Avrupa Türk-İslam Birliği - Kuruluş - 1960`lı yıllarda başta Federal

advertisement
ATİB
Administrator tarafından yazıldı.
Perşembe, 19 Mart 2009 04:07 - Son Güncelleme Perşembe, 19 Mart 2009 04:43
Avrupa Türk-İslam Birliği
- Kuruluş -
1960`lı yıllarda başta Federal Almanya olmak üzere Avrupa ülkerine başlayan
İşgücü göçü; 1973 yıllarında resmen durdurulmuş olmasına rağmen, artık Misafir
İşçi kabul edilen insanlarımız gerek aile birleştirilmesi ve Avrupa`da dünyaya
gelenlerle birlikte önemli bir sayıya ulaşmıştı. Sılaya Dönüş özlemleri de artık
yerini yavaş yavaş kalıcılığa bırakmıştı bu yıllarda.. Giderek büyüyen ihtiyaçlar ve
bunun getirdiği çözüm arayışları dernekleşme ihtiyacını doğurmaya başlamıştı. Ne
var ki, göç eden insanımız Türkiye`de o yıllarda yaşanan politik gruplaşmayı da
Avrupa`ya beraberinde getirmişti. Dolayısıyla dernekleşmeler hem sosyal hem de
politik gerçeklere dayalı ve Türkiye`ye eksenli bir biçimde ortaya çıkıyordu..
1980`lı yıllara gelindiğinde hemen hemen bütün toplumsal konular Türkiye`deki
gelişmelere endekslenmiş durumdaydı. Zaten başlangıçta plan ve proğramsız
başlayan Göç ün ortaya çıkardığı içtimaî sıkıntılarından bunalan insanımızın kendi
meselelerinden kaçtığı; hatta Türkiye`den kurtarıcı bekleme hayali içinde olduğu
gözleniyordu.. Ve 1980`li yılların ortalarına gelindiğinde, Avrupa`da kalıcı
oluşumuz, bu kalıcı oluşun ortaya çıkardığı meseleler ve bu meselelerin çözümü
için yapılması gereken çalışmaların istenilen sonuçları vermesi için ise
teşkilatlanmak bir zaruret idi ve bu gerçek her kesimde kendini hissettirmeye
başlamıştı artık..
Bilhassa 1980 Askeri İhtilali dönemiyle birlikte yaşanan olaylar birçok konuda
olduğu gibi yurtdışındaki Türk vatandaşlarının da Türkiye açısından önemini
ortaya çıkarmıştı. Bu sebeple, 30 yıl boyunca yurtdışındaki insanını hatırlamayan
resmi çevreler bu defa, Türkiye`ye endeksli yapılanmaları tek elde toplama
gayretlerine girdi. Ne var ki birleştirme yerine Avrupa Türk`üne yönelik ayırımcı ve
bölücü bir tutum sergilendi. Avrupa şartları ve bizim meselelerimiz dikkate
alınmadan tepeden inmeci, dayatmacı yaklaşımlara hareket edilince, meseleler
dahada katmerlendi. Böyle bir durumda yapılacak şey kendi şartlarımıza uygun,
yeni bir yapılanmaya gitmekti..
1/2
ATİB
Administrator tarafından yazıldı.
Perşembe, 19 Mart 2009 04:07 - Son Güncelleme Perşembe, 19 Mart 2009 04:43
Avrupa ülkeleri demokratik ülkelerdir. Demokratik bir ülkede mücadelenin
sağlıklı yolu, sivil kitle örgütlenmesi ile güçlü bir toplum oluşturmak ve bu güçlü
toplum ile güçler dengesi içinde yer alarak, haklarımıza sahip çıkmaktır. Bu
sebeple, yeni yapılanmanın istişareye dayalı, kamuoyuna açık, kendi değerlerine
eksenli, ancak farklılıklara saygılı ve uzlaşmacı bir anlayışla gerçekleştirilmesi
gerekliydi. 1987 yılının sonuna doğru gelindiğinde, Avrupa Türk İslam Birliği `ni
kuracak olan gönül adamları açısından ortam ve şartlar hazır görünüyordu..
Kısa adı ATİB olan, Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği; 17 Ekim 1987
tarihinde, Federal Almanya`nın Nieder-Olm/Mainz şehrinde bu ortam ve şartlarda
ortaya çıktı. Uzun istişareler ve çalışmalar neticesinde, Göç ün ilk yıllarından
itibaren Avrupa`da yaşayan ve kendini insanlarımıza hizmete adamış dava
adamları ve derneklerin ortak kararıyla; partiler üstü, Avrupa`daki insanımızın
gerçeklerine ve milli değerlere dayalı sivil bir teşkilat olarak, tamamen İçinizden
hayra çağıran bir topluluk bulunsun ilahi emrine uyularak, tek bir düstur ile yola
çıkılmıştır:
Hak nerede ise, biz oradayız!
2/2
Download