tc gazi üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü gazetecilik anabilim dalı

advertisement
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
GAZETECİLİK ANABİLİM DALI
TÜRKİYE’DE YAZILI BASIN SEKTÖRÜNDE İNSAN
KAYNAKLARI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
Umut Derviş ERDEM
Tez Danışmanı
Yrd. Doç. Dr. Cem YAŞIN
Ankara-2008
i
ONAY
Umut Derviş Erdem tarafından hazırlanan “Türkiye’de Yazılı Basın Sektöründe İnsan
Kaynakları” başlıklı bu çalışma 11.04.2008 tarihinde yapılan savunma sınavı
sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak jürimiz tarafından Gazetecilik
Anabilim dalında Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.
Prof.Dr.Yüksel AKKAYA
Prof.Dr.Nazife GÜNGÖR
Yrd.Doç.Dr.Cem YAŞIN
i
ii
ÖNSÖZ
“Türkiye’de Yazılı Basın Sektöründe İnsan Kaynakları” tezi, Türkiye’de
basın kuruluşlarının insan kaynakları yönetimi çalışmalarını ne derecede
uyguladıklarını ortaya çıkarmak için hazırlanmış bir araştırmadır.
Basın
kuruluşları yöneticileri, özel bir görev tanımlaması olan ve sürekli yüksek
tempo
ve
stres
altında
çalışan
gazetecileri
işlerine
motivasyonunu
sağlayabilmek için ne gibi çalışmalar yapmaktadır?
Bu
çalışmayı
gerçekleştirebilmek
için,
Türkiye’nin
gündemini
belirlemekte olan altı büyük gazetenin insan kaynakları bölümü yöneticileri ile
çeşitli kademelerdeki yöneticilerin aracılığıyla iletişim kurulmuştur. İnsan
kaynakları bölümlerinin uygulamaları konusunda bilgi almak için hazırlanan
anket soruları birim yöneticilerinin e-postasına gönderilmiştir. Araştırmada
yaşanan en büyük zorluk ise insan kaynakları bölümü yöneticilerinin sorulara
oldukça geç cevap vermeleridir.
Araştırmam süresince bana, manevi desteğini veren annem Hamiyet
Erdem ve abim Özgür Erdem’e, tezi tamamlamamda en büyük destekçim
Tutku Ayvaz’a, danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Cem Yaşın’a, çalışmalarım
sırasında bana görev vermeyerek anlayışlı davrandıkları için Hürriyet Ankara
Bürosu yöneticileri ve çalışanlarına, Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi İsmail
Küçükkaya’ya, Hürriyet Gazetesi İnsan Kaynakları Müdürü Sancak Basa’ya,
Milliyet Gazetesi İnsan Kaynakları Müdürü Bora Araz’a, Sabah Gazetesi
Ankara
Bürosu
Haber
Müdürü
Ahmet
Dirican’a,
Yenişafak Gazetesi
muhabirlerinden Evin Göktaş’a ve Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerine teşekkür
ediyorum.
ii
iii
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ...............................................................................................................i
İÇİNDEKİLER .....................................................................................................ii
SİMGELER VE KISALTMALAR.................................................................... ..... v
TABLOLAR.................................................................................................... .... vi
GİRİŞ............................................................................................................... ....1
BİRİNCİ BÖLÜM
İNSAN KAYNAKLARININ DÜNÜ BUGÜNÜ
1.1. İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNİN TARİHSEL SÜRECİ................... ......4
1.2. YÖNETİM TEORİLERİ İÇİNDE İNSAN KAYNAKLARININ
GELİŞİMİ......................................................................................................... ....8
1.2.1. Klasik Yöntem Anlayışı...................................................................... ........8
1.2.2. Neo-Klasik Yöntem Anlayışı.............................................................. ........9
1.2.3. Modern Yöntem Anlayışı................................................................... ......10
1.3. PERSONEL YÖNETİMİNDEN İNSAN KAYNAKLARI
YÖNETİMİNE NE DEĞİŞTİ?......................................................................... ....12
İKİNCİ BÖLÜM
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNE BAKIŞ
2.1. İNSAN KAYNAKLARI TANIMI VE ÖNEMİ………………………................14
2.2. İNSAN KAYNAKLARI PLANLAMASININ AMAÇLARI................................16
2.3. İNSAN KAYNAKLARI BİRİMİNİN ROLÜ VE İŞLETMEDEKİ YERİ...... ......17
2.4. İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNİN FONKSİYONLARI................... .......17
2.4.1. İşe Alma Süreci.......................................................................................18
2.4.2. Rol ve İş Tanımları ..................................................................................18
2.4.3. Ücretlendirme..........................................................................................18
2.4.4. Ek Kazançlar...........................................................................................19
2.4.5. Yasal Uygunluk .......................................................................................19
2.4.6. Performans Yönetimi...............................................................................19
2.4.7. Beceri Boşluk Analizi...............................................................................20
2.4.8. Çalışanların Gelişim Planı.......................................................................20
2.4.9. İşçi Güvenliği ve Sağlığı..........................................................................20
2.4.10. Eğitim Planları.......................................................................................21
2.5. İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNİN TEMEL KAVRAMLARI ...................21
2.5.1. Motivasyon..............................................................................................21
2.5.1.1. Yönetime Katılım..................................................................................22
2.5.1.2. Yetki ve Sorumluluk Devri ....................................................................22
2.5.1.3. Rekabet................................................................................................22
2.5.1.4. Etkin İletişim.........................................................................................22
2.5.1.5. Çalışma Yaşamının Kalitesi .................................................................23
2.5.1.6. Takdir ve Ödürlendirme........................................................................23
iii
iv
2.5.1.7. Kariyer Geliştirme.................................................................................23
2.5.1.8. Eğitim olanakları...................................................................................23
2.5.2. Performans .............................................................................................24
2.5.2.1. Performans Değerlendirme ve Tanımı .................................................24
2.5.2.2. Performans Değerlendirmenin Amaçları ve Yararları...........................26
2.5.2.3. Performans Değerlendirme Yöntemleri ................................................28
2.5.2.4. 360 Derece Performans Değerlendirme...............................................29
2.5.2.5. 360 Derece Performans Değerlendirmenin Amacı...............................31
2.5.2.6. 360 Derece Performans Değerlendirmenin Yararları ...........................33
2.5.3. Eğitim ......................................................................................................34
2.5.4. İş Değerlemesi ........................................................................................35
2.5.5. Ücretlendirme..........................................................................................36
2.6. İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE İLETİŞİM ETKİNLİĞİ.....................37
2.7. İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNE ELEŞTİREL BAKIŞ..........................41
2.7.1. Personel Yönetimden İnsan Kaynakları Yönetimine Geçiş Sürecinde
Eleştiriler ...........................................................................................................41
2.7.2. İnsan Kaynakları Yönetimine Eleştiriler Sorular ......................................43
2.7.3. İnsan Kaynakları Yönetiminin Sendikalaşma Üzerindeki Etkileri.............45
2.7.4. Toplam Kalite Yönetimine Yapılan Eleştiriler ..........................................46
2.7.5. Toplam kalite yönetimine “hegemonik despotizm” yaklaşımı... ...............49
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE İNSAN KAYNAKLARI UYGULAMALARI
3.1. ÇOKULUSLU ŞİRKETLERDE İNSAN KAYNAKLARI
YÖNETİMİ.........................................................................................................52
3.1.1. Dünyada İnsan Kaynakları Uygulamalarına Örnek: Japonya..................54
3.1.1.1. Ömür Boyu İstihdam ............................................................................54
3.1.1.2. Kıdeme Göre Ücret ..............................................................................55
3.1.1.3. İşletme Eğitimi......................................................................................56
3.1.1.4. Yavaş Derleme ve Terfi........................................................................57
3.1.1.5. Uzmanlaşmamış Mesleki Kariyer .........................................................58
3.1.1.6. Personel Seçim Sistemi .......................................................................59
3.1.2. Avrupa’da İnsan Kaynakları Uygulamaları ..............................................59
3.1.2.1. İnsan Kaynakları Yönetimi Boyutuyla Ücret Ödeme Modeli .................59
3.1.2.2. İnsan Kaynakları Yönetimi’nde Esnek İş Uygulamaları .......................61
3.1.2.3. İnsan Kaynakları Yönetimi’nde Eşit Fırsat İlkesi...................................62
3.1.2.4. İnsan Kaynakları Yönetimi’nde Mesleki Eğitim.....................................63
3.1.2.5. İnsan Kaynakları Yönetimi ve Sendikalar.............................................63
3.1.3. Türkiye’de İnsan Kaynakları Uygulamaları Örnekleri ..............................64
3.1.3.1. Garanti Bankası’nın İnsan Kaynakları Uygulamaları ...........................64
3.1.3.1.1. Kariyer Yönetimi................................................................................65
3.1.3.1.2. Performans Değerlendirme ..............................................................65
3.1.3.1.3. Kariyer Fırsatları Programı ................................................................66
3.1.3.1.4. Eğitim ................................................................................................66
3.1.3.1.5. Ücretlendirme ve Sosyal Haklar ........................................................68
iv
v
3.1.3.2. Florence Grubu İnsan Kaynakları Uygulamaları ..................................69
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İŞLETME OLARAK BASIN
4.1. BASIN İŞLETMELERİNİN ÖZELLİKLERİ ..................................................71
4.2. TÜRK BASIN SEKTÖRÜNDE BÜYÜK SERMAYE GİRİŞLERİ VE
TEKELLEŞME ..................................................................................................74
4.3. BASINDA PERSONEL-İŞGÜCÜ................................................................75
BEŞİNCİ BÖLÜM
GÜNÜMÜZ BASIN ŞİRKETLERİNİN İNSAN KAYNAKLARI ÇALIŞMALARI
ARAŞTIRMASI
5.1. ARAŞTIRMADA İZLENEN YÖNTEM.........................................................79
5.2. ARAŞTIRMANIN BULGULARI...................................................................80
5.2.1. Kapalı Uçlu Sorularla Elde Edilen Bulgular .............................................80
5.2.1.1. Eğitim Çalışmalarına Yönelik Bulgular .................................................81
5.2.1.2. Performans Çalışmalarına Yönelik bulgular .........................................85
5.2.1.3. Personel Seçimine Yönelik Bulgular ...................................................88
5.2.1.4. Ücretlendirme Politikasına Yönelik Bulgular ........................................... 91
5.2.1.5. Kariyer Planlamasına Yönelik Bulgular ...............................................93
5.2.1.6. Personelin Karar Alma Sürecine Katılımına Yönelik Bulgular ..............96
5.2.1.7. İş Tanımlamalarına ve Büyüme Hedeflerine Yönelik Bulgular .............99
5.2.2. Açık Uçlu Sorularla Elde Edilen Bulgular .............................................102
5.2.2.1. Akşam Gazetesi’nin Açık Uçlu Sorulara Yanıtları...............................103
5.2.2.2. Cumhuriyet Gazetesi’nin Açık Uçlu Sorulara Yanıtları .......................103
5.2.2.3. Milliyet Gazetesi’nin Açık Uçlu Sorulara Yanıtları ..............................103
5.2.2.4. Hürriyet Gazetesi’nin Açık Uçlu Sorulara Yanıtları .............................104
5.2.2.4.1. Hürriyet Gazetesi’nin Motivasyona Yönelik Ödül Sistemi................104
5.2.2.5. Sabah Gazetesi’nin açık uçlu sorulara yanıtları .................................105
5.2.2.6. Yeni Şafak Gazetesi’nin açık uçlu sorulara yanıtları ..........................106
5.3. ARAŞTIRMA BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ..........................106
SONUÇ ..........................................................................................................110
KAYNAKÇA……………………………………………………………………… ...112
EKLER…………………………………………………………………………… ….116
ÖZET…………………………………………………… ... …………………………143
ABSTRACT……………………………………………………………………. ......144
vi
v
SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ
İK: İnsan Kaynakları
İKY: İnsan Kaynakları Yönetimi
vi
vii
TABLOLAR VE ŞEKİLLER DİZİNİ
Tablo-1: İnsan kaynakları fonksiyonunun gelişimi ..............................................6
Tablo-2: İnsan kaynakları yönetiminin tarihi .......................................................7
Tablo-3: Personel yönetimi ile insan kaynakları yönetimi arasındaki farklar.....13
Şekil-1: Ankette yer alan basın kuruluşlarının eğitim çalışmaları ile ilgili
verdikleri yanıtlar...............................................................................................82
Şekil-2: Ankete katılan basın kuruluşlarının, kurumsal eğitime verdikleri
önemin birbirleri arasında yüzdelik dilimle karşılaştırılması verilen yanıtların
puansal olarak değeri........................................................................................84
Şekil-3: Ankette yer alan basın kuruluşlarının performans değerlendirme
ölçümlerine yönelik değerlendirmelere verdikleri yanıtlar..................................86
Şekil-4: Ankete katılan basın kuruluşlarının, performans çalışmalarına
verdikleri önemin birbirleri arasında yüzdelik dilimle karşılaştırılması ve verilen
yanıtların puansal olarak değeri. .......................................................................87
Şekil-5: Ankette yer alan basın kurumlarının personel seçme sistemine
yönelik değerlendirmelere verdikleri yanıtlar. ....................................................89
Şekil-6: Ankete katılan basın kurumlarının, personel seçimlerinde modern
teknik uygulamalara verdikleri önemin, birbirleri arasında yüzdelik dilimle
karşılaştırılması ve verilen yanıtların puansal olarak değeri..............................90
Şekil-7: Ankette yer alan basın kurumlarının ücretlendirme politikalarına
yönelik değerlendirmelere verdikleri yanıtlar. ....................................................91
Şekil-8: Ankete katılan kurumların, ücretlendirme politikalarında modern teknik
uygulamalara
verdikleri
önemin,
birbirleri
arasında
yüzdelik
dilimle
karşılaştırılması ve verilen yanıtların puansal değeri. .......................................92
Şekil-9: Ankette yer alan basın kurumlarının kariyer planlaması politikalarına
yönelik değerlendirmelere verdikleri yanıtlar. ....................................................94
Şekil-10:
Ankete
politikalarına
katılan
verdikleri
kurumların,
önemin,
çalışanların
birbirleri
arasında
kariyer
planlaması
yüzdelik
dilimle
karşılaştırılması ve puansal olarak değerleri. ....................................................95
vii
viii
Şekil-11: Ankette yer alan basın kurumlarının personelin karar alma sürecine
katılım politikalarına yönelik değerlendirmelere verdikleri yanıtlar. ..................97
Şekil-12: Ankete katılan kurumların, çalışanlarını karar alma sürecinde katılım
göstermelerine
verdikleri
önemin
birbirleri
arasında
yüzdelik
dilimle
karşılaştırılması ve puansal olarak değeri. ........................................................98
Şekil-13: Ankette yer alan basın kurumlarının, görev ve iş tanımlamalarını net
bir şekilde yapıp yapmadıkları ve büyüme ihtiyaçlarını gidermek için gerekli
uygulamalarda bulunup bulunmadıklarını ölçen değerlendirmelere verdikleri
yanıtlar. ...........................................................................................................100
Şekil-14: Ankete katılan kurumların, görev ve iş tanımlamalarını net bir şekilde
yapıp yapmadıklarının, birbirleri arasında yüzdelik dilimle karşılaştırılması ve
puansal olarak değerleri..................................................................................101
GİRİŞ
Türkiye’de insan kaynakları departmanları, işletmede ürün kalitesini
yükseltmek ve buna paralel olarak maksimum verim almak amacıyla birçok
şirketin bünyesinde oluşturulmaya başlanmıştır. Personelden sorumlu bu
departmanlar çalışanları mercek altına alarak, daha verimli bir yapı için
çalışanların pek çok davranış şekliyle ilgilenmektedir.
“İnsan kaynakları çalışmaları”, temel amacı karını maksimize etmek
olan şirket yapıları için günümüzün hırçın rekabet şartlarında “olmazsa olmaz”
bir noktaya ulaşmıştır. İşletmeler için bu derece önemli olan bir alanın,
“vatandaşları haberdar etme” gibi bir misyonu bulunmakla birlikte her geçen
gün daha da büyüyen bir sektör olan yazılı basının çalışanlarına uygulanması
da kaçınılmaz ve zorunlu bir hal almıştır. Son yıllarda sektörün özellikle belli
başlı büyük işletmeleri, içlerinde insan kaynakları departmanı oluşturarak bu
uygulamanın üzerinde titizlikle durmaktadır.
İnsan kaynakları çalışmaları, pek çok sektörden belli bir büyüklüğe ve
güce ulaşmış şirketlerin önemli bir parçası durumuna gelmiştir. Türkiye’de
basın kuruluşlarının bir kısmının da önemli büyüklüklere ulaştığı görülmektedir.
Bu sektörün personeli de büyük bütçeler ve kadrolar ile yine büyük ‘plazalar’
ve teknoloji ürünü matbaalar gibi karmaşık yapılarda çalışmaktadır. Bu
çerçevede böylesi büyük bir yapılanmaya sahip olan bu işletmeler de diğer
büyük özel şirketler gibi insan kaynakları departmanının önemini kavramış
durumda mıdır?
Özel sektör içinde basın kuruluşları da bugün çalışanlar ve kurumlar
arasında rekabetin kendini fazlasıyla gösterdiği bir alan olarak yer almaktadır.
Habercilik doğası gereği, insana dair ve insan ile toplum için misyonuyla
hareket eden veya etmesi gereken bir iş alanıdır. Bu durum da haber yapan,
haberle ilgili çalışan kişinin yanı sıra haber sürecinin veya haberle ilgili
süreçlerin tümünde çalışan personelin yüklendiği sorumluluğa ve bu
2
sorumluluğun önemine işaret eder. Bugün artık sektördeki “insan faktörü” her
düzeyde eskiye oranla çok daha önemli duruma gelmiştir. Basının geleceği bir
anlamda insan faktörünün iyi değerlendirilmesine bağlıdır. Öte yandan basın
işletmeleri
“ekip”
çalışmasının
da
önemli,
hatta
zorunlu
olduğu
organizasyonlardır. Sektörün bu dönüşümüne ve mevcut görünümüne ilişkin
olarak peki ya medya yöneticileri personel birimlerini, insan kaynakları
departmanlarına dönüştürmekte yolun neresindedir?
Sektördeki işletmeler de böylesi bir ortam içinde kurdukları insan
kaynakları departmanlarıyla
gazetecilerin işe motivasyonunu sağlama,
sektörde meydana gelen yeni gelişmeler hakkında onları bilgilendirme, çeşitli
özel alanlarda eğitimler düzenleme, iş performanslarını arttırıcı çalışmalar
yapma ve performans değerlendirme gibi faaliyetler yürütmektedir. İş alanları
içine bu ve bunun gibi çalışan performansı odaklı çalışmalar yapan insan
kaynaklarının ana unsurlarını nasıl uyguladıkları, uygulamadıkları veya
uygulayamadıklarını ortaya koymak bu tezin ana amacıdır.
Ortaya çıkan
sonucun gazetelerin tirajına etkisi olup olmadığı da diğer bir amaçtır.
Çalışmaya, insan kaynakları yönetiminin tanımı, amacı, fonksiyonu ile
ana kavramlarını içeren temel bir bakışla başlanacaktır. Çalışanların iş tatmini
ve iş motivasyonunun işletmeler içindeki iletişim kalitesiyle etkileşimine de
iletişim etkinliği kavramına ilişkin bölümde değinilmiştir. İnsan kaynaklarının
tarihsel sürecine bakılırken, bu alandaki yönetim teorileri de incelenecektir. Bir
diğer bölümde insan kaynakları uygulamalarından örnekler paylaşılacaktır.
Çalışmada kaynak taramasının yanında kimi gazetelerin insan kaynakları
departmanlarından
temsilcilerle
yapılmış
yazışmalardan
yararlanılmıştır.
‘İşletme olarak basın’ın incelenmesinin ardından, günümüz medya şirketlerinin
insan kaynakları çalışmalarından örnekler sunulacaktır. Bu kapsamda alınan
örnekler Hürriyet, Sabah, Milliyet, Akşam, Cumhuriyet ve Yeni Şafak
gazetelerinin
insan
kaynakları
departmanlarının
çalışmaları
olmuştur.
Türkiye’deki basın sektörünün tekelci yapısı göz önünde bulundurularak
örneklem seçiminde gözetilen nokta da örnekleme konu olacak basın
3
işletmelerinin farklı kişilerin sahipliği ve etkisindeki medya kuruluşlarından
seçilmesi olmuştur.
4
BİRİNCİ BÖLÜM
İNSAN KAYNAKLARININ DÜNÜ BUGÜNÜ
1.1. İnsan Kaynakları Yönetiminin Tarihsel Süreci
İnsan kaynakları yönetimi, tarihsel gelişmeler ve bu tarihi olaylara bağlı
olarak her dönemde ortaya atılan yönetim teorileri doğrultusunda gelişme
göstermiştir. İnsan kaynakları yönetiminin orjini personel yönetimidir. İnsan
kaynakları birimi başlangıçta personel birimi adı altında rutin ve uzmanlık
gerektirmeyen işlerin yapıldığı, kayıt tutma, raporlama gibi, ve hiçbir etkiye
sahip olmayan bir birikimken, günümüzde pek çok gelişime bağlı olarak
stratejik iş ortağı olarak görülmekte ve örgütlerin en üst düzey pozisyonlarında
yer almaktadır.
İnsan kaynakları fonksiyonu tarihsel süreç içerisinde yaşanan olaylara
ve her bir dönemin ihtiyaçları ve özelliklerine bağlı olarak gelişme göstermiştir.
İnsan kaynakları fonksiyonunun bir süreç olarak gelişimini aşağıda sıralanan
tarihsel olaylar büyük ölçüde biçimlendirmiştir (Selamoğlu, 1998):
•
Sanayi Devrimi
•
I. ve II. Dünya Savaşları
•
Sendikal Hareketler
•
Devlet Korumacılığının Gelişmesi
•
Şirketlerin Çokuluslu Hale Gelmesi ve Artan Global Rekabet
Kurumsal personel etkinliklerine 1930’lu yıllarda başlanmıştır. İlk
dönemlerde (1930-1940’lı yıllar) personel bölümlerinin en temel görevi kurum
çalışanlarının kayıtlarını tutmaktı. Bu dönemde personel yöneticisinin örgüt
içerisindeki yeri alt düzey yöneticilikti. II. Dünya Savaşı nedeniyle ortaya çıkan
işgücü arzındaki eksilmeyle başa çıkmak ve verimliliği yükseltmek için bazı
5
kuruluşlar
endüstriyel
psikoloji
konusunu araştırmaya
ve
uygulamaya
başladılar. Ücretlere getirilen kısıtlamalar, yan ödemelerle aşılmaya başlandı.
Bu uygulamalarla personel bölümlerinin görevlerine kuruluşa yeni eleman
kazandırmak ve mevcut elemanların kuruluşta kalmalarını sağlamak görevi de
eklenmiş oldu. Çalışanlarla ilişkilerin personel bölümünün sorumluluğuna
girmesiyle bu fonksiyon olgunlaşmaya başladı.
1960’larda ve 1970’lerin başında iş ve sosyal güvenliğe ilişkin çıkarılan
yasalar personel yönetiminin önemini daha da arttırdı. Personel yöneticisinin
rolü değişti. Bu aşamadan sonra iyi bir yönetici olmak için yüksek beceriye
sahip bir uzman olmak ihtiyacı doğdu. İleriyi görebilen yöneticiler, kişisel
ihtiyaçları karşılanmış ve motive edilmiş çalışanların daha verimli olduklarını
fark ettiler. Davranış bilimciler motivasyonun verimlilik üzerindeki etkilerini
araştırmaya
başladılar.
Çalışanların
ihtiyacının
karşılanması
ile
organizasyonların amaçları arasındaki çok önemli ve hayati bağ, ilgi odağı
haline geldi. Personel fonksiyonunun, verimin arttırılması konusundaki
doğrudan katkısı kabul edilerek, gelişmeye açık organizasyonlar üst düzeydeki
insan kaynakları yöneticilerine giderek daha çok yer vermeye başladılar
(Palmer ve Winters, 1993). Organizasyonun etkinlik ve verimliliğinin insan
kaynakları yönetimi ile bağlantısı iyice anlaşıldı.
6
İnsan
Üst
Kaynakları
Düzey
Yönetimi
Yönetici
Orta
Düzey
Yönetici
Çalışanlarla
İlişkiler
Personelin
Alt
Günlük
Düzey
Sorunları
Yönetici
Personel
Nezaretçi
Kayıtlar
Büro
Elemanı
1940’lar
1950’ler
1960’lar
1970’ler
1980’ler
Tablo-1. İnsan Kaynakları Fonksiyonunun Gelişimi, (Margaret Palmer),
Kenneth Winters, İnsan Kaynakları Rota Yayınları, 1993 s.23.
Özetle insan kaynakları yönetiminin tarihini; işverenlerin bakış açısıyla
insan kaynağı, kullanılan teknikler ve ele alınan temel kriterler açısından
olmak üzere onar yıllık dönemlerde alan yukarıdaki tablo, tüm kurumsal ve
tarihsel gelişimleri yansıtması bakımından önemlidir (Tahiroğlu, 2002: 20-21).
7
TEKNİKLER
İŞVERENLERİN BAKIŞ AÇISI
TEMEL
DÖNEM
KRİTER
Disiplin sistemi
Çalışanların
ihtiyaçları
önemli Üretim
değildir
Güvenlik
1989
Teknolojileri
ve Çalışanlar güvenliğe ve fırsatlara Çalışanların
yaratıcılık
ihtiyaç duyarlar
öncesi
1900-10
rahatlığı
programları
Zaman
ve
iş Çalışanlar
araştırmaları
Psikolojik
yüksek
verimlilikle Görev
beraber gelen yüksek ücret isterler
1910-20
verimliliği
testler Çalışanların kişisel farklılıkları göz Kişisel
Danışmanlık
önünde bulundurulmalıdır
1920-30
farklılıklar
Programları
İletişim programları
Çalışanların
ihtiyaçları
kurum Sendika
1930-40
içerisinde tatmin edilmelidir
Emeklilik ve sağlık Çalışanlar
ekonomik
güvenliğe Ekonomik
gibi ek yararlar
ihtiyaç duyarlar
Süpervizör
Çalışanlara baskı unsuru az olan İnsan
eğitimleri
bir denetim uygulanmalıdır
Katılımcı
yönetim Çalışanlar
güvenlik
görevleriyle
1950-60
ilişkileri
ilgili Katılım
teknikleri
kararlara katılmak isterler
Görev zenginliği
Çalışanlar becerilerine uygun ve Görevlerin
kendilerini zorlayıcı görev isterler
İşten
1940-50
iş 1960-70
kanunları
zorluğu
ayrılma Ekonomik koşullardan dolayı işini İşten ayrılma
eğitimleri
kaybedenlerin
1970-80
1980-90
yeni işe ihtiyacı
vardır
İş
ihtiyaçları, Çalışanlar iş ve iş dışı dünyalarını Üretkenlik
eğitim, etik vb.
dengelemeli ve katkıda bulunmalı
kalite
1990-2000
8
Tablo - 2. İnsan Kaynakları Yönetiminin Tarihi, Figen Tahiroğlu, Düşünceden
Sonuca İnsan Kaynakları, Ernst&Young, Hayat Yayınları 2003 s20-21
1.2. Yönetim Teorilerinin İçinde İnsan Kaynaklarının Gelişimi
İnsan kaynakları yönetiminin temellerini oluşturan, yönetim teorileri
Klasik (Bilimsel), Neo-Klasik ve Modern yönetim teorileri olmak üzere üç
dönemde ele alınmaktadır.
1.2.1 Klasik Yönetim Anlayışı
20. yüzyılın başlarında geliştirilen klasik yönetim teorileri içinde yer alan
görüşler arasında; Taylor’un “Bilimsel Yönetim Yaklaşımı” , Henry Fayol’un
“Yönetim Süreci Yaklaşımı” ve Max Weber’in “Bürokrasi Yaklaşımı” yer
almaktadır. Klasik yönetim anlayışları incelendiğinde her bir görüşün birleştiği
ortak ve temel özellikler; insanı geri plana atarak daha çok üretim, makineler
ve iş süreçleri, iş dizaynı üzerinde durması, yetki ve sorumlulukların yukarıdan
aşağıya doğru aktarıldığı bürokratik, emir-komuta zinciri içerisinde hiyerarşik
örgüt yapılarının benimsenmesi, dış çevre koşullarından çok iç koşullar
üzerinde durulmasıdır. Bu kuramlar doğrultusunda, o dönemlerde geliştirilen
insan faktörüne bakış açısı ise şöyle özetlenebilir:
İnsanlar tembel olup sorumluluk almaktan kaçınırlar ve çalışmayı
sevmezler. Onlardan verim sağlayabilmek için sıkı, katı bir denetim ve
yönlendirme
gereklidir.
İnsanlar
çoğu
zaman
kendi
menfaatleri
için
çalıştıklarından kurum menfaatlerini, hedeflerini göz ardı edebilirler (Gürüz ve
Yaylacı, 2004).
Klasik yönetim görüşlerinde savunulan merkezi yönetim anlayışı, katı
emir-komuta zinciri, denetim gibi görüşler çalışanların yönetimle ve birbirleriyle
9
olan ilişkilerini tanımlamada, esnek organizasyon yapıları geliştirmede yetersiz
kalmıştır. İkinci dönem yönetim görüşleri klasikler döneminin izlerini taşımakla
beraber insan, insan davranışları ve ilişkilerine ağırlık veren Neo-Klasikler
olarak adlandırılmaktadır.
1.2.2. Neo-Klasik Yönetim Anlayışı
1929 dünya ekonomik krizi ile birlikte yaşanan ekonomik, sosyo-kültürel
ve teknolojik gelişmeler sonucunda, işletmelerin organizasyonel sorunlarının
artarak klasik yönetim görüşlerinin yetersiz kalmasıyla ortaya çıkmıştır.
Douglas McGregor’un “X ve Y” kuramı, bir grup bilim adamının bir araya
gelerek yapmış olduğu Hawthorne Araştırmaları, Maslow’un “İhtiyaçlar
Hiyerarşisi Kuramı” Neo-Klasikler arasında bilinen en popüler kuramlardır. Bu
dönemin görüşleri, bir önceki dönemden etkilenmekle beraber, insan unsurunu
ön plana çıkarmış ve motivasyon, insan davranışları, liderlik, iş ortamında
moral ve iş tatmini, grup davranışları, kurum içi iletişim biçimleri gibi yeni
kavramlara yer vermiştir (Gürüz ve Yaylacı, 2004). Ayrıca bu dönemde
psikoloji konusunun endüstriyel ortamlarda değerlendirildiği ve işyerinde
fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar, monotonluk, yorgunluk, iş tatmini, stres ve
çatışma yönetimi gibi yeni çalışma alanları ve inceleme konularıyla endüstriyel
psikoloji disiplininin ilk oluşumlarının başladığı da görülmektedir. Özellikle
Elton Mayo’nun öncülüğünde yürütülen Hawthorne araştırmalarıyla verimlilik
ile çalışanların sosyal ve psikolojik ihtiyaçları arasındaki yakın ilişki ortaya
konmuştur.
Bu dönemin insan olgusuna bakış açısı şöyle özetlenebilir; insan koşullar
uygun
olduğunda,
psikolojik
ve
sosyolojik
ihtiyaçları
karşılandığında
çalışmaktan zevk alabilir, yaratıcı olabilir, sorumluluk üstelenebilir; ceza,
zorlama, baskı yoluyla yönetim çalışanları motive etmek ve daha çok
çalıştırmaktan çok demotive etmekte ve iş tatminsizliğine neden olmaktadır.
10
Bu nedenle başarı elde etme ve kurumsal hedeflere ulaşmada ödül sistemi
tercih edilmelidir.
1.2.3. Modern Yönetim Anlayışı
1960’lı yıllardan itibaren ise yaşanan hızlı değişimlere bağlı olarak
klasik ve neo-klasik görüşlerin sentezi biçiminde gelişen Modern Yönetim
Anlayışı yönetimine geçilmiştir. Sistem Yaklaşımı, Durumsallık Yaklaşımı,
Quichi’nin “Z Teorisi”, Tom Peters, Richard Pascale ve Peter Drucker’ın
“Kurum Kültürü”, Alvin Toffler’on “Üçüncü Dalga”, modern yönetim görüşleri
arasında en çok bilinenlerden sadece bir kaçıdır. Bu dönemde yönetim
anlamında ele alınan yeni uygulamalar ise Toplam Kalite Yönetimi, Endüstriyel
Psikoloji, İnsan Kaynakları Yönetimi (Yetenek ve Yetkinlik yönetimi), Stratejik
Yönetim, Değişim Mühendisliği, Benchmarking (Kıyaslama Yoluyla Yönetim)
olup, her bir yaklaşımın özünde insan kaynağının önemine ilişkin görüşler yer
almaktadır.
Tarım çağı, sanayi-elektrik çağı derken, içinde bulunduğumuz dönem
bilginin ön plana çıktığı enformasyon-bilgi çağı olarak nitelendirilmektedir. Bu
dönemde bilişim ve iletişim teknolojilerinde yaşanan devrimsel nitelikteki
gelişmeler (uydular, fax, bilgisayar, internet, İntranet, e-mail gibi) işletmelerin
klasik Taylorist yönetim yaklaşımlarını, örgüt yapılarını ve üretim şekillerini
doğrudan etkilemiştir (Gürüz ve Yaylacı, 2004). Globalleşme sürecinin yoğun
bir şekilde yaşandığı Pazar ortamında, artık kurumların kapalı Pazar
ekonomileri içinde geleneksel yönetim tarzları ve sadece varlığını korumaya
yönelik politikayı geçersiz kılmaktadır. Klasik yönetim görüşleriyle çalışanları
motive etmek , iş tatminini ve kurumda kalmalarını sağlamak gibi beklentileri
kardşılamak giderek güçleşmektedir. Bunun temel nedeni ise çalışan insan
kaynağı
profilinin
büyük
bir
değişim göstermesidir.
Modern
yönetim
görüşleriyle de desteklenen 21. yüzyıl insan kaynağı profili; “genç, bilgili,
yüksek düzeyde eğitimli ve alanında uzman, beklenti düzeyleri yüksek,
fikirlerine ve haklarına duyarlı ve saygı gösterilmesini isteyen, tatmin edilmesi
11
zor, esnek çalışma koşullarına sahip olmak isteyen, bürokratik düzeni tercih
etmeyen bir insan profili” olarak karşımıza çıkmakta ve yöneticileri
zorlamaktadır.
Artık
kurumlar
etkin
iletişim
ağına
sahip,
esnek,
öğrenen
organizasyonlar ve etkin insan kaynakları yönetimi uygulamalarıyla global
pazarda rekabet edilen bir dönemi yaşamaktadırlar. Tüm bu değişimler
kurumların
kendi
personellerini
yönetmekte
kullandıkları
uygulamaları,
teknikleri ve süreçleri yeniden ele alıp güncelleştirmelerini zorunlu kılmıştır. Bu
şekilde insan kaynakları yönetiminin gelişimine ve önem kazanmasına neden
olan faktörler şunlardır:
•
Globalizasyon süreci ile işletmelerin uluslararası pazarlara açılması ve
işletmelerin ortaya çıkması,
•
Yerli veya yabancı şirket evlilikleri ve beraberinde farklı kültürlere uyum
süreci
•
Yeni iletişim ve bilgi teknolojileri ile bilgi ve bilgiyi üreten insan
faktörünün önem kazanması
•
Yeni gelişmelere ve artan eğitim olanaklarına bağlı olarak yeni insan
kaynağı profilinin değişmesi ve çok spesifik beklentileri olan kaliteli,
bilinçli iş gücünün yönetiminin zorlaşması
•
Rekabetin giderek artması ile rekabette avantaj elde etmek amacıyla
yeni yöntemlerin geliştirilmesi
•
Klasik yönetim görüşlerinin yetersiz kalması
•
Demografik faktörlerin değişimi, farklı dil, din, sınıftan insanlarla çalışma
•
Yeni iletişim teknolojileri ve globalizasyona bağlı olarak sanal çalışma,
sanal şirket ve sanal takımlar gibi uygulamaların yaygınlaşması
şeklinde sıralanabilir
12
Tüm bu nedenler insan kaynakları yönetiminin yeniden gözden
geçirilmesi ve bu alanda yeni uygulamaların tasarlanması ve yeni görüşlerin
ortaya atılmasına ivme kazandırmıştır.
Globalleşme ile yaşanan çok uluslu birleşmeler, kuruluşların yurt dışına
açılmaları, global çaplı görevlendirmeler, insan kaynakları yönetimi konusunda
belli başlı bazı uygulamaların gözden geçirilip revize edilmesi ve bu yöndeki
politikaların global iş stratejilerini destekleyecek yönde belirlenmesinde itici
güç olmuştur. Bir kaynakta, dünyada insan kaynakları alanında öne çıkan
yaklaşımlar dört ana grupta ele alınmaktadır. (Hempel, Landry)
1.3. Personel Yönetiminden İnsan Kaynakları Yönetimine Ne Değişti?
Personel yönetimi klasik anlamıyla işe alma, işten çıkarma ve arşiv
tutma, ücret bordrolarını hazırlama gibi rutin ve uzmanlık gerektirmeyen idari
işler bütünüdür. Yeni görüşlerle insanın en değerli sermaye olduğu
anlaşılmaya başlandıkça; bu görevlere çok daha spesifik ve uzmanlık
gerektiren görevler eklenmiştir.
Böylece 1980’li yıllardan itibaren personel
yönetimi fonksiyonuna alternatif olarak insan kaynakları yönetimi adı altında
yeni çalışmalar ivme kazanmıştır. Buna göre insan kaynakları yönetimi
fonksiyonu; İK planlarının oluşturulması, iş analizleri, iş tanımları, etkin seçim
sistemleri, eğitim yöntemleri, ücret, yan ödemeler, performans yönetimi, sağlık
ve güvenlik yönetimi, kariyer yönetimi ve motivasyon&performans yönetimi, iş
tatmini, stres ve çatışma yönetimi gibi işlevleri içererek personel yönetiminden
daha kapsamlı ve uzmanlaşmış bir konuma gelmiştir.
İnsan kaynakları yönetiminin orjini personel yönetimi olmakla beraber iki
fonksiyonun bakış açılarına, amaçlarına ve faaliyetlerine bakıldığında önemli
farklılıklar dikkate çekmektedir. Personel yönetimi
çalışanların günlük
sorunlarına eğilerek, departmana ait herhangi bir fonksiyonu icra etmeyi
hedeflerken, İKY, işletmede yüksek performans ve başarı elde ederek,
13
çalışanların
kariyerlerine
daha
stratejik
ve
uzun
vadeli
bakmalarını
öngörmektedir. Geleneksel personel yönetimi fonksiyonu, işletme ve birey
arasındaki teknik ilişkileri düzenleyen idari bir fonksiyondur. Bu tarz bir
personel yönetimi anlayışının temelinde, iş gücü maliyetlerini minimize etmek
vardır. İKY ise iş gücünü sadece bir maliyet unsuru olarak görmeyip, aksine
onu üretimin önemli bir faktörü ve katma değer yaratmanın önemli bir öğesi,
bir başka ifadeyle “iç müşterisi” olarak görmektedir.
PERSONEL YÖNETİMİ
Rutin
ve
uzmanlık
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
gerektirmeyen Spesifik
ve
uzmanlık
gerektiren
görevler
görevler
İşgücünü maliyet olarak görür
İnsanın üretimin önemli bir faktörü,
önemli bir rekabet gücü olarak görür
ve insana yatırım yapar
Operasyonel faaliyet
Danışmanlık düzeyinde hizmet
İş odaklı
İnsan odaklı
Klasik yönetim anlayışı
Toplam kalite anlayışı
Normlar ve kalıplar
Değerler
İşte çalışan insan yönetimi
Yaratıcılık ve yetenek yönetimi
Kısa vadeli idari bakış açısı
Uzun vadeli ve stratejik bakış açısı
Orta düzeyde etki
Yüksek düzeyde otorite yetkisi
Tablo - 3. Personel yönetimi ile insan kaynakları yönetimi arasındaki farklar
14
İKİNCİ BÖLÜM
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNE BAKIŞ
2.1 İnsan Kaynakları Tanımı ve Önemi
İnsan kaynakları yönetimi, bir kurumda çalışanların etkinliğini arttırmak
amacıyla biçimlendirilmiş faaliyetler bütünüdür. Bir diğer ifadeyle, kurumsal
hedeflere ulaşmak için işletmedeki insan kaynaklarını en etkili bir şekilde
harekete geçirecek çalışmaları düzenlemekten ve yürütmekten sorumlu
birimdir (Aldemir, Ataol, Budak, 1993: 5). Bu tanımların ışığında insan
kaynakları yönetimi; çalışma yaşamına ilişkin olarak tüm süreçlerde rol
oynayan doğru sayıda ve nitelikte personelin planlanmasından itibaren, işe
girme, oryantasyon, eğitim, kariyer yönetimi, sağlık, ve güvenlik yönetimi,
performans ve ücret yönetimi, çalışma ilişkilerinin düzenlenmesi gibi işlev ve
faaliyetleri kapsayan bir yönetim fonksiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Üretim faktörleri içinde yönetilmesi en zor olan ve karmaşık faktör
‘entelektüel sermaye’ olarak adlandırılan insan kaynağıdır. Günümüzde
kurumlar artık bu gerçeği fark etmekte ve karlılığın yüksek performansın insan
eli ile gerçekleşeceğini kabul etmektedir. Bir kuruma en yüksek teknolojileri
getirip yerleştirmek, en yüksek yatırımları yapmak, en güçlü ortaklıkları kurmak
mümkündür. Ancak bu teknolojileri kullanacak, yatırımları değerlendirip
ortaklıkları sürdürecek yetenekli, eğitimli, kaliteli ve iş tatmini yüksek çalışanlar
olmazsa yapılan tüm yatırımlar ve çabalar boşa gidecektir. Bu şekilde bir
kurumu başarıya ya da başarısızlığa götüren en önemli faktör insan kaynağı
olmaktadır. Dolayısıyla üretim faktörleri içerisinde insan en önemli yatırım
alanı olarak görülmelidir.
15
Sektörler ile insan kaynakları birimi ilişkisine yönelik araştırmalarda en
çok telekomünikasyon ve nitelikli insan kaynağı kullanımının yoğun olduğu
sektörlerde (bankacılık ve medya kuruluşları gibi) yer alan kuruluşlarda insan
kaynakları
yönetimine
ve
bu
birimlere
daha
çok
önem
verildiği
gözlemlenmektedir. Klasik yönetim teorilerinden günümüze değin geliştirilen
yaklaşımlar, yapılan tüm araştırmalar ve sonuçları bize, verimliliğin sadece işle
değil, işinin başında olmaktan zevk alan, işini severek yapan, mutlu çalışanlar
sayesinde arttığını göstermektedir. Bilgi çağını yaşadığımız günümüzde, artık
rekabette avantaj elde etmek yapı süreç ve teknolojilerle değil, insan odaklı
yönetim tarzlarını benimsemekle mümkündür. Çalışanına değer veren, onların
kişisel gelişim ihtiyaçlarını karşılayan, performanslarını adil ve bilimsel
yöntemlerle değerlendiren, ihtiyaç ve beklentilerine yanıt veren kuruluşların
pazar içindeki itibarlarının yüksek olduğu bilinmektedir. Ayrıca motivasyonu
yüksek, kurumuna ve işine bağlılık duyan, eğitimli, yetenekli çalışanlar
aracılığıyla sunulacak ürün ve hizmetler de çok daha kaliteli olacaktır.
Bir yöneticinin başarısı, yönettiği insanın başarısı ve verimliliği ile doğru
orantılıdır. Dolayısıyla iş yaşamında yer alan tüm çalışanların ve özellikle
yönetici adaylarının, ilgili alanda çalışsın çalışmasın, personelden yüksek
verim almayı sağlayacak motivasyon yöntemlerini, insan kaynakları ve
yönetim teorilerini, etkili kurumsal iletişim kurmanın yollarını ve işe alma,
eğitme
ve
performans
değerlendirme
gibi
fonksiyonları
bilmeleri
gerekmektedir. Böylece hem kurumların kendilerinden istedikleri görev ve
sorumlulukları yerine getirerek kariyer gelişimlerinde başarı sağlayacaklar hem
de ideal yöneticilik niteliklerine sahip olarak çalışma yaşamının kalitesini
arttırmış olacaklardır.
16
2.2. İnsan Kaynakları Planlamasının Amaçları
İnsanın ait olduğu gruba, topluma veya kuruma yararlı ve başarılı bir iş
yapabilmesi için öncelikle konuya motive olabilmesi, istekli olması gerekir.
İnsanın doğasından kaynaklı bu temel prensipten hareketle, insan kaynakları
yönetimi ile kurumlarda verimlilik ve yüksek performans elde etmek amacıyla
çalışanları işe yönlendirme, motive etme ve etkin iletişim ağı sağlamanın
yolları araştırılır. İnsan kaynakları yönetiminin en temel amacı mevcut insan
kaynağının işletme içinde optimum kullanımıdır (Palmer ve Winters, 1993: 25).
İnsan kaynakları yönetiminin etkili bir şekilde yürütülmesi durumunda
kurumlara ve yöneticilere sağlayacağı pek çok yararlar söz konusudur.
Bunlar;
•
İşgücü devir oranının düşmesi
•
Devamsızlık oranının düşmesi
•
İş kazalarının neden olduğu kayıpların azalması
•
Hatalı üretimin azalması
•
Ürün veya hizmet kalitesinin yükselmesi
•
İş ortamında moral ve motivasyonun yükselmesi
•
İşveren-çalışan arasındaki çalışmaların, stresin azalması
•
İş tatmininin sağlanması
•
Performansın ve verimliliğin artması
•
Arzuların örgütsel iklim ve uygun çalışma ortamının hazırlanması.
Görüldüğü gibi; insan kaynakları yönetiminin uzmanlık ve çalışma alanı
içinde kaliteli ve mutlu bir iş ortamı, moral ve motivasyon yönetimi, kurum içi
iletişim, kurum kültürü, çatışma ve stres yönetimi gibi birebir insan olgusuyla
ilgili konular yer almaktadır. İnsanın en değerli sermaye ve en önemli rekabet
silahı olarak kabul edildiği günümüzde, uzmanlık alanı insan kaynakları
17
yönetimi olan bu birimin işletmeye katkılarını ve işletme içindeki varlık nedenini
şu şekilde özetlemek mümkündür:
•
Çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılamak ve kariyer gelişimlerini
sağlamak.
•
Verimlilik ve çalışma yaşamının kalitesini arttırmak
•
Doğru işe doğru insan kaynağını seçmek ve yerleştirmek için gerekli
sistemleri oluşturmak.
2.3. İnsan Kaynakları Biriminin Rolü ve İşletme İçindeki Yeri
İnsan kaynakları yönetimi işletmelerde toplam kalite felsefesinin
uygulanmasında, kurum kültürünün oluşturulmasında etkili bir fonksiyondur.
Bunun için ise bu birimin üst yönetime yakın olması, stratejik karar alma
yetisine sahip olması ve tüm hat birimlerden gerekli desteğin alınmış olması
gereklidir.
İnsan kaynakları yönetiminin organizasyon içindeki rolü; çalışanların
motivasyonunu ve verimliliğini yükseltecek bir ortamın yaratılması ve bu
ortamın korunup geliştirilmesi için gerekli politikaları ve teknik bilgiyi
sağlamaktır. Bu birimin organizasyon içindeki yeri kurmay boyutta olup, yetkisi
danışmanlık şeklindedir (Palmer, Winters. 1993: 27).
2.4. İnsan Kaynakları Yönetiminin Fonksiyonları
Eskiden personel olarak da anılan insan kaynakları bölümünün misyonu
organizasyonların
etkinliğini
artırmak
için
tasarlanan
programları
(işe
yerleştirme yöntemleri, maaşlar, ek kazançlar, insan kaynakları politikaları vb.)
geliştirmek ve yönetmekti. İnsan Kaynakları etiketi artık işyerlerinde bir norm
18
haline
geldi;
organizasyonlarda,
insanların
yalnızca
işe
alma
ile
özdeşleştirdikleri "personel"den daha geniş bir kapsam ve stratejik rol ifade
ediyor (Gürüz ve Yaylacı, 2004).
İnsan kaynakları bölümünün yönettiği
fonksiyonlar ise şunlar:
2.4.1. İşe Alma Süreci
Açık pozisyon için gerekli olan uygun niteliklere sahip başvuru
formlarından kısa listeler oluşturulmak, adaylarla görüşmeler, testlerin,
referans kontrolleri, kimin işe alınacağına kimin alınmayacağına karar vermek
için
kullanılan
diğer
araçlara
kadar
her
şey
insan
kaynaklarının
sorumluluğundadır.
2.4.2. Rol ve İş Tanımları
İnsan kaynakları rol ve iş tanımlarını belirlerler. Buna bağlı olarak da
organizasyonun sürekli gelişimini takip eder ve bunun iş tanımları üzerindeki
etkisini değerlendirirler. Rol ve iş tanımları pozisyonların sorumluluklarını,
görevlerini,
pay
seviyelerini,
kimin
raporlandırılacağını
ve
kimin
raporlandıracağını saptarlar. Ek sorumluluklara ve değişikliklere bağlı olarak
rol ve iş tanımları zamanla değişebilirler. İnsan kaynakları yönetimleri sessiz
ilerleyen
değişiklere
karşı hazırlıklı
olmalıdırlar.
Bazı durumlarda bu
değişiklikler ani olduğunda İnsan kaynakları yönetimi için süreç çalışması ve
rollerin gerekleri için yeni değerlendirmeler yapmak kaçınılmazdır.
2.4.3. Ücretlendirme
Şirket, pazarda rekabet edebilmek ve kendi içinde adaletli ücret
dağılımı sağlamak için çalışanlarına ne kadar maaş ödemeli? İşte bu noktada
İnsan kaynakları, şirketin maaş çizelgelerini ve sistemlerini geliştirirken pazar
19
araştırmalarından, iş analizi tekniklerinden ve çalışanlarla yılın belirli
dönemlerinde
gerçekleştirilen
performans
görüşmelerinden
faydalanır.
Ücretlendirme konusunda objektif ve adil olabilmek için insan kaynakları
yönetimi, iyi tanımlanmış insan kaynakları yönetim prosedürlerine ve
değerlendirme araçlarına ihtiyaç duyar.
2.4.4. Ek Kazançlar
İnsan Kaynakları, geliştirdiği ve yönettiği ek kazanç programlarıyla
çalışanına, sağlık sigortasını, seyahat giderlerini, hastalık iznini, tatilleri,
sakatlık sigortasını ve daha fazlasını garanti eder; onları yasal ek kazanç
haklarının neler olduğu konusunda bilgilendirir.
2.4.5. Yasal Uygunluk
İnsan kaynakları uzmanlarından, çalışma ve çalışan yasaları (maaş ve
saat yasaları, toplu sözleşme, fırsat eşitliği, fark gözetme, cinsel taciz,
sakatlıklar, tıbbi haklar, ek kazançlar vb.) konusunda uzman olmaları beklenir.
İnsan kaynakları uzmanları, organizasyon içerisinde alınan kararların ve
gerçekleştirilen faaliyetlerin yasal sınırların içinde kabul edildiğini garanti altına
almak için çalışanlar ve yöneticilerle ortaklaşa çalışırlar.
2.4.6. Performans Yönetimi
İnsan kaynakları, çalışan performansını yönetmek ve değerlendirmek
amacına odaklanan politikalar ve sistemler geliştirirler. İnsan kaynaklarının
gerçekleştirdiği sıkça rastlanılan bir faaliyet de daha önce belirlenmiş olan
performans kriterlerine göre; çalışanların nasıl performans sergilediklerini
saptamaktır. Bu saptama genellikle her altı ayda bir gerçekleştirilen, her iki
20
tarafın
da
katılımının
sağlandığı
performans
görüşmeleriyle
yapılır.
Performans görüşmeleri bir önceki görüşmede kararlaştırılmış olan tüm görev
ve faaliyetleri kapsar ve bir sonraki dönemin hedeflerini saptar. Ayrıca
görüşmede bulunan tarafların her ikisi de gelecek dönem için işverenin
hedeflerini yerine getirmek üzere saptanan görev ve faaliyetleri kabul eder
(Armstrong, 1994: 56).
2.4.7. Beceri Boşluk Analizi
Bu terim genellikle çalışanın belirli bir becerideki mevcut düzeyi ile o
rolün istenilen düzeyi arasındaki farkı tanımlamak için kullanılır. Çalışan ve
yönetici bu analizin ardından aradaki farkı kapatmak için nelerin yapılabileceği
konusunda anlaşırlar. İnsan kaynakları yönetimi ise eğitim ve yönlendirme gibi
gelişim süreciyle meşgul olur.
2.4.8. Çalışanların Gelişimi Planı
Çalışanların gelişimine yönelik kararların alındığı personel gelişim planı
insan kaynakları yönetiminin en önemli bileşenlerinden biridir. Personel gelişim
planı çalışanlara, uzmanlıklarını artırmak için becerilerini geliştirmelerinde
yardımcı olan bir plandır.
2.4.9. İşçi Güvenliği ve Sağlığı
İnsan kaynakları yönetiminin kritik sorumluluklarından biri iş güvenliği
ve sağlığıdır. Genellikle fabrikalar ve "manuel" iş yapan işletmeler için önemli
olduğu varsayılan iş güvenliği ve sağlığı büro işleri için de çok büyük öneme
sahiptir. Bugün ofis çalışanlarının çoğu stresle ilgili rahatsızlıklarla baş etmeye
çalışıyorlar. İnsan kaynakları yönetimleri bu gibi sorunların üstesinden iş
21
güvenliği ve sağlığı uygulamalarıyla gelirler. Stresle nasıl baş edilebileceği ve
iş ortamını nasıl daha sıcak hale getirilebileceği ile ilgili bilgilerin verildiği
oturumlar düzenlemek yoluyla insan kaynakları yönetimleri, çalışanların
performanslarını sorunlarını çözmeye çalışırlar.
2.4.10. Eğitim Planları
Eğitim planları belirli beceri ve özelliklere ulaşabilmek için düzenlenen
eğitim kurslarını ve gelişim basamaklarını tanımlamak üzere kullanılır. İnsan
Kaynakları yönetimi eğitim planlarının büyük çoğunluğu hızlı bir şekilde sonuç
alabilmek için kısa yollu gelişim süreçlerine sahiptirler.
2.5. İnsan Kaynakları Yönetiminin Temel Kavramları
2.5.1. Motivasyon:
Motivasyon, insanı çalışmaya sevketmek, çalışmak için bireyi harekete
geçirmek ve isteklendirmek anlamına gelmektedir. Motivasyon yönetimi ise
organizasyonda çalışanların daha istekli ve arzulu iş yapmalarına yönelik
çeşitli araçlar (para, eğitim, takdir, ödüllendirme, başarı vs.) ile çalışanların
harekete geçmesi ve isteklendirilmesi demektir. İnsan kaynakları yönetiminin
en önemli konularından birisi de motivasyon yönetimidir. Çalışanların
organizasyon içindeki ve dışındaki fizyolojik, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını
iyi bir şekilde algılayan bir yönetici organizasyonun performansını artırabilir
(Düren, 2000: 105). Çalışanları motive edecek araçları 8 grupta toplamak
mümkündür:
22
2.5.1.1. Yönetime katılım:
Organizasyonda çalışanların karar alma sürecine aktif olarak katılımı
motivasyonel bir etki gösterir. Çalışanlar organizasyonu kendi sahip oldukları
işletmeler olarak görürler ve daha fazla çalışma gereğini duyarlar.
2.5.1.2. Yetki ve sorumluluk devri:
Organizasyonda çalışanlara yetki ve sorumluluk devredilmesi halinde
bunun motivasyonel etkisi çok güçlü olur. Kişiler elde edecekleri başarının
kendilerine ait olduğuna inanırlar. Aynı şekilde başarısızlığın faturasının da
yine kendilerine çıkacağına inanırlar.
2.5.1.3. Rekabet:
Motivasyonel araçlardan bir diğeri rekabettir. Rekabet, insanları daha
fazla çalışmaya, üretmeye ve yeniliğe sevkeder.
2.5.1.4. Etkin iletişim:
Organizasyonda yönetici ve çalışanlar arasında etkin iletişim olması
insanları daha fazla çalışmaya sevkeder. Etkin iletişim, emir-komuta ilişkisi
olmaksızın tüm organizasyon çalışanlarının yakın iletişimde bulunmaları, sahip
oldukları bilgiyi paylaşmaları ve sorun çözme konusunda birbirlerinden destek
ve yardım alabilmeleri demektir.
23
2.5.1.5. Çalışma yaşamının kalitesi:
Bu genel kavramın içinde yer alan bazı unsurlar şunlar olabilir:
İşyerinde çalışma koşullarının sağlıklı ve emniyetli olması, sosyal imkanlarının
yeterli olması, spor-kültür-sanat vs. faaliyetlere organizasyonda yer verilmesi,
emeklilik imkanların iyi olması vs. Çalışma yaşamı kalitesinin iyi olduğu
organizasyonlarda daha yüksek bir motivasyonel etki görülebilir.
2.5.1.6. Takdir ve ödüllendirme:
Kişilerin yaptıkları işlerin takdir edilmesi ve bu işlerinin sonucunda
maddi olarak ödüllendirilmeleri önem taşır. Yüksek ücret vermek tek başına
yeterli
değildir.
Organizasyonda
daha
fazla
çalışan
kişileri
ayrıca
ödüllendirmek, yenilik ve yaratıcılığı teşvik etmek için organizasyonda
ödüllendirme sisteminin varlığı gerekir.
2.5.1.7. Kariyer geliştirme:
Organizasyonda kişilerin mesleklerinde kendilerini geliştirebilmeleri ve
yükselme olanaklarının mevcut olması son derece önem taşır. “Kariyer
platoları” nın olması durumunda ise kişiler daha fazla çalışma gereğini
duymazlar.
2.5.1.8. Eğitim olanakları:
Organizasyonda çalışanların bilgi ve beceri düzeylerini artırmak için
uygulanacak olan eğitim ve seminerlerin motivasyonel etkisinin yüksek olduğu
söylenebilir.
24
2.5.2. Performans:
İnsan kaynakları yönetiminde en önemli fonksiyonlardan biri de işte
insanın ne durumda olduğunun tespitine yarayan başarının (performansın)
değerlendirilmesidir. Günümüzde kayda değer çalışmaların ve özverinin
gerçekleştirildiği fonksiyonlardan biridir. Bu yöntem başarının ölçülmesi
yanında objektif kriterlere dayanmayan personel seçimi ve personel
kararlarındaki kişisel yargıyı azaltmak amacıyla geliştirilmiştir (Barutçugil,
2002). Böylece rasyonel kararlar verme de mümkün olmaktadır. İşten aşa her
konuda gelişim ve değişim yaşanırken organizasyonların bu doğrultuda
performans ölçüm yöntemini düzenleme gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Meydana gelen örgüt içi ya da örgüt dışı hareketliliği başarıya ulaştırmak için
takım çalışması en iyi yol olmaktadır. Takımları bireysel olarak değil, hem
bireysel hem de takım olarak değerlendirmek ve ona göre ödüllendirmek
gerekir. Bunu gerçekleştirmenin de en iyi yolu etkin bir performans değerleme
yönteminin benimsenmesi olmaktadır.
İşletmelerin amacı olan verimlilik, kalite, karlılık, çalışma barışı gibi tüm
kavramları
gerçekleştirme
üzerine
kurulan
çalışanın
başarısının
değerlendirilmesi bu bağlamda çok önemli uygulanması gereken bir
çalışmadır. Yöntem içinde çalışanlara işin gereklerine uygun, emeğin karşılığı
olabilecek ücretin ödenmesi, benzer işi görenler arasında adaletin sağlanması
gibi kavramlar yer almaktadır (Çalık, 2003). Çok gelişmiş organizasyon yapısı
içinde gerçekleşebilecek, kaynak, sermaye ile olacak işlerdir.
2.5.2.1. Performans değerlendirme ve tanımı
Performans
değerlendirme,
performans
yönetiminin
en
işlevsel
boyutları arasındadır. Yapılan değerlendirme sayesinde, örgütler içerisinde
çok yönlü iletişim tesis edilerek kişisel gelişim sağlanmakta ve örgütsel
gelişime katkıda bulunulmaktadır. Örgüt amaçlarını gerçekleştirmede ve
25
amaçlara
bireysel
katkıların
neler
olduğunu
belirlemede
performans
değerlendirmesi son derece önemlidir (Ludeman, 2000).
Performans değerlendirme ile ilgili olarak literatürde pek çok tanım
bulunmaktadır. Bu tanımlar, biçim yönünden farklılıklar göstermekle birlikte
amaç
ve
içerik
yönünden
benzerlikler
taşımaktadır.
Performans
değerlendirmeyi Fındıkçı (2003), “örgütteki görevi ne olursa olsun işgörenin
çalışmalarını,
etkinliklerini,
eksikliklerini,
yeterliklerini,
fazlalıklarını,
yetersizliklerini kısacası bir bütün olarak tüm yönleriyle gözden geçirmektir”
şeklinde tanımlarken, Barutçugil de (2002) performans değerlendirmeyi,
“bireyin görevindeki başarısını, işteki tutum ve davranışlarını, ahlâk durumunu
ve özelliklerini bütünleyen ve çalışanın örgütün başarısına olan katkılarını
değerlendiren planlı bir araç” olarak tanımlamaktadır.
Yapılan tanımlardan da anlaşılacağı üzere performans değerlendirme;
bir yöneticinin, önceden belirlenmiş standartlarla karşılaştırma ve ölçme
yoluyla, işgörenin işteki
performansını
değerlendirmesi
şeklinde ifade
edilebilecektir. Performans değerlendirmesi, çalışanların bireysel başarılarını
ve belirli bir zaman süresindeki davranışlarını değerlendiren, ölçen, gerçek
anlamda ortak bir çalışmaya, bilgi alışverişine, gerek hatalar ve gerekse
başarılar açısından sorumluluğun paylaşılmasına, eğitim ve gelişmeye olanak
sağlayan dinamik bir sistemdir (Erdoğan, 1991).
Performans değerlendirme, insan kaynakları yönetim sürecinin önemli
bir aşamasıdır. Çünkü bir anlamda performans değerlendirme süreci
personelin istihdamı, eğitimi, kariyer basamaklarındaki yeri, verimliliği vb.
birçok değişken üzerinde geribildirim sağlamaktadır (Aytaç, 2003). Geleneksel
performans değerlendirme sistemi; tek boyutlu işleyen, yöneticinin personeli
değerlendirdiği bir süreçtir. Bu süreçte, özellikle değerlendiricinin değer
yargıları, duyguları devreye girmekte, objektiflik ve güvenirlik konusunda
şüpheler ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda açıklık, katılım, güven, objektiflik
önemli ilkeler olarak ortaya çıkmaktadır (Aytaç, 2003).
26
Performans değerlendirme, çalışanların daha iyi tanınmasında bir
araçtır. Eğer çalışanları nelerin motive ettiği belirlenebilirse, onlardaki gizli
potansiyel keşfedilebilir. Bu durum ise çalışanların bütün yaratıcılığını işe
yönelik ortaya koymasını sağlayacaktır.
2.5.2.2. Performans değerlendirmenin amaçları ve yararları
Performans
geribildirim
değerlendirme
verilerek,
örgüt
için
ile
çalışanlara,
onların
bireysel
yaptıkları
işe
katkılarını
ilişkin
arttırmak
amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda performans değerlendirmesi, çalışanlar
açısından önem taşıdığı kadar, örgütler açısından da önem taşımaktadır.
Performans değerlendirme ile örgüt içerisinde yer alan tüm bireyler
etkinliklerini, yeterliliklerini, fazlalıklarını, yetersizliklerini gözden geçirme fırsatı
bulacaklar ve sonrasında çalışan, eksiklikleri ve yetersizlikleri ortaya çıktığında
bunları giderme ve yeteneklerini geliştirme imkânı kazanacaktır. Planlanmış bir
performans değerlendirmenin yöneticiye, çalışana ve genel anlamda örgüte
sağlayacağı çeşitli yararlar bulunmaktadır. Performans değerlendirmenin
örgüte sağlayacağı yararları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür
(Vinson,1996):
•
Performans değerlendirmesi, yapılan iş ve o işi yapan kişiler hakkında
yöneticiye değerli bilgiler verir. İşi ve kişiyi gerçekten anlamasını sağlar.
•
İş beklentileri ve sonuçları hakkında yönetici ve çalışan arasında iyi bir
iletişim kurulduğu zaman, geliştirilmiş yöntemler ve yeni fikirler için
fırsatlar yaratılır.
•
Örgütün hedef ve misyonunun uygulanmasında yardımcı olur.
•
Hangi işlerin yapılacağı konusu açıklığa kavuşturulur.
•
Ücret standartlarını saptamak ve başarı artışlarını ödüllendirmek daha
kolay ve objektif olacaktır.
27
•
Yükseltme kararlarını vermek ve yeni görevler ve transferler için nitelikli
elemanlar seçmek kolaylaşır.
Buradan yola çıkarak, iyi planlanmış ve etkili bir şekilde uygulanan bir
performans değerlendirme sürecinin amaçları da ana hatlarıyla şu şekilde
özetlenebilir (Şenol, 2003; Barutçugil, 2002; Ludeman, 2000):
•
Performansı tanımlamak, geliştirmek, ödüllendirmek ve beklenenleri
veremeyen çalışanların gelişmeye ihtiyaç duydukları alanları ortaya
çıkarmak.
•
Çalışan ve onun işi hakkında doğru bilgi elde etmek.
•
İşgörenler için, uygulamada kullanılabilecek geribildirim oluşturmak.
•
Beklentiler konusundaki belirsizlikleri ve endişeleri azaltmak.
•
Düşük performansı belirlemek, nedenlerini ve çözüm yollarını ortaya
koymak, başarısız çalışanın durumunun yeniden gözden geçirilmesini
istemek.
•
İnsan kaynağına ilişkin stratejik veri üretmek, örgütsel problemlerin
belirlenmesinde yardımcı olmak.
Yukarıda belirtilen unsurlarla birlikte performans değerlendirmenin
amacını; “örgütte çalışanların iyiden kötüye doğru sıralanması değil, örgütsel
amaçların astlar tarafından öncelikle anlaşılma ve benimsenme derecesinin
ortaya çıkarılması, amaçların herkes tarafından asgari seviyede yerine
getirilmesinin temin edilmesi ve herkesin mutlu olduğu dinamik çalışma
ortamının sürekli muhafaza edilmesi” şeklinde de ifade etmek mümkündür.
28
2.5.2.3. Performans Değerlendirme Yöntemleri
Performans değerlendirme amacına yönelik çeşitli yaklaşımlar ve
yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler arasından örgütler amaçlarına,
çalışanlarının niteliklerine ve yapılarına göre seçim yaparak ve bazen de
birkaç
yöntemi
bir
arada
kullanarak
performans
değerlendirmelerini
yapmaktadırlar. Bu yöntemler arasında; personelin genel başarı durumlarına,
yaptıkları işlerin gerektirdiği belirli özellik ve niteliklere göre yapılan bir
değerlendirme olan “sıralama” ile personelin belirli ölçütlerle, başarı durumları
göz önünde bulundurularak yapılan “derecelendirme” yöntemi bulunmaktadır
(Argon ve Eren, 2004).
Bununla birlikte diğer bazı değerlendirme yöntemleri olarak da; “kritik
olay”, “amaçlara göre”, “davranışsal beklenti”, “ölçekleri aracılığıyla”, “grafik”,
“puanlandırma cetvelleri”, “öz değerlendirme”, “kompozisyon” ve “360 derece”
tekniklerini saymamız mümkündür (Uyargil, 1994; Kueng, 2000).
Bu çalışmada ele aldığımız konu ise, 360 derece performans
değerlendirmedir. Yöntemin adındaki 360 derece de değerlendirilen kişinin
çevresini ve görevi gereği ilişkide bulunduğu herkesi ifade etmek amacıyla
kullanılmaktadır (Argon ve Eren, 2004).
Son yıllarda örgütlerin yapılarında, çalışan sayısındaki artış ve artan
bilgi ve uzmanlık alanlarıyla birlikte önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Bu
değişiklikler, yöneticinin maiyetinde çalışanların tek değerlendiricisi olmasını,
hem bilgi, hem zaman, hem de objektiflik açısından güçleştirmekte hatta
imkansız hale getirmektedir. Bu ve benzeri nedenlerle, günümüzde pek çok
örgüt tarafından 360 derece performans değerlendirme yöntemi tercih edilen
bir yöntem haline gelmiştir (Antonioni, 1996; Ludeman, 2000).
29
2.5.2.4. 360 Derece Performans Değerlendirme
360 derece performans değerlendirme, son yıllarda özellikle ABD ve
Batı Avrupa ülkeleri ile Türkiye’de en çok üzerinde durulan uygulamalardan
birisidir ve hızla yayılmaktadır. Türkiye ile ilgili kesin rakamları bilinmemekle
birlikte, 1995 yılında ABD’de şirketlerin yüzde 40’ı 360 derece değerlendirme
yöntemini kullanırlarken, bu rakam 2000 yılında yüzde 65’e çıkmıştır .
Söz konusu değerlendirmenin böylesine yaygınlık kazanmasının
nedeni, kişiye iş hayatında kendisiyle ilgili geribildirim vermesidir. Kişinin
kendini başkalarının gözünde görmesinin yarattığı farkındalık, değişim için de
önemli bir istek uyandırabilmektedir. 360 derece performans değerlendirme
yöntemi,
çalışanın
performansının;
çalışanın
iş
arkadaşlarından,
yöneticilerinden, üstlerinden, kendisine doğrudan rapor verenlerden (astlar), iç
ve dış müşterilerinden, parçası olduğu proje takımlarının diğer üyelerinden ve
de
kendisinden
derlenen
spesifik iş
performansı
bilgilerinin
ışıgında
değerlendirilmesi sürecidir (Ludeman, 2000; Vinson, 1996).
Geleneksel performans yaklaşımında çalışana sadece üstü tarafından
geribildirim verilmesine karşılık, 360 derece performans değerlendirme
yöntemi, çalışanın performansını gözlemleyen daha geniş bir grubun çalışana
geribildirim vermesine olanak sağlamaktadır (Yüce, 2003). 360 derece
performans değerlendirme, kişilerin birbirlerine geribildirim vermesine olanak
sağlaması, kişilere güçlü ve gelişmeye açık alanları hakkında detaylı bilgi
vermesi açısından kişilerin gelişimini destekleyici bir süreçtir. 360 derece
değerlendirme
ve
gelişim
yöntemi
ile
bireysel
performanslarla
ilgili
geribildirimin sağlanmasının yanı sıra bir grubun veya takımın performansı ile
ilgili genel eğilimlerin belirlenmesi de mümkün olabilmektedir (Aytaç, 2003).
360
derece
değerlendirme,
birçok
farklı
amaç
için
örgütlerde
kullanılabilmektedir. En yaygın kullanım alanı, çalışanların performanslarının
daha kapsamlı ve objektif olarak ölçümlenmesi ve çalışanlara bu şekilde bir
30
geribildirim sağlanmasıdır. Bu ölçüm, çalışanın güçlü ve gelişmeye açık
alanlarının belirlenmesine ve bu doğrultuda gelişim ve eğitim ihtiyaçlarının
belirlenerek gelişim planlarının yapılmasına olanak sağlamaktadır.
360 derece değerlendirme yöntemi, gelişmekte olan ve yenilikleri her
zaman takip etmeyi amaçlayan örgütlerin başarılı olabileceği bir yöntemdir.
Örgüt içindeki zayıflıkları, güçlendirilmesi gereken noktaları bulmaya ve bu
sorunların adını koymaya yardımcı olmaktadır. 360 derecenin bu sıraladıgımız
özellikleri koruması ve asıl amacına hizmet edebilmesi için, örgüt içi ve örgüt
dışındaki dinamikleri takip etmesi, değişimlere ayak uydurması gerekmektedir
(Aytaç, 2003).
Esas
olarak,
360
derece
performans
değerlendirmeyi
diğer
değerlendirme yöntemlerinden ayıran temel fark, geri bildirim boyutudur. 360
derece yaklaşımda geribildirim çok yönlü, dolayısıyla gerçeğe yakındır. Geri
bildirimlerin veriliş şekli 360 derece performans değerlendirmenin örgütte
kurumsallaştırılması açısından hayati önem taşımaktadır. Geri bildirimlerin
kimseyi rahatsız etmemesi, rencide edici ifadelerin olmaması gerekmektedir.
Bu doğrultuda, geribildirim raporları profesyonelce hazırlanmalıdır.
360 derece değerlendirme, örgütün bütün fonksiyonlarının ahenkli bir
şekilde çalışmasının teminatı, hem örgüte hem de çalışanlara geri bildirim
vermesi açısından yönetsel yapının en önemli bilgi kaynağı durumundadır.
360 derece değerlendirme süreci, tüm bireylerin güçlü ve zayıf yönlerini
anlamalarına yardımcı olmaktadır. Dolayısıyla bu yöntem, örgütte formal
olarak kullanılan performans değerlendirme sisteminin yerine geçen bir araç
değil, formal performans değerlendirme sistemlerinin tamamlayıcısı bir araç
niteligindedir (Aytaç, 2003). 360 derece değerlendirmelerle çalışanların
birbirlerine geribildirim sağlaması, çalışanlar arasındaki iletişimi geliştirirken,
aynı zamanda gelişim odaklı bir kültürün oluşmasına da yardımcı olmaktadır.
31
Günümüzde yöneticiler ve çalışanlar, 360 derece değerlendirmeyi
çalışanın performansını iyileştirmede çok etkili bulmaktadırlar. Geribildirimler,
çok ve çeşitli kaynaklardan sağlandığı için daha nesnel bulunmakta, tek bir
yöneticinin
bakış
açısına
dayalı
olarak
geliştirilen
geleneksel
değerlendirmelere göre daha bütünleşik ve etkili olmaktadır (Barutçugil, 2002,
203).
2.5.2.5. 360 Derece Performans Değerlendirmenin Amacı
360 derece performans değerlendirmeyi bir araç veya yöntem olarak
görmek gerekmektedir. Bu yöntem, kurumların farklı ihtiyaçlarını karşılamak
amacıyla kullanılabilmesine karşın gelişim amaçlı olarak da kullanılmaktadır.
360 derece performans değerlendirmenin amacını Aytaç (2003), performans
eğerlendirmesinden ziyade, kişiye farklı kaynaklar tarafından geribildirim
verilmesini olanaklı kılarak, kişisel gelişimi sağlamak şeklinde ifade ederken,
Şenol (2003), 360 derece performans değerlendirme çalışmasının amacını,
çalışanların kendi düzeyindekiler, üstleri ve astlarına çalışma ortamında
performanslarına etki eden davranışsal özellikleri ile ilgili yapıcı geribildirimler
verebilmelerine olanak sağlamak şeklinde belirtmektedir.
Görülüyor ki, 360 derece performans değerlendirmesindeki temel amaç;
çalışanlara geribildirimin sağlıklı ve objektif olmasını sağlamak, çalışanların
gerçek anlamda performanslarını ölçerek kariyer basamaklarında sağlıklı
yükselmelerini sağlamak şeklinde de ifade edilmektedir. Örgütler, 360 derece
performans
değerlendirmeyi
farklı
amaçlarla
kullanabilmektedirler.
Bu
amaçlardan bazıları aşağıdaki şekilde açıklanmıştır (Ludeman, 2000; Vinson,
1996).
•
Örgütler genellikle, çalışanların gelişim ve eğitim planlarına daha
kapsamlı ve objektif verilerle girdi sağlamak için 360 derece
değerlendirmeleri kullanmaktadır. Bunun yanı sıra, 360 derece
32
değerlendirmenin
periyodik
olarak
uygulanması
ve
bu
farklı
uygulamaların sonuçlarının karşılaştırılması, gerçekleştirilen gelişim ve
eğitim faaliyetlerinin etkinliğini ölçmeye de veri sağlayacaktır.
•
360 derece değerlendirmeler, takım içi iletişimi arttırmak ve takım
çalışmasını
güçlendirmek
amacıyla
da
kullanılmaktadır.
Takım
üyelerinin birbirine geribildirim vermesi, karşılıklı beklentileri ve bu
beklentileri ne ölçüde karşıladıkları konusunda farkındalık yaratmaya
yardımcı olmakta ve bu suretle takım içi iletişimi geliştirmektedir.
•
Yönetimin etkinliğini ölçme konusunda kullanılmaktadır. Yönetim
kadrosundaki
kişilerin astları, iş arkadaşları
ve müşterilerinden
geribildirim alarak yönetsel olarak ne derece etkili oldukları konusunda
bilgi edinmelerine ve gelişim ihtiyacı olan yönleri ile ilgili farkındalık
yaratılmasına fırsat tanımaktadır.
•
Örgütler zaman zaman 360 derece değerlendirmeyi, örgütsel değişim
ihtiyacını belirleme, değişimi hızlandırma ve değişim planlarına veri
sağlamada da kullanabilmektedir.
•
Örgütler 360 derece değerlendirme sonuçlarını, kariyer yönetimi sistemi
kapsamında yapılan değerlendirmelerde, destekleyici veri olarak
kullanabilmektedir.
Sayılan amaçlar için kullanılan 360 derece değerlendirme, örgütteki
geribildirim ve iletişimi de olumlu yönde etkilemekte, kişilerin gelişimini
sağlayarak örgütsel gelişimi de desteklemektedir. Hangi amaç için uygulanırsa
uygulansın, 360 derece performans değerlendirme ve geribildirim uygulaması,
çalışanların örgüt için kritik olan başarı faktörlerine odaklanmalarını sağlayarak
örgütün performansının artmasında, daha katılımcı bir örgüt kültürünün
yaratılmasında
ve
örgüt
oynamaktadır (Yüce, 2003).
içinde
iletişimin
arttırılmasında
önemli
rol
33
2.5.2.6. 360 Derece Performans Değerlendirmenin Yararları
360 derece performans değerlendirme yönteminin çalışanlar ve de
yöneticiler açısından belirgin birtakım yararları bulunmaktadır. Bu yararları
maddeler halinde şu şekilde ifade etmek mümkündür (Ludeman, 2000;
Antonioni, 1996):
•
360 derece uygulamasında, birden fazla değerlendirme grubunun
olması, verilen geribildirimin daha kapsamlı ve daha objektif olmasını
sağlamaktadır.
•
360 derece uygulamasının, özellikle yöneticilerin yetkinliklerinin, astları
ve iş arkadaşları tarafından değerlendirilmesine olanak vermesi,
yöneticilerin gelişimini daha etkin bir şekilde izlemeye ve planlamaya
olanak vermektedir.
•
Başkalarının bakış açılarını daha iyi anlamak, çalışanın kendi güçlü ve
zayıf yönlerini daha açık görmesini sağlar. Çalışanın kendisini
geliştirme çabaları daha da odaklanmış ve etkinlik kazanmış olur.
•
360 derece değerlendirme sonuçları, performans değerlendirmeleri ve
eğitim ihtiyaç analizleri doğrultusundan yapılan gelişim ve eğitim
planlarına kapsamlı veri sağlamaktadır.
•
Özellikle,
astların
üstler
tarafından
değerlendirildiği
performans
değerlendirme sistemlerinin yaygın olarak uygulamada olduğu göz
önünde tutulduğunda, 360 derece değerlendirme astların üstlere
geribildirim vermesine olanak sağlamakta ve bu anlamda bu iki grup
arasındaki iletişimi güçlendirmektedir.
•
Çalışanların yaptıkları işin çevresindekiler tarafından nasıl algılandığını
görmesini sağlamaktadır.
•
Amirler, çalışanların kabiliyetleri ve yetenekleri konusunda daha geniş
bilgi sahibi olurlar.
•
Örgüt içindeki liderin ortama uymasını ve kendini geliştirmesini
kolaylaştırır.
34
•
Gelişme ihtiyaçları (eksik kalan bilgi, yetenek ve davranışlar vs.) ortaya
çıkmaktadır.
•
Gelişme işleminde diğer takım üyelerini de takıma dahil ederek takım
ruhunu destekler.
•
Çok sayıda değerlendiriciye olanak sağlandığından, tek kişinin
duygusallığı önlenmiş olmaktadır.
Temelde yöneticilerin omuzlarına yüklenen performans değerlendirme
sorumluluğu, tüm kurum çalışanları arasında dağıtılarak demokratikleşme
hedeflenmektedir. Kurum kültüründe ciddi dönüşüme yol açan performansın
çok yönlü değerlendirilmesi, dikkatli uygulandığında katılımcılığı arttırmakta,
çalışanlar
arasında güven
ve
memnuniyeti
yükseltmekte
ve
iletişimi
güçlendirmektedir
2.5.3. Eğitim
İnsan kaynakları yönetiminin en önemli tekniklerinden biri de işgören
eğitimidir. Genel anlamda eğitim bireyin bilgi dağarcığında, düşünce ve
davranış yapısında, becerilerini de olumlu değişme sağlayan süreçtir.
İşgören eğitimi bireylerin ya da onların oluşturduğu grupların işletme
içinde yüklendikleri veya yüklenecekleri görevleri daha etkili ve başarılı şekilde
yapabilmeleri için mesleki bilgi ufuklarını genişleten, düşüncelerinde, rasyonel
karar alma kabiliyetlerinde, davranış tutum, alışkanlık ve anlayışlarında olumlu
gelşimeler sağlamayı, bilgi ve beceri yeteneklerini arttırmayı amaçlayan eğitsel
faaliyet ve uğraşıların tümüdür.
Amaçları gelir sağlamak ve toplumun tüketim ihtiyacını karşılamak olan
işletmelerin mal ve hizmet şeklinde oluşan üretim uğraşlarına insan
kaynaklarının katkısı önemli bir yer tutar. İşletmeyi kuran, yöneten, yürüten ve
işleten insandır. İşletme türü ne olursa olsun, yapılan işin çeşitli aşamalarında
35
insan kaynakları bu işlevlerden bir ya da bir kaçını yüklenir. Bireyin üstüne
düşen görevleri en etkili ve verimli biçimde yerine getirmesinin tek yolu da iyi
bir eğitim sürecinden geçmesidir.
İşletmeler bir üretim faktörü olarak insan kaynaklarından en yüksek
yararın sağlanması amacına gün geçtikçe daha çok yönelmek zorunda
kalmışlardır. Buna karşın bazı işletmeler, özellikle geleneksel niteliğini
koruyanlar, eğitimi hala gereksiz bir çaba, gider kaynağı ve zaman alıcı bir
uğraş gibi değerlendirir. İşe alırken iyi eğitimli eleman istemenin yanında işle
ilgili eğitimlerin gereksiz görülmesi düşüncesi yadırganacak bir zıtlık oluşturur.
Eğitim uğraşlarının zaman ve para gerektirdiği doğrudur; ama modern
işletmecilik anlayışı eğitimin gereksizliğini kabul etmez. Aksine asıl hedef
olarak tüm insanlığın yararını düşünen ve sürekli gelişmeyi hedefleyen
günümüzün rekabetçi modern işletmecilik anlayışı, eğitimi gereği tartışılamaz,
ileriye yönelik bir yatırım aracı olarak görür. Çalışanın moral ve motivasyonunu
ayakta tutmanın, onlara özgüven kazandırmanın ve insanlığın gereği olarak
onların sürekli öğrenme ihtiyaçlarını tatmin etmenin en etkili yolu da eğitimden
geçer.
2.5.4. İş Değerlemesi
Çalışanın değil işin değerlenmesi olan iş değerlendirilmesi, bir işin diğer
işlere göre değerinin belirlenmesi ve karşılaştırılmasıdır. Bu anlamda işin
göreceli değeri; işin yapılması ile örgütsel amaçlara yapılan katkının ne
olduğunu göstermektedir. En fazla katkısı olan işe daha çok ücret ödenmesi
mantığı ile çalışanların kendilerini daha doyumlu hissetmeleri de sağlanmış
olmaktadır.
İş
değerlemesi
çalışmaların
amaçları
ve
yararları
şöyle
özötlenebilir:
•
İş değerlemesi “dengeli ve adaletli” ücret sisteminin kurulmasına temel
oluşturur,
36
•
İş değerlemesi ücret belirlemede nesnellik ve tutarlılık sağlar,
•
İş değerlemesi personel güdülenmesi ve verimliliğini arttırır,
•
İş değerlemesi, yönetim-işçi sendikası ilişkilerini arttırır,
•
İş değerlemesi en önemli gider olan personel giderlerinin planlanmasını
ve denetimini kolaylaştırmakta ve olanaklı kılmaktadır,
•
İş değerlemesi, personelin hangi işlere daha fazla ücret geliri
kazandıracağını görmesini ve yükselme için kendini geliştirmesini ve
güdülenmesini sağlar,
•
İş değerlemesi, huzursuzluklara, tatminsizliklere ve verim düşüklüğüne
yol açan sağlık koşulları, iş kazaları ve çevresel faktörler gibi nedenleri
saptamada ve iyileştirilmesi için gerekli önlemleri belirlemede yardımcı
olan verileri sağlar.
2.5.5. Ücretlendirme
İş değerlemesinden sonra sıralanan işler ve bu işlere ödenecek
ücretlerin belirlenebilmesi için ücret araştırmaları yapılmaktadır. Piyasa ücret
araştırmaları,
işgücü
pazarındaki
temel
işlerin
öğrenilmesiyle
gerçekleştirilmekte ve böylelikle ücret yapısının oluşumu gerçekleşmektedir.
Ücret araştırmalarının yapılarak hangi işe ne ücret ödeneceğinin belirlenmesi
ücretleme işlevini ifade etmektedir.
Geleneksel ve sadece iş değerleme bazlı ücret sistemlerinin yetersiz
kalması, değişen ücret yapılarını daha esnek, değişime hızlı adapte
olabilecek, dolayısıyla stratejik olarak yönetilmesi gereken yapılar haline
getirmiştir. Yeni ücret yapılarının temel özelliği; sadece iş değerleme odaklı
değil, çalışanın yetkinliği, pozisyonu, sorumluluklarını da dikkate alması ve
temel ücret, değişken ücret ve ek kazançlardan oluşan toplam ücret paketinin
stratejik olarak yönetilmesidir. Ayrıca yeni yapılarda ücret, klasik “şirkete
çekmek, elde tutmak” amacının yanı sıra bir iletişim aracı olarak da
37
kullanılmaktadır. Şirket, stratejilerine ve değerlerine uygun davranış gösteren
çalışanları ve yüksek performansı ödüllendirerek ücreti “nasıl davranılması ve
ne yapılması” gerektiğini vurgulayan bir iletişim aracı olarak kullanmaktadır.
İşletmelerin ücretleme sistemleri; içinde bulunulan piyasa koşullarına,
rekabete, işin niteliğine, işi yapan personelin yetkinlik kriterleri ve sorumluluk
alanlarına göre farklılık göstermektedir.
Ücretlendirme tasarımı ayrı bir konu olmayıp işletme ve insan
kaynakları
stratejilerinin
bir
parçası
olarak
ve
bütününün
içinde
değerlendirilmelidir. Ayrıca organizasyonun yapısı, kurum kültürü de ücretleme
sistemlerini yakından etkilemektedir.
Ücretlendirme kararı verilirken piyasadaki arz talep dengesi, ödeme
sistemleri ve seviyeleri de incelenmelidir. Bununla birlikte günümüzde çok
çeşitli ödeme sistemlerinin kullanılmaya başlanması, piyasaların değişken
yapısı ve ücretlerin karlılığa ve performansa odaklanması temel, sabit ve tek
tip bir ödeme sisteminin model olarak alınmasını güçleştirmekte ve stratejik bir
ücret yönetimini gerekli kılmaktadır.
2.6. İnsan Kaynakları Yönetiminde İletişim Etkinliği
Çağdaş yönetim anlayışı içinde örgütler, değişimi yakalayabilmek,
çevrelerine uyum sağlayarak rekabet ortamında ayakta kalabilmek için bilgiye
ulaşmak, bilgiyi paylaşmak durumundadırlar. Yeni yönetim yaklaşımlarından
yararlanabilmek, yönetim anlayış ve politikalarını çağdaşlaştırabilmek gelişen
teknolojiye ayak uydurabilmek için insan merkezli, müşteri (tüketici) yönlü
çabalarsergilemek zorundadırlar. Yani kuruluşlar yaptıkları iş, iş kolu ne olursa
olsun, en önemli uğraş alanlarının insan olduğunu bilerek, insanla ilgili
konulara önem vererek stratejilerini bu yönde geliştirmelidirler. İnsan
kaynaklarının yönetiminde etkinliğin sağlanabilmesi, kurum içinde birimler
arası, yönetici-çalışan ve takımlarla kurulan kişilerarası iletişime yönelik
38
süreçlerin planlanması, bu konularda proaktif stratejilerin oluşturulması, özetle
iletişimin yönetilmesi ile elde edilebileceğini göstermektedir.
İnsana
önem
vermeyen,
çalışanların
istek
ve
gereksinimlerini
öğrenmeyen, onların farklı iletişim tarzlarını, benlik türlerini fark etmeyen,
onlardan gelen önerileri dikkate almayan bir yönetim anlayışı, örgüt-birey
bütünleşmesini sağlayamayacaktır.
Çalışanların işleri ve örgütleri ile bütünleşmelerinin temelinde iletişim
yatmaktadır. Çalışanlarının fikir ve görüşlerinin sorulması, kendilerini ifade
etme ortamlarının arttırılması, onların örgütü ve amaçlarını benimsemelerini,
yüksek moralle çalışmalarını ve verimli etkin olmalarını doğuracaktır. Yapılan
araştırmalar, çalışan tatmini, güveni ve moralini en çok etkileyen konunun
iletişim olduğnu ortaya koymaktadır.
Bir başka ifadeyle iş tatmini ve iş
motivasyonunun, kuruluş içindeki iletişim kalitesinden doğrudan etkilendiğini
belirtmek mümkündür. Liderler yoluyla ve üç kritik konuda sağlanacak etkili
iletişim, örgütsel iletişimi sağlamada kilit rolü oynayacaktır.
Bunlar;
çalışanların kuruluşun tüm iş stratejilerini anlamada yardımcı olmak; onların bu
stratejilerin gerçekleştirilmesine nasıl katkı sağlayabileceklerini anlamalarına
yardımcı olmak; stratejik iş hedefleriyle ilgili hem kuruluşun nasıl çalıştığı hem
de çalışanın biriminin nasıl çalıştığına ilişkin bilgileri onlarla paylaşmaktır.
İletişim sisteminin sağlıklı ve etkin çalışmadığı örgütlerde, bilginin,
örgütün tüm düzeylerine doğru ve zamanında ulaştırılmadığı durumlarda,
verimlilik ve etkinlikten söz etmek mümkün olmayacaktır. Çalışanlardan gelen
bilgi, geribildirim ile beslenen insan kaynakları birimleri de bu noktada
etkinliğini yitirecektir. Örgütsel (kurumsal) düzeyde iletişim çabaları insan
kaynakları yönetiminin etkinliğinde önemli katkılar sağlamaktadır. Bunlar (Can,
Akgün, Kavuncubaşı, 1998: 294-298):
•
Çalışanlara aktarılan mesajların kalitesini ve etki düzeyini arttırır.
39
•
Yeni çalışanlar için, kilit kültürel değerler ve kariyer gelişim fırsatlarının
iletilmesi dahil, tüm oryantasyon sürecini güçlendirir.
•
Kurumsal değerler, hedefler kadar, çalışanların hedef ve beklentilerini
içeren planların da etkili bir biçimde temsil edilmesini sağlar.
•
Çalışanların başarılarının tanınmasını sağlar.
•
Çalışanların işletme hakkındaki düşünceleri ve nasıl daha iyiye
ulaşabileceklerine ilişkin bilgi paylaşımına ve soru sormaya imkan
verecek iletişim kanallarını arttırır.
Görüldüğü gibi çalışanların iş ortamlarına uyumlaştırılmasında, çalışanlara
arasın insancıl ilişkilerin düzenlenmesinde ve örgüt çalışmalarının etkin bir
biçimde yönlendirilmesinde kişilerarası ve örgütsel düzeyde iletişim önemli bir
süreç olarak belirmektedir. Gerek biçimsel iletişim, gerekse biçimsel olmayan
iletişim, örgütün amaçlarına ulaşabilmesinde işbirliği ve eşgüdümlemenin
sağlanmasında
insan
kaynaklarının
yönlendirilmesinde
yadsınamaz
çabalardır.
İletişimin
teknolojik
boyutu,
bir
başka
ifadeyle
yeni
iletişim
teknolojilerinin kuruluşların önemli bir iletişim aracı haline gelmesi de insan
kaynakları birimlerinin rollerini, fonksiyonlarını ve çalışma biçimlerini doğrudan
etkilemiştir. Eleman seçiminin sanal ortamlara taşınması ve e-işe alım, sanal
çalışma
biçimleri,
internet
ortamında
yeni
insan
kaynakları
yazılım
sistemlerinin geliştirilmesi, internet ile iletişim gibi yeni gelişmeler insan
kaynakları birimlerinin işlerini kolaylaştırmış ve onların daha uzman konularda
ve stratejik biçimde çalışmaya yönlendirmiştir. Böylece yeni dönemde; eleman
seçiminde çok daha geniş ve engelsiz bir coğrafik alan üzerinde internet
üzerinden
global
iş
gücüne
ulaşılmakta,
yeni
teknolojilerin
sunduğu
kolaylıklarla çok daha esnek ve yaratıcı çalışma biçimleri geliştirilebilmektedir.
İnsan kaynakları yönetimi açısından iletişimi geliştirme yöntemleri şöyle
özetlenebilir (Can, Akgün, Kavuncubaşı, 1998: 294-298):
40
•
Geribildirim; mesajı alanın tepkilerinin değerlendirilmesi
•
Etkili dinleme, çok okuma ve önerilerde bulunma; yönetici dinlemeyi
bilmeli, çok okumalı, gözlem yapmalı
•
Sözle anlatımın yanında eylemle açıklama; yönetici açıklamalarını
hareketleriyle güçlendirmelidir
•
Yeterince tekrarlama; yönetici mesajlarını bıkmadan tekrarlamalıdır
•
Tehdit edici olmayan iş ortamı yaratma; açık iletişim korkmama ve
çekinmeme ile olur.
•
Gelişim analizi; kişinin egolarını davranışlarını etkiler
•
Uyuşmazlık yönetimi; çalışanlar arasındaki uyuşmazlıklar çözülerek
iletişim sorunları ortadan kaldırılabilir
Ülkemizde kurum içi iletişimi arttırmak, verim yükseltmek ve iyileştirmeyi
sağlamaka amacıyla “öneri sistemi” uygulamalarına gidilmektedir. Japon
şirketlerini başarıya götüren yönetim anlayışlarından biri olarak tanınan ve
hızla batıya yayılan öneri sisteminin temel amacı iyileştirme ve iletişimi
arttırmak olarak bilinmektedir.
Öneri sistemlerinde, örgütlerde aşağıdan yukarıya doğru iletişimi
arttırmak
amaçlanmaktadır.
Çalışanlar
yaptıkları
işlerde
iyileştirme
sağlayabilecek çeşitli öneriler geliştirmektedirler. Bu anlamda çalışanların
yaratıcı fikir ve görüşleri keşfedilerek değerlendirilmekte ve uygulamaya
geçirilmektedir.
Geliştirilen öneri sistemi, iletişim açısından olduğu kadar rekabet
gücünün arttırılması ve motivasyonun sağlanması çabalarında da olumluluklar
getirmektedir. Çalışanların sürekli gelişim ve kalite anlayışını benimsemelerini
sağlayan öneri sistemi, örgüt içinde “biz bilinci”nin gelişimine, toplam kalite
anlayışının
yerleşmesine
sağlamaktadır.
ve
çalışanların
motive
edilmesine
olanak
41
2.7. İnsan Kaynakları Yönetimine Eleştirel Bakış
Yöneticiler ve çalışanlar arasındaki ilişkiye yeni bir boyut kazandıran
insan kaynakları yönetimine pozitif olduğu kadar negatif eleştiriler de gelmiştir.
İlk yöneltilen eleştiriler, işletmelere bu yeni anlayışın yerleşmesiyle geleneksel
personel yönetimi ve endüstri ilişkilerin tehdit altında olduğudur.
Dönüşümle birlikte sendikalar üye kaybetmeye
başlamıştır. Toplu iş
sözleşmesi kapsamına giren işgücünde azalma meydana gelmiştir. İstihdam
ve çalışma koşulları meselelerinin kolektif mekanizmalar dışına çıkıp, bireysel
ilişkilere kayması söz konusu olmaktadır. İstihdam ve çalışma koşullarının
yöneticiler
tarafından
tek
taraflı
düzenlenmesi
eğilimi
yaygınlaşmaya
başlamıştır. Organizasyonların yeniden yapılanması ve standart istihdam
biçimlerinden kaçış ortaya çıkmaktadır. Kısmi, taşeron, sözleşmeli personel ve
geçici süreli istihdam yöntemleri gündeme gelmiştir. (Büyükuslu, 1998)
Genel anlamda değerlendirildiğinde, birçok ülkede insan kaynakları
yönetimi metod ve tekniklerinin gelişmesi ve gelenekçi sistemlere karşı bir
reform hareketi gibi doğmasının esas aktörü yönetim bilimi ve yöneticilerdir.
İnsan kaynakları yönetiminin gündeme getirilmesinde öncü rolü firma
düzeylerindeki profesyonel yöneticiler oynamıştır.
2.7.1. Personel Yönetimden İnsan Kaynakları Yönetimine Geçiş Sürecinde
Eleştiriler
İnsan
kaynakları
yönetimi,
geleneksel
personel
yönetimi
ile
karşılaştırıldığında daha stratejik bir davranış sonucu doğduğu kabul
edilmektedir. Organizasyonlarda personel yönetimi işgücü ile ilgili bir dizi
teknik konulara eğilmişken, insan kaynakları yönetiminin gelişme seyri,
işletmenin global başarı ve politikalarına paralel geliştirilen teknik ayrıntıların
42
yanı sıra işgücü yönetimini daha geniş bir perspektife oturtan firma kültürünün
önemli bir parçası olarak yükselmiştir. Bu bağlamda personel yönetimi kavramı
çalışanların günlük meselelerine eğilerek departmansal bir fonksiyonu icra
etmeyi hedeflerken, diğer taraftan insan kaynakları yönetimi işletme başarısı
felsefesiyle hareket ederek çalışanların mesleklerine daha stratejik ve uzun
vadeli bakmaktadır (Storey, 1989).
Organizasyonlarda
geleneksel
personel
yönetimi
fonksiyonları
düşünüldüğünde personel yönetiminin genelde organizasyon ve birey
arasındaki teknik ilişkileri düzenlediği ve organizasyon ihtiyaçları ile bireyin
ihtiyaçları arasında bir nevi uzlaşma sağladığı söylenilebilir. Böylece
işletmelerde personel yöneticileri personel ilişkileri çerçevesine giren birden
fazla parçalanmış işleri özelikle temel çalışma koşullarını yerleştirmeye
çalışmışlardır. Bu anlayışa paralel olarak da idari görevlerde üstlenmişlerdir.
İşgücü tedariki, ödüllendirme sistemi, disiplin problemleri, bireysel iş
uyuşmazlıklarının yargı organlarına yansıması, sosyal sigorta ve ücret gibi
konuları da kapsamalarıdır. Bu tür görevleri icra ederken göz önünde aldıkları
nokta organizasyonun işgücünden kaynaklanan teknik zorluklarını ve bireysel
ilişkilerini kural ve prosedür zinciri içinde değerlendirmektir. Bu tarz bir
personel anlayışının temelinde yatan kültürün ve felsefesinin ise işgücü
maliyetlerini minimize etmek olduğunu söylemek doğru olacaktır (Büyükuslu,
1998).
İnsan kaynakları yönetimi ise personel yönetiminin bu anlayışına
karşılık işgücüne sadece bir maliyet unsuru olarak bakmamakta ve işgücünün
değerlendirilmesi gereken değerli bir kaynak ve yatırım unsuru olarak kabul
etmektedir. Diğer taraftan insan kaynakları yönetiminin icadı aynı zamanda
istihdam ve işçi-işveren ilişkileri ile geniş organizasyon stratejileri ve firma
politikaları arasında bir bağlantı olarak değerlendirilmiştir. Geleneksel olarak
endüstri ilişkileri ve personel yönetiminin firma kararlarının sonucunda
meydana gelen olaylar ile uğraştığı buna rağmen insan kaynakları yönetiminin
43
diğer yönetim fonksiyonlarını destekleyici niteliğinden dolayı daha pragmatik
ve destekçi olduğu iddia edilmektedir. (Büyükuslu, 1998)
İnsan kaynakları yönetimine gelen eleştiriler daha çok yeni eğilimin
personel yönetimi ve endüstri ilişkileri fonksiyonlarından ne ölçüde farklılaştığı
yönünde gelmiştir. Kimilerine göre insan kaynakları yönetimi eski şarabın yeni
bir şişeye konması idi. (Tyson, 1993) Burada insan kaynaklarının yeni bir
kavram kargaşası ve etiket problemi olduğu iddia edilmektedir. İnsan
kaynakları yönetimi tekniklerinin esas itibariyle uygulamadan kaynaklanan ve
pratikte olup biteni izah eden bir gerçekten ziyade olması gereken ideal bir
yeni slogan olduğu savı öne sürülmektedir.
İnsan kaynağı yönetimine yöneltilen eleştiriler genelde firmalarda insan
kaynağı değişiminin ne ölçüde gerçekleştiği yönünde yoğunlaşmıştır. Diğer
taraftan insan kaynakları yönetiminin yeni işletme stratejilerinin dayattığı ve
firmaların uygulamak zorunda hissettiği bir değişim olarak da tanımlanmıştır
(Legge, 1989).
2.7.2. İnsan kaynakları yönetimine eleştiriler sorular
Pazar ekonomisine geçişle birlikte bireyin işletme bazında “rasyonel
adam” tutumu içerisine gireceği ve bireysel personel gelişimini bizzat
kendisinin yönetmek isteyeceği bu sistem içerisinde varsayılmaktadır. Bir çok
firmada kariyerin hiyerarşide yükselme yerine kişinin firma için yarattığı değer
ve başarıya yaptığı katkı hesaba katılmaktadır. Statü ve derece yerine ise
özendirici faktör olarak verime göre ücret almaktadır. Böylece derece ve statü
bugün insanın kendi gücü ve verimine göre ücret alması anlamına
gelmektedir. Daha değişik bir ifadeyle firmalarda insanlara biçilen değer iş
sürecine yaptığı katkı ve iş sürecini etkileyebilme kapasitesiyle ölçülüyor. Tüm
bu gelişmeler hiç kuşkusuz ki beraberinde çalışanlarda yeni davranışsal
değişime ve yeni çalışan – yönetici prototipinin oluşmasına neden oluyor.
44
Yoğunlaşan değişim ve yenilik baskısı da beraberinde bir dizi stres ve
bunalımın iş yerinde görünmesine neden olabiliyor. Çünkü her yeni sistem
beraberinde belirli bir direnci de getiriyor.
İnsan kaynakları yönetimi anlayışına
eleştirel anlamda yöneltilen
başlıca soruları Büyükuslu şöyle sıralıyor:
•
Hiyerarşik yapıların fiilen kaldırılması kafalardaki hiyerarşiyi de
yıkabiliyor mu? Yani dünün müdür ve şefleri bugünün sorumluları
oluyor. Sonuçta sorumluluk statüsü işyerinde yeni patronlar yaratmıyor
mu? Özellikle ücreti etkileyen performansı ve iş aktinin devamını
sağlayan genel performansı ve davranışları ölçen sorumlulara karşı
çalışanların kendilerini ispatlama çabaları beraberinde işletme bazında
yeni “söz sahipleri” veya “yönetme” despotluğu yaratmıyor mu? Müdür,
müdür yardımcısı ve şeflerin yerine alan sorumluların veya grup içinde
koçların, liderlerin ve grup liderlerinin yetkisi ile çalışanlara yayılmak
istenen insiyatif alabilme sınırları nasıl çiziliyor? Nereye kadar çalışanlar
insiyatif alabiliyorlar ve nereye kadar yönetim sürecini denetleme,
eleştirme ve katılarak yönlendirme hakkına sahiptirler?
•
Bu yeni yönetim modelleri gerçekten aşağıdan yukarıya doğru bir
hareket midir? Yoksa yukarıdan alınmış kararların aşağıya empoze
edilmesi için çalışanların kolayca değişimi sahiplenmesini kolaylaştırıcı
bir dizi eğlenceli ve zevkli bir oyun mudur?
•
Eğitimin esas olduğu vurgulanan bu yeni sistemde gerçekte eğitime
harcanan zaman yeterli midir? Bu zamanın ne kadarı çalışanların
kariyer gelişimini destekleyici, ne kadarı ise sistemi benimsetici yönde
kullanılmaktadır. Sürekli iyileştirme için gerekli olan eğitim ve geliştirme
çabaları insanları fiilen yapmaları gereken fonksiyonel görevlerden ne
ölçüde uzaklaştırmaktadır?
•
Firma değişimi denen şey, gerçekten bir değişimimi temsil etmekte
yoksa “eski şarap yeni şişede mi” sunulmaya çalışılmaktadır.
45
Geleneksel personel yönetimi departmanlarını ani bir kararla insan
kaynakları yönetimi olarak değiştirmek gerçekte herhangi ciddi bir insan
kaynağı yönetim projesini mi temsil etmektedir?
•
Tüm bu gelişmeler sadece beyaz yakalılara yönelik bir operasyon
mudur? Mavi yakalı işçilerin ne kadarının bu sistemden faydalanabildiği
şüphelidir?
•
Bu model kar edip, büyüdükçe mi geçerlidir? Firma rekabet yeteneğini
kaybederse yönetimin eskiye yönelik daha “maço” tarzlara dönmesi
olası mıdır?
2.7.3. İnsan Kaynakları yönetiminin sendikalaşma üzerindeki etkileri
İnsan kaynakları yönetiminin sendikaların işyeri düzeyinde oynadığı
rolünde değişime uğradığı da iddia edilmektedir. Bazı yazarlara göre
çalışanların katılımı, performansa göre ücret ödemesine ve diğer makro düzey
yönetime katılma metodları sendikaların rolünü zayıflatmakta ve geleneksel
işyeri temsilciliği veya diğer kolektif oluşumları olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu tür mekanizmalar yoluyla hedeflerinin çıkar çatışması yerine çıkar
uzlaşması fikrinin firma bazında yaygınlaştırma stratejisi olduğu savunulan
görüşler arasındadır (Edwards, T, 1994). Özellikle sendikaların tanınmadığı
veya
sendikanın
örgütlenmesine
izin
verilmeyen
sendikasız
firma
uygulamasında yeni işyeri endüstri ilişkileri sistemleri ve direkt çalışanların
katılımı yöntemleri sendikal kolektif ilişkilere alternatif olarak sunulmaktadır. Bu
ise sendikalara ve sendikacılık hareketine zarar vermektedir. Bu görüşü
destekleyen yazarlar ortak danışmanlık komiteler oluşturmak, direkt diyalog ve
danışmanlık hizmetlerini artırmak yoluyla geliştirilen yeni iletişim ve katılım
mekanizmalarının toplu iş sözleşmesi sisteminin işyerinde istihdam ilişkilerinde
daha az önemli bir sistem haline getirdiğini savunmaktadırlar. Bu tür
yöntemlerin daha çok çalışanların, yöneticilerin ne yapmak istediklerini
46
kavraması ve yapılmak istenenlere dirençsizce sahiplenmesi yönünde etkili
olduğu söylenmektedir (Ferner and Hyman, 1992).
Diğer taraftan çalışanların katılımı ve iletişim mekanizmalarının
geliştirilmesi
yoluyla
çalışanların
kalite
ve
rekabet
konularında
yönlendirilmelerinin çalışanların kendi gelecekleri ve firmanın geleceği
konusunda doğrusal bir bağlantı kurması yoluyla sendikaların çalışanlar için
var
olan
öneminin
zayıflayacağı
da
söylenmektedir.
Özellikle
yeni
ödüllendirme stratejileri ile yüksek ücret politikalarının uygulanması sendika ve
üyeleri
arasındaki
bağları
zedeleyecektir. Tüm çıkarlarının
yöneticiler
tarafından tatmin edildiği düşüncesine kapılan bir üyenin sendika üyeliğini
gözden geçirmesi gibi bir davranış tarzı gelişebilir.
2.7.4. Toplam kalite yönetimine yapılan eleştiriler
Toplam kalite yönetimi, İnsan kaynakları yönetimiyle iç içe geçmiş bir
kavramdır. İnsan kaynakları yönetiminin hedefi özetle şirket bazında topyekün
bir kaliteyi yakalamak denilebilir. Bu doğrultuda İKY’ne yönelik eleştiriler, TKY
adı altında da gelebilmektedir.
Deming ve Jurang gibi istatistikçi ve yöneylemciler tarafından geliştirilen
toplam kalite kısaca “hatasız ürün ve hizmetlerle amaca uygunluk” olarak
tanımlanmıştır. (Tuckman, 1995) TKY, işletmenin tüm çalışanlarını iç müşteri
olarak değerlendirerek, onların tatminini ön plana çıkarmaktadır.
TKY’nin işçiler için faydalı olup olmadığı konusunda yazarlar ikiye
bölünmüş durumdadır. İyimserler olarak nitelenen kesim, kalite programlarının
önemli verimlilik artışı sağladığını, çalışanların yönetime katılmalarına olanak
tanıdığını
ve
böylece
işletmenin
rekabet
seviyesini
arttırdığını
savunmaktadırlar. İyimserler yönetimi örgütün ve çalışanların davranışlarını
istediği biçimde değiştirebileceğini varsayma eğilimindedir (Kerfoot ve Knights,
1995). Kötümserler ise toplam kaliteyi işin yoğunlaşmasını sağlayan ve
47
işçilerin beyinlerini yıkayarak, yönetimin çalışanlar üzerindeki denetimini
arttırmasını sağlayan bir yaklaşım olarak görmektedirler. Bu iki grup toplam
kalitenin çalışanlarla ilgili yönlerini son derece farklı kavramlarla ifade
etmektedir.
Amaç ne olursa olsun TKY daha önce tamamen üst düzey yöneticilerin
kullandığı
bazı
yetkilerin
alt
kademelerdeki
yöneticiler
ve
işçilere
devredilmesini gerekli kılmaktadır. Bunun için işçiler ciddi biçimde sürekli bir
eğitim faaliyetinden geçirilirler. Ancak bu eğitim sırasında vurgulanan konulara
bakıldığında işle ilgili teknik konular kadar, çalışanların davranışlarını
etkilemeye dönük bazı konuların da öne çıkarıldığı görülmektedir.
İşletme içi yoğun bir eğitime tabi tutulan çalışanların her işi belli bir
dereceye kadar yapabildiği bir emek süreci içerisinde işçilerin birbirlerini ikame
edebilirlikleri kolaylaşmaktadır. Son derece gelişmiş yönetsel bilgi sistemleri
çalışanların faaliyetlerini ayrıntılı olarak izlemekte, hedeflerden en küçük
sapmaların bile anında kim tarafından yapıldığını belirleyebilmektedir.
İşçilerden üretim süreci içerisinde sürekli olarak kendilerini yenilemeleri,
sorunları bulma ve çözmeye çalışmaları beklenmekte, bu durum da işçiler
arasında gerginliği arttırmaktadır (Yıldırım, 2000)
TKY’nin en önemli amaçlarından biri çalışanların örgüte bağlılıklarını ve
katkılarını arttırarak, performanslarını yükseltmek ve bu şekilde üretilen mal ve
hizmetlerin kalitesini yükseltmektir. Bu amaca ulaşmak için de çalışanların
yetkilendirilmesinin gerekli olduğu sık sık vurgulanmaktadır. İlk bakışta
çalışanların yetkilendirilmesi ve onlara güven duyulması, emir-komutaya dayalı
hiyerarşik örgütsel yapılara bir alternatif sunar gibi görünmektedir. Ancak bu
genelde retorikten öteye geçmemektedir. TKY, yukarıdan aşağıya doğru
iletişimi ve koordinasyonu zorunlu kılmakta olduğundan hiyerarşik örgüt
yapılarını değiştirmesi çok zordur. Bu nedenle TKY uygulamada toplam
yönetim kontrolüne dönüşebilir (Delbridge, 1992).
48
Yönetim
genellikle
işçilerin
yetkilendirilmesini
çok
dar
biçimde
yorumlamakta, işçilerin gücünü ve etkisini arttırmaktan ziyade, işçiden
yönetime bilgi aktarılması anlamında kullanmakta ve uygulamaktadır. Kısaca
belirtmek gerekirse, TKY örgütlerdeki güç ilişkilerinde radikal değişiklikler
doğurmamaktadır. Belki de TKY denetliyor gibi gözükmeden, yönetimin
çalışanlar üzerinde nasıl denetim kuracağının bir yanıtı olarak düşünülebilir
(Delbridge, 1992)
Örgüte
sadaketle
bağlı
çalışanların
yüksek
motivasyona
sahip
olacakları, dolayısıyla yüksek performans gösterecekleri düşünülmektedir.
Aslında sadık ve bağlı işçilerin işletme içinde kalmaya daha fazla eğilimli
oldukları varsayıldığından, onlar için yapılan seçme, geliştirme ve eğitim
faaliyetlerini karşılayacakları da belirtilmektedir. Toplam kalite guruları
yaklaşımın örgütsel birliği sağlayacağına inanmakta, örgüte sadakatle bağlı
çalışanların verimliliği arttırmak, israfı azaltmak için ellerinden geleni
yapacaklarını
savunmaktadırlar.
programlarının
uygulanması
TKY
yazınının
konusunda
itaatkar
işçilerin
ve
toplam
pasif
kalite
olduklarını
varsayarken, onlardan aynı zamanda yetkilendirilmiş ve güçlendirilmiş bireyler
olarak iş
sürecinde
kendi
yorumlama
ve
insiyatiflerini kullanmalarını
beklemesi, bir çelişkiyi göstermektedir (Kerfoot, Knights 1995)
Bilindiği gibi örgütlerde de diğer toplumsal kurumlarda olduğu gibi
iktidar çatışmaları yoğun biçimde yaşanmaktadır. Değişik yönetim kademeleri
arasında yönetimle işçiler arasında çekişmeler ve çatışmalar örgütsel
dünyanın yadsınamaz bir gerçeğidir. TKY örgüt içindeki iktidar ilişkilerinden
soyutlanamaz (Knights ve McCabe, 1999). Yönetim guruları genellikle çatışma
olmayan bir örgüt tahayyül etmekte, yönetim ile çalışanlar arasında çıkar
çatışması olabileceğini gözden uzak tutmaktadırlar. TKY yönetsel otoritenin
meşrulaştırılması
ve
çalışanların
firmaya
sadakatle
bağlanmalarını
hedeflemektedir. Burada işletme içinde yönetenlerle yönetilenler arasındaki
çıkar farklılığı veya çatışması değil, işletmenin piyasada başarılı olmasını
amaçlayan çıkar birliği vurgulanmaktadır.
49
2.7.5. Toplam kalite yönetimine “hegemonik despotizm” yaklaşımı
Fordizm temel üretim paradigması olduğu dönemde işletme yönetimleri
genellikle kurallar veya formel pazarlıklarla emek sürecinde denetim
sağlamaya çalışırken, bu amaca günümüzde daha çok işçiler arasında örgüte
bağlılık
ve
sadakatin
tesis
edilmesi
ve
geliştirilmesiyle
ulaşılmaya
çalışılmaktadır. İstihdam ilişkilerinde zorlamayı değil de, rızayı öne çıkaran
yeni bir yönetim anlayışı, Burawoy’un deyişiyle “hegemonik despotizm” önem
kazanmıştır.
Bu
yeni
despotizm
denetçinin
veya
yöneticinin
keyfi
davranışlarına dayalı rekabetçi kapitelizmin despotizminden farklıdır. Artık
işletmeler kendi kendisini denetleyen, sorumluluk sahibi, karşılaştığı sorunlar
karşısında çözümler üretebilen bir işgücü talep etmektedirler. Toplam kalite,
yöneticiler tarafından belirlenen hedeflerin işçilerce de benimsenmesini
sağlamayı amaçlamaktadır. Bu nedenle yönetimle çalışanlar arasındaki
mesafeyi azaltabilme olanağını sunduğu yadsınamaz. TKY, yönetimin
belirlediği bınırlar içerisinde belli bir dereceye kadar endüstriyel demokrasiyi
sağlayabilir, ama bu yönetime katılma yüksek düzeyde güç paylaşımı
içermemektedir. Çünkü örgüt içi otorite ilişkileri daha derinlerde yatmakta olan
toplumsal farklılıkları ve çelişkileri yansıtmaktadır (Yıldırım, 2000).
Yönetsel
değiştirilebileceği
istemle
ve
şirket
işçilerin
kültürünün
yönetimin
oluşturulabileceği
istediği
gibi
veya
davranmasının
sağlanabileceği anlayışı kalite guruları arasında yaygındır. Ancak işçiler,
kültürel kuklalar değildir. Toplam kaliteye geçilmesiyle beraber, işçilerin her
zaman yönetim beklentilerine uygun davranması beklenemez. Her ne kadar
çalışanlar için vasıf düzeyinin yükseltilmesi ve işçi sağlığı ve iş güvenliği gibi
alanlarda iyileşmeler gerçekleştirse de TKY, bazı yöneticilerin ve yönetim
danışmanlarının iddia ettiği gibi ideal bir çalışma ortamı yaratmaz. Pek çok işçi
için TKY aynı ücretle daha çok çalışmak ve artan stres anlamına gelmektedir.
50
TKY uygulayan firmaların bazıları sendikaları dışlarken bazıları onlarla
işbirliği eğilimine gitmektedir. Sendikalar yönetimlerle işbirliği yapacaklarsa,
bunu
kurumsal
bağımsızlıklarına
zarar
vermeyecek
şekilde
gerçekleştirmelidirler. Aksi takdirde tamamen yönetimin dümen suyunda olan
bir organa dönüşebilirler. TKY’nin ve genel olarak diğer yeni yönetim
tekniklerinin sendikalara yönelik en önemli tehditlerinden biri sendika
üyelerinin sendikadan ziyade işletmeye sadakat ve bağlılık göstermelerine yol
açabilmeleridir. Sendikalar, TKY’nin kendileri ve üyeleri için olan olumlu
yönlerini benimseyerek, buna dayalı bir yaklaşım geliştirebilirler. İşe eleman
alırken adil ve dikkatle seçim, vasıf kazandırıcı ve arttırıcı yaygın eğitim, iş
güvencesi gibi unsurlara sendikaların karşı çıkması pek düşünülemez
(Yıldırım, 2000).
51
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE İNSAN KAYNAKLARI UYGULAMALARI
İnsan Kaynakları Yönetimi, 1980'li yılların ortalarında İngiltere'de ortaya
çıkmış; düşünce ve uygulama kurulumu Japon metodlarının bir versiyonu
olarak Amerika'da şekillendirilmiştir. (Storey ve Sisson, 1993, s. 15) Çevresel
faktörler ve yoğun rekabet şartları karşısında, örgütsel stratejilerde insan
kaynakları yönetiminin uygulanmasında etkili olmuştur.
İnsan kaynakları yönetimi Türkiye’de ise henüz gelişmekte olan,
geçmişi 10 yıla dayanan bir konudur. 1990’lı yıllar personel yönetiminin yerini
İnsan Kaynakları departmanlarına bırakmaya başladığı bir dönem olmaktadır.
Günümüzde
Türkiye’de işlevi
ve
büyüklüğü
ne
olursa
olsun
birçok
organizasyonda, insan kaynakları yönetimi yaklaşım ve uygulamalarının hızla
yerleştiği görülmektedir.
Türkiye'de son yıllarda giderek ön plana çıkan ve önem kazanan insan
kaynakları yönetimi, 1960'lı yıllara kadar şirketlerde "Personel Kontrolü" olarak
çalışıyordu. Bu personel kontrolü sistemi; şirket stratejisine bağlı, şirket içi
kriterlere yönelik ve işgücünün etkili ve ekonomik kullanımına dayalı bir şekilde
çalışıyordu.
Personel kontrolü sistemi, 1960'lar ve 1970'ler arasında "Personel
Yönetimi" olarak iş hayatında yerini aldı. Personel yönetimi, personel
kontrolünün aksine şirket stratejisinden ayrı (ücretlendirme, iş değerleme)
hareket edip organizasyon ve çalışanlar arasında denge sağlayan bir yapıda
çalıştı. Bu sistemde şirket içi kriterlere yönelik davranılıyordu.
Artık
Türkiye'deki
birçok
firmada
insan
kaynağının
verimli
kullanılabilmesi için departman var. Ancak dünyayı sarsan bu değişmeler
52
Türkiye'ye 1980'lerden sonra gelmeye başladı. 1990'lardan sonra kurulan
şirketlerde insan kaynakları daha çok önem kazanmaya başladı. Firmalar
daha kurulma aşamasında insan kaynakları departmanlarını oluşturdular.
Türkiye’de insan kaynakları yönetimine geçişte en büyük problemlerden
birisi, ülke ekonomisinin çok büyük bir bölümünün aile şirketlerinden
oluşmasıdır. Aile şirketlerinde aile normlarının baskın olması nedeniyle, insan
kaynakları yönetimi fonksiyonlarının Türkiye’de tam olarak uygulanamadığı
görülmektedir. Ağırlıklı olarak işe ve üretime odaklanmış olan üst yönetim ile
insan kaynağına öncelik vermeyi amaçlayan insan kaynakları departmanı
arasında çoğu zaman çatışmalar yaşanmaktadır. Tüm kararların merkezi
olarak alındığı bu tür şirketlerde, özellikle insan kaynakları departmanları eli
kolu bağlanmış durumdadır.
Günümüzde Türkiye’de insan kaynakları uygulamalarının en iyi
uygulandığı yerler, profesyonellerin iş başında olduğu şirketlerdir. Aile şirketleri
içerisinde ise, yönetimini profesyonel kadrolara teslim etmiş olanlarda bu
uygulamaların daha çok yer aldığı gözlemlenmektedir.
3.1.Çokuluslu Şirketlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
İKY politikalarının 1970'li yılların sonlarına doğru hızla artan uluslararası
rekabet ortamında önem kazandığı görülmektedir. Geleneksel çalışma
ilişkilerinin ve yönetim metodlarının, yaşanan dinamik değişim sürecinde
değişen koşullara cevap vermemesi ile birlikte; yeni teknoloji, enformasyon
teknolojisi; esnek çalışma düzenlemeleri ve yeni ödüllendirme sistemleri İKY
politikalarını gündeme getirmiştir. Bu nedenle İKY politikaları Çokuluslu
Şirketin faaliyette bulundukları ülkelerin sosyo-ekonomik, teknolojik ve kültürel
yapısına göre uygulamada farklılıklar arz etse de son yıllarda Çokuluslu
Şirketlerin bir çoğunda görülen ortak, belirli bazı strateji ve tekniklerin İKY
53
politikalarının özünü oluşturmaya başladığı görülmüştür (Kutal ve Büyükuslu,
1996).
Çokuluslu Şirketlerde uygulanmakta olan İnsan Kaynakları Yönetimi ile;
stratejik insan kaynağı planlamasının yapılması, etkin personel seçimi
yöntemlerinin kullanılması, personel eğitim ve geliştirme programlarına tabi
tutulması, işgörenin kariyer planının yapılması ve motivasyonunun artırılması
gibi bir çok örgütsel yenilikler gündeme gelmektedir. Ayrıca personel
seçiminde "psiko-teknik", ücretlendirme de "performansa dayalı ücret" ve
ilerleme de "kariyer yönetimi" gibi ileri tekniklere başvurulmaktadır. Bu
şirketler, aynı zamanda işgücünün yoğun katılımını sağlayan "öneri sistemleri"
modelini kullanarak; işletmede bireyin değerli bir varlık olduğu izlenimini
uyandırmakta ve bireyin motivasyonunu yükseltmeyi amaçlamaktadırlar.
İletişimde dikey kanalların yerine yatay kanalların kullanılması, piramit tipi
örgütlenmenin, bir anlamda hiyerarşinin terk edilmesi alternatif olarak yalın
örgütlenmenin uygulanması işletmede çalışma barışının sağlanması açısından
önemli gelişmeleri oluşturmuştur.
Çokuluslu Şirketlerde insan kaynakları yönetimi politikalarının kolaylıkla
uygulanmasında bu firmaların mali yapılarının güçlü olması, teknolojik
yenilikleri izlemeleri önemli etkenlerdir. Bu işletmelerin istihdam etkileri
işgücünün önemli bir oranı beyaz yakalıdır. (Örneğin, dünya bilgisayar devi
Microsoftun Amerika'daki merkezinde çalışmakta olan 3600 işgücünün 3000'i
yani %80'i beyaz yakalı, yüksek vasıf düzeyine sahip işgücüdür) Dolayısıyla
belirtilen uygulamalar "Kogniterya" olarak da adlandırılmakta olan beyaz yakalı
işgücü (bilgi işçisi) için geçerli olabilmektedir (Kutal ve Büyükuslu, 1996).
Ancak bu yapının küçük ve orta ölçekli işletmelerde kolaylıkla izlenebileceğini
söylemek kolay değildir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin mali yapıları ya da
yönetim anlayışları İKY politikalarını izlemekte yetersiz kalmaktadır. Çokuluslu
Şirketlerin uygulamalarında bireyin psikoloji ve davranışsal boyutu da dikkate
alınmaktadır. Böylece bireylerin örgüte bağlılığı ve katılımı artmakta,
işgücünün
işletmeye
yabancılaşması
ortadan
kalkmaktadır.
Çokuluslu
54
Şirketlerin uyguladıkları bu tarz ileri düzeydeki yönetim modelleri ile personelin
motivasyonunda
ve
verimliliğinde
önemli
derecede
artış
sağladıkları
görülmektedir.
3.1.1. Dünyada İnsan Kaynakları Uygulamalarına Örnek: Japonya
3.1.1.1. Ömür Boyu İstihdam
İnsan kaynakları uygulamalarının yoğunluğuna yaşandığı ülkelerin
başında Japonya gelmektedir. Japon işletmelerinin en önemli özelliklerinden
biri ömür boyu istihdamdır. İşletmeler her yıl mezun olan üniversiteli
gençlerden personel tedariklerini tamamladıktan sonra bu gençleri uzun süreli
eğitim programlarına almaktadırlar. Bu eğitim programlarına almalarını
kolaylaştırıcı unsur ise, “Shusin Koyo” olarak adlandırılan kriz dönemlerinde
dahi işten çıkarılmama garantisini veren sistemdir. Yani ömür boyu istihdam
garantisinin verilmesidir. Ömür boyu istihdam uygulaması incelendiğinde
bunun ilk uygulamalarına Taisho döneminde (1916-1920) rastlanmaktadır
(Akın,1995).
Endüstrileşmenin devamıyla birlikte bu uygulama 1930 yıllarda artarak
devam etmiştir. Ancak bu uygulamanın Japonya’da tamamen yaygınlık
kazanması II. Dünya Savaşı sonrasına rastlar. 1954 yılında yaşanan uzun
grevler, ekonomideki şartların ağırlaşması ve işgücü kıtlığının ortaya çıkması
bu uygulamanın genellik kazanmasına neden olmuştur. Ömür boyu istihdam
yasal bir zorunluluk olmamasına rağmen büyük firmalarda “norm” haline
gelmiştir.
Japon feodal yapısı bu uygulamanın devamını sağlamakta ve bir
işgören emekli oluncaya kadar, topluluk içerisinde büyük işletmede çalışırken
emekli olduktan sonra da topluluğa bağlı küçük işletmelerde düşük ücretle
çalışmaya devam edebilmektedir.
55
3.1.1.2. Kıdeme Göre Ücret
Ömür
boyu istihdamın
bir
sistem olarak
Japon işletmelerinde
uygulanıyor olması bu sistemi destekleyen hemen ikinci bir mekanizma olan
kıdeme göre ücret uygulamasını harekete geçirir. Kıdeme göre ücret, batı
yönetim uygulamasından tamamen farklılaşan bir uygulama olup ücretin iş
çeşidine, fonksiyona ve işten elde edilecek sonuca göre oluşmasına bağlı
olmamaktadır. Burada ücret kıdem ve işgörenin eğitim düzeyine göre
belirlenmektedir. Ücretin belirlenmesinde temel kriter kıdem olmaktadır.
Kıdemle
doğru
orantılı
bir
şekilde
temel
ücret
de
artmaktadır.
Temel ücretteki her yıl muntazam artış 50-55 yaşlarına kadar devam
etmektedir. Bu yaş dilimindeki bir işgörenin maaşı aynı işi yapan 20-25
yaşlarındaki bir işgörenden yaklaşık 2.5 primler ise 3 kat fazla olmaktadır
(Mutlu, 1989). Ayrıca 55 yaş sonrasında ise, ücret ve primlerde süratle
düşmektedir. Zaten Japon işçisi emeklilikten sonra dilediğinde aynı topluluk
içerisinde bir başka küçük şirkette daha düşük ücretle çalışmaya devam
edebilmektedir. Bir Japon işçisinin ücreti aylık düzenli bir ücret ve primden
oluşmaktadır. Primlerin yıllık tutarı 5-6 aylık gelmektedir. maaşa karşılık
Ücretlerin ve primlerin kıdeme göre verilmesi işgörenin işten ayrılmasını
önleyici bir rol oynamaktadır (Çavuşgil, 1986). Çünkü işgörenin işinden
ayrılması hoş karşılanmamakta ve yeni başlayacağı işte kıdeminin sıfırlanması
işgörenin ücret açısından sıkıntıya sokmaktadır. Ayrıca Japon şirketlerin
feodal yapısı gözönüne alındığında işten ayrılan bir işgörenin aynı topluluk
içerisinde bir başka işletmede iş bulması zor olmaktadır. Farklı bir topluluğa
geçmesi ise, centilmenlik anlaşmaları çerçevesinde uygun görülmemektedir.
Dolayısıyla işgörenler ile işverenlerin birbirlerinden dolaylı olarak
beklentileri bulunmaktadır. Bir işgören işverenden ömürboyu istihdam ve
işgüvencesi beklerken işveren de işgörenden kendisine sadık ve verimli
çalışan iş ortamını ailesi gibi benimseyecek işgörenler beklemektedir. Bir
56
Japon özdeyişinin ifade ettiği gibi, “nasıl ki insanlar boşanmak amacıyla
evlenmezlerse, bir Japon işletmesine de oradan bir gün terk etmek üzere
girilmez”.
Her ne kadar kıdemin esas alınması yeteneğin küçümseniyor olması
gibi gözükse de aslında durum böyle değildir. Çünkü, işgörenler yetenekleri
aynı
bile
olsa
çalışkanlıkları
ile
farklılaşırlar
ve
ön
plana
çıkarlar.
3.1.1.3. İşletme Eğitimi
Japonya’da kullanılan Çin el yazısı Kanji,dünyadaki en zor yazı
sistemidir. Kanji kavramları, kelimeleri ve sesleri resim ve simgelerle ifade
eder. Bütün karakterleri ezberlemek son derece zordur. Bu zor yazıyı
öğrenmek için Japon öğrencileri çok yoğun bir çalışma yapmaktadırlar. Japon
eğitimi incelendiğinde dünya’da en çok çalışan öğrencilerin Japonlar olduğu
görülecektir.
Kıt kaynaklara sahip olan Japonların elindeki en önemli ve tek kaynak
olarak insanın olduğunu söyleyebiliriz (Sakai, 1994). Tüm çocuklara ilk
öğretilen şey, Japonya’nın yoksul bir ülke olduğu ve ülkenin yaşaması için
onların çalışmasının gerekliliği olduğudur. Japon eğitim sistemi, dünyanın en
iyilerindendir. Çocukların % 94’ü üniversite düzeyine kadar eğitimlerini
sürdürürler.
İlk, orta ve lise öğrenim çok zor olmasına rağmen üniversite eğitimi
bunlara kıyaslanmayacak derecede kolaydır. Önemli olan öğrencinin iyi bir
üniversiteye gitmesi ve mezun olmasıdır. İşe alınmadan önce kişinin görmüş
olduğu eğitim o kadar da önemli kabul edilmemektedir. Aday adeta beyaz
kağıt gibi görülmektedir. Adayın eğitime ihtiyacı vardır, ve eğitim de şirkette
başlar. İşletmeye girinceye kadar üniversite de dahil olmak üzere kişinin almış
olduğu eğitim mesleki olmaktan ziyade daha çok genel niteliklidir. Şirketler
57
işgörenlerine özellikle işe yeni alınanlara mesleki nitelik kazandırabilmek
amacıyla çok büyük kaynaklar ayırmaktadır. İşletmeleri büyüklüklerin artması
ile doğru orantılı bir şekilde eğitime verdikleri önem ve kaynak da artmaktadır.
Ömür boyu istihdam garantisi veren bir işletme işgörenini işletmeye
bağladığından onu eğitmesi ve bunun için kaynak ayırması bir sıkıntı
oluşturmamaktadır.
İşe alıştırma eğitimi diye ifade edebileceğimiz oryantasyon eğitimi en
yoğun Japonya’da verilmektedir. Özellikle orta ve büyük Japon şirketleri
personelinin tamamına sürekli eğitim vermektedirler. En yaygın eğitim iş başı
eğitimidir. Japon şirketlerinin temel felsefesi iş başında öğrenilir ve deneyimli
ustalar tüm bilgi ve becerilerini, deneyimlerini yenilerle paylaşırlar (Tunç,
1995).
Japon işletmelerini diğer batı işletmelerinden ayıran temel özelliklerden
biri de bir diğer eğitim metodu olarak karşımıza çıkan iş rotasyonudur (Sakai,
1994).. Bu sadece işçiler değil tüm personele uygulanmaktadır. (memur ve
yöneticiler) Bu rotasyon çalışanların şirketin tüm birimlerini tanıması ve çok
yönlü yetişmelerine imkan tanımaktadır. Yöneticilere uygulanan bu yöntem
gelecekte şirketin tamamen söz sahibi olacaklara verecekleri kararlarda daha
isabetli olmaları ve şirketi daha iyi yönetmelerine imkan tanımaktadır (Imai,
1986).
3.1.1.4. Yavaş Değerleme ve Terfi
Japon Yönetim sisteminin en önemli özelliklerinden biri de yavaş
değerleme ve terfidir (Tunç, 1995). Bir personel ne kadar zeki olursa olsun ne
kadar bilgili ve yetenekli olursa olsun ortalama 8-10 yıl içinde resmi olarak
değerlendirilecek ve terfi etme imkanı bulacaktır. Bu süre içerisinde kendisi
gibi
olan
insanlardan
yüksek
maaş
ve
ikramiye
alamayacaktır.
58
Yavaş değerleme ve terfi sistemi yetenekli kişilerin önce atanmasını
engellediği için bir takım sıkıntılar beraberinde yaşanmaktadır. Ancak Japon
şirketlerinde mevki ile sorumluluğun birbirine uymadığı gözlemlenmektedir.
Kıdemli bir memur bölüm yöneticisi mevkiinde olmamasına rağmen, işlerin
sorumluluğunu yüklenen ondan yaşça hayli küçük biri olabilir. Sorumlulukla
mevkiinin ayrılması, yavaş değerleme ve terfi sisteminin bazı dezavantajlarını
ortadan kaldırmaktadır. En yetenekliler, hızla sorumluluk üstlenirken, mevki
sahibi olabilmek için kendilerini tamamen kanıtlamak zorundadırlar. Buna ek
olarak, geçmişte başarıya katkıda bulunanların hem maaş artışları hem de
unvanları alttan gelen gençlerin tehdidine rağmen güvence altındadır (Tunç,
1995). Herkes tarafından gözlemlenen gerçek, çalışanların sabırla sıralarını
beklemeleridir.
3.1.1.5. Uzmanlaşmış Mesleki Kariyer
Japon şirketlerin diğer önemli özelliklerinden biri kişisel mesleki bilginin
gelişmesine verdikleri önemdir. Ancak Japon şirketleri batı işletmelerinden
ayıran özellik sadece biz fonksiyonda sağladıkları gelişmeden ziyade şirketin
genelinde uzmanlaşmaları ve gelişmeleridir. Japonya’da oryantasyon eğitimi
oldukça uzundur. Kişi bu eğitimde şirketin tüm birimlerini görür çalışır ve tanır.
Daha
sonra
personel
kendi
biriminde
uzun
süreli
çalışacaktır.
Japon sisteminde, hemen hemen her birimde başka bir alanın
sorunlarını, işlemlerini ve kişilerini tanıyan biri bulunur. Koordinasyon
gerektiğinde, her iki taraf da birbirini anlayıp yardımlaşacaktır. Belki bundan da
önemlisi her bir işgören meslek yaşamı boyunca görev, yer ve bölge
değiştirebileceğini bilir.
Batıda meslek yaşantısı çeşitli şirketlerde fakat tek uzmanlık dalında
sürdürülürken Japonya’da bir tek firmada farklı uzmanlıklarda sürdürülmektedir
59
(Özel, 1994). Bu ileride terfi edecek işgörenlerin verecekleri kararlara da
yansıyacaktır.
3.1.1.6. Personel Seçim Sistemi
Japonya’da
şirketlerin
işe
alma
kriterleri
adayların
kişilik
ve
karakterlerinde yoğunlaşmaktadır (Özel, 1994). Şirket ortamına uyum
sağlayabilecek ve onu bozmayacak adaylar seçilir. Ya da başka bir ifadeyle
Japon şirketleri, adayların ne eğitiminden çok oların karakterleri ile ilgilenir.
Zaten eğitim işletmede alınacaktır. Önemli olan adayın şirkete uyum sorunu
yaşamaması ve mümkün olan en iyi okullardan mezun olmasıdır. İyi bir
üniversiteden mezun olmuş olmak adayın çalışkan olduğunun bir göstergesi
olarak kabul edilmektedir.
3.1.2. Avrupa’da İnsan Kaynakları Yönetimi
Avrupa insan kaynakları yönetim anlayışını şekillendiren makro faktörler
“uluslar arası yönetim stratejileri”, “rekabet stratejileri”, “yabancı direkt yatırım”
ve “yasal çerçeveler” başlıkları altında sınırlanabilinir. Avrupa İnsan kaynakları
yönetimini etkileyen mikro koşullar ise “ücret sistemleri”, “esnek üretim
pratikleri”, “işyerinde eşit fırsat olanakları”, “eğitim ve mesleki eğitim” ve
“sendikalar” olarak sıralanmaktadır.
3.1.2.1. İnsan Kaynakları Yönetimi Boyutuyla Ücret Ödeme Modeli
Ücret ödeme yöntemleri ve ücret sorunları İKY’nin önemli bir
elementidir. İşletmelerde uygulanmaya başlayan İKY tekniklerine paralel
olarak merkezkaçcı ücret belirleme yöntemleri ve esnek ödeme sistemleri
gündeme gelmiştir. Kolektif ücret ödeme yönteminin güçlü olduğu ülkelerde
toplu iş sözleşme düzeni gerek endüstri gerek işletme düzeyinde varlığını
60
hissettirmiştir. Geleneksel olarak endüstri ilişkileri sisteminin kurumsallaştığı
ülkelerde
toplu
sözleşme
sistemi
firma
bazında
ücret
seviyelerinin
belirlenmesinde etkili olmuştur. Sendikaların ve toplu iş sözleşme sisteminin
güçlü ve zayıf olması bu iki oluşumdan her birinin güçlü veya zayıf olmasına
bağlanmıştır. Yani aralarında doğrusal bir bağlantı söz konusudur (Büyükuslu,
1998)
Ancak son yıllarda ulusal, işkolu ve bölgesel toplu iş sözleşmelerinden
işyeri düzeyine doğru bir eğilim hemen hemen tüm ülkelerde tespit edildi.
Merkeziyetçi toplu iş sözleşmelerine sahip olan ülkelerde (İsveç, Danimarka,
Norveç vs.) bu eğilim kendini daha az hissettirirken, İngiltere ve Fransa’da
daha radikal bir biçimde gözlemlendi. Yapılan araştırmalara göre işverenlerin
işverenlerin ücret belirleme konusunu firma performansına endeksleme
eğiliminde oldukları için insiyatifi ellerinde tutmak istiyorlar. Bu nedenle işveren
organizasyonlarının kurumsal yapısından uzaklaşacak tercihlerini de de çok
işverenli sözleşmelerin aleyhinde yapıyorlar. Bu noktada ücret sistemi firma
bazında bireysel ilişkileri düzenleyici İKY politikalarının önemli bir unsuru
olarak görülmeye başlanıyor (Büyükuslu, 1996). Diğer bir önemli konu ise
İKY’da işletme bazında belirlenen bir çok teknik ve uygulama kimi zaman
işletme merkezinin genel politikasının bir parçası olurken, kimi zaman farklı
ülkelerde üretim yapan birimlerin veya operasyonların lokal kararının bir ürünü
de olabiliyor.
Genel bir değerlendirme yapılacak olunursa Avrupa Birliği içinde
Danimarka, Finlandiya, İrlanda, Hollanda ve İsveç’te halihazırda toplu iş
sözleşmelerinin yaklaşık yüzde 60 gibi bir oranı endüstri veya ulusal düzeyde
bağıtlanmaktadır. Ancak merkezi düzeyde sendikalar aracılığıyla kolektif
sözleşme mekanizmasının bir ürünü olarak gerçekleştirilen bu sözleşmelerin
bir
çok
maddesinin
işyeri
düzeyinde
işletmenin
özel
konuma
göre
geliştirilebilecek bir çok sözleşme konusu işyeri düzeyindeki mekanizmalara
bırakılmış veya töleranslı davranılmıştır. Böylece profesyonel yöneticiler, işyeri
61
temsilcileri, işyeri konseyleri veya komiteleri toplu iş sözleşme sisteminde
pazarlık sürecine daha aktif olarak katılmaya başlamışlardır (Visser, 1994).
İKY boyutuyla ücret ödeme modelinin bir diğer unsuru ise ücret
belirleme yöntemleri veya kriterleridir. Avrupa geneline bakıldığında 1970’li ve
1980’li yılların başında enflasyon oranlarındaki yükseliş tüm hükümetlerin
birincil gündem maddesini oluşturuyordu. Bu nedenle ücret artışlarının
sınırlandırılması konusu o dönemde yoğun şekilde tartışıldı. Örneğin İtalya ve
Fransa’da ücretlerde eşitlik ilkesi doğrultusunda aynı oranda yapılan ödemeler
politik bir karar olarak karşımıza çıkıyordu. 1980 sonrası dönemde ise aşağı
yukarı tüm Avrupa’da monetarist ekonomik politikalar gündeme geldi ve anti
enflasyonist projelere paralel olarak para politikaları uygulanmaya başlandı.
Düşük enflasyon stratejisinin uygulandığı bu dönemde ücret konusu makro
düzeyden ve kurumsallaşmış sosyal partnerler arası diyalog sürecinden
uzaklaştırılarak işletme bazında ekonomik kriterler ve performans yönetimine
indirgenmiş oluyordu. Böylece üretimde politizasyon süreci yeni ücret
belirleme yöntemlerini de beraberinde getiriyordu. Bu anlamda gündeme “ödül
yönetimi”
geliyordu.
Ödül
yönetimi
ise
aslında
işletmede
işletme
performansına bireyin yaptığı katkıya dayalı performansa endeksli ücret
ödeme yöntemlerini yeni İKY stratejisi olarak sunuluyordu (Büyükuslu, 1998).
Avrupa çapında yapılan bir araştırmaya göre performansa dayalı ücret
sistemlerinin en çok kullanıldığı ülkeler Fransa, İngiltere, Portekiz ve Türkiye
olarak sıralanmakta (Brewster and Hegewisch, 1994). En az kullanıldığı
ülkeler ise İskandinavya ülkeleri ve Orta Avrupa’dan Hollanda ve Almanya
olarak belirlenmekte.
3.1.2.2. İnsan Kaynakları Yönetiminde Esnek İş Uygulamaları
Atipik istihdam tarzları olarak tanımlanan istihdam modellerinden geçici,
günlük, belirli dönem çalışma, eve iş verme ve zamana dayalı kontrat türleri
tüm Avrupa ülkelerinde yaygınlaşmaya başlamıştır. Avrupa uluslarının kendi
62
içlerinde görülen yasal, kültürel, işgücünün piyasanı yapısal konumu ve
çalışma ilişkilerinin geleneksel yapısındaki farklılığa nazaran, esnek işgücü
piyasalarındaki esneklik arayışları birçok uygulamalarda benzer eğilimlerin
oluşmasına neden olmuştur.
Esnek iş uygulamalarının iki temel kaynağı vardır. Birincisi baskıcı
rekabet ortamının işletmelere dayattığı rekabet avantajı yakalama olgusu ve
buna paralel gelinen değişken pazara karşı esnek işgücü kullanma
stratejisidir. İkincisi işsizlik, istihdam ve işgücü piyasalarında yaşanan
sorunlara
karşı
kaynaklanmıştır.
esnek
bir
takım
düzenleme
yapma
ihtiyacından
Başka bir ifadeyle, Avrupa Birliği’nde ortalama yüzde 11
civarında bir işsizlik oranı vardır. İşgücü piyasasındaki bu yapısal değişim
gerek sektörel yapıdaki değişime gerek istihdam sorununa bir çözüm olarak
yeni üretim modellerinin ihtiyaç duyduğu “esneklik” istemlerinin ötesinde bir
politik kara olarak da algılanabilmektedir.
Apitik çalışma türleri “esnek çalışan işgücü” tipini beraberinde getirmiş
ve standart çalışma konatratları önemini yitirmeye başlamıştır. Ancak esnek
işgücü kullanımının işgücü maliyetleri açısından daha avantajlı oyduğunu
düşünmek daha sakıncalı olacaktır (Büyükuslu, 1998). Yapılan araştırmalar
gösteriyor ki standart olmayan işgücünün istihdam süreci, işe alma, mesleki
eğitim ve işin yeniden organizasyonu gibi konular işletme için ayrı maliyet
konusudur. Diğer taraftan esnek kullanılan işgücünün firmaya bağlılığı ve
ilgisini arttırmak ve firma çıkarları doğrultusunda motive etmek güçleşmektedir.
3.1.2.3. İnsan Kaynakları Yönetiminde Eşit Fırsat İlkesi
Çalışma hayatında erkek ve kadın işgücünün eşitliği Avrupa sosyal
politikalarının önemli saç ayaklarından birini oluşturmaktadır. Bugün tüm
Avrupa Birliği ülkelerinde cinsel ayrımcılık ve eşit ödeme yasaları mevcuttur.
Ayrica işletmelerde çocuk bakım yerleri kreş gibi olanaklar geliştirilmiştir.
63
Ancak bu olanakların daha çok İskandinavya ve Orta Avrupa’da yaygın olduğu
ve Güney Avrupa ülkelerinde daha dar kapsamlı tutulduğu görülmektedir.
3.1.2.4. İnsan Kaynakları Yönetiminde Mesleki Eğitim
Mesleki eğitim, işbaşı eğitim ve geliştirilmesi işletmeler için son yıllarda
artan önemli aktivitelerin başında gelmektedir. Hızla gelişen teknolojik değişim,
sanayinin arzu ettiği düzeyde vasıflı eleman sıkıntısı ve üretim teknik ve
modellerinin değişmesi bu tür faaliyetleri ön plana çıkarmıştır. Ancak henüz
yeterli düzeye ulaşamamıştır.
Devlet okullarının veya mesleki eğitim
programlarının yeterli olmadığı Avrupa ülkelerinde firma içi eğitim kaçınılmaz
olmaktadır. Örneğin İspanya, Yunanistan ve Portekiz’de yatırım yapan
firmaların daha fazla firma içi işbaşı eğitim çalışmalarına ağırlık verdiği
gözlemlenmiştir. Diğer taraftan Almanya’da devletin iş kazandırma programları
çerçevesinde gerek meslek okulları gerek özel yetenek geliştirme programları
çerçevesinde ciddi katkıları vardır (Brewster ve Hegewisch, 1994).
3.1.2.5. İnsan Kaynakları Yönetimi ve Sendikalar
Dünya’daki diğer kıtalarla karşılaştırıldığında Avrupa sendikacılığı ve
sendikacılık hareketi tüm olumsuzluk ve güçlüklere rağmen halihazırda ayakta
durmaktadır. Avrupa düzeyinde sendika üyeliği oranına bakıldığında, en düşük
sendikalaşma oranının yüzde 12 İspanya, yüzde 15 Fransa’da olduğu
görülmektedir. Bu oran Almanya’da yüzde 15, İtalya’da yüzde 39,6 ve
İngiltere’de yüzde 41’dir. Sendikalaşma oranının en yüksek olduğu ülkelerden
İsveç’te yüzde 85 ve Danimarka’da yüzde 73,2’dir (Büyükuslu, 1998).
İşletmelerde çalışanların yönetimine yeni bir anlayış getirmek isteyen
yöneticiler işçi-işveren ilişkilerini de değerlendirmeye alıyorlar. Bu bağlamda,
işyeri endüstri ilişkileri boyutunda yöneticilerin çalışma ilişkilerinde yeni
64
perspektifler yakalama ihtiyacı ortaya çıkıyor. Bu noktada bir çok stratejik
kararın alınması gerekmektedir. Bunların en önemlileri İKY tekniklerinin
uygulanması, sendikaların dışlanması veya sendika ile işbirliği toplu iş
sözleşmesi düzeyi ve kapsamındaki değişim, yönetime katılma, yeni iletişim
mekanizmalarının tartışılması, mesleki eğitim ve istihdam güvencesidir.
Avrupa şirketlerinde sendikanın dışlanmadığı ve İKY tekniklerinin
endüstri ilişkileri mekanizmalarına paralel geliştiği görülmektedir. Çoğu zaman
İKY tekniklerinin uygulanmasında sendikaların konsensüsü arandığı da
gözlemlenmiştir. Bunun temel nedenleri arasında Avrupa’nın köklü bir
sendikacılık geleneğine sahip olmasının yanı sıra, yöeticilerin, sendikaların
işletme bazında yaptıkları işlevleri yürütecek kapasiteden, tecrübeden ve
formasyondan henüz uzak olmalarıdır (Büyükuslu, 1997).
3.1.3. Türkiye’de İnsan Kaynakları Uygulamaları Örnekleri
3.1.3.1. Garanti Bankası’nın İnsan Kaynakları Uygulamaları
Garanti Bankası’nın web sayfasından alınan bilgiler doğrultusunda,
Garanti’de İnsan Kaynakları Yönetim ve Planlama Müdürlüğü stratejik bir rol
üstleniyor. Proaktif ve yenilikçi bir yaklaşıma sahip olan bankanın stratejik
kararlarında etkin bir yapıda bulunuyor. Müdürlük, Garanti’nin hedefleri
doğrultusunda diğer birimlerle koordinasyon içerisinde, başarıyı temel alan,
çağdaş insan kaynakları programını yürütüyor.
Banka çalışanlarına, yaptıkları iş üzerinde etkin olma, inisiyatif kullanma
olanağını veriyor. Çalışanların tümü bankanın vizyonuna, misyonuna ve kalite
politikasına hakim konumdalar. Garanti, çalışanlarının bilgi ve becerilerini
tanımalarına yardım ediyor, gelişme ihtiyacını onlarla birlikte belirliyor; uygun
eğitim programlarıyla bu ihtiyaçların giderilmesine olanak tanıyor. 1996 yılında
65
eğitime ayrılan süre her bir çalışan başına 14 gündür. İnsan Kaynakları
Yönetim ve Planlama Müdürlüğü, prformans değerlendirmesi, ücretlendirme,
yükselme gibi sistemlerini, bilgiyi, başarıyı ödüllendiren, kişisel gelişimi
destekleyici bir felsefeye dayandırmıştır. Çalışanlar, kariyer yollarını kendileri
tanımlıyorlar. İşe yerleştirmeden, eğitime dek her konuda tüm çalışanlarına
eşit fırsat tanıyan Garanti, çalışanları arasında var olan farklı bilgi ve becerilere
saygı duyarak ve bu farklılıkları desteklemektedir.
Garantide çalışanların yaş ortalaması 31’dir. Garanti, yöneticilerini
kendi içinden yetiştirmektedir. Araştırmacı, vizyon sahibi, yaratıcı, problem
çözücü özelliklerini taşıyan gençlere bankacılık formasyonu kazandırarak,
kültürüne uyumlu çalışanlar yetiştiren Garanti’de çalışanların yüzde 81’i
üniversite mezunudur ve bu grubun yüzde 31’i en az bir yabancı dil
konuşmaktadır.
3.1.3.1.1.Kariyer Yönetimi
Garanti
Bankası,
çalışanlarının
kariyer
gelişimi
konusundaki
sorumluluğunun, onlarla paylaşılması gerekliliğine inanmaktadır. Garanti, tüm
çalışanlarına, görevlerini yerine getirebilmeleri için gerekli araçları, başarılı
olabilmeleri için gerekli bilgiyi, becerilerini geliştirebilmeleri için gerekli eğitim
programlarını
sorumluluğunun
ve
kariyer
bilincinde
gelişimleri
hareket
için
gerekli
etmektedir.
fırsatları
Garanti’nin
sunma
felsefesinde
çalışanlarının kendi kariyerlerini, kendilerinin planlaması ve yönetmesi
bulunmaktadır.
3.1.3.1.2.Performans Değerlendirme
Garanti’de “Hedeflerle Performans Yönetimi Sistemi” uygulanmaktadır:
66
Açık performans değerlendirmesi, somut ve ölçülebilir hedeflere
•
dayalıdır
Senenin başında çalışanlar ve yöneticileri birlikte kendi görevlerine göre
•
hedeflerini belirlemektedir.
Bu hedefler yıl içinde takip edilmekte, gerekli değişiklikler ve
•
yönlendirmeler yapılmaktadır.
Yılın sonunda gerçekleştirilenlerle karşılaştırılıp, performans düzeyleri
•
belirlenmektedir.
Garanti’de çalışanların performans düzeyi, kişisel kariyer planları
•
çerçevesinde kendilerini çeşitli görevlere aday gösterebilmelerini
sağlamakta ve ücretlerini etkilemektedir.
3.1.3.1.3.Kariyer Fırsatları Programı
Garanti çalışanlarının kariyer yollarının kendilerinin tanımlamasına
olanak
vererek
araçları
çalışanlarına
sunmaktadır.
“Kariyer
Fırsatları
Programı” bu araçlardan biridir:
•
Garanti’de banka içindeki açık görevler tüm çalışanlara aynı anda
duyurulur
•
Çalışanlar
kendilerini
istedikleri
görevlere,
yıl
boyunca
aday
gösterebilirler
•
Çeşitli aşamaların sonunda, uygun bulundukları göreve tayin olmakta
ve yükselmektedirler.
3.1.3.1.4.Eğitim
Garanti Bankası’nda eğitim bir yatırım olarak değerlendirmekte. Bu
yatırımın bankanın hedeflerini gerçekleştirmesinde birinicil etken olarak rol
almasını sağlamak, “Eğitim merkezi”nin öncelikli görevi olmaktadır. Bu
67
eğitimlerde; spesifik iş ihtiyaçlarına cevap vermek ve iş başında ölçülebilir,
gözlemlenebilir
(mevcut
performansı
arttırıcı)
sonuçlar
yaratmak
amaçlamaktadır. Bu paralelde eğitimler:
•
Bankanın amaçlarına göre tasarlanır.
•
Kariyer planlamasının ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilir
•
Uygulamaya dönük ve işte kullanılacak becerilere odaklanır
•
En yüksek kalitede olmasına özen gösterilir
Banka içinde yapılacak özel eğitimler, sınıf içi veya iş başı eğitimler
olarak düzenlenmektedir. Garanti Bankası’nda her bir personelin yılda
ortalama 14 günü eğitime ayrılmaktadır. Ayrıca çalışanların vizyonlarını
geliştirmek amacıyla yurtiçi ve yurtdışı eğitim olanakları sunulmaktadır.
İnsan kaynakları sistemlerinin en önemli parçalarından biri olan
“Sertifikasyon Sistemi”, Garanti çalışanlarına, mevcut görevlerine yönelik bilgi
birikimini arttırma ve deneyim kazanma fırsatını verdiği gibi; ileride görev
almayı düşündükleri konularda da kendilerini yetiştirme olanağı yaratmaktadır.
Bu sistem dahilinde çalışanlar, kendilerinin seçebileceği herhangi bir
konuda katılacakları eğitim programları ve işbaşında eğitim sonucu başarılı
olduklarında sertifika almaktadırlar. Sertifikasyon Sistemi ile:
•
Bankanın hedeflerine ulaşması için gerekli kritik becerilerin geliştirilmesi
sağlanmaktadır.
•
Kariyer planları daha bilinçli bir şekilde yapılmaktadır
•
Performansın
banka
genelinde
önceden
belirlenmiş
standartlar
dahilinde arttırılmasına yardımcı olmaktadır.
•
Yöneticiler
geliştirme,
sertifika
takip
kullanabilmektedir.
programlarını
etme
ve
elemanların
motivasyonu
performanslarını
sağlama
aracı
olarak
68
Garanti Bankası’nın sınıf içi eğitimleri İstanbul’da başta Etiler’deki
eğitim merkezi olmak üzere Bahçekapı, Beylikdüzü, Teftiş Kurulu Başkanlığı,
İzmir ve Ankara’da sürekli kullanılmakta olan sınıflarda verilmektedir.
Programa İstanbul dışında katılan Garanti Bankası personellerinin konaklama
giderleri, sınıf içi eğitim süresince Banka tarafından karşılanmaktadır.
3.1.3.1.5.Ücretlendirme ve Sosyal Haklar
•
Garanti’de ücretlendirme temel olarak performansa dayandırılmaktadır
•
Ücret artışları; çalışanların Bankanın hedeflerine katkıları, kendilerini
geliştirme çabaları, görevleri, sektör ortalamaları ve enflasyon oranı
dikkate alınarak yapılmaktadır.
•
Ücretlendirme paketi; maaş; yılda dört ikramiye; yakacak, yemek, yol
yardımı; yabancı dil tazminatı ve diğer yan ödemelerden oluşmaktadır.
•
Müfettiş yardımcılarına İstanbul içinde ve diğer illerde görev yaparken,
ulaşım, konaklama ve yemek giderleri için harcırah ödenmektedir.
•
Yazılı ve sözlü yabancı dil sınavlarında alınan puan, yabancı dil
tazminatının derecesini belirlemektedir. İngilizce, almanca ve Fransızca
dilleri için yılda 12 kez olmak üzere tazminat ödenmektedir.
•
Tüm kadrolu Garanti çalışanları için Garanti Sigorta tarafından MedNet
Özel Sağlık Sigortası ve Yaşam Sigortası yapılmaktadır.
•
Genel müdürlük binalarına ve bazı şubelere ulaşım servislerle
sağlanmaktadır.
•
Öğle yemekleri için çeşitli restoranlarda geçerli olan aylık yemek fişleri
verilmektedir.
•
İstanbul, Ankara ve İzmir’de Yonca Kültür Derneği’nin lokalleri ve
İstanbul
Bayramoğlu’nda
bulunmaktadır.
Bankanın
spor
ve
dinlenme
tesisi
69
3.1.3.2.Florence Grubu İnsan Kaynakları Uygulamaları
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Bölümü
Akademisyenlerinden
Müslüm
kaynakları
ile
direktörü
Doğan’ın
yaptığı
Florence
söyleşi,
Nightingale’in
kurumun
insan
insan
kaynakları
departmanına ne kadar önem verdiğini ortaya koymaktadır.
Florence Nightingale, yılda yaklaşık 2 bin 400 kalp ve 3 bin 500 cerrahi
operasyonun yapıldığı bir sağlık merkezi. Türk Kardiyoloji Vakfı’nın da ilk
hastanesi.
İlanlarına
binlerce
sağlık
çalışanının
başvurduğu
Florence
Grubu’nun İnsan Kaynakları Yöneticisi Figen Ermeydan ‘değişimi yakalamada
yaratıcılığın stratejik önemini vurguluyor. “Uygulamaya koyduğumuz yenilikler
ciddi bir istihdam alanı oluşturuyor” diyor. Kurum stratejik insan kaynakları
yönetimini benimsemiş durumda. Uygun aday tespit etmeye çalışırken,
adaylar da aynı anda kurumu değerlendirmekte.
Florence Nightingale’de sağlık personeli pozisyonuna oldukça fazla
talep olmakta. Verilen ilanlara gelen cevaplar titizlikle kurum amaç ve
politikaları çervesinde değerlendirilip, görüşmeler gerçekleştiriliyor. Göreve
başlayan sağlık personeli üç aylık oryantasyon eğitimi almak zorunda. Eğitim
sonunda yapılan değerlendirmede başarılı olursa görevine devam etmekte.
İdari personel için de iki aylık deneme süresi uygulanmakta. Bu süre sonunda
değerlendirme sonucu başarılı olursa personel çalışmaya devam etmektedir.
1744 personelin çalıştığı Florence Grubu’nun İnsan Kaynakları Yöneticisi
Figen Ermeydan, insan kaynakları alanında yaptıkları çalışmaları şöyle
özetliyor:
”Performans değerlemede amacımız çalışanları bir bütün olarak tüm
yönleriyle ele almak ve başarılarını ödüllendirmek, eksikliklerinin giderilmesine
olanak hazırlamak. Kurum olarak ilkemiz başarısızlıklardan hareket edip kişiyi
cezalandırmak değil, kişinin başarılarından hareket edip çalışanlarımızı
70
ödüllendirmek.
Performans
değerleme
hangi
konumda
olursa
olsun
kurumumuzda çalışan herkesin kendini gözden geçirmesini sağlamakta,
böylece sürekli eğitim ve sürekli gelişme yerine getirilmiş olmakta. Kariyer
yönetimi çalışmaları ile amacımız, çalışanın, konumunun farkında olması,
kendisi için bir sonraki adımda neyin olduğunu bilmesi, iş geleceğini
öngörmesi, gelişme seyrine uygun hazırlıkları yapabilmesi, kısacası kendini
geleceğe hazırlaması bakımından gerekli ve yararlı bir çalışma.
Stres sağlık çalışanlarının önemli bir sorunu. Ayrıca sağlık, en fazla
kadın
çalışanın
olduğu
sektör.
Kurum
kültürümüz,
politikalarımız
kurumumuzda çalışma ortamını stres ve olumsuz sonuçlarından uzak tutma
amacına yönelik. Örgütsel yapılanma sürecimizden başlayarak, görev ve yetki
sınırlarını açık ve net tanımlamak, çalışanlarımıza iş tanımlarını doğru vermek
gerektiğinde
yetkilendirme
mekanizmasını
devreye
sokmak
sorunların
çözümünde etkin oluyor. Yılda iki defa uyguladığımız personel memnuniyet
anketi
ile
çalışanlarımızın
bizlerden
beklentilerini
tespit
ederek
hoşnutsuzlukları gidermeye çalışıyoruz.
Çalışanlarımızı birlikte tiyatro, sinema ve konserlere gitmeye teşvik
ediyoruz. Doktor ve hemşirelerimizden oluşan Türk sanat müziği koromuz var.
Senede bir kez de İstanbul çapında sahne alıyorlar. Ayrıca birlikte çalıştığımız
kurumların personelimize özel olarak hazırladıkları organizasyonlar oluyor.
Örneğin senede bir defa Anadolu Ateşi bize özel bir gösteri düzenliyor.”
71
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İŞLETME OLARAK BASIN
Basın, haberleri ve fikirleri toplama, değerlendirme, işleme ve bunları
kitlelere ileterek kamuoyu oluşturma sanatını olası kılan yazılı haberleşme
aracıdır. Dar anlamda ise sadece, gazete ve dergileri kapsamaktadır.
İşletmenin “iktisadi mal ve hizmet üretmek ve/veya pazarlamak için
faaliyette bulunan kuruluş olduğundan hareketle, “Basın İşletmesi”ni, haber ve
fikir üreten iktisadi kuruluş şeklinde tanımlamak mümkündür (Özkan, 1989).
Basın işletmesi, kamuoyu yaratma ve şekillendirmede önemli rol oynadığından
aynı
zamanda
sosyal
bir
kuruluş
olarak
da
düşünülebilir.
Sistem yaklaşımı bir işletmeyi, çevresinden belirli girdiler alan, bunları
belirli bir teknolojiyle işleyen ve sonunda elde ettiği mal ve hizmeti tekrar
çevresine veren dinamik bir varlık olarak ele alır. Bu açıdan bakıldığında bir
basın işletmesinin de çevresinden bir takım girdileri aldığını (haber, resim,
insan gücü, kağıt, mürekkep v.s.), bunları belirli bir teknolojiyle işlediğini ve
elde ettiği çıktıyı (gazete, dergi) yine çevresine verdiğini görürüz. Ancak, Basın
işletmesine özelliğini veren ürettiği bu malın fizik değeri olmayıp, bunun
üzerindeki haber ve fikirler olmasıdır (Özkan, 1989). Bu özellik basın
işletmesini haberleşme hizmeti sağlayan bir hizmet durumuna getirmektedir.
4.1. Basın İşletmelerinin Özellikleri
Basın işletmeleri ilke olarak “hizmet” üretmektedirler. Bir basın
işletmesine özelliğini veren, ürettiği malın fizik değeri olmayıp, bunun
üzerindeki haber ve fikirler olmasıdır (Williams, 1978). Bu özellik basın
işletmesini haberleşme hizmeti sağlayan bir hizmet işletmesi durumuna
72
getirmektedir. Üretilen bu hizmet basını diğer işletmelerden ayıran temel
özelliklerden biri olan “gazete”dir.
Günlük gazete, “en kısa ömürlü ürün” diye tanımlanır. Günlük gazetenin
teknolojik gelişmelerin en ileri olduğu yerlerde dahi ömrü bir kaç saattir. Öyle
ki, bir sabah gazetesinin ömrü bir öğle gazetesi ile, bir öğle gazetesinin ömrü
de bir akşam gazetesinin çıkması ile son bulmaktadır. Kuşkusuz ki bu özellik
gazetenin haber sütunları için geçerlidir. Dergilerde ise bu süre daha uzun
olmaktadır.
Dolayısıyla,
gazete
saklanamaz
ve
depo
edilemez.
Basın işletmelerinde iki farklı hizmet ortaya konularak, iki farklı müşteri
grubu elde tutulmaya çalışılır. Bu işletmeler sürekli bir büyüme ve kaliteli bir
ürün için çok sayıda reklam satabilmeli, buna karşılık reklam sahiplerine çekici
görünüp daha çok gelir elde edebilmek için iyi bir ürün ortaya koyarak çok
sayıda okuyucuya ulaşabilmelidir (Atılgan, 1993). Yani aslında bir gazeteyi
alanlar, okuyucular ve reklam verenler olmak üzere iki ayrı müşteri kitlesidir.
Basın işletmelerinin bir başka özelliği de insan faktörüdür. Basın
işletmelerinin başarısındaki temel ölçü, ürün olarak ortaya çıkarılan yayın ya
da yayınların kamuoyundaki olumlu imajıdır. Basın işletmeleri verilen hizmetin
en son ve en iyi şeklini alabilmesinde, iş gücü ve beyin gücüne bağımlılığın
çok fazla olduğu organizasyonlardır.
Ayrıca gelişen teknoloji ile birlikte kaliteli ve eğitimli insana yatırım
ihtiyacı çoğalmıştır. Gazeteci, teknik eleman, idari ve mali personelin eğitimleri
konusunda pek ilgili davranılmaması, basın işletmelerinin bir sorunu olarak
karşımıza çıkmaktadır. Basındaki personel idareciliği özgündür. Bir yandan iş
tarifinin standart olması zordur, öte yandan kademe azlığı ve yatay ilişkilerin
ağırlığı da yönetime bazı zorluklar getirmektedir.
Basın işletmeleri de her işletme gibi tek başlı bir yönetime bağlıdır.
Ancak, uygulamada bu farklı bir görünüm sergilemektedir. En iyi işleyen basın
73
kuruluşu dahi iki başlıdır; bir yanda gazeteciler ve gazetecilerden sorumlu olan
yayın müdürü, öte yandan bütün teknik, idari ve mali personel ve bu
fonksiyonları
yüklenen
müessese
müdürü
(Berksoy,
1993).
Bir basın işletmesinde başarılı bir gazete üretimi için, ticari amaçlarla
(üretim kanadı), gazetecilik mesleği (yaratıcı kanat) amaçlarının bir noktada
birleştirilmesi zorunludur. Her işletme gibi basın işletmeleri de görevlerini iyi bir
şekilde yerine getirebilmek için hizmet ve üretim araçları arasında uygun ve
uyumlu bir işbirliği kurmak zorundadırlar. Özellikle bu konu süreli ve belli
aralıklı yayınlar için çok önemlidir. Günlük bir gazetede sayfa düzeninin ilgili
servise saatinde verilmemesi, o gazetenin saatinde çıkmamasını, dolayısıyla
işletme
hayatının
ciddi
şekilde
sarsılması
sonucunu
doğuracaktır.
Basın işletmeleri “ekip” çalışmasının önemli, hatta zorunlu olduğu
organizasyonlardır. Her türlü işletmede faaliyetlerin işbirliği içinde yürütülmesi
istenen bir durumdur. Ancak, basın işletmelerinde gerek ürünün ve gerekse
sağlanan hizmetin etkinliği, dışarıdan toplanan verilerin -haber ve bilgileriniçinde işlenmesi ve kitlelere en iyi yoldan ulaştırılmasıyla mümkündür.
Finans sorununun en büyük öncelik kazandığı sektörlerin başında basın
sektörü gelmektedir. Eğitici, haberdar edici, uyarıcı, yönlendirici ve fikir
oluşturucu özellikleriyle tam bir kamu hizmeti veren gazeteler bu özelliklerinin
yanısıra ekonomik koşulların etkisi altında kalınarak üretilen bir sanayi ürünü
gibi
her
türlü
piyasa
koşullarından
etkilenmektedir
(Atılgan,
1992).
Amaç, verilen hizmetin kalitesi ile ticari faaliyetleri arasındaki dengeyi
dikkatli kurmak ve mali yapıyı sağlam bir temele oturtmaktır. Sektörün en
önemli finansal özelliklerinden birisi, öz sermayesi ve toplam cirosu ile
oranlanamayacak derecedeki az karlılığıdır. Her işletmede olduğu gibi, basın
işletmeleri de karı gözetmek durumundadır. Ancak, basının kamusal
görevlerinin ana amaç olduğu gerçeği karı ikinci planda bırakır. Kar ihmal
edilemez, sadece ana amaç olmaktan çıkar (Berksoy, 1993).
74
4.2. Türk Basınında Büyük Sermayelerin Girişi ve Tekelleşme
1950’lere kadar basında devlet denetiminin egemen olduğu bir dönem
yaşanmıştır. 1950’den sonra, özellikle 1970-1980 arası basının şirketleştiği
görülmektedir. Bu dönem, teknolojik yatırımın arttığı ve gazetecilikten para
kazanmanın ön plana çıktığı bir dönem olarak nitelendirilebilir. Medya
patronları bu dönemde yayın faaliyetinden biriktirdikleri sermaye ile basın
dışında ticari girişimlere yönelmişlerdir.
1980 öncesi basın siyasal ve sosyal etkenlerle değerlendirilirken,
1980’den itibaren ekonomik öğeler ön plana geçmiştir. Basının içeriği ve
toplumsal
rolü
üzerinde
ekonomik
bağımlılıkları
rol
oynamıştır.
24 Ocak’ta Türk ekonomisi yeni şekillenirken, bu tarih basın için de
dönüşüm tarihi olmuştur. O gün Milli Cephe Hükümeti tarafından Başbakan
Demirel ve Başbakanlık müsteşarı ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar
Vekili Turgut Özal’ın yönlendirmesiyle hazırlanan “İstikrar Kararları “
açıklanmıştır. Buna göre, liberal, dışa dönük bir ekonomi izlenecekti. İhracata
dayalı, ithal ikamesi politikalarının bırakıldığı döneme girilmiştir. Büyük
sermayenin kesin egemenliği bir süreç içinde yavaş yavaş gelişmiş ve 24
Ocak 1980’de tamamlanmıştır (Arıpınar, 1984).
Türkiye’de birçok toplumsal olayın nirengi noktası da sayılan 1980’e
gelindiğinde, holdinglerin medya sektörüne girişi dikkat çekmektedir. Basın
dışından ilk sermaye girişi, Aydın Doğan’ın 1980 yılında Milliyet gazetesini
satın almasıyla başladı. Aydın Doğan’ın ardından, Libya’da inşaat işleri
yaparak para kazanan ve Hisarbank’ın sahiplerinden olan KozanoğluÇavuşoğlu grubu, 1982 yılında Güneş gazetesini çıkararak medyaya girdi.
1990’lara kadar uzanan bu dönemde Asil Nadir de Günaydın ve Güneş
gazetesiyle ve Gelişim Yayınları’nı satın aldı. İzmir bölgesinde daha çok yerel
75
gazetecilik yapan Bilgin ailesi ise, 1980 sonrasında İstanbul’a gelerek Sabah
gazetesini çıkarmaya başladı.
12 Eylül 1980 askeri darbesiyle birlikte toplumsal muhalefetin sesi
kesilmiş ve bu depolitizasyon süreci medyaya da yansımıştır. 1980 sonrası
dönemde sermayenin ideolojik anlamda da egemenliğinin medya araçlarıyla
sürdürülmesi önem kazanmıştır. 1990 sonrasında ise medyada çapraz
tekelleşmenin yaygınlaştığı görülmekte. Doğan Grubu, Bilgin Grubu gibi
gruplar, bu dönemde çeşitli gazetelerin yanı sıra televizyon kanallarının da
sahibi olmuş ve giderek diğer sektörlere yayılarak banka ve benzeri
kuruluşların mülkiyetini ele geçirmişlerdir (Arıpınar, 1984)..
4.3.Basında Personel – İşgücü
Çağdaş işletmecilik anlayışında verimin arttırılmasını mümkün kılacak
teknolojik olanaklardan yararlanabilmek için bu kârı kullanacak olan insan
gücüne gereksinim artmıştır. İşletmede makinaları çalıştıranlar, kontrol
edenler, üretim süreci ve sonrasında faaliyetleri örgütleyenler insanlardır.
Teknolojideki gelişmenin yaygınlaşmasıyla, insanın üretim faaliyetleri
içindeki önemi azalmak yerine artmaktadır. Özellikle yetişkin insan gücü basın
sektöründe de her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. İşletmelerin
başarısında büyük etken olan insan gücü ancak rasyonel bir biçimle
değerlendirilirse işletme açısından yarar sağlar.
Günümüze kadar basın sektöründe iş ile personel arasında her
bakımdan uyumun sağlanması amacıyla alınması gereken tüm önlemleri
“personel yönetimi” üstlenmiştir. Bu görevler şu şekilde özetlenebilir: İşe alma,
istihdam politikası, ücret/maaş yönetimi, sosyal hizmetler, eğitim, endüstri
ilişkileri, moral, beşeri ilişkiler olarak özetlenebilir.
76
Verilen hizmetin en son ve en iyi şeklini alabilmesi için işgücü ve beyin
gücüne bağımlılığın en fazla olduğu işletmeler basın işletmeleridir. Basın
işletmeleri, profesyonel ve düşünsel yeteneğe bağımlılığın çok fazla olduğu,
işgücü yoğun organizasyonlardır (Ataay, 1984). Gelişen en ileri teknolojiye
rağmen yaratıcı güç ve yeteneğe basın işletmeleri hep ihtiyaç duymaktadır.
Basın işletmelerinde personel dört ana grupta toplanabilir: Yöneticiler,
büro
personeli,
üretimde
çalışanlar
ve
yazar-çizer
kadrosu.
Basın
işletmelerinde personel idareciliği özgündür. Bir yandan iş tarifinin standart
olması, öte yandan kademe azlığı ve yatay ilişkilerin ağırlığı yönetime zorluklar
getirmektedir.
1960’larda gazeteciliğin güvenceye kavuşması, daha iyi koşullarda
çalışma hayatının düzenlenmesiyle, üniversite mezunlarının, hukuk, siyasal
bilgiler, iktisat fakültelerini bitiren, yabancı dil bilenlerin mesleğe girdikleri
görülmektedir. Gazetelerde çalışan personelin çoğunun gazetecilikle ilgili
olmayan yüksek okulları bitirmeleri, basın kartlı gazeteciler dışında kalan
personelin mesleki eğitiminin dahi bulunmaması uzun seneler Babıali’de bir
alaylı-mektepli tartışmasına neden olmuştur (Ataay, 1984).
Klasik eğitimin ötesinde, uygulamalı bir gazetecilik eğitimi gerekmektedir.
Gazetecilikte
müessese
müdürü,
genel
müdür,
satış
ve
pazarlama
müdürlerinin gazetecilik eğitimi yanısıra işidaresi ve endüstri mühendisliği
tahsil etmeleri gereksinimi doğmaktadır.
Bu durumda yönetim personelinin özel bir eğitimden geçmesi
kaçınılmaz görülmektedir. Önceleri Basın-Yayın, Gazetecilik-Halkla İlişkiler
gibi fakülteler veya yüksek okullar mesleki eğitime olan ihtiyacı giderseler bile,
yöneticiliklerde çoğu kez dıştan transfer yapılmakta, bu durum işletme içi terfi
olanaklarını azaltmaktaydı.
77
Bu amaçla son yıllarda İletişim Fakültelerinde ihtisaslaşmaya gidilmiştir.
Özellikle yönetim alanındaki bu kaosun giderilmesi amacıyla, işletme
yönetiminde ve finansal departmanlarda görevlendirilmek üzere, öğrencilerin
yetiştirilmesini sağlayan “Basın Ekonomisi ve İşletmeciliği” Anabilim Dalı
oluşturulmuştur.
Basın işletmelerinin başarısındaki temel ölçü, ürün olarak ortaya
çıkarılan yayın ya da yayınların kamuoyundaki olumlu imajıdır. Bu imaja en
fazla katkısı olanlar ise, basım aşamasına gelinceye kadar gazetenin tüm
içeriğini
hazırlayan,
fotoğrafçı,
muhabir,
yazar,
başyazar,
yazı
işleri
yönetmenleri v.b.’dir. Bu amaçla, özellikle bu personelin sürekli bilgilenmek,
teknolojik unsurlardan yararlanmak zorunluluğu vardır.
Basın işletmeciliğinde üretim sürecinin bir kaç saatle sınırlı olması, bu
süre içinde hızlı bir çalışma temposunun gerekliliği personeli etkiler. Bu yarışta
“haber atlatma”dan, erken ve hızlı dağıtıma ve yüksek tirajlı satışa kadar
uzanan süreç her gün aynı biçimde yenilenerek tamamlanır. Her gün yeni bir
ürün yaratmanın iş tatminine ulaşan personel, bazen de rutin ve sıkıcı olabilen
işleri sürekli yapmaktan dolayı iş tatminsizliği hissedilebilecektir. Bu nedenle,
basın
işletmelerinde
personel
ve
işi
arasında
her
bakımdan
uyum
sağlanmalıdır.
Basın işletmelerinde ekip çalışması önemli, hatta zorunludur. Ürünün ve
sağlanan hizmetin etkinliği uyumlu çalışmayla tamamlanabilir. İleri teknoloji,
finansal güç, okur sayısı yanında basın işletmesinin gücü dışarıda toplanan
haber ve bilgilerin işletme içinde çok iyi işlenmesi ve en iyi yoldan kitlelere
ulaştırılmasıyla sağlanmaktadır ki, bu da ancak uyumlu bir ekiple mümkündür.
Artık basın endüstrisi büyük sermayelere ve çok sayıda personele, ileri
teknikleri bünyesinde barındıran büyüklüklere ulaşmıştır. Ve “insan faktörü”
her düzeyde eskiye oranla çok daha önemli duruma gelmiştir. Basının
geleceği bir anlamda insan faktörünün iyi değerlendirilmesine bağlıdır. Artık,
78
basın kuruluşları arasında “en iyi”yi para karşılığı transfer etmenin bedelleri
büyüyecektir.
79
BEŞİNCİ BÖLÜM
GÜNÜMÜZ BASIN ŞİRKETLERİNİN İNSAN KAYNAKLARI ÇALIŞMALARI
ARAŞTIRMASI
Günümüzde büyük kurumsal şirketler varlıklarını devam ettirip,
bulundukları konumdan daha ileri düzeye gelmek için personellerine yönelik
uygulamalarda değişikliklere gitmek durumunda kalmışlardır. İşletmeler kayıt
tutma, raporlama gibi rutin ve uzmanlık gerektirmeyen işlerin yapıldığı
personel birimlerini, çalışanlarını işletmenin merkezine oturttukları insan
kaynakları departmanına çevirmişlerdir. Bu işletmelerin başarıları için zorunlu
bir dönüşüm olmuştur.
2000’li yıllara gelindiğinde amacı insanları çevresindeki olaylardan
haberdar
etmek
olan
basın
kuruluşları
da
büyük
işletmeler
haline
dönüşmüştür. Medya gruplarının aralarındaki rekabet, teknolojik ve işletme
organizasyonundaki yenilikleri de yakından takip etmeyi zorunlu hale
getirmiştir. İnsan kaynakları departmanları, bu denli hızlı büyüyen medya
şirketleri için de artık olmazsa olmaz bir yapılanmadır.
Üstlendiği misyonla topluma örnek olması ve gelişmeye yönelik yeni
oluşumlara kapısını sonuna kadar aralaması gereken medya kuruluşları,
acaba insan kaynakları uygulamalarında hangi noktadadır? Medya yöneticileri
personel birimlerini, insan kaynakları departmanlarına dönüştürmekte yolun
neresindedir? Tezin ilerleyen bölümlerinde bu sorulara yanıtlar aranacaktır.
5.1. Araştırmada İzlenen Yöntem
Medya, Türkiye’de tekelleşmenin en yoğun olarak gözlemlendiği
sektörlerden birisidir. Doğan Holding’in patronu Aydın Doğan, bünyesinde
bulundurduğu altı günlük gazete ile bu örneğin ilk sırasında yer almaktadır. Bu
80
nedenledir ki araştırmaya alınan örneklem farklı kişilerin elinde
bulunan
medya kuruluşlarından seçilmiştir.
Örneklemde tercih edilen kuruluşlar arasında ilk sıraları tirajının
yüksekliği ve ülkenin gündemini yönlendirmede büyük önemi olan, Hürriyet ve
Sabah Gazeteleri almıştır. Akşam Gazetesi de bu iki büyük gazeteyi takip
eden bir diğer kuruluş olarak ankette yer bulmuştur. Doğan Grubu’ndan ikinci
tercih de kurumun köklü kuruluşu Milliyet olurken, Yeni Şafak ve Cumhuriyet
Gazeteleri de farklı sesler olarak değerlendirmeye dahil olmaktadır.
Medya kuruluşlarının insan kaynakları davranışlarını tespit etmek için
açık ve kapalı uçlu sorulardan oluşan bir anket çalışması yapıldı. Yedili likert
skalası yöntemiyle hazırlanan 36 kapalı uçlu soru, kurumların eğitim, personel
seçimi, performans değerlendirmesi, kariyer planlaması, personellerin örgütte
yönetime katılması, ücretlendirme ve iş tanımlarına yönelik kategorilendirmeler
yapılarak basın kuruluşlarına iletildi. Açık uçlu sorular ise insan kaynakları
departmanlarının yapısına ve uygulamalarına ilişkin bilgi almak üzere
hazırlandı.
5.2. Araştırmanın Bulguları
Basın kuruluşlarının insan kaynakları departmanları yöneticileri, anket
sorularının tamamına yanıt verirken, açık uçlu soruların bir kısmını yanıtsız
bıraktı. Yanıtlar sonucunda elde edilen bulgular, yedi başlık altında toparlandı.
5.2.1. Kapalı uçlu sorularla elde edilen bulgular
Yedi kategoride soruların yer aldığı ankette, bir kategori için en az dört,
en fazla ise yedi soru soruldu. Kapalı uçlu sorulardan elde edilen veriler,
pastalarla desteklenerek değerlendirildi.
81
Kategorilerdeki ilk pastalar gazetelerin sorulara verdikleri yanıtı
gösterirken, ikinci pastalar ise bahsedilen insan kaynakları uygulamasına
gazetelerin birbirleri arasındaki verdikleri önem sıralamasını yüzdelik dilimler
halinde ifade etmekte.
Soruların yanıtları 1’den 7’ye kadar sıralanan skalalardan oluşmakta.
İkinci pastalarda skalaların numarası, gazetelerin o soruya verdiği yanıtın
puanı olarak belirlendi. Yüksek numaralı skalaya yanıt verildikçe gazetelerin
sorunun içerisinde geçen insan kaynakları uygulamasına verdiği önem
artmakta. Bir kategorideki vurgulanan insan kaynakları uygulamasının puanları
toplanarak, yüzdelik dilimle gazeteler arasında karşılaştırılması yapıldı.
5.2.1.1. Eğitim çalışmalarına yönelik bulgular
Büyük şirketler, personelinin, kurumun istediği doğrultuda yaptığı işi
yüksek performansla icra ederek, maksimum verimi sergileyebilmesi için ve
zamanın koşullarına göre kendisini yenileyebilmesi için eğitim çalışmalarına
önem vermektedir.
Ankette,
insan
kaynakları
departmanının
eğitim
çalışmalarını
öğrenmeye yönelik olarak, altı başlık halinde hazırlanan değerlendirmelere
cevap verilmesi istenmiştir. Bu değerlendirmeler ve kurumların cevapları
şunlardan oluşmaktadır:
•
Firmamız çalışanları için kalite ile ilgili kapsamlı eğitim programları
düzenler.
•
Her bir çalışan, her yıl eğitim programlarına katılır.
•
Eğitim ihtiyaçları, performans ölçme sistemleri ile yapılır.
82
•
İşe yeni başlayanlara, ihtiyaç duyacakları becerileri kazandıracak eğitim
programları verilir.
•
Takım çalışmalarında etkin olabilmeleri için, personele dönemsel olarak
yeni bilgi ve beceriler kazandırılır.
•
Tanımlanmış
eğitim
ihtiyaçları
gerçekçi,
gerekli
ve
kurumun
stratejilerine uygundur.
Şekil-1: Ankette yer alan basın kurumlarının eğitim çalışmaları ile ilgili
verdikleri yanıtlar.
HİÇ
KATILMIYORUM
Cumhuriyet ve
KATILMIYORUM
Milliyet
Yenişafak
KISMEN
KATILIYORUM
Sabah
KATILIYORUM
Akşam
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet ve
Milliyet
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet
SORU 2: Firm am ız çalışanları için kalite ile ilgili kapsamlı
eğitim program ları düzenler
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet
KATILMIYORUM
Cumhuriyet ve
Yenişafak
KATILMIYORUM
Cumhuriyet ve
Yenişafak
SORU 12: Her bir çalışan her yıl eğitim programlarına katılır
KISMEN
KATILIYORUM
Yeni Şafak ve
Sabah
KATILMIYORUM
Milliyet
KATILIYORUM
Sabah, Akşam
ve Milliyet
SORU 13: Eğitim ihtiyaçları performans ölçme sistemi ile saptanır
KISMEN
KATILIYORUM
Sabah ve
Akşam
KISMEN
KATILMIYORUM
Cumhuriyet
KATILIYORUM
Akşam
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet
SORU 30: İşe yeni başlayanlara ihtiyaç duyacakları becerileri
kazandıracak eğitim programları verilir
83
KARARSIZIM
Yeni Şafak
KISMEN
KATILIYORUM
Sabah
HİÇ
KATILMIYORUM
Milliyet
KISMEN
KATILMIYORUM
Cumhuriyet
KATILIYORUM
KATILIYORUM
Akşam
Akşam
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet
SORU 31: Takım çalışmalarında etkin olabilmeleri için personele
dönemsel olarak yeni bilgi ve beceriler kazandırılır
KISMEN
KATILIYORUM
Yeni Şafak,
Cumhuriyet,
Sabah ve
Milliyet
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet
SORU 35: Tanımlanmış eğitim ihtiyaçları gerçekçi gerekli ve
kurumun stratejilerine uygundur
84
Şekil-2: Ankete katılan basın kurumlarının, kurumsal eğitime verdikleri
önemin birbirleri arasında yüzdelik dilimle karşılaştırılması ve verilen
yanıtların puansal olarak değerleri.
EĞİTİM
Yeni Şafak; 20;
12%
Cumhuriyet
Cumhuriyet; 16; 9%
Akşam
Akşam; 35; 21%
Sabah; 31; 18%
Hürriyet
Milliyet
Milliyet; 25; 15%
Sabah
Hürriyet; 42; 25%
Yeni Şafak
Kurumlar arasında örgüt içi eğitim çalışmalarına yönelik en olumlu
yanıtları
Hürriyet
Gazetesi
vermektedir.
Bulgular
yüzdelik
oranda
değerlendirmeye alındığında, Hürriyet yüzde 25’lik bir dilime sahip olmaktadır.
Hürriyet’i ise 21’lik yüzdesiyle Akşam Gazetesi izlemektedir. Kurum içi eğitime
verilen önem sıralamasında Hürriyet’in tiraj olarak en yakın rakiplerinden
Sabah ise yüzde 18’lik bir dilimde yer almaktadır. Milliyet Gazetesi yüzde
20,5’lik dilimdeyken, yazılı basının radikal sesleri Cumhuriyet yüzde 9, Yeni
Şafak ise yüzde 12 oranına sahiptir.
Eğitim sorularına verilen yanıtlarının hepsinde, Hürriyet Gazetesi insan
kaynakları
departmanı
yöneticileri
“Tamamen
Katılıyorum”
skalasını
işaretleyerek, tam puan almaktadır. Akşam Gazetesi de yüksek bir çizgiye
85
sahip olarak ikinci sıradadır. Cumhuriyet ve Yeni Şafak Gazetesi’nin ise çıkan
tabloda eğitim çalışmalarına yüksek oranda önem vermediği görülmektedir.
Eğitim uygulamaları Sabah ve Milliyet’te orta halli olarak uygulanmaktadır.
5.2.1.2 Performans çalışmalarına yönelik bulgular
Ankette basın kuruluşlarının performansa yönelik çalışmalarını ölçmek
amacıyla altı adet değerlendirmeye yanıt verilmesi istenmiştir. Şirketin
performans yönetimine bakış açısını ortaya koyan bu çalışmada şu
değerlendirmeler yer almıştır ve kurumların yanıtları şöyledir:
•
Çalışanların
performansı,
objektif
ölçülebilir
sonuçlar
üzerinden
değerlendirilir.
•
Çalışanlara performanslarıyla ilgili geri bildirim ve danışmanlık sağlanır.
•
İş performansı çalışanların ücretlerini belirlemekte önemli bir faktördür.
•
Çalışanlar, performans değerlendirme sistemine güvenir.
•
Performans değerlendirme sisteminin, bireysel ve takım davranışları
üzerinde güçlü bir etkisi vardır.
•
Tüm çalışanlara performans değerlendirme sisteminin amaçları açıktır.
86
Şekil-3: Ankette yer alan basın kuruluşlarının performans değerlendirme
ölçümlerine yönelik değerlendirmelere verdikleri yanıtlar.
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet
KISMEN
KATILIYORUM
Sabah ve
Cumhuriyet
KATILIYORUM
Sabah
KATILIYORUM
Akşam, Milliyet
ve Yenişafak
SORU 3: Çalışanların perform ansı objektif ölçülebilir
sonuçlar üzerinden değerlendirilir
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet ve
Yenişafak
KATILIYORUM
Cumhuriyet,
Akşam,
Milliyet ve
Sabah
SORU 8: İş performansı çalışanların ücretlerini belirlemekte
önemli bir faktördür
KATILIYORUM
Yeni Şaf ak ve
Sabah
KARARSIZIM
Milliyet
KISMEN
KATILIYORUM
Milliyet,
Cumhuriyet,
Akşam ve
Yenişafak
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet ve
Cumhuriyet
KISMEN
KATILIYORUM
Akşam
SORU 27: Performans değerlendirme sisteminin bireysel ve
takım davranışları üzerinde güçlü bir etkisi vardır.
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet
SORU 4: Çalışanlara perform anslarıyla ilgili geri
bildirim ve danışm anlık sağlanır
KISMEN
KATILIYORUM
Cumhuriyet,
Akşam, Milliyet
ve Yenişafak
KATILIYORUM
Sabah
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet
SORU 14: Çalışanlar performans değerlendirme sistemine
güvenir
KARARSIZIM
Milliyet
YANIT
VERİLMEDİ
Akşam
KISMEN
KATILIYORUM
Yeni Şafak ve
Cumhuriyet
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet ve
Sabah
SORU 28: Tüm çalışanlara performans değerlendirme
sisteminin amaçları açıktır
87
Şekil-4: Ankete katılan basın kurumlarının, performans çalışmalarına
verdikleri önemin birbirleri arasında yüzdelik dilimle karşılaştırılması ve
verilen yanıtların puansal olarak değeri.
PERFORMANS
Yeni Şafak; 34;
17%
Cumhuriyet; 33;
16%
Akşam; 27; 13%
Akşam
Hürriyet
Milliyet
Sabah; 36; 18%
Milliyet; 30; 15%
Cmhuriyet
Hürriyet; 42; 21%
Sabah
Yeni Şafak
Sorulara verilen yanıtlar değerlendirildiğinde gazetelerin performans
yönetimine hemen hemen eşit seviyede önem verdiği görülmektedir. Hürriyet
yüzde 21, Sabah 18, Yeni Şafak 17, Cumhuriyet 16, Milliyet 15, Akşam ise
13’lük bir orana sahiptir (Şekil-4).
Hürriyet Gazetesi eğitim çalışmalarında olduğu gibi performansa
yönelik sorulara da en yüksek puanlı “Tamamen Katılıyorum” skalasının
hepsini işaretleyerek tam puan almıştır. Yüksek puan alan bir diğer kurum ise
Sabah olmuştur. Sabah’ı ise Yeni Şafak, Cumhuriyet, Milliyet
Gazeteleri izlemektedir.
ve Akşam
88
5.2.1.3. Personel seçimine yönelik bulgular
Açık pozisyon için gerekli olan uygun niteliklere sahip başvuru
formlarından kısa listeler oluşturmak, adaylarla görüşmeler, testlerin, referans
kontrolleri, kimin işe alınacağına kimin alınmayacağına karar vermek için
kullanılan diğer araçlara kadar her şey insan kaynaklarının sorumluluğundadır.
Ankette bu doğrultuda kurumların personel seçme davranışlarını
ölçmek için de dört adet değerlendirmeye yanıt vermeleri istenmektedir. İnsan
kaynakları departmanlarının günümüzün modern işe alma yöntemlerini
uygulayıp
uygulamadıklarını
sorgulamak
amacıyla
hazırlanan
değerlendirmeler ve verilen yanıtlar şunlardır:
•
Firmamızda kullanılan personel seçme sistemleri bilimsel ve doğru
seçimi sağlayacak niteliktedir.
•
Firmamızda, bölüm yöneticileri ve insan kaynakları yöneticileri personel
seçme sürecine katılırlar.
•
Personel seçme sistemi istenilen bilgi, beceri ve tutumlara sahip kişileri
seçmeye yöneliktir.
•
Bir pozisyon boşluğu olduğunda firmamız kendi bünyesinden bir
çalışanı atamayı tercih eder.
89
Şekil-5: Ankette yer alan basın kurumlarının personel seçme
sistemine yönelik değerlendirmelere verdikleri yanıtlar.
KARARSIZIM
Yenişaf ak
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet
KISMEN
KATILIYORUM
Cumhuriyet
KISMEN
KATILIYORUM
Yenişafak
KATILIYORUM
Akşam, Milliyet
ve Sabah
SORU-1: Firm am ızda k ullanılan personel seçm e
sistem leri bilim sel ve doğr u s eçim i
sağlayacakniteliktedir.
KISMEN
KATILIYORUL
Yeni Şafak
KATILIYORUM
Cumhuriyet
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet,
Akşam, Milliyet
ve Sabah
KATILIYORUM
Cumhuriyet
SORU 10: Firmamızda bölmü yöneticileri ve insan kaynakları
yöneticileripersonel seçme sürecine katılırlar
KATILIYORUM
Hürriyet, Sabah
ve Yeni Şafak
TAMAMEN
KATILIYORUM
Cumhuriyet
KISMEN
TAMAMEN
KATILIYORUM
KATILIYORUM
Akşam ve
Hürriyet,
Milliyet
Sabah, Akşam
SORU 36: Bir pozisyon boşluğu olduğunda firmamız kendi
ve Milliyet
SORU 19: Personel seçme sistemi istenilen bilgi, beceri ve bünyesinden bir çalışanı atamayı tercih eder
tutumlara sahip kişileri seçmeye yöneliktir
90
Şekil-6: Ankete katılan basın kurumlarının, personel seçimlerinde
modern teknik uygulamalara verdikleri önemin, birbirleri arasında
yüzdelik dilimle karşılaştırılması ve verilen yanıtların puansal olarak
değeri.
PERSONEL SEÇME
Yeni Şafak; 19;
13%
Cumhuriyet; 24;
16%
Akşam
Sabah; 26; 18%
Hürriyet
Akşam; 25; 17%
Milliyet; 25; 17%
Cmhuriyet
Hürriyet; 27; 19%
Milliyet
Sabah
Yeni Şafak
Ortaya çıkan tabloda kurumların personel seçimlerinde hemen hemen
aynı anlayışı uyguladıkları gözlemlenmektedir. İşletmelerin işe alma sürecinde
modern teknik uygulamalara verdikleri önemin, birbirleri arasında yüzdelik
dağılımı Hürriyet yüzde 19, Sabah yüzde 18, Akşam yüzde 17, Milliyet yüzde
17, Cumhuriyet yüzde 16 ve Yeni Şafak yüzde 13 olarak sıralanmaktadır
(Şekil-6).
91
5.2.1.4. Ücretlendirme politikasına yönelik bulgular
Ücretlendirme konusunda objektif ve adil olabilmek için insan kaynakları
yönetimi, iyi tanımlanmış insan kaynakları yönetim prosedürlerine ve
değerlendirme
kurumlara,
araçlarına
günümüz
ihtiyaç
büyük
duymaktadır.
işletmelerinin
Örneklemde
uyguladıkları
yer
alan
profesyonel
ücretlendirme mekanizmalarını ne seviyede uyguladıklarını ölçen dört
değerlendirme yöneltildi. Bu değerlendirmeler ve verilen yanıtlar şöyle:
•
Firmamızdaki maaş ve diğer haklar piyasayla kıyaslanabilir durumdadır.
•
Firmamızda ücret, çalışan yeteneği ve rekabet edebilirliğine dayanır.
•
Tüm çalışanlar için ücret doğrudan kişinin performansına bağlıdır.
•
Firmamızda kar paylaşımı daha yüksek performansları ödüllendirme
mekanizması olarak kullanılır.
Şekil-7:
Ankette
yer
alan
basın
kurumlarının
ücretlendirme
politikalarına yönelik değerlendirmelere verdikleri yanıtlar.
KARARSIZIM
Yenişafak
TAMAMEN
KATILIYORUM
Sabah
KATILIYORUM
Hürriyet, Akşam
ve Cumhuriyet
KISMEN
KATILIYORUM
Yeni Şafak
KISMEN
KATILIYORUM
Milliyet
SORU 18: Firmamızdaki maaş ve diğer haklar piyasayla
kıyaslanabilir durumdadır
KATILMIYORUM
Cumhuriyet
KATILIYORUM
Hürriyet,
Sabah, Akşam
ve Milliyet
SORU 20: Firmamızda ücret çalışan yeteneğine ve rekabet
edebilirliğine dayanır
92
KATILMIYORUM
Cumhuriyet
KATILIYORUM
Hürriyet ve
Sabah
KARARSIZIM
Yeni Şafak
KATILMIYORUM
Cumhuriyet YANIT
VERİLMEDİ
Akşam
KATILIYORUM
KISMEN
Hürriyet
KISMEN
KATILIYORUM
KATILIYORUM
HİÇ
Akşam, Milliyet
Sabah
KATILMIYORUM
ve Yeni Şafak
Milliyet
SORU 26: Tüm çalışanlar için ücret doğrudan kişinin performansına SORU 29: Firmamızda kar paylaşımı daha yüksek performansları
bağlıdır
ödüllendirme mekanizması olarak kullanılır
Şekil-8: Ankete katılan kurumların, ücretlendirme politikalarında modern
teknik uygulamalara verdikleri önemin, birbirleri arasında yüzdelik
dilimle karşılaştırılması ve verilen yanıtların puansal değeri.
ÜCRETLENDİRME
Yeni Şafak; 18;
16%
Cumhuriyet; 12;
11%
Akşam; 17; 15%
Cumhuriyet
Akşam
Hürriyet
Milliyet
Sabah; 24; 21%
Milliyet; 17; 15%
Hürriyet; 24; 22%
Sabah
Yeni Şafak
93
Hürriyet
Gazetesi,
ücretlendirmelere
yönelik
yeni
politikaları
uygulamakta, yüzde 22’lik bir dilimle diğer gazetelere oranla daha önde yer
almaktadır. Hürriyet’i sırasıyla Sabah, Yeni Şafak, Milliyet, Akşam ve
Cumhuriyet izlemektedir (Şekil-8).
Soruları verilen yanıtların puanları toplandığında, Hürriyet Gazetesi’nin
ücretlendirme politikasının günümüz modern ücretlendirme politikalarıyla
örtüştüğü görünmektedir. Cumhuriyet Gazetesi bu yöntemlerden oldukça uzak
dururken Akşam ve Milliyet Gazeteleri ise yükselen bir grafik çizmektedir.
Sabah ise yine Hürriyet’in en yakın takipçisi durumundadır. Yeni Şafak da
yüksek bir grafik çizmektedir.
5.2.1.5. Kariyer planlamasına yönelik bulgular
Ankette, kurumların personelin kariyer gelişimine olanak sağlayıcı
davranışlar içerisine girip girmedikleri de ölçülmüştür. Bu ölçme işlemi kariyer
gelişimine yönelik oluşturulan temel beş değerlendirme gerçekleştirilmiştir.
Değerlendirmeler ve verilen yanıtlar şunlardır:
•
Bu firmadaki bireylerin kariyer yolları açıktır.
•
Bu firmadaki herhangi bir çalışanın kariyer beklentileri, üst yöneticisi
tarafından bilinir.
•
Firmamızda, çalışanların terfi edebileceği birden fazla potansiyel
pozisyon vardır.
•
Firmamız çalışanlarının kariyer ve gelişimini planlar.
•
Her çalışan firmadaki kariyer yolundan haberdardır.
94
Şekil-9: Ankette yer alan basın kurumlarının kariyer planlaması
politikalarına yönelik değerlendirmelere verdikleri yanıtlar.
KISMEN
KATILIYORUM
Milliyet
KATILIYORUM
Hürriyet,
Cumhuriyet,
Sabah ve
Yenişafak
TAMAMEN
KATILIYORUM
Akşam
SORU 5: Bu firm adaki bire ylerin kariyer yolları açıktır
KARARSIZIM
Yenişafak
KATILMIYORU
M
Cumhuriyet
KATILIYORUM
Hürriyet,
Akşam ve
Sabah
TAMAMEN
KATILIYORUM
Sabah
KATILIYORUM
Hürriyet,
Akşam,
Cumhuriyet ve
Yenişafak
KISMEN
KATILIYORUM
Milliyet
SORU 9: Firmadaki çalışanların herhangi birinin kariyer
beklentileri, üst yöneticisi tarafından bilinir
KARARSIZIM
Yeni Şafak
KISMEN
KATILMIYORUM
Cumhuriyet
KATILIYORUM
KISMEN
Hürriyet, Sabah,
KATILIYORUM
Akşam ve
Milliyet
Milliyet
SORU 15: Firmamızda çalışanların terfi edebileceği birden fazla
SORU 23: Firmamız çalışanların kariyer ve gelişimini planlar
potansiyel pozisyon vardır
KISMEN
KATILIYORUM
Yeni Şafak ve
Sabah
KARARSIZIM
Milliyet
KISMEN
KATILMIYORUM
Cumhuriyet
KATILIYORUM
Hürriyet ve
Akşam
SORU 33: Her çalışan firmadaki kariyer yolundan haberdardır.
95
Şekil-10: Ankete katılan kurumların, çalışanların kariyer planlaması
politikalarına verdikleri önemin, birbirleri arasında yüzdelik dilimle
karşılaştırılması ve puansal olarak değerleri.
KARİYER PLANLAMASI
Yeni Şafak; 25;
16%
Cumhuriyet; 20;
12%
Akşam; 31; 18%
Akşam
Hürriyet
Milliyet
Sabah; 30; 19%
Milliyet; 25; 16%
Cmhuriyet
Hürriyet; 30; 19%
Sabah
Yeni Şafak
Basın sektörünün dört büyük kuruluşu arasında çalışanların kariyer
planlamasına en çok önem veren kurumun Hürriyet ve Sabah Gazetesi olduğu
ortaya çıkmaktadır. Bu iki büyük kurumu yüksek bir oranla Akşam
izlemektedir. Milliyet Gazetesi ve Yeni Şafak Gazetesi yüzde 16 ve
Cumhuriyet Gazetesi ise yüzde 12’lik oranla izlemektedir (Şekil-10).
Anket verilerinin puanlanmasında da Hürriyet ve Sabah Gazetesi’nin
çalışanlarının kariyer planlamasına verdiği önem açıkça ortaya çıkmaktadır.
Akşam Gazetesi de sorulara verdiği yüksek puanlarla çalışmanın önemini
96
kavramış gözükmektedir. Milliyet ve Yeni Şafak Gazetesi kariyer planlamasına
çok önem vermezken, Cumhuriyet Gazetesi’nin insan kaynakları yönetimi
anlayışında uygulamanın çok fazla yer etmediği gözlemlenmektedir.
5.2.1.6. Personelin karar alma sürecine katılımına yönelik bulgular
Organizasyonda çalışanların karar alma sürecine aktif olarak katılımı
motivasyonel bir etki göstermektedir. Çalışanlar organizasyonu kendi sahip
oldukları işletmeler olarak görmekte ve daha fazla çalışma gereğini
duymaktadır. Bu doğrultuda, kurumların çalışanlarını karar alma sürecinde
katılım göstermelerine verdikleri önem dört değerlendirmeye verilen yanıtlar
ölçüldü. Değerlendirmeler ve yanıtları sırasıyla şöyle:
•
Çalışanların maliyet ve kalite ile ilgili konularda karar almada katılımları
sağlanır.
•
Bu firmadaki çalışanlara, bir üst yöneticileri operasyonlar/üretim ile ilgili
konularda fikirlerini sorar.
•
Çalışanlara işlerin yapılma biçimi ile ilgili iyileştirme önerilerinde
bulunmaları için fırsat sunulur
•
Pozisyonların gerçek iş tanımı, resmi iş tanımından çok, o işi yapan
birey tarafından biçimlendirilir.
97
Şekil-11: Ankette yer alan basın kurumlarının personelin karar alma
sürecine katılım politikalarına
yönelik değerlendirmelere verdikleri
yanıtlar.
KISMEN
KATILIYORUM
Sabah Milliyet,
Cumhuriyet ve
Yenişafak
KATILIYORUM
Hürriyet
KISMEN
KATILMMIYORUM
Akşam
SORU 6: Çalışanların maliyet ve kalite ile ilgili konularda karar almada
katılımlarını sağlar.
KATILIYORUM
Hürriyet, Sabah
ve Yeni Şafak
KISMEN
KATILIYORUM
Milliyet ve
Cumhuriyet
KISMEN
KATILMIYORUM
Akşam
KATILIYORUM
Hürriyet,
Sabah ve
Milliyet
KISMEN
KATILIYORUM
Cumhuriyet ve
Yenişafak
KISMEN
KATILMIYORU
M
Akşam
SORU 16: Firmadaki çalışanlara bir üst yöneticileri
operasyonlar/üretim ile ilgili konularda fikirlerini sorar.
KISMEN
KATILIYORUM
Yeni Şafak ve
Sabah
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet
KATILIYORUM
Cumhuriyet ve
Milliyet
KATILMIYORUM
Akşam
SORU 32: Pozisyonların gerçek iş tanımı, resmi tanımından çok o işi
SORU 24: Çalışanlara işlerin yapılma biçimi ile ilgili iyileştirme
yapan birey tarafından belirlenir.
önerilerinde bulunmaları için fırsat sunulur
98
Şekil-12: Ankete katılan kurumların, çalışanlarını karar alma sürecinde
katılım göstermelerine verdikleri önemin birbirleri arasında yüzdelik
dilimle karşılaştırılması ve puansal olarak değeri.
KATILIM
Yeni Şafak; 21;
16%
Cumhuriyet; 21;
16%
Akşam; 11; 8%
Cmhuriyet
Akşam
Hürriyet
Milliyet
Sabah; 32; 24%
Hürriyet; 25; 19%
Milliyet; 22; 17%
Sabah
Yeni Şafak
Şekil -12’deki tablodan çıkan sonuç doğrultusunda çalışanların söz
sahibi olduğu basın kurumlarının başında
Sabah Gazetesi gelmektedir.
Sabah yüzde 24’lük yüksek oranla çalışanlarını karar alma sürecine
katmaktadır. Sabah’ı ise yüzde 19’luk oranla Hürriyet, yüzde 17’lik oranla
Milliyet, yüzde 16’lık oranla Cumhuriyet ve Yeni Şafak izlemektedir. Akşam’ın
ise çalışanlarının karar alma sürecine katma taraftarı olmadığı görülmektedir.
Ankete verilen cevaplar, Sabah ve Hürriyet Gazetesi’nin personelini
şirketle ilgili karar alma sürecine dahil ettiğini göstermekte. Cumhuriyet
99
Gazetesi de bu yönde sorulan sorulara yüksek puanlı yanıtlar vererek
“katılıma” gösterdikleri önemi ortaya koymaktadır.
5.2.1.7. İş tanımlamalarına ve büyüme hedeflerine yönelik bulgular
Ankette, kurumların görev ve iş tanımlamalarını net bir şekilde yapıp
yapmadıkları, ve büyüme ihtiyaçlarını gidermek için uygulamalarda bulunup
bulunmadıkları
da
ölçülmektedir.
Bu
doğrultuda
işletmelere
şu
altı
değerlendirme iletilmiştir. Değerlendirmeler ve verilen yanıtlar şöyledir:
•
Firmamızda
her
pozisyonun
görev
ve
sorumlulukları
açıkça
tanımlanmıştır.
•
Firmamızda her pozisyon için güncel bir iş tanımı vardır.
•
Bu firmada, bireysel ve örgütsel büyüme ihtiyaçları örtüşmektedir.
•
Firmamızdaki ölçme sistemi büyüme ve gelişme odaklıdır.
•
Her pozisyonun iş tanımı, o pozisyonda çalışan bireyin yerine getirdiği
görevlerin tümünü içerir.
•
Değerlendirme verileri iş rotasyonu, eğitim ve ücret gibi konularda karar
almak için kullanılır.
100
Şekil-13: Ankette yer alan basın kurumlarının, görev ve iş tanımlamalarını
net bir şekilde yapıp yapmadıkları ve büyüme ihtiyaçlarını gidermek için
gerekli
uygulamalarda
bulunup
bulunmadıklarını
ölçen
değerlendirmelere verdikleri yanıtlar.
KATILIYORUM
Sabah
TAMAMEN
KATILIYORUM
KATILIYORUM
Hürriyet,
Sabah
Akşam ve
Milliyet
KISMEN
KATILIYORUM
Cumhuriyet,
Milliyet ve
Yenişafak
KISMEN
TAMAMEN
KATILIYORUM
KATILIYORUM
Cumhuriyet ve
Hürriyet ve
Yenişaf ak
Akşam
SORU 7: Firmamızda her pozisyon görev ve sorumlulukları SORU 17: Firmamızda her pozisyon için güncel bir iş tanımı
vardır
açıkça tanımlanmıştır
KATILIYORUM
Hürriyet ve
Sabah
KISMEN
KATILIYORUM
Cumhuriyet,
Akşam, Milliyet
ve Yenişafak
SORU 21: Bu firmada bireysel ve örgütsel büyüme ihtiyaçları
örtüşmektedir
KISMEN
KATILIYORUM
Yeni Şafak
KATILMIYORUM
Cumhuriyet
KARARSIZIM
Milliyet
KISMEN
KATILIYORUM
Cumhuriyet
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet
KATILIYORUM
Sabah, Akşam
ve Yeni Şafak
SORU 22: Firmamızdaki ölçme sistemi büyüme ve gelişme
odaklıdır
TAMAMEN
KATILIYORUM
Hürriyet
KISMEN
KATILIYORUM
Yeni Şafak,
Cumhuriyet ve
Sabah
TAMAMEN
KISMEN
KATILIYORUM
KATILIYORUM
Hürriyet,
Akşam ve
Sabah, Akşam
Milliyet
ve Milliyet
SORU 25: Her pozisyonun iş tanımı o pozisyonda çalışan bireyin SORU 34: Değerlendirme verileri iş rotasyon, eğitim ve ücret
gibi konularda karar almak için kullanılır
yerine getirdiği görevlerin tümünü içerir
101
Şekil-14: Ankete katılan kurumların, görev ve iş tanımlamalarını net bir
şekilde yapıp yapmadıklarının, birbirleri arasında yüzdelik dilimle
karşılaştırılması ve puansal olarak değerleri.
TANIMLAMA
Yeni Şafak; 30;
14%
Cumhuriyet; 28;
14%
Cmhuriyet
Akşam; 37; 18%
Sabah; 37; 18%
Akşam
Hürriyet
Milliyet
Milliyet; 34; 16%
Sabah
Hürriyet; 41; 20%
Yeni Şafak
İş tanımlarının şeffaf bir şekilde yapılması ve büyüme ihtiyaçlarına yanıt
verecek
çalışmaların değerlendirilmesi, yüzdelik dilimlere vurulduğunda,
sıralama Hürriyet yüzde 20, Sabah ve Akşam yüzde 18, Milliyet yüzde 16,
Cumhuriyet ve Yeni Şafak ise yüzde 14 olarak ölçülmektedir.
Sorulara
verilen
yanıtlardan
elde
edilen
puanlardan,
Hürriyet
Gazetesi’nin iş tanımlamalarını açık bir biçimde yaptığı ve büyüme hedefleri
doğrultusunda ilerlediği ölçülmektedir. Hürriyet’in en yakın takipçisi ise Sabah
ve Akşam’dır.
102
5.2.2. Açık uçlu sorularla elde edilen bulgular
Hürriyet, Milliyet, Akşam ve Cumhuriyet Gazetelerinin İnsan Kaynakları
yöneticilerinin yanıtlaması istemiyle 13 açık uçlu soru hazırlanmıştır. İnsan
kaynakları yöneticilerini ve birimi tanımaya ve çalışmaları hakkında bilgi
almaya yönelik olan bu sorular şunlardan oluşmaktadır:
•
Firmanızda kaç yıldır insan kaynakları bölümü mevcuttur?
•
Firmadaki görev unvanınız nedir?
•
En son mezun olduğunuz eğitim kurumu ?
•
İnsan Kaynakları pozisyonunda toplam kaç yıl tecrübeye sahipsiniz?
•
Şu anki işyerinizde kaç yıldır çalışıyorsunuz?
•
Bulunduğunuz firmada toplam kaç kişi çalışmaktadır?
•
İnsan kaynakları departmanınız kaç kişiden oluşuyor ve görev
dağılımları nelerdir?
•
Kurumda toplam kaç personeliniz bulunuyor?
•
Personelinizin iş motivasyonuna yönelik çalışmalar yapıyor musunuz?
Neler yapıyorsunuz? Geri dönüşümü nasıl oluyor?
•
Personelinizin performansını değerlendirme kriterleriniz nelerdir? Bunun
için
özel
yöntemler
uyguluyor
musunuz?
Uyguluyorsanız
geri
dönüşümü hakkında bilgi verebilir misiniz?
•
Performansı düşük veya yüksek olan personel için ödül veya ceza
sisteminiz var mı?
•
Personelinize yönelik eğitimler var mı?
•
İnsan
kaynakları
departmanınız
için
gelecek
yıllarda
yapmayı
düşündüğünüz ne gibi çalışmalarınız var?
Kurumlardan gelen yanıtlarda, kapalı uçlu anket sorularının tamamı
işaretlenirken, açık uçlu sorular çoğunlukla ayrıntılı olarak cevaplanmamıştır.
103
5.2.2.1. Akşam Gazetesi’nin açık uçlu sorulara yanıtları
İnsan kaynakları yöneticisi lisans mezunu olduğunu, insan kaynakları
alanında yedi yıldır çalıştığını ve kurumda da yedi yıldır görev aldığını
aktarmaktadır. İnsan kaynakları departmanlarının yedi kişiden oluştuğunu
belirten yönetici, kurumda da bin kişinin çalıştığını kaydetmektedir.
5.2.2.2. Cumhuriyet Gazetesi’nin açık uçlu sorulara yanıtları
Cumhuriyet Gazetesi’nde insan kaynakları yöneticisi adına sorulara
İdari İşler Müdürü yanıt vermiştir. Kurumda 10 yıldır insan kaynakları
bölümünün olduğunu belirten yönetici, çalışan sayısını 30 olarak yazarken, 14
yıldır da Cumhuriyet Gazetesi’nin çalışanı olduğunu işaretlemiştir.
5.2.2.3. Milliyet Gazetesi’nin açık uçlu sorulara yanıtları
Verilen yanıtlara göre Milliyet Gazetesi, 15 yıldır insan kaynakları
departmanına sahip. İnsan Kaynakları Müdürü lisans mezunu olup, 12 yıldır
bulunduğu konumda çalışmakta. İnsan kaynakları departmanında dokuz kişi
çalışırken, görev dağılımları ücretlendirme, özlük işlemler, seçme yerleştirme
ve proje olmak üzere dört birimden oluşmakta. Kurumda toplam 1080 personel
bulunuyor. Personelin motivasyonunu arttırmaya yönelik olarak, 2008 yılında
ödüllendirme sistemi uygulamasına geçildi. Performans ölçümü için ise
“Performans Değerlendirme Sistemi” uygulanmakta. Performansı yüksek
personel için maaş zammı ve terfi uygulanırken düşük performansı süreklilik
gösteren personelin “işten çıkarıldığı” belirtilmektedir. Personele yönelik
eğitimler yapıldığı da vurgulanmaktadır.
104
5.2.2.4. Hürriyet Gazetesi’nin açık uçlu sorulara yanıtları
Hürriyet, tüm sorulara yanıt vermiştir. Birim yöneticisinin aktardığı
bilgilere göre; Hürriyet’in 13 yıldır İnsan Kaynakları departmanı bulunmakta,
başındaki yöneticinin unvanı insan kaynakları müdürü, lisans mezunu, 13 yıllık
insan kaynakları tecrübesine sahip, Hürriyet’te 10 yıldır görev alıyor, insan
kaynakları departmanındaki personel sayısı 10, kurumda çalışan sayısı ise
766.
Hürriyet İnsan Kaynakları yöneticisi personelin iş motivasyonunu
arttırmaya yönelik olarak yıl içinde eğitim verdikleri, yemek organizasyonları
yaptıkları
ve ödüllendirme sistemleri olduğu bilgisini veriyor. Performans
değerlendirme kriteri olarak, her çalışan için hedef ve yetkinlik (kişisel, işlevsel,
yönetsel) bazlı değerlendirme yapıldığı kaydedilirken, sistem olarak da 360
derece performans uygulamasına başvurulduğu belirtilmektedir.
5.2.2.4.1. Hürriyet Gazetesi’nin motivasyona yönelik ödül sistemi
Hürriyet Gazetesi, personelin motivasyonuna yönelik “En İyiler Ödül
Programı” adı altında bir sistem uygulamaktadır. Çalışanların haberleri ayda iki
kere olmak üzere, “En iyi sayfa, en iyi fotoğraf, en iyi grafik, en iyi karikatür,
en iyi röportaj, en iyi araştırma, en iyi başlık, en iyi ‘feature’ yazı ve en iyi ekip
çalışması” olarak değerlendirmeye alınmaktadır.
Gazetenin yöneticilerinden oluşan Değerlendirme Komitesi, haberleri
değerlendirme ölçütü olarak “Gazetecilik, güncellik, atlatma, kullanılan dil /
özgünlük / farklılık, akılda kalma, iz bırakma, Hürriyet‘e özel yazım kuralları”
başlıklarını dikkate almaktadır. Çalışması ödüle değer görülen personele 150
YTL verilmektedir.
105
5.2.2.5. Sabah Gazetesi’nin açık uçlu sorulara yanıtları
Sabah Gazetesi İnsan Kaynakları Müdürü’nün verdiği bilgilere göre,
kurumda 2003 yılından beri insan kaynakları departmanı var. Lisans meznu
olan yöneticisi, alanında yedi yıllık bir tecrübeye sahip. 3 yıldır da Sabah
Gazetesi’nde görev alıyor. Gazetede toplam çalışan sayısı 577. Departman,
insan kaynakları müdürü, yönetmeni, sorumlusu ve elemanı olmak üzere
toplam dört kişiden oluşuyor.
İş motivasyonuna yönelik olarak, kadronun ihtiyaçları göz önünde
bulundurularak iş bilgisi ve kişisel gelişime yönelik eğitim çalışmaları
yapılmakta. Editoyal kadro için motivasyon amaçlı ödüllendirme çalışmaları
yapılmakta. Bu çalışmalar kapsamında her ay manşet, haber, fotoğraf vb. gibi
çeşitli dallardaki en iyi çalışmalar seçilerek personel teşekkür sertifikası ve
pirimle ödüllendirilmekte. Bunların yanı sıra sosyal aktivasyonlarda bir araya
gelinmekte. Bu organizasyonlarda personele ödüller de verilmekte.
Personelin performansını ölçmek için “Performans Değerlendirme
Sistemi” kullanılmakta. Değerlendirme yapılırken personelin bağlı bulunduğu
yönetici
ile
koordineli
olarak
çalışmalar
yürütülmekte.
Personelin
iş
performansı, iş bilgisi, becerileri, vb. unsurları göz önünde bulundurulmakta.
Tüm şirkette objektif olarak uygulanmasına çalışıldığı vurgulanmakta.
Her pozisyonda personele yönelik olarak düzenlenen eğitimlerle,
çalışanların mesleki ve kişisel gelişimleri desteklenmekte. Eğitim ihtiyaçları her
yılın belirli dönemlerinde belirlenerek, yıl içerisinde bu eğitimlere personelin
katılımı sağlanmakta.
Departman olarak ilerleyen yıllarda mesleki ve kişisel gelişime yönelik
eğitim çalışmalarına ağırlık verilmesi planlanmakta. Mevcut performans
yönetim sistemi geliştirilerek, motivasyona yönelik çabaların hızlandırılması
hedefleniyor. Kariyer planlama konularına da ağırlık verilecek.
106
5.2.2.6. Yeni Şafak Gazetesi’nin açık uçlu sorulara yanıtları
Yeni Şafak Gazetesi’nde sorulara haber müdürü yanıt vermekte.
Kurumda 11 yıldır insan kaynakları bölümü bulunmakta. Lisans mezunu olan
haber müdürü dokuz yıldır insan kaynakları alanında tecrübesi olduğunu
belirtmekte. Kurumda altı yıldır görev almakta. Kurumun toplam personel
sayısı 300. İnsan kaynakları departmanında ise iki personel görev almakta.
Sınırlı sayıda motivasyona yönelik çalışma yapılabilindiği kaydedilmekte.
Performans değerlendirmede ölçüt olarak “haber sayısı, verimlilik, dış göreve
gitme” seçenekleri ön plana çıkartılmakta. Personele yönelik eğitim çalışmaları
yapılmadığı belirtiliyor. İnsan kaynakları departmanı için gelecek yıllarda
yapılması düşünülen çalışma olmadığı aktarılmakta.
5.3. Araştırma Bulgularının Değerlendirilmesi
Yazılı medya kuruluşları, anketlerin de sonuçlarından anlaşıldığı gibi
son
yıllarda
insan
kaynakları
çalışmalarının
önemini
kavramaya
başlamaktadırlar. Ankete katılan bütün kurumlar, insan kaynaklarının temel
uygulamalarına yönelik soruları yanıtlamışlardır. Ancak halen istenilen
seviyeye gelemedikleri çıkan tablolarda görülmektedir.
Ankete katılan kuruluşlar arasında insan kaynakları departmanını en
aktif olarak kullanan kurumun gerek yıllık cirosu, gerek yüksek tirajı, gerekse
gündem yaratma özelliği ile Türkiye’nin en büyük gazetelerinden Hürriyet
Gazetesi
olduğu
geliştirmeye
gözlemlenmektedir.
yönelik
çalışmaların
Gazete,
dışında,
tüm
çalışanların
sorularda
kariyerlerini
en
yüksek
puanlandırmayı almıştır. Hürriyet’in okunurluluk oranında en yakın takipçisi
olan Sabah Gazetesi, bu takibini insan kaynakları alanında da sürdürmektedir.
İnsan kaynakları çalışmalarını Hürriyet’in ardından en çok takip ederek
uygulayan gazete konumundadır. Milliyet ise ortalama bir çizgi çizerek, insan
kaynakları
uygulamalarında
henüz
istenilen
seviyeye
gelmediğini
107
sergilemektedir. Cumhuriyet’in ise çoğu insan kaynakları düzenlemesini
uygulamakta geri kaldığı ortaya çıkmaktadır. Akşam Gazetesi’nin ise bazı
yaklaşımlarda Hürriyet’e yaklaştığı görülmektedir. Olaylara Cumhuriyet gibi
koyu bir ideolojik bakışla yaklaşan Yeni Şafak’ın ise, insan kaynakları
uygulamalarına Cumhuriyet’ten daha çok önem verdiği gözlemlenmektedir.
Hürriyet, Akşam ve Sabah kurum içi personellerin eğitimlerine yönelik
çalışmalara oldukça önem verirken, Yeni Şafak ve Cumhuriyet Gazetesi ise
“eğitimin” çok da gerekli olmadığını düşünmektedir. Personel seçiminde yine
Hürriyet
Gazetesi,
çağın
gerektirdiği
insan
kaynakları
uygulamalarını
kullandığını göstermektedir. Verdiği yanıtların puanlandırılmasında diğer basın
kurumlarından çok daha önde gittiği görülmektedir.
Bütün kurumların en çok önem verdiği insan kaynakları uygulaması da
personelin performansına yönelik değerlendirme sistemleri olmuştur. Yazılı
basın sektörü, insan kaynaklarının başat öğesi “performans yönetimini”
merkezine almış durumdadır. Akşam Gazetesi ise kariyer planlamasına verdiği
önemle dikkatleri çekmektedir. Bu konuda diğer gazeteler arasında en iddialı
kurum olarak gözükmektedir. Hürriyet, Sabah ve Milliyet Gazeteleri de kariyer
planlamasının zorunluluğunu kavrayarak sorulara yüksek puanlı yanıtlar
vermişlerdir.
Kurumların uygulama örneklerine yönelik hazırlanan açık uçlu anket
sorularına
ayrıntıyı
bir
şekilde
yanıt
vermemesi,
somut
çalışmaları
göstermekte engel oluşturmaktadır. Hürriyet, Sabah ve Milliyet Gazetesi’nin
insan kaynakları yöneticilerinin tüm soruları cevaplaması ise departmanlarına
verdikleri
önemin
Cumhuriyet Gazetesi’nin
bir
göstergesi
sorularının
da
olarak
İdari
İşler
kabul
edilebilir.
Müdürü
tarafından
yanıtlanması da insan kaynakları uygulamalarına bakış açısında zayıf
kalındığını işaret etmektedir. Yeni Şafak Gazetesi ise sorulara çok kısa
yanıtlar vermiştir.
108
Hürriyet Gazetesi insan kaynakları departmanında çalışan sayısı ve
birimin 13, birim müdürünün 10 yıllık bu alandaki geçmişi ile köklü bir oluşum
içinde oldukları yorumlanmaktadır. Birim, güncel insan kaynakları yöntemlerini
uygulamakta gösterdikleri başarı ile de dikkat çekmektedir. Çalışanların
performansını ölçmeye yönelik olarak en son yöntemlerden 360 Derece
sistemini uygulamaktadırlar.
Bu sistem son yıllarda özellikle ABD ve Batı Avrupa ülkeleri ile
Türkiye’de en çok üzerinde durulan uygulamalardan birisidir. 1995 yılında
ABD’de
şirketlerin
yüzde
40’ı
360
derece
değerlendirme
yöntemini
kullanırlarken, bu rakam 2000 yılında yüzde 65’e çıkmıştır. Söz konusu
değerlendirmenin
böylesine
yaygınlık
kazanmasının
nedeni,
kişiye
iş
hayatında kendisiyle ilgili başka hiçbir şekilde elde edemeyeceği nesnel ve
samimi geribildirim vermesidir.
Hürriyet, çalışanlarının motivasyonuna yönelik ödüllendirme sisteminin
de farkındadır. Bu doğrultuda ise kurum içinde çalışanlar “Hürriyet En İyi
Haber Ödül Programı” sistemini uygulamaktadır. Çalışanların üretimleri
belirlenen beş ayrı kategoride değerlendirilerek, içlerinden en başarılı olanlara
ek ücret ödemektedir. Ödül sistemi çalışma hayatında personelin işe
motivasyonunu ve performansını arttırmada en geçerli tekniklerden birisi
durumundadır. Hürriyet’in bu çalışmaları insan kaynakları alanında bir gelişim
olarak değerlendirilmektedir; ancak bu uygulamaların insan kaynakları
programlarının çalışma alanlarının çok küçük bir kısmı olduğu da bilinmektedir.
Ancak, örneklemde yer alan diğer gazeteler kıyasla bir adım önde olduğu da
gözlemlenmektedir.
Sabah ise ödüllendirme sistemi, performans değerlendirme sistemi,
eğitim çalışmaları gibi başlıca insan kaynakları uygulamalarını kuruma
taşımıştır.
Departman
olarak
ilerleyen
yıllarda
hedeflerini
de
ortaya
koymaktadırlar. Mesleki ve kişisel gelişime yönelik eğitim çalışmalarına ağırlık
verilmesi planlanmakta, mevcut performans yönetim sistemi geliştirilerek,
109
motivasyona yönelik çabaların hızlandırılması ve kariyer planlama konularına
da ağırlık verilmesi hedefleniyor.
Bin personelden sorumlu olan Akşam Gazetesi’nin insan kaynakları
yöneticileri ise, birimin ve birim sorumlusunun yedi yıllık geçmişi ile insan
kaynakları alanında var olduklarını göstermektedirler.
110
SONUÇ
İleri düzeyde teknoloji, makineleşme ve robotların üretimde büyük pay
sahibi olması kişilerin örgüt içindeki rollerinin ve pozisyonlarının değişmesini
sağlamıştır. Bu bağlamda teknik kısmı halledilen firmalarda işlerin düşünsel
kısmı da insana kalmaktadır. Yani değişim gelişim ne kadar insan aleyhinde
gelişiyormuş gibi görünse de örgütlerde insana her zaman bir yer olacaktır.
Varolan düzene ayak uydurmak, meydana gelecek olan değişikliklere cevap
vermek, nitelikli, kaliteli ve azimli çalışanlarla mümkün olacaktır.
Günümüzde şirketlerin başarısı personelin gösterdiği performans ile
örtüşmektedir. Şirketler artık insanın önemini bildiklerinden, yatırımlarını bu
doğrultuda
yaparak
bünyelerinde
insan
kaynakları
departmanları
oluşturmaktadırlar. Artık pek çok büyük şirketin başarısının ardında kuvvetli bir
insan kaynakları uygulaması yatmaktadır.
İnsan kaynakları uygulamaları ile işletmenin başarısı arasında doğru bir
orantı vardır. İnsana verilen değer beraberinde kaliteyi ve verimi de
getirecektir. Personelin yaptığı işe motivasyonunu sağlamada, takdir ve
ödüllendirme, yetki ve sorumluluk devretme, yönetime katılımı sağlanması gibi
çalışmalar büyük etki etmektedir. İnsan kaynaklarının parçaları olan bu
uygulamalar gerçekleştiği takdirde çalışan da işinde daha verimli olacaktır.
Özel bir çalışma statüsüne sahip olan basın sektörünün çalışanı
gazeteciler, günlerini fazla mesai yaparak ve büyük stres altında çalışarak
geçirmektedir. Böyle bir ortamda çalışan gazeteciler için özel insan kaynakları
yöntemi
uygulamalarına
ihtiyaç
duyulmaktadır.
Ama
görüldüğü
üzere
Türkiye’nin önde gelen gazetelerinin insan kaynakları departmanlarının
herhangi özel bir çalışma yaptığı görülmemektedir.
111
Ancak yazılı basının önemli temsilcilerinin bünyesinde insan kaynakları
birimleri oluşturması
da
bu alanda atılmış
önemli
bir adım olarak
değerlendirilebilinir.
Gazeteler arasındaki insan kaynakları uygulamaları karşılaştırıldığında
en yüksek tirajlara sahip olan ve birbirlerini en büyük rakip olarak gören
Hürriyet ve Sabah Gazeteleri’nin verdikleri yanıtlar benzerlik göstermektedir.
Değerlendirmeler
sonucunda
oluşan
sıralamalarda
insan
kaynakları
uygulamalarına en çok Hürriyet önem verirken, hemen ardından gelen kuruluş
Sabah olmuştur. Bazı konu başlıklarına ise Sabah’ın Hürriyet’ten daha çok
önem verdiği görülmektedir. Ortaya çıkan tablo, gazetelerin tirajlarıyla insan
kaynakları uygulamalarına verdikleri önemin doğru orantıda ilerlediğini
göstermekte.
Birbirlerine tamamen zıt kutuplu ideolojilerin keskin temsilcisi olarak
görülen
Cumhuriyet
ve
Yeni
Şafak
Gazetelerinin
insan
kaynakları
uygulamalarına verdikleri değer de paralellik göstermektedir. Tirajları düşük
olan
iki
kurumun
da
uygulamaları
çok
fazla
benimsemedikleri
gözlemlenmektedir. Cumhuriyetin yaklaşık iki katı oranda tiraja sahip olan Yeni
Şafak’ın bir çok insan kaynakları uygulamaları konusunda Cumhuriyet ‘ten
önde olduğu da ortaya çıkmaktadır.
Milliyet ve Akşam Gazetelerinin ise insan kaynakları uygulamaları
konusunda istenilen seviyede olmadıkları ancak yükselen bir çıkış grafiği
çizdikleri gözlemlenmektedir.
112
KAYNAKÇA
AKIN, Cihangir; Japon Endüstriyel İlişkileri, Sakarya Üniversitesi, Yayın No.
14, 1995.
ALDEMİR, Ceyhan, ATAOL, Alpay, BUDAK, Gönül; Personel Yönetimi, Barış
Yayınları, İzmir, 1998.
ANTONİONİ, David; “Designing an Effective 360-degree Appraisal
Feedback Process”, Organizational Dynamics, 1996, 25, 24-38.
ARGON, Türkan, EREN, Altay; İnsan Kaynakları Yönetimi, Nobel Basımevi,
Ankara, 2004.
ARMSTRONG, Michael; Performance Management, Kogan Page Limited,
Londra 1994, 53.
ATAAY, İsmail; Türk Basınında Personel Yönetimi, Gazeteciler Cemiyeti
Yayınları, 1984.
ATILGAN, Semra; Basın Ekonomisi ve Promosyon, Marmara İletişim
Dergisi Yayınları, Temmuz 1993, sayı:3.
ATILGAN, Semra; “Türk Basınında Finans Problemleri”, Marmara İletişim
Dergisi Yayınları, Aralık 1992.
ARIPINAR, Erdoğan; İletişim Olayları ve Türk Basınının Sorunları, Türk
Basınında Pazarlama, Gazeteciler Cemiyeti Yayınları, 1984.
AYTAÇ, Aygül; “360 Derece Performans Değerlendirme, Bilim ve Aydınlığın
Işığında”, Eğitim Dergisi, İstanbul, 2003 ,yıl: 4, sayı 41.
BARANSEL, Atilla; Çağdaş Yönetim Düşüncesinin Evrimi, İ.Ü.İşl. Fak.
Yayını, Birinci Cilt, İstanbul, 1979.
BARUTÇUGİL, İsmet; Performans Yönetimi, Kariyer Yayıncılık, İstanbul,
2002.
BERKSOY, Turgay; “Basın Ekonomisi ve Promosyon”, Marmara İletişim
Dergisi Yayınları, Temmuz 1993, sayı:3.
BREWSTER, C, HEGEWİSCH; Policy and Practice in European Human
Resource Managament: the evidence and analysis fram the price
waterhouse Cranfield survey, London, 1994.
BURAWOY, M.; The Politics of Production, Verso, Londra, 1985.
113
BÜYÜKUSLU, Ali Rıza; Avrupa Birliği ve Sosyal Boyutu, Der Yayınları,
1997.
BÜYÜKUSLU, Ali Rıza; Globalizasyon Boyutunda İnsan Kaynakları
Yönetimi, Der Yayınları, İstanbul,1998.
CAN, Halil, AKGÜN, Ahmet, KAVUNCUBAŞI, Şahin; Kamu ve Özel Kesimde
İnsan Kaynakları Yönetimi, Siyasal Kitabevi, Ankara, 2001.
ÇALIK, Temel; Performans Yönetimi: Tanımlar Kavramlar İlkeler, Gündüz
Eğitim ve Yayıncılık, Ankara, 2003.
ÇAVUŞGİL, Tamer; “Factors Behind Japanese Success in Global Markets”,
İşletme Fakültesi Dergisi, Cilt.15, Sayı.1, 1986, s.81-91.
DELBRİDGE, R; Pushing Back the Frontiers: Management control and
work intensification under JIT/TQM Regimes, 1992.
DEMİRCİOĞLU, Murat; “Japonya’da Life Time Sistemindeki Yeni Gelinen
Nokta”, Mercek Dergisi, 998, s.45-49.
DÜREN, Zeynep: 2000’li Yıllarda Yönetim, Alfa Basım Yayın Dağıtım Ltd.
Şti., İstanbul, 2003.
EDWARD, T; Union and Non-union Channels of Communication within
Multinational Companies, Dublin, July, 1994.
ERDOĞAN, İlhan; İşletmelerde Personel Seçimi ve Başarı Değerleme
Teknikleri, Adım Yayıncılık, İstanbul, 1991.
FERNER, Antony, HYMAN, Richard; Industrial Relations in the New
Europe, Oxford, 1992.
FINDIKÇI, İsmet; İnsan Kaynakları Yönetimi, Alfa Basım Yayım ve Dağıtım,
İstanbul, 2000.
GÜRÜZ, Demet, YAYLACI, Gaye; İletişimci Gözüyle İnsan Kaynakları
Yönetimi, Media Cat Kitapları, İstanbul, 2004.
IMAI, Masaaki; Kaizen: TheKey to Japan’s Competitive Success, New York
Mc Graw Hill, 1986.
KAORU Ishikawa; What is Total Quality Control: The Japanese Way,
Prentice Hall Inc., Seventhy Ed., 1985.
114
KERFOOT, D, KNİHGTS; Empowering the Quality Worker? The Sedcution
and Contradiction of Total Quality Phenomenon, Routledge, London,
1995.
KNİGHTS, D., MCCABE, D.; Are There No Limits to Authority?,
Organization Studies, 1999.
KUENG, Peter; Process Performance Measurement System: A Tool to
Support Process-Based Organizations, Total Quality
Management, 2000, 67-84.
KUTAL, Gülten, BÜYÜKUSLU, Ali Rıza; Endüstri İlişkileri Boyutunda Çok
Uluslu Şirketler ve İnsan Kaynağı Yönetimi Teori ve Uygulamaları, Der
Yayınları,
İstanbul, 1996.
LEGGE, K; Human Resource Management a Critical Analysis in Storey,
London, Hestiy, C and.
LUDEMAN, John; How To Conduct Self Directed 360. Training &
Development, 2000, 44-47.
MUTLU, Servet; Japonya’da Endüstrinin Yapısı, İşletmelerin Ölçeği,
Verimlilik ve Ücretler, Milli Prodüktivite Yayınları, 391, Ankara, 1989.
ÖZEL, Mustafa; Küresel Rekabette Japon Şirketleri: Tarihsel Kökler,
Küresel Rekabet, İz Yayıncılık, İstanbul, 1994, s.183-195.
ÖZKAN, Işık; Basım ve Basın İşletmeciliği, Bilgehan Basımevi, İzmir, 1989.
PALMER, Margeret, WİNTERS, Kenneth; İnsan Kaynakları, çev. Doğan
Şahiner, Rota Yayınları, İstanbul, 1993.
SAKAI, Kuniyasu; Japon Sanayisinin Feodal Dünyası: Küresel Rekabet, İz
Yayıncılık, İstanbul, 1994, s.58-105.
SELAMOĞLU, Ahmet; İnsan Kaynakları Yönetiminin Gelişimi, Tühis,
Ankara, 1998, 571-589.
STOREY, John, SİSSON, Keit; Managing Human Resources and Industry
Relation, Open University Pres, Buckignham, 1993.
ŞENOL, Gökhan; “İş değerlemesinden Performans Değerlemesine Geçiş”,
Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, Bursa, 2003 cilt 5, sayı1.
TAHİROĞLU, Figen; Düşünceden Sonuca İnsan Kaynakları, Hayat
Yayınları, İstanbul, 2002.
115
TUCKMAN, A; Ideology Quality and TQM, Routledge, Londra, 1995.
TUNÇ, Güngör, Japon İşletmecilik Uygulamaları, Banka ve Ekonomik
Yorumlar, Yıl.32, 1995, s.5-17.
UYARGİL, Cavide; İşletmelerde Performans Yönetimi Sistemi, Şahinkaya
Matbaacılık, İstanbul, 1994.
VİNSON, Michael; The Pros and Cos Of 360-Degree Feedback: Making it
work. Training & Development, 1996, 11-12.
VİSSER, j; European
Oxford:Blackurell, 1994.
Trade
Unions:
the
Transition
Years,
WİLLİAMS, Hebert Lee; Newspaper Organization and Management, The
lowa State University Press, 1978.
YILDIRIM, Engin; “Türkiye’deki Toplam Kalite Uygulamalarının İşçiler ve
Endüstri İlişkileri Üzerindeki Etkileri”, Toplum ve Bilim, sayı 85, 2000.
YÜCE, Pınar; 360 Derece Değerlendirme, Düşünceden Sonuca
İnsan Kaynakları, Hayat Yayıncılık, İstanbul, 2003.
116
EKLER
Ek-1: Anket soruları
Ek-2: Akşam Gazetesi Anketi
Ek-3: Cumhuriyet Gazetesi Anketi
Ek-4: Milliyet Gazetesi Anketi
Ek-5: Hürriyet Gazetesi Anketi
Ek-6: Sabah Gazetesi Anketi
Ek-7: Yeni Şafak Gazetesi Anketi
Ek-8: Hürriyet Ödül Sistemi
Ek-9: Hürriyet Performans Değerlendirme Sistemi
Ek-10: İnsan Kaynakları Çalışmasına Motorola Örneği
117
Ek-1 Anket Soruları
TÜRKİYE’DE YAZILI BASIN SEKTÖRÜNDE İNSAN KAYNAKLARI ANKET
SORULARI
Her soru için 1 (kesinlikle katılmıyorum) ile 7 (kesinlikle katılıyorum) arasında değişen
skalayı seçiniz. Her bir ifade için hangi oranda katıldığınızı lütfen uygun kutucuğu “X” ile
işaretleyerek belirtiniz.
Hiç
katılmıyo
rum
Katılmıyor
um
(1)
(2)
Kısmen
katılmıyoru
m
(3)
Kararsız
ım
(4)
Kısm
en
katılı
yoru
m
(5)
1
2
3
4
Firmamızda kullanılan personel seçme
sistemleri bilimsel ve doğru seçimi sağlayacak
niteliktedir.
Firmamız çalışanları için kalite ile ilgili
kapsamlı eğitim programları düzenler.
Çalışanların performansı, objektif ölçülebilir
sonuçlar üzerinden değerlendirilir.
Çalışanlara performanslarıyla ilgili geri
bildirim ve danışmanlık sağlanır.
5
Bu firmadaki bireylerin kariyer yolları açıktır.
6
Çalışanların maliyet ve kalite ile ilgili
konularda karar almada katılımları sağlanır.
Firmamızda her pozisyonun görev ve
sorumlulukları açıkça tanımlanmıştır.
İş performansı çalışanların ücretlerini
belirlemekte önemli bir faktördür.
Bu firmadaki herhangi bir çalışanın kariyer
beklentileri, üst yöneticisi tarafından bilinir.
Firmamızda, bölüm yöneticileri ve insan
kaynakları yöneticileri personel seçme sürecine
katılırlar.
Seçme sürecinde, gerektiğinde geçerliliği ve
standardizasyonu yapılmış testler kullanılır.
Her bir çalışan, her yıl eğitim programlarına
katılır.
Eğitim ihtiyaçları, performans ölçme sistemi ile
saptanır.
Çalışanlar, performans değerlendirme sistemine
güvenir.
Firmamızda, çalışanların terfi edebileceği
birden fazla potansiyel pozisyon vardır.
Bu firmadaki çalışanlara, bir üst yöneticileri
operasyonlar/üretim ile ilgili konularda
fikirlerini sorar.
Firmamızda her pozisyon için güncel bir iş
tanımı vardır.
Firmamızdaki maaş ve diğer haklar piyasayla
kıyaslanabilir durumdadır.
Personel seçme sistemi istenilen bilgi, beceri ve
tutumlara sahip kişileri seçmeye yöneliktir.
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
Katılıyor
um
Tamamen
katılıyorum
(6)
(7)
118
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
Firmamızda ücret, çalışan yeteneği ve rekabet
edebilirliğine dayanır.
Bu firmada, bireysel ve örgütsel büyüme
ihtiyaçları örtüşmektedir.
Firmamızdaki ölçme sistemi büyüme ve
gelişme odaklıdır.
Firmamız çalışanlarının kariyer ve gelişimini
planlar.
Çalışanlara işlerin yapılma biçimi ile ilgili
iyileştirme önerilerinde bulunmaları için fırsat
sunulur.
Her pozisyonun iş tanımı, o pozisyonda çalışan
bireyin yerine getirdiği görevlerin tümünü
içerir.
Tüm çalışanlar için ücret doğrudan kişinin
performansına bağlıdır.
Performans değerlendirme sisteminin, bireysel
ve takım davranışları üzerinde güçlü bir etkisi
vardır.
Tüm çalışanlara performans değerlendirme
sisteminin amaçları açıktır.
Firmamızda kar paylaşımı daha yüksek
performansları ödüllendirme mekanizması
olarak kullanılır.
İşe yeni başlayanlara, ihtiyaç duyacakları
becerileri kazandıracak eğitim programları
verilir.
Takım çalışmalarında etkin olabilmeleri için,
personele dönemsel olarak yeni bilgi ve
beceriler kazandırılır.
Pozisyonların gerçek iş tanımı, resmi iş
tanımından çok, o işi yapan birey tarafından
biçimlendirilir.
Her çalışan firmadaki kariyer yolundan
haberdardır.
Değerlendirme verileri iş rotasyonu, eğitim ve
ücret… gibi konularda karar almak için
kullanılır.
Tanımlanmış eğitim ihtiyaçları gerçekçi,
gerekli ve kurumun stratejilerine uygundur.
Bir pozisyon boşluğu olduğunda firmamız
kendi bünyesinden bir çalışanı atamayı tercih
eder.
1. Firmanızda kaç yıldır İnsan Kaynakları bölümü mevcuttur? ___________________
2. Firmadaki görev ünvanınız nedir?________________________________________
3. En son mezun olduğunuz eğitim kurumu :
( ) İlk öğretim
( ) Lise
( ) Lisans
( ) Yüksek Lisans
( ) Doktora
4. İnsan Kaynakları pozisyonunda toplam kaç yıl tecrübeye sahipsiniz? ____________
5. Şu anki işyerinizde kaç yıldır çalışıyorsunuz? _______________________________
6. Bulunduğunuz firmada toplam kaç kişi çalışmaktadır? _______________________
7. İK departmanınız kaç kişiden oluşuyor ve görev dağılımları nelerdir?
119
8. Kurumda toplam kaç personeliniz bulunuyor?
9. Personelinizin iş motivasyonuna yönelik çalışmalar yapıyor musunuz? Neler
yapıyorsunuz? Geri dönüşümü nasıl oluyor?
10. Personelinizin performansını değerlendirme kriterleriniz nelerdir? Bunun için özel
yöntemler uyguluyor musunuz? Uyguluyorsanız geri dönüşümü hakkında bilgi verebilir
misiniz?
11. Performansı düşük veya yüksek olan personel için ödül veya ceza sisteminiz var mı?
12. Personelinize yönelik eğitimler var mı?
13. İnsan kaynakları departmanınız için gelecek yıllarda yapmayı düşündüğünüz ne gibi
çalışmalarınız var?
120
Ek-2: Akşam Gazetesi Anketi
TÜRKİYE’DE YAZILI BASIN SEKTÖRÜNDE İNSAN KAYNAKLARI ANKET
SORULARI
Her soru için 1 (kesinlikle katılmıyorum) ile 7 (kesinlikle katılıyorum) arasında değişen
skalayı seçiniz. Her bir ifade için hangi oranda katıldığınızı lütfen uygun kutucuğu “X” ile
işaretleyerek belirtiniz.
Hiç
katılmıyo
rum
Katılmıyor
um
(1)
(2)
Kısmen
katılmıyoru
m
(3)
Kararsız
ım
(4)
Kısm
en
katılı
yoru
m
Katılıyor
um
Tamamen
katılıyorum
(6)
(7)
(5)
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
Firmamızda kullanılan personel seçme
sistemleri bilimsel ve doğru seçimi sağlayacak
niteliktedir.
Firmamız çalışanları için kalite ile ilgili
kapsamlı eğitim programları düzenler.
Çalışanların performansı, objektif ölçülebilir
sonuçlar üzerinden değerlendirilir.
Çalışanlara performanslarıyla ilgili geri
bildirim ve danışmanlık sağlanır.
Bu firmadaki bireylerin kariyer yolları açıktır.
Çalışanların maliyet ve kalite ile ilgili
konularda karar almada katılımları sağlanır.
Firmamızda her pozisyonun görev ve
sorumlulukları açıkça tanımlanmıştır.
İş performansı çalışanların ücretlerini
belirlemekte önemli bir faktördür.
Bu firmadaki herhangi bir çalışanın kariyer
beklentileri, üst yöneticisi tarafından bilinir.
Firmamızda, bölüm yöneticileri ve insan
kaynakları yöneticileri personel seçme sürecine
katılırlar.
Seçme sürecinde, gerektiğinde geçerliliği ve
standardizasyonu yapılmış testler kullanılır.
Her bir çalışan, her yıl eğitim programlarına
katılır.
Eğitim ihtiyaçları, performans ölçme sistemi ile
saptanır.
Çalışanlar, performans değerlendirme sistemine
güvenir.
Firmamızda, çalışanların terfi edebileceği
birden fazla potansiyel pozisyon vardır.
Bu firmadaki çalışanlara, bir üst yöneticileri
operasyonlar/üretim ile ilgili konularda
fikirlerini sorar.
17
Firmamızda her pozisyon için güncel bir iş
tanımı vardır.
18
Firmamızdaki maaş ve diğer haklar piyasayla
kıyaslanabilir durumdadır.
Personel seçme sistemi istenilen bilgi, beceri ve
tutumlara sahip kişileri seçmeye yöneliktir.
19
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
121
20
Firmamızda ücret, çalışan yeteneği ve rekabet
edebilirliğine dayanır.
21
Bu firmada, bireysel ve örgütsel büyüme
ihtiyaçları örtüşmektedir.
Firmamızdaki ölçme sistemi büyüme ve
gelişme odaklıdır.
Firmamız çalışanlarının kariyer ve gelişimini
planlar.
Çalışanlara işlerin yapılma biçimi ile ilgili
iyileştirme önerilerinde bulunmaları için fırsat
sunulur.
Her pozisyonun iş tanımı, o pozisyonda çalışan
bireyin yerine getirdiği görevlerin tümünü
içerir.
Tüm çalışanlar için ücret doğrudan kişinin
performansına bağlıdır.
Performans değerlendirme sisteminin, bireysel
ve takım davranışları üzerinde güçlü bir etkisi
vardır.
Tüm çalışanlara performans değerlendirme
sisteminin amaçları açıktır.
Firmamızda kar paylaşımı daha yüksek
performansları ödüllendirme mekanizması
olarak kullanılır.
İşe yeni başlayanlara, ihtiyaç duyacakları
becerileri kazandıracak eğitim programları
verilir.
Takım çalışmalarında etkin olabilmeleri için,
personele dönemsel olarak yeni bilgi ve
beceriler kazandırılır.
Pozisyonların gerçek iş tanımı, resmi iş
tanımından çok, o işi yapan birey tarafından
biçimlendirilir.
Her çalışan firmadaki kariyer yolundan
haberdardır.
Değerlendirme verileri iş rotasyonu, eğitim ve
ücret… gibi konularda karar almak için
kullanılır.
Tanımlanmış eğitim ihtiyaçları gerçekçi,
gerekli ve kurumun stratejilerine uygundur.
Bir pozisyon boşluğu olduğunda firmamız
kendi bünyesinden bir çalışanı atamayı tercih
eder.
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
1- Firmanızda kaç yıldır İnsan Kaynakları bölümü mevcuttur? ___________________
2- Firmadaki görev ünvanınız nedir?________________________________________
3- En son mezun olduğunuz eğitim kurumu :
( ) İlk öğretim
( ) Lise
( X ) Lisans ( ) Yüksek Lisans
( ) Doktora
4- İnsan Kaynakları pozisyonunda toplam kaç yıl tecrübeye sahipsiniz? ___7_________
5- Şu anki işyerinizde kaç yıldır çalışıyorsunuz? _____________7__________________
6- Bulunduğunuz firmada toplam kaç kişi çalışmaktadır? ______1000’den
122
fazla_______________
7- İK departmanınız kaç kişiden oluşuyor ve görev dağılımları nelerdir? 7
8- Kurumda toplam kaç personeliniz bulunuyor?
9- Personelinizin iş motivasyonuna yönelik çalışmalar yapıyor musunuz? Neler
yapıyorsunuz? Geri dönüşümü nasıl oluyor?
10- Personelinizin performansını değerlendirme kriterleriniz nelerdir? Bunun için özel
yöntemler uyguluyor musunuz? Uyguluyorsanız geri dönüşümü hakkında bilgi verebilir
misiniz?
11- Performansı düşük veya yüksek olan personel için ödül veya ceza sisteminiz var mı?
12- Personelinize yönelik eğitimler var mı?
13- İnsan kaynakları departmanınız için gelecek yıllarda yapmayı düşündüğünüz ne gibi
çalışmalarınız var?
123
Ek-3: Cumhuriyet Gazetesi Anketi
TÜRKİYE’DE YAZILI BASIN SEKTÖRÜNDE İNSAN KAYNAKLARI ANKET
SORULARI
Her soru için 1 (kesinlikle katılmıyorum) ile 7 (kesinlikle katılıyorum) arasında değişen
skalayı seçiniz. Her bir ifade için hangi oranda katıldığınızı lütfen uygun kutucuğu “X” ile
işaretleyerek belirtiniz.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
Firmamızda kullanılan personel seçme
sistemleri bilimsel ve doğru seçimi sağlayacak
niteliktedir.
Firmamız çalışanları için kalite ile ilgili
kapsamlı eğitim programları düzenler.
Çalışanların performansı, objektif ölçülebilir
sonuçlar üzerinden değerlendirilir.
Çalışanlara performanslarıyla ilgili geri
bildirim ve danışmanlık sağlanır.
Bu firmadaki bireylerin kariyer yolları açıktır.
Çalışanların maliyet ve kalite ile ilgili
konularda karar almada katılımları sağlanır.
Firmamızda her pozisyonun görev ve
sorumlulukları açıkça tanımlanmıştır.
İş performansı çalışanların ücretlerini
belirlemekte önemli bir faktördür.
Bu firmadaki herhangi bir çalışanın kariyer
beklentileri, üst yöneticisi tarafından bilinir.
Firmamızda, bölüm yöneticileri ve insan
kaynakları yöneticileri personel seçme sürecine
katılırlar.
Seçme sürecinde, gerektiğinde geçerliliği ve
standardizasyonu yapılmış testler kullanılır.
Her bir çalışan, her yıl eğitim programlarına
katılır.
Eğitim ihtiyaçları, performans ölçme sistemi ile
saptanır.
Çalışanlar, performans değerlendirme sistemine
güvenir.
Firmamızda, çalışanların terfi edebileceği
birden fazla potansiyel pozisyon vardır.
Bu firmadaki çalışanlara, bir üst yöneticileri
operasyonlar/üretim ile ilgili konularda
fikirlerini sorar.
Firmamızda her pozisyon için güncel bir iş
tanımı vardır.
Hiç
katılmıyo
rum
Katılmıyor
um
(1)
(2)
Kısmen
katılmıyoru
m
(3)
Kararsız
ım
(4)
Kısm
en
katılı
yoru
m
Katılıyor
um
Tamamen
katılıyorum
(6)
(7)
(5)
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
124
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
Firmamızdaki maaş ve diğer haklar piyasayla
kıyaslanabilir durumdadır.
Personel seçme sistemi istenilen bilgi, beceri ve
tutumlara sahip kişileri seçmeye yöneliktir.
Firmamızda ücret, çalışan yeteneği ve rekabet
edebilirliğine dayanır.
Bu firmada, bireysel ve örgütsel büyüme
ihtiyaçları örtüşmektedir.
Firmamızdaki ölçme sistemi büyüme ve
gelişme odaklıdır.
Firmamız çalışanlarının kariyer ve gelişimini
planlar.
Çalışanlara işlerin yapılma biçimi ile ilgili
iyileştirme önerilerinde bulunmaları için fırsat
sunulur.
Her pozisyonun iş tanımı, o pozisyonda çalışan
bireyin yerine getirdiği görevlerin tümünü
içerir.
Tüm çalışanlar için ücret doğrudan kişinin
performansına bağlıdır.
Performans değerlendirme sisteminin, bireysel
ve takım davranışları üzerinde güçlü bir etkisi
vardır.
Tüm çalışanlara performans değerlendirme
sisteminin amaçları açıktır.
Firmamızda kar paylaşımı daha yüksek
performansları ödüllendirme mekanizması
olarak kullanılır.
İşe yeni başlayanlara, ihtiyaç duyacakları
becerileri kazandıracak eğitim programları
verilir.
Takım çalışmalarında etkin olabilmeleri için,
personele dönemsel olarak yeni bilgi ve
beceriler kazandırılır.
Pozisyonların gerçek iş tanımı, resmi iş
tanımından çok, o işi yapan birey tarafından
biçimlendirilir.
Her çalışan firmadaki kariyer yolundan
haberdardır.
Değerlendirme verileri iş rotasyonu, eğitim ve
ücret… gibi konularda karar almak için
kullanılır.
Tanımlanmış eğitim ihtiyaçları gerçekçi,
gerekli ve kurumun stratejilerine uygundur.
Bir pozisyon boşluğu olduğunda firmamız
kendi bünyesinden bir çalışanı atamayı tercih
eder.
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
1- Firmanızda kaç yıldır İnsan Kaynakları bölümü mevcuttur? ________10 yıl________
2- Firmadaki görev ünvanınız nedir?______İdari İşler müdürü__________________
3- En son mezun olduğunuz eğitim kurumu :
( ) İlk öğretim
( ) Lise
( x ) Lisans
( ) Yüksek Lisans
( ) Doktora
4- İnsan Kaynakları pozisyonunda toplam kaç yıl tecrübeye sahipsiniz? ____________
5- Şu anki işyerinizde kaç yıldır çalışıyorsunuz? ____________14________________
125
6- Bulunduğunuz firmada toplam kaç kişi çalışmaktadır? _______30______________
7- İK departmanınız kaç kişiden oluşuyor ve görev dağılımları nelerdir?
8- Kurumda toplam kaç personeliniz bulunuyor?
9- Personelinizin iş motivasyonuna yönelik çalışmalar yapıyor musunuz? Neler
yapıyorsunuz? Geri dönüşümü nasıl oluyor?
10- Personelinizin performansını değerlendirme kriterleriniz nelerdir? Bunun için özel
yöntemler uyguluyor musunuz? Uyguluyorsanız geri dönüşümü hakkında bilgi verebilir
misiniz?
11- Performansı düşük veya yüksek olan personel için ödül veya ceza sisteminiz var mı?
12- Personelinize yönelik eğitimler var mı?
13- İnsan kaynakları departmanınız için gelecek yıllarda yapmayı düşündüğünüz ne gibi
çalışmalarınız var?
126
Ek-4 Milliyet Gazetesi Anketi
TÜRKİYE’DE YAZILI BASIN SEKTÖRÜNDE İNSAN KAYNAKLARI ANKET
SORULARI
Her soru için 1 (kesinlikle katılmıyorum) ile 7 (kesinlikle katılıyorum) arasında değişen
skalayı seçiniz. Her bir ifade için hangi oranda katıldığınızı lütfen uygun kutucuğu “X” ile
işaretleyerek belirtiniz.
Hiç
katılmıyo
rum
Katılmıyor
um
(1)
(2)
Kısmen
katılmıyoru
m
(3)
Kararsız
ım
(4)
Kısm
en
katılı
yoru
m
Katılıyor
um
Tamamen
katılıyorum
(6)
(7)
(5)
1
2
3
4
Firmamızda kullanılan personel seçme
sistemleri bilimsel ve doğru seçimi sağlayacak
niteliktedir.
Firmamız çalışanları için kalite ile ilgili
kapsamlı eğitim programları düzenler.
Çalışanların performansı, objektif ölçülebilir
sonuçlar üzerinden değerlendirilir.
Çalışanlara performanslarıyla ilgili geri
bildirim ve danışmanlık sağlanır.
X
X
X
X
5
Bu firmadaki bireylerin kariyer yolları açıktır.
X
6
Çalışanların maliyet ve kalite ile ilgili
konularda karar almada katılımları sağlanır.
Firmamızda her pozisyonun görev ve
sorumlulukları açıkça tanımlanmıştır.
İş performansı çalışanların ücretlerini
belirlemekte önemli bir faktördür.
Bu firmadaki herhangi bir çalışanın kariyer
beklentileri, üst yöneticisi tarafından bilinir.
Firmamızda, bölüm yöneticileri ve insan
kaynakları yöneticileri personel seçme sürecine
katılırlar.
Seçme sürecinde, gerektiğinde geçerliliği ve
standardizasyonu yapılmış testler kullanılır.
Her bir çalışan, her yıl eğitim programlarına
katılır.
Eğitim ihtiyaçları, performans ölçme sistemi ile
saptanır.
Çalışanlar, performans değerlendirme sistemine
güvenir.
Firmamızda, çalışanların terfi edebileceği
birden fazla potansiyel pozisyon vardır.
Bu firmadaki çalışanlara, bir üst yöneticileri
operasyonlar/üretim ile ilgili konularda
fikirlerini sorar.
Firmamızda her pozisyon için güncel bir iş
tanımı vardır.
Firmamızdaki maaş ve diğer haklar piyasayla
kıyaslanabilir durumdadır.
X
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
127
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
Personel seçme sistemi istenilen bilgi, beceri ve
tutumlara sahip kişileri seçmeye yöneliktir.
Firmamızda ücret, çalışan yeteneği ve rekabet
edebilirliğine dayanır.
Bu firmada, bireysel ve örgütsel büyüme
ihtiyaçları örtüşmektedir.
Firmamızdaki ölçme sistemi büyüme ve
gelişme odaklıdır.
Firmamız çalışanlarının kariyer ve gelişimini
planlar.
Çalışanlara işlerin yapılma biçimi ile ilgili
iyileştirme önerilerinde bulunmaları için fırsat
sunulur.
Her pozisyonun iş tanımı, o pozisyonda çalışan
bireyin yerine getirdiği görevlerin tümünü
içerir.
Tüm çalışanlar için ücret doğrudan kişinin
performansına bağlıdır.
Performans değerlendirme sisteminin, bireysel
ve takım davranışları üzerinde güçlü bir etkisi
vardır.
Tüm çalışanlara performans değerlendirme
sisteminin amaçları açıktır.
Firmamızda kar paylaşımı daha yüksek
performansları ödüllendirme mekanizması
olarak kullanılır.
İşe yeni başlayanlara, ihtiyaç duyacakları
becerileri kazandıracak eğitim programları
verilir.
Takım çalışmalarında etkin olabilmeleri için,
personele dönemsel olarak yeni bilgi ve
beceriler kazandırılır.
Pozisyonların gerçek iş tanımı, resmi iş
tanımından çok, o işi yapan birey tarafından
biçimlendirilir.
Her çalışan firmadaki kariyer yolundan
haberdardır.
Değerlendirme verileri iş rotasyonu, eğitim ve
ücret… gibi konularda karar almak için
kullanılır.
Tanımlanmış eğitim ihtiyaçları gerçekçi,
gerekli ve kurumun stratejilerine uygundur.
Bir pozisyon boşluğu olduğunda firmamız
kendi bünyesinden bir çalışanı atamayı tercih
eder.
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
1-Firmanızda kaç yıldır İnsan Kaynakları bölümü mevcuttur? __15_________________
2-Firmadaki görev ünvanınız nedir?____İnsan Kaynakları Müdürü____________
3-En son mezun olduğunuz eğitim kurumu :
( ) İlk öğretim
( ) Lise
( X ) Lisans ( ) Yüksek Lisans
( ) Doktora
4-İnsan Kaynakları pozisyonunda toplam kaç yıl tecrübeye sahipsiniz? _______12____
5-Şu anki işyerinizde kaç yıldır çalışıyorsunuz? _________________________12____
6-Bulunduğunuz firmada toplam kaç kişi çalışmaktadır? _______________________
128
7-İK departmanınız kaç kişiden oluşuyor ve görev dağılımları nelerdir?
- 9 Kişi. Ücretlendirme, özlük işlemler, seçme yerleştirme ve proje olmak üzere dört
bölüme ayrılmıştır.
8-Kurumda toplam kaç personeliniz bulunuyor? 1080
9-Personelinizin iş motivasyonuna yönelik çalışmalar yapıyor musunuz? Neler yapıyorsunuz?
Geri dönüşümü nasıl oluyor?
- Ödüllendirme sistemi uygulamasıyla, personelin motivasyonu arttırılması
amaçlanmaktadır.2008 yılı içinde bu sistem uygulanmaya başlayacaktır.
10-Personelinizin performansını değerlendirme kriterleriniz nelerdir? Bunun için özel
yöntemler uyguluyor musunuz? Uyguluyorsanız geri dönüşümü hakkında bilgi verebilir
misiniz?
- Performans Değerlendirme Sistemi uygulanmakta.
11-Performansı düşük veya yüksek olan personel için ödül veya ceza sisteminiz var mı?
- Performansı yüksek personel için maaş zammı ve terfi uygulanmakta, düşük
performansı süreklilik gösteren personel işten çıkarılmakta.
12-Personelinize yönelik eğitimler var mı? Evet
13- İnsan kaynakları departmanınız için gelecek yıllarda yapmayı düşündüğünüz ne gibi
çalışmalarınız var?
- Ödüllendirme sistemi, değerlendirme merkezi
129
Ek-5: Hürriyet Gazetesi’nin Anketi
TÜRKİYE’DE YAZILI BASIN SEKTÖRÜNDE İNSAN KAYNAKLARI ANKET
SORULARI
Her soru için 1 (kesinlikle katılmıyorum) ile 7 (kesinlikle katılıyorum) arasında değişen
skalayı seçiniz. Her bir ifade için hangi oranda katıldığınızı lütfen uygun kutucuğu “X” ile
işaretleyerek belirtiniz.
Hiç
katılmıyo
rum
Katılmıyor
um
(1)
(2)
Kısmen
katılmıyoru
m
(3)
Kararsız
ım
(4)
Kısm
en
katılı
yoru
m
Katılıyor
um
Tamamen
katılıyorum
(6)
(7)
(5)
1
2
3
4
Firmamızda kullanılan personel seçme
sistemleri bilimsel ve doğru seçimi sağlayacak
niteliktedir.
Firmamız çalışanları için kalite ile ilgili
kapsamlı eğitim programları düzenler.
Çalışanların performansı, objektif ölçülebilir
sonuçlar üzerinden değerlendirilir.
Çalışanlara performanslarıyla ilgili geri
bildirim ve danışmanlık sağlanır.
X
X
X
X
5
Bu firmadaki bireylerin kariyer yolları açıktır.
X
6
Çalışanların maliyet ve kalite ile ilgili
konularda karar almada katılımları sağlanır.
Firmamızda her pozisyonun görev ve
sorumlulukları açıkça tanımlanmıştır.
İş performansı çalışanların ücretlerini
belirlemekte önemli bir faktördür.
Bu firmadaki herhangi bir çalışanın kariyer
beklentileri, üst yöneticisi tarafından bilinir.
Firmamızda, bölüm yöneticileri ve insan
kaynakları yöneticileri personel seçme sürecine
katılırlar.
Seçme sürecinde, gerektiğinde geçerliliği ve
standardizasyonu yapılmış testler kullanılır.
Her bir çalışan, her yıl eğitim programlarına
katılır.
Eğitim ihtiyaçları, performans ölçme sistemi ile
saptanır.
Çalışanlar, performans değerlendirme sistemine
güvenir.
Firmamızda, çalışanların terfi edebileceği
birden fazla potansiyel pozisyon vardır.
Bu firmadaki çalışanlara, bir üst yöneticileri
operasyonlar/üretim ile ilgili konularda
fikirlerini sorar.
Firmamızda her pozisyon için güncel bir iş
tanımı vardır.
Firmamızdaki maaş ve diğer haklar piyasayla
kıyaslanabilir durumdadır.
Personel seçme sistemi istenilen bilgi, beceri ve
tutumlara sahip kişileri seçmeye yöneliktir.
X
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
130
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
Firmamızda ücret, çalışan yeteneği ve rekabet
edebilirliğine dayanır.
Bu firmada, bireysel ve örgütsel büyüme
ihtiyaçları örtüşmektedir.
Firmamızdaki ölçme sistemi büyüme ve
gelişme odaklıdır.
Firmamız çalışanlarının kariyer ve gelişimini
planlar.
Çalışanlara işlerin yapılma biçimi ile ilgili
iyileştirme önerilerinde bulunmaları için fırsat
sunulur.
Her pozisyonun iş tanımı, o pozisyonda çalışan
bireyin yerine getirdiği görevlerin tümünü
içerir.
Tüm çalışanlar için ücret doğrudan kişinin
performansına bağlıdır.
Performans değerlendirme sisteminin, bireysel
ve takım davranışları üzerinde güçlü bir etkisi
vardır.
Tüm çalışanlara performans değerlendirme
sisteminin amaçları açıktır.
Firmamızda kar paylaşımı daha yüksek
performansları ödüllendirme mekanizması
olarak kullanılır.
İşe yeni başlayanlara, ihtiyaç duyacakları
becerileri kazandıracak eğitim programları
verilir.
Takım çalışmalarında etkin olabilmeleri için,
personele dönemsel olarak yeni bilgi ve
beceriler kazandırılır.
Pozisyonların gerçek iş tanımı, resmi iş
tanımından çok, o işi yapan birey tarafından
biçimlendirilir.
Her çalışan firmadaki kariyer yolundan
haberdardır.
Değerlendirme verileri iş rotasyonu, eğitim ve
ücret… gibi konularda karar almak için
kullanılır.
Tanımlanmış eğitim ihtiyaçları gerçekçi,
gerekli ve kurumun stratejilerine uygundur.
Bir pozisyon boşluğu olduğunda firmamız
kendi bünyesinden bir çalışanı atamayı tercih
eder.
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
1-Firmanızda kaç yıldır İnsan Kaynakları bölümü mevcuttur? _13___________
2-Firmadaki görev ünvanınız nedir?___________İK Müdürü_______________________
3-En son mezun olduğunuz eğitim kurumu :
( ) İlk öğretim
( ) Lise
( x) Lisans
( ) Yüksek Lisans
( ) Doktora
4- İnsan Kaynakları pozisyonunda toplam kaç yıl tecrübeye sahipsiniz? _13 yıl_________
5- Şu anki işyerinizde kaç yıldır çalışıyorsunuz? __________10__________________
6- Bulunduğunuz firmada toplam kaç kişi çalışmaktadır? ______766_______________
7- İK departmanınız kaç kişiden oluşuyor ve görev dağılımları nelerdir? 10 kişi
131
8- Kurumda toplam kaç personeliniz bulunuyor? 766
9- Personelinizin iş motivasyonuna yönelik çalışmalar yapıyor musunuz? Neler
yapıyorsunuz? Geri dönüşümü nasıl oluyor?
Evet, yıl içinde verilen eğitimler, bölümlerce çıkılan yemek organizasyonları
10- Personelinizin performansını değerlendirme kriterleriniz nelerdir? Bunun için özel
yöntemler uyguluyor musunuz? Uyguluyorsanız geri dönüşümü hakkında bilgi
verebilir misiniz?
Her çalışan için hedef ve yetkinlik (kişisel,işlevsel,yönetsel) bazlı değerlendirme
yapılır.Sistem olarak 360 derece performans uygulaması yapılır böylece kişiye hedefler
daha net ulaşır ve eğitim ihtiyaçları ortaya çıkar.
11- Performansı düşük veya yüksek olan personel için ödül veya ceza sisteminiz var mı?
Ödül sistemimiz var.
12- Personelinize yönelik eğitimler var mı?
Evet. Kişisel ve yönetsel becerileri geliştirecek eğitimler düzenlemekteyiz.
13- İnsan kaynakları departmanınız için gelecek yıllarda yapmayı düşündüğünüz ne gibi
çalışmalarınız var?
Şirketimizi uluslar arası platformda rekabet ettirecek çalışmalar başlattık ve bunları
devam ettirmek istiyoruz.
132
Ek-6: Sabah Gazetesi Anketi
TÜRKİYE’DE YAZILI BASIN SEKTÖRÜNDE İNSAN KAYNAKLARI ANKET
SORULARI
Her soru için 1 (kesinlikle katılmıyorum) ile 7 (kesinlikle katılıyorum) arasında değişen
skalayı seçiniz. Her bir ifade için hangi oranda katıldığınızı lütfen uygun kutucuğu “X” ile
işaretleyerek belirtiniz.
Hiç
katılmıyo
rum
Katılmıyor
um
(1)
(2)
Kısmen
katılmıyoru
m
(3)
Kararsız
ım
(4)
Kısm
en
katılı
yoru
m
Katılıyor
um
Tamamen
katılıyorum
(6)
(7)
(5)
1
2
3
4
Firmamızda kullanılan personel seçme
sistemleri bilimsel ve doğru seçimi sağlayacak
niteliktedir.
Firmamız çalışanları için kalite ile ilgili
kapsamlı eğitim programları düzenler.
Çalışanların performansı, objektif ölçülebilir
sonuçlar üzerinden değerlendirilir.
Çalışanlara performanslarıyla ilgili geri
bildirim ve danışmanlık sağlanır.
5
Bu firmadaki bireylerin kariyer yolları açıktır.
6
Çalışanların maliyet ve kalite ile ilgili
konularda karar almada katılımları sağlanır.
Firmamızda her pozisyonun görev ve
sorumlulukları açıkça tanımlanmıştır.
İş performansı çalışanların ücretlerini
belirlemekte önemli bir faktördür.
Bu firmadaki herhangi bir çalışanın kariyer
beklentileri, üst yöneticisi tarafından bilinir.
Firmamızda, bölüm yöneticileri ve insan
kaynakları yöneticileri personel seçme sürecine
katılırlar.
Seçme sürecinde, gerektiğinde geçerliliği ve
standardizasyonu yapılmış testler kullanılır.
Her bir çalışan, her yıl eğitim programlarına
katılır.
Eğitim ihtiyaçları, performans ölçme sistemi ile
saptanır.
Çalışanlar, performans değerlendirme sistemine
güvenir.
Firmamızda, çalışanların terfi edebileceği
birden fazla potansiyel pozisyon vardır.
Bu firmadaki çalışanlara, bir üst yöneticileri
operasyonlar/üretim ile ilgili konularda
fikirlerini sorar.
Firmamızda her pozisyon için güncel bir iş
tanımı vardır.
Firmamızdaki maaş ve diğer haklar piyasayla
kıyaslanabilir durumdadır.
Personel seçme sistemi istenilen bilgi, beceri ve
tutumlara sahip kişileri seçmeye yöneliktir.
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
133
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
Firmamızda ücret, çalışan yeteneği ve rekabet
edebilirliğine dayanır.
Bu firmada, bireysel ve örgütsel büyüme
ihtiyaçları örtüşmektedir.
Firmamızdaki ölçme sistemi büyüme ve
gelişme odaklıdır.
Firmamız çalışanlarının kariyer ve gelişimini
planlar.
Çalışanlara işlerin yapılma biçimi ile ilgili
iyileştirme önerilerinde bulunmaları için fırsat
sunulur.
Her pozisyonun iş tanımı, o pozisyonda çalışan
bireyin yerine getirdiği görevlerin tümünü
içerir.
Tüm çalışanlar için ücret doğrudan kişinin
performansına bağlıdır.
Performans değerlendirme sisteminin, bireysel
ve takım davranışları üzerinde güçlü bir etkisi
vardır.
Tüm çalışanlara performans değerlendirme
sisteminin amaçları açıktır.
Firmamızda kar paylaşımı daha yüksek
performansları ödüllendirme mekanizması
olarak kullanılır.
İşe yeni başlayanlara, ihtiyaç duyacakları
becerileri kazandıracak eğitim programları
verilir.
Takım çalışmalarında etkin olabilmeleri için,
personele dönemsel olarak yeni bilgi ve
beceriler kazandırılır.
Pozisyonların gerçek iş tanımı, resmi iş
tanımından çok, o işi yapan birey tarafından
biçimlendirilir.
Her çalışan firmadaki kariyer yolundan
haberdardır.
Değerlendirme verileri iş rotasyonu, eğitim ve
ücret… gibi konularda karar almak için
kullanılır.
Tanımlanmış eğitim ihtiyaçları gerçekçi,
gerekli ve kurumun stratejilerine uygundur.
Bir pozisyon boşluğu olduğunda firmamız
kendi bünyesinden bir çalışanı atamayı tercih
eder.
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
14. Firmanızda kaç yıldır İnsan Kaynakları bölümü mevcuttur? 2003 yılından itibaren
15. Firmadaki görev ünvanınız nedir? İnsan Kaynakları Yönetmeni
16. En son mezun olduğunuz eğitim kurumu :
( ) İlk öğretim
( ) Lise
( X ) Lisans ( ) Yüksek Lisans ( ) Doktora
17. İnsan Kaynakları pozisyonunda toplam kaç yıl tecrübeye sahipsiniz? 7 yıl
18. Şu anki işyerinizde kaç yıldır çalışıyorsunuz? 3 yıl
19. Bulunduğunuz firmada toplam kaç kişi çalışmaktadır?
Sabah Gazetesi olarak toplam çalışan sayısı 375 kişidir.
20. İK departmanınız kaç kişiden oluşuyor ve görev dağılımları nelerdir?
İnsan Kaynakları Müdürü, Yönetmeni, Sorumlusu ve Elemanı olmak üzere toplam
4 kişiden oluşmaktadır.
134
21. Kurumda toplam kaç personeliniz bulunuyor?
Şirketimizdeki toplam çalışan sayısı 577 kişidir.
22. Personelinizin iş motivasyonuna yönelik çalışmalar yapıyor musunuz? Neler
yapıyorsunuz? Geri dönüşümü nasıl oluyor?
Dönem dönem motivasyonu yükseltmek amaçlı çalışmalarımız oluyor. Editoryal
kadromuzun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak iş bilgisi ve kişisel gelişime
yönelik eğitim çalışmaları yapıyoruz. Yine Editoryal kadromuz için motivasyon
amaçlı ödüllendirme çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmalar kapsamında her ay
manşet, haber, fotoğraf vb. gibi çeşitli dallardaki en iyi çalışmaları seçerek
personelimizi teşekkür sertifikası ve prim ile ödüllendiriyoruz. Bunun yanısıra
sosyal bir takım organizasyonlarda bir araya geliyoruz. Bu organizasyonları
personelimize verdiğimiz bazı hediyelerle renklendiriyoruz. Tüm bu çalışmalarla
ilgili olarak personelimizden olumlu geri dönüşler alıyoruz.
23. Personelinizin performansını değerlendirme kriterleriniz nelerdir? Bunun için özel
yöntemler uyguluyor musunuz? Uyguluyorsanız geri dönüşümü hakkında bilgi verebilir
misiniz?
Personelimize yönelik bir Performans Değerlendirme Sistemimiz mevcut.
Performans değerlendirmesi yapılırken personelin bağlı bulunduğu yönetici ile
koordineli olarak çalışmaları yürütüyoruz. Personelimizin iş performansı, iş bilgisi,
becerileri, vb. unsurlarını göz önünde bulunduruyoruz. Tüm şirkette sistemin
objektif bir şekilde uygulanmasına özen gösteriyoruz.
24. Performansı düşük veya yüksek olan personel için ödül veya ceza sisteminiz var mı?
Bu tarz uygulamalarımız mevcut.
25. Personelinize yönelik eğitimler var mı?
Her pozisyonda personelimize yönelik olarak düzenlenen eğitimlerimiz ile
çalışanlarımızın mesleki ve kişisel gelişimlerini destekliyoruz. Eğitim ihtiyaçlarını
her yılın belirli dönemlerin de belirleyerek yıl içerisinde bu eğitimleri
personelimizin katılımını sağlıyoruz.
26. İnsan kaynakları departmanınız için gelecek yıllarda yapmayı düşündüğünüz ne gibi
çalışmalarınız var?
Mesleki ve
kişisel gelişime yönelik eğitim çalışmalarımıza ağırlık vermeyi
planlıyoruz. Mevcut Performans Yönetim Sistemimizi geliştirmeyi çalışan
motivasyonuna yönelik çalışmaları hızlandırmayı hedefliyoruz. Kariyer Planlama
konularına ağırlık vereceğiz.
135
Ek-7: Yeni Şafak Gazetesi Anketi
TÜRKİYE’DE YAZILI BASIN SEKTÖRÜNDE İNSAN KAYNAKLARI ANKET
SORULARI
Her soru için 1 (kesinlikle katılmıyorum) ile 7 (kesinlikle katılıyorum) arasında değişen
skalayı seçiniz. Her bir ifade için hangi oranda katıldığınızı lütfen uygun kutucuğu “X” ile
işaretleyerek belirtiniz.
Hiç
katılmıyo
rum
Katılmıyor
um
(1)
(2)
Kısmen
katılmıyoru
m
Kararsız
ım
(4)
(3)
Kısm
en
katılı
yoru
m
Katılıyor
um
Tamamen
katılıyorum
(6)
(7)
(5)
1
2
3
4
Firmamızda kullanılan personel seçme
sistemleri bilimsel ve doğru seçimi sağlayacak
niteliktedir.
Firmamız çalışanları için kalite ile ilgili
kapsamlı eğitim programları düzenler.
Çalışanların performansı, objektif ölçülebilir
sonuçlar üzerinden değerlendirilir.
Çalışanlara performanslarıyla ilgili geri
bildirim ve danışmanlık sağlanır.
5
Bu firmadaki bireylerin kariyer yolları açıktır.
6
Çalışanların maliyet ve kalite ile ilgili
konularda karar almada katılımları sağlanır.
Firmamızda her pozisyonun görev ve
sorumlulukları açıkça tanımlanmıştır.
İş performansı çalışanların ücretlerini
belirlemekte önemli bir faktördür.
Bu firmadaki herhangi bir çalışanın kariyer
beklentileri, üst yöneticisi tarafından bilinir.
Firmamızda, bölüm yöneticileri ve insan
kaynakları yöneticileri personel seçme sürecine
katılırlar.
Seçme sürecinde, gerektiğinde geçerliliği ve
standardizasyonu yapılmış testler kullanılır.
Her bir çalışan, her yıl eğitim programlarına
katılır.
Eğitim ihtiyaçları, performans ölçme sistemi ile
saptanır.
Çalışanlar, performans değerlendirme sistemine
güvenir.
Firmamızda, çalışanların terfi edebileceği
birden fazla potansiyel pozisyon vardır.
Bu firmadaki çalışanlara, bir üst yöneticileri
operasyonlar/üretim ile ilgili konularda
fikirlerini sorar.
Firmamızda her pozisyon için güncel bir iş
tanımı vardır.
Firmamızdaki maaş ve diğer haklar piyasayla
kıyaslanabilir durumdadır.
Personel seçme sistemi istenilen bilgi, beceri ve
tutumlara sahip kişileri seçmeye yöneliktir.
Firmamızda ücret, çalışan yeteneği ve rekabet
edebilirliğine dayanır.
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
136
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
Bu firmada, bireysel ve örgütsel büyüme
ihtiyaçları örtüşmektedir.
Firmamızdaki ölçme sistemi büyüme ve
gelişme odaklıdır.
Firmamız çalışanlarının kariyer ve gelişimini
planlar.
Çalışanlara işlerin yapılma biçimi ile ilgili
iyileştirme önerilerinde bulunmaları için fırsat
sunulur.
Her pozisyonun iş tanımı, o pozisyonda çalışan
bireyin yerine getirdiği görevlerin tümünü
içerir.
Tüm çalışanlar için ücret doğrudan kişinin
performansına bağlıdır.
Performans değerlendirme sisteminin, bireysel
ve takım davranışları üzerinde güçlü bir etkisi
vardır.
Tüm çalışanlara performans değerlendirme
sisteminin amaçları açıktır.
Firmamızda kar paylaşımı daha yüksek
performansları ödüllendirme mekanizması
olarak kullanılır.
İşe yeni başlayanlara, ihtiyaç duyacakları
becerileri kazandıracak eğitim programları
verilir.
Takım çalışmalarında etkin olabilmeleri için,
personele dönemsel olarak yeni bilgi ve
beceriler kazandırılır.
Pozisyonların gerçek iş tanımı, resmi iş
tanımından çok, o işi yapan birey tarafından
biçimlendirilir.
Her çalışan firmadaki kariyer yolundan
haberdardır.
Değerlendirme verileri iş rotasyonu, eğitim ve
ücret… gibi konularda karar almak için
kullanılır.
Tanımlanmış eğitim ihtiyaçları gerçekçi,
gerekli ve kurumun stratejilerine uygundur.
Bir pozisyon boşluğu olduğunda firmamız
kendi bünyesinden bir çalışanı atamayı tercih
eder.
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
1. Firmanızda kaç yıldır İnsan Kaynakları bölümü mevcuttur? _____11______________
2. Firmadaki görev ünvanınız nedir?________Haber Müdürü_____________________
3. En son mezun olduğunuz eğitim kurumu :
( ) İlk öğretim
( ) Lise
(x) Lisans
( ) Yüksek Lisans
( ) Doktora
4. İnsan Kaynakları pozisyonunda toplam kaç yıl tecrübeye sahipsiniz? ______9______
5. Şu anki işyerinizde kaç yıldır çalışıyorsunuz? ________35 (Ankara)_______________
6. Bulunduğunuz firmada toplam kaç kişi çalışmaktadır? _______________________
7. İK departmanınız kaç kişiden oluşuyor ve görev dağılımları nelerdir? …..2….
8. Kurumda toplam kaç personeliniz bulunuyor? …..300….
137
9. Personelinizin iş motivasyonuna yönelik çalışmalar yapıyor musunuz? Neler
yapıyorsunuz? Geri dönüşümü nasıl oluyor?
-
Geri dönüşümü muhteşem oluyor, ama çok sınırlı motivasyon çalışması yapıyoruz.
10. Personelinizin performansını değerlendirme kriterleriniz nelerdir? Bunun için özel
yöntemler uyguluyor musunuz? Uyguluyorsanız geri dönüşümü hakkında bilgi verebilir
misiniz?
-
Haber sayısı, verimlilik, dış göreve gitme… Geri dönüşümü yararlı oluyor.
11. Performansı düşük veya yüksek olan personel için ödül veya ceza sisteminiz var mı?
12. Personelinize yönelik eğitimler var mı? ..yok..
13. İnsan kaynakları departmanınız için gelecek yıllarda yapmayı düşündüğünüz ne gibi
çalışmalarınız var?
- Henüz planlanmadı
138
Ek-8: Hürriyet Ödül Sistemi
139
Ek-9: Hürriyet Performans Değerlendirme Sistemi
DEĞERLENDİRENİN
Adı Soyadı
: Umut Derviş Erdem
Kurumu
: Hürriyet
Bölümü
: Yayın/Haber İstihbarat Fotoğraf/Sosyal Olaylar
İşe Giriş Tarihi : 01.09.2004
Bölgesi
: Ankara/Cinnah
Unvanı
: Genç Muhabir
Görev Adı
: Genç Muhabir
DEĞERLENDİRİLENİN
Adı Soyadı
: Umut Derviş Erdem
Kurumu
: Hürriyet
Bölümü
: Yayın/Haber İstihbarat Fotoğraf/Sosyal Olaylar
İşe Giriş Tarihi : 01.09.2004
Unvanı
: Genç Muhabir
Görev Adı
: Genç Muhabir
DEĞERLENDİRME SKALASI
(YE) Yetersiz: Performans sürekli olarak beklentilerin gerisinde kalıyor. Performans değerlendirme sırasında eksiklerin ele
alınması gerekiyor.
(BA) Beklentinin Altında: Performans tutarlı olarak beklentileri karşılamıyor, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi gerekiyor.
(BK) Beklentiyi Karşılıyor: Performans tutarlı bir biçimde beklentileri karşılıyor ve zaman zaman aşıyor.
(BÜ) Beklentinin Üstünde: Performans sürekli olarak beklentilerin üzerinde gerçekleşiyor.
(MÜ) Mükemmel: Performans beklentileri fazlasıyla aşıyor ve kişi tutarlı bir biçimde başarılı oluyor.
(DD) Değerlendirme Dışı: Çalışan ile ilgili yeterli bilgiye sahip olunmayan yetkinlik için bu seçenek işaretlenir.
BÖLÜM 1 - YETKİNLİK DEĞERLENDİRMESİ
KİŞİSEL YETKİNLİKLER
Yetkinlik Adı
Davranışsal Göstergeler
Değerlendirme
YE BA BK
1
"KURUMSAL
KİMLİK"E
UYGUNLUK
Hürriyet'in kurumsal kimlik özelliklerine uygun olmak.
* Yayın ilkelerine saygılı ve bağlı, işini ve ismini kötüye kullanmayan
(ahlaklı), saygılı, terbiyeli, saygın, saygı gören, kendine güveni tam,
güvenilir, güven veren (sır saklayan), yapıcı, dürüst, ikili ilişkilerde
çatışmaya girmeyen: uzlaşmasını bilen, sorumluluk sahibi, telefonda
ve karşılıklı görüşmede konuşmasına ve görünümüne özen gösteren,
kurumunu dışarıda temsil edebilen, medeni, gelişmeye açık,
mücadeleci, yılmayan, rekabete ve zamana karşı gelebilen, işini
seven, işine saygı gösteren, istekli, çalışma arkadaşlarını koruyan ve
seven, eğitimli ve bilgili, azimli, algılaması kuvvetli, cesur ve atak,
girişken, inandırıcı, yardımsever.
2
ANALİTİK
DÜŞÜNME
Bir olayı, ya da bir problemi neden sonuç ilişkisi içinde analiz ederek
optimum çözümler üretmek.
* Olayın ya da problemin nedenlerini araştırır, tüm verileri toplar,
* Problem çözümünde bütünü parçalarına ayırarak inceler,
öncelikleri belirler,
* Sorunlar karşısında sebep ve sonuç ilişkisi kurar.
3
ANLAYIŞ
Olaylara ve kişilere yargılamadan hoşgörüyle yaklaşmak.
* Fevri davranışlardan uzak durur,
* Kritik kararlardan önce kişileri, durumları, olayları ve ilişkileri
anlamaya çalışır,
* Hemen yargılamaktan kaçınır.
BÜ MÜ
140
4
ARAŞTIRMA
Gerekli bilgiyi ayrıştırmayı ve nereden, nasıl bulacağını bilmek, eldeki
verilerle yetinmeden daha fazla bilgi toplamak için soru sormak,
gözlem yapmak.
* Ortaya çıkarılan işin doğruluğu ve içerik olarak zenginliği ile fark
yaratması açısından elindekilerle yetinmeden daha fazlasını ister,
* Bilgiye ulaşmak için doğru kaynakları kullanır,
* Gereken tüm bilgileri eksiksiz olarak toplar ve sürekli günceller,
* Çeşitli kaynaklardan araştırma yapar, elindeki bilgileri inceleyip
önemli olanları ayırdetmesini bilir.
5
DİKKAT
Olayları, kişileri dikkatli inceleyip, ilişkilerini anlayabilmek, verileri
akılda tutmak ve bunları yeri geldiğinde kullanabilmek.
* İşi ile ilgili tüm detaylarda dikkatini yoğun bir şekilde kullanır,
* Öğeler arası ilişkilendirmeyi doğru yapar,
* Değişiklik, farklılık, eksik, yanlışları çabuk görür.
6
ETKİLİ İLETİŞİM
Sözlü ve yazılı iletişim araçlarını etkili bir şekilde kullanarak fikir ve
görüşlerini açık ve doğru olarak ifade edebilmek.
* Bilgi alışverişini, doğru kişi ve iletişim araçlarıyla zamanında
sağlar,
* Başkalarını dinler ve diğerlerinin iletilen bilgileri anlamasını sağlar,
* Kendisini yazılı ve sözlü olarak açık ve net bir şekilde ifade eder.
7
GELİŞİME AÇIK
OLMA
İşini daha iyi yapmak için eksiklikleri gidermeye, güçlü yönlerini
geliştirmeye çalışmak.
* Gelişmesi gereken yönlerinin farkında olup, kendini geliştirmek
için çaba gösterir,
* Güçlü yönlerini ortaya çıkararak, bireysel gelişimini ve kurumun
gelişimini sürekli kılmak için çaba gösterir,
* Alanındaki son gelişmeleri takip eder, yeni uygulamaları
özümsemeye çalışır,
* Kurumu tarafından organize edilen eğitim programlarına düzenli
olarak katılır.
8
GENEL KÜLTÜR
Güncel olayları takip edebilecek seviyede genel kültür sahibi olmak.
* Olayları algılayabilecek, ilişkilendirebilecek seviyede genel kültüre
sahiptir,
* İşi ile ilgili uzmanlık alanına ilişkin gerekli bilgi donanımına
sahiptir.
9
İKNA KABİLİYETİ
Doğruluğundan emin olunan fikir ve davranışları etkin iletişim
araçlarını kullanarak kabul ettirmek.
* Doğruluğundan emin olduğu hareket ve/veya işlerin hayata
geçirilmesi konusunda kararlılık gösterir,
* Fikirlerini karşısındakine açık, net ve aklıcı bir yolla kabul ettirir,
* Zıt fikirlere karşı kendi fikrinin kuvvetli nedenlerini sunarak kendi
fikirlerini başarıyla savunur,
* İkna kabiliyetini çözüm üreterek uzlaşmacı bir tavır sergileyerek
kullanır.
10 İNİSİYATİF
KULLANMA
Yönlendirme ve/veya onay alma olmadığı durumlarda öneri üretmek,
aktif ve girişimci olmak.
* Yönlendirme ve/veya onay alma olmadığı durumlarda işini
geliştirir, öneri üretir,
* Talimat veya yönlendirme olmadığı zaman işini devam ettirir,
yaptığı iş ile gerekli kalite ve verimliliği sağlar,
* Duruma uygun olarak kurumla ve yaptığı işle uyumlu çözümler
geliştirir ve bunları uygulamaya koyar.
11 KARARLILIK
Hedefleri gerçekleştirirken istikrarlı bir tutum sergilemek.
* Gereksinimlerini tam ve doğru olarak tespit eder,
* Ne istediğini bilir,
* Hedefine kilitlenerek çalışır,
* İşlerin tümünde aynı kaliteyi yakalar,
* Başladığı işi tamamlar.
12 KONSANTRASYON
Yaptığı işe odaklanarak çalışmak, olumsuz dış etkenlerden
etkilenmemek.
* Yaptığı işe odaklanır,
* Olumsuz dış etkenlerden etkilenmez,
* Zamanını verimli kullanır.
13 STRESE
DAYANIKLILIK
Beklenmedik olaylar karşısında kontrolunu kaybetmeden, olumsuz dış
faktörleri işine yansıtmadan yaptığı iş ile ilgili gerekli kalite ve
verimliliği sağlamak.
* Olumsuz dış faktörleri işine yansıtmaz,
141
* Beklenmedik olaylar karşısında kontrolünü kaybetmeden haraket
eder,
* Baskı altında da yaptığı işte gerekli kalite ve verimliliği sağlar.
14 TAKİPÇİLİK
Hedefler ve beklenenler doğrultusunda işi, işi ile ilgili olayları, kişileri
izlemek.
* Hedefleri ve kendisinden beklenenler doğrultusunda işini,
* işi ile ilgili olayları,
* ve kişileri takip eder.
* Önceki olayların gelecekteki olası gelişmelerini dikkate alır.
15 TARAFSIZLIK VE
OBJEKTİFLİK
Olaylara ve kişilere ayrım yapmadan objektif bakabilmek.
* Duygularını kontrol eder,
* Etki altında kalmaz,
* Eleştirileri olgunlukla karşılar.
16 TEMSİL
Kurumunu dışarıda en iyi şekilde temsil etmek.
* Kurumunu ilişki içinde bulunduğu kişi ve kurumlara karşı kurum
kültürüne uygun bir şekilde temsil eder,
* Kurumu adına yaptığı görüşmelerde etkileyici bir tutum sergiler,
güven verir.
17 YARATICILIK
Durum ve olaylara yeni bir bakış açısı getirmek, yeni yöntem ve
sistemler oluşturmak.
* Mevcut anlayışların ve kalıpların dışına çıkarak düşünüp, yeni
çözümler yeni fikirler üretir,
* İş süreçlerini şekillendirmek, geliştirmek için fikirler oluşturur,
* Yeni sistemler geliştirir,
* Mevcut veya eski sorunlara farklı ve yaratıcı çözümler üretir,
* Yeni fikirler, alternatifler bulma ve farklılaştırma konusunda
üretkendir,
* Konulara ve sorunlara geniş açıdan bakarak bütünü görür.
İŞLEVSEL YETKİNLİKLER
Yetkinlik Adı
Davranışsal Göstergeler
Değerlendirme
YE BA BK
1
Bilgi Toplama
Gerekli bilgiyi ayrıştırmayı ve nereden nasıl bulacağını bilmek
2
Girişimcilik
Belirlenen hedeflere ulaşmak için, risk içerdiğini de düşünse gerekli
adımları atmaktan çekinmemek ve avantaj sağlanabilecek tüm
fırsatları değerlendirme hırsına, enerjisine ve azmine sahip olmak.
3
Güvenilirlik
Kişilerarası ilşkilerinde güven duygusu vermek, güvenilen bir kişi
olmak.
4
İlişki Yönetimi
Her seviyeden kişiyle rahatlıkla ilişki kurup ve sürdürmek, görüş
ayrılıklarına ve potansiyel çatışmalara diplomatik yaklaşmak.
5
Karar Verme
Mevcut tüm alternatifleri öncelikleriyle düşünerek rasyonel, gerçekçi
ve anlamlı kararlar almak ve bunların sorumluluğu taşımak.
6
Kaynak kullanımı
Asgari maliyetle en fazla faydaya ulaşabilmek için hızlı ve doğru
kararlarla mevcut kaynakları verimli kullanabilmek.
7
Muhakeme
Yapılan işin tamamını görebilmek, yapılması gerekenleri açık ve net bir
şekilde tanımlamak ve hedefe nasıl ulaşılabileceğini bilmek.
8
Planlama ve
organizasyon
İşin önem ve aciliyetine göre öncelikleri doğru saptamak, etkin kaynak
ve zaman planlaması ile iş planlarını uygulamak.
9
Problem Çözme
Belirlenmiş hedeflere ulaşmak için önüne çıkan sorunları doğru
tanımlamak, alternatifleri doğru değerlendirmek,en iyi sonuca ulaşmak
için bunları kullanmak.
10 Risk Alma
Hedefe ulaşmak ve fayda sağlamak için olası sonuçları ve çözümleri
de düşünerek gerekli girişimlerde bulunmayı göze almak ve olası
olumsuz sonuçların sorumluluğunu taşımak.
11 Yazılı İletişim
Üretilen yazılı dökümanlarda açık, anlaşılır, akıcı ve gramer kurallarına
uygun bir dil kullanmak.
BÜ MÜ
142
Ek-10: İnsan Kaynakları Çalışmasına Motorola Örneği
143
ÖZET
Erdem, Umut Derviş. “Türkiye’de Yazılı Basın Sektöründe İnsan Kaynakları”,
Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2008
İnsan kaynakları çalışmaları, işletmede kaliteyi yükseltmek ve buna paralel
olarak çalışanlardan maksimum verim almak amacıyla, artık bir çok özel
şirket tarafından uygulanmaktadır. Dünyada, büyük şirketler özellikle son 15
yıldır
personel
birimlerini kapatarak, insan
kaynakları
departmanına
çevirmiştir. Teze konu olan araştırmada, “Her gün yeni gelişmelerin
uygulandığı insan kaynakları çalışmalarını Türk basını nasıl uygulamaktadır?
ve bu gelişmeleri ne kadar yakından takip edebilmektedir?” sorularının
yanıtları aranmıştır.
Basın kurumlarının insan kaynakları bölümünün başındaki insanlarla anket
yoluyla sorular hazırlanarak yanıtlar alınmıştır. Sorular insan kaynaklarının
temel kavramlarını oluşturan motivasyon, performans, personel eğitimi,
ücretlendirme vb. konular üzerinden hazırlanmıştır.
Basın kurumlarının insan kaynakları departmanlarına yönelik çalışmaları
hakkında bilgi almak için örneklem olarak Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet, Yeni
Şafak, Akşam ve Milliyet Gazetelerine yer verilmiştir. Bu kuruluşların
sorulara verdikleri yanıtlar değerlendirildiğinde, Hürriyet Gazetesi’nin insan
kaynakları çalışmalarında birkaç adım daha önde olduğu gözlemlenmektedir.
Ancak görünmektedir ki, incelenen basın kurumlarının, insan kaynakları
departmanları halen yüksek yüzdeli kapasiteyle çalışamamaktadır.
Anahtar Sözcükler:
1. İnsan
2. Basın
3. Gelişim
4. Kalite
144
ABSTRACT
Erdem, Umut Derviş. Human Resources Labour in Written Media in Turkey,
Graduate Thesis, Ankara, 2008
Human resources operations are being processed in many private
companies today, to improve the quality in enterprises, and in parallel, to get
the maximum efficiency from employees. In the world, big companies,
especially in the past 15 years, have closed their personnel departments, to
change them into human resources departments. In the research that’s the
subject of this thesis, the answers to the questions “How is the Turkish press
applying human resources operations, in which new developments are being
applied on a daily basis? And how closely is it keeping up with these
developments” are being searched.
Answers have been obtained through asking questions to people who are in
control of the human resource offices of press enterprises. The subjects of
the questions asked are based on the basic concepts of human resources,
namely: motivation, performance, personnel training, tariffs, etc.
To get information on the work that press enterprises do for their human
resources deparments, Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet, Yeni Şafak, Akşam
and Milliyet newspapers have been included as examples. When the
answers that these enterprises gave to the questions asked are evaluated, it
can be observed that Hürriyet Newspaper is a couple of steps ahead in
terms of human resources operations. Yet, it is observed that the human
resources departments of the press enterprises that have been analyzed,
are still not working with a high percentage capacity.
145
Key Words:
1.
Person
2.
Press
3.
Development
4.
Quality
Download