T.C. M‹LLÎ E⁄‹T‹M BAKANLI⁄I AÇIK Ö⁄RET‹M OKULLARI (AÇIK Ö⁄RET‹M L‹SES‹ - MESLEK‹ AÇIK Ö⁄RET‹M L‹SES‹) Tarih 5 Ders Notu Haz›rlayan Semavi DEM‹R ANKARA-2011 M.E.B E⁄‹T‹M TEKNOLOJ‹LER‹ GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü YAYINLARI AÇIK Ö⁄RET‹M OKULLARI DERS K‹TAPLARI D‹Z‹S‹ Copyright ©MEB E¤iTek Her hakk› sakl›d›r ve Millî E¤itim Bakanl›¤›na aittir. Tümü ya da bölümleri izin al›nmadan hiçbir flekilde ço¤alt›lamaz, bas›lamaz ve da¤›t›lamaz. Dizgi : Naa z m i KEP‹R - ‹ lkay YILMAZ Resim - Grafik : Nuh ARLIER TTK ‹nceleyen : Mehmet BA⁄CI ATATÜRK'ÜN GENÇL‹⁄E H‹TABES‹ Ey Türk gençli¤i! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en k›ymetli hazinendir. ‹stikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahlar›n olacakt›r. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düflersen, vazifeye at›lmak için, içinde bulunaca¤›n vaziyetin imkân ve fleraitini düflünmeyeceksin! Bu imkân ve flerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. ‹stiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düflmanlar, bütün dünyada emsali görülmemifl bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatan›n, bütün kaleleri zapt edilmifl, bütün tersanelerine girilmifl, bütün ordular› da¤›t›lm›fl ve memleketin her köflesi bilfiil iflgal edilmifl olabilir. Bütün bu fleraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ h›yanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri flahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düflmüfl olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâd›! ‹flte, bu ahval ve flerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmakt›r! Muhtaç oldu¤un kudret, damarlar›ndaki asîl kanda, mevcuttur! .. MUSTAFA KEMAL ATATURK SUNU “E¤itim” kavram› yaflam boyu süren çok önemli bir etkinliktir. E¤itim süreci ilk ça¤lardan beri sürekli olarak geliflim göstermektedir. Teknolojinin geliflim göstermesiyle birlikte, yeni bilgi ve iletiflim teknolojileri e¤itim sürecinde h›zla kullan›lmaya bafllanm›flt›r. Günümüzde pek çok problemin çözümünde e¤itimin etkin bir flekilde kullan›lmas› gereklidir. Pek çok çaba ve çözümün içinde, biliflim teknolojisi geleneksel araçlar aras›ndan s›yr›larak öne ç›kmaktad›r. Öne ç›kan bu teknolojiyle birlikte geliflen ve önemini giderek art›ran yöntemlerden birisi de yer, zaman ve yafl s›n›rlamas› olmayan uzaktan e¤itimdir. “Uzaktan e¤itim” yolu ile e¤itim görmekte oldu¤unuz Aç›kö¤retim Lisesi’nde, Genel Müdürlük olarak sizlere sundu¤umuz hizmetlerden birisi de ders notu mahiyetindeki kitaplar›m›zd›r. Uzaktan e¤itim ilkelerine uygun olarak haz›rlanan bu ders materyali lise müfredat programlar›na uygun olarak haz›rlanmaktad›r. Haz›rlanan bu ders notlar›m›z, müfredat programlar›nda meydana gelen de¤iflikliklere paralel olarak yenilenmekte ve güncellefltirilmektedir. Bu ders notundan yararlanacak olan ö¤rencilerimize baflar›lar diliyor, ders notlar›n›n haz›rlanmas›nda eme¤i geçen tüm Genel Müdürlü¤ümüz çal›flanlar›na teflekkür ediyorum. Mahmut TÜNCEL Genel Müdür SUNUfi De¤erli Aç›k Ö¤retim Lisesi Ö¤rencileri; Tarih 5 Ders Notu, ö¤retim programlar› çerçevesinde ders kitaplar›na yard›mc› kaynak olarak düflünülmüfltür. Bu ders notu, sizlerin düzeyi göz önünde tutularak haz›rlanm›flt›r. Elinizdeki ders notu, uzaktan e¤itim ve ö¤retim tekniklerine uygun bir flekilde haz›rlanm›flt›r. Sevgili Aç›k Ö¤retim Lisesi ö¤rencileri, ders notunuzu dikkatlice okuyup anlamaya çal›fl›n›z. Kitaptaki tan›mlar› ezberlemeden kavramaya çal›fl›n›z. Tan›mlar› kavramaya çal›fl›rken sizler için haz›rlanan sorulardan yararlan›n›z. Sorulara cevap veremedi¤iniz takdirde, ilgili konuya tekrar dönüp yeniden çal›fl›n›z. Çal›flman›zda sizlere yard›mc› olmak amac›yla, konuyla ilgili dikkat çekilmesi gereken yerler çeflitli sembollerle gösterilmifltir. Ders notunuzun içinde, sizleri çal›flt›¤›n›z konuya daha çok yaklaflt›ran, düflündüren ve ö¤rendi¤iniz konuyu hemen pekifltirmenizi sa¤layacak çeflitli sorular haz›rland›. Bu sorular› haz›rlamaktaki amac›m›z, ünitede geçen konu ve kavramlar› daha iyi ö¤renmenizi sa¤lamakt›r. Ders notunuzun içinde çeflitli tan›m ve kavramlar verildi. Bu tan›m ve kavramlar› dikkatli okumal›, daha iyi ö¤renmek için de kendi cümlelerinizle ifade etmelisiniz. Ayr›ca siyasi konulara çal›fl›rken mutlaka tarih atlas›ndan yararlan›n›z. Ders notunuzdaki konular›n zihninizde daha kal›c› olmas› ve yeniden an›msaman›za yard›mc› olmas› için bölüm sonlar›nda özet oluflturuldu. Özeti dikkatlice okuyunuz. Bunun yan›nda ö¤rendiklerinizi s›nayabilmeniz ve karfl›laflt›rma yapabilmeniz için bölüm sonlar›nda o bölümde geçen konularla ilgili de¤erlendirme sorular› da düzenlendi. Her konunun bafl›nda yer alan “ Bu Bölümün Amaçlar›” ve “ Nas›l Çal›flmal›y›z?” bölümlerini de dikkatlice okumal›s›n›z. Çünkü bu bölümlerde, ders çal›fl›rken gereksinim duyaca¤›n›z “ Neyi, nas›l ö¤renece¤im?” sorular›n›n yan›tlar›n› bulacaks›n›z. Sevgili Aç›k Ö¤retim Lisesi ö¤rencileri; düzenli ve planl› çal›flmak sizi baflar›ya götürecektir. Hepinize baflar›lar diliyorum. Ayr›ca bu ders notunun haz›rlanmas›nda yard›m ve deste¤ini esirgemeyen sevgili eflime; ders notunun dizgi, tasar›m, grafik, montaj ve bask› sürecinde de¤erli zaman›n› ay›rarak gösterdi¤i özel ilgi ve alakas› için sevgili dostum ve mesai arkadafl›m, meslektafl›m Say›n Nuh ARLIER’ e teflekkürlerimi sunmay› bir borç bilirim. Semavi DEM‹R Tarih Ö¤retmeni ‹Ç‹NDEK‹LER ÜN‹TE I TÜRKLER‹N TAR‹H SAHNES‹NE ÇIKIfiI 1. TÜRKLER‹N ANA YURDU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 2. ANA YURTTA KURULAN ‹LK UYGARLIKLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 3. HUNLARDAN ÖNCEK‹ TÜRKLER‹N YAfiAYIfiLARI . . . . . . . . . . . . . . . 6 4. ‹SK‹TLER (SAKALAR) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9 ÜN‹TE II ‹LK TÜRK DEVLETLER‹ 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. TÜRK ADININ ANLAMI VE KÖKEN‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . BÜYÜK HUN DEVLET‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . KAV‹MLER GÖÇÜ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . AVRUPA HUN DEVLET‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . AKHUNLAR. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . GÖKTÜRKLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . UYGURLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17 18 22 24 29 30 38 ÜN‹TE III D‹⁄ER TÜRK DEVLETLER‹ 1. KIRGIZLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 47 2. SABARLAR (S‹B‹RLER) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 48 3. AVARLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 50 4. HAZARLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 51 5. BULGARLAR. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 53 6. TÜRG‹fiLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 57 7. KARLUKLAR. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 58 8. MACARLAR. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 59 9. PEÇENEKLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 60 10. UZLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 61 11. KUMANLAR (KIPÇAKLAR) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 63 ÜN‹TE IV ‹LK TÜRK DEVLETLER‹NDE KÜLTÜR VE UYGARLIK 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. TOPLUM YAPISI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . DEVLET YÖNET‹M‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ORDU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . D‹N VE ‹NANIfi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . HUKUK. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . YAZI, D‹L VE EDEB‹YAT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . EKONOM‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . SANAT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71 72 76 78 81 82 85 87 ÜN‹TE V ‹LK TÜRK DEVLETLER‹N‹N D‹⁄ER DEVLETLERLE ‹L‹fiK‹LER‹ 1. TÜRK- Ç‹N ‹L‹fiK‹LER‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 101 2. TÜRK- MO⁄OL ‹L‹fiK‹LER‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 105 3. TÜRK- ARAP ‹L‹fiK‹LER‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 106 4. TÜRK- ‹RAN ‹L‹fiK‹LER‹. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 108 YANIT ANAHTARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 115 SÖZLÜK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 116 KRONOLOJ‹. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 121 KAYNAKCA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 124 TAR‹H 5 ÜN‹TE I TÜRKLER‹N TAR‹H SAHNES‹NE ÇIKIfiI Bu ünitede; Türklerin ana yurdunun neresi oldu¤u, burada kurulan ilk uygarl›klar› ve bunlar›n özelliklerini, Hunlardan önceki Türklerin yaflay›fllar› ve ‹skitler (Sakalar) ile ilgili konular› ö¤renece¤iz. ‹Ç‹NDEK‹LER 1. TÜRKLER‹N ANA YURDU 2. ANA YURTTA KURULAN ‹LK UYGARLIK K LAR 3. HUNLARDAN ÖNCEK‹ TÜRKLER‹N YAfiAYIfiLARI 4. ‹SK‹TLER (SAKALAR) TAR‹H 5 BU BÖLÜMÜN AMAÇLARI Bu üniteyi çal›flt›¤›n›zda; * Türklerin ana yurdunun neresi oldu¤unu belirtecek, * Ana yurtta kurulan uygarl›klar› ve özelliklerini ö¤renecek, * Hunlardan önceki Türklerin yaflay›fllar›n› ve ‹skitler (Sakalar) ile ilgili tarihi olaylar› kavrayacaks›n›z. * * * * * 2 NASIL ÇALIfiMALIYIZ? Ünitede yer alan konular›n isimlerini ö¤reniniz. Konulara çal›fl›rken, kitab›n›zdaki haritalardan ve tarih atlas›n›zdan yararlan›n›z. Konulara çal›fl›rken gerekiyorsa özet ç›kar›n›z. Konular içerisinde verilen sorular› yan›tlay›n›z. Ünite sonundaki özeti okuyup, de¤erlendirme sorular›n› cevapland›r›n›z. TAR‹H 5 ÜN‹TE I TÜRKLER‹N TAR‹H SAHNES‹NE ÇIKIfiI 1-TÜRKLER‹N ANA YURDU Türk tarihinin günümüzden 4000 y›l kadar önce Orta Asya’da bafllad›¤›, arkeolojik kaz›lar sonucunda ortaya ç›kart›lan kal›nt› ve buluntulardan anlafl›lm›flt›r. Yerli ve yabanc› tarih araflt›rmac›lar› Türklerin ana yurdunun Orta Asya oldu¤u konusunda hemfikirdirler. Son yap›lan araflt›rmalar sonucunda Türklerin ilk ana yurdu en genifl flekliyle; do¤uda Kingan (Kad›rgan) Da¤lar›, bat›da Hazar Denizi ve Ural Da¤lar›, kuzeyde Baykal Gölü, Yenisey ve Obi nehirleri bölgesi, güneyde ise Sar› Irmak, Himalaya, Pamir ve Hindukufl da¤lar› ile çevrilidir (Harita1-1). Harita 1–1: Türklerin Anayurdu Orta Asya denizden uzak oldu¤u için sert bir kara iklimine sahiptir. Türklerin içinde yaflad›klar› bu co¤rafya, onlar›n göçebe bir hayat tarz›n› benimsemelerine ve mücadeleci bir karakter kazanmalar›na neden olmufltur. Genifl bozk›r ve meralar, halk›n ço¤unu hayvanc›l›kla u¤raflmaya sevk etmifl, bu sayede baz› tarihçilerin konar-göçer diye adland›rd›¤› kültürün do¤mas›na neden olmufltur. Orta Asya neresidir? Haritay› inceleyerek s›n›rlar›n› ö¤reniniz. 3 TAR‹H 5 2- ANA YURTTA KURULAN ‹LK UYGARLIKLAR Kültür; bir toplumun sahip oldu¤u dil, din, gelenek, sanat ve hayat tarz› gibi unsurlar›n bir bütünüdür. Bir baflka deyiflle, bir milletin tarihi boyunca meydana getirdi¤i maddî ve manevî de¤erlerin bütünüdür. Medeniyet (uygarl›k ) ise insanl›¤a mal olmufl, bütün insanl›k taraf›ndan be¤enilen ve benimsenen ortak de¤erlerdir. Örne¤in; ‹slam Medeniyetinin içinde Arap, Fars (‹ran) ve Türk kültürleri bulunmaktad›r. Kültür millîdir, uygarl›k ise insanl›¤›n ortak mal›d›r. Bir kültürün oluflmas›nda, içinde yaflan›lan co¤rafyan›n özellikleri, insanlar›n ihtiyaçlar› ve do¤a ile olan iliflkileri önemli etkenlerdir. Orta Asya’da yap›lan kaz›lar sonucunda ortak yanlar› olmakla birlikte, birbirinden farkl› kültürler ortaya ç›km›flt›r. Bu kültürler, birbiri ard›nca oluflmufl, birisi biterken hemen bir yenisi bafllam›flt›r. Bu kültürler esas itibariyle iki grupta incelenebilir: Bunlardan birisi kuzeyde, her an hareket halinde bulunan göçebe topluluklar›n kültürüdür. Di¤eri ise, güneyde daha çok akarsu boylar›na yerleflmifl topluluklar›n kültürüdür. Kuzey ve güneydeki farkl› hayat tarzlar›, farkl› kültürleri ortaya ç›karm›flt›r. Bu kültürler, de¤iflik zamanlarda yap›lan göçler sonucunda Avrupa’da ve Ortado¤u’da etkili olmufltur. Kültür ve medeniyet kavramlar›n› tan›mlayarak, aralar›ndaki fark› belirtiniz. Son yap›lan kaz›larda ortaya ç›kan bulgulara göre; Orta Asya’daki en eski kültürler flunlard›r : (Harita 1-2) Harita 1-2 : Orta Asya’da Kurulan ‹lk Uygarl›k Merkezleri 4 TAR‹H 5 Anav Kültürü (MÖ 4500–1000) Anav kültürü, bu günkü Türkmenistan’›n baflkenti Aflkabat yak›nlar›ndaki Anav bölgesinde yap›lan kaz›larda ortaya ç›kar›lm›flt›r. Orta Asya’n›n en eski kültürü olan Anav Kültürü’ne mensup insanlar›n yerleflik hayata geçtikleri, tu¤lalardan yap›lm›fl evlerde oturduklar› yap›lan araflt›rmalar sonucunda ö¤renilmifltir. Elde edilen bulgulardan da tar›m kültürüne sahip olduklar›, koyun, keçi, s›¤›r ve deve gibi hayvanlar› da besledikleri anlafl›lmaktad›r. Nitekim buluntular içinde yer alan dokuma parçalar›, nak›fll› seramik parçalar› ve süs eflyalar› insanl›k tarihinin en eski eserleri olmas› bak›m›ndan dikkat çekicidir. Ancak, ele geçen bu eserler bu dönem insanlar›n›n dokumay› ve seramikten eflya yapmay› bildiklerini göstermekle birlikte, onlar›n hangi etnik toplulu¤a dâhil olduklar› hakk›nda yeterli bilgi vermemektedir. Orta Asya’n›n en eski kültür merkezi neresidir? Bu kültürün özellikleri nelerdir? Afanasyevo Kültürü (MÖ 3000–1700) Altay ve Sayan da¤lar›n›n kuzeybat›s›ndaki bozk›rlarda geliflen bu kültür Türklerin en eski kültürüdür. Afanasyevo toplumunun avc› ve savaflç› bir toplum oldu¤u, koyun ve at gibi hayvanlar› besledi¤i bilinmektedir. Ayr›ca onlar, kartal› kutsal bir hayvan olarak kabul ediyorlar, mezar tafllar›na bu kuflun fleklini oyuyorlard›. Mezarlar›n›n içine de kartal pençesi b›rakt›klar›, Altay yöresinde iki kurganda yap›lan kaz›lar sonucu ele geçen buluntulardan anlafl›lmaktad›r. Yap›lan kaz›larda ayr›ca çeflitli bak›r eflyalar, çakmak tafl›ndan yap›lm›fl ok uçlar›, kemikten yap›lm›fl i¤nelerde bulunmufltur. Afanasyevo kültürü genifl bir bölgeyi etkileyerek Orta Asya uygarl›¤›n›n temelini oluflturmufltur. = Kurgan: Tepe biçiminde mezar Afanasyevo kültürünün özellikleri nelerdir? Kelteminar Kültürü (MÖ 3000’ler) Kelteminar kültürüne ait buluntular MÖ3000 y›llar›na tarihlenmektedir ve Harizm (Harezm) bölgesinde (Aral Gölünün güneyi Ceyhun Nehri havzas›) yap›lan kaz›larda ortaya ç›kar›lm›flt›r. Bu kültürün mensuplar›n›n bal›kç›l›k ve hayvanc›l›k ile geçimlerini sa¤lad›klar›, esas olarak yerleflik bir hayat flekli yaflad›klar› anlafl›lmaktad›r. Kelteminar kültür buluntular› hangi bölgede bulunmufltur? Kelteminar kültür insan› ne ile geçimlerini sa¤lam›flt›r? Andronova Kültürü (MÖ 1700–1200) Altay-Tanr› da¤lar›, Güney Sibirya ve Hazar Denizi’nin do¤usuna kadar olan bölgede oluflmufl bir kültürdür. Orta Asya kültürleri içinde yay›lma alan› en genifl 5 TAR‹H 5 olan›d›r. Afanasyevo kültürü ile olan benzerli¤inden dolay› onun geliflmifl devam› olarak da kabul edilebilir. Bu kültürün en önemli buluntular›; genifl a¤›zl› kulpsuz ve süslü kaplar, tafl kafl›klar, ok uçlar›, kemik i¤neler, kabzalar, hançerler, sapl› baltalar ile inci, küpe gibi süs eflyalar›d›r. Bak›rdan yap›lan eflyalar yan›nda, ilk defa tunçtan ve alt›ndan yap›lm›fl eflyalara bu kültürde rastlan›r. Bu kültürün insanlar›, at› binek ve yük hayvan› olarak kullanm›fllard›r. Bu kültürün izlerine Bat› Türkistan’da da rastlanmaktad›r. Andronova kültürü hangi co¤rafi bölgede oluflmufltur? Bu kültürün özellikleri nelerdir? Karasuk Kültürü (MÖ 1200–700) Yenisey Irma¤›’n›n kollar›ndan biri olan Karasuk Nehri’nden ad›n› alan bu kültür, Orta Asya’n›n uygarl›k tarihi yönünden büyük önem tafl›r. Orta Asya uygarl›¤›nda demir madeni ilk olarak bu kültürde ifllenmifltir. At, deve, koyun ve s›¤›r besleyen bu topluluklar, yün e¤irmesini ve dokumas›n›, keçeden çad›r yapmas›n› ö¤renmifller ve üzeri çad›rla örtülü dört tekerlekli arabalar yapm›fllar ve kullanm›fllard›r. Karasuk kültürü ad›n› nereden al›r? Bu kültür ilk olarak hangi madeni kullanm›flt›r? Tagar Kültürü (MÖ 700–100) MÖ 700–100 y›llar› aras›nda Karasuk kültüründen sonra Altay da¤lar› bölgesinde (Abakan ve Minnissk-Minusinsk bölgesinde) görülmüfl olan bu kültür, bu bölgedeki di¤er kültürlerin içinde en genci ve en geliflmifl olan›d›r. Bu kültüre ait tunçtan iki yan› keskin b›çaklar, hançerler, çok say›da ok uçlar›, alt›n süs eflyalar›, i¤ne, tarak gibi eflyalar bulunmufltur. Ayr›ca eflya üzerinde görülen kabartma hayvan bafllar›, gelecekteki Orta Asya sanatlar›na temel teflkil etmifltir. Tagar kültürünün özellikleri nelerdir? 3- HUNLARDAN ÖNCEK‹ TÜRKLER‹N YAfiAYIfiLARI Hunlardan önce, henüz teflkilâtl› bir topluluk haline gelememifl olan Türkler, toplay›c›l›k, avc›l›k ve göçebelik aflamalar›n› takiben yerleflik hayata geçmifllerdir. Bozk›r›n zor koflullar› Türklerin karakterini etkilemifl, bu zor koflullar, onlara güven, güçlü bir irade, dayan›kl›l›k ve kanaatkârl›k gibi özellikleri kazanmalar›n› sa¤lam›flt›r. Bozk›rlar tar›mdan daha çok hayvanc›l›¤a elveriflli alanlard›r. Bozk›r yaflam›nda, hayvan sürülerinin otlat›lmas› ve korunmas› için mutlaka bir binek hayvan›na ihtiyaç vard›r ki, Türkler at› ehlilefltirerek, bozk›rda yaya olarak gidilemeyecek yerlerde at› binek hayvan› olarak kullanm›fllard›r. Bat›l›lar›n eski Türk medeniyetine atl›-göçebe medeniyeti ismini vermelerinin nedeni budur. At, bozk›r insan›n›n hayat mücadelesinde en büyük yard›mc›s› olmufltur. 6 TAR‹H 5 Türklerin, hayvanlar› evcillefltirmesi ile bafllayan döneme “çoban medeniyeti” ad› verilir ki; at, s›¤›r, deve ve ren geyi¤i Türklerin ilk dönemlerde evcillefltirdikleri hayvanlardand›r. Evcillefltirdikleri hayvanlar›n sadece etinden de¤il, sütünden yo¤urt ve peynir yaparak da yararlanm›fllard›r. Türkler ayr›ca deriden eflyalar da imal etmeyi, kilim, keçe ve hal› dokumas›n› da biliyorlard›. Bilim adamlar›n›n, hal›n›n ana yurdu olarak Orta Asya’y› göstermelerinin nedeni de budur. Türkler hayvanc›l›¤a geçiflle yar› göçebe bir hayat tarz›na girmifllerdir. Ekonomik hayatlar› hayvanc›l›¤a dayal› olan Türkler, hayvanlar›na ot ve su bulmak için konar-göçer hayat yaflamak zorunda kalm›fllard›r. Zamanla evcillefltirilen hayvanlar›n beslenmeleri için ekilen baz› bitkiler, Türkleri tar›mla tan›flt›rm›fl, tar›m hayvanc›l›¤›n yan›nda ikinci bir geçim kayna¤› olmufltur. Türkler tar›mla u¤raflmaya bafllad›ktan sonra topra¤a büyük önem vermifller, saban kelimesi, Türkçede bilinen ilk ziraat aleti sözcü¤ü olarak bu dönemde ortaya ç›km›flt›r. Türkler, hayvanlar› için yoncay›, tan›d›klar› ilk g›da maddesi olarak ta kendi beslenmeleri için m›s›r’› yetifltirmifllerdir. Türk medeniyetine “atl›-göçebe medeniyeti” isminin verilmesinin nedeni nedir? Türkler hangi hayvanlar› evcillefltirmifllerdir? Orta Asya Türk Göçleri ve Sonuçlar› Dünyada hiçbir millet önemli bir neden olmad›kça yaflad›¤› topraklar› terk edip, bir baflka co¤rafyaya göç etmek gere¤ini duymam›flt›r. Co¤rafi, siyasi ve ekonomik nedenlerden dolay› Orta Asya Türkleri de dünyan›n baflka yerlerine göç etmek zorunda kalm›flt›r. Orta Asya’daki göçlerin yo¤un olarak MÖ 1700’lerde bafllad›¤› kabul edilmekle birlikte, yap›lan son araflt›rmalara göre bu tarihten önce de göç olaylar›n›n yafland›¤› anlafl›lmaktad›r (Harita 1-3). Harita 1-3 : Türklerin Ana Yurdu ve Göç Yollar› 7 TAR‹H 5 Milâttan önceki devirlerden bafllay›p, milattan sonraki devirlerde de devam eden Türk göçlerinin sebepleri flöyle s›ralanabilir: - Ana yurt topraklar›ndaki artan nüfus nedeniyle geçim kaynaklar›n›n yetersiz kalmas›, Orta Asya’daki olumsuz iklim de¤ifliklikleri, Salg›n hayvan hastal›klar›, Boylar aras›ndaki siyasi anlaflmazl›klar ve sonucunda yap›lan savafllar, D›fl bask›lar karfl›s›nda (Çin, Kitan ve Mo¤ol bask›lar›) esaret alt›na girmektense yurtlar›n› terk edip yeni topraklara yerleflme arzusu, Yeni ülkeler fethetme ve yeni yurt kurma düflüncesi Orta Asya Türk göçleri kronolojik olarak, milattan önceki Türk göçleri ve milattan sonraki Türk göçleri olarak iki ana bafll›kta incelenebilir: - Milattan Önceki Türk Göçleri: MÖ 1700 tarihinden itibaren bafllayan göçler, MÖ 1100’lü y›llarda daha da yo¤unlaflarak devam etmifltir. Bu tarihlerde Türkler, kalabal›k gruplar halinde Çin’nin kuzeybat›s›ndaki Kansu ve Ordos bölgelerine do¤ru göç etmeye bafllad›lar. Bir Türk toplulu¤u ise ‹ran üzerinden Mezopotamya ve Anadolu’ya, Yakut ve Çuvafl Türkleri de Sibirya’ya do¤ru göç etmifllerdir. - Milattan Sonraki Türk Göçleri: Bu dönemde yap›lan göçler daha çok güneye ve bat›ya do¤ru yap›lm›flt›r. Güneye göç eden Türk toplulu¤u Çin topraklar›n›n içine yerleflerek buralarda çeflitli Türk devletleri kurdular. Bat›ya do¤ru giden Türk göçleri IX. yüzy›l sonlar›na kadar devam etmifltir. Orta Macaristan’a do¤ru göç eden Hunlar, Avarlar, Bulgarlar ve Macarlar Avrupa’da devletler kurmufllard›r. Bat›ya göç eden Türk boylar›n›n bir k›sm› da Afganistan ve Kuzey Hindistan’a yerleflerek Akhunlar (Eftalitler) Devleti’ni kurmufllard›r. XI. yüzy›lda ise kalabal›k O¤uz boylar›, Maveraünnehir’den hareket edip, ‹ran üzerinden Anadolu’ya girmeye bafllam›fllard›. Orta Asya’dan yap›lan Türk göçleri yap›l›fl flekliyle iki flekilde gerçekleflmifltir. Bunlardan biri yeni ülkeler fethetmek, yeni bir yurt edinmek amac›yla Türk hükümdarlar› ve beylerinin liderli¤inde disiplin ve düzen içinde yap›lan göçlerdir. Di¤eri de s›zma flekli dedi¤imiz özellikle ekonomik s›k›nt›lar sonucunda parçalan›p da¤›lan boy veya ailelerin, yabanc› devletlerin ordular›nda görev almalar› fleklinde olmufltur. Bu flekilde hizmet alanlar üstün baflar› göstererek, hizmetine girdikleri devletlerin yönetim kademelerinde, siyasi ve askerî alanda önemli mevkilere gelmifllerdir. M›s›r ve Hindistan’da kurulan Türk devletleri buna örnektir. Orta Asya Türk göçlerinin sonuçlar› ise; göç ettikleri bölgeleri etkileri alt›na alan Türkler, yerlefltikleri yerlerde yeni, büyük ve güçlü devletler kurarak bu bölgelere hayvanc›l›k ve madencilikle ilgili bilgi birikimleriyle birlikte kültürlerini de tafl›m›fllard›r. Asya ve Avrupa’n›n siyasi ve kültürel yap›s›n›n de¤iflmesine, yeni topraklardaki yerli kavimlerin de baflka yerlere göç etmelerine neden olmufllar, böylece bat›ya göç eden Hunlar, Kavimler Göçü’nün gerçekleflmesine ve Roma ‹mparatorlu¤u’nun zay›flay›p parçalanmas›na yol açm›fllard›r. 8 TAR‹H 5 Göçlere kat›lm›fl olan baz› Türk boylar› da Hazar ve Sabar Türk devletlerini kurarak Kafkasya’da üç yüz elli y›ldan fazla hâkimiyet sürmüfller, o bölgelerde Türk kültürünü yerlefltirmifllerdir. Göç eden ve Horasan topraklar›nda Büyük Selçuklu devletini kuran O¤uzlar Yak›n Do¤u’ya egemen olmufllard›r. Ana yurtta kalan göç etmeyen Türk topluluklar›, yeni iklim flartlar›na uyum sa¤layarak, ‹rtifl Nehri, Baykal Gölü, Orhun ve Selenga ›rmaklar› aras›nda varl›klar›n› sürdürerek, o bölgede Hun, Göktürk ve Uygur devletleri gibi güçlü ve büyük devletler kurmufllard›r. Türk kültürünün Orta Asya’da yaflamas›na katk› sa¤lam›fllard›r. Orta Asya Türk göçlerinin nedenleri nelerdir? Milattan önceki Türk göçleri hangi bölgelere do¤ru yap›lm›flt›r? Orta Asya Türk göçlerinin sonuçlar› nelerdir? 4- ‹SK‹TLER (SAKALAR) ‹skitler (Sakalar) Orta Asya kökenli atl›-göçebe bir topluluktur. MÖ 7. yüzy›lda kurakl›k ve di¤er kavimlerin bask›s› yüzünden bat›ya do¤ru göç ederek Hazar denizinin kuzey ve bat›s›ndaki bölgeye ve Karadeniz’in kuzeyinden Tuna’ya kadar uzanan genifl co¤rafyaya yerleflmifllerdir (Harita1-4). Harita 1-4 : ‹skitler Yunanl›lar taraf›ndan ‹skit, ‹ranl›lar taraf›ndan Saka olarak adland›r›lan ‹skitler, birçok kaynakta Türk olarak gösterilmektedir. Çok genifl alanlara yay›lm›fl olan ‹skit topluluklar› aras›nda s›k› bir ba¤l›l›k yoktur. ‹skitlerin en yo¤un olarak yaflad›klar› yer K›r›m Yar›madas› ve çevresidir. 9 TAR‹H 5 ‹skitler; Kimmerler, Asurlular, Urartular, özellikle de Medler ve Perslerle mücadele etmifllerdir. Bilinen en önemli hükümdarlar› olan Alp Er Tunga bir Türk’tür ve baz› tarih kitaplar›na konu olan ‹ran-Turan savafllar› s›ras›nda (‹ran hükümdar› Kirus dönemi) ölmüfltür. Onun ölümü bütün Türk kavimlerini yasa bo¤mufl, Alp Er Tunga Sagusu nesilden nesile söylenmifltir. = Sagu: ‹slamiyetten önceki Türk edebiyat›nda a¤›t. Uzun süren bu ‹ran-Turan savafllar›n› anlatt›¤› fiehname adl› eserinde ünlü flair Firdevsî, Alp Er Tunga’dan Efrasiyap ad›yla bahsetmektedir. ‹skitlerin siyasi tarihi MÖ II. yüzy›l ortalar›na kadar devam etmifl, daha sonralar› Avrupa’dan Sarmat ve Got ak›nlar›, do¤udan da Orta Asya kavimlerinden Yüeçilerin sald›r›lar› sonucunda da¤›lm›fllard›r. Ba¤›ms›zl›klar›n› kaybeden çok az bir ‹skit toplulu¤u 13. yüzy›ldaki Mo¤ol istilas›ndan sonra kuzeye çekilmifllerdir. Günümüzdeki Yakut Türkleri onlar›n soyundand›r. ‹skit Kültürü: Atl›-göçebe bir kavim olan ‹skitler, üstü çad›rlarla örtülü arabalar kullanarak, elveriflli bulduklar› yerlerde uzun süre kal›rlar, sonra da daha elveriflli yerlere göç ederlerdi. ‹skitlerin bir k›sm› yerleflik hayata geçerek tar›mla u¤raflm›fllarsa da, ço¤unlu¤u oluflturan göçebe ‹skitlerce, yerleflik yaflama geçen ‹skitler horlanm›flt›r. Sürüler halinde koyun ve s›¤›r besleyen ‹skitlerin ekonomisi, büyük ölçüde hayvanc›l›¤a dayan›yordu. Türk kavimleri gibi keçeden yap›lma kubbeli çad›rlarda yaflayan ‹skitler, sütün ya¤›n› al›p, yo¤urt ve çökelek yapmas›n› biliyorlard›. Ayr›ca k›m›z denilen k›srak sütünden yap›lan bir çeflit içecek içerlerdi. Elbise olarak uzun etekli ceket ve pantolon giyiyorlard›. Ayaklar›nda uzun konçlu ayakkab›lar, bafllar›nda da sivri börkleri bulunurdu. Din: ‹skitlerde Gök Tanr› inanc› yan›nda fiamanizm de yayg›nd›. Tap›nak ve Tanr› heykelleri yapmayan ‹skitler, Savafl Tanr›s› için her y›l iki metre yüksekli¤inde bir odun y›¤›n› yaparlar ve bunun üzerine, Savafl Tanr›s›n› simgeleyen bir k›l›ç dikerlerdi. Tanr›lar› için adak aday›p kurbanlar kesen ‹skitler, en çok at kurban ederlerdi. Fala ve büyüye inanan ‹skitlerde falc›lar, kavak dallar›na bakarak ya da ›hlamur kabuklar›n› parmaklar›na dolayarak fala bakarlar, gelecekle ilgili bilgiler verirlerdi. ‹skitler ölüleri için k›rk gün cenaze töreni düzenlerler, ölen kifliyi tüm dostlar› evlerine birer gün götürüp gezdirir, yaflad›¤› yerlerde dolaflt›r›rlard›. Ölünün ailesi veya bütün boyun saçlar›n› kesmesi, yüzlerini b›çakla yaralamas›, elbiselerini y›rtmalar› ‹skitlerde görülen cenaze merasimlerindendi. Bundan sonra, kurgan denilen özel olarak haz›rlanan mezara savafl aletleri ve ilerde ihtiyac› olaca¤› düflünülen eflyalar› ile birlikte konulan ölünün yan›na ayr›ca yak›nlar›ndan biri, varsa hizmetkârlar› ve atlar› da öldürülerek gömülürdü. Ölümden sonra bir hayat›n varl›¤›na inanan ‹skitler, ölen kifliyi mumyalarlard›. 10 TAR‹H 5 Resim 1-1 : Savaflan ‹skitleri gösteren tarak Sanat: ‹skitlerin yaflad›¤› bölgelerdeki kurganlarda, özellikle Kuban bölgesinde, Dinyeper k›y›lar› ile Do¤u K›r›m’daki kurganlarda yap›lan kaz›lar sonucu ç›kar›lan eserlerde, medeniyette oldukça ileri olduklar› görülmektedir. Heredot tarihinde; ‹skitlerin çok medenî bir millet oldu¤u, gümüfl iflçili¤inde, diflçilikte ve ç›k›klar› sarmakta usta olduklar›na dair bilgi bulunmaktad›r. ‹skit sanat›nda hayvan üslûbu önemli bir yer tutar. Eflya süslemede usta olan ‹skitler, süslemelerde daha çok geyik, kufl ve di¤er hayvan ve resim kabartmalar›n› tercih etmifllerdir (Resim 1-1). ‹skitler bu resim ve kabartmalar› kötü ruhlardan korunmak amac›yla kullanm›fllard›r. ‹skitlerin kulland›klar› alt›n ve gümüflten at koflum tak›mlar› ile kemer tokalar› daha sonra Yunanl›larca örnek al›nm›flt›r. Ayr›ca ‹skitler de¤erli madenleri ifllemekte de ustayd›lar. Güney Rusya’daki mezarlarda ço¤unlukla mücevher ve de¤erli silahlar bulunmufltur. Ço¤u ‹skit mezarlar›nda bronz kazanlar da ele geçmifltir. ‹skitlerin ilk yaflad›klar› yer neresidir? ‹skitlere, ‹ranl›lar›n verdi¤i isim nedir? ‹skitler, yapt›klar› eserlerde hayvan motifini hangi sebeple çokça kullanm›fllard›r? ‹skit-‹ran savafllar›n› konu alan edebî eserin ad› nedir? 11 TAR‹H 5 ÖZET Türklerin ana yurdu Orta Asya’d›r. Türkler bu genifl topraklar üzerinde belli bölgelerde yaflam›fllard›r. Daha sonra bütün Orta Asya’ya yay›lm›fllard›r. Yar› göçebe bir hayat süren Türkler, hayvanc›l›k ve tar›mla geçimlerini sa¤lam›fllard›r. Daha sonra da yerleflik hayata geçmifllerdir. Orta Asya’daki en önemli kültür merkezleri; Anav, Kelteminar, Afanasyevo, Andronova, Karasuk ve Tagar ad›n› tafl›r. Türkler Orta Asya’dan iklim flartlar›n›n de¤iflmesi ve d›fl bask›lar nedeni ile göç etmek zorunda kalm›fllard›r. Ana yurtta kalanlar ise büyük devletler kurmufllard›r. Orta Asya’da Altay da¤lar›n›n do¤usunda göçebe olarak yaflayan ‹skitler, MÖ 7. yüzy›lda de¤iflik nedenlerden dolay› bat›ya do¤ru göç ederek, Hazar Denizi’nin kuzeyindeki bölgeye ve Karadeniz’in kuzey k›y›lar›ndan Tuna Nehri’ne kadar uzanan alana yerleflmifl atl›-göçebe bir topluluktu. Gök Tanr› ve fiamanizm inançlar›n› benimseyen ‹skitler, hayvanc›l›kla geçinmifller, öldükten sonra tekrar dirileceklerine inand›klar› için ölülerini mumyalayarak efli, hizmetçileri, at› ve eflyalar› ile birlikte gömmüfllerdir. ‹skitler sanat alan›nda da ileri bir medeniyete sahiptiler. Çeflitli silahlar, binit ve koflum tak›mlar›, kaplar, vazolar, kemer tokalar›, kopça, ayna ve birçok süs eflyalar› bulunmufltur. Eflyalarda hayvan üslubu kullanm›fllard›r. 12 TAR‹H 5 TEST I 1. Orta Asya’n›n bat› s›n›r› afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Tibet Yaylas› Hazar Denizi Baykal Gölü Sar› Irmak 2. Ana yurtta ortaya ç›kan en eski kültür merkezi afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Anav Kültürü Andronova Kültürü Tagar Kültürü Karasuk Kültürü 3. Afla¤›daki kültürlerin hangisinde alt›n iflçili¤i çok geliflmifltir? A) B) C) D) Afenesyevo Kültürü Kelteminar Kültürü Andronova Kültürü Tagar Kültürü 4. Afla¤›dakilerden hangisi Orta Asya Türk göçlerinin nedenlerinden biri de¤ildir? A) B) C) D) ‹klim de¤ifliklikleri Salg›n hayvan hastal›klar› Boylar aras›ndaki siyasi anlaflmazl›klar At›n evcillefltirilmesi 5. Afla¤›daki destanlardan hangisi ‹skitlere aittir? A) B) C) D) Alp Er Tunga Destan› Ergenekon Destan› Manas Destan› Göç Destan› 6. Kelteminar Kültürü afla¤›daki bölgelerden hangisinde ortaya ç›km›flt›r? A) Harezm Bölgesi B) Abakan ve Minusinsk Bölgesi C) Aflkabat Bölgesi D) Do¤u Sibirya 13 TAR‹H 5 7. Ünlü flair Firdevsî’nin ‹ran-Turan savafllar›n› anlatt›¤› eseri afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Alp Er Tunga Sagusu fiehname Dede Korkut Hikâyeleri Altun Yaruk 8. Afla¤›dakilerden hangisi Orta Asya Türklerinin göç etme nedenleri aras›nda gösterilemez? A) B) C) D) Nüfuslar›n›n artmas› ‹klimin de¤iflmesi Gök Tanr› inanc›na sahip olmalar› D›fl bask›lar›n artmas› 9. Afla¤›daki kültürlerden hangisinde, bak›rdan yap›lan eflyalar yan›nda ilk defa tunçtan ve alt›ndan da eflyalar yap›lm›flt›r? A) B) C) D) Anav Andronova Afanasyevo Tagar 10. Bir toplumun sahip oldu¤u dil, din, gelenek, sanat ve hayat tarz› gibi unsurlar›n bütününe ne isim verilir? A) B) C) D) 14 kanun medeniyet sagu kültür TAR‹H 5 ÜN‹TE II ‹LK TÜRK DEVLETLER‹ Bu ünitede; atalar›m›z›n nerelerde, nas›l ve hangi flartlar alt›nda devletler kurduklar›n›, dünya kültür ve medeniyetinin geliflmesindeki büyük paylar›n› ö¤renece¤iz. Tarihî olaylara yön veren devlet adamlar›n›n yerinde ve zaman›nda gösterdikleri uzak görüfllülük, yüksek kavray›fl, cesaret, fedakârl›k ve kahramanl›klar› veya uza¤› göremeyiflleri ve bilinçsiz davran›fllar› sebebi ile olaylar› ve tarihin ak›fl›n› nas›l etkilediklerini kavrayaca¤›z. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. ‹Ç‹NDEK‹LER TÜRK ADININ ANLAMI VE KÖKEN‹ BÜYÜK HUN DEVLET‹ KAV‹MLER GÖÇ ÇÜ AVRUPA HUN DEVLET‹ AKHUNLAR GÖKTÜRKLER UYGURLAR TAR‹H 5 * * * * 16 Bu üniteyi çal›flt›¤›n›zda; Türk milletinin dünya tarihindeki önemi, milletler ailesi içindeki flerefli geçmiflini kavrayacak, Atalar›m›z›n çeflitli zamanlarda ve yerlerde devletler kurduklar›n› ö¤renecek, Devlet adamlar›m›z›n yerinde gösterdikleri uzak görüfllülük, fedakârl›k gibi yeteneklerini ya da bilinçsiz davran›fllar› sebebi ile olaylar›n ve tarihin ak›fl›n› nas›l etkilediklerini bilecek, Millî ba¤›ms›zl›¤›n de¤erini kavrayacaks›n›z. * * * * * BU BÖLÜMÜN AMAÇLARI NASIL ÇALIfiMALIYIZ? Ünitede yer alan konular›n isimlerini ö¤reniniz. Konulara çal›fl›rken, kitab›n›zdaki haritalardan ve tarih atlas›n›zdan yararlan›n›z. Konulara çal›fl›rken gerekiyorsa özet ç›kar›n›z. Konular içerisinde verilen sorular› yan›tlay›n›z. Ünite sonundaki özeti okuyup, de¤erlendirme sorular›n› cevapland›r›n›z. TAR‹H 5 ÜN‹TE II ‹LK TÜRK DEVLETLER‹ 1- TÜRK ADININ ANLAMI ve KÖKEN‹ Türk milletinin 4000 y›l› aflan bir tarihi geçmifle sahip olmas›, Türk ad›n›n nereden ve ne anlama geldi¤i, tarih ve dil araflt›rmac›lar›n› en eski kaynaklarda araflt›rmalar yapmaya yöneltmifltir. Bu amaçla Heredot tarihinden bafllayarak Tevrat, Çin, Hint, ‹ran (Pers) kaynaklar› ve Ön Asya çivi yaz›l› metinler incelenmifltir. Ancak, bu kaynaklara dayan›larak yap›lan çeflitli görüfller, günümüzde geçerlili¤ini kaybetmifltir. Bununla birlikte Türk milletinin ad›n›n ne anlama geldi¤i konusunda pek çok görüfl ileri sürülmüfltür ki, bunlardan baz›lar› flunlard›r: Kaflgarl› Mahmut’a göre, Türk kelimesi olgunluk ça¤› anlam›na gelir. A. Wambery’e göre Türkçede türemek anlam›na gelen Türeçen ve Törü den do¤mufl ve yarat›lm›fl mahlûk anlam›ndad›r. Rus tarihçi W. Barthold’a göre ise Orhun Kitabeleri’nde geçen kanunla düzenlenmifl, birlik kazanm›fl halk anlam›na gelen törü ile ilgilidir. Ziya Gökalp, adet ve gelenek demek olan türeli diye aç›klar. Alman Türkolog Müller’de, Uygur metinlerini inceleyip, güçlü, kuvvetli anlam›na geldi¤ini belirtmifltir. En eski söylenifl flekli Törük-Türük olan bu kelime zamanla de¤iflikli¤e u¤rayarak Türk fleklini alm›flt›r. Bu kelime de do¤an, türeyen, güç ve kuvvet anlamlar›na gelmektedir. Devlet ismi olarak Türk kelimesini ilk kullanan Göktürk Devleti (Kök-Türk) olmufltur. Co¤rafi bir terim olarak Türkiye kelimesi, VI. yüzy›l Bizans kaynaklar›nda kullan›lm›fl; ayr›ca Bizansl›lar’›n Orta Asya’ya Türkiye ismini verdikleri de bilinmektedir. IX. ve X. yüzy›la ait kaynaklarda Volga’dan Orta Avrupa’ya kadar uzanan bölgeye Türkiye denmifltir. Bu co¤rafi bölge içerisinde Hazar ülkesi Do¤u Türkiye, Macaristan ise Bat› Türkiye ismi ile an›lm›flt›r. XIII. yüzy›lda Memluklar zaman›nda Suriye ve M›s›r, Türkiye ad› ile tan›t›lm›flt›r. XII. yüzy›ldan itibaren Anadolu’nun ad› ebedi olarak Türkiye olmufltur. Yüzlerce y›l sonra ise Türkiye ismi üzerinde flu an yaflamakta oldu¤umuz devlete resmi ad olarak verilmifltir. Türk ad›n›n anlamlar›n› belirtiniz. Anadolu’ya kaç›nc› yüzy›ldan itibaren Türkiye ad› verilmifltir? 17 TAR‹H 5 2- BÜYÜK HUN DEVLET‹ Bilinen Türk tarihi Hunlar ile bafllar. Orta Asya Türk göçleri s›ras›nda göçe kat›lmay›p Orta Asya’da kalarak Orta Asya’n›n do¤usunda, Orhun ve Selenga ›rmaklar› çevresinde toplanan ve Hun ad› verilen bu Türkler, Çin’in kuzeyine do¤ru yay›lm›fllard›. Çinlilerin Hiung-Nu (fiiyung-Nu) dedikleri Hunlar taraf›ndan Orta Asya’da ilk Türk hâkimiyeti gerçeklefltirilmifltir. ‹nsan, halk anlam›na gelen Hun ad›n› tafl›yan bu Türklerin, Orta Asya’da Asya Hunlar› (Büyük Hun), Orta Avrupa’da Avrupa Hunlar›, Kuzey Hindistan’da da Ak Hunlar ad›yla üç ayr› yer ve zamanda devlet kurduklar› görülmektedir (Harita 2-1). Harita 2-1 : Hunlar Tarihte bilinen ilk Türk devleti Büyük Hun (Asya Hun) Devleti’dir (Resim 2-1). MÖ 7. yüzy›lda yap›lan Türk göçlerine kat›lmayan Türk topluluklar›nca kurulan Büyük Hun Devleti, ilk dönemlerde Orhun ve Selenga Irmaklar› ile Ötüken ve Ordos bölgesinde yaflam›fllard›r. Kurulufl tarihleri kesin olarak bilinmeyen Büyük Hun (Asya Hun) Devleti hakk›nda ilk bilgiler, MÖ 318 y›l›na ait Çin ile yap›lan ve Çince yaz›lm›fl bir antlaflma metnidir. Nitekim Hun Türklerinin ak›nlar›ndan korunabilmek amac›yla Çin Seddi’nin bu yüzy›l›n sonlar›nda tamamland›¤› bilinmektedir. Bu antlaflma ayr›ca, Orta Asya tarihinde bilinen ilk yaz›l› antlaflmad›r. MÖ IV. yüzy›lda Çin beylikleri aras›ndaki mücadelelere kar›flan Hunlar, Çin topraklar›na yapt›klar› ak›nlar› art›rd›klar› için, Hun ak›nlar›na karfl› koyabilmek amac›yla Çinliler, yerleflim ve askerî y›¤›nak yerlerini surlarla çevirmeye bafllad›lar. ‹mparator Shih-Huang-ti (MÖ 247–210) Hun ak›nlar›n› durdurmak amac›yla, kuzey s›n›r›nda infla edilmifl olan kale ve kuleleri bir duvarla birlefltirerek ünlü Çin Seddi’ni meydana getirmifltir (MÖ 214). Çin Seddi, 2450 18 TAR‹H 5 km uzunlu¤unda, 11 metre yüksekli¤inde ve 7,5 metre geniflli¤inde bir duvar olup, her 100 metrede bir gözetleme kulesi bulunmakta idi. Resim 2-1 : Büyük Hun Devleti Bayra¤› Hunlar zaman›nda da¤›n›k yaflayan Türk boylar› toparlanarak birlikte yaflamaya bafllam›fllard›r. Çin’de T’s’in (Tsin) hanedanl›¤›n›n y›k›lmas›yla bafllayan iç savafl döneminde, Hunlar da s›n›rlar›n› Çinliler aleyhine geniflletmeye bafllam›fllard›. Bu s›rada Hunlar›n bafl›nda Teoman (Tu-man) bulunuyordu. Teoman Dönemi (MÖ 220–209) Hunlar›n bilinen ilk hükümdar› olan Teoman’dan, Çin kaynaklar› Tuman olarak bahseder. fianyü veya Tanhu unvanlar› ile de an›lan Teoman, birbirinden ayr› yaflayan Türk boylar›n› birlefltirerek tarihte ilk Türk birli¤ini sa¤lam›flt›r. 11 y›l hükümdarl›k yapan Teoman fianyü dönemindeki Türklerin askerî üstünlüklerinde, süvarilerin önemli bir yeri vard›r. Çin’e karfl› yap›lan ak›nlarda önemli topraklar kazanan Türk süvarileri, Çinlileri zor durumda b›rakmakla kalmam›fl, onlar› ünlü Çin Seddi bile durduramam›flt›r. = Tanhu veya fianyü: Asya Hun hükümdarlar›n›n unvan›. Gök Tanr›’n›n tahta ç›kard›¤› hükümdar olarak kabul edilir. Teoman’›n en büyük o¤lu ve veliahd› Mete idi. Fakat Teoman’›n baflka bir eflinden bir o¤lu daha vard›. Mete’nin üvey annesi onun yerine tahta kendi o¤lunun geçmesini istedi¤inden Teoman’› o¤lu Mete’ye karfl› k›flk›rtm›flt›. Teoman, Yüeçilerin kuvvetli oldu¤u bu dönemde kar›s›n›n da etkisinde kalarak Mete’yi Yüeçilere rehin olarak verdi. Ard›ndan da Yüeçilere savafl açt›. O tarihlerde Hunlar›n en güçlü komflular› Tung-hular (Mo¤ol-Tunguz kabilelerinin oluflturdu¤u birlik) ile Yüeçiler’di. Mete’nin Yüeçilerin elinde ne kadar süre rehin kald›¤›na dair bir bilgi yoktur. Bir f›rsat›n› bulunca Mete, Yüeçilerin elinden kurtulmay› baflard›. Geri dönmesine sevinen ve takdir eden babas›, onun emrine 10.000 kiflilik atl› bir kuvvet verdi. Mete çok disiplinli bir flekilde ordusunu yetifltirdi. Babas›n›, üvey annesini ve kardeflini kendisine ba¤l› askerleriyle öldürüp, Hun taht›n› ele geçirdi. Baflka bir rivayete göre ise Mete, bir av s›ras›nda babas›n› öldürerek Hun taht›na geçmifltir. 19 TAR‹H 5 Mete Dönemi (MÖ 209–174) MÖ 209 y›l›nda Mete, flanyü unvan›yla Hun taht›na ç›kt›. Çin kaynaklar›nda Mao-tun olarak geçen bu hükümdara Türk tarihçileri Mete demifltir. Dünyan›n en disiplinli ordusunu kuran Mete, ülke içindeki kar›fl›kl›klar› önledi. Bu tarihlerde komflular› güneyde Çin ‹mparatorlu¤u, güneybat›da Yüeçiler, do¤uda ise Tung-hular’d›. Mete Han, ilk askerî zaferini kendisinden sürekli toprak isteyen Mo¤ol kökenli Tung-hular üzerine yapt›. Onlar› a¤›r bir yenilgiye u¤ratarak topraklar›n› ele geçirdi. ‹kinci seferi için Mete, yönünü bat›ya, ‹pek Yolu’na hâkim olan Yüeçiler üzerine çevirdi. Onlar› da yenen Mete, ‹pek Yolu’nu kontrolü alt›na ald› (MÖ 203). Hun-Çin ‹liflkileri Mete, Yüeçilerden sonra Çin’e seferlere bafllad›. Bu s›rada Çin’e Han sülalesi hâkimdi. Çinliler, Teoman zaman›nda, Çin’in kuzeyindeki otlaklar› Hunlardan alm›fllard›. Bu topraklar› tekrar almak isteyen Mete, Çin’e karfl› ilk seferine ç›kt›. Yap›lan bu ilk seferin sonunda Çin s›n›r›ndaki Hun otlaklar› geri al›nd› (MÖ 201). MÖ 197’de Çin imparatoru Kao-Ti bunun üzerine ordusuyla Mete’nin üzerine yürüdü. Ordusunu savafla haz›rlayan Mete bu arada baz› Çin beylerini de kendi yan›na çekmeyi baflard›. Öncü Hun birlikleriyle mücadele etmekten yorulan Kao-Ti’nin 320 bin kiflilik ordusunu Mete, pusuya düflürmeyi baflard› ve onlar› yendi. Kaçan imparator Kao-Ti, Pai - teng yaylas›ndaki bir kaleye s›¤›nmak zorunda kald›. ‹mparatoru takip eden Mete onu kalede kuflatt›. Daha sonra bar›fl ve dostluk antlaflmas› imzaland› (MÖ 197). Bu antlaflmaya göre Çin, Sar› Irma¤›n güney taraflar›n› Hunlara terk etti. Ayr›ca Çin; yiyecek ve ipek vermeyi, y›ll›k vergi ödemeyi de kabul etti. Bu antlaflma Do¤u Asya tarihinde iki büyük devlet aras›nda imzalanm›fl ilk uluslararas› antlaflmad›r. Mete, bu antlaflmaya göre Çin prenseslerinden biri ile evlenmifltir. Mete Han, bütün Çin ülkesini egemenli¤i alt›na alabilecek güce sahip oldu¤u halde, bunu yapmad›. Mete’nin böyle davranmas›nda Çin topraklar›n›n genifl bir alana yay›lm›fl olmas› ile Çin nüfusunun çok oluflu etkili olmufltur. Mete, Çin’in fethiyle buralara yerleflecek olan Türklerin Çin kültüründen etkilenerek benliklerini yitirip yok olacaklar›n› düflünüyordu. Bu nedenle sadece Çin’i bask› alt›nda tutup, vergiye ba¤lamakla yetindi. Büyük Hun Hükümdar› Mete, MÖ 174 y›l›nda öldü¤ünde devletin s›n›rlar›; do¤uda Kore’ye, bat›da Aral gölüne, kuzeyde Sibirya’ya, güneyde ise Çin Seddi ve Tibet Yaylas› ile Karakurum Da¤lar›na kadar uzan›yordu. Büyük Hun Devleti’nin askerî ve idarî teflkilat›, ekonomik ve sosyal yap›s›, hukuk ve sanat› kendisinden sonraki Türk devletlerince de örnek al›nm›flt›r. Ki-ok Dönemi (MÖ 174–160) Mete Han’›n ölümünden sonra yerine o¤lu Ki-ok geçti. Ki-ok, babas›n›n ölümüyle ayaklanan Yüeçilerin üzerine yürüdü ve onlar› bat›ya sürdü. Hunlar karfl›s›nda tutunamayan Yüeçiler bat›ya göç ederek MS I. yüzy›lda bugünkü Afganistan, Pakistan ve Kuzeybat› Hindistan’da Kuflhan Devleti’ni kurdular. 20 TAR‹H 5 Ki-ok, MÖ 166 y›l›nda Çin’e sefer düzenleyerek baflkentteki imparatorluk saray›n› yakt›. Bu seferden sonra Çin ile olan ekonomik ve siyasî iliflkileri gelifltirmek için, babas› gibi Çinli bir prensesle evlendi. Siyasî amaçla yap›lan bu tür evlilikler, genellikle Türk devletleri için istenmeyen kötü sonuçlar do¤urmufltur. Kalabal›k bir heyetle gelen Çinli prenseslerin ekibinde casuslar da yer ald›¤›ndan, bu casuslar Türk boylar› ve Türk beylerini birbirine düflürmekten geri durmuyorlard›. Ki-ok, Çin ile sa¤lanan bar›fl dönemini sürdürmek için özen gösterdi, bu ülke ile herhangi bir çat›flma ortam› oluflturmamaya çal›flt›. Kün-Çin (Cün-Çin) Dönemi (MÖ 160–126) Ki-ok’tan sonra Hun taht›na o¤lu Kün-Çin geçti. Çin bu dönemde ekonomik aç›dan çok güçlenmiflti. Çin’in en büyük amac› Hun Devleti’ni ortadan kald›rarak ‹pek Yolu ’ na tek bafl›na hâkim olabilmekti. Bunun için çok sinsi bir politika izleyen Çin, Çinli prenseslerin ekibinde yer alan casuslar sayesinde Hun beyleri ile Hun devletine ba¤l› di¤er Türk boylar› aras›na nifak sokarak iç kar›fl›kl›klar›n ve isyanlar›n ç›kmas›na ortam haz›rlad›. Ayr›ca Türk ülkesine ticaret yoluyla ipek ve lüks eflyalar sokarak halk› rahata ve lükse al›flt›rd›. Zamanla ülke içinde huzursuzluklar ve kargaflalar ç›kt›. Baz› Hun beylerinin de Çin ‹mparatoruna s›¤›nmas› Hun-Çin savafllar›n›n ç›kmas›na zemin haz›rlad›. Kün-Çin döneminde uzun süren Çin savafllar›, Hun Devleti’ni temelden sarsarak y›k›ma do¤ru giden bir sürece soktu. Kün-Çin’in ölümü sonras›nda bu süreç h›zlanarak, isyanlar ve taht kavgalar›n›n bafllamas›na neden olmufltur. Büyük Hun Devleti’nin Parçalan›fl› ve Y›k›l›fl› Büyük Hun Devleti’nin Çinliler karfl›s›ndaki üstünlü¤ünün sona ermesi, Çinlilerin ödedikleri vergiyi ve ipe¤i kesmesine neden oldu. Bu durum Hun devletini ekonomik aç›dan zor durumda b›rakt›. Çin’in uygulad›¤› bölücü politika da meyvelerini vermeye bafllay›nca, devlet parçalanma sürecine girdi. Hunlar›n tekrar güç toplay›p Çin’e karfl› bafllatt›klar› baflar›l› savafllar sonucu kazan›lan zaferler de kal›c› olamad›. Ayr›ca bu dönemde ülkede k›tl›k ve fliddetli so¤uklar hüküm sürmüfl ve taht kavgalar› bafllam›flt›. Bu olumsuz geliflmeleri de¤erlendirmek isteyen Çinliler, Hunlara karfl› ak›nlar›n› art›rd›lar. Bu ak›nlar›n sonucunda ‹pek Yolu’nun hâkimiyeti MÖ 60’da Çinlilere geçmifltir. Bu durum karfl›s›nda Hun hakan› Ho-Han-Yeh (MÖ 58–31), Çin himayesine girmekten baflka çare olmad›¤›n› düflündü. Bu düflünceye kardefli Çi-Çi karfl› ç›kt›. Bu düflünceyi utanç verici bulan Çi-Çi, Ho-Han-Yeh’in hükümdarl›¤›n› tan›mad› ve devletin siyasî birli¤i parçaland›, Do¤u Hunlar› ve Bat› Hunlar› olarak ikiye bölündü (MÖ 58). Bat› Hunlar›n›n bafl›na geçen Çi-Çi, Çu ve Talas ›rmaklar› aras›ndaki bölgeye yerleflerek ülkesini kurdu. Çi-Çi bu bölgede çevresi surlarla çevrili bir baflkent infla etti ve Çinlilerle mücadeleye bafllad›. MÖ 36 y›l›nda Çi-Çi’nin baflkentini kuflatan Çinliler, Çi-Çi’ye teslim ol ça¤r›s› yapt›larsa da Çi-Çi kahramanca savaflarak ölmeyi tercih etti. Devletinin y›k›lmas› ve mücadeleyi kaybetmesinde Çi-Çi’nin iki hatas› önemli rol oynam›flt›r; birincisi, kendine ba¤l› boy beylerine çok sert davranarak onlar› bask› 21 TAR‹H 5 alt›na almak istemesi, ikincisi de bir flehir ve kale infla ederek Türk savafl usullerine ters düflen savunma flekli uygulamas›d›r. Çin hâkimiyetine giren Do¤u Hunlar› ise, hükümdarlar› Ho-Han-Yeh’in ölümü ile Çinlilere karfl› tekrar mücadeleye girifltiler. Hükümdarlar› Yu-Tanhu (18–46) zaman›nda tekrar ba¤›ms›zl›klar›na kavuflarak, kuzeye do¤ru topraklar›n› geniflletmifllerse de Yu-Tanhu’nun ölümü ile iç kar›fl›kl›klar tekrar bafllad›. Ülkede yaflanan kurakl›k ve k›tl›k halk aras›nda açl›¤a sebep oldu. Bu olumsuzluklar›n yan›nda birde Yu-Tanhu’nun o¤ullar› aras›nda bafllayan taht kavgalar›, devletin tekrar Kuzey ve Güney Hunlar› diye ikiye ayr›lmas›na neden olmufltur (48). Kuzey Hunlar› Çungarya’dan Orhun’a kadar olan bölgeye, Güney Hunlar› ise Çin Seddi’nin kuzeyindeki topraklara sahip oldular. Kuzey ve Güney Hunlar› aras›ndaki en önemli fark, Güney Hunlar›n›n Çin’e tabi olmas›na karfl›l›k, Kuzey Hunlar›n›n ba¤›ms›zl›klar›n› korumak için mücadele etmeleridir. Kuzey Hunlar› ba¤›ms›zl›klar›n› uzun süre korudular. Çin ordular›n›n ve do¤udan da Siyenpiler’in sald›r›lar› Kuzey Hunlar›n› iyice zay›flatt› ve 156 y›l›nda Siyenpiler taraf›ndan y›k›ld›lar. Siyenpiler’in hâkimiyetini kabul etmeyen Hunlar, bat›ya do¤ru (Aral gölü ve Güney Kazakistan) göç ettiler ve Aral gölünün do¤usundaki di¤er Hun kitlelerine kat›ld›lar. Güney Hunlar› ise Kuzey Hunlar›n› y›kan Siyenpiler’in sald›r›lar› onlar› da zay›flatt› ve Çin egemenli¤ini tan›maya sevk etti. Çin hâkimiyeti alt›nda, k›sa ömürlü de olsa devletler kurarak varl›klar›n› 216’ya kadar devam ettirmifllerdir. Çin Seddi niçin yap›lm›flt›r? Mete Han, Çin’i fethetmek yerine, niçin bu ülke ile iyi iliflkiler kurmay› tercih etti? Ho-Han-Yeh ile Çi-Çi aras›ndaki anlaflmazl›¤›n sebebi nedir? Kuzey ve Güney Hunlar› aras›ndaki en önemli fark nedir? 3-KAV‹MLER GÖÇÜ Çi-Çi’nin ölümünden sonra K›rg›z bozk›rlar›nda (Aral Gölü ve Güney Kazakistan) toplanan Hunlar, buralarda yaflayan Türk boylar›yla birleflerek güçlendiler. Avrupa Hunlar›n›n atalar› olan bu topluluklar 350 y›llar›nda bat›ya yöneldiler. ‹lk olarak Aral Gölü ve Hazar Denizi’nin kuzeyindeki Alan ülkesini ele geçirdiler. ‹lerlemelerini sürdüren Hunlar 375 y›l›nda ‹til (Volga) nehrine ulaflt›lar. Bu tarihlerde Hunlar›n bafl›nda Balamir ad›nda bir hakan bulunuyordu. Balamir’in idaresinde Volga’dan bat›ya do¤ru ilerleyen Hunlar, önce Ostrogotlar› yendiler (374). Daha sonra da Vizigotlar› yenip, onlar›n topraklar›n› ele geçirdiler. Do¤udan bat›ya uzanan bu Hun ak›n›, Avrupal›lar›n barbar ad›n› verdi¤i Cermen kavimlerini (Franklar, Ang›llar, Saksonlar, Vandallar, Burgondlar, Lombardlar ve Gepidler) yerlerinden ederek Roma ‹mparatorlu¤u’nun topraklar›n› alt üst eden bir kavimler hareketine neden oldu. Barbar kavimlerinin yer de¤ifltirmesine ve Avrupa’n›n etnik yap›s›n›n de¤iflmesine neden olan bu büyük olaya tarihte Kavimler Göçü denir (375). (Harita 2-2). 22 TAR‹H 5 Harita 2-2 : Kavimler Göçü Sonuçlar›: Hunlar›n neden oldu¤u Kavimler Göçü; gerek Türk tarihi, gerekse Avrupa tarihi yönünden önemli sonuçlar meydana getirmifltir. Bu sonuçlardan baz›lar› flunlard›r: - Barbar kavimlerin topraklar›na girmesini önleyemeyen Roma ‹mparatorlu¤u, Bat› ve Do¤u Roma ‹mparatorlu¤u olarak 395 y›l›nda ikiye bölündü. - 476 y›l›nda Bat› Roma ‹mparatorlu¤u y›k›ld›. - Avrupa, yüzy›la yak›n bir süre kar›fl›kl›k içinde kald›. - Çeflitli kavimlerin kaynaflmas› sonucunda yeni milletler ortaya ç›kt›. (‹spanyollar, ‹ngilizler) - Günümüz Avrupa devletlerinin birço¤unun temelleri bu dönemde at›ld›. (Fransa, ‹ngiltere, ‹spanya vb.) - Avrupa’daki krall›klar›n sürekli savafl ve ya¤malar›n etkisiyle eski güçlerini yitirmeleri, feodalite rejiminin ortaya ç›kmas›na zemin haz›rlad›. - Barbar kavimleri aras›nda Hristiyanl›k h›zla yay›lmaya bafllad›. - Avrupa’ya yerleflen Türkler, buralarda çeflitli devletler kurdular. (Avrupa Hun Devleti, Avar Devleti vb.) - Baz› tarihçilere göre bu olay, ‹lk Ça¤’›n sonu Orta Ça¤’›n bafllang›c› kabul edildi. Tarihçilerin bir bölümü Roma’n›n ikiye ayr›l›fl›n› (395) veya Bat› Roma’n›n y›k›l›fl tarihini (476) Orta Ça¤’›n bafllang›c› olarak kabul ediyorlarsa da bu görüfl pek geçerli de¤ildir. Çünkü bu iki olay›n meydana gelmesinin tek sebebi Kavimler Göçü’dür. Bu yüzden Kavimler Göçü’nün gerçekleflti¤i 375 tarihini ‹lk Ça¤’›n sonu olarak kabul etmek daha do¤ru bir yaklafl›md›r. 23 TAR‹H 5 Kavimler Göçü, Avrupa’n›n siyasî yap›s›n› nas›l etkilemifltir? Kavimler Göçü neden ‹lk Ça¤’›n sonu olarak kabul edilmektedir? 4- AVRUPA HUN DEVLET‹ IV. yüzy›l›n sonlar›na do¤ru Balamir’in önderli¤inde bat›ya do¤ru göç eden Hunlar, Kavimler Göçü’ne neden olmufllard›. Hunlar›n bir k›sm› Do¤u Anadolu’ya yönelirken, bir k›sm› da Balamir’in ölümünden sonra, o¤lu ya da torunu oldu¤u san›lan Uld›z’›n liderli¤inde Karpat da¤lar›n› afl›p Macaristan’a girerek Avrupa Hun Devleti’ni kurdu (Harita 2-3). Harita 2-3 : Avrupa Hun Devleti ULDIZ DÖNEM‹ Avrupa Hun Devleti’nin d›fl politikas› Uld›z zaman›nda belirlenmifltir. Bu politikaya göre; Bizans bask› alt›nda tutulacak ve Cermen kavimlerine karfl› Bat› Roma ‹mparatorlu¤u ile iflbirli¤i yap›lacakt›. Hunlar, Uld›z yönetiminde önce Karpat da¤lar› bölgesini ele geçirip Tuna’ya kadar ilerlediler. Hunlar›n Tuna boylar›nda görülmesi Kavimler Göçü’nün ikinci büyük dalgas›n› bafllatt›. Bunun sonucunda Barbar Kavimleri Roma topraklar›na girmeye bafllay›nca, Bat› Roma Uld›z’dan yard›m istemiflti. Uld›z’da Radagais yönetimindeki barbar kavimlerini, bu günkü Floransa’n›n güneyinde yenilgiye u¤ratm›flt› (406). Uld›z, elde etti¤i bu baflar›s›yla bir yandan Bat› Roma’y› Germen (Barbar) kavimlerden kurtarm›fl, bir yandan da Vandal, Süev, Alan gibi Germen kavimlerini Ren Nehri ötesine, Galya’ya (Fransa) göçe zorlam›flt›. 409 y›l›nda Tuna’y› geçen ve Bizans’a gücünü göstermek isteyen Uld›z, kendisiyle bar›fl görüflmeleri yapmak için gönderilen Bizans elçisine “Güneflin batt›¤› yere kadar her yeri zapt edebilirim” diyerek meydan okumufltur. 24 TAR‹H 5 Uld›z zaman›nda Hunlar, Orta Avrupa’dan Hazar’›n do¤usuna kadar uzanan genifl topraklara sahip olmufllard›r. Onun çal›flmalar› sonucunda Hunlar, V.yüzy›lda merkezi otoriteye sahip kuvvetli bir devlet olarak ortaya ç›kt›lar (Resim 2-2). Uld›z’›n 410 y›l›nda ölümünden sonra yerine Karaton geçti. On y›l kadar hükümdarl›k yapm›fl olan Karaton dönemi ile ilgili bilgiler son derece azd›r. Uld›z dönemi Hun d›fl siyasetinin esaslar› nelerdir? Resim 2-2 : Avrupa Hun Devleti Bayra¤› RUA DÖNEM‹ Karaton’dan sonra 422 y›l›nda, Hun hükümdar ailesine mensup dört kardeflten biri olan Rua ülkeyi di¤er kardeflleri Muncuk, Oktar ve Aybars ile birlikte yönetti. Attila’n›n babas› olan Muncuk erken yaflta ölünce, Aybars ülkenin do¤u kanad›n›n yönetimine, Oktar ise bat› kanad›n›n yönetimine getirildi. Rua, Uld›z’›n belirledi¤i Hun d›fl politikas›n› uygulamay› sürdürdü. Rua, Bizans’›n Hun ordusunu isyana k›flk›rtmak ve ba¤l› kavimleri Hunlardan ay›rmak amac›yla, Hun topraklar›na gönderdi¤i casuslar› bahane ederek Bizans üzerine bir sefer düzenledi (422). Hiç bir direnifl gösteremeyen Bizans, a¤›r bir vergiye ba¤land›. Bu s›rada Bat› Roma, iç kar›fl›kl›klar içinde bulunuyordu. Bu durumdan yararlanmak isteyen Bizans ‹mparatoru II. Theodosius (408–450) ‹talya üzerine ordu ve donanma gönderdi. Bu geliflmeler sonucunda Bat› Roma Rua’dan yard›m istedi. Hun hükümdar› Rua da, 60 bin kiflilik bir kuvvetle ‹talya üzerine yönelince, II. Theodosius savaflmay› göze alamadan çekilmek zorunda kald›. Buna ra¤men Bizans, f›rsat buldukça Hun idaresinde yaflayan topluluklar› k›flk›rtmaktan da geri durmuyordu. Bunun üzerine Rua, Bizansl› tüccarlar›n Hun ülkesinde ticaret yapmalar›n› ve ücretli asker toplamalar›n› yasaklad›. Bizans üzerine yapaca¤› yeni bir sefere haz›rlan›rken 434 y›l›nda öldü. Yerine kardefli Muncuk’un o¤lu Attila geçti. 25 TAR‹H 5 ATT‹LA DÖNEM‹ Rua’dan sonra Hunlar›n bafl›na Attila ve kardefli Bleda birlikte geçtiler (434). Attila, babas›n› küçük yaflta kaybetti¤inden dolay› amcas› Rua’n›n yan›nda yetiflmifl, birlikte savafllara kat›lm›fl, devlet yönetimini ve Hun siyasetini ö¤renme f›rsat› bulmufltu. Her ne kadar büyük kardefli Bleda ile taht› paylaflm›fl ise de, tüm yetkiler Attila’da olmufltur. Macar bilginleri Attila ad›n›n asl›n›n “etel” veya “etil” oldu¤unu söylerler. Buna göre Attila, ad›n› yak›n›nda do¤du¤u ‹til Nehri’nden alm›flt›r. O zamanlarda ‹til’e Türkler “etil” diyorlard›. Göl, ›rmak veya yüce bir da¤›n yak›n›nda do¤an çocuklar›na bunlar›n isimlerini vermek eski bir Türk gelene¤iydi Attila, Hun-Bizans iliflkilerini yeniden düzenlemek istiyordu. 434 y›l›nda Attila’n›n, Rua’n›n Bizans üzerine yapmay› düflündü¤ü ve yapamad›¤› sefer için haz›rl›klara bafllad›¤›n› ö¤renen Bizansl›lar, ona bar›fl elçileri gönderdiler. Hun hükümdar› Attila’da elçileri, Tuna ve Morova nehirlerinin birleflti¤i yerde bulunan Margos Kalesi önünde karfl›lad›. Attila isteklerini, bar›fl koflullar› olarak yazd›rd›. Böylece 434 y›l›nda Bizans ile Margos Antlaflmas› imzaland›. Antlaflmaya göre; - Bizans, Hunlara ödemekte oldu¤u vergiyi iki kat›na ç›karacak, - Bizans, Hunlara ba¤l› kavimlerle görüflmeler ve antlaflmalar yapmayacak, - Ticarî iliflkiler s›n›r kasabalar›nda devam edecek, - Bizans, elinde bulundurdu¤u Hun esirlerini iade edecekti. Bleda’n›n 445 y›l›nda ölmesi üzerine Attila tek bafl›na Hun hükümdar› oldu. Attila’n›n amac›, Do¤u ve Bat› Roma imparatorluklar›n› egemenli¤i alt›na almakt›. Bizansl›lar, Attila’ya neden elçilik heyeti göndermifltir? Attila’n›n Bat› Roma’ya Yard›m› Attila, Margos Antlaflmas›’ndan sonra ülkenin do¤u bölgesini denetimi alt›na ald›. Volga boylar›ndaki Ak- Ogurlar›n ayaklanmalar›n› bast›rd› (435). Bu s›rada iç kar›fl›kl›klar içinde bulunan Bat› Roma, Hunlardan yard›m istedi. Romal› komutan Aetyus’a yard›ma gelen Hun birlikleri isyanlar› bast›rd›. Oktar komutas›ndaki bir Hun ordusu Burgondlara karfl› büyük bir zafer kazand› (436). Bu savafl ile ilgili olarak zamanla efsaneler türemifl ve Almanlar’›n ünlü Nibelungen destanlar›n›n konusunu Hun-Burgond mücadelesi oluflturmufltur. Attila’n›n Seferleri I.Balkan Seferi (441–442) Bizans’›n Margos Antlaflmas›’n›n flartlar›na uymamas›, Bizansl› tüccarlar›n ticarî iliflkilerde sahtekârl›k yaparak Hunlar› aldatmalar› üzerine Attila, Bizans üzerine sefere ç›kt›. Do¤u Trakya’ya kadar ilerleyen Hun ordusundan çekinen Bizans bar›fl istedi (442). Yap›lan bu antlaflmaya göre; Bizans ödemekte oldu¤u vergiyi art›racakt›. Ayr›ca baz› s›n›r kaleleri ile Tuna boyundaki kaleleri ele geçiren Attila, böylece Balkanlar’›n yolunu Hun ordular›na açt›. 26 TAR‹H 5 Birinci Balkan seferinin nedenleri nelerdir? II. Balkan Seferi (447) Bizans’›n, Hun kaçaklar›n› geri vermekte a¤›r davranmas›, Hun yönetimindeki baz› Germen kavimlerini k›flk›rtmas›, y›ll›k vergisini ödemek istememesi gibi nedenlerden dolay› Attila, yeniden Bizans üzerine sefere ç›kt› (447). ‹kiye ayr›lan Hun ordusunun bir kolu Yunanistan’a girip Teselya’ya kadar ilerledi. Attila’n›n yönetimindeki di¤er kol ise Sofya, Filibe ve Lüleburgaz flehirlerini ele geçirip Büyük Çekmece önlerine kadar sokuldu. Bizans ‹mparatoru II. Theodosius bar›fl istemek zorunda kald›. Bizans elçisi Anatolyos ile Attila aras›nda yap›lan bu antlaflmaya Anatolyos Antlaflmas› denir. Buna göre; - Bizans, ödedi¤i y›ll›k vergiyi üç kat›na ç›karacak, - Bizans, savafl tazminat› ödeyecek, - Nifl’de bir ortak pazar kurulacak, - Tuna’n›n güneyinde befl günlük mesafedeki yerler askerden ar›nd›r›lacakt›. Bizans, üç kat›na ç›kar›lan y›ll›k vergiyi ödeme konusunda isteksizdi. ‹mparator II. Theodosius, vergilerden kurtulmak için Attila’y› bir suikast sonucu ortadan kald›rmay› planlad›. Bu durumu ö¤renen Attila, Hun baflkentine gelen elçilik heyetindeki suikastç›y› yakalatarak planlar›n› itiraf ettirince, heyet üyelerine ve suikastç›ya dokunmay›p imparatora a¤›r bir mektup göndermekle yetindi. Attila, Bizans’›n art›k Hun Devleti’ne bir zararlar›n›n dokunmayaca¤›n› bildi¤i için askerî bir güç kullanmaya gerek duymad›. ‹kinci Balkan Seferi’nin nedenleri nelerdir? Bat› Roma (Galya) Seferi (451) Bizans üzerinde kesin egemenlik kurdu¤una inanan Attila, bu sefer de Bat› Roma’ya yöneldi. Bat› Roma üzerine yapaca¤› sefere bir bahane bulmas› gerekiyordu. Kendisine daha önce bir niflan yüzü¤ü gönderen ‹mparator II. Valantien’in k›z kardefli Honoria’n›n (Honorya) teklifini kabul etti¤ini bildirdi. Çeyiz olarak da imparatorlu¤un yar›s›n› istedi. Bu iste¤inin kabul edilmemesini savafl sebebi sayan Attila Bat› Roma seferine ç›kt›. ‹ki ordu, Bat› Roma’n›n asker deposu say›lan Galya’n›n Katalon Ovas›’nda karfl›laflt›. Bat› Roma ordusunun bafl›nda Aetyus (Aetius) ad›nda bir komutan bulunuyordu. Yap›lan savafl çok fliddetli geçti. Bir gün boyunca k›ran k›rana süren savafl›n galibi belli de¤ildir. Ancak bu savafltan sonra, Romal› General Aetyus’un gözden düflmüfl olmas› ve bir y›l sonra Roma üzerine yürüyen Attila’n›n karfl›s›na askerî bir güç ç›karamamalar›, Bat› Roma ‹mparatorlu¤u’nun asker deposu durumunda olan Galya’y› saf d›fl› b›rakt›¤›n›n delilidir. 27 TAR‹H 5 Attila hangi bahane ile Galya seferine ç›km›flt›r? ‹talya Seferi (452) Attila, zaman geçirmeksizin destekten mahrum kalan ve iyice gözden düflen ‹talya’ya, 452 y›l›nda yüzbin kiflilik bir orduyla Alpleri aflarak girdi. ‹talya, Attila’n›n karfl›s›na bir ordu ç›karamad›. Roma Senatosu büyük bir korku içine düfltü ve hemen bar›fl görüflmeleri için, Papa I. Leo baflkanl›¤›nda bir heyeti Attila’ya gönderme karar› ald›. Papa I. Leo, Attila’dan tüm Hr›stiyanl›k dünyas› ad›na Roma’y› ba¤›fllamas›n› istedi. Attila eski bir uygarl›k merkezi olan Roma’y› tahripten kaç›n›p, Papa’n›n ricas›n› kabul etti ve geri döndü. Attila, Bizans’› ve Bat› Roma’y› etkisiz hale getirdikten sonra, yönünü ‹ran’daki Sasanî ‹mparatorlu¤u’na çevirdi. Bu devletinde egemenlik alt›na al›nmas› ile Hunlar dünya egemenli¤ini gerçeklefltirebileceklerdi. Ancak, Attila ‹talya seferi dönüflünde 453 y›l›nda öldü ve bu seferini gerçeklefltiremedi. Attila öldü¤ünde, Hun s›n›rlar› bat›da Danimarka ve Ren Nehri’ne, do¤uda ise ‹til (Volga) Nehri ötesine uzan›yordu. Attila, tarihin yetifltirdi¤i büyük devlet adamlar›ndan biridir. Onun ad› günümüze kadar dillerden düflmemifl, onun ad›na operalar bestelenmifl, filmler çevrilmifl, resimleri ve heykelleri yap›lm›flt›r. O, güçlü bir iradeye sahipti. Ciddi ve büyük ifller yapmaya yetenekli, sadeli¤i seven ve mütevaz› bir hükümdard›. Attila, Papa’n›n Roma’y› ba¤›fllama teklifini neden kabul etti? Avrupa Hun Devleti’nin Y›k›l›fl› Attila öldü¤ü zaman arkas›nda ‹lek, Dengizik ve ‹rnek adlar›nda üç o¤ul b›rakm›flt›. Yerine geçen o¤ullar›, devlet idaresinde baflar›l› olamad›lar. Taht için yap›lan kavgalar Hunlar› zay›f düflürdü. ‹lk olarak Hunlar›n bafl›na geçen ‹lek, ayaklanan Germen kavimleriyle savafl›rken öldü (454).Yerine geçen Dengizik ise zeki idi fakat siyasî yönden yeterli de¤ildi. ‹çinde birçok kavmi bar›nd›ran Hun Devleti’nin birlik ve bütünlü¤ünü koruyamad›. Do¤u Roma ile yap›lan bir mücadelede o da öldü (469). ‹rnek, Hunlar›n Bat› ve Orta Avrupa’da tutunmalar›n›n mümkün olmad›¤›n› anlam›flt›. Bu nedenle Hunlar›n büyük bir k›sm› ile Karadeniz’in kuzeyindeki genifl düzlüklere çekildi. Hunlar›n bir k›sm› buradan Orta Asya’ya geri döndü. Bir k›sm› ise Avrupa’ya do¤ru ilerleyen Avarlara kat›ld›. ‹rnek idaresindeki bu Hun toplulu¤u daha sonralar› Bulgarlar›n ve Macarlar›n devlet olarak ortaya ç›k›fl›nda önemli rol oynad›lar. 28 Avrupa Hunlar›n›n y›k›l›fl nedenleri nelerdir? TAR‹H 5 5- AKHUNLAR Akhunlar 350 y›llar›nda, Altaylardan bat›ya göç eden Hunlar›n soyundand›rlar. Çin egemenli¤ine girmek istemeyen Hun Türkleri, Orta Asya bölgesinden göç etmeye bafllad›lar. Göç edenlerden güneye inenler Kuzey Kazakistan’a geldiler, daha sonra Afganistan’›n Toharistan bölgesine, Seyhun ve Semerkant dolaylar›na hâkim olarak ba¤›ms›zl›klar›n› ilân ettiler. V. yüzy›ldan itibaren Heftal ad›ndaki hükümdar sülalesi Akhunlar›n bafl›na geçti¤inden Akhunlara Eftalitler de denmifltir (Harita 2-4) (Resim 2-3). Harita 2-4 : Akhun Devleti Akhunlar, V. yüzy›l›n bafllar›nda Ceyhun Irma¤›’n› geçerek, Sasanî topraklar›n› iflgal etmeye bafllad›lar. Sasanî hükümdar› Behram Gur (420–438), Rey flehri önlerine kadar ilerleyen Akhunlar› yendi. Fakat do¤u s›n›rlar›na kadar gelip yerleflen Akhunlardan Sasanîler, rahats›zl›k duymufllard›. Resim 2-3 : Akhun bayra¤› Akhunlar, Sasanî hükümdar› II. Yezdcerd (438–457) döneminde Sasanîlere karfl› bask›lar›n› daha da art›rd›lar. Bu dönemlerde Akhun hükümdar› olan Aksuvar (Ahflunvar), Sasanî Devleti’ndeki taht mücadelelerine taraf olup Firuz’un tahta ç›kmas›n› sa¤lam›flt›r (459). 29 TAR‹H 5 Bu y›llarda Akhunlar›n s›n›rlar› Kuzey Hindistan’a kadar genifllemifl ve buradaki Gupta devletinin y›k›lmas›nda rol oynam›fllard›r (470). 484 y›l›nda Sasanî hükümdar› Firuz, Akhunlara savafl açt›ysa da yenildi. Merv ve Herat’› ele geçiren Akhunlar, Sasanîleri de y›ll›k vergiye ba¤lad›lar. Bu s›rada Sasanî Devleti, büyük bir ekonomik s›k›nt› içindeyken Mazdek ad›nda birisi ortaya ç›k›p, insanlar›n mutlulu¤unu servet ve kad›n›n bozdu¤unu iddia etti. Bunlar›n, toplumun ortak mal› olmas› halinde s›k›nt›lar›n sona erece¤ini söyleyerek yoksul ve cahil halk› etraf›nda toplad›. Böylece ‹ran’da büyük bir dinî ve sosyal sars›nt› yaratan Mazdek ‹syan› meydana geldi. Din adamlar› öldürülüp, her yer ya¤maland›. Sasanî hükümdar› fiah Kavad, isyan› kontrol edemeyince Akhunlara s›¤›nd›. Akhun hükümdar› da isyan› bast›rmas› için fiah Kavad’a asker yard›m›nda bulundu. Böylece isyan Akhunlar›n yard›m›yla bast›r›ld› (498–499). Bu olaydan sonra Akhunlar, Sasanîler üzerinde büyük bir nüfuz elde etmifllerdir. VI. yüzy›l›n ilk yar›s›nda en güçlü dönemlerini yaflayan Akhun Devleti’nin s›n›rlar› ‹ran’dan Orta Asya’n›n iç bölgelerine, Aral ve Balkafl göllerinden ‹ndus Nehri’ne kadar uzan›yordu. Ayn› zamanda Asya’n›n ipek ticaretinin yönetimi de Akhunlar›n elindeydi. Bu da Akhun Devleti’ni ekonomik aç›dan zengin k›l›yordu. Sasanî Devleti’nin bafl›na 531’de I. Anuflirvan’›n gelmesiyle Sasanîler yeniden güçlenmeye bafllad›lar. Di¤er yandan; 552 y›l›nda Göktürk Devleti kurulunca, Akhunlar, iki güçlü devletin aras›nda kald›lar. Göktürkler, Akhun Devleti’nin kontrolündeki ‹pek Yolu’na hâkim olmak istediklerinden, Göktürklerin bat› illerini yöneten ‹stemi Yabgu, Sasanîlerle anlaflarak Akhunlara sald›rd›. Akhunlar, Göktürklerin ve Sasanîlerin ortak sald›r›lar› sonucunda y›k›ld› ve topraklar› da bu iki devlet aras›nda paylafl›ld› (557). Böylece üç kol halinde siyasî varl›klar›n› sürdüren Hunlar, tarih sahnesinden çekilmifl oldular. Akhunlar devletini kimler y›km›flt›r? 6 – GÖKTÜRKLER Millî ad›m›zla; Türk ad›yla kurulan ilk Türk devleti Göktürk Devleti’dir. Büyük Hun devletinden sonra Asya’da kurulan ikinci büyük Türk Devletidir. Göktürkler, Sibirya’daki Yakutlar ile bat›daki Ogur ( Bulgar ) Türkleri d›fl›nda Orta Asya’daki bütün Türk as›ll› kavimleri bir yönetim alt›nda toplamay› baflarm›fllard›r (Resim 2-4). 30 TAR‹H 5 Resim 2-4 : Göktürk Bayra¤› I. Göktürk Devleti ( 552 – 630 ) Çin kaynaklar›na göre Göktürklerin kökeni Asya Hunlar›na dayanmaktad›r. Göktürklerin ilk zamanlar›yla ilgili bilgiler azd›r. Kuzey Hun Devleti’nin y›k›lmas›ndan sonra Altaylar›n do¤usuna çekilen Türkler, burada demircilikle u¤rafl›yorlar ve ba¤l› bulunduklar› Avarlara ( Juan –Juanlar, Aparlar ) silâh yap›yorlard›. V. yüzy›l›n ortalar›nda Göktürklerin bafl›nda Bumin bulunuyordu. Avarlara ba¤l› yaflayan Tölesler, 546 y›l›nda ayaklan›nca ayaklanmay› bast›ramayan Avar hakan› bu görevi Bumin’e verdi. Aflina boyunun bafl›nda bulunan Bumin, ayaklanmay› bast›r›nca bu baflar›s›na karfl›l›k Avar ka¤an›n›n k›z›yla evlenmek istedi¤ini bildirdi. Ancak iste¤i hükümdar›n; “ Sizler bizim kölemiz demircilersiniz, nas›l olur da bizden k›z istemeye cesaret edebilirsiniz” sözleriyle reddedilince, Bumin bunun üzerine Avarlara savafl açt›. Onlar› yenerek üstünlüklerine son verdi. ‹I Ka¤an unvan›n› alarak 552 y›l›nda merkezi Ötüken olan Göktürk devletini kurdu (Harita 2-5). Harita 2-5 : Göktürk Devleti 31 TAR‹H 5 Kuruluflundan itibaren devlet, töre gere¤i do¤u – bat› olarak iki idarî birime ayr›ld›. Bumin do¤uda büyük ka¤an oldu. Kardefli ‹stemi ise “Yabgu” unvan› ile bat› kanad›n› yönetti. Türk devlet anlay›fl›na göre do¤uda oturanlar bat›da oturanlara üstün olurdu. = Yabgu: ‹lk Türk devletlerinde ka¤andan sonra gelen üst düzeydeki yönetici. Göktürk Devleti kuruldu¤u zaman Orta Asya’da Yenisey ›rma¤› boylar›nda Mo¤ollar ve Avarlar, bu ›rma¤›n bat›s›nda Dokuz O¤uzlar ve K›rg›zlar bulunuyordu. Bumin Ka¤an ile ilgili bilgilerimiz azd›r. Ancak büyük bir asker ve devlet adam› oldu¤u, k›sa sürede kurdu¤u genifl, güçlü teflkilâtl› devleti bunun aç›k bir göstergesidir. O, millî ad›m›zla tarihte ilk Türk devletini kuran de¤erli bir devlet adam›d›r. Bumin Ka¤an devleti kurdu¤u y›l öldü (552).Yerine o¤lu Ko-lo geçtiyse de O’da uzun yaflamad›. Bumin Ka¤an’›n di¤er o¤lu Mukan, 553 y›l›nda Göktürk taht›na oturdu. Göktürk Devleti nerede kim taraf›ndan kurulmufltur? Mukan Ka¤an Dönemi ( 553–572) Mukan Ka¤an, Göktürk taht›na oturdu¤u s›rada ülkenin bat›s›n› amcas› Yabgu unvan›yla ‹stemi Yabgu yönetiyordu. Mukan Ka¤an döneminde Göktürk Devleti en güçlü dönemini yaflad›. Mukan Ka¤an ilk seferini Avarlar üzerine yaparak onlar› yendi ve yurtlar›n› terk ederek bat›ya göç etmelerini sa¤lad› (555). Daha sonra do¤uda Kitanlar›, kuzeyde de K›rg›zlar› yenilgiye u¤rat›p, onlara egemenli¤ini kabul ettirdi. Ayr›ca Çin’deki Chou (Cou) ve Chi (Tsi) hanedanlar›n› bask› alt›na ald›. Amcas› ‹stemi Yabgu ile Akhunlar üzerine seferlere kat›ld›. Bu mücadeleler sonunda Akhun Devleti y›k›ld› ve topraklar› Göktürkler ile Sasanîler aras›nda paylafl›ld›. Göktürk Devleti k›sa zamanda do¤uda Mançurya’dan bat›da ‹ran’a kadar uzanan büyük bir imparatorluk haline geldi. Mukan Ka¤an 572 y›l›nda ölünce yerine kardefli Tapo geçti. ‹stemi Yabgu ve Bat› Siyaseti ( 552–576) Devletin bat› kanad›n› yöneten ‹stemi Yabgu, k›sa zamanda emrindeki güçlü bir ordu ile Altaylar›n bat›s›ndan Tanr› da¤lar›na kadar olan bölgeyi egemenli¤i alt›na alm›flt›. Böylece Göktürklerin bat›daki s›n›rlar› Akhun ve Sasanî topraklar›na dayanm›flt›. ‹stemi Yabgu ‹pek Yolu’nun kontrolünü Akhunlar›n elinden almay› planl›yordu. Bunun için ‹stemi Yabgu, Akhunlara karfl› Sasanîlerin deste¤ini alabilmek için k›z›n› Sasanî hükümdar› ile evlendirdi. Bu iki devletin ortak bir askerî harekât› sonucunda Akhun Devleti 557 y›l›nda y›k›ld›. Akhun topraklar› Göktürklerle Sasanîler aras›nda paylafl›ld›. Göktürkler bundan sonra ‹pek Yolu’na egemen olmufllard›r. Sasanîler, kendi paylar›na düfleni almalar›na ra¤men huzursuzluk ç›kar›p, kendi ülkelerinden Akdeniz limanlar›na ve Bizans’a yap›lmakta olan ipek sevk›yat›n› durdurdular. ‹pek Yolu ticaretinin engellenmesi Göktürkleri oldu¤u kadar Bizans› da olumsuz yönde etkiledi. ‹stemi Yabgu’nun Sasanîlerle anlaflma umudu kalmay›nca, ‹stanbul’a 568 32 TAR‹H 5 y›l›nda bir elçilik heyeti gönderdi. Bu olay tarihte Orta Asya’dan Bizans’a gönderilen ilk Türk elçilik heyeti olmas› yönüyle önemlidir. Bizans ‹mparatoru II. Justinos’da bunun üzerine Valentinos baflkanl›¤›nda bir elçilik heyetini ‹stemi Yabgu’ya göndermifltir. Oluflturulan Bizans-Göktürk ittifak› sonucunda, Sasanîlerle ortak mücadeleye girifltiler. Mücadele sonras›nda ‹pek Yolu ticareti üzerindeki Sasanî engeli ortadan kald›r›larak, Sasanîler zay›flat›ld›. Göktürk-Bizans sald›r›lar› sonucu Sasanî Devletinin zay›flamas›, ileride Hz. Ömer zaman›nda ‹slâm ordular›n›n ‹ran’› kolayca fethetmelerini sa¤layacakt›r. Gerçeklefltirilen say›s›z seferlerle Orta Asya’n›n bat› bölgelerinin Türkleflmesini sa¤layan ‹stemi Yabgu 576 y›l›nda öldü. ‹stemi Yabgu’nun Bizans’a elçi göndermesinin nedeni nedir? Tapo Ka¤an Dönemi ( 572 – 581 ) Mukan Ka¤an’›n ölümü sonras›nda yerine kardefli Tapo geçmifltir (572). Tapo Ka¤an ülkenin büyüklü¤ü nedeniyle kendi yönetimindeki Do¤u kanad›n› ikiye ay›rd›. Do¤uya ye¤eni ‹flbara’y›, Bat›yada kardefli Jotan’› yabgu unvan› ile atad›. Bu dönemde Çin hanedanlar›yla ticarî iliflkiler geliflti. Çin ile olan ticaretin artmas›, lüks tüketim mallar›n›n Türkler aras›nda kullan›m›n› yayg›nlaflt›rd›. Bu durum Türk soylular› aras›nda Çin’deki yaflant›ya özen duyulmas›na neden oldu. Tapo Ka¤an, Budist misyonerlerin etkisinde kalarak, Türk karakterine hiç uymayan Buda dinini kabul edip tap›nak yapt›rmas› ve Çin’e olan hayranl›¤› halk›n tepkisine yol açt›. Bu s›rada Bat› bölgesini yöneten ‹stemi Yabgu’nun 576 y›l›nda ölmesi üzerine yerine o¤lu Tardu geçti. Tardu, çok ihtirasl› ama cesaretli, savaflç› bir karaktere sahipti. Göktürk Devleti’nin bafl›na hakan olmak isteyince do¤udaki büyük ka¤an Tapo ile aras› aç›ld›. Tapo Ka¤an 581’de ölünce yerine ‹flbara Ka¤an geçti. Göktürk Devleti’nin ‹kiye Ayr›l›fl› Tapo Ka¤an’›n 581 y›l›nda ölümü sonras›nda ülkede kar›fl›kl›klar ç›kt›. Bat› kanad›n›n bafl›nda bulunan Tardu’nun devletin bafl›na geçmek istemesi çeflitli olaylara neden oldu. Çin, Göktürklerin bu iç çekiflmesinden yararlanmak için Tardu’ya hükümdarl›k alâmetleri göndererek, onu Göktürk ka¤an› olarak tan›d›¤›n› belirtti. Çin’in bu k›flk›rt›c› tav›r ve davran›fllar› sonucunda Tardu, ‹flbara’n›n ka¤anl›¤›n› tan›mad›¤›n› bildirdi. Yap›lan mücadeleler Göktürk Devleti’ni zay›flatt›¤› gibi Do¤u ve Bat› Göktürkleri diye ikiye ayr›lmas›na da neden olmufltur (582). Göktürk Devleti’nin ikiye ayr›lmas›n›n nedenleri nelerdir? 33 TAR‹H 5 Do¤u Göktürk Devleti ( 582 –630) Do¤u Göktürk Devleti’nin bafl›nda bulunan ‹flbara Ka¤an’›n Çin ile yapt›¤› mücadelelerde baflar›s›z olmas› sonras›nda Çin, Do¤u Göktürklere ba¤l› kavimleri devlete karfl› ayaklanmaya teflvik etti. Çin, ipek ticaretini engelleyip yaklafl›k on bin kadar tüccar› s›n›r d›fl› edince, Göktürkler aras›nda açl›k ve yoksulluk bafllad›. Kendine ba¤l› boylar›n Bat› Göktürklerine s›¤›nmas› karfl›s›nda ‹flbara Ka¤an zor durumda kald›. ‹flbara Ka¤an giderek artan iç olaylar ve d›fl bask›lar sonucunda 585 y›l›nda Çin hâkimiyetini tan›mak zorunda kalm›flt›r. Çinlilerin Türkleri Çinlilefltirme politikas›na engel olamayan ‹flbara Ka¤an 587’de öldü. ‹flbara Ka¤an’dan sonra bafla geçen Yehu ve Tülan dönemlerinde de Çin bask›s› devam ederek artm›flt›r. 600–609 y›llar› aras›nda Do¤u Göktürk hakan› olan Kimin Ka¤an, Çince konuflmay›, Çinliler gibi yaflamay› benimseyerek Çin’in ileri sürdü¤ü bütün flartlar› kabul etti. Kimin Ka¤an’dan sonra iktidara gelen fii-pi Ka¤an (609–619) zaman›nda, Do¤u Göktürkleri Çinlilere karfl› k›sa süreli de olsa üstünlük sa¤lad›lar. fii-pi Ka¤an ülkesindeki kar›fl›kl›klar› önleyip, bat›da Tibet’den do¤uda Amur Irma¤›’na kadarki topraklarda hâkimiyet kurmay› baflard›. Çin’e her y›l verilmekte olan harac› kesti, Çin’i y›ll›k vergiye ba¤lad›. Fakat bu baflar›lar fii-pi Ka¤an’dan sonra yerine geçen kardefli Çu-lo Ka¤an’a kadar sürdü, daha sonra Çinliler üstünlü¤ü tekrar ele geçirdiler. Çu-lo Ka¤an›n Çinli efli taraf›ndan zehirlenerek öldürülmesi üzerine kardefli Kie-li (Hieli) Ka¤an ( 621–630 ) tahta geçti. Do¤u Göktürk Devleti’nin son hakan› olan Kie-li Ka¤an döneminde Çin’e karfl› seferler yap›lm›flt›r. Kie-li Ka¤an’›n Çin üzerine ç›kt›¤› son seferinde esir düflmesi sonucunda devlet y›k›lm›flt›r ( 630 ). Bundan sonra Göktürk tarihinde elli y›l sürecek olan s›k›nt›l› ve ac›l› esaret dönemi bafllam›flt›r. Bat› Göktürk Devleti ( 582 – 659 ) Göktürklerin bat› k›sm›n› yöneten Tardu, 582 y›l›nda ba¤›ms›zl›¤›n› ilân etti. Tardu’nun amac› Do¤u Göktürk devletini de egemenli¤i alt›na almakt›. Bat› s›n›rlar›nda baflar›lar kazanan Tardu, ülkesinin s›n›rlar›n› K›r›m Yar›madas›’na kadar geniflletmeyi baflard›. Bizans-Sasanî savafllar› nedeniyle zay›f düflen Sasanîler üzerinde bask› kurdu. Tardu 600 y›l›nda Çin’e sefer düzenledi ama bu seferde Tardu’nun ordusu, Çinlilerin su kaynaklar›n› zehirlemesi nedeniyle çok büyük kay›plar verdi. Bu baflar›s›zl›¤› nedeniyle ülke içinde çeflitli ayaklanmalar ç›kt› ve sonunda Tardu 603 y›l›nda öldü. Tardu’nun ölümü sonras›nda bafla geçen Ka¤anlar, Çin’in bask›lar›na karfl› koyamad›lar ve iç kar›fl›kl›klar› önleyemediler. Ancak Bat› Göktürklerini bu zor durumdan Tardu’nun torunu Tong Yabgu (618–630) kurtard›. Tong Yabgu iç kar›fl›kl›klar› önledi. Töleslerin ayaklanmalar›n› bast›rd›. Sasanîler üzerine yapt›¤› seferden zaferle döndü, güneyde Kandehar’a kadar ilerledi. Bu devirde Çin ile dostane iliflkiler kuruldu. Fakat 630 y›l›nda meydana gelen On-ok ve Karluk isyanlar› ile geliflen olaylar, devletin çöküflünü h›zland›rd›. Tong Yabgu’nun amcas› S›-bi ( Se-pi) taraf›ndan 630 y›l›nda öldürülmesi üzerine 34 TAR‹H 5 On-ok ve Tölesler ayakland›lar. Bu kar›fl›kl›¤› f›rsat bilen Çin, Bat› Göktürklerini egemenli¤i alt›na ald›. Ancak Bat› Göktürklerinin tamamen Çin egemenli¤i alt›na girmesi 659 y›l›nda olmufltur. Türklerin Çin hâkimiyetindeki karanl›k y›llar› 630 y›l›nda bafllad› ve yaklafl›k elli y›l kadar sürdü. Çin’in Türkleri Çinlilefltirme politikalar› bofla ç›kt›. Türkler geleneklerine ba¤l› kald›lar. Türklerin ba¤›ms›zl›k özlemleri ufak çapta bafl kald›rmalara neden olduysa da, bu hareketlerin en önemlisi Kürflad ayaklanmas› olmufltur. 639 y›l›nda Kürflad, 39 arkadafl› ile Çin saray›na düzenledi¤i bask›nda yüzlerce Çinli muhaf›zla mücadele etti. Kürflad’›n amac› Çin imparatorunu yakalamak, Çinle pazarl›k yapmak, Çin saray›n› ele geçirmek ve baflkente hâkim olmakt›. Ancak düzenlenen bask›n baflar›l› olamad›. Üzerlerine gönderilen Çin ordusuyla kahramanca savaflan Kürflad ve arkadafllar› sonunda yakalanarak öldürüldüler. Kürflad ve arkadafllar›n›n bu kahramanca davran›fllar›, Türk topluluklar›n› harekete geçirmifl, ba¤›ms›zl›klar›n› kazanmada lokomotif görevi görmüfltür. Do¤u Göktürk Devleti’nin son hakan› kimdir? Bat› Göktürk Devleti’nin Çin egemenli¤ine girmesinin nedenleri nelerdir? Kürflad’›n ayaklanmas›n›n Türk tarihi aç›s›ndan önemi nedir? II. Göktürk ( Kutluk ) Devleti ( 682–744) 630 y›l›nda Do¤u ve Bat› Göktürklerinin Çin egemenli¤i alt›na girmesiyle elli y›l kadar süren bir esaret dönemi yaflanm›flt›r. Bu süre içinde ba¤›ms›zl›k için çeflitli isyanlar ç›km›flsa da, bu isyanlar Çinliler taraf›ndan kanl› bir flekilde bast›r›lm›flt›r. Nihayet Göktürklerin Aflina soyundan gelen Kutluk’un 680 y›l›nda bafllatt›¤› ba¤›ms›zl›k mücadelesi 681’de baflar›ya ulaflt›. Türklerin kutsal yurt kabul ettikleri Ötüken’i ele geçirerek II. Göktürk Devleti’ni kurdu (682). Kendisine “devleti derleyen, toplayan” anlam›nda ‹lterifl unvan› verildi. Kardefli Kapgan’› “flad” di¤er kardefli Tosifu’yu “yabgu” tayin etti. Ba¤›ms›zl›¤›n kazan›lmas› ve devletin kurulmas›nda önemli rol oynayan Tonyukuk’u kendine dan›flman (Ayguc›) tayin etti. Göktürklerin ikinci defa kurduklar› bu devlete, kurucusundan dolay› Kutluk Devleti ’de denir (Harita 2-6). = fiad: ‹lk Türk devletlerinde yabgudan sonra gelen unvan Kutluk ‹lterifl Ka¤an ( 682 – 692 ), bat›daki On-ok ve kuzeydeki K›rg›zlar d›fl›ndaki bütün Türk boylar›n› bir yönetim alt›nda toplamay› baflarm›flt›r. Çin’i bask› alt›nda tutmak amac›yla 682–687 y›llar› aras›nda Çin’e 46 sefer düzenleyerek hedefine ulaflm›flt›r. Bu ak›nlarda pek çok Çin flehrini tahrip ederek büyük ganimetler ele geçirdi. Göktürkleri yeniden eski gücüne kavuflturan Kutluk ‹lterifl Ka¤an 692 y›l›nda öldü¤ünde arkas›nda, s›n›rlar› kuzeyde Köymen Da¤lar›na, do¤uda Kerulen ve Onon nehirleri vadilerine, bat›da Altay Da¤lar›na kadar uzanan ba¤›ms›z bir ülke b›rakm›flt›r. 35 TAR‹H 5 Harita 2-6 : Kutluk Devleti Kapgan Ka¤an Dönemi ( 692–716 ) ‹lterifl Ka¤an öldü¤ünde çocuklar› Bilge ve Kültigin henüz çok küçük olduklar›ndan yerine kardefli Kapgan geçti. Uzak görüfllü ve büyük bir devlet adam› olan Kapgan Ka¤an’›n ileriye dönük belirledi¤i hedefleri; Çin’i sürekli olarak bask› alt›nda tutmak, Çin’de yaflayan Türk boylar›n› Ötüken’e çekmek ve Asya’daki bütün Türk boylar›n› Göktürk birli¤i alt›nda toplamakt›. Kapgan Ka¤an döneminde bafllat›lan Çin seferleri ile Çin bask› alt›na al›nd›. Çin topraklar›nda yaflayan Türkleri iade ederek, büyük miktarlarda tohumluk dar›, tar›m aletleri ve kumafl verdi. Bundan sonra, devlet yönetiminde ve ordu teflkilat›nda yeni düzenlemeler yapt›. Kapgan Ka¤an 696–697 y›l›nda Yenisey bölgesini iflgal etmekte olan K›rg›zlar›, düzenledi¤i seferle yendi ve ülkelerini ele geçirdi. Bundan sonra s›ra On-oklara (Türgifller) gelmiflti. Seferlere ç›kmadan önce Kapgan Ka¤an ülkenin do¤u bölgelerinin yönetimini kardefli To-si-fu’ya, bat› bölgelerinin yönetimini “flad” unvan› ile ye¤eni Bilge’ye verdi. O¤lu Bögü’ye de ‹nal Ka¤an unvan›n› vererek kendisine veliaht yapt›. Böylece kendisi Çin üzerine sefer yaparken, Bilge ve ‹nal Ka¤an da Tonyukuk komutas›ndaki orduyla On-oklar üzerine yürüyebileceklerdi. Kapgan Ka¤an fliddetli hücumlarla Çin’i bask› alt›na almay› baflard›. On-oklar› da yenerek Balkafl Gölü, Is›k Göl ve Talas bölgelerini Göktürklere ba¤lad›. Kapgan Ka¤an’›n bundan sonraki hedefi, verimli topraklar› ve zenginli¤i ile ünlü Maveraünnehir bölgesini fethetmekti. Bu amaçla, Tonyukuk komutas›nda, Bilge ve ‹nal taraf›ndan yönetilen orduyu, eski Türk-‹ran s›n›r› olarak kabul edilen Demirkap›’ya 36 TAR‹H 5 gönderdi. (701) Ayn› y›l, do¤uda Çin’e karfl› yap›lan seferlere de devam edildi (701–704). Bu arada Çin ile anlaflma yapan Basmiller de itaat alt›na al›nd›. Kapgan Ka¤an’›n devlet yönetiminde uygulad›¤› sert ve k›r›c› politikas› ile Çin’in bölücü k›flk›rtmalar› iç isyanlar›n ç›kmas›na sebep olmufltur. Bu dönemde ç›kan Türgifllerin ve Karluklar›n isyanlar› güçlükle bast›r›labildi. Kapgan Ka¤an, en son O¤uzlar›n ayaklanmas›n› bast›rd›ktan sonra Ötüken’e dönerken, O¤uz boylar›ndan Bay›rkular taraf›ndan pusuya düflürülerek öldürüldü (716). Kapgan Ka¤an’›n hükümdar oldu¤unda belirledi¤i ilk hedefleri nelerdi? Türk boylar› Kapgan Ka¤an’a karfl› neden ayakland›lar? Bilge Ka¤an Dönemi ( 716 – 734 ) Kapgan Ka¤an’›n yerine o¤lu ‹nal (Bögü) geçti. Fakat o, devletin içinde bulundu¤u kar›fl›k durumu düzeltebilecek niteliklere sahip de¤ildi. Giderek fliddetlenen O¤uz isyanlar›n› bast›rmak Kutluk’un o¤ullar› Bilge ve Kültigin’e kalm›flt›. Sonunda Kültigin taraf›ndan düzenlenen bir ihtilâl sonucunda ‹nal Ka¤an tahttan indirildi. Kültigin’in ›srar› sonucunda kardefli Bilge tahta ç›kt› (716). Kültigin de Göktürk ordular›n›n komutan› oldu. Devletin kuruluflunda önemli hizmetleri bulunan Tonyukuk ise dan›flmanl›k görevini (Ayguc›) korudu. Bilge Ka¤an ve Kültigin’in baflar›l› olmalar›nda Tonyukuk’un katk›s› çok büyüktür. Tonyukuk, Çin’de do¤mufl ve büyümüfl oldu¤undan, Çin politikas›n›n iç yüzünü çok iyi biliyordu. Bu nedenle devaml›, Çinlilerle olan iliflkilerde dikkatli olunmas›n› tavsiye etmifltir. Bilge Ka¤an tahta ç›kt›ktan sonra hemen iç isyanlar› bast›rarak yurt içindeki kargaflaya son verdi. Kültigin düzenledi¤i seferlerle Dokuz O¤uzlar›n, 717’de Uygurlar’›n ve 718’de de Karluklar’›n isyanlar›n› bast›r›p itaat alt›na ald›. Çin; Kitanlar, Tatab›lar ve Basmillerle Göktürklere karfl› anlaflma yapm›flt›. Bilge Ka¤an’da Göktürklere ba¤l› Türk boylar›n› ayaklanmalar› için k›flk›rtan Çin’i cezaland›rmak düflüncesiyle 720 y›l›nda sefere ç›kt›. Öncelikle Basmiller yenilgiye u¤rat›larak Befl-Bal›k flehri kuflat›ld›. Kansu’da yap›lan savaflta Çin ordusu yenildi, Befl-Bal›k flehri ele geçirildi (720). Bu tarihten sonra Çin’e karfl› pefl pefle yap›lan seferlerle bir k›s›m topraklar ele geçirildi¤i gibi Kitanlar, Tatab›lar ve Karluklar itaat alt›na al›nd›lar. 725 y›l›nda Tonyukuk’un, 731 de Kültigin’in ölümü, Bilge Ka¤an’› iki önemli devlet adam›n›n deste¤inden yoksun b›rakt›. Bilge Ka¤an kardefli Kültigin ad›na kitabe diktirdi. Kitabe de yer alan Türkçe metni, Kültigin’in atabeyi Yoll›g Tigin yazm›flt›r. II. Göktürk Devleti’nin Y›k›l›fl› Bilge Ka¤an önce Tonyukuk’un sonra da Kültigin’in ölümü sonras›nda, önemli askerî faaliyetlerde bulunmam›flt›r. 734’de Kitan ve Tatab›lara karfl› zaferler kazand›ktan sonra, Çin’le de bir ticaret anlaflmas› yapan Bilge Ka¤an, 734 y›l›nda zehirlenerek öldürülmüfltür. Bilge Ka¤an’›n, Türk milletinin sonsuza kadar yaflayaca¤›na olan inanc›, ölümünden 37 TAR‹H 5 sonra onun ad›na dikilen kitabesinde ; “ Ey Türk Milleti! Üstte gök y›k›lmaz, altta yer delinmezse, devletini, töreni kim bozabilir ?” diye ifade edilmifltir. Bilge Ka¤an’dan sonra tahta s›ras›yla o¤ullar› Türk Bilge Ka¤an ve Tengri Han geçmifltir. Tengri Han çocuk yaflta oldu¤u için devletin yönetiminde annesi söz sahibi oldu. Ancak Hatun devleti yönetemedi, hanedan üyeleri birbirine düfltü. Bu durumdan faydalanan Göktürk egemenli¤indeki Basmil, Karluk ve Uygurlar birleflerek ayakland›lar. Basmil hükümdar›n›n ka¤an ilân edilmesiyle ‹kinci Göktürk Devleti sona erdi (742). Ancak bir süre sonra Basmil ka¤an› da tahttan indirilerek Uygur Baflbu¤u Kutluk Bilge Kül, ka¤an ilan edildi (745). Böylece Ötüken’de Göktürk hâkimiyeti sona ererken, yerini Uygur Devleti alm›flt›r. ‹kinci Göktürk Devleti’nin y›k›l›fl nedenleri nelerdir? Tonyukuk kimdir? Göktürk tarihindeki yeri nedir? Kültigin’in kitabesini kim yazm›flt›r? 7 – UYGURLAR Soylar› Asya Hunlar›na dayanan Uygurlar, ilk zamanlar Orhun ve Selenga ›rmaklar› çevresinde yafl›yorlard›. Bafllang›çta dokuz boydan oluflan Uygurlar, daha sonra Dokuz Oguz boyunun da kat›lmas›yla On-Uygur ad›n› alm›fllard›r. I. Göktürk Devleti zaman›nda, 605 y›l›ndan itibaren Selenga Nehri k›y›lar›nda oturan Uygurlar, 630 y›llar›ndan itibaren giderek güçlenmeye bafllad›lar. II. Göktürk Devleti zaman›nda da bu devletin himayesinde yaflamaya devam ettiler. Uygurlar, Karluk ve Basmillerle birleflerek ayaklanm›fllar, sonunda da II. Göktürk Devleti’ni y›karak yerine, Ötüken merkez olmak üzere Uygur Devleti’ni kurmufllard›r. (745) (Harita 2-7). Uygur Devleti’nin ilk hükümdar› Kutluk Bilge Kül idi. Orhun Nehri k›y›s›ndaki Ordu-Bal›k (Karabalgasun) flehrini kurarak devletin baflkenti yapt› (Resim 2-5). Bilge Kül Ka¤an 747 de ölünce, yerine o¤lu Moyen Çor geçti. Resim 2-5 : Uygur Devleti Bayra¤› 38 TAR‹H 5 Harita 2-7 : Uygur Devleti Moyen-Çor Ka¤an Dönemi (747–759) Moyen-Çor dönemine ait olaylar›, Orhun-Selenga nehirleri aras›nda; fiine-Usu gölü çevresinde bulunan kitabeden ö¤renmekteyiz. Kitabeye göre Moyen-Çor Ka¤an; Dokuz O¤uzlar›, K›rg›zlar›, Karluklar›, Türgiflleri ve Basmilleri kendine ba¤lay›p, hâkimiyetini Yenisey, Çu-Talas havalisi ve ‹ç Asya’ya kadar geniflletmiflti. Göktürk Devleti’nin y›k›lmas›ndan sonra da¤›lan Türk boylar›n› birlefltirerek Türk birli¤ini yeniden kurmufllard›r. Çin, 751 y›l›ndaki Talas Savafl›’nda Müslüman Araplara yenilerek bu bölgeden çekilince, Moyen-Çor’da Tar›m Havzas›’n› ele geçirmiflti. Bu arada Talas Savafl›’nda u¤rad›¤› yenilgi nedeniyle gözden düflen ve itibar›n› kaybeden Çin imparatoru, ülkede ç›kan iç isyanlar› bast›rmakda baflar›l› olamay›nca, Moyen-Çor’dan yard›m istedi. Moyen-Çor’da imparatora yapt›¤› yard›mlara karfl›l›k Çin’i vergiye ba¤lad› ve imparatorun k›z›yla evlendi (757). Çinli prenses sayesinde Uygurlar, Çin’in tüm stratejik bölgelerini ö¤renmifllerdir. 759 y›l›nda ölen Moyen-Çor döneminde, Uygurlar en parlak dönemlerini yaflam›fllard›r. Moyen-Çor’dan sonra yerine o¤lu Bögü geçmifltir. Bögü Ka¤an Dönemi (759–780) Moyen-Çor’dan sonra yerine geçen o¤lu Bögü Ka¤an (759–780), babas› gibi Çin’e hâkim olma amac›ndayd›. Tibetlilerin sald›r›s›na u¤rayan Çin’i korumak için düzenledi¤i sefer dönüflünde Bögü Ka¤an, Uygur yaflam›n›n de¤iflikli¤e u¤ramas›nda etkisi olan Mani dinini resmen kabul etmifl ve dört Mani rahibini de beraberinde getirmifltir. Mani dini Hristiyanl›k, Musevilik ve Zerdüfltlük dinlerinin kar›fl›m› olan bir dindi. Bu dinin temel düflüncesini; ayd›nl›k ile karanl›¤›n, iyilik ile kötülü¤ün, varl›k ile 39 TAR‹H 5 yoklu¤un mücadelesi oluflturuyordu. Mani dini Bögü Ka¤an döneminde devletin resmî dini olmufltur. Ancak bu din halk aras›nda fazla yay›lmam›flt›r. Çünkü Mani dini, hayvan eti yemeyi yasaklad›¤› için Uygurlar›n mücadeleci ve savaflç› ruhlar›n› olumsuz yönde etkiliyordu. Mani dininin bu olumsuz yönü yan›nda olumlu etkileri de olmufltur. Uygurlar, bu dinin etkisiyle yerleflik yaflama geçmifller, bilim ve sanatta önemli eserler meydana getirmifller, ticarî faaliyetlerde bulunmufllard›r. “Bögü Kağan, Kırgızlar üzerine de bir sefer düzenledikten sonra Çin’e sefer yapmayı planladığı sırada, Çin seferi yüzünden anlaşamadığı yakın adamlarından biri olan Tung Baga Tarkan tarafından 779 yılında öldürülmüştür.” Tung Ba¤a Tarkan Dönemi (780–789) Vezir Ba¤a Tarkan, 780 y›l›nda Bögü Ka¤an’› öldürerek ka¤an oldu. Ba¤a Tarkan cesaretlili¤i, kuvvetli idarecili¤i ve ayr›ca devlet düzenini sa¤lamak için ç›kard›¤› kanunlarla da tan›nmaktad›r. Ba¤a Tarkan, K›rg›zlar üzerine düzenledi¤i seferle K›rg›zlar› yendi. Çin ile olan dostane iliflkilerini, Çin’li bir prensesle evlenerek gelifltirdi. Çin bask›s›ndan flikâyetçi olan Uygur tüccarlar›n›n sorunlar›n› çözümledi. Ba¤a Tarkan 789 y›l›nda öldü. Daha sonra ayn› aileden Uygurlar›n bafl›na, dokuz Uygur hakan› geçti ise de onlar Tibetlilerin sald›r›lar›n› önlemede pek baflar›l› olamad›lar. Bu dönemde di¤er Türk kavimleri ve Çinlilerle mücadele edildi. Çin entrikalar›, iç ayaklanmalar, Mani dininin olumsuz etkileri de bunlara eklenince Uygurlar iyice zay›flad›. Bu arada K›rg›zlar da güçlenmeye bafllam›fllard›. Ayr›ca 839 y›l›nda yaflanan fliddetli k›fl mevsimi ve bunun neticesinde gelen k›tl›k, Uygurlar› ekonomik ve sosyal yönden olumsuz flekilde etkiledi. Bu durumdan yararlanmak isteyen K›rg›zlar, 840 y›l›nda Uygur topraklar›na girerek, baflkent Karabalgasun’u (Ordu-Bal›k) ele geçirdiler. Daha sonra da Uygur hakan›n› öldürerek Uygur Devleti’ne son verdiler. Bu yenilgiden sonra Uygurlar kitleler halinde göç etmeye bafllad›lar. Uygurlar›n bir k›sm› Çin’in Kansu bölgesine, bir k›sm› da Do¤u Türkistan’da Beflbal›k, Turfan ve Koça gibi önemli ticaret merkezleri civar›na göç etmifllerdir. Uygurlar, göç ettikleri yerlerde yeni devletler kurdular. Yerlefltikleri bu bölgelerde Çin ile dostça geçinerek ticarî faaliyetlerde bulundular. IX. yüzy›l ortalar›nda göçebeli¤i b›rakarak yerleflik hayata geçen Uygurlar, bu yönleri ile daha önce kurulan Türk devletlerinden de ayr›lmaktad›rlar. Kansu Uygur Devleti (Sar› Uygur Devleti) Yurtlar›n› terk eden Uygurlar›n bir bölümü, Çin’de Kansu bölgesine yerleflerek burada bir devlet kurdular (911), Sar› Uygurlar da denilen bu Türkler Buda dininin 40 TAR‹H 5 ateflli savunucular› olmufllard›r. Siyasî ve askerî alanda fazla kendilerini gösteremeyen Kansu Uygurlar›, Çin ile olan akrabal›k ba¤lar› sayesinde ticarî iliflkilerini gelifltirmifllerdir. Kansu Uygur Devleti, 940 y›l›nda Kitanlar›n, 1028 y›l›nda Tangutlar›n yönetimi alt›na girdiler. Sonunda Mo¤ollar taraf›ndan 1226 y›l›nda ortadan kald›r›ld›lar. Varl›klar›n› günümüze kadar sürdüren Sar› Uygurlar bu gün Çin’in bat›s›nda yaflamaktad›rlar. Do¤u Türkistan (Turfan) Uygur Devleti 840 y›l›nda K›rg›zlar Uygur Devletini y›k›nca, Uygurlar›n büyük bir k›sm› ‹ç Asya’ya do¤ru göç ederek Beflbal›k, Turfan ve Tanr› da¤lar› çevresine yerlefltiler. K›rg›zlar taraf›ndan öldürülen son Uygur hakan› Alp Külüg Bilge’nin ye¤eni Mengli’yi kendilerine ka¤an seçtiler (856). Tibetlilerin sald›r›lar›n› önlemelerine karfl›l›k Çin, onlar›n kurdu¤u devleti tan›mak zorunda kald›. Turfan ovas› içinde yer alan Hoço flehri, Uygurlar›n baflkenti idi. Uygur hakanlar› ‹di kut unvan›n› tafl›d›klar›ndan bu flehre ‹di kut da denilmifltir. Uygurlar, yerlefltikleri bölgenin özelli¤i gere¤i tar›m ve ticaretle u¤raflm›fllar, Çin ve bat› ülkeleriyle ticaret iliflkileri kurmufllard›. Fakat buna karfl›l›k siyasî yönde etkili bir devlet olamam›fllard›r. Turfan Uygurlar›nda, Mani dininin yan› s›ra Buda dini de yay›lmaya bafllam›fl, çok say›da Budist tap›na¤› infla edilmifltir. Bu dönemde ‹slam dinine giren Karahanl›lar›n, Uygur ülkesinde ‹slamiyet’i yaymak istemeleri, iki Türk devleti aras›nda uzun süren savafllara neden olmufltur. K⤛t yap›m› ve hareketli matbaa tekni¤ini kullana bilen Turfan Uygurlar›na ait çok say›da kitap bulunmufltur. Turfan Uygurlar›, 1206 y›l›nda Karahitaylar›n, 1209’da da Mo¤ol ‹mparatorlu¤u’nun egemenli¤i alt›na girdiler. Mo¤ol ‹mparatorlu¤u’nda önemli idarî görevler alan Uygurlar, dillerini Mo¤ollara ö¤reterek, Mo¤ollar›n resmî dillerinin Uygur dili olmas›n› sa¤lad›lar. Ayr›ca kültür ve medeniyet yönünden de etkili olan Uygurlar, Mo¤ollar›n Türkleflmesinde önemli rol oynad›lar. Mo¤ollar da Uygurlardan hayvanc›l›k, meyvecilik ve sanatla ilgili pek çok fley ö¤renmifllerdir. Uygurlar›n kültürel etkileri Asya’da yüzy›llarca sürmüfltür. Turfan Uygurlar› bugün, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaflamaktad›rlar. Mani dininin Türkler üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir? Uygurlar hangi yönleri ile di¤er Türk devletlerinden ayr›lmaktad›rlar? K›rg›zlar Uygur devleti’ni y›k›nca da¤›lan Uygurlar nerelerde devletler kurmufllard›r? 41 TAR‹H 5 ÖZET Türk kelimesini Türk devletinin resmî ad› olarak ilk kullananlar Göktürklerdir. Türk kelimesinin anlam› güç, kuvvet demektir. Bilinen ilk Türk devletini Hunlar kurmufltur. Bu devlet Orhun, Selenga ›rmaklar› civar›nda Ötüken merkez olmak üzere kurulmufltur. Hunlar›n siyasî ve askerî hayatlar› genellikle, ‹pek Yolu egemenli¤i için, Çin ile mücadele etmekle geçmifltir. Güç kullanarak Hunlar› yenemeyeceklerini anlayan Çinliler, Hun beylerini birbirlerine düflürdüler. ‹ktidar mücadeleleri ile zay›flayan Asya Hunlar› önce ikiye ayr›ld›lar. Bunlar›n bir bölümü Çin himayesine girdi. Çin egemenli¤ine girmeyen Hunlar›n bir bölümü, bat›ya göç edip iki yüzy›l sakin bir hayat sürerek güçlendiler. Do¤udan durmadan gelen Türk topluluklar›n›n kendilerine kat›lmas›yla önemli güce ulaflan bu Türk kavimleri, Karadeniz’in kuzeyinden Avrupa’ya girerek Kavimler Göçü dedi¤imiz olay› bafllatt›lar. IV. yüzy›l sonlar›na do¤ru Avrupa’da yeni bir devlet kurdular. Avrupa devletlerinin birço¤unun temelleri bu dönemde at›ld›. Yaklafl›k yüzy›l Avrupa siyasetine damgas›n› vuran Avrupa Hun Devleti V.yüzy›l›n sonlar›na do¤ru y›k›ld›. Yine ayn› dönemde Çin hâkimiyetini kabul etmeyerek bat›ya göç eden Hun soyundan gelen Türkler; Seyhun Nehri ve Semerkant yörelerinde Akhunlar ad›yla yeni bir devlet kurdular. Sasanîler ve Göktürkler aras›nda zamanla s›k›fl›p kalan Akhunlar y›k›ld›lar (557). Asya Hunlar›na dayanan Göktürkler “Türk” ad› ile Ötüken yöresinde Bumin Ka¤an yönetiminde yeni bir devlet kurdular (552). Orta Asya siyasetine damgas›n› vuran Göktürklerin Bizans devleti ile de resmî iliflkilere girdiklerini biliyoruz. Göktürklerin gücünden çekinen Çin, hanedan üyelerini birbirlerine düflürdü. ‹ktidar mücadeleleri ile zay›flayan Göktürkler ikiye ayr›ld›lar (582). Bir süre ba¤›ms›z yaflayan Do¤u ve Bat› Göktürkler daha sonra tamamen Çin egemenli¤ine girdiler. 682 y›l›na kadar Çin egemenli¤inde yaflayan Göktürkler, Kutluk yönetiminde ayaklanarak ba¤›ms›zl›klar›n› tekrar kazand›lar. Ancak 742 y›l›nda Basmil, Karluk ve Uygur ittifak›na dayanamayarak y›k›ld›lar. Göktürk Devleti’nden sonra Orta Asya’da Uygur Devleti kuruldu. Göçebeli¤i b›rakarak yerleflik hayata geçen Uygurlar, bu yönleri ile di¤er Türk devletlerinden ayr›lmaktad›r. Uygur Devleti 840 y›l›nda y›k›ld›. Devletleri y›k›lan Uygurlar etrafa da¤›ld›lar. ‹ç Asya’ya ve Çin’e giden Uygurlar, buralarda çeflitli devletler kurdular. Uygurlar›n etkileri Asya’da yüzy›llarca sürmüfltür. 42 TAR‹H 5 TEST II 1. “552’de Bumin Han baflkanl›¤›nda birleflen boylar, Avarlar› y›karak yeni bir devlet kurdular” Yukar›daki cümlede özelli¤i belirtilen devlet, afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Kutluk Uygur Göktürk Büyük Hun 2. Tarihimizde “Türk” ad› ile kurulan ilk Türk Devleti afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Kuflhanlar Akhunlar Avrupa Hun Göktürk 3. Tar›m›n yan› s›ra ticaret ve zanaata da çok önem veren Türk devleti afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Kutluk Uygur Avrupa Hun Göktürk 4. Mani dinini kabul eden Uygur hakan› afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Bögü Ka¤an Moyen-Çor Ka¤an Baga Tarkan Kutluk Bilge Kül Ka¤an 5. Afla¤›dakilerden hangisi Kavimler Göçü’nün sonuçlar›ndan biri de¤ildir? A) B) C) D) Avrupa’da bir Türk Devleti kuruldu. Roma ‹mparatorlu¤u ikiye ayr›ld› ‹lk Ça¤ sona erdi, Orta Ça¤ bafllad›. Anadolu fliddetli bir Mo¤ol bask›s› alt›na girdi. 43 TAR‹H 5 6. Çinliler taraf›ndan yap›lan Çin Seddi, afla¤›daki Türk devletlerinden hangisinin sald›r›lar›na karfl› önlem almak amac›yla yap›lm›flt›r? A) B) C) D) Büyük Hun Uygur Avrupa Hun Kutluk 7. Afla¤›daki kiflilerden hangisi, Avrupa Hun hükümdar› Attila’n›n o¤ullar›ndan biri de¤ildir? A) B) C) D) ‹lek Mengli Dengizik ‹rnek 8. Afla¤›dakilerden hangisi, II. Göktürk Devleti’nin y›k›lmas›nda rol oynayan topluluklardan biri de¤ildir? A) B) C) D) Basmil Karluk Macar Uygur 9. Uygur Devleti’nin ilk hükümdar› kimdir? A) B) C) D) Moyen-Çor Ka¤an Bögü Ka¤an Ba¤a Tarkan Kutluk Bilge Kül Ka¤an 10. Tarihte “Eftalitler” olarak da bilinen Türk devleti afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) 44 Akhunlar Uygurlar Kutluk Avrupa Hunlar› TAR‹H 5 ÜN‹TE III D‹⁄ER TÜRK DEVLETLER‹ ‹kinci ünitemizde tarihte kurulan ilk Türk devletleri hakk›nda bilgiler vermifltik. Bu ünitede ise, di¤er Türk kavimleri ile bunlardan baz›lar›n›n daha sonraki dönemlerde kurduklar› devletler hakk›nda bilgi sahibi olacaks›n›z. ‹Ç‹NDEK‹LER 1. KIRGIZLAR 2. SABARLAR (S‹B‹RLER) 3. AVARLAR 4. HAZARLAR 5. BUL L GARLAR 6. TÜRG‹fiLER 7. KARLUKLAR 8. MACARLAR 9. PEÇENEKLER 10. UZLAR 11. KUMANLAR (KIPÇAKLAR) TAR‹H 5 BU BÖLÜMÜN AMAÇLARI Bu üniteyi çal›flt›¤›n›zda; * Türklerin tarihte ve tarihin ak›fl›nda oynad›klar› büyük rolü kavrayacak, * Türklerin çeflitli zamanlarda ve yerlerde ayr› ayr› devletler kurduklar›n› ö¤renecek, * Türk kavimleri ve kurulan devletlerin bulunduklar› yerlerde; sosyal, ekonomik ve siyasi olaylar› nas›l etkilediklerini belirtecek, * Türk kavimlerinin ve devletlerinin yaflad›klar› dönemlerde meydana gelen olaylar›n günümüzle k›yaslanmas›n› yapacaks›n›z. * * * * * 46 NASIL ÇALIfiMALIYIZ? Ünitede yer alan konular›n isimlerini ö¤reniniz. Konulara çal›fl›rken, kitab›n›zdaki haritalardan ve tarih atlas›n›zdan yararlan›n›z. Konulara çal›fl›rken gerekiyorsa özet ç›kar›n›z. Konular içerisinde verilen sorular› yan›tlay›n›z. Ünite sonundaki özeti okuyup, de¤erlendirme sorular›n› cevapland›r›n›z. TAR‹H 5 ÜN‹TE III D‹⁄ER TÜRK DEVLETLER‹ 1-KIRGIZLAR K›rg›zlar günümüze kadar varl›klar›n› sürdüren en eski Türk kavimlerinden biridir. K›rg›zlar, Asya Hunlar› zaman›nda Baykal Gölü’nün bat›s›nda, ‹rtifl nehri dolaylar›nda yafl›yorlard›. Göktürk hakan› Mukan Ka¤an döneminde Göktürklere ba¤lanan K›rg›zlar, Göktürklerin Çin hâkimiyetine girdikleri 630–680 y›llar›nda ba¤›ms›z olarak yaflad›lar. Fakat II. Göktürk Devleti’nin kurulmas›yla yeniden Göktürklere ba¤land›lar. II. Göktürk Devleti’nin y›k›lmas›yla da Uygur egemenli¤i kabul etmek zorunda kald›lar (758). K›rg›zlar daha sonraki y›llarda yapt›klar› isyan ve ak›nlarla 840 y›l›nda Orhun bölgesine girerek, Uygur Devleti’ne son verdiler. Bundan sonra Ötüken bölgesinde K›rg›z Devleti’ni kurdular. K›rg›zlar›n kurdu¤u bu devlet uzun ömürlü olmad›. 920 y›l›nda Kitanlar taraf›ndan, eski yurtlar› olan Baykal Gölü’nün bat›s›na sürüldüler. Mo¤ol Hakan› Cengiz Han Mo¤olistan’› kendi idaresinde birlefltirirken, K›rg›zlar› da itaat alt›na ald› (1207). K›rg›zlar, Mo¤ol hâkimiyeti alt›na giren ilk Türk kavmi oldu. Böylece Türklerin en eski yurdu olan Ötüken ve Orhun bölgesi Mo¤ollar›n eline geçti. K›rg›zlar, daha sonralar› Altay Da¤lar›’n›n kuzeyinde ve Tanr› Da¤lar›’n›n bat› eteklerinde, bugünkü K›rg›zistan’da iki grup halinde yaflamaya devam etmifllerdir (Harita 3-1). Harita 3-1 : Asya K›tas›’ndaki Türk Kavimleri Altay Da¤lar›’n›n kuzeyindeki K›rg›zlar, XVII.-XVIII. yüzy›llara kadar küçük beylikler halinde yaflad›lar. Rus istilas›na karfl› mücadele ettilerse de yenildiler ve da¤›larak di¤er Türk boylar›na kat›ld›lar. 47 TAR‹H 5 Tanr› Da¤lar› çevresinde yaflayan K›rg›zlar ise varl›klar›n› günümüze kadar devam ettirdiler. Bu bölgede yaflayan K›rg›zlar, XIX. yüzy›l›n ilk yar›s›nda Ruslar›n egemenli¤i alt›na girdiler. Ruslar, K›rg›z topraklar›n›n en verimli ve güzel yerlerine Ruslar› yerlefltirince, bu durum K›rg›zlar›n Milli ‹syan hareketinin bafllamas›na neden olmufltu (1916). K›rg›zlar’›n bu milli isyan› karfl›s›nda Ruslar, bölgeye modern silahl› Rus askerleri sevk etmifllerdi. Modern Rus ordusu karfl›s›nda büyük kay›plar veren K›rg›zlar, nüfuslar›n›n neredeyse yüzde otuzunu kaybetmifllerdir. Binlerce K›rg›zl› Türk, Rus iflgalinden kurtulmak için Çin’e kaçarken yolda açl›k ve hastal›ktan ölmüfltür. 1926 y›l›nda K›rg›zlar›n yaflad›¤› topraklar özerk bir cumhuriyete dönüfltürüldü. 1936 y›l›nda da K›rg›zistan ad›yla bu özerk cumhuriyet, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birli¤i’ne (SSCB) ba¤l› 15 cumhuriyetten biri olmufltur. SSCB’nin da¤›lmas›yla, 1991 y›l›nda ba¤›ms›zl›¤› ilan ederek, Biflkek merkezli K›rg›zistan Cumhuriyeti kurulmufltur. = Özerklik: Bir toplulu¤un baz› flartlar alt›nda da olsa, kendi kendini yönetme hakk›, otonom, muhtariyet. - Manas Destan› K›rg›zlar›n yaflay›fllar›n› bütün yönleriyle anlatan Manas Destan›’n›n çekirde¤i IX. yüzy›lda meydana gelmifltir. Destan’da, Manas adl› kahraman K›rg›z›n çevresindeki olaylar anlat›lmaktad›r. Dilden dile anlat›lan bu olaylar XIX. yüzy›l›n ikinci yar›s›na kadar ulaflm›flt›r. 1856 y›l›nda Kazak prenslerinden Çokan Valihanov, Manas Destan›’n› flöyle tarif eder: “Sarp kayal›klarda yaflayan K›rg›zlarda tek bir destan vard›r. Bu destan K›rg›zlar›n bütün mitolojisini, masallar›n›, her türlü geleneklerini bir kahraman çevresine toplam›fl K›rg›z ansiklopedisidir. K›rg›zlar için eski Yunanl›lar›n ‹liada (‹lyada)’s› gibidir. K›rg›zlar›n hayat tarzlar›, gelenekleri, ahlak ve dini anlay›fllar›, co¤rafya ve t›p bilgileri, baflka milletlerle olan iliflkileri bu destanda ifadesini bulmufltur.” Asl› befl cilt olan Manas Destan›, çeflitli zamanlarda Rus, Macar ve Türk bilginleri taraf›ndan derlenip yay›nlanm›flt›r. = ‹liada: Yunan edebiyat›n›n ilk örneklerindendir. Homeros’un bu destan›n da Akalar›n, Truval›lar ile yapt›klar› savafllar anlat›lmaktad›r. K›rg›zlar›n ilk yurtlar› neresidir? K›rg›zlar, hangi devletin y›k›lmas›nda rol oynayarak ba¤›ms›z olmufllard›r? 2- SABARLAR (S‹B‹RLER) Sabarlar›n ‹lk Dönemleri Önceleri Tanr› da¤lar›n›n bat›s›nda, Büyük Hun Devleti’ne ba¤l› olarak yaflam›fl olan Sabarlar›n ad› sapan, yol de¤ifltiren, bafl›bofl dolaflan anlamlar›na gelmektedir. 48 TAR‹H 5 Sibirlere (Sabar) ait ilk bilgiler, 461–465 y›llar› aras›nda Bat› Sibirya kavimleri aras›nda görülen göç olaylar› ile ilgilidir. V. yüzy›lda do¤udan gelen Avarlar›n bask›s› ile yurtlar›n› terk eden Sabarlar, yönlerini bat›ya çevirdiler. Altaylar ve Ural da¤lar› aras›nda yaflayan Ogur Türklerini göçe zorlayan Sabarlar, Tobol ve ‹flim nehirleri dolaylar›na yerlefltiler. 503 y›l›nda da Do¤u Avrupa’da görülen Sabarlar, Kafkasya’n›n kuzeyindeki Kuban Nehri boyunca uzanan topraklara sahip oldular (Harita 3-2). Sabar kelimesi ne anlama gelmektedir? Bizans, Sabarlara karfl› nas›l bir politika izlemifltir? Sabarlar›n Siyasi Tarihi VI. yüzy›l›n bafllar›nda Sabar hükümdar› olan Balak, Bizans ve Sasaniler ile iyi iliflkiler kurmufltur. 516 y›l›nda Kafkaslar› aflan Sabarlar Anadolu’ya, Avrupa Hunlar›n›n yapt›klar› ilk ak›nlardan sonra, ikinci büyük ak›n› gerçeklefltirmifllerdir. Sabarlar Anadolu’da Kayseri, Konya ve Ankara’ya kadar ilerlediler. Sabarlar›n sahip olduklar› askeri güç ve savafl teknikleri Bizans’ta büyük ilgi uyand›rm›flt›r. Balak ölünce yerine kar›s› Bo¤ar›k Hatun geçti. Bo¤ar›k Hatun idarecili¤i ve güzelli¤i yan›nda, askerli¤i ile de flöhret yapm›flt›. Ayn› zamanda Sabar ordusuna da komuta ediyordu. Bizans güçlü bir orduya sahip olan Sabarlar ile anlaflma yoluna gitti. Sabarlar bu sefer Bizansl›lar›n yan›nda Sasanilere karfl› mücadeleye girdiler. Ancak bu mücadele Sabarlar› zay›flatt›. 557 y›l›nda Sabarlar, Avarlardan a¤›r bir darbe yiyerek da¤›ld›lar. Bu s›rada s›n›rlar› Karadeniz’e kadar ulaflm›fl bulunan Göktürklerin hâkimiyetini kabul ettiler. 576 y›l›nda Güney Kafkaslardaki hâkimiyetlerine Bizans taraf›ndan son verildi. Da¤›n›k bir halde yaflamaya bafllayan Sabarlar daha sonralar› da Hazar Hakanl›¤›na tabi oldular. En son Peçenek ak›nlar› sonucunda di¤er kavimlerle kar›flarak büsbütün ortadan kalkt›lar. Sabarlar›n Tarihi Rolleri VII. yüzy›l ortalar›na kadar da¤›n›k bir halde yaflayan Sabarlar, Hazar Hakanl›¤›’n›n esas temelini oluflturdular. Sibirya ad› da Sabar Türklerinden kalm›flt›r. Önceleri Sabar yurdunu gösteren bu ad, daha sonralar› bütün Kuzey Asya için kullan›lm›flt›r. Sabarlar ileri bir medeniyete, özellikle de çok geliflmifl savafl araç ve gereçlerine sahiptiler. Bizansl› tarihçi Priskos onlar hakk›nda flu bilgileri vermektedir: “Sabarlar, insan haf›zas›n›n hat›rlayabildi¤i zamandan beri ne ‹ranl›lardan, ne Romal›lardan hiç kimsenin düflünemedi¤i makinelere sahiptirler. Öyle ki, her iki imparatorlukta mühendis eksik olmam›fl ve her devirde surlar› dövmek için makineler yap›lm›flt›r, fakat flimdiye kadar böyle bir bulufl ne ortaya konmufl ne de onlar gibi kullan›labilmifltir. Bu flüphesiz insan dehas›n›n bir eseridir.” Sabarlar›n tarihî rolleri ni aç›klay›n›z? 49 TAR‹H 5 3 – AVARLAR Avarlar›n ‹lk Dönemleri Çin kaynaklar›nda Juan Juan, Arap ve Bizans kaynaklar›nda “Avar” diye isimlendirilen bu kavim, Göktürkler taraf›ndan “Apar” olarak ifade edilmifltir (Resim3-1). Resim 3-1 : Avar Bayra¤› Avarlar, Asya Hun Devleti’nin y›k›lmas›ndan sonra IV. yüzy›l sonlar›nda bugünkü Mo¤olistan’›n bulundu¤u co¤rafyada bir devlet kurmufllard›. Avarlara 552 y›l›nda Göktürkler son verince, onlarda bat›ya göç ettiler. 558 y›l›nda Sibir devletini y›kan Avarlar, Karadenizin kuzeyinden bu günkü Romanya’ ya girdiler. Balkanlar› denetim alt›na alan Avarlar, Bizans’la komflu oldular. Avar Hakanl›¤›n›n Kuruluflu ve Avar –Bizans ‹liflkileri Kuzey Kafkasya ve Kuzey Karadeniz yoluyla Tuna boylar›n› ele geçiren Avarlar, Bizansla iliflkiye girip, onlar› vergiye ba¤lad›lar. Daha sonra bugünkü Romanya’ya giren Avarlar, 562 y›l›nda Macaristan’a yerleflerek, bafllar›nda Bayan Han’›n bulundu¤u büyük bir devlet kurdular. Don nehrinden Galya (Fransa)’ya kadar olan ve ‹talya’y› da içine alan topraklar Avar hâkimiyetine girdi. Yönetimleri alt›nda ve ordular›nda birçok kavim olmas›na ra¤men, esas çekirdek Türklerden meydana geliyordu (Harita 3-2). Büyük bir devlet adam› ve asker olan Bayan Han döneminde Avarlar, Franklar› yenilgiye u¤ratt›ktan sonra Bizans topraklar›na girdiler. Önceleri Avarlara vergi ödemeyi kabul eden Bizans, onlar›n Tuna’n›n güneyindeki topraklara geçmelerini istemedi¤inden, Slav topluluklar›n› Tuna geçitlerinin bulundu¤u bölgedeki kalelere yerlefltirdi. Fakat ald›¤› önlemler Avarlar› durdurmaya yetmemifltir. Bizans topraklar›na giren Avarlar, Belgrad ve di¤er Bizans s›n›r kalelerini ele geçirerek kendilerine Balkanlar›n yolunu açt›lar. S›n›r boylar›ndaki kalelerin al›nmas› Bizansta büyük bir panik yaflanmas›na sebep oldu. Bizans, Avarlara y›ll›k vergi vermeyi kabul ederek geçici bir bar›fl sa¤lad›. Avarlar›n izledi¤i d›fl politika, pazar flehirlerinin ve ticaret yollar›n›n ele geçirilerek kontrol alt›na al›nmas›yd›. Avarlar, Bayan Ka¤an zaman›nda 619 ve 626 y›llar›nda iki kez ‹stanbul’u kuflat›p, Bizans ‹mparatoru Herakliyos’u (610–641) zor durumda b›rakt›lar. 619 y›l›ndaki birinci ‹stanbul kuflatmas›nda baflar›s›z olunca Avarlar ikinci kuflatmay› 626 y›l›nda Sasanilerle ortak gerçeklefltirdiler. Ancak donanman›n olmay›fl› yüzünden bu kuflatma da di¤eri 50 TAR‹H 5 gibi baflar›s›zl›kla sonuçland›. Avarlar, zor flartlar alt›nda geri çekilmek zorunda kald›lar. Avar Hakanl›¤›n›n Y›k›l›fl› ve Tarihteki Rolleri ‹stanbul kuflatmalar›nda baflar›s›z olunmas› Avar Devleti’ni zay›flatt›. Bayan Ka¤an’›n 630 y›l›nda ölümü ise Avarlar’› zor durumda b›rakt›. Bizans’›nda k›flk›rtmas›yla Avarlara ba¤l› topluluklar isyan ettiler. Bulgarlar Balkanlar›, Slavlarda Orta Tuna ve Sava bölgesini ele geçirdiler. Avar Devleti, 791’den itibaren 15 y›l aral›ks›z devam eden Franklar›n sald›r›lar› sonucunda y›k›ld› ( 805 ). Balkanlarda ve Orta Avrupa’da 250 y›l kadar (558–805) siyasi güç kuran Avarlar, birçok Slav toplulu¤una bask› yaparak, onlar›n Do¤u Avrupa ve Tuna Havza’s›na inmelerine ayr›ca bugünkü Slav topluluklar›n›n oluflmas›nda da önemli rol oynad›lar. Avarlar devlet yönetimi, askerlik, ekonomi ve sanat konular›nda Macar, H›rvat, Romen, Arnavut, Bulgar, Rus vb. topluluklar üzerinde derin etkiler b›rakm›fllard›r. Örne¤in Bizans’ta Avar örne¤i ordular kurulmufltur. Avrupa’da egemenliklerini kaybeden ve Hristiyanl›¤› kabul eden Avarlar, zamanla yerli kavimler aras›nda millî kimliklerini kaybederek Slavlaflm›fllard›r. Avarlar niçin bat›ya göç etmifllerdir? Avrupa’da nereler Avar egemenli¤i alt›na girmifltir? Avarlar hangi y›llarda ‹stanbul’u kuflatm›fllard›r? Bu kuflatmalar›n›n baflar›s›zl›kla sonuçlanmas›n›n nedenleri nelerdir? Avarlar, kimler taraf›ndan, kaç y›l›nda y›k›lm›flt›r? 4 – HAZARLAR Hazarlar›n ‹lk Dönemleri ve Hazar Hakanl›¤›n›n Kuruluflu Hazarlar›n esas kitlesini Sabarlar (Sibirler) oluflturdu¤u için Hazarlar, Sabar Türklerinin devam› say›lm›flt›r. Hazarlar Attila’n›n ölümü s›ras›nda itil boylar›nda yafl›yorlard›. 630 y›l›nda Göktürk devletinin y›k›l›p itil boyundaki egemenliklerinin sona ermesi ile Kuzey Karadeniz ve Kafkasya aras›nda ba¤›ms›z Hazar Hakanl›¤› kurulmufltur (Resim 3-2), ( Harita 3-2). Resim 3-2 : Hazar Bayra¤› 51 TAR‹H 5 Hazar Hakanl›¤›nda Sabarlar›n yan› s›ra birçok kavimde yaflamaktayd›. Hazar Hakanl›¤›, dönemin en önemli ticaret yollar›n›n kavfla¤›nda bulunuyordu. Bu co¤rafi konum, Hazar Devleti’nin geliflip güçlenmesinde büyük rol oynam›flt›r. Ayr›ca Hazarlar›n yerleflik hayata geçmeleri, ticari alanda da ilerlemelerine sebep oldu. Baflkentleri ‹til ile Kuzey Kafkasya’daki Semender, Derbend ve Don nehri boyundaki Sarkel önemli Hazar flehirlerindendi. Hazarlar›n Bizans, Sasani ve Araplarla ‹liflkileri Bizans ‹mparatoru Herakliyos (610–641) Sasanilere karfl› mücadele ederken Göktürk Devleti’nin bat› ucunda yer alan ve onlar›n hizmetinde olan Hazarlardan yard›m alm›flt›. 622–627 y›llar› aras›nda Hazarlar, Sasanilerin Kafkasya’n›n güneyini ele geçirmeleri üzerine Bizans’la iflbirli¤i yaparak Sasanilere karfl› mücadeleye bafllad›lar. Hazar – Bizans iflbirli¤i sonucu Sasanilerin zay›flamas›, bu bölge üzerindeki Arap iflgaline kolayl›k sa¤larken, Arap tehlikesi, Hazar-Bizans dostlu¤unu daha da kuvvetlendirdi. Öyle ki, Bizans imparatorlar› II. Justinyanos ve V. Konstantinos (741–775), Hazar prensesleri ile evlenerek, Araplara karfl› Hazar deste¤ini sa¤lam›fllard›r. Hatta V. Kostantinos’un o¤lu IV. Leon (775–780) tarihte Hazar Leon lakab› ile tan›n›r. Hazar ak›nlar› ile gücünü kaybeden Sasani Devleti, ‹slam ordular›nca y›k›ld›. Sasani Devleti’nin y›k›lmas› ile Türk s›n›rlar›na dayanan ‹slam-Arap ordular› Kafkaslara girdi. Hazarlar, Bizansla yapm›fl olduklar› ittifak gere¤i, Araplar›n Kafkaslardaki ilerleyifllerini durdurup, Bizans’› tehdit etmeleri engellenince, Hazar-Arap mücadelesi bafllam›flt›r. Hazar – Arap iliflkileri ise Hz. Osman döneminden (644–656) itibaren sürekli mücadelelerle geçmifltir. Kafkasya’ya giren ‹slam - Arap ordular› Hazarlar taraf›ndan durduruldu. Hazarlarla ‹slam Arap ordular› aras›ndaki en fliddetli çarp›flmalar Emeviler döneminde yafland›. Emeviler döneminde Hazarlar, ‹slam – Arap ordular›na yenildiler. Hazar Hakan› bar›fl istemek zorunda kald›. Emevilerin yerine geçen Abbasiler ise Kafkasya’n›n kuzeyindeki ülkelerle iliflkilerini gevfletti. Dolay›s›yla Hazar ile ‹slam- Arap mücadelesi eski önemini kaybetti. Arap fetihleri s›ras›nda Hazarlar, hâkimiyetlerini daha çok kuzey ve bat› yönlerinde geniflletmifllerdir. Yine bu iliflkiler s›ras›nda ‹slam dini Hazarlar aras›nda yay›lmaya bafllam›flt›r. Hazarlar, 665 y›l›nda Büyük Bulgarya Devleti’nin y›k›lmas›nda büyük rol oynad›lar. Bu devletin y›k›lmas› ile Hazar Devletinin s›n›rlar› Dinyeper Nehri’ne kadar geniflledi. Ayr›ca Bulgarlar›n bir k›sm› ve birçok kavim Hazar hâkimiyetine girdi. Hazar Haakanl›¤›n›n Y›k›l›fl› ve Tarihi Rolleri Hazarlar, VIII. ve IX. yüzy›llarda Avrupa’n›n en büyük ve zengin devleti idi. Orta Ça¤›n en canl› ticaret merkezlerinin bulundu¤u bölgede yer alan Hazarlar, bu ticari faaliyetleri, güçlü ordular› ile bölgenin huzurunu, ticari yollar›n ulafl›m güvenli¤ini sa¤lad›lar. Onlar›n bu devresi Hazar Bar›fl Ça¤› olarak adland›r›lm›flt›r. Bu sa¤lanan bar›fl dönemi IX. yüzy›l ortalar›ndaki Peçenek ak›nlar›na kadar sürmüfltür. 52 TAR‹H 5 Hazarlarda dini hoflgörü de geliflmiflti. VIII. yüzy›lda Musevilik hükümdar ailesi ve yöneticileri aras›nda yay›ld›. Halk aras›nda Musevili¤in yan›nda Hristiyanl›k ve ‹slamiyet de kabul edilmifltir. Hazarlar X. yüzy›lda Peçeneklerle girdikleri mücadelede iyice güçlerini kaybettiler. Karadeniz düzlükleri Peçeneklerin eline geçti. Hazarlarda bat›ya do¤ru çekilmek zorunda kald›lar. Bu esnada Macar birli¤ini kendi korumas› alt›na alan Hazar Hakan› Alm›fl, o¤lu Arpad’› Macar baflbu¤u ilan etti. Arpad yönetimindeki Macarlar, Tuna-Tisa bölgesine gelerek 896 y›l›nda Macaristan Devleti’ni kurdular. Türk soyundan gelen 1301 y›l›na kadar devam eden Arpad sülalesi mensuplar› 1000 senesinde Hristiyanl›¤› kabul edinceye kadar ço¤unlukla Türkçe isimler kullanm›fllard›r. O tarihlerde Bizans kaynaklar›nda Macarlara daima Türk denildi¤i gibi Macaristan’a da Türkiye ad› verilmiflti. Hazarlar daha sonraki y›llarda ticaret yollar› üzerindeki denetimlerini kaybedince ticari faaliyetleri de durdu. Ekonomileri de bozuldu. Bu durumdan yararlanan Kiev Rus Knezli¤i, 965 y›l›nda Hazar Devleti’ni y›kt›. Da¤›lan Hazarlar›n bir k›sm› K›r›m’a çekildi. Bugün Hazar Denizi ismi bu Türk devletinden hat›rad›r. Hazarlar›n Türk tarihindeki yerini özetle flöyle belirtebiliriz: - - VII.- IX. yüzy›llar boyunca Do¤u Avrupa’da asayifl ve güvenli bir ortam sa¤lad›lar. Bizans ‹mparatoru Herakliyos ( Herakleius) , Hazarlar›n askeri yard›mlar› ile Sasaniler üzerine bir sefer düzenlemifl ve bu flekilde Anadolu’yu muhtemel bir Sasani istilas›ndan kurtarm›fllard›r. Araplarla mücadele eden Hazarlar, Güney Kafkasya’daki Arap ilerleyiflini durdurmufllard›r. Rus - Slav Devleti’nin kuruluflunda etkili rol oynam›fllard›r. Macar Devleti’nin gerçek kurucusudurlar. Musevili¤i kabul eden ilk ve tek Türk devletidir. 5 – BULGARLAR Bulgarlar›n ‹lk Dönemleri Büyük Hun Devleti’nin y›k›lmas›yla Ogur Türkleri Kafkaslara ve Kuzey Karadeniz düzlüklerine göç etmifllerdi. Avrupa Hun Hükümdar› Attila’n›n ölümünden sonra, Avrupa’da yaflayamayacaklar›n› anlayan Hunlar, Attila’n›n o¤lu ‹rnek idaresinde Kuzey Karadeniz sahillerine gelerek orada yaflayan Ogur Türkleri ile kar›fl›p kaynaflt›lar ve ortaya ç›kan bu topluluk kar›flmak anlam›na gelen Bulgar ad›yla an›lmaya baflland›. VI. yüzy›l ortalar›nda Bulgarlar›n ço¤unlu¤unu On-Ogurlar oluflturuyordu. Bulgarlar› meydana getiren di¤er iki önemli boy ise Utigurlar ve Kutigurlar’d›. Bulgarlar, tarihte Büyük Bulgarya, Tuna Bulgar› ve ‹til (Volga) Bulgarlar› olmak üzere üç farkl› devlet kurmufllard›r. 53 TAR‹H 5 Bulgarlar kimlerdir? Tarihte kaç tane Bulgar Devleti kurulmufltur? Büyük Bulgarya Devleti 630 y›l›nda Göktürk Devleti’nin y›k›lmas› üzerine Kafkaslar›n kuzeyinde Büyük Bulgarya Devleti kuruldu. Devletin bafl›nda Kubrat bulunuyordu. Ancak Büyük Bulgarya Devleti uzun ömürlü olmad›. Kurucusu Kubrat’›n ölümünden (665) sonra, devlet Hazar Hakanl›¤›n›n bask›lar›na dayanamayarak y›k›ld›. Bulgar Türk boylar›ndan bir k›sm› Hazar hâkimiyetine girerek Don ile Kuban nehirleri aras›ndaki yurtlar›nda kald›lar. Bir k›sm› da ‹til (Volga) Nehri dolaylar›na çekilerek burada ‹til Bulgar Devleti’ni kurdular. Di¤er bir k›sm› da Balkanlara yönelerek Tuna boylar›nda Tuna Bulgar Devleti’ni kurdular. Kubrat kimdir? Tuna Bulgar Devleti Büyük Bulgarya Devleti’nin y›k›lmas›ndan sonra Kubrat’›n küçük o¤lu Asparuh yönetiminde Tuna boylar›na gelen Bulgarlar; 679 y›l›nda Tuna Bulgar Devleti’ni kurdular (Harita 3-2). Harita 3-2 : Orta ve Do¤u Avrupa ile Kafkaslarda yaflayan Türk kavimleri Halk›n›n ço¤unlu¤unu Slavlar›n oluflturdu¤u Tuna Bulgar Devleti, en uzun ömürlü Bulgar Devleti olmufltur. Ancak Bulgarlar askeri ve idari teflkilatlar› sayesinde onlar› idare etmifllerdir. 54 TAR‹H 5 Bizans ‹mparatoru IV. Kostantinos (668–685), bu savaflç› kavmin tehlikesini anlayarak, Araplarla bar›fl yap›p Bulgarlar üzerine sefere ç›kt› (680). Fakat Bizansl›lar yenildiler. Bunun üzerine Bulgarlar bu sald›r›ya karfl›l›k vererek Varna bölgesine girdiler. Bizans, bu geliflmeler sonucunda Tuna Bulgarlar›n›n siyasi varl›¤›n› tan›mak zorunda kald› (681). Böylece k›sa zamanda Tuna Bulgar Devleti’nin s›n›rlar›, bütün Kuzey Bulgaristan, Baserabya ve Dobruca’dan do¤uda Karadeniz’e, güneyde de Balkan da¤lar›na kadar uzan›yordu. Tuna Bulgarlar›, Bizans ile s›k› siyasi ve ekonomik iliflkiler kurdular. 718 y›l›nda Araplar›n ‹stanbul’u kuflatmalar› s›ras›nda Bizans’›n yan›nda yer ald›lar. Karfl›l›¤›nda da ticari kolayl›klar elde ettiler. 803 y›l›nda Bulgarlar›n bafl›na Kurum Han (803–814) geçince Bizans ‹mparatoru I. Nikephoros (Nikeforos), Kurum Han›’n› ortadan kald›rmak için harekete geçti. Yap›lan mücadeleler sonucunda Kurum Han’a yenilen imparator, bu u¤urda hayat›n› da kaybetti. Kurum Han, Bizans’›n elinde bulunan Sofya, Nifl, Belgrad flehirlerini ele geçirerek, Orta Avrupa ve Yak›n Do¤u aras›ndaki en büyük ticari ve askeri yolu kontrolü alt›na ald›. 814 y›l›nda ‹stanbul’u kuflatan Kurum Han, kuflatma esnas›nda öldü ve yerine o¤lu Omurtag Han geçti. Omurtag Han Bizans ile bar›fl yapt›. Omurtag Han (814–831) dönemi, Tuna Bulgarlar›n›n en parlak devridir. Omurtag Han Bizans ile 30 y›ll›k bir ticaret antlaflmas› imzalad›. Frank Krall›¤› ile de anlaflmak isteyen Omurtag Han bunda baflar›l› olamad›. Bunun üzerine Franklar üzerine sefer düzenleyen Omurtag Han onlar› yendi. Tuna havzas›n› ele geçirerek Marofl Nehri vadisindeki, Orta Avrupa’n›n en büyük tuzlalar›n› iflletmeye açarak, devletini ekonomik aç›dan zenginlefltirdi. « Bulgarlar, IX. yüzy›l›n ortalar›ndan itibaren, ülkede ço¤unlukta bulunan Slav kitleleri aras›nda erimeye bafllad›lar. Boris Han’›n (852–889) , 864 y›l›nda Ortodoks H›ristiyanl›¤›n› kabul etmesi sonucu Tuna Bulgarlar› giderek Türklük özelliklerini kaybettiler. 1018 y›l›nda Bizans ‹mparatoru II. Basileyos ( II. Basileios) (976–1025) Tuna Bulgarlar›n›n topraklar›n› iflgal edip bir Bizans eyaleti haline getirerek, devletin siyasi varl›¤›na son verdi. Bundan sonra Bizans hâkimiyetinde yaflayan Bulgarlar, XIV. yüzy›l›n sonlar›na do¤ru Osmanl› hâkimiyetine girdiler. « Bugünkü Bulgaristan’da yaflayan Türkler, Osmanl›lar›n Anadolu’dan Rumeli’ye yerlefltirdi¤i Türkmenlerin soyundand›r. 55 TAR‹H 5 Tuna Bulgarlar› nerede ve kim taraf›ndan kuruldu? Tuna Bulgar Devleti, en parlak dönemini hangi hükümdar› zaman›nda yaflam›flt›r? Tuna Bulgarlar› ne zaman, hangi hükümdar döneminde Hristiyanl›¤› kabul etmifllerdir? Bu olay›n Tuna Bulgarlar› üzerindeki etkileri nelerdir? ‹til (Volga) Bulgar Devleti Büyük Bulgarya Devleti’nin parçalanmas› üzerine ‹til (Volga) boylar›na göç eden Bulgarlar, bu bölgede ‹til (Volga) Bulgar Devleti’ni kurmufllard›r (Harita 3-2). ‹lk zamanlar› ile ilgili fazla bir bilgi olmayan bu devletin komflular› ise do¤uda Türk kökenli Baflk›rtlar, bat›da Ruslar, güneyde de Hazarlard›. Bafllang›çta Hazar Hakanl›¤›na ba¤l› olarak yaflayan ‹til Bulgarlar›, Hazarlar›n y›k›lmas›yla ba¤›ms›z oldular. Yerlefltikleri topraklar›n verimli olmas›, önemli ticaret yollar›n›n bölgelerinden geçmesi ve ticarette baflar›l› olmalar› ‹til Bulgarlar›n› güçlü bir devlet yapm›flt›r. « Devletin baflkenti olan Bulgar flehri, IX. ve XII. yüzy›llar aras›nda Do¤u Avrupa’n›n en önemli ticaret merkezlerinden biri idi. Bulgar tüccarlar›n›n, Hazar ülkesinde Müslüman tüccarlarla karfl›laflmalar›, ‹til Bulgarlar›n›n, X.yüzy›l bafl›nda Alm›fl Han zaman›nda ‹slam dinini benimsemelerinde etkili olmufltur. Nitekim Bulgar Hakan› Alm›fl (Almufl) Han’›n ‹slam dinine girmesiyle ‹til Bulgarlar› ‹slamiyet’i devletin resmi dini olarak kabul etmifltir. Alm›fl Han ülkesinde ‹slam dininin daha iyi ve do¤ru olarak ö¤renilmesi için, 920 y›l›nda Abbasi Halifesi El-Muktedir’den din adamlar› ile mescit ve kaleler infla edecek mimarlar göndermesini istemifltir. Böylece ‹slam dinini seçen ‹til Bulgarlar›, Do¤u Avrupa’da Türk-‹slam kültürünün temsilcisi olmufllard›r. 964 ve 985 y›llar›nda Rus Kiev Prensli¤i’nin Bulgar ülkesine yapt›¤› ak›nlar, bu zengin ülkeye oldukça zarar verdi. Ticari çekiflmeden kaynaklanan Rus-Bulgar mücadelesi, XIII. yüzy›l›n ilk yar›s›nda Mo¤ollar›n ortaya ç›k›fl›na kadar devam etti. ‹til Bulgarlar›na 1237 y›l›nda Mo¤ol hükümdar› Batu Han taraf›ndan son verilerek baflkent Bulgar kenti yak›l›p y›k›ld›. Mo¤ol istilas›ndan sonra Bulgarlar, Alt›n-Orda Hanl›¤› zaman›nda varl›klar›n› korumaya çal›flt›larsa da 1399 y›l›nda Bulgar flehri Rus istilas›na u¤ray›nca bir daha toparlanamay›p da¤›ld›lar. Kazan nehri dolaylar›na yerleflen Bulgarlar, 1437 y›l›nda kurulan Kazan Hanl›¤›’n›n esas kitlesini oluflturmufllard›r. 56 ‹til Bulgar Devleti nerede kurulmufltur? Alm›fl Han kimdir? Alm›fl Han hangi dini benimsemifltir? TAR‹H 5 6. TÜRG‹fiLER Türgifllerin ‹lk Zamanlar› Göktürklerin On-Ok kolundan olan Türgifller, Göktürklerin bat›daki boylar›ndan biri olup; Talas, Çu ve ‹li nehri dolaylar› ile Is›k Göl civar›nda oturuyorlard›. I.Göktürk Devleti’nin 630 y›l›nda y›k›lmas›yla ba¤›ms›z kalan Türgifller, Ba¤a Tarkan (U-çe-le) liderli¤inde, Balasagun merkez olmak üzere devlet kurdular ve bütün On-Oklar› kendilerine ba¤lad›lar (Harita 3-1). 682 y›l›nda II. Göktürk Devleti kurulunca Ba¤a Tarkan, Göktürklere karfl› K›rg›zlar ve Çin ile iflbirli¤i yapt›. Ancak Tonyukuk idaresindeki Göktürk ordusu ile 698 y›l›nda yapt›¤› Bolçu Savafl›’nda Türgifller yenildiler ve Göktürklere ba¤land›lar. 711 y›l›nda U-çe-le’nin o¤lu So-ko zaman›nda Çin ile yeniden anlaflmak isteyen Türgifller, Kül Tigin ve Bilge Ka¤an taraf›ndan bir kez daha yenilerek itaat alt›na al›nd›lar. « Ba¤a Tarkan kendi ad›yla para bast›ran ilk Türgifl hükümdar› olup, ilk madeni para Türgifller döneminde kullan›lmaya bafllanm›flt›r. Türgifllerin Araplar ile ‹liflkileri II. Göktürk Devleti’nin kar›fl›kl›k döneminde, Türgifllerin bafl›na 717’de Su-lu Ka¤an (Su-lu Çor) geçti. Su-lu Ka¤an zaman›nda Emevi Arap ordular›, Maveraünnehir’e do¤ru bir fetih hareketine bafllam›fllard›. Su-lu Ka¤an baflkanl›¤›ndaki Türgifller, hem Emeviler’in Horosan Valisi Kuteybe bin Müslim’in fethetti¤i Maveraünnehir’i geri almak, hem de Orta Asya halk›n›n ekonomik ç›karlar›n› korumak için Araplarla mücadeleye bafllad›lar. Türgifller, 721 y›l›nda Said bin Abdülaziz komutas›ndaki Arap ordusunu yenerek Semerkant’a kadarki topraklar› geri almay› baflard›lar. Türgifller, 724 y›l›nda Seyhun’un do¤u bölgelerini, 728 de Buhara’y› ele geçirdilerse de 732 de Araplar Buhara’y› tekrar geri almay› baflard›lar. Türgifller bu mücadeleleri s›ras›nda bölge halk›ndan da destek gördüler. Çünkü Emeviler’in halktan ald›¤› vergiler ve Arap olmayan Müslümanlara karfl› sert davran›fllar› tasvip görmemiflti. Türgifller, her tarafta Arap nüfuzunun k›r›lmas›na sebep olan bu baflar›lar›yla, Araplar› uzun süre müdafaada kalmaya zorlad›lar. Bölge halk›, Türgifller’e kurtar›c› gözüyle bakt›. Böylece ‹slam-Arap hâkimiyetine karfl› Buhara ve Semerkant’ta direnmeyi destekleyerek tarihi rollerini gerçeklefltirdiler. Türgifl Hâkimiyetinin Sona Ermesi Su-lu Han, 738 y›l›nda Çin’in k›flk›rt›c› ve Türkleri birbirine düflürücü politikas›n›n bir sonucu olarak, Sar› Türgifl lideri Kül-Çor taraf›ndan öldürüldü. Bu olaydan sonra Sar› Türgifller ve Kara Türgifller olmak üzere iki boy halinde yaflayan Türgifller aras›nda iç mücadeleler yafland›. Bu iç çekiflme ve iktidar mücadeleleri Türgiflleri zay›flatt›. Karluklar bu iç mücadeleden yararlanarak 766 y›l›nda Türgifl Devleti’ne son verdiler. « Türgifller gerek Maveraünnehir bölgesinin Türk kalmas›nda, gerekse O¤uz topluluklar›n›n bat›ya yönelmesinde önemli rol oynam›fllard›r. 57 TAR‹H 5 Emeviler’i Maveraünnehir’den ç›karan Türk hükümdar› kimdir? Türgiflleri y›kan Türk devleti hangisidir? 7- KARLUKLAR Karluklar›n ‹lk Dönemleri ‹simleri “Karl›k, kar y›¤›n›” anlam›na gelen Karluklar, Göktürklere ba¤l› boylardan biri idi. Altay da¤lar›n›n bat›s›nda Kara ‹rtifl ve Tarbagatay bölgesinde yaflamaktayd›lar. I. ve II. Göktürk devletlerinin egemenli¤i alt›nda yaflayan Karluklar, II. Göktürk Devleti’nin y›k›lmas›nda Basmiller ve Uygurlar ile birlikte hareket etmifllerdir. Daha sonra 745 y›l›nda kurulan Uygur Devletine ba¤l› olarak yaflad›lar. Bu sürede do¤u yabgulu¤u Uygurlara, bat› yabgulu¤u da Karluklara ait idi. Bir süre sonra Uygurlarla anlaflan Karluklar Basmilleri etkisiz hale getirince, Karluk hakan› Uygur Devleti’nde “sol yabgu” gibi önemli bir mevkie gelmiflti. Türgifl Devleti’nin içinde bulundu¤u kar›fl›k durumdan yararlanan Karluklar, 766 y›l›nda bu devletin y›k›lmas›na neden olmufllard›r ( Harita 3-1). Karluk-Arap Mücadelesi Türgifl hâkimiyetinin zay›flad›¤› dönemde Karluklar, bat›da ‹slam ordular›yla karfl› karfl›ya geldiler. Çin, Türgifllerin zay›flamas› sonucunda Orta Asya’da meydana gelen siyasi boflluktan yararlanmak amac›yla bat› seferini bafllatm›flt›. Orta Asya Türklerinin korunmas› gündeme gelince Karluklar, Müslüman olmamalar›na ra¤men ‹slam ordular›n›n yan›nda yer alarak 751 y›l›nda Talas Savafl›’nda Çinlilere karfl› mücadele ettiler. « Karluklar, Talas Savafl›’n›n kazan›lmas›yla Çinlilerin yenilmesini ve Orta Asya’n›n Türk hâkimiyetinde kalmas›n› sa¤lam›fllard›r. 750 y›l›nda Emevilerin yerine geçen Abbasilerin Müslüman ve Arap olmayanlara karfl› yaklafl›mlar› daha yumuflakt›. Abbasiler Müslümanlar›n aras›nda eflitlik fikrini yay›yorlard›. Karluklar daha sonralar› Araplarla yak›n iliflkiler kurup ‹slamiyet’le tan›flt›lar. Böylece ‹slamiyet’i kabul eden ilk Türk toplulu¤u oldular. Karluk Hâkimiyetinin Sona Ermesi Karluklar, Uygur bask›s› sebebiyle Türgifllerin yerleflim sahas›na 766 y›l›nda girerek bu devlete son verdiler. Böylece Türgifllerin merkezi olan Balasagun ve Talas bölgesine yerleflerek hâkimiyetlerini Kaflgar’a kadar genifllettiler. Ancak Uygur Devleti’nin 840 tarihindeki y›k›l›fl›na kadar Uygurlara ba¤l› kald›lar. Daha sonra Karluk yabgusu Bilge Kül Kadir Ka¤an, Göktürk sülalesine ba¤l›l›¤› nedeniyle kendini “Bozk›rlar›n Hükümdar›” ilan etti ve “Kara Han” unvan›n› ald›. Kendisine Balasagun flehrinin yak›n›ndaki Kara Ordu’yu devlet merkezi yapt›. Daha sonra Karluklar Karahanl› Devleti’nin kuruluflunda önemli rol oynad›lar. Ancak bir süre sonra Karahanl›lara karfl› cephe almalar›, Orta Asya’da Karahitay hâkimiyetinin güçlenmesine neden oldu. 58 TAR‹H 5 Büyük Selçuklu Devleti hükümdar› olan Sultan Sancar (Sencer) Karluklar› itaat alt›na almak için sefere ç›kt›. Buna karfl›l›k Karluklar da, Karahitaylardan yard›m istedi. 1141 y›l›nda yap›lan Katvan Savafl›’n›, Büyük Selçuklular kaybedince, Karahitaylar bütün Maveraünnehir’de etkili olmufllard›r. Harzemflahlar ile Karahitaylar aras›nda da anlaflmazl›klara sebep olan Karluklar, önceleri Karahanl›lara daha sonra da Karahitaylara ba¤l› bir beylik olarak yaflad›lar. Mo¤ol istilas› sonras›nda ise Karluklar, Mo¤ol hâkimiyetini kabul etmek zorunda kald›lar. Günümüzde Badahflan bölgesi (Afganistan-Tacikistan s›n›r›) Özbekleri aras›nda Karluk ad›nda bir Türk boyu yaflamaktad›r. Talas Savafl› hangi tarihte, kimler aras›nda yap›lm›flt›r? Talas Savafl›’n›n; Türkler, Araplar ve Çinliler aç›s›ndan sonuçlar› nelerdir? Katvan Savafl› ne zaman ve kimler aras›nda yap›lm›flt›r? 8- MACARLAR Macarlar›n ‹lk Dönemleri Volga nehri ile Ural da¤lar› aras›nda yaflayan Fin-Ugor kavimlerinin en do¤udaki kolu olan Ugor kolu güneye, bozk›ra inerek burada On-Ogur (Onogur) Türkleriyle komflu oldular. Ugorlar›n ve Onogurlar›n zamanla kar›flmas› sonucu Macar kavmi ortaya ç›kt›. Bir süre sonra Sibirlerin (Sabar) bat›ya göç etmesiyle ortaya ç›kan bask› yüzünden, V. yüzy›l›n sonlar›nda Kuban Nehri dolaylar›na yerlefltiler (460). Macarlar, daha sonralar› bu bölgede Hazarlar›n hâkimiyeti alt›na girdiler (Harita 3-2). Macarlar›n Göçleri ve Tarihteki Rolleri Uzun y›llar Karadeniz ile Azak Denizi k›y›lar›nda ve Don-Dinyeper nehirleri aras›nda görünen Macarlar, 889 y›l›na kadar Hazarlara ba¤l› olarak kald›lar. Ayn› tarihte Peçeneklerin bask›s› sonucu bat›ya do¤ru göç eden Macarlar›n bafl›nda Arpad bulunuyordu. Macarlar, 896 y›l›nda bu günkü Macaristan’a yerlefltiler. Macarlar bu tarihten sonra Avrupa’da büyük bir güç olarak ortaya ç›km›fllard›r. Almanlarla da uzun süre mücadele eden Macarlar, üstün savafl teknikleri ile Almanlar› askeri aç›dan etkileyerek onlar›n savafl taktiklerini de¤ifltirmelerine neden oldular. Ayr›ca Macarlar, sonraki tarihlerde Almanlar›n do¤uya yay›lmalar›n› engelleyerek, Balkan kavimlerini Germenleflmekten korudular. Macarlar 995 y›l›nda Germenler taraf›ndan yenilgiye u¤rat›l›nca eski güçlerini kaybetmifllerdir. Macarlar, özellikle askeri alanda, gelenek ve göreneklerinde, müziklerinde Türk kültürünün etkisi alt›nda kalm›fllard›r. Macaristan bir süre Bat› Türkiye diye an›ld›. 1060 y›l›na do¤ru Macarlar, Hristiyanl›¤› resmi din olarak kabul etmeleriyle Türklük özelliklerini kaybetmeye bafllam›fllard›r. E¤er, bütün Türk topluluklar› Macarlar aras›na, ayn› zamanda kat›lm›fl olsalard›, Macarlar›n dili, bu günkü Türkçe olacakt›. Buna ra¤men Macar dilinde bugün de 59 TAR‹H 5 yüzlerce Türkçe kelime bulunmaktad›r. 1870 y›l›nda Budapeflte’de ilk Türkoloji Enstitüsü kurulmufltur. Bu olay son dönemlerde, Macarlar›n Türklü¤e ilgilerini göstermesi bak›m›ndan dikkat çekicidir. Macarlar kimlerdir? Macarlar Avrupa’ya ne zaman ve niçin göç ettiler? Macarlar›n, H›istiyanl›¤› kabul etmelerinin sonuçlar› nelerdir? 9- PEÇENEKLER Peçeneklerin ‹lk Dönemleri O¤uzlar›n Üç-Ok koluna ba¤l› olan Peçenekler, ilk devirlerinde Göktürk Devleti’ne ba¤l› olarak Is›k Göl ve Balkafl Gölü civar›nda yafl›yorlard›. Göçebe hayat yaflayan Peçeneklerin, bu dönemleri ile ilgili bilgilerimiz çok azd›r. VIII. yüzy›lda O¤uzlar›n (Uzlar›n ) bask›s› sonucunda Hazar denizinin kuzeyine göç ettiler. IX. yüzy›lda HazarO¤uz bask›s›na dayanamayan Peçenekler, Volga Nehri’ni geçerek Don-Kuban nehirleri bölgesine yerlefltiler (Harita 3-2). Don-Kuban nehirleri bölgesinde yaklafl›k 150 y›l kadar kalan Peçenekler, 968 y›l›nda Ruslar› ma¤lup ederek, onlar›n Karadeniz’e inmelerine engel oldular. Peçeneklerin Göçleri Peçenekler, Talas Savafl› (751) sonras› güçlenen Karluklar›n ve Uzlar›n da bask›s›yla, bat›ya göç etmek zorunda kald›lar. Böylece Volga Nehri boylar›na gelen Peçenekler buralara yerlefltiler. Fakat Peçenekler bu sefer de Bulgarlar, Hazarlar ve kendilerini takip eden Uzlar aras›nda s›k›fl›nca, tekrar göç etmek zorunda kalarak Don ve Dinyeper nehirleri aras›ndaki topraklara geldiler (IX. yüzy›l sonlar›). Bu bölgede yaflayan Macarlarla mücadeleye giren Peçenekler, Macarlar›n bugünkü yurtlar›na gitmelerine neden oldular (890’l› y›llar). Zamanla Peçenekler, Don Nehri k›y›lar›ndan Tuna Nehri’ne kadar olan genifl bir co¤rafyaya hâkim olmufllard›r. Peçenekler en çok Ruslarla mücadele ettiler. En genifl s›n›r komflusu olan Kiyef Prensli¤i’ni yenerek Ruslar›n Karadeniz’e inmelerine mani oldular. Kiyef Prensli¤i ile yaklafl›k 915 y›l›ndan 1036 y›l›na kadar süren mücadeleler her iki taraf› da çok etkilemifltir. Rus vakayinamelerine göre Peçenekler, Rus flehirlerini ya¤mal›yorlar, halk› esir al›yorlard›. Düflmanl›klar ço¤u zaman Ruslar›n sald›rmalar› ya da Peçeneklerin düflmanlar› ile iflbirli¤i yapmalar› neticesinde yaflanmaktayd›. Bazen de Peçenekler, Rus topraklar›na, birbirleri ile mücadele eden Rus knezler taraf›ndan yard›m amaçl› ça¤r›l›yorlard›. Örne¤in; Knez ‹gor, 944 y›l›ndaki K›r›m seferinde Peçeneklerden yard›m istemifltir. Ancak 1036 y›l›nda Peçenekler, Kiyef Prensli¤i’ne yenilince, Ruslar için bir tehlike oluflturmaktan ç›km›fllard›r. Peçenekler, X. yüzy›l sonunda O¤uzlar›n bask›s› sonucunda Balkanlara indiler. Peçenekler bu bölgelerde XI. yüzy›l›n sonlar›na kadar önemli bir güç olarak varl›klar›n› korumufllar ve XI. yüzy›lda Bizans’›n karfl›s›na güçlü bir topluluk olarak ç›km›fllard›r. 60 TAR‹H 5 Peçenek-Bizans ‹liflkileri ve Peçeneklerin Sonlar› Peçeneklerin siyasi ve askeri gücünü kavrayan Bizans ‹mparatorlu¤u, kendisi için tehlike olarak gördü¤ü Bulgar ve Macarlara karfl›, Peçeneklerden yararlanmay› düflünmüfl ve onlarla dostane iliflkiler kurmaya özen göstermifltir. 1048 y›l›nda Tuna’y› geçen Peçenekler Bizans’a karfl› ak›nlara bafllay›nca, bu sefer de Bizans, Peçenek tehlikesini önlemek için Uz ve Kumanlarla anlaflma yoluna gitmifltir. Bu dönemde Peçeneklerin iç çekiflmelere düflmelerinden Bizans istifade etmifltir. 1050 y›l›nda Edirne’yi kuflatan Peçenekler, 1053 y›l›nda Bizans’› büyük bir yenilgiye u¤ratt›lar. Böylece Edirne ve çevresi ile Trakya’n›n Marmara’ya kadar olan sahilleri Peçeneklerin tehdidi alt›na girmifltir. XI. yüzy›lda Anadolu, Marmara sahillerine kadar Selçuklular’›n eline geçmiflti. Çaka Bey ‹zmir ve dolaylar›n› alarak güçlü bir beylik kurmufltu. ‹stanbul’u almak isteyen ‹zmir Beyi Çaka Bey, Peçeneklerle temasa geçti. Bu s›rada Peçenekler Büyük Çekmece’ye kadar bütün Trakya’ya hâkim olmufllard› (1090). Bizans için durum oldukça endifle verici bir hale gelmiflti. Zira Bizans; do¤udan Selçuklular, denizden Çaka Bey ve Trakya’dan da Peçenekler olmak üzere üçlü bir Türk k›skac›na al›nm›flt›. Bizans bu ortak hareketi durdurmak için Kuman Türklerini k›flk›rtt›. Peçenekler, Çaka Bey’in donanmas›yla birleflmek üzere Meriç Nehri a¤z›nda beklerken, Kumanlar›n ani hücumuna u¤rad›lar. Meriç Nehri kenar›nda Lebunium (Omur bey civar›nda) denilen yerde yap›lan savaflta Peçenekler a¤›r kay›plar vererek yenildiler (1091). Bizans Türkiye Selçuklu Sultan› I.K›l›ç Arslan’› etkileyerek Çaka Bey’in ortadan kald›r›lmas›n› sa¤lam›flt›r. Bizans, yine Türkler eliyle bir tehlikeden daha kurtulmufltu. Bu savafltan sonra bir daha eski gücüne kavuflamayan Peçenekler, siyasi bir güç olmaktan ç›kt›lar. Bir k›s›m Peçenek Macaristan’a çekilirken, bir k›sm› da Vardar Nehri boylar›na giderek yerlefltiler ve zamanla Balkan topluluklar› aras›nda eriyip kayboldular. Peçenekler Avrupa tarihini etkilemelerine ra¤men, yine de ba¤›ms›z bir devlet kuramam›fllard›r. Peçeneklerin ilk yurtlar› neresidir? Peçeneklerin, Çaka Bey ile kurduklar› ittifak›n amac› nedir? Peçeneklerin da¤›lmas›na neden olan olay nedir? 10- UZLAR (O⁄UZLAR) O¤uz ad›, kabile anlam›na gelen “ok” sözüne, eski Türkçedeki ço¤ul eki olan “z” harfi ilavesiyle türemifl olan (ok + uz) olup, kabileler demektir. O¤uzlar, Türk milletinin en kalabal›k koludur. Say›s›z devlet ve beylik kurmufl olan O¤uzlar, X. yüzy›lda ‹slamiyet’i kabul etmifllerdir. O¤uzlara Müslüman Türk anlam›na gelen Türkmen ad› verilmifltir. O¤uz ad›na ilk olarak Yenisey Kitabeleri’nde rastlanm›flt›r. 61 TAR‹H 5 Bizansl›lar›n Uz veya Guz, Ruslar›n da Tork dedikleri O¤uzlar, VII. yüzy›lda Göktürklere ba¤l› olarak Selenga Nehri havalisinde ve Ötüken bölgesinde yafl›yorlard›. 630 da Göktürk Devleti y›k›l›nca, Tola-Selenga ›rmaklar› bölgesinde dokuz boydan meydana geldikleri için Dokuz-O¤uzlar ad› ile siyasi bir birlik kurmufllard›r. Bu dönemde bafllar›nda yönetici olarak Baz Ka¤an bulunuyordu. O¤uzlar, Göktürklere bafl kald›rm›fllarsa da, bu isyanlar Göktürklerce bast›r›lm›fl ve itaat alt›na al›nm›fllard›. Uygurlar döneminde de O¤uzlar, Uygurlara karfl› Otuz Tatarlar ile birlik olunca, Moyen Çor taraf›ndan yenilgiye u¤rat›larak, etkisiz hale getirilmifller, bu yenilgi sonras›nda O¤uzlar›n bir bölümü bat›ya göç ederek, Seyhun Nehri, Hazar Denizi ve Aral Gölü havalisine gitmifllerdir ( Harita 3-1). X. yüzy›l›n ilk yar›s›nda O¤uzlar, merkezi Seyhun Nehri a¤z›ndaki Yenikent olan O¤uz Yabgu Devleti ad›yla bir devlet kurmufllard›r. Bu devlet 1000 y›llar›na do¤ru y›k›l›nca, O¤uzlar›n bir k›sm› Horasan’a yönelirken (Selçuklular), bir k›sm› da yerlerinde kalm›flt›. Di¤er bir k›sm› ise Karadeniz’in kuzeyine göç etmiflti. Buraya yerleflen O¤uzlara Bizansl›lar Uz ad›n› vermifllerdir. 1030 y›l›ndan itibaren Don Nehri bölgesinde güçlenen Kumanlar›n ve Ruslar›n bask›s› nedeniyle bu bölgelerde tutunamayan O¤uzlar, Balkanlara kadar ilerlediler ve 1065 y›l›nda Bulgar ve Bizansl›lar› etkisiz hale getirerek Tuna’y› geçip, Trakya ve Makedonya’y› ya¤malayarak Selanik’e kadar geldiler. Fakat bir yandan fliddetli so¤uklar ve salg›n hastal›klar, bir yandan da Peçeneklerle yerli halk›n hücumlar› karfl›s›nda gittikçe zay›flam›fllard›r. 1068 y›l›nda Macaristan’a ak›nlarda bulundularsa da bir baflar› elde edememifller, zamanla da¤›l›p yok olmufllard›r. Uzlar›n bir k›sm› Peçeneklerle birlikte Bizans ordusunda yer alarak Malazgirt Savafl›’na kat›ld›lar (1071). Savafl s›ras›nda taraf de¤ifltirip, Büyük Selçuklu Devleti’nin taraf›na geçerek zaferin kazan›lmas›nda etkili oldular. Daha sonraki yüzy›llarda Romanya’n›n Dobruca bölgesine yerleflen bir k›s›m O¤uzlar, bugünkü Gagavuzlar’›n atalar›n› oluflturmufllard›r. O¤uz-Yabgu Devleti’nin y›k›lmas›ndan sonra Horasan’a yerleflip ‹slamiyet’i kabul eden O¤uzlar, Büyük Selçuklu Devleti’ni kurmufllard›r. Ayr›ca 1071 Malazgirt Zaferi sonras›nda Anadolu’yu k›sa zamanda fethederek Anadolu Selçuklu Devleti’nin, Türk beyliklerinin, Akkoyunlu ve Karakoyunlu devletleri ile Safevi Devleti’nin kurulmas›nda da rol oynam›fllard›r. 62 O¤uzlar Ön Asya’da hangi devletleri kurmufllard›r? Türkmen ad› kimlere verilmifltir? TAR‹H 5 11- KUMANLAR (KIPÇAKLAR) Bat› Göktürk topluluklar›ndan biri olan Kimekler’in bir kolu olan K›pçaklar (Kumanlar), IX. yüzy›lda Kimeklerden ayr›larak bat›ya do¤ru göç edip Karadeniz’in kuzeyine yerlefltiler. XI. yüzy›lda Hazar denizinden Tuna Nehri’ne kadar hâkimiyetlerini geniflleten bu halka, Araplar K›pçak, Bizansl›lar Kuman, Macarlar da Kun ismini vermifllerdir. Orta Asya’dan Avrupa’ya yap›lan son büyük göç dalgas›; Peçenek, Uz ve Kuman göçü ile tamamlanm›flt›r. Kumanlar, 1048 y›l›nda Uzlar›n Balkanlara çekilmesinden sonra Güney Rusya’ya girdiler. 1087 y›l›nda Tuna Nehri boyuna inen Kumanlar, Balkanlara, Macaristan’a ve Bizans topraklar›na ak›nlarda bulundular. K›pçaklar›n Balkanlar’a kadar indikleri s›rada, Peçenekler, Bizans için büyük bir tehlike oluflturuyordu. Bizans bu tehlike karfl›s›nda K›pçaklarla anlafl›p, Peçeneklere sald›rmalar›n› sa¤lad›. 1091 y›l›nda Meriç Nehri k›y›s›nda yap›lan bu savaflta K›pçaklar Peçenekleri a¤›r bir yenilgiye u¤ratm›fllard›r. Do¤u Avrupa - Bat› Sibirya bölgesi (Karadeniz’in kuzeyindeki bölgeler), XI. yüzy›l›n sonlar›na kadar süren Kuman (K›pçak) hâkimiyeti sebebi ile ‹slam kaynaklar›nda Deflt-i K›pçak (K›pçak Bozk›r›), bat› kaynaklar›nda ise Comania (Komanya) fleklinde adland›r›lm›flt›r (Harita 3-1). « Kumanlar, Rus Prenslikleriyle savaflarak onlar› yenmifllerdir. Peçeneklerin yapt›¤› gibi Ruslar›n Karadeniz’e inmelerini engel olmufllar ve Balkanlar›n Slavlaflmas›n› da geciktirmifllerdir. Karadeniz’in kuzeyinde yaflayan K›pçaklar, ülkelerini iflgal eden Alt›n-Orda hükümdar› Batu Han’a karfl› bir üstünlük gösteremediler (1239). Bu yenilgiden sonra Kumanlar›n bir k›sm› Macaristan’a ve Balkanlar’a gitmifl, bir k›sm› da Mo¤ol hâkimiyeti alt›nda kalm›flt›r. Macaristan’a giden Kumanlar daha sonralar› Romen Devleti’nin kuruluflunda etkili olmufllard›r (1330). Do¤udaki Kumanlar›n bir k›sm› Harzemflahlar Devleti’nin hizmetinde bulunmufllar ayr›ca Eyyubi Devleti ordusunda da ücretli asker olarak yer alm›fllard›r. K›pçak beylerinden Aybey, 1250 y›l›nda M›s›r’da Memluk Devleti’ni kurmufltur. Hristiyanl›¤› kabul eden Güney Rusya’daki Kumanlar ise zamanla Slavlaflarak kaybolmufllard›r. « K›pçaklar›n X.yüzy›lda sürekli savaflt›klar› Türk kavimlerinden birisi de O¤uzlard›. K›pçak-O¤uz mücadelelerinden Dede Korkut Hikâyeleri ortaya ç›km›flt›r. Orta Asya’dan bat›ya yap›lan son büyük göç dalgas›nda hangi boylar yer alm›flt›r? Deflt-i K›pçak neresidir? 63 TAR‹H 5 Codex Cumanicus ( Kodeks Kumanikus ) K›pçak Türk flivesi ile yaz›lm›fl ve flimdiye kadar elimize geçen tek eser olan Kodeks Kumanikus, günümüzde Venedik’te bir kütüphanede bulunmaktad›r. Kodeks; Latin, Fars ve Kuman dilleri üzerine üç sütun halinde yaz›lm›fl bir sözlüktür. Eserde Kuman diline ait gramer kurallar› da yer almaktad›r. Ayr›ca dini ve ticari konular ile ev yap›s›na, zanaata ve esnaflara ait kelimeler grubuna ve anlamlar›na da yer verilmifltir. Sözlü¤ün yazar›, yaz›ld›¤› yer ve zamanla ilgili kesin bir görüfl birli¤i olmamakla birlikte, eserin 1292 ile 1360 y›llar› aras›nda yaz›ld›¤› kesindir. Eserin K›r›m’da, Kefe veya Saray flehirlerinde yaz›lm›fl olabilece¤i ihtimali kuvvetlidir. Karadeniz’in Kuzeyinden Avrupa’ya Yap›lan Türk Göçlerinii n Sonuçlar› 374 y›l›nda yap›lan Türk göçleriyle; Karadeniz’in kuzeyinde, Balkanlarda, Do¤u ve Orta Avrupa’da çeflitli isimlerde Türk devletleri kurulmufltur. Kurulan bu devletler ve buralarda yaflayan Türkler, siyasi hayatlar›yla daha sonralar› meydana gelecek pek çok olay›, sebep-sonuç çerçevesinde etkilemifllerdir. Türkler kültürleriyle etkili olurlarken, yaflad›klar› yerlerdeki halk›n kültüründen de pek çok de¤erler alm›fllard›r. Türkler, Avrupa’ya özellikle devlet yönetimi, ordu yap›s› ve sosyal hayat konular›nda örnek olmufltur. Avrupa Hunlar›ndan sonraki Türk göçleri Türkler aç›s›ndan pek olumlu sonuçlar getirmedi. Çünkü Türkler, Avrupa’da millî benliklerini koruyamayarak eriyip gittiler. Özellikle Hristiyanl›k dinine girmeleri, onlar›n Türklük özelliklerini koruyamamalar›nda etkili oldu. Türklerin Avrupa’da silinip gitmelerinin bir baflka nedeni de ana yurttan sürekli Türk göçleriyle beslenememeleridir. 64 Kumanlar›n Türk tarihi aç›s›ndan önemi nedir? Codex Cumanicus (Kodeks Kumanikus) nedir? TAR‹H 5 ÖZET 374 y›l›nda Karadeniz’in kuzeyinden Avrupa’ya Türk göçü bafllam›flt›r. Do¤u ve Orta Avrupa’ya gelen Türk kavimleri buralarda devletler kurmufllard›r. Bu devletler ve Türk kavimleri bulunduklar› yerlerin siyasi ve kültür tarihlerine etki yapm›fllard›r. 630 y›l›nda Göktürklerin, Çin hâkimiyetine girmeleriyle ba¤›ms›z olan K›rg›zlar, daha sonra Uygurlara tabi olmufllard›r. Ancak 840 y›l›nda tekrar ba¤›ms›z olmufllarsa da bu sefer de Kitanlara yenilmifllerdir. Cengiz Han’›n itaat alt›na ald›¤› ilk Türk kavmi K›rg›zlar olmufltur (1207). K›rg›zlar bu tarihten sonra Altay Da¤lar›’n›n kuzeyinde ve bu günkü K›rg›zistan’da hayatlar›n› devam ettirmifllerdir. Daha sonra SSCB’ne ba¤l› 15 cumhuriyetten biri olan K›rg›zistan, 1991 y›l›nda tekrar ba¤›ms›zl›¤›n› kazanm›flt›r. K›rg›zlar›n yaflay›fllar›n› bütün yönleriyle aksettiren Manas Destan›’n›n çekirde¤i de IX. yüzy›lda K›rg›zlar taraf›ndan meydana getirilmifltir. Ural Da¤lar›’n›n güney do¤usundan, 503 y›l›nda Do¤u Avrupa’ya geçen Sabarlar, Bizans ve Sasanilerle iliflkilere girdiler. Avarlar›n darbesi ile zay›flad›lar ve Peçenek ak›nlar› sonucunda ortadan kalkt›lar. Sabarlar ileri bir medeniyete sahiptiler. Bat›ya göç eden Türk kavimlerinden bir di¤eri de Avarlard›. Göktürk devletinin kurulmas›yla bat›ya göç etmifller, Bayan Hakan’la merkezi Macaristan olmak üzere büyük bir devlet kurmufllard›. ‹ki kez ‹stanbul’u kuflatan Avarlar›n hâkimiyetine Frank Krall›¤› son vermiflti (805). Avarlar, Bizans ordusunu özellikle silah, taktik ve giyim bak›m›ndan etkilemifllerdi. Göktürk Devleti’nin y›k›lmas›yla Kuzey Karadeniz ve Kafkasya aras›nda Hazar Hakanl›¤› kurulmufltur. Co¤rafi konumunun özellikleri dolay›s›yla Hazar Hakanl›¤› k›sa sürede siyasi ve ekonomik aç›dan geliflmifltir. Hazarlar; Bizans’la anlafl›p dost olurken Sasanilerle ve Araplarla savaflm›fllard›r. X.yüzy›lda Peçeneklerle yapt›klar› savafllarda zay›flam›fllard›r. 968 y›l›nda Rus knezli¤i (Prensli¤i) Hazar Hakanl›¤›na son vermifltir. 300 y›ldan fazla güçlü bir devlet içinde yaflayan Hazarlar, eski Türk idare anlay›fl›n› ve geleneklerini yaflatm›fllard›r. VIII. yüzy›lda Musevili¤i kabul eden Hazarlar aras›nda Hristiyanl›k ve ‹slamiyet’te yay›lm›flt›r. Ogur Türkleri ile bir k›s›m Bat› Hunlar›n›n kaynaflmas›yla ortaya ç›kan Bulgar kavmi, Kafkasya’n›n kuzeyinde Büyük Bulgarya devletini kurdu. Uzun ömürlü olmayan devlet, Hazarlar taraf›ndan y›k›ld›. Bir k›s›m Bulgarlar, Hazar hâkimiyetine girerken bir k›sm› Balkanlara, di¤er bir k›sm› da kuzeyde ‹til dolaylar›na göç etti. Böylece Balkanlar’da Tuna Bulgar Devleti, ‹til dolaylar›nda ise ‹til Bulgar Devleti kuruldu. Tuna Bulgarlar› Hristiyanl›¤›, ‹til Bulgarlar› da ‹slamiyeti kabul ettiler. Bir di¤er Türk kavmi olan Türgifller, Ba¤a Tarkan’la Türgifl Devletini kurdular. II. Göktürk Devleti’ne karfl› baflar›l› olamad›lar. Göktürklerin kar›fl›kl›k döneminde, Türgifllerin bafl›na Su-lu Ka¤an geçti. Su-lu Ka¤an, Maveraünnehir’e giren Araplarla savaflt›. Onlar› geri çekilmek zorunda b›rakt›. Türgifller, böylece Buhara ve Semerkant’da ‹slam Arap hâkimiyetine karfl› direnerek tarihi rollerini gerçeklefltirdiler. 65 TAR‹H 5 Önceleri Göktürklere ba¤l› olan Karluklar, Bilge Ka¤an’›n ölümünden sonra Uygur ve Basmiller ile birleflerek II. Göktürk Devleti’nin y›k›lmas›nda rol oynad›lar. Uygurlara ba¤lanan Karluklar, Türgifl hâkimiyetinin zay›flad›¤› dönemde ‹slam ordular›yla karfl› karfl›ya geldiler. Asya siyasi tarihinde önemli bir rol oynayacak Talas Meydan Muharebesi’nde Çin’e karfl› Araplar›n yan›nda yer ald›lar. Bu savaflla Çin yay›lmas› engellenerek Orta Asya yine Türk hâkimiyetinde kald›. Orta Asya’da ‹slamiyet’in kaderi belirlendi. Karluklar, Karahanl› Devleti’nin kuruluflunda da rol oynad›lar. En son Mo¤ol hâkimiyetini kabul etmek zorunda kald›lar. Ugorlar ile O¤ur Türklerinin kaynaflmas›ndan meydana gelen Macarlar, Avar ve Sabar bask›s› ile ilk yurtlar›n› terk ettiler. Kafkasya’da Hazar hâkimiyetine girdiler. Peçenek ak›nlar› ile de bat›ya yöneldiler. Bafllar›nda bulunan Arpad’la Macaristan’a yerleflip (896) Avrupa’da önemli bir güç olarak ortaya ç›kt›lar. Hristiyanl›¤› kabul eden Macarlar Türk kültürünün etkisi alt›nda kald›lar. Macaristan bir süre Bat› Türkiye diye an›ld›. Macarlar, Hristiyanl›¤›n kabulünden sonra büyük ölçüde Türklük özelliklerini kaybettiler. Is›k Göl ve Balkafl Gölü dolaylar›nda yaflayan Peçenekler de Uzlar›n bask›s›yla önce Bat› Sibirya’ya çekilmifllerdi. Hazar-Uz birleflmesi sonucunda ise bat›ya göç etmek zorunda kald›lar. Kuzey Karadeniz’de Don-Dinyeper nehirleri aras›nda yerlefltiler. Ruslar›n Karadeniz’e inmelerine mani oldular. Daha sonralar› Orta Avrupa ve Balkanlara inen Peçenekler, Bizansla savaflt›lar, ‹stanbul’u almak isteyen ‹zmir Beyi Çaka ile anlaflt›lar. Ancak, Bizans, bu ortak hareketi Kuman Türklerini Peçenekler üzerine k›flk›rtarak engelledi. Ani Kuman bask›n›yla (1091) Peçenekler da¤›larak eriyip gittiler. O¤uz Türklerinin bir bölümü olan Uzlar da O¤uz-Yabgu Devleti’nin y›k›lmas›yla (1000) Karadeniz’in kuzeyinden bat›ya göç etmifllerdi. Tuna Nehri’ni geçerek Balkanlar’a inen Uzlar, Bizans’a ve Bulgarlara karfl› baflar›l› oldular. Makedonya ve Trakya’ya girdiler. Ancak Peçenek sald›r›lar›, so¤uklar ve salg›n hastal›klar yüzünden buralarda yerleflemeden da¤›ld›lar. Orta Asya’dan Bat›ya yap›lan son büyük göç; Peçenek, Uz ve en son Kumanlar›n göçüyle tamamland›. 1087 y›l›nda Tuna Nehri boyuna inen Kumanlar (K›pçaklar), Balkanlar’a, Macaristan’a ve Bizans topraklar›na ak›nlar yapt›lar. Peçenekleri da¤›tan Kumanlar, XI. yüzy›lda Balkafl gölünden Bat› Karadeniz’e kadar olan topraklara sahip oldular. Ancak 1239 y›l›nda Mo¤ol ordusu karfl›s›nda tutunamad›lar. Kumanlar›n bir k›sm› Macaristan’a ve Balkanlar’a giderek Romen Devleti’nin kuruluflunda etkili oldular. Do¤uda, Mo¤ol hâkimiyetinde kalanlar ise Harzemflahlar Devleti’nin hizmetinde çal›flt›lar. Eyyubi ordusunda yer ald›lar. K›pçak beylerinden Aybey, M›s›r’da Memluk Devleti’ni kurmay› baflard›. K›pçaklarla O¤uzlar aras›ndaki savafllar ise Dede Korkut Hikâyeleri’nin ortaya ç›kmas›na sebep oldu. Avrupa Hunlar›ndan sonra yap›lan Türk göçleri, Türkler aç›s›ndan pek olumlu sonuçlar getirmedi. Türkler, Avrupa’da milli benliklerini tam koruyamad›lar. Hristiyanl›k dinine girmeleri onlar› Türklük özelliklerinden ay›rd›. Anayurttan sürekli göçlerle beslenememeleri de onlar›n Avrupa’da silinip gitmelerinde rol oynad›. 66 TAR‹H 5 TEST III 1. Afla¤›dakilerden hangisi Mo¤ol hâkimiyeti alt›na giren ilk Türk kavmidir? A) B) C) D) Uygurlar K›rg›zlar Avarlar Uzlar 2. ‹zmir dolaylar›nda beylik kuran Çaka Bey ile Bizans’a karfl› ittifak yapan Türk kavmi afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Peçenekler Hazarlar K›pçaklar O¤uzlar 3. VI. yüzy›l bafllar›nda Anadolu’ya ikinci büyük Türk ak›n›n› gerçeklefltiren Türk kavmi afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Avarlar O¤uzlar Sabarlar Peçenekler 4. Afla¤›da verilen özellikler hangi devlete aittir? - Slavlara devlet yönetiminde görevler verdiler ve onlarla evlendiler. - Boris Han döneminde Hristiyanl›¤› kabul ettiler. A) B) C) D) Hazarlar Büyük Bulgarya Volga Bulgarlar› Tuna Bulgarlar› 5. Afla¤›dakilerden hangisi II. Göktürk Devleti’nin y›k›lmas›nda rol oynayan topluluklardan biri de¤ildir? A) B) C) D) Karluklar Türgifller Basmiller Uygurlar 67 TAR‹H 5 6. Afla¤›dakilerden hangisi bir Türk toplulu¤u de¤ildir? A) B) C) D) Kumanlar Karluklar Vandallar Sabarlar 7. 751 Talas Savafl›’ndan k›sa bir süre sonra ‹slamiyet’i kabul eden ilk Türk boyu afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Karluklar Peçenekler Hazarlar Türgifller 8. Afla¤›daki Türk devletlerinden hangisinin yöneticileri Musevilik dinini kabul etmifltir? A) B) C) D) Avar Bulgar Macar Hazar 9. VIII. yüzy›l bafl›nda, ‹slam Devleti ordular›na karfl› baflar›l› savafllar veren Türk hükümdar› afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Kurum Han Su-lu Ka¤an Bayan Han Alm›fl Han 10. Manas Destan› afla¤›dakilerden hangisine aittir? A) B) C) D) 68 Karluklara K›rg›zlara Avarlara Sabarlara TAR‹H 5 ÜN‹TE IV ‹LK TÜRK DEVLETLER‹NDE KÜLTÜR VE UYGARLIK ‹kinci ve üçüncü ünitelerde ilk Türk devletleri hakk›nda; onlar›n siyasi tarihleri çerçevesinde bilgi sahibi oldunuz. Bu ünitede ise, ilk Türk devletlerinde kültür ve uygarl›k konular›nda bilgi edineceksiniz. ‹Ç‹NDEK‹LER 1. TOPLUM YAPISI 2. DEVLET YÖNET‹M‹ 3. ORDU 4.. D‹N VE ‹NANIfi 5. HUKUK 6. YAZI, D‹L VE EDEB‹YAT 7. EKONOM‹ 8. SANAT TAR‹H 5 * * * * * 70 Bu üniteyi çal›flt›¤›n›zda; Türklerin insanl›¤a yapt›¤› hizmetleri, dünya kültür ve medeniyetlerinin geliflmesindeki katk›lar›n› kavrayacak, Millî duygular› gelifltirerek, Türk milletinin tarihte büyük medeniyetler kurmufl oldu¤unu ö¤renecek, Türk kültürünün geçmiflten günümüze devaml›l›k içinde geliflti¤ini kavrayacak, Türk büyüklerinin milli ve evrensel yönlerini ö¤renecek, Türk milletinin zekâ ve kabiliyetini, çal›flkanl›¤›n›, ilim ve sanatseverli¤ini, estetik zevkini, insanl›k duygusunun yüceli¤ini ve bu üstün özelliklerin davran›fl haline gelmesinin gereklili¤ini ö¤reneceksiniz. * * * * * BU BÖLÜMÜN AMAÇLARI NASIL ÇALIfiMALIYIZ? Ünitede yer alan konular›n isimlerini ö¤reniniz. Konulara çal›fl›rken, kitab›n›zdaki haritalardan ve tarih atlas›n›zdan yararlan›n›z. Konulara çal›fl›rken gerekiyorsa özet ç›kar›n›z. Konular içerisinde verilen sorular› yan›tlay›n›z. Ünite sonundaki özeti okuyup, de¤erlendirme sorular›n› cevapland›r›n›z. TAR‹H 5 ÜN‹TE IV ‹LK TÜRK DEVLETLER‹NDE KÜLTÜR VE UYGARLIK 1 – TOPLUM YAPISI ‹lk Türk devletlerinde toplumun yap›s›, Orhun Yaz›tlar›nda flöyle s›ralanm›flt›r: - O¤ufl ( Aile ) Urug ( Aileler Birli¤i – Sülale ) Boy ( Uruglar Birli¤i ) Bodun – Budun ( Boylar Birli¤i ) ‹l ( Devlet ) O¤ufl ( Aile ) Türk toplumunun en küçük sosyal birimi aile (O¤ufl) dir. Aile genelde; anne, baba ve evlenmemifl çocuklardan meydana gelirdi. Evlenen k›z veya erkek, ailesinden ayr›larak ayr› bir ev kurard›. Türkçede evlenmek sözünün anlam› da ev kurmak, ev sahibi olmak demekti. Ailede en küçük erkek kardefl, genellikle baba oca¤›nda kal›rd›. Türk toplumunda kad›n, genelde erkekle eflit haklara sahipti. Türk kad›n› erke¤in gördü¤ü bütün iflleri görür, aile denilen kutsal çat›y› meydana getirirdi. Erkeklerin tek kad›nla evlenmesi yayg›nd›. Urug ( Aileler Birli¤i – Sülale ) Türk toplumunda ailenin birleflmesinden Urug ( Sülale) meydana gelirdi. Aileler birli¤i anlam›na gelen urug, genellikle birbirine yak›n akrabal›k ba¤lar›yla ba¤l› olan ailelerden oluflurdu. Sosyal ve ekonomik yönden birbirine destek olan aileler birleflerek bir araya gelir, urug ile ilgili kararlar, aile reisleri taraf›ndan al›n›r ve uygulan›rd›. Uruglar, ba¤›ms›z bir yap› olmay›p, siyasi yönden bir boyun parças› idiler. Boy ( Uruglar Birli¤i ) Uruglar›n birleflmesi ile boy meydana geliyordu. Boy, siyasi bir nitelik tafl›r ve bafl›nda bey bulunurdu. Boy beyleri, bafl›nda bulundu¤u toplulu¤u, töreye göre idare ederdi. Boy beylerinin görevi boyun ç›karlar›n› korumak, adalet ve dayan›flmay› sa¤lamakt›. Boy beyi cesareti, ekonomik gücü ve do¤rulu¤u ile tan›nm›fl kimseler aras›ndan seçilirdi. Boy beyini, boyu meydana getiren aile temsilcilerinden oluflan bir kurul seçerdi. Her boyun belli topra¤› ve askeri gücü bulunurdu. Boylar genellikle soy ve dil birli¤ine sahiptiler. Ayr›ca her boyun özel bir damgas› bulunurdu. Bodun – Budun ( Boylar Birli¤i – Millet ) Boylar›n birleflmesinden budun ( bodun ) oluflur ve bafl›nda yönetici olarak han bulunurdu. Han’›n baflkanl›¤›nda bir merkezden idare edilen bodun, siyasi yönden ba¤›ms›z oldu¤u gibi il’ e de ba¤l› olabilirdi. Bodunlar, boylar›n yak›n iflbirli¤i sonucu meydana gelen siyasi bir topluluktu. 71 TAR‹H 5 ‹l ( Devlet ) Bodunlar›n ( Budun-millet) birleflmesiyle il ( devlet ) meydana geliyordu. ‹l, belli bir topra¤›, halk›, hukuki düzeni olan siyasi bir topluluktu. ‹l da¤›ld›¤›nda, onu oluflturan alt birlikler aynen özelliklerini korurlard›. Bu yüzden, Türklerde y›k›lan bir devletin yerine yenisini kurmak hiç zor de¤ildi. Eski Türklerdeki bu sosyal teflkilat, Türklerin tarih sahnesinden silinmemesinde önemli rol oynam›flt›r. ‹lk Türk devletlerinde, Uygurlar hariç, di¤er Türk topluluklar›nda göçebe bozk›r hayat› hâkimdi. Türk devletlerinde toplum ekonomik ve dini özgürlü¤e sahipti. Otlaklar ve yaylalar d›fl›nda, kifliler sahip olduklar› mallar›n› istedikleri gibi özgürce kullanabilirlerdi. Türk toplumunda soyluluk (asillik) ve kölelik gibi sosyal s›n›flar da yoktur. Türk toplumunun en küçük sosyal birimi nedir? Türklerde devleti meydana getiren sosyal birlikler hangileridir? 2 – DEVLET YÖNET‹M‹ ‹slamiyet’ten önceki Türk topluluklar›nda siyasi yap›n›n en üst kademesinde “il”, “el” denilen devlet yer al›yordu. Belirli s›n›rlara sahip toprak parças› üzerinde ba¤›ms›zl›¤›n› elinde bulunduran bir milletin teflkilatlanmas› devleti oluflturmaktad›r. Türkler, devlet arazisini bütün milletin can› pahas›na korumakla görevli oldu¤u ata yadigâr› olarak görür, üzerinde ancak hür ve ba¤›ms›z yaflayabildikleri topra¤› vatan kabul ederlerdi. Devletin bafl›nda hakan (han-ka¤an) bulunurdu. Türklerde devletin kurulabilmesi için gerekli baz› unsurlar vard›r. Bunlar millet, ülke ve egemenliktir. Millet ( Budun) Daha önce de belirtildi¤i gibi aileler uruglar›, uruglar da boylar› meydana getiriyordu. Boylar›n birleflmesiyle de budun (bodun) denilen millet ortaya ç›k›yordu. Türklerde millet kavram› çok geliflmifltir. Millet, devletin esas kurucu unsuru olarak düflünülürdü. Hükümdar milleti için vard› ve onu baflar›l› k›lan milletti. Millet olma bilinci Türklerde Hunlar zaman›nda ortaya ç›km›fl, Göktürkler döneminde de olgunlaflm›flt›r. Ülke (Ulufl) Türklerin ulufl dedikleri ülke; ba¤›ms›z bir devletin bütün hak ve yetkilerini kesin bir flekilde kulland›¤›, s›n›rlar› belirli co¤rafi sahad›r. Ülkesi (topra¤›) olmayan bir millet ve devlet düflünülemez. Türklerde ülke daima bütünlü¤ünü korumufltur. Mete Han, kendisinden çorak bir arazi parças›n› isteyen Tung-hulara, millete ait topra¤› baflkas›na vermeye yetkili olmad›¤›n› söyleyerek savafl açm›flt›r. Türklerde ülke, vatan anlay›fl› daima siyasi ba¤›ms›zl›k fikri ile beraber düflünülmüfltür. Nitekim ba¤›ms›zl›klar› sona erdi¤inde Türkler topraklar›n› kolayca terk edebiliyorlard›. 72 TAR‹H 5 Egemenlik (Erklik – hâkimiyet) Egemenlik; devletin emretme, icra etme, hak, yetki ve kudretine sahip olma durumudur. Bir baflka deyiflle, devletin siyasî otoritesinin kayna¤›d›r. Devlet kuruldu¤unda egemenlik gücü, devletin askerî, idarî ve siyasî kurumlar› arac›l›¤›yla yürütülmektedir. Belgeler, Türk egemenlik anlay›fl›n›n karizmatik anlay›fl oldu¤una yani, Türk hükümdarlar›na devlet idare etme hakk›n›n Tanr› taraf›ndan verildi¤ini belirtir. Tanr› vergisi kabul edilen siyasi iktidar kut kavram› ile ifade edilmifl, hükümdar›n flahs› ve ailesi kutlu say›lm›flt›r. Yani siyasi iktidar hakk›, di¤er insanlar aras›ndan seçilmifl hükümdara ve ailesine verilmifltir. Kut kavram› bir bak›ma ilâhî seçkinli¤in bir ifadesidir. Hükümdar, Tanr› irade etti¤i, kendisine kut yani devlet, baht ve iyi talih verdi¤i için hükümdard›r ve siyasî iktidara sahiptir. Türklerde hükümdar›n ailesine hanedan denilmifltir. Egemenlik anlay›fl›n›n bir sonucu olarak da hükümdarl›k bir aile miras› kabul edilmifltir. Tanr› ba¤›fl› olan kut’un kan yoluyla hükümdardan bütün erkek çocuklar›na geçti¤i düflünülmüfl, bundan dolay› da hanedan›n her üyesi tahtta hak iddia edebilmifltir. Hükümdar olmak için hanedan üyelerinin birbirleriyle yapt›klar› mücadelede, üstün gelerek tahta fiilen sahip olan›n gerçek kut ile donat›ld›¤›na inan›lm›flt›r. Türk devletlerinde egemenli¤in devam›, siyasî ve ekonomik devaml›l›¤a, ayn› zamanda adalet düzeninin ve güvenli¤in varl›¤›na ba¤l›yd›. Devletin bafl›ndaki hükümdar, hanedan›n di¤er üyelerini ülkenin çeflitli idarî bölümlerine gönderirdi. Orta Asya Türk devletlerinde, hakanlar genellikle ülkenin do¤usunda otururlar, bat›ya da aileden birini yabgu unvan›yla gönderirlerdi. Di¤er yörelere de idareci olarak ailenin di¤er fertleri atan›rd›. Türk devletlerinde egemenli¤i temsil eden bir tak›m semboller vard›r. En önemli egemenlik sembolleri; hükümdar›n kulland›¤› unvanlar, ad›na bast›rd›¤› para, devletin yönetildi¤i saray, taht (örgin), ota¤ (hakan çad›r›), tu¤, mühür, bayrak, davul, yay ve sorguç idi. Bu semboller sadece hükümdar taraf›ndan kullan›labilir, baflkalar› taraf›ndan kullan›lamazd›. Kullan›lmas› hükümdara isyan etme ile efl anlaml›yd›. Egemenlik nedir? Karizmatik egemenlik anlay›fl› ne demektir? Türklerde kut kavram› ile ne ifade edilmifltir? Türk devletlerinde hükümdar›n egemenlik sembolleri nelerdir? Hükümdar Türk devletlerinde egemenli¤in ve siyasî iktidar›n en baflta gelen unsuru hükümdard›. Türk hükümdarlar›; flanyü, ka¤an, hakan, han, yabgu, il teber, idi-kut ve erkin gibi unvanlar kullanm›fllard›r. Hükümdar olman›n kayna¤›n›n ilahî oldu¤unu daha önce görmüfltük. Ancak, Türk devletlerinin en zay›f yönü, veraset (mirasta hak sahibi olma) konusunun belli bir 73 TAR‹H 5 kurala ba¤lanmam›fl olmas›yd›. Kutlu hanedan soyundan olanlar hükümdar olabiliyordu. Tanr› taraf›ndan hakana verildi¤i düflünülen yönetme hakk› (kut), kan yoluyla babadan erkek çocuklara da geçiyor, bu da tüm çocuklara, taht üzerinde hak sa¤lad›¤›na inan›l›yordu. Tarih boyu hanedana mensup Türk hükümdarlar›n›n tahta ç›k›fl› bafll›ca dört flekilde gerçekleflmifltir: a) Hanedan üyeleri aras›ndaki siyasi ve askerî mücadeleyi kazanan hükümdar olarak tahta ç›k›yordu. Türk tarihinde, tahta ç›kmada en s›k rastlanan usul bu idi. Mücadele, kardeflle kardefl aras›nda olabilece¤i gibi amca ile ye¤en, baba ile o¤ul aras›nda da olabiliyordu. Türk kültüründe ana-babaya itaat esas olmakla birlikte hükümdar bunun d›fl›nda tutulmufltur. Babas›n› devirip taht› ele geçiren hiçbir Türk hükümdar›n› kamuoyu suçlamam›flt›r. b) Hükümdar›n rakipsiz aday olmas› kolayca tahta ç›kmas›n› sa¤l›yordu. c) Hükümdar›n tahta ç›kmas›ndaki di¤er flekil ise seçim usulü idi. Hükümdar ölünce, yüksek dereceli meclis (kengefl, toy, kurultay veya meflveret meclisi) toplan›r, hanedan üyelerinden birini hükümdar seçerdi. Meclis deste¤ini alan hanedan üyesi genellikle hükümdar olurdu. d) Hükümdar›n tahta ç›k›fl›nda uygulanan di¤er bir sistemde ekberiyet sistemi idi. Bu sistem uzun süre tart›fl›lm›fl, sonunda XVII. yüzy›l bafl›nda Osmanl› Devleti hükümdar› I. Ahmet (1603–1617), kardefl katli gelene¤ine son vererek ekber ve erfled (hanedan üyelerinin ekber; büyük olan›n›n erfled ise, en ak›ll› ve sa¤l›kl› olan›n›n hükümdar yap›lmas›) sistemini uygulam›flt›r. Belirtilen tahta ç›k›fl flekillerinin hepsi de Türk töresi çerçevesinde gerçeklefltirilmifltir. Türk örf hukuku da denilen Türk töresi, Türk devlet ve sosyal hayat›n› düzenleyen hukukî kurallar›n bütünü idi. Yaz›l› olmayan bu kurallar, Türk topluluklar›nda canl›l›¤›n› sürdürmüfl ve vazgeçilmez olmufltur. Türk töresinin vazgeçilmez prensipleri aras›nda; adalet, iyilik, eflitlik, güzel ahlâk, haks›zl›¤a karfl› durmak, tüm insanlara karfl› merhametli olmak ve tolerans say›labilir. Türk hükümdar› görünüflte, yapt›klar›ndan ancak Tanr›’ya karfl› sorumlu idi. Fakat hükümdar›n töreye ayk›r› hareket etmesi de zordu. Töreye ayk›r› hareket eden hükümdar Türk toplumunca Tanr›’n›n kut’u ondan geri ald›¤› inanc›yla, tahttan indirilirdi. Görüldü¤ü gibi Türk töresi, Türk varl›¤›n› tamamen kuflatm›flt›. Bu yüzden eski inan›flta “‹l gider, töre kal›r” denilerek, törenin devletten bile önde geldi¤i vurgulanm›flt›r. Türk devletinin bafl›nda bulunan hükümdarda birtak›m özelliklerin de bulunmas› gerekiyordu. Bu özellikler; bilgelik (ak›ll›l›k), alplik (cesaret ve kahramanl›k), erdemlilik ve âdillik idi. Bu de¤erlere sahip olan hükümdar, halk›n›n hak ve hukukunu gözeterek huzur ve sükûnu sa¤lard›. Göktürk Kitabeleri’nde belirtildi¤i gibi, Türk hükümdarlar›n›n görevleri flunlard›r: “Tebaa (halk) aç ise doyurmak, ç›plak ise giydirmek, say›ca az ise ço¤altmak, halk› refah içinde yaflatmak, töreyi (kanunlar›) düzenleyip uygulayarak, mali istikrar›, dirlik ve düzenli¤i sa¤lamak, adaleti temin etmekti.” 74 TAR‹H 5 Orta Asya Türk hükümdarlar› kendilerini sadece Türklerin de¤il, bütün insanl›¤›n hükümdar› kabul ediyorlard›. Büyük Hun hükümdarlar›n›n ald›¤› tanhu veya flanyü unvanlar› “sonsuz genifllik ve yücelik” anlam›na geliyordu. Bu unvandan kas›t, hükümdar›n yerdeki ve gökteki tüm canl›lara hükmetmesi idi. Göktürk Kitabeleri’nde de Türk hükümdar›, dünya hükümdar› olarak kabul edilmifltir. Dünyan›n tek bir elden yönetilebilece¤i ve bunun Türk idaresi alt›nda olaca¤› fikri, Türk tarihinin bafllang›c›ndan beri vard›r. Bunu baz› tarih araflt›rmac›lar› “Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi (Düflüncesi)” diye ifade etmifltir. Selçuklu ve Osmanl› dönemlerinde de varl›¤›n› koruyan bu düflünce, sadece Türklere has bir düflünce de¤il, tarihten günümüze kadar kurulan ve çok güçlenen bütün devletlerde Dünya’y› (Roma ‹mparatorlu¤u, Büyük ‹skender Devleti, ‹ngiltere, Fransa, Almanya, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birli¤i, ABD vb. gibi) tek elden yönetme fikri vard›r. Türk hükümdarlar› hangi unvanlar› kullanm›fllard›r? Türk devletlerinde hükümdar›n tahta ç›k›fl› s›ras›nda ençok uygulanan usül hangisidir? Türk töresi nedir? Türk hükümdarlar›nda bulunmas› gereken özellikler nelerdir? Hatun (Katun) Türk devletlerinde hükümdar›n efline hatun denirdi. Hükümdar›n en baflta gelen yard›mc›lar›ndan biri eflleri idi. Devlet yönetiminde de söz sahibi olan hatun, gerekti¤inde devlet baflkanl›¤› yapar, elçileri kabul eder ve devlet meclisine kat›labilirdi. Hatta baz› hükümdar fermanlar›na bile imza att›klar› olurdu. Türk hükümdarlar› Çinli prenseslerle siyasî evlilikler yapm›fllarsa da, ancak o¤ullar› hükümdar olan ilk efller (hatunlar) ise genellikle Türklerden seçilmifltir. Meclis ve Hükümet Türk devletlerinde, devlet ifllerinin görüflülüp karara ba¤land›¤› meclise “toy”, “kurultay” veya “kengefl” ad› verilmifltir. Bu meclisler, y›l›n belli zamanlar›nda toplan›rlar ve devletin ana meselelerini görüflürlerdi. Hakan, meclisin tabiî baflkan›yd›. Hakan›n kat›lmad›¤› zamanlarda meclise ayguc› denilen vezir baflkanl›k ederdi. Ayguc›; bu günkü baflbakan seviyesindeki kifli olup hükümdar ad›na faaliyette bulunur, gerekti¤inde ona hesap verir ve muntazam olarak da hükümdarla görüflebilirdi. Meclise asker-sivil bütün devlet adamlar›, boy beyleri, ba¤l› bulunan çeflitli kavimlerin yöneticileri ve hükümdar eflleri kat›l›rd›. Meclis, genellikle hükümdarlar›n ölümlerinden sonra, savafl ve bar›fl kararlar›n›n al›naca¤› zamanlarda ve millî felaketlerde toplan›r, en üst düzeyde kararlar al›rd›. Meclislerin yan› s›ra siyasî teflkilatlanman›n en önemli kurumu hükümet (Ayuki) idi. Hükümet, hükümdar›n emirlerini ve meclisin kararlar›n› uygular, icraat yapard›. Hükümetin, her biri de¤iflik ifllerde görevli üyelerine buyruk (bakan) deniliyordu. Tamgac›lar ise, devletin çok önem verdi¤i d›fl siyaset ifllerini yürüten görevlilerdi. 75 TAR‹H 5 Bunlardan baflka, ülkenin denetim ve vergi iflleriyle ilgilenen tudun unvanl› görevlileri de vard›. Türk devlet yönetimindeki meclislerin görevleri nelerdir? ‹kili Teflkilat Türklerde ilk devlet teflkilat›, Asya Hun Devleti hükümdar› Mete Han taraf›ndan yap›lm›flt›r. Ülke sa¤-sol, do¤u-bat› fleklinde ikiye ayr›larak yönetilmifltir. Bu ikili teflkilat›n kayna¤›, Türklerin Gök Tanr› inanc›yla ilgili idi. Güneflin do¤du¤u taraf kutsal say›ld›¤› için yönetimde do¤u bölgesi bat›ya göre üstün kabul edilmifltir. Bu anlay›flla hakan ülkenin do¤u kanad›nda otururdu. Bat› kanad›n› ise yabgu unvan›yla hükümdar›n kardefli yönetirdi. Yabgu, iç ifllerinde serbest, d›fl ifllerinde ise büyük hakana ba¤l› idi. Hükümdar çocuklar› olan tiginler, devleti yönetme konusunda deneyim kazanmalar› için ülkenin çeflitli yerlerine flad unvan›yla yönetici olarak gönderilirlerdi. Bu mevkilerin yan› s›ra; inal, inanç, tarkan, ba¤a, tudun, çor, külü¤, çavufl, apa, ataman gibi unvanlar tafl›yan devlet görevlileri vard› ki, bu unvanlar› tafl›yanlar genellikle asker flah›slard›. Yabgu ve tigin kimlere verilen unvanlard›r? 3 – ORDU ‹lk Türk Devletlerinde Ordunun Yeri ve Önemi ‹lk Türk devletleri askerî temeller üzerine kurulmufllard›. Bu nedenle, sosyal hayatta ve devlet teflkilat›nda askerî bir disiplin egemendi. Türklerin tarihte güçlü ve büyük devletler kurmalar›n›n nedenlerinden birisi de disiplinli ve güçlü ordulara sahip olmalar› idi. Bozk›r›n güç yaflam koflullar›, Türkleri dayan›kl› ve mücadeleci bir millet haline getirmiflti. Bafllang›çta askerlik, Türlerde özel bir meslek olmay›p, kad›nlar da dâhil herkes savafl sanat›n› bilir, gerekti¤inde kendi beylerinin komutas›nda orduya kat›l›rlard›. Türk halk›n›n gerekti¤inde ordusunun yan›nda yer almas›, tarihin her devrinde mevcut olmufltur. Bu bak›mdan Türk toplumu ordu-millet deyimi ile nitelendirilmifltir. Bu düflünce günümüzde hâlâ bütün canl›l›¤› ile devam etmektedir. ‹lk düzenli Türk ordusu, büyük Türk hakan› Mete taraf›ndan kurulmufltur. Bu yüzden, Mete’nin tahta ç›k›fl tarihi olan MÖ 209 y›l› Türk Kara Kuvvetleri’nin kurulufl tarihi olarak kabul edilmektedir. Orta Asya Türk devletlerinde, ordunun dayand›¤› temel kaynak halk idi. Gerek Mete Han’›n kendine ait daimî muhaf›zlar›, gerekse savafllar s›ras›nda toparlanan askerlerin tamam›na yak›n› Türklerden olufluyordu. Orta Asya Türk ordu yap›s›ndaki iki temel unsur teflkilat ve teçhizat idi: 76 TAR‹H 5 Ordu Teflkilat› Büyük Hun ve Avrupa Hun devletlerinde ordu en baflta sa¤-sol kavramlar›yla ikiye ayr›l›yordu. Sa¤ ve sol kanatlar 24 ana k›s›ml› sisteme göre yap›land›r›lm›flt›. 24 rakam› Hunlar›n dayand›¤› boylar›n say›s› idi. ‹lk Türk devletlerinde ordu, 10’lu sisteme göre teflkilatlanm›flt›r. Buna göre en büyük birlik on bin kifliden olufluyordu ki, bu birli¤e Tabgaçlar, Göktürkler ve Uygurlar tümen ad›n› vermifllerdir. Tümenler binlere, yüzlere ve onlara ayr›l›yordu. Bu birliklerin bafl›nda tümenbafl›, binbafl›, yüzbafl› ve onbafl› rütbelerini tafl›yan komutanlar› vard›. Bunlardan baflka Türk ordusunda kül, çor, apa, tarkan ve flad gibi komutanlar da bulunuyordu. On’lu sistem, Türk ordusunun rahat ve h›zl› bir flekilde hareket etmesine ve ani bask›nlarla düflmana sald›rmas›na uygun bir sistemdi. Boy beyleri, bar›fl zamanlar›nda kendi bölgelerini yönetir, savafl zaman›nda ise askerleri ile ka¤an›n ordusuna kat›l›rlard›. Böylece boy beyleri, askerleri ile ka¤an› destekleyerek onun komutas› alt›ndaki ordunun bir parças› olurlard›. ‹lk Türk devletleri ordular›nda bugünkü flâma ve sancaklar›n benzeri at kuyru¤undan yap›lm›fl tu¤lar kullan›yorlard›. Hakan›n tu¤unun tepesinde bir kurt bafl› bulunurdu. Komutan ve beylere hakan taraf›ndan verilen tu¤lar›n say›s› da ayn› zamanda onlar›n rütbelerini gösterirdi. Türklerdeki bu ordu düzeni, göç eden Türkler arac›l›¤› ile Avrupa’ya da geçmifltir. Türk ordu teflkilat› ve donan›m›, Romal›lardan Ruslara, Mo¤ollardan Çinlilere kadar pek çok ulusça taklit edilmifltir. = Flâma: ‹flaret olarak ya da çeflitli amaçlarla kullan›lan küçük bayrak Sancak: Bayrak. Genellikle askerî birliklere verilen yaz› ifllemeli, kenarlar› saçakl› ve gönderli bayrak. Teçhizat (Askerî Vas›talar) Türk ordusunun temelinde disiplin vard›. Türkler çocuklar›na küçük yafltan itibaren ata binmeyi, k›l›ç kullanmay› ve ok atmay› ö¤reterek asker gibi yetifltirirlerdi. Türk askerlik sistemi içersinde at en önemli vas›ta idi. At, Türklerin günlük yaflant›s›nda oldu¤u kadar, askerlikte de vazgeçilmez bir unsurdu. Türkler at sayesinde her türlü savafl manevras›n› ve takti¤ini en iyi flekilde uygulam›fllard›r. Bu nedenle Türkler insan, at ve silah ö¤elerini uyumlu ve etkili bir flekilde kullanarak büyük askerî baflar›lar kazanm›fllard›r. Kaynaklara göre, Orta Asya’da bir Türk at› tipi do¤mufltur ki, bu at›n bafl› ve kulaklar› küçük, gö¤sü ve sa¤r›lar› kuvvetli idi. Gür ve uzun yeleli olan bu at›n genel yap›s› küçüktü. Türk at› ayn› zamanda süratli ve son derece dayan›kl› idi. ‹lk Türk devletleri, ordular›n›n atl› birliklerden oluflmas›ndan dolay› genellikle hafif silâhlar kullanm›fllard›r. Bu silâhlar tek bir askerin tafl›yabilece¤i a¤›rl›kta idi. Kullan›lan silâhlar ise baflta ok ve yay olmak üzere k›l›ç, kalkan, karg›, m›zrak, süngü, hançer ve b›çak idi. Türklerin keskin k›l›çlar›, ›sl›k çalan oklar› ve kavisli yaylar› ünlü idi. Silâhlar›n› kendileri imal eden Türkler, at üstünde giderken bile çok iyi ok atabiliyorlard›. 77 TAR‹H 5 Türk Ordusunda Strateji ve Taktik Strateji; millî politikan›n gayelerini gerçeklefltirmek için, silâhl› kuvvetler ve ikmal maddeleri gibi askerî vas›talar› da¤›tma ve kullanma sanat›d›r. Bir baflka ifade ile orduyu bafllang›çtan savafl durumuna getirme faaliyetidir. Taktik ise; düflman karfl›s›nda askerî k›talar› en verimli flekilde kullanma bilim ve sanat›d›r. Tamam› atl› birliklerden oluflan Türk ordusu, h›zl› manevra yetene¤ine sahipti. Bask›n fleklinde yap›lan sald›r›larla düflman üzerinde büyük flaflk›nl›k yarat›l›r, düflmana en fliddetli darbeyi de keskin okçular vururdu. Bir bölgeyi almak isteyen Türkler, önce keflif seferleri, arkas›ndan da y›pratma savafllar› yaparlard›. Düflman sald›r›lar›ndan korunmak amac›yla s›n›r boylar›nda belirli genifllikte bofl alanlar b›rak›l›rd›. Ani bir düflman sald›r›s›na karfl› gözcü ve öncü askerî birlikler, daima haz›rda bekletilirdi. Türk ordusunun iki önemli savafl takti¤i vard› ki bunlar sahte ricat (sahte geri çekilme) ve pusu kurma idi. Türklerin uzun y›llar baflar›yla uygulad›klar› sahte ricata Turan takti¤i, baz› kaynaklarda da kurt kapan› ad› da verilmifltir. Buna göre; merkezdeki kuvvetler düflmana karfl› sald›r›ya geçtikten k›sa bir süre sonra yenilmifl gibi yaparak geri çekilirdi. Bu yenilgiye inanan düflman birlikleri de geri çekilen Türk askerini takibe geçerdi. Yar›m ay biçiminde pusuda bekleyen Türk süvari birlikleri, düflman›n tam pusu içine girmesiyle harekete geçer ve düflman çember içine al›narak imha edilirdi. Bu taktik; 1071 Malazgirt, 1396 Ni¤bolu, 1526 Mohaç ve en son olarak da 26 A¤ustos 1922’de Atatürk taraf›ndan Büyük Taarruz’da baflar›yla uygulanm›flt›r. Türk ordusu, sahip oldu¤u üstün özellikleri ve geliflmifl silâhlar›yla, Çin baflta olmak üzere Mo¤ol, ‹ran, Bizans ve Roma üzerinde etkili olmufllar, bu devletler kendi ordular›n› olufltururken, Türk ordular›n› örnek almaya çal›flm›fllard›r. Orta Asya Türk devletlerinde ordunun dayand›¤› güç nedir? Sahte ricat ve Turan Takti¤i nedir? Orta Asya Türk ordular›nda kullan›lan silâhlar hangileridir? Strateji nedir? 4- D‹N VE ‹NANIfi ‹lk Türk devletlerinde Türk halk›, dinî bir toplum olmay›p daha çok siyasî bir karaktere sahipti. Bu nedenle Türk toplumunda din adamlar›, yerleflik kültürlerdekilerden farkl› olarak ayr› bir s›n›f oluflturmam›flt›. Türklerin etkilendi¤i en önemli inançlardan birisi fiamanizm idi. fiamanizm, bir din olmay›p daha çok büyü ve gizli güçlere inanma fleklinde ortaya ç›km›flt›r. fiamanl›k temelde; ruhlara, cinlere, perilere emir ve kumanda ederek gelecekten haber verme düflüncesi olan bir sihir fleklinde ifade edilebilir. Bu inanç sadece eski Türk topluluklar›nda de¤il, Alaska, Asya, Kuzey Amerika, Amazon bölgesi, Afrika, Avustralya ve Kutup bölgeleri gibi dünyan›n çeflitli yerlerinde de varl›¤› bilinen bir kültürdür. Bu inanc›n temsilcilerine flaman ya da kam ad› verilmifltir. fiamanl›kta flifa vericilik esast›r. fiamanlar, fiamanizm ile 78 TAR‹H 5 ilgili ayinleri ve törenleri yönetirlerdi. Ruhlarla insanlar aras›nda arac›l›k yapt›klar›ndan dolay› flamanlar insanlar aras›nda korku ve sayg› uyand›r›rlard›. Fakat Türklerde fiamanizm’in varl›¤› hakk›nda herhangi bir yaz›l› belge yoktur. Ancak günümüzde Altay Türkleri taraf›ndan flaman manas›nda kullan›lan kam sözcü¤ü, V. yüzy›ldan beri yaflamaktad›r. Türklerde Totem ‹nanc› Totem; klan denilen küçük ilkel topluluklarca dokunulmazl›¤›na ve kutsal say›ld›¤›na inan›lan baz› canl›lard›r. Bu topluluklar, soylar›n›n totem kabul ettikleri canl›dan geldi¤ine inan›rlard›. Ancak Türklerde bu flekilde bir totem inanc› yoktu. Sadece, bozk›r›n vahfli ve ehlilefltirilemeyen hayvan› olan kurdun, Türk inan›fllar› içinde kutsal bir varl›k olarak görüldü¤ünü bilmekteyiz. Fakat kurda tap›nma olay› Türklerde söz konusu de¤ildir. Genel olarak eski Türklerin dinî inançlar›n› üç grupta toplamak mümkündür: a) Tabiat Kuvvetlerine ‹nanma Eski Türkler da¤, tepe, kaya, ›rmak, vadi, a¤aç, orman, göl, günefl, ay ve y›ld›z gibi varl›klarda bir tak›m gizli güçlerin oldu¤una inan›yorlard›. Do¤ada bulunan bu ruhlara idik yer-su (Kutsal yer-su) ismini vermifllerdi. Türkler ruhlar› iyi ve kötü olmak üzere ikiye ay›r›yorlard›. Türkler ayr›ca, ya¤mur ya¤d›rmak, rüzgâr estirmek için sihirli oldu¤una inan›lan yada tafl›’n› da kullanm›fllar ve kutsal saym›fllard›r. Hunlar, Göktürkler ve Uygurlar, y›l›n belirli aylar›nda baflta hakan olmak üzere, tüm yöneticiler ve halk, kutsal say›lan ata ma¤aras›nda Gök- Tanr›’ya, atalara ve kutsal ruhlara at ve koyun kurban ederlerdi. Türkler, ölen kifli ad›na yu¤ ad› verilen cenaze töreni yaparlard›. Bu törende ölen kifli için yas tutulur, ölünün bulundu¤u çad›r›n etraf›nda atlarla dolafl›l›r, at ve koyun kurban edilerek ziyafetler düzenlenirdi. Göktürkler, cenaze töreni için yaprak dökümünü (sonbahar) ya da a¤açlar›n yapraklanmas›n› (ilkbahar) beklerlerdi. Bu bekleyifl s›ras›nda kurgan ad› verilen mezarlar haz›rlan›rd›. Bu süre içerisinde cesedin bozulmamas› için ölüler mumyalan›rd›. Mezar›n yan›na, ölen kiflinin hayatta iken öldürdü¤ü düflmanlar›n, tafltan kabaca yontulmufl tasvirleri dikilirdi. Bu tafllara balbal denirdi. Öldükten sonra, ölen kiflinin dünyadaki gibi ayn› hayat fleklini öbür dünyada da yaflayaca¤› inan›fl›ndan dolay› ölen kifli ile birlikte ona ait olan at›, silâhlar›, sevdi¤i eflyalar› da gömülürdü. b) Atalar Kültü Eski Türklerde ölmüfl büyükler ve atalara ait hat›ralar kutsal say›l›rd›. Baba ve genellikle atalar›n öldükten sonra ruhlar› arac›l›¤› ile aile bireylerini korumaya devam ettiklerine inan›rlar, bu nedenle de onlara karfl› duyduklar› minnet hissi ile atalara kurbanlar keserlerdi. En de¤erli kurban at idi. Atalara ait hat›ralara verilen önem, mezarlara yap›lan sald›r›lar›n a¤›r bir flekilde cezaland›r›lmas›ndan da anlafl›lmaktad›r. Attila’n›n ç›kt›¤› I.Balkan Seferi’nin nedenlerinden biri olarak, Hun hükümdar ailesi 79 TAR‹H 5 mezarlar›n›n, Bizans’›n Margos piskoposu taraf›ndan aç›larak soyulmufl olmas› gösterilmektedir. Bu harekete sebep, Türklerin ölülerini silâhlar› ve k›ymetli eflyalar› ile birlikte gömmeleri idi. Çünkü Türkler, ölümden sonra ikinci bir hayat›n varl›¤›na ve ruhlar›n ölümsüz olduklar›na inan›rlard›. Ailenin kurucusu ve koruyucusuna gösterilen bu sayg› ve minnet hissi ‹slami devirde biraz de¤iflerek devam etmifltir. Nitekim sultanlar›n tahta ç›kt›klar›nda, atalar›n›n mezarlar›n› ziyaret etmeleri bu âdetin bir devam› say›lm›flt›r. c) Gök Tanr› ‹nanc› (Dini) Türklerin as›l dini Gök Tanr› inanc› idi. Orhun Kitabeleri’nde de belirtildi¤i gibi bütün kâinat› yaratan Gök Tanr› idi. Türk hükümdarlar›na kut verip, iktidar sahibi yapt›¤›na inan›lan güç de Gök Tanr› idi. Bugünkü Tanr› sözcü¤ü, Orhun Kitabeleri’nde Tengri veya Tengiri biçiminde geçmektedir. Bu sözcük, baz› söyleyifl farkl›l›klar›yla hemen hemen bütün Türk lehçelerinde kullan›lm›flt›r. Türk inan›fl›na göre gök ve yer yedifler kat yarat›lm›flt›. Tanr› gö¤ün son kat›nda otururdu. Yerin ve gö¤ün ortas›nda insanlar ve di¤er canl›lar yaflard›. Tanr›dan baflka kutsal olan fleylerde vard›, ama bunlar Tanr› de¤ildi, Tanr› tekti. Türkler için Gök Tanr› çok önemli idi. Çünkü onlara güç verdi¤ine, onlar› zafere ulaflt›rd›¤›na ve millete hayat verdi¤ine inan›rlard›. Nitekim Asya Hun Hükümdar› Mete Han, MÖ 176 y›l›nda Çin imparatoruna gönderdi¤i bir mektupta, kendisinin Tanr› taraf›ndan tahta ç›kar›ld›¤›n› belirterek, askerî zaferlerini Gök Tanr›’n›n yard›m›yla kazand›¤›n› belirtmifltir. Gök Tanr› inanc›na göre Gök Tanr›; can veren, yaflatan ve öldüren, insanlara yol gösteren, insanlar›n varl›klar›na hükmeden, cezaland›ran ve mükâfatland›rand›r. Gök Tanr›’n›n iste¤i ile hakan tahta geçmifltir. Tanr›, hakan›n emirlerine uymayanlar› cezaland›r›rd›. Kut’a lay›k olmayanlardan verdi¤i, ba¤›fllad›¤› kutu geri al›rd›. Türklerde güçlü bir ahiret inanc› vard›. ‹yi insanlar›n uçma¤ denilen cennete, kötü insanlar›nda tamu denilen cehenneme gittiklerine inan›rlard›. Gök Tanr› inanc›nda din adamlar›na kam ad› verilirdi. Kamlar halk içinde sayg› görürlerdi. Ancak din adamlar› imtiyazl› bir s›n›f halinde de¤illerdi, devlet yönetiminde de rol almazlard›. Gök Tanr› dinindeki tek tanr› inanc›, gelecekte Türklerin ‹slâm dinine girmelerini kolaylaflt›ran önemli bir neden olmufltur. Türklerin Kabul Ettikleri Di¤er Dinler Tarihin çeflitli dönemlerinde Orta Asya’dan göç eden Türkler çeflitli bölgelerde, de¤iflik kültür ve medeniyetlerle karfl›laflarak etkileflim içinde bulunmufllard›r. Bu etkileflimin sonucunda da çeflitli dinlerle tan›flm›fllard›r. ‹lk Türkler aras›nda en yayg›n inanç Gök Tanr› dini olmakla birlikte, Çin’de devlet kuran Tabgaçlar Budizm’in etkisinde kalarak ulusal kimliklerini yitirmifllerdir. Uygurlar, Budizm, Mani ve Hristiyanl›k dinlerini benimserken, Macarlar, Bulgarlar, Peçenekler, Tuna Bulgarlar› ve Kumanlarda Hristiyanl›¤› kabul etmifllerdir. Hazar halk› aras›nda ise Musevîlik, Hristiyanl›k ve ‹slamiyet yay›l›rken, ‹til Bulgarlar› da ‹slamiyet’i seçmifllerdir. Bu devletler içinde dinî hoflgörüye daha fazla sahip olan devletler Uygurlar ve Hazarlard›. Ancak, bu dinlerin hiçbiri ‹slamiyet kadar 80 TAR‹H 5 Türkler aras›nda yay›lmam›fl ve etkili olmam›flt›r. ‹slamiyet d›fl›ndaki dinleri benimseyen Türk boylar›, bulunduklar› co¤rafyada az›nl›k olman›n da etkisiyle bir süre sonra Türklük özelliklerini kaybetmifllerdir. Gök Tanr› dininden ‹slamiyet’e geçenler ise benlik ve kimliklerini korumufllard›r. Bunda Gök Tanr› diniyle ‹slam dini aras›ndaki benzerlikler ve ‹slam dininin Türk karakterine uygunlu¤u etkili olmufltur. fiamanizm ne demektedir? Totem ne demektir? Balbal, ucma¤, tamu, kam terimlerini tan›mlay›n›z. Türkler, Gök Tanr› dininden baflka hangi dinleri kabul etmifllerdir? 5- HUKUK Hukuk, kifliler aras›ndaki iliflkileri düzenleyen kurallard›r. Orta Asya Türk devletlerinde ve toplumunda, sosyal hayat› düzenleyici hukuk kurallar›na dair özel bir belge yoktur. Bu yüzden hukuk konusu ile ilgili bilgileri Çin y›ll›klar› ve Orhun Kitabeleri’nden ö¤renmekteyiz. Töre, yaflanan hayat›n zaman içerisinde sosyal ve hukukî yönden de¤er kazanm›fl ve benimsenmifl davran›fllar›ndan oluflan ve herkesin uymak zorunda oldu¤u kurallar bütünüdür. Yaz›l› olmayan bu hukuk kurallar› toplum düzenini sa¤layan ana prensiplerdi. Her konuda törenin ne oldu¤unu küçükler büyüklerden ö¤renerek yetiflirlerdi. Dolay›s›yla araflt›rmac›lar Türk töresini, Türk örf hukuku olarak da isimlendirmifllerdir. Törenin de¤iflmeyen hükümleri adalet, iyilik ve eflitlikti. Devlet hayat›nda, aile içinde ve günlük hayatta törenin d›fl›na ç›k›lmazd›. Töreye uymamak en büyük suç say›l›rd›. Hükümdar da töreye uymak zorunda idi. Türk devletlerinde, sosyal düzeni sa¤lamada önemli yeri olan mahkemeler vard›. Mahkemenin bafl›nda bulunan kiflilere yargan (hâkim) denilirdi. Bu mahkemeler adi suçlara bakard›. Ka¤an’›n baflkanl›k etti¤i mahkemeye ise yargu (yüksek devlet mahkemesi) denilirdi. Bu mahkemede siyasî suçlara bakard›. Türk töresi oldukça sert ve kesin hükümleri kaps›yordu. Cezalar› a¤›rd›. Türk töresinde h›rs›zl›k yapma, adam öldürme, ›rza geçme suçlar›n›n cezas› çok kat› idi ve tavizsiz uygulan›rd›. H›rs›zlara çald›¤› mal›n (eflyan›n ) on kat› ödetilirdi. Daha hafif suç iflleyenler ise on güne kadar hapis cezas›na çarpt›r›l›rlard›. Suçlular›n bizzat devlet taraf›ndan cezaland›r›lmas› toplumda kan davas› gelene¤inin ortaya ç›kmas›n› engellemifltir. Eski Türklerde genellikle tek efllilik mevcuttu. Miras hukukuna göre topraklar en küçük erkek çocu¤a, tafl›nabilir mallar ise di¤er o¤ullara verilirdi. Uygurlar döneminde ticari iliflkilerin geliflmesi ile kifliler aras›ndaki anlaflmazl›klar› çözümleyecek kurallar›n yaz›l› hale getirilmesi ihtiyac› ortaya ç›kt›. Türk hukuku ilk kez Uygurlar taraf›ndan yaz›l› hâle getirilmifltir. ‹slamiyet’in kabulünden sonra, Türk hukuku de¤iflikliklere u¤ram›flt›r. Töreye dayal› örfî hukukla beraber ‹slam hukuku da benimsenmifltir. 81 TAR‹H 5 Hukuk ne demektir? Türk töresi nedir? Ya rgan ve yargu ne demektir? ‹lk Türk yaz›l› hukuk belgeleri hangi döneme aittir? 6- YAZI, D‹L ve EDEB‹YAT Yaz›; düflüncenin harf denilen flekillerle ifade edilmesidir. Türkler tarih boyunca Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin alfabelerini kullanm›fllard›r. Bu alfabelerden Göktürk ve Uygur alfabeleri Türklerin millî alfabeleridir: Göktürk (Orhun ) Alfabesi; Türklerin en eski millî alfabesidir. Göktürk yaz›s›nda 4’ü sesli, 34’ü sessiz olmak üzere 38 harf bulunmaktad›r. Bu alfabede yaz› sa¤dan sola do¤ru yaz›l›r ve kelimeler, aralar›na, üst üste iki nokta konarak birbirinden ayr›l›rd›. Göktürk yaz›s›na ilk olarak Orhun nehri dolaylar›nda bulunan yaz›tlarda rastland›¤› için Orhun Alfabesi de denilmifltir. Bu alfabe X. yüzy›la kadar ufak de¤iflikliklerle K›rg›zlar, Bulgarlar, Hazarlar ve Peçenekler taraf›ndan da kullan›lm›flt›r. Göktürk alfabesiyle yaz›lm›fl en önemli eser Türk edebiyat›n›n ilk yaz›l› eseri olan Göktürk Kitabeleri’dir. Bu kitabelerin en önemlileri Kültigin, Bilge Ka¤an ve Tonyukuk ad›na yaz›lanlar›d›r. Göktürk Kitabeleri’nde kullan›lan geliflmifl alfabe, Türklerin çok daha önceleri yaz›y› kulland›klar› fikrini kuvvetlendirmifltir. Nitekim yap›lan son araflt›rmalar da bu fikri destekler niteliktedir. Is›k Göl civar›nda MÖ V. ve VI. yüzy›llar aras›na ait oldu¤u tespit edilen Esik Kurgan›’nda gümüfl bir kepçe bulunmufltur. Bulunan bu kepçenin üzerindeki yaz›n›n Göktürk alfabesiyle yaz›lm›fl oldu¤u anlafl›lm›flt›r. Uygur Alfabesi; Türklerin ikinci millî alfabesidir. Bu alfabe So¤d alfabesinden al›n›p, baz› ilave ve de¤ifliklikler yap›larak ortaya ç›kar›lm›flt›r. Uygur alfabesi 3’ü sesli 15’i sesiz olmak üzere 18 harften oluflmaktad›r. Bu alfabede yaz› sa¤dan sola do¤ru yaz›l›rd›. Harfler kelimenin bafl›nda, ortas›nda ve sonunda de¤iflik flekiller al›rd›. Harfler, özellikle ince yaz›ld›¤› zaman, belirgin olmad›¤›ndan bu yaz›n›n yaz›lmas› kolay, fakat okunmas› zordu. Bu alfabe VIII. yüzy›l›n ilk yar›s›ndan XV. yüzy›l›n sonlar›na kadar pek çok Türk devleti taraf›ndan kullan›lm›flt›r. Hatta Osmanl› saray›nda Fatih Sultan Mehmet zaman›nda dahi kullan›lm›flt›r. Uygurlar, XIII. yüzy›lda Mo¤ol egemenli¤ine girmelerinden sonra Uygur alfabesi, uzun bir süre Mo¤ollar›n resmî yaz›s› olmufltur. Uygurlar Avrupal›lardan yüzy›llar önce k⤛t yapmas›n› biliyorlard›. Bu yüzden Uygurlar yaz›lar›n› k⤛t üzerine yazm›fllard›r. Ayr›ca hareketli harf sistemine dayanan matbaay› da Uygurlar›n buldu¤u, bas›lan Uygurca kitaplar›n çoklu¤undan anlafl›lmaktad›r. Uygurlar, Çin ve Hint eserlerinin pek ço¤unu Türkçeye çevirmifllerdir. Bunun yan›nda kendileri de çok say›da yaz›l› eser meydana getirmifllerdir. Uygurlar döneminden kalan en önemli eserlerden biri olan Altun Yaruk, Çinceden Uygur Türkçesine çeviridir. Bu eserde Buda dinine ait dinî-ahlâkî konular ifllenmektedir. Yine Sekiz Yükmek ve ‹ki Kardefl Hikâyesi de en ünlü Uygur metinleri aras›ndad›r. 82 TAR‹H 5 Türklerin tarih boyunca kulland›klar› alfabeler hangileridir? Ünlü Uygur metinlerinin isimleri nelerdir? Dil Orta Asya’da Türk diye nitelenen kavimlerin en önemli ortak yönü dil, yani Türkçe idi. Önceleri çeflitli Türk boylar› de¤iflik adlarla an›l›rd›. VI. yüzy›ldan itibaren bu boylara genel olarak Türk denmesinin birinci dayana¤› konufltuklar› dil yani Türk dili idi. Böylece boylar, konuflmalar› sayesinde tek bir millet olduklar›n› anlay›p, birlikte yaflamaya bafllam›fllard›r. Türk dilinin tarihi, milletimizin tarihi kadar eskidir. Türkçe Ural-Altay dil ailesinin Altay grubu içinde yer al›r. Altay dilleri aras›nda Türkçe ile birlikte Mo¤ol, Mançur ve Kore dilleri de vard›r. Türkçenin ilk dönemlerine ait yaz›l› belge olmad›¤› için, Türk dilinin ilk dönemleri hakk›nda aç›k ve kesin bilgilere sahip de¤iliz. Ancak, Orhun Kitabeleri’ndeki ifade ve kelime zenginli¤ine bak›larak, Türkçenin varl›¤› çok eski zamanlara götürülmektedir. Edebiyat Edebiyat; duygu, düflünce ve hayallerin söz ve yaz› halinde etkili bir flekilde anlat›lmas› sanat›d›r. Türk dilinin edebiyat ürünlerini sözlü ve yaz›l› olmak üzere iki grupta inceleyebiliriz: Sözlü Türk Edebiyat› Türk dilinin edebiyat olarak ilk örnekleri sözlüdür. Halk dilindeki destan ve efsaneler sözlü edebiyat›n en önemli örnekleridir. Destan ve efsaneler bir milletin fikir ve düflünce tarihidir. Destan ve efsanelerde genellikle Türklerin düflünce ve inançlar›, millî kahramanl›klar› anlat›lmaktad›r. Orta Asya Türklerinin en önemli destanlar›; Saka Türklerinin Alp Er Tunga ve fiu, Hun Türklerinin O¤uz Ka¤an, Göktürklerin Bozkurt ve Ergenekon, Uygurlar›n Türeyifl ve Göç, K›rg›zlar›n da Manas destanlar›d›r. Bu destanlar eski Türklerde canl› bir halk edebiyat›n›n varl›¤›n› ortaya koymaktad›r. Dede Korkut Hikâyeleri de yaz›l› hale gelmeden önce sözlü edebiyat ürünlerindendi. Sav, kofluk ve sagular da Türk edebiyat›n›n sözlü ürünleri aras›ndad›r. Türkler, ölüm törenleri dedi¤imiz yu¤ merasimlerinde matem fliirleri söylemifllerdir. Bu fliirlerden halka hizmet eden, halk›n de¤er verdi¤i üstün komutan ve hükümdarlar için söylenenlerine sagu denilmifltir. Buna örnek olarak Saka Türklerinin hükümdar› olan Alp Er Tunga’n›n ölümünden sonra ona söylenen saguyu verebiliriz. Kofluklar ise flölenlerde kopuz (halk flairlerinin çald›¤› saz) eflli¤inde söylenip çal›nan aflk ve tabiat konular›n› iflleyen manzum (naz›m ifade flekli ile ölçülü ve uyakl› biçimde yaz›lm›fl eser) eserlerdir. Savlar da atasözleridir. Bunlardan baflka baz› Bizans kaynaklar›, Hunlar›n kendilerine özgü halk türküleri söylediklerini yazmaktad›r. 83 TAR‹H 5 Yaz›l› Türk Edebiyat› Türk edebiyat›n›n bilinen ilk yaz›l› örnekleri VI. yüzy›la ait Güney Sibirya’da Talas Nehri havzas›nda ve Yedisu bölgesinde rastlan›lan Talas ve Yenisey Yaz›tlar› ile kuzeydo¤u Mo¤olistan’ da Orhun Nehri civar›nda bulunan ve VIII. yüzy›la tarihlenen Orhun (Göktürk ) Kitabeleri’dir. Talas ve Yenisey Yaz›tlar›n› ilk olarak ele al›p inceleyen, Finli bilim adam› Heikel (Heykel) olmufltur. Yenisey Nehri çevresindeki yaz›tlar›n ço¤unlu¤u, bu nehrin güneyinde, Tuva bölgesindeki Kem Nehri’nin kollar› civar›nda bulunmufltur. Bu bak›mdan Yenisey Yaz›tlar›, Orhun Yaz›tlar›ndan daha eskidir. Talas ve Yenisey yaz›tlar›n›, XVIII. yüzy›l bafllar›nda gün ›fl›¤›na ç›karan ‹sveçli Strahlenberg’dir. Bu yaz›tlar›n ço¤u mezar tafllar› halindedir. Orhun Nehri’nin eski yata¤› üzerinde bulunan Orhun Yaz›tlar› (An›tlar›); Kültigin (732), Bilge Ka¤an (735) ve Tonyukuk (720 - 725 aras›) adlar›na dikilmifltir. An›tlardaki kitabeler, zaman›na göre çok ak›c› ve edebî bir dille yaz›lm›flt›r. Göktürk alfabesiyle yaz›lan kitabelerde Türklerin devlet anlay›fl›, devlet görevlilerinin sorumluluklar› ve vatan sevgisi konular›na de¤inilmektedir. Ayr›ca kitabelerde Türk beyleri ve kavimlerinin elefltirileri de yaz›lmakta, Türklerin Çinlilerin y›k›c› propagandalar›na nas›l inan›p birbirlerine düfltükleri dile getirilmektedir. Devlet kurma ve ba¤›ms›zl›k fikirlerinin de ifllendi¤i kitabelerde, gelece¤e yönelik de¤erli ö¤ütler verilmektedir. Orhun Kitabeleri’nin bulunmas› ve okunmas›, Türk kültür tarihi yönünden büyük önem arz eder. Orhun Kitabeleri Türkçenin, Türk tarihinin ve Türk edebiyat›n›n ilk yaz›l› belgeleridir. Ayr›ca Türk ad›n›n geçti¤i ilk Türkçe metinler olmas› bak›m›ndan da önemlidir. Orhun Yaz›tlar› ilk olarak 1709 Poltova Savafl›’nda Ruslara esir düflen ‹sveçli subay Strahlenberg taraf›ndan 1722 y›l›nda bulunmufltur. 1889 y›l›nda ise Rus bilgin Yadrinsef (N. M. Jadrincev) taraf›ndan gün ›fl›¤›na ç›kar›lan kitabeleri 1893 y›l›nda Danimarkal› dil bilgini Wilhelm Thomsen ( Vily›m Toms›n)’ da okumufltur. Wilhelm Thomsen, kitabelerin tam tercümesini 1922 y›l›nda yay›mlam›flt›r. Kitabelerdeki yaz›tlardan ilk olarak Tengri, Türk ve Kül Tegin kelimeleri okunmufltur. Bilge Ka¤an ve Kültigin yaz›tlar›n›n yazar› Kültigin’in atabeyi Yulu¤ (Yollu¤) Tigin’dir. Tonyukuk yaz›t›n›n ise Tonyukuk’un kendisi taraf›ndan kaleme al›nd›¤› ihtimali büyüktür. Bu üç önemli yaz›ttan baflka bölgede birçok yaz›t da yer almaktad›r. Son y›llarda yap›lan araflt›rmalarda Mo¤olistan’da birçok Türkçe yaz›t bulunmufltur. Bunlardan en önemlilerinden birisi 1970 y›l›nda tamamen gün ›fl›¤›na ç›kar›lan Taryat ( veya Terhin ) yaz›t›d›r. Granitten ve bir kaplumba¤a heykelinden oluflan kaidesi ile birlikte bu an›t yaz›, Uygur Hakan› Moyen-çor taraf›ndan 753 y›l›nda dikilmifltir. Yaz›tta hükümdar›n a¤z›ndan Göktürk ve Uygur tarihi anlat›lmaktad›r. 84 TAR‹H 5 Bafll›ca Türk destanlar› hangileridir? Sav, Kofluk ve Sagu terimlerini tan›mlay›n›z. Orhun Yaz›tlar›’n› ilk kim bulmufltur? Yulu¤ Tigin kimdir? Türk kültür tarihindeki rolü nedir? 7- EKONOM‹ Orta Asya’da kurulan ilk Türk Devletlerinde ekonominin temeli bafllang›çta hayvanc›l›k idi. Daha sonraki dönemlerde ise Türkler tar›m ve ticaretle de ilgilenmifllerdir. Hayvanc›l›k Orta Asya’n›n iklimi ve yeryüzü flekilleri, Türklerin yaflad›¤› bu co¤rafya da hayvanc›l›¤›n geliflmesini sa¤lam›flt›r. Bu nedenle ilk Türk devletlerinde ekonominin temelini hayvanc›l›k oluflturmufltur. Genifl bozk›rlarda en çok beslenen hayvanlar at ve koyun idi. Bunlardan baflka Türkler deve ve s›¤›r da beslemifllerdir. Türkler besledi¤i hayvanlar›n etinden, sütünden, yününden ve derisinden yararlan›yorlard›. Bunlardan elde edilen ifllenmifl ürünler de ticaret mallar›n› oluflturuyordu. Koyunun yününü e¤irip ip yapan Türkler, ipi de hal›, kilim ve kumafl olarak dokuyorlard›. Bilim adamlar›n›n hal›n›n ana vatan› olarak Orta Asya’y› göstermelerinin nedeni de budur. Bozk›r hayat›nda sebzeye karfl› fazla bir istek duyulmazd›. Türklerin en önemli yiyecekleri et idi. Türkler en çok at ve koyun eti yerlerdi. Eti konserve yapmay› biliyorlard›. Etten sonra en çok süt ve sütten yap›lm›fl yiyecekler tüketirlerdi. Sütlü dar›, peynir ve yo¤urt en çok tercih edilen Türk yiyecekleri idi. Türkler çeflitli hamur ifllerini de yapmay› biliyorlard›. Ayr›ca k›srak sütünden elde edilen k›m›z Türklerin millî içkisi idi. Hunlarda canl› hayvan ihracat› ticarette ilk s›rada gelirdi. Göktürkler ise ihtiyaç fazlas› hayvanlar›n› s›n›r kasabalar›nda, Çin ipe¤i ile de¤ifltirirlerdi. Uygurlar, yerleflik hayata geçti¤i için hayvanc›l›kta di¤er Türk topluluklar› kadar etkili olamam›fllard›r. Türkler, k›fl›n korunakl› vadilerdeki k›fllaklarda, yaz›n da verimli otlaklardaki yaylaklarda yaflarlard›. Yaylalardaki gür otlar hayvanlar›n› otlatmalar› için uygun ortamlard›. Yaylaklarda kurduklar› çad›rlar› tamamen bir ev özelli¤ine sahipti. K›fllaklardaki evlerini ise genellikle kerpiçten yaparlard›. Hun Türklerinde hükümdar baflkanl›¤›nda yap›lan devlet av› günlerce sürerdi. Bu ava pek çok kifli kat›l›rd›. Türkler, avlad›klar› hayvanlar›n etinden, kürkünden yararlan›rlard›. Türkler genellikle ipek, pamuk, deve tüyü ve yünden imal ettikleri elbiseler giyerlerdi. Yünlü ve pamuklu kumafllardan yap›lm›fl iç çamafl›rlar› kullan›rlard›. So¤uk günlerde giydikleri elbiseleri ile börklerini (hayvan postundan yap›lan bafll›k) hayvan kürklerinden yaparlard›. 85 TAR‹H 5 Tar›m Türkler hayvanc›l›¤›n yan› s›ra iklim ve topra¤› elveriflli yerlerde tar›mla da u¤raflm›fllard›r. Hunlar›n bu¤day ve m›s›r yetifltirdi¤inden Çin kaynaklar› bahseder. Altay ve Sayan da¤lar›nda bu¤day üretiminin en az üç bin y›ldan beri yap›ld›¤›, arkeolojik kaz›lar sonucu ortaya ç›kar›lm›flt›r. Göktürklerde her ailenin ekip biçti¤i ve sulad›¤› kendilerine ait topraklar› vard›. Göktürk Hakan› Kapgan Ka¤an, Çin seferinin zaferle sonuçlanmas› üzerine yapt›¤› anlaflma ile Çinlilerden tohum ve tar›m aletleri alm›flt›. Bu durum Göktürklerin tar›mla u¤raflt›klar›n›n bir göstergesidir. Göktürkler dönemine ait buluntular aras›nda, ziraat ifllerinde kullan›lan uzun kürekler ele geçmifltir. VI. ve VIII. yüzy›llarda Yenisey bölgesindeki K›rg›zlar da ziraatla u¤raflm›fllard›r. Onlar da orak, kürek ve saban kullan›yorlar, sulama kanallar› aç›yorlar, arpa, bu¤day, yulaf, m›s›r yetifltiriyorlard›. Uygurlarda tar›m çok ileri bir düzeyde idi. Uygurlar ovadan geçen bir nehrin yolunu de¤ifltirerek kanallar açm›fllar ve böylece bahçe ve tarlalar›n› sulam›fllard›r. Ayr›ca bu sularla da büyük de¤irmenler iflletmifllerdir. Uygurlar, her çeflit sebze ve meyve (kavun, karpuz, üzüm vb.) yetifltirmeyi biliyorlard›. Hatta Çin’e bu bölgeden kavun ve karpuz ihracat› bile yap›lmakta idi. Türkler tarlaya tar›glag, çiftçiye tar›kç› derlerdi. Saban kelimesi Türkçe de bilinen en eski tar›mla ilgili kelimedir. Türklerin tan›d›¤› ilk tar›m ürünü hayvan yemi olan yonca, ilk g›da maddesi de dar› olmufltur. Tar›mda sulama çok önemlidir. Bu yüzden Türkler sulama kanallar›n›n yap›m›na büyük önem vermifllerdir. Hunlar Altay ve Selenga bölgelerinde su kanallar› açm›fllard›r. Hunlar›n Altay bölgesinde açt›¤› ve Göktürkler taraf›ndan da kullan›lan Tötü Kanal›’ n›n uzunlu¤u 10 km. ye yak›nd›. Bu kanal günümüzde dahi kullan›lmaktad›r. Ticaret Türkler daha Hunlardan itibaren ticaretin önemini kavrayarak buna gereken önemi vermifllerdir. Türk hükümdarlar› ticaret amac›yla önemli ticaret yollar› üzerindeki Çin, Sasani ve Bizans gibi ülkelerle birçok antlaflmalar yapm›fllard›r. Ticaretin geliflmesi için tüccarlara kolayl›klar sa¤lam›fllar, ticaret yollar›n›n güvenli¤i için askerî seferler bile düzenlemifllerdir. Türkler komflu ülkelere canl› hayvan, konserve, et, deri, kösele, kürk, hayvani g›dalar satarken, karfl›l›¤›nda tah›l ve giyim eflyas› ile ipek ve ipekli kumafllar alm›fllard›r. Bu dönemde Türk devletleriyle komflular› aras›ndaki ticaret ‹pek Yolu’ndan yap›lmakta idi. Tarihi ‹pek Yolu’nun büyük bir bölümü zaten Türk ülkelerinden geçmekte idi. ‹pek Yolu, Çin’den bafllay›p do¤udan bat›ya do¤ru Orta Asya’y› aflarak Akdeniz k›y›lar›nda sona ererdi. Bu yolla yap›lan kervan ticareti, Türk devletlerinin önemli bir gelir kayna¤› idi. Bu yola egemen olmak için Türk ve Çin devletleri aras›nda birçok mücadeleler yap›lm›flt›r. Hatta Türk- Çin d›fl siyasetinin temelini de ‹pek Yolu oluflturmufltur. Bu yol tarih boyu uluslar aras› en uzun kara ticaret yolu olmufltur. 86 TAR‹H 5 Hazar ve Bulgar ülkelerinden bafllay›p Ural, Güney Sibirya, Altaylar ve Sayan da¤lar› üzerinden Çin’e ulaflan ikinci bir yol daha vard›r ki bu yola Kürk Yolu denirdi. ‹pek Yolu’na kuzeyden paralel olarak uzanan bu yolda da canl› bir ticarî faaliyet vard›. Kürk Yolu’ndaki ticaret ad›ndan da anlafl›laca¤› gibi Hazar, Sabir, Ogur ve Bulgar Türklerinin avlad›klar› sincap, sansar, samur, kunduz kürkleri ile imal ettikleri di¤er mallar›n bu yolla bat›ya tafl›nmas›na dayan›yordu. ‹pek Yolu ve Kürk Yolu’nun Türklerin elinde bulunmas› di¤er milletlere karfl› Türklere üstünlük kazand›ran iki önemli avantajd›. 751 Talas savafl›ndan sonra Müslüman Araplarla Türkler aras›ndaki ticari iliflkiler giderek artmaya bafllam›flt›r. Böylece Türk tüccarlar› mallar›n› s›n›r boylar›nda kurulan pazarlarda satma imkan› bulmufllard›r. Madencilik Türkler çok eski devirlerden beri çeflitli madenleri ifllemesini ve bu madenlerden araç gereç yapmas›n› biliyorlard›. Göktürklerin demircilikle u¤raflt›klar›n› ve Avarlara ba¤l› olarak savafl araçlar› yapt›klar›n›, Hunlar›n Altaylardaki demir madenlerini, ayr›ca Hazarlar›n da Kafkaslardaki alt›n ve gümüfl madenlerini ifllediklerini bilmekteyiz. - Devlet Gelir Kaynaklar› Orta Asya’da kurulan ilk Türk devletlerinin bafll›ca gelir kaynaklar› flunlard›: Halktan toplanan vergiler Ticaret yollar›ndan sa¤lanan gümrük vergileri Ba¤l› devletlerden al›nan vergiler ‹flletilen demir, alt›n, gümüfl bak›r gibi madenlerden elde edilen gelirler Türk halk› bu dönemde vergisini canl› hayvan veya ürünle ödemekteydi. Vergiyi toplayan devletin özel görevlileri vard›. Para olarak üzerinde hükümdar›n resmî mührü vurulmufl ipek veya pamuk bez parçalar› kullan›l›rd›. Madeni paralar ilk defa Göktürkler ve Türgifller zaman›nda kullan›lmaya bafllanm›flt›r. Orta Asya Türk ekonomisinin temeli neye dayanmaktad›r? ‹pek Yolu’nun önemi nereden kaynaklanmaktad›r? Kürk Yolu nerelerden geçmektedir? Orta Asya Türk devletlerinin gelir kaynaklar› nelerdir? 8- SANAT Orta Asya Türk sanat›n›n temeli, geleneksel göçebe yaflant›ya dayan›r. Bu nedenle yerleflik hayata özgü olan tap›nak, saray, kale gibi sanat yap›lar›na Orta Asya Türk sanat›nda pek rastlanmaz. Bunun yerine yaflad›klar› göçebe hayata uygun ama estetik de¤eri yüksek eflyalar yaparak kullanm›fllard›r. ‹lk Türk devletlerinde geliflme gösteren bafll›ca sanatlar flunlard›r: 87 TAR‹H 5 Maden ‹flleme Sanat› Demircilik ve maden iflçili¤i Türklerin millî sanatlar› idi. Alt›n, demir, gümüfl gibi birçok madenden yararlanarak süs eflyalar›, eyer ve koflum tak›mlar›, çeflitli savafl aletleri, vazo, sürahi gibi birçok mutfak malzemesi gibi araç-gereçler yapm›fllard›r. Yap›lan eflyalar›n ço¤u pars, kaplan, kurt, at, koyun, geyik, keçi gibi hayvan figürleriyle süslü idi. K›l›ç, kalkan, karg›, m›zrak gibi savafl aletleri yapan Türkler, k›l›çlar›n›n kabzalar›n› hayvan figürlü alt›n levhalarla kaplarlar ve k›ymetli tafllarla süslerlerdi. Türk sanat›ndaki bu tür süslemeye hayvan üslûbu ad› verilmifltir. Hayvan figürlerinin bu kadar çok kullan›l›yor olmas›nda, göçebe yaflant›n›n yan› s›ra, tabiat kuvvetlerine olan inanc›nda büyük etkisi vard›r. Çin’den Balkanlara kadar uzanan büyük co¤rafyada bulunan kurganlarda, maden iflleme sanat›na ait say›s›z esere rastlanm›flt›r. Bu kurganlardan en önemlisi; Kazakistan’›n Almat› flehrine 50 km. uzakl›kta bulunan Esik Kurgan›’d›r. Esik Çay› k›y›s›nda ortaya ç›kar›lan bu kurgan, MÖ V- IV. yüzy›llara aittir. Kurgandan çok say›da alt›n eflyalar, seramik küpeler, gümüfl çanaklar, tahta kafl›klar, iki gümüfl kupa ve bir gümüfl çanak ortaya ç›kar›lm›flt›r. Bunlar›n aras›nda bir Türk prensine ait oldu¤u tahmin edilen Alt›n Adam z›rh›, Türk maden sanat›n›n en önemli örneklerinden biridir (Resim 4-1). Türklerin maden iflleme sanat›ndaki zevk ve incelikleri, Türk ülkelerini ziyaret eden yabanc› elçilerin ve seyyahlar›n da dikkatini çekerek, hayranl›klar›n› yazm›fl olduklar› an›lar›nda dile getirmifllerdir. Nitekim 518 y›l›nda Akhunlar› ziyaret eden Çinli Song-Yün, 569’da ‹stemi Ka¤an’› ziyaret eden Bizans elçisi Zemarkhos ve 629’da Bat› Göktürk Hakan› Tong Yabgu’nun misafiri olan Budist rahip Hiuen- Tsang an›lar›nda, Türk sanat zevkinin ve inceli¤inin ne kadar ileri bir seviyede oldu¤unu hayranl›kla anlatm›fllard›r. Türklerde ayr›ca marangoz ustalar› ve tahta oymac›lar› da vard›. Hunlar masa, sandalye, koltuk, dolap yap›yorlar, karyola ve perde kullan›yorlard›. Çinliler bu ev eflyalar›n›n ço¤unu Hunlardan ö¤renmifllerdir. Dokumac›l›k Altay ve Orhun bölgesinde yap›lan arkeolojik kaz›larda giyim eflyalar›, hal› ve kilim örneklerine rastlanmas›, Türkler aras›nda dokumac›l›¤›n geliflti¤ini göstermektedir. Hal› dokumac›l›¤›, Türklerin dünya medeniyetine bir arma¤an› olarak kabul edilmifltir. Hal› ilk kez Hunlar taraf›ndan koyun yününden dokunarak kullan›lm›flt›r. Güney Sibirya’da Altay da¤lar› eteklerindeki Paz›r›k’ta yer alan kurganlarda, Hunlara ait giyim eflyalar› ile dünyan›n en eski hal›s› bulunmufltur. Bu hal› dokunuflu, üzerindeki nak›fllar› ve renkleri ile dokuma sanat›n›n bir flaheseri olarak kabul edilmektedir (Resim 4-2) . Boyu 200 cm, eni 189 cm, kal›nl›¤› 2 mm. olan Paz›r›k hal›s›nda 10 cm2 de 36.000 dü¤üm bulunmaktad›r. Dünyan›n en eski hal›s› olan Paz›r›k hal›s›, bugün Leningrad Hermitaj Müzesi’ndedir. 88 TAR‹H 5 Resim 4 -1: Alt›n elbiseli adam Resim 4-2: ‹lk Türk Hal›s›na ait bir motif Paz›r›k kurganlar›nda ortaya ç›kar›lan eflyalar, resimler, küçük heykelcikler Türk sanat tarihinin ilk örnekleri olarak kabul edilir. Dokuma sanat›nda Hazarlar da ileri gitmiflti. Bizansl› bir prensle evlenen Hazar prensesinin çeyizleri aras›nda çok güzel dokuma örneklerinin bulundu¤u bilinmektedir. Resim ve Heykel Hunlardan kalma eserler üzerinde insan ve hayvan resimlerinin bulunmas›, Türklerin resim sanat›yla çok eskiden beri ilgilendiklerinin bir göstergesi idi. Göktürkler döneminde Bilge Ka¤an ve Kültigin için yap›lan an›tlar›n duvarlar›nda, her ikisinin de yapt›¤› savafllar›n canland›r›ld›¤› tasvirler bulunmaktayd›. Türk resim sanat› Uygurlar döneminde ilerleme göstermifltir. Uygurlar arac›l›¤› ile Türk resminde gerek teknik gerekse düflünce yönünden Uzak Do¤u’nun etkisi kendini göstermeye bafllam›flt›r. Saraylara ait duvar kal›nt›lar›nda çok güzel fresk örnekleri bulunmufltur. Duvar resimlerini ise genellikle Mani ve Buda dinine ait konular oluflturmufltur. Uygur resimlerinde renk olarak parlak ve canl› renkler çokça kullan›lm›flt›r (Resim 4-3). = F resk: Yafl duvar s›vas› üzerine kireç suyunda eritilmifl madenî boyalarla resim yapma yöntemi, bu yöntemle yap›lm›fl duvar resmi. Uygur flehirlerinin kal›nt›lar›nda görülen minyatürler, Türk resim sanat›n›n ilk örnekleri olarak kabul edilir. Uygurlardan kalan minyatürler genellikle Mani dini ile ilgili kitaplarda yer almaktad›r. Minyatür, eski yazma kitaplarda görülen, ince bir sanatla ifllenmifl olan küçük renkli resimlerdir. Uygur minyatürleri, daha sonralar› ‹slam minyatürlerinin kayna¤›n› oluflturmufltur. 89 TAR‹H 5 Resim 4-3: Uygur resimlerine ait birer görünüm. Türk sanat›ndaki ilk heykel örneklerine Göktürkler döneminde rastlan›lmaktad›r. Bu döneme ait en önemli eserler Orhun Nehri dolaylar›nda bulunmaktad›r. Bu bölgede ele geçen Kültigin’in mermerden yap›lm›fl heykelinin bafl k›sm› ile efline ait mermer bir yüz parças› Türk heykelcili¤inin ilk örneklerini oluflturur (Resim 4-4). Resim 4 -4 : Kül Tigin’in büstü. Resim 4-5 : Balbal Göktürk heykel sanat›n›n en güzel örnekleri Balballar’d›r (Resim 4-5). 90 TAR‹H 5 Türkler, ölen kahramanlar›n›n mezarlar› bafl›na, hayattayken yendi¤i ve öldürdü¤ü düflmanlar›n heykellerini dikerlerdi ki, bu heykellere balbal ad› verilirdi. Yine Göktürkler dönemine ait kurganlarda bulunan koç heykelleri gelene¤i, daha sonralar› Anadolu’da da uzun y›llar yap›larak sürdürülmüfltür. Heykel sanat› Uygurlar döneminde oldukça geliflmiflti. Uygur heykellerinin kayna¤›, Göktürkler ve di¤er Türk devletlerinde çok yayg›n örne¤i olan balballara dayan›yordu. Bafllang›çta normal insan boyunda yap›lan heykeller, zamanla 10 metreyi aflan heykeller olarak yap›lm›flt›r. Uygur heykel sanat›nda daha çok hayvan üslûbu kullan›lm›flt›r. Özellikle de at, deve, keçi, fil heykellerinin daha çok yap›ld›¤› görülmektedir. Hayvan üslûbu, fresk ve minyatür ne demektir? Mimarl›k Türkler, Hun ve Göktürk devletleri döneminde göçebe bir hayat yaflamalar›ndan dolay› kal›c› yap›lar infla etmemifllerdir. Bununla beraber geçici yerleflme birimleri infla ettikleri ve buralarda zaman zaman kerpiçten evler yapt›klar› bilinmektedir. Çin kaynaklar› Hunlar›n evlerini topraktan infla ettiklerini yazmaktad›r. Fakat Hazarlar evlerini ahflaptan, sadece hükümdar›n saray›n› tafl ve tu¤ladan yapm›fllard›r. Volga Bulgarlar› da evlerini genellikle ahflaptan yaparlard›. Uygurlar döneminde yerleflik hayata geçilmesiyle beraber evler, tap›naklar ve flehirler infla edilmeye bafllanm›flt›r. Tek katl› olarak yap›lan Uygur evlerinin mimarîsinde Mani ve Budizm dinlerinin etkisi görülmektedir. Yap›larda kubbeyi ilk kullanan Uygurlar olmufltur. Uygur evlerinin etraf› duvarlarla çevrili olup, içinde hayvanlar›n bar›nd›¤› ah›r da bulunurdu. Uygurlar, kurduklar› flehirlere bal›k ad›n› vermifllerdir. Beflbal›k ve Ordubal›k Uygurlar›n kurdu¤u kentlerden ikisidir. Uygurlar sadece kendi flehir ve kasabalar›n› infla etmemifller, bunun yan›nda Çin’de Mani ve Buda dinlerine ait mabetlerde infla etmifllerdir. Uygur sanat merkezleri içinde Hoça, Bezeklik, Turfan, Sengim ve Sorçuk flehirlerini sayabiliriz. Müzik Türk toplum hayat›nda müzi¤in ayr› bir yeri vard›r. Çin kaynaklar› 28 çeflit Hun halk türküsünden bahseder. Türk devletlerinde askerî bando çok yayg›nd›. Göktürk ve Uygur bandolar›nda davulun yan›nda çeflitli nefesli çalg›larda bulunuyordu. Türkler besteye ›r (veya y›r), müzi¤e kög (küg) derlerdi. Hakan›n huzurunda her gün 9 tane ›r ve kög çal›nmas› hâkimiyet alâmetlerinden say›l›rd›. Askerî bandonun hükümdar huzurunda çeflitli marfllar çalma uygulamas›, daha sonralar› kurulan Selçuklu ve Osmanl› devletlerinde de devam etmifltir. Türk ordular›ndan Avrupa orkestralar›na geçen çalg›lar›n baz›lar›, kudüm (timpani bas davul), zurna (obua), çevgân (ç›ng›rakl› asa) ve Türk kanunu (kithara)’dur. 91 TAR‹H 5 Türk müzi¤inin ilk örnekleri kopuz (halk flairlerinin çald›¤› saz) eflli¤inde söylenen destanlar, kahramanl›k hikâyeleri ve aflk türküleridir. Kopuz, Türklerle birlikte M›s›r, Suriye, Balkanlar, Macaristan, Çekoslovakya, Polonya, Rusya, Ukrayna ve Almanya’ya kadar yay›lm›flt›r. Bizans tarihçisi Priskos Attila’y› ziyaretinde, flerefine müzikli ziyafet verildi¤ini ve bir sefer dönüflünde de genç k›zlar›n Attila’y› Hun flark›lar› söyleyerek karfl›lad›klar›n› anlat›r. Uygurlarda pandomim (iflaret, tav›r ve hareketlerle oynanan sözsüz tiyatro), bale, flan, orkestra ve tiyatro da vard›. Hikâye anlatma sanat› Uygurlarda oldukça ileri idi. Di¤er Türk Devletlerinde Sanat Avarlar; Orta Avrupa’ya, Avrupa Hunlar›ndan bir yüzy›l sonra gelerek yeni bir kültür oluflturmufllard›r. Macaristan’da yap›lan kaz›larda Avarlara ait a¤›r dökme eflyalar, at binim tak›mlar› bulunmufltur. At binim tak›mlar›n›n üzerindeki hayvan üslûbu dedi¤imiz hayvan mücadelelerini gösteren resimler dikkat çekicidir (Resim 4-6). Resim 4-6 : Avarlar taraf›ndan yap›lan hayvan figürlerinden birer görünüm. Avar sanat›nda kay›fl süslemesi de önemli yer tutar. Bu süsler daha çok hayvan ve bitki motiflerinden oluflmaktad›r. Bitki motifi olarak çiçek ve sarmafl›k dallar›n› kullanm›fllard›r. Avarlar, maden sanat›nda da oldukça ileri idiler. Demir üzengileri alt›n ve gümüfl kakmal› olarak yaparlard›. Ülkede bulunan alt›n madenini de kuyumculukta ustaca kullanm›fllard›r. K›rg›zlar; Göktürk kültürüne yak›n bir üslûp ortaya koyan K›rg›zlar, Çin ve ‹ran tesiri alt›nda da kalm›fllard›r. Hal› ve keçe gibi gündelik ev eflyalar›ndaki süslemelerle kendilerinden söz ettirmifllerdir. Bulgar Türkleri; kuyumculuk sanat› yan›nda mimarîde de oldukça ileri bir durumda idiler. Bulgar Türkleri flehirlerini, dört köfle yontma tafltan yap›lan kaleler, aslan heykelli 92 TAR‹H 5 saraylar, su yollar›, Avar ve Macar sanat› ile benzerlik gösteren kuyumculuk eserleri ve süslemeli seramiklerle süslerlerdi. Karluklar ise; özellikle çanak, çömlek yap›m› ve süslemesinde kendilerini göstermifllerdir. ‹slamiyet’in etkisi ile süslemede insan figürleri yerini, bitki motifleri ve geometrik flekilli desenler alm›flt›r. Karluk dönemi kaplar›n en önemli özelli¤i, motiflerin kab›n üstüne yap›flt›r›lmas› idi. Karluklar bu yap›flt›rma tekni¤ini, testiler ve a¤›zl› maflrapalarda baflar›yla kullanm›fllard›r. Peçenekler’de maden ifllemecili¤i ile sürahi, çanak, maflrapa gibi araç-gereç yap›m›nda usta idiler. Peçeneklere ait sanat eserlerine en güzel örnekler, 1799 y›l›nda Macaristan’›n Torantal ilindeki Nagyszentmiklos Köyü’nde bulunan hazinedir. 23 parça üründen oluflan Peçenek hazinesinde sürahi, çanak, maflrapa, vazo, irili-ufakl› taslar yer almaktad›r. Alt›n kaplar ve üzerlerindeki süslemeleri, Orta Asya figürlerini ça¤r›flt›rmaktad›r. Günümüzde Viyana’da sergilenmektedir (Resim4-7). Resim 4-7 : Nagyszentmiklos hazinesine ait olan bir vazo Türkler, Orta Asya’da sanat›n hangi dallar› ile u¤raflm›fllard›r? Minyatür nedir? Mimari yap›larda kubbeyi ilk kullanan Türk toplumu hangisidir? Peçenek hazinesi nerede bulunmufltur? 93 TAR‹H 5 ÖZET Türklerin en önemli özelliklerinden birisi teflkilatç›l›k kabiliyetleridir. Bu sayede Türkler, tarihte pek çok devlet kurabilmifllerdir. Türk tarihi ve Türk kültürü, bu devletlerle devaml›l›k göstererek günümüze kadar gelmifltir. Türk toplumunun temeli, en küçük çekirdek birimi olan aile idi. Aileler sülaleleri, sülâleler boylar›, boylar da budun denilen milleti meydana getirirdi. Bunlar ayn› zamanda Türklerde devleti meydana getiren sosyal birliklerdi. Türk devletlerinde halk, s›n›flara ayr›lmam›flt›. Toplumda eflitlik esast›. Konar göçer hayat yaflayan Türkler en çok hayvanc›l›kla u¤ram›fllard›. K›fl›n k›fllaklarda, yaz›n da yaylaklarda yaflarlard›. Türkler, yerleflik hayata Uygurlar döneminde geçmifllerdi. Bu dönemde tar›mla u¤raflm›fllar, çiftçilik yapm›fllard›. Avc›l›k ve spor da Türklerin hayat›nda önemli yere sahipti. Avlad›klar› hayvanlardan çeflitli ihtiyaçlar›n› karfl›larlard›. Spor ise, Türklerin vücutlar›n› zinde tutmalar›n› sa¤lard›. Türkler dini veya millî günleri toy ad› alt›nda milletçe kutlarlard›. Böylece toplumda sosyal dayan›flma gerçekleflmifl olurdu. Türklerde “‹l” denilen devletin ortaya ç›kabilmesi için ülke, millet ve egemenlik gibi unsurlar›n bulunmas› gerekiyordu. Türk egemenlik anlay›fl› karizmatik temele dayanmaktayd›. Devleti idare etmek hak ve yetkisinin kayna¤› hükümdara kut veren Tanr› idi. Devletin bafl›nda bulunan Türk hükümdar› yapt›klar›ndan Tanr›’ya karfl› sorumlu idi. Ancak icraat›nda töreye de uymak zorundayd›. Hükümdarda aranan en önemli özellik ise bilgelik, alplik ve erdemlilikti. ‹lk Türk devletlerinde, hükümdar eflleri kurultaylara kat›l›rlar, elçileri kabul ederler, fermanlara imza atarlard›. Toy, kurultay veya kengefl meclisleri y›l›n belli zamanlar›nda toplan›rd›. Devletin tüm iflleri burada görüflülüp karara ba¤lan›rd›. Siyasi teflkilatlanmada hükümet, önemli bir kurumdu. Baflkan› ayguc› idi. Türk devletleri yön ve bölgeyi belirten Do¤u-Bat› veya Sa¤-Sol olmak üzere ikili teflkilât halinde idare edilirdi. ‹lk düzenli ordu, Mete taraf›ndan onlu sisteme göre kurulmufl ve ordu-millet gelene¤i yerlefltirilmiflti. Türkler; ordu teflkilâtlar›, savafl taktikleri ve askerî k›yafetleri ile birçok devleti etkilemifllerdi. Türklerin bu dönemdeki esas dinleri Gök Tanr› dini idi. Tek Tanr›’ya inan›yorlar ve ona Tengri diyorlard›. Daha sonralar› Türkler aras›nda Budizm, Manihaizm, Hristiyanl›k ve Musevilik de yay›lm›flt›. Ancak Gök Tanr› dininden ayr›larak bu dinlere giren Türkler, benliklerini kaybetmifllerdi. 94 TAR‹H 5 Türk toplumunda töre denilen ana prensipler, toplumda düzeni sa¤l›yordu. Töre yaz›s›z hukuk kurallar›yd›. Türk töresi, pratik hayat içerisinde nesilden nesile yaflanarak aktar›l›rd›. Türk töresi herkese eflit uygulan›rd›. Hükümdar dahi töreye karfl› gelemezdi. Türkler aras›nda ilk yaz›l› hukuk belgeleri Uygurlar döneminde meydana getirilmiflti. Türk Edebiyat›n›n ilk ürünleri destan ve efsanelerdi. Göktürk Yaz›tlar› ise Türk edebiyat›n›n ilk yaz›l› örnekleri idi. VIII. yüzy›lda Kül Tegin, Bilge Ka¤an ve Tonyukuk ad›na dikilen yaz›tlarda; Türk devlet anlay›fl›, yöneticilerin sorumluluklar› ve vatan sevgisi konular›na de¤inilmiflti. Orta Asya’daki ilk Türk devletleri, Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanm›fllard›. Orta Asya’daki ilk Türk devletlerinde ekonomik faaliyetler; hayvanc›l›k, tar›m ve ticaret üzerinde kurulu idi. Türkler komflular›yla olan ticaretlerini ‹pek ve Kürk Yolu vas›tas›yla yap›yorlard›. Özellikle ‹pek Yolu’na sahip olabilme, Türk-Çin d›fl ticaretinin temelini oluflturmufltu. Ticaret sayesinde Türkler, di¤er komflu devletlerin kültürlerini etkilemifller kendileri de onlardan etkilenerek kültürlerini de zenginlefltirmifllerdir. Uygurlar, kubbeli Manihaist mabetler ve mezar an›tlar› yapm›fllard›. Türkler resim, heykel ve resmin bir dal› olan minyatür sanat yan›nda müzikle de u¤raflm›fllard›. Türk resim sanat›nda hayvan üslubunu ortaya ç›kar›rlarken, özellikle hal› dokumac›l›¤› ve tafl iflçili¤inde çok ilerlemifllerdi. 95 TAR‹H 5 OKUMA PARÇASI ORTA ASYA TÜRKLER‹NDE KADIN Orta Asya Türklerini yerleflik flehir halk› ve göçebe olarak ikiye ay›r›r›z. Bu her iki yaflant›da kad›n›n ev ve çad›r kültüründe rolü çok önemlidir. Türk kad›n›n›n flalvar biçimindeki giyimi çiftçilik hayat›na uygun oldu¤u gibi ata binmesinde de bir kolayl›k sa¤lam›flt›r. Çin kaynaklar›nda Hotan flehri hakk›nda flu bilgi verilir: “Hotan halk› çiftçilik, ipekçilik ve kenevircilikle u¤rafl›r. Bu¤day, dar›, pirinç çok yetiflir. Güzel bahçeleri ve ormanlar› vard›r. Meyveleri boldur. Güzel flarap yaparlar. Yeflim tafl› çok ç›kar. Bu tafltan mühürleri, a¤açtan yaz› f›rçalar› vard›r. Kad›nlar flalvar, kürk giyerler. Saçlar›n› örerler. Erkekler gibi ata binerler. Törenlerde hakan ve hatun beraber otururlar. Selamlaflmada kad›nlar da erkekler gibi dizlerini yere kadar bükerler.” Di¤er bir Orta Asya flehri olan Kaflgar halk› için de yine Çin kaynaklar› flu bilgiyi verir: “Müslüman olan Kaflgarl›lar çok yumuflak huyludurlar, müzik ve oyundan hofllan›rlar. Toplum hayat›nda kad›n ve erkekler hep beraber bulunurlar.” Kuça flehrindeki kad›nlar için ise flu kay›t var: “Ziraat ve meyvecilikle u¤raflan bu flehir halk› maden iflçili¤inde, hal› dokumac›l›¤›nda hünerlidirler. Hal› dokumac›l›¤›n›n hemen her yerde kad›nlar taraf›ndan yap›ld›¤›n› biliyoruz. Kuça hal›lar› da bu Türk kad›nlar›n›n eseridir.” Kad›n ve erkeklerin saçlar›n› kestikleri de bu metinlerde yaz›lm›flt›r. Görülüyor ki, Orta Asya flehirlerinde çeflitli zamanlarda halk›n dini inan›fllar› ne olursa olsun Türk kültürüne uygun ortak karakter tafl›yan adetler olmufltur. Kad›n boflta oturan bir kifli olmay›p ekonomi hayat›nda yap›c› ve üretici bir varl›kt›r. Orta Asya Türk kabilelerinden Kalmuklar eski dinlerini de b›rakmad›klar› için Türk örf ve adetlerine daha çok sad›k kalm›fllard›r. Kalmuklarda tek kad›nla evlilik eski dini inançlar›n bir kural›d›r. K›rg›z Türklerinin kad›nlar›ndan bahsedilirken çok çal›flkan olduklar› özellikle kaydedilir. Bu suretle gerek flehirli veya göçebe olsun Orta Asya Türk kavimlerinde erkek kad›n eflitli¤i daima yürürlükte olmufltur. P rof. Dr. A. AFET ‹NAN Tarih Boyunca Türk Kad›n›n›n Hak ve Görevleri Millî E¤itim Bas›mevi - ‹STANBUL 1982 Sayfa:34-35 (derlenmifltir) 96 TAR‹H 5 TEST IV 1. Afla¤›dakilerden hangisi, ilk Türklerde uruglar›n birleflmesiyle meydana gelen sosyal bir birliktir? A) B) C) D) Bodun Boy O¤ufl ‹l 2. Türk Kara Kuvvetleri’nin kurulufl tarihi afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) MÖ 220 MÖ 209 48 552 3. Afla¤›daki meclislerden hangisi, ‹slamiyet’ten önceki Türk devletlerinde hakan› seçme, savafl ve bar›fla kara verme yetkilerine sahipti? A) B) C) D) Kurultay Divan Pankufl Senato 4. Eski Türk devletlerinde, hükümdar ülkede bulunmad›¤› zaman kurultaya afla¤›da verilenlerden hangisi baflkanl›k ederdi? A) B) C) D) Tigin Subafl› Buyruk Ayguc› 5. Türk tarihinin en eski yaz›l› kaynaklar› olan Orhun Abideleri, hangi Türk devleti zaman›nda dikilmifltir? A) B) C) D) Uygur Kutluk Hazar Avar 97 TAR‹H 5 6. Afla¤›daki destanlardan hangisi K›rg›zlara aittir? A) B) C) D) Göç Alp Er Tunga Manas O¤uz Han 7. Afla¤›dakilerden hangisi Türklerdeki cenaze törenlerine verilen isimdir? A) B) C) D) Yu¤ Toy Balbal Kam 8. Afla¤›dakilerden hangisi Türklerin tarih boyunca kulland›klar› alfabelerden biri de¤ildir? A) B) C) D) Latin Uygur Arap Hiyeroglif 9. Eski Türklerde “devlet” hangi kelime ile ifade edilmifltir? A) B) C) D) Uru¤ ‹l Erfled O¤ufl 10. “Eski yazma kitaplarda görülen, ince bir sanatla ifllenmifl olan küçük, renkli resimleree” ne isim verilirdi? A) B) C) D) 98 Minyatür Sorguç Fresk Totem TAR‹H 5 ÜN‹TE V ‹LK TÜRK DEVLETLER‹N‹N D‹⁄ER DEVLETLERLE ‹L‹fiK‹LER‹ Bu ünitede, ikinci ve üçüncü ünitelerde gördü¤ümüz ilk Türk devletlerinin ça¤dafllar› olan di¤er devletlerden hangileriyle, ne amaçlarla iliflkilere girdiklerini ö¤reneceksiniz. ‹Ç‹NDEK‹LER 1. TÜRK- Ç‹N ‹L‹fiK‹LER‹ 2. TÜRK- MO⁄OL ‹L‹fiK‹LER‹ 3. TÜRK- ARAP ‹L‹fiK‹LER‹ 4. TÜRK- ‹RAN ‹L‹fiK‹LER‹ TAR‹H 5 BU BÖLÜMÜN AMAÇLARI Bu üniteyi çal›flt›¤›n›zda; * ‹lk Türk devletlerinin gerek kendi ülkelerinde, gerekse çevrelerinde meydana gelen askerî, ekonomik ve sosyal olaylar› ne flekilde de¤erlendirdiklerini ö¤renecek, * Tarihî olaylara yön veren kiflilerin yerinde ve zaman›nda gösterdikleri ileri görüfllülük, yüksek kavray›fl, cesaret ve fedakârl›¤›n› kavrayacak, * Tarihî olaylara yön veren ancak uzak görüfllü olmayan kiflilerin bilinçsiz davran›fllar›yla olaylar› ve tarihin ak›fl›n› nas›l etkilediklerini ö¤renecek, * Yaflan›lan olaylar çerçevesinde, geçmiflle içinde bulundu¤umuz zaman aras›nda ba¤lant› yapacak, * Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesinin ve devletimizin ba¤›ms›zl›¤›n›n ancak yurt ve millet bütünlü¤ümüzün bozulmas›na f›rsat vermemek ve güçlü olmakla devam ettirilebilece¤i gerçe¤ini kavrayacaks›n›z. * * * * * 100 NASIL ÇALIfiMALIYIZ? Ünitede yer alan konular›n isimlerini ö¤reniniz. Konulara çal›fl›rken, kitab›n›zdaki haritalardan ve tarih atlas›n›zdan yararlan›n›z. Konulara çal›fl›rken gerekiyorsa özet ç›kar›n›z. Konular içerisinde verilen sorular› yan›tlay›n›z. Ünite sonundaki özeti okuyup, de¤erlendirme sorular›n› cevapland›r›n›z. TAR‹H 5 ÜN‹TE V ‹LK TÜRK DEVLETLER‹N‹N D‹⁄ER DEVLETLERLE ‹L‹fiK‹LER‹ 1 – TÜRK - Ç‹N ‹L‹fiK‹LER‹ Asya’daki Türk ve Çin milletlerinin birbirleriyle olan iliflkileri milâttan önceki y›llara kadar uzan›r. Bu iliflkiler bazen siyasi - askerî mücadelelerle, bazen de dostluk ve kültürel iflbirli¤i içinde geçmifltir. Ço¤u zaman da, bu iki millet her alanda aralar›nda amans›z bir rekabet yaflam›fllard›r. Türk- Çin iliflkilerindeki rekabetin birinci sebebi; Orta Asya ve Uzak Do¤u’ya hâkim olma iste¤i, ikinci sebebi de gerek Çinlilerin gerekse Türklerin birbirlerini ekonomik ve kültürel aç›dan tesirleri alt›na almak istemeleridir. Türk - Çin iliflkilerini; Hunlar, Göktürkler ve Uygurlar döneminde olmak üzere, üç ayr› bölümde inceleyebiliriz: Hunlar Dön neminde Türk-Çin ‹liflkileri Orta Asya Türk tarihine ait bilgilere en çok Çin kaynaklar›nda rastlamaktay›z. Türk-Çin iliflkilerinde ilk resmî belge MÖ 318 y›l›nda yap›lan Kuzey fiansi Savafl› sonunda imzalanan antlaflmad›r. Bu tarihlerde Çin’de 14 derebeylik birbirleriyle mücadele halinde idi. Bu derebeyliklerden Ch’in’in giderek güçlenmesinden hoflnut olmayan befl derebeylik, Hunlarla anlaflarak bir antlaflma yapm›fllard› (MÖ 318). Daha sonraki y›llarda Hunlar›n Çin topraklar›na yönelik ak›nlar›n› art›rmalar› üzerine, Çin imparatoru Shih-huang-ti (MÖ 247–210), Hun taarruzlar›na karfl› ünlü Çin Seddi’ ni yapt›rm›flt› (MÖ 214). Çin Seddi dünyan›n en uzun savunma hatt›d›r. Bu set Türk ve Çin kültürlerinin ihtiflam›n› ortaya koyar. Çin Seddi, bir tarafta Türklerin önlenemeyen askerî güçlerini gösterirken, di¤er taraftan da Çinlilerin her türlü tehlikeye karfl› amans›zca ayakta durabilen azim, irade ve çal›flkanl›klar›n›n âdeta bugün ayakta kalan flahididir. Hun askerî üstünlü¤ünü Çin Seddi durdurmay› baflaramam›flt›r. Bunun üzerine Çin’deki Chou (Cou) Krall›¤› genifl bir askerî reform yaparak kendini savunmaya çal›flm›fl; bunun içinde Çin ordusu, Türk askerlerinin silâhlar› ile donat›lm›fl, Çin askerleri Türk askerleri gibi giydirilmiflti. Fakat bütün bu yap›lan reformlar yine de Hun ordular›n› durduramam›flt›r. MÖ 220 y›l›nda Hunlar›n bafl›na geçen Teoman (Tuman), da¤›n›k Hun boylar›n› bir yönetim alt›nda toplamay› baflarm›flt›r. Teoman Çin’in iç kar›fl›kl›klar içinde olmas›ndan yararlanarak, Çin’e karfl› ak›nlara bafllam›fl ve bu ak›nlar sonucunda Çin’in kuzeyindeki topraklar› ele geçirmiflti. Teoman’dan sonra Hunlar›n bafl›na Mete geçti (MÖ 209–174). Mete Han üç y›l süre ile Çin’le savaflt›. Bu savafllar sonunda Mete Han Çin ‹mparatoru Kao-ti’yi, Pai-teng kalesi civar›nda bozguna u¤rat›nca imparator bar›fl istemek zorunda kald› (MÖ 200). Yap›lan bu antlaflma Türk tarihinde bilinen ilk yaz›l› milletleraras› antlaflma olmas› yönünden önem tafl›r. Bu antlaflma sonras›nda Mete, bir Çinli prensesle evlenmifl ve Çin ile olan ticarî iliflkilerini gelifltirmeye çal›flm›flt›r. 101 TAR‹H 5 Mete’den sonra Ki-ok (MÖ 174–160) bafla geçmifltir. Ki-ok, MÖ 166’da Çine girerek, baflkent Ch’ang-an yak›n›ndaki imparatorluk saray›n› yakarak Çin’i bask› alt›nda tutma politikas›n› sürdürmüfltür. Ki-ok bu sefer sonras› Çin ile olan ticarî iliflkileri devam ettirmek için Çinli bir prensesle evlendi. Çinli prenseslerle yap›lan evlilikler, daha sonraki dönemlerde Türklerin aleyhine oldu. Çinli prensesin himayesinden yararlanarak serbestçe hareket eden Çinli casuslar, Türk boylar› veya Türk beyleri aras›nda, propaganda yolu ile düflmanl›klar›n do¤mas›na sebep olmufllard›r. Ayr›ca Çin’den al›nan lüks mallar, ipek ve ipekli kumafllar, Hunlar aras›nda lüks yaflant›y› özendirmekte idi. Nitekim Mete ve Ki-ok’tan sonra Hun devletinin bafl›na geçen hükümdarlar, Çin’in bu faaliyetlerini önleyememifllerdir. Özellikle Çin ‹mparatoru Wu-ti (MÖ 141–89)’nin ana hedefi, ülkesi için önemli bir gelir kayna¤› olan ipe¤e bat›da yeni pazarlar bulmak ve ‹pek Yolu’nu kontrol alt›na almakt› (Harita 5-1). ‹pek Yolu ad›n› Çin’in en önemli maddesi olan ipekten alm›flt›r. Çin, MÖ II. yüzy›l›n bafllar›ndan itibaren ‹pek Yolu’nun önemini kavram›flt›. Çin yavafl yavafl Hunlar karfl›s›nda baflar› sa¤layarak, ‹pek Yolu’nun geçti¤i Çungarya, Turfan ve Yarkent gibi merkezleri ele geçirmeye bafllam›flt›. ‹pek Yolu’nu ele geçirmek isteyen Çin, bu amaçla Hunlar› örnek alarak atl› askerî birlikler kurmaya bafllad›¤› gibi, bir yandan da çeflitli propagandalarla Hun beylerini birbirine düflürmeye çal›fl›yordu. Bu faaliyetleri ile Çin, Hun devletini parçalay›p, Türk milletini yok etmeyi hedefliyordu. Harita 5-1 : ‹pek Yolu 102 TAR‹H 5 Çin bu amans›z mücadelenin sonunda Büyük Hun Devleti’ni 48 y›l›nda Kuzey ve Güney Hun Devleti olarak ikiye bölmeyi baflarm›flt›. Güney Hunlar› Çin egemenli¤ini kabul ederken, Kuzey Hunlar› ise bir süre daha ba¤›ms›zl›klar›n› korumay› sürdürmüfltür. Böylece, Orta Asya da VI. yüzy›l›n ortalar›na kadar sürecek olan Çin hâkimiyeti bafllam›flt›r. Göktürkler Döneminde Türk-Çin ‹liflkisi Büyük Hun Devleti’nin ikiye ayr›l›p y›k›lmas›ndan, 552 y›l›nda Göktürk Devleti’ nin kurulmas›na kadar ki geçen sürede Çinlilerin Orta Asya üzerindeki etkinlikleri devam etmifltir. Bumin Ka¤an’›n 552 y›l›nda Göktürk Devleti’ni kurdu¤u s›rada, Çin do¤u ve bat› diye ikiye bölünmüfl durumda idi. Güçsüz kalan Çin devletleri, destek sa¤lamak amac›yla Göktürklere çeflitli hediyeler gönderiyorlard›. Mukan Ka¤an (553- 572) zaman›nda Göktürkler, Çin’deki Chou ve Ts’i devletleri üzerinde bask› kurmay› baflard›lar. Mukan Ka¤an’dan sonra bafla geçen kardefli Tapo Ka¤an’da, iki Çin devleti aras›ndaki rekabetten yararlanarak onlar› bask› alt›na ald› ve ticarî iliflkiler kurmay› baflard›. Nitekim bu dönemde on bin kadar Türk tüccar› Çin’e yerleflerek ticaretle u¤raflm›flt›r. Çin ile yap›lan ticaretin artmas› ve Türk ülkesinde Çin mallar›n›n kolayca bulunabilmesi, Türk beyleri aras›nda Çinliler gibi yaflamaya ilgi uyand›rm›flt›r. Çin, Göktürkler döneminde de yine bilinen eski yöntemlerini uygulayarak, Türk beyleri aras›nda anlaflmazl›k ç›karmaya ve onlar› lüks yaflama al›flt›rmaya çal›flm›flt›r. Göktürk Devleti’ndeki Do¤u-Bat› fleklindeki ikili yönetim ve Çin tahrikleri sonucunda devlet resmen 582 y›l›nda ikiye ayr›ld›. Do¤u Göktürkleri 630 y›l›na kadar ba¤›ms›zl›klar›n› korumaya çal›flt›larsa da sonunda Çin istilâs›na maruz kalmaktan kurtulamam›fllard›r. Bundan sonra yaklafl›k 50 y›l kadar sürecek olan Çin hâkimiyetine giren Göktürkler, zaman zaman ba¤›ms›zl›klar› için isyanlar ç›karm›fllard›r. Bu ba¤›ms›zl›k için yap›lan ayaklanmalar›n en önemlisi 639 y›l›nda Kürflad’›n Çin saray›na düzenledi¤i bask›n olmufltur. Bu u¤urda hayat›n› kaybeden Kürflad, Türk halk›n›n millî benli¤ini tekrar kazanmas›na ön ayak olmufltur. Çin, Do¤u Göktürklerden sonra 659 y›l›nda Bat› Göktürk Devleti’ni de egemenli¤i alt›na alm›flt›r. Göktürklerin Çin hâkimiyetinden kurtulmak için bafllatt›¤› mücadeleler, 682 y›l›nda Kutluk’un liderli¤inde baflar›ya ulaflm›fl ve Kutluk (‹lterifl) Ka¤an, Göktürk Devleti’ni yeniden kurmay› baflarm›flt›r. Kutluk Ka¤an ilk olarak Çin’e seferler düzenlemifltir. Biliyordu ki, Çin üzerinde bask› oluflturulamazsa Göktürklerin güvenlikte olmas› ve güçlenmesi mümkün olmayacakt›. Bu nedenle Kutluk Ka¤an, Çin üzerine pek çok sefer düzenlemifltir. Kutluk Ka¤an’dan sonra yerine geçen kardefli Kapgan Ka¤an da ayn› politika ile Çin’e birçok seferler düzenleyerek Çin’i sürekli bask› alt›nda tutmaya çal›flm›flt›r. Çin de¤erli hediyeler göndererek Türk beylerini kand›rmaya ve k›flk›rtmaya çal›flt›ysa da 103 TAR‹H 5 baflar›l› olamam›flt›r. Türk yöneticilerini etkileyemeyen Çin bu sefer de Göktürklere ba¤l› boylar› ayaklanmaya teflvik etmifltir. Sonunda Türk boylar› Göktürklere karfl› ayaklanm›fllard›r. Bilge Ka¤an döneminde ise ünlü vezir Tonyukuk’un önerileri do¤rultusunda, Çin’e karfl› dikkatli bir siyaset izlenmifltir. Bilge Ka¤an, Çin’in k›flk›rt›c› faaliyetlerini sürdürmesi nedeniyle Çin üzerine sefere ç›km›fl ve Çin’i yenilgiye u¤rat›lm›flt›r (720) . Göktürk Devleti’nin y›k›l›fl›na kadar Çin ile olan iliflkiler bar›fl içinde sürdürülmüfl ve ticarî iliflkiler art›r›lm›flt›r. Türk hakanlar› Çin konusunda Türk milletini her an uyan›k ve dikkatli olmalar› amac›yla Orhun Kitabeleri’ni yazd›rtm›fllard›r. Uygurlar Döneminde Türk-Çin ‹liflkisi 745 y›l›nda Orta Asya’daki Türk hakimiyeti, Uygurlar›n eline geçmifltir. Uygurlar döneminde Türk-Çin iliflkileri daha önceki dönemlere göre farkl› geliflme göstermifltir. Çin’e karfl› askerî seferlere devam edilmekle beraber, bu ülkeyle ticarî iliflkilerin geliflmesine de önem verilmifltir. 751 y›l›ndaki Talas Savafl›’nda yenilen Çin, Orta Asya’daki hâkimiyetini kaybederek çekilmek zorunda kalm›fl ve Tar›m havzas› Uygurlar›n eline geçmiflti. Talas Savafl› yenilgisi sonras›nda Çin’de iç ayaklanmalar ç›kt›. Zor durumda kalan Çin imparatoru, Uygur Ka¤an› Moyen Çor (747–759)’dan yard›m istedi. Moyen Çor’da 757 y›l›nda Çin’e bir sefer düzenleyerek imparatora yard›m etti. Yap›lan bu seferin karfl›l›¤›nda Moyen Çor, Çin’i vergiye ba¤lamay› baflarm›fl ve imparatorun k›z›yla da evlenmiflti. Uygurlar bu dönemde Çin’den pek çok kitap tercüme etmifllerdir. Böylece Çin kültürü ve yaflam tarz› Türkler aras›nda taraftar bulmaya bafllam›flt›r. Bögü Ka¤an (759–780) döneminde Çin’de Türk nüfusu artm›fl ve birçok Çin kentinde Uygurlu tüccarlar, serbestçe ticaret yapmaya bafllam›flt›. Bu tarihlerde Tibetlilerin sald›r›s›na u¤rayan ve sald›r›lardan bunalan Çin, Bögü Ka¤an’dan yard›m istemiflti. Bögü Ka¤an’da bu yard›m iste¤i üzerine Lo-Yang Seferine ç›km›fl ve Tibetlileri yenilgiye u¤ratm›flt›. Sefer dönüflü Bögü Ka¤an, yan›nda Mani dini rahipleri ile birlikte ülkesine döndü. Uygurlar›n dinî ve sosyal yaflamlar›n› etkileyecek olan Mani dinini benimseyen Bögü Ka¤an, bu dini devletin resmî dini haline getirdi. Hristiyanl›k, Budizm ve Zerdüfltlük dinlerinin kar›fl›m› olan Mani dini, daha çok yerleflik hayata geçmifl Uygurlar aras›nda yay›ld›. Bögü Ka¤an Çin’de yeniden bafllayan kar›fl›kl›klardan yararlanmak düflüncesi ile Çin seferine ç›kma haz›rl›¤› içinde iken ye¤eni Ba¤a Tarkan taraf›ndan öldürüldü ve sefer gerçekleflemedi. Ba¤a Tarkan (780–789) zaman›nda yeniden Çin’le dostluk iliflkileri gelifltirildi. Ba¤a Tarkan, Çinli bir prensesle evlendi. Böylece Uygur tüccarlar›n›n Çin’de yeniden ticaret yapabilmeleri sa¤land›. 104 TAR‹H 5 840 y›l›nda K›rg›zlar›n sald›r›lar› sonucu Uygur Devleti y›k›ld›. Uygurlar›n büyük bir bölümü, güneye ve bat›ya göç etti. Güneye göç eden Uygurlar, Çin’in Kansu Bölgesinde Kansu Uygur Devleti’ni kurdular ve Çin ile daha çok ticarî iliflkilere girdiler. 1226 y›l›nda Mo¤ol hâkimiyeti alt›na girinceye kadar siyasî varl›klar›n› sürdüren Kansu Uygurlar›, günümüzde Çin’in bat›s›nda yaflamaktad›rlar. K›rg›zlar›n sald›r›lar› sonucu bat›ya göç eden Uygurlar›n bir k›sm› da Do¤u Türkistan’a yerleflerek burada Turfan Uygur Devleti’ni kurdular. ‹slâmiyet’i kabul eden Do¤u Türkistan (Turfan) Uygurlar›, bu dinin Çin’e yay›lmas›nda etkili oldular. 1209 y›l›nda Mo¤ollar taraf›ndan y›k›lan Turfan Uygurlar›, günümüzde Çin yönetimi alt›ndaki Sincan - Uygur Özerk Bölgesi’nde yaflamaktad›rlar. Türk-Çin iliflkilerinin geneline bakt›¤›m›zda, askerî üstünlük Türklerde olmufl, böylece Türkler askerî yönden güçlü olma durumlar›n› Çin’e karfl› varl›klar›n› korumada kullanm›fllard›r. Buna karfl›l›k Çin’in sahip oldu¤u topraklar Türklerinkine göre daha verimli idi. Dolay›s›yla Çin Türklere göre daha zengindi. Çeflitli mallar›n ve hediyelerin Çin’den devaml› Türk illerine gitmesi de bu duruma bir kan›tt›r. Bu sebeple ekonomik aç›dan güç te genelde Çinlilerin elinde idi. Tarih boyu yerleflik kültür, göçebe kültüre karfl› uzun vadede baflar› sa¤lam›flt›r. Çinlilerin yerleflik kültüre sahip olmalar›, Türk askerî üstünlü¤üne karfl› dayanma gücü vermifltir. Çin’deki yo¤un nüfus, Türklere karfl› Çinlilerin elindeki güçlü bir kozdu. Türk-Çin mücadelesinde Türkler, Çinlilerin sahip olduklar› kültürel de¤erleri dengeleyecek unsurlara sahip olmufllar, her alanda onlardan geri kalmak istememifllerdir. Çin alfabesine karfl› geliflmifl bir Türk alfabesinin oluflu, Çin diline karfl› geliflmifl bir Türk dilinin varl›¤› buna güzel bir örnektir. Türklerin aç›k siyasetine karfl› Çinliler, casusluk türü gizli siyaset yapmay› tercih etmifllerdir. Bu durum zaman zaman Türklerin aleyhine sonuçlanm›fl, buna karfl›l›k Türk hakanlar› da halk›n› Çin’e karfl› sürekli uyararak dikkatlerini çekmifllerdir. ‹lk Türk-Çin iliflkileri ne zaman bafllam›flt›r? Türk ak›nlar›na karfl› Çinliler ne gibi önlemler alm›fllard›r? Çin Göktürk Hakanlar›n› nas›l etkilemifltir? ‹pek Yolu’nun Türk – Çin iliflkilerindeki rolü nedir? 2 – TÜRK - MO⁄OL ‹L‹fiK‹LER‹ Tarihte Türk-Mo¤ol iliflkileri Hunlar dönemine kadar uzanmaktad›r. Büyük Hun Devleti hükümdar› Mete Han, daha bafllang›çta Mançurya’daki Mo¤ol-Tunguz kabileleriyle (Tung-hular) anlaflmazl›¤a düflmüflse de devletini güçlendirdikten sonra üzerlerine giderek onlar› hâkimiyeti alt›na almay› baflarm›flt›. Mo¤ollar, yüzy›llarca Türklerle yan yana yaflam›fllar ve bunun sonucu olarakta Türk kültür ve medeniyetinin etkisinde kalm›fllard›r. 105 TAR‹H 5 Mançurya’da yaflayan ilk Mo¤ollar, Çin kaynaklar›na göre Günefl’i, Ay’›, y›ld›zlar› ve köpe¤i kutsal saym›fllard›r. Avc›l›k yapan Mo¤ollar domuz besleyip yetifltirmifllerdir. Mo¤ol aile yap›s› ana erkil idi, yani anaya ba¤l›l›k esast›. Mo¤ollar›n ata binmeleri ve kurduklar› çad›rlar, Türklerinki ile benzerlik gösterirdi. Mete’den sonra Mo¤ollar, 300 y›l kadar Hun hâkimiyetinde yaflad›lar. Mo¤ollar zaman zaman Hunlarla rekabet ettilerse de Hun Devleti’nden ayr›larak ba¤›ms›zl›klar›n› elde edemediler. Mo¤ollar, uzun y›llar Hunlar›n, Göktürklerin ve Uygurlar›n hâkimiyeti alt›nda yaflam›fllard›r. Mo¤ollar, Cengiz Han’›n babas› Yesügey döneminde bir araya gelerek siyasî güç oluflturabilmifllerdir. Mo¤ollar, Uygur Devleti’nin 840 y›l›ndaki y›k›l›fl› sonras›nda ba¤›ms›z kalm›fllard›. 1206 y›l›nda Cengiz Han’›n önderli¤inde kendi devletlerini kuran Mo¤ollar, 1209 y›l›nda Turfan Uygurlar›n› (Do¤u Türkistan Uygurlar›), 1226’da da Kansu Uygurlar›n› itaat alt›na almay› baflard›lar. Kültür ve medeniyet yönlerinden Mo¤ollardan ileri olan Uygurlar, Mo¤ollar›n devlet yönetimde önemli görevler ald›lar. Hatta Uygur dilini Mo¤ollara ö¤reten Uygurlar, devletin resmî dilinin Uygurca olmas›n› sa¤lad›lar. Uygurlar, Mo¤ollar›n hizmetinde; yönetici, komutan, ö¤retmen ve teknik eleman olarak görev alarak, bir bak›ma Mo¤ollara kültürel alanda rehberlik yapm›fllard›r. Uygurlar, Mo¤ol ‹mparatorlu¤u’nun zamanla Türk-Mo¤ol ‹mparatorlu¤u’na dönüflmesinde etkili oldular. Hatta Uygurlar, Mo¤ollardan bir k›sm›n›n Türkleflmesini de sa¤lam›fllard›r. Daha sonralar› haz›rlanan Cengiz Yasas›’nda ve oluflturulan Mo¤ol askerî teflkilât›nda Türk unsurunun büyük ölçüde yer almas› bunun sonucudur. Ayr›ca Cengiz Han’a itaat eden ilk Müslüman-Türk hükümdar› olan Karluk Hakan› II. Arslan Han’d›r. Cengiz Han zaman›nda devlet idaresinde Karluklar da görev alm›fllard›r. Türk-Mo¤ol iliflkileri ilk olarak ne zaman bafllam›flt›r? Türk kültürünün Mo¤ol kültürü üzerindeki etkileri nelerdir? Mo¤ollar ilk kez kimin zaman›nda bir araya gelip önemli bir siyasi güç oluflturmufllard›r? 3- TÜRK - ARAP ‹L‹fiK‹LER‹ Türklerin Araplarla tan›flmalar› ‹slamiyet’ten öncedir. Türk-Arap iliflkileri ilk defa Sasanî Devleti arac›l›¤› ile bafllam›flt›r. Nitekim Sasanîlerin Göktürklerle yapt›klar› savafllarda, ordular›nda Arap askerlerinin de bulundu¤unu kaynaklar yazmaktad›r. ‹slamiyet öncesi Türk-Arap iliflkisinin varl›¤›n›, Cahiliye Devri Arap fliirlerinde de görmek mümkündür. Bu fliirlerde Türklerin daha çok askerî yönleri ve kahramanl›klar› anlat›lmaktad›r. Türklerin Araplarla yak›n iliflkileri Hz. Ömer’in Nihavend Savafl› (642) ile Sasanî Devletini y›kmas›ndan sonra, Müslüman Arap ordular›n›n do¤uya do¤ru ilerleyerek Ceyhun Nehri’ne ulaflmas›yla bafllam›flt›r. O tarihlerde Ceyhun Nehri’nin ötesindeki topraklarda Türkler bulunuyordu. Böylece Türklerle Müslüman Araplar ilk defa karfl› karfl›ya gelmifl oluyorlard›. 106 TAR‹H 5 Halife Hz. Ömer’den sonra Halife olan Hz. Osman’›n son dönemleri ile Hz. Ali’nin halifeli¤i dönemlerinde, ‹slâm Devleti’ndeki iç kar›fl›kl›klardan dolay› do¤u yönündeki fetih hareketleri durmufltu. Emeviler döneminde Müslüman Araplar›n fetihleri yeniden bafllam›flt›r. Türkler ile Araplar aras›ndaki mücadelelerin en fliddetlisi Emeviler zaman›nda olmufltur. Emevilerin Horasan Valisi olan Ubeydullah bin Ziyad, 674 y›l›nda önemli bir ticaret merkezi olan Beykend’i ald›, daha sonra Ceyhun Nehri’ni geçerek Maveraünnehir’in önemli flehirlerinden olan Buhara’y› kuflatt›. Buhara’n›n Türk as›ll› melikesi Kabaç Hatun, a¤›r bir vergi karfl›l›¤›nda Ubeydullah bin Ziyad ile anlaflma yapt›. Anlaflma gere¤i Ubeydullah bin Ziyad, iki bin Türk gencini asker olarak ordusuna ald›. Böylece Türkler, ‹slam Devleti’nin ordusunda ilk defa görev alm›fl oluyorlard›. Müslüman Araplar, 705’de Horasan’a vali olarak atanan Kuteybe bin Müslim zaman›nda bütün Maveraünnehir’i alarak Buhara, Semerkant ve Kaflgar gibi önemli Türk flehirlerini ele geçirmifllerdi. Kuteybe bin Müslim’in 715 y›l›ndaki ölümü sonras›nda Araplar Maveraünnehir’de tutunamad›lar. Göktürklerin yeniden güçlendikleri bu dönemde Kültigin, Maveraünnehir’deki baz› yerleri Araplardan geri almay› baflard›. Türk-Arap savafllar› Türgifller zaman›nda da devam etti. Türgifl-Arap mücadelesinde ‹pek Yolu’nun ekonomik önemi de rol oynam›flt›r. Öte yandan Emeviler, Türk engelini kald›rmak için Çin ile temas kurmaya çal›flm›fllarsa da bunda baflar›l› olamam›fllard›r (719). Çünkü ayn› tarihlerde Çin’in bat›ya do¤ru yay›lma politikas› da Türgifl engeline tak›lm›flt›. Maveraünnehir’de bafllayan Arap aleyhtarl›¤› Türgifllerin etkisiyle daha da güçlenmiflti. Emevilerin, kendilerinden baflka herkesi küçümsemeleri, zalim ve bencil siyasetleri ve her ulusu mevali (köle) olarak görmeleri bu aleyhtarl›¤› art›rm›flt›. Maveraünnehir’deki bu karmafla üzerine Halife Hiflam (724–743), bu bölgenin valisini de¤ifltirerek yerine Müslim bin Said’i atad› (724). Türgifl hakan› Su-lu Ka¤an üzerine sefere ç›kan Müslim bin Said komutas›ndaki Arap askerlerini yenen Su-lu Ka¤an, onlar› Semerkant’a çekilmeye mecbur etti. Su-lu Ka¤an’›n bu baflar›s› bölgede Arap nüfuzunun k›r›lmas›na, Araplar›n ileri harekâtlar›n›n bir süre durmas›na sebep oldu. Art›k bölge halk› Türgiflleri kurtar›c› olarak görmeye bafllam›flt›. Su-lu Ka¤an 728’de Buhara’y› ele geçirdi. Su-lu Ka¤an’›n amac› Araplar›n Semerkant ’ taki merkez ordugâh›n› ele geçirip, onlar› Maveraünnehir’den tamamen ç›karmakt›. Fakat Su-lu Ka¤an’›n öldürülmesi ve bir süre sonra Türgifllerin da¤›lmas›, Maveraünnehir’deki Arap ilerleyiflini durduracak bir Türk devletinin kalmamas›na sebep oldu. Sonuçta Maveraünnehir bölgesi tekrar Araplar›n eline geçti. Emevilerin, Araplar› di¤er insanlardan üstün tutan bencil ve zorba politikalar› nedeniyle, Türklerin büyük gruplar halinde ‹slamiyet’e geçmelerini geçiktirmifltir. Hatta Emevilerin yönetiminden memnun olmayan Türkler, Abbasileri destekleyerek Emevilerin y›k›lmas›nda önemli rol oynam›fllard›r. 107 TAR‹H 5 Araplar›n Türkler ile karfl›laflt›klar› ikinci bölge Kafkaslard›r. Maveraünnehir’de Arap ilerleyifli Türgifllerce durdurulurken, Kafkaslar yönünde ise bu görevi Hazar Türkleri üstlenmifllerdir. Arap-Hazar mücadelesi de ayn› Türgifl-Arap mücadelesi gibi fliddetli ve sürekli olmufltur. ‹lk defa Hz. Osman zaman›nda bir Arap ordusu Hazar baflkenti Belencer’e kadar ilerledi. Hazarlar, Araplar›n bu ilk taarruzunu geri püskürtmeyi baflarm›fllard›r. 651–652 y›l›nda gerçekleflen ilk çarp›flmay›, uzun y›llar sürecek olan s›n›r çat›flmalar› izlemifltir. Sonunda Belencer’i ele geçirmeyi baflaran Araplar, Hazarlar› yeni baflkentleri el-Beyza’ya tafl›nmaya mecbur b›rakm›fllard›r. Mervan bin Muhammed yönetimindeki Arap ordular› 737 y›l›ndaki ileri harekâtlar›yla el-Beyza’y› kuflatarak Hazar ordusunu a¤›r bir yenilgiye u¤ratt›lar. Hazar Hakan› bunun üzerine bar›fl istemek zorunda kald›. Mervan bin Muhammed’de, hakan›n Müslüman olmas› flart›yla Hazarlarla bar›fl yapt›. Bundan sonra ‹slamiyet, IX. yüzy›lda Hazarlar aras›nda yay›lmaya bafllam›flt›r. Emevilerden sonra Abbasilerin iktidara gelifli ile Maveraünnehir bölgesinde oldu¤u gibi Kafkaslar bölgesinde de Arap ilerleyifli eski gücünü yitirmifltir. Türkler, Abbasi Devleti döneminde önemli görevler alm›fllard›r. Harun Reflit saray muhaf›zlar›n› Türklerden oluflturmufl, Halife Mu’tas›m’ da Horasanl› Türklerden meydana gelen bir hassa ordusu kurmufltu. Türkler 751 Talas Savafl›’nda Çinlilere karfl› Araplar›n yan›nda yer alarak, Araplar›n savafl› kazanmalar›n› sa¤lad›lar. Bu savaflta yenilen Çin, Asya’ya hâkim olma sevdas›n› yitirmifl ve kendi tabiî s›n›rlar› içine çekilmek zorunda kalm›flt›. Böylece Orta Asya’da a¤›r bask› alt›nda olan Türk toplumu rahatlayarak tekrar toparlanma dönemine girmifltir. Bu olaydan sonra Arap-Türk iliflkileri dostça geliflmifltir. Talas Savafl› sonras›nda ‹slamiyet, Türkler aras›nda yay›lmaya bafllam›fl ve ilk olarak Karluk, Ya¤ma ve Çi¤il Türkleri ‹slamiyet’i kabul etmifllerdir. X. yüzy›lda O¤uzlar aras›nda ‹slamiyet yay›lm›fl ve XI. yüzy›lda da ‹slam dünyas›n›n liderli¤i Türklerin eline geçmifltir. Türk-Arap mücadelesinde Araplar, Türkler karfl›s›nda kesin bir baflar›ya ulaflamam›fllard›r. Bu mücadeleler s›ras›nda Türkler, kendi ülkelerini Araplar›n iflgaline karfl› baflar›yla korumufllar, onlar›n hâkimiyeti alt›na da girmemifllerdir. Tarihte ilk Türk-Arap iliflkileri ne zaman bafllam›flt›r? Emeviler dönemi Türk-Arap iliflkileri nas›ld›? Orta Asya’daki ilk Türk devletleri döneminde Türk-Arap mücadelesinin sonuçlar› nelerdir? Talas Savafl›’n›n Türk tarihî aç›s›ndan önemi nedir? 4 – TÜRK - ‹RAN ‹L‹fiK‹LER‹ III. yüzy›l bafllar›nda ‹ran’da Part Devleti bulunuyordu. Bu dönemde ilk Türk-‹ran iliflkileri ticarî yönde olmufltur. Hunlar›n Yüeçileri yenmesiyle Hun elçileri ve kervanlar›, yaz›l› bir güvence tafl›malar› flart› ile yol üzerindeki devletlerden rahatl›kla geçebilme imkân› buluyorlard›. 108 TAR‹H 5 I. Eldeflir, Partlar› yenerek 226 y›l›nda Sasanî Devleti’ni kurdu. Böylece Sasanîler, ‹randaki Partlar›n mirasç›s› oldular. Eski ‹ranl›lar, Türklerin yaflad›¤› ülkelere Turan ad›n› vermifllerdir. Firdevsi’nin fiehname adl› eserinde ‹ran-Turan savafllar› anlat›lmaktad›r. Burada sözü edilen Turan kavimlerinin Sakalar (‹skitler) oldu¤u tahmin edilmektedir. I. ünitede de belirtti¤imiz gibi Afrasyab bir Türk hükümdar› olup, onun ad› muhtemelen, Türkçe Alp Er Tunga’d›r. Milâttan önceki dönemlerde, ‹ran-Turan mücadelesinde bu ünlü Türk hükümdar› hayat›n› kaybetmifl ve onun ölümü bütün Türk kavimlerini yasa bo¤mufltu. Onun ad›na söylenen Alp Er Tunga Sagu’su yüzy›llarca nesilden nesile söylene gelmifltir. Orta Asya’daki Kuzey Hun devleti y›k›l›nca, Çin egemenli¤i alt›na girmek istemeyen Hunlar, bat›ya do¤ru göç ederek ‹til’i (Volga) geçip Avrupa’ya do¤ru ilerlediler. Hunlar›n bir k›sm› güneye yönelerek Afganistan’›n kuzeyine yerleflip, burada Akhunlar (Eftalitler) Devletini kurmufllard›. Akhunlar, özellikle ‹pek Yolu’na hâkim olmak için Sasanîlerle sürekli olarak savaflm›fllard›r. So¤d bölgesini ele geçirdikten sonra ‹ran üzerine sürekli hücum eden Akhunlar, bu hücumlar› sonucunda neredeyse Sasanî ‹mparatorlu¤u’nun y›k›lma tehlikesi geçirmesine sebep olmufllard›. II. fiapur zaman›nda Akhunlarla uzun y›llar sürecek olan bir bar›fl antlaflmas› yap›lm›flt›r. Ancak bu bar›fl dönemi uzun sürmemifl ve Behram Gur (420 - 438) zaman›nda yeniden bafllayan Akhun taarruzlar› baflar›yla püskürtülmüfltür. II. Yezdcerd (438 - 457) zaman›nda Akhun Hükümdar› Kün- Han, Sasanîlerin iç ifllerine kar›flarak, himayesine ald›¤› Sasanî veliaht› Firuz’u (459 - 484), ‹ran’ da tahta ç›kmas›n› sa¤lad›. Sasani-Akhun iliflkileri 484 y›l›nda en gergin dönemini yaflad›. Herat’› ele geçiren Akhunlar, Sasanî Devleti’ni y›ll›k vergiye ba¤lad›. Ayr›ca 484 y›l›nda ç›kan Mazdek ‹syan› s›ras›nda ‹ran’da büyük kar›fl›kl›klar meydana geldi. ‹syanc›lar taraf›ndan ele geçirilen Sasanî hükümdar› Kubad (Kavad) hapsedildi. Bir süre sonra kurtulmay› baflaran Kubad Akhunlara s›¤›nd›. Mazdek isyan›n› bast›rmak için Kubad’a yard›m eden Akhun hükümdar› isyan› bast›rarak ‹ran’›n tekrar eski düzenine kavuflmas›n› sa¤lad›. Akhunlar, VI. yüzy›l›n bafllar›nda en güçlü dönemlerini yaflarlarken, Anuflirvan (Nuflirevan) (531–579)’da ‹ran’da güçlü bir hükümdar olarak tahta ç›kt›. Di¤er taraftan Orta Asya’da II. Göktürk Devleti’nin kuruluflu ile ‹stemi Yabgu’nun Maveraünnehir bölgesine yönelik faaliyetleri de h›z kazanm›flt›. Göktürkler k›sa zamanda topraklar›n› büyüterek Sasanîler ve Akhunlara komflu oldular. Göktürklerin amac› ‹pek Yolu’na egemen olmakt›. Göktürklerin bat› bölgesini yöneten ‹stemi Yabgu, bu amaçla Akhunlara karfl› Sasanîlerle bir anlaflma yapt›. Ayr›ca k›z›n› Anuflirvan’la (Nuflirevan) evlendirerek, ‹ran saray›na gönderdi. Bu evlilikten dünyaya gelen IV. Hürmüz bir ‹ranl›dan çok Türk’e benzedi¤inden Türko¤lu diye isimlendirilmifltir. Göktürkler ve Sasanîlerin ortak bir seferi ile Akhun Devleti y›k›ld›. Akhun ülkesinin topraklar›n› Ceyhun Nehri s›n›r olmak üzere Göktürkler ve ‹ranl›lar 109 TAR‹H 5 (Sasaniler) aralar›nda paylaflt›lar (557). Böylece Maveraünnehir, Fergana’n›n bir k›sm›, Bat› Türkistan’›n güneyi, Hotan, Kaflgar gibi yerler ile Orta Asya kervan yolunun (‹pek Yolu) kontrolü de Türklerin eline geçti. Bu paylafl›mdan memnun olmayan Anuflirvan, anlaflmaya uymayarak ‹pek Yolu ticaretini engellemeye, ülke içerisinde huzursuzluklar ç›karmaya bafllad›. Hatta ‹stemi Yabgu’nun gönderdi¤i bar›fl elçilerini öldürmekten bile çekinmedi. Bunun üzerine ‹stemi Yabgu, Sasanîlere karfl› Bizans ile anlaflt›. Sasanîler do¤udan Türklerin, bat›dan da Bizans ‹mparatorlu¤unun hücumlar› sonucu iyice zay›flad›. Fakat daha sonralar› Bizans’›n Sabarlar› da¤›tmas› ve Göktürklere karfl› ikiyüzlü bir politika izlemesi nedeniyle Göktürk - Bizans ittifak› uzun süreli olamad›. Bat› Göktürk Hakan› Tardu, IV. Hürmüz (Türko¤lu 579–590) döneminde Sasanî Devleti’nin iç ifllerine kar›flmaktan geri durmam›flt›r. Herat Bölgesine giren Göktürk ordusu, ‹ran üzerinde Göktürk bask›s› kurmaya çal›flm›flt›r. 642 y›l›ndaki Nihavend Savafl› ile son Sasanî Hükümdar› olan III. Yezdcerd’in ‹slam ordular›na yenilmesi, Orta Asya Türklerine adeta bir duvar olan Sasanî Devleti’nin y›k›lmas› ile sonuçland›. Y›llar boyu Hazar’›n güneyini Türklere t›kayan ‹ran engeli y›k›ld›. Böylece Türkler için yeni siyasî sahalar aç›ld›. Buralardan ‹ran, Irak, Azerbeycan ve Anadolu’ ya gelen Türkler arka arkaya bu bölgelerde güçlü devletler kurmufllard›r. 110 Göktürk - Sasanî ittifak›n›n sebepleri nelerdir? Göktürk – Bizans iliflkilerinin Sasanîler aç›s›ndan sonuçlar› neler olmufltur? Sasanî Devleti’nin y›k›lmas›n›n Türk tarihi aç›s›ndan önemi nedir? TAR‹H 5 ÖZET Türk - Çin iliflkileri Orta Asya’da MÖ IV. yüzy›lda bafllad›. Zaman içinde devam eden bu iliflkiler siyasî, askerî ve kültürel boyutlarda seyretti. Genellikle de aralar›ndaki rekabet, hemen her dönemde ön s›ray› ald›. Türk - Çin askerî mücadelesinde Hunlar›n baflar›lar›, Çin Seddi’nin yap›lmas›na sebep oldu. Gerek Çin Seddi’nin yap›m›, gerekse Çin ordusundaki askerî reform Hun ak›nlar›n› durduramad›. Özellikle, Mete ile Çin’e karfl› kesin üstünlük sa¤land›. Çinin ordu reformu ve tarihî ‹pek Yolu’nun önemini kavramas›, onun MÖ II. yüzy›l›n ortalar›ndan itibaren Hunlara karfl› baflar›l› olmas›nda etken oldu. Çin Hunlara karfl› zenginli¤ini kulland›. De¤erli hediyeler göndererek Türk idarecileri etkiledi. Ayr›ca, Türk illerine yerlefltirdi¤i adamlar›yla Hun Devletini y›pratt›. Çin Türklere karfl› uygulad›¤› siyaset metotlar›nda baflar›l› oldu. Sonuçta, Büyük Hun Devleti’ni ikiye ay›rmay› baflard›. Kuzey ve Güney Hun devletlerini y›kan Çin, böylece Asya’da hâkimiyeti ele geçirdi. Göktürk Devleti kurulunca, Türk – Çin mücadelesi tekrar bafllad›. Çin, eski siyaset metotlar›n› tekrar kulland›. Türkler üzerinde kültürel yönden egemenlik kurmak istedi. Hunlar gibi Göktürklerin de ikiye ayr›lmas›nda büyük rol oynad›. Do¤u ve Bat› Göktürk Devletleri de Çin taraf›ndan y›k›ld› (630). Çin’in Türkleri Çinlilefltirme politikas› ise sonuçsuz kald›. Benliklerini yitirmeyen Türklerin 50 y›l› aflk›n esaret hayatlar›, 682 y›l›nda son buldu. Yeni kurulan II. Göktürk devletinin idarecileri, Çin tehlikesine karfl› toplumlar›n› hep uyard›lar. Orhun Kitabeleri ile bu uyar›lar›n› zaman içinde de kal›c› hale getirdi. Uygurlar ise Çin iliflkilerinde askerî ve kültürel siyaseti yan yana kulland›lar. Çin kültürünü ö¤renmeye çal›flt›lar. Çin’de ticaret kolonileri kurdular. Türk töresini ve Türk kimli¤ini unutmayan Uygurlar›n üzerinde, Çin felsefe ve düflünceleri daha etkili oldu. Orta Asya’da Türk – Mo¤ol iliflkileri Mete zaman›nda bafllad›. Mete’ye yenilen Mo¤ollar, Hun egemenli¤ine girdiler. Göktürk Devleti döneminde de onlara ba¤land›lar. Mo¤ollar ancak Uygurlar döneminde ba¤›ms›z olarak yaflamaya bafllad›lar. Uygur kültürünün etkisi alt›nda kald›lar. Cengiz Han’la kendi devletlerini kuran Mo¤ollar, Uygurlar› ve di¤er Türk kavimlerini hâkimiyetleri alt›na ald›lar. Bu dönemde özellikle Uygurlar, Mo¤ollara her alanda yol gösterici oldular. Türk-Arap iliflkileri ‹slamiyet’in do¤uflundan önce bafllad›. 705 y›l›nda ise Kuteybe ile ‹slâm ordular› Maveraünnehir’e girdi. Türkler, Araplara karfl› topraklar›n› savundular. Fakat Semerkant ve di¤er flehirler Araplar›n eline geçti. Emevilerin sert tutumlar› Türklerin Müslüman olmalar›n› geçiktirdi. Abbasiler döneminde Türk-Arap iliflkileri daha ›l›ml› bir döneme girdi. 751 y›l›ndaki Talas Savafl›’nda Araplarla Çinliler karfl›laflt›. Türklerin ezeli düflmanlar› Çin’e karfl› Araplar›n yan›nda yer almalar› sonucu etkiledi. Çin yenilerek durduruldu. Böylece, Orta Asya’daki Türk toplumu rahatlayarak, toparlanma dönemine girdi. Talas’ta bafllayan Türk – Arap iflbirli¤i ise daha sonra da devam edecek sosyal ve kültürel alanlara yans›d›. 111 TAR‹H 5 Eski ‹ranl›lar, Türklerin yaflad›klar› ülkelere Turan ad›n› vermifllerdi. Baz› tarih kaynaklar›na ve fiehname’ye göre Alper Tunga ünlü bir Türk hükümdar› idi. Pers (‹ran) hükümdar› Kirus döneminde yap›lan ‹ran-Turan savafllar›nda ölmüfl, Alp Er Tunga Sagusu’da bunun üzerine söylenmiflti. Yüeçilerin, Mete ve o¤lu taraf›ndan yenilmeleri, onlar›n bat›ya göçlerine sebep oldu. Hunlarla ‹ranl›lar aras›ndaki Kuflhan Devleti, böylece Yüeçiler taraf›ndan kuruldu. Dolay›s›yla bu dönemde Türkler, ‹ranl›larla siyasî ve askerî iliflkilerde pek bulunmad›lar. Göktürk Devleti zaman›nda ise ‹ran’la ‹pek Yolu yüzünden mücadeleye girildi. Göktürkler Akhunlarla savaflt›lar, onlar›n Çin’le iyi iliflkiler içinde bulunmalar›, Göktürkleri ‹ranl›larla (Sasanîlerle) ittifak yapmaya sevketti. Göktürk ve Sasanîler birleflerek Akhun Devleti’ni y›kt›lar. Bu dönemde Sasanîler, Türklerle yap›lan anlaflmalara uymad›lar Bunun üzerine, Bizans’la anlaflma yap›ld›. Göktürk ve Bizans ak›nlar› ile Sasanî Devleti zay›flat›ld›. Nihayet, ‹slam Devleti ordular› bu devlete son verdiler. Sasanî Devleti’nin y›k›lmas›yla Türklere yeni siyasi sahalar aç›ld›. Orta Do¤u’ya gelen Türkler burada büyük devletler kurmay› baflard›lar. 112 TAR‹H 5 TEST V 1. Ünlü Çin Seddi, afla¤›daki Çin imparatorlar›ndan hangisinin döneminde yapt›r›lm›flt›r? A) B) C) D) Kao - Ti Shih - Huang - Ti Wu - Ti Yüan - Ti 2. Afla¤›dakilerden hangisi, Türk- Çin iliflkilerinde uzun y›llar mücadele konusu olmufltur? A) B) C) D) ‹pek Yolu Maveraünnehir Çin Seddi Mançurya 3. ‹lk Türk-Mo¤ol iliflkileri, afla¤›daki Türk hükümdarlar›ndan hangisi döneminde bafllam›flt›r? A) B) C) D) Ki-ok Bumin Han Mete Han Bayan Han 4. Türklerin Araplarla Maveraünnehir bölgesi d›fl›nda karfl›laflt›klar› ikinci bölge, afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Kafkaslar Anadolu ‹ran Talas 5. Mo¤ol ‹mparatorlu¤u’nu zamanla Türk - Mo¤ol ‹mparatorlu¤u’na dönüfltüren Türk kavmi, afla¤›dakilerden hangisidir? A) B) C) D) Avarlar Akhunlar Göktürkler Uygurlar 113 TAR‹H 5 6. ‹slamiyeti ilk olarak kabul eden Türk boylar›, afla¤›dakilerden hangileridir? A) B) C) D) Ya¤ma-‹til Bulgarlar›-Hazar Karluk-Ya¤ma-Çi¤il Ya¤ma-Türkifl-Avar Çi¤il-K›pçak-K›rg›z 7. Su - lu Ka¤an, afla¤›daki Türk devletlerinden hangisinin hakan›d›r? A) Uygur B) Hazar C) Türgifl D) O¤uz 8. Türklerle Araplar aras›ndaki mücadelelerin en fliddetlisi hangi dönemde olmufltur? A) B) C) D) Emeviler Abbasiler Hz.Ali Hz. Osman 9. Talas Savafl› kimler aras›nda yap›lm›flt›r? A) B) C) D) Çinlilerle –Araplar Araplarla-Uygurlar Karluklarla-Araplar Çinlilerle-Sasaniler 10. 1206 y›l›nda Mo¤ollar, afla¤›daki hangi hükümdar›n önderli¤inde kendi devletlerini kurmufllard›r? A) B) C) D) 114 ‹stemi Yabgu Cengiz Han Su-lu Ka¤an Bilge Ka¤an TAR‹H 5 YANIT ANAHTARI DE⁄ERLEND‹RME SORULARI TEST I 1. B 2. A 3. C 4. D 5. A 6. A 7. B 8. C 9. B 10.D TEST I I 1. C 2. D 3. B 4. A 5. D 6. A 7. B 8. C 9. D 10.A TEST III 1. B 2. A 3. C 4. D 5. B 6. C 7. A 8. D 9. B 10.B TEST IV 1. B 2. B 3. A 4. D 5. B 6. C 7. A 8. D 9. B 10.A TEST V 1. B 2. A 3. C 4. A 5. D 6. B 7. C 8. A 9. A 10.B 115 TAR‹H 5 SÖZLÜK A âbide ahilik alâmet âlim amid arkeoloji atabey avâs›m ayet azat etmek : An›t. : Kökü eski Türk töresinde olan ve Anadolu'da yüksek bir geliflim gösteren esnaf, zanaatç›, çiftçi gibi bütün çal›flma kollar›n› içine alan ocak. : Belirti, iflaret, iz, niflan. : Bilgin. : Komutan, askerî vali. : Eski kültürlerin toprak veya su alt›nda kalm›fl kal›nt›lar›n› ç›karan ve bunlar› inceleyen bilim dal›. : Eski Türk devletlerinde özellikle Büyük Selçuklularda flehzadelerin e¤itimi veya ba¤›ms›z olarak bir eyaletin yönetimi ile görevli vezir. : S›n›r flehirleri. : Ku'ran-› kerim surelerini oluflturan cümlelerden her biri. : Köle ve cariyelerin özgürlü¤ünü geri vermek. B basiret beynelminel boy bozk›r burç : Uza¤› görüfl, sezifl, uyan›kl›k, anlay›fl : Uluslar aras›, enternasyonal. : Sülâle(urug)lerin birleflmesinden meydana gelen, ortak bir atadan geldiklerine inanan topluluk, sülâleler birli¤i. : Kurakç›l otsu bitkilerden oluflan, s›cak ve ›l›man iklimlerde genifl alanlara yay›lan a¤açs›z do¤al bölge, step. : Kale duvarlar›ndan daha yüksek, yuvarlak, dört köfle kale ç›k›nt›s›. C cemaat : ‹nsan kalabal›¤›, bir dinden veya bir soydan olan insan toplulu¤u. D derebeylik destan : Özellikle Bat› Avrupa'da topra¤› ve üzerinde yaflayan köylüleri tek bir kimsenin mal› sayan Orta Ça¤ siyasî düzeni, feodalite. : Tarih Öncesi tanr›, tanr›ça. yar› tanr› ve kahramanlarla ilgili ola¤anüstü olaylar› konu alan fliir. E ebedî 116 : Sonsuz, sonu olmayan. TAR‹H 5 ecdat edebî edep emir : : : : entrika eren etnik evrensel eyalet : : : : : eyer : eyvan ezel : : Atalar, dedeler. Edebiyatla ilgili. Toplum töresine uygun davranma, incelik. Araplarda ve baflka Müslüman ülkelerde bir kavim, flehir veya ülkenin bafl›. Hile, oyun, dolap, düzen. Kendini Tanr›ya adam›fl, evliya, veli. kavimle ilgili, budunsal, kavmî. Evrenle ilgili, bütün insanl›¤› ilgilendiren, dünya çap›nda. Ço¤unlukla valilerce yönetilen ve yönetim bak›m›ndan bir tür ba¤›ms›zl›¤› olan büyük il. Binek hayvanlar›n›n s›rt›na konulan, oturmaya yarayan nesne. Bir taraf› d›flar›ya aç›k olan oda. Bafllang›c› olmayan zaman, öncesizlik. F ferman figür fresk : Hükümdar taraf›ndan verilen yaz›l› emir, buyruk. : Resim ve heykel sanatlar›nda varl›klar›n biçimi. : Yafl duvar s›vas› üzerine kireç suyunda eritilmifl madenî boyalarla resim yapma yöntemi, bu yöntemle yap›lm›fl duvar resmi. G ganimet gayrimüslim : Savaflta ve ya¤ma s›ras›nda ele geçirilen mal. : Müslüman olmayan. H halife hanedan hat hendese hiciv hicret hil'at hükü ü mranl›k : Vekil, Hz. Muhammed'in ölümünden onra onun yerine devlet baflkan› olan kimse. : Hükümdar veya devlet büyü¤ü gibi bir kifliye dayanan büyük aile, soy. : Çizgi, yaz›. : Geometri. : Yergi. : Hz. Muhammed'in 622 y›l›nda Mekke'den Medine'ye göçü. : Eskiden sultanlara giydirilen süslü elbise, kaftan. : Hüküm sürme, hâkim olma durumu. I-‹ Irak-› acem : Dicle Nehri’nin do¤u taraf›nda kalan Irak topraklar›na verilen ad. 117 TAR‹H 5 ilâhî iltica imaret iskân ‹stilâ itaat : Tanr›ya özgü, tanr›sal, çok güzel, mükemmel. : S›¤›nma. : Yoksullara ve ö¤rencilere yiyecek da¤›tmak için kurulan hay›r kurumu. : Yerlefltirme. : Bir ülkeyi zor kullanarak iflgal etme. : Boyun e¤me. K k›fllak kitabe klan kopuz kös kurgan kurultaa y : K›fl›n bar›n›lan yer, ordular›n, göçebe oymaklar›n hayvanlar› ile birlikte yayladan inip konaklad›klar› yer. : Tafl, mermer vb. gibi sert cisim üzerindeki oyma veya kabartma yaz›, tarih, yaz›t. : Boy. : Halk flairlerinin çald›¤› saz. : Savafllarda alaylarda at, deve veya araba üzerinde tafl›nan ve ‹flaret vermek için kullan›lan büyük davul. : ‹lk Ça¤'da, mezar üzerine toprak y›¤›larak yap›lan küçük tepe. Tepe biçiminde mezar, höyük. : Ulusal toplant›. Bir kuruluflun temel ifllerini konuflmak için belli sürelerle veya gerektikçe yapt›¤› genel toplant›. L lehçe levaz›m : Bir dilin tarihî, bölgesel ve siyasî sebeplerden dolay› ses, yap› ve söz dizimi özellikleri ile ayr›lan kolu. : Ordunun, silâh ve cephanesinin d›fl›nda kalan yiyecek, giyecek gibi ihtiyaçlar›n› sa¤layan askeri s›n›f. M mabet malik manzum melik memlûk menfle menflur meflru meflveret mootif muhasara mübadele 118 : ‹badethane. : Sahip, sahip olmak : Naz›m ifade flekli ile Ölçülü ve uyakl› biçimde yaz›lm›fl eser. : Padiflah, hakan, hükümdar. : Birinin mal› olan kul, köle. : Kök, esas kaynak. : Hükümdarl›k sembollerinden, ferman, halifenin onay›n› belirten ferman. : Yasal, kanunen do¤ru. : Bir konu hakk›nda dan›flma. : Bir ço¤u yan yana gelerek bir bezeme iflini meydana. getiren unsurlardan her biri. : Çevirme, kuflatma. : De¤ifl-tokufl etme TAR‹H 5 N naib nesil nevbet nihai nüfuz : Tahtta hükümdar olmad›¤› zaman veya hükümdar›n çocuklu¤u s›ras›nda devleti yöneten kimse. : Soy, kuflak. : Resmî yerlerde muayyen zamanlarda çalman davul, dümbelek gibi fleyler.bando, m›z›ka. : ‹fli sona erdiren, ifli bitiren. : Güç, söz geçirme. O-Ö ordugâh ota¤ ozan örf örfî özerklik : : : : : : Ordunun konaklad›¤› yer. Büyük ve süslü hükümdar çad›r›. Halk flairi. Âdet. Adetle ilgili. Bir toplulu¤un, bir kuruluflun ayr› bir yasaya ba¤l› olarak kendi kendini yönetme hakk›, muhtariyet, otonomi. R rasathane r eaya rivayet rubaî : : : : Astronomi gözlemlerine uygun flekilde donat›lm›fl yap›. Verg‹ veren halk Söylenti. Ayn› esasta yirmi dört flekilli vezinle yaz›lan dört m›sral›k fliir. S-fi Samarra sikke step flâd : Abbasîler döneminde Ba¤dat yak›nlar›nda kurulmufl Türklerden oluflturulan ordugâh flehir. : Madeni para. : Bozk›r. : ‹lk Türk devletlerinde yabgudan sonra gelen unvan T tâbi tasvir tebaa teçhizat tefekkür toy : Ba¤›ml›, ba¤l›, ba¤›ml› k›lmak. : Tasarlama, bir fleyi sözle veya yaz› ile anlatma, göz Önünde canland›rma, betimleme. : Uyruk. : Donat›m. : Düflünme, düflünüfl, derin düflünmek : fiölen, ziyafet, yemekli e¤lence. 119 TAR‹H 5 töre : Bir toplulukta benimsenmifl, yerleflmifl davran›fl ve yaflama biçimlerinin, kurallar›n, göreneklerin, ortaklafla al›flkanl›klarm, tutulan yollar›n bütünü. U-Ü ulema üzengi üs : Âlimin ço¤ulu, bilginler. : Eyerin iki yan›nda as›l› bulunan ve ayaklar›n bas›lmas›na yarayan alt› düz demir halka. : Baz› görevleri yürütebilmek amac›yla kurulan, Özel yap›lar›, donat›mlar›, ifllikleri, onar›m yerleri, servis alanlar› olan sürekli veya geçici olarak konaklan›lan yer. Harekât›n yürütülebilmesi için gerekli birliklerin, her türlü gereçlerin tamamland›¤›, teçhizat›n topland›¤›, da¤›t›ld›¤› bölge. V vâris veliaht veraset : Kendine miras düflen kimse. : Bir hükümdar›n taht›na geçmeye aday olan erkek çocu¤u veya kardefli. : Varislik, mirasta hak sahibi olma. Y ya¤ma yarguc› yarl›k yu¤rufl zan n aat 120 : Birçok kiflinin zor kullanarak ele geçirdikleri mallar› al›p kaçmas›. Ak›nc›lar›n düflman topraklar›na yapt›klar› bask›n. : Hâkim, hâkim heyeti. : Ferman, berat karfl›l›¤›nda kullan›lan tabir. : Karahanl›larda vezirlik ve dîvan baflkanl›¤› yapan kifliye verilen unvan. Z : ‹nsanlar›n maddeye dayanan ihtiyaçlar›n› karfl›lamak için yap›lan, ö¤renimle birlikte tecrübe ve ustal›k gerektiren ifl, el ustal›¤› isteyen ifller. TAR‹H 5 KRONOLOJ‹ MÖ 4500-100 3000-1700 3000 1700-1200 1200-700 318 220 214 209 Orta Asya’da Anav Kültürü Orta Asya’da Afanasyevo Kültürü Orta Asya’da Kelteminar Kültürü Orta Asya’da Andronova Kültürü Orta Asya’da Karasuk Kültürü Hun Türkleri ile ilgili ilk yaz›l› belge (Hun-Çin Antlaflmas›) Asya Hun hükümdar› Teoman’›n tahta ç›k›fl› Çin Seddi’nin yap›lmas› Asya Hun hükümdar› Mete’nin tahta ç›k›fl› Türk Kara Kuvvetleri’nin Kuruluflu 200 174 58 Pai-teng Bozgunu-Mete Han’›n Çin imparatoru Kao-ti’yi yenmesi Mete’nin ölümü Asya Hun Devleti’nin siyasi birli¤inin parçalanarak Do¤u ve Bat› Hunlar› ad›yla ikiye bölünmesi MS 48 156 216 375 395 410 422 434 441-442 447 451 452 453 476 498–499 Asya Hun Devleti’nin Kuzey ve Güney Hunlar› olmak üzere ikiye ayr›lmas› Kuzey Hun Devleti’nin y›k›lmas› Güney Hun Devleti’nin Çin taraf›ndan ortadan kald›r›lmas› Kavimler Göçü’nün bafllamas› Roma ‹mparatorlu¤u’nun ikiye ayr›lmas› Avrupa Hun Devleti’nin hükümdar› Uld›z’›n ölümü Avrupa Hun Devleti’nin hükümdar› Rua’n›n tahta ç›k›fl› Avrupa Hun hükümdar› Rua’n›n ölümü Attila’n›n Avrupa Hun Devleti’nin bafl›na geçmesi Margos Antlaflmas› Attila’n›n I. Balkan Seferi Attila’n›n II. Balkan Seferi ve Anatolyos Antlaflmas› Attila’n›n Bat› Roma (Galya) Seferi Attila’n›n ‹talya Seferi Attila’n›n ölümü Bat› Roma ‹mparatorlu¤u’nun y›k›lmas› ‹ran’da ç›kan Mazdek ‹syan›’n›n Akhunlar›n yard›m›yla bast›r›lmas› 121 TAR‹H 5 552 553 557 562 568 572 576 581 582 717 725 I. Göktürk Devleti’nin ikiye ayr›lmas› Tardu’nun ba¤›ms›zl›¤›n› ilân etmesi ‹flbara Ka¤an’›n ölümü Tardu’nun ölümü Avarlar›n ‹stanbul’u kuflatmas› Avarlar›n ‹stanbul’u ikinci kez kuflatmas› Do¤u Göktürk Devleti’nin da¤›lmas› Avar Devleti’nin hakan› Bayan Han’›n ölümü Hazar Hakanl›¤›’n›n kurulmas› Büyük Bulgarya Devleti’nin Kuruluflu Kürflad ayaklanmas› Bat› Göktürk Devleti’nin tamamen Çin’e kat›lmas› Büyük Bulgarya Devleti’nin parçalanmas› Tuna Bulgar Devleti’nin kuruluflu II. Göktürk (Kutluk) Devleti’nin kuruluflu ‹lterifl (Kutluk) Ka¤an’›n ölümü Kapgan Ka¤an’›n II. Göktürk taht›na ç›k›fl› Göktürkler ile Türgifller aras›nda Bolçu Savafl›’n›n yap›lmas› Kapgan Ka¤an’›n ölümü yerine o¤lu ‹nal (Bögü)’›n geçmesi Bilge Ka¤an’›n tahta geçmesi Su-lu Ka¤an’›n Türgifl taht›na ç›k›fl› Tonyukuk’un ölümü 731 734 Kültigin’in ölümü Bilge Ka¤an’›n ölümü 587 603 619 626 630 639 659 665 679 682 692 698 716 122 I. Göktürk Devleti’nin kuruluflu Bumin Ka¤an’›n ölümü Avar Devleti’nin çöküflü Mukan Ka¤an’›n I. Göktürk taht›na ç›k›fl› Akhun Devleti’nin y›k›lmas› Avar Devleti’nin kuruluflu Göktürklerin bat› kanad›n› yöneten ‹stemi Yabgu’nun Bizans’a elçilik heyeti göndermesi Mukan Ka¤an’›n ölümü Tapo Ka¤an’›n tahta ç›k›fl› ‹stemi Yagbu’nun ölümü Tapo Ka¤an’›n ölümü TAR‹H 5 738 742 745 747 751 759 766 780 789 803 805 814 840 856 864 896 911 940 965 1018 1071 1091 1141 1207 1209 1237 1709 1916 1991 Su-lu Ka¤an’›n öldürülmesi II. Göktürk (Kutluk) Devleti’nin y›k›l›fl› Uygur Devleti’nin Kuruluflu ‹lk Uygur hakan› Kutluk Bilge Kül’ün ölümü Moyen-Çor Ka¤an’›n Uygur taht›na ç›k›fl› Talas Savafl› Moyen-Çor’un ölümü Bögü Ka¤an’›n Uygur taht›na ç›k›fl› Türgifllere Karluklar›n son vermesi Bögü Ka¤an’›n ölümü Tung Ba¤a Tarkan’›n Uygur taht›na ç›k›fl› Tung Ba¤a Tarkan’›n ölümü Kurum Han’›n Tuna Bulgar Devleti’nin bafl›na geçmesi Avar Devleti’nin Frank Krall›¤› taraf›ndan y›k›lmas› Kurum Han’›n ‹stanbul kuflatmas› s›ras›nda ölmesi Omurtag Han’›n Tuna Bulgar Devleti’nin taht›na ç›k›fl› Uygur Devleti’nin K›rg›zlar taraf›ndan y›k›l›fl› Mengli’nin Do¤u Türkistan (Turfan) Uygur Devleti’nin bafl›na geçmesi Tuna Bulgarlar›’n›n Hristiyanl›¤› kabul etmesi (Boris Han dönemi) Macarlar›n bugünkü yurtlar›na gelifli ve devlet kurmalar› Kansu Bölgesi Uygurlar›n›n ba¤›ms›z oluflu Kansu Bölgesi Uygurlar›n›n Kitan Devleti’ne ba¤lanmas› Hazar Devleti’nin Kiev Rus Knezli¤i (Prensli¤i) taraf›ndan y›k›l›fl› Tuna Bulgar Devleti’nin Bizans eyaleti haline getirilmesi Malazgirt Savafl›; Sultan Alp Arslan’›n Malazgirt’te Bizans ‹mparatoru Romen Diyojen’i yenmesi Lebunium Savafl› ve Peçeneklerin sonu Katvan Savafl›, Karahitay kuvvetlerinin Selçuklular› ma¤lup etmesi K›rg›zlar›n Cengiz Han’a ba¤lanmas› Do¤u Türkistan (Tufan ) Uygur Devleti’nin Cengiz Han’a ba¤lanmas› Mo¤ol Alt›norda hükümdar› Batu Han’›n ‹til Bulgar Devleti’ne son vermesi Poltova Savafl› K›rg›zlar›n Ruslara isyan etmesi K›rg›zistan Cumhuriyeti’nin kurulmas› 123 TAR‹H 5 KAYNAKÇA 1. ANIL, Çeçen; Tarihte Türk Devletleri, ‹stanbul, 1986. 2. ARAT, R. R. ; Karluklar Mad. ‹slam Ansiklopedisi, Cilt 6. 3. ARAT, R. R. ; K›pçak Mad. ‹slam Ansiklopedisi, Cilt 6. 4. ARAT, R.R. ; K›rg›zistan Mad. ‹slam Ansiklopedisi, Cilt 6. 5. ARSEVEN, O. Esad; Türk Sanat Tarihi, ‹stanbul, 1955. 6. BANARLI, Nihad Sami; Resimli Türk Edebiyat› Tarihi, Cilt 1, ‹stanbul, 1971. 7. D‹YARBEK‹RL‹, N. ; Hun Sanat›, ‹stanbul, 1972. 8. ERG‹N, Muharrem; Orhun Abideleri, ‹stanbul, 1977. 9. GÜNGÖR, Erol; Tarihte Türkler, ‹stanbul, 1989. 10. GÜRÜN, Kâmuran; Türkler ve Türk Devletleri Tarihi, Ankara, 1984. 11. ‹NAN, Abdülkadir; Eski Türk Dini Tarihi, ‹stanbul, 1976. 12. KAFESO⁄LU, ‹brahim; Türk Milli kültürü, ‹stanbul, 1986. 13. KURAT, A. Nimet; Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Ankara, 1972. 14. MEM‹fi, Ekrem; ‹skitler, Konya, 1987. 15. KOCA, Salim; Türk Kültürünün Temelleri, ‹stanbul, 1990. 16. SÜMER, Faruk; O¤uzlar, Ankara, 1972. 17. Türk Dünyas› El Kitab›, Türk Kültürünü Araflt›rma Ens. Yay. Ankara, 1976. 18. TOGAN, Zeki Velidi; Umumi Türk Tarihine Girifl, ‹stanbul, 1981. 19. ORKUN, Hüseyin Nam›k, Eski Türk Yaz›tlar› I-II, Ankara, 1946. 20. TURAN, Osman; Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi Tarihi, Cilt I-II, ‹stanbul, 1990. 21. YILDIZ, Hakk› Dursun; ‹slamiyet ve Türkler, ‹stanbul, 1980. 22. R’ASONYI, Laszlo; Tarihte Türklük, Ankara, 1988. 23. SERTO⁄LU, Midhat; Osmanl› Tarih Lûgat›, ‹stanbul, 1986. 24. DEL‹ORMAN, Altan; Genel Türk Tarihi 1,‹stanbul, 1999. 25. MERÇ‹L, Erdo¤anÖDEN, Zerrin Günal; Genel Türk Tarihi 1, 1995 26. KAfiIKÇI, Nihat YILMAZ, Hasan; Tanr› Da¤lar›ndan Malazgirt’e, Türk Metal Sendikas› Araflt›rma Bürosu, 3.Bask›, 2001. 27. KAPLAN, Mustafa. MADEN, Mehmet SEVER, Ak›n; Tarih I Ders Kitab›, MEB Yay, ‹stanbul, 2005. 28. ÇET‹N, Nihat KUTLUAY, Mustafa AVLAR, Mestan; Genel Türk Tarihi Ders Kitab›, MEB Yay, Ankara, 2005. 29. Tarih Atlas›, Sayg› Yay›nlar›, ‹stanbul, 2003. 124 GÜNEY KIBRIS RUM YÖNET‹M‹ NÖC: Nahcivan Özerk Cumhuriyeti (Azerbaycan) İl merkezleri Başkent (Ankara) N ) RB .Ö AY .C CA N ZE (A Ö⁄RETMEN MARfiI Aln›m›zda bilgilerden bir çelenk, Nura do¤ru can atan Türk genciyiz. Yeryüzünde yoktur, olmaz Türk’e denk; Korku bilmez soyumuz. fianl› yurdum, her buca¤›n flanla dolsun; Yurdum, seni yüceltmeye andlar olsun. Candan açt›k cehle karfl› bir savafl, Ey bu yolda and içen genç arkadafl! Ö¤ren, ö¤ret hakk› halka, gürle cofl; Durma durma kofl. fianl› yurdum, her buca¤›n flanla dolsun; Yurdum, seni yüceltmeye andlar olsun. ‹smail Hikmet ERTAYLAN