TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI İdare Merkezi İstiklâl Cad. 10 Ulus, 06100 Ankara, Türkiye Telefon: (90 312) 507 50 00 Faks: (90 312) 507 56 40 Teleks: 44033 mrbrt tr; 44031 mbdı tr İnternet Sayfası: http://www.tcmb.gov.tr E-posta: finansal.istikrar@tcmb.gov.tr, bankacilik@tcmb.gov.tr, info@tcmb.gov.tr ISSN 1305-8584 (Basılı) ISSN 1305-8576 (Online) Kamuoyunu bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanan bu rapor genel olarak Mart 2014 verilerine dayanarak hazırlanmakla beraber, raporun yayımlandığı tarihe kadar yaşanan gelişme ve değerlendirmeleri de içermekte olup, tüm içeriği ile TCMB Genel Ağ Sisteminde yer almaktadır. Bu raporda yer alan bilgi ve verilere dayanarak verilecek kararların sonuçlarından TCMB sorumlu tutulamaz. Önsöz Gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarındaki normalleşme süreci, küresel sermaye akımları üzerinde etkili olmaya devam etmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin, Fed’in faiz artırımları ile 2015 yılında yeni bir safhaya girmesi beklenen söz konusu süreci dikkate alarak finansal istikrarı güçlendirmeleri önem arz etmektedir. Bu çerçevede, Finansal İstikrar Raporumuzun 2013 yılı Kasım ayında yayımlanan son sayısından bu yana, finansal sistemimizin ulusal ve uluslararası ölçekteki dalgalanmalara karşı dayanıklı yapısını koruduğu ve risk profilinde kayda değer bir değişikliğin olmadığı görülmektedir. İlgili otoritelerce yürürlüğe konan makro-ihtiyati tedbirlerin de katkısıyla ülkemiz finansal sisteminin güç kazanacağı ve olumsuz koşullar altında bile faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdüreceği değerlendirilmektedir. Bankamızın, fiyat istikrarının tamamlayıcı bir unsuru olarak finansal istikrara dönük güncel değerlendirmeleri Finansal İstikrar Raporumuzun 18. sayısında okuyucuların dikkatine sunulmaktadır. Ülkemiz finansal sistemi üzerinde etkili olacağı değerlendirilen ulusal ve uluslararası gelişmelerin irdelendiği ve bankacılık sistemimizin olası şoklara dayanıklılığının mercek altına alındığı raporumuzun ilgili tüm kesimler için faydalı olmasını dilerim. Erdem BAŞÇI Başkan İçindekiler Genel Değerlendirme..........................................................................................1 I. Finansal İstikrarı Etkileyen Uluslararası ve Ulusal Gelişmeler...........................5 I.1. Uluslararası Gelişmeler....................................................................................5 I.2. Ulusal Gelişmeler ...........................................................................................10 II. Finans Dışı Kesim ve Finansal İstikrar ..............................................................15 II.1. Hanehalkı Gelişmeleri ..................................................................................15 II.2. Reel Sektör Gelişmeleri ................................................................................23 III. Finansal Sistemin Taşıdığı Risklerin Gelişimi ..................................................29 III.1. Kredi Riski ......................................................................................................29 III.2. Likidite Riski ...................................................................................................34 III.3. Faiz Riski ........................................................................................................39 III.4. Sermaye Yeterliliği, Karlılık ve Şoklara Dayanıklılık ...................................43 IV. Özel Konular ..................................................................................................47 IV.1. Türkiye’de Konut Kredilerinin Mikro Dinamikleri.......................................47 IV.2. Türkiye’de Türev Ürün Kullanımını Etkileyen Faktörler .............................55 IV.3. Ticari Mevduatlarının İş Çevrimleri Boyunca Davranışı: Bir Gelişmekte Olan Ülke Örneği............................................................................62 IV.4. Makroihtiyati Politikalar ve Ilımlı İş Çevrimleri Üzerine Ampirik Bir Çalışma: Firma Bazında Türkiye Örneği ............................................................69 IV.5. Türkiye’de Reel Sektör Firmalarının Türev İşlemleri ve Finansal Risk Yönetimi........................................................................................................74 IV.6. Küresel Finansal Reformlar Alanındaki Temel Gelişmeler ......................85 IV.7. Finansal Altyapı ..........................................................................................95 IV.8. Finansal İstikrara Yönelik Adımlar............................................................106 Grafikler .............................................................................................................113 Tablolar ..............................................................................................................119 Kısaltmalar .........................................................................................................121 Genel Değerlendirme Son Finansal İstikrar Raporu’nun yayımlandığı 2013 yılı Kasım ayından bu yana, Fed’in para politikasında yaşanan normalleşme süreci gelişmekte olan ülkelere (GOÜ) yönelik sermaye akımlarını olumsuz etkilemeye devam etmiş, söz konusu ülke merkez bankaları finansal piyasalarda istikrarı sağlamak amacıyla para politikalarında sıkılaşmaya gitmiştir. Bu çerçevede, ülkemize yönelik sermaye akımlarında da zayıflama gözlenmiş, ülkeye özgü belirsizliklerin de etkisiyle döviz kurları ve finansal piyasalardaki oynaklık artmıştır. Enflasyon görünümündeki nispi bozulmayı dikkate alan TCMB, 2014 yılı Ocak ayında para politikasında güçlü ve önden yüklemeli bir sıkılaştırmaya gitmiştir. TCMB’nin temkinli duruşu, tüketici kredilerine yönelik makro ihtiyati tedbirlerin etkili olması, ulusal ekonomiye ilişkin belirsizliklerin nispeten azalması ve uluslararası piyasalardaki risk iştahının bir miktar toparlanması sayesinde finansal istikrara ilişkin endişeler yakın zamanda önemli ölçüde azalmıştır. Önümüzdeki dönemde GOÜ’lere yönelik sermaye hareketlerinin gelişiminde, ağırlıklı olarak Fed tarafından gerçekleştirilecek faiz artırımının zamanlaması ve hızı belirleyici olacaktır. Fed’in faiz artırımlarına ölçülü adımlarla ve büyük olasılıkla 2015 yılının ikinci yarısında başlayacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca, Euro Bölgesi’nde deflasyonist baskılar nedeniyle, ECB’nin parasal genişlemeye gideceği yönünde beklentiler bulunmaktadır. Küresel likiditeye ilişkin tüm bu olumlu beklentilere karşın, orta vadede GOÜ’ler için dış finansman ihtiyaçlarını azaltmalarının faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede ülkemiz finans ve finans dışı sektörlerinin kur, faiz ve finansman şoklarına dayanıklılığı finansal istikrar açısından önem kazanmaktadır. Orta ve uzun vadede iç ve dış piyasalardaki dalgalanmalara karşı bankacılık sisteminin dayanıklılığını artırabilecek en önemli unsurlardan biri de çekirdek yükümlülüklerin toplam fonlar içerisindeki payının makul seviyelerde seyretmesi olacaktır. Bu bağlamda kredi/mevduat rasyosundaki eğilimler Bankamızca yakından takip edilmektedir. TCMB gerekli gördüğü takdirde TL zorunlu karşılıklara ödenecek faizi bu rasyonun daha güvenli seviyelere çekilmesi için özendirici bir araç olarak ele alabilecektir. Ülkemizdeki finans dışı kesimin varlık ve yükümlülükleri, finansal istikrarın görünümüne olumlu katkı yapacak şekilde gelişmektedir. Faizlerin tarihi düşük seviyelere gerilemesi ve kredi vadelerinin uzaması ile geçtiğimiz yıllarda artan hanehalkı borçluluğu, alınan makro-ihtiyati tedbirlerin de katkısıyla yakın zamanda daha makul bir eğilim izlemeye başlamıştır. Bu çerçevede özellikle bireysel kredi kartları ve taşıt kredilerindeki yavaşlama dikkat çekmektedir. Reel sektör yükümlülüklerinde Türk lirasındaki değer kaybına bağlı artış yaşanmış olsa da, gerek TL gerekse YP firma kredilerinin yıllık artış oranları sürdürülebilirlik açısından makul düzeylere ulaşmıştır. Yurt dışı finansal yükümlülüklerin yurt içi yükümlülüklere kıyasla sınırlı miktarda olması, uzun vadeli yapısı ve olumlu dış borç yenileme oranı reel sektörün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası finansal görünümünü güçlendirmektedir. Gerek hanehalkı gerekse reel sektör varlıklarında en dikkat çekici gelişm Gerek hanehalkı gerekse reel sektör varlıklarında en dikkat çekici gelişme, mevduatlarda YP varlık tercihinin ön plana çıkmış olmasıdır. Gerçek kişilere ait mevduatlarda YP varlık tercihinin ön plana çıkmış olmasıdır. Gerçek kişilere ait YP mevduatlardaki büyümenin ağırlıklı olarak montanlı hesaplardan kaynaklandığı mevduatlardaki büyümenin ağırlıklı olarakbüyük büyük montanlı hesaplardan kaynaklandığı hanehalkının genel tasarruf eğilimini yansıtmadığı görülmektedir. Ayrıca, ve hanehalkının genel tasarruf eğilimini yansıtmadığı görülmektedir. Ayrıca, YP tasarruf YP tasar mevduatındaki artışta, artışta, 2013 2013 yılı ikinci itibaren artmaya mevduatındaki yılı ikinciyarısından yarısından itibaren artmaya başlayanbaşlayan para takası para tak bir etkisinin bulunduğu, konusu etki etki hariç TL’den işlemlerinin işlemlerinin önemli birönemli etkisinin bulunduğu, sözsöz konusu hariçbırakıldığında bırakıldığında TL’den YP’ YP’ye mevduat daha değerlendirilmektedir. sınırlı olduğu değerlendirilmektedir. mevduat geçişinin daha geçişinin sınırlı olduğu Gerçek Gerçek kişilerlekişilerle olduğu gibi tüz olduğu gibi tüzel kişilerle yapılan para takaslarında da artış yaşanmıştır. kişilerle yapılan para takaslarında da artış yaşanmıştır. Gerek ulusal gerekse uluslararası dikkate alınarak bankacılık Gerek ulusal gerekse uluslararasıgelişmeler gelişmeler dikkate alınarak bankacılık sektörünün sektörün taşımakta olduğu riskler değerlendirildiğinde, 20142014 yılı ilk itibarıyla taşımakta olduğu riskler değerlendirildiğinde, yılı yarısı ilk yarısı itibarıyla genel genel kredi kredi kalitesind kalitesinde kayda değer bir değişimin yaşanmadığı, olası likidite şoklarına sektörün kayda değer bir değişimin yaşanmadığı, olası likidite şoklarına karşı karşı sektörün yeterli likid likiditeolduğu tamponuna ve faizolan riskine duyarlılığın olan duyarlılığında da azalmakta tamponunayeterli sahip vesahip faizolduğu riskine azalmakta olduğu değerlendirilmektedir. 2008 küresel krizinde yaşanan dalgalanmalar esas alınarak oldu değerlendirilmektedir. 2008 küresel krizinde yaşanan dalgalanmalar esas alınarak oluşturula oluşturulan makro senaryo analizi sonucunda, sektörün TGA oranında ve sermaye makro senaryo analizi sonucunda, sektörün TGA oranında ve sermaye yeterliliğind yeterliliğinde yaşanabilecek bozulmanın sınırlı olacağı ve sektör sermaye yeterliliğinin yaşanabilecek bozulmanın sınırlı olacağı ve sektör sermaye yeterliliğinin yasal rasyon yasal rasyonun üzerinde kalmaya devam edeceği görülmüştür. üzerinde kalmaya devam edeceği görülmüştür. Finansal İstikrarın Makro Gösterimi1,2 Küresel Ekonomi 1,0 Bankacılık Küresel Piyasalar 0,5 Hanehalkı Yurt içi Ekonomi 0,0 Firmalar Yurt içi Piyasalar Kamu Kesimi 12-08 Ödemeler Dengesi 09-13 03-14 (1) Merkeze yakınlaşma ilgili sektörün finansal istikrara yaptığı katkının olumlu yönde arttığını ifade etmektedir. Analiz her bir alt sektörün kendi içinde tarihsel olarak karşılaştırılmasına yöneliktir. Sektörler arası karşılaştırma, yalnızca merkeze göre bulunulan konumda meydana gelen değişimin yönü çerçevesinde yapılabilir. (2) Finansal istikrarın makro gösteriminde kullanılan metodoloji için bkz. FİR 13, Kasım 2011-Özel Konu IV.10. Yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, ülkemizde finansal istikrara ilişkin gelişmele şematik yansımasına yukarıdaki makro gösterimde yer verilmiştir. Buna göre son altı ay Yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, ülkemizde finansal istikrara ilişkin gelişmelerin şematik yansımasına yukarıdaki makro gösterimde yer verilmiştir. Buna göre son altı aylık süreçte, küresel ekonomideki olumlu yönde gelişme sınırlı olurken, küresel piyasalardaki iyileşmenin görece daha güçlü olduğu görülmektedir. Aynı dönemde yurt içi göstergelerden kamu kesimi ve yurt içi ekonomideki gelişmeler finansal istikrara olumlu yönde katkı sağlamıştır. Diğer taraftan, özellikle yurt içi piyasalardaki dalgalı seyir ve cari açığın yüksek seyretmesi yılın ilk çeyreğinde finansal istikrara olumsuz etki yapmıştır. Bununla birlikte, tüketici kredilerinin mevcut eğilimi, 2014 yılında cari dengede belirgin bir iyileşme olacağına işaret etmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 4 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası I. Finansal İstikrarı Etkileyen Uluslararası ve Ulusal Gelişmeler I.1. Uluslararası Gelişmeler İktisadi faaliyetteki toparlanmayla birlikte ABD Merkez Bankası (Fed)’nın para politikasında yaşanan normalleşme süreci gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarını olumsuz etkilemiştir. Gelişmekte olan ülke para birimleri genel olarak değer kaybederken, söz konusu ülke merkez bankaları finansal piyasalarda istikrarı sağlamak amacıyla para politikalarında sıkılaşmaya gitmiştir. Sermaye akımlarındaki oynaklık ve para politikalarındaki sıkı duruş gelişmekte olan ülkelerde iç talebi sınırlarken, ABD’deki olumlu ekonomik görünüm ve Euro Bölgesi’nin resesyondan çıkması ise dış talep kanalıyla büyümeyi olumlu etkilemektedir. Fed’in varlık alımlarını sonlandırma sürecine ilişkin belirsizlik azalmakla birlikte önümüzdeki dönemde faiz artırımının zamanlaması ve hızı gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye hareketlerinde belirleyici olacaktır. Ancak, ABD’deki toparlanmada destekleyici para politikasının önemini koruması, istihdam piyasasında henüz arzu edilen ölçüde iyileşme sağlanamaması ve enflasyonun hedefin altında seyretmesi nedeniyle faiz artırımlarının ölçülü adımlarla ve muhtemelen 2015 yılının ikinci yarısında başlayacağı düşünülmektedir. Bununla birlikte, Euro Bölgesi’nde deflasyonist baskılar nedeniyle, Avrupa Merkez Bankası (ECB)’nın parasal genişlemeye gideceği yönünde beklentiler bulunmaktadır. Diğer yandan, ABD para politikasının normalleşme süreci gelişmekte olan ülkeler için dış finansman risklerini artırmakta, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bu ülkelerde sektörlerin kur ve faiz şoklarına dayanıklılığı finansal Grafik I.1.1 Grafik I.1.2 Küresel Büyüme Oranları1 İmalat Sanayi PMI E (Yüzde, Yıllık) Gelişmekte Olan Ülkeler Gelişmiş Ülkeler faaliyetteki toparlanma eğilimi gelişmiş ekonomiler kaynaklı olarak devam etmektedir. 2013 yılı boyunca büyüme oranları gelişmiş ekonomilerde artarken gelişmekte olan ekonomilerde yatay seyrini korumuştur (Grafik I.1.1). Gelişmiş ülkelerin büyüme oranlarının artışında ABD ekonomisinin toparlanması ve Euro Bölgesi’nin durgunluktan çıkması rol oynamıştır. ABD ve Euro Bölgesi imalat sanayi PMI Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 10 10 8 8 6 6 4 4 2 2 0 0 -2 -2 -4 -4 -6 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 2008 2009 2010 2011 2012 -6 55 50 45 40 2013 (1)Toplulaştırma yapılırken ülkelerin küresel GSYİH içindeki payları kullanılmıştır. Kaynak: Bloomberg, TCMB. 11.10 ekonomik 07.10 Küresel 60 03.10 istikrar açısından önem kazanmaktadır. Kaynak: Markit 5 ABD başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerde büy piyasasına olumlu yansımıştır. ABD’de tarım dışı istihdamın art yılı Nisan ayında yüzde 6,5’in altında gerçekleşmiştir (Grafi (Yüzde, Yıllık) 60 -6 10 8 6 4 2 0 10 -2 8-4 50 devam edeceğine işaret etmektedir (Grafik I.1.2). Gelişmiş 40 ülkelerdeki, özellikle Euro Bölgesi’ndeki toparlanmanın dış talep yoluyla, gelişmekte olan ülke büyüme oranlarını olumlu 55 etkilemesi beklenmektedir. Diğer taraftan, gelişmiş ülkelerdeki üzere gelişmiş ekonomilerde büyüme hızının artması istihdam 50 büyüme halen kırılgan olup,2014 büyük piyasasına olumlu yansımıştır. ABD’de tarım dışı istihdamın artmasıyla birlikte işsizlik oranı 60 60 ABD Euro Bölgesi 45 45 55 çıkışın ve politika faizlerindeki olası artışların zamanlaması, iktisadi 55 03.14 11.13 07.13 03.13 11.12 07.12 03.12 faaliyetteki toparlanmanın sürdürülebilirliği açısından önem arz etmektedir. Bölgesi’nde ise işsizlik oranları halen yüksek seviyelerde olup yatay seyrini sürdürmektedir. Kaynak: Markit Grafik I.1.4 ABD’de Tarım Dışı İstihdam ve İşgücüne Katılım Oranı ABD başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerde büyüme 03.14 Tarım Dışı İstihdam (Bin) hızınınİşgücüne artması istihdam piyasasına olumlu yansımıştır. ABD’de Katılım Oranı (Yüzde, Sağ Eksen) Bölgesi kalıcı bir şekilde iyileşmediğini Tarım Dışı İstihdamgöstermektedir. (Bin) sının Euro onya 130 128 126 124 140 138 Grafik I.1.4 136 arı aşağı yönlü eğilim önemli rol oynamıştır (Grafik I.1.4). Yarı zamanlı 63 62 çalışanların ve altı aydan uzun süredir iş arayanların sayısının 61 artması ABD istihdam piyasasının kalıcı bir şekilde iyileşmediğini göstermektedir. Euro Bölgesi’nde ise işsizlik oranları halen yüksek İşgücüne Katılım Oranı (Yüzde, Sağ Eksen) len yüksek seviyelerde olup yatay seyrini sürdürmektedir. Kaynak: Bloomberg 65 ABD’de işsizlik oranının düşüşünde işgücüne katılım oranındaki 64 04.14 05.13 09.13 01.14 09.11 01.12 05.12 09.12 01.13 01.08 05.08 09.08 01.09 05.09 09.09 01.10 05.10 09.10 01.11 05.11 0 132 10.13 2 Tarım Dışı İstihdam ve İşgücüne Katılım Oranı ABD’de şanların ve altı aydan uzun süredir iş arayanların sayısının 134 66 ayında yüzde 6,5’in altında gerçekleşmiştir (Grafik I.1.3). Ancak, 04.13 arı 136 67 birlikte işsizlik oranı 2014 yılı Nisan tarım dışı istihdamın artmasıyla 10.12 4 Grafik I.1.4 yönlü eğilim önemli rol oynamıştır katılım oranındaki aşağı 138 04.12 8 BD’de tarımseviyelerde dışı istihdamın birlikte işsizlik oranı 2014 len yüksek olupartmasıyla yatay seyrini sürdürmektedir. 6 altında gerçekleşmiştir (Grafik I.1.3). Ancak, ABD’de işsizlik 140 10.11 katılım oranındaki 14 aşağı yönlü eğilim önemli rol oynamıştır şanların ve altı aydan uzun süredir iş arayanların sayısının 12 gelişmiş büyüme hızının artması istihdam 10 sının kalıcı ekonomilerde bir şekilde iyileşmediğini göstermektedir. Euro 10.08 Japonya İngiltere Kaynak: Markit 04.08 altında gerçekleşmiştir (Grafik I.1.3). Ancak, ABD’de işsizlik yları kullanılmıştır. 10.07 Euro Bölgesi 11.13 07.13 03.13 11.12 ABD 07.12 03.12 11.11 07.11 03.11 11.10 2013 07.10 012 03.10 40 BD’de dışı istihdamın artmasıyla birlikte işsizlik oranı 2014 3 4 1 2 tarım 3 4 04.11 -6 (Yüzde) 40 10.10 45 04.10 45 Grafik I.1.3 e gelişmiş ekonomilerde büyüme hızının artması istihdam Seçilmiş Gelişmiş Ekonomilerde İşsizlik Oranları -4 10.09 -2 11.11 artması ABD istihdam piyasasının kalıcı50 bir şekilde iyileşmediğini göstermektedir. Euro 50 07.11 4 03.11 (Grafik I.1.4). Yarı zamanlı çalışanların ve40 altı aydan uzun süredir iş arayanların sayısının 40 0 para politikalarından işgücüne katılım oranındaki aşağı yönlü eğilim önemli rol oynamıştır 6-6 2 ölçüde destekleyici para yılı Nisan ayında yüzde 6,5’in altında gerçekleşmiştir (Grafik I.1.3). dayanmaktadır. Ancak, ABD’de işsizlik politikalarına Destekleyici oranının düşüşünde 04.09 yları kullanılmıştır. ABD PMI başta olmak İmalat Sanayi Endeksleri 11.10 2013 Grafik I.1.2 40 Kaynak: Markit 55 07.10 2 3 4 1 2 3 4 (1)Toplulaştırma yapılırken ülkelerin küresel GSYİH içindeki payları kullanılmıştır. Kaynak: Bloomberg, TCMB. 03.10 eler 012 -6 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 60 Bölgesi 2011 ABD 2008 2009 Euro 2010 2012 2013 60 45 endeksleri gelişmiş ekonomilerin küresel büyümeye katkısının 03.10 İmalat Sanayi PMI Endeksleri eler 45 -4 03.14 -2 Grafik I.1.2 -4 11.13 0 50 07.13 0 -2 50 03.13 2 11.12 4 2 55 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 07.12 4 55 03.12 6 07.11 8 6 03.11 8 60 ABD Euro Bölgesi 11.10 10 07.10 10 11.11 Gelişmekte Olan Ülkeler Gelişmiş Ülkeler Kaynak: ABD Çalışma Bakanlığı 67 seviyelerde olup yatay seyrini sürdürmektedir. 66 Gelişmiş ekonomilerdeki olumlu büyüme performansına rağmen, enflasyon hedeflerin ABD’de Tarım Dışı İstihdam ve İşgücüne Katılım Oranı 65 134 altında seyretmektedir. Küresel iktisadi faaliyetin kriz öncesi seviyelerin altında seyretmesi ve 132 Bölgesi Tarım Dışı İstihdam (Bin) 64 İşgücüne Katılım Oranı (Yüzde, Sağ Eksen) 63 gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlama ile emtia fiyatlarında talep yönlü baskı oluşmaması, 130 Gelişmiş ekonomilerdeki olumlu büyüme performansına Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası rağmen, enflasyon hedeflerin altında seyretmektedir. Küresel 67 62 66 61 04.14 10.13 04.13 10.12 04.12 10.11 04.11 10.10 04.10 10.09 oranlarının hedefin altında kalmasında iktisadi etkili olmaktadır (Grafik ABD’de faaliyetin krizI.1.5). öncesi seviyelerin 04.09 4 ücretler 04.08 134 10.07 05.12 09.12 01.13 05.13 09.13 01.14 128 140 126 138 124 enflasyon 136 10.08 nya 65 altında seyretmesi ve Finansal İstikrar | Mayıs 2014 enflasyona yukarı yönlü bir baskı oluşturmamaktadır (Grafik I.1.6). BuRaporu durum, iktisadi 132ABD Çalışma Bakanlığı Kaynak: 64 gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlama ile emtia fiyatlarında 63 talep yönlü baskı oluşmaması, enflasyon oranlarının hedefin faaliyetteki toparlanmaya rağmen halen önemli bir atıl kapasitenin olduğuna işaret 130 128 Euro Bölgesi’nde isehedeflerin enflasyonun düşük seyri deflasyon tehdidini ortaya olumlu büyüme etmektedir. performansına rağmen, enflasyon 62 126 altındaFed’in kalmasında etkili olmaktadır (Grafik I.1.5). ABD’de ücretler çıkarmaktadır. ABD’de enflasyonun düşük olması faiz artışlarını erken iktisadi faaliyetin kriz öncesi seviyelerin altında seyretmesi ve 124 61 04.14 10.13 04.13 10.12 04.12 10.11 04.11 10.10 04.10 10.09 04.09 10.08 04.08 10.07 01.14 oluşturmamaktadır (Grafik I.1.6). Bu durum, iktisadi faaliyetteki toparlanmaya rağmen Grafik I.1.5 Grafikhalen I.1.6 (Yüzde, Yıllık) (Yüzde, Yıllık) olumlu büyüme Gelişmiş performansına rağmen, enflasyon ve Gelişmekte Olan Ülkeler Tüketici Fiyathedeflerin Enflasyonu Finansalaltında İstikrar Raporu | Mayıs 2014 iktisadi faaliyetin kriz öncesi seviyelerin seyretmesi ve GOÜ 10 GÜ aşlama ile emtia fiyatlarında talep yönlü baskı oluşmaması, 8 Euro Bölgesi’nde ise enflasyonun düşük seyri deflasyon tehdidini Euro Bölgesi ABD ortaya çıkarmaktadır. ABD’de enflasyonun düşük olması Fed’in 10 8 5 4 6 6 4 4 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 2 2 0 0 -2 -2 önemli bir atıl kapasitenin olduğuna işaret etmektedir. ABD ve Euro Bölgesi Enflasyon Oranları 3 2 faiz artışlarını erken gerçekleştirmemesine neden olurken, Euro Bölgesi’ndeki deflasyon tehdidi ECB’nin parasal genişlemeye gitmesini gündeme getirmektedir. 1 Kaynak: Bloomberg 6 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 03.10 09.09 03.09 09.08 0 -1 -2 01.08 05.08 09.08 01.09 05.09 09.09 01.10 05.10 09.10 01.11 05.11 09.11 01.12 05.12 09.12 01.13 05.13 09.13 01.14 05.13 09.13 05.12 09.12 01.13 neden olurken, Euro Bölgesi’ndeki deflasyonyukarı tehdidi ECB’nin parasal enflasyona yönlü bir baskı aşlama ile emtiagerçekleştirmemesine fiyatlarında talep yönlü baskı oluşmaması, genişlemeye gitmesini gündeme getirmektedir. Kaynak: ABD Çalışma Bakanlığı Kaynak: Bloomberg İktisadi faaliyetteki toparlanmaya rağmen, ABD ve Euro Bölgesi finansal istikrar açısından bazı risklerle karşı karşıyadır. ABD’de düşük faiz ortamının etkisiyle yatırımcıların getiri arayışı sürmekte, riskli finansal ürünlere talep artmakta ve kredi standartlarında Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 ücretler enflasyona yukarı yönlü bir baskı oluşturmamaktadır (Grafik I.1.6). Bu durum, iktisadi faaliyetteki toparlanmaya rağmen halen önemli bir atıl kapasitenin olduğuna işaret etmektedir. Euro Bölgesi’nde ise enflasyonun düşük seyri deflasyon tehdidini ortaya çıkarmaktadır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ABD’de enflasyonun düşük olması Fed’in faiz artışlarını erken gerçekleştirmemesine neden olurken, Euro Bölgesi’ndeki deflasyon tehdidi ECB’nin parasal genişlemeye gitmesini gündeme getirmektedir. İktisadi faaliyetteki toparlanmaya rağmen, ABD ve Euro Grafik I.1.5 Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Tüketici Fiyat Enflasyonu (Yüzde, bazı Yıllık) Bölgesi finansal istikrar açısından risklerle karşı karşıyadır. ABD’de düşük faiz ortamının etkisiyle yatırımcıların getiri arayışı 10 sürmekte, riskli finansal ürünlere8 talep artmakta ve kredi 8 6 standartlarında gevşeme gözlenmektedir. Kamu tahvilleri ile 6 şirketler kesimi borçlanma senetleri arasındaki getiri farkı tarihsel 4 2 olarak düşük seviyelerdedir. ABD’de yüksek getirili şirket tahvil 2 0 ihraçlarının ve standartları daha gevşek kredi oranının kriz öncesi 0 -2 döneme göre daha yüksek olduğu görülmektedir (Grafik I.1.7). -2 GÜ ABD Euro Bölgesi 5 3 2 1 0 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 03.10 09.09 03.09 09.08 (Yüzde, Yıllık) 4 4 Euro Bölgesi’nde ise bankalar ve şirketler kesimi bilançolarındaki Kaynak: Bloomberg ABD ve Euro Bölgesi Enflasyon Oranları -1 Türkiye -2 Cumhuriyet Merkez Bankası 01.08 05.08 09.08 01.09 05.09 09.09 01.10 05.10 09.10 01.11 05.11 09.11 01.12 05.12 09.12 01.13 05.13 09.13 01.14 GOÜ 10 Grafik I.1.6 Kaynak: Bloomberg zayıflığın devam etmesi kredi piyasasının işleyişini olumsuz Grafik I.1.7 İktisadi faaliyetteki toparlanmaya rağmen, ABDGetirili ve Tahvil Euro BölgesiKredi finansal istikrar ABD Yüksek ve Kaldıraçlı İhracı etkilemektedir (Grafik I.1.8). Reel sektör borçluluğunun yüksek (12 aylık toplam ihraçların yüzdesi olarak) açısından bazı risklerle karşı karşıyadır. ABD’de düşük faiz ortamının etkisiyle yatırımcıların olması ve ekonomik büyümenin düşük seviyelerde seyretmesi Grafik I.1.8 Euro Bölgesi Kredi B (Yüzde, Yıllık) Tic Sözleşme koşulları gevşek krediler getiri arayışı sürmekte, riskli finansal ürünlere talep artmakta ve kredi standartlarında Kuponsuz tahviller (Sağ eksen) tahsili gecikmiş alacaklar miktarını artırmaktadır. Bu durum, kredi ile şirketler kesimi borçlanma senetleri arasındaki gevşeme gözlenmektedir. Kamu tahvilleri 3,5 getiri farkı engelleyerek tarihsel olarak düşük seviyelerdedir. ABD’de yüksek getirili şirket tahvil ihraçlarının kanalının sağlıklı bir şekilde çalışmasını bankaların 3 50 15,00 ve standartları daha gevşek kredi oranının kriz öncesi döneme göre daha yüksek olduğu 2,5 40 kredi sunma kapasitesini ve kârlılığını sınırlandırmaktadır. 5,00 1,5 zayıflığın devam etmesi kredi piyasasının işleyişini olumsuz etkilemektedir (Grafik I.1.8). Reel 20 -5,00 tahsili gecikmişMerkez alacaklar Türkiye Cumhuriyet Bankasımiktarını artırmaktadır. Bu 0durum, kredi kanalının sağlıklı bir şekilde 0 -10,00 seyrini 01.14 01.13 01.12 01.11 01.10 01.09 01.08 01.07 01.01 sürdürmesiyle birlikte varlık alımlarının azaltılmasına Ocak 01.06 0,5 01.05 olumlu 01.04 göstergelerin 01.03 ekonomik 01.02 ABD’de 0,00 1 sektör borçluluğunun yüksek olması ve ekonomik büyümenin düşük seviyelerde seyretmesi 10 çalışmasını engelleyerek bankaların kredi sunma kapasitesi ve kârlılığı üzerinde baskı ayında başlanmıştır. Fed, 2013oluşturmaktadır. yılı Mayıs ayında varlık alımlarını Kaynak: IMF Küresel Finansal İstikrar Raporu azaltmaya başlayacağı sinyalini vermiş ve 2014 yılı Ocak Grafik I.1.7 Grafik I.1.8 Euro Bölgesi Kredi Büyümesi (Yüzde, Yıllık) azaltılmasına Ocak ayında başlanmıştır. Fed, 2013 yılı Sözleşme koşullarıABD gevşek krediler etmiştir. Fed politikasındaki belirsizliğin azalmasıyla uzun Ticari Tüketici Toplam azaltmaya başlayacağı sinyalini vermiş ve 2014 yılı Ocak ayın Kuponsuz tahviller (Sağ eksen) 01.14 01.13 01.12 01.11 01.10 01.09 01.08 01.07 01.06 01.05 01.04 01.03 01.02 01.01 ve sıkılaşma için yüzde 6,5 işsizlik0 oranına atıfta bulunmayı bırakmıştır. Fed’in politika faizine dayalı vadeli işlem oranları, Kaynak: IMF Küresel Finansal İstikrar Raporu faiz artışlarına 2015 yılında başlanacağı beklentisine işaret etmekte olup, Fed kurul üyelerinin 2 5,00 değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, Fed Mart ayı toplantısın 1,5 değişiklik olmayacağını duyurmuş ve sıkılaşma için yüzde 6,5 0,00 1 0,5 0 5 bırakmıştır. Fed’in politika faizine dayalı vadeli işlem oranla -5,00 başlanacağı beklentisine işaret etmekte olup, Fed kurul üyele -10,00 01.14 politika faizinde hemen bir değişiklik olmayacağını duyurmuş 10 10,00 dönemde temel risk faktörünün, Fed’in faiz artırımının 01.13 20 2,5 01.12 30 İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Finansal değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, Fed Mart ayı toplantısında faiz15,00 oranları Ocak ayı sonlarından itibaren yatay bir seyir izlem 01.11 faktörünün, Fed’in faiz artırımının 40 zamanlaması ve hızı olduğu 3 20,00 eden aylarda devam etmiştir. Fed politikasındaki belirsizliğin 01.10 seyir izlemiştir (Grafik I.1.9). Önümüzdeki dönemde temel risk 50 3,5 01.09 60 01.08 faiz oranları Ocak ayı sonlarından itibaren yatay bir 01.07 vadeli Kaynak: AMB ABD’de ekonomik göstergelerin olumlu seyrini sürdürm ABD Yüksek Getirili Tahvil ve Kaldıraçlı Kredi İhracı başladığı azaltımlara,(12 aylık takip edenyüzdesi aylarda devam toplam ihraçların olarak) 01.06 ayında teyit etmektedir (Grafik I.1.10). Faiz artışının zamanlaması ve toparlanma hem de gelişmekte olan ülkelere sermaye ak Kaynak: AMB olumsuz etkiler bakımından önem arz etmektedir. Grafik I.1.9 ABD’de ekonomik göstergelerin birlikte ABD 10 Yılsürdürmesiyle Vadeli Hazine Tahvil Getirisi varlık alımlarının öngörüleri de bu beklentiyiolumlu seyrini (Yüzde) azaltılmasına Ocak ayında başlanmıştır. Fed, 2013 yılı Mayıs ayında varlık alımlarını teyit etmektedir (Grafik I.1.10). Faiz artışının zamanlaması ve 3,2 Varlık alımının azaltımı kararı Grafik I.1.10 Fed Kurul Üyelerinin (Yıl sonu, yüzde) Yellen'ın açıklamaları azaltmaya başlayacağı sinyalini vermiş ve 2014 yılı Ocak ayında başladığı azaltımlara takip hızı, hem ABD ekonomisindeki toparlanma hem de gelişmekte eden aylarda devam etmiştir. Fed politikasındaki Varlık alımının azaltım sinyali 3 5 belirsizliğin azalmasıyla ABD uzun vadeli 2,8 olan ülkelere sermaye akımları üzerinde olumsuz faiz oranlarıyaratabileceği Ocak ayı sonlarından itibaren yatay bir2,6seyir izlemiştir dönemde temel etkiler bakımından önem arz etmektedir. (Grafik I.1.9). Önümüzdeki 4 2,4 risk faktörünün, Fed’in faiz artırımının zamanlaması ve hızı olduğu 3 2,2 değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, Fed Mart ayı toplantısında politika faizinde hemen bir 2 2 değişiklik olmayacağını duyurmuş ve sıkılaşma için 1,8 yüzde 6,5 işsizlik oranına atıfta bulunmayı 1,6 bırakmıştır. Fed’in politika faizine dayalı vadeli işlem oranları, faiz artışlarına 2015 yılında 1 1,4 0 05.14 04.14 03.14 02.14 01.14 12.13 11.13 10.13 09.13 08.13 07.13 06.13 05.13 04.13 03.13 02.13 01.13 başlanacağı beklentisine işaret etmekte olup, Fed kurul üyelerinin öngörüleri de bu beklentiyi 1,2 teyit etmektedir (Grafik I.1.10). Faiz artışının zamanlaması ve hızı, hem ABD ekonomisindeki toparlanma hem de gelişmekte olan ülkelereKaynak: sermaye akımları üzerinde yaratabileceği Bloomberg Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 01.07 görülmektedir (Grafik I.1.7). Euro Bölgesi’nde ise bankalar ve şirketler kesimi 30 10,00 2 bilançolarındaki 01.06 60 20,00 olumsuz etkiler bakımından önem arz etmektedir. 6 0 2014 16 Kaynak: Fed 7 2013 yılı Mayıs ayında Fed’in varlık alımlarını azaltac gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı, 2014’ün ilk çeyreğ politikasında normalleşme adımlarıyla gelişmekte olan ülkele 2,4 3 2,2 2 2 1,8 1,6 05.14 04.14 03.14 02.14 01.14 12.13 11.13 10.13 09.13 08.13 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 07.13 06.13 05.13 04.13 03.13 02.13 01.13 1,2 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kaynak: Bloomberg (Yıl sonu, yüzde) 2013 yılı Faize Mayıs Fed Kurul Üyelerinin İlişkinayında Tahminleri Fed’in (Yıl sonu, yüzde) Yellen'ın açıklamaları Yellen'ın açıklamaları 0 2014 0 16 Kaynak: Fed Grafik I.1.10 Fed Kurul Üyelerinin Faize İlişkin Tahminleri Grafik I.1.10 mının ararı mının ararı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 1 1,4 2015 2016 32 48 Uzun Dönem64 2013 yılı Mayıs ayında Fed’in varlık alımlarını azaltacağı varlık alımlarınısinyaliyle azaltacağı birlikte sinyaliylebaşlayan birlikte başlayan gelişmekte olan ülkelerden sermaye gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı, 2014’ün ilk çeyreğinde de sürmüştür. Fed’in para çıkışı, 2014’ün ilk çeyreğinde de sürmüştür. Fed’in para 5 politikasında normalleşme adımlarıyla gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahı azalmış ve 5 politikasında normalleşme adımlarıyla gelişmekte olan ülkelere sermaye çıkışları belirgin biçimde hızlanmıştır (Grafik I.1.11 ve I.1.12). Diğer taraftan Nisan 4 yönelik riskbaşladığı iştahı azalmış ve sermaye ayıyla birlikte gelişmekte olan ülkelere portföy girişlerinin yeniden görülmektedir. Bu 4 3 durumun oluşmasında ABD’de faiz artırımının yakın hızlanmıştır bir zamanda (Grafik yapılmayacağı I.1.11 ve vedüşük I.1.12). 3 çıkışları belirgin biçimde Diğer taraftan Nisan ayıyla 2 faiz ortamının süreceği beklentisinin rol oynadığı düşünülmektedir. Zayıf seyreden portföy birlikte gelişmekte olan ülkelere portföy girişlerinin yeniden 2 akımları ve sıkılaşan finansal koşullar gelişmekte olan ülkelerde yurt içi talebi sınırlayarak başladığı görülmektedir. Bu durumun oluşmasında ABD’de 1 05.14 05.14 03.14 03.14 04.14 04.14 01.14 01.14 02.14 02.14 büyümelerini olumsuz etkilemektedir. Önümüzdeki dönemde Fed’in faiz artış hızı ve 1 0 faizrisklerin artırımının yakın bir zamanda zamanlamasının, ECB’nin olası ile jeopolitik sermaye hareketleri üzerinde 2014 2015 2016 varlık Uzunalımları Dönem 0 0 16 32 2014 2015 2016 16 32 etkili0 olması beklenmektedir. Kaynak: Fed 48 64 48 Uzun Dönem64 yapılmayacağı ve düşük faiz ortamının süreceği beklentisinin rol oynadığı düşünülmektedir. Zayıf seyreden portföy akımları ve sıkılaşan finansal koşullar Kaynak: Fed Grafik I.1.11 Grafik I.1.12 03.14 01.14 11.13 09.13 07.13 05.13 03.13 01.13 11.12 09.12 07.12 05.12 oynaklık artmıştır. Sermaye çıkışları bu ülkelerinKaynak: ulusal para birimlerinin değerulusal kaybetmesine Kaynak: IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporu EPFR çıkışları bu ülkelerin para birimlerinin neden olmuştur (Grafik I.1.13). 2013 yılı Mayıs ayındaki dalgalanmadan hızlı kredi büyümesi, Grafik I.1.12 neden olmuştur (Grafik I.1.13). Grafik I.1.12 Gelişmekte Olan Ülkeler Haftalık Fon Akımları aye Akımları aye Akımları yüksek yüksek enflasyona (Milyar ABD cari Doları) Gelişmekte Olanaçık Ülkelerve Haftalık Fon Akımları (Milyar ABD Doları) gelişmekte olan ülkelere yönelik büyüme kaygıları jeopolitik gelişmeler sahip önemli ülkelerin rol ve ileyüksek enflasyona 12 Borçlanma Senedi Fonları2014 Hisse Senedi Fonları Finansal İstikrar Raporu | Mayıs GOÜ (Çin hariç) 7 12 değer kaybetmesine 2013 yılı Mayıs ayındaki sahip ülkelerin para birimleri daha çok etkilenmiştir. hızlı kredi büyümesine, Fed’in varlık alımlarını fiilen azaltmaya başladığıdalgalanmadan Ocak ayındaki dalgalanmada ise Borçlanma Senedi Fonları Hisse Senedi Fonları OÜ (Çin hariç) yüksek cari açığa para birimleri daha çok oynamıştır. Gelişmekte olan ülkeler enflasyonu kontrol altında tutmak ve makro finansal 8 etkilenmiştir. Fed’in varlık alımlarını fiilen azaltmaya başladığı 8 riskleri sınırlandırmak amacıyla politika faizlerinde artışa gitmiştir. Fed’in tahvil alımlarının Ocak ayındaki dalgalanmada ise gelişmekte olan ülkelere 4 4 sonlandırılmasına ilişkin belirsizliğin azalması ve gelişmekte olan ülke para politikalarındaki 0 0 sıkılaşmayla -4 -4 ABD’de -8 yönelik büyüme kaygıları ile jeopolitik birlikte finansal piyasalar Ocak ayından sonra bir miktar istikrar kazanmıştır. faiz oranı artırımına erken gidilmeyeceği oynamıştır. ve artırımın ölçülü olacağı yönündeki Gelişmekte olan ülkeler, gelişmeler önemli rol enflasyonu kontrol altında beklentilerle yılın ikinci çeyreğinde portföy girişleri tekrar başlamış olup borçlanma senedi -8 -12 03.14 03.14 politika faizlerinde artışa gitmiştir. Fed’in tahvil alımlarının sonlandırılmasına ilişkin belirsizliğin azalması ve gelişmekte olan Kaynak: EPFR Kaynak: EPFR Grafik I.1.13 Grafik I.1.14 ülke para politikalarındaki sıkılaşmayla birlikte finansal piyasalar Gelişmekte Olan Ülkelerde Kamu Tahvil Getirileri Gelişmekte Olan Ülkeler Kur* ve MSCI Endeks Değişimleri Ocak ayından sonra bir miktar istikrar kazanmıştır. ABD’de faiz Çin artırımına erken Asya-GOÜ (Çin hariç) oranı gidilmeyeceği ve artırımın ölçülü olacağı 1100 12 4 gözlenirken, para birimlerindeki değer kayıpları kısmen telafi edilmiştir (Grafik I.1.14). 04.14 01.14 10.13 0 07.13 2 04.13 05.14 04.14 02.14 03.14 01.14 12.13 11.13 10.13 09.13 08.13 07.13 06.13 850 05.13 84 04.13 900 02.13 03.13 88 *Döviz kur endeksi Arjantin, Brezilya, Şili, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Hindistan, Endonezya, Kore, Malezya, Meksika, Peru, Filipinler, Polonya, Rusya, Güney Afrika, Tayland ve Türkiye'nin yerel para birimlerinin ABD doları değerinin basit ortalaması alınarak oluşturulmuştur. (01.01.2013=100) Kaynak: Bloomberg, TCMB Hesaplamaları 8 6 01.13 950 tekrar başlamış olup borçlanma senedi getirilerinde düşüşler 10.12 92 8 07.12 1000 yönündeki beklentilerle yılın ikinci çeyreğinde portföy girişleri 04.12 96 10 01.12 1050 10.11 100 Latin Amerika Avrupa-GOÜ 7 7 07.11 MSCI GOÜ 04.11 Döviz Kuru Endeksi (10 Yıl Vadeli) 01.11 01.14 01.14 11.13 11.13 09.13 09.13 07.13 07.13 05.13 05.13 03.13 03.13 01.13 01.13 11.12 11.12 09.12 09.12 07.12 07.12 05.12 05.12 03.12 03.12 01.12 01.12 (Grafik I.1.14). 2013 01.13 2012 tutmak ve makro finansal riskleri sınırlandırmak amacıyla getirilerinde düşüşler gözlenirken, para birimlerindeki değer kayıpları kısmen telafi edilmiştir -12 4 1 2 3 4 1 2 3 2 3 4 2013 1 2 3 1 4 12012 1 03.12 01.12 ed’in varlık alımlarını azaltacağı sinyaliyle birlikteAkımları başlayan Gelişmekte Olan Ülkeler Haftalık Fon Akımları Gelişmekte Olan Ekonomilere Yönelik Sermaye gelişmekte olan ülkelerde yurt içi talebi sınırlayarak büyümelerini (Yüzde GSYİH) Doları) ed’in varlık alımlarını azaltacağı sinyaliyle birlikte başlayan (Milyar ABD maye çıkışı, 2014’ün ilk çeyreğinde de sürmüştür. Fed’in para Avrupa-GOÜde sürmüştür. Asya-GOÜFed’in (Çin hariç) para Borçlanma Senedi Fonları Hisse Senedi Fonları maye çıkışı, 2014’ün ilk çeyreğinde olumsuz etkilemektedir. Önümüzdeki dönemde Fed’in faiz mlarıyla gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahı azalmış ve 12 15 mlarıyla gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahı azalmış ve artış hızı ve zamanlamasının, ECB’nin olası varlık alımlarının ve de hızlanmıştır (Grafik I.1.11 ve I.1.12). Diğer taraftan Nisan de hızlanmıştır (Grafik 10 I.1.11 ve I.1.12). Diğer taraftan Nisan 8 kelere portföy girişlerinin yeniden başladığı görülmektedir. Bu jeopolitik risklerin sermaye hareketleri üzerinde etkili olması kelere portföy girişlerinin yeniden başladığı görülmektedir. Bu 5 4 faiz artırımının yakın bir zamanda yapılmayacağı ve düşük beklenmektedir. faiz artırımının yakın 0bir zamanda yapılmayacağı ve düşük 0 isinin rol oynadığı düşünülmektedir. Zayıf seyreden portföy tisinin rol oynadığı düşünülmektedir. Zayıf seyreden portföy -5 -4 oşullar gelişmekte olan ülkelerde yurt içi talebi sınırlayarak oşullar gelişmekte olan ülkelerde içi talebi sınırlayarak Türkiye Cumhuriyet Merkezyurt Bankası -10 dönemde Fed’in faiz artış hızı ve -8 ektedir. Önümüzdeki Gelişmekte olan ülkelerde yaşanan portföy çıkışlarının ektedir. Önümüzdeki dönemde Fed’in faiz artış hızı ve -15 arlık alımları ile jeopolitik risklerin sermaye hareketleri üzerinde -12 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 varlık alımları ile jeopolitik risklerin sermaye hareketleri üzerinde Gelişmekte olan ülkelerde yaşanan portföy çıkışlarının finansal piyasalarda oynaklık artmıştır. Sermaye etkisiyle etkisiyle finansal piyasalarda 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Kaynak: IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporu ABD para politikasının normalleşme süreci gelişmekte olan ülkeler için dış finansman risklerini artırmakta, bu ülkelerde kur ve faiz şoklarına dayanıklılık önem kazanmaktadır. Küresel kriz sonrasında gelişmiş ülkelerin geleneksel olmayan para politikası uygulamalarıyla Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 riskleri sınırlandırmak amacıyla politika faizlerinde artışa gitmiştir. Fed’in tahvil alımlarının sonlandırılmasına ilişkin belirsizliğin azalması ve gelişmekte olan ülke para politikalarındaki sıkılaşmayla birlikte finansal piyasalar Ocak ayından sonra bir miktar istikrar kazanmıştır. ABD’de faiz oranı artırımına erken gidilmeyeceği ve artırımın ölçülü olacağı yönündeki beklentilerle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yılın ikinci çeyreğinde portföy girişleri tekrar başlamış olup borçlanma senedi getirilerinde düşüşler gözlenirken, para birimlerindeki değer kayıpları kısmen telafi edilmiştir (Grafik I.1.14). ABD para politikasının normalleşme süreci gelişmekte Grafik I.1.13 Grafik I.1.14 Gelişmekte Olan Ülkelerde Kamu Tahvil Getirileri Gelişmekte Olan Ülkeler Kur* ve MSCI Endeks Değişimleri olan ülkeler için dış finansman risklerini artırmakta, bu ülkelerde (10 Yıl Vadeli) kur ve faiz şoklarına dayanıklılık önem kazanmaktadır. Küresel MSCI GOÜ 1100 kriz sonrasında gelişmiş ülkelerin geleneksel olmayan para 100 1050 politikası uygulamalarıyla küresel likidite bollaşmış, gelişmekte 96 04.14 01.14 10.13 07.13 04.13 01.13 10.12 07.12 04.12 0 01.12 05.14 04.14 02.14 03.14 01.14 12.13 11.13 10.13 09.13 08.13 07.13 06.13 05.13 2 10.11 850 07.11 84 Kriz sonrasında gelişmekte olan ekonomilerdeki şirketler kesimi, 04.11 900 04.13 6 4 88 02.13 03.13 Asya-GOÜ (Çin hariç) 8 950 büyümesi ve borçluluk oranlarında artış yaşanmıştır (Tablo I.1.1). 01.13 Latin Amerika Çin 10 1000 olan ülkelerin dış finansman imkânları genişlemiş, hızlı kredi 92 düşük faiz ortamında borçlanma maliyetlerinin azalması ile Avrupa-GOÜ 12 01.11 Döviz Kuru Endeksi kur endeksi Arjantin, Brezilya, Şili, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, kaldıraçlarını artırarak 2009 - 2013 *Döviz yılları arasında borcunu önemli Hindistan, Endonezya, Kore, Malezya, Meksika, Peru, Filipinler, Polonya, Rusya, Güney Afrika, Tayland ve Türkiye'nin yerel para birimlerinin ABD doları değerinin basit ortalaması alınarak oluşturulmuştur. (01.01.2013=100) Kaynak: Bloomberg, TCMB Hesaplamaları yavaşlaması, ölçüde artırmıştır. Ancak, ekonomik büyümenin Kaynak: IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporu şirketlerin kârlılık ve borç ödeme kapasitesini sınırlandırmaktadır. ABD para politikasının normalleşme süreci gelişmekte olan ülkeler için dış finansman Kurlarda ve faizlerdeki artışlar risklerini firmaların finansal giderlerini artırmakta, bu ülkelerde kur ve artırmaktadır. Önümüzdeki faiz şoklarına dayanıklılık önem kazanmaktadır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Küresel kriz sonrasında gelişmiş ülkelerin dönemde gelişmiş ülkelerin para geleneksel olmayan para politikası uygulamalarıyla küresel likidite bollaşmış, gelişmekte olan ülkelerin dış finansman imkânları genişlemiş, hızlı politikalarının seyrine bağlı olarak gelişmekte olan ekonomilerin büyümesi ve borçluluk oranlarında artış yaşanmıştır (Tablo I.1.1). Kriz sonrasında bağlı olarak gelişmekte olankredi ekonomilerin kur ve faiz duyarlılığı önemli bir risk unsuru olmaya kur ve faiz duyarlılığı önemli birgelişmekte risk unsuru devam olan olmaya ekonomilerdeki şirketler devam edecektir. edecektir. kesimi, düşük faiz ortamında borçlanma maliyetlerinin azalması ile kaldıraçlarını artırarak 2009 - 2013 yılları arasında borcunu önemli ölçüde artırmıştır. Ancak, ekonomik büyümenin yavaşlaması, şirketlerin kârlılık ve borç ödeme kapasitesini baskılamaktadır. Kurlarda ve faizlerdeki artışlar firmaların finansal giderlerini artırmaktadır. Önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerin para politikalarının seyrine Tablo I.1.1 Seçilmiş Gelişmekte Olan Ekonomilerin Brüt Borçluluk Seviyelerindeki ve Bankacılık Sektörü Kredilerindeki Değişim 1 (GSYİH’nin Yüzdesi) 8 Brezilya Çin Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Endonezya G. Afrika Hindistan Meksika Polonya Rusya Tayland Türkiye Kamu 2,9 5,4 -7,1 18 -7,8 3,6 10,4 5,5 8 -4,1 Hanehalkı 8,2 13,6 4,2 -5,4 -1,8 0,8 5 3,6 24,1 7,1 Reel Sektör 7,2 42 2,3 -3,2 2,8 1,4 2,3 3,4 1,1 11,4 Bankacılık Sektörü Kredileri 22,8 28,8 5,7 -12,7 0,5 1,1 3,6 5,4 20,6 24,2 (1) 2008 -2013 yıl sonu değişimi veya 2008- en son veri itibarıyla değişimi Kaynak: IMF Küresel Finansal İstikrar Raporu Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 9 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası I.2. Ulusal Gelişmeler Para politikalarına ilişkin küresel belirsizlikler, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında gözlenen zayıflık, ulusal piyasalarda yılın ilk çeyreğindeki belirsizlik ve buna bağlı olarak ülke risk pimindeki artışlar ulusal ekonomik görünümü etkileyen temel gelişmeler olmuştur. Aynı zamanda, döviz kuru hareketleri, enflasyon görünümündeki nispi bozulma, finansal piyasalardaki oynaklık da makro-finansal istikrarın görünümünü etkilemiştir. Ancak, yakın zamanda para politikasının temkinli duruşunun devam etmesi ve azalan belirsizliklerle birlikte finansal piyasalardaki oynaklıkta ve risk priminde kısmi düşüş sağlanmıştır. Küresel para politikalarına ilişkin belirsizlikler ve gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranlarının göreli olarak düşük seyretmesi nedeniyle gelişmekte olan ülkelere yönelik Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası sermaye akımları azalmaya devam etmiştir. Ancak, FED’in Grafik I.2.1 Grafik I.2.2varlık (Milyar ABD doları) (12 Aylık Kümülatif Milyar ABD doları) Birikimli Portföy Akımları1 artışlarını da bir süre daha ötelemesi ve Euro bölgesinde mevcut 2013 2012 Portföy Yatırımları Diğer Yatırımlar para politikası çerçevesinin korunması gibi hususlara bağlı olarak 2014 Doğrudan Yatırımlar 30 30 100 25 25 80 20 20 60 15 15 40 10 10 20 Ara Eki Kas Eyl Ağu Haz Tem -40 Nis -5 May 0 Mar -20 Şub 0 0 Oca 5 5 Cari İşlemler Açığı sermaye akımları yılın ilk çeyreğinde sınırlı ölçüde gerçekleşmiştir. Yılın ilk çeyreğinde Türkiye’de artan belirsizlik ve risk primlerindeki artış sonucunda portföy çıkışları gözlenirken, son dönemde para politikasının sıkı duruşu ve ulusal ekonomiye ilişkin belirsizliklerin nispeten azalması ile birlikte portföy akımlarında bir miktar ivmelenme görülmüş, ancak akım tutarları önceki yıllara göre 01.09 03.09 06.09 09.09 12.09 03.10 06.10 09.10 12.10 03.11 06.11 09.11 12.11 03.12 06.12 09.12 12.12 03.13 06.13 09.13 12.13 02.14 2011 akımlarını kademeli olarak azaltmaya devam etmesi, faiz Cari Açık ve Finansman Kalemleri1 düşük seyretmiştir (Grafik I.2.1). (1) Portföy; hisse senetleri ve hükümetin yurtiçi borç senetlerini kapsamaktadır. Diğer; (1) Haftalık net portföy akımlarından hesaplanmaktadır. Repo, DİBS ve bankalar ve diğer sektörlerin kısa ve uzun vadeli net kredileri, bankalar ve Hazine’nin hisse senedi portföyü ile banka bilanço dışı YP pozisyon verisini içermektedir. yurtdışına ihraç ettikleri tahviller ve bankalardaki mevduat kaleminin toplamından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kaynak: BDDK, TCMB oluşmaktadır. Kaynak: TCMB Grafik I.2.2 Son bir yıllık dönemde küresel finansal piyasalardaki belirsizlik ve Türkiye’ye özgü Cari Açık ve Finansman Kalemleri1 (12artan Aylık Kümülatif ABD doları) risk Milyar primi nominal 30 lirasının değer kaybı belirgin hale gelmiştir. 2013 yılı sonunda yerel piyasadaki belirsizlik, Türk uygulanan sıkı para politikası, 25 lirasında ikinci bir değer kaybına ve oynaklıkta artışa yol açmıştır. Ancak, 2014 yılı Ocak ayı 20 sonunda önden yüklemeli sıkı para politikası ve küresel piyasalardaki normalleşme sinyalleri 60 Ara Eki Kas Eyl 15 ktadır. Repo, DİBS ve isyon verisini içermektedir. yönelik tedbirler sonuç vermeye başlamıştır. Son dönemlerde Portföy Yatırımları Diğer Yatırımlar mayıs ayından itibaren FED’in genişletici para politikasından çıkış sinyalleriyle birlikte Türk 2014 Doğrudan Yatırımlar Cari İşlemler Açığı 100 finansal koşullarda görülen sıkılaşma ve alınan makro ihtiyati önlemler kredi büyümesinin 80 makul seviyelerde gerçekleşmesini sağlamış, yurt içi özel kesim ile 40birlikte Türk lirasında değerlenme ve ima edilen oynaklıkta düşüş gözlenmiştir (Grafik I.2.4 10 talebindeki kaybının ve20I.2.5). Para politikasının temkinli duruşunun devam etmesinin vegenel küresel ivme piyasalardaki 5 0 normalleşme ile birlikte ekonominin dinamikleriyle uyumlu ve istikrarlı bir döviz kuru seviyesinin 0 sağlanmasının -5 değerlendirilmektedir. -20 -40 önümüzdeki (1) Portföy; hisse senetleri ve hükümetin yurtiçi borç senetlerini kapsamaktadır. Diğer; bankalar ve diğer sektörlerin kısa ve uzun vadeliGrafik net kredileri, I.2.3bankalar ve Hazine’nin yurtdışına ihraç ettikleri tahviller ve bankalardaki mevduat kaleminin toplamından EMBI-Türkiye ve Türkiye 5 Yıllık oluşmaktadır. Kaynak: TCMB 450 finansal istikrara katkı sağlayacağı desteklemekte ve net ihracat büyümeye katkı sağlamaktadır. Cari işlemler açığının finansmanında dengeli bir seyir gözlenmektedir (Grafik I.2.2). CDS Fiyatları EMBI de küresel finansal piyasalardaki belirsizlik 400 ve Türkiye’ye özgü öviz kurlarında dalgalanmaya sebep olmuştur. 350 Özellikle 2013 yılı 10 para politikasından çıkış sinyalleriyle D’in genişletici birlikte Türk 300 250 n hale gelmiştir. 2013 yılı sonunda yerel piyasadaki belirsizlik, Türk 200 2014 yılı Ocak ayı ybına ve oynaklıkta artışa yol açmıştır. Ancak, 150 eklenmesiyle ithalat talebi azalmıştır. Diğer taraftan, dış talep ve kur gelişmeleri ihracatı dönemde 01.09 03.09 06.09 09.09 12.09 03.10 06.10 09.10 12.10 03.11 06.11 09.11 12.11 03.12 06.12 09.12 12.12 03.13 06.13 09.13 12.13 02.14 2012 Cari işlemler açığında dengelenmenin sağlanmasına döviz kurlarında dalgalanmaya sebep olmuştur. Özellikle 2013 yılı CDS 350 300 250 200 150 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 sonunda önden yüklemeli sıkı para politikası ve küresel piyasalardaki normalleşme ile birlikte Türk lirasında değerlenme ve ima edilen oynaklıkta düşüş gözlenmiştir (G ve I.2.5). Para politikasının temkinli duruşunun devam etmesinin ve küresel piya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası normalleşme ile birlikte ekonominin dinamikleriyle uyumlu ve istikrarlı bir döviz kuru s sağlanmasının önümüzdeki dönemde finansal istikrara katkı sağ değerlendirilmektedir. Son bir yıllık dönemde küresel finansal piyasalardaki EMBI-Türkiye ve Türkiye 5 Yıllık CDS Fiyatları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kurlarında dalgalanmaya sebep olmuştur (Grafik I.2.3). Özellikle 2013 yılı EMBI 450 CDS 350 400 Nominal döviz kuru 2012 sonundan, 2013 yılı ilk çeyreğine ka Mayıs ayından itibaren Fed’in genişletici para politikasından çıkış 300 yılı350Nisan ayından itibaren yükseliş eğilimine girmiştir. Bu artış sinyalleriyle birlikte Türk lirasının değer kaybı belirgin hale gelmiştir. 250 300 Politikası Kararı’nın ardından tekrar tersine dönerek, 20 Para 2013 yılı sonunda yerel piyasadaki belirsizlik, Türk lirasında ikinci bir 250 yıl sonu değerlerini yakalamıştır. Nominal kurlardaki bu 2013 200 değer kaybına ve oynaklıkta artışa yol açmıştır. Ancak, 2014 yılı 200 efektif döviz kurlarında 2013 yılı Nisan ayından itibaren sergile 150 150 ayından itibaren yerini artış eğilimine bırakmıştır. Son dönem Ocak ayı sonunda önden yüklemeli sıkı para politikası adımları 03.14 05.14 12.13 09.13 06.13 01.11 03.11 03.13 100 100 hareket dışında dönemin tamamı incelendiğinde, reel efektif ve küresel piyasalardaki normalleşme sinyalleri ile birlikte Türk 12.12 döviz 09.12 nominal 06.12 primi 03.12 risk 12.11 artan 09.11 ve 06.11 belirsizlik Grafik I.2.3 dış talepteki toparlanmanın cari açık ve ekonomik büy lirasında değerlenme ve ima edilen oynaklıkta düşüş gözlenmiştir beklenmektedir (Grafik I.2.6 ve I.2.7). Kaynak: Bloomberg (Grafik I.2.4 ve I.2.5). Para politikasının temkinli duruşunun Grafik Cumhuriyet I.2.4 Türkiye Merkez Bankası Opsiyonların İma Ettiği Kur Oynaklığı1 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (12 Ay Vadeli) Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Grafik I.2.5 devam etmesinin ve küresel piyasalardaki normalleşme ile birlikte ekonominin dinamikleriyle uyumlu ve istikrarlı bir döviz kuru seviyesinin sağlanmasının Opsiyonların İma Et (12 Ay Vadeli) 30 30 30 24 24 24 Caridöviz Açık Veren Seçilmiş Geliş Nominal kuru 2012 sonundan, 2013 yılı ilk çeyreğine ka Gelişmekte olan Ülkeler Ülkeler 27 27 27 Türkiye Nominal döviz kuru 2012 sonundan, 2013 yılı ilkyılı çeyreğine kadar itibaren ılımlı bir yükseliş seyir izlemiş, 2013 girmiştir. Bu artış önümüzdeki dönemde finansal Nisan ayından eğilimine yılı Nisan ayından itibaren yükseliş eğilimine girmiştir. Bu artış trendi ise, 28 Ocak 2014 tarihli 21 21 21 Politikası Kararı’nın ardından tekrar tersine Para dönerek, istikrara katkıda bulunacağı değerlendirilmektedir. 20 18 18 18 Para Politikası Kararı’nın ardından tekrar tersine2013 dönerek, 2014 yılı Mayısyakalamıştır. ayı ortası itibariyle yıl sonu değerlerini Nominal kurlardaki bu 15 15 15 2013 yıl sonu değerlerini yakalamıştır. Nominalefektif kurlardaki bu gelişmelere bağlı olarak, reel döviz kurlarında 2013 yılı Nisan ayından itibaren sergile 12 12 12 efektif döviz kurlarında 2013 yılı Nisan ayından itibaren sergilenen düşüş artış eğilimi 2014 yılıbırakmıştır. Ocak ayından itibaren yerini eğilimine Son Nominal döviz kuru 2012 sonundan, 2013 yılı ilk çeyreğine 9 9 9 (12 Ay Vadeli) kurlarında 2013 yılı Nisan ayından Cari itibaren sergilenen düşüş Açık Veren 30 30 27 Türkiye eğilimi 2014 yılı Ocak ayından 24itibaren yerini artış eğilimine 24 21 bırakmıştır. Son dönemdeki geçici olduğu düşünülen hareket 21 18 18 dışında dönemin tamamı incelendiğinde, reel efektif döviz 15 15 2724 2421 135 2118 130 1815 125 1512 21 3,50 18 153,00 9 6115 115 96 62,00 6 6 110 6 110 04.14 01.14 10.13 07.13 04.13 01.13 10.12 07.12 04.12 01.12 10.11 07.11 04.11 01.11 01.10 9 01.10 01.10 04.10 04.10 07.10 07.10 10.10 10.10 01.11 01.11 04.11 04.11 07.11 07.11 10.11 10.11 01.12 01.12 04.12 04.12 07.12 07.12 10.12 10.12 01.13 01.13 04.13 04.13 07.13 07.13 10.13 10.13 01.14 01.14 04.14 04.14 9 10.10 01.11 24 12 2,50 9 07.10 10.10 (TÜFE 2003=100) Ülkeler 27 Bazlı, 120 129 04.10 07.10 30 NominalSeçilmiş Döviz Kuru Geliş 12 9120 01.10 04.10 01.10 04.14 10.13 07.13 04.13 01.13 10.12 07.12 04.12 01.12 10.11 07.11 04.11 01.11 10.10 07.10 01.14 3027 Grafik I.2.7 12 ve ekonomik büyümeye olumlu katkı yapması beklenmektedir 6 1,50 Kaynak: TCMB. Kaynak: TCMB. Grafik I.2.6 Grafik I.2.7 Grafik I.2.6 Reel Efektif Döviz Kuru (TÜFE Bazlı, 2003=100) (TÜFE Bazlı, 2003=100) büyüme kaydetmiştir. 135 125 3,00 100 100 1,00 Kaynak: TCMB. 04.1411.13 04.14 125 3,00 06.1301.13 11.1306.13 3,50 130 01.08 01.08 06.08 06.08 11.08 11.08 04.09 04.09 09.09 09.09 02.10 02.10 07.10 07.10 12.10 12.10 05.11 05.11 10.11 10.11 03.12 03.12 08.12 01.1308.12 105 105 1,50 100 04.14 105 105 1,50 100 11.13 110 06.13 110 01.13 110 2,00 08.12 110 2,00 03.12 115 10.11 120 115 05.11 120 12.10 120 2,50 115 07.10 120 2,50 115 02.10 125 09.09 125 04.09 130 11.08 130 12 3,50 130 3,50 3,00 2,50 2,00 1,50 1,00 1,00 Kaynak: TCMB. 04.09 EUR/TL 11.08 USD/TL 06.08 135 01.08 GSYİH, 2013’te Reel Efektif Döviz Kuru yıllık TL'nin bazda yüzde 4’lük Değer Kaybı Dönemleri 135 06.08 04.09 (TÜFE Bazlı, 2003=100) Nominalyılının Döviz Kuru 2013 son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine 135 01.08 11.08 Nominal Döviz Kuru Grafik I.2.7 (TÜFE Bazlı, 2003=100) Reel Efektif Döviz Kuru TL'nin Değer Kaybı Dönemleri Kaynak: TCMB. 06.08 01.08 04.14 11.13 06.13 01.13 08.12 03.12 10.11 05.11 12.10 07.10 02.10 09.09 04.09 11.08 06.08 01.08 (1) Cari105 açık veren gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Endonezya, 105 (1) Seçilmiş gelişmekte o Güney Afrika, Kolombiya, Macaristan, Meksika, Polonya, Romanya, Şili Hindistan ve Türkiye yer alm (1) Cari açık veren gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Endonezya, ve Türkiye yer almaktadır. Kaynak: Bloomberg 100 1,00 (1) Seçilmiş gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya, Endonezya, Güney 100 Afrika, Kaynak: Bloomberg Güney Afrika, Kolombiya, Macaristan, Meksika, Polonya, Romanya, Şili Hindistan ve Türkiye yer almaktadır. ve Türkiye yer almaktadır. Kaynak: Bloomberg Kaynak: Bloomberg Reel Efektif Döviz Kuru Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 (12 Ay Vadeli) 30 12 kurundaki bu gelişme ve dış talepteki toparlanmanın cari açık (Grafik I.2.6 ve I.2.7). Opsiyonların İma Et 30 Vadeli) (12 Ay Reel Efektif Döviz Kuru Cari Açık Veren (TÜFE 2003=100) olan Ülkeler 3027Bazlı, Gelişmekte Türkiye Seçilmiş Gelişmekte olan 2724 Ülkeler Reel Efektif Döviz Kuru Türkiye TL'nin Değer Kaybı Dönemleri 2421 135 2118 130 1815 125 1512 01.11 1 Gelişmekte olan Ülkeler Grafik I.2.5 Opsiyonların İma Ettiği Kur Oynaklığı1 Opsiyonların Ettiği Kur Oynaklığı Nominal kurlardaki bu gelişmelere bağlıİma olarak, reel efektif döviz 27 Grafik I.2.4 Grafik I.2.5 (12 Ay Vadeli) Opsiyonların Grafik I.2.6 İma Ettiği Kur Oynaklığı1 10.10 Grafik I.2.4 Hindistan ve Türkiye yer alm Kaynak: Bloomberg 07.10 yılı Mayıs ayı ortası itibariyle 2013 yıl sonu değerlerini yakalamıştır. Güney Afrika, Kolombiya, Macaristan, Meksika, Polonya, Romanya, Şili ve Türkiye yer almaktadır. Kaynak: Bloomberg 04.10 beklenmektedir (Grafikdönerek, I.2.6 ve I.2.7). Para Politikası Kararı’nın ardından tekrar tersine 2014 04.10 01.10 dönem ayından itibaren yerini artış eğilimine bırakmıştır. Son dönemdeki geçicitamamı olduğu incelendiğinde, düşünülen hareket dışında dönemin 6 6 reel efektif 6 kadar ılımlı bir seyir izlemiş, 2013 yılı Nisan ayından itibaren hareket dışında dönemin tamamı incelendiğinde, efektif toparlanmanın döviz kurundaki cari bu gelişme ve ekonomik büy dış reel talepteki açık ve yükseliş eğilimine girmiştir. Bu artış ise,toparlanmanın 28 Ocak 2014 tarihli dış trendi talepteki cari açık ve ekonomik büyümeye olumlu katkı yapması (1) Cari açık veren gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Endonezya, (1) Seçilmiş gelişmekte o beklenmektedir (Grafik I.2.6 ve I.2.7). Kaynak: TCMB. 11 2013 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine 2013 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine oranında artan kaydetmiştir. GSYİH, 2013’tegöre yıllıkyüzde bazda4,4 yüzde 4’lük büyüme GSYİH, 2013’te yıllık bazda yüzde 4’lük büyüme kaydetmiştir. 2013 yılı son çeyreğinde iktisadi 04.14 01.14 10.13 07.13 04.13 01.13 10.12 07.12 04.12 01.12 10.11 07.11 04.11 6 01.11 6 10.10 9 6 07.10 12 9 04.10 12 9 01.10 04.14 01.14 10.13 07.13 04.13 12 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Çek Cumhuriyeti, Endonezya, (1) Seçilmiş gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya, Endonezya, Güney Afrika, manya, Şili Hindistan ve Türkiye yer almaktadır. Kaynak: Bloomberg 2013 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine Grafik I.2.7 Nominal Döviz Kuru göre yüzde 4,4 oranında artan GSYİH, 2013’te yıllık bazda yüzde (TÜFE Bazlı, 2003=100) uru Dönemleri USD/TL 135 130 4’lük büyüme kaydetmiştir. 2013 yılı son çeyreğinde iktisadi EUR/TL 3,50 3,50 faaliyetteki artış eğilimi azalarak devam ederken, nihai yurt içi 3,00 3,00 talepteki yükseliş bir miktar hızlanmıştır (Grafik I.2.8). 2013 yılının 2,50 2,50 son çeyreğine ilişkin veriler iktisadi faaliyette ılımlı bir artışın 2,00 2,00 devam ettiğini göstermektedir. İktisadi faaliyetin bileşenlerine 1,50 1,50 bakıldığında, özel kesim talebinde zayıflama görülmektedir. 1,00 1,00 Özel kesim talebindeki zayıflama temel olarak özel kesim 125 120 115 110 100 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 04.14 11.13 06.13 01.13 08.12 03.12 10.11 05.11 12.10 07.10 02.10 09.09 04.09 11.08 06.08 talebinin zayıf seyretmesi aynı zamanda kredi talebinde makul büyüme oranlarının 01.08 04.14 11.13 06.13 01.13 105 yatırımlarından gerçekleşmesine katkı sağlayacaktır (Grafik I.2.8 ve I.2.9). Kaynak: TCMB. kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte net ihracat ve kamu kesimi talebinin, yurt içi özel kesim talebindeki zayıflamayı Grafik I.2.8 Grafik I.2.9 (Mevsimsellikten Arındırılmış, Milyar TL, 1998 Fiyatlarıyla) (Mevsimsellikten Arındırılmış, Yüzde Puan) ve Nihai Yurt İçi Talep Çeyreklik GSYİH Büyümesine Katkılar önceki yılın aynıGSYİH dönemine göre yüzde 4,4 oranında artan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası telafi edebileceği e 4’lük büyüme kaydetmiştir. 2013 yılı son çeyreğinde iktisadi GSYİH Nihai Yurt İçi Talep 2,5 öngörülmektedir (Grafik I.2.9). Kamu kesimi talebi hem tüketim hem de yatırım talebinde destekleyici yönde Finansal Raporu | Mayıs 2014 şmesine katkı sağlayacaktır (Grafik I.2.8 İstikrar ve I.2.9). 31 31 29 .8 ynı zamanda kredi 25 2,5 Cumhuriyet Merkez Bankası 23 33Türkiye 2,0 Millions 21 0,5 (Mevsimsellikten Arındırılmış, Yüzde Puan)0,0 25 Nihai Yurt İçi Talep 23 1,5 21 31 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 0,8 1,0 talebinde makul büyüme oranlarının 2008 2009 2010 2011 2012 2013 29 0,4 0,3 0,5 acaktır (Grafik I.2.8Kaynak: ve I.2.9). TCMB, TÜİK 1,0 Çeyreklik GSYİH Büyümesine27 Katkılar 27 kten Arındırılmış, Milyar TL, 1998 Fiyatlarıyla) GSYİH 1,5 29 Grafik I.2.9 Nihai Yurt İçi Talep Millions 33 zayıf seyretmesi33 aynı zamanda kredi talebinde makul büyüme oranlarının 2,0 27 0,0 -0,5 -1,0 -1,5 katkıda bulunmaktadır. Yurt içi talep üzerinde aşağı yönlü risklerin bir süre daha0,7devam etmesinin, 2014 yılında enflasyona 0,8 0,4 0,3 düşüş yönünde destek vermesi ve cari açıkta son dönemde 0,0 gözlenen iyileşmeye katkıda bulunması beklenmektedir. Özel -0,3 -0,7 kesim talebinin zayıf seyretmesi aynı zamanda kredi talebinde makul büyüme oranlarının Stok İhracat İthalatgerçekleşmesine katkı sağlayacaktır. Özel Özel Kamu Kamu Tüketim Yatırım tüketim Yatırım 0,7 Genel ekonomik görünüm ve makro finansal istikrar için 0,0 25 Grafik I.2.9 -0,5 -0,3 istikrar için önem arz eden istihdam ve Genel ekonomik görünüm ve makro finansal önem -0,7 arz eden istihdam ve işsizlik göstergeleri olumlu seyrini Çeyreklik GSYİH Büyümesine Katkılar atlarıyla) (Mevsimsellikten Arındırılmış, Yüzde -1,0 23 Puan) işsizlik göstergeleri genel olarak olumlu seyrini korumaktadır. Özellikle tarım dışı istihdamda ai Yurt İçi Talep 2,5 korumaktadır. 2013 yılı ilk çeyreğinden itibaren, tarım dışı -1,5 21 sayesinde toplam istihdamda önemli bir iyileşme görülürken iş gücüne artışın devam etmesi Özel Özel Kamu Kamu Stok İhracat İthalat 3 4 1 2 3 4 1 2 3334 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 Tüketim Yatırım tüketim Yatırım 2,0 oranının 08 2009 2010 katılım 2011 2012 2013son yıllardaki görece yüksek düzeyini koruduğu gözlenmektedir. İstihdam 1,5 31 istihdamda görülen artış nedeniyle, yılın ikinci yarısında işsizlik Millions , TÜİK 29 oranlarındaki olumlu gelişme sayesinde işsizlik oranları yüzde 10’nun altında kalmaya devam 0,8 1,0 oranları düşmüştür. 2013 yılının üçüncü çeyreği ise işsizlik oranı 0,7 0,4 etmiştir (Grafik I.2.10). 0,3 0,5 kırsalistihdam ve tarım 27 görünüm ve makro finansal istikrar için önem arz eden enel ekonomik vedışı işsizlik oranlarının artması ile yıl içindeki en yüksek 0,0 0,0 Grafik I.2.10 östergeleri genel olarak olumlu seyrini korumaktadır. Özellikle tarım dışı istihdamda düzeyine ulaşmıştır. 25 -0,5 -0,3ve İş Gücüne Katılım Oranları İşsizlik 2013 yılının son çeyreğinde işsizlik oranları, -0,7 iyileşme görülürken iş gücüne evam etmesi sayesinde toplam istihdamda önemli bir -1,0 23 İşgücüne katılma oranı (Sağ eksen) dışı işsizlik oranınının bir önceki çeyrekteki düzeyini koruması tarım İşsizlik oranı -1,5 ranının son yıllardaki görece yüksek düzeyini koruduğu gözlenmektedir. İstihdam Kırsal İşsizlik oranı 21 Özel Özel Kamu Kamu Stok Tüketim Yatırım tüketim Yatırım 20 1 2 3 4 1 2 3 4 İhracat İthalat Tarım dışı işsizlik nedeniyle, 54yaklaşık aynı düzeyde kalmıştır. Özellikle tarım dışı daki olumlu gelişme sayesinde işsizlik oranları yüzde 10’nun altında kalmaya devam 2012 2013 18 Grafik I.2.10). istihdamda52 artışın devam etmesi sayesinde toplam istihdamda 16 50 14 12 10 Grafik I.2.10 üm ve makro finansal istikrar için önem arz eden istihdam ve 8 İşsizlik ve İş Gücüne Katılım Oranları 6 ak olumlu seyrini korumaktadır. Özellikle tarım dışı istihdamda İşgücüne katılma oranı (Sağ eksen) önemli bir 48iyileşme görülürken iş gücüne katılım oranının son 46 yıllardaki görece yüksek düzeyini koruduğu gözlenmektedir. 44 4 42 İşsizlik oranı 2 de toplam istihdamda önemli bir iyileşme görülürken iş gücüne Kırsal İşsizlik oranı 0 40 Tarım dışı işsizlik 20 54 I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IVİstihdam I II III IV görece yüksek düzeyini koruduğu gözlenmektedir. 18 2007 2008 2009 52 2010 2011 2012 2013 ayesinde işsizlik oranları yüzde 10’nun altında kalmaya devam 16 50 14 I.2.10 İstihdam oranlarındaki olumlu gelişme sayesinde işsizlik oranları yüzde 10’un altında kalmaya devam etmiştir (Grafik I.2.10). Kaynak: TÜİK 12 48 10 8 6 46 Bütçe performansı ve kamu borç stoku göstergeleri olumlu seyrini korumaya devam 44 4 etmektedir. Genel ekonomik görünümdeki 42 kısmi bozulmaya rağmen kamu kesimi bütçe İşgücüne katılma2oranı (Sağ eksen) İşsizlik oranı 0 40 dengesi ve kamu borç stoku göstergelerinin olumlu görünüm sergilediği görülmektedir. AB Kırsal İşsizlik oranı I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV Tarım dışı işsizlik 54 tanımlı borç2010stokunun GSYİH’ye oranının azalma eğilimini koruduğu, borçların 2007nominal 2008 2009 2011 2012 2013 52 e İş Gücüne Katılım Oranları Kaynak: TÜİK 50 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 12 48 46 tçe performansı ve kamu borç stoku göstergeleri olumlu seyrini korumaya devam 44 dir. Genel ekonomik görünümdeki kısmi bozulmaya rağmen kamu kesimi bütçe 42 ve kamu borç stoku göstergelerinin 40 olumlu görünüm sergilediği görülmektedir. AB I III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV 13 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası vadesinin uzamaya devam ettiği ve borç stokunun kompozisyon olmadığı gözlenmektedir (Grafik I.2.11 ve I.2.12). Grafik I.2.11 Grafik I.2.12 olumlu seyrini korumaya devam etmektedir. Genel ekonomik (Yıllıklandırılmış, GSYİH’ye Oran Olarak, Yüzde) görünümdeki kısmi bozulmaya rağmen kamu kesimi bütçe Brüt Borç Stoku (Sağ Eksen) uzamaya devam ettiği ve borç stokunun kompozisyonunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası önemli bir değişikliğin olmadığı gözlenmektedir (Grafik I.2.11 ve 48 5 45 4 42 3 39 2 36 1 33 20% 0 30 0% I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV 100% 80% 60% 40% vadesinin uzamaya devam ettiği ve borç stokunun kompozisyonunda önemli değişikliğin 2007 2008 2009 2010 2011 bir 2012 2013 olmadığı gözlenmektedir (Grafik I.2.11 ve I.2.12).Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı Grafik I.2.11 görünüme ilişkin Son dönemlerde ulusal ekonomik Son dönemlerde ekonomik görünüme Merkezi Yönetim Borç Stokununulusal Kompozisyonu ve Vadeye Kalan Ortalama Süresi1 (Ay) (Yıllıklandırılmış, GSYİH’ye Oran Olarak, Yüzde) temel göstergelerin seyrinde ve para politikasının duruşunun enflasyona ilişkin yukarı (1) Vadeye Kalan Süre verisi Ara Kaynak: Hazine Müsteşarlığı Grafik I.2.12 Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi-Borç Stoku 2006 GSYİH’ye oranının azalma eğilimini koruduğu, borçların vadesinin 6 2005 sergilediği görülmektedir. AB tanımlı nominal borç stokunun belirlenmesinde YP ci Değiş Sabit İç Bo Dış B Faiz Dışı Bütçe Dengesi dengesi ve kamu borç stoku göstergelerinin olumlu görünüm I.2.12). Merkezi Yönetim Borç S Kalan Ortalama Süresi1 Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi-Borç Stoku 2007 Bütçe performansı ve kamu borç stoku göstergeleri ilişkin teme para politikasının duruşunun belirlenmesinde enflasyona ilişkin y YP cinsi olmuştur. Özellikle yılın ilk çeyreğinde Türk lirasında gözlenen de yönlü riskler Faiz Dışı Bütçe Dengesi Değişken Faizli Sabit Faizli mal fiyatlarındaki artış enflasyonun yüksek seyretmesinde belirle İç Borç Stoku Ort. Vade (Sağ Eksen) Brüt Borç Stoku (Sağ Eksen) belirleyici olmuştur. Özellikle yılın ilk çeyreğinde Türk lirasında 6 48 gözlenen değer kaybı sonucunda temel5 mal fiyatlarındaki artış Dış Borç Stoku Ort. Vade. (Sağ Eksen) Bununla birlikte, gıda fiyatlarında olumsuz hava koşullarına bağ 100% 140 45 yönlü hareket enflasyon eğiliminde ve beklentilerinde kısmi bozul Türkiye Cumhuriyet Merke 4 42 gelişmeleri ve beklentilerindeki bu 111 değişim100finansal varlıkların fiya 3 39 80 ancak para politikasındaki sıkı duruşun devam etmesi ve önümüz enflasyonun yüksek seyretmesine neden olmuştur (Grafik I.2.13). 120 80% 60% yönlü hareket enflasyon eğiliminde ve beklentilerinde kısmi bozulmaya yol açmıştır. En 60 47 40% Bununla birlikte, gıda fiyatlarında olumsuz 2 hava koşullarına bağlı 36 baskısındaki azalmaya ilişkin beklentiler yakın zamanda fi 40 gelişmeleri ve beklentilerindeki bu değişim finansal varlıkların fiyatlamalarında da etkil 20% 1 olarak gerçekleşen yukarı yönlü hareket enflasyon eğiliminde 33 düzeltmeyi beraberinde getirmiştir. 20 2013 2014Mart 2012 2012 2011 2011 2010 2010 2009 2009 2008 2008 2007 2007 2005 I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV ve beklentilerinde kısmi bozulmaya yolI II IIIIVaçmıştır. Enflasyon baskısındaki azalmaya 2006 ancak para politikasındaki sıkı0%duruşun devam etmesi ve önümüzdeki dönemlerde en 0 30 0 ilişkin beklentiler yakın zamanda finansal piyasalardak 2013 düzeltmeyi beraberinde getirmiştir. gelişmeleri ve beklentilerindeki bu değişim finansal varlıkların (1) Vadeye Kalan Süre verisi Aralık 2013 tarihine aittir. Kaynak: Hazine Müsteşarlığı Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı fiyatlamalarında da etkili olmuş, ancak para politikasındaki sıkı Grafik I.2.13 Son dönemlerde ulusal ekonomik görünüme ilişkin temel göstergelerin seyrinde ve Fiyat Endeksleri (Yıllık Yüzde değişim) duruşun devam etmesi ve önümüzdeki dönemlerde enflasyon para politikasının duruşunun belirlenmesinde enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskler belirleyici H Endeksi TÜFE I Endeksi olmuştur. Özellikle yılın ilk çeyreğinde baskısındaki azalmaya ilişkin beklentiler yakın zamanda finansal Türk lirasında gözlenen değer kaybı sonucunda temel 12 12 10 10 mal fiyatlarındaki artış enflasyonun yüksek seyretmesinde belirleyici olmuştur (Grafik I.2.13). piyasalardaki kısmi düzeltmeyi beraberinde getirmiştir. Bununla birlikte, gıda fiyatlarında olumsuz hava koşullarına bağlı olarak gerçekleşen yukarı 8 8 yönlü hareket enflasyon eğiliminde ve beklentilerinde kısmi bozulmaya yol açmıştır. Enflasyon Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası gelişmeleri ve beklentilerindeki bu değişim finansal 6 6 varlıkların fiyatlamalarında da etkili olmuş, Sıkı para politikası duruşunun devam etmesi ve yakın ancak para politikasındaki sıkı duruşun devam etmesi ve önümüzdeki dönemlerde enflasyon 4 4 yönlü hareket enflasyon eğiliminde ve beklentilerinde kısmi bozulmaya yol açmıştır. Enflasyon baskısındaki ilişkin beklentiler yakın zamanda finansal piyasalardaki kısmı zamanda risk primlerindeki iyileşme tüm azalmaya vadelerde faiz 2 2 varlıkların fiyatlamalarında da etkili olmuş, gelişmeleri ve beklentilerindeki bu değişim finansal 04.14 09.13 02.13 07.12 12.11 05.11 10.10 03.10 sağlamıştır (Grafik I.2.14). 08.09 01.09 düzeltmeyi beraberinde getirmiştir. oranlarının düşmesini ve getiri eğrisinin daha yatay seyretmesini 14etmesi ve önümüzdeki dönemlerde enflasyon ancak para politikasındaki sıkı duruşun devam 0 0 baskısındaki azalmaya ilişkin beklentiler yakın zamanda finansal piyasalardaki kısmi düzeltmeyi beraberinde getirmiştir. Kaynak: TÜİK Grafik I.2.13 Grafik I.2.14 (Yıllık Yüzde Değişim) (Yüzde) Fiyat Endeksleri DİBS Getiri Eğrisi1 24.05.2013 27.12.2013 Sıkı paraI Endeksi politikası duruşunun devam etmesi ve yakın zamanda risk primle H Endeksi TÜFE 31.01.2014 12 iyileşme tüm vadelerde faiz oranlarının düşmesini ve getiri eğrisinin daha yatay seyre 10 10 10 sağlamıştır (Grafik I.2.14 ve I.2.15). 11 Grafik I.2.14 6 6 2 - 10 Yıl Vadeli Tahvilin İşlem Hacmi 4 4 (Milyon TL) 04.14 09.13 900 02.13 07.12 12.11 05.11 10.10 03.10 08.09 2 Yıl 1000 0 8 7 Grafik I.2.15 6 DİBS Getiri Eğrisi1 5 (Yüzde) 4 2 01.09 2 10 Yıl 3 2 0,5 1,0 1,5 2,0 800 700 27.12.2013 06.05.2014 2,5 3,0 3,5 4,0 11 4,5 5,0 10 9 (1) BIST Tahvil ve Bono Piyasasında işlem gören tahvillerin fiyatları kullanılarak, Extended Nelson-Siegel (ENS) yöntemiyle oluşturulmuştur.8 Kaynak: BIST, TCMB 600 Getiri (Yüzde) Kaynak: TÜİK 500 400 300 200 7 6 5 4 100 3 4 3 3 3 3 3 3 2 2 2 Sıkı para politikası 0duruşunun devam etmesi ve yakın zamanda risk primlerindeki 2 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 24.05.2013 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs31.01.2014 2014 Vade (Yıl) 4 0 9 8 Getiri (Yüzde) 8 14 06.05.2014 12 2 13 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 14 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 II.1 Hanehalkı Gelişmeleri 2010 yılından bu yana artmakta olan hanehalkı yüküm oranı son aylarda ılımlı bir düşüş göstermiştir. Bu gelişmed Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yüzde 91’ini oluşturan bireysel kredilerde son iki çeyrekte gö varlıklarında, özellikle YP mevduatlar kaynaklı olmak üzere, kay (Grafik II.1.1 ve II.1.2). Grafik II.1.1 Grafik II.1.2 Hanehalkı Varlık ve Yükümlülüklerinin Gelişimi (Milyar TL, Yüzde) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Hanehalkı Kredi* ve (Yıllık Yüzde Değişim) Toplam Varlık Tasa Toplam Yükümlülük 2010 yılından bu yana 24 50 600 II.1 Hanehalkı Gelişmeleri 26 60 22 40 500 400 20 18 30 16 2010 yılındanolan bu yana artmakta olan hanehalkı 300 yükümlülüklerinin finansal varlıklarına artmakta hanehalkı 20 14 oranı son aylarda ılımlı bir düşüş göstermiştir. Bu gelişmede hanehalkı yükümlülüklerinin 10 yükümlülüklerinin finansal varlıklarına oranı son aylarda ılımlı 200 bir düşüş göstermiştir. Bu gelişmede hanehalkı yükümlülüklerinin 0 12 100 10 0 03.14 12.13 09.13 07.13 06.13 03.13 12.12 12.11 12.10 yüzde 91’ini oluşturan bireysel kredilerde son iki çeyrekte görülen yavaşlama ile hanehalkı varlıklarında, özellikle YP mevduatlar kaynaklı olmak üzere, kaydedilen büyüme etkili olmuştur yüzde 91’ini oluşturan bireysel kredilerde iki çeyrekte görülen (Grafik II.1.1son ve II.1.2). Grafik II.1.1 Grafik II.1.2 Toplam içinde YP Hanehalkı Kredi* vevarlıklar Mevduat Büyümesi Hanehalkı Varlık ve Yükümlülüklerinin Gelişimi kaynaklı olmak üzere, kaydedilen büyüme etkili olmuştur (Grafik (Milyar TL, Yüzde) cinsinden olan artış, gerekse TL’nin değer kaybına bağlı d Toplam Varlık bilanço gösterimlerinden kaynaklandığı 21,0anlaşılmaktadır (Bkz. K 10 taraftan, hanehalkının finansal varlıklarının10dörtte birinden fa 05.14 04.14 02.14 03.14 01.14 12.13 TP tasarruf mevduatından YP tasarruf mevduatına geçiş 11.13 0 10.13 03.14 12.13 09.13 07.13 06.13 03.13 12.12 12.11 12.10 gözlenen artışın önemli bir kısmının, bankaların TL mevduata 14 14 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yabancı para cinsinden olanların payı ihmal edilebilir düzeyle 12 12 09.13 0 16 16 yürürlüğe giren düzenlemelere bağlı olarak, hanehalkına ai 08.13 100 20 2 kısıtlayan Hanehalkının yabancı18,5para18,3 borçlanmasını 18 18 12.12 olarak yükselmiştir. YP tasarruf mevduatında dolar cinsinden 10 200 22 20 30 20 24 22 40 300 TL’nin değer kaybına bağlı değerleme etkisinden kaynaklı 24,6 24 07.13 gerek toplam tutardaki ABD doları 400 cinsinden olan artış, gerekse 50 06.13 500 26 26 kısmının, bankaların TL mevduata ikame olarak müşterilerine 05.13 Toplam varlıklar içinde YP 600tasarruf mevduatının payı 60 04.13 700 02.13 03.13 800 Bireysel Krediler Tasarruf Mevduatı olarak yükselmiştir. YP tasarruf mevduatında dolar cinsinde 28 28 Toplam Yükümlülük Hanehalkı Yükümlülükleri/Varlıkları (Sağ Eksen) tasarruf mevduatının payı ger (Yıllık Yüzde Değişim) 01.13 II.1.1 ve II.1.2). Kaynak: TCMB (Son Veri: 09 * Yurtiçi yerleşik bankalarca Kaynak: BDDK, MKK, SPK, TOKİ, TCMB yavaşlama ile hanehalkı varlıklarında, özellikle YP mevduatlar 02.13 03.13 II.1. Hanehalkı Gelişmeleri 700 01.13 Hanehalkı Yükümlülükleri/Varlıkları (Sağ Eksen) 800 12.12 II. Finans Dışı Kesim ve Finansal İstikrar1 28 04.13 II. Finans Dışı Kesim ve Finansal İstikrar maden hesapları oluşturduğundan, son dönemde Türk lir varlıklarının kompozisyonu önemli bir değişim göstermemiştir (T hanehalkının net varlıklarını olumlupayı yönde etkilemiştir. tarafında ise09.05.14) kredi kartı borçlarının belirgin bir düşüş sergilemiş Kaynak: TCMB (Son Veri: ikame olarak müşterilerine sundukları türev sözleşmelerin bilanço Kaynak: BDDK, MKK, SPK, TOKİ, TCMB * Yurtiçi yerleşik bankalarca kullandırılan, kredi kartları dahil gösterimlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır (Bkz. Kutu II.1.1). Tablo II.1.1 Tablo II.1.2 Hanehalkının Finansal Varlıkları Toplam varlıklar içinde YP tasarruf mevduatının payı gerek toplam tutardaki ABD dolarıHanehalkının Finansal Yü 09.13 03.14 cinsinden olan artış, gerekse TL’nin değer kaybına değerleme etkisinden kaynaklı 1 Bu bölümbağlı Figen Özcan,Milyar Hasan Egemen Eroğlu, Fatih TL Erol, Pay Milyar TL Pay Bektaş, Merve Demirbaş, olarak yükselmiştir. YP1 tasarruf mevduatında Hanehalkının yabancı para borçlanmasını kısıtlayan ve Büyükkara, Rıdvan Delice, Emel Satı100 Topcu ve Nesibe Özoğlu tarafından hazırlanmışt Toplam Varlıklar 679,3 730,1 100 dolar cinsinden gözlenen artışın önemli bir Toplam Yükümlülükler Dövize endeksliler dahil. 2 TP Tasarruf Mevduatı 341,1 50,2 351,4 48,1 (Tür Bazında) kısmının, bankaların TL mevduata ikame olarak müşterilerine türev 181,4 sözleşmelerin YP Tasarruf Mevduatı sundukları 139,9 20,6 24,8 Konut 2009 yılı Haziran ayında yürürlüğe giren düzenlemelere bağlı Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 - (Milyar ABD Doları) 68,7 bilanço gösterimlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır (Bkz. Kutu II.1.1). Kıymetli M. Deposu olarak, hanehalkına ait finansal yükümlülükler içinde yabancı 19,7 - (Milyar ABD Doları) yabancı para borçlanmasını kısıtlayan para cinsinden olanların payı ihmal Hanehalkının edilebilir düzeylere (yüzde - Kamu 84,1 2,9 Taşıt 15,1 9,7 2,1 7 İhtiyaç + Diğer Bireysel KK 18,9 2,6 ve 17,22009 2,5 yılı Haziran ayında Varlık Yönetim Şirketleri 2 Tahvil ve Bonolar 6,3 0,9 7,1 1 Alacakları yürürlüğe giren düzenlemelere bağlı olarak, hanehalkına yükümlülükler içinde - Özel Sektör ait finansal 10,9 1,6 11,8 1,6 Toplam Yükümlülükler 0,2) gerilemiştir. Diğer taraftan, hanehalkının finansal varlıklarının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (Karşı Taraf Bazında) Yatırım Fonları yabancı para cinsinden olanların payı ihmal edilebilir düzeylere (yüzde 0,2) gerilemiştir. Diğer Bankalar dörtte birinden fazlasını döviz tevdiat ve kıymetli maden hesapları taraftan, hanehalkının finansal varlıklarının Emeklilik Yat. Fon. 25,2 3,7 27,8 3,8 Diğer Yat. Fon.fazlasını 26,8döviz3,9 25,1ve kıymetli 3,4 Finansman Şirketleri dörtte birinden tevdiat TP tasarruf mevduatından YP tasarruf mevduatına geçiş38,5 eğilimi 5,7dışında37,1hanehalkı Hisse Senedi 5,1 TOKİ maden hesapları oluşturduğundan, son dönemde Türk lirasında yaşanan değer kaybı oluşturduğundan, son dönemde Türkvarlıklarının lirasında yaşanan önemli değer 2,9 0,4 2,8 0,4 kompozisyonu bir değişim Repo göstermemiştir (Tablo II.1.1). Yükümlülükler Varlık Yönetim Şirketleri Dolaşımdaki Para 68 10 hanehalkının net yönde tarafında isevarlıklarını kredi kartı olumlu borçlarının payı etkilemiştir. belirgin bir düşüş sergilemiştir (Tablo II.1.2). kaybı hanehalkının net varlıklarını olumlu yönde etkilemiştir. 70,6 9,7 (1) Konut kredileri TOKİ’nin vadeli k Kaynak: BDDK-TCMB, TOKİ Kaynak: MKK, SPK, TCMB Tablo II.1.2 1 Bireysel büyümesinde Hanehalkının Finansalkredi Yükümlülükleri 2012 yılının son çeyreğinde hızlanma eğilimi, son iki çeyrekte görülen yavaşlama TP tasarruf mevduatındanBuYP tasarruf mevduatına bölüm Figen Özcan, Hasan Erol, Eroğlu, Bektaş, Merve Demirbaş, E. Özgü Özen Mehmet Milyar TL Egemen Pay geçiş Milyar Fatih TL Pay MilyarÇavuşoğlu, TL Pay Milyar TL Pay 03.14 09.13 1 itibaren geçmiş Büyükkara,Toplam Rıdvan Delice, Emel679,3 Satı Topcu tarafından hazırlanmıştır. Varlıklar 100ve Nesibe 730,1Özoğlu 100 2 139,9 20,6 181,4 24,8 Kıymetli M. Deposu 19,7 2,9 15,1 2,1 Tahvil ve Bonolar 17,2 2,5 18,9 2,6 değişim göstermemiştir (Tablo II.1.1). tarafında ise Finansal Yükümlülükler İstikrar Raporu | Mayıs 68,7 2014 - (Milyar ABD Doları) 84,1 kredi kartı borçlarının payı belirgin bir -düşüş sergilemiştir (Tablo (Milyar ABD Doları) 9,7 7 - Kamu 6,3 0,9 7,1 1 - Özel Sektör 10,9 1,6 11,8 1,6 Yatırım Fonları 100 123,7 33,3 Taşıt 14,9 4,2 14,9 4,0 Bireysel KK 87,7 24,4 84,2 22,7 10,9 3,0 11,8 canlanmaya rağmen, bireysel kredi büyümesi, geçmiş dönem 1 altında seyretmeye devam etmektedir II.1.3). İhtiyaç + Diğer 126,3 35,2 136,7 (Grafik 36,8 Varlık Yönetim Şirketleri Grafik II.1.3 Alacakları Bireysel Kredi Büyümesi Toplam (Stok veri,Yükümlülükler 4 haftalık hareketli ortalama, Yüzde) 359,3Yıllıklandırılmış, 100 371,4 (Karşı Taraf Bazında) 2013 2008-201391,7 Ort. 329,5 3,2 Grafik II.1.4 100 (Stok veri, Yıllık Yüzde Değişim Bireysel Kredilerin Tür Bazı 25,2 3,7 27,8 3,8 Bankalar Diğer Yat. Fon. 26,8 3,9 25,1 3,4 7,0 1,9 7,6 2,1 40 Hisse Senedi 38,5 5,7 37,1 5,1 Finansman Şirketleri 50 TOKİ 11,8 3,3 12,6 3,4 35 Repo 2,9 0,4 2,8 0,4 Dolaşımdaki Para 68 10 70,6 9,7 10,9 3,0 11,8 3,2 30 Kaynak: MKK, SPK, TCMB 40 Varlık Yönetim Şirketleri 30 (1) Konut kredileri TOKİ’nin vadeli konut satışları karşılığı alacaklarını da içermektedir. Kaynak: 20 BDDK-TCMB, TOKİ 10 Bireysel kredi büyümesinde 2012 yılının son0 çeyreğinden bu yana görülen güçlü 25 20 15 15 10 Ara Kas Eki Eyl Ağu 0 em 5 itibaren geçmiş yıllar ortalamalarının altına gerileyen -20 bireysel kredi büyümesi, 2014 yılı Şubat Haz hızlanma eğilimi, son iki çeyrekte görülen yavaşlama ile sona ermiştir. 2013 yılsonundan -10 May İhtiyaç Konut 339,4 201491,4 Emeklilik Yat. Fon. Nis Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 371,4 33,2 Mar Dövize endeksliler dahil. 100 119,3 Şub 1 359,3 Konut (Tür Bazında) ayında negatif değerler almaya başlamıştır. Yılın ikinci çeyreğinde Oca II.1.2). Toplam Yükümlülükler 48,1 YP Tasarruf Mevduatı ile sona yıllar ortalamalarının altına gerileyen bireysel kred 04.12 Dövize endeksliler dahil. eğilimi dışında hanehalkı varlıklarının bir TPkompozisyonu Tasarruf Mevduatı 341,1 önemli 50,2 351,4 03.14 01.12 09.13 10.12 Hanehalkının Finansal Varlıkları 07.12 Tablo II.1.1 03.14 09.13 730,1 100 351,4 48,1 181,4 24,8 2,1 5,1 2,8 0,4 70,6 9,7 84,2 22,7 359,3 100 371,4 100 329,5 91,7 339,4 (Stok veri, 4 haftalık hareketli ortalama, Yıllıklandırılmış, Yüzde) Finansman Şirketleri 7,0 1,9 7,6 91,4 Toplam Yükümlülükler (Karşı Taraf Bazında) Grafik II.1.3 Bireysel BankalarKredi Büyümesi 2013 TOKİ 2008-20133,3 Ort. 11,8 Varlık 50 Yönetim Şirketleri 10,9 Bireysel Kredilerin Tür Bazında Büyümesi bu yana görülen güçlü hızlanma eğilimi, son iki çeyrekte (Stok veri, Yıllık Yüzde Değişim) 20143,4 12,6 3,0 2,1 11,8 3,2 (1) Konut40 kredileri TOKİ’nin vadeli konut satışları karşılığı alacaklarını da içermektedir. Kaynak: BDDK-TCMB, TOKİ 30 40 35 30 25 nde 2012 yılının son20 çeyreğinden bu yana görülen güçlü 20 10 ekte görülen yavaşlama ile sona ermiştir. 2013 yılsonundan 15 0 10 arının altına gerileyen bireysel kredi büyümesi, 2014 yılı Şubat -10 a başlamıştır. Yılın ikinci çeyreğinde görülmeye başlanan hafif -20 Bireysel kredi büyümesinde 2012 yılının son çeyreğinden Grafik II.1.4 5 0 Taşıt görülenİhtiyaç yavaşlama ile sona ermiştir. 2013 yılsonundan itibaren Konut Birey. Kredi Kartı geçmiş yıllar ortalamalarının altına gerileyen bireysel kredi büyümesi, 2014 yılı Şubat ayında negatif değerler almaya başlamıştır. Yılın ikinci çeyreğinde görülmeye başlanan hafif canlanmaya rağmen, bireysel kredi büyümesi, geçmiş dönem Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ortalamalarının oldukça altında seyretmeye devam etmektedir (Grafik II.1.3). 04.14 37,1 24,4 01.14 3,4 87,7 Alacakları 10.13 25,1 Bireysel KK Merkez Bankası altında seyretmeye devam etmektedir (Grafik II.1.3). Varlık Yönetim Şirketleri 10,9 3,0 11,8 3,2 07.13 3,8 36,8 04.13 27,8 136,7 01.13 1,6 35,2 10.12 11,8 126,3 07.12 1 İhtiyaç + Diğer 04.12 2,6 7,1 itibaren geçmiş yıllar ortalamalarının altına Konut 119,3 33,2 123,7 33,3gerileyen bireysel kredi büyümesi, 2014 yılı Şubat canlanmaya rağmen, bireysel kredi büyümesi, geçmiş dönem ortalamalarının oldukça 7 18,9 Toplam Yükümlülükler hızlanma eğilimi, son 359,3 iki çeyrekte görülen 100 371,4 100 yavaşlama ile sona ermiştir. 2013 yılsonundan (Tür Bazında) Taşıt 14,9almaya 4,2 14,9 4,0 Yılın ikinci çeyreğinde görülmeye başlanan Türkiye ayında negatif değerler başlamıştır. hafif Cumhuriyet 84,1 15,1 03.14 Bireysel kredi Milyar büyümesinde 2012 yılının son çeyreğinden bu yana görülen güçlü TL Pay Milyar TL Pay Pay 01.12 Milyar TL Ara Eki Kas Eyl Ağu Haz Tem Nis May Mar Şub Oca kredi büyümesi, geçmiş dönem Faizlerin tarihi ortalamalarının dip seviyelere oldukça ulaşması ve vadelerinin uzaması, konut ve ihtiyaç ektedir (Grafik II.1.3). kredilerinin 2012 hızla artmasına neden olmuştur. Ancak, Kaynak: TCMB (Son veri: 09.05.14)yılının son çeyreğinden itibaren Kaynak: TCMB (Son veri: 09.05.14) konut kredilerinde 2013 yılı ikinci çeyreğinde, ihtiyaç ve taşıt kredilerinde ise yılın son Grafik II.1.4 çeyreğinde eğilimin tersine Bireysel Kredilerinbu Tür Bazında Büyümesi mış, Yüzde) Faizlerin tarihi dip seviyelere ulaşması ve kredi vadelerinin döndüğü görülmüştür (Grafik II.1.4). uzaması, (Stok veri, Yıllık Yüzde Değişim) 2 2014 Bireysel 40 İhtiyaç kredilerde Konut ikiTaşıt çeyrekte Birey. Kredi Kartı son konut ve ihtiyaç Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 kredilerinin belirginleşen daralmada, 2013 yılı ikinci yarısında çeyreğinden itibaren hızla artmasına artmaya başlayan ve yıl başında hız kazanarak 2014 yılı Mart ayında en yüksek seviyeye 2012 yılının son neden olmuştur. Ancak, konut kredilerinde 2013 yılı ikinci çeyreğinde, ihtiyaç ve taşıt 35 ulaşan tüketici kredisi faizleri etkili olmuştur (Grafik II.1.5). Ayrıca, tüketici güven endekslerinde 30 kredilerinde ise yılın son çeyreğinde 2013 25 yılı son aylarında başlayan ve 2014 yılı Şubat ayına kadar devam eden hızlı gerileme de bu eğilimin tersine döndüğü söz20konusu eğilime destek vermiştir (Grafik II.1.6). Bugörülmüştür gelişmelerin yanı sıra II.1.4). 2013 yılının son (Grafik 15 çeyreğinden itibaren tüketici kredileri ve kredi kartlarına yönelik olarak yürürlüğe konulmaya 10 başlanan kısıtlayıcı mahiyetteki makro Türkiye Cumhuriyet Merkezihtiyati Bankası tedbirler de bireysel kredi büyümesini aşağıya 5 04.14 01.14 10.13 07.13 04.13 01.13 10.12 07.12 04.12 01.12 çekmiştir. Yılın ikinci çeyreğinden itibaren tüketici güveninde görülen güçlüson toparlanma ile 2013 yılının çeyreğinden 0 olası TCMB görünmektedir. yreğinden itibaren artmasına neden olmuştur. Ancak, Kaynak:hızla (Son veri: 09.05.14) nci çeyreğinde, ihtiyaç ve taşıt kredilerinde ise yılın son Grafik II.1.5 döndüğü görülmüştür II.1.4). Tüketici(Grafik Kredisi Faiz Oranları Grafik aşağıya II.1.6 çekmiştir. Bireysel kredilerde son iki çeyrekte belirginleşen Tüketici Güven Endeksleri daralmada, 2013 yılı ikinci yarısında artmaya başlayan ve yıl 70 05.14 01.14 09.13 05.13 01.13 09.12 05.12 01.12 09.11 05.11 01.11 09.10 05.10 01.10 50 09.09 en itibaren tüketici güveninde görülen güçlü toparlanma ile 05.09 60 01.09 makro ihtiyati tedbirler de bireysel kredi büyümesini aşağıya 10 Kaynak: TCMB (Son veri: 09.05.14) 70 kredilerdeki yavaşlama eğilimini bir miktar yumuşatması olası 65 görünmektedir (Grafik II.1.6). 60 55 Kaynak: TÜİK-TCMB, CNBC-e (Son veri: 04.14) Banka Kredileri Eğilim Anketi’nin Ocak-Mart 2014 dönemi Grafik II.1.6 büyümesindeki Banka Kredileri Eğilim Anketi’nin Ocak-Mart sonuçları, 2014 dönemibireysel sonuçları,kredi bireysel kredi Tüketici Güven Endeksleri yavaşlamanın, kredi büyümesindeki yavaşlamanın, kredi türlerine göre sınırlı bir farklılık göstermekle birlikte daha türlerine göre sınırlı bir farklılık göstermekle birlikte daha çok talep çok talep kaynaklı teyit Anket sonuçlarına göre, söz konusu dönemde CNBC - e olduğunuTÜİK (Sağetmektedir. Eksen) Konut 120 100 kaynaklı olduğunu teyit etmektedir. Anket sonuçlarına göre, söz kredi riski tarihsel olarak düşük seyreden konut kredilerinde standartlar temelde aynı kalırken, 95 110 konusu dönemde kredi riski tarihsel olarak düşük seyreden konut talep sert bir düşüş göstermiş; teminat yapısı 90 daha zayıf ve geri ödeme oranları göreli olarak 100 temelde daha düşük olan ihtiyaç kredilerinde ise gerek arz kredilerinde gerekse talep standartlar zayıflamıştır (Grafik II.1.7, aynı kalırken, talep sert bir düşüş 90 85 80 75 Grafik II.1.8). Anket, bankaların kredi standartlarını genel ekonomikteminat faaliyete ilişkin beklentiler 80 göstermiş; yapısı daha 70 ve70aktif kalitesine ilişkin kaygılar nedeniyle kısıtladığını göstermektedir. Bankalar, talepteki 65 zayıf ve geri ödeme oranları göreli olarak daha düşük olan ihtiyaç kredilerinde ise gerek 50 55 01.14 07.13 01.13 07.12 01.12 07.11 01.11 07.10 01.10 07.09 01.09 piyasaya ilişkin beklentileri işaret etmektedirler. 05.14 01.14 09.13 60 60 tüketici güveni ve yatırım/harcama yapılacak gerilemenin belirleyicileri olarak ise azalan 05.13 01.13 eysel kredilerdeki yavaşlama eğilimini bir miktar yumuşatması 80 75 güçlü toparlanma ile faizlerdeki hafif gerilemenin, bireysel 01.14 12 80 07.13 14 edileri ve kredi kartlarına yönelik olarak yürürlüğe konulmaya 90 01.13 miştir (Grafik II.1.6). 16 Bu gelişmelerin yanı sıra 2013 yılının son 90 85 yılının ikinci çeyreğinden itibaren tüketici güveninde görülen 07.12 100 20 01.12 ve 2014 yılı Şubat ayına kadar devam eden hızlı gerileme de 18 100 ulaşan tüketici kredisi faizleri 95etkili olmuştur (Grafik II.1.5). 2014 07.11 ili olmuştur (Grafik II.1.5). Ayrıca, tüketici güven endekslerinde 110 CNBC - e kazanarak TÜİK (Sağ Eksen) yılı Mart ayında en yüksek seviyeye başında hız 2014 01.11 22 120 07.10 24 da hız kazanarak 2014 yılı Mart ayında en yüksek seviyeye 01.10 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 çeyrekte belirginleşen daralmada, 2013 Taşıt yılı ikinci yarısında İhtiyaç Konut 07.09 (Yüzde) 8 yürürlüğe konulan kısıtlayıcı mahiyetteki makro ihtiyati tedbirler, bireysel kredi büyümesini 01.09 Ara Eki Kas Eyl hafif gerilemenin, bireysel yavaşlama eğilimini bir miktar yumuşatması elere ulaşması faizlerdeki ve vadelerinin uzaması, konut vekredilerdeki ihtiyaç ve kredi kartlarına yönelik olarak itibaren tüketici kredileri Kaynak: TÜİK-TCMB, CNBC-e (Son veri: 04.14) Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 16 nketi’nin Ocak-Mart 2014 dönemi sonuçları, bireysel kredi kredi türlerine göre sınırlı bir farklılık göstermekle birlikte daha yit etmektedir. Anket sonuçlarına göre, söz konusu dönemde arz gerekse talep zayıflamıştır (Grafik II.1.7, Grafik II.1.8). Anket, bankaların kredi standartlarını genel ekonomik faaliyete ilişkin beklentiler ve aktif kalitesine ilişkin kaygılar nedeniyle kısıtladığını 3 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 yarısında artmaya başlayan ve yıl başında hız kazanarak seviyeye ulaşan tüketici kredisi faizleri etkili olmuştur ( çeyreğinden itibaren tüketici güveninde görülen güçlü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası gerilemenin, bireysel kredilerdeki yavaşlama eğilimini görünmektedir (Grafik II.1.6). göstermektedir. Bankalar, talepteki gerilemenin belirleyicileri Grafik II.1.7 Grafik II.1.8 Konut Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1 İhtiyaç Kredileri Arz ve (Yüzde) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olarak ise azalan tüketici güveni ve yatırım/harcama yapılacak piyasaya ilişkin beklentileri işaret etmektedirler. 180 (Yüzde) Arz Talep Ortalama Talep Ortalama Arz Arz Ortala 180 2014 yılının ikinci çeyreğine yönelik beklentilere ba 160 160 140 bankaların her iki kredi türü için de talepteki ve140bireysel kre 120 120 daha sınırlı olacağını beklediklerini göstermektedir. 100 80 80 60 60 Grafik II.1.7 için de talepteki ve bireysel kredi standartlarındaki bozulmanın Grafik II.1.8 40 Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1 Konut İhtiyaç 40 Kredileri Arz ve T Ortalama Talep 160 Ortalama Arz 0 06.14 180 (Yüzde) 20 Talep 12.12 Arz 03.12 0 09.13 (Yüzde) 20 daha sınırlı olacağını beklediklerini göstermektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler Son dönemde hanehalkı yükümlülükleri içinde payı en Grafik II.1.7 (Yüzde) 120 100 80 60 Kredilerdeki yavaşlamaya rağmen, kredisiz alınan Arz Talep 40 40 Grafik II.1.7 (Yüzde) Son dönemde hanehalkı yükümlülükleri içinde payı yayımlanarak 2014 yılı Şubat ayında yürürlüğe giren taksit (1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler sınırlamasına ilişkin düzenleme, yılın son çeyreğinde başlayan 120 100 Grafik 100 (Yıllık Yüzde Değişim) 60 40 40 gelişmede, makro ihtiyati tedbirlerin yanıEğilimsıra dayanıklı tüketim (1) Banka Kredileri Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler (Yüzde) Taksitli Taksitsiz 03.14 06.14 09.13 12.12 03.12 06.11 06.14 09.13 12.12 Taksitli ve Taksitsiz B 06.13 50 09.10 0 itibaren gerilemeye başlamıştır (Grafik II.1.10). Söz konusu 03.12 Grafik II.1.10 60 12.09 20 03.09 kredi kartı bakiyesi içindeki payı 202013 yılının son çeyreğinden Toplam 06.08 olarak, son beş yıldır artmakta olan taksitli bakiyenin toplam 06.11 06.14 II.1.9 Bireysel Kredi Kartı Bakiyelerinin Gelişimi 80 60 09.10 (Grafik II.1.9). (1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler sıkılaşmaya, Kaynak: TCMB kademeli düşüşü hızlandırmıştır. 80 Anılan düzenlemeye bağlı 12.09 09.13 bu gelişmede belirleyici olmuştur 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir. 140 sıkılaşmaya, 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir. Kaynak: TCMB 03.09 Ortalama Arz bakiyenin yarısından fazlasını oluşturan taksitli işlemlerde son 160 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 160 09.12 12.11 40 (1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler sıkılaşmaya, 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir. Kaynak: TCMB 30 sıkılaşmaya, 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir. Kaynak: TCMB malı harcamalarının toplam tüketim harcamaları içerisindeki payının düşmesinin de etkili olduğu değerlendirilmektedir. Son dönemde hanehalkı 12.12 03.12 06.11 Ortalama Talep 09.10 180 12.09 Arz Talep kartları olmuştur. Son beş yıldır bireysel kredi kartı bakiyesind 0 06.14 09.13 12.12 03.12 06.11 09.10 12.09 03.09 06.08 Ortalama Arz yılı Ekim ayından itibaren artırılması veOrtalama aynıTalepyıl Aralık ayında 180 20 03.09 Talep 06.08 Arz 0 03.11 06.10 20 yükümlülükleri içinde payı en hızlı gerileyen kalem kredi 09.09 10 kartları olmuştur. Son beş yıldır bireysel kredi kartı bakiyesindeki artışı sürükleyen ve toplam 12.08 0 03.08 03.14 06.13 09.12 12.11 03.11 Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14) Grafik II.1.9 Grafik II.1.10 (Yıllık Yüzde Değişim) (Yüzde) Kaynak: TCMB Taksitli ve Taksitsiz kredi Bireyselkartı Kredi Kartı Bakiyelerinin Gelişimi Taksitli bakiyelerinde risk ağırlıklarının Bireysel Kredi Kartı Bakiyelerinin Gelişimi Toplam 06.10 bu gelişmede belirleyici olmuştur (Grafik II.1.9). 09.09 bakiyenin yarısından fazlasını oluşturan taksitli işlemlerde son dönemde kaydedilen gerileme Taksitli Taksitsiz 60 03.14 sınırlamasına ilişkin düzenleme, yılın son çeyreğinde başlayan 4 09.12 12.11 40 03.11 30 06.10 20 09.09 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 03.14 06.13 09.12 12.11 03.08 03.11 12.08 0 06.10 10 Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14) 2013 yılı ve aynı yıl AralıkTaksitli ayında yayımlanarak 2014 yılı Şubat Taksitsiz 06.13 50 09.09 12.09 40 İhtiyaç Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1 20 Taksitli kredi kartı bakiyelerinde risk ağırlıklarının 2013 (Yüzde) Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 03.09 06.08 Grafik II.1.8 40 Konut Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1 06.08 100’ün üstü değerler gevşeme Kaynak: TCMB 80 Kaynak: TCMB (Grafik II.1.18). 60 60 0 06.14 sıkılaşmaya, 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir. 80 120 09.13 100 endeksi, incelenen ülkeler arasında artan (1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerleren çok (1) Banka Kredileriendek Eğilim Anke 100 140 12.12 03.12 06.11 09.10 06.08 12.09 Ortalama Arz 03.09 Ortalama Talep Ortalama Arz seviyede bulunmaktadır. ve 2012 yıllarında ılımlı bir se 180 beklentilere bakıldığında ise2011 anket sonuçları, 20 20 160 160 2013 belirgin şekilde güçlenmesinde kred 0 0 bankaların her iki kredi türü için de talepteki veoranının, bireysel kredi yılında standartlarındaki bozulmanın 140 140 gelişmede belirleyici olmuştur (Grafik değerlendirilmektedir. 2013 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin en daha 120 sınırlı olacağını beklediklerini göstermektedir.120 Ortalama Talep II.1.9). (1) Banka Kredileri Eğilim A 120 (Yüzde) 60 180 yılının ikinci yönelik yarısından fazlasını oluşturan taksitli2014 işlemlerde sonçeyreğine dönemde kaydedilen gerileme bu 160 Kaynak: TCMB İhtiyaç Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1 80 kredi kartı bakiyesindeki artışı sürükleyen veArz toplam bakiyenin Talep Ortalama 140 100’ün üstü değerler gevşe 100 II.1.8 Grafik 1 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Arz 140 sıkılaşmaya, 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir. Kaynak: TCMB hızlı gerileyen kalem kredi kartları olmuştur. Son beş bireysel Konut Kredileri Arz ve Talepyıldır Gelişmeleri 180 03.09 bakıldığında ise anket sonuçları, bankaların her iki kredi türü 100 06.08 beklentilere 06.11 yönelik 09.10 çeyreğine 12.09 ikinci 03.09 yılının 06.08 2014 %50 Kaynak: TCMB 1 Taksitli kredi kartı bakiyelerinde risk ağırlıklarının 2013 yılı Ekim ayından itibaren artırılması ve aynı yıl Aralık ayında yayımlanarak 2014 yılı Şubat ayında yürürlüğe giren taksit sınırlamasına ilişkin düzenleme, yılın son çeyreğinde başlayan kademeli düşüşü hızlandırmıştır. 17 ayında taksitli bakiyenin yüzde 20’sini oluşturan altı aydan uzun vadeli kısmın 2013 yılı Eylül ayında yüzde 26’ya kadar yükseldiği, sonrasında ise makroihtiyati tedbirlerin etkisiyle 2014 yılı Mart ayı itibarıyla yüzde 22 seviyesine kadar gerilediği görülmektedir (Grafik II.1.11). Uzun vadeli taksitlendirme imkânının ortadan kalkması sonucunda mevcut uzun vadeliTürkiye kredi kartı Cumhuriyet Merkez Bankası bakiyelerinin de kademeli olarak azalacağı ve ortalama vadenin bir miktar daha gerileyeceği değerlendirilmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Grafik II.1.11 arak, son beş yıldır artmakta olanKartı taksitli bakiyenin Taksitli Bireysel Kredi Bakiyesinin Gelişimitoplam kredi (Stok veri, Kalan vadeye göre, Milyar TL) 13 yılının son çeyreğinden itibaren gerilemeye başlamıştır (Grafik 1 Aya Kadar tedbirlerin yanı de, makro ihtiyati 50 1-3 Aydayanıklı Arası 3-6 tüketim Ay Arası sıra Bireysel KMH Bakiyesi ve Faiz Oranları (Yüzde Pay, Yüzde) incelendiğinde 2011 yılı Mart ayında taksitli bakiyenin yüzde Bireysel KMH / İhtiyaç ve Diğer 20’siniBireysel oluşturan altı uzun vadeli kısmın 2013 yılı KMH Faiz Oranı (Sağ Eksen) aydan malı 12 Aydan Uzun 6-12 Ay Arası tim harcamaları içerisindeki payının düşmesinin de etkili olduğu 45 5,0 %6 40 4,8 %16 35 Taksitli bireysel kredi kartı bakiyesinin vade dağılımı Grafik II.1.12 4,6 70 Eylül ayında yüzde 26’ya kadar yükseldiği, sonrasında ise 60 makroihtiyati tedbirlerin etkisiyle 2014 yılı Mart ayı itibarıyla yüzde 50 30 kartı bakiyesinin vade dağılımı incelendiğinde 2011 yılı Mart %24 4,4 %3 aydan uzun vadeli kısmın 2013 yılı Eylül de 20’sini oluşturan altı 20 40 22 seviyesine kadar gerilediği görülmektedir (Grafik II.1.11). Uzun 4,2 vadeli taksitlendirme imkânının ortadan kalkması sonucunda ktedir. Kaynak: TCMB 03.14 değerlendirilmektedir. 01.14 11.13 0 azalacağı ve ortalama vadenin bir miktar daha gerileyeceği 09.13 olarak azalacağı ve ortalama vadenin bir miktar daha 07.13 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 %23 05.13 3,6 5 03.13 nın ortadan kalkması sonucunda mevcut uzun vadeli kredi kartı 0 %22 20 mevcut uzun vadeli kredi kartı bakiyelerinin de kademeli olarak 10 01.13 3,8 10 11.12 4,0 seviyesine kadar gerilediği görülmektedir (Grafik II.1.11). Uzun %34 30 09.12 %17 15 ise makroihtiyati tedbirlerin etkisiyle 2014 ükseldiği, sonrasında %30 yılı %23 07.12 25 Kaynak: TCMB Grafik II.1.12 İhtiyaç kredisi büyümesindeki yavaşlama, bireysel kredi kartlarına göre oldukça sınırlı elişimi Bireysel KMH Bakiyesi ve Faiz Oranları (Yüzde Pay, Yüzde) İhtiyaç36 ay kredisi büyümesindeki gerçekleşmektedir. Son düzenlemelerle ihtiyaç kredisi vadelerinin ile sınırlandırılmasına Bireysel KMH / İhtiyaç ve Diğer kredi bireysel kartlarına göre oldukça karşın, ihtiyaç kredi büyümesinin kredi kartı bakiyesindeki Bireysel KMH Faiz Oranı (Sağ Eksen) görece güçlü seyretmesi, 3-6 Ay Arası 5,0 70 4,8 60 sınırlı daralmanın kısmen ihtiyaç kredileri ile ikame edilmişSon olabileceği ihtimaline işaret ihtiyaç etmektedir.kredisi düzenlemelerle %6 %16 sınırlandırılmasına karşın, ihtiyaç Bireysel kredi kartı büyümesi zayıflarken, faizleri kredi kartı ile eşitlenen bireysel KMH 4,6 50 Cumhuriyet Merkez Bankası 4,4 %24 40 30 gerçekleşmektedir. vadelerinin 36 ay ile bakiyesindeki daralmanın TL’denyanı 2014sıra, yılı binek ilk çeyrek sonu 6,3 milyar TL’ye yükselmiştir. ihtiyaç diğer edilmiş roekonomik araçlar içinitibarıyla getirilen yüzde 70’lik kredi/değer kısmen ihtiyaçAncak, kredileri ile ve ikame %30 gelişmelerin 4,0 20 krediler içindeki alındığında, KMH bakiyesinin ağırlığının halen yüzde 5’in altında için getirilen 48 payı aylık dikkate vade sınırı, vadesi bir yıldan uzun taşıt kredileri ı sınırı3, taşıt kredileri 3,8 10 bireysel kredi büyümesinin görece bakiyesi, 2013’ün ikinci yarısında ihtiyaç kredilerinden dahaseyretmesi, hızlı bir artış göstererek milyar güçlü bireysel4,8 kredi kartı 4,2 yavaşlama, olabileceği ihtimaline işaret etmektedir. 03.14 01.14 11.13 09.13 07.13 05.13 03.13 01.13 11.12 09.12 07.12 03.14 12.13 09.13 06.13 %23 risk ağırlığının yüzde 150 -görülmektedir 200 olarak uygulanması ve Finansman Şirketlerinin zorunlu olduğu (Grafik II.1.12). 3,6 0 ık kapsamına dahil edilmesi gibi alınan bir dizi makro ihtiyati tedbirin etkisi ile özellikle Bireysel taşıt kredilerindeki payını 2008 yılından bu yana istikrarlı bir şekilde artıran sel taşıt kredilerinde büyüme hızı düşmeye başlamıştır (Grafik II.1.13). Kaynak: TCMB Bireyselöncülük kredi kartı büyümesi Finansman Şirketleri, 2013 yılında da bu alanda büyümeye etmiştir. Ancak, Grafik II.1.13 ile eşitlenen bireysel KMH bakiyesi, 2013’ün ikinci yarısında ihtiyaç esindeki yavaşlama, bireysel kredi kartlarına göre oldukça sınırlı Bireysel Taşıt Kredilerinin Gelişimi (Stok, Yıllık, Yüzde) Raporu | Mayıs 2014 enlemelerle ihtiyaçFinansal kredisiİstikrar vadelerinin 36 ay ile sınırlandırılmasına 5 kredilerinden daha hızlı bir artış göstererek 4,8 milyar TL’den 2014 Bankalar Şirketleri sinin görece güçlü seyretmesi,Finansman bireysel kredi kartı bakiyesindeki Bankaların Bireysel Taşıt Kredileri Payı (Sağ Eksen) 100 yılı ilk çeyrek sonu itibarıyla 6,3 milyar TL’ye yükselmiştir. Ancak, 91 edileri ile ikame edilmiş olabileceği ihtimaline işaret etmektedir. 81 80 ihtiyaç ve diğer krediler içindeki payı dikkate alındığında, 71 60 61 yümesi zayıflarken, faizleri kredi kartı ile eşitlenen bireysel KMH 40 zayıflarken, faizleri kredi kartı KMH bakiyesinin ağırlığının halen yüzde 5’in altında olduğu 51 nda ihtiyaç kredilerinden daha hızlı bir artış göstererek 4,8 milyar 41 20 görülmektedir (Grafik II.1.12). 31 nu itibarıyla 6,3 milyar TL’ye yükselmiştir. Ancak, ihtiyaç ve diğer 0 21 alındığında, KMH bakiyesinin ağırlığının halen yüzde 5’in altında 11 03.14 10.13 05.13 12.12 07.12 02.12 09.11 04.11 11.10 06.10 01.10 08.09 -40 II.1.12). 03.09 -20 1 Bireysel taşıt kredilerindeki payını 2008 yılından bu yana deki payını 2008 yılından bu yana istikrarlı bir şekilde artıran istikrarlı bir Türkiye şekilde artıran Şirketleri, 2013 yılında da Cumhuriyet MerkezFinansman Bankası Kaynak: TCMB, BDDK (Son veri: 04.14) yılında da bu alanda büyümeye öncülük etmiştir. Ancak, bu alanda Konut kredisi tutarında son yıllarda görülen hızlı büyümeye karşın, Türkiye’de konut büyümeye öncülük etmiştir (Grafik II.1.13). Ancak, 5 Grafik II.1.15 lerinin GSYİH’ye Grafik oranı II.1.14 diğer ülkelere kıyasla halen düşük seviyededir. Ayrıca, konut makroekonomik Seçilmiş Ülkelerin Konut Kredilerinin GSYİH’ye Oranları gelişmelerin yanı sıra, binek araçlar için getirilen Konut Kredileri Başvuru ve Kullandırım Gelişmeleri (Yüzde) Yüzde) dikkate leri/GSYİH oranının 2009-2012 döneminde iki puandan daha (Bin azAdet, arttığı yüzde Başvuru 70’lik oranı sınırı2, taşıt kredileri için getirilen Adedikredi/değer (3 Aylık HO) 2012 2012 - 2009 Farkı (Sağ Eksen) önemli ölçüde değişmeyeceği dığında, Türkiye’nin göreli konumunun yakın gelecekte Kullandırım Adedi/ Başvuru Adedi (Sağ Eksen) 48 sürükleyen aylık vade min edilmektedir (Grafik büyümeyi 70 II.1.14). 2013 yılında tüketici kredilerindeki 6 50 60 4 ut kredisi talebi, faiz oranlarındaki artışla birlikte yavaşlamaya başlamıştır (Grafik II.1.15). ağırlığının Kaynak: European Banking Federation, ECB, IMF Financial Soundness Indicators. 18 40 80 yüzde 150 - 200 olarak uygulanması ve Finansman Şirketlerinin zorunlu karşılık kapsamına dahil edilmesi gibi alınan 75 Kaynak: TCMB 2 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 65 12.11 10 kredilerinde büyüme hızı düşmeye başlamıştır. 09.11 20 bir dizi makro ihtiyati tedbirin etkisi ile özellikle bireysel taşıt 70 06.11 30 03.11 Rusya Endonezya Brezilya Türkiye Bulgaristan Macaristan -8 ABD -6 0 Slovakya 10 Polonya -4 Çek Cum. 20 İtalya -2 G. Afrika 0 30 Avusturya 40 Fransa 2 Hollanda 50 sınırı, vadesi bir85 yıldan uzun taşıt kredileri için risk 60 Fatura değeri 50 bin TL ve altında olan taşıtlar için. 2014 yılının ilk çeyreğinde konut satışları gerek önceki yılın aynı dönemine gerekse bir önceki döneme göre gerilemiştir (Grafik II.1.16). Söz konusu dönemde ipotekli konut satışlarının payında 2013 yılı Haziran ayında görülmeye başlanan düşüş eğilimi de sürmüştür. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 2012 70 6 60 4 50 2 40 0 30 -2 -6 -8 Rusya 03.14 12.13 olduğu değerlendirilmektedir. 09.13 06.13 03.13 70 Kaynak: TCMB 20 65 Grafik II.1.16 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 (Akım Veri, Bin Adet, Yüzde Pay) Konut görülmeye satış tutarları başlanan çeyrekler itibarıyla incelendiğinde 2013 yılının ilk yarısında en yüksek payında 2013 yılı Haziran ayında 2014 yılının ilk çeyreğinde düşüş konut satışları gerek önceki yılın aynı dönemine gerekse bir İpotekli Satışların Payı (SE) 350 60 300 50 seviyelerine ulaştığı düşünülen krediyle finansman oranının yılın ikinci yarısında kayda değer önceki döneme göre gerilemiştir (Grafik II.1.16).250Söz konusu dönemde ipotekli konut eğilimi de sürmüştür. Konut satış tutarları çeyrekler itibarıyla 40 bir şekilde gerilediği tahmin edilmektedir (Grafik II.1.17). Tüketici güveninde gözlemlenen 200 satışlarının payında 2013 yılı Haziran ayında görülmeye başlanan düşüş eğilimi de sürmüştür. 30 incelendiğinde 2013 yılının ilk azalış yarısında en yüksek seviyelerine ve özellikle uzun vadeler için artış gösteren faiz 150 oranlarının söz konusu gelişmelerde etkili Konut satış tutarları çeyrekler itibarıyla incelendiğinde 2013 yılının ilk yarısında en yüksek 20 100 ulaştığı düşünülen krediyle olduğu finansman oranının yılın ikinci değerlendirilmektedir. seviyelerine ulaştığı düşünülen krediyle finansman oranının yılın ikinci yarısında kayda değer 10 yarısında kayda değer bir şekildebir gerilediği tahmintahmin edilmektedir şekilde gerilediği edilmektedir 50 (Grafik II.1.17). Tüketici güveninde gözlemlenen 0 0 I Grafik II.1.16 II III IV I II III IV I Grafik II.1.17 II III IV I II III IV I azalış ve özellikle uzun vadeler için artış gösteren faiz oranlarının söz konusu gelişmelerde etkili (Grafik II.1.17). Tüketici güveninde gözlemlenen azalış ve özellikle 2010 2011 Satışları 2012 2013 2014 İpotekli Konut Satışları Krediyle Finanse Edilen Konut (Akım Veri, Bin Adet, Yüzde Pay) olduğu değerlendirilmektedir. Kaynak: TÜİK Konut Satış Adedi Kredilerdeki Konut Satış Adedi 250 yavaşlamaya200 rağmen, kredisiz İpotekli Satış Adedi 60 alınan İpotekli Satışların Payı (SE) 350 150 konut sayısı halen yüksek bir seviyede bulunmaktadır. 2011 300 100 250 ve 2012 yıllarında ılımlı bir seyir izleyen reel konut fiyatları artış 50 200 0 oranının, 2013 yılında belirgin şekilde kredisiz 150I II güçlenmesinde III IV I II III IV I II III IV I II III IV I 100 2010 2011 2012 2013 II III IV I II III IV I 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 I II 201 Konut Kredi Kullandırımı Grafik II.1.17 Konut Satışların Payı (SE) 1 Krediyle Finanse EdilenKredili Konut Satışları 40 35 seyrediyor oluşu, 2011 ve 2012 yıllarında ılımlı bir seyir izleyen re 3060 2050 1040 0 30 2014 II III IV I (Akım Veri, Milyar TL, Yü 45 (Akım Veri, Milyar TL, Yüzde Pay) Kredilerdeki yavaşlamaya 40 sonu itibarıyla Türkiye’nin enflasyondan arındırılmış konut fiyat 0 II III IV I Krediyle Finanse Edil 50 50 I Grafik II.1.17 (1) Tüm satışların 100 m2’’lik k yayımlanan birim metrekare Kaynak: TÜİK, TCMB Konut Satış Tutarı 20 10 0 60 rağmen, kredisiz alınan k 50 Konut Satış Tutarı 30 Konut Kredi Kullandırımı 40 25 Kredili Konut Satışların Payı (SE) 30 60 2045 Finansal 1540 İstikrar Raporu | Mayıs 2014 20 50 1035 530 10 40 025 20 I II 15 III IV I II 2012 konut alımlarının etkili olduğu değerlendirilmektedir.Türkiye 2013 yılı Merkez Bankası10 Cumhuriyet Kaynak: TÜİK 1 (Akım Veri, Milyar TL, Yüzde Pay) uzun vadeler için artış gösteren faiz oranlarının söz konusu (Akım Veri, Bin Adet, Yüzde Pay) 300 12.11 azalış ve özellikle uzun vadeler için artış gösteren faiz oranlarının 60 1030 aynı dönemine gerekse bir önceki dönemegöre göre gerilemiştir önceki döneme gerilemiştir (Grafik II.1.16). Söz konusu dönemde ipotekli konut Konut Satış Adedi Kaynak: European Banking Federation, ECB, IMF Financial Soundness Indicators. Kaynak: TCMB satışlarının ipotekli payında 2013 yılı satışlarının Haziran ayında görülmeye başlanan düşüş eğilimi (Grafik II.1.16). Söz konusu dönemde konut İpotekli Satış Adedi de sürmüştür. 350 İpotekli Konut Satışları İpotekli Satışların Payı (SE) 09.11 65 75 İpotekli Konut Satışları 2014 yılının ilk çeyreğinde konut satışları gerek yılın aynı dönemine gerekse60bir 10 önceki İpotekli Satış Adedi gelişmelerde etkili olduğu değerlendirilmektedir. Grafik II.1.16 06.11 Rusya Endonezya Türkiye Brezilya Bulgaristan ABD Macaristan Polonya Slovakya İtalya Çek Cum. G. Afrika Fransa 40 2013 bir şekilde gerilediği tahmin edilmektedir (Grafik II.1.17). Tük 12.12 -4 Endonezya Brezilya Türkiye Macaristan Bulgaristan ABD Slovakya Polonya Çek Cum. İtalya G. Afrika 2 -2 2014 yılının ilk çeyreğinde konut satışları gerek önceki yılın Avusturya seviyelerine ulaştığı düşünülen krediyle finansman oranının yılın 80 20 0 Kaynak: European Banking Federation, ECB, IMF Financial Soundness Indicators. 10 Fransa Konut satış tutarları çeyrekler itibarıyla 4 09.12 Rusya Endonezya Türkiye Brezilya Bulgaristan ABD Macaristan Polonya Slovakya İtalya Çek Cum. -8 85 incelendiğinde 70 6 06.12 -6 75 30 50 03.12 -4 50 sürükleyen konut kredisi talebi, faiz 0 oranlarındaki artışla birlikte G. Afrika Başvuru Adedi (3 Aylık HO) satışlarının payında yılı Haziran görülmeye başlan Kullandırım2013 Adedi/ Başvuru Adedi (Sağ ayında Eksen) 12.11 70 Fransa Konut Kredileri Başvuru ve Kullandırım Gelişmeleri 40 -2 10 Avusturya önceki döneme göre gerilemiştir (Grafik II.1.16). Söz konu (Bin Adet, Yüzde) 0 20 (Grafik II.1.14). 2013 yılında tüketici kredilerindeki büyümeyi 60 Hollanda Grafik II.1.15 2014 yılının ilk çeyreğinde konut satışları gerek önceki y 80 2 09.11 40 2012 2012 - 2009 Farkı (Sağ Eksen) gelecekte önemli ölçüde değişmeyeceği tahmin edilmektedir 30 Kaynak: TCMB 4 06.11 arttığı dikkate alındığında, Türkiye’nin göreli konumunun yakın 50 (Yüzde) 20 85 03.11 Seçilmiş Ülkelerin Konut Kredilerinin GSYİH’ye Oranları Hollanda Avusturya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası GSYİH oranının 2009-2012 döneminde iki puandan daha az 60 Grafik II.1.14 0 Hollanda Başvuru Adedi (3 Aylık HO) 50 6 30 10 Kullandırım Başvuru Adedi (Sağ Indicators. Eksen) Kaynak: European Banking Federation,Adedi/ ECB, IMF Financial Soundness 70 20 -8 (Bin Adet, Yüzde) 2012 - 2009 Farkı (Sağ Eksen) ülkelere kıyasla halen düşük seviyededir. 2012 Ayrıca, konut kredileri/ yavaşlamaya başlamıştır (Grafik II.1.15). 30 -6 0 Konut Kredileri Başvuru ve Kullandırım Gelişmeleri (Yüzde) karşın, Türkiye’de konut kredilerinin GSYİH’ye oranı diğer 40 10 Grafik II.1.15 Seçilmiş Ülkelerin Konut Kredilerinin GSYİH’ye Oranları 40 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası -4 20 Konut kredisi tutarında son yıllarda Grafik II.1.14 görülen hızlı büyümeye 50 03.11 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Ba Ku 2012 - 2009 Farkı (Sağ Eksen) III IV 0 30 20 2013 (1) Tüm satışların 100 m2’’lik konut satışları olduğu varsayımıyla TCMB tarafından10 5 birim metrekare fiyatları kullanılarak hesaplanmıştır. yayımlanan Kaynak: TÜİK, TCMB 0 I II III IV I II III IV 0 2013 yılında belirgin şekilde güçlenmesine yol açtığı görülmektedir. 2013 yılı sonu itiba 2010 artan 2011 endekslerden 2012 2013 2014 endeksi, incelenen ülkeler arasında en çok 2012 2013 Türkiye’nin enflasyondan arındırılmış konut fiyat endeksi, incelenen ülkeler arasında en (1) Tüm satışların 100 m2’’lik konut satışları olduğu varsayımıyla TCMB tarafından yayımlanan birim metrekare fiyatları kullanılarak hesaplanmıştır. Kaynak: TÜİK, TCMB Kaynak: TÜİK Kredilerdeki yavaşlamaya rağmen, kredisiz alınan konut sayısının halen yüksek biri olarak görülmektedir (Grafik II.1.18). artan endekslerden biri olarak görülmektedir (Grafik II.1.18). seyrediyor oluşu, 2011 ve 2012 yıllarında ılımlı bir seyir izleyen reel konut fiyatları artış oranının, Grafik II.1.18 Seçilmiş 8 Ülkede Enflasyondan Arındırılmış Konut Fiyat Endeksleri (2009:100) alınan konut sayısının halen yüksek Kredilerdeki yavaşlamaya rağmen, kredisiz Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 7 110 Örneklem Ülkelerifiyatları artış Türkiyeoranının, seyrediyor oluşu, 2011 ve 2012 yıllarında ılımlı bir seyir izleyen reel konut 105 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 7 100 95 90 85 80 2009 2010 2011 2012 2013 Kaynak: Knight Frank Global House Price Index, OECD Örneklem Ülkeleri: ABD, Çek Cumhuriyeti, Endonezya, Güney Afrika, Hindistan, Japonya, Polonya, Türkiye. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Hanehalkı finansal varlıkların büyük bölümünü oluşturan tasarruf mevduatları, 201 19 ikinci yarısından itibaren ağırlıklı olarak DTH kaynaklı artış göstermektedir. 2014 yılı Mar itibarıyla YP tasarruf mevduatı, hanehalkı finansal varlıklarının yaklaşık yüzde 2 oluşturmaktadır. TL’deki değer kaybı söz konusu varlıkların TL cinsinden tutarının yüksel a YP tasarruf mevduatı, hanehalkı finansal varlıklarının yaklaşık yüzde 25’ini maktadır. TL’deki değer kaybı söz konusu varlıkların TL cinsinden tutarının yükselişine bir katkı sağlamıştır. Ancak kur etkisi arındırılarak incelendiğinde de, YP tasarruf Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası atlarının büyüme hızında artış olduğu görülmektedir (Grafik II.1.19). Diğer taraftan, YP attaki artışın önemli bir kısmının hanehalkının TL mevduatlarının bir kısmını para takası i ile ikame etmeleri nedeniyle arttığı bilinmektedir (Kutu II.1.1). Hanehalkı finansal varlıkların büyük bölümünü oluşturan Grafik II.1.19 TP-YP ve Toplam Tasarruf Mevduatı1 tasarruf mevduatları, 2013’ün ikinci yarısından itibaren ağırlıklı (KEA, Yllık Yüzde Değişim) TP KEA YP olarak DTH kaynaklı artış göstermektedir. 2014 yılı Mart ayı KEA Toplam 22 itibarıyla YP tasarruf mevduatı, hanehalkı finansal varlıklarının 18 yaklaşık yüzde 25’ini oluşturmaktadır. TL’deki değer kaybı söz 14 konusu varlıkların TL cinsinden tutarının yükselişine önemli bir 10 katkı sağlamıştır. Ancak kur etkisi arındırılarak incelendiğinde 6 05.14 04.14 02.14 03.14 01.14 12.13 11.13 10.13 09.13 08.13 07.13 06.13 05.13 04.13 02.13 03.13 01.13 de, YP tasarruf mevduatlarının büyüme hızında artış olduğu 12.12 2 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası P mevduatlardaki artışta rol oynayan bir diğer gelişme, TCMB nezdindeki işçi dövizi görülmektedir (Grafik II.1.19). Diğer taraftan, YP mevduattaki arının kademeli olarak azaltılmasıdır. Bu kapsamda 2013 yılında yeni hesap açılmasına artışın önemli bir kısmının hanehalkının TL mevduatlarının bir (1)YP tasarruf mevduatı (0,6$+0,4€) kur sepeti ile kur etkisinden arındırılmıştır. Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14) desi dolan hesapların yenilenmesine son verilmiştir. Anılan hesaplardan çekilen kısmını para takası işlemleri ile ikame etmeleri nedeniyle arttığı arın yurt içi bankacılık sistemine aktarıldığı bilinmektedir. Bu nedenle gerçek kişilerin Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 (Kutu bilinmektedir nsi tasarruf mevduatları artmakla birlikte, bu tutarın toplam YP tasarruf mevduatı II.1.1). katkısı oldukça sınırlı kalmaktadır (Grafik II.1.20). Grafik II.1.20 Gerçek Kişilerin Euro Mevduatı-Yurt İçi Bankalara Aktarılan İşçi Dövizleri (Milyar euro) Gerçek Kişilerin Euro Mevduatı 30 30 İşçi Dövizleri Hariç Gerçek Kişilerin Euro Mevduatı YP mevduatlardaki artışta rol oynayan bir diğer gelişme, TCMB nezdindeki işçi dövizi hesaplarının kademeli olarak azaltılmasıdır. Bu kapsamda 2013 yılında yeni hesap açılmasına 04.14 01.14 10.13 07.10 04.10 01.10 07.13 18 04.13 18 01.13 20 10.12 20 07.12 aktarıldığı bilinmektedir. Bu nedenle gerçek kişilerin euro cinsi 04.12 22 01.12 22 10.11 hesaplardan çekilen tasarrufların yurt içi bankacılık sistemine 24 07.11 26 24 04.11 26 01.11 ve vadesi dolan hesapların yenilenmesine son verilmiştir. Anılan 10.10 28 28 tasarruf mevduatları artmakla birlikte, bu tutarın toplam YP tasarruf mevduatı artışına katkısı oldukça sınırlı kalmaktadır (Grafik II.1.20). e Cumhuriyet Merkez Bankası Kaynak: TCMB 2013 yılının ikinci yarısında tasarruf mevduatında gözlenen Grafik II.1.21 tasarruf mevduatında gözlenen TP’den YP’ye 013 yılının ikinci yarısında geçiş Mevduat Büyüklüğü Bazında Büyümeye Katkılar1,2 İçi Yerleşik Gerçek Kişi Mevduatlar, Yüzde Puan) in büyük montanlı (Yurt mevduatlarda yoğunlaştığı ve genele yayılmadığı görülmektedir. TP’den YP’ye 12.12-06.13 07.13-03.14 geçiş eğiliminin büyük montanlı mevduatlarda k yarısında, mevduat büyüklüğü bazında farklılaşmaksızın mevduat tercihlerinde TP ön yoğunlaştığı ve genele yayılmadığı görülmektedir. Yılının Milyon TL Üzeri geçtiği yılının ikinci yarısında ise özellikle çıkmıştır. YP tasarruf mevduatının 1 yükselişe ilk yarısında, mevduat büyüklüğü bazında farklılaşmaksızın montanlı mevduat sahibi gerçek kişilerin YP’ye yöneldikleri, buna karşın küçük 250 Bin-1 Milyon TL mevduat nlı mevduat sahiplerinin YP mevduata ilgi göstermedikleri görülmüştür (Grafik II.1.21).tercihlerinde 50-250 Bin TL mevduatının yükselişe geçtiği yılının ikinci yarısında ise özellikle 10-50 Bin TL KEA YP TP 0-10 Bin TL -3 -2 -1 0 1 2 3 TP Büyüme: %8,0 KEA YP Büyüme:-%6,4 TP ön plana çıkmıştır. YP tasarruf -5 0 5 10 15 20 TP Büyüme: %5,9 KEA YP Büyüme:%20,1 büyük montanlı mevduat sahibi gerçek kişilerin YP’ye yöneldikleri, buna karşın küçük montanlı mevduat sahiplerinin YP mevduata ilgi göstermedikleri görülmüştür (Grafik II.1.21). (1)YP tasarruf mevduatı (0,6$+0,4€) kur sepeti ile kur etkisinden arındırılmıştır. (2) Kıymetli maden depo hesapları YP mevduata dahil edilmiştir. Kaynak: BDDK, TCMB (Son Veri: 03.14) ikrar Raporu | Mayıs 2014 20 9 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kutu Yurt İçi Yerleşik Gerçek Kişilerin Para Takası İşlemlerinin YP Tasarruf Mevduatına II.1.1 Etkisi Bankaların yurt içi yerleşik gerçek kişilerle yaptıkları TL para takası işlem hacmi 2013 yılının ikinci yarısına kadar ihmal edilebilir düzeylerde seyrederken, bu dönemden itibaren kayda değer bir artış göstermiştir (Grafik II.1.1.1). Söz konusu işlemlerdeki artışın ortaya çıkabilmesi için taraflardan en az birine getiri veya maliyet avantajı sağlaması gerekmektedir. Mudi tarafından ele alındığında, işlem gereği, normalde mevduat için yatırılacak TL tasarruf bir para takası işleminin konusu olarak bankaya verilmekte, banka da almış olduğu TL tutara denk gelecek miktarda dövizi mudiye iletmektedir. Banka bilançoları incelendiğinde, mudinin aldığı dövizi tekrar işlem yaptığı bankaya DTH olarak yatırdığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla mudiyle yapılan işlemin döviz tarafındaki hareketleri tamamen kaydi niteliktedir. Nette gerek mudi gerekse banka herhangi bir döviz pozisyonu almamaktadır. İşlemin bu noktada nihayet bulması durumunda, bilanço içerisinde TL mevduatın yerini DTH’ın alması nedeniyle banka açısından zorunlu karşılık yükümlülüklerine bağlı olarak sınırlı bir maliyet avantajı olmakta, mudi açısından ise TL mevduata kıyasla stopaj oranı 5 yüzde puan daha az olan para takası işlemine yönelmesi nedeniyle bir vergi avantajı doğmaktadır. Ancak, işlem sonucu kaydi olarak oluşan DTH kaynaklı stopaj yükümlülüğü dikkate alındığında bu avantaj küçülmektedir. Dolayısıyla, bankanın bu mahiyetteki işlemlerden kazanılacak avantajlarla sınırlı da olsa mudiye olumlu bir getiri farkı sunması mümkün görünmektedir. Öte yandan bankaların bilanço dışı kalemleri incelendiğinde, bankaların müşterileriyle yaptıkları bu işlemlerin çok büyük bir kısmını üçüncü taraflarla yapılan ters işlemlerle kapattığı görülmektedir. Bu durumda, banka TL kaynak yerine, YP kaynak yaratmış olacaktır. Bu kaynak bilançoda DTH olarak gözükmekte ancak mudinin tüm varlık ve yükümlülükleri dkkate alındığında yine TL mevduattan farklı bir pozisyon almadığı ortaya çıkmaktadır. Banka için yapmış olduğu iki para takası işleminden kaynaklı faiz akımları birbirleriyle örtüşmektedir. Stopaj oranlarındaki farklılağa bağlı vergi avantajı bir kenara bırakıldığında para takasının TL bacağına ilişkin faiz oranı TL mevduat faiziyle libor oranının toplamından yüksek olduğunda mudi için bu işlem cazip hale gelecektir. Banka ise herhangi bir maliyet ödemeksizin YP kaynağa kavuşmuş olacaktır. Ancak, bu işlemin cazip olabilmesi için para takası işleminin TL bacağındaki faiz oranlarının TL mevduat faiz oranından yüksek olması bir gereklilik değildir.. Banka DTH’tan elde ettiği maliyet avantajının bir kısmını mudiye yansıtarak iki faiz oranı arasındaki farkın üzerinde bir faiz sunabildiği durumda da para takası banka ve mudi için cazip hale gelebilcektir (Grafik I.1.1.2). Para takası işlemi yapmanın mudi ve banka için TL mevduata kıyasla daha avantajlı olabilmesi için gerekli olan koşul matematiksel olarak _ < _ + − veya _ − < − şeklinde ifade edilebilir. Bu denklemde, _ , _ , sırasıyla TL mevduat faizi, para takası TL faizi ve DTH faizi ve paratakası temsil etmektedir. Sözel olarak ifade etmek gerekirse TL mevduat faizi ile TL para takası faiz oranı arasındaki Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 1 21 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası fark DTH faizinin altında kaldığı durumlarda takas işlemleri her iki taraf için de cazip hale gelmektedir. Nitekim Grafik (II.1.1.1) para takası işlemleri hacminin yukarıdaki eşitsizliğin DTH faizi lehine büyüdüğü durumlarda artma eğilimi gösterdiğine işaret etmektedir. Grafik II.1.1.1 Grafik II.1.1.2 Yurt İçi Yerleşik Gerçek Kişilerin Döviz Borçlanma Para Takası İşlemleri ve Faiz Farkı1 3 Ay Vadeli YP Mevduat Faiz Oranı ve 3 Ay Vadeli TP Tasarruf Mevduatı-Para Takası Faiz Farkı (Akım, Yüzde, Puan) (Milyar TL) Faiz Farkı TP Tasarruf Mevduatı - Para Takası Faiz Farkı Gerçek Kişiler (Sağ Eksen) 4,5 16 3 12 2,8 3 2,6 1,5 2,4 0 2,2 8 (1)Önce 3 Ay Vadeli TP Tasarruf Mevduatı-Para Takası Faiz Farkı alınmış. Sonra bu fark 3 ay vadeli YP tasarruf mevduatı faiz oranından çıkarılmıştır. Kaynak: BDDK-TCMB, Bloomberg (Son Veri: 09.05.14) 05.14 04.14 02.14 03.14 01.14 12.13 11.13 10.13 09.13 08.13 07.13 06.13 05.13 04.13 -3 2 02.13 03.13 -1,5 01.13 05.14 04.14 02.14 03.14 01.14 12.13 11.13 10.13 09.13 08.13 07.13 06.13 05.13 04.13 0 02.13 03.13 -1,5 01.13 4 12.12 0 12.12 1,5 YP Tasarruf Mevduatı (Sağ Eksen) 4,5 1,8 Kaynak: BDDK-TCMB, Bloomberg (Son Veri: 09.05.14) Mudi açısından, alınan pozisyon itibarıyla para takası işlemleri TL mevduattan farklı olmamakla birlikte işlemlerin sadece bankaların bilanço içi kalemlerindeki yansımaları dikkate alındığında, TL mevduattan YP mevduatta güçlü bir geçiş olduğu yönünde bir resim ortaya çıkmaktadır. Hanehalkının tasarruf tercihlerini daha doğru bir biçimde görebilmek için TP ve YP vadeli tasarruf mevduatı tutarları söz konusu işlemlerin etkisi hariç tutularak yeniden hesaplandığında, TP’den YP’ye mevduat geçişinin çok daha sınırlı olduğu gözlenmektedir (Grafik II.1.1.3). Grafik II.1.1.3 TP-YP Vadeli Tasarruf Mevduatının Gelişimi1 (Milyar TL, Milyar Sepet) YP YP* TP (SE) TP* (SE) 05.14 04.14 03.14 02.14 275 01.14 50 12.13 285 11.13 55 10.13 295 09.13 60 08.13 305 07.13 65 06.13 315 05.13 70 04.13 325 03.13 75 02.13 335 01.13 80 (1)YP vadeli mevduat kur etkisinden arındırılırken, 0,6$+0,4€ sepeti kullanılmıştır. (*) Para takası etkilerini içermeyen, düzeltilmiş rakamları ifade etmektedir. (SE) Sağ Eksen Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 09.05.14) 22 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 2 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Reel sektörün kredi borçları ve ihraçlarını kapsayan topl 2009 yılsonundan bu yana istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Sö dışından daha çok yurt içine olan yükümlülüklerdeki artıştan ka Mayıs ayından itibaren TL’de yaşanan değer kayıpları da, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yükümlülük artışında etkili olmuştur (Grafik II.2.1). II.2. Reel Sektör Gelişmeleri Grafik II.2.1 Grafik II.2.2 Reel Sektörün Finansal Yükümlülüklerinin Gelişimi1 Yurt İçinden Kullanılan Fir (Yüzde) (Yüzde) Yurtdışı Yük./GSYİH Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Top. Fin. Yük./GSYİH 40 30 30 30 25 20 Reel sektörün kredi borçları ve ihraçlarını kapsayan toplam finansal yükümlülükleri 15 10 20 20 bir şekilde artmaktadır. Söz konusu artış eğilimi, yurt 10 daha çok yurt içineTL’de olan yükümlülüklerdeki kaynaklanmaktadır. 2013 yılı Mayısdışından ayından itibaren 5 10 artıştan kaynaklanmaktadır. 2013 yılı 0 0 0 Mayıs ayından itibaren TL’de yaşanan değer kayıpları da, yakın dönemde gözlenen 12.08 12.09 03.10 06.10 09.10 12.10 03.11 06.11 09.11 12.11 03.12 06.12 09.12 12.12 03.13 06.13 09.13 12.13 03.14 yaşanan değer kayıpları da, yakın dönemde gözlenen yükümlülük artışında etkili olmuştur (Grafik II.2.1). yükümlülük artışında etkili olmuştur (Grafik II.2.1). Grafik II.2.1 (1) Kur etkisinden arındırmak amac yüzde 30 eurodan oluşmaktadır. D değerlendirilmiştir. Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 09 Grafik II.2.2 Reel Sektörün Finansal Yükümlülüklerinin Gelişimi yurt içi yükümlülüklerinin (Yüzde) Yurt İçinden Kullanılan Firma Kredilerinin Yıllık Büyümesi1 1 (Yüzde) Yurtdışı Yük./GSYİH yüzde 90’ından fazlasını bankalardan kullanılan krediler Reel sektörün toplam yurt içi yükümlülüklerinin yüzde 90’ın TP YP KEA 10 0 0 eğilimine girmiş olan TP firma kredi faiz oranları, 2014 yılı Mart ayı 12.08 12.09 03.10 06.10 09.10 12.10 03.11 06.11 09.11 12.11 03.12 06.12 09.12 12.12 03.13 06.13 09.13 12.13 03.14 sonrasında ise bir miktar gerilemiştir (Grafik II.2.3). 10 Reel sektörün yurt içi bankalardan kullandığı TL cinsi k 5 Yurt içi bankalardan kullanılan YP cinsi kredilerde ise ivme 0 ortalama büyümesinin 2014 yılının ilk çeyreğinde geçmiş yıllar 03.14 20 10 oranları, 2014 yılı Mart ayı sonrasınd 15 (Grafik II.2.3). 12.13 20 göstermiştir (Grafik II.2.2). 2013 yılı Mayıs ayından itibaren yükseliş Türkiye 20Cumhuriyet girmiş olan TPMerkez firma Bankası kredi faiz 09.13 30 06.13 yükselişe rağmen 2014’ün ilk çeyreğinde sınırlı bir gerileme 30 30 sınırlı 25 bir gerileme göstermiştir (Grafik II.2.2). 2013 yılı Mayıs ayında 03.13 40 12.12 40 bankalardan kullanılan TP cinsi krediler, faizlerdeki yükselişe rağm 09.12 50 06.12 50 artan yurt içi bankalardan kullanılan TP cinsi krediler, faizlerdeki 35 03.12 60 12.11 Yükümlülükler / GSYİH oluşturmaktadır. 2013 yılında yüksek 60bir oranda YP(yüzde 30) 40 kullanılan krediler oluşturmaktadır. 2013 yılında yüksek bir orand Toplam KEA 09.11 Top. Fin. Yük./GSYİH 06.11 toplam 03.11 sektörün 12.10 Reel (1) Kredi yükümlülüklerini ve ihraçları kapsamaktadır. Yurt dışı yükümlülüklere yerleşik bankaların yurt dışı şube verileri dahildir. Yurt dışı TP yükümlülükler toplam YP yükümlülükler içerisindedir. GSYİH Mart ayı verisi tahmindir. Kaynak: TCMB, TÜİK daha belirgin olmuştur (Grafik II.2.2). Genellikle uzun vadeli o ve faizlerdeki yükselişe rağmen gücünü koruduğu görülmüştür amacıyla kullanılan YP kredilerdeki düşüşün döviz kur oynaklığ rağmen, TLarındırmak firma kredilerin haftalık büyüme (1) Kur etkisinden amacıyla kullanılan sepet değer yüzde 70 ABD doları ve oranları 2013 yılına (1) Kredi yükümlülüklerini ve ihraçları kapsamaktadır. Yurt dışı yükümlülüklere yerleşik bankaların yurt dışı şube verileri dahildir. Yurt dışı TP yükümlülükler toplam YP yükümlülükler içerisindedir. GSYİH Mart ayı verisi tahmindir. Kaynak: TCMB, TÜİK talebindeki gerilemeden kaynaklandığı düşünülmektedir. Nit yüzde 30 eurodan oluşmaktadır. Dövize endeksli krediler YP krediler içinde değerlendirilmiştir. ortalamasına yakın seyretmektedir (Grafik II.2.4). Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 09.05.14) sonrasında kurların daha istikrarlı bir seyir izlemeye başlamasıyla Yurt içi bankalardan kullanılan YP cinsi kredilerde ise ivme kredi büyümesindeki düşüş de yavaşlama başlamıştır. kaybı TP kredilere kıyasla daha belirgin olmuştur (Grafik II.2.2). Grafik II.2.3 Grafik II.2.4 (Yüzde) (4 haftalık hareketli orta TL Firma Kredi Faizi1 ve Kredi-Mevduat Faiz Farkı Yurt içi Bankalarda Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Reel sektörün toplam yurt içi yükümlülüklerinin yüzde 90’ından fazlasını bankalardan Genellikle uzun vadeli olan ve yatırım finansmanı amacıyla Ticari TP Kredi 2013 Fark (Sağ Eksen) kullanılan krediler oluşturmaktadır. 2013 yılında yüksek bir oranda (yüzde 30) artan yurt içi kullanılan YP kredilerdeki düşüşün bankalardan döviz kurkullanılan oynaklığındaki TP cinsi krediler, faizlerdeki yükselişe rağmen 2014’ün ilk çeyreğinde 5,0 60 50 15 4,0 sınırlı bir gerileme göstermiştir (Grafik II.2.2). 2013 yılı Mayıs ayından itibaren yükseliş eğilimine artıştan ve yatırım talebindeki gerilemeden kaynaklandığı 40 13 ayı sonrasında ise bir miktar gerilemiştir faiz oranları, 2014 yılı Mart 30 3,0 daha istikrarlı bir seyir izlemeye başlamasıyla, yurt içinden Reel sektörün yurt içi bankalardan 20 11 10 2,0 kullandığı9 TL cinsi kredilerin dört haftalık hareketli Yurt içi bankalardan kullanılan YP cinsi kredilerde ise ivme kaybı TP kredilere kıyasla 1,0 ortalama düşüş büyümesinin 2014 yılının ilk çeyreğinde geçmiş yıllar ortalamasının üzerinde kaldığı kullanılan YP kredi büyümesindeki yavaşlama daha belirgin de olmuştur (Grafik II.2.2). Genellikle 7uzun vadeli olan ve yatırım finansmanı 05.14 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 ve faizlerdeki rağmen gücünü koruduğu görülmüştür. Son dönemdeki kaybına 5 0,0 amacıylayükselişe kullanılan YP kredilerdeki düşüşün döviz kur oynaklığındaki artıştanivme ve yatırım 08.12 başlamıştır. rağmen, TL firma kredilerin haftalık büyüme oranları 2013 yılına göre zayıf2014 ancak yıllar talebindeki gerilemeden kaynaklandığı düşünülmektedir. Nitekim yılı geçmiş Mart ayı (1) İhtisas, Fon Kayn., Menk. Değ. Alım,yurt KMH, KK hariç. ortalamasına yakın seyretmektedir (Grafik II.2.4). sonrasında kurların daha istikrarlı bir seyir izlemeye başlamasıyla, içinden kullanılan YP 0 -10 -20 -30 Mar düşünülmektedir. Nitekim 2014 yılı Mart ayı sonrasında kurların (Grafik II.2.3). Şub Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası girmiş olan TP firma kredi Oca 17 Nis dışından daha çok yurt içine olan 2009 yükümlülüklerdeki artıştan yılsonundan bu yana istikrarlı 12.11 40 35 09.11 50 06.11 istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Söz konusu artış eğilimi, yurt 50 03.11 toplam finansal yükümlülükleri 2009 yılsonundan bu yana II.2. Reel Sektör Gelişmeleri 40 60 YP Yükümlülükler / GSYİH 12.10 Reel sektörün kredi borçları ve ihraçlarını kapsayan 60 (1) Haftalık değişimlerin 4 ha Kaynak: BDDK, TCMB (Son V Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14) kredi büyümesindeki düşüş de yavaşlama başlamıştır. Reel sektörün yurt içi bankalardan kullandığı TL cinsi Grafik II.2.3 Grafik II.2.4 2014 yılının ilk TLçeyreğine yönelik Yurt içi Bankalardan Kullanılan Firma Kredi Büyümesi TL Firma Kredi Faizi1 ve Kredi-Mevduat Faiz Farkı kredilerin dört haftalık hareketli(Yüzde) ortalama büyümesinin 2014 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Kredi Eğilim Ank (4 haftalık hareketli ortalama, Yüzde) 1 yavaşlamada talep yönlü unsurların katkısını teyit ederken Ticari TP Kredi yılının ilk çeyreğinde geçmiş yıllar ortalamasının üzerinde kaldığı Fark (Sağ Eksen) 2013 oynadığına 2007-2012 Ort. 2014 gelişmede rol işaret etmektedir. Buna göre, bank 17 5,0 60 60 fonlama koşullarındaki sıkılaşma ve genel ekonomik faaliy Son dönemdeki ivme kaybına rağmen, TL firma kredilerin 4,0 olarak 2014 yılının ilk çeyreğinde görece daralırken, mevcut eğ haftalık büyüme oranları 2013 yılına göre zayıf ancak geçmiş 11 3,0 9 yıllar ortalamasına yakın seyretmektedir (Grafik II.2.4). 2,0 ve faizlerdeki yükselişe rağmen gücünü koruduğu görülmüştür. 15 13 20 20 gerileyen firma kredisi talebinin özellikle KOBİ’lerin artan 10 10 9,33 canlanacağı öngörülmektedir (Grafik II.2.5, Grafik II.2.6). 0 Ara Kas Eki Eyl Ağu Tem Haz -30 May -20 -30 Nis -10 -20 Mar 0,0 -10 Şub 05.14 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 08.12 40 sürmesi beklenmektedir. Ankete göre, zayıflayan yatırım eğil 30 30 Oca 1,0 (1) İhtisas, Fon Kayn., Menk. Değ. Alım, KMH, KK hariç. Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14) Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 50 40 0 7 5 50 (1) Haftalık değişimlerin 4 haftalık hareketli ortalamaları yıllıklandırılarak kullanılmıştır. Kaynak: BDDK, TCMB (Son Veri: 09.05.14) 2014 yılının ilk çeyreğine yönelik Kredi Eğilim Anketi sonuçları YP kredilerdeki yavaşlamada talep yönlü unsurların katkısını teyit ederken arz yönlü unsurların da bu gelişmede rol oynadığına işaret etmektedir. Buna göre, bankaların firma kredisi arzı yurt dışı 23 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Grafik II.2.5 Büyük Firma Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1 (Yüzde) Arz Arz Talep Ortalama Talep Ortalama Arz 140 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 120 100 80 1 60 Büyük Firma Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri Talep 140 06.14 12.13 06.13 12.12 06.12 12.11 06.11 12.10 06.10 yatırım eğilimine bağlı olarak ilk çeyrekte gerileyen firma kredisi talebinin özellikle KOBİ’lerin artan talepleriyle ikinci çeyrekte (1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden Türkiye elde edilmiştir. 100’ün altı değerler sıkılaşmaya, Cumhuriyet Merkez Bankası 120 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir. Kaynak: TCMB (1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler sıkılaşmaya, 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir. Kaynak: TCMB 100 canlanacağı öngörülmektedir (Grafik II.2.5, Grafik II.2.6). 80 Grafik II.2.6 12.09 06.08 0 06.09 Ortalama Arz çeyreğinde de sürmesi beklenmektedir. Ankete göre, zayıflayan 20 06.14 12.13 06.13 12.12 160 06.12 12.11 180 06.11 12.10 06.10 12.09 06.09 12.08 06.08 Ortalama Arz ilk çeyreğinde görece daralırken, mevcut eğilimin yılın ikinci 40 Arz Ortalama Talep Talep 20 12.08 (Yüzde) 40 0 ekonomik faaliyetlere ilişkin beklentilere bağlı olarak 2014 yılının 80 Grafik II.2.6 1 dileri Arz ve Talep Gelişmeleri60 Ortalama Talep kredisi arzı yurt dışı fonlama koşullarındaki sıkılaşma ve genel 120 100 Arz rol oynadığına işaret etmektedir. Buna göre, bankaların firma 160 140 Talep Ortalama Talep Ortalama Arz katkısını teyit ederken arz yönlü unsurların da bu gelişmede 180 160 I.2.5 sonuçları YP kredilerdeki yavaşlamada talep yönlü unsurların (Yüzde) 180 2014 yılının ilk çeyreğine yönelik Kredi Eğilim Anketi Grafik II.2.6 KOBİ Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1 60 Büyük Firma Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1 40 (Yüzde) Mevcut düzenlemelere göre, yurt içi bankaların döviz kazancı olmayan yurt içi tüzel 20 Talep 06.14 12.13 06.13 12.12 06.12 12.11 06.11 12.10 06.10 12.09 06.09 12.08 06.08 Ortalama Arziçin kredinin ortalama vadesinin kullandırabilmesi uzun olması 0 Mevcutbir yıldan düzenlemelere 06.14 12.13 06.13 Arz Talep YP Ortalama cinsi kredi 12.12 180 06.12 kişilere 12.11 06.11 06.10 12.09 06.09 12.08 Ortalama Arz 12.10 Talep göre, yurt içi bankaların ve 160 tutarının da 5 milyon ABD dolarından daha az olmaması gerekmektedir. Tüzel kişilerin DEK döviz kazancı olmayan yurt içi yerleşik kişilere YP cinsi kredi 140 kullanımı ise, yatırım malı alımı gibi ticari100’ün ve altı mesleki amaç için talep edilmiş olması (1) Banka Kredileri Eğilimsomut Anketinden bir elde edilmiştir. değerler sıkılaşmaya, redileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler sıkılaşmaya, değerler gevşemeye işaret etmektedir. 120 MB kullandırabilmesi için kredinin ortalama vadesinin bir yıldan 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir. Kaynak: TCMB kaydıyla herhangi bir sınırlamaya tabi bulunmamaktadır. 100 80 uzun olması ve tutarının da 5 milyon ABD dolarından daha az Grafik II.2.7 60 olmaması gerekmektedir. Tüzel kişilerin DEK kullanımı ise, yatırım Dövize Endeksli Firma Kredi Bakiyesinin Gelişimi1 40 Mevcut düzenlemelere göre, yurt içi bankaların döviz kazancı olmayan yurt içi tüzel (Aylık Ortalama Milyar ABD Doları, Yüzde Pay) Firma DEK bir yıldan e YP cinsi kredi kullandırabilmesi için kredinin ortalama vadesinin uzunalımı olması malı gibi 20 0 somut bir ticari ve mesleki amaç için talep edilmiş Fir. DEK/YP Firma Kredileri (SE) 06.14 12.13 06.13 12.12 06.12 12.11 06.11 12.10 06.10 12.09 06.09 12.08 06.08 06.14 12.13 06.13 12.12 arının da 5 milyon ABD dolarından daha az olmaması gerekmektedir. Tüzel kişilerin DEK 30 30 olması kaydıyla herhangi bir sınırlamaya tabi bulunmamaktadır. ımı ise, yatırım malı alımı gibi somut bir ticari ve mesleki amaç için talep edilmiş olması 25 ’ün altı değerler sıkılaşmaya, (1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler sıkılaşmaya, 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir. yla herhangi bir sınırlamaya tabi bulunmamaktadır. Kaynak: TCMB 25 20 20 Finansal 15 Grafik II.2.7 Dövize Endeksli Firma Kredi Bakiyesinin Gelişimi1 İstikrar Raporundaki değerlendirme ve e göre, yurt içi bankaların döviz kazancı olmayan yurt içi tüzel analizlerde YP krediler incelenirken, döviz cinsi kredilere ek 15 rabilmesi için kredinin ortalama vadesinin birKredileri yıldan Fir. DEK/YP Firma (SE) uzun olması olarak DEK’ler de hesaplamalara dahil edilmektedir. Firmaların 15 03.14 09.13 İstikrar Raporundaki değerlendirme ve analizlerde YP krediler incelenirken, seyrettiği görülmektedir (Grafik 1 Finansal Endeksli Firma Kredi Bakiyesinin Gelişimi 15 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 30 03.10 09.09 03.09 09.08 03.08 09.07 03.07 09.06 10 döviz cinsi kredi kullanımlarından önemli bir farklılaşma sergilemediği, toplam (1) Yüzde 70 ABD doları ve yüzde 30 eurodan oluşan sepet kullanılmıştır. Dövize endeksli krediler YP kredilere dahil edilmiştir. Haftalık değişimlerin 4 haftalık hareketli ortalamaları 25 yıllıklandırılarak kullanılmıştır. Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 09.05.14) Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Reel sektörün yurt içi bankalardan sağladığı YP kredilerin 2013 yılında yüzde 20’ye yakın güçlü bir büyüme göstermesinde, 3 şirket satın alımları ve proje finansmanı gibi amaçlar için alınan 20 Finansal İstikrar Raporundaki değerlendirme ve analizlerde YP krediler incelenirken, vadeli cinsi kredilere ek olarak DEK’ler de 15hesaplamalara dahil edilmektedir. uzun Firmaların DEK kredilerindeki artışın önemli bir katkısı olduğu 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 03.10 09.09 03.09 09.08 03.08 09.07 03.07 09.06 ımlarının, döviz cinsi kredi kullanımlarından önemli bir farklılaşma sergilemediği, toplam değerlendirilmektedir. 03.06 II.2.7). cinsi kredilere ek olarak DEK’ler de hesaplamalara dahil edilmektedir. Firmaların DEK 0 kullanımlarının, Fir. DEK/YP Firma Kredileri (SE) 03.06 03.13 payının 2010 yılından bu yana yüzde 15 -16 bandında yatay 20 10 talama Milyar ABD Doları, Yüzde Pay) 5 döviz Firma DEK farklılaşma sergilemediği, toplam YP firma kredileri içinde DEK’in 25 30 eurodan oluşan sepet kullanılmıştır. Dövize endeksli (1) Yüzde 70 ABD doları ve yüzde krediler YP kredilere dahil edilmiştir. Haftalık değişimlerin 4 haftalık hareketli ortalamaları yıllıklandırılarak kullanılmıştır. Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 09.05.14) 20 aya tabi bulunmamaktadır. II.2.7 10 DEK kullanımlarının, döviz cinsi kredi kullanımlarından önemli bir 09.12 09.09 03.09 09.08 03.08 09.07 03.07 09.06 03.06 mı gibi somut bir ticari25ve mesleki amaç için talep edilmiş olması 03.11 30 09.10 0 30 dolarından daha az olmaması gerekmektedir. Tüzel kişilerin DEK 03.10 5 03.12 Firma DEK 09.11 10 (Aylık Ortalama Milyar ABD Doları, Yüzde Pay) 10 Bankacılık sektörü YP kredilerinin yüzde 86’sını oluşturan onüç bankadan elde edilen verilere göre proje 70 ABD doları ve yüzde 30 eurodan oluşan sepet kullanılmıştır. Dövize endeksli P kredilere dahil edilmiştir. Haftalık değişimlerin 4 haftalık hareketli ortalamaları İstikrar Raporu | Mayıs 2014 larak kullanılmıştır. CMB, BDDK (Son Veri: 09.05.14) finansmanı amaçlı YP kredi kullandırımı 2013 yılında bir önceki yılın 3 undaki değerlendirme ve analizlerde YP krediler incelenirken, kapsamındaki satın almaların etkili olduğu düşünülmektedir. yaklaşık iki katına yükselmiştir. Söz konusu artışta özelleştirmeler ak DEK’ler de hesaplamalara dahil edilmektedir. Firmaların DEK edi kullanımlarından önemli bir farklılaşma sergilemediği, toplam Proje finansmanı kredileri hariç değerlendirildiğinde, reel sektörün yurt içinden kullandığı KEA YP kredi büyümesinin 2013 yılında yüzde 7 civarında gerçekleştiği hesaplanmaktadır. 24 3 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 yılın kalanında da güçlü seyrin devam ettiği görülmektedir (G dört ayında belirgin bir zayıflama yaşanmış, kullanımlar geçen y yüzde 15 gerilemiştir. Bankalardan elde edilen veriler, 20 finansmanı amaçlı YP kredi kullanımının daha yüksek olacağ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası karşın, 2014 yılı toplamında, geçen yıla göre yüzde 40’a yakın yüklü kullandırımlar hariç bırakılırsa yüzde 5-10 arasında edilmektedir. Proje finansmanı amaçlı YP kredi kullanımının aylar itibarıyla Grafik II.2.8 Grafik II.2.9 YP Firma Kredileri – Yurt İçi Bankalardan Aylık Kullanım gelişimine bakıldığında, 2013 yılı içindeki toplam kullanımın Yurt İçi Bankalardan K Sektörel Dağılımı1 (Pay (Milyar ABD Doları) yaklaşık yarısının Mayıs-Haziran aylarında gerçekleştiği, yılın Proje Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kalanında da güçlü seyrin devam ettiği görülmektedir (Grafik 25 20 20 II.2.8). Ancak 2014’ün ilk dört ayında belirgin bir DEK’in zayıflama YP firma kredileri içinde payının 2010 yılından bu yana yüzde 15 15 (Grafik II.2.7). yaşanmış, kullanımlar geçen yılınseyrettiği ilk dörtgörülmektedir ayına göre yaklaşık Toplam 2 Yıldan Uzun 25 -16 bandında yatay 15 15 14 13 12 11 10 10 sağladığı YP kredilerin 2013 yılında yüzde 20’ye 5 5 0 0 güçlüYP bir büyüme göstermesinde, şirket satın alımları ve proje finansmanı gibi amaçlar geri kalanında proje finansmanı yakın amaçlı kredi kullanımının 03.14 01.14 11.13 09.13 07.13 05.13 03.13 01.13 11.12 09.12 07.12 03.12 daha yüksek olacağına işaret etmektedir. Buna karşın, 2014 yılı 05.12 için alınan uzun vadeli kredilerindeki artışın önemli bir katkısı olduğu değerlendirilmektedir. 9 8 7 6 5 4 Bankacılık sektörü YP kredilerinin yüzde 86’sını oluşturan onüç bankadan elde edilen verilere toplamında, geçen yıla göre yüzde Mayıs-Haziran göre40’a proje yakın, finansmanı amaçlı YP kredi Sözyüzde konusu 5-10 artışta dönemindeki yüklü kullandırımlarkatına hariçyükselmiştir. bırakılırsa (1) Proje finansman kredileri verisi, en yüksek YP firma kredisi kullandıran 13 bankanın verilerinden2013 oluşturulmuştur. Bu bankaların firma kredileri içindekiyaklaşık payı yüzde 86’dır. kullandırımı yılında bir YP önceki yılın iki Kaynak: TCMB (Son Veri: 04.14) 12.08 03.09 06.09 09.09 12.09 03.10 06.10 yüzde 15 gerilemiştir. Bankalardan elde edilen veriler, Reel sektörün yurt içi2014’ün bankalardan 10 (1) Seçilmiş bazı sektörler göste Kaynak: TCMB özelleştirmeler kapsamındaki satın almaların etkili olduğu düşünülmektedir. Proje finansmanı kredileri hariç reel sektörün Reel değerlendirildiğinde, sektör firmaları YP finansman ihtiyacını ağırlıklı olara arasında düşüş yaşanacağı tahmin edilmektedir. yurt içinden kullandığı KEA YP kredi büyümesinin 2013 ölçekli yılında firmaların yüzde 7 civarında gerçekleştiğierişimlerinin kısıtlı ol Küçük yurt dışı finansmana hesaplanmaktadır. Reel sektör firmaları YP finansman ihtiyacını ağırlıklı Proje finansmanı amaçlıolarak YP kredi yurt içinden sağlamaktadır. kullanımının aylar itibarıyla gelişimine bakıldığında, 4 2013ölçekli yılı içindeki toplam kullanımın yaklaşık yarısının Mayıs-Haziran aylarında gerçekleştiği, Küçük firmaların yurt dışı yılın kalanında da güçlü seyrin devam ettiği görülmektedir (Grafik II.2.8). Ancak 2014’ün ilk finansmana erişimlerinin kısıtlı olduğu da dikkate alındığında, dört ayında belirgin bir zayıflama yaşanmış, kullanımlar geçen yılın ilk dört ayına göre yaklaşık yurt içi bankalar tarafından kullandırılan kredilerin sektörel elde yüzde 15 YP gerilemiştir. Bankalardan dağılımı, firmaların YP edilen veriler, 2014’ün geri kalanında proje finansmanı amaçlı YP kredi önemli kullanımının daha yüksek olacağına işaret etmektedir. Buna borçluluğunun gelişimi hakkında bilgiler vermektedir. karşın, 2014 yılı toplamında, geçen yıla göre yüzde 40’a yakın, Mayıs-Haziran dönemindeki yüklü kullandırımlar hariç bırakılırsa yüzde 5-10 arasında düşüş yaşanacağı tahmin edilmektedir. Grafik II.2.8 Bu çerçevede, enerji sektöründe faaliyet gösteren Grafik II.2.9 Yurt İçi Bankalardan Kullanılan YP Firma Kredilerinin Sektörel Dağılımı1 (Pay, Yüzde) firmaların YP kredilerden aldığı payın istikrarlı bir şekilde arttığı (Milyar ABD Doları) Proje Toplam 2 Yıldan Uzun dikkat çekmektedir (Grafik II.2.9). Özelleştirme uygulamalarının 25 25 ve yeni yatırımların enerji sektörünün uzun vadeli YP kredi 20 20 kullanımını arttırdığı düşünülmektedir. Konut satışlarının önemli 15 15 ölçüde artış gösterdiği 2013 yılında10 (Bkz. Grafik II.1.16) inşaat 10 5 görülmektedir. TP krediler içindeki payları artış gösteren tekstil ve 0 0 01.14 11.13 09.13 07.13 05.13 03.13 01.13 11.12 09.12 07.12 05.12 03.12 taşımacılık sektörlerinde ise değişim görece olarak daha ılımlıdır. 03.14 ve emlak sektörlerinin de YP krediler içindeki payının arttığı 5 (1) Proje finansman kredileri verisi, en yüksek YP firma kredisi kullandıran 13 bankanın verilerinden oluşturulmuştur. Bu bankaların YP firma kredileri içindeki payı yüzde 86’dır. Kaynak: TCMB (Son Veri: 04.14) 15 14 Elektrik, Gaz ve Su Kaynakları İnşaat, GYO ve Emlak Komisyonculuğu Taşımacılık ve Depolama Tekstil, Konfeksiyon ve Dericilik 15 14 13 13 12 12 11 11 10 10 9 9 8 8 7 7 6 6 5 5 4 4 12.08 03.09 06.09 09.09 12.09 03.10 06.10 09.10 12.10 03.11 06.11 09.11 12.11 03.12 06.12 09.12 12.12 03.13 06.13 09.13 12.13 03.14 YP Firma Kredileri – Yurt İçi Bankalardan Aylık Kullanım (1) Seçilmiş bazı sektörler gösterilmiştir Kaynak: TCMB Reel sektörün yurt içi bankalardan kullandığı Reel sektör firmaları YPkrediler finansman ihtiyacını ağırlıklı olarak yurt içinden sağlamaktadır. Küçük ölçekli firmaların yurt dışı finansmana erişimlerinin kısıtlı olduğu da dikkate alındığında, içerisinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından T. Eximbank ve ticari bankalar aracılığıyla sağlanan ihracat reeskont kredileri de bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyet Merkez 4 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Bankası Kanunu’nun 45. maddesine istinaden çıkarılan reeskont düzenlemeleri çerçevesinde firmalarca döviz üzerinden düzenlenmiş azami 240 gün vadeli senetlerin aracı bankalarca reeskonta getirilmesi karşılığında Bankamız tarafından Türk lirası olarak ihracat reeskont kredisi kullandırılmakta olup, senet bedeli vade sonunda döviz olarak tahsil edilmektedir. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 25 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Grafik II.2.10 bankalar aracılığıyla 15,1 milyar ABD doları ihracat reeskont %80’i uzun (121-240 gün) vadeli kredilerden oluşmaktadır. Faktoring 03.14 12.13 60 Finansal Kiralama Toplam KrediFinansman kullanımının geçen yıldaki artış hızında devam etmesi 09.13 64 06.13 -10 03.13 TP Pay (SE) 48 12.09 03.10 06.10 09.10 12.10 03.11 06.11 09.11 12.11 03.12 06.12 09.12 12.12 03.13 06.13 09.13 12.13 03.14 TP 0 12.12 50 YP borç bakiyesi 8,8 milyar ABD doları olup, söz konusu tutarın 10 Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı Banka Kredilerin Gelişimi1 (Yıllık Yüzde Değişim) 09.12 5 120 gün ve daha kısa vadeli krediler oluşturmaktadır. Kredinin 20 Grafik II.2.11 06.12 54 10 Banka Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı 52 Krediler1 (Milyar TL, Yüzde Pay) 35 30 56 15 tutarın yüzde 65’ini 121-240 gün vadeli krediler, yüzde 35’ini ise 40 58 Grafik II.2.10 Toplam firmaya kullandırılan kredi tutarı 5,9 milyar ABD doları olup; bu 50 60 20 0 60 03.12 62 12.11 30 25 Faktoring Finansman 09.11 64 06.11 35 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Finansal Kiralama kredisi kullandırılmıştır. 23 Mayıs 2014 tarihi itibarıyla ise 867 TP Pay (SE) 03.11 TP Banka Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı Kredilerin Gelişimi1 (Yıllık Yüzde Değişim) 12.10 YP 2013 yılında toplam 916 firmaya Türk Eximbank ve ticari Grafik II.2.11 Banka Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı Krediler1 (Milyar TL, Yüzde Pay) durumunda 2014 yılında yaklaşık 18 milyar ABD doları kredi 62 (1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in(1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in 30 50 faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır. faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır. Kaynak: TCMB, BDDK Kaynak: TCMB, BDDK 60 25 58 20 Grafik II.2.11 kullandırılması beklenmektedir. 30 56 Diğer taraftan, reel sektör firmalarının yurtiçi tahvil piyasasından elde ettikleri fonlar Banka Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı öre Kullandırdığı 15 20 Kredilerin Gelişimi (Yıllık Yüzde Değişim) 54 sınırlı düzeyde kalmaya devam etmiştir. 2011-2012 döneminde hızla artan yurt içi ihraçlar 1 10 Finansal Kiralama Faktoring Finansman Toplam 10 52 20135ortalarından itibaren yatay bir seyir izlemiştir (Grafik II.1.13). 2014 Mayıs ayı itibarıyla reel 0 olarak gerçekleşmiştir. 40 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 12.12 03.13 06.13 09.13 12.13 03.14 45 12.10 utarı yaklaşık48 4 milyar, -10 ortalama vadesi ise yaklaşık 830 gün 3,5 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 (Grafik II.2.10, II.2.11). 3,7 05.14 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 12.10 09.10 06.10 03.10 50 12.09 50 4,0 0,0 03.14 Finansman 12.13 Faktoring ay bir seyir izlemiştir (Grafik II.1.13). 2014 Mayıs ayı itibarıyla reel 0 09.13 Finansal Kiralama (Stok,0,5 Milyar TL) 06.13 10 10 52 yükümlülükleri, banka kredilerine paralel artış göstermektedir Reel Sektörün Yurtiçi İhraçları 03.13 am etmiştir. 2011-2012 döneminde hızla artan yurt içi ihraçlar sektörün yurt içi yerleşik banka dışı finansal kuruluşlara olan 12.12 20 Kullandırılan Kredilerin Dağılımı1 (Yüzde) 15 reel Grafik 1,0 II.2.13 09.12 54 önemli bir artış görülmemektedir. Yarıdan fazlası TP cinsinden olan 06.12 56 ktör firmalarının yurtiçi tahvil piyasasından elde ettikleri 20 Kışı Banka Finansal Kuruluşlar Tarafından Reel Sektöre fonlar 1,5 ortalama vadesi ise yaklaşık 830 gün 03.12 25 30 II.2.12 Grafik 2,0 12.11 yurt içi ihraçlarının tutarı yaklaşık 4 2,5 milyar, 09.11 03.14 Toplam 12.13 09.13 Finansman 06.13 40 60 sektörün Faktoring 62 ve finansal kiralama şirketlerinin in(1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in 35 50 ır. faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır. Kaynak: 60 30 TCMB, BDDK 58 03.11 12.10 Reel sektörün yurt içi tahvil piyasalarına ve banka -10 ortalarından itibaren yatay bir seyir izlemiştir (Grafik 3,0 dışı 2013 II.1.13). 2014 Mayıs ayı itibarıyla finansal kesime olan reel yükümlülüklerinde 45 Finansal Kiralama 03.13 64 (Stok, Milyar TL) yurtiçi 4,0 tahvil piyasasından elde ettikleri fonlar 3,7 0 düzeyde kalmaya devam etmiştir. 2011-2012 sınırlı 3,5 döneminde hızla artan yurt içi ihraçlar 50 12.12 TP Pay (SE) 48 Diğer taraftan, reel sektörKullandırdığı firmalarının 10 Dışı Banka Finansal ReelFaktoring Sektöre FinansalKuruluşların Kiralama Finansman Kredilerin Gelişimi1 (Yıllık Yüzde Değişim) 09.12 50 Reel Sektörün Yurtiçi İhraçları Grafik II.2.11 06.12 öre Kullandırdığı 52 Banka Kışı Finansal Kuruluşlar Tarafından Reel Sektöre 20 Kullandırılan Kredilerin Dağılımı1 (Yüzde) 03.12 54 sanayi ürünlerinin ihracatının finansmanında kullandırılmıştır. (1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in(1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır. faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır. 30TCMB, Kaynak: BDDK Kaynak: BDDK Grafik II.2.12 GrafikTCMB, II.2.13 12.11 56 40 09.11 58 metal sanayi, tekstil sanayi ve elektrikli makina ve teçhizat 50 olarak gerçekleşmiştir. 06.11 60 12.09 03.10 06.10 09.10 12.10 03.11 06.11 09.11 12.11 03.12 06.12 09.12 12.12 03.13 06.13 09.13 12.13 03.14 62 2014 yılında ihracat reeskont kredileri ağırlıklı olarak ana 50 60 sektörün yurt içi ihraçlarının tutarı yaklaşık48 4 milyar, 0 -10 ortalama vadesi ise yaklaşık 830 gün 03.11 64 12.10 TP Pay (SE) 12.12 03.13 06.13 09.13 12.13 03.14 40 3,0 (1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır. 40 2,5 KaynaK: TCMB, BDDK Kaynak: MKK (Son Veri: 09.05.14) Banka dışı finansal kuruluşlar tarafından reel sektöre ve finansal kiralama şirketlerinin in(1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in 35 ır. faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır. Kaynak: BDDK Grafik II.2.13 30 TCMB, ReelYurtiçi sektörün Reel Sektörün İhraçlarıyurt Reel Sektöre 2,0 kullandırılan kredilerde görülen artışın büyük kısmının finansal dışına olan finansal borçları yurt içine göre çok daha sınırlı olup, 1,5 05.14 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 12.11 09.11 06.11 03.11 12.10 09.10 06.10 03.10 12.09 payının 2010 yılından bu yana kademeli olarak azaldığı dikkat (1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in 2,0 ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır. faktöring KaynaK: TCMB, BDDK Kaynak: MKK (Son Veri: 09.05.14) 6 dışına olan finansal borçları yurt içine göre çok daha sınırlı olup, (Stok,0,5 Milyar TL) 2013 yılında ihraçlar ve kısa vadeli krediler ile resmi kuruluşlardan sağlanan finansmanlara 4,0 0,0 Diğer taraftan, dayalı olarak artış göstermiştir. Reel sektörün 91 milyar ABD doları seviyesinde olan reel yurt dışısektör 05.14 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 3,7 12.11 3,5 09.11 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 ReelYurtiçi sektörün Reel Sektörün İhraçlarıyurt Finansman 12.12 ng çekmektedir (Grafik II.2.12). 1,5 Grafik 1,0 II.2.13 Reel Sektöre 09.12 03.12 kiralama şirketlerinin kullandırdığı kredilerden kaynaklandığı 2013 yılında ihraçlar ve kısa vadeli krediler ile resmi sağlanan finansmanlara 1,0 kuruluşlardan ktör firmalarının yurtiçi 20 4,0 tahvil piyasasından elde ettikleri fonlar ng Finansman 3,7 0,5 dayalı olarak artış göstermiştir. Reel sektörün 91 milyar ABD doları seviyesinde olantaraftan, yurt dışı 15 anlaşılmaktadır. Diğer banka dışı finansal kuruluşların am etmiştir. 2011-2012 3,5 döneminde hızla artan yurt içi ihraçlar 0,0 10 finansal borçlarının yüzde 24’ü yurt içi yerleşik bankaların yurt dışı şube ve iştiraklerinden 3,0 ay bir seyir izlemiştir (Grafik II.1.13). 2014 Mayıs ayı itibarıyla reel sağladığı toplam firma kredileri içinde faktoring şirketlerinin kullanılan kredilerden oluşmaktadır. Söz konusu kredi bakiyesi 2009 yılında 32 Sayılı Karar’da 2,5 ortalama vadesi ise yaklaşık 830 gün utarı yaklaşık 4 milyar, 25 (Stok, Milyar TL) finansal borçlarının yüzde 24’ü yurt içi yerleşik bankaların yurt dışı şube ve ettikleri iştiraklerinden piyasasından elde fonlar 3,0 ve finansal kiralama şirketlerinin in ır. 2,5MKK (Son Veri: 09.05.14) Kaynak: kullanılan kredilerden oluşmaktadır. Söz konusu kredi bakiyesi 2009 yılında 32 Sayılı Karar’da firmalarının yurt içi tahvil sınırlı düzeyde kalmaya devam etmiştir. 2011-2012 döneminde hızla artan yurt içi ihraçlar 2013 2,0 a olan finansal borçları yurt içine göre çok daha sınırlı olup, 1,5 ortalarından itibaren yatay bir seyir izlemiştir (Grafik II.1.13). vadeli krediler ile resmi 1,0 kuruluşlardan sağlanan finansmanlara 2014 Mayıs ayı itibarıyla reel sektörün yurt içi ihraçlarının tutarı 6 0,5 r. Reel sektörün 91 milyar ABD doları seviyesinde olan yurt dışı 05.14 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 0,0 ’ü yurt içi yerleşik bankaların yurt dışı şube ve iştiraklerinden ktadır. Söz konusu kredi bakiyesi 2009 yılında 32 Sayılı Karar’da Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 yaklaşık 4 milyar, ortalama vadesi ise yaklaşık 830 gün olarak gerçekleşmiştir. ve finansal kiralama şirketlerinin in ır. Kaynak: MKK (Son Veri: 09.05.14) 26 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 a olan finansal borçları yurt içine göre çok daha sınırlı olup, vadeli krediler ile resmi kuruluşlardan sağlanan finansmanlara r. Reel sektörün 91 milyar ABD doları seviyesinde olan yurt dışı Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 yapılan düzenleme değişikliği sonrasında kademeli olarak azala Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 22 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Döviz cinsleri bakımından inc yurt dışından kullandığı 6,6 milyar ABD dolar (14,5 milyar TL) cinsinden olduğu görülmektedir. Reel sektörün yurt dışına olan finansal borçları yurt içine Grafik II.2.14 Grafik II.2.15 Reel Sektörün Yurtdışı Yükümlülüklerinin Gelişimi1 göre çok daha sınırlı olup, 2013 yılında ihraçlar ve kısa vadeli Yurtdışı Şube Hariç Re (Yüzde) (Yüzde Pay) Yurtdışı Yük./GSYİH - Düzeltilmiş* krediler ile resmi kuruluşlardan sağlanan finansmanlara dayalı İhraçlar Yurtdışı Yük./GSYİH Finansal Olmayan olarak artış göstermiştir. Reel sektörün 91 milyar ABD doları 16 16 15 15 seviyesinde olan yurt dışı finansal borçlarının yüzde 24’ü yurt 14 14 13 13 içi yerleşik bankaların yurt dışı şube ve iştiraklerinden kullanılan 12 12 11 11 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kredilerden oluşmaktadır. Söz konusu kredi bakiyesi 2009 yılında 10 10 9 9 yapılan düzenleme değişikliği sonrasında kademeli olarak azalarak 2014 yılı Mart ayı itibarıyla 32 Sayılı Karar’da yapılan düzenleme değişikliği sonrasında 7 7 22 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Döviz cinsleri bakımından incelendiğinde ise, reel sektörün 6 6 12.08 12.09 03.10 06.10 09.10 12.10 03.11 06.11 09.11 12.11 03.12 06.12 09.12 12.12 03.13 06.13 09.13 12.13 03.14 yurt dışından kullandığı 6,6 milyar ABD dolar (14,5 milyar TL) tutarındaki kredinin Türk lirası dolarına gerilemiştir. Döviz cinslericinsinden bakımından incelendiğinde olduğu görülmektedir. * Yurt içi yerleşik bankaların yurt dışı şube ve iştirakleri hariç (1) GSYİH Mart verisi tahmin rakamlarıdır. Kaynak: TCMB, TÜİK ise, reel sektörün yurt dışından kullandığı 6,6 milyar ABD dolar Grafik II.2.14 YurtHariç dışıReel şube iştirakler hariç Yurtdışı Şube Sektör ve Yurt Dışı Yük. Dağılımı 1 görülmektedir. İhraçlar 16 15 15 14 13 13 12 12 11 11 10 10 9 9 8 finansal olmayan kuruluşlar tarafından sağlandığı görülmektedir 7 12.08 12.09 03.10 06.10 09.10 12.10 03.11 06.11 09.11 12.11 03.12 06.12 09.12 12.12 03.13 06.13 09.13 12.13 03.14 6 (Grafik II.2.15). Her üç kaynaktan sağlanan kredilerin yüzde 95’e 8,5 2010 2011 değerlendirildiğinde, Finansal Kuruluşlar 8 7 Olmayan Kuruluşlar Resmi ve Uluslararası Kuruluşlar TürkiyeFinansal Cumhuriyet Merkez Bankası Her üç kaynaktan sağlanan kredilerin yüzde 95’e yakını 0,4 0,4 2,2 4,8 4,9 kuruluşlardan (Avrupa Yatırım Bankası vb.) temin edilen uzun Grafik II.2.16 dışı kredilerin yüzde 8’ini Reel oluşturmaktadır. Sektör Yurt Dışı Fin. Yükümlülüklerinin Vade Dağ 73,3 73,6 71,0 (Mart 2014 Yüzde Pay) 66,8itibarıyla,67,5 Reel sektörün yurtdışından fon sağladığı bir diğer kan yılında başlayan yurt dışı ihraçlar, 2012 ve 2013 yıllarında a 22,0 19,4 18,4 17,6 18,9 seviyesine ulaşmış; ortalama vade ise19,3 yaklaşık yedi yıl olarak ge 6 Türkiye Merkez Bankası yakını uzun vadelidir. Uluslararası *kuruluşlardan Yurt içi yerleşik bankaların yurt dışı (Avrupa şube ve iştirakleriCumhuriyet hariçYatırım 7,4 8,5 8,4 8,9 8,4 2010 2011 2012 2013 03.14 18,7 17,5 Reel sektörün yurt dışından sağladığı kredilerin büyük 13,2 Kaynak: TCMB borç yenileme oranında herhangi bir olumsuzluk gözlenme (1) GSYİH Mart verisi tahmin rakamlarıdır. Kaynak: TCMB, TÜİK Bankası vb.) temin edilen uzun vadeli krediler ise toplam yurt dışı kredilerin yüzde 8’ini oluşturmaktadır. 17,6 7,4 19’unun ise finansal olmayan kuruluşlar tarafından sağlandığı 16 ticari bankalar ve banka dışı mali kuruluşlar, yüzde 19’unun ise 18,9 (Yüzde Pay) Yurtdışı Yük./GSYİH sektörün yurt dışından kullandığı kredilerin yüzde 67’sinin yabancı 73,6 kullandığı kredilerin yüzde 67’sinin yabancı ticari bankalar ve ba Yurtdışı Yük./GSYİH - Düzeltilmiş* 14 Yurt dışı şube ve iştirakler hariç değerlendirildiğinde, reel 73,3 Kaynak: TCMB Grafik II.2.15 Reel Sektörün Yurtdışı Yükümlülüklerinin Gelişimi (14,5 milyar TL) tutarındaki kredinin Türk lirası cinsinden olduğu (Yüzde) 0,4 8 8 kademeli olarak azalarak 2014 yılı Mart ayı itibarıyla 22 milyar ABD 0,4 dışından kullandığı kredilerin orijinal vadesi bir yıldan uzun o Grafik II.2.16 Yurt dışı şube ve iştirakler hariç değerlendirildiğinde, sektörün yurtDağılımı dışından yüksek seviyededir (Grafik II.2.16). 2015 yılı Mart ayı sonuna k Reel Sektörbir Yurt Dışı Fin.reel Yükümlülüklerinin Vade 2014 itibarıyla, Yüzde Pay) kullandığı kredilerin yüzde 67’sinin yabancı ticari(Mart bankalar banka dışı kredilerden, mali kuruluşlar, ABD dolarıve uzun vadeli 4,3yüzde milyar ABD doları da 1 Yıla 28,5 1-2 Yıl 2-3 Yıl 3-5 Yıl 5 19’unun ise finansal olmayan kuruluşlar tarafından (Grafik II.2.15). üzeresağlandığı toplam 20görülmektedir milyar ABD dolarlık geri ödemesi bulunm Kadar kredi Arası Arası Arası Reel sektörün yurt dışından fon bir diğer kanal da Her sağladığı üç kaynaktan sağlanan kredilerin kuruluşlardan (Avrupa Yatırım2012 Bankası tahvil ihraçlarıdır. 2010 yılında başlayan yurt dışı ihraçlar, vevb.) yüzde 95’e yakını uzunseviyesinde vadelidir. Uluslararası 26 milyar ABD doları olan kısa vadeli ithalat borç Kaynak: TCMB 22,0 temin edilenbir uzun vadeliyurt krediler ise toplam yurt sektörün yıl içinde dışına yapacağı borç ödemesi 46 mi 18,7 dışı kredilerin yüzde 8’ini oluşturmaktadır. 2013 yıllarında artarak 3,3 milyar ABD doları seviyesine ulaşmış; 17,5 Reel sektörün dış milyar borç yenileme oranı son yıllarda y dışı yükümlülükleri ise 117 ABD dolarına ulaşmaktadır. 13,2 sürdürmektedir. 2009 yılı Haziran ayında yapılan düzenleme fon sağladığı bir diğer kanal da tahvil ihraçlarıdır. 2010 amacıyla, dış borç yenileme oranı bankaların yurt dışı şube yılında başlayan yurt dışı ihraçlar, 2012 ve 2013 yıllarında artarak 3,3 milyar ABD doları Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 geri ödeme tutarları hariç tutularak yeniden hesaplanmı seviyesine ulaşmış; ortalama vade ise yaklaşık yedi yıl olarak gerçekleşmiştir. seyreden dış borç yenileme oranı 2013 yılında düşüş göste dışından sağladığı kredilerin büyük ortalama vade ise yaklaşık yedi yıl olarak Reel gerçekleşmiştir. sektörün yurtdışından Reel sektörün yurt 1 Yıla 1-2 Yıl 2-3 Yıl 3-5 Yıl 5oranın Yıldan kalmaya devam etmişti. Söz vadeli konusu 2014’teki güçlü s kredilerin büyük bölümü uzun olup, Kadar Arası Arası Arası Uzun dış kredi temin etmede herhangi bir sıkıntı yaşamadığını teyit etm borç yenileme oranında herhangi bir olumsuzluk gözlenmemektedir. Reel sektörün yurt Kaynak: TCMB Reel sektörün yurt dışından sağladığı bölümü uzun vadeli olup, dış borç yenileme oranında herhangi bir olumsuzluk gözlenmemektedir. Reel sektörün yurt dışından dışından kullandığı kredilerin orijinal vadesi bir yıldan uzun olanlarının payı yüzde 78 gibi Grafik II.2.17 Grafik II.2.18 kullandığı kredilerin orijinal vadesi bir biryıldan uzun olanlarının Reel sektörün borç oranı son yıllarda yüzde üzerindek yüksek seviyededir (Grafik II.2.16). 2015 yılıdış Mart ayı yenileme sonuna kadar reel sektörün 15,7 milyar100’ün Önümüzdeki Bir Yıl İçinde Vadesi Dolacak Dış Borçlar Dış Borç Yenileme (Milyon ABD doları) (6 aylık hareketli ortala ABD doları uzun vadeli kredilerden, 4,32009 milyar doları da kısa vadelidüzenleme kredilerden değişikliğinin olmak sürdürmektedir. yılı ABD Haziran ayında yapılan etkisini payı yüzde 78 gibi yüksek bir seviyededir (Grafik II.2.16). 2015 180 arı D Kısa Vadeli üzere toplam 20 milyaramacıyla, ABD dolarlık ödemesioranı bulunmaktadır II.2.17). Yaklaşık dışkredi borçgeri yenileme bankaların(Grafik yurt Uzundışı Vadelişubelerine yönelik kredi kulla yılı Mart ayı sonuna kadar reel sektörün 15,7 milyar ABD doları D 160 h 26 milyar ABD doları seviyesinde kısa vadeli da dahil edildiğinde, reel 2.500borçları geri ödemeolan tutarları hariçithalat tutularak yeniden hesaplanmıştır. 2012 yılı boyunca uzun vadeli kredilerden, 4,3 milyar ABDbirdoları sektörün yıl içindeda yurtkısa dışınavadeli yapacağı borç ödemesi 46 milyar ABD dolarına, toplam yurt 140 seyreden dış borç yenileme oranı 2.000 2013 yılında düşüş gösterse de yüzde 100’ün ise 117 milyar ABD dolarına ulaşmaktadır. kredilerden olmak üzere toplamdışı 20yükümlülükleri milyar ABD dolarlık kredi kalmaya devam etmişti. Söz konusu 1.500 oranın 2014’teki güçlü seyri, reel sektörün yurt d 120 kredi 26 temin etmede herhangi bir sıkıntı yaşamadığını teyit etmektedir (Grafik II.2.18). geri ödemesi bulunmaktadır (Grafik II.2.17). Yaklaşık milyar 1.000 100 ise 117 milyar ABD dolarına ulaşmaktadır. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 2.500 2.000 160 140 1.500 120 1.000 100 Dış borç yenileme oranı (Y.Dışı Şube hariç) Kaynak: TCMB 27 03.10 60 Dış borç yenileme oranı 12.09 80 03.15 02.15 01.15 180 12.14 07.14 06.14 7 (6 aylık hareketli ortalama, Yüzde) 09.09 Uzun Vadeli Kaynak: TCMB 05.14 Kısa Vadeli 04.14 ödemesi 46 milyar ABD dolarına, toplam yurt dışı yükümlülükleri Dış Borç Yenileme Oranı 06.09 Grafik II.2.18 11.14 0 10.14 edildiğinde, reel sektörün bir yıl içinde yurt dışına yapacağı borç (Milyon ABD doları) 09.14 500 Önümüzdeki Bir Yıl İçinde Vadesi Dolacak Dış Borçlar 08.14 ABD doları seviyesinde olan kısa vadeli ithalat borçları da dahil Grafik Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 II.2.17 n ayında yapılan düzenleme değişikliğinin etkisini arındırmak ranı bankaların yurt dışı şubelerine yönelik kredi kullanım ve tularak yeniden hesaplanmıştır. 2012 yılı boyunca yüksek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ranı 2013 yılında düşüş gösterse de yüzde 100’ün üstünde onusu oranın 2014’teki güçlü seyri, reel sektörün yurt dışından ir sıkıntı yaşamadığını teyit etmektedir (Grafik II.2.18). ReelTürkiye sektörün dış borç yenileme oranı son yıllarda yüzde Cumhuriyet Merkez Bankası Grafik II.2.18 Dış Borç Yenileme Oranı 100’ün üzerindeki seyrini sürdürmektedir. 2009 yılı Haziran ayında (6 aylık hareketli ortalama, Yüzde) Dış borç yenileme oranı 160 Dış borç yenileme oranı (Y.Dışı Şube (Yıllık Yüzde Değişim) hariç) Grafik II.2.19 yapılan düzenleme değişikliğinin etkisini arındırmak amacıyla, TP-YP KEA ve Toplam KEA Ticari Mevduat1 TP dış borç yenileme oranı bankaların yurt dışı şubelerine yönelik YP KEA Toplam KEA Ticari kredi kullanım ve geri ödeme tutarları hariç tutularak yeniden 48 42 120 hesaplanmıştır. 2012 yılı boyunca yüksek seyreden dış borç 36 30 100 yenileme oranı 2013 yılında düşüş gösterse de yüzde 100’ün 24 18 80 üstünde kalmaya devam etmişti. Söz konusu oranın 2014’teki 12 03.14 herhangi bir sıkıntı yaşamadığını teyit etmektedir (Grafik II.2.18). 12.13 11.13 10.13 09.13 08.13 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 güçlü seyri, reel sektörün yurt dışından kredi temin etmede Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 07.13 06.13 05.13 04.13 Kaynak: TCMB 02.13 03.13 03.12 -6 -12 01.13 12.11 0 12.12 09.11 06.11 03.11 12.10 09.10 06.10 03.10 12.09 09.09 06.09 03.15 02.15 01.15 12.14 11.14 6 60 05.14 140 04.14 eli 180 02.14 03.14 eli 01.14 Dış Borçlar Grafik II.2.19 tasarruf mevduatı (0,6$+0,4€) kur sepeti ile kur etkisinden arındırılmıştır. Türkiye(1)YP Cumhuriyet Merkez Bankası Kaynak: TCMB (Son Veri: .09.05.14) TP-YP KEA ve Toplam KEA Ticari Mevduat1 2013 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren ticari mevduatın (Yıllık Yüzde Değişim) 2013TPyılının üçüncü çeyreğinden itibaren ticari mevduatın yıllık artış hızı yavaşlama YP KEA Toplam KEA Ticari II.2.19 yıllık artış hızı yavaşlama eğilimindedir (Grafik II.2.19). Bu 1 EA ve Toplam KEA Ticari Mevduat 48 eğilimindedir (Grafik II.2.19). Bu yavaşlamada, TP ticari mevduattaki gerilemenin yanı sıra, YP de Değişim) 42 yavaşlamada, TP ticari ticari mevduattaki yukarı yönlü ivmelenmenin hız kaybetmesi de etkili olmuştur. 2013mevduattaki yılının 36 TP YP KEA Toplam KEA Ticari 30 ikinci yarısından itibaren YP ticari mevduat büyüme ticari oranlarının artmasında, TP’den mevduattaki yukarıYP’ye yönlü 24 geçiş eğiliminin yanı sıra bankalarla yapılan para takası işlemlerinin önemli rol oynadığı 18 değerlendirilmektedir (Grafik II.2.20). 6 0 mevduat büyüme oranlarının artmasında, TP’den YP’ye geçiş Ancak söz konusu işlemler hariç tutulduğunda dahi TP ve YP mevduat tutarlarının -6 -12 ivmelenmenin hız kaybetmesi de etkili olmuştur. 2013 yılının ikinci yarısından itibaren YP ticari Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 12 gerilemenin yanı sıra, YP eğiliminin yanı sıra bankalarla yapılan para takası işlemlerinin 05.14 04.14 02.14 03.14 01.14 12.13 11.13 10.13 09.13 08.13 07.13 06.13 05.13 04.13 02.13 03.13 01.13 12.12 genel eğilimi kayda değer bir değişim göstermemektedir (Grafik II.2.21). Özellikle 2014 yılının (Grafik II.2.20). 05.14 04.14 02.14 03.14 01.14 12.13 11.13 10.13 tutulduğunda da devam ettiği dikkat çekmektedir. 09.13 08.13 07.13 06.13 05.13 04.13 02.13 03.13 01.13 önemli rol oynadığı değerlendirilmektedir başından itibaren TP ticari mevduattaki düşüş eğiliminin para takası işlemleri hariç (1)YP tasarruf mevduatı (0,6$+0,4€) kur sepeti ile kur etkisinden arındırılmıştır. Kaynak: TCMB (Son Veri: .09.05.14) Grafik II.2.20 Grafik II.2.21 Ancak söz 013 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren ticari mevduatın yıllıkTP-YP artış hızıTicari yavaşlama Para Takası İşlemleri Vadeli Mevduatın Gelişimi1 ruf mevduatı (0,6$+0,4€) kur sepeti ile kur etkisinden arındırılmıştır. MB (Son Veri: .09.05.14) Yurt İçi Yerleşik Tüzel Kişilerin konusu işlemler hariç tutulduğunda dahi TP ve (Milyar TL, Milyar Sepet) ndedir (Grafik II.2.19). Bu yavaşlamada, TP ticari mevduattaki gerilemenin sıra, YP tutarlarının genel eğilimi kayda değer bir değişim YP yanı mevduat YP YP* TP (Sağ Eksen) TP* (Sağ Eksen) yreğinden itibaren ticari mevduatın yıllıkhız artış hızı yavaşlama 15 mevduattaki yukarı yönlü ivmelenmenin kaybetmesi de etkili olmuştur. 2013 yılının 65 140 göstermemektedir (Grafik II.2.21). Özellikle 2014 yılının başından u yavaşlamada, ticari mevduattaki yanı sıra, YP arısından itibarenTPYP ticari mevduat gerilemenin büyüme oranlarının artmasında, TP’den YP’ye 60 130 12 nlü ivmelenmenin hız kaybetmesi de etkili olmuştur. 2013 yılının itibaren TP ticari mevduattaki düşüş eğiliminin para takası işlemleri eğiliminin yanı sıra bankalarla yapılan para takası işlemlerinin önemli rol oynadığı 55 120 9 oranlarının artmasında, TP’den YP’ye ticari mevduat büyüme hariç tutulduğunda da devam ettiği dikkat çekmektedir. endirilmektedir (Grafik II.2.20). 50 110 nkalarla yapılan para6 takası işlemlerinin önemli rol oynadığı (milyar TL) 45 I.2.20). söz konusu işlemler hariç tutulduğunda dahi TP ve YP mevduat Ancak tutarlarının 100 3 Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 09.05.14) ği dikkat çekmektedir. 2.20 YP TP (Sağ Eksen) 05.14 04.14 03.14 02.14 01.14 12.13 11.13 10.13 09.13 08.13 07.13 06.13 05.13 04.13 03.13 01.13 05.14 04.14 02.14 03.14 01.14 12.13 11.13 10.13 02.13 YP* konusu gelişmede, Kamu Haznedarlığı Tebliği kapsamındaki Söz TP* (Sağ Eksen) 140 ait 9 mevduatlardaki değişimlerin etkili olduğu 130 düşünülmektedir. 40 35 90 yatay seyre karşın, YP yükümlülüklerin artış eğilimi göstermesi 11.13 10.13 09.13 08.13 07.13 06.13 05.13 04.13 03.13 02.13 01.13 90 05.14 04.14 03.14 02.14 01.14 12.13 11.13 10.13 80 09.13 80 100 Reel sektörün net döviz pozisyon açığı 170 milyar ABD 08.13 35 07.13 doları seviyesine yükselmiştir. Bu gelişmede, YP varlıklardaki 05.14 06.13 100 04.14 05.13 40 03.14 04.13 45 02.14 03.13 110 01.14 02.13 45 12.13 01.13 50 05.14 110 04.14 120 02.14 03.14 55 01.14 120 50 12.13 130 11.13 55 10.13 60 09.13 08.13 07.13 05.14 06.13 02.14 03.13 03.14 04.13 04.14 05.13 12.13 01.13 01.14 02.13 K-TCMB (Son Veri: 09.05.14) bankalarının da bu yavaşlamaya katkı sağladığı görülmektedir. KİT’lere YP* TP* (Sağ Eksen) 140 60 65 11.13 YP TP (Sağ Eksen) TP-YP Vadeli Ticari Mevduatın Gelişimi1 (Milyar TL, Milyar Sepet) 65 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 ticari mevduatın öncülük ettiği, Kasım ayından itibaren kamu TP-YP Vadeli Ticari Mevduatın Gelişimi1 (Milyar TL, Milyar Sepet) Grafik II.2.21 kamu (1) Kur etkisi arındırılırken, 0,6$+0,4€ sepeti kullanılmıştır. (*) Para takası etkilerini içermeyen, düzeltilmiş rakamları ifade etmektedir. Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 09.05.14) Grafik II.2.21 rleşik Tüzel Kişilerin Para Takası İşlemleri şlemleri 09.13 08.13 07.13 06.13 05.13 04.13 02.13 03.13 01.13 12.12 90 eğilimi kayda değer bir değişim göstermemektedir (Grafik II.2.21).40Özellikle 2014 yılının TP ticari mevduat büyümesindeki yavaşlamaya mler hariç tutulduğunda dahi TP ve YP mevduat tutarlarının an itibaren TP ticari0 mevduattaki düşüş eğiliminin para takası işlemleri hariç 35 80 r değişim göstermemektedir (Grafik II.2.21). Özellikle 2014 yılının bankaları haricindeki diğer bankalarında bulunan ğunda da devam ettiği dikkat çekmektedir. mevduattaki düşüş eğiliminin para takası işlemleri hariç etkili olmuştur. (1) Kur etkisi arındırılırken, 0,6$+0,4€ sepeti kullanılmıştır. (*) Para takası etkilerini içermeyen, düzeltilmiş rakamları ifade etmektedir. Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 09.05.14) (1) Kur etkisi arındırılırken, 0,6$+0,4€ sepeti kullanılmıştır. (*) Para takası etkilerini içermeyen, düzeltilmiş rakamları ifade etmektedir. Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 09.05.14) 28 tikrar Raporu | Mayıs 2014 9 9 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası III. Finansal Sistemin Taşıdığı Risklerin Gelişimi III. Finansal Sistemin Taşıdığı Risk Gerek uluslararası gerekse ulusal gelişmeler dikkate al taşımakta olduğu riskler değerlendirildiğinde, 2014 yılı ilk yarısı iti Gerek uluslararası gerekse ulusal gelişmeler dikkate alınarak bankacılık sektörünün taşımakta olduğu kayda değer bir bozulmanın yaşanmadığı, olası likidite şokların riskler tamponuna sahip olduğu ve faiz riskine olan duyarlılığ değerlendirildiğinde, 2014 yılı ilk yarısı itibarıyla genel kredi değerlendirilmektedir. Ancak, yakın izlemedeki kredilerin yıllık kalitesinde kayda değer bir değişimin olmadığı, olası likidite türlerinde TGA oranlarının artmaya başlaması, kredi riskinin fin takibini gerekli kılmaktadır. 2008 küresel krizinde yaşanan d şoklarına karşı sektörün yeterli likidite tamponuna sahip oluşturulan senaryo çerçevesinde gerçekleştirilen makro stres olduğu ve faiz riskine olan duyarlılığın da azalmakta olduğu oranında ve sermaye yaşanabilecek bozulman Türkiyeyeterliliğinde Cumhuriyet Merkez Bankası SYR’sinin yasal rasyonun üzerinde kalmaya devam edeceğini g değerlendirilmektedir. Ancak, yakın izlemedeki kredilerin yıllık büyüme hızının ve bazı kredi türlerinde TGA oranlarının artmaya III.1. Kredi Riski III. Finansal Sistemin Taşıdığı Risklerin Gelişimi6 başlaması, kredi riskinin finansal istikrar açısından yakın takibini Kredi büyümesindeki yavaşlama, 2014’ün ilk çeyreğinde gerekli kılmaktadır. 2008 küresel krizinde yaşanan dalgalanmalar finansal koşullarda toparlanma, Gerek uluslararası gerekse ulusal gelişmeler dikkate alınarakgözlenen bankacılık sektörününkredi büyümesind daha olabileceğine işaret etmektedir. Bankacılık sektöründ esas alınarak oluşturulan senaryo taşımakta çerçevesinde gerçekleştirilen olduğu riskler değerlendirildiğinde, 2014 yılı ılımlı ilk yarısı itibarıyla genel kredi kalitesinde başlayan kredi büyümesi, Finansal kayda değer bir bozulmanın yaşanmadığı, olasıhızlanmaya likidite şoklarına karşı sektörün yeterli likidite makro stres testi sonuçları, sektörün TGA oranında ve sermaye tamponuna sahip olduğu ve faiz yeterliliğinde yaşanabilecek bozulmanın sınırlı olacağını sektör Koşullar paralel biçimde 2013 yılının ikinci yarısından itibare riskine gerilemeye olan duyarlılığın da azalmakta olduğu artması ve hızının alınan ve makro değerlendirilmektedir. Ancak, yakın izlemedekibelirsizliklerin kredilerin yıllık büyüme bazı ihtiyati kredi tedbirler ile söz sermaye yeterliliğinin yasal rasyonun üzerinde kalmayaartmaya devam (Grafik III.1.1, Grafik türlerinde TGA oranlarının başlaması, çeyreğinde kredi riskiningüçlenmiştir finansal istikrar açısından yakınIII.1.2). Grafik III.1.1 Grafik III.1.2 (Yüzde Değişim) (Yüzde, TGA Hariç) SYR’sinin yasal rasyonun üzerinde kalmaya devam edeceğini göstermektedir. destekleyici III.1. Kredi Riski FKE (standardize) III.1. Kredi Riski sıkılaştırıcı 60 2,0 Net Kredi Kullandırımı/GSYİH (yıllık, yüzde, sağ eksen) 18 1,5 16 50 1,0 14 45 0,5 0,0 Kredi büyümesindeki yavaşlama, 2014’ün ilk çeyreğinde güçlenmiştir. Kredi büyümesindeki yavaşlama, 2014’ün ilk çeyreğinde 55 12 10 Son dönemde 8 -0,5 finansal koşullarda gözlenen toparlanma, kredi büyümesindeki düşüşün yılın kalanında 6 -1,0 güçlenmiştir. Son dönemde finansal koşullarda gözlenen 4 -1,5sektöründe 2012 yılının son çeyreğinde daha ılımlı olabileceğine işaret etmektedir. Bankacılık toparlanma, kredi büyümesindeki düşüşün yılın kredi kalanında hızlanmaya başlayan büyümesi, daha ılımlı olabileceğine -2,0 Finansal -2,5Koşullar Endeksi 7’ndeki 2 (FKE) keskin 0 -2 -3,0 gerilemeye paralel biçimde 2013 yılının ikinci yarısından İç işaret etmektedir. Bankacılık 1 itibaren 2 3 4 1 2 3 4 1yavaşlamaya 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2başlamıştır. 3412341 belirsizliklerin artması ve alınan makro ihtiyati tedbirler sektöründe 2012 yılının son çeyreğinde hızlanmaya başlayan 2007 ile 2008 söz 2009 2010eğilim 2011 2012 14 konusu 20142013yılının kredi büyümesi, Finansal Koşullar Endeksi ’ndeki (FKE) keskin Kaynak: TCMB, BDDK, TÜİK (Son Veri: 1Ç14) Grafik III.1.1 gerilemeye paralel biçimde 2013 yılının ikinci yarısından itibaren Finansal Koşullar Endeksi* ve Kredi Büyümesi Grafik III.1.2 (Yüzde Değişim) yavaşlamaya başlamıştır. İç belirsizliklerin artması ve alınan 2013 14 kredilerin toplam krediler içinde yüzde 30’dan fazla paya sahip * TCMB Ekonomi Notları, No:12/31. (1) Cari fiyatlarla hesaplanan GSYİH verisi kullanılmıştır. 1Ç14 verisi tahmindir. Kaynak: TCMB, BDDK, TÜİK (Son Veri: 1Ç14) 3 15 10 (1) Kur etkisinden arındırılmış kr oluşan sepet değer kullanılmış Kaynak: TCMB, BDDK (Son Ve -2 10 20 03.14 2012 15 12.13 2011 20 0 09.13 2010 2 06.13 2009 20 30 03.13 2008 25 12.12 2007 4 09.12 -3,0 1 2 3 4 1 2 3III.1.3). 4 1 2 3 4 1 2 3 4Ancak 1 2 3 4 1 2 3 4 1 YP 2341 2013 yılı içerisinde gerçekleşmiştir (Grafik 6 30 06.12 -2,0 25 belirsizliklerin artması 35 03.12 8 12.11 10 -0,5 09.11 12 0,0 06.11 14 0,5 03.11 sıkılaştırıcı 16 oranı son üç yıl içerisinde 1,5 kat artmış, artışın yarısından fazlası -2,5 30 Kara, H., Özlü, P. ve D. (2012), “TürkiyeKredilerin Ekonomisi için Finansal Koşullar Endeksi (İngilizce)” TC KurÜnalmış Etkisinden Arındırılmış Artışı Kredilerin Artışı 60 60 BDDK Koridorun Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 55 Kararları üst sınırının PPK Faiz daraltılmaya kararı 50 50 Koriorun başlanması Genişletilmesi 45 BDDK Küresel para Kararları 40 40 politikalarına yönelik 12.10 destekleyici Net Kredi Kullandırımı/GSYİH yüzde, sağilk eksen) makro ihtiyati tedbirler ile söz konusu eğilim 2014 (yıllık, yılının 2,0 18 -1,0 35 7 FKE (standardize) Bankacılık sektörünce kullandırılan kredilerin GSYİH’ya -1,5 10 (1) Kur etkisinden arındırılmış kredilerde yüzde 70 ABD doları ve yüzde 30 Euro’dan oluşan sepet değer kullanılmıştır. Dövize endeksli krediler YP kredilere dahil edilmiştir. Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: Mar. 14) Bu bölüm Figen Özcan, Hasan Erol, Egemen Eroğlu, Fatih Bektaş, Merve Demirbaş, E. Özgü Özen Çavuşoğlu, Mehmet Kara, H., Özlü, P. ve D. Ünalmış (2012), “Türkiye Ekonomisi için Finansal Koşullar Endeksi (İngilizBüyükkara, Rıdvan Delice, Emel Satı Topcu ve Nesibe Özoğlu tarafından hazırlanmıştır. ce)” TCMB Ekonomi Notları, No:12/31. 7 6 Kara, H., Özlü, P. ve D. Ünalmış (2012), “Türkiye Ekonomisi için Finansal Koşullar Endeksi (İngilizce)” TCMB Ekonomi Notları, No:12/31. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Koriorun Genişletilmesi 6 Bu bölüm Figen Özcan,1Hasan Erol, Egemen Eroğlu, Fatih Bektaş, Merve Demirbaş, E. Kredilerin Yıllık Artış Hızları Büyükkara, Rıdvan Delice, Emel Satı Topcu ve Nesibe Özoğlu tarafından hazırlanmıştır. (Yüzde, TGA Hariç) 1 çeyreğinde güçlenmiştir (Grafik III.1.1, 1,5 Grafik III.1.2). 1,0 Kur Kre BDDK Kararları 40 ilk * TCMB Ekonomi Notları, No:12/31. (1) Cari fiyatlarla hesaplanan GSYİH verisi kullanılmıştır. 1Ç14 verisi tahmindir. çeyreğinde güçlenmiştir (Grafik III.1.1, Grafik III.1.2). 3 Kredilerin Yıllık Artış Hız 06.11 oranında ve sermaye yeterliliğinde yaşanabilecek bozulmanın sınırlı olacağını ve sektör 03.11 oluşturulan senaryo çerçevesinde gerçekleştirilen makro stres testi sonuçları, TGA 1 Finansal Koşullar Endeksi* ve Kredi Büyümesisektörün 09.11 takibini gerekli kılmaktadır. 2008 küresel krizinde yaşanan dalgalanmalar esas alınarak 12.10 edeceğini göstermektedir. 1 29 söz konusu oranın 2013 yılındaki artışında, Mayıs ayı sonrasındaki dönemde TL’de yaşanan değer kaybının etkili olduğu değerlendirilmektedir. Nitekim 2010-2012 döneminde Kredi/GSYİH oranındaki artışın dörtte biri YP kredilerden kaynaklanırken, geçen yılki artışa YP kredilerin katkısı yüzde 50’ye yükselmiştir. Kur etkisinden arındırılmış (KEA) kredi büyümesinin 2014’te geçmiş yıllar ortalamasının altında seyretmesi ve döviz kurlarındaki dalgalanmanın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası azalmasıyla Kredi/GSYİH oranının 2014 yılında geçmiş yıllara kıyasla daha ılımlı bir artış göstereceği tahmin edilmektedir (Grafik III.1.4). Grafik III.1.3 Grafik III.1.4 olduğu (Yüzde) (13 haftalık yıllıklandırılmış hareketli ortalama, Yüzde) Toplam Krediler/GSYİH ve YP Krediler/GSYİH1 Top.Kredi/GSYİH dikkate alındığında, söz konusu oranın 2013 yılındaki Kur Etkisinden Arındırılmış Kredilerin Gelişimi1 artışında, Mayıs ayı sonrasındaki dönemde TL’de yaşanan YP Kredi/GSYİH (SE) 2008-2013 Ortalama 2014 kullandırılan kredilerin GSYİH’ya oranı son üç yıl içerisinde 1,5 kat 35 değer kaybının etkili olduğu değerlendirilmektedir. Nitekim 35 ası 2013 yılı içerisinde gerçekleşmiştir (Grafik III.1.3). Ancak YP 30 2010-2012 döneminde Kredi/GSYİH oranındaki artışın dörtte biri 30 25 25 YP kredilerden kaynaklanırken, geçen yılki artışa YP kredilerin 20 20 katkısı yüzde 50’ye yükselmiştir. Kur etkisinden arındırılmış (KEA) 15 kredi büyümesinin 2014’te 15geçmiş yıllar ortalamasının altında 10 seyretmesi ve döviz kurlarındaki dalgalanmanın azalmasıyla 5 Kredi/GSYİH oranının 2014 yılında geçmiş yıllara kıyasla daha n dörtte biri YP kredilerden kaynaklanırken, geçen yılki artışa YP 45 15 40 10 yükselmiştir. Kur etkisinden arındırılmış (KEA) kredi büyümesinin 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 12.10 masının altında seyretmesi ve döviz kurlarındaki dalgalanmanın anının 2014 yılında geçmiş yıllara kıyasla daha ılımlı bir artış Cari fiyatlarla hesaplanan GSYİH verisi kullanılmıştır. 1Ç14 verisi tahmindir. edir (Grafik III.1.4).(1) Kaynak: TCMB, BDDK, TÜİK (Son Veri: 03.14) Grafik III.1.4 Kredilerdeki seçilmiş Kur Etkisinden Arındırılmış artış, Kredilerin Gelişimi1 SYİH1 10 Ara döneminde 20 Eki 2010-2012 Kas Nitekim Eyl değerlendirilmektedir. 50 Ağu uğu Haz de yüzde 30’dan fazla paya sahip olduğu dikkate alındığında, 25 daki artışında, Mayıs55 ayı sonrasındaki dönemde TL’de yaşanan Tem 30 May 60 Nis 35 Mar 65 Şub 40 Oca 70 5 ılımlı bir artış göstereceği tahmin edilmektedir (Grafik III.1.4). (1)Yüzde 70 ABD doları ve yüzde 30 Euro’dan oluşan sepet değer kullanılmıştır. Dövize endeksli krediler YP kredilere dahil edilmiştir. Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 09.05.14) ülkelere kıyasla Türkiye’de daha yüksek gerçekleşmektedir Kredilerdeki artış, seçilmiş (Grafik III.1.5). Ülkemizde toplam kredi büyüklüğünün GSYİH’ye oranı söz konusu ülkeler (13 haftalık yıllıklandırılmış hareketli ortalama, Yüzde) Kredi/GSYİH (SE) 2008-2013 Ortalama ortalamasına yakın seviyelerde olmasına karşın Kredi/GSYİH oranının daha hızlı artıyor olması yüksek gerçekleşmektedir (Grafik 35 35 35 kredi riskinin finansal istikrar açısından yakın takibini gerekli kılmaktadır (Grafik III.1.6). Bu 30 bağlamda, görece yüksek seyreden yıllık ortalama kredi büyüme oranında yakın zamanda büyüklüğünün GSYİH’ye oranı söz konusu ülkeler ortalamasına 30 yakınbulunmaktadır. seviyelerde gözlenen yavaşlama eğilimi finansal istikrar açısından olumlu yüksek seyreden yıllık ortalama kredi büyüme oranında yakın zamanda gözlenen yavaşlama eğilimi finansal istikrar açısından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olumlu bulunmaktadır. (1)Yüzde 70 ABD doları ve yüzde 30 Euro’dan oluşan sepet değer kullanılmıştır. Dövize endeksli krediler YP kredilere dahil edilmiştir. Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 09.05.14) (Puan, Yüzde) 80 gecikmiş alacaklarında (TGA) önemli bir artış yaşanmamıştır. 9 6 60 Özel kesim talebindeki ılımlı artış ve güçlü kamu kesimi talebinin 3 40 desteği ile 2013’te yüzde20 4’e yükselen GSYİH büyüme hızı 0 Çek Cum. Hırvatistan G. Afrika Hindistan Meksika yılın ikinci yarısından itibaren yavaşlamaya başlamıştır (Grafik Kolombiya -3 Endonezya 0 Şili Hırvatistan Çek Cum. G. Afrika Hindistan Kolombiya Meksika Endonezya Rusya Şili -5 Malezya -5 Brezilya 0 Tayland 0 Türkiye 5 120 talep kaynaklı güç kaybetmesine karşın, bankaların tahsili 100 12 10 5 oranlarındaki oynaklığın artmasına, GSYİH büyümesinin iç 15 eyreden yıllık ortalama kredi büyüme oranında yakın zamanda 15 15 10 İstikrar Raporu | Mayıs 2014 2013 KrediFinansal / GSYİH (Sağ Eksen 140 18 açısından yakın takibini gerekli kılmaktadır (Grafik III.1.6).20Bu 20 finansal istikrar açısından olumlu bulunmaktadır. 2013 yılı ikinci yarısından itibaren döviz kurları ve faiz 2011 - 2013 Kredi / GSYİH Farkı 25 olması Rusya 2011 - 2013 Yıllık Ortalama Kredi Büyümesi 2011 - 2013 Yıllık Ortalama GSYİH Büyümesi 25 karşın2 Kredi/GSYİH oranının daha hızlı artıyor Kredi/GSYİH Oranı ve Değişimi1 Malezya (Nominal, Yüzde) plam kredi büyüklüğünün GSYİH’ye oranı söz konusu ülkeler Grafik III.1.6 Brezilya Grafik III.1.5 Tayland Ara Kas Eki 5 Eyl 5 Ağu 10 Tem takibini gerekli kılmaktadır (Grafik III.1.6). Bu bağlamda, görece 10 Haz 15 May hızlı artıyor olması kredi riskinin finansal istikrar açısından yakın 15 Nis 20 Mar 20 miş ülkelere kıyaslaKredilerin Türkiye’de daha yüksek gerçekleşmektedir Yıllık Ortalama Büyüme Oranı (2011 – 2013)1 III.1.7). Eş zamanlı olarak bozulmaya başlayan 2014’e ilişkin Cumhuriyet Merkez Bankası (1) Genel olarak 2013 yılı son çeyreği Türkiye olmak üzere, IMF – FSI veri tabanında yer alan (1) Genel olarak 2013 yılı son çeyreği olmak üzere, IMF – FSI veri tabanında yer alan en en güncel veriler kullanılmıştır. güncel veriler kullanılmıştır. Kaynak: IMF Financial Soundness Indicators Kaynak: IMF Financial Soundness Indicators büyüme beklentilerinin ise son aylarda sınırlı bir toparlanma Grafik III.1.6 2013 yılıDeğişimi ikinci 1 Kredi/GSYİH Oranı ve (2011 – 2013)1 içinde olduğu görülmektedir (Grafik III.1.8). Ülkeye özgü yarısından itibaren döviz kurları ve faiz oranlarındaki oynaklığın azalması, küresel artmasına, GSYİH büyümesinin iç talep güç belirsizliklerin kaybetmesine karşın, bankaların tahsilifinansal Finansal İstikrar Raporu | Mayıskaynaklı 2014 2011 - 2013 Kredi / GSYİH Farkı (Puan, Yüzde) gecikmiş 18 20 talebindeki ılımlı artış ve güçlü kamu kesimi 120 talebinin desteği ile 2013’te yüzde 4’e yükselen 15 15 GSYİH büyüme hızı yılın ikinci yarısından 100 itibaren yavaşlamaya başlamıştır (Grafik III.1.7). Eş 12 10 80 9 zamanlı olarak bozulmaya başlayan 2014’e ilişkin büyüme beklentilerinin ise son aylarda sınırlı – FSI veri tabanında yer alan 30 toparlanma içinde olduğu 60 görülmektedir (Grafik III.1.8). Ülkeye özgü belirsizliklerin 3 azalması, küresel finansal piyasalardaki40 risk iştahının toparlanması ve dış talebin olumlu 0 20 -3 0 Hırvatistan Çek Cum. G. Afrika Hindistan Meksika Rusya Kolombiya Grafik III.1.7 Şili tahmin edilmektedir. Endonezya katkısının artmaya devam etmesiyle büyüme beklentilerindeki iyileşmenin devam edeceği Malezya -5 katkısının artmasıyla beraber edilmektedir. bir6 Brezilya Hırvatistan Çek Cum. G. Afrika 0 piyasalardaki risk iştahının büyüme beklentilerindeki iyileşmenin devam edeceği tahmin Tayland 5 2013 Kredi / GSYİH (Sağ Eksen alacaklarında (TGA) kayda 140değer bir toparlanması bozulma yaşanmamıştır. Özel kesim ve dış talebin olumlu 25 Türkiye Büyümesi Büyümesi Hindistan olmasına karşın Kredi/GSYİH oranının daha 25 Türkiye 1Ç14 verisi tahmindir. III.1.5). Ülkemizde toplam kredi 25 Şub 10 03.14 12.13 09.13 06.13 15 30 Oca 20 de olmasına ülkelere kıyasla Türkiye’de daha 40 25 03.13 2014 (1) Genel olarak 2013 yılı son çeyreği olmak üzere, IMF – FSI veri tabanında yer alan en GSYİH Büyüme Oranları1 güncel veriler kullanılmıştır. Kaynak: IMF Financial (Çeyreklik yüzdeSoundness değişim)Indicators Grafik III.1.8 2014 Yılına İlişkin Büyüme Beklentileri1 (Yüzde) Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 6 ndan itibaren döviz kurları ve faiz oranlarındaki oynaklığın in iç talep kaynaklı güç kaybetmesine karşın, bankaların tahsili 5,0 4 GA) kayda değer bir bozulma yaşanmamıştır. Özel kesim 2 4,5 4,0 20 20 talebindeki ılımlı artış ve güçlü kamu kesimi 15 120 talebinin desteği i 15 15 GSYİH büyüme hızı yılın ikinci yarısından100 itibaren yavaşlamaya 12 10 10 9 80 zamanlı olarak bozulmaya başlayan 2014’e ilişkin büyüme bekl 5 5 0 0 -5 -5 3 azalması, küresel finansal piyasalardaki40 risk iştahının toparla 0 20 -3 0 Hırvatistan G. Afrika Çek Cum. Hindistan Meksika Kolombiya Şili Rusya Brezilya Grafik III.1.7 (1) Genel olarak 2013 yılı son çeyreği olmak üzere, IMF – FSI veri tabanında yer alan en güncel veriler kullanılmıştır. Kaynak: IMF Financial Soundness Indicators (1) Genel olarak 2013 yılı son çeyreği olmak üzere, IMF – FSI veri tabanında yer alan en GSYİH Büyüme Oranları1 güncel veriler kullanılmıştır. Kaynak: IMF Financial (Çeyreklik yüzdeSoundness değişim)Indicators dalgalanmanın son dönemde azalması ve 2014 yılının ikinci çeyreğinin başından itibaren kur ve 2013 faiz yılı oranlarının yeniden ikinci yarısından itibaren Malezya 2013 yılının ikinci yarısında finansal piyasalarda yaşanan Türkiye tahmin edilmektedir. Endonezya katkısının artmaya devam etmesiyle büyüme beklentilerindek Tayland Grafik III.1.8 2014 Yılına İlişkin Büyü (Yüzde) 6 döviz kurları ve faiz oranlarındaki oynaklığın 5,0 artmasına, GSYİH büyümesinin talep kaynaklı güç kaybetmesine karşın, bankaların tahsili gerilemeye başlaması da kredi riski görünümüne olumluiçkatkı 4,5 talebindeki ılımlı artış ve güçlü kamu kesimi talebinin desteği ile 2013’te yüzde 4’e yükselen 0 GSYİH büyüme hızı yılın ikinci yarısından itibaren yavaşlamaya başlamıştır (Grafik III.1.7). Eş -2 zamanlı olarak bozulmaya başlayan 2014’e ilişkin büyüme beklentilerinin ise son aylarda sınırlı Para ve döviz piyasalarındaki gelişmeler, kredi piyasasında 4,0 3,5 3,0 -4 bir toparlanma içinde olduğu görülmektedir (Grafik III.1.8). Ülkeye özgü belirsizliklerin 2,5 -6 risk iştahının toparlanması ve dış talebin olumlu 2,0 karşılığını bulmuş ve tüketici ve ticari kredi faiz oranları piyasa azalması, küresel finansalda piyasalardaki I katkısınınİkinci artmaya devam başından etmesiyle büyüme gelişmelerine paralel olarak artmıştır. çeyrek II III IV I II III IV I II III IV I II III IV beklentilerindeki iyileşmenin devam edeceği 2009 2010 2011 2012 2013 tahmin edilmektedir. (1) Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış, sabit fiyatlarla. Kaynak: TCMB, TÜİK (Son Veri: 03.14) itibaren ise ticari kredi faiz oranları gerilerken, tüketici kredi faiz Grafik III.1.7 oranlarındaki gerileme sınırlı düzeyde kalmıştır (Grafik III.1.9). GSYİH Büyüme Oranları1 II III IV I 04.13 yapmaktadır. 03.13 2 gecikmiş alacaklarında (TGA) kayda değer bir bozulma yaşanmamıştır. Özel kesim 02.13 4 01.13 Hırvatistan G. Afrika Çek Cum. Hindistan Meksika Kolombiya Endonezya Şili Rusya Brezilya Malezya Türkiye Tayland Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 60 bir6 toparlanma içinde olduğu görülmektedir (Grafik III.1.8 (1) TCMB Beklenti Anketi verile Kaynak: TCMB(Son Veri: 04.1 Grafik III.1.8 2014 Yılına İlişkin Büyüme Beklentileri1 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (Yüzde) Tüketici kredilerinin ağırlıklı olarak sabit faizli olduğu göz önüne (Çeyreklik yüzde değişim) Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 6 alındığında, kredi faizlerindeki artışın mevcut kredi borçlusu 5,0 2013 yılının ikinci yarısında finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmanın son döne 4 azalması ve hanehalkının ödeme gücüne olumsuz bir etki yapmayacağı ve2014 yılının 4,5 ikinci çeyreğinin başından itibaren kur ve faiz oranlarının yen gerilemeye başlaması da4,0kredi riski görünümüne olumlu katkı yapmaktadır. 2 kredi riskini artırmayacağı değerlendirilmektedir. 0 3,5 Para ve döviz piyasalarındaki gelişmeler, kredi piyasasında karşılığını bulmuş ve tük 3,0 ve ticari kredi faiz oranları da piyasa gelişmelerine paralel olarak artmıştır. İkinci çe -2 itibaren Gerek bireysel gerekse ticari -4kredilerdeki tahsilibaşından gecikmiş 2,5 ise ticari kredi faiz oranları gerilerken, tüketici kredi faiz oranların 04.14 03.14 02.14 01.14 12.13 11.13 10.13 09.13 08.13 07.13 alındığında, kredi faizlerindeki artışın mevcut kredi borçlusu hanehal (1) Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış, sabit fiyatlarla. Kaynak: TCMB, TÜİK (Son Veri: 03.14) yaşanmadığını göstermektedir. Bankacılık sektörü 06.13 II III olduğu IV I II III IV I IIönüne III IV göz 05.13 II III IV I 04.13 II III IV I 03.13 I 2009 2010 2011 2012 2013 geçen sürede kredi kalitesinde kayda değer bir değişimin ödeme gücüne 02.13 -6 alacak (TGA) gerçekleşmeleri, 2014 yılı Nisan ayına kadar 01.13 gerileme sınırlı düzeyde 2,0 kalmıştır (Grafik III.1.9). Tüketici kredilerinin ağırlıklı olarak sabit olumsuz değerlendirilmektedir. TGA oranı son iki yıldır yüzde 2,7 - 3 bandında hareket etmektedir (Grafik bir etki yapmayacağı ve (1) TCMB Beklenti Anketi verilerine göre Kaynak: TCMB(Son Veri: 04.14) kredi riskini artırmaya Grafik III.1.9 Ticari Krediler ve Tüketici Kredileri Faiz Oranları III.1.10). TGA gelişimi ve seviyesi bakımından Türk bankacılık (Akım Veri, 4 Haftalık Hareketli Ortalama, Yüzde) Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 3 Tüketici (KMH Hariç) Faiz Oranları sektörünün izlediği olumlu seyir, uluslararası karşılaştırmalarda da Ticari (KMH ve KK Hariç) Faiz Oranı 17 açıkça görülmektedir (Grafik III.1.11). 15 13 11 9 Cumhuriyet Bankası TürkiyeTürkiye Cumhuriyet MerkezMerkez Bankası 04.14 02.14 12.13 10.13 08.13 06.13 04.13 02.13 12.12 10.12 5 08.12 7 Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14) Gerek bireysel gerekse ticari kredilerdeki tahsili gecikmiş alacak (TGA) gerçekleşm Grafik III.1.11 Grafik III.1.10 TGA Oranları (Toplam/Ticari/Bireysel) TGA Oranlarının ve TGA Oranı Farklarının Gelişimi 2014 yılı Nisan ayına kadar geçen sürede kredi kalitesinde kayda değer bir bozu 1 (Yüzde) (Yüzde) Top. Kredi TGA Firma Kredisi 2013 TGA Oranı yaşanmadığını göstermektedir. Bankacılık sektörü TGA oranı son iki yıldır yüzde 2,7 Bireysel Kredi 7 7 6 6 5 5 4 4 3 3 2 2 1 1 TGA Oranı Farkı (Sağ Eksen) bandında hareket2013Ç4-2011Ç4 etmektedir (Grafik III.1.10). TGA gelişimi ve seviyesi bakımından 6 1,5 bankacılık sektörünün izlediği olumlu seyir, uluslararası karşılaştırmalarda da aç 1,0 görülmektedir (Grafik III.1.11). 0,0 Endonezya Şili Japonya Türkiye ABD Brezilya Kolombiya G.Afrika Hindistan Polonya -1,5 (1)Genel olarak 4Ç 2013 olmak üzere en güncel veriler kullanılmıştır. Kaynak: IMF Financial Soundness Indicators 31 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 4 TGA Oranlarının ve TGA Oranı Farklarının Gelişimi1 -0,5 -1,0 0 Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14) Grafik III.1.11 0,5 2 Çek Cum. 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 12.10 09.10 06.10 03.10 12.09 4 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs Kredi türleri bazında incelendiğinde, 2013’ün ikinci yarısından itibaren küçük ölçekli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Grafik III.1.12 Bireysel Krediler TGA Oranları (Yüzde) yarısından itibaren küçük ölçekli işletmelere kullandırılan krediler (Yüzde) KOBİ Kredileri Firma Kredisi Diğer Firma Kredileri Karşılıksız Çek Oranı (Tutar, 3 Aylık Ort.) ile bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredilerinde TGA oranlarının İhtiyaç Kredi Kartları Konut 8 2 5 TGA gelişiminin Bireysel Krediler TGA Oranları 4 (Yüzde) 03.14 12.13 09.13 9 Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14) 8 6 10 sıra kredi kartı bakiyesindeki büyümenin ivme kaybetmesinin de 9 7 0 11 itibaren görülen artış eğiliminde, TGA tutarlarındaki artışın yanı 06.13 0 03.13 0 2 Taşıt Ayrıca, Kredi Kartları bireysel kredi kartı TGA1 oranında 2013 yılı ikinci yarısından 12.12 1 09.12 1 06.12 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 10 Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14) Grafik III.1.13 09.12 11 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 9 4 çeyreği itibarıyla sınırlı miktarda3 arttığı görülmektedir (Tablo III.1.1). 3 2 Konut İhtiyaç 03.11 12.10 09.10 06.10 03.10 12.09 2 KOBİ Kredileri Firma Kredisi 1 Diğer Firma Kredileri 0 (Tutar, 3 Aylık Ort.) Karşılıksız Çek Oranı Oranı 4 Bireysel Krediler TGA Oranları 3 (Yüzde) 12.09 ları ve Çeklerin Karşılıksız 3Çıkma Oranı 6 5 kredi kullanımındaki artışa rağmen 2013 yılı sonu ve 2014 yılı birinci 5 4 03.12 6 Grafik III.1.13 4 12.11 5 5 8 7 gecikmiş kredi kartı ve tüketici kredisi bulunan gerçek kişi sayısının, 09.11 7 8 06.11 6 03.11 7 6 12.10 mhuriyet Merkez Bankası7 10 9 bazında incelendiğinde, 2012 yılında artış gösteren tahsili 9 09.10 8 06.10 8 10 03.10 9 Taşıt 11 artmaya başladığı dikkat çekmektedir. Diğer taraftan, adet 11 9 .1.12 Kredi türleri bazında incelendiğinde, 2013’ün ikinci Grafik III.1.13 TGA Oranları ve Çeklerin Karşılıksız Çıkma Oranı 8 7 7 etkili olduğu değerlendirilmektedir. Karşılıksız çek oranlarında ve 5 KOBİ harici5 firma kredilerinin TGA’larında ise düşüş eğilimi devam 6 6 alt kalemlerine bakıldığında, dönem içi ilave TGA tutarlarının 2012 yılı üçüncü çeyreğinden bu 4yana, 2010 ve 2011 yılları ortalamalarına göre yüksek seyrettiği 4 3 Konut İhtiyaçÖzellikle görülmektedir. 2 3 Aylık Ort.) B, BDDK (Son Veri: 03.14) 3 7 Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14) 5 6 6 7 Grafik III.1.14 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 0 TGA gelişiminin alt kalemlerine bakıldığında, dönem içi ilave TGA tutarlarının 2012 yılı üçüncü çeyreğinden bu yana, Üçer Aylık Akım TGA Gelişmeleri 5 5 12.12 09.12 06.12 8 6 03.12 9 12.11 10 09.11 06.11 03.11 12.10 03.10 12.09 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 8 09.10 0 0 06.10 10 kısmen azalmıştır (Grafik III.1.14). 9 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 12.10 09.10 06.10 7 (Grafik III.1.12, Grafik yaşanan etmektedir artış dikkat çekmiş, ancak takip eden III.1.13). 2 1 11 bir seyir izlenmesiyle1kredi riskine ilişkin endişeler 11 aylarda ilave TGA 1oluşumunun daha olumlu 9 8 Taşıt 3 Kredi 2013 yıl Kartları sonunda 2 4 (Milyardönem TL) GA gelişiminin alt kalemlerine bakıldığında, içi ilave 4 TGA tutarlarının 2012 yılı 4 2010 ve 2011 yılları ortalamalarına göre yüksek seyrettiği 3 3 Dön. İçi İlave* Dön. İçi Tah. ü çeyreğinden bu 3yana, 2010 ve 2011 yılları ortalamalarına göre yüksek seyrettiği 2 2 görülmektedir. Özellikle 2013 yıl sonunda yaşanan artış dikkat D. Sonu Bak. (SE) 2 Akt. Sil. 1 1 1 ektedir. Özellikle 2013 yıl sonunda yaşanan artış dikkat çekmiş, ancak takip eden 6 36 0 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 4 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 12.10 09.10 azalmıştır (Grafik III.1.14). 06.10 03.10 12.09 olumlu bir18seyir izlenmesiyle kredi riskine ilişkin endişeler kısmen 3 Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14) 2 12 azalmıştır (Grafik III.1.14). 6 1 Grafik III.1.14 0 0 mlerine bakıldığında, dönem içi Gelişmeleri ilave TGA-1tutarlarının 2012 yılı Üçer Aylık Akım TGA -6 -2 a, 2010 ve 2011 yılları ortalamalarına göre yüksek seyrettiği -3 -12 Reel-18 sektöre verilen kredilerin TGA tutarları sektörler Dön. İçi Tah. ıl sonunda yaşanan artış dikkat çekmiş,-5 ancak takip eden Akt. Sil. D. Sonu Bak. (SE) 2 D. Sonu Bak. (SE) -5 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 24 toptan ve perakende ticaret sektöründeki TGA’larda bir puana -30 yakın artış olduğu dikkat çekmekte, diğer sektörlerin TGA oranları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ise genel olarak yatay seyretmektedir. 18 (*)Dönem İçi İlave - Gruplar Arası Hareket Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14) 12 6 Grafik III.1.15 0 Grafik III.1.16 -12 (Yüzde, Baz Puan) Tahsili III.1.1 Öz.Karşılık/TGA Tablo ve Krediler Özel Karşılıkları/Ort. Krediler Firma TGA Sektörel Kırılım-6ve Gelişmeler1 ave - Gruplar Arası Hareket BDDK (Son Veri: 03.14) Gecikmiş ve|Tüketici Kredisi Bulunan Gerçek Kişi Sayısı1 (Bin Kişi) Finansal Kredi İstikrar Kartı Raporu Mayıs 2014 Öz.Karşılık/TGA -18 Konfeksiyon ve Dericilik Tekstil, İnşaat, GYO ve Emlak Komisyonculuğu -24 ve Perakende Ticaret Toptan Tarım -30 ve Hayvancılık Gıda ve Meşrubat 12.11 86 Bankalar 84 10,0 1.225 320 280 03.14 1.487 1.339 1.382 782 902 926 688 80 Finansman Şirketleri 11 200 8 10 9 78 Toplam2 1.658 160 1.949 2.001 2.048 240 76 120 bir 2014 mali kuruluş grubu için birden fazla kredi kartı ve tüketici kredisi borcu olanlar tek kişi olarak Finansal İstikrar Raporu (1)Her | Mayıs dikkate alınmıştır. (1) YP kredisi en hızlı artan ilk dört sektörler kullanılmıştır. Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03. 14) 80 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 06.11 (2)Aynı kişinin farklı finansal kuruluşlarda donuklaşmış kredi kartı ve tüketici kredisi borcu olması 40 nedeniyle, kuruluşlar itibariyle yer alan verilerin toplamı ile toplam satırındaki verilerin toplamı ile toplam satırındaki veri farklılık göstermektedir.0 03.11 06.10 03.10 70 12.09 12.13 06.13 12.12 06.12 12.11 06.11 12.10 06.10 12.09 06.09 12.08 06.08 12.07 06.07 12.06 06.06 12.05 72 12.10 74 09.10 5,0 32 12.133 Varlık Yönetim Şirketleri 82 15,0 0,0 12.13 Kr.Özel Karşılıkları/Ort. Krediler (SE, Baz Puan) 03.14 12.13 09.13 06.13 20,0 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 12.10 6(Yüzde) 03.14 Türkiye Cumhuriyet tespit edilmektedir (Grafik III.1.15). 2014 yılı ilk çeyreğinde ise Merkez Bankası -24 12.11 09.11 06.11 03.11 12.10 09.10 06.10 12.09 30 09.13 gösterdiği, başta tesktil olmak üzere diğer sektörlerde gerilediği -18 36 06.13 TGA oranın sadece tarım ve hayvancılık sektöründe sınırlı bir artış -12 Dön. İçi Tah. -4 09.12 06.12 12.11 12 -6 -3 -6 büyük paya sahip olan ilk beş sektör arasında 2013 yılı içinde 0 03.10 Akt. Sil. 09.11 06.11 03.11 12.10 09.10 0 -2 -30 itibarıyla incelendiğinde, toplam TGA tutarı içinde yüzde 5’ten 24 6 -1 Dön. İçi İlave* 09.10 06.10 06.10 1 Akım TGA Gelişmeleri 30 (*)Dönem İçi İlave - Gruplar Arası Hareket Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14) 18 3 1.14 03.10 4 12.09 5 -24 03.12 -6 6 36 daha olumlu bir seyir izlenmesiyle kredi riskine ilişkin endişeler 03.13 -4 12.12 Dön. İçi İlave* 12.13 (Milyar TL) takip eden aylarda ilave TGA oluşumunun daha 24 09.11 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 ancak 5 30 a ilave TGA oluşumunun daha olumlu bir seyir izlenmesiyle kredi riskineçekmiş, ilişkin endişeler 0 0 (3) Tasfiye olunacak alacaklarda Eylül 2013 döneminden itibaren firma bazında bildirimler için 20 TL'lik asgari bildirim limiti getirilmiş olup, 20 TL'nin altındaki tutarlar hesaplamaya dahil edilmemiştir. Kaynak: TCMB, BDDK Kaynak:TCMB (Son Veri: 03.14) ve Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Reel sektöre verilen kredilerin TGA tutarları sektörler itibarıyla incelendiğinde, toplam Finansal İstikrar | Mayıs 2014 TGA tutarı içinde yüzde 5’tenRaporu büyük paya sahip olan ilk beş sektör arasında 2013 yılı içinde TGA oranın sadece tarım ve hayvancılık sektöründe sınırlı bir artış gösterdiği, başta tesktil Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Toplam özel karşılıkların TGA’ya oranı 2011-2012 yıllarında Grafik III.1.15 Grafik III.1.16 Firma TGA Sektörel Kırılım ve Gelişmeler1 Öz.Karşılık/TGA ve Krediler Özel Karşılıkları/Ort. Krediler yaklaşık 10 puan azalarak yüzde (Yüzde) 75’ler düzeyine gerilemiş, (Yüzde, Baz Puan) buna karşın on iki aylık birikimli kredi özel karşılık giderlerinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Öz.Karşılık/TGA ortalama kredilere oranı, dönem20,0içi ilave TGA tutarlarındaki 86 Tekstil, Konfeksiyon ve Dericilik İnşaat, GYO ve Emlak Komisyonculuğu Toptan ve Perakende Ticaret Tarım ve Hayvancılık Gıda ve Meşrubat Kr.Özel Karşılıkları/Ort. Krediler (SE, Baz Puan) 50 120 74 40 80 30 72 06.13 12.13 03.13 09.13 12.12 03.11 09.12 0 12.10 06.12 03.12 12.11 09.11 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (1) YP kredisi en hızlı artan ilk dört sektörler kullanılmıştır. Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03. 14) 10 Yakın İzl. Kr. 40 20 70 06.11 12.13 06.13 12.12 06.12 12.11 06.11 0 -10 Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14) 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 Yakın İzlemedeki Krediler ve TGA 12.12 tutarları sektörler itibarıyla incelendiğinde, toplam 09.12 06.12 03.12 12.11 -30 Grafik III.1.17 09.11 -20 Diğer taraftan, 2013 yılsonundan itibaren yakın izlemedeki Reel sektöre verilen kredilerin TGA 06.11 12.10 06.10 12.09 06.09 12.08 06.08 12.07 06.07 12.06 değerlendirilmektedir (Grafik III.1.16). 06.06 0,0 12.05 görülmekte, bu durum finansal istikrar açısından olumlu olarak 60 76 09.10 iyileştiği 03.11 5,0 miktar 12.10 bir 09.10 Karşılık/TGA) 160 06.10 (Özel 200 78 03.10 oranının 240 TGA 12.09 ayırma (Yıllık Büyüme, Yüzde) 80 2013 yılı Haziran ayı sonrasındaki dönemde sektörün karşılık 10,0 280 Yakın İzlemedeki Krediler ve TGA 82 03.14 artışa bağlı olarak 125 baz puan seviyelerine kadar yükselmiştir. 15,0 320 Grafik III.1.17 84 Büyüme, Yüzde)sektör arasında 2013 yılı içinde kredilerin artış oranının yükselmeye başladığı gözlenmektedir TGA tutarı içinde yüzde 5’ten büyük paya sahip(Yıllık olan ilk beş Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası TGA oranın sadece tarım ve hayvancılık (Grafik III.1.17). Söz konusu artışın TGA oluşumuna olası TGAartış bir sektöründe sınırlı Yakın İzl. Kr. gösterdiği, başta tesktil Yabancı para cinsinden borçlanma kısıtı olan hanehalkının olmak üzere diğer sektörlerde gerilediği tespit 60edilmektedir (Grafik III.1.15). 2014 yılı60 ilk yansımaları, kredi riskinin gelişimi açısından önem arzGrafik etmekte III.1.17 bulunmamaktadır. İşgücü piyasasındaki olumlu gelişmeler de han 50 50 çeyreğinde ise toptan ve perakende ticaret sektöründeki TGA’larda bir puana yakın artış Yakın İzlemedeki Krediler ve TGA 40 40 olumlu yansımaktadır. Hanehalkı kaynaklı kredi riski açısından öz olup, konunun yakından takibini olduğu gereklidikkat kılmaktadır. çekmekte, diğer sektörlerin TGA oranları ise genel olarak yatay seyretmektedir. 30 30 (Yıllık Büyüme, Yüzde) son dönemde yapılan düzenlemelerin etkisi yakından takip edilec TGA 20 Yakın İzl. Kr. 20 10 10 60 Toplam özel karşılıkların60TGA’ya oranı 2011-2012 yıllarında yaklaşık azalarak Bireysel kredi skoru 10 ve puan bireysel borçluluk endeksi ince Yabancı para 0 50 0 50 yüzde 75’ler düzeyine gerilemiş, aylık birikimli kredi özel karşılık giderlerinin yükümlülüklerini karşılamakta önemli sorunlar yaşamadıkları cinsinden borçlanma kısıtı40 buna olankarşın on iki 40 -10 -10 gö 30 içi ilave TGA tutarlarındaki 30 -20 -20 yükümlülüklerini getirme öngörmek amac ortlama kredilere oranı, dönem artışayerine bağlı olarak performanslarını 125 baz puan hanehalkının yükümlülüklerinde kur riski bulunmamaktadır. 20 20 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 12.10 İşgücü piyasasındaki olumlu gelişmeler de hanehalkı kaynaklı 0 ayırma oranının (Özel Karşılık/TGA) bir miktar 09.10 -30 -30 skorunda 2013 yılının ikinci çeyreğinde başlanan iyile seviyelerine kadar yükselmiştir. 2013 yılı Haziran ayı sonrasındaki dönemde sektörün görülmeye karşılık 10 10 de sürmüştür (Grafik III.1.18). 0 bu iyileştiği görülmekte, durum finansal istikrar Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14) kredi riskine olumlu yansımaktadır. Hanehalkı kredi riski açısından olumlukaynaklı olarak değerlendirilmektedir (Grafik III.1.16). -20 -10 -10 -20 Grafik III.1.18 Grafik III.1.19 düzenlemelerin etkisi yakından 1 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 12.10 09.10 -30 Yabancı para cinsinden borçlanma kısıtı olan hanehalkının yükümlülüklerinde k açısından özellikle kredi kartlarına ilişkin son dönemde-30yapılan Bireysel Kredi Notu Ortalama Skoru Bireysel Borçluluk Endeks Diğer taraftan, 2013 yılsonundan itibaren(Puan) yakın izlemedeki kredilerin artış oranının bulunmamaktadır. İşgücü piyasasındaki olumlu gelişmeler de hanehalkı20%kaynaklı kred Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14) takip edilecektir. 1.250 yükselmeye başladığı gözlenmektedir (Grafik III.1.17). Söz konusu artışın TGA oluşumuna olası olumlu yansımaktadır. Hanehalkı kaynaklı kredi riski açısından özellikle18% kredi kartlarına yansımaları, kredi riskinin gelişimi açısından önem1.225 arz etmekte olup, konunun yakından 16% Yabancı para son cinsinden borçlanma kısıtı olan hanehalkının kur riski dönemde yapılan düzenlemelerin etkisiyükümlülüklerinde yakından takip edilecektir. 14% takibini gerekli kılmaktadır. 1.200 bulunmamaktadır. İşgücü piyasasındaki olumlu gelişmeler de hanehalkı kaynaklı kredi riskine Bireysel kredi skoru ve bireysel borçluluk endeksi Bireysel kredi 12% skoruriski veaçısından bireysel özellikle borçluluk bireyleri olumlu yansımaktadır. Hanehalkı kaynaklı kredi krediendeksi kartlarınaincelendiğinde ilişkin 1.175 10% yükümlülüklerini karşılamakta önemli sorunlar incelendiğinde bireylerin mali yükümlülüklerini karşılamakta son dönemde yapılan düzenlemelerin etkisi yakından takip edilecektir. 1.150 8% yaşamadıkları görülmektedir. Bireyleri 6% yükümlülüklerini yerine getirme performanslarını öngörmek amacıyla kullanılan bireyse önemli sorunlar yaşamadıkları görülmektedir. Bireylerin kredi Bireysel kredi skoru ve bireysel 1.125 borçluluk endeksi incelendiğinde bireylerin mali 4% skorunda 2013 yılının ikinci çeyreğinde görülmeye başlanan iyileşme ilerleyen dönem 2% 2014Ç1 2013Ç4 2013Ç3 görülmektedir. Bireylerin kredi 2013Ç2 2013Ç1 1.100 yükümlülüklerini karşılamakta önemli sorunlar yaşamadıkları yükümlülüklerini yerine getirme performanslarını öngörmek de sürmüştür (Grafik III.1.18). yükümlülüklerini yerine getirme performanslarını öngörmek amacıyla kullanılan bireysel kredi amacıyla kullanılan bireysel kredi skorunda 2013 yılının ikinci Azalıyor 0% 01 02-03 04-06 0 skorunda 2013 yılının ikinci çeyreğinde görülmeye başlanan iyileşme ilerleyen dönemlerde Grafik III.1.18 çeyreğinde görülmeye başlanan iyileşme ilerleyen de sürmüştür (Grafikdönemlerde III.1.18). (Puan) Kaynak: Kredi Kayıt Bürosu 1.250 Grafik III.1.19 Bireysel Kredi Notu Ortalama Skoru1 Finansal(Puan) İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Bireysel Borçluluk (Yüzde) 8 1.225 1.250 1.225 16% borç yükü altına girme eğiliminde olan kişiler analiz edilmektedir. 1.175 12% 8 8 12% Nis.14 10% Eyl.13 6% 8% 4% 6% 2% 4% 0% 2% 0% Azalıyor Azalıyor 01 Risk Risk Artıyor 02-03 04-06 07-09 10-15 16-19 20-29 30-39 40-49 Artıyor Puan 01 02-03 04-06 07-09 10-15 16-19 20-29 30-39 40-49 50-64 (1) Bireysel Kredi Notu 1 ile 1900 arasında olacak şekilde hesaplanmaktadır. 1 en riskli (1) Bireysel Borçluluk Endeksi 1 ile 64 arasında değer alacak şekilde hesap durumu, 1900 en risksiz durumu ifade etmektedir. Buradaki rakamlar sadece başvuru Puan 1 en düşük risk grubunu 64 ise en yüksek risk grubunu temsil etmekte amaçlı sorgular üzerinden hesaplanmıştır rakamlar sadece başvuru amaçlı sorgular üzerinden hesaplanmıştır. Kaynak: Kredi Kayıt Bürosu Kaynak: Kredi Kayıt Bürosu (1) Bireysel Kredi Notu 1 ile 1900 arasında olacak şekilde hesaplanmaktadır. 1 en riskli durumu, 1900 en risksiz durumu ifade etmektedir. Buradaki rakamlar sadece başvuru amaçlı sorgular üzerinden hesaplanmıştır Kaynak: Kredi Kayıt Bürosu Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 2013Ç3 2013Ç2 2013Ç4 2013Ç1 2013Ç3 olumlu görünüm korunmaktadır (Grafik III.1.19). 2013Ç2 2013Ç1 1.100 yılı Eylül ayına kıyasla önemli bir değişim görülmemekte olup, 2014Ç1 1.100 1.125 grubunda yer alan bireylerin risk yüzdeleri toplamında 2013 Eyl.13 8% 10% Bireysel borçluluk endeksi incelendiğinde, en düşük1.125dört risk 1.150 Nis.14 14% 14% 1.150 7 16% 18% güçlüğü belirtisi göstermeyen ancak ödeme gücünü1.175aşan bir 1.200 18% 20% 1.200 ödeme Bireysel borçluluk endeksinde önceki dönemlerde (1) Bireysel Borçluluk Endeksi 1 ile 1 en düşük risk grubunu 64 ise rakamlar sadece başvuru amaçlı Kaynak: Kredi Kayıt Bürosu 20% Endeksi1 2014Ç1 Grafik III.1.18 2013Ç4 de sürmüştür (Grafik III.1.18). Grafik III.1.19 (1) Bireysel Kredi Notu 1 ile 1900 arasında olacak şekilde hesaplanmaktadır. 1 en riskli durumu, 1900 en risksiz durumu ifade etmektedir. Buradaki rakamlar sadece başvuru Bireysel Borçluluk Endeksi1 1 Bireysel Kredi Notu Ortalama Skoruamaçlı sorgular üzerinden hesaplanmıştır (1) Bireysel Borçluluk Endeksi 1 ile 64 arasında değer alacak şekilde hesaplanmaktadır. 1 en düşük risk grubunu 64 ise en yüksek risk grubunu temsil etmektedir. Buradaki rakamlar sadece başvuru amaçlı sorgular üzerinden hesaplanmıştır. Kaynak: Kredi Kayıt Bürosu 33 Finansal İstikrar Raporu | Ma Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 düzenleyici otoritenin tespit etmiş olduğu oranlar açısından herhangi bir sıkıntı yaşamadığı görülmektedir. Bilanço kalemlerinin para birimi ayırt edilmeksizin, bankaların bir aylık vadede oluşabilecek likidite ihtiyaçlarını karşılayabilme durumlarını gösteren yasal likidite oranını sağlamada bankaların oldukça iyi durumda oldukları görülmektedir. Bankaların yine yasal olarak takip edilen ve bilançonun YP kalemleri dikkate alınarak hesaplanan minimum likidite Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası oranını karşılama hususunda da herhangi bir sıkıntı çekmedikleri gözlenmektedir (Grafik III.2.1 ve III.2.2). Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Grafik III.2.1 2. Vade Dilimi Toplam Likidite Yeterlilik Oranının Gelişimi 1,2,3 1,2,3 (Yüzde) 450 450 250 04.14 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 oldukça iyi durumda oldukları görülmektedir. Bankaların yine yasal 06.11 0 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 etmektedir. Kısa vadeli likidite karşılama oranlarının yasal bir Yasal Oran 50 0 iyaçlarını karşılayabilme durumlarını gösteren yasal likidite oranını 12.10 risklerine maruz kalma ihtimallerinin düşük olduğuna işaret 100 Yasal Oran 03.11 espit etmiş olduğu oranlar100açısından herhangi bir sıkıntı yaşamadığı 09.10 2. Vade Dilimi 150 kalemlerinin para birimi ayırt 50 edilmeksizin, bankaların bir aylık vadede 06.10 gelişmeler bankaların orta ve uzun vadede önemli likidite 200 150 12.10 2. Vade rının yasal bir yükümlülük olarak takip edildiği Türkiye’de bankaların Dilimi 03.10 olan dayanıklılığı yüksek seyretmektedir. Fonlama kalitesindeki 300 250 kalma ihtimallerinin düşük olduğuna işaret etmektedir. Kısa vadeli 12.09 2.Vade Dilimi Maks-Min Bandı 350 a kalitesindeki gelişmeler300bankaların orta ve uzun vadede önemli 200 Bankacılık sisteminin kısa vadeli likidite şoklarına karşı 400 yüksek 09.10 minin kısa vadeli likidite 350 şoklarına 06.10 2.Vade Dilimi Maks-Min Bandı olan dayanıklılığı karşı 03.10 400 12.09 ki III.2. Likidite Riski Grafik III.2.2 2. Vade Dilimi YP Likidite Yeterlilik Oranının Gelişimi (Yüzde) yükümlülük olarak takip edildiği Türkiye’de bankaların düzenleyici ilançonun YP kalemleri dikkate alınarak hesaplanan minimum likidite (1) Vadeye kalan süresi 31 gün ya da daha az olan YP cinsinden varlıkların, vadeye (1) Vadeye kalan süresi 31 gün ya da daha az olan YP ve TP cinsinden varlıkların, otoritenin tespit etmiş olduğu oranlar açısından herhangi bir vadeye kalan süresi 31 gün ya da daha az olan YP cinsinden yükümlülüklere oranı kalan süresi 31 gün ya da daha az olan YP ve TP cinsinden yükümlülüklere oranı Uç değerlere sahip bankalar hariç tutulmuştur. unda da herhangi bir sıkıntı çekmedikleri gözlenmektedir (Grafik III.2.1 (2) (2) Uç değerlere sahip bankalar hariç tutulmuştur. (3) Likidite yeterlilik ortalaması, seçilmiş bankaların bilanço ağırlıkları dikkate alınmadan sıkıntı yaşamadığı görülmektedir. Bilanço kalemlerinin para (3) Likidite yeterlilik ortalaması, seçilmiş bankaların bilanço ağırlıkları dikkate alınmadan oranların dönemler bazında aritmetik ortalaması şeklinde hesaplanmıştır oranların dönemler bazında aritmetik ortalaması şeklinde hesaplanmıştır Kaynak: BDDK – TCMB Kaynak: BDDK – TCMB terlilik Oranının Gelişimi 1,2,3 birimi ayırt edilmeksizin, bankaların bir aylık vadede oluşabilecek Grafik III.2.2 2. Vade Dilimi YP Likidite Yeterlilik Oranının Gelişimi 1,2,3 TL yükümlülüklerinin büyük bir bölümü çekirdek likidite yükümlülüklerden oluşan vekarşılayabilme diğer ihtiyaçlarını (Yüzde) durumlarını gösteren yasal ülke bankacılık sistemlerine kıyasla bilançolarında yüksek oranda kamu borçlanma senedi likidite oranını sağlamada bankaların oldukça iyi durumda 450 taşıyan Türk bankacılık sisteminde, likidite riskleri daha çok YP tarafında yoğunlaşmaktadır. 400 aks-Min görülmektedir. dışı yükümlülükleri, kredioldukları ağırlıklı olarak gerçekleşen aktif 2.Vade Dilimi Maks-Min bankaların yurt Bandı Son 350 yıllarda Bankaların yine yasal olarak takip 300 büyümesine koşut olarak hızlı bir artış göstermiştir (Grafik III.2.3). Seçilmiş Avrupa ülkelerinin edilen ve bilançonun YP kalemleri dikkate alınarak hesaplanan 250 bankacılık sektörü yurt dışı yükümlülüklerinin yabancı kaynaklara oranı ülkeler arasında 2. Vade göstermekle birlikte, Türk bankacılık sektörüne minimum oranını değişkenlik ait söz konusulikidite oran halihazırda AB karşılama Dilimi 200 150 ortalamasına yakın bir seviyededir (Grafik III.2.4). 100 04.14 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 1 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 12.10 09.10 06.10 12.09 03.10 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 0 03.14 TL z olan YP ve TP cinsinden varlıkların, (1) Vadeye kalan süresi 31 gün ya da daha az olan YP cinsinden varlıkların, vadeye kalan süresi 31 gün ya da daha az olan YP cinsinden yükümlülüklere oranı (2) Uç değerlere sahip bankalar hariç tutulmuştur. TP cinsinden yükümlülüklere oranı (3) Likidite yeterlilik ortalaması, seçilmiş Bankası bankaların bilanço ağırlıkları dikkate alınmadan uştur. Türkiye Cumhuriyet Merkez ların bilanço ağırlıkları dikkate alınmadan oranların dönemler bazında aritmetik ortalaması şeklinde hesaplanmıştır ası şeklinde hesaplanmıştır Kaynak: BDDK – TCMB Grafik III.2.4 Bankacılık Sektörü Kredi/Aktif ve Yurt Dışı Seçilmiş Ülkelerin Yurt Dışı Yükümlülükler/Yabancı Kaynaklar Oranı (2014 Ç1, Yüzde) 0 Kaynak: BDDK – TCMB, ECB Yurt dışı yükümlülüklerdeki hızlı artışa rağmen halihazırda Yurt dışı yükümlülüklerdeki hızlı artışa rağmen halihazırda döviz tevdiat hesapları (DTH) Seçilmiş Ülkelerin Yurt Dışı Yükümlülükler/Yabancı Kaynaklar Oranı (2014 Ç1, Yüzde) döviz ve tevdiat hesapları (DTH) toplam toplam YP yükümlülüklerin yaklaşık yarısını oluşturmaktadır tutar olarak toplam YP cinsi ncı Kaynaklar (SE) 25 22 19 kredilerin tamamından fazlasını karşılayacak büyüklüktedir (Grafik III.2.5). Öte yandan cinsi yarısını oluşturmaktadır veYPtutar 45 40 yükümlülüklerin önemli bir kısmı türev ürünler yolu ile TP cinsinden kaynak oluşturmak için 25 mevduat oranı zaman içerisinde artış göstermektedir.Öte yandan YP cinsi yükümlülüklerin önemli bir kısmı türev ürünler 15 TP-YP Brüt Kredi/Mevduat Oranı1,2 5 Kaynak: BDDK – TCMB, ECB (Son Veri: 03.14) İtalya İspanya Almanya 135 Çek Cum. Portekiz Fransa Polonya Macaristan AB Ort. Türkiye (Yüzde) Romanya 0 yolu ile TP cinsinden kaynak oluşturmak için değerlendirilerek TP Grafik III.2.5 10 İngiltere 10 olarak toplam YP cinsi kredilerin tamamından fazlasını karşılayacak büyüklüktedir (Grafik III.2.5). 35 İrlanda 03.14 09.13 13 YP yükümlülüklerin yaklaşık değerlendirilerek TP varlıkların finansmanında kullanılmaktadır. Bu nedenle TP kredi/ TP 30 20 16 03.13 AB ortalamasına yakın bir seviyededir (Grafik III.2.4). Kaynak: BDDK – TCMB, ECB (Son Veri: 03.14) Grafik III.2.4 Dışı anı (Yüzde) 09.12 birlikte, Türk bankacılık sektörüne ait söz konusu oran halihazırda İtalya 5 10 kaynaklara oranı ülkeler arasında değişkenlik göstermekle İspanya 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 03.10 09.09 03.09 09.08 1 03.08 40 10 Almanya 13 ülkelerinin bankacılık sektörü yurt dışı yükümlülüklerinin yabancı Çek Cum. 45 15 Portekiz 20 Fransa birlikte, Türk bankacılık sektörüne ait söz konusu oran halihazırda AB koşut olarak hızlı bir artış göstermiştir (Grafik III.2.3). Seçilmiş Avrupa Polonya 25 Macaristan 30 19 dışı yükümlülüklerinin55 yabancı kaynaklara oranı ülkeler arasında AB Ort. ak hızlı bir artış göstermiştir (Grafik III.2.3). Seçilmiş Avrupa ülkelerinin eviyededir (Grafik III.2.4). çekirdek yükümlülükleri, kredi ağırlıklı olarak gerçekleşen aktif büyümesine Türkiye 35 22 Romanya 40 n yurt dışı yükümlülükleri, kredi ağırlıklı olarak gerçekleşen aktif 16 bölümü tarafında yoğunlaşmaktadır. Son yıllarda bankaların yurt dışı İngiltere 45 65 25 sisteminde, likidite riskleri dahaYurt çok tarafında yoğunlaşmaktadır. DışıYP Yükümlülükler/ Yabancı Kaynaklar (SE) 50 bir taşıyan Türk bankacılık sisteminde, likidite riskleri daha çok YP erine kıyasla bilançolarında yüksek oranda kamu borçlanma senedi Kredi/Aktif 60 büyük kıyasla bilançolarında yüksek oranda kamu borçlanma senedi Grafik III.2.3 nin büyük bir bölümü çekirdek yükümlülüklerden oluşan Yükümlülükler/Yabancı Kaynaklar Oranı (Yüzde)ve diğer 03.12 yükümlülüklerinin yükümlülüklerden oluşan ve diğer ülke bankacılık sistemlerine İrlanda 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 sıkıntı çekmedikleri gözlenmektedir (Grafik III.2.1 ve III.2.2). Yasal Oran 50 014 hususunda da herhangi bir TP Brüt Kredi/Mevduat varlıkların finansmanında kullanılmaktadır. Bu nedenle TP kredi/ TP mevduat oranı zaman içerisinde artış göstermektedir. YP Brüt Kredi/Mevduat 130 125 120 34rağmen halihazırda döviz tevdiat deki hızlı artışa hesapları (DTH) 115 110 yaklaşık yarısını oluşturmaktadır ve tutar olarak toplam YP cinsi 105 sını karşılayacak büyüklüktedir (Grafik III.2.5). 100 Öte yandan YP cinsi 95 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Yurt dışı yükümlülüklerdeki hızlı artışa rağmen halihazırda döviz tevdiat hesapları toplam YP yükümlülüklerin yaklaşık yarısını oluşturmaktadır ve tutar olarak toplam YP Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kredilerin tamamından fazlasını karşılayacak büyüklüktedir (Grafik III.2.5). Öte yandan Y yükümlülüklerin önemli bir kısmı türev ürünler yolu ile TP cinsinden kaynak oluşturma değerlendirilerek TP varlıkların finansmanında kullanılmaktadır. Bu nedenle TP kred mevduat oranı zaman içerisinde artış göstermektedir. Bankaların yurt dışı yükümlülüklerinin yıllık artışında, Grafik III.2.5 TP-YP Brüt Kredi/Mevduat Oranı1,2 toplam içinde önemli bir pay sahibi olan ticari bankalardan (Yüzde) sağlanan kredilerin katkısı genel olarak ağırlığını korumaktadır. TP Brüt Kredi/Mevduat Bunun yanı sıra 2010’dan itibaren gerçekleştirilmeye başlanan 135 ve ağırlıklı olarak uzun vadeli olan menkul kıymet ihraçlarının yurt 125 dışı yükümlülük artışına önemli bir katkısı bulunmaktadır. Ayrıca, 115 son yıllarda uzun vadeli sermaye benzeri borçların toplam 105 YP Brüt Kredi/Mevduat 130 120 110 100 95 dışı yükümlülükler içindeki payı belirgin biçimde artmıştır. Se yurt dışı yükümlülükler içindeki payı belirgin biçimde artmıştır. 90 04.14 03.14 02.14 01.14 12.13 11.13 10.13 09.13 08.13 07.13 06.13 05.13 04.13 03.13 02.13 12.12 Seküritizasyon kredilerinin yurt dışı yükümlülükler içindeki payı 01.13 85 yükümlülükler içindeki payı ise yıllar içerisinde küresel koşulla azalış sergilemiştir. Bankaların söz konusu azalışı yurt dışı menku ise yıllar içerisinde küresel koşullardan bağımsız olarak sürekli bir (1)4 haftalık hareketli ortalama ile hesaplanmıştır. gözlenmektedir (2) Dövize endeksli krediler YP (Grafik kredilere dahil III.2.6 edilmiştir. ve III.2.7). Türkiye Cumhuriyet Merke Kaynak: BDDK – TCMB (Son Veri: 09.05.14) azalış sergilemiştir. Bankaların söz konusu azalışı yurt dışı menkul Grafik III.2.6 Grafik III.2.7 Bankaların Yurt Dışı Yükümlülüklerinin Kompozisyonu Yurt Dışı Yükümlülük Bankaların içindeki yurt dışı payı yükümlülüklerinin yıllıkartmıştır. artışında,Seküritizasyon toplam içinde önemli bi dışı yükümlülükler belirgin biçimde kredilerinin kıymet ihraçları ile telafi ettiği gözlenmektedir (Grafik III.2.6 ve (Milyar ise ABD Doları) (Yüzde) sahibi olan içindeki ticari bankalardan sağlanan küresel kredilerin katkısı bağımsız genel olarak yükümlülükler payı yıllar içerisinde koşullardan olarak ağ sü III.2.7). 50 180 sıra Sendikasyon+Seküritizasyon korumaktadır. Bunun yanı itibaren gerçekleştirilmeye başlanan a azalış sergilemiştir. Bankaların söz 2010’dan konusu azalışı yurt dışı menkul kıymet ihraçları ileve tela 45 Kalkınma Yatırım Kredileri 160 40 olarak uzun vadeli olan menkul kıymet ihraçlarının yurt dışı yükümlülük artışına önem gözlenmektedir (Grafik III.2.6 ve III.2.7). Ticari Krediler 35 140 Mevduat+Repo katkısı bulunmaktadır. Ayrıca, son yıllarda uzun vadeli sermaye benzeri borçların toplam 30 İhraç 25 20 Diğer Bankaların Yurt Dışı Yükümlülüklerinin100 Kompozisyonu Yurt Dışı Yükümlülük Artışına Katkılar 15 Türkiye(Yüzde) Cumhuriyet Merkez Bankası 10Raporu | May 2 ABD Doları) Finansal İstikrar (Milyar 80 5 180 50 0 Sendikasyon+Seküritizasyon 60 45 -5 Kalkınma Yatırım Kredileri 160 40 -10 dışı yükümlülükler içindeki payı belirgin Seküritizasyon kredilerinin yurt dışı 40 Ticari Kredilerbiçimde artmıştır. 35 -15 140 Mevduat+Repo 30 olarak sürekli bir -20 yükümlülükler içindeki payı ise yıllar içerisinde küresel koşullardan bağımsız 20 İhraç 25 -25 120 Benzeri Borçlar yurt 0dışı menkul kıymet ihraçları 20 azalış sergilemiştir. Bankaların söz Sermaye konusu azalışı ile telafi ettiği 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 03.14 Diğer 15 100 10 gözlenmektedir (Grafik III.2.6 ve III.2.7). Kaynak: BDDK-TCMB, SPK, KAP Kaynak: BDDK-TC 80 5 0 60 -5 Sermaye Benzeri Borçlar Grafik III.2.6 Grafik III.2.7 -10 40 2013 yılının Mayıs ayında Fed’in varlıkMevduat+Repo alımlarını azaltm İhraç Bankaların Yurt Dışı Yükümlülüklerinin Kompozisyonu Yurt Dışı Yükümlülük Artışına Katkılar -15 Sendikasyon+Seküritizasyon (Milyar ABD Doları) (Yüzde) Krediler 20 olan ülkelere ve ülkemize -20 yönelen portföy Ticari akımlarında gözl Diğer -25 180 50 0 Sendikasyon+Seküritizasyon Türk45bankacılık sektörünün dış borçları 2013 yılı sonuna kadar 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 03.14 Kalkınma Yatırım Kredileri 160 40 Ticari Krediler yılının ilk çeyreğinde ise repo kaynaklı bir miktar gerilem Kaynak: BDDK-TCMB, SPK, KAP Kaynak: BDDK-TCMB, SPK, KAP 35 140 Mevduat+Repo 30 sendikasyon kredilerini yüzde 100 civarında ve yaklaşık 10 b İhraç 25 120 Sermaye Benzeri Borçlar 20 2013 yılının Mayısyenilemeye ayında Fed’in varlık alımlarını azaltma sinyalinin etkisiyle gel devam etmişlerdir. Önümüzdeki altı aylık dönem Diğer 15 100 10 olan ülkelere ve ülkemize yönelen portföy akımlarında gözlenen dalgalanmalara r doları tutarında vadesi dolacak yurt dışı yükümlülüğü bulunma 80 5 0 Türk bankacılık sektörünün dış borçları 2013 yılı sonuna kadar istikrarlı artışını sürdürmü 60 -5 Sermaye Benzeri Borçlar Grafik III.2.8 Mevduat+Repo yılının ilk çeyreğinde ise -10repo kaynaklı bir miktar gerilemiştir. Diğer taraftan ba 40 İhraç -15 Yurtdışı Yükümlülüklerin Yakın Dönem Ödeme Plan Sendikasyon+Seküritizasyon -20 20 (Milyar ABD doları, Orijinalpuan Vadeye daha Göre Ortalama Vade) sendikasyon kredilerini yüzde 100 civarındaTicari veKrediler yaklaşık 10 baz düşük m Diğer -25 14 0 yenilemeye devam etmişlerdir. Önümüzdeki altı aylık dönemde bankaların 45,2 mily DTF Amaçlı Kredi ( 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 03.14 Grafik azaltma III.2.6 2013 yılının Mayıs ayında Fed’in varlık alımlarını 120 Sermaye Benzeri Borçlar Grafik III.2.7 sinyalinin etkisiyle gelişmekte olan ülkelere ve ülkemize yönelen portföy akımlarında gözlenen dalgalanmalara rağmen Türk bir miktar gerilemiştir. Diğer taraftan bankalar, sendikasyon 12.09 12.08 artışını sürdürmüş; 2014 yılının ilk çeyreğinde ise repo kaynaklı 06.09 bankacılık sektörünün dış borçları 2013 yılı sonuna kadar istikrarlı kredilerini yüzde 100 civarında ve yaklaşık 10 baz puan daha 06.13 12.12 06.12 12.11 06.11 12.10 06.10 12.09 12.08 altı aylık dönemde bankaların 45,2 milyar ABD doları tutarında 06.09 düşük maliyetle yenilemeye devam etmişlerdir. Önümüzdeki vadesi dolacak yurt dışı yükümlülüğü bulunmaktadır (Grafik III.2.8). Bankaların yurt dışı borçlarını yenileme oranı 2013 yılının 12.13 03.14 06.13 12.12 06.12 12.11 06.11 12.10 06.10 12.09 12.08 yüzde 100’ün üzerinde gerçekleşmeye devam etmektedir. 06.09 ikinci yarısından itibaren kademeli bir şekilde azalmakla birlikte doları tutarında vadesi dolacak yurt dışı yükümlülüğü 12 bulunmaktadır (Grafik III.2.8). Kaynak: BDDK-TCMB,yüksek SPK, KAP Kaynak: BDDK-TCMB, SPK, KAP Kriz öncesi dönemde ve kredilerin oranda arttığı Mevduat (4 ay) Repo (6 ay) 2010-2011 yıllarında yüzde 120’ler seviyesinde gerçekleşen Diğer Kredi (13 ay) 10 Grafik III.2.8 Seküritizasyon (5 yı 2013 yılının Mayıs ayında Fed’in varlık alımlarını azaltma sinyalinin etkisiyle gelişmekte 1 dış borç yenileme oranı, 2013olan yılı ülkelere içinde ve daha sınırlı bir artış ülkemize yönelen portföy (Milyar ABD doları, Orijinal Vadeye Göre Ortalama Vade) akımlarında gözlenen dalgalanmalara rağmen göstermiştir. Zirve noktasına göre krizinde 32 puan, 20112013 yılı Türk 2008 bankacılık sektörünün dış borçları ilk çeyreğinde ise oran, repo kaynaklı dalgalanmasında ise 21 puanyılının düşen söz konusu 2013 Sendikasyon (12 ay Yurtdışı Yükümlülüklerin Yakın Dönem 8 Ödeme Planı 6 14 DTF Amaçlı Kredi (11 ay)2014 sonuna kadar istikrarlı artışını sürdürmüş; Repo 4 (6 ay) 12 bir miktar gerilemiştir. Diğer taraftan bankalar, Mevduat (4 ay) Diğer Kredi (13 ay) 2 düşük 10 sendikasyon kredilerini yüzde 100 civarında ve yaklaşık 10 baz puan daha maliyetle yılı Nisan ayından bu yana yaklaşık 10 puan gerilemiş olmakla Seküritizasyon (5 yıl) Sendikasyon ay) yenilemeye devam etmişlerdir. Önümüzdeki altı aylık dönemde bankaların milyar ABD 0 45,2 (12 8 Haziran Temmuz birlikte yüzde 100’ün üzerindedir (Grafik III.2.9). Bankaların doları tutarında vadesi dolacak yurtyurt dışı yükümlülüğü bulunmaktadır (Grafik III.2.8). Kaynak: BDDK-TCMB 6 dışı yükümlülüklerinin yenileme oranında görülen düşüşte, 1 2 (Milyar ABD doları, Orijinal Vadeye Göre Ortalama Vade) Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 14 12 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Eylül 4 Grafik III.2.8 yatırım talebindeki yavaşlamaya bağlı olarak azalan cinsi Yakın Dönem Ödeme Planı Yurtdışı YP Yükümlülüklerin kredi talebinin de etkili olduğu düşünülmektedir. Ağustos (1) İhraçlar hariç 10 8 0 DTF Amaçlı Kredi (11 ay) Haziran Temmuz Ağustos Repo (6 ay) Diğer Kredi (13 ay) Seküritizasyon (5 yıl) Sendikasyon (12 ay) Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 6 Eylül Ekim Kasım Kaynak: BDDK-TCMB (1)Mevduat İhraçlar hariç (4 ay) 35 Ekim K dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında canlanma olabilecektir. Ayrıca Nisan ayından itibaren Türkiye’ye özgü risklerin azalmaya başlamış olması da bankaların yurt dışından kaynak teminindeki aşağı yönlü riskleri sınırlayan bir unsur olarak borçlarını yenileme oranı 2013 yılının ikinci yarısından itibaren görülmektedir. Dolayısıyla, 2014 yılının ikinci yarısında da bankacılık sektörünün dış borçlarını makla birlikte yüzde 100’ün üzerinde gerçekleşmeye devam benzer oranlarda yenilemesi beklenmektedir. Öte yandan, bankacılık sisteminin Türkiye dış nemde ve kredilerin yüksek oranda arttığı 2010-2011 yıllarında kaynaklara erişimde yaşanabilecek geçici dönemsel daralmalara karşı yeterli ölçüde YP likit erçekleşen dış borç yenileme oranı, 2013 yılı içinde daha sınırlı bir varlığa sahip olduğu değerlendirilmektedir (Grafik III.2.10). asına göre 2008 krizinde 32 puan, 2011 dalgalanmasında ise 21 an, 2013 yılı Nisan ayından bu yana yaklaşık 10 puan gerilemiş Grafik III.2.9 Bankaların Borç Yenileme Oranı ün üzerindedir (Grafik III.2.9).DışBankaların yurt dışı yükümlülüklerinin 1 (Yüzde) Grafik III.2.10 Küresel büyümedeki Cumhuriyet Merkez Bankası toparlanma Bankaların Dış Borç1 Çevirme Oranı ve YP Likidite İhtiyacı2 ve Fed’in para politikasına dair belirsizliklerin azalması ile birlikte küresel risk (Mart 2014, Milyar ABD doları, Yüzde) düşüşte, yatırım talebindeki yavaşlamaya bağlı olarak azalan YP 140 olduğu düşünülmektedir. 130 120 i toparlanma ve Fed’in para politikasına dair belirsizliklerin Likidite İhtiyacı Likidite Fazlası / Açığı 70 algılamalarında başlayan iyileşme nedeniyle önümüzdeki 60 dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye 110 50 100 40 90 30 itibaren Türkiye’ye özgü risklerin azalmaya başlamış olması da 20 bankaların yurt dışından kaynak teminindeki aşağı yönlü riskleri l risk algılamalarında başlayan iyileşme nedeniyle önümüzdeki ülkelere yönelik sermaye akımlarında canlanma olabilecektir. baren Türkiye’ye özgü 80risklerin azalmaya başlamış olması da aynak teminindeki aşağı yönlü riskleri sınırlayan bir unsur olarak 70 10 0 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 03.10 09.09 03.09 09.08 2014 yılının ikinci yarısında 60 da bankacılık sektörünün dış borçlarını mesi beklenmektedir. Öte yandan, bankacılık sisteminin dış abilecek geçici dönemsel daralmalara karşı yeterli ölçüde YP likit (1)Menkul kıymet ihraçları dahil toplam yurtdışı yükümlülük kullanım ve geri ödeme tutarlarının 6 aylık hareketli toplamları üzerinden hesaplanmıştır. endirilmektedir (Grafik III.2.10). Kaynak:,BDDK-TCMB, SPK, KAP akımlarında canlanma olabilecektir. Ayrıca Nisan ayından sınırlayan bir unsur olarak görülmektedir. Dolayısıyla, 2014 yılının %90 %80 %70 2 Opsiyon BankalarınRezerv Dış Borç1 Çevirme Oranı Mekanizması ve YP Likidite İhtiyacı(ROM), (Mart 2014, Milyar ABD doları, Yüzde) dalgalanmalara karşı önemli bir tampon %50 oranlarda yenilemesi beklenmektedir. Öte yandan, bankacılık sisteminin Grafik III.2.10 %60 ikinci yarısında da bankacılık sektörünün dış borçlarını benzer (1) TL mevduat ve yurt dışı şube mevduatı hariçtir. (2) Likidite İhtiyacı: Kalan vadesi 1 yıl olan dış borç x (1 – dış borç yenileme oranı) Likidite Fazlası/Açığı: YP Likit Aktifler (Nakit +Bankalar+TCMB+Para Piyasaları) - Likidite İhtiyacı Kaynak: TCMB, BDDK-TCMB dış kaynaklara yaşanabilecek geçici dönemsel daralmalara karşı yeterli ölçüde YP likit varlığa sahip vazifesi görebilecektir. Rezerv Opsiyon olduğuTürk değerlendirilmektedir 1, bankaların TCMB’de tutmak zorunda oldukları Mekanizması lirası zorunlu karşılıkların 70 Likidite İhtiyacı erişimde YP likiditede yaşanabilecek olağan dışı Likidite Fazlası / Açığı (Grafik III.2.10). 60 1 Detaylı bilgi için bakınız TCMB Bülten-Aralık 2012, Sayı 28, Finansal 50 İstikrar Raporu-Kasım 2013, Sayı 17 Özel Konu V.1, Alper, K., Kara, H. ve Yörükoğlu, M. (2012). “Rezerv Opsiyonu Mekanizması”, TCMB Ekonomi Notları No. 12/28. Rezerv Opsiyon Mekanizması (ROM), YP likiditede 40 4 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 yaşanabilecek olağan dışı dalgalanmalara karşı önemli bir 30 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tampon vazifesi görebilecektir. Rezerv Opsiyon Mekanizması4, 20 bankaların i bir yüzdesini döviz (dolar ve/veya euro) ve standart altın cinsinden tesis edebilmelerine 0 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 10 TCMB’de tutmak zorunda oldukları Türk lirası zorunlu ân tanıyan bir uygulamadır.%90 Bu imkan dahilinde, TCMB’de karşılıkların tutukları döviz belirli %80 %70 %60 bankaların %50 (1) TL mevduat ve yurt dışı şube mevduatı (Grafik hariçtir. vlerinin tutarı 120 milyar TL’ye yaklaşmıştır III.2.11). mlülük kullanım ve geri ödeme (2) Likidite İhtiyacı: Kalan vadesi 1 yıl olan dış borç x (1 – dış borç yenileme oranı) Likidite Fazlası/Açığı: YP Likit Aktifler (Nakit +Bankalar+TCMB+Para Piyasaları) - Likidite İhtiyacı Kaynak: TCMB, BDDK-TCMB Grafik III.2.11 Mekanizması (ROM), ROM YP Kapsamında likiditedeTesis yaşanabilecek olağan dışı Edilen Döviz ve Altın Tutarı nemli bir tampon vazifesi (Milyar TL) görebilecektir. Rezerv Opsiyon standart altın cinsinden tesis edebilmelerine imkân tanıyan bir uygulamadır. Bu imkan dahilinde, bankaların TCMB’de tutukları döviz rezervlerinin tutarı 120 milyar TL’ye yaklaşmıştır (Grafik III.2.11). Son veriler itibarıyla, bankaların ROM kapsamında, TCMB’de tutmak zorunda oldukları Türk lirası zorunlu karşılıkların ROM döviz ROM altın 120 bir yüzdesini döviz (dolar ve/veya euro) ve bir yıla kadar vadeli YP yükümlülüklerinin yaklaşık yüzde 20’sini 2012, Sayı 28, 100 Özel Konu V.1, Rezerv Opsiyonu Mekanizması”, TCMB Ekonomi Notları No. 12/28. yerine getirmeye yetecek miktarda döviz rezervleri mevcuttur 80 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 60 (Grafik III.2.12). Bankalar, döviz likiditesine erişimin zorlaştığı 0414 0114 1013 0713 0413 0113 ROM kapsamındaki döviz rezervlerini kullanmaları durumunda, 1012 0 0712 kullanımlarını azaltarak karşılayabilecektir. Ancak, bankaların 0412 20 0112 zamanlarda, likidite ihtiyaçlarının bir kısmını rezerv opsiyonu 1011 40 TL zorunlu karşılık yükümlülüklerini Türk lirası olarak tesis etmeleri kiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14) gerekecektir. Bu şekilde ortaya çıkacak Türk lirası likidite Grafik III.2.12 ROM Kapsamında Tesis Edilen Döviz Rezervinin Bankacılık Sektörü Kısa Vadeli YP Yükümlülüklerine1 Oranının Gelişimi ve ROM ihtiyacının ise bankalarca serbest DİBS’lerin satılması veya TCMB Son veriler itibarıyla, bankaların Kapsamında Tesis Edilen DövizROM Ve Altınınkapsamında, TL Karşılığının Serbestbir yıla kadar vadeli YP bünyesinde teminat olarak gösterilmesi yolu ile giderilmesi DİBS’lere Oranının Gelişimi (Yüzde) mlülüklerinin yaklaşık yüzde 20’sini yerine getirmeye yetecek miktarda döviz rezervleri cuttur (Grafik III.2.11). Bankalar, YP döviz likiditesine likidite Bankacılık sektörünün elinde bulundurduğu serbest mümkündür. Rezerv/Kısa Vadeli YP Yük. erişimin zorlaştığı zamanlarda, ROM TL Karşılığı/Serbest DİBS (Sağ Eksen) 25 açlarının bir kısmını rezerv opsiyonu kullanımlarını azaltarak70 karşılayabilecektir. Ancak, DİBS’lerin son dönem itibarıyla yaklaşık yarısı, ROM bünyesindeki kaların ROM kapsamındaki döviz rezervlerini kullanmaları durumunda, TL zorunlu karşılık 56 20 döviz ve altın rezervlerinin Türk lirası eş değerini karşılayabilecek mlülüklerini Türk lirası olarak tesis etmeleri gerekecektir. Bu şekilde ortaya çıkacak Türk 42 15 likidite ihtiyacının ise bankalarca serbest DİBS’lerin satılması veya TCMB bünyesinde seviyededir (Grafik III.2.12). 28 10 nat olarak gösterilmesi yolu ile giderilmesi mümkündür. Bankacılık sektörünün elinde 14 5 ndurduğu serbest DİBS’lerin son dönem itibarıyla yaklaşık yarısı, ROM bünyesindeki 4 Detaylıdöviz bilgi için bakınız TCMB Bülten-Aralık 2012, Sayı 28, Finansal İstikrar Raporu-Kasım 2013, Sayı 17 Özel Konu V.1, No. 12/28. Küçüksaraç, D. ve Özel, Ö. (2012). “Rezerv Opsiyonu Mekanizması ve Optimal Rezerv Opsiyonu Katsayılarının Hesaplanması”, TCMB Çalışma Tebliği No: 12/32. 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 ltın rezervlerinin Türk lirası0 eş değerini karşılayabilecek seviyededir (Grafik III.2.12). Alper, K., Kara, H. ve Yörükoğlu, M. (2012). “Rezerv Opsiyonu Mekanizması”, TCMB Ekonomi Notları 0 (1)Bilanço içi 12 aya kadar vadeli YP yükümlülükler. Kaynak: BDDK - TCMB (Son Veri: 09.05.14) Son üç36 yıl içinde TP fonlamadaki büyümeye yurt içi ihraçların katkısı artmakla eraber, bankacılık sektörünün TP yükümlülükleri ağırlıklı olarak mevduatlardan uşmaktadır. Son dönemde TL ticari mevduatlardan YP mevduatlara kaymaya ve resmi evduatlardaki azalmaya rağmen mevduatlar toplam TL yükümlülükler içerisindeki önemini Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 beraber, bankacılık sektörünün TP yükümlülükleri ağır oluşmaktadır. Son dönemde TL ticari mevduatlardan YP me YP Rezerv/Kısa Vadeli YP Yük. ROM TL Karşılığı/Serbest DİBS mevduatlardaki 25 20 56 başvurdukları TL cinsi kıymet ihraçlarının toplam tutarı a 42 yükümlülükler içindeki payı halen yüzde 3’lü seviyelerde seyretm 15 10 28 (Yüzde) 0 sektörünün Grafik III.2.14 (Yüzde) TP yükümlülükleri 60 yükümlülükler içerisindeki önemini korumaktadır (Grafik III.2.13). 03. İhraç Edilen Menkul Kıy. 1 2 2 2 2 1 1 1 4 4 3 3 3 3 3 4 5 7 11 11 9 7 90 9 8 10 8 9 8içi 9 ihraçların 9 büyümeye 8yurt 80 9 19 İhra Repo İşl. Sağ. Fon. Bankalara Borçlar 70 Bankaların Yurt İçi İhr Özkaynaklar 3 3 3 3 4 4 7 6 7 9katkısı 9 10 100 Son üç yıl içinde TP fonlamadaki resmi mevduatlardaki azalmaya rağmen mevduatlar toplam TL bankacılık 03.14 Diğer Pasif Kaynak: BDDK - TCMB (Son Veri: 09.05.14) beraber, 12.13 Mevduat yükümlülükleri ağırlıklı olarak mevduatlardan oluşmaktadır. Son (1)Bilanço içi 12 aya kadar vadeli YP yükümlülükler. dönemde TL ticari mevduatlardan YP mevduatlara kaymaya ve 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 14 Bankacılık Sektörünün TP Pasif Kalemlerinin Gelişimi 0 ihraçların katkısı artmakla beraber, bankacılık sektörünün TP 09.11 Grafik III.2.13 350 3 3 3 3 7 9 9 10 artmakla 300 250 20 20 20 19 19 19 19 19 20olarak 18 ağırlıklı mevduatlardan 19 18 200 50 oluşmaktadır. Son dönemde TL ticari mevduatlardan YP mevduatlara kaymaya ve resmi 150 40 Bankaların TP yükümlülüklerin vadesini uzatabilmek maksadıyla 30 61 59 mevduatlardaki azalmaya rağmen mevduatlar toplam TL 58 yükümlülükler içerisindeki 59 58 58 59 59 58 59 58 58önemini 56 0 0 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 yükümlülükler içindeki payı halen yüzde 3’lü seviyelerde seyretmektedir. 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 birlikte toplam TL yükümlülükler içindeki payı halen yüzde 3’lü Kaynak: BDDK – TCMB Grafik III.2.13 Grafik III.2.14 Bankacılık Sektörünün TP Pasif Kalemlerinin Gelişimi Bankaların Yurt İçi İhraç Çevirme Oranlarının Gelişimi Bankaların 2012 yılından bu yana gerçekleştirdikleri (Yüzde) (Yüzde) Özkaynaklar İhraç Tutarı/İtfa Tutarı Diğer Pasif Repo İşl. Sağ. Fon. ihraç tutarlarının itfa tutarlarını karşılama oranının ortalaması Bankalara Borçlar İhraç Edilen Menkul Kıy. 3 4 6 9 3 4 7 9 3 3 7 10 3 3 7 9 tahvil piyasalarında stresin arttığı zamanlarda dahi rahatlıkla 70 19 18 19 19 20 20 20 20 19 19 19 80 18 60 çevrilebilmiştir. Menkul kıymet ihraç maliyeti ile TL mevduat 50 300 10 karşılama oranının ortalaması yüzde 100’ün üzerindedir (Grafik III. 200 150 piyasalarında stresin arttığı zamanlarda dahi rahatlıkla çevrileb 40 100 maliyeti ile TL mevduat maliyetleri arasındaki farkın iki kay 20 50 atfedilebilecek kısmı haricinde sınırlı bir farklılaşma göstermesi ve 0 ay vadeli kamu kağıtları faizleriyle olan farkının sınırlı kalması ba 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 ve banka ihraç faizlerinin altı ay vadeli kamu kağıtları faizleriyle Bankaların 2012 yılından bu yana gerçekleştirdikleri ihra 250 19 30 61 59 58ilişkin 59 58 58 59 59 58 59 58 58 56 maliyetleri arasındaki farkın iki kaynağa vade primine atfedilebilecek kısmı haricinde sınırlı100 bir farklılaşma göstermesi 03.12 -04.14 Ortalama İhraç Çevirme Oranı 350 3 3 9 03.14 2 3 5 10 12.13 9 2 3 7 9 2 4 8 9 09.13 8 2 3 9 9 06.13 1 3 11 03.13 1 4 11 09.12 1 3 9 8 yüzde 100’ün üzerindedir (Grafik 90III.2.14). TP ihraçlar bono1 4 7 8 100 6 12.12 Mevduat Kaynak: TCMB, KAP, SPK 06.12 seviyelerde seyretmektedir. 50 başvurdukları TL cinsi kıymet ihraçlarının toplam tutarı artmakla birlikte toplam TL 03.12 başvurdukları TL cinsi kıymet 100 20 korumaktadır (Grafik III.2.13). Bankaların TP yükümlülüklerin vadesini uzatabilmek maksadıyla 10 ihraçlarının toplam tutarı artmakla 06.12 5 Son üç yıl içinde TP fonlamadaki büyümeye yurt içi 03.12 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası azalmaya rağmen mevduatlar toplam TL yükü 70 korumaktadır (Grafik III.2.13). Bankaların TP yükümlülüklerin vad ettikleri fonları sürdürmekte bir sıkıntıyla karşılaşmadıklarını ortaya olan farkının sınırlı kalması bankaların bu kaynaktan elde ettikleri Kaynak: BDDK – TCMB veKaynak: III.2.16). TCMB, KAP, SPK (Son Veri: 04.14) fonları sürdürmekte bir sıkıntıyla karşılaşmadıklarını ortaya Grafik III.2.15 TP İhraç-TP Mevduat Faiz Farkı ve 6 Ay -1 Ay Vadeli Swap Faiz Farkı Gelişimi (Yüzde) koymaktadır (Grafik III.2.15 ve III.2.16). Grafik III.2.16 TP İhraç ve 6 Ay Vadeli (Yüzde) 6 Ay-1 Ay Swap Faiz Farkı İhraç-Mevduat Faiz Farkı 6 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2,0 Merkez Bankasının son dönemde döviz piyasalarında Bankaların 2012 yılından bu yana yaşanan oynaklığı sınırlamak amacıyla yaptığı doğrudan döviz 1,0 gerçekleştirdikleri ihraç tutarlarının itfa tutarlarını 0,5 karşılama oranının ortalaması yüzde 100’ün üzerindedir (Grafik III.2.14). TP ihraçlar bono-tahvil 0,0 10 8 dahi rahatlıkla çevrilebilmiştir. Menkul kıymet ihraç 4 ay vadeli kamu kağıtları faizleriyle olan farkının sınırlı kalması bankaların bu kaynaktan elde artmasına neden olan döviz alımları bankacılık ettikleri fonlarısisteminin sürdürmekte Merkez bir sıkıntıyla karşılaşmadıklarını ortaya koymaktadır Bankasından repo yoluyla ve III.2.16). sağladığı fonların artmasındaki 04.12 04.14 01.14 10.13 07.13 04.13 01.13 10.12 07.12 04.12 10.11 01.12 atfedilebilecek kısmı haricinde sınırlı bir farklılaşma -1,5 göstermesi ve banka ihraç faizlerinin altı olmuştur (Grafik III.2.17). Bankacılık sisteminin net likidite açığının 6 01.12 -0,5 arasındaki farkın iki kaynağa ilişkin vade primine -1,0 10.11 satım müdahaleleri ile döviz satımpiyasalarında ihaleleri bankaların repo stresin arttığı zamanlarda maliyeti ile düşmesine TL mevduat maliyetleri fonlamasını artırırken, serbest DİBS stoklarının neden 12 1,5 (Grafik III.2.15 (1) 6 ay vadeli tahvil getirisi BIST T fiyatları kullanılarak Extended Ne Kaynak: BIST, KAP, TCMB Kaynak: Bloomberg, TCMB, KAP en önemli nedendir. Repo işlemleriGrafik bankaların likit varlıklarını III.2.15 Grafik III.2.16 düşürmekle birlikte bankaların bilançolarında yüksek tutarlarda (Yüzde) amacıyla yaptığı doğrudan döviz satım müdahaleleri ile dövi TP İhraç-TP Mevduat Faiz Farkı ve 6 Ay -1 Ay Vadeli Swap Faiz Farkı Gelişimi (Yüzde) 6 Ay-1 Ay Swap Faiz Farkı Merkez Bankasının son dönemde döviz piyasalarında ya TP İhraç ve 6 Ay Vadeli DİBS Faiz Oranı1 TP İhraç Faizi repo fonlamasını artırırken, serbest DİBS stoklarının düşmesine ne İhraç-Mevduat Faiz Farkı DİBS taşımaları, likit varlıklardaki azalmanın banka davranışları 6 Ay Vadeli DİBS Faiz Oranı Bankacılık sisteminin net likidite açığının artmasına neden ola 12 2,0 üzerindeki olası etkilerini sınırlamaktadır. 1,5 sisteminin Merkez Bankasından repo yoluyla sağladığı fonlar 10 1,0 nedendir. 0,5 bilançolarında yüksek tutarlarda DİBS taşımaları, likit varlık 8 0,0 Repo işlemleri bankaların likit varlıklarını davranışları üzerindeki olası etkilerini sınırlamaktadır. -0,5 6 Kaynak: Bloomberg, TCMB, KAP Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 04.14 01.14 10.13 07.13 04.13 01.13 10.12 07.12 04.12 01.12 4 10.11 04.14 01.14 10.13 07.13 04.13 01.13 10.12 07.12 04.12 01.12 -1,5 10.11 -1,0 (1) 6 ay vadeli tahvil getirisi BIST Tahvil ve Bono Piyasasında işlem gören tahvillerin fiyatları kullanılarak Extended Nelson-Siegel (ENS) yöntemiyle hesaplanmıştır. Kaynak: BIST, KAP, TCMB Merkez Bankasının son dönemde döviz piyasalarında yaşanan oynaklığı sınırlamak amacıyla yaptığı doğrudan döviz satım müdahaleleri ile döviz satım ihaleleri bankaların repo fonlamasını artırırken, serbest DİBS stoklarının düşmesine neden olmuştur (Grafik III.2.17). Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 37 düşür 45 40 35 30 25 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 20 15 10 ye Cumhuriyet Merkez Bankası 5 2013 yılının ikinci yarısından itibaren kur ve faiz 01.09 04.09 07.09 10.09 01.10 04.10 07.10 10.10 01.11 04.11 07.11 10.11 01.12 04.12 07.12 10.12 01.13 04.13 07.13 10.13 01.14 0 Grafik III.2.17 Bankacılık Sektörü Serbest DİBS’lerinin Toplam TP Yükümlülüklere (1) (1) Özkaynaklar hariç tutulmuştur. Oranının Gelişimi oranlarında görülen oynaklığa bağlı olarak TP mevduat Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 03.14) (Yüzde) vadesinin kısaldığı görülmektedir. Sistem genelinde tutar olarak Serbest DİBS/Toplam TP Yükümlülükler k III.2.17 2013 yılının ikinci yarısından itibaren kur ve faiz oranlarında görülen oynaklığa bağlı 45 cılık Sektörü Serbest DİBS’lerinin Toplam TP Yükümlülüklere (1) nın Gelişimi 40 olarak TP mevduat vadesinin ) bir artıştutar gösteren mevduatların kısaldığı görülmektedir.sürekli Sistem genelinde olarak sürekli bir 35 artış gösteren mevduatların vadesinde gözlemlenen kısalma, bankaların likidite riskinden kısalma, bankaların likidite riskinden Serbest DİBS/Toplam30 TP Yükümlülükler 5 ziyade faiz risklerine karşı duyarlılığını artırmaktadır. TP tasarruf mevduatının getiri eğrisinin 25 0 20 yılının Mayıs ayından sonra kademeli olarak yukarı yönlü kaydığı izlenmektedir. Özellikle 2013 vadesinde gözlemlenen ziyade faiz risklerine karşı duyarlılığını artırmaktadır. TP tasarruf mevduatının getiri eğrisinin 2013 Mayıs ayından sonra bir ve üç ay vadeli mevduat faiz oranlarının görece dahayılının fazla artmasının TP mevduatın 5 15 0 10 vade gelişiminde belirleyici olduğu değerlendirilmektedir. Nitekim TP mevduat içinde en 5 kaydığı izlenmektedir. Özellikle 5 0 önemli ağırlığa sahip olan 1-3 ay arası vadede yoğunlaşma artarak devam ederken, vadesiz 5 bir ve üç ay vadeli mevduat faiz oranlarının görece daha fazla artmasının TP mevduatın vade 01.09 04.09 07.09 10.09 01.10 04.10 07.10 10.10 01.11 04.11 07.11 10.11 01.12 04.12 07.12 10.12 01.13 04.13 07.13 10.13 01.14 0 kademeli olarak yukarı yönlü mevduatın payı da son bir yıldır artmaktadır. Öte yandan YP mevduatın vade dağılımında 0 gelişiminde ise herhangi bir olumsuzluk gözlenmemiştir. (Grafik III.2.18 ve III.2.19). (1) Özkaynaklar hariç tutulmuştur. Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 03.14) 5 belirleyici olduğu değerlendirilmektedir. Nitekim TP mevduat içinde en önemli ağırlığa sahip olan 1-3 ay arası vadede 01.09 04.09 07.09 10.09 01.10 04.10 07.10 10.10 01.11 04.11 07.11 10.11 01.12 04.12 07.12 10.12 01.13 04.13 07.13 10.13 01.14 0 Grafik III.2.18 Grafik III.2.19 2013 yılının ikinci yarısından itibaren kur ve faiz oranlarında görülen oynaklığa bağlı Mevduatın Vade Dağılımı1 TP Mevduatın Ortalama Vadesi ve İma Edilen Kur Oynaklığı 1 yoğunlaşma artarak devam ederken, vadesiz mevduatın payı (Yüzde) 12 Ay Vadeli) rak TP mevduat vadesinin kısaldığı görülmektedir. Sistem genelinde(Gün, tutar olarak sürekli bir ynaklar hariç tutulmuştur. BDDK-TCMB (Son Veri: 03.14) Vadesiz 1 Aya Kadar 1-3 Ay Arası 3-6 Ay Arası vadesinde gözlemlenen kısalma, 6-12 Ay Arası 1 Yıl Üzeri son bir yıldır artmaktadır. Öte yandan YP mevduatın vade ş gösteren mevduatların bankaların da likidite riskinden TP Ortalama Vade (Sağ Eksen) 20 70 arısından itibaren kur faiz oranlarında görülen oynaklığa bağlı ade faiz risklerine karşıveduyarlılığını artırmaktadır. TP tasarruf mevduatının getiri eğrisinin TP dağılımında ise herhangi bir olumsuzluk gözlenmemiştir. (Grafik 16 65 03.14 Sistem 17,3 13,4 61,0 olarak 3,9 nin kısaldığı görülmektedir. genelinde tutar sürekli bir izlenmektedir. 3 yılının Mayıs ayından sonra kademeli olarak yukarı yönlü kaydığı Özellikle İma Edilen Kur Oynaklığı III.2.18 ve III.2.19). ın vadesinde gözlemlenen kısalma, bankaların likidite riskinden 12 12.12 ve üç ay vadeli mevduat faiz oranlarının görece daha TP mevduatın 15,7 14,5 59,5 6,5 fazla artmasının 12.11 TP 15,7tasarruf 13,5 57,7 duyarlılığını artırmaktadır. mevduatının getiri8,2Nitekim eğrisinin TP mevduat içinde en de gelişiminde belirleyici olduğu değerlendirilmektedir. 14,4 58,8 4,8 60 8 YP sonra kademeli olarak yukarı yönlü kaydığı izlenmektedir. Özellikledevam ederken, vadesiz 16,9 14,2vadede 48,5 6,8 6,0 artarak 7,7 emli ağırlığa sahip olan03.14 1-3 ay arası yoğunlaşma 4 12.13 14,7 13,7fazla artmasının 48,9 8,3 mevduatın 6,0 8,3 uat faiz oranlarının görece daha TP Mevduatlar, vduatın payı da son bir yıldır artmaktadır. Öte yandan YP mevduatın vade dağılımında gözlenmemiştir. e) (1)Bankalar mevduatı ve kıymetli maden depo hariç tutulmuştur. TPhesapları Mevduatın Ortalama (Grafik III.2.18 ve III.2.19). Kaynak: BDDK – TCMB Vadesiz 1-3 Ay Arası 6-12 Ay Arası (Gün, 12 Ay Vadeli) 1 Aya Kadar 3-6 Ay Arası 1 Yıl Üzeri Grafik III.2.19 50 en istikrarlı fon kaynağı kabul edilmelerine 09.13 06.13 ve bununla tutarlı olarak toplamda sürekli artış arz eden bir 03.13 90 fik III.2.18 Grafik III.2.19 r yıldır artmaktadır. Öte yandan YP mevduatın vade dağılımında duatın Vade Dağılımı1 0 100 80 70 60 50 40 30 20 0 10 ci olduğubir değerlendirilmektedir. Nitekim TP 46,4 mevduat içinde en 16,6 18,3 8,5 herhangi olumsuzluk12.11 gözlenmemiştir. (Grafik III.2.18 6,7 ve3,6 III.2.19). 1-3 ay arası vadede yoğunlaşma artarak devam ederken, vadesiz 12.12 6,1 4,3 9,2 09.12 46,3 06.12 16,2 03.12 17,9 12.11 12.12 55 03.14 16,9 12.13 12.13 45 büyüme dinamiği sergilemelerine rağmen, özellikle stres (1) Ağırlıklı ortalama vade uzunluğu, vadesiz mevduat hesapları hariç tutularak ve 1 Vadesi diğer ve İma Kur Oynaklığı vadeEdilen dilimlerinin orta noktası dikkate alınarak hesaplanmıştır. dönemlerinde banka bazında mevduat tabanında oluşabilecek Kaynak: Bloomberg, TCMB Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası oynaklıklar bankalar için bir likidite riski teşkil edebilir. Stres 70 İma Edilen Kur Oynaklığı TP Ortalama Vade (Sağ Eksen) 20 TP Mevduatın Ortalama Vadesi ve İma Edilen Kur Oynaklığı 1 Mevduatlar, en TP istikrarlı fon kaynağı kabul edilmelerine ve bununla tutarlı olarak dönemlerinde mevduatların daha güvenli olarak algılanan (Gün, 12 Ay Vadeli) 16 65 14 17,3 13,4 3,9 8 61,0 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 1lamda Aya Kadar sürekli artış arz eden bir büyüme dinamiği sergilemelerine rağmen, özellikle stres 13 Ay Arası 16,9 14,4 58,8 4,8 İma Edilen Kur Oynaklığı 3-6 1 Yıl Üzeri TP Ortalama Vade (Sağ Eksen) 60 bir 12 nemlerinde mevduat tabanında12oluşabilecek 70oynaklıklar bankalar için 15,7 14,5banka bazında 59,520 6,5 banka ve banka gruplarına kayma ihtimali olmakla birlikte 2013 dite riski teşkil edebilir. Stres dönemlerinde mevduatların daha güvenli olarak Mayısalgılanan ayından 8 55 11 15,7 0 13,5 57,7 3,9 65 bu yana iç ve dış piyasalarda görülen güçlü 4 60 dalgalanmalara rağmen bankaların grup bazında mevduat 50 0 55 tabanlarını 45 korudukları görülmüştür. 8,2 YP 16 48,9 12 16,9 banka 14,2 48,5 6,8 6,0 ihtimali 7,7 nka ve gruplarına kayma olmakla birlikte 2013 Mayıs ayından bu yana iç 814 4,8 513 14,7 13,7 6,5 8,3 6,0 8,3 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 90 4 8,3 6,0 8,3 100 80 70 60 50 40 30 20 6,8 6,0 7,7 10 0 11 16,6tabanlarını 18,3 46,4 8 6,7 3,68,5 vduat korudukları görülmüştür. 03.12 8,2 12.11 dış 17,9 piyasalarda görülen güçlü dalgalanmalara rağmen bankaların grup bazında 16,2 46,3 6,1 4,3 9,2 12 50 Özel sektör tarafından ihraç edilen borçlanma araçlarını ellerinde bulunduran 6,1 4,3 9,2 kalar mevduatı ve kıymetli maden depo hesapları hariç tutulmuştur. 0 (1) Ağırlıklı ortalama vade uzunluğu, vadesiz mevduat hesapları hariç tutularak ve 45 dikkate alınarak hesaplanmıştır. diğer vade dilimlerinin orta noktası Kaynak: Bloomberg, TCMB 03.14 12.13 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 90 100 80 70 6,7 3,68,5 ırımcılar, likidite ihtiyacı durumunda ikincil piyasada söz konusu menkul kıymetlerini Özel sektör tarafından ihraç edilen borçlanma araçlarını k: BDDK – TCMB abilmektedirler. İkincil piyasadaki işlem hacmi artışı menkul kıymetin likidite riskini azaltıcı ellerinde bulunduran yatırımcılar, likidite ihtiyacı durumunda (1) Ağırlıklı ortalama vade uzunluğu, vadesiz mevduat hesapları hariç tutularak ve ye sahiptir. 2012 yılından itibaren menkul kıymet ihracına oranla ikincil piyasa işlem apları hariç tutulmuştur. diğer vade dilimlerinin orta noktası dikkate alınarak hesaplanmıştır. Kaynak: Bloomberg, TCMB ikincil piyasada söz konusu menkul kıymetlerini satabilmektedirler. cimleri keskin bir artış eğilimine sahiptir (Grafik III.2.20). Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 İkincil piyasadaki işlem hacmi artışı menkul kıymetin likidite riskini Grafik III.2.20 İkincil Piyasa(1) Menkul Kıymet İhraçları Ortalama Hacimlerinin Stok Menkul Kıymet İhraçlarına Oranının GelişimiRaporu (Yüzde)| Mayıs 2014 Finansal İstikrar azaltıcı etkiye sahiptir. 2012 yılından itibaren menkul kıymet 300 ihracına oranla ikincil piyasa işlem hacimleri keskin bir artış 250 eğilimine sahiptir (Grafik III.2.20). 200 150 100 03.14 01.14 11.13 09.13 07.13 05.13 03.13 01.13 11.12 09.12 07.12 05.12 03.12 0 01.12 50 (1)BİST Kesin Alım Satım Pazarı Özel Sektör Menkul Kıymet İhraçları Kaynak: TCMB, BİST, KAP, SPK (Son Veri: 09.05.14) 38 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 yükümlülüklerin kısa vadeli olması ve bu durumun yıllar göstermemesine rağmen, sabit faizli TP kredilerin toplam TP kre ortalarından itibaren düşmesi ve bu nitelikteki kredilerin ort durması, son dönemde her iki değişkenin aşağı yönlü hareket Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası duyarlılığını kısıtlamaktadır (Grafik III.3.1). TP kredilerin yüzde 7 kredilerin kısa vadeli veya değişken faizli olması, bankaların Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası dalgalanmalarda karşılaşabilecekleri kayıpları sınırlayan önemli b III.3. Faiz Riski Grafik III.3.1 III.3. Faiz Riski Sabit Faizli TP Kredi Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi (Kalan Vadeye Göre, Yüzde, Ay) Pay Vade (Sağ Eksen) Gelişmiş ülke Merkez Bankalarının para politikalarına yönelikOrtalama belirsizliklerin devam 40 75 Gelişmiş ülke Merkez Bankalarının para politikalarına etmesi, uluslararası yatırımcıların risk yönelik belirsizliklerin devam Grafik III.3.2 0-12 Ay Vadeli ve Değ Firma Kredisine Oranı1 0- 65 iştahındaki dalgalanmalar ve yurt içi fiyatlardaki 72 36 oynaklık finansal sektörün faiz risklerine karşı duyarlılığının önemini artırmaktadır. Türk etmesi, uluslararası yatırımcıların 60 bankacılık sisteminin faiz risklerine olan duyarlılığı 32 69 mevcut karlılık ve özkaynaklar seviyesi risk iştahındaki dalgalanmalar ve yurt içi fiyatlardaki oynaklık dikkate alındığında makul düzeylerde kalmaya devam etmektedir. Bankacılık sisteminin TP 66 ve bu durumun yıllar içinde belirgin bir iyileşme 20 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 03.10 09.09 03.09 09.08 03.08 alındığında makul düzeylerde kalmaya devam etmektedir. duyarlılığını kısıtlamaktadır (Grafik III.3.1). TP kredilerin yüzde 70’ine yakınını oluşturan ticari kredilerin kısa vadeli veya değişken faizli olması, bankaların TL faiz oranlarındaki olası Kaynak: TCMB Bankacılık sisteminin TP yükümlülüklerin kısa vadeli olması ve dalgalanmalarda karşılaşabilecekleri kayıpları sınırlayan önemli bir etkendir (Grafik III.3.2). bu durumun yıllar içinde belirgin bir iyileşme göstermemesine Grafik III.3.2 kredileridir. Tüketici uzun Toplam vadeli ve sabit faizli olm 0-12 Ay Vadeli ve Değişken kredilerinin Faizli TP Firma Kredisinin Firma Kredisine Oranı1 (Yüzde) (Kalan Vadeye Göre, Yüzde, Ay) tüketici kredisi türü olan konut kredilerinde kredi müşterilerini payının 2011 yılı ortalarından itibaren düşmesi ve bu nitelikteki 66 yüzde 70’ine yakınını oluşturan ticari kredilerin kısa vadeli veya 28 değişken faizli olması, bankaların TL63 faiz oranlarındaki olası 24 dalgalanmalarda karşılaşabilecekleri 60kayıpları sınırlayan önemli 20 alan55 uzunsınırlandırmaya vadeli ve TL tarafında faizli vadelerini yönelik sabit yapılan veolan 2014türev yılınınişlemleri Şubat hacmine kıyasla 2010 yılından bu kredileri yana istikrarlı olarak azaldığ düzenlemelerin bankaların tüketici nedeniyle üstlendikl 50 etki sağlaması beklenmektedir. 45 İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Finansal 09.11 03.11 09.10 03.10 09.09 03.09 09.08 Bankacılık sisteminin toplam varlıkları içerisinde önemli b 03.08 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 03.10 09.09 03.09 09.08 03.08 yabancı para cinsi kaynakları çapraz para takası işlemleri III.3.3). Hanehalkının aşırı borçlanmasını engellemek üzere dönüştürmesi bu riskleri dengeleyici bir rol oynamaktadır. Anca 03.14 risklerine duyarlılığını kısıtlamaktadır (Grafik III.3.1). TP kredilerin 32 69 bankaların yurt dışından elde ettik 60 09.13 36 03.13 72 her iki değişkenin aşağı yönlü hareket etmesi sektörün faiz 0-12 Ay Vadeli Değişken yasal 65 olarak sınırlandırılmış olması, bankaların bu krediler nede Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası artırmaktadır. Öte yandan, 09.12 40 03.12 Ortalama Vade (Sağ Eksen) kredilerin ortalama vadelerindeki artışın durması, son dönemde bir etkendir (Grafik III.3.2). ortalama vadesi uzamakla birlikte, bu kıymetlerin kayda değe (1) 0-12 ay vade dilimi için orijinal vade esas alınmıştır. Değişken faizli TP firma kredi verisinde, değişken faizli tüketici kredilerinin olmadığı varsayılmıştır. olanlar dahil olmak üzere) değişken faizli Kaynak: TCMB Kaynak: TCMB duyarlılığını artıran temel bilanço kalemi tüketici Grafik III.3.3 kredileridir. Tüketici kredilerinin uzun vadeli ve sabit faizli olması, en uzun vadeye sahip bu krediler nedeniyle üstlendikleri faiz riskini 45 Öte yandan, bankaların yurt dışından elde ettikleri YP cinsinden uzun vadeli kredi artırmaktadır. müşterilerinin refinansman yabancı para cinsi kaynakları çapraz para takası işlemleri ile sabit faizli TL kaynağa 39 maliyetlerinin yasal olarak sınırlandırılmış olması, bankaların bu dönüştürmesi bu riskleri dengeleyici bir rol oynamaktadır. Ancak, bilanço dışı işlemlerde yer faizalan riskini artırmaktadır. Öte uzun vadeli ve TL tarafında sabit faizli olan hacmine kıyasla 2010 yılından uzun bu yana yandan, bankaların yurt dışından elde ettikleri YP cinsinden vadeli yabancı para cinsi kaynakları çapraz para takası işlemleri türev işlemlerin hacimlerinin konut kredileri istikrarlı olarak azaldığı dikkat çekmektedir (Grafik 27 vadeli ve TL tarafında sabit faizli olan türev işlemlerin hacimlerinin konut kredileri hacmine kıyasla 2010 yılından bu yana istikrarlı 40 Kaynak: TCMB YP 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 03.10 09.09 03.09 15 09.08 1 03.08 rol oynamaktadır. Ancak, bilanço dışı işlemlerde yer alan uzun 45 35 21 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 ile sabit faizli TL kaynağa dönüştürmesi bu riskleri dengeleyici bir Pay 50 33 03.14 krediler nedeniyle üstlendikleri Sabit Faizli TP Menku Gelişimi (Kalan Vadeye 30 09.09 vadeli ve sabit faizli olması, en uzun vadeye sahip tüketiciolması, kredisi yasal olarak sınırlandırılmış bankaların Grafik III.3.4 03.09 tüketici kredisi türü olan konut kredilerinde 1 Yıldan Uzun Vadeli ve Sabit Faizli Türev Finansal Araç Yükümlülüklerinin Konut Kredilerine Oranı (Yüzde) kredi müşterilerinin refinansman maliyetlerinin 09.08 bilanço kalemi tüketici kredileridir. Tüketici kredilerinin uzun olması da yine duyarlılıklarını azaltmaktadır (Grafik III.3.4). 03.08 TL tarafında bankaların faiz riskine TL tarafında bankaların faiz riskine duyarlılığını artıran temel türü olan konut kredilerinde (1) 0-12 ay vade dilimi için orijin verisinde, değişken faizli tüketic Kaynak: TCMB TL tarafında bankaların faiz riskine duyarlılığını artıran te Grafik III.3.1 rağmen, sabit faizli TP kredilerin toplam TP krediler içindeki Sabit Faizli TP Kredi Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi Pay 45 09.09 60 durması, son dönemde her iki değişkenin aşağı yönlü hareket etmesi sektörün faiz risklerine 03.09 ortalarından itibaren düşmesi ve bu nitelikteki kredilerin ortalama vadelerindeki artışın duyarlılığı mevcut karlılık ve özkaynaklar seviyesi dikkate 50 09.08 göstermemesine sabitolan faizli TP kredilerin 63 toplam TP krediler içindeki payının 2011 24 yılı artırmaktadır. Türk bankacılık sisteminin faiz rağmen, risklerine 75 55 28 03.08 finansal sektörün faiz risklerine karşı duyarlılığının önemini yükümlülüklerin kısa vadeli olması Kaynak: TCMB tarafta, bankaların TP yükümlülüklere kıyasla olarak azaldığı dikkat çekmektedir (Grafik III.3.3). Hanehalkının yaratabilmeleri ve YP aktiflerin büyük kısmını oluşturan kredi aşırı borçlanmasını engellemek üzere ihtiyaç ve taşıt kredilerinin birlikte yarıya yakınının değişken faizli olması, YP fon maliyetle vadelerini sınırlandırmaya yönelik yapılan ve 2014 yılının Şubat ayı itibarıyla yürürlüğe konan düzenlemelerin bankaların tüketici yol açabileceği kayıpları kısıtlamaktadır (Grafik III.3.5 ve III.3. kredilerin toplam YP krediler içindeki payında görülen keskin belirsizliklerin devam ettiği ortamda olumlu bir gelişme olarak di kredileri nedeniyle üstlendikleri faiz riskini azaltıcı yönde bir etki sağlaması beklenmektedir. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 39 r. plam varlıkları içerisinde önemli bir paya sahip olan DİBS’lerin rlikte, bu kıymetlerin kayda değer bir kısmının (TÜFE’ye endeksli değişken faizli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olması da yine bankaların faiz riskine karşı Grafik III.3.4). Grafik III.3.4 Finansal Araç Bankacılık sisteminin toplam varlıkları içerisinde önemli bir Sabit Faizli TP Menkul Değer Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi (Kalan Vadeye Göre, Yüzde, Ay) (Yüzde) Pay 50 Ortalama Vade (Sağ Eksen) paya sahip olan DİBS’lerin ortalama vadesi uzamakla birlikte, bu kıymetlerin kayda değer bir kısmının (TÜFE’ye endeksli olanlar 50 45 40 40 30 35 20 30 10 dahil olmak üzere) değişken faizli olması da yine bankaların faiz riskine karşı duyarlılıklarını azaltmaktadır (Grafik III.3.4). 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 03.10 09.09 03.09 09.08 03.08 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 YP tarafta, bankaların TP yükümlülüklere kıyasla daha uzun vadeli kaynak yaratabilmeleri ve YP aktiflerin büyük Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kısmını oluşturan kredilerin ise uzun vadeli olmakla birlikte yarıya Kaynak: TCMB n TP Grafik III.3.5 yakınının değişken faizli Grafik III.3.6 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Gelişimi (Kalan Vadeye Göre, Yüzde, Ay) (Kalan Vadeye Göre, Yüzde, Ay) Sabit Faizli YP Yükümlülük Payının ve Ortalama Vadesinin yükümlülüklere kıyasla daha uzun vadeli kaynak dalgalanmaların yol açabileceği kayıpları kısıtlamaktadır (Grafik rin büyük kısmını oluşturan kredilerin ise uzun vadeli olmakla Grafik III.3.5 Grafik 12 III.3.6 ken faizli olması, YP85fon maliyetlerindeki olası dalgalanmaların Pay olması, YP fon maliyetlerindeki olası Sabit Faizli YP Kredi Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi Ortalama Vade (Sağ Eksen) Pay ve III.3.6). Ortalama Vade (Sağ Eksen) III.3.5 Son dönemde sabit faizli kredilerin toplam YP 35 60 Sabit Faizli YP Yükümlülük Payının ve Ortalama Vadesinin Sabit Faizli YP Kredi Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi tlamaktadır (Grafik III.3.5 sabitVadeye faizli Göre, Yüzde, Ay) Gelişimi (Kalan Vadeye Göre, Yüzde,ve Ay) III.3.6). Son dönemde (Kalan krediler içindeki payında görülen keskin düşüş de YP faizlere 10 55 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 03.10 25 15 Bankacılık sisteminin yeniden fiyatlama riskine olan duyarlılığına 2009 yılı sonundan itibaren bakıldığında, bir yıla 20 kadar olan vadelerde TP tarafta 2011 yılsonundan itibaren faize Kaynak: TCMB 15 duyarlı açığın küçüldüğü görülmektedir. Varlık ve yükümlülük 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 riskine olan duyarlılığına 2009 yılı sonundan 03.09 03.08 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 (Kalan Vadeye Göre, Yüzde, Ay) 03.08 40 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 03.10 09.09 03.09 50 2 2 40 Sabit Faizli YP Kredi Payının ve Ortalama Vadesininfiyatlama Gelişimi Bankacılık sisteminin yeniden 09.10 03.10 09.09 03.09 09.08 Grafik III.3.6 20 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 45 4 Kaynak: TCMB 03.08 70 6 30 45 4 09.08 73 09.08 70 76 55 8 03.08 79 6 10 73 35 olarak dikkat çekmektedir.25 50 03.10 76 82 60 8 09.09 79 85 12 amda olumlu bir gelişme olarak dikkat çekmektedir. 30 yönelik devam ettiği ortamda olumlu bir gelişme Ortalamabelirsizliklerin Vade (Sağ Eksen) Pay 03.09 Ortalama Vade (Sağ Eksen) 09.09 Pay 09.08 82 içindeki payında görülen keskin düşüş de YP faizlere yönelik vadelerinin daha uzun olduğu itibaren bakıldığında, bir yıla kadar olan vadelerde TP tarafta 2011 yılsonundan itibaren faize YP tarafında ise bir yıla kadar olan Pay Ortalama Vade (Sağ Eksen) duyarlı açığın küçüldüğü görülmektedir. Varlık ve yükümlülük vadelerinin daha uzunaçık olduğu 60 35 aralıkta faize duyarlı pozisyonun Kaynak: TCMB Kaynak: TCMB YP tarafında ise bir yıla kadar olan aralıkta faize duyarlı açık pozisyonun görece küçük görece az olduğu, 2012 yılsonunda ciddi ölçüde daralan faiz duyarlı açık pozisyonun Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 55 30 olduğu, 2012 yılsonunda ciddi ölçüde küçülen faiz duyarlı açık pozisyonun takip öden Bankacılık sisteminin yeniden fiyatlama riskine olan duyarlılığına 2009 yılı sonundan takip öden dönemde bir miktar dönemde bir miktar artsa dahi toplamda kayda değer bir bozulma eğilimi oluşturmadığı itibaren bakıldığında, bir yıla kadar olan vadelerde TP 25tarafta 2011 yılsonundan itibaren faize 50 görülmektedir (Grafik III.3.7 ve III.3.8). artsa dahi toplamda kayda değer bir bozulma eğilimi oluşturmadığı görülmektedir (Grafik duyarlı açığın küçüldüğü görülmektedir. Varlık ve yükümlülük vadelerinin daha uzun olduğu 45 20 ve III.3.8). YP tarafında ise bir yıla kadar Grafik olanIII.3.7 aralıkta faize duyarlı açık III.3.7 pozisyonun görece küçük TP Faize Duyarlı Aktif-Pasif Açık Pozisyonu/ Toplam Aktifler olduğu, 2012 yılsonunda ciddi(Yüzde) ölçüde küçülen faiz duyarlı açık pozisyonun takip öden 40 15 03.14 09.13 03.13 09.12 03.12 09.11 03.11 09.10 03.10 09.09 03.09 09.08 03.08 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 10 dönemde bir miktar artsa dahi toplamda kayda eğilimi oluşturmadığı 0-1 Aydeğer 1-3 Ay bir 3-6 Aybozulma 6-12 Ay görülmektedir (Grafik III.3.7 ve III.3.8).5 Kaynak: TCMB Grafik III.3.7 0 Grafik III.3.8 TP Faize Duyarlı Aktif-Pasif-5Açık Pozisyonu/ Toplam Aktifler YP Faize Duyarlı Aktif-Pasif Açık Pozisyonu/ Toplam Aktifler (Yüzde) (Yüzde) -10 10 0-1 Ay 1-3 Ay 3-6 Ay 4 6-12 Ay 0-1 Ay 1-3 Ay 3-6 Ay 6-12 Ay -15 -5 03.14 12.13 12.12 12.11 1 12.10 -20 0 12.09 5 -2 Kaynak: TCMB -10 -5 Kaynak: TCMB 40 03.14 12.13 12.12 3 12.11 12.10 03.14 12.13 12.12 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 12.11 12.10 -8 12.09 -20 12.09 -15 Kaynak: TCMB Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kutu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Olası Faiz Oranı Şoklarının Banka SYR’lerine Etkisi III.1.1 Bu çalışmada, bankacılık sektörünün vade uyumsuzluğu nedeniyle maruz kalabileceği yeniden fiyatlama riskleri 2009 yılından itibaren niceliksel olarak analiz edilmektedir. Analizlerde bankaların dönem başındaki bilançoları esas alınarak, 0-1, 1-3, 3-6 ve 6-12 ay arası vadeli faize duyarlı TP aktif ve pasifleri 500 baz puan, YP aktif ve pasifleri ise 250 baz puanlık faiz artışı varsayımına göre yeniden fiyatlandırılmıştır. Faiz şoklarının bir yıl süreceği varsayımı altında hesaplanan kayıplar, takip eden yılın yasal özkaynak tutarından düşülmüş, Sermaye Yeterlilik Oranları (SYR) yeniden hesaplanmış ve gerçekleşen (2015 yılı için tahmin edilen) SYR ile karşılaştırılmıştır. Örneğin, bankaların 2009 yılsonu bilançosu ve faize duyarlı açık pozisyon yapısı esas alınarak hesaplanan faiz şokuna bağlı kayıplar, 2010 yıl sonu SYR’sine yansıtılmış ve gerçekleşen SYR ile karşılaştırılmıştır. 2015 Mart ayı için faiz riskine bağlı kayıpların hesaplanmasında da 2014 Mart ayı bilançosu esas alınmıştır. 2015 Mart ayı SYR değerinin tahmini için, yasal özkaynak ve risk ağırlıklı aktiflerin geçmiş son üç yıldaki ortalama büyüme değerleri kullanılmıştır. Sektör SYR’sinin TP faiz şokundan, YP faiz şokuna nispetle daha çok etkilendiği görülmektedir. Bu durum şokların büyüklüklerinin farklı olmasından daha çok bankacılık sisteminin TP faiz şokuna olan duyarlılığının daha fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Sonuçlara göre, incelenen dönem için TP faiz şoklarının SYR üzerindeki etkisi 0,5 yüzde puanın altında kalmaktadır. YP faiz şokuna bağlı kayıpların SYR üzerindeki etkisi ise ihmal edilebilir düzeydedir (Grafik III.1.1.1 ve III.1.1.2). Grafik III.1.1.1 Grafik III.1.1.2 TP Faiz Şoku Sonrası SYR1 YP Faiz Şoku Sonrası SYR1 (Yüzde) 03.15 13 SYR* 03.14 13 12.12 14 03.15 14 03.14 15 12.13 15 03.13 16 12.12 16 12.11 17 12.10 17 SYR 12.13 18 SYR* 12.11 SYR 12.10 18 03.13 (Yüzde) (1) Hesaplamalarda, aktif büyüklükleri 5 milyar TL ve üzerinde olan bankalar (Eximbank hariç olmak üzere) kullanılmıştır. (*) Şok sonrası SYR Kaynak: TCMB (Son Veri: 03.14) Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 1 41 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Olası YP faiz şoklarının TL faizleri de etkileyeceği dikkate alındığında iki şokun toplam etkilerine bakmanın daha yerinde olacağı değerlendirilmektedir. Şokların SYR üzerindeki toplam etkisi Grafik III.1.1.3’te gösterilmektedir. Grafik yeniden fiyatlama risklerine bağlı olası kayıpların SYR üzerinde etkisinin son iki yılda azaldığına işaret etmektedir. Grafik III.1.1.3 TP ve YP Faiz Şoku Sonrası SYR1 (Yüzde) 18 SYR SYR* 17 16 15 03.15 03.14 12.13 03.13 12.12 12.11 13 12.10 14 1 Hesaplamalarda, aktif büyüklükleri 5 milyar TL ve üzerinde olan bankalar (Eximbank hariç olmak üzere) kullanılmıştır. (*) Şok sonrası SYR Kaynak: TCMB (Son Veri: 03.14) Sonuç itibarıyla bankacılık sisteminin bir yıla kadar olan yeniden fiyatlama riskine olan duyarlılığının sınırlı olduğu, hali hazırda mevcut sermaye yapısı itibarıyla olası faiz oranı şoklarına dayanabileceği değerlendirilmektedir. 2 42 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası III.4. Sermaye Yeterliliği, Karlılık ve Şoklara Dayanıklılık Grafik III.4.1 Bankacılık Sektörü TP Aktif Getirisi / TP Pasif Maliyeti Gelişiminin Analizi (Yüzde) Krediler/Getirili Aktifler Kredi Getirisi 73,7 11,4 72,6 10,8 x 10,3 2013 yılının Mayıs ayından sonra faiz oranlarında Oca-May Haz-Kas Ara-Mar Oca-May Haz-Kas Ara-Mar Menkul Değer Getirisi Menkul Değerler/Getirili Aktifler + gözlenen artış, bankacılık sektörünün bilanço yapısındaki 9,1 vade uyumsuzluğu nedeniyle aktif getirisi ve pasif maliyeti arasındaki makası daraltmıştır. Bankacılık sektörünün 2013 yılının 8,4 Diğer Getirili Aktifler/Getirili Aktifler 10,1 x 3,6 3,4 3,3 Oca-May Haz-Kas Ara-Mar TL Aktif Getirisi 10,8 10,7 = 9,8 dönemleri Oca-May Haz-Kas Ara-Mar arasındaki düşüşün, kredi ve menkul değerlerin getirilerindeki TL Pasif Maliyeti 6,8 8,7 7,3 = Mart dönemleri arasında makasın daha da daralmasında, Oca-May Haz-Kas Ara-Mar mevduat ve ihraç maliyetlerindeki artış belirleyici olmuştur. Mevduat ve İhraç Maliyeti Ancak, kredilerin getirili aktifler içindeki payının ve getirisinin 7,0 7,5 Mevduat ve İhraçlar/Maliyetli Pasifler 85,6 8,7 83,3 x artması, TP aktif getirisi – pasif maliyeti makasındaki daralmayı önemli ölçüde sınırlandırmıştır (Grafik.III.4.1). İncelenen dönemler 11,6 Oca-May Haz-Kas Ara-Mar ve yüzde 2,1’e gerilediği görülmektedir. Dönemler bazında azalıştan kaynaklandığı görülmektedir. Haziran-Kasım ve Aralık- 22,9 Diğer Aktif Getirisi arasında oluşan makasın yüzde 3,9’dan sırasıyla yüzde 2,5 Haziran-Kasım 24,1 Oca-May Haz-Kas Ara-Mar 9,3 incelendiğinde, TP cinsinden aktif getirileri ve pasif maliyetleri ile 25,9 x Oca-May Haz-Kas Ara-Mar Ocak-Mayıs, Haziran-Kasım ve Aralık-Mart dönemlerine ayrılarak Ocak-Mayıs 10,8 + tamamında ve 2014 yılının ilk çeyreğindeki karlılık performansı, incelendiğinde, 70,5 81,8 Oca-May Haz-Kas Ara-Mar Oca-May Haz-Kas Ara-Mar Para Piyasası Maliyeti Para Piyasına Borçlar/Maliyetli Pasifler + itibarıyla, YP cinsinden aktif getirileri – pasif maliyetleri makasında 8,2 4,9 önemli bir değişim gerçekleşmemiştir. 6,2 x 8,9 12,9 11,2 Oca-May Haz-Kas Ara-Mar Oca-May Haz-Kas Ara-Mar Diğer Pasif Maliyeti Diğer Maliyetli Pasifler/Maliyetli Pasifler + Sektörün on iki aylık birikimli aktif ve özkaynak kârlılığı 9,3 7,4 son iki yıl boyunca yatay seyrettikten sonra, 2013 yılı Temmuz x ayından itibaren gerilemeye başlamış, 2014 yılı Mart ayında sırasıyla yüzde 1,4 ve yüzde 12,4’e düşmüştür (Grafik III.4.2). Kredi 7,1 Oca-May Haz-Kas Ara-Mar 5,6 5,4 5,3 Oca-May Haz-Kas Ara-Mar Kaynak: BDDK-TCMB ağırlıklı güçlü aktif büyümesine rağmen karlılıktaki söz konusu Türkiye Cumhuriyet Merk gerilemede, faizlerde yaşanan yükseliş eğiliminin gerek net faiz 2 Finansal İstikrar Raporu | Ma gelirleri, gerekse faiz dışı gelir ve giderler üzerindeki negatif etkisi belirleyici olmuştur. Grafik III.4.2 Aktif Kârlılığı ve Özkaynak Kârlılığı (Yüzde) 25 3,0 Özkaynak Kârlılığı 23 Aktif Kârlılığı (Sağ Eksen) 20 2,5 2,0 18 1,5 15 1,0 12.13 03.14 06.13 12.12 06.12 12.11 06.11 12.10 06.10 12.09 06.09 10 12.08 13 0,5 Kaynak: BDDK - TCMB Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 43 Son dönemde faiz oranları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar bankacılık sek karlılığının yanı sıra sermaye yeterlilik oranını da olumsuz etkilemiş, ancak söz konu yasal ve hedef rasyoların üzerinde kalmaya devam etmiştir. 2014 yılı Mart ayı itiba karlılığının yanı sıra sermaye yeterlilik oranını da olumsuz etkilemiş, ancak söz konusu oran e) yasal ve hedef rasyoların üzerinde kalmaya devam etmiştir. 2014 yılı Mart ayı itibarıyla, risk 3,0 5 Özkaynak Kârlılığı ağırlıklı aktiflerin artışının yavaşlaması sonucu sektörün SYR’si yılsonuna göre 0,4 puan artışla 3 Aktif Kârlılığı (Sağ Eksen) 2,5 yüzde 15,7’ye yükselmiştir (Grafik III.4.3). Ana sermaye oranın yüksek olması, özkaynakların 0 Türkiye kaliteli unsurlardan 2,0 oluştuğuna işaret etmektedir. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türk 8 bankacılık sektörünün sermaye yeterliliğinin güçlü seyretmeye devam ettiği görülmektedir 5 (Grafik III.4.4). Grafik III.4.3 Grafik III.4.4 (Yüzde) (Yüzde) vaşlaması sonucu sektörün SYR’si yılsonuna göre 0,4 puan artışla 10 10 0,4 puan artışla yüzde 15,7’ye yükselmiştir (Grafik III.4.3). Ana 0 sermaye oranın yüksek olması, özkaynakların kaliteli unsurlardan Yasal Rasyo 8 8 Grafik III.4.3). Ana sermaye oranın yüksek olması, özkaynakların 6 03.14 12.13 06.13 12.12 06.12 12.11 06.11 12.10 06.10 12.09 06.09 12.08 ğuna işaret etmektedir. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türk aye yeterliliğinin güçlü seyretmeye devam ettiği görülmektedir Endonezya artışının yavaşlaması sonucu sektörün SYR’si yılsonuna göre 5 Çek Cum. 12 Macaristan devam etmiştir. 2014 yılı Mart ayı itibarıyla, risk ağırlıklı aktiflerin Kolombiya 12 Hedef Rasyo zerinde kalmaya devam etmiştir. 2014 yılı Mart ayı itibarıyla, risk oluştuğuna işaret etmektedir. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türk bankacılık sektörünün (1) Genel olarak 2013 yılı ikinci çeyrek olmak üzere, FSI veri tabanında yer alan en güncel veriler kullanılmıştır. Türkiye verileri Mart 2014 itibarıyladır. Kaynak: BDDK – TCMB, IMF Kaynak: BDDK – TCMB kurlarındaki 10 Türkiye 14 Brezilya 16 14 döviz konusu oran yasal ve hedef rasyoların üzerinde kalmaya Polonya 16 ve 15 20 e yeterlilik oranını da olumsuz etkilemiş, ancak söz konusu oran oranları sermaye yeterlilik oranını da olumsuz etkilemiş, ancak söz Güney Afrika 20 18 18 anları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar bankacılık sektörünün 6 faiz 20 ABD 22 Japonya Ana Sermaye Oranı 22 dönemde dalgalanmalar bankacılık sektörünün karlılığının yanı sıra 25 Sermaye Yeterliliği Standart Rasyosu k: BDDK - TCMB Son Ülkeler İtibarıyla Sermaye Yeterlilik Oranları1 12.13 03.14 06.13 12.12 06.12 12.11 Sermaye Yeterlilik Rasyosu 0,5 06.11 12.10 06.10 12.09 06.09 12.08 0 1,5 1,0 3 Cumhuriyet Merkez Bankası sermaye yeterliliğinin güçlü seyretmeye devam ettiği görülmektedir (Grafik III.4.4). Grafik III.4.4 Ülkeler İtibarıyla Sermaye Yeterlilik Oranları1 (Yüzde) 25 dart Rasyosu 22 Finansal 20 İstikrar Raporu | Mayıs 2014 20 15 18 etkisiyle düşmüş olmasına karşın, halen yüzde 100’ün üzerinde seyretmektedir (Grafik III.4.5). 2013 döneminden itibaren 12 5 Bankacılık sektörünün risk göstergelerinin gelişimi incelendiğinde ise, önceki Rapor dönemine uygulamaya geçmiştir. Kademeli göre 0 karlılığın olumsuz yönde değişmiş olmasına karşın, kur ve faize duyarlılıkta bir miktar 8 Endonezya Macaristan Çek Cum. Kolombiya Brezilya Türkiye Polonya Japonya 6 Güney Afrika 2013 yılı izleme iyileşme olduğu, sermaye yeterliliği ve likiditede ise uygulamasında önemli bir değişim gerçekleşmediği ABD 03.14 tüm unsurlarıyla Aralık bir geçiş takvimi öngören kaldıraca dayalı zorunlu karşılık 10 12.13 2014 yılı Mart ayı itibarıyla finansal sağlamlık endeksi bir önceki Rapor dönemine kıyasla 10 14 06.13 3 şoklara dayanma kapasitesini artırmayı amaçlayan kaldıraca dayalı karşılık düzenlemesi en fazla faiz riski olmak üzere likidite ve sermaye dışındaki tüm altzorunlu endekslerdeki gerilemenin 16 12.12 Bankacılık sektörünün borçluluk düzeyini sınırlandırarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası görülmektedir. Diğer taraftan, incelenen dönemde aktif kalitesi göstergesi gecikmiş döneminde esas tahsili alınan ilk üç alacak sınırlı bağlı olarak bir miktar gerilemiştir (Grafik III.4.6). (1) Genelbakiyesindeki olarak 2013 yılı ikinci çeyrek olmak artışa üzere, FSI veri tabanında yer alan en dönemi olmuştur. Uygulama aylık dönem olan Ekim-Aralık 2013 verilerine göre bankacılık sektörü kaldıraç oranı, asgari oran güncel veriler kullanılmıştır. Türkiye verileri Mart 2014 itibarıyladır. Kaynak: BDDK – TCMB, IMF olarak Basel III düzenlemesinde belirlenen yüzde 3’ün, Bankamız Grafik III.4.5 Grafik III.4.6 Finansal Sağlamlık Endeksi1,2 Bankacılık Sektörü Makro Gösterimi1 uygulamasında ise ilk yıl için belirlenen yüzde 3,5’in oldukça Sermaye 125 Yeterliliği 124 123 3 121 yla finansal sağlamlık121 endeksi bir önceki Rapor dönemine kıyasla e likidite ve sermaye dışındaki tüm alt endekslerdeki gerilemenin 119 üzerinde1,0 ve istikrarlı bir seyir izlemektedir. Banka bazında 0,8 bakıldığında ilave zorunlu karşılık tesis etmesi gereken herhangi 0,5 Aktif Karlılık Kalitesi 0,3 bulunmadığı bir banka anlaşılmaktadır. 0,0 118 arşın, halen yüzde 100’ün üzerinde seyretmektedir (Grafik III.4.5). FSE Endeks 117 1999=100 Ortalama-1 stergelerinin gelişimi incelendiğinde ise, önceki Rapor dönemine Ortalama-2 12.13 03.14 12.12 12.11 12.10 12.09 12.08 12.07 12.06 e değişmiş olmasına115karşın, kur ve faize duyarlılıkta bir miktar 115 yeterliliği ve likiditede ise önemli bir değişim gerçekleşmediği n, incelenen dönemde aktif kalitesi göstergesi tahsili gecikmiş (1) Kullanılan “Ortalama 1” Aralık 1999 – Mart 2014 ve “Ortalama 2” Ocak 2004- 2014 ortalamasıdır. tışa bağlı olarak birMart miktar gerilemiştir (Grafik III.4.6). (2) Çalışma esasları farklılık gösterdiğinden yapılan değerlendirmelerde katılım 2014 yılı Mart ayı itibarıyla finansal sağlamlık endeksi bir likidite ve sermaye dışındaki tüm alt endekslerdeki gerilemenin etkisiyle düşmüş olmasına karşın, halen yüzde 100’ün üzerinde seyretmektedir Grafik III.4.6 Bankacılık Sektörü Makro Gösterimi1 Yapılan makro senaryo Sermaye analizi Yeterliliği Likidite önceki Rapor dönemine kıyasla en fazla faiz riski olmak üzere 12-08 09-13 03-14 (1) “Finansal İstikrar Makro Gösterimi”nin bir alt bölümüdür. Kaynak: BDDK - TCMB bankaları hariç tutulmuştur. Kaynak: BDDK - TCMB 125 Kur ve Faize Duyarlılık (Grafik III.4.5). Bankacılık göstergelerinin gelişimi incelendiğinde kapsamında, 2014 yılında makroekonomik sektörünün risk ise, önceki Rapor değişkenlerde 2008 1,0 yılında ortaya çıkan küresel kriz sonrasında gözlemlenen bozulmaya 123 121 119 karşın, kur ve faize duyarlılıkta bir miktar iyileşme olduğu, sermaye 0,5 oluşabilecek gelişmeler incelenmiştir. Baz Aktif ve olumsuz senaryolar altında makro büyüklüklerin Karlılık ve gerçekleşmelerinden likiditede ise önemli alabileceği değerler, OVP, Enflasyon Raporu ve yeterliliği geçmiş yıllar Kalitesi 0,3 0,0 yararlanılarak oluşturulmuştur (Tablo III.4.1). 117 12.13 03.14 12.12 12.11 FSE Ortalama-1 Ortalama-2 dönemine göre karlılığın olumsuz yönde değişmiş olmasına eşdeğer bir değişim 0,8 yaşanması durumunda, sektörün TGA ve sermaye yeterlilik oranlarında 115 görülmektedir. Diğer taraftan, incelenen dönemde aktif kalitesi göstergesi tahsili gecikmiş alacak bakiyesindeki sınırlı artışa bağlı Kur ve Faize Duyarlılık 12-08 bir değişim gerçekleşmediği olarak bir miktar gerilemiştir (Grafik III.4.6). Likidite 09-13 03-14 ve “Ortalama 2” Ocak 2004- eğerlendirmelerde katılım aryo (1) “Finansal İstikrar Makro Gösterimi”nin bir alt bölümüdür. Kaynak: BDDK - TCMB 44 analizi Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 kapsamında, 2014 yılında makroekonomik ortaya çıkan küresel kriz sonrasında gözlemlenen bozulmaya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yapılan makro senaryo analizi kapsamında, 2014 yılında makroekonomik değişkenlerde 2008 yılında ortaya çıkan küresel kriz sonrasında gözlemlenen bozulmaya eşdeğer bir değişim yaşanması durumunda, sektörün TGA ve sermaye yeterlilik oranlarında oluşabilecek gelişmeler incelenmiştir. Baz ve olumsuz senaryolar altında makro büyüklüklerin alabileceği değerler, OVP, Enflasyon Raporu ve geçmiş yıllar gerçekleşmelerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yararlanılarak oluşturulmuştur (Tablo III.4.1). Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tablo III.4.1 Makro Stres Testi Senaryoları Baz Senaryo1 Tablo III.4.1 2014 2015 4,05% 4,00% 2011 5,00% 2012 2013 2014 2015 10,45% 6,20% Reel GSYİH büyüme oranı 7,40% 7,60% 8,60% 5,00% 2,13% 4,05% 4,00% 5,00% Tüketici9,83% fiyatları artış 9,19% oranı, Aralık/Aralık 2011 2012 İşsizlik oranı 8,60% 2,13% Olumsuz Senaryo2 10,45% 6,20% Reel GSYİH büyüme oranı 9,83% 9,19% Tüketici fiyatları artış 9,71% 9,40% 10,45% 9,20% 6,20% 7,40% 7,60% 5,00% 2013 2014 9,83% 0,66% 2011 10,06% 8,60% 10,95% 10,45% 2015 9,19% -4,83% 2012 6,53% 2,13% 13,97% 6,20% 9,71% 9,40% 9,20% 2013 2014 2015 4,05% 0,66% -4,83% 7,40% 10,06% 6,53% 2011 2012 2013 Makro Stres Testi Senaryoları Reel GSYİH büyüme oranı 8,60%1 Baz Senaryo Tüketici fiyatları artış oranı, Aralık/Aralık İşsizlik oranı Olumsuz Senaryo2 Reel GSYİH büyüme oranı Tüketici fiyatları artış oranı, Aralık/Aralık İşsizlik oranı 2,13% 4,05% 7,40% 9,71% 1) Baz senaryoda, büyüme oranı, işsizlik oranı ve tüketici fiyatları artış oranı olarak Orta Vadeli Program’da öngörülen değerler oranı, Aralık/Aralık kullanılmıştır. 2014 yılı tüketici fiyatları artış oranı için ise 2014 yılı Nisan ayı Enflasyon Raporu’nda kamuoyu ile paylaşılan yılsonu enflasyon tahmini alınmıştır. İşsizlik oranı 9,83% 9,19% 9,71% 10,95% 13,97% 2) Olumsuz senaryoda, 2008 ve 2009 yıllarındaki gerçekleşme değerleri kullanılmıştır. 1) Baz senaryoda, büyüme oranı, işsizlik oranı ve tüketici fiyatları artış oranı olarak Orta Vadeli Program’da öngörülen değerler kullanılmıştır. 2014 yılı tüketici fiyatları artış oranı için ise 2014 yılı Nisan ayı Enflasyon Raporu’nda kamuoyu ile paylaşılan yılsonu enflasyon tahmini alınmıştır. 2) Olumsuz senaryoda, 2008 ve 2009 yıllarındaki gerçekleşme değerleri kullanılmıştır. Baz senaryo altında yüzde 3,2 olarak tahmin edilen Baz senaryo altında 3,2 olarak tahmin edilen sektörün TGA5,8’e oranının, olumsuz sektörün TGAyüzde oranının, olumsuz senaryo altında yüzde senaryo altında yüzde 5,8’e kadar yükselebileceği hesaplanmıştır. Ayrıca, baz senaryo kadar yükselebileceği hesaplanmıştır. Ayrıca, baz senaryo Baz senaryo altında yüzde 3,2 olarak tahmin edilen sektörün TGA oranının, olumsuz altında sektörün SYR’si 2016 yılı birinci çeyreğinde yüzde 14,1 olarak tahmin edilirken, olumsuz altında sektörün SYR’si 2016 yılı birinci çeyreğinde yüzde 14,1 senaryo altında yüzde 5,8’e kadar yükselebileceği hesaplanmıştır. Ayrıca, baz senaryo senaryo altında aynı dönemde anılan oranın yüzde 11,4’e gerileyeceği hesaplanmıştır olarak tahmin edilirken, olumsuz senaryo altında aynı dönemde altında sektörün SYR’si 2016 yılı birinci çeyreğinde yüzde 14,1 olarak tahmin edilirken, olumsuz (Grafik III.4.7). anılan oranın yüzde 11,4’e gerileyeceği hesaplanmıştır (Grafik senaryo altında aynı dönemde anılan oranın yüzde 11,4’e gerileyeceği hesaplanmıştır III.4.7). I.4.7 (Grafik III.4.7). Analizi Sonucu Bankacılık Sektörü SYR, TGA Oranı ve Kredi Büyümesi SYR Grafik III.4.7 17,0% Kredi Büyümesi 30% (Yüzde) 15,0% 14,1% 17,0% 15,0% 13,0% 14% Baz MB Hesaplamaları 03.14 11,4% 03.15 12% 3,7% 3% 14,5% 2% 03.16 14,1% 2,9% 13,6% 13,0% 2013 2012 Baz Olumsuz 10% 3,0% 3,0% 15,0% 2012 2013 Baz 03.14 03.15 Olumsuz 03.14 11,4% 03.16 5% 18% 5,8% 18,5% 3,0% 03.15 03.16 3% Olumsuz 2012 14,1% 24% 3,7% 0% 3,0%2012 2,9% 2013 Baz 03.14 2013 3,3% Baz 03.15 3,2% 03.14 14,1% 18,5% 4,3% 12% 03.15 27,6% 14,1% 23,3% 10,1% 18% 6% 4% Kredi Büyümesi 30% 12% 3,2% 3,3% 2% 27,6% 23,3% TGA Oranı 6% 4% 13,6% 16% 2013 24% 5% SYR 18% 15,0% 14,5% 2012 TGA Oranı 6% Senaryo Analizi Sonucu Bankacılık Sektörü SYR, TGA Oranı 5,8% ve Kredi Büyümesi 03.16 10,1% 6% Olumsuz 03.16 0% Olumsuz 14,1% 4,3% 2012 2013 Baz 03.14 03.15 03.16 Olumsuz TCMB Hesaplamaları OlumsuzKaynak: senaryo esas alınarak gerçekleştirilen stres testi sonuçları, risk bileşenlerinin SYR üzerindeki etkileri ayrıştırılarak incelenmiştir (Grafik III.4.8 ve III.4.9). Olumsuz senaryo altında, sektörün SYR’sinin hedef rasyonun altına düşmesindeki en önemli etkenler olarak risk ağırlıklı Olumsuz senaryo esas alınarak gerçekleştirilen stres testi sonuçları, risk bileşenlerinin SYR aktifler (RAA) ile kredi riskindeki artış ön plana çıkmaktadır. Mevcut senaryolar altında, kur, üzerindeki etkileri ayrıştırılarak incelenmiştir (Grafik III.4.8 ve III.4.9). Olumsuz senaryo altında, piyasa ve yeniden fiyatlama risklerinin sektör SYR’sini etkileme güçlerinin kredi riskine göre Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 sektörün SYR’sinin hedef rasyonun altına düşmesindeki en önemli etkenler olarak risk ağırlıklı düşük seviyede olduğu görülmektedir. aktifler (RAA) ile kredi riskindeki artış ön plana çıkmaktadır. Mevcut senaryolar altında, kur, piyasa ve yeniden fiyatlama risklerinin sektör SYR’sini etkileme güçlerinin kredi riskine göre 45 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Olumsuz senaryo esas alınarak gerçekleştirilen stres testi sonuçları, risk bileşenlerinin SYR üzerindeki etkileri ayrıştırılarak incelenmiştir (Grafik III.4.8 ve III.4.9). Olumsuz senaryo altında, sektörün SYR’sinin hedef rasyonun altına düşmesindeki en önemli etkenler olarak risk ağırlıklı aktifler (RAA) ile kredi riskindeki artış ön plana çıkmaktadır. Mevcut senaryolar altında, kur, piyasa ve yeniden fiyatlama risklerinin sektör SYR’sini etkileme güçlerinin kredi riskine göre düşük seviyede olduğu görülmektedir. TürkiyeCumhuriyet CumhuriyetMerkez MerkezBankası Bankası Türkiye GrafikIII.4.8 III.4.8 Grafik GrafikIII.4.9 III.4.9 Grafik OlumsuzSenaryo SenaryoAltında AltındaSYR SYRAzalışına AzalışınaKatkılar Katkılar(2014-2015) (2014-2015) Olumsuz OlumsuzSenaryo SenaryoAltında Altında SYR Azalışına Katkılar (2014-2016) Olumsuz SYR Azalışına Katkılar (2014-2016) (Puan) (Puan) (Puan) (Puan) 15,1 15,1 15,1 15,1 0,6 0,6 13,0 13,0 0,0 0,0 1,3 1,3 11,4 11,4 0,2 0,2 SYR (03.16) SYR (03.16) RAA Etkisi RAA Etkisi Kredi Riski Kredi Riski Etkisi Etkisi Kur Riski Kur Riski Etkisi Etkisi Piyasa Riski Piyasa Riski Etkisi Etkisi Yeniden Yeniden Fiyatlama Fiyatlama Riski Etkisi Riski Etkisi SYR (03.14) SYR (03.14) 3,63,6 SYR (03.15) SYR (03.15) RAA Etkisi RAA Etkisi 0,7 0,7 Kredi Riski Kredi Riski Etkisi Etkisi 0,0 0,0 Kur Riski Kur Riski Etkisi Etkisi 0,6 0,6 Piyasa Riski Piyasa Riski Etkisi Etkisi Yeniden Yeniden Fiyatlama Fiyatlama Riski Etkisi Riski Etkisi SYR (03.14) (03.14) SYR 0,6 0,6 0,6 0,6 Kaynak: Kaynak:TCMB TCMBHesaplamaları Hesaplamaları 46 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 6 6 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 olarak, konut kredileri en çok artan kredi türlerinden biri olmuştur. Örneğin, 2005 yılınd 2,01 olan konut kredisi/GSYİH oranı, 2013 yılında yüzde 7,07 seviyesine (Grafik IV.1.1). Ayrıca, konut kredilerinin bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2005 yılında yüzde 3,1 iken, 2013 yılında yüzde 6,5 oranına yükselmiştir. Diğer yaşanan hızlı büyümeye rağmen gelişmiş ve gelişmekte olan Avrupa ülkeleri ile karşılaştırmalar ülkemiz için hem kredi/GSYİH oranında IV. Özel Konular 10 hem de konut kredilerin yüksek bir büyüme potansiyelinin varlığına işaret etmektedir. Konut kredilerinde sektöründe öngörülen büyüme sürecinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi finans açısından büyük önem taşımaktadır. Kredi büyümesindeki olası dengesizlikle ekonomideki kaynakların verimsiz bir biçimde tahsisi gerekse hanehalkı borçluluğu IV.1. Türkiye’de Dinamikleri Konut fiyatlarına etkileri nedeniyle finansal istikrarı etkileme potansiyeline sahiptir. Ekonom Kredilerinin Mikro ettiği önem nedeniyle konut kredilerinin ve konut piyasasının kapsamlı b hedeflenmektedir. Söz konusu çalışmanın küçük bir parçasını temsil eden bu analiz kredilerinin mikro dinamikleri detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Konut Kredisi ve Konut Kredisinin GSYİH’ya Oranının Gelişimi 120 kredi faiz oranlarındaki düşüş ve kredi vadelerindeki uzamaya 6 80 olmuştur. Örneğin, 2005 yılında yüzde 2,01 olan konut kredisi/ 5 4 60 GSYİH oranı, 2013 yılında yüzde 7,07 seviyesine ulaşmıştır 3 40 2 yılında yüzde 6,5 oranına yükselmiştir. Diğer taraftan, yaşanan 1 2013 0 2012 aktif büyüklüğü içindeki payı 2005 yılında yüzde 3,1 iken, 2013 2011 20 2010 (Grafik IV.1.1). Ayrıca, konut kredilerinin bankacılık sektörünün hızlı büyümeye rağmen gelişmiş ve gelişmekte olan Avrupa 7 Konut Kredisi/GSYİH (Yüzde)-Sağ Eksen 100 bağlı olarak, konut kredileri en çok artan kredi türlerinden biri 8 Konut Kredisi(Milyar TL) 2009 iyileşmesiyle finansal derinleşme hız kazanmıştır. Bu süreçte, Grafik IV.1.1 2008 faktörlerin 2007 yapısal 2006 makroekonomideki 2005 Türkiye’de 0 Kaynak: TCMB-KKB ülkeleri ile yapılan karşılaştırmalar ülkemiz için hem kredi/GSYİH Çalışmada, farklı gelir grupları için kredi kullanan kişi sayısı, kişi başı kullan ortalama aylık ödeme ile kullanılan kredilerin toplam içindeki payı incelenmiş, sonra oranında 5 hem de konut kredilerinde halen yüksek bir büyüme ve vade dağılımı, tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranları ile konut değerleri analiz ed potansiyelinin varlığına işaret etmektedir. Konut kredilerinde çalışmada, 2009 ve 2013 yılları arasında konut kredisi kullanan yaklaşık 1,9 milyon kiş ve konut sektöründe öngörülen büyüme sürecinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi finansal istikrar açısından büyük önem Bu bölüm Dr. Fatih Altunok, Tanju Çapacıoğlu ve Dr. Yavuz Selim Hacıhasanoğlu tarafından hazırlanmıştır. ve Hollanda’da 2012 yılında yüzde 100’ün üzerindeyken, Çek Cumhuriye Bulgaristan ve Litvanya gibi ülkelerde 2002 yılındaki yüzde 2 seviyelerinden 2012 yılında yüzde 18 seviyelerine kada 9 Kredi/GSYİHgerek oranı Danimarka taşımaktadır. Kredi büyümesindeki olası dengesizlikler, 10 ekonomideki kaynakların verimsiz bir biçimde tahsisi gerekse 66 hanehalkı borçluluğu ile konut fiyatlarına etkileri nedeniyle Finansal İstikrar Raporu | finansal istikrarı etkileme potansiyeline sahiptir. Ekonomi için arz ettiği önem nedeniyle konut kredilerinin ve konut piyasasının kapsamlı bir analizi hedeflenmektedir. Söz konusu çalışmanın küçük bir parçasını temsil eden bu analizde konut kredilerinin mikro dinamikleri detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Altunok ve diğerleri (2014)’nin sonuçlarının özetlendiği bu çalışmada, farklı gelir grupları için kredi kullanan kişi sayısı, kişi başı kullanım tutarı, ortalama aylık ödeme ile kullanılan kredilerin toplam içindeki payı incelenmiş, sonrasında yaş ve vade dağılımı, tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranları ile konut değerleri analiz edilmiştir. Bu çalışmada, 2009 ve 2013 yılları arasında konut kredisi kullanan yaklaşık 1,9 milyon kişinin akım kredi bilgileri kullanılmıştır. Türkiye’de gelir ve konut değeri 5 Kredi/GSYİH oranı Danimarka ve Hollanda’da 2012 yılında yüzde 100’ün üzerindeyken, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Bulgaristan ve Litvanya gibi ülkelerde 2002 yılındaki yüzde 2 seviyelerinden 2012 yılında yüzde 18 seviyelerine kadar çıkmıştır. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 47 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bilgilerine erişim konusunda yaşanan kısıtlardan dolayı iki önemli varsayım yapılmıştır. Gelir, ödenen taksit tutarı üzerinden, konut değeri ise kullanılan kredi tutarı üzerinden tahmin edilmiş olup, çalışmada belirtilen sonuçların söz konusu varsayımlar üzerinden dikkate alınması faydalı olacaktır. Öncelikle her yıl için brüt asgari ücretin katları olacak şekilde sekiz ayrı gelir Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası grubu oluşturulmuştur.6 Hâlihazırda konut kredilerinin aylık taksit tutarı beyan edilen gelirin yüzde 70’ini geçememektedir. Konut kredi bilgileri kullanılmıştır. Türkiye’de gelir ve konut değeri bilgilerine erişim konusunda kredilerinde ortalama vade süreleri ise 2002-2008 yılları arasında yaşanan kısıtlardan dolayı iki önemli varsayım yapılmıştır. Gelir, ödenen taksit tutarı üzerinden, önemli ölçüde artmış fakat sonrasında durağanlık kazanmış konut değeri ise kullanılan kredi tutarı tahmin başlamıştır. edilmiş olup, çalışmada veüzerinden yatay seyretmeye Çalışma 2009 yılı belirtilen sonrasını sonuçların söz konusu varsayımlar üzerinden dikkate alınması olacaktır. Öncelikle her kapsadığı için taksit tutarı, faydalı kişilerin gelir tahmininde dayanak 11 noktası şekilde olarak belirlenmiştir. Grafik grubu IV.1.2’de görüldüğü üzere yıl için brüt asgari ücretin katları olacak sekiz ayrı gelir oluşturulmuştur. Hâlihazırda konut kredilerinin yılı sonrasında vade süreleri yataygelirin bir seyir yüzde izlediği için söz aylık2009 taksit tutarı beyan edilen 70’ini konusu süre zarfında taksit tutarları arasında geliri tahmin etme geçememektedir. Konut kredilerinde ortalama vade süreleri ise 2002-2008 yılları arasında açısından tutarlılık söz konusudur. Sonuç olarak, kişilerin aylık önemli ölçüde artmış fakat sonrasında durağanlık kazanmış ve yatay seyretmeye başlamıştır. gelirleri taksit tutarlarının iki katı olacak şekilde ortalama olarak Çalışma 2009 yılı sonrasını kapsadığı için taksit tutarı, kişilerin gelir tahmininde dayanak noktası tahmin edilmiş ve kişiler elde edilen tahmini gelirlere göre olarak belirlenmiştir. Grafik IV.1.2’de görüldüğü üzere 2009 yılı IV.1.1’de sonrasında vade süreleri gruplandırılmışlardır. Tablo sadece 2013 yılına yatay ait söz bir seyir izlediği için söz konusu sürekonusu zarfında taksit geliri tahmin etme gruplar için tutarları belirlenen arasında limitler gösterilmiş olup diğer yıllar için olarak, de ilgili yıldaki asgari ücret dikkate alınmıştır. Grup altikivekatı üst açısından tutarlılık söz konusudur. Sonuç kişilerin aylık gelirleri taksit tutarlarının limitleri her yıl enflasyon farkına göre güncellenmiş olup, farklı olacak şekilde ortalama olarak tahmin edilmiş ve kişiler elde edilen tahmini gelirlere göre yıllardaki taksit tutarları için enflasyon farkından kaynaklanacak gruplandırılmışlardır. Tablo IV.1.1’de sadece 2013 yılına ait söz konusu gruplar için belirlenen gelir grupları arasındaki kaymaları önlemek amacıyla çalışmada limitler gösterilmiş olup diğer yıllar için de ilgili yıldaki asgari ücret dikkate alınmıştır. Grup alt akım veri seti kullanılmıştır. Kredi kullanımı ve vade tercihlerinde ve üst limitleri her yıl enflasyon farkınakredi göre güncellenmiş olup, farklı yıllardaki taksit tutarlarının temel belirleyicilerden biri taksit olduğututarları dikkate arasındaki enflasyon farkından kaynaklanacak arasındaki kaymaları alındığında gelir taksit grupları tutarı tercihlerinin toplam gelir ileönlemek ilişkisinin güçlü olduğuKredi düşünülmektedir. amacıyla çalışmada akım veri seti kullanılmıştır. kullanımı ve vade tercihlerinde kredi taksit tutarlarının temel belirleyicilerden biri olduğu dikkate alındığında taksit tutarı tercihlerinin toplam gelir ile ilişkisinin güçlü olduğu düşünülmektedir. Tablo IV.1.1 Gelir Grupları (TL)-Aylık Grup-1 2013 0-891 Grup-2 892 -2.673 Grup-3 2.674 4.455 Grup-4 4.456 – 8.910 Grup-5 8.911 22.275 Grup-6 22.276 44.550 Grup-7 44.551 89.100 Grup-8 89.101’den büyük Tablo IV.1.2a ve IV.1.2b’de gelir gruplarına göre akım veri setinden elde edilmiş kredi kullanan kişi sayısı ve oranları yer almaktadır. Tablo IV.1.2a’da 2009-2013 yılları arasında konut kredisi kullanan toplam kişi sayısında önemli bir artış olduğu görülmektedir. En düşük gelirli üç Asgari ücrete endekslenen gelir gruplarında önceki yıllar için enflasyon farkı bu grupta artış oranı daha belirgin iken,6 en fazla artışın şekilde dikkate alınmıştır.en düşük gelirli grupta gerçekleştiği Finansalsahip İstikrar Raporu 2014 48gözlenmektedir. Tablo IV.1.2b’de ise toplam kişi içinde en yüksek paya olan- Mayıs 2. gelir grubunun payı yüzde 69,1 oranında artarak 2013 yılı itibarıyla yüzde 58,8’lik paya ulaşmıştır. Diğer yüksek gelirli grupların paylarında ise daralmalar meydana gelmiştir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tablo IV.1.2a ve IV.1.2b’de gelir gruplarına göre akım veri setinden elde edilmiş kredi kullanan kişi sayısı ve oranları yer almaktadır. Tablo IV.1.2a’da 2009-2013 yılları arasında konut kredisi kullanan toplam kişi sayısında önemli bir artış olduğu görülmektedir. En düşük gelirli üç grupta artış oranı daha belirgin iken, en fazla artışın en düşük gelirli grupta gerçekleştiği gözlenmektedir. Tablo IV.1.2b’de ise toplam kişi içinde en yüksek paya sahip olan 2. gelir grubunun payı yüzde 69,1 oranında artarak 2013 yılı itibarıyla yüzde 58,8’lik paya ulaşmıştır. Diğer yüksek gelirli grupların paylarında ise daralmalar meydana gelmiştir. Tablo IV.1.3a’da gelir gruplarına göre kişi başı konut kredisi tutarlarına yer verilmekte olup, konut kredisi kullanan kişi sayısındaki artışın kredi kullanımı ile desteklenip desteklenmediğine bakılmıştır. Kişi başı konut kredisi kullanım miktarının 2009-2013 yılları arasında 7. gelir grubu dışında tüm gelir grupları için reel olarak arttığı görülmektedir. Ayrıca yüksek gelir gruplarında (Örnek: Grup 8) kişi başı kredi miktarı düşük gelirlilere göre daha oynak bir yapıya sahiptir. Bu durumun yüksek gelirli gruplardaki kredi kullanan kişi sayısının düşük, kredi tutarlarının ise yüksek olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Konut kredileri için ödenen ortalama taksit tutarlarının da ilk yedi gelir grubu için reel olarak arttığı, en yüksek gelirli grupta reel bir düşüş gerçekleştiği görülmektedir (Tablo IV.1.3b). Tablo IV.1.3c’de ise gelir gruplarının aynı yıllar için kredi paylarına yer verilmiştir. En düşük gelirli iki grubun almış oldukları kredi paylarında yüzde 100’ün üzerinde bir artış gerçekleşirken, yüksek gelir gruplarında yüzde 40 civarında daralmalar yaşanmıştır. 2009 yılında ilk dört gelir grubunun kredi payı yüzde 78,1 iken, 2013 yılında yüzde 87,4 olarak kaydedilmiştir. Bunun yanında, 2009 yılında 2. gelir grubunun payı, 3. ve 4. gelir gruplarından düşük iken, 2013 yılında 2. gelir grubunun payı yüksek oranda artarak söz konusu gelir gruplarının paylarının çok üstüne çıkmıştır. Sonuç olarak konut kredisi kullanımında düşük gelirli grupların toplam içindeki payının yüksek gelirli gruplara göre arttığı gözlenmektedir. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 49 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tablo IV.1.2a Konut Kredisi Kullanan Kişi Sayısı(Bin Kişi) Grup-1 Grup-2 Grup-3 2009 1,9 92,2 91,1 4,3 158,6 119,8 Tablo2010 IV.1.2a 2011 6,2 197,3 109,7 Konut2012 Kredisi Kullanan Kişi Sayısı(Bin Kişi) 107,1 4,5 178,0 Grup-1 Grup-2 Grup-3 2013 11,3 342,8 150,0 % değişim* 484,2 271,9 64,6 2009 1,9 92,2 91,1 2010 4,3 158,6 119,8 *2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir. 2011 6,2 197,3 109,7 Kaynak:2012 KKB 4,5 178,0 107,1 2013 11,3 342,8 150,0 % değişim* 484,2 271,9 64,6 Grup-4 60,5 60,7 49,6 48,3 Grup-4 60,2 -0,6 60,5 60,7 49,6 48,3 60,2 -0,6 Grup-5 16,2 16,1 13,8 13,3 Grup-5 15,2 -6,1 16,2 16,1 13,8 13,3 15,2 -6,1 Grup-6 2,3 2,5 2,2 2,3 Grup-6 2,5 9,7 2,3 2,5 2,2 2,3 2,5 9,7 Grup-7 0,6 0,6 0,6 0,7 Grup-7 0,8 39,7 0,6 0,6 0,6 0,7 0,8 39,7 Grup-8 0,5 0,5 0,4 0,5 Grup-8 0,4 -3,3 0,5 0,5 0,4 0,5 0,4 -3,3 Toplam 265,2 363,0 379,7 354,7 Toplam 583,2 119,9 265,2 363,0 379,7 354,7 583,2 119,9 *2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir. Tablo IV.1.2b Kaynak: KKB Toplam Kişi İçindeki Oranları (Yüzde) Grup-1 Grup-2 Grup-3 2009 0,7 34,7 34,4 1,2 43,7 33,0 Tablo2010 IV.1.2b 2011 1,6 52,0 28,9 Toplam Kişi İçindeki Oranları (Yüzde) 2012 1,3 50,2 30,2 Grup-1 Grup-2 Grup-3 2013 1,9 58,8 25,7 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2009 0,7 Bankası 34,7 34,4 değişim* 165,7 69,1 -25,1 Türkiye%Cumhuriyet Merkez 2010 1,2 Bankası 43,7 33,0 Türkiye Cumhuriyet Merkez *2009 ve2011 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi 1,6 52,0 ifade etmektedir. 28,9 Kaynak:2012 KKB 1,3 50,2 30,2 2013 1,9 58,8 25,7 % değişim* 165,7 69,1 -25,1 Tablo IV.1.3a Tablo IV.1.3a Grup-4 22,8 16,7 13,1 13,6 Grup-4 10,3 22,8 -54,8 16,7 13,1 13,6 10,3 -54,8 Grup-5 6,1 4,4 3,6 3,8 Grup-5 2,6 6,1 -57,3 4,4 3,6 3,8 2,6 -57,3 Grup-6 0,9 0,7 0,6 0,6 Grup-6 0,4 0,9 -50,1 0,7 0,6 0,6 0,4 -50,1 Grup-7 0,2 0,2 0,2 0,2 Grup-7 0,1 0,2 -36,5 0,2 0,2 0,2 0,1 -36,5 Grup-8 0,2 0,1 0,1 0,1 Grup-8 0,1 0,2 -56,0 0,1 0,1 0,1 0,1 -56,0 Kişi Başı Kullanılan Konut Kredisi Tutarı (Bin TL) Tablo IV.1.3a *2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade Kişi Başı Kullanılan Konut Kredisi Tutarı (Bin TL)etmektedir. Kaynak: KKB Kişi BaşıTablo Kullanılan Konut Tutarı (Bin TL) Grup-3 Grup-1Kredisi gelir Grup-2 IV.1.3a’da gruplarına Grup-4 Grup-6 Grup-7yer verilmekte Grup-8 kişi başı Grup-5 konut kredisi tutarlarına Grup-1 Grup-2 Grup-3 göreGrup-4 Grup-5 Grup-6 Grup-7 Grup-8 2009 14,2 37,4 60,5 89,3 162,4 346,2 526,6 813,5 Grup-1 Grup-2 Grup-3 Grup-4 Grup-5 Grup-6 Grup-7 Grup-8 2009 14,2 37,4 60,5 89,3 162,4 346,2 526,6 813,5 2010 24,4 47,4 76,4 112,7 216,9 435,8 861,1 1.170,4 2009 14,2 37,4 60,5 sayısındaki 89,3 162,4 526,6 813,5 olup,2011 konut kredisi kullanan kişi artışın kullanımı ile desteklenip 2010 24,4 47,4 76,4 112,7 216,9 kredi 346,2 435,8 861,1 1.170,4 34,5 45,7 73,5 112,3 206,4 335,5 596,5 1.183,3 2010 24,4 47,4 76,4 112,7 216,9 435,8 861,1 1.170,4 2011 34,5 45,7 73,5 112,3 206,4 335,5 596,5 1.183,3 2012 33,1 56,9 89,4 134,2 256,8 479,5 594,6 674,2 2011 34,5 bakılmıştır. 45,7 73,5 112,3 206,4 335,5 596,5 1.183,3 2012 33,1 56,9 89,4 134,2 256,8 479,5 594,6 674,2 yılları desteklenmediğine Kişi başı konut kredisi kullanım miktarının 2009-2013 Tablo IV.1.3a’da gelir gruplarına göre kişi başı konut kredisi tutarlarına yer verilmekte 2013 40,1 65,4 103,3 159,1 299,5 527,4 677,3 1.372,6 2012 33,1 56,9 89,4 134,2 256,8 479,5 594,6 674,2 2013 40,1 65,4 103,3 159,1 299,5 527,4 677,3 1.372,6 % değişim* 182,6 75,0 70,6 78,1 84,4 52,3 28,6 68,7 2013 40,1 65,4 103,3 159,1 299,5 677,3 1.372,6 % değişim* 182,6 75,0 70,6 78,1 için reel 84,4 olarak 527,4 52,3 28,6 68,7 arasında 7. gelir grubu kullanan dışında tüm gelir grupları arttığı görülmektedir. Ayrıca olup, konut kredisi kişi artışın kredi 52,3 kullanımı ile desteklenip %% Rdeğişim** 149,2 41,6 37,2 44,7 51,0 18,9 -4,8 35,3 değişim* 182,6 75,0 70,6 sayısındaki 78,1 84,4 28,6 68,7 % Rdeğişim** 149,2 41,6 37,2 44,7 51,0 18,9 -4,8 35,3 Varyans*** 82,2 93,4 212,5 554,2 2.167,5 5.559,5 13.293,2 66.660,9 % Rdeğişim** 149,2 41,6 37,2 44,7 51,0 18,9 -4,8 35,3 Varyans*** 82,2 93,4 212,5 554,2 2.167,5 5.559,5 13.293,2 66.660,9 yüksek gelir gruplarında (Örnek: kişi554,2 başı kredi miktarı5.559,5 düşük gelirlilere göre daha desteklenmediğine KişiGrup başı8)konut kredisi kullanım miktarının 2009-2013 yılları Varyans*** 82,2 bakılmıştır. 93,4 212,5 2.167,5 13.293,2 66.660,9 *2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir. *2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir. *2009 vefiyat 2013endeksine yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir. **Tüketici göre reelsahiptir. değişim hesaplanmıştır. oynak bir Bu durumun gruplardaki kredigörülmektedir. kullanan kişi sayısının **Tüketici fiyat endeksine göre grubu reel değişim dışında hesaplanmıştır. arasında 7.yapıya gelir tüm gelir yüksek gruplarıgelirli için reel olarak arttığı Ayrıca **Tüketici fiyat endeksine göre reel değişim hesaplanmıştır. ***Her grubun kendi içinde varyansı hesaplanmış olup, oynaklık göstergesi olarak kullanılmıştır. ***Her grubun kendi içinde varyansı hesaplanmış olup, oynaklık göstergesi olarak kullanılmıştır. ***Her grubun kendi içinde varyansı hesaplanmış olup, oynaklıkolmasından göstergesi olarak kullanılmıştır. Kaynak: KKBkredi düşük, tutarlarının ise yüksek kaynaklandığı düşünülmektedir. Konut kredileri yüksek Kaynak: KKB gelir gruplarında (Örnek: Grup 8) kişi başı kredi miktarı düşük gelirlilere göre daha Kaynak: KKB için ödenen ortalama taksit da ilk gelirli yedi gruplardaki gelir grubu kredi için reel olarakkişiarttığı, en oynak bir yapıya sahiptir. Bu tutarlarının durumun yüksek kullanan sayısının Tablo IV.1.3b yüksek gelirli grupta reel bir düşüş gerçekleştiği görülmektedir (Tablo IV.1.3b). Tablo Tablo IV.1.3b düşük, Tablo kredi IV.1.3btutarlarının ise yüksek olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Konut kredileri Kişi Başı Aylık Ödeme Tutarı (TL) Kişi Başı Aylık Ödeme Tutarı (TL) Kişi Başı Aylıkise Tutarı (TL) Grup-2 aynıGrup-3 IV.1.3c’de gelir gruplarının yıllar için kredi paylarına yerGrup-6 verilmiştir. En düşük gelirlien iki Grup-1 Grup-5 Grup-8 için ödenenÖdeme ortalama taksit tutarlarının da Grup-4 ilk yedi gelir grubu için reelGrup-7 olarak arttığı, Grup-1 Grup-2 Grup-3 Grup-4 Grup-5 Grup-6 Grup-7 Grup-8 2009 Grup-1 238 Grup-2 666 Grup-3 1.179 Grup-4 2.006 Grup-5 4.317 Grup-6 10.283 Grup-7 20.186 Grup-8 113.525 2010 2011 272 306 706 776 1.276 1.409 2.223 2.487 4.844 5.429 11.170 12.521 22.894 25.220 111.900 123.260 2012 2013 334 373 852 923 1.527 1.687 2.684 2.970 5.941 6.481 14.132 15.511 27.836 30.395 134.093 151.209 değişim* %% Rdeğişim** 57,2 23,8 38,6 5,2 43,0 9,6 48,1 14,7 50,1 16,7 50,8 17,4 50,6 17,2 33,2 -0,2 2009 238 666 1.179 2.006 4.317 10.283 20.186 113.525 2009 grubun almış kredi 100’ün üzerinde bir artış(Tablo gerçekleşirken, yüksek 238 666paylarında 1.179 yüzde 2.006 4.317 10.283 20.186 113.525 2010 272 706 1.276 2.223 4.844 11.170 22.894 111.900 yüksek gelirli oldukları grupta reel bir düşüş gerçekleştiği görülmektedir IV.1.3b). Tablo 2010 272 706 1.276 2.223 4.844 11.170 22.894 111.900 2011 306 776 1.409 2.487 5.429 12.521 25.220 123.260 2011 gelir gruplarında 40 yaşanmıştır. 2009 yılında ilk dört gelir 306yüzde 776 civarında 1.409 2.487 5.429 25.220 123.260 2012 334 852 2.684 5.941 14.132 27.836 134.093 IV.1.3c’de ise gelir gruplarının aynı 1.527 yıllar daralmalar için kredi paylarına yer12.521 verilmiştir. En düşük gelirli iki 2012 334 852 1.527 2.684 5.941 14.132 27.836 134.093 2013 373 923 1.687 2.970 6.481 15.511 30.395 151.209 2013 grubunun kredi payı yüzde 78,1 iken, 87,4bir olarak kaydedilmiştir. Bunun 373 923paylarında 1.687 2.970 6.481 15.511 30.395 151.209 % değişim* 57,2 38,6 43,0 2013 48,1 50,1 50,8 50,6 33,2 grubun almış oldukları kredi yüzdeyılında 100’ünyüzde üzerinde artış gerçekleşirken, yüksek % değişim* 57,2 38,6 43,0 48,1 50,1 50,8 50,6 33,2 %%Rdeğişim** 23,8 5,2 9,6 14,7 16,7 17,4 17,2 -0,2 Rdeğişim** 23,8yüzde 5,2 civarında 9,6 14,7 17,4 17,2 -0,2 yanında, 2009 yılında 2. gelir grubunun payı, 3. veyaşanmıştır. 4.16,7 gelir gruplarından düşük 2013 gelir gruplarında 40 daralmalar 2009 yılında ilk iken, dört gelir *2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir. *2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir. *2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir. **Tüketici fiyat endeksine göre reel değişim hesaplanmıştır. yılında 2. endeksine gelir grubunun payı yüksek artarak söz konusu gelir kaydedilmiştir. gruplarının paylarının grubunun kredigöre payı yüzde 78,1 iken,oranda 2013 yılında yüzde 87,4 olarak Bunun **Tüketici fiyat reel değişim hesaplanmıştır. **Tüketici fiyat endeksine göre reel değişim hesaplanmıştır. Kaynak: KKB Kaynak: KKB Kaynak: KKB çok üstüne çıkmıştır. olarak konutpayı, kredisi düşük gelirli düşük grupların toplam yanında, 2009 yılındaSonuç 2. gelir grubunun 3. kullanımında ve 4. gelir gruplarından iken, 2013 içindeki yüksek gelirli arttığı gözlenmektedir. yılında 2.payının gelir grubunun payıgruplara yüksek göre oranda artarak söz konusu gelir gruplarının paylarının Tablo IV.1.3c Tablo TabloIV.1.3c IV.1.3c Gelir Gruplarının Kredi Payları (Yüzde) çok üstüne çıkmıştır. Sonuç Gelir Gruplarının Kredi (Yüzde) Gelir Gruplarının KrediPayları Payları (Yüzde)olarak konut kredisi kullanımında düşük gelirli grupların toplam Grup-1 Grup-1 Grup-2 Grup-2 Grup-3 Grup-3 Grup-4 Grup-4 Grup-5 Grup-5 Grup-6 Grup-6 0,2 0,4 0,4 0,4 0,6 0,6 0,6 0,5 0,5 0,5 0,7 0,7 0,7 209,4 209,4 209,4 18,7 25,8 25,8 25,8 33,4 33,4 33,4 31,5 31,5 31,5 40,8 40,8 40,8 118,0 118,0 118,0 29,6 31,7 31,7 31,7 29,7 29,7 29,7 30,3 30,3 30,3 28,3 28,3 28,3 -4,3 -4,3 -4,3 29,5 24,0 24,0 24,0 20,4 20,4 20,4 20,5 20,5 17,5 17,5 -40,7 -40,7 14,4 11,8 11,8 11,8 10,4 10,4 10,4 10,6 10,6 10,6 8,2 8,2 8,2 -43,3 -43,3 -43,3 4,1 3,4 3,4 3,4 3,0 3,0 3,0 3,4 3,4 3,4 2,4 2,4 2,4 -41,1 -41,1 -41,1 Grup-2 Grup-3 Grup-4 Grup-5 Grup-6 2009payının Grup-1 0,2 18,7 gruplara 29,6göre arttığı 29,5 gözlenmektedir. 14,4 4,1 içindeki yüksek gelirli 2009 0,2 18,7 29,6 29,5 14,4 4,1 2009 2010 2010 2010 2011 2011 2011 2012 2012 2012 2013 2013 2013 % değişim* %%değişim* değişim* *2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir. *2009 *2009ve ve2013 2013yılı yılırakamları rakamlarıarasındaki arasındakiyüzde yüzdedeğişimi değişimi ifade ifade etmektedir. etmektedir. Kaynak: KKB Kaynak: Kaynak:KKB KKB 50 Grup-7 Grup-7 Grup-7 1,8 1,8 1,8 1,5 1,5 1,5 1,5 1,5 1,5 1,6 1,6 1,6 1,1 1,1 1,1 -36,6 -36,6 -36,6 Grup-8 Grup-8 Grup-8 1,7 1,7 1,7 1,4 1,4 1,4 1,2 1,2 1,2 1,6 1,6 1,6 0,9 0,9 0,9 -45,3 -45,3 -45,3 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Grafik IV.1.2’de 2009 yılı sonrasında kullandırılan konut kredilerindeki ortalama vadenin Grafik IV.1.2’de IV.1.2’de 2009 2009 yılı yılı sonrasında sonrasında kullandırılan konut Grafik konut kredilerindeki kredilerindeki ortalama ortalamavadenin vadenin genellikle yatay bir seyir izlediği fakat ortalama vade süresinin gelir ile ters orantılı olduğu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Grafik IV.1.2’de 2009 yılı sonrasında kullandırılan konut kredilerindeki ortalama vadenin genellikle yatay bir seyir izlediği fakat ortalama vade süresinin gelir ile ters orantılı olduğu, yani daha yüksek gelire sahip kişilerin daha kısa vadeli kredi kullandıkları görülmektedir. En düşük gelir grubundaki ortalama vadenin (107 ay) en yüksek gelir grubundaki ortalama vadenin (55 ay) yaklaşık iki katı olduğu ve gelir artışıyla birlikte ortalama vadenin ivmesini kaybederek azaldığı gözlenmektedir. Grafik IV.1.3’te 2009-2013 dönemi için akım veri seti ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası konut kredisi kullanan kişilerin yaş dağılımları incelenmektedir. Son yıllarda konut kredisi kullanan kişiler içinde 35 yaş altı Grafik IV.1.2 gençlerin oranının arttığı görülmektedir. 18-34 yaş aralığındaki Gelir Grupları için Ortalama Vade Grup-1 Grup-2 Grup-3 kişilerin 120 2009 yılındaki payı yüzde 16,9 iken 2013 yılı itibarıyla yüzde Grup-5 Grup-6 Grup-4 Grup-8 Grup-7 35,5 110 seviyesine ulaşmıştır. 2013 yılında gerek 35-44 gerekse 45- 107,86 100 64 yaş 90 gruplarının paylarında düşüşler söz konusudur. 45 yaş ve 80 üstü kişilerin ağırlığı yüzde 45,2’dan yüzde 32,1 seviyesine inmiştir. 70 Dolayısıyla krediye ulaşım olanaklarının artması ve vadelerin de 60 2013/10 2013/07 2013/04 2012/10 2012/07 2012/04 2012/01 2011/10 2011/07 2011/04 2011/01 2010/10 2010/07 2010/04 2010/01 2009/10 2009/07 2009/04 2009/01 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası gözlenmektedir. 55,80 2013/01 50 uzamasıyla konut alım kararlarının daha erken yaşlara çekildiği Kaynak: KKB Grafik IV.1.2 Gelir Grupları için Ortalama Vade (Stok) Grafik 120 Grup-2 için akım veri Grup-3 Grup-4 IV.1.3’teGrup-1 2009-2013 dönemi seti ile konut kredisi kullanan kişilerin Grup-5 Grup-6 Grup-7 Grup-8 110 yaş dağılımları incelenmektedir. Son yıllarda konut kredisi kullanan kişiler içinde 35 yaş altı 107,86 100 gençlerin oranının arttığı görülmektedir. 18-34 yaş aralığındaki kişilerin 2009 yılındaki payı 90 yüzde8016,9 iken 2013 yılı itibarıyla yüzde 35,5 seviyesine ulaşmıştır. 2013 yılında gerek 35-44 70 gerekse 45-64 yaş gruplarının paylarında düşüşler söz konusudur. 45 yaş ve üstü kişilerin ağırlığı 60 55,80 2013/10 2013/07 2013/04 2013/01 2012/10 2012/07 2012/04 2012/01 2011/10 2011/07 2011/04 2011/01 2010/10 2010/07 2010/04 2010/01 2009/10 2009/07 2009/04 2009/01 yüzde5045,2’dan yüzde 32,1 seviyesine inmiştir. Dolayısıyla krediye ulaşım olanaklarının artması ve vadelerin de uzamasıyla konut alım kararlarının daha erken yaşlara çekildiği gözlenmektedir. Kaynak: KKB Grafik IV.1.3 Konut Kredisi Kullanan Kişilerde Yaş Dağılım Oranı (Yüzde) Grafik IV.1.3’te 2009-2013 dönemi için akım veri seti ile konut kredisi kullanan kişilerin 45 18/24 25/34 35/44 45/64 65/ 40 yaş dağılımları incelenmektedir. Son yıllarda konut kredisi kullanan kişiler içinde 35 yaş altı 35 gençlerin oranının arttığı görülmektedir. 18-34 yaş aralığındaki kişilerin 2009 yılındaki payı 30 yüzde2516,9 iken 2013 yılı itibarıyla yüzde 35,5 seviyesine ulaşmıştır. 2013 yılında gerek 35-44 20 15 45-64 yaş gruplarının paylarında düşüşler söz konusudur. 45 yaş ve üstü kişilerin ağırlığı gerekse 10 yüzde 545,2’dan yüzde 32,1 seviyesine inmiştir. Dolayısıyla krediye ulaşım olanaklarının artması 0 Kaynak: KKB 2013/12 2013/09 2013/06 2013/03 2012/12 2012/09 2012/06 2012/03 2011/12 2011/09 2011/06 2011/03 2010/12 2010/09 gözlenmektedir. 2010/06 2010/03 2009/12 ve vadelerin de uzamasıyla konut alım kararlarının daha erken yaşlara çekildiği Kaynak: KKB Grafik IV.1.3 Konut Kredisi Kullanan Kişilerde Dağılım Oranı (Yüzde) Finansal İstikrar Raporu - MayısYaş 2014 45 12 Takip 18/24 25/34 45/64 yer verilmektedir. 65/ Grafik IV.1.4 ve IV.1.5’te gelir gruplarına göre35/44 takip oranlarına 40 35 oranlarının 2011 ve 2013 yılları arasında tüm gruplar için azaldığı, düşük gelirli ilk beş grupta 30 51 beş grup içinde 2. ve 3. gelir gruplarındaki takip oranları daha düşük seviyede seyretmektedir. Bu durumun, 2. ve 3. gelir gruplarını daha çok sabit ücretli çalışan kişilerin oluşturmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. 1. gelir grubundaki kişiler 2 ve 3. gelir grubundan daha yüksek takip oranına sahiptir. Söz konusu grubun en düşük Türkiye gelire sahip Cumhuriyet Merkez Bankası (asgari ücretli vb.) kişilerden oluştuğu ve bu nedenle temerrüt riski ile karşı karşıya kalma ihtimallerinin daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Grafik IV.1.4 Grafik IV.1.5 Gelir Grupları için TGA (yüzde) Grafik IV.1.4 ve IV.1.5’te gelir gruplarına göre takip Gelir Grupları için TGA (yüzde) oranlarına yer verilmektedir.7 Takip oranlarının 2011 ve 2013 yılları Grup-6 Grup-7 Grup-8 sektörün bu gruplarda yaşanan oynaklıktan kaynaklanan riskleri absorbe edebileceği ve Grup-1 Grup-2 Grup-3 Grup-4 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Grup-5 1,6 1,4 2,5 arasında tüm gruplar için azaldığı, düşük gelirli ilk beş grupta 2,0 genel görünüm için büyük bir risk oluşturmayacağı tahmin Ayrıca düşük ilk yaşanan düşüşün daha edilmektedir. yumuşak gerçekleştiği, diğergelirli yüksek 1,2 1,0 an oynaklıktan kaynaklanan riskleri absorbe edebileceği ve 0,8 1,5 beş grup içinde 2. ve 3. gelir gruplarındaki düşük seviyede gelirli üç grupta isetakip dalgalı oranları bir düşüşündaha yaşandığı görülmektedir. 1,0 0,6 sk oluşturmayacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca düşük gelirli ilk seyretmektedir. Bu durumun, 2. ve 3. gelir 7. gruplarını daha çok çalışan kişilerin Özellikle grupta oynaklığın dahasabit fazla ücretli olduğu gözlenmektedir. 0,5 0,4 2013/10 2013/07 2013/04 2013/01 2012/10 2012/07 2012/04 2012/01 2011/10 ğı düşünülmektedir. 1. gelir grubundaki kişiler 2 ve 3. gelir 2011/07 Fakat düşük gelirli1.beş grubun 2013 yılı sonunda payları düşünülmektedir. gelir grubundaki kişiler 2sektör ve 3. gelir 0,0 2011/04 2013/10 2013/07 2013/04 2013/01 2012/10 2012/07 2012/04 2012/01 2011/10 2011/07 2011/04 2011/01 0,0 2. ve 3. gelir gruplarını daha çok sabit ücretli çalışan kişilerin oluşturmasından kaynaklandığı 2011/01 gelir gruplarındaki takip oranları daha düşük seviyede 0,2 toplamının yüzde diğer grubun yüksek gelirli üç grubun grubundan daha yüksek takip oranına sahiptir. Söz95,5, konusu en düşük gelirepayının sahip p oranına sahiptir. Söz konusu grubun en düşük gelire sahip yüzde 4,5 olduğu dikkate alındığında, sektörün bu gruplarda Kaynak: KKB Kaynak: KKB (asgari ücretli kişilerden oluştuğu oluştuğu ve bu nedenle temerrüt riski vb.) ile karşı karşıya kalma ve bu nedenle temerrüt riski ile karşı karşıya kalma yaşanan oynaklıktan kaynaklanan riskleri absorbe edebileceği ğu tahmin edilmektedir. 2, 3 ve 4. gelir gruplarının toplam kredilerden aldıkları yüksek paylar (yüzde 86,6) ihtimallerinin daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir. ve konutların genel görünüm için büyük bir risk oluşturmayacağı tahmin dikkate alındığında söz konusu grupların satın aldıkları değeri ile gelirleri arasındaki Grafik IV.1.5 Gelir Grupları içindetaylı TGA (yüzde) edilmektedir. Ayrıca düşük gelirli ilk beş grup içinde 2. ve 3. gelir ilişkinin daha incelenmesine ihtiyaç duyulmuştur. Veri tabanında konutların değerine Grafik IV.1.4 Grafik IV.1.5 2,5 Gelir Grup-6 için TGA Grup-7 Grup-8değeri için bir varsayım yapılmıştır. Grupları (yüzde) Gelir Grupları için daha TGA (yüzde) ilişkin bir bilgi bulunmadığından, konut Hâlihazırda kredi gruplarındaki takip oranları düşük seviyede seyretmektedir. Grup-2 Grup-4 2,0 tutarı gayrimenkul değerinin yüzde 75’ini geçemeyeceği için konut değeri “Kullanılan Kredi Grup-1 Grup-2 Bu durumun, 2. dahaGrup-7 çok sabit ücretli çalışan 2,5ve 3. gelir gruplarını Grup-6 Grup-8 1,6 Grup-3 Grup-4 1,5 Tutarı x1,44/3” şeklinde tahmin edilmiş olup söz konusu değerler için 9 ayrı küme oluşturulmuştur. kişilerin oluşturmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. 1. gelir Grup-5 2,0 değeri kümelerindeki alt limitler, alınan konutun minimum değerini göstermektedir grubundaki kişiler 2 ve 3. gelir grubundan daha yüksek takip 1,5 oranına sahiptir. Söz konusu grubun en düşük gelire sahip (asgari 2013/10 2013/10 2013/07 10.000’den büyük 2013/04 5.00010.000 2013/01 1.0005.000 2012/10 2013/01 2012/10 2012/07 2012/04 2012/01 2011/10 2011/07 2011/04 2011/01 nın toplam kredilerden aldıkları yüksek paylar (yüzde 86,6) 500-1.000 edilmektedir.0,0 2012/07 250-500 2012/04 Küme-5 100–250 2012/01 Küme-4 60-100 2011/10 Küme-3 24-60 2011/07 2013/07 2013/04 2013/01 Küme-2 0-24 2011/04 0,0 0,5 Küme-9 daha yüksek olduğu tahmin karşıKüme-6 karşıyaKüme-7 kalma Küme-8 ihtimallerinin Küme-1 2011/01 0,2 2013/10 2013 1,0 ücretli vb.) kişilerden oluştuğu ve bu nedenle temerrüt riski ile 2013/04 Kaynak: KKB 2012/10 Tablo0,6 IV.1.4 Konut 0,4 Değeri Kümeleri (Bin TL) 2012/07 2012/04 2012/01 2011/10 2011/07 2011/04 0,8 2011/01 0,0 2013/10 2013/07 2013/04 2013/01 1,0 (Tablo IV.1.4). 0,5 2013/07 13 1,0 Konut 1,2 grupların satın aldıkları konutların değeri ile gelirleri arasındaki En yüksek kredi payına (yüzde 40,8) sahip olan 2. gelir grubu yüzde 99,63 oran ile 2, 3 esine ihtiyaç duyulmuştur. Veri tabanında konutların değerine 2, 3ve veIV.1.7’de 4. gelirbugruplarının ve 4. konutKKBdeğeri kümelerinde yoğunlaşmıştır. Grafik IV.1.6 kümelerdekitoplam kredilerden aldıkları n, konut değeri içinKaynak: bir varsayım yapılmıştır. Hâlihazırda kredi kişilerin kredi payları ve takip oranlarının gelişimi verilmiştir. Görece düşük konut değerine ve yüksek paylar (yüzde 86,6) dikkate alındığında söz konusu üzde 75’ini geçemeyeceği için konut değeri “Kullanılan Kredi takip oranı oynaklığına karşılık gelen 2. kümeden daha yüksek konut değeri ve takip oranı gruplarınkredilerden satın aldıklarıaldıkları konutların değeripaylar ile gelirleri arasındaki dilmiş olup söz konusu değerler 9 ayrı oluşturulmuştur. 2, 3içinve 4.küme gelir gruplarının toplam yüksek (yüzde 86,6) oynaklığına karşılık gelen 4. kümeye doğru bir kayma söz konusudur. Takip oranlarının genel alt limitler, alınan konutun minimum değerini göstermektedir ilişkinin daha detaylı incelenmesine ihtiyaç duyulmuştur. Veri 13 dikkate alındığında söz konusu grupların satın aldıkları konutların değeri ile gelirleri arasındaki tabanında konutların değerine ilişkin bir bilgi bulunmadığından, Konut değeri kümelerinde önceki yıllar için enflasyon farkı asgari ücret endeksi üzerinden dikkate alınmıştır. ilişkinin daha detaylı incelenmesine ihtiyaç duyulmuştur. Veri tabanında konutların değerine konut değeri için bir varsayım yapılmıştır. Hâlihazırda kredi tutarı 71 ilişkin bir bilgi bulunmadığından, konut değeri için bir varsayım yapılmıştır. Hâlihazırda kredi Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 me-3 Küme-4 Küme-5 100 100–250 250-500 Küme-6 Küme-7 Küme-8 Küme-9 gayrimenkul değerinin yüzde 75’ini geçemeyeceği için konut 1.0005.00010.000’den tutarı500-1.000 gayrimenkul değerinin yüzde 75’ini geçemeyeceği için konut değeri “Kullanılan Kredi 5.000 10.000 büyük değeri “Kullanılan Kredi Tutarı x 4/3” şeklinde tahmin edilmiş Tutarı x 4/3” şeklinde tahmin edilmiş olup için 99 ayrı olup söz söz konusu konusu değerler değerler için ayrı küme küme oluşturulmuştur. oluşturulmuştur.8 yüzde 40,8) sahip 13 olan 2. gelir değeri grubu yüzde 99,63 oran ile 2, 3alt Konut kümelerindeki de yoğunlaşmıştır. Grafik IV.1.6 ve IV.1.7’de bu kümelerdeki (Tablo IV.1.4). ranlarının gelişimi verilmiştir. Görece düşük konut değerine ve limitler, alınankümelerindeki konutun minimum değerini göstermektedir Konut değeri alt limitler, alınan konutun minimum değerini göstermektedir (Tablo IV.1.4). gelen 2. kümeden daha yüksek konut değeri ve takip oranı meye doğru bir kayma sözIV.1.4 konusudur. Takip oranlarının genel Tablo Konut Değeri Kümeleri (Bin TL) çin enflasyon farkı asgari ücret endeksi üzerinden dikkate alınmıştır. 2013 Küme-1 Küme-2 Küme-3 Küme-4 Küme-5 Küme-6 0-24 24-60 60-100 71 100–250 250-500 500-1.000 Küme-7 1.0005.000 Küme-8 5.00010.000 Küme-9 10.000’den büyük Takip oranlarına ilişkin analizler stok veriler üzerinden yapılmıştır. En yüksek kredi payına (yüzde7 40,8) sahip olan 2. gelir grubu yüzde 99,63 oran ile 2, 3 ve 4. konut değeri kümelerinde yoğunlaşmıştır. Grafik IV.1.6 ve IV.1.7’de bu kümelerdeki 8 Konut değeri kümelerinde önceki yıllar için enflasyon farkı asgari ücret endeksi üzerinden dikkate alınmıştır. 52 kişilerin kredi payları ve takip oranlarının gelişimi verilmiştir. Görece düşük konut değerine ve Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 takip oranı oynaklığına karşılık gelen 2. kümeden daha yüksek konut değeri ve takip oranı oynaklığına karşılık gelen 4. kümeye doğru bir kayma söz konusudur. Takip oranlarının genel konusudur. Küme bazındaki takip oranlarının, genel takip oran takip oranları ile benzer bir trend izlemesi ve söz konusu takip o Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yakınsaması sektörün sağlıklı bir yapıda büyüdüğünü gös Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yaşanmakta olan daha düşük konut değeri ve takip oranı o Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası trendi ise konut kredilerindeki genel takip oranı trendi ile benzer bir gelişim sergilemektedir. daha yüksek konut değeri ve takip oranı oynaklığına sahip kü trendi iseoluşturan konut kredilerindeki genelkümelerinin takip oranı trendi ile ben Grafik IV.1.8 ve IV.1.9’da 3. gelir grubunun ağırlığını konut değeri oluşturabileceği ve dikkatle izlenmesi gerektiği düşünülmektedir IV.1.8vevetakip IV.1.9’da 3. gelir grubunun gelişimlerine yer verilmiştir. Görece düşük konutGrafik değerine oranı oynaklığına karşılıkağırlığını oluştu gelişimlerine yer verilmiştir. Görece düşük konut gelen 2. ve 3. kümeden daha yüksek konut değeri ve takip oranı oynaklığına karşılık gelen 4. değerine ve En yüksek kredi payına (yüzde 40,8) sahip olan 2. gelir Grafik IV.1.6 Grafik IV.1.7 2010/01 2009/07 2009/01 2013/07 2013/01 2012/07 2012/01 2011/07 2011/01 2010/07 2010/01 2009/07 2009/01 gelen veIV.1.11’de 3. kümeden daha yüksek veGrubu takipiçin o 2. Gelir 2. Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi konut değeri Gelir kümeye doğru bir kayma söz konusudur. Grafik IV.1.10 ve 4. gelir grubu için benzer 2. Payları(Yüzde) Oranları(Yüzde) grubu yüzde 99,63 oran ile 2, 3 ve 4. konut değeri kümelerinde kümeye doğru bir kayma söz konusudur. Grafik IV.1.10 ve IV.1 Küme-2 Küme-3 Küme-4 Küme analizlere yer verilmiştir. Söz konusu grupta, 3. ve 4. 60 kümeden 5. kümeye doğru bir kayma söz 1,6 1,4 yoğunlaşmıştır. Grafik IV.1.6 ve IV.1.7’de bu kümelerdeki kişilerin 50 analizlere yer verilmiştir. Söz konusu grupta, 3. ve 1,2 4. kümeden konusudur. Küme bazındaki takip oranlarının, genel 40 takip oranları ve gelir grupları bazındaki 1,0 0,8 konusudur. Küme bazındaki takip oranlarının, genel takip ora 30 kredi payları ve takip oranlarının gelişimi verilmiştir. takip oranları ile benzer bir trend Görece izlemesi ve söz konusu takip oranlarını yüzde 0,5 seviyelerine 0,6 20 0,4 takip oranları ile benzer bir trend izlemesi ve söz konusu takip o 10 düşük konut değerine ve takip oranı oynaklığına karşılıkbir gelen 2. büyüdüğünü yakınsaması sektörün sağlıklı yapıda göstermektedir. Diğer taraftan, 0,2 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 0 0,0 yakınsaması sektörün sağlıklı bir yapıda büyüdüğünü gö yaşanmakta daha düşük konut değeri ve takip oranı oynaklığına sahip kümelerden kümeden daha yüksek konut değeri veolan takip oranı oynaklığına yaşanmakta olan daha düşük konut değeri ve takip oranı daha yüksek konut değeri ve takip oranı kümelere geçişinsergilemektedir. ise risk unsuru trendi ise konut kredilerindeki genel takipoynaklığına oranıKaynak: trendisahip ile benzer bir gelişim karşılık gelen 4. kümeye doğru bir kayma söz konusudur. Takip Kaynak: KKB sahip k daha KKB yüksek konut değeri ve takip oranı oynaklığına oluşturabileceği veIV.1.9’da dikkatle izlenmesi gerektiği düşünülmektedir. Grafik IV.1.8 ve 3. gelir grubunun ağırlığını oluşturan konut değeri kümelerinin oluşturabileceği ve dikkatle izlenmesi gerektiği düşünülmekted oranlarının genel trendi ise konut kredilerindeki genel takip gelişimlerine yer verilmiştir. Görece düşük konut değerine ve takip oranı oynaklığına karşılık oranı trendi ile benzer bir gelişim sergilemektedir. Grafik IV.1.8 Grafik IV.1.8 Grafik IV.1.9 Grafik Grafik IV.1.7 gelenIV.1.6 2. ve 3. kümeden daha yüksek konut değeri veGrubu takip oranı oynaklığına karşılık gelen 4.3. Gelir 3. Gelir IV.1.6 için Konut Değeri Kümelerinin Kredi Grubu için Ko Grafik Grafik IV.1.7 2. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi 2. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA Payları(Yüzde) Oranları(Yüzde) ve IV.1.9’da 3. gelir grubunun ağırlığını oluşturan değeriGrafik IV.1.10 2. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi kümeye doğru bir kayma konut söz konusudur. ve IV.1.11’de 4. gelir grubu için benzer 2. Gelir Grubu içi Payları(Yüzde) Oranları(Yüzde) Küme-3 Küme-4 konusudur. Küme bazındaki genel takip oranları ve gelir grupları bazındaki 40 değerine ve takip oranı oynaklığına karşılık gelentakip 2. oranlarının, ve 3. 30 takip oranları ile benzer bir trend izlemesi ve söz konusu takip oranlarını yüzde 0,5 seviyelerine kümeden daha yüksek konut20değeri ve takip oranı oynaklığına 2011/07 2011/07 2011/07 2012/01 2012/01 2012/01 2012/07 2012/07 2012/07 2013/01 2013/01 2013/01 2013/07 2013/07 2013/07 2011/01 2011/01 2011/01 2010/07 2010/07 2010/07 2010/01 2010/01 2010/01 2009/07 2009/07 2009/07 2009/01 2009/01 2009/01 10 yakınsaması sektörün sağlıklı bir yapıda büyüdüğünü göstermektedir. Diğer taraftan, karşılık gelen 4. kümeye doğru0 bir kayma söz konusudur. Grafik 2013/07 2013/01 2012/07 2012/01 2011/07 2011/01 2010/07 2010/01 2009/07 2009/01 yaşanmakta olan daha düşük konut değeri ve takip oranı oynaklığına sahip kümelerden Oranları(Yüzde) 2,5 Küm 1,6 2,0 1,4 1,5 1,2 1,0 1,0 0,8 0,6 0,5 0,4 0,0 0,2 0,0 Kü 2010/01 2010/01 50 70 1,2 50 60 1,0 4050 40 0,8 3030 0,6 20 20 0,4 10 10 0,20 0,0 0 2009/07 2009/07 Küme-2 90 2009/01 2009/01 Payları(Yüzde) Küme-2 Küme-3 Küme-4 1,6 Küme-2 Küme-3 Küme-4 60 verilmiştir. Küme-2 Küme-3doğru Küme-4 80 kümeden kümelerinin gelişimlerine yeranalizlere Görece düşük yer verilmiştir. Söz konusukonut grupta, 3. ve 60 4. 5. kümeye bir kayma söz 1,4 IV.1.10 ve IV.1.11’de 4. gelirdaha grubu içinkonut benzer analizlere yer oynaklığına yüksek değeri ve takip oranı Kaynak: KKB sahip kümelere geçişin ise risk unsuru Kaynak: KKB Kaynak: KKB Kaynak:KKB KKB Kaynak: Kaynak: KKB verilmiştir. Söz konusu grupta, oluşturabileceği 3. ve 4. kümeden 5. kümeye doğru ve dikkatle izlenmesi gerektiği düşünülmektedir. bir kayma söz konusudur. Küme bazındaki takip oranlarının, Kaynak: KKB 2,5 90 60 2010/01 2009/07 2009/01 2013/07 2013/07 2013/07 Küme-4 1,0 0,0 72 2013/07 0,5 2013/01 2013/07 2013/01 2012/07 2012/01 2011/07 2011/01 2010/07 2010/01 kaynaklanmıştır. Söz konusu gelir grubundaki kişilerin toplam Kaynak: KKB Küme-3 1,5 alacak oranlarının ılımlı bir seyir izlediği gözlenmiştir. Talep artışı daha çok orta alt ile orta gelirli ve 35 yaş altı kişilerden Küme-2 2,0 50 diğer taraftan yaşanan hızlı büyümeye rağmen tahsili gecikmiş 40 2009/07 2013/01 2013/01 2013/01 3. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA Oranları(Yüzde) çalışmada, hızlı büyüyen konut80 70 kredilerinde vadelerin uzadığı, 2009/01 Kaynak: KKB 2012/07 Konut kredilerinin mikro dinamiklerinin incelendiği bu Küme-2 Küme-3 Küme-4 72 0,0 Grafik IV.1.9 3. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi Payları(Yüzde) 30 20 10 0 2012/07 2012/07 2012/07 Kaynak: KKB Kaynak: KKB Kaynak: KKB 2012/01 Grafik IV.1.8 K 0,5 2011/07 gerektiği düşünülmektedir. 2,5 1,0 2012/01 2012/01 2012/01 geçişin ise risk unsuru oluşturabileceği ve dikkatle izlenmesi Kaynak: KKB Küme-4 Küme-4 Küme-4 1,5 2011/07 2011/07 2011/07 2013/07 yüksek konut değeri ve takip oranı oynaklığına sahip kümelere 3. Gelir Grubu için Oranları(Yüzde) 2,0 2011/01 2013/01 2013/07 2012/07 2012/07 2013/01 2012/01 2012/01 2011/07 2011/07 2011/01 2011/01 2010/07 2010/07 2010/01 2010/01 2009/07 2009/07 2009/01 2009/01 konut değeri ve takip oranı oynaklığına sahip kümelerden daha Küme-3 Küme-3 Küme-3 2010/07 40 3010 20 0 10 0 Küme-2 Küme-2 Küme-2 2011/01 2011/01 2011/01 60 30 50 yaşanmakta olan daha düşük göstermektedir. Diğer taraftan, 20 1,6 2,5 90 1,4 80 1,2 2,0 70 1,0 60 0,8 1,5 50 0,6 40 1,0 30 0,4 20 0,2 0,5 10 0,0 72 0 0,0 2010/07 2010/07 2010/07 Küme-4 2010/01 Küme-3 2009/07 Küme-2 2009/01 60 90 8050 sağlıklı bir yapıda büyüdüğünü seviyelerine yakınsaması sektörün 7040 Grafik IV.1.9 2.Gelir Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA Grubu için Konut Değeri Kümelerinin 3.3.Gelir Grubu için Konut Değeri KümelerininKredi TGA Oranları(Yüzde) Payları(Yüzde) Oranları(Yüzde) 2010/01 2010/01 2010/01 benzer bir trend izlemesi ve söz konusu takip oranlarını yüzde 0,5 Küme-2 Küme-3 Küme-4 GrafikIV.1.8 IV.1.7 Grafik Grafik IV.1.9 2009/07 2009/07 2009/07 3. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi Payları(Yüzde) Payları(Yüzde) 2009/01 2009/01 2009/01 Grafik IV.1.6 Grafik IV.1.8bazındaki takip oranları ile genel takip oranları ve gelir grupları 2. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Kaynak: KKB kredi paylarında önemli oranlarda artış yaşanmasına rağmen 3,5 Küm 2,0 1,5 1,0 2010/01 2009/07 0,0 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 2009/01 2013/07 2013/01 2012/07 0,5 Kaynak: KKB Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 4. Gelir Grubu için (Yüzde) 2,5 2012/01 72 konut değerlerine geçişin de finansal istikrar açısından yakından Küme-5 Grafik IV.1.11 3,0 2011/07 yaşanan düşük segment konut değerlerinden yüksek segment Küme-4 2011/01 düşen takip oranlarına karşın, orta alt ve orta gelir gruplarında Küme-3 2010/07 daha oynak bir yapıya sahip olduğu görülmüştür. Diğer taraftan, 80 70 60 50 40 30 20 10 0 2010/01 görece daralma yaşanmış ve bu grupların takip oranlarının 4. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi Payları (Yüzde) 2009/07 gerçekleşmiştir. Yüksek gelirli kişilerin almış oldukları paylarda Grafik IV.1.10 2009/01 takip oranlarında özellikle 2011 yılı sonrası düzenli bir düşüş Kaynak: KKB 53 Konut kredilerinin mikro dinamiklerinin incelendiği bu kredilerinde vadelerin uzadığı, diğer taraftan yaşanan h gecikmiş alacak oranlarının ılımlı bir seyir izlediği gözlenmiştir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası takip edilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bunun yanında, makro Grafik IV.1.11 n Kredi Payları 4. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA Oranları (Yüzde) Küme-5 3,5 Küme-3 Küme-4 ihtiyati politikaların ve konut kredilerine ilişkin düzenlemelerin Küme-5 gelir grupları ve konut segmentleri dikkate alınarak yapılması, söz 3,0 2,5 konusu politikaların başarısını önemli ölçüde etkileyebilecektir. 2,0 1,5 1,0 Konut kredileri ve sahipliği ile tasarruf oranları arasındaki 2013/07 2013/01 2012/07 2012/01 2011/07 2011/01 2010/07 2010/01 2009/07 0,0 2009/01 2013/07 2013/01 2012/07 0,5 ilişkileri inceleyen çalışmalara daha küçük örneklemler üzerinden Kaynak: KKB fiyat ve faiz oranları da dâhil edilerek devam edilecektir. Bu dinamiklerinin incelendiği bu çalışmada, hızlı büyüyen konut çalışmada önemli bir varsayım olarak konut değerleri kullanılan , diğer taraftan yaşanan hızlı büyümeye rağmen tahsili kredi tutarı üzerinden ortalama olarak tahmin edilmiştir. Devam ı bir seyir izlediği gözlenmiştir. Talep artışı daha çok orta alt ile n kaynaklanmıştır. Söz konusu gelir grubundaki kişilerin toplam eden çalışmalarda konut değer bilgileri temin edilmeye da artış yaşanmasına rağmen takip oranlarında özellikle 2011 çalışılacak olup konut fiyatı ve stok-satış bilgileri gibi veri setleri ile erçekleşmiştir. Yüksek gelirli kişilerin almış oldukları paylarda bölgesel farklılıklar da dikkate alınarak konut sektöründe finansal bu grupların takip oranlarının daha oynak bir yapıya sahip istikrar açısından risk oluşturma potansiyeli olan noktalara ilişkin aftan, düşen takip oranlarına karşın, orta alt ve orta gelir ment konut değerlerinden yüksek segment konut değerlerine analizlere devam edilecektir. Böylece ülkemizde hızlı büyüme sından yakından takip edilmesi gerektiği düşünülmektedir. kaydeden ve yakın gelecekte de bu trendin devam etmesini politikaların ve konut kredilerine ilişkin düzenlemelerin gelir beklediğimiz konut sektörünün finansal istikrara katkı yaparak dikkate alınarak yapılması, söz konusu politikaların başarısını sağlıklı bir yapıda büyümesi amacıyla uygulanacak politikalar . için sektörün tüm yönlerini içeren analitik bir çerçeve sunulmuş ği ile tasarruf oranları arasındaki ilişkileri inceleyen çalışmalara olacaktır. den fiyat ve faiz oranları da dâhil edilerek devam edilecektir. ayım olarak konut değerleri kullanılan kredi tutarı üzerinden iştir. Devam eden çalışmalarda konut değer bilgileri temin fiyatı ve stok-satış bilgileri gibi veri setleri ile bölgesel farklılıklar ründe finansal istikrar açısından risk oluşturma potansiyeli olan m edilecektir. Böylece ülkemizde hızlı büyüme kaydeden ve n devam etmesini beklediğimiz konut sektörünün finansal bir yapıda büyümesi amacıyla uygulanacak politikalar için nalitik bir çerçeve sunulmuş olacaktır. Kaynakça Altunok, F., Çapacıoğlu, T., Hacıhasanoğlu, Y., Türkiye’de Konut Kredilerinin Mikro Dinamikleri, TCMB Ekonomi Notu (yazım aşamasında). 73 54 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası IV.2. Türkiye’de Türev Ürün Kullanımını Etkileyen Faktörler Kur riskinin yönetimi kur oynaklığının yüksek olduğu gelişmekte olan ülkelerde finansal istikrarın korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle FED’in varlık alımında azalışa gitmesi gelişmekte olan ülkelerde kur oynaklığını ve türev ürünlere olan ilgiyi arttırmıştır9. Mayıs 2013 ve Ocak 2014 arasındaki kur oynaklığı Türkiye örneğini türev kullanım nedenlerinin ve dinamiklerinin incelenmesi açısından ilginç kılmaktadır. Yabancı para yükümlülükleri fazla olan Türk firmalarının türev ürün kullanmaya daha fazla meyilli olduğu bilinirken, türev kullanımının belirleyicilerinin neler olduğu cevaplanmamış bir soru olarak durmaktadır. Bu çalışmada Altunok, Aytug ve Hacıhasanoglu (2014) çalışmasının bulguları incelenecektir. Literatür türev kullanım nedenlerinin teorik ve ampirik temelleri hakkında bazı bilgiler vermektedir. Teorik açıdan bakıldığında firmalar, vergi yükümlülüklerini ve finansal stresi azaltmak, varlık portföylerini arttırmak amacıyla türev ürünleri kullanırlar. Smith ve Stulz (1985) makalesi türev ürün kullanımının daha az vergi yükümlülüğüyle sonuçlanacağını belirten ilk makaledir10. Diğer taraftan, daha kapsamlı olan ampirik literatür türev ürün kullanım nedenleri hakkında farklı teorileri test etmeye çalışmıştır. Smith ve Smithson (1993) ve Dolde (1995) makaleleri ilk ampirik çalışmalardır. Bu iki çalışma o dönem itibariyle türev kullanım bilgileri firmalar tarafından açıklanmadığı için türev kullanım bilgisini anket yaparak elde etmişlerdir11. Adı geçen makalelerin çoğu Amerikan firma verilerini kullanırken gelişmekte olan ülkelerdeki firmaların türev kullanım nedenlerini inceleyen çalışma sayısı çok azdır. Amerikan firma verisi kullanmayan birkaç çalışmadan bazıları Marshall (2000), Hagelin (2003), Kim ve Sung (2005) ve Junior (2007) makaleleridir. 9 Türk lirası (TL) bu dönemde gelişmekte olan ülkelerin para birimlerine kıyasla en fazla değer kaybeden (yüzde 25) para birimidir. 10 Froot vd. (1993), De Marzo ve Duffie (1995), Burnside vd. (2001) ve Schneider ve Tornell (2004) makaleleri de teorik alandaki diğer önemli makalelerdir. 11 Wysocki (1995), Mian (1996), Geczy vd. (1997), Graham ve Rogers (2002), Allayan- nis ve Ofek (2001), Carter vd. (2003) ve Judge (2006) makaleleri yapılan diğer önemli ampirik çalışmalardır. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 55 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Altunok, Aytug ve Hacıhasanoglu (2014) makalesi finansal olmayan Türk firmalarının verisini kullanarak Türkiye’de türev ürün kullanım nedenlerini incelemektedir. Türev ürün kullanımının istatistiksel olarak anlamlı olan belirleyicilerinin ithalatın aktiflere oranı, yabancı para (YP) cinsinden kredi borcunun aktiflere oranı, kaldıraç oranı, kar marjı ve türev kullanım maliyeti olduğu gösterilmiştir. Bulunan sonuçlara göre türev kullanım maliyeti, ithalat ve YP kredi borcu türev ürün kullanım olasılığını arttırırken, kaldıraç oranı ve kar marjı bu olasılığı azaltmaktadır. Bu sonuçlar literatürdeki bulgularla uyumludur. Bu çalışmada bilanço, gelir tablosu, türev kullanım ve ithalat bilgilerini içeren tek ve detaylı bir veri seti kullanılmıştır. Bilanço ve gelir tablosu kalemleri TCMB reel sektör bilançoları veri setinden alınmıştır. Güncel türev ürün kullanım bilgisi TCMB kaynaklarından alınırken ithalat bilgisi ise TCMB’den ihracat reeskont kredisi kullanan firmaların başvuru formlarından derlenmiştir. TCMB reel sektör bilançoları veri seti 9244 firmayı içermektedir. Bu firmalar için türev ürün kullanım bilgisi olmasına rağmen ithalat bilgisi sadece 437 firma için mevcuttur. Bu yüzden, analiz önce 437 firmalık veri seti (küçük örneklem) ile yapıldıktan sonra modelin güçlülüğü (robustness) 9244 firmalık veri seti (büyük örneklem) kullanılarak test edilmiştir. Literatüre göre içsellik (endogeneity) problemini azaltmak için bilanço kalemlerinin türev kullanım bilgisinden önceki bir tarihe ait olması gerekmektedir. Bu yüzden bilanço kalemleri 2012 yılına ait iken türev kullanım bilgisi 2013 yılına aittir. Ayrıca literatürde türev kullanım maliyet göstergesi olarak firma büyüklüğü kullanılmaktadır. Bu çalışmada da firma büyüklüğü için aktiflerin logaritması kullanılmıştır. Tablo IV.2.1 çalışmada kullanılan değişkenlerin özet istatistiklerini içermektedir. Aykırı (outlier) gözlemlerin etkisini ortadan kaldırmak için bütün değişkenler yüzde 5 düzeyinde winsorize edilmiştir. Büyük ve küçük örneklem benzer özelliklere sahiptir. Örnek olarak aktiflerin logaritması, likidite oranı, firma yaşı, kar marjı, aktif karlılık oranı (ROA) ve vergilerin karlılığa oranı için ortalama değerler iki veri setinde de birbirine çok yakındır. Diğer taraftan kaldıraç oranı, YP kredi borcunun aktiflere oranı ve ihracat için ortalama değerler ithalat bilgisinin yer aldığı 56 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ithalat bilgisi ise TCMB’den ihracat reeskont kredisi kullanan firmaların başvuru formlarından küçük örneklemde daha yüksektir.12 Türev ürün kullananlarla derlenmiştir. TCMB reel sektör bilançoları veri seti 9244 firmayı içermektedir. Bu firmalar için kullanmayanlar kıyaslandığında ise YP kredi borcunun aktiflere türev ürün olmasına ithalat bilgisi sadece 437 firma için mevcuttur. Bu oranının ve kullanım ithalatın bilgisi aktiflere oranınınrağmen türev ürün kullanan yüzden, daha analizbüyük önceolduğu 437 firmalık veri seti (küçük örneklem) ile yapıldıktan sonra modelin firmalarda gözlenmiştir. güçlülüğü (robustness) 9244 firmalık veri seti (büyük örneklem) kullanılarak test edilmiştir. Aşağıdaki Probit model türev kullanım nedenlerinin Literatüre kullanılmıştır. göre içsellik (endogeneity) problemini azaltmak için bilanço kalemlerinin hesaplanmasında türev kullanım bilgisinden önceki bir tarihe ait olması gerekmektedir. Bu yüzden bilanço kalemleri 2012 yılına ait iken türev kullanım bilgisi 2013 yılına aittir. Ayrıca literatürde türev kullanım maliyet göstergesi olarak firma büyüklüğü kullanılmaktadır. Bu çalışmada da firma türev kukla değişkenini, ithalatın aktiflere oranını, büyüklüğü için aktiflerin kullanılmıştır. aktiflerin logaritmasını, YP kredilerin aktiflerelogaritması oranını, kar marjını, aktif öz kaynak farkının öz kaynaklara Tablo çalışmada kullanılan bölünmesi ile IV.2.1 hesaplanan kaldıraç oranını, değişkenlerin ihracatınözet istatistiklerini içermektedir. Aykırı (outlier)oranını, gözlemlerin etkisini ortadan kaldırmak için bütün değişkenler yüzde 5 düzeyinde aktiflere dönen varlıkların kısa vadeli borçlara oranı ile hesaplanan likidite oranını göstermektedir. winsorize edilmiştir. Büyük ve küçük örneklem benzer özelliklere sahiptir. Örnek olarak aktiflerin logaritması, likidite oranı, firma yaşı, kar marjı, aktif karlılık oranı (ROA) ve vergilerin karlılığa Bağımlı değişken olan türev kukla değişkeni firmalar oranı için ortalama değerler iki veri setinde de birbirine çok yakındır. Diğer taraftan kaldıraç türev ürün kullandığı zaman 1 değerini alırken diğer durumda oranı, YP kredi borcunun aktiflere oranı ve ihracat için ortalama değerler ithalat bilgisinin yer 0 değerini almaktadır. İlk olarak yukarıdaki modelin altı farklı 18 Türev ürün aldığı küçük örneklemde daha yüksektir. versiyonu küçük örneklemle hesaplanmıştır. Sonra bu altı versiyon kullananlarla kullanmayanlar kıyaslandığında YP kredi borcunun Bütün aktiflere oranının ve ithalatın aktiflere oranının türev büyük örneklemle ise tekrar hesaplanmıştır. tablolarda bağımsız değişkenlerin katsayıları yer ürün kullanan firmalarda dahayerine büyükmarjinal olduğuetkilerine gözlenmiştir. verilmiştir. Tablo IV.2.1 Tanımlayıcı İstatistikler Küçük Örneklem Değişken Kukla=1 Kukla=0 Büyük Örneklem Gözlem Ortalama Gözlem Ortalama Gözlem Ortalama Gözlem Türev (Kukla) 437 0,41 178 1,00 259 0,00 9244 Ortalama 0,09 Ln (Aktif) 437 18,27 178 18,60 259 18,04 9244 17,05 Kaldıraç Oranı 437 2,81 178 2,50 259 3,03 9244 3,23 Likidite 437 1,66 178 1,61 259 1,70 9239 1,77 İthalat/Aktif 437 0,31 178 0,41 259 0,24 - - Ln (Firma Yaşı) 437 3,14 178 3,14 259 3,14 9242 2,91 Kar Marjı 437 0,15 178 0,13 259 0,17 9238 0,18 YP Kredi/Aktif 437 0,31 178 0,35 259 0,29 9244 0,10 İhracat/ Aktif 437 0,49 178 0,54 259 0,45 9244 0,14 ROA 437 0,04 178 0,04 259 0,04 9244 0,03 YP Kredi/Toplam Kredi 437 0,72 178 0,77 259 0,68 9244 0,24 İhracat /Satışlar 437 0,42 178 0,44 259 0,40 9240 0,14 TL Kredi/ Aktif 437 0,13 178 0,11 259 0,15 9244 0,25 Vergi/Kar Fin. Gid. /Toplam Kredi 437 0,14 178 0,15 259 0,14 9241 0,13 436 0,08 178 0,09 258 0,08 8485 0,18 12 Büyük örneklemde ihracat yapan firma sayısı 4532’dir ve bu firmaların İhracat/ Aktif oranı 0.30’dur. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 18 Büyük örneklemde ihracat yapan firma sayısı 4532’dir ve bu firmaların İhracat/Aktif oranı 0.30’dur. 57 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tahmin edilen modelin sonuçları Tablo IV.2.2’de sunulmuştur. İlk sütun yukarıdaki eşitlikteki değişkenleri içeren ana modelin sonuçlarını göstermektedir. İkinci sütunda karlılık, ihracat ve YP kredilerin alternatif değişkenleri kullanılmıştır. Bu alternatif değişkenler sırasıyla karlılık oranı, ihracatın satışlara oranı ve YP kredilerinin toplam kredilere oranıdır. Üçüncü sütun TL kredilerinin aktiflere oranı, verginin kara oranı ve finansal giderlerin toplam kredilere oranı olan ek kontrol değişkenlerinin ana modele dâhil edilmesi sonrasında hesaplanmıştır. Son olarak, sütun 4, 5 ve 6’da ilk üç sütundaki modeller endüstri kukla değişkeleri eklenerek endüstrilere özgü faktörlerin kontrol edilmesi için yeniden hesaplanmıştır. Türev kullanım maliyetinin bir göstergesi olarak kullanılan firma büyüklüğü bütün modellerde yüzde 1 seviyesinde anlamlı çıkmaktadır. önemli Literatür olması türev durumunda, kullanımının büyük sabit firmaların maliyetinin türev ürün kullanım olasılığının küçük firmalardan daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ayrıca Tablo IV.2.1 türev ürün kullanan firmaların kullanmayanlardan daha büyük olduğunu ve probit modeli sonuçları (Tablo IV.2.2) da türev kullanım maliyetinin önemli bir belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır. 13 Literatürde finansal stresin maliyetini göstermesi nedeniyle kaldıraç oranının anlamlı çıkması beklenmektedir. Hesaplanan bütün modellerde de kaldıraç oranı anlamlı ve negatif çıkmıştır. Türev kullanımının diğer iki belirleyicisi ithalat ve YP kredileridir. İthalatçılar ve YP kredisi kullanan firmalar YP riskine daha fazla maruz kalmaktadır. Bu sebeple, bu firmaların YP riskini ortadan kaldırmak için daha çok türev ürün kullanması beklenmektedir14. Bu beklentiye uygun olarak bu iki değişken bütün modellerde anlamlı ve pozitif katsayılı olarak bulunmuştur. Marjinal etkilerine bakıldığında ise YP kredilerin etkisinin ithalattan iki kat daha fazla olduğu gözlenmektedir. Modellerde anlamlı çıkan son değişken ise kar marjıdır. Finansal stresi azaltması nedeniyle karlılığı yüksek olan firmaların 13 Bu sonuç maliyet unsurunun yanında büyük firmaların daha kurumsallaşmış ve uz- manlaşmış bir finans bölümüne sahip olmalarından dolayı daha fazla türev ürünü kullandıkları şeklinde de yorumlanabilir. 14 YP kredisi olan firmaların YP riskinden ziyade faiz riski nedeniyle türev ürünler kullandığı bilinmektedir. Bu yüzden model faiz türev ürünleri kullanan firmalar çıkarıldıktan sonra tekrar hesaplanmış fakat YP Kredi/Aktif değişkeninin işareti ve anlamlılık düzeyinin değişmediği gözlenmiştir. 58 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası daha az türev ürün kullandıkları literatürde gösterilmiştir. Bu değişken de bütün modellerde beklendiği gibi negatif ve anlamlı çıkmıştır. Model güçlülüğünün test edilmesi adına Tablo IV.2.3’deki bütün modeller ithalatın çıkarılması sonucu elde edilen daha büyük bir örneklem ile hesaplanmıştır. İthalatın dâhil edildiği örneklem için firma sayısı 437 iken ithalatın çıkarılması sonucu elde edilen örneklemdeki firma sayısı 9244’dür. Dolayısıyla ithalatın çıkarılması ile örneklem büyüklüğü 25 katına çıkmaktadır. Ana modelde istatistiksel olarak anlamlı bulunan bağımsız değişkenler büyük örneklemde de anlamlılığını korumuştur. Tek fark anlamlı değişkenlerin katsayılarının küçülmesi olmuştur. Ek kontrol değişkenler YP kredinin TL krediye oranı ve aktif karlılık oranı küçük örneklemde anlamlı olmamalarına rağmen büyük örneklemde anlamlı olarak hesaplanmıştır. İhracatın aktiflere oranı ise iki örneklemde de anlamlı bulunmuştur. TL kredinin aktiflere oranı ve verginin kara oranı da büyük örneklemde anlamlı bulunmuştur. Sonuçlarımıza göre türev ürün kullanım Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası belirleyicileri değişmemiştir. Modelin hem anlamlılık hem de etkilerine bakıldığında ise YP kredilerin etkisinin ithalattan iki kat daha fazla olduğu değişkenlerin işaretleri açısından sağlam olduğu tespit edilmiştir. gözlenmektedir. Tablo IV.2.2 Türev kullanım nedenleri İthalat/Aktif YP Kredi/Aktif Ln (Aktif) LN(Firma Yaşı) Kar Marjı Kaldıraç Oranı Likidite İhracat/ Aktif ROA (1) (2) 0.205** (0.085) 0.379*** (0.130) 0.126*** (0.026) -0.057 (0.052) -0.808*** (0.293) -0.027*** (0.010) -0.018 (0.025) 0.125* (0.074) 0.322*** (0.081) YP Kredi / Toplam Kredi İhracat /Satışlar TL Kredi / Aktif 0.113*** (0.025) -0.057 (0.050) -0.016* (0.010) -0.030 (0.025) 0.074 (0.539) 0.087 (0.087) 0.199** (0.092) Vergi/Kar Fin. Gid. /Toplam Kredi Endüstri Kukla Değişkeni Gözlem Pseudo R-Kare Hayır 437 0.13 Hayır 437 0.10 Türev Kullanım Olasılığı (3) (4) 0.197** (0.085) 0.518*** (0.144) 0.144*** (0.027) -0.057 (0.053) -0.915*** (0.292) -0.030*** (0.011) -0.020 (0.025) 0.125 (0.078) 0.259 (0.167) 0.474* (0.254) 0.311 (0.190) Hayır 436 0.14 0.200** (0.086) 0.370*** (0.133) 0.131*** (0.027) -0.067 (0.054) -0.760** (0.306) -0.031*** (0.011) -0.020 (0.026) 0.125 (0.076) Evet 431 0.13 (5) (6) 0.303*** (0.082) 0.194** (0.086) 0.507*** (0.148) 0.147*** (0.028) -0.068 (0.055) -0.874*** (0.304) -0.034*** (0.012) -0.021 (0.026) 0.130 (0.080) 0.120*** (0.026) -0.067 (0.052) -0.019* (0.010) -0.032 (0.026) 0.102 (0.551) 0.090 (0.089) 0.181* (0.094) Evet 431 0.10 0.255 (0.170) 0.428 (0.260) 0.308 (0.194) Evet 430 0.14 Parantez içindeki değerler güçlü standart hata terimi göstermektedir *** p<0.01, ** p<0.05, * p<0.10 Modellerde anlamlı Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 çıkan son değişken ise kar marjıdır. Finansal stresi azaltması nedeniyle karlılığı yüksek olan firmaların daha az türev ürün kullandıkları literatürde gösterilmiştir. Bu değişken de bütün modellerde beklendiği gibi negatif ve anlamlı çıkmıştır. 59 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sonuç olarak türev ürün kullanımının anlamlı olan belirleyicileri firma büyüklüğü, ithalat, YP kredi borcu, kaldıraç oranı ve kar marjı olarak bulunmuştur. Sonuçlarımız literatürdeki çalışmalarla uyumludur. Modelin sağlamlığını test etmek için ana model alternatif ve ek kontrol değişkenler kullanılarak daha büyük bir örneklemle tekrar hesaplanmıştır. Bu sonuçlara dayanarak modelimizin hem değişkenlerin işaretleri hem de anlamlılıkları açısından sağlam olduğu gösterilmiştir. Kaynakça Altunok, F., Aytug, H. and Hacıhasanoğlu, Y.S. (2014), ‘Determinants of Hedging in Turkey’ Çalışma Tebliği (yazım aşamasında) Smith, Jr., C.W. and Stulz, R.M., ‘The determinants of firms’ hedging policies’, Journal of Financial and Quantitative Analysis, Vol. 20, 1985, pp. 391-405. Froot, K. A., Scharfstein, D.S. and Stein, J.C., ‘Risk management: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası coordinating corporate investment and financing policies’, Journal of Finance, Vol. 48, 1993, pp. 1629-1658. DeMarzo, P. & Duffie, D. (1995). Corporate incentives for hedging and hedge accounting. The Review of Financial Studies, 8:743–771. Tablo IV.2.3 Türev kullanım nedenleri-Güçlülük Testi (1) YP Kredi/Aktif Ln (Aktif) LN(Firma Yaşı) Kar Marjı Kaldıraç Oranı Likidite İhracat/ Aktif ROA 0.147*** (0.010) 0.035*** (0.002) 0.006 (0.004) -0.084*** (0.015) -0.004*** (0.001) -0.001 (0.002) 0.072*** (0.007) YP Kredi / Toplam Kredi İhracat /Satışlar TL Kredi / Aktif (2) 0.033*** (0.002) 0.004 (0.004) -0.002*** (0.001) -0.006*** (0.002) 0.214*** (0.039) 0.064*** (0.006) 0.072*** (0.008) Vergi/Kar Fin. Gid. /Toplam Kredi Endüstri Kukla Değişkeni Gözlem Pseudo R-Kare Hayır 9,231 0.20 Hayır 9,233 0.17 Türev Kullanım Olasılığı (3) (4) 0.156*** (0.013) 0.042*** (0.002) 0.004 (0.004) -0.082*** (0.018) -0.005*** (0.001) -0.002 (0.002) 0.081*** (0.008) 0.049*** (0.012) 0.106*** (0.021) -0.008 (0.009) Hayır 8,471 0.21 0.143*** (0.011) 0.035*** (0.002) -0.000 (0.004) -0.052*** (0.016) -0.003*** (0.001) -0.002 (0.002) 0.056*** (0.007) Evet 9,110 0.21 (5) 0.033*** (0.002) -0.003 (0.004) -0.002*** (0.001) -0.005*** (0.002) 0.204*** (0.038) 0.061*** (0.006) 0.053*** (0.008) Evet 9,112 0.20 (6) 0.148*** (0.013) 0.042*** (0.002) -0.001 (0.004) -0.057*** (0.018) -0.004*** (0.001) -0.003 (0.002) 0.067*** (0.008) 0.038*** (0.012) 0.084*** (0.021) -0.010 (0.009) Evet 8,363 0.22 Parantez içindeki değerler güçlü standart hata terimini göstermektedir *** p<0.01, ** p<0.05, * p<0.10 60 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Sonuç olarak türev ürün kullanımının anlamlı olan belirleyicileri firma büyüklüğü, ithalat, YP kredi borcu, kaldıraç oranı ve kar marjı istatistiksel olarak bulunmuştur. Sonuçlarımız Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Burnside, C., Eichembaum, M., & Rebelo, S. (2001). Hedging and financial fragility in fixed exchange rate regimes. European Economic Review, 45(7):1151–1193. Schneider, M. & Tornell, A. (2004). Balance-sheet effects, bailout guarantees and financial crises. Review of Economic Studies, 71(3):883–913. Dolde, W., ‘Hedging, leverage, and primitive risk’, The Journal of Financial Engineering, Vol. 4, 1995, pp. 187-216. Wysocki, P. (1995). Determinants of foreign exchange derivatives use by U.S. corporations: An empirical investigation. Working Paper, Simon School of Business, University of Rochester. Mian, S. (1996). Evidence on corporate hedging. Journal of Financial and Quantitative Analysis, 31(3):419–439. Geczy, C., Minton, B., & Schrand, C. (1997). Why firms use currency derivatives. The Journal of Finance, 52(4):1323–1354. Graham, J. & Rogers, D. (2002). Do firms hedge in response to tax incentives? The Journal of Finance, 57(2):815–839. Allayannis, G. & Ofek, E. (2001). Exchange rate exposure, hedging, and the use of foreign currency derivatives’. Journal of International Money and Finance, 20:273–296. Judge, A. (2006). Why and how UK firms hedge. European Financial Management, 12(3):407–441 Kim, W. & Sung, T. (2005). What makes firms manage YP risk? Emerging Markets Review, 6:263–288. Rossi Júnior, José Luiz. “The use of currency derivatives by Brazilian companies: an empirical investigation.” Brazilian Review of Finance 5.2 (2007): pp-205. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 61 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası IV.3. Ticari Mevduatlarının İş Çevrimleri Boyunca Davranışı: Bir Gelişmekte Olan Ülke Örneği 2008 yılı kuruluşlarından Eylül Lehman ayında ABD’nin Brothers’ın önemli batmasıyla finansal başlayan ekonomik kriz ve takip eden yıllarda yaşanan iktisadi gelişmeler, küresel ekonomiyi çöküşün eşiğine getirmiştir. ABD’de başlayan kriz, finansal bulaşıcılık (financial contagion) etkisiyle kısa süre içerisinde tüm dünyaya yayılmıştır. Para politikası otoriteleri krize oldukça gevşek para politikası duruşuyla cevap vermişler ve FED, politika faizinde sıfır alt sınıra ulaştıktan sonra, daha önce benzeri görülmemiş üç dönemlik nicel genişleme politikasını başlatmıştır. Takip eden dönemde krizin artçı şokları bu sefer Avrupa çevre ülkelerinde hissedilmiş, bu ülkelerin borç sürdürülebilirliği konusundaki endişeler krizden çıkışın oldukça uzun sürmesine sebep olmuştur. Finansal krizlerin dinamiklerini anlamak için Bernanke, Gertler ve Gilchrist (1996 ve 1998) tarafından önerilen “finansal ivmelenme” mekanizması önemli bir teorik araç olarak elimizde bulunmaktadır. Bernanke ve diğerleri (1996) finansal ivmelenme mekanizmasını para politikası veya üretkenlik kaynaklı küçük bir şokun kredi piyasası gelişmeleri sebebiyle tüm ekonomiye yayılması ve derinleşmesi olarak tanımlamaktadır. İlk şok sonrasında belli firmalar hem net değerlerinin ve nakit akımlarının düşmesi hem de finansal koşulların sıkılaşması neticesinde bankaların kredi vermekte tereddüt etmeleri sebebiyle, ihtiyaç duydukları krediye ulaşmakta zorluk çekmekte; dolayısıyla da yatırım harcamalarında ciddi miktarda düşüşe gitmektedir. Bu durum, ilk şokun şiddetinin artması ve her seferinde daha fazla iktisadi aktörü etkileyerek tekrarlanması suretiyle tüm ekonominin bir sarmala girerek ekonomik krizin derinleşmesine sebep olmaktadır. 15 Finansal ivmelenme mekanizması farklı iktisadi aktörler üzerinde farklı etkilere sahiptir. Kriz dönemlerinde, alternatif finansal araçlara erişimi olan nispeten büyük firmalar, küçük ve gerekli fonlara sadece bankacılık kanalıyla ulaşabilen firmalara 15 Benzer bir sonuca Bernanke ve Gertler (1989) ile Gertler(1992) çalışmaları da ulaşmaktadır. 62 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası göre krizden daha az etkilenmektedir. Krize rağmen firmaların iyileşen nakit pozisyonu ve nakdin toplam aktifler içinde artan payı son dönemde gelişmiş ülke ekonomilerinde tartışılan olgulardan biridir. Firmaların düzelen nakit pozisyonlarına rağmen yatırım yapmaktan çekinmelerinin de krizden çıkışa engel olan bir diğer unsur olduğu düşünülmektedir. Firmaların artan nakit pozisyonlarının, vergi politikaları ve ekonominin daha çok teknoloji-yoğun çalışması gibi uzun vadeli yönelimlerinden olduğu kadar, son dönemde artan belirsizlikten de kaynaklanabileceği düşünülmektedir (Sanchez ve Yurdagül (2013), Bates ve diğerleri (2009)). Ekonominin daraldığı dönemlerde, kredi arzının düşmesi ve para çarpanın sağlıklı çalışamaması firmaların mevduat olarak tutacakları nakit miktarını azaltabilecekken, firmaların ihtiyatlı davranıp likiditelerini arttırmaya çalışmalarının ve yatırım yapmaktan kaçınmalarının ise ticari mevduatları arttırabileceği değerlendirilmektedir. Altunok, Aysan ve Bulut (2014) çalışması bu bağlamda gelişmiş ülke ekonomilerinde gözlenen bu olgunun, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ekonomide de yaşanıp yaşanmadığını sorgulamaktadır. İktisadi daralma dönemlerinde ticari mevduatı karşıt yönlerde etkileyen iki unsurdan bahsedilebilir. Bir taraftan bankaların kredi vermede tereddüt etmesi para çarpanı mekanizmasının sağlıklı çalışamamasına sebep olarak ticari mevduatın düşmesine sebep olurken; diğer taraftan firmaların iktisadi stres altında artan belirsizlik karşısında yatırım yapmaktan imtina etmeleri ve daha ihtiyatlı hareket ederek likiditelerini arttırmaya çalışmaları ticari mevduatı arttırma potansiyeline sahiptir. Bu çalışmada genel olarak toplam mevduat davranışını incelemek yerine ticari mevduata odaklanılması, ticari mevduatın iş çevrimlerinde ve yukarıda bahsi geçen finansal ivmelenme mekanizmasının çalışmasında daha kritik rol üstlenmesinden kaynaklanmaktadır. İktisadi yazında ticari mevduat büyümesinin nelerden etkilendiği ve iş çevrimleri üzerinde nasıl davrandığı nispeten az çalışılmış konular arasında varlığını korumaktadır. Türkiye üzerine bu konuda yapılan akademik çalışmalarda daha çok parasal büyüklüklerin(M1 ve M2) iş çevrimleri üzerine davranışı incelenmekte ve tutarlı sonuçlara ulaşılamamaktadır (Alp Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 63 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve diğerleri, 2011). Alp ve diğerleri, Türk Lirası mevduatların çevrim yönünde hareket ettiği bulurken, YP mevduatların çevrim karşıtı hareket ettiği sonucuna varmışlardır. Mimir(2013) çalışması ise ABD için mevduatların ampirik olarak çevrim karşıtı hareket ettiğini bulmuş ancak kurmuş olduğu teorik modelde mevduatın ampirik bulgunun aksine çevrim yönünde hareket ettiğine ulaşmıştır. Bu çalışma, detaylı bir şekilde iktisadi kriz dinamikleri arasında önemli bir yer işgal eden ticari mevduatların iş çevrimleri boyunca nasıl davrandıkları sorusuna cevap arayarak, yazındaki bu eksikliği kapatmayı amaçlamaktadır. Çalışmada Ocak 2003-Ağustos 2013 dönemini kapsayan aylık frekansta banka seviyesinde panel veri kullanılmıştır. 37 bankaya ait bilanço ve gelir tablolarını içeren veri seti Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) veri tabanından elde edilmiştir. İş çevrimlerinin hangi safhasında olunduğu, GSYİH kullanılarak yakalanmaya çalışılmıştır. Bilindiği üzere GSYİH verileri TÜİK tarafından çeyreklik bazda açıklanmaktadır. Fernandez (1981) yöntemiyle, aylık frekanstaki Sanayi Üretim Endeksi verileri kullanılarak, aylık frekansta GSYİH verisi elde edilmiştir. Enflasyon ve Cari Açık/GSYİH oranı makroekonomik kontrol değişkenleri olarak, Herfindahl-Hirschman endeksi ise sektör yoğunlaşmasını kontrol etmek için kullanılmıştır. Tablo IV.3.1’de çalışmada kullanılan değişkenlerin özet istatistikleri sunulmaktadır. Aykırı gözlemlerin etkisini ortadan kaldırmak için bütün değişkenler yüzde 5 düzeyinde winsorize edilmiştir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tablo IV.3.1 Tanımlayıcı İstatistik Değişkenler Firma Mevduat Büyümesi Reel GSYİH Büyüme Ln (Yaş) Ln (Varlıklar) Öz Sermaye Karlılığı Likit Aktifler/Aktifler ∆Kredi/Aktifler Bankalara Borçlar/Aktifler Herfindahl Hirschman Endeksi Enflasyon Cari Açık/GSYİH Ortalama 0,043 0,007 5,486 9,995 0,059 0,006 0,008 0,230 10,263 0,007 0,054 64 St. Sapma 0,330 0,077 1,227 2,204 0,088 0,005 0,021 0,210 0,357 0,008 0,033 Min -0,950 -0,210 0,000 2,790 -0,591 0,000 -0,107 0,000 9,629 -0,014 -0,029 Medyan 0,006 0,016 5,617 9,962 0,052 0,006 0,007 0,158 10,257 0,006 0,057 Maks 7,150 0,190 7,493 13,715 0,326 0,028 0,111 0,941 11,507 0,033 0,147 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Çalışmada ticari mevduatın iş çevrimleri boyunca nasıl davrandığını anlamak için aşağıdaki dinamik panel veri modeli tahmin edilmiştir: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Çalışmada ticari mevduatın iş çevrimleri boyunca nasıl davrandığını anlamak için aşağıdaki dinamik panel veri modeli tahmin edilmiştir: çalışmanın bağımlı değişkeni olan ticari mevduatın reel büyüme oranını göstermektedir. Ticari mevduatın belli bir kalıcılığının olacağını hesaba katarak, (bu tür dinamik panel veri modellerinde çoğunlukla gözlendiği üzere) bağımlı değişkenin gecikmeli değerleri de modelin sağ tarafına eklemiştir. çalışmanın odak değişkeni olan GSYİH’nın reel büyümesi iken, bankaya özgü mevduat büyümesini etkileyebilecek etkileri kontrol etmek için kullanılmıştır. Son olarak kontrol değişkenlerini temsil ederken, makroekonomik mevsimsel etkilerden arındırmak için kullanılan ay kukla değişkenidir. Söz konusu modeli tahmin etmek için Arellano ve Bover (1995) ile Blundell ve Bond (1998) tarafından geliştirilen dinamik panel veri tahmin yöntemi olan sistem Genelleştirilmiş Momentler Metodu (GMM) kullanılmıştır. Dinamik modeller genel EKK yöntemiyle tahmin edildiğinde, tahminler tutarsız olmaktadır. Ayrıca basit panel veri yöntemleri olan fark alma ya da sabit etki ile tahmin yapıldığında dahi veride bulunan ardışık bağımlılık ve içsellik problemleri ortadan kalkmamaktadır. Bu sebeple, bu çalışmada kullanılan yöntemde de yapıldığı üzere, araç değişken yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Sistem GMM tahmin sonuçlarının yanında, modelin güçlülüğünü test etmek için fark GMM yöntemi ile elde edilen sonuçlar da okuyucuya sağlanmıştır. Sistem GMM yöntemi kullanarak elde edilen tahmin sonuçları Tablo IV.3.2’de verilmiştir. Yaptığımız testler neticesinde ve yazındaki pratiğe paralel olarak bağımlı değişken, ticari mevduat büyümesinin ilk iki gecikmeli değeri de regresyona eklenmiştir. Üç ve daha yüksek seviyeli gecikmeli değerler istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur. Bu durumun mevduatın ortalama vadesinin iki aya yakın olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 65 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Birinci sütunda modele sadece temel değişken olan reel GSYİH büyümesi ve gecikmeli değişkenler eklenmiştir. Sonrasında diğer sütunlardaki modellere, bankaya özel ve makro değişkenler ilave edilmiştir. Son sütundaki modelde, ∆Kredi/Aktifler ile Bankalara Borçlar/Aktifler oranları içsel olarak hesaplanmıştır. Regresyon sonuçlarına göre kurduğumuz modellerin tümünde temel değişkenimiz olan reel GSYİH büyümesi istatistiksel olarak anlamlı ve negatif çıkmıştır. Bu sonuç ticari mevduatların iş çevrimi boyunca çevrim karşıtı hareket ettiği şeklinde yorumlanmıştır. Her ne kadar para çarpanının kriz dönemlerinde zayıf çalışması ve şirketlerin nakit akımlarının düşmesinin ticari mevduatları düşüreceği düşünülse de; tahmin sonuçları ihtiyat güdüsüyle firmaların ekonomik daralma dönemlerinde likidite durumlarını ve bilanço görünümünü düzeltmeye çalışması ve yatırım yapmaktan imtina etmesi sebebiyle yaşanacak mevduat artışının daha baskın olduğunu göstermektedir. İktisadi faaliyet düzeyinin iyileştiği dönemlerde ise firmalar yatırım yapabilmek için kaynak arayışına girecek ve ilk etapta kendi kaynakları olan mevduatları kullanacaktır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tablo IV.3.2 Firma Mevduatları Büyümesi ve İş Çevrimleri (Sistem GMM) Değişken Gecikmeli Değişkenler L1 Firma Mevduat Büyümesi L2 Firma Mevduat Büyümesi İş Çevrimleri Reel GSYİH Büyüme Beklenen İşaret (-) (-) (?) Trend Banka Spesifik Değişkenler Ln (Yaş) (+) Öz Sermaye Karlılığı (?) Likit Aktifler/Aktifler (-) ∆Kredi/Aktifler (+) Bankalara Borçlar/Aktifler (-) Makro Değişkenler Herfindahl Endeksi (-) Cari Açık/GSYİH (?) Gözlem Sayısı Banka Sayısı 66 -0.242*** (0.032) -0.151*** (0.009) -0.257*** (0.033) -0.156*** (0.009) -0.260*** (0.034) -0.160*** (0.009) -0.163*** (0.057) -0.001** (0.000) -0.136*** (0.050) -0.004*** (0.001) 0.035 (0.032) 0.428*** (0.111) 0.011 (0.229) -0.054 (4.531) 1.268*** (0.392) -0.765*** (0.228) (-) Enflasyon Sabit terim (2) (+) Ln (Varlıklar) Firma Mevduat Büyümesi (3) (4) (1) -0.671 (0.828) 3,878 37 -3.350*** (0.922) 3,878 37 (5) (6) -0.260*** (0.034) -0.159*** (0.009) -0.259*** (0.034) -0.159*** (0.009) -0.261*** (0.034) -0.162*** (0.006) -0.120** (0.049) -0.005*** (0.001) -0.098** (0.047) -0.005*** (0.001) -0.098** (0.048) -0.005*** (0.001) -0.115** (0.050) -0.003*** (0.001) 0.058 (0.037) 0.413*** (0.114) -0.022 (0.222) 1.721 (4.629) 1.289*** (0.389) -0.822*** (0.249) 0.057 (0.037) 0.418*** (0.114) -0.046 (0.218) 1.783 (4.638) 1.300*** (0.391) -0.822*** (0.247) 0.057 (0.037) 0.418*** (0.114) -0.044 (0.236) 1.884 (4.562) 1.293*** (0.353) -0.824*** (0.246) 0.038 (0.026) 0.250*** (0.072) -0.091 (0.171) -0.062 (3.580) 1.248*** (0.337) -0.568*** (0.190) -6.234* (3.720) -6.938* (3.702) -2.443*** (0.876) -2.642*** (0.836) 3,878 37 -2.554*** (0.813) 3,878 37 -6.926* (3.675) -2.448*** (0.891) 0.027 (0.328) -2.553*** (0.813) 3,878 37 -6.806** (2.779) -2.316*** (0.870) 0.046 (0.251) -1.518** (0.726) 3,878 37 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Birinci sütunda modele sadece temel değişken olan reel GSYİH büyümesi ve gecikmeli değişkenler eklenmiştir. Sonrasında diğer sütunlardaki modellere, bankaya özel ve makro Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kontrol değişkenlere baktığımızda iktisadi yazın ile uyumlu sonuçlar elde edilmiştir. Makroekonomik belirsizlik düzeyinin bir göstergesi olarak kullandığımız enflasyon, beklendiği gibi ticari mevduat büyümesini negatif olarak etkilerken; fon akımlarının etkisini yakalamak için kullandığımız Cari Açık/GSYİH oranı beklenen işareti sergilese de anlamsız çıkmıştır. Bankacılık sektöründeki yoğunlaşmanın Herfindahl-Hirschman ölçüsü endeksinin olarak artması kullandığımız ticari mevduat büyümesini düşürmektedir. Diğer bir ifade ile rekabetin artması ile ticari mevduatlar büyümektedir. Bankaya özgü değişkenlerden ise toplam varlıkların doğal logaritması, ∆Kredi/Aktifler ile Bankalara Borçlar/Aktifler oranları istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Hızlı kredi büyümesi fonlama ihtiyacı doğurarak ticari mevduatları artırırken, diğer bankalardan özellikle yurt dışından borçlanabilme olanakları ticari mevduatların büyümesini azaltmaktadır. Diğer taraftan, banka yaşının doğal logaritması, öz sermaye karlılığı ve Likit Aktifler/Aktifler oranı istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur. Aynı modelleri fark GMM yöntemiyle tahmin ettiğimizde ise bu sefer HerfindahlHirschman endeksi anlamsız çıkmakta, modelin geriye kalan diğer sonuçlarında kayda değer bir değişme gözlenmemektedir. Bu durum tahmin sonuçlarının güçlü olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak bu çalışmada “sistem GMM” yöntemi yardımıyla banka seviyesinde toplulaştırılmış panel veri analiz edilerek Türkiye’de ticari mevduatın çevrim karşıtı hareket ettiği gösterilmiştir. Kontrol değişkenlerinden ise enflasyon, HerfindahlHirschman endeksi, ln (Varlıklar), ∆Kredi/Aktifler ile Bankalara Borçlar/Aktifler oranları istatistiksel olarak anlamlı bulunmuş ve bu değişkenlerin ticari mevduat büyümesini hangi yönde etkiledikleri beklentilerimize uygun çıkmıştır. Küresel krizi takip eden dönemde gelişmiş ülkelerde bankaların ve firmaların kaynaklarının önemli bir kısmını herhangi bir getiri sağlamayan nakitte veya düşük düzeyde getiri sağlayan varlıklar (örneğin ticari mevduat) şeklinde tuttukları gözlenmiştir. Bu çalışma, gelişmekte olan bir ekonomi olarak Türkiye’de de iş çevrimleri üzerinde benzer bir davranışın gözlendiğini göstermiştir. Firmalar iktisadi stres dönemlerinde yatırım yapmaktan imtina etmişler ve ihtiyat saiki ile kaynaklarını Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 67 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nispeten daha likit formlarda tutmuşlardır. Kaynakça Altunok, F., Aysan, A.F., ve Bulut, M., 2014. The Behavior of Firm Deposits over the Business Cycles: An Empirical Evidence from a Developing Country”, Çalışma Tebliği (yazım aşamasında). Alp, H., Baskaya, Y. S. , Kilinc, M. Ve Yuksel, C., 2011. Türkiye için Hodrick-Prescott Filtresi Düzgünleştirme Parametresi Tahmini. TCMB Ekonomi Notları, Sayı 2011-03 Arellano, M., Bover, O., 1995. Another Look at the Instrumental Variable Estimation of Error-components Models. Journal of Econometrics 68, 29-51. Bates, T. W., Kahle, K. M., ve Stulz, R. M. 2009. Why Do US Firms Hold So Much More Cash then They Used to?. Journal of Finance vol:65 no:5, pp.1985-2021. Bernanke, B., Gertler, M., 1989. Agency Cost, Net Worth, and Bussines Fluctuations. American Economic Review 79,14-31. Bernanke, B., Gertler, M. , Gilchrist, S., 1996. The Financial Accelerator and the Flight to Quality. Review of Economics and Statistics 78, 1-15. Bernanke, B., Gertler, M. , Gilchrist, S., 1998. The Financial Accelerator in a Quantitative Business Cycle Framework. NBER Working Papers No: 6455. Blundell, R., Bond, S., 1998. Initial Conditions and Moment Restrictions in Dynamic Panel Data Models. Journal of Econometrics 87:115-143. Fernandez, R. B. A methodological Note on the Estimation of Time Series. The Review of Economics and Statistics, Vol. 63, No. 3 (Aug., 1981), pp. 471-476. Gertler,M., 1992. Financial Capacity and Output Fluctuations in an Economy with Multiperiod Financial Relationships. Review of Economic Studies 59, 455-472. Mimir,Y. 2013. Financial Intermediaries, Credit Shocks and Business Cycles. TCMB Çalışma Tebliği 1313 Sanchez, J. M., ve Yurdagul,E., 2013. Why Are Corporations Holding So Much Cash?. The Regional Economist, January 2013, A Quarterly Review of Business and Economic Conditions, Federal Reserve Bank of St. Louis vol:21 no:1 pp 4-8. 68 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Yakın dönem global finansal kriz, finansal aracılık ve reel ekonomi ilişkisini bir amplif mekanizması içerisinde modelleyen bir çok çalışmayı beraberinde getirmiştir. Stiglitz v (1981), Bernanke ve Gertler (1989) ve Bernanke, Gertler ve Gilchrist (1999) gib Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası çalışmaların da teşvikiyle, yakın dönem iktisadi literatür firmaların dışsal kaynaklara karşılaştıkları finansal kısıtların iş çevrimleri için önemli bir gösterge olduğunu gösterm Christiano, Motto ve Rostagno, 2010; Gilchrist ve Zakrajsek, 2011). Yaygın olarak baş bu tip modellerde, firmaların karşılaştığı finansal kısıtların seviyesinin bilanç sağlamlığıyla ters orantılı olduğu varsayılmaktadır. Örneğin, firmanın kaldıraç oranı a IV.4. Makroihtiyati Politikalar ve Ilımlı İş firmanın kötü bir şok karşısında borcunu çevirebilmesi güçleşebilmekte, dolayısıyla Çevrimleri Üzerine Ampirik Bir Çalışma: Firma aracılar borçlanma faizi için daha yüksek bir prim talep etmektedir. Yüksek bir prim ise Bazında Türkiye Örneği talebini ve dolayısıyla varlık fiyatlarını baskılamakta, bu da firmanın bilançosunu zor itmekte, kaldıraç oranını daha da artırmaktadır (bkz. Grafik 1). Yakın dönem global finansal kriz, finansal aracılık ve reel ekonomi ilişkisini bir amplifikasyon mekanizması içerisinde Grafik IV.4.1 Örnek Finansal Amplifikasyon Mekanizması Varlık Fiyatlarında Düşüş modelleyen bir çok çalışmayı beraberinde getirmiştir. Stiglitz ve Weiss (1981), Bernanke ve Gertler (1989) ve Bernanke, Gertler ve Gilchrist (1999) gibi öncü çalışmaların da teşvikiyle, yakın dönem iktisadi literatür firmaların dışsal kaynaklara erişirken Düşük Ekonomik Aktivite Borçluların Bilançolarında Bozulma karşılaştıkları finansal kısıtların iş çevrimleri için önemli bir gösterge olduğunu göstermiştir (ör. Christiano, Motto ve Rostagno, 2010; Gilchrist ve Zakrajsek, 2011). Yaygın olarak başvurulan bu tip Azalan Yatırım Talebi Sıkı Kredi Piyasası Koşulları modellerde, firmaların karşılaştığı finansal kısıtların seviyesinin bilançolarının sağlamlığıyla ters orantılı olduğu varsayılmaktadır. Örneğin, firmanın kaldıraç oranı arttıkça, firmanın kötü bir şok karşısında borcunu çevirebilmesi güçleşebilmekte, dolayısıyla Bahsi geçen bu amplifikasyon mekanizmasının gücü, dışsal finansman priminin firma k oranına finansal aracılar borçlanma faizi için daha yüksek bir primhassasiyeti talep ile ölçülebilir. Bu hassasiyet arttıkça, kötü bir şokun dışsal finansal ve iş çevrimlerini etkileme gücü daha da artacaktır. Finansal kesim ve reel ekonomik etmektedir. Yüksek bir prim ise yatırım talebini ve dolayısıyla arasında birbirini besleyen bu amplifikasyon mekanizması literatürde ilgi çekse varlık fiyatlarını baskılamakta, bu da firmanın bilançosunu zor duruma itmekte, kaldıraç oranını daha da artırmaktadır (bkz. 23 Grafik IV.4.1). Bu bölüm Dr. Fatih Altunok ve Dr. Salih Fendoğlu tarafından hazırlanmıştır. Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Bahsi geçen bu amplifikasyon mekanizmasının gücü, dışsal finansman priminin firma kaldıraç oranına hassasiyeti ile ölçülebilir. Bu hassasiyet arttıkça, kötü bir şokun dışsal finansal koşulları ve iş çevrimlerini etkileme gücü daha da artacaktır. Finansal kesim ve reel ekonomik aktivite arasında birbirini besleyen bu amplifikasyon mekanizması literatürde ilgi çekse de, bu amplifikasyonun zaman içerisinde güçlenebileceği / zayıflayabileceği az sayıda çalışma tarafından vurgulanmaktadır. Bu çalışmalar arasında, Dib (2010), amplifikasyon gücünü ortalama kredi marjının oynaklığını hedefleyerek kalibre etmekte; Gertler ve Zakrajsek (2011), bu gücü (ya da kendi deyimleriyle finansal aracılığın verimliliğini) banka tahvil getirilerini kullanarak tahmin etmektedir. Christiano vd. (2014) ise bu güçteki dalgalanmaların risk şokları tarafından açıklanabildiğini ve bu şokların iş çevrimleri için önemli olduğunu vurgulamaktadır. Son olarak, Fendoğlu (2014) para politikası yapıcısının refahı ençoklaştırmak için amplifikasyon Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 69 amplifikasyonun zaman içerisinde güçlenebileceği/ zayıflayabileceği az sayıda çalışma tarafından vurgulanmaktadır. Bu çalışmalar arasında, Dib (2010), amplifikasyon gücünü ortalama kredi marjının oynaklığını hedefleyerek kalibre etmekte; Gertler ve Zakrajsek (2011), bu gücü (ya da kendi deyimleriyle finansal aracılığın verimliliğini) banka tahvil getirilerini kullanarak tahmin etmektedir. Christiano vd. (2014) ise bu güçteki dalgalanmaların risk şokları tarafından açıklanabildiğini ve bu şokların iş çevrimleri için önemli olduğunu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası vurgulamaktadır. Son olarak, Fendoğlu (2014) para politikası yapıcısının refahı ençoklaştırmak için amplifikasyon mekanizmasının gücünü ne derece azaltması gerektiğini çalışmaktadır. Sonuç olarak, bu literatür, amplifikasyon mekanizmasının gücündeki dalgalanmaların iş çevrimleri ve refah açısından önemli olduğunu vurgulamaktadır (Grafik 2). mekanizmasının gücünü ne derece azaltması gerektiğini Grafik IV.4.2 Finansal Amplifikasyon Mekanizmasının Gücü çalışmaktadır. Dışsal Finansman Primi Sonuç olarak, bu literatür, amplifikasyon mekanizmasının gücündeki dalgalanmaların iş çevrimleri ve refah açısından önemli olduğunu vurgulamaktadır (Grafik IV.4.2). Güçlü İş Çevrimi (Güçlü Finansal Amplifikasyon) Zayıf İş Çevrimi (Zayıf Finansal Amplifikasyon) Altunok ve Fendoğlu (2014) makalesinin özetlendiği bu Kaldıraç Oranı çalışmada, firma bazında bilanço verisi kullanarak Türkiye için finansal amplifikasyon mekanizmasının gücü tahmin edilmekte Altunok ve Fendoğlu (2014) makalesinin özetlendiği bu çalışmada, firma bazında bilanço ve küresel finansal kriz ve yakın dönem makroihtiyati tedbirlerin verisi kullanarak Türkiye için finansal amplifikasyon mekanizmasının gücü tahmin edilmekte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve küresel finansal kriz ve yakın dönem makroihtiyati tedbirlerin bu gücü ne derece bu gücü ne derece etkileyebildiği çalışılmaktadır. Çalışmada, etkileyebildiği çalışılmaktadır. Çalışmada, Borsa İstanbul’da işlem gören yaklaşık 200 tane finansal kesim dışındaki firmanın 2000Ç1-2013Ç2 arasındaki bilanço ve gelir tablolarından Borsa İstanbul’da işlem gören yaklaşık 200 tane finansal kesim elde edilen veriler kullanılmıştır. Dışsal finansal prim için firmaların faiz harcamalarının kısa dönem varlıklarına oranı (dolayısıyla faiz yükü) kullanılmıştır (Grafik 3). dışındaki firmanın 2000Ç1-2013Ç2 arasındaki bilanço ve gelir Grafik IV.4.3 2000-2013 Dönemi Firmaların Dışsal Finansman Primi prim için firmaların finansman giderlerinin vergi öncesi kâr ile 1 Dışsal Finansman Primi 1.5 tablolarından elde edilen veriler kullanılmıştır. Dışsal finansal finansman giderlerinin toplamına oranı (dolayısıyla faiz yükü) .5 kullanılmıştır (Grafik IV.4.3). Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 0 86 2000q3 2003q3 2006q3 t 2009q3 2012q3 Grafik IV.4.3, dışsal finansman priminin (DFP) kredi Kaynak: Borsa İstanbul verileriyle yazarlar tarafından hesaplanmıştır. piyasalarındaki daralma dönemlerinde arttığını göstermektedir. Grafik 3, dışsal finansman priminin (DFP) kredi piyasalarındaki daralma dönemlerinde arttığını göstermektedir. Temel analizimiz, DFP’nin kaldıraç oranına esnekliğini (amplifikasyon Temel mekanizmasının gücünü) tahmin etmek ve makroihtiyati tedbirler döneminde bunun ne analizimiz, DFP’nin kaldıraç oranına esnekliğini derece değiştiğini test etmektir. Bu bağlamda, aşağıdaki sabit-etki dinamik panel regresyonu sistem Genelleştirilmiş Momentler Metodu (GMM) kullanılarak tahmin edilmiştir: (amplifikasyon mekanizmasının gücünü) tahmin etmek ve makroihtiyati tedbirler döneminde bunun ne derece değiştiğini ; Burada, test etmektir. Bu bağlamda, aşağıdaki sabit-etki dinamik panel i firmasının dışsal finansal primindeki değişimi, oranındaki değişimi ve i firmasının kaldıraç regresyonu sistem Genelleştirilmiş Momentler Metodu (GMM) firmaya özgü özellikleri temsil eden kontrol değişkenlerini göstermektedir. Toplam varlıklar ve firma yaşının doğal logaritması, sabit varlıkların toplam kullanılarak tahmin edilmiştir: varlıklara oranı, stokların toplam varlıklara oranı, toplam satışların değişimi gibi değişkenler kontrol değişkeni olarak kullanılmıştır. kukla değişkeni ise Türkiye’de yeni politika bileşimine geçildiği 2010Ç4 itibariyle 1 değerini almakta, diğer dönemlerde ise 0 değerini almaktadır. ; Burada, Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 87 i firmasının dışsal finansal primindeki değişimi, i firmasının kaldıraç oranındaki değişimi ve firmaya özgü özellikleri temsil eden kontrol değişkenlerini göstermektedir. Toplam varlıklar ve firma yaşının doğal logaritması, sabit varlıkların toplam varlıklara oranı, stokların toplam varlıklara oranı, toplam satışların değişimi gibi değişkenler kontrol değişkeni olarak kullanılmıştır. kukla değişkeni ise Türkiye’de yeni politika bileşimine geçildiği 2010Ç4 itibariyle 1 değerini almakta, diğer dönemlerde ise 0 değerini almaktadır. 70 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sonuçları şu şekilde özetlemek mümkündür: Öncelikle literatürdeki teorik çerçeveyle uyumlu olarak, kaldıraç oranı ile DFP arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Artan kaldıraç oranı, firmanın daha riskli algılanmasına ve daha yüksek prim ödemesine yol açmaktadır. Bu durum bilançodaki diğer kalemlerin kontrol edilmesiyle değişmemektedir. İkinci olarak, ve bu çalışmamızın temel sorusu itibariyle, makro ihtiyati dönemde finansal amplifikasyonun gücü azalmıştır. Başka bir deyişle, kaldıraç oranındaki birim değişim DFP’yi makroihtiyati dönemde daha sınırlı etkilemiştir (<0 ve istatistiksel olarak anlamlı). Bu sonuç, farklı bilanço kalemlerinin kullanıldığı diğer spesifikasyonlarda da geçerlidir (bkz. Tablo IV.4.1, sütunlar 3-6). Ayrıca benzer sonuçlar; fark GMM, sektör sabit etki, statik tahmin metodu (en küçük kareler yöntemiyle sabit etki tahmini) ve rassal etki gibi metotlarda da elde edilmiştir. Bu bağlamda sonuçlar güçlüdür (robust). Bunun yanında, makroihtiyati dönem yerine finansal kriz dönemlerinde finansal amplikasyonun gücü tahmin edilmiştir. Finansal krizleri 2001Ç1-2001Ç4 ve 2008Ç1-2009Ç4 dönemlerinde 1 değerini alan bir kukla değişkenle yansıttığımız bu spesifikasyonda, sonuçlar finansal kriz dönemlerinde amplifikasyon gücünün anlamlı derecede arttığını gösterTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası mektedir. Tablo IV.4.1 Finansal Amplifikasyonun Gücü ve Makroihtiyati Çerçeve Dönemi Bağımlı Değişken: Bağımsız Değişkenler Dışsal Finansman Primi, Önceki Dönem Kaldıraç Oranı KMakroihtiyati (1) 0.159*** (0.022) 2.735*** (0.334) KMakroihtiyati * Kaldıraç Oranı Ln(Varlıklar) Dışsal Finansman Primi (2) 0.158*** (0.022) 2.849*** (0.341) 0.213** (0.083) -0.862*** (0.289) Ln(Yaş) Likidite Rasyosu (Nakit/Toplam Varlıklar) (3) (4) (5) (6) 0.140*** (0.023) 2.599*** (0.336) 0.219*** (0.082) -0.700** (0.287) 0.173** (0.084) 0.140*** (0.023) 2.498*** (0.351) 0.197** (0.084) -0.673** (0.292) 0.184** (0.085) -1.884*** (0.395) -1.896*** (0.392) 0.147*** (0.023) 2.404*** (0.320) 0.172** (0.087) -0.661** (0.297) 0.256** (0.101) 2.107*** (0.378) 0.150*** (0.024) 2.429*** (0.327) 0.187** (0.089) -0.704** (0.302) 0.307*** (0.115) 2.065*** (0.382) 0.008 (0.020) -0.681** (0.310) 0.004 (0.020) -0.702** (0.316) 0.002 (0.022) -0.681** (0.334) -0.061 (0.216) -0.090 (0.224) -0.060 (0.058) evet 9,599 Sabit Varlıklar Satış Büyümesi (Önceki Dönem, uyarlanmış) Stok Büyümesi Firma Sabit Etki Gözlem sayısı evet 10,987 evet 10,987 evet 10,987 evet 10,987 evet 9,826 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Sonuçları şu şekilde özetlemek mümkündür: Öncelikle literatürdeki teorik çerçeveyle uyumlu olarak, kaldıraç oranı ile DFP arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Artan kaldıraç oranı, 71 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sonuç olarak, gelişmiş ülkelerin uyguladığı miktarsal genişleme politikaları ile oynaklığı artan global sermaye akımları gelişmekte olan ülkeleri finansal istikrarı gözetici tedbirler almaya itmiştir. Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2010 yılından itibaren fiyat istikrarından ödün vermeden finansal istikrarı destekleyici makro ihtiyati önlemler almıştır. Bu çalışmada, finansal piyasalar ve reel kesim arasındaki güçlü ilişkiden kaynaklı olarak küçük ekonomik şokların reel ekonomiye olası büyük etkilerini sınırlamada (finansal amplifikasyonun gücünü sınırlamada) yakın dönem politika çerçevesinin etkili olduğu görülmektedir. 72 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kaynakça Altunok, F., Fendoğlu, S. (2014). Macro-prudential Policies and Smoothing Business Cycles. Çalışma Tebliği (yazım aşamasında). Bernanke, B., Gertler, M. (1989). Agency Costs, Net Worth, and Business Fluctuations. American Economic Review 79 (1): 14–31. Bernanke, B.S., Gertler, M., Gilchrist, S. (1999). The financial financial accelerator in a quantitative business cycle framework. in: Taylor, J. B., Woodford, M. (Eds.), Handbook of Macroeconomics 1(21): 1341-1393. Christiano, L. J., Motto, R., Rostagno, M. (2014). Risk Shocks. American Economic Review104(1): 27-65. Dib, A. (2010). Banks, Credit Market Frictions, and Business Cycles. Bank of Canada, Working Paper No. 2010/24. Fendoğlu, S. (2014). Optimal Monetary Policy Rules, Financial Amplification, and Uncertain Business Cycles. Çalışma Tebliği (değerlendirilme aşamasında). Gilchrist, S., Zakrajsek, E. (2011). Monetary Policy and Credit Supply Shocks. IMF Economic Review 59(2): 195-232. Stiglitz, J. , Weiss, A. (1981). Credit Rationing in Markets with Imperfect Information, The American Economic Review 71(3): 393-410. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 73 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası IV.5. Türkiye’de Reel Sektör Firmalarının Türev İşlemleri ve Finansal Risk Yönetimi Türkiye’de reel sektör firmalarının döviz açık pozisyonu ve yabancı para (YP) cinsi borç kullanımının yaygınlığı nedeniyle finansal istikrar açısından risklerin takibi önem taşımaktadır. Bu amaçla üzerinde durulması gereken konulardan biri reel sektör firmalarının türev ürün kullanımıdır. Ancak, Türkiye’de reel sektörün türev ürün kullanımının cari ekonomik tartışmalarda yeterince yer bulamadığı gibi, bu husustaki akademik çalışmaların da oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Ülkemizde reel sektörün türev ürün kullanımının henüz akademik yazında sınırlı yer bulabilmesinin en önemli sebeplerinden birinin türev işlemlere ilişkin verilere erişimin güçlüğü olduğu değerlendirilmektedir. Reel sektör tarafından türev ürün kullanımının yaygın olduğu ülkelerde ise bu hususta kayda değer bir akademik birikimin oluştuğu görülmektedir. Bu doğrultudaki akademik incelemeler genellikle, firma bazında verilerden yararlanarak firmaların türev ürün kullanımında belirleyici olan unsurları ortaya çıkarmaya çalışmaktadır (Howton ve Perfect, 1998; Jalilvand, 2009 ve Coutinho, Sheng ve Lora, 2012). Alper ve diğerleri (2014)’nin sonuçlarının özetlendiği bu çalışmada, oldukça kapsamlı bir veri kaynağı kullanılarak reel sektörün türev ürün kullanımındaki gelişmeler betimsel olarak irdelenmekte ve reel sektörün hangi amaçlarla türev ürünlere başvurduklarına dair bir takım veriler sunulmaya çalışılmaktadır. Firmaların Türev Piyasası İşlemleri Çalışma kapsamında verilen bilgiler 2007 Ocak - 2014 Şubat dönemi için, TCMB veri tabanında bulunan türev finansal ve valörlü işlemler raporlarında yer alan ve bankaların Türkiye’de faaliyet gösteren reel sektör firmaları ile yaptıkları yaklaşık üç milyon veriye dayanmaktadır. Uluslararası ölçekte faaliyet gösteren ya da ana merkezi yurt dışında olan firmaların yurt dışı yerleşik bankalarla da türev işlemler gerçekleştirdikleri bilinmektedir16. Ancak, yurt içinde faaliyet gösteren firmaların 16 Konuyla ilgili olarak görüşülen merkezi yurt dışında olan bir yabancı firma, doğru- 74 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası gerçekleştirdikleri türev işlemlerin tamamına yakınını yurt içi bankalarla gerçekleştirdikleri düşünülmektedir. Dolayısıyla kullanılan veri setinin temsil kabiliyeti oldukça yüksektir. Grafik IV.5.1’de görüldüğü üzere, reel sektörün toplam türev ürün kullanımı 2011 yılı ortasından 2012 yılı sonuna kadar olan dönem haricinde istikrarlı bir artış sergilemiştir. Son veriler itibarıyla bakıldığında ise büyük çoğunluğu belli başlı bir kaç Cumhuriyet Merkez Bankası üründe yoğunlaşmakla birlikte, reel sektörün oldukça farklıTürkiye türde türev araçları kullandığı görülmektedir (Tablo IV.5.1). Grafik IV.5.1. Firmaların Türev İşlem Hacimleri, Milyar TL 125 4000 Vadeli Döviz İşlemi Swap Para İşlemi Swap Faiz İşlemi Diğer Türev İşlemler Para Opsiyonu İşlemi Faiz Opsiyonu İşlemi Toplam Hacim Türev Kullanan Firma Sayısı(Sağ Eksen) 75 3500 3000 2500 2000 1500 25 -25 12.13 02.14 09.13 06.13 03.13 12.12 09.12 06.12 03.12 12.11 09.11 06.11 03.11 12.10 09.10 06.10 03.10 12.09 09.09 06.09 03.09 12.08 09.08 06.08 03.08 12.07 09.07 06.07 01.07 03.07 1000 500 0 Kaynak: BDDK-TCMB Güncel verilere göre firmaların, en yoğun olarak Grafik IV.5.1’de görüldüğü üzere, reel sektörün toplam türev ürün kullanımı 2011 yılı kullandıkları işlemlerin tutarları ve yüzde payları Tablo IV.5.1’de ortasından 2012 yılı sonuna kadar olan dönem haricinde istikrarlı bir artış sergilemiştir. Son gösterilmektedir. Türev ürünlerinin 96,2 milyar TL’ye ulaşan veriler itibarıyla bakıldığında ise büyük çoğunluğu belli başlı bir kaç üründe yoğunlaşmakla bakiyesi incelendiğinde, konusu para olan işlemlerin toplam birlikte, reel sektörün oldukça farklı türde türev araçları kullandığı görülmektedir (Tablo IV.5.1). işlemlerin yüzde 60’ını, bu işlemlerin yaklaşık yarısını da vadeli döviz işlemlerinin görülmektedir. yüzde Güncel verilere oluşturduğu göre firmaların, en yoğunToplam olarak işlemlerin kullandıkları işlemlerin tutarları ve 35’ine tekabül edengösterilmektedir. konusu faiz olan Türev ürünlerin çoğunluğu yüzde payları Tablo IV.5.1’de ürünlerinin 96,2isemilyar TL’ye ulaşan takas (swap) anlaşmalarından meydana gelmektedir. bakiyesi incelendiğinde, konusu para olan işlemlerin toplam Firmaların işlemlerin yüzde 60’ını, bu yaptıkları türev da işlemler konusuna bakılmaksızın incelendiğinde işlemlerin yaklaşık yarısını vadeli döviz işlemlerinin oluşturduğu görülmektedir. Toplam takas, opsiyon ve vadeli işlemlerinin tüm türev işlemlerine işlemlerin yüzde 35’ine tekabül edendöviz konusu faiz olan ürünlerin çoğunluğu ise takas (swap) oranı Şubat 2014 itibarıyla sırasıylaFirmaların yüzde 37,7; 29,1 ve 29’dur. anlaşmalarından meydana gelmektedir. yaptıkları türev işlemler konusuna Firmalar bu işlemlerin dışında, çok düşük meblağlarla da olsa bakılmaksızın incelendiğinde takas, opsiyon ve vadeli döviz işlemlerinin tüm türev işlemlerine oranı Şubat 2014 itibarıyla sırasıyla yüzde 37,7; 29,1 ve 29’dur. Firmalar bu işlemlerin dışında, dan kendilerinin türev ürün alarak risklere karşı korunma sağlamak yerine ana çok düşük meblağlarla olsanetkonusunu kıymetli maden alım pozisyon satımı, menkul değer alım merkezin tüm da birimlerin pozisyonunu dikkate alarak türev ürünlerde aldığını iletmiştir. satımı, emtia alım satımını oluşturan opsiyonlar, vadeli işlemler ve takas işlemleri gibi diğer Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 türev ürünlerini de kullanmaktadırlar (Grafik IV.5.2). 75 işlemlerinin sırasıyla yüzde 52’sini ve 47’sini oluşturan YP karşılığında TL ve YP karşılığında YP işlemlerinin birbirine çok yakın düzeyde seyrettiği, sınırlı miktarda kullanılan TL-TL işlemlerin ise büyük çoğunluğunun faiz takaslarından kaynaklandığı gözlenmektedir. Konusu para olan işlemlere bakıldığında ise vadeli döviz işlemlerinin yüzde 79’unu, para opsiyonu işlemlerinin Türkiye yüzde 84’ünü ve para takası işlemlerinin yüzde 95’ini YP-TL işlemlerin oluşturduğu emleri, Şubat 2014 itibarıyla rleri şlemi emi emi İşlemi (Firma Satıcı) İşlemi (Firma Alıcı ) İşlemi (Firma Satıcı) İşlemi (Firma Alıcı) emler Hacim Milyon TL Yüzde Dağılımı 23.950 24,9 olduğu12.316 görülmektedir 12,8 (Grafik IV.5.3). 12.785 13,3 5.089 5,3 3.623 3,8 Grafik IV.5.2 6.475 6,7 Firmaların4.021 Türev İşlemleri, 4,2 Şubat 2014 itibarıyla Türkiye 96.186 100 CMB ozisyonları bakımından incelendiğinde, konusunu Grafik IV.5.3 30 YP-TL işlemleri gibiYP-YP diğerTL-TL türev ürünlerini de kullanmaktadırlar (Grafik Faiz Opsiyonu 25 IV.5.2). sini ve 47’sini oluşturan YP karşılığında TL ve YP karşılığında YP Para Opsiyonu 15 Para Takası firmaların düzeyde seyrettiği, sınırlı miktarda kullanılan TL-TL işlemlerin ise Faiz Takası kaslarından kaynaklandığı gözlenmektedir. Konusu para olan Vadeli Döviz İşlemi deli döviz işlemlerinin yüzde 79’unu, para opsiyonu işlemlerinin kası işlemlerinin yüzde 95’ini YP-TL işlemlerin oluşturduğu emlerde ise işlemin iki bacağında da yabancı para birimleri Kaynak: BDDK-TCMB Grafik IV.5.3 Firmaların Türev İşlemlerinin Para Kompozisyonu, Milyar TL ğer Türev emler 30 z Opsiyonu 25 ra Takası 20 YP-TL YP-YP 92 deli Döviz İşlemi Firmaların Türev İşlemleri, Şubat 2014 itibarıyla Türev İşlem Türleri Vadeli Döviz İşlemi Faiz Takası İşlemi 0 Para Diğer Faiz Takası Para İşlemi Para Faiz Vadeli Opsiyonu Opsiyonu Takası Takası Satıcı) Döviz Para Opsiyon İşlemi (Firma Para Opsiyon İşlemi (Firma Alıcı ) Faiz Opsiyonu İşlemi (Firma Satıcı) Kaynak: BDDK-TCMB Faiz Opsiyonu İşlemi (Firma Alıcı) Diğer Türev İşlemler Toplam Türev Hacim Milyon TL 27.926 23.950 12.316 12.785 5.089 3.623 6.475 4.021 96.186 5 Yüzde Dağılımı 29 24,9 12,8 13,3 5,3 3,8 6,7 4,2 100 Kaynak: BDDK-TCMB TL-TL Ürünler para kompozisyonları bakımından incelendiğinde, firmaların toplam işlemlerinin sırasıyla yüzde para kompozisyonları bakımından incelendiğinde, firmaların 52’sini ve 47’sini oluşturan YP karşılığında TL ve YP karşılığında top YP işlemlerinin birbirine çok yakın düzeyde seyrettiği, sınırlı işlemlerinin birbirine çok yakın seyrettiği, sınırlı miktarda kullanılan TL-TL işlemleri Finansal düzeyde İstikrar Raporu | Mayıs 2014 miktarda kullanılan TL-TL işlemlerin ise büyük çoğunluğunun 5 0 Tablo IV.5.1. işlemlerinin sırasıyla yüzde 52’sini ve 47’sini oluşturan YP karşılığında TL ve YP karşılığınd 10 z Takası 10 Ürünler 15 ra Opsiyonu satımını oluşturan opsiyonlar, vadeli işlemler ve takas Diğer Türev İşlemler 20 rıyla kıymetli maden alım satımı, menkul değer alım satımı, Firmaların Türev İşlemlerinin Para Kompozisyonu, Milyar TL Cumhuriyet Merkez Bankası emtia alım toplam V.5.3). Cumhuriyet Merkez Bankası görülmektedir. Geri 27.926 29 kalan işlemlerde ise işlemin iki bacağında da yabancı para birimleri Diğer Kaynak: BDDK-TCMB Faiz Para Para Opsiyonu Opsiyonu Takası büyük çoğunluğunun faiz takaslarından kaynaklandığı gözlenmektedir. Konusu para Faiz Takası Vadeli Döviz faiz takaslarından kaynaklandığı gözlenmektedir. Konusu işlemlere bakıldığında ise vadeli döviz işlemlerinin yüzde 79’unu, para opsiyonu işlemle para olan işlemlere bakıldığında ise vadeli döviz işlemlerinin yüzde 84’ünü ve para takası işlemlerinin yüzde 95’ini YP-TL işlemlerin oluşturd yüzde 79’unu, para opsiyonu işlemlerinin yüzde 84’ünü ve görülmektedir. Geri işlemin bacağında da yabancı para biri parakalan takasıişlemlerde işlemlerinin ise yüzde 95’iniiki YP-TL işlemlerin oluşturduğu olduğu görülmektedir (Grafik IV.5.3). görülmektedir. Geri kalan işlemlerde ise işlemin iki bacağında Grafik IV.5.2 da yabancı para birimleri olduğu görülmektedir (Grafik IV.5.3). Grafik IV.5.3 Firmaların Türev İşlemleri, Şubat 2014 itibarıyla Firmaların Türev İşlemlerinin Para Kompozisyonu, Milyar T Türev Ürünlerinin Kullanım Alanları Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Diğer Türev İşlemler 30 Faiz Opsiyonu 25 YP-TL YP-YP TL-TL TCMB’nin türev işlemler veri tabanı, türev ürün kullanan 20 Para önemli Takası firmalara ilişkin bilgiler sunmaktadır. Diğer taraftan, söz konusu ürünlerin hangi amaçlarla15kullanıldığını açıklamak için Para Opsiyonu ilave bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Çalışmanın bu kısmında Faiz Takası 10 öncelikle mevcut ürünlerin hangi amaçlar için kullanabileceğine 5 ilişkin öngörülere yerİşlemi verilecektir. Sonrasında, türev ürün veri Vadeli Döviz 0 tabanında bu ürünleri kullandığı tespit edilen firmalara ilişkin Diğer Faiz Para Para Faiz Opsiyonu Opsiyonu Takası ayrıntılı bilanço bilgilerine erişmek için TCMB’nin firma bilançoları Takası veri tabanından yararlanılacaktır. Derlenen bu bilgiler de türev Kaynak: BDDK-TCMB BDDK-TCMB ürün amaçlarına yönelik yapılanKaynak: öngörüleri teyit edebilmek için kullanılacaktır. TCMB’nin 76 firma/sektör bilanço veri tabanında yer Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Vadeli Döviz aktadır. Diğer taraftan, söz konusu ürünlerin hangi amaçlarla kullanıldığını açıklamak ave bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Çalışmanın bu kısmında öncelikle mevcut ürünlerin Cumhuriyet Merkez Bankası yer verilecektir. Sonrasında, türev ürün amaçlar içinTürkiye kullanabileceğine ilişkin öngörülere abanında bu ürünleri kullandığı tespit edilen firmalara ilişkin ayrıntılı bilanço bilgilerine ek için TCMB’nin firma bilançoları veri tabanından yararlanılacaktır. Derlenen bu bilgiler alan 9469 firma, reel sektör satışlarının yarısından fazlasını ev ürün amaçlarına yönelik17yapılan öngörüleri teyit edebilmek için kullanılacaktır. teşkil etmektedir . Dolayısıyla kullanılan veri seti Türkiye reel sektörünü çok büyük oranda temsil etmektedir. Analizlerde, TCMB’nin firma/sektör bilanço veri tabanında yer alan 9469 firma, reel sektör sektör bilançoları veri setinde yer alıp türev işlemler veri setiyle rının yarısından fazlasını teşkil etmektedir27. Dolayısıyla kullanılan veri seti Türkiye reel eşleşmeyen firmaların türev ürün kullanmadıkları kabul edilmiştir. ünü çok büyük oranda temsil etmektedir. Analizlerde, sektör bilançoları veri setinde yer Diğer bir ifadeyle, söz konusu firmaların Türk bankacılık sektörü ürev işlemler veri setiyle eşleşmeyen firmaların türev ürün kullanmadıkları kabul edilmiştir. haricindeki taraflarla türev işlemleri gerçekleştirmedikleri bir ifadeyle,varsayılmıştır. söz konusuİkifirmaların Türk bankacılık sektörü haricindeki veri tabanındaki eşleştirmeler sonrasında firma/ taraflarla türev eri gerçekleştirmedikleri varsayılmıştır. İki veri tabanındaki sonrasında sektör bilançoları veri tabanında yer alan firmaların eşleştirmeler toplam sektör bilançoları veri tabanında yer 23,1 alanmilyar firmaların toplam türev işlem hacmi yaklaşık türev işlem hacmi yaklaşık TL olarak hesaplanmıştır (Tablo IV.5.2). milyar TL olarak hesaplanmıştır (Tablo IV.5.2). Tablo IV.5.2. Analize konu olan firmalar ve ihracatçı firmaların türev işlemleri, Şubat 2014 itibarıyla, Milyar TL Firmalar İhracatçı Firmalar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Uzun Pozisyon 8,8 8,1 Kısa Pozisyon 15,1 13,5 Net Pozisyon -6,3 -5,4 aksine YP borç oranı çok düşük olan firmalar nispeten daha 23,1 21,6 Ayrıca son sütunda da görüleceği üzere, neredeyse tüm Toplam Türev Hacim pozisyonları YP borçlarının yüzde sıfıra yakın kısmına denk ge Öncelikle, firmaların türev işlemleri, Öncelikle, firmaların konusu parakonusu olan para türevolan işlemleri, YP cinsinden finansal Tablo IV.5.3. Tablo IV.5.4 YP cinsinden borçlarından kaynaklanan kur riskinden YP BorçZira ve Türev arından kaynaklanan kurfinansal riskinden korunmak için kullanmadığı öngörülmektedir. YPKullanımları Borç korunmak için kullanmadığı öngörülmektedir. Zira YP borçlardan ardan kaynaklı kur riskine türev ürünle korunma sağlanması durumunda, YP YP borcun Firma / Net Sayısı kaynaklı kur riskineeşitlenmesi türev ürünle ve korunma durumunda, etinin TL kaynak maliyetiyle hattasağlanması bunu aşması söz konusu olacaktır. Aksi Satışlar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası YP borcun maliyetinin TL kaynak maliyetiyle eşitlenmesi ve hatta 0-10 11-20 21-30 31-40 41-100 nispeten >100 2157 85 49 15 33 çok daha 65 de bu alanda ciddi bir arbitraj imkânı doğacaktır. Reel sektörün YP cinsi kredilerinin çok bunu aşması söz konusu olacaktır. Aksi takdirde bu alanda ciddi vadeli olduğu dikkate alındığında, anılan nitelikteki ürünlerin vadelerinin bir yılın aksine YP borç oranıtürev çok düşük olan firmalar bir arbitraj imkânı doğacaktır. Reel sektörün YP cinsi kredilerinin YP Borç ve Türev Türev Net Türev Kullanan Türev Kullanan Firma / Pozisyon Firma Sayısı Toplam / YP Firma (%) Borç (%) 332 15,39 0,00 10 11,76 0,00 4 8,16 0,00 3 20,00 0,00 3 9,00 0,00 türev ürün kullanmaktadırlar. 4 6,15 0,00 Ayrıca son sütunda da görüleceği üzere, neredeyse tüm firmaların a yoğunlaşmış olması da bu önermeyi desteklemektedir. Firmaların türev işlemlerini YP türev işlemlerindeki net YP Borç / Net Satışlar F S 0-2 1 2-4 3 4-6 1 6-8 9 8-10 6 çok uzun vadeli olduğu dikkate alındığında, anılan nitelikteki pozisyonları YP borçlarının yüzde sıfıra yakın kısmına denk gelmektedir. riskinden korunma amaçlı yapmadığı Tablo IV.5.3 ve IV.5.4’te gösterilen analiz türev ürünlerin vadelerinin bir yılın altında yoğunlaşmış olması Firmaların vadeli döviz ve para opsiyonu işlemlerinde da bu önermeyi desteklemektedir. Firmaların türev işlemlerini Tablo IV.5.3. Tabloödemeleri IV.5.4 ithalat için dövizde uzun pozisyon, ihracat alaca çlarıyla da teyit edilmektedir. Tablo IV.5.3’te firmalar YP Borç / Net satışlar oranına göre YP Borç ve Türev Kullanımları YP Borç ve Türev Kullanımları ere ayrılmıştır.YPİlkborç yüzde 10’luk korunma dilimdeki amaçlı firma sayısı çok fazla olduğundan, Tablo IV.5.4’te öngörülmektedir. İhracatçı firmalara ek olarak, y riskinden yapmadığı Tablo IV.5.3 Net ve aldıkları Türev Türev Türev Net Türev YP Borç Türev Kullanan Türev YP Borç Kullanan Firma Firma Kullanan Pozisyon / Net YPüzere Firma / / Net Kullanan netFirma / Pozisyon rutin dışı nakit girişleri olan firmaların da, bu gelirlerini im yüzde 2’lik dilimler halinde gösterilmiştir. Tablolardan şekilde görüleceği Sayısıda teyit edilmektedir. Sayısı Firma / YP Borç IV.5.4’te gösterilen analiz sonuçlarıyla Satışlar Firma Sayısı Toplam / YP 11,76 0,00 Satışlar Sayısı Toplam (%) Firma (%) Borç (%) Firma (%) etkilenmemek için yine YP’de kısa pozisyon almış olmala arın satışları Tablo içindeki YP oranı arttıkça türev bir IV.5.3’te firmalar YP Borç Net oranına göre 0-10 / kullanımlarında 2157 satışlar 332 15,39 artış 0,00görülmemektedir; 0-2 1498 228 15,22 0,00 11-20 85 10 21-30dilimdeki 49 4 0,00 dilimlere ayrılmıştır. İlk yüzde 10’luk firma sayısı8,16 çok fazla 31-40 15 41-100 33 >100 65 da milyar TL’dir. Bu 3 3 4 Türkiye 20,00 0,00 9,00 0,00 6,15 0,00 GSYH’sinin yaklaşık yüzde olduğundan, Tablo IV.5.4’te bu dilim yüzde 2’lik dilimler halinde de kullanılan firmaların toplam net satışları 2013 yılında 1025 nalizdeki firmaların toplam aktif büyüklüğü 1012 Milyar TL ve toplam ihracatları 197 Milyar TL’dir. gösterilmiştir. Tablolardan net şekilde görüleceği üzere firmaların net satışları içindeki YP borç oranı arttıkça türev kullanımlarında İstikrar Raporu | Mayıs 2014 339 para70opsiyonu 20,65 0,00 gerçekleştiren firm vadeli2-4döviz ve işlemleri 4-6 154 20 12,99 0,00 ihracatı belli 98bir hacmin üzerinde olan ve ithalatını ve 6-8 6 6,12 0,00 8-10gelmektedir. 68 0olan 65’ine denk yapmak durumunda 0,00 0,00 firmalar oldukları değerlendirilme TCMB firma/sektör bilançoları veri seti kullanılarak yap 93 Firmaların vadeli döviz ve para opsiyonu işlemlerinde kurkonusu riskinden korunmak amacıyla, olarak, firmaların para olan opsiyon ve vadeli döviz bir artış görülmemektedir; aksine YP borç oranı çok düşük olan ithalat ödemeleri için dövizde uzun pozisyon,kur ihracat alacakları için de dövizdekullandıklarını kısa pozisyon ima etmek riskinden korumak amacıyla firmalar nispeten daha çok türev ürün kullanmaktadırlar. Ayrıca aldıkları öngörülmektedir. İhracatçı firmalara ek olarak, dışı operasyonları olanişlemlerde yahut üzere, Şubat yurt ayı itibarıyla firmalar türev net kısa rutin dışı YP nakit girişleri olan firmaların da,kısa bu gelirlerini kur riskinden pozisyon TL’ye alan dönüştürürken firmalar incelendiğinde, net kısa poz 28 YP-YP türünde 17 Analizde kullanılan firmaların toplam net satışları 2013 yılındaiçin 1025 milyar Bu da Türkiye etkilenmemek yine TL’dir. YP’de kısa pozisyon almış olmaları ihracatçı olduğu muhtemeldir ve toplam 6,3. milyar TL olan net GSYH’sinin yaklaşık yüzde 65’ine denk gelmektedir. Ayrıca analizdeki firmaların toplam aktif büyüklüğü 1012 Milyar TL ve toplam ihracatları Milyar ve TL’dir. vadeli197 döviz para opsiyonu işlemleri gerçekleştiren firmaların ise gerek ithalatı ve gerek kısa po ihracatçı firmalara ait olduğu görülmektedir. Bu durum YP Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014ihracatı belli bir hacmin üzerinde olan vedöviz ithalatını ve ihracatını para birimleri ile gelirlerini kur riskinefarklı karşı koruma altına 77 aldıklarını gös yapmak durumunda olan firmalar oldukları değerlendirilmektedir. çoğunluğunun ihracatçı konumunda olması, net kısa po durum olmadığını, aksine riskten korunmaya yardımcı olduğ TCMB firma/sektör bilançoları veri seti kullanılarak yapılan analiz, öngörülerimizle tutarlı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası son sütunda da görüleceği üzere, neredeyse tüm firmaların türev işlemlerindeki net pozisyonları YP borçlarının yüzde sıfıra yakın kısmına denk gelmektedir. Firmaların vadeli döviz ve para opsiyonu işlemlerinde kur riskinden korunmak amacıyla, ithalat ödemeleri için dövizde uzun pozisyon, ihracat alacakları için de dövizde kısa pozisyon aldıkları öngörülmektedir. İhracatçı firmalara ek olarak, yurt dışı operasyonları olan yahut rutin dışı YP nakit girişleri olan firmaların da, bu gelirlerini TL’ye dönüştürürken kur riskinden etkilenmemek için yine YP’de kısa pozisyon almış olmaları muhtemeldir18. YP-YP türünde vadeli döviz ve para opsiyonu işlemleri gerçekleştiren firmaların ise gerek ithalatı ve gerek ihracatı belli bir hacmin üzerinde olan ve ithalatını ve ihracatını farklı para birimleri ile yapmak durumunda olan firmalar oldukları değerlendirilmektedir. TCMB firma/sektör bilançoları veri seti kullanılarak yapılan analiz, öngörülerimizle tutarlı olarak, firmaların konusu para olan opsiyon ve vadeli döviz işlemlerini temelde nakit akışlarını kur riskinden korumak amacıyla kullandıklarını ima etmektedir. Tablo IV.5.2’de görüldüğü üzere, Şubat ayı itibarıyla firmalar türev işlemlerde net kısa pozisyondadır. Türev işlemlerinde kısa pozisyon alan firmalar incelendiğinde, net kısa pozisyon alan 399 firmanın 325’inin ihracatçı olduğu ve toplam 6,3 milyar TL olan net kısa pozisyon tutarının 5,4 milyar TL’sinin ihracatçı firmalara ait olduğu görülmektedir. Bu durum YP alacağı olan ihracatçı firmaların döviz gelirlerini kur riskine karşı koruma altına aldıklarını göstermektedir. Söz konusu firmaların çoğunluğunun ihracatçı konumunda olması, net kısa pozisyon alınmasının riski artırıcı bir durum olmadığını, aksine riskten korunmaya yardımcı olduğunu göstermektedir. Tablo IV.5.5’te ihracatçı firmaların net pozisyonları ihracatın net satışlar içindeki yoğunluğuna göre, ayrıştırılarak incelenmektedir. Analizde ihracat/net satışlar oranı yüzde 10’luk dilimler halinde analiz edilmiştir. Tabloda yer alan diğer 18 Bu durumun doğruluğunu değerlendirmek için yoğun miktarda para opsiyonu kullanarak YP’de açık pozisyon aldığı tespit edilen bir firmayla yapılan görüşmede, firmanın iştirak satışı karşılığında elde ettiği YP’den kaynaklanabilecek kur riskine karşı korunmak için opsiyon işlemi yaptığı bilgisi edinilmiştir. 78 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası değişkenler ise, sırasıyla her dilime denk gelen firma sayısı, net kısa pozisyon alan firma sayısının toplam kısa ve uzun pozisyon Cumhuriyet Merkez Bankası alan firma sayısına oranı ile net kısa pozisyon tutarınınTürkiye toplam kısa ve uzun pozisyon tutarına oranıdır. Tabloda görüldüğü üzere, ihracat/net satışlar oranıpozisyon artarken tutarının hem firma sayısı hem yon alan firma sayısına oranı ile net kısa toplam kısa ve uzun pozisyon yapılan görüldüğü işlem tutarları açısından kısa pozisyonun toplam na oranıdır.de Tabloda üzere, ihracat/net satışlar oranı artarken hem firma pozisyona oranıtutarları artmaktadır. Bu durum ihracatçı firmaların hem de yapılan işlem açısından kısada, pozisyonun toplam pozisyona oranı daha da, çok ihracatçı kısa pozisyon almayı tercih yönündeki aktadır. Bu durum firmaların daha çokettikleri kısa pozisyon almayı tercih ettikleri tespitimizi desteklemektedir. ndeki tespitimizi desteklemektedir. Tablo IV.5.5. İhracatçı Firmaların Net Pozisyon Dağılımları İhracat / Net Satışlar (%) Firma Sayısı Net Kısa Pozisyon Alan Firma Sayısı/ Toplam Pozisyon Alan Firma Sayısı(%) Net Kısa Pozisyon Miktarı/ Toplam Pozisyon Miktarı (%) 0-10 11-20 21-30 31-40 41-50 51-60 61-70 71-80 81-90 91-100 1965 563 337 306 269 166 174 158 194 349 57,14 70 64,86 73,53 88,89 75,76 95 95,24 86,21 97,5 50,73 68,06 71,01 85,44 79 91,67 83,33 99,69 71,43 96,15 Konusu para olan YP-YP cinsi opsiyon ve vadeli döviz Konusu para olan incelendiğinde, YP-YP cinsi opsiyon ve vadeli döviz incelendiğinde, 2014 işlemleri 2014 Şubat itibarıyla Euroişlemleri karşılığı ABD doları ya da ABD tam tersi olan 7,1işlemlerin milyar TL’ye t itibarıyla Euro karşılığı doları yaişlemlerin da tamhacminin tersi olan hacminin 7,1 milyar ulaştığı gözlenmiştir. Sözişlemlerin konusu işlemlerin 90’ında firmaların ulaştığı gözlenmiştir. Söz konusu yüzde yüzde 90’ında firmaların Euro’da kısa pozisyon Euro’da kısa pozisyon aldığı ve ABD dolarında uzun pozisyonda ve ABD dolarında uzun pozisyonda olduğu görülmektedir. Türkiye’de ithalatın yüzde olduğu görülmektedir. Türkiye’de ithalatın yüzde 70’e yakınının yakınının ABD doları ile ihracatın ise, yaklaşık yarısının Euro ile yapılıyor olması bu ABD doları ile ihracatın ise, yaklaşık yarısının Euro ile yapılıyor rüyü desteklemektedir. Dolayısıyla firmaların 2013 Haziran ayı öncesi ihmal edilebilir olması bu öngörüyü desteklemektedir. Dolayısıyla firmaların yde olan ancak bu dönemden sonra hızlı artış gösteren para takası işlemleri ise korunma 2013 Haziran ayı öncesi ihmal edilebilir düzeyde olan ancak spekülatif amaçlarla yapılmamaktadır (Grafik IV.5.1). Son dönemde para takası bu dönemden sonra hızlı artış gösteren para takası işlemleri ise erinde görülen artış, esasen TL mevduat olan firma tasarruflarını düzenlemeler ve piyasa korunma veya spekülatif amaçlarla yapılmamaktadır (Grafik arındaki geçici dinamiklerin yarattığı olanağı nedeniyle para takası işlemleri IV.5.1). Son dönemde para arbitraj takası işlemlerinde görülen artış, de gösterilmesinden kaynaklanmaktadır (Kutu II.1.1). Firmanın döviz pozisyonu bu esasen TL mevduat olan firma tasarruflarını düzenlemeler ve erle değişmemekte işlemler sonucunda firmanın bilanço içi varlık ve yükümlülüklerde piyasa fiyatlarındaki geçici dinamiklerin yarattığı arbitraj olanağı nedeniyle şeklinde gösterilmesinden n değişiklikler nette yinepara işlemtakası öncesiişlemleri TL mevduat pozisyonuna tekabül etmektedir. kaynaklanmaktadır (Kutu II.1.1). Firmanın döviz pozisyonu bu Para takasıişlemlerle işlemlerinin aksine, faiz işlemler takası işlemleri firmalar tarafından değişmemekte sonucunda firmanın bilanço uzunca bir süredir nılmakta olup, hacmi istikrarlı bir artışoluşan göstermektedir. Firmaların, son veriler itibarıyla içi varlık ve yükümlülüklerde değişiklikler nette yine işlem öncesi TL mevduat pozisyonuna tekabül etmektedir. mi 23,5 milyar TL’ye ulaşan bu ürünü, değişken faizli borçlarını sabit faizli bir yapıya ştürmek suretiyle faiz riskinden korunmak için kullandıkları düşünülmektedir. Firmaların ken faizli ve uzun vadeli borçlarının YP cinsinden olması ve bu işlemlerin de neredeyse Raporu - Mayıs 2014 mının diğerFinansal türev İstikrar ürünlere kıyasla çok daha uzun vadeli yapılandırılması ve YP faizleri ken yapıdan sabit yapılıya dönüştürmesi bu savı güçlendirmektedir. Faiz opsiyonlarının aiz takası işlemleri ile aynı saiklerle kullanıldığı öngörülmektedir. Nitekim bu türev ürünün 79 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para takası işlemlerinin aksine, faiz takası işlemleri firmalar tarafından uzunca bir süredir kullanılmakta olup, hacmi istikrarlı bir artış göstermektedir. Firmaların, son veriler itibarıyla hacmi 23,5 milyar TL’ye ulaşan bu ürünü, değişken faizli borçlarını sabit faizli bir yapıya dönüştürmek suretiyle faiz riskinden korunmak için kullandıkları düşünülmektedir. Firmaların değişken faizli ve uzun vadeli borçlarının YP cinsinden olması ve bu işlemlerin de neredeyse tamamının diğer türev ürünlere kıyasla çok daha uzun vadeli yapılandırılması ve YP faizleri değişken yapıdan sabit yapılıya dönüştürmesi bu savı güçlendirmektedir. Faiz opsiyonlarının da faiz takası işlemleri ile aynı saiklerle kullanıldığı öngörülmektedir. Nitekim bu türev ürünün de uzun vadeli olduğu ve YP faizleri konu edindiği tespit edilmiştir. Örneklem Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası içerisinde faiz takası ürünleri kullananların YP borç yapısı ile toplam örneklemin toplam YP borç yapısını karşılaştırmaktadır karşılaştırmaktadır (Tablo IV.5.6). Öngörülerimize tutarlı bir biçimde, istatistikler bu ü (Tablo IV.5.6). Öngörülerimize tutarlı bir biçimde, istatistikler bu kullananların uzun vadeli YP borç kullanımı yoğun firmalar olduğuna işaret etmektedir. ürünü kullananların uzun vadeli YP borç kullanımı yoğun firmalar olduğuna işaret etmektedir. Tablo IV.5.6. Faiz Takası İşlemleri ve Firmaların YP Borç Yapısı Firma Sayısı Toplam YP Borç / Aktif Miktarı Uzun Vadeli YP Borç / Toplam YP Borç YP Borç Ortalaması Kısa Vadeli YP Borç Ortalaması Orta Vadeli YP Borç Ortalaması Uzun Vadeli YP Borç Ortalaması Faiz Takası İşlemi Yapan Firmalar 47 44% 67% 229,8 Milyon TL 23,4 Milyon TL 51,0 Milyon TL 155,3 Milyon TL Tüm Firmalar 9469 18% 54% 18 Milyon TL 3,7 Milyon TL 4,8 Milyon TL 10,2 Milyon TL Bu noktaya kadar firmaların türev ürünleri riskten korunma Bu noktaya kadar firmaların türev ürünleri riskten korunma amaçlı kullanım amaçlı kullanımları irdelenmiştir. Ancak, firmalar bu ürünleri irdelenmiştir. Ancak, firmalar bu ürünleri spekülatif kullanmak suretiyle ciddi ri spekülatif amaçlı kullanmak suretiyleamaçlı ciddi riskler üstlenebilir. üstlenebilir. Bu enstrümanların spekülatif amaçlarla kullanımının yaygın olması, firma Bu enstrümanların spekülatif amaçlarla kullanımının yaygın finansal kırılganlıklarının bilanço finansal içi rakamların işaretbilanço ettiğinden daha olumsuz ol olması, firmaların kırılganlıklarının içi rakamların anlamına gelecektir. Bu nedenle kısaca spekülatif amaçlı türev kullanımının ne der işaret ettiğinden daha olumsuz olması anlamına gelecektir. Bu nedenle kısaca amaçlı türev kullanımının ne derece yaygın olabileceğine ilişkin kısa spekülatif bir değerlendirme yapmak yerinde olacaktır. Türev ürü yaygın olabileceğine bir ürün, değerlendirme yapmak arasında spekülatif amaçlı kullanımailişkin en kısa uygun konusu para olan opsiyonla yerindekısa olacaktır. Türev ürünler arasında Opsiyonlarda alınan pozisyonlarla oldukça yüksekspekülatif kaldıraç amaçlı oranlarına ulaşıla kullanıma uygun ürün, konusu para olanveri opsiyonlardır. Kaldıraç oranı arttıkça da en üstlenilen risk artacaktır. Mevcut setinde spekülatif am Opsiyonlarda alınanoldukça kısa pozisyonlarla oldukça yüksek kaldıraç türev ürün kullanımını tespit etmek zordur. Ancak, opsiyonlar dahil edilerek yap oranlarına ulaşılabilir. Kaldıraç oranı arttıkça da üstlenilen risk analizlerde döviz kısa pozisyonlarının firmanın ihracatçı olup olmasıyla yakından ilişkili çıkm artacaktır. Mevcut veri setinde spekülatif amaçlı türev ürün opsiyonlar vasıtasıyla alınan kısa pozisyonların önemli bir kısmının spekülatif amaçlı ol kullanımını tespit etmek oldukça zordur. Ancak, opsiyonlar dahil yapılmadığına işaret etmektedir. Öte yandan, ihracatçı olmayıp opsiyonlarla döviz edilerek yapılan analizlerde döviz kısa pozisyonlarının firmanın pozisyon alan bazı firmalarla yapılan görüşmeler bu firmaların olağan dışı döviz nakit gir 80 nedeniyle bu işlemlere başvurduklarını ortaya çıkarmıştır. olma Finansal İstikrarDolayısıyla, Raporu - Mayıs ihracatçı 2014 firmaların döviz kısa pozisyonlarının tamamının spekülatif amaçlı olduğunu varsaymak y olacaktır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ihracatçı olup olmasıyla yakından ilişkili çıkması, opsiyonlar vasıtasıyla alınan kısa pozisyonların önemli bir kısmının spekülatif amaçlı olarak yapılmadığına işaret etmektedir. Öte yandan, ihracatçı olmayıp opsiyonlarla döviz kısa pozisyon alan bazı firmalarla yapılan görüşmeler bu firmaların olağan dışı döviz nakit girişleri nedeniyle bu işlemlere başvurduklarını ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla, ihracatçı olmayan firmaların döviz kısa pozisyonlarının tamamının spekülatif amaçlı olduğunu varsaymak yanlış olacaktır. Firmaların ürün bazında aldığı riskleri tespit etmenin zorluğu nedeniyle, çalışmanın son kısmında reel kesim firmalarının bilanço dışı dahil olmak üzere toplam döviz pozisyonu dikkate alınarak kur kaynaklı risklere dayanıklılığını ölçen bir senaryo analizi yapılmaktadır. Kur Riski Analizi Firmaların kur riskine olan duyarlılığını ölçmek amacıyla, “kur riski” olarak tanımlanan bir gösterge oluşturulmuştur. Kur riski göstergesi firmanın YP borç stokundan net döviz nakit akımlarının düşülmesi ile hesaplanan kur riskine maruz değerin firma karına bölünmesiyle bulunan oranın, 0,25 ile çarpılması ile hesaplanmaktadır. 0,25 sayısı TL’deki olası yüzde 25’lik değer kaybını temsil etmektedir. Veri setinde ithalat rakamı olmadığı için, bu rakam makro verilerden yola çıkarak tahmin edilmiştir. Kur riski göstergesinin formülü şu şekildedir: 19 Yukarıda yer alan risk göstergesi, kurlarda olası yüzde 25’lik bir yükseliş sonunda oluşabilecek ek maliyetin firmanın toplam karının oransal olarak ne kadar düşeceğini ölçmektedir.20 İlgili değerin büyük olması firmanın riskinin yüksek, küçük olması düşük olduğunu göstermektedir. 19 Formüldeki 0.32 sayısı, 2014 ilk çeyreğindeki yıllık ithalat/GSYH oranıdır. Firmaların bilançolarındaki ithalat verisi bulunmadığından veri setindeki firmaların yaklaşık ithalat harcamaları, net satışlarıyla bu oranın çarpılması ile hesaplanmıştır. 20 Benzer bir kur riski analizi 2014-II Enflasyon raporunda yer almaktadır. O analizde kur riski göstergesi YP cinsi borcun ihracata oranı olarak adlandırılmış ve firmalar yüksek, orta ve düşük riskli olarak 3 grupta incelenmiştir ( TCMB, 2014). Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 81 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tablo IV.5.7 ve IV.5.8‘de, firmalar, risk göstergesi esas alınarak hesaplanan değerlere göre farklı dilimlere ayrılmıştır. Örneğin ilk satır kur riski değeri 0 ile yüzde 10 arasında olan firmaları temsil ederken, ikinci satır risk değeri yüzde 11 ile 20 arasında olan firmaları göstermektedir. Son satır ise bu oranın negatif olarak hesaplandığı firmaları belirtmektedir. En son sütunda her dilimdeki firmaların türev işlemlerinde aldıkları net pozisyonun, o dilimdeki firmaların döviz borcu içerisindeki oranı sunulmuştur. Söz konusu oran firmaların aktif büyüklüklerine göre ağırlıklandırılmıştır. Böylelikle, firmaların türev işlemlerinden nette aldıkları pozisyonun toplam döviz borçlarının ne kadarlık kısmını koruma altına aldığı hakkında bir tahmin yapılabilmektedir. İlk dilimde türev kullanan şirketlerin oranı yüzde 6,8, 2. dilimde yüzde 3,1 ve diğer dilimlerde de ortalama yüzde 5 civarındadır. Ayrıca ilk Cumhuriyet yüzde 10’luk dilimde yer alan firma sayısı çok fazla Türkiye Merkez Bankası olduğundan, daha detaylı bir analiz yapabilmek için ilk dilim Tablo IV.5.8’de yüzde 2’lik gruplara ayrılmıştır. Bu yüzde 2’lik neredeyse sıfırkullanım düzeyindedir. Bu5-7 dacivarındadır. firmalarınButürev dilimlerde de türev oranları yüzde durum, firmaların çok az kısmının ürünlere yöneldiğini ve sağlamak veya kar elde türev etmek olduğu şeklinde kulla yorumlan türev kullanımlarının kur kaynaklı kâr kaybındaki artışla paralel hareket etmediğini göstermektedir. Ayrıca, firmaların Bu analizden elde edilen diğer önemlitürev bir işlemelerinde aldıkları pozisyonun YP borçlarına oranı neredeyse sonuç ise 25’lik bir artışın, firmaların büyük çoğunluğunun karı sıfır düzeyindedir. Bu da firmaların türev kullanmakta amaçlarının etkileyecek olmasıdır. Tablo ve IV.5.8’de nakit akışlarını sağlamak veya kar elde IV.5.7 etmek olduğu şeklinde 21 yorumlanabilir . 10’dan daha görüldüğ azı, 3338 firmanın da karının yalnızca yüzd nedenle, firmaların bilançolarının ve karlılık düzeylerinin dayanıklı olduğu değerlendirilmektedir. Tablo IV.5 Tablo IV.5.7. Kur Riski ve Kur Riski ve Türev Kullanımları Kur Riski Firma Sayısı Türev Kullanan Firma Sayısı 0-10 11-20 21-30 31-40 41-100 Negatif 5729 446 154 67 112 2743 394 14 8 6 4 158 Türev Kullanan Firma / Toplam Firma (%) 6,88 3,14 5,19 8,96 3,57 5,76 Net Türev Pozisyon / YP Borç (%) Kur Riski 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,01 0-2 2-4 4-6 6-8 8-10 21 Firmaların maliyet avantajından dolayı YP borçlandıkları değerlendirilmektedir. Sonuç olarak, Türkiye’de reel sektörün türev ürün k Firmaların YP borçlarını türev ürünleri ile koruma altına almaları firmalara ek bir maliyet oluşturmaktadır. Bu nedenle analizde de görüldüğü gibi firmaların türev kullanımı YP borçları koruma amacından uzaktır. İhracatçı firmaların diğer firmalara nazaran türev ürünlere daha çok yönelmesi, ihracatçı firmaların nakit akışlarını kur riskine karşı korunma amacıyla gerçekleştirdiğini göstermektedir. ve bu ürünler çok büyük ölçüde, karşılaşılabilecek f 82 yapılmaktadır. Son dönemde ye Finansal tartışmaların İstikrar Raporu - Mayısodağında 2014 varlık ve yükümlülükleri dikkate alınarak hesaplanan bilanço dışı işlemlerinin nasıl ilişkilendirilebileceği önemli bi IV.5.8’de görüldüğü üzere 5729 firmanın karının yüzde arının yalnızca yüzde 2’den daha azı etkilenecektir. Bu karlılık düzeylerinin kur şoklarına karşı büyük ölçüde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası r. Tablo IV.5.8. Kur Riski ve Türev Kullanımları et Türev ozisyon / YP Borç (%) Kur Riski Firma Sayısı Türev Kullanan Firma Sayısı 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,01 0-2 2-4 4-6 6-8 8-10 3338 1178 578 318 213 209 85 30 17 4 Türev Kullanan Firma / Toplam Firma (%) 6,26 7,22 5,19 5,35 1,88 Net Türev Pozisyon / YP Borç (%) 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 Bu analizden elde edilen diğer önemli bir sonuç ise kurda meydana gelebilecek istikrarlı yüzde 25’lik artışın, firmaların büyük ktörün türev ürün kullanımı birbir şekilde artmakta çoğunluğunun karını en fazla yüzde 10 düzeyinde etkileyecek karşılaşılabilecek farklı risklerden korunma amacıyla olmasıdır. Tablo IV.5.7 ve IV.5.8’de görüldüğü üzere 5729 firmanın aların odağında yer10’dan alan daha ve reel sektörün bilanço içi karının yüzde azı, 3338 firmanın da karının yalnızca yüzde 2’dendöviz daha azı etkilenecektir. Bu nedenle, firmaların arak hesaplanan açık pozisyonuyla şirketlerin bilançolarının ve karlılık düzeylerinin kur şoklarına karşı büyük ebileceği önemli bir sorudur. ölçüde dayanıklı olduğu değerlendirilmektedir. a pozisyonların çok önemli bir bölümünün bilanço Sonuç olarak, Türkiye’de reel sektörün türev ürün ata bağlıkullanımı olarak istikrarlı ortaya çıkan YP nakit girişleri ile ilişkili bir şekilde artmakta ve bu ürünler çok büyük ıyla, reel ölçüde, sektörün toplamdafarklı türev işlemlerde açık karşılaşılabilecek risklerden korunma amacıyla yapılmaktadır. Son dönemde tartışmaların odağında yer alan nlığı olumsuz yönde etkileyebilecek bir durum olarak ve reel sektörün bilanço içi varlık ve yükümlülükleri dikkate erdeki döviz pozisyon açığının ihracatçılar tarafından alınarak hesaplanan döviz açık pozisyonuyla şirketlerin bilanço eki firmaların döviz net uzun pozisyonda olduklarına dışı işlemlerinin nasıl ilişkilendirilebileceği önemli bir sorudur. pozisyonun, orta uzun vadeli YP cinsi kredilere koruma Çalışmadaki kısa pozisyonların çok önemli akla birlikte firmaların kısaanalizler vadelidöviz YP ticari borç ve/veya bir bölümünün bilanço içindeki döviz pozisyonları yahut ihracata YP cinsi ithalat ödemeleri için yapılmış olması kuvvetle bağlı olarak ortaya çıkan YP nakit girişleri ile ilişkili olduğuna işaret ün türev işlemlerinin, firmaların net açık pozisyonunu etmektedir. Dolayısıyla, reel sektörün toplamda türev işlemlerde açıkbir pozisyonda olması olması güçlü olasılıktır. bahsedilen kırılganlığı olumsuz yönde etkileyebilecek bir durum olarak algılanmamalıdır. Aksine, türev işlemlerdeki döviz pozisyon açığının ihracatçılar tarafından çları, karlılık, ihracat, ithalat, YP borçları ve türev taşınması, ihracatçı firmalar haricindeki firmaların döviz net uzun eri ile değerlendirildiğinde, firmaların mevcut karuzun pozisyonda olduklarına işaret etmektedir. Dövizde alınan pozisyonun, orta uzun vadeli YP cinsi kredilere koruma sağlama amacından kaynaklanmamakla firmaların kısa vadeli çlandıkları değerlendirilmektedir. Firmaların YP birlikte borçlarını türev ürünleri ile YP uşturmaktadır. Bu nedenle analizde de görüldüğü gibi firmaların türev ticari borç ve/veya kısa vadede gerçekleşmesi beklenen YP İhracatçı firmaların diğer firmalara nazaran türev ürünlere daha çok cinsiamacıyla ithalat ödemeleri için yapılmış olması kuvvetle muhtemeldir. ne karşı korunma gerçekleştirdiğini göstermektedir. Dolayısıyla, reel sektörün türev işlemlerinin, firmaların net açık İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Finansal İstikrar Raporu - MayısFinansal 2014 83 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası pozisyonunu olumlu yönde etkileyecek bir nitelikte olması güçlü bir olasılıktır. Yapılan senaryo analizi sonuçları, karlılık, ihracat, ithalat, YP borçları ve türev kullanımları gibi bilanço büyüklükleri ile değerlendirildiğinde, firmaların mevcut kar düzeylerinin kur riskine bağlı kayıpları tolere edebildiğini, kayıpları karının yüzde 50’sinden fazlasına tekabül edecek firma sayısının tek haneli rakamlarla sınırlı kaldığını göstermektedir. Kaynakça Coutinho, João Ricardo Ribeiro, Hsia Hua Sheng, and Mayra Ivanoff Lora. “The use of Fx derivatives and the cost of capital: Evidence of Brazilian companies.” Emerging Markets Review 13.4 (2012): 411-423. Alper, K., Altunok, F., Aytuğ, H., Hacıhasanoğlu, Y., Çolak, S. M. ve Topaloğlu Bozkurt, A., Türkiye’de Reel Sektör Firmalarının Türev İşlemleri ve Finansal Risk Yönetimi, TCMB Ekonomi Notu (yazım aşamasında). Howton, Shawn D., and Steven B. Perfect. “Currency and interest-rate derivatives use in US firms.” Financial Management (1998): 111-121. Jalilvand, Abolhassan. “Why firms use derivatives: evidence from Canada.” Canadian Journal of Administrative Sciences/Revue Canadienne des Sciences de l’Administration 16.3 (1999): 213-228. TCMB. “Türkiye’de Şirketlerin Yabancı Para Borçluluğu ve Kur Riski.” Enflasyon Raporu 2 (2014) 84 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası IV.6. Küresel Finansal Reformlar Alanındaki Temel Gelişmeler Küresel finansal krizin ardından finansal sistemin şoklar karşısında kırılganlığının azaltılması amacıyla, 2009 G20 Pittsburgh Liderler Zirvesi’nde bir reform gündemi oluşturulmuştur. Bu bağlamda hâlihazırda yürütülen çalışmalar kapsamında, Finansal İstikrar Kurulu (FSB), Basel Bankacılık Denetim Komitesi (BCBS), Uluslararası Sigorta Denetçileri Birliği (IAIS) ve Uluslararası Menkul Kıymet Komisyonları Örgütü (IOSCO), daha güçlü bir bankacılık sektörünün oluşturulması ve finansal sektör kaynaklı kırılganlıkların azaltılması, konularında düzenlemeler yapmaktadır. Basel III Düzenlemeleri Basel III düzenlemeleri ile daha güçlü bir bankacılık sektörünün oluşturulması hedeflenmiştir. BCBS, Basel III sermaye yeterlilik oranına ilişkin düzenlemeleri Aralık 2010’da yayımlamıştır. Sermaye düzenlemeleri ile sermayenin miktarının ve kalitesinin artırılması amaçlanmaktadır. Bu çerçevede zarar karşılama kapasitesi en yüksek olan çekirdek sermaye22 oranı en az yüzde 4,5, ana sermaye oranı en az yüzde 6 olarak belirlenirken, yüzde 8 olan asgari sermaye yeterlilik oranı değiştirilmemiştir. Ayrıca, bu asgari oranların üzerine ilave edilmek ve çekirdek sermaye cinsinden tutulmak üzere yüzde 2,5 oranında sermaye koruma tamponu şartı getirilmiştir. Sermaye koruma tamponunun yanında yüzde 0 - 2,5 arasında değişen döngüsel sermaye tamponu oluşturulmuştur (Tablo IV.6.1). Döngüsel sermaye tamponu ile hızlı kredi büyüme dönemlerinde sermaye gerekliliği artırılarak kredi artışının bir risk unsuru olmasının önlenmesi amaçlanmaktadır. Tüm bu düzenlemeler ile artan sermaye yükümlülükleri 2013’ten itibaren kademeli bir şekilde yürürlüğe girmiştir. 22 Çekirdek sermaye, ödenmiş sermaye, hisse senedi ihraç primleri, hisse senedi iptal kârları, yedek akçeler, özkaynaklara yansıtılan kazançlar, dönem net kârı ile geçmiş yıllar kârı, muhtemel riskler için ayrılan serbest karşılıklar, iştirakler, bağlı ortaklıklar ve birlikte kontrol edilen ortaklıklardan bedelsiz olarak edinilen ve dönem karı içerisinde muhasebeleştirilmeyen hisselerden oluşmaktadır. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 85 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tablo IV.6.1. Basel III Asgari Sermaye Yeterliliği ve Tamponları (Risk Ağırlıklı Varlıkların Yüzdesi) Asgari Tamponlar % 2 Katkı Sermaye Oranı % 2,5 Sermaye Koruma Tamponu % 4,5 Çekidek Sermaye Oranı 7% Çekirdek Sermaye % 4,5 Çekirdek Sermaye Oranı %6 Ana Sermaye % 1,5 İlave Ana Sermaye Oranı %8 Toplam Sermaye %2 Katkı Sermaye Oranı %8,5-%13 Ana Sermaye % 0-2,5 Döngüsel Sermaye Tamponu %7-%12 Çekirdek Sermaye % 1-2.5 G-SIB'lar için İlave Sermaye Oranı %10,5 - % 15,5 Toplam Sermaye % 1,5 İlave Sermaye Oranı Basel III düzenlemeleri ile sermayenin yanı sıra, likiditeye ilişkin yeni kurallar da getirilmiştir. BCBS, likidite karşılama oranı Basel III düzenlemeleri kapsamında üzerinde çalışılan bir diğer konu olan kaldıraç düzenlemelerinin nihai halini Ocak 2013’te yayımlamıştır. Likidite oranına ilişkin nihai düzenleme Ocak 2014’te yayımlanmıştır. Basel III kaldıraç oranı ile karşılama oranı, bankaların stres durumunda 30 günlük net bankaların borçluluğunun sınırlandırılması ve risk bazlı sermaye yeterlilik oranının nakit çıkışını karşılamak için yeterli miktarda yüksek kalitede likit desteklenmesi amaçlanmaktadır. Ana sermayenin bilanço içi ve bilanço dışı kalemlere varlık bulundurmasını öngörmektedir. Likidite karşılama oranı herhangi bir risk ağırlığı uygulanmadan bölünmesiyle hesaplanan kaldıraç oranının minimum uygulamasına Ocak 2015’ten itibaren kademeli bir şekilde yüzde 3 olması öngörülmekte olup, düzenlemenin 2018 yılında yürürlüğe girmesi başlanacak olup, tam uygulamaya 2019 yılında geçilecektir. planlanmaktadır. BCBS, uzun vadeli ve mevduata dayalı bir fonlama yapısını etmek amacıyla likidite karşılama oranınınamacıyla yanı sıra, BCBS, üyelerin tüm bu teşvik düzenlemelere uyum düzeyini değerlendirmek net istikrarlıProgramı fonlama(RCAP) oranını geliştirmiştir. Bu orana Şu göre Düzenlemelere Uyumun Değerlendirilmesi çalışmaları yapmaktadır. anabir mevcut fonlama tutarının ihtiyaç duyulan kadar altı ülke için inceleme bankanın tamamlanmış olup,istikrarlı ülkemizle ilgili RCAP raporunun Mart istikrarlı fonlama tutarına oranının yüzde 100’den büyük olması 2016’da yayımlanması beklenmektedir. Sermaye yeterliliği alanındaki düzenlemeler üye gerekmektedir. Bu konu üzerinde çalışmalar devam etmekte ülkelerin tamamında uygulamaya girmekle birlikte, likidite ve kaldıraç oranları konusunda çalışmalar devam etmektedir. olup, yürürlük tarihi 2018 yılı olarak belirlenmiştir. Ülkemizde sermaye, kaldıraç ve likidite karşılama oranı alanındaki düzenlemelerin nihai Basel III düzenlemeleri kapsamında üzerinde çalışılan bir hali yayımlanmıştır. Kaldıraç ve likidite yeterlilik oranı düzenlemelerinin 2015’ten itibaren diğer konu olan kaldıraç oranına ilişkin nihai düzenleme Ocak uygulanmaya başlanması planlanmaktadır. 2014’te yayımlanmıştır. Basel III kaldıraç oranı ile bankaların borçluluğunun sınırlandırılması ve risk bazlı sermaye yeterlilik oranının desteklenmesi amaçlanmaktadır. Ana sermayenin bilanço içi ve bilanço dışı kalemlere herhangi bir risk ağırlığı uygulanmadan bölünmesiyle hesaplanan kaldıraç oranının 104 minimum yüzde 3 olması öngörülmekte olup, düzenlemenin Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 2018 yılında yürürlüğe girmesi planlanmaktadır. 86 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası BCBS, üyelerin tüm bu düzenlemelere uyum düzeyini değerlendirmek amacıyla Düzenlemelere Uyumun Değerlendirilmesi Programı (RCAP) çalışmaları yapmaktadır. Şu ana kadar altı ülke için inceleme tamamlanmış olup, ülkemizle ilgili RCAP raporunun Mart 2016’da yayımlanması beklenmektedir. Sermaye yeterliliği alanındaki düzenlemeler üye ülkelerin tamamında uygulamaya girmekle birlikte, likidite ve kaldıraç oranları konusunda çalışmalar devam etmektedir. Ülkemizde sermaye, kaldıraç ve likidite karşılama oranı alanındaki düzenlemelerin nihai hali yayımlanmıştır. Kaldıraç ve likidite yeterlilik oranı düzenlemelerinin 2015’ten itibaren uygulanmaya başlanması planlanmaktadır. “Batmasına İzin Verilemeyecek Kadar Büyük” Sorununun Sonlandırılması Batmasına izin verilemeyecek kadar büyük finansal kuruluşlar, karmaşık yapıları ve diğer finansal kuruluşlarla olan bağları nedeniyle küresel finansal istikrar bakımından önem arz etmektedir. Bu nedenle küresel sistemik öneme sahip finansal kuruluşların (G-SIFI) iflas etmesi durumunda finansal sistemin genelini olumsuz etkilemeden ve vergi mükelleflerinin desteğine ihtiyaç duyulmadan çözümlenebilmeleri önem taşımaktadır. Bu kapsamda öncelikli olarak küresel sistemik öneme sahip bankaları (G-SIB), yerel sistemik öneme sahip bankaları (D-SIB) ve küresel sistemik öneme sahip sigorta şirketlerini (G-SII) belirleme metodolojileri yayımlanmıştır. Banka ve sigortacılık dışı küresel sistemik öneme sahip kuruluşları belirleme metodolojileri üzerinde ise çalışmalar devam etmektedir. BCBS tarafından ilk kez 2011 yılında yayımlanan ve 2013 yılında güncellenen küresel sistemik öneme sahip bankalar (G-SIB) politika çerçevesine göre bankalar büyüklük, küresel faaliyet, bağlantılılık, ikame edilemezlik ve karmaşıklık temel kriterleri altında belirlenen on iki göstergeye göre değerlendirilmektedir. Bu yönteme göre her yıl G-SIB listesi güncellenmekte ve Kasım ayında yayımlanmaktadır. Kasım 2013’te açıklanan listede 29 adet G-SIB bulunmaktadır. Bu bankalar, uygulamasına Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 87 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2016 yılından itibaren kademeli bir şekilde başlanacak yüzde 0 - 2,5 arası ilave sermaye yükümlülüğüne tabi olacaktır. Tam uygulamaya ise 2019 yılında geçilecektir. Ayrıca BCBS, Ekim 2012’de ülke otoritelerine yol göstermesi açısından yerel sistemik öneme sahip bankalar (D-SIB) hakkında da bir metodoloji yayımlamıştır. Metodoloji, G-SIB metodolojisi ile büyük ölçüde örtüşmekte olup, küresel faaliyet kriteri göstergeler arasında yer almamaktadır. Bunun yanında IAIS tarafından geliştirilen G-SII belirleme metodolojisine göre de dokuz adet küresel sistemik öneme sahip sigorta şirketi belirlenmiştir. Reasürans şirketlerinin sistemik öneminin değerlendirilmesi ise devam etmektedir. Sigorta şirketleri için mevcut uluslararası bir sermaye yükümlülük standardı bulunmamaktadır. Bu sebeple, IAIS basit bir sermaye yeterlilik oranı üzerinde çalışmaya devam etmektedir. 2014 yılı sonuna kadar bu çalışmanın bitirilmesi planlanmaktadır. Sistemik önemdeki sigorta şirketlerine uygulanacak ilave sermaye yükümlülüğü hesaplamasında bu oran dikkate alınacaktır. IAIS aynı zamanda basit sermaye yeterlilik oranının yerini alacak, risk bazlı ve daha geniş kapsamlı bir sermaye yeterliliği standardı üzerinde de çalışmaktadır. Bu çalışmanın da 2015 yılında tamamlanması planlanmaktadır. İlave sermaye yükümlülüğü ve sıkı denetim sistemik önemdeki finansal kuruluşların batma olasılığını azaltırken, etkin çözümleme rejimleri ile bu kuruluşların finansal sistemde risk yaratmadan ve vergi mükelleflerine maliyet yüklemeden çözümlenmeleri amaçlanmaktadır. FSB, 2011 yılında ülkelerin 2015 yılsonuna kadar uymak zorunda olduğu etkin çözümleme prensiplerini yayımlamıştır. Sistemik önemdeki bankalar için ev sahibi ve merkez ülke otoritelerinin yer aldığı kriz yönetim grupları oluşturulmuştur. Bu bankalar için kurtarma ve çözümleme planlarının oluşturulması çalışmalarına devam edilmektedir. Etkin çözümleme prensiplerinde öne çıkan kısım finansal kuruluşlara finansman sağlayanların teminatsız alacaklarının (sigortalı mevduat hariç) senedine bir kısmının silinebilmesi veya hisse dönüştürülebilme (bail-in) yetkisinin çözümleme otoritesine verilmesidir. Sistemik önemdeki finansal kuruluşların bu tür nitelikteki yükümlülüklerinin bilançoda yer almasının garanti altına alınması için çözümleme sırasındaki zarar karşılama kapasitesi (GLAC) oluşturulmaktadır. GLAC’ın miktarı 88 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve niteliği konularındaki çalışmalar devam etmektedir. Etkin çözümleme prensipleri açısında diğer bir önemli husus ise sınır ötesi çözümleme faaliyetlerinin ülke otoritelerince tanınmasıdır. Mevcut durumda çözümleme sürecine giren bir finansal kuruluşun bazı borçlarının vadesine bakılmaksızın ödenmesi talep edilebilmektedir. Bu durum ise çözümleme sürecine giren kuruluşun finansal durumundaki kötüleşmenin derinleşmesine neden olmaktadır. Bu noktada özellikle türev işlemlerin erken sonlandırılmasının engellenebilmesi için gerekli sözleşmesel düzenlemelerin ya da yasal yetkilerin ulusal otoritelere verilmesi önem arz etmektedir. Önümüzdeki süreçte G-SIFI’ların denetimi konusunda emsal değerlendirme sürecine başlanması da planlanmaktadır. Bu çalışmalara ilave olarak, çeşitli ülkelerde temel bankacılık faaliyetlerinin devamlılığının sağlanması, denetim etkinliğinin artırılması ve riskli faaliyetlerin ayrı gruplanmasının sağlanması amacıyla yapısal bankacılık reformları yürütülmektedir. Yapısal bankacılık reformları ile mevduat ve yatırım bankacılığı aktivitelerinin ayrıştırılması yönünde adımlar atılmaktadır. Amerika’da Volcker Kuralı, Avrupa Birliği’nde Likaanen Raporu ve İngiltere’de Vickers Raporu ile reformların kapsamı oluşturulmaktadır. FSB, IMF ve OECD tarafından ülkelerde uygulanmakta olan ya da uygulanması planlanan yapısal bankacılık reformları ve bu reformların piyasalara olası etkileri hakkında bir anket düzenlenmiştir. Anket sonuçlarına göre yapısal bankacılık reformlarının olumsuz etkilerinin ortaya çıkarılması ve gerekli önlemlerin alınması beklenmektedir. Ülkemizde bulunmamakla küresel birlikte, sistemik bu öneme kuruluşların sahip kuruluş iştirakleri faaliyet göstermektedir. Diğer taraftan yerel sistemik öneme sahip banka belirleme metodolojisi konusunda çalışmalar devam etmektedir. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 89 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Gölge Bankacılık Reformları Gölge bankacılık, bankacılık sistemi dışındaki kredi aracılık faaliyetleri olarak tanımlanmaktadır. Gölge bankacılık sektörünün büyüklüğü yaklaşık 70 trilyon ABD dolarına ulaşmış olup, bu tutar bankacılık sisteminin yarısı kadardır. Gölge bankacılık sistemi, finansal derinleşmeye katkıda bulunmakla birlikte, finansal istikrara yönelik bazı riskler de doğurabilmektedir. Bankacılık sektörü kadar sıkı düzenlemelere tabi olmayan gölge bankacılık sektörü, bankalar gibi vade dönüştürme faaliyetlerinde bulunmakta, likidite riskine ve yüksek kaldıraçtan kaynaklı risklere maruz kalmaktadır. Gölge bankacılığın bankacılık sistemine göre daha gevşek düzenlemelere tabi olması, kaynakların gölge bankacılığa kaymasına neden olabilmektedir. Bu nedenle, FSB tarafından bu kuruluşların düzenlenmesi ve gözetimi için oluşturulan beş çalışma grubu faaliyetlerine devam etmektedir (Tablo IV.6.2). Gölge bankacılığa yönelik düzenlemelerin amaçlarından biri gölge bankacılık ve bankacılık sektörü arasındaki bulaşıcılık etkisinin azaltılmasıdır. Bu konuda yapılan çalışmalar büyük krediler, bankaların fon yatırımları ve gölge bankacılık- bankacılık konsolidasyon kapsamının belirlenmesi çerçevesinde yürütülmektedir. Gölge bankacılık faaliyetlerinin bankacılık sektöründe büyük yaratabileceği krediler çerçevesi risklerin önlenmesi yayımlanmıştır. Büyük amacıyla kredilerin sınırlandırılması ile bankaların, karşı tarafın aniden temerrüde düşme durumunda ortaya çıkabilecek büyük kayıplardan korunması amaçlanmaktadır. Önceki düzenlemelerde toplam özkaynakların yüzde 10’u olarak belirlenen büyük krediler tanımı sıkılaştırılarak ana sermayenin yüzde 10’u olarak tanımlanmıştır. G-SIB’lar için bu limit daha da sıkılaştırılarak yüzde 15 olarak belirlenmiştir. Öte yandan, bankaların bankacılık hesaplarında muhasebeleştirilen fon yatırımları için uygulanacak sermaye standartları Aralık 2013’te yayımlanmıştır. Düzenlemeler ile yüksek kaldıraca sahip fonlara yatırım yapan bankaların daha yüksek sermaye bulundurmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca; bankacılık ve gölge bankacılık kuruluşlarının konsolidasyon kapsamı taslak düzenlemesinin 2014 yılı sonunda yayımlanması beklenmektedir. Böylece mevcut düzenlemelerle konsolidasyon kapsamı dışında kalan finansal kuruluşların da kapsama alınması ve düzenlemelere tabi olması amaçlanmaktadır. 90 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Gölge bankacılıkta diğer bir risk unsuru, olumsuz piyasa şartlarında para piyasası fonlarından kaçışlar yaşanmasıdır. Mevcut durumda fon değerinin kayıtlı değerin (nominal değerin) altına düşmesine izin verilmemesi bu fonlardan kaçışı tetiklemektedir. Böyle bir durumda fon hissesini önce satan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yatırımcı parasını tahsil edebilirken, fondan daha sonra ayrılan yatırımcı parasını tahsil edememe durumuyla karşı karşıya kaymasına neden olabilmektedir. Bu nedenle, FSB tarafından bu kuruluşların düzenlenmesi kalmaktadır. Bu durumun önlenmesi amacıyla sabit fon değeri ve gözetimi için oluşturulan beş çalışma grubu faaliyetlerine devam etmektedir (Tablo IV.6.2). sisteminden değişken fon değeri sistemine geçişi öngören politikaGölge önerileri 2012 yılında yayımlanmış olup; Mart 2014’te biri gölge bankacılık ve bankacılığa yönelik düzenlemelerin amaçlarından başlayan konudaki emsal değerlendirme Nisan 2015’te bankacılıkbu sektörü arasındaki bulaşıcılık etkisinin azaltılmasıdır. Bu konuda yapılan çalışmalar tamamlanacaktır. büyük krediler, bankaların fon yatırımları ve gölge bankacılık-bankacılık konsolidasyon kapsamının belirlenmesi çerçevesinde yürütülmektedir. Gölge bankacılık faaliyetlerinin Para piyasası fonları dışında kalan diğer gölge bankacılık bankacılık sektöründe yaratabileceği risklerin önlenmesi amacıyla büyük krediler çerçevesi faaliyetlerinin düzenlenmesi kapsamında ise, kolektif yatırımlar, yayımlanmıştır. Büyük kredilerin sınırlandırılması ile bankaların, karşı tarafın aniden temerrüde aracılık faaliyetleri, kredi garantileri, kredi temini ve menkul düşme durumunda ortaya çıkabilecek büyük kayıplardan korunması amaçlanmaktadır. kıymetleştirme olmak üzere beş adet iktisadi faaliyet belirlenmiş Önceki düzenlemelerde toplam özkaynakların yüzde 10’u olarak belirlenen büyük krediler ve her biri için politika tedbirleri geliştirilmiştir. Bu faaliyetler tanımı sıkılaştırılarak ana sermayenin yüzde 10’u olarak tanımlanmıştır. G-SIB’lar için bu limit belirlenirken kuruluş bazlı bir değerlendirmeden çok aktivite daha da sıkılaştırılarak yüzde 15 olarak belirlenmiştir. Öte yandan, bankaların bankacılık bazlı bir değerlendirme süreci benimsenmiştir. Belirlenen hesaplarında muhasebeleştirilen fon yatırımları için uygulanacak sermaye standartları Aralık aktiviteler için geliştirilen düzenleme önerileri Ağustos 2013’te 2013’te yayımlanmıştır. Düzenlemeler ile yüksek kaldıraca sahip fonlara yatırım yapan yayımlanmıştır. Ülkelerarası düzenleme tutarlılığın sağlanabilmesi bankaların daha yüksek sermaye bulundurmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca; ve uygulanan aktive bazlı önlemlerin tespiti için geliştirilen bilgi bankacılık ve gölge bankacılık kuruluşlarının konsolidasyon kapsamı taslak düzenlemesinin paylaşımı sürecine ise Mayıs ayında başlanacaktır. 2014 yılı sonunda yayımlanması beklenmektedir. Böylece mevcut düzenlemelerle konsolidasyon kapsamı dışında kalan finansal kuruluşların da kapsama alınması ve düzenlemelere tabi olması amaçlanmaktadır. Tablo IV.6.2. Gölge Bankacılık Çalışma Grupları Faaliyetleri ve İlerleme Durumu Çalışma Grupları Bankacılık-Gölge Bankacılık İlişkisi (BCBS) Para Piyasası Fonları (IOSCO) Diğer Gölge Bankacılık Faaliyetleri (FSB) Menkul Kıymetleştirme (IOSCO) Düzenlemeler Durum Büyük Krediler Nisan 2014’te nihai hali yayımlandı. 2019’dan itibaren uygulamaya girecek. Fon Yatırımları Aralık 2013’te nihai hali yayımlandı. 2017’den itibaren uygulamaya girecek. Bankacılık- Gölge Bankacılık Konsolidasyon 2014 yılsonuna kadar taslak Kaçışların Önlenmesi Ekim 2012’de nihai hali yayımlandı. Ekonomik Fonksiyonlara göre Sınıflandırma ve Düzenleme Önerileri Ağustos 2013’te nihai hali yayımlandı. Bilgi Paylaşımı Mayıs 2014’te başlanacak. Risklerin Azaltılması Kasım 2012'de nihai hali yayımlandı. Düzenleme Çerçevesi Ağustos 2013’te nihai hali yayımlandı. Minimum İskonto Oranları Ekim 2014’te yayımlanması bekleniyor. Menkul Kıymet Teminatlı Fonlama (FSB) Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 91 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Menkul kıymetleştirme faaliyetleri, küresel kriz döneminde risklerin oluşması ve yaygınlaşması noktasında olumsuz etkilere yol açmıştır. 2012 yılı Kasım ayında IOSCO, menkul kıymetleştirmeden kaynaklı risklerin azaltılmasına ve menkul kıymetleştirme sürecinin şeffaf ve standart hale getirilmesinin sağlanmasına yönelik ilkeleri yayımlamış olup, emsal değerlendirme çalışmalarına başlanmıştır. İlgili düzenlemelerle menkul kıymetleştirmeyi yapan kuruluşlara menkul kıymetleştirilen varlıkların bir kısmını elinde bulundurma yükümlülüğü getirilmektedir. Menkul kıymetleştirme faaliyetlerinde şeffaflığın sağlanabilmesi amacıyla kamuoyunu aydınlatma yükümlülükleri de artırılmıştır. Bir diğer düzenleme alanı olan bankacılık sektöründen gölge bankacılık sektörüne sağlanan menkul kıymet teminatlı fonlama işlemlerinin düzenleme çerçevesi Ağustos 2013’te yayımlanmıştır. İlgili işlemlerde teminat olarak kullanılan menkul kıymetin değerinin ne kadar altında finansman sağlanabileceğini (iskonto) belirlemek üzere çalışmalar yapılmaktadır. Mevcut duruma göre kamu menkul kıymetlerine iskonto uygulanması öngörülmemektedir. Ancak, gölge bankacılık kuruluşlarından gölge bankacılık kuruluşlarına sağlanan menkul kıymet teminatlı fonlama işlemlerinin de düzenleme kapsamına alınması ve kamu menkul kıymetlerine de iskonto uygulanması konuları tartışılmaktadır. Menkul kıymet teminatlı fonlama işlemlerine ilişkin iskonto oranlarını da içeren düzenlemelerin Ekim 2014’te yayımlanması hedeflenmektedir. Tezgâh Üstü Türev Piyasası Reformları Tezgâh üstü türev piyasalara ilişkin düzenlemeler ile bu piyasalarda şeffaflığın artırılması, sistemik riskin azaltılması ve piyasa katılımcılarının korunması amaçlanmaktadır. Düzenlemelerle ilgili çalışmalar, tezgâh üstü türev işlemlerin veri depolama kuruluşlarına raporlanması, mümkün olduğu durumlarda merkezi takasa tabi olması, merkezi takasının mümkün olmadığı durumlarda daha yüksek sermaye ve teminat yükümlülüğü doğurması ile söz konusu işlemlerin standartlaştırılarak elektronik platformlarda veya organize piyasalarda gerçekleştirilmesi başlıkları altında yürütülmektedir. 2009 yılında Pittsburgh’ta gerçekleştirilen G20 Liderler Zirvesi’nde söz konusu çalışmaların 2012 yılında sonuçlandırılması hedeflense de planlanan takvimin gerisinde kalınmıştır. Ancak, reformlarda önemli aşama kaydedilmiş olup ülkelerin uygulamaya geçmesi için çalışmalar devam etmektedir. 92 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tezgâh Üstü Türev Piyasalar 7. İlerleme Raporu’na göre en çok ilerleme, veri depolama kuruluşlarına raporlama konusunda sağlanmıştır (Grafik IV.6.1). Öte yandan, veri depolama kuruluşlarına raporlanan verilerin küresel olarak toplulaştırılması ve ülkelerarası paylaşımına ilişkin çeşitli modeller üzerinde çalışılmaktadır. Bu modellerin uygulanabilirliği ile hukuki ve teknik sorunların değerlendirildiği fizibilite çalışmasının Mayıs ayı sonunda yayımlanması beklenmektedir. Ülkeler, türev işlemlerin merkezi takas aracılığı ile gerçekleştirilmesi için çalışmalarına devam etmektedir. Mevcut durumda türev piyasası gelişmiş ülkelerde, merkezi takasın uygulamaya girdiği görülmektedir. Diğer taraftan, tezgâh üstü türev işlemler, merkezi karşı taraflar aracılığı ile gerçekleştirildiğinde riskler bu kurumlar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu nedenle merkezi karşı tarafların risk yönetimi önem arz etmektedir. Merkezi takas kuruluşlarının finansal altyapı kuruluşları için 2012 yılında yayımlanan ilkelere uyumlu olması beklenmektedir. Haziran 2014’te ülkelerin finansal altyapı kuruluşları için yayımlanan ilkeleri mevzuatlarına dâhil edip etmedikleri, aynı yılın üçüncü çeyreğinde ise ülkelerdeki düzenlemelerin ilkeler ile tutarlı olup olmadığı değerlendirilecektir. Merkezi karşı taraflar ile gerçekleştirilen ve merkezi takasa tabi olmayan sözleşmeler için uygulanacak sermaye yükümlülüklerine ilişkin standartlar tamamlanmıştır. Bu kapsamda karşı taraf kredi riskinin hesaplanması için riske duyarlılığı daha yüksek olan ve 2017 yılında uygulamaya girecek olan yeni bir standart yöntem geliştirilmiştir. Bu standart yöntemin kullanılmasıyla nitelikli merkezi karşı taraflar23 ile yapılan işlemlerde sermaye yükümlülüğü hesaplanmasında değişikliğe gidilmiştir. Merkezi karşı taraflar ile yapılan işlemler için sermaye hesaplamasına 2017 yılında başlanması hedeflenmektedir. Ayrıca Basel III kapsamında getirilen karşı tarafın risk primindeki değişiklikleri dikkate alan kredi değeri ayarlaması yöntemiyle, merkezi takasa tabi olmayan işlemler için daha yüksek sermaye yükümlülüğü getirilmiştir. Merkezi takasa tabi olmayan türev sözleşmeleri için teminat düzenlemelerinin nihai hali 2013 yılında yayımlanmıştır. Sistemik riski azaltmak ve merkezi takası teşvik etmek amacıyla düzenlemelerde başlangıç ve değişim teminatı olmak üzere iki tür teminata yer verilmiş olup, asgari iskonto oranları belirlenmiştir. Değişim teminatının 2015 yılı Aralık ayı itibarıyla uygulamaya 23 CPSS-IOSCO tarafından finansal altyapı kuruluşları için 2012 yılında yayımlanan ilkelere uyumlu merkezi karşı taraflar nitelikli merkezi karşı taraf olarak adlandırılmaktadır. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 93 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başlanmasına karar verilmiştir. Başlangıç teminatına ilişkin düzenlemeler ise Aralık 2015’te başlayacak ve 2019 yılında tamamlanacak şekilde aşamalı olarak uygulanacaktır. Diğer taraftan, standartlaştırılmış tezgâh üstü türev sözleşmelerin elektronik platformlarda veya organize piyasalarda işlem görmesi konusunda ise oldukça sınırlı bir ilerleme kaydedildiği görülmektedir. Sınır ötesi işlemlerde ulusal düzenlemelerden kaynaklı kısıtlar, ülkelerde düzenlemelerin uygulamaya farklı zamanlarda geçmesi ve piyasa yapısındaki farklılıklar gibi unsurlar, tezgâh üstü türev işlemlerin hangi düzenlemelere tabi olacağı konusunda belirsizliğe yol açmaktadır. Düzenlemelerin ülke mevzuatlarına aktarılması noktasında sınır ötesi sorunların çözülmesi önem arz etmektedir. 2014 yılı Eylül ayında, ülkelerin sınır ötesi sorunların giderilmesine yönelik olarak düzenlemeleri karşılaştırma ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası denkliğine karar verme süreçlerine ilişkin bir rapor yayımlanacaktır. Tezgâh üstü türev piyasası reformlarında sınır ötesi uygulama sorunlarının ele alınış yöntemlerine dair çalışmaların bu yılın Merkezi takasa tabi olmayan türev sözleşmeleri için teminat düzenlemelerinin nihai hali Kasım ayında sonlandırılması planlanmaktadır. 2013 yılında yayımlanmıştır. Sistemik riski azaltmak ve merkezi takası teşvik etmek amacıyla düzenlemelerde başlangıçÜlkemiz ve değişim teminatı olmak üzere ikiuygulamayı tür teminata yer verilmiş, G20 ülkesi olarak reformları taahhüt etmiş asgari iskonto oranları belirlenmiştir. Değişim teminatının 2015 yılı Aralık ayı itibarıyla olup bu konudaki çalışmalar devam etmektedir. Bu kapsamda, uygulamaya başlanmasınamerkezi karar verilmiştir. Başlangıç teminatına ilişkin olup düzenlemeler ise takasa ilişkin yönetmelik yayımlanmış tezgâh üstü Aralık 2015’te başlayacak vepiyasasında 2019 yılında tamamlanacak şekilde aşamalı türev merkezi karşı taraf uygulamasına ilişkin olarak taslak düzenlemelerin ise 2015 yılında yayımlanması beklenmektedir. uygulanacaktır. Diğer taraftan, standartlaştırılmış tezgâh üstü türev sözleşmelerin elektronik Ayrıca, veri depolama kuruluşlarına ilişkin düzenlemelerin platformlarda veya organize piyasalarda işlem görmesi konusunda ise oldukça sınırlı2014 bir yılında tamamlanması ve 2015 yılında uygulamaya geçilmesi ilerleme kaydedildiği görülmektedir. planlanmaktadır. Grafik IV.6.1. Teminat Sermaye Organize platformda işlem Merkezi takas Veri depolama kuruluşuna raporlama Tezgâh Üstü Türev Piyasası Reform Gelişmeleri Ara.14 Nis.14 Eyl.13 Ara.14 Nis.14 Eyl.13 Ara.14 Nis.14 Eyl.13 Ara.14 Nis.14 Eyl.13 Ara.14 Nis.14 Eyl.13 0 5 Ülke sayısı 10 15 Tam uygulama Kısmi uygulama Hukuki çerçeve ve uygulama çerçevesi oluşturuldu. Hukuki çerçeve oluşturuldu ve uygulama çerçevesi kısmi oluşturuldu Hukuki çerçeve oluşturuldu ve uygulama çerçevesi görüşe açıldı Hukuki çerçeve oluşturuldu Hukuki çerçeve görüşe açıldı Herhangi bir gelişme yok Kaynak: FSB Tezgâh Üstü Türev Piyasası Reformları 7. İlerleme Raporu 94 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası IV.7. Finansal Altyapı Ekonominin ve finansal piyasaların düzgün işlemesi, finansal istikrarın sürdürülmesi ve geliştirilmesinde finansal piyasa altyapıları anahtar rol oynamaktadır. Finansal krizlerin yanısıra, gelişen teknoloji ve artan uluslararası ticari ilişkilere bağlı olarak ortaya çıkan yeni finansal yöntem ve araçlar, finansal alanda kapsamlı düzenleme ve denetim ihtiyacını gündeme getirmiştir. Bu çerçevede, finansal sektör ve finansal alt yapı kuruluşlarına ilişkin ilke ve standartların geliştirilmesi konusunda uluslararası işbirliği ve ülkelerin bu alandaki uygulama ve düzenlemelerini yeniden gözden geçirmeleri zorunlu hale gelmiştir. Merkez bankaları, finansal istikrarın sağlanması hedefi doğrultusunda finansal piyasa altyapı kuruluşlarını daha yakından izlemeye başlamışlardır. TCMB de dünyada bu alanda yaşanan gelişmelere paralel olarak, finansal alt yapı kuruluşları konusunda, özellikle ödeme sistemleri alanında çalışmalarına hız vermiştir. Etkin çalışan bir ödeme sisteminin finansal istikrara olan katkısı nedeniyle merkez bankaları söz konusu alana ilişkin olarak işletici, düzenleyici, yönlendirici ve gözetici roller üstlenmektedir. Ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerinden kaynaklanan ve finansal sistemin bir bölümünde başlayan bir sorun diğer alanlara da sirayet ederek finansal istikrarı tehdit edebilmektedir. Güvenli ve verimli çalışan ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemleri, para politikasının başarı ile uygulanabilmesinin ve finansal sistemin sağlıklı çalışmasının en önemli unsurlarından biridir. 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu 4-I-f maddesinde, Türk Lirasının hacim ve tedavülünü düzenlemek, ödeme ve menkul kıymet transferi ve mutabakat sistemleri kurmak, kurulmuş ve kurulacak sistemlerin kesintisiz işlemesini ve gözetimini sağlamak ve gereken düzenlemeleri yapmak, ödemeler için elektronik ortam da dahil olmak üzere kullanılacak yöntemleri ve araçları belirlemek TCMB’nin temel görevleri arasında sayılmıştır. Buna göre,TCMB’nin sorumluluğunda ödemeler alanını düzenleme ve yasal alt yapıyı güçlendirme ihtiyacı dikkate alınarak, Avrupa Birliği düzenlemeleri, uluslararası standartlar ve uygulamalarla Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 95 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası uyumlu bir mevzuat çerçevesi oluşturmak amacıyla hazırlanan “Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun”, 27 Haziran 2013 tarih ve 28690 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6493 sayılı söz konusu Kanun, ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerini, ödeme hizmetlerini ve elektronik para kuruluşlarını düzenlemektedir. Kanun ile birlikte, sistemlerin faaliyete geçmesi, gözetimi ve mutabakatın nihailiği gibi konuların çerçevesi belirlenmiş, ödemeler alanına banka dışı aktörlerin katılımı sağlanarak bu alanda rekabetin ve finansal erişimin artırılması hedeflenmiştir. TCMB, Kanun çerçevesinde ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemleri konusundaki ikincil düzenlemeleri, Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde hazırlama sorumluluğunu üstlenmiştir. Tamamlanma aşamasına gelen söz konusu çalışmaların neticesinde 2014 Haziran sonu itibarıyla ilgili yönetmeliklerin yürürlüğe sokulması planlanmaktadır. Diğer taraftan, 6493 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerindeki işlemlerin mutabakatının sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesini teminen koruyucu hükümler getirilmiş, söz konusu hükümlere tabi olacak sistemleri belirleme yetkisi ise anılan Kanunun 11 inci maddesi uyarınca TCMB’ye verilmiştir. Bu çerçevede, Kanunun 10 uncu maddesinde yer alan hükümlere tabi olacak sistemler TCMB tarafından belirlenmiş ve buna ilişkin duyuru 19/3/2014 tarih ve 28946 sayılı Resmi Gazete’de ve TCMB internet sitesinde yayımlanmıştır. Türkiye’de faaliyet gösteren ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemleri, bankalar ve müşteriler arası Türk lirası ödeme işlemlerinin gerçek zamanlı mutabakatının yapıldığı Elektronik Fon Transfer (EFT) Sistemi, menkul kıymet aktarım ve mutabakatının elektronik ortamda, kaydi ve gerçek zamanlı olarak yapıldığı Elektronik Menkul Kıymet Transfer (EMKT) Sistemi, çeklerin bankalar arasında takasının yapıldığı Bankalararası Takas Odaları Merkezi (BTOM), kartlı ödemelerin takasının gerçekleştiği Bankalararası Kart Merkezi A.Ş. (BKM), Borsa 96 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası sisteminde gerçekleşen ödeme karşılığı teslimat işlem tutarı yü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası milyar Türk lirası, işlem adedi ise yüzde 23 oranında artarak (Grafik IV.7.2). İstanbul A.Ş.’de (Borsa İstanbul) işlem gören ürünlerin takas ve Grafik IV.7.1 mutabakatının yapıldığı İstanbul Takas ve Saklama Bankası (Milyar TL, Milyon Adet) Grafik IV.7.2 EFT Sisteminde Yıllık İşlem Adet ve Tutarı 1 A.Ş. (Takasbank) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.’den (MKK) 44.000 oluşmaktadır. 36.000 EMKT Sisteminde Gerç (Milyar TL, Adet) Tutar Adet (sağ eksen) Tutar (m 250 6.000 40.000 5.400 200 4.800 32.000 4.200 28.000 150 3.600 24.000 TCMB’nin sahibi ve işletim sorumlusu olduğu EFT, gerçek 20.000 zamanlı toptan mutabakat (Real Time Gross Settlement- 12.000 3.000 100 16.000 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2.400 1.800 1.200 50 8.000 4.000 tutarı yüzde 51 oranında artarak 5.787 sisteminde gerçekleşen ödemelerin ödeme karşılığı teslimat işlem RTGS) ilkesine göre çalışan ve Türk lirası cinsinden milyar Türk lirası, işlem adedi ise yüzde gerçekleştirilmesini sağlayan sistemik öneme sahip elektronik (Grafik IV.7.2). (1) EFT, bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ile müşteriler arası Türk lirası aktarım sistemini kapsamaktadır. Kaynak: TCMB olarak çalışmakta, katılımcılarına Grafik menkul IV.7.1 kıymet aktarım ve EMKT Sisteminde Gerçekleşen Yıllık DvP¹ İşlem Adet ve Tutarı 2013 yılında sistemlerin amacına uygun mutabakatını ödeme karşılığı teslimat ilkesine (Delivery versus (Milyar TL, Milyon Adet) Tutar Adet (sağ eksen) yılı Mayıs ayı itibarıyla EFT sisteminin 48, EMKT sisteminin ise 49 36.000 (Milyar TL, Adet) 250 200 32.000 katılımcısı bulunmaktadır. 2009 20 (1) DvP: Ödeme Karşılığı Teslim Kaynak: TCMB Grafik IV.7.2 EFT Sisteminde Yıllık İşlem Adet ve Tutarı 1 44.000 0 23 oranında artarak 94.752 2009 2010 2011 olarak 2012 gerçekleşmiştir 2013 ödeme sistemidir. EMKT sistemi ise EFT sistemi ile bütünleşik Payment-DvP) göre gerçekleştirme 40.000 imkanı sağlamaktadır. 2014 600 0 0 şekilde; ban sisteminde Tutar yüksek tutarlı veAdetzaman (milyar TL) (sağ eksen) kritik ödemelerin, müş 6.000 sisteminde ise küçük tutarlı 100.000 perakende 5.400 90.000 4.800 80.000 ödemelerin b görülmektedir (Grafik IV.7.4). Müşteriler arası Türk Lirası ak işlemlerin tutar olarak yüzde 81,2’sini 570.000 bin Türk Lirası ve altı işl 4.200 28.000 150 24.000 60.000 3.600 aktarım sisteminde gerçekleşen işlemlerin ise yüzde 53,5’ini 1 m 50.000 3.000 20.000 100 16.000 7 Aralık 2012 tarihinde işlevsel bir ayrıma tabi tutularak, oluşturmaktadır. 2.400 12.000 8.000 50 4.000 odaklanan düşük tutarlı müşteri ödemelerine “müşteriler 0 2009 2010 2011 2012 2013 arası Türk lirası aktarım sistemi” ve bankalar arası yüksek tutarlı 0 (1) EFT, bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ile müşteriler arası Türk lirası aktarım sistemini kapsamaktadır. Kaynak: TCMB piyasa ödemelerinin gerçekleştirildiği “bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi” şeklinde ikili bir yapıya kavuşan EFT sisteminde, 40.000 1.800 30.000 1.200 20.000 Grafik IV.7.3 10.000 600 EFT Sistemindeki Ödemelerin Saatler İtibarıyla Yoğunluğu ve İşlem Tutarları1 0 0 ( Yüzde, Milyar TL) 2009 2010 2011 2012 2013 Grafik IV.7.4 TCMB Ödeme Sistem Dağılımı (Yüzde) 0-5 10 50 500 08:00-10:00 10:00-12:00 12:00-14:00 14:00-16:00 (1) DvP: Ödeme Karşılığı Teslimat (Delivery versus Payment) Kaynak: TCMB 16:00-18:00 Tutar (sağ eksen) 50 13.000 12.000 11.000 2013 yılında sistemlerin amacına uygun40 şekilde; bankalar arası Türk lirası aktarım Müşteriler 2013 yılında hem işlem tutarı, hem de işlem adedinde artış 10.000 arası 9.000 TL aktarım sisteminde yüksek tutarlı ve zaman kritik ödemelerin, müşteriler arası Türk lirası aktarım sistemi 8.000 7.000 sisteminde ise küçük tutarlı perakende ödemelerin beklendiği gibi gerçekleştiği 6.000 20 5.000 görülmektedir (Grafik IV.7.4). Müşteriler arası Türk Lirası aktarım sisteminde gerçekleşen Bankalar 4.000 arası 3.000 TL aktarım işlemlerin tutar olarak yüzde 81,2’sini 5 bin Türk 10Lirası ve altı işlemler, Bankalar arası Türk Lirası 2.000 sistemi 1.000 aktarım sisteminde gerçekleşen işlemlerin ise yüzde 53,5’ini 1 milyon Türk Lirası ve üzeri 0işlemler 0 I.13 II.13 III.13 IV.13 I.14 0 30 gözlenmiştr. EFT sisteminde gerçekleşen yıllık işlem tutarı, 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 27,5 artış göstererek 42.418 milyar Türk lirasına, işlem adedi ise yüzde 17,7 artarak 232 milyona yükselmiştir (Grafik IV.7.1). oluşturmaktadır. (1) EFT, , bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ile müşteriler arası Türk lirası aktarım sistemini kapsamaktadır. Kaynak: TCMB Kaynak: TCMB Grafik IV.7.3 Sistemindekigiren Ödemelerin Saatler İtibarıyla Yoğunluğu 2013 yılının Temmuz ayında EFT hizmete EMKT2 sistemi, ve İşlem Tutarları 1 ( Yüzde, Milyar TL) TCMB tarafından geliştirilen yazılımlarla yenilenmiş, sistemin 08:00-10:00 12:00-14:00 16:00-18:00 Grafik IV.7.4 TCMB Ödeme Sistemlerindeki Ödemelerin İşlem Tutarlarının Dağılımı 114 (Yüzde) 0-5 bin TL 10 bin-25 bin TL 50 bin-100 bin TL 500 bin-1 milyon TL 10:00-12:00 14:00-16:00 Tutar (sağ eksen) daha esnek, modern ve verimli bir yapıya geçişi sağlanmıştır. 50 EMKT2, EFT sistemi ile bütünleşik olarak çalışarak menkul kıymet 40 ve fon aktarımlarında eş zamanlı ödeme karşılığı teslimat ilkesine 30 göre faaliyet göstermektedir. 2013 yılında EMKT sisteminde 20 gerçekleşen ödeme karşılığı teslimat işlem tutarı yüzde 51 oranında artarak 5.787 milyar Türk lirası, işlem adedi ise yüzde 10 0 23 oranında artarak 94.752 olarak gerçekleşmiştir (Grafik I.13 II.13 III.13 IV.13IV.7.2). I.14 13.000 12.000 11.000 10.000 9.000 8.000 7.000 6.000 5.000 4.000 3.000 2.000 1.000 0 Müşteriler arası TL aktarım sistemi 5 bin-10 bin TL 25 bin-50 bin TL 100 bin-500 bin TL 1 milyon TL üzeri 81,21 Bankalar arası TL aktarım sistemi 53,47 0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 (1) EFT, , bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ile müşteriler arası Türk lirası aktarım sistemini kapsamaktadır. Kaynak: TCMB Kaynak: TCMB 114 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 97 10 2 utarı 1 EMKT Sisteminde Gerçekleşen Yıllık DvP¹ İşlem Adet ve Tutarı (Milyar TL, Adet) yüksek tutarlı ve zaman kritik ödemelerin, müşteriler arası Türk lirası aktarım sisteminde et (sağ eksen) 250 200 150 sisteminde Tutar (milyar TL) 6.000 ise Adet (sağ eksen) küçük tutarlı perakende 2013 0 e müşteriler arası Türk lirası gibi gerçekleştiği 4.200 70.000 3.600 60.000 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası aktarım sisteminde gerçekleşen işlemlerin ise yüzde 53,5’ini 1 milyon Türk Lirası ve üzeri işlemler oluşturmaktadır. 3.000 2012 beklendiği 4.800 işlemlerin tutar olarak yüzde 81,2’sini 580.000 bin Türk Lirası ve altı işlemler, Bankalar arası Türk Lirası 100 50 ödemelerin 100.000 görülmektedir (Grafik IV.7.4). Müşteriler 5.400 90.000 arası Türk Lirası aktarım sisteminde gerçekleşen 50.000 2.400 40.000 1.800 30.000 1.200 20.000 Grafik IV.7.3 2013 yılında sistemlerin amacına uygun şekilde; Grafik IV.7.4 EFT Sistemindeki Ödemelerin Saatler İtibarıyla Yoğunluğu 600 Tutarları1 10.000 ve İşlem TCMB Ödeme Sistemlerindeki Ödemelerin İşlem Tutarlarının Dağılımı bankalar arası Türk lirası aktarım sisteminde yüksek tutarlı ve (Yüzde) ( Yüzde, Milyar TL) 0 0 2009 2010 2011 2012 2013 08:00-10:00 10:00-12:00 12:00-14:00 14:00-16:00 16:00-18:00 Tutar (sağ eksen) (1) DvP: Ödeme Karşılığı Teslimat (Delivery versus Payment) 0-5 bin TL 5 bin-10 bin TL 500 bin-1 milyon TL 1 milyon TL üzeri 10 bin-25 bin TL 25 bin-50 bin TL zaman kritik ödemelerin, müşteriler arası Türk lirası aktarım 50 bin-100 bin TL 100 bin-500 bin TL sisteminde ise küçük tutarlı perakende ödemelerin beklendiği Kaynak: TCMB 50 13.000 12.000 11.000 40 10.000 rin amacına uygun şekilde; bankalar arası Türk lirası aktarım 9.000 8.000 30 e zaman kritik ödemelerin, müşteriler arası Türk lirası aktarım 7.000 6.000 utarlı perakende ödemelerin beklendiği gibi gerçekleştiği 20 5.000 4.000 4). Müşteriler arası Türk Lirası aktarım sisteminde gerçekleşen 3.000 10 2.000 e 81,2’sini 5 bin Türk Lirası ve altı işlemler, Bankalar arası Türk 1.000Lirası 0 0 eşen işlemlerin ise yüzde 53,5’ini 1II.13 milyon Türk Lirası üzeri işlemler I.13 III.13 IV.13 ve I.14 gibi gerçekleştiği görülmektedir (Grafik IV.7.4). Müşteriler arası Müşteriler arası TL aktarım sistemi 81,21 Türk Lirası aktarım sisteminde gerçekleşen işlemlerin tutar olarak yüzde 81,2’sini 5 bin Türk Lirası ve altı işlemler, Bankalar arası Türk Bankalar arası TL aktarım sistemi Lirası aktarım sisteminde gerçekleşen işlemlerin ise yüzde 53,5’ini 53,47 1 milyon Türk Lirası ve üzeri işlemler oluşturmaktadır. 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 0 (1) EFT, , bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ile müşteriler arası Türk lirası aktarım sistemini kapsamaktadır. Kaynak: TCMB Kaynak: TCMB r İtibarıyla Yoğunluğu EFT sisteminde sayıca en çok işlem gerçekleştiren ilk beş Grafik IV.7.4 TCMB Ödeme Sistemlerindeki Ödemelerin İşlem Tutarlarının 114 Dağılımı Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Merkez Bankası bankanın Türkiye payıCumhuriyet 2013 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 55,5’ten (Yüzde) 10:00-12:00 14:00-16:00 Tutar (sağ eksen) 13.000 12.000 11.000 10.000 9.000 8.000 7.000 6.000 5.000 4.000 3.000 2.000 1.000 0 0-5 bin TL 10 bin-25 bin TL 50 bin-100 bin TL 500 bin-1 milyon TL 5 bin-10 bin TL 25 bin-50 bin TL 100 bin-500 bin TL 1 milyon TL üzeri yüzde 57’ye; ilk on bankanın payı ise yüzde 82,2’den yüzde EFT sisteminde sayıca en çok işlem gerçekleştiren ilk beş bankanın payı 2013 yılında, bir 85,3’epayı yükselmiştir (Grafikyüzde IV.7.5). önceki yıla göre yüzde 55,5'ten yüzde 57’ye; ilk on bankanın ise yüzde 82,2’den Müşteriler 85,3’e yükselmiştir (Grafik IV.7.5). arası TL aktarım sistemi 81,21 EFT bankalar arası Türk Lirası aktarım sistemindeki işlem Grafik IV.7.5 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası EFT Sisteminde Yoğunlaşma Oranı1 adet ve tutarları günlük ortalamalar itibarıyla incelendiğinde, (Yüzde) Bankalar arası TL aktarım sistemi 53,47 EFT-5 Banka EFT-10 Banka EFT sisteminde sayıca en çok işlem gerçekleştiren ilk beş bankanın payı 2013 yılında, bir 2013 yılında günlük ortalama işlem adedi 9.972, günlük ortalama 100 yıla göre 57’ye; ilk 50 on 60bankanın payı ise yüzde 82,2’den yüzde I.14 yüzde 55,5'ten yüzde 0 10 20 30 40 90 70 80 90 100 V.13 yükselmiştir (Grafik e müşteriler arası Türk lirası aktarım IV.7.5). 80 Kaynak: TCMB 70 80,1 60,6 60 Grafik IV.7.5 59,7 85,3 82,2 işlem tutarı ise 136,76 milyar Türk lirası olarak gerçekleşirken, 82,9 80,8 58,3 55,5 işlem adedi 918.294, günlük ortalama işlem tutarı 32,91 milyar 50 EFT Sisteminde Yoğunlaşma Oranı1 İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Finansal 40 (Yüzde) 100 90 80,1 80 70 60 50 40 30 10 82,9 0 80,8 60,6 59,7 Türk Lirası olmuştur (Grafik IV.7.6 ve Grafik IV.7.7). 30 EFT-10 Banka 20 EFT-5 Banka 58,3 müşteriler arası Türk Lirası aktarım sistemindeki günlük ortalama 57,0 85,3 82,2 2009 2010 2011 2012 2013 Çek takası (1) TCMB işlemleri hariç tutulmuştur. EFT, bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ile müşteriler arası Türk lirası57,0 aktarım sistemini kapsamaktadır. 55,5 Kaynak: TCMB faaaliyetleri TCMB gözetimi altında Bankalararası Takas Odaları Merkezi (BTOM) ve bu merkeze bağlıişlem takas odaları EFT bankalar arası Türk Lirası aktarım sistemindeki adet ve tutarları aracılığıyla günlük yürütülmektedir. Sistemik ortalamalar itibarıyla incelendiğinde, 2013 yılında günlük ortalama işlem adedi 9.972, günlük öneme sahip bir ödeme sistemi olarak hizmet vermekte olan 20 ortalama işlem tutarı ise 136,76 milyar Türk lirası olarak gerçekleşirken, müşteriler arası Türk 10 BTOM, ülkemizde yaygın olarak kullanılan çekin farklı bankalar 0 Lirası aktarım sistemindeki günlük ortalama işlem adedi 918.294, günlük ortalama işlem tutarı 2009 2010 2011 2012 2013 aracılığıyla 32,91 Türk Lirası (Grafik IV.7.6 (1) TCMB milyar işlemleri hariç tutulmuştur. EFT, olmuştur bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ileve Grafik IV.7.7). müşteriler arası Türk lirası aktarım sistemini kapsamaktadır. Kaynak: TCMB tahsil edilmesini sağlayarak para nakil hareketlerinin ve bundan kaynaklanabilecek risklerin azaltılmasında önemli Grafik IV.7.6 Grafik IV.7.7 ve Tutarları ile Günlük Ortalamaları Tutarları ile Günlük Ortalamaları EFT bankalar arasıBankalar Türk arası Lirası sistemindeki işlem ve Arası tutarları günlük Türkaktarım Lirası Aktarım Sistemindeki İşlem Adet adet Müşteriler Türk Lirası Aktarım Sistemindeki İşlemyılı Adetsonu ve bir yere sahiptir. 2013 itibariyle, ülkemizde BTOM üyesi malar itibarıyla incelendiğinde, 2013 yılında günlük ortalama işlem (Adet, Milyon TL) (Adet,adedi Milyon TL) 9.972, günlük 41 banka bulunmakta olup, bu bankalardan 4’ü sadece fiziken ma işlem tutarı ise 136,76 milyarGünlük Türkortalama lirasıtutar olarak gerçekleşirken, müşteriler arası Türk tutar Günlük ortalama ibrazlı çek takasına katılırken, 37’si fiziken ibraz edilmeksizin 1.200.000 Günlük ortalama adet (sağ eksen) Günlük ortalama adet (sağ eksen) ktarım sistemindeki180.000 günlük ortalama işlem adedi 918.294, günlük ortalama işlem tutarı 14.000 160.000 milyar Türk Lirası olmuştur (Grafik IV.7.6 ve Grafik IV.7.7). 140.000 120.000 100.000 Grafik IV.7.7 60.000 (Adet, Milyon TL) Kaynak: TCMB 98 10.000 25.000 8.000 20.000 6.000 15.000 4.000 10.000 2.000 5.000 Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 20.000 4.000 10.000 800.000 600.000 Kaynak: TCMB 400.000 200.000 Ara Eki Kas Eyl Ağu Haz 1.000.000 Tem 1.200.000 Nis Günlük ortalama tutar 5.000 2.000 Günlük ortalama adet (sağ eksen) 0 0 May Ara Eki Kas 30.000 Eyl Ağu 35.000 Haz 12.000 Tem Nis May 14.000 Mar Şub Oca 0 25.000 8.000 Müşteriler Arası Türk Lirası Aktarım Sistemindeki İşlem Adet ve 6.000 15.000 Tutarları ile Günlük Ortalamaları 40.000 Günlük ortalama tutar 20.000 Günlük ortalama adet (sağ eksen) 10.000 yapılan elektronik çek takasına katılmaktadır. 1.000.000 Mar Milyon TL) 30.000 Şub ar arası Türk Lirası Aktarım Sistemindeki İşlem Adet 80.000 rları ile Günlük Ortalamaları 12.000 Oca IV.7.6 35.000 0 800.000 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 600.000 400.000 200.000 115 Kaynak: TCMB kullanılan çekin farklı bankalar aracılığıyla tahsil edilmesini sağlayarak pa EFT bankalar arası Türk Lirası aktarım sistemindeki işlem adet ve tutarları günlük hareketlerinin ve bundan kaynaklanabilecek risklerin azaltılmasında önemli bir yere ortalamalar itibarıyla incelendiğinde, 2013 yılında günlük ortalama işlem adedi 9.972, günlük ortalama Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2013 yılı sonu itibariyle, ülkemizde BTOM üyesi 41 banka bulunmakta olup, bu ban işlem tutarı ise 136,76 milyar Türk lirası olarak gerçekleşirken, müşteriler arası Türk 4’ü sadece fiziken ibrazlı çek takasına katılırken, 37’si fiziken ibraz edilmeksizin Lirası aktarım sistemindeki günlük ortalama işlem adedi 918.294, günlük ortalama işlem tutarı elektronik çek takasına katılmaktadır. 32,91 milyar Türk Lirası olmuştur (Grafik IV.7.6 ve Grafik IV.7.7). 2013 yılı sonu itibariyle BTOM aracılığıyla işleme alınan çek tutarlarının GSYİH IV.7.6 2013 yılı sonu itibariyle BTOMGrafik aracılığıyla işleme alınan Grafik IV.7.7 Bankalar arası Türk Lirasıyaklaşık Aktarım Sistemindeki Adet Müşteriler Arası Türk LirasıBu Aktarım Sistemindekiişlem İşlem Adet ve yüzdeİşlem 24 olarak gerçekleşmiştir. büyüklükte hacmine ve Tutarları ile Günlük Ortalamaları Tutarları ile Günlük Ortalamaları sahip olan ç çek tutarlarının GSYİH’ye oranı yaklaşık yüzde 24 olarak (Adet, Milyon TL) (Adet, Milyon TL) güvenilir teknolojik altyapıların kullanılması, tekn faaliyetlerinin yürütülmesinde hızlı ve ortalama tutar ortalamabüyük tutar gerçekleşmiştir. Bu büyüklükte işlem hacmineGünlük sahip olan çekgüncel gelişmeleri takipGünlük ve donanımların etmesi önem arz etmektedir. Günlük ortalama adet (sağ eksen) takası faaliyetlerinin yürütülmesinde160.000 hızlı ve güvenilir teknolojik 180.000 BTOM’da 140.000 altyapıların kullanılması, teknik yazılım ve donanımların güncel 14.000 Günlük ortalama adet (sağ eksen) 35.000 12.000 hesaplaşmaya 30.000 tabi tutulan çek 1.200.000 1.000.000 sayısı ve tutarındaki g incelendiğinde, çek10.000 tutarlarında 2010 yılından itibaren görülen 25.000 800.000 artış eğiliminin 201 120.000 gelişmeleri takip etmesi büyük önem100.000 arz etmektedir. da devam ettiği, 8.000 ancak 20.000 toplam çek adedinde bir önceki 600.000 yıla kıyasla azalı 80.000 6.000 15.000 4.000 10.000 görülmektedir. 2012 yılında 18.5 milyon adet olan çek sayısı 2013 yılında yüzde 7 az 400.000 60.000 milyon adede gerilemiştir. Söz konusu dönemde çek tutarı 200.000 ise yüzde 10,4 oranınd 40.000 5.000 20.000tutulan BTOM’da hesaplaşmaya tabi çek 349,9 sayısı milyar TL ve olarak gerçekleşmiştir (Grafik IV.7.8). Buna göre 2012 yılında 17.137 TL 0 0 0 0 tutarındaki gelişmeler incelendiğinde, çek tutarlarında 2010tutarın 2013 yılında yüzde 18,8 artarak 20.351 TL’ye yükseldiği görül başına ortalama Kaynak: TCMB ettiği, ancak toplam çek adedinde bir önceki yıla kıyasla azalış Grafik IV.7.8 olduğu görülmektedir. 2012 yılında 18.5 milyon adet olan çek (Milyar TL, Milyon Adet) Tutar 400 Söz konusu dönemde çek tutarı ise yüzde 10,4 oranında artarak 350 2012 yılında 17.137 TL olan çek başına ortalama tutarın 2013 yılında yüzde 18,8 artarak 20.351 TL’ye yükseldiği görülmektedir. Ara Eki Kas Eyl Ağu Haz Çek Takası Sisteminde İşlem Gören Çek Adet ve Tutarı sayısı 2013 yılında yüzde 7 azalışla 17,2 milyon adede gerilemiştir. Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 349,9 milyar TL olarak gerçekleşmiştir (Grafik IV.7.8). Buna göre Tem Nis Kaynak: TCMB yılından itibaren görülen artış eğiliminin 2013 yılında da devam May Mar Şub Oca Ara Eki Kas Eyl Ağu Haz Tem Nis May Mar Şub Oca 2.000 Adet (Sağ Eksen) 25 115 20 300 250 15 200 10 150 100 5 50 Zaman içerisinde düşük tutarlı çeklerin payının azaldığı görülmektedir. Nitekim, 2012 yılında takas odalarına ibraz 0 2008 2009 2010 2011 2012 2013 0 Kaynak: TCMB edilen çeklerin içerisinde tutarı 5.000.-TL ve 10.000.-TL’nin Zaman içerisinde düşük tutarlı çeklerin payının azaldığı görülmektedir. Nite altında olanların oranı sırasıyla ortalama yüzdeyılında 42,0 takas ve 66,3 odalarına ibraz edilen çeklerin içerisinde tutarı 5.000.-TL ve 10.000.-TL’n olanların sırasıyla ortalama yüzde 42,0 ve 66,3 iken 2013 yılında bu oranla iken 2013 yılında bu oranlar sırasıyla yüzde 36,0 ve 61,1 oranı olarak gerçekleşmiştir. yüzde 36,0 ve 61,1 olarak gerçekleşmiştir. 116 Finansal İstikrar Raporu | Son beş yıllık eğilime bakıldığı zaman, takasa ibraz edilen 10.000.-TL altı çek sayısındaki azalma toplam çek sayısındaki azalmadan daha yüksek gerçekleşmiştir. 2009-2013 döneminde 10.000.- TL altı çeklerde yüzde 36,2’lik azalma meydana gelirken, aynı dönemde toplam çek sayısında ise yüzde 15,6‘lık bir azalma meydana gelmiştir. Düşük tutarlı çek sayısında görülen söz konusu azalmanın başta kredi kartı kullanımındaki artış olmak üzere internet bankacılığının ve EFT kullanımının artmasından kaynaklandığı tahmin edilmektedir (Tablo IV.7.1). Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 99 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Çek takası sisteminin çok taraflı netleştirme yöntemine göre çalışması kaynaklanan sonucu likidite katılımcıların ihtiyacı çek azalmaktadır. işlemlerinden Çek takası sisteminde katılımcıların provizyon işlemlerini tamamlaması Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası sonrasında yapılan netleştirme ile katılımcıların borç ve alacak durumu belirlenmektedir. Çek takası sisteminde gerçekleşen Son beş yıllık eğilime bakıldığı zaman, takasa ibraz edilen 10.000.-TL altı çek sayısındaki işlemlerin netleşme oranı 2013 yılında yüzde 80,8 olmuş, likidite azalma toplam çek sayısındaki azalmadan daha yüksek gerçekleşmiştir. 2009-2013 ihtiyacı 282,6 milyar TL azalmıştır (Tablo IV.7.2). döneminde 10.000.- TL altı çeklerde yüzde 36,2’lik azalma meydana gelirken, aynı dönemde toplam çek sayısında ise yüzde 15,6‘lık bir azalma meydana gelmiştir. Düşük tutarlı çek sayısında görülen söz konusu azalmanın başta kredi kartı kullanımındaki artış olmak üzere internet bankacılığının ve EFT kullanımının artmasından kaynaklandığı tahmin edilmektedir (Tablo IV.7.1). Tablo IV.7.1 2013 2012 2011 2010 2009 Takasa Konu Çek Adetlerinin Tutar Dilimlerine Göre Dağılımı 1 2.000 TL ve altı 2.001-5.000 TL arası 5.001-10.000 TL arası 10.001-50.000 TL arası 50.001 TL ve üstü TOPLAM 5.976.435 7.349.054 4.119.649 3.609.740 516.811 Birikimli Toplam 5.976.435 13.325.489 17.445.138 21.054.878 21.571.689 % 27,7 34,1 19,1 16,7 2,4 Birikimli % 27,7 61,8 80,9 97,6 100 TOPLAM 4.514.432 6.820.043 4.096.030 3.747.536 609.976 Birikimli Toplam 4.514.432 11.334.475 15.430.505 19.178.041 19.788.017 % 22,8 34,5 20,7 18,9 3,1 Birikimli % 22,8 57,3 78 96,9 100 TOPLAM 3.015.125 6.213.519 4.360.484 4.617.123 844.014 Birikimli Toplam 3.015.125 9.228.644 13.589.128 18.206.251 19.050.265 % 15,8 32,6 22,9 24,2 4,4 Birikimli % 15,8 48,4 71,3 95,6 100 TOPLAM 2.293.110 6.001.317 4.786.831 5.586.134 1.063.299 Birikimli Toplam 2.293.110 8.294.427 13.081.258 18.667.392 19.730.691 % 11,6 30,4 24,3 28,3 5,4 Birikimli % 11,6 42 66,3 94,6 100 TOPLAM 1.534.022 5.019.588 4.567.462 5.883.415 1.203.369 Birikimli Toplam 1.534.022 6.553.610 11.121.072 17.004.487 18.207.856 % 08.Nis 27.Haz 25,1 32,3 6,6 Birikimli % 08.Nis 36 61,1 93,4 100 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (1) Tutar dilimlerinin üst sınırına denk gelen küsüratlı çek tutarları tabloya dahil edilmemiştir. Toplam çek adedi BTOM’a ibraz edilerek işleme alınan iade öncesi çek adetlerini göstermektedir. Kaynak: BTOM Tablo IV.7.2 Çek Takası Sistemi-Netleştirme Oranı Çek takası sisteminin çok taraflı netleştirme yöntemine göre çalışması sonucu 2009 2010 2012 2013 katılımcıların çek işlemlerinden kaynaklanan likidite2011 ihtiyacı azalmaktadır. Çek takası Netleştirme Oranı (%) 80,4 83,1 81,3 82,9 80,8 sisteminde katılımcıların provizyon işlemlerini tamamlaması sonrasında yapılan netleştirme ile İşlem Hacmi 200,8 316,7 349,9 (milyar TL) katılımcıların borç ve alacak durumu 228,0 belirlenmektedir.275,4 Çek takası sisteminde gerçekleşen Likidite Tasarrufu 161,4 189,4 223,9 262,8 282,6 işlemlerin (milyar TL) netleşme oranı 2013 yılında yüzde 80,8 olmuş, likidite ihtiyacı 282,6 milyar TL 100 azalmıştır (Tablo IV.7.2). Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Günümüzde ödeme araçları içinde önemli yer tutan banka ve kredi kartları, gerek alışveriş amacıyla, gerekse nakit çekme amacıyla çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. (milyar TL) yılında, 2011 yılındaki yüzde 17,1 seviyesinden gerilemesini sü Likidite Tasarrufu (milyar TL) 161,4 189,4 223,9 262,8 282,6 gerilemiş, 2013 yılında ise yüzde 9,8’e düşerek yıl sonunda (Grafik IV.7.9). Türkiye’deki banka ve kredi kartı sayılarının eğilimine satışkredi noktası terminali Günümüzde ödeme araçları içinde önemli yer bağlı tutan olarak banka ve kartları, gerek (POS) ve oto Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası sayılarında artış yaşanmış 2013 yılında POS sayısı yüzd alışveriş amacıyla, gerekse nakit çekme amacıyla çokda yaygın bir şekildeve kullanılmaktadır. sayısı ise yüzde 15,6 artışla 42sayesinde bin adedeyeni ulaşmıştır (Grafik Alışverişlerde kart kullanımı, teknolojide ve ATM internette yaşanan gelişmeler kullanım alanlarının ortaya çıkışına ve bankaların teşvik edici uygulamalarına paralel olarak Günümüzde ödeme araçları içinde önemli yer tutan artış eğilimini sürdürmektedir. banka ve kredi kartları, gerek alışveriş amacıyla, gerekse Grafik IV.7.9 Grafik IV.7.10 (Milyon Adet) (Bin Adet) Banka ve Kredi Kartı Sayıları ATM-POS Sayıları Banka ve kredi kartlarının kullanımında artış eğilimi 2013 yılında da devam etmiştir. Kredi Kartı Sayısı Banka Kartı Sayısı Otom nakit çekme amacıyla çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. 2011 yılında yüzde 9,3 olan, 2012 yılında yüzde 8,2’ye gerileyen kredi kartı sayısındaki artış hızı, 45 Alışverişlerde kart kullanımı, teknolojide veda internette yaşanan 110 2013 yılında yavaşlamaya devam ederek yüzde 4,5’e düşmüş ve kredi kartı sayısı yıl Satış 40 100 sonunda 56,8 milyonortaya adede ulaşmıştır. gelişmeler sayesinde yeni kullanım alanlarının çıkışına Banka kartı90sayısındaki artış hızı da benzer şekilde 2012 35 yılında, 2011 yılındaki yüzde 17,1 seviyesinden gerilemesini sürdürerek yüzde 11,5 seviyesine 30 80 ve bankaların teşvik edici uygulamalarına paralel olarak artış 25 70 gerilemiş, 2013 yılında ise yüzde 9,8’e düşerek yıl sonunda 100,2 milyon adede ulaşmıştır 20 eğilimini sürdürmektedir. 60 (Grafik IV.7.9). Türkiye’deki banka ve kredi kartı50 sayılarının yıllar itibarıyla sergilediği artış 15 Kredi kartı ile gerçekleştirilen işlem adedi 2013 yılında bir 10 40 eğilimine bağlı olarak satış noktası terminali (POS) ve otomatik vezne makinesi (ATM) 5 işlem 30 tutarı ise yüzde 17,3 oranında artış göstererek sırasıyla 2,7 sayılarında da artış yaşanmış ve 2013 yılında POS sayısı yüzde 7,5 artışla 2,3 milyon adede, Banka ve kredi kartlarının kullanımında artış eğilimi 09 10 11 12 ATM sayısı ise yüzde 15,6 artışla 42 bin adede ulaşmıştır (Grafik IV.7.10). 2013 yılında da devam etmiştir. 2011 yılında yüzde 9,3 olan, 2012 yılında yüzde 8,2’ye Grafik IV.7.9 kartı gerileyen kredi sayısındaki artış Banka ve Kredi Kartı Sayıları (Milyon Adet) hızı, 2013 yılında da yavaşlamaya devam ederek yüzde 4,5’e Kredi Kartı Sayısı Banka Kartı Sayısı düşmüş ve kredi kartı sayısı yıl sonunda 56,8 milyon adede ulaşmıştır. Banka kartı sayısındaki artış hızı da benzer şekilde 110 100 2012 yılında, 2011 yılındaki yüzde 17,1 90 seviyesinden gerilemesini 80 sürdürerek yüzde 11,5 seviyesine gerilemiş, 2013 yılında ise yüzde 70 60 9,8’e düşerek yıl sonunda 100,2 milyon adede ulaşmıştır (Grafik 50 IV.7.9). Türkiye’deki banka ve kredi kartı sayılarının yıllar itibarıyla 40 30 sergilediği artış eğilimine bağlı olarak 20satış noktası terminali (POS) 09 10 11 12 13 ve otomatik vezne makinesi (ATM) Kaynak: sayılarında da artış yaşanmış TCMB ve 2013 yılında POS sayısı yüzde 7,5 artışla 2,3 milyon adede, ATM sayısı ise yüzde 15,6 artışla 42 bin adede ulaşmıştır (Grafik 0 20 TL olarak gerçekleşmiştir. Kredi kartı kullanım adet ve 09 tutarla 10 13 eğilimindedir. 2013 yılında gerçekleşen kredi kartı işlemlerinin a Kaynak: TCMB Kaynak: TCMB tutar bazında ise yüzde 91,2’sini alışveriş işlemleri oluşturmaktadır Grafik IV.7.10 ATM-POS Sayıları 1 (Bin Adet) Şubat 2014 tarihinde BDDK tarafından yürürlüğe sokulan düzenlemesi, Otomatik krediVezne kartları ile yapılan alışverişlerde taksitli Makinası (ATM) olmuştur. Taksitlerle düzenlemelerin bir amacı da kredi Satış Noktasıilgili Terminali (POS) (sağ eksen) 118 45 2.500 yerine, ödeme aracı olarak kullanılmasının teşvik edilmesidir. 40 35 30 2.000 Banka kartı işlemleri incelendiğinde, 2013 yılında bank 1.500 yüzde 15,4 artışla 1,5 milyar adede, işlem tutarının ise yüzde 25 ulaştığı gözlenmektedir. Banka kartı kullanım 1.000 adet ve tutarlarınd 20 15 bir önceki yıla göre azalma eğilimindedir. Banka kartlarının alışv 10 500 ise 5adet ve tutar bazında 2012 yılında sırasıyla yüzde 33,5 ve 0 0 sırasıyla yüzde 1038,1 ve yüzde 6,1’e yükselmiştir (Grafik IV.7. 09 11 12 13 amacıyla da kullanıldığı, özellikle küçü k tutarlı alışverişlerde tercih Kaynak: TCMB Grafik IV.7.11 Grafik IV.7.12 Kredi Kartı İşlem Adet ve Tutarları1 Banka Kartı İşlem Adet (Milyar TL, Milyon Adet) (Milyar TL, Milyon Adet) Alışveriş Adedi (sağ eksen) IV.7.10). A Nakit Çekme Adedi (sağ eksen) 118 450 Kredi kartı ile gerçekleştirilen işlem adedi 2013 yılında bir 350 önceki yıla göre yüzde 8,4, işlem tutarı ise yüzde 17,3 oranında 250 artış göstererek sırasıyla 2,7 milyar adet ve 423,9 milyar TL olarak 150 gerçekleşmiştir. Kredi kartı kullanım adet ve tutarlarındaki artış 50 3000 kartı işlemlerinin adet bazında yüzde 96,7’sini, tutar bazında ise yüzde 91,2’sini alışveriş işlemleri oluşturmaktadır (Grafik IV.7.11). 2500 300 2000 200 100 0 T Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 400 hızı yavaşlama eğilimindedir. 2013 yılında gerçekleşen kredi N Tutar 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 (1) Yurt içinde ihraç edilen kredi kartlarının yurt içi ve yurt dışı kullanımı Kaynak: BKM 360 320 280 1500 240 1000 160 500 03 400 0 200 120 80 40 0 09 10 (1) Yurt içinde ihraç edilen bank Kaynak: BKM Ödeme kartlarının kullanımındaki artışta Türkiye’de inter internet üzerinden yapılan ticaretin gün geçtikce yaygınlaş 1 Şubat 2014 tarihinde BDDK tarafından yürürlüğe sokulan taksit sayılarının azaltılması düzenlemesi, kredi kartları ile yapılan Yurtiçinde ihraç edilen kartlarla internetten yurt içi ve yurtdışı adedi 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 32 artışla 193 m yüzde 39,1 artışla 34,5 milyar Türk lirasına yükselmiştir (Grafik IV.7.1 alışverişlerde taksitli ödemelerde düşüşe sebep olmuştur. Taksitlerle ilgili düzenlemelerin bir amacı da kredi kartlarının borçlanma aracı yerine, ödeme aracı olarak kullanılmasının Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 teşvik edilmesidir. Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 101 r adede, işlem tutarının ise yüzde 17 artışla 363,8 milyar TL’ye nka kartı kullanım adet ve tutarlarındaki artış hızı da, 2013 yılında eğilimindedir. Banka kartlarının alışveriş amacıyla kullanım oranı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2012 yılında sırasıyla yüzde 33,5 ve yüzde 5,3 iken; 2013 yılında zde 6,1’e yükselmiştir (Grafik IV.7.12). Banka kartının alışveriş llikle küçü k tutarlı alışverişlerde tercih edildiği görülmektedir. Banka kartı işlemleri incelendiğinde, 2013 yılında banka Grafik IV.7.12 Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları1 kartı işlem adedinin yıllık yüzde 15,4 artışla 1,5 milyar adede, (Milyar TL, Milyon Adet) (sağ eksen) Alışveriş Adedi (sağ eksen) dedi (sağ eksen) işlem tutarının ise yüzde 17 artışla 363,8 milyar TL’ye ulaştığı Nakit Çekme Adedi (sağ eksen) Tutar gözlenmektedir. Banka kartı kullanım adet ve tutarlarındaki artış 3000 400 1.000 360 900 320 800 280 700 1500 240 600 200 500 1000 160 400 120 300 80 200 40 100 2500 2000 500 10 11 12 0 13 0 09 10 11 12 hızı da, 2013 yılında bir önceki yıla göre azalma eğilimindedir. Banka kartlarının alışveriş amacıyla kullanım oranı ise adet ve tutar bazında 2012 yılında sırasıyla yüzde 33,5 ve yüzde 5,3 iken; 2013 yılında sırasıyla yüzde 38,1 ve yüzde 6,1’e yükselmiştir 0 13 (Grafik IV.7.12). Banka kartının alışveriş amacıyla da kullanıldığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve yurt dışı kullanımı özellikle küçü k tutarlı alışverişlerde tercih edildiği görülmektedir. (1) Yurt içinde ihraç edilen banka kartlarının yurt içi ve yurt dışı kullanımı Kaynak: BKM Grafik IV.7.13 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme Grafik IV.7.14 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme (Milyon Adet) (Milyar TL) Adedi1 llanımındaki artıştaİşlem Türkiye’de internet kullanımının artması veİşlem Tutarı1 Ödeme ticaretin gün geçtikce yaygınlaşmasının da etkisi olmuştur. İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Adedi larla internetten Türkiye yurt içi ve yurtdışı yapılan kartlı ödeme işlem Cumhuriyet Merkez Bankası 40 220 ki yıla göre yüzde 32200 artışla 193 milyon adede; işlem tutarı ise Türk lirasına yükselmiştir180(Grafik IV.7.13 ve Grafik IV.7.14). 35 140 Adet) (Milyon (Milyar TL) içinde ihraç edilen kartlarla internetten yurt içi ve yurt dışı yapılan 20 15 40 10 35 5 30 0 25 119 09 10 11 12 13 140 120 (1) Yurt içinde ihraç edilen kredi kartlarının yurt içi ve yurt dışı internette kullanımı Kaynak: BKM 100 (Milyar TL) 40 kartlı ödeme işlem adedi 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Tutarı 32 artışla 193 milyon adede; işlem tutarı ise yüzde 39,1 artışla 34,5 milyar Türk lirasına yükselmiştir (Grafik IV.7.13 ve Grafik IV.7.14). 09 20 10 11 12 13 (1) Yurt içinde ihraç edilen banka kartlarının yurt içi ve yurt dışı internette kullanımı Kaynak:15BKM Grafik 80 IV.7.14 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme 60 İşlem Tutarı1 10 2012 yılında yıllık yüzde 17,1 artış gösteren kredi kartı takasına konu işlem adedi 2013 yılında yüzde 10,3 artışla 2012 yılında yıllık yüzde 17,1 artış gösteren kredi kartı takasına konu işlem adedi 5 1.281,6 milyon 09 yüzde 10 10,3 11 Diğer adede taraftan, ulaşmıştır. kredi kartı 2013 yılında artışla 121.281,613 milyon adede ulaşmıştır. 0 Ödeme İşlem Adedi Türkiye’de İşlem Tutarı1 25 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Adedi 100 220 80 200 60 180 40 160 artışta ticaretin gün geçtikce yaygınlaşmasının da etkisi olmuştur. Yurt Grafik30IV.7.14 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme 120 kullanımındaki internet kullanımının artması ve internet üzerinden yapılan Grafik IV.7.13 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme 160 İşlem Adedi1 artlı Ödeme kartlarının İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Tutarı İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Tutarı 09 10 11 12 13 Diğer taraftan, kredi kartı işlem işlem 40tutarındaki artış oranı, 2012 yılında yıllık yüzdetutarındaki 23,9 iken, 2013 yılında yüzde 10,8’e artış oranı, 2012 yılında (1) Yurt içinde ihraç edilen kredi kartlarının yurt içi ve yurt dışı internette kullanımı (1) Yurt içinde ihraç edilen banka kartlarının yurt içi ve yurt dışı internette kullanımı Kaynak: BKM gerilemiştir. 2013 yılındaki toplam işlem tutarı ise 169,7 Kaynak: BKM milyar TL olmuştur (Grafik IV.7.15). 2012 35 yıllık yüzde 23,9 iken, 2013 yılında yüzde 10,8’e gerilemiştir. 2013 yılındaki toplam işlem tutarı yılında 30 artış hızı yüzde 29,5 olan banka kartları takasına konu işlem adedi, 2013 yılında yüzde 2012 yılında yıllık yüzde 17,1 artış gösterenise kredi kartı takasınaTL konu işlem adedi 169,7 olmuştur (Grafik IV.7.15). 2012 yılında artış hızı 25 31,1 yükselişle 393,3 milyon adet olmuştur. İşlem tutarı ise 2013 milyar yılında yüzde 23 oranında 2013 20yılında yüzde 10,3 artışla 1.281,6 milyon adede ulaşmıştır. Diğer taraftan, kredi kartı artarak 18,9 milyar TL’ye yükselmiştir (Grafik IV.7.16). yüzde 29,5 olan banka kartları takasına konu işlem adedi, 2013 işlem15tutarındaki artış oranı, 2012 yılında yıllık yüzde 23,9 iken, 2013 yılında yüzde 10,8’e yılında yüzde 31,1 yükselişle 393,3 milyon adet olmuştur. İşlem 10 gerilemiştir. 2013 yılındaki toplam işlem tutarı ise 169,7 milyar TL olmuştur (Grafik IV.7.15). 2012 Grafik IV.7.15 Grafik IV.7.16 yılında artış hızı yüzde 29,5 olan banka kartları (Milyar takasına konu ise işlem adedi, 2013 yılında yüzde tutarı 2013 yılında yüzde 23 oranında artarak 18,9 milyar TL’ye (Milyar TL, Milyon Adet) TL, Milyon Adet) Takasa 5 Konu Kredi Kartı İşlem Adet ve Tutarları 12 13 Takasa Konu Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları 0 31,1 yükselişle 393,3 milyon adet olmuştur. İşlem tutarı ise 2013 yılında yüzde 23 oranında 09 10 11 12 13 ve yurt dışı internette kullanımı 20 artarak 18,9 milyar Tutar TL’ye yükselmiştir Adet (sağ eksen) (Grafik IV.7.16). (1) Yurt içinde ihraç edilen banka kartlarının yurt içi ve yurt dışı internette kullanımı Kaynak: BKM 120 1000 900 Grafik IV.7.15 yükselmiştir Milyar TL (Grafik MilyonIV.7.16). Adet 450 18 400 16 Grafik IV.7.16 14 800 adedi Takasa Konu Kredi Kartı Adet ve Tutarları Takasa Konu Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları Kart takasının k yüzde 17,1 artış gösteren kredi kartıİşlem takasına konu işlem 100 (Milyar TL, Milyon Adet) (Milyar 12 TL, Milyon Adet) 700 80 şla 1.281,6 milyon adede ulaşmıştır. Diğer taraftan, kredi kartı 10 600 2012 yılında yıllık yüzde 23,9 iken, 2013Adet yılında yüzde 60 500 10,8’e 208 Tutar (sağ eksen) 400 186 plam işlem tutarı ise 169,7 milyar TL olmuştur (Grafik IV.7.15). 120 1000 2012 40 300 164 900 an banka kartları takasına konu işlem adedi, 2013 yılında yüzde 142 200 100 20 800 100 120 adet olmuştur. İşlem tutarı ise 2013 yılında yüzde 23 oranında 700 80 0 elmiştir (Grafik IV.7.16). 60 04 05 06 07 08 09 10 Kaynak: BKM 40 IV.7.16 Grafik e Tutarları Takasa Konu Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları 20TL, Kart (Milyar Milyon takasının Adet) 0 600 10 Kaynak: BKM 500 8 400 6 300 4 350 çok 300taraflı netleştirme yöntemine göre 250 çalışması, kart işlemlerinden kaynaklanan likidite Milyar TL katılımcıların Milyon Adet 200 450 ihtiyacını azaltmaktadır.400150Sistemde gerçekleşen kredi kartı 100 350 işlemlerinin netleştirme oranı 2013 yılında yüzde 74,1 olmuş ve 50 300 0 kredi kartı işlemleri ile ilgili likidite tasarrufu 125,7 milyar TL olmuştur. 250 10 11 12 13 09 200 Banka kartı işlemlerinde ise netleştirme oranı yüzde 77,1 olarak 150 gerçekleşmiş ve 14,6 milyar TL likidite tasarrufu sağlanmıştır 100 50 200 2 çok taraflı netleştirme yöntemine göreIV.7.3). çalışması, katılımcıların kart (Tablo 100 0 0 09 10 11 12 13 kredi kartı işlemlerinden kaynaklanan likidite azaltmaktadır. Sistemde gerçekleşen Milyar TL Milyon Adet ihtiyacını 0 0 20 04 05 06 07 08 09 10 450 Kaynak: BKM işlemlerinin netleştirme oranı 2013 yılında yüzde 74,1 olmuş ve kredi kartı işlemleri ile ilgili likidite (sağ eksen) 1000 900 18 Kaynak: BKM 16 102120 14 800 700 12 400 350 300 Finansal İstikrar Raporu | Mayıskart 2014 Kart takasının çok taraflı netleştirme yöntemine göre çalışması, katılımcıların 250 600 işlemlerinden kaynaklanan likidite ihtiyacını azaltmaktadır. Sistemde gerçekleşen kredi kartı 10 500 8 işlemlerinin netleştirme oranı 2013 yılında yüzde 74,1 olmuş ve kredi kartı işlemleri ile ilgili likidite 400 200 6 150 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 2013 yılında yüzde 10,3 artışla 1.281,6 milyon adede ulaşmıştır. Diğer taraftan, kredi kartı işlem tutarındaki artış oranı, 2012 yılında yıllık yüzde 23,9 iken, 2013 yılında yüzde 10,8’e gerilemiştir. 2013 yılındaki toplam işlem tutarı ise 169,7 milyar TL olmuştur (Grafik IV.7.15). 2012 yılında artış hızı yüzde 29,5 olan banka kartları takasına konu işlem adedi, 2013 yılında yüzde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 31,1 yükselişle 393,3 milyon adet olmuştur. İşlem tutarı ise 2013 yılında yüzde 23 oranında artarak 18,9 milyar TL’ye yükselmiştir (Grafik IV.7.16). IV.7.15POS cihazlarında Kredi kartlarının bankaların Grafik kendi Grafik IV.7.16 Takasa Konu Kredi Kartı İşlem Adet ve Tutarları Takasa Konu Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları (Milyar TL, Milyon Adet) (Milyar TL, Milyon Adet) kullanılması halinde düşmesi beklenen takasa konu kredi Milyar TL kartı işlem tutarının toplam kredi kartı işlemTutartutarına oranı Adet (sağ eksen) incelendiğinde, 2012 yılında yüzde 42,4 olan söz konusu oranın 120 100 2013 yılında azalarak yüzde 40 olarak gerçekleştiği görülmektedir 80 (Grafik IV.7.17). 1000 900 800 700 600 60 400 Takasbank, sermaye piyasası 20işlemlerinin sorunsuz bir 0 04 05 06 07 08 09 10 şekilde gerçekleşmesi açısından büyük önem arz etmektedir. 450 18 400 16 350 14 tasarrufu 125,7 milyar TL olmuştur. Banka kartı işlemlerinde ise ne 300 12 olarak gerçekleşmiş ve 14,6 milyar TL likidite tasarrufu sağlanmıştır ( 250 10 8 500 40 Milyon Adet 20 6 200 Kredi kartlarının bankaların kendi POS cihazlarında kull 150 300 100 beklenen takasa konu kredi kartı işlem tutarının toplam kredi 4 200 50 2 incelendiğinde, 2012 yılında yüzde 42,4 olan söz konusu oranın 20 100 0 0 0 09 10 11 12 13 40 olarak gerçekleştiği görülmektedir (Grafik IV.7.17). Kaynak: BKM BKM Borsa İstanbul nezdinde bulunan Kaynak: Pay, Gelişen İşletmeler, Tablo IV.7.3 Grafik IV.7.17 Kart Takas ve Hesaplaşma Sistemi / Netleştirme Oranı Borçlanma Araçları, Yurt Dışı Sermaye Piyasası Araçları vetaraflı Vadeli Kart takasının çok netleştirme Takasa Konu Kredi Ka Kartı İşlem Tutarına Or (Yüzde) yöntemine göre çalışması, katılımcıların kart (Yüzde) işlemlerinden kaynaklanan likidite ihtiyacını azaltmaktadır. İşlem ve Opsiyon Piyasalarında gerçekleşen işlemlerin taraflar Sistemde gerçekleşen kredi kartı 10 Cumhuriyet 11 12 13 Türkiye Merkez Bankası 09 44 işlemlerinin netleştirme oranı 2013 yılında yüzde 74,1 olmuş ve kredi kartı işlemleri ile ilgili likidite arasındaki takas ve mutabakatı Takasbank ve MKK tarafından gerçekleştirilmektedir. Kredi Kartı Takas ve Hesaplaşması Netleştirme Or. (%) 78,1 (Milyar TL) 86,6 Likidite Tasarrufu (Milyar TL) 67,6 77,4 75,3 74,9 43 74,08 tasarrufu 125,7 milyar TL olmuştur. Banka kartı işlemlerinde ise netleştirme oranı yüzde 77,1 İşlem Hacmi 120 42 Finansal İstikrar 101,4 123,6 Raporu 153,1| Mayıs 169,72014 olarak gerçekleşmiş ve 14,6 milyar TL likidite tasarrufu sağlanmıştır (Tablo IV.7.3). 78,5 93,1 114,7 41 125,7 40 Banka Kartı Takas ve Hesaplaşması Kredi kartlarının bankaların kendi POS cihazlarında kullanılması halinde düşmesi Takasbank, çeşitli piyasalar için işlem gören finansal Netleştirme Or. (%) 65,1 76,6 78,0 76,3 77,1 İşlem Hacmi (MilyarTL) 7,4 8,9 12,1 15,4 18,9 4,8 6,8 9,5 11,7 14,6 beklenen takasa konu kredi kartı işlem tutarının toplam kredi kartı işlem tutarına oranı sözleşmelerin tarafları arasında alıcıya karşı satıcı, satıcıya karşı 39 incelendiğinde, 2012 yılında yüzde 42,4 olan söz konusu oranın 2013 yılında azalarak yüzde Likidite Tasarrufu da alıcı rolünü üstlenerek işlemlerin taahhüt (Milyar TL) 40 olaraktamamlanmasını gerçekleştiği görülmektedir (Grafik IV.7.17). etmekte ve bu piyasalar için Merkezi Karşı Taraf olarak faaliyet Tablo IV.7.3 Takasa Konu Kredi Kartı İşlem Tutarının Toplam Kredi Kartı İşlem Tutarına Oranı (Yüzde) Takasbank, sermaye piyasası (Yüzde) 13 İşletmeler, Borçlanma Araçları, Yurt Dışı Sermaye Piyasası Araçları v 44 43,3 İstanbul nezdinde pay senedine dayalı vadeli işlem ve opsiyon üstlenmektedir. işlemlerinin sorunsuz bi açısından büyük önem arz etmektedir. Borsa İstanbul nezdin Piyasalarında gerçekleşen işlemlerin taraflar arasındaki takas ve Kredi Kartı Takas ve Hesaplaşması Netleştirme Or. (%) 78,1 77,4 75,3 74,9 74,08 (Milyar TL) 86,6 101,4 123,6 153,1 169,7 (Milyar TL) 67,6 78,5 93,1 114,7 125,7 (VİOP)’nda gerçekleşen işlemlerLikidite için merkezi karşı taraf rolü Tasarrufu 09 Kaynak: BKM Grafik IV.7.17 fazlası ve fon ihtiyacı olan aracı kuruluşlar ile bankaların bir sözleşmelerinin işlem gördüğü Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası İşlem Hacmi 38 Kaynak: BKM göstermektedir. Takasbank mevcut durumda kısa dönemli Kart Takas ve Hesaplaşma Sistemi / Netleştirme fon Oranı araya gelmelerini sağlayan Takasbank Para 09Piyasası ve Borsa 10 11 12 42,7 43 42,7 42,5 42,4 MKK tarafından gerçekleştirilmektedir. 42 Takasbank, çeşitli piyasalar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 41 için işlem gören finansal sözle alıcıya karşı satıcı, satıcıya karşı da alıcı rolünü üstlenerek işlemlerin 40 40 Banka Kartı Takas ve Hesaplaşması Netleştirme Or. (%) 65,1 76,6 78,0 76,3 77,1 İşlem Hacmi (MilyarTL) 7,4 8,9 12,1 15,4 18,9 (Milyar TL) 4,8 6,8 9,5 11,7 14,6 2013 yılında Takasbank’ta Borsa İstanbul Pay Piyasası ve Likidite Tasarrufu Gelişen İşletmeler Piyasası’yla ilgili olarak toplam 814,99 milyar Kaynak: BKM Türk liralık işlem gerçekleşmiş, çok taraflı netleştirme sonucunda etmekte ve bu piyasalar için Merkezi Karşı Taraf olarak faaliyet g milyar Türk liralık likidite tasarrufu sağlanmıştır. Borsa İstanbul P 39 mevcut durumda kısa dönemli fon fazlası ve fon ihtiyacı olan ara Piyasası’nda gerçekleşen işlemlerle ilgili olarak 2008 yılından it bir araya38gelmelerini sağlayan Takasbank Para Piyasası ve Bor yerini düşüşe bırakırken, 2013 yılında ise bu piyasalarda gerç 09 10 11 12 13 senedine dayalı vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin işlem önceki yıla göre yüzde 31 oranında artış kaydetmiştir (Grafik IV Opsiyon Piyasası (VİOP)’nda gerçekleşen işlemler için merkezi karşı Kaynak: BKM Grafik IV.7.18 Grafik IV.7.19 2013 yılında Takasbank’ta Borsa İstanbul Pay Piyasası ve Ge Borsa İstanbul Pay Piyasası ve Gelişen İşletmeler Borsa İstanbul Borçla (Milyar TL, Yüzde) (Milyar TL, Yüzde) bu işlemlerle ilgili olarak 58,70 milyarTakasbank, Türk liralık net nakit piyasası transferiişlemlerinin ilgiliPiyasası’nda olarak toplam milyar Türk liralık işlem gerçekleşm Gerçekleşen İşlemler İşlemler sermaye sorunsuz bir 814,99 şekilde gerçekleşmesi sonucunda bu işlemlerle ilgili olarak 58,70 milyar Türk liralık net nak olmuş ve 756,29 milyar Türk liralık likidite tasarrufu açısından büyük önem sağlanmıştır. arz etmektedir. Borsa İstanbul nezdinde bulunan Pay, Gelişen İşlem Tutarı Araçları, Yurt Dışı Sermaye Piyasası Araçları Net veNakit Vadeli Transferiİşlem ve Opsiyon Borsa İstanbul Pay Piyasası veİşletmeler, GelişenBorçlanma İşletmeler Piyasası’nda Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 Oranı (sağ Takasbank eksen) Piyasalarında gerçekleşen işlemlerin taraflar arasındaki takas ve Netleştirme mutabakatı ve gerçekleşen işlemlerle ilgili olarak 2008 yılından itibaren izlenen MKK tarafından gerçekleştirilmektedir. artış, 2012 yılında yerini düşüşe bırakırken, 2013 yılında ise bu 900 100 7.000 800 700 80 6.000 600 60 Takasbank, çeşitli piyasalar için işlem gören 500 finansal sözleşmelerin tarafları arasında piyasalarda gerçekleşen toplam işlem tutarı bir önceki yıla göre 5.000 yüzde 31 oranında artış kaydetmiştir (Grafik IV.7.18). 3.000 4.000 400 alıcıya karşı satıcı, satıcıya karşı da alıcı rolünü üstlenerek işlemlerin tamamlanmasını taahhüt 40 300 etmekte ve bu piyasalar için Merkezi Karşı Taraf olarak faaliyet göstermektedir. Takasbank 200 2.000 20 1.000 100 mevcut durumda kısa dönemli fon fazlası ve fon ihtiyacı olan aracı kuruluşlar ile bankaların 0 0 0 07 ve08 Borsa 09 10 11 nezdinde 12 13 bir araya gelmelerini sağlayan Takasbank Para Piyasası İstanbul pay Kaynak: Takasbank işlem gördüğü Vadeli İşlem ve senedine dayalı vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Opsiyon Piyasası (VİOP)’nda gerçekleşen işlemler için merkezi karşı taraf rolü üstlenmektedir. 07 08 Kaynak: Takasbank 103 2013 yılında Takasbank’ta Borsa İstanbul Pay Piyasası ve Gelişen İşletmeler Piyasası’yla yukarıda bahsedilen özellikleri nedeniyle ilgili olarak toplam 814,99 milyar Türk liralık işlem Takasbank gerçekleşmiş, çok taraflı netleştirme Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası arrufu sağlanmıştır. Borsa İstanbul Pay Piyasası ve Gelişen İşletmeler lemlerle ilgili olarak 2008 yılından itibaren izlenen artış, 2012 yılında Türkiye TCMB tarafından sağlanan likidite yönetim imkanlarına katılamayan aracı kurumların 13 yılında ise bu piyasalarda gerçekleşen toplam işlem tutarı bir likidite yönetimleri açısından büyük önem arz eden TPP’de gerçekleşen işlemler, 2013 yılında oranında artış kaydetmiştir (Grafik IV.7.18). piyasanın açılış tarihinden beri en yüksek değerine ulaşmıştır. 2012 yılında 180,8 milyar Türk Cumhuriyet Merkez Bankası lirası olan işlemlerde yüzde 29 oranında artış kaydedilmiş, 234 milyar Türk lirası tutarında 140.4 Takasbank yukarıda bahsedilen özellikleri nedeniyle Grafik IV.7.19 Borsa İstanbul Borçlanma Araçları Piyasası’nda Gerçekleşen bin işlem gerçekleştirilmiştir (Grafik IV.8.20). şen İşletmeler İşlemler finansal piyasalar açısından önemli bir role sahip olup, (Milyar TL, Yüzde) TPP’de gerçekleşen işlemlerde görülen artışlarda katılımcılarının piyasaların likidite İşlem Tutarı katılımcılarının geçici likidite sıkıntısı yaşamaları durumunda Nakit Transferi durumuna bağlı Net olarak yaptıkları işlemler ile TPP’de adına işlem yapılan yatırım fon ve eri nı (sağ eksen) 100 Oranı (sağ eksen) sistemin sorunsuz işlemesini ortaklıkları sayısı Netleştirme ve işlem hacmindeki artış etkili olmuştur. TPP’nın toplam işlem hacmi içerisinde, fon ve yatırım ortaklıklarının payı 2013 yılında, yüzde 37,22’lik bir artışkatılımcılara ile 175 milyar aracılığıyla diğer 7.000 80 60 40 20 11 12 13 0 sağlamak ve sorunun sistem yayılmasını önlemek amacıyla 100 6.000 TL’ye5.000 yükselmiştir. İşlem yapan yatırım80 fonu ve ortaklıkları sayısı ise 2013 yılında yüzde 12 katılımcılarına “Nakit Kredi İmkanı” ve “Takasbank Para Piyasası 60 4.000 oranında artış göstermiş ve 529 adete ulaşmıştır. 3.000 (TPP)” hizmetlerini sunmaktadır. 40 2.000 TPP ve diğer piyasa faiz oranlarında 2012 yılında izlenen rekabetçi yapı, 2013 Mayıs 20 1.000 ayına kadar sürmüş, bu tarihten itibaren risk primlerindeki oynaklık dolayısıyla TPP günlük 0 0 07 08 09 10 11 12 13 ağırlıklı faiz ortalamalarının, TCMB fonlama maliyetinden veTakasbank Repo Ters Repo “Nakit Pazarı faiz Kaynak: Takasbank Kredi İmkanı” çerçevesinde oranlarından uzaklaşma eğiliminde olduğu gözlenmiştir (Grafik IV.8.21). katılımcılarına teminat karşılığında ve önceden belirlediği limitler Grafik IV.7.20 dahilinde genel olarak gecelik vadelerle kredi kullandırmaktadır. Grafik IV.7.21 (Milyar TL, Bin) (Günlük Ağırlıklı Faiz Ortalamaları, 2013, Yüzde) TPP İşlem Hacmi ve Tutarı TPP Faiz Oranları - Diğer Piyasa Faiz Oranları bahsedilen özellikleri nedeniyle finansal piyasalar açısından İlk defa 2013 yılında 7 aracı kuruma limit tahsis edilmiş, 37’si atılımcılarının geçici likidite sıkıntısı yaşamaları İşlem Tutarı İşlemdurumunda Hacmi (sağ eksen) sistemin aracı TPP kurum ve 15’i banka olan 52 kuruluşun kredi limitlerinde ak ve sorunun sistem aracılığıyla diğer katılımcılara yayılmasını güncellemeye gidilmiştir. TCMB Fonlama Maliyeti 260 Borsa İstanbul Repo-Ters Repo Pazarları 150 cılarına “Nakit Kredi İmkanı” ve “Takasbank Para Piyasası (TPP)” 10 200 110 edi İmkanı” çerçevesinde katılımcılarına teminat karşılığında ve 140 dahilinde genel olarak gecelik vadelerle kredi kullandırmaktadır. 70 6 30 4 80 cı kuruma limit tahsis edilmiş, 37’si aracı kurum ve 15’i banka olan de güncellemeye gidilmiştir. 20 2008 2009 2010 2011 2012 2013 ay Piyasası Yönergesi ve bu Yönergeye ilişkin Uygulama Esasları Takasbank 8 Ödünç Pay Piyasası Yönergesi ve bu Yönergeye ilişkin Uygulama Esasları Prosedürü yayınlanarak, 2 Eylül 2013 tarihinden itibaren Ödünç Pay Piyasası’nda merkezi karşı başlanmıştır. Borsa İstanbul Vadeli Mar. taraf May. hizmeti Tem. Eyl.sunulmaya Kas. Oca. İşlem ve Opsiyon Piyasası’na ilişkin Yönerge de 13 Aralık 2013 Kaynak: Takasbank Takasbank Eylül 2013 tarihinden Kaynak: itibaren Ödünç Pay Piyasası’nda merkezi karşı şlanmıştır. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’na ilişkin tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu tarafından onaylanmıştır. 2014 tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu tarafından onaylanmıştır. 2014 yılının ilk çeyreğinde Takasbank, Borsa İstanbul Vadeli İşlem Merkezi Kuruluşu (MKK), sermaye bank, Borsa İstanbul Vadeli İşlem Kayıt ve Opsiyon Piyasası’nda merkezi piyasası araçlarının kaydileştirilmesine ilişkin ve Opsiyon Piyasası’nda merkezi karşı taraf hizmeti sunmaya başlamıştır. işlemleri gerçekleştirmek, kaydileştirilen bu araçları ve bunlara bağlı hakları, elektronik başlamıştır. ortamda, üyeler ve hak sahipleri itibarıyla kayden izlemek ve merkezi saklamasını yapmak üzere 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında merkezi saklama kuruluşu olarak faaliyet göstermektedir. Hali hazırda payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin pay Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 devlet iç borçlanma senetleri, borsa yatırım fonları, yatırım fonları, senetleri, özel sağlanan sektör TCMB tarafından likidite yönetim imkanlarına katılamayan aracı kurumların likidite yönetimleri açısından Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014 123 büyük önem arz eden TPP’de gerçekleşen işlemler, 2013 yılında piyasanın açılış tarihinden beri en yüksek değerine ulaşmıştır. 2012 yılında 180,8 milyar Türk lirası olan işlemlerde yüzde 29 oranında artış kaydedilmiş, 234 milyar Türk lirası tutarında 140.4 bin işlem gerçekleştirilmiştir (Grafik IV.7.20). TPP’de katılımcılarının gerçekleşen piyasaların işlemlerde likidite görülen durumuna artışlarda bağlı olarak yaptıkları işlemler ile TPP’de adına işlem yapılan yatırım fon ve ortaklıkları sayısı ve işlem hacmindeki artış etkili olmuştur. TPP’nın toplam işlem hacmi içerisinde, fon ve yatırım ortaklıklarının payı 2013 yılında, yüzde 37,22’lik bir artış ile 175 milyar TL’ye 104 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 TL’ye yükselmiştir. İşlem yapan yatırım fonu ve ortaklıkları sayısı ise 2013 yılında yüzde 12 oranında artış göstermiş ve 529 adete ulaşmıştır. TPP ve diğer piyasa faiz oranlarında 2012 yılında izlenen rekabetçi yapı, 2013 Mayıs Türkiye Cumhuriyet Merkez Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ayına kadar sürmüş, bu tarihten itibaren risk primlerindeki oynaklık dolayısıyla TPP günlük Bankası ağırlıklı faiz ortalamalarının, TCMB fonlama maliyetinden ve Repo Ters Repo Pazarı faiz borçlanma araçları, varlığa dayalı menkul kıymet ve kira sertifikaları MKK tarafından ka oranlarından uzaklaşma eğiliminde olduğu gözlenmiştir (Grafik IV.8.21). izlenmektedir. MKK nezdinde kayden izlenen söz konusu sermaye piyasası araçlarından İstanbul nezdinde işlemGrafik görenlere Grafik IV.7.20 IV.7.21 ilişkin yükselmiştir. İşlem yapan yatırım fonu ve ortaklıkları sayısı ise 2013 TPP İşlem Hacmi ve Tutarı (Milyar TL, Bin) alım satım işlemlerinin takas ve mutabakatı M TPP Faiz Oranları - Diğer Piyasa Faiz Oranları Takasbank arasındaki entegre sistem aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Söz konusu işlem (Günlük Ağırlıklı Faiz Ortalamaları, 2013, Yüzde) yılında yüzde 12 oranında artış göstermiş ve 529 adetetakas ulaşmıştır. ve mutabakatının sorunsuz gerçekleşebilmesi için İşlem Tutarı MKK sisteminin Takasbank’ın s Hacmi (sağ eksen) TPP ileİşlem koordineli biçimde çalışması gerekmektedir. Ayrıca, Borsa İstanbul nezdinde Borsa İstanbul Repo-Ters Repo Pazarları görmeyen sermaye piyasası araçlarına ilişkin işlemler, MKK nezdinde üyeler itibariyle 150 260 TPP ve diğer piyasa faiz oranlarında 2012 yılında izlenen TCMB Fonlama Maliyeti sahipleri adına açılan hesaplar arasında gerçekleştirilmektedir. Bu çerçevede, Serm 10 rekabetçi yapı, 2013 Mayıs ayına kadar sürmüş, bu tarihten 200 Piyasası mevzuatı 110 uyarınca merkezi saklama kuruluşu olarak kurulan ve faaliyet gös MKK’nın, 6493 sayılı itibaren risk primlerindeki oynaklık dolayısıyla TPP günlük ağırlıklı 140 Ödeme8 ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetle Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında menkul kıymet mutabakat s faiz ortalamalarının, TCMB fonlama maliyetinden ve Repo Ters 70 6 işlettiği ve sistem işleticisi olarak da faaliyet gösterdiği değerlendirilmektedir. 80 Repo Pazarı faiz oranlarından uzaklaşma eğiliminde olduğu gözlenmiştir (Grafik IV.7.21). 20 2008 2009 Kaynak: Takasbank 2010 2011 2013 yılı sonu itibarıyla4 MKK tarafından, yaklaşık 1,1 milyon yatırımcıya ait 511 mil 30 2012 Oca. 2013 Mar. May. Tem. Eyl. Kas. karşılığı pay senedi ile 24.476 yatırımcıya ait 183 milyar TL değerinde devlet iç borçla senedinin saklaması yapılmaktadır Kaynak: Takasbank (Tablo IV.7.4). Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK), sermaye piyasası araçlarının Tablo IV.7.4 kaydileştirilmesine ilişkin işlemleri gerçekleştirmek, kaydileştirilen MKK Tarafından Saklaması Yapılan Kıymetlerin Piyasa Değeri ve Bakiyeli Yatırımcı Sayısı Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK), sermaye piyasası araçlarının kaydileştirilmesine ilişkin 1,2,3 bu araçları ve bunlara bağlı hakları, elektronik ortamda, üyeler işlemleri gerçekleştirmek, kaydileştirilen bu araçları ve bunlara bağlı hakları, elektronik Sermaye Piyasası Saklamadaki Kıymetin 2 ve hak sahipleri itibarıyla kayden izlemek ve merkezi saklamasını ortamda, üyeler ve hak sahipleri itibarıyla Araçları Piyasa Değeri Pay Senedi 3 511 milyar TL üzere 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu Devlet kapsamında yapmak üzere 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında İç Borçlanma merkezi saklama 183 milyar TL faaliyet göstermektedir. Hali hazırda merkezi saklama kuruluşu olarak faaliyet göstermektedir. Hali Yatırımcı Sayısı kayden izlemek ve merkezi saklamasını yapmak Senetleri 1.116.537 kuruluşu olarak 24.476 paylarıYatırım Borsa işlem gören şirketlerin Fonu İstanbul’da30,9 milyar TL 2.766.512 pay Özel 36 milyar TLsenetleri, özel 166.571sektör senetleri, borsa yatırım fonları, yatırım fonları, devletSektör iç borçlanma Borçlanma Aracı hazırda payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin pay senetleri, borsa yatırım fonları, yatırımFinansal fonları, iç borçlanma İstikrardevlet Raporu | Mayıs 2014 senetleri, özel sektör borçlanma araçları, varlığa dayalı menkul kıymet ve kira sertifikaları MKK tarafından kayden izlenmektedir. MKK nezdinde kayden izlenen söz konusu sermaye piyasası Borsa Yatırım Fonu Yapılandırılmış Ürünler Diğer Menkul Kıymetler Toplam 183 milyon TL 3.956 12 milyon TL 3.306 2,9 milyar TL 2.611 765 Milyar TL 3.617.815 123 (1)2013 yılı sonu itibarıyla. (2)Bir yatırımcının saklaması yapılan birden fazla türde sermaye piyasası aracı olabildiğinden, kıymet bazındaki yatırımcı sayılarının toplamı, toplam yatırımcı sayısını vermemektedir. (3)Saklaması yapılan pay senetlerinden Borsa İstanbul’da işlem görenlerin piyasa değeri 195 Milyar TL iken Borsa İstanbul’da işlem görmeyenlerin piyasa değeri 316 Milyar TL’dir. Kaynak: MKK araçlarından Borsa İstanbul nezdinde işlem görenlere ilişkin alım satım işlemlerinin takas ve mutabakatı MKK ile Takasbank arasındaki entegre sistem aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Söz konusu işlemlerin takas ve mutabakatının sorunsuz gerçekleşebilmesi için MKK sisteminin Takasbank’ın sistemi ile koordineli biçimde çalışması gerekmektedir. Ayrıca, Borsa İstanbul nezdinde işlem görmeyen sermaye piyasası araçlarına ilişkin işlemler, MKK nezdinde üyeler itibariyle hak sahipleri adına 124 Finansal İstikrar Raporu | May açılan hesaplar arasında gerçekleştirilmektedir. Bu çerçevede, Sermaye Piyasası mevzuatı uyarınca merkezi saklama kuruluşu olarak kurulan ve faaliyet gösteren MKK’nın, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında menkul kıymet mutabakat sistemi işlettiği ve sistem işleticisi olarak da faaliyet gösterdiği değerlendirilmektedir. 2013 yılı sonu itibarıyla MKK tarafından, yaklaşık 1,1 milyon yatırımcıya ait 511 milyar TL karşılığı pay senedi ile 24.476 yatırımcıya ait 183 milyar TL değerinde devlet iç borçlanma senedinin saklaması yapılmaktadır (Tablo IV.7.4). Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 105 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası IV.8. Finansal İstikrara Yönelik Adımlar Bu bölümde Kasım 2013 Finansal İstikrar Raporu yayımından bu yana TCMB ve BDDK tarafından yapılan ve finansal istikrar açısından önem taşıyan başlıca düzenlemelere yer verilecektir. Önceki Rapor’dan bu yana TCMB tarafından zorunlu karşılıklarla ilgili olarak aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır: Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’de 17.01.2014 tarihli yükümlülük döneminden itibaren yürürlüğe girmek üzere 25.12.2013 tarihinde yapılan değişiklikle; para politikası aracı ve makro ihtiyati bir araç olarak kullanılan zorunlu karşılıkların daha sade bir yapıya kavuşturulması amacıyla zorunlu karşılığa tabi yükümlülüklerin hesaplanmasında yurt içi pasif toplamından belirli kalemlerin indirilmesi yöntemi yerine, doğrudan zorunlu karşılığa tabi kalemlerin dikkate alınması şeklinde bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu şekilde, para politikası üzerinde doğrudan etkisi bulunmayan ve operasyonel süreçlerin etkinliğini azaltan küçük tutarlı birçok kalem zorunlu karşılık yükümlülüğü kapsamı dışına çıkarılmıştır. Bununla birlikte, küresel finans piyasalarındaki son gelişmeler dikkate alınarak, rezerv opsiyonu mekanizmasının otomatik bir dengeleyici olarak daha etkin çalışması ve bu şekilde finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla Türk lirası zorunlu karşılıkların döviz cinsinden tesis edilmesi imkânı uygulamasında rezerv opsiyonu katsayıları son dört dilimde 0,4’er puan artırılmıştır. Ayrıca, 2014-I sayılı Enflasyon Raporunda, yaşanan belirsizliklerin ve risk primindeki artışın uzun süreli olması durumunda ekonomide güven ve bilanço kanalı üzerinden ciddi bir yavaşlama gözlenme olasılığı bulunduğu, bu riskin gerçekleşmesi halinde, Bankamızın elindeki araçları bankaların aracılık maliyetlerini azaltıcı yönde kullanarak dengeleyici bir politika izleyeceği kamuoyuna açıklanmıştı. Bu çerçevede, Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’de 26.03.2014 tarihinde yapılan değişiklikle; zorunlu karşılıklara TCMB tarafından tespit edilen usul ve esaslara göre faiz ödenebileceği hükme 106 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bağlanarak, gerekli görülmesi halinde uygulanmak üzere zorunlu karşılıklara faiz ödenebilmesinin yasal altyapısı oluşturulmuştur. Diğer taraftan, 6/7/2013 tarihli mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 2014-2018 dönemini kapsayan Onuncu Kalkınma Planında, yüksek ve istikrarlı bir büyüme dinamiği sağlamak üzere, en güvenilir ve kalıcı finansman kaynağı olan yurt içi tasarrufların artırılması, artan tasarrufların üretken yatırımlara yönlendirilmesi ve israfın azaltılması amaçlanmıştır. Bu çerçevede, tüketici kredilerindeki artışın makro ihtiyati tedbirlerle kontrol altında tutulmasından, kredi maliyetlerinin farklılaştırılması ve diğer teşvik edici veya caydırıcı önlemlerle ticari kredilerin toplam krediler içerisindeki payının artırılmasından sorumlu kuruluş olarak belirlenen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 2013 yılının dördüncü çeyreğinden bu yana bir dizi önlemi yürürlüğe koymuştur. Bu kapsamda, BDDK tarafından 08.10.2013 tarihinde yapılan ve önceki Rapor’da detaylı bir şekilde yer verilen mevzuat değişiklikleri aşağıda özetlenmiştir: Karşılık mevzuatına ilişkin değişikliklerle, gerçek kişilere ait tasarruf mevduatına bağlı olarak kullandırılan kredili mevduat hesabı (KMH) kredileri ile gerçek kişilere kredi kartları vasıtasıyla, mal ve hizmet alımı için veya nakit olarak kullandırılan krediler tüketici kredileri kapsamına alınmıştır. Ayrıca, mevzuatta tüketici kredileri için belirlenen sınırların üzerinde kredi stoku bulunan bankaların, taşıt kredileri, KMH kredileri ve bireysel kredi kartları vasıtasıyla kullandırılan kredileri için, konut kredileri dışındaki diğer tüketici kredilerinde olduğu gibi, daha yüksek oranlarda genel karşılık ayırması hükme bağlanmıştır. Son olarak, standart nitelikli ihracat ve KOBİ kredileri için genel karşılık oranları düşürülmüştür. Sermaye yeterliliği mevzuatına ilişkin değişikliklerle, kredi kartı vasıtasıyla, mal ve hizmet alımı için veya nakit olarak kullandırılan krediler ile konut kredisi dışındaki diğer tüketici kredileri için sermaye yeterliliği hesaplamasında kullanılan risk ağırlıkları artırılmıştır. Buna ilaveten, krediyi kullandıran bankaya rehnedilmiş olmaları şartıyla, Türkiye İhracat Kredi Bankası Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 107 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası A.Ş.’den sağlanan ihracat kredi sigorta poliçeleri Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ kapsamında risk azaltıcı bir teminat olarak tanınmış ve bu poliçeler Türkiye Cumhuriyeti Merkezi Yönetimi tarafından sağlanan garantiler gibi dikkate alınmıştır. Kredi kartları mevzuatına ilişkin değişikliklerle, kredi kartı limiti 15.000 Türk Lirasına kadar ve 15.000 Türk Lirasından 20.000 Türk Lirasına kadar olan kredi kartları için asgari ödeme oranları yükseltilmiştir. Kart çıkaran kuruluşlardan temin edilen toplam kredi kartı limitinin kart hamilinin gelirinin dört katını aşamayacağı, mevcut durumda aşmakta olan kredi kartları için ise limit artış işlemi yapılamayacağı düzenlenmiştir. Bir takvim yılı içinde asgari ödeme tutarı üst üste üç kez ödenmeyen kredi kartlarının nakit kullanımı ile mal ve hizmet alımına kapatılacağı ve söz konusu kredi kartlarının dönem borcunun tamamının ödenmesine kadar limit artışına ve kullanıma kapalı tutulacağı hükme bağlanmıştır. Aynı amaçlara yönelik olarak önceki Rapor’dan bu yana BDDK tarafından yapılan diğer düzenlemeler ise şu şekildedir: Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Muhasebe Uygulamaları ile Finansal Tabloları Hakkında Yönetmelik’te 24.12.2013 tarihinde yapılan değişiklikle; finansman şirketlerinin taşıt ve konut kredisi dışındaki tüketici kredileri için genel karşılık ayırması uygulamasında, bankalar için getirilen düzenlemeye paralel olacak şekilde, taşıt kredilerine sağlanan istisna kaldırılarak taşıt kredileri için de, konut kredileri dışındaki diğer tüketici kredilerinde olduğu gibi, genel karşılık ayrılması hükme bağlanmıştır. Söz konusu düzenleme yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup, 07.02.2014 tarihinde Yönetmelik’e eklenen geçici madde ile 24.12.2013 tarihinden önce kullandırılan taşıt kredileri genel karşılık uygulamasından istisna tutulmuştur. Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik’te 31.12.2013 tarihinde yapılan değişiklikle; mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dahil olmak üzere, 108 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kredi kartları ile gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde genel taksit sınırı getirilerek taksitlendirme süresi dokuz ay ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca, telekomünikasyon ve kuyumla ilgili harcamalar ile yemek, gıda ve akaryakıt alımlarında taksit uygulanamayacağı hükme bağlanmıştır. Söz konusu düzenleme 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, uygulamada karşılaşılan sorunlara çözüm olarak 13.05.2014 tarihinde yapılan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle; hediye kart, hediye çeki ve benzeri şekillerde herhangi somut bir mal veya hizmeti içermeyen ürünlerin alımında taksit uygulanamayacağı ve kurumsal kredi kartları için sadece genel taksit sınırının uygulanacağı, taksitlendirme yasağının bu kartlar hakkında uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır. Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik ile Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik’te 31.12.2013 tarihinde yapılan değişiklikle; konut finansmanı kapsamında kullandırılan krediler ile diğer gayrimenkul alımı amaçlı krediler hariç olmak üzere, tüketici kredilerinin vadesinin otuzaltı ayı, taşıt kredileri ile taşıt teminatlı kredilerin vadesinin kırksekiz ayı aşamayacağı düzenlenmiştir. Ayrıca, tüketicilere, binek araç edinimi amacıyla kullandırılacak taşıt kredilerinde ve taşıt teminatlı kredilerde veya yapılacak finansal kiralama işlemlerinde, kredi tutarının taşıtın değerine oranının taşıtın nihai fatura değeri 50.000 Türk Lirası ve altında olanlar için yüzde 70’i aşamayacağı, nihai fatura değeri 50.000 Türk Lirasını aşan binek araçlarda, bedelin 50.000 Türk Lirasına kadar olan kısmı için yüzde 70, 50.000 Türk Lirasının üstünde olan kısım için yüzde 50 olarak uygulanacağı, hükme bağlanmış olup, tüketici kredilerinde vade sınırlamasına ilişkin düzenleme yayımı tarihinde, taşıt kredileri için kredi/değer oranına ilişkin düzenleme 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu değişikliklerin düzenlemenin yayımı tarihinden önce kullandırılan krediler ile bu kredilerin yeniden yapılandırılması halinde uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır. Bununla birlikte, BDDK tarafından Basel III düzenlemelerine uyum kapsamında özkaynaklar, sermaye yeterliliği, sermaye koruma ve döngüsel sermaye tamponları ve kaldıraç oranına ilişkin olarak yapılan düzenlemeler bir önceki Rapor’da Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 109 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası anlatılmıştı. 21.03.2014 tarihinde yayımlanan ve 01.01.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Bankaların Likidite Karşılama Oranı Hesaplamasına İlişkin Yönetmelik’le ise özellikle stres zamanlarında bankaların bilançolarında otuz günlük net nakit çıkışlarını karşılayacak miktarda yüksek kaliteli likit varlık bulundurmalarını sağlamak amaçlanmaktadır. Likidite karşılama oranı, yüksek kaliteli likit varlık stokunun, net nakit çıkışlarına oranı şeklinde hesaplanmaktadır. Yüksek kaliteli likit varlıklar değeri kolaylıkla ve doğru şekilde ölçülebilen, stres zamanlarında dahi güvenilir bir likidite kaynağı oluşturan, teminata konu edilmemiş, banka açısından kullanımını, satışını, transfer edilmesini, tasfiye edilmesini engelleyen yasal veya operasyonel herhangi bir kısıtlama bulunmayan varlıkları kapsamaktadır. Net nakit çıkışı, toplam nakit çıkışlarının toplam nakit girişlerini aşan tutarlardan oluşmaktadır. Likidite karşılama oranı, konsolide ve konsolide olmayan bazda hem toplam hem de yabancı para cinsinden hesaplanacaktır. İlk aşamada yasal bir asgari oran belirlenmemiş olan ve 01.01.2015 tarihinden itibaren kademeli bir geçiş süreci öngörülen likidite karşılama oranının, 01.04.2019’da Basel III’ün yürürlüğe girmesi ile toplam oranın yüzde 100’den, yabancı para cinsinden oranın ise yüzde 80’den az olamayacağı düzenlenmiştir. Diğer taraftan, 28.11.2013 tarihinde yayımlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile bankalar, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esasların Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın görüşü alınarak tüketiciyi koruyacak şekilde BDDK tarafından belirleneceği hüküm altına alınmıştır. 110 Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014 111 Grafikler I. Finansal İstikrarı Etkileyen Uluslararası ve Ulusal Gelişmeler I.1. Uluslararası Gelişmeler Grafik I.1.1 Küresel Büyüme Oranları ...............................................................................................................................5 Grafik I.1.2 İmalat Sanayi PMI Endeksleri ........................................................................................................................6 Grafik I.1.3 Seçilmiş Gelişmiş Ekonomilerde İşsizlik Oranları ..............................................................................................6 Grafik I.1.4 ABD’de Tarım Dışı İstihdam ve İşgücüne Katılım Oranı .................................................................................6 Grafik I.1.5 Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Tüketici Fiyat Enflasyonu ....................................................................6 Grafik I.1.6 ABD ve Euro Bölgesi Enflasyon Oranları ..........................................................................................................7 Grafik I.1.7 ABD Yüksek Getirili Tahvil ve Kaldıraçlı Kredi İhracı .......................................................................................7 Grafik I.1.8 Euro Bölgesi Kredi Büyümesi.............................................................................................................................7 Grafik I.1.9 ABD 10 Yıl Vadeli Hazine Tahvil Getirisi ...........................................................................................................7 Grafik I.1.10 Fed Kurul Üyelerinin Faize İlişkin Tahminleri .....................................................................................................8 Grafik I.1.11 Gelişmekte Olan Ekonomilere Yönelik Sermaye Akımları .............................................................................8 Grafik I.1.12 Gelişmekte Olan Ülkeler Haftalık Fon Akımları ...............................................................................................8 Grafik I.1.13 Gelişmekte Olan Ülkeler Kur ve MSCI Endeks Değişimleri ............................................................................8 Grafik I.1.14 Gelişmekte Olan Ülkelerde Kamu Tahvil Getirileri .........................................................................................9 I.2. Ulusal Gelişmeler Grafik I.2.1 Birikimli Portföy Akımları ..................................................................................................................................10 Grafik I.2.2 Cari Açık ve Finansman Kalemleri ................................................................................................................10 Grafik I.2.3 EMBI-Türkiye ve Türkiye 5 Yıllık CDS Fiyatları ..................................................................................................11 Grafik I.2.4 Opsiyonların İma Ettiği Kur Oynaklığı ............................................................................................................11 Grafik I.2.5 Opsiyonların İma Ettiği Kur Oynaklığı ............................................................................................................11 Grafik I.2.6 Reel Efektif Döviz Kuru ....................................................................................................................................11 Grafik I.2.7 Nominal Döviz Kuru .........................................................................................................................................12 Grafik I.2.8 GSYİH ve Nihai Yurt İçi Talep ..........................................................................................................................12 Grafik I.2.9 Çeyreklik GSYİH Büyümesine Katkılar ............................................................................................................12 Grafik I.2.10 İşsizlik ve İş Gücüne Katılım Oranları ..............................................................................................................12 Grafik I.2.11 Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi-Borç Stoku ................................................................................................13 Grafik I.2.12 Merkezi Yönetim Borç Stokunun Kompozisyonu ve Vadeye Kalan Ortalama Süresi ..............................13 Grafik I.2.13 Fiyat Endeksleri ................................................................................................................................................13 Grafik I.2.14 DİBS Getiri Eğrisi .............................................................................................................................................13 II. Finans Dışı Kesim ve Finansal İstikrar II.1. Hanehalkı Gelişmeleri Grafik II.1.1 Hanehalkı Varlık ve Yükümlülüklerinin Gelişimi...........................................................................................15 Grafik II.1.2 Hanehalkı Kredi ve Mevduat Büyümesi .....................................................................................................15 Grafik II.1.3 Bireysel Kredi Büyümesi.................................................................................................................................16 Grafik II.1.4 Bireysel Kredilerin Tür Bazında Büyümesi .....................................................................................................16 Grafik II.1.5 Tüketici Kredisi Faiz Oranları .........................................................................................................................16 Grafik II.1.6 Tüketici Güven Endeksleri ............................................................................................................................16 Grafik II.1.7 Konut Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri .....................................................................................................17 Grafik II.1.8 İhtiyaç Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri ....................................................................................................17 Grafik II.1.9 Bireysel Kredi Kartı Bakiyelerinin Gelişimi .....................................................................................................17 Grafik II.1.10 Taksitli ve Taksitsiz Bireysel Kredi Kartı Bakiyelerinin Gelişimi ......................................................................17 Grafik II.1.11 Taksitli Bireysel Kredi Kartı Bakiyesinin Gelişimi ............................................................................................18 Grafik II.1.12 Bireysel KMH Bakiyesi ve Faiz Oranları.........................................................................................................18 Grafik II.1.13 Bireysel Taşıt Kredilerinin Gelişimi .................................................................................................................18 Grafik II.1.14 Seçilmiş Ülkelerin Konut Kredilerinin GSYİH’ye Oranları .............................................................................18 Grafik II.1.15 Konut Kredileri Başvuru ve Kullandırım Gelişmeleri ....................................................................................19 Grafik II.1.16 İpotekli Konut Satışları ...................................................................................................................................19 Grafik II.1.17 Krediyle Finanse Edilen Konut Satışları ........................................................................................................19 Grafik II.1.18 Seçilmiş 8 Ülkede Enflasyondan Arındırılmış Konut Fiyat Endeksleri .........................................................19 Grafik II.1.19 TP-YP ve Toplam Tasarruf Mevduatı ............................................................................................................20 Grafik II.1.20 Gerçek Kişilerin Euro Mevduatı-Yurt İçi Bankalara Aktarılan İşçi Dövizleri ..............................................20 Grafik II.1.21 Mevduat Büyüklüğü Bazında Büyümeye Katkılar......................................................................................20 Grafik II.1.1.1 Yurt İçi Yerleşik Gerçek Kişilerin Döviz Borçlanma Para Takası İşlemleri ve Faiz Farkı .............................22 Grafik II.1.1.2 3 Ay Vadeli YP Mevduat Faiz Oranı ve 3 Ay Vadeli TP Tasarruf Mevduatı-Para Takası Faiz Farkı ........22 Grafik II.1.1.3 TP-YP Vadeli Tasarruf Mevduatının Gelişimi ...............................................................................................22 II.2. Reel Sektör Gelişmeleri Grafik II.2.1 Reel Sektörün Finansal Yükümlülüklerinin Gelişimi .....................................................................................23 Grafik II.2.2 Yurt İçinden Kullanılan Firma Kredilerinin Yıllık Büyümesi ...........................................................................23 Grafik II.2.3 TL Firma Kredi Faizi ve Kredi-Mevduat Faiz Farkı .......................................................................................... 23 Grafik II.2.4 Yurtiçi Bankalardan Kullanılan TL Firma Kredi Büyümesi ............................................................................. 23 Grafik II.2.5 KOBİ Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri ......................................................................................................... 24 Grafik II.2.6 Büyük Firma Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri ............................................................................................. 24 Grafik II.2.7 Dövize Endeksli Firma Kredi Bakiyesinin Gelişimi .......................................................................................... 24 Grafik II.2.8 YP Firma Kredileri – Yurt İçi Bankalardan Aylık Kullanım .............................................................................. 25 Grafik II.2.9 Yurt İçi Bankalardan Kullanılan YP Firma Kredilerinin Sektörel Dağılımı ..................................................... 25 Grafik II.2.10 Banka Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı Krediler ........................................................... 26 Grafik II.2.11 Banka Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı Kredilerin Gelişimi .......................................... 26 Grafik II.2.12 Banka Dışı Finansal Kuruluşlar Tarafından Reel Sektöre Kullandırılan Kredilerin Dağılımı ......................... 26 Grafik II.2.13 Reel Sektörün Yurtiçi İhraçları ........................................................................................................................ 26 Grafik II.2.14 Reel Sektörün Yurtdışı Yükümlülüklerinin Gelişimi ......................................................................................... 27 Grafik II.2.15 Yurtdışı Şube Hariç Reel Sektör Yurt Dışı Yük. Dağılımı ................................................................................. 27 Grafik II.2.16 Reel Sektör Yurt Dışı Fin. Yükümlülüklerinin Vade Dağılımı .......................................................................... 27 Grafik II.2.17 Önümüzdeki Bir Yıl İçinde Vadesi Dolacak Dış Borçlar ............................................................................... 27 Grafik II.2.18 Dış Borç Yenileme Oranı ................................................................................................................................. 28 Grafik II.2.19 TP-YP KEA ve Toplam KEA Ticari Mevduat ................................................................................................... 28 Grafik II.2.20 Yurt İçi Yerleşik Tüzel Kişilerin Para Takası İşlemleri ........................................................................................ 28 Grafik II.2.21 TP-YP Vadeli Ticari Mevduatın Gelişimi ......................................................................................................... 28 III. Finansal Sistemin Taşıdığı Risklerin Gelişimi III.1. Kredi Riski Grafik III.1.1 Finansal Koşullar Endeksi ve Kredi Büyümesi ............................................................................................... 29 Grafik III.1.2 Kredilerin Yıllık Artış Hızları ................................................................................................................................ 29 Grafik III.1.3 Toplam Krediler/GSYİH ve YP Krediler/GSYİH ............................................................................................... 30 Grafik III.1.4 Kur Etkisinden Arındırılmış Kredilerin Gelişimi ................................................................................................. 30 Grafik III.1.5 Kredilerin Yıllık Ortalama Büyüme Oranı (2011 - 2013) ................................................................................ 30 Grafik III.1.6 Kredi/GSYİH Oranı ve Değişimi ...................................................................................................................... 30 Grafik III.1.7 GSYİH Büyüme Oranları .................................................................................................................................. 31 Grafik III.1.8 2014 Yılına İlişkin Büyüme Beklentileri ............................................................................................................ 31 Grafik III.1.9 Ticari Krediler ve Tüketici Kredileri Faiz Oranları ........................................................................................... 31 Grafik III.1.10 TGA Oranları(Toplam/Ticari/Bireysel) ............................................................................................................ 31 Grafik III.1.11 TGA Oranlarının ve TGA Oranı Farklarının Gelişimi ....................................................................................31 Grafik III.1.12 TGA Oranları ve Çeklerin Karşılıksız Çıkma Oranı .......................................................................................32 Grafik III.1.13 Bireysel Krediler TGA Oranları ......................................................................................................................32 Grafik III.1.14 Üçer Aylık Akım TGA Gelişmeleri .................................................................................................................32 Grafik III.1.15 Firma TGA Sektörel Kırılım ve Gelişmeler .....................................................................................................32 Grafik III.1.16 Öz.Karşılık/TGA ve Krediler Özel Karşılıkları/Ort. Krediler............................................................................33 Grafik III.1.17 Yakın İzlemedeki Krediler ve TGA ................................................................................................................33 Grafik III.1.18 Bireysel Kredi Notu Ortalama Stoku ............................................................................................................33 Grafik III.1.19 Bireysel Borçluluk Endeksi .............................................................................................................................33 III.2. Likidite Riski Grafik III.2.1 2. Vade Dilimi Toplam Likidite Yeterlilik Oranının Gelişimi .........................................................................34 Grafik III.2.2 2. Vade Dilimi YP Likidite Yeterlilik Oranının Gelişimi ..................................................................................34 Grafik III.2.3 Bankacılık Sektörü Kredi/Aktif ve Yurt Dışı Yükümlülükler/Yabancı Kaynaklar Oranı .............................34 Grafik III.2.4 Seçilmiş Ülkelerin Yurt Dışı Yükümlülükler/Yabancı Kaynaklar Oranı........................................................34 Grafik III.2.5 TP-YP Brüt Kredi/Mevduat Oranı .................................................................................................................35 Grafik III.2.6 Bankaların Yurt Dışı Yükümlülüklerinin Kompozisyonu ..............................................................................35 Grafik III.2.7 Yurt Dışı Yükümlülük Artışına Katkılar............................................................................................................35 Grafik III.2.8 Yurt Dışı Yükümlülüklerin Yakın Dönem Ödeme Planı ...............................................................................35 Grafik III.2.9 Bankaların Dış Borç Yenileme Oranı............................................................................................................36 Grafik III.2.10 Bankaların Dış Borç Çevirme Oranı ve YP Likidite İhtiyacı ........................................................................36 Grafik III.2.11 ROM Kapsamında Tesis Edilen Döviz ve Altın Tutarı ..................................................................................36 Grafik III.2.12 ROM Kapsamında Tesis Edilen Döviz Rezervinin Bankacılık Sektörü Kısa Vadeli Yükümlülüklerine Oranının Gelişimi ve ROM Kapsamında Tesis Edilen Döviz ve Altının TL Karşılığının Serbest DİBS’lere Oranının Gelişimi ..........................................................................................................................................36 Grafik III.2.13 Bankacılık Sektörünün TP Pasif Kalemlerinin Gelişimi .................................................................................37 Grafik III.2.14 Bankaların Yurt İçi İhraç Çevirme Oranlarının Gelişimi..............................................................................37 Grafik III.2.15 TP İhraç-TP Mevduat Faiz Farkı ve 6 Ay -1 Ay Vadeli Swap Faiz Farkı Gelişimi .......................................37 Grafik III.2.16 TP İhraç ve 6 Ay Vadeli DİBS Faiz Oranı ......................................................................................................37 Grafik III.2.17 Bankacılık Sektörü Serbest DİBS’lerinin Toplam TP Yükümlülüklere Oranının Gelişimi ............................38 Grafik III.2.18 Mevduatın Vade Dağılımı............................................................................................................................38 Grafik III.2.19 TP Mevduatın Ortalama Vadesi ve İma Edilen Kur Oynaklığı ..................................................................38 Grafik III.2.20 İkincil Piyasa Menkul Kıymet İhraçları Ortalama Hacimlerinin Stok Menkul Kıymet İhraçlarına Oranının Gelişimi ........................................................................................................................38 III.3. Faiz Riski Grafik III.3.1 Sabit Faizli TP Kredi Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi ..................................................................... 39 Grafik III.3.2 0-12 Ay Vadeli ve Değişken Faizli TP Firma Kredisinin Toplam Firma Kredisine Oranı .............................. 39 Grafik III.3.3 1 Yıldan Uzun Vadeli ve Sabit Faizli Türev Finansal Araç Yükümlülüklerinin Konut Kredilerine Oranı ..... 39 Grafik III.3.4 Sabit Faizli TP Menkul Değer Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi...................................................... 40 Grafik III.3.5 Sabit Faizli YP Yükümlülük Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi .......................................................... 40 Grafik III.3.6 Sabit Faizli YP Kredi Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi ..................................................................... 40 Grafik III.3.7 TP Faize Duyarlı Aktif-Pasif Açık Pozisyonu/ Toplam Aktifler ........................................................................ 40 Grafik III.3.8 YP Faize Duyarlı Aktif-Pasif Açık Pozisyonu/ Toplam Aktifler ....................................................................... 40 Grafik III.3.1.1 TP Faiz Şoku Sonrası SYR .................................................................................................................................. 41 Grafik III.3.1.2 YP Faiz Şoku Sonrası SYR ................................................................................................................................. 41 Grafik III.3.1.3 TP ve YP Faiz Şoku Sonrası SYR ....................................................................................................................... 42 III.4. Sermaye Yeterliliği, Karlılık ve Şoklara Dayanıklılık Grafik III.4.1 Bankacılık Sektörü TP Aktif Getirisi / TP Pasif Maliyeti Gelişiminin Analizi.................................................... 43 Grafik III.4.2 Aktif Kârlılığı ve Özkaynak Kârlılığı.................................................................................................................. 43 Grafik III.4.3 Sermaye Yeterlilik Rasyosu ............................................................................................................................. 44 Grafik III.4.4 Ülkeler İtibarıyla Sermaye Yeterlilik Oranları ................................................................................................. 44 Grafik III.4.5 Finansal Sağlamlık Endeksi ............................................................................................................................. 44 Grafik III.4.6 Bankacılık Sektörü Makro Gösterimi.............................................................................................................. 44 Grafik III.4.7 Senaryo Analizi Sonucu Bankacılık Sektörü SYR, TGA Oranı ve Kredi Büyümesi ...................................... 45 Grafik III.4.8 Olumsuz Senaryo Altında SYR Azalışına Katkılar (2014-2015) ..................................................................... 46 Grafik III.4.9 Olumsuz Senaryo Altında SYR Azalışına Katkılar (2014-2016) ..................................................................... 46 IV. Özel Konular Grafik IV.1.1 Konut Kredisi ve Konut Kredisinin GSYİH’ya Oranının Gelişimi .................................................................... 47 Grafik IV.1.2 Gelir Grupları için Ortalama Vade................................................................................................................ 51 Grafik IV.1.3 Konut Kredisi Kullanan Kişilerde Yaş Dağılım Oranı ..................................................................................... 51 Grafik IV.1.4 Gelir Grupları için TGA .................................................................................................................................... 52 Grafik IV.1.5 Gelir Grupları için TGA .................................................................................................................................... 52 Grafik IV.1.6 2. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi Payları ........................................................................ 53 Grafik IV.1.7 2. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA Oranları ...................................................................... 53 Grafik IV.1.8 3. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi Payları ......................................................................53 Grafik IV.1.9 3. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA Oranları .....................................................................53 Grafik IV.1.10 4. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi Payları ......................................................................53 Grafik IV.1.11 4. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA Oranları .....................................................................54 Grafik IV.4.1 Örnek Finansal Amplifikasyon Mekanizması ..............................................................................................69 Grafik IV.4.2 Finansal Amplifikasyon Mekanizmasının Gücü ..........................................................................................70 Grafik IV.4.3 2000-2013 Dönemi Firmaların Dışsal Finansman Primi ...............................................................................70 Grafik IV.5.1 Firmaların Türev İşlem Hacimleri...................................................................................................................75 Grafik IV.5.2 Firmaların Türev İşlemleri ...............................................................................................................................76 Grafik IV.5.3 Firmaların Türev İşlemlerinin Para Kompozisyonu.......................................................................................76 Grafik IV.6.1 Tezgâh Üstü Türev Piyasası Reform Gelişmeleri ..........................................................................................94 Grafik IV.7.1 EFT Sisteminde Yıllık İşlem Adet ve Tutarı.....................................................................................................97 Grafik IV.7.2 EMKT Sisteminde Gerçekleşen Yıllık DvP İşlem Adet ve Tutarı ..................................................................97 Grafik IV.7.3 EFT Sistemindeki Ödemelerin Saatler İtibarıyla Yoğunluğu ve İşlem Tutarları .........................................98 Grafik IV.7.4 TCMB Ödeme Sistemlerindeki Ödemelerin İşlem Tutarlarının Dağılımı ...................................................98 Grafik IV.7.5 EFT Sisteminde Yoğunlaşma Oranı ..............................................................................................................98 Grafik IV.7.6 Bankalar arası Türk Lirası Aktarım Sistemindeki İşlem Adet ve Tutarları ile Günlük Ortalamaları ..........98 Grafik IV.7.7 Müşteriler Arası Türk Lirası Aktarım Sistemindeki İşlem Adet ve Tutarları ile Günlük Ortalamaları .........99 Grafik IV.7.8 Çek Takası Sisteminde İşlem Gören Çek Adet ve Tutarı ...........................................................................99 Grafik IV.7.9 Banka ve Kredi Kartı Sayıları.........................................................................................................................101 Grafik IV.7.10 ATM-POS Sayıları............................................................................................................................................101 Grafik IV.7.11 Kredi Kartı İşlem Adet ve Tutarları................................................................................................................101 Grafik IV.7.12 Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları .............................................................................................................102 Grafik IV.7.13 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Adedi ............................................................................................102 Grafik IV.7.14 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Tutarı .............................................................................................102 Grafik IV.7.15 Takasa Konu Kredi Kartı İşlem Adet ve Tutarları.........................................................................................102 Grafik IV.7.16 Takasa Konu Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları ......................................................................................103 Grafik IV.7.17 Takasa Konu Kredi Kartı İşlem Tutarının Toplam Kredi Kartı İşlem Tutarına Oranı ...................................103 Grafik IV.7.18 Borsa İstanbul Pay Piyasası ve Gelişen İşletmeler Piyasası’nda Gerçekleşen İşlemler ..........................103 Grafik IV.7.19 Borsa İstanbul Borçlanma Araçları Piyasası’nda Gerçekleşen İşlemler ..................................................104 Grafik IV.7.20 TPP İşlem Hacmi ve Tutarı .............................................................................................................................104 Grafik IV.7.21 TPP Faiz Oranları - Diğer Piyasa Faiz Oranları .............................................................................................105 Tablolar I. Finansal İstikrarı Etkileyen Uluslararası ve Ulusal Gelişmeler I.1. Uluslararası Gelişmeler Tablo I.1.1 Seçilmiş GOÜ’lerin Brüt Borçluluk Seviyelerindeki ve Bankacılık Sektörü Kredilerindeki Değişim ............... 9 II. Finans Dışı Kesim ve Finansal İstikrar II.1. Hanehalkı Gelişmeleri Tablo II.1.1 Hanehalkının Finansal Varlıkları ........................................................................................................................ 15 Tablo II.1.2 Hanehalkının Finansal Yükümlülükleri .............................................................................................................. 15 III. Finansal Sistemin Taşıdığı Risklerin Gelişimi III.1. Kredi Riski Tablo III.1.1 Tahsili Gecikmiş Kredi Kartı ve Tüketici Kredisi Bulunan Gerçek Kişi Sayısı .................................................... 32 III.4. Sermaye Yeterliliği, Karlılık ve Şoklara Dayanıklılık Tablo III.4.1 Makro Stres Testi Senaryoları ............................................................................................................................. 45 IV. Özel Konular Tablo IV.1.1 Gelir Grupları ...................................................................................................................................................... 48 Tablo IV.1.2a Konut Kredisi Kullanan Kişi Sayısı ....................................................................................................................... 50 Tablo IV.1.2b Toplam Kişi İçindeki Oranları ............................................................................................................................. 50 Tablo IV.1.3a Kişi Başı Kullanılan Konut Kredisi Tutarı .............................................................................................................. 50 Tablo IV.1.3b Kişi Başı Aylık Ödeme Tutarı ............................................................................................................................... 50 Tablo IV.1.3c Gelir Gruplarının Kredi Payları ........................................................................................................................... 50 Tablo IV.1.4 Konut Değeri Kümeleri....................................................................................................................................... 52 Tablo IV.2.1 Tanımlayıcı İstatistikler ........................................................................................................................................ 57 Tablo IV.2.2 Türev kullanım nedenleri ................................................................................................................................... 59 Tablo IV.2.3 Türev Kullanım Nedenleri-Güçlülük Testi .......................................................................................................... 60 Tablo IV.3.1 Tanımlayıcı İstatistik ............................................................................................................................................ 64 Tablo IV.3.2 Firma Mevduatları Büyümesi ve İş Çevrimleri.................................................................................................. 66 Tablo IV.4.1 Finansal Amplifikasyonun Gücü ve Makroihtiyati Çerçeve Dönemi ........................................................... 71 Tablo IV.5.1 Firmaların Türev İşlemleri .................................................................................................................................... 76 Tablo IV.5.2 Analize konu olan firmalar ve ihracatçı firmaların türev işlemleri ................................................................. 77 Tablo IV.5.3 YP Borç ve Türev Kullanımları ............................................................................................................................ 77 Tablo IV.5.4 YP Borç ve Türev Kullanımları ............................................................................................................................ 77 Tablo IV.5.5 İhracatçı Firmaların Net Pozisyon Dağılımları .................................................................................................. 79 Tablo IV.5.6 Faiz Takası İşlemleri ve Firmaların YP Borç Yapısı ............................................................................................. 80 Tablo IV.5.7 Kur Riski ve Türev Kullanımları ........................................................................................................................... 82 Tablo IV.5.8 Kur Riski ve Türev Kullanımları ............................................................................................................................ 83 Tablo IV.6.1 Basel III Asgari Sermaye Yeterliliği ve Tamponları (Risk Ağırlıklı Varlıkların Yüzdesi) ..................................... 86 Tablo IV.6.2 Gölge Bankacılık Çalışma Grupları Faaliyetleri ve İlerleme Durumu ........................................................... 91 Tablo IV.7.1 Takasa Konu Çek Adetlerinin Tutar Dilimlerine Göre Dağılımı .................................................................... 100 Tablo IV.7.2 Çek Takası Sistemi-Netleştirme Oranı ............................................................................................................. 100 Tablo IV.7.3 Kart Takas ve Hesaplaşma Sistemi / Netleştirme Oran ................................................................................ 103 Tablo IV.7.4 MKK Tarafından Saklaması Yapılan Kıymetlerin Piyasa Değeri ve Bakiyeli Yatırımcı Sayısı ...................... 105 Kısaltmalar AB Avrupa Birliği ABD Amerika Birleşik Devletleri BBE Bireysel Borçluluk Endeksi BCBS Basel Bankacılık Denetim Otoritesi BDDK Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu BDTS Bankaya Özgü Döngüsel Sermaye Tamponu BİP Bilanço İçi Pozisyon BIS Uluslararası Ödemeler Bankası BIST Borsa İstanbul A.Ş. BTOM Bankalararası Takas Odaları Merkezi CPSS Ödeme ve Takas Sistemleri Komitesi CRD Sermaye Yeterliliği Direktifi (Avrupa Birliği) DFK Diğer Finansal Kuruluşlar DİBS Devlet İç Borçlanma Senedi DTH Döviz Tevdiat Hesabı DTF Dış Ticaret Finansmanı D-SIB Yerel Sistemik Önemdeki Bankalar EBA Avrupa Bankacılık Otoritesi ECB Avrupa Merkez Bankası EGM Emeklilik Gözetim Merkezi EIOPA Avrupa Sigortacılık ve Emeklilik Otoritesi EPS Ek Parasal Sıkılaştırma ESMA Avrupa Menkul Kıymet Piyasası Otoritesi ESRB Avrupa Sistemik Risk Kurulu EURIBOR Euro Interbank Offered Rate Fed ABD Merkez Bankası FİR Finansal İstikrar Raporu FSB Finansal İstikrar Kurulu FSE Finansal Sağlamlık Endeksi FSI Finansal Sağlamlık Göstergeleri FX Yabancı Para GMM Genelleştirilmiş Momentler Yöntemi GMTN Global Medium Term Note GSYİH Gayrisafi Yurt İçi Hâsıla G20 19 Ülke ve AB’den Oluşan Grup G-SIB Küresel Sistemik Önemdeki Bankalar G-SII Küresel Sistemik Önemdeki Sigorta Kuruluşları IAIS Uluslararası Sigorta Denetçileri Birliği IFAS İnternet Bankacılığı Alarm Sistemi IMF Uluslararası Para Fonu IOSCO Uluslararası Menkul Kıymet Komisyonları Örgütü ITMGYO İpotek Teminatlı Menkul Kıymetlere Yatırım Yapan Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları KAP Kamuyu Aydınlatma Platformu KDV Katma Değer Vergisi KEA Kur Etkisinden Arındırılmış KK Kredi Kartı KKB Kredi Kayıt Bürosu KMH Kredili Mevduat Hesapları KOBİ Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler KV Kısa Vadeli KYG Kriz Yönetim Grubu LIBOR London Interbank Offered Rate LKS Limit Kontrol Sistemi MAG Makroekonomik Değerlendirme Grubu MKK Merkezi Kayıt Kuruluşu NBNI Banka ve Sigorta Dışı OÇK Ortak Çözümleme Kurulu OÇM Ortak Çözümleme Mekanizması ODD Otomotiv Distribütörleri Derneği OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OTC Tezgâh üstü ÖSK Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun PPK Para Politikası Kurulu RM Risk Merkezi ROA Aktif Kârlılığı ROE Özkaynak Kârlılığı ROK Rezerv Opsiyonu Katsayısı ROM Rezerv Opsiyonu Mekanizması SABAS Sahte Bilgi/Belge/Beyan/Başvuru Alarm Sistemi SIFI Sistemik Önemdeki Finansal Kuruluşlar SKT Sermaye Koruma Tamponu SPK Sermaye Piyasası Kurulu SYR Sermaye Yeterliliği Rasyosu S&P GSCI Standard & Poor’s Goldman Sachs Commodity Index TBB Türkiye Bankalar Birliği TBTF Batmasına İzin Verilemeyecek Kadar Büyük TCKB Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı TCMB Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası TGA Tahsili Gecikmiş Alacaklar TKYD Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği TL Türk lirası TOKİ Toplu Konut İdaresi TP Türk Parası TSPAKB Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği TSB Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği TÜFE Tüketici Fiyat Endeksi TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu VIX Oynaklık Endeksi YP Yabancı Para YPNGP Yabancı Para Net Genel Pozisyonu YPNP Yabancı Para Net Pozisyonu ZK Zorunlu Karşılıklar