Jinekolojik Erken Tanı Yöntemlerinin Kullanımında Kadınların Tutum

advertisement
ZEYNEP KAMÝL TIP BÜLTENÝ
KLÝNÝK ARAÞTIRMA
CÝLT: 40 YIL : 2009 SAYI: 2
Jinekolojik Erken Taný Yöntemlerinin Kullanýmýnda Kadýnlarýn Tutum
ve Davranýþlarýnýn Deðerlendirilmesi
Tuðba Yýlmaz Esencan
Zeynep Kamil Hastanesi
Yazýþma Adresi : Kýsýklý Mah. Gemici Sok. Nadide Apt. No: 8 D: 1 Üsküdar Ýstanbul - Türkiye
Cep: 05057084946 e-mail: tubisyilmaz@hotmail.com
ÖZET:
Giriþ: Erken taný konmuþ birçok kanser türü için
tedavi þanslarý oldukça yüksektir. Bu nedenle,
kanserden ne zaman þüphelenileceði ve tedavi
edilebilir evrede yakalayabilmesi yapýlacaðýnýn
bilinmesi ve uygulanmasý önem taþýmaktadýr.
Amaç: Araþtýrmamýz, üreme çaðýndaki kadýnlarýn
jinekolojik onkolojik erken taný yöntemlerini
kullanýmlarýna yönelik tutum ve davranýþlarýnýn
b e l i r l e n m e s i a m a c ý y l a y a p ý l m ý þ t ý r.
Tanýmlayýcý tipteki araþtýrmamýzýn örneklemini
Ýstanbul ilinde hizmet veren bir kadýn doðum
hastanesinin doðumhane servisine Mart 2008Mayýs 2008 tarihleri arasýnda normal doðum
yapmak için baþvuran, 15–49 yaþ arasýnda ve
araþtýrmaya katýlmayý kabul eden toplam 120 kadýn
oluþturmuþtur. Çalýþmada veri aracý olarak;
kadýnlarýn sosyo-demografik, obstetrik özelliklerini
ve erken taný yöntemlerini kullanma durumlarýný
belirlemek amacýyla araþtýrmacýlar tarafýndan
geliþtirilen 30 soruluk anket formu kullanýlmýþtýr.
Anket formunda erken taný yöntemi olarak, gebelik
dýþý rutin jinekolojik muayene, servikal smear,
kendi kendine meme muayenesi, mamografi ve
serviks ca’dan korunmak için aþý olarak
tanýmlanmýþtýr. Olgular en sýk %28,3 olmak üzere
20–24 yaþ grubunda yer aldýlar. %54.1’inýn ilkokul,
% 19 lise, % 4.3, üniversite, % 9.1 okuma yazma
bilmiyor ve %1.6’sý ise sadece okuma yazma
biliyorlardý. % 14.2 meslek sahibi idi. Eðitim
düzeyi, evlilik hali ve yaþ faktörlerinin jinekolojik
erken taný yöntemlerinin tercih edilmesinde önemli
olduðu görülmüþtür. Gebelik sayýsý 5 ve üzeri
olanlar%5.8, son gebeliklerinde kontrole hiç
gitmemiþ olanlarýn oraný ise %13.3 olarak
bulunmuþtur. Hiçbir þikayet olmadan rutin
jinekolojik kontrol oraný % 15, kendi kendine meme
muayene oraný %42.5, düzenli meme muayene
oranýný %23.5, saðlýk kuruluþunda meme muayenesi
yaptýrma durumu %11.6, mamografi yaptýrma
durumu %5.8 ve smear yaptýrma oraný ise %20
olduðu bulunmuþ olup smear yaptýrma ve önemi
konusundaki bilgi eksikliðinin yüksek olmasý dikkat
çekmiþtir. Serviks ca için aþýyý bilenlerin oraný
%38.3 ve bu bilgiyi saðlýk kuruluþundan alanlarýn
oraný %28.2 olarak tespit edilmiþtir. %37.6’sýnýn
erken taný yöntemlerine yönelik herhangi bir bilgi
almadýðý, %21.7’sinin ise bilgi kaynaklarý olarak
doktorlarý ve %11.5 oranýyla da hemþireleri
gösterdikleri saptanmýþtýr.
Anahtar Kelimeler: jinekolojik onkoloji, erken
taný yöntemleri, hasta uyumu
SUMMARY:
The Evaluation of the Behavior of Women on
Gynecological Diagnostic Methods
Since early diagnosis provides higher
possibilities for cure in gynecologic oncologic
diseases, ting of the suspicion and diagnosis in
curable stages of the cancer is crucial.
This study was undertaken to evaluate of the
behavior of women in their reproductive years on
gynecologic diagnostic methods.
120 women between 15 and 49 years attending to
a maternity clinic between March 2008 and May
2008 were included into the study. A questionnaire
consisting of 30 items determining the sociodemographic, obstetrical and behavioral status
for diagnostic modalities were used. Diagnostic
modalities were defined as routine gynecological
evaluation, cervical smear, and self evaluation of
breasts, mammography. HPV vaccine was added
as an alternative method. Questionnaires were
answered by face to face interview. SPSS pocket
program was used for statistical evaluation.
Results and Recommendations: Women between
20 and 24 years were the 28.3 of all patients
consisting the most crowded group. 54.1% were
graduated from primary school, 19% from high
school and from 4.3% university 9.1% were
illiterate and 1.6% could only read and write
without visiting any school. 14.2% had a job.
Educational and marital status and age was
positively related for the acceptance for diagnostic
modalities whereas the number of pregnancies was
associated negatively. Women with lesser doctor
visits in their pregnancies showed also lesser
adherence to gynecologic diagnostic modalities.
The rate of routine gynecological evaluation without
prior complaints was 15%, self evaluation of breasts
-63-
ZEYNEP KAMÝL TIP BÜLTENÝ
CÝLT: 40 YIL : 2009 SAYI: 2
42.5% (with only 23.5% regularly). Evaluation of
breast in an health institution was 11.6%,
mammography 5.8% and cervical smear 20%. The
majority of women were not educated for cervical
smear. 37.6% of women were not informed about
early diagnostic tools. In women who were
informed, 21.7% showed the doctors as the source
of the information and 11.5% the nurses.
Key words: gynecologic oncology, early diagnostic
tools, patient adherence
GÝRÝÞ
Erken taný konmuþ birçok kanser türü için
tedavi þanslarý oldukça yüksektir. Bu nedenle,
kanserden ne zaman þüphelenileceði ve tedavi
edilebilir evrede yakalayabilmesi yapýlacaðýnýn
bilinmesi ve uygulanmasý önem taþýmaktadýr.
Günümüzün en büyük saðlýk sorunlarýndan biri
olan kanser dünyada her yýl 6 milyondan fazla
kiþinin ölümüne sebep olmaktadýr. Kanser bir
popülasyonda, hücre sayýsýný denetleyen;
çoðalma, programlý hücre ölümü ve yaþlanma
gibi hücresel iþlevlerin bozulmasýna yol açan
genetik deðiþiklikler nedeniyle, somatik hücre
düzeyinde oluþan genetik bir hastalýktýr(1,
6,10,). Kanser önemi giderek artan saðlýk ve
yaþam sorunu olarak kabul edilmektedir. Ölüm
nedeni olarak, kalp ve damar hastalýklarýnýn
hemen ardýndan gelmektedir. Batý toplumlarýnda
her yýl 250–350 kiþiden biri kansere
tutulmaktadýr. 60 yaþýn üzerindeki gurupta ise
kanser sýklýðý çok artmakta 300 kiþide 4–5
civarýna yükselmektedir. Ülkemizde kesin
istatistikler bulunmamakla birlikte insidansýn
bunun yarýsý kadar olduðu tahmin
edilmektedir(2,4,8). Hastalýðýn önemli bir
morbidite ve mortaliteye neden olmasý,
kanserde hücrelerin malign özellik kazanma
sýrasýnda geçirdiði aþamalara duyulan ilgiyi
artýrmýþtýr. Hücrelerin kanserleþmesi ve
hastalýðýn ilerleme biçimi belirlenebildiðinde,
kanser riskini azaltma ya da ortadan
kaldýrabilme mümkün olabileceði
düþünülmektedir (1,3,5,11,14). Kadýn üreme
organlarýnda görülen kanserler, jinekolojik
kanserler olarak adlandýrýlmaktadýr. Dünyada
en sýk rastlanan jinekolojik kanser türü, rahim
aðzýndan kaynaklanan "Serviks Kanseri”dir.
Bu yýl tüm dünyada 500,000yeni rahim agzý
kanserinin teshis edilmesi beklenmektedir.
-64-
Rahim aðzý kanseri, dünya genelinde meme
kanserinden sonra kadýnlarda en sýk görülen
jinekolojik kanser türüdür. Sýklýðý ülkeden
ülkeye ve o ülkenin sosyoekonomik durumunun
geliþmiþliðine baðlý olarak deðiþmektedir.
Geliþmiþ ülkelerde bu kanserin görülme sýklýðý
ve hastalýk nedeniyle ölümler azalmaktadýr.
Çünkü hastalýk, pap smear tarama testi ile çok
erken dönemde tanýmlanabilmektedir.
Amerika'da 2003 yýlýnda 12,200yeni vaka teþhis
edilmiþ ve yine ayný yýl 4100 kadýn, bu
hastalýktan dolayý yaþamýný yitirmiþtir.
Amerika’da 100,000'de 8,7 kadýnda rahim aðzý
kanseri teþhis edilirken Haiti’de bu
oran100,000'de 94 kadýna kadar çýkmaktadýr.
Tüm bu verilerde bize erken taný yöntemlerinin
önemini göstermektedir(1,5,10,14).
Jinekolojik kanser sýralamasý arasýnda
uterusun iç tabakasýndan kaynaklanan
"endometrium kanseri" ikinci sýrada yer
almaktadýr. Bu yýl tüm dünyada 361,000 yeni
endometrium ca teþhis edilmesi beklenmektedir.
Modern toplumlarda rahim kanserinin sýklýðý
giderek artmaktadýr. Fakat ölüm oraný oldukça
düþüktür. Çünkü modern geliþmiþ toplumlarda
bu hastalýk erken yakalanabilmektedir; modern
yöntemlerle ve iyi tedavi edildiði için ölüm
oranlarý düþmektedir. 2003yýlýnda Amerika'da
40,100 rahim kanseri vakasý teþhis edilmiþ ve
bu hastalýktan dolayý sadece6800 kadýn
yaþamýný yitirmiþtir(1,2,5,13,15). Overlerden
kaynaklanan ve "over kanseri" jinekolojik
kanserler içinde en fazla ölüme neden olan ca
çeþididir. 40 yaþýn üzerindeki kadýnlarýn
yüzde1.2'sinde over kanseri teþhis
edilebilmektedir. Amerika'da 2003 yýlýnda
25,400 vaka teþhis edilmiþ olup yine ayný
hastalýktan 14,500 kadýn yaþamýný
yitirmiþtir(9,11,14).Vulva kanserleri, vajen
giriþinden kaynaklanan kanserler ve tubalardan
kaynaklanan kanserler daha az rastlanan
jinekolojik ca türleri arasýnda sayýlabilir. Baþarýlý
tedavi yanýtýnýn alýndýðý bu grup kanserler,
kadýn yaþamýný diðer ca türlerine oranla daha
az tehdit etmektedirler. Bunun en önemli
sebeplerinden biri ise bu ca çeþitlerinin çok
erken bir dönemde tanýlanabilmesi
gelmektedir(1,3,5,11,14).
ZEYNEP KAMÝL TIP BÜLTENÝ
CÝLT: 40 YIL : 2009 SAYI: 2
GEREÇ ve YÖNTEM
saðlýk kuruluþundan alanlarýn oraný %28.2
olarak tespit edilmiþtir. %37.6’sýnýn erken taný
yöntemlerine yönelik herhangi bir bilgi
almadýðý, %21.7’sinin ise bilgi kaynaklarý olarak
doktorlarý ve %11.5 oranýyla da hemþireleri
gösterdikleri saptanmýþtýr. Mete’nin yapmýþ
olduðu araþtýrma, jinekolojik muayene sýrasýnda
kadýnlarda oluþan anksiyeteye hemþirelik
yaklaþýmýnýn etkisini saptamak amacýyla
deneysel olarak yapýlmýþtýr. Araþtýrma’nýn
örneklemini 52’si deney, 52’si kontrol almak
üzere toplam 104 kadýn oluþturmuþtur. Deney
grubuna muayene sýrasýnda planlý hemþirelik
giriþimleri uygulanmýþ, kontrol grubu ise
poliklinik rutinleri uygulanarak muayene
edilmiþtir. Veriler, kadýnlarýn tanýtýcý özelliklerini
ve muayeneye iliþkin anksiyete düzeylerini
belirlemek amacý ile iki ayrý form kullanýlarak
toplanmýþtýr. Araþtýrma sonunda, jinekolojik
muayene süresince her iki gruptaki kadýnlarýn
anksiyete yaþadýklarý, hemþirelik yaklaþýmý
uygulanan gruptaki kadýnlarýn, uygulanmayan
gruptakilere oranla anksiyetelerinin daha düþük
düzeyde olduðu ve bu muayene sonrasý
kontrollere gelme oranlarýnýn daha yüksek
olduðu saptanmýþtýr(13). Reis ve Beji’nin
serviks kanserlerine neden olan risk
faktörlerinin belirlenmesi amacýyla yapmýþ
olduðu bir çalýþmada, Ýstanbul Üniversitesi
Onkoloji Enstitüsü ve Ýstanbul Üniversitesi Týp
Fakültesi Kadýn Hastalýklarý ve Doðum ABD
onkoloji polikliniklerine tedavi ve rutin týbbi
kontrol için baþvuran serviks kanseri
hastalardan çalýþmaya katýlmayý kabul eden
209 kadýn vaka grubunu oluþturmuþtur. Kontrol
grubu kapsamýna ise, Ý.Ü. Týp Fakültesi
Monoblok polikliniklerinde (KBB,KadýnDoðum) kanser dýþýnda herhangi bir rahatsýzlýk
nedeniyle tedavi için ya da refakatçi olarak
bulunan 15 yaþ üzeri 1050 kadýn alýnmýþtýr(15).
Oluþturulan 3 farklý modelde, serviks kanser
riskinin ilk cinsel yaþý 16 ve altýndaki grupta
%13.32, ilk doðumunu 16 yaþ ve üzerinde
yapan kadýnlarda % 7.22, genital enfeksiyon
öyküsü bulunanlarda % 4.29, eðitim düzeyi
düþük gruplarda % 3.65, sigara ve akol
alýþkanlýðý olanlarda 2 kat arttýðý bulunmuþtur.
Bu çalýþmanýn sonuçlarý, ilk evlilik ve ilk cinsel
iliþki yaþýnýn küçük olmasýnýn, eðitim düzeyi
düþük olan ve sigara kullanan kadýnlarýn, serviks
Tanýmlayýcý tipteki araþtýrmamýzýn
örneklemini Ýstanbul ilinde hizmet veren bir
kadýn doðum hastanesinin doðumhane servisine
Mart 2008-Mayýs 2008 tarihleri arasýnda normal
doðum yapmak için baþvuran, 15–49 yaþ
arasýnda ve araþtýrmaya katýlmayý kabul eden
toplam 120 kadýn oluþturmuþtur. Çalýþmada
veri aracý olarak; kadýnlarýn sosyo-demografik,
obstetrik özelliklerini ve erken taný yöntemlerini
kullanma durumlarýný belirlemek amacýyla
araþtýrmacýlar tarafýndan geliþtirilen 30 soruluk
anket formu kullanýlmýþtýr. Anket formunda
erken taný yöntemi olarak, gebelik dýþý rutin
jinekolojik muayene, servikal smear, kendi
kendine meme muayenesi, mamografi ve
serviks ca’dan korunmak için aþý olarak
tanýmlanmýþtýr. Anketler araþtýrmacýlar
tarafýndan katýlýmcýlarla yüz yüze görüþme
yöntemiyle doldurulmuþtur. Elde edilen
verilerin deðerlendirilmesinde SPSS paket
programý kullanýlmýþtýr.
BULGULAR VE TARTIÞMA
Araþtýrmamýzda olgular en sýk %28,3
olmak üzere 20–24 yaþ grubunda yer aldýlar.
%54.1’inýn ilkokul, % 19 lise, % 4.3, üniversite,
% 9.1 okuma yazma bilmiyor ve %1.6’sý ise
sadece okuma yazma biliyorlardý. % 14.2
meslek sahibi idi. Eðitim düzeyi, evlilik hali
ve yaþ faktörlerinin jinekolojik erken taný
yöntemlerinin tercih edilmesinde önemli olduðu
görülmüþtür. Gebelik sayýsý ve gebelikte kontrol
sayýsý ile erken aný yöntemi kullanýmý arasýnda
ters iliþki bulunmuþtur. Araþtýrmamýzda gebelik
sayýsý 5 ve üzeri olanlar%5.8, son gebeliklerinde
kontrole hiç gitmemiþ olanlarýn oraný ise %13.3
olarak bulunmuþtur. Son doðumundan sonra
rutin jinekolojik kontrol yaptýrmýþ olanlarýn
oraný ise %19.2’dir.Hiçbir þikayet olmadan
rutin jinekolojik kontrol oraný % 15, kendi
kendine meme muayene oraný %42.5, düzenli
meme muayene oranýný %23.5, saðlýk
kuruluþunda meme muayenesi yaptýrma
durumu %11.6, mamografi yaptýrma durumu
%5.8 ve smear yaptýrma oraný ise %20 olduðu
bulunmuþ olup smear yaptýrma ve önemi
konusundaki bilgi eksikliðinin yüksek olmasý
dikkat çekmiþtir. Araþtýrmamýzda Serviks ca
için aþýyý bilenlerin oraný %38.3 ve bu bilgiyi
-65-
ZEYNEP KAMÝL TIP BÜLTENÝ
CÝLT: 40 YIL : 2009 SAYI: 2
kanseri için riskli grupta olduðunu
desteklemektedir. Koldjeski ve arkadaþlarýnýn
yapmýþ olduðu bir çalýþmada ise over
kanserlerinde erken semptomlarýn incelenmesi
amaçlanmýþtýr. Over kanseri teþhisi yeni konmuþ
19 hastanýn evinde uygulanmýþtýr Araþtýrmaya
katýlan grubun yaþ ortalamasý 56 olarak
bulunmuþ, vakalarýn % 95’inde abdominal
þiþlik, þüpheli karýn aðrýsý ve sindirim güçlüðü,
yorgunluk ve üriner problemler yaþandýðýný
ortaya çýkarmýþtýr. Araþtýrma sonucunda, over
kanserli kadýnlarýn, farkýnda olunmayan,
önemli olmayan ve teþhisi erteleyen problemler
yaþadýðý ortaya konmuþtur(13)
3. Atasü T., Aydýnlý K.: Jinekolojik Onkoloji I. Baský,
Logos Yayýncýlýk, Ýstanbul, 1996
4. Atasü T., Þahmay S.; Jinekoloji, Yenilenmiþ ve
Geniþletilmiþ II. Baský, Nobel Týp Kitapevi, Ýstanbul,
2001
5. Berek S.J., Hacker N.F.,.: Pratik Jinekolojik
Onkoloji, (Cev. Ed. Güner H )Nobel Týp Kitapevleri,
Ýstanbul, 2002
6. Birol L., Akdemir N., Bedük T.: Ýç Hastalýklarý
Hemþireliði,Geliþtirilmiþ IV. Baský, sf. 95-145, Vehbi
Koç Vakfý Yayýnlarý No:6, Ankara, 1993
7. Çiftçi A., Peker Ö., Eker HH, Köse G., Yýlmaz
F., Hamdemir F., Konyalýoðlu R., Þengil A.Z:
Servikal kanserlerle demografik özellikler
arasýndaki iliþki: 5410 Vakanýn analizi, Türk
Jinekolojik Onkoloji Dergisi, 7(1): 41, 2004
SONUÇ
Araþtýrmamýzda, üreme çaðýndaki kadýnlarýn
jinekolojik onkolojik erken taný yöntemlerini
kullanýmlarýna yönelik tutum ve davranýþlarýnýn
belirlenmesi deðerlendirilmiþtir. Deðerlendirme
sonucunda eðitim düzeyi, evlilik hali ve yaþ
faktörlerinin jinekolojik erken taný
yöntemlerinin tercih edilmesinde önemli olduðu
görülmüþtür. Gebelik sayýsý ve gebelikte kontrol
sayýsý ile erken aný yöntemi kullanýmý arasýnda
ise ters iliþki bulunmuþtur.Herhangi bir sorunu
olmadan jinekolojik kontrole gitme durumunun
çok düþük olduðu belirlenmiþtir. Çalýþmamýzda
jinekolojik sorunlarla ilgili bilgi alma
durumunun düþük olduðu, çalýþmamýza katýlan
kadýnlarýn yüksek oranda sorunlarý ile ilgili
danýþmanlýk almadýklarý saptanmýþtýr. Kendi
kendine meme muayenesi yapma oraný çok
yüksek olmasýna raðmen mamografi yaptýrma
oranýnýn ise yok denecek kadar az olduðu
belirlenmiþtir. Bu durumun danýþmanlýk alma
ve bilgi düzeyleriyle orantýlý olduðu
belirlenmiþtir. Buna benzer çalýþmalarýn
arttýrýlmasý ve erken tanýlama yöntemlerinin
kullanýmýnýn artýrýlmasýna yönelik giriþimlerin
yapýlmasý kanserlerin erken tanýlanmasý ve
tedavisi açýsýndan oldukça önemlidir.
8. Demirsoy A.: Yaþlanmanýn ve ölümün evrensel
öyküsü, Turkish Journal Of Geriatrics, 1: 1-12,
1998
9. Gerhenson D.M., McGuire P.M., Gore M., Quinn
A.M., Thomas G.: Gynecologic Canser:
Controversies in Management, Elsevier Churchill
Livingstone, USA, 2004
10. Guyton A.C., Hall J.E.: Týbbi Fizyoloji, (Çev
Ed. Çavuþoðlu H.)Yüce Yayým A.Þ.&Nobel Týp
Kitap Evi, Ýstanbul,1996
11. Güner H.: Jinekolojik Onkoloji, 3. Baský, Çaðdaþ
Medikal Kitapevi ve Yayýncýlýk Hizmetleri, Ankara,
2002
12. Kiþniþçi H.A., Gökþin E., Durukan T., Üstay
K., Ayhan A., Gürgan T., Önderoðlu, S.L.:Temel
Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Bilgisi, sf.853-1082,
Güneþ Kitapevi, Ankara, 1996
13. Moore-Higgs J.G.: Women And Canser: A
Gynecologic Oncology Nursing Perspective, Second
Edition, Jones and Bartlett Publisher, Canada,
2000
KAYNAKLAR
14. Platin N.: Hemþireler için Kanser El Kitabý,
Amerikan Kanser Birliði, I. Baský, Ankara, 1996
1. Akoðlu T.: Kanser Oluþumu: Ýmmunoloji, Genetik,
I. Onkoloji Hemþireliði Hizmetiçi Eðitim Kursu,
12-15 Ekim 2000, Ýstanbul
15. Reis N., Beji N.K.: Serviks kanserli kadýnlarda
risk faktörlerinin belirlenmesi, Türk Jinekolojik
Onkoloji Dergisi, 7(1): 27, 2004
2. Akyüz A.: Jinekolojik Kanserlerde Genetik, Türk
Jinekolojik Onkoloji Dergisi, 7(1):1, 2004
-66-
Download