Sayı: 02 Dönem: 2014 / 01 - Özel Düztepe Yaşam Hastanesi

advertisement
“özel düztepe yaşam hastanesi üç aylık medikal dergisi”
Sayı: 02 Dönem: 2014 / 01
Düztepe Mah. Özdemirbey Cd. Sadıklar Sk. No: 2 Şahinbey/Gaziantep T: 0342 211 77 77 / F: 0342 250 29 29
info@duztepeyasamhastanesi.com / www.duztepeyasamhastanesi.com
T: 0.342 211 77 77
www.duztepeyasamhastanesi.com
editörden
Opr. Dr. Halil YENİŞEKERCİ
Merhaba sevgili dostlarımız.
Yaşam hastanesi ailesi olarak YAŞAM ve SAĞLIK dergimizin 2. sayısı ile tekrar
karşınızdayız. Dergimizin ilk sayısı ile ilgili olarak sizlerden gelen çok olumlu
eleştiriler bizleri daha da cesaretlendirdi ve heveslendirdi. Katkılarınız için çok
teşekkür ediyoruz.
Gaziantep’te sağlık sektörü baş döndürücü bir hızla büyümeye ve gelişmeye
devam ediyor. Pek çok yeni hastane projesi gerek uygulama ve proje aşamasında devam ediyor, sağlık sektörünün çiçeği burnunda bir gurubu olarak bu
gelişmeleri gurur ve mutlulukla takip ediyoruz. Gaziantep pek çok sektörde
olduğu gibi sağlık sektöründe de ülkemizin güçlü illerinden birisi olmaya aday.
Bizde YAŞAM HASTANESİ olarak bu gelişmelere katkı vermeye çalışıyoruz. Bu
bağlamda yakın tarihte bizde önemli ve büyük bir projeyle bu hizmet yarışına
katılmaya çalışacağız.
Sahibi:
GNG Sağlık Hizmetleri Tur. İnş.
San. ve Tic. A.Ş. Adına
Op. Dr. Halil Yenişekerci
Genel Yayın Yönetmeni:
Op. Dr. Halil Yenişekerci
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:
Seda Kuvvet
Operasyon ve İletişim:
Kumsal Yurtdüzen
Sorumlu Mali İşler Müdürü:
Feyzullah Aslanpay
Fotoğraf:
Kumsal Yurtdüzen
Grafik Tasarım:
Sanatra Ajans
Baskı:
İlkim Matbaa ve Tanıtım Hizmetleri
Düztepe Mah. Özdemirbey Cd. Sadıklar Sk.
No: 2 Şahinbey/Gaziantep
T: 0342 211 77 77 F: 0342 250 29 29
info@duztepeyasamhastanesi.com
www.duztepeyasamhastanesi.com
Bu girizgahtan sonra gelelim dergimizin 2. sayısına; bu sayımızda neler var.
Dergimizin bu sayısının ana çatısını HİJYEN konusuna ayırdık. Temizlik hepimizin bildiği gibi sağlığın olmazsa olmazı. Sadece el ve vücut temizliğimize dikkat
ederek pek çok hastalıktan kolaylıkla korunabiliriz. Eski Yunan uygarlığında,
yani binlerce yıl önce insanlar bazı hastalıkların gözle görülmeyecek küçüklükte bir takım etmenler tarafından tetiklendiğini tahmin ediyorlarken bundan
binlerce yıl sonra zamanımızda pek çok insanımız maalesef temizlik ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi hala sağlıklı kuramıyor. Sadece bu nedenle pek çok
akut ve kronik enfeksiyon hastalığı ile çok önemli bir ekonomik kaynağı harcayarak mücadele ediyoruz. Özellikle el temizliğinin sağlık sektöründe de bilindiği üzere önemli bir yeri var. Hastane enfeksiyonlarının en sık bulaşma yolunun
sağlık çalışanlarının ve hastalarımızın el hijyeninin yetersizliğinin önemli bir rol
oynadığını biliyoruz.
Her şeyin başı sağlık,sağlığın başı ise temizlikten geçiyor. Elimizden başlayarak
tüm vücudumuz, yaşadığımız odadan başlayarak tüm sokaklarımız ve kentimizin temizliği de hem konforumuzu hem de sağlığımızı olumlu ya da olumsuz
etkiliyor. Peki bizim temiz olmamız yeterlimi? Ne yazık ki hayır , alışveriş
yaptığımız manavdaki çalışandan, tokalaştığımız herkesin birbirini etkilediği
malum. Yani temizlik bireysel bilincin yanı sıra toplumsal bir bilinci ve davranış
bilincini de gerektiriyor. Milyonlarca insanın birbirine sıkı sıkıya bağımlı yaşadığı
günümüz dünyasında bireysel kaçışlar artık neredeyse imkansız, mutlu ve
sağlıklı birey olmanın yolu bilinçli, mutlu ve sağlıklı bir toplum olmaktan
geçiyor.
Tabi dergimizde sadece hijyen konusu yok. Dergimize katkı veren dostlarımız
geç yaşlanmanın sırlarından tutunda, osteoporoz , rahim uru , lazer epilasyon
gibi çok geniş bir yelpazede pek çok konuda sizleri yine sıkmamaya özen
göstererek aydınlatmaya çalıştılar.
Yine her sayımızda geleneksel hale getirmeye çalıştığımız ASM tanıtımı kapsamında bu sayımızda Narlıtepe ASM deki Aile hekimlerimizi tanıtmaya çalıştık.
Özel Düztepe Yaşam Hastenesi olarak Aile Hekimlerimizin sağlık hizmetlerindeki olumlu katkılarını gururla izliyoruz. İzleyen sayılarımızda da sağlık sektörünün temelini oluşturan dostlarımızın hizmet verdiği bu merkezleri tanıtmaya
devam edeceğiz.
İlerleyen sayılarımızda tekrar görüşmek dileğiyle mutlu kalın sağlıklı kalın…
T:
0.342 211 77 77
www.duztepeyasamhastanesi.com
www.duztepeyasamhastanesi.com
02
2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir.
İÇİNDEKİLER
04 Geç yaşlanmak mümkün mü ?
06 Osteoporoz (Kemik Erimesi) ve egzersiz
4
Geç Yaşlanmak
Mümkün Mü ?
6
Osteoporoz (Kemik Erimesi)
Ve Egzersiz
08 Burun Estetiği için en uygun mevsim
10 Myom (Rahimde Ur) Nedir ?
11 KBB’de Doğrular ve Yanlışlar
14 Cushing Sendromu
18
Hayvan Dostlarımız
Ve Hijyen
23
Yaşam Doktorları
24
Bir Yaşam Tüneli
STEVE JOBS
25
Lazer
Epilasyon
28
Prostat
15 Yaşam’dan Kısa Kısa
Özel Yaşam Hastanesi Yeni Yıla Çoşkuyla Girdi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Korkut Bey’e Veda
Özel Yaşam Hastanesi Başarının ve Başaranın Yanında
16 Şaşılık ve Tedavisi
17 Yetişkinlerde El ve Vücut Hijyeni
18 Hayvan dostlarımız ve Hijyen
19 Yenidoğan Cerrahisi
20 Kız Çocukları ve Kadınlarda Hijyen
22 Narlıtepe ASM
23 Yaşam Doktorları
24 Bir Yaşam Tüneli STEVE JOBS
25 Lazer Epilasyon
28 Prostat
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01
03
Geç Yaşlanmak Mümkün mü ?
Yaşınız ilerledikçe yüzünüzdeki kırışıklıklar günden güne artmakta. Bu yaşlanma belirtilerini doğal yollarla geciktirebilirsiniz.
Uykunun değerini bilin
Vücudumuz günün ilk saatlerinden gece yarısına
dek norepinefrin adlı toksini salgılıyor. Ancak
biyolojik saatimiz 23.30’u gösterdiğinde uyumamız gerekiyor. Çünkü o andan itibaren vücudumuzda gün boyu salgılanan norepinefrin yavaşça temizlenmeye başlıyor. 00.00-02.00 arası
hormonlar yükseliyor ve temizlik yapılıyor.
Uykunun ilk dört saatinde yapılan bu yenilenme
sırasında IGF 1 (insüline benzeyen gençlik
faktörü) ve melatonin de salgılanıyor. İnsüline
benzediği için metabolizmanın hızlanmasını
sağlayan IGF 1, gençlik faktörü özelliği sayesinde kişinin yaşıtlarından daha genç kalmasına
yardımcı oluyor. Uykuda salınan en önemli
hormon olan melatonin ise uyku düzenleyici, cilt
destekleyici, metabolizma hızlandırıcı, savunma
sistemi güçlendirici, hücre yenileyici ve cilt
destekleyici özelliklerini ortaya çıkarıyor. Bu
şartların sağlanamadığı durumda, örneğin
00.30’da yatıp, 01.00’de uykuya dalmamız
halinde salgılanabilecek hormon miktarı yüzde
20’ye düşüyor. Bu da ertesi sabah vücudumuzun stres ve çok daha fazla kortizon salgılayarak güne başlamasına neden oluyor. Ayrıca stres
faktörü nedeniyle yağlanma artıyor, erken
04
yaşlanma kendini gösteriyor, melatonin az
olduğu için savunma sistemi düşüyor, IGF 1
daha az olduğu için de daha kolay kilo alınıyor.
Tüm bunları bildikten sonra sizi güzel bir
uykudan kim alıkoyabilir?
öğünlerde sıvı almamak gerekiyor. Bu sayede
midenin aşırı şişip asit üretmesi de engelleniyor.Çok iyi bir toksin temizleyici olan suyu,
susamadan içmeyi alışkanlık edinin.
Kan şekerinizi dengeleyin
Susamadan su için
Başınız ağrıyor, deriniz kuruyor ve kabızlık
sorunu yaşıyorsanız, anlayın ki vücudunuz
susuz kalmış. Bu gibi durumlarda yalnız suyla
değil, bitki çaylarıyla da vücudunuza sıvı takviye
etmeniz gerekiyor. Hiç kimse bir besini bir
kilodan fazla tüketemese de, günlük su tüketimi
ortalama 2.5 litre buluyor. Kadınların yüzde 55’i,
erkeklerin de yüzde 60’ını oluşturan su yaşamın
esas kaynağı. Kötü huylu hücrelerin yapısı daha
asitli oluyor. Bu nedenle vücudumuzun asit
düzeyini azaltıp, alkaliye çevirerek bedenimiz
için doğru bir şey yapabiliriz. Bunun için içeceklerimizi alkaliye çevirmek iyi bir başlangıç
olabilir. İçtiğimiz suya limon sıkarak alkali
olmasını sağlayabiliriz. Ayrıca kadınlar için
adaçayı, erkekler için yeşil çay ya da bunları
tüketemiyorsanız, yalnızca sıcak su içmek bile
alkali dengesi sağlamaya yeterli oluyor. Midenin
alkali dengesini sağlamak içinse, büyük ana
2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir.
Beslenmede glisemik indeksin ne kadar önemli
olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Basitçe ele
almak gerekirse, bir dilim beyaz ekmek, birkaç
kaşık müsli ya da bir parça çikolatanın her biri
50 kalori olsa da, bunların vücuttaki kan şekerini yükseltme hızları farklı oluyor. Şeker vücudumuzda bağırsaktan emilerek, kana geçiyor;
kontrolünü de insülin hormonu yapıyor. İnsülin
seviyeniz düzenli çalışıyor olsa bile, yüksek
şeker girişini tam anlamıyla kontrol edemeyebiliyor. Bu nedenle çok işlenmiş, rafine, katkılı
gıdalar (beyaz un, beyaz şeker gibi) yerine,
işlem görmemiş tam tahıl ve buğday ürünleri ile
keçi sütü ve keçi yoğurdu gibi ürünler ya da
suda bekletilip, bir miktar filizlenme ve oksidasyonu sağlanmış baklagillerin tüketilmesi gerekiyor. O zaman şekerin vücuda emilimi o kadar
yavaş oluyor ki, hem insülin düzenli çalışıyor
hem de hücreler hırpalanmıyor. Unutmayın, iki
saate bir beslendiğinizde metabolizmanız daha
kolay çalışıyor. Bu sayede insülin hep ayakta
kalacağı için ortalama seviyesi bozulmuyor,
şeker de daha rahat kontrol ediliyor. Şekerin
dünya üzerinde en çok yaşlandıran etkenlerden
biri olduğunu bilmek, yatmaya yakın aldığınız
şeker türevlerini kesmenize yardımcı olabilir.
Ama ‘Benim şekere ihtiyacım var’ diyorsanız,
tercihinizi sütlü tatlılardan yana kullanmayı
unutmayın! Ara öğünlerde esmer kuru kayısı,
bir-iki bisküvi, bir avuç leblebi, 4-6 tane badem,
1-2 tane ceviz, bir avuç kabak çekirdeği ya da
çok lifli meyvelerden yiyebilirsiniz.
Egzersizsiz bir hayat düşünmeyin
Dünya Sağlık Örgütü, herkesin ortalama bir saat
açık havada egzersiz yapmasını öneriyor.
Mümkünse her gün üç kilometre yürümek iyi bir
egzersiz olabilir. Ancak çok kilolu kişilerin hafif
ağırlıklarla, örneğin yarım litrelik su şişeleriyle
kuvvet egzersizi yapması da yeterli oluyor.
Egzersiz sayesinde vücudun oksijenlenmesi de
sağlanıyor.
Güneşten doğru yararlanın
Geçmişte UV A ve B’den daha çok söz edilirken,
şimdi UV C de konuşuluyor. Bu nedenle güneşin
zararlı etkilerinden korunmak için mutlaka bir
güneş koruyucu kullanmak ve dört saatte bir
bunu yenilemek gerekiyor. Vücudunuzun
güneşin olumlu etkilerini alması, D vitamini ile
kemiklerinizin güçlenmesi için, özellikle sabah
güneşini almaya çalışın. Güneşin yıpratıcı bir
etkisi olduğunu biliyoruz. Hatta, sarışınların
esmerlere göre daha hızlı yaşlandığı söyleniyor.
Oysa Avrupa’daki güneşlenme süresi bizim
ülkemizdekinden daha az; buna rağmen bizim
daha yavaş yaşlanmamızın en önemli nedeni,
bacak kaslarımızın IGF 1 (insüline benzeyen
gençlik faktörü) uyaranı salgılayabilecek şekilde
tasarlanmış olması. Güneş ışınları hormonları
daha hızlı çalıştırdığı için kilo vermede de etkili
oluyor. Düşünün bir kere; kışın kilo vermeye
çalıştığınızda zorlanıyorken yazın bunu nasıl da
kolayca başarabiliyorsunuz.
Antioksidanlara hayatınızda yer açın
Ancak bunu bir doktora danışarak, hayat
tarzınıza uygun antioksidan seçmesini isteyerek
yapın. Çünkü ailesel bir damar hastalığı yatkınlığınız ya da mide rahatsızlığınız olabilir. Bu da
antioksidan kullanmamanızı gerektirir.
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi
Op.Dr. Aysu Nida Dai
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01
05
Osteoporoz
(Kemik Erimesi) ve Egzersiz
Öncelikle sunu belirtmek gerekir ki kemik erimesi yani osteoporozu önlemenin en akıllıca yolu kemik erimesi başlamadan önce yani
genç yaşlarda sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve spor gibi kurallara dikkat etmektir. Elbette kemik erimesi başladıktan sonra da
bunların yapılması fayda sağlar ancak genç yaştan itibaren bunlara dikkat etmek daha avantajlıdır. Bir kadın menopoza ne kadar güçlü
kemiklerle girerse bundan sonraki hayatında kemik erimesi ve buna bağlı gelişebilecek sorunlar açısından o kadar korunmuş olacaktır.
Kemik erimesinin ilerlemesini engellemek için
hangi egzersiz ve hareketler yapılmalıdır?
Kemik erimesi saptanan bir hasta beslenme ve
egzersiz (spor) ve gerekirse bazı ilaçlar ile
takibe alınır. Amaç kemik erimesinin ilerlemesini
engellemek ve kemiklerin kasların güçlenmesini
sağlayarak olası komplikasyonları önlemektir.
Kemik ve kasları güçlendirmek için yapılacak
harketler, egzersizler ve spor mutlaka bu
konuda uzman doktora danışılarak (fizik tedavi
ve rehabilitasyon uzmanı) yapılmalıdır. Hayatın
her döneminde olduğu gibi kemik erimesi
durumunda da egzersiz ve sporların bilinçsiz ve
yanlış yapılması fayda değil zarar getirir. Kemik
erimesinin önlenmesi ve ilerlemesinin engellenmesi amacıyla düzenli egzersiz, hareketler ve
spor son derece fayda sağlar.
Kemik erimesi durumunda egzersiz ve spor
yapılması ne tür faydalar sağlar?
• Kemikleri güçlendirir, kemik kütlesini arttırır.
• Kemik kaybını azaltır.
• Kas kütlesinin artmasını ve kasların güçlenmesini sağlar, bu sayede düşmeleri engeller.
• Egzersiz ve spor yapmak kişinin denge
yeteneğini geliştirir. Bu sayede düşmelere bağlı
kırıklar önlenmiş olur.
• Eklemlerin etrafındaki kasların güçlenmesini
sağlar, bu sayede vücudun duruşu ve hareketleri
daha düzgün olur, eklemler korunur.
• Kemik ve eklemlerdeki ağrıların azalmasını
sağlar.
• Hastanın psikolojik olarak kendisini çok daha
iyi hissetmesini sağlar.
• Fazla kilo almayı, şişmanlığı önler bu sayede
eklemlere ve bacaklara binen yük azalır. Ayrıca
obesiteye bağlı kalp damar hastalıkları gibi
riskler de azalmış olur.
• Vücudun esnekliğini arttırır.
Kemik erimesinde ne tür egzersiz ve sporlar
yapılabilir?
Aşağıda belirtilen egzerisizlerden hangisinin
uygun olduğu mutlaka bir fizik tedavi uzmanı
tarafından belirlenmelidir. Bir uzmana danışılmadan rastgele egzersiz ve sporlar yapılmama06
2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir.
lıdır. Hastanın genel sağlık durumuna göre,
mevcut hastalıklarına göre, daha önceki spor
alışkanlıklarına göre ve fiziksel durumuna göre
uygun egzersizler belirlenir.
• Uygun hastalara haftada 3 kere 30 dakika
civarında yürüyüş önerilir.
• Uygun hastalara hafif ağırlık egzersizleri
önerilir. Bu egzersizler küçük ağırlıklarla veya
ağırlık makinaları ile yapılabilir.
• Bazı hastalara yüzme veya su içi egzersizler
önerilir.
• Aerobik egzersizler önerilebilir.
• Esneklik ve germe egzersizleri önerilebilir. Bu
egzersizler eklem hareketlerinin esnek ve
güvenli olmasını sağlar.
• Postür düzeltme egzersizleri önerilebilir.
• Merdiven çıkma egzersizleri önerilebilir.
• Kemik erimesi varlığında hangi egzersiz ve
sporlar önerilmez:
• Hızlı ve ani hareketler gerektiren sporlar
• Düşme riski olan sporlar
• Eklemleri aşırı eğilmeye, bükülmeye zorlayan
sporlar
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi
Uzm. Dr.Mehmet Bezgincan
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01
07
Burun estetiği için en uygun mevsim
Gazete ve dergilerin sağlık köşelerinde en popüler estetik operasyonlardan biri olan burun ameliyatları için en uygun zamanın kış ve
bahar ayları olduğu belirten yazılarla sıklıkla karşılaşmışsınızdır. Gerçekten burun ameliyatı için havaların soğumasını beklemek
gereklimidir?
Gazete ve dergilerin sağlık köşelerinde en
popüler estetik operasyonlardan biri olan burun
ameliyatları için en uygun zamanın kış ve bahar
ayları olduğu belirten yazılarla sıklıkla karşılaşmışsınızdır. Gerçekten burun ameliyatı için
havaların soğumasını beklemek gereklimidir?
Burun ameliyatları, ülkemizde en sık gerçekleştirilen estetik ameliyat olarak popülaritesini
hiçbir zaman kaybetmemiştir. Hem kadınların
hem de erkeklerin talep gösterdiği bu ameliyat
hastaların solunumla ilgili şikayetlerini düzeltirken dışarıdan gözüken şekil bozukluklarının da
düzeltilmesini sağlayarak kişilerin öz güvenini
arttırmaktadır.
Halk arasındaki yaygın inanış burun estetiği için
en uygun zamanın kış ve bahar ayları olduğu,
bunun temel nedeninin de operasyonlardan
sonra cildin güneş ışınlarına maruz kalmaması
gerektiği yönüdedir. Bu inanış bir ölçüde doğru
olmakla birlikte ameliyat zamanlamasına karar
vermekte tek başına yeterli bir ölçü olmamalıdır. Şöyleki yaz ayları okulların kapalı olması ve
tatil süreci nedeniyle sosyal olarak ameliyat
olmaya en uygun aylardır. Bu aylarda daha uzun
bir süre ev istirahati planlanabilir. Dolayısıyla
sadece güneş ışığından kaçınmak için kış
aylarında kısa zaman dilimlerinde ameliyat
olarak iyileşmeyi ummmak doğru değildir.
Burun ameliyatlarından sonra hastanede 1 gece
yatmak yeterli olmesına karşın dokuların
iyileşmesi, şişliklerin azalması ve şeklin yerleşmesi için birkaç ay gibi daha uzun bir süreye
ihtiyaç vardır. Dolayısıyla ödemlerin ve morlukların geçme süresi ameliyat planlanmasında
gözardı edilmemelidir.
Yaz aylarında estetik burun ameliyatı olunmamasını öneren görüşlerin temelinde ameliyat
sonrası oluşabilecek gözaltı morluklarının güneş
ışığına maruz kalınması sonrasında ciltte kalıcı
renk değişikliklerine neden olabileceği yatmaktadır. Buna karşın ben hastaların iyi bir güneş
koruyucu krem ve şapka-şemsiye gibi mekanik
koruyucu ekipmanlarla güneş ışınlarından
korunabileceğine ve burun ameliyatlarının
mevsimi olmadığına inanmaktayım. Sosyal
olarak hastanın kendisini ameliyata en hazır
hissettiği zaman o ameliyat için en uygun
08
zamandır. Bir ögretmen ya da öğrenci hasta için
sömestr tatilinde 15 günlük zaman diliminde
ameliyat olarak iyileşmenin, yaz tatilinde 3 aylık
bir zaman diliminde iyileşmekten bir üstünlüğü
olmayacağı gibi uzayabilecek ödem/morluklar
nedeniyle zorlukları dahi olabilir.
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi
Op. Dr. Yakup SARIGÜNEY
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir.
Myom (Rahimde Ur) Nedir?
Myom, rahim yapısını oluşturan kas tabakasından gelişen ve halk arasında "ur" diye bilinen iyi huylu bir tümördür. Myomlar bir bezelye
tanesi büyüklüğünden basket topu büyüklüğüne kadar değişebilen boyutlarda olabilir. Genellikle yuvarlak ve pembemsi renktedirler ve
uterus (rahim) içinde her yerde bulunabilirler. Sıklıkla doğurganlık çağında rastlanmaktadır. 20 ila 35 yaş arası her 5 kadından birinde
myoma rastlanabilmektedir. 45 yaş üstünde ise her 2 kadından birinde myomlara rastlanabilmektedir.
Hiç doğum yapmamış olmak, fazla kilolu olmak,
myom görülme olasılığını artırmaktadır. Myomların oluşma nedenleri tam olarak bilinememesine
rağmen östrojen ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Gebelikte artan östrojen hormonu nedeni
ile myom boyutları artış gösterebilmekte ve
menopoz döneminde azalan östrojen hormonu
nedeni ile myom boyutları küçülebilmektedir.
Eğer menopoz döneminde myom boyutlarında
artış saptanırsa kötü huylu tümör varlığı akla
getirilmelidir.
Myomlar çoğu zaman rutin kontrol muayeneleri
sırasında rastlantısal olarak tanı almakla
birlikte, adet düzensizlikleri, ani başlayan kasık
ağrısı, kısırlık, düşükler ve uzun süreli kasık
ağrılarına yol açabilir. Bunun yanında myomların
büyüklüğü ve rahim içerisinde yerleşim yelerine
göre sık idrara çıkma, yan ve bel ağrıları, kabızlık şikayetleri de oluşturabilmektedir.
Rahim iç duvarına yerleşen myomlar en çok
kanamaya neden olmaktadır. Rahimde myom
olduğu zaman, kadında adet kanamaları artar
ve pıhtılı bir kanama meydana gelir. Adet
kanamalarinda çok kan kaybına maruz kalan
kadının dermanı ve gücü kalmaz ve enfeksiyonlara sıkça yakalanır. Bu durumda mutlak bir
jinekolojik muayene gereklidir. Myomlar, rahim
içini bozarak, rahimde şekil bozukluğu yaparak,
sperm geçisini engelleyerek, rahim kasılmalarına neden olarak, ve tüplerin yapı ve fonksiyonunu bozarak kısırlığa neden olabilirler.
Myom düşüklere neden olabilir, bebek gelişmesine engel olabilir, bebeğin eşi zamanından önce
yani hamilelik sırasında yerinden ayrılır ve
bebekte hayati tehlikeler oluşturabilir, doğum
sonrası kanamaya neden olarak annenin hayatını da tehdit edecek boyutlara ulaşabilir. Myomlar boyut ve yerleşim yerine göre bebeğin rahim
içinde pozisyonunun da normal doğum için
uygun olmayan pozisyonlarda kalmasına neden
olabilir.
Bu nedenle rahimde myom varsa ve bir gebelik
planlanıyorsa, myomun alınması gerekebilir.
Ama myoma rağmen gebelik oluşmuşsa, hiçbir
şey yapmadan gebe daha sıkı ve yakında takip
edilmelidir.
10
Kadında belirti ve bulgu veren ve belli büyüklüğe erişen myomların cerrahi olarak çıkarılması
söz konusu olabilir ve myomların tedavisi
cerrahidir. İlaçla tedavilerle myom boyutları
küçültülebilir ancak bu durum tedavi sonrası
myomların tekrar eski boyutlarına ulaşmasına
engel olamaz. Myom ameliyatı düşünülen bir
hastada rahim alınması da gündeme gelebilir.
Bu noktada, kadının çocuk istemi, yaşı, myomların yerleşim yeri büyüklüğü bu kararın cerrahi
öncesi verilmesinde etkili olacaktır. Myomların
cerrahi olarak çıkarılmasından sonraki 5 yıl
içerisinde %20 kadında yeniden cerrahi gerektirecek tekrarlama şansı vardır. Cerrahi sonrası
kadınların jinekolojik kontrollerini ihmal
etmemesi gerekmektedir.
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi
Op. Dr. Halil Korkut DAĞLAR
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir.
Kbb’de Doğrular Ve Yanlışlar
YANLIŞ: Kulağı temizlemek için kulak çubuğu
kullanılır.
DOĞRU: Dış kulak yolunda yağlı salgı yapan
hücreler bulunur. Bu hücrelerin yaptığı salgı
kulak yolu için koruyucudur. Kulağı pamuklu
kulak çubuğu ile temizlemek yanlıştır. Çünkü
bunlar salgıyı bir miktar temizlerken, çoğunu
kulak içine itip kulakta tıkanıklık yaparlar.
Pamuklu kulak çubukları ile kulak kirini temizlemeye çalışmak yerine belirli aralıklarla doktor
kontrolünde temizletmek en doğrusudur.
YANLIŞ: Kulak temizletilirse alışkanlık yapar.
DOĞRU: Kulak temizliğinin alışkanlık yapması
fikri doğru değildir. Dış kulak yolunun anatomik
olarak dar oluşu, salgı miktarın kişiden kişiye
farklılık göstermesi bazı kişilerde ara ara kulak
temizletilmesini gerekli kılar.
YANLIŞ: Çocuklarda kulak ağrılarını hafifletmek
için kulağa süt, yağ damlatmak faydalıdır.
DOĞRU: Kulak ağrılarında dış kulak yoluna
yabancı
maddelerin
damlatılması
yanlıştır. Damlatılan bu maddeler içerisinde
mikroorganizmalar üreyip kulak yolu iltihaplarına neden olabilirler.
YANLIŞ: Akan kulak iyidir.
DOĞRU: Kulak akmasının iyi olduğu düşüncesi
yanlıştır. Akıntılı bir kulak, iltihaplı bir kulak
demektir. Orta kulaktaki bu iltihap iç kulağa,
beyine yayılabilir, yüz felci, beyin apsesi gibi çok
ciddi sorunlara neden olabilir.
YANLIŞ: İşitme cihazı kullanımını mümkün
olduğunca geciktirmek gereklidir.
DOĞRU: İşitme cihazı kullanımı kulağı tembelleştirmez, işitmenizi kolaylaştırır. Zamanında
işitme cihazı kullanımına başlanmazsa işitmede
kalıcı hasarlar gelişebilir.
YANLIŞ: Bademcikler vücudu mikroplardan
koruduğu için alınmamalıdır.
DOĞRU: Sık enfeksiyon geçirmeyen kişiler için
bu doğrudur.Ancak yılda 4-5 kez iltihap atağı
geçiren bademcikler savunma fonksiyonlarını
yitirmiş, tersine vücutta kalıcı hasar bırakabilecek enfeksiyonlar için odak noktası haline
gelmişlerdir. Faydasından çok zararı bulunan bu
bademciklerin alınması şarttır.
YANLIŞ: 6 yaşından önce bademcik ameliyatı
yaptırmak sakıncalıdır.
DOĞRU: Genel kabul ve kitaplardaki klasik
bilgilere göre 3 yaşın altındaki çocuklara çok
gerekmedikçe bademcik ameliyatı yapılmamalıdır. Ancak çocukta solunum yolunu tıkayacak
büyüklükte bademcikler olması durumunda yaş
sınırı koymaksızın, ameliyat kararı alınabilir.
YANLIŞ: Bademcik alındığı zaman daha sık
farenjit olur.
DOĞRU: Bademcik ameliyatı geçiren kişilerin
daha sık farenjit atağı geçirdiğine dair hiçbir
bilimsel veri bulunmamaktadır.
YANLIŞ: Üst solunum yolu enfeksiyonlarında
hemen antibiyotik başlanmalıdır.
DOĞRU: Üst solunum yolu enfeksiyonları en sık
karşılaşılan rahatsızlıklardandır. Aynı zamanda
gereksiz antibiyotik kullanımının en sık görüldüğü enfeksiyon gruplarındandır. Büyük kısmı
antibiyotiklerin etki etmediği virüsler tarafından
oluşur. Gereksiz yere kullanılan antibiyotikler
vücutta bulunan koruyucu bakterileri yok
ederek vücudun savunmasını bozar. Aynı
zamanda antibiyotik direnci gelişimine neden
olup gerekli durumlarda antibiyotiklerden beklenen yarar azaltabilir.
YANLIŞ: Burun kanaması beyin hastalığının
işaretidir.
DOĞRU: Burun içindeki damarların zedelenmesi
ya da tansiyon yüksekliğine bağlı açılmaları ile
oluşur. Aspirin, kumadin gibi ilaç kullanan hastalarda zorlanma olmaksızın kendiliğinden de
gelişebilir. Burun kanaması hastayı tehlikeden
korumaz, hastanın doktora gitmesini sağladığı
için iyidir.
YANLIŞ: Burun kanaması olan hasta yatırılıp
ensesine soğuk su uygulanmalıdır.
DOĞRU: Burun kanamalarında hasta yatırılmamalı, oturur pozisyonda tutulup burun kanatları
sıkılmalıdır. Yüz ve burun etrafına buz tatbik
edilebilir. Kanama şiddetinde azalma olmadığı
takdirde hastaneye başvurmak gereklidir.
YANLIŞ: Acı kavun burna sıkılınca sinüsler
boşalır, sinüzit geçer.
DOĞRU: Acı kavun sinüzit rahatsızlığı olan
hastaların sinüsleri boşalttıkları için burun
içlerine suyunu sıktıkları bir bitkidir. Oldukça
alerjik olan bu bitkinin burun içine, genize,
östaki tüpüne geri dönüşsüz zararları olabilir.
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi
Op.Dr.Pelin ARICI
KBB Uzmanı
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01
11
Akılcı seçim
Dacia; doğru, ulaşılabilir ve vazgeçilmez bir seçimdir.
Dacia Yeni Duster’la Gücüne Güç katmaya geldi.Bu fiyata benzersiz bir müşteri avantajı
Daha da cömert Yeni Duster hız ayar ve sınırlayıcı, arka park sensörü, tek dokunuşlu elektrikli camı ve dış
sıcaklık göstergesi gibi çok sayıda donanımı yine Dacia fiyatlarıyla sunuyor. Kolay ve sezgisel kullanımlı
navigasyon ve multimedya sistemi MEDIA NAV 7 inçlik (18 cm) dokunmatik ekranıyla farklı fonksiyonlar
arasında gezinmenize olanak sağlıyor : Navigasyon, telefon, radyo, medya… Bluetooth bağlantısı sayesinde, elleriniz serbest** telefon edebilirsiniz, mobil müziğinizi audio streaming modunda veya doğrudan ön
paneldeki USB ve Jack prizlerle dinleyebilirsiniz.100% faydalı teknoloji sizin için düşünüldüBütün engelleri
aşmak için tasarlanmış olan Yeni Duster yüksek sürüş keyfi, düşük yakıt tüketimi ve CO2 emisyonları sunan
motor seçenekleriyle donatıldı. Ayrıca Eco Mode fonksiyonu ve vites değiştirme göstergesi sürücünün her
an yakıt tüketimini minimize etmesine imkan sağliyor.
Şimdi daha modern olan Yeni Dacia Duster, yine her türlü yol koşuluna meydan okumaya devam ediyor.
İPEKYOL OTOMOTİV
Mücahitler Mah., Sani Konukoğlu Bulv. Karşıyaka Kvş No:84, Şehitkamil Merkez/Gaziantep
Tel: 0(342) 338 66 66
İPEKYOL OTOMOTİV VE DACİA
İpekyol Otomotiv General Tekstil A.Ş bünyesinde bir aile şirketi olup,7000 m²’lik Renault Plazasında satış,
sigorta ve servis hizmetlerini yürütmektedir.
1995 yılından beri İpekyol’un üzerinde hizmet verdiği Renault Plazası; 2008 yılından bu yana yeni yönetim
kadrosuyla İpekyol Otomotiv Renault ve Dacia olarak hizmete devam etmektedir.
Dacia felsefesi
Alışılagelmiş otomobil anlayışını unutun. Dacia hem binek hem de ticari araç anlayışı yeniden tanımlanıyor.
Renault Grubu’nun uzmanlığı, deneyimi ve teknolojisiyle üretilen Dacia, bu gücü arkasına alarak kullanıcılarına kolay ulaşılan, zor vazgeçilen otomobiller sunuyor.
Ulaşılabilir marka
Dacia’ya ulaşmak onu yalnızca satın almak demek değildir. Onunla birlikte yaşamak, sunduğu pratik
çözümlerle hayatınızı kolaylaştırmak, konforuyla keyifli yolculuklara çıkmak demektir. Onu aldığınız andan
itibaren yaşamaya başlayacağınız gönül rahatlığı demektir. Bu yüzden, sizin için özel olarak satış sonrası
destek ve bakım programları geliştiren Dacia’yla en iyi verime en doğru fiyatlarla ulaşırsınız.
Sağlam düşünce
Dacia’nın temel hedefi, herkesin rahatlıkla ulaşabileceği sağlamlığı ve konforu kullanıcılarına sunmaktır.
A’dan Z’ye her aşama bu düşünceden yola çıkar. Düşük kullanım ve bakım maliyeti ile doğru fiyatlandırılmış araçlarla, yepyeni bir ticaret anlayışı oluşturmuştur.
Güvenilir imza
Sağlamlık ve güvenilirlik Dacia’nın vazgeçilmezidir. Dacia’nın güvenilirliği, endüstriyel deneyimi ve mühendisliği ile Renault Grubu’nun imzasını taşımaktadır. Dacia, sizin için tüm modellerine 3 yıl/100.000 km
garatisi verir.
Cushing Sendromu
Cushing sendromu kadınlarda görülen erkeksi görünüm, kilo alma, kan şekerinin yüksek olması şeklinde ortaya çıkan bir hastalıktır.
Hastaların idrarlarında şeker bulunur. Böbrek
üstü bezlerde kortizol adlı hormon üretilir.Kortizolun ilaç olarak kullanılan şekline ise kortizon
denir.Eğer bu hormon böbrek üstü bezinde aşırı
miktarda üretilir ya da kortizon uzun süre
yüksek miktarda kullanılırsa ortaya çıkan hastalığa cushing sendromu denir.Bu hastalık Amerikalı Harvey Cushing tarafndan bulunmuştur.
Kortizon kullanımı bazı hastalıklar için gereklidir. Kortikosteroid grubu bir ilaçtır.Bazı romatizmal hastalıklarda, eklem iltihaplarında, organ
nakli yapıldıktan sonra , organ reddini önlemek
için kullanılır.Kullanım dozu oldukça yüksektir.Bu yüzden bazı yan etkiler ortaya çıkar.Kas
erimesi,şişlik, kemiklerde zayıflama bu yan
etkilerdendir.
CUSHİNG SENDROMUNUN NEDENLERİ
NELERDİR?
Hastanemiz Genel Cerrahi kliniğinde ameliyat geçiren bir hastanın ameliyat öncesi ve sonrası hali;
Cushing sendromunun en sık nedeni böbrek
üstü bezinden üretilen kortizol miktarının oldukça yüksek olmasıdır.Bu hormonun fazla üretilmesinin sebeplerinden birisi, hipofiz bezinden
salgılanarak, böbrek üstü bezinden aşırı miktarda kortizol salgılanmasına neden olan adrenokortikotropik (ACDH) hormonudur. Diğer bir
nedeni ise böbrek üstü bezinde hastalık olması
sonucu, kortizolün aşırı üretilmesidir.
Ayrıca bazı hastalıklarda kullanılan kortizon
cushing sendromuna yol açar. Fakat bu ilacın, bu
hastalığa neden olması için uzun süre ve yüksek
dozlarda kullanılması gerekir. Bu durumda
hayati risk vardır. Yol açtığı problemler oldukça
ciddidir.Doktor kontrolünde kullanılan kortizonun yan etkilerinin ortaya çıkma ihtimali oldukça düşüktür.
CUSHİNG SENDROMUNDA GÖRÜLEN
BELİRTİLER
Hastalığın en tipik belirtilerinden birisi aydede
yüzüdür.Hastaların yüzü kilolu,şiş ve pembe
görünümdedir.Omuzların arasında ense bölgesinden çok fazla miktarda yağ birikmesi olur.Bu
duruma buffalo sırtı denir. Ayrıca karın bölgesinde de aşırı miktarda yağ birikir, fakat kollar ve
bacaklar zayıflamıştır.Baş ve sırt ağrısı, yorgunluk, kaslarda güçsüzlük gibi bu hastalığa özgü
olmayan belirtilerde görülür.
Karın bölgesi ve göğüslerde çatlama oluşur.
Bunlar mor renktedir.Sindirim sistemi hastalıklarında artış görülür.Özellikle mide yakınmaları
sıktır.Erkeklerde cinsel isteksizlik, kadınlarda
adet düzensizliği görülebilir.Sivilce oluşumu ve
kıllanma artar.Cushing sendromunun ilerlemesi
halinde hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp
hastalıkları, psikolojik bozukluklar ve kemik
erimesi hastalıkları ortaya çıkabilir.
CUSHİNG SENDROMUNUN TEŞHİSİ
Doktorunuz öncelikle sizin şikayetlerinizi
dinleyecektir.Daha sonra fizik muayene sırasında aydede yüz,sırtta yağ toplanması gibi
cushing sendromunun tipik belirtilerini arayacaktır.Bu belirtilerin olması ya da başka bir
hastalığın olması ve kortikosteroid türü bir ilaç
kullandığınızı doktorunuza bildirmeniz tanı
koymayı oldukça kolaylaştıracaktır.
Ayrıca kesin tanı için birkaç test istenir.Bunlardan birisi idrarda serbest kortizol mikrarının
ölçülmesidir.Diğer rutin kan testleri de yapılır.Bunların dışında, böbrek üstü bezlerinin, karaciğerin, hipofizin bilgisayarlı tomografisi çekilir.Çünkü bu organlarda oluşan tümörler, cushing
sendromuna neden olabilir.
CUSHİNG SENDROMU NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Hastalığa neden olan faktörler ne olursa olsun
amaç, kortizolün aşırı miktarda salgılanmasını
önlemektir.Belirtilerin nedeni ise steroid hormonunu alınması ise bu ilacın kademeli olarak
kademeli olarak kesilmesi
veya dozunun
azaltılması gerekir. Bunu, hastaların doktora
danışmadan yapması tehlikelidir. Hastalığın
daha da şiddetlenmesine neden olabilir.Bu
yüzden ilacı kontrolsüz ve aniden bırakmak
yanlıştır.
Ameliyat gerektiren durumlardan başında
böbrek üstü bezi tümörleri gelmektedir.Bu
tümörler ameliyatla çıkarılmalıdır.Gerekirse
tümörle birlikte böbrek üstü bezleri de çıkarılmalıdır.
Hastaların %50-90’ında böbrek üstü bezlerinin
çıkarılması sonucu iyileşme sağlanır.Hipofiz gibi
diğer organlardaki tümörlerden kaynaklanması
halinde de cerrahi gerekir.Bazı vakalarda
hipofiz bezinin tamamen çıkarılması iyileşmeyi
sağlar.Ameliyat sonrası bu organların ürettiği
hormonlarda eksiklik olması halinde hormonların yerine konması için ilaç tedavisi gerekir. Bu
ilaçlar ağızdan alınan tabletler şeklindedir.
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi
Op.Dr. İlhan ASLAN
Genel Cerrahi
14
2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir.
YAŞAM’dan Kısa Kısa
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Yeni Yıl’a Coşkuyla Girdi
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi 2014 yılına girerken de geleneğini bozmadı ve yine eğlenceli bir yılbaşı partisi düzenledi. Tüm çalışanların davetli olduğu
yılbaşı partisinde çekiliş yapıldı ve 4 çalışana çeyrek altın, 4 çalışana ise radyo hediye edildi. Bilgi işlem çalışanları tarafından hazırlanan animasyon
videosu eğlenceli anlara sahne oldu.
Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Halil Yenişekerci Yönetim Kurulu adına çalışanların yeniyılını kutladı ve acısıyla tatlısıyla 2013 yılını da geride bırakmış
olduk.
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi
Başarının ve Başaranın Yanında
Kadın Hastalıkları ve
Doğum Uzmanı Korkut Bey’e Veda
Hastanemiz Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yapan Op.Dr. H. Korkut Dağlar,
Ankara Tahir Burak Kadın Hastalıkları Ve Doğum Hastanesinde Perinatoloji kliniğinde yan dal asistanı olarak göreve başlayarak, aramızdan ayrıldı. Korkut Bey’e düzenlenen veda töreninde Yönetim
kurulu başkanı Dr.Halil Yenişekerci hastanemiz adına plaket takdim ederek katkılarından dolayı
teşekkür edip, yeni görevinde başarılar diledi.
Düztepe Yaşam Hastanesi başarının ve başaranın yanında. 52 futbol takımı arasından birinci
olarak, Konya’da yapılan Futbol turnuvasında
ilimizi temsil eden Şehit Şahin Ticaret Meslek
lisesi futbol takımına hastanemiz sponsor
olarak, Forma ve eşofman takımı, futbol topu
temini yaptı.
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01
15
Şaşılık Ve Tedavisi
ŞAŞILIK NEDİR? SEBEPLERİ NELERDİR?
Şaşılık; her iki gözün birbiriyle olan paralelliğini ve hareket uyumunu kaybetmesidir.
Her gözde altışar adet dış kas bulunur.Bunların
birinde veya birkaçında kuvvet azlığı veya
fazlalığı olması şaşılığa neden olur. Şaşılığın
oluşmasında sorunlu hamilelik dönemi, zor
doğum, genetik faktörler ve çocuğun geçirdiği
hastalıklar gibi pek çok farklı sebep etkili
olabilir.
ŞAŞILIK TEDAVİSİ
Şaşılık birçok farklı nedenden kaynaklandığı
için, tedavisi de hastadan hastaya farklılık
gösterir. Şaşılık her yaşta tedavi edilebilir ancak
geç yaşta şaşılığa bağlı göz tembelliği tedavi
edilemez. Bu nedenle, erken yaşta teşhis ve
tedavi edilmesi çok önemlidir.
Ortoptik Tedavi: Özellikle derinlik algısının
tekrar kazanılmasında başarı sağlar.
ŞAŞILIK BELİRTİLERİ NELERDİR?
- Gözlerde paralelliğin kaybolması
- Az görme, çift görme, bulanık görme
- Baş ve yüzün bir yere dönük olması.
- Işık hassasiyeti.
- Özellikle güneş ışığında tek gözün kısılması.
ŞAŞILIK TEDAVİSİ NE ZAMAN YAPILMALIDIR?
Şaşılık tedavisinde erken teşhis çok önemlidir.Tedavide geç kalınması estetik problemlerin
ötesinde , çocukta ömür boyu kalıcı olacak,
görme azlığı sorunlarına sebep olmaktadır.Doğumdan hemen sonra ve ilk bir yaşta tüm
bebeklerin göz hekimince muayene edilmesi
şarttır.Doğuştan olan kaymalarda 1 yaşından
önce, doğuştan olmayan kaymalarda en geç 4
yaşına kadar cerrahi uygulanmalıdır.
16
Gözlük: Şaşılığın kırma kusuruna bağlı olduğu
durumlarda tek başına yeterlidir.
Kapama Tedavisi: Hastada göz tembelliği varsa
uygulanır.
Cerrahi müdahale: Günümüzde anestezi tekniklerinin gelişmesiyle, süresi oldukça kısalmış ve
ameliyat sonrası hastanede yatma ihtiyacı
ortadan kalkmıştır. Gözlük takılmasına rağmen,
düzelmeyen kaymalarda cerrahi müdahale
istisnai durumlar dışında şarttır.
Botox: Kas ve sinir felçlerine bağlı kaymalarda
etkilidir.3 ile 6 ayda bir tekrarlanması gerekir.
Diğer hallerde cerrahi müdahaleye alternatif
olarak düşünülmesi yanlıştır.
2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir.
Hastanemiz Göz Cerrahi kliniğinde ameliyat geçiren
bir hastanın ameliyat öncesi ve sonrası hali;
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi
Op.Dr. Ceren Erdoğan Poyraz
Göz Hastalıkları Uzmanı
Yetişkinlerde El Ve Vücut Hijyeni
TÜM VÜCUT
Tüm vücudumuzu hangi sıklıkta yıkamamız gerektiğine dair tıbben belirlenmiş bir sayı olmasa da, uzmanlar her gün yıkanmanızı öneriyor
ve her zaman ayakta banyo yapmanız konusunda uyarıda bulunuyor. Çünkü ciltte yerleşen mantarlar ve diğer iltihabi hastalıklar, küvete
oturduğunuzda üreme organlarına kolayca bulaşabiliyor.
BUNLARI YAPIN!
BUNLARI YAPIN!
BUNLARI YAPIN!
Sıvı sabunlar ve jeller hem daha kullanışlı hem
de daha faydalı oldukları için tercih edilebilir.
Uzmanlar vücut için üretilen ürünlerden pH 5.5
değerinde olanları kullanmanızı öneriyorlar.
Ellerinizi yıkarken bol sıcak su ve cildinizin doğal
kimyasal yapısına uygun saf sabun kullanabilirsiniz.
Yüz temizleme jelleri, yüz hijyeni açısından iyi
bir çözüm. Ancak içerdikleri aktif sabun miktarı
fazlaysa aşırı yıkama sonucunda cildiniz tahriş
olabiliyor. Dolayısıyla jellerin yerine, ciltte
nemlendirici etki bırakabilen ve lipid içermeyen
temizleyici losyonları tercih etmenizde fayda
var.
BUNLARI YAPMAYIN!
BUNLARI YAPMAYIN!
Vücut cildi, yüze kıyasla daha kalın olduğu için
cildinize uygun her üründen faydalanabilirsiniz.
Önem vermezseniz: Ciltte kızarıklık, çatlaklar ve
kepeklenme gibi sorunlar gelişip, vücudunuz
enfeksiyona karşı duyarlı hale gelebiliyor.
Aşırıya kaçarsanız: Ciltte aşırı kuruluk gelişebiliyor. Dolayısıyla her banyo sonrası, cildinizi
nemlendirici kremlerle beslemeye özen gösterin.
Ellerimizin üzerindeki cildin gözenekleri içinde
pek çok zararsız, hatta bu dokuları koruduğu
için yararlı sayılabilecek mikroplar da bulunuyor.
El hijyeni için kullanılması önerilen antiseptik,
yani mikrop öldürücü maddeler içeren sabunlar
ya da sıvılar, bu yararlı mikropları kısmen de
olsa öldürebiliyor. Bu nedenle antiseptik ürünleri gündelik olarak kullanmaktan kaçının. Üstelik
bu temizlik maddeleri içerdikleri kimyasal
maddeler nedeniyle cildinizde alerji de oluşturabiliyor.
İçinde nemlendirici mineraller ve asit içeren sıvı
temizleyici ürünler de iyi bir seçenek olabilir.
Cildiniz çok kuru ve hassas ise temizleyici
losyonlarından, yağlı cilde sahipseniz kurutucu
özelliği sahip olan temizleme jellerinden faydalanın. Cildiniz normal-karma bir özellik taşıyorsa, nemlendirici içeren temizleyici ürün daha
etkili olabiliyor.
BUNLARI YAPMAYIN!
ELLER
Hijyenin ilk ve en önemli kuralı, elleri sık sık
yıkamamızdır. Çünkü hastalık yapan mikroorganizmalar kişiden kişiye en çok eller yoluyla
bulaşır. Dolayısıyla özellikle sabahları kalkar
kalkmaz ve uykudan önce, yemek hazırlamadan
ve yemek yemeden önce, tuvalet ihtiyacınızı
giderdikten sonra ellerinizi mutlaka yıkamamız
gerekir. Bunların yanı sıra; para alışverişinin
ardından, hasta insanlara dokunmadan önce ve
sonra, burnunuzu temizledikten sonra, hayvanlarla temas sonrasında da ellerinizi yıkamayı
ihmal etmeyin. Yeterli hijyen için: Sabunla iyice
köpürttükten sonra avuç içi, parmak araları ve
bilekler olmak üzere, elerinizin her noktasını en
az 20 saniye iyice ovalayın.
Önem vermezseniz: El hijyenine dikkat etmezseniz; kıl kurdu, tenya ve solucan gibi parazitler,
Hepatit B, idrar yolu enfeksiyonu ve daha pek
çok ciddi hastalık kolayca bulaşabiliyor. Aşırıya
kaçarsanız: Ellerinizi aşırı yıkarsanız, ciltte
kuruma, tahriş ve egzama gibi sorunlar ortaya
çıkabiliyor.
YÜZ BÖLGESİ
Uzmanlar çok kirli ortamlarda bulunmuyorsak,
yüzümüzü günde 2 kez, suyla yıkayarak yeterli
hijyeni sağlayabileceğimizi belirtiyor.
El temizliğinde kullandığınız sabunlardan yüz
temizliğinde de yararlanmayın. Çünkü kalıp
sabunlar başkalarıyla paylaşıldığında çeşitli
hastalıklar bulaşabiliyor. Ayrıca ciltte tahriş gibi
sorunlar da yaratabiliyor. Nemlendirici özelliği
sahip ya da pH değerleri nötr olan sabunlardan
ise sadece kendiniz kullanmak koşuluyla yararlanabilirsiniz. Cildin yağını alıp, kurutucu etki
gösteren ürünleri cildiniz çok yağlı değilse,
tercih etmeyin.
Önem vermezseniz: Yüz hijyenine yeterince
dikkat etmezseniz cilt enfeksiyonları oluşabiliyor. Aşırıya kaçarsanız: Yüzünüzü gereğinden
fazla yıkarsanız, cildinizin yağ tabakası azalmaya başlıyor. Bunun sonucunda ciltte kuruluk,
ardından da egzama gelişebiliyor.
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01
17
Hayvan Dostlarımız Ve Hijyen
Günümüzde evlerimizin içinde bizlerle birlikte bir aile bireyi gibi olan küçük sevimli dostlarımızdan bahsedeceğiz.
Kedi, köpek, kuş egzotik hayvanlar evlerimizde
birlikte yaşamaya başlamamızla bizlere neler
kattı ya da bizlerden neler aldı bu konuda
bilgilerimi paylaşmak istiyorum.
Bir hayvan sever ve mesleğimden dolayı yıllardır
bu canlılarla iç içeyim, aynı zamanda hayvan
severlerle de hayvanlarla ilgili konuda birebir
temas halindeyim.
Hayvan sever ve en az bir evcil hayvan bakıp
besleyen insanların çoğu zaman mutlu olduklarına şahit oldum. O canlılar ile bir şeyler paylaşmak bizi hayatın sıkıntılı ve stresli yaşantısından
bir süreliğine de olsa alıp götürmesi biz insanlar
için bir şans aslında.
Dünyada bu konu ile ilgili bir gözlem yaptığımızda özellikle gelişmiş ülkelerde insanların evcil
hayvan konusunda daha duyarlı olduklarını
görüyoruz. İnsanlar bu sevgiyi keşfettiklerinde
daha fazla evcil hayvan beslemek ve onunla
daha fazla zaman geçirmek istemekteler.
Gelişmekte olan ülkemizde de bu konuda insanların eğilimleri ve merakları gün geçtikçe
artmaktadır. Bu toplumumuz için sevindirici bir
durum. Bir petle (evcil hayvan) aynı ortamda
büyüyen bir çocuğun sevgiyi paylaşan sorumluluğu olan merhametli ve hükmetmeyi bilen ve
onun petiyle paylaşan bireyler olarak büyümelerinin inanılmaz faydalı olduğunu düşünmekteyim.
girmek istemiyorum.
Ama şunu bilmeli bir pet sahibiyseniz ve petinizi
bir pet klinikte koruyucu tedavilerini yaptırıyorsanız inanın korkmanıza gerek yok.
Biz pet klinisyen Veteriner hekimler bu yolda
çok mesafe kat ettik aldığımız tedbirler ve
koruyucu hekimlik uluslararası Standartlar da
yapılmaktadır.
Hijyen konusuna gelince biz insanlar nasıl hijyen
kurallarına uymak zorundaysak petinizle birlikte
yaşarken de tabi ki hijyen kurallarına uymamız
lazım.
Biz yetişkin insanlar içinde yine petler ile
yaşamak inanılmaz keyif ve stres atmak için
inanılmaz güzel bir yol..
Tabi bu petlerle yaşanırken bizlere böyle faydalarının olduğunu da kısaca bahsettik. Ama
birlikte yaşarken bizlere ne gibi zararları var
bunları da bilmek lazım
Hayvanlardan insanlara geçen bir takım hastalıklar vardır. Bunlara zoonoz hastalıklar diyoruz.
Bu zoonoz hastalıklar bizlere zarar vermemesi
konusunda tedbirlerimiz var mı? Var bu konuda
devreye biz klinisyen Veteriner hekimler girmekteyiz. Pet çalışanı klinisyen Veteriner hekimler
olarak sevimli dostlarımızın sağlıklı olmaları
üzerine eğitimli olduğumuz kadar onlardan
insanlara geçebilecek zoonozlarıda çok iyi
bilmekteyiz. Ve bu konuda pet sahiplerimizi
sağlıklı yaşantılarını sürdürebilmeleri için tedbirler almaktayız. Bu tedbirler nelerdir detayına
18
2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir.
Petlerimizin sağlıklı olmalarının yanında bakımlı
Olmaları da gerekmektedir.
Petinizin bakımı ise düzenli aralıklarla banyoları
ve günlük fırçaları ile taranmalı dışarıya giriş
çıkışlarında petinizin temizlenmesi bu hijyenin
sağlanması açısından yeterli olacaktır.
Evet, pet bakmak onunla yaşamak kolay değil
ama gereken tedbirler alınır ve bakımları zamanında düzenli yapılırsa onlarla yaşamak da son
derece keyifli yaşantı olacaktır.
Böyle bir yaşantıya hazırsanız bir pet sahibi
olabilirsiniz.
Erdal ÇERKEZOĞLU
Vetpet Veteriner Hekimi
Yenidoğan Cerrahisi
Çocuk cerrahisinin temel uğraşı alanlarından biri olan yenidoğan bebeklerin cerrahisi, son yıllarda çok hızlı ve olumlu gelişmeler göstermiştir. Artık hasta veya anomalili bebekler, ameliyatla sağlığına kavuşmakta ve iyileşmektedir. Bu konuda anne ve babaların en sık
sorduğu sorular şu şekilde olmaktadır.
1. Soru: Yenidoğan bebek ameliyat olur mu?
Cevap: Evet olur.Genellikle zorunlu ameliyatlardır.Bu tür ameliyatların gecikmesi, telafisi zor
sonuçlar doğurabilir.
2. Soru: Bebek anesteziyi kaldırır mı?
Cevap: Bebeklere uygun dozda, onların kilosuna
ve gelişimlerine uygun anestezi verilmektedir.Bebeklerin ameliyat sonrası uyanmaları, erişkinlerden daha kolay ve daha sorunsuz olmaktadır.
3. Soru: Ameliyata dayanır mı?
Cevap: Dayanır.Genellikle yenidoğan ameliyatları en az bir saat sürmektedir.Doğuştan anomali
ameliyatlarında 5-6 saat süren ameliyatlar
olmaktadır.Yakın izleme, uygun ventilatör ve
deneyimli anestezi ekibi ile bu ameliyatlar
sorunsuz olarak tamamlanmaktadır.
Gebelik süresince USG’nin yaygın ve iyi kullanımı, suni solunum cihazlarının ve monitörlerin
gelişmesi, damardan beslenme olanaklarının
artması yenidoğan cerrahisinin başarılı sonuçlarını arttırmıştır.
Hastanemiz yenidoğan yoğun bakım ünitesinde
de bu ameliyatlar başarı ile yapılmaktadır ve
sonuçlarımız oldukça yüz güldürücüdür.
En sık yaptığımız ameliyatlar, yemek borusunun
kapalı olması(özofagus atrezisi),
solunum
kaslarında defekt olması( diyafram hernisi),
bağırsakların dışarı olması( gastroşizis), Karın
ön duvarının kapanmaması (omfalosel), anüsün
kapalı olması ya da anüs etrafında kocaman bir
kitle(teratom) ile doğmasıdır.
Hastanemiz Yenidoğan Cerrahisinde bazı operasyonlarından kareler;
Gastrosiziş (Bağırsakların dışarıda olması)
Sakrokoksigeal Teratom
Anüsün kapalı olması yada anüs etrafında kocaman bir kitle olması
Anne karnında tespit edilen gastroşizis vakalarında bebek doğar doğmaz, yan odada ameliyat
yapılıp, bağırsakları içine konulmaktadır.
Özetle yenidoğan cerrahisi hastanemizde
yapılmakta, başarılı sonuçları ile bebeklerimiz
sağlıklarına kavuşmaktadır.
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi
Op. Dr. M. İdris ERTAŞKIN
Çocuk Cerrahisi
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01
19
Kız Çocukları Ve Kadınlarda Hijyen
Cinsel organlar kadının temizlik açısından en hassas bölgelerinden biridir. Genital hijyenin sağlanması, kadın sağlığı ve üreme sağlığının
korunmasındaki en önemli basamaktır.Sağlıklı bir genç kızda ve kadında genital organları flora olarak adlandırılan birçok mikroorganizmayı içerir.Bu mikroorganizmaların arasındaki dengenin bozulması enfeksiyonlara yol açabilir.
Bu bölgede idrar yollarının olması, büyük tuvaletin bu bölgeden yapılması, vajinanın dışarıya
açık bir organ olarak mikroplara açık olması gibi
nedenlerle bölgenin devamlı temiz kalması
özellikle kadınların dikkat etmesi gereken bir
konudur.
Her anne, çocuğunun küçük yaşlardan itibaren
cinsel bölgenin temizliği üzerinde eğitim almasını ister. Özellikle çocuklar annenin yanından
ayrılıp da okula gittikleri zaman orada geçirdikleri saatler içinde tuvalet ihtiyaçları olduğunda
kendi cinsel bölgelerine nasıl dikkat edecekleri
annesi ve öğretmenleri tarafından mutlaka
bilgilendirilmeleri gerekmektedir.
Genç kızların adet olma yaşı geldiğinde yine
anneleriyle iletişim halinde olmaları gerekmektedir. Bu özel durumda genital (cinsel) bölgenin
nasıl temiz tutulacağı ped kullanımı vs. gibi
konularda doğru bilgilendirilmesi gereklidir.
Ülkemizde ne yazık ki, okullarda konuyla ilgili
eğitim yeterli verilememekte ve kız çocuklarının
anneyle de bu konudaki iletişimleri iyi olmazsa
bilgileri kendi arkadaşlarından, çevreden yanlış
olarak alabilmektedir.
Cinsel hayat başladıktan sonra daha farklı
sorunlar ortaya çıkmaktadır. Cinsellikle birlikte
vajinal mikroplanma başlamakta ve cinsel
yollarla geçen hastalıklar, ilişki öncesi ve sonrasındaki bölgenin temizliği ile ilgili prensipler,
daha sonra oluşabilecek gebelik sırasındaki
sorunlar gündeme gelmektedir.
Kadınlarda vajinal bölge temizliği yıllara göre
farklı boyutlarda ele alınması gereken ciddi bir
sorundur. Kadınlarında bunu bu şekilde algılayıp
konuya kendi sağlıkları için ciddiye almaları
gerekmektedir.
Adet öncesi kız çocuklarında hijyen
Kız çocukları okula gittikleri, anneden koptukları
zaman kendi cinsel bölgelerinin temizliğini
yapamayabilir. Bu yüzden kız çocuklarına o
bölgeyi yukarıdan aşağıya doğru Su ile temizlemek gerektiği, hiçbir zaman makat bölgesinden
öne doğru temizlik yapılmamasının önemi
anlatılmalıdır. Büyük tuvaletten sonra da yine
makat bölgesinin temizlenerek ve oradaki
20
temizleyen kâğıdın vajina ve idrar yapılan yere
doğru değil arkaya doğru olması gerektiği
söylenmelidir. Çünkü büyük tuvaletle ortaya
çıkan ciddi miktardaki mikroplar anüs çevresine
yerleşebilir, oradan da rahatlıkla temizlik
arkadan öne doğru yapılırsa vajinaya girebilir ve
orada ciddi enfeksiyona yol açabilir. Özellikle
eczanelerde kullanılan ilaçlı mendiller kullanılmasında büyük fayda vardır. Aynı zamanda idrar
yolu iltihabı ihtimali de mevcuttur. Yine çocuklara bölgenin yıkandıktan sonra mutlaka kurutulması gerektiği de anlatılmalıdır.
Adet döneminden sonra ki genital bölge hijyeni.
Adet döneminde henüz cinsel ilişkiye başlamamış kişilerde günümüzde kullanılan hijyenik
bağlar yani pedler revaçtadır. Pedlerin kanama
miktarına göre Günde 2 ile 8 adet kadar kullanılabilir. Pedlere karşı alerji ve tahriş olabilmekte
ve dış dudaklarda ciddi kızarıklıklar, kaşıntılar
olabilmektedir. Böyle durumlarda kız çocukları
olayın pedden dolayı olduğunu düşünmeli ve
konuyla ilgili bir hekime danışmalıdır. Mümkünse
de alerji yapan markayı değiştirmelidirler. Pedler
2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir.
bölgede, adet esnasında uzun süre kaldığı için
havalanmayı güçleştirir ve tahrişlere yol açabilir.
Bu yüzden pedler sıklıkla değiştirilmelidir. Dış
dudakların her değiştirmede su ile yıkanıp
kurutulmasında fayda vardır.
Cinsel ilişkiye henüz girmemiş kız çocuklarında
okul öncesi çağdakiler de dâhil bazen vajinadan
akıntılar gelebilir. Bunlar genellikle hormonal
akıntılar olup, bir tehlike teşkil etmemektedir.
Özellikle cinsel hayata başlamamış çocuklarda
vajinal enfeksiyon olmadığı için bu akıntıyı
iltihapla karıştırmamak gerekir. Bu çocuklarda
yalnız yoğun antibiyotik kullanımı ve o bölgenin
sıcak ve havasız kalması durumunda mantar
iltihabı olabilir. Bunu bir doktor teşhis edip,
tedavisini verebilir. Yine çok küçük çocuklarda
kendi cinsel organlarıyla oynama ve o bölgeye
bir şeyler sokma gibi eğilimler mevcuttur ve bu
durumlarda da bazen akıntı olduğu zaman
vajinanın içine yabancı cisim sokulup, sokulmadığının araştırılması faydalı olacaktır. Çok küçük
çocuklardaki akıntılarda bazen cinsel istismara
uğrayıp, uğramadığı da araştırılmalıdır.
Cinsel hayat sonrası cinsel bölge hijyeni.
Neler vajinal mantara yol açabilir?
Vajinal duş, sprey gibi kimyasal maddeler içeren
ürünlerin kullanılması,
Fazla kilolu olmak,
Şeker hastalığı,
Uzun süre antibiyotik kullanmak,
Cinselliğin başlamasıyla birlikte vajina değişik
mikroplarla tanışır ve bunların bir kısmı vajinada
yerleşerek iltihaplanma yapar. Dolayısıyla cinsel
hayatta ilk önerdiğimiz şey cinsel hastalıklardan
korunmadır. Bu konuda kişi tanımadığı erkeklerle bir arada olursa mutlaka prezervatif kullanılmalıdır. Prezervatif her şeyi korumamakla
birlikte çok önemli bir cinsel hastalıkla mücadele yöntemidir.
Bunun dışında cinsel ilişki esnasında çok fazla
kokulu tahriş yapan jeller, kremler kullanılmamalıdır. Vajinada bir kayganlık gerekiyorsa
bunun piyasada mevcut antialerjik jellerle
yapılması daha faydalıdır. Cinsel ilişki sonrasında da çok sıcak ve terli olabileceği için su ve
sabun içermeyen temizlik ürünleri ile yıkanmalı
ve daha sonra havlu veya saç kurutucusuyla
bölge etkin bir şekilde kurutulmalıdır.
Kadınlarda cinsel bölge çok kıvrımlı olduğu için
kıvrımlar arasında rahatlıkla cilt döküntüleri ter
birikintileri kalabilir. Bunlar zamanla kokuya ve
tahrişe yol açabilir. Vajinal bölgenin en iyi temizlenme yöntemi bildiğimiz musluk suyu ve çok
kokulu ilaçlı olmayan basit sabunlarla yıkamak
sonra durulamak ve çok iyi kurulamaktır.
Adet gören kadınlarda pedler genellikle tahriş
ve rahatsızlık verirse tamponlar da kullanılabilir.
Tamponların yabancı maddeli olmayanlarına
dikkat etmek lazımdır. Tamponlar 4 Saatten çok
tutulmamalıdır. Çünkü çok ciddi enfeksiyona yol
açabilirler. Ama 4 Saat kuralına uyulduğu takdirde kullanılmasında sakınca yoktur. Tamponlar
geceden vajinaya konulup, sabaha kadar vajinada kalmamalıdır. Gece tercihen pedler kullanılmalıdır.
Bazı kadınlarda görülen vajinanın içini devamlı
olarak yıkama hastalığı vajinaya zararlıdır.
Çünkü vajinanın içinde vajinayı koruyan çok özel
bakteriler vardır. Bunların devamlı su ile yok
edilmesi durumunda bazen bu yüzden vajina
kendini koruyamaz ve daha sık iltihaplanabilir.
Vajina içi temizliği çok özel durumlarda doktor
tavsiyesi ile yapılmalıdır.
Genital bölgedeki tüyler normalde ağda ile
giderilmektedir. Fakat bazı bünyelerde ağda ve
jilet kullanılması ciltteki staphylococcus mikrobunun kıl köklerine girmesine yol açarak ciddi
kıl kökü iltihapları, apseler yapmakta ve bu da
bazen küçük cerrahi müdahalelere yol açmakta
ve o bölgenin görüntüsünü bozmaktadır. Dolayısıyla bu tarz sorunu olanlar hemen bir kadın-doğum uzmanına başvurmalı ve tercihen ağda ve
jilet kullanımını keserek sadece makas kullanmayı tercih etmelidirler. Alafranga tuvaletlerde
tuvalet kapağı mutlaka tuvalet kâğıdıyla
Dikkat edilmesi gereken kurallar
Ortak kullanıma açık tuvaletlerde dikkatli olmak,
İç çamaşır ve havlu gibi özel eşyaları başkalarıyla paylaşmamak
Temiz olduğundan emin olunmayan havuzlara
girmemek.
Vajinal mantarın sonuçları
silinmeli, temizlenmeli ve sonra oturulmalıdır. Ne
var ki, tuvalet kapağında kadının cildine veya
vajinasına bir mikrop girmemektedir. Yine de
kapağın temizlenmesi gereklidir.
Vajinal mantar enfeksiyonları spermin yumurtaya doğru taşınmasını engeller.
Vajinal ortamı değiştirerek spermin Canlı kalma
süresini kısaltır.
Mantar enfeksiyonları erkeklerde de görülebilir
ve kaşıntı, akıntı gibi yakınmalara yol açar.
Cinsel bölgenin temiz tutulmasının Altın
kuralları şöyledir:
Havuz ve deniz sonrası hijyen
Özellikle havuz ve deniz sonrası vajinal mantar
iltihabı sıklıkla görülür. Bunun nedeni vajinada
gerçekten olan fakat uykuda olan mantar
mikrobunun bir enfeksiyon haline dönüşmesidir.
Çoğu kez de gebelik ve antibiyotik kullanımı gibi
nedenlerle ortaya çıkan bu durum, tedaviye
çabuk yanıt verir. Ancak kronik vajinal mantar
enfeksiyonu hem cinsel hem de psikolojik
sorunlara yol açar. Vajinal mantar enfeksiyonlarına yol açan mikroorganizmalardan en sık
görüleni ‘Candida Albikans' adı verilen bir maya
hücresidir.
Vajinal mantar, erkek semeninde üretilmediği
için cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak kabul
edilemez. Ancak yapılan araştırmalarda eşlerin
benzer tipte mantar hücresi taşıdıkları saptandığı için pek çok hekim, tedavide, eş tedavisini de
uygun görmektedir.
Mantar enfeksiyonu iç dudaklarda şişme, vajinadan gelen beyaz bir akıntı, akıntı özellikle küçük
beyaz parçalar şeklinde (süt kesiği şeklinde)
olmasıdır ki kendisinde mantar iltihabı olanlar
birkaç kez geçirdikten sonra kendi teşhislerini
kendileri koyabilmektedir. Mantar mikrobu
akıntı, kişide yoğun bir kaşıntı, tahriş, yanma,
sızı, ilişkide güçlük ve bazen idrara dahi çıkmakta zorluk yaratabilir.
Vajinanın içi sürekli temizlenmemelidir.
Bacak arasındaki ve dudakları da içeren kısım
daima kuru ve temiz olmalıdır.
Temizlikte değişik kokulu sabunlar, kremler vs.
kullanmamalı, normal su gerekirse sabun
içermeyen temizlik ürünleri tercih edilmeli sonra
bölge çok iyi kurutulmalıdır. Çok iyi kurutamayanlar saç kurutucusu ile bölgenin kurutulması
özellikle tavsiye edilir.
Dıştan kullanılan pedler alerji ve tahriş yaparsa
hemen markası değiştirilmeli ve doktor tarafından da tavsiye edilirse bazen ped kullanılmayıp,
tampona geçilmelidir.
Yaz aylarında özellikle deniz ve havuzdan
çıktıktan sonra duş alınmalı, Tuzlu veya havuz
suyu o bölgeden uzaklaştırılmalı sonra çok iyi
kurutularak kuru mayo ile güneşlenilmelidir.
Su ve sabun içermeyen temizlik ürünleri dışında
yine de o bölgenin doğal olarak yaratmış
olabileceği kokudan rahatsız olanlar için ülkemize de yeni gelmiş olan vajinanın dıştan temiz
kokmasını sağlayan bazı ıslak mendiller ve
deodorant parfümler kullanılabilir. Bunları
kullanırken maddelere karşı alerji olmadığından
emin olunmalı ve gerekirse bir doktora danışılmalıdır.
Vajinal mantar belirtileri
Kaşıntı ve hassasiyet
Beyaz peynirimsi vajinal akıntı
İdrar yaparken yanma
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi
M.Şahin KORKMAZ
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01
21
Narlıtepe Asm
Narlıtepe ASM doktorları bir arada...
Dr. Neşet PEHLİVAN
Dr. Erdoğan DEMİROĞLU
Dr. Bülent ALİSİNANOĞLU
Narlıtepe Asm 2010 yılının Aralık ayında
kurulmuştur.5 doktor, 5 hemşire, 1 tıbbi sekreter ve 1 hizmetli olmak üzere 13 kadroyla
hizmet vermektedir.
Narlıtepe Asm okuma yazma oranının düşük
olduğu bir bölgede bulunuyor.Asm çalışanları;
hastaları ile olan iletişim sıkıntısını gidermek
açısından bir anons sistemi geliştirmiş.
Laboratuar ve acil sağlık hizmetleri verilen asm
722 metrekare alana kurulmuş olup, 22.855
kişilik bir nüfusa hitap etmektedir.
Hastanın muayene sırası geldiğinde, doktor
hastasını anons sistemiyle muayeneye çağırıyor,böylelikle iletişim konusunda sıkıntı yaşanmıyor.
Asm çalışanları hiçbir vakayı atlamadan, gerektiğinde eve kadar giderek koruyucu hekimliği
tam anlamıyla yerine getiren bir kadroya sahip.
Hasta bakımından ise çok yoğun bir aile sağlığı
merkezi.
Dr. Gökcan BİRKAN
Yapılan tetkik ve testler
• Biyokimya
• Hemotoloji
• Hormon
• Talasemi
• Porter
• Seroloji
• İdrar ve kan grubu testleri yapılmaktadır.
Narlıtepe Asm’deki bu anons sistemi Gaziantep
bölgesindeki asm’ler içerisinde bir ilk olma
özelliğine sahip.
2013 yılı içerisinde ortalama 11.643 hastaya
hizmet verilmiş olup, çalışanların uyumu ve
ilgisinden dolayı hasta memnuniyeti yüksek
düzeyde.
22
Dr. Mustafa YILMAZ
2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir.
İletişim
Narlıtepe Mah. 9 Nolu Cad.
ŞAHİNBEY / GAZİANTEP
Tel: (0.342) 222 11 11
iletisim@narlitepeasm.gov.tr
Düztepe Yaşam Hastanesi Tanı Tedavi Üniteleri
• Acil Servis
• Anestezi ve Reanimasyon
• Beslenme ve Diyet
• Beyin ve Sinir Cerahi
• Çocuk Cerrahisi
• Çocuk Hastalıkları
• Dermatoloji
• Diyabet Eğitim Merkezi
• Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi
• Genel Cerrahi
• Göğüs Hastalıkları
• Göz Hastalıkları
• İç Hastalıkları
• Kadın Hastalıkları ve Doğum
• Kardiyoloji
• Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi
• Nöroloji
• Ortopedi ve Travmatoloji
• Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
• Radyoloji
• Ruh Sağlığı ve Hastalıkları (Psikiyatri) Bölümü
• Üroloji
Hizmet Birimleri
• Ameliyathaneler
• Check-Up Hizmeti
• Cilt Bakım ve Lazer Ünitesi
• Endoskopi
• Genel Yoğun Bakım
• Kardiyoloji Yoğun Bakım
• Laboratuar Hizmetleri
• Odyoloji
• Yeni Doğan Yoğun Bakım
• Uyku Laboratuarı
Düztepe Yaşam Hastanesi Doktorları
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
• Opr.Dr M.Şahin KORKMAZ
• Opr.Dr. Aysu Nida DAİ
• Opr.Dr. Sema İYİKÖŞKER
• Opr.Dr. Hakan YAZ
• Opr.Dr. Şükran GÜÇER
• Opr.Dr. Emine SUAT
GENEL CERRAHİ
• Opr.Dr. İlhan ASLAN
• Opr.Dr. Anıl ÖZMUTLU
Ç.OCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
• Uzm.Dr.Mehmet Ali KARAGÖZOĞLU
• Uzm.Dr.Levent TURAN
• Uzm Dr. Nurdan TUNÇÖZGÜR
• Uzm.Dr.Gül Balyemez
GÖĞÜS HASTALIKLARI
• Uzm.Dr. Ufuk MEMİŞ
FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON
• Uzm.Dr.Mehmet BEZGİNCAN
• Uzm.Dr.F.Güldem ÇIVGINER
RADYOLOJİ
• Uzm.Dr. Suat DURAKOĞLUGİL
• Uzm.Dr.Fatih CERAN
BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİ
• Opr.Dr.İbrahim YERAL
ANESTEZİ
• Uzm.Dr. İbrahim BÜYÜKKÖMÜRCÜ
• Uzm.Dr.Gıyasettin FİDAN
OPTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ
• Opr.Dr.Ali Şan SARSU
• Opr.Dr.Kenan TİŞKAYA
ÇOCUK CERRAHİSİ
• Opr.Dr.M.İdris ERTAŞKIN
ÜROLOJİ
• Opr.Dr.Ali SAĞLAM
• Opr.Dr. Nazım SÖZDUYAR
KULAK BURUN BOĞAZ BAŞ VE BOYUN CERRAHİSİ
• Opr.Dr. Seyit Mehmet CEYLAN
• Opr.Dr. Pelin ARICI
GÖZ HASTALIKLARI
• Opr.Dr.Ataöv GÖKÖZ
• Opr.Dr.Ceren Erdoğan POYRAZ
PLASTİK VE REKONSTRÜKTİF CERRAHİ
• Opr.Dr. Yakup SARIGÜNEY
İÇ HASTALIKLARI
• Uzm.Dr. Fethi ALBAYRAM
• Uzm.Dr. Erhan ALAŞEHİRLİ
• Uzm.Dr.Mehmet ÜNAL
PSİKİYATRİ
• Uzm.Dr. Mehmet ŞERBETÇİ
KARDİYOLOJİ
• Uzm.Dr.Onur ERDOĞMUŞ
NÖROLOJİ
• Uzm.Dr.İhsan TOPALKARA
ACİL
• Dr.M.Mete YAŞAR
• Dr.Osman KARAKURT
• Dr.Samet YARAMIŞLI
• Dr.Sultan ÖZÇELİK
• Dr. Bahri Bozgeyik
DİYABET EĞİTİM MERKEZİ
• Dr.Ayhan SÖNMEZ
DİYETİSYEN
• Saadet KERVANCIOĞLU TAYŞİ
GÜZELLİK VE LAZER ÜNİTESİ
• Güzellik Uzmanı Elmas KORKMAZ KADER
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01
23
Bir Yaşam Tüneli STEVE JOBS
Ölüm muhtemelen hayatın en büyük icadıdır. Eskiyi silerken yeniye yer açar. Dünyaya benzersiz şekilde yenilikler sunan Steve Jobs'un
ardından bunları söylemek garip geliyor. Ancak elbette bu alınıtları yapmakta bir sakınca yok, çünkü bunları Stanford Üniversitesi öğrencileri karşısında söyleyen Jobs'un bizzat kendisiydi. Apple'ın eş kurucusu bunları söylerken kanserden kurtuluşunun iyimserliği, bu anma
konuşmasına yansımıştı. Artık kanserden "sözde kurtuluşunun" diyebiliriz
1955
Doğum Steven Paul Jobs, 24 Şubat'ta San
Fransisco'da bir Amerikalıyla bir Suriyeli siyaset
hocasının çocukları olarak dünyaya geldi. Paul
ve Clara Jobs tarafından evlat edinilip yetiştirildi.
1972
Okul terk Jobs sadece bir sömestre okuduktan
sonra Reed College'dan ayrıldı.
1974
Atari Jobs, Atay firması için arkadaşı Steve
Wozniakla beraber Pong oyununun gelişmiş bir
versiyonu olan Breakout'u hazırladı. Oyun için
5000 dolara anlaştığı halde Wozniak'a sadece
350 dolar ödedi
1976
Apple Şirketi Jobs ile Wozniak, Ron Wayne'in
desteğiyle şirketlerini kurdular. Logoları ısırılmış
bir elmaydı.
1977
Jobs çok parlak bir kaşifti. Fakat çoğu kimsenin
yazdığının aksine mucit değildi. Teknolojiyle ilgili
bilgisi çok kısıtlıydı. Ne var ki teknolojinin tutup
tutmayacağını, geniş kitlelere hitap edip
etmeyeceğini, fikirlerin parlak olup olmadığını
anlamada üstüne yoktu.
İşte tam da bu anlayış sayesinde Apple'la
geçirdiği 23 yılda büyük başarılara imza attı.
Jobs 1979 yılından kalma Xerox Alto modeli
bilgisayarla çalışmasını "bir dönüm noktası"
olarak niteliyordu. Bu bilgisayar, fare ve grafiksel kullanıcı arabirimi gibi o günlerde tümüyle
alışılmadık özelliklere sahipti. Monitörde pencereler, dosyalar ve klasörler görüntüleniyordu. 30
yıl önceki bu bilgisayarın nasıl çalıştığını bir
bakışta kavramak mümkündü. Jobs bu fikirden
çok etkilendi ve öncelikle astronomik rakamlardan satılan Lisa'ya, sonra da efsanevi Macintosh'a bu özellikleri kattı. Steve Jobs potansiyel
ürünlerde detaylara çok düşkündü. Örneğin
iPod'un tıklanabilir tekeri sayesinde üç
tıklamayla binlerce şarkıya erişebiliyordunuz.
iPhone'da ise tüm program simgeleri dosya
türüne göre sıralanmıştı. Ona tek bir prototip
geliştirmek için milyonlarca dolar harcatan da
buydu işte. Hatta bu titizliği saplantı derecesine
getirmişti.
ajansı vardı. Esslinger, bir gece boyunca Jobs'la
nasıl salonda oturduğunu anlatıyor. O sırada
Beatles'ın White albümü çalıyormuş ve ikisi de
tasarım eskizlerine bakıp strafor marketler
üzerinde çalışıyorlarmış.
24
1984
Macintosh Apple, grafiksel kullanıcı arabirimti ilk
mikro bilgisayarı geliştirdi. Ancak ticari
bakımdan başarısız oldu.
1985 Alman Müzesi
Jobs sonra bir ara çalışmaya devam etmek için
oteline gitmiş. Sabaha karşı, mekanın sahibi
Esslinger'i arayarak "deli Amerikalı'nın saatlerdir Amerika'da Cupertino'yu (Apple'ın merkezini)
ve Asya'daki üreticileri arayıp durduğunu söylemiş. Telefon konuşmaktan resmen ısınmış
haldeymiş. Otelin sahibi, "bu adamın telefon
faturasını ödeyecek parası var mı?" diye sorup
duruyormuş. Kot pantolonlu, tişörtlü Steve
Jobs'u, Fortune dergisinin en büyük 500 şirket
listesindeki şirketlerden birinin patronuna
benzetememişti herhalde. Jobs dünyayı ya da
en azından teknolojiyi yerinden sarsan birine
kesinlikle benzemiyordu. iPod'u tanıttıktan
sonra Apple'ın başarısının ardındaki sırrı şöyle
açıklamıştı Jobs: "Bu aygıt Apple'ın efsanevi
kullanım kolaylığını ve muhteşem tasarımını,
akıl almaz bir teknik altyapıyla birleştiriyor. Eğer
birisi Apple firmasının neden var olduğunu
sorarsa, ona bu gibi ürünler sayesinde olduğunu
söyleyebilirim."
Mayıs ayında Jobs, Münih Müzesi'nde Konrad
Zuse'nin ilk bilgisayar' 03'itn yanında bir
Macintoshla poz verdi. Eylül ayında ise şirketin
CEO'su John Sculley'le görüş ayrılığına düşüp
şirketten ayrıldı.
1989 NextCube
1986'da Jobs NeXT firmasını kurdu ve 1989da
NeXTcube piyasaya sürüldü. Tim Berners Lee
dünyanın ilk web sunucusunu bir NeXTcube
üzerinde kurdu.
1996
iCE0 Apple, NeXT'i satın aldı. Steve Jobs,
çöküşteki Apple'a danışman olarak atandı.
1997de CEO oldu ve ürün gamını daralttı.
Newton'un da ipini çekti.
1998 İMac
iMac piyasaya sunuldu ve yüksek satışlar
sayesinde Apple'ı tekrar kâra geçirdi.
2001
Müzik iPod piyasaya çıktı ve hala süren Apple
furyasının başlangıç noktası oldu
2007
Başarı iPhone, akıllı telefon piyasasının altını
üstüne getirdi. Apple nihayet kült statüsüne
ulaştı.
2008
Spekülasyon -Ölümüme ilişkin haberler büyük
oranda abartılıdır." Steve Jobs'a 2004te
pankreas tümörü teşhisi kondu. O günden sonra
da sağlığıyla ilgili spekülasyonların ardı arkası
kesilmedi.
Gece tasarlanan ürün ve Beatles
80'lerin başında Steve Jobs, Almanya'da, Kara
Orman bölgesindeki Altenstieg'e sıkça geliyordu. Burada, Apple IIc'nin ve daha birçok şeyin
tasarımcısı Hartmut Esslinger'in Frogdesign adlı
Apple Il Ilk mikro bilgisayarlardan sayılan Apple
Il, 1993e kadar 2 milyon adet satıldı.
2011 ELVEDA
Derleyen;
Op. Dr. Hakan YAZ
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir.
Steve Jobs, Ocak ayında günlük görevlerden
çekildiğini bildirdi. Haziran'claki son açılış
konuşmasında çok zayıfladığı göze çarpıyordu.
24 Ağustos'ta ise CEOluktan ayrıldı. Üstünden
altı hafta geçmişti ki, 5 Ekim'de kanserden öldü.
Lazer Epilasyon
Lazer tedavisinde engel teşkil edecek bir sağlıkla ilgili sakınca olup olmadığı konusunda yapılan ön değerlendirme sonrasında tedavi
parametreleri kişiye özel planlanabilir.
Tedavi başlamadan önce uzman bir doktora
başvurulmalı ve aşağıda belirtilmiş kişisel
özellikler değerlendirilmelidir;
• Cilt tipi(güneşe karşı hassasiyet, bronzlaşma)
• Kıl rengi
• Ciltte bronzluk olup olmadığı
• Daha önce uygulanan epilasyon metodları
• Daha önce veya aktif kullanılan ilaçlar
• Geçirilen hastalıklar (avarian ve troid geçmişi
olup olmadığı) herpes geçmişi
• Uygulama yapılacak bölgede yer alan skarlar,
lekeler ve benler
• Gerekiyorsa hormonal durum ve tetkik sonuçları
LAZER EPİLASYON ÖNCESİ HAZIRLIK
Lazerle epilasyon tedavisi öncesinde güneşlenilmemelidir. Bronz ve güneş yanığı olan tene
lazer epilasyon yapılması etkinliği azalacaktır.
Bronz tene sahip olanların güneşlenmeye en az
3 hafta ara vermesi ve tedavi öncesi ten
renginin açılması beklenmelidir. Uygulamadan
önce kıllar ağda,ip, cımbız veya epilasyon
makinaları ile alınmışsa yüz bölgesinde (2
hafta) vücut bölgelerinde (3-4 hafta) kılların bir
miktar uzaması için beklenmelidir. Lazer epilasyon uygulanacak kıllara sarartma, boyama gibi
işlemler yapılmamış olmalıdır. Cildi soyan ürün(peeling) kullanıyorsa(retinoik asit, glikolik asit
gibi) 10 gün öncesinde bırakılmış olmaldır.
Tedaviden 1-2 gün önce tüylerin traş edilerek
kısaltılması gerekir. Bu işlem lazer uygulama
merkezlerindede yapılabilmektedir. Tedavi
öncesi cilde krem v.b kozmetik ürünler sürülmemeli sürekli kulanılan ürünler varsa cilt bir
temizleyici vasıtasıyla tamamen temizlenmelidir.
Uygulama esnasında cilt üzerinde makyaj
malzemesi bulunmamalıdır. Hastada herpes
simplex geçmişi varsa tedaviden aktive olma
ihtimaline karşı, bir gün öncesinde başlanarak
bir prophilactic(koruyucu) oral antiviral ilaç
başlanabilir. Fetüsün ne şekilde etkilenebileceği
konusunda yeterli klinik araştırma olmaması
dolayısıyla gebelikte lazer epilasyon yapılamaz.
Süt verirken yapılmasında sakınca olduğunu
gösteren bir klinik bulgu yoktur. Açık renk cilt
yapısına sahip olanlar, koyu renkli cilt bireylerden lazer epilasyon yönteminde daha iyi sonuç
alırlar. Prensip olarak sarı, beyaz, kızıl renkli
tüyleri gören bir lazer sistemi yoktur.
LAZER EPİLASYON SONRASI
Tedaviden hemen sonra deride güneş yanığına
benzer hafif kırmızlık ve pembeleşme görülebilmekle birlikte, bu etkiler çok kısa sürede
ortadan kaybolur. Tahrip edilmiş kılların çevresinde küçük şişlikler görülebilir.
Bu tedavi esnasında etkin doz çalışıldığının bir
göstergesidir.Genelde 24 saat içinde tamamen
ortadan kalkar.Tedavi bölgesi asla kaşınmamalı,
uzama tavsiyesi dışında herhangi bir krem veya
ilaç sürülmemelidir.Tedaviden yaklaşık 3-10 gün
sonra deri yüzeyinde sanki yeni çıkıyormuş gibi
kıllar görülecektir.Bu kılların büyük çoğunluğunun kökleri tahrip olmuştur ve kıllar dökülme
süresine girmiştir. Yeni büyüyen kıllar değildir.-
Banyo esnasında bir lif yardımıyla dökülme
sürecindeki tüyler temizlenebilir.
LAZER EPİLASYON SONRASI NELER YAPILMADIR?
-Tedavi sonrası cilde bir nemlendirici sürülmesi,
kurluğunu giderme açısından yararlıdır. Kullanılan ürünün içeriğinde alkol, parfüm, renklendirici, kimyasal koku ve benzer tahriş edici maddeler bulunmamalıdır. 24 saat içinde yüksek
oranda terlemeye sebep olacak ağır spor ve
aktivitelerden kaçınılmalıdır.Ter lazer epilasyonu
uygulanmış olan bölgede tahrişe sebep olabilir.
Yaklaşık 5 gün sonra cilt tamamen normale
döner.Bu 5 gün içerisinde cildiniz ovmak ve
keselemek yerine, bir temizleyici veya sabun ile
temizlemek daha sağlıklıdır. Tedaviden sonra 2
hafta kesinlikle güneşe maruz kalınmamalıdır.
Bu süre zarfında ve tercihen lazer epilasyon
tedavi sürecinde düzenli olarak yüksek koruma
faktörlü güneş kremi kullanılmalıdır.
Lazer epilasyon tedavisinden 24 saat sonra
deride, çatlak kabuklanma, inflamasyon, kızarıklık yoksa makyaj yapılmasında bir sakınca
yoktur. Bahsi geçen etkiler söz konusu ise
bunlar tamamen iyileşene kadar makyaj
yapılmamalıdır. Lazer epilasyon yapılan bölgelere tedaviden sonra en az 3 gün kesme, tıraşlama gibi işlemler kesinlikle yapılmamalıdır.
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi
Elmas KORKMAZ KADER
Güzellik Uzmanı
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01
25
PRONTOTOUR Kalitesi, ZEUGMA TUR Güvencesiyle
Cruise Turlarından Faydalanmak İstemez misiniz ?
Dünyada gemi turları pazarı nasıl gelişiyor?
Gemi turları son 20 senedir Amerika,Kanada,İngiltere ve Avrupa’nın birçok ülkesinde üst
sıralarda tercih edilen bir gezi seçeneği.Birçok
aile tatil dönemlerini tembel seyahat olarak
adlandırdığımız gemi turlarında planlıyor.Ayrıca
şirket grupları son yıllarda tüm toplantı,motivasyon ve ödül gezilerini gemilerde yapmaya başladı.Türkiye ‘de gemi turlarının avantajlarının geç
de olması tüketici tarafından fark edilmesi ise
büyüme sürecini başlattı.Şu an gemilerde
seyahat eden milletlere bakacak olursak ezici
bir çoğunlukla Amerikalı seyyahları görüyoruz;daha sonra Kanadalılar,İngilizler ve Almanlar
geliyor.Son 2 senede özellikle Uzakdoğulu
misafirlerde artış var.Türkiye olarak baktığımız
zaman hala çok küçük bir rakamda olsak da şu
dönemde tüm gemi firmalarının değer verdiği
ülke konumundayız.
Bu kadar insanın gemi turlarını seçmesinin
sebeplerine değinmek lazım;neden gemi turları?
Her şeyden önce gemi turları tembel bir seyahat
şeklidir. Çok daha az yorucu ve eğlenceyi ayağına getiren bir sistem ile dünyanın çok çeşitli
bölge ve şehirlerini yorulmadan geziyorsunuz.
Daha önce gemi turu yapmamış okuyucularımız
için bir tanımlama yapmak gerekirse ; 5*’lı bir
tatil köyünün su üzerinde yüzerek her sabah sizi
başka bir coğrafyaya ulaştırmasını hayal
etmeniz yeterli.
Gemide o kadar fazla aktivite var ki,bir haftalık
turu bitirip gemiden indiğinizde hala gemide
keşfedilmeyen yerler kalmaktadır.Neler mi var;
gemiden gemiye değişmekle beraber birçok
bar,temalı restoranlar,havuzlar,jakuziler,dev bir
spa,gümrüksüz
alışveriş
yapabileceğiniz
dükkanlar,güzellik merkezi,eğlence merkezi,spor alanları (basketbol,tenis,voleybol,tırmanma duvarı,buz pateni,sörf alanı vs…),tiyatro,çocuk klübü,sinema,disco ve casino aklımıza ilk
gelenler
Bir haftalık gemi turunda neler yaşayacağız?
Gemiye adım attığınız an itibari ile aktivite,eğlence ve güzel yemekler sizleri bekliyor olacak.
Gemilerde neredeyse 24 saat süren ve her yaş
grubuna uygun aktiviteler var.Bir inancın
aksine,gemi turlarında yaş ortalaması çok
yüksek değildir.Şu an özellikle Akdeniz turlarında yaş ortalaması 40’a indi.
Gemiye bindiğiniz anda sizi bekleyen ilk aktivite
güvenlik tatbikatı.Son yıllarda gemilerdeki yolcu
güvenlik önlemleri üst düzeye ulaştı.Tüm
misafirlerin güvenli bir seyahat yapabilmesi
açısından gemideki önlemler anlatılacak. Bu
gösteri sonrasında geminin keyfini çıkarmaya
başlayabilirsiniz.
Geminiz limandan ayrılınca karada kapalı olmak
zorunda olan vergisiz alışveriş dükkanları ve
casino da servise başlıyor.Gemide alışveriş
yaparken çeşitli günlerde birçok üründe yapılan
özel indirimleri ve kurulan pazarları atlamayın
derim.Bunlarda Türkiye’nin yarı fiyatına marka
çantalar,gözlükler veya parfümeri alabilirsiniz.
Her akşam ana restoranda size ayrılan masada
arkadaşlarınızla a la carte mönü ile enfes bir
yemek alabilir veya açık büfeyi tercih edebilir ya
da birçok gemide bulunan temalı restoranlarda
masmavi sularda süzülürken her iki yanınızda
1000 m’lik dağlar,şelaleler,inanılmaz bir yeşillik,
foklar ve deniz yaşamı sizlere eşlik edecek.
İskandinavya- Baltık ; kuzeyin güzel şehirlerini
hiç yorulmadan gezmek istemezmisiniz? Bu zor
coğrafyada hergün başka bir şehrin keyfini
çıkarın. Stockholm’un denizden muhteşem
girişini ve archipelago’larını,kendi de bir fiyort
olan Oslo’yu, Baltıklar’ın önemli şehirleri tarihi
Talinn ve Helsinki’yi Rusya’nın en güzel ve
önemli kentlerinden biri olan St.Petersburg’u
doya doya gezin.
(Amerikan SteakHouse ,Japon,Çin,İtalyan vs)
ufak bir kuver parası veya mönü ücreti ile güzel
bir gece geçirebilirsiniz.Yemek sonrası oturmak
yok.İlk durağımız ana tiyatro. Burada her akşam
yeni bir gösteri ile klasik müzik konserlerinden
sihirbaz gösterilerine,New York Broadway
şovlarından komedi şovlarına değişen muhteşem gösteriler sizi bekliyor. Normalde en az
50-80€ arası ücret ödemeniz gereken bir gösteri size gemide ücretsiz sunuluyor. Bitti mi?
Hayır… Tiyatro sonrası gemide bulunan birçok
bölümde canlı müzik var.Arzu ederseniz Latin
dansları yapabilir veya disco da günümüz hit
şarkıları ile dans edebilirsiniz.Eğlence gece geç
saatlere kadar devam ediyor.
Çocuklarla gemi seyahatini önerirmisiniz?
Sabah uyandığımızda yeni bir liman,keşfedilecek yeni kültürler sizleri bekliyor.İster rehberinizin düzenlediği tur ile şehri tam kapsamlı
görebilir,isterseniz şehri kendi adımlarınızla
keşfedebilirsiniz.Genelde
sabah
yanaşıp
akşama kadar bütün günü size verdikten sonra
akşamüstü limanımızdan yeni bir keşif için
demir alıyoruz.
Denizin olduğu her yerde size uygun bir gemi
seyahati bulabiliriz.Eğer macera arıyorsanız
kışın yapacağınız Norveç Fiyortları;Antarktikalı
bir Güney Amerika seyahati veya Avustralya
kıyıları; ruhunuzu dinlendirmek için uzun süreli
bir Asya veya Transatlantik gezisi;kısa kaçamaklar için Akdeniz limanları;kültür ve doğa güzelliği
için hem Akdeniz hem de İskandinavya&Fiyortlar sizin için uygun olabilir.
Bence gemi seyahatleri çocuklu aileler için ideal
seçim. Her şeyden önce MSC ve CostaCruise
gemilerinde çocuklar kabinlerde ücretsiz ve
sadece liman vergilerini ödüyorlar.Ayrıca
gemilerde her yaş çocuk için inanılmaz bir
aktivite bolluğu var.Arzu ederseniz çocuğunuzu
saat 19:00 da teslim edeceğiniz görevlilerden
saat 23:00 te geri alabilirsiniz.Bu süre zarfında
yaşına göre,mutfak ve el işi aktiviteleri,kendilerine özel oda da oyunlar,çocuk disco’sunda dans
veya sinema aktiviteleri ile vakit geçirecektir.
Kanarya Adaları;kış döneminin vazgeçilmez
programları Fas-Portekiz ve Kanarya Adaları.Uçak-otel kombineleriyle gezilmesi çok zor olan
bu bölgeleri 9-12 günlük bir tur ile görebilirsiniz.Atlantik okyanusu’nun yalnız adası Funchal,
Avrupa’nın tatil cennetleri LasPalmas ve tenerife,gizemli şehir Casablanca ve diğer Avrupa
limanları sizleri bekliyor.
Cruise turları ile yeni keşifler…
Her sene rağbet gören destinasyonlarımız
hakkında kısa bir bilgi verelim…
Akdeniz programları; özellikle çocuklu ailelerin
ilk tercihi olan Akdeniz destinasyonu kısa
sürede birçok limanı barındırdığı için seyyahların
birinci tercihi.Her sabah başka bir limanda
uyanmak,3000 senelik şehirleri gezmek,Roma’nın kuruluşu,Rönesans’ın başlangıcı,modern
şehir planlamaları,Michelangelo,Gaudi,Dali ve
Picasso’yu yaşamak için doğru adres.
Norveç Fiyortları;fiyortlar denizin kara içerisine
kilometrelerce uzanması olduğuna göre,bu
muhteşem girintileri bir gemi seyahatinden
daha güzel nasıl görebilirsiniz.Bir kuğu gibi
T: 0.342 322 55 58 F: 0.342 322 93 05
E: figenakan@zeugmatour.com
Prostat
Prostat bezi erkeklerde idrar kesesinin hemen altında bulunmaktadır ve idrarın idrar kesesinden dışarı atıldığı üretra denilen kanalı
çevreler.Erişkin erkeklerde ortalama 25-30 gr civarındadır. Prostatın başlıca görevi; meninin sıvı olan kısmını imal edip cinsel boşalma
sırasında bu sıvının dışarıya atılmasına yardımcı olmaktır.
Prostat bezi erkeklerde idrar kesesinin hemen
altında bulunmaktadır ve idrarın idrar kesesinden dışarı atıldığı üretra denilen kanalı çevreler.Erişkin erkeklerde ortalama 25-30 gr civarındadır. Prostatın başlıca görevi; meninin sıvı olan
kısmını imal edip cinsel boşalma sırasında bu
sıvının dışarıya atılmasına yardımcı olmaktır.
Prostat bezi 40’lı yaşlardan itibaren giderek
büyümeye başlar.Bu duruma iyi huylu prostat
büyümesi veya medikal adıyla BPH(Benign
Prostat Hiperplazisi) denilmektedir.Yapılan
çalışmalarda 60 yaşındaki erkeklerin %50’sinde,
80 yaşındaki erkeklerin ise %90’ında iyi huylu
prostat büyümesi saptanmıştır.
BHP(Benign Prostat Hiperplazisi)nın tanısı
hastanın şikayetleri, parmakla rektal muayene,
idrar akış hızı ölçümü, ultrasonografik inceleme
ile konulmaktadır.
Hastalığın tedavisi medikal(ilaçlarla) ve cerrahi
olarak yapılmaktadır.Medikal tedaviye yanıt
veren hastalar, periyodik aralıklarla PSA(Prostat
Spesifik Antijen) denilen ve kandan bakılan bir
hormon tetkiki ile prostat kanseri yönünden
takip edilirler.İlaçlardan fayda görmeyen hastalar cerrahi olarak tedavi edilirler.
Günümüzde cerrahi tedavinin %95’i endoskopik
denilen kapalı metodla yapılmaktadır.
Prostat büyürken, idrar yolunu tıkayarak idrar
akışını engellemeye başlar.Bunun sonucunda
idrar yapmada ve boşaltmada güçlük, kesik
kesik işeme, sonunda damlama, sık idrar yapma,
ani idrar yapma isteği, idrar kaçırma gibi
şikayetler ortaya çıkar.
Hastalığın ilerleyen dönemlerinde ani idrar
tıkanması, idrar kesesi ve böbrek bozuklukları
görülebilir.
28
Özel Düztepe Yaşam Hastanesi
Op. Dr. Ali SAĞLAM
Üroloji Uzmanı
2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir.
T: 0.342 211 77 77
Düztepe Mah. Özdemirbey Cd. Sadıklar Sk. No: 2 Şahinbey / Gaziantep
F: 0.342 250 29 29 info@duztepeyasamhastanesi.com · www.duztepeyasamhastanesi.com
Download