sigorta şirketine üç yıl boyunca nakten
yaptığı ödemeler dolayısıyla elde ettiği gelir, menkul sermaye iradı sayılacağından sigorta şirketi
tarafından yapılan ödemelerin tamamı değil bu
ödemenin anapara dışında kalan kısmı menkul
sermaye iradı niteliğindedir. Bu nedenle davacıya
iade edilen toplam ödeme üzerinden 193 sayılı
Gelir Vergisi K.nun 94 ncü maddesinin 15/a bendi
uyarınca yapılan tevkifatta hukuka uyarlılık bulunmamaktadır.
Bu durumda yürürlülükteki hukuka aykırı bir sonuç ifade etmeyen İstanbul 3ncü Vergi Mahkemesinin kararının kanun yararına bozulması hukuken olanaklı değildir. Açıklanan nedenlerle kanun
yararına bozma isteminin reddine 24.01.2011
gününde oybirliği ile karar verildi.” Şeklinde kararı
ile sadece nema üzerinden Gelir Vergisi stopajının yapılacağı kesinleşmiştir. Konuyu bir örnekle
açıklayacak olursak;
5 yıl boyunca ayda 600.00 TL prim ödeyen sigortalıya 5 yıl içinde 8.000.00 TL nema hesapandığını varsayarsak.
İlk uygulamaya göre yapılan stopaj ve geri ödeme
aşağıdaki gibi olmaktadır.
5 yıllık ödenen anapara 36.000.00 TL
Hesaplanan nema
+
8.000.00 TL
44.000.00 TL
% 15 Gelir V. Stopajı -
6.600.00 TL
Geri Alacağı para
37.400.00 TL
Kesinleşmiş mahkeme kararına göre yapılacak
stopaj ve geri verilecek para:
5 yıllık ödenen ana para
36.000.00 TL
Hesaplanan nema
+
8.000.00 TL
44.000.00 TL
% 15 Gelir V. Stopajı
-
1.200.00 TL
(8.000.00 TL üzerinden)
42.800.00 TL
Geri alacağı para
Örneklerde görüleceği üzere geri alınan parada
5.400.00 TL lik bir fark oluşmaktadır.
Süresi dolmadan Hayat ve Bireysel Emeklilik
sigortasını sona erdirenlerin, yukarıda bahsedilen
Vergi Mahkemesi ve Danıştay 4 ncü dairesinin
kararları doğrultusunda fazla kesilen Gelir Vergisi
stopajı olursa haklarını aramaları tavsiye edilir.
Kaynakça:
KDV Kanunu
VUK Genel Tebliği Özelgeler
51
mevzuat
30 Günden Eksik Günlerin
SGK’ ya Bildirilmesi
6111 sayılı kanun ve 16.06.2011 tarihinde Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile 5510 sayılı Kanunun
86 ıncı maddesinde bildirim yapma zorunluluğuna istisnalar
getirilmiş ve bazı işyerlerinin eksik gün bildirimi ile ilgili evrakları
Sosyal Güvenlik Kurumuna verme yükümlülüğü ortadan kaldırılmıştır. Son olarak 17.04.2012 tarihinden geçerli olmak üzere
sosyal sigorta işlem yönetmenliğinde değişiklik yapılmıştır. Bu
makalemizde eksik gün bildiriminde yapılan güncel değişiklikler
açıklanacaktır.
Aylık prim ve hizmet belgesi ile birlikte ay içinde 30
günden az çalışan veya eksik ücret ödenen sigortalılara ilişkin belgeler;
Bünyamin Çolak
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
İş ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı
Komisyonu Başkanı
bunyamncolak@hotmail.com
a) Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularından veya
işyeri hekimlerinden alınmış istirahatlı olduğunu gösteren raporu,
b) Ücretsiz veya aylıksız izinli olduğunu kanıtlayan izin belgesi,
c) Disiplin cezası uygulaması, gözaltına alınma ile tutukluluk
hâline ilişkin belgeleri,
ç) Kısmi süreli çalışmalara ait yazılı iş sözleşmesi, (dikkat!! her
ay verilecektir)
d) İşverenin imzasını da taşıyan puantaj kayıtları,
e) Grev, lokavt, genel hayatı etkileyen olaylar, doğal afetler nedeniyle işyerinde faaliyetin durdurulduğunu veya işe ara verildiğini gösteren ilgili resmî makamlardan alınan yazı örneği,
sigortalıların eksik gün bildirimine ilişkin bilgi formu ekinde
Kuruma verilir veya Acele Posta Servisi, iadeli taahhütlü ya da
taahhütlü olarak gönderilir.
Eksik gün belgelerini süresinde
vermenin önemi;
Yukarıda sayılan hâllere ilişkin belgelerin geriye yönelik olarak
her zaman düzenlenebilir nitelikte olanları, aylık prim ve hizmet
belgesinin verilmesi gereken süreden sonra verilmesi hâlinde işleme konulmaz. Bu durumların dışındaki 30 günden az çalışılan
sürelere ait geçerli belgeleri belirlemeye SGK Yönetim Kurulu
yetkilidir.
İşçi çalıştırmaya ara verenler;
İşyerinde sigortalı çalıştırmaya ara verdiğini sigortalıyı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren 15 gün içinde yazılı (elektronik
ortamda bildirim başlamıştır) olarak bildiren işverenin, her ay
ayrıca sigortalı çalıştırmadığına ve ücret ödemediğine ilişkin bir
bildirimde bulunması gerekmez.
BBilanco.
bursa
52
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
Eksik gün bildiriminde yapılan
değişiklik
6111 sayılı kanun ile 16.06.2011 tarih 27966
sayılı Resmi Gazetede Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinde ‘Genel bütçeye dahil dairelerin,
özel bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, fonların, belediyelerin, il özel idarelerinin, belediyeler
ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve
işletmelerin, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile
özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul,
üst kurul ve kuruluşların, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese
ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden
fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarının, kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst
kuruluşlarının, sendikaların, vakıfların, 5411 sayılı
Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşların
işyerleri ve toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri
ile 50 ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara
ilişkin özel sektör işyerlerinde eksik gün bildirim
nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde
belirtilmesi yeterlidir. Bu işyerleri için ayrıca eksik
gün bildirim formu ile eki belgeler aranmaz’ şeklinde değişiklik olmuştur.
Son güncel değişiklik; (30 kişi ve üzerinde işçi
çalıştırma)
17.04.2012 tarihinden geçerli olmak üzere sosyal
sigorta işlem yönetmenliğinde yapılan değişiklik
ile ‘50 ve üzerinde çalışan işyerleri kavramı’ ‘30
ve üzerinde sigortalının çalıştığı işyerleri’ olarak
değiştirilmiştir.
Dikkat edilecek önemli nokta;
30 kişi ve üzeri işçi çalıştıran işyeri kavramı SGK
iş yeri dosya numarasına göre değerlendirilecektir. Burada asıl tereddütlü nokta ise taşeronluk
durumlarında nasıl bir değerlendirme yapılacağıdır. Birincil ve ikincil mevzuatımıza baktığımızda
bu konuda herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Bu konuda ikincil bir düzenleme yapılması
gerekmektedir.
Sonuç; Önceden toplu iş sözleşmesine tabi işyerleri ile kamuya ait işyerlerin de eksik gün bildirimleri yapılmaz iken 6111 sayılı kanun ile Sosyal
Sigorta İşlem Yönetmenliğinde yapılan değişiklikler neticesinde önce 50 ve üzeri işçi çalıştıran
özel sektör işverenleri ve ardından 17.04.2012
tarihinde yapılan son değişiklik ile 30 kişi (işyeri
dosya numarasına göre) ve üzeri işçi çalıştıran
işyerleri muafiyet kapsamında değerlendirilmiştir.
Bu değişiklikler özel sektör işverenleri ve uygulayıcıları tarafından olumlu karşılanmasına rağmen
eksik gün bildirimlerinin tüm işverenleri kapsayacak şekilde olması kağıt israfının önlenmesi
açısından yerinde bir değişiklik olacağı kanaatindedirler.
Kaynakça:5510 ve 6111 sayılı kanun,
Sosyal Sigorta İşlem Yönetmenliği
53
mevzuat
İş (Çİ) Sağlığı ve
Güvenliği Haftası
İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda mevzuatta meydana gelen
değişikliklerin tanıtılması, iş sağlığı ve güvenliği konusunda
duyarlılığın arttırılması, iş kazalarının önlenmesi ve iş sağlığı ve
güvenliği konusunda alınabilecek daha iyi önlemler konusunda
bilinç oluşturulması ve çalışma yapılması konusunda 4-10 Mayıs
2012 tarihlerinde düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası
Bursa ilimizde de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı öncülüğünde çeşitli etkinliklere sahne olmuştur.
Hayrettin SALDI
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
İş Başmüfettişi
hayrettinsaldi@hotmail.com
Son yıllarda işyerlerinde meydana gelen iş kazaları dolayısıyla
hızla artan ölümler ve yaralanmalar ile karşı karşıya kalmaktayız.
Bu sayede iş güvenliğinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha
ortaya çıkmıştır. Türkiye de iş güvenliği deyince insanların aklına
basit şeyler gelmektedir. Açıklandığında hemen her şeyde olduğu gibi maliyeti sorulmaktadır İşverenlerin bu konuda bilgilerinin
olmadığı ve olsa da önemsemedikleri ortadadır. Oysaki bilinçli işverenlerin bu konuda farklı düşündükleri iş sağlığı ve güvenliğine
önem verdiği bu sayede verimliliği arttırdığı ve kaza oranlarının
oranını azalttığı ortadadır.
Ülkemizde yüksek oranlı iş kazalarının sebebi olarak eğitim
eksikliği ekonomik şartların bu hususun başında geldiğine inananlardanım. Bunun yanında önemsememezlik, yine ekonomik
şarlar dolayısıyla işçilerin fazla çalıştırılması çalışma saatlerine
uyulmaması 4857/63.maddeye muhalefet aynı yasanın 41.maddesine yıllık 270 saatten fazla çalıştırmaya muhalefet işçilerden
ekonomik nedenler ile fazla çalışmak istemesi bu konuda ücretini alan işçinin ses çıkarmaması ve çalışmak istemesi iş kazalarına sebebiyet vermektedir.
2010 yılı SGK verilerine göre ülkemizde kayıtlara yansıyan
62903 iş kazası ve 533 meslek hastalığının meydana geldiği
bu vakalarda 1454 kişinin hayatını kaybettiği, 2085 kişinin ise
sürekli iş göremez duruma düştüğü belirtilmektedir. 2009 yılında
64000 civarında iş kazası meydana gelmişken hayatını kaybedenlerin sayısı 1171 idi, 2010 yılında meydana gelen 63000
civarında iş kazasında hayatını kaybedenlerin sayısı 1454 e
yükseliyor, demek ki ülkemizde iş kazaları önlenemediği gibi
BBilanco.
bursa
54
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
daha da yükseliş göstermektedir. Aynı verilerde iş
kazalarının İstanbul, İzmir ve Bursa ‘da yoğunlaştığı
belirtilirken sektörel bazda inşaat iş kolunda meydana gelen iş kazaları başı çekmektedir.
Bursa ilimizde, SGK verilerine göre, 2011 yılında
ihbarı yapılan iş kazası sayısının 17821, hakkında
işlem yapılan ve ödeme yapılarak dosyası kapatılan
iş kazası sayısının 13505 olduğu, bu iş kazaları neticesinde 84 vefat olayının gerçekleştiği ve 356 kişiye
de maluliyet verildiği görülmektedir.
İş kazalarının oluş gün ve saatlerine baktığımızda ise
genellikle haftanın iş başı günlerinde ve haftanın son
günlerinde vukuu bulduğunu ve kazaların %26.5 inin
bir ve ikinci iş saatlerinde, % 13.7 sinin ise sekizinci
iş saatinde meydana geldiğini, İlk üç saatte yaşanan
kazaların % 40.3 olduğunu, bu durum iş kazalarının
işe başlama ve iş bitiş saatlerinde daha yoğun olarak
yaşandığı görülmektedir.
İş kazalarına genç yaştaki işçilerin daha çok maruz
kaldığından sürekli bahsetmemize rağmen yaş
dilimlerine göre en yüksek kaza oranı 25-29 yaşları
arasında gerçekleşmiştir. Bu yaş grubunda gerçekleşen
kazaların oranı % 24.4 olarak belirtilirken işyerlerinde
1 gün ila 1 yıl arasında çalışanların iş kazası yaşama
oranının % 41.5 olduğu görülmektedir.
İş kazalarını sektörel bazda incelediğimiz zaman
geçmiş yıllarda olduğu gibi inşaat sektörü ölümlü iş
kazasında başı çekerken bu sektörü, madencilik,
metal, tekstil ve taşımacılık takip ediyor. 2010 yılı
verilerine göre ülkemizde yaşanan ölümlü iş kazalarının %33 ünün inşaat sektöründe olduğu 264 çalışanın bina inşaatı, 133 ünün kara taşıma ve boru hattı
taşımacılığında, 107 çalışanın bina dışı yapıların
inşaatında, 104 çalışanın ise özel inşaat faaliyetlerinde hayatını kaybettiği, yani 608 çalışanın inşaat
sektöründe iş kazası sonucu hayatını kaybettiğini
göstermektedir.
Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere iş kazaları artıyor, peki ne yapılmalı, öncelikle toplumda işçi tarafı
ve işveren tarafında bir bilinç oluşturulmalı, iş kazası
ve meslek hastalığı konusunda işverenleri, işçileri
ve toplumun tüm katmanlarını iş kazaları konusunda
daha fazla duyarlı hale getirmemiz, farkındalığı arttırmamız ve eğitim faaliyetlerin ön plana çıkarmamız
gerekmektedir.
İş Güvenliği Uzmanlarına güvenilmeli desteklenmeli
çalışma ortamı sağlanmalı, bu uzmanların işyeri
hekimleri ile koordineli çalışmaları sağlanmalıdır.
4857 sayılı yasada belirtilen çalışma saatleri fazla
çalışma yıllık ücretli izin, hafta tatili gibi bölümlerine
öncelikle dikkat edilmesi işçilerin yasal sürelerde
çalıştırılması, yasal sürelere uyularak fazla çalışma
yaptırılması ve ücretinin buna göre ödenmesi, işçilerin mutlaka hafta tatillerinde dinlendirilmesi ve hafta
tatili günlerinde çalıştırılması ve işçilerin dinlenmesi
sağlanması buna göre yıllık ücretli izinlerinin kullandırılması, gibi hususlara da uyulması gerekir.
İş kazalarının önlenmesi konusunda çalışma hayatının devlet dahil tüm taraflarına büyük sorumluluk
düşmektedir. Aslolan insan hayatı, insan sağlığıdır.
Unutulmamalıdır ki iş kazası geçiren her insanda, bir
baba, bir ana, bir kardeş, bir çocuktur.
Herkese sağlıklı ve kazasız haftalar ile verimli işler
dilerim.
55
mevzuat
Denkleştirme
1475 Sayılı İş Yasası ile haftalık çalışma süresinin günlere eşit
olarak bölünmesini öngörüyordu. Örnek olarak haftanın 5 günü
çalışılan işyerlerinde günlük çalışma 9 saat haftanın 6 günü
çalışılan işyerlerinde günlük çalışma 7,5 saat olarak belirtilerek
haftalık çalışma 45 saat belirtilmiş aksini kararlaştırmak veya çalışma saatlerinde esneklik yapmak mümkün olmuyordu. Oysaki
10.06.2003 tarihinde çıkarılan 4857 sayılı yasa ile çalışma saatlerine esneklik getirilerek işlerin yoğun olduğu dönemde işçiler
daha çok çalışarak emeğini ortaya koyduğu az olduğu zamanda
az çalışarak haftalık çalışma saatlerini dengelemesi ile çalışma
saatleri dengelenmiştir. Denkliğin sözlük anlamına bakacak olursak anlamının denk olmak, eşit olmak anlamına gelmektedir. İş
yasasındaki denkleştirme ise çalışma saatlerinin denkleştirilmesi
eşitlenmesi anlamına gelmektedir.
Hasan Rıza BOZKAYA
İş Başmüfettişi
hasan.bozkaya@hotmail.com
Konuyu yasal açıdan inceleyecek olursak; 4857/63. maddesinde
çalışma süresi olarak belirtilmiş olup maddede ‘Genel bakımdan
çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde
bölünerek uygulanır. İş Kanununa göre Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 4.maddesinin 2.fıkrasına göre ‘Haftanın iş günlerinden
birinde kısmen çalışılan işyerlerinde, bu süre haftalık çalışma
süresinden düşüldükten sonra, çalışılan sürenin çalışılan gün
sayısına bölünmesi suretiyle günlük çalışma süreleri belirlenir.’
Örnek haftanın 6 gününde toplam 45 saat çalışılan bir işyerinde Cumartesi 5 saat çalışılıyorsa, haftanın çalışılan diğer iş
günlerinde, günlük çalışma süresi: 45 – 5 = 40 / 40 : 5 = 8 saat
olacaktır.
4857/67. maddesine göre günlük çalışmanın başlama ve bitiş
saatlerinin işyerinde çalışan işçilere duyurulur. İşin niteliğine göre
işin başlama ve bitiş saatleri işçiler için farklı şekilde düzenlenebilir. Bu duyurma işyerinde ilan ile mümkündür. Ayrıca görüş
olarak çalışma saatlerinin hizmet akitlerinde belirtilmesi gerekir.
Çalışma süreleri yönetmeliğinin 5.maddesi denkleştirme esasına
göre çalışma belirtilmiş olup tarafların yazılı anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerinde haftanın çalışılan günlerine
günde onbir saati aşmamak koşuluyla farklı şekilde dağıtılabilir.
4857/41. maddeye göre fazla çalışma kanunda yazılı koşullar
çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. Her bir saat
fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat
başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.
Ayrıca Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında
BBilanco.
bursa
56
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar
dâhilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırk beş saate kadar yapılan çalışmalar
fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret
normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş yükseltilmesiyle ödenir. 63 üncü
maddenin son fıkrasında yazılı sağlık nedenlerine
dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve 69 uncu
maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma
yapılamaz. Hususları belirtilmiştir. Ancak denkleştirme usulüne göre işçi çalıştırılması durumunda
yoğunlaştırılmış iş haftası toplam haftalık iş günlerinin 5-6 gün değil de daha az sayıda 3 veya 4 iş günü
olarak sıkıştırılmak suretiyle dağıtılmasını ifade etmektedir. Bu çalışma düzenine göre mevcut haftalık
çalışma süresi azaltılmamakta daha az güne sıkıştırılarak yoğunlaştırılmaktadır. Günlük çalışma süreleri
eşit olabileceği gibi farklıda olabilmektedir. Böylece
işçi işlerin yoğun olduğu günlerde veya haftalarda
fazla çalışma yapmakta, işlerin az olduğu günlerde
veya haftalarda az çalışarak fazla çalışmasının karşılığını vererek çalışma sürelerini dengelemekte ve
adından da anlaşılacağı üzere denkleştirmektedir. Bu
durumda fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma
ücreti ödenmeyecektir. Denkleştirme 2 aylık süre
içinde tamamlanacak T.İ.S.’in bulunduğu işyerlerinde 4 aya kadar arttırılabilecektir (4857/63). Yasanın
belirlediği çerçevede yoğunlaştırılmış çalışma süresi
denkleştirme süresi serbestçe ayarlanabilir. Çalışma
süreleri yönetmeliğinin 5.maddesine göre denkleştirme döneminde günlük ve haftalık çalışma süreleri
ile denkleştirme süresi uygulamasının başlangıç
ve bitiş tarihleri işverence belirlenir. Bu hususların
yazılı olması gerekir. İş yasasında bu konuda bir
sınırlama olmadığından tarafların anlaşması halinde
her denkleştirmeye gidilecektir. Yoğunlaştırılmış ve
denkleştirilmiş çalışma sürelerinin uygulanmasında
ücret ödeme zamanında ve miktarında değişiklik
olmayacaktır. S.S.K mevzuatı ve sigorta prim gün
sayısı hesabında 1 ay 30 gün ve 1 yılda 360 gün
olarak hesaplanmaktadır. Denkleştirme süreleri ile 2
aylık veya en fazla 4 aylık (T.İ.S ile kararlaştırılmışsa)
sürede prime esas 30 günlük sürenin aşılmaması ve
daha sonra 45 saatlik sürenin sağlanması mümkün
olacağından sigorta prim gün sayısının 30 gün olarak
gösterilmesi gerekir.
İki aylık denkleştirme sonucunda, ortalama haftalık
çalışma süresi 45 saati aşması halinde fazla çalışma
süresi sayılan bu sürenin hangi ayın fazla çalışma
süresi olarak kabul edileceğine ilişkin yasada açıklayıcı bir hüküm yer almamaktadır. Fazla çalışma hangi
aydan kaynaklanıyorsa o aya tahakkuk ettirilmesi
doktrinde görüş olarak belirtilse de S.S.K bildirgeleri
hazırlanıp ilgili kuruma verildiğinden cezai bir durum
ortaya çıkacaktır. Ancak uygulamada denkleştirmeden kaynaklanan fazla çalışma ücretlerinin tamamının hesaplanarak son ayda verilmesi kanımca daha
uygundur.
57
akademik bakış
Arsa Karşılığı Bağımsız
Bölüm Tesliminin
Gelir Vergisi Karşısındaki Durum-2
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kuruluna göre ise, “Asıl
işi hırdavat ticareti olan, bunun yanında bir yıl içinde birden çok
kişiye birden çok gayrimenkul satan kişinin, bu alım satımlar
dolayısıyla elde ettiği kazanç, bir yıl içinde birden çok satımın
devamlılık unsurunu gösteriyor olması ve bu işlemlerin
kazanç sağlama gayesiyle yapılmadığının kanıtlanamaması sebebiyle ticari kazanç olarak vergilendirilmelidir” (VDD, E:
2003/233 K: 2003/414 T: 14.11.2003).
Prof. Dr. Mehmet YÜCE
UU İİBF. Maliye Bölümü
Öğretim üyesi
mpyuce@yahoo.com
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu daha sonra verdiği diğer bir kararda da yakarıdaki kararını desteklemiştir. Söz
konusu karara göre, “Bir işlemin devamlılık taşıdığı ise işlemin
aynı vergilendirme döneminde yinelenmesi ya da önceki vergilendirme döneminde de yapılmış olmasına göre belirlenebilir.
Maddi ve şekil anlamda bir ticari organizasyonun belirgin olmadığı durumlarda kazanç doğuran işlemin çokluğu, devamlılık
unsurunu belirleyen en nesnel ölçüdür. Devamlılık unsurunun
gerçekleşmesi halinde, bu işlemlerin kazanç sağlamak amacıyla
yapılmadığını kanıtlama yükü vergi mükelleflerine düşer” (VDD,
E.2004/20, K2004/53, T: 07.05.2004).
Yukarıda görüldüğü üzere Danıştay’a göre bir gayrimenkulün
alım satımından doğan kazancın ticari kazanç sayılabilmesi için;
- Maddi ve şekli anlamda bir organizasyonun varlığı gerekir.
- Maddi ve şekli anlamda belirgin bir organizasyonun olmadığı durumlarda ise kazanç doğuran işlemin çokluğu ve devamlılık taşıması gerekir.
Devamlılıktan kasıt;
- Aynı yılda birden fazla satışın yapılması,
- Yapılan bu satışların kazanç sağlama amacıyla olmadığını kanıtlanamaması,
durumudur.
Sonuç olarak, ticari bir organizasyon içerisinde yapılan satışlar,
her ne şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin ticari kazanç olarak değerlendirilmesi gerekir. Ticari organizasyonun belirgin
BBilanco.
bursa
58
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
olmadığı durumlarda ise bu faaliyetin devamlılık arz
edip etmediğine bakılacaktır. Devamlılık arz eden
faaliyetler yine ticari faaliyet olarak değerlendirilecektir. Devamlılık arz etmeyen alım satımlarda, elde
edilen kazançlar değer artışı kazancı kapsamında ele
alınması gerekir.
B. DEĞER ARTIŞI KAZANCI
KARŞISINDAKİ DURUMU
GVK mük mad. 80’e göre, iktisap şekli ne olursa
olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70.
maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi
çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller
dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak
beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı sayılır. Bu madde hükmüne
göre gerçek kişilerin bir bedel karşılığı edindikleri
gayrimenkullerin iktisap tarihinden başlayarak beş yıl
içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer
artışı kazancı olarak gelir vergisine tabi olacaktır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, Bu maddede
geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal
ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve
temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması,
devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak
konulmasını ifade eder”, üçüncü fıkrasında da “Bir
takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının
8.800,00 TL (2011 yılı için), kısmı gelir vergisinden
müstesnadır.” hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, GVK mükerrer 81. maddesinde, değer
artışında safi kazancın elden çıkarma karşılığında
alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil
edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi
suretiyle bulunacağı, hasılatın ayın ve menfaat olarak
sağlanan kısmının tutarının Vergi Usul Kanunu’nun
değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit
olunacağı, mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç
olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsü’nce belirlenen
toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edileceği hükme bağlanmıştır.
Bu hükümler çerçevesinde bedelsiz olarak veya
veraset yoluyla edinilen gayrimenkullerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ile gayrimenkullerin
iktisap tarihinden başlayarak beş yıldan fazla bir süre
elde tutulduktan sonra elden çıkarılmasından doğan
kazançlar değer artışı kazancı olarak tanımlanamayacağı için vergi tabi tutulmayacaktır.
Değer artışı kazancı varlığı için esas alınan unsur,
sözkonusu gayrimenkullün ivazsız (karşılıksız)
olarak iktisap edilmemiş olması ve 5 yıl içinde elden
çıkartılmış olmasıdır. Dolayısıyla gayrimenkullerin
iktisap tarihinden itibaren beş yıllık süre geçmeden
elden çıkarılması halinde, değer artışı kazancı ortaya
çıkacak; buna karşın iktisap tarihinden itibaren beş
yıllık süre geçtikten sonra elden çıkarılması halinde ise, değer artışı kazancı ortaya çıkmayacaktır.
Peki, burada 5 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak
arsanın alım tarihi mi yoksa arsa karşılığı alınan
bağımsız bölümün teslim tarihi mi dikkate alınacaktır? Burada arsa sahibinin arsanın iktisap tarih ile
arsa karşılığında elde edilen bağımsız bölümlerin satım tarihi arasında geçen sürenin dikkate
alınması gerekir. Dolayısıyla arsa sahibi açısından
kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak elde
edilen bağımsız bölümlerin arsanın elde edildiği tarih
ile arsa karşılığında elde edilen bağımsız bölümlerin
satım tarihi arasında geçen süre 5 yıldan fazla olması halinde bağımsız bölümün adedine bakmaksızın
yapılan satıştan elde edilen gelir değer artışı kazancı
sayılmayacaktır. Bu süre 5 yıldan az olması halinde
ise değer artışı kazancı olarak vergi tabi tutulacaktır.
Gayrimenkul satışında değer artışı kazancının
hesaplanmasında matrahın tespiti önem kazanmaktadır. Burada matrah tespiti nasıl yapılacaktır?
Gayrimenkulün satış değerinden bağımsız bölümün
maliyet bedeli (ÜFE artışı %10 ve üstü olarak gerçekleşmişse artırılmış maliyet bedeli) arasındaki farktan
değer artışları için uygulanan istisna (2012 yılı için
8.800 TL) çıkarıldıktan sonraki tutardır. İstanbul Vergi
Dairesi Başkanlığı verdiği bir özelgede “Müteahhitten
devir alınacak villanın tapuya tescil veya fiilen teslim
suretiyle iktisaptan sonra 4 yıl içerisinde bir tanesinin bir defaya ait olmak üzere bir kişiye veya birden
fazlasının bir defada aynı kişiye satılmasında satış
bedeli ile söz konusu villa veya villaların artırılmış
maliyet bedeli arasındaki farkın ilgili yıl için tespit
edilen haddi aşması halinde aşan kısmın değer artış
kazancı olarak beyannameyle beyan edilmesi” gerekir (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 04.04.2006 tarih
ve1/12076 sayılı Özelge) denilmektedir.
59
akademik bakış
IV. MÜTEAHİT TARAFINDAN BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİN SATIŞI
GVK’nın 37/1. Maddesine göre, “her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç”tır.
37. Maddenin 2. fıkrasının 4. bendinde ise, gayrimenkullerin alımı, satımı ve inşası işleri ile devamlı olarak
uğraşanların bu işlerden elde etmiş olduğu kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla ticari bir organizasyon içerisinde daire karşılığı
yapılan satışlar ticari kazanç olarak değerlendirileceği gibi müteahhit tarafından inşa edilen bağımsız
bölümlerin satışı da ticari kazanç olarak değerlendirilecektir. Kat karşılığı inşaatlarda, müteahhittin arsa
sahibine vermiş olduğu daire ve dükkânların inşası
için yapmış oldukları harcamalarla, kendilerine ait
daire ve dükkânlar için yapmış oldukları harcamaların
toplamı inşaatın maliyetini vereceğinden müteahhide kalan bağımsız bölümlerin maliyeti, toplam inşa
maliyetinin bu daire ve dükkânlara dağıtımı suretiyle
bulunacaktır.
Müteahhit tarafından bağımsız bölümlerin (daire,
işyeri, ofis..gibi) inşa ve satışı herhangi bir kıymetin
imali ve satışından gibi işleme tabi tutulması gerekir. Diğer bir ifadeyle, özel inşaatlar hangi şartlarla
yürütülürse yürütülsün fiilen yapılan iş inşa edilen
dairelerin satışından ibarettir. Bu tür inşaatların herhangi bir kıymet imali ve satışından farkı bulunmadığından, kazanç tespitinin yıllık olarak ve maliyetle
satış bedeli karşılaştırılmak suretiyle yapılması
gerekir. İnşaatın bağımsız bölümlerinin bir kısmının
satışı yapılmış olsa dahi inşaatın bitim tarihi itibariyle
hâsılat ve maliyet belirlenerek gerçek gelir saptanacağından vergilendirmenin de buna göre yapılması
gerekir (Dnş. 4. D., K:1996/4472, E: 1995/6214, T :
25.11.1996). Burada satışın peşin ya da vadeli yapılmış olması diğer bir ifade ile satış bedelinin tahsil
edilmiş olması ya da henüz tahsil edilmemiş olması
veya takside bağlanmış olmasının önemi yoktur.
İnşaat kazancının vergilendirilmesinde inşaatın
yıllara sari inşaat olup olmadığı hususu önem arz
etmektedir. Yıllara sâri taahhüt niteliğinde olmayan inşaat işlerinde vergileme genel esaslara göre
yapılacaktır. Bu haliyle özel bina inşaatı yapma ticari
faaliyet olup herhangi bir malı üretip satmaktan farklı
bir iş değildir. Bu nedenle GVK 42. maddesi ile ilgisi
bulunmayan özel inşaatlarda ticari kazancın tespiti
genel esaslar çerçevesinde inşaatın satış bedelinden
maliyet bedelinin çıkarılması esasına dayanmaktadır.
Diğer taraftan yılsonunda satılamayan daire, kat veya
işyeri kalırsa maliyet bedeliyle değerlenerek, sene
sonu mal mevcudu olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Özel inşaatlarda binanın kat kat veya daire daire
satılması halinde, satılan her kat veya dairenin kar/
zararı hesaplanması gerekir. Dolayısıyla kat ya da
dairenin maliyetinin tespiti zorunluluğu doğmaktadır.
Kat veya dairelerin maliyeti, binanın tüm maliyetinden her kat ya da daireye bazı ölçü ve esaslara göre
(arsa payı metre kare, kat veya daire adedi gibi) pay
vermek suretiyle bulunur. Kar ya da zarar yıl içi satışlara göre saptanacağından kar/zararın tespiti için
bütün kat/dairelerin satılmasını beklemeye de gerek
yoktur. Yıl içinde satılamayan kat/daireler envanterde, durumlarına göre, yarı mamuller veya stoklar
arasında gösterilir.(1)
Özel inşaat işlemelerinde vergiyi doğuran olay satış
işlemi ile gerçekleştiğinden satış vaadiyle yapılan
sözleşmelerde vergiyi doğuran olayın meydana geldiğini söylemek mümkün değildir. Satış ise tapudaki
işlemlerin tamamlanmasıyla gerçekleşebileceğinden
ve gerçek kâr ve zarar satış işlemi üzerine tespit edilebileceğinden, bu tarihlerden önce alıcılardan tahsil
edilen paralar satış bedeline mahsuben yapılmış
avans ödemeleri olarak nitelendirilir. Bu safhada söz
konusu ödemelerin vergilendirilmesi mümkün olmaz
(Dn. 4. D. 1991/ 1632 sayılı Kararı). Bu nedenle faturanın satış tarihinde düzenlenmesi gerekir. Vergi Usul
Kanunu’nun 231. maddesinin 5. bendinin “fatura,
malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren
azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde
düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır”
hükmünce, Faturanın düzenlenmesi ödemeye değil
teslime bağlı olduğundan mal teslimi hallerinde malın teslimi ve hizmetin yapıldığı andan itibaren yedi
günlük süre içerisinde düzenlenmesi gerekmektedir.
Gayrimenkullerde teslim, ilke olarak satışın tapuya
tescili ile meydana gelmektedir. Nitekim İstanbul
defterdarlığı, “inşaat devam etmekte iken satış
bedeli olarak yapılan ödemeler karşılığında fatura
düzenlemesine gerek bulunmamakta olup, bedellerin kayıtlara avans olarak intikal ettirilmesi, tapunun
tescil ettirildiği tarih veya tapuya tescilden önce
dairelerin hak sahiplerinin kullanımına tahsis edilmesi durumunda tahsis edildiği tarihten itibaren yedi
gün içerisinde gerçek satış bedeli üzerinde fatura
düzenlemesi gerekmekte olup bilahare ek bir bedel
alınması halinde ek fatura kesileceği tabiidir…” (İst.
1- Maliye Hesap Uzmanları Derneği, Beyanname Düzenleme Kılavuzu 2010, İstanbul, 2010, s. 51
BBilanco.
bursa
60
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
Deft. Muktezası, T. 12.05.2005; S. B.07.4.DEF.0.34.
Geç. 8.3531) şeklinde görüş belirtmiştir.
Ancak kimi durumlara tapudaki tescil işlemleri
yapılmadan diğer bir anlatımla gerçek satış işlemleri
gerçekleşmeden daire kullanıcının fiili tasarrufuna
bırakılmaktadır. Bu durumda vergiyi doğuran olay
gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. İdarenin görüşüne göre, gerçek
satış işlemi yapılmamış olsa bile, anahtar teslimi
veya fiilen kullanıma terk hallerinde vergiyi doğuran
olay meydana gelmiş sayılır. Yargının ise bu konuda
farklı kararları bulunmaktadır. Vergiyi doğuran olayı
tescil işlemine bağlayan kararlar olduğu gibi, bina
yapıp daire satma işinden doğan kazançların elde
edilmesini dairenin tapuya tesciline gerek olmaksızın
alıcıya fiilen teslim edildiği aşamanın yeterli koşulları
taşıdığı belirten görüşler de vardır.
V. SONUÇ
Kat karşılığı arsa teslimi sözleşmelerinin vergisel
boyutu birkaç açıdan ele almak gerekir. Birinci
durum arsa sahibinin müteahhide kat karşılığı arsa
teslimi durumudur. Burada da arsayı teslim edenin
mükellefiyet durumu önem arz etmektedir. Şirket
aktifinde kayıtlı arsanın kat karşılığı müteahhide
teslimi ile müteahhit tarafından inşa edilen gayrimenkulün bağımsız bölümlerinin şirkete teslimi ayrı ayrı
satış olarak kabul edilmektedir. Ancak gerçek kişi
arsa sahibinin müteahhide kat karşılığı arsa teslimi;
arsa alım satımını mutad ve sürekli bir faaliyet olarak
yapanlar yönünden ticari kazanç, bu kapsam dışında
kalanları ise değer artışı kazancı çerçevesinde ele
almaktadır. Yargı ise arsa karşılığı dairenin alınması
servetin biçim değiştirilmesi olarak görmekte ve bu
işlemi vergi kapsamına girmeyeceği yorumunda bulunmaktadır. İkinci durum arsa karşılığı teslim alınan
bağımsız bölümlerin satışıdır. Bu konusu gelir vergisinin konusuna girip girmediği hususu Gelir Vergisi
Kanunu’nun 37. ve mük 80. maddeleri çerçevesinde
ele alınması gerekir. Üçüncü durum ise müteahhit
tarafından bağımsız bölümlerin satışı hususudur.
Burada müteahhit tarafından inşa edilen bağımsız
bölümlerin satışı ticari kazanç olarak değerlendirilmesi gerekir.
61
akademik bakış
Muhasebe Standartlarında
Ölçüm Süreci ve Ölçüm
Esasları
I.GİRİŞ
Finansal tablolarda yer alan kalemlerin parasal tutarlarının
belirlenmesi süreci değerleme olarak tanımlanmaktadır. Ancak
muhasebe dünyasında köklü değişikliklere yol açan muhasebe
standartlarında değerleme kavramı yerine ölçüm kavramının
kullanıldığı görülmektedir.
Doç. Dr. Aylin POROY ARSOY
UU İİBF. İşletme Bölümü
Öğretim üyesi
aylinporoy@hotmail.com
Muhasebe ve finans biliminin teorik yazınları incelendiğinde,
değerleme ve ölçüm arasındaki temel fark da ortaya çıkmaktadır.
Ölçüm mali tablolardaki kalemlerin parasal tutarlarının belirlenmesini ve bir karşılaştırma işlemini içerirken; değerleme, değerin
tahmin edilmesini içeren bir değer biçme işlemidir. Bir diğer ifade
ile ölçüm, değerlemenin ilk aşamasını ve temelini oluşturmaktadır. İlk aşamada işletmenin varlık ve borçları bir para birimi
ile ölçülmekte (ölçüm - measurement), daha sonra bu varlık ve
borçlardaki değişimlere “değer” biçilmektedir (değerleme-valuation).
Ölçüm kavramı subjektifdir. Bu açıdan muhasebenin en çok
tartışılan ve hala sonuçlanmamış sorunlarını barındıran bir
konusudur. Finansal durum tablosunda yer alan varlık ve
borçların farklı ölçüm esaslarına göre ölçümü yıllardır süregelen
bir uygulamadır. Farklı finansal tablo kalemleri için farklı ölçüm
esaslarının geliştirilmiş olması ölçüm sürecini daha da karmaşık
hale getirmektedir. İktisadi kıymetlerin miktar olarak belirlenmesinde herhangi bir sorun yaşanmazken, bu iktisadi kıymetleri
tutara dönüştürürken miktarın hangi değerle çarpılacağı farklılık
göstermektedir.
II.MUHASEBEDE ÖLÇÜM
Muhasebenin tarihsel süreç içindeki gelişimi incelendiğinde,
ölçüm uygulamalarının ve esaslarının ekonomik koşullar ve
gereksinimler doğrultusunda farklılaştığı izlenmektedir. 1900’lü
yıllara dayanan geleneksel muhasebe anlayışı, “tarihsel maliyet”i
esas almış ve 1920’li yıllara kadar etkisini sürdürmüştür. Ancak
bu yıllardan sonra etkisini gösteren yüksek enflasyon nedeniyle
tarihsel maliyet muhasebesinin yetersizlikleri ortaya çıkmış ve
BBilanco.
bursa
62
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
muhasebede ölçüm konusu gündeme gelmiştir. Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde, piyasa fiyatına
dayanan cari değer muhasebesi hem muhasebe literatüründe, hem de muhasebe uygulamalarında geniş
yer bulmuştur. Daha sonra enflasyonun düşüşü ile bu
cari değer tartışmaları nispeten önemini yitirmiştir.
görülmektedir. Bu cari değer esasına dayalı ölçümde
ise gerçeğe uygun değer ölçüsü öne çıkmaktadır. Bir
diğer deyişle, TMS/TFRS’lerde gerçeğe uygun değer
ölçüsü, tarihsel maliyete bir alternatif olarak sunulmamış, aksine tarihsel maliyeti tamamlayıcı bir ölçü
olarak benimsenmiştir.
2000’li yıllarda dünyada ivme kazanan küreselleşme
olgusu ile muhasebe uygulamalarında ölçüm tekrar
önem kazanmış ve muhasebe standartlarının da
etkisi ile ölçümde “gerçeğe uygun değer yaklaşımı”
na doğru bir yöneliş başlamıştır. Bu yöneliş bazen
çok benimsenmiş, bazense acımasızca eleştirilmiştir.
Hatta bazı dönemlerde gerçeğe uygun değer global
kriz ortamlarının suçlusu ilan edilmiştir.
Tarihsel maliyet sisteminde amaç, konulan sermayenin korunmasıdır. Ancak zamanla bu sistemin
gerçek değerleri yansıtmadığı anlaşılmıştır. TMS/
TFRS’lerdeki ölçüm yaklaşımının temeli yenileme
maliyetine dayanmaktadır. Ancak bu sistem de TMS/
TFRS’ lerde tam olarak benimsenmemiş, tarihsel
maliyetleri de içine alan bir ölçüm sistemi oluşturulmuştur.
Ölçüm süreci, muhasebe işlevinin çok önemli bir
bölümünde yer almaktadır. Kavramsal Çerçeve
paragraf 99’da ölçüm “finansal tablolarda yer alan
unsurların bilançoda ve gelir tablosunda tahakkuk
ettirilecekleri ve gösterilecekleri parasal tutarların
belirlenmesi işlemi” olarak tanımlanmaktadır Tarihsel
maliyet ölçüsü geleneksel olarak güvenilir, uygulanması kolay ve ucuz olması açısından uzun yıllardır
muhasebe teorisyen ve uygulamacıları tarafından
benimsenmiş bir ölçüm ölçüsüdür. Ancak TMS/
TFRS’lerde (Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye
Finansal Raporlama Standartları) belirtilen “finansal
tablolara dayalı olarak geleceğe yönelik kararlar
alma” işlevini tarihsel maliyetlerle düzenlemiş finansal tabloların yerine getirmesi olanaksız görülmektedir. Zira varlıkların ve borçların tarihsel maliyetleri bu
kalemlerin gerçek değerlerini değil, oluştukları veya
edinildikleri tarihteki değerlerini ifade eder. Daha
sonraki dönemlerde tarihsel maliyet gerçeği yansıtmaktan uzaklaşır. (1)
Cari değer esasına göre ölçümün en önemli dezavantajı, varlıkların olduklarından farklı bir değerle
ölçülmektedir. Bu açıdan gerçeğe uygun değerle
ölçümün öngörüldüğü tüm standartlarda gerçeğe
uygun değerin mutlaka piyasa değer ile ilişkilendirildiği görülmektedir. Ancak bu durum, aktif bir piyasası
olmayan varlıkların ölçümün sorun yaratmaktadır.
III. MUHASEBE STANDARTLARINDA ÖLÇÜM
SÜRECİ
b) Cari Maliyet: Varlıklar aynı varlığın veya bu
varlıkla eşdeğer olan bir varlığın alınması için halihazırda gereken nakit veya nakit benzerlerinin tutarı ile
gösterilirler. Borçlar, borcun kapatılması için gereken
nakit ve nakit benzerlerinin iskonto edilmemiş tutarları ile gösterilir.
TMS/TFRS’lerde tarihsel maliyet esasının avantaj ve
dezavantajları göz önünde bulundurulmuş, tarihsel
maliyetten ödün vermeyerek karma bir ölçüm sistemi
oluşturulmuştur. Kavramsal Çerçeve’de finansal tabloların hazırlanması ve sunumunda işletmelerce en
çok tercih edilen esasın tarihsel maliyet esası olduğu
ifade edilmektedir. Uluslar arası Muhasebe Standartları Kurulu (UMSK) tarafından yayınlanan standartlarda ilk kayıtlamada büyük ölçüde tarihsel maliyetin
benimsendiği gözlemlenmektedir. Ancak ilk muhasebeleştirme tarihinde sonra yapılan ölçümlerde, büyük
ölçüde cari değer esasına dayalı ölçüme bir yöneliş
Kavramsal Çerçeve’de dört ölçüm esası yer almaktadır: (2)
a) Tarihi Maliyet: Varlıklar elde edildikleri tarihte
alımları için ödenen nakit veya nakit benzerlerinin
tutarları ile veya onlara karşılık verilen varlıkların
piyasa değerleri ile ölçümlenir. Borçlar borç karşılığında elde edilenin tutarı ile veya işletmenin normal
faaliyetlerinden kaynaklanan borçlarda, örneğin,
kurumlar vergisinde olduğu gibi, borcun kapatılması
için gereken nakit veya nakit benzerlerinin tutarı ile
gösterilir.
c) Gerçekleşebilir Değer (Ödeme Değeri): Varlıklar,
işletmenin normal faaliyet koşullarında, bir varlığın
elden çıkarılması halinde ele geçecek olan nakit ve
nakit benzerlerinin tutarıdır. Borçlar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, kapatılmaları için ödenmesi
gereken nakit ve nakit benzeri değerlerin iskonto edilmemiş tutarları ile gösterilir.
1- POROY ARSOY, Aylin, ”Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarına
Göre Gerçeğe Uygun Değer”, Dora Yayıncılık, 2009, s.50
2- Kavramsal Çerçeve paragraf 100
63
akademik bakış
d) Bugünkü Değer: Varlıklar, işletmenin normal
faaliyet koşullarında, ileride yaratacakları net nakit
girişlerinin bugünkü iskonto edilmiş değerleri ile gösterilirler. Borçlar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, kapatılmaları için ileride ödenmesi gereken net
nakit çıkışlarının bugünkü iskonto edilmiş değerleri ile
gösterilir.
TMS/TFRS’lerde hem tarihsel maliyete hem de cari
değere dayalı karma bir ölçüm sistemi benimsenmiştir. Sistemin cari değere dayalı olan bölümünde
büyük ölçüde işaret edilen ölçüt gerçeğe uygun
değerdir. Gerçeğe uygun değerin oldukça niteliksel
ve ölçülmesi zor bir esas olması nedeniyle, farklı
standartlarda gerçeğe uygun değere ulaşmak için
farklı yol ve yöntemler sunulmuştur. Bazı standartlarda gerçeğe uygun değer yerine farklı değerlerin de
geçebileceği belirtilmiştir.
Standartlarda çok sayıda ölçüm esası bulunmasına
karşın Kavramsal Çerçeve’de sadece dört esasa yer
verilmiş olması ve kalan diğer esasların gruplandırılmamış olması düşündürücüdür. TMS/TFRS’lerde yer
alan diğer ölçüm esasları şu şekilde sıralanabilmektedir. Ölçüm esasları ayrıca Tablo 1’de özetlenmiştir.
Geri Kazanılabilir Tutar: Bir varlığın veya nakit
yaratan birimin, satış giderleri düşülmüş gerçeğe
uygun değeri ile kullanım değerinden büyük olanıdır.
(TMS 36:6 ve TFRS 5 Ek A). TMS 16 paragraf 6 daki
tanımıyla ise, bir varlığın net satış fiyatı ile kullanım
değerinden büyük olanıdır.Geri kazanılabilir değerin
gerçeğe uygun değer olması (gerçeğe uygun değerin
kullanım değerinden büyük olması) durumunda,
bu ölçü Kavramsal Çerçeve’de belirtilen dört temel
ölçüm ölçüsünden gerçekleşebilir değer ölçüsüne
karşılık gelmektedir. Geri kazanılabilir değerin kullanım değeri olması (kullanım değerinin gerçeğe uygun
değerden büyük olması) durumunda ise bu ölçü,
bugünkü değer esasına karşılık gelmektedir.
Kullanım Değeri: Bir varlık veya nakit yaratan
birimden elde edilmesi beklenen gelecekteki nakit
akışlarının bugünkü değeri olarak tanımlanmaktadır.
(TMS 36:6). Kullanım değeri TFRS 5 Ek A’da, bir varlığın süregelen kullanımından ve ekonomik ömrünün
sonunda elden çıkarılmasından kaynaklanan tahmini
gelecek nakit akışlarının bugünkü değeri şeklinde
tanımlanmaktadır. Bu ölçü, bugünkü değer esasına
karşılık gelmektedir.
Net Gerçekleşebilir Değer: İşin normal akışı içinde,
tahmini satış fiyatından, tahmini tamamlanma maliye-
BBilanco.
bursa
64
Mayıs/Haziran 2012
ti ve satışı gerçekleştirmek için gerekli tahmini satış
giderleri toplamının, düşürülmesiyle elde edilen tutarı
ifade etmektedir (TMS 2:6). Bu ölçü, gerçekleşebilir
değer esasına karşılık gelmektedir.
Stokların maliyeti: Tüm satın alma maliyetlerini,
dönüştürme maliyetlerini ve stokların mevcut durumuna ve konumuna getirilmesi için katlanılan diğer
maliyetleri içerir (TMS 2:10). Bu ölçü, tarihsel maliyet
esasına karşılık gelmektedir.
Maliyet: Bir varlığın elde edilmesinde veya inşasında
ödenen nakit veya nakit benzerlerini veya verilen diğer bedellerin gerçeğe uygun değerini veya belli durumlarda ilk muhasebeleştirme sırasında ilgili varlığa
atfedilen bedeli ifade eder (TMS 16:6 ve TMS 38:8).
Bu ölçü, tarihsel maliyet esasına karşılık gelmektedir.
Defter değeri: Bir varlığın birikmiş amortisman (itfa)
ve birikmiş değer düşüklüğü zararları indirildikten
sonra finansal tablolara yansıtıldığı tutarıdır (TMS
36: 6, TMS 16:6, TMS 38:8). Bu ölçü, tarihsel maliyet
esasına karşılık gelmektedir.
Amortismana tabi tutar: Bir varlığın maliyetinden
veya finansal tablolarda maliyet yerine geçen diğer
tutarlardan kalıntı değerinin düşülmesiyle bulunan
tutarı ifade eder (TMS 36:6). Bu ölçü, tarihsel maliyet
esasına karşılık gelmektedir.
Finansal varlık veya borçlerin etkin faiz yöntemiyle hesaplanan itfa edilmiş değeri: Finansal varlık
veya finansal borcun ilk muhasebeleştirme sırasında
ölçülen değerinden anapara geri ödemeleri düşüldükten, anılan ilk tutar ile vadedeki tutar arasındaki
farkın etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanan
birikmiş itfa payı düşüldükten veya eklendikten ve
değer düşüklüğü ya da tahsil edilememe durumuna
ilişkin her türlü indirimin yapılmasından sonra geriye
kalan tutardır (TMS 39:9). Bu ölçü, bugünkü değer
esasına karşılık gelmektedir.
İşletmeye özgü değer: Bir işletmenin bir varlığın
devamlı kullanımından ve yararlı ömrünün sonunda
elden çıkarıldığında elde edilmesi beklenen veya bir
borcun karşılanmasında oluşması beklenen nakit
akışlarının bugünkü değerini ifade eder (TMS 16:6).
Bu ölçü, bugünkü değer esasına karşılık gelmektedir.
Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında,
bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya
çıkması gereken tutardır (TMS 2:6, TMS 16:6, TMS
17:4, TMS 18:7, TMS 19:7, TMS 20:3, TMS 21:8,
TMS 32:12, TMS 38:8, TMS 39:9, TFRS 1:A, TFRS
Sayı 140
Tablo 1 : TMS/TFRS’lerdeki Ölçüm Esasları
ÖLÇÜM ESASI
TMS/TFRS
KAVRAMSAL ÇERÇEVE’DEKİ
ESASLARLA İLİŞKİSİ
Geri kazanılabilir tutar (recoverable amount)
TMS 36, TMS 16, TFRS 5
Gerçekleşebilir değer veya bugünkü değer
Kullanım değeri (value in use)
TMS 36, TFRS 5
Bugünkü değer
Net gerçekleşebilir değer (net realizable value)
TMS 2
Gerçekleşebilir değer
Stokların maliyeti (cost of inventories
TMS 2
Tarihsel maliyet
Maliyet (cost)
TMS 16, TMS 38
Tarihsel maliyet
Defter değeri (carrying amount)
TMS 36, TMS 16, TMS 38
Tarihsel maliyet
Amortismana tabi tutar (depreciable amount)
TMS 36
Tarihsel maliyet
Finansal varlık veya borçlerin etkin faiz yöntemiyle hesaplanan itfa edilmiş değeri (Amortised cost of a financial
asset or financial liability)
TMS 39
Bugünkü değer
İşletmeye özgü değer (entity-specific value)
TMS 16
Bugünkü değer
Gerçeğe uygun değer (fair value)
TMS 2, TMS 16, TMS 17, Hepsiyle ilişkilidir.
TMS 18, TMS 19, TMS 20,
TMS 21, TMS 32, TMS 38,
TMS 39, TFRS 1, TFRS 2,
TFRS 3, TFRS 4, TFRS 5
2:A, TFRS 3:A, TFRS 4:A, TFRS 5:A). Bu ölçü, işlem
anında kavramsal çerçevede belirtilen dört ölçüm
ölçüsünden her birine karşılık gelebilir. İşlem tarihinden sonra ise kavramsal çerçevede belirtilen tarihsel
maliyet esası hariç diğer üç ölçüm esasına karşılık
gelebilir. (3)
TMS/TFRS’lerdeki ölçüm esasları ve yöntemleri genel olarak incelendiğinde aynı varlık sınıfları için farklı
(alternatif) ölçüm yöntemleri önerildiği görülmektedir.
Bu uygulama, standartların esnek yapısını korumasını sağlamaktadır.
IV. MUHASEBE STANDARTLARINDA
ÖLÇÜM SÜRECİ
TMS/TFRS’lerde; birincisi ilk kayıtta, ikincisi ise daha
sonraki dönemlerde yapılan yeniden ölçümlerde olmak üzere iki aşamalı bir ölçüm süreci benimsemiştir.. Yapılan bu iki ölçümlerde farklı ölçüm esaslarının
kullanılabildiği gözlemlenmektedir. Bu durumda, sonraki dönemlerde yapılan ölçümlerde önceki tutarlarla
ilgisi olmayan yeni değerler ortaya çıkmaktadır.
Sonraki dönemlerde yapılan ölçümler, olaylar veya
koşullar gerektirdiği zaman daha önce kayıtlanmış
olan varlık veya borçların yeniden ölçümlenmesidir.
Yeniden ölçüm bazı durumlarda, örneğin kaydedilmiş
bir varlıktaki değer düşüklüğünü yansıtmak için gerekli olabilirken; varlık ve borçların kayıtlı değerlerinin
cari değerleri yansıtmalarını sağlamak için sistematik
olarak yeniden ölçüm yapmak gerekli olabilmektedir.
(4)
UMSK’nın ilk yıllarında hazırladığı ve Uluslararası
Muhasebe Standardı adını alan standartlarında ilk
kayıtta ağırlıklı olarak “tarihsel maliyet” esasının,
daha sonraki dönemlerdeki ölçümlerde cari değere
dayalı esasların benimsendiği bilinmektedir. Ancak
Kurul, 2000 yılından itibaren hemen hemen tüm
standartlarında revizyon gerçekleştirmiş ve hem ilk
kayıtta hem de sonraki dönemlerde cari değere ve
özellikle “gerçeğe uygun değer”e önem vermeye
başlamıştır. Gerçeğe uygun değer bazı standartlarda
temel, bazılarında ise alternatif yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.
TMS/TFRS’lerde varlıkların ölçümü temel olarak iki
ayrı modelle gerçekleştirilmektedir: (5) maliyet değerine dayalı modeller ve değer modelleri. Bu iki modeli
birbirinden ayıran en önemli özellik, maliyet değerine
3- TOKAY Hüseyin, DERAN Ali, “Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarında Değerleme Ölçüleri”, Mali Çözüm Dergisi, Sayı 90, 2008, ss.15-48
4- CANADIAN ACCOUNTING STANDARDS BOARD, “Measurement Bases for Financial Accounting – Measurement on Initial Recognition”,
Discussion Paper , madde 6
5- ŞENSOY, Necdet, “Değerleme Esaslarında Eğilim ve Etkileşimler”, Türkiye XXII.Muhasebe Eğitimi Sempozyumu, Gazi Üniversitesi İİBF,
21-25 Mayıs 2003, s.16-21
65
akademik bakış
Tablo 2: Gerçeğe Uygun Değer Yaklaşımı ve Tarihsel Maliyet Yaklaşımının Karşılaştırılması
Kaynak: K.Ramesh, C.Graziano, “Fair Value Accounting: A Status Report”, FERF Issue Alert, Ekim 2004, s.6-7
Kavram/Konu
Tarihsel Maliyet Yaklaşımı
Gerçeğe Uygun Değer Yaklaşımı
İlgililik ve güvenilirlik
Raporlanmış değerlerin güvenilirliği, bunların
ilgili olma özelliğinden daha önemlidir.
Tutarların ilgililik (ihtiyaca uygunluk) özelliği,
güvenilir olmama özelliğini telafi eder. Aktif
olmayan piyasalarda belirlenen gerçeğe uygun
değerler güvenilir olmayabilir.
İhtiyatlılık
İhtiyatlılık ilkesi gereği gerçekleşmemiş zararlar
kayda alınır, gerçekleşmesi olası gelirler kayda
alınmaz. Bazen varlık değer düşüklüğü kayıtları
agresif muhasebe uygulamalarına yol açabilir.
Gerçeğe uygun değer yaklaşımında kazanç ve
kayıplar daha simetrik olarak kayıtlanır. İdeal
olan, simetrik kayıtlamada, ihtiyatlılık kavramı
gereği gerçekleşmemiş kayıpların kayda
alınması, ancak gerçekleşmemiş kazançların
kaydının azaltılmasıdır.
Gelirlerin kaydı
Kazançlar, gelir-gider eşleşmesi prensibine uymak için, aralıklı olarak değerlenir. Gerçekleşmiş
gelirler kaydedilir.
Kazançlar, haklar ve borçların ekonomik
değerindeki değişimlere bağlı olarak sürekli
bir temelde değerlenir. Gerçekleşmemiş gelirler
kayda alınabilir.
Karmaşık işlemler
Gözlenebilir tarihsel maliyetlere dayalı belirli
haklar ve borçlar kayda alınır.
Karmaşık işlemlere konu olmuş tüm hak
borçların tanımlanması, ölçülmesi ve
açıklanmasını amaçlayan bir sistemdir.
Ölçüm
Tarihsel maliyete dayalı kayıtlama yapılır. Ancak
sonraki dönemlerde tükenme payı kayıtları
yapılır. Tamamen objektif değerler kullanılır.
Raporlanan değerler, aktif piyasada oluşan
değerlerden, ölçüm teknikleri ile belirlenmiş
değere kadar uzanır. Kimi zamanlarda subjektif değerler kullanılır.
Finansal raporlama
Bu yaklaşımda bilançoya değil, daha çok gelir
tablosuna odaklanıldığı tartışılmaktadır.
Gerçeğe uygun değer yaklaşımında bilançoya
odaklanma sözkonusudur.
Gelir tablosu
Faaliyet sonuçlarını yansıtır.
Faaliyet sonuçlarını ve bilanço kalemlerindeki
değişimlerin sonucunu yansıtır.
dayalı modellerde gerçekleşmemiş kazançların kayda alınmaması; değer modelinde ise gerçekleşmemiş
kazançların kayda alınmasıdır.
Gerçeğe uygun değer yaklaşımını yıllardır muhasebe
uygulamalarında hüküm süren tarihsel maliyet yaklaşımı ile çeşitli başlıklarla ilgili olarak karşılaştırdığımızda Tablo 2’deki sonuçlara ulaşılmaktadır.
Faaliyet sonuçlarını ve bilanço kalemlerindeki değişimlerin sonucunu yansıtır.
Gerçeğe uygun değer yaklaşımı ile tarihsel maliyet
yaklaşımının varlık ve borçların ilk olarak finansal
tablolara alınmasında ve daha sonraki dönemlerde
yapılan ölçümde izlediği yöntemler farklılık göstermektedir.
BBilanco.
bursa
66
Mayıs/Haziran 2012
IV. KOBI TFRS DE ÖLÇÜM SÜRECİ
KOBI TFRS de genel olarak iki temel ölçüm esası
benimsenmiştir: tarihi maliyet ve gerçeğe uygun değer. Farklı bölümlerde hangi ölçüm esasının kullanılacağına değinilmiştir. Bölüm 2’ye göre,
• İlk muhasebeleştirmede:
– Genellikle tarihi maliyet
• Sonraki ölçümler
– Gerçeğe uygun değer
– İtfa edilmiş maliyet değeri
– Geri kazanılabilir değer : satış maliyetleri düşülmüş
GUD ile kullanım değerinden yüksek olanı
– Tamamlanma ve satış giderleri düşülmüş satış
fiyatı (net gerçekleşebilir değer yok)
KOBI TFRS’deki yaklaşım daha kuralcı görülse de,
tam set TFRS kullanan işletmelerin uygulamada en
çok kullandığı ölçüm esasları amorti edilmiş tarihi
Sayı 140
maliyet ve gerçeğe uygun değer olmaktadır. Yani
KOBI TFRS de ki bu sınırlama, uygulamada zaten
yaşanmaktadır.
V.SONUÇ
Muhasebe standartlarının benimsenmesi ile yıllardır
vergi muhasebesi anlayışı güden ülkemizde yeni bir
çığır açılmaktadır. Her şeyden önce muhasebeden
beklenen amaç değişmektedir. Muhasebe meslek
mensuplarının yıllardır en önemli hedefi ödenecek
verginin hesaplanmasıdır. Ancak muhasebe standartlarını bakış açısı güvenilir finansal raporlamadır.
Bu güvenilir finansal raporlama ise doğru ve dürüst
gösterim ilkesi ile başarılmaktadır.
Muhasebe standartlarının gerek halka açık şirketlere
gerekse de KOBI lerin muhasebe düzenlerine büyük
yenilikler getireceği açıktır. Bu yenilikler kayıtlama,
ölçme( değerleme) ve finansal tabloların hazırlanması ve sunulması konularında öne çıkmaktadır.
Muhasebe standartları ülkemizin gündemine öncelikle TMSK nın resmi gazete de yaptığı yayınlarla
daha sonra ise yeni TTK ile girmiştir. Temmuz 2012
de yeni TTK nın muhasebe standartlarını ilgilendiren
hükümlerinin yürürlüğe girecek olması, muhasebe
meslek mensuplarını bu standartlara hakim olması
gereğini güçlendirmektedir.
Muhasebe standartlarında ölçüm süreci ve ölçüm
esasları hem tarihsel maliyet hem de gerçeğe uygun
değer yaklaşımının izlerini taşımaktadır. Özellikle
sonraki dönemlerdeki ölçümlerde gerçeğe uygun
değere işaret edilmiş ve bu değer ulaşmanın çeşitli
yolları verilmiştir. Her ne kadar doğru ve dürüst
resim ilkesi gereği finansal tabloların gerçek durumu
yansıtması açısından benimsenmesi kaçınılmaz olan
gerçeğe uygun değer yaklaşımının uygulamada pek
çok sorunu beraberinde getireceği de açıktır.
YARARLANILAN KAYNAKLAR
CASB, Canadian Accounting Standards
Board, “Measurement Bases for Financial
Accounting – Measurement on Initial Recognition”, Discussion Paper
K.RAMESH, C.GRAZIANO, “Fair Value Accounting: A Status Report”, FERF Issue Alert,
Ekim 2004
POROY ARSOY , Aylin,”Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarına
Göre Gerçeğe Uygun Değer”, Dora Yayıncılık,
2009
ŞENSOY Necdet, “Değerleme Esaslarında
Eğilim ve Etkileşimler”, Türkiye XXII.Muhasebe Eğitimi Sempozyumu, Gazi Üniversitesi
İİBF, 21-25 Mayıs 2003
TMSK, Kavramsal Çerçeve
TOKAY Hüseyin, DERAN Ali, “Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarında
Değerleme Ölçüleri”, Mali Çözüm Dergisi, Sayı
90, 2008
67
akademik bakış
Tevkifat Uygulaması Hakkında
117 Seri No.lu KDV Genel
Tebliği’nin Getirdikleri
14.04.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 117 seri no.lu KDV Genel
Tebliğiyle, tevkifat uygulamasına ve bu uygulamadan doğan iade taleplerinin yerine getirilmesine ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenmiştir.
Tebliğ ile tevkifat uygulamasına ilişkin daha önce yürürlükte bulunan bütün Tebliğler yürürlükten kaldırılmış ve tevkifat uygulaması tek bir tebliğde
birleştirilmiştir.
Bilindiği üzere, KDV tevkifatı uygulaması, teslim veya hizmet bedeli üzerinden hesaplanan verginin, teslim veya hizmeti yapanlar tarafından değil
bu işlemlere muhatap olanlar tarafından kısmen veya tamamen vergi
sorumlusu sıfatıyla beyan edilip ödenmesidir.
Maliye Bakanlığınca tevkifat uygulaması kapsamına alınan işlemlerde alıcılar tarafından tevkifat yapılması zorunludur. Maliye Bakanlığınca tevkifat
kapsamına alınmamış işlemlerde ise alıcılar tarafından tevkifat yapılması
mümkün değildir.
Doç. Dr. Adnan GERÇEK
UU İİBF. Maliye Bölümü
Öğretim üyesi
agercek@uludag.edu.tr
“Tam tevkifat” işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamının
işleme muhatap olan alıcılar tarafından beyan edilip ödenmesi; “kısmi
tevkifat” ise hesaplanan KDV’nin Maliye Bakanlığınca belirlenen kısmının,
işleme muhatap olan alıcılar tarafından, diğer kısmının ise işlemi (teslim
veya hizmeti) yapan tarafından beyan edilip ödenmesidir.
1. 117 Seri No.lu Genel Tebliğ ile Yapılan Düzenlemeler
Tebliğ ile yapılan düzenlemelerden öne çıkan hususlar aşağıdaki şekilde
sıralanabilir.
1. Özel güvenlik hizmetleri iş gücü hizmet alımı kapsamında değerlendirilerek alımındaki tevkif at oranı 4/5’ten 9/10’a çıkarılmıştır.
2. Yapı denetim hizmetlerinde tevkifat oranı 1/2’den 9/10’a çıkarılmıştır.
3. Turistik mağazalara müşteri bulma ve götürme hizmetlerinde tevkifat
oranı 2/3’ten 9/10’a çıkarılmıştır.
4. Temizlik Çevre ve Bahçe bakım hizmetlerine yönelik olarak tevkifat
yapacakların kapsamı genişletilmiş (Hizmet alan tüm KDV mükellefleri ve
belirlenmiş alıcılar) ve 7/10’luk bir tevkifat oranı belirlenmiştir.
5. Servis taşımacılığı hizmetine 5/10’luk bir tevkifat oranı getirilmiştir. Ancak bu tevkifat uygulaması servis şirketlerinin alt işletme veya kişilerden
servis çekmek amacıyla yapmış oldukları araç kiralamasını kapsamaz.
6. Hurdadan elde edilenler dışında kalan ve ithalatçıları ve ilk üreticileri
dışındaki kalanlardan alımlarda Külçe metal teslimlerine (bakır, çinko,
BBilanco.
bursa
68
Mayıs/Haziran 2012
Sayı 140
alüminyum) 7/10’luk bir tevkifat oranı belirlenmiştir.
7. Bakır çinko ve alüminyum ürünlerinin tesliminde
tevkifat oranı 9/10’dan 7/10’a çekilmiştir.
8. Ağaç ve orman ürünlerinin tesliminde tevkifat
uygulaması getirilmiş ve tevkifat oranı 9/10 olarak
belirlenmiştir.
9. Büyük ve küçükbaş hayvanların etlerinin teslimlerinde tevkifat kaldırılmıştır.
10. Akaryakıt işi ile devamlı olarak uğraşmayanlardan
(mutad depo kapsamında yurt dışından akaryakıt
getirip satanlardan) akaryakıt alınması işleminde
tevkifat kaldırılmıştır.
11. KDV mükellefleri tarafından, 5018 sayılı Kanuna
ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruşlara
ifa edilen ve tebliğde belirtilmeyen diğer bütün hizmet ifalarında söz konusu idare, kurum ve kuruşlar
tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması
benimsenmiştir.
2. Tam Tevkifat Uygulaması Kapsamındaki İşlemler
Tam tevkifat uygulaması kapsamındaki aşağıdaki işlemlerde, işlem bedeli üzerinden hesaplanan
KDV’nin tamamı, mal veya hizmetin alıcıları tarafından tevkifata tabi tutulur.
Tevkifata Tabi Mal veya Hizmetler
Tevkifat Oranı
Tevkifat Yapacak Olanlar
İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de
Bulunmayanlar Tarafından Sunulan Hizmetler
KDV’nin tamamı
Hizmetten Türkiye’de faydalanan kişi (KDV mükellefi
olması şart değildir)
Belgesiz Mal Bulundurma veya Hizmet Satın Alma
KDV’nin tamamı
Serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki telif faaliyetleri kapsamına
giren teslim ve hizmetler
KDV’nin tamamı
Telif hakkını satın alan GVK’nın 94 üncü maddesinde belirtilen vergi sorumluları (süreklilik varsa)
Ticari işletmeye dahil olmayan Gayrimenkul dışındaki malların
kiralanması işlemleri
KDV’nin tamamı
Kiralama işlemini yapan KDV mükellefleri
KDV mükelleflerinin KDV mükellefi olmayanlara reklam verme
işlemleri
KDV’nin tamamı
Reklam veren KDV mükellefleri
Tarım ürünleri senetlerinde senedin temsil ettiği ürünün depodan
çekilmesi işlemleri
KDV’nin tamamı
Lisanslı depoyu işletenler
3. Kısmi Tevkifat Uygulaması Kapsamındaki
İşlemler
Kısmi tevkifat kapsamındaki aşağıdaki işlemlerde,
işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamı
değil, bu işlemler için Tebliğde belirlenen orandaki
Tevkifata Tabi Mal veya Hizmetler
kısmı alıcılar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip
ödenir; tevkifata tabi tutulmayan kısım ise satıcılar tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip (beyannamede ödenmesi gereken KDV çıkması halinde) ödenir.
Tevkifat Oranı
Tevkifat Yapacak Olanlar
Hizmetler
Yapım işleri ile bu işlere ilişkin mühendislik mimarlık ve etüt-proje 2/10
hizmetleri
Belirlenmiş alıcılar (*)
Etüt, plan-proje, danışmanlık, denetim ve benzeri hizmetler
9/10
Belirlenmiş alıcılar (*)
Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım
hizmetleri
5/10
Belirlenmiş alıcılar (*)
Yemek servisi ve organizasyon Hizmetleri
5/10
Belirlenmiş alıcılar (*)
İşgücü temin hizmeti (Özel güvenlik dahil)
9/10
Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş
alıcılar
Yapı denetim hizmetleri
9/10
Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş
alıcılar (*)
Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işleri, çanta ve
ayakkabı dikim işleri ve bu işlere aracılık hizmetleri
5/10
Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş
alıcılar (*)
69
akademik bakış
Tevkifata Tabi Mal veya Hizmetler
Tevkifat Oranı
Tevkifat Yapacak Olanlar
Turistik mağazalara verilen müşteri bulma/götürme hizmeti
9/10
Tüm KDV mükellefleri (sorumlu sıfatıyla KDV
ödeyenler bu kapsama dahil değildir)
Spor kulüplerinin yayın, reklam ve isim hakkı gelirlerine konu
işlemleri
9/10
Hizmet alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş
alıcılar (*)
Temizlik, çevre ve bahçe bakım hizmetleri
7/10
Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş
alıcılar (*)
Servis taşımacılığı hizmeti
5/10
Hizmet alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş
alıcılar (*)
Her türlü baskı ve basım hizmetleri
5/10
Belirlenmiş alıcılar (*)
Yukarıda belirlenenler dışındaki hizmetler
5/10
Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ile kamu idare,
kurum ve kuruşları
Külçe metal (ithalat ve üretici dahil)
7/10
Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş
alıcılar (*)
Bakır, çinko ve alüminyum ürünlerinin teslimi
7/10
Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş
alıcılar (*)
Hurda ve atık teslimi
9/10
Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş
alıcılar (*)
Metal, plastik, lastik, kauçuk, kağıt ve cam hurda ve atıklardan
elde edilen hammadde teslimi
9/10
Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş
alıcılar (*)
Pamuk, tiftik, yün ve yapağı ile ham post ve deri teslimleri
9/10
Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş
alıcılar (*)
Ağaç ve orman ürünleri teslimi
9/10
Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Belirlenmiş
alıcılar (*)
Hizmetler
Teslimler
(*) Belirlenmiş alıcılar (KDV mükellefi olsun olmasın)
şunlardır:
a) 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare,
kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların teşkil
ettikleri birlikler, belediyelerin teşkil ettikleri birlikler ile
köylere hizmet götürme birlikleri,
b) Yukarıda sayılanlar dışındaki, kanunla kurulan
kamu kurum ve kuruluşları,
c) Döner sermayeli kuruluşlar,
d) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
e) Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve
yardım sandıkları,
f) Bankalar,
g) Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri),
h) Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar,
i) Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler,
vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar,
j) Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan
idare, kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da
BBilanco.
bursa
70
Mayıs/Haziran 2012
birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler,
k) Payları İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında
işlem gören şirketler.
4. Belge Düzeni
Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir
işlemin KDV dahil bedeli 1.000 TL’yi aşmadığı takdirde, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Sınırın
aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat
yapılır.
Tevkifata tabi işlemler dolayısıyla satıcılar tarafından
düzenlenecek belgelerde; “İşlem Bedeli, Hesaplanan
KDV, Tevkifat Oranı, Alıcı Tarafından Tevkif Edilecek
KDV Tutarı, Tevkifat Dahil Toplam Tutar ve Tevkifattan Sonra Tahsil Edilmesi Gereken Toplam Bedel
(Tevkifat Hariç Toplam Tutar)” ayrıca gösterilir. Bu
fatura satıcı açısından, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’ye tevkifat uygulandığını tevsik eden
belge mahiyetini de taşımaktadır. Faturaya, borçlanılan miktar olarak rakam ve yazı ile tevkifattan sonra
Sayı 140
kalan tutar yazılır. Tevkifata tabi tutulan işlemlerle
tevkifat uygulaması kapsamında bulunmayan işlemlerin birlikte yapılması halinde bu işlemlerin tek fatura
ile belgelendirilmesi mümkündür.
Tevkifata tabi tutulan KDV, alıcılar tarafından (genel
bütçeli idareler hariç), tevkifata tabi işlemin vuku
bulduğu tarihi içine alan vergilendirme dönemine ait 2
no.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilir ve ödenir.
Kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki işlemleri
yapan mükelleflerin beyanına ilişkin olarak, ilgili
dönem 1 no.lu KDV Beyannamesinin iki ayrı bölümüne kayıt yapılır. Birinci kayıt, “Matrah” kulakçığında
“Kısmi Tevkifat Uygulanan İşlemler” tablosuna; ikinci
kayıt “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler”
kulakçığında “Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler”
tablosuna yapılır.
5. Fazla veya Yersiz Tevkif Edilen KDV’lerin İadesi
Fazla veya yersiz tevkif edilerek ödenen vergi bulunması halinde, gerek alıcı gerekse satıcının beyanlarının düzeltilmesi suretiyle işlemin tevkifat uygulanmadan önceki hale döndürülmesi gerekir. Fazla veya
yersiz tevkif edilen vergi öncelikle tevkifatı yapan alıcı
tarafından satıcıya iade edilir. Alıcının, fazla veya yersiz tevkif ettiği KDV tutarını satıcıya ödediğini gösterir
belge ve satıcının düzeltmeyi yaptığını gösterir vergi
dairesi yazısı ile birlikte başvurması halinde, fazla
veya yersiz tevkif edilen vergi, bu vergiyi vergi dairesine beyan ederek ödeyen alıcıya iade edilir.
Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen
KDV’nin ödenmiş olması şartı aranmaz.
6. Bildirim Zorunluluğu ve Müteselsil Sorumluluk
Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına alınan işlemlerde satıcılar, tevkifat uygulanan satışları ile satış
yaptıkları alıcılara ait bir listeyi, satışın yapıldığı döneme ait 1 no.lu KDV Beyannamesi ekinde elektronik
ortamda vermek zorundadırlar. Bu bildirim zorunluluğuna uymayan veya eksik ya da yanıltıcı bildirimde
bulunanlar hakkında Vergi Usul Kanunu çerçevesinde ceza kesilir.
Buna göre tevkifat uygulanan her satış faturası/serbest meslek makbuzu ve benzeri itibariyle; Belgenin
tarih ve numarası, Tevkifat uygulanan işlemin cinsi,
tutarı, İşlemin tabi olduğu KDV oranı, toplam hesaplanan KDV tutarı, alıcı tarafından tevkif edilen KDV
tutarı, Alıcının adı/soyadı-unvanı ve vergi kimlik numarası veya TC kimlik numarası ve benzeri bilgilerini
içeren liste, satıcı mükellefler tarafından ilgili döneme
ait beyanname ekinde verilir.
Tevkifata tabi alımları dolayısıyla KDV tevkifatı uygulayanlar, tevkifat tutarını beyan edip ödemiş olmaları
şartıyla, tevkif edilen vergi ile sınırlı olmak üzere bu
işlemlerle ilgili olarak önceki safhalarda ortaya çıkan
verginin Hazineye intikal etmemiş olması nedeniyle müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap
tutulmazlar.
Tevkifata tabi olmadığı halde tevkifat uygulanan ve
satıcı tarafından verginin tamamının beyan edildiği
durumlarda, satıcının düzeltmeyi yaptığını gösterir
vergi dairesi yazısının ibrazı aranmaz. Tevkifata tabi
olan ve tevkifata tabi tutulan, ancak satıcı tarafından
verginin tamamının beyan edildiği durumlarda, satıcının düzeltmeyi yapmasından sonra, varsa önceki
beyanı üzerine ödenen KDV’nin, söz konusu işlemle
sınırlı kısmı satıcıya iade edilir. Dolayısıyla bu durumda alıcıya iade söz konusu olmaz.
Kısmi tevkifat uygulamasından doğan KDV alacaklarının mükellefe iade edilebilmesi için, satıcının
tevkifat uygulanmayan KDV tutarını 1 no.lu KDV
Beyannamesi ile beyan etmiş olması, alıcının da yaptığı tevkifatla ilgili 2 no.lu KDV Beyannamesini vergi
dairesine vermiş olması zorunludur. İade taleplerinin
yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 no.lu KDV
Kaynak: 117 Seri No’lu Katma Değer Vergisi
Genel Tebliği, 14.04.2012 tarih ve 28264 Sayılı
Resmi Gazete
71
Yeni Üyel er
Aramıza
Smmm. Neslihan ÇAĞLAR
1980 Hazkova doğumlu. 2004 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4437
4430
Smmm. Yılmaz KILIÇ
1982 Bursa doğumlu. 2007 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Mayıs 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Şahinde SAYRAÇ
1985 Bursa doğumlu. 2007 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4438
4431
Smmm. Beyhan ŞEN
1977 Kırcalı doğumlu. 2002 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Mayıs 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Sayı 140
4441
4434
Smmm. Ayşe NAVDAR
1970 Borçka doğumlu. 1998 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Mayıs / Haziran 2012
Smmm. Serpil BURHAN
1982 Bandırma doğumlu. 2006 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4440
4433
Smmm. Ayla ÇAĞLAR
1969 Bursa doğumlu. 2002 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011de Özel SMMM sınavını
kazanarak Mayıs 2011’de Odamıza
kaydını yaptırdı.
Smmm. Songül ALKAN
1976 Artvin doğumlu. 2005 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4439
4432
Smmm. Sibel YALIN
1984 Bursa doğumlu. 2005 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Mayıs 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
BBilanco.
bursa
Smmm. Sinan AKTAŞ
1977 Muş doğumlu. 2007 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4436
Smmm. Hilal MARAŞLI
1978 Gemlik doğumlu. 2005 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Mayıs 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4429
72
Smmm. Hamdi BULUT
1983 Bozüyük doğumlu. 2006 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4435
4428
Smmm. Uğur OĞUZ NURTEN
1981 Bursa doğumlu. 2002 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Mayıs 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Seda BAŞOĞLU
1976 Eyüp doğumlu. 2004 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Hoş Geldiniz
Smmm. Gülnaz ŞENGÖZ
1979 Bursa doğumlu. 2005 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2010/2. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4454
Smmm. Mehmet Sayıcı DEMİR
1981 Yerköy doğumlu. 2007 yılında
Balıkesir Üniversitesi’nden mezun oldu.
2010/2. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4455
4448
Smmm. Fatih DEĞİRMENCİ
1981 Bursa doğumlu. 2005 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden
mezun oldu. Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4447
Smmm. Hatice EKİNCİ
1981 Bursa doğumlu. 2004 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Nazmiye TANCI
1985 Bursa doğumlu. 2007 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4453
4446
Smmm. Alev GÜLER
1983 Bursa doğumlu. 2007 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Saniye YÜKSEL ALTUNCU
1970 Gündoğan doğumlu. 1993 yılında
Uludağ Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4452
4445
Smmm. Serkan DÜNDAR
1984 Bursa doğumlu. 2007 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2010/3. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Mustafa USLUORAK
1980 Bursa doğumlu. 2001 yılında
Uludağ Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4451
4444
Smmm. Sevgi ACEMOĞLU
1980 Espiye doğumlu. 2007 yılında
Anaolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Esra OKKAY GÜMÜŞ
1983 Fatih doğumlu. 2005 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4450
4443
Smmm. Gülşen YEMENİCİ
1970 Bursa doğumlu. 2002 yılında
Uludağ Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Cüneyt TAŞER
1977 Bursa doğumlu. 1999 yılında
Dumlupınar Üniversitesi’nden mezun oldu.
2006/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4449
4442
Smmm. Rafet CANOK
1972 Bursa doğumlu. 1994 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
73
Yeni Üyeler
Aramıza
Smmm. Sercan TEMEL
1982 Mudanya doğumlu. 2005 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4465
4458
Smmm. Özlem HABİB
1985 Bursa doğumlu. 2007 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Emel TUNCER
1979 Sakarya doğumlu. 2003 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4466
4459
Smmm. Mustafa ALTIN
1976 Bursa doğumlu. 1999 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Sayı 140
4469
4462
Smmm. Bilgin MERİÇ
1978 Kırcali doğumlu. 2003 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Mayıs / Haziran 2012
Smmm. Erhan ÖZTÜRK
1981 Bursa doğumlu. 2005 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2010/3. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4468
4461
Smmm. Mehmet AYBEY
1978 Bursa doğumlu. 2002 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2009/3. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Meltem ÖNAL
1977 Türkeli doğumlu. 2009 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4467
4460
Smmm. Özlem DAYSALI
1982 Çıldır doğumlu. 2004 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
BBilanco.
bursa
Smmm. İlknur OCAKÇI
1979 Bursa doğumlu. 2007 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2010/3. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4464
Smmm. Şafak KARAKAŞ
1980 Bursa doğumlu. 2006 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4457
74
Smmm. Abdullah AKŞEKER
1984 İnegöl doğumlu. 2007 yılında
Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden mezun
oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4463
4456
Sm. Hasan KAÇAR
1974 İnegöl doğumlu. 1992 yılında
İnegöl Ticaret Meslek Lisesi’nden mezun
oldu. 2011/1. dönemde Staj Bitirme
sınavını kazanarak Haziran 2011’de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Murat Tarık KOŞAL
1981 Bursa doğumlu. 2004 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Hoş Geldiniz
4477
4480
Smmm. Sevinç YAKUBOĞLU
1970 Filibe doğumlu. 2007 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Fulya GÜLBAŞ
1974 İskenderun doğumlu. 1997 yılında
Marmara Üniversitesi’nden mezun oldu.
2005/3. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Ağustos 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4482
Smmm. Methanet SEZGİN
1981 Kırcaali doğumlu. 2005 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Ağustos 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4483
4476
Smmm. Mehmet SAYIN
1986 Bozkır doğumlu. 2007 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4475
Smmm. Rahime BECERİKLİ
1980 Çaykara doğumlu. 2004 yılında
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden mezun
oldu. 2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Kader ÜNAL
1985 Bursa doğumlu. 2006 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4481
4474
Smmm. Fatma Ebru ÇALIŞKAN
1976 Bursa doğumlu. 1997 yılında Uludağ
Üniversitesi’nden mezun oldu. 2000/3.
dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Erman KAYMAK
1982 Bursa doğumlu. 2005 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2010/3. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4479
4472
4473
Smmm. Cüneyt ÖZKAN
1986 İnegöl doğumlu. 2007 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Murat SEVİM
1979 Bursa doğumlu. 2004 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2010/3. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4478
4471
Smmm. Arzu KÜÇÜKAKIN
1981 İnegöl doğumlu. 2005 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Fatma ASLAN
1984 Orhaneli doğumlu. 2007 yılında
Aandolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011/1. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
Smmm. Özkan AKINCİ
1978 Konya doğumlu. 2004 yılında
Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2010/3. dönemde SMMM Yeterlilik
sınavını kazanarak Temmuz 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
4470
Smmm. Mehmet YILDIZ
1983 Bursa doğumlu. 2009 yılında
Aanadolu Üniversitesi’nden mezun oldu.
2011’de Özel SMMM sınavını
kazanarak Haziran 2011’ de
Odamıza kaydını yaptırdı.
75
Mevzuat Değişikliklerim e v z u a t d e ğ i  i k l i k l e r i
Mevzuat
Değiiklikleri
 26.03.2012 tarihinde Gelir
Đdaresi Bakanlığı tarafından
Gelir Vergisi Sirküleri/81 yayım
lanmıtır. Bu Sirkülerde, 14.02.
2012 tarihli ve 28204 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan 22.12.
2011 tarihli ve Esas No: 2010/7
ve Karar No: 2011/172 sayılı
Anayasa Mahkemesi Kararı ile
yatırıma balayarak gelir vergisi
stopajı tevikinden faydalan
ması gereken mükellefler yö
nünden iptal edilen karar uya
rınca yapılacak ilemlere ilikin
açıklamalara yer verilmitir.
 28.03.2012 tarih ve 28247
Sayılı Resmi Gazete’de Zorunlu
Karılıklar Hakkında Tebliğde
Değiiklik Yapılmasına Dair
Tebliğ (Sayı: 2012/3) yayım
lanmıtır. Bu Tebliğ ile, Türk lirası
yükümlülükler için tutulması ge
reken zorunlu karılıklar yeniden
belirlenmitir.
 30.04.2012 tarih ve 28249
Sayılı Resmi Gazete’de Motorlu
Taıtlar Vergisi Genel Tebliği
(Seri No: 40) yayımlanmıtır. Bu
Tebliğ ile, Motorlu Taıtlar Vergi
si Kanununun 4 üncü maddesi
nin (c) bendinde, malûl ve en
gelliler adına kayıtlı taıtların
motorlu taıtlar vergisinden is
tisna tutulmasına ve Kanunun 5
inci maddesinin son fıkrasında,
(I) sayılı tarifede yer alan oto
mobil, kaptıkaçtı, arazi taıtları
ve benzerlerinin kasko sigortası
değeri uygulamasına yönelik
hükümler ile malûl ve engellile
re ait taıtlarda motorlu taıtlar
vergisi istisnası ve kasko sigorta
sı değeri uygulamasında ba
BBilanco.
bursa
76
vuru sahiplerinden istenilen bil
gi ve belgelere ilikin açıklama
lara yer verilmitir.

31.03.2012 tarih ve 28250
Sayılı Resmi Gazete’de Güm
rük Yönetmeliğinde Değiiklik
Yapılmasına Dair Yönetmelik
yayımlanmıtır. Bu Yönetmelik
ile, ilgili yönetmeliğin bazı
maddelerinde değiiklikler ya
pılmıtır.

03.04.2012 tarih ve 28253
Sayılı Resmi Gazete’de Hukuk
Muhakemeleri Kanunu Yönet
meliği yayımlanmıtır. Bu Yö
netmeliğin amacı, adli yargı ilk
derece hukuk mahkemeleri ve
bölge adliye mahkemeleri hu
kuk dairelerinin yargılama ve
yazı ileri hizmetlerinin yürütül
mesine dair usul ve esasları dü
zenlemektir.

04.04.2012 tarihinde Gelir
Đdaresi Bakanlığı tarafından
413 Seri Nolu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliği Uyarınca Düzen
lenmesi Gereken Mükellef Bil
gileri Bildirimi internet vergi dai
resi ekranında kullanıma açıl
mıtır. “Mükellef Bilgileri Bildiri
mi”, ilk defa 1 Nisan – 31 Mayıs
2012 tarihleri arasında düzen
lenecektir. Söz konusu ilk bildi
rimde doldurulacak alanların
çokluğu mükellef ve meslek
mensupları için bir külfet gibi
görünse de, sonraki yıllarda bu
bilgiler sistemden otomatik ola
rak ekrana getirilecek ve sa
dece değiiklik olan bilgiler
mükellef ve meslek mensupla
rınca düzenlenecektir.
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140

04.04.2012 tarihinde Gelir
Đdaresi Bakanlığı tarafından
Vergilendirme/Taxation Bülte
ni'nin 2. Sayısı yayımlanmıtır. Bu
bültende Bata Avrupa Birliği
olmak üzere tüm dünyada
vergilendirme alanındaki uygu
lama ve gelimeler takip edile
rek değerlendirilmektedir.

04.04.2012 tarih ve 28254
Sayılı Resmi Gazete’de Sosyal
Güvenlik Kurumu Sağlık Uygu
lama Tebliğinde Değiiklik Ya
pılmasına Dair Tebliğ yayım
lanmıtır. Bu Tebliğ ile, ilgili teb
liğin bazı maddelerinde deği
iklikler yapılmıtır.

04.04.2012 tarih ve 28254
Sayılı Resmi Gazete’de Ticaret
Sicili Genelgesi 2012/1 yayım
lanmıtır. Bu Genelge ile, tica
ret sicili, odalar ve borsalar ile
esnaf ve sanatkarlar siciline
yapılacak bavurularda uygu
lanacak esaslar belirlenmitir.

04.04.2012 tarih ve 28254
Mükerrer Sayılı Resmi Gaze
te’de 6288 Sayılı Kanun yayım
lanmıtır. Bu Kanun ile, Katma
Değer Vergisi Kanunu ile Bazı
Yatırım Ve Hizmetlerin YapĐlet
Devret Modeli Çerçevesinde
Yaptırılması Hakkında Kanunda
ve Kamu Đhale Kanununda
değiiklikler yapılmıtır.

04.04.2012 tarihinde Gelir
Đdaresi Bakanlığı tarafından
yenilenen "Sıkça Sorulan Soru
lar" sayfası hizmete girmitir. Bu
sayfada vergi mevzuatı ve mü
kellefler tarafından Vergi Đleti
mevzuat değiiklikleri
im Merkezi’ne sorulan sorular
dikkate alınarak 25 ana balık
altında 364 soruya cevap ve
rilmitir.

07.04.2012 tarih ve 28257
Sayılı Resmi Gazete’de Bazı
Alacakların Yeniden Yapılan
dırılması Hakkında 6111 Sayılı
Kanun Genel Tebliği (Seri No:
3) yayımlanmıtır. Bu Tebliğde,
VUK’un 13. ve 15. maddeleri
çerçevesinde doğal afet ne
deniyle mücbir sebep hali ilan
edilen
yerlerdeki
dairelere
borçlu olanlar ile Ekonomi Ba
kanlığı tarafından olağanüstü
politik riskin gerçekletiği tespit
edilen ülkelerde de faaliyette
bulunan vergi mükelleflerin
den, durumları VUK’un 13 üncü
maddesine göre mücbir sebep
hali kabul edilenlerin, mücbir
sebep hallerinin devam ettiği
süre içinde 6111 sayılı Kanunun
Birinci, Đkinci, Üçüncü ve Dör
düncü Kısımları kapsamında
alacakları yapılandırılan idare
lere ödemeleri gereken taksit
lerin ödeme sürelerinin yeniden
belirlenmesine ilikin açıklama
lara yer verilmitir.

11.04.2012 tarih ve 28261
Sayılı Resmi Gazete’de 69 Seri
No'lu Katma Değer Vergisi Mü
kelleflerinin Ödeme Kaydedici
Cihazları Kullanmaları Mecbu
riyeti Hakkında Kanunla Đlgili
Genel Tebliği yayımlanmıtır. Bu
Tebliğde; 3100 sayılı Kanunun
10 uncu maddesindeki "Maliye
Bakanlığı, ödeme kaydedici
cihazların kullanılmalarıyla ilgili
olarak, bu Kanunla belli edilen
hususlar dıında uyulması gere
ken usul ve esasları belirlemeye
ve bunlarda değiiklik yapma
ya yetkilidir." hükümle Bakanlı
ğımıza verilen yetkiye istinaden
“Yeni Nesil Ödeme Kaydedici
Cihazlar” adıyla tanımlanan
cihazların taıması zorunlu özel
likleri ile kullanılmasına ilikin
kademeli geçi süresine dair
açıklamalara yer verilmitir.

13.04.2012 tarih ve 28263
Sayılı Resmi Gazete’de Türkiye
Muhasebe Standartları Kurulu
nun Çalımalarına Đlikin Usul
ve Esaslar Hakkında Yönetme
liğin Yürürlükten Kaldırılmasına
Dair Yönetmelik yayımlanmıtır.
Bu Yönetmelik ile, ilgili yönet
melik yürürlükten kaldırılmıtır.
 14.04.2012 tarih ve 28264
Sayılı Resmi Gazete’de 117 Seri
No'lu Katma Değer Vergisi Ge
nel Tebliği yayımlanmıtır. Bu
Tebliğde, Katma Değer Vergisi
Kanununun 9 uncu maddesinin
birinci ve 29 uncu maddesinin
dördüncü fıkraları ile Vergi Usul
Kanununun 120 nci maddesi
nin Maliye Bakanlığına verdiği
yetkiler çerçevesinde, KDV
tevkifat uygulamasına ve bu
uygulamadan doğan iade ta
leplerinin yerine getirilmesine
ilikin usul ve esaslara dair açık
lamalara yer verilmitir.
 17.04.2012 tarih ve 28267
Sayılı Resmi Gazete’de Dere
celendirme Kurulularının Yet
kilendirilmesine ve Faaliyetleri
ne Đlikin Esaslar Hakkında Yö
netmelik yayımlanmıtır. Bu Yö
netmeliğin amacı, derecelen
dirme kurulularının yetkilendi
rilmesine, yetkilerinin geçici ve
ya sürekli olarak kaldırılmasına
ve faaliyetleri ile derecelen
dirme faaliyetleri kapsamında
yapılacak mesleki sorumluluk
sigortasına ilikin usul ve esasları
düzenlemektir.

19.04.2012 tarih ve 28269
Sayılı Resmi Gazete’de Maliye
Bakanlığı Maliye Uzmanlığı Yö
netmeliği yayımlanmıtır. Bu
Yönetmelik; Maliye Bakanlığı
merkez tekilatında görev ya
pan Maliye Uzmanı ve Maliye
Uzman Yardımcılarının mesleğe
alınmalarını, giri sınavını, ko
misyonların oluumunu, yetiti
rilmelerini, tez hazırlama ve ye
terlik sınavlarını, atanmalarını,
eğitimlerini, çalıma ve görev
lendirilmelerini, tefti, denetim,
inceleme ve soruturma ileriyle
diğer hususlara ilikin usul ve
esasları düzenlemektedir.
 20.04.2012 tarihinde Gelir
Đdaresi Bakanlığı tarafından
Avrupa Birliği Mali Yardımları
Vergi Đstisnaları Rehberi yayın
lanmıtır. Bu rehber ile Türkiye
ile Avrupa Birliği arasındaki mali
ibirliği çerçevesinde Avrupa
Birliği’nin 20072013 bütçe dö
nemine ilikin mali yardımları
için 11.07.2008 tarihinde Türkiye
ile Avrupa Komisyonu arasında
imzalanan, IPA Çerçeve An
laması’nın 26. maddesi ile hü
küm altına alınan ve “1 Sıra
No’lu TürkiyeAvrupa Birliği IPA
Çerçeve Anlaması Genel Teb
liği” ile usul ve esasları belirle
nen vergi istisnaları konusunda
gerek sözleme makamlarının
ve mali yardımlar kapsamında
bu makamlar ile Avrupa Toplu
luğu Sözlemesi imzalayan
gerçek ve tüzel kiilerin ve ge
rekse vergi istisnalarına ilikin i
ve ilemleri yürüten vergi idare
si çalıanlarının bilgilendirilmesi
amaçlanmaktadır.
 25.04.2012 tarihinde Gelir
Đdaresi Bakanlığı tarafından
5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanunu Sirküleri/23 yayımlan
mıtır. Bu Sirkülerde, 2012 yılı bi
rinci geçici vergi döneminde
uygulanacak yeniden değer
leme oranının % 3,05 (yüzde üç
virgül sıfır be) olarak tespit
edilmesine ilikin açıklamalara
yer verilmitir.
 26.04.2012 tarih ve 28275
Sayılı Resmi Gazete’de Menkul
Kıymetler Borsalarında Üyeliğe
Ve Kotasyona Đlikin Yönetme
lik yayımlanmıtır. Bu Yönetme
liğin amacı; 3/10/1983 tarihli ve
91 sayılı Menkul Kıymetler Bor
saları Hakkında Kanun Hük
münde Kararname hükümleri
ne göre kurulan menkul kıy
metler borsalarına üye olabil
mek için aranan art ve nitelik
ler, üyelerin bulunabilecekleri
borsa faaliyet türleri ve bu faa
liyetler sırasında uyacakları ku
rallar ile sermaye piyasası araç
larının borsa kotuna alınmasına
ilikin usul ve esasları belirle
mektir.
77
Mevzuat Değişiklikleri
mevzuat değiiklikleri

27.04.2012 tarihinde Gelir
Đdaresi Bakanlığı tarafından
2011 Yılı Gelir Vergisi Rekort
meni Olan Mükellefler yayım
lanmıtır. Buna göre 2011 yılı
vergilendirme dönemi Yıllık Ge
lir Vergisi beyanlarına ilikin ola
rak Mart 2012 ayında verilen
"Yıllık Gelir Vergisi Beyanname
lerinin" ve "Sadece Gayrimen
kul Sermaye Đradı Elde Eden
Mükelleflerce Verilen Yıllık Gelir
Vergisi Beyannamelerinin" de
ğerlendirilmesi sonucunda Tür
kiye genelinde en çok vergi
beyan eden mükellefler açık
lanmıtır.

30.04.2012 tarihinde Gelir
Đdaresi Bakanlığı tarafından il
gili tarafların ve kamuoyunun
bilgi sahibi olmasını sağlamak
üzere, mali saydamlık ve hesap
verme sorumluluğunun gereği
olarak 2011 yılına ilikin olarak
hazırlanan “Faaliyet Raporu”
yayınlanmıtır.

30.04.2012 tarihinde Gelir
Đdaresi Bakanlığı tarafından
mükellefiyet tesisi ilemlerinin
kolaylatırması, hızlandırılması
ve kırtasiyeciliğin azaltılması
amacıyla “Đe Balama / Bı
rakma Bildirimi” yeniden dü
zenlenerek 02.05.2012 tarihin
den itibaren kullanılmak üzere
www.gib.gov.tr >> Form ve Ya
yınlar adresinden ulaılabilir.

02.05.2012 tarihinde Gelir
Đdaresi Bakanlığı tarafından
Gelir Vergisi Kanunu Sirküleri/
82 yayımlanmıtır. Bu Sirkülerde,
mükelleflerin, Gelir Vergisi Ka
nununun 94 üncü maddesi ile
Kurumlar Vergisi Kanununun 15
ve 30 uncu maddeleri gere
ğince yaptıkları ödemeler ve
tahakkuk ettirdikleri kazanç ve
iratlar ile bunlardan tevkif ettik
leri vergileri bildirdikleri Muhta
sar Beyanname üzerinde yapı
lacak değiikliğe bağlı olarak,
tevkifata tabi ödemelerin Muh
tasar Beyanname ile bildirilme
sine ilikin açıklamalara yer ve
rilmitir.
BBilanco.
bursa
80

04.05.2012 tarih ve 28282
Sayılı Resmi Gazete’de Dahilde
Đleme Rejimi Kararında Deği
iklik Yapılması Hakkında Karar
(BKK 2012/2995) yayımlanmıtır.
Bu Karar ile, ilgili kararın bazı
maddelerinde değiiklikler ya
pılmıtır.



05.05.2012 tarih ve 28283
Sayılı Resmi Gazete’de Kurum
lar Vergisi Genel Tebliği (Seri
No: 6) yayımlanmıtır. Bu Teb
liğde, 5520 sayılı Kurumlar Ver
gisi Kanununun uygulanmasına
ilikin açıklamalara yer verilmi
ve 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliğinde bazı değiik
likler yapılmıtır.

07.05.2012 tarih ve 28285
Sayılı Resmi Gazete’de ÖTV
Kanununa Ekli (III) Sayılı Liste
nin (A) Cetvelinde Yer Alan
Malların Asgari Maktu Vergi Tu
tarlarına
Đlikin
BKK
No:
2012/3139 yayımlanmıtır. Bu
Karar ile, Özel Tüketim Vergisi
Kanununa ekli (III) sayılı Listenin
(A) Cetvelinde yer alan malla
rın asgari maktu vergi tutarları
yeniden belirlenmitir.

09.05.2012 tarihinde Gelir
Đdaresi Bakanlığı tarafından
“Derneklerin Vergilendirilmesi
Rehberi” yayınlanmıtır. Reh
berde, derneklerin Türk Vergi
Sisteminde yer alan vergi ka
nunları karısındaki durumları,
istisna ve muafiyetler, dernekle
re ait iktisadi iletmelerin vergi
lendirilmesi ile Bakanlar Kurulu
Kararı ile derneklere kamu ya
rarlı statü tanınmasına yönelik
açıklamalara yer verilmitir.

10.05.2012 tarih ve 28288
Sayılı Resmi Gazete’de Bazı
Kanunlar Đle Kamu Gözetimi,
Muhasebe ve Denetim Stan
dartları Kurumunun Tekilat ve
Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamede De
ğiiklik Yapılmasına Dair Kanun
No: 6300 yayımlanmıtır. Bu Ka
nun ile, ilgili kanunlarda bazı
değiiklikler yapılmıtır.
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
12.05.2012 tarih ve 28290
Sayılı Resmi Gazete’de Güm
rük Genel Tebliğinde Değiiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ (Yatı
rım Tevik) (Seri No: 11) yayım
lanmıtır. Bu Tebliğ ile, ilgili teb
liğin bazı maddelerinde deği
iklikler yapılmıtır.
16.05.2012 tarih ve 28294
Sayılı Resmi Gazete’de 118 Seri
No'lu Katma Değer Vergisi Ge
nel Tebliği yayımlanmıtır. Bu
Tebliğde, 3996 sayılı Kanuna
Göre YapĐletDevret veya
3359 sayılı Kanuna Göre Kira
lama Karılığı Yaptırılan Proje
lerde KDV Đstisnası Uygulaması
na ve 43 ile 117 Seri No.lu KDV
Genel Tebliğlerinde yapılan
değiikliklere ilikin açıklamala
ra yer verilmitir.

18.05.2012 tarih ve 28296
Sayılı Resmi Gazete’de Gelir
Vergisi Kanununun Geçici 67
nci Maddesine Đlikin BKK No:
2012/3141 yayımlanmıtır. Bu
Karar ile, ilgili maddede yapı
lan bazı değiikliklere ilikin
açıklamalara yer verilmitir.

18.05.2012 tarih ve 28296
Sayılı Resmi Gazete’de ÖTV
Kanununa Ekli (I) Sayılı Listenin
(A) ve (B) Cetvellerinde Yer
Alan Bazı Mallarda Uygulanan
ÖTV Tutarlarına Đlikin BKK No:
2012/3172 yayımlanmıtır. Bu
Karar ile, ilgili maddede yapı
lan bazı değiikliklere ilikin
açıklamalara yer verilmitir.

22.05.2012 tarih ve 28300
Sayılı Resmi Gazete’de 23 Seri
No'lu Özel Tüketim Vergisi Ge
nel Tebliği yayımlanmıtır. Bu
Tebliğde, kayıt ve tescile tabi
kara nakil araçlarını imal eden
veya satmak üzere ithal eden
lerin, ilk iktisap kapsamı dıında
ÖTV uygulamaksızın yurt içine
satıını yaptıkları araçlarla ilgili
olarak düzenledikleri “Taıt
Araçları Bildirim Formu”na ve 6
ile 22 Seri No.lu Özel Tüketim
Vergisi Genel Tebliğlerinde ya
pılan değiikliklere ilikin açık
lamalara yer verilmitir.
mevzuat değiiklikleri
KURUMLAR VERGĐSĐ GENEL TEBLĐĞĐ (SERĐ NO: 6)
05.05.2012 Tarih ve 28283 Sayılı Resmi Gazete
1. “4.2. Kamu idare ve kuruluları
tarafından genel insan ve hayvan
sağlığını korumak ve tedavi etmek
amacıyla iletilen kurulular” balıklı
bölümün sonuna aağıdaki paragraf
lar eklenmitir.
“6009 sayılı Kanunla anılan
bende eklenen parantez içi
hüküm uyarınca söz konusu
muafiyet kapsamına giren ku
rululardan sağlık hizmeti su
nanların tehis ve tedaviye yö
nelik olarak birbirlerine yapa
cakları mal ve hizmet satıları
bu muafiyeti ortadan kaldır
mayacaktır. Böylelikle, kamu
idare ve kurulularına bağlı
sağlık kurulularının ihtiyaç faz
lası mallarının birbirleri arasında
devri veya mevcut kapasiteleri
çerçevesinde arz edilebilecek
hizmetlerinden birbirlerini yarar
landırmaları muafiyeti etkile
meyecektir.
6225 sayılı Kanun ile değitiri
len parantez içi hüküm uyarın
ca, sadece Sağlık Bakanlığına
bağlı hastane, klinik, dispanser,
sanatoryum gibi kurum ve kuru
lular tarafından Gelir Vergisi
Kanununun 70 inci maddesin
de belirtilen mal ve hakların ki
ralanması ilemleri de söz konu
su muafiyeti etkilemeyecektir.
Bu kapsamda, Sağlık Bakanlı
ğına bağlı anılan kurum ve ku
rulular tarafından kuru mülki
yet kiralaması veya belli bir sü
reyle iletme hakkının devre
dilmesi (kantin kiralaması vb.)
muafiyeti ortadan kaldırmaya
caktır.”
2. “4.8. Özelletirme Đdaresi Ba
kanlığı, Özelletirme Fonu, Toplu
Konut Đdaresi Bakanlığı ve Milli Pi
yango Đdaresi Genel Müdürlüğü”
balıklı bölüm balığıyla birlikte aa
ğıdaki ekilde değitirilmitir.
“4.8. Özelletirme Đdaresi
Bakanlığı, Özelletirme Fonu,
Toplu Konut Đdaresi Bakanlığı
ve 5602 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesiyle tanımlanan ilgili ku
rum ve kurulular
Kurumlar Vergisi Kanununun
4 üncü maddesinin birinci fıkra
sının (g) bendinde; Özelletirme
Đdaresi Bakanlığı, Özelletirme
Fonu, Toplu Konut Đdaresi Ba
kanlığı ve ans oyunları lisans
veya iletim haklarını hasılattan
pay verme karılığında devra
lan kurumlar hariç 14/3/2007
tarihli ve 5602 sayılı ans Oyun
ları Hasılatından Alınan Vergi,
Fon ve Payların Düzenlenmesi
Hakkında Kanunun 3 üncü
maddesinde tanımlanan ilgili
kurum ve kurulular kurumlar
vergisinden muaf tutulmutur.
Toplu Konut Đdaresi Bakanlığı
nın konut tedariki ile ilgili iktisadi
iletmeleri de muafiyet kapsa
mındadır.”
3. “4.14. Kredi teminatı sağlamak
üzere kurulmu olan kurumlar” ba
lıklı bölüm aağıdaki ekilde değiti
rilmitir.
“Yabancı ülkeler veya ulus
lararası finans kuruluları ile ya
pılan malî ve teknik ibirliği an
lamaları çerçevesinde yalnız
ca kredi teminatı sağlamak
üzere kurulmu olup bu faali
yetlerinden elde ettikleri ka
zançları teminat sorumluluk
fonlarına ekleyen ve sahip ol
dukları fonları ortaklarına da
ğıtmaksızın
kredi
sağlayan
banka ve kurululara yatıran
kurumlar, Kurumlar Vergisi Ka
nununun 6009 sayılı Kanunun
43 üncü maddesi ile değitirilen
4 üncü maddesinin birinci fıkra
sının (l) bendi kapsamında ku
rumlar vergisinden muaf tutul
mutur.
Söz konusu kurumun statüsü,
muafiyetten yararlanma açı
sından önem arz etmemekte
dir. Bu kurumun, Kurumlar Ver
gisi Kanununun 1 inci madde
sinde yazılı kurumlar arasında
yer alması yeterlidir. Ancak, sö
zü edilen kurumların, kurulu
sözlemelerinde yalnızca kredi
teminatı sağlamak üzere kurul
dukları ve faaliyetlerini bu çer
çevede sürdürecekleri, ortakla
ra kâr payı dağıtmayacakları
açıkça yazılı olacaktır.
Yukarıda açıklanan ekilde
kurulan bu kurumların anılan
muafiyetten yararlanabilmeleri
için;
Kurumun, Türkiye Cumhuri
yeti Hükümeti ile yabancı ülke
ler veya uluslararası finans kuru
luları arasında imzalanan mali
ve teknik ibirliği anlamaları
çerçevesinde faaliyette bu
lunmak üzere kurulmu olması,
Kurumun elde ettiği kazanç
ların kanuni yükümlülüklerin ye
rine getirilmesinden sonra ka
lan tutarının tamamının temi
nat sorumluluk fonuna eklen
mesi,
Teminat sorumluluk fonunun
ortaklara dağıtılmaması, sade
ce kredi temininde teminat
sağlamak için kullanılması,
Teminat sorumluluk fonunun
kredi sağlayan banka ve kuru
lularda değerlendirilmesi
arttır.
Diğer yandan, KOSGEB vb.
kurulular tarafından verilen
mali yardımların temini maksa
dıyla teminat sağlanması da
muafiyeti etkilemeyecektir.”
4. “5.6.2. Kurumlar Vergisi Ka
nununun yayım tarihinden sonra
gerçekleen satı ilemlerinde istis
na uygulaması” balıklı bölümün bi
rinci paragrafından sonra gelmek
üzere aağıdaki paragraf eklenmitir.
81
Mevzuat Değişikliklerim e v z u a t d e ğ i  i k l i k l e r i
“6111 sayılı Kanunla 25/2/
2011 tarihinden itibaren uygu
lanmak üzere mevcut madde
ye eklenen parantez içi hüküm
gereği taınmazların kaynak
kurulularca kira sertifikası ihracı
amacıyla varlık kiralama irket
lerine satıı ile bu varlıkların var
lık kiralama irketlerince taın
mazın devralındığı kuruma satı
ından doğan kazançların ta
mamı vergiden istisna edilebi
lecektir.”
5. “5.6.2.3.1. Đki tam yıl süre ile
aktifte bulundurulma” balıklı bölü
mün sonuna aağıdaki paragraf ek
lenmitir.
“6111 sayılı Kanunla 25/2/
2011 tarihinden itibaren uygu
lanmak üzere mevcut madde
ye eklenen parantez içi hüküm
gereği taınmazların; kaynak
kurulularca kira sertifikası ihracı
amacıyla varlık kiralama irket
lerine satıı ile bu varlıkların var
lık kiralama irketlerince taın
mazın devralındığı kuruma satı
ında, en az iki tam yıl süreyle
aktifte bulundurma artı aran
mayacaktır.”
6. “5.9. Yurt dıında yapılan in
aat, onarım, montaj ileri ile teknik
hizmetlerden sağlanan kazançlarda
istisna” balıklı bölümün üçüncü pa
ragrafından sonra gelmek üzere
aağıdaki paragraf ile “5.9.4. Türki
ye’deki merkez genel giderlerinden
yurt dıında yapılan inaat ilerine
pay verilmesi” balıklı bölümden
sonra gelmek üzere aağıdaki bölüm
eklenmitir.
“Teknik hizmetler esas itiba
riyle inaat, onarım ve montaj
ileriyle ilgili olarak yürütülen
planlama, projelendirme, mi
marlık ve mühendislik, etüd, fi
zibilite, harita tasarım, metraj,
keif, idari ve teknik artname
ile ihale dosyası hazırlama, iha
le değerlendirme, mesleki kont
rollük, inaat kontrollüğü, tasa
rım kontrollüğü, iletmeye alma
danımanlığı, proje ve yatırım
yönetimi ve benzeri hizmetleri
kapsamaktadır.”
BBilanco.
bursa
80
“5.9.5. Yurt dıında yapılan
inaat, onarım, montaj ileri ile
teknik hizmetlerden sağlanan
kazanç veya hasılatın Türki
ye’ye döviz olarak getirilmesi
halinde doğacak kur farklarının
durumu
Đstisna uygulamasında, yurt
dıında yapılan inaat, onarım,
montaj ileri ile teknik hizmet
lerden sağlanan kazançların
Türkiye’ye getirilmesi art değil
dir. Bu kazançlar, Türkiye’ye
getirilmese dahi istisna uygu
lamasına konu edilebilecektir.
Öte yandan, bu kazançların
Türkiye’ye getirilmesi durumun
da oluacak kur farklarının ne
ekilde değerlendirileceği aa
ğıda açıklanmıtır.
5.9.5.1. Yurt dıında tamam
lanmı ilere ilikin kazançların
Türkiye’ye getirilmesi halinde
kur farklarının durumu
Đstisna uygulamasına konu
olan ve yurt dıında yapılıp ta
mamlanan ilerden doğan ka
zancın Türkiye’ye getirilmesi ha
linde, söz konusu yabancı pa
raların değerlemesinden kay
naklanan kur farklarının istisna
kazançla ilikilendirilmesi müm
kün değildir.
5.9.5.2. Yurt dıında devam
etmekte olan ilere ilikin hasıla
tın Türkiye’ye getirilmesi halinde
kur farklarının durumu
Yurt dıında yapılmakta
olan ilerden elde edilen hası
latın Türkiye’ye döviz olarak ge
tirilmesi halinde, anılan ilerin
tamamlandığı geçici vergilen
dirme dönemine kadar söz ko
nusu yabancı paraların değer
lemesinden kaynaklanan kur
farkları istisna kapsamında de
ğerlendirilebilecektir.
Bununla birlikte söz konusu
uygulamada yurt dıında ger
çekletirilen her bir iin bağımsız
olarak değerlendirileceği tabi
idir.”
7. “5.11.4. Kredi kooperatiflerin
de risturn istisnası” balıklı bölüm
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
den sonra gelmek üzere aağıdaki
bölüm eklenmi, sonraki bölüm nu
marası buna göre teselsül ettirilmi
tir.
“5.11.5. Tarımsal üretici birlik
lerinde risturn istinası
6009 sayılı Kanunla Kurumlar
Vergisi Kanununun 5 inci mad
desinin birinci fıkrasının (i) bendi
ile yapılan düzenlemeye göre,
29/6/2004 tarihli ve 5200 sayılı
Tarımsal Üretici Birlikleri Kanu
nuna göre kurulan birliklerin
üyeleri ile yaptıkları muamele
ler hakkında da risturnlara ilikin
hükümler uygulanır.”
8. “5.12.2.1. Yasal düzenleme”
balıklı bölüm aağıdaki ekilde de
ğitirilmitir.
“6170 sayılı Kanunun 7 nci
maddesi ile 12/3/2011 tarihin
den itibaren geçerli olmak üze
re 4691 sayılı Kanunun geçici 2
nci maddesi aağıdaki ekilde
değitirilmitir.
“Yönetici irketlerin bu Ka
nun uygulaması kapsamında
elde ettikleri kazançlar ile böl
gede faaliyet gösteren gelir ve
kurumlar vergisi mükelleflerinin,
münhasıran bu bölgedeki yazı
lım ve ArGe faaliyetlerinden
elde ettikleri kazançları 31/12/
2023 tarihine kadar gelir ve ku
rumlar vergisinden müstesna
dır.
Bölgede çalıan ArGe ve
destek personelinin bu görevle
ri ile ilgili ücretleri, 31/12/2023
tarihine kadar her türlü vergi
den müstesnadır. Muafiyet
kapsamındaki destek personeli
sayısı ArGe personeli sayısının
yüzde onunu aamaz. Yönetici
irket, ücreti gelir vergisi istisna
sından yararlanan kiilerin böl
gede fiilen çalııp çalımadığını
denetler. Ancak, bölgelerde
yer alan giriimcilerin yürüttük
leri ArGe projesi kapsamında
çalıan ArGe personelinin,
bölgede yürüttüğü görevle ilgili
olarak yönetici irketin onayı ile
bölge dıında geçirmesi gere
idare kararları
ken süreye ait ücretlerinin bir
kısmı gelir vergisi kapsamı dı
ında tutulur. Kapsam dıında
tutulacak ücret miktarı, Maliye
Bakanlığının uygun görüü alı
narak hazırlanacak yönetme
likle belirlenir. Yönetici irketin
onayı ile bölge dıında geçiri
len sürenin bölgede yürütülen
görevle ilgili olmadığının tespit
edilmesi halinde, ziyaa uğratı
lan vergi ve buna ilikin ceza
lardan ilgili iletme sorumludur.
Bu madde hükümleri TÜBĐ
TAKMarmara Aratırma Mer
kezi Teknoloji Serbest Bölgesi
yönetici irketi, bu bölgede fa
aliyet gösteren gelir ve kurum
lar vergisi mükellefleri ile böl
gede çalıan aratırmacı, yazı
lımcı ve ArGe personelinin bu
görevleri ile ilgili ücretleri bakı
mından da uygulanır.”
9. “5.12.2.2. Yazılım ve ArGe faa
liyetlerinden elde edilen kazançlarda
kurumlar vergisi istisnasının kapsa
mı” ile “5.12.2.7. Đstisna uygulama
sında süre” balıklı bölümlerdeki
“31/12/2013” tarihi “31/12/2023” ola
rak, “5.12.2.2.1. Đstisna kapsamına
giren faaliyetler” balıklı bölüm ise
aağıdaki ekilde değitirilmitir.
“6170 sayılı Kanunun 1 inci
maddesi ile 12/3/2011 tarihin
den itibaren geçerli olmak üze
re 4691 sayılı Kanundaki bazı
tanımlar değitirilmi olup bu
Kanunun uygulanmasında;
Aratırma ve Gelitirme (Ar
Ge), aratırma ve gelitirme,
kültür, insan ve toplumun bilgi
sinden oluan bilgi dağarcığı
nın artırılması ve bunun yazılım
dahil yeni süreç, sistem ve uy
gulamalar tasarlamak üzere
kullanılması için sistematik bir
temelde yürütülen yaratıcı ça
lımalar,
Yazılım, bir bilgisayar, iletiim
cihazı veya bilgi teknolojilerine
dayalı bir diğer cihazın çalı
masını ve kendisine verilen veri
lerle ilgili gereken ilemleri
yapmasını sağlayan komutlar
dizisinin veya programların ve
bunların kod listesini, iletim ve
kullanım kılavuzlarını da içeren
belgelerin, belli bir sistematik
içinde, tasarlama, gelitirme
eklindeki ürün ve hizmetlerin
tümü ile bu ürün ya da mal ve
hizmetlerin lisanslama, kiralama
ve tüm hakları ile devretme gi
bi teslim ekillerinin tümü
olarak tanımlanmıtır.”
10. “5.12.3.1. Yasal düzenleme”
balıklı bölüm aağıdaki ekilde de
ğitirilmitir.
“5084 sayılı Kanunun 8. ve 9.
maddeleri ile 3218 sayılı Serbest
Bölgeler Kanununun 6 ncı
maddesinde değiiklik yapılmı
ve anılan Kanuna geçici 3 ün
cü madde eklenmitir.
5810 sayılı Kanunun 4 üncü
ve 7 nci maddeleri ile de 3218
sayılı Serbest Bölgeler Kanunu
nun 6 ncı ve geçici 3 üncü
maddesi hükümlerinde değiik
lik yapılmıtır. Anılan hükümler
aağıdaki gibidir:
“Madde 6 – Serbest bölge
ler, Türkiye Gümrük Bölgesinin
parçaları olmakla beraber;
serbest dolaımda olmayan
eyanın herhangi bir gümrük
rejimine tabi tutulmaksızın ve
serbest dolaıma sokulmaksızın,
gümrük mevzuatında öngörü
len haller dıında kullanılma
mak ya da tüketilmemek kay
dıyla konulduğu, ithalat vergi
leri ile ticaret politikası önlemle
rinin ve kambiyo mevzuatının
uygulanması bakımından Türki
ye Gümrük Bölgesi dıında ol
duğu kabul edilen ve serbest
dolaımdaki eyanın bir serbest
bölgeye konulması nedeniyle
normal olarak eyanın ihracına
bağlı olanaklardan yararlandı
ğı yerlerdir.
Bu bölgelerde gümrük ve
kambiyo mükellefiyetine dair
mevzuat hükümleri uygulan
maz.
Kullanıcıların tutmak zorun
da oldukları defterler ile düzen
leyecekleri belgelere ilikin ola
rak, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun hüküm
lerine bağımlı olmaksızın düzen
leme yapmaya Maliye Bakan
lığı yetkilidir.
Đleticiler ve kullanıcılar yatı
rım ve üretim safhalarında Ba
kanlar Kurulunca belirlenecek
vergi dıı teviklerden yararlan
dırılabilir.”
“Geçici Madde 3 Bu mad
denin yürürlüğe girdiği tarih iti
barıyla bu Kanuna göre kuru
lan serbest bölgelerde faaliyet
te bulunmak üzere ruhsat almı
mükelleflerin;
a) Bu bölgelerde gerçekle
tirdikleri faaliyetleri dolayısıyla
elde ettikleri kazançları, bu
maddenin yürürlüğe girdiği ta
rih itibarıyla faaliyet ruhsatların
da belirtilen süre ile sınırlı olmak
üzere gelir veya kurumlar vergi
sinden müstesnadır. Bu istisna
nın 31/12/1960 tarihli ve 193 sa
yılı Gelir Vergisi Kanununun 94
üncü maddesinin birinci fıkrası
nın (6) numaralı bendinin (b)
alt bendi kapsamında yapıla
cak tevkifata etkisi yoktur.
b) Bu bölgelerde istihdam
ettikleri personele ödedikleri
ücretler 31/12/2008 tarihine
kadar gelir vergisinden müs
tesnadır. Ancak, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
ruhsatlarında belirtilen süre
31/12/2008 tarihinden daha
önceki bir tarihte sona eriyorsa,
istisna uygulamasında ruhsatta
yer alan sürenin biti tarihi dik
kate alınır.
c) Bu bölgelerde gerçekle
tirdikleri faaliyetleri ile ilgili ola
rak yaptıkları ilemler 31/12/
2008 tarihine kadar her türlü
vergi, resim ve harçtan müs
tesnadır.
Avrupa Birliğine tam üyeli
ğin gerçekletiği tarihi içeren
yılın vergilendirme döneminin
sonuna kadar;
81
Mevzuat Değişikliklerim e v z u a t d e ğ i  i k l i k l e r i
a) Serbest bölgelerde üre
tim faaliyetinde bulunan mü
kelleflerin bu bölgelerde imal
ettikleri ürünlerin satıından el
de ettikleri kazançları gelir ve
ya kurumlar vergisinden müs
tesnadır. Bu istisnanın 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanununun 94 ün
cü maddesinin birinci fıkrasının
(6) numaralı bendinin (b) alt
bendi ile 5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanununun 15 inci ve 30
uncu maddeleri uyarınca yapı
lacak tevkifata etkisi yoktur.
b) Bu bölgelerde üretilen
ürünlerin FOB bedelinin en az %
85'ini yurt dıına ihraç eden
mükelleflerin istihdam ettikleri
personele ödedikleri ücretler
gelir vergisinden müstesnadır.
Bu oranı % 50'ye kadar indir
meye ve kanuni seviyesine ka
dar yükseltmeye Bakanlar Ku
rulu yetkilidir. Yıllık satı tutarı bu
oranın altında kalan mükellef
lerden zamanında tahsil edil
meyen vergiler cezasız olarak,
gecikme zammıyla birlikte tah
sil edilir.
c) Bu bölgelerde gerçekle
tirilen faaliyetlerle ilgili olarak
yapılan ilemler ve düzenlenen
kağıtlar damga vergisi ve harç
lardan müstesnadır.
Bu maddenin uygulanması
na ilikin usul ve esasları belir
lemeye Maliye Bakanlığı yetki
lidir.”
5084 sayılı Kanunla Serbest
Bölgeler Kanununda yapılan
değiiklikler 6/2/2004 tarih ve
25365 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanarak, yayımlandığı ta
rih itibarıyla yürürlüğe girmi bu
lunmaktadır.
3218 sayılı Kanunda 5084
sayılı Kanunla yapılan düzen
leme ile bölgelerde vergi mev
zuatına ilikin hükümlerin uygu
lanmasına balanılmı, tam ve
dar mükelleflerin bölgedeki ge
lir ve kurumlar vergisi muafiyeti
sona ermitir. 3218 sayılı Kanu
na 5084 sayılı Kanunun 9 uncu
BBilanco.
bursa
82
maddesiyle eklenen geçici 3
üncü madde ile de geçi dö
nemine ilikin istisna uygulaması
düzenlenmitir.
25/11/2008 tarih ve 27065
sayılı Resmî Gazete’de yayım
lanan 5810 sayılı Kanunla Ser
best Bölgeler Kanununun ge
çici 3 üncü maddesinde yapı
lan değiiklikler 1/1/2009 tari
hinden geçerli olmak üzere
yayımı tarihinde, 6 ncı madde
sinde yapılan değiiklik de ya
yımlandığı tarih itibarıyla yürür
lüğe girmitir.
5810 sayılı Kanunla yapılan
değiiklikler, Tebliğin bu bölü
münde yer alan kurumlar ver
gisi istisnasının uygulanmasına
ilikin açıklamalar açısından bir
farklılık getirmemektedir.”
11. “8.6.1. Muallak hasar ve taz
minat karılıkları” balıklı bölümün
dördüncü paragrafının son cümlesi
aağıdaki ekilde değitirilmitir.
“Muallak hasar ve tazminat
karılığının aktüeryal zincirleme
merdiven metodu kullanılmak
suretiyle hesaplanmasında, her
bir bran için gerçek durumu
en iyi yansıtan yöntemin belir
lenmesi, Hazine Müstearlığının
izni alınmadan bu yöntemin 3
yıl değitirilmemesi ve negatif
sonuç veren branlardaki tuta
rın da tamamının hesaplama
larda dikkate alınması gerek
mektedir. Bu ekilde hesapla
nan muallak hasar ve tazminat
karılıkları 2012 vergilendirme
döneminden itibaren gider
olarak indirilebilecektir. Söz ko
nusu hesaplamada, mükellef
lerin gerçek durumu en iyi yan
sıtan yöntemi seçmediklerinin
tespiti halinde ise gerekli tarhi
yatların yapılacağı tabiidir.”
12. “14.1. Beyannamenin veril
mesi” balıklı bölümün üç, dört, be
ve altıncı paragrafları aağıdaki e
kilde değitirilmitir.
“Đktisadi iletmelerin ortak
yönetimi veya sermayesi olsa
dahi faaliyetlerinin bağımsız ve
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
farklı olması halinde ayrı ayrı
mükellefiyet tesis ettirilmesi ge
rekmektedir. Aynı faaliyet ala
nında farklı iyerlerinde faaliyet
te bulunulması halinde ise tek
mükellefiyet tesis ettirilmesi
mümkündür. Ancak, farklı yö
netim, sermaye ya da organi
zasyonu olan iletmelerin ayrı
ayrı iktisadi iletme kabul edile
ceği tabiidir.
Örneğin; bir derneğe bağlı
maden suyu iletmesi ile birlikte,
özel poliklinik iletmesinin bu
lunması halinde bunların ser
maye veya yönetiminin ayrı
olup olmadığına bakılmaksızın,
her biri için ayrı ayrı kurumlar
vergisi mükellefiyeti tesis ettiril
mesi gerekmektedir.
Diğer yandan, bir vakfa ait
farklı illerde özel okul iletmeleri
nin bulunması halinde tüm okul
lar için tek bir iktisadi iletme
üzerinden kurumlar vergisi mü
kellefiyeti tesis edilebilecektir.
Aynı faaliyet alanında farklı
iyerlerinde faaliyette bulunul
ması nedeniyle her bir iyerinin
ayrı bir iktisadi iletme kabul
edilerek tesis edilen mükellefi
yet kayıtları, talep edilmesi ha
linde 1/1/2012 tarihinden itiba
ren terkin edilecek ve tek mü
kellefiyet kaydı açılacaktır.”
13. “15.2. Vergi kesintisi oranına
ilikin Bakanlar Kuruluna verilen
yetki” balıklı bölümün son paragra
fına aağıdaki cümle eklenmi ve
“15.3.1. Birden fazla takvim yılına
yaygın inaat ve onarım ilerine ili
kin olarak yapılan hakedi ödemele
ri” ile “15.3.2.1. Kooperatiflere ait ta
ınmazların kiralanması karılığında
yapılan kira ödemeleri” balıklı bö
lümlerde yer alan “1/1/2007” tarihi
“3/2/2009”, “2006/11447” sayısı ise
“2009/14594” olarak değitirilmitir.
“3/2/2009 tarihinden itiba
ren uygulanmak üzere 12/1/
2009 tarih ve 2009/14594 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı ile söz
konusu kesinti oranları belirlen
mitir.”
idare kararları
14. “15.3.3. Her nevi tahvil ve Ha
zine bonosu faizleri ile Toplu Konut
Đdaresi ve Özelletirme Đdaresince
çıkarılan menkul kıymetlerden sağ
lanan gelirler” balıklı bölümde
alt bölümler dahil balıklar ve
açıklamalarda yer alan “Özel
letirme Đdaresince çıkarılan
menkul kıymetlerden” ifadesi
“Özelletirme Đdaresince çıkarı
lan menkul kıymetler ve varlık
kiralama irketleri tarafından ih
raç edilen kira sertifikaların
dan”, “Özelletirme Đdaresince
çıkarılan menkul kıymetlerin”
ifadesi “Özelletirme Đdaresince
çıkarılan menkul kıymetler ve
varlık kiralama irketleri tarafın
dan ihraç edilen kira sertifikala
rının” eklinde değitirilmi ve
“15.3.3. Her nevi tahvil ve Hazi
ne bonosu faizleri ile Toplu Ko
nut Đdaresi ve Özelletirme Đda
resince çıkarılan menkul kıy
metlerden sağlanan gelirler”
balıklı bölümün sonuna aağı
daki paragraflar eklenmitir.
“Tam mükellef kurumlar ta
rafından yurt dıında ihraç edi
len tahvillerden elde edilen fa
izlerin vergilendirilmesinde, 279
seri no.lu Gelir Vergisi Genel
Tebliğinde yapılan açıklamala
rın göz önünde bulundurulması
gerekmektedir.
Tam mükellef varlık kiralama
irketleri tarafından yurt dıında
ihraç edilen kira sertifikaların
dan elde edilen gelirlerden
2011/1854 sayılı BKK ile değiik
2009/14594 sayılı Bakanlar Kuru
lu Kararı uyarınca 29/6/2011 ta
rihinden itibaren
* Vadesi 1 yıla kadar olanla
ra sağlanan gelirlerden %10,
* Vadesi 1  3 yıl arası olan
lara sağlanan gelirlerden %7,
* Vadesi 3  5 yıl arası olan
lara sağlanan gelirlerden %3,
* Vadesi 5 yıl ve daha uzun
olanlara sağlanan gelirlerden
%0
oranında vergi kesintisi yapı
lacaktır.”
15. “15.3.8. Vergiden muaf olan
kurumlara dağıtılan kâr paylarında
vergi kesintisi” balıklı bölümde yer
alan “22/7/2006 tarih ve 2006/
10731 sayılı” ifadesi “12/1/2009
tarih ve 2009/14594 sayılı” ek
linde değitirilmitir.
16. “15.3.9.2. Portföyü Türkiye’de
kurulu borsalarda ilem gören altın
ve kıymetli madenlere dayalı yatırım
fonları veya ortaklıklarının kazançları
üzerinden yapılacak vergi kesintisi”
balıklı bölümde yer alan paragrafın
sonuna aağıdaki cümle eklenmitir.
“Söz konusu kesinti oranı,
2009/14594 sayılı Bakanlar Kuru
lu Kararı ile 2008 yılı kazançları
na da uygulanmak üzere sıfır
olarak belirlenmitir.”
17. “15.3.9.3. Giriim sermayesi
yatırım fonları veya ortaklıklarının
istisna kazançları üzerinden yapıla
cak vergi kesintisi”, “15.3.9.4.
Gayrimenkul yatırım fonları ve
ya ortaklıklarının istisna kazanç
ları üzerinden yapılacak vergi
kesintisi” balıklı bölümlerde yer
alan “2003/6577” sayısı “2009/
14594” olarak değitirilmitir.
18. “15.4. Vergi kesintilerine ili
kin beyannamenin verilme yeri ve
zamanı” balıklı bölümünün üçüncü
paragrafının sonuna aağıdaki cüm
le eklenmitir.
“371 sıra no.lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği ile yapı
lan belirlemeye göre muhtasar
beyanname ertesi ayın baın
dan yirmi üçüncü günü sonuna
kadar verilebilecektir.”
19. “15.6.2. Vergi kesintisi oranı”
balıklı bölümde yer alan
“22/7/2006 tarih ve 2006/10731
sayılı” ifadesi “12/1/2009 tarih
ve 2009/14594 sayılı” olarak
değitirilmitir.
20. “15.6.6. Avans kâr payı dağı
tımı” balıklı bölüm aağıdaki ekil
de değitirilmitir.
“Kurumlar vergisi mükellefle
rince avans kâr payı dağıtımı
yapılması halinde, dağıtılan kâr
payları üzerinden elde edenin
hukuki niteliğine göre vergi ke
sintisi yapılacaktır. Kesilen vergi
ler, avans kâr payı dağıtımının
yapıldığı aya ait muhtasar be
yanname ile beyan edilecektir.
Avans kâr payı dağıtımında
kurum ortakları açısından elde
etme, kurumun yıllık safi kazan
cının kesinleip, kârın nakden
veya hesaben dağıtıldığı, diğer
bir ifadeyle avansın kâr dağıtım
kararı uyarınca dağıtılan kâr
dan mahsup edildiği tarihte
gerçekleecektir. u kadar ki;
bu süre, ilgili hesap dönemine
ilikin beyannamenin verilmesi
gereken tarihi içeren hesap
döneminin sonunu geçemeye
cektir.
Avans kâr payı dağıtılması
halinde, transfer fiyatlandırması
yoluyla örtülü kazanç dağıtımı
hükümleri uygulanmayacaktır.
Ancak, hesap dönemi itiba
rıyla zarar doğması veya safi
kazancın avans olarak dağıtımı
yapılan kârdan düük çıkması
halinde, transfer fiyatlandırması
yoluyla örtülü kazanç dağıtımı
hükümleri uygulanacaktır. Aynı
husus, birden fazla takvim yılına
yaygın inaat ve onarım ilerinin
bitiminde zarar doğması veya
safi kazancın avans olarak da
ğıtımı yapılan kârdan düük ol
ması halinde de geçerlidir. Bu
nedenle, Gelir Vergisi Kanu
nunda belirtilen (. abacı) esas
lara göre birden fazla takvim yı
lına yaygın inaat ve onarım i
leri ile uğraan mükelleflerin,
dağıtılabilecek avans kâr payı
tutarlarını, devam eden ilerin
gerçekleen maliyet ve hake
dileri arasındaki müspet fark
tan, kesinti suretiyle ödenen
vergiler, varsa geçmi yıl zarar
larının tamamı ile kanunlara ve
esas sözlemeye göre ayrılmak
zorunda olan yedek akçeler
düüldükten sonra kalan kısmın
yarısı üzerinden hesaplamaları
gerekmekte olup bu hesapla
manın yapılması için ayrıca bir
bilanço düzenlemesine gerek
bulunmamaktadır.”
83
Mevzuat Değişikliklerim e v z u a t d e ğ i  i k l i k l e r i
21. “30.2. Vergi kesintisi uygu
lamasına ilikin Bakanlar Kuruluna
verilen yetki” balıklı bölümün
son paragrafına aağıdaki
cümle eklenmi ve “30.4.1. Bir
den fazla takvim yılına yaygın
inaat ve onarım ileri ile uğra
an dar mükellef kurumlara
yapılan hakedi ödemeleri”,
“30.4.2. Serbest meslek kazanç
ları” ile “30.4.3. Gayrimenkul
sermaye iratları” balıklı bölüm
lerde yer alan “1/1/2007” tarihi
“3/2/2009”
olarak,
“2006/
11447” sayısı ise “2009/14593”
olarak değitirilmitir.
“3/2/2009 tarihinden geçerli
olmak üzere 12/1/2009 tarih ve
2009/14593 sayılı Bakanlar Kuru
lu Kararı ile söz konusu kesinti
oranları belirlenmitir.”
22. “30.4.4. Menkul sermaye irat
ları” balıklı bölümün üçüncü parag
rafı aağıdaki ekilde değitirilmi,
dördüncü
paragrafındaki
“Özelletirme Đdaresince çıkarı
lan menkul kıymetlerden” ifa
desi “Özelletirme Đdaresince
çıkarılan menkul kıymetler ve
varlık kiralama irketleri tarafın
dan ihraç edilen kira sertifikala
rından” eklinde değitirilmi,
beinci paragrafı yürürlükten
kaldırılmı ve dördüncü parag
rafından sonra gelmek üzere
aağıdaki paragraflar eklen
mitir.
“Gelir Vergisi Kanununun
geçici 67 nci maddesinde ise
aynı Kanunun 75 inci maddesi
nin ikinci fıkrasının (5) numaralı
bendinde yazılı menkul serma
ye iratları ile (1/1/2006 tarihin
den önce ihraç edilen menkul
kıymetlerden elde edilenler ha
riç) (7), (12) ve (14) numaralı
bentlerinde yer alan menkul
sermaye iratları üzerinden %15
oranında kesinti yapılacağı
hükme bağlanmıtır.”
“Tam mükellef kurumlar ta
rafından yurt dıında ihraç edi
len tahvillerden elde edilen fa
izlerin vergilendirilmesinde, 279
BBilanco.
bursa
84
seri no.lu Gelir Vergisi Genel
Tebliğinde yapılan açıklamala
rın göz önünde bulundurulması
gerekmektedir.
Tam mükellef varlık kiralama
irketleri tarafından yurt dıında
ihraç edilen kira sertifikaların
dan elde edilen gelirlerden
2011/1854 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ile değiik 2009/14593
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
uyarınca 29/6/2011 tarihinden
itibaren
* Vadesi 1 yıla kadar olanla
ra sağlanan gelirlerden %10,
* Vadesi 1  3 yıl arası olan
lara sağlanan gelirlerden %7,
* Vadesi 3  5 yıl arası olan
lara sağlanan gelirlerden %3,
* Vadesi 5 yıl ve uzun olan
lara sağlanan gelirlerden %0
oranında vergi kesintisi yapı
lacaktır.
Öte yandan, her nevi ala
cak faizlerinden, 2009/14593
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
uyarınca 3/2/2009 tarihinden
itibaren
Yabancı devletler, uluslara
rası kurumlar veya yabancı
bankalardan ya da bulunduğu
ülkede mutad olarak kredi
vermeye yetkilendirilmi olup
sadece ilikili bulunduğu kurum
lara değil tüm gerçek ve tüzel
kiilere kredi veren kurumlardan
alınan her türlü krediler için
ödenecek faizlerden (katılım
bankalarının kendi usullerine
göre yurt dıından sağladıkları
fonlar ve benzeri kaynaklar için
ödedikleri kâr payları dahil) %0,
Bankaların 5411 sayılı Ban
kacılık Kanunu uyarınca uygun
görülen ikincil sermaye benzeri
kredileri ile bankaların ve diğer
kurumların bir akım veya varlık
portföyüne dayalı olarak yurt
dıında menkul kıymetletirme
yöntemiyle temin ettikleri kredi
leri için ödenecek faizler üze
rinden %1,
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
Katılım bankaları tarafından
ödenen kâr payları hariç ol
mak üzere, mal tedarikinden
kaynaklanan vade farkları üze
rinden %5,
Diğerlerinden %10
oranında vergi kesintisi yapı
lacaktır.
Ayrıca, bankaların 5411 sa
yılı Bankacılık Kanunu uyarınca
uygun görülen ikincil sermaye
benzeri kredileri ile bankaların
ve diğer kurumların bir akım
veya varlık portföyüne dayalı
olarak yurt dıında menkul kıy
metletirme yöntemiyle temin
ettikleri kredileri için ödenecek
faizler üzerinden yapılacak
vergi kesintisi uygulamasında,
bahse konu kredi temini ilem
lerine yönelik sözlemelerin Ka
rarnamenin yürürlük tarihi olan
3/2/2009 tarihinden önce dü
zenlenmi olması halinde öde
necek
faiz
tutarlarının,
2006/11447 sayılı Bakanlar Kuru
lu Kararı dikkate alınmak üzere
vergi kesintisine tabi tutulması
gerekmektedir.”
23. “30.4.5. Gayrimaddi hakların
satı, devir ve temliki” ile “30.4.8.
Sergi ve panayır kazançları” balıklı
bölümlerinde yer alan “1/1/
2007” tarihi “3/2/2009”, “2006/
11447” sayısı “2009/14593” ola
rak; “30.4.6. Dar mükellef kurum
lara veya kurumlar vergisinden
muaf dar mükelleflere dağıtılan
kâr payları” balıklı bölümde yer
alan “22/7/2006 tarih ve 2006/
10731 sayılı” ifadesi “12/1/2009
tarih ve 2009/ 14593 sayılı” ola
rak, “30.4.7. Yurt dıı itirak ka
zançları üzerinden dar mükellef
kurumlara dağıtılan kâr payları”
ile “30.4.9. Yıllık veya özel be
yanname veren dar mükellef
kurumların menkul sermaye ira
dı sayılan kazançlarından ana
merkeze aktarılan tutarlar” ba
lıklı bölümlerde yer alan “2006/
10731” sayısı “2009/ 14593” ola
rak değitirilmitir.
Tebliğ olunur.
idare kararları
118 SERĐ NO'LU KATMA DEĞER VERGĐSĐ GENEL TEBLĐĞĐ
16.05.2012 Tarih ve 28294 Sayılı Resmi Gazete
Kapsam
Katma değer vergisi (KDV)
uygulamalarına yönelik olarak
aağıdaki düzenleme ve açık
lamaların yapılmasına gerek
duyulmutur.
A) 3996 sayılı Kanuna Göre Yap
ĐletDevret veya 3359 sayılı Kanuna
Göre Kiralama Karılığı Yaptırılan
Projelerde KDV Đstisnası Uygulaması
31/3/2012 tarihli ve 6288 sa
yılı Katma Değer Vergisi Kanu
nu ile Bazı Yatırım ve Hizmetle
rin YapĐletDevret Modeli
Çerçevesinde
Yaptırılması
Hakkında Kanunda ve Kamu
Đhale Kanununda Değiiklik Ya
pılmasına Dair Kanunun 1 inci
maddesi ile 3065 sayılı KDV Ka
nununa geçici 29 uncu madde
eklenmek suretiyle 8/6/1994 ta
rihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve
Hizmetlerin
YapĐletDevret
Modeli Çerçevesinde Yaptırıl
ması Hakkında Kanuna göre
yapiletdevret modeli çerçe
vesinde gerçekletirilecek pro
jeler ve 7/5/1987 tarihli ve 3359
sayılı Sağlık Hizmetleri Temel
Kanununun ek 7 nci maddesi
ne göre Yüksek Planlama Kuru
lu tarafından kiralama karılığı
yaptırılmasına karar verilen
sağlık tesislerine ilikin projeler
den bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce ihale veya
görevlendirme ilanı yayımlan
mı ancak teklif alınmamı
olanlar ile 31/12/2023 tarihine
kadar ihale veya görevlendir
me ilanı yayımlanacak olanla
rın; ihale edilmesi ile görevlen
dirilen veya projeyi üstlenenle
re yatırım döneminde proje
kapsamında yapılan mal tes
limleri ve hizmet ifaları 4/4/2012
tarihinden itibaren katma de
ğer vergisinden istisna edilmi,
aynı maddenin Bakanlığımıza
verdiği yetkiye istinaden istisna
uygulamasına ilikin usul ve
esaslar aağıda belirlenmitir.
1. Đstisnanın Kapsamı
1.1. Đstisnadan Yararlanacak
Projeler
Đstisnadan;
 3996 sayılı Bazı Yatırım ve
Hizmetlerin
YapĐletDevret
Modeli Çerçevesinde Yaptırıl
ması Hakkında Kanuna göre
yapiletdevret modeli çerçe
vesinde gerçekletirilecek pro
jeler,
 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri
Temel Kanununun ek 7 nci
maddesine göre Yüksek Plan
lama Kurulu tarafından kirala
ma karılığı yaptırılmasına karar
verilen sağlık tesislerine ilikin
projeler,
Yukarıdaki
projelerden
4/4/2012 tarihinden önce ihale
veya görevlendirme ilanı ya
yımlanmı ancak teklif alınma
mı projeler,
Bu projelerden 31/12/2023
tarihine kadar ihale veya gö
revlendirme ilanı yayımlanacak
olanlar, yararlanır.
1.2. Đstisna Kapsamına Giren
Đlemler
Bu Tebliğin (1.1.) ayrımında
sayılan projelere ilikin olarak;
Bu projeler kapsamındaki
ilerin ihale edilmesi,
Görevlendirilen veya pro
jeyi üstlenenlere yatırım döne
minde yapılacak teslim ve hiz
metler,
KDV'den istisna tutulur.
Yatırım dönemi, söz konusu
projelere ilikin olarak ilgili idare
ile yapılan sözlemelere göre
belirlenir. Yatırım dönemi süre
sinde (sürenin uzatılması ya da
kısaltılması eklinde) ortaya çı
kacak değiikler, ilgili idare ta
rafından doğrudan Gelir Đdare
si Bakanlığına bildirilir.
1.3. Đstisna Kapsamına Giren Mal
ve Hizmetler
Đstisna; bu Tebliğin (1.1.) ay
rımında belirtilen projeleri üstle
nen ana yüklenicilere, doğru
dan bu projelere yönelik olarak
yapılacak teslim ve hizmetler
ile ithalat ilemlerine uygulanır.
Ancak, doğrudan proje ile
ilgili olmayan mobilya, mefru
at ve benzeri demirbalar ile
binek otomobili, insan taıma
ya mahsus otobüs, minibüs ve
benzeri araç alımları istisna
kapsamında değerlendirilme
yecektir. Đstisna kapsamında
değerlendirilmeyecek olan bu
alımların yedek parça, yakıt,
tadil, bakım ve onarım masraf
ları ile idari hizmet birimlerinin
tadil, bakım, onarım, ısıtma,
aydınlatma giderleri, her türlü
büro malzemesi, kırtasiye, yiye
cek, giyecek gibi alımlar ve
temizlik hizmetlerinde de istisna
uygulanmayacaktır.
2. Đstisnanın Uygulanması
Bu Tebliğin (1.1.) ayrımında
sayılan projelerden birisini üst
lenen ana yüklenici mükellef
ler, söz konusu projeler kapsa
mında (projeyle ilgili bilgilere
de yer vermek kaydıyla) kendi
lerine yapılacak teslim ve hiz
metlere istisna uygulanması ta
lebiyle doğrudan Gelir Đdaresi
Bakanlığına bir yazı ile müra
caat ederler. Gelir Đdaresi Ba
kanlığı istisna talebinde bulu
nan mükellef ve projenin istisna
kapsamına giren projelerden
olup olmadığına, talepte bulu
nan mükellefin bu projenin ana
yüklenicisi konumunda bulu
nup bulunmadığına, yatırım
döneminin sona erdiği tarih ve
benzeri hususlara yönelik ola
rak projeyi ihale eden ilgili ida
reden bir yazı ile bilgi ister.
Projeyi ihale eden ilgili ida
renin olumlu yazısına istinaden
85
İdare Kararları
durum mükellefin bağlı bulun
duğu vergi dairesi bakanlığı
(VDB)/defterdarlığa bildirilir, ilgi
li VDB veya defterdarlık Tebliğ
ekinde yer alan (Ek:1) yazıyı
düzenleyerek mükellefe verir.
Đstisnadan yararlanmak iste
yen mükellefler, istisna kapsa
mında yapacakları mal ve
hizmet alımlarında, bu yazının
imza ve kae tatbik edilmi bir
suretini satıcıya vermek; ithalat
ilemlerinde ise ilgili gümrük
idaresine ibraz etmek suretiyle
istisna kapsamında ilem ya
pılmasını talep ederler.
Satıcılar yaptıkları teslim ve
hizmet ifalarına ilikin faturada,
bu Tebliğin (1.1.) ayrımındaki
açıklamaları da göz önünde
bulundurmak suretiyle KDV he
saplamazlar.
Đstisna tek safhada uygula
nacak olup, projeyi üstlenen
mükellefe mal teslimi ve hizmet
ifasında bulunan mükelleflerin
istisna kapsamında yaptıkları
teslim ve hizmetlere yönelik
alımlarında KDV istisnası uygu
lanması söz konusu değildir.
Satıcılar, alıcı tarafından bir
nüshası kendilerine verilen istis
na yazısını 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun muhafaza ve ibraz
hükümleri gereğince saklamak
zorundadırlar.
Ayrıca, ana yüklenici firma
nın istisnadan yararlanma art
larını kaybetmesi halinde bu
durum projeyi ihale eden ilgili
idare tarafından istisnadan ya
rarlanma artlarının kaybedil
diği tarihe de yer verilmek sure
tiyle GĐB’e bildirilir.
3. Đade Uygulaması
Projeyi üstlenen firmalara
mal teslimi ve hizmet ifasında
bulunan mükellefler, istisna
kapsamında yapmı oldukları
teslim ve hizmetleri ait oldukları
dönemler itibariyle KDV be
yannamesinin "Tam Đstisna Kap
samındaki Đlemler" tablosunun
318 kod numaralı "3996 sayılı
Kanuna göre YapĐletDevret
BBilanco.
bursa
86
mevzuat değiiklikleri
veya 3359 sayılı Kanuna göre
Kiralama Karılığı Yaptırılan Pro
jelere Đlikin Teslim ve Hizmetler"
balıklı satırında beyan ederler.
Đstisna kapsamında yapılan tes
lim ve hizmetlere ait yüklenilen
KDV'nin indirim yoluyla telafi
edilemeyen kısmı, 84 Seri No.lu
KDV Genel Tebliğinin mal ihra
cından doğan KDV iadesindeki
esaslar çerçevesinde mükellef
lerin talebi doğrultusunda nak
den veya mahsuben iade edilir.
Đade talebi bir dilekçe ile
yapılır. Dilekçeye;
Tebliğ ekinde yer alan
(Ek:1) yazının alıcı mükellef ta
rafından imza ve kae tatbik
edilmek suretiyle onaylanmı
bir örneği,
Yüklenilen KDV listesi ve
tablosu,
Đlemin gerçekletiği dö
neme ait indirilecek KDV listesi,
 Đstisna kapsamında düzen
lenen satı faturalarının listesi,
eklenir.
4. Teklifleri Alınmı ya da Đhalesi
veya Görevlendirmesi Yapılmı
Đlerde Đstisna Uygulaması
KDV Kanununun geçici 29.
maddesinin ikinci fıkrasında, "Bu
maddenin yürürlüğe girdiği ta
rihten önce teklifleri alınmı ya
da ihalesi veya görevlendirmesi
yapılmı ilerde; görevli irketin
veya yüklenicinin bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itiba
ren üç ay içinde talepte bu
lunması halinde bu maddenin
yürürlük tarihinden sonra birinci
fıkra kapsamındaki mal teslimleri
ve hizmet ifaları da katma de
ğer vergisinden müstesna tutu
lur. u kadar ki, bu istisnanın uy
gulanabilmesi için görevli irke
tin veya yüklenicinin proje ne
deniyle yatırım döneminde yük
leneceği katma değer vergisi
tutarının, indirim yoluyla telafi
edilebileceği tarihe kadar, pro
jenin ana kredi finansman koul
larına göre oluacak finansman
maliyeti tutarı veya buna isabet
eden sürenin, ilgisine göre; i
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
letme süresi öngörülen projeler
de iletme süresinden, kira ön
görülen projelerde kira tutarın
dan veya kira süresinden indiri
leceği hususunun bu irketler ta
rafından, içeriği idarece belirle
necek taahhütname ile taah
hüt edilmesi ve bu taahhüdün
idarece kabul edilmesi gerekir.
Đndirimler, ilgili projelere ait söz
lemelerde öngörülen esaslar
dikkate alınarak yapılır." hük
müne yer verilmitir.
Buna göre, maddenin yürür
lüğe girdiği 4/4/2012 tarihinden
önce teklifleri alınmı ya da iha
lesi veya görevlendirmesi ya
pılmı ilerde de bu madde
kapsamında istisna uygulanabi
lecektir.
Đstisnadan faydalanmak is
teyen mükellefler geçici 29.
maddenin yürürlüğe girdiği
4/4/2012 tarihinden itibaren üç
ay içinde, ii taahhüt ettikleri ilgili
idareye doğrudan müracaat
ederler. Projeyi ihale eden ida
re, projenin KDV Kanununun
geçici 29 uncu maddesinde
sayılan projelerden olduğunu,
talepte bulunan mükellefin bu
projenin ana yüklenicisi konu
munda bulunduğunu, görevli
irketin veya yüklenicinin proje
nedeniyle yatırım döneminde
yükleneceği KDV tutarının indi
rim yoluyla telafi edilebileceği
tarihe kadar, projenin ana kredi
finansman koullarına göre olu
acak finansman maliyeti tutarı
veya buna isabet eden sürenin,
ilgisine göre; iletme süresi ön
görülen projelerde iletme süre
sinden, kira öngörülen projeler
de kira tutarından veya kira sü
resinden indirilmesini taahhüt et
tiğini ve bu taahhüdün idarele
rince kabul edildiğini, dolayısıyla
firmanın söz konusu istisnadan
yararlandırılmasında herhangi
bir sakınca bulunmadığını bir
yazı ile Gelir Đdaresi Bakanlığına
bildirir.
Projeyi ihale eden idarenin
olumlu yazısına istinaden mü
kellefin istisnadan yararlanma
idare kararları
talebiyle ilgili olarak bu Tebliğin
(2.) ayrımında belirtildiği ekilde
hareket edilir.
5. Sorumluluk Uygulaması
Đstisnadan yararlanmak iste
yen mükelleflerin istisna yazısının
imza ve kae tatbik edilmi bir
suretini mal teslimi ve hizmet ifa
sında bulunan satıcıya vermele
ri gerekmektedir. Bu yazı olma
dan istisna uygulanması halin
de, ziyaa uğratılan vergi, ceza,
zam ve faizlerden teslim veya
hizmeti yapan mükellefler ile bir
likte teslim veya hizmet yapılan
alıcı da müteselsilen sorumlu
olacaktır.
Kendisine teslim veya hizme
tin istisna kapsamına girdiğini
gösteren belge verilen satıcı
mükellefler, baka bir art ara
maksızın istisna kapsamında i
lem yapacaktır. Daha sonra i
lemin, istisna için ilgili düzenle
melerde belirtilen artları batan
taımadığı ya da artların daha
sonra ihlal edildiğinin tespiti ha
linde, ziyaa uğratılan vergi ile
buna bağlı ceza, faiz ve zamlar,
kendisine istisna kapsamında
teslim veya hizmet yapılan alı
cıdan aranacaktır.
B) KDV Genel Tebliğlerinde Yapı
lan Değiiklikler
1. 43 Seri No.lu KDV Genel Teb
liğinin "Đstisna Kapsamına Gi
ren Mallar" balıklı (A/3) bölü
mü aağıdaki ekilde değiti
rilmitir.
"Her türlü mal teslimleri (4760
sayılı Özel Tüketim Vergisi Ka
nununa ekli I Sayılı Listede yer
alan mallar hariç) için uygula
ma kapsamında ilem yapılabi
lecektir. Hizmet ifalarında ise
bu kapsamda ilem yapılması
mümkün değildir."
2. 117 Seri No.lu KDV Genel Teb
liğinin "4. DÜZELTME ĐLEM
LERĐ" bölümünün (4.2.2.)
maddesinde yer alan ör
nek aağıdaki ekilde de
ğitirilmitir.
"Örnek: Konfeksiyon top
tancısı (A)' dan 100.000 tuta
rında 1.000 parçalık %8 KDV
oranına tabi fason i siparii
alan imalatçı (B) tarafından,
2012/Nisan döneminde bu ile
ilgili olarak fatura düzenlemi,
faturada gösterilen (100.000 x
0,08 =) 8.000 tutarındaki
KDV'nin (8.000 x 0,5 =) 4.000 tu
tarlık kısmı (B)'ye ödenmi,
(8.000 x 0,5 =) 4.000 tutarlık kıs
mı ise (A) tarafından tevkifata
tabi tutularak sorumlu sıfatıyla
beyan edilmitir.
(B), bu sipariin 200 adetlik
kısmını zamanında teslim ede
mediğinden bedelde ¨20.000
tutarında bir azalma meydana
gelmitir.
2012/Mayıs döneminde or
taya çıkan bu değiiklik nede
niyle tarafların karılıklı düzelt
me yapması gerekmektedir.
Buna göre (B), (A) ya 20.000
ile birlikte bu tutara ait (20.000 x
0,08 =) 1.600 tutarındaki KDV'
nin tevkifata tabi tutulmayan
(1.600 x 0,5 = ) 800 tutarındaki
kısmını (toplam 20.800) iade
edecek, 2012/Nisan dönemin
de beyan ettiği 800 tutarındaki
KDV'yi 2012/Mayıs dönemine ait
1 No.lu KDV Beyannamesinde
indirim konusu yapacaktır.
(A) ise 2012/Nisan dönemin
de indirim konusu yaptığı 800 tu
tarındaki KDV'yi, 2012/ Mayıs
döneminde 1 No.lu KDV Be
yannamesi ile beyan edecektir.
(A)'nın bu fason sipari ne
deniyle tevkifata tabi tutarak
beyan ettiği verginin, 20.000 tu
tarına isabet eden kısmı olan
(1.600 x 0,5 =) 800 aynı zaman
da indirim konusu yapılmı ol
duğundan, bir düzeltme ile
mine konu olmayacaktır."
Tebliğ olunur.
GELĐR VERGĐSĐ KANUNUNUN GEÇĐCĐ 67. MADDESĐNE ĐLĐKĐN BKK No: 2012/3141
Resmi Gazete Tarihi: 18.05.2012
MADDE 1  22/7/2006 tarihli
ve 2006/10731 sayılı Kararna
menin eki Kararın 1 inci mad
desinin birinci fıkrasının (a)
bendinin (1) numaralı alt bendi
ile (ç) bendi aağıdaki ekilde
değitirilmitir.
"1) (1), (2) ve (3) numaralı
fıkralarda yer alan oran; hisse
senetlerine ve hisse senedi en
dekslerine dayalı olarak yapı
lan vadeli ilem ve opsiyon söz
lemeleri, Đstanbul Menkul Kıy
No: 28296
metler Borsasında ilem gören
aracı kurulu varantları dahil
olmak üzere hisse senetleri
(menkul kıymetler yatırım ortak
lıkları hisse senetleri hariç) ve
hisse senedi yoğun fonların ka
tılma belgelerinden elde edilen
kazançlar için % 0,"
ilem gören aracı kurulu va
rantları dahil olmak üzere hisse
senetleri (menkul kıymetler yatı
rım ortaklıkları hisse senetleri ha
riç) ve hisse senedi yoğun fonla
rın katılma belgelerinden elde
edilen kazançlar için % 0, diğer
kazançlar için % 10."
"ç) (11) numaralı fıkrada yer
alan oran; hisse senetlerine ve
hisse senedi endekslerine dayalı
olarak yapılan vadeli ilem ve
opsiyon sözlemeleri, ĐMKB’ de
MADDE 2  Bu Karar yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3  Bu Karar hükümle
rini Maliye Bakanı yürütür.
87
İdare Kararları
mevzuat değiiklikleri
Đdare Kararları
Tarih: 30.01.2012
Konusu: 193 sayılı Gelir Vergi
si Kanununun geçici 73 üncü
maddesinin Anayasa Mahke
mesi Kararı ile iptali üzerine ya
pılacak ilemler
Đlgili olduğu maddeler: Gelir
Vergisi Kanunu Geçici Madde
73, 5084 Sayılı Kanun Madde 3
Đlgili olduğu kazanç türleri: Üc
retler
1. Giri
14.02.2012 tarihli ve 28204
sayılı Resmi Gazetede yayım
lanan 22.12.2011 tarihli ve Esas
No:2010/7 ve Karar No:2011/
172 sayılı Anayasa Mahkemesi
Kararı ile 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununa 04.06.2008 tarihli ve
5766 sayılı Kanunun 8 inci
maddesi ile eklenen geçici 73
üncü maddesi, 06.06.2008 tari
hinden önce 29.01.2004 tarihli
ve 5084 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesi kapsamında yatırıma
balayarak gelir vergisi stopajı
tevikinden faydalanması ge
reken mükellefler yönünden ip
tal edilmitir. Anılan karar uya
rınca yapılacak ilemlere ilikin
açıklamalar bu Sirkülerin konu
sunu oluturmaktadır.
2. Uygulamanın Esasları
Konuya
ilikin
Anayasa
Mahkemesi Kararı 14/02/2012
tarihinde Resmi Gazetede ya
yımlandığından 06/06/2008 ta
rihinden önce 5084 sayılı Kanu
nun 3 üncü maddesi kapsa
mında yatırıma balayan mü
kellefler, kararın Resmi Gazete
de yayımlandığı tarihten itiba
BBilanco.
bursa
88
GELĐR ĐDARESĐ BAKANLIĞI
GELĐR VERGĐSĐ SĐRKÜLERĐ /81
Sayı: VUK  51 / 2012 01 / Form Ba ve Form Bs  12
ren aağıda yapılan açıklama
lar çerçevesinde tevikten ya
rarlanabileceklerdir.
5084 sayılı Kanun kapsa
mında bulunan illerdeki iyerle
rinde, istihdam sağlayan ive
renler, gelir vergisi stopajı teviki
kapsamında hesaplayacakları
tevik tutarının terkini ile ücretli
ler için hesaplayacakları asgari
geçim indirimi tutarını beyan
name üzerinden hesaplaya
cakları toplam gelir vergisi sto
paj tutarından birlikte mahsup
edeceklerdir. Bu ilem sonu
cunda mahsup veya terkin ko
nusu yapılamayan tutarın kal
ması halinde bu tutar muhtasar
beyannamenin 2 No.lu Tablo
sunun (5) numaralı satırında
gösterilecektir.
Bu çerçevede, 5084 sayılı
Kanun kapsamında gelir vergisi
stopajı tevikinden yararlan
mak isteyen mükellefler, ubat
ayına ait olup Mart ayında ve
recekleri muhtasar beyanna
melerini yukarıda yer verilen
açıklamalar uyarınca düzenle
yebileceklerdir. Ancak her
hangi bir ekilde ubat2012
dönemine ait muhtasar be
yannamede 14/02/201229/02/
2012 dönemine ilikin anılan
ekilde mahsup ve terkin ile
mini yapamamı olan mükellef
ler, bu nedenle eksik yararlan
mı oldukları terkin tutarlarını
Mart2012 dönemine ilikin Ni
san2012 ayında verilecek
muhtasar
beyannamelerine
dâhil edebileceklerdir.
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
3. Düzenlenecek Belgeler
Đkinci bölümde zikredilen
mükelleflerce 14/02/2012 tari
hinden itibaren 4 Seri No.lu Ya
tırımların ve Đstihdamın Teviki
Genel Tebliği ekinde yer alan
"Gelir Vergisi Stopajı Tevikine
Đlikin Bildirim" ile "Gelir Vergisi
Stopajı Teviki Kapsamında Đs
tihdam Edilen Ücretlilere Đlikin
Bilgiler" tabloları düzenlenecek,
ayrıca 265 Seri No.lu Gelir Ver
gisi Genel Tebliğinde öngörü
len "Asgari Geçim Đndirimine Ait
Bordro "da tevik kapsamındaki
içiler için hesaplanan asgari
geçim indirimi tutarları muhta
sar beyannamenin 1 No.lu Tab
losunun (22) numaralı satırına
aktarılacaktır.
4. Diğer Mükellefler Hakkındaki
Uygulama
Gelir Vergisi Kanununun
geçici 73 üncü maddesi hük
mü, 06.06.2008 tarihinden son
ra 5084 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesi kapsamında yatırıma
balayarak gelir vergisi stopajı
tevikinden faydalanan mükel
lefler yönünden yürürlükte bu
lunduğundan bu mükellefler,
267 Seri No.lu Gelir Vergisi Ge
nel Tebliğinin "5. 5084 sayılı Ka
nun kapsamında gelir vergisi
stopajı tevikinden yararlanan
iverenlerce istihdam edilen
ücretlilerin asgari geçim indirimi
karısındaki durumu" balıklı bö
lümünde açıklanan esaslar
dairesinde tevikten yararlan
maya devam edeceklerdir.
Duyurulur.
idare kararları
GELĐR ĐDARESĐ BAKANLIĞI
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri/23
Tarih: 25.04.2012
Sayı: KVK23 /20122 / Yatırım Đndirimi  16
Konusu: Geçici Vergi Dö
nemlerinde Yeniden Değerle
me Oranı
Đlgili olduğu maddeler: Vergi
Usul Kanunu Mükerrer Madde
298 Gelir Vergisi Kanunu Geçici
Madde 69
Đlgili olduğu kazanç türleri: Ticari
213 sayılı Vergi Usul Kanu
nunun mükerrer 298 inci mad
desinin (B) fıkrasına istinaden
yıllık olarak hesaplanan ve Ba
kanlığımızca ilan edilen yeni
den değerleme oranına, vergi
kanunlarından
kaynaklanan
nedenlerden dolayı geçici
Kazanç, Zirai Kazanç
vergi dönemlerinde de ihtiyaç
duyulmaktadır.
2012 yılı birinci geçici vergi
döneminde uygulanacak ye
niden değerleme oranı % 3,05
(yüzde üç virgül sıfır be) olarak
tespit edilmitir.
Duyurulur.
GELĐR ĐDARESĐ BAKANLIĞI
GELĐR VERGĐSĐ KANUNU SĐRKÜLERĐ / 82
Tarih: 02.05.2012
Konusu: Muhtasar Beyan
namelerde Stopaja Tabi Öde
melerin Bildirilmesi
Đlgili olduğu maddeler: Gelir
Vergisi Kanunu Madde 94, 99
Kurumlar Vergisi Kanunu 15, 30
Vergi Usul Kanunu Mükerrer 257
nci maddesi
1. Giri
Mükelleflerin, 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanununun 15 ve 30
uncu maddeleri gereğince
yaptıkları ödemeler ve tahak
kuk ettirdikleri kazanç ve iratlar
ile bunlardan tevkif ettikleri
vergileri bildirdikleri Muhtasar
Beyanname üzerinde yapıla
cak değiikliğe bağlı olarak,
tevkifata tabi ödemelerin Muh
tasar Beyanname ile bildirilme
sine ilikin açıklamalar bu Sirkü
lerin konusunu oluturmaktadır.
2. Tevkifata Tabi Ödemelerin
Muhtasar Beyanname Đle Bildirilmesi
Gelir Vergisi Kanununun 94
üncü maddesinin birinci fıkra
sında, kamu idare ve müesse
Sayı: GVK82/20124/ Muhtasar Beyanname
seleri, iktisadî kamu müessese
leri, sair kurumlar, ticaret irket
leri, i ortaklıkları, dernekler, va
kıflar, dernek ve vakıfların ikti
sadî iletmeleri, kooperatifler,
yatırım fonu yönetenler, gerçek
gelirlerini beyan etmeye mec
bur olan ticaret ve serbest
meslek erbabı, zirai kazançları
nı bilanço veya zirai iletme he
sabı esasına göre tespit eden
çiftçilerin maddede sayılan
ödemeleri (avans olarak öde
nenler dahil) nakden veya he
saben yaptıkları sırada tevkifat
yapmaya mecbur oldukları be
lirtilmitir.
Aynı Kanunun 99 uncu
maddesinde; "Muhtasar be
yannamenin ekil, içerik ve ek
leri ile üçer aylık verilen beyan
namelerin dönemini aylık ola
rak belirlemeye ve tevkifat ko
nuları itibarıyla ayrı ayrı beyan
name verme mecburiyeti ge
tirmeye Maliye Bakanlığı yetki
lidir." hükmü yer almaktadır.
Kurumlar Vergisi Kanununun
14 üncü maddesinin sekizinci
fıkrasında, beyannamelerin e
kil, içerik ve eklerinin Maliye Ba
kanlığınca belirleneceği ve
mükelleflerin beyanlarını bu
beyanname ile yapmak veya
bu beyannamelerde yazılı bil
gilere uygun olarak bildirmek
zorunda oldukları belirtilmi
olup, 15 inci maddesinin birinci
fıkrasında da bu maddeye gö
re tevkifat yapmak zorunda
olanlar sayılmı bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun mükerrer
257 nci maddesinin birinci fıkra
sının (4) numaralı bendine göre
Maliye Bakanlığı'nın; "Bu Kanu
nun 149 uncu maddesine göre
devamlı bilgi vermek zorunda
olanlardan istenilen bilgiler ile
vergi beyannameleri ve bildi
rimlerin, ifre, elektronik imza
veya diğer güvenlik araçları
konulmak suretiyle Đnternet de
dâhil olmak üzere her türlü
elektronik bilgi iletiim araç ve
ortamında verilmesi, beyan
name ve bildirimlerin yetki ve
rilmi gerçek veya tüzel kiiler
aracı kılınarak gönderilmesi hu
suslarında izin vermeye veya
89
idare kararları
İdare Kararları
zorunluluk getirmeye, beyan
name, bildirim ve bilgilerin ak
tarımında uyulacak format ve
standartlar ile uygulamaya ili
kin usul ve esasları tespit etme
ye, bu zorunluluğu beyanna
me, bildirim veya bilgi çeitleri,
mükellef grupları ve faaliyet
konuları itibarıyla ayrı ayrı uygu
latmaya" yetkili olduğu hükme
bağlanmıtır.
Bu çerçevede, Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesi
ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun 15 ve 30 uncu
maddeleri uyarınca tevkifata
tabi olan;
 Yıllara yaygın inaat ve
onarım ileri ile uğraanlara
yapılan hakediler,
 Zirai kazançlar,
 Serbest meslek kazançları,
ları
 Gayrimenkul sermaye irat
üzerinden yapılan tevkifat
lar nedeniyle, bu tevkifatlara
ilikin olarak ödeme yapılanın
adı, soyadı (ünvanı), adresi,
vergi dairesi, vergi kimlik numa
rası; ödemenin türü, gayrisafi
tutarı; kesilen vergi tutarı Muh
tasar Beyannamenin ilgili bö
lümünde gösterilmekteydi.
Gelir ve Kurumlar Vergisi
Kanunları ile Vergi Usul Kanu
nunun yukarıda belirtilen mad
deleriyle Bakanlığımıza verilen
yetkiye dayanılarak, Muhtasar
Beyanname üzerinde yapılan
değiiklik sonucunda;
 Bu sirkülerin yayım tarihini
içeren vergilendirme döne
minden itibaren, yıllara yaygın
inaat ve onarım ileri ile uğra
anlara yapılan hakediler, zirai
kazançlar, serbest meslek ka
zançları ve gayrimenkul ser
maye iratları üzerinden yapılan
tevkifatlar nedeniyle,
 1 Ağustos 2012 tarihini içe
ren vergilendirme döneminden
itibaren tevkifata tabi menkul
sermaye iratları üzerinden yapı
lan tevkifatlar nedeniyle
Muhtasar
Beyannamenin
‘‘Tevkifata Tabi Ödemelere Ait
Bildirim (Ücret ve Ücret Sayılan
Ödemeler Hariç)'' bölümünde,
Ödeme Yapılanın Adı, Soyadı
(Ünvanı), Adresi, T.C. Kimlik
Numarası veya Vergi Kimlik
Numarası, Vergi Dairesi, Öde
menin Tür Kodu, Gayrisafi Tuta
rı, Ödemeye Ait Düzenlenen
Belgenin Türü, Tarihi, Seri ve Sıra
Numarası ve Kesilen Vergi Tuta
rı bilgilerine yer verilmesi ge
rekmektedir.
Bu zorunluluğa uymayan,
eksik veya yanıltıcı bilgi veren
mükellefler hakkında Vergi Usul
Kanununda öngörülmü olan
cezai müeyyidenin uygulan
ması cihetine gidilecektir.
Duyurulur.
MALĐYE BAKANLIĞI
Gelir Đdaresi Bakanlığı Özelgesi
Tarih: 20.03.2012
Konu: Đ ortaklığının zararla
rının, ortaklarının kurum ka
zancının tespitinde indirim ko
nusu yapılmasının mümkün
olmadığı hk.
Özelge talep formunda; ir
ketinizin %50 ortağı olduğu i or
taklığının 2011 yılında tasfiyesi
nin tamamlandığı ve faaliyeti
nin zararla sonuçlandığı belirti
lerek, tasfiye sonucu payınıza
düen tutarın kayıtlarınızda yer
alan tutardan az olması nede
niyle aradaki farkın, vergi mat
rahının tespitinde gider olarak
indirilip indirilemeyeceği konu
sunda Bakanlığımız görüü ta
lep edilmektedir.
BBilanco.
bursa
90
Sayı: B.07.1.GĐB.4.99.16.02KVK288
5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 2. maddesinin ye
dinci fıkrasında i ortakları aynı
maddenin diğer fıkralarında
yazılı kurumların kendi araların
da veya ahıs ortaklıkları ya da
gerçek kiilerle, belli bir iin bir
likte yapılmasını ortaklaa yük
lenmek ve kazancını payla
mak amacıyla kurdukları ortak
lıklardan bu ekilde mükellefi
yet tesis edilmesini talep eden
ler eklinde tanımlanmıtır.
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin “2.5. Đ Ortak
lıkları” balıklı bölümünde ko
nuya ilikin ayrıntılı açıklamalar
yapılmı olup “2.5.3. Đin biti
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
minde ortaya çıkan zararların
durumu” balıklı alt bölümün
de,
“... … …
Đ ortaklıkları ise Kurumlar
Vergisi Kanununda ayrı bir ku
rum olarak değerlendirilmekte
ve kurumlar vergisi mükellefi
olarak sayılmaktadırlar. Đ ortak
lıklarının faaliyetinden doğan
kazanç, kurumlar vergisine tabi
tutulmakta ve vergi sonrası ka
zanç ortakların hisselerine göre
ortaklara dağıtılmaktadır.
Kurumlar vergisi mükellefle
rinin zararlarının, bu mükellefle
rin ortaklarınca indirilebilmesi
mümkün olmayıp aynı durum
idare kararları
kurumlar vergisi mükellefi i or
taklarının zararları için de ge
çerlidir.” açıklamalarına yer ve
rilmitir.
Yukarıdaki açıklamalardan
anlaılacağı üzere, irketinizin
%50 ortağı olduğu i ortaklığının
zararlarının irketiniz kurum ka
zancının tespitinde indirim ko
nusu yapılması mümkün değil
dir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
GELĐR ĐDARESĐ BAKANLIĞI
Diyarbakır Vergi Dairesi Bakanlığı Özelgesi
Tarih: 08.03.2012
Sayı: B.07.1.GĐB.4.21.15.01GV2012/745
Konu: Serbest Meslek Erba
bının Geçmi Yıllara Ait Bağkur
ve Topluluk Sigortası Primlerini
Hangi Yılda Đndirim Konusu Ya
pılabileceği
Đlgide kayıtlı özelge talep di
lekçenizle, ... TC kimlik numara
sında ... faaliyetinden dolayı ...
Vergi Dairesi Müdürlüğünün
mükellefi
bulunduğunuzu,
20042011 takvim yıllarındaki
(topluluk) sigorta ve bağkur
primlerini maddi imkansızlıklar
nedeniyle süresinde ödeye
mediğinizi, ancak 6111 sayılı
Yasa ile prim borçlarınızı yapı
landırıp defaten ödeme yaptı
ğınızı belirterek, tarafınızca
ödenen prim borçlarının, 2011
yılı Gelir Vergisi Beyannamesin
de indirim konusu yapılıp ya
pılmayacağı hususunda Ba
kanlığımız görüünün bildirilmesi
istenilmitir.
Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun "Serbest
meslek kazancının tarifi" balıklı
65 inci maddesinde; "Her türlü
serbest meslek faaliyetinden
doğan kazançlar serbest mes
lek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti;
sermayeden ziyade ahsi me
saiye, ilmi veya mesleki bilgiye
veya ihtisasa dayanan ve ticari
mahiyette olmayan ilerin ive
rene tabi olmaksızın ahsi so
rumluluk altında kendi nam ve
hesabına yapılmasıdır." hükmü
yer almıtır.
Aynı Kanunun "Mesleki gi
derler" balıklı 68 inci madde
sinde ise serbest meslek ka
zancının tespitinde indirilecek
giderler bentler halinde sayılmı
olup, 1 numaralı bendinde
mesleki kazancın elde edilmesi
ve idame ettirilmesi için öde
nen genel giderlerin, 8 numa
ralı bendinde serbest meslek
faaliyetleri dolayısıyla emekli
sandıklarına ödenen giri ve
emeklilik aidatları ile mesleki te
ekküllere ödenen aidatların
serbest meslek kazancının tes
pitinde hasılattan gider olarak
indirim konusu yapılabileceği
hüküm altına alınmıtır.
Konu ile ilgili olarak yayım
lanan 110 Seri No'lu Gelir Vergi
si Genel Tebliğinde, BağKur
Kanunu kapsamına giren ser
best meslek erbabının, Gelir
Vergisi Kanununun 68/8 inci
maddesi hükmüne dayanarak
hasılatlarından emekli aidatı
veya sosyal sigorta primi indir
memi olmaları artıyla, anılan
Kanun gereğince ödedikleri
BağKur giri keseneği ve prim
lerini gider yazmaları gerek
mekte ise de, bu kimselerin de
BağKur giri keseneği ve prim
lerini serbest meslek kazançları
ile ilgili olarak verecekleri yıllık
beyannamelerinde gösterdik
leri gelirden indirmelerinin uy
gun bulunduğu açıklanmıtır.
Sigortası Kanununun "Primlerin
Ödenmesi" balıklı 88 inci
maddesinde; Kuruma fiilen
ödenmeyen prim tutarlarının
gelir vergisi ve kurumlar vergisi
uygulamasında gider yazıla
mayacağı hüküm altına alın
mıtır.
Yukarıda yer alan açıkla
malar çerçevesinde; ödemi
olduğunuz
sosyal
güvenlik
(BağKurtopluluk
sigortası)
primleri, gelirin elde edildiği yıl
da ödenmi olduğunun tevsik
edilmesi kaydıyla hangi yıla ait
olduğuna bakılmaksızın fiilen
ödendiği yılda indirim konusu
yapılacak olup, söz konusu
primlerin geç ödenmesi dolayı
sıyla ilgili mevzuat uyarınca
ödenen gecikme zammı, Am
me Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun
uyarınca
ödenen gecikme zammı niteli
ğinde olduğundan, mesleki ka
zancınızın tespitinde gider ola
rak dikkate alınması mümkün
bulunmamaktadır.
Ayrıca tarafınızca ödenen
primlerin, beyan edilen mesleki
kazancın yetersiz olması veya
zarar beyan edilmesi halinde
müteakip yıllarda devreden
geçmi yıl zararı olarak indiril
mesi mümkün değildir.
Bilgi edinilmesini rica ede
rim.
Öte yandan; 5510 sayılı Sos
yal Sigortalar ve Genel Sağlık
91
İdare Kararları
idare kararları
Yargı Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararı
Tarih: 22.12.2011
19 Mayıs 2012 Tarihli Resmi Ga
zete Sayı: 28297
ĐTĐRAZ YOLUNA BAVURAN: Bur
sa 2. Vergi Mahkemesi
ĐTĐRAZIN KONUSU: 18.2.2009
günlü, 5838 sayılı Bazı Kanunlar
da Değiiklik Yapılması Hakkında
Kanun’un, geçici 3. maddesinin
“Tahsil edilmi tutarlar red ve ia
de edilmez.” biçimindeki son
cümlesinin
Anayasa’nın
10.
maddesine aykırılığı savıyla iptali
istemidir.
I OLAY
Davacı adına ikmalen salınan
ve tahsil edilen özel tüketim ver
gisinin, 5838 sayılı Kanun’un, ge
çici 3. maddesi uyarınca iadesi
isteminin reddi üzerine açılan
davada, itiraz konusu kuralın
Anayasa’ya aykırı olduğu kanısı
na varan Mahkeme, iptali için
bavurmutur.
II ĐTĐRAZIN GEREKÇESĐ
Bavuru kararının gerekçe bö
lümü öyledir:
“Anayasanın 10. maddesinin
1. fıkrasında belirtilen eitlik ilkesi,
bu ilkeden yararlananlar açısın
dan bir temel hak, yani eit ilem
görmeyi ya da ayrım gözetil
memesini isteme hakkını doğur
duğu tartımasızdır. Bununla bir
likte eitlik, aynı zamanda, muha
taplarını yani devlet organları ve
idare makamları anayasal bir
buyruk ile devlet yönetiminde
benimsenmesi gereken, egemen
temel bir ilkeyi vurgulamaktadır.
Eitlik ilkesi, ekli hukuki eitlik
ve maddi hukuki eitlik olarak iki
anlamda yorumlanabilir. ekli
hukuki eitlikten kastedilen ka
BBilanco.
bursa
92
Esas No: 2010/118
Karar No: 2011/170
nunların genel ve soyut nitelik ta
ıması, yani kapsadığı herkese
eit olarak uygulanmasıdır. Ana
yasanın 10’uncu maddesinin,
hiçbir kiiye, aileye, zümreye ve
ya sınıfa “imtiyaz” tanınamaya
cağı yolundaki ikinci fıkrası da bu
anlamda bir eitliği hedeflediği
anlaılmaktadır. Nitekim Anaya
sa Mahkemesi, 06.07.2000 tarih
ve E. 2000/21, K. 2000/16 sayılı
kararında,
Anayasa’nın
10.
maddesinde belirtilen “yasa
önünde eitlik ilkesi” hukuksal du
rumları aynı olanlar için söz konu
su olduğunu; bu ilke ile eylemli
değil hukuksal eitlik öngörüldü
ğü; eitlik ilkesinin amacı, aynı
durumda bulunan kiilerin yasa
larca aynı ileme bağlı tutulma
larını sağlamak ve kiilere yasa
karısında ayırım yapılmasını ve
ayrıcalık tanınmasını önlemek ol
duğu; bu ilkeyle, aynı durumda
bulunan kimi kii ve topluluklara
ayrı kurallar uygulanarak yasa
karısında eitliğin çiğnenmesinin
yasaklandığı; durum ve konum
larındaki özellikler, kimi kiiler ya
da topluluklar için değiik kuralla
rı gerekli kılabileceği; aynı hukuk
sal durumlar aynı, ayrı hukuksal
durumlar ayrı kurallara bağlı tutu
lursa Anayasa’nın öngördüğü
eitlik ilkesi çiğnenmi olmaya
cağı ifade edilmitir. Ancak üp
hesiz ki, eitlik ilkesinin anlamını
ekli hukuki eitlikle sınırlandırmak
mümkün değildir. Maddi hukuki
eitlik, ekli eitliğin ötesinde, aynı
durumda bulunanlar için haklar
da ve ödevlerde, yararlarda ve
yükümlülüklerde, yetkilerde ve
sorumluluklarda, fırsatlarda ve
hizmetlerde eit davranma zo
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
runluluğunu içermektedir. Bu an
lamda eitlik ilkesinin ihlal edilmi
olup olmadığının anlaılabilmesi
için Anayasaya uygunluk dene
timinde sadece kanunların genel
ve soyut nitelik taıyıp taımadık
larının değil, onların içeriklerinin
de aratırılması gerekir.
Bu kapsamda; itiraza konu
Kanun kuralının genel ve soyut
ve dolayısıyla ekli anlamda eit
lik ilkesini gözetir nitelikte olduğu
açıktır. Ancak söz konusu Kanun
kuralının maddi hukuk anlamın
da eitlik ilkesi ile örtüüp örtü
mediği madde içeriğinde yapı
lacak analizle mümkün olacaktır.
Bu doğrultuda 5838 sayılı Kanu
nun geçici 3. maddesi ile, esa
sında daha önceleri yapılan
vergilendirmeden devletin bir
egemen olarak vazgeçmesini,
bu vazgeçmeden kaynaklı uy
gulamanın da ne ekilde olması
gerektiği hususu düzenlenmitir.
Bu çerçevede oluan bu yeni
durum ile yeni tarhiyatlar yapıl
mamı, yapılan tarhiyatlar ise
terkin edilmitir. Ancak itiraza ko
nu “Tahsil edilmi tutarlar red ve
iade edilmez.” yasa hükmü ne
deniyle daha evvelinden tarh ve
tahakkuk aaması geçip tahsilatı
yapılan vergilerin iadesine engel
olunmutur. Böylece söz konusu
Kanun kuralı, aynı durumda olup
aynı verginin Özel Tüketim Vergi
sinin mükellefi olan kiiler nokta
sında vergisel yükümlülüklerini
zamanında yerine getiren ile ge
tirmeyen, incelemeye dayalı ola
rak yapılan tarhiyatlarda hakkın
da incelemeye balanılan ile
balanılmayan, tahakkuk eden
vergileri zamanında ödeyen ile
idare kararları
ödemeyenler arasında Anaya
sa’nın 10. maddesinde bahsedi
len eitlik ilkesine aykırılık olutur
mutur.
Bu hukuki durum maddi olay
kapsamında ele alındığında ise;
davacı irket, hakkında daha
önce vergi incelemesi yapıldığı
için tarhiyatlara muhatap olmu
ken, davacı ile aynı vergi yüküm
lülüğünü doğuracak aynı nitelik
te emtiayı ithal eden ancak hak
larında henüz vergi incelemesi
yapılmamı diğer mükellefler ile
ya da tarhiyatlara muhatap ol
makla birlikte yasal yükümlülü
ğünü süresinde yerine getirmeyip
ödemede bulunmayan mükel
lefler arasında yani eitler arasın
da tesis edilmesi gereken (yatay)
eitlik ilkesinin zedelendiğini gös
termektedir. Ayrıca yasal sorum
luluklarını yerine getirmekte ace
le edip hukuka uygun davranan
mükelleflerin korunması gerektiği
yerde söz konusu Kanun hükmü
ile
cezalandırılması
sonucu
doğması ise iin diğer boyutudur.
Böylece eitler arasında gözetil
mesi gereken adalet (yatay
adalet) gözetilmemi; kurallara
uygun hareket eden mükellefler
itiraz konusu hükümle üzerlerinde
bırakılan ekstra mali yükümlülükle
bir nevi cezalandırılmıtır.
Açıklanan nedenlerle; Ana
yasa’nın 152. maddesi uyarınca
bir davaya bakmakta olan
mahkemenin, o dava sebebiyle
uygulanacak bir kanunun Ana
yasa’ya aykırı olduğu kanısına
götüren görüünü açıklayan ka
rarı ile Anayasa Mahkemesine
bavurması gerektiğini düzenle
yen 2949 sayılı Kanunun 28.
maddesinin 2. fıkrası uyarınca;
5838 sayılı “Bazı Kanunlarda De
ğiiklik Yapılması Hakkında Ka
nun”un Geçici 3. maddesinin
“Tahsil edilmi tutarlar red ve ia
de edilmez.” hükmünün iptali
için Anayasa Mahkemesine ba
vurulmasına, dosyadaki belge
örneklerinin Anayasa Mahkemesi
Bakanlığına
gönderilmesine,
Anayasa Mahkemesince bir ka
rar verilinceye kadar veya dos
yanın anılan Mahkemeye gidi
inden itibaren be aylık sürenin
dolmasına kadar davanın bekle
tilmesine, 11.11.2010 tarihinde
oybirliği ile karar verildi.”
III ESASIN ĐNCELENMESĐ
Bavuru kararı ve ekleri, iin
esasına ilikin rapor, itiraz konusu
Yasa kuralı, dayanılan Anayasa
kuralı ve bunların gerekçeleri ile
diğer yasama belgeleri okunup
incelendikten sonra gereği görü
ülüp düünüldü:
A Anlam ve Kapsam
5838 sayılı Kanun’un itiraz ko
nusu kuralı içeren geçici 3. mad
desinde de 4760 sayılı Özel Tüke
tim Vergisi Kanunu’na ekli (II) sa
yılı listede yer alan ve 1.8.2002
21.7.2005 tarihleri arasında 87.03
G.T.Đ.P. numarasından özel tüke
tim vergisi beyan edilmesi gere
kirken 87.04 G.T.Đ.P. numarasın
dan özel tüketim vergisi beyan
edilen araçlarla ilgili olarak, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarih
ten önceki dönemler için özel tü
ketim vergisi tarhiyatı yapılma
yacağı, daha önce yapılan tar
hiyatlardan vazgeçileceği, ta
hakkuk eden tutarların terkin edi
leceği kuralına yer verilmitir.
Sözü edilen geçici 3. madde,
ikmalen yapılan ek tarhiyatlara
yönelik olup mükelleflerin beyan
larına göre belirlenen asıl vergiyi
kapsamamaktadır. Madde ile ek
vergi tarhiyatları kaldırıldığından
bunlara bağlı olarak kesilen vergi
cezaları da kendiliğinden kalka
caktır. Hakkında henüz ek tarh
ya da tahakkuk ilemi yapılma
mı ya da yapılmı ancak tahak
kuk eden vergiyi henüz ödeme
mi olan mükellefler ise ek vergi
ödemesi
yapmayacaktır.
3.
maddenin iptali istenilen “Tahsil
edilmi tutarlar red ve iade edil
mez.” cümlesi ile beyana göre
tarh edilen asıl vergi haricinde
sonradan ikmalen uygulanan ek
vergilendirme ileminde tarh ve
tahakkuk aaması geçilerek tah
sili gerçekletirilen tutarların red
ve iade edilmeyeceği öngörül
mütür.
B Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
Bavuru kararında, geçici 3.
madde ile devletin egemenlik
gücüne dayanarak vergiden
vazgeçtiği, yeni tarhiyatların ya
pılmadığı, yapılanların terkin
edildiği ancak maddenin iptali
istenilen cümlesi ile daha önce
den tarh ve tahakkuk aamasını
geçip tahsil edilen vergilerin ia
desine engel olunduğu, zama
nında vergi yükümlülüğünü yeri
ne getiren ile getirmeyen, ince
lemeye dayalı olarak yapılan
tarhiyatlarda hakkında incele
meye balanılan ile balanılma
yan, tahakkuk eden vergileri
zamanında ödeyen ile ödeme
yenler arasında eitlik ilkesine ay
kırılık olutuğu, hukuka uygun
davranan mükelleflerin korun
ması gerektiği halde Kanun
hükmü ile fazladan mali yük al
tında bırakılarak bir anlamda ce
zalandırıldığı, bu nedenlerle itiraz
konusu kuralın Anayasa’nın 10.
maddesine aykırı olduğu ileri sü
rülmütür.
Anayasa’nın 10. maddesinde
öngörülen eitlik ilkesi, hukuksal
durumları aynı olanlar için söz
konusudur. Bu ilke ile eylemli de
ğil hukuksal eitlik öngörülmekte
dir. Eitlik ilkesinin amacı, aynı du
rumda bulunan kiilerin yasalar
ca aynı ileme bağlı tutulmalarını
sağlamak ve kiilere yasa karı
sında ayrım yapılmasını ve ayrı
calık tanınmasını önlemektir. Bu
ilkeyle, aynı durumda bulunan
kimi kii ve topluluklara ayrı kural
lar uygulanarak yasa karısında
eitliğin ihlali yasaklanmıtır. Yasa
önünde eitlik, herkesin her yön
den ayrı kurallara bağlı tutula
cağı anlamına gelmez. Durum
ve konumlarındaki özellikler, kimi
kiiler ya da topluluklar için deği
ik kuralları gerekli kılabilir. Aynı
hukuksal durumlar aynı, ayrı hu
kuksal durumlar farklı kurallara
93
idare kararları
Yargı Kararları
bağlı tutulursa Anayasa’nın ön
gördüğü eitlik ilkesi ihlâl edilmi
olmaz.
Vergi, devletin egemenlik
gücüne dayanarak kamu gider
lerine katılımı sağlamak amacıy
la kiilerden aldığı ekonomik de
ğerdir. Gerçek veya tüzel kiiler
den mali güçlerine göre hukuk
sal zor altında ve karılıksız olarak
alınır. Vergi sisteminin, ilkeleri, ku
ralları ve unsurlarıyla istikrarlı ve
düzenli olması ve bu düzenin ko
runması asıl olup, yasa koyucu
da anayasal ilkeler çerçevesin
de bunu sağlamakla ve kuralla
rını koymakla yükümlüdür. Hukuk
devletinde yasa koyucu, Anaya
sa ve vergi hukukunun temel ilke
lerine bağlı kalarak, kamu yararı
ve kamu düzeni gibi nedenlerle
yeni vergi koyabilir, oranlarını
değitirebilir veya kaldırabilir.
Anayasa ve yasalarla kamu
giderlerinin karılanabilmesi için
herkese bir ödev olarak öngörü
len vergi ödeme yükümlülüğü
nün, zamanında ve eksiksiz yeri
ne getirilmesi gerekir. Ancak,
devletin de üzerine düen görevi
yerine getirmesi gerektiği açıktır.
Devletin vergilendirme yetkisi,
vergide yasallık, eitlik, mali güç
ve genellik gibi kimi anayasal il
kelerle sınırlandırılmıtır.
Đptali istenilen kuralın yer aldı
ğı geçici 3. maddeye göre, 4760
sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanu
nuna ekli (II) sayılı listede yer alan
ve 1.8.2002 – 21.7.2005 tarihleri
arasında 87.03 G.T.Đ.P. numara
sından beyan edilmesi ve
ödenmesi gereken özel tüketim
vergisinde tartıma bulunma
maktadır. Mükellefler, belirtilen
tarihler arasında vergiye tabi
olan araçların tanımlanmasında
esas alınan ölçütlerin değitiril
mesi nedeniyle, 87.04 G.T.Đ.P.
numarasından diğer bir anlatım
la yanlı tarife pozisyonundan
özel tüketim vergisi beyanında
bulunmu ve buna göre vergileri
tarh ve tahakkuk ettirilerek tahsil
edilmitir. Geçici 3. madde, 87.03
G.T.Đ.P. numarasından beyan
edilmesi ve ödenmesi gerektiği
halde 87.04 tarife pozisyonundan
beyan edilen araçlarla ilgili bu
beyana göre tarh veya tahak
kuk edilmi vergi dıında ek vergi
tarhiyatının
yapılmayacağını,
daha önce yapılanlardan vaz
geçileceğini, tahakkuk eden tu
tarların ise terkin edileceğini ön
görmü ancak fazlaya ilikin ola
rak tarh, tahakkuk aaması geçi
lerek tahsil edilen tutarların red
ve iade edilmeyeceğini belirtmi
tir. Düzenlemeyle, hukuksal ola
rak aynı durumda olan mükellef
ler arasında zamanında ödeme
yapan ile yapmayan arasında
olumsuz bir fark yaratılmaması
gerektiği halde, vergisini ödeye
nin aleyhine ve eitlik ilkesine ay
kırı ekilde fark oluturulmutur.
Açıklanan nedenlerle itiraza
konu kural, Anayasa’nın 10.
maddesine aykırıdır; iptali gerekir.
IV SONUÇ
18.2.2009 günlü, 5838 sayılı
Bazı Kanunlarda Değiiklik Yapıl
ması Hakkında Kanun’un Geçici
3. maddesinin “Tahsil edilmi tu
tarlar red ve iade edilmez.” bi
çimindeki son cümlesinin Anaya
sa’ya aykırı olduğuna ve ĐPTALĐ
NE, 22.12.2011 gününde OYBĐR
LĐĞĐYLE karar verildi.
Anayasa Mahkemesi Kararı
Tarih: 12.01.2012
19 Mayıs 2012 Tarihli Resmi Ga
zete Sayı: 28297
ĐTĐRAZIN
KONUSU:
9.6.1932
günlü, 2004 sayılı Đcra ve Đflas Ka
nunu’nun 88. maddesinin ikinci
fıkrasının sonuna, 17.7.2003 gün
lü, 4949 sayılı Đcra ve Đflas Kanu
nunda Değiiklik Yapılmasına Da
ir Kanun’un 21. maddesiyle ekle
nen cümlede yer alan “alacaklı
nın muvafakatı ve” ibaresinin
Anayasa’nın 2., 13. ve 35. mad
delerine aykırılığı savıyla iptali ve
yürürlüğünün durdurulması iste
midir.
BBilanco.
bursa
94
Esas No: 2010/90
Karar No: 2012/4
I OLAY
Tarafı olmadığı icra takibinde,
elinde bulundurduğu ve kendisi
ne ait olduğunu iddia ettiği mal
lar, icra müdürlüğü tarafından
haczedilen üçüncü kiinin, açtığı
istihkak davasında, itiraz konusu
kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu
kanısına varan Mahkeme iptali
için bavurmutur.
II ESASIN ĐNCELENMESĐ
Bavuru kararı ve ekleri, iin
esasına ilikin rapor, itiraz konusu
Yasa kuralı, dayanılan Anayasa
kuralları ve bunların gerekçeleri
ile diğer yasama belgeleri oku
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
nup incelendikten sonra gereği
görüülüp düünüldü:
A Anlam ve Kapsam
2004 sayılı Đcra ve Đflas Kanu
nu’na göre, haciz ileminin konu
sunu, borçlunun taınır ve taın
maz malları ile üçüncü kiilerdeki
alacakları ve diğer malvarlığı
hakları oluturur. Haczedilecek
malın üçüncü kiinin elinde ol
ması haciz yapılmasına engel
değildir. Haciz ilemi sırasında
borçlunun elinde bulunan malla
rın yanında, üçüncü kii elinde
bulanan ancak borçluya ait ol
duğu iddia edilen mallar da
idare kararları
haczedilebilir. Üçüncü kiinin
kendisine ait olduğunu iddia et
mesine rağmen yasal zorunluluk
nedeniyle bu mallar haczedilebi
lir ancak istihkak iddiası haciz tu
tanağına yazılır. Açılacak istihkak
davası ile malların mülkiyetinin
kime ait olduğu belirlenir.
Mülkiyet sahibi belirleninceye
kadar haczedilen malların mu
hafazası usulü, itiraz konusu kuralı
da içeren 88. maddede düzen
lenmi, haczedilen taınır malların
türüne göre hangi tedbirlerin uy
gulanacağı belirtilmitir.
4949 sayılı Kanun’un 21.
maddesi ile eklenen itiraz konusu
kural uyarınca kıymetli evrak dı
ındaki diğer taınır mallar, mas
rafı alacaklıdan pein alınarak,
uygun bir yerde saklanabileceği
gibi alacaklı izin verdiği takdirde,
istendiği zaman geri verilmek ko
ulu ile geçici olarak borçlu ya
da üçüncü kiiye yediemin ola
rak da bırakılabilir. Alacaklı mu
vafakat etmez ise üçüncü kiinin
hak iddia ettiği ve elinde bulun
durduğu mallar haczedildikten
sonra üçüncü kii elinde bırakı
lamayacak, elinden alınarak ya
baka birine yediemin olarak bı
rakılacak ya da muhafaza altına
alınacaktır. Đcra görevlisinin bu
konuda takdir hakkı bulunma
maktadır. Üçüncü kii, elinde bu
lunan mallar hakkında haciz sıra
sında istihkak iddiasında bulunsa
ve bu iddia haciz tutanağına ya
zılsa dahi, alacaklının muvafakatı
olmadığı sürece, bu mallar yedi
emin olarak üçüncü kii elinde
bırakılamayacaktır.
B Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
Bavuru kararında, 2004 sayılı
Đcra ve Đflas Kanunu’nun 88.
maddesinin 2. fıkrasının üçüncü
cümlesine göre alacaklı muva
fakat etmez ise borç ile ilgisi ol
mayan üçüncü kiilerin mallarının
haczedilerek muhafaza altına
alınmasının mümkün olduğu ay
rıca üçüncü kiilerin, dava açma
külfeti alacaklıya ait olmasına
rağmen mallarını kurtarabilmek
için dava açmak zorunda kaldık
ları, iptali istenen ibare nedeniyle
malı elinde bulunduran üçüncü
kiilerin lehine karine getiren 2004
sayılı Kanun hükümlerinin uygu
lanamaz hale geldiği, itiraza ko
nu kuralın, hukuk devleti ilkesi ile
bağdamadığı, mülkiyet hakkının
kullanılmasını hukuka aykırı olarak
kısıtladığı, bu nedenlerle Anaya
sa’nın 2., 13. ve 35. maddelerine
aykırı olduğu ileri sürülmütür.
Anayasa’nın 2. maddesinde
belirtilen hukuk devleti, insan
haklarına dayanan, bu hak ve
özgürlükleri koruyup güçlendiren,
eylem ve ilemleri hukuka uygun
olan, her alanda adaletli bir hu
kuk düzeni kurup bunu gelitire
rek sürdüren, hukuk güvenliğini
sağlayan, Anayasa’ya aykırı du
rum ve tutumlardan kaçınan,
hukuku tüm devlet organlarına
egemen kılan, Anayasa ve yasa
larla kendini bağlı sayan, yargı
denetimine açık olan devlettir.
Hukuk devletinin en temel un
surlarından birisi olan hukuki gü
venlik ilkesi, bireyleri keyfi yöne
timlere ve belirsizliklere karı ko
rumak için hukuk kurallarının
açık, anlaılabilir ve öngörülebilir
olmasını gerektirir. Hukuki güven
lik ilkesi mülkiyet sahibi olan kiile
rin her türlü hakkının da korun
masını gerektirir. Bu aynı zaman
da mülkiyet hakkının sağladığı
güvencenin de bir sonucudur.
Kazanılmı haklara saygı ilkesi de
hukukun genel ilkeleri ve hukuk
devleti kavramı içerisinde yer alır.
Bu ilkenin temel amacı da birey
lerin hukuk güvenliğini sağlamak
tır. Hukuk devletinin sağlamakla
yükümlü olduğu hukuk güvenliği,
devletin de yasal düzenlemele
rinde bu güven duygusunu ze
deleyici yöntemlerden kaçınma
sını gerektirir.
Mülkiyet hakkı herkese karı
ileri sürülebilen ayni bir haktır.
Anayasa’nın 35. maddesi, temel
bir insan hakkı olan mülkiyet hak
kını, bireyin eya üzerindeki hâ
kimiyetini güvence altına almak
tadır. Eya üzerindeki hâkimiyet,
devletin müdahale edemeye
ceği özel bir alan yaratarak,
kendi hayatını yönlendirme ve
geleceğini tasarlama olanağı
sunmaktadır.
Anayasa’nın 13. maddesin
de, temel hak ve özgürlüklerin,
özlerine dokunulmaksızın yalnız
ca Anayasa’nın ilgili maddele
rinde belirtilen sebeplere bağlı
olarak ve ancak yasayla sınırla
nabileceği, bu sınırlamaların
Anayasa’nın sözüne ve ruhuna,
demokratik toplum düzeninin ve
lâik Cumhuriyetin gereklerine ve
ölçülülük ilkesine aykırı olamaya
cağı belirtilmitir. Anayasa’da
dayanağı olmayan bir nedenle
kiilerin mülkiyet hakkını kullan
ması engellenemez ya da sınır
lanamaz.
Mülkiyet hakkı mutlak bir hak
olmayıp, kamu yararı amacıyla
sınırlandırılabilir. Bu sınırlandırma
nın da ölçülü ve orantılı olması,
kamu yararı ile bireyin mülkiyet
hakkı arasında makul bir denge
kurması gerekir. Đcra ve iflas hu
kukunun temel ilkelerden biri,
alacaklı ve borçlunun hak ve
menfaatlerinin belli bir denge
içinde korunmasıdır.
Đtiraz konusu kural ile borçluya
ait olduğu iddia edilen ancak
üçüncü kii elinde bulunan men
kul mallar, alacaklının muvafaka
tı olmaksızın, yediemin olarak
üçüncü kiiye bırakılamamakta,
muhafaza altına alınması ge
rekmektedir. Üçüncü kiinin tek
baına kabulü yeterli değildir.
Böylece üçüncü kii, istihkak da
vasının sonucuna kadar el konu
lan mallardan faydalanama
maktadır.
2004 sayılı Đcra ve Đflas Kanu
nu’nun 97/a maddesi ile malı
elinde bulunduranın lehine yasal
karine getirilmekte, 4721 sayılı
Türk Medeni Kanunu’nun 985.
maddesinde de “Taınırın zilyedi
onun maliki sayılır.” denilmekte
dir. Zilyetlik, balı baına mülkiyeti
göstermez ancak mülkiyetin sa
hibi konusunda bir karine tekil
eder. Üçüncü kii lehine olan bu
karine itiraz konusu kural nede
niyle uygulanamamaktadır.
Devletin cebri icra gücünü
kullanmakla görevli organı, bu
95
Yargı Kararları
gücü kullanırken borçlunun hak
larının yanında üçüncü kiinin
haklarını da hukuka aykırı müda
halelere karı korumakla yüküm
lüdür.
Đtiraz konusu kuralla, haczedi
len taınır malların, istihkak iddia
sına karın üçüncü kiinin yedi
emin olarak muhafazasında bı
rakılabilmesi konusu alacaklının
iradesine terk edilmektedir. Buna
göre, mülkiyet karinesi lehine ol
masına rağmen üçüncü kiinin
elinde haczedilen ancak muha
fazası için yedinde bırakılmasına
alacaklı tarafın muvafakat edil
meyen hacizli mal üzerinde kul
lanım ve yararlanma hakkı en
gellenmekte, bu yolla mülkiyet
hakkı sınırlandırılmaktadır. Mülki
yet hakkını kullanamayan ya da
hakkı kısıtlanan ve borçla ilgisi
Tarih: 13.09.2011
DÖVĐZ KARILIĞI ALINAN AMORTĐS
MANA TABĐ VARLIKLARIN AKTĐFLE
TĐRME TARĐHĐNE KADAR OLUAN KUR
FARKININ GĐDER KAYDI
Döviz karılığı alınan amor
tismana tabi varlıklara ilikin ola
rak aktifletirme tarihinden önce
yapılan ödeme ile aktifletirme
tarihi arasında oluan kur farkının
malın maliyetine kaydedileceği
konusunda 213 sayılı VUK’da
açık bir hüküm bulunmadığı gibi
genel giderler arasına dahil
edilmesine engel bir hüküm de
bulunmadığı hk.
Đstemin Özeti: Davacının ...
Polyester Sanayi A..’den 2006
yılında döviz karılığı aldığı varlık
lara ilikin olarak aktifletirme ta
rihinden önce yaptığı ödeme ile
aktifletirme tarihi arasında olu
an kur farkını, emtianın maliyeti
ne eklenerek amortisman yoluyla
itfa edilmesi gerekirken doğru
dan gider yazılması nedeniyle iz
BBilanco.
bursa
96
idare kararları
henüz belirlenmemi olan üçün
cü kiinin, hukuk güvenliğinin
sağlanamamı olması da hukuk
devleti ilkesinin ihlâlidir.
Açıklanan nedenlerle itiraz
konusu kural, Anayasa’nın 2., 13.
ve 35. maddelerine aykırıdır; ip
tali gerekir.
III YÜRÜRLÜĞÜN DURDURUL
MASI ĐSTEMĐ
9.6.1932 günlü, 2004 sayılı Đcra
ve Đflas Kanunu’nun 88. madde
sinin ikinci fıkrasının sonuna
17.7.2003 günlü, 4949 sayılı Đcra
ve Đflas Kanununda Değiiklik
Yapılmasına Dair Kanun’un 21.
maddesiyle eklenen son cümle
de yer alan “alacaklının muva
fakatı ve” ibaresi 12.1.2012 gün
lü, E. 2010/90, K. 2012/4 sayılı ka
rarla iptal edildiğinden, bu iba
renin, uygulanmasından doğa
cak sonradan giderilmesi güç
veya olanaksız durum ve zararla
rın önlenmesi ve iptal kararının
sonuçsuz kalmaması için kararın
Resmî Gazete’de yayımlanacağı
güne kadar YÜRÜRLÜĞÜNÜN
DURDURULMASINA,
12.1.2012
gününde OYBĐRLĐĞĐYLE karar ve
rildi.
IV SONUÇ
9.6.1932 günlü, 2004 sayılı Đcra
ve Đflas Kanunu’nun 88. madde
sinin ikinci fıkrasının sonuna
17.7.2003 günlü, 4949 sayılı Ka
nun’un 21. maddesiyle eklenen
cümlede yer alan “… alacaklının
muvafakatı
ve…”
ibaresinin
Anayasa’ya aykırı olduğuna ve
ĐPTALĐNE, 12.1.2012 gününde OY
BĐRLĐĞĐYLE karar verildi.
Danıtay 3. Dairesi
Esas No: 2009/2169
Karar No: 2011/4680
leyen yıla devreden zararını azal
tılması yolundaki davalı idare i
lemini; 213 sayılı Vergi Usul Kanu
nu’nun 262. maddesinde maliyet
bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap
edilmesi ve yahut değerinin artı
rılması münasebetiyle yapılan
ödemelerle bunlara müteferri bi
lumum giderlerin toplamı olarak
tanımlandığı ve aynı Yasanın 270
ve 273. maddelerinde gayri
menkul ve gayrimenkul gibi kıy
metlenen iktisadi kıymetler ile
alet, edevat, mefruat ve demir
ba eyanın maliyet bedeline,
satın alma bedelinden baka
gümrük vergileri, nakliye, montaj
ve komisyon giderlerinin eklene
ceğinin belirtildiği halde, döviz
cinsinden satın alınan varlıklar
için ödenen kur farkının da malın
maliyetine intikal ettirilmesi yo
lunda 213 sayılı Vergi Usul Kanu
nu’nda herhangi bir hükme yer
verilmediği gibi 5422 sayılı Kurum
lar Vergisi Kanunu’nun atıfta bu
lunduğu 193 sayılı Gelir Vergisi
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
Kanunu’nun ticari kazancın tes
pitinde indirilecek giderleri belir
leyen 40. maddesinin 1. bendin
de de, safi kazancın tespiti sıra
sında ticari kazancın elde edil
mesi ve idame ettirilmesi için ya
pılan genel giderlerin gayrisafi
kazançtan indirileceğinin kabul
edildiği, buna göre, davacının
faaliyetinin niteliği itibarıyla ticari
kazancın elde edilmesi ve idame
ettirilmesi için satın alınan iktisadi
kıymetlere ait borçlardan doğan
kur farkının malın maliyetine kay
dedileceği konusunda kanunda
açık bir hüküm bulunmadığı, kur
farkının genel giderler arasına
dahil edilmesine engel bir yasa
hükmü de bulunmadığı gerek
çesiyle iptal eden Vergi Mahke
mesi kararının; 163, 238 ve 334 Sı
ra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğleri birlikte değerlendirildi
ğinde, döviz karılığı alınan varlık
lardan doğan kur farkının bu var
lıkların aktifletirme tarihinden
önce doğması nedeniyle iktisadi
yargı kararları
kıymetin maliyetine eklenerek
amortisman yoluyla itfa edilmesi
gerekirken doğrudan gider ya
zılmasının mümkün olmadığı ileri
sürülerek bozulması istenmitir.
Karar: Dayandığı hukuki ve
kanuni nedenlerle gerekçesi yu
karıda açıklanan Vergi Mahke
mesi kararı, aynı gerekçe ve ne
denlerle Dairemizce de uygun
görülmü olup, temyiz istemine
Tarih: 29.06.2011
1 TĐCARĐ KAZANÇTA TAHAKKUK ESA
SI VE VERGĐYĐ DOĞURAN OLAY
2 VERGĐLENDĐRME DÖNEMĐ KAPAN
DIKTAN SONRA KESĐLEN ÖZEL USUL
SÜZLÜK CEZASI
1 Ciroya bağlı olarak belir
lenen lisans ücretinin garanti
edilen kısmı için, ticari kazançta
geçerli olan tahakkuk esasının
sonucu olarak vergiyi doğuran
olayın gerçekletiği,
2 Vergilendirme dönemi ka
pandıktan sonra düzenlenen
vergi inceleme raporu uyarınca
kesilen özel usulsüzlük cezasında
hukuka uyarlık bulunmadığı hk.
Đstemin Özeti: 2003 yılı ilemleri
incelenen davacı irket adına
re’sen salınan 2003 yılı kurumlar
vergisi, 2003/79 dönemi geçici
vergi ile kesilen vergi ziyaı cezası
ve özel usulsüzlük cezasının kaldı
rılması istemiyle dava açılmıtır.
Vergi Mahkemesi kararıyla; da
vacının 18.9.2003 tarihli lisans söz
lemesiyle “...” isminin kullanım
hakkını 2 yıllığına ... Kozmetik ve
Parfümeri Ürünleri Ticaret Limited
irketi’ne devrettiği, lisans ücreti
nin, satılacak ürünler üzerinden
%10 lisans ücreti+KDV olarak be
lirlendiği, 125.000 Euro+KDV nin
cirodan doğacak lisans ücretine
mahsup edilmek üzere garanti
edildiği, davacı irket tarafından
elde edilen 125.000 Euro+KDV tu
tarında bedel için 2004 yılında
fatura düzenlenerek kayıt ve be
yanlara yansıtıldığı, vergiyi doğu
ran olayın 2003 yılında gerçekle
tiği ileri sürülerek tarhiyat yapıldı
ilikin dilekçede ileri sürülen iddia
lar sözü geçen kararın bozulma
sını sağlayacak durumda bu
lunmadığından, temyiz isteminin
reddine ve kararın onanmasına,
oybirliğiyle karar verildi.
Danıtay 4. Dairesi
Esas No: 2010/712 Karar No: 2011/5838
ğı, ticari kazançta geçerli olan
tahakkuk esasının gelir ve giderin
mahiyet ve miktar itibarıyla kesin
leip, hukuken istenebilir duruma
gelmesi olarak tanımlanabilece
ği, olayda bedelin satılara bağlı
olduğu ve sözleme tarihi itibarıy
la kesinlemi sayılamayacağı
gibi isim hakkının kullanılmaya
balandığı zaman açısından kar
ıt inceleme yapılmadığı, bu ne
denle tarhiyatta hukuka uyarlık
bulunmadığı gerekçesiyle vergi
ve cezaların kaldırılmasına karar
verilmitir. Davalı idare, hukuka
aykırı olduğunu ileri sürerek kara
rın bozulmasını istemektedir.
Karar: 2003 yılı ilemleri ince
lenen davacı irket adına re’sen
salınan 2003 yılı kurumlar vergisi,
2003/79 dönemi geçici vergi ile
kesilen vergi ziyaı cezası ve özel
usulsüzlük cezasını kaldıran Vergi
Mahkemesi kararı temyiz edilmi
tir.
213 sayılı Vergi Usul Kanu
nu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasının
(B) bendinde, vergilendirmede
vergiyi doğuran olay ve bu ola
ya ilikin muamelelerin gerçek
mahiyetinin esas olduğu, vergiyi
doğuran olay ve bu olaya ilikin
muamelelerin gerçek mahiyeti
nin yemin hariç her türlü delille
ispatlanabileceği, u kadar ki
vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii
ve açık bulunmayan ahit ifade
sinin ispatlama vasıtası olarak kul
lanılamayacağı, iktisadi, ticari ve
teknik icaplara uymayan veya
olayın özelliğine göre normal ve
mutad olmayan bir durumun id
dia olunması halinde ispat külfe
tinin bunu iddia eden tarafa ait
olduğu belirtilmi, 19. maddesin
de ise, vergi alacağının vergi ka
nunlarının vergiyi bağladıkları
olayın vukuu veya hukuki duru
mun tekemmülü ile doğacağı
hükmüne yer verilmitir.
Türk vergi sisteminde ticari ka
zançta tahakkuk esası geçerlidir.
Tahakkuk, gelirin mahiyet ve tu
tar itibarıyla kesinlemesidir. Bu
nun için geliri doğuran muame
lenin eksiksiz olarak tekemmül
etmi olması gereklidir.
Dosyanın incelenmesinden;
davacının 18.09.2003 tarihli lisans
sözlemesiyle “...” isminin kullanım
hakkının 2 yıllığına ... Kozmetik ve
Parfümeri Ürünleri Ticaret Limited
irketi’ne devrettiği, lisans ücreti
nin, satılacak ürünler üzerinden
%10 lisans ücreti+KDV olarak be
lirlendiği, 125.000 Euro+KDV nin
cirodan doğacak lisans ücretine
mahsup edilmek üzere garanti
edildiği ve bunun 50.000 Eu
ro+KDV kısmının 7 gün içinde, ka
lan 75.000 Euro+KDV kısmının ise
2 ay içinde ödeneceğinin karar
latırıldığı ve söz konusu tutarların
25.9.2003 ve 21.11.2003 tarihle
rinde banka kanalıyla tahsil edil
diği anlaılmaktadır.
Uyumazlıkta, “...” isminin kul
lanım hakkının 18.9.2003 tarihin
de devredildiği, lisans ücretinin
ciroya bağlı olarak belirlenmesi
ne rağmen 125.000 Euro+KDV
kısmının garanti edildiği ve aynı
yıl içinde bu tutarın tahsil edildiği,
97
yargı kararları
Yargı Kararları
ciroya bağlı olarak belirlenen tu
tarın garanti edilen tutarı atığı
nın tespiti halinde aradaki farkın
tahsil edileceği hususu tartıma
sızdır. Buna göre; vergiyi doğuran
olay 125.000 Euro+KDV açısından
2003 yılında gerçeklemi olup,
bu tutarın talep edilebilir hale
geldiği anlaılmaktadır. Bu bede
lin tahsil edilip edilmemesi önem
arz etmediği gibi, bu tutarın 2003
yılında tahsil edildiği hususunda
da bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Bu durumda, inceleme rapo
runda eletiri konusu edilen
125.000 Euronun 2003 yılında gelir
yazılması gerekmekte olup, tar
hiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi
kararında hukuka uyarlık görül
memitir.
Özel usulsüzlük cezasına ilikin
temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanu
nu’nun, vergi kanunlarının uygu
lanması ve ispatı düzenleyen 3.
maddesinin (A) bendinde, “Ver
gi Kanunu” tabirinin bu kanun ile
bu kanun hükümlerine tâbi vergi,
resim ve harç kanunlarını ifade
ettiği kurala bağlandıktan sonra
ikinci fıkrada; vergi kanunlarının
lâfzı ve ruhu ile hüküm ifade
edeceği ve lâfzın açık olmadığı
hallerde vergi kanunları hüküm
lerinin, konuluundaki maksat,
hükümlerin kanunun yapısındaki
yeri ve diğer maddelerle olan
bağlantısı göz önünde tutularak
uygulanması öngörülmütür.
Vergi Usul Kanunu’nun vergi
cezalarına ayrılmı ikinci kısmının
birinci bölümü vergi ziyaı cezası
na, ikinci bölümü usulsüzlüklere,
üçüncü bölümü ise hürriyeti bağ
layıcı ceza ile cezalandırılacak
vergi suç ve cezalarına ilikindir.
Fatura ve benzeri evrak veril
memesi ve alınmaması ile diğer
ekil ve usul hükümlerine uyul
mamasının yaptırıma bağlandığı
353. maddede; bu yaptırımın
uygulanmasını gerektiren eyle
min, gerçekletiği vergilendirme
döneminden sonraki zaman di
liminde ve özellikle eylemin vergi
BBilanco.
bursa
98
kaybı yaratmasından sonra da
uygulanıp
uygulanmayacağı
konusunda bir açıklık bulunma
maktadır. Her ne kadar madde
nin sondan bir önceki fıkrasında;
maddede yazılı usulsüzlükler so
nucunda vergi ziyaı da meyda
na geldiği takdirde bu ziyaın ge
rektirdiği vergi cezalarının ayrıca
kesileceği düzenlenmi ise de;
tersine durumlarda ve özellikle
takvim yılının kapanmasından
sonra belirlenen ve vergi kaybı
bulunan her olayda ilgililere ayrı
ca özel usulsüzlük cezası da kesi
leceği yolunda bir düzenleme
yapılmamıtır.
Vergilendirme döneminin ka
panmasından sonra yapılan
vergi incelemeleriyle bir kısım ha
sılatın veya kimi ilemlerin kayıt
ve beyan dıı bırakıldığının sap
tanmasından dolayı, vergilen
dirme döneminde yasanın ekle
ve usule ilikin kurallarına da aykı
rı davranılmı olduğu çıkarımıyla
özel usulsüzlük cezası kesilmesine
olanak bulunup bulunmadığının,
yukarıda belirtilen nedenle ve
Vergi Usul Kanunu’nun 3. mad
desinin (A) bendindeki düzenle
me gereğince özel usulsüzlükler
ve cezalarının öngörülmü ama
cı ve diğer maddelerle olan
bağlantısı göz önünde tutularak
belirlenmesi gereklidir.
Yürürlükte kaldığı 31.12.1980
tarihine kadar uygulanan ve
04.01.1961 tarihinde kabul edi
len, 10, 11 ve 12 Ocak 1961 gün
lü ve 10703, 10704 ve 10705 sayılı
Resmi Gazete’lerde yayımlana
rak, 01.01.1961 tarihinde yürürlü
ğe giren 213 sayılı Vergi Usul Ka
nunu’nun, 30.12.1980 tarihinde
kabul edilen 31.12.1980 günlü ve
mükerrer 17207 sayılı Resmi Ga
zete’de yayımlanarak 01.01.1981
tarihinde yürürlüğe giren 2365
sayılı Yasa ile değimeden önce
ki 353. maddesinde ilk kez, fatura
ve benzeri evrak vermeyen ve
almayanların cezası olarak ve
özel usulsüzlük cezası adı altında
yapılan düzenlenmede de yer
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
aldığı üzere özel usulsüzlük ceza
sı, ekle ve usule aykırılıkların yap
tırımıdır.
Yukarıda belirtilen ve yasa
yapıcı tarafından fatura ve ben
zeri belgelerin alınıp verilmemesi
suretiyle mükelleflerin belge dü
zenine aykırı davranılarının vergi
kaybı doğup doğmamasına ba
kılmaksızın ve vergi kaybı doğ
masını önleyici biçimde yaptırı
ma bağlanmasının amaçlandığı
anlaılmaktadır. Dolayısıyla 353.
madde, takvim yılının kapanma
sından sonra ve zamanaımı
içinde vergi incelemesiyle belir
lenen ve vergi kaybı doğuran
olaylardan yola çıkılarak, yılı
içinde belge düzenine de aykırı
davranıldığı yaklaımıyla ceza
kesilmesini öngören bir düzenle
me içermemektedir.
2003 vergilendirme dönemi
ne ilikin ilemleri incelenen da
vacı adına hesap döneminin
kapanmasından sonra düzenle
nen vergi inceleme raporunda,
“...” isminin kullanım hakkının
devri karılığında fatura düzen
lenmediği sonucuna ulaılarak
özel usulsüzlük cezası kesilmesi
maddenin getirili amacına uy
gun dümediğinden özel usulsüz
lük cezasının kaldırılmasına karar
veren Vergi Mahkemesi kararı
sonucu itibarıyla hukuka uygun
görülmütür.
Açıklanan nedenlerle, temyiz
isteminin kısmen kabulüne, Vergi
Mahkemesi kararının, vergi ziyaı
cezalı kurumlar vergisi ve geçici
vergi tarhiyatına ilikin kısmının
bozulmasına vergi aslı yönünden
oybirliğiyle, vergi ziyaı cezası yö
nünden oyçokluğuyla, özel usul
süzlük cezasına ilikin temyiz iste
minin reddine ve kararın bu kıs
mının yukarıda belirtilen gerek
çeyle onanmasına karar verildi.
Not: Danıtay kararları Yaklaım
Dergisinden alınmıtır.
idare kararları
Soru  Cevap
Đ gücü tevkifatında
KDV iadesi
SORU: Đgücü Tevkifatından
Dolayı KDV Đadesi Alınabilir Mi?
CEVAP: 59 seri nolu KDV sirkü
leri ile igücü tevkifatının kap
samı geniletilmitir. Bu da doğal
olarak ticaretinin büyük bir kıs
mını igücü hizmeti sunarak sür
düren ajans ve benzeri iletme
lerde devreden KDV’nin de
vamlı olarak artması sonucunu
doğurmutur.
117 seri nolu KDV Genel Teb
liği’ne göre Đgücü temini sonu
cu düzenlenen faturalara isti
naden tahsil edilmeyen KDV ia
de alınabilir. Tevkifat kapsamına
alınan bu ilem nedeniyle iadesi
gereken katma değer vergisinin
nakden veya mahsuben iadesi
miktarına bakılmaksızın sadece
banka teminat mektubu veya
vergi inceleme raporu karılı
ğında yerine getirilecek, temi
nat mektupları vergi inceleme
raporu sonucuna göre çözüle
cektir.
Teminat karılığı iade almak
isteyenlerin iade talep dilekçesi
ile birlikte igücü hizmeti dolayı
sıyla düzenleyecekleri faturala
rın onaylı listesi ile iade talep et
tikleri döneme ait indirilecek
katma değer vergisi listesini ve
banka teminat mektubunu ver
gi dairesine ibraz etmeleri ge
rekmektedir.
Nakden
veya
mahsuben iade talepleri be
yannamenin verilip dilekçe ve
ekleri ile banka teminat mektu
bunun vergi dairesine ibraz
edildiği tarihte geçerlik kazana
caktır.
Görüldüğü gibi igücü hiz
meti tevkifatından kaynaklanan
iadeler Yeminli Mali Müavir ra
poruyla değil bizzat vergi dairesi
tarafından yürütülecek vergi in
celemesi sonucu gerçekletirile
cektir. Bu durum doğal olarak
firmaları tedirgin etmektedir. Her
seferinde iade için defter ve
belgelerinin vergi dairesi tara
fından incelenmesini istemeyen
iletmeler iade alacakları tutar
lardan dahi vazgeçebilmekte
dirler.
Gelir idaresi tarafından ko
nunun bir kez daha gündeme
getirilerek igücü tevkifatından
kaynaklanan iade taleplerinin
diğer KDV iade taleplerinde ol
duğu gibi Yeminli Mali Müavir
lere verilmesi hem maliye idare
sini inceleme yükünden arındı
racak hem de bu konuda te
reddüt yaayan firmaların hak
ları olan KDV iadelerini almaları
nı sağlayacaktır.
Trampa ilemlerinin
muhasebeletirilmesi
SORU: Trampa olarak alınan
kıymetlerin muhasebeletirilmesi
nasıl olacaktır?
CEVAP: Son yıllarda trampa
yoluyla yapılan ticaretin hac
minde önemli bir artı meydana
gelmitir. Vergi hukuku trampa
ilemini, “iki ayrı teslim” olarak
kabul etmitir. Teslim ise “vergiyi
doğuran olay” olarak kabul
edilmitir. Yasada bir trampa ta
nımından çok vergiyi doğuran
olay açısından bir açıklama ya
pılmak istenmitir.
Borçlar Kanunu’na göre,
trampa çift satı hükmünde bir
olay olarak kabul edilmemesine
karın Katma Değer Vergisi Ka
nunu’nda “iki ayrı teslim” bir di
ğer anlatımla iki ayrı satı hük
münde kabul edilmitir.
Edimin mal ya da bir çıkar ya
da hizmet olması halinde trampa
ilemi söz konusudur ve bedelin
de, eit tutarlar olduğu savı ge
çerlilik kazanmaktadır. Zira, mal
teslimleri, paranın ilevlerini yerine
getiremez hele hele “değer öl
çüsü” ilevlerini hiçbir suretle üst
lenemez. Bu nedenle trampada
“emsal bedeli” ölçütü kullanıla
rak tarafların çift taraflı teslim ko
nusu malların değerleri saptan
madıkça ne katma değer vergisi
matrahını saptamaya ne belge
düzenlemeye ne de muhasebe
kaydı yapmaya olanak yoktur.
Örnek: (XYZ) Ltd.ti (ABC) Ltd.
ti firmasına 100.000 TL’lik ticari
mal satmı ve ABC Ltd.ti ise bu
na karılık daire vermeyi teklif
etmitir. XYZ firması ise bu daireyi
borçlu olduğu Barı Ltd.ti’ne
borcuna karılık vermeyi teklif
etmi ve Barı Ltd.ti bu teklifi ka
bul etmitir.
/
120 Alıcılar 118.000
600 Yurt Đçi Satılar 100.000
391 Hes.KDV
18.000
XYZ irketi ticari mal satı kaydı
/
Daha sonra ABC ltd.ti XYZ irke
tine borcuna karılık daire vermi
tir. Daire 150 metrekareden bü
yük olduğundan dolayı KDV
yüzde 18 hesaplanmıtır.
/
252 Binalar
100.000
191 Đnd.KDV
18.000
120 Alıcılar
118.000
ABC Ltd.ti’den dare alımı
/
99
Yargı Kararları
XYZ irketi satın almı olduğu bu
daireyi Barı Ltd ti’ye olan bor
cuna mahsup etmek üzere Barı
Ltd.ti’ye devretmitir.
/
320 Satıcılar
118.000
252 Binalar
100.000
391 Hes. KDV
18.000
XYZ irketinin kaydı
/
Barı Ltd.ti ise aağıdaki kaydı
yapacaktır;
/
252 Binalar
100.000
191 Đnd.KDV
18.000
120 Alıcılar
118.000
Barı Ltd.ti kaydı
/
üpheli alacaklarda vergi
ve muhasebe uygulaması
SORU: üpheli ticari alacak
tan vazgeçilmesi halinde vergi
ve muhasebe uygulaması nasıl
olacaktır?
CEVAP: irketlerin tahsil ede
meyeceklerini düündükleri ticari
alacaklarını 128 üpheli Ticari
Alacaklar hesabına aldıktan son
ra bundan vazgeçip tekrar 120
Alıcılar hesabına almalarında
hem tekdüzen muhasebe stan
dartları hem de vergi kanunları
açısından herhangi bir engel
yoktur.
Ancak irket ilgili alacağı 128
hesaba aldıktan sonra 654 nolu
hesabı kullanarak karılık ayırır ve
örneğin bunu ilk 2 dönem ticari
kazancından tenzil edip 3. dö
nem karılık ayırdığı bu üpheli
alacağını tahsil etmediği halde
vazgeçerse aağıdaki bu bir de
ğersiz alacak olarak kabul edile
cektir.
VUK 322. maddesine göre,
kazai bir hükme veya kanaat ve
rici bir vesikaya göre tahsiline im
kan kalmayan alacaklar değer
siz alacaklardır. Görüldüğü gibi
BBilanco.
bursa
100
idare kararları
değersiz alacak artık kaybedil
mi, tahsiline artık imkan kalma
mı, değeri sıfıra inmi bir alacak
tır.
Alacağın değersiz hale gel
diğine yönelik kanaat verici vesi
kaya en güzel örnek alacağın
tahsil edilemeyeceğine dair
mahkeme kararıdır. Bu olduğu
takdirde alacak hesabı direk gi
der hesabına virmanlanarak (689
hs.) kapatılabilir. Ancak bu ol
madığı takdirde söz konusu ala
cak giderletirilemez.
Uygulama: Barı A.. 120 nolu
hesabında takip ettiği 30.000
TL’lik alacağını tahsil edememi
ve bu alacağını dava ederek
karılık ayırmıtır. Daha sonra kar
ılık ayırdığı ve tahsilini yapama
dığı bu alacağından vazgeçmi
ancak alacağın tahsilinin imkanu
kalmadığına yönelik mahkemem
kararı alamamıtır.
/
128 üpheli Tic. Al. 30.000
120 Alıcılar
30.000
Alacağın üpheli alacaklara
alınması
/
654 Karılık giderleri 30.000,
129 üp.Tic.Alac.Kar. 30.000
Alacağın dava edilmesi ve karı
lık ayrılması
/
129 üpheli Tic.Alac.Kar. 30.000
128 üp.Tic.Alac.
30.000
Alacağın tahsilinin imkansız hale
gelmesi
/
689 Diğ.Ol.Dı.Gid.Zar. 30.000
654 Karılık Giderleri 30.000
Mahkeme kararı olmaksızın ala
cağın değersiz hale gelmesi
/
Zira, iletme alacağını tahsil
etmesinin imkansız olduğuna dair
mahkeme kararı alabilmi olsay
dı yukarıdaki kayıtta 689 hesap
Kanunen Kabul Edilmeyen Gider
değil normal gider olarak ticari
kazançtan indirilebilecekti.
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
Vinç kiralama ilemlerinin
vergisel boyutu
SORU: Đnaat ilerinde vinç ki
ralama ilemlerinin vergisel boyu
tu nedir?
CEVAP: Đnaat irketlerinin
gözden kaçırdıkları konulardan
biri de kiralamı oldukları vinç için
düzenlenen faturaların tevkifatlı
olup olmaması hususudur. Bura
da dikkat edilmesi gereken hu
sus, alt taeronlardan alınan hiz
metlerde, hem mal hem i gücü
satın alınıyorsa, örneğin vinç ça
lıması için hem vinç hem de
vinçi kullanacak operatör satın
alınmısa, temin edilen operatö
rün sevk ve idaresi hizmeti satın
alan firmada olacağından, igü
cü temin hizmeti kapsamında
değerlendirilecek ve toplam
bedel üzerinden hesaplanacak
KDV, 9/10’u oranında tevkifata
tabi tutulacaktır.
Ancak bu hizmetle ilgili olarak
i makinesi operatörü teminine
ilikin bedelin, toplam hizmet
bedelinden ayrıtırılabilmesi ve
faturada da ayrıca gösterilmesi
kaydıyla yalnızca i makinesi
operatörü teminine ilikin olarak
ödenen bedele isabet eden
KDV tutarı üzerinden tevkifat ya
pılabilecektir.
Uygulama: Đnaat firması,
yapmakta olduğu inaat iinde
çalıtırılmak üzere i makinesine
ihtiyaç duymu, (O) irketinden
operatörü ile birlikte i makinesi
kiralamıtır.
Bu ilemde, (O) firması tara
fından operatörüyle birlikte veri
len i makinesi kiralama hizmeti,
temin edilen operatörün sevk ve
idaresi (F) de olacağından, igü
cü temin hizmeti kapsamında
değerlendirilecek ve toplam
bedel üzerinden hesaplanacak
KDV, (F) tarafından 9/10 oranın
da tevkifata tabi tutulacaktır.
Ancak bu hizmetle ilgili olarak
i makinesi operatörü teminine
ilikin bedelin, toplam hizmet
bedelinden ayrıtırılabilmesi ve
idare kararları
faturada da ayrıca gösterilmesi
kaydıyla yalnızca i makinesi
operatörü teminine ilikin olarak
ödenen bedele isabet eden
KDV tutarı üzerinden tevkifat ya
pılabilecektir.
Ticari araç satıının
muhasebeletirilmesi
SORU: Aktife kayıtlı ticari ara
cın satıında muhasebe uygula
ması nasıl olacaktır?
CEVAP: Konuyu uygulamalı
bir örnek yardımıyla açıklayalım;
Örnek: Aktife 50.000 TL kayıtlı
ve 30.000 TL birikmi amortismanı
bulunan bir taıt 30.000 TL + Yüz
de 1 KDV ile satılmıtır.
/
120 Alıcılar
30.500
257 Bir.Amort. 30.000
254 Taıtlar
50.000
391 Hesaplanan KDV
500
679 Diğ.Ol.Dı.Gid.Gel. 10.000
16 BRS ….. Plakalı aracın satı
kaydı
/
Yukarıda da görüldüğü üzere
aracın satıından toplam 10.000
TL kar elde edilmitir. Bu araç sa
tıından zarar edilseydi 689 Diğer
Olağan Dıı Gider ve Zararlar he
sabını kullanacaktır.
AB’den alınan hibelerin
vergilendirilmesi
SORU: Avrupa Birliği’nden alı
nan hibelerin vergi kanunları kar
ısındaki durumu nedir?
CEVAP: Bazı irketler ArGe
çalımaları ve proje bazında Av
rupa Birliğinden mali destek al
makta ve projelerini bu mali des
teğe göre gerçekletirmektedir
ler. Peki alınan bu mali desteğin
vergilendirilmesi olacak mıdır?
irketler için oldukça önem arz
eden bu hibelerin vergi kanunları
karısındaki durumu aağıda et
raflıca ele alınmıtır.
5303 sayılı ‘Türkiye Cumhuri
yeti ile Avrupa Birliği Arasındaki
Mali Đbirliği Çerçevesinde Temin
Edilecek Mali Yardımların Uygu
lanmasına Đlikin Çerçeve Anla
manın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun' ile
onaylanan Çerçeve Anlamanın
6/2. maddesinde; ‘Topluluk tara
fından finansmanı sağlanan söz
lemelere ve yüklenicilere Türkiye
tarafından uygulanan vergi ve
gümrük hükümleri, bu Çerçeve
Anlamanın eki Ek A'da yer alan
ibirliğinin genel prensipleri kap
samında belirlenmitir...' hükmü
yer almakta olup, ‘EKA Đbirliği
nin Genel Esasları' metninin ‘Ver
gilendirme ve Gümrükler' balıklı
8. maddesinde ise ; AT sözleme
leri ve bu sözleme kapsamında
verilen hibeler ile yapılan ilerin
KDV, Damga Vergisi, Tescil Harcı,
ÖTV, Veraset ve Đntikal Vergisin
den muaf olduğu belirtilmekle
birlikte, gelir ve kurumlar vergisi
muafiyetiyle ilgili herhangi bir dü
zenlemeye yer verilmemitir.
Diğer taraftan; Mülga 86 Seri
No'lu Kurumlar Vergisi Genel Teb
liğinin ‘F. Diğer Kurumlardan Sağ
lanan ArGe Destekleri' balıklı
bölümünde; diğer kurumlardan
geri ödeme kouluyla sermaye
desteği olarak sağlanan yardım
ların borç mahiyetinde olduğun
dan ticari kazanca dahil edilme
sinin söz konusu olmadığı, ancak
ilgili mevzuat çerçevesinde hibe
eklinde sağlanan destek tutarla
rı ile diğer kurumlardan bu mahi
yette sağlanacak her türlü des
tek tutarlarının ticari kazancın bir
unsuru olarak kazanca dahil edi
leceği açıklanmıtır.
Buna göre; Avrupa Birliği tara
fından AT sözlemesi çerçevesin
de sözleme konusu ilerde kulla
nılmak üzere hibe olarak sağla
nan destek tutarının, kurumlar
vergisi mükellefi olunduğu süre
ce, ticari kazancın bir unsuru ola
rak kurum kazancına dahil edil
mesi gerekir.
Kiisel kanaatimce böyle bir
hibenin kurumlar vergisine dahil
edilmesi kanunun özüne aykırıdır.
Çünkü bu bir kazanç değildir bir
hibedir ve kullanılacağı alan da
bellidir. Herhangi bir kar dağıtı
mına konu edilmemektedir. Av
rupa Birliğinden gelen örneğin
100 bin Avronun 20.000 Avrosu
nun kurumlar vergisi olarak Hazi
neye intikali sosyal devlet anlayı
ıyla bağdamamaktadır.
Maliye Bakanlığının konu ile
ilgili ivedi ekilde bir tebliğ hazır
layıp bu ve benzeri kurululardan
alınan hibelerin Kurumlar Vergi
sinden istisna edilmesi sağlanma
lıdır.
Parttime çalıanlarda
kıdem tazminatı
SORU: Parttime çalıan içile
rin kıdem tazminatı nasıl hesap
lanır?
CEVAP: Günümüzde part ti
me çalııp da kıdem tazminatı
almaya hak kazananların en çok
sordukları konulardan biri de part
time çalımaya ilikin kıdem taz
minatının nasıl hesaplanacağı
sorunsalı gelir.
Yargıtay’ın son yıllarda yerle
ik hale gelen içtihatlarına göre
parttime, örneğin haftada iki
gün çalıan içinin kıdem süresi,
iyerine ilk girdiği tarih ile iyerin
den ayrıldığı son tarihe kadar
geçen tüm süre üzerinden he
saplanır. Ancak kıdem tazminatı,
bu süre içinde en son aylık ücre
tinin toplamı olan 4 hafta x 2 gün
= 8 günlük aylık kazancı üzerin
den çalıtığı tüm süre nazara alı
narak hesaplanır.
Not: SoruCevaplar 
’dan alınmıtır.
101
Yargı Kararları
pratik bilgiler
Pratik bilgiler
MALİ TAKVİM (HAZİRAN 2012)
16-31 Mayıs 2012 Dönemi (I) Sayılı Listedeki malların ÖTV beyanı ve ödemesi
Mayıs 2012 Dönemi BSMV ve Özel İletiim Vergisi beyan ve ödemesi
Mayıs 2012 Dönemi II (Tescili olmayan), III ve IV S.L. ÖTV beyanı ve ödemesi
Mayıs 2012 Dönemi KKDF kesintisi bildirimi ve ödenmesi
Mayıs 2012 İlan ve Reklam ile ans Oyunları Vergisi beyanı ve ödemesi
Mayıs 2012 Dönemine ait Stopajların ve Damga Vergisinin beyanı
Mayıs 2012 Dönemi SGK Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin verilmesi
Mayıs 2012 Dönemine ait Katma Değer Vergisinin beyanı
1-15 Haziran 2012 Dönemi (I) Sayılı Listedeki malların ÖTV beyanı ve ödemesi
Mayıs 2012 Dönemi Stopajların ve Damga Vergisinin ödemesi
Mayıs 2012 Dönemine ait Katma Değer Vergisinin ödemesi
Mayıs 2012 Dönemi SGK ve İsizlik Sigortası Prim Borçlarının ödemesi
Mayıs 2012 Dönemi Ba ve Bs Formlarını verme süresi
Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Gelir Vergisi 2. Taksit Ödemesi
11 Haziran
15 Haziran
15 Haziran
15 Haziran
20 Haziran
25 Haziran
25 Haziran
25 Haziran
25 Haziran
26 Haziran
26 Haziran
2 Temmuz
2 Temmuz
2 Temmuz
ÜCRETLERLE İLGİLİ BİLGİLER (01.01.2012 – 30.06.2012)
16 yaından büyükler için asgari ücret – 886,50
SGK Primine Esas Taban ve Tavan Sınırları
16 yaından küçükler için asgari ücret – 760,50
Aylık Taban Sınırı: – 886,50 Aylık Tavan Sınırı: – 5.762,25
Asgari ücretten kesintiler
16 ya +
Asgari ücrete göre içilik maliyeti
Brüt Ücret
Asgari Ücret
886,50
886,50
Sigorta Primi İçi Payı (%14)
Sigorta Primi İveren Payı (%19.5)
172,87
124,11
İsizlik Sigortası Primi (%1)
İsizlik Sigortası İveren Payı (%2)
17,73
8,87
Gelir Vergisi Matrahı
Toplam Maliyet
1.032,77
753,52
Gelir Vergisi
113,03
Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
11,70
Damga Vergisi
5,85
Vergiden istisna yurtiçi harcırah tavanı
43,50
AGİ Tutarı (Bekarlar için)
(-) 66,49
Kıdem Tazminatı Tavanı
2.731,85
Kesintiler Toplamı
251,86
Çocuk Yardımı (AÜ x %2)
17,73
Net Ücret
701,13
İs. Sig. Kes.: İçi - % 1; İv. - % 2; Devlet - % 1
Aile Yardımı (AÜ x %10)
88,65
50 VE DAHA FAZLA İÇİ ÇALITIRAN İYERLERİNDE
ÇALITIRMA ZORUNLULUĞU ORANLARI VE CEZALARI
Kamu iyeri
Özel Sektör iyeri
Çalıtırmama Cezaları
Özürlü İçi Çalıtırma Oranı
%4
%3
1.842,00
Eski Hükümlü Çalıtırma Oranı
%2
1.842,00
4/a (SSK) KAPSAMINDA SİGORTALILARIN PRİM ORANLARI (01.10.2008’den itibaren)
Sigorta Kolu
İçi Payı (%) İveren Payı (%) Toplam (%)
Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranı
1 – 6,5
1 – 6,5
(İ Kazası ve Meslek Hastalıkları Primi)
Malullük, Yalılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı
9
11
20
Malullük, Yalılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı
9
12 - 14
21 – 23
(Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulanan İyerleri İçin)
Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı
5
7,5
12,5
Toplam
14
19,5 - 28
33,5 - 42
BBilanco.
bursa
102
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
pratik bilgiler
4/b (Bağ-Kur) KAPSAMINDA SİGORTALILARIN PRİM ORANLARI (01.10.2008’den itibaren)
Sigorta Kolu
Toplam (%)
Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranı
1 – 6,5
(İ Kazası ve Meslek Hastalıkları Primi)
Malullük, Yalılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı
20
Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı
12,5
Toplam
33,5 – 39
4/c (Devlet Memurları) KAPS AMINDA SİGORTALILARIN PRİM ORANLARI (01.10.2008’den itibaren)
Sigorta Kolu
İçi Payı (%) İveren Payı (%)
Toplam (%)
Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranı
1 – 6,5
1 – 6,5
(İ Kazası ve Meslek Hastalıkları Primi)
Malullük, Yalılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı
9
11
20
Malullük, Yalılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı
9
14,33 - 21
23,33 – 30
(Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulanan İyerleri İçin)
Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı
5
7,5
12,5
Toplam
14
19,5 - 35
33,5 – 49
İSTEĞE BAĞLI S İGORTALILARIN PRİM ORANLARI (01.10.2008’den itibaren)
Sigorta Kolu
Toplam (%)
Malullük, Yalılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı
20
Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı
12
Toplam
32
4/b (Bağ-Kur) KAPSAMINDA ÇALI AN EMEKLİLERİN SGDP ORANLARI (01.10.2008’den itibaren)
2008 Yı2009 Yı2010 Yı2011’den
SGDP Kesintisine Tabi Emekli Aylığı
lında (%) lında (%) lında (%) İtibaren (%)
4/b Sigortalılarına ilgili yılı Ocak ayında ödenen en yüksek yalılık
aylığını geçmemek üzere, emekli aylığı üzerinden
12
13
14
15
4/a (SSK) KAPSAMINDA ÇALI AN EMEKLİLERİN SGDP ORANLARI (01.10.2008’den itibaren)
İçi Payı (%)
İveren Payı (%)
Toplam (%)
Çalıılan iin i kazası ve meslek hastalığı
7,5
23,5 - 29
31 – 36,5
prim oranına göre
SS ve GSS KANUNU’NA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (TL)
(01.01.2012 – 30.06.2012)
Sigortalı ie giri bildirgesi ile genel sağlık sigortası giri bildirgesinin verilmemesi yada e-Sigorta
ortamında bildirilmesi gerektiği halde bildirilmemesi halinde, her bir sigortalı için aylık AÜ tutarında
Sigortalı ie giri bildirgesinin verilmediğinin Kurumca tespit edilmesi halinde, her bir sigortalı için
aylık AÜ x 2 katı tutarında
Sigortalı ie giri bildirgesinin verilmemesinin Kurumca tespit edildiği yada kamu kurum ve kurulularından alınan belgelerden tespit edilmesi halinde ilgili idarenin yazısının Kuruma intikal ettiği tarihi
takip eden bir yıl içersinde tekrarlanması halinde, her bir sigortalı için aylık AÜ x 5 be katı tutarında
İyeri bildirgesinin verilmemesi yada e-Sigorta üzerinden göndermekle yükümlü oldukları halde
gönderilmemesi
- Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutan iyerleri için aylık AÜ x 3 katı tutarında
- Diğer defterleri tutan iyerleri için aylık AÜ x 2 katı tutarında
- Defter tutmakla yükümlü olmayan iyerleri için AÜ tutarında
886,50
1.773,00
4.432,50
2.659,50
1.773,00
886,50
103
Pratik Bilgiler
pratik bilgiler
Asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, Kurumca belirlenen ekil ve usulde süresi
içinde Kuruma verilmemesi yada e-Sigorta yoluyla gönderilmemesi halinde (Her bir fiil için);
- Belgenin asıl olması halinde aylık AÜ x 2 katını (1.773,00 TL’yi) geçmemek üzere, belgede ka177,30
yıtlı sigortalı sayısı baına aylık asgari ücretin bete biri tutarında
- Belgenin ek olması halinde aylık AÜ x 2 katını (1.773,00 TL’yi) geçmemek üzere, her bir ek
110,81
belgede kayıtlı sigortalı sayısı baına aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında
Sigortalıların 30 günden az çalıtığını gösteren bilgi ve belgelerin aylık prim ve hizmet belgesinin
verilmesi gereken süre içinde Kuruma verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin Kurumca geçerli
443,25
sayılmaması nedeniyle ek belgenin Kurumca re’sen düzenlenmesi halinde; A.Ü. x 2′yi geçmemek
üzere belgede kayıtlı sigortalı sayısı baına aylık asgari ücretin yarısı tutarında
Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin Kuruma bildirilmediğinin yada eksik bildirildiğinin (hizmet yada
kazançlarının) Kamu kurum ve kurulularından alınan bilgilerden veya Kurumun kontrolle görevli
1.773,00
memurlarınca tespit edilmesi halinde; (Belgenin asıl yada ek nitelikte olup olmadığı ile iverence
düzenlenip düzenlenmediğine bakılmaksızın, aylık AÜ x 2 katı)
Asgari içilik incelemesinin Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yada SMMM,
YMM’lerce yapıldığı durumlarda belgenin Kurumca Re’sen düzenlemesi halinde; (Asgari içilik tu- 1.773,00
tarının maledildiği her bir ay için, aylık AÜ x 2 katı tutarında)
İyerine ait defter, kayıt ve belgelerin ibraz edilmesine ilikin Kurumca gönderilen yazının alındığı
tarihten itibaren 15 gün içinde mücbir sebep olmaksızın Kuruma ibraz edilmemesi halinde:
10.638,00
- Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için aylık AÜ x 12 katı tutarında
5.319,00
- Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için aylık AÜ x 6 katı tutarında
2.659,50
- Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için aylık AÜ x 3 katı tutarında
İyerine ait defterlerin kullanılmaya balanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz kullanılmı olması halinde; (Tutmakla yükümlü olunan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi
443,25
nedeniyle verilen ceza tutarını (A.Ü. x 12, 6, 3) geçmemek üzere, geçersizlik halinin gerçekletiği
her bir ay için AÜ yarısı tutarında)
İyerine ait defterlerin bilanço esasına göre tutulması gerekirken iletme hesabını esasına göre tutulmu olması halinde; (Tutmakla yükümlü olunan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle
443,25
verilen ceza tutarını (A.Ü. x 12, 6, 3) geçmemek üzere, geçersizlik halinin gerçekletiği her bir ay
için AÜ yarısı tutarında)
İbraz edilen defter ve belgelerin spek tutarlarının belirlenmesine imkan vermeyecek ekilde usulsüz ve noksan tutulması yada defterlere sigortalıya yapılan ödemelerin ilenmemi olması halinde;
443,25
(Tutmakla yükümlü olunan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilen ceza tutarını
(A.Ü. x 12, 6, 3) geçmemek üzere, geçersizlik halinin gerçekletiği her bir ay için AÜ yarısı tutarında)
İbraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda yer alması gereken bilgilerin eksik olması nedeniyle Ku443,25
rumca geçersiz sayılması halinde; (Her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için AÜ yarısı tutarında)
Asgari içilik uygulaması kapsamında Kurumca kamu kurum ve kurulularından yada bankalardan
istenilecek bilgi ve belgelerin Kanunda belirtilen sürede gönderilmemesi halinde aylık AÜ x 2 katı 1.773,00
tutarında
Kurumca onaylanan Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin iyerinde asılı tutulmaması halinde aylık
1.773,00
AÜ x 2 katı tutarında
Sigortalı iten ayrılı bildirgesinin verilmemesi (Sadece 4/1-b sigortalıları için) halinde aylık AÜ
886,50
tutarında
Kamu idarelerince vazife malüllüğüne sebep olan olayın Kuruma bildirilmemesi halinde aylık AÜ
886,50
tutarında
İhale konusu ileri üstlenenlerin ve bunların adreslerinin ihale makamlarınca Kurumumuza bildiril886,50
memesi halinde aylık AÜ tutarında
Kamu idarelerinin yada bankaların ilem yaptığı kiilerle ilgili sigortalılık kontrolü neticesinde sigor88,65
talılığı bulunmayan kiilerin Kuruma bildirilmemesi halinde (Her bir sigortalı baına aylık AÜ onda
biri tutarında)
irket kuruluu aamasında çalıtırılacak sigortalı sayısını ve bunların ie balama tarihinin iveren
886,50
tarafından Ticaret sicil memurlularına bildirilmesi halinde anılan Kurum tarafından SGK’ya bildirilmemesi halinde, (Her bir bildirim yükümlülüğü için aylık AÜ tutarında)
BBilanco.
bursa
104
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
pratik bilgiler
Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili kamu ve özel hukuk tüzel kiilerince ruhsat niteliği
taıyan ilemlere ilikin belgeler ile istihdama ilikin bilgilerin Kuruma bildirilmemesi halinde, (Her
bir bildirim yükümlülüğü için aylık AÜ tutarında)
Sigortalı ie giri bildirgesi ile genel sağlık sigortası giri bildirgesinin verilmemesi yada e-Sigorta
ortamında bildirilmesi gerektiği halde bildirilmemesi halinde, her bir sigortalı için aylık AÜ tutarında
Sigortalı ie giri bildirgesinin verilmediğinin Kurumca tespit edilmesi halinde, her bir sigortalı için
aylık AÜ x 2 katı tutarında
Sigortalı ie giri bildirgesinin verilmemesinin Kurumca tespit edildiği yada kamu kurum ve kurulularından alınan belgelerden tespit edilmesi halinde ilgili idarenin yazısının Kuruma intikal ettiği tarihi
takip eden bir yıl içersinde tekrarlanması halinde, her bir sigortalı için aylık AÜ x 5 be katı tutarında
İyeri bildirgesinin verilmemesi yada e-Sigorta üzerinden göndermekle yükümlü oldukları halde
gönderilmemesi
- Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutan iyerleri için aylık AÜ x 3 katı tutarında
- Diğer defterleri tutan iyerleri için aylık AÜ x 2 katı tutarında
- Defter tutmakla yükümlü olmayan iyerleri için AÜ tutarında
886,50
886,50
1.773,00
4.432,50
2.659,50
1.773,00
886,50
4857 SAYILI İ KANUNU’NA GÖRE UYGULANACAK P ARA CEZALARI (01.01.2011’den İtibaren)
Kanun Ceza
Ceza MikCezayı Gerektiren Fiil
Mad.
Mad.
tarı (TL)
3/1-2
98
İyeri bildirim yükümlülüğüne aykırı davranı (çalıtırılan her içi için)
135
Ağır ve tehlikeli i kapsamındaki iyerinin bildirim yükümlülüğüne aykırı dav3, 85
98
1.358
ranmak (çalıtırılan her içi için)
İ Kanunu’nun 3. maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan iyerinin muvazaalı
3/2
98
13.592
olarak bildirilmesi (asıl iveren ile alt iveren için ayrı ayrı)
5
99/a İçilere eit davranma ilkesine uyulmayan her içi için
118
7
99/a Geçici i ilikisi hükümlerine aykırı davranılan her içi için
118
8
99/b Çalıma koullarına ilikin belge verilmeyen her içi için
118
14
99/b Çağrı üzerine çalıma usulüne ilikin hükümlere uyulmayan her içi için
118
28
99/c Çalıma belgesi verilmeyen veya belgesine yanlı bilgi yazılan her içi için
118
29
100 Toplu iten çıkarma hüküm. aykırı davranarak iten çıkarılan her bir içi için
487
30
101 Çalıtırılmayan her özürlü ve çalıtırılmayan her ay için
1.842
30
101 Çalıtırılmayan her eski hükümlü ve çalıtırılmayan her ay için
1.842
Ücret ile Kanundan veya TİS’den veya i sözlemesinden doğan ücretin kas32
102/a
135
ten ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde her içi ve her ay için
Ücret, prim, ikramiye vb. her çeit istihkakın zorunlu tutulduğu halde özel ola32
102/a
135
rak açılan banka hesabına ödenmemesi halinde her içi ve har ay için
39
102/a Asgari ücret ödenmeyen veya eksik ödenen her içi ve her ay için
135
37
102/b Ücret hesap pusulası düzenlememek
487
38
102/b Yasaya aykırı olarak ücret kesme cezası vermek
487
Yüzde usulü uygulanan iyerlerinde, her hesap pusulasının genel toplamını
52
102/b
487
gösteren belgeyi içilerin seçtiği temsilciye vermemek
Fazla çalıma ücreti ödenmeyen, hak ettiği serbest zamanı altı ay içinde kul41
102/c
241
landırılmayan, onayı alınmadan fazla çalıtırılan her bir içi için
56
103 Yıllık ücretli izni yasaya aykırı olarak bölünen her içi için
241
57
103 Yıllık izin ücretini yasaya aykırı ekilde veya eksik ödenen her içi için
241
İ sözlemesinin sona ermesinde kullanılmadığı iznin ücreti ödenmeyen her
59
103
241
bir içi için
İzin yönetmeliğine aykırı olarak izin kullandırılmayan veya eksik kullandırılan
60
103
241
her içi için
63
104 Çalıma sürelerine ve buna ilikin yönetmelik hükümlerine uymamak
1.227
64
104 Telafi çalımasına ilikin yasa hüküm. uyulmadan çalıtırılan her içi için
241
68
104 Ara dinlenmelerini yasa hükmüne göre uygulamamak
1.227
105
Pratik Bilgiler
pratik bilgiler
İçileri geceleri 7,5 saatten fazla çalıtırmak, gece ve gündüz postalarını değitirmemek
71
104 Çalıtırma yaı ve çocukları çalıtırma yasağı hüküm. aykırı davranmak
18 yaını doldurmamı erkek ve her yataki kadınları yer ve su altında çalı72
104
tırmak
Gece çalıtırma yasağına ilikin kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı dav73
104
ranmak
Doğum öncesi ve sonrası sürelerde kadınları çalıtırmak veya ücretsiz izin
74
104
vermemek
75
104 İçi özlük dosyalarını düzenlememek
76
104 Çalıma sürelerine ilikin yönetmelik hükümlerine uymamak
77
105/c İ sağlığı ve i güvenliğinin gerektirdiği koullara uymamak
İ sağlık ve güvenliği yönetmelik hüküm. göre alınmayan her i sağlığı ve gü78
105/a
venliği önlemi için (alınmayan önlemler için izleyen her ay aynı miktarda)
İletme belgesi almadan iyeri açmak veya belgelendirilmesi gereken iler ve78
105/c
ya ürünler için belge almamak
Faaliyeti durdurulan ii izin almadan devam ettirmek veya kapatılan iyerini
79
105/c
izinsiz açmak
İ sağlığı ve i güvenliği kurullarının kurulması ve çalıtırması ile ilgili hükümle80
105/c re aykırı davranmak, i sağlığı ve i güvenliği kurullarınca alınan kararları uygulamamak
İyeri sağlık ve güvenlik birimi oluturma, iyeri hekimi ile diğer sağlık perso81
105/c neli görevlendirme, i güvenliği uzmanı olan mühendis veya teknik eleman görevlendirme yükümlülüğünü yerine getirmemek
Ağır ve tehlikeli ilerde çalıtırılan 16 yaından küçük her içi ve yönetmelikte
85
105/d
gösterilen ya kayıtlarına aykırı çalıtırılan her içi için
Ağır ve tehlikeli ilerde çalıtırılan çalıtığı ile ilgili mesleki eğitim almamı her
85
105/d
içi için
86
105/b Sağlık raporu alınmadan ağır ve tehlikeli ilerde çalıtırılan her bir içi için
87
105/b Sağlık raporu alınmayan 18 yaından küçük her bir içi için
88
105/c Gebe veya çocuk emziren kadınlar hakkındaki yönetmeliğe uymamak
89
105/c İ Kanununa göre çıkarılan çeitli yönetmeliklere aykırı davranmak
90
106 İ-kur’dan izin almaksızın i ve içi bulma aracılık faaliyetinde bulunmak
İ müfettilerinin davetine gelmemek, ifade ve bilgi vermemek, gerekli belge ve
92/2 107/1-a
delilleri göstermemek, kendilerine gerekli kolaylığı göstermemek
İ müfettileri tarafından ifade ve bilgilerine bavurulan içilere telkinde bulun96/1 107/1-b
mak, içileri gerçeği saklamaya sevk etmek veya zorlamak
İçilerin gerçeğe aykırı haberler vererek ivereni gereksiz ilemlerle uğratır96/2 107/1-b maları veya haksız yere kötü duruma düürmeleri, denetim ve teftiin yapılmasını güçletirmeleri, kötü niyetli davranılarda bulunmaları
İ müfettilerinin tefti ve denetim görevlerini yapmalarını ve sonuçlandırmala107/2 107/2
rını engellemek
İdari para cezası miktarları; (2012 yılında %10,26 Yeniden Değerleme oranında artırılmıtır )
69
104
AYLIK S AKATLIK İNDİRİMİ TUTARLARI (01.01.2011’dan itibaren)
I. Derece Sakatlar (Çalıma gücünün asgari % 80’ini kaybetmi olanlar)
II. Derece Sakatlar (Çalıma gücünün asgari % 60’ını kaybetmi olanlar)
III. Derece Sakatlar (Çalıma gücünün asgari % 40’ını kaybetmi olanlar)
1.227
1.227
1.227
1.227
1.227
1.227
1.227
1.358
270
1.358
1.358
1.358
1.358
1.358
606
270
270
1.358
1.358
-10.874
10.874
10.874
10.874
770 TL
380 TL
180 TL
SİGORTA PRİMİNE TABİ OLMAYAN YEMEK PARASI, ÇOCUK VE AİLE ZAMMI İLE SİGORTA TUTARLARI
Yemek Parası (Günlük) (Günlük AÜ x %6)
Çocuk Yardımı (Aylık) 2 çocuk (Aylık AÜ x %2)
Aile Yardımı (Aylık) (Aylık AÜ x %10)
Özel sigorta/BES Ödemeleri (Aylık AÜ x %30)
BBilanco.
bursa
106
Mayıs / Haziran 2012
01.01-30.06.2012
1,77 TL
17,73 TL
88,65 TL
265,95 TL
Sayı 140
01.07-31.12.2012
1,88 TL
18,81 TL
94,05 TL
282,15 TL
pratik bilgiler
BİRİNCİ S INIF TÜCCAR OLMA HADLERİ (01.01. 2011’dan itibaren)
1. Mal alım satım iiyle uğraanlar için, alımların 140.000.TL ve satıların 190.000 TL’yi aanlar
2. Hizmet iiyle uğraanlar için, elde ettikleri gayrisafi i hasılatı 77.000 TL’yi aanlar
1. ve 2.’deki ilerle uğraanlar için, i hasılatının 5 katı ile satıların toplamı 140.000 TL’yi aanlar
BAZI ÖNEMLİ ORAN VE MAKTU HADLER
Reeskont ilemlerinde iskonto oranı (29.12.2011’den itibaren) ........ % 17
Avans ilemlerinde faiz oranı (29.12.2011’den itibaren) ................... % 17,75
2011 yılı için uygulanacak Yeniden Değerleme Oranı .................. % 10,26
2011 yılı üçüncü geçici vergi dönemi Yeniden Değerleme Oranı …% 7,33
2010 yılında uygulanacak Enflasyon İndirimi Oranı ............................... % 93,4
Fatura kullanma mecburiyetinin alt sınırı ......................................... 770 TL
Amortismana tabi iktisadi kıymetleri gider yazabilme sınırı ............ 770 TL
Konut istisnası tutarı (2011 yılı için) ..................................................... 2.800 TL
Konut istisnası tutarı (2012 yılı için) ................................................ 3.000 TL
Bankalar aracılığıyla yapılması zorunlu tahsilat ve tediye sınırı …… 8.000 TL
Zam ve Faiz Oranları Aylık
Gecikme zammı
% 1,40
Pimanlık zammı
% 1,40
Gecikme faizi
% 1,40
Tecil faizi oranı
% 1,00
Ay kesirlerine isabet eden
Gecikme Zammı günlük
olarak hesaplanır
GEÇİCİ VERGİ ORANLARI
Gelir vergisi
% 15
Kurumlar vergisi
% 20
2012 GELİRLERİNE UYGULANACAK GELİR VERGİSİ TARİFESİ
10.000 Türk Lirasına kadar ......................................................................................................... % 15
25.000 TL’nin 10.000 Türk Lirası için 1.500 TL, fazlası için ........................................................ % 20
58.000 TL’nin 25.000 Türk Lirası için 4.500 TL, fazlası için ........................................................ % 27
58.000 TL’den fazlasının 58.000 TL için 13.410 TL, fazlası için ……………………..………….... % 35
2012 ÜCRET GELİRLERİNE UYGULANACAK GELİR VERGİSİ TARİFESİ
10.000 Türk Lirasına kadar ......................................................................................................... % 15
25.000 TL’nin 10.000 Türk Lirası için 1.500 TL, fazlası için ........................................................ % 20
88.000 TL’nin 25.000 Türk Lirası için 4.500 TL, fazlası için ........................................................ % 27
88.000 TL’den fazlasının 88.000 TL için 21.510 TL, fazlası için ……………………………...…... % 35
2011 GELİRLERİNE UYGULANACAK GELİR VERGİSİ TARİFESİ
9.000 Türk Lirasına kadar ........................................................................................................ % 15
23.000 TL’nin 9.400 Türk Lirası için 1.410 TL, fazlası için ......................................................... % 20
53.000 TL’nin 23.000 Türk Lirası için 4.130 TL, (ücret gelirlerinde 80.000 TL'nin
23.000 TL'si için 4.130 TL), fazlası için ...................................................................................... % 27
53.000 TL’den fazlasının 53.000 TL için 12.230 TL, (ücret gelirlerinde 80.000 TL’den
fazlasının 80.000 TL’si için 19.520 TL), fazlası için ……………………………………………...... % 35
GELİR VERGİSİ STOPAJ ORANLARI
Ödemenin Türü
TİCARİ KAZANÇLAR
• Yıllara yaygın inaat ve onarım ii yapanlara ödenen istihkak bedellerinden .....................................
• Malları kapı kapı dolaarak tüketiciye satanlara bu faaliyetleriyle ilgili olarak yapılan komisyon,
prim ve benzeri ödemelerden …………………………………………………………………………...
• Ba bayiler hariç olmak üzere Milli Piyango İdaresince çıkarılan biletleri satanlara yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemelerden ...........................................................................................
• PTT acenteliği yapanlara, bu faaliyetleri nedeniyle ödenen komisyon bedeli üzerinden.............
• Vergiden muaf esnafa yapılan ödemelerden
- Havlu, çaraf, çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, örgü, dantel, her nevi nakı ileri ve her
nevi turistik eya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek ve benzeri emtia bedelleri veya bu emtianın imalinde ödenen hizmet bedelleri üzerinden ...............................................
- Hurda alımları için ........................................................................................................................
- Diğer mal alımları için ..................................................................................................................
- Diğer hizmet alımları (mal ve hizmet karıık) için ……………………….………………..……..…
Oran
%3
% 20
% 20
% 20
%2
%2
%5
% 10
107
Pratik Bilgiler
pratik bilgiler
ZİRAİ KAZANÇLAR
• Ticaret borsalarına tescil edilmeden
%4
- Çiftçilerden alınan bitkisel ürün satı bedellerinden …………………….……………….…………
%2
- Çiftçilerden alınan hayvan ve hayvan ürünleri satı bedellerinden .............................................
• Ticaret borsalarına tescil ettirilerek
%2
- Çiftçilerden alınan bitkisel ürün satı bedellerinden ………………………………………………..
%1
- Çiftçilerden alınan hayvan ve hayvan ürünleri satı bedellerinden .............................................
%2
• Zirai faaliyet kapsamında Orman İdaresine karı sunulan hizmetler ………………..………………
%4
• Zirai faaliyet kapsamında diğer hizmetler için ..................................................................................
%0
• Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün ödemeleri için .....................................
ÜCRETLER
• Ücretlerden (istisnadan faydalananlar hariç) ................................................................................... GVK, md. 103
• TJK’ca organize edilen yarımalara katılan atların jokey, jokey yamakları ve antrenörlerine ödenen ücretlerden ……………………………………………………………………………………..….…
% 20
• Sporculara ücret olarak yapılan ödemelerden;
- En üst ligdekiler için …………………………………………………………………………….….…….
% 15
- En üst altı ligdekiler için ………………..………………………………………………………………...
% 10
- Diğer liglerdekiler için ………………….…………………………………………………………………
%5
- Milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karılığında yapılan ödemelerden ………..
%5
SERBEST MESLEK KAZANÇLARI
• Telif niteliğindeki ödemelerden ........................................................................................................
% 17
• Telif niteliğinde olmayan ödemelerden (noterlere yapılan ödemeler hariç) ....................................
% 20
• Dar mükellefiyete tabi olanlara telif ve patent haklarının satı dolayısıyla yapılan ödemelerden ...
% 20
GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARI
• Normal kira ödemelerinden .............................................................................................................
% 20
• Vakıf ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karılığı bunlara yapılan kira ödemelerinden...
% 20
• Kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden
% 20
MENKUL SERMAYE İRATLARI
• Tam mükellef kurumlar tarafından tam veya dar mükellef gerçek kiiler ile GV ve KV’den muaf
% 15
mükelleflere dağıtılan kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz) .....
• Dağıtılsın veya dağıtılmasın 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bono%0
su faizleri ile TOKİ, KOİ, Öİ tarafından çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirlerden ……….
• Tam mükellef kurumlar ve varlık kiralama irketleri tarafından yurt dıında ihraç edilen tahvillerin;
% 10
- Vadesi 1 yıla kadar olanlardan elde edilen faizlerinden………………………………………………
%7
- Vadesi 1 yıl ile 3 yıl arası olanlardan elde edilen faizlerinden………………………………………..
%3
- Vadesi 3 yıl ile 5 yıl arası olanlardan elde edilen faizlerinden………………………………………..
%0
- Vadesi 5 yıl ve daha uzun olanlardan elde edilen faizlerinden………………………………………
%
10
- Yukarıda belirtilenler dıında kalanlar için …………………………………………………………….
• 01.01.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonosu (eorobondlar hariç)
faizlerinden;
- Sermaye irketleri, SPK Denetimine tabi fonlar ile 2499 sayılı SPK’ya göre kurulan yatırım fonları ve ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için ……………
%0
% 10
- Tam ve dar mükellef gerçek kiiler ile yukarıda sayılanlar dıında kalan kurumlar için …..……….
• Bankalar arası piyasadaki paralara yürütülen faizler hariç;
% 15
- Mevduat faizlerinden (TL ve Yabancı para cinsinden) …………….…………………………….
% 15
- Faizsiz olarak kredi verenlere ve kar - zarar ortaklığı belgesi karılığı ödenen kâr paylarından …
% 15
- Repo gelirlerinden.....................................................................................................................
• Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymet yatırım fonları ile menkul kıymet yatırım ortaklıklarının portföy iletmeciği ve diğer kazançları üzerinden …………………………….
%0
• Bireysel emeklilik sisteminden;
% 15
- 10 yıl süreyle prim ödemeden ayrılanlardan ...........................................................................
% 10
- 10 yıl süreyle prim ödemi, ancak emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlardan .......................
%5
- Emeklilik hakkı kazananlar ve zorunlu haller nedeniyle ayrılanlara yapılan ödemelerden ......
BBilanco.
bursa
108
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
pratik bilgiler
DİĞER KAZANÇ VE İRATLAR
• İMKB’de ilem gören hisse senetlerine (Menkul kıymetler yatırım ortaklıkları hisse senetleri hariç) ilikin olarak elde edilen kazançlardan tam ve dar mükellef gerçek kii ve kurumlar için ….
• Hisse senetlerine ve hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli ilem ve opsiyon
sözlemelerinden elde edilen kazançlardan tam ve dar mükellef gerçek kii ve kurumlar için…
• Hisse senetlerine ve hisse senedi endekslerine dayalı olup İMKB’de ilem gören aracı kurulu
varatlarından elde edilen kazançlardan tam ve dar mükellef gerçek kii ve kurumlar için………
• Menkul kıymet yatırım fonu katılma belgelerinin ilgili fona iadesinden sağlanan gelirlerden (A
Tipi yatırım fonlarının 1 yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgeleri hariç);
- Sermaye irketleri, SPK Denetimine tabi fonlar ile 2499 sayılı SPK’ya göre kurulan yatırım fonları ve ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için ……………
- Tam ve dar mükellef gerçek kiiler ile yukarıda sayılanlar dıında kalan kurumlar için …..……….
• 01.01.2006 tarihinden itibaren Devlet tahvili ve Hazine bonoları (eorobondlar hariç) ile TOKİ, KOİ
ve Öİ tarafından çıkarılan menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlardan;
- Sermaye irketleri, SPK Denetimine tabi fonlar ile 2499 sayılı SPK’ya göre kurulan yatırım fonları ve ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için ……………
- Tam ve dar mükellef gerçek kiiler ile yukarıda sayılanlar dıında kalan kurumlar için …..……….
• Vadeli ilem ve opsiyon sözlemelerinden elde edilen kazançlardan (Hisse senetlerine veya hisse
senedi endekslerine dayalı olarak yapılanlar hariç);
- Sermaye irketleri, SPK Denetimine tabi fonlar ile 2499 sayılı SPK’ya göre kurulan yatırım fonları ve ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için ……………
- Tam ve dar mükellef gerçek kiiler ile yukarıda sayılanlar dıında kalan kurumlar için …..……….
%0
%0
%0
%0
% 10
%0
% 10
%0
% 10
KVK Md. 15’E GÖRE STOPAJ ORANLARI (TAM MÜKELLEFLERLE İLGİLİ)
Ödemenin Türü
• Birden fazla takvim yılına yaygın, taahhüde bağlı olarak yapılan inaat ve onarım ileri ile uğraan kurumlara bu ileri ile ilgili olarak yapılan hakedi ödemeleri üzerinden ..........................
• Kooperatiflere ait taınmazların kiralanması karılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden ..
• Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile TOKİ ve Özelletirme İdaresince çıkarılan menkul
kıymetlerden (eurobondalar hariç) sağlanan gelirlerden ............................................................
• Mevduat faizlerinden (TL ve döviz cinsinden) ve Repo gelirlerinden ……..................................
• Katılım bankaları tarafından katılma hesabı karılığında ödenen kâr paylarından .....................
• Kâr ve zarar ortaklığı belgesi karılığı ödenen kâr paylarından ..................................................
• Vergiden muaf kurumlara dağıtılan (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz) aağıda belirtilen gelirlerden;
- Her nevi hisse senedi kar payları ve İtirak hisselerinden doğan kazançlardan ......................
- Kurumların idare meclisi ve üyelerine verilen kar payları ………………………………………...
• Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymet yatırım fonları (borsa yatırım fonları
ile konut finansman fonları ve varlık finansman fonları dahil) ile menkul kıymet yatırım ortaklıklarının portföy iletmeciliği kazançları ………………………………………………………………...
• Halka açık irketlerin 1.1.2006 tarihinden sonra iktisap edilen ve 1 yıldan kısa süre elde tutulan
hisse senetlerinin Türkiye’de bulunan banka ve aracı kurumlar aracılığıyla elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ………………………………………………………………………….....…
• Menkul kıymetler yatırım fonu katılma belgelerinin kâr payları üzerinden ……………………..
• 1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizlerinden (eurobondlar hariç) Türkiye'de faaliyette bulunan banka veya aracı kurumlar kanalıyla elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ………………………………………………………………..….…
• Tam mükellef gerçek kii ve kurumlar tarafından hisse senetlerine veya hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli ilem ve opsiyon sözlemeleri dahil olmak hisse senetlerine
ilikin olarak elde edilen kazançlar için ………………………………………………………………
• Sermaye irketleri ile yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye
Bakanlığınca belirlenenler tarafından elde edilenler hariç olmak üzere (1) numaralı alt bent dıında kalan kazançlar için ……………………………………………………………………….….…
• Hisse senetlerine veya hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli ilem ve opsiyon sözlemeleri dahil olmak hisse senetlerinden (menkul kıymet yatırım ortaklıkları hisse
senetleri hariç) elde edilen kazançlar için ……………………………………………….…………...
Oran
%3
% 20
% 10
% 15
% 15
% 15
% 15
% 15
%0
% 10
% 10
% 10
%0
% 10
%0
109
Pratik Bilgiler
pratik bilgiler
• Diğer kazançlar için ………………………………………………………………………….…………
• Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymet yatırım fonları ile menkul kıymet yatırım ortaklıklarının GVK’nın geçici 67. maddesinin 1, 2, 3 ve 4 numaralı fıkralarda belirtilen gelirleri üzerinden ………………………………………………………………………………………….
• 24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım tevik belgeleri
kapsamında yararlanılan yatırım indirimi tutarı üzerinden …………………………………..……..
KVK Md. 30’A GÖRE STOPAJ ORANLARI (DAR MÜKELLEFLERLE İLGİLİ)
Ödemenin Türü
• Birden fazla takvim yılına yaygın, taahhüde bağlı olarak yapılan inaat ve onarım ileri ile
uğraan kurumlara bu ileri ile ilgili olarak yapılan hakedi ödemeleri üzerinden ……………....
• Serbest Meslek Kazançlarından;
- Petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan .............................................
- Diğerlerinden (Ücret ödemeleri dahil) ....................................................................................
• Gayrimenkul Sermaye İratlarından;
- Finansal kiralama kapsamındaki faaliyetlerden .....................................................................
- Diğerlerinden .........................................................................................................................
• Menkul Sermaye İratlarından;
- 1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu
Konut İdaresi, Özelletirme İdaresi çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler ……….
- Mevduat faizleri (TL ve Döviz Cinsinden) ve Repo gelirleri …………………………………....
- Katılım bankaları tarafından katılma hesabı karılığında ödenen kâr payları …………….….
- Kâr-zarar ortaklığı belgeleri karılığı ödenen kâr payları …………………………………….....
• Her nevi alacak faizlerinden;
- Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı banka ve kurumlardan alınan her
türlü krediler için ödenecek faizlerden …………………..………………………………………..
- Bankaların uygun görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile akım veya varlık portföyüne
dayalı olarak yurt dıında menkul kıymetletirme yöntemiyle temin ettikleri kredileri için
ödenecek faizlerden ………………………………………………………………………………..
- Katılım bankaları tarafından ödenen kâr payları hariç olmak üzere, mal tedarikinden kaynaklanan vade farkları üzerinden ……………………………………………..……………….…
- Diğerlerinden ………………………………………...................................................................
• Her çeit senetlerin iskonto edilmesi karılığından alınan iskonto bedelleri-yurtdıında factoring kurulularına ödenen faizler …………...…………………………………………………..
• Diğer menkul sermaye iratlarından …………………………………………………………………..
• Ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmak-sızın telif, imtiyaz, ihtira, iletme,
ticaret unvanı, alameti farika ve benzeri gayrimaddi hakların satıı, devri ve temliki karılığı
alınan bedeller üzerinden ………………………………………………………...............................
• Tam mükellef kurumlar tarafından Türkiye'de i yeri veya daimî temsilci aracılıyla kâr payı
elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan
dar mükelleflere dağıtılan kâr paylarından …………………………………………………..……...
• Türkiye'de i yeri veya daimî temsilcisi bulunmayan mükelleflerin, yetkili makamların izniyle
açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticarî faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar üzerinden ..
• Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların kurum kazancından, hesaplanan
kurumlar vergisi düüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden..
• Halka açık irketlerin 1.1.2006 tarihinden sonra iktisap edilen ve 1 yıldan kısa süre elde tutulan hisse senetlerinin Türkiye’de bulunan banka ve aracı kurumlar aracılığıyla elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ……………………………………………..……………….…….…
• Menkul kıymetler yatırım fonu katılma belgelerinin kâr payları üzerinden ..……………….…..
• 1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilen her nevi Tahvil ve Hazine bonolarının Türkiye’de
faaliyette bulunan banka veya aracı kurumlarca elden çıkarılmasından sağlanan gelirler ……
• Vadeli ilem ve opsiyon sözlemelerinden elde edilen gelirler ……………………………………
• Bakanlar Kurulunca “vergi cenneti” ilan edilen ülkelerde yerleik olan veya faaliyette bulunan
kurumlara nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödeme üzerinden ...
BBilanco.
bursa
110
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
% 10
%0
%19,8
Oran
%3
%5
% 20
%1
% 20
%0
% 15
% 15
% 15
%0
%1
%5
% 10
% 10
% 15
% 20
% 15
%0
% 15
%0
%0
%0
%0
% 30
pratik bilgiler
KAÇAKÇILIK SUÇU VE CEZASI
Suçun Çeidi
Hesap ve muhasebe hileleri yapmak, Gerçekte olmayan kiiler adına hesaplar
açmak, Çift defter tutmak, Defter, kayıt ve belgeleri tahrif etmek veya gizlemek,
Yanıltıcı belge düzenlemek veya kullanmak
Defter, kayıt ve belgeleri yok etmek, Defter sayfalarını kopartarak yok etmek,
Sahte belge düzenlemek veya kullanmak,
Maliye Bakanlığı ile anlamalı olmayan matbaaların belge basması ve bu
belgelerin bilerek kullanılması
Cezası
18 aydan 3 yıla kadar
Hapis
3 yıldan 5 yıla kadar
Hapis
2 yıldan 5 yıla kadar
Hapis
VERGİ ZİYAI KABAHATİ VE CEZASI
Vergi Ziyaı Kabahati
Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme
ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya
eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında
tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder.
ahsi, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin
noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri
verilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı hükmündedir.
Vergi ziyaı, mükellef veya sorumlu tarafından md. 341
de yazılı hallerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesidir.
Vergi Ziyaı Cezası
- Ziyaa uğratılan verginin (vergi aslının) bulunması:
Vergi Ziyaı Cezası = Vergi Ziyaı Tutarı
- Ceza tutarının bulunması:
Vergi Ziyaı Cezası = Vergi Ziyaı x Katsayı
Katsayı
Ağır Nitelikli Fiil (md. 359)  3 kat
Orta Nitelikli Fiil (Serbest)  1 kat)
Hafif Nitelikli Fiil (md. 344/3)
 1/2 kat)
USULSÜZLÜK CEZALARINA AİT CETVEL
I. Derecede
Mükellef Grupları
2011
2012
Sermaye irketleri
96,00 TL 105,00 TL
I. Sınıf Tüccar ve S.M. Erbabı
60,00 TL
66,00 TL
II. Sınıf Tüccarlar
30,00 TL
33,00 TL
Yukarıdakiler dıında Gelir Vergisi beyanında bulunanlar
15,00 TL
16,00 TL
Basit Usule Tabi Olanlar
8,00 TL
8,40 TL
Gelir Vergisinden Muaf Esnaf
3,70 TL
4,00 TL
II. Derecede
2011
2012
53,00 TL
58,00 TL
30,00 TL
33,00 TL
15,00 TL
16,00 TL
8,00 TL
8,80 TL
3,70 TL
4,00 TL
2,15 TL
2,30 TL
ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ MAKTU HADLERİ (01.01.2011 – 31.12.2011)
Fatura, Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzu, Serbest Meslek Makbuzu verilmemesi, alınmaması
veya eksik düzenlenmesi halinde her bir belge için 180,00 TL’den az olmamak üzere, bu belgelerde yazılması gereken meblağ veya meblağ farkının
Not: Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilikin kesilecek cezanın toplamı 88.000 TL’yi geçemez.
Perakende satı fii, ödeme kaydedici cihaz fii, giri ve yolcu taıma bileti, sevk irsaliyesi, taıma
irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin düzenlenmemesi, kullanılmaması, bulundurulmaması veya gerçeğe aykırı düzenlenmesi halinde her bir belge için
Not: Her bir belge nev'ine ilikin olarak her bir tespit için toplam ceza 8.800 TL’yi, her bir belge nev'ine ilikin bir takvim
yılı içinde kesilecek toplam ceza tutarı ise 88.000 TL’yi aamaz. (Nihai tüketicilere – 36,00 TL)
Maliye Bakanlığınca tutulma ve günü gününe kayıt edilme mecburiyeti getirilen defterlerin, bulundurulmaması, günü gününe kayıt yapılmaması, yetkililere ibraz edilmemesi ile levha bulundurma ve
asma mecburiyetine uyulmaması
Belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolarına ilikin usul ve
esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ilikin kural ve standartlara
uyulmaması
Kamu kurum ve kuruluları ile gerçek ve tüzel kiilerce yapılacak ilemlerde kullanılma zorunluluğu getirilen vergi numarasını kullanmaksızın ilem yapanlara (Her bir ilem için)
% 10
180,00
180,00
4.000,00
220,00
111
Pratik Bilgiler
pratik bilgiler
Belge basımı ile ilgili bildirim görevini yerine getirmeyen matbaa iletmecilerine
Not: Bu bent uyarınca kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı bir takvim yılı içinde 130.000 TL'yi aamaz.
Vergi kimlik numarası kullanma zorunluluğu getirilen kurululardan yaptıkları ilemlere ilikin bildirimleri belirlenen standartlarda ve zamanda yerine getirmeyenlere
Maliye Bakanlığının özel iaretli görevlisinin ikazına rağmen durmayan aracın sahibi adına
Tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayanlara
Not: Bu bent uyarınca kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı bir takvim yılı içinde 880.000 TL'yi aamaz.
Bilgi vermekten çekinenler ile 256, 257 ve mükerrer 257. Madde hükmüne uymayanlar için ceza
- Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında .............................................................
- İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı sabit usulde tespit edilenler hakkında .........
- Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dıında kalanlar hakkında ................................................
- Kanuni süresinin sonundan itibaren elektronik ortamda 30 gün içinde verilmesi .........................
- Kanuni süresinin sonundan itibaren elektronik ortamda ikinci 30 gün içinde verilmesi ................
- Yukarıdaki sürelerden sonra verilmesi veya Kağıt ortamında verilmesi ………………………......
E-bildirim veya E-formlara ilikin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilmesi halinde
- Kanuni sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde .........................................
- Takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezasının
UZLAMA KOMİSYONLARININ YETKİ SINIRLARI
Vergi Daireleri Koordinasyon Uzlama Komisyonu
BMVD Bakanlığı Uzlama Komisyonu
A) VERGİ DAİRESİ BAKANLIĞI KURULAN YERLERDE
1. Vergi Dairesi Bakanlığı Uzlama Komisyonu
İstanbul Vergi Dairesi Bakanlığı
I. Grup: Ankara ve İzmir
II. Grup: Adana, Antalya, Bursa, Kocaeli, Mersin, Konya
III. Grup: Aydın, Balıkesir, Denizli, Eskiehir, Hatay, Gaziantep, Kayseri, Manisa, Muğla,
Samsun, Tekirdağ
IV. Grup: Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Kahramanmara, Malatya, Sakarya, Trabzon,
anlıurfa, Zonguldak
2. Vergi Dairesi Müdürlüğü Uzlama Komisyonu
İstanbul Vergi Dairesi Bakanlığı
I. Grup: Ankara ve İzmir
II. Grup: Adana, Antalya, Kocaeli, Bursa, Mersin, Konya
III. Grup: Aydın, Balıkesir, Denizli, Eskiehir, Hatay, Gaziantep, Kayseri, Manisa, Muğla,
Samsun, Tekirdağ
IV. Grup: Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Kahramanmara, Malatya, Sakarya, Trabzon,
anlıurfa, Zonguldak
3. Mal Müdürlüğü Uzlama Komisyonu
I. Grup: Ankara ve İzmir
II. Grup: Adana, Antalya, Bursa, Kocaeli, Mersin, Konya
III. Grup: Aydın, Balıkesir, Denizli, Eskiehir, Hatay, Gaziantep, Kayseri, Manisa, Muğla,
Samsun, Tekirdağ
IV. Grup: Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Kahramanmara, Malatya, Sakarya, Trabzon,
anlıurfa, Zonguldak
B) Vergi Dairesi Bakanlığı Kurulmayan Yerlerde
Defterdarlık Uzlama Komisyonu
Vergi Dairesi Uzlama Komisyonu
Mal Müdürlüğü Uzlama Komisyonu
BBilanco.
bursa
112
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
880,00
680,00
%5
1.170,00
580,00
280,00
Yukarıdaki
cezaların
Elektronik ortamda Beyanname verme mecburiyetine uyulmaması halinde verilecek cezalar
Tahsilat ve Ödemeleri Banka, Benzeri Finans Kurumları veya Postane belgeleri ile tevsik zorunluluğu sınırı
Not: Tevsik etme zorunluluğuna uymayanlara bir takvim yılı içinde kesilecek toplam özel usulsüzlük cezası
660,00
1/10’ü
1/5'i
1/1’i
Ceza Yok
1/5'i
– 8.000 TL
– 880.000 TL
3.000.000
2.000.000
900.000
750.000
600.000
450.000
300.000
35.000
30.000
25.000
20.000
15.000
6.000
5.000
4.000
3.000
200.000
15.000
3.000
pratik bilgiler
BAZI DAMGA VERGİSİ ORANLARI VE MAKTU TUTARLAR
• Belli parayı ihtiva eden kâğıtlar:
1. Mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknameler ……………………………….
2. Kira mukavelenameleri (Mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden)…………...
3. Kefalet, teminat ve rehin senetleri………………………………………………………
4. Tahkimnameler ve sulhnameler…………………………………………………………
5. Fesihnameler (Belli parayı ihtiva eden bir kâğıda taalluk edenler dahil)……………
6. Karayolları Trafik Kanunu uyarınca kayıt ve tescil edilmi ikinci el araçların satı
ve devrine ilikin sözlemeler ………………………………………………………….
• Maa, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken
bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karılığı alınan
paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ve kâğıtlar
Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi .....................................................................................
Kurumlar Vergisi Beyannamesi .......................................................................................
Katma Değer Vergisi Beyannamesi ………………………………………………………..
Muhtasar Beyanname .....................................................................................................
Diğer Vergi Beyannameleri .............................................................................................
Gümrüklere verilen beyannameler ..................................................................................
Belediyelere verilen beyannameler .................................................................................
SSK’ya verilen sigorta prim bildirgeleri……………………………………………………..
Bilançolar .........................................................................................................................
Gelir Tabloları ..................................................................................................................
İletme Hesabı Hülasası ..................................................................................................
Binde 8,25
Binde 1,65
Binde 8,25
Binde 8,25
Binde 1,65
Binde 1,65
Binde 6,6
34,50 TL
46,10 TL
22,85 TL
22,85 TL
22,85 TL
46,10 TL
17,00 TL
17,00 TL
26,65 TL
12,95 TL
12,95 TL
BİLDİRİM SÜRELERİ
Bildirilmesi Gereken Olay
İe Balama
Bildirim Süresi
Gerçek Kiilerde İe Balama Tarihinden İtibaren 10 Gün İçinde
Kendilerince veya 3568 Sayılı Kanuna Göre Yetki Almı Meslek
Mensuplarınca , irketlerin Kurulularında İe Balama Bildirimleri ise Balama Tarihinden İtibaren 10 Gün İçinde Ticaret Sicil
Memurluğunca İlgili Vergi Dairesine Yapılır.
Adres, İ veya İletme Değiikliği
Olayın Vukuundan İtibaren Bir Ay İçerisinde
İi Bırakma, Nakil, Ölüm
Olayın Vukuundan İtibaren Bir Ay İçerisinde
Tasfiye ve İflas
Olayın Vukuundan İtibaren Bir Ay İçerisinde
Ödeme Kaydedici Cihaz Satın Alma
Ö.K.C. Kullandırmayı Gerektiren Tarihten İtibaren 30 Gün
Ödeme Kaydedici Cihazı Bildirme
Satın Alındığı Tarihten İtibaren 15 Gün
Kendi İsteği İle Ö.K.C. Kullanmaya Balama Kullanmaya Balama Tarihinden İtibaren 30 Gün
İi Bırakmada Ö.K.C. Mühürletme
İi Bırakma Tarihinden İtibaren Bir Ay
Tekrar Ö.K.C..Kullanmada Mührü Açtırma
İe Balama Tarihinden İtibaren 30 Gün
Dava Konusu
Vergi veya Ceza
İhbarnamesine
İhtirazi Kayıtla Verilen
Beyannameye
DAVA AÇMA SÜRELERİ
Mahkeme
Dava Açma Süresi
Vergi Mahkemesine
Tebliğden İtibaren 30 Gün İçinde
Vergi Mahkemesine
Tahakkuk Tarihinden İtibaren
30 Gün İçinde
Ödeme Emrine
Vergi Mahkemesine
Tebliğden İtibaren 7 Gün İçinde
Haciz Varakasına
Vergi Mahkemesine
İhtiyati Hacze
Vergi Mahkemesine
Temyiz Davası
Danıtay'a
Haciz Tarihinden İtibaren 7 Gün
İçinde
Haciz Tarihinden İtibaren 7 Gün
İçinde
Kararın Tebliğinden İtibaren 30 Gün
Dayanağı
Vergi Usul Kanunu
2577 S.K. İlem Yönergesi
2577 S.K. İlem Yönergesi
6183 Sayılı Kanun
2577 S.K. İlem Yönergesi
6183 Sayılı Kanun
2577 S.K. İlem Yönergesi
6183 Sayılı Kanun
2577 S.K. İlem Yönergesi
113
Pratik Bilgiler
Yıllar
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
Yıllar
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
Ocak
107,17
118,64
124,70
136,39
145,18
156,65
166,52
184,51
205,05
Ocak
104,81
114,49
123,57
135,84
146,94
160,90
174,07
182,60
201,98
ubat
107,40
118,77
125,02
137,68
148,90
158,48
169,29
187,69
204,86
ubat
105,35
114,51
123,84
136,42
148,84
160,35
176,59
183,93
203,12
pratik bilgiler
Mart
108,03
120,27
125,33
139,02
153,62
158,94
172,58
189,98
205,60
ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (ÜFE) (2003 = 100)
Aylar
Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos
110,49 115,50 116,43
115,56
116,69
121,72 121,96 121,38
120,48
121,73
127,76 131,30 136,58
137,76
136,73
140,13 140,68 140,53
140,62
141,82
160,53 163,93 164,46
166,51
162,62
159,97 159,89 161,40
160,26
160,93
176,64 174,61 173,73
173,46
175,46
191,14 191,43 191,44
191,39
194,76
205,77
Mart
106,36
114,81
124,18
137,67
150,27
162,12
177,62
184,70
203,96
TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) (2003 = 100)
Aylar
Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos
106,89 107,35 107,21
107,72
108,54
115,63 116,69 116,81
116,14
117,13
125,84 128,20 128,63
129,72
129,15
139,33 140,03 139,69
138,67
138,70
152,79 155,07 154,51
155,40
155,02
162,15 163,19 163,37
163,78
163,29
178,68 178,04 177,04
176,19
176,90
186,30 190,81 188,08
187,31
188,67
207,05
Eylül
117,53
122,68
136,41
143,26
161,16
161,92
176,35
197,77
Ekim
120,43
123,52
137,03
143,07
162,08
162,38
178,48
200,94
Kasım
120,43
122,35
136,63
144,35
162,03
164,48
177,92
202,24
Aralık
119,13
122,30
136,46
144,57
156,29
165,56
180,25
204,27
Eylül
109,57
118,33
130,81
140,13
155,72
163,93
179,07
190,09
Ekim
112,03
120,45
132,47
142,67
159,77
167,88
182,35
196,31
Kasım
113,50
122,14
134,18
145,45
161,10
170,01
182,40
199,70
Aralık
113,86
122,65
134,49
145,77
160,44
170,91
181,85
200,85
İNDİRİMLİ ORANA TABİ İLEMLERDE KDV İADE SINIRI
Yıllar
İade Sınırı
2006
10.000
2007
10.800
2008
11.600
2009
13.000
2010
13.300
2011
14.300
KDV İADE VE MAHSUPLARINA İLİKİN TABLO
Teminatsız ve Raporsuz
Nakit Đade Sınırı
Đade Hakkı Doğuran Đlem
11 / 1  a
Mal Đhracı
11 / 1  a
Hizmet Đhracı
11 / 1  b
Yolcu Beraberi
11/1b Taımacılık, fuar, panayır
11 / 1  c
Đhraç Kayıtlı Teslim (3)
13 / a
Liman ve Hava Meydanı araç
teslimi
13 / b
Liman ve Hava Meydanı
hizmetleri
13 / c
Araçlar (Petrol Aramaları)
13/c
Rafinaj Faaliyetlerinde Đstisna Uy
gulaması
bursa
BBilanco.
4.000.TL 84 No.lu GT
4.000.TL 84 No.lu GT
1.000.TL 90 No.lu GT
4.000.TL 84 No.lu GT
200.TL 73 No.lu GT
4.000.TL 73,93 No.lu GT
200.TL 73,93 No.lu GT
Sınırsız ( SGKithalat nedeniyle doğan
vergi borcu ) 28, 84, 86,107 No.lu GT
Sınırsız ( SGKithalat nedeniyle doğan
vergi borcu ) 28,84,86,107 No.lu GT
Sınırsız ( SGKithalat nedeniyle doğan
vergi borcu ) 28,84,86,107 No.lu GT
Yok
Sınırsız ( SGKithalat nedeniyle doğan
vergi borcu ) 28,84,86,107 No.lu GT
YMM Tasdik Raporu
ile Đade Alma Hakkı (2)
Var 1, 23,31 No.lu
YMM Tebliği
Var 1, 23,31 No.lu
YMM Tebliği
Var 1,15,23,31 No.lu
YMM Tebliği
Yok
Var 1, 23,31 No.lu
YMM Tebliği
Teyit Yapılan Bel
geler
G.B. Teyidi Teminat
Mektubu
DAB Teyidi Teminat
Mektubu
DAB Teyidi Özel Fa
tura
Teminat Mektubu
G.B. Teyidi Teminat
Mektubu
Sınırsız 73,81,83,86,107 No.lu GT (SGK
ithalat nedeniyle doğan vergi borcu)
Var 8, 23,31 No.lu
YMM Tebliği
Teminat Mektubu
Kendi Borçlarına Mahsup Sınırı (1)
Sınırsız 81,83,86,107 No.lu GT (SGK ithalat Var 8, 23No.lu YMM
nedeniyle doğan vergi borcu)
Tebliği
Sınırsız 73,81,83,86, 107 No.lu GT (SGK
ithalat nedeniyle doğan vergi borcu)
Yok
Teminat Mektubu
Teminat Mektubu
Miktarına bakılmaksızın te
Miktarına bakılmaksızın teminat mektubu,
Var 93 Seri No.lu KDV
minat mektubu, inceleme
Teminat Mektubu
inceleme raporu veya YMM raporu 93, 107
Genel Tebliği
raporu veya YMM raporu 93,
No.lu GT
107 No.lu GT
13/c
Altın Gümü, Platin Arama
Đletme Zenginletirme
114
4.000.TL 84 No.lu GT
2012
15.800
4.000.TL 93 No.lu GT
Sınırsız 73,81,83,86,93,107 No.lu GT (SGK Var 93 Seri No.lu KDV
Teminat Mektubu
ithalat nedeniyle doğan vergi borcu)
Genel Tebliği
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
pratik bilgiler
13 / d
Yatırım Tevik Belgeli teslim
4.000.TL 72, 73 No.lu GT
Sınırsız 73,81,83,86,107 No.lu GT (SGK
ithalat nedeniyle doğan vergi borcu)
13/e
Liman ve Hava Meydanı inası
4.000.TL 93 No.lu GT
Sınırsız 73,81,83,86,107 No.lu GT (SGK
ithalat nedeniyle doğan vergi borcu)
13/f
Ulusal güvenlik amaçlı teslim (4)
4.000.TL 93 No.lu GT
Sınırsız 73,81,83,86,107 No.lu GT (SGK
ithalat nedeniyle doğan vergi borcu)
14
Transit Taımacılık
15 / 1a
Diplomatik istisna
15 / 1 – b
Diplomatik istisna
1.000.TL 81,92 No.lu GT
200.TL 73,92 No.lu GT
200.TL 73,92 No.lu GT
29 / 2 Đndirimli Oran
(Yıllık Đade)
4.000.TL 74 No.lu GT
29 / 2 Đndirimli Oran
(Aylık Mahsuben Đade)
Nakit Đade Yok
29/2 Đndirimli Orana Tabi Malların
Đhraç Amaçlı Teslimi (aylık)
Nakit Đade Yok
29/2 Đndirimli Orana Tabi Malların
Đhraç Amaçlı Teslimi (yıllık)
4.000.TL 99 No.lu GT
Var 72 No.lu KDV
Tebliğ 31 No.lu YMM
Tebliği
Var 72 No.lu KDV
Tebliğ 31 No.lu YMM
Tebliği
Var 72 No.lu KDV
Tebliğ 31 No.lu YMM
Tebliği
Var 6, 23, 31 No.lu
YMM Tebliği
Sınırsız 50,81,83,86,107 No.lu GT (SGK
ithalat nedeniyle doğan vergi borcu)
Sınırsız 73,81,83,86,107 No.lu GT (SGK
Yok
ithalat nedeniyle doğan vergi borcu)
Sınırsız 10,81,83,86,107 No.lu GT (SGK Var 19, 23,31 No.lu
ithalat nedeniyle doğan vergi borcu)
GTi
4.000.TL 81,83,86,99 ve 101 No.lu GT (SGK
ithalat nedeniyle doğan vergi, elektrik, doğal
gaz borcu ) Elektrik ve doğalgazın %51'i veya Var 9, 23,31 No.lu GTi
daha fazlası Kamuya ait kurululardan temin
edilmesi artıyla
4.000.TL 81,83,86,99 ve 101 No.lu GT (SGK
ithalat nedeniyle doğan vergi, elektrik, do
Var (Mahsuben Đade)
ğalgaz borcu) Elektrik ve doğalgazın %51'i
9,23,31 No.lu GT
veya daha fazlası Kamuya ait kurululardan
temin edilmesi artıyla
SINIRSIZ 81,83,86,99 ve 101 No.lu GT
(SGKithalat nedeniyle doğan vergi, elektrik,
doğalgaz borcu) Elektrik ve doğalgazın
Var 99,101 No.lu GT
%51'i veya daha fazlası Kamuya ait kuru
lulardan temin edilmesi artıyla
4.000.TL 99 ve101 No.lu GT (SGKithalat
nedeniyle doğan vergi, elektrik, doğalgaz
borcu ) Elektrik ve doğalgazın %51'i veya da Var 99,101 No.lu GT
ha fazlası Kamuya ait kurululardan temin
edilmesi artıyla
Teminat Mektubu
Teminat Mektubu
Teminat Mektubu
Teminat Mektubu
Teminat Mektubu
Teminat Mektubu
Teminat Mektubu
Teminat Mektubu
Yok
Teminat Mektubu
Miktarına bakılmaksızın sa
29/2 Đndirimli Oran (Tekstil Konfek
Miktarına bakılmaksızın sadece vergi incele
dece vergi inceleme raporu
Yok
Yok
siyon Đlerinde Fason Hizmet)
me raporu (107 No.lu GT)
(107 No.lu GT)
9 Atık Kağıt, Hurda Plastik, Hurda
2.000.TL 72,92 No.lu GT
Sınırsız 53,58, 81,86,107 No.lu GT
Var 9, 23,31 No.lu GTi Teminat Mektubu
Metal
9 Pamuk, Tiftik, Yün ve Yapağı ile
Var 1,23,31 No.lu
Sınırsız 28,84,86,107 No.lu GT (SGKithalat
Ham Post ve Deri Teslimlerinde
4.000.TL 107 No.lu GT
YMM Tebliği 107
Yok
nedeniyle doğan vergi borcu)
Tevkifat
No.lu KDV Tebliği
Var 1,23,31 No.lu
9 Büyük ve Küçükba Hayvan
Sınırsız 28,84,86,107 No.lu Tebliğ (SSK
4.000.YTL 108 No.lu Tebliğ
YMM Tebliği 107108
Yok
Etleri Teslimlerinde Tevkifat
ithalat nedeniyle doğan vergi borcu)
No.lu KDV Tebliği
Miktarına bakılmaksızın
teminat mektubu ve ince 1.000. TL 95 No.lu GT Aan kısım teminat
Yapım ilerinde YMM
9, 91, 95, 96 Seri No.lu KDV Tebli leme raporu 91 No.lu GT mektubu ve inceleme raporu 91, 95 No.lu GT
raporu 96 No.lu GT Teminat Mektubu
ği ile Getirilen Tevkifatlar
(Yapım ilerinde 1.000 TL'yi (Yapım ilerinde YMM Raporu 95 No.lu
(Mahsup ve nakit)
aan iadelerde YMM raporu
GT ile)
ibrazı ile 96 No.lu GT)
Notlar:
(1) KDV iade alacakları, öncelikle hak sahibinin ithalde alınanlar dıındaki vergi borçlarına mahsup edilecek, artan bir miktar olursa mükellefin isteğine bağlı olarak
ithalde alınanlar dahil vergi borçlarına veya SGK prim borçlarına mahsup yapılır. 61 Seri No.lu KDV Genel Tebliği uyarınca Türkiye’de ikamet etmeyenlere dö
viz karılığı özel fatura ile satı yapanlara ihraç kadıyla teslimde bulunanların iade talepleri sadece mahsup yoluyla yerine getirilir, nakden iade yapılmaz.
(2) 37 No.lu SM, SMMM ve YMM Tebliğine göre, KDVK’nın 11/1ac, 13/d, 14, 15/1b maddeleri kapsamında doğan iadelerin YMM Tasdik Raporuna göre yapılma
sında, süresinde yapılmı tam tasdik sözlemesi varsa üst iade sınır bulunmaz, süresinde yapılmı tam tasdik sözlemesi yoksa üst iade sınırları dikkate alınır.
(3) KDVK’nın geçici 17. maddesi kapsamındaki tecilterkin, iade ve mahsup ilemleri, aynı Kanunun 11/1c maddesindeki usul ve esaslara tabidir.
(4) Bu esaslar, istisna kapsamındaki ilemin tamamlanmasından sonra ya da ilemin sonuçlanması beklenilmeden vergilendirme dönemleri itibariyle yapılacak
nakden ve mahsuben iadeler için geçerlidir. Aynı esaslar, yurt dıında yerleik firmalara yapılan teslim ve hizmetlerden doğan iadeler için de geçerlidir.
115
Pratik Bilgiler
pratik bilgiler
KATMA DEĞER VERGİSİNDE TEVKİFAT USULÜ (01.05.2012’den itibaren)
Tevkifata Tabi Mal veya Hizmetler
Tevkifat Yapacak Olanlar
İkametgâhı, İyeri, Kanuni Merkezi ve İ Merkezi Türki- Hizmetten Türkiye’de faydalanan kii
ye’de Bulunmayanlar Tarafından Sunulan Hizmetler
(KDV mükellefi olması art değildir)
Belgesiz mal bulunduran veya hizmet
Belgesiz Mal Bulundurma veya Hizmet Satın Alma
satın alan KDV mükellefleri
Serbest Meslek Faaliyeti çerçevesindeki telif faaliyetleri Telif hakkını satın alan vergi sorumluları
kapsamına giren teslim ve hizmetler
(süreklilik varsa)
Ticari iletmeye dahil olmayan Gayrimenkul dıındaki Kiralama ilemini yapan KDV mükelleflemalların kiralanması ilemleri
ri
KDV mükelleflerinin KDV mükellefi olmayanlara reklam
Reklam veren KDV mükellefleri
verme ilemleri
Tarım ürünleri senetlerinde senedin temsil ettiği ürünün
Lisanslı depoyu iletenler
depodan çekilmesi ilemleri
Yapım ileri ile bu ilere ilikin mühendislik mimarlık ve Belirlenmi alıcılar (KDV mükellefi olsun
etüt-proje hizmetleri
olmasın)(*)
Etüt, plan-proje, danımanlık, denetim ve benzeri hiz- Belirlenmi alıcılar (KDV mükellefi olsun
metler
olmasın)(*)
Makine, teçhizat, demirba ve taıtlara ait tadil, bakım Belirlenmi alıcılar (KDV mükellefi olsun
ve onarım hizmetleri
olmasın)(*)
Belirlenmi alıcılar (KDV mükellefi olsun
Yemek servisi ve organizasyon hizmetleri
olmasın)(*)
Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve
İgücü temin hizmeti (Özel güvenlik dahil)
Belirlenmi alıcılar(*)
Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve
Yapı denetim hizmetleri
Belirlenmi alıcılar(*)
Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon ileri, çan- Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve
ta ve ayakkabı dikim ileri ve bu ilere aracılık hizmetleri Belirlenmi alıcılar(*)
Turistik mağazalara verilen müteri bulma/götürme Tüm KDV mükellefleri (sorumlu sıfatıyla
hizmeti
KDV ödeyenler hariç)
Spor kulüplerinin yayın, reklam ve isim hakkı gelirlerine Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve
konu ilemleri
Belirlenmi alıcılar(*)
Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve
Temizlik, çevre ve bahçe bakım hizmetleri
Belirlenmi alıcılar(*)
Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ve
Servis taımacılığı hizmeti
Belirlenmi alıcılar(*)
Her türlü baskı ve basım hizmetleri
Belirlenmi alıcılar(*)
Hizmet Alan tüm KDV mükellefleri ile
Yukarıda belirlenenler dıındaki hizmetler
kamu idare, kurum ve kuruları
Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve BeKülçe metal (ithalat ve üretici dahil)
lirlenmi alıcılar(*)
Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve BeBakır, çinko ve alüminyum ürünlerinin teslimi
lirlenmi alıcılar(*)
Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve BeHurda ve atık teslimi
lirlenmi alıcılar(*)
Metal, plastik, lastik, kauçuk, kağıt ve cam hurda ve Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Beatıklardan elde edilen hammadde teslimi
lirlenmi alıcılar(*)
Pamuk, tiftik, yün ve yapağı ile ham post ve deri teslim- Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve Beleri
lirlenmi alıcılar(*)
Teslim Alan tüm KDV mükellefleri ve BeAğaç ve orman ürünleri teslimi
lirlenmi alıcılar(*)
Tevkifat Oranı
KDV’nin tamamı
KDV’nin tamamı
KDV’nin tamamı
KDV’nin tamamı
KDV’nin tamamı
KDV’nin tamamı
KDV’nin 2/10’u
KDV’nin 9/10’u
KDV’nin 5/10’u
KDV’nin 5/10’u
KDV’nin 9/10’u
KDV’nin 9/10’u
KDV’nin 5/10’u
KDV’nin 9/10’u
KDV’nin 9/10’u
KDV’nin 7/10’u
KDV’nin 5/10’u
KDV’nin 5/10’u
KDV’nin 5/10’u
KDV’nin 7/10’u
KDV’nin 7/10’u
KDV’nin 9/10’u
KDV’nin 9/10’u
KDV’nin 9/10’u
KDV’nin 9/10’u
(*) Belirlenmi alıcılar (KDV mükellefi olsun olmasın) unlardır:
- 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kurulular, il özel idareleri ve bunların tekil ettikleri birlikler, belediyelerin
tekil ettikleri birlikler ile köylere hizmet götürme birlikleri; Kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluları;
- Döner sermayeli kurulular; Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluları;
- Kanunla kurulan veya tüzel kiiliği haiz emekli ve yardım sandıkları; Bankalar; Kamu iktisadi teebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluları,
İktisadi Devlet Teekkülleri); Özelletirme kapsamındaki kurulular,
- Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli ilemler borsaları dahil bütün borsalar; Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda
sayılan idare, kurum ve kurululara ait olan (tek baına ya da birlikte) kurum, kurulu ve iletmeler,
- Payları İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında ilem gören irketler.
Kısmi tevkifat uygulamasında KDV dahil bedel 1.000 TL’yi amadığı takdirde, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz.
BBilanco.
bursa
116
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
döviz kurları
T ü r k i ye C u m h u r i ye t M e r k e z B a n k a s ı
Günlük Döviz Kurları
KASIM
Tarih
01.11.2011
02.11.2011
03.11.2011
04.11.2011
05.11.2011
06.11.2011
07.11.2011
08.11.2011
09.11.2011
10.11.2011
11.11.2011
12.11.2011
13.11.2011
14.11.2011
15.11.2011
16.11.2011
17.11.2011
18.11.2011
19.11.2011
20.11.2011
21.11.2011
22.11.2011
23.11.2011
24.11.2011
25.11.2011
26.11.2011
27.11.2011
28.11.2011
29.11.2011
30.11.2011
ABD DOLARI
Alı
Satı
1.7458
1.7542
1.7862
1.7948
1.7714
1.7799
1.7681
1.7766
1.7442
1.7526
1.7787
1.7873
1.7701
1.7786
1.7715
1.7800
1.7829
1.7915
1.7935
1.8022
1.8020
1.8107
1.8072
1.8159
1.8336
1.8424
1.8329
1.8417
1.8551
1.8640
1.8548
1.8637
1.8752
1.8842
1.8548
1.8637
1.8439
1.8528
EURO
Alı
Satı
2.4451
2.4569
2.4451
2.4569
2.4423
2.4541
2.4345
2.4462
2.4103
2.4219
2.4165
2.4282
2.4159
2.4276
2.4235
2.4352
2.4163
2.4280
2.4216
2.4333
2.4279
2.4396
2.4469
2.4587
2.4667
2.4786
2.4817
2.4937
2.4874
2.4994
2.4820
2.4940
2.4857
2.4977
2.4777
2.4897
2.4634
2.4753
ARALIK
Tarih
01.12.2011
02.12.2011
03.12.2011
04.12.2011
05.12.2011
06.12.2011
07.12.2011
08.12.2011
09.12.2011
10.12.2011
11.12.2011
12.12.2011
13.12.2011
14.12.2011
15.12.2011
16.12.2011
17.12.2011
18.12.2011
19.12.2011
20.12.2011
21.12.2011
22.12.2011
23.12.2011
24.12.2011
25.12.2011
26.12.2011
27.12.2011
28.12.2011
29.12.2011
30.12.2011
31.12.2011
ABD DOLARI
Alı
Satı
1.8409
1.8498
1.8243
1.8331
1.8142
1.8230
1.8214
1.8302
1.8297
1.8385
1.8225
1.8313
1.8224
1.8312
1.8391
1.8480
1.8480
1.8569
1.8588
1.8678
1.8726
1.8816
1.8694
1.8784
1.8695
1.8785
1.8797
1.8888
1.8893
1.8984
1.8699
1.8789
1.8779
1.8870
1.8809
1.8900
1.8833
1.8924
1.8847
1.8938
1.8897
1.8988
1.9065
1.9157
-
EURO
Alı
Satı
2.4518
2.4636
2.4584
2.4703
2.4480
2.4598
2.4480
2.4598
2.4496
2.4614
2.4429
2.4547
2.4435
2.4553
2.4587
2.4706
2.4530
2.4648
2.4528
2.4646
2.4371
2.4489
2.4315
2.4432
2.4374
2.4492
2.4482
2.4600
2.4672
2.4791
2.4522
2.4640
2.4555
2.4673
2.4583
2.4702
2.4613
2.4732
2.4633
2.4752
2.4702
2.4821
2.4592
2.4711
-
OCAK
Tarih
01.01.2012
02.01.2012
03.01.2012
04.01.2012
05.01.2012
06.01.2012
07.01.2012
08.01.2012
09.01.2012
10.01.2012
11.01.2012
12.01.2012
13.01.2012
14.01.2012
15.01.2012
16.01.2012
17.01.2012
18.01.2012
19.01.2012
20.01.2012
21.01.2012
22.01.2012
23.01.2012
24.01.2012
25.01.2012
26.01.2012
27.01.2012
28.01.2012
29.01.2012
30.01.2012
31.01.2012
ABD DOLARI
Alı
Satı
1.8889
1.8980
1.8768
1.8859
1.8777
1.8868
1.8619
1.8709
1.8736
1.8826
1.8696
1.8786
1.8628
1.8718
1.8624
1.8714
1.8538
1.8627
1.8380
1.8469
1.8427
1.8516
1.8447
1.8536
1.8313
1.8401
1.8306
1.8394
1.8226
1.8314
1.8209
1.8297
1.8203
1.8291
1.8152
1.8240
1.8167
1.8255
1.7885
1.7971
1.7757
1.7843
1.7819
1.7905
EURO
Alı
Satı
2.4438
2.4556
2.4302
2.4419
2.4442
2.4560
2.4227
2.4344
2.4094
2.4210
2.3916
2.4031
2.3767
2.3882
2.3816
2.3931
2.3609
2.3723
2.3420
2.3533
2.3611
2.3725
2.3372
2.3485
2.3402
2.3515
2.3431
2.3544
2.3501
2.3614
2.3523
2.3636
2.3600
2.3714
2.3627
2.3741
2.3596
2.3710
2.3508
2.3621
2.3314
2.3426
2.3396
2.3509
UBAT
Tarih
01.02.2012
02.02.2012
03.02.2012
04.02.2012
05.02.2012
06.02.2012
07.02.2012
08.02.2012
09.02.2012
10.02.2012
11.02.2012
12.02.2012
13.02.2012
14.02.2012
15.02.2012
16.02.2012
17.02.2012
18.02.2012
19.02.2012
20.02.2012
21.02.2012
22.02.2012
23.02.2012
24.02.2012
25.02.2012
26.02.2012
27.02.2012
28.02.2012
29.02.2012
ABD DOLARI
Alı
Satı
1.7640
1.7725
1.7596
1.7681
1.7531
1.7616
1.7457
1.7541
1.7557
1.7642
1.7485
1. 7569
1.7379
1.7463
1.7447
1.7531
1.7541
1.7626
1.7476
1.7560
1.7601
1.7686
1.7519
1.7603
1.7676
1.7761
1.7505
1.7589
1.7340
1.7424
1.7393
1.7477
1.7424
1.7508
1.7508
1.7592
1.7533
1.7618
1.7636
1.7721
1.7485
1.7569
EURO
Alı
Satı
2.3260
2.3372
2.3099
2.3210
2.3015
2.3126
2.2989
2.3100
2.2922
2.3033
2.2954
2.3065
2.3062
2.3173
2.3164
2.3276
2.3216
2.3328
2.3173
2.3285
2.3205
2.3317
2.3042
2.3153
2.2977
2.3088
2.3017
2.3128
2.2955
2.3066
2.3018
2.3129
2.3061
2.3172
2.3289
2.3401
2.3493
2.3606
2.3653
2.3767
2.3503
2.3616
117
döviz kurları
Pratik Bilgiler
MART
Tarih
01.03.2012
02.03.2012
03.03.2012
04.03.2012
05.03.2012
06.03.2012
07.03.2012
08.03.2012
09.03.2012
10.03.2012
11.03.2012
12.03.2012
13.03.2012
14.03.2012
15.03.2012
16.03.2012
17.03.2012
18.03.2012
19.03.2012
20.03.2012
21.03.2012
22.03.2012
23.03.2012
24.03.2012
25.03.2012
26.03.2012
27.03.2012
28.03.2012
29.03.2012
30.03.2012
31.03.2012
ABD DOLARI
Alı
Satı
1.7375
1.7459
1.7438
1.7522
1.7537
1.7622
1.7635
1.7720
1.7762
1.7848
1.7784
1.7870
1.7660
1.7745
1.7735
1.7821
1.7875
1.7961
1.7829
1.7915
1.7849
1.7935
1.7954
1.8041
1.7900
1.7986
1.7971
1.8058
1.8075
1.8162
1.8054
1.8141
1.8018
1.8105
1.7918
1.8004
1.7859
1.7945
1.7762
1.7848
1.7738
1.7824
1.7717
1.7802
-
EURO
Alı
Satı
2.3378
2.3491
2.3241
2.3353
2.3228
2.3340
2.3270
2.3382
2.3368
2.3481
2.3363
2.3476
2.3349
2.3462
2.3441
2.3554
2.3446
2.3559
2.3375
2.3488
2.3309
2.3421
2.3434
2.3547
2.3416
2.3529
2.3647
2.3761
2.3862
2.3977
2.3918
2.4033
2.3710
2.3824
2.3736
2.3850
2.3651
2.3765
2.3715
2.3829
2.3685
2.3799
2.3554
2.3668
-
NİSAN
Tarih
01.04.2012
02.04.2012
03.04.2012
04.04.2012
05.04.2012
06.04.2012
07.04.2012
08.04.2012
09.04.2012
10.04.2012
11.04.2012
12.04.2012
13.04.2012
14.04.2012
15.04.2012
16.04.2012
17.04.2012
18.04.2012
19.04.2012
20.04.2012
21.04.2012
22.04.2012
23.04.2012
24.04.2012
25.04.2012
26.04.2012
27.04.2012
28.04.2012
29.04.2012
30.04.2012
ABD DOLARI
Alı
Satı
1.7729
1.7815
1.7723
1.7808
1.7694
1.7779
1.7816
1.7902
1.7864
1.7950
1.7837
1.7923
1.7887
1.7973
1.7921
1.8007
1.7981
1.8068
1.7916
1.8002
1.7832
1.7918
1.7925
1.8011
1.7824
1.7910
1.7827
1.7913
1.7800
1.7886
1.7829
1.7915
1.7798
1.7884
1.7661
1.7746
1.7569
1.7654
1.7535
1.7620
MAYIS
Tarih
01.05.2012
02.05.2012
03.05.2012
04.05.2012
05.05.2012
06.05.2012
07.05.2012
08.05.2012
09.05.2012
10.05.2012
11.05.2012
12.05.2012
13.05.2012
14.05.2012
15.05.2012
16.05.2012
17.05.2012
18.05.2012
19.05.2012
20.05.2012
21.05.2012
22.05.2012
23.05.2012
24.05.2012
25.05.2012
26.05.2012
27.05.2012
28.05.2012
29.05.2012
30.05.2012
31.05.2012
ABD DOLARI
Alı
Satı
1.7489
1.7573
1.7515
1.7599
1.7511
1.7595
1.7483
1.7567
1.7567
1.7652
1.7555
1.7640
1.7800
1.7886
1.7788
1.7874
1.7797
1.7883
1.7985
1.8072
1.7970
1.8057
1.8169
1.8257
1.8160
1.8248
1.8236
1.8324
1.8207
1.8295
1.8170
1.8258
1.8387
1.8476
1.8390
1.8479
1.8319
1.8407
EURO
Alı
Satı
2.3132
2.3244
2.3055
2.3166
2.3007
2.3118
2.2961
2.3072
2.2880
2.2990
2.2857
2.2967
2.3087
2.3198
2.3036
2.3147
2.3024
2.3135
2.3150
2.3262
2.3094
2.3205
2.3117
2.3228
2.3062
2.3173
2.3158
2.3270
2.3249
2.3361
2.3205
2.3317
2.3264
2.3376
2.3112
2.3223
2.3028
2.3139
HAZİRAN
Tarih
01.06.2012
02.06.2012
03.06.2012
04.06.2012
05.06.2012
06.06.2012
07.06.2012
08.06.2012
09.06.2012
10.06.2012
11.06.2012
12.06.2012
13.06.2012
14.06.2012
15.06.2012
16.06.2012
17.06.2012
18.06.2012
19.06.2012
20.06.2012
21.06.2012
22.06.2012
23.06.2012
24.06.2012
25.06.2012
26.06.2012
27.06.2012
28.06.2012
29.06.2012
30.06.2012
ABD DOLARI
Alı
Satı
EURO
Alı
Satı
2.3664
2.3778
2.3654
2.3768
2.3591
2.3705
2.3457
2.3570
2.3393
2.3506
2.3317
2.3429
2.3387
2.3500
2.3458
2.3571
2.3602
2.3716
2.3532
2.3646
2.3467
2.3580
2.3343
2.3456
2.3426
2.3539
2.3335
2.3448
2.3353
2.3466
2.3486
2.3599
2.3433
2.3546
2.3338
2.3451
2.3235
2.3347
2.3173
2.3285
EURO
Alı
Satı
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Not: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanan döviz kurlarına geçerli oldukları tarihler itibariyle yer verilmitir.
BBilanco.
bursa
118
Mayıs / Haziran 2012
Sayı 140
Başımız Sağ Olsun
Sm.Recai
DURMAZ’ın annesi
Sıdıka DURMAZ’ın vefatını
Smmm.Mustafa DEMİR’in babası Mehmet DEMİR’in vefatını
üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhuma Allah’tan rahmet, kederli
ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Eski Üyemiz Ymm.
Mustafa ULUTAŞ’ın babası Hasan ULUTAŞ’ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma
Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve
yakınlarına başsağlığı dileriz.
Smmm.Ömer HAYDARİ’nin
annesi Zihniye HAYDARİ’ nin
vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet,
kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Sm.İsmail Sinan KARMIŞ’ın
annesi Seniha KARMIŞ’ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Smmm. Mümin GÜLER’in annesi Besime GÜLER’in vefatını
üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Smmm. Yahya ERÇETİN’in annesi Raziye ERÇETİN’in vefatını
üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Sm. Kurtuluş SAVUT’un annesi Şükriye SAVUT’un vefatını
üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Smmm. Ekrem ALBAYRAK’ın
annesi Nadime ALBAYRAK’ ın
vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet,
kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Smmm. Orhan AYAZ’ın annesi
Emine AYAZ’ ın vefatını üzüntüyle
öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye
Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve
yakınlarına başsağlığı dileriz.
Smmm. Emrullah
ÜSTGÜNEY’in babası Nurullah
ÜSTGÜNEY’in vefatını üzüntüyle
öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma
Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve
yakınlarına başsağlığı dileriz.
Smmm. Şabi ÜNAL’ın annesi Fahriye ÜNAL’ın vefatını
üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
119
Vefatlar
Başımız Sağ Olsun
BURSA SMMM ODASI YÖNETİM KURULU
Smmm.Bahri SÜREK’in
babası Sm. Beşir
SÜREK’in vefatını
üzüntüyle öğrenmiş
bulunuyoruz. Merhuma
Allah’tan rahmet, kederli
ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Eski Üyemiz Sm.
Ahmet BAĞCI’nın
vefatını üzüntüyle
öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve
yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Smmm. Paşa Yiğit
DEDEOĞLU’nun
vefatını üzüntüyle
öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve
yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Sm.İsmail TOKTAY’ın
vefatını üzüntüyle
öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve
yakınlarına başsağlığı
dileriz.
Smmm. Taner PINAR’
ın vefatını üzüntüyle
öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve
yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Sm. İsmail
NAZİLLİ’nin annesi
Bedriye NAZİLLİ’nin vefatını
üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhume’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Smmm. Rukiye
YILMAZ’ın eşi
Cevat YILMAZ’ ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine
ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
BBilanco.
bursa
120
Mayıs / Haziran 2012
Smmm. Mesut EKİCİ’nin babası
Mustafa EKİCİ’nin vefatını üzün-
tüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine
ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
Sm. Sinan DÜZKANTAR’ın
annesi Hanife DÜZKANTAR’ın
vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhume’ye Allah’tan rahmet,
kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Smmm. Nükhet BAYRAKTAR
GÜNGÖR’ün babası Mustafa
BAYRAKTAR’ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma
Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve
yakınlarına başsağlığı dileriz.
Sayı 140
Download