Untitled

advertisement
TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI
İdare Merkezi
İstiklâl Cad. 10 Ulus, 06100 Ankara, Türkiye
Telefon: (90 312) 507 50 00
Faks: (90 312) 507 56 40
Teleks: 44033 mrbrt tr; 44031 mbdı tr
İnternet Sayfası: http://www.tcmb.gov.tr
E-posta: finansal.istikrar@tcmb.gov.tr, bankacilik@tcmb.gov.tr, info@tcmb.gov.tr
ISSN 1305-8584 (Basılı)
ISSN 1305-8576 (Online)
Kamuoyunu bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanan bu rapor genel olarak Mart 2014 verilerine dayanarak
hazırlanmakla beraber, raporun yayımlandığı tarihe kadar yaşanan gelişme ve değerlendirmeleri de
içermekte olup, tüm içeriği ile TCMB Genel Ağ Sisteminde yer almaktadır. Bu raporda yer alan bilgi ve verilere
dayanarak verilecek kararların sonuçlarından TCMB sorumlu tutulamaz.
Önsöz
Gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarındaki normalleşme süreci,
küresel sermaye akımları üzerinde etkili olmaya devam etmektedir. Gelişmekte olan
ülkelerin, Fed’in faiz artırımları ile 2015 yılında yeni bir safhaya girmesi beklenen söz
konusu süreci dikkate alarak finansal istikrarı güçlendirmeleri önem arz etmektedir.
Bu çerçevede, Finansal İstikrar Raporumuzun 2013 yılı Kasım ayında yayımlanan son
sayısından bu yana, finansal sistemimizin ulusal ve uluslararası ölçekteki dalgalanmalara
karşı dayanıklı yapısını koruduğu ve risk profilinde kayda değer bir değişikliğin olmadığı
görülmektedir. İlgili otoritelerce yürürlüğe konan makro-ihtiyati tedbirlerin de katkısıyla
ülkemiz finansal sisteminin güç kazanacağı ve olumsuz koşullar altında bile faaliyetlerini
etkin bir şekilde sürdüreceği değerlendirilmektedir.
Bankamızın, fiyat istikrarının tamamlayıcı bir unsuru olarak finansal istikrara dönük
güncel değerlendirmeleri Finansal İstikrar Raporumuzun 18. sayısında okuyucuların
dikkatine sunulmaktadır. Ülkemiz finansal sistemi üzerinde etkili olacağı değerlendirilen
ulusal ve uluslararası gelişmelerin irdelendiği ve bankacılık sistemimizin olası şoklara
dayanıklılığının mercek altına alındığı raporumuzun ilgili tüm kesimler için faydalı olmasını
dilerim.
Erdem BAŞÇI
Başkan
İçindekiler
Genel Değerlendirme..........................................................................................1
I. Finansal İstikrarı Etkileyen Uluslararası ve Ulusal Gelişmeler...........................5
I.1. Uluslararası Gelişmeler....................................................................................5
I.2. Ulusal Gelişmeler ...........................................................................................10
II. Finans Dışı Kesim ve Finansal İstikrar ..............................................................15
II.1. Hanehalkı Gelişmeleri ..................................................................................15
II.2. Reel Sektör Gelişmeleri ................................................................................23
III. Finansal Sistemin Taşıdığı Risklerin Gelişimi ..................................................29
III.1. Kredi Riski ......................................................................................................29
III.2. Likidite Riski ...................................................................................................34
III.3. Faiz Riski ........................................................................................................39
III.4. Sermaye Yeterliliği, Karlılık ve Şoklara Dayanıklılık ...................................43
IV. Özel Konular ..................................................................................................47
IV.1. Türkiye’de Konut Kredilerinin Mikro Dinamikleri.......................................47
IV.2. Türkiye’de Türev Ürün Kullanımını Etkileyen Faktörler .............................55
IV.3. Ticari Mevduatlarının İş Çevrimleri Boyunca Davranışı: Bir
Gelişmekte Olan Ülke Örneği............................................................................62
IV.4. Makroihtiyati Politikalar ve Ilımlı İş Çevrimleri Üzerine Ampirik Bir
Çalışma: Firma Bazında Türkiye Örneği ............................................................69
IV.5. Türkiye’de Reel Sektör Firmalarının Türev İşlemleri ve Finansal
Risk Yönetimi........................................................................................................74
IV.6. Küresel Finansal Reformlar Alanındaki Temel Gelişmeler ......................85
IV.7. Finansal Altyapı ..........................................................................................95
IV.8. Finansal İstikrara Yönelik Adımlar............................................................106
Grafikler .............................................................................................................113
Tablolar ..............................................................................................................119
Kısaltmalar .........................................................................................................121
Genel Değerlendirme
Son Finansal İstikrar Raporu’nun yayımlandığı 2013 yılı Kasım ayından bu yana,
Fed’in para politikasında yaşanan normalleşme süreci gelişmekte olan ülkelere
(GOÜ) yönelik sermaye akımlarını olumsuz etkilemeye devam etmiş, söz konusu ülke
merkez bankaları finansal piyasalarda istikrarı sağlamak amacıyla para politikalarında
sıkılaşmaya gitmiştir. Bu çerçevede, ülkemize yönelik sermaye akımlarında da zayıflama
gözlenmiş, ülkeye özgü belirsizliklerin de etkisiyle döviz kurları ve finansal piyasalardaki
oynaklık artmıştır. Enflasyon görünümündeki nispi bozulmayı dikkate alan TCMB, 2014
yılı Ocak ayında para politikasında güçlü ve önden yüklemeli bir sıkılaştırmaya gitmiştir.
TCMB’nin temkinli duruşu, tüketici kredilerine yönelik makro ihtiyati tedbirlerin etkili olması,
ulusal ekonomiye ilişkin belirsizliklerin nispeten azalması ve uluslararası piyasalardaki
risk iştahının bir miktar toparlanması sayesinde finansal istikrara ilişkin endişeler yakın
zamanda önemli ölçüde azalmıştır.
Önümüzdeki dönemde GOÜ’lere yönelik sermaye hareketlerinin gelişiminde,
ağırlıklı olarak Fed tarafından gerçekleştirilecek faiz artırımının zamanlaması ve hızı
belirleyici olacaktır. Fed’in faiz artırımlarına ölçülü adımlarla ve büyük olasılıkla 2015
yılının ikinci yarısında başlayacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca, Euro Bölgesi’nde
deflasyonist baskılar nedeniyle, ECB’nin parasal genişlemeye gideceği yönünde
beklentiler bulunmaktadır. Küresel likiditeye ilişkin tüm bu olumlu beklentilere karşın,
orta vadede GOÜ’ler için dış finansman ihtiyaçlarını azaltmalarının faydalı olacağı
değerlendirilmektedir. Bu çerçevede ülkemiz finans ve finans dışı sektörlerinin kur, faiz ve
finansman şoklarına dayanıklılığı finansal istikrar açısından önem kazanmaktadır.
Orta ve uzun vadede iç ve dış piyasalardaki dalgalanmalara karşı bankacılık
sisteminin dayanıklılığını artırabilecek en önemli unsurlardan biri de çekirdek
yükümlülüklerin toplam fonlar içerisindeki payının makul seviyelerde seyretmesi
olacaktır. Bu bağlamda kredi/mevduat rasyosundaki eğilimler Bankamızca yakından
takip edilmektedir. TCMB gerekli gördüğü takdirde TL zorunlu karşılıklara ödenecek
faizi bu rasyonun daha güvenli seviyelere çekilmesi için özendirici bir araç olarak ele
alabilecektir.
Ülkemizdeki finans dışı kesimin varlık ve yükümlülükleri, finansal istikrarın görünümüne
olumlu katkı yapacak şekilde gelişmektedir. Faizlerin tarihi düşük seviyelere gerilemesi
ve kredi vadelerinin uzaması ile geçtiğimiz yıllarda artan hanehalkı borçluluğu, alınan
makro-ihtiyati tedbirlerin de katkısıyla yakın zamanda daha makul bir eğilim izlemeye
başlamıştır. Bu çerçevede özellikle bireysel kredi kartları ve taşıt kredilerindeki yavaşlama
dikkat çekmektedir.
Reel sektör yükümlülüklerinde Türk lirasındaki değer kaybına bağlı artış yaşanmış
olsa da, gerek TL gerekse YP firma kredilerinin yıllık artış oranları sürdürülebilirlik açısından
makul düzeylere ulaşmıştır. Yurt dışı finansal yükümlülüklerin yurt içi yükümlülüklere kıyasla
sınırlı miktarda olması, uzun vadeli yapısı ve olumlu dış borç yenileme oranı reel sektörün
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
finansal görünümünü güçlendirmektedir.
Gerek hanehalkı gerekse reel sektör varlıklarında en dikkat çekici gelişm
Gerek hanehalkı gerekse reel sektör varlıklarında en dikkat çekici gelişme,
mevduatlarda YP varlık tercihinin ön plana çıkmış olmasıdır. Gerçek kişilere ait
mevduatlarda YP varlık tercihinin ön plana çıkmış olmasıdır. Gerçek kişilere ait YP
mevduatlardaki
büyümenin
ağırlıklı
olarak
montanlı
hesaplardan
kaynaklandığı
mevduatlardaki
büyümenin
ağırlıklı
olarakbüyük
büyük montanlı
hesaplardan
kaynaklandığı
hanehalkının
genel tasarruf
eğilimini
yansıtmadığı
görülmektedir.
Ayrıca,
ve hanehalkının
genel tasarruf
eğilimini
yansıtmadığı görülmektedir.
Ayrıca, YP
tasarruf YP tasar
mevduatındaki
artışta, artışta,
2013 2013
yılı ikinci
itibaren
artmaya
mevduatındaki
yılı ikinciyarısından
yarısından itibaren
artmaya
başlayanbaşlayan
para takası para tak
bir etkisinin
bulunduğu,
konusu etki
etki hariç
TL’den
işlemlerinin işlemlerinin
önemli birönemli
etkisinin
bulunduğu,
sözsöz
konusu
hariçbırakıldığında
bırakıldığında
TL’den YP’
YP’ye mevduat
daha değerlendirilmektedir.
sınırlı olduğu değerlendirilmektedir.
mevduat geçişinin
daha geçişinin
sınırlı olduğu
Gerçek Gerçek
kişilerlekişilerle
olduğu gibi tüz
olduğu gibi tüzel kişilerle yapılan para takaslarında da artış yaşanmıştır.
kişilerle yapılan
para takaslarında da artış yaşanmıştır.
Gerek ulusal
gerekse
uluslararası
dikkate
alınarak
bankacılık
Gerek
ulusal gerekse
uluslararasıgelişmeler
gelişmeler dikkate
alınarak
bankacılık
sektörünün sektörün
taşımakta olduğu
riskler
değerlendirildiğinde,
20142014
yılı ilk
itibarıyla
taşımakta
olduğu
riskler değerlendirildiğinde,
yılı yarısı
ilk yarısı
itibarıyla genel
genel kredi
kredi kalitesind
kalitesinde
kayda değer
bir değişimin yaşanmadığı,
olası
likidite şoklarına
sektörün
kayda değer
bir değişimin
yaşanmadığı,
olası likidite
şoklarına
karşı karşı
sektörün
yeterli likid
likiditeolduğu
tamponuna
ve faizolan
riskine duyarlılığın
olan duyarlılığında
da azalmakta
tamponunayeterli
sahip
vesahip
faizolduğu
riskine
azalmakta
olduğu değerlendirilmektedir. 2008 küresel krizinde yaşanan dalgalanmalar esas alınarak
oldu
değerlendirilmektedir. 2008 küresel krizinde yaşanan dalgalanmalar esas alınarak oluşturula
oluşturulan makro senaryo analizi sonucunda, sektörün TGA oranında ve sermaye
makro senaryo analizi sonucunda, sektörün TGA oranında ve sermaye yeterliliğind
yeterliliğinde yaşanabilecek bozulmanın sınırlı olacağı ve sektör sermaye yeterliliğinin
yaşanabilecek bozulmanın sınırlı olacağı ve sektör sermaye yeterliliğinin yasal rasyon
yasal rasyonun üzerinde kalmaya devam edeceği görülmüştür.
üzerinde kalmaya devam edeceği görülmüştür.
Finansal İstikrarın Makro Gösterimi1,2
Küresel Ekonomi
1,0
Bankacılık
Küresel Piyasalar
0,5
Hanehalkı
Yurt içi Ekonomi
0,0
Firmalar
Yurt içi Piyasalar
Kamu Kesimi
12-08
Ödemeler Dengesi
09-13
03-14
(1) Merkeze yakınlaşma ilgili sektörün finansal istikrara yaptığı katkının olumlu yönde arttığını ifade etmektedir. Analiz her bir
alt sektörün kendi içinde tarihsel olarak karşılaştırılmasına yöneliktir. Sektörler arası karşılaştırma, yalnızca merkeze göre
bulunulan konumda meydana gelen değişimin yönü çerçevesinde yapılabilir.
(2) Finansal istikrarın makro gösteriminde kullanılan metodoloji için bkz. FİR 13, Kasım 2011-Özel Konu IV.10.
Yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, ülkemizde finansal istikrara ilişkin gelişmele
şematik yansımasına yukarıdaki makro gösterimde yer verilmiştir. Buna göre son altı ay
Yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, ülkemizde finansal istikrara ilişkin
gelişmelerin şematik yansımasına yukarıdaki makro gösterimde yer verilmiştir. Buna göre
son altı aylık süreçte, küresel ekonomideki olumlu yönde gelişme sınırlı olurken, küresel
piyasalardaki iyileşmenin görece daha güçlü olduğu görülmektedir. Aynı dönemde
yurt içi göstergelerden kamu kesimi ve yurt içi ekonomideki gelişmeler finansal istikrara
olumlu yönde katkı sağlamıştır. Diğer taraftan, özellikle yurt içi piyasalardaki dalgalı
seyir ve cari açığın yüksek seyretmesi yılın ilk çeyreğinde finansal istikrara olumsuz etki
yapmıştır. Bununla birlikte, tüketici kredilerinin mevcut eğilimi, 2014 yılında cari dengede
belirgin bir iyileşme olacağına işaret etmektedir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
4
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
I. Finansal İstikrarı Etkileyen
Uluslararası ve Ulusal Gelişmeler
I.1. Uluslararası Gelişmeler
İktisadi faaliyetteki toparlanmayla birlikte ABD Merkez
Bankası (Fed)’nın para politikasında yaşanan normalleşme süreci
gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarını olumsuz
etkilemiştir. Gelişmekte olan ülke para birimleri genel olarak
değer kaybederken, söz konusu ülke merkez bankaları finansal
piyasalarda istikrarı sağlamak amacıyla para politikalarında
sıkılaşmaya gitmiştir. Sermaye akımlarındaki oynaklık ve para
politikalarındaki sıkı duruş gelişmekte olan ülkelerde iç talebi
sınırlarken, ABD’deki olumlu ekonomik görünüm ve Euro
Bölgesi’nin resesyondan çıkması ise dış talep kanalıyla büyümeyi
olumlu etkilemektedir. Fed’in varlık alımlarını sonlandırma
sürecine
ilişkin
belirsizlik
azalmakla
birlikte
önümüzdeki
dönemde faiz artırımının zamanlaması ve hızı gelişmekte olan
ülkelere yönelik sermaye hareketlerinde belirleyici olacaktır.
Ancak, ABD’deki toparlanmada destekleyici para politikasının
önemini koruması, istihdam piyasasında henüz arzu edilen
ölçüde iyileşme sağlanamaması ve enflasyonun hedefin
altında seyretmesi nedeniyle faiz artırımlarının ölçülü adımlarla
ve muhtemelen 2015 yılının ikinci yarısında başlayacağı
düşünülmektedir. Bununla birlikte, Euro Bölgesi’nde deflasyonist
baskılar nedeniyle, Avrupa Merkez Bankası (ECB)’nın parasal
genişlemeye gideceği yönünde beklentiler bulunmaktadır.
Diğer yandan, ABD para politikasının normalleşme süreci
gelişmekte olan ülkeler için dış finansman risklerini artırmakta,
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
bu ülkelerde sektörlerin kur ve faiz şoklarına dayanıklılığı finansal
Grafik I.1.1
Grafik I.1.2
Küresel Büyüme Oranları1
İmalat Sanayi PMI E
(Yüzde, Yıllık)
Gelişmekte Olan Ülkeler
Gelişmiş Ülkeler
faaliyetteki
toparlanma
eğilimi
gelişmiş ekonomiler kaynaklı olarak devam etmektedir. 2013
yılı boyunca büyüme oranları gelişmiş ekonomilerde artarken
gelişmekte olan ekonomilerde yatay seyrini korumuştur (Grafik
I.1.1). Gelişmiş ülkelerin büyüme oranlarının artışında ABD
ekonomisinin toparlanması ve Euro Bölgesi’nin durgunluktan
çıkması rol oynamıştır. ABD ve Euro Bölgesi imalat sanayi PMI
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
10
10
8
8
6
6
4
4
2
2
0
0
-2
-2
-4
-4
-6
2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4
2008
2009
2010
2011
2012
-6
55
50
45
40
2013
(1)Toplulaştırma yapılırken ülkelerin küresel GSYİH içindeki payları kullanılmıştır.
Kaynak: Bloomberg, TCMB.
11.10
ekonomik
07.10
Küresel
60
03.10
istikrar açısından önem kazanmaktadır.
Kaynak: Markit
5
ABD başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerde büy
piyasasına olumlu yansımıştır. ABD’de tarım dışı istihdamın art
yılı Nisan ayında yüzde 6,5’in altında gerçekleşmiştir (Grafi
(Yüzde, Yıllık)
60
-6
10
8
6
4
2
0
10
-2
8-4
50
devam edeceğine işaret etmektedir
(Grafik I.1.2). Gelişmiş
40
ülkelerdeki, özellikle Euro Bölgesi’ndeki toparlanmanın dış
talep yoluyla, gelişmekte olan ülke büyüme oranlarını olumlu
55
etkilemesi beklenmektedir. Diğer taraftan, gelişmiş ülkelerdeki
üzere gelişmiş ekonomilerde büyüme hızının artması istihdam
50
büyüme
halen
kırılgan
olup,2014
büyük
piyasasına olumlu yansımıştır. ABD’de tarım dışı istihdamın
artmasıyla
birlikte
işsizlik oranı
60
60
ABD
Euro Bölgesi
45
45
55
çıkışın ve politika faizlerindeki olası artışların zamanlaması, iktisadi
55
03.14
11.13
07.13
03.13
11.12
07.12
03.12
faaliyetteki toparlanmanın sürdürülebilirliği açısından önem arz
etmektedir.
Bölgesi’nde
ise işsizlik oranları halen yüksek seviyelerde
olup yatay seyrini sürdürmektedir.
Kaynak: Markit
Grafik I.1.4
ABD’de Tarım Dışı İstihdam ve İşgücüne Katılım Oranı
ABD başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerde büyüme
03.14
Tarım Dışı İstihdam (Bin)
hızınınİşgücüne
artması
istihdam piyasasına olumlu yansımıştır. ABD’de
Katılım Oranı (Yüzde, Sağ Eksen)
Bölgesi kalıcı bir şekilde iyileşmediğini
Tarım Dışı İstihdamgöstermektedir.
(Bin)
sının
Euro
onya
130
128
126
124
140
138
Grafik I.1.4
136
arı
aşağı yönlü eğilim önemli rol oynamıştır
(Grafik I.1.4). Yarı zamanlı
63
62
çalışanların ve altı aydan uzun
süredir iş arayanların sayısının
61
artması ABD istihdam piyasasının kalıcı bir şekilde iyileşmediğini
göstermektedir. Euro Bölgesi’nde ise işsizlik oranları halen yüksek
İşgücüne Katılım Oranı (Yüzde, Sağ Eksen)
len yüksek seviyelerde
olup yatay seyrini sürdürmektedir.
Kaynak: Bloomberg
65
ABD’de işsizlik oranının düşüşünde
işgücüne katılım oranındaki
64
04.14
05.13
09.13
01.14
09.11
01.12
05.12
09.12
01.13
01.08
05.08
09.08
01.09
05.09
09.09
01.10
05.10
09.10
01.11
05.11
0
132
10.13
2 Tarım Dışı İstihdam ve İşgücüne Katılım Oranı
ABD’de
şanların ve altı aydan uzun süredir iş arayanların sayısının
134
66
ayında yüzde 6,5’in altında gerçekleşmiştir
(Grafik I.1.3). Ancak,
04.13
arı
136
67 birlikte işsizlik oranı 2014 yılı Nisan
tarım dışı istihdamın artmasıyla
10.12
4
Grafik
I.1.4 yönlü eğilim önemli rol oynamıştır
katılım oranındaki
aşağı
138
04.12
8
BD’de
tarımseviyelerde
dışı istihdamın
birlikte
işsizlik oranı 2014
len yüksek
olupartmasıyla
yatay seyrini
sürdürmektedir.
6
altında gerçekleşmiştir
(Grafik I.1.3). Ancak, ABD’de işsizlik
140
10.11
katılım oranındaki 14
aşağı yönlü eğilim önemli rol oynamıştır
şanların ve altı aydan
uzun süredir iş arayanların sayısının
12
gelişmiş
büyüme hızının
artması istihdam
10
sının
kalıcı ekonomilerde
bir şekilde
iyileşmediğini
göstermektedir.
Euro
10.08
Japonya
İngiltere
Kaynak: Markit
04.08
altında gerçekleşmiştir (Grafik I.1.3). Ancak, ABD’de işsizlik
yları kullanılmıştır.
10.07
Euro Bölgesi
11.13
07.13
03.13
11.12
ABD
07.12
03.12
11.11
07.11
03.11
11.10
2013
07.10
012
03.10
40
BD’de
dışı istihdamın artmasıyla birlikte işsizlik oranı 2014
3 4 1 2 tarım
3 4
04.11
-6
(Yüzde)
40
10.10
45
04.10
45
Grafik I.1.3
e gelişmiş ekonomilerde
büyüme
hızının
artması istihdam
Seçilmiş Gelişmiş
Ekonomilerde
İşsizlik Oranları
-4
10.09
-2
11.11
artması
ABD istihdam piyasasının kalıcı50 bir şekilde iyileşmediğini göstermektedir. Euro
50
07.11
4
03.11
(Grafik
I.1.4). Yarı zamanlı çalışanların ve40 altı aydan uzun süredir iş arayanların sayısının
40
0
para politikalarından
işgücüne katılım oranındaki aşağı yönlü eğilim önemli rol oynamıştır
6-6
2
ölçüde destekleyici para
yılı Nisan ayında yüzde 6,5’in altında gerçekleşmiştir
(Grafik I.1.3). dayanmaktadır.
Ancak, ABD’de işsizlik
politikalarına
Destekleyici
oranının düşüşünde
04.09
yları kullanılmıştır.
ABD PMI
başta
olmak
İmalat Sanayi
Endeksleri
11.10
2013
Grafik I.1.2
40
Kaynak: Markit
55
07.10
2 3 4 1 2 3 4
(1)Toplulaştırma yapılırken ülkelerin küresel GSYİH içindeki payları kullanılmıştır.
Kaynak: Bloomberg, TCMB.
03.10
eler
012
-6
2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4
60
Bölgesi 2011
ABD
2008
2009 Euro
2010
2012
2013
60
45
endeksleri gelişmiş ekonomilerin küresel büyümeye katkısının
03.10
İmalat Sanayi PMI Endeksleri
eler
45
-4
03.14
-2
Grafik
I.1.2
-4
11.13
0
50
07.13
0
-2
50
03.13
2
11.12
4
2
55
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
07.12
4
55
03.12
6
07.11
8
6
03.11
8
60
ABD
Euro Bölgesi
11.10
10
07.10
10
11.11
Gelişmekte Olan Ülkeler
Gelişmiş Ülkeler
Kaynak: ABD Çalışma Bakanlığı
67
seviyelerde olup yatay seyrini sürdürmektedir.
66
Gelişmiş ekonomilerdeki olumlu büyüme performansına rağmen, enflasyon hedeflerin
ABD’de Tarım Dışı İstihdam ve İşgücüne Katılım Oranı
65
134
altında
seyretmektedir. Küresel iktisadi faaliyetin kriz öncesi seviyelerin altında seyretmesi ve
132
Bölgesi
Tarım Dışı İstihdam (Bin)
64
İşgücüne Katılım Oranı (Yüzde, Sağ Eksen)
63
gelişmekte
olan ülkelerdeki yavaşlama ile emtia fiyatlarında talep yönlü baskı oluşmaması,
130
Gelişmiş ekonomilerdeki olumlu büyüme performansına
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
rağmen, enflasyon hedeflerin altında seyretmektedir. Küresel
67
62
66
61
04.14
10.13
04.13
10.12
04.12
10.11
04.11
10.10
04.10
10.09
oranlarının hedefin altında kalmasında iktisadi
etkili olmaktadır
(Grafik
ABD’de
faaliyetin
krizI.1.5).
öncesi
seviyelerin
04.09
4
ücretler
04.08
134
10.07
05.12
09.12
01.13
05.13
09.13
01.14
128
140
126
138
124
enflasyon
136
10.08
nya
65
altında seyretmesi ve
Finansal
İstikrar
| Mayıs
2014
enflasyona yukarı yönlü bir baskı oluşturmamaktadır (Grafik
I.1.6).
BuRaporu
durum,
iktisadi
132ABD Çalışma Bakanlığı
Kaynak:
64
gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlama ile emtia fiyatlarında
63
talep yönlü baskı oluşmaması, enflasyon oranlarının hedefin
faaliyetteki
toparlanmaya rağmen halen önemli bir atıl kapasitenin olduğuna işaret
130
128
Euro
Bölgesi’nde
isehedeflerin
enflasyonun düşük seyri deflasyon tehdidini ortaya
olumlu büyüme etmektedir.
performansına
rağmen,
enflasyon
62
126
altındaFed’in
kalmasında
etkili olmaktadır
(Grafik I.1.5). ABD’de ücretler
çıkarmaktadır.
ABD’de
enflasyonun
düşük olması
faiz artışlarını
erken
iktisadi faaliyetin
kriz öncesi seviyelerin
altında
seyretmesi ve
124
61
04.14
10.13
04.13
10.12
04.12
10.11
04.11
10.10
04.10
10.09
04.09
10.08
04.08
10.07
01.14
oluşturmamaktadır (Grafik
I.1.6). Bu durum, iktisadi faaliyetteki toparlanmaya rağmen
Grafik I.1.5
Grafikhalen
I.1.6
(Yüzde, Yıllık)
(Yüzde, Yıllık)
olumlu büyüme Gelişmiş
performansına
rağmen,
enflasyon
ve Gelişmekte
Olan Ülkeler
Tüketici Fiyathedeflerin
Enflasyonu
Finansalaltında
İstikrar Raporu
| Mayıs 2014
iktisadi faaliyetin kriz öncesi seviyelerin
seyretmesi
ve
GOÜ
10
GÜ
aşlama ile emtia fiyatlarında talep yönlü baskı oluşmaması,
8
Euro Bölgesi’nde ise enflasyonun düşük seyri deflasyon tehdidini
Euro Bölgesi
ABD
ortaya çıkarmaktadır.
ABD’de enflasyonun düşük olması Fed’in
10
8
5
4
6
6
4
4
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
2
2
0
0
-2
-2
önemli bir atıl kapasitenin olduğuna işaret etmektedir.
ABD ve Euro Bölgesi Enflasyon Oranları
3
2
faiz artışlarını erken gerçekleştirmemesine neden olurken, Euro
Bölgesi’ndeki deflasyon tehdidi ECB’nin parasal genişlemeye
gitmesini gündeme getirmektedir.
1
Kaynak: Bloomberg
6
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
03.10
09.09
03.09
09.08
0
-1
-2
01.08
05.08
09.08
01.09
05.09
09.09
01.10
05.10
09.10
01.11
05.11
09.11
01.12
05.12
09.12
01.13
05.13
09.13
01.14
05.13
09.13
05.12
09.12
01.13
neden
olurken, Euro Bölgesi’ndeki
deflasyonyukarı
tehdidi ECB’nin
parasal
enflasyona
yönlü bir
baskı
aşlama ile emtiagerçekleştirmemesine
fiyatlarında talep yönlü
baskı oluşmaması,
genişlemeye
gitmesini
gündeme
getirmektedir.
Kaynak: ABD Çalışma Bakanlığı
Kaynak: Bloomberg
İktisadi faaliyetteki toparlanmaya rağmen, ABD ve Euro Bölgesi finansal istikrar
açısından bazı risklerle karşı karşıyadır. ABD’de düşük faiz ortamının etkisiyle yatırımcıların
getiri arayışı sürmekte, riskli finansal ürünlere talep artmakta ve kredi standartlarında
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
ücretler enflasyona yukarı yönlü bir baskı oluşturmamaktadır (Grafik I.1.6). Bu durum, iktisadi
faaliyetteki toparlanmaya rağmen halen önemli bir atıl kapasitenin olduğuna işaret
etmektedir. Euro Bölgesi’nde ise enflasyonun düşük seyri deflasyon tehdidini ortaya
çıkarmaktadır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
ABD’de
enflasyonun
düşük
olması
Fed’in
faiz
artışlarını
erken
gerçekleştirmemesine neden olurken, Euro Bölgesi’ndeki deflasyon tehdidi ECB’nin parasal
genişlemeye gitmesini gündeme getirmektedir.
İktisadi faaliyetteki toparlanmaya
rağmen, ABD ve Euro
Grafik I.1.5
Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Tüketici Fiyat Enflasyonu
(Yüzde, bazı
Yıllık)
Bölgesi finansal istikrar açısından
risklerle karşı karşıyadır.
ABD’de düşük faiz ortamının etkisiyle yatırımcıların getiri arayışı
10
sürmekte, riskli finansal ürünlere8 talep artmakta ve kredi
8
6
standartlarında gevşeme gözlenmektedir.
Kamu tahvilleri ile
6
şirketler kesimi borçlanma senetleri arasındaki getiri farkı tarihsel
4
2
olarak düşük seviyelerdedir. ABD’de
yüksek getirili şirket tahvil
2
0
ihraçlarının ve standartları daha gevşek
kredi oranının kriz öncesi
0
-2
döneme göre daha yüksek olduğu
görülmektedir (Grafik I.1.7).
-2
GÜ
ABD
Euro Bölgesi
5
3
2
1
0
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
03.10
09.09
03.09
09.08
(Yüzde, Yıllık)
4
4
Euro Bölgesi’nde ise bankalar ve
şirketler kesimi bilançolarındaki
Kaynak: Bloomberg
ABD ve Euro Bölgesi Enflasyon Oranları
-1
Türkiye
-2 Cumhuriyet Merkez Bankası
01.08
05.08
09.08
01.09
05.09
09.09
01.10
05.10
09.10
01.11
05.11
09.11
01.12
05.12
09.12
01.13
05.13
09.13
01.14
GOÜ
10
Grafik I.1.6
Kaynak: Bloomberg
zayıflığın devam etmesi kredi piyasasının işleyişini olumsuz
Grafik I.1.7
İktisadi faaliyetteki toparlanmaya rağmen,
ABDGetirili
ve Tahvil
Euro
BölgesiKredi
finansal
istikrar
ABD Yüksek
ve Kaldıraçlı
İhracı
etkilemektedir (Grafik I.1.8). Reel sektör borçluluğunun yüksek
(12 aylık toplam ihraçların yüzdesi olarak)
açısından bazı risklerle karşı karşıyadır. ABD’de düşük faiz ortamının etkisiyle yatırımcıların
olması ve ekonomik büyümenin düşük seviyelerde seyretmesi
Grafik I.1.8
Euro Bölgesi Kredi B
(Yüzde, Yıllık)
Tic
Sözleşme koşulları gevşek krediler
getiri arayışı sürmekte, riskli finansal ürünlere talep artmakta ve kredi standartlarında
Kuponsuz tahviller (Sağ eksen)
tahsili gecikmiş alacaklar miktarını
artırmaktadır.
Bu durum,
kredi ile şirketler kesimi borçlanma senetleri arasındaki
gevşeme
gözlenmektedir.
Kamu tahvilleri
3,5
getiri farkı engelleyerek
tarihsel olarak düşük
seviyelerdedir. ABD’de yüksek getirili şirket tahvil ihraçlarının
kanalının sağlıklı bir şekilde çalışmasını
bankaların
3
50
15,00
ve standartları daha gevşek kredi oranının kriz öncesi döneme göre daha yüksek olduğu
2,5
40
kredi sunma kapasitesini ve kârlılığını
sınırlandırmaktadır.
5,00
1,5
zayıflığın devam etmesi kredi piyasasının işleyişini olumsuz
etkilemektedir (Grafik I.1.8). Reel
20
-5,00
tahsili
gecikmişMerkez
alacaklar
Türkiye Cumhuriyet
Bankasımiktarını artırmaktadır. Bu 0durum, kredi kanalının sağlıklı bir şekilde
0
-10,00
seyrini
01.14
01.13
01.12
01.11
01.10
01.09
01.08
01.07
01.01
sürdürmesiyle birlikte varlık alımlarının azaltılmasına Ocak
01.06
0,5
01.05
olumlu
01.04
göstergelerin
01.03
ekonomik
01.02
ABD’de
0,00
1
sektör borçluluğunun yüksek olması ve ekonomik büyümenin
düşük seviyelerde seyretmesi
10
çalışmasını engelleyerek bankaların kredi sunma kapasitesi ve kârlılığı üzerinde baskı
ayında başlanmıştır. Fed, 2013oluşturmaktadır.
yılı Mayıs ayında varlık alımlarını
Kaynak: IMF Küresel Finansal İstikrar Raporu
azaltmaya başlayacağı sinyalini
vermiş ve 2014 yılı Ocak
Grafik I.1.7
Grafik I.1.8
Euro Bölgesi Kredi Büyümesi
(Yüzde, Yıllık)
azaltılmasına Ocak ayında başlanmıştır. Fed, 2013 yılı
Sözleşme koşullarıABD
gevşek krediler
etmiştir. Fed politikasındaki belirsizliğin azalmasıyla
uzun
Ticari
Tüketici
Toplam
azaltmaya başlayacağı
sinyalini vermiş
ve 2014 yılı Ocak ayın
Kuponsuz tahviller (Sağ eksen)
01.14
01.13
01.12
01.11
01.10
01.09
01.08
01.07
01.06
01.05
01.04
01.03
01.02
01.01
ve sıkılaşma için yüzde 6,5 işsizlik0 oranına atıfta bulunmayı
bırakmıştır. Fed’in politika faizine dayalı vadeli işlem oranları,
Kaynak: IMF Küresel Finansal İstikrar Raporu
faiz artışlarına 2015 yılında başlanacağı beklentisine işaret
etmekte olup, Fed kurul üyelerinin
2
5,00
değerlendirilmektedir.
Diğer taraftan, Fed Mart ayı toplantısın
1,5
değişiklik
olmayacağını duyurmuş ve sıkılaşma için yüzde 6,5
0,00
1
0,5
0
5
bırakmıştır.
Fed’in politika faizine dayalı vadeli işlem oranla
-5,00
başlanacağı
beklentisine işaret etmekte olup, Fed kurul üyele
-10,00
01.14
politika faizinde hemen bir değişiklik
olmayacağını duyurmuş
10
10,00
dönemde
temel risk faktörünün, Fed’in faiz artırımının
01.13
20
2,5
01.12
30 İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Finansal
değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, Fed Mart ayı toplantısında
faiz15,00
oranları Ocak ayı sonlarından itibaren yatay bir seyir izlem
01.11
faktörünün, Fed’in faiz artırımının 40
zamanlaması ve hızı olduğu
3
20,00
eden
aylarda devam etmiştir. Fed politikasındaki belirsizliğin
01.10
seyir izlemiştir (Grafik I.1.9). Önümüzdeki
dönemde temel risk
50
3,5
01.09
60
01.08
faiz oranları Ocak ayı sonlarından itibaren yatay bir
01.07
vadeli
Kaynak: AMB
ABD’de ekonomik göstergelerin olumlu seyrini sürdürm
ABD Yüksek Getirili Tahvil ve Kaldıraçlı Kredi İhracı
başladığı azaltımlara,(12 aylık
takip
edenyüzdesi
aylarda
devam
toplam ihraçların
olarak)
01.06
ayında
teyit etmektedir (Grafik I.1.10). Faiz artışının zamanlaması ve
toparlanma
hem de gelişmekte olan ülkelere sermaye ak
Kaynak: AMB
olumsuz etkiler bakımından önem arz etmektedir.
Grafik I.1.9
ABD’de ekonomik
göstergelerin
birlikte
ABD 10 Yılsürdürmesiyle
Vadeli Hazine Tahvil
Getirisi varlık alımlarının
öngörüleri
de bu
beklentiyiolumlu seyrini
(Yüzde)
azaltılmasına Ocak ayında başlanmıştır. Fed, 2013 yılı Mayıs ayında varlık alımlarını
teyit etmektedir (Grafik I.1.10). Faiz artışının zamanlaması ve
3,2
Varlık alımının
azaltımı kararı
Grafik I.1.10
Fed Kurul Üyelerinin
(Yıl sonu, yüzde)
Yellen'ın
açıklamaları
azaltmaya başlayacağı sinyalini vermiş ve 2014 yılı Ocak ayında başladığı azaltımlara takip
hızı, hem ABD ekonomisindeki toparlanma
hem de
gelişmekte
eden aylarda devam
etmiştir.
Fed politikasındaki
Varlık alımının
azaltım sinyali
3
5
belirsizliğin azalmasıyla ABD uzun vadeli
2,8
olan ülkelere sermaye akımları üzerinde
olumsuz
faiz oranlarıyaratabileceği
Ocak ayı sonlarından
itibaren yatay bir2,6seyir izlemiştir
dönemde temel
etkiler bakımından önem arz etmektedir.
(Grafik I.1.9). Önümüzdeki
4
2,4
risk faktörünün, Fed’in faiz artırımının zamanlaması ve hızı olduğu
3
2,2
değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, Fed Mart ayı toplantısında
politika faizinde hemen bir
2
2
değişiklik olmayacağını duyurmuş ve sıkılaşma için 1,8
yüzde 6,5 işsizlik oranına atıfta bulunmayı
1,6
bırakmıştır. Fed’in politika faizine dayalı vadeli işlem
oranları, faiz artışlarına 2015 yılında
1
1,4
0
05.14
04.14
03.14
02.14
01.14
12.13
11.13
10.13
09.13
08.13
07.13
06.13
05.13
04.13
03.13
02.13
01.13
başlanacağı beklentisine işaret etmekte olup, Fed kurul
üyelerinin öngörüleri de bu beklentiyi
1,2
teyit etmektedir (Grafik I.1.10). Faiz artışının zamanlaması ve hızı, hem ABD ekonomisindeki
toparlanma hem de gelişmekte olan ülkelereKaynak:
sermaye
akımları üzerinde yaratabileceği
Bloomberg
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
01.07
görülmektedir (Grafik I.1.7). Euro Bölgesi’nde ise bankalar
ve şirketler kesimi
30
10,00
2
bilançolarındaki
01.06
60
20,00
olumsuz etkiler bakımından önem arz etmektedir.
6
0
2014
16
Kaynak: Fed
7
2013 yılı Mayıs ayında Fed’in varlık alımlarını azaltac
gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı, 2014’ün ilk çeyreğ
politikasında normalleşme adımlarıyla gelişmekte olan ülkele
2,4
3
2,2
2
2
1,8
1,6
05.14
04.14
03.14
02.14
01.14
12.13
11.13
10.13
09.13
08.13
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
07.13
06.13
05.13
04.13
03.13
02.13
01.13
1,2
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Kaynak: Bloomberg
(Yıl sonu, yüzde)
2013
yılı Faize
Mayıs
Fed Kurul Üyelerinin
İlişkinayında
Tahminleri Fed’in
(Yıl sonu, yüzde)
Yellen'ın
açıklamaları
Yellen'ın
açıklamaları
0
2014
0
16
Kaynak: Fed
Grafik I.1.10
Fed
Kurul
Üyelerinin Faize İlişkin Tahminleri
Grafik
I.1.10
mının
ararı
mının
ararı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
1
1,4
2015
2016
32
48 Uzun Dönem64
2013 yılı Mayıs ayında Fed’in varlık alımlarını azaltacağı
varlık alımlarınısinyaliyle
azaltacağı birlikte
sinyaliylebaşlayan
birlikte başlayan
gelişmekte olan ülkelerden sermaye
gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı, 2014’ün ilk çeyreğinde de sürmüştür. Fed’in para
çıkışı, 2014’ün ilk çeyreğinde de sürmüştür. Fed’in para
5
politikasında
normalleşme adımlarıyla gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahı azalmış ve
5
politikasında normalleşme adımlarıyla gelişmekte olan ülkelere
sermaye
çıkışları belirgin biçimde hızlanmıştır (Grafik I.1.11 ve I.1.12). Diğer taraftan Nisan
4
yönelik
riskbaşladığı
iştahı azalmış
ve sermaye
ayıyla birlikte gelişmekte olan ülkelere portföy girişlerinin
yeniden
görülmektedir.
Bu
4
3
durumun
oluşmasında ABD’de faiz artırımının yakın hızlanmıştır
bir zamanda (Grafik
yapılmayacağı
I.1.11 ve
vedüşük
I.1.12).
3
çıkışları belirgin biçimde
Diğer taraftan Nisan ayıyla
2
faiz
ortamının süreceği beklentisinin rol oynadığı düşünülmektedir. Zayıf seyreden portföy
birlikte gelişmekte olan ülkelere portföy girişlerinin yeniden
2
akımları ve sıkılaşan finansal koşullar gelişmekte olan ülkelerde yurt içi talebi sınırlayarak
başladığı görülmektedir. Bu durumun oluşmasında ABD’de
1
05.14
05.14
03.14
03.14
04.14
04.14
01.14
01.14
02.14
02.14
büyümelerini
olumsuz etkilemektedir. Önümüzdeki dönemde Fed’in faiz artış hızı ve
1
0
faizrisklerin
artırımının
yakın
bir zamanda
zamanlamasının,
ECB’nin olası
ile jeopolitik
sermaye
hareketleri
üzerinde
2014
2015
2016 varlık
Uzunalımları
Dönem
0
0
16
32
2014
2015
2016
16
32
etkili0 olması
beklenmektedir.
Kaynak: Fed
48
64
48 Uzun Dönem64
yapılmayacağı ve düşük faiz
ortamının süreceği beklentisinin rol oynadığı düşünülmektedir.
Zayıf seyreden portföy akımları ve sıkılaşan finansal koşullar
Kaynak: Fed
Grafik I.1.11
Grafik I.1.12
03.14
01.14
11.13
09.13
07.13
05.13
03.13
01.13
11.12
09.12
07.12
05.12
oynaklık
artmıştır. Sermaye çıkışları bu ülkelerinKaynak:
ulusal
para birimlerinin
değerulusal
kaybetmesine
Kaynak: IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporu
EPFR
çıkışları
bu ülkelerin
para birimlerinin
neden
olmuştur (Grafik I.1.13). 2013 yılı Mayıs ayındaki dalgalanmadan hızlı kredi büyümesi,
Grafik
I.1.12
neden olmuştur (Grafik I.1.13).
Grafik I.1.12
Gelişmekte
Olan Ülkeler Haftalık Fon Akımları
aye Akımları
aye Akımları
yüksek
yüksek
enflasyona
(Milyar
ABD cari
Doları)
Gelişmekte
Olanaçık
Ülkelerve
Haftalık
Fon Akımları
(Milyar ABD Doları)
gelişmekte
olan ülkelere yönelik büyüme kaygıları
jeopolitik
gelişmeler sahip
önemli ülkelerin
rol
ve ileyüksek
enflasyona
12
Borçlanma
Senedi
Fonları2014 Hisse Senedi Fonları
Finansal İstikrar
Raporu
| Mayıs
GOÜ (Çin hariç)
7
12
değer kaybetmesine
2013 yılı Mayıs ayındaki
sahip ülkelerin para birimleri daha çok etkilenmiştir.
hızlı kredi büyümesine,
Fed’in varlık
alımlarını
fiilen
azaltmaya
başladığıdalgalanmadan
Ocak ayındaki dalgalanmada
ise
Borçlanma Senedi
Fonları
Hisse Senedi
Fonları
OÜ (Çin hariç)
yüksek cari açığa
para birimleri daha çok
oynamıştır.
Gelişmekte olan ülkeler enflasyonu kontrol altında tutmak ve makro finansal
8
etkilenmiştir. Fed’in varlık alımlarını fiilen azaltmaya başladığı
8
riskleri
sınırlandırmak amacıyla politika faizlerinde artışa gitmiştir. Fed’in tahvil alımlarının
Ocak ayındaki dalgalanmada ise gelişmekte olan ülkelere
4
4
sonlandırılmasına
ilişkin belirsizliğin azalması ve gelişmekte olan ülke para politikalarındaki
0
0
sıkılaşmayla
-4
-4
ABD’de
-8
yönelik
büyüme
kaygıları
ile jeopolitik
birlikte finansal piyasalar Ocak ayından
sonra bir
miktar istikrar
kazanmıştır.
faiz oranı artırımına erken gidilmeyeceği oynamıştır.
ve artırımın ölçülü
olacağı yönündeki
Gelişmekte
olan ülkeler,
gelişmeler önemli rol
enflasyonu kontrol altında
beklentilerle
yılın ikinci çeyreğinde portföy girişleri tekrar başlamış olup borçlanma senedi
-8
-12
03.14
03.14
politika faizlerinde artışa gitmiştir. Fed’in tahvil alımlarının
sonlandırılmasına ilişkin belirsizliğin azalması ve gelişmekte olan
Kaynak: EPFR
Kaynak: EPFR
Grafik I.1.13
Grafik I.1.14
ülke para politikalarındaki sıkılaşmayla birlikte finansal piyasalar
Gelişmekte Olan Ülkelerde Kamu Tahvil Getirileri
Gelişmekte Olan Ülkeler Kur* ve MSCI Endeks Değişimleri
Ocak ayından sonra bir miktar istikrar kazanmıştır. ABD’de faiz
Çin artırımına erken
Asya-GOÜ
(Çin hariç)
oranı
gidilmeyeceği
ve artırımın ölçülü olacağı
1100
12
4
gözlenirken, para birimlerindeki değer kayıpları kısmen telafi
edilmiştir (Grafik I.1.14).
04.14
01.14
10.13
0
07.13
2
04.13
05.14
04.14
02.14
03.14
01.14
12.13
11.13
10.13
09.13
08.13
07.13
06.13
850
05.13
84
04.13
900
02.13
03.13
88
*Döviz kur endeksi Arjantin, Brezilya, Şili, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan,
Hindistan, Endonezya, Kore, Malezya, Meksika, Peru, Filipinler, Polonya, Rusya, Güney
Afrika, Tayland ve Türkiye'nin yerel para birimlerinin ABD doları değerinin basit
ortalaması alınarak oluşturulmuştur. (01.01.2013=100)
Kaynak: Bloomberg, TCMB Hesaplamaları
8
6
01.13
950
tekrar başlamış olup borçlanma senedi getirilerinde düşüşler
10.12
92
8
07.12
1000
yönündeki beklentilerle yılın ikinci çeyreğinde portföy girişleri
04.12
96
10
01.12
1050
10.11
100
Latin Amerika
Avrupa-GOÜ
7
7
07.11
MSCI GOÜ
04.11
Döviz Kuru Endeksi
(10 Yıl Vadeli)
01.11
01.14
01.14
11.13
11.13
09.13
09.13
07.13
07.13
05.13
05.13
03.13
03.13
01.13
01.13
11.12
11.12
09.12
09.12
07.12
07.12
05.12
05.12
03.12
03.12
01.12
01.12
(Grafik I.1.14).
2013
01.13
2012
tutmak ve makro finansal riskleri sınırlandırmak amacıyla
getirilerinde
düşüşler gözlenirken, para birimlerindeki değer kayıpları kısmen telafi edilmiştir
-12
4 1 2 3 4 1 2 3
2 3 4 2013
1 2 3
1 4 12012
1
03.12
01.12
ed’in varlık alımlarını
azaltacağı
sinyaliyle
birlikteAkımları
başlayan Gelişmekte Olan Ülkeler Haftalık Fon Akımları
Gelişmekte
Olan Ekonomilere
Yönelik Sermaye
gelişmekte
olan ülkelerde yurt içi talebi sınırlayarak büyümelerini
(Yüzde GSYİH)
Doları)
ed’in varlık alımlarını
azaltacağı sinyaliyle birlikte başlayan (Milyar ABD
maye çıkışı, 2014’ün ilk çeyreğinde de sürmüştür. Fed’in para
Avrupa-GOÜde sürmüştür.
Asya-GOÜFed’in
(Çin hariç) para
Borçlanma Senedi
Fonları
Hisse Senedi Fonları
maye çıkışı, 2014’ün ilk çeyreğinde
olumsuz
etkilemektedir.
Önümüzdeki dönemde Fed’in faiz
mlarıyla gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahı azalmış ve
12
15
mlarıyla gelişmekte olan
ülkelere yönelik risk iştahı azalmış ve
artış hızı ve zamanlamasının, ECB’nin olası varlık alımlarının ve
de hızlanmıştır (Grafik I.1.11 ve I.1.12). Diğer taraftan Nisan
de hızlanmıştır (Grafik
10 I.1.11 ve I.1.12). Diğer taraftan Nisan
8
kelere portföy girişlerinin yeniden başladığı görülmektedir. Bu
jeopolitik risklerin sermaye hareketleri üzerinde etkili olması
kelere portföy girişlerinin
yeniden başladığı görülmektedir. Bu
5
4
faiz artırımının yakın bir zamanda yapılmayacağı ve düşük
beklenmektedir.
faiz artırımının yakın 0bir zamanda yapılmayacağı ve düşük
0
isinin rol oynadığı düşünülmektedir.
Zayıf seyreden portföy
tisinin rol oynadığı düşünülmektedir.
Zayıf seyreden portföy
-5
-4
oşullar gelişmekte olan
ülkelerde yurt içi talebi sınırlayarak
oşullar gelişmekte
olan
ülkelerde
içi
talebi
sınırlayarak
Türkiye
Cumhuriyet
Merkezyurt
Bankası
-10 dönemde Fed’in faiz artış hızı ve
-8
ektedir. Önümüzdeki
Gelişmekte olan ülkelerde yaşanan portföy çıkışlarının
ektedir. Önümüzdeki dönemde Fed’in faiz artış hızı ve
-15
arlık alımları ile jeopolitik
risklerin sermaye hareketleri üzerinde
-12
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3
varlık alımları ile jeopolitik
risklerin
sermaye
hareketleri
üzerinde
Gelişmekte
olan
ülkelerde
yaşanan
portföy çıkışlarının
finansal
piyasalarda oynaklık artmıştır. Sermaye
etkisiyle etkisiyle
finansal
piyasalarda
2007
2008
2009
2010
2011
2012 2013
Kaynak: IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporu
ABD para politikasının normalleşme süreci gelişmekte olan ülkeler için dış finansman
risklerini artırmakta, bu ülkelerde kur ve faiz şoklarına dayanıklılık önem kazanmaktadır.
Küresel kriz sonrasında gelişmiş ülkelerin geleneksel olmayan para politikası uygulamalarıyla
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
riskleri sınırlandırmak amacıyla politika faizlerinde artışa gitmiştir. Fed’in tahvil alımlarının
sonlandırılmasına ilişkin belirsizliğin azalması ve gelişmekte olan ülke para politikalarındaki
sıkılaşmayla birlikte finansal piyasalar Ocak ayından sonra bir miktar istikrar kazanmıştır.
ABD’de faiz oranı artırımına erken gidilmeyeceği ve artırımın ölçülü olacağı yönündeki
beklentilerle
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
yılın ikinci çeyreğinde portföy girişleri tekrar başlamış olup borçlanma senedi
getirilerinde düşüşler gözlenirken, para birimlerindeki değer kayıpları kısmen telafi edilmiştir
(Grafik I.1.14).
ABD para politikasının normalleşme
süreci gelişmekte
Grafik I.1.13
Grafik I.1.14
Gelişmekte Olan Ülkelerde Kamu Tahvil Getirileri
Gelişmekte Olan Ülkeler Kur* ve MSCI Endeks Değişimleri
olan ülkeler için dış finansman risklerini artırmakta, bu ülkelerde
(10 Yıl Vadeli)
kur ve faiz şoklarına dayanıklılık önem kazanmaktadır. Küresel
MSCI GOÜ
1100
kriz sonrasında gelişmiş ülkelerin geleneksel
olmayan para
100
1050
politikası uygulamalarıyla küresel likidite
bollaşmış, gelişmekte
96
04.14
01.14
10.13
07.13
04.13
01.13
10.12
07.12
04.12
0
01.12
05.14
04.14
02.14
03.14
01.14
12.13
11.13
10.13
09.13
08.13
07.13
06.13
05.13
2
10.11
850
07.11
84
Kriz sonrasında gelişmekte olan ekonomilerdeki şirketler kesimi,
04.11
900
04.13
6
4
88
02.13
03.13
Asya-GOÜ (Çin hariç)
8
950
büyümesi ve borçluluk oranlarında artış yaşanmıştır (Tablo I.1.1).
01.13
Latin Amerika
Çin
10
1000
olan ülkelerin dış finansman imkânları
genişlemiş, hızlı kredi
92
düşük faiz ortamında borçlanma maliyetlerinin azalması ile
Avrupa-GOÜ
12
01.11
Döviz Kuru Endeksi
kur endeksi Arjantin, Brezilya, Şili, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan,
kaldıraçlarını artırarak 2009 - 2013 *Döviz
yılları
arasında
borcunu
önemli
Hindistan,
Endonezya,
Kore, Malezya,
Meksika, Peru, Filipinler,
Polonya, Rusya, Güney
Afrika, Tayland ve Türkiye'nin yerel para birimlerinin ABD doları değerinin basit
ortalaması alınarak oluşturulmuştur. (01.01.2013=100)
Kaynak: Bloomberg,
TCMB Hesaplamaları yavaşlaması,
ölçüde artırmıştır. Ancak, ekonomik
büyümenin
Kaynak: IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporu
şirketlerin kârlılık ve borç ödeme kapasitesini
sınırlandırmaktadır.
ABD para politikasının normalleşme süreci gelişmekte olan ülkeler için dış finansman
Kurlarda ve faizlerdeki artışlar risklerini
firmaların
finansal
giderlerini
artırmakta,
bu ülkelerde
kur ve
artırmaktadır. Önümüzdeki
faiz şoklarına dayanıklılık önem kazanmaktadır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Küresel kriz
sonrasında
gelişmiş ülkelerin
dönemde
gelişmiş
ülkelerin
para geleneksel olmayan para politikası uygulamalarıyla
küresel likidite bollaşmış, gelişmekte olan ülkelerin dış finansman imkânları genişlemiş, hızlı
politikalarının seyrine bağlı olarak gelişmekte olan ekonomilerin
büyümesi ve borçluluk oranlarında artış yaşanmıştır (Tablo I.1.1). Kriz sonrasında
bağlı olarak gelişmekte olankredi
ekonomilerin
kur ve faiz duyarlılığı önemli bir risk unsuru olmaya
kur ve faiz duyarlılığı önemli birgelişmekte
risk unsuru
devam
olan olmaya
ekonomilerdeki
şirketler
devam edecektir.
edecektir.
kesimi,
düşük
faiz
ortamında
borçlanma
maliyetlerinin azalması ile kaldıraçlarını artırarak 2009 - 2013 yılları arasında borcunu önemli
ölçüde artırmıştır. Ancak, ekonomik büyümenin yavaşlaması, şirketlerin kârlılık ve borç
ödeme kapasitesini baskılamaktadır. Kurlarda ve faizlerdeki artışlar firmaların finansal
giderlerini artırmaktadır. Önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerin para politikalarının seyrine
Tablo I.1.1 Seçilmiş Gelişmekte Olan Ekonomilerin Brüt Borçluluk Seviyelerindeki ve Bankacılık Sektörü Kredilerindeki Değişim 1
(GSYİH’nin Yüzdesi)
8
Brezilya
Çin
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Endonezya
G. Afrika
Hindistan
Meksika
Polonya
Rusya
Tayland
Türkiye
Kamu
2,9
5,4
-7,1
18
-7,8
3,6
10,4
5,5
8
-4,1
Hanehalkı
8,2
13,6
4,2
-5,4
-1,8
0,8
5
3,6
24,1
7,1
Reel
Sektör
7,2
42
2,3
-3,2
2,8
1,4
2,3
3,4
1,1
11,4
Bankacılık
Sektörü
Kredileri
22,8
28,8
5,7
-12,7
0,5
1,1
3,6
5,4
20,6
24,2
(1) 2008 -2013 yıl sonu değişimi veya 2008- en son veri itibarıyla değişimi
Kaynak: IMF Küresel Finansal İstikrar Raporu
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
9
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
I.2. Ulusal Gelişmeler
Para politikalarına ilişkin küresel belirsizlikler, gelişmekte
olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında gözlenen zayıflık,
ulusal piyasalarda yılın ilk çeyreğindeki belirsizlik ve buna bağlı
olarak ülke risk pimindeki artışlar ulusal ekonomik görünümü
etkileyen temel gelişmeler olmuştur. Aynı zamanda, döviz kuru
hareketleri, enflasyon görünümündeki nispi bozulma, finansal
piyasalardaki oynaklık da makro-finansal istikrarın görünümünü
etkilemiştir. Ancak, yakın zamanda para politikasının temkinli
duruşunun devam etmesi ve azalan belirsizliklerle birlikte finansal
piyasalardaki oynaklıkta ve risk priminde kısmi düşüş sağlanmıştır.
Küresel
para
politikalarına
ilişkin
belirsizlikler
ve
gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranlarının göreli olarak
düşük seyretmesi nedeniyle gelişmekte olan ülkelere yönelik
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
sermaye akımları azalmaya devam etmiştir. Ancak, FED’in
Grafik I.2.1
Grafik I.2.2varlık
(Milyar ABD doları)
(12 Aylık Kümülatif Milyar ABD doları)
Birikimli Portföy Akımları1
artışlarını da bir süre daha ötelemesi ve Euro bölgesinde mevcut
2013
2012
Portföy Yatırımları
Diğer Yatırımlar
para
politikası çerçevesinin
korunması gibi hususlara bağlı olarak
2014
Doğrudan Yatırımlar
30
30
100
25
25
80
20
20
60
15
15
40
10
10
20
Ara
Eki
Kas
Eyl
Ağu
Haz
Tem
-40
Nis
-5
May
0
Mar
-20
Şub
0
0
Oca
5
5
Cari İşlemler Açığı
sermaye akımları yılın ilk çeyreğinde sınırlı ölçüde gerçekleşmiştir.
Yılın ilk çeyreğinde Türkiye’de artan belirsizlik ve risk primlerindeki
artış sonucunda portföy çıkışları gözlenirken, son dönemde para
politikasının sıkı duruşu ve ulusal ekonomiye ilişkin belirsizliklerin
nispeten azalması ile birlikte portföy akımlarında bir miktar
ivmelenme görülmüş, ancak akım tutarları önceki yıllara göre
01.09
03.09
06.09
09.09
12.09
03.10
06.10
09.10
12.10
03.11
06.11
09.11
12.11
03.12
06.12
09.12
12.12
03.13
06.13
09.13
12.13
02.14
2011
akımlarını kademeli olarak azaltmaya devam etmesi, faiz
Cari Açık ve Finansman Kalemleri1
düşük seyretmiştir (Grafik I.2.1).
(1) Portföy; hisse senetleri ve hükümetin yurtiçi borç senetlerini kapsamaktadır. Diğer;
(1) Haftalık net portföy akımlarından hesaplanmaktadır. Repo, DİBS ve
bankalar ve diğer sektörlerin kısa ve uzun vadeli net kredileri, bankalar ve Hazine’nin
hisse senedi portföyü ile banka bilanço
dışı YP pozisyon
verisini içermektedir.
yurtdışına ihraç ettikleri tahviller ve bankalardaki mevduat kaleminin toplamından
Türkiye
Cumhuriyet
Merkez Bankası
Kaynak: BDDK, TCMB
oluşmaktadır.
Kaynak: TCMB
Grafik I.2.2
Son bir yıllık dönemde küresel finansal piyasalardaki belirsizlik ve Türkiye’ye özgü
Cari Açık ve Finansman Kalemleri1
(12artan
Aylık Kümülatif
ABD
doları)
risk Milyar
primi
nominal
30
lirasının değer kaybı belirgin hale gelmiştir. 2013 yılı sonunda
yerel piyasadaki
belirsizlik,
Türk
uygulanan
sıkı para
politikası,
25
lirasında ikinci bir değer kaybına ve oynaklıkta artışa yol açmıştır. Ancak, 2014 yılı Ocak ayı
20
sonunda
önden yüklemeli sıkı para politikası ve küresel piyasalardaki normalleşme sinyalleri
60
Ara
Eki
Kas
Eyl
15
ktadır. Repo, DİBS ve
isyon verisini içermektedir.
yönelik tedbirler sonuç vermeye başlamıştır. Son dönemlerde
Portföy Yatırımları
Diğer Yatırımlar
mayıs ayından
itibaren FED’in
genişletici para politikasından çıkış sinyalleriyle birlikte Türk
2014
Doğrudan Yatırımlar
Cari İşlemler Açığı
100
finansal koşullarda görülen
sıkılaşma ve alınan makro ihtiyati önlemler kredi büyümesinin
80
makul seviyelerde gerçekleşmesini sağlamış, yurt içi özel kesim
ile 40birlikte Türk lirasında değerlenme ve ima edilen oynaklıkta düşüş gözlenmiştir (Grafik I.2.4
10
talebindeki
kaybının
ve20I.2.5). Para politikasının temkinli duruşunun devam
etmesinin vegenel
küresel ivme
piyasalardaki
5
0
normalleşme
ile birlikte ekonominin dinamikleriyle uyumlu ve istikrarlı bir döviz kuru seviyesinin
0
sağlanmasının
-5
değerlendirilmektedir.
-20
-40
önümüzdeki
(1) Portföy; hisse senetleri ve hükümetin yurtiçi borç senetlerini kapsamaktadır. Diğer;
bankalar ve diğer sektörlerin kısa ve uzun vadeliGrafik
net kredileri,
I.2.3bankalar ve Hazine’nin
yurtdışına ihraç ettikleri tahviller ve bankalardaki mevduat kaleminin toplamından
EMBI-Türkiye ve Türkiye 5 Yıllık
oluşmaktadır.
Kaynak: TCMB
450
finansal
istikrara
katkı
sağlayacağı
desteklemekte ve net ihracat büyümeye katkı sağlamaktadır.
Cari
işlemler
açığının
finansmanında
dengeli
bir
seyir
gözlenmektedir (Grafik I.2.2).
CDS Fiyatları
EMBI
de küresel finansal piyasalardaki belirsizlik 400
ve Türkiye’ye özgü
öviz kurlarında dalgalanmaya sebep olmuştur.
350 Özellikle 2013 yılı
10 para politikasından çıkış sinyalleriyle
D’in genişletici
birlikte Türk
300
250
n hale gelmiştir. 2013 yılı sonunda yerel piyasadaki
belirsizlik, Türk
200 2014 yılı Ocak ayı
ybına ve oynaklıkta artışa yol açmıştır. Ancak,
150
eklenmesiyle ithalat talebi
azalmıştır. Diğer taraftan, dış talep ve kur gelişmeleri ihracatı
dönemde
01.09
03.09
06.09
09.09
12.09
03.10
06.10
09.10
12.10
03.11
06.11
09.11
12.11
03.12
06.12
09.12
12.12
03.13
06.13
09.13
12.13
02.14
2012
Cari işlemler açığında dengelenmenin sağlanmasına
döviz kurlarında dalgalanmaya sebep olmuştur. Özellikle 2013 yılı
CDS
350
300
250
200
150
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
sonunda önden yüklemeli sıkı para politikası ve küresel piyasalardaki normalleşme
ile birlikte Türk lirasında değerlenme ve ima edilen oynaklıkta düşüş gözlenmiştir (G
ve I.2.5). Para politikasının temkinli duruşunun devam etmesinin ve küresel piya
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
normalleşme ile birlikte ekonominin dinamikleriyle uyumlu ve istikrarlı bir döviz kuru s
sağlanmasının
önümüzdeki
dönemde
finansal
istikrara
katkı
sağ
değerlendirilmektedir.
Son bir yıllık dönemde küresel finansal piyasalardaki
EMBI-Türkiye ve Türkiye 5 Yıllık CDS Fiyatları
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
kurlarında
dalgalanmaya sebep olmuştur (Grafik I.2.3). Özellikle 2013 yılı
EMBI
450
CDS
350
400
Nominal
döviz kuru 2012 sonundan, 2013 yılı ilk çeyreğine ka
Mayıs ayından itibaren Fed’in genişletici para politikasından çıkış
300
yılı350Nisan ayından itibaren yükseliş eğilimine girmiştir. Bu artış
sinyalleriyle birlikte Türk lirasının değer kaybı belirgin hale gelmiştir.
250
300 Politikası Kararı’nın ardından tekrar tersine dönerek, 20
Para
2013 yılı sonunda yerel piyasadaki belirsizlik, Türk lirasında ikinci bir
250 yıl sonu değerlerini yakalamıştır. Nominal kurlardaki bu
2013
200
değer kaybına ve oynaklıkta artışa yol açmıştır. Ancak, 2014 yılı
200
efektif
döviz kurlarında 2013 yılı Nisan ayından itibaren sergile
150
150
ayından
itibaren yerini artış eğilimine bırakmıştır. Son dönem
Ocak ayı sonunda önden yüklemeli sıkı para politikası adımları
03.14
05.14
12.13
09.13
06.13
01.11
03.11
03.13
100
100
hareket
dışında dönemin tamamı incelendiğinde,
reel efektif
ve küresel piyasalardaki normalleşme sinyalleri ile birlikte Türk
12.12
döviz
09.12
nominal
06.12
primi
03.12
risk
12.11
artan
09.11
ve
06.11
belirsizlik
Grafik I.2.3
dış talepteki toparlanmanın cari açık ve ekonomik büy
lirasında değerlenme ve ima edilen oynaklıkta düşüş gözlenmiştir
beklenmektedir
(Grafik I.2.6 ve I.2.7).
Kaynak: Bloomberg
(Grafik I.2.4 ve I.2.5). Para politikasının temkinli duruşunun
Grafik Cumhuriyet
I.2.4
Türkiye
Merkez Bankası
Opsiyonların İma Ettiği Kur Oynaklığı1
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
(12 Ay Vadeli)
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Grafik I.2.5
devam etmesinin ve küresel piyasalardaki normalleşme ile
birlikte ekonominin dinamikleriyle uyumlu ve istikrarlı bir döviz
kuru seviyesinin sağlanmasının
Opsiyonların İma Et
(12 Ay Vadeli)
30
30
30
24
24
24
Caridöviz
Açık Veren
Seçilmiş Geliş
Nominal
kuru 2012 sonundan, 2013 yılı ilk çeyreğine
ka
Gelişmekte olan Ülkeler
Ülkeler
27
27
27
Türkiye
Nominal
döviz kuru
2012 sonundan,
2013 yılı ilkyılı
çeyreğine
kadar itibaren
ılımlı bir yükseliş
seyir izlemiş,
2013 girmiştir. Bu artış
önümüzdeki
dönemde
finansal
Nisan ayından
eğilimine
yılı Nisan ayından itibaren yükseliş eğilimine girmiştir.
Bu artış trendi ise, 28 Ocak 2014 tarihli
21
21
21 Politikası Kararı’nın ardından tekrar tersine
Para
dönerek,
istikrara katkıda bulunacağı değerlendirilmektedir.
20
18
18
18
Para Politikası Kararı’nın ardından tekrar tersine2013
dönerek,
2014
yılı Mayısyakalamıştır.
ayı ortası itibariyle
yıl sonu
değerlerini
Nominal
kurlardaki
bu
15
15
15
2013 yıl sonu değerlerini yakalamıştır. Nominalefektif
kurlardaki
bu
gelişmelere
bağlı
olarak,
reel
döviz kurlarında 2013 yılı Nisan ayından itibaren sergile
12
12
12
efektif döviz kurlarında 2013 yılı Nisan ayından itibaren
sergilenen
düşüş artış
eğilimi
2014 yılıbırakmıştır.
Ocak
ayından
itibaren yerini
eğilimine
Son
Nominal döviz kuru 2012 sonundan,
2013 yılı ilk çeyreğine
9
9
9
(12 Ay Vadeli)
kurlarında 2013 yılı Nisan ayından Cari
itibaren
sergilenen düşüş
Açık Veren
30
30
27
Türkiye
eğilimi 2014 yılı Ocak ayından 24itibaren yerini artış eğilimine
24
21
bırakmıştır. Son dönemdeki geçici
olduğu düşünülen hareket
21
18
18
dışında dönemin tamamı incelendiğinde,
reel efektif döviz
15
15
2724
2421
135
2118
130
1815
125
1512
21
3,50
18
153,00
9 6115
115
96
62,00
6
6 110
6
110
04.14
01.14
10.13
07.13
04.13
01.13
10.12
07.12
04.12
01.12
10.11
07.11
04.11
01.11
01.10
9
01.10
01.10
04.10
04.10
07.10
07.10
10.10
10.10
01.11
01.11
04.11
04.11
07.11
07.11
10.11
10.11
01.12
01.12
04.12
04.12
07.12
07.12
10.12
10.12
01.13
01.13
04.13
04.13
07.13
07.13
10.13
10.13
01.14
01.14
04.14
04.14
9
10.10
01.11
24
12
2,50
9
07.10
10.10
(TÜFE
2003=100)
Ülkeler
27 Bazlı,
120
129
04.10
07.10
30
NominalSeçilmiş
Döviz Kuru
Geliş
12 9120
01.10
04.10
01.10
04.14
10.13
07.13
04.13
01.13
10.12
07.12
04.12
01.12
10.11
07.11
04.11
01.11
10.10
07.10
01.14
3027
Grafik I.2.7
12
ve ekonomik büyümeye olumlu katkı
yapması beklenmektedir
6
1,50
Kaynak: TCMB.
Kaynak: TCMB.
Grafik I.2.6
Grafik I.2.7
Grafik I.2.6
Reel Efektif Döviz Kuru
(TÜFE Bazlı, 2003=100)
(TÜFE Bazlı, 2003=100)
büyüme kaydetmiştir.
135
125
3,00
100
100
1,00
Kaynak: TCMB.
04.1411.13
04.14
125
3,00
06.1301.13
11.1306.13
3,50
130
01.08
01.08
06.08
06.08
11.08
11.08
04.09
04.09
09.09
09.09
02.10
02.10
07.10
07.10
12.10
12.10
05.11
05.11
10.11
10.11
03.12
03.12
08.12
01.1308.12
105
105
1,50
100
04.14
105
105
1,50
100
11.13
110
06.13
110
01.13
110
2,00
08.12
110
2,00
03.12
115
10.11
120
115
05.11
120
12.10
120
2,50
115
07.10
120
2,50
115
02.10
125
09.09
125
04.09
130
11.08
130
12
3,50
130
3,50
3,00
2,50
2,00
1,50
1,00
1,00
Kaynak: TCMB.
04.09
EUR/TL
11.08
USD/TL
06.08
135
01.08
GSYİH, 2013’te
Reel Efektif Döviz Kuru
yıllık TL'nin
bazda
yüzde 4’lük
Değer Kaybı Dönemleri
135
06.08
04.09
(TÜFE Bazlı, 2003=100)
Nominalyılının
Döviz Kuru
2013
son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine
135
01.08
11.08
Nominal Döviz Kuru
Grafik I.2.7
(TÜFE Bazlı, 2003=100)
Reel Efektif Döviz Kuru
TL'nin Değer Kaybı Dönemleri
Kaynak: TCMB.
06.08
01.08
04.14
11.13
06.13
01.13
08.12
03.12
10.11
05.11
12.10
07.10
02.10
09.09
04.09
11.08
06.08
01.08
(1) Cari105
açık veren gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Endonezya,
105
(1) Seçilmiş gelişmekte o
Güney Afrika, Kolombiya, Macaristan, Meksika, Polonya, Romanya, Şili
Hindistan ve Türkiye yer alm
(1) Cari açık veren gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Endonezya, ve Türkiye yer almaktadır.
Kaynak:
Bloomberg
100
1,00
(1)
Seçilmiş
gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya, Endonezya, Güney 100
Afrika,
Kaynak:
Bloomberg
Güney Afrika, Kolombiya, Macaristan, Meksika, Polonya, Romanya, Şili
Hindistan ve Türkiye yer almaktadır.
ve Türkiye yer almaktadır.
Kaynak: Bloomberg
Kaynak: Bloomberg
Reel Efektif Döviz Kuru
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
(12 Ay Vadeli)
30
12
kurundaki bu gelişme ve dış talepteki toparlanmanın cari açık
(Grafik I.2.6 ve I.2.7).
Opsiyonların İma Et
30 Vadeli)
(12
Ay
Reel
Efektif
Döviz Kuru
Cari Açık Veren
(TÜFE
2003=100) olan Ülkeler
3027Bazlı, Gelişmekte
Türkiye
Seçilmiş Gelişmekte olan
2724 Ülkeler
Reel Efektif Döviz Kuru Türkiye
TL'nin Değer Kaybı Dönemleri
2421
135
2118
130
1815
125
1512
01.11
1
Gelişmekte olan Ülkeler
Grafik I.2.5
Opsiyonların İma Ettiği Kur Oynaklığı1
Opsiyonların
Ettiği Kur Oynaklığı
Nominal kurlardaki bu gelişmelere
bağlıİma
olarak,
reel efektif döviz
27
Grafik I.2.4
Grafik
I.2.5
(12 Ay Vadeli)
Opsiyonların
Grafik I.2.6 İma Ettiği Kur Oynaklığı1
10.10
Grafik I.2.4
Hindistan ve Türkiye yer alm
Kaynak: Bloomberg
07.10
yılı Mayıs ayı ortası itibariyle 2013 yıl sonu değerlerini yakalamıştır.
Güney Afrika, Kolombiya, Macaristan, Meksika, Polonya, Romanya, Şili
ve Türkiye yer almaktadır.
Kaynak: Bloomberg
04.10
beklenmektedir
(Grafikdönerek,
I.2.6 ve I.2.7).
Para Politikası Kararı’nın ardından
tekrar tersine
2014
04.10
01.10
dönem
ayından itibaren yerini artış eğilimine bırakmıştır.
Son
dönemdeki
geçicitamamı
olduğu incelendiğinde,
düşünülen
hareket
dışında dönemin
6
6 reel efektif
6
kadar ılımlı bir seyir izlemiş, 2013 yılı Nisan ayından itibaren
hareket dışında dönemin tamamı incelendiğinde,
efektif toparlanmanın
döviz kurundaki cari
bu gelişme
ve ekonomik büy
dış reel
talepteki
açık ve
yükseliş eğilimine girmiştir. Bu artış
ise,toparlanmanın
28 Ocak 2014
tarihli
dış trendi
talepteki
cari
açık ve ekonomik
büyümeye
olumlu
katkı
yapması
(1) Cari açık veren gelişmekte
olan ülkeler arasında
Brezilya,
Çek Cumhuriyeti,
Endonezya,
(1) Seçilmiş gelişmekte o
beklenmektedir (Grafik I.2.6 ve I.2.7).
Kaynak: TCMB.
11
2013 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine
2013 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı
dönemine
oranında
artan kaydetmiştir.
GSYİH,
2013’tegöre
yıllıkyüzde
bazda4,4
yüzde
4’lük büyüme
GSYİH, 2013’te yıllık bazda yüzde 4’lük büyüme kaydetmiştir. 2013 yılı son çeyreğinde iktisadi
04.14
01.14
10.13
07.13
04.13
01.13
10.12
07.12
04.12
01.12
10.11
07.11
04.11
6
01.11
6
10.10
9
6
07.10
12
9
04.10
12
9
01.10
04.14
01.14
10.13
07.13
04.13
12
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Çek Cumhuriyeti, Endonezya,
(1) Seçilmiş gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya, Endonezya, Güney Afrika,
manya, Şili
Hindistan ve Türkiye yer almaktadır.
Kaynak: Bloomberg
2013 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine
Grafik I.2.7
Nominal Döviz Kuru
göre yüzde 4,4 oranında artan GSYİH, 2013’te yıllık bazda yüzde
(TÜFE Bazlı, 2003=100)
uru
Dönemleri
USD/TL
135
130
4’lük büyüme kaydetmiştir. 2013 yılı son çeyreğinde iktisadi
EUR/TL
3,50
3,50
faaliyetteki artış eğilimi azalarak devam ederken, nihai yurt içi
3,00
3,00
talepteki yükseliş bir miktar hızlanmıştır (Grafik I.2.8). 2013 yılının
2,50
2,50
son çeyreğine ilişkin veriler iktisadi faaliyette ılımlı bir artışın
2,00
2,00
devam ettiğini göstermektedir. İktisadi faaliyetin bileşenlerine
1,50
1,50
bakıldığında, özel kesim talebinde zayıflama görülmektedir.
1,00
1,00
Özel kesim talebindeki zayıflama temel olarak özel kesim
125
120
115
110
100
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
04.14
11.13
06.13
01.13
08.12
03.12
10.11
05.11
12.10
07.10
02.10
09.09
04.09
11.08
06.08
talebinin zayıf seyretmesi aynı zamanda kredi talebinde makul büyüme oranlarının
01.08
04.14
11.13
06.13
01.13
105
yatırımlarından
gerçekleşmesine
katkı sağlayacaktır (Grafik I.2.8 ve I.2.9).
Kaynak: TCMB.
kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte net ihracat
ve kamu kesimi talebinin, yurt içi özel kesim talebindeki zayıflamayı
Grafik I.2.8
Grafik I.2.9
(Mevsimsellikten Arındırılmış, Milyar TL, 1998 Fiyatlarıyla)
(Mevsimsellikten Arındırılmış, Yüzde Puan)
ve Nihai Yurt
İçi Talep
Çeyreklik
GSYİH Büyümesine
Katkılar
önceki yılın aynıGSYİH
dönemine
göre
yüzde 4,4 oranında artan
Türkiye
Cumhuriyet
Merkez
Bankası
telafi
edebileceği
e 4’lük büyüme kaydetmiştir. 2013
yılı son çeyreğinde
iktisadi
GSYİH
Nihai Yurt İçi Talep
2,5
öngörülmektedir (Grafik I.2.9). Kamu kesimi
talebi hem tüketim hem de yatırım talebinde destekleyici yönde
Finansal
Raporu | Mayıs 2014
şmesine katkı sağlayacaktır
(Grafik
I.2.8 İstikrar
ve I.2.9).
31
31
29
.8
ynı zamanda kredi
25
2,5
Cumhuriyet Merkez Bankası
23
33Türkiye
2,0
Millions
21
0,5
(Mevsimsellikten Arındırılmış, Yüzde Puan)0,0
25
Nihai Yurt İçi Talep
23
1,5
21
31
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4
0,8
1,0
talebinde
makul
büyüme
oranlarının
2008
2009
2010
2011
2012
2013
29
0,4
0,3
0,5
acaktır (Grafik I.2.8Kaynak:
ve I.2.9).
TCMB, TÜİK
1,0
Çeyreklik GSYİH Büyümesine27
Katkılar
27
kten Arındırılmış, Milyar TL, 1998 Fiyatlarıyla)
GSYİH
1,5
29
Grafik I.2.9
Nihai Yurt İçi Talep
Millions
33
zayıf seyretmesi33 aynı zamanda kredi talebinde makul
büyüme oranlarının
2,0
27
0,0
-0,5
-1,0
-1,5
katkıda bulunmaktadır. Yurt içi talep üzerinde aşağı yönlü
risklerin
bir süre daha0,7devam etmesinin, 2014 yılında enflasyona
0,8
0,4
0,3
düşüş yönünde
destek vermesi ve cari açıkta son dönemde
0,0
gözlenen
iyileşmeye katkıda bulunması beklenmektedir. Özel
-0,3
-0,7
kesim talebinin zayıf seyretmesi
aynı zamanda kredi talebinde
makul büyüme oranlarının
Stok İhracat İthalatgerçekleşmesine katkı sağlayacaktır.
Özel
Özel
Kamu Kamu
Tüketim Yatırım tüketim Yatırım
0,7
Genel ekonomik görünüm ve makro finansal istikrar için
0,0
25
Grafik I.2.9
-0,5
-0,3 istikrar için önem arz eden istihdam ve
Genel ekonomik görünüm
ve makro finansal
önem -0,7
arz eden istihdam ve işsizlik göstergeleri olumlu seyrini
Çeyreklik GSYİH Büyümesine Katkılar
atlarıyla)
(Mevsimsellikten Arındırılmış, Yüzde
-1,0
23 Puan)
işsizlik
göstergeleri genel
olarak olumlu seyrini korumaktadır. Özellikle tarım dışı istihdamda
ai Yurt İçi Talep
2,5
korumaktadır. 2013 yılı ilk çeyreğinden itibaren, tarım dışı
-1,5
21 sayesinde toplam istihdamda önemli bir iyileşme görülürken iş gücüne
artışın devam etmesi
Özel
Özel
Kamu Kamu
Stok İhracat İthalat
3 4 1 2 3 4 1 2 3334 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4
Tüketim Yatırım tüketim Yatırım
2,0
oranının
08
2009
2010 katılım
2011
2012
2013son yıllardaki görece yüksek düzeyini koruduğu gözlenmektedir. İstihdam
1,5
31
istihdamda görülen artış nedeniyle, yılın ikinci yarısında işsizlik
Millions
, TÜİK
29
oranlarındaki
olumlu gelişme sayesinde işsizlik oranları yüzde 10’nun altında kalmaya devam
0,8
1,0
oranları düşmüştür. 2013 yılının üçüncü çeyreği ise işsizlik oranı
0,7
0,4
etmiştir
(Grafik I.2.10).
0,3
0,5
kırsalistihdam
ve tarım
27 görünüm ve makro finansal istikrar için önem arz eden
enel ekonomik
vedışı işsizlik oranlarının artması ile yıl içindeki en yüksek
0,0
0,0
Grafik I.2.10
östergeleri genel
olarak
olumlu
seyrini korumaktadır.
Özellikle tarım
dışı istihdamda
düzeyine
ulaşmıştır.
25
-0,5
-0,3ve İş Gücüne Katılım Oranları
İşsizlik
2013 yılının son çeyreğinde işsizlik oranları,
-0,7 iyileşme görülürken iş gücüne
evam etmesi sayesinde
toplam istihdamda önemli bir
-1,0
23
İşgücüne katılma oranı (Sağ
eksen) dışı işsizlik oranınının bir önceki çeyrekteki düzeyini koruması
tarım
İşsizlik oranı
-1,5
ranının son yıllardaki
görece yüksek düzeyini koruduğu
gözlenmektedir.
İstihdam
Kırsal İşsizlik
oranı
21
Özel
Özel
Kamu Kamu
Stok
Tüketim Yatırım tüketim Yatırım 20
1 2 3 4 1 2 3 4
İhracat İthalat
Tarım dışı işsizlik
nedeniyle, 54yaklaşık aynı düzeyde kalmıştır. Özellikle tarım dışı
daki
olumlu
gelişme sayesinde işsizlik oranları
yüzde 10’nun altında kalmaya devam
2012
2013
18
Grafik I.2.10).
istihdamda52 artışın devam etmesi sayesinde toplam istihdamda
16
50
14
12
10
Grafik I.2.10
üm ve makro finansal
istikrar için önem arz
eden istihdam ve
8
İşsizlik ve İş Gücüne Katılım Oranları
6
ak olumlu seyrini korumaktadır.
Özellikle tarım
dışı istihdamda
İşgücüne katılma oranı (Sağ eksen)
önemli bir 48iyileşme görülürken iş gücüne katılım oranının son
46
yıllardaki görece
yüksek düzeyini koruduğu gözlenmektedir.
44
4
42
İşsizlik oranı
2
de toplam istihdamda önemli bir
iyileşme görülürken
iş gücüne
Kırsal İşsizlik oranı
0
40
Tarım
dışı
işsizlik
20
54 I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV
I II III IV I II III IVİstihdam
I II III IV
görece yüksek düzeyini
koruduğu gözlenmektedir.
18
2007
2008
2009 52 2010
2011
2012
2013
ayesinde işsizlik oranları
yüzde 10’nun altında kalmaya devam
16
50
14
I.2.10
İstihdam oranlarındaki olumlu gelişme sayesinde işsizlik oranları
yüzde 10’un altında kalmaya devam etmiştir (Grafik I.2.10).
Kaynak: TÜİK
12
48
10
8
6
46
Bütçe performansı ve kamu borç stoku göstergeleri olumlu seyrini korumaya devam
44
4
etmektedir.
Genel ekonomik görünümdeki
42 kısmi bozulmaya rağmen kamu kesimi bütçe
İşgücüne katılma2oranı (Sağ eksen)
İşsizlik oranı
0
40
dengesi
ve
kamu
borç
stoku
göstergelerinin
olumlu görünüm sergilediği görülmektedir. AB
Kırsal İşsizlik oranı
I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV
Tarım dışı işsizlik
54
tanımlı
borç2010stokunun
GSYİH’ye
oranının azalma eğilimini koruduğu, borçların
2007nominal
2008
2009
2011
2012
2013
52
e İş Gücüne Katılım Oranları
Kaynak: TÜİK
50
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
12
48
46
tçe performansı ve kamu borç stoku
göstergeleri olumlu seyrini korumaya devam
44
dir. Genel ekonomik görünümdeki kısmi bozulmaya rağmen kamu kesimi bütçe
42
ve kamu borç stoku göstergelerinin
40 olumlu görünüm sergilediği görülmektedir. AB
I III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV I II III IV
13
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
vadesinin uzamaya devam ettiği ve borç stokunun kompozisyon
olmadığı gözlenmektedir (Grafik I.2.11 ve I.2.12).
Grafik I.2.11
Grafik I.2.12
olumlu seyrini korumaya devam etmektedir. Genel ekonomik
(Yıllıklandırılmış, GSYİH’ye Oran Olarak, Yüzde)
görünümdeki kısmi bozulmaya rağmen kamu kesimi bütçe
Brüt Borç Stoku (Sağ Eksen)
uzamaya devam ettiği ve borç stokunun kompozisyonunda
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
önemli bir değişikliğin olmadığı gözlenmektedir
(Grafik I.2.11 ve
48
5
45
4
42
3
39
2
36
1
33
20%
0
30
0%
I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV
100%
80%
60%
40%
vadesinin uzamaya devam ettiği ve borç stokunun kompozisyonunda
önemli
değişikliğin
2007
2008
2009
2010
2011 bir
2012
2013
olmadığı gözlenmektedir (Grafik I.2.11 ve I.2.12).Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı
Grafik I.2.11 görünüme ilişkin
Son dönemlerde ulusal ekonomik
Son
dönemlerde
ekonomik
görünüme
Merkezi
Yönetim
Borç Stokununulusal
Kompozisyonu
ve Vadeye
Kalan Ortalama Süresi1 (Ay)
(Yıllıklandırılmış,
GSYİH’ye Oran Olarak,
Yüzde)
temel göstergelerin seyrinde ve para
politikasının
duruşunun
enflasyona
ilişkin
yukarı
(1) Vadeye Kalan Süre verisi Ara
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
Grafik I.2.12
Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi-Borç Stoku
2006
GSYİH’ye oranının azalma eğilimini koruduğu, borçların vadesinin
6
2005
sergilediği görülmektedir. AB tanımlı nominal borç stokunun
belirlenmesinde
YP ci
Değiş
Sabit
İç Bo
Dış B
Faiz Dışı Bütçe Dengesi
dengesi ve kamu borç stoku göstergelerinin olumlu görünüm
I.2.12).
Merkezi Yönetim Borç S
Kalan Ortalama Süresi1
Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi-Borç Stoku
2007
Bütçe performansı ve kamu borç stoku göstergeleri
ilişkin teme
para politikasının duruşunun belirlenmesinde enflasyona ilişkin y
YP cinsi
olmuştur. Özellikle
yılın ilk çeyreğinde Türk lirasında gözlenen de
yönlü
riskler
Faiz Dışı Bütçe Dengesi
Değişken Faizli
Sabit Faizli
mal fiyatlarındaki
artış enflasyonun yüksek seyretmesinde belirle
İç Borç Stoku Ort. Vade (Sağ Eksen)
Brüt Borç Stoku (Sağ Eksen)
belirleyici olmuştur. Özellikle yılın ilk çeyreğinde
Türk lirasında
6
48
gözlenen değer kaybı sonucunda temel5 mal fiyatlarındaki artış
Dış Borç Stoku Ort. Vade. (Sağ Eksen)
Bununla birlikte, gıda fiyatlarında olumsuz hava koşullarına bağ
100%
140
45
yönlü hareket enflasyon eğiliminde ve beklentilerinde
kısmi bozul
Türkiye Cumhuriyet Merke
4
42
gelişmeleri ve beklentilerindeki bu 111
değişim100finansal varlıkların fiya
3
39
80
ancak para politikasındaki sıkı duruşun devam
etmesi ve önümüz
enflasyonun yüksek seyretmesine neden olmuştur (Grafik I.2.13).
120
80%
60%
yönlü hareket enflasyon eğiliminde
ve beklentilerinde kısmi
bozulmaya
yol açmıştır. En
60
47
40%
Bununla birlikte, gıda fiyatlarında olumsuz
2 hava koşullarına bağlı
36 baskısındaki azalmaya ilişkin beklentiler yakın zamanda fi
40
gelişmeleri ve beklentilerindeki
bu değişim finansal varlıkların fiyatlamalarında
da etkil
20%
1
olarak gerçekleşen yukarı yönlü hareket
enflasyon eğiliminde
33
düzeltmeyi beraberinde getirmiştir.
20
2013
2014Mart
2012
2012
2011
2011
2010
2010
2009
2009
2008
2008
2007
2007
2005
I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV I II IIIIV
ve beklentilerinde kısmi bozulmaya yolI II IIIIVaçmıştır.
Enflasyon
baskısındaki
azalmaya
2006
ancak para politikasındaki
sıkı0%duruşun devam etmesi ve önümüzdeki
dönemlerde en
0
30
0
ilişkin beklentiler yakın zamanda finansal piyasalardak
2013
düzeltmeyi
beraberinde getirmiştir.
gelişmeleri ve beklentilerindeki bu değişim finansal
varlıkların
(1) Vadeye Kalan Süre verisi Aralık 2013 tarihine aittir.
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı
fiyatlamalarında da etkili olmuş, ancak para politikasındaki sıkı
Grafik I.2.13
Son dönemlerde ulusal ekonomik görünüme
ilişkin temel göstergelerin seyrinde ve
Fiyat Endeksleri (Yıllık Yüzde değişim)
duruşun devam etmesi ve önümüzdeki
dönemlerde enflasyon
para politikasının duruşunun belirlenmesinde enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskler belirleyici
H Endeksi
TÜFE
I Endeksi
olmuştur.
Özellikle
yılın ilk çeyreğinde
baskısındaki azalmaya ilişkin beklentiler
yakın
zamanda
finansal Türk lirasında gözlenen değer kaybı sonucunda temel
12
12
10
10
mal fiyatlarındaki artış enflasyonun yüksek seyretmesinde belirleyici olmuştur (Grafik I.2.13).
piyasalardaki kısmi düzeltmeyi beraberinde getirmiştir.
Bununla birlikte, gıda fiyatlarında olumsuz hava koşullarına bağlı olarak gerçekleşen yukarı
8
8
yönlü hareket enflasyon eğiliminde ve beklentilerinde
kısmi bozulmaya yol açmıştır. Enflasyon
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
gelişmeleri ve beklentilerindeki bu değişim finansal
6
6 varlıkların fiyatlamalarında da etkili olmuş,
Sıkı para politikası duruşunun
devam etmesi ve yakın
ancak para politikasındaki sıkı duruşun devam etmesi ve önümüzdeki dönemlerde enflasyon
4
4
yönlü hareket enflasyon eğiliminde ve beklentilerinde kısmi bozulmaya yol açmıştır. Enflasyon
baskısındaki
ilişkin beklentiler
yakın zamanda finansal piyasalardaki kısmı
zamanda risk primlerindeki iyileşme
tüm azalmaya
vadelerde
faiz
2
2 varlıkların fiyatlamalarında da etkili olmuş,
gelişmeleri ve beklentilerindeki bu değişim finansal
04.14
09.13
02.13
07.12
12.11
05.11
10.10
03.10
sağlamıştır (Grafik I.2.14).
08.09
01.09
düzeltmeyi beraberinde getirmiştir.
oranlarının düşmesini ve getiri eğrisinin
daha
yatay
seyretmesini
14etmesi ve önümüzdeki dönemlerde enflasyon
ancak
para
politikasındaki
sıkı duruşun devam
0
0
baskısındaki azalmaya ilişkin beklentiler yakın zamanda finansal piyasalardaki kısmi
düzeltmeyi beraberinde getirmiştir.
Kaynak: TÜİK
Grafik I.2.13
Grafik I.2.14
(Yıllık Yüzde Değişim)
(Yüzde)
Fiyat Endeksleri
DİBS Getiri Eğrisi1
24.05.2013
27.12.2013
Sıkı paraI Endeksi
politikası duruşunun devam
etmesi
ve yakın zamanda risk primle
H Endeksi
TÜFE
31.01.2014
12
iyileşme tüm vadelerde
faiz oranlarının düşmesini ve getiri eğrisinin daha yatay seyre
10
10
10
sağlamıştır (Grafik I.2.14
ve I.2.15).
11
Grafik I.2.14
6
6
2 - 10 Yıl Vadeli Tahvilin İşlem Hacmi
4
4
(Milyon TL)
04.14
09.13
900
02.13
07.12
12.11
05.11
10.10
03.10
08.09
2 Yıl
1000
0
8
7
Grafik I.2.15
6
DİBS Getiri Eğrisi1
5
(Yüzde)
4
2
01.09
2
10 Yıl
3
2
0,5
1,0
1,5
2,0
800
700
27.12.2013
06.05.2014
2,5
3,0
3,5
4,0
11
4,5
5,0
10
9
(1) BIST Tahvil ve Bono Piyasasında işlem gören tahvillerin fiyatları kullanılarak,
Extended Nelson-Siegel (ENS) yöntemiyle oluşturulmuştur.8
Kaynak: BIST, TCMB
600
Getiri (Yüzde)
Kaynak: TÜİK
500
400
300
200
7
6
5
4
100
3
4
3
3
3
3
3
3
2
2
2
Sıkı para politikası 0duruşunun devam etmesi ve yakın zamanda risk primlerindeki
2
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
24.05.2013
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs31.01.2014
2014
Vade (Yıl)
4
0
9
8
Getiri (Yüzde)
8
14
06.05.2014
12
2
13
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
14
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
II.1 Hanehalkı Gelişmeleri
2010 yılından bu yana artmakta olan hanehalkı yüküm
oranı son aylarda ılımlı bir düşüş göstermiştir. Bu gelişmed
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
yüzde 91’ini oluşturan bireysel kredilerde son iki çeyrekte gö
varlıklarında, özellikle YP mevduatlar kaynaklı olmak üzere, kay
(Grafik II.1.1 ve II.1.2).
Grafik II.1.1
Grafik II.1.2
Hanehalkı Varlık ve Yükümlülüklerinin Gelişimi
(Milyar TL, Yüzde)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Hanehalkı Kredi* ve
(Yıllık Yüzde Değişim)
Toplam Varlık
Tasa
Toplam Yükümlülük
2010
yılından
bu
yana
24
50
600
II.1 Hanehalkı Gelişmeleri
26
60
22
40
500
400
20
18
30
16
2010 yılındanolan
bu yana
artmakta olan hanehalkı
300 yükümlülüklerinin finansal varlıklarına
artmakta
hanehalkı
20
14
oranı son aylarda ılımlı bir düşüş göstermiştir. Bu gelişmede hanehalkı yükümlülüklerinin
10
yükümlülüklerinin finansal varlıklarına oranı son aylarda ılımlı
200
bir düşüş göstermiştir. Bu gelişmede hanehalkı yükümlülüklerinin
0
12
100
10
0
03.14
12.13
09.13
07.13
06.13
03.13
12.12
12.11
12.10
yüzde 91’ini oluşturan bireysel kredilerde son iki çeyrekte görülen yavaşlama ile hanehalkı
varlıklarında, özellikle YP mevduatlar kaynaklı olmak üzere, kaydedilen büyüme etkili olmuştur
yüzde 91’ini oluşturan bireysel kredilerde
iki çeyrekte görülen
(Grafik II.1.1son
ve II.1.2).
Grafik II.1.1
Grafik II.1.2
Toplam
içinde YP
Hanehalkı
Kredi* vevarlıklar
Mevduat Büyümesi
Hanehalkı Varlık ve Yükümlülüklerinin Gelişimi
kaynaklı olmak üzere, kaydedilen
büyüme etkili olmuştur (Grafik
(Milyar TL, Yüzde)
cinsinden olan artış, gerekse TL’nin değer kaybına bağlı d
Toplam Varlık
bilanço gösterimlerinden kaynaklandığı
21,0anlaşılmaktadır (Bkz. K
10
taraftan,
hanehalkının finansal varlıklarının10dörtte birinden fa
05.14
04.14
02.14
03.14
01.14
12.13
TP tasarruf mevduatından YP tasarruf mevduatına geçiş
11.13
0
10.13
03.14
12.13
09.13
07.13
06.13
03.13
12.12
12.11
12.10
gözlenen artışın önemli bir kısmının, bankaların TL mevduata
14
14
Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası
yabancı
para cinsinden olanların payı ihmal
edilebilir düzeyle
12
12
09.13
0
16
16
yürürlüğe
giren düzenlemelere bağlı olarak,
hanehalkına ai
08.13
100
20
2 kısıtlayan
Hanehalkının yabancı18,5para18,3
borçlanmasını
18
18
12.12
olarak yükselmiştir. YP tasarruf mevduatında dolar cinsinden
10
200
22
20
30
20
24
22
40
300
TL’nin değer kaybına bağlı değerleme
etkisinden kaynaklı
24,6
24
07.13
gerek toplam tutardaki ABD doları 400
cinsinden olan artış, gerekse
50
06.13
500
26
26
kısmının,
bankaların TL mevduata ikame olarak
müşterilerine
05.13
Toplam varlıklar içinde YP 600tasarruf mevduatının payı
60
04.13
700
02.13
03.13
800
Bireysel Krediler
Tasarruf Mevduatı
olarak
yükselmiştir. YP tasarruf mevduatında
dolar cinsinde
28
28
Toplam Yükümlülük
Hanehalkı Yükümlülükleri/Varlıkları (Sağ Eksen)
tasarruf mevduatının payı ger
(Yıllık Yüzde Değişim)
01.13
II.1.1 ve II.1.2).
Kaynak: TCMB (Son Veri: 09
* Yurtiçi yerleşik bankalarca
Kaynak: BDDK, MKK, SPK, TOKİ, TCMB
yavaşlama ile hanehalkı varlıklarında, özellikle YP mevduatlar
02.13
03.13
II.1. Hanehalkı Gelişmeleri
700
01.13
Hanehalkı Yükümlülükleri/Varlıkları (Sağ Eksen)
800
12.12
II. Finans Dışı Kesim ve Finansal İstikrar1
28
04.13
II. Finans Dışı Kesim ve Finansal
İstikrar
maden hesapları oluşturduğundan, son dönemde Türk lir
varlıklarının kompozisyonu önemli bir değişim göstermemiştir (T
hanehalkının
net
varlıklarını
olumlupayı
yönde
etkilemiştir.
tarafında
ise09.05.14)
kredi
kartı borçlarının
belirgin
bir düşüş sergilemiş
Kaynak:
TCMB (Son Veri:
ikame olarak müşterilerine sundukları
türev sözleşmelerin bilanço
Kaynak: BDDK, MKK, SPK, TOKİ, TCMB
* Yurtiçi yerleşik bankalarca kullandırılan, kredi kartları dahil
gösterimlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır (Bkz. Kutu II.1.1).
Tablo II.1.1
Tablo II.1.2
Hanehalkının
Finansal Varlıkları
Toplam varlıklar içinde YP tasarruf mevduatının
payı gerek
toplam tutardaki ABD dolarıHanehalkının Finansal Yü
09.13
03.14
cinsinden olan artış, gerekse TL’nin değer kaybına
değerleme
etkisinden
kaynaklı
1 Bu bölümbağlı
Figen Özcan,Milyar
Hasan
Egemen
Eroğlu,
Fatih
TL Erol,
Pay
Milyar
TL
Pay Bektaş, Merve Demirbaş,
olarak
yükselmiştir. YP1 tasarruf
mevduatında
Hanehalkının yabancı para
borçlanmasını
kısıtlayan
ve
Büyükkara,
Rıdvan Delice,
Emel Satı100
Topcu ve
Nesibe Özoğlu
tarafından hazırlanmışt
Toplam Varlıklar
679,3
730,1
100
dolar
cinsinden gözlenen artışın önemli bir Toplam Yükümlülükler
Dövize endeksliler dahil.
2
TP Tasarruf Mevduatı
341,1
50,2
351,4
48,1
(Tür Bazında)
kısmının, bankaların TL mevduata ikame olarak müşterilerine
türev 181,4
sözleşmelerin
YP Tasarruf Mevduatı sundukları
139,9
20,6
24,8
Konut
2009 yılı Haziran ayında yürürlüğe giren düzenlemelere bağlı
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
- (Milyar ABD Doları)
68,7
bilanço gösterimlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır
(Bkz. Kutu II.1.1).
Kıymetli M. Deposu
olarak, hanehalkına ait finansal yükümlülükler içinde yabancı
19,7
- (Milyar ABD Doları)
yabancı para borçlanmasını kısıtlayan
para cinsinden olanların payı ihmal Hanehalkının
edilebilir düzeylere
(yüzde
- Kamu
84,1
2,9
Taşıt
15,1
9,7
2,1
7
İhtiyaç + Diğer
Bireysel KK
18,9
2,6
ve 17,22009 2,5
yılı Haziran
ayında
Varlık Yönetim Şirketleri
2
Tahvil
ve Bonolar
6,3
0,9
7,1
1
Alacakları
yürürlüğe giren düzenlemelere bağlı olarak, hanehalkına
yükümlülükler
içinde
- Özel Sektör ait finansal
10,9
1,6
11,8
1,6
Toplam Yükümlülükler
0,2) gerilemiştir. Diğer taraftan, hanehalkının finansal varlıklarının
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
(Karşı Taraf Bazında)
Yatırım Fonları
yabancı para cinsinden olanların payı ihmal edilebilir düzeylere (yüzde 0,2) gerilemiştir. Diğer Bankalar
dörtte birinden fazlasını döviz tevdiat
ve kıymetli
maden
hesapları
taraftan,
hanehalkının
finansal
varlıklarının
Emeklilik Yat. Fon.
25,2
3,7
27,8
3,8
Diğer Yat. Fon.fazlasını
26,8döviz3,9
25,1ve kıymetli
3,4
Finansman Şirketleri
dörtte birinden
tevdiat
TP tasarruf mevduatından YP tasarruf mevduatına
geçiş38,5
eğilimi 5,7dışında37,1hanehalkı
Hisse Senedi
5,1
TOKİ
maden
hesapları oluşturduğundan,
son dönemde
Türk lirasında
yaşanan
değer
kaybı
oluşturduğundan, son dönemde
Türkvarlıklarının
lirasında
yaşanan önemli
değer
2,9
0,4
2,8
0,4
kompozisyonu
bir değişim Repo
göstermemiştir (Tablo
II.1.1).
Yükümlülükler
Varlık Yönetim Şirketleri
Dolaşımdaki Para
68
10
hanehalkının
net
yönde
tarafında
isevarlıklarını
kredi
kartı olumlu
borçlarının
payı etkilemiştir.
belirgin bir düşüş sergilemiştir (Tablo II.1.2).
kaybı hanehalkının net varlıklarını
olumlu
yönde
etkilemiştir.
70,6
9,7
(1) Konut kredileri TOKİ’nin vadeli k
Kaynak: BDDK-TCMB, TOKİ
Kaynak: MKK, SPK, TCMB
Tablo II.1.2
1
Bireysel
büyümesinde
Hanehalkının
Finansalkredi
Yükümlülükleri
2012 yılının son çeyreğinde
hızlanma eğilimi, son iki çeyrekte görülen yavaşlama
TP tasarruf mevduatındanBuYP
tasarruf
mevduatına
bölüm
Figen Özcan,
Hasan
Erol,
Eroğlu,
Bektaş,
Merve Demirbaş, E. Özgü Özen
Mehmet
Milyar
TL Egemen
Pay geçiş
Milyar Fatih
TL
Pay
MilyarÇavuşoğlu,
TL
Pay
Milyar
TL
Pay
03.14
09.13
1
itibaren
geçmiş
Büyükkara,Toplam
Rıdvan
Delice, Emel679,3
Satı Topcu
tarafından
hazırlanmıştır.
Varlıklar
100ve Nesibe
730,1Özoğlu
100
2
139,9
20,6
181,4
24,8
Kıymetli M. Deposu
19,7
2,9
15,1
2,1
Tahvil ve Bonolar
17,2
2,5
18,9
2,6
değişim göstermemiştir (Tablo II.1.1).
tarafında ise
Finansal Yükümlülükler
İstikrar
Raporu
| Mayıs 68,7
2014
- (Milyar
ABD Doları)
84,1
kredi kartı borçlarının payı belirgin bir -düşüş
sergilemiştir
(Tablo
(Milyar ABD Doları)
9,7
7
- Kamu
6,3
0,9
7,1
1
- Özel Sektör
10,9
1,6
11,8
1,6
Yatırım Fonları
100
123,7
33,3
Taşıt
14,9
4,2
14,9
4,0
Bireysel KK
87,7
24,4
84,2
22,7
10,9
3,0
11,8
canlanmaya rağmen, bireysel kredi büyümesi,
geçmiş dönem
1
altında
seyretmeye devam
etmektedir
II.1.3).
İhtiyaç + Diğer
126,3
35,2
136,7 (Grafik
36,8
Varlık Yönetim Şirketleri
Grafik
II.1.3
Alacakları
Bireysel Kredi Büyümesi
Toplam
(Stok
veri,Yükümlülükler
4 haftalık hareketli ortalama,
Yüzde)
359,3Yıllıklandırılmış,
100
371,4
(Karşı Taraf Bazında)
2013
2008-201391,7
Ort.
329,5
3,2
Grafik II.1.4
100
(Stok veri, Yıllık Yüzde Değişim
Bireysel Kredilerin Tür Bazı
25,2
3,7
27,8
3,8
Bankalar
Diğer Yat. Fon.
26,8
3,9
25,1
3,4
7,0
1,9
7,6
2,1
40
Hisse Senedi
38,5
5,7
37,1
5,1
Finansman
Şirketleri
50
TOKİ
11,8
3,3
12,6
3,4
35
Repo
2,9
0,4
2,8
0,4
Dolaşımdaki Para
68
10
70,6
9,7
10,9
3,0
11,8
3,2
30
Kaynak: MKK, SPK, TCMB
40
Varlık Yönetim Şirketleri
30
(1) Konut kredileri TOKİ’nin vadeli konut satışları karşılığı alacaklarını da içermektedir.
Kaynak: 20
BDDK-TCMB, TOKİ
10
Bireysel kredi büyümesinde 2012 yılının son0 çeyreğinden bu yana görülen güçlü
25
20
15
15
10
Ara
Kas
Eki
Eyl
Ağu
0
em
5
itibaren geçmiş yıllar ortalamalarının altına gerileyen
-20 bireysel kredi büyümesi, 2014 yılı Şubat
Haz
hızlanma eğilimi, son iki çeyrekte görülen yavaşlama
ile sona ermiştir. 2013 yılsonundan
-10
May
İhtiyaç
Konut
339,4 201491,4
Emeklilik Yat. Fon.
Nis
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
371,4
33,2
Mar
Dövize endeksliler dahil.
100
119,3
Şub
1
359,3
Konut
(Tür Bazında)
ayında
negatif değerler almaya başlamıştır. Yılın ikinci çeyreğinde
Oca
II.1.2).
Toplam Yükümlülükler
48,1
YP Tasarruf Mevduatı
ile sona
yıllar ortalamalarının altına gerileyen bireysel kred
04.12
Dövize endeksliler dahil.
eğilimi dışında hanehalkı varlıklarının
bir
TPkompozisyonu
Tasarruf Mevduatı
341,1 önemli
50,2
351,4
03.14
01.12
09.13
10.12
Hanehalkının Finansal Varlıkları
07.12
Tablo II.1.1
03.14
09.13
730,1
100
351,4
48,1
181,4
24,8
2,1
5,1
2,8
0,4
70,6
9,7
84,2
22,7
359,3
100
371,4
100
329,5
91,7
339,4
(Stok veri, 4 haftalık hareketli ortalama, Yıllıklandırılmış, Yüzde)
Finansman Şirketleri
7,0
1,9
7,6
91,4
Toplam Yükümlülükler
(Karşı Taraf
Bazında)
Grafik
II.1.3
Bireysel
BankalarKredi Büyümesi
2013
TOKİ
2008-20133,3
Ort.
11,8
Varlık 50
Yönetim Şirketleri
10,9
Bireysel Kredilerin Tür Bazında Büyümesi
bu yana görülen güçlü hızlanma eğilimi, son iki çeyrekte
(Stok veri, Yıllık Yüzde Değişim)
20143,4
12,6
3,0
2,1
11,8
3,2
(1) Konut40
kredileri TOKİ’nin vadeli konut satışları karşılığı alacaklarını da içermektedir.
Kaynak: BDDK-TCMB, TOKİ
30
40
35
30
25
nde 2012 yılının son20 çeyreğinden bu yana görülen güçlü
20
10
ekte görülen yavaşlama ile sona ermiştir. 2013 yılsonundan
15
0
10
arının altına gerileyen bireysel kredi büyümesi, 2014 yılı Şubat
-10
a başlamıştır. Yılın ikinci çeyreğinde görülmeye başlanan hafif
-20
Bireysel kredi büyümesinde 2012 yılının son çeyreğinden
Grafik II.1.4
5
0
Taşıt
görülenİhtiyaç
yavaşlama ile
sona ermiştir. 2013 yılsonundan itibaren
Konut
Birey. Kredi Kartı
geçmiş yıllar ortalamalarının altına gerileyen bireysel kredi
büyümesi, 2014 yılı Şubat ayında negatif değerler almaya
başlamıştır. Yılın ikinci çeyreğinde görülmeye başlanan hafif
canlanmaya rağmen, bireysel kredi büyümesi, geçmiş dönem
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
ortalamalarının
oldukça altında seyretmeye devam etmektedir
(Grafik II.1.3).
04.14
37,1
24,4
01.14
3,4
87,7
Alacakları
10.13
25,1
Bireysel KK
Merkez Bankası
altında
seyretmeye
devam
etmektedir
(Grafik
II.1.3).
Varlık Yönetim
Şirketleri
10,9
3,0
11,8
3,2
07.13
3,8
36,8
04.13
27,8
136,7
01.13
1,6
35,2
10.12
11,8
126,3
07.12
1
İhtiyaç + Diğer
04.12
2,6
7,1
itibaren
geçmiş yıllar ortalamalarının
altına
Konut
119,3
33,2
123,7
33,3gerileyen bireysel kredi büyümesi, 2014 yılı Şubat
canlanmaya rağmen, bireysel kredi büyümesi, geçmiş dönem ortalamalarının oldukça
7
18,9
Toplam Yükümlülükler
hızlanma
eğilimi, son 359,3
iki çeyrekte
görülen
100
371,4
100 yavaşlama ile sona ermiştir. 2013 yılsonundan
(Tür Bazında)
Taşıt
14,9almaya
4,2
14,9
4,0 Yılın ikinci çeyreğinde görülmeye başlanan
Türkiye
ayında
negatif değerler
başlamıştır.
hafif Cumhuriyet
84,1
15,1
03.14
Bireysel kredi Milyar
büyümesinde
2012
yılının son çeyreğinden bu yana görülen güçlü
TL
Pay
Milyar
TL
Pay
Pay
01.12
Milyar TL
Ara
Eki
Kas
Eyl
Ağu
Haz
Tem
Nis
May
Mar
Şub
Oca
kredi büyümesi, geçmiş
dönem
Faizlerin
tarihi ortalamalarının
dip seviyelere oldukça
ulaşması ve vadelerinin uzaması, konut ve ihtiyaç
ektedir (Grafik II.1.3).
kredilerinin
2012
hızla
artmasına
neden olmuştur. Ancak,
Kaynak:
TCMB (Son veri:
09.05.14)yılının son çeyreğinden itibaren
Kaynak:
TCMB (Son
veri: 09.05.14)
konut kredilerinde 2013 yılı ikinci çeyreğinde, ihtiyaç ve taşıt kredilerinde ise yılın son
Grafik II.1.4
çeyreğinde
eğilimin
tersine
Bireysel
Kredilerinbu
Tür Bazında
Büyümesi
mış, Yüzde)
Faizlerin tarihi dip seviyelere ulaşması ve kredi vadelerinin
döndüğü görülmüştür (Grafik II.1.4).
uzaması,
(Stok veri, Yıllık Yüzde Değişim)
2
2014
Bireysel
40
İhtiyaç
kredilerde
Konut
ikiTaşıt
çeyrekte
Birey. Kredi Kartı
son
konut
ve
ihtiyaç
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
kredilerinin
belirginleşen
daralmada, 2013
yılı ikinci
yarısında
çeyreğinden
itibaren
hızla
artmasına
artmaya başlayan ve yıl başında hız kazanarak 2014 yılı Mart ayında en yüksek seviyeye
2012
yılının
son
neden olmuştur. Ancak,
konut kredilerinde 2013 yılı ikinci çeyreğinde, ihtiyaç ve taşıt
35
ulaşan
tüketici kredisi faizleri etkili olmuştur (Grafik II.1.5). Ayrıca, tüketici güven endekslerinde
30
kredilerinde ise yılın son çeyreğinde
2013
25 yılı son aylarında başlayan ve 2014 yılı Şubat ayına kadar devam eden hızlı gerileme de
bu eğilimin tersine döndüğü
söz20konusu eğilime destek vermiştir (Grafik II.1.6). Bugörülmüştür
gelişmelerin yanı
sıra II.1.4).
2013 yılının son
(Grafik
15
çeyreğinden
itibaren tüketici kredileri ve kredi kartlarına yönelik olarak yürürlüğe konulmaya
10
başlanan kısıtlayıcı mahiyetteki
makro
Türkiye Cumhuriyet
Merkezihtiyati
Bankası tedbirler de bireysel kredi büyümesini aşağıya
5
04.14
01.14
10.13
07.13
04.13
01.13
10.12
07.12
04.12
01.12
çekmiştir.
Yılın ikinci çeyreğinden itibaren tüketici güveninde
görülen
güçlüson
toparlanma
ile
2013
yılının
çeyreğinden
0
olası TCMB
görünmektedir.
yreğinden itibaren
artmasına
neden olmuştur. Ancak,
Kaynak:hızla
(Son
veri: 09.05.14)
nci çeyreğinde, ihtiyaç ve taşıt kredilerinde ise yılın son
Grafik II.1.5
döndüğü görülmüştür
II.1.4).
Tüketici(Grafik
Kredisi Faiz
Oranları
Grafik aşağıya
II.1.6
çekmiştir. Bireysel kredilerde son iki çeyrekte belirginleşen
Tüketici Güven Endeksleri
daralmada, 2013 yılı ikinci yarısında artmaya başlayan ve yıl
70
05.14
01.14
09.13
05.13
01.13
09.12
05.12
01.12
09.11
05.11
01.11
09.10
05.10
01.10
50
09.09
en itibaren tüketici güveninde görülen güçlü toparlanma ile
05.09
60
01.09
makro ihtiyati tedbirler
de bireysel kredi büyümesini aşağıya
10
Kaynak: TCMB (Son veri: 09.05.14)
70
kredilerdeki yavaşlama eğilimini
bir miktar yumuşatması olası
65
görünmektedir (Grafik II.1.6).
60
55
Kaynak: TÜİK-TCMB, CNBC-e (Son veri: 04.14)
Banka Kredileri Eğilim Anketi’nin Ocak-Mart 2014 dönemi
Grafik II.1.6
büyümesindeki
Banka Kredileri Eğilim Anketi’nin Ocak-Mart sonuçları,
2014 dönemibireysel
sonuçları,kredi
bireysel
kredi
Tüketici Güven Endeksleri
yavaşlamanın, kredi
büyümesindeki yavaşlamanın, kredi türlerine göre sınırlı
bir farklılık
göstermekle
birlikte daha
türlerine
göre
sınırlı bir farklılık
göstermekle birlikte daha çok talep
çok talep kaynaklı
teyit
Anket sonuçlarına göre, söz konusu dönemde
CNBC - e olduğunuTÜİK
(Sağetmektedir.
Eksen)
Konut
120
100
kaynaklı olduğunu teyit etmektedir. Anket sonuçlarına göre, söz
kredi riski tarihsel olarak düşük seyreden konut kredilerinde standartlar temelde aynı kalırken,
95
110
konusu dönemde kredi riski tarihsel olarak düşük seyreden konut
talep sert bir düşüş göstermiş; teminat yapısı
90 daha zayıf ve geri ödeme oranları göreli olarak
100
temelde
daha
düşük olan ihtiyaç kredilerinde ise gerek arz kredilerinde
gerekse talep standartlar
zayıflamıştır (Grafik
II.1.7, aynı kalırken, talep sert bir düşüş
90
85
80
75
Grafik
II.1.8). Anket, bankaların kredi standartlarını
genel
ekonomikteminat
faaliyete ilişkin
beklentiler
80
göstermiş;
yapısı
daha
70
ve70aktif kalitesine ilişkin kaygılar nedeniyle
kısıtladığını göstermektedir. Bankalar, talepteki
65
zayıf ve geri ödeme oranları
göreli olarak daha düşük olan ihtiyaç kredilerinde ise gerek
50
55
01.14
07.13
01.13
07.12
01.12
07.11
01.11
07.10
01.10
07.09
01.09
piyasaya ilişkin beklentileri işaret etmektedirler.
05.14
01.14
09.13
60
60 tüketici güveni ve yatırım/harcama yapılacak
gerilemenin
belirleyicileri olarak ise azalan
05.13
01.13
eysel kredilerdeki yavaşlama eğilimini bir miktar yumuşatması
80
75
güçlü toparlanma ile faizlerdeki
hafif gerilemenin, bireysel
01.14
12
80
07.13
14
edileri ve kredi kartlarına yönelik olarak yürürlüğe konulmaya
90
01.13
miştir (Grafik II.1.6). 16
Bu gelişmelerin yanı sıra 2013 yılının son
90
85
yılının ikinci çeyreğinden itibaren
tüketici güveninde görülen
07.12
100
20
01.12
ve 2014 yılı Şubat ayına
kadar devam eden hızlı gerileme de
18
100
ulaşan tüketici kredisi faizleri 95etkili olmuştur (Grafik II.1.5). 2014
07.11
ili olmuştur (Grafik II.1.5). Ayrıca, tüketici güven endekslerinde
110
CNBC
- e kazanarak
TÜİK (Sağ
Eksen) yılı Mart ayında en yüksek seviyeye
başında
hız
2014
01.11
22
120
07.10
24
da hız kazanarak 2014
yılı Mart ayında en yüksek seviyeye
01.10
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
çeyrekte belirginleşen daralmada,
2013 Taşıt
yılı ikinci yarısında
İhtiyaç
Konut
07.09
(Yüzde)
8
yürürlüğe konulan kısıtlayıcı
mahiyetteki makro ihtiyati tedbirler, bireysel kredi büyümesini
01.09
Ara
Eki
Kas
Eyl
hafif gerilemenin,
bireysel
yavaşlama eğilimini bir miktar yumuşatması
elere ulaşması faizlerdeki
ve vadelerinin
uzaması, konut
vekredilerdeki
ihtiyaç
ve kredi kartlarına yönelik olarak
itibaren tüketici kredileri
Kaynak: TÜİK-TCMB, CNBC-e (Son veri: 04.14)
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
16
nketi’nin Ocak-Mart 2014 dönemi sonuçları, bireysel kredi
kredi türlerine göre sınırlı bir farklılık göstermekle birlikte daha
yit etmektedir. Anket sonuçlarına göre, söz konusu dönemde
arz gerekse talep zayıflamıştır (Grafik II.1.7, Grafik II.1.8). Anket,
bankaların kredi standartlarını genel ekonomik faaliyete ilişkin
beklentiler ve aktif kalitesine ilişkin
kaygılar nedeniyle kısıtladığını
3
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
yarısında artmaya başlayan ve yıl başında hız kazanarak
seviyeye ulaşan tüketici kredisi faizleri etkili olmuştur (
çeyreğinden itibaren tüketici güveninde görülen güçlü
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
gerilemenin, bireysel kredilerdeki yavaşlama eğilimini
görünmektedir (Grafik II.1.6).
göstermektedir. Bankalar, talepteki gerilemenin belirleyicileri
Grafik II.1.7
Grafik II.1.8
Konut Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1
İhtiyaç Kredileri Arz ve
(Yüzde)
Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası
olarak ise azalan tüketici güveni ve yatırım/harcama yapılacak
piyasaya ilişkin beklentileri işaret etmektedirler.
180
(Yüzde)
Arz
Talep
Ortalama Talep
Ortalama Arz
Arz
Ortala
180
2014 yılının ikinci çeyreğine yönelik beklentilere
ba
160
160
140
bankaların
her iki kredi türü için de talepteki ve140bireysel kre
120
120
daha
sınırlı olacağını beklediklerini göstermektedir.
100
80
80
60
60
Grafik II.1.7
için de talepteki ve bireysel kredi standartlarındaki bozulmanın
Grafik II.1.8
40 Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1
Konut
İhtiyaç 40
Kredileri Arz ve T
Ortalama Talep
160
Ortalama Arz
0
06.14
180
(Yüzde) 20
Talep
12.12
Arz
03.12
0
09.13
(Yüzde)
20
daha sınırlı olacağını beklediklerini göstermektedir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
(1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler
Son dönemde hanehalkı yükümlülükleri içinde payı en
Grafik II.1.7
(Yüzde)
120
100
80
60
Kredilerdeki
yavaşlamaya
rağmen, kredisiz
alınan
Arz
Talep
40
40
Grafik II.1.7
(Yüzde)
Son dönemde hanehalkı yükümlülükleri içinde payı
yayımlanarak 2014 yılı Şubat ayında
yürürlüğe
giren
taksit
(1) Banka Kredileri
Eğilim Anketinden elde
edilmiştir. 100’ün
altı değerler
sınırlamasına ilişkin düzenleme, yılın son çeyreğinde başlayan
120
100
Grafik
100
(Yıllık Yüzde Değişim)
60
40
40
gelişmede, makro ihtiyati tedbirlerin
yanıEğilimsıra
dayanıklı
tüketim
(1) Banka Kredileri
Anketinden
elde edilmiştir. 100’ün
altı değerler
(Yüzde)
Taksitli
Taksitsiz
03.14
06.14
09.13
12.12
03.12
06.11
06.14
09.13
12.12
Taksitli ve Taksitsiz B
06.13
50
09.10
0
itibaren gerilemeye başlamıştır (Grafik II.1.10). Söz konusu
03.12
Grafik II.1.10
60
12.09
20
03.09
kredi kartı bakiyesi içindeki payı 202013 yılının son çeyreğinden
Toplam
06.08
olarak, son beş yıldır artmakta olan taksitli bakiyenin toplam
06.11
06.14
II.1.9
Bireysel
Kredi Kartı Bakiyelerinin Gelişimi
80
60
09.10
(Grafik II.1.9).
(1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler sıkılaşmaya,
Kaynak: TCMB
kademeli düşüşü hızlandırmıştır. 80 Anılan düzenlemeye bağlı
12.09
09.13
bu
gelişmede
belirleyici
olmuştur
100’ün
üstü değerler gevşemeye
işaret etmektedir.
140
sıkılaşmaya, 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir.
Kaynak: TCMB
03.09
Ortalama Arz
bakiyenin yarısından fazlasını oluşturan taksitli işlemlerde son
160
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
160
09.12
12.11
40
(1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler sıkılaşmaya,
100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir.
Kaynak: TCMB
30
sıkılaşmaya, 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir.
Kaynak: TCMB
malı harcamalarının toplam tüketim harcamaları içerisindeki
payının düşmesinin de etkili olduğu değerlendirilmektedir.
Son dönemde hanehalkı
12.12
03.12
06.11
Ortalama Talep
09.10
180
12.09
Arz
Talep
kartları olmuştur.
Son beş yıldır
bireysel kredi kartı bakiyesind
0
06.14
09.13
12.12
03.12
06.11
09.10
12.09
03.09
06.08
Ortalama Arz
yılı Ekim ayından itibaren artırılması
veOrtalama
aynıTalepyıl Aralık ayında
180
20
03.09
Talep
06.08
Arz
0
03.11
06.10
20
yükümlülükleri içinde payı en hızlı gerileyen kalem kredi
09.09
10
kartları olmuştur. Son beş yıldır bireysel kredi kartı bakiyesindeki artışı sürükleyen ve toplam
12.08
0
03.08
03.14
06.13
09.12
12.11
03.11
Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14)
Grafik II.1.9
Grafik II.1.10
(Yıllık Yüzde Değişim)
(Yüzde)
Kaynak: TCMB
Taksitli ve
Taksitsiz kredi
Bireyselkartı
Kredi Kartı
Bakiyelerinin Gelişimi
Taksitli
bakiyelerinde
risk ağırlıklarının
Bireysel Kredi Kartı Bakiyelerinin Gelişimi
Toplam
06.10
bu gelişmede belirleyici olmuştur (Grafik II.1.9).
09.09
bakiyenin yarısından fazlasını oluşturan taksitli işlemlerde son dönemde kaydedilen gerileme
Taksitli
Taksitsiz
60
03.14
sınırlamasına
ilişkin düzenleme, yılın son çeyreğinde başlayan
4
09.12
12.11
40
03.11
30
06.10
20
09.09
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
03.14
06.13
09.12
12.11
03.08
03.11
12.08
0
06.10
10
Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14)
2013 yılı
ve aynı yıl AralıkTaksitli
ayında
yayımlanarak 2014 yılı Şubat
Taksitsiz
06.13
50
09.09
12.09
40
İhtiyaç Kredileri
Arz ve Talep Gelişmeleri1
20
Taksitli kredi kartı bakiyelerinde
risk ağırlıklarının 2013
(Yüzde)
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
03.09
06.08
Grafik II.1.8
40
Konut Kredileri
Arz ve Talep Gelişmeleri1
06.08
100’ün üstü değerler gevşeme
Kaynak: TCMB
80
Kaynak: TCMB
(Grafik
II.1.18).
60
60
0
06.14
sıkılaşmaya, 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir.
80
120
09.13
100
endeksi,
incelenen
ülkeler
arasında
artan
(1) Banka Kredileri
Eğilim Anketinden elde
edilmiştir. 100’ün
altı değerleren çok
(1) Banka
Kredileriendek
Eğilim Anke
100
140
12.12
03.12
06.11
09.10
06.08
12.09
Ortalama Arz
03.09
Ortalama Talep
Ortalama Arz
seviyede
bulunmaktadır.
ve 2012
yıllarında ılımlı bir se
180
beklentilere
bakıldığında ise2011
anket
sonuçları,
20
20
160
160
2013
belirgin şekilde
güçlenmesinde
kred
0
0
bankaların
her iki kredi türü için de talepteki veoranının,
bireysel
kredi yılında
standartlarındaki
bozulmanın
140
140
gelişmede
belirleyici
olmuştur (Grafik
değerlendirilmektedir.
2013
yılı
sonu
itibarıyla
Türkiye’nin
en
daha 120
sınırlı olacağını beklediklerini göstermektedir.120
Ortalama Talep
II.1.9).
(1) Banka Kredileri Eğilim A
120
(Yüzde)
60
180
yılının ikinci
yönelik
yarısından fazlasını oluşturan taksitli2014
işlemlerde
sonçeyreğine
dönemde
kaydedilen gerileme bu
160
Kaynak: TCMB
İhtiyaç
Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1
80
kredi kartı bakiyesindeki artışı sürükleyen veArz toplam bakiyenin
Talep
Ortalama
140
100’ün üstü değerler gevşe
100 II.1.8
Grafik
1
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Arz
140
sıkılaşmaya, 100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir.
Kaynak: TCMB
hızlı gerileyen kalem kredi kartları olmuştur.
Son
beş
bireysel
Konut Kredileri
Arz ve
Talepyıldır
Gelişmeleri
180
03.09
bakıldığında ise anket sonuçları, bankaların her iki kredi türü
100
06.08
beklentilere
06.11
yönelik
09.10
çeyreğine
12.09
ikinci
03.09
yılının
06.08
2014
%50
Kaynak: TCMB
1
Taksitli kredi kartı bakiyelerinde risk ağırlıklarının 2013 yılı Ekim ayından itibaren artırılması
ve aynı yıl Aralık ayında yayımlanarak 2014 yılı Şubat ayında yürürlüğe giren taksit
sınırlamasına ilişkin düzenleme, yılın son çeyreğinde başlayan kademeli düşüşü hızlandırmıştır.
17
ayında taksitli bakiyenin yüzde 20’sini oluşturan altı aydan uzun vadeli kısmın 2013 yılı Eylül
ayında yüzde 26’ya kadar yükseldiği, sonrasında ise makroihtiyati tedbirlerin etkisiyle 2014 yılı
Mart ayı itibarıyla yüzde 22 seviyesine kadar gerilediği görülmektedir (Grafik II.1.11). Uzun
vadeli taksitlendirme imkânının ortadan kalkması sonucunda mevcut uzun vadeliTürkiye
kredi kartı
Cumhuriyet
Merkez Bankası
bakiyelerinin de kademeli olarak azalacağı ve ortalama vadenin bir miktar daha
gerileyeceği değerlendirilmektedir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Grafik II.1.11
arak, son beş yıldır
artmakta
olanKartı
taksitli
bakiyenin
Taksitli
Bireysel Kredi
Bakiyesinin
Gelişimitoplam kredi
(Stok veri, Kalan vadeye göre, Milyar TL)
13 yılının son çeyreğinden itibaren gerilemeye başlamıştır (Grafik
1 Aya Kadar
tedbirlerin
yanı
de, makro ihtiyati
50
1-3 Aydayanıklı
Arası
3-6 tüketim
Ay Arası
sıra
Bireysel KMH Bakiyesi ve Faiz Oranları
(Yüzde Pay, Yüzde)
incelendiğinde 2011 yılı Mart ayında taksitli bakiyenin yüzde
Bireysel KMH / İhtiyaç ve Diğer
20’siniBireysel
oluşturan
altı
uzun vadeli kısmın 2013 yılı
KMH Faiz Oranı (Sağ
Eksen) aydan
malı
12 Aydan Uzun
6-12 Ay Arası
tim harcamaları içerisindeki payının düşmesinin de etkili olduğu
45
5,0
%6
40
4,8
%16
35
Taksitli bireysel kredi kartı bakiyesinin vade dağılımı
Grafik II.1.12
4,6
70
Eylül ayında yüzde 26’ya kadar yükseldiği, sonrasında ise
60
makroihtiyati tedbirlerin etkisiyle
2014 yılı Mart ayı itibarıyla yüzde
50
30
kartı bakiyesinin vade
dağılımı incelendiğinde 2011 yılı
Mart
%24
4,4
%3 aydan uzun vadeli kısmın 2013 yılı Eylül
de 20’sini oluşturan
altı
20
40
22 seviyesine kadar gerilediği
görülmektedir (Grafik II.1.11). Uzun
4,2
vadeli taksitlendirme imkânının ortadan kalkması sonucunda
ktedir.
Kaynak: TCMB
03.14
değerlendirilmektedir.
01.14
11.13
0
azalacağı ve ortalama vadenin
bir miktar daha gerileyeceği
09.13
olarak azalacağı ve ortalama vadenin bir miktar daha
07.13
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
%23
05.13
3,6
5
03.13
nın ortadan kalkması
sonucunda mevcut uzun vadeli kredi kartı
0 %22
20
mevcut uzun vadeli kredi kartı
bakiyelerinin de kademeli olarak
10
01.13
3,8
10
11.12
4,0
seviyesine kadar gerilediği
görülmektedir (Grafik II.1.11). Uzun
%34
30
09.12
%17
15 ise makroihtiyati tedbirlerin etkisiyle 2014
ükseldiği, sonrasında
%30 yılı
%23
07.12
25
Kaynak: TCMB
Grafik II.1.12
İhtiyaç kredisi büyümesindeki yavaşlama, bireysel kredi kartlarına göre oldukça sınırlı
elişimi
Bireysel KMH Bakiyesi ve Faiz Oranları
(Yüzde Pay, Yüzde)
İhtiyaç36 ay
kredisi
büyümesindeki
gerçekleşmektedir. Son düzenlemelerle ihtiyaç kredisi vadelerinin
ile sınırlandırılmasına
Bireysel KMH / İhtiyaç ve Diğer
kredi bireysel
kartlarına
göre
oldukça
karşın, ihtiyaç
kredi
büyümesinin
kredi kartı
bakiyesindeki
Bireysel
KMH Faiz
Oranı (Sağ Eksen) görece güçlü seyretmesi,
3-6 Ay Arası
5,0
70
4,8
60
sınırlı
daralmanın kısmen ihtiyaç kredileri ile ikame edilmişSon
olabileceği
ihtimaline işaret ihtiyaç
etmektedir.kredisi
düzenlemelerle
%6
%16
sınırlandırılmasına
karşın,
ihtiyaç
Bireysel kredi kartı büyümesi zayıflarken, faizleri
kredi kartı ile eşitlenen
bireysel
KMH
4,6
50
Cumhuriyet Merkez Bankası
4,4
%24
40
30
gerçekleşmektedir.
vadelerinin 36 ay ile
bakiyesindeki daralmanın
TL’denyanı
2014sıra,
yılı binek
ilk çeyrek
sonu
6,3
milyar
TL’ye
yükselmiştir.
ihtiyaç
diğer edilmiş
roekonomik
araçlar
içinitibarıyla
getirilen
yüzde
70’lik
kredi/değer
kısmen
ihtiyaçAncak,
kredileri
ile ve
ikame
%30 gelişmelerin
4,0
20
krediler
içindeki
alındığında,
KMH bakiyesinin
ağırlığının halen yüzde 5’in altında
için
getirilen
48 payı
aylık dikkate
vade sınırı,
vadesi
bir yıldan
uzun taşıt kredileri
ı sınırı3, taşıt kredileri
3,8
10
bireysel
kredi büyümesinin görece
bakiyesi, 2013’ün ikinci yarısında ihtiyaç kredilerinden
dahaseyretmesi,
hızlı bir artış göstererek
milyar
güçlü
bireysel4,8
kredi
kartı
4,2
yavaşlama,
olabileceği ihtimaline
işaret etmektedir.
03.14
01.14
11.13
09.13
07.13
05.13
03.13
01.13
11.12
09.12
07.12
03.14
12.13
09.13
06.13
%23
risk ağırlığının
yüzde
150 -görülmektedir
200 olarak uygulanması
ve Finansman
Şirketlerinin zorunlu
olduğu
(Grafik II.1.12).
3,6
0
ık kapsamına dahil edilmesi gibi alınan bir dizi makro ihtiyati tedbirin etkisi ile özellikle
Bireysel
taşıt kredilerindeki
payını
2008 yılından bu yana istikrarlı bir şekilde artıran
sel taşıt kredilerinde
büyüme
hızı düşmeye
başlamıştır (Grafik
II.1.13).
Kaynak:
TCMB
Bireyselöncülük
kredi kartı
büyümesi
Finansman Şirketleri, 2013 yılında da bu alanda büyümeye
etmiştir.
Ancak,
Grafik II.1.13
ile eşitlenen bireysel KMH bakiyesi, 2013’ün ikinci yarısında ihtiyaç
esindeki yavaşlama,
bireysel kredi kartlarına göre oldukça sınırlı
Bireysel Taşıt Kredilerinin Gelişimi
(Stok, Yıllık, Yüzde)
Raporu | Mayıs
2014
enlemelerle ihtiyaçFinansal
kredisiİstikrar
vadelerinin
36 ay
ile sınırlandırılmasına
5
kredilerinden daha hızlı bir artış göstererek 4,8 milyar TL’den 2014
Bankalar
Şirketleri
sinin görece güçlü seyretmesi,Finansman
bireysel
kredi kartı bakiyesindeki
Bankaların Bireysel Taşıt Kredileri Payı (Sağ Eksen)
100
yılı ilk çeyrek sonu itibarıyla 6,3 milyar TL’ye yükselmiştir. Ancak,
91
edileri ile ikame edilmiş olabileceği ihtimaline işaret etmektedir.
81
80
ihtiyaç ve diğer krediler içindeki payı dikkate alındığında,
71
60
61
yümesi zayıflarken, faizleri kredi kartı ile eşitlenen bireysel KMH
40
zayıflarken, faizleri kredi kartı
KMH bakiyesinin ağırlığının halen yüzde 5’in altında olduğu
51
nda ihtiyaç kredilerinden
daha hızlı bir artış göstererek 4,8 milyar
41
20
görülmektedir (Grafik II.1.12).
31
nu itibarıyla 6,3 milyar TL’ye
yükselmiştir. Ancak, ihtiyaç ve diğer
0
21
alındığında, KMH bakiyesinin ağırlığının halen yüzde 5’in altında
11
03.14
10.13
05.13
12.12
07.12
02.12
09.11
04.11
11.10
06.10
01.10
08.09
-40
II.1.12).
03.09
-20
1
Bireysel taşıt kredilerindeki payını 2008 yılından bu yana
deki payını 2008 yılından bu yana istikrarlı bir şekilde artıran
istikrarlı bir Türkiye
şekilde
artıran
Şirketleri, 2013 yılında da
Cumhuriyet
MerkezFinansman
Bankası
Kaynak: TCMB, BDDK (Son veri: 04.14)
yılında da bu alanda büyümeye öncülük etmiştir. Ancak,
bu alanda
Konut kredisi tutarında son yıllarda görülen hızlı büyümeye karşın, Türkiye’de
konut
büyümeye öncülük etmiştir (Grafik II.1.13). Ancak,
5
Grafik II.1.15
lerinin GSYİH’ye Grafik
oranı II.1.14
diğer ülkelere kıyasla halen düşük seviyededir.
Ayrıca, konut
makroekonomik
Seçilmiş Ülkelerin Konut Kredilerinin GSYİH’ye Oranları
gelişmelerin yanı sıra, binek araçlar için getirilen
Konut Kredileri Başvuru ve Kullandırım Gelişmeleri
(Yüzde)
Yüzde) dikkate
leri/GSYİH oranının
2009-2012 döneminde iki puandan daha (Bin
azAdet,
arttığı
yüzde Başvuru
70’lik
oranı sınırı2, taşıt kredileri için getirilen
Adedikredi/değer
(3 Aylık HO)
2012
2012
- 2009 Farkı
(Sağ Eksen) önemli ölçüde değişmeyeceği
dığında, Türkiye’nin göreli konumunun
yakın
gelecekte
Kullandırım Adedi/ Başvuru Adedi (Sağ Eksen)
48 sürükleyen
aylık vade
min edilmektedir (Grafik
büyümeyi
70 II.1.14). 2013 yılında tüketici kredilerindeki
6
50
60
4
ut kredisi talebi, faiz oranlarındaki
artışla birlikte yavaşlamaya başlamıştır
(Grafik
II.1.15).
ağırlığının
Kaynak: European Banking Federation, ECB, IMF Financial Soundness Indicators.
18
40
80
yüzde 150 - 200 olarak
uygulanması ve Finansman
Şirketlerinin zorunlu karşılık kapsamına
dahil edilmesi gibi alınan
75
Kaynak: TCMB
2
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
65
12.11
10
kredilerinde büyüme hızı düşmeye başlamıştır.
09.11
20
bir dizi makro ihtiyati tedbirin
etkisi ile özellikle bireysel taşıt
70
06.11
30
03.11
Rusya
Endonezya
Brezilya
Türkiye
Bulgaristan
Macaristan
-8
ABD
-6
0
Slovakya
10
Polonya
-4
Çek Cum.
20
İtalya
-2
G. Afrika
0
30
Avusturya
40
Fransa
2
Hollanda
50
sınırı, vadesi bir85 yıldan uzun taşıt kredileri için risk
60
Fatura değeri 50 bin TL ve altında olan taşıtlar için.
2014 yılının ilk çeyreğinde konut satışları gerek önceki yılın aynı dönemine gerekse bir
önceki döneme göre gerilemiştir (Grafik II.1.16). Söz konusu dönemde ipotekli konut
satışlarının payında 2013 yılı Haziran ayında görülmeye başlanan düşüş eğilimi de sürmüştür.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
2012
70
6
60
4
50
2
40
0
30
-2
-6
-8
Rusya
03.14
12.13
olduğu değerlendirilmektedir.
09.13
06.13
03.13
70
Kaynak: TCMB
20
65
Grafik II.1.16
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
(Akım Veri, Bin Adet, Yüzde Pay)
Konut görülmeye
satış tutarları başlanan
çeyrekler itibarıyla incelendiğinde 2013 yılının ilk yarısında en yüksek
payında 2013 yılı Haziran ayında
2014 yılının ilk çeyreğinde düşüş
konut satışları gerek önceki yılın aynı dönemine gerekse bir
İpotekli Satışların Payı (SE)
350
60
300
50
seviyelerine ulaştığı düşünülen krediyle finansman oranının yılın ikinci yarısında kayda değer
önceki
döneme
göre gerilemiştir
(Grafik II.1.16).250Söz konusu dönemde ipotekli konut
eğilimi de sürmüştür. Konut satış
tutarları
çeyrekler
itibarıyla
40
bir şekilde gerilediği tahmin edilmektedir (Grafik II.1.17). Tüketici güveninde gözlemlenen
200
satışlarının payında 2013 yılı Haziran ayında görülmeye
başlanan düşüş eğilimi de sürmüştür.
30
incelendiğinde 2013 yılının ilk azalış
yarısında
en
yüksek
seviyelerine
ve özellikle uzun vadeler için artış gösteren faiz 150
oranlarının söz konusu gelişmelerde etkili
Konut satış tutarları çeyrekler itibarıyla incelendiğinde
2013 yılının ilk yarısında en yüksek
20
100
ulaştığı düşünülen krediyle olduğu
finansman
oranının yılın ikinci
değerlendirilmektedir.
seviyelerine ulaştığı düşünülen krediyle finansman oranının yılın ikinci yarısında kayda değer
10
yarısında kayda değer bir şekildebir
gerilediği
tahmintahmin
edilmektedir
şekilde gerilediği
edilmektedir
50
(Grafik II.1.17).
Tüketici güveninde gözlemlenen
0
0
I
Grafik II.1.16
II III IV I
II III IV I
Grafik II.1.17
II III IV I
II III IV I
azalış
ve özellikle uzun
vadeler
için artış gösteren faiz oranlarının söz konusu gelişmelerde etkili
(Grafik II.1.17). Tüketici güveninde
gözlemlenen
azalış
ve özellikle
2010
2011 Satışları
2012
2013
2014
İpotekli
Konut Satışları
Krediyle Finanse
Edilen Konut
(Akım
Veri, Bin Adet,
Yüzde Pay)
olduğu
değerlendirilmektedir.
Kaynak: TÜİK
Konut Satış Adedi
Kredilerdeki
Konut Satış Adedi
250
yavaşlamaya200 rağmen,
kredisiz
İpotekli Satış Adedi
60
alınan
İpotekli Satışların Payı (SE)
350
150
konut sayısı halen yüksek bir seviyede
bulunmaktadır. 2011
300
100
250
ve 2012 yıllarında ılımlı bir seyir izleyen
reel konut fiyatları artış
50
200
0
oranının, 2013 yılında belirgin şekilde
kredisiz
150I II güçlenmesinde
III IV I II III IV I II III IV I II III IV I
100 2010
2011
2012
2013
II III IV I
II III IV I
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
I
II
201
Konut Kredi Kullandırımı
Grafik II.1.17
Konut
Satışların
Payı (SE)
1
Krediyle Finanse EdilenKredili
Konut
Satışları
40
35
seyrediyor
oluşu, 2011 ve 2012 yıllarında ılımlı bir seyir izleyen re
3060
2050
1040
0 30
2014
II III IV I
(Akım Veri, Milyar TL, Yü
45
(Akım Veri, Milyar TL, Yüzde Pay)
Kredilerdeki yavaşlamaya
40
sonu itibarıyla Türkiye’nin enflasyondan
arındırılmış konut fiyat
0
II III IV I
Krediyle Finanse Edil
50
50
I
Grafik II.1.17
(1) Tüm satışların 100 m2’’lik k
yayımlanan birim metrekare
Kaynak: TÜİK, TCMB
Konut Satış Tutarı
20
10
0
60
rağmen, kredisiz alınan k
50
Konut Satış Tutarı
30
Konut Kredi Kullandırımı
40
25
Kredili Konut Satışların Payı (SE)
30
60
2045
Finansal
1540 İstikrar Raporu | Mayıs 2014
20
50
1035
530
10
40
025
20
I
II
15
III
IV
I
II
2012
konut alımlarının etkili olduğu değerlendirilmektedir.Türkiye
2013
yılı Merkez Bankası10
Cumhuriyet
Kaynak: TÜİK
1
(Akım Veri, Milyar TL, Yüzde Pay)
uzun vadeler için artış gösteren faiz oranlarının söz konusu
(Akım Veri, Bin Adet, Yüzde Pay)
300
12.11
azalış
ve özellikle uzun vadeler için artış gösteren
faiz oranlarının
60
1030
aynı dönemine gerekse bir önceki
dönemegöre
göre
gerilemiştir
önceki döneme
gerilemiştir
(Grafik II.1.16). Söz konusu dönemde ipotekli konut
Konut Satış Adedi
Kaynak: European Banking Federation, ECB, IMF Financial Soundness Indicators.
Kaynak: TCMB
satışlarının ipotekli
payında 2013
yılı satışlarının
Haziran ayında görülmeye başlanan düşüş
eğilimi
(Grafik II.1.16). Söz konusu dönemde
konut
İpotekli Satış
Adedi de sürmüştür.
350
İpotekli
Konut Satışları İpotekli Satışların Payı (SE)
09.11
65
75
İpotekli
Konut Satışları
2014 yılının ilk çeyreğinde konut satışları gerek
yılın aynı dönemine gerekse60bir
10 önceki
İpotekli Satış Adedi
gelişmelerde etkili olduğu değerlendirilmektedir.
Grafik II.1.16
06.11
Rusya
Endonezya
Türkiye
Brezilya
Bulgaristan
ABD
Macaristan
Polonya
Slovakya
İtalya
Çek Cum.
G. Afrika
Fransa
40
2013
bir şekilde gerilediği tahmin edilmektedir (Grafik II.1.17). Tük
12.12
-4
Endonezya
Brezilya
Türkiye
Macaristan
Bulgaristan
ABD
Slovakya
Polonya
Çek Cum.
İtalya
G. Afrika
2
-2
2014 yılının ilk çeyreğinde konut satışları gerek önceki yılın
Avusturya
seviyelerine
ulaştığı düşünülen krediyle finansman
oranının yılın
80
20
0
Kaynak: European
Banking Federation, ECB, IMF Financial Soundness Indicators.
10
Fransa
Konut satış tutarları çeyrekler itibarıyla
4
09.12
Rusya
Endonezya
Türkiye
Brezilya
Bulgaristan
ABD
Macaristan
Polonya
Slovakya
İtalya
Çek Cum.
-8
85
incelendiğinde
70
6
06.12
-6
75
30
50
03.12
-4
50
sürükleyen konut kredisi talebi, faiz
0 oranlarındaki artışla birlikte
G. Afrika
Başvuru Adedi (3 Aylık HO)
satışlarının payında
yılı Haziran
görülmeye başlan
Kullandırım2013
Adedi/ Başvuru
Adedi (Sağ ayında
Eksen)
12.11
70
Fransa
Konut
Kredileri Başvuru ve Kullandırım Gelişmeleri
40
-2
10
Avusturya
önceki
döneme göre gerilemiştir (Grafik II.1.16). Söz konu
(Bin Adet, Yüzde)
0
20
(Grafik II.1.14). 2013 yılında tüketici
kredilerindeki büyümeyi
60
Hollanda
Grafik II.1.15
2014 yılının ilk çeyreğinde konut satışları
gerek önceki y
80
2
09.11
40
2012
2012 - 2009 Farkı (Sağ Eksen)
gelecekte önemli ölçüde değişmeyeceği
tahmin
edilmektedir
30
Kaynak: TCMB
4
06.11
arttığı dikkate alındığında, Türkiye’nin göreli konumunun yakın
50
(Yüzde)
20
85
03.11
Seçilmiş Ülkelerin Konut Kredilerinin GSYİH’ye Oranları
Hollanda
Avusturya
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
GSYİH oranının 2009-2012 döneminde
iki puandan daha az
60
Grafik
II.1.14
0
Hollanda
Başvuru Adedi (3 Aylık HO)
50
6
30
10
Kullandırım
Başvuru
Adedi
(Sağ Indicators.
Eksen)
Kaynak: European Banking
Federation,Adedi/
ECB, IMF
Financial
Soundness
70
20
-8
(Bin Adet, Yüzde)
2012 - 2009 Farkı (Sağ Eksen)
ülkelere kıyasla halen düşük seviyededir. 2012
Ayrıca,
konut kredileri/
yavaşlamaya başlamıştır (Grafik II.1.15).
30
-6
0
Konut Kredileri Başvuru ve Kullandırım Gelişmeleri
(Yüzde)
karşın, Türkiye’de konut kredilerinin
GSYİH’ye oranı diğer
40
10
Grafik II.1.15
Seçilmiş Ülkelerin Konut Kredilerinin GSYİH’ye Oranları
40
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
-4
20
Konut kredisi tutarında son
yıllarda
Grafik
II.1.14 görülen hızlı büyümeye
50
03.11
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Ba
Ku
2012 - 2009 Farkı (Sağ Eksen)
III
IV
0
30
20
2013
(1) Tüm satışların 100 m2’’lik konut satışları olduğu varsayımıyla TCMB tarafından10
5 birim metrekare fiyatları kullanılarak hesaplanmıştır.
yayımlanan
Kaynak: TÜİK, TCMB
0
I
II
III
IV
I
II
III
IV
0
2013 yılında belirgin şekilde güçlenmesine yol açtığı görülmektedir. 2013 yılı sonu itiba
2010 artan
2011 endekslerden
2012
2013
2014
endeksi, incelenen ülkeler arasında en çok
2012
2013
Türkiye’nin enflasyondan arındırılmış konut fiyat endeksi, incelenen ülkeler arasında en
(1) Tüm satışların 100 m2’’lik konut satışları olduğu varsayımıyla TCMB tarafından
yayımlanan birim metrekare fiyatları kullanılarak hesaplanmıştır.
Kaynak: TÜİK, TCMB
Kaynak: TÜİK
Kredilerdeki yavaşlamaya
rağmen, kredisiz
alınan
konut sayısının
halen yüksek
biri olarak görülmektedir (Grafik II.1.18).
artan endekslerden
biri olarak
görülmektedir
(Grafik II.1.18).
seyrediyor oluşu, 2011 ve 2012 yıllarında ılımlı bir seyir izleyen reel konut fiyatları artış oranının,
Grafik II.1.18
Seçilmiş 8 Ülkede Enflasyondan Arındırılmış Konut Fiyat Endeksleri
(2009:100) alınan konut sayısının halen yüksek
Kredilerdeki yavaşlamaya rağmen, kredisiz
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
7
110
Örneklem
Ülkelerifiyatları artış
Türkiyeoranının,
seyrediyor oluşu, 2011 ve 2012 yıllarında ılımlı bir seyir
izleyen reel
konut
105
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
7
100
95
90
85
80
2009
2010
2011
2012
2013
Kaynak: Knight Frank Global House Price Index, OECD
Örneklem Ülkeleri: ABD, Çek Cumhuriyeti, Endonezya, Güney Afrika, Hindistan, Japonya,
Polonya, Türkiye.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Hanehalkı finansal varlıkların büyük bölümünü oluşturan tasarruf mevduatları,
201
19
ikinci yarısından itibaren ağırlıklı olarak DTH kaynaklı artış göstermektedir. 2014 yılı Mar
itibarıyla YP tasarruf mevduatı, hanehalkı finansal varlıklarının yaklaşık yüzde 2
oluşturmaktadır. TL’deki değer kaybı söz konusu varlıkların TL cinsinden tutarının yüksel
a YP tasarruf mevduatı, hanehalkı finansal varlıklarının yaklaşık yüzde 25’ini
maktadır. TL’deki değer kaybı söz konusu varlıkların TL cinsinden tutarının yükselişine
bir katkı sağlamıştır. Ancak kur etkisi arındırılarak incelendiğinde de, YP tasarruf
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
atlarının büyüme hızında artış olduğu görülmektedir (Grafik II.1.19). Diğer taraftan, YP
attaki artışın önemli bir kısmının hanehalkının TL mevduatlarının bir kısmını para takası
i ile ikame etmeleri nedeniyle arttığı bilinmektedir (Kutu II.1.1).
Hanehalkı finansal varlıkların büyük bölümünü oluşturan
Grafik II.1.19
TP-YP ve Toplam Tasarruf Mevduatı1
tasarruf mevduatları, 2013’ün ikinci yarısından itibaren ağırlıklı
(KEA, Yllık Yüzde Değişim)
TP
KEA YP
olarak DTH kaynaklı artış göstermektedir. 2014 yılı Mart ayı
KEA Toplam
22
itibarıyla YP tasarruf mevduatı, hanehalkı finansal varlıklarının
18
yaklaşık yüzde 25’ini oluşturmaktadır. TL’deki değer kaybı söz
14
konusu varlıkların TL cinsinden tutarının yükselişine önemli bir
10
katkı sağlamıştır. Ancak kur etkisi arındırılarak incelendiğinde
6
05.14
04.14
02.14
03.14
01.14
12.13
11.13
10.13
09.13
08.13
07.13
06.13
05.13
04.13
02.13
03.13
01.13
de, YP tasarruf mevduatlarının büyüme hızında artış olduğu
12.12
2
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
P mevduatlardaki artışta rol oynayan bir diğer gelişme, TCMB nezdindeki
işçi dövizi
görülmektedir
(Grafik II.1.19). Diğer taraftan, YP mevduattaki
arının kademeli olarak azaltılmasıdır. Bu kapsamda 2013 yılında yeni hesap açılmasına
artışın önemli bir kısmının hanehalkının TL mevduatlarının bir
(1)YP tasarruf mevduatı (0,6$+0,4€) kur sepeti ile kur etkisinden arındırılmıştır.
Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14)
desi dolan hesapların
yenilenmesine son verilmiştir. Anılan hesaplardan çekilen
kısmını para takası işlemleri ile ikame etmeleri nedeniyle arttığı
arın yurt içi bankacılık sistemine aktarıldığı bilinmektedir. Bu nedenle gerçek kişilerin
Finansal İstikrar Raporu
| Mayıs 2014 (Kutu
bilinmektedir
nsi tasarruf mevduatları artmakla birlikte, bu tutarın toplam
YP tasarruf
mevduatı
II.1.1).
katkısı oldukça sınırlı kalmaktadır (Grafik II.1.20).
Grafik II.1.20
Gerçek Kişilerin Euro Mevduatı-Yurt İçi Bankalara Aktarılan İşçi
Dövizleri (Milyar euro)
Gerçek Kişilerin Euro Mevduatı
30
30
İşçi Dövizleri Hariç Gerçek Kişilerin Euro
Mevduatı
YP mevduatlardaki artışta rol oynayan bir diğer gelişme,
TCMB nezdindeki işçi dövizi hesaplarının kademeli olarak
azaltılmasıdır. Bu kapsamda 2013 yılında yeni hesap açılmasına
04.14
01.14
10.13
07.10
04.10
01.10
07.13
18
04.13
18
01.13
20
10.12
20
07.12
aktarıldığı bilinmektedir. Bu nedenle gerçek kişilerin euro cinsi
04.12
22
01.12
22
10.11
hesaplardan çekilen tasarrufların yurt içi bankacılık sistemine
24
07.11
26
24
04.11
26
01.11
ve vadesi dolan hesapların yenilenmesine son verilmiştir. Anılan
10.10
28
28
tasarruf mevduatları artmakla birlikte, bu tutarın toplam YP
tasarruf mevduatı artışına katkısı oldukça sınırlı kalmaktadır
(Grafik II.1.20).
e Cumhuriyet Merkez Bankası
Kaynak: TCMB
2013
yılının ikinci yarısında tasarruf mevduatında gözlenen
Grafik II.1.21 tasarruf mevduatında gözlenen TP’den YP’ye
013 yılının ikinci yarısında
geçiş
Mevduat Büyüklüğü Bazında Büyümeye Katkılar1,2
İçi Yerleşik Gerçek Kişi Mevduatlar,
Yüzde Puan)
in büyük montanlı (Yurt
mevduatlarda
yoğunlaştığı
ve genele yayılmadığı
görülmektedir.
TP’den
YP’ye
12.12-06.13
07.13-03.14
geçiş eğiliminin büyük montanlı mevduatlarda
k yarısında, mevduat büyüklüğü bazında farklılaşmaksızın mevduat tercihlerinde TP ön
yoğunlaştığı ve genele yayılmadığı görülmektedir. Yılının
Milyon TL Üzeri geçtiği yılının ikinci yarısında ise özellikle
çıkmıştır. YP tasarruf mevduatının 1 yükselişe
ilk yarısında, mevduat büyüklüğü bazında farklılaşmaksızın
montanlı mevduat sahibi gerçek
kişilerin YP’ye yöneldikleri, buna karşın küçük
250 Bin-1 Milyon TL
mevduat
nlı mevduat sahiplerinin YP mevduata ilgi göstermedikleri görülmüştür (Grafik
II.1.21).tercihlerinde
50-250 Bin TL
mevduatının yükselişe geçtiği yılının ikinci yarısında ise özellikle
10-50 Bin TL
KEA YP
TP
0-10 Bin TL
-3 -2 -1 0 1 2 3
TP Büyüme: %8,0
KEA YP Büyüme:-%6,4
TP ön plana çıkmıştır. YP tasarruf
-5
0
5
10 15 20
TP Büyüme: %5,9
KEA YP Büyüme:%20,1
büyük montanlı mevduat sahibi gerçek kişilerin YP’ye yöneldikleri,
buna karşın küçük montanlı mevduat sahiplerinin YP mevduata
ilgi göstermedikleri görülmüştür (Grafik II.1.21).
(1)YP tasarruf mevduatı (0,6$+0,4€) kur sepeti ile kur etkisinden arındırılmıştır.
(2) Kıymetli maden depo hesapları YP mevduata dahil edilmiştir.
Kaynak: BDDK, TCMB (Son Veri: 03.14)
ikrar Raporu | Mayıs 2014
20
9
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Kutu
Yurt İçi Yerleşik Gerçek Kişilerin Para Takası İşlemlerinin YP Tasarruf Mevduatına
II.1.1
Etkisi
Bankaların yurt içi yerleşik gerçek kişilerle yaptıkları TL para takası işlem hacmi 2013 yılının
ikinci yarısına kadar ihmal edilebilir düzeylerde seyrederken, bu dönemden itibaren kayda
değer bir artış göstermiştir (Grafik II.1.1.1). Söz konusu işlemlerdeki artışın ortaya çıkabilmesi için
taraflardan en az birine getiri veya maliyet avantajı sağlaması gerekmektedir.
Mudi tarafından ele alındığında, işlem gereği, normalde mevduat için yatırılacak TL
tasarruf bir para takası işleminin konusu olarak bankaya verilmekte, banka da almış olduğu TL
tutara denk gelecek miktarda dövizi mudiye iletmektedir. Banka bilançoları incelendiğinde,
mudinin aldığı dövizi tekrar işlem yaptığı bankaya DTH olarak yatırdığı anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla mudiyle yapılan işlemin döviz tarafındaki hareketleri tamamen kaydi niteliktedir.
Nette gerek mudi gerekse banka herhangi bir döviz pozisyonu almamaktadır.
İşlemin bu noktada nihayet bulması durumunda, bilanço içerisinde TL mevduatın yerini
DTH’ın alması nedeniyle banka açısından zorunlu karşılık yükümlülüklerine bağlı olarak sınırlı bir
maliyet avantajı olmakta, mudi açısından ise TL mevduata kıyasla stopaj oranı 5 yüzde puan
daha az olan para takası işlemine yönelmesi nedeniyle bir vergi avantajı doğmaktadır. Ancak,
işlem sonucu kaydi olarak oluşan DTH kaynaklı stopaj yükümlülüğü dikkate alındığında bu
avantaj küçülmektedir. Dolayısıyla, bankanın bu mahiyetteki işlemlerden kazanılacak
avantajlarla sınırlı da olsa mudiye olumlu bir getiri farkı sunması mümkün görünmektedir.
Öte yandan bankaların bilanço dışı kalemleri incelendiğinde, bankaların müşterileriyle
yaptıkları bu işlemlerin çok büyük bir kısmını üçüncü taraflarla yapılan ters işlemlerle kapattığı
görülmektedir. Bu durumda, banka TL kaynak yerine, YP kaynak yaratmış olacaktır. Bu kaynak
bilançoda DTH olarak gözükmekte ancak mudinin tüm varlık ve yükümlülükleri dkkate
alındığında yine TL mevduattan farklı bir pozisyon almadığı ortaya çıkmaktadır.
Banka için yapmış olduğu iki para takası işleminden kaynaklı faiz akımları birbirleriyle
örtüşmektedir. Stopaj oranlarındaki farklılağa bağlı vergi avantajı bir kenara bırakıldığında para
takasının TL bacağına ilişkin faiz oranı TL mevduat faiziyle libor oranının toplamından yüksek
olduğunda mudi için bu işlem cazip hale gelecektir. Banka ise herhangi bir maliyet ödemeksizin
YP kaynağa kavuşmuş olacaktır. Ancak, bu işlemin cazip olabilmesi için para takası işleminin TL
bacağındaki faiz oranlarının TL mevduat faiz oranından yüksek olması bir gereklilik değildir..
Banka DTH’tan elde ettiği maliyet avantajının bir kısmını mudiye yansıtarak iki faiz oranı
arasındaki farkın üzerinde bir faiz sunabildiği durumda da para takası banka ve mudi için cazip
hale gelebilcektir (Grafik I.1.1.2).
Para takası işlemi yapmanın mudi ve banka için TL mevduata kıyasla daha avantajlı
olabilmesi için gerekli olan
koşul matematiksel olarak  _ <  _ +   −  veya
 _ −   <   −  şeklinde ifade edilebilir. Bu denklemde,
 _ ,  _ ,   
sırasıyla TL mevduat faizi, para takası TL faizi ve DTH faizi ve paratakası temsil etmektedir.
Sözel olarak ifade etmek gerekirse TL mevduat faizi ile TL para takası faiz oranı arasındaki
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
1
21
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
fark DTH faizinin altında kaldığı durumlarda takas işlemleri her iki taraf için de cazip hale
gelmektedir. Nitekim Grafik (II.1.1.1) para takası işlemleri hacminin yukarıdaki eşitsizliğin DTH faizi
lehine büyüdüğü durumlarda artma eğilimi gösterdiğine işaret etmektedir.
Grafik II.1.1.1
Grafik II.1.1.2
Yurt İçi Yerleşik Gerçek Kişilerin Döviz Borçlanma Para
Takası İşlemleri ve Faiz Farkı1
3 Ay Vadeli YP Mevduat Faiz Oranı ve 3 Ay Vadeli TP
Tasarruf Mevduatı-Para Takası Faiz Farkı
(Akım, Yüzde, Puan)
(Milyar TL)
Faiz Farkı
TP Tasarruf Mevduatı - Para Takası Faiz Farkı
Gerçek Kişiler (Sağ Eksen)
4,5
16
3
12
2,8
3
2,6
1,5
2,4
0
2,2
8
(1)Önce 3 Ay Vadeli TP Tasarruf Mevduatı-Para Takası Faiz Farkı alınmış. Sonra
bu fark 3 ay vadeli YP tasarruf mevduatı faiz oranından çıkarılmıştır.
Kaynak: BDDK-TCMB, Bloomberg (Son Veri: 09.05.14)
05.14
04.14
02.14
03.14
01.14
12.13
11.13
10.13
09.13
08.13
07.13
06.13
05.13
04.13
-3
2
02.13
03.13
-1,5
01.13
05.14
04.14
02.14
03.14
01.14
12.13
11.13
10.13
09.13
08.13
07.13
06.13
05.13
04.13
0
02.13
03.13
-1,5
01.13
4
12.12
0
12.12
1,5
YP Tasarruf Mevduatı (Sağ Eksen)
4,5
1,8
Kaynak: BDDK-TCMB, Bloomberg (Son Veri: 09.05.14)
Mudi açısından, alınan pozisyon itibarıyla para takası işlemleri TL mevduattan farklı
olmamakla birlikte işlemlerin sadece bankaların bilanço içi kalemlerindeki yansımaları dikkate
alındığında, TL mevduattan YP mevduatta güçlü bir geçiş olduğu yönünde bir resim ortaya
çıkmaktadır. Hanehalkının tasarruf tercihlerini daha doğru bir biçimde görebilmek için TP ve YP
vadeli tasarruf mevduatı tutarları söz konusu işlemlerin etkisi hariç tutularak yeniden
hesaplandığında, TP’den YP’ye mevduat geçişinin çok daha sınırlı olduğu gözlenmektedir
(Grafik II.1.1.3).
Grafik II.1.1.3
TP-YP Vadeli Tasarruf Mevduatının Gelişimi1
(Milyar TL, Milyar Sepet)
YP
YP*
TP (SE)
TP* (SE)
05.14
04.14
03.14
02.14
275
01.14
50
12.13
285
11.13
55
10.13
295
09.13
60
08.13
305
07.13
65
06.13
315
05.13
70
04.13
325
03.13
75
02.13
335
01.13
80
(1)YP vadeli mevduat kur etkisinden arındırılırken, 0,6$+0,4€ sepeti kullanılmıştır.
(*) Para takası etkilerini içermeyen, düzeltilmiş rakamları ifade etmektedir.
(SE) Sağ Eksen
Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 09.05.14)
22
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
2
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Reel sektörün kredi borçları ve ihraçlarını kapsayan topl
2009 yılsonundan bu yana istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Sö
dışından daha çok yurt içine olan yükümlülüklerdeki artıştan ka
Mayıs ayından itibaren TL’de yaşanan değer kayıpları da,
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
yükümlülük artışında etkili olmuştur (Grafik II.2.1).
II.2. Reel Sektör Gelişmeleri
Grafik II.2.1
Grafik II.2.2
Reel Sektörün Finansal Yükümlülüklerinin Gelişimi1
Yurt İçinden Kullanılan Fir
(Yüzde)
(Yüzde)
Yurtdışı Yük./GSYİH
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Top. Fin. Yük./GSYİH
40
30
30
30
25
20
Reel sektörün kredi borçları ve ihraçlarını kapsayan toplam finansal yükümlülükleri
15
10
20
20
bir şekilde artmaktadır.
Söz konusu artış eğilimi, yurt
10
daha çok
yurt içineTL’de
olan yükümlülüklerdeki
kaynaklanmaktadır. 2013 yılı Mayısdışından
ayından
itibaren
5
10
artıştan kaynaklanmaktadır. 2013 yılı
0
0
0
Mayıs ayından itibaren TL’de yaşanan değer kayıpları
da, yakın dönemde gözlenen
12.08
12.09
03.10
06.10
09.10
12.10
03.11
06.11
09.11
12.11
03.12
06.12
09.12
12.12
03.13
06.13
09.13
12.13
03.14
yaşanan değer kayıpları da, yakın dönemde gözlenen
yükümlülük artışında etkili olmuştur (Grafik II.2.1).
yükümlülük artışında etkili olmuştur (Grafik II.2.1).
Grafik II.2.1
(1) Kur etkisinden arındırmak amac
yüzde 30 eurodan oluşmaktadır. D
değerlendirilmiştir.
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 09
Grafik II.2.2
Reel Sektörün Finansal Yükümlülüklerinin Gelişimi
yurt
içi yükümlülüklerinin
(Yüzde)
Yurt İçinden Kullanılan Firma Kredilerinin Yıllık Büyümesi1
1
(Yüzde)
Yurtdışı Yük./GSYİH
yüzde 90’ından fazlasını bankalardan kullanılan
krediler
Reel sektörün toplam
yurt içi yükümlülüklerinin yüzde 90’ın
TP
YP KEA
10
0
0
eğilimine girmiş olan TP firma kredi faiz oranları, 2014 yılı Mart ayı
12.08
12.09
03.10
06.10
09.10
12.10
03.11
06.11
09.11
12.11
03.12
06.12
09.12
12.12
03.13
06.13
09.13
12.13
03.14
sonrasında ise bir miktar gerilemiştir (Grafik II.2.3).
10
Reel sektörün yurt içi bankalardan kullandığı TL cinsi k
5
Yurt içi bankalardan kullanılan YP cinsi kredilerde ise ivme
0
ortalama
büyümesinin 2014 yılının ilk çeyreğinde geçmiş yıllar
03.14
20
10
oranları, 2014 yılı Mart ayı sonrasınd
15
(Grafik II.2.3).
12.13
20
göstermiştir (Grafik II.2.2). 2013 yılı Mayıs ayından
itibaren yükseliş
Türkiye
20Cumhuriyet
girmiş
olan TPMerkez
firma Bankası
kredi faiz
09.13
30
06.13
yükselişe rağmen 2014’ün ilk çeyreğinde
sınırlı bir gerileme
30
30
sınırlı
25 bir gerileme göstermiştir (Grafik II.2.2). 2013 yılı Mayıs ayında
03.13
40
12.12
40
bankalardan kullanılan TP cinsi krediler, faizlerdeki yükselişe rağm
09.12
50
06.12
50
artan yurt içi bankalardan kullanılan TP cinsi krediler, faizlerdeki
35
03.12
60
12.11
Yükümlülükler / GSYİH
oluşturmaktadır. 2013 yılında yüksek 60bir oranda YP(yüzde
30)
40
kullanılan
krediler oluşturmaktadır.
2013 yılında yüksek bir orand
Toplam KEA
09.11
Top. Fin. Yük./GSYİH
06.11
toplam
03.11
sektörün
12.10
Reel
(1) Kredi yükümlülüklerini ve ihraçları kapsamaktadır.
Yurt dışı yükümlülüklere yerleşik bankaların yurt dışı şube verileri dahildir.
Yurt dışı TP yükümlülükler toplam YP yükümlülükler içerisindedir.
GSYİH Mart ayı verisi tahmindir.
Kaynak: TCMB, TÜİK
daha belirgin olmuştur (Grafik II.2.2). Genellikle uzun vadeli o
ve faizlerdeki yükselişe rağmen gücünü koruduğu görülmüştür
amacıyla kullanılan YP kredilerdeki düşüşün döviz kur oynaklığ
rağmen,
TLarındırmak
firma
kredilerin
haftalık
büyüme
(1) Kur etkisinden
amacıyla
kullanılan sepet
değer yüzde 70
ABD doları ve oranları 2013 yılına
(1) Kredi yükümlülüklerini ve ihraçları kapsamaktadır.
Yurt dışı yükümlülüklere yerleşik bankaların yurt dışı şube verileri dahildir.
Yurt dışı TP yükümlülükler toplam YP yükümlülükler içerisindedir.
GSYİH Mart ayı verisi tahmindir.
Kaynak: TCMB, TÜİK
talebindeki
gerilemeden
kaynaklandığı
düşünülmektedir. Nit
yüzde 30 eurodan oluşmaktadır.
Dövize endeksli krediler
YP krediler içinde
değerlendirilmiştir.
ortalamasına
yakın
seyretmektedir (Grafik II.2.4).
Kaynak: TCMB, BDDK (Son
Veri: 09.05.14)
sonrasında kurların daha istikrarlı bir seyir izlemeye başlamasıyla
Yurt içi bankalardan kullanılan YP cinsi kredilerde ise ivme
kredi büyümesindeki düşüş de yavaşlama başlamıştır.
kaybı TP kredilere kıyasla daha belirgin olmuştur (Grafik II.2.2).
Grafik II.2.3
Grafik II.2.4
(Yüzde)
(4 haftalık hareketli orta
TL Firma Kredi Faizi1 ve Kredi-Mevduat Faiz Farkı
Yurt içi Bankalarda
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Reel sektörün toplam yurt içi yükümlülüklerinin
yüzde 90’ından fazlasını bankalardan
Genellikle uzun vadeli olan ve yatırım finansmanı amacıyla
Ticari TP Kredi
2013
Fark (Sağ Eksen)
kullanılan krediler oluşturmaktadır. 2013 yılında yüksek bir oranda (yüzde
30) artan yurt içi
kullanılan YP kredilerdeki düşüşün bankalardan
döviz kurkullanılan
oynaklığındaki
TP cinsi krediler, faizlerdeki yükselişe rağmen 2014’ün ilk çeyreğinde
5,0
60
50
15
4,0
sınırlı bir gerileme göstermiştir (Grafik II.2.2). 2013 yılı Mayıs ayından itibaren yükseliş eğilimine
artıştan ve yatırım talebindeki gerilemeden
kaynaklandığı
40
13 ayı sonrasında ise bir miktar gerilemiştir
faiz oranları, 2014 yılı Mart
30
3,0
daha istikrarlı bir seyir izlemeye başlamasıyla,
yurt
içinden
Reel sektörün yurt
içi bankalardan
20
11
10
2,0
kullandığı9 TL cinsi kredilerin dört haftalık hareketli
Yurt içi bankalardan kullanılan YP cinsi kredilerde ise ivme kaybı TP kredilere kıyasla
1,0
ortalama düşüş
büyümesinin 2014
yılının ilk çeyreğinde geçmiş
yıllar ortalamasının üzerinde kaldığı
kullanılan YP kredi büyümesindeki
yavaşlama
daha belirgin de
olmuştur
(Grafik II.2.2). Genellikle 7uzun vadeli olan ve yatırım finansmanı
05.14
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
ve faizlerdeki
rağmen
gücünü koruduğu
görülmüştür.
Son dönemdeki
kaybına
5
0,0
amacıylayükselişe
kullanılan
YP kredilerdeki
düşüşün döviz
kur oynaklığındaki
artıştanivme
ve yatırım
08.12
başlamıştır.
rağmen,
TL firma kredilerin
haftalık
büyüme oranları
2013 yılına göre
zayıf2014
ancak
yıllar
talebindeki
gerilemeden
kaynaklandığı
düşünülmektedir.
Nitekim
yılı geçmiş
Mart ayı
(1) İhtisas, Fon
Kayn., Menk. Değ. Alım,yurt
KMH, KK
hariç.
ortalamasına
yakın
seyretmektedir
(Grafik
II.2.4).
sonrasında
kurların
daha istikrarlı
bir seyir
izlemeye
başlamasıyla,
içinden
kullanılan YP
0
-10
-20
-30
Mar
düşünülmektedir. Nitekim 2014 yılı Mart
ayı sonrasında kurların
(Grafik II.2.3).
Şub
Türkiye Cumhuriyet
Merkez
Bankası
girmiş olan
TP firma
kredi
Oca
17
Nis
dışından daha çok yurt içine olan 2009
yükümlülüklerdeki
artıştan
yılsonundan bu yana istikrarlı
12.11
40
35
09.11
50
06.11
istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Söz konusu artış eğilimi, yurt
50
03.11
toplam finansal yükümlülükleri 2009 yılsonundan
bu yana
II.2. Reel Sektör Gelişmeleri
40
60
YP Yükümlülükler / GSYİH
12.10
Reel sektörün kredi borçları ve ihraçlarını kapsayan
60
(1) Haftalık değişimlerin 4 ha
Kaynak: BDDK, TCMB (Son V
Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14)
kredi büyümesindeki düşüş de yavaşlama başlamıştır.
Reel sektörün yurt içi bankalardan
kullandığı TL cinsi
Grafik II.2.3
Grafik II.2.4
2014 yılının
ilk TLçeyreğine
yönelik
Yurt içi Bankalardan
Kullanılan
Firma Kredi Büyümesi
TL Firma Kredi Faizi1 ve Kredi-Mevduat Faiz Farkı
kredilerin dört haftalık hareketli(Yüzde)
ortalama
büyümesinin 2014
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Kredi Eğilim Ank
(4 haftalık hareketli ortalama, Yüzde)
1
yavaşlamada talep yönlü unsurların katkısını
teyit ederken
Ticari TP Kredi
yılının ilk çeyreğinde geçmiş yıllar ortalamasının üzerinde
kaldığı
Fark (Sağ Eksen)
2013 oynadığına
2007-2012
Ort.
2014
gelişmede rol
işaret
etmektedir.
Buna göre, bank
17
5,0
60
60
fonlama
koşullarındaki sıkılaşma ve genel
ekonomik faaliy
Son dönemdeki ivme kaybına rağmen, TL firma kredilerin
4,0
olarak 2014 yılının ilk çeyreğinde görece daralırken, mevcut eğ
haftalık büyüme oranları 2013 yılına
göre zayıf ancak geçmiş
11
3,0
9
yıllar ortalamasına yakın seyretmektedir
(Grafik II.2.4).
2,0
ve faizlerdeki yükselişe rağmen gücünü koruduğu görülmüştür.
15
13
20
20
gerileyen
firma kredisi talebinin özellikle
KOBİ’lerin artan
10
10
9,33
canlanacağı öngörülmektedir (Grafik II.2.5, Grafik II.2.6).
0
Ara
Kas
Eki
Eyl
Ağu
Tem
Haz
-30
May
-20
-30
Nis
-10
-20
Mar
0,0
-10
Şub
05.14
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
08.12
40
sürmesi
beklenmektedir. Ankete göre, zayıflayan
yatırım eğil
30
30
Oca
1,0
(1) İhtisas, Fon Kayn., Menk. Değ. Alım, KMH, KK hariç.
Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14)
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
50
40
0
7
5
50
(1) Haftalık değişimlerin 4 haftalık hareketli ortalamaları yıllıklandırılarak kullanılmıştır.
Kaynak: BDDK, TCMB (Son Veri: 09.05.14)
2014 yılının ilk çeyreğine yönelik Kredi Eğilim Anketi sonuçları YP kredilerdeki
yavaşlamada talep yönlü unsurların katkısını teyit ederken arz yönlü unsurların da bu
gelişmede rol oynadığına işaret etmektedir. Buna göre, bankaların firma kredisi arzı yurt dışı
23
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Grafik II.2.5
Büyük Firma Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1
(Yüzde)
Arz
Arz
Talep
Ortalama Talep
Ortalama Arz
140
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
120
100
80
1
60
Büyük Firma Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri
Talep
140
06.14
12.13
06.13
12.12
06.12
12.11
06.11
12.10
06.10
yatırım eğilimine bağlı olarak ilk çeyrekte gerileyen firma kredisi
talebinin özellikle KOBİ’lerin artan talepleriyle ikinci çeyrekte
(1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden Türkiye
elde edilmiştir.
100’ün altı değerler
sıkılaşmaya,
Cumhuriyet
Merkez
Bankası
120
100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir.
Kaynak: TCMB
(1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler sıkılaşmaya,
100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir.
Kaynak: TCMB
100
canlanacağı öngörülmektedir (Grafik II.2.5, Grafik II.2.6).
80
Grafik II.2.6
12.09
06.08
0
06.09
Ortalama Arz
çeyreğinde
de sürmesi beklenmektedir. Ankete göre, zayıflayan
20
06.14
12.13
06.13
12.12
160
06.12
12.11
180
06.11
12.10
06.10
12.09
06.09
12.08
06.08
Ortalama Arz
ilk çeyreğinde görece daralırken, mevcut eğilimin yılın ikinci
40
Arz
Ortalama Talep
Talep
20
12.08
(Yüzde)
40
0
ekonomik faaliyetlere ilişkin beklentilere bağlı olarak 2014 yılının
80
Grafik II.2.6
1
dileri Arz ve Talep Gelişmeleri60
Ortalama Talep
kredisi arzı yurt dışı fonlama koşullarındaki sıkılaşma ve genel
120
100
Arz
rol oynadığına işaret etmektedir. Buna göre, bankaların firma
160
140
Talep
Ortalama Talep
Ortalama Arz
katkısını
teyit ederken
arz yönlü unsurların da bu gelişmede
180
160
I.2.5
sonuçları YP kredilerdeki yavaşlamada talep yönlü unsurların
(Yüzde)
180
2014 yılının ilk çeyreğine yönelik Kredi Eğilim Anketi
Grafik II.2.6
KOBİ Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1
60
Büyük Firma Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri1
40
(Yüzde)
Mevcut düzenlemelere göre, yurt içi bankaların döviz kazancı olmayan yurt içi tüzel
20
Talep
06.14
12.13
06.13
12.12
06.12
12.11
06.11
12.10
06.10
12.09
06.09
12.08
06.08
Ortalama Arziçin kredinin ortalama vadesinin
kullandırabilmesi
uzun olması
0
Mevcutbir yıldan
düzenlemelere
06.14
12.13
06.13
Arz
Talep
YP Ortalama
cinsi kredi
12.12
180
06.12
kişilere
12.11
06.11
06.10
12.09
06.09
12.08
Ortalama Arz
12.10
Talep
göre,
yurt
içi
bankaların
ve
160 tutarının da 5 milyon ABD dolarından daha az olmaması gerekmektedir. Tüzel kişilerin DEK
döviz kazancı olmayan yurt içi yerleşik kişilere YP cinsi kredi
140
kullanımı
ise, yatırım malı
alımı
gibi
ticari100’ün
ve altı
mesleki
amaç için talep edilmiş olması
(1) Banka
Kredileri
Eğilimsomut
Anketinden bir
elde edilmiştir.
değerler sıkılaşmaya,
redileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler sıkılaşmaya,
değerler gevşemeye işaret etmektedir.
120
MB
kullandırabilmesi için kredinin ortalama vadesinin bir yıldan
100’ün üstü değerler gevşemeye işaret etmektedir.
Kaynak: TCMB
kaydıyla herhangi bir sınırlamaya tabi bulunmamaktadır.
100
80
uzun olması ve tutarının da 5 milyon ABD dolarından daha az
Grafik II.2.7
60
olmaması gerekmektedir. Tüzel kişilerin DEK kullanımı ise, yatırım
Dövize Endeksli Firma Kredi Bakiyesinin Gelişimi1
40
Mevcut düzenlemelere
göre, yurt içi bankaların
döviz
kazancı
olmayan
yurt içi tüzel
(Aylık Ortalama
Milyar
ABD Doları, Yüzde
Pay)
Firma DEK bir yıldan
e YP cinsi kredi kullandırabilmesi için kredinin ortalama vadesinin
uzunalımı
olması
malı
gibi
20
0
somut bir ticari ve mesleki amaç için talep edilmiş
Fir. DEK/YP Firma Kredileri (SE)
06.14
12.13
06.13
12.12
06.12
12.11
06.11
12.10
06.10
12.09
06.09
12.08
06.08
06.14
12.13
06.13
12.12
arının da 5 milyon ABD dolarından daha az olmaması
gerekmektedir. Tüzel kişilerin DEK
30
30
olması kaydıyla herhangi bir sınırlamaya tabi bulunmamaktadır.
ımı ise, yatırım malı alımı gibi somut bir ticari ve mesleki amaç için talep edilmiş olması
25
’ün altı değerler sıkılaşmaya,
(1) Banka Kredileri Eğilim Anketinden elde edilmiştir. 100’ün altı değerler sıkılaşmaya,
100’ün üstü değerler
gevşemeye
işaret etmektedir.
yla herhangi bir sınırlamaya
tabi
bulunmamaktadır.
Kaynak: TCMB
25
20
20
Finansal
15
Grafik II.2.7
Dövize Endeksli Firma Kredi Bakiyesinin Gelişimi1
İstikrar
Raporundaki
değerlendirme
ve
e göre, yurt içi bankaların döviz kazancı olmayan yurt içi tüzel
analizlerde
YP krediler incelenirken, döviz cinsi kredilere ek
15
rabilmesi için kredinin ortalama vadesinin
birKredileri
yıldan
Fir. DEK/YP Firma
(SE) uzun olması
olarak DEK’ler de hesaplamalara dahil edilmektedir. Firmaların
15
03.14
09.13
İstikrar Raporundaki değerlendirme ve
analizlerde
YP krediler incelenirken,
seyrettiği
görülmektedir
(Grafik
1
Finansal
Endeksli Firma Kredi Bakiyesinin Gelişimi
15
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
30
03.10
09.09
03.09
09.08
03.08
09.07
03.07
09.06
10
döviz cinsi kredi kullanımlarından
önemli bir farklılaşma sergilemediği, toplam
(1) Yüzde 70 ABD doları ve yüzde 30 eurodan oluşan sepet kullanılmıştır. Dövize endeksli
krediler YP kredilere dahil edilmiştir. Haftalık değişimlerin 4 haftalık hareketli ortalamaları
25
yıllıklandırılarak kullanılmıştır.
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 09.05.14)
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Reel sektörün yurt içi bankalardan sağladığı YP kredilerin
2013 yılında yüzde 20’ye yakın
güçlü bir büyüme göstermesinde,
3
şirket satın alımları ve proje finansmanı gibi amaçlar için alınan
20
Finansal İstikrar Raporundaki değerlendirme ve analizlerde YP krediler incelenirken,
vadeli
cinsi kredilere ek olarak DEK’ler de 15hesaplamalara dahil edilmektedir. uzun
Firmaların
DEK
kredilerindeki artışın önemli bir katkısı olduğu
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
03.10
09.09
03.09
09.08
03.08
09.07
03.07
09.06
ımlarının, döviz cinsi kredi kullanımlarından önemli bir farklılaşma sergilemediği,
toplam
değerlendirilmektedir.
03.06
II.2.7).
cinsi kredilere ek olarak DEK’ler de hesaplamalara dahil edilmektedir. Firmaların DEK
0
kullanımlarının,
Fir. DEK/YP Firma
Kredileri (SE)
03.06
03.13
payının 2010 yılından bu yana yüzde 15 -16 bandında yatay
20
10
talama Milyar ABD Doları, Yüzde Pay)
5
döviz
Firma DEK
farklılaşma sergilemediği, toplam YP firma kredileri içinde DEK’in
25 30 eurodan oluşan sepet kullanılmıştır. Dövize endeksli
(1) Yüzde 70 ABD doları ve yüzde
krediler YP kredilere dahil edilmiştir. Haftalık değişimlerin 4 haftalık hareketli ortalamaları
yıllıklandırılarak kullanılmıştır.
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 09.05.14)
20
aya tabi bulunmamaktadır.
II.2.7
10
DEK kullanımlarının, döviz cinsi kredi kullanımlarından önemli bir
09.12
09.09
03.09
09.08
03.08
09.07
03.07
09.06
03.06
mı gibi somut bir ticari25ve mesleki amaç için talep edilmiş olması
03.11
30
09.10
0
30
dolarından daha az olmaması gerekmektedir. Tüzel kişilerin DEK
03.10
5
03.12
Firma DEK
09.11
10
(Aylık Ortalama Milyar ABD Doları, Yüzde Pay)
10
Bankacılık sektörü YP kredilerinin yüzde
86’sını oluşturan onüç bankadan elde edilen verilere göre proje
70 ABD doları ve yüzde 30 eurodan oluşan sepet kullanılmıştır. Dövize endeksli
P kredilere dahil edilmiştir. Haftalık değişimlerin 4 haftalık hareketli ortalamaları
İstikrar Raporu | Mayıs 2014
larak kullanılmıştır.
CMB, BDDK (Son Veri: 09.05.14)
finansmanı
amaçlı YP kredi kullandırımı 2013 yılında bir önceki yılın
3
undaki değerlendirme ve analizlerde YP krediler incelenirken,
kapsamındaki satın almaların etkili olduğu düşünülmektedir.
yaklaşık iki katına yükselmiştir. Söz konusu artışta özelleştirmeler
ak DEK’ler de hesaplamalara dahil edilmektedir. Firmaların DEK
edi kullanımlarından önemli bir farklılaşma sergilemediği, toplam
Proje finansmanı kredileri hariç değerlendirildiğinde, reel
sektörün yurt içinden kullandığı KEA YP kredi büyümesinin 2013
yılında yüzde 7 civarında gerçekleştiği hesaplanmaktadır.
24
3
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
yılın kalanında da güçlü seyrin devam ettiği görülmektedir (G
dört ayında belirgin bir zayıflama yaşanmış, kullanımlar geçen y
yüzde 15 gerilemiştir. Bankalardan elde edilen veriler, 20
finansmanı amaçlı YP kredi kullanımının daha yüksek olacağ
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
karşın, 2014 yılı toplamında, geçen yıla göre yüzde 40’a yakın
yüklü kullandırımlar hariç bırakılırsa yüzde 5-10 arasında
edilmektedir.
Proje finansmanı amaçlı YP kredi kullanımının aylar itibarıyla
Grafik II.2.8
Grafik II.2.9
YP Firma Kredileri – Yurt İçi Bankalardan Aylık Kullanım
gelişimine bakıldığında, 2013 yılı içindeki toplam kullanımın
Yurt İçi Bankalardan K
Sektörel Dağılımı1 (Pay
(Milyar ABD Doları)
yaklaşık yarısının Mayıs-Haziran aylarında gerçekleştiği, yılın
Proje
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
kalanında da güçlü seyrin devam ettiği görülmektedir (Grafik
25
20
20
II.2.8). Ancak 2014’ün ilk dört ayında
belirgin
bir DEK’in
zayıflama
YP firma kredileri
içinde
payının 2010 yılından bu yana yüzde 15
15
(Grafik II.2.7).
yaşanmış, kullanımlar geçen yılınseyrettiği
ilk dörtgörülmektedir
ayına göre
yaklaşık
Toplam
2 Yıldan Uzun
25
-16 bandında yatay
15
15
14
13
12
11
10
10
sağladığı YP kredilerin 2013 yılında yüzde 20’ye
5
5
0
0
güçlüYP
bir büyüme
göstermesinde, şirket satın alımları ve proje finansmanı gibi amaçlar
geri kalanında proje finansmanı yakın
amaçlı
kredi kullanımının
03.14
01.14
11.13
09.13
07.13
05.13
03.13
01.13
11.12
09.12
07.12
03.12
daha yüksek olacağına işaret etmektedir. Buna karşın, 2014 yılı
05.12
için alınan uzun vadeli kredilerindeki artışın önemli bir katkısı olduğu değerlendirilmektedir.
9
8
7
6
5
4
Bankacılık sektörü YP kredilerinin yüzde 86’sını oluşturan onüç bankadan elde edilen verilere
toplamında, geçen yıla göre yüzde
Mayıs-Haziran
göre40’a
proje yakın,
finansmanı
amaçlı YP kredi
Sözyüzde
konusu 5-10
artışta
dönemindeki yüklü kullandırımlarkatına
hariçyükselmiştir.
bırakılırsa
(1) Proje finansman kredileri verisi, en yüksek YP firma kredisi kullandıran 13 bankanın
verilerinden2013
oluşturulmuştur.
Bu bankaların
firma kredileri
içindekiyaklaşık
payı yüzde 86’dır.
kullandırımı
yılında
bir YP
önceki
yılın
iki
Kaynak: TCMB (Son Veri: 04.14)
12.08
03.09
06.09
09.09
12.09
03.10
06.10
yüzde 15 gerilemiştir. Bankalardan elde
edilen
veriler,
Reel
sektörün
yurt içi2014’ün
bankalardan
10
(1) Seçilmiş bazı sektörler göste
Kaynak: TCMB
özelleştirmeler kapsamındaki satın almaların etkili
olduğu düşünülmektedir. Proje finansmanı kredileri hariç
reel sektörün
Reel değerlendirildiğinde,
sektör firmaları YP finansman
ihtiyacını ağırlıklı olara
arasında düşüş yaşanacağı tahmin edilmektedir.
yurt içinden kullandığı KEA YP kredi büyümesinin
2013 ölçekli
yılında firmaların
yüzde 7 civarında
gerçekleştiğierişimlerinin kısıtlı ol
Küçük
yurt dışı finansmana
hesaplanmaktadır.
Reel sektör firmaları YP finansman
ihtiyacını
ağırlıklı
Proje
finansmanı
amaçlıolarak
YP kredi
yurt içinden sağlamaktadır.
kullanımının aylar itibarıyla gelişimine bakıldığında,
4
2013ölçekli
yılı içindeki
toplam kullanımın
yaklaşık yarısının Mayıs-Haziran aylarında gerçekleştiği,
Küçük
firmaların
yurt dışı
yılın kalanında da güçlü seyrin devam ettiği görülmektedir (Grafik II.2.8). Ancak 2014’ün ilk
finansmana erişimlerinin kısıtlı olduğu da dikkate alındığında,
dört ayında belirgin bir zayıflama yaşanmış, kullanımlar geçen yılın ilk dört ayına göre yaklaşık
yurt içi bankalar tarafından kullandırılan
kredilerin
sektörel elde
yüzde 15 YP
gerilemiştir.
Bankalardan
dağılımı, firmaların YP
edilen veriler, 2014’ün geri kalanında proje
finansmanı
amaçlı
YP kredi önemli
kullanımının daha yüksek olacağına işaret etmektedir. Buna
borçluluğunun
gelişimi
hakkında
bilgiler vermektedir.
karşın, 2014 yılı toplamında, geçen yıla göre yüzde 40’a yakın, Mayıs-Haziran dönemindeki
yüklü kullandırımlar hariç bırakılırsa yüzde 5-10 arasında düşüş yaşanacağı tahmin
edilmektedir.
Grafik II.2.8
Bu çerçevede, enerji sektöründe
faaliyet gösteren
Grafik II.2.9
Yurt İçi Bankalardan Kullanılan YP Firma Kredilerinin
Sektörel Dağılımı1 (Pay, Yüzde)
firmaların YP kredilerden aldığı payın istikrarlı bir şekilde arttığı
(Milyar ABD Doları)
Proje
Toplam
2 Yıldan Uzun
dikkat çekmektedir (Grafik II.2.9). Özelleştirme
uygulamalarının
25
25
ve yeni yatırımların enerji sektörünün
uzun vadeli YP kredi
20
20
kullanımını arttırdığı düşünülmektedir.
Konut satışlarının önemli
15
15
ölçüde artış gösterdiği 2013 yılında10 (Bkz. Grafik II.1.16) inşaat
10
5
görülmektedir. TP krediler içindeki payları
artış gösteren tekstil ve
0
0
01.14
11.13
09.13
07.13
05.13
03.13
01.13
11.12
09.12
07.12
05.12
03.12
taşımacılık sektörlerinde ise değişim görece olarak daha ılımlıdır.
03.14
ve emlak sektörlerinin de YP krediler
içindeki payının arttığı
5
(1) Proje finansman kredileri verisi, en yüksek YP firma kredisi kullandıran 13 bankanın
verilerinden oluşturulmuştur. Bu bankaların YP firma kredileri içindeki payı yüzde 86’dır.
Kaynak: TCMB (Son Veri: 04.14)
15
14
Elektrik, Gaz ve Su Kaynakları
İnşaat, GYO ve Emlak Komisyonculuğu
Taşımacılık ve Depolama
Tekstil, Konfeksiyon ve Dericilik
15
14
13
13
12
12
11
11
10
10
9
9
8
8
7
7
6
6
5
5
4
4
12.08
03.09
06.09
09.09
12.09
03.10
06.10
09.10
12.10
03.11
06.11
09.11
12.11
03.12
06.12
09.12
12.12
03.13
06.13
09.13
12.13
03.14
YP Firma Kredileri – Yurt İçi Bankalardan Aylık Kullanım
(1) Seçilmiş bazı sektörler gösterilmiştir
Kaynak: TCMB
Reel sektörün yurt içi bankalardan
kullandığı
Reel sektör
firmaları YPkrediler
finansman ihtiyacını ağırlıklı olarak yurt içinden sağlamaktadır.
Küçük ölçekli
firmaların
yurt dışı finansmana
erişimlerinin kısıtlı olduğu da dikkate alındığında,
içerisinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası
tarafından
T.
Eximbank ve ticari bankalar aracılığıyla sağlanan ihracat
reeskont kredileri de bulunmaktadır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez
4
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Bankası Kanunu’nun 45. maddesine istinaden çıkarılan reeskont
düzenlemeleri
çerçevesinde
firmalarca
döviz
üzerinden
düzenlenmiş azami 240 gün vadeli senetlerin aracı bankalarca
reeskonta getirilmesi karşılığında Bankamız tarafından Türk lirası
olarak ihracat reeskont kredisi kullandırılmakta olup, senet
bedeli vade sonunda döviz olarak tahsil edilmektedir.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
25
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Grafik II.2.10
bankalar aracılığıyla 15,1 milyar ABD doları ihracat reeskont
%80’i uzun (121-240 gün) vadeli kredilerden oluşmaktadır.
Faktoring
03.14
12.13
60
Finansal Kiralama
Toplam
KrediFinansman
kullanımının geçen
yıldaki artış hızında devam etmesi
09.13
64
06.13
-10
03.13
TP Pay (SE) 48
12.09
03.10
06.10
09.10
12.10
03.11
06.11
09.11
12.11
03.12
06.12
09.12
12.12
03.13
06.13
09.13
12.13
03.14
TP
0
12.12
50
YP
borç bakiyesi 8,8 milyar ABD doları olup, söz konusu tutarın
10 Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı
Banka
Kredilerin Gelişimi1 (Yıllık Yüzde Değişim)
09.12
5
120 gün ve daha kısa vadeli krediler oluşturmaktadır. Kredinin
20
Grafik II.2.11
06.12
54
10
Banka
Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı 52
Krediler1 (Milyar TL, Yüzde Pay)
35
30
56
15
tutarın yüzde 65’ini 121-240 gün vadeli krediler, yüzde 35’ini ise
40
58
Grafik II.2.10
Toplam
firmaya kullandırılan kredi tutarı 5,9 milyar ABD doları olup; bu
50
60
20
0
60
03.12
62
12.11
30
25
Faktoring
Finansman
09.11
64
06.11
35
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Finansal Kiralama
kredisi kullandırılmıştır. 23 Mayıs 2014 tarihi itibarıyla ise 867
TP Pay (SE)
03.11
TP
Banka Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı
Kredilerin Gelişimi1 (Yıllık Yüzde Değişim)
12.10
YP
2013 yılında toplam 916 firmaya Türk Eximbank ve ticari
Grafik II.2.11
Banka Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı
Krediler1 (Milyar TL, Yüzde Pay)
durumunda 2014 yılında yaklaşık 18 milyar ABD doları kredi
62
(1)Finansman
şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin
in(1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in
30
50
faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır.
faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır.
Kaynak: TCMB, BDDK
Kaynak: TCMB, BDDK
60
25
58
20
Grafik
II.2.11
kullandırılması beklenmektedir.
30
56
Diğer taraftan, reel sektör firmalarının
yurtiçi tahvil piyasasından elde ettikleri fonlar
Banka Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı
öre Kullandırdığı
15
20
Kredilerin Gelişimi (Yıllık Yüzde Değişim)
54
sınırlı
düzeyde kalmaya devam etmiştir. 2011-2012
döneminde hızla artan yurt içi ihraçlar
1
10
Finansal Kiralama
Faktoring
Finansman
Toplam
10
52
20135ortalarından itibaren yatay bir seyir izlemiştir (Grafik
II.1.13). 2014 Mayıs ayı itibarıyla reel
0
olarak gerçekleşmiştir.
40
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
12.12
03.13
06.13
09.13
12.13
03.14
45
12.10
utarı yaklaşık48 4 milyar,
-10 ortalama vadesi ise yaklaşık 830 gün
3,5
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
(Grafik II.2.10, II.2.11).
3,7
05.14
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
12.10
09.10
06.10
03.10
50
12.09
50
4,0
0,0
03.14
Finansman
12.13
Faktoring
ay bir seyir izlemiştir (Grafik
II.1.13). 2014 Mayıs ayı itibarıyla reel
0
09.13
Finansal Kiralama
(Stok,0,5
Milyar TL)
06.13
10
10
52
yükümlülükleri, banka kredilerine paralel artış göstermektedir
Reel Sektörün Yurtiçi İhraçları
03.13
am etmiştir. 2011-2012 döneminde hızla artan yurt içi ihraçlar
sektörün yurt içi yerleşik banka dışı finansal kuruluşlara olan
12.12
20
Kullandırılan
Kredilerin Dağılımı1 (Yüzde)
15
reel
Grafik
1,0 II.2.13
09.12
54
önemli bir artış
görülmemektedir. Yarıdan fazlası TP cinsinden olan
06.12
56
ktör firmalarının
yurtiçi
tahvil
piyasasından
elde
ettikleri
20 Kışı
Banka
Finansal
Kuruluşlar Tarafından
Reel
Sektöre fonlar
1,5
ortalama vadesi ise yaklaşık 830 gün
03.12
25
30 II.2.12
Grafik
2,0
12.11
yurt içi ihraçlarının tutarı yaklaşık 4
2,5
milyar,
09.11
03.14
Toplam
12.13
09.13
Finansman
06.13
40
60
sektörün
Faktoring
62
ve finansal kiralama şirketlerinin
in(1)Finansman
şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in
35
50
ır.
faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır.
Kaynak:
60
30 TCMB, BDDK
58
03.11
12.10
Reel sektörün yurt içi tahvil piyasalarına ve banka
-10 ortalarından itibaren yatay bir seyir izlemiştir (Grafik
3,0 dışı
2013
II.1.13).
2014 Mayıs
ayı itibarıyla
finansal
kesime
olan reel
yükümlülüklerinde
45
Finansal Kiralama
03.13
64
(Stok, Milyar TL)
yurtiçi
4,0 tahvil piyasasından elde ettikleri fonlar
3,7
0 düzeyde kalmaya devam etmiştir. 2011-2012
sınırlı
3,5 döneminde hızla artan yurt içi ihraçlar
50
12.12
TP Pay (SE) 48
Diğer
taraftan,
reel
sektörKullandırdığı
firmalarının
10 Dışı
Banka
Finansal
ReelFaktoring
Sektöre
FinansalKuruluşların
Kiralama
Finansman
Kredilerin Gelişimi1 (Yıllık Yüzde Değişim)
09.12
50
Reel Sektörün Yurtiçi İhraçları
Grafik II.2.11
06.12
öre Kullandırdığı 52
Banka Kışı Finansal Kuruluşlar Tarafından Reel Sektöre
20
Kullandırılan Kredilerin Dağılımı1 (Yüzde)
03.12
54
sanayi ürünlerinin ihracatının finansmanında kullandırılmıştır.
(1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in(1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in
faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır.
faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır.
30TCMB,
Kaynak:
BDDK
Kaynak:
BDDK
Grafik
II.2.12
GrafikTCMB,
II.2.13
12.11
56
40
09.11
58
metal sanayi, tekstil sanayi ve elektrikli makina ve teçhizat
50
olarak
gerçekleşmiştir.
06.11
60
12.09
03.10
06.10
09.10
12.10
03.11
06.11
09.11
12.11
03.12
06.12
09.12
12.12
03.13
06.13
09.13
12.13
03.14
62
2014 yılında ihracat reeskont kredileri ağırlıklı olarak ana
50
60
sektörün
yurt içi ihraçlarının tutarı yaklaşık48 4 milyar,
0
-10 ortalama vadesi ise yaklaşık 830 gün
03.11
64
12.10
TP Pay (SE)
12.12
03.13
06.13
09.13
12.13
03.14
40
3,0
(1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in
faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır.
40
2,5
KaynaK: TCMB, BDDK
Kaynak: MKK (Son Veri: 09.05.14)
Banka dışı finansal kuruluşlar tarafından reel sektöre
ve finansal kiralama şirketlerinin in(1)Finansman
şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in
35
ır.
faktöring ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır.
Kaynak:
BDDK
Grafik
II.2.13
30 TCMB,
ReelYurtiçi
sektörün
Reel Sektörün
İhraçlarıyurt
Reel Sektöre
2,0
kullandırılan kredilerde görülen artışın büyük kısmının finansal
dışına olan finansal borçları
yurt içine göre çok daha sınırlı olup,
1,5
05.14
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
12.11
09.11
06.11
03.11
12.10
09.10
06.10
03.10
12.09
payının 2010 yılından bu yana kademeli olarak azaldığı dikkat
(1)Finansman şirketlerinin taksitli ticari kredileri, faktöring ve finansal kiralama şirketlerinin in
2,0 ve kiralama alacakları toplanarak hesaplanmıştır.
faktöring
KaynaK: TCMB, BDDK
Kaynak: MKK (Son Veri: 09.05.14)
6
dışına olan finansal borçları yurt içine göre çok daha sınırlı olup,
(Stok,0,5
Milyar TL)
2013 yılında ihraçlar ve kısa vadeli krediler ile resmi kuruluşlardan sağlanan finansmanlara
4,0
0,0
Diğer
taraftan,
dayalı olarak artış göstermiştir. Reel sektörün 91 milyar ABD doları
seviyesinde
olan reel
yurt dışısektör
05.14
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
3,7
12.11
3,5
09.11
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
ReelYurtiçi
sektörün
Reel Sektörün
İhraçlarıyurt
Finansman
12.12
ng
çekmektedir (Grafik II.2.12).
1,5
Grafik
1,0 II.2.13
Reel Sektöre
09.12
03.12
kiralama şirketlerinin
kullandırdığı kredilerden kaynaklandığı
2013 yılında ihraçlar ve kısa vadeli krediler ile resmi
sağlanan finansmanlara
1,0 kuruluşlardan
ktör
firmalarının
yurtiçi
20
4,0 tahvil piyasasından elde ettikleri fonlar
ng
Finansman
3,7
0,5
dayalı
olarak artış göstermiştir. Reel sektörün 91 milyar
ABD doları seviyesinde
olantaraftan,
yurt dışı
15
anlaşılmaktadır.
Diğer
banka dışı finansal kuruluşların
am etmiştir. 2011-2012
3,5 döneminde hızla artan yurt içi ihraçlar
0,0
10
finansal
borçlarının
yüzde
24’ü
yurt
içi
yerleşik
bankaların
yurt
dışı
şube
ve
iştiraklerinden
3,0
ay bir seyir izlemiştir (Grafik
II.1.13). 2014 Mayıs ayı itibarıyla reel
sağladığı toplam firma kredileri içinde faktoring şirketlerinin
kullanılan
kredilerden oluşmaktadır. Söz konusu kredi bakiyesi 2009 yılında 32 Sayılı Karar’da
2,5 ortalama vadesi ise yaklaşık 830 gün
utarı yaklaşık 4 milyar,
25
(Stok, Milyar TL)
finansal
borçlarının yüzde 24’ü yurt içi yerleşik bankaların
yurt dışı şube
ve ettikleri
iştiraklerinden
piyasasından
elde
fonlar
3,0
ve finansal kiralama şirketlerinin in
ır.
2,5MKK (Son Veri: 09.05.14)
Kaynak:
kullanılan kredilerden oluşmaktadır. Söz konusu kredi bakiyesi 2009 yılında 32 Sayılı Karar’da
firmalarının yurt içi tahvil
sınırlı düzeyde kalmaya devam
etmiştir. 2011-2012 döneminde hızla artan yurt içi ihraçlar 2013
2,0
a olan finansal borçları
yurt içine göre çok daha sınırlı olup,
1,5
ortalarından itibaren yatay bir seyir izlemiştir (Grafik II.1.13).
vadeli krediler ile resmi
1,0 kuruluşlardan sağlanan finansmanlara
2014 Mayıs ayı itibarıyla reel sektörün yurt içi ihraçlarının tutarı
6
0,5
r. Reel sektörün 91 milyar
ABD doları seviyesinde olan yurt dışı
05.14
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
0,0
’ü yurt içi yerleşik bankaların
yurt dışı şube ve iştiraklerinden
ktadır. Söz konusu kredi bakiyesi 2009 yılında 32 Sayılı Karar’da
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
yaklaşık 4 milyar, ortalama vadesi ise yaklaşık 830 gün olarak
gerçekleşmiştir.
ve finansal kiralama şirketlerinin in
ır.
Kaynak: MKK (Son Veri: 09.05.14)
26
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
a olan finansal borçları yurt içine göre çok daha sınırlı olup,
vadeli krediler ile resmi kuruluşlardan sağlanan finansmanlara
r. Reel sektörün 91 milyar ABD doları seviyesinde olan yurt dışı
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
yapılan düzenleme değişikliği sonrasında kademeli olarak azala
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
22 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Döviz cinsleri bakımından inc
yurt dışından kullandığı 6,6 milyar ABD dolar (14,5 milyar TL)
cinsinden olduğu görülmektedir.
Reel sektörün yurt dışına olan finansal borçları yurt içine
Grafik II.2.14
Grafik II.2.15
Reel Sektörün Yurtdışı Yükümlülüklerinin Gelişimi1
göre çok daha sınırlı olup, 2013 yılında ihraçlar ve kısa vadeli
Yurtdışı Şube Hariç Re
(Yüzde)
(Yüzde Pay)
Yurtdışı Yük./GSYİH - Düzeltilmiş*
krediler ile resmi kuruluşlardan sağlanan finansmanlara dayalı
İhraçlar
Yurtdışı Yük./GSYİH
Finansal Olmayan
olarak artış göstermiştir. Reel sektörün 91 milyar ABD doları
16
16
15
15
seviyesinde olan yurt dışı finansal borçlarının yüzde 24’ü yurt
14
14
13
13
içi yerleşik bankaların yurt dışı şube ve iştiraklerinden kullanılan
12
12
11
11
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
kredilerden oluşmaktadır. Söz konusu kredi bakiyesi 2009 yılında
10
10
9
9
yapılan düzenleme değişikliği sonrasında kademeli olarak azalarak 2014 yılı Mart ayı itibarıyla
32 Sayılı Karar’da yapılan düzenleme
değişikliği sonrasında
7
7
22 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Döviz cinsleri bakımından
incelendiğinde ise, reel sektörün
6
6
12.08
12.09
03.10
06.10
09.10
12.10
03.11
06.11
09.11
12.11
03.12
06.12
09.12
12.12
03.13
06.13
09.13
12.13
03.14
yurt dışından kullandığı 6,6 milyar ABD dolar (14,5 milyar TL) tutarındaki kredinin Türk lirası
dolarına gerilemiştir. Döviz cinslericinsinden
bakımından
incelendiğinde
olduğu görülmektedir.
* Yurt içi yerleşik bankaların yurt dışı şube ve iştirakleri hariç
(1) GSYİH Mart verisi tahmin rakamlarıdır.
Kaynak: TCMB, TÜİK
ise, reel sektörün yurt dışından kullandığı 6,6 milyar ABD dolar
Grafik II.2.14
YurtHariç
dışıReel
şube
iştirakler
hariç
Yurtdışı Şube
Sektör ve
Yurt Dışı
Yük. Dağılımı
1
görülmektedir.
İhraçlar
16
15
15
14
13
13
12
12
11
11
10
10
9
9
8
finansal olmayan kuruluşlar tarafından
sağlandığı görülmektedir
7
12.08
12.09
03.10
06.10
09.10
12.10
03.11
06.11
09.11
12.11
03.12
06.12
09.12
12.12
03.13
06.13
09.13
12.13
03.14
6
(Grafik II.2.15). Her üç kaynaktan sağlanan
kredilerin yüzde 95’e
8,5
2010
2011
değerlendirildiğinde,
Finansal Kuruluşlar
8
7
Olmayan
Kuruluşlar
Resmi ve Uluslararası Kuruluşlar
TürkiyeFinansal
Cumhuriyet
Merkez
Bankası
Her üç kaynaktan sağlanan kredilerin yüzde 95’e yakını
0,4
0,4
2,2
4,8
4,9
kuruluşlardan (Avrupa Yatırım Bankası vb.) temin edilen uzun
Grafik II.2.16
dışı kredilerin yüzde 8’ini Reel
oluşturmaktadır.
Sektör Yurt Dışı Fin. Yükümlülüklerinin Vade Dağ
73,3
73,6
71,0 (Mart 2014
Yüzde Pay)
66,8itibarıyla,67,5
Reel sektörün yurtdışından fon sağladığı bir diğer kan
yılında başlayan yurt dışı ihraçlar, 2012 ve 2013 yıllarında a
22,0
19,4
18,4
17,6
18,9
seviyesine
ulaşmış;
ortalama
vade
ise19,3
yaklaşık yedi yıl olarak ge
6
Türkiye
Merkez Bankası
yakını uzun vadelidir. Uluslararası *kuruluşlardan
Yurt içi yerleşik bankaların yurt dışı (Avrupa
şube ve
iştirakleriCumhuriyet
hariçYatırım
7,4
8,5
8,4
8,9
8,4
2010
2011
2012
2013
03.14
18,7
17,5
Reel sektörün yurt dışından sağladığı
kredilerin büyük
13,2
Kaynak: TCMB
borç
yenileme oranında herhangi bir olumsuzluk gözlenme
(1) GSYİH Mart verisi tahmin rakamlarıdır.
Kaynak: TCMB, TÜİK
Bankası vb.) temin edilen uzun vadeli krediler ise toplam yurt dışı
kredilerin yüzde 8’ini oluşturmaktadır.
17,6
7,4
19’unun ise finansal olmayan kuruluşlar tarafından sağlandığı
16
ticari bankalar ve banka dışı mali kuruluşlar, yüzde 19’unun ise
18,9
(Yüzde Pay)
Yurtdışı Yük./GSYİH
sektörün yurt dışından kullandığı kredilerin yüzde 67’sinin yabancı
73,6
kullandığı kredilerin yüzde 67’sinin yabancı ticari bankalar ve ba
Yurtdışı Yük./GSYİH - Düzeltilmiş*
14
Yurt dışı şube ve iştirakler hariç
değerlendirildiğinde, reel
73,3
Kaynak: TCMB
Grafik II.2.15
Reel Sektörün Yurtdışı Yükümlülüklerinin Gelişimi
(14,5 milyar TL) tutarındaki kredinin
Türk lirası cinsinden olduğu
(Yüzde)
0,4
8
8
kademeli olarak azalarak 2014 yılı Mart ayı itibarıyla 22 milyar ABD
0,4
dışından kullandığı kredilerin orijinal vadesi bir yıldan uzun o
Grafik II.2.16
Yurt dışı şube ve iştirakler hariç değerlendirildiğinde,
sektörün
yurtDağılımı
dışından
yüksek
seviyededir
(Grafik II.2.16).
2015 yılı Mart ayı sonuna k
Reel
Sektörbir
Yurt
Dışı Fin.reel
Yükümlülüklerinin
Vade
2014 itibarıyla, Yüzde Pay)
kullandığı kredilerin yüzde 67’sinin yabancı ticari(Mart
bankalar
banka
dışı kredilerden,
mali kuruluşlar,
ABD
dolarıve
uzun
vadeli
4,3yüzde
milyar ABD doları da
1 Yıla
28,5
1-2 Yıl
2-3 Yıl
3-5 Yıl
5
19’unun ise finansal olmayan kuruluşlar tarafından
(Grafik
II.2.15).
üzeresağlandığı
toplam 20görülmektedir
milyar ABD dolarlık
geri ödemesi
bulunm
Kadar kredi
Arası
Arası
Arası
Reel sektörün yurt dışından fon
bir diğer
kanal
da
Her sağladığı
üç kaynaktan
sağlanan
kredilerin
kuruluşlardan
(Avrupa
Yatırım2012
Bankası
tahvil ihraçlarıdır. 2010 yılında başlayan
yurt dışı
ihraçlar,
vevb.)
yüzde
95’e yakını
uzunseviyesinde
vadelidir.
Uluslararası
26 milyar
ABD doları
olan
kısa vadeli ithalat borç
Kaynak: TCMB
22,0
temin
edilenbir
uzun
vadeliyurt
krediler
ise
toplam yurt
sektörün
yıl içinde
dışına
yapacağı
borç ödemesi 46 mi
18,7
dışı kredilerin yüzde 8’ini oluşturmaktadır.
2013 yıllarında artarak 3,3 milyar ABD doları seviyesine ulaşmış;
17,5
Reel sektörün
dış milyar
borç yenileme
oranı
son yıllarda y
dışı yükümlülükleri
ise 117
ABD dolarına
ulaşmaktadır.
13,2
sürdürmektedir. 2009 yılı Haziran ayında yapılan düzenleme
fon sağladığı bir diğer kanal da tahvil ihraçlarıdır. 2010
amacıyla, dış borç yenileme oranı bankaların yurt dışı şube
yılında başlayan yurt dışı ihraçlar, 2012 ve 2013 yıllarında artarak 3,3 milyar ABD doları
Finansal
İstikrar Raporu
| Mayıs 2014
geri
ödeme
tutarları
hariç tutularak yeniden hesaplanmı
seviyesine ulaşmış; ortalama vade ise yaklaşık yedi yıl olarak gerçekleşmiştir.
seyreden dış borç yenileme oranı 2013 yılında düşüş göste
dışından sağladığı kredilerin büyük
ortalama vade ise yaklaşık yedi yıl olarak
Reel gerçekleşmiştir.
sektörün yurtdışından
Reel sektörün yurt
1 Yıla
1-2 Yıl
2-3 Yıl
3-5 Yıl
5oranın
Yıldan
kalmaya
devam
etmişti.
Söz vadeli
konusu
2014’teki güçlü s
kredilerin
büyük
bölümü
uzun
olup,
Kadar
Arası
Arası
Arası
Uzun dış
kredi
temin
etmede
herhangi
bir
sıkıntı
yaşamadığını
teyit etm
borç yenileme oranında herhangi bir olumsuzluk
gözlenmemektedir. Reel sektörün yurt
Kaynak: TCMB
Reel sektörün
yurt dışından
sağladığı
bölümü uzun vadeli olup, dış borç yenileme
oranında
herhangi
bir olumsuzluk gözlenmemektedir. Reel sektörün yurt dışından
dışından kullandığı kredilerin orijinal vadesi bir yıldan uzun olanlarının payı yüzde 78 gibi
Grafik II.2.17
Grafik II.2.18
kullandığı kredilerin orijinal vadesi
bir biryıldan
uzun
olanlarının
Reel
sektörün
borç
oranı
son
yıllarda
yüzde
üzerindek
yüksek
seviyededir
(Grafik
II.2.16).
2015 yılıdış
Mart
ayı yenileme
sonuna
kadar
reel
sektörün
15,7
milyar100’ün
Önümüzdeki
Bir Yıl İçinde
Vadesi
Dolacak
Dış Borçlar
Dış Borç
Yenileme
(Milyon ABD doları)
(6 aylık hareketli ortala
ABD doları uzun
vadeli
kredilerden,
4,32009
milyar
doları
da kısa
vadelidüzenleme
kredilerden değişikliğinin
olmak
sürdürmektedir.
yılı ABD
Haziran
ayında
yapılan
etkisini
payı yüzde 78 gibi yüksek bir seviyededir
(Grafik
II.2.16).
2015
180
arı
D
Kısa Vadeli
üzere toplam 20 milyaramacıyla,
ABD dolarlık
ödemesioranı
bulunmaktadır
II.2.17). Yaklaşık
dışkredi
borçgeri
yenileme
bankaların(Grafik
yurt
Uzundışı
Vadelişubelerine yönelik kredi kulla
yılı Mart ayı sonuna kadar reel sektörün 15,7 milyar ABD doları
D
160
h
26 milyar ABD doları seviyesinde
kısa vadeli
da dahil
edildiğinde, reel
2.500borçları
geri ödemeolan
tutarları
hariçithalat
tutularak
yeniden
hesaplanmıştır.
2012 yılı boyunca
uzun vadeli kredilerden, 4,3 milyar
ABDbirdoları
sektörün
yıl içindeda
yurtkısa
dışınavadeli
yapacağı borç ödemesi 46 milyar ABD dolarına, toplam yurt
140
seyreden dış borç yenileme oranı
2.000 2013 yılında düşüş gösterse de yüzde 100’ün
ise 117
milyar ABD
dolarına
ulaşmaktadır.
kredilerden olmak üzere toplamdışı
20yükümlülükleri
milyar ABD
dolarlık
kredi
kalmaya
devam
etmişti.
Söz konusu
1.500
oranın 2014’teki güçlü seyri, reel sektörün
yurt d
120
kredi 26
temin
etmede herhangi bir sıkıntı yaşamadığını teyit etmektedir (Grafik II.2.18).
geri ödemesi bulunmaktadır (Grafik II.2.17). Yaklaşık
milyar
1.000
100
ise 117 milyar ABD dolarına ulaşmaktadır.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
2.500
2.000
160
140
1.500
120
1.000
100
Dış borç yenileme oranı (Y.Dışı Şube
hariç)
Kaynak: TCMB
27
03.10
60
Dış borç yenileme oranı
12.09
80
03.15
02.15
01.15
180
12.14
07.14
06.14
7
(6 aylık hareketli ortalama, Yüzde)
09.09
Uzun Vadeli
Kaynak: TCMB
05.14
Kısa Vadeli
04.14
ödemesi 46 milyar ABD dolarına, toplam yurt dışı yükümlülükleri
Dış Borç Yenileme Oranı
06.09
Grafik II.2.18
11.14
0
10.14
edildiğinde, reel sektörün bir yıl içinde yurt dışına yapacağı
borç
(Milyon ABD doları)
09.14
500
Önümüzdeki Bir Yıl İçinde Vadesi Dolacak Dış Borçlar
08.14
ABD doları seviyesinde olan kısa vadeli
ithalat borçları
da dahil
Grafik
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs
2014 II.2.17
n ayında yapılan düzenleme değişikliğinin etkisini arındırmak
ranı bankaların yurt dışı şubelerine yönelik kredi kullanım ve
tularak yeniden hesaplanmıştır. 2012 yılı boyunca yüksek
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
ranı 2013 yılında düşüş gösterse de yüzde 100’ün üstünde
onusu oranın 2014’teki güçlü seyri, reel sektörün yurt dışından
ir sıkıntı yaşamadığını teyit etmektedir (Grafik II.2.18).
ReelTürkiye
sektörün
dış borç yenileme oranı son yıllarda yüzde
Cumhuriyet Merkez Bankası
Grafik II.2.18
Dış Borç Yenileme Oranı
100’ün üzerindeki seyrini sürdürmektedir. 2009 yılı Haziran ayında
(6 aylık hareketli ortalama, Yüzde)
Dış borç yenileme oranı
160
Dış borç yenileme oranı (Y.Dışı Şube
(Yıllık Yüzde Değişim)
hariç)
Grafik II.2.19
yapılan düzenleme değişikliğinin etkisini arındırmak amacıyla,
TP-YP KEA ve Toplam KEA Ticari Mevduat1
TP
dış borç yenileme oranı bankaların yurt dışı şubelerine yönelik
YP KEA
Toplam KEA Ticari
kredi kullanım ve geri ödeme tutarları hariç tutularak yeniden
48
42
120
hesaplanmıştır. 2012 yılı boyunca yüksek seyreden dış borç
36
30
100
yenileme oranı 2013 yılında düşüş gösterse de yüzde 100’ün
24
18
80
üstünde kalmaya devam etmişti. Söz konusu oranın 2014’teki
12
03.14
herhangi bir sıkıntı yaşamadığını teyit etmektedir (Grafik II.2.18).
12.13
11.13
10.13
09.13
08.13
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
güçlü seyri, reel sektörün yurt dışından kredi temin etmede
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
07.13
06.13
05.13
04.13
Kaynak: TCMB
02.13
03.13
03.12
-6
-12
01.13
12.11
0
12.12
09.11
06.11
03.11
12.10
09.10
06.10
03.10
12.09
09.09
06.09
03.15
02.15
01.15
12.14
11.14
6
60
05.14
140
04.14
eli
180
02.14
03.14
eli
01.14
Dış Borçlar
Grafik II.2.19
tasarruf mevduatı (0,6$+0,4€) kur sepeti ile kur etkisinden arındırılmıştır.
Türkiye(1)YP
Cumhuriyet
Merkez Bankası
Kaynak: TCMB (Son Veri: .09.05.14)
TP-YP KEA ve Toplam KEA Ticari Mevduat1
2013 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren ticari mevduatın
(Yıllık Yüzde Değişim)
2013TPyılının üçüncü
çeyreğinden
itibaren ticari mevduatın yıllık artış hızı yavaşlama
YP KEA
Toplam KEA Ticari
II.2.19
yıllık artış hızı yavaşlama eğilimindedir (Grafik II.2.19). Bu
1
EA ve Toplam KEA Ticari Mevduat
48
eğilimindedir (Grafik II.2.19). Bu yavaşlamada, TP ticari mevduattaki gerilemenin yanı sıra, YP
de Değişim)
42
yavaşlamada,
TP ticari
ticari
mevduattaki yukarı yönlü ivmelenmenin hız kaybetmesi
de etkili olmuştur.
2013mevduattaki
yılının
36
TP
YP KEA
Toplam KEA Ticari
30
ikinci yarısından itibaren YP ticari mevduat büyüme ticari
oranlarının
artmasında, TP’den
mevduattaki
yukarıYP’ye
yönlü
24
geçiş
eğiliminin yanı sıra bankalarla yapılan para takası işlemlerinin önemli rol oynadığı
18
değerlendirilmektedir (Grafik II.2.20).
6
0
mevduat büyüme oranlarının artmasında, TP’den YP’ye geçiş
Ancak söz konusu işlemler hariç tutulduğunda dahi TP ve YP mevduat tutarlarının
-6
-12
ivmelenmenin hız kaybetmesi
de etkili olmuştur. 2013 yılının ikinci yarısından itibaren YP ticari
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
12
gerilemenin yanı sıra, YP
eğiliminin yanı sıra bankalarla yapılan para takası işlemlerinin
05.14
04.14
02.14
03.14
01.14
12.13
11.13
10.13
09.13
08.13
07.13
06.13
05.13
04.13
02.13
03.13
01.13
12.12
genel eğilimi kayda değer bir değişim göstermemektedir (Grafik II.2.21). Özellikle 2014 yılının
(Grafik II.2.20).
05.14
04.14
02.14
03.14
01.14
12.13
11.13
10.13
tutulduğunda da devam ettiği dikkat çekmektedir.
09.13
08.13
07.13
06.13
05.13
04.13
02.13
03.13
01.13
önemli rol
oynadığı
değerlendirilmektedir
başından itibaren TP ticari mevduattaki düşüş eğiliminin
para
takası işlemleri
hariç
(1)YP tasarruf mevduatı (0,6$+0,4€) kur sepeti ile kur etkisinden arındırılmıştır.
Kaynak: TCMB (Son Veri: .09.05.14)
Grafik II.2.20
Grafik II.2.21
Ancak söz
013 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren
ticari
mevduatın yıllıkTP-YP
artış
hızıTicari
yavaşlama
Para Takası
İşlemleri
Vadeli
Mevduatın Gelişimi1
ruf mevduatı (0,6$+0,4€) kur sepeti ile kur etkisinden arındırılmıştır.
MB (Son Veri: .09.05.14)
Yurt İçi Yerleşik Tüzel Kişilerin
konusu işlemler hariç tutulduğunda dahi TP ve
(Milyar TL, Milyar Sepet)
ndedir (Grafik II.2.19). Bu yavaşlamada, TP ticari mevduattaki gerilemenin
sıra, YP tutarlarının genel eğilimi kayda değer bir değişim
YP yanı
mevduat
YP
YP*
TP (Sağ Eksen)
TP* (Sağ Eksen)
yreğinden itibaren
ticari
mevduatın yıllıkhız
artış
hızı yavaşlama
15
mevduattaki
yukarı yönlü
ivmelenmenin
kaybetmesi
de etkili olmuştur.
2013
yılının
65
140
göstermemektedir
(Grafik
II.2.21). Özellikle 2014 yılının başından
u yavaşlamada,
ticari
mevduattaki
yanı sıra, YP
arısından
itibarenTPYP
ticari
mevduat gerilemenin
büyüme oranlarının
artmasında,
TP’den YP’ye
60
130
12
nlü ivmelenmenin hız kaybetmesi de etkili olmuştur. 2013 yılının
itibaren TP ticari mevduattaki düşüş eğiliminin para takası işlemleri
eğiliminin yanı sıra bankalarla yapılan para takası işlemlerinin önemli rol oynadığı
55
120
9 oranlarının artmasında, TP’den YP’ye
ticari mevduat büyüme
hariç tutulduğunda da devam ettiği dikkat çekmektedir.
endirilmektedir (Grafik II.2.20).
50
110
nkalarla yapılan para6 takası işlemlerinin önemli rol oynadığı
(milyar TL)
45
I.2.20). söz konusu işlemler hariç tutulduğunda dahi TP ve YP mevduat
Ancak
tutarlarının
100
3
Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 09.05.14)
ği
dikkat çekmektedir.
2.20
YP
TP (Sağ Eksen)
05.14
04.14
03.14
02.14
01.14
12.13
11.13
10.13
09.13
08.13
07.13
06.13
05.13
04.13
03.13
01.13
05.14
04.14
02.14
03.14
01.14
12.13
11.13
10.13
02.13
YP* konusu gelişmede, Kamu Haznedarlığı Tebliği kapsamındaki
Söz
TP* (Sağ Eksen)
140
ait
9
mevduatlardaki
değişimlerin
etkili
olduğu
130
düşünülmektedir.
40
35
90
yatay seyre karşın, YP yükümlülüklerin artış eğilimi göstermesi
11.13
10.13
09.13
08.13
07.13
06.13
05.13
04.13
03.13
02.13
01.13
90
05.14
04.14
03.14
02.14
01.14
12.13
11.13
10.13
80
09.13
80
100
Reel
sektörün net döviz pozisyon açığı 170 milyar ABD
08.13
35
07.13
doları seviyesine yükselmiştir. Bu gelişmede, YP varlıklardaki
05.14 06.13
100
04.14 05.13
40
03.14 04.13
45
02.14 03.13
110
01.14 02.13
45
12.13 01.13
50
05.14
110
04.14
120
02.14
03.14
55
01.14
120
50
12.13
130
11.13
55
10.13
60
09.13
08.13
07.13
05.14 06.13
02.14 03.13
03.14 04.13
04.14 05.13
12.13 01.13
01.14 02.13
K-TCMB (Son Veri: 09.05.14)
bankalarının da bu yavaşlamaya katkı sağladığı görülmektedir.
KİT’lere
YP*
TP* (Sağ Eksen)
140
60
65
11.13
YP
TP (Sağ Eksen)
TP-YP Vadeli Ticari Mevduatın Gelişimi1
(Milyar TL, Milyar Sepet)
65
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
ticari
mevduatın öncülük ettiği, Kasım ayından itibaren kamu
TP-YP Vadeli Ticari Mevduatın Gelişimi1
(Milyar TL, Milyar Sepet)
Grafik II.2.21
kamu
(1) Kur etkisi arındırılırken, 0,6$+0,4€ sepeti kullanılmıştır.
(*) Para takası etkilerini içermeyen, düzeltilmiş rakamları ifade etmektedir.
Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 09.05.14)
Grafik II.2.21
rleşik Tüzel Kişilerin Para Takası İşlemleri
şlemleri
09.13
08.13
07.13
06.13
05.13
04.13
02.13
03.13
01.13
12.12
90
eğilimi kayda değer bir değişim göstermemektedir (Grafik II.2.21).40Özellikle 2014 yılının
TP ticari mevduat büyümesindeki yavaşlamaya
mler hariç tutulduğunda dahi TP ve YP mevduat tutarlarının
an itibaren TP ticari0 mevduattaki düşüş eğiliminin para takası
işlemleri
hariç
35
80
r değişim göstermemektedir (Grafik II.2.21). Özellikle 2014 yılının
bankaları haricindeki diğer bankalarında bulunan
ğunda da devam ettiği dikkat çekmektedir.
mevduattaki düşüş eğiliminin para takası işlemleri hariç
etkili olmuştur.
(1) Kur etkisi arındırılırken, 0,6$+0,4€ sepeti kullanılmıştır.
(*) Para takası etkilerini içermeyen, düzeltilmiş rakamları ifade etmektedir.
Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 09.05.14)
(1) Kur etkisi arındırılırken, 0,6$+0,4€ sepeti kullanılmıştır.
(*) Para takası etkilerini içermeyen, düzeltilmiş rakamları ifade etmektedir.
Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 09.05.14)
28
tikrar Raporu | Mayıs 2014
9
9
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
III. Finansal Sistemin Taşıdığı
Risklerin Gelişimi
III. Finansal Sistemin Taşıdığı Risk
Gerek uluslararası gerekse ulusal gelişmeler dikkate al
taşımakta olduğu riskler değerlendirildiğinde, 2014 yılı ilk yarısı iti
Gerek uluslararası gerekse ulusal gelişmeler dikkate
alınarak
bankacılık
sektörünün
taşımakta
olduğu
kayda değer bir bozulmanın yaşanmadığı, olası likidite şokların
riskler
tamponuna
sahip
olduğu
ve
faiz
riskine
olan
duyarlılığ
değerlendirildiğinde, 2014 yılı ilk yarısı itibarıyla genel kredi
değerlendirilmektedir. Ancak, yakın izlemedeki kredilerin yıllık
kalitesinde kayda değer bir değişimin olmadığı, olası likidite
türlerinde TGA oranlarının artmaya başlaması, kredi riskinin fin
takibini gerekli kılmaktadır. 2008 küresel krizinde yaşanan d
şoklarına karşı sektörün yeterli likidite tamponuna sahip
oluşturulan senaryo çerçevesinde gerçekleştirilen makro stres
olduğu ve faiz riskine olan duyarlılığın da azalmakta olduğu
oranında ve sermaye
yaşanabilecek
bozulman
Türkiyeyeterliliğinde
Cumhuriyet Merkez
Bankası
SYR’sinin yasal rasyonun üzerinde kalmaya devam edeceğini g
değerlendirilmektedir. Ancak, yakın izlemedeki kredilerin yıllık
büyüme hızının ve bazı kredi türlerinde TGA oranlarının artmaya
III.1. Kredi Riski
III. Finansal Sistemin Taşıdığı
Risklerin Gelişimi6
başlaması, kredi riskinin finansal istikrar açısından yakın takibini
Kredi büyümesindeki yavaşlama, 2014’ün ilk çeyreğinde
gerekli kılmaktadır. 2008 küresel krizinde yaşanan dalgalanmalar
finansal
koşullarda
toparlanma,
Gerek uluslararası gerekse ulusal gelişmeler
dikkate
alınarakgözlenen
bankacılık
sektörününkredi büyümesind
daha
olabileceğine
işaret
etmektedir.
Bankacılık sektöründ
esas alınarak oluşturulan senaryo taşımakta
çerçevesinde
gerçekleştirilen
olduğu riskler
değerlendirildiğinde, 2014
yılı ılımlı
ilk yarısı
itibarıyla genel
kredi
kalitesinde
başlayan
kredi büyümesi,
Finansal
kayda
değer
bir bozulmanın
yaşanmadığı, olasıhızlanmaya
likidite şoklarına
karşı sektörün
yeterli likidite
makro stres testi sonuçları, sektörün
TGA
oranında
ve sermaye
tamponuna
sahip
olduğu
ve
faiz
yeterliliğinde yaşanabilecek bozulmanın sınırlı olacağını sektör
Koşullar
paralel biçimde
2013 yılının
ikinci yarısından itibare
riskine gerilemeye
olan duyarlılığın
da azalmakta
olduğu
artması
ve hızının
alınan ve
makro
değerlendirilmektedir. Ancak, yakın izlemedekibelirsizliklerin
kredilerin yıllık
büyüme
bazı ihtiyati
kredi tedbirler ile söz
sermaye yeterliliğinin yasal rasyonun
üzerinde
kalmayaartmaya
devam
(Grafik
III.1.1, Grafik
türlerinde
TGA oranlarının
başlaması, çeyreğinde
kredi riskiningüçlenmiştir
finansal istikrar
açısından
yakınIII.1.2).
Grafik III.1.1
Grafik III.1.2
(Yüzde Değişim)
(Yüzde, TGA Hariç)
SYR’sinin yasal rasyonun üzerinde kalmaya devam edeceğini göstermektedir.
destekleyici
III.1. Kredi Riski
FKE (standardize)
III.1. Kredi Riski
sıkılaştırıcı
60
2,0
Net Kredi Kullandırımı/GSYİH (yıllık, yüzde, sağ eksen)
18
1,5
16
50
1,0
14
45
0,5
0,0
Kredi
büyümesindeki
yavaşlama, 2014’ün ilk çeyreğinde
güçlenmiştir.
Kredi büyümesindeki yavaşlama,
2014’ün
ilk çeyreğinde
55
12
10
Son dönemde
8
-0,5
finansal koşullarda gözlenen toparlanma, kredi büyümesindeki
düşüşün yılın kalanında
6
-1,0
güçlenmiştir. Son dönemde finansal koşullarda gözlenen
4
-1,5sektöründe 2012 yılının son çeyreğinde
daha ılımlı olabileceğine işaret etmektedir. Bankacılık
toparlanma, kredi büyümesindeki
düşüşün
yılın kredi
kalanında
hızlanmaya
başlayan
büyümesi,
daha
ılımlı
olabileceğine
-2,0
Finansal -2,5Koşullar Endeksi 7’ndeki
2
(FKE) keskin
0
-2
-3,0
gerilemeye
paralel biçimde
2013 yılının ikinci yarısından
İç
işaret
etmektedir.
Bankacılık
1 itibaren
2 3 4 1 2 3 4 1yavaşlamaya
2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2başlamıştır.
3412341
belirsizliklerin artması ve alınan makro ihtiyati tedbirler
sektöründe 2012 yılının son çeyreğinde hızlanmaya başlayan
2007
ile
2008
söz
2009 2010eğilim
2011 2012
14
konusu
20142013yılının
kredi büyümesi, Finansal Koşullar Endeksi ’ndeki (FKE) keskin
Kaynak: TCMB, BDDK, TÜİK (Son Veri: 1Ç14)
Grafik III.1.1
gerilemeye paralel biçimde 2013 yılının
ikinci yarısından itibaren
Finansal Koşullar Endeksi* ve Kredi Büyümesi
Grafik III.1.2
(Yüzde Değişim)
yavaşlamaya başlamıştır. İç belirsizliklerin artması ve alınan
2013 14
kredilerin toplam krediler içinde yüzde
30’dan
fazla paya sahip
* TCMB Ekonomi
Notları, No:12/31.
(1) Cari fiyatlarla hesaplanan GSYİH verisi kullanılmıştır. 1Ç14 verisi tahmindir.
Kaynak: TCMB, BDDK, TÜİK (Son Veri: 1Ç14)
3
15
10
(1) Kur etkisinden arındırılmış kr
oluşan sepet değer kullanılmış
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Ve
-2
10
20
03.14
2012
15
12.13
2011
20
0
09.13
2010
2
06.13
2009
20
30
03.13
2008
25
12.12
2007
4
09.12
-3,0
1 2 3 4 1 2 3III.1.3).
4 1 2 3 4 1 2 3 4Ancak
1 2 3 4 1 2 3 4 1 YP
2341
2013 yılı içerisinde gerçekleşmiştir (Grafik
6
30
06.12
-2,0
25
belirsizliklerin
artması
35
03.12
8
12.11
10
-0,5
09.11
12
0,0
06.11
14
0,5
03.11
sıkılaştırıcı
16
oranı son üç yıl içerisinde 1,5 kat artmış,
artışın yarısından fazlası
-2,5
30
Kara, H., Özlü, P. ve D.
(2012),
“TürkiyeKredilerin
Ekonomisi
için Finansal Koşullar Endeksi (İngilizce)” TC
KurÜnalmış
Etkisinden
Arındırılmış
Artışı
Kredilerin Artışı
60
60
BDDK
Koridorun
Finansal
İstikrar Raporu | Mayıs
2014
55 Kararları
üst sınırının
PPK Faiz
daraltılmaya
kararı
50
50
Koriorun
başlanması
Genişletilmesi
45
BDDK
Küresel para
Kararları
40
40
politikalarına yönelik
12.10
destekleyici
Net
Kredi Kullandırımı/GSYİH
yüzde, sağilk
eksen)
makro ihtiyati tedbirler ile söz konusu
eğilim
2014 (yıllık,
yılının
2,0
18
-1,0
35
7
FKE (standardize)
Bankacılık sektörünce kullandırılan
kredilerin GSYİH’ya
-1,5
10
(1) Kur etkisinden arındırılmış kredilerde yüzde 70 ABD doları ve yüzde 30 Euro’dan
oluşan sepet değer kullanılmıştır. Dövize endeksli krediler YP kredilere dahil edilmiştir.
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: Mar. 14)
Bu bölüm
Figen
Özcan,
Hasan Erol,
Egemen
Eroğlu, Fatih Bektaş, Merve Demirbaş, E. Özgü Özen Çavuşoğlu, Mehmet
Kara, H., Özlü, P. ve D. Ünalmış (2012), “Türkiye Ekonomisi
için
Finansal
Koşullar
Endeksi
(İngilizBüyükkara, Rıdvan Delice, Emel Satı Topcu ve Nesibe Özoğlu tarafından hazırlanmıştır.
ce)” TCMB Ekonomi Notları, No:12/31.
7
6
Kara, H., Özlü, P. ve D. Ünalmış (2012), “Türkiye Ekonomisi için Finansal Koşullar Endeksi (İngilizce)” TCMB Ekonomi Notları, No:12/31.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Koriorun
Genişletilmesi
6 Bu bölüm Figen Özcan,1Hasan Erol, Egemen Eroğlu, Fatih Bektaş, Merve Demirbaş, E.
Kredilerin
Yıllık Artış Hızları
Büyükkara,
Rıdvan Delice, Emel Satı Topcu ve Nesibe Özoğlu tarafından hazırlanmıştır.
(Yüzde,
TGA Hariç)
1
çeyreğinde güçlenmiştir (Grafik III.1.1, 1,5
Grafik III.1.2).
1,0
Kur
Kre
BDDK
Kararları
40
ilk
* TCMB Ekonomi Notları, No:12/31.
(1) Cari fiyatlarla hesaplanan GSYİH verisi kullanılmıştır. 1Ç14 verisi tahmindir.
çeyreğinde güçlenmiştir (Grafik III.1.1, Grafik III.1.2).
3
Kredilerin Yıllık Artış Hız
06.11
oranında ve sermaye yeterliliğinde yaşanabilecek bozulmanın sınırlı olacağını ve sektör
03.11
oluşturulan senaryo çerçevesinde gerçekleştirilen
makro
stres
testi
sonuçları,
TGA
1
Finansal
Koşullar
Endeksi*
ve Kredi
Büyümesisektörün
09.11
takibini gerekli kılmaktadır. 2008 küresel krizinde yaşanan dalgalanmalar esas alınarak
12.10
edeceğini göstermektedir.
1
29
söz konusu oranın 2013 yılındaki artışında, Mayıs ayı sonrasındaki dönemde TL’de yaşanan
değer
kaybının
etkili
olduğu
değerlendirilmektedir.
Nitekim
2010-2012
döneminde
Kredi/GSYİH oranındaki artışın dörtte biri YP kredilerden kaynaklanırken, geçen yılki artışa YP
kredilerin katkısı yüzde 50’ye yükselmiştir. Kur etkisinden arındırılmış (KEA) kredi büyümesinin
2014’te geçmiş yıllar ortalamasının altında seyretmesi ve döviz kurlarındaki dalgalanmanın
Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası
azalmasıyla Kredi/GSYİH oranının 2014 yılında geçmiş yıllara kıyasla daha ılımlı bir artış
göstereceği tahmin edilmektedir (Grafik III.1.4).
Grafik III.1.3
Grafik III.1.4
olduğu
(Yüzde)
(13 haftalık yıllıklandırılmış hareketli ortalama, Yüzde)
Toplam Krediler/GSYİH ve YP Krediler/GSYİH1
Top.Kredi/GSYİH
dikkate alındığında, söz konusu oranın 2013 yılındaki
Kur Etkisinden Arındırılmış Kredilerin Gelişimi1
artışında, Mayıs ayı sonrasındaki dönemde TL’de yaşanan
YP Kredi/GSYİH (SE)
2008-2013 Ortalama
2014
kullandırılan kredilerin GSYİH’ya oranı son üç yıl içerisinde 1,5 kat
35
değer kaybının etkili olduğu
değerlendirilmektedir. Nitekim
35
ası 2013 yılı içerisinde gerçekleşmiştir (Grafik III.1.3). Ancak YP
30
2010-2012 döneminde Kredi/GSYİH
oranındaki artışın dörtte biri
30
25
25
YP kredilerden kaynaklanırken,
geçen yılki artışa YP kredilerin
20
20
katkısı yüzde 50’ye yükselmiştir.
Kur etkisinden arındırılmış (KEA)
15
kredi büyümesinin 2014’te 15geçmiş yıllar ortalamasının altında
10
seyretmesi ve döviz kurlarındaki dalgalanmanın azalmasıyla
5
Kredi/GSYİH oranının 2014 yılında geçmiş yıllara kıyasla daha
n dörtte biri YP kredilerden kaynaklanırken, geçen yılki artışa YP
45
15
40
10
yükselmiştir. Kur etkisinden arındırılmış (KEA) kredi büyümesinin
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
12.10
masının altında seyretmesi ve döviz kurlarındaki dalgalanmanın
anının 2014 yılında geçmiş yıllara kıyasla daha ılımlı bir artış
Cari fiyatlarla hesaplanan GSYİH verisi kullanılmıştır. 1Ç14 verisi tahmindir.
edir (Grafik III.1.4).(1)
Kaynak: TCMB, BDDK, TÜİK (Son Veri: 03.14)
Grafik III.1.4
Kredilerdeki
seçilmiş
Kur Etkisinden
Arındırılmış artış,
Kredilerin
Gelişimi1
SYİH1
10
Ara
döneminde
20
Eki
2010-2012
Kas
Nitekim
Eyl
değerlendirilmektedir.
50
Ağu
uğu
Haz
de yüzde 30’dan fazla paya sahip olduğu dikkate alındığında,
25
daki artışında, Mayıs55 ayı sonrasındaki dönemde TL’de yaşanan
Tem
30
May
60
Nis
35
Mar
65
Şub
40
Oca
70
5
ılımlı bir artış göstereceği tahmin edilmektedir (Grafik III.1.4).
(1)Yüzde 70 ABD doları ve yüzde 30 Euro’dan oluşan sepet değer kullanılmıştır. Dövize
endeksli krediler YP kredilere dahil edilmiştir.
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 09.05.14)
ülkelere kıyasla Türkiye’de daha yüksek gerçekleşmektedir
Kredilerdeki
artış, seçilmiş
(Grafik III.1.5). Ülkemizde toplam kredi büyüklüğünün GSYİH’ye
oranı söz konusu
ülkeler
(13 haftalık yıllıklandırılmış hareketli ortalama, Yüzde)
Kredi/GSYİH (SE)
2008-2013 Ortalama
ortalamasına
yakın seviyelerde olmasına karşın
Kredi/GSYİH
oranının
daha hızlı artıyor olması
yüksek
gerçekleşmektedir
(Grafik
35
35
35
kredi riskinin finansal istikrar açısından yakın takibini gerekli kılmaktadır (Grafik III.1.6). Bu
30
bağlamda, görece yüksek seyreden yıllık ortalama kredi büyüme oranında yakın zamanda
büyüklüğünün GSYİH’ye oranı söz konusu ülkeler ortalamasına
30
yakınbulunmaktadır.
seviyelerde
gözlenen yavaşlama eğilimi finansal istikrar açısından olumlu
yüksek seyreden yıllık ortalama kredi büyüme oranında yakın
zamanda gözlenen yavaşlama eğilimi finansal istikrar açısından
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
olumlu bulunmaktadır.
(1)Yüzde 70 ABD doları ve yüzde 30 Euro’dan oluşan sepet değer kullanılmıştır. Dövize
endeksli krediler YP kredilere dahil edilmiştir.
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 09.05.14)
(Puan, Yüzde)
80
gecikmiş alacaklarında (TGA)
önemli bir artış yaşanmamıştır.
9
6
60
Özel kesim talebindeki ılımlı artış ve güçlü kamu kesimi talebinin
3
40
desteği ile 2013’te yüzde20 4’e yükselen GSYİH büyüme hızı
0
Çek Cum.
Hırvatistan
G. Afrika
Hindistan
Meksika
yılın ikinci yarısından itibaren yavaşlamaya başlamıştır (Grafik
Kolombiya
-3
Endonezya
0
Şili
Hırvatistan
Çek Cum.
G. Afrika
Hindistan
Kolombiya
Meksika
Endonezya
Rusya
Şili
-5
Malezya
-5
Brezilya
0
Tayland
0
Türkiye
5
120
talep kaynaklı güç kaybetmesine
karşın, bankaların tahsili
100
12
10
5
oranlarındaki oynaklığın artmasına, GSYİH büyümesinin iç
15
eyreden yıllık ortalama
kredi büyüme oranında yakın zamanda
15
15
10
İstikrar
Raporu | Mayıs 2014
2013 KrediFinansal
/ GSYİH (Sağ
Eksen
140
18
açısından yakın takibini
gerekli kılmaktadır (Grafik III.1.6).20Bu
20
finansal istikrar açısından olumlu bulunmaktadır.
2013 yılı ikinci yarısından itibaren döviz kurları ve faiz
2011 - 2013 Kredi / GSYİH Farkı
25
olması
Rusya
2011 - 2013 Yıllık Ortalama Kredi Büyümesi
2011 - 2013 Yıllık Ortalama GSYİH Büyümesi
25
karşın2 Kredi/GSYİH
oranının daha hızlı artıyor
Kredi/GSYİH Oranı ve Değişimi1
Malezya
(Nominal, Yüzde)
plam kredi büyüklüğünün
GSYİH’ye oranı söz konusu ülkeler
Grafik III.1.6
Brezilya
Grafik III.1.5
Tayland
Ara
Kas
Eki
5
Eyl
5
Ağu
10
Tem
takibini gerekli kılmaktadır (Grafik III.1.6). Bu bağlamda, görece
10
Haz
15
May
hızlı artıyor olması kredi riskinin finansal istikrar açısından yakın
15
Nis
20
Mar
20
miş ülkelere kıyaslaKredilerin
Türkiye’de
daha yüksek gerçekleşmektedir
Yıllık Ortalama Büyüme Oranı (2011 – 2013)1
III.1.7). Eş zamanlı olarak bozulmaya başlayan 2014’e ilişkin
Cumhuriyet
Merkez Bankası
(1) Genel olarak 2013 yılı son çeyreği Türkiye
olmak üzere,
IMF – FSI veri tabanında
yer alan
(1) Genel olarak 2013 yılı son çeyreği olmak üzere, IMF – FSI veri tabanında yer alan en
en güncel veriler kullanılmıştır.
güncel veriler kullanılmıştır.
Kaynak: IMF Financial Soundness Indicators
Kaynak: IMF Financial Soundness Indicators
büyüme beklentilerinin ise son aylarda sınırlı bir toparlanma
Grafik III.1.6
2013
yılıDeğişimi
ikinci
1
Kredi/GSYİH
Oranı ve
(2011 – 2013)1
içinde olduğu görülmektedir (Grafik III.1.8). Ülkeye özgü
yarısından itibaren döviz kurları ve faiz oranlarındaki oynaklığın
azalması,
küresel
artmasına, GSYİH
büyümesinin
iç talep
güç belirsizliklerin
kaybetmesine karşın,
bankaların
tahsilifinansal
Finansal
İstikrar
Raporu
| Mayıskaynaklı
2014
2011 - 2013
Kredi / GSYİH
Farkı
(Puan, Yüzde)
gecikmiş
18
20
talebindeki
ılımlı artış ve güçlü kamu kesimi
120 talebinin desteği ile 2013’te yüzde 4’e yükselen
15
15
GSYİH
büyüme hızı yılın ikinci yarısından 100
itibaren yavaşlamaya başlamıştır (Grafik III.1.7). Eş
12
10
80
9
zamanlı
olarak bozulmaya başlayan 2014’e
ilişkin büyüme beklentilerinin ise son aylarda sınırlı
– FSI veri tabanında yer alan
30
toparlanma içinde olduğu
60
görülmektedir
(Grafik III.1.8). Ülkeye özgü belirsizliklerin
3
azalması,
küresel finansal piyasalardaki40 risk iştahının toparlanması ve dış talebin olumlu
0
20
-3
0
Hırvatistan
Çek Cum.
G. Afrika
Hindistan
Meksika
Rusya
Kolombiya
Grafik III.1.7
Şili
tahmin edilmektedir.
Endonezya
katkısının artmaya devam etmesiyle büyüme beklentilerindeki iyileşmenin devam edeceği
Malezya
-5
katkısının artmasıyla beraber
edilmektedir.
bir6
Brezilya
Hırvatistan
Çek Cum.
G. Afrika
0
piyasalardaki risk iştahının
büyüme beklentilerindeki iyileşmenin devam edeceği tahmin
Tayland
5
2013 Kredi / GSYİH (Sağ Eksen
alacaklarında
(TGA)
kayda 140değer bir toparlanması
bozulma yaşanmamıştır.
Özel kesim
ve dış talebin
olumlu
25
Türkiye
Büyümesi
Büyümesi
Hindistan
olmasına karşın Kredi/GSYİH oranının daha
25
Türkiye
1Ç14 verisi tahmindir.
III.1.5). Ülkemizde toplam kredi
25
Şub
10
03.14
12.13
09.13
06.13
15
30
Oca
20
de olmasına
ülkelere kıyasla Türkiye’de daha
40
25
03.13
2014
(1) Genel olarak 2013 yılı son çeyreği olmak üzere, IMF – FSI veri tabanında yer alan en
GSYİH
Büyüme
Oranları1
güncel
veriler
kullanılmıştır.
Kaynak:
IMF Financial
(Çeyreklik
yüzdeSoundness
değişim)Indicators
Grafik III.1.8
2014 Yılına İlişkin Büyüme Beklentileri1
(Yüzde)
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
6
ndan itibaren döviz kurları ve faiz oranlarındaki oynaklığın
in iç talep kaynaklı güç kaybetmesine karşın, bankaların tahsili
5,0
4
GA) kayda değer bir
bozulma yaşanmamıştır. Özel kesim
2
4,5
4,0
20
20
talebindeki
ılımlı artış ve güçlü kamu kesimi
15
120 talebinin desteği i
15
15
GSYİH
büyüme hızı yılın ikinci yarısından100
itibaren yavaşlamaya
12
10
10
9
80
zamanlı
olarak bozulmaya başlayan 2014’e
ilişkin büyüme bekl
5
5
0
0
-5
-5
3
azalması,
küresel finansal piyasalardaki40 risk iştahının toparla
0
20
-3
0
Hırvatistan
G. Afrika
Çek Cum.
Hindistan
Meksika
Kolombiya
Şili
Rusya
Brezilya
Grafik III.1.7
(1) Genel olarak 2013 yılı son çeyreği olmak üzere, IMF – FSI veri tabanında yer alan
en güncel veriler kullanılmıştır.
Kaynak: IMF Financial Soundness Indicators
(1) Genel olarak 2013 yılı son çeyreği
olmak üzere, IMF – FSI veri tabanında yer alan en
GSYİH
Büyüme
Oranları1
güncel
veriler
kullanılmıştır.
Kaynak:
IMF Financial
(Çeyreklik
yüzdeSoundness
değişim)Indicators
dalgalanmanın son dönemde azalması ve 2014 yılının ikinci
çeyreğinin başından itibaren kur ve 2013
faiz yılı
oranlarının
yeniden
ikinci yarısından
itibaren
Malezya
2013 yılının ikinci yarısında finansal piyasalarda yaşanan
Türkiye
tahmin edilmektedir.
Endonezya
katkısının artmaya devam etmesiyle büyüme beklentilerindek
Tayland
Grafik III.1.8
2014 Yılına İlişkin Büyü
(Yüzde)
6
döviz kurları ve faiz oranlarındaki oynaklığın
5,0
artmasına,
GSYİH büyümesinin
talep kaynaklı güç kaybetmesine karşın, bankaların tahsili
gerilemeye başlaması da kredi riski
görünümüne
olumluiçkatkı
4,5
talebindeki ılımlı artış ve güçlü kamu kesimi talebinin
desteği ile 2013’te yüzde 4’e yükselen
0
GSYİH büyüme hızı yılın ikinci yarısından itibaren yavaşlamaya başlamıştır (Grafik III.1.7). Eş
-2
zamanlı olarak bozulmaya başlayan 2014’e ilişkin büyüme beklentilerinin ise son aylarda sınırlı
Para ve döviz piyasalarındaki gelişmeler, kredi piyasasında
4,0
3,5
3,0
-4
bir toparlanma içinde olduğu görülmektedir (Grafik
III.1.8). Ülkeye özgü belirsizliklerin
2,5
-6
risk iştahının
toparlanması ve dış talebin olumlu
2,0
karşılığını bulmuş ve tüketici ve ticari
kredi faiz
oranları
piyasa
azalması,
küresel
finansalda
piyasalardaki
I
katkısınınİkinci
artmaya
devam başından
etmesiyle büyüme
gelişmelerine paralel olarak artmıştır.
çeyrek
II III IV I
II III IV I
II III IV I
II III IV
beklentilerindeki
iyileşmenin
devam
edeceği
2009
2010
2011
2012
2013
tahmin edilmektedir.
(1) Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış, sabit fiyatlarla.
Kaynak: TCMB, TÜİK (Son Veri: 03.14)
itibaren ise ticari kredi faiz oranları gerilerken, tüketici kredi faiz
Grafik III.1.7
oranlarındaki gerileme sınırlı düzeyde
kalmıştır (Grafik III.1.9).
GSYİH Büyüme Oranları1
II III IV I
04.13
yapmaktadır.
03.13
2
gecikmiş alacaklarında (TGA) kayda değer bir
bozulma yaşanmamıştır. Özel kesim
02.13
4
01.13
Hırvatistan
G. Afrika
Çek Cum.
Hindistan
Meksika
Kolombiya
Endonezya
Şili
Rusya
Brezilya
Malezya
Türkiye
Tayland
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
60
bir6 toparlanma içinde olduğu görülmektedir
(Grafik III.1.8
(1) TCMB Beklenti Anketi verile
Kaynak: TCMB(Son Veri: 04.1
Grafik III.1.8
2014 Yılına İlişkin Büyüme Beklentileri1
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
(Yüzde)
Tüketici kredilerinin ağırlıklı olarak sabit faizli olduğu göz önüne
(Çeyreklik yüzde değişim)
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
6
alındığında, kredi faizlerindeki artışın mevcut kredi borçlusu
5,0
2013 yılının ikinci yarısında
finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmanın son döne
4
azalması ve
hanehalkının ödeme gücüne olumsuz bir etki yapmayacağı
ve2014
yılının 4,5
ikinci çeyreğinin başından itibaren kur ve faiz oranlarının yen
gerilemeye başlaması da4,0kredi riski görünümüne olumlu katkı yapmaktadır.
2
kredi riskini artırmayacağı değerlendirilmektedir.
0
3,5
Para ve döviz piyasalarındaki gelişmeler, kredi piyasasında karşılığını bulmuş ve tük
3,0
ve ticari kredi faiz oranları
da piyasa gelişmelerine paralel olarak artmıştır. İkinci çe
-2
itibaren
Gerek bireysel gerekse ticari -4kredilerdeki tahsilibaşından
gecikmiş
2,5
ise ticari
kredi faiz oranları gerilerken, tüketici kredi faiz oranların
04.14
03.14
02.14
01.14
12.13
11.13
10.13
09.13
08.13
07.13
alındığında, kredi faizlerindeki artışın mevcut kredi borçlusu hanehal
(1) Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış, sabit fiyatlarla.
Kaynak: TCMB, TÜİK (Son Veri: 03.14)
yaşanmadığını göstermektedir. Bankacılık sektörü
06.13
II III olduğu
IV I II III IV
I IIönüne
III IV
göz
05.13
II III IV I
04.13
II III IV I
03.13
I
2009
2010
2011
2012
2013
geçen sürede kredi kalitesinde kayda
değer
bir
değişimin
ödeme
gücüne
02.13
-6
alacak (TGA) gerçekleşmeleri, 2014
yılı Nisan ayına kadar
01.13
gerileme sınırlı düzeyde 2,0
kalmıştır (Grafik III.1.9). Tüketici kredilerinin ağırlıklı olarak sabit
olumsuz
değerlendirilmektedir.
TGA
oranı
son iki yıldır yüzde 2,7 - 3 bandında hareket etmektedir (Grafik
bir
etki
yapmayacağı
ve
(1) TCMB Beklenti Anketi verilerine göre
Kaynak: TCMB(Son Veri: 04.14)
kredi
riskini
artırmaya
Grafik III.1.9
Ticari Krediler ve Tüketici Kredileri Faiz Oranları
III.1.10). TGA gelişimi ve seviyesi bakımından Türk bankacılık
(Akım Veri, 4 Haftalık Hareketli Ortalama, Yüzde)
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
3
Tüketici (KMH Hariç) Faiz Oranları
sektörünün izlediği olumlu seyir, uluslararası karşılaştırmalarda da
Ticari (KMH ve KK Hariç) Faiz Oranı
17
açıkça görülmektedir (Grafik III.1.11).
15
13
11
9
Cumhuriyet
Bankası
TürkiyeTürkiye
Cumhuriyet
MerkezMerkez
Bankası
04.14
02.14
12.13
10.13
08.13
06.13
04.13
02.13
12.12
10.12
5
08.12
7
Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14)
Gerek
bireysel gerekse ticari kredilerdeki tahsili gecikmiş alacak (TGA) gerçekleşm
Grafik
III.1.11
Grafik III.1.10
TGA Oranları (Toplam/Ticari/Bireysel)
TGA Oranlarının ve TGA Oranı Farklarının Gelişimi
2014
yılı Nisan ayına kadar geçen sürede kredi kalitesinde kayda değer bir bozu
1
(Yüzde)
(Yüzde)
Top. Kredi TGA
Firma Kredisi
2013 TGA Oranı
yaşanmadığını göstermektedir.
Bankacılık sektörü TGA oranı son iki yıldır yüzde 2,7
Bireysel Kredi
7
7
6
6
5
5
4
4
3
3
2
2
1
1
TGA Oranı Farkı (Sağ Eksen)
bandında
hareket2013Ç4-2011Ç4
etmektedir
(Grafik III.1.10). TGA gelişimi
ve seviyesi bakımından
6
1,5
bankacılık sektörünün izlediği olumlu seyir, uluslararası
karşılaştırmalarda da aç
1,0
görülmektedir (Grafik III.1.11).
0,0
Endonezya
Şili
Japonya
Türkiye
ABD
Brezilya
Kolombiya
G.Afrika
Hindistan
Polonya
-1,5
(1)Genel olarak 4Ç 2013 olmak üzere en güncel veriler kullanılmıştır.
Kaynak: IMF Financial Soundness Indicators
31
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
4
TGA Oranlarının ve TGA Oranı Farklarının Gelişimi1
-0,5
-1,0
0
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14)
Grafik III.1.11
0,5
2
Çek Cum.
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
12.10
09.10
06.10
03.10
12.09
4
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs
Kredi türleri bazında incelendiğinde, 2013’ün ikinci yarısından itibaren küçük ölçekli
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Grafik III.1.12
Bireysel Krediler TGA Oranları
(Yüzde)
yarısından itibaren küçük ölçekli işletmelere kullandırılan krediler
(Yüzde)
KOBİ Kredileri
Firma Kredisi
Diğer Firma Kredileri
Karşılıksız Çek Oranı (Tutar, 3 Aylık Ort.)
ile bireysel
kredi kartı
ve ihtiyaç kredilerinde TGA oranlarının
İhtiyaç
Kredi Kartları
Konut
8
2
5
TGA gelişiminin
Bireysel Krediler
TGA Oranları
4
(Yüzde)
03.14
12.13
09.13
9
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14)
8
6
10
sıra kredi kartı bakiyesindeki büyümenin ivme kaybetmesinin de
9
7
0
11
itibaren görülen
artış eğiliminde, TGA tutarlarındaki artışın yanı
06.13
0
03.13
0
2
Taşıt
Ayrıca,
Kredi Kartları bireysel kredi kartı TGA1 oranında 2013 yılı ikinci yarısından
12.12
1
09.12
1
06.12
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
10
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14)
Grafik III.1.13
09.12
11
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
9
4
çeyreği itibarıyla sınırlı miktarda3 arttığı görülmektedir (Tablo III.1.1).
3
2
Konut
İhtiyaç
03.11
12.10
09.10
06.10
03.10
12.09
2
KOBİ Kredileri
Firma Kredisi
1
Diğer Firma Kredileri
0 (Tutar, 3 Aylık Ort.)
Karşılıksız Çek Oranı
Oranı
4
Bireysel Krediler TGA Oranları
3
(Yüzde)
12.09
ları ve Çeklerin Karşılıksız 3Çıkma Oranı
6
5
kredi kullanımındaki artışa rağmen
2013 yılı sonu ve 2014 yılı birinci
5
4
03.12
6
Grafik III.1.13
4
12.11
5
5
8
7
gecikmiş kredi kartı ve tüketici kredisi
bulunan gerçek kişi sayısının,
09.11
7
8
06.11
6
03.11
7
6
12.10
mhuriyet Merkez Bankası7
10
9
bazında incelendiğinde, 2012
yılında artış gösteren tahsili
9
09.10
8
06.10
8
10
03.10
9
Taşıt
11
artmaya başladığı dikkat çekmektedir.
Diğer taraftan, adet
11
9
.1.12
Kredi türleri bazında incelendiğinde, 2013’ün ikinci
Grafik III.1.13
TGA Oranları ve Çeklerin Karşılıksız Çıkma Oranı
8
7
7
etkili olduğu
değerlendirilmektedir. Karşılıksız çek oranlarında ve
5
KOBİ harici5 firma kredilerinin TGA’larında ise düşüş eğilimi devam
6
6
alt kalemlerine
bakıldığında, dönem içi ilave
TGA tutarlarının 2012 yılı
üçüncü çeyreğinden bu 4yana, 2010 ve 2011 yılları ortalamalarına
göre yüksek seyrettiği
4
3
Konut
İhtiyaçÖzellikle
görülmektedir.
2
3 Aylık Ort.)
B, BDDK (Son Veri: 03.14)
3
7
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14)
5
6
6
7
Grafik III.1.14
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
0
TGA gelişiminin alt kalemlerine bakıldığında, dönem içi
ilave TGA tutarlarının 2012 yılı üçüncü çeyreğinden bu yana,
Üçer Aylık Akım TGA Gelişmeleri
5
5
12.12
09.12
06.12
8
6
03.12
9
12.11
10
09.11
06.11
03.11
12.10
03.10
12.09
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
8
09.10
0
0
06.10
10
kısmen
azalmıştır (Grafik III.1.14).
9
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
12.10
09.10
06.10
7
(Grafik
III.1.12,
Grafik
yaşanan etmektedir
artış dikkat çekmiş,
ancak
takip
eden III.1.13).
2
1
11 bir seyir izlenmesiyle1kredi riskine ilişkin endişeler
11
aylarda
ilave TGA 1oluşumunun
daha olumlu
9
8
Taşıt
3
Kredi
2013
yıl Kartları
sonunda
2
4
(Milyardönem
TL)
GA gelişiminin
alt kalemlerine
bakıldığında,
içi ilave
4 TGA tutarlarının 2012 yılı
4
2010 ve 2011 yılları ortalamalarına göre yüksek seyrettiği
3
3
Dön. İçi İlave*
Dön. İçi Tah.
ü çeyreğinden
bu 3yana, 2010 ve 2011 yılları ortalamalarına
göre yüksek
seyrettiği
2
2
görülmektedir.
Özellikle 2013 yıl sonunda yaşanan artış dikkat
D. Sonu Bak. (SE)
2
Akt. Sil.
1
1
1
ektedir. Özellikle
2013
yıl sonunda yaşanan
artış dikkat çekmiş,
ancak takip eden
6
36
0
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
4
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
12.10
09.10
azalmıştır (Grafik III.1.14).
06.10
03.10
12.09
olumlu bir18seyir izlenmesiyle kredi riskine ilişkin endişeler kısmen
3
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14)
2
12
azalmıştır (Grafik
III.1.14).
6
1
Grafik III.1.14
0
0
mlerine bakıldığında,
dönem
içi Gelişmeleri
ilave TGA-1tutarlarının 2012 yılı
Üçer Aylık
Akım TGA
-6
-2
a, 2010 ve 2011 yılları ortalamalarına göre
yüksek seyrettiği
-3
-12
Reel-18 sektöre verilen kredilerin TGA tutarları sektörler
Dön. İçi Tah.
ıl sonunda yaşanan artış dikkat
çekmiş,-5 ancak
takip eden
Akt. Sil.
D. Sonu Bak. (SE)
2
D. Sonu Bak. (SE)
-5
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
24
toptan ve perakende ticaret sektöründeki TGA’larda bir puana
-30
yakın artış olduğu dikkat çekmekte, diğer sektörlerin TGA oranları
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
ise genel olarak yatay seyretmektedir.
18
(*)Dönem İçi İlave - Gruplar Arası Hareket
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14)
12
6
Grafik III.1.15
0
Grafik III.1.16
-12
(Yüzde, Baz Puan)
Tahsili
III.1.1
Öz.Karşılık/TGA Tablo
ve Krediler
Özel Karşılıkları/Ort. Krediler
Firma TGA Sektörel Kırılım-6ve Gelişmeler1
ave - Gruplar Arası Hareket
BDDK (Son Veri: 03.14)
Gecikmiş
ve|Tüketici
Kredisi Bulunan Gerçek Kişi Sayısı1 (Bin Kişi)
Finansal Kredi
İstikrar Kartı
Raporu
Mayıs 2014
Öz.Karşılık/TGA
-18 Konfeksiyon ve Dericilik
Tekstil,
İnşaat, GYO ve Emlak Komisyonculuğu
-24 ve Perakende Ticaret
Toptan
Tarım
-30 ve Hayvancılık
Gıda ve Meşrubat
12.11
86
Bankalar
84
10,0
1.225
320
280
03.14
1.487
1.339
1.382
782
902
926
688
80
Finansman Şirketleri
11
200
8
10
9
78
Toplam2
1.658
160
1.949
2.001
2.048
240
76
120
bir 2014
mali kuruluş grubu için birden fazla kredi kartı ve tüketici kredisi borcu olanlar tek kişi olarak
Finansal İstikrar Raporu (1)Her
| Mayıs
dikkate alınmıştır.
(1) YP kredisi en hızlı artan ilk dört sektörler kullanılmıştır.
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03. 14)
80
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
06.11
(2)Aynı kişinin farklı finansal kuruluşlarda donuklaşmış
kredi kartı ve tüketici kredisi borcu olması
40
nedeniyle, kuruluşlar itibariyle yer alan verilerin toplamı ile toplam satırındaki verilerin toplamı ile
toplam satırındaki veri farklılık göstermektedir.0
03.11
06.10
03.10
70
12.09
12.13
06.13
12.12
06.12
12.11
06.11
12.10
06.10
12.09
06.09
12.08
06.08
12.07
06.07
12.06
06.06
12.05
72
12.10
74
09.10
5,0
32
12.133
Varlık Yönetim Şirketleri
82
15,0
0,0
12.13
Kr.Özel Karşılıkları/Ort. Krediler (SE, Baz Puan)
03.14
12.13
09.13
06.13
20,0
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
12.10
6(Yüzde)
03.14
Türkiye Cumhuriyet
tespit edilmektedir (Grafik III.1.15). 2014 yılı ilk çeyreğinde
ise Merkez Bankası
-24
12.11
09.11
06.11
03.11
12.10
09.10
06.10
12.09
30
09.13
gösterdiği, başta tesktil olmak üzere diğer sektörlerde gerilediği
-18
36
06.13
TGA oranın sadece tarım ve hayvancılık sektöründe sınırlı bir artış
-12
Dön. İçi Tah.
-4
09.12
06.12
12.11
12
-6
-3
-6
büyük paya sahip olan ilk beş sektör arasında 2013 yılı içinde
0
03.10
Akt. Sil.
09.11
06.11
03.11
12.10
09.10
0
-2
-30
itibarıyla incelendiğinde,
toplam TGA tutarı içinde yüzde 5’ten
24
6
-1
Dön. İçi İlave*
09.10
06.10
06.10
1
Akım TGA Gelişmeleri
30
(*)Dönem İçi İlave - Gruplar Arası Hareket
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14)
18
3
1.14
03.10
4
12.09
5
-24
03.12
-6
6
36
daha olumlu bir seyir
izlenmesiyle kredi riskine ilişkin endişeler
03.13
-4
12.12
Dön. İçi İlave*
12.13
(Milyar TL)
takip eden aylarda ilave TGA oluşumunun daha
24
09.11
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
ancak
5
30
a ilave TGA oluşumunun daha olumlu bir seyir
izlenmesiyle kredi riskineçekmiş,
ilişkin endişeler
0
0
(3) Tasfiye olunacak alacaklarda Eylül 2013 döneminden itibaren firma bazında bildirimler için 20 TL'lik
asgari bildirim limiti getirilmiş olup, 20 TL'nin altındaki tutarlar hesaplamaya dahil edilmemiştir.
Kaynak: TCMB, BDDK Kaynak:TCMB
(Son Veri: 03.14)
ve Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi
Reel sektöre verilen kredilerin TGA tutarları sektörler itibarıyla incelendiğinde, toplam
Finansal İstikrar
| Mayıs
2014
TGA tutarı içinde yüzde
5’tenRaporu
büyük
paya
sahip olan ilk beş sektör arasında 2013 yılı içinde
TGA oranın sadece tarım ve hayvancılık sektöründe sınırlı bir artış gösterdiği, başta tesktil
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Toplam özel karşılıkların TGA’ya
oranı 2011-2012 yıllarında
Grafik III.1.15
Grafik III.1.16
Firma TGA Sektörel Kırılım ve Gelişmeler1
Öz.Karşılık/TGA ve Krediler Özel Karşılıkları/Ort. Krediler
yaklaşık 10 puan azalarak yüzde
(Yüzde) 75’ler düzeyine gerilemiş,
(Yüzde, Baz Puan)
buna karşın on iki aylık birikimli kredi özel karşılık giderlerinin
Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası
Öz.Karşılık/TGA
ortalama kredilere oranı, dönem20,0içi ilave TGA tutarlarındaki
86
Tekstil, Konfeksiyon ve Dericilik
İnşaat, GYO ve Emlak Komisyonculuğu
Toptan ve Perakende Ticaret
Tarım ve Hayvancılık
Gıda ve Meşrubat
Kr.Özel Karşılıkları/Ort. Krediler (SE, Baz Puan)
50
120
74
40
80
30
72
06.13
12.13
03.13
09.13
12.12
03.11
09.12
0
12.10
06.12
03.12
12.11
09.11
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
(1) YP kredisi en hızlı artan ilk dört sektörler kullanılmıştır.
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03. 14)
10
Yakın İzl. Kr.
40
20
70
06.11
12.13
06.13
12.12
06.12
12.11
06.11
0
-10
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14)
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
Yakın İzlemedeki Krediler ve TGA
12.12
tutarları sektörler itibarıyla incelendiğinde, toplam
09.12
06.12
03.12
12.11
-30
Grafik III.1.17
09.11
-20
Diğer taraftan, 2013 yılsonundan
itibaren yakın izlemedeki
Reel sektöre verilen kredilerin TGA
06.11
12.10
06.10
12.09
06.09
12.08
06.08
12.07
06.07
12.06
değerlendirilmektedir (Grafik III.1.16).
06.06
0,0
12.05
görülmekte, bu durum finansal istikrar açısından olumlu olarak
60
76
09.10
iyileştiği
03.11
5,0
miktar
12.10
bir
09.10
Karşılık/TGA)
160
06.10
(Özel
200
78
03.10
oranının
240
TGA
12.09
ayırma
(Yıllık Büyüme, Yüzde)
80
2013 yılı Haziran ayı sonrasındaki dönemde sektörün karşılık
10,0
280
Yakın İzlemedeki Krediler ve TGA
82
03.14
artışa bağlı olarak 125 baz puan seviyelerine
kadar yükselmiştir.
15,0
320
Grafik III.1.17
84
Büyüme,
Yüzde)sektör arasında 2013 yılı içinde
kredilerin artış oranının yükselmeye
başladığı
gözlenmektedir
TGA tutarı
içinde yüzde
5’ten büyük paya sahip(Yıllık
olan
ilk beş
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
TGA oranın
sadece
tarım ve hayvancılık
(Grafik III.1.17). Söz konusu artışın
TGA
oluşumuna
olası
TGAartış
bir
sektöründe sınırlı
Yakın İzl. Kr.
gösterdiği,
başta tesktil
Yabancı para cinsinden borçlanma kısıtı olan hanehalkının
olmak üzere diğer sektörlerde gerilediği tespit 60edilmektedir (Grafik III.1.15). 2014 yılı60 ilk
yansımaları, kredi riskinin gelişimi açısından önem arzGrafik
etmekte
III.1.17
bulunmamaktadır.
İşgücü piyasasındaki olumlu
gelişmeler de han
50
50
çeyreğinde ise toptan ve perakende
ticaret
sektöründeki TGA’larda bir puana yakın artış
Yakın İzlemedeki Krediler
ve TGA
40
40
olumlu
yansımaktadır. Hanehalkı kaynaklı kredi
riski açısından öz
olup, konunun yakından takibini olduğu
gereklidikkat
kılmaktadır.
çekmekte, diğer sektörlerin TGA oranları
ise genel olarak yatay seyretmektedir.
30
30
(Yıllık Büyüme, Yüzde)
son dönemde yapılan düzenlemelerin etkisi yakından takip edilec
TGA
20
Yakın İzl. Kr.
20
10
10
60
Toplam özel karşılıkların60TGA’ya oranı 2011-2012
yıllarında
yaklaşık
azalarak
Bireysel
kredi
skoru 10
ve puan
bireysel
borçluluk endeksi ince
Yabancı
para
0
50
0
50
yüzde 75’ler
düzeyine gerilemiş,
aylık birikimli kredi
özel karşılık
giderlerinin
yükümlülüklerini
karşılamakta
önemli
sorunlar
yaşamadıkları
cinsinden
borçlanma
kısıtı40 buna
olankarşın on iki
40
-10
-10
gö
30 içi ilave TGA tutarlarındaki
30
-20
-20
yükümlülüklerini
getirme
öngörmek amac
ortlama kredilere oranı, dönem
artışayerine
bağlı
olarak performanslarını
125 baz puan
hanehalkının yükümlülüklerinde kur riski bulunmamaktadır.
20
20
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
12.10
İşgücü piyasasındaki olumlu gelişmeler
de hanehalkı kaynaklı
0
ayırma oranının (Özel Karşılık/TGA)
bir miktar
09.10
-30
-30
skorunda
2013 yılının
ikinci çeyreğinde
başlanan iyile
seviyelerine kadar yükselmiştir.
2013 yılı Haziran ayı
sonrasındaki
dönemde
sektörün görülmeye
karşılık
10
10
de sürmüştür
(Grafik
III.1.18).
0 bu
iyileştiği
görülmekte,
durum finansal istikrar
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14)
kredi riskine olumlu yansımaktadır.
Hanehalkı
kredi
riski
açısından
olumlukaynaklı
olarak değerlendirilmektedir
(Grafik III.1.16).
-20
-10
-10
-20
Grafik III.1.18
Grafik III.1.19
düzenlemelerin etkisi yakından
1
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
12.10
09.10
-30
Yabancı para cinsinden
borçlanma
kısıtı
olan hanehalkının yükümlülüklerinde
k
açısından özellikle kredi kartlarına ilişkin son dönemde-30yapılan
Bireysel Kredi
Notu Ortalama
Skoru
Bireysel Borçluluk Endeks
Diğer taraftan, 2013 yılsonundan itibaren(Puan)
yakın izlemedeki kredilerin artış oranının
bulunmamaktadır. İşgücü piyasasındaki olumlu gelişmeler de hanehalkı20%kaynaklı kred
Kaynak: TCMB, BDDK (Son Veri: 03.14)
takip
edilecektir.
1.250
yükselmeye
başladığı gözlenmektedir
(Grafik III.1.17).
Söz konusu artışın TGA oluşumuna olası
olumlu yansımaktadır. Hanehalkı kaynaklı kredi riski açısından özellikle18%
kredi kartlarına
yansımaları, kredi riskinin gelişimi açısından önem1.225
arz etmekte olup, konunun yakından 16%
Yabancı para son
cinsinden
borçlanma
kısıtı
olan hanehalkının
kur riski
dönemde
yapılan
düzenlemelerin
etkisiyükümlülüklerinde
yakından takip edilecektir.
14%
takibini gerekli kılmaktadır.
1.200
bulunmamaktadır. İşgücü piyasasındaki olumlu gelişmeler de hanehalkı kaynaklı kredi riskine
Bireysel kredi skoru ve bireysel borçluluk endeksi
Bireysel kredi
12%
skoruriski
veaçısından
bireysel özellikle
borçluluk
bireyleri
olumlu yansımaktadır. Hanehalkı kaynaklı kredi
krediendeksi
kartlarınaincelendiğinde
ilişkin
1.175
10%
yükümlülüklerini
karşılamakta
önemli
sorunlar
incelendiğinde bireylerin mali yükümlülüklerini
karşılamakta
son dönemde yapılan
düzenlemelerin etkisi
yakından
takip edilecektir.
1.150
8%
yaşamadıkları görülmektedir.
Bireyleri
6%
yükümlülüklerini yerine getirme performanslarını öngörmek amacıyla kullanılan bireyse
önemli sorunlar yaşamadıkları görülmektedir.
Bireylerin kredi
Bireysel kredi skoru ve bireysel
1.125
borçluluk endeksi incelendiğinde bireylerin mali
4%
skorunda 2013 yılının ikinci çeyreğinde görülmeye başlanan iyileşme ilerleyen
dönem
2%
2014Ç1
2013Ç4
2013Ç3
görülmektedir. Bireylerin kredi
2013Ç2
2013Ç1
1.100
yükümlülüklerini karşılamakta
önemli sorunlar yaşamadıkları
yükümlülüklerini yerine getirme performanslarını
öngörmek
de sürmüştür (Grafik III.1.18).
yükümlülüklerini yerine getirme performanslarını öngörmek amacıyla kullanılan bireysel kredi
amacıyla kullanılan bireysel kredi skorunda 2013 yılının ikinci
Azalıyor
0%
01
02-03 04-06 0
skorunda 2013 yılının ikinci çeyreğinde görülmeye başlanan iyileşme ilerleyen dönemlerde
Grafik III.1.18
çeyreğinde görülmeye başlanan iyileşme
ilerleyen
de sürmüştür
(Grafikdönemlerde
III.1.18).
(Puan)
Kaynak: Kredi Kayıt Bürosu
1.250
Grafik III.1.19
Bireysel Kredi Notu Ortalama Skoru1
Finansal(Puan)
İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Bireysel Borçluluk
(Yüzde)
8
1.225
1.250
1.225
16%
borç yükü altına girme eğiliminde olan kişiler
analiz edilmektedir.
1.175
12%
8
8
12%
Nis.14
10%
Eyl.13
6%
8%
4%
6%
2%
4%
0%
2%
0%
Azalıyor
Azalıyor
01
Risk
Risk
Artıyor
02-03 04-06 07-09 10-15 16-19 20-29 30-39 40-49
Artıyor
Puan
01 02-03 04-06 07-09 10-15 16-19 20-29 30-39 40-49 50-64
(1) Bireysel Kredi Notu 1 ile 1900 arasında olacak şekilde hesaplanmaktadır. 1 en riskli
(1) Bireysel Borçluluk Endeksi 1 ile 64 arasında değer alacak şekilde hesap
durumu, 1900 en risksiz durumu ifade etmektedir. Buradaki rakamlar sadece başvuru Puan
1 en düşük risk grubunu 64 ise en yüksek risk grubunu temsil etmekte
amaçlı sorgular üzerinden hesaplanmıştır
rakamlar sadece başvuru amaçlı sorgular üzerinden hesaplanmıştır.
Kaynak: Kredi Kayıt Bürosu
Kaynak: Kredi Kayıt Bürosu
(1) Bireysel Kredi Notu 1 ile 1900 arasında olacak şekilde hesaplanmaktadır. 1 en riskli
durumu, 1900 en risksiz durumu ifade etmektedir. Buradaki rakamlar sadece başvuru
amaçlı sorgular üzerinden hesaplanmıştır
Kaynak: Kredi Kayıt Bürosu
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
2013Ç3
2013Ç2
2013Ç4 2013Ç1
2013Ç3
olumlu görünüm korunmaktadır (Grafik III.1.19).
2013Ç2
2013Ç1
1.100
yılı Eylül ayına kıyasla önemli bir değişim
görülmemekte olup,
2014Ç1
1.100
1.125
grubunda yer alan bireylerin risk yüzdeleri
toplamında 2013
Eyl.13
8%
10%
Bireysel borçluluk endeksi incelendiğinde,
en düşük1.125dört risk
1.150
Nis.14
14%
14%
1.150
7
16%
18%
güçlüğü belirtisi göstermeyen ancak ödeme gücünü1.175aşan bir
1.200
18%
20%
1.200 ödeme
Bireysel borçluluk endeksinde önceki dönemlerde
(1) Bireysel Borçluluk Endeksi 1 ile
1 en düşük risk grubunu 64 ise
rakamlar sadece başvuru amaçlı
Kaynak: Kredi Kayıt Bürosu
20%
Endeksi1
2014Ç1
Grafik III.1.18
2013Ç4
de sürmüştür (Grafik III.1.18).
Grafik III.1.19
(1) Bireysel Kredi Notu 1 ile 1900 arasında olacak şekilde hesaplanmaktadır. 1 en riskli
durumu, 1900 en risksiz durumu ifade etmektedir. Buradaki rakamlar sadece başvuru
Bireysel Borçluluk Endeksi1
1
Bireysel Kredi Notu Ortalama Skoruamaçlı
sorgular üzerinden hesaplanmıştır
(1) Bireysel Borçluluk Endeksi 1 ile 64 arasında değer alacak şekilde hesaplanmaktadır.
1 en düşük risk grubunu 64 ise en yüksek risk grubunu temsil etmektedir. Buradaki
rakamlar sadece başvuru amaçlı sorgular üzerinden hesaplanmıştır.
Kaynak: Kredi Kayıt Bürosu
33
Finansal İstikrar Raporu | Ma
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
düzenleyici otoritenin tespit etmiş olduğu oranlar açısından herhangi bir sıkıntı yaşamadığı
görülmektedir. Bilanço kalemlerinin para birimi ayırt edilmeksizin, bankaların bir aylık vadede
oluşabilecek likidite ihtiyaçlarını karşılayabilme durumlarını gösteren yasal likidite oranını
sağlamada bankaların oldukça iyi durumda oldukları görülmektedir. Bankaların yine yasal
olarak takip edilen ve bilançonun YP kalemleri dikkate alınarak hesaplanan minimum likidite
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
oranını karşılama hususunda da herhangi bir sıkıntı çekmedikleri gözlenmektedir (Grafik III.2.1
ve III.2.2).
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Grafik III.2.1
2. Vade Dilimi Toplam Likidite Yeterlilik Oranının Gelişimi 1,2,3
1,2,3
(Yüzde)
450
450
250
04.14
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
oldukça iyi durumda oldukları görülmektedir. Bankaların yine yasal
06.11
0
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
etmektedir. Kısa vadeli likidite karşılama oranlarının yasal bir
Yasal Oran
50
0
iyaçlarını karşılayabilme durumlarını
gösteren yasal likidite oranını
12.10
risklerine maruz kalma ihtimallerinin düşük olduğuna işaret
100
Yasal Oran
03.11
espit etmiş olduğu oranlar100açısından herhangi bir sıkıntı yaşamadığı
09.10
2. Vade
Dilimi
150
kalemlerinin para birimi ayırt
50 edilmeksizin, bankaların bir aylık vadede
06.10
gelişmeler bankaların orta ve uzun vadede önemli likidite
200
150
12.10
2. Vade
rının yasal bir yükümlülük olarak
takip edildiği Türkiye’de bankaların
Dilimi
03.10
olan dayanıklılığı yüksek seyretmektedir. Fonlama kalitesindeki
300
250
kalma ihtimallerinin düşük
olduğuna işaret etmektedir. Kısa vadeli
12.09
2.Vade Dilimi Maks-Min
Bandı
350
a kalitesindeki gelişmeler300bankaların orta ve uzun vadede önemli
200
Bankacılık sisteminin kısa vadeli likidite şoklarına karşı
400
yüksek
09.10
minin kısa vadeli likidite 350
şoklarına
06.10
2.Vade Dilimi Maks-Min
Bandı olan dayanıklılığı
karşı
03.10
400
12.09
ki
III.2. Likidite Riski
Grafik III.2.2
2. Vade Dilimi YP Likidite Yeterlilik Oranının Gelişimi
(Yüzde)
yükümlülük olarak takip edildiği Türkiye’de bankaların düzenleyici
ilançonun YP kalemleri dikkate
alınarak
hesaplanan
minimum
likidite (1) Vadeye kalan süresi 31 gün ya da daha az olan YP cinsinden varlıkların, vadeye
(1) Vadeye kalan
süresi 31 gün ya
da daha az olan YP ve
TP cinsinden varlıkların,
otoritenin tespit etmiş olduğu oranlar açısından herhangi bir
vadeye
kalan süresi 31 gün ya da daha az olan YP cinsinden yükümlülüklere oranı
kalan süresi 31 gün ya da daha az olan YP ve TP cinsinden yükümlülüklere oranı
Uç değerlere sahip bankalar hariç tutulmuştur.
unda da herhangi bir sıkıntı
çekmedikleri gözlenmektedir (Grafik III.2.1 (2)
(2) Uç değerlere sahip bankalar hariç tutulmuştur.
(3) Likidite yeterlilik ortalaması, seçilmiş bankaların bilanço ağırlıkları dikkate alınmadan
sıkıntı yaşamadığı görülmektedir. Bilanço kalemlerinin para
(3) Likidite yeterlilik ortalaması, seçilmiş bankaların bilanço ağırlıkları dikkate alınmadan oranların dönemler bazında aritmetik ortalaması şeklinde hesaplanmıştır
oranların dönemler bazında aritmetik ortalaması şeklinde hesaplanmıştır
Kaynak: BDDK – TCMB
Kaynak: BDDK – TCMB
terlilik Oranının Gelişimi 1,2,3
birimi ayırt edilmeksizin, bankaların bir aylık vadede oluşabilecek
Grafik III.2.2
2. Vade Dilimi YP Likidite Yeterlilik Oranının Gelişimi
1,2,3
TL yükümlülüklerinin büyük bir bölümü çekirdek likidite
yükümlülüklerden
oluşan vekarşılayabilme
diğer
ihtiyaçlarını
(Yüzde)
durumlarını gösteren yasal
ülke bankacılık sistemlerine kıyasla bilançolarında yüksek oranda kamu borçlanma senedi
likidite oranını sağlamada bankaların oldukça iyi durumda
450
taşıyan
Türk bankacılık sisteminde, likidite riskleri daha çok YP tarafında yoğunlaşmaktadır.
400
aks-Min
görülmektedir.
dışı yükümlülükleri, kredioldukları
ağırlıklı olarak
gerçekleşen aktif
2.Vade Dilimi Maks-Min
bankaların
yurt
Bandı
Son
350 yıllarda
Bankaların yine yasal olarak takip
300
büyümesine
koşut olarak hızlı bir artış göstermiştir (Grafik III.2.3). Seçilmiş Avrupa ülkelerinin
edilen ve bilançonun YP kalemleri dikkate alınarak hesaplanan
250
bankacılık
sektörü yurt dışı yükümlülüklerinin yabancı kaynaklara oranı ülkeler arasında
2. Vade göstermekle birlikte, Türk bankacılık sektörüne
minimum
oranını
değişkenlik
ait söz konusulikidite
oran halihazırda
AB karşılama
Dilimi
200
150
ortalamasına
yakın bir seviyededir (Grafik III.2.4).
100
04.14
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
1
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
12.10
09.10
06.10
12.09
03.10
Finansal
İstikrar Raporu | Mayıs 2014
0
03.14
TL
z olan YP ve TP cinsinden varlıkların,
(1) Vadeye kalan süresi 31 gün ya da daha az olan YP cinsinden varlıkların, vadeye
kalan süresi 31 gün ya da daha az olan YP cinsinden yükümlülüklere oranı
(2) Uç değerlere sahip bankalar hariç tutulmuştur.
TP cinsinden yükümlülüklere oranı
(3) Likidite
yeterlilik ortalaması,
seçilmiş Bankası
bankaların bilanço ağırlıkları dikkate alınmadan
uştur.
Türkiye
Cumhuriyet
Merkez
ların bilanço ağırlıkları dikkate alınmadan oranların dönemler bazında aritmetik ortalaması şeklinde hesaplanmıştır
ası şeklinde hesaplanmıştır
Kaynak: BDDK – TCMB
Grafik III.2.4
Bankacılık Sektörü Kredi/Aktif ve Yurt Dışı
Seçilmiş Ülkelerin Yurt Dışı Yükümlülükler/Yabancı Kaynaklar
Oranı (2014 Ç1, Yüzde)
0
Kaynak: BDDK – TCMB, ECB
Yurt dışı yükümlülüklerdeki hızlı artışa rağmen halihazırda
Yurt dışı yükümlülüklerdeki hızlı artışa rağmen halihazırda döviz tevdiat hesapları (DTH)
Seçilmiş Ülkelerin Yurt Dışı Yükümlülükler/Yabancı Kaynaklar
Oranı (2014 Ç1, Yüzde)
döviz ve
tevdiat
hesapları
(DTH)
toplam
toplam YP yükümlülüklerin yaklaşık yarısını oluşturmaktadır
tutar olarak
toplam
YP cinsi
ncı Kaynaklar (SE)
25
22
19
kredilerin tamamından fazlasını karşılayacak büyüklüktedir
(Grafik
III.2.5). Öte yandan
cinsi
yarısını
oluşturmaktadır
veYPtutar
45
40
yükümlülüklerin önemli bir kısmı türev ürünler yolu ile TP cinsinden kaynak oluşturmak için
25
mevduat
oranı zaman içerisinde artış göstermektedir.Öte yandan YP cinsi yükümlülüklerin önemli bir kısmı türev ürünler
15
TP-YP Brüt Kredi/Mevduat Oranı1,2
5
Kaynak: BDDK – TCMB, ECB (Son Veri: 03.14)
İtalya
İspanya
Almanya
135
Çek Cum.
Portekiz
Fransa
Polonya
Macaristan
AB Ort.
Türkiye
(Yüzde)
Romanya
0
yolu ile TP cinsinden kaynak oluşturmak için değerlendirilerek TP
Grafik III.2.5
10
İngiltere
10
olarak toplam YP cinsi kredilerin
tamamından fazlasını karşılayacak büyüklüktedir (Grafik III.2.5).
35
İrlanda
03.14
09.13
13
YP yükümlülüklerin yaklaşık
değerlendirilerek
TP varlıkların finansmanında kullanılmaktadır. Bu nedenle TP kredi/ TP
30
20
16
03.13
AB ortalamasına yakın bir seviyededir (Grafik III.2.4).
Kaynak: BDDK – TCMB, ECB (Son Veri: 03.14)
Grafik III.2.4
Dışı
anı (Yüzde)
09.12
birlikte, Türk bankacılık sektörüne ait söz konusu oran halihazırda
İtalya
5
10
kaynaklara oranı ülkeler arasında değişkenlik göstermekle
İspanya
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
03.10
09.09
03.09
09.08
1
03.08
40
10
Almanya
13
ülkelerinin bankacılık sektörü yurt dışı yükümlülüklerinin yabancı
Çek Cum.
45
15
Portekiz
20
Fransa
birlikte, Türk bankacılık sektörüne ait söz konusu oran halihazırda AB
koşut olarak hızlı bir artış göstermiştir (Grafik III.2.3). Seçilmiş Avrupa
Polonya
25
Macaristan
30
19
dışı yükümlülüklerinin55 yabancı kaynaklara oranı ülkeler arasında
AB Ort.
ak hızlı bir artış göstermiştir (Grafik III.2.3). Seçilmiş Avrupa ülkelerinin
eviyededir (Grafik III.2.4).
çekirdek
yükümlülükleri, kredi ağırlıklı olarak gerçekleşen aktif büyümesine
Türkiye
35
22
Romanya
40
n yurt dışı yükümlülükleri, kredi ağırlıklı olarak gerçekleşen aktif
16
bölümü
tarafında yoğunlaşmaktadır. Son yıllarda bankaların yurt dışı
İngiltere
45
65
25
sisteminde, likidite riskleri
dahaYurt
çok
tarafında
yoğunlaşmaktadır.
DışıYP
Yükümlülükler/
Yabancı
Kaynaklar (SE)
50
bir
taşıyan Türk bankacılık sisteminde, likidite riskleri daha çok YP
erine kıyasla bilançolarında yüksek
oranda kamu borçlanma senedi
Kredi/Aktif
60
büyük
kıyasla bilançolarında yüksek oranda kamu borçlanma senedi
Grafik III.2.3
nin büyük bir bölümü
çekirdek yükümlülüklerden
oluşan
Yükümlülükler/Yabancı
Kaynaklar Oranı
(Yüzde)ve diğer
03.12
yükümlülüklerinin
yükümlülüklerden oluşan ve diğer ülke bankacılık sistemlerine
İrlanda
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
sıkıntı çekmedikleri gözlenmektedir (Grafik III.2.1 ve III.2.2).
Yasal Oran
50
014
hususunda da herhangi bir
TP Brüt Kredi/Mevduat
varlıkların finansmanında kullanılmaktadır. Bu nedenle TP kredi/
TP mevduat oranı zaman içerisinde artış göstermektedir.
YP Brüt Kredi/Mevduat
130
125
120
34rağmen halihazırda döviz tevdiat
deki hızlı artışa
hesapları (DTH)
115
110
yaklaşık yarısını oluşturmaktadır ve tutar olarak toplam YP cinsi
105
sını karşılayacak büyüklüktedir (Grafik III.2.5). 100
Öte yandan YP cinsi
95
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Yurt dışı yükümlülüklerdeki hızlı artışa rağmen halihazırda döviz tevdiat hesapları
toplam YP yükümlülüklerin yaklaşık yarısını oluşturmaktadır ve tutar olarak toplam YP
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
kredilerin tamamından fazlasını karşılayacak büyüklüktedir (Grafik III.2.5). Öte yandan Y
yükümlülüklerin önemli bir kısmı türev ürünler yolu ile TP cinsinden kaynak oluşturma
değerlendirilerek TP varlıkların finansmanında kullanılmaktadır. Bu nedenle TP kred
mevduat oranı zaman içerisinde artış göstermektedir.
Bankaların yurt dışı yükümlülüklerinin yıllık artışında,
Grafik III.2.5
TP-YP Brüt Kredi/Mevduat Oranı1,2
toplam içinde önemli bir pay sahibi olan ticari bankalardan
(Yüzde)
sağlanan kredilerin katkısı genel olarak ağırlığını korumaktadır.
TP Brüt Kredi/Mevduat
Bunun yanı sıra 2010’dan itibaren gerçekleştirilmeye başlanan
135
ve ağırlıklı olarak uzun vadeli olan menkul kıymet ihraçlarının yurt
125
dışı yükümlülük artışına önemli bir katkısı bulunmaktadır. Ayrıca,
115
son yıllarda uzun vadeli sermaye benzeri borçların toplam
105
YP Brüt Kredi/Mevduat
130
120
110
100
95
dışı yükümlülükler
içindeki payı belirgin biçimde artmıştır. Se
yurt dışı yükümlülükler içindeki payı belirgin biçimde artmıştır.
90
04.14
03.14
02.14
01.14
12.13
11.13
10.13
09.13
08.13
07.13
06.13
05.13
04.13
03.13
02.13
12.12
Seküritizasyon kredilerinin yurt dışı yükümlülükler içindeki payı
01.13
85
yükümlülükler
içindeki payı ise yıllar içerisinde küresel koşulla
azalış sergilemiştir. Bankaların söz konusu azalışı yurt dışı menku
ise yıllar içerisinde küresel koşullardan bağımsız olarak sürekli bir
(1)4 haftalık hareketli ortalama ile hesaplanmıştır.
gözlenmektedir
(2) Dövize endeksli krediler YP (Grafik
kredilere dahil III.2.6
edilmiştir. ve III.2.7).
Türkiye Cumhuriyet Merke
Kaynak: BDDK – TCMB (Son Veri: 09.05.14)
azalış sergilemiştir. Bankaların söz konusu azalışı yurt dışı menkul
Grafik III.2.6
Grafik III.2.7
Bankaların Yurt Dışı Yükümlülüklerinin Kompozisyonu
Yurt Dışı Yükümlülük
Bankaların içindeki
yurt dışı payı
yükümlülüklerinin
yıllıkartmıştır.
artışında,Seküritizasyon
toplam içinde
önemli bi
dışı yükümlülükler
belirgin biçimde
kredilerinin
kıymet ihraçları ile telafi ettiği gözlenmektedir (Grafik III.2.6 ve
(Milyar ise
ABD Doları)
(Yüzde)
sahibi olan içindeki
ticari bankalardan
sağlanan küresel
kredilerin
katkısı bağımsız
genel
olarak
yükümlülükler
payı
yıllar içerisinde
koşullardan
olarak ağ
sü
III.2.7).
50
180 sıra Sendikasyon+Seküritizasyon
korumaktadır.
Bunun
yanı
itibaren
gerçekleştirilmeye
başlanan
a
azalış
sergilemiştir.
Bankaların
söz 2010’dan
konusu azalışı
yurt dışı
menkul kıymet ihraçları
ileve
tela
45
Kalkınma Yatırım Kredileri
160
40
olarak uzun vadeli
olan
menkul
kıymet ihraçlarının yurt dışı yükümlülük artışına
önem
gözlenmektedir
(Grafik
III.2.6
ve III.2.7).
Ticari Krediler
35
140
Mevduat+Repo
katkısı bulunmaktadır. Ayrıca, son yıllarda uzun vadeli sermaye benzeri borçların
toplam
30
İhraç
25
20
Diğer
Bankaların Yurt Dışı Yükümlülüklerinin100
Kompozisyonu
Yurt Dışı Yükümlülük Artışına Katkılar 15
Türkiye(Yüzde)
Cumhuriyet Merkez Bankası
10Raporu | May
2 ABD Doları)
Finansal İstikrar
(Milyar
80
5
180
50
0
Sendikasyon+Seküritizasyon
60
45
-5
Kalkınma Yatırım Kredileri
160
40
-10
dışı yükümlülükler içindeki payı belirgin
Seküritizasyon kredilerinin yurt dışı
40
Ticari Kredilerbiçimde artmıştır.
35
-15
140
Mevduat+Repo
30 olarak sürekli bir
-20
yükümlülükler içindeki payı ise yıllar
içerisinde
küresel
koşullardan
bağımsız
20
İhraç
25
-25
120
Benzeri
Borçlar yurt 0dışı menkul kıymet ihraçları
20
azalış sergilemiştir. Bankaların söz Sermaye
konusu
azalışı
ile telafi ettiği
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
03.14
Diğer
15
100
10
gözlenmektedir (Grafik III.2.6 ve III.2.7).
Kaynak: BDDK-TCMB, SPK, KAP
Kaynak: BDDK-TC
80
5
0
60
-5
Sermaye Benzeri Borçlar
Grafik III.2.6
Grafik III.2.7
-10
40
2013 yılının Mayıs ayında
Fed’in varlıkMevduat+Repo
alımlarını azaltm
İhraç
Bankaların Yurt Dışı Yükümlülüklerinin Kompozisyonu
Yurt Dışı Yükümlülük Artışına Katkılar -15
Sendikasyon+Seküritizasyon
(Milyar ABD Doları)
(Yüzde)
Krediler
20
olan ülkelere ve ülkemize -20
yönelen portföy Ticari
akımlarında
gözl
Diğer
-25
180
50
0
Sendikasyon+Seküritizasyon
Türk45bankacılık
sektörünün dış borçları 2013 yılı sonuna kadar
2007 2008 2009 2010 2011
2012 2013 03.14
Kalkınma Yatırım Kredileri
160
40
Ticari Krediler
yılının
ilk
çeyreğinde
ise repo
kaynaklı bir miktar gerilem
Kaynak: BDDK-TCMB, SPK, KAP
Kaynak: BDDK-TCMB, SPK, KAP
35
140
Mevduat+Repo
30
sendikasyon
kredilerini
yüzde
100
civarında ve yaklaşık 10 b
İhraç
25
120
Sermaye Benzeri Borçlar
20
2013 yılının Mayısyenilemeye
ayında
Fed’in
varlık
alımlarını
azaltma
sinyalinin
etkisiyle
gel
devam etmişlerdir. Önümüzdeki
altı aylık
dönem
Diğer
15
100
10
olan ülkelere ve ülkemize
yönelen
portföy
akımlarında
gözlenen
dalgalanmalara
r
doları
tutarında
vadesi
dolacak yurt
dışı yükümlülüğü
bulunma
80
5
0
Türk
bankacılık
sektörünün
dış
borçları
2013
yılı
sonuna
kadar
istikrarlı
artışını
sürdürmü
60
-5
Sermaye Benzeri Borçlar
Grafik III.2.8
Mevduat+Repo
yılının ilk çeyreğinde ise -10repo kaynaklı bir
miktar
gerilemiştir. Diğer taraftan ba
40
İhraç
-15
Yurtdışı Yükümlülüklerin Yakın Dönem Ödeme Plan
Sendikasyon+Seküritizasyon
-20
20
(Milyar ABD doları,
Orijinalpuan
Vadeye daha
Göre Ortalama
Vade)
sendikasyon kredilerini yüzde 100 civarındaTicari
veKrediler
yaklaşık
10 baz
düşük
m
Diğer
-25
14
0
yenilemeye devam etmişlerdir. Önümüzdeki altı aylık
dönemde bankaların
45,2
mily
DTF Amaçlı Kredi (
2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 03.14
Grafik azaltma
III.2.6
2013 yılının Mayıs ayında Fed’in varlık alımlarını
120
Sermaye Benzeri Borçlar
Grafik III.2.7
sinyalinin etkisiyle gelişmekte olan ülkelere ve ülkemize yönelen
portföy akımlarında gözlenen dalgalanmalara rağmen Türk
bir miktar gerilemiştir. Diğer taraftan bankalar, sendikasyon
12.09
12.08
artışını sürdürmüş; 2014 yılının ilk çeyreğinde ise repo kaynaklı
06.09
bankacılık sektörünün dış borçları 2013 yılı sonuna kadar istikrarlı
kredilerini yüzde 100 civarında ve yaklaşık 10 baz puan daha
06.13
12.12
06.12
12.11
06.11
12.10
06.10
12.09
12.08
altı aylık dönemde bankaların 45,2 milyar ABD doları tutarında
06.09
düşük maliyetle yenilemeye devam etmişlerdir. Önümüzdeki
vadesi dolacak yurt dışı yükümlülüğü bulunmaktadır (Grafik
III.2.8).
Bankaların yurt dışı borçlarını yenileme oranı 2013 yılının
12.13
03.14
06.13
12.12
06.12
12.11
06.11
12.10
06.10
12.09
12.08
yüzde 100’ün üzerinde gerçekleşmeye devam etmektedir.
06.09
ikinci yarısından itibaren kademeli bir şekilde azalmakla birlikte
doları tutarında vadesi dolacak
yurt dışı yükümlülüğü
12 bulunmaktadır (Grafik III.2.8).
Kaynak: BDDK-TCMB,yüksek
SPK, KAP
Kaynak: BDDK-TCMB, SPK, KAP
Kriz öncesi dönemde ve kredilerin
oranda
arttığı
Mevduat (4 ay)
Repo (6 ay)
2010-2011 yıllarında yüzde 120’ler seviyesinde gerçekleşen
Diğer Kredi (13 ay)
10
Grafik III.2.8
Seküritizasyon (5 yı
2013 yılının Mayıs ayında Fed’in varlık alımlarını azaltma sinyalinin etkisiyle gelişmekte
1
dış borç yenileme oranı, 2013olan
yılı ülkelere
içinde ve
daha
sınırlı
bir artış
ülkemize
yönelen
portföy
(Milyar ABD doları, Orijinal Vadeye Göre Ortalama Vade)
akımlarında
gözlenen dalgalanmalara rağmen
göstermiştir. Zirve noktasına göre
krizinde
32 puan,
20112013 yılı
Türk 2008
bankacılık
sektörünün
dış borçları
ilk çeyreğinde
ise oran,
repo kaynaklı
dalgalanmasında ise 21 puanyılının
düşen
söz konusu
2013
Sendikasyon (12 ay
Yurtdışı Yükümlülüklerin Yakın Dönem
8 Ödeme Planı
6
14
DTF Amaçlı
Kredi (11 ay)2014
sonuna kadar istikrarlı artışını
sürdürmüş;
Repo
4 (6 ay)
12
bir miktar
gerilemiştir. Diğer taraftan
bankalar,
Mevduat (4 ay)
Diğer
Kredi (13 ay)
2 düşük
10
sendikasyon kredilerini yüzde 100 civarında ve yaklaşık
10 baz puan daha
maliyetle
yılı Nisan ayından bu yana yaklaşık 10 puan gerilemiş olmakla
Seküritizasyon (5 yıl)
Sendikasyon
ay)
yenilemeye devam etmişlerdir. Önümüzdeki altı aylık
dönemde bankaların
milyar
ABD
0 45,2 (12
8
Haziran Temmuz
birlikte yüzde 100’ün üzerindedir
(Grafik
III.2.9).
Bankaların
doları
tutarında
vadesi
dolacak yurtyurt
dışı yükümlülüğü bulunmaktadır (Grafik
III.2.8).
Kaynak:
BDDK-TCMB
6
dışı yükümlülüklerinin yenileme oranında görülen düşüşte,
1
2
(Milyar ABD doları, Orijinal Vadeye Göre
Ortalama
Vade)
Finansal
İstikrar
Raporu | Mayıs 2014
14
12
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Eylül
4
Grafik III.2.8
yatırım talebindeki yavaşlamaya bağlı olarak azalan
cinsi Yakın Dönem Ödeme Planı
Yurtdışı YP
Yükümlülüklerin
kredi talebinin de etkili olduğu düşünülmektedir.
Ağustos
(1) İhraçlar hariç
10
8
0
DTF Amaçlı Kredi (11 ay)
Haziran Temmuz Ağustos
Repo (6 ay)
Diğer Kredi (13 ay)
Seküritizasyon (5 yıl)
Sendikasyon (12 ay)
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
6
Eylül
Ekim
Kasım
Kaynak: BDDK-TCMB
(1)Mevduat
İhraçlar hariç
(4 ay)
35
Ekim
K
dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında canlanma olabilecektir.
Ayrıca Nisan ayından itibaren Türkiye’ye özgü risklerin azalmaya başlamış olması da
bankaların yurt dışından kaynak teminindeki aşağı yönlü riskleri sınırlayan bir unsur olarak
borçlarını yenileme oranı 2013 yılının ikinci yarısından itibaren
görülmektedir. Dolayısıyla, 2014 yılının ikinci yarısında da bankacılık sektörünün dış borçlarını
makla birlikte yüzde 100’ün üzerinde gerçekleşmeye devam
benzer oranlarda yenilemesi beklenmektedir. Öte yandan, bankacılık sisteminin Türkiye
dış
nemde ve kredilerin yüksek oranda arttığı 2010-2011 yıllarında
kaynaklara erişimde yaşanabilecek geçici dönemsel daralmalara karşı yeterli ölçüde YP likit
erçekleşen dış borç yenileme oranı, 2013 yılı içinde daha sınırlı bir
varlığa sahip olduğu değerlendirilmektedir (Grafik III.2.10).
asına göre 2008 krizinde 32 puan, 2011 dalgalanmasında ise 21
an, 2013 yılı Nisan ayından
bu yana yaklaşık 10 puan gerilemiş
Grafik III.2.9
Bankaların
Borç Yenileme
Oranı
ün üzerindedir (Grafik
III.2.9).DışBankaların
yurt
dışı yükümlülüklerinin
1
(Yüzde)
Grafik III.2.10
Küresel
büyümedeki
Cumhuriyet Merkez Bankası
toparlanma
Bankaların Dış Borç1 Çevirme Oranı ve YP Likidite İhtiyacı2
ve
Fed’in
para
politikasına dair belirsizliklerin azalması ile birlikte küresel risk
(Mart 2014, Milyar ABD doları, Yüzde)
düşüşte, yatırım talebindeki
yavaşlamaya bağlı olarak azalan YP
140
olduğu düşünülmektedir.
130
120
i toparlanma ve Fed’in para politikasına dair belirsizliklerin
Likidite İhtiyacı
Likidite Fazlası / Açığı
70
algılamalarında başlayan iyileşme nedeniyle önümüzdeki
60
dönemde
gelişmekte
olan
ülkelere
yönelik
sermaye
110
50
100
40
90
30
itibaren Türkiye’ye özgü risklerin azalmaya başlamış olması da
20
bankaların yurt dışından kaynak teminindeki aşağı yönlü riskleri
l risk algılamalarında başlayan iyileşme nedeniyle önümüzdeki
ülkelere yönelik sermaye akımlarında canlanma olabilecektir.
baren Türkiye’ye özgü 80risklerin azalmaya başlamış olması da
aynak teminindeki aşağı
yönlü riskleri sınırlayan bir unsur olarak
70
10
0
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
03.10
09.09
03.09
09.08
2014 yılının ikinci yarısında
60 da bankacılık sektörünün dış borçlarını
mesi beklenmektedir. Öte yandan, bankacılık sisteminin dış
abilecek geçici dönemsel
daralmalara karşı yeterli ölçüde YP likit
(1)Menkul kıymet ihraçları dahil toplam yurtdışı yükümlülük kullanım ve geri ödeme
tutarlarının
6 aylık
hareketli toplamları üzerinden hesaplanmıştır.
endirilmektedir (Grafik
III.2.10).
Kaynak:,BDDK-TCMB, SPK, KAP
akımlarında canlanma olabilecektir. Ayrıca Nisan ayından
sınırlayan bir unsur olarak görülmektedir. Dolayısıyla, 2014 yılının
%90
%80
%70
2
Opsiyon
BankalarınRezerv
Dış Borç1 Çevirme
Oranı Mekanizması
ve YP Likidite İhtiyacı(ROM),
(Mart 2014, Milyar ABD doları, Yüzde)
dalgalanmalara
karşı
önemli
bir
tampon
%50
oranlarda yenilemesi beklenmektedir. Öte yandan, bankacılık
sisteminin
Grafik III.2.10
%60
ikinci yarısında da bankacılık sektörünün dış borçlarını benzer
(1) TL mevduat ve yurt dışı şube mevduatı hariçtir.
(2) Likidite İhtiyacı: Kalan vadesi 1 yıl olan dış borç x (1 – dış borç yenileme oranı)
Likidite Fazlası/Açığı: YP Likit Aktifler (Nakit +Bankalar+TCMB+Para Piyasaları) - Likidite
İhtiyacı
Kaynak: TCMB, BDDK-TCMB
dış
kaynaklara
yaşanabilecek
geçici
dönemsel daralmalara karşı yeterli ölçüde YP likit varlığa sahip
vazifesi
görebilecektir.
Rezerv
Opsiyon
olduğuTürk
değerlendirilmektedir
1, bankaların TCMB’de tutmak zorunda oldukları
Mekanizması
lirası zorunlu karşılıkların
70
Likidite İhtiyacı
erişimde
YP likiditede yaşanabilecek olağan dışı
Likidite Fazlası / Açığı
(Grafik III.2.10).
60
1
Detaylı bilgi için bakınız TCMB Bülten-Aralık 2012, Sayı 28,
Finansal
50 İstikrar Raporu-Kasım 2013, Sayı 17 Özel Konu V.1,
Alper, K., Kara, H. ve Yörükoğlu, M. (2012). “Rezerv Opsiyonu Mekanizması”, TCMB Ekonomi Notları No. 12/28.
Rezerv Opsiyon Mekanizması (ROM), YP likiditede
40
4
Finansal İstikrar Raporu
| Mayıs 2014
yaşanabilecek
olağan
dışı dalgalanmalara karşı önemli bir
30
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
tampon vazifesi görebilecektir. Rezerv Opsiyon Mekanizması4,
20
bankaların
i bir yüzdesini döviz (dolar ve/veya euro) ve standart altın cinsinden tesis edebilmelerine
0
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
10
TCMB’de tutmak zorunda oldukları Türk lirası zorunlu
ân tanıyan bir uygulamadır.%90
Bu imkan
dahilinde,
TCMB’de karşılıkların
tutukları döviz belirli
%80
%70
%60 bankaların
%50
(1) TL mevduat
ve yurt
dışı şube mevduatı (Grafik
hariçtir.
vlerinin tutarı 120 milyar
TL’ye
yaklaşmıştır
III.2.11).
mlülük kullanım ve geri ödeme
(2) Likidite İhtiyacı: Kalan vadesi 1 yıl olan dış borç x (1 – dış borç yenileme oranı)
Likidite Fazlası/Açığı: YP Likit Aktifler (Nakit +Bankalar+TCMB+Para Piyasaları) - Likidite
İhtiyacı
Kaynak: TCMB, BDDK-TCMB
Grafik III.2.11
Mekanizması (ROM), ROM
YP Kapsamında
likiditedeTesis
yaşanabilecek
olağan dışı
Edilen Döviz ve Altın Tutarı
nemli
bir
tampon
vazifesi
(Milyar TL)
görebilecektir.
Rezerv
Opsiyon
standart altın cinsinden tesis edebilmelerine imkân tanıyan bir
uygulamadır. Bu imkan dahilinde, bankaların TCMB’de tutukları
döviz rezervlerinin tutarı 120 milyar TL’ye yaklaşmıştır (Grafik III.2.11).
Son veriler itibarıyla, bankaların ROM kapsamında,
TCMB’de tutmak zorunda oldukları
Türk lirası zorunlu
karşılıkların
ROM döviz
ROM altın
120
bir yüzdesini döviz (dolar ve/veya euro) ve
bir yıla kadar vadeli YP yükümlülüklerinin yaklaşık yüzde 20’sini
2012, Sayı 28,
100
Özel Konu V.1,
Rezerv Opsiyonu Mekanizması”, TCMB Ekonomi Notları No. 12/28.
yerine getirmeye yetecek miktarda döviz rezervleri mevcuttur
80
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
60
(Grafik III.2.12). Bankalar, döviz likiditesine erişimin zorlaştığı
0414
0114
1013
0713
0413
0113
ROM kapsamındaki döviz rezervlerini kullanmaları durumunda,
1012
0
0712
kullanımlarını azaltarak karşılayabilecektir. Ancak, bankaların
0412
20
0112
zamanlarda, likidite ihtiyaçlarının bir kısmını rezerv opsiyonu
1011
40
TL zorunlu karşılık yükümlülüklerini Türk lirası olarak tesis etmeleri
kiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Kaynak: TCMB (Son Veri: 09.05.14)
gerekecektir. Bu şekilde ortaya çıkacak Türk lirası likidite
Grafik III.2.12
ROM Kapsamında Tesis Edilen Döviz Rezervinin Bankacılık Sektörü
Kısa Vadeli YP Yükümlülüklerine1 Oranının Gelişimi ve ROM
ihtiyacının ise bankalarca serbest DİBS’lerin satılması veya TCMB
Son veriler itibarıyla,
bankaların
Kapsamında
Tesis Edilen DövizROM
Ve Altınınkapsamında,
TL Karşılığının Serbestbir yıla kadar vadeli YP
bünyesinde teminat olarak gösterilmesi yolu ile giderilmesi
DİBS’lere Oranının Gelişimi (Yüzde)
mlülüklerinin yaklaşık yüzde 20’sini yerine getirmeye yetecek miktarda döviz rezervleri
cuttur (Grafik III.2.11). Bankalar, YP
döviz
likiditesine
likidite Bankacılık sektörünün elinde bulundurduğu serbest
mümkündür.
Rezerv/Kısa
Vadeli YP Yük. erişimin zorlaştığı zamanlarda,
ROM TL Karşılığı/Serbest DİBS (Sağ Eksen)
25
açlarının bir kısmını rezerv
opsiyonu
kullanımlarını azaltarak70 karşılayabilecektir. Ancak,
DİBS’lerin son dönem itibarıyla yaklaşık yarısı, ROM bünyesindeki
kaların ROM kapsamındaki
döviz rezervlerini kullanmaları durumunda,
TL zorunlu karşılık
56
20
döviz ve altın rezervlerinin Türk lirası eş değerini karşılayabilecek
mlülüklerini Türk lirası olarak tesis etmeleri gerekecektir. Bu şekilde ortaya çıkacak Türk
42
15
likidite ihtiyacının ise bankalarca serbest DİBS’lerin satılması veya TCMB
bünyesinde
seviyededir
(Grafik III.2.12).
28
10
nat olarak gösterilmesi
yolu ile giderilmesi mümkündür. Bankacılık
sektörünün elinde
14
5
ndurduğu serbest DİBS’lerin
son dönem itibarıyla yaklaşık yarısı,
ROM bünyesindeki
4 Detaylıdöviz
bilgi için bakınız TCMB Bülten-Aralık 2012, Sayı 28,
Finansal İstikrar Raporu-Kasım 2013, Sayı 17 Özel Konu V.1,
No. 12/28.
Küçüksaraç, D. ve Özel, Ö. (2012). “Rezerv Opsiyonu Mekanizması ve Optimal Rezerv Opsiyonu
Katsayılarının Hesaplanması”, TCMB Çalışma Tebliği No: 12/32.
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
ltın rezervlerinin Türk lirası0 eş değerini karşılayabilecek seviyededir
(Grafik III.2.12).
Alper, K., Kara, H. ve Yörükoğlu, M. (2012). “Rezerv Opsiyonu Mekanizması”, TCMB Ekonomi Notları
0
(1)Bilanço içi 12 aya kadar vadeli YP yükümlülükler.
Kaynak: BDDK - TCMB (Son Veri: 09.05.14)
Son üç36
yıl içinde TP fonlamadaki büyümeye yurt içi ihraçların katkısı artmakla
eraber,
bankacılık
sektörünün
TP
yükümlülükleri
ağırlıklı
olarak
mevduatlardan
uşmaktadır. Son dönemde TL ticari mevduatlardan YP mevduatlara kaymaya ve resmi
evduatlardaki azalmaya rağmen mevduatlar toplam TL yükümlülükler içerisindeki önemini
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
beraber,
bankacılık
sektörünün
TP
yükümlülükleri
ağır
oluşmaktadır.
Son dönemde TL ticari mevduatlardan YP me
YP Rezerv/Kısa Vadeli
YP Yük.
ROM TL Karşılığı/Serbest
DİBS
mevduatlardaki
25
20
56
başvurdukları TL cinsi kıymet ihraçlarının toplam tutarı a
42
yükümlülükler içindeki
payı halen yüzde 3’lü seviyelerde seyretm
15
10
28
(Yüzde)
0
sektörünün
Grafik III.2.14
(Yüzde)
TP
yükümlülükleri
60
yükümlülükler içerisindeki önemini korumaktadır (Grafik III.2.13).
03.
İhraç Edilen Menkul Kıy.
1 2
2
2
2
1
1
1
4
4
3
3 3
3
3
4
5
7 11 11 9
7
90
9
8
10
8
9
8içi 9 ihraçların
9
büyümeye
8yurt
80
9
19
İhra
Repo İşl. Sağ. Fon.
Bankalara Borçlar
70
Bankaların Yurt İçi İhr
Özkaynaklar
3
3
3
3
4
4
7
6
7
9katkısı
9 10
100
Son üç yıl içinde TP fonlamadaki
resmi mevduatlardaki azalmaya rağmen
mevduatlar toplam TL
bankacılık
03.14
Diğer Pasif
Kaynak: BDDK - TCMB (Son Veri: 09.05.14)
beraber,
12.13
Mevduat
yükümlülükleri ağırlıklı olarak mevduatlardan oluşmaktadır.
Son
(1)Bilanço içi 12 aya kadar vadeli YP yükümlülükler.
dönemde TL ticari mevduatlardan YP mevduatlara kaymaya ve
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
14
Bankacılık Sektörünün TP Pasif Kalemlerinin Gelişimi
0
ihraçların katkısı artmakla beraber, bankacılık sektörünün
TP
09.11
Grafik III.2.13
350
3
3
3
3
7
9
9 10
artmakla
300
250
20 20 20 19 19 19 19
19 20olarak
18
ağırlıklı
mevduatlardan
19
18
200
50
oluşmaktadır. Son dönemde TL ticari mevduatlardan
YP mevduatlara kaymaya ve resmi
150
40
Bankaların TP yükümlülüklerin vadesini
uzatabilmek
maksadıyla
30 61 59
mevduatlardaki
azalmaya
rağmen mevduatlar toplam
TL 58
yükümlülükler
içerisindeki
59 58 58 59 59
58 59 58 58önemini
56
0
0
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
yükümlülükler içindeki payı halen yüzde 3’lü seviyelerde seyretmektedir.
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
birlikte toplam TL yükümlülükler içindeki payı halen yüzde 3’lü
Kaynak: BDDK – TCMB
Grafik III.2.13
Grafik III.2.14
Bankacılık Sektörünün TP Pasif Kalemlerinin Gelişimi
Bankaların Yurt İçi İhraç Çevirme Oranlarının Gelişimi
Bankaların 2012 yılından bu yana gerçekleştirdikleri
(Yüzde)
(Yüzde)
Özkaynaklar
İhraç Tutarı/İtfa Tutarı
Diğer Pasif
Repo İşl. Sağ. Fon.
ihraç tutarlarının itfa tutarlarını karşılama
oranının ortalaması
Bankalara Borçlar
İhraç Edilen Menkul Kıy.
3
4
6
9
3
4
7
9
3
3
7
10
3
3
7
9
tahvil piyasalarında stresin arttığı zamanlarda
dahi rahatlıkla
70 19 18
19 19 20 20 20 20 19 19 19
80
18
60
çevrilebilmiştir. Menkul kıymet ihraç
maliyeti ile TL mevduat
50
300
10
karşılama
oranının ortalaması yüzde 100’ün üzerindedir (Grafik III.
200
150
piyasalarında
stresin arttığı zamanlarda dahi rahatlıkla çevrileb
40
100
maliyeti
ile TL mevduat maliyetleri arasındaki farkın iki kay
20
50
atfedilebilecek
kısmı haricinde sınırlı bir farklılaşma göstermesi ve
0
ay vadeli kamu kağıtları faizleriyle olan farkının sınırlı kalması ba
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
ve banka ihraç faizlerinin altı ay vadeli kamu kağıtları faizleriyle
Bankaların 2012 yılından bu yana gerçekleştirdikleri ihra
250
19
30 61 59 58ilişkin
59 58 58
59 59 58
59 58 58 56
maliyetleri arasındaki farkın iki kaynağa
vade
primine
atfedilebilecek kısmı haricinde sınırlı100 bir farklılaşma göstermesi
03.12 -04.14 Ortalama İhraç Çevirme Oranı
350
3
3
9
03.14
2
3
5
10
12.13
9
2
3
7
9
2
4
8
9
09.13
8
2
3
9
9
06.13
1
3
11
03.13
1
4
11
09.12
1
3
9
8
yüzde 100’ün üzerindedir (Grafik 90III.2.14). TP ihraçlar bono1
4
7
8
100
6
12.12
Mevduat
Kaynak: TCMB, KAP, SPK
06.12
seviyelerde seyretmektedir.
50
başvurdukları TL cinsi kıymet ihraçlarının toplam tutarı artmakla birlikte toplam TL
03.12
başvurdukları TL cinsi kıymet
100
20
korumaktadır
(Grafik
III.2.13).
Bankaların TP yükümlülüklerin
vadesini uzatabilmek maksadıyla
10
ihraçlarının
toplam
tutarı
artmakla
06.12
5
Son üç yıl içinde TP fonlamadaki büyümeye
yurt içi
03.12
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
azalmaya
rağmen mevduatlar toplam TL yükü
70
korumaktadır (Grafik III.2.13). Bankaların TP yükümlülüklerin vad
ettikleri fonları sürdürmekte bir sıkıntıyla karşılaşmadıklarını ortaya
olan farkının sınırlı kalması bankaların
bu kaynaktan elde ettikleri
Kaynak: BDDK – TCMB
veKaynak:
III.2.16).
TCMB, KAP, SPK (Son Veri: 04.14)
fonları sürdürmekte bir sıkıntıyla karşılaşmadıklarını ortaya
Grafik III.2.15
TP İhraç-TP Mevduat Faiz Farkı ve 6 Ay -1 Ay Vadeli Swap Faiz
Farkı Gelişimi (Yüzde)
koymaktadır (Grafik III.2.15 ve III.2.16).
Grafik III.2.16
TP İhraç ve 6 Ay Vadeli
(Yüzde)
6 Ay-1 Ay Swap Faiz Farkı
İhraç-Mevduat Faiz Farkı
6
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
2,0
Merkez Bankasının son dönemde döviz piyasalarında
Bankaların 2012 yılından bu yana
yaşanan oynaklığı sınırlamak amacıyla yaptığı
doğrudan döviz
1,0
gerçekleştirdikleri ihraç tutarlarının itfa tutarlarını
0,5
karşılama oranının ortalaması yüzde 100’ün üzerindedir (Grafik III.2.14). TP ihraçlar bono-tahvil
0,0
10
8
dahi rahatlıkla çevrilebilmiştir. Menkul kıymet ihraç
4
ay vadeli kamu kağıtları faizleriyle olan farkının sınırlı kalması bankaların bu kaynaktan elde
artmasına neden olan döviz alımları bankacılık
ettikleri fonlarısisteminin
sürdürmekte Merkez
bir sıkıntıyla karşılaşmadıklarını ortaya koymaktadır
Bankasından repo yoluyla
ve III.2.16).
sağladığı
fonların
artmasındaki
04.12
04.14
01.14
10.13
07.13
04.13
01.13
10.12
07.12
04.12
10.11
01.12
atfedilebilecek kısmı haricinde sınırlı bir farklılaşma
-1,5 göstermesi ve banka ihraç faizlerinin altı
olmuştur (Grafik III.2.17). Bankacılık sisteminin net likidite açığının
6
01.12
-0,5
arasındaki
farkın iki kaynağa ilişkin vade primine
-1,0
10.11
satım müdahaleleri ile döviz satımpiyasalarında
ihaleleri bankaların
repo
stresin arttığı zamanlarda
maliyeti ile düşmesine
TL mevduat maliyetleri
fonlamasını artırırken, serbest DİBS stoklarının
neden
12
1,5
(Grafik III.2.15
(1) 6 ay vadeli tahvil getirisi BIST T
fiyatları kullanılarak Extended Ne
Kaynak: BIST, KAP, TCMB
Kaynak: Bloomberg, TCMB, KAP
en önemli nedendir. Repo işlemleriGrafik
bankaların
likit varlıklarını
III.2.15
Grafik III.2.16
düşürmekle birlikte bankaların bilançolarında yüksek tutarlarda
(Yüzde)
amacıyla
yaptığı doğrudan döviz satım müdahaleleri ile dövi
TP İhraç-TP Mevduat Faiz Farkı ve 6 Ay -1 Ay Vadeli Swap Faiz
Farkı Gelişimi (Yüzde)
6 Ay-1 Ay Swap Faiz Farkı
Merkez Bankasının son dönemde döviz piyasalarında ya
TP İhraç ve 6 Ay Vadeli DİBS Faiz Oranı1
TP İhraç Faizi
repo fonlamasını artırırken, serbest DİBS stoklarının düşmesine ne
İhraç-Mevduat
Faiz Farkı
DİBS taşımaları, likit varlıklardaki azalmanın banka
davranışları
6 Ay Vadeli DİBS Faiz Oranı
Bankacılık
sisteminin net likidite açığının artmasına neden ola
12
2,0
üzerindeki olası etkilerini sınırlamaktadır.
1,5
sisteminin Merkez Bankasından repo yoluyla sağladığı fonlar
10
1,0
nedendir.
0,5
bilançolarında
yüksek tutarlarda DİBS taşımaları, likit varlık
8
0,0
Repo
işlemleri
bankaların
likit
varlıklarını
davranışları üzerindeki olası etkilerini sınırlamaktadır.
-0,5
6
Kaynak: Bloomberg, TCMB, KAP
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
04.14
01.14
10.13
07.13
04.13
01.13
10.12
07.12
04.12
01.12
4
10.11
04.14
01.14
10.13
07.13
04.13
01.13
10.12
07.12
04.12
01.12
-1,5
10.11
-1,0
(1) 6 ay vadeli tahvil getirisi BIST Tahvil ve Bono Piyasasında işlem gören tahvillerin
fiyatları kullanılarak Extended Nelson-Siegel (ENS) yöntemiyle hesaplanmıştır.
Kaynak: BIST, KAP, TCMB
Merkez Bankasının son dönemde döviz piyasalarında yaşanan oynaklığı sınırlamak
amacıyla yaptığı doğrudan döviz satım müdahaleleri ile döviz satım ihaleleri bankaların
repo fonlamasını artırırken, serbest DİBS stoklarının düşmesine neden olmuştur (Grafik III.2.17).
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
37
düşür
45
40
35
30
25
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
20
15
10
ye Cumhuriyet Merkez Bankası
5
2013 yılının ikinci yarısından itibaren kur ve faiz
01.09
04.09
07.09
10.09
01.10
04.10
07.10
10.10
01.11
04.11
07.11
10.11
01.12
04.12
07.12
10.12
01.13
04.13
07.13
10.13
01.14
0
Grafik III.2.17
Bankacılık Sektörü Serbest DİBS’lerinin Toplam TP Yükümlülüklere (1)
(1) Özkaynaklar hariç tutulmuştur.
Oranının Gelişimi
oranlarında görülen oynaklığa bağlı olarak TP mevduat
Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 03.14)
(Yüzde)
vadesinin kısaldığı görülmektedir. Sistem genelinde tutar olarak
Serbest DİBS/Toplam TP Yükümlülükler
k III.2.17
2013 yılının ikinci yarısından itibaren kur ve faiz oranlarında görülen oynaklığa bağlı
45
cılık Sektörü Serbest DİBS’lerinin Toplam TP Yükümlülüklere (1)
nın Gelişimi
40
olarak
TP mevduat vadesinin
)
bir artıştutar
gösteren
mevduatların
kısaldığı görülmektedir.sürekli
Sistem genelinde
olarak sürekli
bir
35
artış gösteren mevduatların vadesinde gözlemlenen
kısalma, bankaların
likidite
riskinden
kısalma,
bankaların
likidite
riskinden
Serbest DİBS/Toplam30
TP Yükümlülükler
5
ziyade
faiz risklerine karşı duyarlılığını artırmaktadır. TP tasarruf mevduatının getiri eğrisinin
25
0
20 yılının Mayıs ayından sonra kademeli olarak yukarı yönlü kaydığı izlenmektedir. Özellikle
2013
vadesinde gözlemlenen
ziyade faiz risklerine karşı
duyarlılığını artırmaktadır. TP tasarruf mevduatının getiri eğrisinin
2013
Mayıs ayından
sonra
bir ve üç ay vadeli mevduat faiz oranlarının görece
dahayılının
fazla artmasının
TP mevduatın
5
15
0
10
vade
gelişiminde belirleyici olduğu değerlendirilmektedir.
Nitekim
TP mevduat içinde
en
5
kaydığı
izlenmektedir.
Özellikle
5
0
önemli
ağırlığa sahip olan 1-3 ay arası vadede yoğunlaşma artarak devam ederken, vadesiz
5
bir ve üç ay vadeli mevduat faiz
oranlarının görece daha fazla artmasının TP mevduatın vade
01.09
04.09
07.09
10.09
01.10
04.10
07.10
10.10
01.11
04.11
07.11
10.11
01.12
04.12
07.12
10.12
01.13
04.13
07.13
10.13
01.14
0
kademeli olarak yukarı yönlü
mevduatın payı da son bir yıldır artmaktadır. Öte yandan YP mevduatın vade dağılımında
0
gelişiminde
ise herhangi bir olumsuzluk gözlenmemiştir. (Grafik III.2.18
ve III.2.19).
(1) Özkaynaklar hariç tutulmuştur.
Kaynak: BDDK-TCMB (Son Veri: 03.14)
5
belirleyici olduğu değerlendirilmektedir. Nitekim TP
mevduat içinde en önemli ağırlığa sahip olan 1-3 ay arası vadede
01.09
04.09
07.09
10.09
01.10
04.10
07.10
10.10
01.11
04.11
07.11
10.11
01.12
04.12
07.12
10.12
01.13
04.13
07.13
10.13
01.14
0
Grafik III.2.18
Grafik III.2.19
2013 yılının ikinci
yarısından itibaren kur ve faiz oranlarında görülen
oynaklığa bağlı
Mevduatın Vade Dağılımı1
TP Mevduatın Ortalama Vadesi ve İma Edilen Kur Oynaklığı 1
yoğunlaşma artarak devam ederken, vadesiz mevduatın payı
(Yüzde)
12 Ay Vadeli)
rak TP mevduat vadesinin
kısaldığı görülmektedir. Sistem genelinde(Gün,
tutar
olarak sürekli bir
ynaklar hariç tutulmuştur.
BDDK-TCMB (Son Veri: 03.14)
Vadesiz
1 Aya Kadar
1-3 Ay Arası
3-6 Ay Arası
vadesinde
gözlemlenen
kısalma,
6-12 Ay Arası
1 Yıl Üzeri
son
bir yıldır artmaktadır. Öte yandan YP mevduatın vade
ş gösteren mevduatların
bankaların da
likidite
riskinden
TP Ortalama Vade (Sağ Eksen)
20
70
arısından
itibaren kur
faiz oranlarında
görülen oynaklığa
bağlı
ade
faiz risklerine
karşıveduyarlılığını
artırmaktadır.
TP
tasarruf
mevduatının
getiri
eğrisinin
TP
dağılımında ise herhangi bir olumsuzluk gözlenmemiştir. (Grafik
16
65
03.14 Sistem
17,3
13,4
61,0 olarak 3,9
nin
kısaldığı
görülmektedir.
genelinde
tutar
sürekli
bir izlenmektedir.
3 yılının
Mayıs
ayından sonra
kademeli
olarak
yukarı yönlü
kaydığı
Özellikle
İma Edilen Kur Oynaklığı
III.2.18 ve III.2.19).
ın vadesinde
gözlemlenen
kısalma,
bankaların
likidite
riskinden
12
12.12
ve
üç ay vadeli
mevduat
faiz
oranlarının
görece
daha
TP mevduatın
15,7
14,5
59,5
6,5 fazla artmasının
12.11 TP
15,7tasarruf
13,5
57,7
duyarlılığını
artırmaktadır.
mevduatının
getiri8,2Nitekim
eğrisinin TP mevduat içinde en
de
gelişiminde
belirleyici olduğu
değerlendirilmektedir.
14,4
58,8
4,8
60
8
YP
sonra
kademeli
olarak
yukarı
yönlü
kaydığı izlenmektedir.
Özellikledevam ederken, vadesiz
16,9
14,2vadede 48,5
6,8 6,0 artarak
7,7
emli
ağırlığa
sahip
olan03.14
1-3 ay
arası
yoğunlaşma
4
12.13
14,7
13,7fazla artmasının
48,9
8,3 mevduatın
6,0 8,3
uat
faiz
oranlarının
görece
daha
TP
Mevduatlar,
vduatın payı da son bir yıldır artmaktadır. Öte yandan YP mevduatın vade dağılımında
gözlenmemiştir.
e)
(1)Bankalar mevduatı ve kıymetli maden depo
hariç tutulmuştur.
TPhesapları
Mevduatın
Ortalama
(Grafik
III.2.18 ve III.2.19).
Kaynak: BDDK – TCMB
Vadesiz
1-3 Ay Arası
6-12 Ay Arası
(Gün, 12 Ay Vadeli)
1 Aya Kadar
3-6 Ay Arası
1 Yıl Üzeri
Grafik
III.2.19
50
en istikrarlı
fon kaynağı kabul edilmelerine
09.13
06.13
ve bununla tutarlı olarak toplamda sürekli artış arz eden bir
03.13
90
fik
III.2.18
Grafik
III.2.19
r yıldır
artmaktadır. Öte yandan YP mevduatın
vade
dağılımında
duatın Vade Dağılımı1
0
100
80
70
60
50
40
30
20
0
10
ci
olduğubir
değerlendirilmektedir.
Nitekim
TP 46,4
mevduat
içinde
en
16,6
18,3
8,5
herhangi
olumsuzluk12.11
gözlenmemiştir.
(Grafik
III.2.18 6,7
ve3,6
III.2.19).
1-3 ay arası vadede yoğunlaşma artarak devam ederken, vadesiz
12.12
6,1 4,3 9,2
09.12
46,3
06.12
16,2
03.12
17,9
12.11
12.12
55
03.14
16,9
12.13
12.13
45
büyüme dinamiği sergilemelerine rağmen, özellikle stres
(1) Ağırlıklı ortalama vade uzunluğu, vadesiz mevduat hesapları hariç tutularak ve
1
Vadesi diğer
ve İma
Kur
Oynaklığı
vadeEdilen
dilimlerinin
orta
noktası dikkate alınarak hesaplanmıştır.
dönemlerinde banka bazında mevduat tabanında oluşabilecek
Kaynak: Bloomberg, TCMB
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
oynaklıklar
bankalar için bir likidite riski teşkil edebilir. Stres
70
İma Edilen Kur Oynaklığı
TP Ortalama Vade (Sağ Eksen)
20
TP Mevduatın Ortalama Vadesi ve İma Edilen Kur Oynaklığı 1
Mevduatlar, en
TP istikrarlı fon kaynağı kabul edilmelerine ve bununla tutarlı olarak
dönemlerinde mevduatların daha güvenli olarak algılanan
(Gün, 12 Ay Vadeli)
16
65
14
17,3
13,4
3,9
8 61,0
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
1lamda
Aya Kadar sürekli artış arz
eden bir büyüme dinamiği sergilemelerine rağmen, özellikle stres
13 Ay Arası
16,9
14,4
58,8
4,8 İma Edilen Kur Oynaklığı
3-6
1
Yıl
Üzeri
TP
Ortalama
Vade
(Sağ
Eksen)
60 bir
12
nemlerinde
mevduat
tabanında12oluşabilecek 70oynaklıklar bankalar için
15,7
14,5banka bazında
59,520
6,5
banka ve banka gruplarına kayma ihtimali olmakla birlikte 2013
dite riski teşkil edebilir. Stres dönemlerinde mevduatların
daha güvenli olarak
Mayısalgılanan
ayından
8
55
11
15,7
0
13,5
57,7
3,9
65
bu yana iç ve dış piyasalarda görülen güçlü
4
60
dalgalanmalara
rağmen bankaların grup bazında mevduat
50
0
55
tabanlarını
45 korudukları görülmüştür.
8,2
YP
16
48,9
12
16,9 banka
14,2
48,5
6,8 6,0 ihtimali
7,7
nka
ve
gruplarına
kayma
olmakla birlikte 2013 Mayıs ayından bu yana iç
814
4,8
513
14,7
13,7
6,5
8,3 6,0 8,3
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
90
4
8,3 6,0 8,3
100
80
70
60
50
40
30
20
6,8 6,0 7,7
10
0
11
16,6tabanlarını
18,3
46,4 8
6,7 3,68,5
vduat
korudukları
görülmüştür.
03.12
8,2
12.11
dış 17,9
piyasalarda
görülen
güçlü
dalgalanmalara rağmen bankaların grup bazında
16,2
46,3
6,1 4,3 9,2
12
50
Özel
sektör tarafından ihraç edilen borçlanma araçlarını ellerinde bulunduran
6,1 4,3 9,2
kalar mevduatı ve kıymetli maden depo hesapları
hariç tutulmuştur.
0
(1) Ağırlıklı ortalama vade uzunluğu, vadesiz mevduat hesapları hariç tutularak ve
45 dikkate alınarak hesaplanmıştır.
diğer vade dilimlerinin orta noktası
Kaynak: Bloomberg, TCMB
03.14
12.13
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
90
100
80
70
6,7 3,68,5
ırımcılar,
likidite ihtiyacı durumunda ikincil piyasada söz konusu menkul kıymetlerini
Özel sektör tarafından ihraç edilen borçlanma araçlarını
k: BDDK – TCMB
abilmektedirler. İkincil piyasadaki işlem hacmi artışı menkul kıymetin likidite riskini azaltıcı
ellerinde bulunduran yatırımcılar, likidite ihtiyacı durumunda
(1) Ağırlıklı ortalama
vade uzunluğu,
vadesiz mevduat
hesapları
hariç tutularak ve
ye sahiptir. 2012 yılından
itibaren
menkul
kıymet
ihracına
oranla ikincil piyasa işlem
apları hariç tutulmuştur.
diğer vade dilimlerinin orta noktası dikkate alınarak hesaplanmıştır.
Kaynak: Bloomberg, TCMB
ikincil piyasada söz konusu menkul kıymetlerini satabilmektedirler.
cimleri keskin bir artış eğilimine sahiptir (Grafik III.2.20).
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
İkincil piyasadaki işlem hacmi artışı menkul kıymetin likidite riskini
Grafik III.2.20
İkincil Piyasa(1) Menkul Kıymet İhraçları Ortalama Hacimlerinin Stok
Menkul Kıymet İhraçlarına Oranının
GelişimiRaporu
(Yüzde)| Mayıs 2014
Finansal İstikrar
azaltıcı etkiye sahiptir. 2012 yılından itibaren menkul kıymet
300
ihracına oranla ikincil piyasa işlem hacimleri keskin bir artış
250
eğilimine sahiptir (Grafik III.2.20).
200
150
100
03.14
01.14
11.13
09.13
07.13
05.13
03.13
01.13
11.12
09.12
07.12
05.12
03.12
0
01.12
50
(1)BİST Kesin Alım Satım Pazarı Özel Sektör Menkul Kıymet İhraçları
Kaynak: TCMB, BİST, KAP, SPK (Son Veri: 09.05.14)
38
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
yükümlülüklerin kısa vadeli olması ve bu durumun yıllar
göstermemesine rağmen, sabit faizli TP kredilerin toplam TP kre
ortalarından itibaren düşmesi ve bu nitelikteki kredilerin ort
durması, son dönemde her iki değişkenin aşağı yönlü hareket
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
duyarlılığını kısıtlamaktadır (Grafik III.3.1). TP kredilerin yüzde 7
kredilerin kısa vadeli veya değişken faizli olması, bankaların
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
dalgalanmalarda karşılaşabilecekleri
kayıpları sınırlayan önemli b
III.3. Faiz Riski
Grafik III.3.1
III.3. Faiz Riski
Sabit Faizli TP Kredi Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi
(Kalan Vadeye Göre, Yüzde, Ay)
Pay
Vade (Sağ Eksen)
Gelişmiş ülke Merkez Bankalarının para politikalarına
yönelikOrtalama
belirsizliklerin
devam
40
75
Gelişmiş ülke Merkez Bankalarının
para politikalarına
etmesi, uluslararası
yatırımcıların risk
yönelik belirsizliklerin devam
Grafik III.3.2
0-12 Ay Vadeli ve Değ
Firma Kredisine Oranı1
0-
65
iştahındaki dalgalanmalar ve yurt içi fiyatlardaki
72
36
oynaklık
finansal sektörün
faiz risklerine karşı duyarlılığının önemini artırmaktadır. Türk
etmesi,
uluslararası
yatırımcıların
60
bankacılık sisteminin faiz risklerine olan duyarlılığı
32
69 mevcut karlılık ve özkaynaklar seviyesi
risk iştahındaki dalgalanmalar ve yurt içi fiyatlardaki oynaklık
dikkate alındığında makul düzeylerde kalmaya devam etmektedir. Bankacılık sisteminin TP
66
ve bu durumun yıllar içinde belirgin bir iyileşme
20
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
03.10
09.09
03.09
09.08
03.08
alındığında makul düzeylerde kalmaya
devam
etmektedir.
duyarlılığını
kısıtlamaktadır
(Grafik III.3.1).
TP kredilerin yüzde 70’ine yakınını oluşturan ticari
kredilerin kısa vadeli veya değişken faizli olması,
bankaların TL faiz oranlarındaki olası
Kaynak: TCMB
Bankacılık sisteminin TP yükümlülüklerin kısa vadeli olması ve
dalgalanmalarda karşılaşabilecekleri kayıpları sınırlayan önemli bir etkendir (Grafik III.3.2).
bu durumun yıllar içinde belirgin bir iyileşme göstermemesine
Grafik III.3.2
kredileridir.
Tüketici
uzun Toplam
vadeli ve sabit faizli olm
0-12 Ay Vadeli ve
Değişken kredilerinin
Faizli TP Firma Kredisinin
Firma Kredisine Oranı1 (Yüzde)
(Kalan Vadeye Göre, Yüzde, Ay)
tüketici kredisi türü olan konut kredilerinde kredi müşterilerini
payının 2011 yılı ortalarından itibaren düşmesi ve bu nitelikteki
66
yüzde 70’ine yakınını oluşturan ticari kredilerin
kısa vadeli veya
28
değişken faizli olması, bankaların TL63 faiz oranlarındaki olası
24
dalgalanmalarda karşılaşabilecekleri 60kayıpları sınırlayan önemli
20
alan55 uzunsınırlandırmaya
vadeli ve TL tarafında
faizli
vadelerini
yönelik sabit
yapılan
veolan
2014türev
yılınınişlemleri
Şubat
hacmine kıyasla
2010 yılından
bu kredileri
yana istikrarlı
olarak
azaldığ
düzenlemelerin
bankaların
tüketici
nedeniyle
üstlendikl
50
etki sağlaması beklenmektedir.
45 İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Finansal
09.11
03.11
09.10
03.10
09.09
03.09
09.08
Bankacılık sisteminin toplam varlıkları içerisinde önemli b
03.08
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
03.10
09.09
03.09
09.08
03.08
yabancı para cinsi kaynakları çapraz para takası işlemleri
III.3.3).
Hanehalkının
aşırı
borçlanmasını
engellemek üzere
dönüştürmesi
bu riskleri
dengeleyici
bir rol oynamaktadır.
Anca
03.14
risklerine duyarlılığını kısıtlamaktadır (Grafik III.3.1). TP kredilerin
32
69
bankaların yurt dışından elde ettik
60
09.13
36
03.13
72
her iki değişkenin aşağı yönlü hareket
etmesi sektörün faiz
0-12 Ay Vadeli
Değişken
yasal
65 olarak sınırlandırılmış olması, bankaların bu krediler nede
Türkiye
Cumhuriyet Merkez
Bankası
artırmaktadır.
Öte yandan,
09.12
40
03.12
Ortalama Vade (Sağ Eksen)
kredilerin ortalama vadelerindeki artışın durması, son dönemde
bir etkendir (Grafik III.3.2).
ortalama vadesi uzamakla birlikte, bu kıymetlerin kayda değe
(1) 0-12 ay vade dilimi için orijinal vade esas alınmıştır. Değişken faizli TP firma kredi
verisinde, değişken
faizli tüketici
kredilerinin
olmadığı varsayılmıştır.
olanlar
dahil
olmak
üzere)
değişken faizli
Kaynak: TCMB
Kaynak: TCMB
duyarlılığını artıran temel bilanço kalemi tüketici
Grafik
III.3.3
kredileridir. Tüketici kredilerinin uzun vadeli ve
sabit
faizli olması, en uzun vadeye sahip
bu krediler nedeniyle üstlendikleri faiz riskini
45
Öte yandan,
bankaların yurt dışından elde ettikleri YP cinsinden uzun vadeli
kredi artırmaktadır.
müşterilerinin
refinansman
yabancı para cinsi kaynakları çapraz para takası
işlemleri ile sabit faizli TL kaynağa
39
maliyetlerinin yasal olarak sınırlandırılmış olması, bankaların bu
dönüştürmesi bu riskleri dengeleyici bir rol oynamaktadır. Ancak, bilanço dışı işlemlerde yer
faizalan
riskini
artırmaktadır.
Öte
uzun vadeli
ve TL tarafında
sabit faizli olan
hacmine
kıyasla
2010 yılından uzun
bu yana
yandan, bankaların yurt dışından elde
ettikleri
YP cinsinden
vadeli yabancı para cinsi kaynakları çapraz para takası işlemleri
türev işlemlerin hacimlerinin konut kredileri
istikrarlı olarak
azaldığı dikkat çekmektedir (Grafik
27
vadeli ve TL tarafında sabit faizli olan türev işlemlerin hacimlerinin
konut kredileri hacmine kıyasla 2010 yılından bu yana istikrarlı
40
Kaynak: TCMB
YP
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
03.10
09.09
03.09
15
09.08
1
03.08
rol oynamaktadır. Ancak, bilanço dışı işlemlerde yer alan uzun
45
35
21
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
ile sabit faizli TL kaynağa dönüştürmesi bu riskleri dengeleyici bir
Pay
50
33
03.14
krediler nedeniyle üstlendikleri
Sabit Faizli TP Menku
Gelişimi (Kalan Vadeye
30
09.09
vadeli ve sabit faizli olması, en uzun vadeye
sahip
tüketiciolması,
kredisi
yasal olarak
sınırlandırılmış
bankaların
Grafik III.3.4
03.09
tüketici kredisi türü olan konut kredilerinde
1 Yıldan Uzun Vadeli ve Sabit Faizli Türev Finansal Araç
Yükümlülüklerinin
Konut Kredilerine
Oranı (Yüzde)
kredi
müşterilerinin
refinansman
maliyetlerinin
09.08
bilanço kalemi tüketici kredileridir. Tüketici kredilerinin uzun
olması da yine
duyarlılıklarını azaltmaktadır (Grafik III.3.4).
03.08
TL tarafında bankaların
faiz riskine
TL tarafında bankaların faiz riskine duyarlılığını
artıran temel
türü olan konut kredilerinde
(1) 0-12 ay vade dilimi için orijin
verisinde, değişken faizli tüketic
Kaynak: TCMB
TL tarafında bankaların faiz riskine duyarlılığını artıran te
Grafik III.3.1
rağmen, sabit faizli TP kredilerin toplam
TP krediler içindeki
Sabit Faizli TP Kredi Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi
Pay
45
09.09
60
durması, son dönemde her iki değişkenin aşağı yönlü hareket etmesi sektörün faiz risklerine
03.09
ortalarından itibaren düşmesi ve bu nitelikteki kredilerin ortalama vadelerindeki artışın
duyarlılığı mevcut karlılık ve özkaynaklar seviyesi dikkate
50
09.08
göstermemesine
sabitolan
faizli TP kredilerin 63
toplam TP krediler içindeki payının 2011 24
yılı
artırmaktadır. Türk bankacılık sisteminin
faiz rağmen,
risklerine
75
55
28
03.08
finansal sektörün faiz risklerine karşı
duyarlılığının
önemini
yükümlülüklerin
kısa vadeli
olması
Kaynak: TCMB
tarafta,
bankaların
TP
yükümlülüklere
kıyasla
olarak azaldığı dikkat çekmektedir (Grafik III.3.3). Hanehalkının
yaratabilmeleri ve YP aktiflerin büyük kısmını oluşturan kredi
aşırı borçlanmasını engellemek üzere ihtiyaç ve taşıt kredilerinin
birlikte yarıya yakınının değişken faizli olması, YP fon maliyetle
vadelerini sınırlandırmaya yönelik yapılan ve 2014 yılının Şubat
ayı itibarıyla yürürlüğe konan düzenlemelerin bankaların tüketici
yol açabileceği kayıpları kısıtlamaktadır (Grafik III.3.5 ve III.3.
kredilerin toplam YP krediler içindeki payında görülen keskin
belirsizliklerin devam ettiği ortamda olumlu bir gelişme olarak di
kredileri nedeniyle üstlendikleri faiz riskini azaltıcı yönde bir etki
sağlaması beklenmektedir.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
39
r.
plam varlıkları içerisinde önemli bir paya sahip olan DİBS’lerin
rlikte, bu kıymetlerin kayda değer bir kısmının (TÜFE’ye endeksli
değişken faizli
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
olması da yine bankaların faiz riskine karşı
Grafik III.3.4).
Grafik III.3.4
Finansal Araç
Bankacılık sisteminin toplam varlıkları içerisinde önemli bir
Sabit Faizli TP Menkul Değer Payının ve Ortalama Vadesinin
Gelişimi (Kalan Vadeye Göre, Yüzde, Ay)
(Yüzde)
Pay
50
Ortalama Vade (Sağ Eksen)
paya sahip olan DİBS’lerin ortalama vadesi uzamakla birlikte,
bu kıymetlerin kayda değer bir kısmının (TÜFE’ye endeksli olanlar
50
45
40
40
30
35
20
30
10
dahil olmak üzere) değişken faizli olması da yine bankaların faiz
riskine karşı duyarlılıklarını azaltmaktadır (Grafik III.3.4).
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
03.10
09.09
03.09
09.08
03.08
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
YP tarafta, bankaların TP yükümlülüklere kıyasla daha
uzun vadeli kaynak yaratabilmeleri ve YP aktiflerin büyük
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
kısmını oluşturan kredilerin ise uzun vadeli olmakla birlikte yarıya
Kaynak: TCMB
n
TP
Grafik III.3.5
yakınının değişken faizli
Grafik III.3.6
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Gelişimi (Kalan Vadeye Göre, Yüzde, Ay)
(Kalan Vadeye Göre, Yüzde, Ay)
Sabit Faizli
YP Yükümlülük
Payının
ve Ortalama
Vadesinin
yükümlülüklere
kıyasla
daha
uzun
vadeli
kaynak
dalgalanmaların yol açabileceği kayıpları kısıtlamaktadır (Grafik
rin büyük kısmını oluşturan kredilerin ise uzun vadeli olmakla
Grafik
III.3.5
Grafik 12
III.3.6
ken
faizli
olması, YP85fon maliyetlerindeki olası dalgalanmaların
Pay
olması, YP fon maliyetlerindeki olası
Sabit Faizli YP Kredi Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi
Ortalama Vade (Sağ Eksen)
Pay ve III.3.6).
Ortalama Vade
(Sağ Eksen)
III.3.5
Son
dönemde
sabit faizli kredilerin toplam YP
35
60
Sabit Faizli YP Yükümlülük Payının ve Ortalama Vadesinin
Sabit Faizli YP Kredi Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi
tlamaktadır
(Grafik
III.3.5
sabitVadeye
faizli Göre, Yüzde, Ay)
Gelişimi (Kalan Vadeye
Göre,
Yüzde,ve
Ay) III.3.6). Son dönemde (Kalan
krediler içindeki payında görülen keskin düşüş de YP faizlere
10
55
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
03.10
25
15
Bankacılık sisteminin
yeniden fiyatlama riskine olan
duyarlılığına 2009 yılı sonundan itibaren bakıldığında, bir yıla
20
kadar olan vadelerde TP tarafta 2011 yılsonundan itibaren faize
Kaynak: TCMB
15
duyarlı açığın küçüldüğü
görülmektedir. Varlık ve yükümlülük
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
riskine olan duyarlılığına 2009 yılı sonundan
03.09
03.08
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
(Kalan Vadeye Göre, Yüzde, Ay)
03.08
40
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
03.10
09.09
03.09
50 2
2
40
Sabit Faizli
YP Kredi Payının
ve Ortalama
Vadesininfiyatlama
Gelişimi
Bankacılık
sisteminin
yeniden
09.10
03.10
09.09
03.09
09.08
Grafik III.3.6
20
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
45
4
Kaynak: TCMB
03.08
70
6
30
45
4
09.08
73
09.08
70
76
55
8
03.08
79
6
10
73
35
olarak dikkat çekmektedir.25
50
03.10
76
82
60 8
09.09
79
85
12
amda
olumlu bir gelişme
olarak dikkat çekmektedir.
30
yönelik
devam ettiği ortamda olumlu bir gelişme
Ortalamabelirsizliklerin
Vade (Sağ Eksen)
Pay
03.09
Ortalama Vade (Sağ Eksen)
09.09
Pay
09.08
82
içindeki payında görülen keskin düşüş de YP faizlere yönelik
vadelerinin
daha uzun
olduğu
itibaren bakıldığında, bir yıla kadar olan vadelerde TP tarafta
2011 yılsonundan
itibaren
faize YP tarafında ise bir yıla kadar olan
Pay
Ortalama Vade (Sağ Eksen)
duyarlı
açığın
küçüldüğü
görülmektedir. Varlık
ve yükümlülük
vadelerinin
daha uzunaçık
olduğu
60
35
aralıkta
faize duyarlı
pozisyonun
Kaynak: TCMB
Kaynak: TCMB
YP tarafında ise bir yıla kadar olan aralıkta faize duyarlı açık pozisyonun görece küçük
görece az olduğu, 2012
yılsonunda ciddi ölçüde daralan faiz duyarlı açık pozisyonun
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
55
30
olduğu,
2012 yılsonunda ciddi ölçüde küçülen
faiz duyarlı açık pozisyonun takip öden
Bankacılık sisteminin yeniden fiyatlama riskine olan duyarlılığına 2009 yılı sonundan
takip
öden dönemde
bir miktar
dönemde bir miktar artsa dahi toplamda kayda değer
bir bozulma
eğilimi oluşturmadığı
itibaren bakıldığında,
bir yıla kadar olan vadelerde TP 25tarafta 2011 yılsonundan itibaren faize
50
görülmektedir (Grafik III.3.7 ve III.3.8).
artsa dahi toplamda kayda
değer bir bozulma eğilimi oluşturmadığı görülmektedir (Grafik
duyarlı açığın küçüldüğü görülmektedir. Varlık ve yükümlülük vadelerinin daha uzun olduğu
45
20
ve III.3.8).
YP tarafında ise bir
yıla kadar Grafik
olanIII.3.7
aralıkta faize duyarlı
açık III.3.7
pozisyonun
görece küçük
TP Faize Duyarlı Aktif-Pasif Açık Pozisyonu/ Toplam Aktifler
olduğu, 2012 yılsonunda ciddi(Yüzde)
ölçüde küçülen faiz duyarlı açık pozisyonun takip öden
40
15
03.14
09.13
03.13
09.12
03.12
09.11
03.11
09.10
03.10
09.09
03.09
09.08
03.08
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
10
dönemde bir miktar artsa dahi toplamda
kayda
eğilimi oluşturmadığı
0-1 Aydeğer
1-3 Ay bir
3-6 Aybozulma
6-12 Ay
görülmektedir (Grafik III.3.7 ve III.3.8).5
Kaynak: TCMB
Grafik III.3.7
0
Grafik III.3.8
TP Faize Duyarlı Aktif-Pasif-5Açık Pozisyonu/ Toplam Aktifler
YP Faize Duyarlı Aktif-Pasif Açık Pozisyonu/ Toplam Aktifler
(Yüzde)
(Yüzde)
-10
10
0-1 Ay
1-3 Ay
3-6 Ay
4
6-12 Ay
0-1 Ay
1-3 Ay
3-6 Ay
6-12 Ay
-15
-5
03.14
12.13
12.12
12.11
1
12.10
-20
0
12.09
5
-2
Kaynak: TCMB
-10
-5
Kaynak: TCMB
40
03.14
12.13
12.12
3
12.11
12.10
03.14
12.13
12.12
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
12.11
12.10
-8
12.09
-20
12.09
-15
Kaynak: TCMB
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Kutu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Olası Faiz Oranı Şoklarının Banka SYR’lerine Etkisi
III.1.1
Bu çalışmada, bankacılık sektörünün vade uyumsuzluğu nedeniyle maruz kalabileceği
yeniden fiyatlama riskleri 2009 yılından itibaren niceliksel olarak analiz edilmektedir.
Analizlerde bankaların dönem başındaki bilançoları esas alınarak, 0-1, 1-3, 3-6 ve 6-12 ay
arası vadeli faize duyarlı TP aktif ve pasifleri 500 baz puan, YP aktif ve pasifleri ise 250 baz
puanlık faiz artışı varsayımına göre yeniden fiyatlandırılmıştır. Faiz şoklarının bir yıl süreceği
varsayımı altında hesaplanan kayıplar, takip eden yılın yasal özkaynak tutarından düşülmüş,
Sermaye Yeterlilik Oranları (SYR) yeniden hesaplanmış ve gerçekleşen (2015 yılı için tahmin
edilen) SYR ile karşılaştırılmıştır. Örneğin, bankaların 2009 yılsonu bilançosu ve faize duyarlı açık
pozisyon yapısı esas alınarak hesaplanan faiz şokuna bağlı kayıplar, 2010 yıl sonu SYR’sine
yansıtılmış ve gerçekleşen SYR ile karşılaştırılmıştır. 2015 Mart ayı için faiz riskine bağlı kayıpların
hesaplanmasında da 2014 Mart ayı bilançosu esas alınmıştır. 2015 Mart ayı SYR değerinin
tahmini için, yasal özkaynak ve risk ağırlıklı aktiflerin geçmiş son üç yıldaki ortalama büyüme
değerleri kullanılmıştır.
Sektör SYR’sinin TP faiz şokundan, YP faiz şokuna nispetle daha çok etkilendiği
görülmektedir. Bu durum şokların büyüklüklerinin farklı olmasından daha çok bankacılık
sisteminin TP faiz şokuna olan duyarlılığının daha fazla olmasından kaynaklanmaktadır.
Sonuçlara göre, incelenen dönem için TP faiz şoklarının SYR üzerindeki etkisi 0,5 yüzde puanın
altında kalmaktadır. YP faiz şokuna bağlı kayıpların SYR üzerindeki etkisi ise ihmal edilebilir
düzeydedir (Grafik III.1.1.1 ve III.1.1.2).
Grafik III.1.1.1
Grafik III.1.1.2
TP Faiz Şoku Sonrası SYR1
YP Faiz Şoku Sonrası SYR1
(Yüzde)
03.15
13
SYR*
03.14
13
12.12
14
03.15
14
03.14
15
12.13
15
03.13
16
12.12
16
12.11
17
12.10
17
SYR
12.13
18
SYR*
12.11
SYR
12.10
18
03.13
(Yüzde)
(1) Hesaplamalarda, aktif büyüklükleri 5 milyar TL ve üzerinde olan bankalar (Eximbank hariç olmak üzere) kullanılmıştır.
(*) Şok sonrası SYR
Kaynak: TCMB (Son Veri: 03.14)
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
1
41
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Olası YP faiz şoklarının TL faizleri de etkileyeceği dikkate alındığında iki şokun toplam
etkilerine bakmanın daha yerinde olacağı değerlendirilmektedir. Şokların SYR üzerindeki
toplam etkisi Grafik III.1.1.3’te gösterilmektedir. Grafik yeniden fiyatlama risklerine bağlı olası
kayıpların SYR üzerinde etkisinin son iki yılda azaldığına işaret etmektedir.
Grafik III.1.1.3
TP ve YP Faiz Şoku Sonrası SYR1
(Yüzde)
18
SYR
SYR*
17
16
15
03.15
03.14
12.13
03.13
12.12
12.11
13
12.10
14
1 Hesaplamalarda, aktif büyüklükleri 5 milyar TL ve üzerinde olan bankalar (Eximbank
hariç olmak üzere) kullanılmıştır.
(*) Şok sonrası SYR
Kaynak: TCMB (Son Veri: 03.14)
Sonuç itibarıyla bankacılık sisteminin bir yıla kadar olan yeniden fiyatlama riskine olan
duyarlılığının sınırlı olduğu, hali hazırda mevcut sermaye yapısı itibarıyla olası faiz oranı şoklarına
dayanabileceği değerlendirilmektedir.
2
42
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
III.4. Sermaye Yeterliliği, Karlılık ve Şoklara
Dayanıklılık
Grafik III.4.1
Bankacılık Sektörü TP Aktif Getirisi / TP Pasif Maliyeti Gelişiminin Analizi
(Yüzde)
Krediler/Getirili Aktifler
Kredi Getirisi
73,7
11,4
72,6
10,8
x
10,3
2013 yılının Mayıs ayından sonra faiz oranlarında
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
Menkul Değer Getirisi
Menkul Değerler/Getirili
Aktifler
+
gözlenen artış, bankacılık sektörünün bilanço yapısındaki
9,1
vade uyumsuzluğu nedeniyle aktif getirisi ve pasif maliyeti
arasındaki makası daraltmıştır. Bankacılık sektörünün 2013 yılının
8,4
Diğer Getirili
Aktifler/Getirili Aktifler
10,1
x
3,6
3,4
3,3
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
TL Aktif Getirisi
10,8
10,7
=
9,8
dönemleri
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
arasındaki düşüşün, kredi ve menkul değerlerin getirilerindeki
TL Pasif Maliyeti
6,8
8,7
7,3
=
Mart dönemleri arasında makasın daha da daralmasında,
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
mevduat ve ihraç maliyetlerindeki artış belirleyici olmuştur.
Mevduat ve İhraç Maliyeti
Ancak, kredilerin getirili aktifler içindeki payının ve getirisinin
7,0
7,5
Mevduat ve
İhraçlar/Maliyetli Pasifler
85,6
8,7
83,3
x
artması, TP aktif getirisi – pasif maliyeti makasındaki daralmayı
önemli ölçüde sınırlandırmıştır (Grafik.III.4.1). İncelenen dönemler
11,6
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
ve yüzde 2,1’e gerilediği görülmektedir. Dönemler bazında
azalıştan kaynaklandığı görülmektedir. Haziran-Kasım ve Aralık-
22,9
Diğer Aktif Getirisi
arasında oluşan makasın yüzde 3,9’dan sırasıyla yüzde 2,5
Haziran-Kasım
24,1
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
9,3
incelendiğinde, TP cinsinden aktif getirileri ve pasif maliyetleri
ile
25,9
x
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
Ocak-Mayıs, Haziran-Kasım ve Aralık-Mart dönemlerine ayrılarak
Ocak-Mayıs
10,8
+
tamamında ve 2014 yılının ilk çeyreğindeki karlılık performansı,
incelendiğinde,
70,5
81,8
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
Para Piyasası Maliyeti
Para Piyasına
Borçlar/Maliyetli Pasifler
+
itibarıyla, YP cinsinden aktif getirileri – pasif maliyetleri makasında
8,2
4,9
önemli bir değişim gerçekleşmemiştir.
6,2
x
8,9
12,9
11,2
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
Diğer Pasif Maliyeti
Diğer Maliyetli
Pasifler/Maliyetli Pasifler
+
Sektörün on iki aylık birikimli aktif ve özkaynak kârlılığı
9,3
7,4
son iki yıl boyunca yatay seyrettikten sonra, 2013 yılı Temmuz
x
ayından itibaren gerilemeye başlamış, 2014 yılı Mart ayında
sırasıyla yüzde 1,4 ve yüzde 12,4’e düşmüştür (Grafik III.4.2). Kredi
7,1
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
5,6
5,4
5,3
Oca-May Haz-Kas Ara-Mar
Kaynak: BDDK-TCMB
ağırlıklı güçlü aktif büyümesine rağmen karlılıktaki söz konusu
Türkiye Cumhuriyet Merk
gerilemede, faizlerde yaşanan yükseliş eğiliminin gerek net faiz
2
Finansal İstikrar Raporu | Ma
gelirleri, gerekse faiz dışı gelir ve giderler üzerindeki negatif etkisi
belirleyici olmuştur.
Grafik III.4.2
Aktif Kârlılığı ve Özkaynak Kârlılığı
(Yüzde)
25
3,0
Özkaynak Kârlılığı
23
Aktif Kârlılığı (Sağ Eksen)
20
2,5
2,0
18
1,5
15
1,0
12.13
03.14
06.13
12.12
06.12
12.11
06.11
12.10
06.10
12.09
06.09
10
12.08
13
0,5
Kaynak: BDDK - TCMB
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
43
Son dönemde faiz oranları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar bankacılık sek
karlılığının yanı sıra sermaye yeterlilik oranını da olumsuz etkilemiş, ancak söz konu
yasal ve hedef rasyoların üzerinde kalmaya devam etmiştir. 2014 yılı Mart ayı itiba
karlılığının yanı sıra sermaye yeterlilik oranını da olumsuz etkilemiş, ancak söz konusu oran
e)
yasal ve hedef rasyoların
üzerinde kalmaya devam etmiştir. 2014 yılı Mart ayı itibarıyla, risk
3,0
5
Özkaynak Kârlılığı
ağırlıklı aktiflerin artışının yavaşlaması sonucu sektörün SYR’si yılsonuna göre 0,4 puan artışla
3
Aktif Kârlılığı (Sağ Eksen)
2,5
yüzde 15,7’ye yükselmiştir (Grafik III.4.3). Ana sermaye oranın yüksek olması, özkaynakların
0
Türkiye
kaliteli unsurlardan 2,0
oluştuğuna işaret etmektedir. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında
Türk
8
bankacılık sektörünün sermaye yeterliliğinin güçlü seyretmeye devam ettiği görülmektedir
5
(Grafik III.4.4).
Grafik III.4.3
Grafik III.4.4
(Yüzde)
(Yüzde)
vaşlaması sonucu sektörün
SYR’si yılsonuna göre 0,4 puan artışla
10
10
0,4 puan artışla yüzde 15,7’ye yükselmiştir (Grafik III.4.3). Ana
0
sermaye oranın yüksek olması, özkaynakların kaliteli unsurlardan
Yasal Rasyo
8
8
Grafik III.4.3). Ana sermaye
oranın yüksek olması, özkaynakların
6
03.14
12.13
06.13
12.12
06.12
12.11
06.11
12.10
06.10
12.09
06.09
12.08
ğuna işaret etmektedir. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türk
aye yeterliliğinin güçlü seyretmeye devam ettiği görülmektedir
Endonezya
artışının yavaşlaması sonucu sektörün SYR’si yılsonuna göre
5
Çek Cum.
12
Macaristan
devam etmiştir. 2014 yılı Mart ayı itibarıyla, risk ağırlıklı aktiflerin
Kolombiya
12
Hedef Rasyo
zerinde kalmaya devam etmiştir.
2014 yılı Mart ayı itibarıyla, risk
oluştuğuna işaret etmektedir. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında
Türk
bankacılık
sektörünün
(1) Genel olarak 2013 yılı ikinci çeyrek olmak üzere, FSI veri tabanında yer alan en
güncel veriler kullanılmıştır. Türkiye verileri Mart 2014 itibarıyladır.
Kaynak: BDDK – TCMB, IMF
Kaynak: BDDK – TCMB
kurlarındaki
10
Türkiye
14
Brezilya
16
14
döviz
konusu oran yasal ve hedef rasyoların üzerinde kalmaya
Polonya
16
ve
15
20
e yeterlilik oranını da olumsuz etkilemiş, ancak söz konusu oran
oranları
sermaye yeterlilik oranını da olumsuz etkilemiş, ancak söz
Güney Afrika
20
18
18
anları ve döviz kurlarındaki
dalgalanmalar bankacılık sektörünün
6
faiz
20
ABD
22
Japonya
Ana Sermaye Oranı
22
dönemde
dalgalanmalar bankacılık sektörünün karlılığının yanı sıra
25
Sermaye Yeterliliği Standart Rasyosu
k: BDDK - TCMB
Son
Ülkeler İtibarıyla Sermaye Yeterlilik Oranları1
12.13
03.14
06.13
12.12
06.12
12.11
Sermaye Yeterlilik Rasyosu 0,5
06.11
12.10
06.10
12.09
06.09
12.08
0
1,5
1,0
3
Cumhuriyet Merkez Bankası
sermaye
yeterliliğinin
güçlü
seyretmeye devam ettiği görülmektedir (Grafik III.4.4).
Grafik III.4.4
Ülkeler İtibarıyla Sermaye Yeterlilik Oranları1
(Yüzde)
25
dart Rasyosu
22
Finansal
20 İstikrar Raporu | Mayıs 2014
20
15
18
etkisiyle düşmüş olmasına karşın, halen yüzde 100’ün üzerinde
seyretmektedir (Grafik
III.4.5).
2013 döneminden
itibaren
12
5
Bankacılık
sektörünün risk göstergelerinin gelişimi incelendiğinde ise, önceki Rapor dönemine
uygulamaya geçmiştir. Kademeli
göre 0 karlılığın olumsuz yönde değişmiş olmasına karşın, kur ve faize duyarlılıkta bir miktar
8
Endonezya
Macaristan
Çek Cum.
Kolombiya
Brezilya
Türkiye
Polonya
Japonya
6
Güney Afrika
2013 yılı izleme
iyileşme olduğu, sermaye yeterliliği ve likiditede ise uygulamasında
önemli bir değişim gerçekleşmediği
ABD
03.14
tüm unsurlarıyla Aralık
bir geçiş takvimi öngören kaldıraca dayalı zorunlu karşılık
10
12.13
2014 yılı Mart ayı itibarıyla finansal sağlamlık endeksi bir önceki Rapor dönemine kıyasla
10
14
06.13
3
şoklara dayanma kapasitesini artırmayı amaçlayan kaldıraca
dayalı
karşılık
düzenlemesi
en fazla faiz riski olmak üzere likidite ve sermaye dışındaki
tüm altzorunlu
endekslerdeki
gerilemenin
16
12.12
Bankacılık sektörünün borçluluk düzeyini sınırlandırarak
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
görülmektedir. Diğer taraftan, incelenen dönemde aktif
kalitesi göstergesi
gecikmiş
döneminde
esas tahsili
alınan
ilk üç
alacak
sınırlı
bağlı
olarak
bir miktar gerilemiştir (Grafik III.4.6).
(1) Genelbakiyesindeki
olarak 2013 yılı ikinci çeyrek
olmak artışa
üzere, FSI veri
tabanında
yer alan en
dönemi olmuştur. Uygulama
aylık dönem olan Ekim-Aralık 2013
verilerine göre bankacılık sektörü kaldıraç oranı, asgari oran
güncel veriler kullanılmıştır. Türkiye verileri Mart 2014 itibarıyladır.
Kaynak: BDDK – TCMB, IMF
olarak Basel III düzenlemesinde belirlenen yüzde 3’ün, Bankamız
Grafik III.4.5
Grafik III.4.6
Finansal Sağlamlık Endeksi1,2
Bankacılık Sektörü Makro Gösterimi1
uygulamasında
ise ilk yıl için belirlenen yüzde 3,5’in oldukça
Sermaye
125
Yeterliliği
124
123
3
121
yla finansal sağlamlık121
endeksi bir önceki Rapor dönemine kıyasla
e likidite ve sermaye dışındaki tüm alt endekslerdeki gerilemenin
119
üzerinde1,0 ve istikrarlı bir seyir izlemektedir. Banka bazında
0,8
bakıldığında
ilave zorunlu karşılık tesis etmesi gereken herhangi
0,5
Aktif
Karlılık
Kalitesi
0,3 bulunmadığı
bir banka
anlaşılmaktadır.
0,0
118
arşın, halen yüzde 100’ün
üzerinde seyretmektedir (Grafik III.4.5).
FSE
Endeks
117
1999=100
Ortalama-1
stergelerinin gelişimi incelendiğinde
ise, önceki Rapor
dönemine
Ortalama-2
12.13
03.14
12.12
12.11
12.10
12.09
12.08
12.07
12.06
e değişmiş olmasına115karşın, kur ve faize duyarlılıkta bir miktar
115
yeterliliği ve likiditede ise önemli bir değişim gerçekleşmediği
n, incelenen dönemde aktif kalitesi göstergesi tahsili gecikmiş
(1) Kullanılan “Ortalama 1” Aralık 1999 – Mart 2014 ve “Ortalama 2” Ocak 2004-
2014 ortalamasıdır.
tışa bağlı olarak birMart
miktar
gerilemiştir
(Grafik
III.4.6).
(2)
Çalışma esasları
farklılık gösterdiğinden
yapılan
değerlendirmelerde katılım
2014 yılı Mart ayı itibarıyla finansal sağlamlık endeksi bir
likidite ve sermaye dışındaki tüm alt endekslerdeki gerilemenin
etkisiyle düşmüş olmasına karşın, halen yüzde 100’ün üzerinde
seyretmektedir
Grafik III.4.6
Bankacılık Sektörü Makro Gösterimi1
Yapılan
makro
senaryo
Sermaye
analizi
Yeterliliği
Likidite
önceki
Rapor
dönemine
kıyasla en fazla faiz riski olmak üzere
12-08
09-13
03-14
(1) “Finansal İstikrar Makro Gösterimi”nin bir alt bölümüdür.
Kaynak: BDDK - TCMB
bankaları hariç tutulmuştur.
Kaynak: BDDK - TCMB
125
Kur ve
Faize
Duyarlılık
(Grafik
III.4.5).
Bankacılık
göstergelerinin
gelişimi incelendiğinde
kapsamında,
2014 yılında makroekonomik
sektörünün
risk
ise, önceki Rapor
değişkenlerde 2008 1,0
yılında ortaya çıkan küresel kriz sonrasında gözlemlenen bozulmaya
123
121
119
karşın, kur ve faize duyarlılıkta bir miktar iyileşme olduğu, sermaye
0,5
oluşabilecek gelişmeler incelenmiştir. Baz
Aktif ve olumsuz senaryolar altında makro büyüklüklerin
Karlılık
ve gerçekleşmelerinden
likiditede ise önemli
alabileceği değerler, OVP, Enflasyon Raporu ve yeterliliği
geçmiş yıllar
Kalitesi
0,3
0,0
yararlanılarak oluşturulmuştur (Tablo III.4.1).
117
12.13
03.14
12.12
12.11
FSE
Ortalama-1
Ortalama-2
dönemine göre karlılığın olumsuz yönde değişmiş olmasına
eşdeğer bir değişim 0,8
yaşanması durumunda, sektörün TGA ve sermaye yeterlilik oranlarında
115
görülmektedir. Diğer taraftan, incelenen dönemde aktif kalitesi
göstergesi tahsili gecikmiş alacak bakiyesindeki sınırlı artışa bağlı
Kur ve
Faize
Duyarlılık
12-08
bir değişim gerçekleşmediği
olarak bir miktar gerilemiştir (Grafik III.4.6).
Likidite
09-13
03-14
ve “Ortalama 2” Ocak 2004-
eğerlendirmelerde katılım
aryo
(1) “Finansal İstikrar Makro Gösterimi”nin bir alt bölümüdür.
Kaynak: BDDK - TCMB
44
analizi
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
kapsamında,
2014
yılında
makroekonomik
ortaya çıkan küresel kriz sonrasında gözlemlenen bozulmaya
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Yapılan makro senaryo analizi kapsamında, 2014 yılında
makroekonomik değişkenlerde 2008 yılında ortaya çıkan küresel
kriz sonrasında gözlemlenen bozulmaya eşdeğer bir değişim
yaşanması durumunda, sektörün TGA ve sermaye yeterlilik
oranlarında oluşabilecek gelişmeler incelenmiştir. Baz ve olumsuz
senaryolar altında makro büyüklüklerin alabileceği değerler,
OVP, Enflasyon Raporu ve geçmiş yıllar gerçekleşmelerinden
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
yararlanılarak oluşturulmuştur (Tablo III.4.1).
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Tablo III.4.1
Makro Stres Testi Senaryoları
Baz Senaryo1
Tablo III.4.1
2014
2015
4,05%
4,00%
2011
5,00%
2012
2013
2014
2015
10,45%
6,20%
Reel GSYİH
büyüme
oranı 7,40%
7,60%
8,60%
5,00%
2,13%
4,05%
4,00%
5,00%
Tüketici9,83%
fiyatları artış
9,19%
oranı, Aralık/Aralık
2011
2012
İşsizlik oranı
8,60%
2,13%
Olumsuz Senaryo2
10,45%
6,20%
Reel GSYİH büyüme oranı
9,83%
9,19%
Tüketici fiyatları artış
9,71%
9,40%
10,45%
9,20%
6,20%
7,40%
7,60%
5,00%
2013
2014
9,83%
0,66%
2011
10,06%
8,60%
10,95%
10,45%
2015
9,19%
-4,83%
2012
6,53%
2,13%
13,97%
6,20%
9,71%
9,40%
9,20%
2013
2014
2015
4,05%
0,66%
-4,83%
7,40%
10,06%
6,53%
2011
2012
2013
Makro Stres Testi Senaryoları
Reel GSYİH büyüme oranı
8,60%1
Baz Senaryo
Tüketici fiyatları artış
oranı, Aralık/Aralık
İşsizlik oranı
Olumsuz Senaryo2
Reel GSYİH büyüme oranı
Tüketici fiyatları artış
oranı, Aralık/Aralık
İşsizlik oranı
2,13%
4,05%
7,40%
9,71%
1) Baz senaryoda, büyüme oranı, işsizlik oranı
ve tüketici
fiyatları artış oranı olarak Orta Vadeli Program’da öngörülen değerler
oranı,
Aralık/Aralık
kullanılmıştır. 2014 yılı tüketici fiyatları artış oranı için ise 2014 yılı Nisan ayı Enflasyon Raporu’nda kamuoyu ile paylaşılan yılsonu
enflasyon tahmini alınmıştır.
İşsizlik oranı
9,83%
9,19%
9,71%
10,95%
13,97%
2) Olumsuz senaryoda, 2008 ve 2009 yıllarındaki gerçekleşme değerleri kullanılmıştır.
1) Baz senaryoda, büyüme oranı, işsizlik oranı ve tüketici fiyatları artış oranı olarak Orta Vadeli Program’da öngörülen değerler
kullanılmıştır. 2014 yılı tüketici fiyatları artış oranı için ise 2014 yılı Nisan ayı Enflasyon Raporu’nda kamuoyu ile paylaşılan yılsonu
enflasyon tahmini alınmıştır.
2) Olumsuz senaryoda, 2008 ve 2009 yıllarındaki gerçekleşme değerleri kullanılmıştır.
Baz senaryo altında yüzde 3,2 olarak tahmin edilen
Baz senaryo
altında
3,2 olarak
tahmin
edilen
sektörün
TGA5,8’e
oranının, olumsuz
sektörün
TGAyüzde
oranının,
olumsuz
senaryo
altında
yüzde
senaryo altında yüzde 5,8’e kadar yükselebileceği hesaplanmıştır. Ayrıca, baz senaryo
kadar yükselebileceği hesaplanmıştır. Ayrıca, baz senaryo
Baz senaryo altında yüzde 3,2 olarak tahmin edilen sektörün TGA oranının, olumsuz
altında sektörün SYR’si 2016 yılı birinci çeyreğinde yüzde 14,1 olarak tahmin edilirken, olumsuz
altında sektörün SYR’si 2016 yılı birinci çeyreğinde yüzde 14,1
senaryo altında yüzde 5,8’e kadar yükselebileceği hesaplanmıştır. Ayrıca, baz senaryo
senaryo altında aynı dönemde anılan oranın yüzde 11,4’e gerileyeceği hesaplanmıştır
olarak tahmin edilirken, olumsuz senaryo altında aynı dönemde
altında sektörün SYR’si 2016 yılı birinci çeyreğinde yüzde 14,1 olarak tahmin edilirken, olumsuz
(Grafik III.4.7).
anılan oranın yüzde 11,4’e gerileyeceği hesaplanmıştır (Grafik
senaryo altında aynı dönemde anılan oranın yüzde 11,4’e gerileyeceği hesaplanmıştır
III.4.7).
I.4.7
(Grafik III.4.7).
Analizi Sonucu Bankacılık Sektörü SYR, TGA Oranı ve Kredi Büyümesi
SYR
Grafik III.4.7
17,0%
Kredi Büyümesi
30%
(Yüzde)
15,0%
14,1%
17,0%
15,0%
13,0%
14%
Baz
MB Hesaplamaları
03.14
11,4%
03.15
12%
3,7%
3%
14,5%
2%
03.16
14,1%
2,9%
13,6%
13,0% 2013
2012
Baz
Olumsuz
10%
3,0%
3,0%
15,0%
2012
2013
Baz
03.14
03.15
Olumsuz
03.14
11,4%
03.16
5%
18%
5,8%
18,5%
3,0%
03.15
03.16
3%
Olumsuz
2012
14,1%
24%
3,7%
0%
3,0%2012
2,9%
2013
Baz
03.14
2013
3,3%
Baz
03.15
3,2%
03.14
14,1%
18,5%
4,3%
12%
03.15
27,6%
14,1%
23,3%
10,1% 18%
6%
4%
Kredi Büyümesi
30%
12%
3,2%
3,3%
2%
27,6%
23,3%
TGA Oranı
6%
4%
13,6%
16%
2013
24%
5%
SYR
18%
15,0%
14,5%
2012
TGA Oranı
6%
Senaryo Analizi Sonucu Bankacılık Sektörü SYR, TGA Oranı
5,8% ve Kredi Büyümesi
03.16
10,1%
6%
Olumsuz
03.16
0%
Olumsuz
14,1%
4,3%
2012
2013
Baz
03.14
03.15
03.16
Olumsuz
TCMB Hesaplamaları
OlumsuzKaynak:
senaryo
esas alınarak gerçekleştirilen stres testi sonuçları, risk bileşenlerinin SYR
üzerindeki etkileri ayrıştırılarak incelenmiştir (Grafik III.4.8 ve III.4.9). Olumsuz senaryo altında,
sektörün SYR’sinin hedef rasyonun altına düşmesindeki en önemli etkenler olarak risk ağırlıklı
Olumsuz senaryo esas alınarak gerçekleştirilen stres testi sonuçları, risk bileşenlerinin SYR
aktifler (RAA) ile kredi riskindeki artış ön plana çıkmaktadır. Mevcut senaryolar altında, kur,
üzerindeki etkileri ayrıştırılarak incelenmiştir (Grafik III.4.8 ve III.4.9). Olumsuz senaryo altında,
piyasa ve yeniden
fiyatlama
risklerinin
sektör SYR’sini etkileme güçlerinin kredi riskine göre
Finansal İstikrar
Raporu
- Mayıs 2014
sektörün SYR’sinin hedef rasyonun altına düşmesindeki en önemli etkenler olarak risk ağırlıklı
düşük seviyede olduğu görülmektedir.
aktifler (RAA) ile kredi riskindeki artış ön plana çıkmaktadır. Mevcut senaryolar altında, kur,
piyasa ve yeniden fiyatlama risklerinin sektör SYR’sini etkileme güçlerinin kredi riskine göre
45
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Olumsuz senaryo esas alınarak gerçekleştirilen stres testi
sonuçları, risk bileşenlerinin SYR üzerindeki etkileri ayrıştırılarak
incelenmiştir (Grafik III.4.8 ve III.4.9). Olumsuz senaryo altında,
sektörün SYR’sinin hedef rasyonun altına düşmesindeki en önemli
etkenler olarak risk ağırlıklı aktifler (RAA) ile kredi riskindeki artış
ön plana çıkmaktadır. Mevcut senaryolar altında, kur, piyasa ve
yeniden fiyatlama risklerinin sektör SYR’sini etkileme güçlerinin
kredi riskine göre düşük seviyede olduğu görülmektedir.
TürkiyeCumhuriyet
CumhuriyetMerkez
MerkezBankası
Bankası
Türkiye
GrafikIII.4.8
III.4.8
Grafik
GrafikIII.4.9
III.4.9
Grafik
OlumsuzSenaryo
SenaryoAltında
AltındaSYR
SYRAzalışına
AzalışınaKatkılar
Katkılar(2014-2015)
(2014-2015)
Olumsuz
OlumsuzSenaryo
SenaryoAltında
Altında
SYR
Azalışına
Katkılar
(2014-2016)
Olumsuz
SYR
Azalışına
Katkılar
(2014-2016)
(Puan)
(Puan)
(Puan)
(Puan)
15,1
15,1
15,1
15,1
0,6
0,6
13,0
13,0
0,0
0,0
1,3
1,3
11,4
11,4
0,2
0,2
SYR (03.16)
SYR (03.16)
RAA Etkisi
RAA Etkisi
Kredi Riski
Kredi
Riski
Etkisi
Etkisi
Kur Riski
Kur
Riski
Etkisi
Etkisi
Piyasa Riski
Piyasa
Riski
Etkisi
Etkisi
Yeniden
Yeniden
Fiyatlama
Fiyatlama
Riski
Etkisi
Riski Etkisi
SYR (03.14)
SYR (03.14)
3,63,6
SYR (03.15)
SYR (03.15)
RAA Etkisi
RAA Etkisi
0,7
0,7
Kredi Riski
Kredi
Riski
Etkisi
Etkisi
0,0
0,0
Kur Riski
Kur Riski
Etkisi
Etkisi
0,6
0,6
Piyasa Riski
Piyasa Riski
Etkisi
Etkisi
Yeniden
Yeniden
Fiyatlama
Fiyatlama
Riski Etkisi
Riski Etkisi
SYR (03.14)
(03.14)
SYR
0,6
0,6
0,6
0,6
Kaynak:
Kaynak:TCMB
TCMBHesaplamaları
Hesaplamaları
46
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
6
6
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
olarak, konut kredileri en çok artan kredi türlerinden biri olmuştur. Örneğin, 2005 yılınd
2,01 olan konut kredisi/GSYİH oranı, 2013 yılında yüzde 7,07 seviyesine
(Grafik IV.1.1). Ayrıca, konut kredilerinin bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü için
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
2005 yılında yüzde 3,1 iken, 2013 yılında yüzde 6,5 oranına yükselmiştir. Diğer
yaşanan hızlı büyümeye rağmen gelişmiş ve gelişmekte olan Avrupa ülkeleri ile
karşılaştırmalar ülkemiz için hem kredi/GSYİH oranında
IV. Özel Konular
10
hem de konut kredilerin
yüksek bir büyüme potansiyelinin varlığına işaret etmektedir. Konut kredilerinde
sektöründe öngörülen büyüme sürecinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi finans
açısından büyük önem taşımaktadır. Kredi büyümesindeki olası dengesizlikle
ekonomideki kaynakların verimsiz bir biçimde tahsisi gerekse hanehalkı borçluluğu
IV.1. Türkiye’de
Dinamikleri
Konut
fiyatlarına etkileri nedeniyle finansal istikrarı etkileme potansiyeline sahiptir. Ekonom
Kredilerinin
Mikro
ettiği önem nedeniyle konut kredilerinin ve konut piyasasının kapsamlı b
hedeflenmektedir. Söz konusu çalışmanın küçük bir parçasını temsil eden bu analiz
kredilerinin mikro dinamikleri detaylı bir şekilde ele alınmaktadır.
Konut Kredisi ve Konut Kredisinin GSYİH’ya Oranının Gelişimi
120
kredi faiz oranlarındaki düşüş ve kredi vadelerindeki uzamaya
6
80
olmuştur. Örneğin, 2005 yılında yüzde 2,01 olan konut kredisi/
5
4
60
GSYİH oranı, 2013 yılında yüzde 7,07 seviyesine ulaşmıştır
3
40
2
yılında yüzde 6,5 oranına yükselmiştir. Diğer taraftan, yaşanan
1
2013
0
2012
aktif büyüklüğü içindeki payı 2005 yılında yüzde 3,1 iken, 2013
2011
20
2010
(Grafik IV.1.1). Ayrıca, konut kredilerinin bankacılık sektörünün
hızlı büyümeye rağmen gelişmiş ve gelişmekte olan Avrupa
7
Konut Kredisi/GSYİH (Yüzde)-Sağ Eksen
100
bağlı olarak, konut kredileri en çok artan kredi türlerinden biri
8
Konut Kredisi(Milyar TL)
2009
iyileşmesiyle finansal derinleşme hız kazanmıştır. Bu süreçte,
Grafik IV.1.1
2008
faktörlerin
2007
yapısal
2006
makroekonomideki
2005
Türkiye’de
0
Kaynak: TCMB-KKB
ülkeleri ile yapılan karşılaştırmalar ülkemiz için hem kredi/GSYİH
Çalışmada, farklı gelir grupları için kredi kullanan kişi sayısı, kişi başı kullan
ortalama
aylık ödeme ile kullanılan kredilerin toplam içindeki payı incelenmiş, sonra
oranında 5 hem de konut kredilerinde halen yüksek
bir büyüme
ve vade
dağılımı, tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranları ile konut değerleri analiz ed
potansiyelinin varlığına işaret etmektedir. Konut
kredilerinde
çalışmada, 2009 ve 2013 yılları arasında konut kredisi kullanan yaklaşık 1,9 milyon kiş
ve konut sektöründe öngörülen büyüme sürecinin sağlıklı bir
şekilde gerçekleşmesi finansal istikrar açısından büyük önem
Bu bölüm Dr. Fatih Altunok, Tanju Çapacıoğlu ve Dr. Yavuz Selim Hacıhasanoğlu tarafından hazırlanmıştır.
ve Hollanda’da 2012 yılında yüzde 100’ün üzerindeyken, Çek Cumhuriye
Bulgaristan ve Litvanya gibi ülkelerde 2002 yılındaki yüzde 2 seviyelerinden 2012 yılında yüzde 18 seviyelerine kada
9
Kredi/GSYİHgerek
oranı Danimarka
taşımaktadır. Kredi büyümesindeki olası dengesizlikler,
10
ekonomideki kaynakların verimsiz bir biçimde tahsisi gerekse
66
hanehalkı borçluluğu ile konut fiyatlarına etkileri nedeniyle
Finansal İstikrar Raporu |
finansal istikrarı etkileme potansiyeline sahiptir. Ekonomi için arz
ettiği önem nedeniyle konut kredilerinin ve konut piyasasının
kapsamlı bir analizi hedeflenmektedir. Söz konusu çalışmanın
küçük bir parçasını temsil eden bu analizde konut kredilerinin
mikro dinamikleri detaylı bir şekilde ele alınmaktadır.
Altunok ve diğerleri (2014)’nin sonuçlarının özetlendiği
bu çalışmada, farklı gelir grupları için kredi kullanan kişi sayısı,
kişi başı kullanım tutarı, ortalama aylık ödeme ile kullanılan
kredilerin toplam içindeki payı incelenmiş, sonrasında yaş ve
vade dağılımı, tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranları ile konut
değerleri analiz edilmiştir. Bu çalışmada, 2009 ve 2013 yılları
arasında konut kredisi kullanan yaklaşık 1,9 milyon kişinin akım
kredi bilgileri kullanılmıştır. Türkiye’de gelir ve konut değeri
5
Kredi/GSYİH oranı Danimarka ve Hollanda’da 2012 yılında yüzde 100’ün üzerindeyken, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Bulgaristan ve Litvanya gibi ülkelerde 2002
yılındaki yüzde 2 seviyelerinden 2012 yılında yüzde 18 seviyelerine kadar çıkmıştır.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
47
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
bilgilerine erişim konusunda yaşanan kısıtlardan dolayı iki önemli
varsayım yapılmıştır. Gelir, ödenen taksit tutarı üzerinden,
konut değeri ise kullanılan kredi tutarı üzerinden tahmin edilmiş
olup, çalışmada belirtilen sonuçların söz konusu varsayımlar
üzerinden dikkate alınması faydalı olacaktır. Öncelikle her
yıl için brüt asgari ücretin katları olacak şekilde sekiz ayrı gelir
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
grubu oluşturulmuştur.6 Hâlihazırda konut kredilerinin aylık taksit
tutarı beyan edilen gelirin yüzde 70’ini geçememektedir. Konut
kredi bilgileri kullanılmıştır. Türkiye’de gelir ve konut değeri bilgilerine erişim konusunda
kredilerinde ortalama vade süreleri ise 2002-2008 yılları arasında
yaşanan kısıtlardan dolayı iki önemli varsayım yapılmıştır. Gelir, ödenen taksit tutarı üzerinden,
önemli ölçüde artmış fakat sonrasında durağanlık kazanmış
konut değeri ise kullanılan kredi tutarı
tahmin başlamıştır.
edilmiş olup,
çalışmada
veüzerinden
yatay seyretmeye
Çalışma
2009 yılı belirtilen
sonrasını
sonuçların söz konusu varsayımlar üzerinden
dikkate
alınması
olacaktır.
Öncelikle
her
kapsadığı
için taksit
tutarı, faydalı
kişilerin gelir
tahmininde
dayanak
11
noktası şekilde
olarak belirlenmiştir.
Grafik grubu
IV.1.2’de
görüldüğü üzere
yıl için brüt asgari ücretin katları olacak
sekiz ayrı gelir
oluşturulmuştur.
Hâlihazırda
konut kredilerinin
yılı sonrasında
vade süreleri
yataygelirin
bir seyir yüzde
izlediği için
söz
aylık2009
taksit
tutarı beyan
edilen
70’ini
konusu süre zarfında taksit tutarları arasında geliri tahmin etme
geçememektedir. Konut kredilerinde ortalama vade süreleri ise 2002-2008 yılları arasında
açısından tutarlılık söz konusudur. Sonuç olarak, kişilerin aylık
önemli ölçüde artmış fakat sonrasında durağanlık kazanmış ve yatay seyretmeye başlamıştır.
gelirleri taksit tutarlarının iki katı olacak şekilde ortalama olarak
Çalışma 2009 yılı sonrasını kapsadığı için taksit tutarı, kişilerin gelir tahmininde dayanak noktası
tahmin edilmiş ve kişiler elde edilen tahmini gelirlere göre
olarak belirlenmiştir. Grafik IV.1.2’de görüldüğü
üzere 2009
yılı IV.1.1’de
sonrasında
vade
süreleri
gruplandırılmışlardır.
Tablo
sadece
2013
yılına yatay
ait söz
bir seyir izlediği için söz konusu sürekonusu
zarfında
taksit
geliri tahmin
etme
gruplar
için tutarları
belirlenen arasında
limitler gösterilmiş
olup diğer
yıllar
için olarak,
de ilgili yıldaki
asgari
ücret
dikkate
alınmıştır.
Grup altikivekatı
üst
açısından tutarlılık söz konusudur. Sonuç
kişilerin
aylık
gelirleri
taksit
tutarlarının
limitleri her yıl enflasyon farkına göre güncellenmiş olup, farklı
olacak şekilde ortalama olarak tahmin
edilmiş ve kişiler elde edilen tahmini gelirlere göre
yıllardaki taksit tutarları için enflasyon farkından kaynaklanacak
gruplandırılmışlardır. Tablo IV.1.1’de sadece 2013 yılına ait söz konusu gruplar için belirlenen
gelir grupları arasındaki kaymaları önlemek amacıyla çalışmada
limitler gösterilmiş olup diğer yıllar için de ilgili yıldaki asgari ücret dikkate alınmıştır. Grup alt
akım veri seti kullanılmıştır. Kredi kullanımı ve vade tercihlerinde
ve üst limitleri her yıl enflasyon farkınakredi
göre
güncellenmiş
olup,
farklı yıllardaki
taksit
tutarlarının temel
belirleyicilerden
biri taksit
olduğututarları
dikkate
arasındaki enflasyon farkından kaynaklanacak
arasındaki
kaymaları
alındığında gelir
taksit grupları
tutarı tercihlerinin
toplam
gelir ileönlemek
ilişkisinin
güçlü olduğuKredi
düşünülmektedir.
amacıyla çalışmada akım veri seti kullanılmıştır.
kullanımı ve vade tercihlerinde kredi
taksit tutarlarının temel belirleyicilerden biri olduğu dikkate alındığında taksit tutarı
tercihlerinin toplam gelir ile ilişkisinin güçlü olduğu düşünülmektedir.
Tablo IV.1.1
Gelir Grupları (TL)-Aylık
Grup-1
2013
0-891
Grup-2
892 -2.673
Grup-3
2.674 4.455
Grup-4
4.456 –
8.910
Grup-5
8.911 22.275
Grup-6
22.276 44.550
Grup-7
44.551 89.100
Grup-8
89.101’den
büyük
Tablo IV.1.2a ve IV.1.2b’de gelir gruplarına göre akım veri setinden elde edilmiş kredi
kullanan kişi sayısı ve oranları yer almaktadır. Tablo IV.1.2a’da 2009-2013 yılları arasında konut
kredisi kullanan toplam kişi sayısında önemli bir artış olduğu görülmektedir. En düşük gelirli üç
Asgari ücrete endekslenen gelir gruplarında önceki yıllar için enflasyon farkı bu
grupta artış oranı daha belirgin iken,6 en
fazla
artışın
şekilde
dikkate
alınmıştır.en düşük gelirli grupta gerçekleştiği
Finansalsahip
İstikrar Raporu
2014
48gözlenmektedir. Tablo IV.1.2b’de ise toplam kişi içinde en yüksek paya
olan- Mayıs
2. gelir
grubunun payı yüzde 69,1 oranında artarak 2013 yılı itibarıyla yüzde 58,8’lik paya ulaşmıştır.
Diğer yüksek gelirli grupların paylarında ise daralmalar meydana gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Tablo IV.1.2a ve IV.1.2b’de gelir gruplarına göre akım
veri setinden elde edilmiş kredi kullanan kişi sayısı ve oranları yer
almaktadır. Tablo IV.1.2a’da 2009-2013 yılları arasında konut
kredisi kullanan toplam kişi sayısında önemli bir artış olduğu
görülmektedir. En düşük gelirli üç grupta artış oranı daha
belirgin iken, en fazla artışın en düşük gelirli grupta gerçekleştiği
gözlenmektedir. Tablo IV.1.2b’de ise toplam kişi içinde en yüksek
paya sahip olan 2. gelir grubunun payı yüzde 69,1 oranında
artarak 2013 yılı itibarıyla yüzde 58,8’lik paya ulaşmıştır. Diğer
yüksek gelirli grupların paylarında ise daralmalar meydana
gelmiştir.
Tablo
IV.1.3a’da
gelir
gruplarına
göre
kişi
başı
konut kredisi tutarlarına yer verilmekte olup, konut kredisi
kullanan kişi sayısındaki artışın kredi kullanımı ile desteklenip
desteklenmediğine bakılmıştır. Kişi başı konut kredisi kullanım
miktarının 2009-2013 yılları arasında 7. gelir grubu dışında tüm gelir
grupları için reel olarak arttığı görülmektedir. Ayrıca yüksek gelir
gruplarında (Örnek: Grup 8) kişi başı kredi miktarı düşük gelirlilere
göre daha oynak bir yapıya sahiptir. Bu durumun yüksek gelirli
gruplardaki kredi kullanan kişi sayısının düşük, kredi tutarlarının
ise yüksek olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Konut
kredileri için ödenen ortalama taksit tutarlarının da ilk yedi gelir
grubu için reel olarak arttığı, en yüksek gelirli grupta reel bir düşüş
gerçekleştiği görülmektedir (Tablo IV.1.3b). Tablo IV.1.3c’de ise
gelir gruplarının aynı yıllar için kredi paylarına yer verilmiştir. En
düşük gelirli iki grubun almış oldukları kredi paylarında yüzde
100’ün üzerinde bir artış gerçekleşirken, yüksek gelir gruplarında
yüzde 40 civarında daralmalar yaşanmıştır. 2009 yılında ilk dört
gelir grubunun kredi payı yüzde 78,1 iken, 2013 yılında yüzde
87,4 olarak kaydedilmiştir. Bunun yanında, 2009 yılında 2. gelir
grubunun payı, 3. ve 4. gelir gruplarından düşük iken, 2013
yılında 2. gelir grubunun payı yüksek oranda artarak söz konusu
gelir gruplarının paylarının çok üstüne çıkmıştır. Sonuç olarak
konut kredisi kullanımında düşük gelirli grupların toplam içindeki
payının yüksek gelirli gruplara göre arttığı gözlenmektedir.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
49
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Tablo IV.1.2a
Konut Kredisi Kullanan Kişi Sayısı(Bin Kişi)
Grup-1
Grup-2
Grup-3
2009
1,9
92,2
91,1
4,3
158,6
119,8
Tablo2010
IV.1.2a
2011
6,2
197,3
109,7
Konut2012
Kredisi Kullanan
Kişi Sayısı(Bin
Kişi) 107,1
4,5
178,0
Grup-1
Grup-2
Grup-3
2013
11,3
342,8
150,0
% değişim*
484,2
271,9
64,6
2009
1,9
92,2
91,1
2010
4,3
158,6
119,8
*2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir.
2011
6,2
197,3
109,7
Kaynak:2012
KKB
4,5
178,0
107,1
2013
11,3
342,8
150,0
% değişim*
484,2
271,9
64,6
Grup-4
60,5
60,7
49,6
48,3
Grup-4
60,2
-0,6
60,5
60,7
49,6
48,3
60,2
-0,6
Grup-5
16,2
16,1
13,8
13,3
Grup-5
15,2
-6,1
16,2
16,1
13,8
13,3
15,2
-6,1
Grup-6
2,3
2,5
2,2
2,3
Grup-6
2,5
9,7
2,3
2,5
2,2
2,3
2,5
9,7
Grup-7
0,6
0,6
0,6
0,7
Grup-7
0,8
39,7
0,6
0,6
0,6
0,7
0,8
39,7
Grup-8
0,5
0,5
0,4
0,5
Grup-8
0,4
-3,3
0,5
0,5
0,4
0,5
0,4
-3,3
Toplam
265,2
363,0
379,7
354,7
Toplam
583,2
119,9
265,2
363,0
379,7
354,7
583,2
119,9
*2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir.
Tablo IV.1.2b
Kaynak: KKB
Toplam Kişi İçindeki Oranları (Yüzde)
Grup-1
Grup-2
Grup-3
2009
0,7
34,7
34,4
1,2
43,7
33,0
Tablo2010
IV.1.2b
2011
1,6
52,0
28,9
Toplam
Kişi İçindeki Oranları
(Yüzde)
2012
1,3
50,2
30,2
Grup-1
Grup-2
Grup-3
2013
1,9
58,8
25,7
Türkiye
Cumhuriyet
Merkez
Bankası
2009
0,7 Bankası 34,7
34,4
değişim*
165,7
69,1
-25,1
Türkiye%Cumhuriyet
Merkez
2010
1,2 Bankası 43,7
33,0
Türkiye Cumhuriyet
Merkez
*2009 ve2011
2013 yılı rakamları arasındaki
yüzde değişimi
1,6
52,0 ifade etmektedir.
28,9
Kaynak:2012
KKB
1,3
50,2
30,2
2013
1,9
58,8
25,7
% değişim*
165,7
69,1
-25,1
Tablo
IV.1.3a
Tablo IV.1.3a
Grup-4
22,8
16,7
13,1
13,6
Grup-4
10,3
22,8
-54,8
16,7
13,1
13,6
10,3
-54,8
Grup-5
6,1
4,4
3,6
3,8
Grup-5
2,6
6,1
-57,3
4,4
3,6
3,8
2,6
-57,3
Grup-6
0,9
0,7
0,6
0,6
Grup-6
0,4
0,9
-50,1
0,7
0,6
0,6
0,4
-50,1
Grup-7
0,2
0,2
0,2
0,2
Grup-7
0,1
0,2
-36,5
0,2
0,2
0,2
0,1
-36,5
Grup-8
0,2
0,1
0,1
0,1
Grup-8
0,1
0,2
-56,0
0,1
0,1
0,1
0,1
-56,0
Kişi
Başı
Kullanılan
Konut
Kredisi
Tutarı
(Bin
TL)
Tablo
IV.1.3a
*2009
ve 2013
yılı rakamları
arasındaki
yüzde
değişimi
ifade
Kişi
Başı
Kullanılan
Konut
Kredisi
Tutarı
(Bin
TL)etmektedir.
Kaynak:
KKB
Kişi
BaşıTablo
Kullanılan
Konut
Tutarı
(Bin
TL) Grup-3
Grup-1Kredisi gelir
Grup-2
IV.1.3a’da
gruplarına
Grup-4
Grup-6
Grup-7yer verilmekte
Grup-8
kişi başı Grup-5
konut kredisi
tutarlarına
Grup-1
Grup-2
Grup-3 göreGrup-4
Grup-5
Grup-6
Grup-7
Grup-8
2009
14,2
37,4
60,5
89,3
162,4
346,2
526,6
813,5
Grup-1
Grup-2
Grup-3
Grup-4
Grup-5
Grup-6
Grup-7
Grup-8
2009
14,2
37,4
60,5
89,3
162,4
346,2
526,6
813,5
2010
24,4
47,4
76,4
112,7
216,9
435,8
861,1
1.170,4
2009
14,2
37,4
60,5 sayısındaki
89,3
162,4
526,6
813,5
olup,2011
konut kredisi
kullanan
kişi
artışın
kullanımı
ile
desteklenip
2010
24,4
47,4
76,4
112,7
216,9 kredi 346,2
435,8
861,1
1.170,4
34,5
45,7
73,5
112,3
206,4
335,5
596,5
1.183,3
2010
24,4
47,4
76,4
112,7
216,9
435,8
861,1
1.170,4
2011
34,5
45,7
73,5
112,3
206,4
335,5
596,5
1.183,3
2012
33,1
56,9
89,4
134,2
256,8
479,5
594,6
674,2
2011
34,5 bakılmıştır.
45,7
73,5
112,3
206,4
335,5
596,5
1.183,3
2012
33,1
56,9
89,4
134,2
256,8
479,5
594,6
674,2 yılları
desteklenmediğine
Kişi
başı
konut
kredisi
kullanım
miktarının
2009-2013
Tablo
IV.1.3a’da
gelir
gruplarına
göre
kişi
başı
konut
kredisi
tutarlarına
yer
verilmekte
2013
40,1
65,4
103,3
159,1
299,5
527,4
677,3
1.372,6
2012
33,1
56,9
89,4
134,2
256,8
479,5
594,6
674,2
2013
40,1
65,4
103,3
159,1
299,5
527,4
677,3
1.372,6
% değişim*
182,6
75,0
70,6
78,1
84,4
52,3
28,6
68,7
2013
40,1
65,4
103,3
159,1
299,5
677,3
1.372,6
% değişim*
182,6
75,0
70,6
78,1 için reel
84,4 olarak 527,4
52,3
28,6
68,7
arasında
7. gelir
grubu kullanan
dışında
tüm
gelir grupları
arttığı
görülmektedir.
Ayrıca
olup,
konut
kredisi
kişi
artışın
kredi 52,3
kullanımı
ile desteklenip
%%
Rdeğişim**
149,2
41,6
37,2
44,7
51,0
18,9
-4,8
35,3
değişim*
182,6
75,0
70,6 sayısındaki
78,1
84,4
28,6
68,7
% Rdeğişim**
149,2
41,6
37,2
44,7
51,0
18,9
-4,8
35,3
Varyans***
82,2
93,4
212,5
554,2
2.167,5
5.559,5
13.293,2
66.660,9
%
Rdeğişim**
149,2
41,6
37,2
44,7
51,0
18,9
-4,8
35,3
Varyans***
82,2
93,4
212,5
554,2
2.167,5
5.559,5
13.293,2
66.660,9
yüksek
gelir gruplarında
(Örnek:
kişi554,2
başı
kredi
miktarı5.559,5
düşük
gelirlilere
göre
daha
desteklenmediğine
KişiGrup
başı8)konut
kredisi
kullanım
miktarının
2009-2013
yılları
Varyans***
82,2 bakılmıştır.
93,4
212,5
2.167,5
13.293,2
66.660,9
*2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir.
*2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir.
*2009 vefiyat
2013endeksine
yılı rakamları
arasındaki
yüzde
değişimi ifade etmektedir.
**Tüketici
göre
reelsahiptir.
değişim
hesaplanmıştır.
oynak
bir
Bu durumun
gruplardaki
kredigörülmektedir.
kullanan kişi sayısının
**Tüketici fiyat
endeksine
göre grubu
reel değişim dışında
hesaplanmıştır.
arasında
7.yapıya
gelir
tüm gelir yüksek
gruplarıgelirli
için reel
olarak arttığı
Ayrıca
**Tüketici fiyat endeksine göre reel değişim hesaplanmıştır.
***Her grubun kendi içinde varyansı hesaplanmış olup, oynaklık göstergesi olarak kullanılmıştır.
***Her grubun kendi içinde varyansı hesaplanmış olup, oynaklık göstergesi olarak kullanılmıştır.
***Her grubun
kendi içinde
varyansı hesaplanmış
olup, oynaklıkolmasından
göstergesi olarak kullanılmıştır.
Kaynak:
KKBkredi
düşük,
tutarlarının
ise yüksek
kaynaklandığı düşünülmektedir. Konut kredileri
yüksek
Kaynak: KKB gelir gruplarında (Örnek: Grup 8) kişi başı kredi miktarı düşük gelirlilere göre daha
Kaynak: KKB
için
ödenen
ortalama
taksit
da ilk gelirli
yedi gruplardaki
gelir grubu kredi
için reel
olarakkişiarttığı,
en
oynak
bir yapıya
sahiptir.
Bu tutarlarının
durumun yüksek
kullanan
sayısının
Tablo IV.1.3b
yüksek
gelirli grupta reel bir düşüş gerçekleştiği görülmektedir (Tablo IV.1.3b). Tablo
Tablo IV.1.3b
düşük,
Tablo kredi
IV.1.3btutarlarının ise yüksek olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Konut kredileri
Kişi Başı Aylık Ödeme Tutarı (TL)
Kişi Başı Aylık Ödeme Tutarı (TL)
Kişi Başı Aylıkise
Tutarı
(TL) Grup-2 aynıGrup-3
IV.1.3c’de
gelir
gruplarının
yıllar için
kredi
paylarına
yerGrup-6
verilmiştir.
En düşük
gelirlien
iki
Grup-1
Grup-5
Grup-8
için
ödenenÖdeme
ortalama
taksit
tutarlarının
da Grup-4
ilk yedi
gelir
grubu
için reelGrup-7
olarak
arttığı,
Grup-1
Grup-2
Grup-3
Grup-4
Grup-5
Grup-6
Grup-7
Grup-8
2009
Grup-1
238
Grup-2
666
Grup-3
1.179
Grup-4
2.006
Grup-5
4.317
Grup-6
10.283
Grup-7
20.186
Grup-8
113.525
2010
2011
272
306
706
776
1.276
1.409
2.223
2.487
4.844
5.429
11.170
12.521
22.894
25.220
111.900
123.260
2012
2013
334
373
852
923
1.527
1.687
2.684
2.970
5.941
6.481
14.132
15.511
27.836
30.395
134.093
151.209
değişim*
%%
Rdeğişim**
57,2
23,8
38,6
5,2
43,0
9,6
48,1
14,7
50,1
16,7
50,8
17,4
50,6
17,2
33,2
-0,2
2009
238
666
1.179
2.006
4.317
10.283
20.186
113.525
2009
grubun
almış
kredi
100’ün üzerinde
bir
artış(Tablo
gerçekleşirken,
yüksek
238
666paylarında
1.179 yüzde
2.006
4.317
10.283
20.186
113.525
2010
272
706
1.276
2.223
4.844
11.170
22.894
111.900
yüksek
gelirli oldukları
grupta
reel
bir düşüş
gerçekleştiği
görülmektedir
IV.1.3b).
Tablo
2010
272
706
1.276
2.223
4.844
11.170
22.894
111.900
2011
306
776
1.409
2.487
5.429
12.521
25.220
123.260
2011
gelir
gruplarında
40
yaşanmıştır.
2009 yılında
ilk dört
gelir
306yüzde
776 civarında
1.409
2.487
5.429
25.220
123.260
2012
334
852
2.684
5.941
14.132
27.836
134.093
IV.1.3c’de
ise gelir
gruplarının
aynı 1.527
yıllar daralmalar
için kredi
paylarına
yer12.521
verilmiştir.
En düşük
gelirli
iki
2012
334
852
1.527
2.684
5.941
14.132
27.836
134.093
2013
373
923
1.687
2.970
6.481
15.511
30.395
151.209
2013
grubunun
kredi
payı
yüzde
78,1 iken,
87,4bir
olarak
kaydedilmiştir.
Bunun
373
923paylarında
1.687
2.970
6.481
15.511
30.395
151.209
% değişim*
57,2
38,6
43,0 2013
48,1
50,1
50,8
50,6
33,2
grubun
almış
oldukları
kredi
yüzdeyılında
100’ünyüzde
üzerinde
artış gerçekleşirken,
yüksek
% değişim*
57,2
38,6
43,0
48,1
50,1
50,8
50,6
33,2
%%Rdeğişim**
23,8
5,2
9,6
14,7
16,7
17,4
17,2
-0,2
Rdeğişim**
23,8yüzde
5,2 civarında
9,6
14,7
17,4
17,2
-0,2
yanında,
2009 yılında
2. gelir
grubunun
payı,
3. veyaşanmıştır.
4.16,7
gelir gruplarından
düşük
2013
gelir
gruplarında
40
daralmalar
2009 yılında
ilk iken,
dört
gelir
*2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir.
*2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir.
*2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir.
**Tüketici fiyat endeksine göre reel değişim hesaplanmıştır.
yılında
2. endeksine
gelir
grubunun
payı
yüksek
artarak
söz konusu
gelir kaydedilmiştir.
gruplarının paylarının
grubunun
kredigöre
payı
yüzde
78,1
iken,oranda
2013 yılında
yüzde
87,4 olarak
Bunun
**Tüketici
fiyat
reel değişim
hesaplanmıştır.
**Tüketici fiyat endeksine göre reel değişim hesaplanmıştır.
Kaynak: KKB
Kaynak: KKB
Kaynak: KKB
çok
üstüne
çıkmıştır.
olarak
konutpayı,
kredisi
düşük gelirli düşük
grupların
toplam
yanında,
2009
yılındaSonuç
2. gelir
grubunun
3. kullanımında
ve 4. gelir gruplarından
iken,
2013
içindeki
yüksek gelirli
arttığı
gözlenmektedir.
yılında
2.payının
gelir grubunun
payıgruplara
yüksek göre
oranda
artarak
söz konusu gelir gruplarının paylarının
Tablo IV.1.3c
Tablo
TabloIV.1.3c
IV.1.3c
Gelir Gruplarının Kredi Payları (Yüzde)
çok
üstüne
çıkmıştır.
Sonuç
Gelir
Gruplarının
Kredi
(Yüzde)
Gelir
Gruplarının
KrediPayları
Payları
(Yüzde)olarak konut kredisi kullanımında düşük gelirli grupların toplam
Grup-1
Grup-1
Grup-2
Grup-2
Grup-3
Grup-3
Grup-4
Grup-4
Grup-5
Grup-5
Grup-6
Grup-6
0,2
0,4
0,4
0,4
0,6
0,6
0,6
0,5
0,5
0,5
0,7
0,7
0,7
209,4
209,4
209,4
18,7
25,8
25,8
25,8
33,4
33,4
33,4
31,5
31,5
31,5
40,8
40,8
40,8
118,0
118,0
118,0
29,6
31,7
31,7
31,7
29,7
29,7
29,7
30,3
30,3
30,3
28,3
28,3
28,3
-4,3
-4,3
-4,3
29,5
24,0
24,0
24,0
20,4
20,4
20,4
20,5
20,5
17,5
17,5
-40,7
-40,7
14,4
11,8
11,8
11,8
10,4
10,4
10,4
10,6
10,6
10,6
8,2
8,2
8,2
-43,3
-43,3
-43,3
4,1
3,4
3,4
3,4
3,0
3,0
3,0
3,4
3,4
3,4
2,4
2,4
2,4
-41,1
-41,1
-41,1
Grup-2
Grup-3
Grup-4
Grup-5
Grup-6
2009payının Grup-1
0,2
18,7 gruplara
29,6göre arttığı
29,5 gözlenmektedir.
14,4
4,1
içindeki
yüksek
gelirli
2009
0,2
18,7
29,6
29,5
14,4
4,1
2009
2010
2010
2010
2011
2011
2011
2012
2012
2012
2013
2013
2013
% değişim*
%%değişim*
değişim*
*2009 ve 2013 yılı rakamları arasındaki yüzde değişimi ifade etmektedir.
*2009
*2009ve
ve2013
2013yılı
yılırakamları
rakamlarıarasındaki
arasındakiyüzde
yüzdedeğişimi
değişimi ifade
ifade etmektedir.
etmektedir.
Kaynak: KKB
Kaynak:
Kaynak:KKB
KKB
50
Grup-7
Grup-7
Grup-7
1,8
1,8
1,8
1,5
1,5
1,5
1,5
1,5
1,5
1,6
1,6
1,6
1,1
1,1
1,1
-36,6
-36,6
-36,6
Grup-8
Grup-8
Grup-8
1,7
1,7
1,7
1,4
1,4
1,4
1,2
1,2
1,2
1,6
1,6
1,6
0,9
0,9
0,9
-45,3
-45,3
-45,3
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Grafik IV.1.2’de 2009 yılı sonrasında kullandırılan konut kredilerindeki ortalama vadenin
Grafik IV.1.2’de
IV.1.2’de 2009
2009 yılı
yılı sonrasında
sonrasında kullandırılan konut
Grafik
konut kredilerindeki
kredilerindeki ortalama
ortalamavadenin
vadenin
genellikle yatay bir seyir izlediği fakat ortalama vade süresinin gelir ile ters orantılı olduğu,
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Grafik IV.1.2’de 2009 yılı sonrasında kullandırılan konut
kredilerindeki ortalama vadenin genellikle yatay bir seyir izlediği
fakat ortalama vade süresinin gelir ile ters orantılı olduğu,
yani daha yüksek gelire sahip kişilerin daha kısa vadeli kredi
kullandıkları görülmektedir. En düşük gelir grubundaki ortalama
vadenin (107 ay) en yüksek gelir grubundaki ortalama vadenin
(55 ay) yaklaşık iki katı olduğu ve gelir artışıyla birlikte ortalama
vadenin ivmesini kaybederek azaldığı gözlenmektedir.
Grafik IV.1.3’te 2009-2013 dönemi için akım veri seti ile
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
konut kredisi kullanan kişilerin yaş dağılımları incelenmektedir.
Son yıllarda konut kredisi kullanan kişiler içinde 35 yaş altı
Grafik IV.1.2
gençlerin
oranının arttığı görülmektedir. 18-34 yaş aralığındaki
Gelir Grupları için Ortalama Vade
Grup-1
Grup-2
Grup-3
kişilerin
120 2009 yılındaki payı yüzde 16,9 iken 2013 yılı itibarıyla yüzde
Grup-5
Grup-6
Grup-4
Grup-8
Grup-7
35,5 110
seviyesine ulaşmıştır. 2013 yılında gerek 35-44 gerekse 45-
107,86
100
64 yaş
90 gruplarının paylarında düşüşler söz konusudur. 45 yaş ve
80
üstü kişilerin
ağırlığı yüzde 45,2’dan yüzde 32,1 seviyesine inmiştir.
70
Dolayısıyla
krediye ulaşım olanaklarının artması ve vadelerin de
60
2013/10
2013/07
2013/04
2012/10
2012/07
2012/04
2012/01
2011/10
2011/07
2011/04
2011/01
2010/10
2010/07
2010/04
2010/01
2009/10
2009/07
2009/04
2009/01
Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası
gözlenmektedir.
55,80
2013/01
50
uzamasıyla konut alım kararlarının daha erken yaşlara çekildiği
Kaynak: KKB
Grafik IV.1.2
Gelir Grupları için Ortalama Vade (Stok)
Grafik
120
Grup-2 için akım veri
Grup-3
Grup-4
IV.1.3’teGrup-1
2009-2013 dönemi
seti ile konut kredisi
kullanan kişilerin
Grup-5
Grup-6
Grup-7
Grup-8
110
yaş dağılımları
incelenmektedir. Son yıllarda konut kredisi kullanan kişiler içinde 35
yaş altı
107,86
100
gençlerin
oranının arttığı görülmektedir. 18-34 yaş aralığındaki kişilerin 2009 yılındaki payı
90
yüzde8016,9 iken 2013 yılı itibarıyla yüzde 35,5 seviyesine ulaşmıştır. 2013 yılında gerek 35-44
70
gerekse
45-64 yaş gruplarının paylarında düşüşler söz konusudur. 45 yaş ve üstü kişilerin ağırlığı
60
55,80
2013/10
2013/07
2013/04
2013/01
2012/10
2012/07
2012/04
2012/01
2011/10
2011/07
2011/04
2011/01
2010/10
2010/07
2010/04
2010/01
2009/10
2009/07
2009/04
2009/01
yüzde5045,2’dan yüzde 32,1 seviyesine inmiştir. Dolayısıyla krediye ulaşım olanaklarının artması
ve vadelerin de uzamasıyla konut alım kararlarının daha erken yaşlara çekildiği
gözlenmektedir.
Kaynak: KKB
Grafik IV.1.3
Konut Kredisi Kullanan Kişilerde Yaş Dağılım Oranı (Yüzde)
Grafik IV.1.3’te 2009-2013 dönemi için akım veri seti ile konut kredisi kullanan kişilerin
45
18/24
25/34
35/44
45/64
65/
40
yaş dağılımları
incelenmektedir. Son yıllarda konut kredisi kullanan kişiler içinde 35 yaş altı
35
gençlerin
oranının arttığı görülmektedir. 18-34 yaş aralığındaki kişilerin 2009 yılındaki payı
30
yüzde2516,9 iken 2013 yılı itibarıyla yüzde 35,5 seviyesine ulaşmıştır. 2013 yılında gerek 35-44
20
15 45-64 yaş gruplarının paylarında düşüşler söz konusudur. 45 yaş ve üstü kişilerin ağırlığı
gerekse
10
yüzde 545,2’dan yüzde 32,1 seviyesine inmiştir. Dolayısıyla krediye ulaşım olanaklarının artması
0
Kaynak: KKB
2013/12
2013/09
2013/06
2013/03
2012/12
2012/09
2012/06
2012/03
2011/12
2011/09
2011/06
2011/03
2010/12
2010/09
gözlenmektedir.
2010/06
2010/03
2009/12
ve vadelerin de uzamasıyla konut alım kararlarının daha erken yaşlara çekildiği
Kaynak: KKB
Grafik IV.1.3
Konut Kredisi
Kullanan
Kişilerde
Dağılım Oranı (Yüzde)
Finansal
İstikrar
Raporu
- MayısYaş
2014
45
12 Takip
18/24
25/34
45/64 yer verilmektedir.
65/
Grafik IV.1.4 ve IV.1.5’te
gelir gruplarına
göre35/44
takip oranlarına
40
35
oranlarının
2011 ve 2013 yılları arasında tüm gruplar için azaldığı, düşük gelirli ilk beş grupta
30
51
beş grup içinde 2. ve 3. gelir gruplarındaki takip oranları daha düşük seviyede
seyretmektedir. Bu durumun, 2. ve 3. gelir gruplarını daha çok sabit ücretli çalışan kişilerin
oluşturmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. 1. gelir grubundaki kişiler 2 ve 3. gelir
grubundan daha yüksek takip oranına sahiptir. Söz konusu grubun en düşük Türkiye
gelire sahip
Cumhuriyet
Merkez Bankası
(asgari ücretli vb.) kişilerden oluştuğu ve bu nedenle temerrüt riski ile karşı karşıya kalma
ihtimallerinin daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Grafik IV.1.4
Grafik IV.1.5
Gelir Grupları için TGA (yüzde)
Grafik IV.1.4 ve IV.1.5’te gelir gruplarına göre takip
Gelir Grupları için TGA (yüzde)
oranlarına yer verilmektedir.7 Takip oranlarının 2011 ve 2013 yılları
Grup-6
Grup-7
Grup-8
sektörün bu gruplarda yaşanan oynaklıktan
kaynaklanan
riskleri absorbe edebileceği ve
Grup-1
Grup-2
Grup-3
Grup-4
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Grup-5
1,6
1,4
2,5
arasında tüm gruplar için azaldığı, düşük gelirli ilk beş grupta
2,0
genel görünüm için büyük bir risk oluşturmayacağı
tahmin
Ayrıca düşük
ilk
yaşanan düşüşün
daha edilmektedir.
yumuşak gerçekleştiği,
diğergelirli
yüksek
1,2
1,0
an oynaklıktan kaynaklanan
riskleri absorbe edebileceği ve
0,8
1,5
beş grup içinde 2. ve 3. gelir
gruplarındaki
düşük
seviyede
gelirli
üç grupta isetakip
dalgalı oranları
bir düşüşündaha
yaşandığı
görülmektedir.
1,0
0,6
sk oluşturmayacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca düşük gelirli ilk
seyretmektedir. Bu durumun, 2. ve
3. gelir 7.
gruplarını
daha çok
çalışan kişilerin
Özellikle
grupta oynaklığın
dahasabit
fazla ücretli
olduğu gözlenmektedir.
0,5
0,4
2013/10
2013/07
2013/04
2013/01
2012/10
2012/07
2012/04
2012/01
2011/10
ğı düşünülmektedir. 1. gelir grubundaki kişiler 2 ve 3. gelir
2011/07
Fakat düşük gelirli1.beş
grubun
2013 yılı sonunda
payları
düşünülmektedir.
gelir
grubundaki
kişiler 2sektör
ve 3.
gelir
0,0
2011/04
2013/10
2013/07
2013/04
2013/01
2012/10
2012/07
2012/04
2012/01
2011/10
2011/07
2011/04
2011/01
0,0
2. ve 3. gelir gruplarını
daha çok sabit ücretli
çalışan kişilerin
oluşturmasından
kaynaklandığı
2011/01
gelir gruplarındaki
takip oranları daha düşük seviyede
0,2
toplamının
yüzde
diğer grubun
yüksek gelirli
üç grubun
grubundan daha yüksek takip oranına
sahiptir.
Söz95,5,
konusu
en düşük
gelirepayının
sahip
p oranına sahiptir. Söz konusu grubun en düşük gelire sahip
yüzde 4,5 olduğu dikkate alındığında, sektörün bu gruplarda
Kaynak: KKB
Kaynak: KKB
(asgari
ücretli
kişilerden
oluştuğu
oluştuğu ve bu nedenle
temerrüt
riski vb.)
ile karşı
karşıya kalma
ve bu nedenle temerrüt riski ile karşı karşıya kalma
yaşanan oynaklıktan kaynaklanan riskleri absorbe edebileceği
ğu tahmin edilmektedir.
2, 3 ve 4. gelir
gruplarının
toplam
kredilerden
aldıkları
yüksek paylar (yüzde 86,6)
ihtimallerinin
daha
yüksek
olduğu
tahmin
edilmektedir.
ve konutların
genel görünüm
için büyük
bir risk oluşturmayacağı tahmin
dikkate alındığında söz konusu grupların satın aldıkları
değeri ile gelirleri
arasındaki
Grafik IV.1.5
Gelir Grupları
içindetaylı
TGA (yüzde)
edilmektedir.
Ayrıca
düşük gelirli
ilk beş grup içinde 2. ve 3. gelir
ilişkinin
daha
incelenmesine ihtiyaç duyulmuştur.
Veri tabanında
konutların
değerine
Grafik
IV.1.4
Grafik
IV.1.5
2,5 Gelir
Grup-6 için TGA
Grup-7
Grup-8değeri için bir varsayım yapılmıştır.
Grupları
(yüzde)
Gelir
Grupları
için daha
TGA (yüzde)
ilişkin
bir bilgi
bulunmadığından,
konut
Hâlihazırda
kredi
gruplarındaki
takip
oranları
düşük seviyede seyretmektedir.
Grup-2
Grup-4
2,0
tutarı
gayrimenkul değerinin
yüzde 75’ini geçemeyeceği
için konut değeri “Kullanılan Kredi
Grup-1
Grup-2
Bu durumun, 2.
dahaGrup-7
çok sabit ücretli
çalışan
2,5ve 3. gelir gruplarını
Grup-6
Grup-8
1,6
Grup-3
Grup-4
1,5
Tutarı
x1,44/3” şeklinde tahmin
edilmiş olup söz konusu
değerler için 9 ayrı küme oluşturulmuştur.
kişilerin oluşturmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. 1. gelir
Grup-5
2,0
değeri kümelerindeki alt limitler, alınan konutun minimum
değerini göstermektedir
grubundaki kişiler 2 ve 3. gelir grubundan daha yüksek takip
1,5
oranına sahiptir. Söz konusu grubun en düşük gelire sahip (asgari
2013/10
2013/10
2013/07
10.000’den
büyük
2013/04
5.00010.000
2013/01
1.0005.000
2012/10
2013/01
2012/10
2012/07
2012/04
2012/01
2011/10
2011/07
2011/04
2011/01
nın toplam kredilerden aldıkları yüksek paylar (yüzde 86,6)
500-1.000
edilmektedir.0,0
2012/07
250-500
2012/04
Küme-5
100–250
2012/01
Küme-4
60-100
2011/10
Küme-3
24-60
2011/07
2013/07
2013/04
2013/01
Küme-2
0-24
2011/04
0,0
0,5
Küme-9 daha yüksek olduğu tahmin
karşıKüme-6
karşıyaKüme-7
kalma Küme-8
ihtimallerinin
Küme-1
2011/01
0,2
2013/10
2013
1,0
ücretli vb.) kişilerden oluştuğu ve bu nedenle temerrüt riski ile
2013/04
Kaynak: KKB
2012/10
Tablo0,6
IV.1.4
Konut 0,4
Değeri Kümeleri (Bin TL)
2012/07
2012/04
2012/01
2011/10
2011/07
2011/04
0,8
2011/01
0,0
2013/10
2013/07
2013/04
2013/01
1,0
(Tablo
IV.1.4).
0,5
2013/07
13 1,0
Konut
1,2
grupların satın aldıkları konutların değeri ile gelirleri arasındaki
En yüksek kredi payına (yüzde 40,8) sahip olan 2. gelir grubu yüzde 99,63 oran ile 2, 3
esine ihtiyaç duyulmuştur. Veri tabanında konutların değerine
2, 3ve
veIV.1.7’de
4. gelirbugruplarının
ve 4. konutKKBdeğeri kümelerinde yoğunlaşmıştır. Grafik IV.1.6
kümelerdekitoplam kredilerden aldıkları
n, konut değeri içinKaynak:
bir varsayım yapılmıştır. Hâlihazırda kredi
kişilerin kredi payları ve takip oranlarının gelişimi verilmiştir.
Görece
düşük
konut
değerine
ve
yüksek paylar (yüzde 86,6) dikkate
alındığında söz konusu
üzde 75’ini geçemeyeceği için konut değeri “Kullanılan Kredi
takip oranı oynaklığına karşılık gelen 2. kümeden daha yüksek konut değeri ve takip oranı
gruplarınkredilerden
satın aldıklarıaldıkları
konutların
değeripaylar
ile gelirleri
arasındaki
dilmiş olup söz konusu değerler
9 ayrı
oluşturulmuştur.
2, 3içinve
4.küme
gelir
gruplarının toplam
yüksek
(yüzde
86,6)
oynaklığına karşılık gelen 4. kümeye doğru bir kayma söz konusudur. Takip oranlarının genel
alt limitler, alınan konutun minimum değerini göstermektedir
ilişkinin daha detaylı incelenmesine ihtiyaç duyulmuştur. Veri
13
dikkate alındığında söz konusu grupların satın aldıkları konutların değeri ile gelirleri arasındaki
tabanında konutların değerine ilişkin bir bilgi bulunmadığından,
Konut değeri kümelerinde önceki yıllar için enflasyon farkı asgari ücret endeksi üzerinden dikkate alınmıştır.
ilişkinin daha detaylı incelenmesine ihtiyaç duyulmuştur. Veri tabanında konutların değerine
konut değeri için bir varsayım yapılmıştır. Hâlihazırda kredi tutarı
71
ilişkin bir bilgi bulunmadığından, konut değeri için bir varsayım yapılmıştır.
Hâlihazırda kredi
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
me-3
Küme-4
Küme-5
100
100–250
250-500
Küme-6
Küme-7
Küme-8
Küme-9
gayrimenkul değerinin yüzde 75’ini geçemeyeceği için konut
1.0005.00010.000’den
tutarı500-1.000
gayrimenkul
değerinin
yüzde 75’ini geçemeyeceği için konut değeri “Kullanılan Kredi
5.000
10.000
büyük
değeri “Kullanılan Kredi Tutarı x 4/3” şeklinde tahmin edilmiş
Tutarı x 4/3” şeklinde tahmin edilmiş olup
için 99 ayrı
olup söz
söz konusu
konusu değerler
değerler için
ayrı küme
küme oluşturulmuştur.
oluşturulmuştur.8
yüzde 40,8) sahip 13
olan
2. gelir değeri
grubu yüzde
99,63 oran ile 2, 3alt
Konut
kümelerindeki
de yoğunlaşmıştır. Grafik IV.1.6 ve IV.1.7’de bu kümelerdeki
(Tablo IV.1.4).
ranlarının gelişimi verilmiştir. Görece düşük konut değerine ve
limitler,
alınankümelerindeki
konutun minimum
değerini
göstermektedir
Konut değeri
alt limitler,
alınan konutun
minimum
değerini göstermektedir (Tablo IV.1.4).
gelen 2. kümeden daha yüksek konut değeri ve takip oranı
meye doğru bir kayma
sözIV.1.4
konusudur. Takip oranlarının genel
Tablo
Konut Değeri Kümeleri (Bin TL)
çin enflasyon farkı asgari ücret endeksi üzerinden dikkate alınmıştır.
2013
Küme-1
Küme-2
Küme-3
Küme-4
Küme-5
Küme-6
0-24
24-60
60-100
71
100–250
250-500
500-1.000
Küme-7
1.0005.000
Küme-8
5.00010.000
Küme-9
10.000’den
büyük
Takip oranlarına
ilişkin analizler
stok veriler
üzerinden
yapılmıştır.
En yüksek kredi payına (yüzde7 40,8)
sahip olan
2. gelir
grubu
yüzde
99,63 oran ile 2, 3
ve 4. konut değeri kümelerinde yoğunlaşmıştır.
Grafik IV.1.6 ve IV.1.7’de bu kümelerdeki
8 Konut değeri kümelerinde önceki yıllar için enflasyon farkı asgari ücret endeksi
üzerinden dikkate alınmıştır.
52
kişilerin kredi payları ve takip oranlarının gelişimi verilmiştir. Görece düşük konut değerine ve
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
takip oranı oynaklığına karşılık gelen 2. kümeden daha yüksek konut değeri ve takip oranı
oynaklığına karşılık gelen 4. kümeye doğru bir kayma söz konusudur. Takip oranlarının genel
konusudur. Küme bazındaki takip oranlarının, genel takip oran
takip oranları ile benzer bir trend izlemesi ve söz konusu takip o
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
yakınsaması sektörün sağlıklı bir yapıda büyüdüğünü gös
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
yaşanmakta olan daha düşük konut değeri ve takip oranı o
Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası
trendi
ise konut kredilerindeki genel takip oranı trendi ile benzer bir gelişim sergilemektedir.
daha yüksek konut değeri ve takip oranı oynaklığına sahip kü
trendi iseoluşturan
konut kredilerindeki
genelkümelerinin
takip oranı trendi ile ben
Grafik IV.1.8 ve IV.1.9’da 3. gelir grubunun ağırlığını
konut değeri
oluşturabileceği ve dikkatle izlenmesi gerektiği düşünülmektedir
IV.1.8vevetakip
IV.1.9’da
3. gelir grubunun
gelişimlerine yer verilmiştir. Görece düşük konutGrafik
değerine
oranı oynaklığına
karşılıkağırlığını oluştu
gelişimlerine
yer
verilmiştir.
Görece
düşük
konut
gelen 2. ve 3. kümeden daha yüksek konut değeri ve takip oranı oynaklığına karşılık gelen
4. değerine ve
En yüksek kredi payına (yüzde 40,8) sahip olan 2. gelir
Grafik IV.1.6
Grafik IV.1.7
2010/01
2009/07
2009/01
2013/07
2013/01
2012/07
2012/01
2011/07
2011/01
2010/07
2010/01
2009/07
2009/01
gelen
veIV.1.11’de
3. kümeden
daha
yüksek
veGrubu
takipiçin
o
2. Gelir 2.
Grubu
için
Konut Değeri Kümelerinin
Kredi konut değeri
Gelir
kümeye doğru bir kayma söz konusudur. Grafik IV.1.10
ve
4. gelir
grubu
için benzer 2.
Payları(Yüzde)
Oranları(Yüzde)
grubu yüzde 99,63 oran ile 2, 3 ve 4. konut değeri kümelerinde
kümeye doğru
bir
kayma
söz
konusudur.
Grafik
IV.1.10
ve
IV.1
Küme-2
Küme-3
Küme-4
Küme
analizlere yer verilmiştir. Söz konusu grupta, 3. ve 4.
60 kümeden 5. kümeye doğru bir kayma söz 1,6
1,4
yoğunlaşmıştır. Grafik IV.1.6 ve IV.1.7’de bu kümelerdeki kişilerin
50
analizlere
yer verilmiştir. Söz konusu grupta, 3. ve 1,2
4. kümeden
konusudur. Küme bazındaki takip oranlarının, genel
40 takip oranları ve gelir grupları bazındaki 1,0
0,8
konusudur.
Küme bazındaki takip oranlarının, genel
takip ora
30
kredi payları ve takip oranlarının
gelişimi
verilmiştir.
takip oranları
ile benzer
bir trend Görece
izlemesi ve söz konusu
takip oranlarını yüzde 0,5 seviyelerine 0,6
20
0,4
takip
oranları
ile
benzer
bir
trend
izlemesi
ve
söz
konusu
takip o
10
düşük konut değerine ve takip
oranı
oynaklığına
karşılıkbir
gelen
2. büyüdüğünü
yakınsaması
sektörün
sağlıklı
yapıda
göstermektedir. Diğer taraftan, 0,2
Türkiye
Cumhuriyet
Merkez Bankası
0
0,0
yakınsaması sektörün sağlıklı bir yapıda büyüdüğünü gö
yaşanmakta
daha
düşük
konut değeri ve takip oranı oynaklığına sahip kümelerden
kümeden daha yüksek konut
değeri veolan
takip
oranı
oynaklığına
yaşanmakta olan daha düşük konut değeri ve takip oranı
daha
yüksek
konut
değeri ve takip
oranı
kümelere
geçişinsergilemektedir.
ise risk unsuru
trendi
ise
konut
kredilerindeki
genel
takipoynaklığına
oranıKaynak:
trendisahip
ile benzer
bir gelişim
karşılık gelen 4. kümeye doğru
bir
kayma
söz
konusudur.
Takip
Kaynak: KKB sahip k
daha KKB
yüksek konut değeri ve takip oranı oynaklığına
oluşturabileceği
veIV.1.9’da
dikkatle izlenmesi
gerektiği düşünülmektedir.
Grafik IV.1.8 ve
3. gelir grubunun
ağırlığını oluşturan konut değeri kümelerinin
oluşturabileceği ve dikkatle izlenmesi gerektiği düşünülmekted
oranlarının genel trendi ise konut kredilerindeki genel takip
gelişimlerine yer verilmiştir. Görece düşük konut değerine ve takip oranı oynaklığına karşılık
oranı trendi ile benzer bir gelişim sergilemektedir. Grafik IV.1.8
Grafik IV.1.8
Grafik IV.1.9
Grafik
Grafik
IV.1.7
gelenIV.1.6
2. ve 3. kümeden daha yüksek konut değeri
veGrubu
takip
oranı oynaklığına karşılık gelen 4.3. Gelir
3. Gelir IV.1.6
için Konut Değeri Kümelerinin Kredi
Grubu
için Ko
Grafik
Grafik
IV.1.7
2. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi
2. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA
Payları(Yüzde)
Oranları(Yüzde)
ve IV.1.9’da 3. gelir grubunun
ağırlığını
oluşturan
değeriGrafik IV.1.10
2.
Gelir Grubu
için Konut Değeri
Kümelerinin
Kredi
kümeye
doğru
bir kayma konut
söz konusudur.
ve IV.1.11’de
4. gelir
grubu
için benzer 2. Gelir Grubu içi
Payları(Yüzde)
Oranları(Yüzde)
Küme-3
Küme-4
konusudur.
Küme
bazındaki
genel takip oranları ve gelir grupları bazındaki
40
değerine ve takip oranı oynaklığına
karşılık
gelentakip
2. oranlarının,
ve 3.
30
takip oranları ile benzer bir trend izlemesi ve söz konusu takip oranlarını yüzde 0,5 seviyelerine
kümeden daha yüksek konut20değeri ve takip oranı oynaklığına
2011/07
2011/07
2011/07
2012/01
2012/01
2012/01
2012/07
2012/07
2012/07
2013/01
2013/01
2013/01
2013/07
2013/07
2013/07
2011/01
2011/01
2011/01
2010/07
2010/07
2010/07
2010/01
2010/01
2010/01
2009/07
2009/07
2009/07
2009/01
2009/01
2009/01
10
yakınsaması
sektörün sağlıklı bir yapıda büyüdüğünü göstermektedir. Diğer taraftan,
karşılık gelen 4. kümeye doğru0 bir kayma söz konusudur. Grafik
2013/07
2013/01
2012/07
2012/01
2011/07
2011/01
2010/07
2010/01
2009/07
2009/01
yaşanmakta olan daha düşük konut değeri ve takip oranı oynaklığına sahip kümelerden
Oranları(Yüzde)
2,5
Küm
1,6
2,0
1,4
1,5
1,2
1,0
1,0
0,8
0,6
0,5
0,4
0,0
0,2
0,0
Kü
2010/01
2010/01
50
70
1,2
50
60
1,0
4050
40
0,8
3030
0,6
20
20
0,4
10
10
0,20
0,0
0
2009/07
2009/07
Küme-2
90
2009/01
2009/01
Payları(Yüzde)
Küme-2
Küme-3
Küme-4
1,6
Küme-2
Küme-3
Küme-4
60 verilmiştir.
Küme-2
Küme-3doğru Küme-4
80 kümeden
kümelerinin gelişimlerine yeranalizlere
Görece
düşük
yer verilmiştir.
Söz
konusukonut
grupta, 3. ve 60
4.
5. kümeye
bir kayma söz
1,4
IV.1.10 ve IV.1.11’de 4. gelirdaha
grubu
içinkonut
benzer
analizlere
yer oynaklığına
yüksek
değeri
ve takip oranı
Kaynak: KKB sahip kümelere geçişin ise risk unsuru
Kaynak: KKB
Kaynak: KKB
Kaynak:KKB
KKB
Kaynak:
Kaynak: KKB
verilmiştir. Söz konusu grupta, oluşturabileceği
3. ve 4. kümeden
5.
kümeye
doğru
ve dikkatle izlenmesi gerektiği düşünülmektedir.
bir kayma söz konusudur. Küme bazındaki takip oranlarının,
Kaynak: KKB
2,5
90
60
2010/01
2009/07
2009/01
2013/07
2013/07
2013/07
Küme-4
1,0
0,0
72
2013/07
0,5
2013/01
2013/07
2013/01
2012/07
2012/01
2011/07
2011/01
2010/07
2010/01
kaynaklanmıştır. Söz konusu gelir
grubundaki kişilerin toplam
Kaynak: KKB
Küme-3
1,5
alacak oranlarının ılımlı bir seyir izlediği gözlenmiştir. Talep
artışı daha çok orta alt ile orta gelirli ve 35 yaş altı kişilerden
Küme-2
2,0
50
diğer taraftan yaşanan hızlı büyümeye
rağmen tahsili gecikmiş
40
2009/07
2013/01
2013/01
2013/01
3. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA
Oranları(Yüzde)
çalışmada, hızlı büyüyen konut80
70 kredilerinde vadelerin uzadığı,
2009/01
Kaynak: KKB
2012/07
Konut kredilerinin mikro dinamiklerinin
incelendiği
bu
Küme-2
Küme-3
Küme-4
72
0,0
Grafik IV.1.9
3. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi
Payları(Yüzde)
30
20
10
0
2012/07
2012/07
2012/07
Kaynak:
KKB
Kaynak:
KKB
Kaynak: KKB
2012/01
Grafik IV.1.8
K
0,5
2011/07
gerektiği düşünülmektedir.
2,5
1,0
2012/01
2012/01
2012/01
geçişin ise risk unsuru oluşturabileceği
ve dikkatle izlenmesi
Kaynak: KKB
Küme-4
Küme-4
Küme-4
1,5
2011/07
2011/07
2011/07
2013/07
yüksek konut değeri ve takip oranı oynaklığına sahip kümelere
3. Gelir Grubu için
Oranları(Yüzde)
2,0
2011/01
2013/01
2013/07
2012/07
2012/07
2013/01
2012/01
2012/01
2011/07
2011/07
2011/01
2011/01
2010/07
2010/07
2010/01
2010/01
2009/07
2009/07
2009/01
2009/01
konut değeri ve takip oranı oynaklığına sahip kümelerden daha
Küme-3
Küme-3
Küme-3
2010/07
40
3010
20
0
10
0
Küme-2
Küme-2
Küme-2
2011/01
2011/01
2011/01
60
30
50 yaşanmakta olan daha düşük
göstermektedir. Diğer taraftan,
20
1,6
2,5
90
1,4
80
1,2
2,0
70
1,0
60
0,8
1,5
50
0,6
40
1,0
30
0,4
20
0,2
0,5
10
0,0
72 0
0,0
2010/07
2010/07
2010/07
Küme-4
2010/01
Küme-3
2009/07
Küme-2
2009/01
60
90
8050 sağlıklı bir yapıda büyüdüğünü
seviyelerine yakınsaması sektörün
7040
Grafik IV.1.9
2.Gelir
Gelir
Grubu
için
Konut
Değeri
Kümelerinin TGA
Grubu
için
Konut
Değeri
Kümelerinin
3.3.Gelir
Grubu
için
Konut
Değeri
KümelerininKredi
TGA
Oranları(Yüzde)
Payları(Yüzde)
Oranları(Yüzde)
2010/01
2010/01
2010/01
benzer bir trend izlemesi ve söz konusu takip
oranlarını
yüzde
0,5
Küme-2
Küme-3
Küme-4
GrafikIV.1.8
IV.1.7
Grafik
Grafik
IV.1.9
2009/07
2009/07
2009/07
3. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi
Payları(Yüzde)
Payları(Yüzde)
2009/01
2009/01
2009/01
Grafik IV.1.6
Grafik IV.1.8bazındaki takip oranları ile
genel takip oranları ve gelir grupları
2. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Kaynak: KKB
kredi paylarında önemli oranlarda artış yaşanmasına rağmen
3,5
Küm
2,0
1,5
1,0
2010/01
2009/07
0,0
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
2009/01
2013/07
2013/01
2012/07
0,5
Kaynak: KKB
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
4. Gelir Grubu için
(Yüzde)
2,5
2012/01
72
konut değerlerine geçişin de finansal
istikrar açısından yakından
Küme-5
Grafik IV.1.11
3,0
2011/07
yaşanan düşük segment konut değerlerinden yüksek segment
Küme-4
2011/01
düşen takip oranlarına karşın, orta alt ve orta gelir gruplarında
Küme-3
2010/07
daha oynak bir yapıya sahip olduğu görülmüştür. Diğer taraftan,
80
70
60
50
40
30
20
10
0
2010/01
görece daralma yaşanmış ve bu grupların takip oranlarının
4. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi Payları
(Yüzde)
2009/07
gerçekleşmiştir. Yüksek gelirli kişilerin almış oldukları paylarda
Grafik IV.1.10
2009/01
takip oranlarında özellikle 2011 yılı sonrası düzenli bir düşüş
Kaynak: KKB
53
Konut kredilerinin mikro dinamiklerinin incelendiği bu
kredilerinde vadelerin uzadığı, diğer taraftan yaşanan h
gecikmiş alacak oranlarının ılımlı bir seyir izlediği gözlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
takip edilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bunun yanında, makro
Grafik IV.1.11
n Kredi Payları
4. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA Oranları
(Yüzde)
Küme-5
3,5
Küme-3
Küme-4
ihtiyati politikaların ve konut kredilerine ilişkin düzenlemelerin
Küme-5
gelir grupları ve konut segmentleri dikkate alınarak yapılması, söz
3,0
2,5
konusu politikaların başarısını önemli ölçüde etkileyebilecektir.
2,0
1,5
1,0
Konut kredileri ve sahipliği ile tasarruf oranları arasındaki
2013/07
2013/01
2012/07
2012/01
2011/07
2011/01
2010/07
2010/01
2009/07
0,0
2009/01
2013/07
2013/01
2012/07
0,5
ilişkileri inceleyen çalışmalara daha küçük örneklemler üzerinden
Kaynak: KKB
fiyat ve faiz oranları da dâhil edilerek devam edilecektir. Bu
dinamiklerinin incelendiği bu çalışmada, hızlı büyüyen konut
çalışmada önemli bir varsayım olarak konut değerleri kullanılan
, diğer taraftan yaşanan hızlı büyümeye rağmen tahsili
kredi tutarı üzerinden ortalama olarak tahmin edilmiştir. Devam
ı bir seyir izlediği gözlenmiştir. Talep artışı daha çok orta alt ile
n kaynaklanmıştır. Söz konusu gelir grubundaki kişilerin toplam
eden çalışmalarda konut değer bilgileri temin edilmeye
da artış yaşanmasına rağmen takip oranlarında özellikle 2011
çalışılacak olup konut fiyatı ve stok-satış bilgileri gibi veri setleri ile
erçekleşmiştir. Yüksek gelirli kişilerin almış oldukları paylarda
bölgesel farklılıklar da dikkate alınarak konut sektöründe finansal
bu grupların takip oranlarının daha oynak bir yapıya sahip
istikrar açısından risk oluşturma potansiyeli olan noktalara ilişkin
aftan, düşen takip oranlarına karşın, orta alt ve orta gelir
ment konut değerlerinden yüksek segment konut değerlerine
analizlere devam edilecektir. Böylece ülkemizde hızlı büyüme
sından yakından takip edilmesi gerektiği düşünülmektedir.
kaydeden ve yakın gelecekte de bu trendin devam etmesini
politikaların ve konut kredilerine ilişkin düzenlemelerin gelir
beklediğimiz konut sektörünün finansal istikrara katkı yaparak
dikkate alınarak yapılması, söz konusu politikaların başarısını
sağlıklı bir yapıda büyümesi amacıyla uygulanacak politikalar
.
için sektörün tüm yönlerini içeren analitik bir çerçeve sunulmuş
ği ile tasarruf oranları arasındaki ilişkileri inceleyen çalışmalara
olacaktır.
den fiyat ve faiz oranları da dâhil edilerek devam edilecektir.
ayım olarak konut değerleri kullanılan kredi tutarı üzerinden
iştir. Devam eden çalışmalarda konut değer bilgileri temin
fiyatı ve stok-satış bilgileri gibi veri setleri ile bölgesel farklılıklar
ründe finansal istikrar açısından risk oluşturma potansiyeli olan
m edilecektir. Böylece ülkemizde hızlı büyüme kaydeden ve
n devam etmesini beklediğimiz konut sektörünün finansal
bir yapıda büyümesi amacıyla uygulanacak politikalar için
nalitik bir çerçeve sunulmuş olacaktır.
Kaynakça
Altunok, F., Çapacıoğlu, T., Hacıhasanoğlu, Y., Türkiye’de
Konut Kredilerinin Mikro Dinamikleri, TCMB Ekonomi Notu (yazım
aşamasında).
73
54
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
IV.2. Türkiye’de Türev Ürün Kullanımını Etkileyen
Faktörler
Kur riskinin yönetimi kur oynaklığının yüksek olduğu
gelişmekte olan ülkelerde finansal istikrarın korunmasında
önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle FED’in varlık alımında
azalışa gitmesi gelişmekte olan ülkelerde kur oynaklığını ve
türev ürünlere olan ilgiyi arttırmıştır9. Mayıs 2013 ve Ocak
2014 arasındaki kur oynaklığı Türkiye örneğini türev kullanım
nedenlerinin ve dinamiklerinin incelenmesi açısından ilginç
kılmaktadır. Yabancı para yükümlülükleri fazla olan Türk
firmalarının türev ürün kullanmaya daha fazla meyilli olduğu
bilinirken, türev kullanımının belirleyicilerinin neler olduğu
cevaplanmamış bir soru olarak durmaktadır. Bu çalışmada
Altunok, Aytug ve Hacıhasanoglu (2014) çalışmasının bulguları
incelenecektir.
Literatür türev kullanım nedenlerinin teorik ve ampirik
temelleri hakkında bazı bilgiler vermektedir. Teorik açıdan
bakıldığında firmalar, vergi yükümlülüklerini ve finansal stresi
azaltmak, varlık portföylerini arttırmak amacıyla türev ürünleri
kullanırlar. Smith ve Stulz (1985) makalesi türev ürün kullanımının
daha az vergi yükümlülüğüyle sonuçlanacağını belirten ilk
makaledir10. Diğer taraftan, daha kapsamlı olan ampirik literatür
türev ürün kullanım nedenleri hakkında farklı teorileri test etmeye
çalışmıştır. Smith ve Smithson (1993) ve Dolde (1995) makaleleri
ilk ampirik çalışmalardır. Bu iki çalışma o dönem itibariyle türev
kullanım bilgileri firmalar tarafından açıklanmadığı için türev
kullanım bilgisini anket yaparak elde etmişlerdir11. Adı geçen
makalelerin çoğu Amerikan firma verilerini kullanırken gelişmekte
olan ülkelerdeki firmaların türev kullanım nedenlerini inceleyen
çalışma sayısı çok azdır. Amerikan firma verisi kullanmayan
birkaç çalışmadan bazıları Marshall (2000), Hagelin (2003), Kim
ve Sung (2005) ve Junior (2007) makaleleridir.
9
Türk lirası (TL) bu dönemde gelişmekte olan ülkelerin para birimlerine kıyasla en
fazla değer kaybeden (yüzde 25) para birimidir.
10 Froot vd. (1993), De Marzo ve Duffie (1995), Burnside vd. (2001) ve Schneider ve
Tornell (2004) makaleleri de teorik alandaki diğer önemli makalelerdir.
11 Wysocki (1995), Mian (1996), Geczy vd. (1997), Graham ve Rogers (2002), Allayan-
nis ve Ofek (2001), Carter vd. (2003) ve Judge (2006) makaleleri yapılan diğer
önemli ampirik çalışmalardır.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
55
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Altunok, Aytug ve Hacıhasanoglu (2014) makalesi finansal
olmayan Türk firmalarının verisini kullanarak Türkiye’de türev ürün
kullanım nedenlerini incelemektedir. Türev ürün kullanımının
istatistiksel olarak anlamlı olan belirleyicilerinin ithalatın aktiflere
oranı, yabancı para (YP) cinsinden kredi borcunun aktiflere
oranı, kaldıraç oranı, kar marjı ve türev kullanım maliyeti olduğu
gösterilmiştir. Bulunan sonuçlara göre türev kullanım maliyeti,
ithalat ve YP kredi borcu türev ürün kullanım olasılığını arttırırken,
kaldıraç oranı ve kar marjı bu olasılığı azaltmaktadır. Bu sonuçlar
literatürdeki bulgularla uyumludur.
Bu çalışmada bilanço, gelir tablosu, türev kullanım ve
ithalat bilgilerini içeren tek ve detaylı bir veri seti kullanılmıştır.
Bilanço ve gelir tablosu kalemleri TCMB reel sektör bilançoları
veri setinden alınmıştır. Güncel türev ürün kullanım bilgisi TCMB
kaynaklarından alınırken ithalat bilgisi ise TCMB’den ihracat
reeskont kredisi kullanan firmaların başvuru formlarından
derlenmiştir. TCMB reel sektör bilançoları veri seti 9244 firmayı
içermektedir. Bu firmalar için türev ürün kullanım bilgisi olmasına
rağmen ithalat bilgisi sadece 437 firma için mevcuttur. Bu
yüzden, analiz önce 437 firmalık veri seti (küçük örneklem) ile
yapıldıktan sonra modelin güçlülüğü (robustness) 9244 firmalık
veri seti (büyük örneklem) kullanılarak test edilmiştir.
Literatüre göre içsellik (endogeneity) problemini azaltmak
için bilanço kalemlerinin türev kullanım bilgisinden önceki bir
tarihe ait olması gerekmektedir. Bu yüzden bilanço kalemleri
2012 yılına ait iken türev kullanım bilgisi 2013 yılına aittir. Ayrıca
literatürde türev kullanım maliyet göstergesi olarak firma
büyüklüğü kullanılmaktadır. Bu çalışmada da firma büyüklüğü
için aktiflerin logaritması kullanılmıştır.
Tablo IV.2.1 çalışmada kullanılan değişkenlerin özet
istatistiklerini içermektedir. Aykırı (outlier) gözlemlerin etkisini
ortadan kaldırmak için bütün değişkenler yüzde 5 düzeyinde
winsorize edilmiştir. Büyük ve küçük örneklem benzer özelliklere
sahiptir. Örnek olarak aktiflerin logaritması, likidite oranı, firma
yaşı, kar marjı, aktif karlılık oranı (ROA) ve vergilerin karlılığa oranı
için ortalama değerler iki veri setinde de birbirine çok yakındır.
Diğer taraftan kaldıraç oranı, YP kredi borcunun aktiflere oranı
ve ihracat için ortalama değerler ithalat bilgisinin yer aldığı
56
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
ithalat bilgisi ise TCMB’den ihracat reeskont kredisi kullanan firmaların başvuru formlarından
küçük örneklemde daha yüksektir.12 Türev ürün kullananlarla
derlenmiştir. TCMB reel sektör bilançoları veri seti 9244 firmayı içermektedir. Bu firmalar için
kullanmayanlar kıyaslandığında ise YP kredi borcunun aktiflere
türev ürün
olmasına
ithalat
bilgisi sadece 437 firma için mevcuttur. Bu
oranının
ve kullanım
ithalatın bilgisi
aktiflere
oranınınrağmen
türev ürün
kullanan
yüzden, daha
analizbüyük
önceolduğu
437 firmalık
veri seti (küçük örneklem) ile yapıldıktan sonra modelin
firmalarda
gözlenmiştir.
güçlülüğü (robustness) 9244 firmalık veri seti (büyük örneklem) kullanılarak test edilmiştir.
Aşağıdaki Probit model türev kullanım nedenlerinin
Literatüre kullanılmıştır.
göre içsellik (endogeneity) problemini azaltmak için bilanço kalemlerinin
hesaplanmasında
türev kullanım bilgisinden önceki bir tarihe ait olması gerekmektedir. Bu yüzden bilanço
kalemleri 2012 yılına ait iken türev kullanım bilgisi 2013 yılına aittir. Ayrıca literatürde türev
kullanım maliyet göstergesi olarak firma büyüklüğü kullanılmaktadır. Bu çalışmada da firma
türev kukla değişkenini,
ithalatın aktiflere oranını,
büyüklüğü
için aktiflerin
kullanılmıştır.
aktiflerin logaritmasını,
YP kredilerin
aktiflerelogaritması
oranını,
kar marjını,
aktif öz kaynak farkının öz kaynaklara
Tablo
çalışmada
kullanılan
bölünmesi
ile IV.2.1
hesaplanan
kaldıraç
oranını, değişkenlerin
ihracatınözet istatistiklerini içermektedir. Aykırı
(outlier)oranını,
gözlemlerin
etkisini
ortadan
kaldırmak
için
bütün değişkenler yüzde 5 düzeyinde
aktiflere
dönen
varlıkların
kısa vadeli
borçlara
oranı
ile
hesaplanan
likidite oranını
göstermektedir.
winsorize
edilmiştir.
Büyük ve
küçük örneklem benzer özelliklere sahiptir. Örnek olarak aktiflerin
logaritması, likidite oranı, firma yaşı, kar marjı, aktif karlılık oranı (ROA) ve vergilerin karlılığa
Bağımlı değişken olan türev kukla değişkeni firmalar
oranı için ortalama değerler iki veri setinde de birbirine çok yakındır. Diğer taraftan kaldıraç
türev ürün kullandığı zaman 1 değerini alırken diğer durumda
oranı, YP kredi borcunun aktiflere oranı ve ihracat için ortalama değerler ithalat bilgisinin yer
0 değerini almaktadır. İlk olarak yukarıdaki modelin altı farklı
18 Türev ürün
aldığı küçük
örneklemde
daha yüksektir.
versiyonu
küçük örneklemle
hesaplanmıştır.
Sonra bu altı versiyon
kullananlarla kullanmayanlar
kıyaslandığında
YP kredi
borcunun Bütün
aktiflere
oranının ve ithalatın aktiflere oranının türev
büyük
örneklemle ise
tekrar
hesaplanmıştır.
tablolarda
bağımsız
değişkenlerin
katsayıları
yer
ürün kullanan
firmalarda
dahayerine
büyükmarjinal
olduğuetkilerine
gözlenmiştir.
verilmiştir.
Tablo IV.2.1
Tanımlayıcı İstatistikler
Küçük Örneklem
Değişken
Kukla=1
Kukla=0
Büyük Örneklem
Gözlem
Ortalama
Gözlem
Ortalama
Gözlem
Ortalama
Gözlem
Türev (Kukla)
437
0,41
178
1,00
259
0,00
9244
Ortalama
0,09
Ln (Aktif)
437
18,27
178
18,60
259
18,04
9244
17,05
Kaldıraç Oranı
437
2,81
178
2,50
259
3,03
9244
3,23
Likidite
437
1,66
178
1,61
259
1,70
9239
1,77
İthalat/Aktif
437
0,31
178
0,41
259
0,24
-
-
Ln (Firma Yaşı)
437
3,14
178
3,14
259
3,14
9242
2,91
Kar Marjı
437
0,15
178
0,13
259
0,17
9238
0,18
YP Kredi/Aktif
437
0,31
178
0,35
259
0,29
9244
0,10
İhracat/ Aktif
437
0,49
178
0,54
259
0,45
9244
0,14
ROA
437
0,04
178
0,04
259
0,04
9244
0,03
YP Kredi/Toplam Kredi
437
0,72
178
0,77
259
0,68
9244
0,24
İhracat /Satışlar
437
0,42
178
0,44
259
0,40
9240
0,14
TL Kredi/ Aktif
437
0,13
178
0,11
259
0,15
9244
0,25
Vergi/Kar
Fin. Gid. /Toplam
Kredi
437
0,14
178
0,15
259
0,14
9241
0,13
436
0,08
178
0,09
258
0,08
8485
0,18
12 Büyük örneklemde ihracat yapan firma sayısı 4532’dir ve bu firmaların İhracat/
Aktif oranı 0.30’dur.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
18
Büyük örneklemde ihracat yapan firma sayısı 4532’dir ve bu firmaların İhracat/Aktif oranı 0.30’dur.
57
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Tahmin
edilen
modelin
sonuçları
Tablo
IV.2.2’de
sunulmuştur. İlk sütun yukarıdaki eşitlikteki değişkenleri içeren
ana modelin sonuçlarını göstermektedir. İkinci sütunda karlılık,
ihracat ve YP kredilerin alternatif değişkenleri kullanılmıştır. Bu
alternatif değişkenler sırasıyla karlılık oranı, ihracatın satışlara
oranı ve YP kredilerinin toplam kredilere oranıdır. Üçüncü sütun
TL kredilerinin aktiflere oranı, verginin kara oranı ve finansal
giderlerin toplam kredilere oranı olan ek kontrol değişkenlerinin
ana modele dâhil edilmesi sonrasında hesaplanmıştır. Son
olarak, sütun 4, 5 ve 6’da ilk üç sütundaki modeller endüstri
kukla değişkeleri eklenerek endüstrilere özgü faktörlerin kontrol
edilmesi için yeniden hesaplanmıştır.
Türev kullanım maliyetinin bir göstergesi olarak kullanılan
firma büyüklüğü bütün modellerde yüzde 1 seviyesinde anlamlı
çıkmaktadır.
önemli
Literatür
olması
türev
durumunda,
kullanımının
büyük
sabit
firmaların
maliyetinin
türev
ürün
kullanım olasılığının küçük firmalardan daha yüksek olduğunu
göstermektedir. Ayrıca Tablo IV.2.1 türev ürün kullanan firmaların
kullanmayanlardan daha büyük olduğunu ve probit modeli
sonuçları (Tablo IV.2.2) da türev kullanım maliyetinin önemli bir
belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır.
13
Literatürde finansal
stresin maliyetini göstermesi nedeniyle kaldıraç oranının anlamlı
çıkması beklenmektedir. Hesaplanan bütün modellerde de
kaldıraç oranı anlamlı ve negatif çıkmıştır. Türev kullanımının
diğer iki belirleyicisi ithalat ve YP kredileridir. İthalatçılar ve YP
kredisi kullanan firmalar YP riskine daha fazla maruz kalmaktadır.
Bu sebeple, bu firmaların YP riskini ortadan kaldırmak için daha
çok türev ürün kullanması beklenmektedir14. Bu beklentiye
uygun olarak bu iki değişken bütün modellerde anlamlı ve pozitif
katsayılı olarak bulunmuştur. Marjinal etkilerine bakıldığında
ise YP kredilerin etkisinin ithalattan iki kat daha fazla olduğu
gözlenmektedir.
Modellerde anlamlı çıkan son değişken ise kar marjıdır.
Finansal stresi azaltması nedeniyle karlılığı yüksek olan firmaların
13 Bu sonuç maliyet unsurunun yanında büyük firmaların daha kurumsallaşmış ve uz-
manlaşmış bir finans bölümüne sahip olmalarından dolayı daha fazla türev ürünü
kullandıkları şeklinde de yorumlanabilir.
14 YP kredisi olan firmaların YP riskinden ziyade faiz riski nedeniyle türev ürünler
kullandığı bilinmektedir. Bu yüzden model faiz türev ürünleri kullanan firmalar
çıkarıldıktan sonra tekrar hesaplanmış fakat YP Kredi/Aktif değişkeninin işareti ve
anlamlılık düzeyinin değişmediği gözlenmiştir.
58
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
daha az türev ürün kullandıkları literatürde gösterilmiştir. Bu
değişken de bütün modellerde beklendiği gibi negatif ve
anlamlı çıkmıştır.
Model güçlülüğünün test edilmesi adına Tablo IV.2.3’deki
bütün modeller ithalatın çıkarılması sonucu elde edilen daha
büyük bir örneklem ile hesaplanmıştır. İthalatın dâhil edildiği
örneklem için firma sayısı 437 iken ithalatın çıkarılması sonucu
elde edilen örneklemdeki firma sayısı 9244’dür. Dolayısıyla
ithalatın çıkarılması ile örneklem büyüklüğü 25 katına çıkmaktadır.
Ana modelde istatistiksel olarak anlamlı bulunan bağımsız
değişkenler büyük örneklemde de anlamlılığını korumuştur. Tek
fark anlamlı değişkenlerin katsayılarının küçülmesi olmuştur. Ek
kontrol değişkenler YP kredinin TL krediye oranı ve aktif karlılık
oranı küçük örneklemde anlamlı olmamalarına rağmen büyük
örneklemde anlamlı olarak hesaplanmıştır. İhracatın aktiflere
oranı ise iki örneklemde de anlamlı bulunmuştur. TL kredinin
aktiflere oranı ve verginin kara oranı da büyük örneklemde
anlamlı bulunmuştur. Sonuçlarımıza göre türev ürün kullanım
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
belirleyicileri değişmemiştir. Modelin hem anlamlılık hem de
etkilerine bakıldığında ise YP kredilerin etkisinin ithalattan iki kat daha fazla olduğu
değişkenlerin işaretleri açısından sağlam olduğu tespit edilmiştir.
gözlenmektedir.
Tablo IV.2.2
Türev kullanım nedenleri
İthalat/Aktif
YP Kredi/Aktif
Ln (Aktif)
LN(Firma Yaşı)
Kar Marjı
Kaldıraç Oranı
Likidite
İhracat/ Aktif
ROA
(1)
(2)
0.205**
(0.085)
0.379***
(0.130)
0.126***
(0.026)
-0.057
(0.052)
-0.808***
(0.293)
-0.027***
(0.010)
-0.018
(0.025)
0.125*
(0.074)
0.322***
(0.081)
YP Kredi / Toplam Kredi
İhracat /Satışlar
TL Kredi / Aktif
0.113***
(0.025)
-0.057
(0.050)
-0.016*
(0.010)
-0.030
(0.025)
0.074
(0.539)
0.087
(0.087)
0.199**
(0.092)
Vergi/Kar
Fin. Gid. /Toplam Kredi
Endüstri Kukla Değişkeni
Gözlem
Pseudo R-Kare
Hayır
437
0.13
Hayır
437
0.10
Türev Kullanım Olasılığı
(3)
(4)
0.197**
(0.085)
0.518***
(0.144)
0.144***
(0.027)
-0.057
(0.053)
-0.915***
(0.292)
-0.030***
(0.011)
-0.020
(0.025)
0.125
(0.078)
0.259
(0.167)
0.474*
(0.254)
0.311
(0.190)
Hayır
436
0.14
0.200**
(0.086)
0.370***
(0.133)
0.131***
(0.027)
-0.067
(0.054)
-0.760**
(0.306)
-0.031***
(0.011)
-0.020
(0.026)
0.125
(0.076)
Evet
431
0.13
(5)
(6)
0.303***
(0.082)
0.194**
(0.086)
0.507***
(0.148)
0.147***
(0.028)
-0.068
(0.055)
-0.874***
(0.304)
-0.034***
(0.012)
-0.021
(0.026)
0.130
(0.080)
0.120***
(0.026)
-0.067
(0.052)
-0.019*
(0.010)
-0.032
(0.026)
0.102
(0.551)
0.090
(0.089)
0.181*
(0.094)
Evet
431
0.10
0.255
(0.170)
0.428
(0.260)
0.308
(0.194)
Evet
430
0.14
Parantez içindeki değerler güçlü standart hata terimi göstermektedir *** p<0.01, ** p<0.05, * p<0.10
Modellerde
anlamlı
Finansal İstikrar
Raporu - Mayıs
2014
çıkan son değişken ise kar marjıdır. Finansal stresi azaltması
nedeniyle karlılığı yüksek olan firmaların daha az türev ürün kullandıkları literatürde
gösterilmiştir. Bu değişken de bütün modellerde beklendiği gibi negatif ve anlamlı çıkmıştır.
59
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Sonuç olarak türev ürün kullanımının anlamlı olan
belirleyicileri firma büyüklüğü, ithalat, YP kredi borcu, kaldıraç
oranı ve kar marjı olarak bulunmuştur. Sonuçlarımız literatürdeki
çalışmalarla uyumludur. Modelin sağlamlığını test etmek için
ana model alternatif ve ek kontrol değişkenler kullanılarak
daha büyük bir örneklemle tekrar hesaplanmıştır. Bu sonuçlara
dayanarak modelimizin hem değişkenlerin işaretleri hem de
anlamlılıkları açısından sağlam olduğu gösterilmiştir.
Kaynakça
Altunok, F., Aytug, H. and Hacıhasanoğlu, Y.S. (2014), ‘Determinants of Hedging in Turkey’ Çalışma Tebliği (yazım aşamasında)
Smith, Jr., C.W. and Stulz, R.M., ‘The determinants of firms’ hedging policies’, Journal of Financial and Quantitative Analysis,
Vol. 20, 1985, pp. 391-405.
Froot, K. A., Scharfstein, D.S. and Stein, J.C., ‘Risk management:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
coordinating corporate investment and financing policies’,
Journal of Finance, Vol. 48, 1993, pp. 1629-1658.
DeMarzo, P. & Duffie, D. (1995). Corporate incentives for hedging and hedge accounting. The Review of Financial Studies,
8:743–771.
Tablo IV.2.3
Türev kullanım nedenleri-Güçlülük Testi
(1)
YP Kredi/Aktif
Ln (Aktif)
LN(Firma Yaşı)
Kar Marjı
Kaldıraç Oranı
Likidite
İhracat/ Aktif
ROA
0.147***
(0.010)
0.035***
(0.002)
0.006
(0.004)
-0.084***
(0.015)
-0.004***
(0.001)
-0.001
(0.002)
0.072***
(0.007)
YP Kredi / Toplam Kredi
İhracat /Satışlar
TL Kredi / Aktif
(2)
0.033***
(0.002)
0.004
(0.004)
-0.002***
(0.001)
-0.006***
(0.002)
0.214***
(0.039)
0.064***
(0.006)
0.072***
(0.008)
Vergi/Kar
Fin. Gid. /Toplam Kredi
Endüstri Kukla Değişkeni
Gözlem
Pseudo R-Kare
Hayır
9,231
0.20
Hayır
9,233
0.17
Türev Kullanım Olasılığı
(3)
(4)
0.156***
(0.013)
0.042***
(0.002)
0.004
(0.004)
-0.082***
(0.018)
-0.005***
(0.001)
-0.002
(0.002)
0.081***
(0.008)
0.049***
(0.012)
0.106***
(0.021)
-0.008
(0.009)
Hayır
8,471
0.21
0.143***
(0.011)
0.035***
(0.002)
-0.000
(0.004)
-0.052***
(0.016)
-0.003***
(0.001)
-0.002
(0.002)
0.056***
(0.007)
Evet
9,110
0.21
(5)
0.033***
(0.002)
-0.003
(0.004)
-0.002***
(0.001)
-0.005***
(0.002)
0.204***
(0.038)
0.061***
(0.006)
0.053***
(0.008)
Evet
9,112
0.20
(6)
0.148***
(0.013)
0.042***
(0.002)
-0.001
(0.004)
-0.057***
(0.018)
-0.004***
(0.001)
-0.003
(0.002)
0.067***
(0.008)
0.038***
(0.012)
0.084***
(0.021)
-0.010
(0.009)
Evet
8,363
0.22
Parantez içindeki değerler güçlü standart hata terimini göstermektedir *** p<0.01, ** p<0.05, * p<0.10
60
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Sonuç olarak türev ürün kullanımının anlamlı olan belirleyicileri firma büyüklüğü, ithalat,
YP kredi borcu, kaldıraç oranı ve kar marjı istatistiksel olarak bulunmuştur. Sonuçlarımız
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Burnside, C., Eichembaum, M., & Rebelo, S. (2001). Hedging
and financial fragility in fixed exchange rate regimes. European
Economic Review, 45(7):1151–1193.
Schneider, M. & Tornell, A. (2004). Balance-sheet effects, bailout
guarantees and financial crises. Review of Economic Studies,
71(3):883–913.
Dolde, W., ‘Hedging, leverage, and primitive risk’, The Journal of
Financial Engineering, Vol. 4, 1995, pp. 187-216.
Wysocki, P. (1995). Determinants of foreign exchange derivatives use by U.S. corporations: An empirical investigation. Working Paper, Simon School of Business, University of Rochester.
Mian, S. (1996). Evidence on corporate hedging. Journal of Financial and Quantitative Analysis, 31(3):419–439.
Geczy, C., Minton, B., & Schrand, C. (1997). Why firms use currency derivatives. The Journal of Finance, 52(4):1323–1354.
Graham, J. & Rogers, D. (2002). Do firms hedge in response to
tax incentives? The Journal of Finance, 57(2):815–839.
Allayannis, G. & Ofek, E. (2001). Exchange rate exposure, hedging, and the use of foreign currency derivatives’. Journal of
International Money and Finance, 20:273–296.
Judge, A. (2006). Why and how UK firms hedge. European Financial Management, 12(3):407–441
Kim, W. & Sung, T. (2005). What makes firms manage YP risk?
Emerging Markets Review, 6:263–288.
Rossi Júnior, José Luiz. “The use of currency derivatives by Brazilian companies: an empirical investigation.” Brazilian Review of
Finance 5.2 (2007): pp-205.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
61
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
IV.3. Ticari Mevduatlarının İş Çevrimleri
Boyunca Davranışı: Bir Gelişmekte Olan Ülke Örneği
2008
yılı
kuruluşlarından
Eylül
Lehman
ayında
ABD’nin
Brothers’ın
önemli
batmasıyla
finansal
başlayan
ekonomik kriz ve takip eden yıllarda yaşanan iktisadi gelişmeler,
küresel ekonomiyi çöküşün eşiğine getirmiştir. ABD’de başlayan
kriz, finansal bulaşıcılık (financial contagion) etkisiyle kısa süre
içerisinde tüm dünyaya yayılmıştır. Para politikası otoriteleri krize
oldukça gevşek para politikası duruşuyla cevap vermişler ve
FED, politika faizinde sıfır alt sınıra ulaştıktan sonra, daha önce
benzeri görülmemiş üç dönemlik nicel genişleme politikasını
başlatmıştır. Takip eden dönemde krizin artçı şokları bu
sefer Avrupa çevre ülkelerinde hissedilmiş, bu ülkelerin borç
sürdürülebilirliği konusundaki endişeler krizden çıkışın oldukça
uzun sürmesine sebep olmuştur.
Finansal krizlerin dinamiklerini anlamak için Bernanke,
Gertler ve Gilchrist (1996 ve 1998) tarafından önerilen “finansal
ivmelenme” mekanizması önemli bir teorik araç olarak elimizde
bulunmaktadır. Bernanke ve diğerleri (1996) finansal ivmelenme
mekanizmasını para politikası veya üretkenlik kaynaklı küçük
bir şokun kredi piyasası gelişmeleri sebebiyle tüm ekonomiye
yayılması ve derinleşmesi olarak tanımlamaktadır. İlk şok
sonrasında belli firmalar hem net değerlerinin ve nakit akımlarının
düşmesi hem de finansal koşulların sıkılaşması neticesinde
bankaların kredi vermekte tereddüt etmeleri sebebiyle, ihtiyaç
duydukları krediye ulaşmakta zorluk çekmekte; dolayısıyla da
yatırım harcamalarında ciddi miktarda düşüşe gitmektedir.
Bu durum, ilk şokun şiddetinin artması ve her seferinde daha
fazla iktisadi aktörü etkileyerek tekrarlanması suretiyle tüm
ekonominin bir sarmala girerek ekonomik krizin derinleşmesine
sebep olmaktadır. 15
Finansal ivmelenme mekanizması farklı iktisadi aktörler
üzerinde farklı etkilere sahiptir. Kriz dönemlerinde, alternatif
finansal araçlara erişimi olan nispeten büyük firmalar, küçük ve
gerekli fonlara sadece bankacılık kanalıyla ulaşabilen firmalara
15 Benzer bir sonuca Bernanke ve Gertler (1989) ile Gertler(1992) çalışmaları da
ulaşmaktadır.
62
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
göre krizden daha az etkilenmektedir. Krize rağmen firmaların
iyileşen nakit pozisyonu ve nakdin toplam aktifler içinde artan
payı son dönemde gelişmiş ülke ekonomilerinde tartışılan
olgulardan biridir. Firmaların düzelen nakit pozisyonlarına rağmen
yatırım yapmaktan çekinmelerinin de krizden çıkışa engel olan
bir diğer unsur olduğu düşünülmektedir. Firmaların artan nakit
pozisyonlarının, vergi politikaları ve ekonominin daha çok
teknoloji-yoğun çalışması gibi uzun vadeli yönelimlerinden olduğu
kadar, son dönemde artan belirsizlikten de kaynaklanabileceği
düşünülmektedir (Sanchez ve Yurdagül (2013), Bates ve diğerleri
(2009)). Ekonominin daraldığı dönemlerde, kredi arzının düşmesi
ve para çarpanın sağlıklı çalışamaması firmaların mevduat
olarak tutacakları nakit miktarını azaltabilecekken, firmaların
ihtiyatlı davranıp likiditelerini arttırmaya çalışmalarının ve yatırım
yapmaktan kaçınmalarının ise ticari mevduatları arttırabileceği
değerlendirilmektedir.
Altunok, Aysan ve Bulut (2014) çalışması bu bağlamda
gelişmiş ülke ekonomilerinde gözlenen bu olgunun, Türkiye
gibi gelişmekte olan bir ekonomide de yaşanıp yaşanmadığını
sorgulamaktadır. İktisadi daralma dönemlerinde ticari mevduatı
karşıt yönlerde etkileyen iki unsurdan bahsedilebilir. Bir taraftan
bankaların kredi vermede tereddüt etmesi para çarpanı
mekanizmasının sağlıklı çalışamamasına sebep olarak ticari
mevduatın düşmesine sebep olurken; diğer taraftan firmaların
iktisadi stres altında artan belirsizlik karşısında yatırım yapmaktan
imtina etmeleri ve daha ihtiyatlı hareket ederek likiditelerini
arttırmaya çalışmaları ticari mevduatı arttırma potansiyeline
sahiptir.
Bu
çalışmada
genel
olarak
toplam
mevduat
davranışını incelemek yerine ticari mevduata odaklanılması,
ticari mevduatın iş çevrimlerinde ve yukarıda bahsi geçen
finansal ivmelenme mekanizmasının çalışmasında daha kritik rol
üstlenmesinden kaynaklanmaktadır.
İktisadi yazında ticari mevduat büyümesinin nelerden
etkilendiği ve iş çevrimleri üzerinde nasıl davrandığı nispeten
az çalışılmış konular arasında varlığını korumaktadır. Türkiye
üzerine bu konuda yapılan akademik çalışmalarda daha çok
parasal büyüklüklerin(M1 ve M2) iş çevrimleri üzerine davranışı
incelenmekte ve tutarlı sonuçlara ulaşılamamaktadır (Alp
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
63
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
ve diğerleri, 2011). Alp ve diğerleri, Türk Lirası mevduatların
çevrim yönünde hareket ettiği bulurken, YP mevduatların
çevrim karşıtı hareket ettiği sonucuna varmışlardır. Mimir(2013)
çalışması ise ABD için mevduatların ampirik olarak çevrim karşıtı
hareket ettiğini bulmuş ancak kurmuş olduğu teorik modelde
mevduatın ampirik bulgunun aksine çevrim yönünde hareket
ettiğine ulaşmıştır. Bu çalışma, detaylı bir şekilde iktisadi kriz
dinamikleri arasında önemli bir yer işgal eden ticari mevduatların
iş çevrimleri boyunca nasıl davrandıkları sorusuna cevap
arayarak, yazındaki bu eksikliği kapatmayı amaçlamaktadır.
Çalışmada Ocak 2003-Ağustos 2013 dönemini kapsayan
aylık frekansta banka seviyesinde panel veri kullanılmıştır. 37
bankaya ait bilanço ve gelir tablolarını içeren veri seti Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) veri tabanından elde
edilmiştir. İş çevrimlerinin hangi safhasında olunduğu, GSYİH
kullanılarak yakalanmaya çalışılmıştır. Bilindiği üzere GSYİH verileri
TÜİK tarafından çeyreklik bazda açıklanmaktadır. Fernandez
(1981) yöntemiyle, aylık frekanstaki Sanayi Üretim Endeksi verileri
kullanılarak, aylık frekansta GSYİH verisi elde edilmiştir. Enflasyon
ve Cari Açık/GSYİH oranı makroekonomik kontrol değişkenleri
olarak, Herfindahl-Hirschman endeksi ise sektör yoğunlaşmasını
kontrol etmek için kullanılmıştır. Tablo IV.3.1’de çalışmada
kullanılan değişkenlerin özet istatistikleri sunulmaktadır. Aykırı
gözlemlerin etkisini ortadan kaldırmak için bütün değişkenler
yüzde 5 düzeyinde winsorize edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Tablo IV.3.1
Tanımlayıcı İstatistik
Değişkenler
Firma Mevduat Büyümesi
Reel GSYİH Büyüme
Ln (Yaş)
Ln (Varlıklar)
Öz Sermaye Karlılığı
Likit Aktifler/Aktifler
∆Kredi/Aktifler
Bankalara Borçlar/Aktifler
Herfindahl Hirschman Endeksi
Enflasyon
Cari Açık/GSYİH
Ortalama
0,043
0,007
5,486
9,995
0,059
0,006
0,008
0,230
10,263
0,007
0,054
64
St. Sapma
0,330
0,077
1,227
2,204
0,088
0,005
0,021
0,210
0,357
0,008
0,033
Min
-0,950
-0,210
0,000
2,790
-0,591
0,000
-0,107
0,000
9,629
-0,014
-0,029
Medyan
0,006
0,016
5,617
9,962
0,052
0,006
0,007
0,158
10,257
0,006
0,057
Maks
7,150
0,190
7,493
13,715
0,326
0,028
0,111
0,941
11,507
0,033
0,147
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Çalışmada ticari mevduatın iş çevrimleri boyunca nasıl davrandığını anlamak için aşağıdaki
dinamik panel veri modeli tahmin edilmiştir:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Çalışmada ticari mevduatın iş çevrimleri boyunca nasıl
davrandığını anlamak için aşağıdaki dinamik panel veri modeli
tahmin edilmiştir:
çalışmanın bağımlı değişkeni olan ticari mevduatın
reel büyüme oranını göstermektedir. Ticari mevduatın belli bir
kalıcılığının olacağını hesaba katarak, (bu tür dinamik panel veri
modellerinde çoğunlukla gözlendiği üzere) bağımlı değişkenin
gecikmeli değerleri de modelin sağ tarafına eklemiştir.
çalışmanın odak değişkeni olan GSYİH’nın reel büyümesi iken,
bankaya özgü mevduat büyümesini etkileyebilecek etkileri
kontrol etmek için kullanılmıştır. Son olarak
kontrol değişkenlerini temsil ederken,
makroekonomik
mevsimsel etkilerden
arındırmak için kullanılan ay kukla değişkenidir.
Söz konusu modeli tahmin etmek için Arellano ve
Bover (1995) ile Blundell ve Bond (1998) tarafından geliştirilen
dinamik panel veri tahmin yöntemi olan sistem Genelleştirilmiş
Momentler Metodu (GMM) kullanılmıştır. Dinamik modeller
genel EKK yöntemiyle tahmin edildiğinde, tahminler tutarsız
olmaktadır. Ayrıca basit panel veri yöntemleri olan fark alma ya
da sabit etki ile tahmin yapıldığında dahi veride bulunan ardışık
bağımlılık ve içsellik problemleri ortadan kalkmamaktadır. Bu
sebeple, bu çalışmada kullanılan yöntemde de yapıldığı üzere,
araç değişken yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Sistem GMM
tahmin sonuçlarının yanında, modelin güçlülüğünü test etmek
için fark GMM yöntemi ile elde edilen sonuçlar da okuyucuya
sağlanmıştır.
Sistem GMM yöntemi kullanarak elde edilen tahmin
sonuçları Tablo IV.3.2’de verilmiştir. Yaptığımız testler neticesinde
ve yazındaki pratiğe paralel olarak bağımlı değişken, ticari
mevduat büyümesinin ilk iki gecikmeli değeri de regresyona
eklenmiştir. Üç ve daha yüksek seviyeli gecikmeli değerler
istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur. Bu durumun mevduatın
ortalama vadesinin iki aya yakın olmasından kaynaklandığı
düşünülmektedir.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
65
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Birinci sütunda modele sadece temel değişken olan
reel GSYİH büyümesi ve gecikmeli değişkenler eklenmiştir.
Sonrasında diğer sütunlardaki modellere, bankaya özel ve
makro değişkenler ilave edilmiştir. Son sütundaki modelde,
∆Kredi/Aktifler ile Bankalara Borçlar/Aktifler oranları içsel olarak
hesaplanmıştır.
Regresyon
sonuçlarına
göre
kurduğumuz
modellerin tümünde temel değişkenimiz olan reel GSYİH
büyümesi istatistiksel olarak anlamlı ve negatif çıkmıştır. Bu sonuç
ticari mevduatların iş çevrimi boyunca çevrim karşıtı hareket
ettiği şeklinde yorumlanmıştır. Her ne kadar para çarpanının
kriz dönemlerinde zayıf çalışması ve şirketlerin nakit akımlarının
düşmesinin ticari mevduatları düşüreceği düşünülse de; tahmin
sonuçları ihtiyat güdüsüyle firmaların ekonomik daralma
dönemlerinde likidite durumlarını ve bilanço görünümünü
düzeltmeye çalışması ve yatırım yapmaktan imtina etmesi
sebebiyle yaşanacak mevduat artışının daha baskın olduğunu
göstermektedir. İktisadi faaliyet düzeyinin iyileştiği dönemlerde
ise firmalar yatırım yapabilmek için kaynak arayışına girecek ve
ilk etapta kendi kaynakları olan mevduatları kullanacaktır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Tablo IV.3.2
Firma Mevduatları Büyümesi ve İş Çevrimleri (Sistem GMM)
Değişken
Gecikmeli Değişkenler
L1 Firma Mevduat Büyümesi
L2 Firma Mevduat Büyümesi
İş Çevrimleri
Reel GSYİH Büyüme
Beklenen
İşaret
(-)
(-)
(?)
Trend
Banka Spesifik Değişkenler
Ln (Yaş)
(+)
Öz Sermaye Karlılığı
(?)
Likit Aktifler/Aktifler
(-)
∆Kredi/Aktifler
(+)
Bankalara Borçlar/Aktifler
(-)
Makro Değişkenler
Herfindahl Endeksi
(-)
Cari Açık/GSYİH
(?)
Gözlem Sayısı
Banka Sayısı
66
-0.242***
(0.032)
-0.151***
(0.009)
-0.257***
(0.033)
-0.156***
(0.009)
-0.260***
(0.034)
-0.160***
(0.009)
-0.163***
(0.057)
-0.001**
(0.000)
-0.136***
(0.050)
-0.004***
(0.001)
0.035
(0.032)
0.428***
(0.111)
0.011
(0.229)
-0.054
(4.531)
1.268***
(0.392)
-0.765***
(0.228)
(-)
Enflasyon
Sabit terim
(2)
(+)
Ln (Varlıklar)
Firma Mevduat Büyümesi
(3)
(4)
(1)
-0.671
(0.828)
3,878
37
-3.350***
(0.922)
3,878
37
(5)
(6)
-0.260***
(0.034)
-0.159***
(0.009)
-0.259***
(0.034)
-0.159***
(0.009)
-0.261***
(0.034)
-0.162***
(0.006)
-0.120**
(0.049)
-0.005***
(0.001)
-0.098**
(0.047)
-0.005***
(0.001)
-0.098**
(0.048)
-0.005***
(0.001)
-0.115**
(0.050)
-0.003***
(0.001)
0.058
(0.037)
0.413***
(0.114)
-0.022
(0.222)
1.721
(4.629)
1.289***
(0.389)
-0.822***
(0.249)
0.057
(0.037)
0.418***
(0.114)
-0.046
(0.218)
1.783
(4.638)
1.300***
(0.391)
-0.822***
(0.247)
0.057
(0.037)
0.418***
(0.114)
-0.044
(0.236)
1.884
(4.562)
1.293***
(0.353)
-0.824***
(0.246)
0.038
(0.026)
0.250***
(0.072)
-0.091
(0.171)
-0.062
(3.580)
1.248***
(0.337)
-0.568***
(0.190)
-6.234*
(3.720)
-6.938*
(3.702)
-2.443***
(0.876)
-2.642***
(0.836)
3,878
37
-2.554***
(0.813)
3,878
37
-6.926*
(3.675)
-2.448***
(0.891)
0.027
(0.328)
-2.553***
(0.813)
3,878
37
-6.806**
(2.779)
-2.316***
(0.870)
0.046
(0.251)
-1.518**
(0.726)
3,878
37
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Birinci sütunda modele sadece temel değişken olan reel GSYİH büyümesi ve gecikmeli
değişkenler eklenmiştir. Sonrasında diğer sütunlardaki modellere, bankaya özel ve makro
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Kontrol değişkenlere baktığımızda iktisadi yazın ile uyumlu
sonuçlar elde edilmiştir. Makroekonomik belirsizlik düzeyinin bir
göstergesi olarak kullandığımız enflasyon, beklendiği gibi ticari
mevduat büyümesini negatif olarak etkilerken; fon akımlarının
etkisini yakalamak için kullandığımız Cari Açık/GSYİH oranı
beklenen işareti sergilese de anlamsız çıkmıştır. Bankacılık
sektöründeki
yoğunlaşmanın
Herfindahl-Hirschman
ölçüsü
endeksinin
olarak
artması
kullandığımız
ticari
mevduat
büyümesini düşürmektedir. Diğer bir ifade ile rekabetin artması ile
ticari mevduatlar büyümektedir. Bankaya özgü değişkenlerden
ise toplam varlıkların doğal logaritması, ∆Kredi/Aktifler ile
Bankalara Borçlar/Aktifler oranları istatistiksel olarak anlamlı
bulunmuştur. Hızlı kredi büyümesi fonlama ihtiyacı doğurarak
ticari
mevduatları
artırırken,
diğer
bankalardan
özellikle
yurt dışından borçlanabilme olanakları ticari mevduatların
büyümesini azaltmaktadır. Diğer taraftan, banka yaşının doğal
logaritması, öz sermaye karlılığı ve Likit Aktifler/Aktifler oranı
istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur. Aynı modelleri fark
GMM yöntemiyle tahmin ettiğimizde ise bu sefer HerfindahlHirschman endeksi anlamsız çıkmakta, modelin geriye kalan
diğer sonuçlarında kayda değer bir değişme gözlenmemektedir.
Bu durum tahmin sonuçlarının güçlü olduğunu göstermektedir.
Sonuç olarak bu çalışmada “sistem GMM” yöntemi
yardımıyla banka seviyesinde toplulaştırılmış panel veri analiz
edilerek Türkiye’de ticari mevduatın çevrim karşıtı hareket ettiği
gösterilmiştir. Kontrol değişkenlerinden ise enflasyon, HerfindahlHirschman endeksi, ln (Varlıklar), ∆Kredi/Aktifler ile Bankalara
Borçlar/Aktifler oranları istatistiksel olarak anlamlı bulunmuş
ve bu değişkenlerin ticari mevduat büyümesini hangi yönde
etkiledikleri beklentilerimize uygun çıkmıştır.
Küresel krizi takip eden dönemde gelişmiş ülkelerde
bankaların ve firmaların kaynaklarının önemli bir kısmını
herhangi bir getiri sağlamayan nakitte veya düşük düzeyde
getiri sağlayan varlıklar (örneğin ticari mevduat) şeklinde
tuttukları gözlenmiştir. Bu çalışma, gelişmekte olan bir ekonomi
olarak Türkiye’de de iş çevrimleri üzerinde benzer bir davranışın
gözlendiğini göstermiştir. Firmalar iktisadi stres dönemlerinde
yatırım yapmaktan imtina etmişler ve ihtiyat saiki ile kaynaklarını
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
67
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
nispeten daha likit formlarda tutmuşlardır.
Kaynakça
Altunok, F., Aysan, A.F., ve Bulut, M., 2014. The Behavior of Firm
Deposits over the Business Cycles: An Empirical Evidence from a
Developing Country”, Çalışma Tebliği (yazım aşamasında).
Alp, H., Baskaya, Y. S. , Kilinc, M. Ve Yuksel, C., 2011. Türkiye için
Hodrick-Prescott Filtresi Düzgünleştirme Parametresi Tahmini.
TCMB Ekonomi Notları, Sayı 2011-03
Arellano, M., Bover, O., 1995. Another Look at the Instrumental
Variable Estimation of Error-components Models. Journal of
Econometrics 68, 29-51.
Bates, T. W., Kahle, K. M., ve Stulz, R. M. 2009. Why Do US Firms
Hold So Much More Cash then They Used to?. Journal of Finance
vol:65 no:5, pp.1985-2021.
Bernanke, B., Gertler, M., 1989. Agency Cost, Net Worth, and
Bussines Fluctuations. American Economic Review 79,14-31.
Bernanke, B., Gertler, M. , Gilchrist, S., 1996. The Financial
Accelerator and the Flight to Quality. Review of Economics
and Statistics 78, 1-15.
Bernanke, B., Gertler, M. , Gilchrist, S., 1998. The Financial
Accelerator in a Quantitative Business Cycle Framework. NBER
Working Papers No: 6455.
Blundell, R., Bond, S., 1998. Initial Conditions and Moment
Restrictions in Dynamic Panel Data Models. Journal of
Econometrics 87:115-143.
Fernandez, R. B. A methodological Note on the Estimation of
Time Series. The Review of Economics and Statistics, Vol. 63, No.
3 (Aug., 1981), pp. 471-476.
Gertler,M., 1992. Financial Capacity and Output Fluctuations in
an Economy with Multiperiod Financial Relationships. Review of
Economic Studies 59, 455-472.
Mimir,Y.
2013. Financial Intermediaries, Credit Shocks and
Business Cycles. TCMB Çalışma Tebliği 1313
Sanchez, J. M., ve Yurdagul,E., 2013. Why Are Corporations
Holding So Much Cash?. The Regional Economist, January
2013, A Quarterly Review of Business and Economic Conditions,
Federal Reserve Bank of St. Louis vol:21 no:1 pp 4-8.
68
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Yakın dönem global finansal kriz, finansal aracılık ve reel ekonomi ilişkisini bir amplif
mekanizması içerisinde modelleyen bir çok çalışmayı beraberinde getirmiştir. Stiglitz v
(1981), Bernanke ve Gertler (1989) ve Bernanke, Gertler ve Gilchrist (1999) gib
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
çalışmaların da teşvikiyle, yakın dönem iktisadi literatür firmaların dışsal kaynaklara
karşılaştıkları finansal kısıtların iş çevrimleri için önemli bir gösterge olduğunu gösterm
Christiano, Motto ve Rostagno, 2010; Gilchrist ve Zakrajsek, 2011). Yaygın olarak baş
bu
tip
modellerde,
firmaların
karşılaştığı
finansal
kısıtların
seviyesinin
bilanç
sağlamlığıyla ters orantılı olduğu varsayılmaktadır. Örneğin, firmanın kaldıraç oranı a
IV.4. Makroihtiyati Politikalar ve Ilımlı İş
firmanın kötü bir şok karşısında borcunu çevirebilmesi güçleşebilmekte, dolayısıyla
Çevrimleri Üzerine Ampirik Bir Çalışma:
Firma
aracılar borçlanma faizi için daha yüksek bir prim talep etmektedir. Yüksek bir prim ise
Bazında Türkiye Örneği
talebini ve dolayısıyla varlık fiyatlarını baskılamakta, bu da firmanın bilançosunu zor
itmekte, kaldıraç oranını daha da artırmaktadır (bkz. Grafik 1).
Yakın dönem global finansal kriz, finansal aracılık ve reel
ekonomi ilişkisini bir amplifikasyon mekanizması içerisinde
Grafik IV.4.1
Örnek Finansal Amplifikasyon Mekanizması
Varlık
Fiyatlarında
Düşüş
modelleyen bir çok çalışmayı beraberinde getirmiştir. Stiglitz ve
Weiss (1981), Bernanke ve Gertler (1989) ve Bernanke, Gertler
ve Gilchrist (1999) gibi öncü çalışmaların da teşvikiyle, yakın
dönem iktisadi literatür firmaların dışsal kaynaklara erişirken
Düşük
Ekonomik
Aktivite
Borçluların
Bilançolarında
Bozulma
karşılaştıkları finansal kısıtların iş çevrimleri için önemli bir gösterge
olduğunu göstermiştir (ör. Christiano, Motto ve Rostagno, 2010;
Gilchrist ve Zakrajsek, 2011). Yaygın olarak başvurulan bu tip
Azalan Yatırım
Talebi
Sıkı Kredi
Piyasası
Koşulları
modellerde, firmaların karşılaştığı finansal kısıtların seviyesinin
bilançolarının sağlamlığıyla ters orantılı olduğu varsayılmaktadır.
Örneğin, firmanın kaldıraç oranı arttıkça, firmanın kötü bir şok
karşısında borcunu çevirebilmesi güçleşebilmekte,
dolayısıyla
Bahsi
geçen bu amplifikasyon mekanizmasının gücü, dışsal finansman priminin firma k
oranına
finansal aracılar borçlanma faizi için daha yüksek bir
primhassasiyeti
talep ile ölçülebilir. Bu hassasiyet arttıkça, kötü bir şokun dışsal finansal
ve iş çevrimlerini etkileme gücü daha da artacaktır. Finansal kesim ve reel ekonomik
etmektedir. Yüksek bir prim ise yatırım talebini ve dolayısıyla
arasında birbirini besleyen bu amplifikasyon mekanizması literatürde ilgi çekse
varlık fiyatlarını baskılamakta, bu da firmanın bilançosunu zor
duruma itmekte, kaldıraç oranını daha da artırmaktadır
(bkz.
23
Grafik IV.4.1).
Bu bölüm Dr. Fatih Altunok ve Dr. Salih Fendoğlu tarafından hazırlanmıştır.
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Bahsi geçen bu amplifikasyon mekanizmasının gücü,
dışsal finansman priminin firma kaldıraç oranına hassasiyeti
ile ölçülebilir. Bu hassasiyet arttıkça, kötü bir şokun dışsal
finansal koşulları ve iş çevrimlerini etkileme gücü daha
da artacaktır. Finansal kesim ve reel ekonomik aktivite
arasında birbirini besleyen bu amplifikasyon mekanizması
literatürde ilgi çekse de, bu amplifikasyonun zaman içerisinde
güçlenebileceği / zayıflayabileceği az sayıda çalışma tarafından vurgulanmaktadır. Bu çalışmalar arasında, Dib (2010),
amplifikasyon gücünü ortalama kredi marjının oynaklığını
hedefleyerek kalibre etmekte; Gertler ve Zakrajsek (2011), bu
gücü (ya da kendi deyimleriyle finansal aracılığın verimliliğini)
banka tahvil getirilerini kullanarak tahmin etmektedir. Christiano
vd. (2014) ise bu güçteki dalgalanmaların risk şokları tarafından
açıklanabildiğini ve bu şokların iş çevrimleri için önemli olduğunu vurgulamaktadır. Son olarak, Fendoğlu (2014) para
politikası yapıcısının refahı ençoklaştırmak için amplifikasyon
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
69
amplifikasyonun zaman içerisinde güçlenebileceği/ zayıflayabileceği az sayıda çalışma
tarafından vurgulanmaktadır. Bu çalışmalar arasında, Dib (2010), amplifikasyon gücünü
ortalama kredi marjının oynaklığını hedefleyerek kalibre etmekte; Gertler ve Zakrajsek (2011),
bu gücü (ya da kendi deyimleriyle finansal aracılığın verimliliğini) banka tahvil getirilerini
kullanarak tahmin etmektedir. Christiano vd. (2014) ise bu güçteki dalgalanmaların risk şokları
tarafından
açıklanabildiğini
ve
bu
şokların
iş
çevrimleri
için
önemli
olduğunu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
vurgulamaktadır. Son olarak, Fendoğlu (2014) para politikası yapıcısının refahı ençoklaştırmak
için amplifikasyon mekanizmasının gücünü ne derece azaltması gerektiğini çalışmaktadır.
Sonuç olarak, bu literatür, amplifikasyon mekanizmasının gücündeki dalgalanmaların iş
çevrimleri ve refah açısından önemli olduğunu vurgulamaktadır (Grafik 2).
mekanizmasının gücünü ne derece azaltması gerektiğini
Grafik IV.4.2
Finansal Amplifikasyon Mekanizmasının Gücü
çalışmaktadır.
Dışsal Finansman Primi
Sonuç
olarak,
bu
literatür,
amplifikasyon
mekanizmasının gücündeki dalgalanmaların iş çevrimleri ve
refah açısından önemli olduğunu vurgulamaktadır (Grafik IV.4.2).
Güçlü İş Çevrimi
(Güçlü Finansal
Amplifikasyon)
Zayıf İş Çevrimi
(Zayıf Finansal
Amplifikasyon)
Altunok ve Fendoğlu (2014) makalesinin özetlendiği bu
Kaldıraç Oranı
çalışmada, firma bazında bilanço verisi kullanarak Türkiye için
finansal amplifikasyon mekanizmasının gücü tahmin edilmekte
Altunok ve Fendoğlu (2014) makalesinin özetlendiği bu çalışmada, firma bazında bilanço
ve küresel finansal kriz ve yakın dönem makroihtiyati tedbirlerin
verisi kullanarak Türkiye için finansal amplifikasyon mekanizmasının gücü tahmin edilmekte
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
ve küresel finansal kriz ve yakın dönem makroihtiyati tedbirlerin bu gücü ne derece
bu gücü ne derece etkileyebildiği çalışılmaktadır. Çalışmada,
etkileyebildiği çalışılmaktadır. Çalışmada, Borsa İstanbul’da işlem gören yaklaşık 200 tane
finansal kesim dışındaki firmanın 2000Ç1-2013Ç2 arasındaki bilanço ve gelir tablolarından
Borsa İstanbul’da işlem gören yaklaşık 200 tane finansal kesim
elde edilen veriler kullanılmıştır. Dışsal finansal prim için firmaların faiz harcamalarının kısa
dönem varlıklarına oranı (dolayısıyla faiz yükü) kullanılmıştır (Grafik 3).
dışındaki firmanın 2000Ç1-2013Ç2 arasındaki bilanço ve gelir
Grafik IV.4.3
2000-2013 Dönemi Firmaların Dışsal Finansman Primi
prim için firmaların finansman giderlerinin vergi öncesi kâr ile
1
Dışsal Finansman Primi
1.5
tablolarından elde edilen veriler kullanılmıştır. Dışsal finansal
finansman giderlerinin toplamına oranı (dolayısıyla faiz yükü)
.5
kullanılmıştır (Grafik IV.4.3).
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
0
86
2000q3
2003q3
2006q3
t
2009q3
2012q3
Grafik IV.4.3, dışsal finansman priminin (DFP) kredi
Kaynak: Borsa İstanbul verileriyle yazarlar tarafından hesaplanmıştır.
piyasalarındaki daralma dönemlerinde arttığını göstermektedir.
Grafik 3, dışsal finansman priminin (DFP) kredi piyasalarındaki daralma dönemlerinde arttığını
göstermektedir. Temel analizimiz, DFP’nin kaldıraç oranına esnekliğini (amplifikasyon
Temel
mekanizmasının gücünü) tahmin etmek ve makroihtiyati tedbirler döneminde bunun ne
analizimiz,
DFP’nin
kaldıraç
oranına
esnekliğini
derece değiştiğini test etmektir. Bu bağlamda, aşağıdaki sabit-etki dinamik panel
regresyonu sistem Genelleştirilmiş Momentler Metodu (GMM) kullanılarak tahmin edilmiştir:
(amplifikasyon mekanizmasının gücünü) tahmin etmek ve
makroihtiyati tedbirler döneminde bunun ne derece değiştiğini
;
Burada,
test etmektir. Bu bağlamda, aşağıdaki sabit-etki dinamik panel
i firmasının dışsal finansal primindeki değişimi,
oranındaki değişimi ve
i firmasının kaldıraç
regresyonu sistem Genelleştirilmiş Momentler Metodu (GMM)
firmaya özgü özellikleri temsil eden kontrol değişkenlerini
göstermektedir. Toplam varlıklar ve firma yaşının doğal logaritması, sabit varlıkların toplam
kullanılarak tahmin edilmiştir:
varlıklara oranı, stokların toplam varlıklara oranı, toplam satışların değişimi gibi değişkenler
kontrol değişkeni olarak kullanılmıştır.
kukla değişkeni ise Türkiye’de yeni politika
bileşimine geçildiği 2010Ç4 itibariyle 1 değerini almakta, diğer dönemlerde ise 0 değerini
almaktadır.
;
Burada,
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
87
i firmasının dışsal finansal primindeki değişimi,
i firmasının kaldıraç oranındaki değişimi ve
firmaya
özgü özellikleri temsil eden kontrol değişkenlerini göstermektedir.
Toplam varlıklar ve firma yaşının doğal logaritması, sabit varlıkların
toplam varlıklara oranı, stokların toplam varlıklara oranı, toplam
satışların değişimi gibi değişkenler kontrol değişkeni olarak
kullanılmıştır.
kukla değişkeni ise Türkiye’de yeni
politika bileşimine geçildiği 2010Ç4 itibariyle 1 değerini almakta,
diğer dönemlerde ise 0 değerini almaktadır.
70
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Sonuçları şu şekilde özetlemek mümkündür: Öncelikle
literatürdeki teorik çerçeveyle uyumlu olarak, kaldıraç oranı
ile DFP arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Artan kaldıraç
oranı, firmanın daha riskli algılanmasına ve daha yüksek prim
ödemesine yol açmaktadır. Bu
durum bilançodaki diğer
kalemlerin kontrol edilmesiyle değişmemektedir. İkinci olarak, ve
bu çalışmamızın temel sorusu itibariyle, makro ihtiyati dönemde
finansal amplifikasyonun gücü azalmıştır. Başka bir deyişle,
kaldıraç oranındaki birim değişim DFP’yi makroihtiyati dönemde
daha sınırlı etkilemiştir (<0 ve istatistiksel olarak anlamlı). Bu sonuç,
farklı bilanço kalemlerinin kullanıldığı diğer spesifikasyonlarda
da geçerlidir (bkz. Tablo IV.4.1, sütunlar 3-6). Ayrıca benzer
sonuçlar; fark GMM, sektör sabit etki, statik tahmin metodu (en
küçük kareler yöntemiyle sabit etki tahmini) ve rassal etki gibi
metotlarda da elde edilmiştir. Bu bağlamda sonuçlar güçlüdür
(robust).
Bunun yanında, makroihtiyati dönem yerine finansal
kriz
dönemlerinde
finansal
amplikasyonun
gücü
tahmin
edilmiştir. Finansal krizleri 2001Ç1-2001Ç4 ve 2008Ç1-2009Ç4
dönemlerinde 1 değerini alan bir kukla değişkenle yansıttığımız bu spesifikasyonda, sonuçlar finansal kriz dönemlerinde
amplifikasyon gücünün anlamlı derecede arttığını gösterTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
mektedir.
Tablo IV.4.1
Finansal Amplifikasyonun Gücü ve Makroihtiyati Çerçeve Dönemi
Bağımlı Değişken:
Bağımsız Değişkenler
Dışsal Finansman Primi, Önceki
Dönem
Kaldıraç Oranı
KMakroihtiyati
(1)
0.159***
(0.022)
2.735***
(0.334)
KMakroihtiyati * Kaldıraç Oranı
Ln(Varlıklar)
Dışsal Finansman Primi
(2)
0.158***
(0.022)
2.849***
(0.341)
0.213**
(0.083)
-0.862***
(0.289)
Ln(Yaş)
Likidite Rasyosu
(Nakit/Toplam Varlıklar)
(3)
(4)
(5)
(6)
0.140***
(0.023)
2.599***
(0.336)
0.219***
(0.082)
-0.700**
(0.287)
0.173**
(0.084)
0.140***
(0.023)
2.498***
(0.351)
0.197**
(0.084)
-0.673**
(0.292)
0.184**
(0.085)
-1.884***
(0.395)
-1.896***
(0.392)
0.147***
(0.023)
2.404***
(0.320)
0.172**
(0.087)
-0.661**
(0.297)
0.256**
(0.101)
2.107***
(0.378)
0.150***
(0.024)
2.429***
(0.327)
0.187**
(0.089)
-0.704**
(0.302)
0.307***
(0.115)
2.065***
(0.382)
0.008
(0.020)
-0.681**
(0.310)
0.004
(0.020)
-0.702**
(0.316)
0.002
(0.022)
-0.681**
(0.334)
-0.061
(0.216)
-0.090
(0.224)
-0.060
(0.058)
evet
9,599
Sabit Varlıklar
Satış Büyümesi (Önceki Dönem,
uyarlanmış)
Stok Büyümesi
Firma Sabit Etki
Gözlem sayısı
evet
10,987
evet
10,987
evet
10,987
evet
10,987
evet
9,826
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Sonuçları şu şekilde özetlemek mümkündür: Öncelikle literatürdeki teorik çerçeveyle uyumlu
olarak, kaldıraç oranı ile DFP arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Artan kaldıraç oranı,
71
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Sonuç olarak, gelişmiş ülkelerin uyguladığı miktarsal
genişleme politikaları ile oynaklığı artan global sermaye akımları
gelişmekte olan ülkeleri finansal istikrarı gözetici tedbirler
almaya itmiştir. Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası 2010 yılından itibaren fiyat istikrarından ödün vermeden
finansal istikrarı destekleyici makro ihtiyati önlemler almıştır. Bu
çalışmada, finansal piyasalar ve reel kesim arasındaki güçlü
ilişkiden kaynaklı olarak küçük ekonomik şokların reel ekonomiye
olası büyük etkilerini sınırlamada (finansal amplifikasyonun
gücünü sınırlamada) yakın dönem politika çerçevesinin etkili
olduğu görülmektedir.
72
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Kaynakça
Altunok, F., Fendoğlu, S. (2014). Macro-prudential Policies and
Smoothing Business Cycles. Çalışma Tebliği (yazım aşamasında).
Bernanke, B., Gertler, M. (1989). Agency Costs, Net Worth, and
Business Fluctuations. American Economic Review 79 (1): 14–31.
Bernanke, B.S., Gertler, M., Gilchrist, S. (1999). The financial
financial
accelerator
in
a
quantitative
business
cycle
framework. in: Taylor, J. B., Woodford, M. (Eds.), Handbook of
Macroeconomics 1(21): 1341-1393.
Christiano,
L.
J.,
Motto,
R.,
Rostagno,
M.
(2014).
Risk
Shocks. American Economic Review104(1): 27-65.
Dib, A. (2010). Banks, Credit Market Frictions, and Business
Cycles. Bank of Canada, Working Paper No. 2010/24.
Fendoğlu, S. (2014). Optimal Monetary Policy Rules, Financial
Amplification, and Uncertain Business Cycles. Çalışma Tebliği
(değerlendirilme aşamasında).
Gilchrist, S., Zakrajsek, E. (2011). Monetary Policy and Credit
Supply Shocks. IMF Economic Review 59(2): 195-232.
Stiglitz, J. , Weiss, A. (1981). Credit Rationing in Markets with
Imperfect Information, The American Economic Review 71(3):
393-410.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
73
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
IV.5. Türkiye’de Reel Sektör Firmalarının Türev
İşlemleri ve Finansal Risk Yönetimi
Türkiye’de reel sektör firmalarının döviz açık pozisyonu ve
yabancı para (YP) cinsi borç kullanımının yaygınlığı nedeniyle
finansal istikrar açısından risklerin takibi önem taşımaktadır. Bu
amaçla üzerinde durulması gereken konulardan biri reel sektör
firmalarının türev ürün kullanımıdır. Ancak, Türkiye’de reel sektörün
türev ürün kullanımının cari ekonomik tartışmalarda yeterince
yer bulamadığı gibi, bu husustaki akademik çalışmaların da
oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Ülkemizde reel sektörün
türev ürün kullanımının henüz akademik yazında sınırlı yer
bulabilmesinin en önemli sebeplerinden birinin türev işlemlere
ilişkin verilere erişimin güçlüğü olduğu değerlendirilmektedir.
Reel sektör tarafından türev ürün kullanımının yaygın olduğu
ülkelerde ise bu hususta kayda değer bir akademik birikimin
oluştuğu görülmektedir. Bu doğrultudaki akademik incelemeler
genellikle, firma bazında verilerden yararlanarak firmaların türev
ürün kullanımında belirleyici olan unsurları ortaya çıkarmaya
çalışmaktadır (Howton ve Perfect, 1998; Jalilvand, 2009 ve
Coutinho, Sheng ve Lora, 2012).
Alper ve diğerleri (2014)’nin sonuçlarının özetlendiği bu
çalışmada, oldukça kapsamlı bir veri kaynağı kullanılarak reel
sektörün türev ürün kullanımındaki gelişmeler betimsel olarak
irdelenmekte ve reel sektörün hangi amaçlarla türev ürünlere
başvurduklarına dair bir takım veriler sunulmaya çalışılmaktadır.
Firmaların Türev Piyasası İşlemleri
Çalışma kapsamında verilen bilgiler 2007 Ocak - 2014
Şubat dönemi için, TCMB veri tabanında bulunan türev
finansal ve valörlü işlemler raporlarında yer alan ve bankaların
Türkiye’de faaliyet gösteren reel sektör firmaları ile yaptıkları
yaklaşık üç milyon veriye dayanmaktadır. Uluslararası ölçekte
faaliyet gösteren ya da ana merkezi yurt dışında olan firmaların
yurt dışı yerleşik bankalarla da türev işlemler gerçekleştirdikleri
bilinmektedir16. Ancak, yurt içinde faaliyet gösteren firmaların
16 Konuyla ilgili olarak görüşülen merkezi yurt dışında olan bir yabancı firma, doğru-
74
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
gerçekleştirdikleri türev işlemlerin tamamına yakınını yurt içi
bankalarla
gerçekleştirdikleri
düşünülmektedir.
Dolayısıyla
kullanılan veri setinin temsil kabiliyeti oldukça yüksektir.
Grafik IV.5.1’de görüldüğü üzere, reel sektörün toplam
türev ürün kullanımı 2011 yılı ortasından 2012 yılı sonuna kadar
olan dönem haricinde istikrarlı bir artış sergilemiştir. Son veriler
itibarıyla bakıldığında ise büyük çoğunluğu belli başlı bir kaç
Cumhuriyet Merkez Bankası
üründe yoğunlaşmakla birlikte, reel sektörün oldukça farklıTürkiye
türde
türev araçları kullandığı görülmektedir (Tablo IV.5.1).
Grafik IV.5.1.
Firmaların Türev İşlem Hacimleri, Milyar TL
125
4000
Vadeli Döviz İşlemi
Swap Para İşlemi
Swap Faiz İşlemi
Diğer Türev İşlemler
Para Opsiyonu İşlemi
Faiz Opsiyonu İşlemi
Toplam Hacim
Türev Kullanan Firma Sayısı(Sağ Eksen)
75
3500
3000
2500
2000
1500
25
-25
12.13
02.14
09.13
06.13
03.13
12.12
09.12
06.12
03.12
12.11
09.11
06.11
03.11
12.10
09.10
06.10
03.10
12.09
09.09
06.09
03.09
12.08
09.08
06.08
03.08
12.07
09.07
06.07
01.07
03.07
1000
500
0
Kaynak: BDDK-TCMB
Güncel verilere göre firmaların, en yoğun olarak
Grafik IV.5.1’de görüldüğü üzere, reel sektörün toplam türev ürün kullanımı 2011 yılı
kullandıkları işlemlerin tutarları ve yüzde payları Tablo IV.5.1’de
ortasından 2012 yılı sonuna kadar olan dönem haricinde istikrarlı bir artış sergilemiştir. Son
gösterilmektedir. Türev ürünlerinin 96,2 milyar TL’ye ulaşan
veriler itibarıyla bakıldığında ise büyük çoğunluğu belli başlı bir kaç üründe yoğunlaşmakla
bakiyesi incelendiğinde, konusu para olan işlemlerin toplam
birlikte, reel sektörün oldukça farklı türde türev araçları kullandığı görülmektedir (Tablo IV.5.1).
işlemlerin yüzde 60’ını, bu işlemlerin yaklaşık yarısını da vadeli döviz
işlemlerinin
görülmektedir.
yüzde
Güncel
verilere oluşturduğu
göre firmaların,
en yoğunToplam
olarak işlemlerin
kullandıkları
işlemlerin tutarları ve
35’ine
tekabül
edengösterilmektedir.
konusu faiz olan Türev
ürünlerin
çoğunluğu
yüzde payları
Tablo
IV.5.1’de
ürünlerinin
96,2isemilyar TL’ye ulaşan
takas (swap) anlaşmalarından
meydana
gelmektedir.
bakiyesi incelendiğinde,
konusu para olan
işlemlerin
toplam Firmaların
işlemlerin yüzde 60’ını, bu
yaptıkları
türev da
işlemler
konusuna
bakılmaksızın
incelendiğinde
işlemlerin yaklaşık
yarısını
vadeli
döviz işlemlerinin
oluşturduğu
görülmektedir. Toplam
takas,
opsiyon
ve vadeli
işlemlerinin
tüm
türev işlemlerine
işlemlerin yüzde
35’ine
tekabül
edendöviz
konusu
faiz olan
ürünlerin
çoğunluğu ise takas (swap)
oranı Şubat
2014 itibarıyla
sırasıylaFirmaların
yüzde 37,7;
29,1 ve 29’dur.
anlaşmalarından
meydana
gelmektedir.
yaptıkları
türev işlemler konusuna
Firmalar bu işlemlerin dışında, çok düşük meblağlarla da olsa
bakılmaksızın incelendiğinde takas, opsiyon ve vadeli döviz işlemlerinin tüm türev işlemlerine
oranı Şubat 2014 itibarıyla sırasıyla yüzde 37,7; 29,1 ve 29’dur. Firmalar bu işlemlerin dışında,
dan kendilerinin türev ürün alarak risklere karşı korunma sağlamak yerine ana
çok düşük meblağlarla
olsanetkonusunu
kıymetli
maden
alım pozisyon
satımı, menkul değer alım
merkezin tüm da
birimlerin
pozisyonunu dikkate
alarak
türev ürünlerde
aldığını iletmiştir.
satımı, emtia alım satımını oluşturan opsiyonlar, vadeli işlemler ve takas işlemleri gibi diğer
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
türev ürünlerini de kullanmaktadırlar (Grafik IV.5.2).
75
işlemlerinin sırasıyla yüzde 52’sini ve 47’sini oluşturan YP karşılığında TL ve YP karşılığında YP
işlemlerinin birbirine çok yakın düzeyde seyrettiği, sınırlı miktarda kullanılan TL-TL işlemlerin ise
büyük çoğunluğunun faiz takaslarından kaynaklandığı gözlenmektedir. Konusu para olan
işlemlere bakıldığında ise vadeli döviz işlemlerinin yüzde 79’unu, para opsiyonu işlemlerinin
Türkiye
yüzde 84’ünü ve para takası işlemlerinin yüzde 95’ini YP-TL işlemlerin oluşturduğu
emleri, Şubat 2014 itibarıyla
rleri
şlemi
emi
emi
İşlemi (Firma Satıcı)
İşlemi (Firma Alıcı )
İşlemi (Firma Satıcı)
İşlemi (Firma Alıcı)
emler
Hacim
Milyon TL
Yüzde Dağılımı
23.950
24,9
olduğu12.316
görülmektedir
12,8 (Grafik IV.5.3).
12.785
13,3
5.089
5,3
3.623
3,8
Grafik IV.5.2
6.475
6,7
Firmaların4.021
Türev İşlemleri, 4,2
Şubat 2014 itibarıyla
Türkiye
96.186
100
CMB
ozisyonları
bakımından
incelendiğinde,
konusunu
Grafik IV.5.3
30
YP-TL
işlemleri
gibiYP-YP
diğerTL-TL
türev ürünlerini de kullanmaktadırlar (Grafik
Faiz Opsiyonu
25
IV.5.2).
sini ve 47’sini oluşturan YP karşılığında TL ve YP
karşılığında YP
Para Opsiyonu
15
Para Takası
firmaların
düzeyde seyrettiği, sınırlı miktarda kullanılan TL-TL işlemlerin ise
Faiz Takası
kaslarından kaynaklandığı gözlenmektedir. Konusu para olan
Vadeli Döviz İşlemi
deli döviz işlemlerinin yüzde 79’unu, para opsiyonu işlemlerinin
kası işlemlerinin yüzde 95’ini YP-TL işlemlerin oluşturduğu
emlerde ise işlemin iki bacağında da yabancı para birimleri
Kaynak: BDDK-TCMB
Grafik IV.5.3
Firmaların Türev İşlemlerinin Para Kompozisyonu, Milyar TL
ğer Türev
emler
30
z Opsiyonu
25
ra Takası
20
YP-TL
YP-YP
92
deli Döviz İşlemi
Firmaların Türev İşlemleri, Şubat 2014 itibarıyla
Türev İşlem Türleri
Vadeli Döviz İşlemi
Faiz Takası İşlemi
0
Para
Diğer
Faiz Takası
Para İşlemi
Para
Faiz
Vadeli
Opsiyonu
Opsiyonu Takası
Takası Satıcı)
Döviz
Para Opsiyon
İşlemi (Firma
Para Opsiyon İşlemi (Firma Alıcı )
Faiz Opsiyonu İşlemi (Firma Satıcı)
Kaynak: BDDK-TCMB
Faiz Opsiyonu İşlemi (Firma Alıcı)
Diğer Türev İşlemler
Toplam Türev Hacim
Milyon TL
27.926
23.950
12.316
12.785
5.089
3.623
6.475
4.021
96.186
5
Yüzde Dağılımı
29
24,9
12,8
13,3
5,3
3,8
6,7
4,2
100
Kaynak: BDDK-TCMB
TL-TL
Ürünler
para
kompozisyonları
bakımından
incelendiğinde, firmaların toplam işlemlerinin sırasıyla yüzde
para
kompozisyonları
bakımından
incelendiğinde,
firmaların
52’sini ve 47’sini oluşturan YP karşılığında TL ve YP karşılığında
top
YP işlemlerinin birbirine çok yakın düzeyde seyrettiği, sınırlı
işlemlerinin birbirine çok yakın
seyrettiği,
sınırlı miktarda kullanılan TL-TL işlemleri
Finansal düzeyde
İstikrar Raporu | Mayıs
2014
miktarda kullanılan TL-TL işlemlerin ise büyük çoğunluğunun
5
0
Tablo IV.5.1.
işlemlerinin sırasıyla yüzde 52’sini ve 47’sini oluşturan YP karşılığında TL ve YP karşılığınd
10
z Takası
10
Ürünler
15
ra Opsiyonu
satımını oluşturan opsiyonlar, vadeli işlemler ve takas
Diğer Türev
İşlemler
20
rıyla
kıymetli maden alım satımı, menkul değer alım satımı,
Firmaların Türev İşlemlerinin Para Kompozisyonu, Milyar TL
Cumhuriyet Merkez
Bankası
emtia
alım
toplam
V.5.3).
Cumhuriyet Merkez Bankası
görülmektedir.
Geri
27.926
29 kalan işlemlerde ise işlemin iki bacağında da yabancı para birimleri
Diğer
Kaynak: BDDK-TCMB
Faiz
Para
Para
Opsiyonu Opsiyonu Takası
büyük çoğunluğunun faiz takaslarından kaynaklandığı gözlenmektedir. Konusu para
Faiz
Takası
Vadeli
Döviz
faiz
takaslarından
kaynaklandığı
gözlenmektedir.
Konusu
işlemlere bakıldığında ise vadeli döviz işlemlerinin yüzde 79’unu, para opsiyonu işlemle
para olan işlemlere bakıldığında ise vadeli döviz işlemlerinin
yüzde 84’ünü ve
para
takası
işlemlerinin
yüzde 95’ini
YP-TL
işlemlerin
oluşturd
yüzde
79’unu,
para
opsiyonu işlemlerinin
yüzde
84’ünü
ve
görülmektedir. Geri
işlemin
bacağında
da yabancı para biri
parakalan
takasıişlemlerde
işlemlerinin ise
yüzde
95’iniiki
YP-TL
işlemlerin oluşturduğu
olduğu görülmektedir
(Grafik IV.5.3).
görülmektedir.
Geri kalan işlemlerde ise işlemin iki bacağında
Grafik IV.5.2
da yabancı para birimleri olduğu görülmektedir (Grafik IV.5.3).
Grafik IV.5.3
Firmaların Türev İşlemleri, Şubat 2014 itibarıyla
Firmaların Türev İşlemlerinin Para Kompozisyonu, Milyar T
Türev Ürünlerinin Kullanım Alanları
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Diğer Türev
İşlemler
30
Faiz Opsiyonu
25
YP-TL
YP-YP
TL-TL
TCMB’nin türev işlemler veri tabanı, türev ürün kullanan
20
Para önemli
Takası
firmalara ilişkin
bilgiler sunmaktadır.
Diğer taraftan, söz
konusu ürünlerin hangi amaçlarla15kullanıldığını açıklamak için
Para Opsiyonu
ilave bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Çalışmanın bu kısmında
Faiz Takası
10
öncelikle mevcut ürünlerin hangi amaçlar için kullanabileceğine
5
ilişkin öngörülere
yerİşlemi
verilecektir. Sonrasında, türev ürün veri
Vadeli Döviz
0
tabanında bu ürünleri kullandığı tespit
edilen firmalara ilişkin
Diğer
Faiz
Para
Para
Faiz
Opsiyonu Opsiyonu Takası
ayrıntılı bilanço bilgilerine erişmek için TCMB’nin
firma bilançoları Takası
veri tabanından yararlanılacaktır. Derlenen bu bilgiler de türev
Kaynak: BDDK-TCMB
BDDK-TCMB
ürün amaçlarına yönelik yapılanKaynak:
öngörüleri
teyit edebilmek için
kullanılacaktır.
TCMB’nin
76
firma/sektör
bilanço
veri
tabanında
yer
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Vadeli
Döviz
aktadır. Diğer taraftan, söz konusu ürünlerin hangi amaçlarla kullanıldığını açıklamak
ave bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Çalışmanın bu kısmında öncelikle mevcut ürünlerin
Cumhuriyet Merkez
Bankası yer verilecektir. Sonrasında, türev ürün
amaçlar içinTürkiye
kullanabileceğine
ilişkin öngörülere
abanında bu ürünleri kullandığı tespit edilen firmalara ilişkin ayrıntılı bilanço bilgilerine
ek için TCMB’nin firma bilançoları veri tabanından yararlanılacaktır. Derlenen bu bilgiler
alan 9469 firma, reel sektör satışlarının yarısından fazlasını
ev ürün amaçlarına yönelik17yapılan öngörüleri teyit edebilmek için kullanılacaktır.
teşkil etmektedir . Dolayısıyla kullanılan veri seti Türkiye reel
sektörünü çok büyük oranda temsil etmektedir. Analizlerde,
TCMB’nin firma/sektör bilanço veri tabanında yer alan 9469 firma, reel sektör
sektör bilançoları veri setinde yer alıp türev işlemler veri setiyle
rının yarısından fazlasını teşkil etmektedir27. Dolayısıyla kullanılan veri seti Türkiye reel
eşleşmeyen firmaların türev ürün kullanmadıkları kabul edilmiştir.
ünü çok büyük oranda temsil etmektedir. Analizlerde, sektör bilançoları veri setinde yer
Diğer bir ifadeyle, söz konusu firmaların Türk bankacılık sektörü
ürev işlemler veri setiyle eşleşmeyen firmaların türev ürün kullanmadıkları kabul edilmiştir.
haricindeki
taraflarla
türev
işlemleri
gerçekleştirmedikleri
bir ifadeyle,varsayılmıştır.
söz konusuİkifirmaların
Türk bankacılık
sektörü
haricindeki
veri tabanındaki
eşleştirmeler
sonrasında
firma/ taraflarla türev
eri gerçekleştirmedikleri
varsayılmıştır.
İki veri
tabanındaki
sonrasında
sektör bilançoları
veri tabanında
yer alan
firmaların eşleştirmeler
toplam
sektör bilançoları
veri tabanında
yer 23,1
alanmilyar
firmaların
toplam
türev işlem hacmi yaklaşık
türev işlem
hacmi yaklaşık
TL olarak
hesaplanmıştır
(Tablo
IV.5.2).
milyar TL olarak
hesaplanmıştır
(Tablo IV.5.2).
Tablo IV.5.2.
Analize konu olan firmalar ve ihracatçı firmaların türev işlemleri, Şubat 2014
itibarıyla, Milyar TL
Firmalar
İhracatçı Firmalar
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Uzun Pozisyon
8,8
8,1
Kısa Pozisyon
15,1
13,5
Net Pozisyon
-6,3
-5,4
aksine YP borç oranı çok düşük olan firmalar nispeten daha
23,1
21,6
Ayrıca son sütunda da görüleceği üzere, neredeyse tüm
Toplam Türev Hacim
pozisyonları YP borçlarının yüzde sıfıra yakın kısmına denk ge
Öncelikle,
firmaların
türev işlemleri,
Öncelikle, firmaların
konusu
parakonusu
olan para
türevolan
işlemleri,
YP cinsinden finansal
Tablo IV.5.3.
Tablo IV.5.4
YP cinsinden
borçlarından
kaynaklanan
kur riskinden
YP BorçZira
ve Türev
arından kaynaklanan
kurfinansal
riskinden
korunmak için
kullanmadığı
öngörülmektedir.
YPKullanımları
Borç
korunmak
için kullanmadığı
öngörülmektedir.
Zira YP borçlardan
ardan kaynaklı
kur riskine
türev ürünle
korunma sağlanması
durumunda, YP
YP
borcun
Firma
/ Net
Sayısı
kaynaklı
kur riskineeşitlenmesi
türev ürünle ve
korunma
durumunda,
etinin TL kaynak
maliyetiyle
hattasağlanması
bunu aşması
söz konusu olacaktır. Aksi
Satışlar
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
YP borcun maliyetinin TL kaynak maliyetiyle eşitlenmesi ve hatta
0-10
11-20
21-30
31-40
41-100
nispeten
>100
2157
85
49
15
33 çok
daha
65
de bu alanda ciddi bir arbitraj imkânı doğacaktır. Reel sektörün YP cinsi kredilerinin çok
bunu aşması söz konusu olacaktır. Aksi takdirde bu alanda ciddi
vadeli olduğu dikkate alındığında, anılan
nitelikteki
ürünlerin
vadelerinin bir yılın
aksine YP
borç oranıtürev
çok düşük
olan firmalar
bir arbitraj imkânı doğacaktır. Reel sektörün YP cinsi kredilerinin
YP Borç ve Türev
Türev
Net
Türev
Kullanan
Türev
Kullanan
Firma /
Pozisyon
Firma Sayısı
Toplam
/ YP
Firma (%)
Borç (%)
332
15,39
0,00
10
11,76
0,00
4
8,16
0,00
3
20,00
0,00
3
9,00
0,00
türev
ürün kullanmaktadırlar.
4
6,15
0,00
Ayrıca
son sütunda da görüleceği
üzere,
neredeyse
tüm firmaların
a yoğunlaşmış olması da bu önermeyi
desteklemektedir.
Firmaların
türev
işlemlerini
YP
türev işlemlerindeki net
YP Borç
/ Net
Satışlar
F
S
0-2
1
2-4
3
4-6
1
6-8
9
8-10
6
çok uzun vadeli olduğu dikkate
alındığında,
anılan
nitelikteki
pozisyonları
YP borçlarının
yüzde
sıfıra yakın kısmına denk gelmektedir.
riskinden korunma amaçlı yapmadığı Tablo IV.5.3 ve IV.5.4’te gösterilen analiz
türev ürünlerin vadelerinin bir yılın altında yoğunlaşmış olması
Firmaların vadeli döviz ve para opsiyonu işlemlerinde
da bu önermeyi desteklemektedir.
Firmaların türev işlemlerini
Tablo IV.5.3.
Tabloödemeleri
IV.5.4
ithalat
için dövizde uzun pozisyon, ihracat alaca
çlarıyla da teyit edilmektedir. Tablo IV.5.3’te firmalar YP Borç / Net satışlar oranına göre
YP Borç ve Türev Kullanımları
YP Borç ve Türev Kullanımları
ere ayrılmıştır.YPİlkborç
yüzde
10’luk korunma
dilimdeki amaçlı
firma
sayısı
çok fazla
olduğundan,
Tablo
IV.5.4’te
öngörülmektedir. İhracatçı
firmalara ek olarak, y
riskinden
yapmadığı
Tablo
IV.5.3 Net
ve aldıkları
Türev
Türev
Türev
Net Türev
YP Borç
Türev
Kullanan
Türev
YP Borç
Kullanan
Firma
Firma
Kullanan
Pozisyon
/ Net YPüzere
Firma
/
/ Net
Kullanan netFirma
/
Pozisyon
rutin
dışı
nakit
girişleri
olan
firmaların
da, bu gelirlerini
im yüzde 2’lik
dilimler
halinde
gösterilmiştir.
Tablolardan
şekilde
görüleceği
Sayısıda teyit edilmektedir.
Sayısı
Firma
/ YP Borç
IV.5.4’te gösterilen analiz sonuçlarıyla
Satışlar
Firma Sayısı
Toplam
/ YP
11,76
0,00
Satışlar
Sayısı
Toplam
(%)
Firma (%)
Borç (%)
Firma (%)
etkilenmemek için yine YP’de
kısa pozisyon almış olmala
arın satışları Tablo
içindeki
YP oranı
arttıkça
türev
bir
IV.5.3’te
firmalar
YP Borç
Net
oranına
göre
0-10 / kullanımlarında
2157 satışlar
332
15,39 artış
0,00görülmemektedir;
0-2
1498
228
15,22
0,00
11-20
85
10
21-30dilimdeki
49
4
0,00
dilimlere ayrılmıştır. İlk yüzde 10’luk
firma
sayısı8,16
çok fazla
31-40
15
41-100
33
>100
65 da
milyar TL’dir. Bu
3
3
4
Türkiye
20,00
0,00
9,00
0,00
6,15
0,00
GSYH’sinin yaklaşık yüzde
olduğundan, Tablo IV.5.4’te bu dilim yüzde 2’lik dilimler halinde
de kullanılan firmaların toplam net satışları 2013 yılında 1025
nalizdeki firmaların toplam aktif büyüklüğü 1012 Milyar TL ve toplam ihracatları 197 Milyar TL’dir.
gösterilmiştir. Tablolardan net şekilde görüleceği üzere firmaların
net satışları içindeki YP borç oranı arttıkça türev kullanımlarında
İstikrar Raporu | Mayıs 2014
339 para70opsiyonu
20,65
0,00 gerçekleştiren firm
vadeli2-4döviz ve
işlemleri
4-6
154
20
12,99
0,00
ihracatı
belli 98bir hacmin
üzerinde
olan
ve ithalatını ve
6-8
6
6,12
0,00
8-10gelmektedir.
68
0olan
65’ine
denk
yapmak
durumunda
0,00
0,00
firmalar
oldukları
değerlendirilme
TCMB firma/sektör bilançoları veri seti kullanılarak yap
93
Firmaların vadeli döviz ve para opsiyonu
işlemlerinde
kurkonusu
riskinden
korunmak
amacıyla,
olarak,
firmaların
para
olan opsiyon
ve vadeli döviz
bir artış görülmemektedir; aksine YP borç oranı çok düşük olan
ithalat ödemeleri için dövizde uzun pozisyon,kur
ihracat
alacakları
için de
dövizdekullandıklarını
kısa pozisyon ima etmek
riskinden
korumak
amacıyla
firmalar nispeten daha çok türev ürün kullanmaktadırlar. Ayrıca
aldıkları öngörülmektedir. İhracatçı firmalara
ek olarak,
dışı operasyonları
olanişlemlerde
yahut
üzere,
Şubat yurt
ayı itibarıyla
firmalar türev
net kısa
rutin dışı YP nakit girişleri olan firmaların da,kısa
bu gelirlerini
kur riskinden
pozisyon TL’ye
alan dönüştürürken
firmalar incelendiğinde,
net kısa poz
28 YP-YP türünde
17 Analizde kullanılan firmaların toplam net
satışları 2013 yılındaiçin
1025 milyar
Bu da
Türkiye
etkilenmemek
yine TL’dir.
YP’de
kısa
pozisyon
almış olmaları
ihracatçı
olduğu muhtemeldir
ve toplam 6,3. milyar
TL olan net
GSYH’sinin yaklaşık yüzde 65’ine denk gelmektedir. Ayrıca analizdeki firmaların toplam aktif
büyüklüğü 1012 Milyar TL ve toplam ihracatları
Milyar ve
TL’dir.
vadeli197
döviz
para opsiyonu işlemleri gerçekleştiren firmaların ise gerek ithalatı ve gerek
kısa po
ihracatçı firmalara ait olduğu görülmektedir. Bu durum YP
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014ihracatı belli bir hacmin üzerinde olan vedöviz
ithalatını
ve ihracatını
para birimleri
ile
gelirlerini
kur riskinefarklı
karşı koruma
altına 77
aldıklarını
gös
yapmak durumunda olan firmalar oldukları değerlendirilmektedir.
çoğunluğunun ihracatçı konumunda olması, net kısa po
durum olmadığını, aksine riskten korunmaya yardımcı olduğ
TCMB firma/sektör bilançoları veri seti kullanılarak yapılan analiz, öngörülerimizle tutarlı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
son sütunda da görüleceği üzere, neredeyse tüm firmaların
türev işlemlerindeki net pozisyonları YP borçlarının yüzde sıfıra
yakın kısmına denk gelmektedir.
Firmaların vadeli döviz ve para opsiyonu işlemlerinde kur
riskinden korunmak amacıyla, ithalat ödemeleri için dövizde
uzun pozisyon, ihracat alacakları için de dövizde kısa pozisyon
aldıkları öngörülmektedir. İhracatçı firmalara ek olarak, yurt
dışı operasyonları olan yahut rutin dışı YP nakit girişleri olan
firmaların da, bu gelirlerini TL’ye dönüştürürken kur riskinden
etkilenmemek için yine YP’de kısa pozisyon almış olmaları
muhtemeldir18. YP-YP türünde vadeli döviz ve para opsiyonu
işlemleri gerçekleştiren firmaların ise gerek ithalatı ve gerek
ihracatı belli bir hacmin üzerinde olan ve ithalatını ve ihracatını
farklı para birimleri ile yapmak durumunda olan firmalar oldukları
değerlendirilmektedir.
TCMB firma/sektör bilançoları veri seti kullanılarak yapılan
analiz, öngörülerimizle tutarlı olarak, firmaların konusu para
olan opsiyon ve vadeli döviz işlemlerini temelde nakit akışlarını
kur riskinden korumak amacıyla kullandıklarını ima etmektedir.
Tablo IV.5.2’de görüldüğü üzere, Şubat ayı itibarıyla firmalar
türev işlemlerde net kısa pozisyondadır. Türev işlemlerinde kısa
pozisyon alan firmalar incelendiğinde, net kısa pozisyon alan 399
firmanın 325’inin ihracatçı olduğu ve toplam 6,3 milyar TL olan
net kısa pozisyon tutarının 5,4 milyar TL’sinin ihracatçı firmalara
ait olduğu görülmektedir. Bu durum YP alacağı olan ihracatçı
firmaların döviz gelirlerini kur riskine karşı koruma altına aldıklarını
göstermektedir. Söz konusu firmaların çoğunluğunun ihracatçı
konumunda olması, net kısa pozisyon alınmasının riski artırıcı bir
durum olmadığını, aksine riskten korunmaya yardımcı olduğunu
göstermektedir.
Tablo
IV.5.5’te
ihracatçı
firmaların
net
pozisyonları
ihracatın net satışlar içindeki yoğunluğuna göre, ayrıştırılarak
incelenmektedir. Analizde ihracat/net satışlar oranı yüzde
10’luk dilimler halinde analiz edilmiştir. Tabloda yer alan diğer
18 Bu durumun doğruluğunu değerlendirmek için yoğun miktarda para opsiyonu kullanarak YP’de
açık pozisyon aldığı tespit edilen bir firmayla yapılan görüşmede, firmanın iştirak satışı karşılığında elde ettiği YP’den kaynaklanabilecek kur riskine karşı korunmak için opsiyon işlemi yaptığı
bilgisi edinilmiştir.
78
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
değişkenler ise, sırasıyla her dilime denk gelen firma sayısı, net
kısa pozisyon alan firma sayısının toplam kısa ve uzun pozisyon
Cumhuriyet Merkez Bankası
alan firma sayısına oranı ile net kısa pozisyon tutarınınTürkiye
toplam
kısa ve uzun pozisyon tutarına oranıdır. Tabloda görüldüğü
üzere,
ihracat/net
satışlar
oranıpozisyon
artarken tutarının
hem firma
sayısı hem
yon alan firma
sayısına
oranı ile
net kısa
toplam
kısa ve uzun pozisyon
yapılan görüldüğü
işlem tutarları
açısından
kısa pozisyonun
toplam
na oranıdır.de
Tabloda
üzere,
ihracat/net
satışlar oranı
artarken hem firma
pozisyona
oranıtutarları
artmaktadır.
Bu durum
ihracatçı firmaların
hem de yapılan
işlem
açısından
kısada,
pozisyonun
toplam pozisyona oranı
daha da,
çok ihracatçı
kısa pozisyon
almayı
tercih
yönündeki
aktadır. Bu durum
firmaların
daha
çokettikleri
kısa pozisyon
almayı tercih ettikleri
tespitimizi desteklemektedir.
ndeki tespitimizi desteklemektedir.
Tablo IV.5.5.
İhracatçı Firmaların Net Pozisyon Dağılımları
İhracat / Net
Satışlar (%)
Firma Sayısı
Net Kısa Pozisyon
Alan Firma Sayısı/
Toplam Pozisyon
Alan Firma Sayısı(%)
Net Kısa Pozisyon
Miktarı/ Toplam
Pozisyon Miktarı (%)
0-10
11-20
21-30
31-40
41-50
51-60
61-70
71-80
81-90
91-100
1965
563
337
306
269
166
174
158
194
349
57,14
70
64,86
73,53
88,89
75,76
95
95,24
86,21
97,5
50,73
68,06
71,01
85,44
79
91,67
83,33
99,69
71,43
96,15
Konusu para olan YP-YP cinsi opsiyon ve vadeli döviz
Konusu para
olan incelendiğinde,
YP-YP cinsi opsiyon
ve vadeli
döviz
incelendiğinde, 2014
işlemleri
2014 Şubat
itibarıyla
Euroişlemleri
karşılığı ABD
doları
ya da ABD
tam tersi
olan
7,1işlemlerin
milyar TL’ye
t itibarıyla Euro
karşılığı
doları
yaişlemlerin
da tamhacminin
tersi olan
hacminin 7,1 milyar
ulaştığı gözlenmiştir.
Sözişlemlerin
konusu işlemlerin
90’ında
firmaların
ulaştığı gözlenmiştir.
Söz konusu
yüzde yüzde
90’ında
firmaların
Euro’da kısa pozisyon
Euro’da kısa
pozisyon
aldığı ve
ABD dolarında
uzun pozisyonda
ve ABD dolarında
uzun
pozisyonda
olduğu
görülmektedir.
Türkiye’de ithalatın yüzde
olduğu görülmektedir. Türkiye’de ithalatın yüzde 70’e yakınının
yakınının ABD doları ile ihracatın ise, yaklaşık yarısının Euro ile yapılıyor olması bu
ABD doları ile ihracatın ise, yaklaşık yarısının Euro ile yapılıyor
rüyü desteklemektedir. Dolayısıyla firmaların 2013 Haziran ayı öncesi ihmal edilebilir
olması bu öngörüyü desteklemektedir. Dolayısıyla firmaların
yde olan ancak bu dönemden sonra hızlı artış gösteren para takası işlemleri ise korunma
2013 Haziran ayı öncesi ihmal edilebilir düzeyde olan ancak
spekülatif amaçlarla yapılmamaktadır (Grafik IV.5.1). Son dönemde para takası
bu dönemden sonra hızlı artış gösteren para takası işlemleri ise
erinde görülen artış, esasen TL mevduat olan firma tasarruflarını düzenlemeler ve piyasa
korunma veya spekülatif amaçlarla yapılmamaktadır (Grafik
arındaki geçici
dinamiklerin
yarattığı
olanağı nedeniyle
para takası işlemleri
IV.5.1).
Son dönemde
para arbitraj
takası işlemlerinde
görülen artış,
de gösterilmesinden
kaynaklanmaktadır
(Kutu II.1.1).
Firmanın döviz
pozisyonu bu
esasen TL mevduat
olan firma tasarruflarını
düzenlemeler
ve
erle değişmemekte
işlemler sonucunda
firmanın
bilanço
içi varlık
ve yükümlülüklerde
piyasa fiyatlarındaki
geçici dinamiklerin
yarattığı
arbitraj
olanağı
nedeniyle
şeklinde
gösterilmesinden
n değişiklikler
nette yinepara
işlemtakası
öncesiişlemleri
TL mevduat
pozisyonuna
tekabül etmektedir.
kaynaklanmaktadır (Kutu II.1.1). Firmanın döviz pozisyonu bu
Para takasıişlemlerle
işlemlerinin
aksine, faiz işlemler
takası işlemleri
firmalar
tarafından
değişmemekte
sonucunda
firmanın
bilanço uzunca bir süredir
nılmakta olup,
hacmi
istikrarlı bir artışoluşan
göstermektedir.
Firmaların,
son veriler itibarıyla
içi varlık
ve yükümlülüklerde
değişiklikler nette
yine işlem
öncesi
TL mevduat
pozisyonuna
tekabül etmektedir.
mi 23,5 milyar
TL’ye
ulaşan bu
ürünü, değişken
faizli borçlarını sabit faizli bir yapıya
ştürmek suretiyle faiz riskinden korunmak için kullandıkları düşünülmektedir. Firmaların
ken faizli ve uzun vadeli borçlarının YP cinsinden olması ve bu işlemlerin de neredeyse
Raporu - Mayıs 2014
mının diğerFinansal
türev İstikrar
ürünlere
kıyasla çok daha uzun vadeli yapılandırılması ve YP faizleri
ken yapıdan sabit yapılıya dönüştürmesi bu savı güçlendirmektedir. Faiz opsiyonlarının
aiz takası işlemleri ile aynı saiklerle kullanıldığı öngörülmektedir. Nitekim bu türev ürünün
79
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Para takası işlemlerinin aksine, faiz takası işlemleri firmalar
tarafından uzunca bir süredir kullanılmakta olup, hacmi istikrarlı
bir artış göstermektedir. Firmaların, son veriler itibarıyla hacmi
23,5 milyar TL’ye ulaşan bu ürünü, değişken faizli borçlarını sabit
faizli bir yapıya dönüştürmek suretiyle faiz riskinden korunmak
için kullandıkları düşünülmektedir. Firmaların değişken faizli ve
uzun vadeli borçlarının YP cinsinden olması ve bu işlemlerin de
neredeyse tamamının diğer türev ürünlere kıyasla çok daha
uzun vadeli yapılandırılması ve YP faizleri değişken yapıdan
sabit yapılıya dönüştürmesi bu savı güçlendirmektedir. Faiz
opsiyonlarının da faiz takası işlemleri ile aynı saiklerle kullanıldığı
öngörülmektedir. Nitekim bu türev ürünün de uzun vadeli
olduğu ve YP faizleri konu edindiği tespit edilmiştir. Örneklem
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
içerisinde faiz takası ürünleri kullananların YP borç yapısı ile
toplam örneklemin toplam YP borç yapısını karşılaştırmaktadır
karşılaştırmaktadır (Tablo IV.5.6). Öngörülerimize tutarlı bir biçimde, istatistikler bu ü
(Tablo IV.5.6). Öngörülerimize tutarlı bir biçimde, istatistikler bu
kullananların uzun vadeli YP borç kullanımı yoğun firmalar olduğuna işaret etmektedir.
ürünü kullananların uzun vadeli YP borç kullanımı yoğun firmalar
olduğuna işaret etmektedir.
Tablo IV.5.6.
Faiz Takası İşlemleri ve Firmaların YP Borç Yapısı
Firma Sayısı
Toplam YP Borç / Aktif Miktarı
Uzun Vadeli YP Borç / Toplam YP Borç
YP Borç Ortalaması
Kısa Vadeli YP Borç Ortalaması
Orta Vadeli YP Borç Ortalaması
Uzun Vadeli YP Borç Ortalaması
Faiz Takası İşlemi
Yapan Firmalar
47
44%
67%
229,8 Milyon TL
23,4 Milyon TL
51,0 Milyon TL
155,3 Milyon TL
Tüm Firmalar
9469
18%
54%
18 Milyon TL
3,7 Milyon TL
4,8 Milyon TL
10,2 Milyon TL
Bu noktaya kadar firmaların türev ürünleri riskten korunma
Bu noktaya
kadar
firmaların
türev ürünleri
riskten
korunma
amaçlı kullanım
amaçlı
kullanımları
irdelenmiştir.
Ancak,
firmalar
bu ürünleri
irdelenmiştir. Ancak,
firmalar
bu ürünleri
spekülatif
kullanmak
suretiyle ciddi ri
spekülatif
amaçlı
kullanmak
suretiyleamaçlı
ciddi riskler
üstlenebilir.
üstlenebilir. Bu enstrümanların
spekülatif
amaçlarla
kullanımının
yaygın
olması, firma
Bu enstrümanların
spekülatif
amaçlarla
kullanımının
yaygın
finansal kırılganlıklarının
bilanço finansal
içi rakamların
işaretbilanço
ettiğinden
daha olumsuz ol
olması, firmaların
kırılganlıklarının
içi rakamların
anlamına gelecektir.
Bu nedenle
kısaca
spekülatif
amaçlı türev
kullanımının
ne der
işaret ettiğinden
daha
olumsuz
olması anlamına
gelecektir.
Bu
nedenle
kısaca
amaçlı türev
kullanımının
ne derece
yaygın olabileceğine
ilişkin
kısa spekülatif
bir değerlendirme
yapmak
yerinde
olacaktır. Türev ürü
yaygın
olabileceğine
bir ürün,
değerlendirme
yapmak
arasında spekülatif
amaçlı
kullanımailişkin
en kısa
uygun
konusu para
olan opsiyonla
yerindekısa
olacaktır.
Türev ürünler
arasında
Opsiyonlarda alınan
pozisyonlarla
oldukça
yüksekspekülatif
kaldıraç amaçlı
oranlarına ulaşıla
kullanıma
uygun ürün,
konusu para
olanveri
opsiyonlardır.
Kaldıraç oranı arttıkça
da en
üstlenilen
risk artacaktır.
Mevcut
setinde spekülatif am
Opsiyonlarda
alınanoldukça
kısa pozisyonlarla
oldukça
yüksek kaldıraç
türev ürün kullanımını
tespit etmek
zordur. Ancak,
opsiyonlar
dahil edilerek yap
oranlarına ulaşılabilir. Kaldıraç oranı arttıkça da üstlenilen risk
analizlerde döviz kısa pozisyonlarının firmanın ihracatçı olup olmasıyla yakından ilişkili çıkm
artacaktır. Mevcut veri setinde spekülatif amaçlı türev ürün
opsiyonlar vasıtasıyla alınan kısa pozisyonların önemli bir kısmının spekülatif amaçlı ol
kullanımını tespit etmek oldukça zordur. Ancak, opsiyonlar dahil
yapılmadığına işaret etmektedir. Öte yandan, ihracatçı olmayıp opsiyonlarla döviz
edilerek yapılan analizlerde döviz kısa pozisyonlarının firmanın
pozisyon alan bazı firmalarla yapılan görüşmeler bu firmaların olağan dışı döviz nakit gir
80
nedeniyle bu işlemlere başvurduklarını ortaya çıkarmıştır.
olma
Finansal İstikrarDolayısıyla,
Raporu - Mayıs ihracatçı
2014
firmaların döviz kısa pozisyonlarının tamamının spekülatif amaçlı olduğunu varsaymak y
olacaktır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
ihracatçı olup olmasıyla yakından ilişkili çıkması, opsiyonlar
vasıtasıyla alınan kısa pozisyonların önemli bir kısmının spekülatif
amaçlı olarak yapılmadığına işaret etmektedir. Öte yandan,
ihracatçı olmayıp opsiyonlarla döviz kısa pozisyon alan bazı
firmalarla yapılan görüşmeler bu firmaların olağan dışı döviz
nakit girişleri nedeniyle bu işlemlere başvurduklarını ortaya
çıkarmıştır. Dolayısıyla, ihracatçı olmayan firmaların döviz
kısa pozisyonlarının tamamının spekülatif amaçlı olduğunu
varsaymak yanlış olacaktır.
Firmaların ürün bazında aldığı riskleri tespit etmenin zorluğu
nedeniyle, çalışmanın son kısmında reel kesim firmalarının
bilanço dışı dahil olmak üzere toplam döviz pozisyonu dikkate
alınarak kur kaynaklı risklere dayanıklılığını ölçen bir senaryo
analizi yapılmaktadır.
Kur Riski Analizi
Firmaların kur riskine olan duyarlılığını ölçmek amacıyla,
“kur riski” olarak tanımlanan bir gösterge oluşturulmuştur. Kur
riski göstergesi firmanın YP borç stokundan net döviz nakit
akımlarının düşülmesi ile hesaplanan kur riskine maruz değerin
firma karına bölünmesiyle bulunan oranın, 0,25 ile çarpılması ile
hesaplanmaktadır. 0,25 sayısı TL’deki olası yüzde 25’lik değer
kaybını temsil etmektedir. Veri setinde ithalat rakamı olmadığı
için, bu rakam makro verilerden yola çıkarak tahmin edilmiştir.
Kur riski göstergesinin formülü şu şekildedir:
19
Yukarıda yer alan risk göstergesi, kurlarda olası yüzde 25’lik
bir yükseliş sonunda oluşabilecek ek maliyetin firmanın toplam
karının oransal olarak ne kadar düşeceğini ölçmektedir.20 İlgili
değerin büyük olması firmanın riskinin yüksek, küçük olması
düşük olduğunu göstermektedir.
19 Formüldeki 0.32 sayısı, 2014 ilk çeyreğindeki yıllık ithalat/GSYH oranıdır. Firmaların bilançolarındaki
ithalat verisi bulunmadığından veri setindeki firmaların yaklaşık ithalat harcamaları, net
satışlarıyla bu oranın çarpılması ile hesaplanmıştır.
20 Benzer bir kur riski analizi 2014-II Enflasyon raporunda yer almaktadır. O analizde kur riski
göstergesi YP cinsi borcun ihracata oranı olarak adlandırılmış ve firmalar yüksek, orta ve düşük
riskli olarak 3 grupta incelenmiştir ( TCMB, 2014).
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
81
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Tablo IV.5.7 ve IV.5.8‘de, firmalar, risk göstergesi esas
alınarak hesaplanan değerlere göre farklı dilimlere ayrılmıştır.
Örneğin ilk satır kur riski değeri 0 ile yüzde 10 arasında olan
firmaları temsil ederken, ikinci satır risk değeri yüzde 11 ile 20
arasında olan firmaları göstermektedir. Son satır ise bu oranın
negatif olarak hesaplandığı firmaları belirtmektedir. En son
sütunda her dilimdeki firmaların türev işlemlerinde aldıkları net
pozisyonun, o dilimdeki firmaların döviz borcu içerisindeki oranı
sunulmuştur. Söz konusu oran firmaların aktif büyüklüklerine göre
ağırlıklandırılmıştır. Böylelikle, firmaların türev işlemlerinden nette
aldıkları pozisyonun toplam döviz borçlarının ne kadarlık kısmını
koruma altına aldığı hakkında bir tahmin yapılabilmektedir.
İlk dilimde türev kullanan şirketlerin oranı yüzde 6,8, 2. dilimde
yüzde 3,1 ve diğer dilimlerde de ortalama yüzde 5 civarındadır.
Ayrıca
ilk Cumhuriyet
yüzde 10’luk
dilimde
yer alan firma sayısı çok fazla
Türkiye
Merkez
Bankası
olduğundan, daha detaylı bir analiz yapabilmek için ilk dilim
Tablo IV.5.8’de yüzde 2’lik gruplara ayrılmıştır. Bu yüzde 2’lik
neredeyse
sıfırkullanım
düzeyindedir.
Bu5-7
dacivarındadır.
firmalarınButürev
dilimlerde
de türev
oranları yüzde
durum,
firmaların
çok az
kısmının
ürünlere
yöneldiğini
ve
sağlamak
veya
kar
elde türev
etmek
olduğu
şeklinde
kulla
yorumlan
türev kullanımlarının kur kaynaklı kâr kaybındaki artışla paralel
hareket etmediğini
göstermektedir.
Ayrıca,
firmaların
Bu analizden
elde edilen
diğer
önemlitürev
bir
işlemelerinde aldıkları pozisyonun YP borçlarına oranı neredeyse
sonuç ise
25’lik bir artışın, firmaların büyük çoğunluğunun karı
sıfır düzeyindedir. Bu da firmaların türev kullanmakta amaçlarının
etkileyecek
olmasıdır.
Tablo
ve IV.5.8’de
nakit
akışlarını sağlamak
veya kar
elde IV.5.7
etmek olduğu
şeklinde
21
yorumlanabilir
.
10’dan daha
görüldüğ
azı, 3338 firmanın da karının yalnızca yüzd
nedenle, firmaların bilançolarının ve karlılık düzeylerinin
dayanıklı olduğu değerlendirilmektedir.
Tablo IV.5
Tablo IV.5.7.
Kur Riski ve
Kur Riski ve Türev Kullanımları
Kur Riski
Firma
Sayısı
Türev
Kullanan
Firma Sayısı
0-10
11-20
21-30
31-40
41-100
Negatif
5729
446
154
67
112
2743
394
14
8
6
4
158
Türev
Kullanan
Firma /
Toplam
Firma (%)
6,88
3,14
5,19
8,96
3,57
5,76
Net Türev
Pozisyon /
YP Borç
(%)
Kur Riski
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,01
0-2
2-4
4-6
6-8
8-10
21 Firmaların maliyet avantajından dolayı YP borçlandıkları değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’de reel sektörün türev ürün k
Firmaların YP borçlarını türev ürünleri ile koruma altına almaları firmalara ek
bir maliyet oluşturmaktadır. Bu nedenle analizde de görüldüğü gibi firmaların
türev kullanımı YP borçları koruma amacından uzaktır. İhracatçı firmaların diğer
firmalara nazaran türev ürünlere daha çok yönelmesi, ihracatçı firmaların nakit
akışlarını kur riskine karşı korunma amacıyla gerçekleştirdiğini göstermektedir.
ve bu ürünler çok büyük ölçüde, karşılaşılabilecek f
82
yapılmaktadır. Son dönemde
ye
Finansal tartışmaların
İstikrar Raporu - Mayısodağında
2014
varlık ve yükümlülükleri dikkate alınarak hesaplanan
bilanço dışı işlemlerinin nasıl ilişkilendirilebileceği önemli bi
IV.5.8’de görüldüğü üzere 5729 firmanın karının yüzde
arının yalnızca yüzde 2’den daha azı etkilenecektir. Bu
karlılık düzeylerinin
kur şoklarına
karşı büyük ölçüde
Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası
r.
Tablo IV.5.8.
Kur Riski ve Türev Kullanımları
et Türev
ozisyon /
YP Borç
(%)
Kur Riski
Firma
Sayısı
Türev
Kullanan
Firma Sayısı
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,01
0-2
2-4
4-6
6-8
8-10
3338
1178
578
318
213
209
85
30
17
4
Türev
Kullanan
Firma /
Toplam
Firma (%)
6,26
7,22
5,19
5,35
1,88
Net Türev
Pozisyon
/ YP Borç
(%)
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
Bu analizden elde edilen diğer önemli bir sonuç ise kurda
meydana
gelebilecek istikrarlı
yüzde 25’lik
artışın, firmaların
büyük
ktörün türev
ürün kullanımı
birbir
şekilde
artmakta
çoğunluğunun karını en fazla yüzde 10 düzeyinde etkileyecek
karşılaşılabilecek farklı risklerden korunma amacıyla
olmasıdır. Tablo IV.5.7 ve IV.5.8’de görüldüğü üzere 5729 firmanın
aların odağında
yer10’dan
alan daha
ve reel
sektörün
bilanço
içi
karının yüzde
azı, 3338
firmanın da
karının yalnızca
yüzde 2’dendöviz
daha azı
etkilenecektir.
Bu nedenle,
firmaların
arak hesaplanan
açık
pozisyonuyla
şirketlerin
bilançolarının ve karlılık düzeylerinin kur şoklarına karşı büyük
ebileceği önemli bir sorudur.
ölçüde dayanıklı olduğu değerlendirilmektedir.
a pozisyonların çok önemli bir bölümünün bilanço
Sonuç olarak, Türkiye’de reel sektörün türev ürün
ata bağlıkullanımı
olarak istikrarlı
ortaya
çıkan YP nakit girişleri ile ilişkili
bir şekilde artmakta ve bu ürünler çok büyük
ıyla, reel ölçüde,
sektörün
toplamdafarklı
türev
işlemlerde
açık
karşılaşılabilecek
risklerden
korunma amacıyla
yapılmaktadır. Son dönemde tartışmaların odağında yer alan
nlığı olumsuz
yönde etkileyebilecek bir durum olarak
ve reel sektörün bilanço içi varlık ve yükümlülükleri dikkate
erdeki döviz pozisyon açığının ihracatçılar tarafından
alınarak hesaplanan döviz açık pozisyonuyla şirketlerin bilanço
eki firmaların
döviz net
uzun pozisyonda
olduklarına
dışı işlemlerinin
nasıl ilişkilendirilebileceği
önemli
bir sorudur.
pozisyonun, orta uzun vadeli YP cinsi kredilere koruma
Çalışmadaki
kısa pozisyonların
çok önemli
akla birlikte firmaların
kısaanalizler
vadelidöviz
YP ticari
borç ve/veya
bir bölümünün bilanço içindeki döviz pozisyonları yahut ihracata
YP cinsi ithalat ödemeleri için yapılmış olması kuvvetle
bağlı olarak ortaya çıkan YP nakit girişleri ile ilişkili olduğuna işaret
ün türev işlemlerinin,
firmaların
net açık
pozisyonunu
etmektedir. Dolayısıyla,
reel sektörün
toplamda
türev işlemlerde
açıkbir
pozisyonda
olması
olması güçlü
olasılıktır.
bahsedilen kırılganlığı olumsuz yönde
etkileyebilecek bir durum olarak algılanmamalıdır. Aksine, türev
işlemlerdeki döviz pozisyon açığının ihracatçılar tarafından
çları, karlılık, ihracat, ithalat, YP borçları ve türev
taşınması, ihracatçı firmalar haricindeki firmaların döviz net uzun
eri ile değerlendirildiğinde,
firmaların
mevcut
karuzun
pozisyonda olduklarına işaret
etmektedir. Dövizde
alınan
pozisyonun, orta uzun vadeli YP cinsi kredilere koruma sağlama
amacından kaynaklanmamakla
firmaların
kısa vadeli
çlandıkları değerlendirilmektedir.
Firmaların YP birlikte
borçlarını
türev ürünleri
ile YP
uşturmaktadır. Bu nedenle analizde de görüldüğü gibi firmaların türev
ticari borç ve/veya kısa vadede gerçekleşmesi beklenen YP
İhracatçı firmaların diğer firmalara nazaran türev ürünlere daha çok
cinsiamacıyla
ithalat ödemeleri
için yapılmış
olması kuvvetle muhtemeldir.
ne karşı korunma
gerçekleştirdiğini
göstermektedir.
Dolayısıyla, reel sektörün türev işlemlerinin, firmaların net açık
İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Finansal İstikrar Raporu - MayısFinansal
2014
83
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
pozisyonunu olumlu yönde etkileyecek bir nitelikte olması güçlü
bir olasılıktır.
Yapılan senaryo analizi sonuçları, karlılık, ihracat, ithalat,
YP borçları ve türev kullanımları gibi bilanço büyüklükleri ile
değerlendirildiğinde, firmaların mevcut kar düzeylerinin kur
riskine bağlı kayıpları tolere edebildiğini, kayıpları karının yüzde
50’sinden fazlasına tekabül edecek firma sayısının tek haneli
rakamlarla sınırlı kaldığını göstermektedir.
Kaynakça
Coutinho, João Ricardo Ribeiro, Hsia Hua Sheng, and Mayra
Ivanoff Lora. “The use of Fx derivatives and the cost of capital:
Evidence of Brazilian companies.” Emerging Markets Review
13.4 (2012): 411-423.
Alper, K., Altunok, F., Aytuğ, H., Hacıhasanoğlu, Y., Çolak, S. M.
ve Topaloğlu Bozkurt, A., Türkiye’de Reel Sektör Firmalarının Türev İşlemleri ve Finansal Risk Yönetimi, TCMB Ekonomi Notu (yazım aşamasında).
Howton, Shawn D., and Steven B. Perfect. “Currency and interest-rate derivatives use in US firms.” Financial Management
(1998): 111-121.
Jalilvand, Abolhassan. “Why firms use derivatives: evidence
from Canada.” Canadian Journal of Administrative Sciences/Revue Canadienne des Sciences de l’Administration 16.3
(1999): 213-228.
TCMB. “Türkiye’de Şirketlerin Yabancı Para Borçluluğu ve Kur Riski.” Enflasyon Raporu 2 (2014)
84
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
IV.6. Küresel Finansal Reformlar Alanındaki Temel
Gelişmeler
Küresel finansal krizin ardından finansal sistemin şoklar
karşısında
kırılganlığının
azaltılması
amacıyla,
2009
G20
Pittsburgh Liderler Zirvesi’nde bir reform gündemi oluşturulmuştur.
Bu bağlamda hâlihazırda yürütülen çalışmalar kapsamında,
Finansal İstikrar Kurulu (FSB), Basel Bankacılık Denetim Komitesi
(BCBS), Uluslararası Sigorta Denetçileri Birliği (IAIS) ve Uluslararası
Menkul Kıymet Komisyonları Örgütü (IOSCO), daha güçlü
bir bankacılık sektörünün oluşturulması ve finansal sektör
kaynaklı kırılganlıkların azaltılması, konularında düzenlemeler
yapmaktadır.
Basel III Düzenlemeleri
Basel III düzenlemeleri ile daha güçlü bir bankacılık
sektörünün oluşturulması hedeflenmiştir. BCBS, Basel III sermaye
yeterlilik oranına ilişkin düzenlemeleri Aralık 2010’da yayımlamıştır.
Sermaye düzenlemeleri ile sermayenin miktarının ve kalitesinin
artırılması amaçlanmaktadır. Bu çerçevede zarar karşılama
kapasitesi en yüksek olan çekirdek sermaye22 oranı en az yüzde
4,5, ana sermaye oranı en az yüzde 6 olarak belirlenirken, yüzde
8 olan asgari sermaye yeterlilik oranı değiştirilmemiştir. Ayrıca,
bu asgari oranların üzerine ilave edilmek ve çekirdek sermaye
cinsinden tutulmak üzere yüzde 2,5 oranında sermaye koruma
tamponu şartı getirilmiştir.
Sermaye koruma tamponunun
yanında yüzde 0 - 2,5 arasında değişen döngüsel sermaye
tamponu oluşturulmuştur (Tablo IV.6.1). Döngüsel sermaye
tamponu ile hızlı kredi büyüme dönemlerinde sermaye gerekliliği
artırılarak kredi artışının bir risk unsuru olmasının önlenmesi
amaçlanmaktadır. Tüm bu düzenlemeler ile artan sermaye
yükümlülükleri 2013’ten itibaren kademeli bir şekilde yürürlüğe
girmiştir.
22 Çekirdek sermaye, ödenmiş sermaye, hisse senedi ihraç primleri, hisse senedi iptal kârları, yedek akçeler, özkaynaklara yansıtılan kazançlar, dönem net kârı ile geçmiş yıllar kârı,
muhtemel riskler için ayrılan serbest karşılıklar, iştirakler, bağlı ortaklıklar ve birlikte kontrol edilen
ortaklıklardan bedelsiz olarak edinilen ve dönem karı içerisinde muhasebeleştirilmeyen hisselerden oluşmaktadır.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
85
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Tablo IV.6.1.
Basel III Asgari Sermaye Yeterliliği ve Tamponları (Risk Ağırlıklı Varlıkların Yüzdesi)
Asgari
Tamponlar
% 2 Katkı Sermaye Oranı
% 2,5 Sermaye Koruma Tamponu
% 4,5 Çekidek Sermaye Oranı
7% Çekirdek
Sermaye
% 4,5 Çekirdek Sermaye Oranı
%6 Ana
Sermaye
% 1,5 İlave Ana Sermaye Oranı
%8 Toplam
Sermaye
%2 Katkı Sermaye Oranı
%8,5-%13 Ana Sermaye
% 0-2,5 Döngüsel Sermaye
Tamponu
%7-%12 Çekirdek Sermaye
% 1-2.5 G-SIB'lar için İlave
Sermaye Oranı
%10,5 - % 15,5 Toplam Sermaye
% 1,5 İlave Sermaye Oranı
Basel III düzenlemeleri ile sermayenin yanı sıra, likiditeye
ilişkin yeni kurallar da getirilmiştir. BCBS, likidite karşılama oranı
Basel III düzenlemeleri kapsamında üzerinde çalışılan bir diğer konu olan kaldıraç
düzenlemelerinin nihai halini Ocak 2013’te yayımlamıştır. Likidite
oranına ilişkin nihai düzenleme Ocak 2014’te yayımlanmıştır. Basel III kaldıraç oranı ile
karşılama oranı, bankaların stres durumunda 30 günlük net
bankaların borçluluğunun sınırlandırılması ve risk bazlı sermaye yeterlilik oranının
nakit çıkışını karşılamak için yeterli miktarda yüksek kalitede likit
desteklenmesi amaçlanmaktadır. Ana sermayenin bilanço içi ve bilanço dışı kalemlere
varlık bulundurmasını öngörmektedir. Likidite karşılama oranı
herhangi bir risk ağırlığı uygulanmadan bölünmesiyle hesaplanan kaldıraç oranının minimum
uygulamasına Ocak 2015’ten itibaren kademeli bir şekilde
yüzde 3 olması öngörülmekte olup, düzenlemenin 2018 yılında yürürlüğe girmesi
başlanacak olup, tam uygulamaya 2019 yılında geçilecektir.
planlanmaktadır.
BCBS, uzun vadeli ve mevduata dayalı bir fonlama yapısını
etmek amacıyla
likidite karşılama
oranınınamacıyla
yanı sıra,
BCBS, üyelerin tüm bu teşvik
düzenlemelere
uyum düzeyini
değerlendirmek
net istikrarlıProgramı
fonlama(RCAP)
oranını
geliştirmiştir.
Bu orana Şu
göre
Düzenlemelere Uyumun Değerlendirilmesi
çalışmaları
yapmaktadır.
anabir
mevcut
fonlama
tutarının
ihtiyaç duyulan
kadar altı ülke için inceleme bankanın
tamamlanmış
olup,istikrarlı
ülkemizle
ilgili RCAP
raporunun
Mart
istikrarlı fonlama
tutarına
oranının
yüzde 100’den
büyük olması
2016’da yayımlanması beklenmektedir.
Sermaye
yeterliliği
alanındaki
düzenlemeler
üye
gerekmektedir.
Bu konu
üzerinde
çalışmalar
devam
etmekte
ülkelerin tamamında uygulamaya
girmekle birlikte,
likidite
ve kaldıraç
oranları
konusunda
çalışmalar devam etmektedir. olup, yürürlük tarihi 2018 yılı olarak belirlenmiştir.
Ülkemizde sermaye, kaldıraç ve likidite karşılama oranı alanındaki düzenlemelerin nihai
Basel III düzenlemeleri kapsamında üzerinde çalışılan bir
hali yayımlanmıştır. Kaldıraç ve likidite yeterlilik oranı düzenlemelerinin 2015’ten itibaren
diğer konu olan kaldıraç oranına ilişkin nihai düzenleme Ocak
uygulanmaya başlanması planlanmaktadır.
2014’te yayımlanmıştır. Basel III kaldıraç oranı ile bankaların
borçluluğunun sınırlandırılması ve risk bazlı sermaye yeterlilik
oranının desteklenmesi amaçlanmaktadır. Ana sermayenin
bilanço içi ve bilanço dışı kalemlere herhangi bir risk ağırlığı
uygulanmadan bölünmesiyle hesaplanan kaldıraç oranının
104
minimum yüzde 3 olması öngörülmekte
olup, düzenlemenin
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
2018 yılında yürürlüğe girmesi planlanmaktadır.
86
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
BCBS, üyelerin tüm bu düzenlemelere uyum düzeyini
değerlendirmek
amacıyla
Düzenlemelere
Uyumun
Değerlendirilmesi Programı (RCAP) çalışmaları yapmaktadır.
Şu ana kadar altı ülke için inceleme tamamlanmış olup,
ülkemizle ilgili RCAP raporunun Mart 2016’da yayımlanması
beklenmektedir. Sermaye yeterliliği alanındaki düzenlemeler
üye ülkelerin tamamında uygulamaya girmekle birlikte, likidite
ve kaldıraç oranları konusunda çalışmalar devam etmektedir.
Ülkemizde sermaye, kaldıraç ve likidite karşılama oranı
alanındaki düzenlemelerin nihai hali yayımlanmıştır. Kaldıraç
ve likidite yeterlilik oranı düzenlemelerinin 2015’ten itibaren
uygulanmaya başlanması planlanmaktadır.
“Batmasına İzin Verilemeyecek Kadar Büyük” Sorununun
Sonlandırılması
Batmasına izin verilemeyecek kadar büyük finansal
kuruluşlar, karmaşık yapıları ve diğer finansal kuruluşlarla olan
bağları nedeniyle küresel finansal istikrar bakımından önem arz
etmektedir. Bu nedenle küresel sistemik öneme sahip finansal
kuruluşların (G-SIFI) iflas etmesi durumunda finansal sistemin
genelini olumsuz etkilemeden ve vergi mükelleflerinin desteğine
ihtiyaç duyulmadan çözümlenebilmeleri önem taşımaktadır.
Bu kapsamda öncelikli olarak küresel sistemik öneme sahip
bankaları (G-SIB), yerel sistemik öneme sahip bankaları (D-SIB)
ve küresel sistemik öneme sahip sigorta şirketlerini (G-SII)
belirleme metodolojileri yayımlanmıştır. Banka ve sigortacılık dışı
küresel sistemik öneme sahip kuruluşları belirleme metodolojileri
üzerinde ise çalışmalar devam etmektedir.
BCBS tarafından ilk kez 2011 yılında yayımlanan ve 2013
yılında güncellenen küresel sistemik öneme sahip bankalar (G-SIB)
politika çerçevesine göre bankalar büyüklük, küresel faaliyet,
bağlantılılık, ikame edilemezlik ve karmaşıklık temel kriterleri
altında belirlenen on iki göstergeye göre değerlendirilmektedir.
Bu yönteme göre her yıl G-SIB listesi güncellenmekte ve Kasım
ayında yayımlanmaktadır. Kasım 2013’te açıklanan listede
29 adet G-SIB bulunmaktadır. Bu bankalar, uygulamasına
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
87
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
2016 yılından itibaren kademeli bir şekilde başlanacak yüzde
0 - 2,5 arası ilave sermaye yükümlülüğüne tabi olacaktır. Tam
uygulamaya ise 2019 yılında geçilecektir. Ayrıca BCBS, Ekim
2012’de ülke otoritelerine yol göstermesi açısından yerel sistemik
öneme sahip bankalar (D-SIB) hakkında da bir metodoloji
yayımlamıştır. Metodoloji, G-SIB metodolojisi ile büyük ölçüde
örtüşmekte olup, küresel faaliyet kriteri göstergeler arasında yer
almamaktadır. Bunun yanında IAIS tarafından geliştirilen G-SII
belirleme metodolojisine göre de dokuz adet küresel sistemik
öneme sahip sigorta şirketi belirlenmiştir. Reasürans şirketlerinin
sistemik öneminin değerlendirilmesi ise devam etmektedir.
Sigorta şirketleri için mevcut uluslararası bir sermaye yükümlülük
standardı bulunmamaktadır. Bu sebeple, IAIS basit bir sermaye
yeterlilik oranı üzerinde çalışmaya devam etmektedir. 2014 yılı
sonuna kadar bu çalışmanın bitirilmesi planlanmaktadır. Sistemik
önemdeki sigorta şirketlerine uygulanacak ilave sermaye
yükümlülüğü hesaplamasında bu oran dikkate alınacaktır. IAIS
aynı zamanda basit sermaye yeterlilik oranının yerini alacak, risk
bazlı ve daha geniş kapsamlı bir sermaye yeterliliği standardı
üzerinde de çalışmaktadır. Bu çalışmanın da 2015 yılında
tamamlanması planlanmaktadır.
İlave sermaye yükümlülüğü ve sıkı denetim sistemik
önemdeki finansal kuruluşların batma olasılığını azaltırken,
etkin çözümleme rejimleri ile bu kuruluşların finansal sistemde
risk yaratmadan ve vergi mükelleflerine maliyet yüklemeden
çözümlenmeleri amaçlanmaktadır. FSB, 2011 yılında ülkelerin
2015 yılsonuna kadar uymak zorunda olduğu etkin çözümleme
prensiplerini yayımlamıştır. Sistemik önemdeki bankalar için ev
sahibi ve merkez ülke otoritelerinin yer aldığı kriz yönetim grupları
oluşturulmuştur. Bu bankalar için kurtarma ve çözümleme
planlarının oluşturulması çalışmalarına devam edilmektedir.
Etkin çözümleme prensiplerinde öne çıkan kısım finansal
kuruluşlara finansman sağlayanların teminatsız alacaklarının
(sigortalı mevduat hariç)
senedine
bir kısmının silinebilmesi veya hisse
dönüştürülebilme
(bail-in)
yetkisinin
çözümleme
otoritesine verilmesidir. Sistemik önemdeki finansal kuruluşların
bu tür nitelikteki yükümlülüklerinin bilançoda yer almasının
garanti altına alınması için çözümleme sırasındaki zarar
karşılama kapasitesi (GLAC) oluşturulmaktadır. GLAC’ın miktarı
88
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
ve niteliği konularındaki çalışmalar devam etmektedir. Etkin
çözümleme prensipleri açısında diğer bir önemli husus ise sınır
ötesi çözümleme faaliyetlerinin ülke otoritelerince tanınmasıdır.
Mevcut durumda çözümleme sürecine giren bir finansal
kuruluşun bazı borçlarının vadesine bakılmaksızın ödenmesi
talep edilebilmektedir. Bu durum ise çözümleme sürecine giren
kuruluşun finansal durumundaki kötüleşmenin derinleşmesine
neden olmaktadır. Bu noktada özellikle türev işlemlerin erken
sonlandırılmasının engellenebilmesi için gerekli sözleşmesel
düzenlemelerin ya da yasal yetkilerin ulusal otoritelere verilmesi
önem arz etmektedir. Önümüzdeki süreçte G-SIFI’ların denetimi
konusunda emsal değerlendirme sürecine başlanması da
planlanmaktadır.
Bu çalışmalara ilave olarak, çeşitli ülkelerde temel
bankacılık faaliyetlerinin devamlılığının sağlanması, denetim
etkinliğinin artırılması ve riskli faaliyetlerin ayrı gruplanmasının
sağlanması
amacıyla
yapısal
bankacılık
reformları
yürütülmektedir. Yapısal bankacılık reformları ile mevduat ve
yatırım bankacılığı aktivitelerinin ayrıştırılması yönünde adımlar
atılmaktadır. Amerika’da Volcker Kuralı, Avrupa Birliği’nde
Likaanen Raporu ve İngiltere’de Vickers Raporu ile reformların
kapsamı oluşturulmaktadır. FSB, IMF ve OECD tarafından
ülkelerde uygulanmakta olan ya da uygulanması planlanan
yapısal bankacılık reformları ve bu reformların piyasalara olası
etkileri hakkında bir anket düzenlenmiştir. Anket sonuçlarına
göre yapısal bankacılık reformlarının olumsuz etkilerinin ortaya
çıkarılması ve gerekli önlemlerin alınması beklenmektedir.
Ülkemizde
bulunmamakla
küresel
birlikte,
sistemik
bu
öneme
kuruluşların
sahip
kuruluş
iştirakleri
faaliyet
göstermektedir. Diğer taraftan yerel sistemik öneme sahip
banka belirleme metodolojisi konusunda çalışmalar devam
etmektedir.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
89
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Gölge Bankacılık Reformları
Gölge bankacılık, bankacılık sistemi dışındaki kredi
aracılık faaliyetleri olarak tanımlanmaktadır. Gölge bankacılık
sektörünün büyüklüğü yaklaşık 70 trilyon ABD dolarına ulaşmış
olup, bu tutar bankacılık sisteminin yarısı kadardır. Gölge
bankacılık sistemi, finansal derinleşmeye katkıda bulunmakla
birlikte, finansal istikrara yönelik bazı riskler de doğurabilmektedir.
Bankacılık sektörü kadar sıkı düzenlemelere tabi olmayan
gölge bankacılık sektörü, bankalar gibi vade dönüştürme
faaliyetlerinde bulunmakta, likidite riskine ve yüksek kaldıraçtan
kaynaklı
risklere
maruz
kalmaktadır.
Gölge
bankacılığın
bankacılık sistemine göre daha gevşek düzenlemelere tabi
olması, kaynakların gölge bankacılığa kaymasına neden
olabilmektedir. Bu nedenle, FSB tarafından bu kuruluşların
düzenlenmesi ve gözetimi için oluşturulan beş çalışma grubu
faaliyetlerine devam etmektedir (Tablo IV.6.2).
Gölge bankacılığa yönelik düzenlemelerin amaçlarından
biri gölge bankacılık ve bankacılık sektörü arasındaki bulaşıcılık
etkisinin azaltılmasıdır. Bu konuda yapılan çalışmalar büyük
krediler,
bankaların
fon
yatırımları
ve
gölge
bankacılık-
bankacılık konsolidasyon kapsamının belirlenmesi çerçevesinde
yürütülmektedir. Gölge bankacılık faaliyetlerinin bankacılık
sektöründe
büyük
yaratabileceği
krediler
çerçevesi
risklerin
önlenmesi
yayımlanmıştır.
Büyük
amacıyla
kredilerin
sınırlandırılması ile bankaların, karşı tarafın aniden temerrüde
düşme durumunda ortaya çıkabilecek büyük kayıplardan
korunması amaçlanmaktadır. Önceki düzenlemelerde toplam
özkaynakların yüzde 10’u olarak belirlenen büyük krediler
tanımı sıkılaştırılarak ana sermayenin yüzde 10’u olarak
tanımlanmıştır. G-SIB’lar için bu limit daha da sıkılaştırılarak
yüzde
15
olarak
belirlenmiştir.
Öte
yandan,
bankaların
bankacılık hesaplarında muhasebeleştirilen fon yatırımları için
uygulanacak sermaye standartları Aralık 2013’te yayımlanmıştır.
Düzenlemeler ile yüksek kaldıraca sahip fonlara yatırım yapan
bankaların daha yüksek sermaye bulundurmasının sağlanması
amaçlanmaktadır. Ayrıca; bankacılık ve gölge bankacılık
kuruluşlarının konsolidasyon kapsamı taslak düzenlemesinin 2014
yılı sonunda yayımlanması beklenmektedir. Böylece mevcut
düzenlemelerle konsolidasyon kapsamı dışında kalan finansal
kuruluşların da kapsama alınması ve düzenlemelere tabi olması
amaçlanmaktadır.
90
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Gölge bankacılıkta diğer bir risk unsuru, olumsuz piyasa
şartlarında para piyasası fonlarından kaçışlar yaşanmasıdır.
Mevcut durumda fon değerinin kayıtlı değerin (nominal
değerin) altına düşmesine izin verilmemesi bu fonlardan kaçışı
tetiklemektedir.
Böyle
bir durumda fon hissesini önce satan
Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası
yatırımcı parasını tahsil edebilirken, fondan daha sonra ayrılan
yatırımcı parasını tahsil edememe durumuyla karşı karşıya
kaymasına neden olabilmektedir. Bu nedenle, FSB tarafından bu kuruluşların düzenlenmesi
kalmaktadır. Bu durumun önlenmesi amacıyla sabit fon değeri
ve gözetimi için oluşturulan beş çalışma grubu faaliyetlerine devam etmektedir (Tablo IV.6.2).
sisteminden değişken fon değeri sistemine geçişi öngören
politikaGölge
önerileri
2012 yılında
yayımlanmış
olup; Mart
2014’te biri gölge bankacılık ve
bankacılığa
yönelik
düzenlemelerin
amaçlarından
başlayan
konudaki
emsal
değerlendirme
Nisan 2015’te
bankacılıkbu
sektörü
arasındaki
bulaşıcılık
etkisinin azaltılmasıdır.
Bu konuda yapılan çalışmalar
tamamlanacaktır.
büyük krediler, bankaların fon yatırımları ve gölge bankacılık-bankacılık konsolidasyon
kapsamının belirlenmesi çerçevesinde yürütülmektedir. Gölge bankacılık faaliyetlerinin
Para piyasası fonları dışında kalan diğer gölge bankacılık
bankacılık sektöründe yaratabileceği risklerin önlenmesi amacıyla büyük krediler çerçevesi
faaliyetlerinin düzenlenmesi kapsamında ise, kolektif yatırımlar,
yayımlanmıştır. Büyük kredilerin sınırlandırılması ile bankaların, karşı tarafın aniden temerrüde
aracılık faaliyetleri, kredi garantileri, kredi temini ve menkul
düşme durumunda ortaya çıkabilecek büyük kayıplardan korunması amaçlanmaktadır.
kıymetleştirme olmak üzere beş adet iktisadi faaliyet belirlenmiş
Önceki düzenlemelerde toplam özkaynakların yüzde 10’u olarak belirlenen büyük krediler
ve her biri için politika tedbirleri geliştirilmiştir. Bu faaliyetler
tanımı sıkılaştırılarak ana sermayenin yüzde 10’u olarak tanımlanmıştır. G-SIB’lar için bu limit
belirlenirken kuruluş bazlı bir değerlendirmeden çok aktivite
daha da sıkılaştırılarak yüzde 15 olarak belirlenmiştir. Öte yandan, bankaların bankacılık
bazlı bir değerlendirme süreci benimsenmiştir. Belirlenen
hesaplarında muhasebeleştirilen fon yatırımları için uygulanacak sermaye standartları Aralık
aktiviteler için geliştirilen düzenleme önerileri Ağustos 2013’te
2013’te yayımlanmıştır. Düzenlemeler ile yüksek kaldıraca sahip fonlara yatırım yapan
yayımlanmıştır. Ülkelerarası düzenleme tutarlılığın sağlanabilmesi
bankaların daha yüksek sermaye bulundurmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca;
ve uygulanan aktive bazlı önlemlerin tespiti için geliştirilen bilgi
bankacılık ve gölge bankacılık kuruluşlarının konsolidasyon kapsamı taslak düzenlemesinin
paylaşımı sürecine ise Mayıs ayında başlanacaktır.
2014 yılı sonunda yayımlanması beklenmektedir. Böylece mevcut düzenlemelerle
konsolidasyon kapsamı dışında kalan finansal kuruluşların da kapsama alınması ve
düzenlemelere tabi olması amaçlanmaktadır.
Tablo IV.6.2.
Gölge Bankacılık Çalışma Grupları Faaliyetleri ve İlerleme Durumu
Çalışma Grupları
Bankacılık-Gölge Bankacılık İlişkisi (BCBS)
Para Piyasası Fonları (IOSCO)
Diğer Gölge Bankacılık Faaliyetleri (FSB)
Menkul Kıymetleştirme (IOSCO)
Düzenlemeler
Durum
Büyük Krediler
Nisan 2014’te nihai hali yayımlandı. 2019’dan
itibaren uygulamaya girecek.
Fon Yatırımları
Aralık 2013’te nihai hali yayımlandı. 2017’den
itibaren uygulamaya girecek.
Bankacılık- Gölge Bankacılık Konsolidasyon
2014 yılsonuna kadar taslak
Kaçışların Önlenmesi
Ekim 2012’de nihai hali yayımlandı.
Ekonomik Fonksiyonlara göre Sınıflandırma
ve Düzenleme Önerileri
Ağustos 2013’te nihai hali yayımlandı.
Bilgi Paylaşımı
Mayıs 2014’te başlanacak.
Risklerin Azaltılması
Kasım 2012'de nihai hali yayımlandı.
Düzenleme Çerçevesi
Ağustos 2013’te nihai hali yayımlandı.
Minimum İskonto Oranları
Ekim 2014’te yayımlanması bekleniyor.
Menkul Kıymet Teminatlı Fonlama (FSB)
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
91
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Menkul kıymetleştirme faaliyetleri, küresel kriz döneminde
risklerin oluşması ve yaygınlaşması noktasında olumsuz etkilere yol
açmıştır. 2012 yılı Kasım ayında IOSCO, menkul kıymetleştirmeden
kaynaklı risklerin azaltılmasına ve menkul kıymetleştirme sürecinin
şeffaf ve standart hale getirilmesinin sağlanmasına yönelik
ilkeleri yayımlamış olup, emsal değerlendirme çalışmalarına
başlanmıştır. İlgili düzenlemelerle menkul kıymetleştirmeyi yapan
kuruluşlara menkul kıymetleştirilen varlıkların bir kısmını elinde
bulundurma yükümlülüğü getirilmektedir. Menkul kıymetleştirme
faaliyetlerinde şeffaflığın sağlanabilmesi amacıyla kamuoyunu
aydınlatma yükümlülükleri de artırılmıştır.
Bir diğer düzenleme alanı olan bankacılık sektöründen
gölge bankacılık sektörüne sağlanan menkul kıymet teminatlı
fonlama işlemlerinin düzenleme çerçevesi Ağustos 2013’te
yayımlanmıştır. İlgili işlemlerde teminat olarak kullanılan menkul
kıymetin değerinin ne kadar altında finansman sağlanabileceğini
(iskonto) belirlemek üzere çalışmalar yapılmaktadır. Mevcut
duruma göre kamu menkul kıymetlerine iskonto uygulanması
öngörülmemektedir. Ancak, gölge bankacılık kuruluşlarından
gölge bankacılık kuruluşlarına sağlanan menkul kıymet teminatlı
fonlama işlemlerinin de düzenleme kapsamına alınması ve
kamu menkul kıymetlerine de iskonto uygulanması konuları
tartışılmaktadır. Menkul kıymet teminatlı fonlama işlemlerine
ilişkin iskonto oranlarını da içeren düzenlemelerin Ekim 2014’te
yayımlanması hedeflenmektedir.
Tezgâh Üstü Türev Piyasası Reformları
Tezgâh üstü türev piyasalara ilişkin düzenlemeler ile
bu piyasalarda şeffaflığın artırılması, sistemik riskin azaltılması
ve
piyasa
katılımcılarının
korunması
amaçlanmaktadır.
Düzenlemelerle ilgili çalışmalar, tezgâh üstü türev işlemlerin
veri depolama kuruluşlarına raporlanması, mümkün olduğu
durumlarda merkezi takasa tabi olması, merkezi takasının
mümkün olmadığı durumlarda daha yüksek sermaye ve
teminat yükümlülüğü doğurması ile söz konusu işlemlerin
standartlaştırılarak elektronik platformlarda veya organize
piyasalarda gerçekleştirilmesi başlıkları altında yürütülmektedir.
2009 yılında Pittsburgh’ta gerçekleştirilen G20 Liderler Zirvesi’nde
söz konusu çalışmaların 2012 yılında sonuçlandırılması hedeflense
de planlanan takvimin gerisinde kalınmıştır. Ancak, reformlarda
önemli aşama kaydedilmiş olup ülkelerin uygulamaya geçmesi
için çalışmalar devam etmektedir.
92
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Tezgâh Üstü Türev Piyasalar 7. İlerleme Raporu’na göre
en çok ilerleme, veri depolama kuruluşlarına raporlama
konusunda sağlanmıştır (Grafik IV.6.1). Öte yandan, veri
depolama kuruluşlarına raporlanan verilerin küresel olarak
toplulaştırılması ve ülkelerarası paylaşımına ilişkin çeşitli modeller
üzerinde çalışılmaktadır. Bu modellerin uygulanabilirliği ile
hukuki ve teknik sorunların değerlendirildiği fizibilite çalışmasının
Mayıs ayı sonunda yayımlanması beklenmektedir. Ülkeler,
türev işlemlerin merkezi takas aracılığı ile gerçekleştirilmesi
için çalışmalarına devam etmektedir. Mevcut durumda türev
piyasası gelişmiş ülkelerde, merkezi takasın uygulamaya girdiği
görülmektedir. Diğer taraftan, tezgâh üstü türev işlemler,
merkezi karşı taraflar aracılığı ile gerçekleştirildiğinde riskler
bu kurumlar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu nedenle merkezi
karşı tarafların risk yönetimi önem arz etmektedir. Merkezi
takas kuruluşlarının finansal altyapı kuruluşları için 2012 yılında
yayımlanan ilkelere uyumlu olması beklenmektedir. Haziran
2014’te ülkelerin finansal altyapı kuruluşları için yayımlanan
ilkeleri mevzuatlarına dâhil edip etmedikleri, aynı yılın üçüncü
çeyreğinde ise ülkelerdeki düzenlemelerin ilkeler ile tutarlı olup
olmadığı değerlendirilecektir.
Merkezi karşı taraflar ile gerçekleştirilen ve merkezi
takasa tabi olmayan sözleşmeler için uygulanacak sermaye
yükümlülüklerine
ilişkin
standartlar
tamamlanmıştır.
Bu
kapsamda karşı taraf kredi riskinin hesaplanması için riske
duyarlılığı daha yüksek olan ve 2017 yılında uygulamaya
girecek olan yeni bir standart yöntem geliştirilmiştir. Bu standart
yöntemin kullanılmasıyla nitelikli merkezi karşı taraflar23 ile yapılan
işlemlerde sermaye yükümlülüğü hesaplanmasında değişikliğe
gidilmiştir. Merkezi karşı taraflar ile yapılan işlemler için sermaye
hesaplamasına 2017 yılında başlanması hedeflenmektedir.
Ayrıca Basel III kapsamında getirilen karşı tarafın risk primindeki
değişiklikleri dikkate alan kredi değeri ayarlaması yöntemiyle,
merkezi takasa tabi olmayan işlemler için daha yüksek sermaye
yükümlülüğü getirilmiştir.
Merkezi takasa tabi olmayan türev sözleşmeleri için
teminat düzenlemelerinin nihai hali 2013 yılında yayımlanmıştır.
Sistemik riski azaltmak ve merkezi takası teşvik etmek amacıyla
düzenlemelerde başlangıç ve değişim teminatı olmak üzere iki
tür teminata yer verilmiş olup, asgari iskonto oranları belirlenmiştir.
Değişim teminatının 2015 yılı Aralık ayı itibarıyla uygulamaya
23 CPSS-IOSCO tarafından finansal altyapı kuruluşları için 2012 yılında yayımlanan ilkelere uyumlu
merkezi karşı taraflar nitelikli merkezi karşı taraf olarak adlandırılmaktadır.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
93
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
başlanmasına karar verilmiştir. Başlangıç teminatına ilişkin
düzenlemeler ise Aralık 2015’te başlayacak ve 2019 yılında
tamamlanacak şekilde aşamalı olarak uygulanacaktır. Diğer
taraftan, standartlaştırılmış tezgâh üstü türev sözleşmelerin
elektronik platformlarda veya organize piyasalarda işlem
görmesi konusunda ise oldukça sınırlı bir ilerleme kaydedildiği
görülmektedir.
Sınır ötesi işlemlerde ulusal düzenlemelerden kaynaklı
kısıtlar, ülkelerde düzenlemelerin uygulamaya farklı zamanlarda
geçmesi ve piyasa yapısındaki farklılıklar gibi unsurlar, tezgâh üstü
türev işlemlerin hangi düzenlemelere tabi olacağı konusunda
belirsizliğe yol açmaktadır. Düzenlemelerin ülke mevzuatlarına
aktarılması noktasında sınır ötesi sorunların çözülmesi önem arz
etmektedir. 2014 yılı Eylül ayında, ülkelerin sınır ötesi sorunların
giderilmesine yönelik olarak düzenlemeleri karşılaştırma ve
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
denkliğine karar verme süreçlerine ilişkin bir rapor yayımlanacaktır.
Tezgâh üstü türev piyasası reformlarında sınır ötesi uygulama
sorunlarının ele alınış yöntemlerine dair çalışmaların bu yılın
Merkezi takasa tabi olmayan türev sözleşmeleri için teminat düzenlemelerinin nihai hali
Kasım ayında sonlandırılması planlanmaktadır.
2013 yılında yayımlanmıştır. Sistemik riski azaltmak ve merkezi takası teşvik etmek amacıyla
düzenlemelerde başlangıçÜlkemiz
ve değişim
teminatı
olmak
üzere ikiuygulamayı
tür teminata
yer verilmiş,
G20 ülkesi
olarak
reformları
taahhüt
etmiş
asgari iskonto oranları belirlenmiştir.
Değişim
teminatının
2015
yılı
Aralık
ayı
itibarıyla
olup bu konudaki çalışmalar devam etmektedir. Bu kapsamda,
uygulamaya başlanmasınamerkezi
karar verilmiştir.
Başlangıç
teminatına
ilişkin olup
düzenlemeler
ise
takasa ilişkin
yönetmelik
yayımlanmış
tezgâh üstü
Aralık 2015’te başlayacak
vepiyasasında
2019 yılında
tamamlanacak
şekilde aşamalı
türev
merkezi
karşı taraf uygulamasına
ilişkin olarak
taslak
düzenlemelerin
ise 2015
yılında
yayımlanması
beklenmektedir.
uygulanacaktır. Diğer taraftan,
standartlaştırılmış
tezgâh
üstü
türev sözleşmelerin
elektronik
Ayrıca,
veri depolama
kuruluşlarına
ilişkin düzenlemelerin
platformlarda veya organize
piyasalarda
işlem görmesi
konusunda
ise oldukça sınırlı2014
bir
yılında tamamlanması ve 2015 yılında uygulamaya geçilmesi
ilerleme kaydedildiği görülmektedir.
planlanmaktadır.
Grafik IV.6.1.
Teminat
Sermaye
Organize
platformda
işlem
Merkezi
takas
Veri
depolama
kuruluşuna
raporlama
Tezgâh Üstü Türev Piyasası Reform Gelişmeleri
Ara.14
Nis.14
Eyl.13
Ara.14
Nis.14
Eyl.13
Ara.14
Nis.14
Eyl.13
Ara.14
Nis.14
Eyl.13
Ara.14
Nis.14
Eyl.13
0
5
Ülke sayısı
10
15
Tam uygulama
Kısmi uygulama
Hukuki çerçeve ve uygulama çerçevesi oluşturuldu.
Hukuki çerçeve oluşturuldu ve uygulama çerçevesi kısmi oluşturuldu
Hukuki çerçeve oluşturuldu ve uygulama çerçevesi görüşe açıldı
Hukuki çerçeve oluşturuldu
Hukuki çerçeve görüşe açıldı
Herhangi bir gelişme yok
Kaynak: FSB Tezgâh Üstü Türev Piyasası Reformları 7. İlerleme Raporu
94
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
IV.7. Finansal Altyapı
Ekonominin ve finansal piyasaların düzgün işlemesi,
finansal istikrarın sürdürülmesi ve geliştirilmesinde finansal piyasa
altyapıları anahtar rol oynamaktadır. Finansal krizlerin yanısıra,
gelişen teknoloji ve artan uluslararası ticari ilişkilere bağlı olarak
ortaya çıkan yeni finansal yöntem ve araçlar, finansal alanda
kapsamlı düzenleme ve denetim ihtiyacını gündeme getirmiştir.
Bu çerçevede, finansal sektör ve finansal alt yapı kuruluşlarına
ilişkin ilke ve standartların geliştirilmesi konusunda uluslararası
işbirliği ve ülkelerin bu alandaki uygulama ve düzenlemelerini
yeniden gözden geçirmeleri zorunlu hale gelmiştir. Merkez
bankaları, finansal istikrarın sağlanması hedefi doğrultusunda
finansal piyasa altyapı kuruluşlarını daha yakından izlemeye
başlamışlardır.
TCMB
de
dünyada
bu
alanda
yaşanan
gelişmelere paralel olarak, finansal alt yapı kuruluşları konusunda,
özellikle ödeme sistemleri alanında çalışmalarına hız vermiştir.
Etkin çalışan bir ödeme sisteminin finansal istikrara
olan katkısı nedeniyle merkez bankaları söz konusu alana
ilişkin olarak işletici, düzenleyici, yönlendirici ve gözetici
roller üstlenmektedir. Ödeme ve menkul kıymet mutabakat
sistemlerinden kaynaklanan ve finansal sistemin bir bölümünde
başlayan bir sorun diğer alanlara da sirayet ederek finansal
istikrarı tehdit edebilmektedir. Güvenli ve verimli çalışan ödeme
ve menkul kıymet mutabakat sistemleri, para politikasının başarı
ile uygulanabilmesinin ve finansal sistemin sağlıklı çalışmasının
en önemli unsurlarından biridir.
1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu 4-I-f maddesinde, Türk
Lirasının hacim ve tedavülünü düzenlemek, ödeme ve menkul
kıymet transferi ve mutabakat sistemleri kurmak, kurulmuş ve
kurulacak sistemlerin kesintisiz işlemesini ve gözetimini sağlamak
ve gereken düzenlemeleri yapmak, ödemeler için elektronik
ortam da dahil olmak üzere kullanılacak yöntemleri ve araçları
belirlemek TCMB’nin temel görevleri arasında sayılmıştır. Buna
göre,TCMB’nin sorumluluğunda ödemeler alanını düzenleme
ve yasal alt yapıyı güçlendirme ihtiyacı dikkate alınarak, Avrupa
Birliği düzenlemeleri, uluslararası standartlar ve uygulamalarla
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
95
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
uyumlu bir mevzuat çerçevesi oluşturmak amacıyla hazırlanan
“Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme
Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun”, 27
Haziran 2013 tarih ve 28690 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir.
6493 sayılı söz konusu Kanun, ödeme ve menkul kıymet
mutabakat sistemlerini, ödeme hizmetlerini ve elektronik para
kuruluşlarını düzenlemektedir. Kanun ile birlikte, sistemlerin
faaliyete geçmesi, gözetimi ve mutabakatın nihailiği gibi
konuların çerçevesi belirlenmiş, ödemeler alanına banka dışı
aktörlerin katılımı sağlanarak bu alanda rekabetin ve finansal
erişimin artırılması hedeflenmiştir. TCMB, Kanun çerçevesinde
ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemleri konusundaki
ikincil düzenlemeleri, Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
bir yıl içinde hazırlama sorumluluğunu üstlenmiştir. Tamamlanma
aşamasına gelen söz konusu çalışmaların neticesinde 2014
Haziran sonu itibarıyla ilgili yönetmeliklerin yürürlüğe sokulması
planlanmaktadır.
Diğer taraftan, 6493 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile
ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerindeki işlemlerin
mutabakatının sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesini teminen
koruyucu hükümler getirilmiş, söz konusu hükümlere tabi olacak
sistemleri belirleme yetkisi ise anılan Kanunun 11 inci maddesi
uyarınca TCMB’ye verilmiştir. Bu çerçevede, Kanunun 10 uncu
maddesinde yer alan hükümlere tabi olacak sistemler TCMB
tarafından belirlenmiş ve buna ilişkin duyuru 19/3/2014 tarih
ve 28946 sayılı Resmi Gazete’de ve TCMB internet sitesinde
yayımlanmıştır.
Türkiye’de faaliyet gösteren ödeme ve menkul kıymet
mutabakat sistemleri, bankalar ve müşteriler arası Türk lirası
ödeme işlemlerinin gerçek zamanlı mutabakatının yapıldığı
Elektronik Fon Transfer (EFT) Sistemi, menkul kıymet aktarım ve
mutabakatının elektronik ortamda, kaydi ve gerçek zamanlı
olarak yapıldığı Elektronik Menkul Kıymet Transfer (EMKT) Sistemi,
çeklerin bankalar arasında takasının yapıldığı Bankalararası
Takas Odaları Merkezi (BTOM), kartlı ödemelerin takasının
gerçekleştiği Bankalararası Kart Merkezi A.Ş. (BKM), Borsa
96
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
sisteminde gerçekleşen ödeme karşılığı teslimat işlem tutarı yü
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
milyar Türk lirası, işlem adedi ise yüzde 23 oranında artarak
(Grafik IV.7.2).
İstanbul A.Ş.’de (Borsa İstanbul) işlem gören ürünlerin takas ve
Grafik IV.7.1
mutabakatının yapıldığı İstanbul Takas ve Saklama Bankası
(Milyar TL, Milyon Adet)
Grafik IV.7.2
EFT Sisteminde Yıllık İşlem Adet ve Tutarı 1
A.Ş. (Takasbank) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.’den (MKK)
44.000
oluşmaktadır.
36.000
EMKT Sisteminde Gerç
(Milyar TL, Adet)
Tutar
Adet (sağ eksen)
Tutar (m
250
6.000
40.000
5.400
200
4.800
32.000
4.200
28.000
150
3.600
24.000
TCMB’nin sahibi ve işletim sorumlusu olduğu EFT, gerçek
20.000
zamanlı toptan mutabakat (Real Time Gross Settlement-
12.000
3.000
100
16.000
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
2.400
1.800
1.200
50
8.000
4.000 tutarı yüzde 51 oranında artarak 5.787
sisteminde
gerçekleşen ödemelerin
ödeme karşılığı teslimat işlem
RTGS) ilkesine göre çalışan ve Türk
lirası cinsinden
milyar Türk lirası, işlem adedi ise yüzde
gerçekleştirilmesini sağlayan sistemik
öneme sahip elektronik
(Grafik IV.7.2).
(1) EFT, bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ile müşteriler arası Türk lirası
aktarım sistemini kapsamaktadır.
Kaynak: TCMB
olarak çalışmakta, katılımcılarına Grafik
menkul
IV.7.1 kıymet aktarım ve
EMKT Sisteminde
Gerçekleşen
Yıllık DvP¹ İşlem
Adet ve Tutarı
2013 yılında
sistemlerin
amacına
uygun
mutabakatını ödeme karşılığı teslimat ilkesine (Delivery versus
(Milyar TL, Milyon Adet)
Tutar
Adet (sağ eksen)
yılı Mayıs ayı itibarıyla EFT sisteminin 48, EMKT sisteminin ise 49
36.000
(Milyar TL, Adet)
250
200
32.000
katılımcısı bulunmaktadır.
2009
20
(1) DvP: Ödeme Karşılığı Teslim
Kaynak: TCMB
Grafik IV.7.2
EFT Sisteminde Yıllık İşlem Adet ve Tutarı 1
44.000
0
23 oranında artarak
94.752
2009
2010
2011 olarak
2012 gerçekleşmiştir
2013
ödeme sistemidir. EMKT sistemi ise EFT sistemi ile bütünleşik
Payment-DvP) göre gerçekleştirme 40.000
imkanı sağlamaktadır. 2014
600
0
0
şekilde; ban
sisteminde Tutar
yüksek
tutarlı veAdetzaman
(milyar TL)
(sağ eksen) kritik ödemelerin, müş
6.000
sisteminde
ise
küçük
tutarlı
100.000
perakende
5.400
90.000
4.800
80.000
ödemelerin
b
görülmektedir (Grafik IV.7.4). Müşteriler arası Türk Lirası ak
işlemlerin
tutar olarak yüzde 81,2’sini 570.000
bin Türk Lirası ve altı işl
4.200
28.000
150
24.000
60.000
3.600
aktarım
sisteminde gerçekleşen işlemlerin
ise yüzde 53,5’ini 1 m
50.000
3.000
20.000
100
16.000
7 Aralık 2012 tarihinde işlevsel bir ayrıma tabi tutularak,
oluşturmaktadır.
2.400
12.000
8.000
50
4.000 odaklanan
düşük tutarlı müşteri ödemelerine
“müşteriler
0
2009
2010
2011
2012
2013
arası Türk lirası aktarım sistemi” ve bankalar
arası
yüksek
tutarlı
0
(1) EFT, bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ile müşteriler arası Türk lirası
aktarım sistemini kapsamaktadır.
Kaynak: TCMB
piyasa ödemelerinin gerçekleştirildiği “bankalar arası Türk lirası
aktarım sistemi” şeklinde ikili bir yapıya kavuşan EFT sisteminde,
40.000
1.800
30.000
1.200
20.000
Grafik IV.7.3
10.000
600
EFT Sistemindeki
Ödemelerin Saatler İtibarıyla Yoğunluğu
ve İşlem
Tutarları1
0
0
( Yüzde, Milyar
TL)
2009
2010
2011
2012
2013
Grafik IV.7.4
TCMB Ödeme Sistem
Dağılımı
(Yüzde)
0-5
10
50
500
08:00-10:00
10:00-12:00
12:00-14:00
14:00-16:00
(1) DvP: Ödeme Karşılığı
Teslimat (Delivery versus Payment)
Kaynak: TCMB
16:00-18:00
Tutar (sağ eksen)
50
13.000
12.000
11.000
2013 yılında sistemlerin amacına uygun40 şekilde; bankalar arası Türk lirası aktarım
Müşteriler
2013 yılında hem işlem tutarı, hem de işlem adedinde artış
10.000
arası
9.000
TL aktarım
sisteminde yüksek tutarlı ve zaman kritik ödemelerin, müşteriler arası Türk lirası aktarım
sistemi
8.000
7.000
sisteminde ise küçük tutarlı perakende ödemelerin beklendiği gibi gerçekleştiği
6.000
20
5.000
görülmektedir (Grafik IV.7.4). Müşteriler arası Türk Lirası aktarım sisteminde gerçekleşen
Bankalar
4.000
arası
3.000
TL aktarım
işlemlerin tutar olarak yüzde 81,2’sini 5 bin Türk 10Lirası ve altı işlemler, Bankalar arası Türk
Lirası
2.000
sistemi
1.000
aktarım sisteminde gerçekleşen işlemlerin ise yüzde
53,5’ini 1 milyon Türk Lirası ve üzeri 0işlemler
0
I.13
II.13
III.13
IV.13
I.14
0
30
gözlenmiştr. EFT sisteminde gerçekleşen yıllık işlem tutarı, 2013
yılında bir önceki yıla göre yüzde 27,5 artış göstererek 42.418
milyar Türk lirasına, işlem adedi ise yüzde 17,7 artarak 232
milyona yükselmiştir (Grafik IV.7.1).
oluşturmaktadır.
(1) EFT, , bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ile müşteriler arası Türk lirası aktarım
sistemini kapsamaktadır.
Kaynak: TCMB
Kaynak: TCMB
Grafik IV.7.3
Sistemindekigiren
Ödemelerin
Saatler İtibarıyla
Yoğunluğu
2013 yılının Temmuz ayında EFT
hizmete
EMKT2
sistemi,
ve İşlem Tutarları
1
( Yüzde, Milyar TL)
TCMB tarafından geliştirilen yazılımlarla yenilenmiş, sistemin
08:00-10:00
12:00-14:00
16:00-18:00
Grafik IV.7.4
TCMB Ödeme Sistemlerindeki Ödemelerin İşlem Tutarlarının
Dağılımı
114
(Yüzde)
0-5 bin TL
10 bin-25 bin TL
50 bin-100 bin TL
500 bin-1 milyon TL
10:00-12:00
14:00-16:00
Tutar (sağ eksen)
daha esnek, modern ve verimli bir yapıya geçişi sağlanmıştır.
50
EMKT2, EFT sistemi ile bütünleşik olarak
çalışarak menkul kıymet
40
ve fon aktarımlarında eş zamanlı ödeme
karşılığı teslimat ilkesine
30
göre faaliyet göstermektedir. 2013
yılında EMKT sisteminde
20
gerçekleşen ödeme karşılığı teslimat
işlem tutarı yüzde 51
oranında artarak 5.787 milyar Türk lirası, işlem adedi ise yüzde
10
0
23 oranında artarak 94.752 olarak gerçekleşmiştir
(Grafik
I.13
II.13
III.13
IV.13IV.7.2).
I.14
13.000
12.000
11.000
10.000
9.000
8.000
7.000
6.000
5.000
4.000
3.000
2.000
1.000
0
Müşteriler
arası
TL aktarım
sistemi
5 bin-10 bin TL
25 bin-50 bin TL
100 bin-500 bin TL
1 milyon TL üzeri
81,21
Bankalar
arası
TL aktarım
sistemi
53,47
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
(1) EFT, , bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ile müşteriler arası Türk lirası aktarım
sistemini kapsamaktadır.
Kaynak: TCMB
Kaynak: TCMB
114
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
97
10
2
utarı 1
EMKT Sisteminde Gerçekleşen Yıllık DvP¹ İşlem Adet ve Tutarı
(Milyar TL, Adet) yüksek tutarlı ve zaman kritik ödemelerin, müşteriler arası Türk lirası aktarım
sisteminde
et (sağ eksen)
250
200
150
sisteminde
Tutar (milyar TL)
6.000
ise
Adet (sağ eksen)
küçük
tutarlı
perakende
2013
0
e müşteriler arası Türk lirası
gibi
gerçekleştiği
4.200
70.000
3.600
60.000
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
aktarım sisteminde gerçekleşen işlemlerin ise yüzde 53,5’ini 1 milyon Türk Lirası ve üzeri işlemler
oluşturmaktadır.
3.000
2012
beklendiği
4.800
işlemlerin
tutar olarak yüzde 81,2’sini 580.000
bin Türk Lirası ve altı işlemler, Bankalar arası Türk Lirası
100
50
ödemelerin
100.000
görülmektedir
(Grafik IV.7.4). Müşteriler
5.400
90.000 arası Türk Lirası aktarım sisteminde gerçekleşen
50.000
2.400
40.000
1.800
30.000
1.200
20.000
Grafik IV.7.3
2013 yılında sistemlerin amacına uygun şekilde;
Grafik IV.7.4
EFT Sistemindeki Ödemelerin Saatler İtibarıyla Yoğunluğu
600 Tutarları1
10.000
ve İşlem
TCMB Ödeme Sistemlerindeki Ödemelerin İşlem Tutarlarının
Dağılımı
bankalar arası Türk lirası aktarım sisteminde yüksek tutarlı ve
(Yüzde)
( Yüzde, Milyar TL)
0
0
2009
2010
2011
2012
2013
08:00-10:00
10:00-12:00
12:00-14:00
14:00-16:00
16:00-18:00
Tutar (sağ eksen)
(1) DvP: Ödeme Karşılığı
Teslimat (Delivery versus Payment)
0-5 bin TL
5 bin-10 bin TL
500 bin-1 milyon TL
1 milyon TL üzeri
10 bin-25 bin TL
25 bin-50 bin TL
zaman
kritik ödemelerin,
müşteriler arası Türk lirası aktarım
50 bin-100 bin TL
100 bin-500 bin TL
sisteminde ise küçük tutarlı perakende ödemelerin beklendiği
Kaynak: TCMB
50
13.000
12.000
11.000
40
10.000
rin amacına uygun şekilde; bankalar arası Türk lirası aktarım
9.000
8.000
30
e zaman kritik ödemelerin,
müşteriler arası Türk lirası aktarım
7.000
6.000
utarlı perakende ödemelerin
beklendiği gibi gerçekleştiği
20
5.000
4.000
4). Müşteriler arası Türk Lirası aktarım sisteminde gerçekleşen
3.000
10
2.000
e 81,2’sini 5 bin Türk Lirası ve altı işlemler, Bankalar arası Türk
1.000Lirası
0
0
eşen işlemlerin ise yüzde 53,5’ini
1II.13
milyon
Türk Lirası
üzeri işlemler
I.13
III.13
IV.13 ve I.14
gibi gerçekleştiği görülmektedir (Grafik IV.7.4). Müşteriler arası
Müşteriler
arası
TL aktarım
sistemi
81,21
Türk Lirası aktarım sisteminde gerçekleşen işlemlerin tutar olarak
yüzde 81,2’sini 5 bin Türk Lirası ve altı işlemler, Bankalar arası Türk
Bankalar
arası
TL aktarım
sistemi
Lirası aktarım sisteminde gerçekleşen işlemlerin ise yüzde 53,5’ini
53,47
1 milyon
Türk Lirası ve üzeri işlemler oluşturmaktadır.
10 20 30 40 50 60 70 80 90 100
0
(1) EFT, , bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ile müşteriler arası Türk lirası aktarım
sistemini kapsamaktadır.
Kaynak: TCMB
Kaynak: TCMB
r İtibarıyla Yoğunluğu
EFT sisteminde sayıca en çok işlem gerçekleştiren ilk beş
Grafik IV.7.4
TCMB Ödeme Sistemlerindeki Ödemelerin İşlem Tutarlarının
114
Dağılımı
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Merkez Bankası
bankanın Türkiye
payıCumhuriyet
2013 yılında,
bir önceki yıla göre yüzde 55,5’ten
(Yüzde)
10:00-12:00
14:00-16:00
Tutar (sağ eksen)
13.000
12.000
11.000
10.000
9.000
8.000
7.000
6.000
5.000
4.000
3.000
2.000
1.000
0
0-5 bin TL
10 bin-25 bin TL
50 bin-100 bin TL
500 bin-1 milyon TL
5 bin-10 bin TL
25 bin-50 bin TL
100 bin-500 bin TL
1 milyon TL üzeri
yüzde 57’ye; ilk on bankanın payı ise yüzde 82,2’den yüzde
EFT sisteminde sayıca en çok işlem gerçekleştiren ilk beş bankanın payı 2013 yılında, bir
85,3’epayı
yükselmiştir
(Grafikyüzde
IV.7.5).
önceki yıla göre yüzde 55,5'ten yüzde 57’ye; ilk on bankanın
ise yüzde 82,2’den
Müşteriler
85,3’e
yükselmiştir (Grafik IV.7.5).
arası
TL aktarım
sistemi
81,21
EFT bankalar arası Türk Lirası aktarım sistemindeki işlem
Grafik IV.7.5
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
EFT Sisteminde Yoğunlaşma Oranı1
adet ve tutarları günlük ortalamalar itibarıyla incelendiğinde,
(Yüzde)
Bankalar
arası
TL aktarım
sistemi
53,47
EFT-5 Banka
EFT-10 Banka
EFT sisteminde sayıca en çok işlem gerçekleştiren ilk beş
bankanın
payı 2013 yılında, bir
2013 yılında günlük ortalama işlem adedi 9.972, günlük ortalama
100
yıla göre
57’ye; ilk 50
on 60bankanın
payı ise yüzde 82,2’den yüzde
I.14 yüzde 55,5'ten yüzde
0
10 20 30 40 90
70 80 90 100
V.13
yükselmiştir
(Grafik
e müşteriler arası Türk lirası
aktarım IV.7.5).
80
Kaynak: TCMB
70
80,1
60,6
60
Grafik IV.7.5
59,7
85,3
82,2
işlem
tutarı ise 136,76 milyar Türk lirası olarak gerçekleşirken,
82,9
80,8
58,3
55,5
işlem adedi 918.294, günlük ortalama işlem tutarı 32,91 milyar
50
EFT Sisteminde Yoğunlaşma
Oranı1 İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Finansal
40
(Yüzde)
100
90
80,1
80
70
60
50
40
30
10
82,9
0
80,8
60,6
59,7
Türk Lirası olmuştur (Grafik IV.7.6 ve Grafik IV.7.7).
30
EFT-10 Banka
20
EFT-5 Banka
58,3
müşteriler
arası Türk Lirası aktarım sistemindeki günlük ortalama
57,0
85,3
82,2
2009
2010
2011
2012
2013
Çek
takası
(1) TCMB işlemleri hariç tutulmuştur. EFT, bankalar arası Türk lirası aktarım sistemi ile
müşteriler arası Türk lirası57,0
aktarım sistemini kapsamaktadır.
55,5
Kaynak: TCMB
faaaliyetleri
TCMB
gözetimi
altında
Bankalararası Takas Odaları Merkezi (BTOM) ve bu merkeze
bağlıişlem
takas
odaları
EFT bankalar arası Türk Lirası aktarım sistemindeki
adet ve
tutarları aracılığıyla
günlük
yürütülmektedir.
Sistemik
ortalamalar itibarıyla incelendiğinde, 2013 yılında günlük ortalama işlem adedi 9.972, günlük
öneme sahip bir ödeme sistemi olarak hizmet vermekte olan
20
ortalama
işlem tutarı ise 136,76 milyar Türk lirası olarak gerçekleşirken, müşteriler arası Türk
10
BTOM, ülkemizde yaygın olarak kullanılan çekin farklı bankalar
0
Lirası
aktarım
sistemindeki
günlük
ortalama
işlem adedi 918.294, günlük ortalama işlem tutarı
2009
2010
2011
2012
2013
aracılığıyla
32,91
Türk
Lirası
(Grafik
IV.7.6
(1) TCMB milyar
işlemleri hariç
tutulmuştur.
EFT, olmuştur
bankalar arası Türk
lirası aktarım
sistemi ileve Grafik IV.7.7).
müşteriler arası Türk lirası aktarım sistemini kapsamaktadır.
Kaynak: TCMB
tahsil edilmesini sağlayarak para nakil hareketlerinin
ve bundan kaynaklanabilecek risklerin azaltılmasında önemli
Grafik IV.7.6
Grafik IV.7.7
ve Tutarları ile Günlük Ortalamaları
Tutarları ile Günlük Ortalamaları
EFT bankalar arasıBankalar
Türk arası
Lirası
sistemindeki
işlem
ve Arası
tutarları
günlük
Türkaktarım
Lirası Aktarım
Sistemindeki İşlem
Adet adet
Müşteriler
Türk
Lirası
Aktarım
Sistemindeki
İşlemyılı
Adetsonu
ve
bir
yere
sahiptir.
2013
itibariyle, ülkemizde BTOM üyesi
malar itibarıyla incelendiğinde,
2013 yılında günlük ortalama işlem
(Adet, Milyon TL)
(Adet,adedi
Milyon TL) 9.972, günlük
41 banka bulunmakta olup, bu bankalardan 4’ü sadece fiziken
ma işlem tutarı ise 136,76 milyarGünlük
Türkortalama
lirasıtutar
olarak gerçekleşirken, müşteriler arası
Türk tutar
Günlük ortalama
ibrazlı çek takasına katılırken,
37’si fiziken ibraz edilmeksizin
1.200.000
Günlük ortalama adet (sağ eksen)
Günlük ortalama adet (sağ eksen)
ktarım sistemindeki180.000
günlük ortalama
işlem adedi 918.294,
günlük ortalama işlem
tutarı
14.000
160.000
milyar Türk Lirası olmuştur
(Grafik IV.7.6 ve Grafik IV.7.7).
140.000
120.000
100.000
Grafik IV.7.7
60.000
(Adet, Milyon TL)
Kaynak: TCMB
98
10.000
25.000
8.000
20.000
6.000
15.000
4.000
10.000
2.000
5.000
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
20.000
4.000
10.000
800.000
600.000
Kaynak: TCMB
400.000
200.000
Ara
Eki
Kas
Eyl
Ağu
Haz
1.000.000
Tem
1.200.000
Nis
Günlük ortalama tutar
5.000
2.000
Günlük ortalama adet (sağ eksen)
0
0
May
Ara
Eki
Kas
30.000
Eyl
Ağu
35.000
Haz
12.000
Tem
Nis
May
14.000
Mar
Şub
Oca
0
25.000
8.000
Müşteriler Arası Türk Lirası Aktarım Sistemindeki İşlem Adet ve
6.000
15.000
Tutarları ile Günlük Ortalamaları
40.000
Günlük ortalama tutar
20.000
Günlük ortalama adet
(sağ eksen)
10.000
yapılan elektronik çek takasına
katılmaktadır.
1.000.000
Mar
Milyon TL)
30.000
Şub
ar arası Türk Lirası Aktarım Sistemindeki İşlem Adet
80.000
rları ile Günlük Ortalamaları
12.000
Oca
IV.7.6
35.000
0
800.000
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
600.000
400.000
200.000
115
Kaynak: TCMB
kullanılan çekin farklı bankalar aracılığıyla
tahsil edilmesini sağlayarak pa
EFT bankalar arası Türk Lirası aktarım sistemindeki işlem adet ve tutarları günlük
hareketlerinin ve bundan kaynaklanabilecek risklerin azaltılmasında önemli bir yere
ortalamalar itibarıyla incelendiğinde, 2013 yılında günlük ortalama işlem adedi 9.972, günlük
ortalama
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
2013 yılı sonu itibariyle, ülkemizde BTOM üyesi 41 banka bulunmakta olup, bu ban
işlem tutarı ise 136,76 milyar Türk lirası olarak gerçekleşirken, müşteriler arası Türk
4’ü sadece fiziken ibrazlı çek takasına katılırken, 37’si fiziken ibraz edilmeksizin
Lirası aktarım sistemindeki günlük ortalama işlem adedi 918.294, günlük ortalama işlem tutarı
elektronik çek takasına katılmaktadır.
32,91 milyar Türk Lirası olmuştur (Grafik IV.7.6 ve Grafik IV.7.7).
2013 yılı sonu itibariyle BTOM aracılığıyla işleme alınan çek tutarlarının GSYİH
IV.7.6
2013 yılı sonu itibariyle BTOMGrafik
aracılığıyla
işleme alınan
Grafik IV.7.7
Bankalar arası Türk Lirasıyaklaşık
Aktarım Sistemindeki
Adet
Müşteriler
Arası Türk LirasıBu
Aktarım
Sistemindekiişlem
İşlem Adet
ve
yüzdeİşlem
24 olarak
gerçekleşmiştir.
büyüklükte
hacmine
ve Tutarları ile Günlük Ortalamaları
Tutarları ile Günlük Ortalamaları
sahip olan ç
çek tutarlarının GSYİH’ye oranı yaklaşık
yüzde
24 olarak
(Adet, Milyon TL)
(Adet, Milyon
TL) güvenilir teknolojik altyapıların kullanılması, tekn
faaliyetlerinin
yürütülmesinde
hızlı ve
ortalama
tutar
ortalamabüyük
tutar
gerçekleşmiştir. Bu büyüklükte işlem hacmineGünlük
sahip
olan
çekgüncel gelişmeleri takipGünlük
ve
donanımların
etmesi
önem arz etmektedir.
Günlük ortalama adet (sağ eksen)
takası faaliyetlerinin yürütülmesinde160.000
hızlı ve güvenilir teknolojik
180.000
BTOM’da
140.000
altyapıların kullanılması, teknik yazılım
ve donanımların güncel
14.000
Günlük ortalama adet (sağ eksen)
35.000
12.000
hesaplaşmaya
30.000
tabi
tutulan
çek
1.200.000
1.000.000
sayısı
ve
tutarındaki
g
incelendiğinde, çek10.000
tutarlarında
2010 yılından itibaren görülen
25.000
800.000 artış eğiliminin 201
120.000
gelişmeleri takip etmesi büyük önem100.000
arz etmektedir.
da devam ettiği, 8.000
ancak 20.000
toplam çek adedinde bir önceki
600.000 yıla kıyasla azalı
80.000
6.000
15.000
4.000
10.000
görülmektedir. 2012 yılında 18.5 milyon adet olan çek sayısı 2013
yılında yüzde 7 az
400.000
60.000
milyon adede gerilemiştir. Söz konusu dönemde çek tutarı 200.000
ise yüzde 10,4 oranınd
40.000
5.000
20.000tutulan
BTOM’da hesaplaşmaya tabi
çek
349,9 sayısı
milyar TL ve
olarak gerçekleşmiştir (Grafik IV.7.8). Buna göre 2012 yılında 17.137 TL
0
0
0
0
tutarındaki gelişmeler incelendiğinde, çek tutarlarında
2010tutarın 2013 yılında yüzde 18,8 artarak 20.351 TL’ye yükseldiği görül
başına ortalama
Kaynak: TCMB
ettiği, ancak toplam çek adedinde bir önceki yıla kıyasla azalış
Grafik IV.7.8
olduğu görülmektedir. 2012 yılında 18.5 milyon adet olan çek
(Milyar TL, Milyon Adet)
Tutar
400
Söz konusu dönemde çek tutarı ise yüzde 10,4 oranında artarak
350
2012 yılında 17.137 TL olan çek başına ortalama tutarın 2013
yılında yüzde 18,8 artarak 20.351 TL’ye yükseldiği görülmektedir.
Ara
Eki
Kas
Eyl
Ağu
Haz
Çek Takası Sisteminde İşlem Gören Çek Adet ve Tutarı
sayısı 2013 yılında yüzde 7 azalışla 17,2
milyon adede gerilemiştir.
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
349,9 milyar TL olarak gerçekleşmiştir (Grafik IV.7.8). Buna göre
Tem
Nis
Kaynak: TCMB
yılından itibaren görülen artış eğiliminin
2013 yılında da devam
May
Mar
Şub
Oca
Ara
Eki
Kas
Eyl
Ağu
Haz
Tem
Nis
May
Mar
Şub
Oca
2.000
Adet (Sağ Eksen)
25
115
20
300
250
15
200
10
150
100
5
50
Zaman içerisinde düşük tutarlı çeklerin payının azaldığı
görülmektedir. Nitekim, 2012 yılında takas odalarına ibraz
0
2008
2009
2010
2011
2012
2013
0
Kaynak: TCMB
edilen çeklerin içerisinde tutarı 5.000.-TL ve 10.000.-TL’nin
Zaman içerisinde düşük tutarlı çeklerin payının azaldığı görülmektedir. Nite
altında olanların oranı sırasıyla ortalama yüzdeyılında
42,0 takas
ve 66,3
odalarına ibraz edilen çeklerin içerisinde tutarı 5.000.-TL ve 10.000.-TL’n
olanların
sırasıyla ortalama yüzde 42,0 ve 66,3 iken 2013 yılında bu oranla
iken 2013 yılında bu oranlar sırasıyla yüzde 36,0 ve
61,1 oranı
olarak
gerçekleşmiştir.
yüzde 36,0 ve 61,1 olarak gerçekleşmiştir.
116
Finansal İstikrar Raporu |
Son beş yıllık eğilime bakıldığı zaman, takasa ibraz edilen
10.000.-TL altı çek sayısındaki azalma toplam çek sayısındaki
azalmadan daha yüksek gerçekleşmiştir. 2009-2013 döneminde
10.000.- TL altı çeklerde yüzde 36,2’lik azalma meydana gelirken,
aynı dönemde toplam çek sayısında ise yüzde 15,6‘lık bir
azalma meydana gelmiştir. Düşük tutarlı çek sayısında görülen
söz konusu azalmanın başta kredi kartı kullanımındaki artış olmak
üzere internet bankacılığının ve EFT kullanımının artmasından
kaynaklandığı tahmin edilmektedir (Tablo IV.7.1).
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
99
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Çek takası sisteminin çok taraflı netleştirme yöntemine
göre
çalışması
kaynaklanan
sonucu
likidite
katılımcıların
ihtiyacı
çek
azalmaktadır.
işlemlerinden
Çek
takası
sisteminde katılımcıların provizyon işlemlerini tamamlaması
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
sonrasında yapılan netleştirme ile katılımcıların borç ve alacak
durumu belirlenmektedir. Çek takası sisteminde gerçekleşen
Son beş yıllık eğilime bakıldığı zaman, takasa ibraz edilen 10.000.-TL altı çek sayısındaki
işlemlerin netleşme oranı 2013 yılında yüzde 80,8 olmuş, likidite
azalma toplam çek sayısındaki azalmadan daha yüksek gerçekleşmiştir. 2009-2013
ihtiyacı 282,6 milyar TL azalmıştır (Tablo IV.7.2).
döneminde 10.000.- TL altı çeklerde yüzde 36,2’lik azalma meydana gelirken, aynı dönemde
toplam çek sayısında ise yüzde 15,6‘lık bir azalma meydana gelmiştir. Düşük tutarlı çek
sayısında görülen söz konusu azalmanın başta kredi kartı kullanımındaki artış olmak üzere
internet bankacılığının ve EFT kullanımının artmasından kaynaklandığı tahmin edilmektedir
(Tablo IV.7.1).
Tablo IV.7.1
2013
2012
2011
2010
2009
Takasa Konu Çek Adetlerinin Tutar Dilimlerine Göre Dağılımı 1
2.000 TL ve altı
2.001-5.000 TL
arası
5.001-10.000 TL
arası
10.001-50.000 TL
arası
50.001 TL ve üstü
TOPLAM
5.976.435
7.349.054
4.119.649
3.609.740
516.811
Birikimli Toplam
5.976.435
13.325.489
17.445.138
21.054.878
21.571.689
%
27,7
34,1
19,1
16,7
2,4
Birikimli %
27,7
61,8
80,9
97,6
100
TOPLAM
4.514.432
6.820.043
4.096.030
3.747.536
609.976
Birikimli Toplam
4.514.432
11.334.475
15.430.505
19.178.041
19.788.017
%
22,8
34,5
20,7
18,9
3,1
Birikimli %
22,8
57,3
78
96,9
100
TOPLAM
3.015.125
6.213.519
4.360.484
4.617.123
844.014
Birikimli Toplam
3.015.125
9.228.644
13.589.128
18.206.251
19.050.265
%
15,8
32,6
22,9
24,2
4,4
Birikimli %
15,8
48,4
71,3
95,6
100
TOPLAM
2.293.110
6.001.317
4.786.831
5.586.134
1.063.299
Birikimli Toplam
2.293.110
8.294.427
13.081.258
18.667.392
19.730.691
%
11,6
30,4
24,3
28,3
5,4
Birikimli %
11,6
42
66,3
94,6
100
TOPLAM
1.534.022
5.019.588
4.567.462
5.883.415
1.203.369
Birikimli Toplam
1.534.022
6.553.610
11.121.072
17.004.487
18.207.856
%
08.Nis
27.Haz
25,1
32,3
6,6
Birikimli %
08.Nis
36
61,1
93,4
100
Türkiye
Cumhuriyet
Merkez
Bankası
(1)
Tutar dilimlerinin
üst sınırına
denk gelen
küsüratlı çek tutarları tabloya dahil edilmemiştir. Toplam çek adedi BTOM’a ibraz edilerek işleme alınan iade öncesi çek
adetlerini göstermektedir.
Kaynak: BTOM
Tablo IV.7.2
Çek Takası Sistemi-Netleştirme Oranı
Çek takası sisteminin çok taraflı netleştirme yöntemine göre çalışması sonucu
2009
2010
2012
2013
katılımcıların çek işlemlerinden
kaynaklanan
likidite2011
ihtiyacı azalmaktadır.
Çek
takası
Netleştirme Oranı (%)
80,4
83,1
81,3
82,9
80,8
sisteminde katılımcıların provizyon işlemlerini tamamlaması sonrasında yapılan netleştirme ile
İşlem Hacmi
200,8
316,7
349,9
(milyar TL)
katılımcıların
borç ve alacak
durumu 228,0
belirlenmektedir.275,4
Çek takası sisteminde
gerçekleşen
Likidite Tasarrufu
161,4
189,4
223,9
262,8
282,6
işlemlerin
(milyar TL) netleşme oranı 2013 yılında yüzde 80,8 olmuş, likidite ihtiyacı 282,6 milyar TL
100
azalmıştır (Tablo IV.7.2).
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Günümüzde ödeme araçları içinde önemli yer tutan banka ve kredi kartları, gerek
alışveriş amacıyla, gerekse nakit çekme amacıyla çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
(milyar TL)
yılında, 2011 yılındaki yüzde 17,1 seviyesinden gerilemesini sü
Likidite Tasarrufu
(milyar TL)
161,4
189,4
223,9
262,8
282,6
gerilemiş, 2013 yılında ise yüzde 9,8’e düşerek yıl sonunda
(Grafik IV.7.9). Türkiye’deki banka ve kredi kartı sayılarının
eğilimine
satışkredi
noktası
terminali
Günümüzde ödeme araçları içinde önemli
yer bağlı
tutan olarak
banka ve
kartları,
gerek (POS) ve oto
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
sayılarında
artış yaşanmış
2013 yılında POS sayısı yüzd
alışveriş amacıyla, gerekse nakit çekme amacıyla
çokda
yaygın
bir şekildeve
kullanılmaktadır.
sayısı ise
yüzde 15,6
artışla 42sayesinde
bin adedeyeni
ulaşmıştır (Grafik
Alışverişlerde kart kullanımı, teknolojide ve ATM
internette
yaşanan
gelişmeler
kullanım alanlarının ortaya çıkışına ve bankaların teşvik edici uygulamalarına paralel olarak
Günümüzde ödeme araçları
içinde
önemli yer tutan
artış eğilimini
sürdürmektedir.
banka ve kredi kartları, gerek alışveriş amacıyla, gerekse
Grafik IV.7.9
Grafik IV.7.10
(Milyon Adet)
(Bin Adet)
Banka ve Kredi Kartı Sayıları
ATM-POS Sayıları
Banka ve kredi kartlarının kullanımında artış eğilimi
2013 yılında da
devam etmiştir.
Kredi Kartı Sayısı
Banka Kartı Sayısı
Otom
nakit çekme amacıyla çok yaygın
bir şekilde kullanılmaktadır.
2011 yılında yüzde 9,3 olan, 2012 yılında yüzde 8,2’ye gerileyen kredi kartı sayısındaki artış hızı,
45
Alışverişlerde kart kullanımı, teknolojide
veda
internette
yaşanan
110
2013 yılında
yavaşlamaya
devam ederek yüzde
4,5’e düşmüş ve kredi kartı sayısı yıl
Satış
40
100
sonunda
56,8 milyonortaya
adede ulaşmıştır.
gelişmeler sayesinde yeni kullanım
alanlarının
çıkışına Banka kartı90sayısındaki artış hızı da benzer şekilde 2012 35
yılında, 2011 yılındaki yüzde 17,1 seviyesinden gerilemesini
sürdürerek yüzde 11,5 seviyesine 30
80
ve bankaların teşvik edici uygulamalarına paralel olarak artış
25
70
gerilemiş, 2013 yılında ise yüzde 9,8’e düşerek yıl
sonunda 100,2 milyon adede ulaşmıştır 20
eğilimini sürdürmektedir.
60
(Grafik IV.7.9). Türkiye’deki banka ve kredi kartı50 sayılarının yıllar itibarıyla sergilediği artış 15
Kredi kartı ile gerçekleştirilen işlem adedi 2013
yılında bir
10
40
eğilimine bağlı olarak satış noktası terminali (POS)
ve otomatik vezne makinesi (ATM)
5
işlem
30 tutarı ise yüzde 17,3 oranında artış göstererek sırasıyla 2,7
sayılarında da artış yaşanmış ve 2013 yılında POS sayısı yüzde 7,5 artışla 2,3 milyon adede,
Banka ve kredi kartlarının kullanımında artış eğilimi
09
10
11
12
ATM sayısı ise yüzde 15,6 artışla 42 bin adede ulaşmıştır (Grafik IV.7.10).
2013 yılında da devam etmiştir. 2011 yılında yüzde 9,3 olan,
2012 yılında yüzde 8,2’ye
Grafik
IV.7.9 kartı
gerileyen
kredi
sayısındaki artış
Banka ve Kredi Kartı Sayıları
(Milyon Adet)
hızı, 2013 yılında da yavaşlamaya devam ederek yüzde 4,5’e
Kredi Kartı Sayısı
Banka Kartı Sayısı
düşmüş ve kredi kartı sayısı yıl sonunda 56,8 milyon adede
ulaşmıştır. Banka kartı sayısındaki artış hızı da benzer şekilde
110
100
2012 yılında, 2011 yılındaki yüzde 17,1
90 seviyesinden gerilemesini
80
sürdürerek yüzde 11,5 seviyesine gerilemiş,
2013 yılında ise yüzde
70
60
9,8’e düşerek yıl sonunda 100,2 milyon
adede ulaşmıştır (Grafik
50
IV.7.9). Türkiye’deki banka ve kredi kartı sayılarının yıllar itibarıyla
40
30
sergilediği artış eğilimine bağlı olarak 20satış noktası terminali (POS)
09
10
11
12
13
ve otomatik vezne makinesi (ATM) Kaynak:
sayılarında
da artış yaşanmış
TCMB
ve 2013 yılında POS sayısı yüzde 7,5 artışla 2,3 milyon adede,
ATM sayısı ise yüzde 15,6 artışla 42 bin adede ulaşmıştır (Grafik
0
20
TL olarak
gerçekleşmiştir. Kredi kartı kullanım adet ve
09 tutarla
10
13
eğilimindedir. 2013 yılında gerçekleşen kredi kartı işlemlerinin a
Kaynak: TCMB
Kaynak: TCMB
tutar bazında ise yüzde 91,2’sini alışveriş işlemleri oluşturmaktadır
Grafik IV.7.10
ATM-POS Sayıları
1
(Bin Adet)
Şubat 2014 tarihinde BDDK tarafından yürürlüğe sokulan
düzenlemesi, Otomatik
krediVezne
kartları
ile yapılan alışverişlerde taksitli
Makinası (ATM)
olmuştur. Taksitlerle
düzenlemelerin
bir amacı da kredi
Satış Noktasıilgili
Terminali
(POS) (sağ eksen)
118 45
2.500
yerine, ödeme aracı olarak kullanılmasının teşvik edilmesidir.
40
35
30
2.000
Banka kartı işlemleri incelendiğinde, 2013 yılında bank
1.500
yüzde
15,4 artışla 1,5 milyar adede, işlem tutarının ise yüzde
25
ulaştığı gözlenmektedir. Banka kartı kullanım
1.000 adet ve tutarlarınd
20
15
bir önceki yıla göre azalma eğilimindedir. Banka kartlarının alışv
10
500
ise 5adet ve tutar bazında 2012 yılında sırasıyla yüzde 33,5 ve
0
0
sırasıyla
yüzde 1038,1 ve
yüzde
6,1’e
yükselmiştir
(Grafik IV.7.
09
11
12
13
amacıyla da kullanıldığı, özellikle küçü k tutarlı alışverişlerde tercih
Kaynak: TCMB
Grafik IV.7.11
Grafik IV.7.12
Kredi Kartı İşlem Adet ve Tutarları1
Banka Kartı İşlem Adet
(Milyar TL, Milyon Adet)
(Milyar TL, Milyon Adet)
Alışveriş Adedi (sağ eksen)
IV.7.10).
A
Nakit Çekme Adedi (sağ eksen)
118
450
Kredi kartı ile gerçekleştirilen işlem adedi 2013 yılında bir
350
önceki yıla göre yüzde 8,4, işlem tutarı ise yüzde 17,3 oranında
250
artış göstererek sırasıyla 2,7 milyar adet ve 423,9 milyar TL olarak
150
gerçekleşmiştir. Kredi kartı kullanım adet ve tutarlarındaki artış
50
3000
kartı işlemlerinin adet bazında yüzde 96,7’sini, tutar bazında ise
yüzde 91,2’sini alışveriş işlemleri oluşturmaktadır (Grafik IV.7.11).
2500
300
2000
200
100
0
T
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
400
hızı yavaşlama eğilimindedir. 2013 yılında gerçekleşen kredi
N
Tutar
04
05
06
07
08
09
10
11
12
13
(1) Yurt içinde ihraç edilen kredi kartlarının yurt içi ve yurt dışı kullanımı
Kaynak: BKM
360
320
280
1500
240
1000
160
500
03
400
0
200
120
80
40
0
09
10
(1) Yurt içinde ihraç edilen bank
Kaynak: BKM
Ödeme kartlarının kullanımındaki artışta Türkiye’de inter
internet üzerinden yapılan ticaretin gün geçtikce yaygınlaş
1 Şubat 2014 tarihinde BDDK tarafından yürürlüğe sokulan
taksit sayılarının azaltılması düzenlemesi, kredi kartları ile yapılan
Yurtiçinde ihraç edilen kartlarla internetten yurt içi ve yurtdışı
adedi 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 32 artışla 193 m
yüzde 39,1 artışla 34,5 milyar Türk lirasına yükselmiştir (Grafik IV.7.1
alışverişlerde taksitli ödemelerde düşüşe sebep olmuştur.
Taksitlerle ilgili düzenlemelerin bir amacı da kredi kartlarının
borçlanma aracı yerine, ödeme aracı olarak kullanılmasının
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
teşvik edilmesidir.
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
101
r adede, işlem tutarının ise yüzde 17 artışla 363,8 milyar TL’ye
nka kartı kullanım adet ve tutarlarındaki artış hızı da, 2013 yılında
eğilimindedir. Banka kartlarının alışveriş amacıyla kullanım oranı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
2012 yılında sırasıyla yüzde 33,5 ve yüzde 5,3 iken; 2013 yılında
zde 6,1’e yükselmiştir (Grafik IV.7.12). Banka kartının alışveriş
llikle küçü k tutarlı alışverişlerde tercih edildiği görülmektedir.
Banka kartı işlemleri incelendiğinde, 2013 yılında banka
Grafik IV.7.12
Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları1
kartı işlem adedinin yıllık yüzde 15,4 artışla 1,5 milyar adede,
(Milyar TL, Milyon Adet)
(sağ eksen)
Alışveriş Adedi (sağ eksen)
dedi (sağ eksen)
işlem tutarının ise yüzde 17 artışla 363,8 milyar TL’ye ulaştığı
Nakit Çekme Adedi (sağ eksen)
Tutar
gözlenmektedir. Banka kartı kullanım adet ve tutarlarındaki artış
3000
400
1.000
360
900
320
800
280
700
1500
240
600
200
500
1000
160
400
120
300
80
200
40
100
2500
2000
500
10
11
12
0
13
0
09
10
11
12
hızı da, 2013 yılında bir önceki yıla göre azalma eğilimindedir.
Banka kartlarının alışveriş amacıyla kullanım oranı ise adet ve
tutar bazında 2012 yılında sırasıyla yüzde 33,5 ve yüzde 5,3
iken; 2013 yılında sırasıyla yüzde 38,1 ve yüzde 6,1’e yükselmiştir
0
13
(Grafik IV.7.12). Banka kartının alışveriş amacıyla da kullanıldığı,
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
ve yurt dışı kullanımı
özellikle küçü k tutarlı alışverişlerde tercih edildiği görülmektedir.
(1) Yurt içinde ihraç edilen banka kartlarının yurt içi ve yurt dışı kullanımı
Kaynak: BKM
Grafik IV.7.13 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme
Grafik IV.7.14 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme
(Milyon Adet)
(Milyar TL)
Adedi1
llanımındaki artıştaİşlem
Türkiye’de
internet kullanımının artması veİşlem Tutarı1
Ödeme
ticaretin gün geçtikce yaygınlaşmasının da etkisi olmuştur.
İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Adedi
larla internetten Türkiye
yurt içi
ve yurtdışı yapılan kartlı ödeme işlem
Cumhuriyet Merkez Bankası
40
220
ki yıla göre yüzde 32200
artışla 193 milyon adede; işlem tutarı ise
Türk lirasına yükselmiştir180(Grafik IV.7.13 ve Grafik IV.7.14).
35
140 Adet)
(Milyon
(Milyar TL)
içinde ihraç edilen kartlarla internetten yurt içi ve yurt dışı yapılan
20
15
40
10
35
5
30
0
25
119
09
10
11
12
13
140
120
(1) Yurt
içinde ihraç edilen kredi kartlarının yurt içi ve yurt dışı internette kullanımı
Kaynak: BKM
100
(Milyar TL)
40
kartlı ödeme işlem adedi 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde
İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Tutarı
32 artışla 193 milyon adede; işlem tutarı ise yüzde 39,1 artışla 34,5
milyar Türk lirasına yükselmiştir (Grafik IV.7.13 ve Grafik IV.7.14).
09
20
10
11
12
13
(1) Yurt içinde ihraç edilen banka kartlarının yurt içi ve yurt dışı internette kullanımı
Kaynak:15BKM
Grafik 80
IV.7.14 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme
60
İşlem Tutarı1
10
2012 yılında yıllık yüzde 17,1 artış gösteren kredi kartı
takasına konu işlem adedi 2013 yılında yüzde 10,3 artışla
2012 yılında yıllık yüzde 17,1 artış gösteren
kredi kartı takasına konu işlem adedi
5
1.281,6
milyon
09 yüzde
10 10,3 11
Diğer adede
taraftan, ulaşmıştır.
kredi kartı
2013 yılında
artışla 121.281,613 milyon adede
ulaşmıştır.
0
Ödeme İşlem Adedi
Türkiye’de
İşlem Tutarı1
25
İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Adedi
100
220
80
200
60
180
40
160
artışta
ticaretin gün geçtikce yaygınlaşmasının da etkisi olmuştur. Yurt
Grafik30IV.7.14 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme
120
kullanımındaki
internet kullanımının artması ve internet üzerinden yapılan
Grafik
IV.7.13 İnternette Yapılan Kartlı Ödeme
160
İşlem Adedi1
artlı Ödeme
kartlarının
İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Tutarı
İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Tutarı
09
10
11
12
13
Diğer taraftan, kredi kartı işlem
işlem 40tutarındaki artış oranı, 2012 yılında yıllık yüzdetutarındaki
23,9 iken, 2013
yılında
yüzde
10,8’e
artış
oranı,
2012
yılında
(1) Yurt içinde ihraç edilen kredi kartlarının yurt içi ve yurt dışı internette kullanımı
(1) Yurt içinde ihraç edilen banka kartlarının yurt içi ve yurt dışı internette kullanımı
Kaynak: BKM
gerilemiştir.
2013 yılındaki toplam işlem tutarı ise
169,7
Kaynak:
BKM milyar TL olmuştur (Grafik IV.7.15). 2012
35
yıllık yüzde 23,9 iken, 2013
yılında yüzde 10,8’e gerilemiştir. 2013 yılındaki toplam işlem tutarı
yılında
30 artış hızı yüzde 29,5 olan banka kartları takasına konu işlem adedi, 2013 yılında yüzde
2012 yılında yıllık yüzde 17,1 artış gösterenise
kredi
kartı takasınaTL
konu
işlem adedi
169,7
olmuştur
(Grafik IV.7.15). 2012 yılında artış hızı
25
31,1 yükselişle
393,3 milyon adet olmuştur. İşlem tutarı ise
2013 milyar
yılında yüzde
23 oranında
2013 20yılında yüzde 10,3 artışla 1.281,6 milyon adede ulaşmıştır. Diğer taraftan, kredi kartı
artarak 18,9 milyar TL’ye yükselmiştir (Grafik IV.7.16). yüzde 29,5 olan banka kartları takasına konu işlem adedi, 2013
işlem15tutarındaki artış oranı, 2012 yılında yıllık yüzde 23,9 iken, 2013 yılında yüzde 10,8’e
yılında yüzde 31,1 yükselişle 393,3 milyon adet olmuştur. İşlem
10
gerilemiştir.
2013 yılındaki toplam işlem tutarı ise
169,7
milyar TL olmuştur (Grafik IV.7.15). 2012
Grafik IV.7.15
Grafik
IV.7.16
yılında
artış hızı yüzde 29,5 olan banka kartları (Milyar
takasına
konu ise
işlem
adedi,
2013 yılında
yüzde
tutarı
2013
yılında
yüzde
23 oranında artarak 18,9 milyar TL’ye
(Milyar TL, Milyon Adet)
TL, Milyon Adet)
Takasa
5 Konu Kredi Kartı İşlem Adet ve Tutarları
12
13
Takasa Konu Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları
0
31,1 yükselişle
393,3
milyon
adet
olmuştur.
İşlem tutarı ise 2013 yılında yüzde 23 oranında
09
10
11
12
13
ve yurt dışı internette kullanımı
20
artarak 18,9 milyar
Tutar TL’ye yükselmiştir
Adet (sağ eksen) (Grafik IV.7.16).
(1) Yurt içinde ihraç edilen banka kartlarının yurt içi ve yurt dışı internette kullanımı
Kaynak: BKM
120
1000
900
Grafik IV.7.15
yükselmiştir
Milyar TL (Grafik
MilyonIV.7.16).
Adet
450
18
400
16
Grafik IV.7.16
14
800 adedi
Takasa Konu
Kredi Kartı
Adet ve Tutarları
Takasa
Konu Banka Kartı
İşlem Adet
ve Tutarları
Kart
takasının
k yüzde 17,1 artış gösteren
kredi
kartıİşlem
takasına
konu işlem
100
(Milyar TL, Milyon Adet)
(Milyar
12 TL, Milyon Adet)
700
80
şla 1.281,6 milyon adede
ulaşmıştır. Diğer taraftan, kredi kartı 10
600
2012 yılında yıllık yüzde
23,9 iken,
2013Adet
yılında
yüzde
60
500 10,8’e 208
Tutar
(sağ eksen)
400
186
plam işlem tutarı ise 169,7
milyar TL olmuştur (Grafik IV.7.15).
120
1000 2012
40
300
164
900
an banka kartları takasına
konu işlem adedi, 2013 yılında
yüzde 142
200
100
20
800
100
120
adet olmuştur. İşlem tutarı ise 2013 yılında yüzde 23 oranında
700
80
0
elmiştir (Grafik IV.7.16).
60
04
05
06
07
08
09
10
Kaynak: BKM
40 IV.7.16
Grafik
e Tutarları
Takasa Konu Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları
20TL,
Kart
(Milyar
Milyon takasının
Adet)
0
600
10
Kaynak: BKM
500
8
400
6
300
4
350
çok 300taraflı netleştirme yöntemine göre
250
çalışması,
kart işlemlerinden kaynaklanan likidite
Milyar TL katılımcıların
Milyon Adet
200
450
ihtiyacını azaltmaktadır.400150Sistemde gerçekleşen kredi kartı
100
350
işlemlerinin netleştirme oranı
2013 yılında yüzde 74,1 olmuş ve
50
300
0
kredi kartı
işlemleri
ile ilgili
likidite
tasarrufu 125,7 milyar TL olmuştur.
250
10
11
12
13
09
200
Banka kartı işlemlerinde ise
netleştirme oranı yüzde 77,1 olarak
150
gerçekleşmiş ve 14,6 milyar
TL likidite tasarrufu sağlanmıştır
100
50
200
2
çok taraflı netleştirme
yöntemine
göreIV.7.3).
çalışması, katılımcıların
kart
(Tablo
100
0
0
09
10
11
12
13 kredi kartı
işlemlerinden
kaynaklanan
likidite
azaltmaktadır.
Sistemde
gerçekleşen
Milyar TL
Milyon Adet ihtiyacını
0
0
20
04
05
06
07
08
09
10
450
Kaynak: BKM
işlemlerinin netleştirme oranı 2013 yılında yüzde 74,1 olmuş ve kredi kartı işlemleri ile ilgili likidite
(sağ eksen)
1000
900
18
Kaynak: BKM
16
102120 14
800
700
12
400
350
300
Finansal İstikrar
Raporu | Mayıskart
2014
Kart takasının çok taraflı netleştirme
yöntemine göre çalışması,
katılımcıların
250
600
işlemlerinden
kaynaklanan likidite ihtiyacını azaltmaktadır. Sistemde gerçekleşen kredi kartı
10
500
8
işlemlerinin
netleştirme oranı 2013 yılında yüzde 74,1 olmuş ve kredi kartı işlemleri ile ilgili likidite
400
200
6
150
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
2013 yılında yüzde 10,3 artışla 1.281,6 milyon adede ulaşmıştır. Diğer taraftan, kredi kartı
işlem tutarındaki artış oranı, 2012 yılında yıllık yüzde 23,9 iken, 2013 yılında yüzde 10,8’e
gerilemiştir. 2013 yılındaki toplam işlem tutarı ise 169,7 milyar TL olmuştur (Grafik IV.7.15). 2012
yılında artış hızı yüzde 29,5 olan banka kartları takasına konu işlem adedi, 2013 yılında yüzde
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
31,1 yükselişle 393,3 milyon adet olmuştur. İşlem tutarı ise 2013 yılında yüzde 23 oranında
artarak 18,9 milyar TL’ye yükselmiştir (Grafik IV.7.16).
IV.7.15POS cihazlarında
Kredi kartlarının bankaların Grafik
kendi
Grafik IV.7.16
Takasa Konu Kredi Kartı İşlem Adet ve Tutarları
Takasa Konu Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları
(Milyar TL, Milyon Adet)
(Milyar TL, Milyon Adet)
kullanılması halinde düşmesi beklenen takasa konu kredi
Milyar TL
kartı işlem tutarının toplam kredi kartı işlemTutartutarına
oranı
Adet (sağ
eksen)
incelendiğinde, 2012 yılında yüzde 42,4 olan söz konusu oranın
120
100
2013 yılında azalarak yüzde 40 olarak gerçekleştiği görülmektedir
80
(Grafik IV.7.17).
1000
900
800
700
600
60
400
Takasbank, sermaye piyasası 20işlemlerinin sorunsuz bir
0
04
05
06
07
08
09
10
şekilde gerçekleşmesi açısından büyük önem
arz
etmektedir.
450
18
400
16
350
14
tasarrufu
125,7 milyar TL olmuştur. Banka kartı
işlemlerinde ise ne
300
12
olarak
gerçekleşmiş ve 14,6 milyar TL likidite tasarrufu
sağlanmıştır (
250
10
8
500
40
Milyon Adet
20
6
200
Kredi kartlarının bankaların kendi POS
cihazlarında kull
150
300
100
beklenen
takasa konu kredi kartı işlem tutarının
toplam kredi
4
200
50
2
incelendiğinde,
2012 yılında yüzde 42,4 olan
söz konusu oranın 20
100
0
0
0
09
10
11
12
13
40 olarak gerçekleştiği
görülmektedir
(Grafik
IV.7.17).
Kaynak: BKM
BKM
Borsa İstanbul nezdinde bulunan Kaynak:
Pay,
Gelişen İşletmeler,
Tablo IV.7.3
Grafik IV.7.17
Kart Takas ve Hesaplaşma Sistemi / Netleştirme Oranı
Borçlanma Araçları, Yurt Dışı Sermaye Piyasası
Araçları
vetaraflı
Vadeli
Kart takasının
çok
netleştirme
Takasa Konu Kredi Ka
Kartı İşlem Tutarına Or
(Yüzde)
yöntemine göre çalışması, katılımcıların kart (Yüzde)
işlemlerinden kaynaklanan
likidite ihtiyacını azaltmaktadır.
İşlem ve Opsiyon Piyasalarında gerçekleşen
işlemlerin taraflar
Sistemde gerçekleşen kredi kartı
10 Cumhuriyet
11
12
13
Türkiye
Merkez Bankası
09
44
işlemlerinin netleştirme oranı 2013 yılında yüzde 74,1 olmuş ve kredi kartı işlemleri ile ilgili likidite
arasındaki takas ve mutabakatı Takasbank ve MKK tarafından
gerçekleştirilmektedir.
Kredi Kartı Takas ve Hesaplaşması
Netleştirme Or. (%)
78,1
(Milyar TL)
86,6
Likidite Tasarrufu
(Milyar TL)
67,6
77,4
75,3
74,9
43
74,08
tasarrufu 125,7 milyar TL olmuştur. Banka kartı işlemlerinde
ise netleştirme oranı yüzde 77,1
İşlem Hacmi
120
42
Finansal
İstikrar
101,4
123,6 Raporu
153,1| Mayıs
169,72014
olarak gerçekleşmiş ve 14,6 milyar TL likidite tasarrufu sağlanmıştır (Tablo IV.7.3).
78,5
93,1
114,7
41
125,7
40
Banka Kartı Takas ve Hesaplaşması
Kredi kartlarının bankaların kendi POS cihazlarında
kullanılması halinde düşmesi
Takasbank, çeşitli piyasalar için işlem gören finansal
Netleştirme Or. (%)
65,1
76,6
78,0
76,3
77,1
İşlem Hacmi
(MilyarTL)
7,4
8,9
12,1
15,4
18,9
4,8
6,8
9,5
11,7
14,6
beklenen takasa konu kredi kartı işlem tutarının toplam kredi kartı işlem tutarına oranı
sözleşmelerin tarafları arasında alıcıya karşı satıcı, satıcıya karşı
39
incelendiğinde, 2012 yılında yüzde 42,4 olan söz konusu oranın 2013 yılında azalarak yüzde
Likidite Tasarrufu
da alıcı rolünü üstlenerek işlemlerin
taahhüt
(Milyar TL)
40 olaraktamamlanmasını
gerçekleştiği görülmektedir
(Grafik IV.7.17).
etmekte ve bu piyasalar için Merkezi Karşı Taraf olarak faaliyet
Tablo IV.7.3
Takasa Konu Kredi Kartı İşlem Tutarının Toplam Kredi
Kartı İşlem Tutarına Oranı
(Yüzde)
Takasbank, sermaye piyasası
(Yüzde)
13
İşletmeler,
Borçlanma Araçları, Yurt Dışı Sermaye Piyasası Araçları v
44
43,3
İstanbul nezdinde pay senedine dayalı vadeli işlem ve opsiyon
üstlenmektedir.
işlemlerinin sorunsuz bi
açısından büyük önem arz etmektedir. Borsa İstanbul nezdin
Piyasalarında gerçekleşen işlemlerin taraflar arasındaki takas ve
Kredi Kartı Takas ve Hesaplaşması
Netleştirme Or. (%)
78,1
77,4
75,3
74,9
74,08
(Milyar TL)
86,6
101,4
123,6
153,1
169,7
(Milyar TL)
67,6
78,5
93,1
114,7
125,7
(VİOP)’nda gerçekleşen işlemlerLikidite
için
merkezi karşı taraf rolü
Tasarrufu
09
Kaynak: BKM
Grafik IV.7.17
fazlası ve fon ihtiyacı olan aracı kuruluşlar ile bankaların bir
sözleşmelerinin işlem gördüğü Vadeli
İşlem ve Opsiyon Piyasası
İşlem Hacmi
38
Kaynak: BKM
göstermektedir. Takasbank mevcut
durumda
kısa
dönemli
Kart Takas
ve Hesaplaşma
Sistemi
/ Netleştirme fon
Oranı
araya gelmelerini sağlayan Takasbank Para 09Piyasası
ve
Borsa
10
11
12
42,7
43
42,7
42,5
42,4
MKK tarafından gerçekleştirilmektedir.
42
Takasbank,
çeşitli
piyasalar
Türkiye Cumhuriyet
Merkez
Bankası
41
için işlem gören finansal sözle
alıcıya karşı satıcı, satıcıya karşı da alıcı rolünü
üstlenerek işlemlerin
40
40
Banka Kartı Takas ve Hesaplaşması
Netleştirme Or. (%)
65,1
76,6
78,0
76,3
77,1
İşlem Hacmi
(MilyarTL)
7,4
8,9
12,1
15,4
18,9
(Milyar TL)
4,8
6,8
9,5
11,7
14,6
2013 yılında Takasbank’ta Borsa
İstanbul Pay Piyasası ve
Likidite Tasarrufu
Gelişen İşletmeler Piyasası’yla ilgili
olarak toplam 814,99 milyar
Kaynak: BKM
Türk liralık işlem gerçekleşmiş, çok taraflı netleştirme sonucunda
etmekte ve bu piyasalar için Merkezi Karşı Taraf olarak faaliyet g
milyar Türk liralık likidite tasarrufu sağlanmıştır. Borsa İstanbul P
39
mevcut durumda
kısa dönemli fon fazlası ve fon ihtiyacı olan ara
Piyasası’nda gerçekleşen işlemlerle ilgili olarak 2008 yılından it
bir araya38gelmelerini sağlayan Takasbank Para Piyasası ve Bor
yerini düşüşe bırakırken, 2013 yılında ise bu piyasalarda gerç
09
10
11
12
13
senedine dayalı
vadeli
işlem
ve opsiyon
sözleşmelerinin işlem
önceki yıla göre yüzde 31 oranında artış kaydetmiştir (Grafik IV
Opsiyon Piyasası (VİOP)’nda gerçekleşen işlemler için merkezi karşı
Kaynak: BKM
Grafik
IV.7.18
Grafik
IV.7.19
2013
yılında Takasbank’ta Borsa İstanbul Pay
Piyasası
ve Ge
Borsa İstanbul Pay Piyasası ve Gelişen İşletmeler
Borsa İstanbul Borçla
(Milyar TL, Yüzde)
(Milyar TL, Yüzde)
bu işlemlerle ilgili olarak 58,70 milyarTakasbank,
Türk liralık net
nakit piyasası
transferiişlemlerinin
ilgiliPiyasası’nda
olarak
toplam
milyar
Türk liralık işlem
gerçekleşm
Gerçekleşen
İşlemler
İşlemler
sermaye
sorunsuz
bir 814,99
şekilde
gerçekleşmesi
sonucunda bu işlemlerle ilgili olarak 58,70 milyar Türk liralık net nak
olmuş ve 756,29 milyar Türk liralık
likidite
tasarrufu
açısından
büyük
önem sağlanmıştır.
arz etmektedir. Borsa İstanbul nezdinde bulunan Pay, Gelişen
İşlem Tutarı
Araçları,
Yurt Dışı Sermaye Piyasası Araçları Net
veNakit
Vadeli
Transferiİşlem ve Opsiyon
Borsa İstanbul Pay Piyasası veİşletmeler,
GelişenBorçlanma
İşletmeler
Piyasası’nda
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
Oranı (sağ Takasbank
eksen)
Piyasalarında gerçekleşen işlemlerin taraflar arasındaki takas ve Netleştirme
mutabakatı
ve
gerçekleşen işlemlerle ilgili olarak 2008 yılından itibaren izlenen
MKK tarafından gerçekleştirilmektedir.
artış, 2012 yılında yerini düşüşe bırakırken, 2013 yılında ise bu
900
100
7.000
800
700
80
6.000
600
60
Takasbank,
çeşitli
piyasalar
için işlem gören 500
finansal sözleşmelerin tarafları arasında
piyasalarda gerçekleşen toplam işlem
tutarı bir
önceki
yıla göre
5.000
yüzde 31 oranında artış kaydetmiştir (Grafik IV.7.18).
3.000
4.000
400
alıcıya karşı satıcı, satıcıya karşı da alıcı rolünü üstlenerek
işlemlerin tamamlanmasını taahhüt
40
300
etmekte ve bu piyasalar için Merkezi Karşı Taraf olarak
faaliyet göstermektedir. Takasbank
200
2.000
20
1.000
100
mevcut durumda kısa dönemli fon fazlası ve fon ihtiyacı
olan aracı kuruluşlar ile bankaların
0
0
0
07 ve08 Borsa
09
10
11 nezdinde
12
13
bir araya gelmelerini sağlayan Takasbank Para Piyasası
İstanbul
pay
Kaynak: Takasbank işlem gördüğü Vadeli İşlem ve
senedine dayalı vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Opsiyon Piyasası (VİOP)’nda gerçekleşen işlemler için merkezi karşı taraf rolü üstlenmektedir.
07
08
Kaynak: Takasbank
103
2013 yılında Takasbank’ta Borsa İstanbul Pay Piyasası ve Gelişen İşletmeler Piyasası’yla
yukarıda
bahsedilen
özellikleri nedeniyle
ilgili olarak toplam 814,99 milyar Türk liralık işlem Takasbank
gerçekleşmiş,
çok taraflı
netleştirme
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
arrufu sağlanmıştır. Borsa İstanbul Pay Piyasası ve Gelişen İşletmeler
lemlerle ilgili olarak 2008 yılından itibaren izlenen artış, 2012 yılında
Türkiye
TCMB tarafından sağlanan likidite yönetim imkanlarına katılamayan aracı kurumların
13 yılında ise bu piyasalarda gerçekleşen toplam işlem tutarı bir
likidite yönetimleri açısından büyük önem arz eden TPP’de gerçekleşen işlemler, 2013 yılında
oranında artış kaydetmiştir (Grafik IV.7.18).
piyasanın açılış tarihinden beri en yüksek değerine ulaşmıştır. 2012 yılında 180,8 milyar Türk
Cumhuriyet Merkez Bankası
lirası olan işlemlerde yüzde 29 oranında artış kaydedilmiş, 234 milyar Türk lirası tutarında 140.4
Takasbank yukarıda bahsedilen özellikleri nedeniyle
Grafik IV.7.19
Borsa
İstanbul
Borçlanma Araçları Piyasası’nda
Gerçekleşen
bin
işlem
gerçekleştirilmiştir
(Grafik IV.8.20).
şen İşletmeler
İşlemler
finansal piyasalar açısından önemli bir role sahip olup,
(Milyar TL, Yüzde)
TPP’de gerçekleşen
işlemlerde görülen artışlarda katılımcılarının piyasaların likidite
İşlem Tutarı
katılımcılarının geçici likidite sıkıntısı yaşamaları durumunda
Nakit Transferi
durumuna bağlı Net
olarak
yaptıkları işlemler ile TPP’de adına işlem yapılan yatırım fon ve
eri
nı (sağ eksen)
100
Oranı (sağ eksen)
sistemin
sorunsuz
işlemesini
ortaklıkları sayısı Netleştirme
ve işlem
hacmindeki artış etkili olmuştur.
TPP’nın
toplam işlem
hacmi
içerisinde, fon ve yatırım ortaklıklarının payı 2013 yılında,
yüzde 37,22’lik
bir artışkatılımcılara
ile 175 milyar
aracılığıyla
diğer
7.000
80
60
40
20
11
12
13
0
sağlamak ve sorunun sistem
yayılmasını önlemek amacıyla
100
6.000
TL’ye5.000
yükselmiştir. İşlem yapan yatırım80 fonu ve ortaklıkları sayısı ise 2013 yılında yüzde 12
katılımcılarına “Nakit Kredi İmkanı” ve “Takasbank Para Piyasası
60
4.000
oranında
artış göstermiş ve 529 adete ulaşmıştır.
3.000
(TPP)” hizmetlerini sunmaktadır.
40
2.000
TPP ve diğer piyasa faiz oranlarında
2012 yılında izlenen rekabetçi yapı, 2013 Mayıs
20
1.000
ayına kadar
sürmüş, bu tarihten itibaren
risk primlerindeki oynaklık dolayısıyla TPP günlük
0
0
07
08
09
10
11
12
13
ağırlıklı faiz ortalamalarının, TCMB fonlama maliyetinden veTakasbank
Repo Ters Repo “Nakit
Pazarı faiz
Kaynak: Takasbank
Kredi
İmkanı”
çerçevesinde
oranlarından uzaklaşma eğiliminde olduğu gözlenmiştir (Grafik IV.8.21).
katılımcılarına teminat karşılığında ve önceden belirlediği limitler
Grafik IV.7.20
dahilinde genel olarak gecelik vadelerle kredi kullandırmaktadır.
Grafik IV.7.21
(Milyar TL, Bin)
(Günlük Ağırlıklı Faiz Ortalamaları, 2013, Yüzde)
TPP İşlem Hacmi ve Tutarı
TPP Faiz Oranları - Diğer Piyasa Faiz Oranları
bahsedilen özellikleri nedeniyle finansal piyasalar açısından
İlk defa 2013 yılında 7 aracı kuruma limit tahsis edilmiş, 37’si
atılımcılarının geçici likidite sıkıntısı
yaşamaları
İşlem Tutarı
İşlemdurumunda
Hacmi (sağ eksen) sistemin
aracı
TPP kurum ve 15’i banka olan 52 kuruluşun kredi limitlerinde
ak ve sorunun sistem aracılığıyla diğer katılımcılara yayılmasını
güncellemeye
gidilmiştir.
TCMB Fonlama Maliyeti
260
Borsa İstanbul Repo-Ters Repo Pazarları
150
cılarına “Nakit Kredi İmkanı” ve “Takasbank Para Piyasası (TPP)”
10
200
110
edi İmkanı” çerçevesinde
katılımcılarına teminat karşılığında ve
140
dahilinde genel olarak gecelik vadelerle kredi kullandırmaktadır.
70
6
30
4
80
cı kuruma limit tahsis edilmiş,
37’si aracı kurum ve 15’i banka olan
de güncellemeye gidilmiştir.
20
2008
2009
2010
2011
2012
2013
ay Piyasası Yönergesi ve bu Yönergeye ilişkin Uygulama Esasları
Takasbank
8
Ödünç
Pay
Piyasası
Yönergesi
ve
bu
Yönergeye ilişkin Uygulama Esasları Prosedürü yayınlanarak, 2
Eylül 2013 tarihinden itibaren Ödünç Pay Piyasası’nda merkezi
karşı
başlanmıştır. Borsa İstanbul Vadeli
Mar. taraf
May. hizmeti
Tem.
Eyl.sunulmaya
Kas.
Oca.
İşlem ve Opsiyon Piyasası’na ilişkin Yönerge de 13 Aralık 2013
Kaynak: Takasbank
Takasbank
Eylül 2013 tarihinden Kaynak:
itibaren
Ödünç Pay Piyasası’nda merkezi karşı
şlanmıştır. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’na ilişkin
tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu tarafından onaylanmıştır. 2014
tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu tarafından onaylanmıştır. 2014
yılının ilk çeyreğinde Takasbank, Borsa İstanbul Vadeli İşlem
Merkezi
Kuruluşu
(MKK), sermaye
bank, Borsa İstanbul Vadeli
İşlem Kayıt
ve Opsiyon
Piyasası’nda
merkezi piyasası araçlarının kaydileştirilmesine ilişkin
ve Opsiyon Piyasası’nda merkezi karşı taraf hizmeti sunmaya
başlamıştır.
işlemleri gerçekleştirmek, kaydileştirilen bu araçları ve bunlara bağlı hakları, elektronik
başlamıştır.
ortamda, üyeler ve hak sahipleri itibarıyla kayden izlemek
ve merkezi saklamasını yapmak
üzere 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında merkezi saklama kuruluşu olarak
faaliyet göstermektedir. Hali hazırda payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin pay
Finansal
İstikrar Raporu
| Mayıs
2014 devlet iç borçlanma
senetleri, borsa yatırım
fonları,
yatırım
fonları,
senetleri, özel sağlanan
sektör
TCMB tarafından
likidite yönetim imkanlarına
katılamayan aracı kurumların likidite yönetimleri açısından
Finansal İstikrar Raporu | Mayıs 2014
123
büyük önem arz eden TPP’de gerçekleşen işlemler, 2013 yılında
piyasanın açılış tarihinden beri en yüksek değerine ulaşmıştır.
2012 yılında 180,8 milyar Türk lirası olan işlemlerde yüzde 29
oranında artış kaydedilmiş, 234 milyar Türk lirası tutarında 140.4
bin işlem gerçekleştirilmiştir (Grafik IV.7.20).
TPP’de
katılımcılarının
gerçekleşen
piyasaların
işlemlerde
likidite
görülen
durumuna
artışlarda
bağlı
olarak
yaptıkları işlemler ile TPP’de adına işlem yapılan yatırım fon ve
ortaklıkları sayısı ve işlem hacmindeki artış etkili olmuştur. TPP’nın
toplam işlem hacmi içerisinde, fon ve yatırım ortaklıklarının
payı 2013 yılında, yüzde 37,22’lik bir artış ile 175 milyar TL’ye
104
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
TL’ye yükselmiştir. İşlem yapan yatırım fonu ve ortaklıkları sayısı ise 2013 yılında yüzde 12
oranında artış göstermiş ve 529 adete ulaşmıştır.
TPP ve diğer piyasa faiz oranlarında 2012 yılında izlenen rekabetçi yapı, 2013 Mayıs
Türkiye Cumhuriyet Merkez
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
ayına kadar sürmüş, bu tarihten itibaren risk primlerindeki oynaklık dolayısıyla TPP günlük
Bankası
ağırlıklı faiz ortalamalarının, TCMB fonlama maliyetinden ve Repo Ters Repo Pazarı faiz
borçlanma araçları, varlığa dayalı menkul kıymet ve kira sertifikaları MKK tarafından ka
oranlarından uzaklaşma eğiliminde olduğu gözlenmiştir (Grafik IV.8.21).
izlenmektedir. MKK nezdinde kayden izlenen söz konusu sermaye piyasası araçlarından
İstanbul nezdinde işlemGrafik
görenlere
Grafik
IV.7.20
IV.7.21 ilişkin
yükselmiştir. İşlem yapan yatırım fonu ve
ortaklıkları
sayısı
ise 2013
TPP İşlem Hacmi ve Tutarı
(Milyar TL, Bin)
alım satım işlemlerinin takas ve mutabakatı M
TPP Faiz Oranları
- Diğer
Piyasa Faiz
Oranları
Takasbank arasındaki entegre
sistem
aracılığı
ile gerçekleştirilmektedir.
Söz konusu işlem
(Günlük Ağırlıklı Faiz Ortalamaları, 2013, Yüzde)
yılında yüzde 12 oranında artış göstermiş ve 529 adetetakas
ulaşmıştır.
ve mutabakatının sorunsuz gerçekleşebilmesi için
İşlem Tutarı
MKK sisteminin Takasbank’ın s
Hacmi (sağ eksen)
TPP
ileİşlem
koordineli
biçimde çalışması gerekmektedir.
Ayrıca, Borsa İstanbul nezdinde
Borsa İstanbul Repo-Ters Repo Pazarları
görmeyen sermaye
piyasası araçlarına ilişkin işlemler, MKK nezdinde üyeler itibariyle
150
260
TPP ve diğer piyasa faiz oranlarında
2012 yılında izlenen
TCMB Fonlama Maliyeti
sahipleri adına açılan hesaplar
arasında gerçekleştirilmektedir. Bu çerçevede, Serm
10
rekabetçi yapı, 2013 Mayıs ayına kadar
sürmüş, bu
tarihten
200
Piyasası
mevzuatı
110
uyarınca merkezi saklama kuruluşu olarak kurulan ve faaliyet gös
MKK’nın,
6493 sayılı
itibaren risk primlerindeki oynaklık dolayısıyla TPP günlük
ağırlıklı
140
Ödeme8 ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetle
Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında menkul kıymet mutabakat s
faiz ortalamalarının, TCMB fonlama maliyetinden ve Repo Ters
70
6
işlettiği ve sistem işleticisi olarak
da faaliyet gösterdiği değerlendirilmektedir.
80
Repo Pazarı faiz oranlarından uzaklaşma eğiliminde olduğu
gözlenmiştir (Grafik IV.7.21).
20
2008
2009
Kaynak: Takasbank
2010
2011
2013 yılı sonu
itibarıyla4 MKK tarafından, yaklaşık 1,1 milyon yatırımcıya ait 511 mil
30
2012
Oca.
2013
Mar.
May.
Tem.
Eyl.
Kas.
karşılığı pay senedi ile 24.476 yatırımcıya ait 183 milyar TL değerinde devlet iç borçla
senedinin saklaması yapılmaktadır
Kaynak: Takasbank (Tablo IV.7.4).
Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK), sermaye piyasası araçlarının
Tablo IV.7.4
kaydileştirilmesine ilişkin işlemleri gerçekleştirmek, kaydileştirilen
MKK Tarafından Saklaması Yapılan Kıymetlerin Piyasa Değeri ve
Bakiyeli Yatırımcı Sayısı
Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK), sermaye
piyasası araçlarının kaydileştirilmesine ilişkin
1,2,3
bu araçları ve bunlara bağlı hakları, elektronik ortamda, üyeler
işlemleri gerçekleştirmek, kaydileştirilen bu araçları
ve bunlara
bağlı
hakları, elektronik
Sermaye Piyasası
Saklamadaki
Kıymetin
2
ve hak sahipleri itibarıyla kayden izlemek
ve merkezi saklamasını
ortamda, üyeler ve hak sahipleri itibarıyla
Araçları
Piyasa Değeri
Pay Senedi 3
511 milyar TL
üzere 6362
sayılı Sermaye
Piyasası Kanunu Devlet
kapsamında
yapmak üzere 6362 sayılı Sermaye Piyasası
Kanunu
kapsamında
İç Borçlanma merkezi saklama
183 milyar TL
faaliyet göstermektedir. Hali hazırda
merkezi saklama kuruluşu olarak faaliyet
göstermektedir. Hali
Yatırımcı Sayısı
kayden izlemek ve merkezi saklamasını yapmak
Senetleri
1.116.537
kuruluşu olarak
24.476
paylarıYatırım
Borsa
işlem
gören şirketlerin
Fonu İstanbul’da30,9
milyar TL
2.766.512 pay
Özel
36 milyar TLsenetleri, özel
166.571sektör
senetleri, borsa yatırım fonları, yatırım fonları,
devletSektör
iç borçlanma
Borçlanma Aracı
hazırda payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin pay
senetleri, borsa yatırım fonları, yatırımFinansal
fonları,
iç borçlanma
İstikrardevlet
Raporu | Mayıs
2014
senetleri, özel sektör borçlanma araçları, varlığa dayalı menkul
kıymet ve kira sertifikaları MKK tarafından kayden izlenmektedir.
MKK nezdinde kayden izlenen söz konusu sermaye piyasası
Borsa Yatırım Fonu
Yapılandırılmış
Ürünler
Diğer
Menkul
Kıymetler
Toplam
183 milyon TL
3.956
12 milyon TL
3.306
2,9 milyar TL
2.611
765 Milyar TL
3.617.815
123
(1)2013 yılı sonu itibarıyla.
(2)Bir yatırımcının saklaması yapılan birden fazla türde sermaye piyasası aracı olabildiğinden,
kıymet bazındaki yatırımcı sayılarının toplamı, toplam yatırımcı sayısını vermemektedir.
(3)Saklaması yapılan pay senetlerinden Borsa İstanbul’da işlem görenlerin piyasa değeri 195 Milyar
TL iken Borsa İstanbul’da işlem görmeyenlerin piyasa değeri 316 Milyar TL’dir.
Kaynak: MKK
araçlarından Borsa İstanbul nezdinde işlem görenlere ilişkin
alım satım işlemlerinin takas ve mutabakatı MKK ile Takasbank
arasındaki entegre sistem aracılığı ile gerçekleştirilmektedir.
Söz
konusu
işlemlerin
takas
ve
mutabakatının
sorunsuz
gerçekleşebilmesi için MKK sisteminin Takasbank’ın sistemi ile
koordineli biçimde çalışması gerekmektedir. Ayrıca, Borsa
İstanbul nezdinde işlem görmeyen sermaye piyasası araçlarına
ilişkin işlemler, MKK nezdinde üyeler itibariyle hak sahipleri
adına
124
Finansal İstikrar Raporu | May
açılan hesaplar arasında gerçekleştirilmektedir. Bu çerçevede,
Sermaye Piyasası mevzuatı uyarınca merkezi saklama kuruluşu
olarak kurulan ve faaliyet gösteren MKK’nın, 6493 sayılı Ödeme
ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve
Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında menkul
kıymet mutabakat sistemi işlettiği ve sistem işleticisi olarak da
faaliyet gösterdiği değerlendirilmektedir.
2013 yılı sonu itibarıyla MKK tarafından, yaklaşık 1,1
milyon yatırımcıya ait 511 milyar TL karşılığı pay senedi ile 24.476
yatırımcıya ait 183 milyar TL değerinde devlet iç borçlanma
senedinin saklaması yapılmaktadır (Tablo IV.7.4).
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
105
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
IV.8. Finansal İstikrara Yönelik Adımlar
Bu
bölümde
Kasım
2013
Finansal
İstikrar
Raporu
yayımından bu yana TCMB ve BDDK tarafından yapılan ve
finansal istikrar açısından önem taşıyan başlıca düzenlemelere
yer verilecektir.
Önceki Rapor’dan bu yana TCMB tarafından zorunlu
karşılıklarla ilgili olarak aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır:
Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’de 17.01.2014 tarihli
yükümlülük döneminden itibaren yürürlüğe girmek üzere
25.12.2013 tarihinde yapılan değişiklikle; para politikası aracı ve
makro ihtiyati bir araç olarak kullanılan zorunlu karşılıkların daha
sade bir yapıya kavuşturulması amacıyla zorunlu karşılığa tabi
yükümlülüklerin hesaplanmasında yurt içi pasif toplamından
belirli kalemlerin indirilmesi yöntemi yerine, doğrudan zorunlu
karşılığa tabi kalemlerin dikkate alınması şeklinde bir yaklaşım
benimsenmiştir. Bu şekilde, para politikası üzerinde doğrudan
etkisi bulunmayan ve operasyonel süreçlerin etkinliğini azaltan
küçük tutarlı birçok kalem zorunlu karşılık yükümlülüğü kapsamı
dışına çıkarılmıştır. Bununla birlikte, küresel finans piyasalarındaki
son gelişmeler dikkate alınarak, rezerv opsiyonu mekanizmasının
otomatik bir dengeleyici olarak daha etkin çalışması ve
bu şekilde finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla Türk
lirası zorunlu karşılıkların döviz cinsinden tesis edilmesi imkânı
uygulamasında rezerv opsiyonu katsayıları son dört dilimde
0,4’er puan artırılmıştır.
Ayrıca, 2014-I sayılı Enflasyon Raporunda, yaşanan
belirsizliklerin ve risk primindeki artışın uzun süreli olması
durumunda ekonomide güven ve bilanço kanalı üzerinden
ciddi bir yavaşlama gözlenme olasılığı bulunduğu, bu riskin
gerçekleşmesi halinde, Bankamızın elindeki araçları bankaların
aracılık maliyetlerini azaltıcı yönde kullanarak dengeleyici bir
politika izleyeceği kamuoyuna açıklanmıştı. Bu çerçevede,
Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’de 26.03.2014 tarihinde
yapılan
değişiklikle;
zorunlu
karşılıklara
TCMB
tarafından
tespit edilen usul ve esaslara göre faiz ödenebileceği hükme
106
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
bağlanarak, gerekli görülmesi halinde uygulanmak üzere zorunlu
karşılıklara faiz ödenebilmesinin yasal altyapısı oluşturulmuştur.
Diğer taraftan, 6/7/2013 tarihli mükerrer Resmi Gazete’de
yayımlanan 2014-2018 dönemini kapsayan Onuncu Kalkınma
Planında, yüksek ve istikrarlı bir büyüme dinamiği sağlamak üzere,
en güvenilir ve kalıcı finansman kaynağı olan yurt içi tasarrufların
artırılması, artan tasarrufların üretken yatırımlara yönlendirilmesi
ve israfın azaltılması amaçlanmıştır. Bu çerçevede, tüketici
kredilerindeki artışın makro ihtiyati tedbirlerle kontrol altında
tutulmasından, kredi maliyetlerinin farklılaştırılması ve diğer teşvik
edici veya caydırıcı önlemlerle ticari kredilerin toplam krediler
içerisindeki payının artırılmasından sorumlu kuruluş olarak
belirlenen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK),
2013 yılının dördüncü çeyreğinden bu yana bir dizi önlemi
yürürlüğe koymuştur.
Bu kapsamda, BDDK tarafından 08.10.2013 tarihinde
yapılan ve önceki Rapor’da detaylı bir şekilde yer verilen
mevzuat değişiklikleri aşağıda özetlenmiştir:
Karşılık mevzuatına ilişkin değişikliklerle, gerçek kişilere ait
tasarruf mevduatına bağlı olarak kullandırılan kredili mevduat
hesabı (KMH) kredileri ile gerçek kişilere kredi kartları vasıtasıyla,
mal ve hizmet alımı için veya nakit olarak kullandırılan krediler
tüketici kredileri kapsamına alınmıştır. Ayrıca, mevzuatta tüketici
kredileri için belirlenen sınırların üzerinde kredi stoku bulunan
bankaların, taşıt kredileri, KMH kredileri ve bireysel kredi kartları
vasıtasıyla kullandırılan kredileri için, konut kredileri dışındaki diğer
tüketici kredilerinde olduğu gibi, daha yüksek oranlarda genel
karşılık ayırması hükme bağlanmıştır. Son olarak, standart nitelikli
ihracat ve KOBİ kredileri için genel karşılık oranları düşürülmüştür.
Sermaye yeterliliği mevzuatına ilişkin değişikliklerle,
kredi kartı vasıtasıyla, mal ve hizmet alımı için veya nakit olarak
kullandırılan krediler ile konut kredisi dışındaki diğer tüketici
kredileri için sermaye yeterliliği hesaplamasında kullanılan risk
ağırlıkları artırılmıştır. Buna ilaveten, krediyi kullandıran bankaya
rehnedilmiş olmaları şartıyla, Türkiye İhracat Kredi Bankası
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
107
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
A.Ş.’den sağlanan ihracat kredi sigorta poliçeleri Kredi Riski
Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ kapsamında risk azaltıcı bir
teminat olarak tanınmış ve bu poliçeler Türkiye Cumhuriyeti
Merkezi Yönetimi tarafından sağlanan garantiler gibi dikkate
alınmıştır.
Kredi kartları mevzuatına ilişkin değişikliklerle, kredi
kartı limiti 15.000 Türk Lirasına kadar ve 15.000 Türk Lirasından
20.000 Türk Lirasına kadar olan kredi kartları için asgari ödeme
oranları yükseltilmiştir. Kart çıkaran kuruluşlardan temin edilen
toplam kredi kartı limitinin kart hamilinin gelirinin dört katını
aşamayacağı, mevcut durumda aşmakta olan kredi kartları
için ise limit artış işlemi yapılamayacağı düzenlenmiştir. Bir takvim
yılı içinde asgari ödeme tutarı üst üste üç kez ödenmeyen kredi
kartlarının nakit kullanımı ile mal ve hizmet alımına kapatılacağı
ve söz konusu kredi kartlarının dönem borcunun tamamının
ödenmesine kadar limit artışına ve kullanıma kapalı tutulacağı
hükme bağlanmıştır.
Aynı amaçlara yönelik olarak önceki Rapor’dan bu yana
BDDK tarafından yapılan diğer düzenlemeler ise şu şekildedir:
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin
Muhasebe
Uygulamaları
ile
Finansal
Tabloları
Hakkında
Yönetmelik’te 24.12.2013 tarihinde yapılan değişiklikle; finansman
şirketlerinin taşıt ve konut kredisi dışındaki tüketici kredileri için
genel karşılık ayırması uygulamasında, bankalar için getirilen
düzenlemeye paralel olacak şekilde, taşıt kredilerine sağlanan
istisna kaldırılarak taşıt kredileri için de, konut kredileri dışındaki
diğer tüketici kredilerinde olduğu gibi, genel karşılık ayrılması
hükme bağlanmıştır. Söz konusu düzenleme yayımı tarihinde
yürürlüğe girmiş olup, 07.02.2014 tarihinde Yönetmelik’e eklenen
geçici madde ile 24.12.2013 tarihinden önce kullandırılan taşıt
kredileri genel karşılık uygulamasından istisna tutulmuştur.
Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik’te
31.12.2013 tarihinde yapılan değişiklikle; mal veya hizmet
alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi
veya ödemenin ertelendiği dönemler de dahil olmak üzere,
108
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
kredi kartları ile gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile
nakit çekimlerinde genel taksit sınırı getirilerek taksitlendirme
süresi dokuz ay ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca, telekomünikasyon
ve kuyumla ilgili harcamalar ile yemek, gıda ve akaryakıt
alımlarında taksit uygulanamayacağı hükme bağlanmıştır. Söz
konusu düzenleme 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup,
uygulamada karşılaşılan sorunlara çözüm olarak 13.05.2014
tarihinde yapılan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle;
hediye kart, hediye çeki ve benzeri şekillerde herhangi somut
bir mal veya hizmeti içermeyen ürünlerin alımında taksit
uygulanamayacağı ve kurumsal kredi kartları için sadece genel
taksit sınırının uygulanacağı, taksitlendirme yasağının bu kartlar
hakkında uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.
Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik ile Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve
Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik’te 31.12.2013 tarihinde
yapılan değişiklikle; konut finansmanı kapsamında kullandırılan
krediler ile diğer gayrimenkul alımı amaçlı krediler hariç olmak
üzere, tüketici kredilerinin vadesinin otuzaltı ayı, taşıt kredileri
ile taşıt teminatlı kredilerin vadesinin kırksekiz ayı aşamayacağı
düzenlenmiştir. Ayrıca, tüketicilere, binek araç edinimi amacıyla
kullandırılacak taşıt kredilerinde ve taşıt teminatlı kredilerde
veya yapılacak finansal kiralama işlemlerinde, kredi tutarının
taşıtın değerine oranının taşıtın nihai fatura değeri 50.000 Türk
Lirası ve altında olanlar için yüzde 70’i aşamayacağı, nihai
fatura değeri 50.000 Türk Lirasını aşan binek araçlarda, bedelin
50.000 Türk Lirasına kadar olan kısmı için yüzde 70, 50.000 Türk
Lirasının üstünde olan kısım için yüzde 50 olarak uygulanacağı,
hükme bağlanmış olup, tüketici kredilerinde vade sınırlamasına
ilişkin düzenleme yayımı tarihinde, taşıt kredileri için kredi/değer
oranına ilişkin düzenleme 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu değişikliklerin düzenlemenin yayımı tarihinden önce
kullandırılan krediler ile bu kredilerin yeniden yapılandırılması
halinde uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Bununla birlikte, BDDK tarafından Basel III düzenlemelerine
uyum kapsamında özkaynaklar, sermaye yeterliliği, sermaye
koruma ve döngüsel sermaye tamponları ve kaldıraç oranına
ilişkin olarak yapılan düzenlemeler bir önceki Rapor’da
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
109
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
anlatılmıştı. 21.03.2014 tarihinde yayımlanan ve 01.01.2014
tarihinden itibaren yürürlüğe giren Bankaların Likidite Karşılama
Oranı Hesaplamasına İlişkin Yönetmelik’le ise özellikle stres
zamanlarında bankaların bilançolarında otuz günlük net
nakit çıkışlarını karşılayacak miktarda yüksek kaliteli likit varlık
bulundurmalarını sağlamak amaçlanmaktadır. Likidite karşılama
oranı, yüksek kaliteli likit varlık stokunun, net nakit çıkışlarına oranı
şeklinde hesaplanmaktadır. Yüksek kaliteli likit varlıklar değeri
kolaylıkla ve doğru şekilde ölçülebilen, stres zamanlarında dahi
güvenilir bir likidite kaynağı oluşturan, teminata konu edilmemiş,
banka açısından kullanımını, satışını, transfer edilmesini, tasfiye
edilmesini engelleyen yasal veya operasyonel herhangi bir
kısıtlama bulunmayan varlıkları kapsamaktadır. Net nakit çıkışı,
toplam nakit çıkışlarının toplam nakit girişlerini aşan tutarlardan
oluşmaktadır. Likidite karşılama oranı, konsolide ve konsolide
olmayan bazda hem toplam hem de yabancı para cinsinden
hesaplanacaktır. İlk aşamada yasal bir asgari oran belirlenmemiş
olan ve 01.01.2015 tarihinden itibaren kademeli bir geçiş süreci
öngörülen likidite karşılama oranının, 01.04.2019’da Basel III’ün
yürürlüğe girmesi ile toplam oranın yüzde 100’den, yabancı
para cinsinden oranın ise yüzde 80’den az olamayacağı
düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, 28.11.2013 tarihinde yayımlanan 6502
sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile bankalar,
tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar
tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde tüketiciden
faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile
bunlara ilişkin usul ve esasların Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın
görüşü alınarak tüketiciyi koruyacak şekilde BDDK tarafından
belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
110
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2014
111
Grafikler
I. Finansal İstikrarı Etkileyen Uluslararası ve Ulusal Gelişmeler
I.1. Uluslararası Gelişmeler
Grafik I.1.1
Küresel Büyüme Oranları ...............................................................................................................................5
Grafik I.1.2
İmalat Sanayi PMI Endeksleri ........................................................................................................................6
Grafik I.1.3
Seçilmiş Gelişmiş Ekonomilerde İşsizlik Oranları ..............................................................................................6
Grafik I.1.4
ABD’de Tarım Dışı İstihdam ve İşgücüne Katılım Oranı .................................................................................6
Grafik I.1.5
Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Tüketici Fiyat Enflasyonu ....................................................................6
Grafik I.1.6
ABD ve Euro Bölgesi Enflasyon Oranları ..........................................................................................................7
Grafik I.1.7
ABD Yüksek Getirili Tahvil ve Kaldıraçlı Kredi İhracı .......................................................................................7
Grafik I.1.8
Euro Bölgesi Kredi Büyümesi.............................................................................................................................7
Grafik I.1.9
ABD 10 Yıl Vadeli Hazine Tahvil Getirisi ...........................................................................................................7
Grafik I.1.10
Fed Kurul Üyelerinin Faize İlişkin Tahminleri .....................................................................................................8
Grafik I.1.11
Gelişmekte Olan Ekonomilere Yönelik Sermaye Akımları .............................................................................8
Grafik I.1.12
Gelişmekte Olan Ülkeler Haftalık Fon Akımları ...............................................................................................8
Grafik I.1.13
Gelişmekte Olan Ülkeler Kur ve MSCI Endeks Değişimleri ............................................................................8
Grafik I.1.14
Gelişmekte Olan Ülkelerde Kamu Tahvil Getirileri .........................................................................................9
I.2. Ulusal Gelişmeler
Grafik I.2.1
Birikimli Portföy Akımları ..................................................................................................................................10
Grafik I.2.2
Cari Açık ve Finansman Kalemleri ................................................................................................................10
Grafik I.2.3
EMBI-Türkiye ve Türkiye 5 Yıllık CDS Fiyatları ..................................................................................................11
Grafik I.2.4
Opsiyonların İma Ettiği Kur Oynaklığı ............................................................................................................11
Grafik I.2.5
Opsiyonların İma Ettiği Kur Oynaklığı ............................................................................................................11
Grafik I.2.6
Reel Efektif Döviz Kuru ....................................................................................................................................11
Grafik I.2.7
Nominal Döviz Kuru .........................................................................................................................................12
Grafik I.2.8
GSYİH ve Nihai Yurt İçi Talep ..........................................................................................................................12
Grafik I.2.9
Çeyreklik GSYİH Büyümesine Katkılar ............................................................................................................12
Grafik I.2.10
İşsizlik ve İş Gücüne Katılım Oranları ..............................................................................................................12
Grafik I.2.11
Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi-Borç Stoku ................................................................................................13
Grafik I.2.12
Merkezi Yönetim Borç Stokunun Kompozisyonu ve Vadeye Kalan Ortalama Süresi ..............................13
Grafik I.2.13
Fiyat Endeksleri ................................................................................................................................................13
Grafik I.2.14
DİBS Getiri Eğrisi .............................................................................................................................................13
II. Finans Dışı Kesim ve Finansal İstikrar
II.1. Hanehalkı Gelişmeleri
Grafik II.1.1
Hanehalkı Varlık ve Yükümlülüklerinin Gelişimi...........................................................................................15
Grafik II.1.2
Hanehalkı Kredi ve Mevduat Büyümesi .....................................................................................................15
Grafik II.1.3
Bireysel Kredi Büyümesi.................................................................................................................................16
Grafik II.1.4
Bireysel Kredilerin Tür Bazında Büyümesi .....................................................................................................16
Grafik II.1.5
Tüketici Kredisi Faiz Oranları .........................................................................................................................16
Grafik II.1.6
Tüketici Güven Endeksleri ............................................................................................................................16
Grafik II.1.7
Konut Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri .....................................................................................................17
Grafik II.1.8
İhtiyaç Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri ....................................................................................................17
Grafik II.1.9
Bireysel Kredi Kartı Bakiyelerinin Gelişimi .....................................................................................................17
Grafik II.1.10
Taksitli ve Taksitsiz Bireysel Kredi Kartı Bakiyelerinin Gelişimi ......................................................................17
Grafik II.1.11
Taksitli Bireysel Kredi Kartı Bakiyesinin Gelişimi ............................................................................................18
Grafik II.1.12
Bireysel KMH Bakiyesi ve Faiz Oranları.........................................................................................................18
Grafik II.1.13
Bireysel Taşıt Kredilerinin Gelişimi .................................................................................................................18
Grafik II.1.14
Seçilmiş Ülkelerin Konut Kredilerinin GSYİH’ye Oranları .............................................................................18
Grafik II.1.15
Konut Kredileri Başvuru ve Kullandırım Gelişmeleri ....................................................................................19
Grafik II.1.16
İpotekli Konut Satışları ...................................................................................................................................19
Grafik II.1.17
Krediyle Finanse Edilen Konut Satışları ........................................................................................................19
Grafik II.1.18
Seçilmiş 8 Ülkede Enflasyondan Arındırılmış Konut Fiyat Endeksleri .........................................................19
Grafik II.1.19
TP-YP ve Toplam Tasarruf Mevduatı ............................................................................................................20
Grafik II.1.20
Gerçek Kişilerin Euro Mevduatı-Yurt İçi Bankalara Aktarılan İşçi Dövizleri ..............................................20
Grafik II.1.21
Mevduat Büyüklüğü Bazında Büyümeye Katkılar......................................................................................20
Grafik II.1.1.1
Yurt İçi Yerleşik Gerçek Kişilerin Döviz Borçlanma Para Takası İşlemleri ve Faiz Farkı .............................22
Grafik II.1.1.2
3 Ay Vadeli YP Mevduat Faiz Oranı ve 3 Ay Vadeli TP Tasarruf Mevduatı-Para Takası Faiz Farkı ........22
Grafik II.1.1.3
TP-YP Vadeli Tasarruf Mevduatının Gelişimi ...............................................................................................22
II.2. Reel Sektör Gelişmeleri
Grafik II.2.1
Reel Sektörün Finansal Yükümlülüklerinin Gelişimi .....................................................................................23
Grafik II.2.2
Yurt İçinden Kullanılan Firma Kredilerinin Yıllık Büyümesi ...........................................................................23
Grafik II.2.3
TL Firma Kredi Faizi ve Kredi-Mevduat Faiz Farkı .......................................................................................... 23
Grafik II.2.4
Yurtiçi Bankalardan Kullanılan TL Firma Kredi Büyümesi ............................................................................. 23
Grafik II.2.5
KOBİ Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri ......................................................................................................... 24
Grafik II.2.6
Büyük Firma Kredileri Arz ve Talep Gelişmeleri ............................................................................................. 24
Grafik II.2.7
Dövize Endeksli Firma Kredi Bakiyesinin Gelişimi .......................................................................................... 24
Grafik II.2.8
YP Firma Kredileri – Yurt İçi Bankalardan Aylık Kullanım .............................................................................. 25
Grafik II.2.9
Yurt İçi Bankalardan Kullanılan YP Firma Kredilerinin Sektörel Dağılımı ..................................................... 25
Grafik II.2.10
Banka Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı Krediler ........................................................... 26
Grafik II.2.11
Banka Dışı Finansal Kuruluşların Reel Sektöre Kullandırdığı Kredilerin Gelişimi .......................................... 26
Grafik II.2.12
Banka Dışı Finansal Kuruluşlar Tarafından Reel Sektöre Kullandırılan Kredilerin Dağılımı ......................... 26
Grafik II.2.13
Reel Sektörün Yurtiçi İhraçları ........................................................................................................................ 26
Grafik II.2.14
Reel Sektörün Yurtdışı Yükümlülüklerinin Gelişimi ......................................................................................... 27
Grafik II.2.15
Yurtdışı Şube Hariç Reel Sektör Yurt Dışı Yük. Dağılımı ................................................................................. 27
Grafik II.2.16
Reel Sektör Yurt Dışı Fin. Yükümlülüklerinin Vade Dağılımı .......................................................................... 27
Grafik II.2.17
Önümüzdeki Bir Yıl İçinde Vadesi Dolacak Dış Borçlar ............................................................................... 27
Grafik II.2.18
Dış Borç Yenileme Oranı ................................................................................................................................. 28
Grafik II.2.19
TP-YP KEA ve Toplam KEA Ticari Mevduat ................................................................................................... 28
Grafik II.2.20
Yurt İçi Yerleşik Tüzel Kişilerin Para Takası İşlemleri ........................................................................................ 28
Grafik II.2.21
TP-YP Vadeli Ticari Mevduatın Gelişimi ......................................................................................................... 28
III. Finansal Sistemin Taşıdığı Risklerin Gelişimi
III.1. Kredi Riski
Grafik III.1.1
Finansal Koşullar Endeksi ve Kredi Büyümesi ............................................................................................... 29
Grafik III.1.2
Kredilerin Yıllık Artış Hızları ................................................................................................................................ 29
Grafik III.1.3
Toplam Krediler/GSYİH ve YP Krediler/GSYİH ............................................................................................... 30
Grafik III.1.4
Kur Etkisinden Arındırılmış Kredilerin Gelişimi ................................................................................................. 30
Grafik III.1.5
Kredilerin Yıllık Ortalama Büyüme Oranı (2011 - 2013) ................................................................................ 30
Grafik III.1.6
Kredi/GSYİH Oranı ve Değişimi ...................................................................................................................... 30
Grafik III.1.7
GSYİH Büyüme Oranları .................................................................................................................................. 31
Grafik III.1.8
2014 Yılına İlişkin Büyüme Beklentileri ............................................................................................................ 31
Grafik III.1.9
Ticari Krediler ve Tüketici Kredileri Faiz Oranları ........................................................................................... 31
Grafik III.1.10
TGA Oranları(Toplam/Ticari/Bireysel) ............................................................................................................ 31
Grafik III.1.11
TGA Oranlarının ve TGA Oranı Farklarının Gelişimi ....................................................................................31
Grafik III.1.12
TGA Oranları ve Çeklerin Karşılıksız Çıkma Oranı .......................................................................................32
Grafik III.1.13
Bireysel Krediler TGA Oranları ......................................................................................................................32
Grafik III.1.14
Üçer Aylık Akım TGA Gelişmeleri .................................................................................................................32
Grafik III.1.15
Firma TGA Sektörel Kırılım ve Gelişmeler .....................................................................................................32
Grafik III.1.16
Öz.Karşılık/TGA ve Krediler Özel Karşılıkları/Ort. Krediler............................................................................33
Grafik III.1.17
Yakın İzlemedeki Krediler ve TGA ................................................................................................................33
Grafik III.1.18
Bireysel Kredi Notu Ortalama Stoku ............................................................................................................33
Grafik III.1.19
Bireysel Borçluluk Endeksi .............................................................................................................................33
III.2. Likidite Riski
Grafik III.2.1
2. Vade Dilimi Toplam Likidite Yeterlilik Oranının Gelişimi .........................................................................34
Grafik III.2.2
2. Vade Dilimi YP Likidite Yeterlilik Oranının Gelişimi ..................................................................................34
Grafik III.2.3
Bankacılık Sektörü Kredi/Aktif ve Yurt Dışı Yükümlülükler/Yabancı Kaynaklar Oranı .............................34
Grafik III.2.4
Seçilmiş Ülkelerin Yurt Dışı Yükümlülükler/Yabancı Kaynaklar Oranı........................................................34
Grafik III.2.5
TP-YP Brüt Kredi/Mevduat Oranı .................................................................................................................35
Grafik III.2.6
Bankaların Yurt Dışı Yükümlülüklerinin Kompozisyonu ..............................................................................35
Grafik III.2.7
Yurt Dışı Yükümlülük Artışına Katkılar............................................................................................................35
Grafik III.2.8
Yurt Dışı Yükümlülüklerin Yakın Dönem Ödeme Planı ...............................................................................35
Grafik III.2.9
Bankaların Dış Borç Yenileme Oranı............................................................................................................36
Grafik III.2.10
Bankaların Dış Borç Çevirme Oranı ve YP Likidite İhtiyacı ........................................................................36
Grafik III.2.11
ROM Kapsamında Tesis Edilen Döviz ve Altın Tutarı ..................................................................................36
Grafik III.2.12
ROM Kapsamında Tesis Edilen Döviz Rezervinin Bankacılık Sektörü Kısa Vadeli Yükümlülüklerine
Oranının Gelişimi ve ROM Kapsamında Tesis Edilen Döviz ve Altının TL Karşılığının Serbest DİBS’lere
Oranının Gelişimi ..........................................................................................................................................36
Grafik III.2.13
Bankacılık Sektörünün TP Pasif Kalemlerinin Gelişimi .................................................................................37
Grafik III.2.14
Bankaların Yurt İçi İhraç Çevirme Oranlarının Gelişimi..............................................................................37
Grafik III.2.15
TP İhraç-TP Mevduat Faiz Farkı ve 6 Ay -1 Ay Vadeli Swap Faiz Farkı Gelişimi .......................................37
Grafik III.2.16
TP İhraç ve 6 Ay Vadeli DİBS Faiz Oranı ......................................................................................................37
Grafik III.2.17
Bankacılık Sektörü Serbest DİBS’lerinin Toplam TP Yükümlülüklere Oranının Gelişimi ............................38
Grafik III.2.18
Mevduatın Vade Dağılımı............................................................................................................................38
Grafik III.2.19
TP Mevduatın Ortalama Vadesi ve İma Edilen Kur Oynaklığı ..................................................................38
Grafik III.2.20
İkincil Piyasa Menkul Kıymet İhraçları Ortalama Hacimlerinin Stok Menkul Kıymet
İhraçlarına Oranının Gelişimi ........................................................................................................................38
III.3. Faiz Riski
Grafik III.3.1
Sabit Faizli TP Kredi Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi ..................................................................... 39
Grafik III.3.2
0-12 Ay Vadeli ve Değişken Faizli TP Firma Kredisinin Toplam Firma Kredisine Oranı .............................. 39
Grafik III.3.3
1 Yıldan Uzun Vadeli ve Sabit Faizli Türev Finansal Araç Yükümlülüklerinin Konut Kredilerine Oranı ..... 39
Grafik III.3.4
Sabit Faizli TP Menkul Değer Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi...................................................... 40
Grafik III.3.5
Sabit Faizli YP Yükümlülük Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi .......................................................... 40
Grafik III.3.6
Sabit Faizli YP Kredi Payının ve Ortalama Vadesinin Gelişimi ..................................................................... 40
Grafik III.3.7
TP Faize Duyarlı Aktif-Pasif Açık Pozisyonu/ Toplam Aktifler ........................................................................ 40
Grafik III.3.8
YP Faize Duyarlı Aktif-Pasif Açık Pozisyonu/ Toplam Aktifler ....................................................................... 40
Grafik III.3.1.1
TP Faiz Şoku Sonrası SYR .................................................................................................................................. 41
Grafik III.3.1.2
YP Faiz Şoku Sonrası SYR ................................................................................................................................. 41
Grafik III.3.1.3
TP ve YP Faiz Şoku Sonrası SYR ....................................................................................................................... 42
III.4. Sermaye Yeterliliği, Karlılık ve Şoklara Dayanıklılık
Grafik III.4.1
Bankacılık Sektörü TP Aktif Getirisi / TP Pasif Maliyeti Gelişiminin Analizi.................................................... 43
Grafik III.4.2
Aktif Kârlılığı ve Özkaynak Kârlılığı.................................................................................................................. 43
Grafik III.4.3
Sermaye Yeterlilik Rasyosu ............................................................................................................................. 44
Grafik III.4.4
Ülkeler İtibarıyla Sermaye Yeterlilik Oranları ................................................................................................. 44
Grafik III.4.5
Finansal Sağlamlık Endeksi ............................................................................................................................. 44
Grafik III.4.6
Bankacılık Sektörü Makro Gösterimi.............................................................................................................. 44
Grafik III.4.7
Senaryo Analizi Sonucu Bankacılık Sektörü SYR, TGA Oranı ve Kredi Büyümesi ...................................... 45
Grafik III.4.8
Olumsuz Senaryo Altında SYR Azalışına Katkılar (2014-2015) ..................................................................... 46
Grafik III.4.9
Olumsuz Senaryo Altında SYR Azalışına Katkılar (2014-2016) ..................................................................... 46
IV. Özel Konular
Grafik IV.1.1
Konut Kredisi ve Konut Kredisinin GSYİH’ya Oranının Gelişimi .................................................................... 47
Grafik IV.1.2
Gelir Grupları için Ortalama Vade................................................................................................................ 51
Grafik IV.1.3
Konut Kredisi Kullanan Kişilerde Yaş Dağılım Oranı ..................................................................................... 51
Grafik IV.1.4
Gelir Grupları için TGA .................................................................................................................................... 52
Grafik IV.1.5
Gelir Grupları için TGA .................................................................................................................................... 52
Grafik IV.1.6
2. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi Payları ........................................................................ 53
Grafik IV.1.7
2. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA Oranları ...................................................................... 53
Grafik IV.1.8
3. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi Payları ......................................................................53
Grafik IV.1.9
3. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA Oranları .....................................................................53
Grafik IV.1.10
4. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin Kredi Payları ......................................................................53
Grafik IV.1.11
4. Gelir Grubu için Konut Değeri Kümelerinin TGA Oranları .....................................................................54
Grafik IV.4.1
Örnek Finansal Amplifikasyon Mekanizması ..............................................................................................69
Grafik IV.4.2
Finansal Amplifikasyon Mekanizmasının Gücü ..........................................................................................70
Grafik IV.4.3
2000-2013 Dönemi Firmaların Dışsal Finansman Primi ...............................................................................70
Grafik IV.5.1
Firmaların Türev İşlem Hacimleri...................................................................................................................75
Grafik IV.5.2
Firmaların Türev İşlemleri ...............................................................................................................................76
Grafik IV.5.3
Firmaların Türev İşlemlerinin Para Kompozisyonu.......................................................................................76
Grafik IV.6.1
Tezgâh Üstü Türev Piyasası Reform Gelişmeleri ..........................................................................................94
Grafik IV.7.1
EFT Sisteminde Yıllık İşlem Adet ve Tutarı.....................................................................................................97
Grafik IV.7.2
EMKT Sisteminde Gerçekleşen Yıllık DvP İşlem Adet ve Tutarı ..................................................................97
Grafik IV.7.3
EFT Sistemindeki Ödemelerin Saatler İtibarıyla Yoğunluğu ve İşlem Tutarları .........................................98
Grafik IV.7.4
TCMB Ödeme Sistemlerindeki Ödemelerin İşlem Tutarlarının Dağılımı ...................................................98
Grafik IV.7.5
EFT Sisteminde Yoğunlaşma Oranı ..............................................................................................................98
Grafik IV.7.6
Bankalar arası Türk Lirası Aktarım Sistemindeki İşlem Adet ve Tutarları ile Günlük Ortalamaları ..........98
Grafik IV.7.7
Müşteriler Arası Türk Lirası Aktarım Sistemindeki İşlem Adet ve Tutarları ile Günlük Ortalamaları .........99
Grafik IV.7.8
Çek Takası Sisteminde İşlem Gören Çek Adet ve Tutarı ...........................................................................99
Grafik IV.7.9
Banka ve Kredi Kartı Sayıları.........................................................................................................................101
Grafik IV.7.10
ATM-POS Sayıları............................................................................................................................................101
Grafik IV.7.11
Kredi Kartı İşlem Adet ve Tutarları................................................................................................................101
Grafik IV.7.12
Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları .............................................................................................................102
Grafik IV.7.13
İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Adedi ............................................................................................102
Grafik IV.7.14
İnternette Yapılan Kartlı Ödeme İşlem Tutarı .............................................................................................102
Grafik IV.7.15
Takasa Konu Kredi Kartı İşlem Adet ve Tutarları.........................................................................................102
Grafik IV.7.16
Takasa Konu Banka Kartı İşlem Adet ve Tutarları ......................................................................................103
Grafik IV.7.17
Takasa Konu Kredi Kartı İşlem Tutarının Toplam Kredi Kartı İşlem Tutarına Oranı ...................................103
Grafik IV.7.18
Borsa İstanbul Pay Piyasası ve Gelişen İşletmeler Piyasası’nda Gerçekleşen İşlemler ..........................103
Grafik IV.7.19
Borsa İstanbul Borçlanma Araçları Piyasası’nda Gerçekleşen İşlemler ..................................................104
Grafik IV.7.20
TPP İşlem Hacmi ve Tutarı .............................................................................................................................104
Grafik IV.7.21
TPP Faiz Oranları - Diğer Piyasa Faiz Oranları .............................................................................................105
Tablolar
I. Finansal İstikrarı Etkileyen Uluslararası ve Ulusal Gelişmeler
I.1. Uluslararası Gelişmeler
Tablo I.1.1
Seçilmiş GOÜ’lerin Brüt Borçluluk Seviyelerindeki ve Bankacılık Sektörü Kredilerindeki Değişim ............... 9
II. Finans Dışı Kesim ve Finansal İstikrar
II.1. Hanehalkı Gelişmeleri
Tablo II.1.1
Hanehalkının Finansal Varlıkları ........................................................................................................................ 15
Tablo II.1.2
Hanehalkının Finansal Yükümlülükleri .............................................................................................................. 15
III. Finansal Sistemin Taşıdığı Risklerin Gelişimi
III.1. Kredi Riski
Tablo III.1.1
Tahsili Gecikmiş Kredi Kartı ve Tüketici Kredisi Bulunan Gerçek Kişi Sayısı .................................................... 32
III.4. Sermaye Yeterliliği, Karlılık ve Şoklara Dayanıklılık
Tablo III.4.1
Makro Stres Testi Senaryoları ............................................................................................................................. 45
IV. Özel Konular
Tablo IV.1.1
Gelir Grupları ...................................................................................................................................................... 48
Tablo IV.1.2a
Konut Kredisi Kullanan Kişi Sayısı ....................................................................................................................... 50
Tablo IV.1.2b
Toplam Kişi İçindeki Oranları ............................................................................................................................. 50
Tablo IV.1.3a
Kişi Başı Kullanılan Konut Kredisi Tutarı .............................................................................................................. 50
Tablo IV.1.3b
Kişi Başı Aylık Ödeme Tutarı ............................................................................................................................... 50
Tablo IV.1.3c
Gelir Gruplarının Kredi Payları ........................................................................................................................... 50
Tablo IV.1.4
Konut Değeri Kümeleri....................................................................................................................................... 52
Tablo IV.2.1
Tanımlayıcı İstatistikler ........................................................................................................................................ 57
Tablo IV.2.2
Türev kullanım nedenleri ................................................................................................................................... 59
Tablo IV.2.3
Türev Kullanım Nedenleri-Güçlülük Testi .......................................................................................................... 60
Tablo IV.3.1
Tanımlayıcı İstatistik ............................................................................................................................................ 64
Tablo IV.3.2
Firma Mevduatları Büyümesi ve İş Çevrimleri.................................................................................................. 66
Tablo IV.4.1
Finansal Amplifikasyonun Gücü ve Makroihtiyati Çerçeve Dönemi ........................................................... 71
Tablo IV.5.1
Firmaların Türev İşlemleri .................................................................................................................................... 76
Tablo IV.5.2
Analize konu olan firmalar ve ihracatçı firmaların türev işlemleri ................................................................. 77
Tablo IV.5.3
YP Borç ve Türev Kullanımları ............................................................................................................................ 77
Tablo IV.5.4
YP Borç ve Türev Kullanımları ............................................................................................................................ 77
Tablo IV.5.5
İhracatçı Firmaların Net Pozisyon Dağılımları .................................................................................................. 79
Tablo IV.5.6
Faiz Takası İşlemleri ve Firmaların YP Borç Yapısı ............................................................................................. 80
Tablo IV.5.7
Kur Riski ve Türev Kullanımları ........................................................................................................................... 82
Tablo IV.5.8
Kur Riski ve Türev Kullanımları ............................................................................................................................ 83
Tablo IV.6.1
Basel III Asgari Sermaye Yeterliliği ve Tamponları (Risk Ağırlıklı Varlıkların Yüzdesi) ..................................... 86
Tablo IV.6.2
Gölge Bankacılık Çalışma Grupları Faaliyetleri ve İlerleme Durumu ........................................................... 91
Tablo IV.7.1
Takasa Konu Çek Adetlerinin Tutar Dilimlerine Göre Dağılımı .................................................................... 100
Tablo IV.7.2
Çek Takası Sistemi-Netleştirme Oranı ............................................................................................................. 100
Tablo IV.7.3
Kart Takas ve Hesaplaşma Sistemi / Netleştirme Oran ................................................................................ 103
Tablo IV.7.4
MKK Tarafından Saklaması Yapılan Kıymetlerin Piyasa Değeri ve Bakiyeli Yatırımcı Sayısı ...................... 105
Kısaltmalar
AB
Avrupa Birliği
ABD
Amerika Birleşik Devletleri
BBE
Bireysel Borçluluk Endeksi
BCBS
Basel Bankacılık Denetim Otoritesi
BDDK
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
BDTS
Bankaya Özgü Döngüsel Sermaye Tamponu
BİP
Bilanço İçi Pozisyon
BIS
Uluslararası Ödemeler Bankası
BIST
Borsa İstanbul A.Ş.
BTOM
Bankalararası Takas Odaları Merkezi
CPSS
Ödeme ve Takas Sistemleri Komitesi
CRD
Sermaye Yeterliliği Direktifi (Avrupa Birliği)
DFK
Diğer Finansal Kuruluşlar
DİBS
Devlet İç Borçlanma Senedi
DTH
Döviz Tevdiat Hesabı
DTF
Dış Ticaret Finansmanı
D-SIB
Yerel Sistemik Önemdeki Bankalar
EBA
Avrupa Bankacılık Otoritesi
ECB
Avrupa Merkez Bankası
EGM
Emeklilik Gözetim Merkezi
EIOPA
Avrupa Sigortacılık ve Emeklilik Otoritesi
EPS
Ek Parasal Sıkılaştırma
ESMA
Avrupa Menkul Kıymet Piyasası Otoritesi
ESRB
Avrupa Sistemik Risk Kurulu
EURIBOR
Euro Interbank Offered Rate
Fed
ABD Merkez Bankası
FİR
Finansal İstikrar Raporu
FSB
Finansal İstikrar Kurulu
FSE
Finansal Sağlamlık Endeksi
FSI
Finansal Sağlamlık Göstergeleri
FX
Yabancı Para
GMM
Genelleştirilmiş Momentler Yöntemi
GMTN
Global Medium Term Note
GSYİH
Gayrisafi Yurt İçi Hâsıla
G20
19 Ülke ve AB’den Oluşan Grup
G-SIB
Küresel Sistemik Önemdeki Bankalar
G-SII
Küresel Sistemik Önemdeki Sigorta Kuruluşları
IAIS
Uluslararası Sigorta Denetçileri Birliği
IFAS
İnternet Bankacılığı Alarm Sistemi
IMF
Uluslararası Para Fonu
IOSCO
Uluslararası Menkul Kıymet Komisyonları Örgütü
ITMGYO
İpotek Teminatlı Menkul Kıymetlere Yatırım Yapan Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları
KAP
Kamuyu Aydınlatma Platformu
KDV
Katma Değer Vergisi
KEA
Kur Etkisinden Arındırılmış
KK
Kredi Kartı
KKB
Kredi Kayıt Bürosu
KMH
Kredili Mevduat Hesapları
KOBİ
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler
KV
Kısa Vadeli
KYG
Kriz Yönetim Grubu
LIBOR
London Interbank Offered Rate
LKS
Limit Kontrol Sistemi
MAG
Makroekonomik Değerlendirme Grubu
MKK
Merkezi Kayıt Kuruluşu
NBNI
Banka ve Sigorta Dışı
OÇK
Ortak Çözümleme Kurulu
OÇM
Ortak Çözümleme Mekanizması
ODD
Otomotiv Distribütörleri Derneği
OECD
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı
OTC
Tezgâh üstü
ÖSK
Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para
Kuruluşları Hakkında Kanun
PPK
Para Politikası Kurulu
RM
Risk Merkezi
ROA
Aktif Kârlılığı
ROE
Özkaynak Kârlılığı
ROK
Rezerv Opsiyonu Katsayısı
ROM
Rezerv Opsiyonu Mekanizması
SABAS
Sahte Bilgi/Belge/Beyan/Başvuru Alarm Sistemi
SIFI
Sistemik Önemdeki Finansal Kuruluşlar
SKT
Sermaye Koruma Tamponu
SPK
Sermaye Piyasası Kurulu
SYR
Sermaye Yeterliliği Rasyosu
S&P GSCI
Standard & Poor’s Goldman Sachs Commodity Index
TBB
Türkiye Bankalar Birliği
TBTF
Batmasına İzin Verilemeyecek Kadar Büyük
TCKB
Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı
TCMB
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
TGA
Tahsili Gecikmiş Alacaklar
TKYD
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
TL
Türk lirası
TOKİ
Toplu Konut İdaresi
TP
Türk Parası
TSPAKB
Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği
TSB
Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği
TÜFE
Tüketici Fiyat Endeksi
TÜİK
Türkiye İstatistik Kurumu
VIX
Oynaklık Endeksi
YP
Yabancı Para
YPNGP
Yabancı Para Net Genel Pozisyonu
YPNP
Yabancı Para Net Pozisyonu
ZK
Zorunlu Karşılıklar
Download