8-Hayvanlarda solunum sistemleri

advertisement
HAYVANLARDA SOLUNUM
SİSTEMLERİ
YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU
asli.memisoglu@deu.edu.tr
kisi.deu.edu.tr/asli.memisoglu
GAZ ALIŞVERİŞİ
• Oksijenli solunum yapan hücreler besinlerle alınan monomerlerden ATP üretebilmek
için çevreden oksijen (O2) almak ve reaksiyon sonucunda üretilen karbondioksiti
(CO2) atmak zorundadır.
• Bir hayvan vücudunda, çevre ile gaz alışverişi yapan bölüme solunum yüzeyi denir.
• Tek hücreli canlılarda çevre ile doğrudan temas varken çok hücreli organizmalarda
her hücrenin çevreyle teması olamaz. Bu da özelleşmiş bir solunum yüzeyini zorunlu
kılar.
• Dış çevre ve hücreler arasında gaz alışverişi sadece difüzyonla olur.
• Biyolojik zarlardan solunum gazlarının geçebilmesi için herhangi bir aktif taşıma sistemi
yoktur
GAZ ALIŞVERİŞİ
• Difüzyon bir molekülün yoğun olduğu bir ortamdan daha az yoğun olduğu ortama
geçişidir.
• Gazların yoğunluğu basınca ve ilgili sıvıdaki çözünürlüğüne göre değişir.
• Hava, suya göre daha iyi bir solunum ortamıdır çünkü:
• O2 difüzyonu suda, havaya göre 8000 kat daha yavaştır.
• Suda bulunan O2 miktarı, aynı hacimdeki havada bulunan O2 miktarından çok daha azdır
• Bu durum suda solunum yapan hayvanları olduğu kadar karadakileri de etkiler çünkü:
GAZ ALIŞVERİŞİ
• Oksijenli solunum mitokondride gerçekleşir, mitokondri sulu bir ortam olan
sitoplazmada bulunur
• Hücreler de hücre dışı sıvı içerisinde bulunurlar.
• Tüm solunum yüzeyleri kurumalarını önlemek için ince bir sıvı tabaka ile korunurlar.
• Bu sulu ortamların hepsinden O2 difüzyonla geçmek zorundadır.
• Suda O2 difüzyonu o kadar yavaştır ki, hücrelerin herhangi bir O2 kaynağına
uzaklığının birkaç milimetreden fazla olmaması gerekir.
O2 i vücutlarında dağıtmak için özel sistemleri olmayan omurgasızlarda, vücut
büyüklüğü ve şekil yönünden sınırlar oluşmasını gerektirir.
GAZ ALIŞVERİŞİ
1.
Süngerlerde vücudun ince duvarları arasında su geçişine izin veren bir yapı vardır.
• Her hücre su ile temas halindedir
2. Deniz anası ve yassı solucanlarda vücut yapısı ince ve geniş bir düzlem
biçimindedir:
• Yüzey alanını gaz alışverişi için genişletir
• hiçbir hücre suya 1mm’den fazla uzaklıkta değildir
GAZ ALIŞVERİŞİ
3. Deri solunumu: oksijen deriden kılcal damarlara geçer
• Toprak solucanı, ergin kurbağalar, yumuşakçalar
• Oksijenin difüzyonla alınabilmesi için derinin nemli olması gerekmektedir.
• Kılcal damar sistemiyle oksijen vücut hücrelerine taşınır
4. Özelleşmiş solunum sistemleri
• Vücut yapısı daha büyük hayvanlarda vücut yüzeyi gereken gaz miktarını alabilecek
yeterlikte değildir.
• Yüzey alanı katlanma ve dallanmalarla artırılmış bir solunum organı bu sorunu çözer
• Ör: Trake, solungaç ve akciğer solunumu
Dış solungaç:
İki yaşamlı
larvaları
böcek larvaları
Akciğer:
Kara
salyangozları
Omurgalılar
İç solungaç:
Yumuşakçalar
Kabuklular
tüm balıklar
Trake:
Eklem
bacaklılar
GAZ ALIŞVERİŞİ
Trake solunumu
• Eklembacaklılarda görülür.
• Doku hücrelerine oksijeni en hızlı taşıyan sistem
trakedir.
Hava keseleri
• Oksijen ve karbondioksit kanla taşınmadığından,
alyuvar ve solunum pigmenti bulunmaz. Kan
renksizdir.
• Trakeler, vücut boyunca dallanan çok sayıda küçük
borucuklardan meydana gelmiştir.
• Vücut dışında stigma denilen bir açıklıkla başlar.
• Stigma; böceklerde karın halkalarının alt tarafında
her bölmede bir çift bulunan deliktir.
Göğüs
stigmaları
Karın
stigmaları
Trake
GAZ ALIŞVERİŞİ
Trake solunumu (devam)
• Trake vücut içine doğru dallanırken, giderek incelir.
• Bu çok incelmiş trake uzantılarına trakeol denir.
• Trakeler, içine giren oksijeni trakeollerle hücrelere kadar götürür.
• Hücrelerde üretilen CO2 trakeollere geçer
• Gaz alışverişi trakeolleri döşeyen nemli epitel aracılığıyla olur
• Küçük gövdeli böceklerde bu sistem hücresel solunum için yeterlidir
• Büyük böcekler vücutlarını kasıp gevşeterek stigmalardan hava giriş çıkışını daha
verimli hale getirirler
• Trake sisteminde borular kitinle desteklenmiş olup, tıkanmaz ve yapışmaz.
GAZ ALIŞVERİŞİ
• Örümcek ve akreplerde trakelerin dallanma biçimi, sayfaları açılmış kitap
görünümündedir.
• Bu türlü dallanmış trakelere kitapsı akciğer denir.
• Fark!!! Kitapsı akciğerler dokulara ulaşmaz ve gazlar kan dolaşımı ile taşınır
GAZ ALIŞVERİŞİ-Solungaç solunumu
Solungaç solunumu
• Kurbağa ve böcek larvaları, kabuklular, yumuşakçalar ve balıklarda solungaç solunumu
görülür.
• Vücudun dış yüzeyinin suya doğru yapmış olduğu kıvrımlardır
• Saçaklı ve tüy şeklinde olup doğrudan doğruya vücut dışına uzanan solungaçlara dış
solungaç denir.
• Akciğerli balıklarda ve iki yaşamlı larvalarının ilk dönemlerinde bu tip solungaç görülür.
Meksika
semenderi
GAZ ALIŞVERİŞİ-Solungaç solunumu
İç solungaçlar ise yaprak şeklindedir.
• Solungaç yaprakları kemik ve kıkırdaktan yapılmış olup, solungaç yaylarını taşır.
• Solungaçlar, dallanmalar yaparak geniş yüzey oluşturur ve kan damarları bakımından
çok zengindir.
• Yuvarlak ağızlı ve kıkırdaklı balıklarda solungaç yarıklarının her biri ayrı ayrı dışarı
açılırken, kemikli balıklarda solungaç kapağı (operkulum) ile örtülüdür.
GAZ ALIŞVERİŞİ-Solungaç solunumu
Gaz değişimi:
• başlangıçta solungaç kapağı kapalıdır.
• Ağız açılır ve su alınır.
• Ağız kapatılır, solungaç kapağı açılır. Basınçla su solungaç yarıklarına girer.
• Oksijen difüzyonla kılcal damarlara ve hücrelere geçer.
• Gaz alışverişin,n yapıldığı yassı epitel kaplı yüzeye lamel denir
• Hücrelerde metabolizma artığı olan CO2 zıt yönde hareket eder.
• CO2 solungaç kılcal damarlarına geçer, solungaçlardan suya yani dışarı atılır.
Ters akım prensibi
• Kan akımı suyun akış
yönünün tersinedir
• Kan ilerledikçe oksijenle
daha zengin suyla karşılaşır
• Çözünmüş oksijenden %80
oranında faydalanabilirler
Lamel
GAZ ALIŞVERİŞİ-Solungaç solunumu
• Sudaki oksijen miktarı, suyun sıcaklığı ile ters orantılıdır.
• Dolayısıyla soğuk sularda oksijen miktarı, sıcak sulara göre daha fazladır.
• Soğuk suların balıkları daha hızlı büyür ve iri yapılıdır.
• Oksijence fakir sularda yaşayan balıklar, hava kabarcıklarını yutarak solunumu
destekler.
• Bu kabarcıklar, solungaçlar arasında tamamen emilinceye kadar alınır.
GAZ ALIŞVERİŞİ-Akciğer solunumu
• Ergin iki yaşamlılar,
sürüngenler, kuşlar ve
memelilerde görülür.
GAZ ALIŞVERİŞİ-Akciğer solunumu
İki yaşamlılar
• Akciğerler basit, bölmesiz yapıdadır.
• Doğrudan bronşla ağız boşluğuna açılır.
• Soluk borusu (trake) yoktur.
• Ağızları açıkken solunum yapamazlar. Dış burun kapakçıkları açılarak hava ağıza dolar,
basınçla akciğerlere gider.
• Geniş yüzey sağlayamayan ve yeterince büyük olmayan akciğerler deri solunumuyla
desteklenmek zorundadır.
Sürüngenler
• Su yılanı ve timsah dahil akciğer solunumu görülür.
• Genellikle yılanların sol akciğerleri körelmiştir.
• Akciğer aveolsüzdür, iç yüzeydeki kıvrım sayısı kurbağalarınkinden daha çoktur.
GAZ ALIŞVERİŞİ-Akciğer solunumu
Kuşlar
• Akciğerlerinde alveol bulunmaz, hava keseleri bulunur.
• Hava keseleri, uçmayı kolaylaştırır, yedek hava deposu görevi yapar.
• Hava keseleri, kan damarları yönünden fakirdir.
• Akciğerlerde havanın sürekli olarak tek yönlü olmasını sağlar.
• Memelilerde çift yönlüdür
• Akciğerlerdeki hava geri çıkarken keselerdeki hava akciğere dolar ve bronşçuklarda
(parabronş) gaz değişimine yardımcı olur.
• Böylece akciğerdeki kılcal damarlar her zaman bol oksijen içeren hava ile temas
eder.
• HTTPS://WWW.YOUTUBE.COM/WATCH?V=LKERY5DBVNS
GAZ ALIŞVERİŞİ-Akciğer solunumu
• Nefes alırken taze hava arkada yer alan hava keselerine çekilir.
• Az miktarı da akciğerin arka kısmına girer.
• Sistemde daha önce bulunan hava aynı anda akciğerler boyunca ileriye doğru
hareket ederek öndeki hava keselerine dolar.
• Öndeki hava keselerinden hava dışarıya verildiğinde, arkadaki hava keselerinden
hava öne doğru hareket ederek akciğere dolar ve gaz değişim yüzeyleriyle karşılaşır.
• Nefes alırken ve nefes verirken oksijence zengin hava akciğerler boyunca tek yönde
hareket eder.
• Havanın akış yönü ile kanın akış yönü çaprazdır
GAZ ALIŞVERİŞİ-Akciğer solunumu
Memeliler
• Akciğerlerin yüzeyi alveollerle genişletilmiştir.
• Alveoller ince çeperli ve nemli olup, çok sayıda kılcal kan damarları ile çevrilmiştir.
• Hava akışı çift yönlüdür
• Nefes verme sırasında bir miktar her zaman içerde kalır: Ölü boşluk
• Akciğer hacminin bir bölümü hiçbir zaman tamamen temiz hava ile dolmaz
• Kuşlarda tek yönlü hava akımı sayesinde bu ölü boşluk neredeyse yoktur
• Gaz alışverişi alveoller ve kılcal damarlar arasında olur
• Alveollerde oksijen yoğunluğu eşit olarak dağılmıştır
• Kaslı diyafram bulunur: Karın ve göğüs boşluğunu birbirinden ayırır.
Memeli akciğer
Balık
solungacı
Kan
Kuş akciğer
Ters akım
Eşit havuz
Çapraz akım
• Bazı hayvanlarda birden fazla solunum organı görülür.
• Bunun en tipik örneği Afrika’nın bazı nehirlerinde yaşayan Dipneusti (akciğerli balık)
denilen bir balık çeşididir.
• Bu balıklar hem solungaçlara, hem de akciğer benzeri hava keselerine sahiptir.
• Nehir suları azalınca, hava keseleriyle havanın serbest oksijeninden yararlanır
ve yaşamını sürdürür.
İNSANDA SOLUNUM SİSTEMİ
• Solunum sisteminin, oksijeni alıp karbondioksiti vücuttan uzaklaştırmasının yanında
başka görevleri de vardır.
• Konuşma seslerinin oluşması, mikroplara karşı vücudu koruma vb.
• Solunum sistemi organları, işlevlerini yapmak üzere özelleşmiş yapılara sahiptir.
• İnsanda solunum sistemi; burun, yutak, gırtlak, soluk borusu ve akciğerlerden oluşur.
İNSANDA SOLUNUM SİSTEMİ
Burun
• Burun iç yüzeyinde mukus bezi, koku alma reseptörleri, siller bulunur.
• Alınan hava mukus tarafından nemlendirilir.
• Aynı zamanda koku duyusunun oluşmasında kimyasal maddelerin çözünmesini sağlar
• Burnun iç yüzeyindeki kılcal damarlar havayı ısıtır.
• Kıllar yabancı cisimlerin (toz vs.) tutulmasını sağlar.
İNSANDA SOLUNUM SİSTEMİ
Yutak (farinks)
• Ağız ve burun boşluğunun birleştiği yerdir. Yutak alınan havanın soluk borusuna geçmesini sağlar.
Gırtlak (larinks)
• Soluk borusunun başlangıç kısmıdır.
• Yutak ile soluk borusunu birbirine bağlar.
• Gırtlağın üst açıklığına glottis denir ve yutma esnasında epiglottis tarafından kapatılmasının
dışında, sürekli açıktır.
• kıkırdaktan yapılmıştır, içinde ses telleri bulunur.
• Sakin durumda iken ses telleri birbirinden ayrı durur.
• Ses meydana gelirken birbirine yaklaşır ve kısmen temas ederler.
• Hava ses tellerini titreştirir, ses oluşur.
• Ağız, dil, diş, dudaklar, farinks (yutak) sayesinde gırtlakta oluşan ses konuşma şekline döner.
İNSANDA SOLUNUM SİSTEMİ
Soluk borusu (trake)
• Gırtlağın devamı olup yemek borusunun ön tarafında yer alır ve bronşlara kadar
uzanır.
• Üst üste dizilmiş yarım ay şeklindeki kıkırdak halkalardan oluşur.
• Epitel hücreleri silli (titrek tüylü) dir. Burada mukus salgılayan goblet hücreleri
bulunur.
• Mukus, soluk borusunun iç yüzeyinin nemli kalmasını sağlar ve havadaki küçük tozları
tutar.
• Bu tozlar, sillerin yutağa doğru hareketleri sayesinde mukusla birlikte ağızdan dışarı
atılır.
• Soluk borusunu astarlayan içteki dokudan sonra düz kas demetleri yer alır.
İNSANDA SOLUNUM SİSTEMİ
• Soluk borusu akciğerlere yaklaştığında iki
kola ayrılır. Bu kollardan her birine bronş
denir.
• Bronşlar, akciğer içinde bronşçuk denilen
daha ince borucuklara ayrılır.
• Bronşçuklar da alveollere açılır.
• Kıkırdak tabaka bronşçuklara kadar devam
eder fakat bronşçuklarda bulunmaz
• Bronşçuklar düz kas yapısındadır
İNSANDA SOLUNUM SİSTEMİ
Akciğerler
• Akciğerler göğüs kafesindeki boşlukta bulunur.
• Göğüs boşluğu ile karın boşluğu diyafram kası ile ayrılır.
• Diyafram, akciğerleri alttan çevreler.
• Akciğerler sağ ve sol akciğer olmak üzere iki tanedir.
• Sağ akciğer üç bölmeli (loplu), sol akciğer iki bölmeli (loplu) dir.
• Sol akciğerin sağ akciğerden daha küçük olmasının sebebi alt tarafında kalbin
bulunmasıdır.
İNSANDA SOLUNUM SİSTEMİ
• Akciğerlerin üzeri plevra zarı ile örtülüdür. Bu
zar iki katlıdır.
• Akciğerleri basınç ve darbeden korur.
• İki zar arasında bulunan sıvı sayesinde
akciğerlerin rahat genişlemesini sağlar
İNSANDA SOLUNUM SİSTEMİ
• Akciğerlerde gaz değişimini sağlayan çok sayıda
hava keseleri yani alveol bulunur.
• Alveoller akciğer solunum yüzeyini arttırırlar.
• Tek katlı epitel dokudan oluşan alveollerin etrafı çok
sayıda kılcal kan damarları ile çevrilidir.
• Alveollere giren havanın oksijeni difüzyonla kılcal
damarlara geçer, alyuvarlardaki hemoglobin ile birleşir.
• Karbondioksit ise kandan difüzyonla alveollere geçer,
dışarı atılır.
SOLUK ALIP VERME
• İnsanda soluk alıp verme; kaburgalar arası kaslarla, diyafram kasının kasılıp
gevşemesiyle meydana gelir.
• Otonom sinir sistemiyle düzenlenir
• Solunum merkezi omurilik soğanı (medulla oblangata) ve pons da bulunur
• Bu bölgeler kan ve beyin omurilik sıvısındaki pH değişimlerini algılar
• CO2 arttığında karbonik asit oluşur ve pH düşer
• Soluk alıp verme hızlanır
SOLUK ALIP VERME
• Soluk alırken;
• Soluk verirken;
• Diyafram kasılır (düzleşir).
• Diyafram gevşer (kubbeleşir).
• Kaburgalar arası kaslar kasılır.
• Kaburgalar arası kaslar gevşer.
• Göğüs boşluğu hacmi artar, iç basınç azalır.
• Göğüs boşluğu daralır, iç basınç artar.
• Akciğerler genişler.
• Karın boşluğu hacmi azalır, karın iç basıncı artar.
• O2 alveollere geçer.
• Akciğerler daralır.
• Karın boşluğu hacmi artar, karın iç basıncı
azalır.
• Co2 dışarı atılır.
• HTTPS://WWW.YOUTUBE.COM/WATCH?T
İME_CONTİNUE=15&V=23-KAUBF-JS
SOLUNUM GAZLARININ TAŞINMASI
• Gazların kanda taşındığı solunum sistemlerinde solunum pigmentleri bu görevi
üstlenir
• Bu sebeple kanın oksijen tutma ve taşıma kapasitesi yüksektir.
• Solunum pigmentlerinin yapısında protein bulunur. Ayrıca demir, bakır gibi
elementler de yer alır.
• Pigmentler kana özel rengini verirler. Hayvan gruplarında pigmentlerin çeşidi ve
kandaki yeri farklılık gösterir.
SOLUNUM GAZLARININ TAŞINMASI
Hemoglobin
• Hemoglobin (hem + globin), demir taşıyan bir proteindir.
• Hemoglobin yapısındaki 4 demir (fe) atomundan her biri, O2 ve CO2 taşınmasında iş
görebilmektedir.
• Çok büyük bir molekül olan hemoglobin, 4 polipeptit zincirinden oluşmuştur. Her
zincir hem grubuna sahiptir.
• Demir, hem grubunda bulunur.
SOLUNUM GAZLARININ TAŞINMASI
• Bir alyuvarda yaklaşık 280 milyon hemoglobin molekülü vardır.
• Hemoglobin, kanımızın oksijen taşıma kapasitesini 75 kat arttırır. Kanımızda
hemoglobin olmasaydı, 5 kg kanı olan bir insanda 5 x 75 = 375 kg kan bulunması
gerekecekti.
• Hemoglobin, oksijen ve karbondioksitin kanın pH değerinde çok az değişmeye sebep
olarak taşınmasını sağlar.
• O2 ve CO2 taşınması diffüzyonla çok yoğun ortamdan az yoğun ortama doğru olur
• TIRMANIŞÇILAR NEDEN BELİRLİ NOKTALARDA KAMP YAPIP BEKLERLER?
• DİNLENME HARİCİNDE 
Download