biyomalzemelerin doku mühendisliğinde kullanımı

advertisement
BİYOMALZEMELERİN DOKU MÜHENDİSLİĞİNDE
KULLANIMI
Prof.Dr.Gamze TORUN KÖSE
Yeditepe Üniversitesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi,
Genetik ve Biyomühendislik Bölümü, İstanbul
gamzekose@yeditepe.edu.tr
İnsanların yaşamları sırasında organ ya da doku kayıplarına uğramaları sıkça
yaşanılan bir problemdir. Bu problemin çözülmesinde genelde mercan, seramik kompozitler,
sert plastikler gibi doğal veya sentetik, organik veya inorganik materyaller, otograftlar,
allograftlar, ve zenograftlar kullanılmıştır. Günümüzde kullanılan pek çok tedavi yönteminde
en çok karşılaşılan problemler: yüksek ameliyat giderleri, bakteriyel ya da viral enfeksiyonlar,
doku verici bulma sıkıntısı, verici ile alıcı arasındaki doku uyumsuzluğu, ve kusurlu alandaki
damar gelişiminin çok az olması gibi sorunlardır. Tedavi sırasında mekanik devamlılığın ve
iskelet sistemi ile bütünlüğün sağlanması çok önemli unsurlardır.
Son zamanlarda oldukça ilgi gören doku mühendisliği teknikleri günümüzde kullanılan
pek çok tedavi yönteminde karşılaşılan yüksek ameliyat giderleri, doku verici bulma sıkıntısı
ve verici ile alıcı arasındaki doku uyumsuzluğu gibi sorunların çözümlenmesine yardımcı
olacak çözümler sunmaktadır (Lanza R., 2007, Nooeaid P., 2012). Doku mühendisliğinde 3
önemli elemana ihtiyaç duyulmaktadır: 1) Hücre 2) Uygun biyomalzeme 3) Büyüme ya da
farklılaşma faktörleri.
Doku mühendisliğinde, değişik hücre tüpleri ile uygulamalar yapılabilmektedir.
Kullanılan hücre tipleri genelde ölümsüzleştirilmiş hücre hatları, otolog, allojenik ve zenojenik
kaynaklı olmakla beraber günümüzde kök hücreler de oldukça yoğun şekilde bu uygulama
alanı içerisinde kullanılmaktadır (Ramazanoglu M., 2013, Kenar H., 2006, Xian CJ., 2006).
Günümüzde renk, doku, ve biyolojik bünyeyle uyumluluk açılarından çok başarılı
biyomalzemeler kullanılmaktadır. Bu malzemeler arasında doğal orijinli biyobozunur kolajen,
jelatin, hayaluronik asit, polihidroksibütirat (PHB) ve kopolimerleri (PHBV) gibi malzemelerin
yanısıra Poli(β-kaprolakton) (PCL), Poli(propilen fümarat) (PPF), Poliuretan, Polilaktik asit
(PLA), Poliglikolik asit (PGA) ve kopolimerleri (PLGA) gibi sentetik orijinli polimerler de
bulunmaktadır (Agrawal CM., 2001, Köse GT., 2003).
Doku mühendisliğinde kullanılacak olan bu materyaller, günümüzde kullanılan pek
çok tedavi yönteminde karşılaşılan yüksek ameliyat giderleri, doku verici bulma sıkıntısı, ve
verici ile alıcı arasındaki doku uyumsuzluğu gibi sorunların çözümlenmesine yardımcı
olacaktır.
Download