çözüm - İsmmmo

advertisement
MALİ
ÇÖZÜM
YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE LİMİTED
ŞİRKETLERDE ORTAKLARIN BORÇ VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Serbay MORAY*
Öz
Gerçek veya tüzel kişilerin limited şirkete ortak olmasıyla birlikte her
iki taraf arasında hukuki bağ kurulmuş olmaktadır. Kurulan bu bağ sonrası
ortaklar, çeşitli haklara sahip oldukları gibi şirkete karşı bir takım borç
ve yükümlülükleri de üstlenmiş olmaktadırlar. Bilindiği üzere, 1 Temmuz
2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile birlikte, ortakların borç ve yükümlülüklerine ilişkin 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan hükümler genişletilerek daha kapsamlı bir şekilde
ele alınmıştır. Ayrıca eski yasada yer almayıp yeni düzenlemeyle ortakların
borç ve yükümlülüklerine ilişkin getirilen hükümlerde mevcuttur.
İşte bu çalışmamızda, limited şirketlerin ortaklık yapısı ile ortakların
ödevleri ve bu ödevlerin yerine getirilmemesi durumunda ne tür yaptırım
uygulanacağı 6102 sayılı Ticaret Kanunu çerçevesinde ele alınarak değerlendirilmeye çalışılacaktır.
I-GİRİŞ
Eski Türk Ticaret Kanunu’nda(eTK) limited şirketler, iki veya daha
fazla gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulabilirken yeni Türk Ticaret
Kanunu’nda(TK) tek ortakla kurulmasına imkan tanınmıştır(TK.573/1).
Ortak sayısı ile ilgili olarak eski ve yeni kanunda dikkati çeken diğer husus,
ortak sayısının elliyi aşamayacak olmasıdır(TK.574/1). Böylelikle yasa
koyucunun iradesinin limited şirketlerde ortak sayısının fazla olmamasından yana olduğu anlaşılmaktadır.
II-ŞİRKETİN KURULUŞUNDA ORTAKLARIN DURUMU
Yukarıda limited şirketin bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulabileceğinden bahsetmiştik. Öte yandan kanunda ne tür tüzel
kişiliklerin ortak olabileceğine ilişkin sınırlamaya gidilmemiş, böylelikle
tüm tüzel kişilerin ortak olabilmesine imkan tanınmıştır.
* Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müfettişi
TEMMUZ - AĞUSTOS 2013
209
MALİ
ÇÖZÜM
Limited şirket ortak sayısının alt ve üst limitleri kanunla düzenlenmiştir. TK’da ortak sayısı bakımından üst sınırın belirlendiği tek şirket türü
limited şirketlerdir. Ancak kanunda ortak sayısının üst sınırı aşması halinde ne tür bir hüküm uygulanacağı belirtilmemiştir. Yalnızca madde gerekçesinde elli ortak sınırının aşılmamasına hem müdürlerin hem de genel
kurulun dikkat etmesi ve sınırı aşan tescillere onay verilmemesi gerektiği
hükmü yer almıştır. Ortak sayısının üst sınırını çizen Fransa’da bu sınırın
aşılması halinde nasıl bir yaptırım uygulanacağı kanunda düzenlenmiştir.
Buna göre, iki yıl içinde ortak sayısının üst sınırın altına indirilmesi veya
şirketin anonim şirkete dönüştürülmesi zorunluluğu mevcut olup, süresi
içinde belirtilen seçeneklerden birini uygulamayan limited şirket infisah
etmiş sayılmaktadır. (Karahan, 2012, 802)
Birden fazla ortakla kurulan limited şirketin tek ortaklı şirkete dönüşmesi mümkündür. Böyle bir durumda, ortak sayısının bire düşmesine
neden olan işlem tarihinden itibaren 7 gün içinde müdürlere yazıyla bildirilmelidir. Müdürler, bildirimin alınması tarihinden başlayarak yedinci
günün sonuna kadar, şirketin tek ortaklı olduğunu, bu ortağın adını, yerleşim yerini ve vatandaşlığını tescil ve ilan ettirirler, aksi halde doğacak
zarardan sorumlu olurlar. Aynı yükümlülük, şirketin bir ortakla kurulduğu
hallerde de geçerlidir(TK.574/2). TK 574/3 hükmü ile limited şirkete ortak
olacak kişiler için sınırlama getirilmiştir. Buna göre, şirket, tek ortağının
kendisinin olacağı bir şirkete dönüşeceği sonucunu doğuracak şekilde esas
sermaye payını iktisap edemeyecektir(TK.574/3).
Ayrıca gerçek kişinin limited şirket kurucusu olabilmesi için fiil ehliyetine sahip olması gerekmektedir. Medeni kanunda da yer aldığı üzere,
sınırlı ehliyetsizler ancak yasal temsilcilerinin izin vermesi sonrasında limited şirket kurucusu olabilirler. Öte yandan, TK’da limited şirkete ortak
olmak için Türk vatandaşlığı şartı aranmamıştır. Buna göre, yabancı ülke
vatandaşının Türkiye’de limited şirket kurmasına engel bulunmamaktadır.
Yine 657 sayılı Devlet Memurları Kanununca memurlar, bir limited şirketinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil olamazlar. Dolayısıyla memurların limited şirkette müdür veya temsilci olması yasaklanmıştır.
Lakin, bu durum memurların limited şirkete ortak olmalarına engel teşkil
etmemektedir. Ancak TK madde 623/1’de “en azından bir ortağın şirketi
yönetin hakkının veya temsil yetkisinin bulunması gerekir” hükmü gereği, tek kişiden oluşan limited şirketlerde bu kişinin memur olması mümkün
görünmemektedir.
210
TEMMUZ - AĞUSTOS 2013
MALİ
ÇÖZÜM
III-ORTAKLARIN SINIRLI SORUMLULUĞU
Limited şirket ortakları, şirketin borçlarından sorumlu olmayıp, sadece
taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle
yükümlüdürler(TK.573/2). İsviçre hukukunda ortaklar, diğer ortakların
ödemediği sermaye taahhütlerinden de müteselsilen sorumlu iken, TK’da
ortakların sorumluluğu sadece kendi sermaye taahhütleriyle sınırlandırılmıştır. (Karahan, 2012, 772) Ortakların ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmesi TK ile getirilmiştir, eTK’da bu yönde bir düzenleme bulunmamaktadır.
TK 602/1 hükmü gereğince; şirket, borç ve yükümlülükleri dolayısıyla
sadece malvarlığıyla sorumludur. Ortakların şirket alacaklılarına karşı kişisel sorumlulukları bulunmamaktadır. Nitekim sermaye borçlarını ödeyen
ortakların, şirkete ve şirket alacaklılarına karşı herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı, kişisel yönden dava ve takip konusu yapılamayacağına
ilişkin Yargıtay kararı bulunmaktadır.(Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 2002)
Şirket alacaklılarının şirketten tahsilat yapamadıkları gerekçesiyle ortakların kişisel malvarlığına başvurmaları kural olarak mümkün değildir. Bu
kuralın tek istisnası, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; limited şirket
ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil
edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında
doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun hükümleri gereğince takibe
alınırlar. Vergi, SGK’ya ilişkin primler gibi kamu alacaklarının doğması ve
bu alacağın şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilememesi halinde söz konusu
alacaklar şirket ortaklarından tahsil edilecektir. Başka bir ifadeyle, ortak,
bir limited şirketinde % 50 sermaye payı mevcut ise kamu alacaklarının %
50’lik kısmından sorumlu olacaktır.
IV-ORTAKLARIN BORÇ VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Anonim şirkette pay sahiplerine esas sözleşmeyle dahi, pay bedelini veya
payın itibari değerini aşan primi ifa dışında borç yükletilemez(TK.480/1).
Limited şirkette ise ortaklara, taahhüt ettikleri sermaye koyma borçlarının
yanında şirket sözleşmesi ile ek ödeme ve yan ödeme yükümlülükleri getirilmesi mümkündür(TK.573/2). eTK’nın 540/1.maddesinde aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortakları hep birlikte müdür sayan özden yönetim
TEMMUZ - AĞUSTOS 2013
211
MALİ
ÇÖZÜM
ilkesi, TK 623 hükmü ile terk edildiğinden ortakların şirketi idare yükümlülüğü ortadan kaldırılmıştır.1
IV.I.Sermaye Koyma Borcu
Her ortak, usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı
borçludur(TK.128/1). TK’da limited şirketler için, esas sermaye pay bedellerinin ödenmesi, ödeme yeri, ifa borcu, ifa etmemenin sonuçları, bedelleri tamamen ödenmemiş payların devri hususlarında anonim şirketlere
ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir(TK.585/1). Buna
göre, nakdi sermaye koyma borcunun en az 1/4’nün şirketin tescilinden
önce peşin olarak ödenmesi, kalan kısmının ise tescili izleyen 24 ay içinde
ödenmesi gerekmektedir.(TK.344). Şirkete ayni sermaye2 getirilmek isteniyorsa, TK 581’de yer alan “üzerlerinde sınırlı bir ayni hak, haciz veya
tedbir bulunmayan; nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen,
fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar ve adlar da dahil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel
emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz” şeklindeki hüküm dikkate alınmalıdır.
Şirket her ortağın sermaye koyma borcunu ifasını talep ve dava edebileceği gibi, gecikmeden doğan zararın tazmini de isteyebilir(TK.128/7).
Ayrıca, şirket sözleşmesinde öngörülmek koşuluyla, sermaye koyma bor1 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 623. maddesinin gerekçesine bakıldığında özden
organ ilkesinden vazgeçilerek seçilmiş yönetim organı sisteminin benimsendiği görülmektedir.
2 TK.madde 128 gereğince; şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede bilirkişi tarafından belirlenen değerleriyle yer alan taşınmazlar tapuya şerh verildiği, fikri mülkiyet hakları
ile diğer değerler, varsa özel sicillerine, bu hüküm uyarınca kaydedildikleri ve taşınırlar
güvenilir bir kişiye tevdi edildikleri taktirde ayni sermaye kabul olunur. Özel sicile yapılan kayıt iyi niyeti kaldırır(128/2). Sermaye olarak taşınmaz mülkiyeti veya taşınmaz
üzerinde var olan veya kurulacak olan ayni bir hakkın konulması borcunu içeren şirket
sözleşmesi hükümleri, resmi şekil aranmaksızın geçerlidir(TK.128/3). Paradan başka ekonomik bir değer veya bir taşınırın sermaye olarak konulmasının borçlanılması halinde şirket, tüzel kişilik kazandığı andan itibaren bunlar üzerinde malik sıfatıyla doğrudan tasarruf
edebilir(TK.128/4). Ancak, taşınmaz mülkiyetinin veya diğer ayni bir hakkın sermaye olarak konulması halinde, şirketin bunlar üzerinde tasarruf edebilmesi için tapu siciline tescil
gereklidir(TK.128/5). Mülkiyet ve diğer ayni hakların tapu siciline tescili istemi ile diğer
sicillere yapılacak tescillerle ilgili bildirimler, ticaret sicili müdürü tarafından, ilgili sicile
resen ve hemen yapılır. Şirketin tek taraflı istemde bulunabilme hakkı saklıdır(TK.128/6).
212
TEMMUZ - AĞUSTOS 2013
MALİ
ÇÖZÜM
cunu yerine getirmeyen ortağın genel kurul kararıyla ortaklıktan çıkarılmasına karar verilebilir(TK.640/1). Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas
sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını
haizdir(TK.641/1).
IV.II.Haksız Ödenen Kar Payının İade Yükümlülüğü
Limited şirket ortağı, şirketin karından pay alma hakkına sahiptir. Kar
payı, sadece net dönem karından ve bunun için ayrılmış yedek akçelerden
dağıtılabilir. Kar payı dağıtımına ancak, gerekli yedek akçeler ayrıldığı
takdirde karar verilebilir. Ortak ek ödeme yükümünü yerine getirmişse,
ödediği tutar esas sermaye payının itibari değerine eklenir ve kar payı, bu
suretle bulunan toplam tutar esas alınarak ödenir(TK.608/1,2).
Ortaklara kar olmadığı halde kar varmış gibi ödeme yapılması yahut
belirlenen kar paylarının üzerinde ödeme yapılması haksız ödemeyi meydana getirecektir. Dolayısıyla haksız yere kar alan ortak bunu geri vermekle yükümlüdür. Ortağın karın haksız yere ödendiğini bilmemesi(iyi niyetli
olması) halinde iade yükümlülüğü, şirket alacaklılarının haklarını ödemek
için gerekli olan tutarı aşamayacaktır(TK.611/1,2). Kanun burada iyi niyetli ortağı, aldığı tüm kardan değil yalnızca şirket alacaklılarının haklarını
ödemek için gerekli olan miktardan sorumlu tutmaktadır. Şirketin haksız
alınan karı geri alma hakkı, paranın alındığı tarihten itibaren 5 yıl, iyi niyetin varlığında 2 yıl sonra zamanaşımına uğrar(TK.611/3).
IV.III.Sır Saklama (Bağlılık) Yükümlülüğü
Limited şirketlerde bağlılık yükümlülüğünden, şirketin amaçlarına ve
menfaatlerine aykırı hareket edilmemesi, şirketin zararına yol açabilecek
faaliyetlerde bulunulmaması anlaşılmalıdır. 6762 sayılı eTK’da limited
şirketlerde ortakların sır saklama yükümlülüğüne ilişkin düzenleme yer
almamaktaydı. 6102 sayılı TK ile getirilen bu düzenleme kişisel unsurları
ön planda olan limited şirketler için yerinde olmuştur. TK madde 613 hükmüne göre ortaklar, şirket sırlarını korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülük
şirket sözleşmesi veya genel kurul kararıyla kaldırılamaz.3 Yine TK madde
3 Madde gerekçesine bakıldığında emredilicilik yükümünün kaldırılamayacağına ilişkin
olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bağlılık yükümünün kapsamının şirket sözleşmesi veya
genel kurul kararıyla sınırlandırılabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Sınırlamanın
geçerli olup olmadığı, sınırı ve şirket sırrı kavramı öğreti ile mahkeme kararlarınca belirlenecektir.
TEMMUZ - AĞUSTOS 2013
213
MALİ
ÇÖZÜM
613/2’de bağlılık yükümü ile ilgili olarak ortakların, şirketin çıkarlarını
zedeleyebilecek davranışlarda özellikle, kendilerine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemlerde bulunamayacağı belirtilmiştir. Çıkarlarını zedeleyecek ifadesi ile şirkete karşı, onu kötüleyecek,
engelleyecek, güç duruma düşürecek, gelişmesini köstekleyecek, yatırımlarına etki yapacak her çeşit davranışlar kastedilmektedir.
Ortakların bağlılık(sır saklama) yükümü, geri kalan ortakların tümünün
yazılı onay vermesi halinde ortadan kalkabilecektir. Esas sözleşme hükmüyle ortaklarının tamamının onayı yerine genel kurulun onayı da yeterli
görülebilir(TK.613/4).
IV.IV.Rekabet Yasağı
TK madde 613/2’de “şirket sözleşmesiyle ortakların, şirketle rekabet eden işlem ve davranışlardan kaçınmak zorunda oldukları öngörülebilir” hükmü yer almaktadır. İlgili hükümden de anlaşılacağı üzere
şirket sözleşmesinde yer alamayan husustan dolayı ortağa rekabet yasağı
uygulanamayacaktır. Yine yasa hükmü gereğince ortaklar için, bağlılık
yükümü geri kalan ortakların yazılı onay vermesiyle kaldırıldığı gibi rekabet yasağı da kaldırılabilmektedir. Şirket sözleşmesinde gösterilmeyen
hükümlerden ötürü ortak, rekabet yasağına tabi olmayacaktır.
Öte yandan rekabet yasağına aykırı davranışın cezai yaptırımı TK’da
düzenlenmemiştir. Buna göre şirket sözleşmesinde hüküm bulunmak kaydıyla, rekabet yasağına aykırı davranışta bulunan ortak genel kurul kararıyla ortaklıktan çıkarılabilir(TK.640/1). eTK’da rekabetin kapsamı çizilmişken4, TK’da şirketle rekabet eden işlem ve davranışlardan kaçınmak
tabiri kullanılmıştır. Bir ortağın şirketten ayrılması halinde artık rekabet
yasağından bahsedilemeyecektir. Ortağın şirketten ayrıldıktan sonra şirketle rekabet etmesinin önüne geçilmek isteniyorsa rekabet yasağı sözleşmesi
yapılması gerekmektedir.(Pulaşlı, 2012, 1076 )
IV.V.Ek Ödeme Yükümlülüğü
Limited şirket sözleşmesi eTK’da, sözleşmede daha yüksek bir nisap
öngörülmemişse sermayenin üçte ikisini temsil eden ortakların kararıyla
4 eTK 547 hükmüne göre, şirket sözleşmesine konacak hükümle ortak, şirketin uğraştığı
ticaret dalında ne kendi ne de başkası hesabına iş göremeyeceği gibi başka bir işletmeye
sorumluluğu sınırlandırılmış ortak, komanditer ortak veya limited şirketin ortağı sıfatıyla
iştirak dahi edemez.
214
TEMMUZ - AĞUSTOS 2013
MALİ
ÇÖZÜM
değiştirilebilmekte ve ortakların sorumluluğunun genişletilmesine ilişkin
kararlar oy birliğiyle alınmaktaydı(eTK.513). Böylelikle eski yasada açıkça öngörülmemesine rağmen ortakların ek ödeme yükümlülüğüne ilişkin
kararların oy birliği ile alınabileceği kabul edilmekteydi. Oysa ki TK’da
ek ödeme yükümlülüğünün açık bir şekilde düzenlendiği görülmektedir.
Buna göre TK madde 573/2’de “ortaklar, şirket borçlarından sorumlu
olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve
şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler” yine TK madde 577/1.c’de “ek
ödeme yükümlülüklerinin şirket sözleşmesinde öngörülmesi halinde
bağlayıcı olduğu” ve son olarak TK madde 603/1’de “ortaklar şirket
sözleşmesiyle, esas sermaye payı bedeli dışında ek ödeme ile de yükümlü tutulabilirler” hükümleri yer almaktadır.
Ek ödeme yükümlülüğü, ortaklara sadece, şirkete nakdi ödemelerde bulunmaları borcunu yükler. Getirilen düzenleme ile amaç, finansal yönden
kötü duruma düşen, bilanço açığı bulunan şirkete ortakların, yapacakları
ek ödemelerle yardımcı olmalarıdır. Böylece limited şirketler ödeme dar
boğazından çıkabilmesi için yeni bir olanağa kavuşmuştur. Ek ödeme yükümü her istenildiğinde başvurulan bir uygulama olmaktan çok, kanunda
ek ödeme yükümlülüğü öngörülebilen haller olarak sayılan; “şirket esas
sermayesi ile kanuni yedek akçeler toplamının şirketin zararını karşılayamaması, şirketin bu ek araçlar olmaksızın işlerine gereği gibi devamının
mümkün olmaması, şirket sözleşmesinde tanımlanan ve özkaynak ihtiyacı doğuran diğer bir halin gerçekleşmiş bulunması” durumlarında tercih
edilmelidir(TK.603/1). Ayrıca iflasın açılması ile ek ödeme yükümlülüğü
muaccel olmaktadır(TK.603/2).
Ek ödeme yükümlülüğü öngörülürken sermaye payları esas alınmalı, bu tutar esas sermaye payının itibari değerinin iki katını aşmamalıdır.(TK.603/3). Ek ödeme yükümünde müteselsil sorumluluk olmayıp, her ortak kendi esas sermaye payına düşen ek ödemeyi yerine
getirmelidir(TK.603/4). Sözleşmede ortaklar arası eşitliğe dikkat edilmeli
ve hiç kimse başka bir ortağın ödemediği ek yükümlülükten sorumlu tutulmamalıdır.
Şirket sözleşmesinin ek ödemeye cevaz vermesi ve şartların oluşması
halinde ek ödemeyi talep yetkisi müdürlere aittir(TK.603/5). Şirket tasfiye
halindeyse bu talep tasfiye memurlarınca yapılacaktır.
TEMMUZ - AĞUSTOS 2013
215
MALİ
ÇÖZÜM
Ek ödeme yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılması ancak esas
sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının zararları tamamen karşılaması halinde mümkündür(TK.603/6). Şirketin finansal durumunun kalıcı olarak düzelmesi halinde yapılan ek ödemelerin ortaklara iadesi gerekmektedir. Yerine getirilen ek ödeme yükümlülüğünün kısmen veya tamamen
geri verilebilmesi için ek ödemeye ilişkin tutarın, serbestçe kullanılabilecek yedek akçeler ile fonlardan karşılanabilir olması şarttır(TK.605). Diğer
yandan, belirlenen ek ödeme yükümlülüklerinin ihtiyaca cevap vermemesi
durumunda mevcut yükümlülüklerin artırılması için alınan genel kurul kararında ve şirket sözleşmesini değiştirip, ek ödeme yükümlülükleri öngören genel kurul kararlarında tüm ortakların onayı gerekmektedir(TK.607).
Ek ödeme yükümlülüğü ortağın şirketten ayrılması ile o ortak yönünden
sona erer. Ancak, şirket, ortağın ayrılmasından itibaren iki yıl içinde iflas
etmişse hüküm başkadır. Bu halde ayrılan ortak bakımından yüküm devam
eder. Bu hüküm ile amaçlanan kötü niyetli ayrılmalara engel olmaktır. TK
madde 604/1 uyarınca, şirket, ortağın şirketten ayrılmasının tescil edildiği
tarihten itibaren iki yıl içinde iflas etmiş ise bu eski ortaktan da ek ödeme
yükümlülüğünü yerine getirmesi istenir. Öte yandan, payın devri halinde
ek ödeme yükümlülüğü devralan kişiye(halef) geçmektedir. Ek ödeme yükümlülüğü, halef tarafından yerine getirilmemişse, ortağın sorumluluğu,
yükümlülüğü gerçekleştiği tarihte ortağa karşı ileri sürülebileceği ölçüde
devam eder(TK.604/2). Ayrılan ortağa, ek ödeme yükümü için başvurulabilecek hallerde halefin bu yükümü yerine getirdiği ölçüde, ayrılan ortağın
borçtan kurtulması adaletin gereğidir. Şirketten ayrılan ortağın ek ödeme
yükümlülüğü yükseltilemez. Ayrılma ile ortağın üzerinde organların kararları hüküm doğurmayacaktır. Ayrılmış ortağın katılma, önerme ve oy
vermek hakkını haiz olmadığı bir organın kararı ile bağlı olması hukuka
uygun değildir.
Şirketin kendi esas sermaye paylarını iktisap etmesi halinde TK madde
612/5 hükmü gereği, şirket müdürü, bu paylar şirketin elinde bulunduğu
sürece ek ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmesini isteyememektedir.
Ek ödeme yükümünün yerine getirilmemesinin yaptırımı kanunda belirlenmemiştir. Ancak, TK madde 577/1.f hükmü uyarınca şirket sözleşmesinde
öngörülmek şartıyla yükümlülüklerin hiç veya zamanında yerine getirilmemesi halinde sözleşme cezası talep edilebilecektir.
216
TEMMUZ - AĞUSTOS 2013
MALİ
ÇÖZÜM
IV.VI.Yan Edim Yükümlülüğü
Ortakların temel yükümlülüğü sermaye koyma borcunu yerine getirmek olmakla birlikte, TK madde 606/1 uyarınca, şirket sözleşmesiyle,
şirketin işletme konusunun gerçekleşmesine hizmet edebilecek yan edim
yükümlülükleri öngörülebilir. TK madde 577/1.d’de “yan edim yükümlülüklerinin şirket sözleşmesinde öngörülmesi halinde bağlayıcı olduğu”
hükmü yer almaktadır. Yan edim yükümlülüğü şirket sözleşmesiyle başlangıçta öngörülebileceği gibi, TK madde 607/1 hükmü uyarınca ortaklar
genel kurulunda oy birliği ile alınan şirket sözleşmesi kararı ile sonradan
da öngörülebilir. Yan edim yükümlülüğü ortakların oy birliği ile alacağı
genel kurul kararı ile artırılabilir(TK.607/1). Bu edimler, bir kısım esas
sermaye paylarına veya pay kategorilerine yüklenilebilen veya payların tümüne yönelik olan yapma, yapmama, katlanma, kullandırma edimleridir.
Başka bir ifadeyle ortaklar şirketin amacını gerçekleştirilmesine yardımcı
olacak işleri yapmakla yükümlendirilmektedirler. Süt, pancar, şeker kamışı, meyve gibi ham ve/veya işlenmiş ürünlerin teslimi, park yeri veya depo
yeri sağlanıp kullandırılması, taşıma gibi hizmetlerin sunulması ve benzeri
edimler yan edimlerin konusunu oluşturabilir. Bu edimler, şirketin konusunu gerçekleştirmesine, ortaklarının bileşiminin (mesela, süt veya meyve
üreticilerine özgülenmiş olmak gibi) korunmasına ve şirketin başka şirketlerin hakimiyeti altına girmemesine hizmet eder.
Bir esas sermaye payına bağlı yan edim yükümlülüklerinin konusu,
kapsamı, koşulları ve diğer önemli noktalar şirket sözleşmesinde belirtilir. Ayrıntıyı gerektiren konular genel kurul düzenlemesine bırakılabilir
(TK.606/2). Yan edim yükümlülükleri karşılıksız değildir. Şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmiş bir karşılığı veya uygun bir karşılığı bulunmayan ve
öz kaynak ihtiyacını karşılamaya hizmet eden nakdi ve ayni edim yükümlülükleri, ek ödeme yükümlülüğüne ilişkin hükümlere tabidir(TK.606/3).
Böylelikle, ilgili hükümden nakdi ve ayni nitelik taşıyan yan edimlerin karşılıksız olamayacağı anlaşılmaktadır.
V-SONUÇ
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, limited şirketlere özgü birçok yeniliği
de beraberinde getirmiştir. Artık limited şirketin kuruluşunda bir gerçek
veya tüzel kişinin olması yeterli görülmektedir. Yine yeni yasa kapsamında
limited şirket ortakları şirketin borçlarından sorumlu değildir. Ortakların
TEMMUZ - AĞUSTOS 2013
217
MALİ
ÇÖZÜM
borç ve yükümlülükleri şirkete karşıdır. Ortaklar, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek
ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler.
Ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri eTK’da yer almayıp yeni kanunda
düzenlenmiştir.
Ortakların şirket alacaklılarına karşı kişisel sorumlulukları bulunmamaktadır. Şirket alacaklılarının şirketten tahsilat yapamadıkları gerekçesiyle ortakların kişisel malvarlığına başvurmaları kural olarak mümkün
değildir. Bu kuralın tek istisnası, amme alacaklarıdır. Buna göre; limited
şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya
tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar.
Her ortak, usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçludur.
Nakdi sermaye koyma borcunun en az 1/4’nün şirketin tescilinden önce
peşin olarak, kalan kısmının ise tescili izleyen 24 ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Ortaklara kar olmadığı halde kar varmış gibi ödeme yapılması
yahut belirlenen kar paylarının üzerinde ödeme yapılması haksız ödemeyi
meydana getirecektir. Dolayısıyla haksız yere kar alan ortak, bunu geri
vermekle yükümlüdür. Ortakların borç ve yükümlülüklerinden bir diğeri
sır saklamadır. Bu yükümlülük şirket sözleşmesi veya genel kurul kararıyla kaldırılamaz. Ayrıca şirket sözleşmesiyle ortaklara, şirketle rekabet
etme yasağı öngörülebilir.
KAYNAKÇA
Karahan, Sami(2012). Şirketler Hukuku. Konya: Mimoza Yayınları.
Pulaşlı, Hasan(2012). Yeni Şirketler Hukuku Genel Esaslar. Ankara:
Adalet Yayınevi.
T.C. Yasalar (09.07.1956). 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu. Ankara:
Resmi Gazete (9353)
T.C. Yasalar (14.02.2011). 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu. Ankara:
Resmi Gazete (27846)
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi. (16.09.2002). E.3910 ve K.7659 sayılı kararı. Ankara: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
218
TEMMUZ - AĞUSTOS 2013
Download