BULAŞICI HASTALIKLAR Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ Tanımlar 1 • Bulaşıcı: Bulaşabilme yeteneği olan. • Bulaşıcı hastalık: Bir canlıdan diğerine bulaşabilen hastalıklar. • Mikroorganizma: Doğal olarak her yerde bulunabilen, tek hücreli, karmaşık enzim yapısı olan; virüs, bakteri, parazit, mantar olarak adlandırılan mini canlılar. Tanımlar 2 • Normal flora: İnsan vücudunda bulunan ve yer değiştirmedikçe hastalık yapmayan mikroorganizmalar topluluğu. • Patojen mikroorganizma ( Enfeksiyon etkeni ): İnsan vücudunda (ya da hayvanda, bitkide) istenmeyen etki ( hastalık ) oluşturan mikroorganizmalardır. • Enfeksiyon: Mikroorganizmaların insan vücuduna girdikten sonra, üreyip çoğalarak, istenmeyen belirtiler ve/veya hastalıklar oluşturmasıdır. Tanımlar 3 • Enfeksiyon zinciri: Mikroorganizmanın, enfeksiyon oluşturabilmesi için, tamamlamak zorunda olduğu aşamalardır. • Bulaşma yolları: Enfeksiyon etkeninin yayıldığı yollardır; doğrudan, dolaylı bulaşma vd. • Bulaşma süresi: Enfeksiyon etkeninin, bir konakçıdan diğerine bulaşabilme süresi. Tanımlar 4 • İnkübasyon ( kuluçka ) süresi: Enfeksiyon etkeninin konakçıya girdikten sonra, hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında geçen süredir. • Kontaminasyon: Enfeksiyon etkeninin hastanın vücudunda, giysilerde, su veya yiyeceklerde bulunmasıdır. Hastalık etkeni mikroorganizmanın bulaştığı nesnelere kontamine denir • Virulans: Mikroorganizmanın hastalık oluşturabilme yeteneği. • Çapraz Enfeksiyon: Hastalık etkeninin hasta kişiden hasta olmayan kişiye, sağlık personeli tarafından gerekli önlemlerin alınmaması(elleri yıkamama, malzemeleri sterilize etmeme vb) nedeniyle bulaştırılmasıdır. Enfeksiyon zinciri 1 Enfeksiyon zinciri 2 • • • • • • 1 - Enfeksiyon etkeni: Bakteri, virüs, mantar, parazit şeklinde isimlendirilen, patojen mikroorganizma(lar)dır. Enfeksiyon etkeninin hastalık oluşturma potansiyeli, şu koşullara bağlıdır: ¯ Mikroorganizmanın sayısına DOZ x VİRÜLAN ¯ Mikroorganizmanın virülansına ENFEKSİYON = ---------------------------¯ Bireyin vücut direncine KONAK DİRENCİ DOZ: Mikroorganizmanın hastalık oluşturabilmesi için gerekli olan sayısal yeterliliğidir. Bazıları çok az miktarlarda hastalık oluşturabilirken diğerleri fazla sayıda hastalık oluşturabilmektedirler. • Genel kural: Mikroorganizmanın sayısı arttıkça hastalanma olasılığı da artar. • VİRÜLANS: Mikroorganizmaların hastalık oluşturabilme şiddetidir. Bazı mikroorganizmalar çok virülandır. Örneğin, Hepatit B virüsü (HBV) yüzeylerin üzerinde haftalarca canlı kalabilir ve kişiye bulaştığında miktarı az olsa bile hastalık oluşturabilir. Oysa AİDS etkeni olan HIV, ışık ve havada kısa bir süre kaldığında ölür. HBV, HIV’ e göre 40 kat daha bulaşıcıdır. Enfeksiyon zinciri 3 • 2 - Enfeksiyon kaynağı ( rezervuar) : Mikroorganizmaların doğal olarak yaşayıp çoğaldıkları ortamdır: insan, hayvan veya cansız nesneler (su, toprak vd.). • 3 - Çıkış kapısı: Mikroorganizmaların enfeksiyon kaynağından ayrıldıkları yerlerdir. İnsanlarda; solunum sistemi, boşaltım sistemi, sindirim sistemi ve deri bütünlüğünün bozulduğu yerlerdir. Örnek: balgam, tükürük, kan, idrar, dışkı, meni, vajen salgısı, gözyaşı vs. aracılığı ile bu kapılardan çıkarlar. Enfeksiyon zinciri 4 • • • 4 - Bulaşma yolu ( yayılma yolları, kaynaktan çıkış): Mikroorganizmalar bir yerden bir yere çeşitli yollarla taşınırlar. Bulaşma yolları: kontamine su ve besinler olabileceği gibi kontamine eşyalar da olabilir; örnek, makas, tarak, şapka, giysi vb. Hava, toz zerrecikleri, portör veya vektör ile de mikroorganizmalar bulaşabilirler. ¯ Vektör: Sinek, bit, kene, fare vd bazı hayvanlar, bazı hastalıkları taşırlar, bunlara vektör denir. Örneğin, sıtma mikrobu anofel adı verilen dişi sivrisinekte gelişimini tamamlayarak, sineğin insanı sokmasıyla insana geçerek hastalık yapar. İnsanda hastalığın ortaya çıkabilmesi için sıtma mikrobunun mutlaka sivrisineğin vücudunda bir süre kalarak gelişim aşamasını tamamlaması gerekir. O nedenle insandan insana bulaşmaz. ¯ Portör (taşıyıcı) : Bir insan veya hayvan, bir mikroorganizmayı vücudunda taşıdığı halde, kendisinde hastalık belirtisi görülmezken diğer insanlara bulaştırabiliyorsa bu kişilere portör denilmektedir. En sık görülen, Hepatit A virüsü (HAV) taşıyıcılarıdır. Bu kişiler besin endüstrisinde kesinlikle çalışmamalıdır. Enfeksiyon zinciri 5 • 5 - Giriş kapısı: Mikroorganizmaların vücuda girdiği yerlerdir. Genellikle giriş kapısı ile çıkış kapısı aynıdır: ağız, burun, kulak, göz, kan damarları, hasar görmüş deri vd. (Sağlam deriden mikroorganizma giremez) • 6 - Konakçı: Mikroorganizmayı vücudunun üzerinde veya içinde barındıran insana ( veya hayvana, bitkiye) denir. Özellikle vücut direnci azalmış; kronik hastalığı olan (kronik böbrek, kalp hastalığı, KOAH, kanser vs. gibi), dengesiz beslenen, aşırı yorgunluk, alkol ve sigara bağımlılığı, bağışıklık sisteminin yetersiz olması durumunda kişiler mikroorganizmalar için uygun konakçıdırlar. Hastalıkların bulaşma yolları 1 • 1 - Doğrudan temas: Enfekte kişinin, duyarlı kişi (konakçı) ile doğrudan teması sonucu oluşan bulaşma şeklidir. Cinsel ilişki, cinsel öpüşme, kan nakli doğrudan temas ile bulaşmaya örnektir. Bu yolla; AIDS, HBV, frengi (bel soğukluğu), sifiliz, vd. hastalıklar bulaşmaktadır Hastalıkların bulaşma yolları 2 • • • • • 2 - Dolaylı temas: Mikroorganizmanın, konakçıya bir aracı kullanarak girmesidir. Bu aracılar: ¯ HAVA YOLU İLE BULAŞMA: Uzun süre açıkta canlı kalabilen mikroorganizmalar hava, toz veya damlacıkla duyarlı konakçıya ulaşırlaşabilirler. Damlacıkla yayılma; öksürme-aksırma, tükürük, balgam, burun, gözyaşı sıvılarının damlacıklar halinde yayılmasıdır. TBC(tüberküloz, verem), grip, soğuk algınlığı, çocuk hastalıklarının çoğunluğu bu yolla yayılmaktadır. ¯ ARAÇLARLA BULAŞMA: Kontamine olmuş ( enfeksiyon etkeni bulaşmış) nesnelerle oluşan bulaşmalardır. Örnek: HAV, enfekte yiyeceklerle; tetanoz mikrobu paslı çivi veya toprakla; hastalık etkenlerinin birçoğu da hastada kullanıldıktan sonra iyi sterilize edilmeden başka kişilerde kullanılan malzemelerle(airway, foley sonda, çarşaf, giysi vd.) bulaşır. ¯ VEKTÖRLE BULAŞMA: Bazı mikroorganizmalar, bazı hayvanlarda gelişim aşamalarını tamamladıktan sonra hastalık oluşturabilmektedirler, örneğin sıtma mikrobu. Bazı kistik parazitler iyi pişmemiş etlerle ( inek, domuz eti ile) insan vücuduna girdikten sonra akciğer veya karaciğerde kist oluşturabilmektedirler. Hayvan dışkısı bulaşmış ve iyi yıkanmadan ya da pişmeden yenilen besinlerle parazitler vücuda girerek hastalık oluşturmaktadır. Veba (fare), kuduz ( kedi-köpekfare vd) hayvanlarla bulaşan hastalıklardır. Bazı mikroorganizmalar (virüsler ve bakteriler) çok kolay bulaşabilirlerken; parazitler ve mantarların bulaşması daha zordur. Bulaşıcı hastalıklardan korunma yolları • 1- Vücudun mikroplara karşı direnci, • 2- Enfeksiyon kontrolü önlemleri. VÜCUDUN MİKROORGANİZMALARA KARŞI DİRENCİ 1 • • I- ÖZGÜL OLMAYAN DİRENÇ: Vücuda giren her mikroorganizmaya karşı, ayırım yapmaksızın gösterilen dirençtir. Deri veya mukoza, sağlam olduğu sürece mikrobun vücuda girmesini engeller. • Herhangi bir yolla deri barajını aşarak vücuda giren mikroorganizma, fagositik hücreler tarafından, Fagositoz denilen yöntemle yok edilir. • RES (Retikülo endotelyal sistem) ise vücutta bulunan ağsı bir savunma sistemi olup, mikroorganizmalarla savaşır. • Yangı, vücudun giren mikrobu yok ederken oluşturduğu tepkidir ( örnek, arı sokmasındaki kızarıklık ). • Ateş, mikroorganizma vücuda girip çoğalırken, vücut savunma sistemini uyarır ve bu sayede mikroorganizmalar yok edilir. Savunma sisteminin uyarılabilmesi için vücut ısısının 37,5 - 38 °C dereceye ulaşması gerekir. VÜCUDUN MİKROORGANİZMALARA KARŞI DİRENCİ 2 • • • • • • • • • II- ÖZGÜL DİRENÇ: Vücudun, mikroorganizmanın özelliğine göre tepki göstermesidir. Yani, vücut daha önce karşılaştığı mikroorganizmayı, tanır ve ona özel tepki gösterir, bunun diğer adı bağışıklıktır. İki çeşit bağışıklık vardır: · DOĞAL BAĞIŞIKLIK ( DİRENÇ): Türe, ırka, genetik yapıya, yaşa, hormonal veya metabolik değişikliklere bağlı olarak görülen bağışıklıktır. Örnek; hayvan hastalıkları istisnalar dışında hayvanlardan insanlara veya insan hastalıkları, insanlardan hayvanlara bulaşmaz. Çünkü, insanda hastalık oluşturan mikroorganizmalar 36 -37° C derecede çoğalabilirler, oysa hayvanların vücut ısıları daha düşüktür. · EDİNSEL DİRENÇ ( SONRADAN KAZANILAN BAĞIŞIKLIK): Bu bağışıklık iki şekilde ortaya çıkar. «Pasif bağışıklık: · Doğumdan itibaren var olan bağışıklıktır. Anneden, plasenta yoluyla veya emdiği sürece sütüyle bebeğe geçen savunma hücreleri, bebeği korur. · Yapay pasif bağışıklık, hastalık etkeni vücuda girdiğinde, vücut savunmasını oluşturana kadar, dışarıdan desteklenmek üzere serum veya immünoglobülin (başka bir canlıdan alınan savunma hücreleri) verilmesiyle oluşur. «Aktif bağışıklık: · Doğal aktif bağışıklık, vücudun, hastalığı geçirerek bağışıklık oluşturmasıdır; örnek, HAV enfeksiyonu geçiren kişi HAV ye, HBV enfeksiyonu geçiren HBV ye ömür boyu bağışıklık kazanır. Doğal aktif bağışıklığın ömür boyu koruyucu özelliği vardır. · Yapay aktif bağışıklık, aşılarla oluşur. Ağır seyreden hastalıkların mikroorganizmaları ölü veya zayıflatılmış olarak, daha önce o mikrop ile karşılaşmamış kişilere verilerek vücudun bağışıklık oluşturması sağlanır. Kişi gerçek mikropla karşılaştığında, hastalık daha hafif geçirilir. Enfeksiyon Kontrol Yöntemleri • Kişinin kendisini ve çevresini, bulaşma yollarına göre önlem alarak, bulaşıcı hastalıklardan koruması amacıyla geliştirilmiş yöntemlerdir. Hastanelerde bulunan enfeksiyon kontrol komiteleri, hastanede uyulması gereken kuralları saptarlar. Hastanede çalışan herkes bu kurallara uymak zorundadır. ENFEKSİYON KONTROLÜ ÖNLEMLERİ 2: • EL YIKAMAK: Normal sabunla köpürterek ve ovarak el yıkamak, en iyi temizlik yöntemidir. Ve hastalıkların bulaşmasını önleyen en etkili yoldur. Toplu yerlerde, hastanelerde ve ambulansta mümkünse sıvı sabun kullanılmalıdır. 15 Ekim Küresel El Yıkama Günü ENFEKSİYON KONTROLÜ ÖNLEMLERİ 3: • • • • • • Hasta (hatta sağlıklı) kişilerin kullandığı malzemeler başkaları tarafından kullanılacaksa, önce kirleri su ile akıtılmalı, sonra sabunlu su (veya deterjanla) yıkanmalı ve mümkünse (ya da gerekliyse) sterilize edilmelidir. Başkaları ile özel eşyalar (tarak, jilet, diş fırçası, şapka, iç çamaşırı, yatak takımları vd.) paylaşılmamalıdır. Gerektiğinde izolasyon (ayırma, karantina) uygulanmalıdır. Solunum yolu ile bulaşan hastalık (örnek:TBC/verem) varsa, hastaya maske takılmalıdır. İdrar veya dışkı ile bulaşma söz konusu ise, mümkünse, hasta iyileşene kadar hastanın kullanacağı tuvalet (özellikle de klozet tipi-alafranga tuvalet) ayrılmalıdır. Tuvalet tek ise, o zaman hastanın tuvaleti her kullanımından sonra, dezenfektanla (deterjanda olabilir) sil(in)mesinde yarar vardır. Risk altındaki kişiler aşılanmalıdır. Hepatit B (HBV) taşıyıcı kişinin eşi HBV’ ye karşı, çocuklar çocuk hastalıklarına karşı, çocukluk çağı hastalıklarını ve HBV geçirmemiş sağlık personelinin bu hastalıklara karşı aşılanması önerilmektedir. Özellikle sağlık personeli, bayansa ve geçirmemişse kızamıkçık aşısını, erkekse ve geçirmemişse kabakulak aşısını yaptırması önerilmektedir. Başkalarının (özellikle hastanın) kan, tükürük, idrar, dışkı gibi atıkları ile doğrudan temas etmemeye özen gösterilmeli, temas edilecekse eldiven giyilmelidir. Mikroorganizmalar, çoğalmak için nemli ve kirli ortamları tercih ederler. O nedenle, ortamı hiçbir zaman nemli ve kirli bırakmayın. HIV ENFEKSİYONU-AIDS Dünyada HIV • 2006 yılında HIV taşıyan insanların toplamı 39,5 milyon idi • Yeni HIV enfeksiyonları dünyanın birçok bölgesinde çoğunlukla genç insanlar arasında yoğunlaşmaktadır (15– 24 yaşları arasındaki gençler). 15 yaş ve üzeri yetişkinlerde yeni HIV enfeksiyonlarının %40’ını genç insanlar oluşturmaktadır. Türkiye’de HIV HIV ( HUMAN IMMUNODEFİCİENCY VIRUS, AIDS, EBES = EDİNSEL BAĞIŞIKLIK EKSİKLİĞİ SENDROMU) • • • • • • • • • • • • BELİRTİLERİ: Nedeni belirlenemeyen gece terlemeleri Bir ayı geçen ısrarcı ateş Titremeler, konuşurken zorlanma, hareketlerde yavaşlama Kısa sürede, vücut ağırlığının % 10 undan fazla kilo kaybı Bir ayı geçen, sürekli ya da aralıklı devam eden ishal Bir ayı geçen, kuru ve ısrarlı öksürük, aşırı yorgunluk ve halsizlik Koltuk altında ve kasıklardaki bezelerde, şişlik ve ağrı Deride morumsu lekeler, ağızda pamukçuk Çeşitli fırsatçı enfeksiyonlar( vücut direnci düştüğünde ortaya çıkan hastalıklar); mantar hastalıkları, sitomegalovirus(CMV), toksoplasma, tüberküloz vd Paraziter akciğer enfeksiyonu: pneumocystis carinii pneumoni; Kaposi sarkom: deride ve ağız içinde görülen bir çeşit kanser Beyinde oluşan akut enfeksiyondan, kronik demansa kadar değişebilen nörolojik sendromlar. HIV ( HUMAN IMMUNODEFİCİENCY VIRUS, AIDS, EBES = EDİNSEL BAĞIŞIKLIK EKSİKLİĞİ SENDROMU) • İNKÜBASYON SÜRESİ: 6 ay - 5 yıl arasında değişmektedir. • HIV vücuda girdikten sonra, kişinin savunma sisteminin durumuna (yani vücut direncine) göre, belirtiler ortaya çıkmaktadır. Vücut direnci çok düşük kişilerde, belirtiler 3 ay gibi kısa sürede de görülebilirken; nadir de olsa HIV taşıdığı halde 10 yıldır hiç belirti görülmeyen hastalar olabilmektedir. Taşıyıcı olabilen bu kişiler, sağlık personeli ve diğer kişiler için risk oluşturmaktadırlar. O nedenle, çalışırken her zaman tedbirli olmalıyız. HIV NASIL BULAŞIR • • • • • • • • • • • • • • • • • • • 1-Cinsel yolla bulaşma •En önemli bulaşma yoludur •Bulaş için HIV pozitif kişiyle yapılan tek bir cinsel temas yeterlidir •Korunmasız cinsel temasta;virusun enfekte erkekten kadına bulaş riski,enfekte kadından erkeğe bulaş riskinden fazladır •Rektal ilişki ile bulaşma riski daha yüksek •CYBH varlığı bulaşma riskini arttırır 2-Kan ve kan ürünleri ile bulaşma -HIV yönünden tarama yapılmaya başlandığından beri bu yolla bulaş azalmıştır •Kan ve KÜ transfüzyonu •Organ transplantasyonu -Enjektör ve diğer aletlerle bulaşma •Damar içi madde kullananlar önemli risk grubudur -Sağlık personeline bulaş ma •İğne,enjektör batması ile(risk %0.2-0.5) •İnfekte vücut sıvıları ile bulaşmış mukozal temasla (risk %0.1) 3-Anneden bebeğe bulaşma •Gebelik süresince •Doğum sırasında (%10-30) •Postpartum dönemde emzirmekle bulaşır. HIV ( HUMAN IMMUNODEFİCİENCY VIRUS, AIDS, EBES = EDİNSEL BAĞIŞIKLIK EKSİKLİĞİ SENDROMU) • RİSK ALTINDAKİ GRUPLAR: • Damar yolundan ilaç(uyuşturucu) alan bağımlılar • Çok eşli cinsel ilişkiye girenler • Kan veya kan ürünü alıcıları • Dövme yaptıranlar • Sağlık personeli, hemodiyaliz hastaları HIV ( HUMAN IMMUNODEFİCİENCY VIRUS, AIDS, EBES = EDİNSEL BAĞIŞIKLIK EKSİKLİĞİ SENDROMU) • TEŞHİS YÖNTEMLERİ: • ¯ ELİSA (3 kez tekrarlanmalıdır) • ¯ Western Blot (ELİSA 3 kez olumlu olduğunda, doğrulamak için kullanılan yöntemdir • TEDAVİ: • Aşı çalışmaları ve tedavi araştırmaları halen devam etmektedir. KORUNMA YOLLARI • -Cinsel yolla bulaşa karşı korunma • •Genital ve oral mukoza membranlarının cinsel ilişki sırasında kan,semen,vajinal ve servikal sekresyonlarla temasının azaltılması • •Kondom kullanımının teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması • •Cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkların tedavisi • •Güvenli cinsel temasın yaygınlaştırılması (tek eşli cinsel yaşam veya uygun ve güvenli cinsel eş seçimi) • -Kan ve kan ürünleriyle bulaşa karşı korunma • •Antikor testleri bulunduğundan beri bu yolla bulaş azalmıştır • •Damar içi madde kullananlarda • -Bu alışkanlığın önlenmesi ve tedavi edilmesi • -Ortak enjektör kullanım risklerinin anlatılması • -Kondom kullanımının sağlanması • -Steril enjektör kullanımının sağlanması • -Eğitim Korunma 2 • Anneden bebeğe geçişe karşı korunma • •HIV pozitif kadına doğum kontrol yöntemleri öğretilmelidir •Bebeği doğurmakta ısrarlı ise gebeliğin son trimestırında anneye, doğumdan sonra da bebeğe antiretroviral tedavi başlanmalıdır • •Elektif sezaryan uygulanırsa bebeğe HIV geçişi 4-5 kat azalır • •Virusun anne sütü ile geçişi gösterildiğinden emzirme önerilmez HIV ( HUMAN IMMUNODEFİCİENCY VIRUS, AIDS, EBES = EDİNSEL BAĞIŞIKLIK EKSİKLİĞİ SENDROMU) • • • • • • • • • • • • HIV ‘ NİN BAZI ÖZELLİKLERİ: Etere duyarlıdır 4.5 pH’ ya duyarlıdır (dolayısıyla yutulduğunda mide asidiyle inaktive olur) 56°C derecede 30 dakikada inaktive olur. Kuru oda ısısında 3 gün, nemli ortamda 7 gün canlı kalabilir. Açık havada ve ışıklı ortamda ömrü kısalır. % 70 lik Alkol ve % 0.5 lik sodyum hipoklorite (1/ 10 sulandırılmış çamaşır suyuna) duyarlıdır. 1/ 4000 lik Formaldehit ve Gluteraldehite duyarlıdır. Sosyal öpüşme, aynı ortamda çalışma, veya birlikte oturma ile bulaşmaz Hava yolu, fekal - oral (anüs - ağız) yol; su ve yiyecekler ile bulaşmaz Kan emici böcek (sivrisinek vd) sokması ile bulaşmaz Ancak, diş fırçası, tıraş bıçağı (jilet) gibi eşyalar ortak kullanılmamalıdır Kulak deldirme ve dövme yaptırma esnasında steril malzeme kullanılmasına dikkat edin. HEPATİTLER Hepatit Virüsleri HEPATİT B PREVALANSI Dünyada 2 milyardan fazla insanın hepatit B virüsü ile enfekte olduğu bilinmektedir. Hepatit B'nin coğrafi dağılımı Çin, Güneydoğu Asya ve Afrika gibi yerlerde çok yüksek; Güney Amerika , Batı Avrupa ve Avustralya gibi yerlerde düşüktür. Avrupa'da her yıl 900.000 - 1 milyon insan hepatit B virüsü ile enfekte olmaktadır. ABD'de her yıl 140.000-320.000 akut hepatit B enfeksiyonunun gerçekleştiği hesaplanmıştır. Bu enfeksiyonların çok büyük bir bölümü, kronik hastalığa neden olmadan kendiliğinden iyileşmektedir. HBV TAŞIYICILIĞI HEPATİT BELİRTİLERİ: • Halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, ishal. • Koku ve tat alma duylarında bozukluk; sigara içenler tat alamadıklarını ifade ederler. • Ateş, ürtiker(kaşıntı), artralji (eklem ağrıları). Sarılık başladığında bu belirtiler kaybolur. • Sarılık, birinci ve ikinci haftalarda en yüksek düzeye ulaşır. Daha sonra giderek azalır. Sarılık her zaman görülmeyebilir veya çok hafif atlatılabilir. • Bölgesel lenfadenopati ve splenomegali olabilir. • Akut dönemde, karaciğer enzimleri (SGOT, SGPT) 1000 in üzerine yükselir ve altıncı haftada normal düzeyine iner. Hepatit TEDAVİ: • İstirahatla iyileşme görülür. Tam iyileşme 3 - 6 ay sürebilir. İyileşme olmadan kronik hepatite de dönüşebilir. • Akut dönemde, karaciğeri yormayan yiyecekler olmak üzere vitamin, mineral ve dengeli besinlerden oluşan beslenme önerilmektedir. Hepatit • • • • • • RİSK ALTINDAKİ GRUPLAR: Vücut direnci düşük olan kişiler Sağlık personeli Kan, kan ürünü ve organ nakli olanlar Hemodiyaliz hastaları ve yakın ilişkide olan yakınları Toplu yaşanan yerlerdeki kişiler; akıl hastaneleri, ceza evleri, yaşlı bakım evleri gibi yerlerde yaşayan kişiler • IV ilaç ya da uyuşturucu bağımlıları • Çok eşli cinsel yaşamı olanlarla, cinsel yaşamı hareketli kişiler. Hepatit • KORUNMA: • Bireysel korunma önlemleri AİDS ile aynıdır. AİDS’ e göre 40 kat daha bulaşıcıdır • Risk altındaki kişiler, HBV enfeksiyonu ile daha önce karşılaşmamışsa, aşı yaptırmalıdır. • HAV ve HEV enfeksiyonları, altyapı ve hijyenik koşulların bozuk olduğu durumlarda artış gösterir. O nedenle bu gibi yerlerde sular kaynatılarak içilmeli, sebze ve meyveler iyi yıkanmalı, hijyenik çalışmayan yerlerde yemek yenilmemeli; özellikle et türü. Kimler Aşılanmalıdır? • Tüm bebekler • Çocuklar • Genç erişkinler • Sağlık personeli • Hemodiyaliz hastaları • Damardan ilaç kullananlar • Hemofili hastaları KENE HASTALIĞI - KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ • KKKA Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirus soyundan virüslerin neden olduğu bir hastalıktır. KKKA • BULAŞ YOLU Hayvanlar enfekte kene tarafından ısırılarak etkeni alırlar. Bütün keneler virüsü taşımaz. Özellikle hyalloma cinsi üyelerinde görülmektedir. Bütün evcil ve yabanıl hayvanları enfekte etme kapasitesi vardır. Kuşların çoğu dirençli. İnsanlara hastalığın bulaşmasında esas rol kenelere aittir. Bunun yanı sıra enfekte insan ya da hayvanlara ait doku veya vücut sıvısı teması ile de bulaş söz konusudur. Vakalar çoğunlukla tarım çalışanları, mezbaha çalışanları ve veterinerlerde meydana gelmektedir. Hastane çalışanları için hastalardan nazokomiyal bulaş riski de vardır. Kenenin hayat döngüsü Belirtiler nelerdir? • • • • • • • • • Ateş Öksürük Boğaz Ağrısı Burun Akıntısı Burunda dolgunluk hissi Baş Ağrısı Bulantı Kusma Ishal Durumlarında pandemik influenza (H1N1) den şüpelenilmelidir Nasıl Bulaşır? • 2009 H1N1 virüsünün bulaşması mevsimsel grip bulaşı ile aynıdır. Grip virüsü • İnfuenzalı kişiler tarafından insandan insana öksürme ve hapşırma ile bulaşır. • Bazen kişiler objelere ve yüzeylere dokunduktan sonra burun ve ağızlarına temas ile de enfekte olabilirler. • Fakat bilinmelidir ki; bulaşıcılığı mevsimsel gripten çok daha fazladır . ÖNLEMLER • Öksürdüğünüzde ya da hapşırdığınızda ağzınızı ve burnunuzu bir kağıt mendille kapatınız. Kullandığınız mendili hemen çöpe atınız. • Öksürdükten veya hapşırdıktan sonra ellerinizi bol su ve sabunla yıkayınız. En az 15 ila 20 saniye yıkama önerilir. Alkolle temizleme de tercih edilebilir. • Ağzınıza, burnunuza ve gözlerinize dokunmaktan kaçının. Çünkü virüs ellerinizle başka kişilerle tokalaşma yoluyla da bulaşabilmektedir. • Hasta kişilerle yakın temastan kaçının. • Genel sağlığınıza dikkat ediniz. • İyi uyuyun, fiziksel aktivitelerde bulunun, stresten kaçının, bol sıvı alın ve iyi beslenin • Bu hastalıkla kontamine olmuş olabilecek yüzeylere temas etmekten kaçının. Pandemik İnfluenza (H1N1)’nın kimlerde komplikasyonlu seyretme riski vardır? • • • • Gebeler (doğum sonrası ilk 2 hafta dahil) 65 yaş üzerindeki kişiler 5 yaşından küçük çocuklar 19 yaş altında olup sürekli aspirin kullanması gereken kişiler • Bağışıklık sistemi baskılanmış (ilaç, HIV infeksiyonu veya doğumsal immün yetmezlikler nedeniyle) kişiler • Altta yatan kronik hastalıkları olanlar. Kimler hastaneye başvurmalıdır? • Ayaktan takip edilen hastalar aşağıdaki durumlardan birinin gelişmesi durumunda hemen hastaneye başvurmaları konusunda yazılı ve sözlü bilgilendirilmelidir. • Takipne (solunum sayısının okul öncesi çocuklar ve • bebeklerde >40/dakika, okul çağındaki çocuklarda >30/dakika, erişkinde • 24/dakika olması) • Göğsünde nefes alırken çekilme (retraksiyon) • Burun kanatlarının solunumla hareket etmesi • Dudaklarda ve/veya parmak uçlarında morarma olması • Ağızdan gıda alamama (Ağızdan beslenmenin yetersiz • kalması) Çocuklarda acil tıbbi yardım gerektiren durumlar şunlardır: • • Hızlı nefes alma ya da solunum güçlüğü • Mavimsi cilt rengi • Yeterince sıvı alamama • Uyanamama ya da uyaranlara cevap verememe • Huzursuzluk • Grip benzeri semptomlara ek olarak ateş ve şiddetli öksürük • Döküntü Yetişkinlerde acil tıbbi yardım gerektiren durumlar şunlardır: • • Solunum güçlüğü veya nefes darlığı • Göğüs ya da karın içinde ağrı veya basınç • Ani baş dönmesi • Konfüzyon • Şiddetli bulantı ve kusma Maske Kullanımı nasıl olmalıdır? • Hastayla yakın teması olanlar da dahil olmak üzere tüm sağlık çalışanları için korunma amaçlı olarak cerrahi maske kullanılması yeterlidir. Günlük pratikte cerrahi maskelerin influenza bulaşını engellemede özel maskeler (N95) kadar etkili olduğunu gösteren kanıt gücü yüksek çalışmalar vardır. • Ancak aerosol oluşturma riski yüksek işlemler (entübasyon, endotrakeal aspirasyon, bronkoskopi, nazofarengeal veya orofarengeal örnek alma işlemi ve kardiyopulmoner resüsitasyon) yapacak kişilerin mutlaka özel maske ve gözlük kullanması gereklidir. Tedavisi var mı? • Oseltamivir veya zanamivir kullanımı domuz gribinin önlenmesinde CDC tarafından tavsiye edilmektedir. İlaç kullanımı hastalığın seyrini hafifletmekte ve daha hızlı bir iyileşmeyi sağlayabilmektedir. Bunun yanı sıra ciddi komplikasyonların da gelişmesi engellenmiş olur. Antiviral ilaçlara, semptomların görülmeye başlamasından itibaren ilk 2 gün içinde başlanması gerekir.