MALATYA İLİ YEREL EKONOMİK ARAŞTIRMA Editör: Yrd. Doç. Dr. Ferhat SAYIM 2007 MALATYA İLİ YEREL EKONOMİK ARAŞTIRMA Proje Yürütücüsü Proje Danışmanı Eğitim Bilgisayar Destekli Eğitim Bilişim Ülkemizde Medikal Sektörü İnsan Kaynakları Kent Pazarlama İletişimi Gelişim Planı Yazarı :Ahmet Turan KOÇER :Yrd. Doç. Dr.Ferhat SAYIM Ahmet Turan KOÇER :Yrd.Doç.Dr.Ferhat SAYIM : :İsmail DEMİRTAŞ : Mustafa Emin GÜL : Mehmet TUNÇ-Mehmet VAROL Fatih ELBİR - Furkan KIRIK Hakan MEMUR- İbrahim Sinan BUĞUR- Serkan BÖLÜKBAŞI : Yasin ASLAN : Ferhat HAN : Ahmet Alper TECİMER : Berat DOĞAN : Yusuf ÇALIŞKAN : Hakan ODABAŞI, Yasin EKİCİ : Malatya Bölgesel Orta Merkez Gelişim Planı Organizasyon Şeması Önerisi“Altın Kayısı Girişimi” : Ahmet Turan KOÇER :Ahmet Turan KOÇER Yayın Editörü Alan Araştırması Yazarları Kent Kültürü Ticaret, Tarım, Hayvancılık Sanayi Ticaret ve Yatırım Sağlık BÖLÜMLER 1 PROJE ÖZELLİKLERİ.......................................................................................................1 2 ALAN ARAŞTIRMALARI - ATÖLYE ÇALIŞMALARI.................................................8 2.1 ŞEHİR KÜLTÜRÜ ATÖLYESİ – KENT KÜLTÜRÜ RAPORU............................................................... 8 2.2 SANAYİ VE TİCARET ATÖLYESİ – TİCARET, TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU........................... 24 2.3 SANAYİ VE TİCARET ATÖLYESİ – SANAYİ TİCARET VE YATIRIM................................................. 53 2.4 SAĞLIK ATÖLYESİ-SAĞLIK ALAN RAPORU .............................................................................. 120 2.5 SAĞLIK ATÖLYESİ-İKİNCİ ÇALIŞMA DÖNEMİ EKLENTİSİ .......................................................... 140 2.6 EĞİTİM ATÖLYESİ-EĞİTİM ALAN RAPORU .............................................................................. 155 2.7 EĞİTİM ATÖYESİ BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİM ALAN RAPORU ............................................. 177 2.8 BİLİŞİM ATÖYESİ-BİLİŞİM ALAN RAPORU ............................................................................... 199 2.9 BİLİŞİM ATÖLYESİ-ÜLKEMİZDE MEDİKAL SEKTÖRÜNE DAİR ALAN RAPORU ........................... 222 2.10 İNSAN KAYNAKLARI ATÖLYESİ-İNSAN KAYNAKLARINI GELİŞTİRME BAŞLIKLI ALAN RAPORU . 239 2.11 İLETİŞİM ATÖLYESİ-KENT GELİŞİM PLANI İLETİŞİM STRATESJİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİNE DAİR RAPOR 264 3 HAZIRLANAN GELİŞİM PLANLARI ....................................................................... 287 3.1 MALATYA BÖLGESEL ORTA MERKEZ (BOM)GELİŞİM PLANI ................................................... 288 3.2 ORGANİZASYON ŞEMASI ÖNERİSİ-“ALTIN KAYISI GİRİŞİMİ” .................................................. 325 İÇİNDEKİLER TABLOSU BÖLÜMLER I İÇİNDEKİLER TABLOSU II ŞEKİL VE TABLOLAR 1 XIV PROJE ÖZELLİKLERİ 1 AMACI ÇALIŞMADA HEDEFLENEN ÇIKTILAR ÇIKTILARIN SAĞLAYACAĞI KAZANIMLAR A-KURUMSAL B-TOPLUMSAL C-TEKNOLOJİK ÇIKTILARIN UYGULAMAYA AKTARILMASI A-UYGULAMAYA AKTARIM ADIM VE MEKANİZMALARI B-UYGULAMAYA AKTARIM SÜRESİ VE TAKVİMİ RAPORU HAZIRLATANLAR ANAHTAR KELIMELER, TANIMLAR VE KISALTMALAR A-ANAHTAR KELİMELER B-İLGİLİ DİSİPLİNLER C-TANIMLAR-KISALTMALAR UYGULANABILIR BELGELER ARAŞTIRMA KAPSAMI YÖNTEM ARAŞTIRMANIN AR-GE NITELIĞI ARAŞTIRMANIN YAYGIN ETKISI PROJE ÇIKTILARI BAŞARI ÖLÇÜTLERI PROJE EKIBI 2 ALAN ARAŞTIRMALARI - ATÖLYE ÇALIŞMALARI 2.1 ŞEHİR KÜLTÜRÜ ATÖLYESİ – KENT KÜLTÜRÜ RAPORU 2.1.1 GİRİŞ 2.1.2 JEOPOLİTİK KONUMU 2.1.3 TARİHİ 2.1.4 SOSYAL YAPISI 2.1.4.1 İLİN DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ 2.1.4.2 SOSYAL HAYAT 2.1.5 EKONOMİK YAPI 2.1.6 KÜLTÜREL YAPI 2.1.6.1 MUTFAK KÜLTÜRÜ 2.1.6.2 GELENEKSEL SANATLAR II 1 1 1 1 1 2 2 2 2 3 3 3 3 3 3 4 4 5 5 6 6 6 8 8 9 9 10 13 13 14 15 16 16 17 2.1.7 SİVİL MİMARİ 2.1.8 TARİHİ ESERLER 2.1.8.1 MÜZE 2.1.8.2 NEMRUT DAĞI HARABELERİ 2.1.8.3 KALELER 2.1.8.4 CAMİLER VE TÜRBELER 2.1.8.5 HANLAR 2.1.8.6 İLÇELERDEKİ TARİHİ ESERLER 2.1.8.7 MESİRE YERLERİ 2.1.9 SPORTİF ETKİNLİKLER 2.1.10 MALATYA’DA FİKRİ HAYAT 2.1.10.1 18 19 20 20 20 20 20 20 21 22 22 NERDEN GELİR BU ‚GARDAŞLIK” 23 2.2 SANAYİ VE TİCARET ATÖLYESİ – TİCARET, TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU 2.2.1 GİRİŞ 2.2.2 TARIM 2.2.2.1 TARIMSAL ÜRÜNLER 2.2.2.1.1 TARIM ALANLARI 2.2.2.1.2 TARLA ÜRÜNLERİNİN EKİLEN ALANI 2.2.2.1.3 TARLA ÜRÜNLERİNİN ÜRETİMİ 2.2.2.1.4 SEBZE ÜRETİMİ 2.2.2.1.5 MEYVE ÜRETİMİ 2.2.2.1.6 BİTKİSEL ÜRETİM ORANLARI 2.2.2.1.7 HAYVANSAL ÜRÜNLER 2.2.2.1.7.1 HAYVAN SAYILARI CANLI 2.2.2.1.7.2 HAYVANSAL ÜRÜNLER ÜRETİMİ 2.2.2.1.8 ORMAN ÜRÜNLERİ 2.2.2.1.8.1 ORMAN VARLIĞI 2.2.2.1.8.2 ORMAN ÜRÜNLERİ 2.2.3 TİCARET 2.2.3.1 İHRACAT 2.2.3.1.1 İHRACATÇI İŞLETME SAYISI VE İHRACAT DEĞERLERİ 2.2.3.1.2 BÖLGENİN İLLERE VE SEKTÖRLERE GÖRE İHRACATI 2.2.3.2 İTHALAT 2.2.3.2.1 BÖLGENİN İLLERE GÖRE İTHALAT İŞLETME SAYISI VE İTHALAT DEĞERLERİ 2.2.3.3 SERMAYE YAPISI-MEVDUAT VE KREDİLER 2.2.3.3.1 MEVDUAT VE MEVDUATI OLUŞTURAN KESİMLER 2.2.3.3.2 KREDİLER VE KREDİLERİN SEKTÖREL DAĞILIMI 2.2.4 MALİ GÖSTERGELER 2.2.4.1 GSYİH 2.2.4.2 GSYİH’NIN SEKTÖRLERE DAĞILIMI 2.2.4.3 MALATYA GENEL BÜTÇE GÖSTERGELERİ 2.2.5 İSTİHDAM 2.2.6 SONUÇ 2.2.7 KAYNAKLAR 2.2.8 EKLER 24 24 25 25 25 25 26 27 28 28 29 29 30 31 31 31 32 33 33 33 34 34 35 35 35 36 36 36 37 38 38 40 41 2.3 SANAYİ VE TİCARET ATÖLYESİ – SANAYİ TİCARET VE YATIRIM 2.3.1 GİRİŞ 2.3.2 TÜRKİYEDE MEVCUT DURUM 53 53 54 III 2.3.3 MALATYA’ NIN SANAYİ TARİHİ 2.3.4 SANAYİNİN ALT YAPISI 2.3.4.1 ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ 2.3.4.2 TÜRKİYENİN OSBLER VE KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ İÇİN HEDEF VE POLİTİKALARI 2.3.4.3 MALATYA İLİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ 2.3.4.3.1 BİRİNCİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ 2.3.4.3.2 İKİNCİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ 2.3.4.4 MALATYA OSB’LERİNİN BÖLGE OSB’LERİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI 2.3.4.4.1 ADIYAMAN OSBLERİ 2.3.4.4.2 ELAZIĞ OSBLERİ 2.3.4.4.3 KAYSERİ OSBLERİ 2.3.4.4.4 MALATYA OSBLERİ 2.3.4.5 KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ 2.3.4.6 MALATYA KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ 2.3.5 İMALAT SANAYİ 2.3.6 MADENCİLİK 2.3.6.1 DEMİR 2.3.6.2 PİROFİLLİT 2.3.6.3 KROM 2.3.7 ENERJİ 2.3.7.1 ENERJİDE HEDEFLER VE POLİTİKALAR(TÜRKİYE) 2.3.8 ULAŞIM 2.3.8.1 DEMİRYOLU 2.3.8.1.1 TÜRKİYE DE DEMİRYOLU VE DEVLETİN HEDEFLERİ 2.3.8.1.2 MALATYA DEMİRYOLU 2.3.8.2 KARAYOLU 2.3.8.2.1 TÜRKİYE DE KARAYOLU VE DEVLETİN HEDEFLERİ 2.3.8.2.2 MALATYA DA KARAYOLU 2.3.8.3 HAVAYOLU 2.3.8.3.1 TÜRKİYE DE HAVAYOLU VE DEVLETİN HEDEFLERİ 2.3.8.3.2 MALATYA DA HAVAYOLU 2.3.9 YATIRIM DESTEKLERİ 2.3.9.1 GENEL DESTEKLER 2.3.9.1.1 TEŞVİK UNSURLARI 2.3.9.2 KOSGEB DESTEKLERİ 2.3.9.2.1 DANIŞMANLIK DESTEĞİ : 2.3.9.2.2 CE İŞARETLEMESİNE İLİŞKİN TEST VE GENEL TEST/ANALİZ DESTEKLERİ: 2.3.9.2.3 TEKNOLOJİ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME DESTEĞİ: 2.3.9.2.3.1 GERİ ÖDEMELİ DESTEKLER 2.3.9.2.3.2 GERİ ÖDEMESİZ DESTEKLER 2.3.9.2.4 BİLGİ AĞLARI VE E-İŞ DESTEĞİ: 2.3.9.2.5 YEREL EKONOMİK ARAŞTIRMA DESTEĞİ: 2.3.9.2.6 ORTAK KULLANIM AMAÇLI MAKİNE TEÇHİZAT DESTEĞİ 2.3.9.2.7 EĞİTİM DESTEĞİ 2.3.9.2.8 YURTDIŞI PAZAR ARAŞTIRMA DESTEĞİ 2.3.9.2.9 İHRACAT AMAÇLI YURTDIŞI İŞ GEZİSİ ( İYİG ) PROGRAMI KATILIM DESTEĞİ 2.3.9.2.10 MİLLİ KATILIM DÜZEYİNDEKİ YURTDIŞI FUARLARA KATILIM DESTEĞİ 2.3.9.2.11 YURTDIŞI DAİMİ SERGİ (SHOW-ROOM) KATILIM DESTEĞİ 2.3.9.2.12 YURTİÇİ ULUSLARARASI SANAYİ İHTİSAS FUARLARINA KATILIM DESTEĞİ 2.3.9.2.13 YURTİÇİ SANAYİ FUARLARINA KATILIM DESTEĞİ IV 55 56 56 57 58 58 59 60 60 61 62 62 63 63 65 68 70 72 73 73 77 78 78 78 79 81 81 82 84 84 84 86 88 88 88 88 89 89 89 90 91 92 92 92 93 93 93 93 94 94 2.3.9.2.14 İHRACATA YÖNLENDİRME DESTEĞİ 2.3.9.2.15 MARKA OLUŞTURMA VE TANITIM DESTEĞİ 2.3.9.2.16 İŞ GELİŞTİRME MERKEZİ DESTEĞİ 2.3.9.2.17 YENİ GİRİŞİMCİ DESTEĞİ 2.3.9.2.18 BİLGİSAYAR YAZILIMI DESTEĞİ 2.3.10 MALATYA NIN FAYDALANABİLECEĞİ TEŞVİKLER 2.3.11 DEVLETİN YATIRIM VE SEKTÖREL POLİTİKALARI 2.3.11.1 YATIRIMLARIN TEŞVİK EDİLMESİ 2.3.11.2 TEKNOLOJİK KAPASİTENİN VE AR-GE’NİN GELİŞTİRİLMESİ 2.3.11.3 SEKTÖREL POLİTİKALAR 2.3.12 YAPILABİLİRLİK ANALİZİ 2.3.12.1 TARIM SEKTÖRÜNDE YAPILABİLECEK YATIRIMLAR 2.3.12.2 HAYVANCILIK SEKTÖRÜNDE YAPILABİLECEK YATIRIMLAR 2.3.12.3 GIDA SANAYİNDE YAPILABİLECEK YATIRIMLAR 2.3.12.4 MAKİNE İMALAT SANAYİNDE YAPILABİLECEK YATIRIMLAR 2.3.12.5 ENERJİ SEKTÖRÜNDE YAPILABİLECEK YAIRIMLAR 2.3.12.6 DİĞER SEKTÖRLERDE YAPILABİLECEK YATIRIMLAR 2.3.13 SONUÇ 2.3.14 KAYNAKLAR 2.3.15 EKLER 2.3.15.1 KARŞILAŞTIRMA: 2.3.15.1.1 MALATYA’DA SANAYİDE ÖNE ÇIKAN SEKTÖRLER 2.3.15.1.2 KAYSERİDE SANAYİDE ÖNE ÇIKAN SEKTÖRLER 2.3.15.2 POTANSİYEL DOĞAL KAYNAK REZERVİ TABLOSU 2.4 SAĞLIK ATÖLYESİ-SAĞLIK ALAN RAPORU 2.4.1 GİRİŞ 2.4.2 HEDEF 2.4.3 TÜRKİYE’DE SAGLIĞA GENEL BAKIŞ 2.4.4 EMA BÖLGESİNDE SAĞLIGA GENEL BAKIŞ 2.4.4.1 NÜFUS DAĞILIMI 2.4.4.2 BÖLGE İSTATİSTİKLERİ 2.4.5 TÜRKİYE’DEKİ SAĞLIK PROBLEMLERİ VE KAYNAKLARI 2.4.5.1 FİNANS SORUNLARI 2.4.5.2 ORGANİZASYON SORUNLARI 2.4.5.3 SİYASİ VE BÜROKRATİK SORUNLAR 2.4.6 SAĞLIK TURİZMİ 2.4.6.1 SAĞLIK TURİZMİNDE TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ YÖNLERİ 2.4.6.2 SAĞLIK TURİZMİNDE TÜRKİYE’NİN ZAYIF YÖNLERİ 2.4.6.3 EMA BÖLGESİ SAĞLIK TURİZMİNDEKİ GÜÇLÜ YÖNLERİ 2.4.6.4 EMA BÖLGESİNIN SAĞLIK TURİZMİNDEKİ ZAYIF YÖNLERİ 2.4.7 EMA BÖLGESİMDE; FİZİK TEDAVİ & REHABİLİTASYON, İÇME VE KAPLICALAR 2.4.7.1 MALATYA’DAKİ İÇMELER; 2.4.7.1.1 İSPENDERE İÇMESİ 2.4.7.1.2 BALABAN İÇMESİ 2.4.7.1.3 HARAP ŞEHİR İÇMESİ 2.4.7.2 MALATYA CİVARINDAKİ İLLERDE BULUNAN KAPLICALAR 2.4.7.2.1 ILICA KAPLICALARI 2.4.7.2.2 BALIKLI KAPLICA 2.4.7.2.3 ÇERMİK KAPLICASI V 94 94 94 94 95 95 96 96 96 97 98 98 98 99 99 99 99 101 103 105 105 105 111 117 120 120 120 121 123 124 124 127 128 128 128 128 129 130 131 131 132 132 132 132 132 132 132 133 133 2.4.7.2.4 BİN-KAP KAPLICASI 2.4.8 SAĞLIKTA SEÇME KONULAR 2.4.8.1 SAĞLIKTA ETKİN VERİ TOPLAMA VE İSTATİSTİK OLUSTURMA 2.4.8.1.1 ICD10 2.4.8.1.2 ELEKTRONİK HASTA KAYIT SİSTEMİ 2.4.8.2 HİZMET KALİTESİNİN ARTTIRILMASI 2.4.8.3 AKREDİTASYON 2.4.8.4 AKREDITASYONUN HASTALARA, ÇALIŞANLARA VE DIĞER KURUMLARA KAZANDIRDIKLARI 2.4.8.5 PERSONEL VE ARAÇ-GEREÇ YETERLİLİĞİ 2.4.9 SONUÇ 2.4.10 KAYNAKLAR 133 134 134 134 135 135 135 136 137 137 139 2.5 SAĞLIK ATÖLYESİ-İKİNCİ ÇALIŞMA DÖNEMİ EKLENTİSİ 2.5.1 YERLİ HASTALARA YÖNELİK MALATYA’DA YAPILMASI GEREKEN ALT YAPI ÇALIŞMALARI 2.5.1.1 ULAŞIM VE HABERLEŞME ALT YAPISI 2.5.1.2 ARAZİ 2.5.1.3 SU 2.5.1.4 KATI ATIK BERTARAFI 2.5.1.5 BEYAZ BAYRAK UYGULAMASI 2.5.1.6 HASTA VE HASTA YAKINI EĞİTİM HİZMETİ 2.5.2 YABANCI HASTALAR İÇİN YAPILMASI GEREKEN ALT YAPI ÇALIŞMALARI 2.5.2.1 ULAŞIM VE KONAKLAMA: 2.5.2.2 EĞLENCE HİZMETLERİ 2.5.2.3 REKLAM 2.5.2.4 EĞİTİMLİ PERSONEL 2.5.3 AB VE TÜRKİYE’NİN SAĞLIK SİGORTA SİSTEMLERİ 2.5.3.1 OECD VE AB ÜLKELERİNDE ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI 2.5.3.2 AB ÜLKELERİ ÖZEL SAĞLIK SİGORTACILIĞI YÖNELİMLERİ 2.5.3.3 TÜRKİYE’DE GENEL SAĞLIK SİGORTASI SİSTEMİ 2.5.3.3.1 GENEL SAĞLIK SİGORTA SİSTEMİNİN GETİRDİKLERİ 2.5.3.3.2 SİGORTA KAPSAMINDA OLMAYAN HİZMETLER: 2.5.3.3.3 GSS VE AİLE HEKİMLİĞİNİN DÜŞÜNÜLEN MUHTEMEL OLUMSUZ SONUÇLARI: 2.5.4 SAĞLIK HİZMETİNDE KALİTE 2.5.5 SAĞLIK TURİZMİNE YÖNELİK YATIRIMLAR VE TEŞVİK MEKANİZMALARI 2.5.6 EMA BÖLGESİNDE SAĞLIK TURİZMİNE YÖNELİK AÇILMASI GEREKEN BRANŞLAR 2.5.6.1 DİŞ TEDAVİ MERKEZİ: 2.5.6.1.1 ESTETİK DİŞ HEKİMLİĞİNDE BAZI UYGULAMALAR: 2.5.6.2 GÖZ TEDAVİ MERKEZİ: 2.5.6.3 ESTETİK CERRAHİ: 2.5.6.4 LABORATUVAR MERKEZİ: 2.5.6.5 HİPERBARİK OKSİJEN TEDAVİ MERKEZİ: 2.5.6.6 DİYABET KAMP MERKEZİ 140 140 140 140 140 140 140 140 141 141 141 141 141 142 142 143 143 143 143 144 144 145 146 146 147 149 150 151 152 153 2.6 EĞİTİM ATÖLYESİ-EĞİTİM ALAN RAPORU 2.6.1 GİRİŞ 2.6.2 EĞİTİMİN TANIMI 2.6.3 BİLGİ TOPLUMU 2.6.3.1 BİLGİ TOPLUMUNUN DİNAMİKLERİ 2.6.3.1.1 KÜRESELLEŞME 155 155 155 155 156 156 VI 2.6.3.2 İLETİŞİM VE ENFORMASYON TEKNOLOJİLERİ 156 2.6.3.3 MİKRO-ELEKTRONİK VE BİYO-TEKNOLOJİK GELİŞMELER 156 2.6.4 BEŞERİ SERMAYE KAVRAMI VE KALKINMAYLA İLİŞKİSİ 157 2.6.5 TÜRKİYE’DE BİLİŞİM TOPLUMU İÇİN VAROLAN DURUM 157 2.6.6 TÜRKİYE’DE EĞİTİMDE GÖZLENEN SORUNLAR 158 2.6.6.1 GENEL DURUM 158 2.6.6.2 EĞİTİM SİSTEMİMİZ İÇİN İFADE EDİLEBİLECEK SORUNLAR 158 2.6.7 TÜRKİYE’DE MESLEKİ TEKNİK EĞİTİM 159 2.6.8 PLANLAMA 161 2.6.8.1 EĞİTİM PLANLAMASI 161 2.6.8.2 EĞİTİM PLANLAMASI İLKELERİ 161 2.6.8.3 PLANLAMA MODELLERİ 162 2.6.8.3.1 İNSANGÜCÜ MODELİ 162 2.6.8.3.2 SOSYAL TALEP MODELİ 162 2.6.8.3.3 MALİYET-FAYDA ANALİZİ MODELİ 162 2.6.8.4 EĞİTİMDE PLANLAMA SORUNLARI 162 2.6.9 MALATYA’DA MEVCUT EĞİTİM DURUMU 163 2.6.9.1 İLK VE ORTA DERECELİ ÖRGÜN EĞİTİM KURUMLARI 163 2.6.9.1.1 OKUL ÖNCESİ 163 2.6.9.1.2 İLKÖĞRETİM OKULLARI 163 2.6.9.1.3 İLKÖĞRETİM OKULLARI OKUL, ÖĞRENCİ, ÖĞRETMEN, DERSLİK VE LOJMAN SAYILARI 163 2.6.9.1.4 ORTA ÖĞRETİM 164 2.6.9.1.5 GENEL LİSELER 164 2.6.9.1.6 MESLEKİ VE TEKNİK LİSELER 164 2.6.9.1.7 ÖZEL EĞİTİM 164 2.6.9.1.8 ÖZEL ÖĞRETİM 164 2.6.9.1.9 ÖZEL YURT VE PANSİYONLAR 165 2.6.9.1.10 MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNE BAĞLI PANSİYON VE YATILI OKULLAR 165 2.6.9.2 YAYGIN EĞİTİM HİZMETLERİ 165 2.6.9.2.1 HALK EĞİTİM MERKEZLERİ 165 2.6.9.2.2 EĞİTİM MERKEZİ-ÇİRAKLİK EĞİTİM MERKEZİ 166 2.6.10 GZFT (SWOT) ANALİZİ 166 2.6.10.1 GÜÇLÜ YÖNLER 166 2.6.10.2 ZAYIF YÖNLER 167 2.6.10.3 FIRSATLAR 168 2.6.10.4 TEHDİTLER 169 2.6.11 PROBLEMATİK SEVİYE İÇİN ÖRNEK KONULAR 170 2.6.12 SONUÇ 170 2.6.13 KAYNAKLAR 172 2.6.14 EK TABLOLAR 172 2.7 EĞİTİM ATÖYESİ BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİM ALAN RAPORU 2.7.1 ARAŞTIRMA HEDEFİ 2.7.2 GİRİŞ 2.7.3 EĞİTİMDEKİ TEKNOLOJİ 2.7.4 TEKNOLOJİ VE ÇOCUK GELİŞİMİ 2.7.5 EĞİTİM KURUMLARINDA BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRENİM 2.7.6 ÖĞRETMENLER AÇISINDAN BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİM 2.7.7 BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİMİN OLUMSUZ YÖNLERİ VII 177 177 177 178 179 180 181 182 2.7.8 BİLGİSAYAR YÖNETİMLİ ÖĞRENİM 2.7.8.1 UYGULAMA YAZILIMLARI 2.7.8.1.1 KELİME İŞLEMCİLER 2.7.8.1.2 VERİ TABANI PAKETLERİ 2.7.8.1.3 ELEKTRONİK TABLOLAR 2.7.8.1.4 ÇOKLU ORTAM (MULTİMEDİA) ANSİKLOPEDİLERİ 2.7.8.2 SINIFLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 2.7.8.3 DERS SUNU ARACI OLARAK BİLGİSAYAR 2.7.9 BİLİŞİM EĞİTİMİ 2.7.9.1 YAZILIM EĞİTİMİ 2.7.9.2 SİSTEM&NETWORK EĞİTİMİ 2.7.9.3 AUTOCAD & 3D EĞİTİMİ 2.7.10 MALATYA İLİ STRATEJİK PLANI 2.7.10.1 MALATYA İLİ PAYDAŞ ÇÖZÜMLEMESİ 2.7.10.1.1 İÇ PAYDAŞLAR 2.7.10.1.2 DIŞ PAYDAŞLAR 2.7.11 MALATYA İLİ SWOT ANALİZİ GÜÇLÜ YÖNLER / ZAYIF YÖNLER / FIRSATLAR / TEHTİDLER 2.7.11.1 GÜÇLÜ YÖNLER 2.7.11.2 ZAYIF YÖNLER 2.7.11.3 FIRSATLAR 2.7.11.4 TEHDİTLER 2.7.12 PROGRAM GELIŞTIRME BÖLÜMÜ STRATEJİK AMAÇ VE HEDEFLER 2.7.13 BILGISAYAR HIZMETLERI BÖLÜMÜ STRATEJİK AMAÇ 2.7.14 AB PROJELERI BIRIMI STRATEJİK AMAÇ 2.7.15 KAYNAKLAR 182 182 182 183 183 183 183 185 185 185 187 187 188 189 189 190 190 190 191 193 194 195 195 196 197 2.8 BİLİŞİM ATÖYESİ-BİLİŞİM ALAN RAPORU 199 2.8.1 KISALTMALAR 199 2.8.2 ARAŞTIRMA HEDEFİ 199 2.8.3 GİRİŞ 199 2.8.4 BİLİŞİM SEKTÖRÜ VE HİZMETLERİ 203 2.8.4.1 DONANIM FİRMALARI 203 2.8.4.2 YAZILIM FİRMALARI 203 2.8.4.3 WEB TASARIMI/DESTEK FİRMALARI 203 2.8.4.4 TEKNİK SERVİS 203 2.8.4.5 SMS VE İLETİŞİM SERVİSLERİ 203 2.8.4.6 BT DANIŞMANLIĞI 203 2.8.4.7 SATIŞ 204 2.8.5 MALATYA’DA BT SEKTÖRÜ NE DURUMDA 204 2.8.6 KAMU KURUMLARINDA BİLİŞİM 205 2.8.6.1 E-DEVLET 205 2.8.6.1.1 E-BIREY 205 2.8.6.2 KENT VERİ BANKASI VE BİLGİ SİSTEMLERİ 205 2.8.6.3 KÜTÜPHANELER, MÜZELER 206 2.8.6.4 HASTANELER 206 2.8.6.5 OKULLAR 206 2.8.6.6 KAMUDA BİLİŞİME DAYALI AR-GE 207 2.8.7 ÖZEL İŞLETMELERDE BİLİŞİM 207 2.8.7.1 BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÜRETİM VE GELİŞTİRME, PERSONEL BİLGİSİ, DEPARTMANLAR ARASI İLETİŞİM 207 VIII 2.8.7.2 E-TİCARET 2.8.7.3 BT SEKTÖRÜNDE VE DİĞER SEKTÖRLERDE BT KULLANIMI KONUSUNDA TEŞVİKLER 2.8.7.3.1 KOSGEB 2.8.7.3.2 TEKNOLOJİ İZLEME VE DEĞERLENDİRME BAŞKANLIĞI (TİDEB) 2.8.7.3.3 AVRUPA BİRLİĞİ İŞ GELİŞTİRME MERKEZLERİ (ABİGEM) 2.8.7.3.4 EUREKA 2.8.7.3.5 ÖZEL BIR NOKTA: TEKNOPARK (TEKNOLOJI GELIŞTIRME BÖLGELERI) 2.8.8 BİLİŞİM EĞİTİMİ 2.8.8.1 İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİM KURUMLARINDA 2.8.8.2 TEKNİK LİSELERDE 2.8.8.3 ÜNİVERSİTELERDE VE YÜKSEK OKULLARDA 2.8.8.4 BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ EĞİTİMİ VEREN KURSLAR 2.8.9 MALATYALILARIN BİLİŞİM VE TEKNOLOJİYE BAKIŞI 2.8.10 UYGUN YATIRIM ALANLARI 2.8.11 SWOT ANALİZİ 2.8.11.1 GÜÇLÜ YÖNLER 2.8.11.2 ZAYIF YÖNLER 2.8.11.3 FIRSATLAR 2.8.11.4 TEHDİTLER 2.8.12 SONUÇ 2.8.13 KAYNAKLAR 208 209 209 209 210 210 212 213 213 214 214 215 216 216 217 217 217 217 218 218 220 2.9 BİLİŞİM ATÖLYESİ-ÜLKEMİZDE MEDİKAL SEKTÖRÜNE DAİR ALAN RAPORU 222 2.9.1 GİRİŞ 222 2.9.2 TIBBI CIHAZ, ALET VE SARF MALZEMELERI 222 2.9.2.1 TÜRKIYE’DEKI DURUM 225 2.9.2.1.1 TEKNOLOJIK YAPILANMA 225 2.9.2.1.2 EKONOMIK YAPILANMA 226 2.9.2.1.3 YAPISAL DURUM 226 2.9.2.2 DÜNYADAKI DURUM 227 2.9.2.2.1 TEKNOLOJIK YAPILANMA 227 2.9.2.2.2 EKONOMIK YAPILANMA 227 2.9.2.2.3 YAPISAL DURUM 227 2.9.2.3 GELECEĞE YÖNELIK GELIŞME VE DEĞIŞIMLERI BELIRLEYECEK TEMEL EĞILIMLER VE ITICI GÜÇLER 228 2.9.3 TIBBI CIHAZ, ALET VE MALZEME ALANINDA TÜRKIYE’NIN GÜÇLÜ VE ZAYIF YANLARI, TEHDIT VE FIRSATLAR 228 2.9.3.1 GÜÇLÜ YANLAR 228 2.9.3.2 ZAYIF YANLAR 229 2.9.3.3 TEHDITLER 229 2.9.3.4 FIRSATLAR 229 2.9.4 GELECEK VİZYONU VE SOSYO-EKONOMİK HEDEFLER 230 2.9.4.1 VIZYONUN GERÇEKLEŞEBILMESI IÇIN GEREKLI SOSYO-EKONOMIK HEDEFLER 231 2.9.5 SEKTÖRLE BAĞLANTILI TEKNOLOJİK FAALİYET KONULARI VE TEKNOLOJİ ALANLARI 232 2.9.5.1 TEKNOLOJIK FAALIYET KONULARI (ÖNCELIKLER VE GEREKÇELER) 232 2.9.5.1.1 BİLGİ, ILETİŞİM VE ELEKTRONİK TEKNOLOJİLERİ 232 2.9.5.1.2 MALZEME VE HAMMADDE TEKNOLOJİLERİ: 232 2.9.5.1.3 MİKROELEKTRONİK, YARI ILETKEN VE SENSÖR TEKNOLOJİLERİ 232 2.9.5.1.4 BİYOTEKNOLOJİ: 232 2.9.5.1.5 NANOTEKNOLOJİ: 232 IX 2.9.5.2 TEKNOLOJI ALANLARI (ÖNCELIKLER VE GEREKÇELER) 2.9.5.3 ÖNCELIKLI TEKNOLOJI ALANLARINDA TÜRKIYE’NIN KONUMU 2.9.5.3.1 GÜÇLÜ YANLAR 2.9.5.3.2 ZAYIF YANLAR 2.9.5.3.3 TEHDITLER 2.9.5.3.4 FIRSATLAR 2.9.6 SONUÇ 2.9.7 KAYNAKLAR 2.10 İNSAN KAYNAKLARI ATÖLYESİ-İNSAN KAYNAKLARINI GELİŞTİRME BAŞLIKLI ALAN RAPORU 2.10.1 GİRİŞ 2.10.2 İNSAN KAYNAKLARI HAKKINDA 2.10.2.1 GLOBALLEŞEN DÜNYADA İNSAN KAYNAKLARI ALANINDA ÖNE ÇIKAN YAKLAŞIMLAR 2.10.2.2 İNSAN KAYNAKLARİNİN KARŞİLAŞACAĞİ ÖNEMLİ ZORLUKLAR 2.10.3 TÜRKİYE’DE DURUM 2.10.3.1 İSTİHDAMIN ARTIRILMASI 2.10.3.2 İŞGÜCÜ PİYASASININ GELİŞTİRİLMESİ 2.10.3.3 EĞİTİMİN İŞGÜCÜ TALEBİNE DUYARLI HALE GETİRİLMESİ 2.10.3.4 AKTİF İŞGÜCÜ POLİTİKALARININ GELİŞTİRİLMESİ 2.10.3.5 PLAN DÖNEMİ HEDEF VE TAHMİNLERİ 2.10.4 MALATYA’DA DURUM 2.10.4.1 NÜFUS 2.10.4.2 İŞGÜCÜ 2.10.4.3 NÜFUSUN EKONOMİK NİTELİKLERİ 2.10.4.4 İŞLETME İSTİHDAM ORANLARI 2.10.4.5 KOSGEB DESTEKLERİ 2.10.5 NELER YAPILABİLİR? 2.10.6 MALATYA IÇIN İK SWOT ANALIZI 2.10.6.1 GÜÇLÜ YÖNLER 2.10.6.2 ZAYIF YÖNLER 2.10.6.3 FIRSATLAR 2.10.6.4 TEHDİTLER 2.10.7 SONUÇ 2.10.8 KAYNAKLAR 2.10.9 EKLER 2.10.9.1 EK-1 İNSAN KAYNAKLARI HAKKINDA KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ 2.10.9.2 EK – 2 2004 YILI KARŞILAŞTIRMALI İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ GÖSTERGELERİ 233 236 236 237 237 237 237 238 239 239 239 240 241 241 242 243 244 244 245 246 246 247 248 249 250 250 252 252 252 253 253 253 255 255 255 263 2.11 İLETİŞİM ATÖLYESİ-KENT GELİŞİM PLANI İLETİŞİM STRATESJİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİNE DAİR RAPOR 264 2.11.1 GİRİŞ-KENT GELİŞİM PLANLAMASI AMACI 264 2.11.2 KENT GELİŞİM PLANLAMASINDA İLETİŞİMİN ÖNEMİ 265 2.11.2.1 BÜTÜNLEŞİK PAZARLAMA İLETİŞİMİ 265 2.11.2.2 BÜTÜNLEŞİK PAZARLAMA İLETİŞİM UNSURLARI 266 2.11.2.2.1 SİNERJİ OLUŞTURMAK: 266 2.11.2.2.2 MESAJ TUTARLILIĞI OLUŞTURMAK: 266 2.11.2.2.3 KURUMSAL BÜTÜNLÜK: 267 2.11.3 İLETİŞİM KAVRAMI 267 2.11.3.1 İLETİŞİM SÜRECİ 267 2.11.3.2 ETKİLİ BİR İLETİŞİMİN ŞARTLARI 267 X 2.11.3.3 ETKİLİ İLETİŞİMİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ 2.11.3.4 HEDEF GRUPLARIN BELİRLENMESİ 2.11.3.5 İLETİŞİM HEDEFLERİNİN BELİRLENMESİ 2.11.3.6 MESAJIN TASARLANMASI 2.11.3.7 İLETİŞİM KANALLARININ SEÇİLİŞİ 2.11.4 BÜTÜNLEŞİK PAZARLAMA İLETİŞİMİNDE TUTUNDURMA KAVRAMI 2.11.4.1 TUTUNDURMA ALT KARMASINI OLUŞTURAN BİLEŞENLER 2.11.4.1.1 REKLAM 2.11.4.1.2 KİŞİSEL SATIŞ 2.11.4.1.3 SATIŞ TEŞVİK (PROMOSYON) 2.11.4.1.4 HALKLA İLİŞKİLER: 2.11.4.2 TUTUNDURMA/TANITIM KARMASI ELEMANLARI 2.11.5 KAMUOYU OLUŞTURMA 2.11.5.1 İMZA KAMPANYASI 2.11.5.2 BASIN GEZİLERİ 2.11.5.3 BASIN TOPLANTISI 2.11.5.4 BASIN DUYURUSU / BASIN BİLDİRİSİ 2.11.6 KENT KAVRAMI 2.11.6.1 KENTLERİN VE METROPOLLERİN ARTAN VE DEĞİŞEN ROLÜ 2.11.6.2 TÜRKİYE’DE KENTLER VE KENTSEL SORUNLARIN ALGILANMASI 2.11.7 KENT ODAKLI İLETİŞİM STRATEJİLERİNİN OLUŞTURULMASI 2.11.7.1 STRATEJİK PLAN NELERİ İÇERİR? 2.11.8 MALATYA KENT GELİŞİM PLANI SWOT(GZFT) ANALİZİ 2.11.8.1 GÜÇLÜ YÖNLER: 2.11.8.2 ZAYIF YÖNLER 2.11.8.3 FIRSATLAR 2.11.8.4 TEHDİTLER 2.11.9 DÜNYADA YEREL MEDYA ÖRNEKLERİ 2.11.9.1 YEREL BASIN NEDİR? 2.11.9.2 YAYINCILIKTA YERELLEŞMENİN KAYNAKLARI 2.11.9.3 YEREL YAYIN SİSTEMLERİ 2.11.9.3.1 COĞRAFİ YERELLİK, 2.11.9.3.2 TOPLUMSAL YERELLİK 2.11.10 TÜRKİYE’DE YEREL BASIN OLGUSU VE YEREL BASININ DOĞUŞU 2.11.10.1 YEREL MEDYANIN ULUSAL MEDYA İLE KARŞILAŞTIRILMASI 2.11.10.2 MALATYA YEREL MEDYASI 2.11.10.2.1 BASIN TEMSİLCİSİ DERNEK VE KURULUŞLAR 2.11.10.2.2 GÜNLÜK GAZETELER 2.11.10.2.3 HAFTALIK GAZETELER 2.11.10.2.4 RADYOLAR 2.11.10.2.5 TELEVİZYONLAR 2.11.11 HEDEF KİTLE 2.11.12 PROJE PAYDAŞLARININ ROL VE GÖREVLERİN BELİRLENMESİ 2.11.13 MİADAP SWOT (GZFT) ANALİZİ 2.11.13.1 STRENGTH (GÜÇLÜ YÖNLER) 2.11.13.2 WEAKNESS (ZAYIF YÖNLER) 2.11.13.3 OPPORTUNİTY (FIRSATLAR) 2.11.13.4 THREAT (TEHDİTLER) 2.11.14 ÖNERİ, DÜŞÜNCE VE BAZI YARARLI BİLGİLER 2.11.15 KENT GELİŞİM PLANI DÂHİLİNDEKİ ÇALIŞMALARA ÖNERİLER ( XI 268 268 269 269 270 270 270 270 270 271 271 271 272 272 272 272 272 272 272 273 274 274 275 275 276 276 276 277 277 277 277 277 277 277 279 279 279 279 280 280 281 281 282 282 282 283 283 283 283 284 2.11.15.1 ÖNEM) 3 TÜRKİYE’DE KENT MÜZELERİ BOŞLUĞU (KENT KÜLTÜRÜ VE İLETİŞİM AÇISINDAN 284 HAZIRLANAN GELİŞİM PLANLARI 287 3.1 MALATYA BÖLGESEL ORTA MERKEZ (BOM)GELİŞİM PLANI 3.1.1 AMAÇ 3.1.2 GİRİŞ 3.1.3 BÖLGESİNDE ÖNCÜ MALATYA İÇİN VİZYON 3.1.3.1 MALATYA VE BÖLGESİNİN ORTA MERKEZ OLARAK PLANLANMASI 3.1.3.2 GELİŞTİRİLEBİLİR POTANSİYELLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GELİŞMENİN YÖNÜ 3.1.3.3 GELİŞMELERİ ÖNGÖRME VE ULUSAL POLİTİKALARLA UYUMLULAŞTIRMA, DÜNYA VE TÜRKİYE 295 3.1.4 MALATYA VE BÖLGESİ İÇİN GELİŞİM STRATEJİSİ 3.1.4.1 GELİŞME EKSENİ BELİRLEME 3.1.4.1.1 TEKSTİL 3.1.4.1.2 KAYISI 3.1.4.2 KATILIMCI PLANLAMA 3.1.4.3 İŞ BİRLİĞİ OLUŞTURMA 3.1.5 HEDEFLER VE YAPILMASI GEREKENLER 3.1.5.1 GENEL HEDEFLER 3.1.5.2 SANAYİİ HEDEFLERİ 3.1.5.3 TİCARET HEDEFLERİ 3.1.5.4 TARIM HEDEFLERİ 3.1.5.5 HAYVANCILIK HEDEFLERİ 3.1.5.6 SAĞLIK HEDEFLERİ 3.1.5.6.1 ALTYAPI 3.1.5.6.2 SAĞLIK TURİZMİ 3.1.5.7 TURİZM HEDEFLERİ 3.1.5.8 ELEKTRONİK HEDEFLERİ 3.1.5.9 BİLİŞİM HEDEFLERİ 3.1.5.10 EĞİTİM HEDEFLERİ 3.1.5.10.1 ALTYAPI 3.1.5.10.2 MESLEKİ EĞİTİM 3.1.5.11 İNSAN KAYNAKLARI HEDEFLERİ 3.1.5.12 KÜLTÜREL HEDEFLER 3.1.5.13 İLETİŞİM HEDEFLERİ 3.1.5.14 KENTSEL DÖNÜŞÜM HEDEFLERİ 3.1.5.14.1 ŞEHİR MERKEZİ 3.1.5.14.2 ÜNİVERSİTE – ÇİFTLİK ALT MERKEZİ 3.1.5.14.3 KALE - KÖMÜRHAN ALT MERKEZİ 3.1.5.14.4 BATTALGAZİ ALT MERKEZİ 3.1.5.14.5 KARŞIYAKA - GEMİCİ ALT MERKEZİ 3.1.6 YAPILMASI GEREKEN EK ÇALIŞMALAR 3.1.7 ROL GÖREV TASARIMI 288 288 289 292 293 294 3.2 ORGANİZASYON ŞEMASI ÖNERİSİ-“ALTIN KAYISI GİRİŞİMİ” 3.2.1 GİRİŞ 3.2.2 MALATYA’DA YEREL KALKINMA İÇİN NE YAPMALI? 3.2.2.1 BİZE DÜŞEN NEDİR? 325 325 326 326 XII 296 297 298 298 301 302 303 304 305 307 308 309 309 309 310 311 311 312 313 313 314 314 316 317 317 318 319 320 321 321 322 322 3.2.2.2 MALATYA’YI GELİŞMİŞ ORTA MERKEZ YAPMAK İÇİN YEREL KALKINMA VİZYONU NELERİ İÇERMELİDİR? 328 3.2.2.3 VİZYONEL KALKINMA İÇİN YEREL SİVİL AKTÖR İHTİYACI 329 3.2.2.4 YEREL KALKINMAYI ÖRGÜTLEMEK İÇİN NASIL BİR ORGANİZASYONA İHTİYAÇ VARDIR? 329 3.2.3 ALTIN KAYISI GİRİŞİMİ 330 3.2.3.1 ALTIN KAYISI GİRİŞİM GRUBU 330 3.2.3.2 NASIL BİR ORGANİZASYON YAPISI ? 330 3.2.3.3 AR-GE EĞİTİM VE DANIŞMANLIK BİRİMİ 333 3.2.3.4 GELECEĞİN PROJELERİ UYGULAMA BİRİMİ 334 3.2.3.5 KAYNAK OLUŞTURMA BİRİMİ 335 3.2.3.6 BAŞARI İÇİN DAYANIŞMA BİRİMİ 337 3.2.3.7 İLETİŞİM UYGULAMALARI BİRİMİ 339 3.2.3.8 YARATICI İSTİŞARE PLATFORMU 340 3.2.3.9 ALTIN YÖNETİM BİRİMİ 341 3.2.3.10 GENEL KOORDİNATÖRLÜK 342 3.2.3.11 TAMAMLAYICI KURUMLAR 343 3.2.3.11.1 ÜNİVERSİTE 344 3.2.3.11.2 BÖLGESEL KALKINMA AJANSI 344 3.2.3.11.3 MALATYA VALİLİĞİ 344 3.2.3.11.4 MALATYA BELEDİYESİ 345 3.2.3.11.5 MİLLETVEKİLLERİ 345 3.2.3.11.6 MTSO 345 3.2.3.11.7 MİAD 345 3.2.3.11.8 MASTÖB 346 3.2.3.11.9 KOSGEB 346 3.2.3.11.10 KAYISI BİRLİK 346 3.2.3.12 HANGİ KURUMLAR, HANGİ MEKANİZMALAR İÇİNDE NASIL YER ALACAK ? 346 3.2.3.13 NASIL BİR YAPILANMA SÜRECİ İLE OLUŞTURULMALIDIR? 347 3.2.3.14 İLİŞKİ ÇEVRESİNİN TARİFİ VE BU ANLAMDA GİRİŞİMİN BÖLGESEL VE ULUSAL YAPILARLA İRTİBATI ? 349 3.2.3.15 GİRİŞİMİN OLUŞUM VE GELİŞİM STRATEJİSİ, TAKTİK TUTUMLAR 349 3.2.3.15.1 OLUŞUM STRATEJİSİ: 349 3.2.3.15.2 TAKTİK TUTUMLAR: 350 3.2.3.16 UYGULAMA ZAMAN ÇİZELGESİ 352 3.2.3.16.1 I.FAZ 352 3.2.3.16.2 II. FAZ 352 3.2.3.16.3 III. FAZ 352 XIII ŞEKİL ve TABLOLAR 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. ŞEKİL 1: MALATYA’DA TARIM ALANLARININ DAĞILIMI 25 TABLO 1: SEÇILMIŞ TARLA ÜRÜNLERININ EKILEN ALAN MIKTARLARI (HA) 25 TABLO 2: SEÇILMIŞ TARLA ÜRÜNLERININ ÜRETIM MIKTARI (TON) 26 TABLO 3: SEÇILMIŞ SEBZELERIN ÜRETIM MIKTARI (TON) 27 TABLO 4: SEÇILMIŞ MEYVELERIN ÜRETIM MIKTARI (TON) 28 ŞEKİL 2: BITKISEL ÜRETIM ORANLARI 28 ŞEKİL 3: SEÇILMIŞ CANLI HAYVAN SAYILARI 29 TABLO 5: SEÇILMIŞ HAYVANSAL ÜRÜNLER (TON) 30 ŞEKİL 4: BÖLGE VE İLLERDEKI ORMAN VARLIĞI (HA) 31 ŞEKİL 5: MALATYA SU ÜRÜNLERI ÜRETIM YÜZDELERI 31 TABLO 6: İHRACATÇI İŞLETME SAYILARI VE İHRACAT DEĞERLERI 33 TABLO 7: BÖLGE VE İLLERDEKI İHRACAT MIKTARLARININ SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI 33 TABLO 8: İTHALATÇI İŞLETME SAYILARI VE İTHALAT DEĞERLERI 34 ŞEKİL 6: MALATYA GSYİH’SININ SEKTÖRLERE DAĞILIMI 36 TABLO 9: BÖLGE VE İLLERIN GENEL BÜTÇE GÖSTERGELERI 37 ŞEKİL 7. MALATYA’DA IKTISADI FAALIYETLER KOLLARINA GORE NÜFUS 38 TABLO 1: BÖLGE VE İLLERDEKİ TARIM ALANLARININ DAĞILIMI (HA) 41 TABLO 2: SEÇILMIŞ TARLA ÜRÜNLERININ EKILEN ALAN MIKTARLARI (HA) 41 TABLO 3: SEÇILMIŞ TARLA ÜRÜNLERININ ÜRETIM MIKTARI (TON) 42 TABLO 4: SEÇILMIŞ SEBZELERIN ÜRETIM MIKTARI (TON) 42 TABLO 5: SEÇILMIŞ MEYVELERIN ÜRETIM MIKTARI (TON) 43 TABLO 6: SEÇILMIŞ CANLI HAYVAN SAYILARI 44 TABLO 7: SEÇILMIŞ HAYVANSAL ÜRÜNLER (TON) 45 TABLO 8: BÖLGE VE İLLERDEKI ORMAN VARLIĞI (HA) 45 3 TABLO 9: BÖLGE VE İLLERDEKI ORMAN ÜRÜNLERI VE MIKTARLARI (M ) 45 TABLO 10: SU ÜRÜNLERI MIKTARI (TON) 46 TABLO 11: İHRACATÇI İŞLETME SAYILARI VE İHRACAT DEĞERLERI 46 TABLO 12: BÖLGE VE İLLERDEKI İHRACAT MIKTARLARININ SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI 47 TABLO 13: İTHALATÇI İŞLETME SAYILARI VE İTHALAT DEĞERLERI 47 TABLO 14: BÖLGE VE İLLERDEKI İTHALAT MIKTARLARININ SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI 47 TABLO 15: BÖLGE VE İLLERE GÖRE MEVDUATI OLUŞTURAN KESIMLER (TL) 48 TABLO 16: BÖLGE VE İLLERDE KULLANDIRILAN BANKA KREDILERININ SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI, 2004 48 TABLO 17: BÖLGE VE İLLERIN GSYİH VE MALI GÖSTERGELERI 49 TABLO 18: GAYRI SAFI YURTIÇI HASILA, 2004 49 TABLO 19: BÖLGE İLLERI GSYİH’ SININ BÜYÜME HIZLARI (1987-2000 DÖNEMI; YILLIK ORTALAMA; YÜZDE) 49 TABLO 20: BÖLGE VE İLLERIN GENEL BÜTÇE GÖSTERGELERI 50 TABLO 21. İŞKOLLARINA GÖRE İŞLETME VE İSTIHDAM SAYILARI 50 TABLO 22. TOBB SANAYI VERI TABANINDAKI KAYITLI İŞLETMELERIN İŞLETME / İSTIHDAM ORANI 51 TABLO 23. MALATYA İLI DEĞERLENDIRME 52 TABLO-1 OSBLERİN COGRAFİ BÖLGELERE GÖRE DAGILIMI 57 TABLO-2 MALATYA İLİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ 58 TABLO-3. 1. OSB YATIRIM DURUMU 58 TABLO-3. 2. FİRMALARIN SEKTÖREL DAĞILIMI 58 TABLO-4 DİĞER SANAYİLER 59 TABLO-5 MALATYA-ELAZIG-ADIYAMAN OSB DURUMU 60 TABLO-6 KAYSERİ OSBLERİNDEKİ FİRMALAR 62 XIV 47. 48. 49. 50. 51. TABLO-7 MALATYA OSBLERİNDEKİ FİRMALAR 62 TABLO-8 MALATYA KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ 64 TABLO-9 KAYSERİ’DE KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ VE ÇALIŞAN İŞÇİ SAYISI 64 YILLAR İTIBARIYLE MALATYA VE TÜRKIYE İMALAT İŞYERLERI SAYISI 66 TABLO-10 YILLAR ITIBARI ILE IMALAT SANAYINDE ISYERI TOPLAMINDAN MALATYA’NIN ALDIGI PAY 67 52. TABLO-11 İMALAT SANAYINDE ORTALAMA ÇALISAN VE YARATILAN KATMA DEGER 67 53. TABLO-12 YILLAR ITIBARI ILE IMALAT SANAYINDE ÇALISANLAR VE SEKTÖRDE YARATILAN KATMA DEGERDEN MALATYA’NIN ALDIGI PAY 68 54. TABLO-13 MADENCILIK VE TASOCAGI SEKTÖRÜNE ILISKIN GENEL BILGILER, 2000 YILI 69 55. TABLO-14 YILLAR ITIBARI ILE MALATYA MADENCILIK SEKTÖRÜNÜN ALDIGI PAYLAR 70 56. TABLO-15 MALATYA ISLENEBILIR DEMIR CEVHERI YATAKLARI 71 57. TABLO-16 MALATYA SORUNLU DEMIR CEVHERI YATAKLARI 72 58. TABLO-17 MALATYA’DA KROM YATAKLARI 73 59. TABLO-18 MALATYA ILININ DIGER BAZI DOGAL KAYNAK REZERVLERI 73 60. TABLO-19 YILLAR ITIBARI ILE MALATYA’NIN ELEKTRIK TÜKETIMI 74 61. TABLO-20 MALATYA ILINDE KULLANILDIGI YERE GÖRE ELEKTRIK ENERJISI TÜKETIMI 75 62. TABLO-21 ELEKTRIK TÜKETIMININ SEKTÖREL DAGILIMI, 2003 75 63. TABLO-22 MALATYA’DA BULUNAN HIDROELEKTRIK SANTRALLERI VE ÜRETIM MIKTARI 76 64. TABLO-23 MALATYA DOGAL GAZ KULLANIMINA ILISKIN SENARYOLAR VE 2020 PROJEKSIYONU 76 65. TABLO-24 YÜK TAŞIMALARINDA GELIŞMELER (MILYON TON-KM) 79 66. TABLO-25 MALATYA DEMIRYOLU HATLARI 80 67. TABLO-26 HAT KESIMLERI 80 68. TABLO-27 MALATYA DEMIRYOLU HAT UZUNLUGU, YOLCU SAYILARI VE TREN KILOMETRELERI, 2003 81 69. TABLO-28 MALATYA’NIN BAZI ILLERE KARAYOLU MESAFESI 82 70. TABLO-29 MALATYA ILINDE KAPLAMA CINSINE GÖRE DEVLET, IL, VE KÖY YOLLARI 83 71. TABLO-30 KÖYLERDE ASFALT YOL ORANI 83 72. TABLO-31 MALATYA ILINDE DEVLET YOLLARI DEGERLERININ DAGILIMI (TRAFIK YÜKÜ), BIN(1000 83 73. TABLO-32 MALATYA HAVA MEYDANI IÇ VE DIS HAT TASIMALARI 85 74. TABLO-33 YOLCU TRAFIĞI 85 75. TABLO-34 YÜK TRAFIĞI 85 76. TABLO-35 UÇAK TRAFIĞI 85 77. TABLO-36 MALATYA’DA YATIRIM YAPILMASI DURUMUNDA GELIŞIM BILEŞENLERININ BULUNABILIRLIKLERI 95 78. TABLO-37 MALATYA’DA YATIRIM YAPILMASI DURUMUNDA SEKTÖREL YETERLIKLER 96 79. ÖNERILEN YATIRIMLARIN EKONOMIK KRITERLERE GÖRE YAPILABILIRLIK ŞABLONU 99 MALATYA’NIN POTANSIYEL DOGAL KAYNAK REZERVLERI 117 80. DOĞUDAN BATIYA DOĞRU ÖZEL LABORATUARLARIN ILLERE GÖRE DAĞILIMI 123 81. TURGUT ÖZAL TIP MERKEZI HASTA SAYILARI 126 82. 2005-2006 MALATYA İL GENELİ OKUL ÖNCESİ; OKUL, DERSLİK,ŞUBE ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ DURUMU 172 83. 2005–2006 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLÇELERE GÖRE İLKÖĞRETİM OKULLARI, ÖĞRENCİ, DERSLİK VE DERSLİK BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYILARI 173 84. YATILI İLKÖĞRETİM BÖLGE OKULLARI İLE PANSİYONLU İLKÖĞRETİM OKULLARININ ÖĞRENCİ SAYILARI 174 85. PANSİYONLU ORTA ÖĞRETİM KURUMLARI ÖĞRENCİ SAYILARI 174 86. HALK EĞITIM MERKEZI MÜDÜRLÜKLERINCE AÇILAN KURSLAR VE KURSIYER SAYISI 176 87. TABLO 1- TÜRKIYE’DE BILGISAYAR SAHIPLIĞI VE INTERNET KULLANIM ORANI 201 TABLO 2- İNTERNET YAYGINLIĞI 202 XV 88. TABLO 3- ÜLKELERIN BILGI TOPLUMUNA HAZIR OLMA DURUMU (E-READINESS) 202 89. TABLO 4- TÜRKIYE BILIŞIM PAZARI 204 90. TABLO 5- MALATYA’DAKI İŞLETMELERIN BILIŞIM ALT YAPISI (KOSGEB SAHA ARAŞTIRMA ÇALIŞMASI MALATYA İLİ DEĞERLENDİRME RAPORU- 2005) 209 91. TABLO 6- BILIŞIM VE TEKNOLOJI ALANINDA ÜNIVERSITE, YÜKSEKOKUL VE TEKNIK LISELERDEN MEZUN ÖĞRENCI SAYILARI 215 92. TABLO1:TEMEL EKONOMIK BÜYÜKLÜKLER 242 93. TABLO2:İSTIHDAM GÖSTERGELERI TÜRKIYE(%) 245 94. TABLO3:İSTIHDAM GÖSTERGELERI MALATYA-TÜRKIYE KARŞILAŞTIRMASI 248 95. KOSGEB İŞLETME VERİ TABANINA GÖRE İSTİHDAM 249 96. TOBB SANAYİ VERİ TABANINA GÖRE İSTİHDAM 250 97. 2004 YILI KARŞILAŞTIRMALI İŞGÜCÜ VERIMLILIĞI GÖSTERGELERI 263 98. 2004 YILI KARŞILAŞTIRMALI İŞGÜCÜ VERIMLILIĞI GÖSTERGELERI 315 99. ALTIN KAYISI GIRIŞIMI ORGANIZASYON ŞEMASI 332 XVI 1 PROJE ÖZELLİKLERİ AMACI Malatya yöresindeki işgücü yapısı, coğrafi konum, doğal kaynaklar, mevcut altyapı ve üstyapı, ekonomik durum, sanayi envanteri benzeri çalışmalarla, analizlerin yapılması ve uygun yatırım alanlarının tespit edilerek, uygun ve karlı yatırımların gerçekleştirilmesine, ekonomik, sosyal gelişme ile ulusal ve bölgesel kalkınmaya esas teşkil edecek planların oluşturulmasına zemin hazırlamaktır. Ayrıca, ülke ve dünya ekonomisinde yükselen değerlerin ve üretim dalları ile teknolojilerinin tespitine yönelik inceleme yapmak çalışmanın diğer bir ayağıdır. ÇALIŞMADA HEDEFLENEN ÇIKTILAR Malatya ve bölgesi ile ilgili işgücü yapısı, coğrafi konum, doğal kaynaklar, mevcut altyapı ve üstyapı, ekonomik durum, sanayi envanteri benzeri veriler elde edilmesi ve analize uygun klasifikasyonu. Ülke ve dünya ekonomisinde yükselen değerlerin ve üretim dalları ile teknolojilerinin tespitine yönelik alan araştırması raporu. Malatya bölgesi için ortaya konacak stratejik planlara rehberlik edecek hedeflerin belirlenmesi. Yerel ve bölgesel sorunların tespitine yönelik ilin kurum ve sivil toplum kuruluşları tarafından savunulabilir bir metin elde edilmesi. Malatya iline ait sorunlar ve kalkınma hedefleri için alternatif çözüm önerilerinin ve projelerinin önünü açabilmek adına belli tema ve konsept içeren örnek proje metinlerinin ortaya çıkarılması. ÇIKTILARIN SAĞLAYACAĞI KAZANIMLAR A-KURUMSAL Araştırma ile hedeflenen çıktıların elde edilmesi durumunda, araştırmayı talep eden kuruma şu kazanımları sağlayacağı düşünülmektedir. Stratejik Planı yoksa disiplinlerarası bir inceleme çalışmasına dayalı olarak stratejik plan yapma imkanı. Daha önce stratejik plan yapılmışsa bu planın güncellenmesi ve gerkli revizyonların tespit edilmesinde kurum dışı gözlemle daha objektif ve rasyonel alternatiflerin ortaya konması Geniş sınırlar tarandıktan sonra, iyi hedeflenmiş ve cazip bir vizyon oluşturma imkanı Kurumun enerjisi ve kaynaklarını tüketen verimsiz alanların tespiti ve gözden düşürülmesi Kurumsal çalışma kültürünün oturmasına yardımcı olacak sürdürülebilir yol göstericiler elde edilmesi B-TOPLUMSAL Araştırma ile hedeflenen çıktıların elde edilmesi durumunda, şu toplumsal kazanımları sağlayacağı düşünülmektedir. Özellikle yöre toplumuna kendi kaynak ve imkan potansiyelinin üçüncü gözler tarafından farklı bir klasifikasyoda aktarılması Toplumsal dönüşüm projelerinin oluşturulmasında altyapı ve kamuoyu oluşturulmasına destek Toplumun söylentiler dışında, referans alabileceği sağlam çalışmaların önünü açmak yoluyla toplumsal ilginin sistematik çalışmalara yönlendirilmesi Toplumsal aidiyet dugularının beslenmesine yol açacak ortak noktaların yazılı hale getirilmesi suretiyle dayanışma projeleri ve çalışmalarına zemin oluşturmak C-TEKNOLOJİK Gerçekleşebileceği düşünülen kazanımlar. Özellikle alan araştırması sırasında derlenecek bilgiler mal ve hizmet üretimi teknolojilerinin takip edilmesinde yol gösterici olabilecektir. İlin kaynak yapısına uygun sektörlerin tanıtılması ve niş oluşturmuş bölgelerin raporda belirtilmesi suretiyle düşük maliyetli üretimi sağlayan organizasyonların teknolojilerine dikkat çekilmiş olacaktır. İlin ihtiyacı olan yatırımların ve hitap edebileceği pazar büyüklüklerinin doğru tespitinde rol oynaması durumunda, yapılacak yatırımlarda hedefe en uygun özelliklerde ve uygun büyüklükte teknoloji yatırım planlamasına yardımcı olacaktır. Raporun, ilin yatırımlarında kabul görmüş yön gösterici bir misyon kazanması durumunda yoğunlaşacak yatırım türlerine ilişkin teknoloji firmalarının da eş zamanlı olarak bölgeye yatırım yapması yada mevcut firmaların yeni yatırımlara uygun arge çalışmasına girmesi sağlanabilecektir. ÇIKTILARIN UYGULAMAYA AKTARILMASI İnceleme sonucunda elde edilecek çıktılar ve bu çıktıların yaygınlaştırılması işi, yeni çalışmaları gerektirmektedir. Burada kısa bir yol göstermede bulunulmaktadır. A-UYGULAMAYA AKTARIM ADIM VE MEKANİZMALARI Çıktıların uygulamaya aktarılması, ayrıca hazırlanacak uygulama planlarını gerektirmektedir. Çıktılara ilişkin uygulama planının yapılması konusunda bu çalışmada, aktörlerinin seçilmesi, yönetilmesi, denetlenmesi, ara çıktıların kontrol edilmesi, revizyonların yapılması, sonuçların alınması ve akabinde tamamlayıcı yatırım ve planların yapılması aşamalarını, izlenmesi gereken sürece yol göstermesi açısından ifade etmekle yetiniyoruz. B-UYGULAMAYA AKTARIM SÜRESİ VE TAKVİMİ Uygulama planları yatırımcı kurum ya da firmaların mali ve organizasyonel güçleri de dikkate alınarak optimum genişlikte yapılmalıdır. Uygulama planlarının ve takviminin hazırlanmasında, bu raporda belirtilen hususların güncelliğini muhafaza edecek makul süreler ana kısıt olarak kabul edilmelidir. Raporumuzda incelenen konular için uygulama planı kısa- orta ve uzun vade takvim kısıtları aşağıdaki şekilde belirlenmiştir. Uygulama planlarında aşağıda belirtilen süreler için ara değerlendirmelerin alınması ve revizyon ihtiyaçlarının kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu süreler uygulama planının türü ve önem derecesi çerçevesinde değiştirilebilecektir. Hedef :K.V. O.V. 2 U.V. Bölgesel sektör hedefleri : 2,5yıl 7 yıl 15 yıl Üretim Tesisi Yeni Yatırım Hedefleri : 1 yıl 3,5 yıl Pazarlama Stratejileri : 15 ay 2,5 yıl 4 yıl Toplumsal Refleksler : 2yıl 2 yıl 5yıl 18 yıl RAPORU HAZIRLATANLAR Malatyalı İş Adamları Derneği tarafından hazırlatılmıştır. ANAHTAR KELIMELER, TANIMLAR VE KISALTMALAR A-ANAHTAR KELİMELER Malatya, Ekonomik Analiz, Yerel Araştırma, Sektör Analizi, Yatırım Analizi B-İLGİLİ DİSİPLİNLER Ekonomi, kamu ekonomisi, istatistik, işletme, maliye, kamu maliyesi, sosyoloji, şehir planlamacılığı C-TANIMLAR-KISALTMALAR Alan araştırmalarında kullanılan kısaltmalar için ilgili raporun başında kısaltmalar listesi kullanılmıştır. Aşağıda ise araştırma sürecinde kullanılan yöntemde geçerli görev tanımlarına ait açıklamalar bulunmaktadır. Alan: Dönem çalışmasındaki araştırma planlama konu başlığıdır. Atölye: Aynı alanda çalışma yapanların oluşturduğu çalışma grubudur. Seviye: Çalışmaların hangi aşamada olunduğunu gösteren statüdür. Oturum: Periyodik olarak yapılan her bir toplantıdır. Seviye Değerlendirme Oturumu: Her bir seviye çalışması sonucunda katılımcılar ve yaptıkları çalışmaların başarısını kritik edilerek puanlandırıldığı oturumun adıdır. İşleyiş: Seviye oturumlarının nasıl yapılacağını gösteren uygulama, kural ve prensiplerin bütünüdür. Statü: Araştırmalara katılan üyelerin birikim ve tecrübelerini gösteren seviyedir. Grup Yönetmeni: Araştırma grubunun yöneticiliği görevini üstlenmiş kişidir. UYGULANABILIR BELGELER Çalışmada başta Dokuzuncu Kalkınma Planı olmak üzere kamu otoritesinin ulusal öngörü ve hedefleri göz önüne alınmıştır. Kalkınma planının yanı sıra kamu otoritelerinin ve üniversitelerin yönlendirmelerini de ifade eden teşvik politikaları dikkate alınmak suretiyle ulusal ve bölgesel 3 hedeflerle uygun konu başlıkları seçilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede kalkınma planı yanı sıra KOSGEB, Tübitak vb. kuruluşların desteklediği çalışma alanları dikkate alınmış ayrıca alanında kabul görmüş kişi ve kurumların stratejik öngörüleri ifade edilmeye çalışılmıştır. ARAŞTIRMA KAPSAMI Araştırma Malatya ilindeki ekonomik değere dönüştürülebilecek potansiyeli belirlemeyi hedeflemiştir. Potansiyel yatırımların kültürel ve çevresel etkilerini her ne kadar sosyal sorumluluk duygumuz gereği göz önünde bulundurmaya çalışsak ta bu değerlendirmeler bu konuda profesyonel kişi ve kurumlarca uygulama projeleri hazırlanırken ayrıca yapılmalıdır. Zaten kamu otoritesinin izin mekanizması bu değerlendirmeleri kendi kuralları çerçevesinde ayrıca yapmaktadır. Çalışma Malatya eksenli olmakla birlikte alt bölge tanımı gereken alanlarda Elazığ, Malatya, Adıyaman Bölgesi (EMA) ele alınmıştır. Bu çalışma Ekonomik Potansiyeli ölçmeye yarayacak bilgileri derlemeyi amaçlayan bir “alan araştırması” yada “yerel ekonomik araştırma” olarak adlandırılabilecektir. YÖNTEM Araştırma yöntemi alan araştırmaları için şu şekilde belirlenmiştir. Araştırma ekibinin alan seçimi ve görev dağılımı sonrasında her bir katılımcı seçtiği alanı tanımayı sağlayacak biçimde veriler toplar, kaynaklar araştırır, uğraştığı alanla ilgili temel sorunları araştırır. Çalışma, “Araştırılan Alan”ın sunumu ile sonuçlanır. Bu seviyede, ekip üyeleri, kendi seçtikleri alanlarda olabildiğince çeşitli kaynaklar kullanarak ve veriler toplayarak sonuç raporu hazırlar. Araştırma yürütülürken grup yönetmeni ile yöntem ve içerik açısından istişarelerde bulunulur. Ayrıca haftalık istişari toplantılarla ekip biraraya getirilir. Alanlarda birden fazla kişi çalışma yapacağından aynı alanı paylaşan kişiler konuyu paylaşarak da ayrı ayrı da araştırabilirler. Paylaşarak yaparlarsa ortak bir atölye çalışması yapmış olurlar. Her bir atölyeye çalışmalarını tamamlaması için bu seviyede 10 haftalık süre verilir. 10. hafta sonunda katılımcı raporları yürütücüye sunulur. Araştırmacıların tamamı toplam en fazla 6 haftalık oturum süresinde sunumlarını yaparlar. Bu sunumlarda alanla ilgili bilgiler verilirken, araştırma sürecinde kendileri açısından tespit ettikleri, çözüm üretilmesi gereken önemli problemler mutlaka belirtilir. 2,5 ay araştırma ve 1,5 ay sunum oturumları ve 1 ay kontrol ve olgunlaştırma süresi olmak üzere toplam 5 ay sürer. Atölyelerin sunum sırası ve ne zaman yapacağı baştan belirlenir. Takvimlendirilir. Takvime uygun davranılır. Son oturum araştırmacıların birbirlerini değerlendirdikleri bir formu doldurmaları ve yapılan çalışmaları kısaca sözlü olarak değerlendirmeleri yoluyla “Seviye Değerlendirme Oturumu” yapılarak seviye tamamlanır. Sonrasında yayın editorü tarafından raporların araştırma raporuna dönüşümü gerçekleştirilir. Bu yöntemde yerel ekonomik arştırmanın bir veya bir kaç kişi ile değil, çok sayıda kişi tarafından yapılması farklı konu başlıklarında daha dengeli bir ağırlıklandırma imkanı vermektedir. Kısıtlı kadro ile hazırlanan araştırma raporları bir veya birkaç konuda yeterli araştırma seviyesini yakalasa da diğer alanlardaki araştırmaların yetersiz kalması ya da ikinci ve üçüncü planda ele alınması riskini taşımaktadır. Bizim uygulamamızda çalışma alanları farklı üyelere dağıtılmış ve Grup Yöneticisi ile Grup Danışmanının bütün ekip üyelerinin çalışmalarına eşit mesafede olmalarına dikkat edilmiştir. Yapılan istişari toplantılarda her bir araştırma konusu hem kendi bütünlüğü içerisinde hem de ilgili olduğu diğer alanlar çerçevesinde ayrı ayrı ele alınmıştır. 4 Çok sayıda araştırmacının olması elde edilen bilgi verilerin doğruluğu ve güncelliğinin sağlanmasında bir takım riskler de ortaya çıkarmaktadır. Grup yöneticisi ve Grup danışmanının kontrol ve denetimleriyle bu risk minimize edilmeye çalışılmıştır. Ülkemizde özellikle bazı alanlarda sağlıklı veri elde etmenin zorluğu ve kurumlar arası kayıt farklılıklar da gözönüne alınmıştır. Araştırmanın hedefinden sapmasına sebep olabilecek ya da yanlış yönlendirmeye sebep olabilecek verilerin kapsam dışı tutulmasına dikkat edilerek bu risk minimize edilmeye çalışılmıştır. ARAŞTIRMANIN AR-GE NITELIĞI Tübitak sistematiğinde aşağıda belirtilen faaliyetlere yönelik sistemli çalışmalar Ar-Ge kapsamında değerlendirilir: Daha önceden yapılan temel ve uygulamalı araştırma ve/veya pratik deneyimden elde edilen mevcut bilgiden yararlanarak yeni malzeme, yeni ürün, sistem veya bilgi üretmek, Yeni süreçler, sistemler ve hizmetler tesis etmek ya da halen üretilmiş veya kurulmuş olanları önemli ölçüde geliştirmek, Yurt dışında üretilen veya geliştirilen ürün, hizmet, sistem veya bilgiyi, ülke içerisinde üretmek veya geliştirmek. Araştırmamız bu üç çalışma sistemine de zemin hazırlamayı hedeflemiştir. Bu çalışma ve ortaya çıkan raporla biz Ar-Ge sürecinin araştırma safhasını yerine getirmeyi hedefledik. Daha önceden yapılan yatırımlar ve bunların gelişim seyirleri incelenerek il çapında yapılabilecek yeni yatırımlara ilişkin ürün, sistem ve bilgi elde edilmeye çalışılmıştır. Malatya ili ve bölgesine ilişkin yeni yatırım süreçleri, yatırım alanları, sistemler tesis etmek ya da halen mevcut olanların önemli ölçüde önünü açacak bilgiler derlenmeye çalışılmıştır. Malatya dışında ve yurt dışında meydana getirilen uzmanlaşmış alanların ve büyüme potansiyeli gösteren pazarların Malatya bölgesinde oluşturulmasına kadar varacak gerçekçi bir görünüm ortaya konulmaya çalışılmıştır. ARAŞTIRMANIN YAYGIN ETKISI Araştırma için oluşturulan ekibin elde ettiği tecrübe kazanımları daha ileriye götürebilimesi adına, bu ekibe araştırma konularında kalkınma planları ve model teorem oluşturmaya varacak şekilde yeni görevler tanımlanması suretiyle işbirliğininin devamına çalışılmaktadır. Araştırmanın hazırlatıcı kurum üyelerinin yapacakları yatırımlarda yol gösterici olması işleviyle bölgeye ve Türkiye'ye; katma değer, verimlilik, rekabet gücü, sosyal refah vb. açılardan katkı yapması umulmaktadır. Araştırma süresince elde edilen tecrübelerin ve yönteme ilişkin revizyonların yazılı hale getirilmesi ile araştırma tekniği açısında dinamik bir süreç başlatılmıştır Araştırma raporunun hazırlatan kuruma ve ilgili otoritelere sunulmaya hazır hale getirilecek şekilde edit edilmesi ve klasifikasyona tabi tutulmasıyla benzer çalışmalara örnek görevi ifa olunacaktır. Araştırma yeni yatırımları, uygulama ve geliştirme projelerini teşvik etmektedir. 5 PROJE ÇIKTILARI Malatyalı İşadamlarının yatırımlarını yönlendirme de faydalanabilecekleri alan raporları ortaya çıkarılmıştır. Malatya ili ile ilintili araştırma ve proje ekibi ortaya çıkmıştır. Oluşturulan araştırma ekibinin çalışmalara devam etmesi ileri seviye çalışmalara geçmesi durumunda uygulama planlarının ortaya çıkarılması mümkün olabilecektir. Alan arştırmasının tamamlanmasıyla birlikte bir değerlendirme paneli düzenlenmiştir. Her bir konu başlığında hazırlanan raporlar hazırlayıcıları tarafından konularında yetki değerlendiriciler önünde sunulmuş, savunulmuş ve değerlendirmeler alınmıştır. Bu panel hem akademik bir çalışma niteliği de taşımış hem de araştırma ekibinin nitelik kazanmasında mesafe sağlamıştır. BAŞARI ÖLÇÜTLERI Ortaya çıkan alan raporlarının yayın haline getirilmesi ve dağıtılması sonrasında ortaya çıkacak geri bildirimler ve çalışma ekibinin istek ve kararlılıkla araştırmalara devam etmesi bu çalışma için başarı kriteri olarak değerlendirilebilecektir. PROJE EKIBI Araştırma Ekibinde, 7 çalışma grubunda(atölye olarak adlandırılmıştır) 12 farklı konuda toplam 18 araştırmacı görev almıştır. Bunlar Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri ile 2 mezun kişi ve bir yardımcı doçentten oluşmaktadır. Proje Yürütücüsü ve Hazırlatan Kurum Temsilcisi Proje Danışmanı : Ahmet Turan KOÇER :Yrd. Doç. Dr.Ferhat SAYIM :Ahmet Turan KOÇER :Yrd.Doç.Dr.Ferhat SAYIM : Yayın Editörü Çalışma Grupları Kültür Atölyesi o İsmail DEMİRTAŞ Sanayi, Ticaret Atölyesi o MEHMET TUNÇ o Mehmet VAROL o Mustafa Emin GÜL o Fatih CAMBAZOĞLU Sağlık Atölyesi o Fatih ELBİR o Furkan KIRIK o Hakan MEMUR o İbrahim Sinan BUĞUR o Serkan BÖLÜKBAŞI Eğitim Atölyesi o Yasin ASLAN o Ferhat HAN Şehir Kültürü Ve Ruhu Sanayi ve Yatırımlar Sanayi ve Yatırımlar Ticaret, Tarım, Hayvancılık Makine Sanayi Sağlık Sağlık Sağlık Sağlık Sağlık Eğitim Bilgisayar Destekli Eğitim 6 Bilişim, Elektronik ve Telekomünikasyon Atölyesi, o Ahmet Alper TECİMER Bilişim o Berat DOĞAN Tıp Elektroniği o Emre ARSLAN Telekomünikasyon İnsan Kaynakları Atölyesi o Yusuf ÇALIŞKAN İnsan Kaynakları İletişim Planlaması Atölyesi o Hakan ODABAŞI Kent Pazarlama İletişimi o Yasin EKİCİ Kent Pazarlama İletişimi 7 2 ALAN ARAŞTIRMALARI - ATÖLYE ÇALIŞMALARI Bu bölümde Malatya yöresi ile ilgili araştırma yapmak üzere yapılan iş bölümü çerçevesinde oluşturulan atölyelerimizin raporları özetlenecektir. Raporların akademik ilkelere uymu konusunda sorumluluk atölye çalışmasını yürüten ekibimiz üzerindedir. Alan başlıkları ve yazarları aşağıda sıralanmıştır. Kent Kültürü Ticaret, Tarım, Hayvancılık Sanayi Ticaret ve Yatırım Sağlık :İsmail DEMİRTAŞ : Mustafa Emin GÜL : Mehmet TUNÇ-Mehmet VAROL Fatih ELBİR - Furkan KIRIK - Hakan MEMURİbrahim Sinan BUĞUR- Serkan BÖLÜKBAŞI : Yasin ASLAN : Ferhat HAN : Ahmet Alper TECİMER : Berat DOĞAN : Yusuf ÇALIŞKAN : Hakan ODABAŞI, Yasin EKİCİ Eğitim Bilgisayar Destekli Eğitim Bilişim Ülkemizde Medikal Sektörü İnsan Kaynakları Kent Pazarlama İletişimi 8 2.1 ŞEHİR KÜLTÜRÜ ATÖLYESİ – KENT KÜLTÜRÜ RAPORU İsmail DEMİRTAŞ tarafından hazırlanan kent kültürü raporunda öncelikle “Kent Tanımları”, “Kentlerin Tarihsel Gelişimi”, “Kentleşmeyi Etkileyen Unsurlar” ve “Türkiye’de Kentleşme” konuları işlendikten sonra Malatya ili ayrıca tanıtılmıştır. Aşağıda bu raporumuzun Malatya bölümünü alıntılıyoruz. 2.1.1 GİRİŞ Bu çalışmanın amacı kent tanımları ve kentlerin zaman sürecinde geçirmiş oldukları evrimler ışığında, bir çoğumuzun çocukluk ilk gençlik yıllarını geçirdiği bir çoğumuzun da hala yaşamakta olduğu ilimizin bu zaman tünelinde nasıl bir evrim geçirdiği özellikle dünyayı her yöneyle etkileyen sanayi devriminin bir ürünü olan modern kent anlaşışının gerek mimari gerek demografik gerekse sosyal ve kültürel anlamda kentimizi nasıl etkilediği, geleneksel bir kentleşme planının olup olmadığını ve kentimizde nasıl bir kent hayat yaşandığını, şehrin kendini tanımlaya bileceği değerleri nelerdir, bu değerler teknolojik gelişmeler karşısında kendini nasıl yenilemiştir. yada yenileyip yenileyemediğini görmek, yaşadığımız mekanı tanımak amacı taşımaktadır. Çalışmanın ilk aşaması kentin sosyo politik ve stratejik konumu, ülkeye katkıları, kentin var olan değerleri, geçmişten günümüze taşıdığı tarihi ve kültür varlıklarını ortaya çıkarmak ve tanımlamaktır. 2.1.2 JEOPOLİTİK KONUMU Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat Havzasında yer alan ilimiz, coğrafi konumu, tarihi kervan yollarının - ünlü Kral Yolu ve İpek Yolu - üzerinde bulunması ve sahip olduğu zengin su kaynakları nedeniyle, Neolitik Çağdan bu yana yerleşimlere sahne olmuştur. Malatya- Sivas üzerinden Erzurum’a, oradan da Kafkasya ya uzanan karasu - Aras tabi yolu özellikle ana doluya yerleşen Türklerin ve doğu Anadolu Ermenilerinin göç yolunu oluşturan önemli bir yoldur ve tarihin en eski yollarından biridir. Güneydoğu’ya açılan bir diğer önemli yol, Malatya ve Diyarbakır üzerinden Mezopotamya ya uzanır. Bu yolun kent tarihindeki önemi de Müslüman Arapların anadoluya geciş yolu olmuştur. Bir diğeri murat Karasu- Van gölü yoludur. Güneyde dağlar arasında açılmış bir başka yol Adıyaman üzerinden Urfa’yı Malatya ya ’ya bağlamaktadır. Sırtını doğu anadolunun yüce dağlarına dayamış dağlarn eteğinde anadoluya açılan bir teras bir vaha gibidir. Katip çelebinin İfadesiyle tam bir ‘yol geçen hanı’ olan ilimiz tarihin her döneminde bu stratejik önemini korumuştur. Malatya’da birleşen bu yollar kuzeyde Kafkasya ya güneyde Çukurova. Mezopotamya ve Suriye ye batıda ege sahillerine doğuda İran ve Uzakdoğu ya kadar uzanmaktadır. Bu yolların temelleri akat kıralı Sargon zamanında atılmış ve o dönemden beri işlemektedir. Mezopotamya ile Anadolu arasındaki ticaret ve kültür alış verişinin antik çağlardan beri bu yollardan sağlanması yolların birleşim noktasında olan Malatya’yı kültürel askeri ve anlamda önemli ve kültür çeşitliliğinin yaşandığı kozmopolit bir kent haline getirmiştir. 9 Kısaca sıralayacak olursak antik çağlardan başlayarak Hititler, Medler, persler, Romalılar, Bizanslar, Müslüman Araplar, Selçuklular, Osmanlılar ve nihayet Türkiye Cumhuriyeti devletlerinin egemenliğinde, tarih sahnesinde ki rolüne devam etmektedir. Bu sıralamayı kuş bakışı kabul edecek olursak görmekteyiz ki Anadolunun tam kalbinde olan şehrimiz günümüz doğu ve batı medeniyetlerinin de temelini oluşturan birçok medeniyeti bünyesinde barındırmıştır. 2.1.3 TARİHİ İzolu mevkii Cafer höyükte yapılan kazılarda yöre insanın M.Ö önce 7000 yılında paleolitik mağaralardan çıkarak ilk defa tarım ve hayvancılıkla uğraştıkları ve yerleşik köy hayatına geçtikleri anlaşılmaktadır. Tarih kronolojisini takip ettiğimizde bölgedeki yerlişik hayatın Aslantepe, Değirmentepe İsahöyük ve Fırıncıhöyükte de M.Ö 5000-3000 yılları arasında da devam ettiği anlaşılmaktadır Malatya’nın adına Hitit hiyeroglif kitabelerinde, Asur kitabelerinde rastlanmaktadır. Milid, Melid, olarak adlandırılmış ve Hitit kitabelerinde dana başı veya dana ayağı ile tasvir edilmiştir. Hitit, Asur, Medler, persler in egemenliğinde kalan şehir büyük İskender’in Anadolu’yu ele geçirdiği M.Ö 4. yy da Helenistlik kültürünün etkisinde kalmıştır. Malatya’nın doğuyu batıya bağlayan bir düğüm noktası üzerinde bulunuyor olması nedeniyle Romalılar için de çok önemli stratejik bir merkez olmuştur. Romalılar buraya 12.lejyon nu yerleştirerek ili doğudaki en önemli askeri üs haline getirmiş ve uzun yıllar askeri bir us olarak kalmışlardır. Bizanslar döneminde özellikle Justinyanus zamanında bir eyalet merkezi haline getirilmiştir. Bu dönemde şehir surları restore edilmiş ve şehir müstahkem bir hale getirilmiştir. Gündüzbey, Yeşilyurt, yakınca, Banazı, Bostanbaşı, Tecde, gibi yerleşim yerleri Bizanslar tarafından kurulmuştur. .Bizans krallı Jüstinyen şehri İran saldırılarına karşı stratejik olarak bir savunma merkezi olarak gördüğünden şehre büyük önem vermiştir. Sözü edilen yerlerde Bisanslılar zamanında kalma mozaikli havuzlar ve ev kalıntılarına rastlanmaktadır. Bu dönemde şehir önemli ölçüde Hıristiyanlaştırılmış ve Rum, Ermeni halk yerleştirilmiştir. Bizanslarla Sasaniler arasında büyük bir meydan savaşı olmuş yenilgiyi kabullenemeyen Sasani kralı I. Hüsrev şehri yakıp yıkmıştır. Daha sonra da şehir Bizanslarla Müslüman Araplar arasında ciddi çekişmelere sahne olmuş ve sürekli el değiştirmiştir. (MS.7.-10 yy.) İslam döneminde de sınır şehri olması ve doğu-batı yollarının kesişme noktası olması hasebiyle şehrin Müslümanlaştırılmasına özel önem verilmiştir. Bu bilgiler göstermektedir ki şehir bir sınır şehri olduğu için savaş meydanı gibi kollanılmıştır. Her iki dini( İslam ve Hıristiyanlık) temsil eden devletlerin mücadelesi yaklaşık üç yüzyıl sürmüş ve bu durum şehirde her iki dinden insanların yaşadığı kozmopolit bir kültürün oluşmasına da zemin hazırlamıştır. Şehir Osmanlının sonlarına kadar bu farklı din farklı millet çeşitliliğini devam ettirmiştir. 10 Şehrin Türklerle tanışması 11 yy da başlamıştır. Türklerin Anadolu’ya akınlar düzenlemeye başlamasıyla birlikte ilk olarak 1057 yılında şehir Türkler tarafından ele geçirilmiş ancak Bizanslar şehri geri almışlardır. Şehir, Anadolu’yu ele geçirmek için sürekli akınlar düzenleyen Müslüman Türklerle Bizanslılar arasında ciddi mücadelelere sahne olmuş ayrıca 11 yy da Bizanslar ve Türklerin akınlarından kaçan Ermeniler de güney batıya doğru inerek Malatya ve Maraş yöresine yerleşmişlerdir. Nihayet Bizansların Türkleri Anadolu’dan tamamen temizlemek için yapılan Malazgirt meydan savaşını Türklerin kazanmasıyla birlikte Bizans hâkimiyeti Anadolu’da etkisini yitirmiş, Bizans hâkimiyetinin etkisini yitirmesiyle birlikte Anadolu ermenileri büyük Selçuklu sultanı Melikşah’ın da desteğiyle Malatya Maraş Antakya ve Urfa yörelerini de içine alan bir prenslik kurmuşlardır. Anadolu Selçukluları kenti kuşatmışlarsa da almayı başaramamışlardır. Nihayet 1095 yılında Anadolu Selçukluları’nın efsanevi sultanı 1. Kılıç Aslan 1095 yılında Malatya’yı kuşatır. Bu tarihte şehir nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan ermeni ve Süryani halk da savaşmaktan yana değildir. 1. Kılıç Aslan Şehri ikna etmeye çalışırken bu sırada 1. haçlı seferinin başlaması yüzünden kuşatmadan vazgeçilir. Şehir Danişmentler tarafından 1098 yılında kuşatılmış ve kuşatma 3 yıl sürmüştür. Kuşatmaya daha fazla dayanamayacağını anlayan ermeni komutan Gabriyel şehri Antakya prensliğine vermeyi teklif eder. Bu teklif üzerine harekete geçen haçlılar Malatya ya doğru yola çıkar ancak haçlıların yapmış olduğu yağma ve zulümler yüzünden ermeni halk tercihini danişmentlerden yana yapar ve ermeni halkın yardımıyla Malatya yakınlarında pusuya düşürülen haçlı ordusu büyük bir yenilgiye uğratılır.(MS1100). Bunun üzerene şehir yeniden kuşatılır. Anadolu’ya yeni bir haçlı seferinin düzenlenmesi üzerine kuşatmadan yine sonuç alınamaz. Haçlılar bu defada Danişmentler ve Anadolu Selçuklularının birlikte mücadelesiyle yeniden bozguna uğratılır. Bu arada şehir içinde komutan şehir komutanı Gabriyel ve Rumlar, Danişmentlere yardım ettikleri için Ermeni ve Süryanilere karşı zulümler ve saldırılar yapmaya başlamıştır. Zulme dayanamayan halk şehrin kapılarını Danişmentlere açarak şehri danişmentlere teslim ederler. Şehri alan danişment gazi yerli halkın yaşantısına müdahale etmemiş şehre buğday, öküz gibi zirai ihtiyaçlar dağıtılmış ve şehir bolluk ve saadet ülkesi olmuştur. Bu tarihten sonra artık Malatya bir Türk yurdu olmaya başlamış ve Türk hükümranlığında kalmıştır.(18 eylül 1101) Daha sonra şehir büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu, danişmentler, ve diğer Türk beylikleri arasında ciddi çekişmelere sahne olmuş ve dönem dönem el değiştirmiştir. Selçuklular şehre üstünlük ve asalet ifadesi olarak dar ülRifa unvanını vermişlerdir. (1224 ) 1243 yılında Kösedağ savaşıyla Selçukların barbar Moğollara yenilmesiyle birlikte Moğol saldırısına uğrayan şehirde kıtlık ve veba salgınları baş göstermiştir. Müslüman ve Hıristiyan halk, aralarında para toplayarak Moğollara vermiş ve Moğolları şehirden uzaklaştırmayı başarmışlardır. Ve yine Moğol saldırılarından dolayı şehir komutanının şehri 11 terk etmesi üzerine halk kendi arasında para toplayarak şehri korumak için asker tutmuştur. Anadolu topraklarında kendine özgü ve mükemmel bir medeniyet kurmayı başarmış olan tarihin yüz akı Selçuklular zamanında Malatya sanayi ve ticareti zengin ve ileri bir şehir olmuştur. 1318 yılında Selçukluların tarih sahnesinden çekilmesiyle birlikte Anadolu’da beylikler dönemi başlamıştır. Anadolu Timur un ve memlukların kontrolü altındadır. Sultan yırlım Beyazıt han 1399 yılında şehri kuşatmış ve ele geçirmiştir ancak 1401 senesinde Timur tarafından işgal edilen şehir tamamen yıkılmıştır adeta taş üstünde taş kalmamıştır. Şehir artık sahipsiz ve kendi kaderine terkedilmiştir. Bu tarihlerde Malatya nüfusu otuz bin civarındadır ve bu nün yaklaşık on bini Hıristiyan nüfustur. Yavuz Sultan Selim tarafından1515 yılında çaldıran zaferiyle geri alındığında Malatya adeta bir enkaz yığını halindedir. Şehir merkezi yaşadığı yıkımlardan dolayı imarı mümkün olmayan mir yıkıntılarla doludur. Artık 1924 yılına kadar bir daha şehir mertebesine yükselemeyecektir. Osmanlı döneminde pek gelişmeyen şehir gelişimini cumhuriyet sonrasında hızlandıracaktır. XIX. yy başlarında Malatya şehri harap bir haldedir. Halk yılın büyük bir zamanını bağlarda geçirmektedir. Şehirde salgın hastalıklar ve eşkıya saldırıları sık görülür hadiselerdir. Katip Çelebinin Cihannümasında ise Malatya(1730 yıllar) bayındır bir kasabadır. Genellikle ceviz ve çeşitli meyve ağaçlarıyla dolu etrafı dağlarla çevrili, suları bol ve İstanbul yolu üzerinde bulunan önemli bir konaklama merkezidir. Yolgeçen hanıdır. Bu tarihlerde Osmanlı sultan Mahmut yönetimindedir. Ve ülke batıya açılmaya ve reformlar yapmaya başlamıştır. Ancak Malatya şehir olarak bu yeniliklere tamamen kapalıdır. Malatya Müslümanları bu yenileşmeyi Hıristiyanlaşma olarak görmektedir ve tepkilidirler. Bu dönemde Anadolu’daki isyanları bastırmak üzere Hafız Ali Paşa görevlendirilmiştir. 1838 yılında Osmanlı ordusu komutanı Hafız Ali Paşa ordu karargahını Harput mezradan Malatya ya taşıyınca askeri barındırmak için halkın evlerine el koyar ve halk yazları göçtüğü Asbuzu’daki bağlardan şehre dönemez. Böylece halk artık Asbuzu’daki yazlık evlerinde kalmaya ve buraya yerleşmeye başlarlar. Kışı Malatyada geçirip ayrılan ordunun arkasından şehirdeki evler harabe halini almıştır. Bu sebepten halk artık eski kent merkezine dönmez ve Asbuzu’ya yerleşir. 1839 da Hafız Ali Paşanın ordusu Kavalalı Mehmet Ali paşaya yenilir ve Hafız Ali Paşa idam edilmekten son anda kurtularak sürgüne gönderilir. Bu arada malatyada artık yeni yerine taşınmış ve eski Malatya kasaba unvanını artık Asbuzu’ya kaptırmıştır. Tarih boyu yıkıntılara saldırılara maruz kalmış şehir 1850’lerden sonra yeni yeni kurulmaya başlamıştır. Tarih 1895 i gösterdiğinde artık Malatya’da bir banka vardır. Bu yeni şehir yemyeşil ve çöl ortasındaki mavi bir bulutu andıran daire seklinde genişleyen, eski şehre Malatya’ya iki saat uzaklıkta kurulmuş bir şehirdir. Her evin meyve ağaçları dolu bir bahçesi mutlaka vardı. Kurtuluş savaşı yıllarında işgale uğramayan nadir illerimizden biridir. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte 1924 anayasasının 84. mad. İle Malatya artık şehir olmuştur. Cumhuriyetin 12 ilk yıllarında benimsenen devlet eliyle kalkınma sürecinde Malatya demir yoluna bağlanmış 1939 Malatya bez fabrikası ve tekel fabrikası kurulmuştur. Özellikle 1950’lerden sonra ülkede etkisini göstermeye başlayan modern kent anlayışı İlimizi de etkilemiş ve şehir hızlı bir kentleşme sürecine girmiştir. 2.1.4 SOSYAL YAPISI Malatya’nın sosyal yapısı bütün özellikleri ile Türkiye sosyal yapısının küçük bir örneğini göstermektedir. Malatya’nın Doğu, Güneydoğu, Güney ve orta Anadolu bölgelerinin hemen hemen kesişme noktasında bulunması nedeniyle sosyal yapısı çeşitlilik ve zenginlik gösterir. Tarih boyunca bir çok siyasi ve dini düşüncenin bayraktarlığını yapmış olan kette halen bir çok farklı kültür yaşamaktadır. Çalışmamızın birinci bölümünde de izah etmeye çalıştığım gibi bir toplumsal yapının kent sıfatını kazanabilmesi için iki temel özelliğe sahip olması gereklidir. Birincisi mekanın taşıdığı tarihi misyondan kaynaklanan sosyolojik anlamda bir kent yapısına sahip olması yada sanayileşmiş olması sebebiyle bir sanayi kenti olması esas alınmalıdır. Yada iki kent yapısını da bünyesinde barındıran bir yapı olabilir. Bu çerçevede Malatya ilini değerlendirecek olursak; İlin tarihi özellikleri dikkate alındığında Mezopotamya’da kurulmuş en eski kentlerden biri olduğunu görmekteyiz. Hatta Anadolu’da kurulmuş bilinen en eski kent merkezlerinden biri Aslantepe höyüğüdür. Buda ilin klasik anlamda bir kent gösteren en önemli delildir. Öte yandan çağımız kent anlayışına göre ili değerlendirecek olursak burada kentin demografik yapısı, insan ilişkilerinin karmaşıklığı, Kültürel yapısı, Mimarisi gibi değerlerini inceleyerek bir yargıya varmak daha sağlıklı olacaktır. 2.1.4.1 İLİN DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Doğu’nun en kalabalık iki ilinden birisidir. İlimizin nüfusu yaklaşık olarak 853,yoğunluğu 72 kişi / Km2’dir. Ortalama nüfus artış hızı yüzde 19 dur. Bir evde yaşayan kişi sayısı ortalama 5 kişidir. İlin okur yazar oranı %85 tir. İl nüfusunun gelişimi 1927 yılında yapılan sayımdan başlayarak değerlendirildiğinde düzenli bir artış görülmediği zaman zaman da azalmalar olduğu görülmektedir. 1935 yılında % 036.71 olan nüfus artış oranı, sonraki yıllarda % 04.81’e düşmüştür. 1950’de nüfus artış oranı % 024.11’e çıkmıştır. Nüfusu 1954 yılında Adıyaman’ın il olarak ayrılması, Kemaliye ilçesinin Erzincan’a bağlanması ile % 068.79 oranında azalmıştır. Sonraki yıllarda artış devam etmiş ve 1985-1990 yılları arasında yıllık artış oranı % 010.60 olmuştur. Nüfus dalgalanmaları ile ilde yaşayanların sayısı sayımdan sayıma değişerek 1927’de 305.708 iken 1935’de 410.162, 1950’de 483.568, 1990’da 702.055 ve 1997 yılında ise 817.000 kişiye ulaşmıştır. Şehir nüfusunun en hızlı arttığı dönem 1955-1960 yılları arasında olmuştur. Tarımın makineleşmesi ile köylerde iş gücü fazlalığı doğmuş ve şehire göç hızlanmıştır. 13 Ayrıca 1986 yılında Karakaya Baraj gölünün hizmete girmesi ile köyleri baraj altında kalan çok sayıda kişi de yine Malatya’ya göçmüştür. Öte yandan 1994 yılından sonra terör ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle de özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinin değişik illerinden çok sayıda insan Malatya’ya göçmüştür. 1980’li yıllarda kente göçenler ise çoğunlukla kamu yönetimi ve savunma hizmetlerinde çalışan memur ve askerlerdir. Başta şehir merkezi olmak üzere öteki iskan alanlarına kısa süreli yerleşmelerin en önemli nedeni 2. Ordu merkezinin Konya’dan Malatya’ya kaydırılmasıdır. Şehir merkezine gelen üçüncü grup ise kayısı, elma, meyve, şeker pancarı gibi sanayi bitkilerinin hasadında çalışmak üzere kısa sürelerde gelen mevsimlik işçilerdir. 200 yılı nüfüs sayımı verilerine göre şehirdeki nufus artış hızı %19 dur. İl nüfusunun % 47.5’i Malatya ovasına yayılan merkez ilçede yaşamaktadır. 1990 yıllardan sonra doğudaki terör eylemlerinin tırmanması nedeniyle özellikle güney illerimizden kentimize ciddi bir göç olmuştur. İlin nüfus özelliklerini değerlendirecek olursak görülmektedir ki ülkemizde özellikle 1950lerden başlayan plansız kentleşme ilimizi de etkilemiş ve henüz tam olarak bir sanayi kenti olamamasına rağmen aşırı derecede göç almaktadır. Çalışmamızın birinci bölümünde bahsettiğimiz ekonomik yapıların bozulmasıyla tarımsal alanlardan kent merkezlerine başlayan nüfus akışı ilimizde de belirgin bir şekilde yaşanmaktadır. Kent merkezi gerek kendi köylerinden gerekse daha doğudaki ve güney doğudaki illerimizden ciddi şekilde göç almaktadır. Kent merkezine gelen nüfus kent kültürünü geliştirmekten ziyade kentin hali hazırdaki ekonomik ve kültürel zenginliklerini tüketmektedirler. Bu kontrolsüz nüfus akışı kentte gecekondulaşmanın hızlanmasına, kentin kültürel değerlerinin yozlaşmasına neden olmaktadır. Okullaşma çağı olan altı ve daha yukarı yaşlardakilerin % 90’ından fazlası okullaşmıştır. Ekonomisinin önemli bir kısmını hala tarım ile karşılayan Malatya’da diğer birçok ilde olduğu gibi 12 ve daha yukarı yaşlarda çalışan nüfusun % 64’ü tarım kesiminde görev yapmaktadır. Çalışma çağındaki nüfus toplam nüfusun %73’ünü oluşturmaktadır. İlimizde çalışma çağındaki nüfusun yoğun olmasına rağmen işgücüne katılım oranı düşüktür. Bunun sebeplerinden biri kadınların işgücüne katılım oranının çok düşük olmasıdır. Kadınların işgücüne (çalışanlar ve iş arayan işsizler) katılım oranı %11’dir. 2.1.4.2 Sosyal Hayat Cumhuriyet sonrası dönemde hız kazanan sanayileşmeyle birlikte bir çok ilimizde olduğu gibi Malatya’da da şehirleşme büyük bir ivme kazanmış buna bağlı olarak ortaya çıkan 14 ‘modern kent’ kültürüne geçiş, sosyal ilişkilerde, değer, inanç ve tutumlarda bazı değişimlere neden olmuştur. Ancak bu değişmeler geleneksel kültürün tamamen kayıp olmayıp, yeni değerlerle birlikte, ama daha az etkili olarak sürmesini engellememiştir. Aile içi akrabalık ilişkileri şehirde de güçlü ve yoğun olarak sürmektedir. Hızlı şehirleşmeye karşılık aile yapısındaki değişim aynı oranda hızlı olmamaktadır. Her ne kadar çekirdek aileye geçiş söz konusu ise de aile üyeleri desteklenen ve köyle bağlantısı süren bir aile yapısı hala egemendir. Yaşlıların kültür değerlerini aktarmaları ve eğitimde görevlerini sürdürmeleri Malatya’da on ve daha çok üyeli geniş ailelerin yaygın olmasına neden olmaktadır. Cemaat özelliği gösteren köy sosyal yapısının Şehirleşme ile kayıp olmayıp, akrabalık, hısımlık ve hemşerilik gibi geleneksel ilişkilerin sürdürülmesini sağlamaktadır. Türk Psikiyatri Dergisinin 2001 yılında aralarında Malatya’nın da bulunduğu 15 ilde yaptığı 15-19 yaş grubu geçleri kapsayan araştırma sonuçlarına göre ilimizde sigara ve alkol kullanma alışkanlığı diğer iller göre oldukça düşük oranlardadır.Bu 15 il arasında gençlerde sigara ve alkol alışkanlığında ilimiz sondan ikinci il olmuştur. Diğer zararlı alışkanlıklarda (uçucu madde, eroin esrar gibi) ise kayda değer veriler elde edilmemiştir. İl nüfus ortalamasının 25 yaş civarında olduğu düşünülürse, araştırmaya konu olan yaş grubunun ilimizde ciddi bir nüfusu oluşturduğu kanaatini uyandırmaktadır. Bu bağlamda araştırma ilimizde geç nüfusun sağlıklı bir yapıya sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Tabi bu veriler beraberinde sahip olduğumuz bu genç nüfusun iyi bir eğitim almış, aklı hür vicdanı hür sosyal korkuları olmayan geleceğe umutla bakan bireyler olarak topluma kazandırılması sorumluluğunu da beraberinde getirmektedir. Malatya - Emniyet Müdürlüğü verilerine göre ilimizde 2006 yılının ilk 5 ayında 150 intihar girişimi ve 6 intihar olayı meydana gelmiştir. Bu durum oldukça ürkütücü ve düşündürücüdür. Kent yaşamının getirdiği günlük yaşamın zorluğu, gelecek kaygısı insanları hayattan soyutlayıp bunalıma sürükleye bilmektedir. Kent insanının havaya suya ihtiyacı olduğu kadar kültürel ve sanatsal faaliyetlere de ihtiyacı olduğu yadsınamayacak bir gerçektir. Bu çerçevede ilimizin de kültürel ve sosyal faaliyetler açısından bir cazibe merkezi haline getirilmesi gereklidir. İlimizde Kısmen de olsa bazı sivil toplum kuruluşlarının, üniversitenin çalışmaları sonucunda bazı sosyal etkinlikler düzenlenmektedir. Ancak özellikle kentin genç nüfusu temel alındığında bu tür faaliyetlerin istenilen konumda olduğunu söylemek mümkün değildir. İldeki kültür sanat faaliyetlerinin kısmi etkinliklerden ziyade sivil toplum örgütleri resmi kurum ve kuruluşlarının örgütlü çalışmaları şeklinde organize edilmesi ve kent insanın bu faaliyetlere katılımları bir kent geleneği haline getirilmelidir. 2.1.5 EKONOMİK YAPI Çalışan nüfusun sektörel dağılımına bakıldığında tarım ve tarım ürünleri, sanayi, ticaret, mali kurumlur ve diğerleri olarak sıralaya biliriz. Tarım sektöründe çalışanların sayısı 15 çalışan nüfusun %60 ından fazalasını oluşturmaktadır. Bunun en büyük nedeni ilde yaygın olarak yapılan kayısı üreticiliğidir. Kurulduğu günden bu güne meyve bahçeleriyle ünlü olan kentimizde kayısının ayrı bir yeri vardır. Malatyada üretilen kayısılar yaş meyveden ziyade kuru kayısı olarak pazarlanmaktadır. Özellikle 1960 lardan sonra dünya piyasasına açılan Malatya Kayısısı Dünya çapında ilgi gören bir marka haline gelmiştir. 150 milyon doları aşan ihracat potansiyeli olan kayısı Malatya'da 60 bin kadar ailenin geçim kaynağını oluşturmaktadır. Dünya kuru kayısı üretiminin %90 nını Malatya karşılamaktadır. İlin kaderi önemli ölçüde kayısıya endeksli. Ancak Kayısının tek ürün olarak Malatya için yeterli olduğunu söyleyemeyiz. jeopolitik konumu ve tarihi misyonu düşünüldüğünde İlimizin, Ortadoğu ve Orta Asya’nın baş ucunda bir sanayi ve ticaret merkezi haline gelmesi işten bile değildir. Sanayisi genelde küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluşmakta ve ağırlıklı olarak kentin kendi iç talebini karşılamaya yöneliktir. Öte yandan sahip olduğu tarihi mirasla önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Ancak bu potansiyeli henüz kullanamamıştır. Kentin sahip olduğu tarihi eserler çatı katına kaldırılmış eski eşyalar gibi kendi kaderine terk edilmiştir. Oysa bu tarihi eserler gerekli düzenlemeler yapılıp yaşayan kültüre dahil edilmesi halinde hem kentin sosyal yaşamını zenginleştirecek hem de kent turizminin gelişmesine daha büyük katkı sağlayacaktır. Kayısı: Kayısının anavatanı Türkistan, Orta Asya ve Batı Çin'i içerisine alan geniş bir bölgedir. Kayısı, M.Ö. IV. yüzyıl’da Büyük İskender'in seferleri sırasında Anadolu'ya getirilmiş böylece Anadolu, kayısının ikinci vatanı olmuştur. Tüccarlar tarafından İtalya'ya, Yunanistan'a götürülen kayısı ile İspanya ve İngiltere 13. yüzyılda, Fransa ve Amerika ise 17. yüzyılda tanışabildi. Dünya yaş kayısı üretiminde Türkiye birinci sırada yer alıyor. Türkiye'yi İspanya, İtalya, İran, Fransa, Yunanistan ve ABD izliyor. Böbrek ve karaciğer için çok faydalı olan kayısının diğer faydaları arasında beyni düzenli çalıştırması, stresi azaltması, kansızlığı önlemesi ve afrodizyak etkisini de sayabiliriz. 2.1.6 KÜLTÜREL YAPI 2.1.6.1 Mutfak Kültürü Lezzetli bir mutfağa sahip olan Malatya mutfağında etin ve bulgurun önemli bir yeri vardır.Çoğunlukla bulgur ve diğer malzemelerin karışımıyla yapılan 70 tür 'köfte' bulunmaktadır. Bulgur, fasulye yaprağı, kiraz, ayva, üzüm ve dut yaprağı ile yapılan sarmalarda da kullanılır. Ayrıca kebaplardan, tatlılara kadar birçok yerde kullanılan kayısı ve ürünlerinin, damak lezzetinde önemli bir yeri vardır. Yerel mutfağın gözde yemeklerinden kağıt kebabı ve içli köftenin ise tadına doyum olmaz. Tanımlamanın yetersiz kalacağına inandığımız birbirinden lezzetli ve çeşitli kayısı tatlılarını ise Malatya'yı ziyaretinizde mutlaka tatmalısınız. Çorbalar : Mercimek çorbası, kavurmalı erişte - bulgur çorbası, tarhana, kara çorba, , gendime çorbası, kulak çorbası, döğme çorbası, pirinç çorbası, ayalı çorba, pirpirim çorbası, 16 kelle - paça çorbası, ekşili çorba, keşli çorba, gurut çorbası, aşure çorbası, malhıta çorbası başlıcalarıdır. Yerel ağızda çorbaya, şorva denir. Köfteler : Analı kızlı, içli köfte, sumaklı ekşili çorba, sıkma köfte, ayva köftesi, polat köftesi, gıkırdaklı köfte, elmalı köfte, kurşungeçmez köftesi, gidirikli köfte, ciğer köftesi, haşhaşlı top köfte, kabaklı çimdik köfte, yumru köfte, yumurtalı sıkma köfte, yoğurtlu balkabağı köftesi, etli çiğ köfte, çiğleme, mercimekli çiğ köfte, keloğlan köftesi, yavandan patlıcanlı köfte, bulama köfte, hirçikli köfte, pat köftesi, nahna köftesi... Sarma ve Dolmalar : Dut yaprağı, kabak, pazı, ayva yaprağı, zeytinyağlı marul sarmaları, fasulye yaprağı sarması, pancar yaprağı sarması, soğan dolması, kabak çiçeği dolması, Kiraz yaprağı dolması, isot dolması, balcan (patlıcan) dolması, sığır dili dolması... Et ve Sebze Yemekleri : Et tiridi, kabuk aşı, buğulama, sac kavurması, kaburga kebabı kağıt kebabı, pıtpıtı pilavı ve çeşitli sebze yemekleri... 2.1.6.2 Geleneksel Sanatlar Yöreye yönelik el sanatları, günümüzden 25-30 yıl öncesine kadar canlılığını sürdürürken teknolojik gelişmeler ve değişen ihtiyaçlar sonucu unutulmaya, hatta kaybolmaya yüz tutmuştur. Daha çok hediyelik eşya olarak rabet görmektedirler. Sofra bezi, perde, yazma gibi ahşap kalıplarla ve baskı tekniği ile süslenmiş dokumalar; halılar, canlı ve renkli olan kilimler, cicim; dövme, çekme germe gibi yöntemlerle yapılan bakır mutfak eşyaları; ahşaptan yapılan ve "güm güm " denen yayıklar çıkrıklar, kaşıklar Malatya'dan alınabilecek özgün hediyelik eşyalardır. Bervanik baskıcılığı: Sanayileşmenin tüketim toplumlarını doğurmasıyla yeryüzünde kaybolan sanatlardan biridir, Bervanik baskıcılığı. Son temsilcisi Hıdır Oral Usta’nın hayata veda etmesiyle, artık bervanik baskıcılığıda tarihe karıştı. Malatya geleneksel kadın giyiminin unsurlarından önlük olarak kullanılan parçaya bervanik derler. Halk arasında peştamal, önlük, peşkir olarak anılır. Düz dokuma bez üzerine tahtadan yapılmış kalıplarla işlenen çivit boyalı desenlerle yapılır. Baskı için kullanılan ‚Amerikan Bezi‛nin silindirsiz ve dokumasının sık olması gerekir. Manusa Dokumacılığı: Orta Asya kökenleri bilinen dokumacılık sanatının Malatya’da uygulanan şeklinin adı Manusa dokumacılığıdır. Özellikle sanayileşme öncesinde ilin ekonomik kültür yapısınad önemli bir geçim kaynağı olmuştur. Selçukluların son döneminde (Ms 1400) kente 19.000 edet dokuma tezgahı olduğunu tarih kitapları yazmaktadır. Manusa kelimesinin latince ‚el‛ anlamındaki Manus sözcüğünden geldiği sanılmaktadır. Türkiye’nin sanayileşme çabalarının başlangıcı olan 1950’lere kadar Manusa dokumacılığı özellikle Arapgir’in önemli gelir kaynağıydı. Manusa dokumaları her yerde kullanılır. Yastık, yorgan yüzü, çarşaf, sofra takımı, desenli gömlek, pijama, yazma, şalvar, baş örtüleri, kuşak ve mahalli giyimde kullanılan çiçekli kumaşların hemen hepsi manusa 17 dokumalarından yapılır. Kullanım yerine göre de en çok lacivert ve kırmızının yanı sıra, turuncu, yeşil, mavi, kahverengi ve siyah renklerle dokunur. Manusa dokumalarında Kemha, Arap dudağı, Kırmızı Çiçekli, Lacivert çiçekli, Simsimi, Ufak Kareli, Yılan eğrisi, Sandıklı, Kuş gözü, Badem çiçek, Badem dal çiçek, Muş çiçek, Altı Parmak, Beş parmak gibi isimler verilen desenler ve yöresel isimler kullanılır. 2.1.7 SİVİL MİMARİ Malatya sivil mimarisi, şehrin kuruluşu ile birlikte başlamıştır. XIX.yüzyılın ikinci yarısından sonra kent merkezinde ve çevresinde sivil mimari örneklerini yansıtan çeşitli yapılar yapılmıştır. Ancak, yakın tarihlerde başlayan yeni yapılanma Malatya evlerini olumsuz yönde etkilemiştir. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak Malatya sivil mimari örneklerinden birçoğu bilinçsizce yıkılmıştır. Günümüzde Malatya evlerinden bazıları koruma altına alınmıştır. Malatya evleri çoğunlukla sokağa cephesi olan iki katlı evlerdir. Bunların hemen hepsinde doğrudan doğruya sokağa açılan kapıları bulunmaktadır. Yörenin ikliminden ötürü evler, kalın duvarlı ve birbirlerine uyumlu küçük pencereleri olan müstakil yapılardır. Bazı örneklerde üç katlı evlere de rastlanmaktadır. Bu evlerin arkasındaki bahçelerde başta kayısı olmak üzere, çeşitli meyve ağaçları bulunmaktadır Malatya evlerinde ana yapı malzemesi olarak taş kullanılmıştır. Çevreden sağlanan ve işlemesi çok kolay olan koyu renkte bazalt taşları bu evlerde kullanılmıştır. Duvarlar arasında ahşap hatıllara yer verilmiştir. Ayrıca evlerin iç doğramaları, döşemeleri, tavanları, pencereleri, kapıları, yüklükleri, merdivenleri ve sekileri ahşaptan yapılmıştır. Madeni olarak da kapı kilitlerinin yanı sıra dövme demir çiviler de dekoratif şekiller halinde kullanılmıştır. Evlerin avlularındaki zemin kat taşlık olup, genelde yassı plaka halinde taşlar yan yana dizilmiştir. Ana giriş kapıları çoğunlukla çift kanatlıdır. Bu evlerin bahçe kapıları arabaların geçeceği büyüklüktedir. Her kapıda birer tokmak olup, bu kapılarda diğer bölgelerde olduğu gibi ahşap oymalara pek rastlanmaz. Yalnızca kapıların üst kısmında, birinci kat çıkmalarının veya şahnişlerin kirişlerinde dekoratif bezeme ile karşılaşılır. Ana giriş kapısının üzerinde rüzgârlık veya aydınlık olarak nitelenen ve çoğunlukla elips şeklinde pencereler bulunmakta olup, bunlar demir kafeslerle korunur. Zemin kat pencereleri bu bölümlerde ambar, kiler ve tandırlar olduğundan daha küçük olarak yapılmıştır. Bu kattaki odalardan birisine ‚Hızna Odası‛ ismi verilir. Burası daha çok evin kileri konumundadır. Malatya sivil mimari örneklerinden evlerin cephelerindeki pencereler üzerindeki kemerli alınlıklar dış cepheyi tamamlamaktadır. Bu pencereler duvar kalınlıklarına göre bazen düz, bazen de mazgal pencere niteliğindedir. Üst katlardaki şahnişli pencerelerin pervazlarının üzeri kemerlidir. Malatya evlerinde cepheye çok fazla önem verilmiştir. Genellikle birinci katlar dışa taşkındır. Bazen burada bütün cephe boyunca dışa taşkın olan Başodaya yer verilmiştir. Sokak köşesinde bulunan evlerde ise her iki cepheden de çıkmalar yapılmıştır. Bir veya ikinci katların bittiği yerde ise çatıya geçişlerde daha çok kavisli taşmalar görülmektedir. Bu taşmalarda özel olarak kavislendirilmiş bağlantı kirişlerinin aralarına çıtalar yerleştirilmiş ve 18 üzerleri de çamurla sıvanmıştır. Cepheler çoğunlukla kireç badanalıdır. Çatının uçlarında aşağıya doğru sarkan ahşap oymalar bir dantelâ gibidir. Malatya’nın konak tipi evlerinde çatı üzerinden taşan, üç tarafı açık veya açık eyvanlara yer verilmiştir. Bunlar yazın oturulan ve sıcak yaz gecelerinde yatılan evin havadar bölümleridir. Üst katlarda başodalar daha çok misafirlerin ağırlandığı yerler olup, bu odalara ‚Makat‛ denilen sedirler yerleştirilmiştir. Misafirler çoğunlukla üzerleri halı kilim ve minderlerle örtülü olan bu sedirlerde oturtulur, ev sahipleri ise döşemedeki halı ve kilim üzerinde otururdu. Evlerin üst katındaki yatak odalarında çift kanatlı ahşap kapaklı dolaplar bulunmaktadır. Ayrıca bu kapaklı dolabın yanında veya içerisinde de gusülhanelere yer verilmiştir. Malatya evlerinin üst katlarında başoda ve yatak odasının dışında bir de ‚Kış Damı‛ denilen mekân bulunmaktadır. Bu bölüm yaz aylarında ev halkının günlük yaşamını geçirdiği yerdir. Aslında kış damı dikdörtgen planlı, geniş bir oda şeklinde olup, bu odanın girişinin karşısına da ‚Limseki‛ denilen bir bölüm eklenmiştir. Bu bölüm oda seviyesinden daha yüksekte olup, buradaki sekinin üzeri de halı ve minderlerle kaplanmıştır. XIX.yüzyılda yapılmış Malatya evlerinin kış damı denilen bölümünde duvara yaşmaklı ve piramit külahlı bir de ocak yerleştirilmiştir. Bu ocağın yanında çeşitli eşyaların konulduğu kapaklı dolaplar bulunmaktadır XIX.yüzyılın sonlarında yapılmış olan ve Halk Eğitim Merkezi olarak kullanılan yapı Osmanlının son dönem mimari eserlerindedir. Bütünü ile kesme taştan yapılmış olan yapının ortasında uzun bir salon ve etrafında da çeşitli odalar sıralanmıştır. İçerisi kâgir olan bu yapıda Malatya’yı ziyaret eden Atatürk kalmıştır. Ayrıca Cumhuriyet döneminde, 1933 yılına tarihlenen Gazi İlköğretim binası da biri bodrum olmak üzere üç katlı Neo-Klasik üslupta yapılmış bir yapıdır. Buraya kadar anlatılanlar güzel ama bundan sonrası düzensizlik, günümüz mimari anlayışında ise bu köklü mimari geleneğinin hiç birine itibar edilmemiş tamamen betonarme ve gelişi güzel yapılmış çok katlı binalardan oluşmaktadır. Ama 8 bin yıllık bir kentin sahip olduğu mimari anlayışından bir andan vaz geçmiş olması gerçekten acı vericidir. 2.1.8 TARİHİ ESERLER 8000 yıllık bir mezopotamya kenti olan ilimiz tarihi eserler açısından zengin sayılabilecek bir durumdadır. Son yıllarda bir çok ilimizde yapıldığı gibi bizimde bu tarihi eserleri günlük sosyal hayatta kullanıma açmamız gerekmektedir. Bunu başara bilirsek eğer kentte yaşayanlar malatyalı olmanın haklı gururunu bir kez daha yaşayacak ve kent kültürü daha özgün bir yapı kazanacaktır. Özelliklede Pazar ekonomisinin hayatın bir çok alanında sıradanlaşmaya yol açtığı ve yaratılmaya çalışılan tek düze kültür anlayışı ilimiz gibi halen bir Anadolu kenti havası olan kent için anlar karşısında bir tehdit oluşturuyorken, Kültürel değerleri yozlaştırmadan yaşamak ve yaşata bilmek büyük bir önem arz etmektedir. 19 2.1.8.1 MÜZE Teşhiri yapılan ve yeni düzenleme ile yeniden ziyaretçilerin görüşlerine sunulacak olan toplam 15.000 eser mevcuttur. Yapılan bilimsel kazılar sonucu gün ışığına çıkarılan, neolitik, kalkolitik, Tunç çağı, Hitit, Urartu, Roma, Bizans, Selçuklu, çeşitli beylikler ve Osmanlı dönemi medeniyetine ait eserler, Müzemizin zenginlikleridir. 2.1.8.2 NEMRUT DAĞI HARABELERİ Doğu ve Batı Medeniyetlerinin, 2150 m. yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut, Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır. 2.1.8.3 KALELER Eski Malatya Kalesi: Eski Malatya'da olup geniş bir alanı kaplar. Yapımına Roma İmparatoru I. Titus zamanında başlanmıştır. Daha sonra Bizans İmparatoru Justinianus (522565) zamanında son halini almıştır. Eski Arapgir Kalesi: Sert kayalar üzerine inşa edilmiş kalenin temel kısımları blok taştan diğer kısımları ise kesme taştan yapılmıştır. Anadolu Selçuklular Dönemi eseridir. Doğanşehir Kalesi: Doğanşehir ilçesinde yeralan kale beşgen bir yapıya sahiptir. Romalılar Devri'nde yapılmıştır. 2.1.8.4 CAMİLER VE TÜRBELER Önemli camileri : Ulu Cami, Arapkir Ulu Cami, Yeni Camii,Yusuf Ziya Camii, Çarşı Camii, Melik Sunullah Camii( Battalgazi ), Somuncu Baba Camii( Darande ), Molla Eyüp Mescidi(Arapkir)' dir Önemli kümbetler: Emir Ömer Türbesi, Sıddı Zeynep Kümbeti( Battalgazi ) ve Kanlı Kümbeti( Battalgazi )' dir . 2.1.8.5 HANLAR Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı: Eski Malatya'da dikdörtgen alan üzerine inşa edilmiştir. 1632 tarihinde IV. Murat'ın silahtarı Bosnalı Mustafa Paşa yaptırmıştır. 1965-1970 yıllarında restore edilmiştir. Kervansaray Malatya da, restorasyondan sonra Uluslar Arası sanatsal ve kültürel toplantılara ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Taşhan : Hekimhan ilçesinde Malatya Sivas karayolu üzerinde, Eski Darende'dedir. Selçuklu Sultan Hanlarının geleneklerini devam ettiren bir yapıdır. Bedesten: Eski Darende ilçesinde yer alan dikdörtgen bir yapıdır. 2.1.8.6 İLÇELERDEKİ TARİHİ ESERLER Akçadağ : Çeşitlibüyüklükte mağaraları olduğu vadide,Geç Hitit Dönemine ait olduğu düşünülen kaya kabartmaları bulunmuştur. 20 Arapgir : Tarihi eser açısından oldukça zengindir; Ulu Cami, Cafer Paşa Cami, Mirliva Ahmet Paşa Cami, Mola Eyüp Cami, Gümrükçü Osman Paşa Cami Hamamı ve Çobanoğlu Konağı sayılabilecek tarihi eserlerden bazılarıdır. Arguvan : Karahöyük Köyü, İsa Köyü ve Tarlacık Köyüne bağlı Horumhan Mezrasındaki Morhamam Höyükler'in yanı sıra Kızık Köyünde de Kutsal Balıklı Park bulunmaktadır. Battalgazi : İlçede birçok cami,türbe bulunmaktadır. Karakaya Baraj Gölünün ilçenin çok yakınında olması turizm açısından önemli getiriler sağlamıştır. Barajda su sporları ve balık avı yapılabildiği gibi gemiyle baraj gezisine katılmak da mümkündür. Darende : Tarihi ve turistik bakımdan oldukça zengin bir yapıya sahip olan ilçede cami ve külliye gibi eserlerle Günpınar Şelalesi görülmeye değer yerlerdir. Mehmet Paşa Halk Kütüphanesi, Somuncubaba Kütüphanesi, Es Seyyid Osman Hulusi Efendi Özel Kütüphanesi ve Balaban Şeyh Abdurrahman Erzincani Kütüphanesinde nadide el yazması eserler vardır. Doğanşehir : Tarihi ve mesire yerleri açısından zengindir. Merkezde tarihi sur kalıntıları mevcuttur. Sürgü Höyük yüzey kalıntılarının tarihi M.Ö. 2-4 bine kadar inmektedir. Pütürge : Malatya'ya 74 km uzaklıktadır. Uzuntaş Köyünde bulunan ve M.S. 450'de yapıldığı belirtilen Peri-Eş (Dilbersen) Kalesi, doğu yakası ilçe hudutları içinde yer alan Nemrut Dağı, Gerar Kalesi ve Battalgazi Ziyareti gibi görülmeye değer tarihi yerler vardır. Yazıhan : Malatya'ya 40 km uzaklıktadır. Tarihi eser olarak Fethiye Köyündeki Hasan Basri Cami, Fethiye Höyük, Ansur (Buzluk) Mağaraları,Hacı Höyük, İriağaç Köyü Ünür Mezrası Kalesi sayılabilir. Kentin gerçekten kayda değer bir tarih mirası olduğu açıktır ancak bu potansiyelin işlenerek gerek kente yaşayan halkın bu mirasla tanışmasını sağlamak ve kentin sosyal yaşantısının bir parçası haline getirmek, gerekse de kente turist girişi sağlamak amaçlı olarak canlandırılması gerekmektedir. 2.1.8.7 MESİRE YERLERİ Malatya'yı çevreleyen bölge ziyaret edilebilecek bir çok yer sunar. Sultansuyu'nda , sadece safkan Arap atları yetiştirilmez, ayrıca bu büyüleyici yer yakınında Sultansuyu Barajı'nın oluşturduğu göl kenarında insanların piknik yapmasına fırsat tanır. Karakaya Barajı'nın oluşturduğu göl şehirden 15 km. uzaktadır ve yaz ayları yerel halkın gözde piknik mekanıdır. Bu gölde balık avına izin verilmektedir. Darende'nin 10 kilometre batısındaki Günpınar Şelalesi insanların doğal güzelliğin zevkini çıkarıp, piknik yapacağı ve dinleneceği bir yerdir. 21 Şehre yakın diğer dinlenme alanları Gündüzbey Pınarbaşı, Orduzu Pınarbaşı, Yeşilyurt ve Konak kasabasındaki Horata Suyu'dur. Bunlar arasında Yeşilyurt ve Gündüzbey kirazıyla ünlüdür. Kiraz hasat mevsiminde (Haziran ayı), Yeşilyurt'ta Kiraz Festivali düzenlenir. Arguvan ilçesinin Kızık köyü tabiat güzelliği ile huzur vermekte, köyün koruma havuzunda bulunan balıklar ise ziyaretçileri hayrete düşürmektedir. Burada bulunan bir su kaynağı ve kaynaktaki balıklar kutsal kabul edilir. Bu nedenle balıkların yenmesine izin verilmez. Yerel halk bu balıkları 'bulaşıkçı' olarak nitelendirmektedir. Çünkü balıklar köylülerin suya bıraktığı kirli kapları temizlemektedirler. 2.1.9 SPORTİF ETKİNLİKLER Doğa Yürüyüşü: Nemrut Dağı, Sultan Suyu Vadisi, Levent Vadisi ve Pötürge ilçesi yaylaları doğa yürüyüşü sevenler için ideal yerlerdir. Cirit: Ata sporu cirit, Malatya festivallerinin vazgeçilmez faaliyetlerindendir. Malatya'da özel olarak yetişen atlar eşliğinde yapılan bu spor, yerli ve yabancı turistlerde büyük ilgi uyandırmaktadır. Kentte aynı zamanda Türkiye’nin en önemli at yetiştirmek haralarından birinin olmasınıda göz önüne alırsak cirit sporununun ülke ve dünya çapında ev sahipliği yapması işten bile değildir. Olta Balıkçılığı: Balık avlamayı zevk haline getiren balık severler için Karakaya Baraj Gölü, Sultansuyu Baraj Gölü ve Sürgü Baraj Göllerinde olta balıkçılığı oldukça yaygındır. Çevrede bulunan dinlenme mekanları da ziyaretçilere uygun ortamlar sunmaktadır. Yamaç Paraşütü: İnönü Üniversitesi Havacılık kolu Yamaç Paraşütü eğitim ve atlama kursu düzenlenmektedir. 2.1.10 MALATYA’DA FİKRİ HAYAT Mezopotamya insanlık tarihinin başladığı ilk yerleşim yeri olarak bilinmektedir. Bu coğrafya tarihinin her döneminde yeni düşüncelerin ve düşünce savaşlarının yaşadığı topraklar olmuştur her düşünce her inanç yaşamıştır ve yaşamaktadır bu topraklarda. İnsanlık teknolojide bilimde nereye ulaşırsa ulaşsın düşündürücü bir durumdur ki insanlık yaklaşık 9 bin yıldır ve hala bu topraklarda düşünceleri çatıştırmakta ve bir biriyle haklı haksız mücadele etmektedir. Malatya tarihi boyunca iş bu karmaşık Mezopotamya’yı özellikle Batıya ve Ortasya ya bağlaşan dünyaya kapılarını açan bir mekan olmuştur. Durum böyle olunca da yer yüzünde yaşan belki de bütün düşüncelerin saldırısına uğramış ve buda kente düşünce çeşitliliğini kazandırmıştır. Çaldıran savaşından sonra daha çok Osmanlının iç topraklarında kalması ve günümüzde de cumhuriyetin iç kesimlerinde kalmış bir kent havasında olması belki kentin bu özelliğinin pek fark edilmemesine neden olmuş olsa da halen şehirde tarihinin bir parçası olan bir birinin alternatifi, birbirinin zıddı olan bir çok düşünce ve inanç bir arada yaşamaktadır. 22 Özellikle 1980 öncesi dönemlerde bu düşünce zenginliği bir birine düşman edilmeye çalışılmış ve kent büyük karışıklıklara sahne olmuştur. Peki bu farklı düşünceler nerden gelmektedir. Biraz bunu incelemenin yararlı olacağı kanaatindeyim. Bu incelemeyi yaparken çokta gerilere gitmeden özellikle günümüzde etkisin sürdüren akımları ön plana çıkarmaya çalışacağız bu çerçevede dört temel farklı düşünce akımından söz etmek mümkündür birincisi özellikle Emeviler’le birlikte kente yerleşmeye başlayan ortadoks İslam düşüncesidir. İkincisi olarak ele alınacak olursa özellikle Türklerin kente taşıdığı Horasandan ve Türkmen illerinden kente akan tasavvufi İslam düşüncesidir. Farklı bir düşüceler aynı dinden farklı itikatlar bile kentte etkisini sürdürmüş farklı felsefeler bir arada yaşamaktadır. 2.1.10.1 NERDEN GELİR BU “GARDAŞLIK” Orta Asya Türk toplumlarının vazgeçilmezi olan ‚akı‛ lık ülküsü, ahilikle birleştirip bu oluşumu da kendilerine has yiğitlik, cömertlik ve kahramanlık vasıflarıyla süslemiştir. İslamdan önce de Türk dini inanışı kardeşliğe önem veren misafiri uğursayan bir inançtır. İslami devrede ise yaygın bir Şekilde hizmet yapan "ahilik 'teşkilatını benimseyip bu teşkilatı daha da kuvvetlendirdiler. Türkistan'dan Anadolu'ya uzanan sahada ticaret ve sanatkarlar arasında sağlam bir bağlılık ve kardeşliğin devamlılığını sağlamaya çalıştılar Bu kardeşlik geleneği Anadolu Selçukluları devrinde Anadolu’da gelişerek daha sonraları esnaf ve sanatkarlardan oluşan bir teşkilat haline gelmiştir. Ve bir okul gibi Anadolu’nun Türkleşip İslamlaşmasında Türk kültürü ve medeniyetinin yayılmasında gelenek ve törelerinin yerleşmesinde çok önemli hizmetler görmüştür. İşte bu topraklarda ‘Gadaşlık’ bir anne babadan olmanın ötesinde birlik beraberlik dostluk ve cömertlik yiğitliğin bir ifade eden toplumsal bir kardeşliktir. Sıradanlığın ötesinde bin yıllık bir geçmiş olan bir yaşam felsefesinin adıdır ‘gardaş’ 23 2.2 SANAYİ VE TİCARET ATÖLYESİ – TİCARET, TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU Sanayi Ticaret Atölyemiz eliyle iki rapor başlığında arştırmamız yürütülmüştür. Bunlar; Ticaret, Tarım ve Hayvancılık Sanayi, Ticaret ve Yatırım, olarak başlıklandırılmıştır. Mustafa Emin GÜL tarafından hazırlanan “Ticaret, Tarım ve Hayvancılık” alan araştırması raporunda Malatya’da Ticaret, Tarım ve Hayvancılığın yeri ve ülke ortalamaları karşısındaki durumu incelenmiştir. Aşağıda bu rapor alıntılanmaktadır. 2.2.1 GİRİŞ MİADAP Grubu, Sanayi ve Ticaret atelyesi olarak bu bölümde ticarete konu olan tarım ve ticaret başlıkları altında Malatya’daki ticarti tanımaya çalışacagız, bu arada mevcut durumu daha iyi kavrayabilmek için mali göstergelerden gayri safi yurt içi hâsıla ve istihdam verileri de incelenecek. Tarım başlığı altında tarımsal ürünlerdeki mevcut durum için tarım alanlarını, bu tarım alanlarına ekilen ürünleri, bu ürünlerin verimliliğini, sebze ve meyve üretimini de inceleyerek, tarımın Malatya’daki yerini öğrenmeye çalışacağız,ve daha sonra hayvancılığın ticaretteki yerini de öğrendikten sonra Malatya’nın ithalat ve ihracat verilerini inceleyecegiz.bundaki amac ildeki ticari canlılığı kaynağını saptamak ve halkın ne üretip ne tükettiğini, bunlardan hangi ürünlerin ithal hangilerinin yerli olduğunu öğrenip,daha sonra inceleyeceğimiz mali göstergeleri olan etkilerini saptamaktır. Böylelikle ilin ticari durumunu daha iyi öğrenerek mevcut sorunları görmüş olacağız. Problematik araştırma seviyesinin de temelini teşkil edecek olan bu çalışma, mevcut durumu daha iyiye götürebilmek için problem odaklı bir alan araştırması çalışması olacaktır. 24 2.2.2 TARIM 2.2.2.1 TARIMSAL ÜRÜNLER 2.2.2.1.1 Tarım Alanları 1. ŞEKİL 1: MALATYA’DA TARIM ALANLARININ DAĞILIMI 21% Ekilen Nadas 2% 47% Sebze Bahçeleri Meyve bahçeleri ve, Bağlar 30% KAYNAK: Türkiye İstatistik Yıllığı 2004, TÜİK(DİE) Malatya toplam arazisinin % 35’i tarım alanı olarak kullanılmakta. Tarım alanlarının büyük bir kısmı yani % 77’si tarla tarımında kullanılmakta geri kalan kısmında ise meyve sebze bahçeleri oluşturmakta. Tarla olarak kullanılan alanların yaklaşık % 40 gibi büyük bir kısmı ise nadasa bırakılıyor. Toplam tarım alanlarının ise ancak % 50’si ekonomik olarak sulanabilmekte. Tarla olarak kullanılan alanların % 40 gibi büyük bir kısmı nadasa bırakılması tarla tarımında suzuz tarımın ne kadar fazla oldduğunu ortaya koyuyor. Sebze bahçelerinin sadece % 2 olması, sebze üretiminin üzerinde durulması gereken bir sorun teşkil ettiğini gösteriyor. 2.2.2.1.2 Tarla Ürünlerinin Ekilen Alanı 2. TABLO 1: SEÇİLMİŞ TARLA ÜRÜNLERİNİN EKİLEN ALAN MİKTARLARI (HA) Malatya Türkiye Malatya/türkiye% Buğday 123.694 9.100.000 1.36 Arpa 31.026 3.400.000 0.9 Mısır 119 560.000 0.02 Nohut 5.553 630.000 0.9 Fasulye 4.143 162.000 2.55 Yeşil Mercimek 18 62.000 0.02 25 Kırmızı Mercimek 424 380.000 0.12 Şeker Pancarı 3.563 315.303 1.13 Tütün 674 191.000 0.35 Kuru Soğan 318 82.000 0.39 Kuru Sarımsak 40 11.500 0.35 Patates 237 195.000 0.12 KAYNAK: TÜİK(DİE), 2003 Seçilmiş tarla ürünlerinin ekilen alanlarına bakıldığında; buğday açık ara farkla ilk sırada bunu arpa, nohut, fasulye ve şekerpancarı takip ediyor. Bu verilere gore Malatya’da ekilen ve hasat edilen alanlara bakıldığında en yüksek orana tahıllar sahiptir. Aynı şekilde ikinci sırayı Türkiye genelinde endüstriyel bitkiler, Malatya’da ise baklagiller almaktadır. Fasulye, buğday ve şeker pancarı % 1’den fazla ekim alanı oranıyla Türkiyede önemli yer işgal ediyor. 2.2.2.1.3 Tarla Ürünlerinin Üretimi 3. TABLO 2: SEÇİLMİŞ TARLA ÜRÜNLERİNİN ÜRETİM MİKTARI (TON) Malatya Türkiye Malatya/Tür-kiye % Buğday 178.443 19.000.000 0.94 Arpa 66.913 8.100.000 0.82 Mısır 275 2.800.000 - Nohut 5.358 600.000 0.9 Fasulye 6.413 250.000 2.56 Yeşil Mercimek 15 55.000 - Kırmızı Mercimek 421 485.000 - Şeker Pancarı 154.458 12.622.934 1.22 Tütün 741 152.856 0.5 Kuru Soğan 4.676 1.750.000 0.27 Kuru Sarımsak 266 98.000 0.27 Patates 4.140 5.300.000 - KAYNAK: TÜİK(DİE), 2003 Üretim miktarlarını değerlendirmeye aldığımızda birinci sırayı tahıl ürünleri alıyor, bunu endüstriyel bitkiler takip ediyor, endüstriyel bitkilerden en önemlisi şekerpancarı olararak karşımıza çıkıyor. Ekilme alanlarında üçüncü sırada yer alan şekerpancarı baklagillerden daha verimli oldugu için üretim miktarında ikinci sırayı alıyor. 26 Ekilen ürünlerin ekim alanları ile üretim miktarlarını karşılaştırdığımızda en verimli ürün olarak karşımıza şeker pancarı çıkmaktadır, şeker pancarında sulama yapılması verimi artıran en önemli etken iken suzuz tarımı yapılabilen tahıllardan ise arpa en verimli tarım ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Bu verilerden yola çıkarak sulu tarımın artırılması ve sulanamayan alanlarda ise arpa gibi sulama yapılmadan üretilebilen ürünlere yer verilmesi daha iyi olacaktır.sulu tarımın yapılldığı alanlarda ise önceliği endüstriyel ürülere verilmesiyle daha fazla gelir elde edilebilir. 2.2.2.1.4 Sebze Üretimi 4. TABLO 3: SEÇİLMİŞ SEBZELERİN ÜRETİM MİKTARI (TON) Malatya Türkiye Malatya/Türkiye % Baş Lahana 476 629.000 - Ispanak 1.708 220.000 0.78 Fasulye 622 545.000 - Hıyar 5.947 220.000 2.7 Taze Soğan 2.214 1.780.000 0.13 Domates 51.172 9.820.000 0.5 Dolmalık Biber 7.214 1.370.000 0.5 Sivri Biber 1.021 420.000 0.24 Kavun 20.152 1.735.000 1.16 Karpuz 56.674 4.215.000 1.34 Patlıcan 1.253 935.000 0.14 KAYNAK: TÜİK(DİE),2003 Sebze üretiminde ilk sırayı karpuz alıyor bunu domates, kavun, dolmalık biber, ve salatalık takip ediyor. Yaprağı yenilen sebzelerden lahana ve ıspanak, baklagil sebzelerden fasulye, meyvesi yenilen sebzelerden domates ve karpuz ile soğansı, yumru ve kök ssebzelerden de taze soğan, ildeki sebze üretiminde önemli yeri olan sebzelerdir. Türkiye içindeki payına bakıldığında salatalık, kavun ve karpuz ön plana çıkıyor, üretim miktarı karpuza yakın olan domates ise Türkiye’de sadece % 0.5’lik paya sahip. Verilenlerden yola çıkarak sebze üretiminde Malatya iddalı değil. Seracılık ilde henüz benimsenmiş değil. Sebze üretiminin artırılmasıyla Malata’ya hem kendi ihtiyacını hem de civar illerin sebze ihtiyacını karşılayacak şartlara sahip olmasına rağmen sebze üretimine gereken değer verilmemektedir. 27 2.2.2.1.5 Meyve Üretimi 5. TABLO 4: SEÇİLMİŞ MEYVELERİN ÜRETİM MİKTARI (TON) Malatya Türkiye Malatya/Türkiye % Armut 3.639 370.000 1 Elma 15.764 2.600.000 0.6 Erik 765 3.600.000 - Kayısı 220.475 330.000 66.8 Kiraz 1.618 210.000 0.08 Şeftali 1.058 460.000 - Vişne 633 265.000 - Ceviz 2.156 470.000 0.46 Üzüm 16.355 145.000 11.2 KAYNAK: TÜİK(DİE), 2003 Malatya’da en önemli meyve olan kayısı, toplam meyve üretiminin % 83’ünü teşkil etmektedir. Türkiye’deki payı ise % 67 gibi önemli bir paya sahiptir. Iklim şartlarından çok fazla etkilenen kayısı yılara göre üretim miktarı değişmektedir. Kaysıdan sonra üretim miktarını göre elma, üzüm, armut ve ceviz önem arzetmektedir ancak Türkiye içerisindeki oranına baktığımızda üzüm % 11 gibi büyük bir paya sahip yani Malatya’da üretilen kaysı ve üzüm Türkiye üretiminde önemli bir paya sahip olmaları bu ürünlere ayrı bir değer katmaktadır. 2.2.2.1.6 Bitkisel üretim oranları 6. ŞEKİL 2: BİTKİSEL ÜRETİM ORANLARI malatya Malatya meyveler 36% sebzeler 9% tarla ürünleri tarla ürünleri 55% sebzeler meyveler Bitkisel üretim ve üretim değerleri incelendiğinde: türkiye’de tarla ürünleri üretimi toplam üretimin %66’sını, sebzeler % 20’sini, ve 28 meyveler ise % 14’ünü meydana getirmekte.malatyada bu durum meyveler lehinde bir farklılık arzediyor.oranlara bakacak olursak malatyada tarla ürünleri üretimi toplam üretimin %55’ini, sebzeler % 9’unu, ve meyveler ise % 36’sını meydana getirmektedir. 2.2.2.1.7 Hayvansal Ürünler 2.2.2.1.7.1 Hayvan Sayıları Canlı 7. ŞEKİL 3: SEÇİLMİŞ CANLI HAYVAN SAYILARI Kıl Keçisi 11% Kıl Keçisi sığır 31% koyun 58% sığır koyun KAYNAK: TÜİK(DİE), 2003 Malatya’da tarımın önemli kolllarından biri de hayvancılıktır. Topraklarının yaklaşık yüzde 44’ü çayır ve meralarla kaplı olması hayvan yetiştiriciliği için gerekli olan ortamın olduğunu göstermektedir. Ancak, özellikle köyden kente göç ve girdilerdeki dengesizlikler hayvancılığı karlılıktan uzaklaştırmış ve bu sebeple de hayvancılık gereken gelişmeyi gösterememiştir. Malatya tarım il müdürlüğünün verilerine gore Malatya’da küçük baş hayvan varlığı içerisiinde ‘koyun’ varlığı ağırlıklı bir paya sahiptir.toplam sığır varlığının yaklaşık %22’si kültür ırk sığırlardan, yaklaşık %53 melez, ve kalan ise yerli ırktan oluşmaktadır. Son yıllarda kümes hayvanları varlığında dikkate değer bir artış görülen ilde özellikle etçi tavuk varlığı önemli miktarda artmıştıır. Malatya’da, tarım il müdürlüğünün verilerine gore, 9,928 adet kara kovan buna karşılık 57,930 adet fenni kovan bulunmaktadır. Bu değerlerle tTürkiye ortalamsına yakın olsa da bulunduğu şartlar itibariyle Malatya’da bu değerlerin daha fazla olması beklenmektedir. 29 2.2.2.1.7.2 Hayvansal Ürünler Üretimi 8. TABLO 5: SEÇİLMİŞ HAYVANSAL ÜRÜNLER (TON) Malatya Türkiye Malatya/Türkiye % Kırmızı Et 4.242 366.962 1.15 Süt 155.977 10.611.011 1.46 Yapağı 401 46.457 0.8 Kıl 21 2.741 0.76 Tiftik - 333 - Beyaz Et 2.600 898.582 0.3 Bal 791 69.540 1.13 Balmumu 44 3.130 1.4 KAYNAK: TÜİK(DİE), 2003 Üretilen hayvansal ürünler içinde süt ilk sırayı almaktadır. Türkiye’de olduğu gibi Malatya’da da hayvancılık sektöründe ortalama karkas ağırlığı düşük olması et üretimini olumsuz etkilemektedir.başka bir deyişle birim hayvan başına elde edilen verim düşüktür.hayvancılığın ileri olduğu ülkelerde ortalama sığır karkas agırlığı 250 kg dolaylarında iken, Malatya’da 185 kğ,sığır başına süt verimi ise ortalama 5.000-6.000 kg/laktasyon iken, Malatya’da 1800-2000 kg/laktasyondur. Canlı hayvan ve hayvansal ürünlerden elde edilen toplam hasıla tarımsal ürünler hasılasından düşük olmasına rağmen Malatya’nın Türkiye canlı hayvan ve hayvansal ürünler hasılası içindeki payı %1,5 kadardır. 30 2.2.2.1.8 Orman Ürünleri 2.2.2.1.8.1 Orman Varlığı 9. ŞEKİL 4: BÖLGE VE İLLERDEKİ ORMAN VARLIĞI (HA) 1.200.000,00 1.075.356,30 1.000.000,00 800.000,00 600.000,00 400.000,00 200.000,00 120.591,40 11.821,50 14.078 27.429 Normal Koru Bozuk Koru Normal Baltalık 0,00 Bozuk Baltalık Açıklık Alan KAYNAK: Çevre ve Orman Bakanlığı,2003 Malatya’daki orman varlığına baktığımızda ormanlık alan sadece % 13 , bu yüzden malatya orman potansiyeli sınırlı olan bir ilimizdir. İlin önemli orman alanları Pütürge, Doğanşehir, Hekimhan ve Arguvan ilçeleri sınırlarında bulunmaktadır. 2.2.2.1.8.2 Orman Ürünleri Malatya’da orman ürünleri ekonomik bir değer taşımadığından orman ürünleriyle ilgili herhangi bir veri yayınlanmış değil. 10. ŞEKİL 5: MALATYA SU ÜRÜNLERİ ÜRETİM YÜZDELERİ diğer 7% siraz 22% alabalık 41% alabalık sazan siraz diğer sazan 30% Kaynak: Tarım il müdürlüğü 31 Malatya ili tatlı su ürünleri üretiminde fazla çeşitlliğe sahip olmayıp , tatlı su ürünleri üretiminin büyük kısmı kültür alabalık çiftliklerinden ve Karakaya baraj gölüne üreyen sazan balıklarından oluşmaktadır. Toplam tatlı su ürünleri üretiminde alabalık % 41 ve sazan balığı % 30 paya sahiptir. İlde alabalık üretimi özellikle Doğanşehir ilçesinde kültür balıkçılığı kapsamında üretilmektedir. Ilde üretilen sazan ise büyük ölçüde Karakaya baraj gölünden elde edilmektedir. Ancak Malatya şehir atık sularının uzun süredir hiçbir arıtma yapılmadan karakaya baraj gölüne akıtılması, gölde yetişen balıkların ekonomik değerini büyük ölçüde düşürmüştür. 2.2.3 TİCARET Ticaret, iktisadi faaliyetler içerisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Iktisadi faaliyetler zinciri içerisinde en geniş manada, iktisadi kıymetlerin el değiştirmesini ifade eden ticaret, Pazar odaklı bir bakış açısı ile malın üretildiği andan başlayıp, alıcıya,nihayi tüketiciye ulaşıncaya kadar geçen bölümü kapsamaktadır. Bu süreç ürünün, tüketim bölgelerine taşınmasını, uygun koşullarda depolanmasını, tüketicinin arzu ettiği anda ve yerde tüketime hazır tutulması gibi safhaları kapsamaktadır. Bu yönüyle ticaret, ekonominin en canlı ve hareketli alanını oluşturmasının ötesinde, ürünleri tüketicinin arzuladığı yerde ve şekilde hazır bulundurması nedeni ile ürünlere ekonomik değer kazandırmaktadır.ildeki ticari hayatın düzeyi hem ilde üretilen ürünlerin bölge, ülke ve dünya pazarına sunulmasını hem de dünya, ülke ve bölgede üretilen ürünleringetirilerek ilde tüketiciye sunulmasını içermektedir. Birncisinin ilin kalkınmasına sağladığı katkı kadar ikincisinin ildeki tüketicilerin tüketim kalitesi ve tatminini azamileştirmesine katkı sağladığı açıktır. Günümüzde ticaret hayatındaki canlılık ülkeler ve iller için başlı başına bir cazibe nedeni saayılmaktadır. Üretim alanında artan standartlar, ticaret alanında da (tüketim alanlarında da) taleo edilir olmuştur. Bu nedenle günümüzde ne satıldığı kadar nasıl ve nerde satıldığı da önemlidir. Bu nedenle ticaret hayatı içerisinde modern alışveriş merkezlerinin payı artmaya devam etmektedir. Bu bağlamda Malatya’da makro düzeyde görülen değişim kendini hissettirmekte, ilde sayıları her geçen gün artmakta olan modern alışveriş merkezleri, ilin toptancı-perakendeci ticari yapısını da değişime zorlamaktadır.ilde modern alışveriş merkezlerinin açılması yerel sermaya ve ticaret kesimine yönelik bir tehdit olarak algılanmamalı aksine ekonomik canlılık ve tüketim gücünün bir göstergesi olarak görülmelidir. Bu trendin sürdürülmesi Malatya ilini bölgesel bazda ticaret üssü yapablecektir. 32 2.2.3.1 İHRACAT 2.2.3.1.1 İhracatçı İşletme Sayısı ve İhracat Değerleri 11. TABLO 6: İHRACATÇI İŞLETME SAYILARI VE İHRACAT DEĞERLERİ YIL İHRACATÇI İŞLETME SAYISI İHRACAT DEĞERİ(1.000$) 2001 82 65.303 2002 60 85.445 2003 75 109.593 2004 99 156.029 2005 113 138.888 KAYNAK: TÜİK(DİE), 2004 Ilin dış ticaret potansiyeli dış ticaet istatistiklerine (özellikle ihracatı) tam olarak yansımamaktadır. Malatya ilinin en önemli ihraç ürünü olan kayısı, Türkiye’nin ihraç ettiği kuru kayısının tamamına yakınını oluşturmasına karşılık ihraç edilen kuru kayısının büyük kısmının gümrükleme işlemlerinin başta İzmir olmak üzere sınır kapılarında yapılıyor olması nedeni ile ilin ihracat rakamlarına yansımamaktadır. Malatya’da bulunan 2001-2005 yılları arasında ihracatçı işletme sayısında 2002 yılında düşme olduğu, 2003-2005 yıllarında tekrar artış olduğu görülmektedir. Ihracat değerine baktığımızda ise 2002’deki işletme sayısının azalmasına karşılık ihracat değerinde artış devam etmiş ancak 2005 yılında işletme sayısı arttığı halde ihracat değerinde azalma görülmektedir. Kişibaşı ihracat verilerine baktığımızda 1995’ten 2003’e kadar sürekli bir düşüş gözlenmekte. TÜİK(DİE)’nin verilerine gore 1995’te kişibaşı ihracat 14 dolar, 2000 yılında 13 dolar ve 2003 yılına gelindiğinde bu değer daha da düşerek 6 dolara kadar gerilemiştir. 2.2.3.1.2 Bölgenin İllere ve Sektörlere Göre İhracatı 12. TABLO 7: BÖLGE VE İLLERDEKİ İHRACAT MİKTARLARININ SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI İHRACAT Malatya Türkiye top Malatya % Tarım 1.973.790 2.953.527.154 0,07 Balıkçılık 0 97.510.389 0,00 Madencilik ve Taş Ocakçılığı 79.786 639.014.865 0,01 (ABD DOLARI) 33 İHRACAT Malatya Türkiye top Malatya % İmalat Sanayi 3.270.470 58.688.015.991 0,01 Diğer 17.807 395.585.627 0,00 TOPLAM 5.341.853 62.773.654.026 0,01 (ABD DOLARI) KAYNAK: TÜİK(DİE), 2004 Malatya’daki başlıca ihracatın tarım ve imalat sanayi ürünlerinde olduğu, Türkiye geneli ile kıyasladığımızda tarım sektörünün % 0.07, imalatın ise % 0.01 gibi bir orana sahip olduğu görülmektedir. Toplam ihracatın büyük bir çoğunluğunu tekstil ürünleri meydana getirmektedir. 2.2.3.2 İTHALAT 2.2.3.2.1 Bölgenin İllere Göre İthalat İşletme Sayısı ve İthalat Değerleri 13. TABLO 8: İTHALATÇI İŞLETME SAYILARI VE İTHALAT DEĞERLERİ İTHALATÇI FİRMA SAYISI VE İTHALAT DEĞERİ YIL Malatya TÜRKİYE TOPLAMI 2001 41 37.062 İTHALATÇI İŞLETME SAYISI 2002 63 39.037 (ADET) 2003 78 43.327 2004 80 48.056 2001 15.833 41.081.602 2002 27.426 51.391.386 2003 53.644 69.183.326 2004 39.992 97.370.108 İTHALAT DEĞERİ (1.000 $) KAYNAK: TÜİK(DİE), 2004 Bölgenin ithalat verilerine bakıldığında da Malatya’da ithalatçı işletme sayısında 2001-2004 yılları arasında her yıl bir artış söz konusudur. 2004 yılı verileri baz alındığında; Malatya ili 80 ithalatçı işletme ile 39.992.000 $’ lık ithalat değerine sahiptir. İthalat değerlerine baktıgımızda 2001’den 2003 yılına kadar artış olduğu fakat 2004 yılına gelindiğinde ithalat değerinde yılına gelindiğinde bu değer daha da düşerek 17 $ kadar gerilemiştir.düşüş 34 gözlenmektedir. TÜİK(DİE)’den alınan kişi başı ithalat değerlerine baktığımızda 1990 yılında 43 $ iken bu değer 1995 yılında 70 $ olarak karşımıza çıkıyor, bu tarihten sonra kişi başı ithalat değerinde sürekli bir düşüş göze çarpmakta, değerlere baktığımızda 2000 yılında 46 $, 2001 yılında 19 ve 2003 2.2.3.3 SERMAYE YAPISI-MEVDUAT VE KREDİLER Ticaret bankaları, tasarruf sahiplerinin ellerindeki fonları mevduat olarak, belirli bir bedel karşılığında (mevduat faizi) toplayıp bu fonları fon talep edenlere yine belirli bir bedel karşılığında (kredi faizi) kullandırırlar. Bu işlevleri ile ticaret bankaları bir yandan fon sahiplerine kazanç imkanı sağlarken, diğer yandan atıl fonları ekonomiye katarak ekonomik kalkınmanın yaratacağı finansman açığını giderme işlevi görür. Ekonomilerin tasarruf yaratma potansiyeli, ekonominin gelir yaratma potansiyeli ile yakından ilgilidir. Artan gelir düzeyi tasarruf eğilimini artırır, artan tasarruf fon birikimini hızlandırır. Diğer yandan ekonomik gelişme, yeni yatırım gerektirdiğinden fon talebinin artması sonucunu doğurur. 2005 yılı itibariyle Malatya ili banka mevduatı toplamının, ülke toplam banka mevduatı içerisindeki payı %0.31 olup, bu pay ile Malatya, illerin mevduat miktarlarına gore yapılan sıralamanın 28.sırasında yer almaktadır. Malatya’nın mevduat toplamının ülke mevduat toplamı içerisindeki payı 1996 yılında % 0,33 düzeyinde iken, 2000 yılında %0,27 düzeyine gerilemiştir. 2005 yılında ise bu değer %0,31 düzeyine yükselmiştir. 2.2.3.3.1 Mevduat ve Mevduatı Oluşturan Kesimler Malatya’da mevduatı oluşturan kesime baktığımızda % 44,6 döviz tevdiatı, % 26,6 tasarruf mevduatı, % 18 ticari kuruluşlar ve bankalar mevduatı oluşturmaktadır. Bu sonuca bakılarak Malatya ilindeki mevduatın çok daha azını ilde krediye dönüştürdüğü söylenebilir. 2003 yılı itibariyle ilin kredi mevduat oranı yani ilde kullanılan kredilerin ilde yaratılan mevduat tutarına oranı % 26,6 düzeyinde gerçekleşmiştir. Başka bir deyişle ilin her 100 TL’lik mevduatın sadece 26,6 TL’si ilde kredi olarak kullanılmıştır. 2.2.3.3.2 Krediler ve Kredilerin Sektörel Dağılımı Banka kredilerinin sektörel dağılımı incelendiğinde Malatya’da ihtisas dışı krediler yüksek orandadır. 2003 verilerine baktığımızda istisas kredileri % 29, istisas dışı krediler ise % 71 gibi bir orana sahiptir. İhtisas kredileri içerisinde yeralan tarımsal kredilerin toplam krediler içerisindeki oranı % 20 düzeyindedir. Tarımsal kredilerin payı, gerek ülke ve gerekse bölge ortaamasının üzerindedir. Diğer yandan ihtisas dışı krediler grubunda (ticari krediler vb.) kullaılan kredilerin payı % 73 olan bölge ortalamasının ve %90 olan ülke ortalamasının gerisindedir. 35 2.2.4 MALİ GÖSTERGELER 2.2.4.1 GSYİH Ilde 1990 yılı itibariyle kişibaşına yurtiçi hasıla 1744 $ düzeyinde iken 2000 ve 2001 yıllarında ülkemizin yaşadığı ekonomik kriz nedeni ile kişi başına yurtiçi hasıla 2001 yılında 1417 $ gerilemiştir. Son yıllarda ekonomide yaşanan iyileşme nedeniyle kişibaşı yurtiçi hasıla 2006 yılı itibariyle 3500 $ seviyelerini görmüştür. Malatya ili kişibaşına yurtiçi hasıla tutarının ülke ortalamasında tekabül ettiği orana bakılacak olursa, 1990 yılında % 65,69’una tekabül eden il kişi başına yurtiçi hasıla tutarı, 1995 yılında % 68,9’a yükselmiş, 2001 yılında yaşanan ekonomik buhran dolayısıyle % 66 düzeyine gerilemiş, son beş yılda ise büyüme oranı ülke büyüme oranına parallel gittiğinden bu değer değişmemiş ve % 66 civarında kalmıştır. Kişi başına yurt içi hasıla tutarında Türkiye ortalamasının yakalanması ilin önünde duran önemli bir hedeftir. Ilde yaratılan gayri safi yurt içi hasılası incelendiğinde mevcut kalkınma çabasının gayri safi yurt içi hasıla miktarını ılımlı olarak artırdığı görülmektedir. Ancak tüm kalkınma çabalarına karşılık ilin ülke gayri safi yurt içi hasılasından aldığı pay % 0.8 düzeyinde kalmıştır. Başka bir deyişle son on yıllık dönemde Malatya ülke gayri safi yurt içi hasılasındaki artışa parallel büyüme göstermiş ve nispi konumu değişmemiştir. Merkez ilçe, il gsyih’sının % 69’unu oluştururken,diğer ilçelerin payları % 10’un da altındadır.bu durum ilçeler bazında olumsuzluklara sebebiyet vermektedir. 2.2.4.2 GSYİH’NIN SEKTÖRLERE DAĞILIMI 14. ŞEKİL 6: MALATYA GSYİH’SININ SEKTÖRLERE DAĞILIMI konut sahipliği 7% sanayi 30% inşaat 5% ulaşım haberleşme 12% konut sahipliği inşaat ulaşım haberleşme tarım ticaret 27% tarım 19% 36 ticaret sanayi KAYNAK: TÜİK(DİE) İl ekonomisi tarıma dayalı ekonomik yapıdan sanayiye dayalı ekonomik yapıya geçme, yani sanayileşme sürecinde önemli mesafe katetmiştir. 2001 yılı itibariyle ilde yaratılan gayri safi yurt içi hasıladan % 27 ile sanayi sektörü ilk sırada gelmekte, bunu % 24 ile ticaret ve % 17 ile tarım sektörü izlemektedir. 2.2.4.3 MALATYA GENEL BÜTÇE GÖSTERGELERİ 15. TABLO 9: BÖLGE VE İLLERİN GENEL BÜTÇE GÖSTERGELERİ GENEL BÜTÇE GÖSTERGELERİ YIL BİRİM Malatya TÜRKİYE Malatya Sıralamadaki yeri Fert Başına Genel Bütçe Gelirleri 2000 YTL 71 464 53 Fert Başına Gelir ve Kurumlar Vergisi Miktarı 2000 YTL 42 165 46 Fert Başına Kamu Yatırımları Miktarı 1995-2000 YTL 212 248 31 Fert Başına Teşvik Belgeleri Yatırım Tutarı 1995-2000 YTL 2.404 2.668 24 Fert Başına İhracat Miktarı 1995-2000 USD ($) 58 2.249 52 Fert Başına İthalat Miktarı 1995-2000 USD ($) 264 3.967 33 KAYNAK: DPT, 2000 Bölge ve İllerin Genel Bütçe Göstergelerine bakıldığında; Bu bölümdeki verilerde de Bölgenin; Genel Bütçe Gelirleri, Vergiler, İhracat, İthalat ve Teşviklerde Türkiye ortalamasının çok gerisinde olduğu görülmektedir. 37 2.2.5 İSTİHDAM 16. ŞEKİL 7. MALATYA’DA İKTİSADİ FAALİYETLER KOLLARINA GORE NÜFUS diğer 4% inşaat 4% ticaret 6% tarım imalat 7% sosyal hizmetler imalat sosyal hizmetler 15% ticaret inşaat tarım 64% diğer KAYNAK: TÜİK(DİE) İl ekonomisi içerisinde tarım sektörünün istihdam yaratma bakımından hala önemli bir yerinin olması nedeni ile; ilde sanayi sektörü itibariyle yaratıln istihdam düzeyine bakıldığında, sanayi kesiminde istihdam oranlarının ülke ortalamasının gerisinde olduğu görülmektedir. 2002 itibariyle Malatya ilinde sanayide istihdam edilen nufusun toplam istihdam içindeki payı % 7 iken, Türkiye ortalamasında % 12 düzeyindedir. Yine Türkiye’de ticarette istihdam olunanların oranı % 8 iken, bu oran Malatya’da % 6 düzeyindedir. 2.2.6 SONUÇ Ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de ticari alanda ciddi yapısal değişiklikler yaşanmaktadır. Dışa açık rekabetçi ekonomik yapının bir gereği olarak tüm sektörlerde görülen yapısal değişimden ticaret sektörü de kendi payına düşeni almaktadır. Ticaret alanında yaşanmakta olan yapısal değişikliğin doğru algılanmasının önemli olduğu alanların başında tarım sektörü gelmektedir. Her geçen gün rekabetin arttığı günümüzde, mevcut rekabbet şartlarının üzerine ülkemizin AB uyum sürecinde uygulamaya koyacağı yeniden yapılanmanın da eklenmesi ile tarımsal üretim alanında ciddi yapısal değişikliklerin acilen başlatılması gerekmektedir. Başlatılması gerekli yapısal değişikliğin önemli bir kısmını tarım ürünlerinin pazarlanma aşamasını yani ticarete konu kısmını ilgilendirmektedir. Ilimizde pazarlanan tarımsal üretim değerinini üretilen tarımsal üretim değer içerisindeki payı ülke ortalamasının altında bulunmaktadır. Bu oran bitkisel üretimde % 70 düzeyinde iken 38 hayvansal üretimde % 52 düzeyindedir. Günümüzde yükselen standartlar ve değişe tüketim alışkanlıklarının gereği olarak tarımsal ürünlerin pazarlanabilmesi için standardizasyon, kalibrasyon, ambalaj ve uygun depolama gibi alanlarda yaşanan sorunların çözümü gerekmektedir. Bu alt fonksiyonları çoğu küçük ölçekli tarım işletmelerinin münferit olarak yerine getirmelerinin mümkün olmadığı düşünülürse, burada çiftçi örgütlerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda benzer tarımsal üretim yapan üreticilerin satış kooperatifleri, birlikler gibi yapılar altında örgütlenerek, ürünlerde standardizasyon sağlanması, kalibrasyon, ambalajlama, depolama faaliyetlerini yapmak ve kendi markalarını oluşturmaları için güç birliği içerisine girmeleri zorunluluktur. Aksi durumda yerel tarımsal ürünlerin il, bölge, yurt ve dünya pazarlarına girmesi mümkün olmayacaktır. Malatya’nın ve ülkenin önemi bir ihraç ürünü olan kayısı sektöründe de ilin, tüm kurum ve kuruluşlarıyla kurulacak Malatya Kayısı İhtisas Borsası ile bir uluslar arası kayısı üssü haline getirilmesi hayati öneme sahiptir. Tarımsal üretim alanında ciddi yapısal değişikliklere ihtiyaç var Birlik ve kooperatifler bilinçlendirilmeli ve güçlendirilmeli Markalaşaya gidilmeli Kayısı Birlik ıslah edilerek, halkın güvenini tekrardan kazanmaya çalışmalı Kayısı Borsası kurulmalı ve Malatya uluslar arası kayısı üssü haline getirilmeli Tarımsal ürünlerin pazarlanabilmesi için standardizasyon, kalibrasyon, ambalaj ve uygun depolama gibi alanlarda yaşanan sorunların çözümü gerekmektedir. OSB’ne ortaklab veya arge merkezi açılarak o sanayi bölgesindekilerin istifadesine sunulmalıdır, böylelikle maliyet düştüğünden sanayi potansiyeli artacaktır Malatya marka haline getirilmeli, bunu için Gaziantep sanayi odasının hazırladığı ‘marka şehir antep’ adlı proje örnek alınabilir. Büyük alışveriş merkezi ve eğlence merkezi ile çevre illerin halkı için cazibe merkezi haline getirilebilir, bu bağlamda Malatya Elazığ arası hızlı tren hattı oluşturulması ildeki ticari canlılığı artıracaktır. Şehirdışında yaşayan Malatyalı iş adamları Malatya’ya yatırım yapmaları konusunda teşvik edilerek bunlara her türlü destek sağlanmalıdır, böylelikle hem istihdam artırılarak ildeki ve civar ildeki işsizliğe bir çözüm üretilebilir, hem de halkın refah seviyesi dolaylı olarak yükselmiş olur. 39 2.2.7 KAYNAKLAR Kitaplar ERGİNÖZ, Adnan Selçuk. Malatya Sanayi Potansiyeli ve Yatırım Alanları Araştırması, Ankara: 2002 Malatya Valiliği, Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Yönleri ile MALATYA, Aralık 2004 Ortak Girişim, Doğu Anadolu Projesi Ana Planı, 2000 KOSGEB, TRB1 Malatya Alt Bölgesi, Bölgesel Kalkınma Araştırma Raporu, Ankara; Ocak 2006 KAYISI 2004,MalatyaTarım İl Müdürlüğü, 2004 İnternet Site ve Yayınları Türkiye Bankalar Birliği İnternet Sitesi, www.tbb.org.tr Malatya Valiliği İnternet Sitesi, www.malatya.gov.tr Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İnternet Sitesi, Türkiye İstatistik Kurumu İnternet Sitesi, (temel ekonomik göstergeler) www.tuik.org.tr Türkiye İstatistik Kurumu İnternet Sitesi, (Bölgesel İstatistik) www.tuik.org.tr Çevre ve Orman Bakanlığı Malatya Sanayi ve Ticaret Odası İnternet Sitesi Gaziantep Sanayi ve Ticaret Odası İnternet Sitesi, Marka Şehir Antep Tarım İl Müdürlüğü 40 2.2.8 EKLER 17. TABLO 1: BÖLGE VE İLLERDEKİ TARIM ALANLARININ DAĞILIMI (HA) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI Ekilen 172.184 110.032 28.509 35.799 346.524 17.562.656 1,97 Nadas 109.449 51.600 6.356 12.172 179.577 4.990.882 3,60 Sebze Bahçeleri 6.049 4.367 1.853 429 12.698 817.852 1,55 Meyve, Zeytin Ağaçlarının Kapladığı Alan, Bağ Alanı ve Çay Yetiştirmeye Ayrılan Alan 74.593 19.038 1.668 1.446 96.745 2.655.850 3,64 Toplam Alan 362.275 26.027.240 2,44 GÖSTERGELER 185.037 38.386 49.846 635.544 TÜRKİYE BÖLGE % KAYNAK: Türkiye İstatistik Yıllığı 2004, TÜİK(DİE) 18. TABLO 2: SEÇİLMİŞ TARLA ÜRÜNLERİNİN EKİLEN ALAN MİKTARLARI (HA) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI Buğday 123.694 58.136 16.164 24.765 222.759 9.100.000 2,45 Arpa 31.026 29.989 1.934 6.874 69.823 3.400.000 2,05 Mısır 119 5.152 128 3 5.402 560.000 0,96 Pirinç 3 47 57 - 107 65.000 0,16 Nohut 5.553 4.012 321 725 10.611 630.000 1,68 Fasulye 4.143 1.584 1.382 617 7.726 162.000 4,77 Yeşil Mercimek 18 76 - - 94 62.000 0,15 Kırmızı Mercimek 424 731 - 491 1.646 380.000 0,43 Şeker Pancarı 3.563 4.445 306 52 8.366 315.303 2,65 Tütün 674 - - - 674 191.000 0,35 Kütlü Pamuk - - - - - 629.610 0 Saf Pamuk - - - - - 0 0 Ayçiçeği - - - - - 545.000 0 Çiğit - - - - - 0 0 Yer Fıstığı - - - - - 28.000 0 Kuru Soğan 318 856 110 33 1.317 82.000 1,61 Kuru Sarımsak 40 78 - 1 120 11.500 1,04 Patates 237 169 285 25 716 195.000 0,37 GÖSTERGELER KAYNAK: TÜİK(DİE), 2003 41 TÜRKİYE BÖLGE % 19. TABLO 3: SEÇİLMİŞ TARLA ÜRÜNLERİNİN ÜRETİM MİKTARI (TON) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI Buğday 178.443 97.385 28.373 27.306 331.507 19.000.000 1,74 Arpa 66.913 74.688 2.551 9.241 153.393 8.100.000 1,89 Mısır 275 40.786 534 8 41.603 2.800.000 1,49 Pirinç 4 78 142 - 224 223.200 0,10 Nohut 5.358 3.469 352 655 9.834 600.000 1,64 Fasulye 6.413 2.342 1.874 931 11.560 250.000 4,62 Yeşil Mercimek 15 64 - - 79 55.000 0,14 Kırmızı Mercimek 421 617 - 515 1.553 485.000 0,32 Şeker Pancarı 154.458 205.574 8.763 1.342 370.137 12.622.934 2,93 Tütün 741 - - - 741 152.856 0,48 Kütlü Pamuk - - - - - 2.295.417 0 Saf Pamuk - - - - - 900.217 0 Ayçiçeği - - - - - 800.000 0 Çiğit - - - - - 1.307.920 0 Yer Fıstığı - - - - - 85.000 0 Kuru Soğan 4.676 10.385 802 191 16.054 1.750.000 0,92 Kuru Sarımsak 266 420 3 1 690 98.000 0,70 Patates 4.140 2.223 3.848 331 10.542 5.300.000 0,20 GÖSTERGELER TÜRKİYE BÖLGE % KAYNAK: TÜİK(DİE), 2003 20. TABLO 4: SEÇİLMİŞ SEBZELERİN ÜRETİM MİKTARI (TON) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ GÖSTERGELER Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI TÜRKİYE BÖLGE % Yaprağı Yenen Sebzeler Baş Lahana 1.253 400 66 - 1.719 629.000 0,27 Göbekli Marul 375 147 70 - 592 190.000 0,31 Kıvırcık Marul - 36 310 - 346 150.000 0,23 Ispanak 1.708 216 - - 1.924 220.000 0,87 Pırasa - 61 - - 61 305.000 0,02 Baklagil Sebzeler Fasulye 622 4.629 1.640 228 7.119 545.000 1,31 Taze Bakla 2 227 - - 229 44.000 0,52 Barbunya Fasulye 7 104 - - 111 52.000 0,21 Taze Bezelye - - 2 - 2 54.000 0,00 42 MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ GÖSTERGELER Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI TÜRKİYE BÖLGE % Meyvesi Yenen Sebzeler Hıyar 5.947 3.302 1.455 746 11.450 1.780.000 0,64 Patlıcan 2.214 2.528 1.166 373 6.281 935.000 0,67 Domates 51.172 20.586 4.941 1.820 78.519 9.820.000 0,80 Dolmalık Biber 7.214 3.856 1.540 171 12.781 420.000 3,04 Sivri Biber 1.021 2.435 2.177 197 5.830 1.370.000 0,43 Kavun 20.152 16.056 810 1.031 38.049 1.735.000 2,19 Karpuz 56.674 26.125 18.100 1.989 102.888 4.215.000 2,44 Sakız Kabak 1.308 1.399 - - 2.707 295.000 0,92 Soğansı, Yumuşak ve Kök Sebzeler Taze Sarımsak 35 226 - - 261 27.000 0,97 Taze Soğan 476 7.847 962 85 9.370 220.000 4,26 Havuç 60 227 - - 287 405.000 0,07 Bayır Turp - 225 - - 225 20.000 1,13 Kırmızı Turp 66 158 - - 224 153.000 0,15 Şalgam - - - - 0 1.500 0,00 - 0 108.000 0,00 Diğer Sebzeler Karnabahar - - - KAYNAK: TÜİK(DİE),2003 21. TABLO 5: SEÇİLMİŞ MEYVELERİN ÜRETİM MİKTARI (TON) 43 MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ GÖSTERGELER Malatya Elazığ Bingöl BÖLGE TOPLAMI TÜRKİYE TOPLAMI BÖLGE % Tunceli Yumuşak Çekirdekliler Armut 3.639 6.487 1.071 1.287 12.484 370.000 3,37 Elma 15.764 15.325 3.643 1.241 35.973 2.600.000 1,38 Taş Çekirdekliler Erik 765 3.671 474 260 5.170 210.000 2,46 Kayısı 220.475 23.863 409 325 245.072 460.000 53,28 Kiraz 1.618 5.540 269 277 7.704 265.000 2,91 Şeftali 1.058 2.919 89 25 4.091 470.000 0,87 Vişne 633 3.245 234 137 4.249 145.000 2,93 Zeytin - - - - - 850.000 0 Çay - - - - - 869.000 0 Turunçgiller Limon - - - - - 550.000 0 Portakal - - - - - 1.250.000 0 Mandalina - - - - - 550.000 0 Sert Kabuklular Antep Fıstığı 84 107 - 210 198 90.000 0,22 Ceviz 2.156 2.014 1.649 891 7.047 130.000 5,42 Fındık - 4 - - 4 480.000 0 Üzümsü Meyveler Çilek 360 2.336 - 1.510 2.696 150.000 1,80 İncir - 461 - 35 461 280.000 0,16 Üzüm 16.355 19.353 1.988 42.588 38.956 3.600.000 1,08 KAYNAK: TÜİK(DİE), 2003 22. TABLO 6: SEÇİLMİŞ CANLI HAYVAN SAYILARI MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI Koyun 200.385 304.400 475.460 238.840 1.219.085 25.431.539 4,79 Kıl Keçisi 39.662 69.410 171.680 67.230 347.982 6.516.088 5,34 Tiftik Keçisi - - - - - 255.587 0 Sığır 107.344 118.157 62.643 34.443 322.587 9.788.102 3,30 44 TÜRKİYE BÖLGE % MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI - 701 531 - 1.232 113.356 1,09 TÜRKİYE BÖLGE % Manda TÜRKİYE BÖLGE % KAYNAK: TÜİK(DİE), 2003 23. TABLO 7: SEÇİLMİŞ HAYVANSAL ÜRÜNLER (TON) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI Kırmızı Et 4.242 1.383 1.380 154 7.159 366.962 1,95 Süt 155.977 121.358 83.910 40.576 401.821 10.611.011 3,79 Yapağı 401 591 768 478 2.238 46.457 4,82 Kıl 21 40 82 36 179 2.741 6,53 Tiftik - - - - - 333 0 Beyaz Et 2.600 6.271 - - 8.871 898.582 0,99 Bal 791 1.143 775 843 3.552 69.540 5,11 Balmumu 44 67 16 24 151 3.130 4,82 İpek Kozası - - - - - 169 0 GÖSTERGELER KAYNAK: TÜİK(DİE), 2003 24. TABLO 8: BÖLGE VE İLLERDEKİ ORMAN VARLIĞI (HA) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI Normal Koru 11.821,5 16.919 4.506 4.293 37.539,50 8.940.214 0,42 Bozuk Koru 14.078 944 658,5 2.243 17.923,50 6.499.380 0,28 Normal Baltalık 27.429 11.794,5 31.667,5 116.049 186.940 1.681.006 11,12 Bozuk Baltalık 120.591,4 124.894 191.506,5 85.082 522.073,90 4.068.146 12,83 Açıklık Alan 1.075.356,3 778.129 575.966 550.308 2.979.759,30 56.657.254 5,26 Ormanlık Oranı (%) 13,9 16,6 28,4 27,4 21,575 27,22 79,26 GÖSTERGELER TÜRKİYE BÖLGE % KAYNAK: Çevre ve Orman Bakanlığı,2003 25. TABLO 9: BÖLGE VE İLLERDEKİ ORMAN ÜRÜNLERİ VE MİKTARLARI (M3) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI 0 0 0 0 0 9.977.260 0,00 Tomruk 0 5 0 0 5 3.065.439 0,00 Tel Direği 0 0 0 0 0 44.178 0,00 Maden Direği 0 88 0 0 88 447.155 0,02 Sanayi Odunu 0 0 0 0 0 741.393 0,00 ORMAN ÜRÜNLERİ ENDÜSTRİ ODUNU Dikili KÖY GELŞ. H. 45 TÜRKİYE TOPLAMI BÖLGE % MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI Kağıtlık Odun 0 0 0 0 0 1.610.003 0,00 Yap. Odun Toplamı 0 93 0 0 93 5.908.168 0,00 Lif Yonga Odunu 0 0 0 0 0 2.329.897 0,00 Sırık 0 0 0 0 0 15.212 0,00 End. Odunu Toplamı 0 0 0 93 0 0 194.285 ORMAN ÜRÜNLERİ Yakacak Odun (STER) 93 0 194.285 TÜRKİYE TOPLAMI BÖLGE % 8.253.277 8.119.555 0,00 2,39 KAYNAK: OGM, 2005 26. TABLO 10: SU ÜRÜNLERİ MİKTARI (TON) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ GÖSTERGELER Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI TÜRKİYE BÖLGE % Yetiştiricilik Üretimi İç su Ürünleri 385 373 0 0 758 40.217 1,88 Deniz Ürünleri 0 0 0 0 0 39.726 0,00 Tatlı Su Ürünleri 540 1.236 64 413 2.253 44.698 5,04 KAYNAK: TÜİK(DİE), 2003-2004 Türkiye İstatistik Yıllığı ve Su Ürünleri İstatistikleri 27. TABLO 11: İHRACATÇI İŞLETME SAYILARI VE İHRACAT DEĞERLERİ İHRACATÇI FİRMA SAYISI VE İHRACAT DEĞERİ İHRACATÇI İŞLETME SAYISI (ADET) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ YIL TÜRKİYE BÖLGE Malatya Elazığ Bingöl Tunceli TOPLAMI TOPLAMI % 2001 82 20 2 0 104 28.907 0,36 2002 60 21 4 0 85 31.717 0,27 2003 75 29 4 0 108 35.584 0,30 2004 99 33 5 0 137 39.419 0,35 2005 İHRACAT DEĞERİ (1.000 $) BÖLGE 113 2001 65.303 8.011 47 0 73.361 31.307.227 0,23 2002 85.445 87.258 28 0 172.731 36.047.695 0,48 2003 109.593 542.921 326 0 652.840 47.240.131 1,38 46 İHRACATÇI FİRMA SAYISI VE İHRACAT DEĞERİ MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ YIL BÖLGE TÜRKİYE BÖLGE Malatya Elazığ Bingöl Tunceli TOPLAMI TOPLAMI % 2004 156.029 644.778 432 0 801.238 63.087.424 1,27 2005 138.888 KAYNAK: TÜİK(DİE), 2004 28. TABLO 12: BÖLGE VE İLLERDEKİ İHRACAT MİKTARLARININ SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ İHRACAT BÖLGE TÜRKİYE BÖLGE (ABD DOLARI) Malatya Elazığ Bingöl Tunceli TOPLAMI TOPLAMI % Tarım ve Ormancılık 1.973.790 0 0 0 1.973.790 2.953.527.154 0,07 Balıkçılık 0 0 0 0 0 97.510.389 0,00 Madencilik ve Taş Ocakçılığı 79.786 0 0 0 79.786 639.014.865 0,01 İmalat Sanayi 3.270.470 0 0 0 3.270.470 58.688.015.991 0,01 Diğer 17.807 0 0 0 17.807 395.585.627 0,00 TOPLAM KAYNAK: TÜİK(DİE), 2004 5.341.853 0 0 0 5.341.853 62.773.654.026 0,01 TÜRKİYE TOPLAMI BÖLGE 29. TABLO 13: İTHALATÇI İŞLETME SAYILARI VE İTHALAT DEĞERLERİ İTHALATÇI FİRMA SAYISI VE İTHALAT DEĞERİ MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI 2001 41 29 4 1 75 37.062 0,20 İTHALATÇI İŞLETME SAYISI 2002 63 34 3 1 101 39.037 0,26 (ADET) 2003 78 28 2 108 43.327 0,25 2004 80 42 1 2 125 48.056 0,26 2001 15.833 188.171 411 33 204.447 41.081.602 0,50 2002 27.426 222.225 94 24 249.769 51.391.386 0,49 2003 53.644 352.857 218 0 406.719 69.183.326 0,59 2004 39.992 576.108 8 471 616.578 97.370.108 0,63 İTHALAT DEĞERİ (1.000 $) YIL % KAYNAK: TÜİK(DİE), 2004 30. TABLO 14: BÖLGE VE İLLERDEKİ İTHALAT MİKTARLARININ SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI İTHALAT MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ BÖLGE TÜRKİYE BÖLGE TOPLAMI TOPLAMI % (ABD DOLARI) Malatya Elazığ Tarım ve Ormancılık 434.887 0 0 0 434.887 2.709.884.582 0,02 Balıkçılık 0 0 0 0 0 7.806.929 0,00 Madencilik ve Taş Ocakçılığı 0 0 0 0 0 10.982.944.078 0,00 Bingöl Tunceli 47 MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ İTHALAT BÖLGE TÜRKİYE BÖLGE TOPLAMI TOPLAMI % (ABD DOLARI) Malatya Elazığ İmalat Sanayi 2.866.622 0 0 0 2.866.622 79.672.642.043 0,00 Diğer 390.503 0 0 0 390.503 3.787.990.672 0,01 TOPLAM 3.692.012 0 0 0 3.692.012 97.161.268.304 0,00 Bingöl Tunceli KAYNAK: TÜİK(DİE), 2004 31. TABLO 15: BÖLGE VE İLLERE GÖRE MEVDUATI OLUŞTURAN KESİMLER (TL) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ MEVDUAT BÖLGE TOPLAMI TÜRKİYE TOPLAMI BÖLGE % 806.459 112.190.493 0,72 Elazığ Bingöl Tunceli TL 365.035 291.974 59.538 89.912 YABANCI PARA 241.042 293.585 39.548 41.564 615.739 85.203.368 0,72 TOPLAM 606.077 585.558 99.086 131.476 1.422.198 197.393.862 0,72 TASARRUF MEVDUATI 276.332 194.187 26.041 68.872 565.432 62.522.629 0,90 RES. KUR. MEV. 24.472 17.811 22.420 11.236 75.939 6.397.044 1,19 2004 Malatya TİC. KUR. MEVDUATI 47.421 54.291 8.873 5.104 115.689 22.905.479 0,51 BANKALARARASI MEV. 359 96 0 0 455 6.328.445 0,01 DÖVİZ TEVDİAT 241.042 293.585 39.548 41.564 615.739 85.203.368 0,72 DİĞER KURULUŞLAR 16.432 25.588 2.204 4.700 48.924 13.880.038 0,35 MADENLER, DEPO HES. 19 0 0 0 19 156.859 0,01 TOPLAM 606.077 585.558 99.086 131.476 1.422.198 197.393.862 0,72 KAYNAK: Bankalar Birliği, 2005 32. TABLO 16: BÖLGE VE İLLERDE KULLANDIRILAN BANKA KREDİLERİNİN SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI, 2004 MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ BÖLGE TOPLAMI TÜRKİYE TOPLAMI BÖLGE % Elazığ Bingöl Tunceli TARIM 37.670 4.832 919 2.896 46.317 3.847.082 1,20 GAYRİMENKUL 4.063 0 0 0 4.063 130.943 3,10 MESLEKİ 5.520 3.572 306 2.244 11.642 1.215.588 0,96 DENİZCİLİK 0 0 0 0 0 13.394 0,00 TURİZM 0 1.350 0 0 1.350 108.707 1,24 DİĞER 12.152 12.339 2.888 1.316 28.695 4.202.981 0,68 İHTİSAS DIŞI 207.015 143.059 21.044 25.975 397.093 92.963.094 0,43 TOPLAM 266.420 165.152 25.157 32.431 489.160 102.481.789 0,48 İHTİSAS KREDİLERİ Malatya KAYNAK: Bankalar Birliği, 2005 48 33. TABLO 17: BÖLGE VE İLLERİN GSYİH VE MALİ GÖSTERGELERİ MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ MALİ GÖSTERGELER BİRİM SIRALAMA (81 il İçinde) TÜRKİYE Malatya Elazığ Bingöl Tunceli Malatya Elazığ Bingöl Tunceli Gayri Safi Yurt İçi Hasıla İçindeki Payı % 0,80 0,65 0,14 0,10 100,00 28 39 74 79 Fert Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla 1987 F YTL 1.163 1.417 673 1.270 1.837 51 37 76 45 Banka Şube Sayısı Adet 46 33 12 16 7.786 40 47 76 71 Fert Başına Banka Mevduatı YTL 217 269 88 425 939 53 45 71 24 Toplam Banka Mevduatı İçindeki Payı % 0,29 0,24 0,04 0,06 100,00 31 36 74 68 Toplam Banka Kredileri İçindeki Payı % 0,32 0,15 0,03 0,04 100,00 26 47 77 74 Kırsal Nüfus Başına Tarımsal Kredi Miktarı YTL 82 37 11 126 138 36 63 76 15 Fert Başına Sınai, Ticari ve Turizm Kredileri YTL 76 63 28 82 392 45 55 76 40 KAYNAK: DPT, 2000 34. TABLO 18: GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA, 2004 MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ GSYİH BİRİM Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TÜRKİYE KİŞİ BAŞI GSYİH $ 1.417 1.704 795 1.584 1429 2.146 Cari Fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla DEĞER (Milyon) TL 1.482.137.335 1.185.015.869 244.048.180 175.249.211 3.086.450.595 178.412.438.499 PAYLAR % 0,8 0,7 0,1 0,1 1,7 100 GELİŞME HIZI % 49,3 46,8 42,9 47,4 47,7 43,2 KAYNAK: TÜİK(DİE), Türkiye İstatistik Yıllığı, 2004 35. TABLO 19: BÖLGE İLLERİ GSYİH’ SININ BÜYÜME HIZLARI (1987-2000 DÖNEMİ; YILLIK ORTALAMA; YÜZDE) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ TÜRKİYE TOPLAMI Malatya Elazığ Bingöl Tunceli TARIM 1,1 1,6 0,3 -3,8 1,4 SANAYİ 2,6 -1,6 17,6 5,7 4,4 HİZMETLER 3,3 2,5 2,1 0,5 3,9 TOPLAM 2,7 0,9 2,9 -1,5 3,6 KAYNAK: DPT 49 36. TABLO 20: BÖLGE VE İLLERİN GENEL BÜTÇE GÖSTERGELERİ MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ GENEL BÜTÇE GÖSTERGELERİ YIL BİRİM SIRALAMA (81 il İçinde) TÜRKİYE Malaty a Elazı ğ Bingöl Tunceli Malatya Elazığ Bingöl Tunceli Fert Başına Genel Bütçe Gelirleri 200 0 YTL 71 91 27 87 464 53 39 79 42 Fert Başına Gelir ve Kurumlar Vergisi Miktarı 200 0 YTL 42 55 16 54 165 46 36 77 40 Fert Başına Kamu Yatırımları Miktarı 199 5200 0 YTL 212 163 1.708 1.727 248 31 48 3 2 Fert Başına Teşvik Belgeleri Yatırım Tutarı 199 5200 0 YTL 2.404 674 196 115 2.668 24 53 76 78 Fert Başına İhracat Miktarı 199 5200 0 USD ($) 58 3 2.249 52 59 67 75 Fert Başına İthalat Miktarı 199 5200 0 USD ($) 264 16 3.967 33 57 66 75 KAYNAK: DPT, 2000 37. TABLO 21. İŞKOLLARINA GÖRE İŞLETME VE İSTİHDAM SAYILARI FAALİYET KONUSU (NACE Koduna Göre) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ BİRİM Malatya Elazığ Bingöl BÖLGE TOPLAMI TÜRKİYE BÖLGE % Tunceli (15-16) Gıda, İçki, İçecek, Tütün Sanayi İşletme Sayısı ADET 77 35 1 5 118 4.871 2,42 İstihdam KİŞİ 2.177 631 7 43 2.858 105.309 2,71 (17-18-19) Tekstil, Örme, Konf. Deri Sanayi İşletme Sayısı ADET 44 10 0 0 54 9.456 0,57 İstihdam KİŞİ 1.176 213 0 0 1.389 257.091 0,54 (20-36) Ahşap İşleme, Mobilya Sanayi İşletme Sayısı ADET 36 20 0 0 56 7.214 0,78 İstihdam KİŞİ 311 484 0 0 795 89.078 0,89 (21-22) Kağıt, K. Ürünleri, Basım 50 FAALİYET KONUSU (NACE Koduna Göre) MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ BİRİM Malatya Elazığ Bingöl Tunceli BÖLGE TOPLAMI TÜRKİYE BÖLGE % İşletme Sayısı ADET 5 7 0 0 12 1.173 1,02 İstihdam KİŞİ 86 67 0 0 153 20.543 0,74 (24-25) Kimya, Petrol, Lastik, Plastik San. İşletme Sayısı ADET 23 16 0 1 40 4.148 0,96 İstihdam KİŞİ 230 520 0 0 750 73.049 1,03 (26) Metal Dışı San. Ürünleri San. İşletme Sayısı ADET 19 28 0 0 47 2.120 2,22 İstihdam KİŞİ 203 745 0 0 948 49.924 1,90 (27) Metal Sanayi İşletme Sayısı ADET 7 5 0 0 12 2.120 0,57 İstihdam KİŞİ 70 99 0 0 169 49.924 0,34 (28-29-30-31-32-33-34-35) Metal Eşya, Ölçme, Makine San. İşletme Sayısı ADET 61 30 0 0 91 10.162 0,90 İstihdam KİŞİ 600 372 0 0 972 184.385 0,53 (37-72) Diğer İmalat Sanayi İşletme Sayısı ADET 0 2 0 0 2 1.402 0,14 İstihdam KİŞİ 0 7 0 0 7 16.124 0,04 İş Kolunu Belirtmeyen İşletme Sayısı ADET 15 26 1 3 45 3.487 1,29 İstihdam KİŞİ 148 473 0 17 638 47.411 1,35 GENEL TOPLAM İşletme Sayısı ADET 287 179 2 9 477 46482 1,02 İstihdam KİŞİ 5.003 3.611 7 64 8.685 890.394 0,98 KAYNAK: KOSGEB, 2005 38. TABLO 22. TOBB SANAYİ VERİ TABANINDAKİ KAYITLI İŞLETMELERİN İŞLETME / İSTİHDAM ORANI MALATYA ALT BÖLGESİ İLLERİ BİRİM Malatya Elazığ Bingöl BÖLGE TÜRKİYE TOPLAMI BÖLGE % Tunceli İşletme Sayısı ADET 261 113 26 12 412 41.045 1,00 Yabancı Ser. İşletme Sayısı ADET 1 0 0 0 1 751 0,13 İstihdam KİŞİ 9.375 4.494 231 120 14.220 1.775.013 0,80 Personel/İşletme Oranı A/işl. 36 40 9 10 24 43 - 51 KAYNAK: TOBB, 2004 39. TABLO 23. MALATYA İLİ DEĞERLENDİRME İL Faaliyet Konusu Diğer Yerler KSS OSB Bölge Teknopark Genel Toplam Ağaç ve ağaç mantarı ürünleri imalatı (mobilya hariç); saz, saman ve benzeri malzemelerden,örülerek yapılan eşyaların imalatı 1 2 1 4 Ana metal sanayii 3 2 2 7 Basım ve yayım; plak, kaset ve benzeri kayıtlı medyanın çoğaltılması 1 Başka yerde sınıflandırılmamış elektrikli makine ve cihazların imalatı 1 Başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat imalatı 7 1 13 Derinin tabaklanması ve işlenmesi; bavul, el çantası, saraçlık, koşum takımı ve ayakkabı imalatı MALATYA Serbest Gıda ürünleri ve içecek imalatı 37 Giyim eşyası imalatı; kürkün işlenmesi ve boyanması 1 8 Kağıt hamuru, kağıt ve kağıt ürünleri imalatı 2 3 3 23 1 1 29 3 77 1 2 4 4 Kimyasal madde ve ürünlerin imalatı 1 9 4 14 Makine ve teçhizatı hariç; fabrikasyon metal ürünleri imalatı 1 20 8 29 Metalik olmayan diğer mineral ürünlerin imalatı 5 6 8 19 Mobilya imalatı; başka yerde sınıflandırılmamış diğer imalatlar 7 20 4 3 2 5 Motorlu kara taşıtı, römork ve yarı römork imalatı 1 32 Plastik ve kauçuk ürünleri imalatı 1 2 6 9 Tekstil ürünleri imalatı 10 5 26 41 Tıbbi aletler; hassas ve optik aletler ile saat imalatı Toplam MALATYA 1 76 52 91 1 101 3 272 2.3 SANAYİ VE TİCARET ATÖLYESİ – SANAYİ TİCARET VE YATIRIM Mehmet TUNÇ ve Mehmet VOROL tarafından hazırlanan bu raporda Malatya’nın Sanayi Yatırımları altyapısının ortaya konmasına çalışılmıştır. 2.3.1 GİRİŞ Yaptığımız bu araştırmada, Malatya sanayisine, ağırlıklı olarak mevcut ve potansiyel yatırım alanları üzerinden genel bir bakış yaptık. Bu bakıştaki ilk amacımız şu anki durum hakkında ulaşabildiğimiz tüm verileri toplamak ve bunları bir durum analizi sürecinde kullanabileceğimiz şekilde düzenli ve güncel hale getirmek oldu. Daha sonra elde ettiğimiz son verilerle ana başlıklar oluşturarak bir ‚durum ne‛ raporu hazırlamaya başladık. Bu raporda başlangıçta Türkiye’nin sanayi tarihine kısaca değindik böylece ülkemizdeki sanayi süreci hakkında özet bir bilgiye sahip olduk. Bunu Malatya’nın sanayi tarihiyle devam ettirerek ilimizin bu aşamada ülke sanayisini nasıl ve ne düzeyde takip ettiğini görmüş olduk. Daha sonra yatırımın odak noktaları olan organize sanayi bölgeleri ve bunları destekler nitelikteki küçük sanayi sitelerinin kurulmalarındaki amaçları gösteren bir hedef ve tanıtım yazısıyla bu bölgeler hakkında bilgi sahibi olmuş olduk. Böylece niçin bu bölgelerin yatırım için dikkate alınması gereken yapılar olduğunu daha iyi anlamış olacağız. Tüm bu ön bilgilendirmelerin ışığında Malatya’da organize sanayi bölgeleri ile devam ettik. Mevcut durumda bu bölgelerin yapısını inceledik. Bu yatırım alanlarının alt yapısını, burada kurulu bulunan işletmeleri, bu işletmelerin hangi sektörlerde hizmet verdiğini belirlemeye çalıştık. Ve bu verileri önce bölge illerimiz olan Adıyaman ve Elazığ ile daha sonra kısa vadede ulaşmamız gereken bir yapıda bulunan ve hedef olarak belirleyebileceğimiz Kayseri ile karşılaştırarak bir durum bilgisine ulaşmak için kullandık. Devamında küçük sanayi sitelerinin durumunu inceledik. Bunu yaparken organize sanayi bölgelerini destekler nitelikteki bu alanların Malatya’daki ve Kayseri’deki şartlarına bakarak bir kıyaslama imkanına sahip olmuş olduk. Sanayinin yapı taşlarından biri olan imalat sanayinin Malatya’daki durum verilerini sıraladık. Ve sahip olduğu doğal kaynaklar bakımından Malatya’da madencilik sektörünü mercek altına aldık ve Malatya’nın dikkate değer maden yataklarına sahip olduğunu tespit ettik. İlimizde enerji tüketim miktarlarını ve bu enerjinin kullanıldığı alanlara göz atarak halkımızın faaliyet alanlarını gözlemlemiş olduk. Bu verileri tespitteki asıl amacımız Malatya’nın yatırım durumu olduğundan bu durumu olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilecek faktörlerden biri olan ulaşım ağlarını mercek altına aldık. Karayolu, demiryolu ve hava yolu durumunu inceleyerek ilimizin bir ulaşım ağı portresini çıkarttık. Ve tüm bu durumlarla birlikte yeni yatırım, mevcut yatırımlarda iyileştirme ve geliştirme yapılması halinde sağlanan devlet teşvik ve destekleri hakkında bir bilgilendirme bölümüne yer verdik. Böylece yatırımlar için çok önemli yere sahip olan bu destekler hakkında bir bilgi sahibi olmayı amaçladık. Tüm gözlemlerin ardından Malatya’da yapılabilecek uygun yatırım konuları üzerine bir küçük öneri bölümü oluşturduk. Böylece 53 tüm bu verileri kullanarak ileriye yönelik çalışma alanımız hakkında önemli envanterler elde etmiş olduk. 2.3.2 TÜRKİYEDE MEVCUT DURUM Türkiye’de 1963’ten beri uygulanan beş yıllık kalkınma planı dönemlerinde‚sanayiye dayalı büyüme‛ temel amaçlardan biri olmuştur. Ancak, 1980 yılı öncesive sonrasında benimsenen sanayileşme stratejileri ve uygulanan ekonomi politikaları büyük farklılıklar arz etmiştir. 1980 yılına kadar ithal ikamesi politikası uygulanmış; 1980 yılından sonra ise, ihracata dönük sanayileşmenin uygulamaya konulmasıyla, piyasa ekonomisinin ilke ve esaslarının geliştirilmesi yönünde önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bu reformlar özel sektörün dinamizminin artırılmasına önemli katkılar sağlamış ve Türk ekonomisinin iç ve dış etkilere karşı uyum yeteneğini artırmıştır. Böylece, son yıllardaki endüstriyel büyümenin kaynağını özel sektörün yatırımları ve dinamizmi oluşturmuştur. Sonuçta, ekonomik krizlerin olduğu yıllar dışında, 2000 yılına kadar sanayi büyük bir gelişme göstermiştir. Sanayi katma değerinde, ihracat hacminde ve ihracat içerisinde imalat sanayiinin payında önemli artışlar olmuştur. Sanayi katma değerinde ortalama yıllık büyüme oranı 1980-90 döneminde % 6,6, 1990-2000 döneminde ise % 4,2 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran 2001 yılında % -7,5, 2002 yılında ise % 9,4 olarak gerçekleşmiştir.Sanayinin GSMH içindeki payı 1980’de % 18,3 iken, 2000 yılında % 23’e,2002 yılında ise yüzde 25,6’ya ulaşmıştır.İmalat sanayi üretimi, 1980-1990 döneminde yıllık ortalama % 7,1, 1990-2000 döneminde ise % 4,2 artış göstermiştir. Bu oran 2001 yılında % 9,5, 2002 yılında ise % 10,9 olarak gerçekleşmiştir. Sanayideki büyümenin en önemli yansıması dış ticarette gözlenmiştir.Toplam ihracat 1980’den sonra hızlı artış göstermiş; 1980 yılında 2,9 milyar ABD Dolarından, 2000 yılında 27,8 milyar ABD Doları, 2002 yılında ise 35,8 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır. Sanayi mallarının ihracat içerisindeki önemi artmış ve imalat sanayii mallarının toplam ihracat içerisindeki payı 2000 yılında 25,3 milyar ABD Doları ile % 91’e, 2002 yılında ise 33,3 milyar ABD Doları ile % 93’e ulaşmıştır. Ekonomideki büyümenin bir sonucu olarak, ithal edilen yatırım ve ara mallarının hacmi de artmıştır. Toplam ithalat 1980 yılında 7,5 milyar ABD Doları iken,hızlı bir artışla 2000 yılında 54,5 milyar ABD Dolarına ulaşmış, 2002 yılında ise 51,3 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. İmalat sanayii ithalatı ise 2000 yılında 45milyar ABD Dolarına ulaşarak, toplam ithalatın % 82,6’sını oluşturmuştur. Budeğerler 2002 yılında sırasıyla 41,9 milyar ABD Doları ve % 81,7 olmuştur. Sanayileşme süreci etkisini istihdam yapısı üzerinde de göstermiştir. Toplam istihdam, 2000 yılında 21,7 milyona ulaşmış ve istihdam içerisinde sanayinin payı 1980 yılında % 11,6’dan, 1990 yılında % 15,6’ya ve 2000 yılında da % 17,8’e yükselmiştir. 2002 yılında ise ortalama 20,3 milyon olarak gerçekleşen istihdamın %19,5’i sanayi sektöründe gerçekleşmiştir. 54 2.3.3 MALATYA’ NIN SANAYİ TARİHİ Cumhuriyet dönemine geçilirken Malatya ilinin sanayisi ve ekonomik manzarası ülke sanayisinin ve ekonomisinin arz ettigi durumdan farksızdı. İlin sanayi varlıgı el sanatlarına dayalıçalısan esnaf ve sanatkardan ibaretti. 1927 sanayi sayımına göre, ilimizde toplam 1039 isyeri vardır.Bu isyerlerinde toplam 2447 kisi çalısmaktaydı. O tarihlerde Adıyaman ve Kemaliye'nin ilimizebaglı olması rakamın yüksek olmasında etkili olmustur. _malat sanayinin alt gruplara dagılımınabakıldıgında, ilk sırayı toplam isyerinin % 41.4 ve çalısanların %44.7'sini barındıran tarıma dayalısanayi almaktadır. Ayrıca bu dalda on kisiden fazla çalısanın oldugu sadece bir isyeri vardır. İldekitoplam isyerlerinin %25.6'sını ve çalısanların %27.3'ünü kapsayan dokuma sanayi ikinci sırayıalmaktadır. _limiz imalat sanayinde 100'den fazla çalısanın oldugu tek isyeri de dokumasanayindeydi. Üçüncü sırayı isyerlerinin %17.4 ‘ünü olusturan maden isletmesi ve makine sanayi almaktaydı. O günlerin gerek kalkınmayı tek basına omuzlayacak sermaye ve mütesebbis güçünün olmaması gerekse o dönemde dünyada egemen ekonomik görüs dogrultusunda ‚Kamu öncülügünde kalkınma ‚ modeli seçilmistir. Devlet sanayinin adeta ‚ilk hareket ettiricisi‛ olarak yurdun pek çok yerinde kamu yatırımlarına girismistir. Bu çerçevede 1937 yılında Malatya’da Tekel Sigara Fabrikası kurulmustur. Bunu 1939 yılında Sümerbank Malatya Pamuklu Dokuma Fabrikası takip etmistir. 1954 yılında ise Malatya Seker Fabrikası kurulmustur. Hepside kamusal sermayeli bu yatırımların her biri Malatya ilinin modern manada sanayilesmesinde önemli kilometre tasları olmustur. Bu yatırımların il ekonomisine sagladıkları katkı yarattıkları katma degerle sınırlı olmayıp, ‚örnek olma‛ islevleri ile de mütesebbis grubunun olusmasında yardımcı olmuslardır. Bu nedenle 1927 sanayi sayımında, imalat sanayinde 2447 kisi çalısırken, 1964 sanayi sayımında 5424 kisi çalısmaktadır. Artıs oranı % 121'dir.ilimiz 1968 yılında "Kalkınmada Öncelikliller" kapsamına alınmasının sonucu olarak 1970'ler kamu kesiminin genisletme yatırımları ve özel sektörün çesitli dallarındaki yatırımlarıyla kısmi bir canlanma dönemi olmustur. Bu dönemde gerçeklestirilen özel sektör yatırımları, il içi sermaye birikimi ve yurt dısında çalısan isçilerce finanse edilerek gerçeklestirilmistir.1970'lerde ilimizde en çok isyeri açılan sektör sanayi sektörü olmustur. Bu gelismede dokuma, tasa-topraga dayalı sanayi önde gelmektedir. 1980’li yılların basında Ülkemizde ‚kapalı ekonomi‛ uygulamaları rafa kaldırılmıs ve o günlerin artık tartısması kabul edilen rekabete dayalı ‚ açık ekonomi‛ dönemine geçilmistir. Bu dönemin en belirli özelligi Türk sanayinin dünya rekabetine açarak güçlendirmek olmustur. Bir yandan Pazar ekonomisine geçerken bir yandan da özel sektör yatırımları çesitli tesvik araçları ile desteklenmistir. Bu dönemde Malatya sanayisi kamunun sagladıgı yatırım tevsiklerinden yararlanmıs ve kalkınmasına hız katmıstır. 55 2.3.4 SANAYİNİN ALT YAPISI 2.3.4.1 ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ 19. yüzyılın sonlarında sanayinin belirli bir plan dahilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesinin önemine bağlı olarak dünyada ilk örneğinin İngiltere’de görüldüğü organize sanayi bölgesi uygulaması, 20. Yüzyılın başlarında başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere diğer gelişmiş ülkelerce uygulanmaya başlanmıştır. İlk uygulamaların amacı sanayicilerin altyapılı arsa ihtiyaçlarının karşılanması yoluyla bu bölgeleri inşa eden özel firmaların kar elde etmeleri olmuştur. Bir başka deyişle ilk uygulamalar özel sektör tarafından kar elde etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. İkinci Dünya Savaşıyla birlikte başlayan dönemde OSB’ler bir devlet yatırımı olarak uygulanmaya başlamış ve az gelişmiş ülkelerde küçük ve orta ölçekli işletmelerin geliştirilmesi amacına hizmet eder bir biçimde düzenlenmiştir. 1960 yılında başlayan planlı kalkınma döneminde ise sanayinin ‚lokomotif‛ sektör olduğu açıklıkla belirtilmiş, ekonomik dengenin kurulması, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın birlikte gerçekleştirilmesi, belli bir hızda büyüme ve sanayileşmeye önem verilmesi gibi uzun vadeli hedefler belirlenmiştir. Belirlenen hedefler doğrultusunda; ülkede sanayinin geliştirilmesi amacıyla uygulamaya konulan pek çok teşvik tedbirlerinden biri olan OSB uygulamalarına, ilk olarak 1962 yılında Bursa’da bir OSB kurulmasıyla başlanmıştır ‚Sanayiin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, kentleşmeyi yönlendirmek, çevre sorunlarını önlemek, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, imalat sanayi türlerinin belirli bir plan dahilinde yerleştirilmeleri ve geliştirilmeleri amacıyla, sınırları tasdikli arazi parçalarının gerekli altyapı hizmetleriyle ve ihtiyaca göre tayin edilecek sosyal tesisler ve teknoparklar ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dahilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve OSB Kanunu hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgeleri‛ olarak tanımlanan Organize Sanayi Bölgeleri, kuruluş ve işleyiş sürecinde düzenin sağlanması ve yasal bir statüye kavuşturulmaları için 4562 sayılı OSB kanunu, 15.04.2000 tarih ve 24021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Sanayinin disipline edilmesi, Şehrin planlı gelişmesine katkıda bulunulması, Birbirini tamamlayıcı ve birbirinin yan ürününü teşvik eden sanayicilerin bir arada ve bir program dahilinde üretim yapmalarıyla, üretimde verimliliğin ve kar artışının sağlanması, Sanayinin az gelişmiş bölgelerde yaygınlaştırılması, Tarım alanlarının sanayide kullanılmasının disipline edilmesi, 56 Sağlıklı, ucuz, güvenilir bir altyapı ve ortak sosyal tesisler kurulması, Müşterek arıtma tesisleri ile çevre kirliliğinin önlenmesi, Bölgelerin devlet gözetiminde, kendi organlarınca yönetiminin sağlanması, OSB’lerin Kuruluşunda temel hedef olarak belirlenmiştir. 40. TABLO-1 OSBLERİN COGRAFİ BÖLGELERE GÖRE DAGILIMI 2005 SONU İTİBARİYLE BİTENLER 2006 YILI YATIRIM PROGRAMINDA OLANLAR % % % BÖLGE ADI ADET ALAN (Ha) Hektar (*) ADET (**) ALAN (Ha) Hektar (*) Adet (***) MARMARA (11 İL) 15 4.262 21,76 12 2.753 12,81 11,21 EGE (8 İL) 14 3.512 17,93 18 3.084 14,35 16,82 AKDENİZ (8 İL) 11 2.603 13,29 6 1.053 4,9 5,61 İÇ ANADOLU (13 İL) 16 4.018 20,51 17 4.621 21,5 15,89 KARADENİZ (18 İL) 16 1.748 8,92 27 3.507 16,32 25,23 DOĞU ANADOLU (14 İL) 7 1.248 6,37 16 2.408 11,21 14,95 G.DOĞU ANADOLU (9 İL) 8 2.196 11,21 11 4.063 18,91 10,28 TÜRKİYE TOPLAMI (81 İL) 87 19.587 100 107 21.489 100 100 (*)Toplam bölge alanının Türkiye toplam alanına oranıdır. (**)Etüd ve Kamulaştırma karakteristiği ile yer alan projeler adet olarak toplamlara dahil edilmiştir. (***)Toplam adedin Türkiye toplam adedine oranıdır. KAYNAK: http://www.sanayi.gov.tr/webedit/gozlem.aspx?sayfano=2988 2.3.4.2 TÜRKİYENİN OSBLER VE KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ İÇİN HEDEF VE POLİTİKALARI Yerel girişimciliğin canlandırılmasına ve Organize Sanayi Bölgelerinin geliştirilmesine önem verilecektir. Sanayileşmenin kentsel gelişim üzerindeki olumlu etkilerinden faydalanmak amacıyla, orta ölçekli şehirlerde gerekli alt yapıya sahip Organize Sanayi Bölgeleri kurulacaktır. Teknoloji transferinin, doğrudan yabancı yatırımların, istihdamın artırılması ve yatırım işlemlerinde bürokrasinin azaltılması amacıyla Endüstri Bölgeleri sistemi geliştirilecektir. Organize Sanayi Bölgelerinde atık geri dönüşüm tesislerinin kurulması desteklenecektir. Ayrıca, yeni sanayi merkezlerinin oluşumunda önemli işlevi olan Organize Sanayi Bölgelerine ve Küçük Sanayi Sitelerine ilaveten Özel Sanayi Bölgeleri de kurulacaktır. 57 İşletmelerin Organize Sanayi Bölgelerinde, Endüstri Bölgelerinde ve Sanayi Sitelerinde kümeleşmesinin teşvik edilmesi için yeni politika ve stratejiler geliştirilecektir. 2.3.4.3 MALATYA İLİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ İlimizde hali hazırda faal iki adet organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Yasanan 2000 ve 2001 yılı ekonomik krizinin etkilerinin hafiflemesine baglı olarak ülke düzeyinde yatırım kosullarının iyilesmesi ve buna ilave olarak özelde Malatya ilinin 29.01.2004 tarih ve 5084 sayılı Yatırımların ve istihdamın Tesviki ile Bazı Kanunlarda Degisiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında yer alması nedeni ile ilde yatırım taleplerinde artıs gözlenmektedir. İlin ekonomik potansiyeli düsünüldügünde organize sanayi bölgelerinin sayıları artacagı beklenmektedir. 41. TABLO-2 MALATYA İLİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ 2004 SONU İTİBARİYLE BİTENLER ADET ALAN (Ha) 1 300 % Hektar (*) 1.65 2005 YILI YATIRIM PROGRAMINDA OLANLAR ADET (**) ALAN (Ha) 2 350 % Hektar (*) 1.51 % Adet (***) 1.72 (*) Toplam bölge alanının Türkiye toplam alanına oranıdır. (**) Etüd ve Kamulaştırma karakteristiği ile yer alan projeler adet olarak toplamlara dahil edilmiştir. (***) Toplam adedin Türkiye toplam adedine oranıdır. KAYNAK: http://www.sanayi.gov.tr/webedit/gozlem.aspx?sayfano=1869 2.3.4.3.1 BİRİNCİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Malatya I. Organize Sanayi Bölgesi, Malatya-Ankara karayolu üzerinde sehir merkezine 12Km mesafede 300 Ha arazi üzerine 1976 yılında kurulmustur. Ancak çesitli nedenler ile 1984 yılına kadar ilerleme kaydedilmemistir. 1984 yılından itibaren çalısmalar tekrar hız kazanmıs ve 1988 yılında hizmete girmistir. 1. Organize Sanayi Bölgesinin toplam sanayi alanı 2.295.960. m² olup, sosyal alan,yesil alan ve yolların toplam alanı ise 704.040 m²‘dir. Bölgenin yol, su, kanalizasyon,arıtma tesisi, elektrik sebekesi, haberlesme ve diger sosyal tesisleri tamamlanmıs durumdadır. Bölgenin toplam sanayi parsel sayısı 164 adettir. 42. TABLO-3. 1. OSB YATIRIM DURUMU FİRMA PARSEL alan alan SAYISI SAYISI m2 % ÜRETİME GEÇEN 106 127 2.015.583 84,96 İNŞAAT HALİNDEKİ 16 23 191.099 8,05 PROJE SAFHASINDAKİ 3 7 85.000 3,58 TAHSİSİ YAPILMAYAN 0 7 80.778 3,40 TOPLAM 125 164 2.372.460 100,00 KAYNAK:1.OSB MÜDÜRLÜĞÜ 43. TABLO-3. 2. FİRMALARIN SEKTÖREL DAĞILIMI 58 FİRMALARIN SEKTÖREL DAĞILIMI GIDA SANAYİ 34 FİRMA, 31 FAAL TEKSTİL SANAYİ 44 FİRMA, 36 FAAL DİĞER 47 FİRMA, 39 FAAL TOPLAM 125 FİRMA, 106 FAAL KAYNAK: 1.OSB MÜDÜRLÜĞÜ Faal tesislerde 5691 kişi isdihdam edilmekte, faal fabrikaların tam kapasite çalışması ve inşaat ve proje halindeki firmaların üretime geçmesi halinde 7500 kişi isdihdam edilecektir. 44. TABLO-4 DİĞER SANAYİLER SANAYİ ÜRETİM İNŞAAT PROJE CİNSİ HALİNDE HALİNDE HALİNDE ORMAN SANYİ 1 1 1 Kağıt Sanayi 2 0 0 Deri ve Deri Mam 0 1 0 Basım Sanayi 0 0 1 Plastik Sanayi 4 4 0 Kimya Sanayi 2 0 2 Pişmiş Kil ve Çim. Ger. San 2 2 4 Demir ve Çelik San 1 6 3 Mad. Eşya Elektriksiz Mak 1 0 1 Tarım aletleri ve Mak. San 2 1 0 Akü Montaj 1 0 0 KAYNAK:DOĞU ANADOLU SANYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ 2.3.4.3.2 İKİNCİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Malatya II. Organize Sanayi Bölgesi 07.03.1997 tarihinde Malatya – Ankara karayolu üzerinde Malatya sehir merkezine 12 Km mesafede 5.000.000. m2 arsa üzerine kurulmustur. Toplam sanayi alanı 3.000.000. m² olan II. Organize Sanayi Bölgesinde toplam 160 parsel bulunmaktadır. 5084 sayılı yasa ile Malatya ilimiz tesvik kapsamındaki 36 il içerisinde yer almasına baglı olarak Malatya’ya yönelen yatırım talebi nedeni ile II Organize sanayi bölgesinde bulunan parsellerin tamamı yatırımcılara tahsis edilmistir. Halihazırda II. Organize Sanayi Bölgesinde bu güne kadar 18 isletme yatırımını tamamlayarak üretime geçmis bulunmakta olup, diger yatırımlar insaat/proje asamasındadır. Tahsisi yapılan parsellerin üzerinde projelendirilen yatırımların sektörel 59 dagılımı itibariyle %40 ile tekstil sektörü ilk sırada gelmekte olup, ikinci sırada %20’lik pay ile Gıda sektörü yatırımları gelmektedir. I. OSB’de oldugu gibi II.OSB ‘de de tekstil sektörü ilk sırada gelmektedir. Ancak tekstil sektöründe küresel manada artan rekabet kar marjlarını düsürmekte ve sektörel kırılganlıgı artırmaktadır. İlin kalkınmasında sürekliligin saglanması, markalasma veya yatırımların katma degeri yüksek ve teknoloji yogun alanlara kaydırılması gerekmektedir. 2.3.4.4 MALATYA OSB’LERİNİN BÖLGE OSB’LERİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI 45. TABLO-5 MALATYA-ELAZIG-ADIYAMAN OSB DURUMU İL ADI MALATYA ELAZIG ADIYAMAN OSB ADI YATIRIM PROGRAMINDA OLAN PROJELER KIRMIZI TONDADIR TAMAMLANMIŞ PROJELER MAVİ TONDADIR YATIRIM PROGRAMINDA YER ALMAYAN PROJELER RENKLENDİRİLMEMİŞTİR MALATYA DARENDE MALATYA-I MALATYA-II MALATYA-III ELAZIG-I ELAZIG-II ELAZIG-III ELAZIG-IV ELAZIG HAYVAN VE HAYVAN ÜRÜNLERİ ADIYAMAN-BESNİ ADIYAMAN-GÖLBASI ADIYAMAN-MERKEZ-I ADIYAMAN-MERKEZI-I(TEVSİİ) KAYNAK: http://www.sanayi.gov.tr/webedit/gozlem.aspx?sayfano=2446 Malatya ili, Elazığ ve Adıyaman illerine göre nüfus, coğrafi konum , iş gücü ve yatırım potansiyeli uygunluğu gibi etkenlerde daha ön plana çıkacak özelliklere sahip olmasına rağmen tablo-5te de görüldüğü üzere ancak bu iller kadar organize sanayi bölgesine kavuşabilmiştir. 2.3.4.4.1 ADIYAMAN OSBLERİ Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi 86 adet sanayi parselinden oluşmaktadır. Bu parsellerin bugüne kadar % 85'i tahsis edilmiş olup, bunların 6 adeti işetmeye açılmıştır. Bu tesislerin ; 3 adeti Konfeksiyon sektöründe 1 adeti Elektrik-Elektronik 1 adeti yem fabrikası 1 adeti ise ağaç işleme sektöründe faaliyet göstermektedir. Bu tesislerimizde yaklaşık 500 kişi istihdam edilmektedir. Yapılan bu konfeksiyon sektöründeki imalatların bir kısmı EGS aracılığıyla bir kısmı ise, kendi imkanları ile yurt dışına ihraç edilmektedir. 60 İnşaat safhasında olan tesis sayısı ise 8 adettir. Bu tesislerin ; 3 adeti Mobilya sektöründe 2 adeti yem fabrikası 2 adeti tesktil sektöründe 1 adeti ise plastik sektöründe faaliyet gösterecektir. Geri kalan tesislerimizin ise henüz inşaatına başlanmamış olup, proje safhasındadır. Bu firmaların ; 26 adeti tekstil-konfeksiyon-iplik sektöründe 13 adeti gıda sektöründe 3 adeti plastik-ambalaj sektöründe 1 adeti makina sektöründe 1 adetin ise elektronik sektöründe yatırım yapmaları beklenmektedir. Adıyaman Organize Sanayi Bölgesinde kurulması düşünülen tesislerin hepsi faaliyete geçtiği takdirde Bölgemizde toplam olarak yaklaşık 9-10 bin kişinin istihdam edileceği öngörülmektedir. 2.3.4.4.2 ELAZIĞ OSBLERİ I.kısım OSB 110 ha olup altyapı inşaatı 1990 tamamlanarak 60 sanayi parselinden oluşmaktadır. Bölgedeki arsaların tamamı sanayicilere tahsis edilmiştir. II.Kısım OSB 56 ha olup altyapı inşaatı 2000 tamamlanarak 39 sanayi parselinden oluşmaktadır. Bölgedeki arsaların bir adedinin dışında tamamı sanayicilere tahsis edilmiştir. III.Kısım OSB 93 ha olup 9 sanayi parseli olarak planlanmaktadır. Yer seçim işlemi henüz tamamlanmamıştır. Arazinin bir bölümü organize sanayi bölgesi tarafından satın alınmış olup kalan kısmı Arsa Ofisi ve Milli Emlak genel Müdürlüklerinden satın alınacaktır. Hayvan Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi ihtisas Organize Sanayi Bölgesi olup 18.5 ha arazi üzerinde 7 sanayi parseli ve 1 ticari alan parselinden oluşmaktadır.Tahsis edilen sanayi parsel sayısı 3 olup 5 parsel henüz tahsis edilmemiştir. Besi Organize Sanayi Bölgesi yer seçim işlemleri tamamlanmış olup ÇED gerekli değildir raporu alınmış olup yaklaşık 350 ha olan üzerinde 6 sanayi parseli ve yeterince besi ahırlarından ve padoklardan oluşacaktır. İmar planı henüz yapılmamıştır. 61 2.3.4.4.3 KAYSERİ OSBLERİ KAYSERİ HACILAR ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ KAYSERİ İNCESU ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ KAYSERİ MERKEZ I.ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ KAYSERİ MERKEZ II.(MİMAR SİNAN)ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ 2.3.4.4.4 MALATYA OSBLERİ MALATYA DARENDE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ MALATYA MERKEZ I.ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ MALATYA MERKEZ II.ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Yukarıdaki durum incelendiğinde ilk bakışta Kayseri ile Malatya arasında uçurumlar olmadığı söylenebilir çünkü sonuçta Kayseri’de fazladan bir faal organize sanayi bölgesi göze çarpmaktadır. Bu nedenle bir de bu sanayi bölgelerindeki aktif firma istatistiklerine göz atalım. 46. TABLO-6 KAYSERİ OSBLERİNDEKİ FİRMALAR Ambalaj(10) Elektrik - Elektronik(12) Ev Eşyaları ve Bahçe(44) Kimya Sanayi(27) Matbaa ve Yayıncılık(4) Mobilya(125) Otomotiv(12) Tarım ve Hayvancılık(2) Tekstil(78) Ticaret(1) İnşaat(50) Deri Sanayi ve Ürünleri(0) Enerji(27) Giyim(5) Makine(33) Metal & Maden(54) Orman Ürünleri(10) Tanıtım - Reklamcılık(5) Taşımacılık(2) Telekomünikasyon(1) Yiyecek - İçecek(18) TOPLAM :510 KAYNAK:www.kosb.org 47. TABLO-7 MALATYA OSBLERİNDEKİ FİRMALAR GIDA SANAYİ TEKSTİL SANAYİ DİĞER Toplam Firma Sayısı 129* 37 43 49 KAYNAK:www.malorsa.org.tr *BU SAYI 2.OSB İLE BİRLİKTE TOPLAM 147 YE ULAŞMIŞTIR. Bu iki tabloda görüldüğü üzere kayseri dört organize sanayi bölgesinde 510 firma ve ortalama dağılım göstermiş 21 sektörle hizmet verirken, Malatya ağırlıklı olarak iki organize 62 sanayi bölgesinde 147 firma ve, gıda ve tekstil sektörlerinde yoğunlaşmış bir yapıyla kayserinin çok gerisinde kalmıştır. Buradan anlaşılacağı üzere Malatya’nın hali hazırdaki organize sanayi bölgeleri olması gereken düzeyde işlevini yerine getirememektedir. Bu düzeyde bir işlev yakalayabilmek için bu bölgelerin maksimum verimlilikte kullanılması gerekmektedir. Bunun için de inşaat halindeki projelerin hızla bitirilmesi ve projelerin de bir an önce yatırıma açılmaları lazımdır. Bunun yanında yeni organize sanayi bölgelerinde de sektörel çeşitliliğin teşviki ile Malatya’daki sektör gamı yetersizliğine bir çözüm getirilebilir. 2.3.4.5 KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ Sanayinin gelismesine temel olusturan ve büyük sanayi isletmelerine yan sanayi olarak hizmet veren küçük sanayi isletmelerinin en önemli sorununu yerlesim yeri ve isyerleri olusturmaktadır. Küçük Sanayi Siteleri uygulamalarından önce, küçük isletme sahibi esnaf ve sanatkarlarımız oldukça dagınık bir yapıda, her türlü saglık kosullarından ve çagdas ticaretanlayısından uzak, plansız ve denetimsiz bir sekilde yapılasmıs, mahalle ve sokak köselerindesıkısıp kalmıs dükkan ve atölyelerde zor sartlarda üretim yapmaktaydı. Bu kosullarda gösterilen faaliyetler, insan saglıgı, çevre kirliligi ve plansız kentlesme gibi olumsuzlukların dogmasına neden olmustur. Belli bir yerlesim yeri bulunmayan ve elverissiz çalısma kosullarında faaliyet gösteren küçük isletme sahibi esnaf ve sanatkarların isyeri sorununa çözüm getirebilmek için küçük sanayi siteleri olusturulmustur. Benzer iş kollarında çalışan işletmelerin aynı site içinde toplanmasıyla, bölgesel ihtiyaçlar daha kolay ve ekonomik olarak karşılanabilmekte, işyerlerine yeni teknolojinin sokulması kolaylaşmakta ve böylece kalkınma hamlemize en ufak işletmeden başlayarak destek sağlanmaktadır. Küçük sanayi sitelerinin kuruluşu ile; Sanayinin disipline edilmesi, Şehrin planlı gelişmesine katkıda bulunulması, Birbirini tamamlayıcı ve birbirinin yan ürününü teşvik eden sanatkarların bir arada ve bir program dahilinde üretim yapmalarıyla, üretimde verimliliğin ve kar artışının sağlanması, Sanayinin az gelişmiş bölgelerde yaygınlaştırılması, Tarım alanlarının sanayide kullanılmasının disipline edilmesi, Sağlıklı, ucuz, güvenilir bir altyapı ve ortak sosyal tesisler kurulması, temel hedef olarak belirlenmiştir. 2.3.4.6 MALATYA KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ İlde Sanayi Sitelerinin kurulmasına 1956 yılında Eski Sanayi Sitesinin kurulmasıyla baslamıs ve 1961 yılında faaliyete geçmistir. Sanayi ve Ticaret Bakanlıgının kredi destegi ile 1963 63 yılında Malatya Küçük Sanayi Sitesi ve 1977 yılında ise Öz Malatyalılar Küçük Sanayi Sitesinin yapımına baslanmıs ve Malatya Küçük Sanayi Sitesi 1975 yılında, Öz Malatyalılar Küçük Sanayi Sitesi ise 1991 yılında faaliyete geçmistir. Zaman içerisinde sehir merkezine olan yakınlıgı nedeni ile Malatya Küçük Sanayi Sitesindeki isyerlerinin dolması ve yeni isyeri ihtiyacının bas göstermesiyle beraber Malatya Küçük Sanayi Sitesinin etrafında özel mütesebbisler tarafından yeni sanayi siteleri insa edilmistir. Bu sanayi sitelerinden; Sirolular Küçük Sanayi Sitesi ve Ugur Sanayi Sitesi 1981 yılında, 100. Yıl Küçük Sanayi Sitesi 1982 yılında ve Güncallar Küçük Sanayi Sitesi ise 1984 yılında faaliyete geçmistir.Yine Sanayi ve Ticaret Bakanlıgının kredi finansman destegi ile kurulan Arapgir Küçük Sanayi Sitesi 1996 yılında faaliyete geçmistir.Ayrıca şu an Doğanşehir ve Akçadağ Mermer ihtisas sanayinin inşaatı devam etmektedir. Aşağıdaki tabloda bu sanayi sitelerinin alanları ve faaliyetteki iş yerleri sayıları verilmiştir. 48. TABLO-8 MALATYA KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ Tablo-8de de görüldüğü üzere Malatya’da toplam 8 küçük sanayi sitesi ve bu sitelerde toplam 2017 işyeri bulunmaktadır.Bunlardan ikisi ilçelerde diğerleri merkezde kuruludur. 49. TABLO-9 KAYSERİ’DE KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ VE ÇALIŞAN İŞÇİ SAYISI İŞYERI SAYISI ÇALIŞAN KAPALI+BOŞ İŞÇİ İŞYERI Kocasinan 1957 2185 8.795 % 100 Dolu Yeni San. Sit. Kocasinan 1972 3000 16.840 % 100 Dolu Orta San. Böl. Melikgazi 55 112 % 100 Dolu Doğu Sanayi Ağaç İş. Kocasinan 1985 280 453 % 100 Dolu İmalatçı-Pazarlama San. Melikgazi 1985 220 403 % 100 Dolu Ağaç İşleri San. Sit. Melikgazi 1995 854 9.352 % 100 Dolu K.SANAYİ SİTESI ADI İLÇESI Eski San. Sit. FAALİYETE GEÇİŞ TARIHI 1979 64 Argıncık Küçük San. Sit. Kocasinan 1992 220 321 % 100 Dolu Pınarbaşı Küçük Sn. Sit. Pınarbaşı 1999 116 54 % 52 Dolu Kayseri Demirciler KSS Melikgazi 2003 329 410 168 Dolu İşyeri 7259 36.741 TOPLAM KAYNAK: KAYSERİ VALİLİĞİ Küçük sanayi sitelerinin Kayseri’deki durumuna bakacak olursak toplam 9 küçük sanayi sitesi fakat bu sitelerde toplam 7259 işyeri bulunmaktadır.Ve bu işyerlerinde toplam 36.741 kişi istihdam edilmektedir. Bu rakamlar bize gösteriyor ki Malatya küçük sanayi siteleriyle de Kayserinin oldukça gerisinde kalmış durumdadır. Kayseri ile Malatya’nın organize sanayi ve küçük sanayi siteleri karşılaştırmalarına bakarak şunu söyleyebiliriz; Malatya yeterli düzeyde yatırım yapılabilecek sanayi bölgesi alt yapısına alan ve sayı olarak sahip.Fakat bu bölgeler sınırlı sayıda firma ve işyerine ev sahipliği yapıyor. Bu bölgelerde faal bulunan firma ve işyerleri yeterli verimlilik düzeyinde değiller ya da bu düzeyde faaliyet gösterebilmek için uygun yatırımlarla desteklenmemişler. Düşük sayıda firma ve işyerleri ve buna bağlı olarakta düşük istihdam faal olmayan, inşaat halinde veya proje halinde olup hayata geçirilemeyen firma ve işyerlerinin toplam etkisini gözler önüne seriyor. Tüm bu saydığımız durumlardan yola çıkarak Malatya’nın mevcut bölgeleri bir an önce tam kapasite kullanım düzeyine getirip, kalkınmada öncelikli belirlenmiş bir il olarak yeni organize sanayi ve kss bölgeleri ve yatırımcıları kendine çekecek özellikleri ile yatırımın cazibe merkezi haline gelmelidir. 2.3.5 İMALAT SANAYİ Malatya, sanayilesme açısından ülkemizin en geri kalmıs bölgesi olan Dogu Anadolu bölgesinde bulunmakta olup, ortaya koydugu sanayilesme çabası ile bulundugu bölgenin sanayilesme bakımından önde gelen vilayeti durumuna gelmistir. Yıllık imalat sanayi verilerine göre 1964 yılında 10 adet imalat sanayi isyeri sayısı ile ülke genelinde %0,33 paya sahip olan Malatya, 1999 yılına kadar imalat sanayi isyeri sayısı bakımından ülke ortalamasını asarak imalat sanayi isyeri sayısı toplamından aldıgı payını artırmıs, ancak 2001 yılında %0,39 düzeyine gerilemistir. 1964 ve 2001 yıllarını kapsayan dönemde ise Malatya, ülke toplam imalat sanayi isyerleri içerisindeki payını sadece 0,06 puan yükseltmistir. 65 50. YILLAR İTİBARİYLE MALATYA VE TÜRKİYE İMALAT İŞYERLERİ SAYISI Kaynak: TÜİK(DİE) İlde yaratılan Gayri safi yurt içi hasıla içerisinde imalat sanayinin aldıgı pay %25,8 düzeyindedir. İmalat sanayi sektöründe isyerlerinin hukuki durumuna(kamu veya özel sermayeli oluslarına) bakıldıgında sayısal olarak özel kesim imalat sanayi isyerleri, kamu kesimine ait isyerlerinin sayısından fazladır. Ancak isyeri sayılarının kamu veya özel kesime ait olusları bakımından ülke genel tablosuna uyan Malatya’da, imalat sanayinde istihdam edilen çalısan sayıları bakımından , kamu kesimine ait imalat sanayi isyerlerinde çalısanların sayısı, özel kesime ait isyerlerinde çalısanların sayısını asmaktadır. Ülke genelinde 1993 yılında imalat sanayi sektöründe yaratılan istihdamın %78,31 özel kesimce saglanmakta iken bu oran 2001 yılında %90 yükselmistir. Malatya ‘da ise 1993 yılında %25 olan özel kesim payı, 2001 yılında %68 düzeyine çıkmıstır. Bu rakamlar Malatya’nın özel kesim eliyle kalkınma yolunda oldugunu göstermekle beraber, imalat sanayinde özel kesim istihdam oranının ülke ortalamasının altında kalması, ilin özel kesim yatırımlarını kendine çekebilmesi için kat edilmesi gereken uzun yola isaret etmektedir. 66 51. TABLO-10 YILLAR İTİBARİ İLE İMALAT SANAYİNDE İSYERİ TOPLAMINDAN MALATYA’NIN ALDIGI PAY Kaynak: TÜİK(DİE) 52. TABLO-11 İMALAT SANAYİNDE ORTALAMA ÇALISAN VE YARATILAN KATMA DEGER Kaynak: TÜİK(DİE) 67 53. TABLO-12 YILLAR İTİBARİ İLE İMALAT SANAYİNDE ÇALISANLAR VE SEKTÖRDE YARATILAN KATMA DEGERDEN MALATYA’NIN ALDIGI PAY Kaynak: TÜİK(DİE) Tablo dan Malatya is güçünün verimliligine iliskin ipuçları da elde edilebilir. 1980-1985 yılları arasında istihdamdan alınan payda ciddi bir artıs yasanmaz iken yaratılan katma degerden alınan paydaki artıs isgücü verimliligindeki artısa da isaret etmektedir. Fakat 1985’ten sonra yaşanan süreçte istihdamdan alınan payda ciddi azalma göze çarpıyor. Bu durum bize işgücü verimliliğindeki düşüşü işaret ediyor. 2.3.6 MADENCİLİK Madencilik istihdam yaratma kapasitesi yüksek bir sektör durumunda olmakla beraber, sektörde uzun yıllar kamu sektörünün öncülügüne ragmen, sektörel nispi büyümeyi saglayacak, büyük ölçüde özel kesim yatırımlarını çekememistir. Madencilik sektörünün ülkemiz GSMH içerisindeki payı düsük olup, 1996 yılında %1,5 iken 2002 yılında %1,2 düzeyinde gerçeklesmistir. İl ekonomisi içerisinde madencilik sektörüne iliskin durum da benzerlik arz etmektedir. Madencilik sektörünün ilde yaratılan gayri safi yurt içi hasıla içerisindeki (2001 yılı) payı %0,3 (Binde üç) düzeyindedir. Malatya ili basta demir ve Pirofillit yatakları olmak üzere dogal kaynaklar bakımından önemli bir yere sahiptir. Ancak söz konusu dogal kaynakların tam olarak ekonomik bir degere dönüstürüldügünü söylemek zordur. Örnek olarak Malatya, ülkemizde bilinen tek Pirofillit yataklarına sahip olmasına karsılık mevcut Pirofillit yataklarının gerektigi gibi degerlendirilemedigi görülmektedir. Benzer bir durum demir madenleri için de geçerlidir. Madencilik sektörününülkemizde yasadıgı genel sorunlara ilaveten bölgeye münhasır 68 sorunlar madenciligin gelisimini yavaslatmaktadır. Bunlardan bazıları ilimize ve bölgemize has topografik yapı nedeni ile ulasım ve tasıma sorunları ve yüksek tasıma maliyeti, yetersiz teknoloji, yetersiz sermaye, maden rezervleri üzerinde bilimsel ve teknik incelemelerin tam olarak yapılmaması ve hatta maden rezervlerinin büyüklüklerinin tam belirlenmemesi gibi problemler madencilik sektörünün gelisimini olumsuz etkilemektedir. Sektörün gelisimini olumsuz etkileyen sorunların çözümü ve tesvik tedbirleri ile madencilik il ekonomisinde daha büyük katkı saglayabilecektir. 54. TABLO-13 MADENCİLİK VE TASOCAGI SEKTÖRÜNE İLİSKİN GENEL BİLGİLER, 2000 YILI Kaynak: TÜİK(DİE) Açıklama: a %: Türkiye toplamı içindeki payı ; b %: Özel kesim kamu kesimi paylarını göstermektedir. Ülkemizde oldugu gibi Malatya ilinde de sektörde kamu agırlıgı dikkat çekmektedir. Ülkemizde madencilik sektöründe çalısan ortalama çalısan sayısının %73 kamu kesiminde 69 çalısmakta , Sabit Sermayeye yıl içinde yapılan gayri safi ilavelerde ise kamunun payı %84 civarındadır. Sektörde yaratılan katma degerin ise %69 kamu kesimince gerçeklestirilmektedir. Sektörde faaliyet gösteren isyeri sayısı bakımından ise özel kesim %70 paya sahiptir. Sektörde faaliyet gösteren özel kesim isyeri sayısının fazlalıgı madencilik ve tas ocagı sektöründe faaliyet gösteren özel kesim firmalarının, kamu kesimi isletmelerine göre daha küçük ölçekli olmalarından kaynaklanmaktadır. Malatya ili madencilik sektörü, 2000 yılı itibari ile ülke madencilik sektörünün; toplam isyeri sayısının %1‘ini; sektörde çalısanların % 0,6’sını; Sabit Sermayeye yıl içinde yapılan gayri safi ilaveler toplamının % 0,2’sini ve yaratılan toplam katma degerin %0,32’sini almaktadır. 55. TABLO-14 YILLAR İTİBARİ İLE MALATYA MADENCİLİK SEKTÖRÜNÜN ALDIGI PAYLAR Kaynak: TÜİK(DİE) Malatya’nın demir, pirofilit ve krom rezervlerinin ülke madenciligi içinde yerinin bilinmesi,sözkonusu rezervlerin İl ve bölge için arz ettigi önemi daha iyi ortaya koyacaktır. 2.3.6.1 DEMİR Malatya-Hekimhan ilçesi, ülkemizin önemli demir cevheri yataklarının bulundugu ‚SivasMalatya-Erzincan‛ bölgesinde yer almaktadır. _lçe ekonomisinde de önemli bir yer tutan madenciligin boyutlarının tam olarak anlasılması, belirtilen cevher bölgesindeki demir cevheri ve cevher isleme faaliyetlerinin ülke genelinde tasıdıgı önemin iyi anlasılmasına baglıdır. Ülkemizde tespit edilen demir cevheri yatakları ihtiva ettigi cevherin demir çelik fabrikalarının kullanımları esas alınarak 3 grupta toplandıgında, söyle bir tasnif olusmaktadır; 70 a) İşletilebilir demir cevheri rezervi: Bunlar cevher tenörleri yüksek (%51-62 Fe arasında degismektedir ) cevher yataklarıdır. Bu 23 adet yatagın bulundugu zamanki rezervleri 137 milyon ton civarındadır. Malatya-Hekimhan Sirzi ile Deveci yatakları bunlardandır. b) Sorunlu demir cevheri rezervi: Bu tür yatakların arama çalısmaları yapılmıs ve görünür muhtemel rezerv potansiyeli belirlenmis, ancak entegre tesislerin istemedikleri bazı safsızlıkları içermesi nedeniyle yataklar belirli dönemlerde kısmen isletilmistir. Bugün için bu yatakların önemli bir bölümü çalısmamaktadır. Cevher tenörleri %19-54 Fe arasında degismektedir. Malatya-Hekimhan Hasançelebi ve Karakuz yatakları bu grupta yer almaktadır. c) Potansiyel demir cevheri rezervi : Ülkemizde yeteri kadar arama faaliyetleri yapılmamıs 27 adet sahada toplam yaklasık 320 milyon ton potansiyel rezerv belirlenmistir. Bu yatakların tenörleri %14-52 Fe arasında degismektedir. Bu yatakların hemen hemen tamamı entegre tesislerin kabul edemeyecegi sınırlar içerisinde safsızlıklar içermektedir. Kesin olarak cevher rezervi belirlenip teknolojik sorunları çözülmeden isletilmeleri mümkün degildir. M.T.A Malatya Bölge Müdürlügü kayıtlarında Malatya ilinde Hekimhan, Dogansehir, Kuluncak ve Arapgir ilçelerinin muhtelif mevkilerinde potansiyel demir cevheri yataklarının bulundugu rapor edilmistir. Türkiye demir yatakları bölgesel olarak 4 ana gruba ayrılmaktadır. Bu bölgeler sunlardır; 1- Sivas- Malatya- Erzincan Bölgesi Bu bölge, halen isletilmekte olan demir yataklarının büyük bir bölümünü içermesi, rezervlerin büyüklügü ve gelecekte degerlendirilebilecek düsük tenörlü rezervleri de içermesi nedeniyle Türkiye'nin en büyük demir cevheri bölgesi olup, bu bölgeden yüksek tenörlü, dogrudan beslemeye uygun cevher üretimi yapılmaktadır. Bu bölge uzun yıllardan beri sürdürdügü Türkiye'nin demir madenciligi merkezi olma özelligini gelecekte de sürdürecektir. 2- Kayseri- Adana Bölgesi 3-Ankara- Kesikköprü Bölgesi 4-Batı Anadolu Bölgesi 56. TABLO-15 MALATYA İSLENEBİLİR DEMİR CEVHERİ YATAKLARI 71 57. TABLO-16 MALATYA SORUNLU DEMİR CEVHERİ YATAKLARI • Açıklama: (1) Safsızlık sorunu ; (2) Düsük Tenör sorunu 2.3.6.2 PİROFİLLİT Önemli bir endüstriyel hammadde olan Pirofillit, dünyada genis bir kullanım alanına sahip olup, yüksek ısıya dayanıklı kaplar, seramik ürünler, çimento, lastik, boya, kozmetik, sabun,cam elyafı vb. pek çok ürünün üretiminde kullanılmaktadır. Malatya-Pütürge ilçesinin 4 Km güneyinde bulunan Pirofillit yatarları Ülkemizde bilenen tek rezervlerdir. Ön etütlere göre görünür rezerv 6-7 milyon ton civarındadır. Belirtilen alan için seramik-refrakter kalitesinde; 2.344.562 ton ve çimento-yer karosu kalitesinde 3 644 430 ton görünür Pirofillit rezervi ortaya çıkarılmıstır. Ülkemizde pirofillitin son 8-9 yılda sürekli tüketicisi refrakter sanayi olmustur. Refrakter sanayinde Pirofillit, özellikle Demir Çelik Sanayi potalarında kullanılan tuglaların üretiminde kullanılır. Ancak demir çelik sektöründeki teknolojik gelismeler pota fırınları ile üretimi gündeme getirince demir çelik potalarında bazik refrakterlerin kullanımı önem kazanmıs ve pirofillitin bu sartlarda kullanımı ortadan kalkmaya baslamıstır.Pirofillit ülkemizde seramik sanayinde çok az da olsa kullanılmaktadır. Bu tüketim pek artmamakla beraber pirofillitin ucuz olması nedeni ile sürecektir. Boya sanayinde pirofillitin sürekli olmayan, ancak belli bir tüketimi vardır. Türkiye'de pirofillitin tonaj olarak en çok tüketildigi alan beyaz çimento üretimidir. Aslında bu konuda Türkiye hem kendi üretimini karsılayacak hem de ihracat yapabilecek durumdadır. Ancak bu konu tam olarak degerlendirilmis degildir. Ülkemizde gelisimi sınırlı olan Pirofillit pazarıçok artabilir.Ancak tüketim sekline uygun belirli kıstaslarda sürekli sabit kalitede üretim yapmakgerekir.Ayrıca bu üretimler Türk sanayine iyi tanıtılmalıdır. Bunun için de kırma, ögütme ve arıtmagibi prosesler hayata geçirilmeli, yeni teknolojik gelismeler kullanılmalıdır. Pirofillitin dünya üretiminin % 75'i Japonya ve Güney Kore'de yapılmakta ve yine uzak doguda tüketilmektedir. Türkiye Avrupa'nın tek üreticisi olarak Avrupa'ya ihracatta çok avantajlıdır. Zaten dünya ortalamalarının altında olan iç piyasa fiyatları ve nakliye avantajı ile Avrupa'ya ihracat mümkündür. Ayrıca iç piyasada kullanılan bir çok ithal ürünün yerine ikamesi mümkündür. Bu durumda Pirofillitin ihracatı ve yurt içi kullanımının artırılmasının il ekonomisi özellikle de Pütürge ilçesinin gelisiminde önemli katkılar saglayabilecektir. Ancak kesinlikle üretim ıslah edilmeli ve kalite sınıflandırılması ve kalite de süreklilik için uygun prosesler kurulmalıdır. 72 2.3.6.3 KROM Krom cevheri baslıca metalürji, kimya ve döküm sanayinde kullanılır.Metalürji sanayinde krom cevherinin en önemli kullanım alanı paslanmaz çelik yapımında kullanılan ferro krom üretimidir. Ferro krom ise paslanmaz çelik metal ve silah sanayinin çok önemli bir maddesidir. Krom; çelige sertlik ile kırılma ve darbelere karsı direnç verir, asınma ve oksitlenmeye karsı koruma saglar. Çogu krom kimyasalları, kimyasal kalitedeki krom cevherinden dogrudan elde edilen sodyum bikromattan üretilir. Krom kimyasalları paslanmayı önleyici özellikleri nedeniyle uçak ve gemi sanayinde yaygın olarak ve kimya endüstrisinde asit ve boya hammaddesi yapımında kullanılmaktadır. Krom kimyasalları; metal kaplama, deri tabaklama, boya maddeleri (pigment), seramikler, parlatıcı gereçler, katalizör, boyalar, konserve kutulama ve diger birçok alanda tüketilir. Malatya ilinde tespit edilen krom yatakları aşağıda belirtilmis olup, söz konusu yataklar halihazırda özel sektör tarafından kesintili olarak isletilmektedir. 58. TABLO-17 MALATYA’DA KROM YATAKLARI 59. TABLO-18 MALATYA İLİNİN DİGER BAZI DOGAL KAYNAK REZERVLERİ 2.3.7 ENERJİ Enerji günümüz dünyasına damgasını vuran teknolojik ürünlerin olmazsa olmaz girdisidir.Bu nedenle dünyada kisi basına tüketilen enerji miktarı ülkelerin gelismislik düzeylerini gösteren en temel göstergelerden biri olarak kabul edilmektedir. Bu temel gösterge ülke içerisinde bölgeler ve iller arasındaki gelismislik farklarını ortaya koyması bakımından da önemlidir. 73 Elektrik enerjisi tüketimi, bir ülkenin, bölgenin veya ilin teknolojiyi kullanma yaygınlıgı ve ekonomik büyümenin bir göstergesi durumundadır. Bu yönüyle elektrik enerjisi tüketimi, bir ülkenin veya ilin gelisimi hakkında önemli bilgiler içermektedir. Bu açıdan baktıgımızda (Tablo-19) Malatya ilinin elektrik tüketimi, beklendigi gibi, genel bir artıs trendi izlemektedir. 2000 yılındaki net elektrik tüketimi 686.672.853 Kwh iken 2001 yılında net elektrik tüketimi bir önceki yıla göre % 3,1 artarak 707.974.493 Kwh olmus, 2002 yılında ise bir önceki yıla göre %7,8 artarak 763.498.579 Kwh düzeyine ulasmıstır. 2003 yılında ise bir evvelki yıla göre net elektrik tüketimi %1,3 azalmıs ve 753.381.751 Kwh olarak gerçeklesmistir. 2000 ve 2003 yıllarını kapsayan dönemde ilin toplam net elektrik tüketimi % 9,71 düzeyinde artmıstır.Aynı dönemde sebeke kaybı ise %23,45 düzeyinde azalmıstır. Kullanıldıgı yere göre en fazla tüketim artısı ‚Küçük Sanayiler ‛ grubunda olup,artıs %546 düzeyinde olmustur. Aynı dönemde resmi dairelerin kullandıgı elektrikte %60 gerileme görülmektedir.(Tablo-20) 60. TABLO-19 YILLAR İTİBARİ İLE MALATYA’NIN ELEKTRİK TÜKETİMİ 74 61. TABLO-20 MALATYA İLİNDE KULLANILDIGI YERE GÖRE ELEKTRİK ENERJİSİ TÜKETİMİ 62. TABLO-21 ELEKTRİK TÜKETİMİNİN SEKTÖREL DAGILIMI, 2003 75 Malatya ilinde tüketilen elektrik enerjisinin, kullanıldıgı sektörlere dagılımına bakıldıgında 2003 yılı itibari ile , toplam tüketilen elektrik enerjisinin %28,7’sini Organize ve Diger fabrikasyon sanayi kullanmıstır. Bunu %26,4 i pay ile Mesken içi hizmet kullanımı izlemistir. 63. TABLO-22 MALATYA’DA BULUNAN HİDROELEKTRİK SANTRALLERİ VE ÜRETİM MİKTARI Malatya’da bulunan dört adet hidroelektrik santralinde elektrik üretimi sürmektedir. Söz konusu santrallerden 2003 yılı itibari ile üretilen toplam enerji miktarı 122.356.000. Kwh olup, bu miktar 2003 yılı tüketiminin yaklasık %16’sına tekabül etmektedir. Bilindigi gibi ülkemizde alternatif bir enerji kaynagı olarak dogal gaz her alanda kullanılmaya baslanmıstır.Dogal gaz hem ekonomik hem de çevre dostu bir enerji olması nedeniyle tercih edilen bir yakıttır. Konutlarda kullanımının yaygınlasmasına paralel olarak sanayide de kullanımı her gecen gün artmaktadır. Dogal gazın temiz bir enerji olması ve maliyet avantajınasahip olması nedeniyle Malatya’da kullanılmaya baslanmasının il sanayisinin gelisim hızını artıracagı, konutlarda kullanımı ise sagladıgı tasarrufa ilave olarak temiz bir çevrenin yaratılmasına da imkan saglayacaktır. Dogal gaz gibi temiz bir yakıtın kullanılmaa baslanması gerek sanayilesme noktasında gerekse beseri manada ilin büyümesinin çevre üzerinde yarattıgı ve son yıllarda da iyice hissedilen çevre kirliliginin önüne geçilmesine büyük katkı saglayacaktır. 64. TABLO-23 MALATYA DOGAL GAZ KULLANIMINA İLİSKİN SENARYOLAR VE 2020 PROJEKSİYONU Bu tabloya göre Malatya doğalgazda normal senaryo işlemiştir. 76 2.3.7.1 ENERJİDE HEDEFLER VE POLİTİKALAR(TÜRKİYE) Ekonomik büyüme ve nüfus artışı paralelinde birincil enerji ve elektrik enerjisi tüketiminde önemli artışlar kaydedilmiştir. Plan döneminde birincil enerji tüketimi yıllık ortalama yüzde 2,8 oranında bir artışla 2005 yılı sonu itibarıyla 92,5 milyon ton petrol eşdeğerine (mtep), elektrik enerjisi tüketimi ise yıllık ortalama yüzde 4,6 oranında bir artışla 160,8 milyar kWh’e ulaşmıştır. Ekonominin istikrar kazandığı ve 2001 krizinin etkilerinin hafiflediği 2003 sonrası dönemde ise bu artışlar daha belirgindir. Bu dönemde birincil enerji tüketimi yıllık ortalama yüzde 5,7, elektrik tüketimi ise yüzde 6,7 oranında büyümüştür. Ekonomik kalkınmanın ve sosyal gelişmenin ihtiyaç duyduğu enerjinin sürekli, güvenli ve asgari maliyetle temini temel amaçtır. Enerji talebi karşılanırken çevresel zararların en alt düzeyde tutulması,enerjinin üretimden nihai tüketime kadar her safhada en verimli ve tasarruflu şekilde kullanılması esastır. Arz güvenliğinin artırılması amacıyla birincil enerji kaynakları bazında dengeli bir kaynak çeşitlendirmesine ve orijin ülke farklılaştırmasına gidilecektir. Üretim sistemi içinde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payının azami ölçüde yükseltilmesi hedeflenecektir. Kamunun sektörden çekilmesiyle orantılı olarak özel sektörün, doğacak açığı zamanında ikame etmesi ve yeni üretim yatırımlarına arz-talep projeksiyonları paralelinde bir an önce başlaması için gerekirse mevzuat düzenlemeleri ile uygun ortam sağlanacaktır. Böylece, mevcut tesislerin özelleştirilip yeni yatırım yükünün kamu üzerinde kalmamasına özen gösterilecektir. Kamu, düzenleyici ve denetleyici rolü çerçevesinde arz güvenliğini yakından takip edecek ve tedbir alacak şekilde donatılacaktır. Petrolde olağanüstü durum arz stoklarının yeterliliğinin korunması için stok ajansı kurulacaktır. Petrol ve doğal gaz depolama tesislerinin yeterli ölçüde yapımı sağlanacaktır. Şehir içi doğal gaz dağıtımının yaygınlaştırılması sürdürülecektir. Kamu yatırım programında yer alan, özellikle hidroelektrik santral projelerinin en düşük maliyetlerle ve hızlı şekilde tamamlanarak ekonomiye kazandırılması esastır. Bu nedenle, yatırım maliyetlerinin gerçeği yansıtmasına, sektörler arası çapraz finansmana gidilmemesine ve projelerdeki gecikmelerden kaynaklanabilecek maliyet artışlarının önüne geçilmesine özen gösterilecektir. Elektrik arzında sağlıklı bir çeşitlendirme yaratmak için elektrik üretim kaynakları arasına nükleer enerji dahil edilecektir. Nükleer santral yapımına başlanmadan önce serbest piyasayla maksimum uyum gözetilerek, atıkların saklanması, tasfiyesi ve kamuoyunun bilgilendirilmesi hususlarına yönelik detaylı plan ve programlar yapılacaktır. Ekonominin rekabet gücünün artırılması ve toplumun refah seviyesinin yükseltilmesi amacıyla elektrik sektörünün serbestleştirilmesi çerçevesinde, en düşük maliyetle enerji üretecek bir sistem oluşturulacaktır. 77 2.3.8 ULAŞIM Teknolojik gelisme her sektörde önemli degisikliklerin kaynagı durumundadır. Ancak,teknolojik gelismenin ulastırma alanında yarattıgı degisimin diger pek çok alanda görülen degisimden çok daha hızlı oldugu söylenebilir. Teknolojik gelismeye paralel olarak hızlı bir gelisim ve gelisim içerisinde olan ulasım sektörü ekonomik kalkınmanın da alt yapısı durumundadır. Ulastırma sektörü ekonomik kalkınmanın alt yapısı olmasının ötesinde, üst yapıyı yani ekonomik iliskileri sekillendirmektedir. Bu sektörde yasanan gelisme, dün için imkansız olan veya ekonomik olmayan faaliyeti bu gün mümkün ve ekonomik kılmakta ve sagladıgı maliyet tasarrufu ile yeni ‚is‛ler ve meslekler yaratmaktadır. Ekonomik ve pratik olarak ulasılabilir olmak yada olmamak, ülkeler veya ülkeler içerisinde bölgeler arasında gelisme farkı yaratmaktadır. Bu nedenle ulasımda elde edilen gelisme her ülkeyi birbirine, ülke içinde ise bölgeler birbirine daha da yaklastırarak bahsedilen gelismislik farkını ortadan kaldırmaya dönük etki yapmaktadır. Bu baglamda, sektörün bünyesinde tasıdıgı ekonomik gelismeyi tetikleme potansiyelinden yararlanabilmek, çagdas ulasım altyapısını kurmak ve bu teknolojiyi kullanabilmek becerisi ile sınırlı bulunmaktadır. Ülkemizde son yıllarda ulasım alanında kat edilen mesafe önemli olmakla beraber yeterli degildir. Bu baglamda ciddi bir kalkınma çabası içerisinde olan Malatya ‘nın ulastırma alanında sahip oldugu düzey önem arz etmektedir. Geçmisten bugüne kadar Anadolu’nun batısı ile dogusu arasında kavsak noktasında olmanın avantajlarını gelisme yolunda kullanmıs olan Malatya, bu gelisimini, bu günden sonra ulasım alanındaki altyapısının çagdas düzeye tasıyarak sürdürebilecektir. 2.3.8.1 DEMİRYOLU 2.3.8.1.1 TÜRKİYE DE DEMİRYOLU VE DEVLETİN HEDEFLERİ Türkiye’deki mevcut demiryolu ağı toplam 10.984 km olup bu ağın 8.697 km’si ana hattır. Mevcut demiryolu ağının 2.305 km’si elektrikli ve 2.665 km’sisinyallidir. Demiryolu yoğunluğu açısından Türkiye, AB üyesi ülkelerle karşılaştırıldığında en az yoğunluğa sahip ülkedir. Ana şehirler arasındaki koridorlarda taşımacılık nispeten eskimiş bir altyapı üzerinde sürdürülmektedir. Demiryolu altyapısının en önemli problemi büyük nüfuslu şehirler arasındaki demiryolu hatlarının yüksek hız ve kaliteli servise uygun olmamasıdır. Km başına toplam trafik birimi itibarıylada Türkiye AB ortalaması olan 3,2’nin oldukça altındadır. Demiryollarında tekel konumunda işletmecilik yapan TCDD’nin yeniden yapılandırılması çalışmalarının yanı sıra yüksek hızlı tren işletmeciliğine geçmek amacıyla Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesinin yapım çalışmaları devam etmekte olup, Ankara-Konya Hızlı Tren projesinin altyapı ihalesi yapılmıştır. 78 Yük taşımalarının demiryolu ağırlıklı yapılması ulaştırma sektöründe stratejik bir amaçtır. Bu doğrultuda demiryolunda özel sektör tren işletmeciliği geliştirilecektir. Yük taşımacılığı özel sektörün işletmecilik avantajlarından yararlanılmak üzere serbestleştirilecek ve TCDD yeniden yapılandırılarak kamu üzerindeki mali yükü sürdürülebilir bir seviyeye çekilecektir. Özel sektörle ortaklıklara gidilerek başta sanayi bölgeleri olmak üzere demiryolu bağlantı hattı yatırımları yapılacak ve araç yatırımları özel sektöre bırakılacaktır 65. TABLO-24 YÜK TAŞIMALARINDA GELİŞMELER (MİLYON TON-KM) 2.3.8.1.2 MALATYA DEMİRYOLU İl Kuzeyden Malatya-Sivas hattı, güneyden ise Malatya –Adana hattı ile Batı Anadolu’da; Malatya –Elazıg-Mus hattı ile doguya; Malatya – Elazıg-Diyarbakır hattı ile Güney dogu Anadolu’ya ve Malatya-Çetinkaya (Sivas)-Erzincan hattı ile kuzey dogu Anadolu’ya baglanmaktadır. 79 66. TABLO-25 MALATYA DEMİRYOLU HATLARI 67. TABLO-26 HAT KESİMLERİ TCDDY verilerine göre Malatya’daki toplam demiryolu hattı uzunlugu 258 Km’si elektrikli hat, 39 Km’si elektriksiz hat olmak üzere 297 Km’dir. 2003 yılı itibari ile tasınan yolcu sayısı 122.818 düzeyindedir.(TABLO-26) 80 68. TABLO-27 MALATYA DEMİRYOLU HAT UZUNLUGU, YOLCU SAYILARI VE TREN KİLOMETRELERİ, 2003 Diger tasıma alternatifleri karsısında pek çok üstünlüge sahip demiryolu yük ve yolcu tasımacılıgının ülkemizdeki mevcut düzeyi, olması gereken herde olmadıgı ortadadır. Demiryolu tasımacıgını etkin ve verimli kılabilmek ve Cumhuriyetimizin ilk yıllarında oldugu gibi atıl kaynakların ekonomiye kazandırılmasında üstlenilen görev benzeri bir misyon ortaya koyabilmek için, yeniden yapılandırma çalısmaları ile bölgesel kalkınmaya büyük katkı saglayacagı ortadadır. Hızlı ve ekonomik yük ve yolcu tasıyabilen demiryolu tasımacılıgının bölgesel ekonomik ve sosyal hayata getirecegi canlılık çok büyük olacaktır. Malatya da demiryolunu taşımacılığının daha ve ekonomik olduğunu görmek için şu örneği inceleyelim: Malatyadan ile İskenderun limanına yükünüzü ton başına 14.70 YTL ye taşıyabilirsiniz.Ancak bu taşıma işlemini kamyon ile yaparsanız taşıma ücreti ton başına yaklaşık 30 YTL olmaktadır. 2.3.8.2 KARAYOLU 2.3.8.2.1 TÜRKİYE DE KARAYOLU VE DEVLETİN HEDEFLERİ 2005 yılı başı itibarıyla köy yolları hariç 62 bin km uzunluğundaki devlet ve il yolunun yaklaşık 4.000 km’si stabilize ve toprak haldedir. VIII. Plan döneminde 170 km otoyol ve bağlantı yolunun yapımı tamamlanmış, İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredilen 117 km’lik yol ile birlikte toplam otoyol ağı 1.944 km’ye ulaşmıştır. Devlet ve il yollarında 2003 yılı sonrasında hız kazanan bölünmüş yol yapımları ile toplam bölünmüş yol uzunluğu 5.576 km. artışla 2005 yılında 9.441 km olmuştur. Ağır taşıt trafiğine uygun bitümlü sıcak karışım kaplamalı (BSK) devlet ve il yolu uzunluğu 7.080 km’dir. Yeni bölünmüş yolların 81 büyük çoğunluğu sathi kaplamalı olarak inşaa edilmiş olup BSK’ya çevirme çalışmalarına başlanmıştır. Müktesebat uyumu ve gerekli diğer yapısal düzenlemelerin tamamlanmasıyla birlikte, kurumsallaşmış, insana ve çevreye saygılı, sürdürülebilir bir rekabet ortamında faaliyet gösteren karayolu taşımacılığı sektörüne ulaşılması amaçlanmaktadır Trafik kazalarının yoğun olarak görüldüğü kara noktalar giderilecek, trafik denetim hizmetlerinin etkinleştirilmesine ve hedef programlar çerçevesinde yaygınlaştırılmasına, trafik eğitiminin ilköğretimden başlatılarak halkın bilinçlendirilmesine önem ve öncelik verilecektir. Trafik güvenliği konusunda hazırlanacak programlara kamuoyunun ve sivil toplum örgütlerinin desteğinin artırılması, özel kesimin trafik güvenliği ile ilgili projelere katılımının sağlanması özendirilecektir. 2.3.8.2.2 MALATYA DA KARAYOLU Malatya ili, karayolu ulasımı bakımından Anadolu’nun batısı ile dogusu arasında kavsak sayılabilecek bir konumda olup, ulasımı kolay bir ildir.İlin seçilen bazı illere olan uzaklıgı Tablo 28 de belirtilmistir. 69. TABLO-28 MALATYA’NIN BAZI İLLERE KARAYOLU MESAFESİ İl sınırları içerisinde bululan devlet yolunun toplam uzunlugu, 2003 yılı itibari ile 506 Km düzeyinde,İl yolunun uzunlugu ise 594 Km düzeyindedir. Toplam köy yolu uzunlugu ise 6.205 Km’dir. Malatya ilinde otoyol bulunmamaktadır. 82 70. TABLO-29 MALATYA İLİNDE KAPLAMA CİNSİNE GÖRE DEVLET, İL, VE KÖY YOLLARI Kaynak:TÜİK(DİE) İllerin yüzölçümlerine göre sahip oldukları devlet ve il yolu uzunlugu oranı , illerin karayolu ulasım kapasitesi bakımından anlamlı bir veridir. Malatya ili 2000 yılı degeri (89 Metre/Km²) bakımından ülke sıralamasında, 2. çeyrek dilimde ve 24. sırada yer almaktadır. Bu ölçüt bakımından Yalova 154metre ile birinci ve Van ili 46 metre ile son sırada yer almaktadır. Malatya il genelinde köy yolları toplamında asfalt yol oranı , 2003 yılı itibari ile %39,1 düzeyinde bulunmakta olup, bu gösterge bakımından iller sıralamasında Malatya ili 3. çeyrek 212 dilimde ve 51. sırada yer almaktadır. Malatya ilinin köylerde asfalt yol oranı bakımından %47,5 olan Türkiye ortalamasının da gerisindedir. (Tablo-30) 71. TABLO-30 KÖYLERDE ASFALT YOL ORANI Kaynak: TÜİK(DİE) 72. TABLO-31 MALATYA İLİNDE DEVLET YOLLARI DEGERLERİNİN DAGILIMI (TRAFİK YÜKÜ), BİN(1000 Kaynak: TÜİK(DİE) Malatya ili devlet yollarında 2001 ve 2003 yılları arasında tasıt kilometresi , yük kilometresi ve yolcu kilometresi kısaca trafik yükü bakımından bakıldıgında ; 2002 yılında bir önceki yıla göre düsüs görülmüs olup, 2003 yılında ise bir önceki yıla göre artıs tespit edilmistir. Trafik yogunlugu degerleri ekonomik canlılık ve sosyal mobilite bakımından anlamlı bir 83 degiskendir. Bu degerlerde 2003 yılında artıs görülmesine ragmen 2001 yılı verilerinin altında gerçeklesmistir.(Tablo-31 ) 2.3.8.3 HAVAYOLU 2.3.8.3.1 TÜRKİYE DE HAVAYOLU VE DEVLETİN HEDEFLERİ Ülkemizde 2006 yılı başı itibarıyla, trafiğe açık 37 havaalanı bulunmaktadır. 2000 yılında toplam 34,9 milyon yolcu taşınırken, bu sayı 2005 yılında 55,5 milyon yolcuya yükselmiştir. Biletler üzerinden alınan kamu payının düşürülmesi ve özel havayolu şirketlerinin iç hatlarda uçuşa başlaması yolcu talebini artırmıştır. Hava trafiği emniyetini ve kapasitesini artırıcı yatırımların gerçekleştirilmesinin yanı sıra, alınacak ilave tedbirlerle içinde bulunduğumuz bölgede lider ve dünyada sayılı bir havacılık sektörüne sahip olmak temel amaçtır. Trafiğin yoğunlaştığı meydanlarda kapasiteler artırılacak, meydanlara erişim kolaylıklarını da kapsayan anlayışla hizmet standartları yükseltilecek ve hava trafik kontrolü hizmetleri modernize edilecektir. Meydanların çevreye duyarlı, kaliteli hizmet veren ve büyümeye açık yapıda olması sağlanacaktır.Hava meydanları çevresindeki çarpık yapılaşma önlenecektir. Uzun dönemli talebi karşılamaya yönelik olarak, İstanbul bölgesi başta olmak üzere yeni havalimanı yatırımları planlanacaktır Sektördeki hızlı büyüme nedeniyle ortaya çıkan ihtiyacı karşılamak üzere, uluslararası standartlarda eğitim veren kuruluşlarca yeterli sayı ve nitelikte personel yetiştirilecek ve bu personelin uzmanlık alanlarında istihdam edilmeleri sağlanacaktır. Bölgesel hava taşımacılığının geliştirilebilmesi için yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının da desteği sağlanacak, maliyet azaltıcı tedbirler alınacak ve havayolu şirketleri küçük (STOL) havaalanı yapısına ve yolcu profiline uygun filo oluşturmaları için yönlendirilecektir. 2.3.8.3.2 MALATYA DA HAVAYOLU Malatya, sivil havacılık ulasımına 1941 yılında açılan Erhaç Hava Meydanı ile kavusmustur.Askeri-Sivil nitelikli ve intifa hakkı Hava Kuvvetleri Komutanlıgı ile DHMİ Genel Müdürlügünde bulunan Malatya Havaalanı, sehir merkezine 34 km uzaklıkta bulunmaktadır. Sadece iç hat hava trafigine açık(tarifeli ve tarifesiz dıs hat trafigine kapalı) Hava Alanı niteliginde olan Malatya Havaalanında, 1669 m²'lik iç Hatlar Terminal Binası ve 3350x45 metre boyutlarında asfalt kaplamalı bir adet pist bulunmaktadır. 84 73. TABLO-32 MALATYA HAVA MEYDANI İÇ VE DIS HAT TASIMALARI Kaynak: TÜİK(DİE) 74. TABLO-33 YOLCU TRAFİĞİ YOLCU TRAFİĞİ(GELEN-GİDEN) 2005 0CAK AYI İÇ HAT MALATYA DIŞ HAT 21.890 2006 OCAK AYI TOPLAM İÇ HAT 21.890 22.000 DIŞ HAT TOPLAM 22.000 75. TABLO-34 YÜK TRAFİĞİ YÜK TRAFİĞİ(TON) 2005 0CAK AYI İÇ HAT MALATYA DIŞ HAT 330 2006 OCAK AYI TOPLAM İÇ HAT 330 332 DIŞ HAT TOPLAM 332 76. TABLO-35 UÇAK TRAFİĞİ TÜM UÇAK TRAFİĞİ 2005 0CAK AYI İÇ HAT MALATYA 274 DIŞ HAT 2006 OCAK AYI TOPLAM İÇ HAT 274 300 DIŞ HAT TOPLAM 300 KAYNAK:DHMİ 85 Her geçen gün büyüyen Malatya nın daha büyük ve gelişmiş bir sivil havaalanına ihtiyacı vardır.Böyle bir projeden bahsedilmesine rağmen DHMİ nin yatırım projelerinde böyle bir proje gözükmemektedir 2.3.9 YATIRIM DESTEKLERİ Herhangi bir yörede yatırım fikirlerinin gelişmesi ve yatırıma yönelmeyle başlayan yatırım sürecinde, yatırımların yurdumuzun her tarafına dengeli bir biçimde dağılması, bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarının azaltılması gibi temel amaçlarla, gerek yatırımların gerçekleştirilmesi öncesinde, gerekse yatırım dönemi içerisinde, devletçe sağlanan değişik yatırım destekleri ile yatırımların kolaylıkla gerçekleştirilmesine ve gelişmemiş yörelerimizin de gelişmesine yardımcı olunmaya çalışılmaktadır. Kamuoyunda genel olarak sadece "teşvikler" olarak bilinen devlet destekleri ile diğer destekler kapsamında, yatırımcılara sağlanan devlet destekleri aşağıdaki gibi sıralanabilir. Devlet Destekleri; Genel Teşvik Belgeli Yatırımlarda Devlet Yardımları Genel Teşvikler Krediler KOBİ Teşvik Belgeli Yatırımlarda Devlet Yardımları Genel Teşvikler Krediler Bölgesel Gelişmeye Yönelik Teşvikler KSS ve OSB'lere Yönelik Teşvikler Hizmet Destekleri; Yatırımcıyı Yönlendirme Hizmetleri Teknoloji Geliştirme ve Destekleme Hizmetleri Proje Hizmetleri Girişimciliği Geliştirme Hizmetleri Bölgesel Kalkınma Hizmetleri Eğitim Hizmetleri 86 Tanıtım Hizmetleri Kredi Garanti Hizmetleri İhracatı Geliştirme Hizmetleri ve Pazar Araştırmaları; İhracatı Geliştirme Hizmetleri Pazar Araştırmaları Yatırımların ülkemiz geneline dengeli bir şekilde dağılması, sosyoekonomik yönden gelişmemiş yörelerin kalkınmaları sağlanarak bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının ortadan kaldırılması, ülkemize kazandırılması önemli olan teknolojilerin ülkemize kazandırılması, teknoloji üretiminin ülkemizde de gerçekleştirilmesini sağlanması ve sonuçta ülke genelinde hızlı ve dengeli bir sanayileşme ve kalkınma hamlesinin gerçekleştirilmesi amacıyla, yatırımlara doğrudan veya dolaylı değişik devlet destekleri sağlanmaktadır. Devlet desteklerinden genel amaçlı destekler ile KOBİ destekleri, herhangi bir bölge veya sektör ayırımı gözetilmeksizin bütün yatırımlara uygulanırken, bölgesel kalkınmayı sağlamaya yönelik devlet destekleri ise sadece teşviklerin uygulandığı bölgelerde yer alan veya alacak yatırımlara uygulanmaktadır. Devlet destekleri, bütçeden kredi temini hariç, genel olarak tamamen dolaylı desteklerden oluşmaktadır. Bu kapsamda sağlanan dolaylı destekler, yatırımın özelliğine ve yapıldığı yöreye bağlı olarak belirli bir süre gelir veya kurumlar vergisinden muafiyet sağlayan yatırım indirimi ile gümrük muafiyeti, KDV istisnası ve vergi, resim ve harç istisnalarından oluşmaktadır. Devlet desteklerinden bütçe kaynaklı krediler ise, belirli oranlarda olmak üzere nakit temini gibi doğrudan desteklerden oluşmaktadır Bununla birlikte bütçe kaynaklı krediler ilgili çizelgede de açıklandığı gibi sadece belidi öze iliklerdeki yatırımlara tahsis edilmektedir Küçük ve orta ölçekli işletmelere verilen KOBİ teşvikleri de genel teşvikler gibi doğrudan ve dolaylı desteklerden oluşmaktadır. Dolaylı teşviklerden oluşan genel destekler kapsamında, genel yatırım desteklerinde olduğu gibi yatırım indirimi, gümrük muafiyeti, KDV istisnası ve vergi, resim ve harç istisnaları yer almaktadır. Doğaldan KOBİ destekleri kapsamında ise işletmelere, işletme büyüklüklerine göre değişen miktarlarda kredi desteği sağlanmaktadır. Ülkemizde halihazırda uygulanmakta olan genel teşvik tedbirleri ile KOBİ'lere yönelik olarak uygulanmakta olan KOBİ teşvik tedbirlerinin yanında, bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik özel destekler ile yapılacak yatırımların küçük sanayi siteleri (KSS) ile organize sanayi bölgelerinde (OSB) gerçekleştirilmesinin sağlanması 87 amacına yönelik olarak da değişik bazı teşvik tedbirleri uygulanmaktadır. Ayrıca serbest Bölgelerde yer alacak yatırımlara da değişik destekler sağlanmaktadır. 2.3.9.1 GENEL DESTEKLER Yatırımlara sağlanan genel devlet destekleri. 09.07.2002 tarih ve 24810 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2002/4367 sayılı "Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar"a ve bu karara istinaden çıkartılan 2002/1 sayılı tebliğe göre yürütülmektedir. Yatırımlarda Devlet Yardımları ve Yatırımları Teşvik Fonu Hakkında Karar'a göre bir yatırımın yatırım teşvik belgesine (YTB) bağlanabilmesi için gerekli asgarî sabit yatırım tutarları aşağıdaki gibi belirlenmiştir: Kalkınmada Öncelikli Yörelerde Yapılacak Yatırımlar: 200 Milyar Normal ve Gelişmiş Yörelerde Yapılacak Yatırımlar: 400 Milyar Finansal kiralama şirketleri aracılığıyla yapılacak yatırımlarda gerekli asgarî sabit yatırım tutarları, yukarıda belirtilen değerlerin % 25'idir. 2.3.9.1.1 Teşvik Unsurları 2002/1 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Tebliğe göre yatırımlara uygulanmakta olan teşvik unsurları aşağıda belirtilmiştir. - Gümrük Vergisi ve Toplu Konut Fonu istisnası - Yatırım İndirimi - Katma Değer Vergisi istisnası, - Vergi, Resim ve Harç istisnası - Kredi Tahsisi 2.3.9.2 KOSGEB DESTEKLERİ 2.3.9.2.1 Danışmanlık Desteği : KOSGEB'in İşletme başına sağlayacağı Danışmanlık desteğinin üst limiti 10.000 (on bin) Euro karşılığı Türk Lirasıdır. KOSGEB danışmanlık destekleme oranları, yörelere göre aşağıda verilen tabloda belirtilmiştir. Yörelere Göre Destek Oranları Yöreler Gelişmiş Yöre Normal Yöre Destek Oranı (%) 70 80 88 Kalkınmada Öncelikli Yöre 90 Gruplandırılmış danışmanlık desteğinden faydalanacak yeni girişimciler için destekleme oranı % 100'dür. Her İşletme aynı danışmanlık konusundan sadece bir kere yararlanabilir 2.3.9.2.2 CE İşaretlemesine İlişkin Test ve Genel Test/Analiz Destekleri: CE İşaretlemesi: Avrupa Birliği ile teknik mevzuat uyum çalışmaları çerçevesinde ilgili Bakanlıklar tarafından çıkarılan ve Resmi Gazetede yayımlanan , ürünlere CE İşareti iliştirilmesine ilişkin Yönetmelikler kapsamındaki ürünlerin güvenlik, sağlık, çevre ve tüketicinin korunması ile ilgili temel gerekleri yerine getirmesi için yapılan uygunluk değerlendirme ve işaretleme faaliyetlerini ifade eder. CE işaretlemesi testleri için İşletme başına sağlanacak toplam destek tutarı 10.000 (on bin) Euro karşılığı Türk Lirası, genel test/analiz için İşletme başına sağlanacak toplam destek tutarı yıllık 5.000 (beş bin) Euro karşılığı Türk Lirasıdır. 2.3.9.2.3 Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Desteği: Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Desteği aşağıda belirtilen destek unsurlarını içermektedir. 2.3.9.2.3.1 Geri Ödemeli Destekler Geri ödemeli destekler, teminat karşılığında verilir. faiz, komisyon vs. uygulanmaz. 2.3.9.2.3.1.1 Malzeme, Teçhizat ve Prototip Üretimi İle İlgili Giderler ve Deneme Amaçlı Hammadde Temini Desteği Projesi ilgili Kurullarda görüşülerek desteklenmesine karar verilen İşletmelere; Ar- Ge faaliyetlerini gerçekleştirebilmeleri için gereken malzeme, teçhizat, prototip ile ilgili dışardan sağlanan hizmet giderleri ve deneme amaçlı hammaddenin yurtiçinden veya yurtdışından temininde toplam bedelinin %85'i, KOSGEB tarafından geri ödemeli destek olarak sağlanır. KOSGEB desteğinin üst limiti 70.000 (yetmiş bin) Euro karşılığı Türk Lirasıdır. (KOSGEB tarafından verilecek destek, yalnızca satın alınacak makine-teçhizatın işyeri teslimi bedelini kapsar. Alınacak olan makine-teçhizat ile ilgili katma değer vergisi, noter masrafları, banka masrafları, bina, haberleşme, personel, işletme giderlerine katılım, bina bakım onarımı vb. giderler destek kapsamı dışındadır.) 2.3.9.2.3.1.2 Kalite Geliştirme - Teknolojik Donanım Desteği Projesi KOSGEB Birimi tarafından desteklenerek başarıyla tamamlanan İşletmelere; ürün kalitesinde ve üretim teknolojisinde iyileştirmeler yapmak, mevcut teknolojik düzeyinde ilerleme sağlamak , stratejik ve kritik sektörlerde ana sanayi-yan sanayi ilişkisini geliştirmek amaçlarından en az birini kapsayacak mahiyette hazırlayacağı ve daha önceki projesinin devamı niteliğindeki yeni bir projesinin desteklenmeye uygun görülmesi halinde toplam 89 bedelin % 85'i KOSGEB tarafından geri ödemeli destek olarak sağlanır. KOSGEB desteğinin üst limiti 30.000 (otuz bin) Euro karşılığı Türk Lirasıdır. 2.3.9.2.3.2 Geri Ödemesiz Destekler 2.3.9.2.3.2.1 Danışmanlık Desteği Ar-Ge projelerinin yürütülmesinde İşletmeler yurtiçindeki üniversitelerden danışmanlık hizmeti alabilir. Üniversitelerin belirlediği ücretler ile usul ve esaslar dikkate alınarak bu hizmetlere % 85 oranında destek verilir. Kurul kararıyla yurtdışındaki üniversitelerden de danışmanlık hizmeti alınabilir. Bu hizmete ilişkin desteğin üst limiti, proje süresince 10.000 (on bin) Euro karşılığı Türk Lirasıdır. 2.3.9.2.3.2.2 Ar-Ge Sonuçlarını Yayınlama Desteği Projesi desteklenen İşletmenin; Ar-Ge çalışmasının sonuçlarının tanıtımı ve duyurulması amacıyla İşletme tarafından kitap , broşür , CD vb. doküman olarak yayınlanması durumunda yaptığı giderlere % 85 oranında destek verilir, destek üst limiti 2.000 (iki bin) Euro karşılığı Türk Lirasıdır. 2.3.9.2.3.2.3 Ar-Ge Projesi Destek Başvurusu Dokümanı Hazırlama Desteği Bu destek, projesi KOSGEB tarafından desteklenen İşletmelerin Ar-Ge fikirlerini KOSGEB dışındaki öncelikli olarak uluslararası kuruluşların desteğini sağlamak üzere ulusal / uluslararası kuruluşlara projenin başvuru dokümanını hazırlatılması için verilebilir. Bu desteğin kullandırılmasında gerektiğinde üniversiteden yazılı görüş alınabilir. Üniversiteden alınacak hizmetin bedelinin % 85'i KOSGEB tarafından ödenir, destek üst limiti 2.000 (iki bin) Euro karşılığı Türk Lirasıdır. 2.3.9.2.3.2.4 Teknopark Kira Desteği Ar-Ge projesi desteklenerek başarıyla mezun olmuş İşletmelerin teknoparklarda yer kiralaması durumunda, prototip üretimlerini gerçekleştirmeleri ve yurtiçi veya yurtdışı pazarlarda var olabilmelerinin sağlanmasını temin amacıyla teknopark kira desteği verilir. Bu destek, aylık kiranın % 85'i oranında verilebilir ancak , toplam destek üst limiti 5.000 (beş bin) Euro karşılığı Türk Lirasıdır. 2.3.9.2.3.2.5 İşlik Tahsisi İşletmelere, Ar-Ge projelerini gerçekleştirebilmeleri için 36 (otuzaltı) aya kadar işlik tahsis edilebilir. Bu süre kurul kararıyla en fazla 12 (oniki) ay uzatılabilir. Kurullar tarafından İşliklerle ilgili belirlenen genel gider maliyetleri için sağlanacak destek miktarı, her yılın Ocak ayında metrekare birim fiyatı olarak KOSGEB tarafından belirlenir. Belirlenen tutar İşletmelerden genel giderlere katılım payı olarak tahsil edilir. 90 İşlik tahsisi yapılan İşletmeler Merkezlerdeki mevcut alt yapıdan ( masa, sandalye, faks, telefon, fotokopi makinesi , benzeri mefruşat ve cihazlardan ) yararlandırılır. 2.3.9.2.3.2.6 Yayın Temini Desteği İşletmelerin Ar-Ge çalışmalarında ihtiyaç duyacakları kitap, ansiklopedi , periyodik vb. yayınların temininde proje süresince % 85 oranında destek verilebilir, destek üst limiti 1.000 ( bin ) Euro karşılığı Türk Lirasıdır. 2.3.9.2.3.2.7 Yurtdışı Kongre, Konferans, Panel , Sempozyum, Teknoloji Fuarlarına Katılım Desteği İşletmelerin, Yurtdışı Kongre, Konferans, Panel, Sempozyum, Teknoloji Fuarlarına katılımı desteklenir. Destekleme oranı % 85 olup, üst limiti proje süresince 3.000 (üç bin) Euro karşılığı Türk Lirasıdır. Bu destek çerçevesinde; a) Her İşletmeden bir yetkili temsilcinin programın düzenlendiği yere ekonomik tarife üzerinden havayolu/karayolu/demiryolu/denizyolu ile gidiş-dönüş ulaşımı b) Her İşletmeden bir yetkili temsilcinin programın düzenlendiği ülkedeki programı kapsayan en fazla 5 (beş) gecelik konaklama ücretinin; bir gecelik konaklama ücretinin en fazla 100 (yüz) Euro karşılığı kısmı c) Kongre katılım ücreti desteklenir. 2.3.9.2.4 Bilgi Ağları ve E-İş Desteği: Bilgi Ağları ve E-İş desteğine ilişkin destek türleri ve üst limitleri aşağıda belirtilmiştir. İşletmelerin, Meslek Kuruluşlarının, E-Pazaryerine yönelik internet servis sağlayıcılarının, KOSGEB ile işbirliği içinde gerçekleştirecekleri projeler çerçevesinde Bilgi Ağları ve E-İş projeleri için, donanım, iletişim, servis sunum, gerekli yazılım, yazılım geliştirme, danışmanlık, sayısal ortam ürünleri vb. konularla ilgili giderlerine geri ödemesiz destekleri kapsar. Bilgi Ağları ve E-İş desteğine ilişkin destekler 4 ana başlık altında verilmektedir. Temel alt yapı aşaması; destek üst limit oranı 3000 Euro karşılığı Türk Lirasıdır. Bilgi Yayımı Aşaması; Bu destek kendi imkanları veya KOSGEB'in desteği ile temel altyapı aşamasını tamamlamış olan Meslek Kuruluşları'nın veya doğrudan İşletme'lerin, Yürütücü Kuruluş Havuzu'nda yeralan Yürütücü Kuruluş'ların KOSGEB ile işbirliği içinde gerçekleştirecekleri Proje'lere yöneliktir. İşletmelerin kendi bilgilerini internet ortamından düzenleyebilmeleri vb. konularda, servis sağlayıcılığı ve e-pazaryerine hazırlık hizmetleri, yazılım, donanım, İşletmelerin kendilerini ve ürünlerini tanıtıcı sayısal ortam ürünlerinin (CD, Web sayfası, ürünlerin resimleri vb.) giderlerini de kapsamak üzere, İşletme'lerin kendi firma bilgilerini ve ürünlerini internet ortamında tanıtmalarını/düzenleyebilmelerini 91 sağlayıcı sayısal ortam ürünleri (CD, internet sayfaları/kataloglar vb.) yazılım, donanım, vb. hizmetleri kapsamak üzere, destek üst limiti İşletme başına azami 1,500 (Binbeşyüz) Euro karşılığı Türk Lirası'dır. İşletmelerin E - Ticarete Yönelme Aşaması; Bu destek kendi imkanları veya KOSGEB'in desteği ile bilgi yayımı aşamasını tamamlamış olan Meslek Kuruluşları'nın veya doğrudan İşletme'lerin, Yürütücü Kuruluş Havuzu'nda yeralan Yürütücü Kuruluş'ların KOSGEB ile işbirliği içinde gerçekleştirecekleri Proje'lere yöneliktir.İşletmelere, E-ticarete geçiş imkanı sağlamaya yönelik olarak sunulan, E-Ticaret Servisleri Sağlayıcıları ile birlikte geliştirilecek; İşletmelerin ürün ve hizmetlerinin pazar araştırmalarını, ihracata yönelik ve/veya yurtiçi tanıtımını, satışını, Projede/lerde yer alması halinde ilgili ödeme işlemlerinin yürütülmesini ve ödeme altyapısının sağlanmasını (Sanal POS, Kredi Kartı otorizasyonu vb.), E-ticaret hizmetleri kapsamında nakliye, lojistik, stok, dağıtım ve ilgili bilgi giriş formlarının ve rapor tablolarının hazırlanması vb. hizmetlerin internet, bilgisayar ağları ve/veya sayısal ortam ürünleri vasıtası ile sağlayan yazılımların geliştirilmesini/kiralanmasını ve donanım tahsisini (Sunucu, güvenlik ürünleri vb.) güvenlik önlemleri yazılımlarını kapsamak üzere, destek tutarı İşletme başına azami 3.000 (üç bin) Euro karşılığı Türk Lirasıdır. İhracata Yönelik E - Ticaret Desteği : Bu destek kendi imkanları veya KOSGEB'in desteği ile bilgi yayımı aşamasını tamamlamış olan Meslek Kuruluşlarının veya doğrudan işletmelerin, Yürütücü Kuruluş Havuzunda yer alan Yürütücü Kuruluşların KOSGEB ile işbirliği içinde gerçekleştirecekleri projelere yöneliktir. İhracata yönelik Uluslararası E-Pazaryerlerine 12 ay süresince üyelik, İşletmelerin firma bilgilerinin ve ürünlerinin uluslararası tanıtımını sağlayıcı sayısal ortam ürünleri (CD, Uluslararası E-pazaryeri içerisinde yer alan internet sayfaları/kataloglar vb.) geliştirilmesi/hazırlanması, ihracata yönelik uluslararası geçerliliği olan dillerde ihracat danışmanlığı, vb. hizmetleri kapsamak üzere, destek üst limiti İşletme başına azami 6,000 (altı bin) Euro karşılığı Türk Lirasıdır. 2.3.9.2.5 Yerel Ekonomik Araştırma Desteği: Bu destek kapsamında yapılacak olan araştırmalar için en fazla 15.000 (onbeş bin) Euro karşılığı Türk Lirası geri ödemesiz destek sağlanır. Desteğe ilişkin oranlar aşağıda belirtilmiştir. 2.3.9.2.6 Ortak Kullanım Amaçlı Makine Teçhizat Desteği KOSGEB tarafından verilecek destek, yalnızca satın alınacak makine-teçhizatın işyeri teslimi bedelleri ile bunların montajı ve kullanımına ilişkin eğitim giderlerini kapsar. 2.3.9.2.7 Eğitim Desteği Başvurusu uygun bulunan İşletmeye, farklı eğitim programları için bir yılda toplam 4.000 (dört bin) Euro tutarı karşılığı Türk Lirasını geçmeyecek şekilde destek sağlanır. 92 2.3.9.2.8 Yurtdışı Pazar Araştırma Desteği Sözleşmeli Paket Destek Programından yararlanan İşletmeler, Sektörel Kuruluşlar veya Meslek Kuruluşları tarafından yaptırılacak olan; Yurtdışı Pazar Araştırmalarına verilecek geri ödemesiz destekleri kapsar. Destek Üst Limiti ve Oranları a) Sözleşmeli Paket Destek Programından yararlanan İşletmeler için, desteklenmesi uygun bulunan Yurtdışı Pazar Araştırma giderlerinin % 60'ı oranında ve en fazla 5.000 (beşbin) Euro karşılığı Türk Lirası ile sınırlı olmak üzere geri ödemesiz destek sağlanır. İşletme tarafından bu destek kapsamında hazırlanan raporun güncelleştirilmesi talep edildiği taktirde araştırma raporunun güncelleştirilmesi giderlerine Yurtdışı Pazar Araştırma Desteğinin alındığı yılı takip eden yıl içerisinde üst sınır 2.500 (ikibinbeşyüz) Euro karşılığı Türk Lirası olmak üzere % 60 oranında geri ödemesiz destek sağlanır. b) Sektörel Kuruluş veya Meslek Kuruluşları için; desteklenmesi uygun bulunan Yurtdışı Pazar Araştırma giderlerinin % 50'si oranında ve en fazla 25.000 (yirmibeşbin) Euro karşılığı Türk Lirası ile sınırlı olmak üzere geri ödemesiz destek sağlanır. Sektörel Kuruluş veya Meslek Kuruluşu tarafından bu destek kapsamında hazırlanan raporun güncelleştirilmesi talep edildiği taktirde araştırma raporunun güncelleştirilmesi giderlerine en çok iki yıl süre ile üst sınır 5.000 ( beş bin) Euro karşılığı Türk Lirası olmak üzere % 50 oranında geri ödemesiz destek sağlanır. 2.3.9.2.9 İhracat Amaçlı Yurtdışı İş Gezisi ( İYİG ) Programı Katılım Desteği İşletmelerin ihracat, teknik/teknolojik ve ortak yatırım, mali ve benzeri işbirliği imkanları için araştırma, potansiyel ithalatçı işletme temsilcileri ile doğrudan ikili iş görüşmeleri yapma, tüketici tercih ve ürün fiyat düzeyi hakkında yerinde tespit, ekonomik yapı ve sanayi durumu ile ilgili bilgi edinme ve böylece uluslararası işbirliği ortamına açılabilmeleri amacıyla KOSGEB tarafından yıllık olarak hedef pazar ve ürün/ürün grupları bazında belirlenecek ülkelere, KOSGEB tarafından organize edilen İYİG Programlarına katılmaları hususunda destek sağlanmasıdır. 2.3.9.2.10 Milli Katılım Düzeyindeki Yurtdışı Fuarlara Katılım Desteği İşletmelerin; uluslararası pazarlara giriş ve yurtdışı pazar paylarını artırma, rakiplerini tanıma, yeni ürünler ve teknolojiler hakkında bilgi edinme ve ürünleri için marka imajı oluşturmalarını teminen, Ülkemiz milli katılımının gerçekleştirileceği ülkelerde düzenlenen yurtdışı fuarlara katılımlarına destek sağlanmasıdır. 2.3.9.2.11 Yurtdışı Daimi Sergi (Show-Room) Katılım Desteği İşletmelerin belirlenen hedef ülkelerde firma ve ürünlerini tanıtma ve bu pazarlarda sürekliliklerini koruma, marka imajı oluşturma ve uluslararası pazarlarda yer almaları amacıyla yurtdışında düzenlenen daimi sergilere altı ayda bir değerlendirilmek üzere en fazla bir yıl süreyle ürün sergileme amaçlı katılımlarına destek sağlanmasıdır 93 2.3.9.2.12 Yurtiçi Uluslararası Sanayi İhtisas Fuarlarına Katılım Desteği İşletmelere, Yurtiçi Uluslararası Sanayi İhtisas Fuarlarına ve İzmir Enternasyonal Fuarına katılımları için sağlanan geri ödemesiz destekleri kapsar. İşletmelere, aşağıda yer alan oranlarda KOSGEB tarafından geri ödemesiz destek sağlanır. Ürün Sergileme Desteği; Her İşletmeye en az 6 (altı) m2 ve en fazla 24 (yirmidört) m2 için metre kare başına katılım ücretinin en fazla 100 (yüz) ABD Dolar karşılığı Türk Lirası kısmına, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından tespit edilen illerin kalkınmışlık düzeyi kapsamında gelişmiş ve normal yörelerden katılacak İşletmelerin, metre kare başına fuar katılım ücretinin % 50' si oranında, kalkınmada öncelikli yörelerden katılacak İşletmelerin, metrekare başına fuar katılım ücretinin ise % 60' ı oranında destek sağlanır. 2.3.9.2.13 Yurtiçi Sanayi Fuarlarına Katılım Desteği Yurtiçi Sanayi Fuarı'na katılan her İşletmeye en az 6 (altı) m2 ve en fazla 24 (yirmidört) m2 stant alanı için metrekare başına katılım ücretine Sanayi İhtisas Fuarları için % 60, Genel Sanayi Fuarları için %50 oranında geri ödemesiz destek sağlanır. İşletmeler, destek talebi için; Başvuru formu, Pazar Araştırma ve İhracatı Geliştirme Destek Bilgileri formu ve eki ürün ve/veya İşletme tanıtım materyalleri ve İmza sirküleri ile birlikte KOSGEB Birimine başvurur 2.3.9.2.14 İhracata Yönlendirme Desteği İşletmelerin uluslararası pazarlarda rekabet edebilmeleri ve dünya pazarlarından pay alabilmelerini teminen pazar araştırma ve ihracatı geliştirme konusunda faaliyet gösteren şirketlerden hizmet alarak gerçekleştirecekleri çalışmalara destek sağlanmasıdır. 2.3.9.2.15 Marka Oluşturma ve Tanıtım Desteği İşletmelerin marka imajı oluşturmalarının özendirilmesi , ürünlerinin kendi markalarıyla ulusal ve uluslararası pazarlarda tanınmaları ve tutunmalarının sağlanması, ürünlerindeki katma değerin yükseltilmesi vb. amaçlarla yurtiçi ve yurtdışında tanıtım amaçlı için gerçekleştirecekleri çalışmalarına geri ödemesiz destek verilmesidir 2.3.9.2.16 İş Geliştirme Merkezi Desteği Yerel ekonomik ve sosyal gelişmeye katkıda bulunmak üzere, yeni ve başarılı küçük İşletmelerin tesisini sağlamak için kurulmuş İş Geliştirme Merkezlerinin (İŞGEM) etkinlik ve verimliliğinin artırılmasına yönelik desteklerdir 2.3.9.2.17 Yeni Girişimci Desteği Ekonomik kalkınma ve istihdam sorunlarının çözümünün temel faktörü olan girişimciliğin desteklenmesi, yaygınlaştırılması ve başarılı İşletmelerin kurulmasını sağlamak amacıyla yeni girişimcilerin desteklenmesidir. 94 KOSGEB tarafından üniversitelerde gerçekleştirilen Genç Girişimci Geliştirme Programından başarıyla mezun olarak kendi işini kuran girişimciler, KOSGEB tarafından çeşitli projeler çerçevesinde desteklenen İş Geliştirme Merkezlerinde (İŞGEM) yer alan Girişimciler ve KOSGEB tarafından sağlanan iş kurma danışmanlığı desteğini alan Girişimciler tarafından kurulan İşletmeler ve imalat sanayii ile doğrudan ilişkili sektörlerde faaliyet gösteren pazarlama ve hizmet sektöründeki İşletmeler için, kuruluş tarihinden itibaren bir yıllık süre içerisinde yapacakları başlangıç harcamalarını karşılamaya yönelik destekleri kapsar. 2.3.9.2.18 Bilgisayar Yazılımı Desteği İşletmelerin ulusal ve uluslararası platformlarda rekabet güçlerini artırmak ve kalite düzeylerini yükseltmek amacıyla Bilgisayar Yazılımı Desteği verilmesidir 2.3.10 MALATYA NIN FAYDALANABİLECEĞİ TEŞVİKLER Malatya,uygulanmakta olan genel teşvikler ile kobi teşviklerin tümünden faydalanabilmektedir.Genel olarak; KALKINMADA ÖNCELİKLİ İLLER arasında olduğu için: 1-Genel teşvikler kapsamında -yatırımın teşvik belgesine bağlanabilmesi için daha düşük sabit yatırım tutarı -diğer yörelerden farklı olarak %100 yatırm indirimi,%100 gelir vergisi ve toplu konut fonu istisnası -düşük yatırım teşvik başvuru ücreti ödeme 2-Kobi teşvikleri kapsamında -diğer yörelerden farklı olarak %100 yatırım indirimi -diğer yörelerden daha düşük öz kaynak oranı -diğer yörelerden daha yüksek yatırım kredisi -diğer yörelere göre daha düşük faizli yatırım ve işletme kredisi İmkanlarından faydalanabilecektir 77. TABLO-36 MALATYA’DA YATIRIM YAPILMASI DURUMUNDA GELİŞİM BİLEŞENLERİNİN BULUNABİLİRLİKLERİ Bileşenler YETERLİ Coğrafi Yapi a Karayolu a Demiryolu a KISMEN YETERLİ 95 YETERSİZ Bileşenler YETERLİ Havayolu a Iletişim a Enerji a Osb a KISMEN YETERLİ YETERSİZ Kss c Sermaye b Hammadde b Teknoloji b Işgücü a Üst Kademe Yöneticileri a Üniversite Sanayi Işbirliği c 78. TABLO-37 MALATYA’DA YATIRIM YAPILMASI DURUMUNDA SEKTÖREL YETERLİKLER BİLEŞENLER YETERLİ Mal Dağıtım Ağı KISMEN YETERLİ YETERSİZ b Ara Girdi Sağlama b Servis Ve Bakım Hizmetleri a Alıcı Yeterliliği b Sektörel Işletmelerde Sayı b Sektörel Işbirliği c Üretim Ölçeği c 2.3.11 DEVLETİN YATIRIM VE SEKTÖREL POLİTİKALARI 2.3.11.1 YATIRIMLARIN TEŞVİK EDİLMESİ İmalat sanayiinde, bilgi ve iletişim teknolojileri başta olmak üzere Ar-Ge, yeni rün ve teknoloji geliştirme, çevre koruma, küçük ve orta boy işletmelerin gelişmesi,istihdam yaratma ve bölgelerarası gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik yatırımları desteklenecektir. Bu bağlamda, endüstri bölgelerine ve teknoparklara yapılacak yatırımlar teşvik edilecektir. Yatırımların desteklenmesinde daha etkin destek araçlarının kullanımına, ürokrasinin azaltılmasına, şeffaflık, genellik ve tarafsızlığın sağlanmasına önem erilecektir.Doğrudan yabancı yatırımların, sanayinin üretim kapasitesine, teknolojik kapasitesine ve rekabet gücüne katkı sağlaması hususuna önem verilecektir. Bu çerçevede, katma değeri ve rekabet edebilirliği yüksek projeler teşvik edilecektir. 2.3.11.2 TEKNOLOJİK KAPASİTENİN VE AR-GE’NİN GELİŞTİRİLMESİ Özel sektörün yapacağı Ar-Ge yatırımlarını destekleyen ve kamunun sınai raştırma için ayırdığı kaynakların daha etkin kullanımını sağlayan uygun şartlar luşturulacaktır. Sanayinin teknoloji kapasitesinin geliştirilmesi amacıyla, üniversite sanayi şbirliğinin geliştirilmesi, teknoloji destek ve geliştirme merkezleri, yeni teknoparklar ve teknoloji enstitülerinin kurulması teşvik edilecektir. Ayrıca mevcut Ar-Ge destekleri artırılacaktır. 96 Üniversiteler ile kamu ve özel sektörün bilimsel ve teknolojik alt yapısının ütünleştirilmesi ve geliştirilmesi, KOBİ’lerin yeni ve ileri teknolojilere uyum ağlamaları, yeni ürün ve üretim süreçlerinin geliştirilmesi amacıyla Teknoloji eliştirme Bölgeleri kurulacaktır. Biyoteknoloji ve gen mühendisliği, yazılım başta olmak üzere bilgi ve iletişim eknolojileri, yeni malzemeler, havacılık ve uzay teknolojileri, nükleer teknoloji, deniz bilimleri, denizaltı zenginliklerinden yararlanma teknolojileri ve temiz enerji eknolojileri gibi ileri teknoloji alanlarındaki Ar-Ge faaliyetleri desteklenecektir. Üniversitelerle kamu ve özel sektörün işbirliğiyle yürütülecek ortak Ar-Ge faaliyetleri özendirilecektir. Türkiye’deki sınai mülkiyet hakları sistemi geliştirilecek, bu amaçla eğitim ve estek programları düzenlenecektir. Kamu alım politikası ülkenin bilimsel, teknolojik ve sanayi potansiyelinin geliştirilmesi doğrultusunda yönlendirilecektir. İşletmelerin yenilik yapabilme nitelikleri, eğitim ve uluslararası işbirliği yoluyla eliştirilecektir. Ar-Ge faaliyetlerine GSYİH'dan ayrılan pay yüzde 1,5 seviyesine ve iktisaden aal on bin kişiye düşen tam zaman eşdeğer araştırmacı sayısı yüzde 20'ye çıkarılacaktır. 2.3.11.3 SEKTÖREL POLİTİKALAR Sektörel politikaların öncelikle herhangi bir piyasa ve iş ortamına zarar vermemeleri önemlidir. Amaç, dünya sanayiindeki gelişmelerin ışığında rekabet edebilir sektörel bir yapının oluşturulmasıdır. Tarımsal girdi kullanan sanayilerde, özel sektör öncülüğünde tarım-sanayi işbirliği ve bütünleşmesinin geliştirilmesi, yüksek katma değerli mamul üretiminin artırılması ve rekabetçi bir yapının oluşturulması amaçlanmaktadır. Gıda güvenilirliğinin sağlanması amacıyla kamunun denetim altyapısı ve hizmetlerinin iyileştirilmesi sağlanacaktır. Yine aynı amaca dönük olarak, AB mevzuatı ve DTÖ’nün öngördüğü hükümlerle uyumlu, hammadde temin aşamasından pazarlama aşamasına kadar kalite ve hijyen sistemlerinin sanayi tarafından yaygın biçimde uygulanması esas olacaktır. Tekstil sektöründe; 2005 yılında dünya dokuma ve giyim ticaretinin serbestleşmesiyle daha da artacak olan rekabet ortamında, rekabet edebilirliğin korunması, varolan atıl kapasitenin kullanılması ve pazar çeşitlendirmesi yoluyla dünya pazarlarından daha çok pay alınması amacıyla, tasarıma, koleksiyon tipi üretime, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine ağırlık verilecektir. Kısa dönemde marka oluşturmanın güçlüğü göz önüne alınarak, ilk etapta kaliteli Türk Malı imajı yaratılması önem arzetmektedir. AB normlarına uygun benzin ve motorin üretimi için gerekli olan yatırımlar gerçekleştirilecektir. 97 Demir ve çelik sanayiinde, uzun ve yassı ürünler arasındaki arz-talep dengesini sağlamaya yönelik yeniden yapılandırma yatırımlarına önem verilecektir. Yüksek katma değer sağlayacak öncelikli alanlarda yeni ürün geliştirmeye yönelik destekler artırılarak elektronik sanayiinin ve yazılım sektörünün küresel pazardan daha fazla pay alması sağlanacaktır. Halen kamu tesislerinin faaliyette bulunduğu demiryolu taşıtları sanayiine özel kesimin katılımını sağlayacak çalışmalar yapılacak, teknolojik gelişmeleri izleyen, uyarlayan ve tasarım yapabilen, kent içi raylı sistem araçları dahil iç talebi karşılayabilen ve ihracata dönük olan bir yapı oluşturulacaktır. Savunma sanayiinde; ihtiyaçları güvenli ve istikrarlı bir biçimde karşılamak üzere rekabete açık, ihracat potansiyeline sahip, teknoloji üretebilen ve ülke sanayine entegre bir yapıda yurtiçi üretimin geliştirilmesine çalışılacaktır. Ulusal savunma sanayiinin gelişimi için ülkenin teknoloji kapasitesi sonuna kadar kullanılacaktır. 2.3.12 YAPILABİLİRLİK ANALİZİ 2.3.12.1 TARIM SEKTÖRÜNDE YAPILABİLECEK YATIRIMLAR Kanola Üretimine Yönelik Yatırımlar Soya Üretimine Yönelik Yatırımlar Seracılık(Sebze Ve Süs Bitkisi) Yatırımları Bağ Bahçe Yatırımları Meyve Ve Sebze Yetiştiriciliğine Yönelik Yatırımlar Ceviz,Badem Ve Antepfıstığı Yetiştiriciliğine Yönelik Yatırımlar Ayçiceği Ve Mısır Üretimine Yönelik Yatırımlar Sertifikalı Tohum Üretim Tesisi. 2.3.12.2 HAYVANCILIK SEKTÖRÜNDE YAPILABİLECEK YATIRIMLAR Su Ürünleri Üretimi Arıcılık Ve Bal Üretimine Yönelik Yatırımlar Saanen Ve Damascus Irkı Süt Keçisi Yetiştiriciliği Et Besiciliği Süt Besiciliği Yumurta Tavukçuluğu 98 Et Tavukçuluğu Hindi Yetiştiriciliği Devekuşu Yetiştiriciliği 2.3.12.3 GIDA SANAYİNDE YAPILABİLECEK YATIRIMLAR Makarna Üretim Tesisi Süt Ve Süt Mamulleri Üretim Tesisi Kayısı İşletme Ve Entegre Tesisi 2.3.12.4 MAKİNE İMALAT SANAYİNDE YAPILABİLECEK YATIRIMLAR Tekstil Ve Deri İşleme Makinaları İmalatı Tesisi Tekstil Makinaları Yedek Parça Üretim Tesisi Kriko Esaslı Sabit Kaldırıcı Cihazlar Üretim Tesisi 2.3.12.5 ENERJİ SEKTÖRÜNDE YAPILABİLECEK YAIRIMLAR Rüzgar Enerjisi Santrali İle Enerji Üretimi Güneş Kolektörü Üretim Tesisi 2.3.12.6 DİĞER SEKTÖRLERDE YAPILABİLECEK YATIRIMLAR Endüstriyel Atık Ayırma Ve Geri Dönüşüm Tesisi Beton Kiremit İmalatı Tesisi Sulama Ekipmanları Üretim Tesisi CTP Boru İmalatı Tesisi Damla Sulama Sistemleri Üretim Tesisi 79. ÖNERİLEN YATIRIMLARIN EKONOMİK KRİTERLERE GÖRE YAPILABİLİRLİK ŞABLONU ÖNERİLEN YATIRIMLAR KRİTERLERE UYGUNLUK YAPILABİLİRLİK 11 22 33 ┼4 ┼5 ┼6 X1 Kanola Üretimi ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ x Soya Üretimi ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ x Seracılık(Sebze Ve Süs Bitkisi) ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ x Bağ Bahçe Yatırımları ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ x Meyve Ve Sebze Yetiştiriciliği ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ x Ceviz,Badem Ve Antepfıstığı Yetiştiriciliği ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ x Ayçiceği Ve Mısır Üretimi ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ x TARIM SEKTÖRÜ 99 2 3 ÖNERİLEN YATIRIMLAR KRİTERLERE UYGUNLUK YAPILABİLİRLİK 11 22 33 ┼4 ┼5 ┼6 ─ ─ ─ ┼ ┼ ┼ Su Ürünleri Üretimi ─ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ Arıcılık Ve Bal Üretimi ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ Saanen Ve Damascus Irkı Süt Keçisi Yetiştiriciliği ─ ─ ┼ ┼ ┼ ┼ Et Besiciliği ─ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ Süt Besiciliği ─ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ Yumurta Tavukçuluğu ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ X Et Tavukçuluğu ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ X Hindi Yetiştiriciliği ┼ ─ ┼ ┼ ┼ ┼ Devekuşu Yetiştiriciliği ─ ┼ ─ ┼ ─ ┼ X Makarna Üretimi ─ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ X Süt Ve Süt Mamulleri Üretimi ─ ─ ┼ ┼ ┼ ┼ X Entegre Kayısı İşletme ─ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ X Tekstil Ve Deri İşleme Makinaları İmalatı ─ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ X Tekstil Makinaları Yedek Parça Üretimi ─ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ X Kriko Esaslı Sabit Kaldırıcı Cihazlar Üretimi ─ ┼ ┼ ─ ┼ ┼ X Rüzgar Enerjisi Santrali İle Enerji Üretimi ─ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ Güneş Kolektörü Üretimi ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ Endüstriyel Atık Ayırma Ve Geri Dönüşüm Tesisi ─ ┼ ─ ┼ ┼ ─ Beton Kiremit İmalatı ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ Sulama Ekipmanları Üretim Tesisi ─ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ Ctp Boru İmalatı Tesisi ─ ┼ ─ ┼ ┼ ┼ Damla Sulama Sistemleri Üretim Tesisi ─ ┼ ┼ ┼ ┼ ┼ Sertifikalı Tohum Üretimi X1 2 3 x HAYVANCILIK SEKTÖRÜ X X X X X X GIDA SEKTÖRÜ MAKİNA İMALAT SANAYİ ENERJİ SEKTÖRÜ X X DİĞER SEKTÖRLER Yapılabilirlik Kriterleri 1. 2. 3. 4. 5. 6. Finansman teminindeki güçlükler Hammade teminindeki güçlükler Yönetim güçlüğü Pazarlama ve Organizasyon güçlüğü İç Pazar imkanları Dış Pazar imkanları Yukarıdaki kriterlere göre: (-):Yatırmın ilgili konularda problemlerle karşılaşacağını (+):Yatırmın ilgili konularda problemlerle karşılaşmayacağını gösterir. 100 X X X X X Yapılabilirlik Durumları A:Mevcut şartlarda gerçekleştirilebilir yatırım B:Kısa vadede gerçekleştirilebilir yatırım C:Orta vadede gerçekleştirilebilir yatırım Yukarıdaki yapılabilirlik durumlarına göre; (x):yatırımın hangi durumda gerçekleştirilebileceğini gösterir A sutunu ile x işaretli yatırımlar; doğal kaynak,beşeri kaynak ve finansman potansiyeline bağlı olarak mevcut şartlarda gerçekleştirilebilecek yatırımlardır. B sutunu ile x işaretli yatırımlar; doğal kaynak,beşeri kaynak ve finansman potansiyeline bağlı olarak kısa vadede gerçekleştirilebilecek yatırımlardır. C sutunu ile x işaretli yatırımlar; doğal kaynak,beşeri kaynak ve finansman potansiyeline bağlı olarak orta vadede gerçekleştirilebilecek yatırımlardır. Yatırımlar.yapılabilirlikleri açaısından ele alındıklarında; --18 yatırım finansman temininde --4 yatırım hammadde temininde --5 yatırım yönetim güçlüğünde --1 yatırımın pazarlama ve organizasyon yapısında --1 yatırımın iç pazar --1 yatırımın dış Pazar noktasında problemlerle karşılaşabileceği görülmektedir. Yatırımlar,yapılabilirlik durumlarına göre ele alındığında; --12 yatırımın mevcut şartlarda --6 yatırımın kısa vadede sağlanacak iyleşmelerden sonra --13 yatırımın ise orta vadede değerlendirilmiştir. sağlanacak iyleşmelerden sonra gerçekleştirilebileceği 2.3.13 SONUÇ Bu çalışmada gördük ki güzel Malatya’mız jeopolitik konumuyla, doğal kaynaklarıyla, nüfus potansiyeli ile ve sahip olduğu diğer öz değer ve imkanlarıyla uygun yatırımların kara dönüştürülebilineceği kapasiteye sahip bir kent. Bugüne kadar çeşitli dönemlerde önemli sıçramalar yapabilmiş Malatya’mız bu sıçramaların istikrarlı bir büyümeye dönüştürülmesine ihtiyaç duyuyor. Malatyalıyım diyen herkesin az veya çok farkında 101 olduğu çeşitli sorunların el birliğiyle aşılmasını ve en yakın zamanda kalkındırılarak Malatya’nın hak ettiği düzeye ulaşmasını temenni ediyoruz. Bunun için biz elimizden gelen her imkanı zorlayarak çalışmaya devam edeceğiz. Ve tüm hemşerilerimize diyoriz ki : DOĞUNUN BİTİŞİ BATININ BAŞLANGICI OLAN MALATYA’MIZA HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM. 102 2.3.14 KAYNAKLAR Kitaplar Alkan; C.(1997). Eğitim Teknolojisinin ikibinli Yıllarda Yapılandırılması. Ankara, Anı Yayıncılık. Göçmenler; G.(2001). ‚Uzaktan Eğitim Teknolojileri ve Çağdaş Yönelimler‛ Bildirisi. İşman; A.(2001). ‚Bilgisayar ve Eğitim‛. Sakarya üniversitesi Eğitim Fakültesi Özkul; E.; Girginer; N.(2001). ‚Uzaktan Eğitimde Teknoloji ve Etkinlik‛. I. Uluslar arası Eğitim Teknolojileri Sempozyum Bildirisi. Rıza; E. T.(2000). Eğitim Teknolojileri Uygulamaları ve Materyal Geliştirme. İzmir, Anadolu Matbaası. Sakin; A.(2001). ‚Okul Öncesi Eğitimde Bilgisayar Destekli Eğitim‛ Bildirisi. Tsang E. K.(1997). ‚Organizational Learning and Learning Organization‛; A. Dictionary Between Descriptive and Prescriptive Research. Human Relations, Vol. 50, no1. Yürütücü; A.(2002). ‚Bilişim Toplumunda İlköğretim Sürecindeki Eğitim Teknolojileri‛. II.Uluslararası Eğitim Teknolojileri Sempozyum ve Fuar Bildirisi. Sakarya. İnternet Site ve Yayınları http://www.egitim.com/egitimciler/0753/0753.3/0753.3.3.egitimdeinte rnet.vb1.p01.asp http://www.egitim.com/genel/0007/d_0007.bilgisayardestekliogretim ogretmenler.p01.as Malatya Milli Eğitim Sitesi www.malatya.meb.gov.tr 103 www.bilgeadam.com.tr Hakan Ulagan Bilgeadam Yazılım geliştirme /Eğitim Müdürü Mustafa Efe Ünal Bilge adam sistem&network /Eğitim Müdürü Başak Demir Bilge Adam dijital tasarım /Eğitim Müdürü 104 2.3.15 EKLER 2.3.15.1 KARŞILAŞTIRMA: 2.3.15.1.1 MALATYA’DA SANAYİDE ÖNE ÇIKAN SEKTÖRLER 105 106 107 108 109 110 2.3.15.1.2 KAYSERİDE SANAYİDE ÖNE ÇIKAN SEKTÖRLER 111 112 113 114 115 116 2.3.15.2 POTANSİYEL DOĞAL KAYNAK REZERVİ TABLOSU MALATYA’NIN POTANSİYEL DOGAL 117 KAYNAK REZERVLERİ 118 53 Malatya, mevcut teknoloji ile henüz ekonomik olmayan ancak teknoloji gelistirmek amacıyla üzerinde ciddi çalısmaların yapıldıgı ve bilim çevreleri tarafından gelecegin enerji kaynagı olarak nitelenen Toryum cevher yatakları bakımında da önemli bir yere sahiptir 119 2.4 SAĞLIK ATÖLYESİ-SAĞLIK ALAN RAPORU Serkan BÖLÜKBAŞI, İbrahim Sinan BUĞUR, Hakan MEMUR, Fatih ELBİR, Furkan KIRIK, tarafından hazırlanan sağlık alan raporunda Malatya’nın ve çevre illerinin sağlık İstatistikleri ve sağlık altyapısının ortaya konmasına çalışılmış, sağlık turizmi için bölgenin durumuna değinilmiş ve birtakım önerilerde bulunulmuştur. 2.4.1 GİRİŞ Ülkelerin gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli faktörlerin gayri safi milli hasıla GSMH gibi ekonomik belirleyicilerin yanı sıra, hiç şüphesiz eğitim ve sağlık gibi o ülkenin sosyal gelişmişliğini gösteren bileşenlerden oluştuğu inkar edilemez bir gerçektir. Ülkemiz de bu gerçeğe bağlı olarak 1990 lara kadar parça parça ve düzensiz bir sağlık politikası izlemiştir. Ama 90 ların başlarından itibaren AB ye uyum sürecinin sağlık politikalarımızı etkilemesi ile kısa vadeli politikalar yerine daha uzun vadeli politikalar belirlenmiş ve uygulanmıştır. Ülkemizin uygulamaya başladığı ‚9. kalkınma planı‛ da sağlıktaki son duruma değinilmiş ve sağlık hizmetlerinin kalitesinde ve sunumunda iyileşmeler olduğu ama halen istenen seviyeye ulaşamadığı belirtilmiştir. Bu sonuç göstermiştir ki ülkemiz gerek devlet gerekse de sivil toplum kuruluşları aracılığı ile sağlık politikalarındaki eksikleri gidermek ve kaliteyi arttırmak için projeler üretmeli ve uyulamalıdır. Sağlık sistemimizin insanlarımıza sadece bedenen ve ruhen tam bir iyilik hali sağlamaya çalışmasının yanında, toplumumuza yeni iş alanları ve istihdam sağlayacağı, kendini alanında ispatlamış kaliteli sağlık kuruluşlarının diğer insanları o bölgeye çekerek turizm gelirlerine katkı sağlayacağını, yapılan ve yapılacak olan ar-ge çalışmaları ile bilime ve teknolojiye yenilikler getireceğini de göz ardı etmemek gerekir. Bu katkılar sağlığın, ülke ekonomisine ve bilime doğrudan ve dolaylı etkilerini göstermektedir. 2.4.2 HEDEF Bu çalışmada miadap sağlık atelyesi olarak, en son verileri tarayarak elde ettiğimiz bilgiler ışığında ülkemizin global ölçekte ve Malatyamızında içinde bulunduğu bölgeyi ülkesel planda temel sağlık bileşenlerini baz alarak değerlendirdik. Ülkemizin mevcut durumunun çeşitli eksiklikler ve yanlış uygulamalar yüzünden pek de iyi olmadığını gördük. Bu sebeple, bu eksikliklerin nasıl giderileceği, ne gibi yeniliklerle Malatyamızın bölgede ve ülke genelinde örnek bir il olmasının sağlanılabileceği konusunda tesbitler yaparak çözüm önerileri sunmayı amaçladık. Araştımamızda genelden özele doğru bir yol izleyerek; sağlık konusunda ülkemizin dünyadaki yerini, daha sonra da malatyanın ülkemizdeki yerini sırası ile araştırarak analiz ettik. Son bölümlerinde de çözüm önerilerimeze yer vererek araştırmamızı noktaladık. * bebek ölüm hızı, toplam doğurganlık oranı, ortalama yaşam süresi,yatak başına düşen kişi sayısı, hekim başına düşen hasta sayısı, sağlık personeli sayısı vb. 120 2.4.3 TÜRKİYE’DE SAGLIĞA GENEL BAKIŞ Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyine göre ülkemizin gelişmişlik düzeyi tatmin edici bir düzeyde değildir. Toplam sağlık harcamaları içerisinde temel sağlık hizmetlerine ayrılan pay %2 dir. Nüfus yapısında küçük de olsa yaşanan değişim sağlık hizmeti sunumunda da bir değişimi gerektirmektedir. Nüfusun büyük bölümünün kırsal alanda yaşadığı dönemlerde sağlık hizmetlerinin sosyalizasyonu yönünde çalışmalara yani kırsal hizmetlere ağılık verilmişti. Ancak ülkemiz nüfusu giderek artan oranda kentleşmektedir. Avrupa birliği ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin demografik profili daha gençtir. 2025 yılında 15 yaş altındaki nüfusun % 22.9, 65 yaş ve üzere nüfusun %9 olması beklenmektedir. Bu rakam 1990 da 15 yaş altı nüfus % 35 oranı, 65 yaş ve üzeri % 4.2 idi. Bu rakamlar göstermektedir ki sağlık hizmetlerinde yapılan iyileşmeler sonucu Türkiye’nin nüfusu giderek yaşlanmakta ve 21.yüzyılda yapılacak sağlık hizmetlerinin bu doğrultuda değişmesi gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı verilerine göre çocukların sağlık düzeyleri dünyanın diğer ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye 129 ülke arasında 61. sırada yer almaktadır. * Türkiye’deki başlıca sorunları ve sağlık hizmetleri açısından bazı ülkelerle ile karşılaştırılması, TÜRKĠYE 1485 722 ALMANYA YILLIK DOĞUM S A YIS I ĠRAN 1380 ĠNGĠLTERE 654 0 500 1000 1500 Grafikte görüldüğü gibi, avrupa birliğine üye ülkelerdeki yıllık doğum sayısı 1000 in altında iken, türkiye ve iranda yıllık doğum sayısı 1500 e yaklaşmaktadır. Bu sayılardan yola çıkarak türkiyede ve İranda genç nüfus sayısı fazla olmakla beraber aile planlaması konusunda sağlık hizmetleri yetersiz kalmaktadır. 2000 Kaynak: Dünya Çocuklarının Durumu 2004-Unicef TÜRKĠYE Kaynak: Dünya Çocuklarının Durumu 2004Unicef 36 Grafikte de görüldüğü gibi, 4 ALMANYA BEBEK ÖLÜM HIZI (BĠNDE) ĠRAN 35 ĠNGĠLTERE 5 0 10 20 30 40 121 1 yaş altı bebek ölüm hızı; İngiltere de 5, Almanya da 4 dür. Demografik yapısı Türkiye ye çok benzeyen komşumuz İranda ise 36,ülkemizde ise bu sayı binde 36 dır. Bu rakamlar gösteriyorki Türkiye’nin sağlık konusunda daha çok yol alması gerekecektir. TÜRKĠYE Sağlığa ayrılan harcamalar genelde ülkelerin gelirleri ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Örneğin türkiyenin GSMH dan sağlığa harcadığı pay % 6.6 iken, Almanya %10.8 pay ayırmaktadır. 2.500 22.670 ALMANYA KĠġĠ BAġINA G S M H ($ ) ĠRAN 1.710 ĠNGĠLTERE 25.250 0 5.000 10.000 15.000 20.000 25.000 30.000 Kaynak: OECD Health Data 2004 Hekim başına düşen nüfus sayısı 2001 yılında 757 iken 2004 yılında olmak 703 e düşmekle birlikte halen AB ortalaması olan 288 in oldukça gerisinde kalmıştır.AB ülkelerinde 8.8 olan 100.000 kişiye düşen tıp fakültesi mezunu sayısı ülkemizde bu dönemde 7.5den 6.1 e düşmüştür. Bu durum gelişmiş ülkeler ile aramızdaki farkın daha da açılmasına neden olmaktadır. Sağlık hizmetleri sunumunun bölgesel ve kent-kır düzeyindeki dengesizliği devam etmektedir. Sosyoekonomik gelişmişlik seviyesi en düşük 10 ilde yatak başına düşen nüfus sayısı en yüksek 10 ildekinin 2.5 katı iken, doktor başına düşen nüfusta söz konusu il grupları arasındaki fark 4 kata kadar çıkmaktadır. Birinci basamaktaki alt yapı personel ve kalite yetersizlikleri ile sevk zincirnin etkin çalıştırılamaması, hastaların hizmet maliyetleri yüksek olan ikinci ve üçüncü basamağa yönelmesine sebep olmakta ve oluşan yığılmalar hastahanelerin hizmet kalitesini düşürmektedir. 2000-2004 döneminde sağlık ocağı imkanlarının geliştirilmesi ve mobil sağlık hizmeti uygulaması ile bu alanda önemli iyileşmeler sağlanmasına ragmen yataklı tedavi kurumlarında verilen poliklinik hizmetlerinin % 95 ayakta tedavi hizmetlerinden oluşmaktadır. 760 750 740 730 720 710 700 690 680 670 Bir Hekime DüĢen Nüfus 2001 2002 2003 2004 1000 900 800 700 600 500 Nüfus/Hekim 400 300 200 100 0 Almanya Yunanistan Kaynak: DPT 9. Kalkınma planı 122 Anayasal bir yükümlülük olarak devlet tüm vatandaşlarımızın sağlığından sorunlu olduğunu kabul etmektedir. Ancak, halen ülke nüfusunun bir bölümü hiçbir sağlık güvencesinden yararlanamadığı gibi genel olarak sağlık hizmetlerinden toplum memnun değildir. Bu genel memnuniyetsizliğin sebeplerinden biri devletin sağlık hizmetlerini bölgelere eşit ulaştıramamasından kaynaklanmaktadır. Türkiye‟nin batısından doğusuna doğru gidildikçe sağlık hizmetlerinde azalma gözle görülür bir seviyeye gelmektedir. Doğuya doğru hastane,sağlık personeli, ekipman, ilaç vb. gibi sağlık hizmeti için olmazsa olmazların sayıları azalmaktadır. Grafikte de görüldüğü gibi Türkiye’nin batısından doğusuna doğru hekim başına düşen nufus oranı artmaktadır. Bu dengesizliğin başlıca sebebi doğudaki hekim sayısının az olmasıdır. Bir Hekime DüĢen KiĢi Sayısı 5.115 Türkiye 6.756 6.754 Güneydoğu Anadolu Bölgesi Doğu Anadolu Bölgesi 4.608 5.020 4.107 3.181 Karadeniz Bölgesi Ġç Anadolu Bölgesi Akdeniz Bölgesi Ege Bölgesi 7.370 Marmara Bölgesi 0 1000 2000 3000 4000 5000 6000 7000 8000 Kaynak: Sağlık Bakanlığı-2005 Marmara bölgesinde ise bir hekime düşen nüfus sayısının yüksek olmasının sebebi, marmara bölgesindeki aşırı nüfus yoğunluğudur. 80. DOĞUDAN BATIYA DOĞRU ÖZEL LABORATUARLARIN İLLERE GÖRE DAĞILIMI İLLER Mikrobiyoloji Biyokimya Nükleer Tıp Patoloji Radyoterapi 29 35 8 1025 252 344 Fizik Tedavi 149 109 81 164 41 14 29 4 442 141 105 240 78 16 36 1 617 Konya 20 12 20 9 1 7 0 69 Malatya 9 3 12 4 1 2 0 31 K.Maraş 2 3 2 0 0 1 0 8 Iğdır 0 2 2 0 0 0 0 4 Şırnak 0 0 0 0 0 0 0 0 İstanbul 208 İzmir Ankara Radyoloji Toplam Kaynak: TÜİK(DİE)-2005 2.4.4 EMA BÖLGESİNDE SAĞLIGA GENEL BAKIŞ Türkiyedeki sağlık hizmetlerinin orantısız dağılımından nasibi alan bölgelerden biride Malatya, Adıyaman, Elazığ illerinin içinde bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesidir. Kısaca EMA dediğimiz bu üç ilde sağlık hizmetleri daha batısına göre geride olmakla beraber doğunun batısı olmaları nedeni ile sağlık alanında gelişimleri diğer illere oranla daha hızlı olmaktadır. Kültürel ve yer altı zenginlikleri, tarihi dokuları, ekonomik gelişim hızları ve sürekli göç alan yapıları ile bu illerdeki saglık hizmetleride gün geçtikçe kalitesini 123 yükseltmektedir. Bölgede bulunan iki araştırma hastahaneside bu gelişimi destekler yönde hizmet vermekte ve sağlık turizmini dogudan batıya dogru cekmektedir. Bölgenin kavşağı konumunda olan Malatyada bulunan Turgut Özal Tıp Merkezi bu bölge için önemli bir avantaj olmaktadır. Ayrıca Elazığ-Malatya-Adıyaman illeri arasında ki karayolu mesafesinin kısa oluşu hastahaneler arasındaki etkileşimi arttırmaktadır. 2.4.4.1 NÜFUS DAĞILIMI 623.813 ADIYAMAN 853.658 MALATYA MALATYA ELAZIĞ ADIYAMAN 569.616 ELAZIĞ Kaynak: TÜİK(DİE)-2000 Nüfus EMA bölgesi, doğu Anadolu bölgesinin önde gelen sağlık ve turizm merkezi olan illerden oluşan bir bölgedir. İllerin gelişme hızları ve nüfus yoğunlukları göz önüne alındığında gelecekte bölgenin lokomotifi olabilecek kapasiteye sahip olduğu görülmektedir. Sağlık göstergelerini incelediğimizde de yine bölgenin büyük kısmına hizmet verebilecek çapta ekipman ve sağlık personelini bünyesinde taşımaktadır. Fırat ve İnönü üniversitesi bölgede yer alan üniversitelerdir. Sağlık değerlerindeki yükselişin başlıca sebeplerinin başında bu üniversitelere bağlı araştırma hastanelerinden kaynaklanmaktadır.. 2.4.4.2 BÖLGE İSTATİSTİKLERİ EMA bölgesindeki uzman ve pratisyen hekim sayılarının 2004 verilerine baktığımızda Malatya nın önde olduğunu görmekteyiz. Bunun temel sebebi Turgut Özal Tıp Merkezinin Malatya da yer almasıdır. 250 ADIYAMAN 97 PRATĠSYEN HEKĠM UZMAN HEKĠM 376 315 ELAZIĞ 707 MALATYA 381 0 200 400 600 800 124 8 ADIYAMAN ELAZIĞ HASTAHANE SAYISI 12 13 MALATYA 0 5 10 15 M a la tya Toplam Radyoterapi Patoloji Nükleer Tıp Fizik Tedavi Radyoloji Biyokimya Mikrobiyoloji A d ıya m a n Elazığ 0 10 20 30 40 EMA BÖLGESİ 2003 NÜFUS HASTAHANE YATAK POLİKLİNİK MALATYA 893.562 12 1455 2.000.247 ELAZIG 591.112 11 2367 1.966.253 ADIYAMAN 654.281 7 780 933.396 TOPLAM 2.138.955 30 4602 4.899.896 KAYNAK:2005 TÜİK(DİE) YAPILAN AMELĠYAT SAYILARI 22145 26966 MALATYA ADIYAMAN ELAZIĞ 8535 EMA bölgesindeki tüm hastanelerde yapılan büyük,orta ve küçük çaplı ameliyatları incelediğimizde Elazığ ve Malatya daki verilerin birbirine yakın değerler gösterdiğini görmekteyiz. Adıyaman ise hastane, ekipman ve sağlık personeli sayılarının azlığı nedeni ile grafikte görüldüğü gibi önemli oranda ameliyatlarda dışa bağımlı kalmaktadır. Kaynak: SABİM 2004 Turgut Özal Tıp Merkezi Malatya’nın 10 km doğusunda 309nolu karayolu üzerinden 7000 dönüm alana kurulmuş İnönü Üniversitesi içerisinde yer almaktadır. Malatya, 7. Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal’ın çabaları ile Amerika’daki Houston Tıp Merkezi’nin bir benzeri olarak kurulan, Turgut Özal Tıp Merkezi sayesinde sağlık 125 turizminde atağa geçmeye hazır olan bir kenttir. Yeni yapılan düzenleme ile 110 u yoğun bakım yatağı olmak üzere 870 hasta yatağı, kanser tedavi merkezi, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi, deney hayvanları araştırma merkez birimleri ile uluslararası standartlar örnek alınarak, dünyaca ünlü bilim adamlarının katkılarıyla sağlık hizmetlerinde kaliteyi yükseltmeyi, sağlık alanındaki bilgi ve teknolojiyi yükseltmeyi, sağlık alanındaki bilgi ve teknolojiyi ülkemize transfer etmeyi hedefleyen Turgut Özal Tıp Merkezi alanında ülkemizin ve Avrupa’nın en iyi merkezlerinden biri olmayı hedeflemektedir. Turgut Özal Tıp Merkezi’nin öne çıkan özellikleri; Toplam kapalı alan 124.000 metrekaredir. Tötem, 24.000 metrekarelik alana oturtulmuştur. Hasta odaları, en rahat ortam içerisinde hizmet verecek şekilde projelendirilmiştir. Ayrıca 12 ay mevsim şartlarına göre hasta için en iyi iklim ortamını sağlayan,merkezi havalandırma,iklimlendirme ve klimatizasyon sistemi mevcuttur Odalarda çağırma sistemi, merkezi oksijen ve vakum sistemleri, her hastanın ayrı telefonu, her odanın müstakil tuvalet ve banyosu vardır. 110 yoğun bakım yatağı ve 26 adet son teknoloji içeren ameliyathane planlanmıştır. Mevcut poliklinik sayısı 200.000 ‘dir Ameliyat sayısında ilk 10 merkez içerisinde yer alıyor Canlıdan karaciğer yapabilen 6 merkezden biridir Turgut Özal Tıp Merkezi, bölgedeki önemi ve konumu göz önüne alındığında hem Malatya’ya hem de Malatya civarına hizmet verecek kapasitede büyük ve donanımlı bir merkezdir. Kurulma amacı Malatya’ ya sağlık turizminin kapılarını açmak olan TÖTEM’ in, 2005 yılı il içi ve il dışı hasta kabul sayılarını incelediğimizde amacına tam olarak hizmet edemediği görmekteyiz. Teknolojik yenilikleri bünyesinde taşıyan bu merkezin bu yenilikleri kullanabilecek akademik kadroya sahip olmadığı, hastane bünyesindeki bilim dallarındaki akademik kadrolar incelendiğinde bariz olarak ortaya çıkmaktadır. 81. TURGUT ÖZAL TIP MERKEZİ HASTA SAYILARI BÖLÜMLER İL İÇİNDEN İL DIŞINDAN TOPLAM DAHİLİYE 721 163 884 HEMATOLOJİ-ONKOLOJİ 873 450 1323 GASTROENTEROLOJİ 1098 192 1290 GENEL CERRAHİ 1298 563 1861 126 BÖLÜMLER İL İÇİNDEN İL DIŞINDAN TOPLAM KADIN DOĞUM 2850 185 3035 PEDİATRİ 2469 850 3319 KBB 1149 155 1304 GÖZ HASTALIKLARI 920 156 1076 ORTOPEDİ 1019 298 1317 NÖROŞURİRJİ 821 314 1135 ÜROLOJİ 1217 318 1535 NÖROLOJİ 951 93 1044 DERMATOLOJİ 258 45 303 GÖĞÜS HASTALIKLARI 956 128 1084 İNTANİYE 325 43 368 FİZİK TEDAVİ 204 29 233 KD CERRAHİSİ 635 88 723 GÖĞÜS CERRAHİSİ 244 36 280 KARDİYLOJİ 2803 430 3233 PSİKİYATRİ 311 53 364 PEDİATRİK CERRAHİ 650 148 798 PLASTİK CERRAHİ 863 193 1056 ANESTEZİ 197 TOPLAM 89 22832 286 5019 27851 Kaynak: İnönü Üniversitesi Rektörlüğü-2005 2005 TÖTM ĠL ĠÇĠ VE ĠL DIġI KABUL EDĠLEN VE TABURCU OLAN HASTA SAYILARI 5.019 ĠL ĠÇĠ ĠL DIġI 22.832 Kaynak: İnönü Üniversitesi Rektörlüğü-2005 2.4.5 TÜRKİYE’DEKİ SAĞLIK PROBLEMLERİ VE KAYNAKLARI Ülkemizdeki sağlık durumunun diğer ülkeler ile kıyaslandığında gelişmiş ülkelerin çok gerisinde olduğun görüyoruz. Bu geri kalmışlığın sebebini araştırdığımızda temelde karşımıza şu sorunlar çıkıyor; Finans sorunları 127 Organizasyon sorunları Siyasi ve bürokratik sorunlar Yetişmiş eleman eksikliği şimdi sırası ile bu sorunları inceleyelim. 2.4.5.1 FİNANS SORUNLARI GSMH dan sağlığa yeterince pay ayrılmamaktadır. Bina yapımı, araç gereç yetersizlikleri ve yetişmiş elemanların istihdamının sağlanabilmesinin önündeki en büyük engel finanssal sorunlardır. Ar-ge çalışmalarının yapılamamasının ve bilimsel araştırmalarının sürekli finansman sorunu ile karşılaşması önlenerek bilimin ve teknolojinin gelişmesine çok büyük katkılar sağlayacağı aşikardır. 2.4.5.2 ORGANİZASYON SORUNLARI Sağlık sistemimiz çok kurumlu olduğundan bu büyük yapının yönetiminde ve denetlenmesinde sorunlar çıkmaktadır. Yetişmiş eleman kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlayacak sorumluluklarındaki yeni eksikliklerin düzenlemelerin giderilmesi ve yapılması, en önemlisi görev tanım yapılanların ve sürekli denetlenmesi ile bu sorun önemli ölçüde çözülecektir. 2.4.5.3 SİYASİ VE BÜROKRATİK SORUNLAR Sağlık hizmetlerinin mutlaka uzun vadeli planlar çerçevesinde ve bu işin ehli insanların yönetimde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Maalesef ülkemiz siyasetinin bir parçası olarak sağlık bakanlığı ve sağlık müdürlüklerindeki idare kadroların çok sık değiştiriliyor olması yapılan planların uygulanamamasına sebep olmaktadır. Sağlık politikalarının belirlenme süreci bugünkü yapısı ile incelendiğinde, sağlık politikalarının herhangi bir sistematiğe bağlı olmadan bugünkü ekonomik ve siyasi tercihler çerçevesinde belirlendiği görülmektedir. Bu tutum ise maalesef sağlık sistemimizin tutarlılığına, bütünlüğüne ve en önemlisi sürdürülebilirliğine büyük zarar vermektedir. 2.4.6 SAĞLIK TURİZMİ Dünyada sağlık turizmini oluşturan sebepler şu şekilde sıralayabiliriz; Dünyada yaşanan küreselleşme süreci Ülke sağlık sisteminde yaşanan problemler Uzun bekleme listeleri Yükselen maliyetler Hizmetlerde kalite problemi 128 Tüketicilerin bilinçlenmesi Hem tedavi hem tatil unsurlarının bir arada olması günümüzde sağlık turizminden en büyük, 150.000 medikal turist çekmeyi başarmış ve her yıl bu alanda %30 luk büyüme kaydeden Hindistan’dır. Hindistan sağlık turizminden 2012 yılında 1.2 milyar pound gelir hedeflemektedir. Hindistan sağlık turizmindeki atılımının temel nedeni, Turizm potansiyelini önceden görmeleri Düşük maliyetle çalışmaları Iyi tanıtım yapmaları Son yıllarda ekonomik alandaki olumlu gelişmeler olarak sıralanabilir. Doğu Avrupa ülkeleri de kapitalist dünyaya hızla uymaya çalışmış özellikle düşük işçilik maliyeti ve Avrupa Birliği avantajını kullanarak sağlık turizmi pastasından önemli pay almaktadır. Özellikle Macaristan sadece diş tedavisinden yılda 2 milyon $ girdi elde etmektedir. Belçika özellikle estetik cerrahi ve obezite tedavilerinde çok ciddi bir sektör payı almaktadır. Sağlık turizmini etkili ve verimli kullanmak için gerekli unsurları, turizm olanakları(iklim,doğa,tarih...) sağlık hizmeti olanakları (hastaneler,personel yeterliliği,teknolojik imkanlar,uzmanlıkları,uygun fiyatlar,kaplıca ve içmeler...) tüketici ile sağlık sektörü işini buluşturacak profesyonel organizatörler olarak ifade edebiliriz. Türkiye’ye sağlık turizmi için yoğunlukla Almanya ve Hollanda gibi Türk nüfusunun yoğun olduğu Avrupa ülkelerinden müşteri gelmektedir. 2.4.6.1 SAĞLIK TURİZMİNDE TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ YÖNLERİ Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Aday Ülke Olması 3 Ekim 2005 tarihinde müzakere tarihi alınması sektörde ufakta olsa olumlu bir kıpırdanmaya sebep olmuştur. Avrupa Ülkelerine Göre Düşük Maliyetlerin Olması 129 Yaşadığı ekonomik sorunlar nedeni ile sağlık politikalarını değiştiren AB ülkeleri diş ve göz bakımını sigorta kapsamından çıkartmıştır. Avrupa’da yaşayanlar bu yüzden tedavilerini sağlık hizmeti ücretlerini düşük olduğu ülkelere giderek yaptırmaya başlamıştır. Bu ülkeler içersinde tercih edilen ülkelerden biride Türkiye’dir. TEDAVİ PLANI ÜCRET AVRUPADA BİR KRON (PORSELEN-SERAMİK) DİŞ MALİYETİ 600-750 € TÜRKİYEDE BİR KRON (PORSELEN-SERAMİK) DİŞ MALİYETİ 100-200 € AVRUPADA ÜÇLÜ (PORSELEN-SERAMİK) DİŞ MALİYETİ 2.100 € TÜRKİYEDE ÜÇLÜ (PORSELEN-SERAMİK) DİŞ MALİYETİ 300-600 € AVRUPADA DOKUZLU (PORSELEN-SERAMİK)KÖPRÜ MALİYETİ 6.300 € TÜRKİYEDE DOKUZLU (PORSELEN-SERAMİK)KÖPRÜ MALİYETİ 800-1.800 € AVRUPADA TEK DİŞ İMPLANT MALİYETİ 3.000-20.000 € TÜRKİYEDE TEK DİŞ İMPLANT MALİYETİ 800-1700 € Tabloda görüldüğü gibi hastalar protez ve implantlarını sağlık turizmi kapsamında Türkiye’de yaptıracak olurlarsa hem kendi ülkelerindeki fiyatların dörtte birini öderler hem de seyahat etmiş olurlar. Hizmette Kalite Türkiye de hastane alt yapı ve donanımları yüksek kalitededir. Hekimlerin ve sağlık sorumlularının eğitim ve deneyim seviyeleri Avrupa standartlarındadır. Bulunduğu coğrafi konum itibari ile eşsiz doğal ve tarihi zenginliklere sahip uygun iklim koşulları ile kaliteli işletmeciliğin yanında Türk konukseverliği ile bir bütünlük oluşturmaktadır. 2.4.6.2 SAĞLIK TURİZMİNDE TÜRKİYE’NİN ZAYIF YÖNLERİ Türkiye’nin imajının yurt dışında iyi olmaması AB ye giriş için müzakere tarihi almasına rağmen sağlık sektörü, Avrupa mevzuatı kapsamında çıkan serbest dolaşımdan henüz faydalanamamaktadır. Sağlık sektörünün dışa açılmasında yaşanan organizasyon problemleri. Müşteri ile sektörü buluşturacak profesyonel aracı organizatörlerin olmaması. Hastanelerde sağlık hizmeti ile ilgili bilgi verecek elemanların yabancı dil eksikliği. Potansiyel müşterilerin sağlık hizmeti hakkındaki bilgi eksikliği Sağlık sistemlerinin farklılığı Bürokrasi Kültür farklılığı 130 Seyahat ve zaman maliyeti 2.4.6.3 EMA BÖLGESİ SAĞLIK TURİZMİNDEKİ GÜÇLÜ YÖNLERİ Sağlık turizminde istihdam edilecek potansiyel işgücünün ve genç nüfusun varlığı Ulaşım alternatiflerinin çokluğu(demiryolu,havayolu,karayolu) Orta Anadolu ile doğu Anadolu kuzey doğu Anadolu bölgesi ile Akdeniz bölgesi arasında kavşak noktada yer alması. Sağlık turizminde etkili olabilecek ortadoğunun en büyük sağlık tesisine sahip olması(TÖTEM) Sağlık turizmine yönelik maliyetlerin düşük olması Geleneksel Türk konukseverliğinin, restorasyon ve rehabilitasyonlarla yer gün yüzüne çıkartılabilecek tarihi mirasları ile iç içe olması Var olan tesislerin yeniden düzenlenmesi, yeni tesislerin kurulması ve organizasyonlarının yapılması ile kaplıca ve içmelerin potansiyel değer olması Baraj gölleri yöresi olması ve göl turizmine elverişli olması Teşvik bölgesinde yer alması ve yatırımlara uygun ortamın bulunması 2.4.6.4 EMA BÖLGESİNIN SAĞLIK TURİZMİNDEKİ ZAYIF YÖNLERİ Var olan kaplıca içmelerin verimli kullanılamaması Tesis sayıların yetersizliği Tanıtımının iyi yapılamaması TÖTEM’ in yeterli kapasite ile çalışamaması EMA’ nın göl turizminden yeterli kadar yararlanamaması Turizm organizasyonu yapabilecek organizatörlerin yetersizliği EMA’ daki tarihi değerlerin korunamaması veya restore edilememesi Yeterli uzman personelin olmaması Kullanılan medikal cihazların eski ve bakımsız olması Bölgeye hizmet verecek bir sivil havaalanının olmaması 131 tanıtım 2.4.7 EMA BÖLGESİMDE; FİZİK TEDAVİ & REHABİLİTASYON, İÇME VE KAPLICALAR Malatya 2000 yılı sayımı itibari ile 16.053 özürlü bulunmaktadır. Özürlülerin % 60 ını erkekler oluşturmaktadır. Fiziksel özürlülük % 37 ile başı çekerken, %14 ile zihinsel engelliler ikinci sıradadır. Fiziksel özürlülüğün başlıca nedenlerinden biri Malatya bölgesinde erişkin kesimin ağır kayısı işlerinde çalışmalarından kaynaklanan bel ve boyun fıtığıdır. Ayrıca genetik devamlılık da oranın yükselmesine sebep olmaktadır. Sağlık elemanlarının ve ekipmanlarının kırsal-şehir dağılımdaki orantısızlığından kaynaklanan doğum hataları, halkın yanlış sağlık uygulamaları, eksik veya yanlış bilgilendirilmeler fiziksel ve zihinsel özürlülük sayısının artmasındaki başlıca etkenlerdir. Malatya da şu an hizmet veren kamuya ait 7 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi bulunmaktadır. Ayrıca Türkiye’de 9 adet bulunan otistik merkezinin biri de Malatya’da bulunmaktadır. Kurum sayıları ile özürlü nüfus orantılandığında kurum sayısının yetersizliği ortaya çıkmaktadır. Malatya’da bulunan ve orta doğunun en büyük sağlık merkezi olan TÖTEM in fizik tedavi ve rehabilitasyon ünitesinde bulunan en son ekipmanlara rağmen il dışında ve il içinden aldığı hasta sayıları, kapasitesinin çok altında bir hizmet verdiğini göstermektedir. Gelişen teknoloji ile, insanların bilgisayar bağımlılığının artması ve masa başı işlerin sayısının artması; fizik tedavi ve rehabilitasyonun önemi günden güne artmaktadır. Ayrıca yoğun çalışma temposu içinde çalışan insanlar artık daha kısa zamanda daha fazla dinlenebilecekleri bir tatil veya alternatif tıp tekniği aramaktadır.(akapuntur, yoga, spa masajı, farklı masaj teknikleri vb.) . 2.4.7.1 MALATYA’DAKİ İÇMELER; 2.4.7.1.1 İspendere İçmesi Malatya-Elazığ yolu üzerinde Malatya'nın 28 km. doğusunda İspendere köyündedir. içme, ağaçlar arasında açık bir alanda olup, üç kaynaktan çıkan su hem içme, hem de banyo yapma amaçlı kullanılmaktadır. Suyu; sindirim sistemi, idrar yolları ve karaciğer hastalıklarına iyi gelmektedir, il Özel idaresince yaptırılan bir motel ve gazinosu mevcuttur. 2.4.7.1.2 Balaban İçmesi Darende ilçesi, Balaban bucağına 1 km. uzaklıktadır. Mide, böbrek rahatsızlıkları ve cilt hastalıklarına iyi gelmektedir. 2.4.7.1.3 Harap Şehir İçmesi Doğanşehir ilçesindeki bu içmenin suyu, idrar yolları hastalıkları ve böbrek rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. 2.4.7.2 Malatya Civarındaki İllerde Bulunan Kaplıcalar 2.4.7.2.1 Ilıca Kaplıcaları Erzurum il sınırları içerisinde ılıca belediyesinde bulunan kaplıca alanı Erzurum kent merkezine 15 km batısında yer almaktadır. Erzurum-İstanbul kara ve demir yolları üzerinde 132 bulunması ulaşım açısından oldukça avantajlıdır. Termal su taşıdığı mineraller açısından değerlendirilmesinde sodyum bikarbonatlı sular grubundandır. Kaplıcanın romatizmal hastalıklar, mide ağrıları, böbrek hastalıklarında, kadın hastalıklarında ve cilt hastalıklarında olumlu etkiler yarattığı görülmektedir. 2.4.7.2.2 Balıklı Kaplıca Sivas ili kangal ilçe sınırları içinde, kavak deresi mevkiinde bulunan kaplıca alanı vadi içinde konumlanmıştır. Karayolu üzerinde bulunan kaplıca alanı Malatya-Sivas kara yolundan ayrılan asfalt bir yol ile ulaşılabilmektedir. Kaplıcaya 5 km yakınından Sivas-Malatya demiryolu geçmektedir. Balıklı termal kaplıcası ülkemizde termal turizm bir öneme sahiptir. Tedavi özelliği ile dünyada benzeri bulunmayan kangal balıklı kaplıcası sedef hastalığı olmak üzere diğer cilt hastalıkları için son derece olumlu etkiye sahiptir. Tedaviden olumlu sonuç almak için üç hafta günde 3 kere havuza girilmesi ve 2 saat havuzda kalınması tavsiye edilmektedir. 2.4.7.2.3 Çermik Kaplıcası Kaplıca alanı Diyarbakır ili çermik ilçesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Diyarbakır, Elazığ, Şanlıurfa karayolları kesişim noktasında yer almaktadır. Kaplıca suyunun iltihaplı romatizma, nevrit, polinevrit,.ocuk felci, kadın hastalıklarında ve üst solunum yolları enfeksiyonu tedavisinde olumlu etkisi görülmektedir. 2.4.7.2.4 Bin-kap Kaplıcası Bingöl merkezi bucak mevkiinde bulunan kaplıca, banyo uygulamaları şeklinde romatizmal ve nörolojik hastalıkların kronik döneminde, ortopedik sekellerin tamamlayıcı tedavisi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir. Yukarıda da görüldüğü gibi Malatya ve civarındaki iller kaplıca-içme-termal turizmine açık bir alan olup Türkiye’de bu sektörde önemli bir yer tutmaktadır. Fakat yeterli tanıtım ve reklam organizasyonlarının yapılmamasından ötürü insanlar kendi imkanları ile veya diğer insanlardan edindikleri bilgilerle bu kaplıcalar gitmekte ve eksik bilgilerden ötürü tam tedavi olamamaktadırlar. Buda kaplıcaların faydalı olma özelliğinin farkındalığını azaltmakta ve insanların ilgisini çekememekle sonuçlanmaktadır. Doğal kaynaklar içerisinde en değerli kaynaklarımız olan içme-kaplıca ve termallerin dünyadaki popülaritesi gün geçtikçe artmakta sadece bu içme veya kaplıcalara gidebilmek için insanlar dünyanın bir ucundan bir ucuna gitmektedir. Malatya ve çevresinde bulunan bu kaplıca ve içmelerinde dünyada bir benzerinin daha bulunmadığını göz önüne alırsak bölgedeki sağlık turizmi potansiyelinin farkında oluruz. Hal böyleyken bu kaplıcalar, yurt dışından ve özellikle yurt içinden fazla insanı çekememektedir. Bu noktada en büyük eksiklik yeteri kadar tanıtımın yapılamaması ve hizmetteki kalitenin düşük olmasından kaynaklanmaktadır. Bu sebepten ötürü yapılacak bir tanıtım organizasyonu ile gerek Malatya daki gerek Malatya civarındaki kaplıca-içme ve termaller Türkiye ye ve dünyaya tanıtılmalıdır. 133 2.4.8 SAĞLIKTA SEÇME KONULAR 2.4.8.1 SAĞLIKTA ETKİN VERİ TOPLAMA VE İSTATİSTİK OLUSTURMA Düzenli veriler toplayarak hasta takibi yapmak sağlık hizmeti veren personel için ıs yükünü hafifleterek etkinliği arttırır.hizmet kolaylığı sağlamasının yanında ülkemizin sağlık profilini çıkararak geleceğe dönük sağlık planlamalarında yol gösterici olacaktır.Sağlık hizmeti vermek isteyen devlet ve özel kuruluşlarına rehber niteliği taşıması açısından veri toplama büyük önem taşır..Bu uygulamaya geçebilmek için ICD10 ve EHK gibi kayıt sistemi kullanılarak kayıt sisteminin modernizasyonu sağlanmalıdır. 2.4.8.1.1 ICD10 ICD10 diagnostik,istatiksel uluslar arası hastalık sınıflandırma programıdır.Dünya çapında tutarlı bir kodlama sağlar.Detaylı ve karşılaştırmalı istatiksel veri sağlar.ICD10 uluslar arası kodlama sisteminin temel olarak şu iki amacı vardır. Epidemiolojik Amaç: Hastalıkların cinsiyet,ikametgah yeri,meslek grupları ve yaşa göre sınıflandırılmasını sağlar. Sağlık Hizmetleri Yönetimi : Hastaların hastanelerde kalış süreleri,hastaya verilen hizmetler ve alınan sonuçlara göre kodlamasını sağlar. ICD10 (İnternational Classificatre of Diseare 10) ,yani uluslar arası hastalık sınıflandırması 10 olarak Türkçe’ye çevrilmiştir. ICD10 3 cilt halinde düzenlenmiştir. Birinci Cilt,hastalıkların kod sırasına göre listelendiği tabulasyon listesidir. İkinci Cilt,diğer iki cildin kullanımı ve kodlama konusunda bilgi verir. Üçüncü Cilt,alfabetik listedir. Örnek bir kodlama: A54.3 =Gözün gonokok enfeksiyonu A =Enfeksiyon A54 =Gonokok enfeksiyon A54.3 =Gözün gonokok enfeksiyonu Ülkemiz halen 1965 yılındaki 8.uluslararası ICD konferansında hazırlanmış olan ICD-8 sistemini kullanmaktadır.Yeni hazırlanmış olan ICD-10 sınıflandırması ICD-8’e göre temel 134 hastalık sınıflandırmasında daha fazla bölüm olması ve alfa nümerik kod yapısı gibi kodlama sistemleri kullanılmış olması yönünden daha avantajlıdır. Yapılan çalışmalar sonucunda ICD-10’un 3 cildi de Türkçe’ye çevrilmiş,düzenlenme ve kontrol işlemleri tamamlanmıştır(Sağlık Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Hacettepe ünv.). 2004 yılından itibaren ise Hacettepe Ünüversitesi’nde pilot uygulanmaya başlanmıştır.Malatya’da bu sistemin uygulanması sağlanarak uluslar arası standartlarda ve düzenli bir biçimde veri toplanabilir.Böylece epidemiolojik çalışmalar hız kazanır. 2.4.8.1.2 ELEKTRONİK HASTA KAYIT SİSTEMİ Elektronik hasta kaydı,bir kişinin yaşamı boyunca sağlık durumu ve aldığı sağlık bakımı ile ilgili her türlü verinin elektronik olarak korunmasıdır.Bunda temel amaç hasta bakımını desteklemektir. EHK sistemleri,sağlık bakımı verilen birimin özelliklerine göre belirlenir.Yatan hasta tıbbi kayıtları,fatura kayıtları,hastalığa özel kayıtlar tutularak hastanın hastane veya doktor değiştirmesi durumunda ortaya çıkabilecek veri kayıpları önlenmiş olur. Sağlık sektörü teknolojik gelişimlerle iç içedir.Son yıllarda bilişim ve iletişim sektöründeki hızlı değişim sağlık hizmetinde kaliteyi arttırmaktadır.Cerrahi operasyonlarda kullanılan robot sistemleri ,hasta durum takibini uzaktan yapan bilgisayar sistemleri gibi. 2.4.8.2 HİZMET KALİTESİNİN ARTTIRILMASI Sunulan hizmet kalitesi, hizmete talebi arttırdığı gibi hizmetin devamlılığı için de vazgeçilmez bir unsurdur.AB’ne aday ülkemizde de hizmet sektöründe kalite sisteminin kurulması ve kalite bilincinin tüm sektörlere yayılması kaçınılmazdır.Kaliteyi belirleyen kriterler de uluslar arası standartlardır.Hizmet standardını belirleyen temel faktörler şunlardır; Hizmetin güvenilirliği,hizmetin hızlı olması,temizlik,hizmeti sunan personelin tecrübesi ve yeterliliğidir.Bu faktörlerin standartlaştırılıp geliştirilmesi için denetlenmesi zorunludur.Her sağlık kuruluşunda kalite yönetim birimleri kurularak bu standartlara ulaşılmaya çalışılmalıdır.Aşağıda hizmet kalitesinin arttırılması için gerekli unsurlara değinilmiştir. 2.4.8.3 AKREDİTASYON Türk Akreditasyon Sisteminin incelenmesinden önce, dünyada geçerli olan ulusal akreditasyon sistemlerinin genel yapısına bakmakta fayda vardır. Ulusal Akreditasyon Sistemlerinin üç temel unsur üzerinde yapılandığını görürüz. Bu unsurlar; akreditasyon kriterlerinin oluşturulması, denetim yeteneği ve ölçümlerin izlenebilirliğinin temin edilmesidir. Ülkemizde bunun gerçekleştirilmesi için Türk Akreditasyon Kurumu yapılandırılmıştır.Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK), 4 Kasım 1999 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak 135 yürürlüğe giren 4457 sayılı Kanunla kurulmuştur. Ulusal akreditasyon sistemine baktığımızda, önemli hizmet alanlarından birinin laboratuar sektörü olduğunu görmekteyiz. Bu sektörde; deney, analiz ve kalibrasyon laboratuarları yer almaktadır. Bu laboratuarlarda yapılan çalışmaların doğruluğunu sağlayıcı bir ölçme altyapısı, ölçüm güvenirliği, laboratuarca icra edilen ölçümlerin izlenebilirliği ve ölçüm çalışmalarının homojenliğinin sağlanması gerekmektedir. Ülkemizde faaliyet gösteren, Kalite Yönetim Sistemi belgelendirme çalışmaları yapan kuruluşların TÜRKAK tarafından akredite edilmeleri; uygunluk değerlendirmesi hizmetlerinin müşterileri ve bu hizmetlerden etkilenen bütün piyasa operatörleri açısından önem taşımaktadır. Bu durum kalite yönetim sistemi belgelerinin piyasalardaki saygınlığını artıracaktır. (Kaynak:Türkak) 2.4.8.4 AKREDITASYONUN HASTALARA, ÇALIŞANLARA VE DIĞER KURUMLARA KAZANDIRDIKLARI ‚Hasta güvenliği‛ anlayışına daha çok sahip çıkılarak ortaya çıkabilecek tıbbi hatalar önlenmektedir. Sağlık profesyonelleri ile hastalar ve hasta yakınları arasında daha doğru iletişim kurulmaktadır. Bu sayede hastalar ve hasta yakınlarının tüm süreçlere katılımları artmaktadır. Hasta ve hasta yakınlarına yapılacak işlemler hakkında daha çok bilgi verilmekte ve uygulanacak tedaviyle ilgili onay alınarak, hastanın tedaviye uyumu yükseltilmektedir. Böylece tedavinin başarısı artmaktadır. Tüm hastane ve polikliniklerde ortak kavramlarla ve aynı düzeyde yaklaşım sağlanmaktadır. Her zaman uygun fiziksel ortamlarda, en iyi teknolojik olanaklarla sağlık hizmeti sunulmaktadır. Sağlık hizmeti alan hasta ve hasta yakınlarının eğitim gereksinimleri belirlenmekte ve bunlar karşılanmaktadır. Hasta mahremiyeti‛ en üst düzeyde korunmaktadır. ‚Hasta ve Hasta Yakınlarının Hakları‛ doğrultusunda sağlık hizmeti sunulmaktadır. ‚Hasta ve Hasta Yakınlarının Memnuniyet Düzeyi‛ sürekli arttırılmaktadır. Hizmet sunumunda multidisipliner bir anlayışla, her gerektiğinde, hastalıkla ilgili tüm branşlardan görüşler alınarak varılan ortak kararlarla tedaviye yön verilmekte, ekip çalışması güçlendirilmektedir. 136 Tüm tıbbi kayıtlara önem verilerek hastanın tedavisinin sürekliliği ve doğruluğu sağlanmaktadır. Kaynak:Acıbademhastanesi Kalite Yönetimi 2.4.8.5 PERSONEL VE ARAÇ-GEREÇ YETERLİLİĞİ Bu konuda öncelikli yapılması gereken sağlık personelinin sürekli ve düzenli yapılan meslek içi eğitim kursları ile yenilikleri takip etmelerini sağlamaktır.Böylece yeniliklerin gerisinde kalmayan hastayla empati kurabilen bir sağlık ekibi kurmaktır.Hastayla empati kurabilen sağlık personeli,hastayı daha iyi anlayacağından vereceği hizmet de daha kaliteli olacaktır. Sağlıkta ilk yardım tedavinin devamı açısından çok önemlidir.Zamanla yarışan sağlık ekiplerinin vakalara vaktinde müdahale edebilmeleri için yeterli ambulansa ve personele sahip olmaları gerekir.Malatya’da yaptığımız araştırma sonucunda 112 ilk yardım biriminde sadece 28 ambulansın olduğu görülmüştür.Bir milyona yaklaşan nüfus göz önüne alındığında bu sayının Malatya için ne kadar yetersiz olduğu anlaşılır.Bu sebeple yeni araçların alınması gerekmektedir.Ayrıca hastanelerde kullanılan medikal cihazların yenilenmesi ve periyodik bakımlarla teknik bakımdan desteklenmesi gerekmektedir.Böylece teşhis ve tedavilerde hata yapma riski azaltılmış olur. 2.4.9 SONUÇ Ülkemizin ve Malatya’nın sağlıktaki genel durumunu incelediğimiz bu çalışma sonucunda ülkemizin yapılan bütün güzel çalışmalara rağmen halen istenen seviyeye gelemediğini gördük.Bu sorunun yegane çözümünün ise daha çok, etkili projelerin üretilmesi ve bunların uygulanması olduğunu düşünüyoruz.Proje üretme işini ise hem devlet kurumları hem de sivil toplum kuruluşlarının ortaklaşa yürütmesi gerekmektedir.çünkü böylece iki kurum hem daha güzel projeler üretir hem de birbirlerinin denetlenmesini sağlayarak hazırlanan projelerin uygulanmasını sağlamış olurlar. Avrupa Birliğine uyum süreci çerçevesinde yakaladığımız ivme sağlık ve eğitim sektörlerine de yansıtılarak ekonomik gelişmemize paralel olarak artmalıdır.Sağlık sistemimizdeki organizasyon sorunları çözülerek sağlık harcamalarımız ekonomimizin gelişmesini engelleyen pozisyonundan kurtarılmalıdır.Sağlık hizmetlerinin etkin bir şekilde topluma sunulması için özel ve kamu kuruluşları eşgüdümlü çalışmalıdır.Sağlık sektöründe branşlara yığılmalar önlenmeli ülkenin ihtiyacı olan uzman kadrolar yetiştirilmelidir.Bölgeler arasında sağlık hizmeti kalitesinde farklılıklar azaltılmalı bireysel sağlık güvenceleri tüm topluma eşit dağıtılmalıdır.Bundan dolayı dağınık ve etkisiz bir görünüm arzeden sağlık kuruluşları tek çatı altında toplanmalı etkinlikleri arttırılmalıdır.Sosyal güvenlik sisteminin de buna uygun yeniden yapılandırılması kaçınılmazdır. Bölgemizde ekonomik gelişmişlik düzeyi ülkenin gelişmiş bölgeleriyle kıyaslandığında çok da iyi durumda değildir.Kişi başına sağlık harcamaları batı bölgelerine göre daha düşüktür. 137 Malatya’da TÖTEM’in etkinleştirilerek bir araştırma merkezine dönüştürülmelidir.TÖTEM, üniversite kampüsü ve kurulacak yeni hizmet birimleri ile bir bütünlük oluşturmalıdır. Yıldızlı oteller ,rehabilitasyon merkezleri,diyabet kampları,alternatif tıp uygulama birimleri ile tedavi hizmeti veren bir kompleks hüviyetine kavuşmalıdır.Özellikle AB ülkelerinden iyi bir tanıtım ve organizasyonla getirilebilecek turistlerle bölgeye ekonomik girdi sağlayacaktır.Zengin Arap ülkelerinden tedavi ve yayla turizmi için organisazyonlar yapılmalıdır.Dışardan gelecek hastalar tedavi olmalarının yanı sıra bölgenin tarihi ve turistik bölgelerini de ziyaret edebilecekleri turlar ayarlanmalı, bunun için profesyonel turizm ve seyahat acenteleri ile koordineli çalışılmalıdır. Teşvik kapsamında yer almasından dolayı bölgemize sağlık yatırımları konusunda yatırımcılara yardımcı olunmalıdır.Yabancı sermayenin de bölgemizde yatırım yapmasını sağlayacak alternatifler hazırlanmalı,sağlık alanında tecrübeli kuruluşlarla ortak çalışmalar yapılmalıdır.Mesela Belçika’da estetik cerrahide kendisini kanıtlamış olan bir sağlık kuruluşuyla ortaklık kurularak ,tedavilerin bir kısmının TÖTEM’de oluşturulacak olan komplekste yapılması sağlanabilir. 138 2.4.10 KAYNAKLAR Dünya Çocuklarının Durumu UNICEF 2004 Dokuzuncu Kalkınma Planı DPT Ankara 2007-2013 Faaliyet Raporu İnönü Üniversitesi Rektörlüğü Malatya 2005 Ekonomik ve Sosyal Göstergeler DPT Ankara 1997 ICD-10(Uluslar arası Sağlık Sınıflaması 10) Sağlık Bakanlığı Dr. Nihat YURT 2004 Türkiye ve Avrupa Birliğindeki Sağlık Politikaları ve Göstergelerin Karşılaştırılması DPT Ankara 1997 Devlet İstatistik Enstitüsü Ankara 2005 Türk Akreditasyon Kurumu Malatya Sağlık Müdürlüğü 2006 Türkiye Sağlık Dönüşüm Projesi Sağlık Bakanlığı PYDB 2003 Türkiye 2. Bilişim Şurası e-Sağlık Çalışma Grubu 2004 Doğu Anadolu Bölgesinde Sağlık Sektörü ve Bir Model Önerisi Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve idari Bilimler Dergisi Cilt 4,Sayı 1,2003 Türkiye sağlığı Açısından Ne Kadar Avrupalı?Dr. Hasan Hüseyin YILDIRIM Ankara 2006 İstanbul Ünüversitesi Sualtı Hekimliği Türkiye Diabet Vakfı Acıbadem Hastanesi Kalite Bölümü 139 2.5 SAĞLIK ATÖLYESİ-İKİNCİ ÇALIŞMA DÖNEMİ EKLENTİSİ Serkan BÖLÜKBAŞI ve İbrahim Sinan BUĞUR tarafından hazırlanan ikinci dönem raporunda yer alan altyapı yatırımı önerilerine yer verilmiştir. 2.5.1 YERLİ HASTALARA YÖNELİK MALATYA’DA YAPILMASI GEREKEN ALT YAPI ÇALIŞMALARI 2.5.1.1 ULAŞIM VE HABERLEŞME ALT YAPISI Bir bölgede turizmin gelişebilmesi için o bölgenin rahat ulaşılabilir olması gerekir. Bu sebeple gelecek olan turistlerin konforlu bir yolculuk yapmaları sağlanmalıdır. Konforlu bir yolculuk sunmak ise turizm firmalarından devlet karayollarına kadar birçok kurum ve kuruluşun ortak çalışmaları sonunda gerçekleştirilebilir. Öncelikle Malatya’nın yolları yenilenmelidir. Havaalanından başlayıp şehrin merkezi yerlerinden geçerek TÖTEM’ e ulaşan hafif raylı sistem oluşturulmalıdır.Hızlı tren yolculuğunun Malatya’ya da ulaşması için merkezi hükümet nezdinde girişimlerde bulunulmalı böylece hastaların diğer illerden ilimize gelişi için alternatif güvenli seyahat imkanları sunulmalıdır.Trenlerle gelecek hastaların hassasiyeti gereği özel vagonlar tasarlanmalı,yolculuk esnasında hastanın gözetim ve denetimini sağlayacak personel istihdam edilmelidir,bu özel vagonlar acil ambulans görevi görecek nitelikte donatılmalıdır.Ayrıca sivil havaalanı yapılarak şehre bu havaalanından rahat ulaşım imkanı sağlanmalıdır.Seyahat sektöründe çalışacak personelin eğitilmesi, gelen turistlerin memnuniyetini arttıracaktır. 2.5.1.2 ARAZİ Turizmin gelişmesine paralel olarak bölgenin arazi fiyatlarının da artacağı unutulmamalıdır.Bu sebeple yapılacak imar planlarıyla şehre güzel bir siluet kazandırılmalı veya en azından çarpık yerleşmeye müsaade edilmemelidir. 2.5.1.3 SU Turizmin gelişmesine su havzalarının da katkısı olacaktır.Göl turları,göl çevresine kurulacak tesislerle gelen turistlere alternatif eğlenceler sunulmalıdır.Ayrıca şehre temiz içme suyu da sağlanmalıdır. 2.5.1.4 KATI ATIK BERTARAFI Sanayi bölgelerinin,yeni kurulacak turizm tesislerinin atıklarının ve tıbbi atıkların yerel halka zarar vermeden imha edilmesi de önemli bir altyapı çalışmasıdır.Özellikle insan sağlığı açısından çok büyük tehlike arz eden tıbbi atıkların imhası için yerel yönetimle ortak çalışma yapılması gerekmektedir.İmha çalışmalarının belirlenen uluslararası standartlara uygun bir şekilde yapılacağı tesisler kurulmalıdır. 2.5.1.5 BEYAZ BAYRAK UYGULAMASI Tatil yörelerimizde kullanılan ve o yörenin gereken standartlarda olduğunu gösteren mavi bayrak uygulamasına alternatif olacak şekilde beyaz bayrak uygulamasına geçilerek bölgenin yüksek standartlarda sağlık ve turizm hizmeti verdiği tüm ülkeye ve dünyaya duyurulmalıdır. 2.5.1.6 HASTA VE HASTA YAKINI EĞİTİM HİZMETİ Tedavi amaçlı gelen hastalara ve yakınlarına, tedavinin istenilen sonuca ulaşabilmesi için eğitimler verilmeli.İlaç kullanımı, hastanın yaşam tarzında yapması gereken değişiklikler(beslenme,spor 140 v.b),hastanın hastanedeki hakları konularında bilgilenmeleri,hasta memnuniyeti açısından son derece önemlidir. 2.5.2 YABANCI HASTALAR İÇİN YAPILMASI GEREKEN ALT YAPI ÇALIŞMALARI 2.5.2.1 ULAŞIM VE KONAKLAMA: Tur operatörlerinin,seyahat acentelerinin,otobüs ve uçak firmalarının ve otellerin bağlı olduğu bir üst kurul kurularak bütün bu kuruluşların daha etkin ve organize bir şekilde çalışması sağlanmalıdır.Bu kurul çıkabilecek aksaklıkları gidermeli, ulaşım ve konaklama hizmetlerinin nasıl daha iyi hale getirilebileceğini araştırarak gelen turistlere her zaman en iyi hizmetin sunulmasını sağlamalıdır.Ayrıca bölgeye kalabalık katılımlı kongrelerin yapılabileceği ve gelen her kesimden hastanın rahatlıkla konaklayabileceği yeni oteller ve pansiyonlar inşa edilmelidir. 2.5.2.2 EĞLENCE HİZMETLERİ Malatya’nın sağlık turisti çekebilmesi için mutlaka eğlence sektörünü yeniden planlaması gerekmektedir.Aksi takdirde sağlığı için ülkemizi tercih eden turistler büyük şehirlerimizi seçeceklerdir.Bunun olmaması için Malatya dağcılık,rafting,paraşütle atlama .yamaç paraşütü gibi doğa sporlarını kullanmalıdır.Bölgedeki tarihi yerlere turlar düzenlenmeli,dünyaca ünlü sanatçıların katıldığı festivaller ve konserler düzenlenmelidir.Gezilerin planlanacağı yerler arasında hiç şüphesiz başta Nemrut Dağı, Hasankeyf, Mardin, Battalgazi ve çevredeki kaplıcalar olmalıdır.Profesyonel rehberler aracılığıyla yapılan bu geziler daha dikkat çekici ve eğlenceli olacaktır. 2.5.2.3 REKLAM Malatya ülkemizin diğer illerinden ve Avrupa’dan hasta çekecek bir merkez haline dönüşürken hiç şüphesiz çok büyük bir reklam desteği almalıdır. Bu reklamlar sayesinde yurt dışındaki ve yurtiçindeki insanlar Malatya’nın ne denli güzel ve sağlıkları için ne denli faydalı bir yer olduğunu öğrenecekler. 2.5.2.4 EĞİTİMLİ PERSONEL Bölgenin sağlık turizminde marka olmasını istiyorsak hem sağlıkta hem de turizmde eğitimli eleman eksiğimizi gidermemiz gerekmektedir. Yardımcı personel eksiğini gidermek için Malatya’daki sağlık meslek ve turizm meslek liselerinden faydalanılmalıdır. Sağlık turizminde dünyada söz sahibi ülkeler( Hindistan, Tayland,Çin v.b.) incelendiğinde hastalara sundukları paket programlarda şu hizmetleri sundukları görülmüştür. -Düşük maliyetle yüksek kalitede hizmet ( First world treatment at third world prices) yani birinci dünya standartlarında üçüncü dünya fiyatına hizmet sunumu. -Son teknoloji cihazlar -Kendi alanında yetkin doktorlar -Ulaşım kolaylığı -Beş yıldızlı otellerde konaklama imkanı Kısaca tatil yaparken tedavi olma imkanı. 141 Sağlık turizmindeki lider ülkelerin hasta profilleri incelendiğinde hastaların daha çok Avrupa ve Amerika gibi ülkelerden geldikleri ve özellikle sağlık güvencelerinin karşılamadığı yüksek maliyetli diş, göz ve cerrahi branşlarını tercih ettikleri görülmüştür.Bizim bu aşamada yapmamız gereken TÖTEM ve çevresinde oluşturulacak sağlık branşlarının belirlenmesidir.Malatya’yı sadece tek branşta mı yoksa birçok branşta mı markalaştırmamız gerektiğidir.Bu kararı verdikten sonra Malatya’nın sahip olduğu doğal güzelliklerin yanı sıra kültürel zenginliğinin sağlık hizmeti ile beraber sunulmasına çalışılmalıdır.Malatya’nın termallerinin ve kaplıcalarının fiziki şartlarının sağlık turizmine uygun rehabilite edilmesi gerekmektedir.Buraya gelecek turistlerin konaklayabileceği kaliteli hizmet sunan oteller ve diğer sosyal tesisler kurulmalıdır.Ziyaret edilecek tarihi mekanlar ve eserler bakım onarımdan geçilmeli, turizme uygun şekilde sergilenmelidir.Tarihi eserlerin dışında halk edebiyatı, halk müziği, halk oyunları, geleneksel halk giysileri, yerel yemekler, el sanatları, halı dokumacılığı, ahşap ve bakır işçiliği kültüre yönelik turizmi geliştirmek için kullanılmalıdır.Malatya ilindeki doğal güzellikler doğa turizminin gelişmesi için önemli bir yer teşkil eder.Malatya’nın kalkolitik dönemden kalma arkeolojik bulguların yer aldığı zengin bir kültürel mozaiği vardır(aslentepe, karahöyük, fırıncılar höyükleri ). 2.5.3 AB VE TÜRKİYE’NİN SAĞLIK SİGORTA SİSTEMLERİ 2.5.3.1 OECD VE AB ÜLKELERİNDE ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI a)-Temel-Birincil Özel Sağlık Sigortası(Primary Private Health İnsurance): -ABD, Hollanda, Almanya, Belçika, İspanya, Avusturya’da uygulanan sistemdir. -Kamu sağlık sigortası olmadığından veya olmasına rağmen isteğe bağlı özel teminat seçimlidir. *Ana Teminat(Principal):Sosyal güvenlik programında kapsama alınmayan teminatlara erişim sağlar, *İkame Edici(Substitute):Sosyal sigortadan veya işveren planlarından alınabilme seçeneği olan hizmetleri ikame eden özel sigorta. b)-Çifte Teminat-İkinci Kez Teminat(Duplicate Cover):Türkiye’deki SSK(Emekli Sandığı/Bağ-Kur) + Özel Sağlık Sigortası gibi sistemler. -Kamu sağlık sigortaları kapsamındaki sağlık hizmetlerine ikinci bir seçenek olarak sunulan özel sigortalardır. -Kamu katkısı için ayrıca muafiyet uygulanmaz. c)-Tamamlayıcı Teminat-Ek Teminat(Complementary Cover): -Fransa, ABD, İrlanda, Danimarka, Almanya, İsveç, Lüksenburg’da uygulanan sistemdir. -Kamu tarafından karşılanan sağlık harcamalarının üstündeki masrafların tamamı ya da bir kısmını üstlenen özel sigorta sistemidir. d)-Destekleyici Teminat-Ek Teminat(Supplementary Cover): -Kanada, Avustralya’da uygulanan bir sistemdir, 142 -Kamu tarafından kapsanmayanı özel sigortalar üstlenmektedir. 2.5.3.2 AB ÜLKELERİ ÖZEL SAĞLIK SİGORTACILIĞI YÖNELİMLERİ a) Zorunlu sağlık sigortasının yerini alan gönüllü sağlık sigortacılığı -Almanya, Hollanda, İspanya’da gelir ve iş statüsü kriterlerine göre belirlenmektedir. b) Tamamlayıcı gönüllü sağlık sigortacılığı -İtalya, Portekiz, İspanya, Avusturya, Belçika, Fransa, İrlanda’da ayaktan tedavi hizmetlerini kapsamaktadır. -Belçika ve Danimarka’da ayrıca ilaçları da kapsamakta. -Lüksenburg’da ayrıca hastane fiyat farkını ödemek üzere, zorunlu sağlık sigortasının tamamen kapsamadığı yada istisna tuttuğu hizmetler için uygulanmaktadır. c)-Destekleyici gönüllü sağlık sigortacılığı Tüketici seçimini arttırmak ve farklı sağlık hizmetlerine ulaşımı(daha iyi koşullarda konaklanan, uzun bekleme listelerinin olduğu alanlarda daha hızlı tedavi v.b) yüksek gelir ve iş statüsüne sahip kimselere, Yunanistan, İtalya, Portekiz, İspanya ve İngiltere gibi ülkelerde bazen ‘’çifte kapsam’’ olarak da tanımlanan hizmetlere yöneliktir. 2.5.3.3 TÜRKİYE’DE GENEL SAĞLIK SİGORTASI SİSTEMİ Türkiye, sağlık hizmetlerinin finansmanı ve etkin sağlık hizmeti sunumu için AB normlarına uygun 19 Nisan 2006 tarihinde 5489 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nu hazırlamıştır. 2.5.3.3.1 GENEL SAĞLIK SİGORTA SİSTEMİNİN GETİRDİKLERİ 1-Tek bir kamusal sağlık ve emeklilik sigortası sistemi olacak, 2-Türkiye’de yerleşik herkesin kapsam altında olduğu zorunlu sosyal sağlık sigortası olacak, 3-Finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri ve süresi başlığıyla temel teminat paketi olacak, 4-Ödeme gücü olanlar için sağlanacak sağlık hizmetlerinden yararlanmak için %7,5 işveren+%5 işçiden toplam %12,5 prim ödeme koşulu, 5-Ödeme gücü olmayanlar için devlet sübvansiyonu olacak. 2.5.3.3.2 SİGORTA KAPSAMINDA OLMAYAN HİZMETLER: Estetik operasyonlar, yardımcı üreme teknikleri, alternatif tıp uygulamaları başta olmak üzere, 1-Vücut bütünlüğünü sağlamak amacıyla yapılan ve iş kazası ile melek hastalığına, kazaya hastalıklara veya konjenital nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan uzuv kayıpları veya uzuv fazlalıkları dışında estetik amaçlı yapılan her türlü sağlık hizmeti ile estetik amaçlı ortodonti tedavileri, 2-Sağlık Bakanlığı’nca izin veya ruhsatı verilmeyen sağlık hizmetleri ile Sağlık Bakanlığı’nca tıbben sağlık hizmeti olduğu kabul edilmeyen sağlık hizmetleri. 143 Sonuç olarak, tercihini yapmış yasal altyapısını tanımlamış bir ülkenin sektör çalışanları olarak GSS’nin uygulama döneminde, Kamu/Özel sektör ayrımı yapmadan kamu yararını sağlayacak,sürdürülebilir ve öngörülmeyen maliyetlerle karşılaşma riskini en aza indirgemeye odaklanarak vatandaşlarımızın daha iyi bir sağlık düzeyine ulaşmasında katkı sağlamalıyız. 2.5.3.3.3 GSS ve AİLE HEKİMLİĞİNİN DÜŞÜNÜLEN MUHTEMEL OLUMSUZ SONUÇLARI: 1-Vergiler dışında sağlanan finansmanın adil ve verimli olamayacağı, 2-Sağlık hizmetlerinin devletin asli görevleri arasından çıkarılıp parası olanın yararlanacağı bir lüks haline geleceği, 3-Aile hekimliği uygulamalarının ülkemizdeki sağlık ocakları yapısına göre daha başarısız kalacağı, 4-Koruyucu sağlık hizmetlerinin savsaklanacağı 5-Aile hekimi muayenehanelerinde de tedavi hizmetlerine öncelik verileceği ve toplum sağlığının aşınmaya uğrayacağı, 6-Rekabete açık uygulamalar ile sağlığın piyasalaştırılacağı ve sağlığın temel hal olma özelliğinin kaybolacağı, 7-Hekim ve diğer sağlık çalışanlarının özlük haklarında ve mesleki özerkliklerinde kayıplar olacağı düşünülmektedir. Neticede, temelde GSS tutarlı bir araç olarak kurgulanmıştır. Ancak bu yasayı destekleyecek tüzük ve yönetmelikler de politik tutum daha görünür hale gelecektir. Politik tercihin yoksulun lehine kullanılması halinde ülkemizin sağlığına katkısı olacak bir yasa yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. AB ülkelerinde sağlık sigorta sistemleri özel ve kamu olarak değişik güvenceleri kapsamaktadır.İnsanlar kamunun karşıladığı güvencelerden faydalanırken, kamunun karşılamadığı tedaviler için özel sağlık sigortalarına yönelmektedirler.Bu özel sağlık sigortaları da risk durumuna göre kamunun karşılamadığı tedavilerin tamamını yada belli bir oranını karşılama güvencesi vermektedirler.Bazen tedaviler özel ve kamu sağlık sigortalarınca tamamı karşılanmasına rağmen insanlar uzun bekleme listeleri, tedavi olacakları kurumun yeterliliği gibi nedenlerle başka alternatiflere yönelmektedirler.Dünyada sağlık turizminin doğmasının temelinde de bu sebepler yatmaktadır.Ülkemizde bazı özel sağlık kuruluşları özellikle Avrupa’daki bu fırsatı değerlendirerek ülkemize hasta çekmeyi başarmışlardır.Avrupa’daki çeşitli özel sağlık sigortası firmalarıyla anlaşmalar yapılmıştır.İnsanlar, değişik yerler görmek ,sağlık bulmak hem de fazla beklemeden tedavilerini yapacakları yerlere yönelmeye başlamışlardır.Türkiye’nin coğrafi konumu, sağlık altyapısı bu sektörde daha fazla pay almayı gerektirmektedir. 2.5.4 SAĞLIK HİZMETİNDE KALİTE Sağlık hizmetinde kalite sağlamanın geçmişi Hamurabi Kanunları’na kadar uzanmaktadır.Hamurabi Kanunları’nın bazı maddelerinin özellikle hekim hasta ilişkileri içerisinde yapılan tıbbi müdahalenin başarılı veya başarısız olma durumları ile ilgili uygulanacak birtakım yasal düzenlemeler içerdiği görülmektedir. 144 Hamurabi Kanunları’nın 215-220 maddeleri arasında yer alan bir maddesinde, ‘’ eğer bir cerrah bronz bıçağı ile özgür bir adamda kesik yapar,adamın yaşamını kurtarır, yada apsesini açıp iyileştirirse, bronz bıçağı ile girişimde bulunup özgür adamın gözünü iyileştirirse, ona 10 gümüş şekel(16,37 gr.lık gümüş para) verilecektir denilmekte, bir başka maddesinde ise ‘’eğer bir cerrah bronz bıçağı ile özgür bir adama derin bir kesik yapıp ölümüne sebep olursa yada gözünü kör ederse, cerrahın sağ eli kesilecektir’’ denilmektedir. Harvard Üniversitesi araştırmacıları tarafından 1991 yılında yapılan bir araştırmada, ABD’de her yıl yaklaşık seksen bin kişinin tıbbi özensizlik/dikkatsizlik sonucu öldüğü tespit edilmiştir. Öte yandan sağlık işletmelerinde kötü bakımın parasal maliyeti de çok yüksektir. Amerika’da sivil inisiyatifler ve bazı gönüllü kuruluşlar örgütlenerek birtakım hizmette kalite standardı oluşturmuşlar ve bu kalite standartlarını uluslar arası alanda da uygulama ve geliştirmişlerdir.Amerika, Japonya, Almanya, Fransa gibi gelişmiş ülkelerde hizmet sektörünün gelişmiş olması hizmette kalite anlayışını daha da önemli kılmaktadır.Sağlık hizmetlerinin talebinde uluslar arası kalite standartları belirleyici olmaktadır.Amerika Tayvan’da faaliyete geçirdiği hastanelerini bu yüksek kalite standartlarını taşıyacak şekilde organize etmişlerdir.Sağlık sektöründe uluslar arası kalite standartlarını belirleyen akreditasyonlar periyodik denetimlerle kontrol edilmekte, akredite edilmiş olan kurumun hizmet kalitesinde devamlı bir iyileştirmeye yöneltilmektedir.Akreditasyon kelime anlamı ile sağlık kurumunun önceden belirlenmiş ve yayınlanmış standartlara olan uygunluğunun genellikle bir sivil toplum kuruluşu tarafından değerlendirildiği ve onaylandığı resmi bir süreçtir. Belli başlı akreditasyon kuruluşlarını şöyle sıralayabiliriz: -JSI (Joınt Commıssıon İnternational) : Hasta odaklı yaklaşımı güçlendirmek için kurulan standartları belirleyen komisyondur. -EFQM (European Foundation For Quality Management) : Organizasyonel yaklaşımı güçlendirmek için kurulmuştur. -İSO -KALDER Adı geçen kurumlar hastanelerin belirli bir standardı yakalayarak müşteri memnuniyetinin sürekliliğini sağlamayı kontrol eder. 2.5.5 SAĞLIK TURİZMİNE YÖNELİK YATIRIMLAR VE TEŞVİK MEKANİZMALARI Bölgemiz kalkınmakta olan bölgeler arasında yer aldığı ve diğer gelişmekte olan bölgelere model teşkil etmesi açısından gerekli yerlerden destek almakta problem yaşamamaktadır.Son dönemlerde sağlık alanında yatırım yapan özel sağlık kuruluşları da ilimize gelmeye başlamışlardır.Özel Alman Hastanesi 30 milyon dolarlık bir yatırım için harekete geçmiştir.DPT’nin gelişmekte olan iller için hazırladığı projeler arasında Malatya için sağlık projesi’ni uygun görmesi sürpriz olmamıştır.Sağlık alanında 9.kalkınma planı doğrultusunda büyük yatırımlar olacağı düşünülürse,devlet desteği’nin alınması , devlet teşviklerinden azami faydalanılması gerekir.Dönem dönem çıkan AB hibe programları takip edilmeli ve bu teşviklerden de yararlanılmalıdır.Devletin yatırımları teşvik için 145 uyguladığı % 40 yatırım indirimi büyük bir fırsattır.Yapılacak yatırımların uygun teknoloji ile donatılması için gümrük muafiyetlerinden de azami faydalanılabilir.Devlet son dönemlerde sağlık hizmetlerinde KDV’yi % 18 den % 8’e düşürmüştür.Bunun yanı sıra yatırımlardan kaynaklanan KDV muafiyetlerinden de faydalanılabiliriz. 2.5.6 EMA BÖLGESİNDE SAĞLIK TURİZMİNE YÖNELİK AÇILMASI GEREKEN BRANŞLAR A-DİŞ TEDAVİ MERKEZİ B-GÖZ TEDAVİ MERKEZİ C-ESTETİK CERRAHİ MERKEZİ D-LABORATUAR MERKEZİ F-HİPERBARİK OKSİJEN MERKEZLERİ G-DİAYABET KAMP MERKEZİ H-FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON MERKEZİ 2.5.6.1 DİŞ TEDAVİ MERKEZİ: Yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle sağlık politikalarını değiştiren Avrupa ülkeleri, diş ve göz bakımını sigorta kapsamından çıkarıyor.Avrupa’da yaşayanlar, bu yüzden tedavilerini sağlık hizmeti ücretlerinin düşük olduğu ülkelere giderek yaptırmaya başladı.Bu ülkeler arasında ilk tercih edilen yer de Türkiye oldu. Buna rağmen hastalar, protezlerini veya dental implantlarını kendi ülkelerinde yaptırırlarsa, protez ve implant ücretlerini devlet ve özel sigortaları karşılamaz.Yapılan bu implant ve protezlerin ücretlerini hasta kendisi ödemek zorundadır.Çok yüksek ücretlerle yapılan bu tedaviler sağlık turizmi kapsamında Türkiye’de yapılması halinde neredeyse dörtte bir fiyata mal olacak hem de seyahat etmiş olacaklardır. Örnek: Dışarıda bir kron (Porselen-Seramik) diş maliyeti = 600-750 € Türkiye’de bir kron (Porselen-Seramik) diş maliyeti = 100-200 € Dışarıda üçlü (Porselen-Seramik) köprü maliyeti = 700*3 =2.100 € Türkiye’de üçlü (Porselen-Seramik) köprü maliyeti Dışarıda dokuzlu (Porselen-Seramik) köprü maliyeti = = 300-600 € 700*9 = 6.300 € Türkiye’de dokuzlu (Porselen-Seramik) köprü maliyeti = 800-1.800 € Dışarıda tek diş implant maliyeti (üstyapı dahil) 3.000-20.000 € = Türkiye’de tek diş implant maliyeti (üstyapı dahil) 146 = 800-1.700 € Örnek Tedavi Planı: Türkiye’de (Porselen-Seramik) köprü maliyeti = 1.000- 1.800 € Türkiye’de otel maliyeti = 80- 150 € = 250- = 1.320- 2.450 € Türkiye’ye geliş gidiş uçak ücreti TOPLAM 500 € Sonuç: Dışarıda dokuzlu (Porselen-Seramik) köprü maliyeti yaklaşık 700*9 =6.300 € Türkiye’de Uçak,Otel,Diş Tedavisi Toplam Maliyeti Max. -2.450 € =3.850 € Avantaj Nasıl Olacak: Yurtdışında herhangi bir yerde perioromik röntgen (panoramik x-r) çektirerek bunu e-mail veya kargo ile Türkiye’ye ulaştırılacak. Panoramik röntgen incelenerek yapılacak tedaviler tespit edilerek tedavinin maliyeti bildirilecek.Karşıdan onay alındıktan sonra tedavi başlangıcı için karşılıklı olarak randevu günü tespit edilecek. Gerekli değerlendirmeler sonucunda dolgu,dişeti tedavisi,diş çekimleri ve röntgen gibi normal tedavilerini,bulunulan ülkede yaptırarak Türkiye’de uygulanacak diş tedavi süresini kısaltmak mümkün olacaktır. İster üçlü köprü veya kron ister tam bir ağız, yani 28’li porselen kron ve ya köprü yapılsın, tedavi süresi en fazla bir hafta sürmektedir.Hafta sonu istenilirse kendi ülkelerine dönüş yapılabilecektir. Bu bir haftalık süre içerisinde; İlk gün tedaviye başlanıyor İkinci gün serbest Üçüncü gün 2 saat sabah, 2 saat öğleden sonra tedaviye devam ediliyor Dördüncü gün yine serbest Beşinci gün son provalar yapılır ve tedavi o gün biter. 2.5.6.1.1 ESTETİK DİŞ HEKİMLİĞİNDE BAZI UYGULAMALAR: ADEZİV SİSTEMLER (BONDİNG): Dişin rengini veya şeklini değiştirmek, büyütmek ya da bir kusurunu tedavi etmek amacıyla dişe yapılan ilavelerdir.Bu amaçla kullanılan malzemeler (mikrofil ajanlar), doğal dişin dış yüzeyine tutturularak şekil ve renk bozuklukları kolayca giderilebilir. Bonding, günümüzde en çok ve en son uygulanan koruyucu işlemlerindendir.Çoğu durumda,en az miktarda diş kaybı ile bu işlem gerçekleştirilir. 147 diş hekimliği DİŞ BEYAZLATMA(BLEACHİNG): Beyazlatma,dişlerin yapısında(mine ve dentin tabakasında oluşan renklenmeleri giderme işlemedir.Bilinen iki değişik beyazlatma yöntemi vardır.Bunlardan ilki hastanın kendi başına uygulayabileceği yöntemdir,aşamaları şöyledir. -Hekimin ağızdan ölçü alıp,dişlerinizin üzerine takabileceğiniz ince lastik kalıpları hazırlatması -Hastanın kendisi için hazırlanmış özel kalıbın içerisine ilaç yerleştirerek bu kalıbı beyazlatılacak dişlerin üstüne günde en az 6-8 saat takmasıdır(Tercihen uykuda) -Tedavinin ortalama 1-4 hafta içinde sonlandırılması. -Ağartıcı ilaç bu işlem hakkında deneyimi olan bir hekim tarafından diş üzerine yerleştirilir. -İlgili dişin üzerine beyaz renkli ışık kaynağı belli bir süre tutulur. -İşlem bittiğinde sonuç hemen görülür. KURONLAR:Hasarlı bir dişi yeniden eski haline getirmek için dişe uygulanan bir kaplamadır.Amacı dişi güzelleştirmek,sağlamlaştırmak ve korumaktır.Kuron aşağıdaki durumlarda yapılabilir. -Zayıf dişlerin kırılmasını önlemek, -Bir diş implantına üst yapı olarak, -Kırık,şekli bozuk veya renklenmiş dişleri kaplamak. KÖPRÜLER:Bir veya birden fazla dişin kaybı durumunda oluşan bozuklukları doldurmak için,komşu dişlerden destek alınması esasına dayanan bir tedavi şeklidir.İki türü vardır. 1-Sabit Köprü:Bağlantıları sadece bir uzman tarafından koparılabilir. 2-Hareketli Köprü:Ağız temizliği esnasında kişi tarafından çıkarılabilir.Ancak günümüzde pek uygulanmamaktadır. İMPLANT:Günümüzde diş implantları tartışmasız olarak dişlere en iyi alternatiftir.Geleneksel köprü veya proteze göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu sağlarken yüzünüzde doğal bir görünümü de beraberinde getirir.Bugün implantın 21.yüzyıl üzerinde en çok çalışılacak olan diş tedavi şekli olduğu anlaşılmaktadır.Doğru teşhis,yeterli bilgi,tecrübe ve ekipmanla uygulandığında diş implantı, hasta ve hekim açısından olağanüstü başarılı sonuçlar verebilen bir tedavi şeklidir. İmplant, eksik olan dişlerin fonksiyon ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen ve uygun malzemeden yapılan yapay diş kökleridir. LAMİNATLAR(DENTAL VENEER):Görünüşünüzü olumsuz yönde etkileyen birçok diş bozukluklarında mükemmel bir kozmetik çözümdür.Temel olarak estetik sorunları olan ön dişlerde porselenden hazırlanan tabakanın dişlerin ön yüzlerine yapıştırılmasıyla,bu sonuçların giderilmesini amaçlayan bir tedavidir.Laminant kaplama,temel olarak renk değişikliklerinin giderilmesi,ve belli bir dereceye kadar şekil düzeltilmesi amacıyla yapılabilirler.Başlıca uygulama alanları: 148 -Renklemelerde,bleaching (diş beyazlatma) gibi metotlarla sonuç alınmayan ileri derecedeki antibiyotik,flor v.b. lekelerinde kalıtsal yapı ve renk bozukluklarında, -Ayrık dişleri birleştirmede (Diastema Kapama), -Kırık ve ya aşınmış dişlerin restorasyonunda, -Rengi ve yapısı bozulmuş eski dolguların düzeltilmesinde, -Çapraşık ve eğri dişlerin düzeltilmesinde (ortodontik tedavi alternatifi) 2.5.6.2 GÖZ TEDAVİ MERKEZİ: Göz tedavisi, Türkiye’nin sağlık turizminde önemli paya sahip olduğu branşlardan biridir.Almanya ve İngiltere’de hastalar kendi ülkelerinde tedavi ücretlerini peşin ödemelerine rağmen 3 ile 10 ay arasında sıra beklemektedirler.Hem doktorların yetkinliği hem de kullanılan teknoloji seviyesinin yüksekliğine bir de fiyatların uygunluğu ve bekleme süresinin olmaması eklenince Avrupa’daki çok sayıda hasta tedavi için Türkiye’yi seçiyor.Hastalar,Türkiye’de tedavi olmak için internet üzerinden sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren kuruluşlar veya hastanelerin yurtdışındaki irtibat bürolarından başvurabiliyorlar.Türkiye’ye gelen hasta sayısı ile ilgili veri olmadığından tahminen söylemek gerekirse yılda 20 bin kişinin göz tedavisi için giriş yaptığı tahmin edilmektedir.Dünya Göz Hastanesi’nin her ay 500 hastayı göz tedavi için yurda getirdiği belirtilmektedir.Türkiye’ye göz tedavisi için gelen yabancı hastaların büyük çoğunluğu ameliyat türünü ‘’Excimer Lazer’’ ile göz kusurlarının düzeltilmesi oluşturuyor. Bunu katarakt hastaları takip ediyor.Batıgöz Grubu Başhekimi Prof.Dr.Erol Yıldırım ‘’yazın özellikle excimer lazer hastaları kışın ise daha çok katarakt hastaları Türkiye’yi tercih ediyorlar’’diyor.Yurtdışında göz tedavi maliyeti Türkiye’nin çok üzerindedir.Örneğin Excimer Lazer tedavisinde yurtdışındaki maliyet 3.000 $’a kadar çıkabiliyorken ,Türkiye’de tedavi olmak isteyen yabancı şehir turu, ve gezi programı da dahil olduğu tur paketleri sunuluyor.Bu paketlerin maliyeti ise 1.000-1.500 € arasında değişiyor.Sadece Almanya’dan göz tedavisi için Türkiye’ye gelebilecek hasta potansiyelinin 25 bin kişi olduğu varsayıldığında bu ülke ekonomisine ciddi bir katkı sağlayacaktır. Fiyat Karşılaştırmaları(€) : Tedavi Türü: Türkiye Excimer Lazer LAsik 550 Katarakt (Fako) 1.250 Almanya 4.000-5.000 3.800-4.500 Göz Tansiyonu (Glokom) 1.250 3.800-4.500 Kornea Hastalıkları ve Nakli 2.500 4.000-5.000 Kaynak:Avrupa Türkiye Turizm İş Konseyi Almanya’daki göz hekimleri ve çok büyük olan optik pazarın lobiistleri,excimer lazer & lasik tedavi sisteminin henüz uzun vadeli deneyime sahip olmadığını, insanlar üzerinde 30 yıl sonrasındaki etkilerinin bilinemediğini söyleyerek kamuoyunda belli bir çekimserlik yaratmaktadırlar.Buna rağmen Almanya’daki bazı Alman ve Türk göz doktorları kendi hastalarından gruplar oluşturarak ve bizzat başlarında kendileri de refakat ederek Türkiye’deki hastanelerde bunlara ameliyat 149 yaptırmaktadırlar.Almanya’da 2-4 bin €’luk masrafı ödeyecek durumda olamayanlar 1.000-1.300 €’luk paket fiyatlarla Türkiye’ye gelerek tedavi olmaktadırlar.Müşteriyi Türkiye’ye gönderen doktorlar da bu fiyatlardan %30 a varan komisyonlar almaktadırlar.Dolayısıyla bu hizmet yoğunlukta hekimler tarafından hastalara lanse edilmektedir.Burada da Almanya’da 25 milyon hasta potansiyeli olduğundan bahsediliyor. Kaynak:www.baraner.com/haber,37.html 2.5.6.3 ESTETİK CERRAHİ: a)Burun-Göğüs Operasyonları: Yabancı hastaların tercih ettiği öbür tedavi ise estetiktir.Estetik operasyonlar deyince akla hep batı ülkeleri gelirdi.Ama artık durum tersine işliyor.Son yıllarda Türkiye’de çok sayıda başarılı operasyonlar gerçekleştiren Türk hekimler,Avrupa’nın başarılı plastik cerrahları arasında gösteriliyor ve her yıl binlerce yabancı estetik operasyonlar için Türkiye’ye geliyor.Ve estetik turizm için Türkiye’ye gelenlerin sayısı her geçen yıl artıyor. Yabancı hastalar genellikle göğüs,burun operasyonları ve liposuction (yağ aldırma) için Türkiye’ye geliyorlar.En çok burun operasyonları için Türkiye’ye gelen yabancılar, estetik operasyon olma maliyeti açısından da tüm diğer tedavilerde olduğu gibi Avrupa’daki fiyatların çok altındadır.Örneğin Türkiye’de yağ aldırma maliyeti1.500-4.500 ytl’den başlarken bu fiyat İngiltere’de 4.500-12.000 ytl arasında değişiyor.Sadece Almanya’da 1 yıl içinde 5 bin göğüs küçültme/büyültme ve 10 bin civarında da burun operasyonu yapılıyor.Bu da estetik operasyonların sağlık turizmi açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Fiyat Karşılaştırmaları(€) : Tedavi Türü: Türkiye Almanya Göğüs Operasyonları 1.500-5.000 7.000-8.000 Burun Operasyonları 500-1.500 1.500-3.000 Not: Almanya’da rekabet halindeki bazı hekimler 36 aya varan taksitli ödeme kolaylıkları sunmaktadır. Operasyonları yapacak olan hekimlerin el ve iş bilgisi tedavi aşamasında önemli bir kriterdir. b)Saç Ekimi: Estetik operasyonların arasında saç ekimi de önemli bir yer tutmaktadır ve Türkiye son dönemlerde bu alanda da çok tercih edilmektedir.Tamamen saç kaplı bir başta ortalama 100-150 bin saç teli bulunmaktadır.Bir saçın ortalama ömrü de 2-7 yıl arasındadır.Bu süre içerisinde saç kökünde yeni bir saç çıkmaya başlar ve eski saç dökülür.Saç dökülmesi genetik,hormonsal değişiklikler ve yaşlılık nedeniyle oluşan hem kadınlarda hem de erkeklerde fiziksel ve buna bağlı psikolojik sorunlara sebep olan bir durumdur.Saç dökülmesi ayrıca çeşitli dermatolojik hastalıklar,yanıklar ve travmatolojik sebeplerle de gerçekleşebilir.Dökülen bir saç telinin yerine yenisi 6-10 haftada çıkıyor.Her bir saç kökünden insan ömrü boyunca 20 kez yeni saç çıkabiliyor. 150 Eğer saçlarda bunların aksine durum varsa saç dökülmesi sorunuyla karşı karşıyayız demektir.Saç ekimi konusunda Türkiye’de çok başarılı uygulamalar gerçekleştiriliyor.Genellikle Avrupalıların saç ekimi için geldiği Türkiye’de saç ekimi maliyeti 1.000-3.000 € arasındadır.Avrupa’daki fiyatlar ise Türkiye’nin 3 katına kadar çıkabiliyor.Örneğin Almanya’da saç ekim maliyeti 6-7 bin euro arasındadır.Son 10 yılda Almanya’da reklam kampanyaları ile ağırlıklı olarak pazarlanan saç dikim hizmeti, 3 milyon kişilik bir pazara hitap ettiği tahmin edilmektedir.Türkiye ise her yıl artarak yılda 1.000 kişinin geldiği tespit edilmiştir.Avrupa’da ve Türkiye’de bazı gayrı ciddi kuruluşlar düşük fiyat karşılığı kötü hizmet vererek kamuoyunu ürkütmüştür.Bu alanda kamuoyunda güvenilir kuruluş açığı olduğu aşikardır.Çok küçük yatırımlarla hizmet verilebildiği için olsa gerek ehil olmayan kişi ve kuruluşları bu sektörde görmek mümkündür.Özellikle tedavi sonrası bakımını Avrupa kökenli hekimlerin üstlendiği bir sistem,Almanya’da yılda 10 bin kişilik bir potansiyele ulaşılabilir. Fiyat Karşılaştırmaları(€) : Tedavi Türü: Türkiye Almanya Saç Ekimi 1.000-3.000 6.000-7.000 2.5.6.4 LABORATUVAR MERKEZİ: A)KÖK HÜCRE LABORATUVARI:Tedavi amaçlı canlı hücre işlemlerinin yapıldığı ve dünya standartlarında organize edildiği laboratuar oluşturulmalıdır. B)KLİNİK LABORATUVARI:Klinik araştırmalar için zorunlu tutulan ve uluslar arası akredite laboratuar hüviyetinde TÖTEM’in hizmet ilkeleri doğrultusunda öncü uygulamalarla sağlık sektörüne hizmet edebilecek klinik laboratuarlar oluşturulmalıdır. C)GENETİK TANI VE HÜCRE TEDAVİLERİ MERKEZİ:Genetik ve moleküler yöntemlerle yapılabilecek her türlü testi gerçekleştirme kapasitesinde TÖTEM vizyonuna uygun bir biçimde referans merkezi olmalıdır.En son bilimsel araştırmaları yakından takip edecek olan bu merkez Kordon Kanı Bankası,Kalp Hastalıkları,Karaciğer Hastalıkları,Diyabet,Kan Hastalıkları ve Kanser tedavi birimleri ile koordineli çalışarak Genetik ve Hücre tedavileri konusunda gelişmeleri paylaşmak,işbirliği olanaklarını geliştirmek, modern modern uygulama ve araştırma olanaklarını bilgi birikimini ve uluslararası işbirliklerini sağlamalı ve koordine etmelidir. D)KORDON KANI BANKASI:Kök hücrelerle ilgili araştırmaların tıpta uygulama alanlarının artması ile birlikte doğan kök hücre kaynaklarının keşfedilmesi ihtiyacı,tüm dünyada kordon kanı saklama uygulamasının yaygınlaşmasını sağladı.Merkezimizde kurulacak olan Kordon Kanı Bankası dünyada bilinen en uygun teknolojilerle donatılmış olarak hizmet verecek şekilde tasarlanmalıdır. Yeni doğan bebeklerin kordon kanından alınan kök hücrelerin özel koşullarda saklanmasıyla ,çocuklarda yaş ilerledikçe ortaya çıkabilecek,çoğu ağır seyirli hastalığın tedavisi için önemli bir seçenek sağlamaktadır.Kök hücreler gelecekte,kanser,felç,Parkinson,Alzheimer,omurilik zedelenmeleri,kalp ve birçok genetik kaynaklı hastalığın tedavisinde kullanılabilir. E)PATOLOJİ LABORATUVARI:Üst düzeyde hizmeti karşılayabilen yeterli eğitime,bilgiye,deneyim ve özverili çalışma disiplinine sahip uzmanlardan oluşan (solunum sistemi,kan hastalıkları,deri 151 hastalıkları gibi özel ilgi alanlı uzmanlar,akademisyenler),en son teknolojinin kullanıldığı bir laboratuar olmalıdır.Patoloji laboratuarı insan vücuduna ait tüm doku örnekleri ve sıvıları,insana bağlı hastalıkları en düşük düzeye indiren otomasyon sistemleri,yüksek standartta fiziki altyapısı ve iyi eğitilmiş personeli ile bir bütün olmalıdır.Ayrıca merkezde, ameliyat sırasında cerrahın uygulayacağı tedaviye karar vermesine büyük katkı sağlayan ameliyat için hızlı patolojik inceleme (‘’frojen’’dondurulmuş kesit) telepatoloji yöntemi de kullanılabilmelidir. F)TELEPATOLOJİ SİSTEMİ:Diğer sağlık kuruluşlarından gelen patolojik hizmet taleplerinin, hastanelerin laboratuarlarında gerçekleştirilen uygulamaların merkezimizdeki patoloji laboratuarındaki uzman grubu tarafından konsültasyonuna olanak sağlanmalıdır.Böylelikle hem hekim hem de hasta açısından güvenilirlik artarken,hizmet içi eğitim de sağlanmış olur. 2.5.6.5 HİPERBARİK OKSİJEN TEDAVİ MERKEZİ: Hiperbarik oksijen tedavisi (HBOT),bir basınç odasında tümüyle basınç altına alınan hastaya aralıklı olarak %100 oksijen solutmak suretiyle uygulanan medikal bir tedavi yöntemidir.HBOT 6000’den fazla çalışma ile desteklenmiş modern ve bilimsel bir tedavi yöntemidir. Basınç odası çelikten yapılmış,içerisinde hava verilerek basınçlanabilen,içeride bulunan kişilere %100 oksijen solunumu olanağı sağlayan kabinlerdir.HBOT uygulamalarında hastaların büyük çoğunluğu normalde içinde bulunduğumuz atmosferik basıncın 2-2,5 katı basınç altında oksijen solurlar.Basınç odalarının yanlarında lumboz olarak adlandırılan dışarıdan içerinin,içeriden dışarının gözlenmesine yarayan pencereler mevcuttur.Basınç odasında hastaların rahat bir biçimde oturmalarını sağlayan koltuklar bulunmaktadır.Sedye üstündeki hastalar yatar vaziyette de tedaviye alınabilirler.HBOT uzman doktor ve tıbbi personel gözetiminde yapılır ve her yaştaki hastaya uygulanabilir. HBOT bir seansı, olguya göre değişmekle beraber, genellikle 1,5-2 saat sürer.Hastaların büyük bir bölümü günde bir seans tedavi görürler.Ancak bazı acil durumlarda günlük seans sayısı dörde kadar çıkabilmektedir.Toplam seans sayısı hastalığa göre değişmektedir. Bu tedavi yönteminde en sık görülen yan etki basınç değişikliğinin kulak ve sinüslerde yaptığı etkidir.Bu durum tehlikeli olmayıp,basınç eşitleme yöntemlerinin öğrenilmesiyle önlenebilir.Diğer yan etkiler nadir görülmekte olup,oksijen toksitesi,klosrofobi (kapalı yerde kalma korkusu) ve geçici miyopi olarak sıralanabilir. HBOT; -Dekompresyon hastalığı ( Vurgun) -Hava ve Gaz embolisi -Karbon monoksit,siyanit zehirlenmesi,akut duman inhalasyonu -Gazlı kangren -Yumuşak dokunun nekrotizan enfeksiyonları (Derialtı,kas,fas,fasya) -Crush yaralanmaları,kompartıman sendromu ve diğer akut travmatik iskemiler 152 -Yara iyileşmesinin geciktiği durumlar (diyabetic ve non diyabetik) -Kronik refrakter osteomiyelit -Aşırı kan kaybı -Radyasyon nekrozları -Tutması şüpheli deri flepleri ve grefleri -Termal yanıklar -Beyin absesi -Anoksik ensefalopati -Ani işitme kaybı -Retinal erter oklüzyonu -Kafa kemikleri,sternum ve vertebralakarın akut osteomyelitleri Yüksek basınçta solunarak dokulara taşınan oksijen doku hipoksisinin yol açtığı akut veya kronik bir çok patolojide tedavi edici özellik taşır.Tedavi sırasında çözünen oksijenin doku oksijenisazyonunu arttırması sayesinde çok yönlü etkiler sağlar.Antiödem etki yapar,Antihipoksik etki yapar,Antitoksik etki yapar,Antibakteriyel etki yapar,Yara iyileşmesi üzerine etki yapar,İyileşmeyi hızlandırır,tedavi maliyetini düşürür,iskemiyi giderir. Özellikle bölgemize doğal gazın gelmiş olması, karbon monoksit zehirlenmelerinde hayati önem taşıyan HBOT merkezinin kurulması elzemdir.Sayıları her geçen gün artan diyabetli hastaların yaralarının tedavisinde de büyük faydalar sağlayacaktır.Bölgesinin ilk ve tek merkezi olması nedeniyle büyük bir misyon üstlenecektir. Kaynak:www.sualti.org/hiperbarikoksijen.htm, 14.09.2007 2.5.6.6 DİYABET KAMP MERKEZİ Bugün dünyada yaklaşık 130 milyon diyabet hastası olduğu tahmin edilmekte ve bu rakamın 2025 yılında 300 milyon olacağı varsayılmaktadır.Ülkemizde de gün geçtikçe diyabetli sayısı artmaktadır.Diyabet sorunu olan insanların yaşam tarzlarını diyabet hastalığına göre ayarlamaları,başlangıçta çok zor olmaktadır.Diyabet hastalarına yönelik ,günlük yaşamlarını daha kolay idame etmeleri ve yaşam kalitesini iyileştirmeleri için çeşitli programlar uygulanmalıdır.Bu uygulamalar, diyabet kampları ile insanların sıkılmadan vakit geçirmeleri sağlanarak eğlenceli hale getirilmektedir.Diyabet kamp programlarında, beslenmeden spora,insülin kullanım tekniklerinden vücut bakımına kadar pek çok konuda eğitim verilmekte,ayrıca eğlence aktivitelerine de yer verilmektedir. 153 Üstelik yaşam süresinin artması,yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam diyabet riskini arttırıyor.Tek çözüm ise hastalığa karşı bilinçli olmaktır.Bunun için de diyabet bilgilendirme toplantıları yapılmalı ve diyabet kamp programları ile diyabetlilere yardımcı olunmalıdır.Gün boyunca bu kamplarda uzman doktor,beslenme ve diyet uzmanı ve diyabet hemşirelerinden oluşan bir medikal ekiple birlikte gözetim ve denetim altında diyabetli yaşam kolaylaştırılmalıdır.İnsanların diyabet hastası olduklarını öğrendikten sonra depresyona girmemelerine de yardımcı olunacaktır. 154 2.6 EĞİTİM ATÖLYESİ-EĞİTİM ALAN RAPORU Yasin ASLAN tarafından hazırlanan raporda Malatya için eğitim altyapısı istatistikleri ve mevcut yatırımların durumları incelenmiştir. 2.6.1 GİRİŞ Nasıl bir eğitim planlaması söz konusu olursa olsun; önce bazı kavram tanımlamaları yapılmalı, sonra etkin dünya akımları merkezli genel bir alan taraması yapılmalıdır. Çünkü eğitim planlaması ne kadar kesin hatlarla çizilse de, hesaba katılmayan durumlar olabileceğinden; hem yanlış bir uygulamaya geçilmemesi konusunda önlem alınmış olur hem de her geçen gün gelişen iletişim, yeni fikirlerin hızla yayılmasını sağladığından kafa karışıklığını ortadan kaldırır. Bu nedenle, bu çalışmada genelden özele doğru bir yol izlenmiştir. Hazırlanan bu çalışmada merkezde Malatya ele alınarak, bütün dünya üzerinde etkili olan yeni kavramlarla beraber geçmiş döneme ait istatistikî bilgiler yer almaktadır. 2.6.2 EĞİTİMİN TANIMI İnsanoğlu, sordu ve hep sorularına cevap aramakla geçirdi zamanını. Belki de bu soruların en önemlisi, belki de hepsini içinde barındıran soru; ‚nasıl olmak‛ yani ‚nasıl davranmak‛ sorusuydu. Haram meyveyi koparan insan, bugün –dün de olduğu gibi- birbirini öldürüyor, yaşadığı dünyaya, kendisine ya da diğer yaşayanlara zarar veriyor ya da bunların tam tersini yapıyor. İşte nasıl davranmak sorusu burada başlıyor. Nasıl olmak sorusunun cevabı binlerce yıldır hep farklı bir şekil aldı insanların kafasında. Benzerlikleri fazla olan insanlar çeşitli düşünce akımları etrafında toplandı ve kendilerinden sonrakilerin nasıl olmaları gerektiği konusunda bir takım faaliyetler başlattı. Bu faaliyetin adını eğitim koymak hiç de yanlış olmasa gerek. Her milletin, belki her insanın bir eğitim modelinden bahsedebilmek mümkünse dahi, eğitim; insan davranışlarını istenilen niteliğe getirmekten başka bir şey değildir. 2.6.3 BİLGİ TOPLUMU Tarihsel süreç içerisinde; tanımladığımız ilk toplum, kullandıkları araş gereçlerin malzemesi göz önünde bulundurularak ‘taş devri toplumu’ diye ifade ettiğimiz toplumdur. Bu toplumu, -sahiplenme psikolojisinin baskınlığından mı yoksa mülkiyet kavramının baskınlığından mı bilinmez- köle tolumu izlemiş ve feodal topluma geçilmiştir. Feodal toplumun sonrasında sanayi devrimi ile kapitalist bir akım yaşanmış ve sanayi toplumu oluşmuştur. 155 Fakat 21.yy için bu kavramların hiçbirinden bahsedemiyoruz. Çünkü bilgi toplumunda yaşıyor ve gerektirdiklerine adaptasyon sağlamaya çalışıyoruz. Kapitalist çağın etkileri ile insanlar hemen her şeyi ‘sermaye’ genellemesine tabii tutmaktadır. Yani bilgi toplumu, beşeri yatırımlara öncelik vermekte ve ‘insani sermaye’ diyebileceğimiz bir sermaye peşine düşmektedir. 2.6.3.1 BİLGİ TOPLUMUNUN DİNAMİKLERİ 2.6.3.1.1 Küreselleşme DPT’nin tanımına göre; küreselleşme aslında çok boyutlu bir gelişme olarak, toplumları derinden ve çok yönlü etkileyen bir süreçler topluluğu niteliğindedir. Ekonomik, siyasal, kültürel, toplumsal, teknolojik vb. alanlarda yaşanan değişim ve dönüşümler, küreselleşme süreçleri olarak tanımlanmaktadır. Bu süreç içerisinde önemli değişiklikler, kısa sürede gerçekleşmiştir. Bunu kısaca; toplumun içinde bulunduğu araç her geçen gün bir ivme artışıyla ilerlemektedir diye tasvir edebiliriz. (Kynk–1) 2.6.3.2 İLETİŞİM VE ENFORMASYON TEKNOLOJİLERİ Bilgi ile teknoloji arasında, giderek artan bir hızla birbirlerini her seferinde bir üst düzeyde üreterek çoğaltan bir ilişki mevcuttur. Sonuç olarak bilim üretebilmek için, mutlaka teknoloji üretmek gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Elektronik alanındaki bilimsel buluşlar ve bunların hızla sanayiye uygulanması dünya ölçeğinde bir iletişim ve bilişim patlamasına yola açmıştır. Artık dünyanın hiçbir yeri, başka bir yerine uzak ve yabancı değildir. Son derece gelişmiş ve önemli ölçekte merkezileşmiş iletişim araçlarının kullanımı sonucu, dünya giderek küresel bir köye dönüşmektedir. Toplumların bilgiyi elde etme, bilgiye sahip olma ve kullanma düzeyi, uluslararası piyasa paylarının hangi düzeyde olduğunu ölçmede kullanılan bir kriter konumuna ulaşmıştır. ( Kynk–1 ) 2.6.3.3 MİKRO-ELEKTRONİK VE BİYO-TEKNOLOJİK GELİŞMELER Mikro elektronik ve iletişim birbirini tamamlayarak birlikte gelişmektedir. Mikro elektronik teknolojisindeki gelişme, yeni ürün ve teknolojiler yaratırken, iletişim donanımındaki gelişmeler; sanayi üretiminin altyapısını oluşturarak getirdiği hızlı değişimle, ekonomide girdi temini ve verimliliği hızla artırmaktadır. Bilgisayar ve iletişim teknolojisindeki hızlı gelişme, üretim için her türlü bilgi akışını hızlandırıp kolaylaştırdığı gibi, zaman ve mekân (ulaşım) kullanımında sağladığı avantajlarla, üretimde etkinlik ve verimliliği arttırmışlardı. Bütün bu dinamiklere paralel olarak bilgi toplumunun temel parametrelerini yapılan AR-GE harcamalarını bütçedeki payı ve bilgi sektörünün istihdamdaki payı oluşturmaktadır. Bu nedenle gelişmiş ülkelere baktığımızda bu payların oldukça yüksek olduğunu görebiliriz. Bunun yanında Avrupa Birliğinde bilgi toplumu belirlemesinde bilgi sektörünün ekonomideki payı tespit edilmekte, bunun için de eğitim harcamalarına ve kişi basına bilgi 156 teknoloji ve haberleşme harcamalarının Gayri Safi Milli Hâsıladaki paylarına bakılmaktadır. ( Kynk–1 ) 2.6.4 BEŞERİ SERMAYE KAVRAMI VE KALKINMAYLA İLİŞKİSİ Beşeri sermaye kavramı, sanayi toplumundaki fiziki sermayeye alternatif olarak bilgi toplumunda ön plana çıkmış ve ülkeler için kalkınma stratejisi olarak önem kazanmıştır. Bilgi toplumunun personel alt yapısı olarak ifade edilen beşeri sermaye özünde uzmanlaşmış insanı tanımlayan bir kavramdır. Söz konusu bu sermaye biçiminde insana yatırım, gelişmek ve kalkınmak için öncelikli hedeftir. Ekonomik faaliyetlerin en temel unsuru olan üretimin gerçekleştirilmesi, üretim faktörü olarak adlandırılan bir dizi ekonomik değerin belirli koşul ve oranlarda bir araya getirilmesine bağlıdır. Söz konusu üretim faktörleri, niteliği ve niceliği zaman içinde değişen şartlara bağlı olarak farklılaşabilmektedir. Bu bağlamda 1980’lere kadar iktisat literatüründeki güçlü konumunu sürdürebilen neoklasik iktisat teorisi ağırlıklı olarak büyümenin nicelik yönüne ağırlık vermiştir. ( Kynk–2 ) Dolayısıyla, 18. ve 19 yy’ da üzerinde yeterince durulmayan beşeri sermaye faktörü 20. yy’ ın sonlarında, gelişmiş ülkelerde birçok ekonomik çalışmaya konu olmuş ve değişik boyutlarıyla ekonomik gelişmeyle olan ilişkisi analiz edilmiştir. Adi geçen çalışmalarda, beşeri sermaye olarak kabul edilen insani kalitenin, ülke gelişmesindeki payının oldukça yüksek olduğu gerçeğiyle karşılaşılmıştır. ( Kynk–3 ) 1990’lı yıllarda beşeri sermaye ve ekonomik büyüme alanında en kapsamlı çalışmayı Robert J. Barro yapmıştır. İlgili çalışmada Barro ilave bir yıllık eğitim düzeyinin iktisadi büyümeyi % 0.44 oranında arttırdığını tespit etmiştir. ( Kynk–4 ) 2.6.5 TÜRKİYE’DE BİLİŞİM TOPLUMU İÇİN VAROLAN DURUM Türkiye’de bilişim toplumuna geçiş için, gerçekçi ve uzun vadeli planlamalar yapılmalıdır. Planlamaların uzun vadeli olmasını gerektiren, eğitimin siyaset ve parti üssü bir gerçek olmasıdır. Türkiye’nin geleceği ise bu gerçeğe bağlıdır. Yani ekonomik, sosyal, kültürel vs. gelişimlerin hepsinin temelinde eğitim alanına yapılan yatırımların geri bildirimleri yatmaktadır. Aydınların bir kesimi küreselleşme ve bilişim toplumunu kavrayıp ona göre davranmak yerine her duydukları moda kavrama sımsıkı sarılırken, diğer kesimi de küreselleşmeyi sadece yeni emperyalizm olarak görüp ona tepki üretmekten öteye gitmemektedir. Bu nedenle ülkeyi bilişim toplumuna taşıyacak reform ve yeniden yapılanma çalışmalarında ciddi adımlar atılmamaktadır. Türkiye de insanlar adeta uyurgezer durumdalar. Ani bir şokla hepimizin uyanması, ayılması ve yeni Kurtuluş Savaşı motivasyonu ile bilişim çağına ve bilişim toplumuna geçiş seferberliği başlatılmalıdır. ( Kynk–5 ) 157 2.6.6 TÜRKİYE’DE EĞİTİMDE GÖZLENEN SORUNLAR 2.6.6.1 GENEL DURUM Türkiye’de geleneksel eğitim anlayışı ve sürekliliğini yeni düzenlemeler ve çalışmalara rağmen var olan durumu teşkil etmesi bizim eğitim alanında çok da yenilikçi olmadığımızı göstermektedir. Hala fabrikalardaki seri üretime benzer bir anlayışla öğrenci yetiştirmeye çalışmamız, diploma alma ya da verme çabası içerisinde olmamız, okullardaki bürokratikleşme çabaları ve hatta ders saatlerini ve teneffüsleri dakik bir şekilde gerçekleştirmemiz bile bu gerçeği açık bir şekilde göstermektedir. Hasan Şimşek, eğitim adına yaptıklarımızı değerlendirirken şunları söylüyor: Batıdan, kuzeyden, güneyden ve doğudan gelen düşman tehdidinden korkmayın, asıl tehdit bu yetiştirdiğimiz ‚çoktan seçen kuşaktır‛ doksan dakikada doksan adet çoktan seçmeli soruyu yanıtlamaya programlanmış bu kuşak hiçbir şeyi sorgulamıyor, düşünemiyor, konuşamıyor ve tartışamıyor. Kendi ellerimizle bu ülkenin geleceğine tuzak kurduğumuz çok açıktır. 2.6.6.2 EĞİTİM SİSTEMİMİZ İÇİN İFADE EDİLEBİLECEK SORUNLAR Ezbercilik Geleneksel eğitim anlayışı ve güvensizlik Birleştirilmiş sınıflar sorunu Yabancı dilde öğretim sorunu Demokratik ve laik eğitim sorunu Nitelikli öğretmen sorunu Mesleki eğitim sorunu Eğitim sistemi okul içine dönük kalmıştır. Çevre ve iş hayatı ile okul ilişkisi son derece sınırlı olup, işlevsel öğretim gerçekleştirilememiştir. Eğitimde gözlem ve uygulama yönteminden yeterli ölçüde yararlanılmamaktadır. Her kademede ders araç ve gereçleri yetersizdir. Öğrencileri genel eğitimden, mesleki eğitime kaydırmada başarı sağlanamamıştır. Öğrencilerin ruhsal ve bedensel gelişimine önem verilmemiştir (Beden Eğitimi derslerinde Matematik dersinin işlenmesi gibi). Türk kültür ve temel değerleri eğitim programları aracılığıyla aktarılmamaktadır. Öğretim ezbere dayanmakta, analitik, senteze geliştirilmemektedir. 158 götürücü ve yaratıcı düşünce Okulsuz çocuklarımıza ulaşmak, tek derslikli okulları genişletmek, ikili ve üçlü öğretime son vermek, kalabalık sınıfları 35-40 kişilik sınıflara dönüştürmek, geçici ve harap binalarda öğretim yapan okulları binalara kavuşturmak için binlerce yeni okul ya da on binlerce yeni derslik inşa etme gereksinmesi vardır. Eğitim kurumlarını öğrencilerin ilgi, yetenek ve kapasitesine uygun bir meslek kazanacağı, yaparak-yaşayarak eğitim yapabilecek bir ortama kavuşturma gereksinmesi vardır. Ortaöğretim kurumlarını süratle uygulamalı eğitimin yapabileceği atölye, laboratuar, bahçe, araç-gereç ve çeşitli alanlarda yetişmiş usta-öğretmenlere kavuşturma gereksinmesi vardır. Mesleki-teknik gibi pahalı bir eğitime yatırılan paraların verimli olabilmesi için; mezunların, eğitimleri doğrultusunda istihdamları ile, ülkenin iş piyasası işlemlerine yönelik eğitim programlarıyla öğrenimlerini sürdürmeleri gereksinmesi vardır. Genel eğitimle mesleki eğitimi kaynaştırma ve bütün ortaöğretim kurumlarını merkez teşkilatında ve taşrada tek yönetim altında toplama gereksinmesi vardır. İyi bir rehberlik ve yönlendirme sistemiyle öğrenciyi keşfederek, onun, yeteneklerine uygun alanlara yönlendirilmesini sağlama ve başarısızlıkları önleme gereksinimi vardır. Eğitim ve okul yöneticiliğini belirli eğitim ve deneyim niteliklerini gerektiren bir meslek durumuna getirme gereksinmesi vardır. Öğrenciler, uygulanan kılık kıyafet düzenlemesinden dolayı adeta küçük asker gibi olmuşlardır. Dünya çağ atlamaktadır bugün serbest bırakılsa okul giysileri, yetkililer kılıkkıyafeti yetersiz utanılır bulunanlar için Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Fonundan donanım alabilir. 2.6.7 TÜRKİYE’DE MESLEKİ TEKNİK EĞİTİM Ülkemizin artık gelişmiş ülkeler arasında yer aldığını net bir şekilde görmek istiyorsak, mesleki ve teknik eğitimi geliştirmeliyiz. Bilgi ve teknolojiyi en üst düzeyde kullanarak hak ettiğimiz ekonomik seviyeyi yakalamak istiyorsak öncelikle mesleki ve teknik anlamda donanımlı ara elamanları yetiştirmeliyiz. Devlet Planlama Teşkilatının üzerinde çalışarak hükümetlere sunduğu beş yıllık kalkınma planlarının hemen tamamında ülkemizdeki mesleki ve teknik orta öğretim düzeyinin % 65’ler seviyelerine (genel liseler % 35) çıkartılması öngörülmesine rağmen bu rakamın bu gün tam tersine bir hal alması sorunun büyüklüğü kadar tehlikesini de gözler önüne sermektedir. DPT nin 8. Beş yıllık kalkınma planında % 65 mesleki eğitim hedefi öngörülmesine rağmen, bu gün bu oran % 23 düzeyine gerilemiştir. 159 Ülkemizin en olumsuz gerçeklerinin başında belki de mesleki teknik liseler uygulanan katsayı eşitsizliği mesleki ve teknik eğitimin, dolayısıyla ülkemizin gelişmesinde her geçen gün geriye götürmektedir. Bu katsayı problemi daha özel anlamda ise aşağıdaki sonuçları doğurmaktadır: Fen ve matematik donanımı olan öğrencilerin mesleki okullara ilgisizliği ve donanımsız öğrencilerin okullara yerleşmesi ile mesleki okulların niteliğinin azalması. Kendi alanlarında çalışma fırsatı bulamayan mezunların farklı alanlara kaymasıyla tercih yapacak öğrencilere kötü örnek olması. Reel sektörün niteliksiz ara eleman gücüne ilgi göstermemesi sonucu nitelikli ara eleman eksikliğinden dolayı reel sektörün iç ve dış pazarlarda rekabet gücünün zayıflaması. DPT’nin % 65 mesleki eğitim hedefinden uzaklaşılması. AB hedefleri bulunan ülkemizin mesleki ve teknik eğitim alanındaki bu eksikliğinin tarama sürecine olumsuz etki yapması. Öğrenci potansiyelinin meslek liselerinden kaçmasıyla genel liselere öğrenci yığılması ve liselerde öğretim kalitesinin düşmesi. Ülke kaynaklarının israf edilmesi ve verimliliğin düşmesi. Niteliksiz ara eleman gücünün üretim maliyetine olumsuz etkisi ile oluşan istihdam sorununun artması. AB ülkelerinde mesleki ve teknik eğitim yapıları incelendiğinde, eğitim programlarının iş piyasası ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde dizayn edildiği ve en önemlisi fen ve matematik temelli olduğu görülmektedir. Mesleki ve teknik eğitim öğrencilerinin, fen ve matematik düzeylerinin yüksek olması eğitim, ölçme, değerlendirme ve belgelendirmenin objektif şeffaf kriterler ile standart şekilde sağlanması sistemin başarısını da beraberinde getirmektedir. Müfredatın iş piyasasının beklentilerini karşılamaya yönelik dizayn edilmiş olması, istihdam sorununu çözmekte, mezunların büyük bir kısmı okul bitiminde alanlarında hemen iş bulabilmekte ya da haklarını yüksek öğretimde teknik alanlarda (fen, mühendislik eğitimi vb.) devam ettirebilmektedirler. Mezunların nitelikli olmaları ve nitelikli üretimin ancak nitelikli teknik elemanlar ile mümkün olabileceğini öngören AB ülkeleri, sisteme çift yönlü talep ortamını sağlayarak, mesleki ve teknik eğitimin % 65-70’ler seviyesine yükselmesi, doğal arz talep dengesini ortaya çıkarmıştır. Birlik ülkeleri, işgücünün ortak mesleki standartlara sahip olmalarıyla, elde edecekleri Euro Pass sertifikalarının, tüm üye ülkelerde geçerli olmasının, rekabeti de geliştireceğini hedeflemektedirler. AB’nin mesleki ve teknik eğitimdeki en önemli sorunu yaşlanan nüfus yapısıdır. İstatistikî veriler 2020’li yıllarda AB nüfusunun maksimum düzeyde yaşlanacağını 160 ortaya koymaktadır. Bu durumun sosyal güvenlik dengeleri konusunda büyük mali açıklar meydana getirebilecek olmasının yanında mevcut genç nüfusun arzu edilen bilgi toplumu hedeflerinin gerçekleştirileceği alanlarda değerlendirilecek olması AB’nin gelecekte mal ve hizmet üretiminde nitelikli ara eleman sıkıntısı çekeceğini göstermektedir. AB gelecekte ihtiyaç duyacağı nitelikli işgücünü üye veya aday doğu bloğu ülkeleri ile (muhtemelen) Türkiye’den karşılama yoluna gidecektir. Bir ülkenin gelişmesi, sanayisinin gelişmesi, sanayinin gelişmesi, mesleki ve teknik eğitimin gelişmesi, mesleki ve teknik eğitimin gelişmesi ise meslek liselilere üniversiteye girişte uygulanan katsayı engelinin kaldırılmasıyla mümkün olabilecektir. Dolayısıyla, Avrupa Birliği stratejilerinin gerçekleştirilmesi için, üye ve aday ülkeler mesleki ve teknik eğitim sistemlerinde öngörülen, ortak standartların yükseltilmesi hedefine yönelik olarak, ülkemizde de uygulanmaya çalışılan mesleki eğitimi geliştirilmesi projesinin başarılı olması, yürürlükteki katsayı ayrımcılığı nedeniyle mümkün görülmemektedir. 2.6.8 PLANLAMA Planlama; her alanda elimizdeki kaynakların en verimli şekilde kullanılmasına yönelik bir araç olarak tanımlanabilir. Eğer amacımız herhangi bir şeyin gelişmesini sağlamaksa bir planlama sürecine girmeli ve plan çerçevesinde sistematik hareket etmeliyiz. Aksi taktirde amacımıza ulaşamayacağımız gibi, daha geri adım atmış da olabiliriz. Bu nedenle planlama geleceği görmek için kaynak ve görev dağılımlarını içeren bir araç niteliği taşır. 2.6.8.1 EĞİTİM PLANLAMASI Eğitim planlaması, beşeri yeteneklerin geliştirilmesi ile yerel, bölgesel ya da ülke genelinde ekonomik, kültürel ve toplumsal kalkınmanın gerçekleşmesine katkıda bulunabilecek nitelikte; eğitim imkânı oluşturan ve kamuoyu katılımını sağlayan, hem kamu alanına hem de özel alana hitabeden, eğitim bilim ve tekniği ölçütleri ile oluşturulan sürekli, ekonomik, yönetsel ve koordineli bir şekilde gerçekleşen bir süreçtir. 2.6.8.2 EĞİTİM PLANLAMASI İLKELERİ Eğitim planlaması gelişmişlik düzeyine ulaşmada çok önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle üzerinde çalışılırken bir takım ilkeler göz önünde bulundurulmalıdır. Bu ilkeleri kısaca şöyle ifade edebiliriz: Sosyo-ekonomik anlamda her düzey göz önünde bulundurularak verimlilik esasına dayalı olarak herkese ulaştırılmalıdır. Geribildirimlerin oluşması için geçecek süre iyi hesaplanmalıdır. Her alanda uygulanan planlarla bir bütünlük oluşturmalıdır. Esnek olmalıdır. Kurumlarla ve kurumlar arası koordinasyon sağlanmalıdır. 161 Geçmişe dayalı birikimlerden yararlanılmalıdır. Planlama ile bir yapı sadece bu işle ilgilenmelidir. Çözümlerin kısa, orta ve uzun vadeli olarak belirlenmesinde objektif olunmalıdır. 2.6.8.3 PLANLAMA MODELLERİ 2.6.8.3.1 İNSANGÜCÜ MODELİ Bu modelde toplumsal kalkınma için gerekli insangücü ihtiyacının oluşturulması hedef olarak belirlenir ve bu hedef üzerinden hareketle dengeli bir gidişat için haritalar oluşturulur. Süre olarak uzun vadeli bir plandır. 2.6.8.3.2 SOSYAL TALEP MODELİ Bu modelde hedef eğitim imkanlarını insanlara eşit bir şekilde ulaştırmaktır. basit ve genişletilmiş sosyal talep modellerinden bahsetmek mümkündür. 2.6.8.3.3 MALİYET-FAYDA ANALİZİ MODELİ Bu modelde eğitim bir yatırım olarak görülür. Eğitimden elde edilecek yararlar ile maliyet karşılaştırılmalı, analiz edilmelidir. Bu analiz ile elde edilen veriler planlamanın kaynağını oluşturur. Bu kaynak hem görev dağılımını belirlemede hem de ileriyi görmede yardımcı olur. Not: MİADAP Eğitim Planlaması için bu modellerin hiçbiri tam olarak, bire bir geçerli değildir. Fakat bu üç modelin farklı oranlarla birleşerek oluşturduğu yeni bir modelden bahsedilebilir. İnsangücü modeli bölgesel (EMA BÖLGESİ) olarak ele alınarak mevcut istihdam alanlarına yönelik, ekonomik bir harita oluşturmakla beraber, harita üzerindeki detaylar ve taktikler maliyet-fayda analizi modeli ile oluşturulmuştur. Sosyal talep modeli ise, plana dolayısıyla gelişime engel olabilecek her türlü spekülasyona karşı planın her yerinde bulunan, plana bir kalkan oluşturacak nitelikte barındırılmaktadır. 2.6.8.4 EĞİTİMDE PLANLAMA SORUNLARI Ülkemizde eğitim planlaması konusunda çok az uzman yetişmesi ve yetişenlerin bir çoğunun beyin göçü ile yurt dışına gitmeleri Ülkemizdeki yerleşim düzensizliği ve metropollere olan hızlı göç Üniversiteler tarafından hazırlanan bilimsel raporların MEB tarafından yeterli düzeyde kullanılmaması Planı uygulayacak olanların planın hazırlanması sırasında yeterince katılmaması Koordinasyon eksikliği Programların geçmişe dönük hazırlanması 162 2.6.9 MALATYA’DA MEVCUT EĞİTİM DURUMU İlimizdeki eğitim ve öğretim kurumlarını iki ana başlıkta incelememiz gerekir. Bunlardan birincisi Örgün eğitim kurumu ikincisi ise Yaygın eğitim kurumudur. 2.6.9.1 İLK VE ORTA DERECELİ ÖRGÜN EĞİTİM KURUMLARI Örgün Eğitim Kurumları kendi arasında Okul öncesi, İlköğretim ve Ortaöğretim okulları ile Özel Eğitim, Özel Öğretim ve Özel yurt ve pansiyonlar şeklinde incelenecek olup ilk ele alıp inceleyeceğimiz kurum Okul Öncesi olacaktır. 2.6.9.1.1 Okul Öncesi 2005–2006 Öğretim yılında, İlimizde; Bağımsız 16 ana okulu olup bunlardan 11’i Resmi Bağımsız Anaokulu ve 5’ü Özel Bağımsız Anaokuludur. Genel, mesleki ve teknik liseler bünyesinde 8 adet ana sınıfı bulunmaktadır. İlköğretim okulu bünyesinde 165, 6 Özel İlköğretim Bünyesinde Anasınıfı olup ayrıca diğer kamu kurum ve kuruluşlarında 3 adet olmak üzere toplam 198 Okul Öncesi Eğitim kurumu bulunmaktadır. (BKNZ: TABLO–1) 2.6.9.1.2 İlköğretim Okulları Örgün Eğitim Kurumlarının ikincisini İlköğretim Okulları teşkil etmektedir. İlimiz düzeyinde toplam 625 İlköğretim okulunda, 115614 Öğrenci eğitim görmektedir. Bu okullarımızdan 98 okulumuzda ikili eğitim öğretim yapılırken, 527 okulumuzda normal eğitim yapılmaktadır. Birleştirilmiş sınıflı Eğitim öğretim uygulaması bir derslikte birden fazla şubenin eğitim ve öğretime tabi tutulduğu bir öğretim şekli olup öğrenci potansiyeli yeterli olmayan yerleşim birimlerimizde uygulanmaktadır. Bazı yerleşim birimlerimizde ise öğrenci olmasına karşın o yörede yeterli okul, derslik veya öğretmen bulunamayışı nedeniyle de taşımalı eğitim ve öğretime geçilmiştir. İlimizde, 2005–2006 Eğitim Öğretim yılında belirlenen 90 merkez okula 2450’sı birinci kademe ve 5734’ü ikinci kademe olmak üzere toplam 8184 öğrenci taşınmaktadır. Bu öğrencilerin 4112’si erkek 4072’si kızdır. İlköğretimde okullaşma oranı % 83’dür. 2.6.9.1.3 İlköğretim Okulları Okul, Öğrenci, Öğretmen, Derslik ve Lojman Sayıları 2005–2006 Öğretim yılında faal olan resmi İlköğretim okullarımızdan 527 okulumuzda normal eğitim yapılmakta iken 98 okulda ikili öğretim yapılmaktadır. Normal öğretim yapan okulların 61’i şehirde, 466’sı kasaba ve köylerde bulunmaktadır. İkili öğretim yapan okulların ise 60’ı şehirde 38’i kasaba ve köylerdedir. Bu okullarımızdaki toplam 115614 öğrenciden % 43’ü olan 49533 öğrenci normal öğretim ; %57’si olan 66081 öğrenci ise ikili öğretimde eğitim görmektedir. Bu okullarımızda 2846 sınıf, 2342 branş, 103 okul öncesi eğitimi öğretmeni olmak üzere toplam 5291 öğretmen görev yapmaktadır. (BKNZ: TABLO– 2) 163 2.6.9.1.4 Orta Öğretim Örgün eğitim kurumlarından üçüncüsünü Ortaöğretim kurumları teşkil etmektedir. İlimizde 55’u Genel 33’ü Mesleki ve teknik lise olmak üzere 88 adet orta öğretim kurumu bulunmakta olup bu okulların 65’ı şehirde 23 tanesi de köyde yer almaktadır. Ortaöğretim kurumlarındaki toplam öğrenci sayısı 37922 olup Genel, mesleki ve teknik liselerdeki öğretmen sayısı 2373 dür. Okullaşma oranı % 62’dir. (BKNZ: TABLO–3) 2.6.9.1.5 GENEL LİSELER İlimizde beş’i özel olmak üzere toplam 55 Genel lise bulunmakta olup bu okullarda toplam 29525 öğrenci öğrenim yapmaktadır. Genel liselerde bir dersliğe düşen öğrenci sayısı 39 olup, Şehirde 46, köy de ise 17’dir. Genel liselerde okullaşma oranı % 49 dur. (BKNZ: TABLO–3) 2.6.9.1.6 MESLEKİ VE TEKNİK LİSELER İlimizde toplam 33 mesleki ve teknik lise olup bu okullardaki öğrenci sayısı 8397’dir. Mesleki ve teknik liselerde bir dersliğe düşen öğrenci sayısı şehirde ve köyde 19’dur. Mesleki ve teknik liselerde okullaşma oranı % 14’ dir. Genel ve mesleki liselerimizde 2001–2002 öğretim döneminde 29829 öğrenci var iken bu sayı 2005–2006 öğretim yılında ortalama % 21 artışla 37922 sayısına ulaşmıştır. (BKNZ: TABLO– 3) 2.6.9.1.7 Özel Eğitim İlimizde bir adet İşitme Engelliler İlköğretim Okulu olup 107 öğrencisi ve 21 öğretmeni vardır. Ayrıca 6 adet Eğitim uygulama okulu ve mesleki eğitim merkezi olup 281 öğrencisi 70 öğretmeni bulunmaktadır. 2.6.9.1.8 ÖZEL ÖĞRETİM Milli Eğitim Bakanlığından kurum açma ve öğretime başlama izni alarak faaliyet gösteren; Üniversiteye, Anadolu ve fen lisesine hazırlık, takviye ve bütünleme kurslarının açıldığı 42 dershane, 22 özel daktilo, bilgisayar, yabancı dil, muhasebe vb. kursları; 18 özel Motorlu Taşıt sürücüleri kursu ile 6 özel ilköğretim, 5 özel lise ve 5 özel Anaokulu ile 1 Özel Eğitim Okulu bulunmaktadır. İlimizdeki tüm özel öğretim kurumlarının kurum açma, öğretime başlama ile ilgili iş ve işlemler, yönetici, öğretmen, uzman-usta öğretici ve diğer personelin atama, ayrılma, adaylık gibi özlük işlemlerinin yanı sıra bu kurumları ile yapılan tüm yazışmalar bu şube tarafından yürütülmektedir. İlimizde 36 il merkezinde ve 6 ilçelerde toplam 42 Özel Dershane, 14 il merkezinde ve 4 ilçelerde toplam 18 Özel Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursu, 21 il merkezinde ve 1 ilçelerde toplam 22 Özel Bilgisayar,yabancı dil kursu ve öğrenci etüt merkezi, 3 il merkezinde ve 3 164 ilçelerde toplam 6 Özel İlköğretim okulu, 1 il merkezinde ve 4 ilçelerde toplam 5 Özel lise, 5 il merkezinde olmak üzere toplam 5 Özel Okul Öncesi Eğitimi, 1 il merkezinde Özel Eğitim Okulu olmak üzere toplam 99 özel öğretim kurumu bulunmakta olup, İlimiz, özel öğretim kurumları sayısı bakımından doğu illeri içerisinde ilk sıralarda yer almaktadır. İlimizde : * 5 Özel lisede 75 öğretmen görev yapmakta ve 806 öğrenci öğrenim görmektedir. * 6 Özel İlköğretim Okullarında 117 öğretmen görev yapmakta ve 1396 öğrenci öğrenim görmektedir. * 5 Özel Okul Öncesi Eğitimi Okullarında 209 öğrenci öğrenim görmektedir * 1 Özel Eğitim Okulunda 29 öğrenci öğrenim görmektedir İlimizde özel okullara duyulan yoğun ilgiye rağmen özel okul sayısı ihtiyaca cevap vermeye yeterli değildir. İlimizde : * 42 özel Dershanede 656 Öğretmen görev yapmakta ve 15718 öğrenci öğrenim görmektedir. * 18 Özel M.T.S.Kurslarında 269 Öğretmen görev yapmakta ve 8431 öğrenci öğrenim görmektedir. 22 Özel Öğrenci Etüt ve Kurslarında 122 Öğretmen görev yapmakta ve 5013 öğrenci öğrenim görmektedir. 2.6.9.1.9 ÖZEL YURT VE PANSİYONLAR Yüksek Öğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu Üniversite ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait Yurtlar ve Resmi okullar bünyesinde bulunan Yurt ve Pansiyonlar dışında Dernek ve Vakıflara ait 2318 yatak kapasiteli 24 adet özel Öğrenci Yurt ve Pansiyonu vardır. Bu Yurt ve Pansiyonlarda barınan öğrenci sayısı ise 1390’ dır. 2.6.9.1.10 Milli Eğitim Müdürlüğüne Bağlı Pansiyon Ve Yatılı Okullar Merkez ve ilçelerde Müdürlüğümüze bağlı olan 29 ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında 6165 yatak kapasitesi mevcut olup,bu kurumlarımızda barınan öğrenci sayısı 4644’ dır. (BKNZ: TABLO–5) 2.6.9.2 YAYGIN EĞİTİM HİZMETLERİ 2.6.9.2.1 Halk Eğitim Merkezleri İlimizin 13 ilçesinde de Halk Eğitim Merkezleri mevcut olup merkez ilçe ile birlikte 14 Halk Eğitim Merkezi bulunmaktadır. Bu merkezlerimizde 2004-2005 Eğitim Öğretim Yılında 86 165 dalda toplam 1050 kurs açılmış olup bu kurslara 9899 kadın, 8346 erkek olmak üzere toplam 18245 kursiyer katılmış olup, bu kurslarda 8253 erkek,9598 kadın belge almaya hak kazanmışlardır. (BKNZ: TABLO–6) 2.6.9.2.2 Eğitim Merkezi-Çiraklik Eğitim Merkezi İlimiz merkez ilçede bir adet Mesleki Eğitim Merkezi bulunmaktadır. Merkezimizde 2004– 2005 yılında 54 kursa 897 çırak,59 kursa 610 Kalfa eğitime devam etmiş bunlardan 300 kişiye Kalfalık belgesi 120 kişiye Ustalık belgesi, 357 kişiye Usta Öğreticilik belgesi ve 3 kişiye İş Yeri Açma belgesi verilmiştir. 2.6.10 GZFT (SWOT) ANALİZİ 2.6.10.1 GÜÇLÜ YÖNLER 1-İlimizin, Sosyo-ekonomik durumunun komşu illere göre daha iyi olması 2-İl genelinde, yeterli yönetici ve öğretmen potansiyeli 3-Lisansüstü eğitim yapmış çok sayıda öğretmen, yönetici ve ilköğretim müfettişinin olması (200'den fazla öğretmen yönetici,12 İlköğretim müfettişinin yüksek lisans, 7 Doktora yapan öğretmenin bulunması.) 4- Milli Eğitim Müdürlüğünün değişime ve yenileşmeye yönelik çalışması. 5-Bilgi birikimine sahip çok sayıda yönetici, öğretmen ve müfettişlerimizin bulunması 6-Okul türleri açısından zengin olması(Bilim sanat merkezi, özel eğitim okulları, mesleki okullar, özel öğretim kurumları vb.) 7-Bakanlığımızın eğitimde AR-GE çalışmalarında kullandığı okulların (MLO) ilimizde bulunması 8-Öğrenci potansiyeli 9-Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı kurumların ve birimlerin proje üretmeye yönelik çalışmaları. 10- Bakanlığın Avrupa Birliği Eğitim Programları Projelerinde ülke genelinde en çok proje üreten ve kabul gören iller arasında olması. 11-Milli Eğitim Müdürlüğünün ve bağlı kurumların bilişim teknolojisine sahip olması. 12-Ulusal eğitime destek kampanyasının artması ve başarı ile devam etmesi. 13-Mesleki ve teknik okulların, atölye ve laboratuarlarının yeterli donatıma sahip olması 14-Genel lise ve mesleki teknik liseleri bir bütün olarak yeni bir yapıya kavuşturmayı amaçlayan MEGEP projesinin uygulandığı 30 ilden birisi olması 166 2.6.10.2 ZAYIF YÖNLER 1-Fiziki şartların güncel ihtiyaçlara uygun olarak geliştirilememesi (Normal eğitime geçilememesi ve sınıf mevcutlarının 30 standardına kavuşturulamaması) 2-İl Milli Eğitim Müdürlüğünün binasının ihtiyaca cevap vermemesi 3-Üst yönetimde, kurumu oluşturan birim amirlerinin sık değişimi 4- Sık olarak mevzuatta gerçekleşen değişimler 5-Performansa dayalı bir değerlendirme eksikliği ve yeterli bir yaptırımın olmaması 6-Kurum personelinin yeterince kendini güncelleştirecek çalışma yapmaması, il ve ilçeler düzeyinde meslek içi eğitimin yetersizliği 7-Eğitim konusuna, öğretim kadar önem verilmemesi, özellikle bütün beklentilerin öğretim üzerine odaklanması, sosyal faaliyetlere gerekli kadar yer verilmemesi 8-Mazeret grubundan atanan personelin, (merkez dışında görev yapanların) mazeretleri nedeni ile mahallinde ikamet etmemeleri 9-Kurum ve bağlı okul/kurumlar arasındaki iletişim (yazılı ve sözlü) yetersizliği ve hantallığı 10- İletişim kanallarının çift yönlü açık olmayışı 11- Bazı Kurum yöneticilerinin vekil olması ve öğretmenlik eğitimi almayan kişilerin ücretlivekil öğretmen olarak çalıştırılması 12-Milli Eğitim Müdürlükleri bütçesinin, İl Özel İdaresinin inisiyatifine bırakılması 13- Hizmet içi eğitimlerin amacına uygun yapılmaması, uygulamaların denetlenmemesi 14- Okullarda öğrenci sayılarının dengesizliği, 15- Değişen öğretim programlarının eğitimcilere yeterince anlatılamaması, çalışanlarca anlaşılmaması. 16-TKY ile ilgili istenen çalışmaların yeterli seviyeye getirilememesi 17- Kurumların girişlerinde danışma birimlerinin kurulmamış olması veya işler hale getirilememesi 18- Denetim ve teftiş hizmetlerinin rehberlik ağırlıklı olmaması 19- Eğitim çalışanlarının önemli bir kısmının akademik çalışmalar yapmaması, kendilerini yenilememesi 20- Eğitim konusunda medyanın etkin kullanılamaması 167 21-Performans değerlendirmesinin yapılmaması 22- Özel Öğretim kurumlarında kaçak, izinsiz öğretmen çalıştırılması 23- Etüt ve Kurs merkezlerinin yasal amaçları doğrultusunda çalıştırılmaması 24- Mesleki Teknik eğitimde kullanılan araç ve gereçlerin günümüz teknolojisine uygun olarak yenileyememek 25- İlimizin ÖSS ve OKS de istenen başarı düzeyine olmaması 26-İlimizde, Fen ve Anadolu Liselerinin yeterli sayıda olmaması 27- Okullardaki, rehberlik hizmetlerinin ‚Gelişimsel Rehberlik‛ anlayışına uygun her öğrenciye yönelik bir hizmet değil, sorunlu öğrencilere yönelik yapılması 28- Zorunlu olmaması dolayısı ile okul öncesi eğitime yeterince önem verilmemesi 29- Okul Öncesi binalarının yetersizliği, çocukların ihtiyacına uygun yapılmaması 30- Okullarca gerçekleştirilen sosyal faaliyetlere kurum tarafından yeterince destek verilmemesi 31- Kurum personelinin performans değerlendirmesinde bilimsel ölçütlere yer verilmemesi 32- Kurumca, uzun süre aynı yerde görev yapan okul müdürlerinin ve diğer okul yöneticilerinin görev yerlerinin değiştirilmemesi. 33-Okul/kurum yönetimlerinde, normlar değil değerlerin baz alınması 34-İlköğretim sonundaki yöneltme çalışmalarının bağlayıcılığının bulunmaması 35-Mezunların üst öğretim kurumlarda ve iş hayatında izlenememesi 2.6.10.3 FIRSATLAR 1- İl genelinde, velilerin eğitime olumlu yaklaşımı ve duyarlılığı 2-İlimizde, bünyesinde Eğitim Fakültesinin de bulunduğu üniversitenin fiziksel yapısı ve eğitim düzeyi ile iyi durumda olması, mesleki eğitime yönelik yüksek okul ve bölümlerin bulunması 3-İkinci Ordu Komutanlığının bulunması (eğitime destek vermesi) 5-İl dışındaki hayırsever ve imkân sahibi işadamı hemşerilerin bulunması 6-Sanayi açısından çevre illere göre gelişmiş olması 168 7-Geçmiş yıllarda yetişmiş, bürokrat, devlet adamı vb. her alanda yetişmiş insan potansiyeline sahip olması 8-Doğu ve batı arasında ulaşım noktasında bulunması (Havayolu-Karayolu-DemiryoluFeribot) 9-İlimiz Mülki Amirlerinin eğitime önem vermeleri 10-Eğitim ile ilgili çeşitli kampanyaların olması, AB ve Dünya Bankası desteklediği eğitim projeleri 11-Malatya’da iklim koşullarının güzelliği ve ulaşım kolaylığı. 12-Eğitimle ilgilenen sivil toplum örgütlerinin çokluğu ve duyarlılığı 13-Yerel basının ve televizyonların eğitime desteği ve duyarlılığı 14-Genel bütçeden Milli Eğitime ayrılan payın her yıl artıyor olması 15-Çeşitli Bakanlıklarda Malatyalı üst düzey yöneticilerin fazla olması. 16-Okul yapımına uygun, ilimizde yeterince hazine arazilerinin bulunması 17-Müfredat Programlarının günün ihtiyaçlarına uygun hale getirme çalışmaları 18-İlimizde birden fazla organize sanayi bölgesinin bulunması, uygulama amaçlı mesleki eğitime destek vermeleri 19-İlimizin doğalgaza kavuşacak olması (bu alanda istihdam ihtiyacına dayalı yeni eğitim programları nedeni ile meslek liselerinin önemi artacak ve okul/kurumların ısınma sorunlarına çözüm getirmesi) 2.6.10.4 TEHDİTLER 1-İlimize dışarıdan yoğun göç alması ve il içi nüfus sirkülasyonunun yaşanması 2-Sık mevzuat değişikliği ve bunun yeterince anlaşılamamasından kaynaklanan aksaklıklar ve yaşanan karmaşa 3-Öğretmenlerin özlük haklarındaki yetersizlikler 4-Velilerin sınav kaygıları nedeni ile eğitim değeri olmayan salt sınav merkezli yersiz beklentileri 5-Okullarımızda sosyal-kültürel faaliyetlere yeterince yer verilememesi nedeni ile öğrencilerin okul dışında kontrolsüz oluşumlara yönelmesi 6- Yetersiz istihdam ve müdürlük ve bağlı okul/kurumlardaki destek personel yetersizliği 169 7- Medyanın eğitim/öğretim ve öğrenciler üzerindeki olumsuz etkileri 8- İlimizin jeolojik konumu ve binaların depreme dayanıklılıklarının belirlenmemiş olması 9- Dış çevreden Milli Eğitime bağlı kurumlara yönelen şiddete dayalı oluşumlar ve zararlı alışkanlıklar 10- Belediyeler tarafından imar planında yeterli okul alanlarının ayrılmaması 11-İşadamlarının ucuz olması dolayısı ile vasıfsız işgücüne yönelmeleri nedeni ile mesleki eğitime yönelmeyi olumsuz etkilemesi 12-Yöneticiler ve toplum nezrinde, eğitim sorunlarının çözümü konusunda, eğitimcilerin görüşlerine ikinci planda yer verilmesi 13-Velilerin, sahip olduğu ön yargılar nedeni ile çocuklarının gerçek yetenek ve potansiyellerini dikkate almadan yönlendirmeleri, meslek liselerinin boş kalması, genel liselere yığılmaların olması 14-ÖSS sınav sisteminde sadece akademik başarının ölçülmesi, meslek lisesi mezunlarına farklı katsayı uygulanması ( Kynk–6 ) 2.6.11 PROBLEMATİK SEVİYE İÇİN ÖRNEK KONULAR Malatya’da Mevcut İşgücüne Dayalı Mesleki Eğitim Kompleksi Malatya’nın Eğitim Orta Merkezi Haline Getirilmesi 2.6.12 SONUÇ Eğitimin en genel ifadesi ile başlanarak, dünya üzerinde en etkin akım ve gelişmeler ile Türkiye’deki eğitimin genel durumu en özet hali ile ele aldığımız bu çalışmanın asıl hedefi; Malatya ve bölgesine yönelik eğitim potansiyeli hakkında bilgi edinmek ve EMA bölgesine yönelik eğitim planlamasının diğer aşamaları için gerekli verileri, fikirleri ve daha önceden yapılmış çalışmaları edinmektir. Araştırma süresi boyunca elde edilenlere bakılırsa Malatya eğitim potansiyeli çevre illere göre iyi bir durumda. Fakat yüzyıllarca savaş ve sınır bölgesi olmasına rağmen çevresine göre çok daha iyi bir bölge olan EMA Bölgesi, bu gün Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde neden daha iyi bir yerde değil? Neden ulaşmak istediğimiz rakamlara, seviyelere sahip değil? < Bu sorulara bakıp çok da konuşmaya, düşünmeye gerek yok. Oturduğumuz yerden konuşmanın da kimseye faydası yok. Yapmamız gereken; kalkınmanın, gelişimin ancak eğitimle mümkün olacağı bilinciyle, planlı yapabileceğimizin en iyisini yapmak. 170 ve programlı bir şekilde hareketle, Başka çıkar yolumuz var mı< 171 2.6.13 KAYNAKLAR ( Kynk–1 ) : ÖZYAKIŞIR,DENİZ , ‚BİLGİ TOPLUMU‛ (İktisatYüksek Lisans Öğrencisi Kafkas Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Ana Bilim Dalı) ( Kynk–2 ) : KİPRİTÇİOĞLU, A., İktisadi Büyümenin yeni Belirleyicileri ve Yeni Büyüme Modellerinde Beşeri Sermayenin Yeri, A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi Cilt: 53; No: 1-4. 1998. ( Kynk–3 ) : KARAGÜL, Mehmet, "Beşeri Sermayenin Ekonomik Büyümeyle İlişkisi ve Etkin Kullanımı" Akdeniz Üniv.I.I.B.F. Dergisi (5) 2003 ( Kynk–4 ) : BARRO, R. J., Human Capital and Growth in CrossCountry Regression, Harvard University, 1998. ( Kynk–5 ) : ERKAN, Hüsnü, Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme, Türkiye İş bankası Kültür Yayınları, 4.Baskı, Eylül 1998 ( Kynk–6 ) : (Malatya ile ilgili veriler Malatya Milli Eğitim Müdürlüğü resmi sitesinden alınmıştır.) ‚ http:// Malatya.meb.gov.tr ‛ 2.6.14 EK TABLOLAR 82. 2005-2006 MALATYA İL GENELİ OKUL ÖNCESİ; OKUL, DERSLİK,ŞUBE ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ DURUMU İLÇESİ Okul sayısı Derslik sayısı GENEL Şube Öğretme Usta sayısı n sayısı Öğrenci sayısı Öğretici Erkek Kız Toplam 198 290 299 170 172 2762 2502 5264 MERKEZ 77 164 174 133 78 1812 1583 3395 AKÇADAĞ 18 18 18 3 15 121 130 251 ARAPGİR 5 6 6 4 3 46 45 91 ARGUVAN 2 2 2 1 1 17 9 26 BATTALGAZİ 6 6 6 0 0 57 39 96 DARENDE 15 15 15 3 13 132 114 246 DOĞANŞEHİR 21 22 22 7 16 153 173 326 DOĞANYOL 5 5 5 0 5 36 29 65 TOPLAM 172 İLÇESİ Okul sayısı Derslik Şube sayısı Öğretme Usta sayısı n sayısı Öğrenci sayısı Öğretici Erkek Kız Toplam HEKİMHAN 6 6 7 6 5 46 57 103 KALE 4 4 4 1 3 28 21 49 KULUNCAK 3 3 3 1 1 23 27 50 PÜTÜRGE 6 7 7 4 4 34 43 77 YAZIHAN 11 11 11 1 10 82 67 149 83.2005–2006 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLÇELERE GÖRE İLKÖĞRETİM OKULLARI, 73835 341 1279 1620 497 2736 323 3 30 50 46 21 23 23 2461 AKÇADAĞ 57 6 63 3510 1171 4681 223 50 273 189 59 248 16 23 17 19 20 19 156 ARAPGİR 14 3 17 252 1074 1326 27 50 77 6 53 59 9 21 17 42 20 22 44 ARGUVAN 9 1 10 580 387 967 43 16 59 33 19 52 13 24 16 18 20 19 32 BATTALGAZİ 19 10 29 2099 3279 5378 92 88 180 115 151 266 23 37 30 18 22 20 179 DARENDE 49 5 54 3793 1759 5552 214 85 299 149 98 247 18 21 19 25 18 22 185 DOĞANŞEHİR 35 5 40 4443 1685 6128 187 76 263 166 88 254 24 22 23 27 19 24 204 DOĞANYOL 10 2 12 421 275 696 27 12 39 17 10 27 16 23 18 25 28 26 23 HEKİMHAN 35 4 39 1278 1679 2957 103 46 149 65 70 135 12 37 20 20 24 22 99 KALE 17 1 18 557 319 876 45 11 56 35 15 50 12 29 16 16 21 18 29 KULUNCAK 19 1 20 975 432 1407 62 16 78 34 19 53 16 27 18 29 23 27 47 PÜTÜRGE 98 3 101 3418 932 4350 171 37 208 89 42 131 20 25 21 38 22 33 145 KÖY Derslik İhtiyacı TOPLAM 63628 ŞEHİR ŞEHİR 10207 KÖY KÖY 163 KÖY TOPLAM TOPLAM 76 ŞEHİR ŞEHİR 87 173 TOPLAM KÖY MERKEZ İLÇE ADI ŞEHİR TOPLAM ÖĞRETMEN SAYISI ŞEHİR DERSLİK SAYISI ÖĞRETMEN BAŞINADÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISI KÖY ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM OKUL SAYISI DERSLİK BAŞINADÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISI Olması Gereken Derslik Sayısı ÖĞRENCİ, DERSLİK VE DERSLİK BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYILARI 841 Derslik İhtiyacı Olması Gereken Derslik Sayısı 1772 499 2271 99 18 117 94 23 117 18 28 19 19 22 19 76 YEŞİLYURT 27 3 30 4142 1048 5190 203 37 240 260 56 316 20 28 22 16 19 16 173 İL TOPLAMI 50 4 121 625 37447 78167 1E+05 1837 1821 3658 1749 3439 518 8 20 43 32 21 23 22 3854 KÖY KÖY TOPLAM ŞEHİR 29 ŞEHİR KÖY TOPLAM TOPLAM 1 ŞEHİR ŞEHİR TOPLAM KÖY 28 ŞEHİR YAZIHAN İLÇE ADI KÖY TOPLAM ÖĞRETMEN SAYISI KÖY DERSLİK SAYISI TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI ÖĞRETMEN BAŞINADÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISI ŞEHİR OKUL SAYISI DERSLİK BAŞINADÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISI 84. YATILI İLKÖĞRETİM BÖLGE OKULLARI İLE PANSİYONLU İLKÖĞRETİM OKULLARININ ÖĞRENCİ SAYILARI ( 1 Ekim 2005 Tarihi İtibariyle ) SIRA OKULUN BULUNDUGU OKULUN ADI TELEFON NO NO PANSİYON DERSLİK YATILI ÖĞRENCİ GÜNDÜZLÜ TOPLAM KAPASİTESİ SAYISI ÖĞRENCİ SAYISI SAYISI ÖĞRENCİ SAYISI İL 1 180757 İLÇE YİBO T E K 4171024 400 280 120 İMKB 8113854 400 240 7781066 200 BATTALGAZİ BATTALGAZİ 8413909 AKÇADAĞ AKÇADAĞ E K T E K T E K T 12 147 77 224 13 33 46 160 110 270 160 25 192 163 355 33 49 82 225 212 437 100 100 9 77 76 153 16 7 23 93 83 176 570 380 190 15 339 167 506 62 46 108 401 213 614 400 240 160 17 198 149 347 1 0 1 199 149 348 5612898 510 330 180 15 273 220 493 1 3 4 274 223 497 5644508 200 132 68 10 107 69 176 153 177 330 260 246 506 2680 1702 978 103 1333 921 2254 279 315 594 1612 1236 2848 Y.İ.B.O 2 865426 YİBO ARAPGİR 75.YIL Y.İ.B.O 3 266449 YİBO ARGUVAN TATKINIK Y.İ.B.O 4 180184 YİBO Y.İ.B.O 5 847480 YİBO HEKİMHAN 75.YIL İMKB 7133639 Y.İ.B.O 6 181738 YİBO PÜTÜRGE PÜTÜRGE Y.İ.B.O 7 865774 PİO PÜTÜRGE TEPEHAN P.İ.O GENEL TOPLAM 85. PANSİYONLU ORTA ÖĞRETİM KURUMLARI ÖĞRENCİ SAYILARI ( 1 Ekim 2005 Tarihi İtibariyle ) 174 841 SIRA OKULUN BULUNDUGU OKULUN ADI TELEFON NO NO PANSİYON DERSLİK YATILI ÖĞRENCİ GÜNDÜZLÜ TOPLAM KAPASİTESİ SAYISI ÖĞRENCİ SAYISI SAYISI ÖĞRENCİ SAYISI İL 1 180828 İLÇE ETÖG AKÇADAĞ AKÇADAĞ T E K E 4171333 192 192 11 4171033 315 315 8113022 200 7712013 K T E K T E K T 175 175 23 5 28 215 5 220 25 240 240 0 61 61 267 61 328 200 5 110 110 0 0 0 134 0 134 87 87 16 87 87 65 90 155 152 90 242 249 249 21 229 229 0 0 0 0 236 17 153 200 81 32 113 241 82 323 CPL 2 346373 ÖYGM AKÇADAĞ AND.ÖĞRET MEN LİSESİ 3 180924 ETÖG ARAPGİR ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ 4 354473 ETÖG ARGUVAN ARGUVAN CPL 5 269478 DÖGM BATTALGAZİ İMAM-HATİP 8412847 236 LİSESİ 6 905062 ETÖG DARENDE 6151525 210 160 7 181488 DÖGM DOĞANŞEHİ İMAM-HATİP 5171019 100 100 16 19 19 0 6 6 27 6 33 5171303 144 144 15 116 116 25 34 59 169 34 203 7131013 144 144 13 116 116 84 201 285 228 201 429 İMAM-HATİP 7131118 120 120 12 94 94 0 28 28 28 105 6812240 94 94 10 94 94 54 90 144 148 90 238 2382227 70 34 8 34 60 41 35 71 146 150 150 38 150 150 178 516 694 328 516 844 3614769 120 80 40 11 67 40 107 0 0 40 107 3111397 209 116 93 24 116 93 209 282 236 518 398 329 727 2380151 186 136 50 16 92 20 112 100 77 177 236 127 363 3263752 100 100 27 80 80 109 853 194 1190 853 2043 0 3 12 92 R 8 905074 KTÖG METEM 50 47 LİSESİ DOĞANŞEHİ METEM R 9 181606 OÖGM HEKİMHAN HEKİMHAN LİSESİ 10 181667 DÖGM HEKİMHAN 77 LİSESİ 11 234370 OÖGM KULUNCAK KULUNCAK LİSESİ 12 868288 OÖGM MERKEZ AND.GÜZEL 36 26 75 SANATLAR LİS. 13 180434 DÖGM MERKEZ İMAM-HATİP 3212723 LİSESİ 14 180471 MERKEZ İŞİTME 0 67 ENG.İ.Ö.O 15 180351 OÖGM MERKEZ MALATYA ANADOLU LİSESİ 16 180363 OÖGM MERKEZ MALATYA FEN LİSESİ 17 180280 OÖGM MERKEZ MALATYA LİSESİ 18 962310 OÖGM MERKEZ MALATYA 3112323 88 SPOR LİSESİ 175 64 24 4 77 11 88 16 0 16 80 ( 1 Ekim 2005 Tarihi İtibariyle ) SIRA OKULUN BULUNDUGU OKULUN ADI TELEFON NO NO PANSİYON DERSLİK YATILI ÖĞRENCİ GÜNDÜZLÜ TOPLAM KAPASİTESİ SAYISI ÖĞRENCİ SAYISI SAYISI ÖĞRENCİ SAYISI İL 19 180196 İLÇE OÖGM MERKEZ SÜMER LİSESİ 2128018 T E K 97 97 E 21 K 97 T E K 97 955 663 T E 161 1052 K T 663 1715 8 20 181775 ETÖG PÜTÜRGE ENDÜSTRİ 5612223 200 200 8 104 104 0 0 0 106 0 106 60 60 24 47 47 3 6 9 63 6 69 240 240 9 219 219 38 0 38 278 0 278 3375 3082 351 2516 2383 299 2927 584 5767 3214 8634 4 5 MESLEK LİSESİ 21 181895 DÖGM YEŞİLYURT İMAM-HATİP 4813280 LİSESİ 22 907107 ETÖG YEŞİLYURT METEM 4812120 GENEL TOPLAM 293 237 86. HALK EĞİTİM MERKEZİ MÜDÜRLÜKLERİNCE AÇILAN KURSLAR VE KURSİYER SAYISI Kurs Türü Sosyal Kurs Sayısı Başlayan Bitiren E K T E K T ve 350 4284 3797 8081 4284 3797 8081 490 3627 4104 7731 3627 4104 7731 285 1814 2099 210 1614 1824 150 94 244 132 83 215 211 435 1908 2343 342 1697 2039 840 7911 7901 15812 7911 7901 15812 Kültürel Kurslar Mesleki Kurslar I. Kademe 192 OkumaYazma Kursu II. Kademe 19 Kurslari (Ilkokul Denkligi) Okuma Yazma Kursları Toplam 176 2.7 EĞİTİM ATÖYESİ BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİM ALAN RAPORU Ferhat HAN tarafından hazırlanan raporda eğitim kurumlarında bilgisayar destekli eğitim çalışmalarının bulunduğu seviye ve bilişim eğitimine değinilmekte, eğitime yapılacak yatırımlara ışık tutulmaya çalışılmaktadır. 2.7.1 ARAŞTIRMA HEDEFİ Malatya ve çevresinin eğitim sisteminin gelişen teknoloji ile birlikte yeniden yapılandırılmasında bilgisayarların rolünün, bilişim eğitimi ve bilgisayar destekli eğitimin incelenmesi. 2.7.2 GİRİŞ Eğitim ve teknoloji, bireylerin yaşamlarını ulusların arasındaki siyasal-ekonomik-kültürel ilişkileri ve toplumların sosyal refah düzeylerini belirlemede en önemli faktörler arasındadır. Özellikle teknolojide yaşanan değişim ve gelişmeler eğitim, bağlı olarak da toplumu etkilemektedir. Bu nedenle teknoloji ve eğitim birbirleriyle ilintili kavramlardır. Teknolojide yaşanan herhangi bir gelişme eğitimi şu yönlerden etkilemektedir: Teknolojik ortamda yaşayacak bireylere gerekli genel yetenekleri kazandırma, Teknolojik ortamın gerektirdiği niteliklere sahip insan gücünü yetiştirme, Teknolojik olanaklardan yararlanma. Eğitim ve öğretimde teknoloji kullanma nedenlerini ise şu şekilde sıralayabiliriz. Eğitim ve öğretime erişimi artırmak, Öğrenimin kalitesini yükseltmek, Eğitim maliyetlerini azaltmak, Eğitimde maliyet etkinliği sağlamak, Teknolojik değişim zorunluluğuna karşılık vermek, Öğrencilere çalışma ve özel hayatlarında ihtiyaç duyacakları becerileri teknoloji ile sağlamak. Eğitim kalitesinin bu hizmeti yerine getirilmesi sırasında kullanılan girdilerce belirlendiği söylenebilir. Bu girdiler öğretim elemanları, yöneticiler, hizmetliler, eğitim araç ve gereçleri, öğretim programları ve öğrencilerdir. Eğitim kalitesinin en iyi göstergesi, eğitim sürecinden geçirilen öğrencilerin nitelik ve nicelikleridir. 177 2.7.3 EĞİTİMDEKİ TEKNOLOJİ Eğitim teknolojisinin çağdaş gelişim boyutlarını oluşturan temel olgular: bilimsel, sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik boyutları içermektedir. Teknolojik boyut kapsamlı, işlevsel, kültürel boyutu olan bir disiplindir. Bu disiplin eğitimde teknolojik ürünlerden yararlanmayı sağlamaktadır. Bu yeni teknolojik boyutların tümünün incelenmesi gerekir. Örneğin; Televizyonla öğretim, Bilgisayarla öğretim, Programlı öğretim, Modüler öğretim, Ünite kredi sistemi ve diğerleri Bu yazılanlardan bilgisayarla öğretim bilişim toplumu sürecinde eğitim teknolojilerinin temel yapısını oluşturmaktadır. Çağdaş eğitim anlayışının, ‚eğitim‛ , ‚yönetim ve denetim‛ olmak üzere iki temel boyutu vardır. Yöneticiler gerekli eğitim araç ve gereçlerini temin ederek, öğretmen-öğrenci-veli arasındaki işbirliği düzeyinin artırılmasına ortam hazırlayarak, eğitim sürecini denetim altında tutarak sunulan eğitim hizmetinin kalitesini yükseltme imkanına sahiptirler. Eğitim kalitesinin artırılmasında etkili olan bir diğer unsur da araç ve gereçlerdir. Eğitim hizmetinin sunumunda kullanılan araçların çağın teknolojisine uygun olmaları ve tüm öğrencilerin bu araçlardan eşit şekilde yararlandırılması gerekir. İletişim sağlama, motive etme, davranış geliştirme ve öğrenci seviyesine uygunluk özelliklerine sahip olmalarına bağlıdır. Eğitimin önemi; demografik yapılanmalar göz önüne alındığında, ihtiyaçlar ortaya konulduğunda, vizyon belirlendiğinde, eşitlik ilkesi öne çıkarıldığında daha da fazla artmaktadır. Okulların gösterdikleri çabalara rağmen, günümüz eğitim sistemlerinin çağın değişim ve gelişmelerine uymada, ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldıkları çok açıktır. Eğitim modelleri öğrenme kültürü geliştirmekten çok okul ve öğretmen hakimiyeti üzerine yoğunlaşmıştır. Oysa ki okul kavramının dar bir biçimde belirlenmiş çerçevesi öğrenmenin daha geniş bir anlamda desteklenmesi fikrine izin vermemektedir. Bu durum eğitim sistemlerine yeni uygulamaların katılmasını zorunlu kılmaktadır. Bilgisayarlı eğitim de geleneksel eğitimden sonra en yaygın olan eğitim uygulaması olarak sisteme yerleşecektir. İlköğretim süreci; bireylerin zihinsel, duyuşsal ve bedensel yönlerden gelişmelerine hizmet eden en önemli örgün eğitim basamağı olarak nitelenebilir. 178 İlköğretim programındaki derslerin öğrencilere sunulmasında, teknoloji ürünlerinden yararlanılması büyük önem taşımaktadır. Çünkü, öğrenilenlerin %83'ü görme, %11'i işitme, %3.5'i koklama, %1.5'i dokunma, %1.0'i de tatma yaşantılarıyla öğrenilmektedir. Ayrıca, bir öğretme etkinliği ne kadar çok duyu organına yönelik olarak gerçekleştirilirse öğrenme daha kalıcı ve izli olmakta, unutma da o kadar geç olmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Texas Üniversitesinde Philips tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre insanlar; okuduklarının %10'nunu, görüp işittiklerinin %50'sini,işittiklerinin %20'sini, söylediklerinin %70'ini, gördüklerinin %30'unu, yapıp söylediklerinin %90'ını hatırlamaktadırlar. Zaman faktörü sabit tutularak elde edilen bu oranlar, sınıf içinde çok ortamlı öğretme durumunun düzenlenmesi gerektiğini göstermektedir. Sosyal temele göre; okullar öğrencileri toplum içinde geliştirmekte olduğuna göre bilgisayarın toplum için önemi göz önünde bulundurulduğunda okullarda öğrencilere bilgisayar bilgisinin verilmesi önemlidir. Bilgisayar bulunduran okullarda öğretmenler, veliler ve öğrenciler değişikliğe daha açık olmaktadırlar. Bilgisayarlar öğrencileri ezberlemekten kurtarmakta, yüklerini hafifletmekte ve azaltmaktadır. Bunun yerine çocuklar daha fazla bilgiyi ele almakta ve problem çözmeye daha istekli görünmektedirler. Öğrencileri birbirleri ile rekabet etmek yerine, yardımlaşmaya yöneltmektedir. Bilgisayar, öğretmen merkezli öğretmenden önce öğrenci merkezli eğitime geçişi sağlamaktadır. 21. asır bilgi çağı olacaktır. Gelişen iletişim teknolojileri sayesinde küresel iletişim ağları kurulmuştur. Teknolojik gelişmeden eğitim sisteminin yapısı, öğrenme – öğretme ortamları, uygulanan faaliyetler de etkilenmektedir. Sunulan eğitim hizmetlerinde teknolojiyi kullanmak her ülkenin ana hedefi olmuştur. Bunun sonucu olarak radyo, TV, bilgisayar, uydu v.b. iletişim araçları öğrenme–öğretme ortamlarında kullanılmaktadır ve gelişmelere uygun olarak kullanılmaya devam edilecektir. Çağdaş teknolojiyi kullanan okullar daha kaliteli hizmet vermekte ve başarılı olmaktadır. 2.7.4 TEKNOLOJİ VE ÇOCUK GELİŞİMİ Bilgisayar destekli eğitimde(BDE) programların hangi amaçlara yönelik kullanılacağının saptanması ve amaca uygun eğitim programlarının seçilmesi gerekmektedir. Eğitim programları çocuğun gelişimine uygun, geleneksel eğitim programlarına kaynaştırılacak şekilde olmalıdır. Uygun düzenlenmiş BDE programları ile çocuklar bireysel öğrenme yapabilecekler, kendi hız ve bilgi düzeylerine göre ilerleme kaydedebileceklerdir. Walker(1983) BDE konusunda olumlu olabilecek yedi kriter olduğunu ileri sürmektedir. Bunlar arasında bilgisayar destekli eğitimin daha fazla aktif öğrenmeye olanak sağlaması; daha az zihnen sıkıcı iş yapılması; duygusal ve algısal modellerin çeşitlenmesine fırsat sağlanması; öğrenmenin daha fazla bireyselleştirilmesi sayılmaktadır. Tartışılan konulardan biri çocukların bilgisayarla ne zaman tanışmaları gerektiğidir. Okul öncesi dönem çocukların çok meraklı oldukları ve her şeyi öğrenme hevesinde oldukları bir 179 dönem olduğu için uygun olabilir. Bu konudaki tek sorun çocukların henüz okuma yazma bilmedikleri için bilgisayar kullanımında zorluk çekebilecekleri ve belki de yeni bir yazılıma ihtiyaç duyulacağıdır. Bu arada bilgisayar amaç değil eğitimde araç olmalıdır. Aksi takdirde çocuğun gelişimine zarar verebileceği de düşünülmelidir. Bir eğitimcinin ya da eğitim ortamının yerini tutamayacağı da unutulmamalıdır. Bu arada çocukların bilgisayar başında ne kadar süre geçirmesi gerektiği, bağımlılık yapıp yapmayacağı, bilgisayar ekranı zararlı olabilir mi tartışmaları da göz önünde bulundurulmalıdır. Dünyanın birçok ülkesinde bilgisayar laboratuar okullarının oluşturulması bu umut verici gelişmelerin miladı olarak kabul edilebilir. Bu durum eğitim sistemine yeni bir boyut ve yeni bir heyecan getirmiştir. Buraya kadar her şey yolunda gidiyor gibi gözükmekle birlikte yeni bir uzmanlık alanına ihtiyacın doğması ve bunun hemen karşılanamaması bu gelişmeleri sekteye uğratacak en önemli engeldir. Eğitimi verecek ve uygulayacak kişilerin bulunmayışı ve yetiştirilmesi sıkıntısı da çözümlenmesi gerekmektedir. Bilgisayar, çocuklarda özgüveni sağlar; çocuklar okullarda bu araçları kullanmaya daha çok ilgi gösterirler. Bilgisayar, öğrenme için güvenli bir ortam yaratır; çünkü bağımsız olan öğrenmenin ilk adımını atmadaki hata yapma korkusu, bir çok öğrenciyi tereddüde sevk eder. Bilgisayar, problem çözmek için öğrenciye, diğer kişilerin yardımına ihtiyaç hissetmeksizin güvenli bir eğitim ortamı yaratır, hızlı ve aydınlatıcı yankı verir. Bilgisayar, değerlendirme sonuçlarını vermede bütün araç, gereç ve yöntemlerden daha hızlıdır, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını karşılar; kalabalık sınıflarda bilgisayar, bir bakıma öğretmenin eksiğini tamamlamaktadır. Bilgisayar öğrencilerin değişik yeteneklerine göre uygun bir öğrenme ortamı yaratmakta, onların değişik ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. Bilgisayar, öğrenmeden zevk alamayan, devamsız, davranışlarında çözülme bulunan öğrencilere de yardım elini uzatır, motivasyonu düşük veya ilgisi az, heyecanlı ve utangaç öğrencilerin motivasyonunu da yükseltmektedir. Bilgisayarda yazılan yazılarda kolayca değişiklikler yapılabilir. Bilgisayar kullanımı, başarılı bir yazı üretiminde ve gramerin temellerini öğrenmede öğrencilerin motivasyonunu yükseltir ve yeni becerileri kazandırır. Çok zengin bilgi kaynaklarına direkt olarak ulaştırır. Bilgisayar, öğrencilerin küçük gruplar halinde de, etkili bir şekilde çalışmalarına imkan verir. 2.7.5 EĞİTİM KURUMLARINDA BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRENİM Eğitim öğretim kurumları olarak okullar ve bu okulların temeli olan ilköğretim okulları bu bağlamda üzerlerine düşen görevi yerine getirmekle sorumludurlar. Bunun için bu kurumlar ilkönce kendi içlerinde anlayış, yapı, öğrenci yetiştirme, eğitim ve öğretim, teknoloji vb. konularda muasır medeniyetler seviyesini yakalamak ve hatta aşmak zorunda olup çocuklarımızı geleceğe hazırlayabilmelidirler. Günlük yaşantımızın önemli bir parçası ve bir çok insan kurum ve kuruluş için olmazsa olmaz hale gelen eğitimde de önemli ölçüde faydalanılmaya başlanan bilgisayar teknolojisi, 180 okullar için eğitimde önemli bir araç ve hatta amaç haline gelmiş olup önemi her geçen gün daha da artmaktadır. İlköğretim okullarında bilgisayar laboratuarları oluşturulmuş ve bilgisayar dersleri konularak öğrencilere bilgisayar kullanmayı öğretmek, bilgisayarlardan derslerde eğitim aracı olarak faydalanmak amaçlanmıştır. Bilgisayarlar eğitimin klasik sistemini ve yapısını değiştirip büyük bir devrim yapmışlardır. Günümüzde bilgisayarlar eğitimin her alanında kullanılmaktadır. Bu alanlar kısaca aşağıdaki gibidir: Eğitim araştırmaları, Eğitim-öğretim ortamlarını planlama ve tasarım faaliyetleri, Okul yönetiminin işlerinde, Okul bütçelerinin organizasyonu, Öğrenci işleri, Okul bütçelerinin organizasyonu, Eğitim-öğretim faaliyetleri, Bilgisayar laboratuarları. 2.7.6 ÖĞRETMENLER AÇISINDAN BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİM Bilgisayar Temelli Öğretimde öğretmenler, bilgisayarı aşağıda belirtilen on bir ana uygulamada kullanabilirler. 1. Bilgisayarlı test; öğrenciler, konular ile ilgili sınavlar alabilir ve anında sonuçlarını öğrenebilirler. 2. Bilgisayarlı öğretim materyali; öğretmenler, bilgisayar temelli öğretim materyalleri hazırlayıp öğretme ortamlarında kullanabilirler. 3. Kaydetme; öğrenciler, öğrenme faaliyetlerine yaptıkları her faaliyeti kaydedebilirler. 4. Bilgisayarlı öğretim; öğrenciler bütün öğrenmelerini bilgisayarın karşısına geçip yaparlar. 5. Bilgisayarlı öğrenme-öğretme faaliyetleri; öğretmenler, bütün öğrenmeöğretme faaliyetlerini bilgisayarlar ile gerçekleştirir. Kendileri, bu ortamlarda etkili rol almaz sadece rehber konumunda bulunurlar. 6. Bilgisayarlı öğretim tasarımı; öğretmenler, öğrenme-öğretme ortamlarını bilgisayar ile tasarlarlar. 7. Yazı yazma; öğrenciler, bütün yazı faaliyetlerini bilgisayarla yaparlar. 8. Grafik çizimi; öğrenciler, bütün grafik faaliyetlerini bilgisayarlar ile yapıp onlara yüklerler. 181 9. Masa üstü işlemleri; öğretmenler bütün masa üstü işlemlerini bilgisayar ile yaparlar. 10. Masa üstü sunum. Öğretmenler, bütün sunumlarını bilgisayarlar ile yaparlar. Öğrenciler bilgisayara girip ders sunumlarını kendileri takip ederler. 11. Multimedya yöntemi; öğretmenler, multimedya yöntemini, diğer bir ifade ile ses, video ve resimlerin aynı anda kullanılması ile etkili öğrenme-öğretme faaliyetlerini gerçekleştirirler. 2.7.7 BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİMİN OLUMSUZ YÖNLERİ Eğitim yazılımının kullanılabilmesi için mutlaka gerekli donanımın bulunması gerekir. Sınıfların ya da okulların Bilgisayar Temelli Öğretim için gerekli donanıma erişimi bazen zor ya da pahalı bir süreç olabilir. Yazılımların sürekli yenilenmesi ek bir maliyettir. Eğer bilgisayarların kullanımı uygun planlanmamış ise öğrenciler arası sosyal ilişkiler gelişmeyebilir. Öğrenci-öğretmen, öğrenci-öğrenci ilişkisinin zayıf olması sosyal gelişmeyi olumsuz yönde etkileyebilir. Özellikle ilköğretimde faydalanılabilecek bir öğretim yöntemi olarak kullanılmasının sakıncaları, faydalarının önüne geçmektedir. İlköğretimde öğrenciler, öğretmenleriyle karşılıklı iletişim içerisinde olmalı, öğrenci değerlendirme sadece sınava dayalı olmamalı, öğrenci ile öğretmen arasında bireysel ilişkiler daha ön planda olmalıdır. Bunun için ilköğretimde bilgisayar, bir eğitim aracı değil, eğitimde bir araç olarak kullanılmalıdır. Bu durum diğer (orta ve yüksek öğrenim) için de geçerlidir fakat bu düzeylerde belirli alanlarda ve özel durumlarda çok daha fazla yararlanılabilecek çok önemli bir yöntemdir. Özel donanım ve beceri gerektirmesi; her şeyden önce bir eğitim yazılımını kullanılabilmesi için mutlaka gerekli donanımın bulunması gerekir. 2.7.8 BİLGİSAYAR YÖNETİMLİ ÖĞRENİM Bilgisayarın değerlendirme, kayıtları saklama, kişisel dosyaların tutulması, çizelgelerin hazırlanması gibi öğretimle doğrudan ilgili olmayan ancak öğretimi ilgilendiren faaliyetlerde kullanılmasıdır. Bu işlerin yapılması için kullanılan paket programlara uygulama yazılımları denilmektedir. Aşağıda, uygulama yazılım türleri ve okullardaki kullanım alanları belirtilmiştir. 2.7.8.1 UYGULAMA YAZILIMLARI 2.7.8.1.1 Kelime İşlemciler Kelime işlemciler, bir metnin bilgisayarda düzenlenmesi amacıyla kullanılabilecek bir dizi fonksiyondan oluşan hazır programlardır. (WordStar, Word Perfect, Word..vb.) Kelime 182 işlemciler ölçme ve değerlendirme, rehberlik faaliyetleri, bilgisayar okur-yazarlığının öğretimi ve okulun idari işlerinde gerekli metin düzenleme işlemlerinde kullanılabilir. 2.7.8.1.2 Veri Tabanı Paketleri Veri tabanı paketleri, birbirinden bağımsız bir çok uygulamada ortaklaşa kullanılması amacıyla, verilerin toplanmasını, güncelleştirilmesini sağlayan yazılımlardır. (DBase III, Oracle, Access..vb.) Veri tabanı paketleri, bilgisayar okur-yazarlığının öğretilmesi okul yönetimi, rehberlik faaliyetleri, ölçme değerlendirme gibi konularda etkili olarak kullanılabilir. 2.7.8.1.3 Elektronik Tablolar Elektronik tablolar verilerin karışıklığa yol açmayacak şekilde anahtar gösterge sayılarıyla belirtildiği veri tablolarıdır. Elektronik tablolar, bilgisayar okuryazarlığının öğretiminde, bilgisayarla düzenlenmiş öğretimde, ölçme ve değerlendirmede ve okul yönetiminde daha çok sayısal işleme dayalı işlerde kullanılabilir. 2.7.8.1.4 Çoklu Ortam (Multimedia) Ansiklopedileri Etkileşimli çoklu ortamlardaki gelişmeler artık eğitimde de kullanılmaya başlamıştır. Çoklu ortamlar, bilgisayarı kullanarak yazı, ses, grafik, resim, animasyon (canlandırma), müzik ve video ortamlarının birleştirilip bir paket haline getirilmesidir. Özellikle çok miktarda bilgiyi saklayabilen bu ortamlar veri tarama amacı için de kullanılmaktadır. Ayrıca öğrenmeyi kolaylaştırdığı, bireysel çalışma ortamı sağladığı, etkileşimin gerçek görüntülerle ve ses ile desteklenmesi nedeni ile öğrenmenin kalıcılığının artması nedeniyle dil öğretiminde yaygın bir şekilde kullanılmasına yol açmaktadır. 12 cm çapındaki compact disk(CD)'e 30 ciltlik bir ansiklopedi sığdırılmaktadır. Bu tür ansiklopedilerde bir bilgiye erişmek için bir kaç hareketle 5-10 saniyede erişmek mümkün olmaktadır. Bir CD içinde bulunan ansiklopedi hem yerden hem de zamandan kazanç sağlamaktadır. Ansiklopedi içindeki bulunan tüm konular, başlıklar halinde gözükmekte; bununla birlikte, video görüntüsü, fotoğrafı, animasyonu, sesi, haritası olan konular alfabetik sırada listelenebilmekte; bunlardan istenilen konu başlığı seçildikten sonra o konu kısa bir süre sonra ekrana gelmektedir. İstenildiği zaman tüm konuların yazıcıdan çıktısını alabilirsiniz. 2.7.8.2 SINIFLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI Olumlu yönleri 183 1- Her bir öğrenci için maksimum kullanım 2- Aynı programı aynı anda kullanma öğrenmenin iyi kontrolü Olumsuzlukları 1- Sınıfa benzemeyen mekan 2- Yoğun makine atmosferi 3- Normal sınıf programını laboratuar için bozmak 4- Farklı işlemler,kurallar ve ayarlarla uğraşmak 5- Fiziksel bozukluk yaratmak. Bilgisayarlarda ders programlarının etkili olması için şunlar yapılmalı 1- Soruların açık olarak sunulması 2- Öğrenciye cevaplaması için izin vermek 3- Öğrencinin cevabını değerlendirmek 4- Sonuçları öğrenciye bildirmek Bilgisayarlı öğrenimden şu sonuçlar elde edilmiştir 1- Tüm seviyelerde öğrenci başarısında gelişme 2- En fazla ilkokullarda, daha sonra Ortaokul ve liselerde . etkili 3- Öğrencilerin bilgisayar teknolojisine, öğretim ve ders konularına ilgileri artmıştır 4- Öğretme zamanından büyük kazanç sağlamıştır. Doğru programlar kullanıldığında bilgisayar en iyi öğretmen yardımcısıdır. Bilgisayarların avantajları 1- Öğrenci sınıf ortamına bağlı zaman kısıtlamasından kurtulur 2- Sorulara hızlı yanıt verme olanağı sağlar. 3- Öğrenci hata yaptığında utanmaz. 4- Deneyler renkli,animasyonlu,müzikli gösterimle gerçeklik kazanır. 5- Her öğrenci için ayrı kayıt tutma olanağı sağlar. 184 6- Öğrencinin ilerleyişi monitörden izlenebilir. 7- Güvenilir ve tutarlı eğitim sağlar. 8- Gelişimi ve yeterliliği arttırır. 9- Düzenli ve mantıklı bir yoldan iletişim kurmaya zorlar. 10- Öğrencilere ileride de bilgisayarla iletişim kurma becerisi kazandırır. 11- Eğitimciler yazım sistemi sayesinde kendi özel öğretme programlarını geliştirebilirler. 2.7.8.3 DERS SUNU ARACI OLARAK BİLGİSAYAR Dersin içeriğini sunu programlarıyla öğrenciye aktarmak için bilgisayarlar önemli bir işlev üslenir. Bunun için ; Data-show Tepegöz Bilgisayar Bilgisayarda hazırlanmış materyal veya programlar. Hafif karartılmış veya loş bir ortam gereklidir. Öğretmen konunun ana hatlarını açıklamada tepegöz saydamı yerine, bilgisayarda hazırlanmış grafik ve sunuları kullanır, bir tuşa basarak ilerler ve temel kavramları açıklayabilir. 2.7.9 BİLİŞİM EĞİTİMİ 2.7.9.1 YAZILIM EĞİTİMİ Türkiye’de bilişimin bir kalkınma modeli olarak ele alınması ancak 90’lı yılların başında odu ancak on beş yılda kaydettiğimiz ilerleme ise ülkemizin gerçek potansiyelini yansıtmamaktadır. Son 20 yıllık süreç içerisinde çeşitli zaman dilimlerinde yapılan araştırmalar, bilişimi Türkiye de bir yerlere taşıyan sektörün yazılım olduğunu göstermiştir Yani bilişimin lokomotifi yazılım sektörüdür. Yazılım sektöründe bu liderliği, global perspektifte de göze çarpmaktadır. Son beş yılda dünyanın en çok kazanan firmaları listesinin üst sıralarına yazım firmaları yerleşmiştir. Bu firmalar dev sanayi kuruluşlarını alt sıralara itmiş ve sahiplerini dolar milyarderi yapmıştır. Bacasız sanayi olarak adlandırılan yazılım sektörü, kendisine gereken özen gösterildiğinde, içinde bulunan bireyleri, firmaları, kentleri hatta ülkeleri kolayca geliştiren ve güzel yarınlara taşıyan bir sektördür. 185 Sektörün dünya ekonomisindeki payı 2.5 trilyon dolar. Sadece Hindistan’ın bu sayılara ulaşabilmek için her yıl 200 bin bilişim uzmanı yetiştiriyor. Yani başarının sihirli anahtarı eğitim. Peki bizde eğitim ne boyutlarda? Türkiye’de TÜBİTAK tarafından hazırlanan TUENA raporu, bilişim teknolojilerini bir kalkınma modeli olarak ele alan ilk çalışma olmuştur.. Bu çalışma sayesinde, bugün 46 üniversitede bulunan ve her yıl yaklaşık 2.000 mezun veren bilgisayar mühendisliği bölümleri açılmıştır. Sektördeki yetişmiş yazılımcı açığını kapatamayacak bu sayı, öğrencilerin bilişim sektöründe, yazılım dışında farklı dallarda da uzmanlaştığı gerçeği göz önüne alındığında iyice düşmektedir. Bu gerçeklerin ışığı altında Türkiye ‘de iş dünyasına yönelik kaliteli yazılımcı ihtiyacını CPLS ’ler, yani Microsoft’ un yetkili eğitim merkezleri karşılamaktadır. Dünya çapında geçerli sertifikaları edinmenin yolu bu kurumlardan geçmektedir. Bireysel gelişim ve kariyer hedefleriniz söz konusu olduğunda sertifikalı uzman olmak sizi diğerlerinden farklı kılacaktır. Ülkemizde her geçen gün yazılım sektörüne yapılan yatırımlar artıyor. İş başvurularınızda öne geçmenizi, sektörde yer edinmenizi sağlayabilecek olan bu sertifikalar uluslar arası alanda da kabul görmenizi, dünyaya açılabilmenizi de sağlar. Örneğin dünyanın en büyük kariyer sitelerinden www.monster.com ya da www.dice.com da eleman arayan yazım şirketinin ön şartlarından bir taneside sertifikasyondur. Yazılım sektöründe en çek tercih edilen ve son teknolojiye ait sertifikalar MCPD Web Devoloper, MCPD Windows Devoloper, MCPD Enterprise Appications Devoloper’ dır. Microsoft yeni yazılım ve veri tabanı ürünlerini piyasaya sürer sürmez, bu ürünlerle ilgili yeni sertifikasyon programlarını da hayata geçirdi. Bu yeni sistemin birkaç amacı var. İlk amaç elbette her zaman olduğu gibi profesyonellerin yeni ürünlerle ilgili uzmanlığını ispatlaması. Microsoft’un bu yeni sertifika hiyerarşisinde bir diğer amacı sertifikaya giden patikayı kısaltmak . Yani daha az sınavla kişilerin sertifika sahibi olabilmesi. Son ve en önemli amaç ise, uzmanlıklara göre farklı sertifikasyon sistemi. Örneğin, Web programlama uzmanı ya da Windows programlama uzmanı olan kişilerin, uzmanlıklarını ispatlayacakları özel bir sertifikaları var artık. Sonuç olarak yazılım uzmanlığı geleceğin mesleğidir. Nedeni ise Hem Türkiye hem de dünyada uzman açığı gün geçtikçe büyümektedir. Eğer sektör değiştirmeyi düşünüyorsanız, meslek olarak ya da var olan mesleğinizle ilgili hayatınızı kolaylaştıracak programları kendiniz yazmak istiyorsanız, Yazılım öğrenmeniz, Türkiye ve tüm dünyada geçerli olan son teknolojiye ait sertifikaları edinmeniz gerekecek. (Hakan Ulagan Bilgeadam Yazılım geliştirme/Eğitim Müdürü) 186 2.7.9.2 SİSTEM&NETWORK EĞİTİMİ Bilişim sektörünün büyümesi ve yaygınlaşmasın ile firmaların giderek karmaşıklaşan iş ihtiyaçları, sektörün kendi içinde çalışan ve iş üreten birden fazla uzmanlığa sahip profesyonellere ihtiyaç duyulmasına neden olmuştur. Bundan 15 yıl önce herhangi bir firmanın Bilgi İşlem departmanında çalışan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez iken günümüzde bu sayı 20 – 30 lu rakamlara ulaşmış, hatta departman kendi içinde farklı fonksiyonlara bölünmüştür. Bugün BT sektörü; Sistem ve Network olarak iki farklı uzmanlık alanında giderek yoğunlaşan ve karmaşıklaşan iş süreçlerini meydana getirmiştir. Bu süreçlerin her biri en az diğerleri kadar derin ve gelecek vaat eden bir yapı ile gelişmelerini sürdürüyorlar. Network alanının lider firması olan Cisco Systems’in sertifika programlarından CCNA ve CCNP eğitimlerinin alınması ve bunların sertifikalandırılması büyük önem arz etmektedir. Günümüzde şirketlerin genişleyen yapısına ayak uyduran BT departmanları, artık iki farklı uzmanlık alanında uzman ihtiyacını karşılamak zorundadır. Bu nedenle network alanında uzmanlaşmak, bilişim sektöründe kariyer yapmak isteyenler için önemlidir. IDC’nin yaptığı araştırmalar ışığında 2008 yılında Avrupa kıtasında 615.000, ülkemizde ise 49.100 network uzmanı açığı öngörülmektedir.(Mustafa Efe Ünal Bilge adam sistem&network Eğitim Müdürü) 2.7.9.3 AUTOCAD & 3D EĞİTİMİ İçinde yaşadığımız çağın yansıması olarak, bilgiye verilen önemin artması, üretim sürecinin hızlanması ve tasarımların karmaşıklaşması ile teknolojinin etkin kullanımı bir gereklilik hatta bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu gereksinimler kendisini diğer tüm alanlarda olduğu gibi mühendislik alanlarında da hissettirmektedir. Mühendislikte, bir fikrin, düşüncenin veya tasarımın yaratılması kadar, o fikrin projelendirilmesi ve uygulanabilir olması da önemlidir. Günümüz teknolojisi, bilgisayar yazılımları ve donanımları sayesinde, yaratım ve projelendirme sürecini aynı noktada birleştirmiştir. Artık tasarım yapılırken bu tasarımların 2 boyutlu ve 3 boyutlu görünüşleri üzerinde çalışılmakta, daha tasarım aşamasında o tasarımın çalışıp çalışmayacağı ve uygulanabilirliği test edilmektedir. Autocad & 3D Görselleştirme eğitimi, mimarlardan iç mimarlara, inşaat mühendislerinden, makine mühendislerine kadar tüm mühendislik branşlarına, endüstri ürünleri tasarımcılarından takı tasarımcılarına 2 ve 3 boyutlu teknik çizim, görselleştirme ve animasyona ihtiyaç duyan herkese yönelik bir programdır. Bu programın sonunda 2 ve 3 boyutlu tasarımların hızlı bir şekilde bilgisayar ortamına adaptasyonu, oluşturulmuş 2 boyutlu modellerin 3 boyuta yükselmesi yada 3 boyutlu hazırlanan modellere yüzey kapamasının atanması, ışık ve kamera eklenerek, proje daha 187 uygulanmadan tasarlanan mekanın içinde dolaşılması, makine elemanlarının montaj elemanlarının ya da nasıl çalıştığının canlandırılması ya da yeni bir ürünün nasıl kullanılacağının foto-gerçekçi olarak gösterilmesi hedeflenmiştir. Tasarımlarını hızlı, etkin ve kesin değerlerle sayısallaştırmak, gerek takım arkadaşları gerek müşterilerle paylaşarak iş akışını hızlandırmak, görsel olarak etkileyici sunumlar hazırlayıp tasarımlarının gerçekte nasıl olması gerektiğini önceden belirlemek, kısacası kariyerlerine artı değerler katmak isteyen herkesi Autocad & 3D Görselleştirme eğitimine davet ediyoruz. (Başak Demir Bilge Adam dijital tasarım /Eğitim Müdürü) 2.7.10 MALATYA İLİ STRATEJİK PLANI Son yıllarda hızla gelişen ve ivme kazanan telekomünikasyon alanındaki teknolojik ilerlemelerle bütün dünyayı etkisi altına alan çok hızlı değişmelere tanık olunmaktadır. Siyasal, kültürel, ekonomik ve sosyal alanlarda yaşanan bu değişme ve gelişmelerin arkaplanında bilim ve teknolojideki gelişmeler ile insanların değişen ihtiyaç ve beklentilerinin yer aldığı kabul edilmektedir. Gerek bilim ve teknolojideki gelişmeler, gerekse insanların değişen ihtiyaç ve beklentileri, toplum yaşamında mal ve hizmet üretmek gibi önemli bir fonksiyonu yerine getiren kurumları, bir yandan ifa ettikleri fonksiyonların ‚etkinlik‛ ve ‚kalite‛ kriterlerini yeniden gözden geçirmeye, diğer yandan da değişmelere hemen cevap verebilecek biçimde esnek, aynı zamanda sağlıklı yapılanmalara zorlamaktadır. Nitekim son on yıl içinde Batı’ da ister özel, isterse kamu hizmetlerinde olsun pek çok kurum, geleneksel yönetim modellerini revize etmiş ve maliyet, etkinlik, kalite üzerinde önemli etkiler yapacak bir yönetim anlayışını benimsemiştir. Bu yönetim anlayışı Toplam Kalite Yönetimi (TKY) olarak isimlendirilmektedir. Kaliteyi ( ihtiyaca uygun olma, memnuniyet sağlama, spesifikasyonlara uygunluk...) temel alarak tüm süreçlerin, ürünlerin, hizmetlerin kurumdaki bütün iş görenlerin katılımıyla sürekli iyileştirilmesini ve geliştirilmesini hedefleyen toplam kalite yönetimi anlayışının, her alanda olduğu gibi, eğitim hizmeti üreten kurumlarda da benimsenmesi ve uygulanması hayati önem taşımaktadır. Çünkü eğitim örgütlerinin çıktıları doğrudan ya da dolaylı olarak bütün toplum tarafından kullanılmakta ve toplumda yaşanan her türlü problemden eğitim örgütleri sorumlu tutulmaktadır. Toplam Kalite Yönetimi uygulaması ile ayrıca kurumlarda görev yapan her kademedeki personelin, yaptığı göreve gereksenen bilgi, beceri ve tutumların -dünyadaki değişme ve gelişmelere paralel olarak- sürekli geliştirilmesi, personelin görev tanımına uygun olarak çalıştırılması, birim içi ve birimler arası koordinasyonun sağlanması, ‚örgütsel sorunların çözümünde yönetime katılma stratejisine yer verilerek çalışanlar arasında takım olma 188 ruhunun oluşturulması‛ hedeflenmektedir. Böylelikle personelin iş doyumuna ulaşacağı ve kaliteli hizmet üretiminde daha verimli olacağı bilinmektedir. Bunların yanında, toplam kalite yönetimi, süreç odaklı bir yaklaşım olduğundan ürünün ya da hizmetin üretim sonundaki kontrolünü değil, hizmet üretim sürecinde her personelin yada her birimin, oluşan hataları anında düzeltmesini (kaliteden herkes sorumludur), sonuçta da müşteri beklentilerine uygun kaliteli hizmet üretiminin gerçekleşmesini sağlayacaktır. Böylece, ihtiyaçların sınırsız- kaynakların kısıtlı olduğu bir zamanda, toplam kalite yönetiminin sağlayacağı yararlarla, kayıpların azaltılması (zaman,ürün,hizmet) kaynakların etkili ve verimli kullanılması ve buna bağlı olarak hizmet kalitesindeki artışlar, maliyet düşüşlerini beraberinde getirecek, bu da kurumsal sağlığın devamını sağlayacaktır. Ayrıca TKY felsefesinin ‚sürekli gelişme‛ ilkesine bağlı olarak, kurum yöneticilerinin gerek yönetim alanındaki gelişme ve değişmeleri takip edebilmeleri gerekse kaliteli hizmet üretiminin sürekli karşılanmasına yönelik imkanların yaratılması mümkün olacaktır. 2.7.10.1 MALATYA İLİ PAYDAŞ ÇÖZÜMLEMESİ Paydaş; Bir organizasyonun (kurumun) işleyişinden yani ürettiği mal ve hizmetlerden yararlananlardır. Kurum içerisinde yer alan herkes iç paydaş, kurum dışındaki mal ve hizmetten yararlanan, tedarikçiler dahil herkestir. Bir kurumun sağlıklı işleyebilmesi için tüm paydaşlarla doğru zeminde, planlı ve pozitif bir etkileşim ve iletişim içerisinde bulunması gerekmektedir. Paydaşlarında, o kurumun hassasiyetlerini, potansiyelini ve geleceğe dönük genel hedeflerini biliyor olması gerekir. Bunun için karşılıklı sorumluluk ve işbirliği içerisinde bulunulması gerekir. Kurumun hedefine daha kolay ulaşmasında paydaş katılımı ve katkısı şarttır. 2.7.10.1.1 İÇ PAYDAŞLAR İl Milli Eğitim Müdürlüğündeki Tüm yönetici ve Personel İl genelindeki tüm Kurumlar (İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, Halk Eğitim Müdürlükleri, Öğretmen evleri) İl genelindeki tüm okul öncesi eğitim kurumları İl genelindeki tüm ilköğretim okulları İl genelindeki tüm orta öğretim okulları Veliler Öğrenciler 189 2.7.10.1.2 DIŞ PAYDAŞLAR Milli Eğitim Bakanlığı Malatya Valiliği İl Özel İdaresi Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü İl Sağlık Müdürlüğü ve il düzeyindeki hastaneler, sağlık ocakları İl Emniyet Müdürlüğü ve il düzeyindeki tüm karakollar Bayındırlık İl Müdürlüğü Yerel Yönetimler (İl genelindeki tüm belediye ve muhtarlıklar) İnönü Üniversitesi Tarım İl Müdürlüğü Sanayi ve Ticaret Odası, TŞOF vb. kuruluşlar, fabrika ve üretim tesisleri İlde bulunan tüm vakıf, oda, sendika, birlikler vb. sivil toplum örgütleri Kantinciler, kırtasiyeciler, gıda, giyim vb. ticarethaneler 2.Ordu Komutanlığı Veliler Tüm Malatya Halkı 2.7.11 MALATYA İLİ SWOT ANALİZİ GÜÇLÜ YÖNLER / ZAYIF YÖNLER / FIRSATLAR / TEHTİDLER 2.7.11.1 GÜÇLÜ YÖNLER İlimizin, Sosyo-ekonomik durumunun komşu illere göre daha iyi olması İl genelinde, yeterli yönetici ve öğretmen potansiyeli Lisansüstü eğitim yapmış çok sayıda öğretmen , yönetici ve ilköğretim müfettişinin olması (200'den fazla öğretmen yönetici,12 İlköğretim müfettişinin yüksek lisans, 7 Doktora yapan öğretmenin bulunması.) Milli Eğitim Müdürlüğünün değişime ve yenileşmeye yönelik çalışması. Bilgi birikimine sahip çok sayıda yönetici, öğretmen ve müfettişlerimizin bulunması 190 Okul türleri açısından zengin olması(Bilim sanat merkezi, özel eğitim okulları, mesleki okullar, özel öğretim kurumları vb.) Bakanlığımızın eğitimde AR-GE çalışmalarında kullandığı okulların (MLO) ilimizde bulunması Öğrenci potansiyeli MEM'e bağlı kurumların ve birimlerin proje üretmeye yönelik çalışmaları. Bakanlığın Avrupa Birliği Eğitim Programları Projelerinde ülke genelinde en çok proje üreten ve kabul gören iller arasında olması. Milli Eğitim Müdürlüğünün ve bağlı kurumların bilişim teknolojisine sahip olması. Ulusal eğitime destek kampanyasının artması ve başarı ile devam etmesi. Mesleki ve teknik okulların, atölye ve laboratuarlarının yeterli donatıma sahip olması Genel lise ve mesleki teknik liseleri bir bütün olarak yeni bir yapıya kavuşturmayı amaçlayan MEGEP projesinin uygulandığı 30 ilden birisi olması 2.7.11.2 ZAYIF YÖNLER Fiziki şartların güncel ihtiyaçlara uygun olarak geliştirilememesi (Normal eğitime geçilememesi ve sınıf mevcutlarının 30 standardına kavuşturulamaması) İl Milli Eğitim Müdürlüğünün binasının ihtiyaca cevap vermemesi Üst yönetimde, kurumu oluşturan birim amirlerinin sık değişimi Sık olarak mevzuatta gerçekleşen değişimler Performansa dayalı bir değerlendirme eksikliği ve yeterli bir yaptırımın olmaması Kurum personelinin yeterince kendini güncelleştirecek çalışma yapmaması, il ve ilçeler düzeyinde meslek içi eğitimin yetersizliği Eğitim konusuna, öğretim kadar önem verilmemesi, özellikle bütün beklentilerin öğretim üzerine odaklanması, sosyal faaliyetlere gerekli kadar yer verilmemesi Mazeret grubundan atanan personelin, (merkez dışında görev yapanların) mazeretleri nedeni ile mahallinde ikamet etmemeleri Kurum ve bağlı okul/kurumlar arasındaki iletişim (yazılı ve sözlü) yetersizliği ve hantallığı İletişim kanallarının çift yönlü açık olmayışı 191 Bazı Kurum yöneticilerinin vekil olması ve öğretmenlik eğitimi almayan kişilerin ücretlivekil öğretmen olarak çalıştırılması Milli Eğitim Müdürlükleri bütçesinin, İl Özel İdaresinin inisiyatifine bırakılması Hizmet içi eğitimlerin amacına uygun yapılmaması, uygulamaların denetlenmemesi Okullarda öğrenci sayılarının dengesizliği, Değişen öğretim programlarının eğitimcilere yeterince anlatılamaması, çalışanlarca anlaşılmaması. TKY ile ilgili istenen çalışmaların yeterli seviyeye getirilememesi Kurumların girişlerinde danışma birimlerinin kurulmamış olması veya işler hale getirilememesi Denetim ve teftiş hizmetlerinin rehberlik ağırlıklı olmaması Eğitim çalışanlarının önemli bir kısmının akademik çalışmalar yapmaması, kendilerini yenilememesi Eğitim konusunda medyanın etkin kullanılamaması Performans değerlendirmesinin yapılmaması Özel Öğretim kurumlarında kaçak, izinsiz öğretmen çalıştırılması Etüt ve Kurs merkezlerinin yasal amaçları doğrultusunda çalıştırılmaması Mesleki Teknik eğitimde kullanılan araç ve gereçlerin günümüz teknolojisine uygun olarak yenileyememek İlimizin ÖSS ve OKS de istenen başarı düzeyine olmaması İlimizde, Fen ve Anadolu Liselerinin yeterli sayıda olmaması Okullardaki, rehberlik hizmetlerinin ‚Gelişimsel Rehberlik‛ anlayışına uygun her öğrenciye yönelik bir hizmet değil, sorunlu öğrencilere yönelik yapılması Zorunlu olmaması dolayısı ile okul öncesi eğitime yeterince önem verilmemesi Okul Öncesi binalarının yetersizliği, çocukların ihtiyacına uygun yapılmaması Okullarca gerçekleştirilen sosyal faaliyetlere kurum tarafından yeterince destek verilmemesi Kurum personelinin performans değerlendirmesinde bilimsel ölçütlere yer verilmemesi 192 Kurumca, uzun süre aynı yerde görev yapan okul müdürlerinin ve diğer okul yöneticilerinin görev yerlerinin değiştirilmemesi. Okul/kurum yönetimlerinde, normlar değil değerlerin baz alınması İlköğretim sonundaki yöneltme çalışmalarının bağlayıcılığının bulunmaması Mezunların üst öğretim kurumlarda ve iş hayatında izlenememesi 2.7.11.3 FIRSATLAR İl genelinde, velilerin eğitime olumlu yaklaşımı ve duyarlılığı İlimizde, bünyesinde Eğitim Fakültesinin de bulunduğu üniversitenin fiziksel yapısı ve eğitim düzeyi ile iyi durumda olması, mesleki eğitime yönelik yüksek okul ve bölümlerin bulunması İkinci Ordu Komutanlığının bulunması (eğitime destek vermesi) İl dışındaki hayırsever ve imkan sahibi işadamı hemşerilerin bulunması(MİAD) Sanayi açısından çevre illere göre gelişmiş olması Geçmiş yıllarda yetişmiş, bürokrat, devlet adamı vb. her alanda yetişmiş insan potansiyeline sahip olması Doğu ve batı arasında ulaşım noktasında bulunması (Havayolu-Karayolu-DemiryoluFeribot) İlimiz Mülki Amirlerinin eğitime önem vermeleri Eğitim ile ilgili çeşitli kampanyaların olması, AB ve Dünya Bankası desteklediği eğitim projeleri Malatya’da iklim koşullarının güzelliği ve ulaşım kolaylığı. Eğitimle ilgilenen sivil toplum örgütlerinin çokluğu ve duyarlılığı Yerel basının ve televizyonların eğitime desteği ve duyarlılığı Genel bütçeden Milli Eğitime ayrılan payın her yıl artıyor olması Çeşitli Bakanlıklarda Malatyalı üst düzey yöneticilerin fazla olması. Okul yapımına uygun, ilimizde yeterince hazine arazilerinin bulunması Müfredat Programlarının günün ihtiyaçlarına uygun hale getirme çalışmaları 193 İlimizde birden fazla organize sanayi bölgesinin bulunması, uygulama amaçlı mesleki eğitime destek vermeleri İlimizin doğalgaza kavuşacak olması (bu alanda istihdam ihtiyacına dayalı yeni eğitim programları nedeni ile meslek liselerinin önemi artacak ve okul/kurumların ısınma sorunlarına çözüm getirmesi) 2.7.11.4 TEHDİTLER İlimize dışarıdan yoğun göç alması ve il içi nüfus sirkülasyonunun yaşanması Sık mevzuat değişikliği ve bunun yeterince anlaşılamamasından kaynaklanan aksaklıklar ve yaşanan karmaşa Öğretmenlerin özlük haklarındaki yetersizlikler Velilerin sınav kaygıları nedeni ile eğitim değeri olmayan salt sınav merkezli yersiz beklentileri Okullarımızda sosyal-kültürel faaliyetlere yeterince yer verilememesi nedeni ile öğrencilerin okul dışında kontrolsüz oluşumlara yönelmesi Yetersiz istihdam ve müdürlük ve bağlı okul/kurumlardaki destek personel yetersizliği Medyanın eğitim/öğretim ve öğrenciler üzerindeki olumsuz etkileri İlimizin jeolojik konumu ve binaların depreme dayanıklılıklarının belirlenmemiş olması Dış çevreden Milli Eğitime bağlı kurumlara yönelen şiddete dayalı oluşumlar ve zararlı alışkanlıklar Belediyeler tarafından imar planında yeterli okul alanlarının ayrılmaması İşadamlarının ucuz olması dolayısı ile vasıfsız işgücüne yönelmeleri nedeni ile mesleki eğitime yönelmeyi olumsuz etkilemesi Yöneticiler ve toplum nezrinde, eğitim sorunlarının çözümü konusunda, eğitimcilerin görüşlerine ikinci planda yer verilmesi Velilerin, sahip olduğu ön yargılar nedeni ile çocuklarının gerçek yetenek ve potansiyellerini dikkate almadan yönlendirmeleri, meslek liselerinin boş kalması, genel liselere yığılmaların olması ÖSS sınav sisteminde sadece akademik başarının ölçülmesi, meslek lisesi mezunlarına farklı katsayı uygulanması 194 2.7.12 PROGRAM GELIŞTIRME BÖLÜMÜ STRATEJİK AMAÇ VE HEDEFLER Uygulamaya konulan yeni öğretim programlarının yönetici, öğretmen, öğrenci, veli ve kamuoyu tarafından tanınması ve benimsenmesi sağlanacaktır. STRATEJİK HEDEF Değişen ve geliştirilen Yeni Müfredat Programlarının içeriği hususunda ilgili öğretmen, yönetici ve öğrenciler başta olmak üzere tüm paydaşlarımız bilgilendirilecek, bilinçlendirilecektir. Faaliyet: İl genelinde tarafların katılacağı program tanıtım ve uygulama seminerleri düzenlenmesi ile eski anlayışa dönük yanlış beklentileri kırılacak. Faaliyet: Programların kamuoyunca tanınması için panel, sempozyum düzenlenmesi. Faaliyet: Yerel medya ve yazılı basın aracılığı ile yeni müfredatlar kamuoyuna tanıtılacaktır. Faaliyet: Uygulamada ortaya çıkan iyi örneklerin elektronik ortamda paylaşılması. Faaliyet : Programların gerektirdiği alt yapı ve dokümantasyon hizmetlerinin sunulması. Faaliyet :Geri bildirimlerin taraflarla paylaşılacak ortamların oluşturulması. Faaliyet : Velilerin sınıflara alınarak uygulamaları görmelerinin sağlanması. Performans Göstergeleri: Program tanıtım seminerine katılan sayısı Program tanıtım semineri sayısı Sınıfta ders izleyen veli sayısı ve memnuniyet oranı 2.7.13 BILGISAYAR HIZMETLERI BÖLÜMÜ STRATEJİK AMAÇ Yönetici ve öğretmenlerin, görevlerini etkin ve verimli yerine getirebilmeleri için, teknolojik kaynaklara erişimi ve azami düzeyde yararlanmaları sağlanacaktır. STRATEJİK HEDEF Tüm yönetici, öğretmen ve diğer personelin teknolojiyi tam olarak kullanmasını sağlamak. Faaliyet: Modüllerin tam olarak kullanımının sağlanması için ihtiyaçlar doğrultusunda hizmetiçi eğitim faaliyetleri düzenlemek. Faaliyet: Sistem odasındaki cihazların sürekli bakımının yapılması. Faaliyet: Tüm resmi yazışma ve başvuru işlemlerinin internet kanalıyla alınması. 195 Faaliyet: Her türlü yazışmalarda il düzeyinde elektronik sisteme geçilmesi. Faaliyet: Tüm okulların internet sisteminde işlem yapmalarına katkıda bulunmak. Performans Göstergeleri : 1. Eğitim-öğretim ve yönetim iş ve işlemlerinde teknoloji kullanım oranı 2.7.14 AB PROJELERI BIRIMI STRATEJİK AMAÇ Okul/ kurumlarda sürekli eğitimler düzenlenerek okul ve kurumların proje geliştirmelerinde rehberlik edilecek, AB Proje ödeneklerinin daha fazla işe koşulması sağlanacaktır. STRATEJİK HEDEF AB projeleri Socrates Programı kapsamında proje sayısını ve yararlanıcı öğretmen- yönetici sayısını her yıl % 20 artırmak, Leonardo Da Vinci Programlarında proje sayılarını düzenli olarak artırarak plan dönemi sonunda AB ülkeleri ortalamasına kavuşturmak. Faaliyet : İlimizde bulunan tüm okullara bilgilendirme toplantıları yapmak. Faaliyet : Web Sitesini kullanarak eğitim kurumlarımıza proje rehberliği yapmak. Faaliyet :Bizzat koordinatör kurum olarak proje hazırlamak. Faaliyet : İlimizdeki yöneticilere çalışma ziyaretleri konusunda rehberlik yapmak. Faaliyet : Yabancı dil bilen öğretmeler ile yabancı dil öğretmenlerini AB ülkelerindeki HİE kurslarına yönlendirmek. Performans Göstergeleri : Kazanılan Socrates proje sayısı Kazanılan Leonardo Proje sayısı Arion çalışma ziyaretine katılan yönetici sayısı AB HİE giden öğretmen sayısı 196 2.7.15 KAYNAKLAR Kitaplar Alkan; C.(1997). Eğitim Teknolojisinin ikibinli Yıllarda Yapılandırılması. Ankara, Anı Yayıncılık. Göçmenler; G.(2001). ‚Uzaktan Eğitim Teknolojileri ve Çağdaş Yönelimler‛ Bildirisi. İşman; A.(2001). ‚Bilgisayar ve Eğitim‛. Sakarya üniversitesi Eğitim Fakültesi Özkul; E.; Girginer; N.(2001). ‚Uzaktan Eğitimde Teknoloji ve Etkinlik‛. I. Uluslar arası Eğitim Teknolojileri Sempozyum Bildirisi. Rıza; E. T.(2000). Eğitim Teknolojileri Uygulamaları ve Materyal Geliştirme. İzmir, Anadolu Matbaası. Sakin; A.(2001). ‚Okul Öncesi Eğitimde Bilgisayar Destekli Eğitim‛ Bildirisi. Tsang E. K.(1997). ‚Organizational Learning and Learning Organization‛; A. Dictionary Between Descriptive and Prescriptive Research. Human Relations, Vol. 50, no1. Yürütücü; A.(2002). ‚Bilişim Toplumunda İlköğretim Sürecindeki Eğitim Teknolojileri‛. II.Uluslararası Eğitim Teknolojileri Sempozyum ve Fuar Bildirisi. Sakarya. İnternet Site ve Yayınları http://www.egitim.com/egitimciler/0753/0753.3/0753.3.3.egitimdeinte rnet.vb1.p01.asp http://www.egitim.com/genel/0007/d_0007.bilgisayardestekliogretim ogretmenler.p01.as Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğü Sitesi www.malatya.meb.gov.tr 197 www.bilgeadam.com.tr Hakan Ulagan Bilgeadam Yazılım Geliştirme /Eğitim Müdürü Mustafa Efe Ünal Bilge Adam Sistem&Network /Eğitim Müdürü Başak Demir Bilge Adam Dijital Tasarım /Eğitim Müdürü 198 2.8 BİLİŞİM ATÖYESİ-BİLİŞİM ALAN RAPORU Ahmet Alper TECİMER tarafından hazırlanan raporda bilişim hizmetleri ve bilişim yatırımı türlerine değinilmekte, Malatya için potansiyel yatırımlar değerlendirilmektedir. 2.8.1 KISALTMALAR AB : Avrupa Birliği AR-GE : Araştırma ve Geliştirme Bkz./bkz. : Bakınız BT : Bilişim ve Teknoloji DAP : Doğu Anadolu Projesi DPT : Devlet Planlama Teşkilatı Fr : Fransızca İng : İngilizce KOBİ : Küçük ve orta boy işletme KOSGEB : Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı MİAD : Malatyalı İş Adamları Derneği MİADAP : Malatyalı İş Adamları Derneği Araştırma ve Planlama 2.8.2 SMS : Short Message Service / Kısa Mesaj Servisi STK : Sivil Toplum Kuruluşları TGB : Teknoloji Geliştirme Bölgeleri TÖTM : Turgut Özal Tıp Merkezi’nin TSO : Ticaret ve Sanayi Odası TUİK : Türkiye İstatistik Kurumu TÜSİAD : Türk Sanayicileri Ve İşadamları Derneği vb. : Ve benzerleri ARAŞTIRMA HEDEFİ Araştırmanın hedefi Malatya‟da bilişimin ne durumda olduğunu; Türkiye ve Dünya ile karşılaştırarak ortaya koymak, eksiklikler ve avantajları görüp yapılabilecekleri gözler önüne sermektir. 2.8.3 GİRİŞ Bilişimle ilgili bir değerlendirme yapabilmek için öncelikle bilişim kavramının ne olduğu açık bir şekilde bilinmelidir. Bilişim sözcüğünü ilk olarak türeten Aydın Köksal, bir sözlükte bu sözcüğü şu şekilde tanımlamıştır: 199 Bilişim1 es. t. enformatik Fr. informatique İng. informatics: İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin, özellikle elektronik makineler aracılığıyla, düzenli ve ussal biçimde işlenmesi bilimi. Bilgi olgusunu, bilgi saklama, erişim dizgeleri, bilginin işlenmesi, aktarılması ve kullanılması yöntemlerini, toplum ve insanlık yararı gözeterek inceleyen uygulamalı bilim dalı. Disiplinler arası özellik taşıyan bir öğretim ve hizmet kesimi olan bilişim bilgisayar da içeride olmak üzere, bilişim ve bilgi erişim dizgelerinde kullanılan türlü araçların tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesiyle ilgili konuları da kapsar. Kişisel bilgisayarların üretilmeye başlanması ve çok hızlı bir şekilde yayılarak, cebimizde bile taşıyabileceğimiz hale gelmesiyle birlikte, bilişim kavramı da hayatımızda önemli bir yer edinmiştir. Neredeyse baktığımız her köşede bir teknolojik aygıt görmemiz son derece normal bir hal alırken, birçok işin bilişimden yararlanılarak yapılması zorunlu bir hal almıştır ve bir çok iş bilişim sayesinde kolaylaşmıştır. Birkaç sene önce, randevuları tutmak için bir ajandaya; adresleri ve telefon numaralarını kaydetmek için bir telefon defterine; sabahları uyanmak için bir çalar saate; müzik dinlemek için bir kaset çalara; fotoğraf ve video kaydetmek için kameraya; televizyon vb. aygıtları kontrol etmek için bir kumandaya; zamanın takibi için saate; metin belgeleri hazırlamak için daktiloya ihtiyaç duyulurken şimdi sadece bir cep telefonuyla tüm bu işleri ve daha fazlasını yapmak mümkün hale geldi. Artık dünyanın her tarafındaki insanlar internet üzerinden bilgisayarları aracılığıyla anında haberleşebiliyor. Eskiden bir ekibin yıllarını alacak muazzam işlemler, günümüzde bilgisayarlar sayesinde saniyeler içerisinde yapılabiliyor. Tüm dünyada çok kuvvetli bir bilişim kasırgası esmekte ve bu kasırga gittikçe de ivme kazanmaktadır. Bilişimin bu derece kolaylık sağlaması, çok hızlı bir şekilde gelişmesi ve hayatımıza yerleşmesiyle dünyadaki güç dengeleri de daha çok bilgi tabanlı olmaya başladı. Peki dünyadaki bir çok ülkede, bilişim alanında hızlı bir şekilde bu gelişmeler yaşanırken Türkiye ne durumda? Öncelikle bilgisayar ve internet kullanımına bakalım.2001 yılında Türkiye‟de bilgisayar kullanıcıları oranı %9 iken, 2005 yılında %18‟e çıkmıştır. Internet kullanıcıları her ne kadar yıldan yıla bir artış gösterse de AB üyelerinin çok gerisindedir (Bkz. Tablo 1, 2). Son bir kaç yılda ADSL ve Kablosuz Erişim gibi teknolojilerin gelmesiyle AB üyeleri ile aramızdaki fark bir miktar azalmıştır. Dünya Ekonomi Forumu‟nun değerlendirmesine göre Türkiye, ülkelerin bilgi toplumuna hazır olma durumu (eReadiness) sıralamasında 2002-2003 de 50. sıradayken 2003-2004‟te 56. Sıraya gerilemiştir. Bu gerilemenin sebebi, diğer ülkeler ilerleme gösterirken Türkiye‟nin yerinde sayması, bilişim ve teknoloji alanında yeterli gelişimi gösterememesidir. (Bkz. Tablo 3) 1 http://dergi.tbd.org.tr/yazarlar/11022002/aydin_koksal.htm - 16 Şubat 2007 200 87. TABLO 1- TÜRKİYE’DE BİLGİSAYAR SAHİPLİĞİ VE İNTERNET KULLANIM ORANI2 2 Avrupa Birliği Sürecinde Türkiye’de Bilişim ve Telekomünikasyon Teknolojileri Sektörü Üzerine Görüş ve 201 TABLO 2- İNTERNET YAYGINLIĞI 88. TABLO 3- ÜLKELERİN BİLGİ TOPLUMUNA HAZIR OLMA DURUMU (E-READİNESS) 2003 - 2004 2002 – 2003 SIRA ÜLKE PUAN 1 Finlandiya 5,92 2 ABD 5,79 3 Singapur 5,74 4 İsveç 5,58 5 İzlanda 5,51 6 Kanada 5,44 7 İngiltere 5,35 8 Danimarka 5,33 9 Tayvan 5,31 10 Almanya 5,29 ... ... ... 50 TÜRKİYE 3,57 Toplam 82 ülke SIRA ÜLKE PUAN 1 ABD 5,50 2 Singapur 5,40 3 Finlandiya 5,23 4 İsveç 5,20 5 Danimarka 5,19 6 Kanada 5,07 7 İsviçre 5,06 8 Norveç 5,03 9 Avustralya 4,88 10 İzlanda 4,88 … … … 56 TÜRKİYE 3,32 Toplam 102 ülke Kaynak: Dünya Ekonomi Forumu 202 Malatya‟nın bilişimdeki seviyesi ise her ne kadar, Doğu Anadolu Bölgesi için ortalamanın üzerinde görünüyor olsa da Türkiye‟nin geneli ile kıyaslandığında son derece zayıftır. Bilişim, hayatı bu kadar kolaylaştırıp verimliliği arttırırken, Türkiye‟nin ve Malatya‟nın bu konuya ilgisiz kalması, geri dönüşü çok zor bir hata olur. Durumu daha iyi kavrayabilmek için; bilişim sektörünün faaliyet alanını, kamu kuruluşları ve özel kuruluşlarda bilişimi, Malatyalıların bilişime bakışını incelemek gerekmektedir. 2.8.4 BİLİŞİM SEKTÖRÜ VE HİZMETLERİ Bilişim Sektörü, bilişim alanında ürün ve hizmet sağlayan firmaların bulunduğu sektördür. Bilişim sektöründeki firmalar; donanım ve yazılım üretimi, teknik destek, iletişim servisleri, geliştirme ve entegrasyon işleri, bunların pazarlanması ve danışmanlık işlerini yürütürler. Bu işlere kısaca değinelim. 2.8.4.1 DONANIM FİRMALARI Bilgisayar başta olmak üzere; bilgisayarla birlikte kullanılabilen, elektronik cihazlar, mekanik aletler üreten, veya başka alanlarda kullanılan araçların, bilgisayarla uyumlandırılması gibi işlerde çalışan; kısacası gözle görülüp, elle tutulan bilişim araçlarını üreten firmalardır. Bu firmaların kurulup, çalışması için çok büyük sermaye ve teknik bilgi birikimi gereklidir. Ülkemizde henüz tam manasıyla bilgisayar üreten firmalar bulunmamaktadır. Sadece, parçaları üreten yada montaj yapan firmalar vardır. 2.8.4.2 YAZILIM FİRMALARI Donanımla, kullanıcı arasında etkileşimi sağlayacak; programların hazırlanması, geliştirilmesi ile ilgilenen firmalardır. Türkiye‟de bu alanda profesyonel anlamda çalışan firmalar bulunmaktadır ve bu firmalar ağırlıklı olarak büyük şehirlerde toplanmışlardır. Çok fazla sermaye gerektirmediği için bu işle bireysel olarak ilgilenen kişiler ve amatör firma sayısı da oldukça fazladır. Az sermaye istediği halde; özgün fikirlerle çok fazla getirisi olabilecek, geleceği parlak bir alandır. 2.8.4.3 WEB TASARIMI/DESTEK FİRMALARI Web sitelerinin tasarımı, barındırılması ve bakımı ile ilgilenen firmalardır. Bu iş ile ilgilenen kişi sayısı çok fazla olmakla beraber, bu konuda uzman firma sayısı nispeten daha azdır. Günümüzde web site kurulumu; okuma yazması olan ve az-çok bilgisayar kullanabilen herkesin yapabileceği bir hal almıştır ve çok sayıda web sitesi bulunmaktadır. Web sitelerinin çokluğundan ziyade içerik ve işlevselliklerinin önemli olduğu kabul edilirse internetin çöplük haline gelmemesi için kaliteli web sitelerine ihtiyaç vardır. Fakat uzman firma azlığı nedeniyle kaliteli web sitesi maliyetleri yüksektir ve bir çok kurum/kuruluş kaliteli web sitesi yaptırmayı tercih etmemektedir. 2.8.4.4 TEKNİK SERVİS Bilgisayar donanımı ve yazılımıyla ilgili sorunların giderildiği; tamir, sistem kurulumu vb. işlerin yapıldığı yerlerdir. 2.8.4.5 SMS VE İLETİŞİM SERVİSLERİ Telekomünikasyon servisleri sağlarlar.Cep telefonu operatörleri bu gruba girer; ayrıca kurumlara toplu SMS gönderimi gibi hizmetler sunan firmalar, firmaların çağrı merkezleri de bu gruba girmektedir. 2.8.4.6 BT DANIŞMANLIĞI Bilişim teknolojileri konusunda danışmanlık hizmeti verirler. Şirketleri yada şahısları bilişim üzerine bilgilendirir. Gerekirse bilişim alanında teknolojiyi yakalamaları için şirketlere planlar hazırlarlar. 203 2.8.4.7 SATIŞ Yukarıda değinilen bilişim ürün ve hizmetlerinin pazarlanması ile ilgilenirler. Bilişim sektöründeki bu alanlar zamanla değişebilir, bir kısmı önem kazanırken bir kısmı önemini kaybedebilir, yeni alanlar, firma şekilleri ortaya çıkabilir. Sektördeki alanları gördükten sonra Türkiye‟de bilişime değinecek olursak; bilişim sektörünün gelişimi için uygun piyasa koşullarının oluşturulması çok önemlidir. Bu uygun piyasa koşulları: Bu alanda girişimciliğin özendirilmesi Genç girişimcilerin şirket kurma, kaynak bulma, yer bulma, ürün ve servis ihracatı, vergilendirme gibi konularda önlerine çıkan ağır vergi yükünün kaldırılması Risk sermayesine erişim, kısıtlı teknopark imkanı gibi bürokratik engellerin ortadan kaldırılması olarak sıralanabilir. Bu konularda yapılacak çalışmalarla, sektör daha da iyiye gidebilir. Tablo 4‟de Türkiye‟nin Bilişim Pazarı ile ilgili bazı verileri görebilirsiniz. 89. TABLO 4- TÜRKİYE BİLİŞİM PAZARI 2.8.5 MALATYA’DA BT SEKTÖRÜ NE DURUMDA Malatya‟da bilgisayar donanımı üreten bir firma bulunmadığı gibi; 1. Organize Sanayi Bölgesi‟nde elektrik malzeme üretimi yapan sadece bir işletme bulunuyor. Tüm Türkiye‟de olduğu gibi Malatya‟da da bu konuda eksiklik var. Yazılım üretimi ve web tasarımı yapan şirketler bulunsa da çok az sayıda. Bilgisayar hizmetleri verip, Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı firmalardan yazılım üretimi yapan şirketlerin sayısı 15‟ten daha az. Bilgisayar mühendisleri ile bu işi yürüten şirketler yok denecek kadar az sayıda. Bu sayı azlığından ötürü, Malatya yazılım üretip, başka şehirlere, yurtdışına satmak bir yana dursun, kendi ihtiyacını karşılayamamakta; hastaneler, okullar, özel işletmelerin büyük bir kısmı yazılımlarını başka şehirlerde üretim yapan firmalardan satın almaktadır. SMS servisleri ve Uzman BT danışmanlığı hizmeti veren hiçbir firma mevcut değil. Yine TSO kayıtlarına göre, bilgisayar malzemeleri satışı yapan firma sayısı 100 civarında. Bu bilgiler de gösteriyor ki; 850 binden fazla nüfusa sahip olan Malatya bilişim sektöründe yatırıma kesinlikle ihtiyaç duyuyor. 204 2.8.6 KAMU KURUMLARINDA BİLİŞİM Bilişim teknolojilerinden yaralanmanın çok önemli olduğu alanlardan birisi de kamu kurum ve kuruluşları. Doğrudan toplum için, toplumla çalışan bu kurumlardaki gelişmeler doğal olarak en kısa yoldan bireylere ulaşacak bu sayede bilişimin faydalarını gören ve bundan yararlanan bireylerde de bilişime karşı olumlu düşünceler oluşacaktır. 2.8.6.1 E-DEVLET E-Devlet, bilişim teknolojilerini kullanarak, vatandaş-devlet arasındaki ilişkiyi hızlı, kolay ve verimli bir hale getirip aynı zamanda da devlet işlerinde şeffaflık sağlamayı hedefleyen sistemdir. Türkiye Bilişim Derneğinin E-Türkiye Raporundaki e-birey ve e-vatandaş tanımları: 2.8.6.1.1 E-BIREY Günlük yaşamında, iletişimini istediği yer ve zamanda, elektronik ortamda kolaylıkla gerçekleştirebilen, iletişimden öte oy verme dahil sunulan tüm hizmetleri sanal ortamda yapmayı tercih ederek yaşam kalitesini artırmaya çalış an kişiyi e-Birey olarak tanımlayabiliriz. e-Vatandaş kavramının e-Birey kümesi içinde olduğu, e-Birey olan herkesin e-vatandaş gözden kaçırılmamalıdır. olduğu e-birey için İş veya eğitim için araştırma yapmak İletişim kanallarını kullanmak (e-posta, video konferans, anında mesaj) Bankacılık hizmetlerini kullanmak Fatura ödemelerini yapmak STK ve özel kurumlarla ilgili sunulan online hizmetleri kullanmak Devlet dairelerinin hangi hizmetleri verdiğini öğrenmek Potansiyel iş olanakları ile ilgili bilgi almak Herhangi bir konu üzerine yorum/şikayette bulunmak Oyun, eğlence kanallarını kullanmak Sayısal TV platformlarını kullanmak Alış veriş yapmak e-vatandaş için Devlet iĢleri için gerekli formları indirmek ve göndermek Kanun ve taslaklarla ilgili bilgi araĢtırmak Seçimlerle ilgili bilgi almak TaĢınma, ikamet/adres değiĢikliği için gerekli iĢlemleri yapmak Elektrik-su-doğalgaz kullanımı ile ilgili iĢlemleri yapmak Devletin sunduğu hizmetlerle ilgili bilgi almak ve baĢvurmak Vergi ve cezalar hakkında bilgilenmek ve ödemelerini gerçekleĢtirmek Gerekli belgelerin (sürücü belgesi, pasaport vb.) alınması ile ilgili bilgi almak/baĢvurmak 2.8.6.2 KENT VERİ BANKASI VE BİLGİ SİSTEMLERİ Kent ile ilgili verilerin BT destekli bir şekilde yönetilip, ortak bir sistemde toplanmasıyla, toplum yararına bilgiler üretilip, tüm bu bilgilerin vatandaşın hizmetine sunulmasını sağlamak amacıyla 205 oluşturulan sisteme kent veri bankası denilmektedir. Kent veri bankası ve bilgi sistemleri; o kent sakinleri, kent sakinlerine ait bilgiler,ulaşım, konutlar, tapu, kanalizasyon, elektrik, yol, su hizmetleri gibi bilgileri içermelidir. Bu sayede daha verimli ve şeffaf hizmet sunulabilir. İnternetten belediye işlemleri v.s. yapılabilir, fatura ödemeleri gerçekleştirilebilir. Mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesi‟nin kent rehberi ve şu an deneme aşamasında olan şehir rehberi uygulamaları bu konuda güzel bir örnek teşkil etmektedir. Kent Rehberinde, aranan bir adres girildiğinde haritadaki yerini gösterme, uydu görüntüsü, şehirdeki iki konum arasında ulaşım rehberliği, en yakın durak, devlet daireleri gösterimi gibi özellikler bulunmaktadır. Malatya‟da belediye tarafından gerçekleştirilmesi gereken bu sistemlerin hiç biri mevcut değildir. Belediyenin http://www.malatya.bel.tr/ adresli web sitesinde (Şubat 2007) sadece faaliyetlerin tanıtımı yapılmaktadır. Borç Sorgulama menüsünün yapım aşamasında olduğu belirtilmektedir. 2.8.6.3 KÜTÜPHANELER, MÜZELER e-Devlet uygulamasıyla birlikte e-kütüphane uygulaması da başlatılmış, http://www.ekutuphane.org/ adresinde Türkiye‟deki tüm kütüphaneleri birleştirmek ve çevrim içi tarama kolaylığı gibi imkanlar sağlanmaktadır. Malatya İl Halk Kütüphanesi arama listesinde bulunmasına rağmen kütüphanedeki kitaplar veritabanında mevcut değildir; kütüphanede de bilişim sistemlerinden yararlanılmamaktadır. 18000 eserin muhafaza edildiği, bir çok ünik eserin de bulunduğu Malatya Müzesi‟nin ise bir web sitesi bile bulunmamaktadır. Oysa ki web sitesi üzerinden tanıtımı yapılarak müzeye olan ilgi arttırılabilir. Müzedeki tüm eserler bilgisayar ortamında kaydedilerek, müze girişine de kiosk bilgisayar yerleştirilip, aranan esere göre yönlendirme yapılarak, müze daha kolay gezilir ve ilgi çekici bir hale getirilebileceği gibi, aynı zamanda da eserler güvenlik altına alınmış olur. 2.8.6.4 HASTANELER Hastanelerde de internet üzerinden tanıtım ve randevu verme, tahlil , rapor sonuçları, yatan hastaların son durumları, hastane içi birimler arası iletişim, hasta dosyalarının internet üzerinden paylaşılması gibi kolaylaştırıcı bilişim faaliyetleri söylenebilir. Malatya Devlet Hastanesinin bir web sitesi mevcut; fakat bu sitede tanıtım dışında sadece tahlil sonuçlarını görebilmek mümkün, geriye kalan işlemler henüz gerçekleştirilemiyor. Turgut Özal Tıp Merkezi‟nin web sitesi şu anda yapım aşamasında ama hazırlanan sitede bu özellikler mevcut olacak gibi görünüyor. Zaten TÖTM bilişim konusunda Malatya‟daki diğer kuruluşlara göre daha iyi bir konumda.Otopark sisteminden, otomasyon sistemine kadar, bir çok alanda bilişim teknolojilerinden yararlanılıyor. Her ne kadar bu iki hastanede durum böyle olsa da bu yenilikler sadece buralarla sınırlı, ayrıca bu hastanelerin yazılımları başka şehirlerden satınalım yoluyla gerçekleştiriliyor. Hastanelerin kendi yazılımlarını kendileri yapacak bir birimleri mevcut değil. Üniversitede Bilgisayar Mühendisliği bölümünün eksikliği burada da hissediliyor. 2.8.6.5 OKULLAR Okullarda da bilişim ve teknoloji kullanımı, gerek eğitimin içerisinde, gerek veli-öğretmen-öğrenci arası ilişkinin geliştirilmesi ve kolaylaştırılması açısından son derece önemlidir. İlimizde Müfredat Laboratuar Okulları‟nda diğer okullara göre BT daha iyi kullanılıyor ama hem MLO‟lardaki seviye bile istenilen düzeyde değil. 206 BT‟nin kullanılamama nedenlerinin başında ise öğretmenlerin bu konuda yetersiz ve isteksiz olması ve BT kullanımının pahalı olup okulların bütçelerinin kısıtlı olması geliyor. Ayrıca Malatya‟da eğitime yönelik yazılım üretilememesi de bir dezavantaj. Birkaç okul dışında web sitesini etkin olarak kullanan okul bulunmadığı gibi, Fen Lisesi dışında da web sitesi üzerinden notları açıklayan, velilerin ve öğrencilerin erişmesini sağlayan okul bulunmamakta. 2.8.6.6 KAMUDA BİLİŞİME DAYALI AR-GE Kamu kurumlarında bilişime dayalı AR-GE son derece faydalı olmaktadır. Devlet olarak bu güne kadar sanayi politikamızda , bilişim ve elektroniğe neredeyse hiç yer vermemişiz. Bu konularda yapılan planlamaların bir çoğu da uygulanamamış. Hazırlanan Kalkınma raporlarında üniversitelerden bir çok alanda, bir çok uzman varken bu alanlarda ya çok az var ya hiç yok. Kurumlarımız ,sınırlı da olsa kaynaklarımız, stratejilerimiz olmasına rağmen öncelikler doğru belirlenemediği için; ayrıca toplumda AR-GE kültürü zayıf olduğu ve de AR-GE yöneticilerimiz az olduğu için özellikle bilişim ve elektronikte pek iyi konumda değiliz. Bu konuda en iyi çalışan kurumların başında TÜBİTAK ve üniversiteler geliyor ama kaynak yetersizliği yüzünden bu kurumlar da çok kısıtlı bir çerçevede çalışabiliyor. Bu konuda ne kadar az ilgi gösterildiğini Prof. Dr. Erol TAYMAZ‟ın sözleri çok güzel açıklıyor herhalde: “Bilişim sektöründe sürekli Hindistan örnek gösteriliyor. Hindistan’da sadece bir kamu araştırma merkezinde 2500 Bilgisayar Mühendisi çalışırken. Türkiye’de, AR-GE alanında çalışan, üniversiteler, TÜBİTAK v.s.de toplam çalışan bilgisayar mühendisi sayısı yüzlerle ifade ediliyor. Eğer Hindistan’ı örnek veriyorsak onlar kadar bu işi ciddiye almalıyız.” 2.8.7 ÖZEL İŞLETMELERDE BİLİŞİM 2.8.7.1 BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÜRETİM VE GELİŞTİRME, PERSONEL BİLGİSİ, DEPARTMANLAR ARASI İLETİŞİM İşletmelerde kullanılan Bilgisayar sayıları ne kadar fazla olursa olsun verim elde edebilmek için bunların doğru bir şekilde kullanılması gerekmektedir. 2001 deki veriler ve 2005 deki veriler kıyaslandığında 3, 2001 yılında çoğunlukla, arşivleme ve kayıt tutma gibi faaliyetlerde kullanılan bilgisayarın 2005 e doğru yavaş da olsa, araştırma, planlama, otomasyon gibi işlemlerde de kullanıldığı görülmüştür. Bu olumlu bir gelişmedir ama yeterli değildir. Sürekli gelişen bu cihazlar, yapabileceklerinin çok azı için kullanılmaktadır. Oysa ki bilgisayar destekli üretim, geliştirme, kalite kontrol,bakım v.s. yapılması verimi son derece arttıracaktır. Denetlendiğinin bilincinde olan işçiler daha fazla özveri ile çalışacak, hataların, nereden kaynaklandığı, nasıl çözülebileceği, bilgisayar destekli denetimlerle çok daha kolay bulunabilecektir. Bir sistemden elde edilebilecek maksimum verim, bilgisayarlar yardımı ile çok daha rahat bir şekilde hesaplanabilecektir. Bilgisayarlar bu konuda ne kadar avantaj sağlasa da, işletme yöneticilerinin bir çoğu henüz bu avantajları fark edememiştir. Bu yüzden de mümkün olandan daha az kar etmektedirler. Bunun önüne 3 Malatya Ticaret ve Sanayi Odası – KOSGEB Verileri 207 geçebilmek için, Malatya‟daki işletmelerde şu an çok fazla olmayan üniversite mezunu teknik yeterliliğe sahip, kalifiye eleman sayıları arttırılmalı ve bilişim destekli sistemlere geçilmelidir. Personel bilgilerinin bilgisayar ile tutulması ve şirketlerin kendi içerisinde departmanlar arası iletişiminin bilgisayarla sağlanması da son derece önemlidir. Bu sayede bir departmandaki üretim, personel, durum vb. bilgiler anında diğer departmanda görülebilir ve ona göre departman olarak tepkiler verilebilir. Yine bilişim konusunda şirketler eğitimlere önem göstermeli, elemanlarının sürekli olarak, teknolojik yenilikler konusunda bilgilenmesine önem göstermelidir. İşletme sahipleri, bilişim teknolojilerinden faydalanmanın kendilerine sağlayacağı faydalardan habersiz durumdalar. İşletmelerin %86‟sı bilgi sisteminde yeni teknolojinin gerekli olmadığını düşünüyor ki4 bunda işletmelerin sadece %50‟sinde üniversite mezunu yönetici bulunuyor5 olmasının da etkisi var. Çalışanların ise %51‟i ilköğretim mezunu olduğu için, bilişim teknolojilerine uyum sağlamalarında da bir miktar sorun yaşanması mümkün. 2005 yılı Ocak ayında Türkiye genelinde Bilgisayar erişimine sahip şirket oranı %87,76, bunların içinde internete bağlananlar %80,436 iken Malatya‟da internet kullanan işletmelerin oranı %54,553 tir. 2.8.7.2 E-TİCARET OECD tarafından 1997'de yapılan tanım "e-ticaret" konusunda en yaygın kabul görmüş olan tanım olup yasal zemini oluşturması açısından oldukça önemlidir.Bu çerçevede "e-ticaret" aşağıdaki eylemleri kapsayan bir süreç olarak tanımlanmaktadır: Ticaret öncesi firmaların Elektronik ortamda bilgilenmesi ve araştırma yürütmesi, Firmaların elektronik ortamda buluşması, Ödeme sürecinin yerine getirilmesi, Taahhüdün yerine getirilmesi, Mal veya hizmetin müşteriye teslimi, Satış sonrası bakım, destek vb. hizmetlerin temin edilmesi. Malatya‟daki işletmelerde e-ticaret yok denecek kadar az miktarda yapılmaktadır. Bu da daha çok alım ağırlıklı olmaktadır. İnternet üzerinden satış ve ihracat yapan firmaların sayısı çok azdır. Tablo-5‟de görüldüğü üzere e-ticaret ile alış yapan firmalar %5,93 satış yapanlar ise %10,28‟lik bir dilimi oluşturmaktadır. Son yıllarda global ekonominin şekillenmesinde bilişimin rolü çok fazla artmıştır ama Türkiye‟de ve özellikle de Malatya‟da bu rol pek fazla dikkate alınmamaktadır. Oysa ki, internet üzerinden tanıtım, alış satış işlemleri, hem muhatap olunabilecek müşteri ve satıcı sayısını arttırmakta, hem masraflar büyük bir oranda azaltmakta, hem de hızı arttırmaktadır. Ödeme işlemleri bankaların sağladıkları internet hizmetleri ile daha hızlı yapılabilmektedir. E-ticaret yeterince gelişmezse küresel rekabet çok zorlaşacaktır. 4 5 6 KOSGEB Malatya Saha Araştırma Raporu (2005) KOSGEB Malatya Saha Araştırma Raporu (2005) DPT GĠRĠġĠMLERDE BĠLĠġĠM TEKNOLOJĠLERĠ KULLANIMI ARAġTIRMASI, 2005s 208 90. TABLO 5- MALATYA’DAKİ İŞLETMELERİN BİLİŞİM ALT YAPISI (KOSGEB SAHA ARAŞTIRMA ÇALIŞMASI MALATYA İLİ DEĞERLENDİRME RAPORU- 2005) 2.8.7.3 BT SEKTÖRÜNDE VE DİĞER SEKTÖRLERDE BT KULLANIMI KONUSUNDA TEŞVİKLER 2.8.7.3.1 KOSGEB Küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinin teknolojik yeniliklere uyumlarını sağlamak, rekabet güçlerini yükseltmek, ekonomiye katkılarını ve etkinliklerini artırmak amacıyla 1990 yılında kurulan KOSGEB, Teknoloji Geliştirme Merkezleri, İş Geliştirme Merkezleri ve Laboratuar Müdürlükleri‟nin çatısı altında destek veriyor. Kimler faydalanabilir? İşletmeler, girişimciler, yeni girişimciler, meslek kuruluşları, işletici kuruluşlar, sektörel kuruluşlar. Kriterleri neler? Finansmandan eğitime, danışmanlıktan proje geliştirmeye kadar çeşitli destek ve teşvikler veren kuruluş, her sanayi ve sektör için ayrı kriterler, ayrı destek oranları uyguluyor. Nasıl başvurulur? KOSGEB‟in destek ve teşviklerinden www.kosgeb.gov.tr adresinden alabilir. 2.8.7.3.2 TEKNOLOJİ İZLEME VE faydalanmak isteyen DEĞERLENDİRME şirketler, detaylı BAŞKANLIĞI bilgiyi (TİDEB) Türk sanayisine araştırma-teknoloji geliştirme yeteneği kazandırarak evrensel teknolojiye katkı sağlayan bir sanayi oluşturmak amacıyla proje faaliyetlerinin desteklenmesinde TÜBİTAK'ın yükleneceği görevleri yürütmek üzere 3 Haziran 1995‟de kuruldu. TÜBİTAK kaynakları kullanılarak, 209 Ar-Ge projelerine yüzde 60'a varan oranlarda hibe şeklinde destek sağlıyor. Şu ana kadar bin 153 kuruluşla 2 bin 591 projeye destek verdi. Kimler yararlanabilir? Sektör ve büyüklüğe bakılmaksızın firma düzeyinde katma değer yaratan, bir veya birden çok gerçek veya tüzel kişiye ait olan Türkiye‟de yerleşik tüm işletmeler, proje başvurusunda bulunabilir. Ancak kanuni merkezi ve iş merkezi yurtdışında bulunan işletmelerin Türkiye‟deki temsilcilik ve şubeleriyle vakıflar bu program kapsamında desteklenmiyor. „Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı‟ uygulamasına başvuran kuruluşların vergi ve sosyal güvenlik yükümlülüklerini zamanında yerine getirmiş olmaları gerekiyor. Başvuru süreleri neler? Herhangi bir iş gününde proje başvurusu yapılabilir. Proje başvuruları, tebliğ, yönetmelik ve bu kurumun verdiği kılavuzda belirtilen esaslara uygun olarak hazırlanarak TÜBİTAK-Teknoloji İzleme ve Değerlendirme Başkanlığı‟na yapılıyor. Fiilen başlatılmış bir proje için de başvuru yapılabiliyor. Destek kararı verilen projelerde, başvurunun yapıldığı tarihten en fazla üç ay öncesinden itibaren yapılan ve TÜBİTAK tarafından onaylanan harcamalar kabul ediliyor. Nasil başvuru yapılır? Proje başvurusu Ar-Ge Yardımı Proje Öneri Bilgileri (AGY100) formunda yer alan bilgiler hazırlanarak yapılıyor. Bu dokümana, www.tideb.tubitak.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz. 2.8.7.3.3 AVRUPA BİRLİĞİ İŞ GELİŞTİRME MERKEZLERİ (ABİGEM) Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezleri, AB-MEDA programı kapsamında finanse edilen Avrupa Birliği Komisyonu ve TOBB ortak projesi. Avrupa Birliği Komisyonu ve TOBB adına; Ege Bölgesi Sanayi Odası, Gaziantep Ticaret Odası ve Kocaeli Sanayi Odası desteğiyle İzmir, Gaziantep ve Kocaeli‟nde kurulan merkezlerin hedefi, bölgelerindeki KOBi‟lerin rekabet seviyelerini artırmalarına ve potansiyellerini geliştirmelerine yardımcı olacak profesyonel yönetim danışmanlığı ve eğitim hizmetlerini sunarak, bölgenin ekonomik kalkınmasına destek olmak. ABİGEM aracılığıyla bölge KOBİ‟lerine; ihracatı geliştirme, iş geliştirme, pazarlama yönetimi, finans yönetimi, insan kaynakları yönetimi ve girişimcilik konularında danışmanlık ve eğitim hizmetleri veriliyor. ABİGEM‟e www.abigem.org adresinden ulaşabilirsiniz. 2.8.7.3.4 EUREKA EUREKA, Avrupa ülkelerindeki endüstri ve araştırma kuruluşlarının dünya pazarlarındaki rekabet gücünü artıracak ileri teknolojilerin, ürünlerin ve hizmetlerin araştırılması ve geliştirilmesini, ülkelerarası ortak projeler oluşturulmasını ve yürütülmesini teşvik etmek için 1985'te Türkiye'nin de içinde bulunduğu 19 Avrupa ülkesi ve Avrupa Birliği'nin kurduğu uluslararası bir kurum. Bugün 35 ülke ve Avrupa Birliği EUREKA üyesi. NASIL KATILABİLİRSİNİZ? • www.eureka.be adresindeki web sitesinde yayımlanan proje önerilerini inceleyip, EUREKA destekleri için başvuru yapabilirsiniz. • Proje önerisinde bulunabilirsiniz. 210 Projelerde hangi kriterler araniyor? • Katılımcılar en az iki EUREKA ülkesi ülkeden olmalı • Proje, sivil amaçlı uygulamalara yönelik olmalı • Pazar potansiyeli olan sonuçlara yöneltmeli • Araştırma ortaklıkları kurulmasını gerekli kılmalı • Teknik, mali ve yönetsel kaynak ve becerileri olan katılımcılarla yürütülmeli • Yeterli düzeyde yeni buluş içeren ileri teknolojileri ilgilendirmeli. Eureka üyesi ülkeler: Almanya, Avusturya, Belçika, Büyük Britanya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Kıbrıs Rum Yönetimi, Hollanda, Hırvatistan, İspanya, İrlanda, İsveç, İsrail, İtalya, İsviçre, İzlanda, Letonya, Lüksemburg, Litvanya, Macaristan, Norveç, Portekiz, Polonya, Rusya Federasyonu, Romanya, San Marino Cumhuriyeti, Sırbistan ve Karadağ, Slovenya, Slovakya, Türkiye, Yunanistan, Avrupa Birliği. TÜRKIYE TEKNOLOJI GELIŞTIRME VAKFI (TTGV) Bugüne kadar toplam 384 teknoloji geliştirme projesine yaklaşık 140 milyon ABD Doları tutarında destek sağlayan TTGV, proje bütçesinin en fazla yüzde 50'sine 1 milyon ABD Dolar'ına kadar destek veriyor. Hangi projelere destek veriyor? TTGV, özellikle sanayi kuruluşlarınca gerçekleştirilen, araştırma ve geliştirmeye dayalı, teknolojik yenilik içeren, sanayide uygulanabilir ve ekonomik değeri olan projeleri destekliyor. Kimler faydalanabilir? Sanayi sicil belgesine sahip sanayi kuruluşlarıyla yazılım faaliyeti gösteren bilgisayar ve yazılım şirketleri. Nasil başvuru yapılır? Proje önerileri, www.ttgv.org.tr adresinde yer alan Başvuru Rehberi‟ndeki formlar ve açıklamalar doğrultusunda hazırlanıp, TTGV'ye sunuluyor. Proje başına 50 ABD Doları yatırılıyor. Destek süresi ve miktarı ne kadar? Destek süresi en fazla 24 ay ve destek miktarı Hazine Müsteşarlığı/Dünya Bankası kaynağında en fazla 2 milyon ABD Doları, Dış Ticaret Müsteşarlığı kaynağında ise en fazla 1 milyon ABD Doları. Destekleme koşulları neler? TTGV tarafından projelerin toplam bütçelerinin en fazla yüzde 50'sine destek veriliyor. Projeyi öneren kuruluşun da en az TTGV'nin verdiği destek kadar katkıda bulunması gerekiyor. Proje süresince 211 firmanın harcama yapmasından sonra TTGV katkısı olarak belirlenen tutar aylık bazda firmaya ödeniyor. TTGV tarafından ABD Doları olarak verilen finansal destek, projenin sona ermesinin ardından dört yıl içinde ABD Doları olarak geri ödeniyor. TTGV kaynağından yararlanmak isteyen kuruluşlar 0312-265 02 72 no‟lu telefondan Teknoloji Geliştirme Projeleri Grubu‟na ulaşabilir. Her ne kadar bu teşvikler olsa da teşviklere talep istenilen düzeyde değil. KOSGEB verilerine göre Malatya‟da 15, Elazığ‟da ise 13 şirket KOSGEB‟den yazılım desteği almış, Elazığ‟da kobinet‟e kayıtlı BT sektöründe çalışan işletme sayısı dokuzken Malatya‟da ise bu sayı birdir. 2.8.7.3.5 ÖZEL BIR NOKTA: TEKNOPARK (TEKNOLOJI GELIŞTIRME BÖLGELERI) Burada özel bir yeri bulunduğu için TGB kavramını açıklamakta fayda var. Özellikle ileri ülkelerde üniversite-sanayi işbirliğine dayalı yeni üretim modelleri geliştirilmiştir. Bilim ve teknoloji üretimi için gereken kadrolar, üniversite ve araştırma merkezlerinde yaşatılan bilim geleneğiyle yetişecek ve bu gelenek, bu kadrolarla sanayiye taşınacaktır. Bu nedenle, bilim ve teknoloji politikalarının başlıca odak noktalarından birini üniversite eğitimi ve araştırma-geliştirme faaliyetlerinin bütünselliği oluşturmaktadır. Sanayileşmiş ülkelerde; yeni teknolojileri üretmek için başlatılan dev projeler, değişik uygulamalara açık, çok amaçlı girişimlerdir ve bunların tümünde devletin etkin bir biçimde yer aldığı görülmektedir. İlk girişimlerin başlamasına ön ayak olan devlet, gelişmeleri desteklemekte ve bu projelerin ürünleri için pazar yaratma işlevini de üstlenmektedir. Tüm dünyada, özellikle son 30 yıl içinde, elde edilen bilimsel bilginin teknolojinin hizmetine en kısa sürede sunulabilmesinin önemi göz önünde tutularak bilim ve teknolojide bir entegrasyona gidilmiş; başta ABD olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerde ve yeni sanayileşen ülkelerde bilim ve teknoloji parkları oluşturulmuştur. Bugün bu parkların sayısı 1000’in üzerindedir. Bunlara genel olarak teknopark denilmektedir. Yaygın olarak “bilim ve teknoloji parkları” olarak da adlandırılan bu parkların faaliyetleri temel olarak benzemekle birlikte, içerdikleri faaliyetlere göre ülkeden ülkeye değişik isimlerle anılması mümkündür. Teşvik ve Destekler 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası, teknoloji geliştirme bölgelerine birtakım teşvikler getirmektedir. Bölgede yer alan şirket, yazılım faaliyetinde bulunuyorsa veya araştırma geliştirme yapıyorsa, o şirketin çalışanları aldıkları maaştan gelir vergisi ödememektedir. Bölgede yer alan girişimci şirket, bu faaliyetlerine ilişkin bir gelir elde ettiğinde, yıl sonunda kurumlar vergisi ödememektedir. Bu temel ve son derece önemli bir muafiyettir. Kurumlar vergisi muafiyetine bakıldığında, aslında Avrupa'da çok sayıda ülkede buna benzer muafiyetler olduğu görülmektedir. Fakat, gelir vergisi muafiyeti dünyada birkaç ülkede kalmış durumdadır. O açıdan bakıldığında girişimci şirketlere yapılan teşvikler son derece yüksektir. Bölgeyi yöneten şirket de benzeri muafiyetlerden yararlanabilmektedir. 212 2.8.8 BİLİŞİM EĞİTİMİ Türkiye e-toplum’a doğru yol alırken, bireylerin de bilişim ve teknolojiye ayak uydurması gerekmektedir.Sektörde çalışacak, altyapı oluşumunu gerçekleştirecek uzmanlara ihtiyaç olduğu gibi, bireylerin de e-birey olabilmeleri için bazı yeterliliklere sahip olması gerekmektedir. Nedir bu yeterlilikler? E-Birey Olabilme Şartları 7 Sanal Dünyanın en önemli öğesi olan e-Birey‟i oluş turan bileşenler şunlardır: Yeterli düzeyde bilgisayar ve Internet okuryazarı olması Erişim teknolojilerini kullanabilmesi Hızla gelişen teknolojiden haberdar olması Internet üzerindeki kaynak ve olanakları etkin kullanması Konumu veya mesleği gereği elektronik ortamda sunulan bir bilgiye erişme yollarını bilmesi ve o bilgiyi kullanabilme yetisine sahip olması Günlük ihtiyaçları için sanal ortamı kullanma alışkanlığına sahip olması. Bilişim eğitimi nerelerde ne şekilde verilmektedir bunları incelemekte fayda var. 2.8.8.1 İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİM KURUMLARINDA E-birey olabilme şartlarını toplumdaki tüm bireylerin sağlaması gerektiği düşünülürse, bireyler bu konuda 8 yıllık zorunlu ilköğretim eğitimi içerisinde bulunmalıdır ama günümüze kadar işlenen program bu konuda yetersiz kalmaktaydı. Program yetersiz kaldığı gibi, bu konuda eğitim verecek öğretmen sayısı çok az olduğu için, yetersiz olan program bile tam olarak işlenemiyordu. Öngörüsü yeterli olmayan, öğretmen ve idarecilerin bu dersi önemsememesi ve dersin de seçmeli bir ders olmasının da sonucu olarak ortaöğretim kurumlarından mezun bir öğrenci daha arama motorlarını ve kelime işlemci programları bile etkin bir şekilde kullanmayı başaramıyor. İlköğretim Genel Müdürlüğü’nün 10.08.2006 tarih ve 17827 sayılı teklif yazısı üzerine Talim ve Terbiye Kurulunda görüşülen “İlköğretim Seçmeli Bilgisayar (1–8. Sınıflar) Dersi Öğretim Programı”nı1, 2 ve 3. sınıflarına ait bölümünün 2006–2007; 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıflarına ait bölümünün ise 2007–2008 öğretim yılından itibaren uygulanmak üzere kabul edilmiştir. Bu yeni programın içeriğine göre dersi alan ve başarıyla tamamlayan bir öğrenci, e-birey olabilecektir fakat ders tamamıyla uygulamaya öngörülen tarihte girebilecek mi? Bu konu henüz belirsiz. Malatya genelindeki ilköğretim, ortaöğretim ve okul öncesi eğitim kurumlarımızda toplam 5146 bilgisayar mevcut olup bunlardan 3072 tanesi ilköğretim okullarında, 1562 ortaöğretim kurumlarındadır.8 155 bin civarı öğrenci bulunan Malatya’da bu durumda yaklaşık her 30 öğrenciye bir bilgisayar düşmektedir. Bu rakamlara göre de bilgisayar sayıları yeterli değildir; yine de doğru kullanımla, az sayıda bilgisayarla bile çok fazla iş başarmak mümkündür. 7 8 Türkiye Bilişim Derneği e-türkiye Raporu Rakamlar http://malatya.meb.gov.tr adresinden alınmıştır 10 Şubat 2007 213 2.8.8.2 TEKNİK LİSELERDE Teknik Lise’lerin durumu tüm Türkiye için sorun teşkil etmektedir. Avrupa Birliği’nde bir çok ülkede bizdeki Teknik Lise dengi okullardan mezun olanlar, bilişim ve teknoloji sektöründe yeterlilik kazanıp çalışabilmekteyken; bizde Devlet Planlama Teşkilatı’nın Doğu Anadolu Projesi Ana Planı’nda da belirtildiği gibi müfredatın gelişmelerin gerisinde kalması, ÖSS’de puan dezavantajları yüzünden öğrencilerin teknik liselerden soğutulması gibi sebeplerle teknik liseler kaderine terkedilmiştir. Bir çok teknik lise mezunu ise kendi alanında çalışmayı tercih etmemektedir. Malatya Ş.K. Özalper Anadolu Meslek Lisesi mezunları üzerinde yapılan incelemeye göre BT bölümlerinden mezun olanların sadece %18’i kendi alanlarında çalışmakta. Neredeyse hiçbir öğrenci 4 yıllık bir okula yerleşememekte ve alanında mühendis olamamaktadır. Malatya’da son 5 yıl içerisinde BT alanında teknik liseden mezun öğrenci sayısı tahmini olarak 3000 olarak kabul edilecek olursa, zaten az çok konuya aşinalığı olan bu öğrencilere modern eğitimler verilerek, kalifiye eleman yetiştirilmesi sağlanabilir. Bu açıdan bakıldığı zaman Malatya; Bilişim Çırakları Projesi9 benzeri bir projenin uygulanabileceği bir şehirdir. 2.8.8.3 ÜNİVERSİTELERDE VE YÜKSEK OKULLARDA Her ne kadar bir çok üniversitede diğer gelişmiş ülkelerin üniversiteleri düzeyinde eğitim olmasa da bilişim ve teknoloji eğitimlerinin en üst düzeyde verildiği yerler üniversitelerdir. Tablo 6‟ye bakılırsa yılda yaklaşık 2500 bilgisayar, 2500 elektrik-elektronik mühendisi mezun olmaktadır. Bu öğrencilerin hepsi eğitimleri süresince ve mezun olduktan sonra projeler üretmekte ve Türkiye‟nin BT alanında gelişmesini sağlamaktadırlar. Malatya İnönü Üniversitesi‟nde ise sadece elektrik-elektronik mühendisliği bölümü bulunmakta, bilgisayar mühendisliği bölümüne ise kentte yoğun bir ihtiyaç duyulmaktadır. Elazığ Fırat Üniversitesinde bilgisayar mühendisliği bölümünün bulunması sayesinde kentte yazılım sektörü Malatya‟ya göre daha fazla gelişmiştir. İnönü Üniversitesi‟ne bilgisayar mühendisliği bölümü açılırsa, Fırat Üniversitesi‟ndeki bölümle ortak çalışmalar yapılabilir, orta bir noktaya üniversitelerin desteğiyle bir yazılım üssü veya teknoloji geliştirme bölgesi kurulabilir. 9 Bilişim Çırakları Projesi hakkında detaylı http://www.kosgeb.gov.tr adresine bakılabilir. bilgi, daha önce uygulanan 214 illerde alınan sonuçlar için – 91. TABLO 6- BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ ALANINDA ÜNİVERSİTE, YÜKSEKOKUL VE TEKNİK LİSELERDEN MEZUN ÖĞRENCİ SAYILARI 2.8.8.4 BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ EĞİTİMİ VEREN KURSLAR Bilişim ve Teknoloji alanındaki eğitim eksikliğini azaltmak, eleman ihtiyacını bir miktar da olsa karşılamak amacıyla kurslar tarafından çeşitli eğitim ve sertifika programları başlatılmıştır. Bu eğitim programları arasında C, C++, Java vb. programlama dilleri, Windows ve LINUX gibi işletim sistemleri, veri tabanları, ticari ve bilimsel yazılım paketleri, bilgisayar iletişimi ve ağları, güvenlik vb. eğitimler bulunmaktadır. Kavramsal ve teorik konuları kapsayan eğitimler çok daha az sayıdadır ve talep görmemektedir. Bazı firmaların eğitimleri sadece hizmet verdikleri firmaların bilişim ürünlerine yöneliktir. Fakat ne yazık ki bu kurslar içerisinde modern uygulamaları takip edenlerin sayısı %10 bile değildir. Bilişimin anlık gelişmeler, değişmeler gösterdiği günümüzde, 4-5 sene önceki teknolojiler bile eski ve yetersiz kalabilmektedir. Malatya’da 12 adet bilgisayar kursu bulunmaktadır10. Bu kursların çoğunluğu sadece bilgisayar işletmenliği kursu vermekle birlikte, nadiren talep üzerine programlama kursu da vermektedirler. Ama güncel teknolojiler, yazılım ve donanım ortamları konusunda eğitimler bulunmayıp verilen eğitimler de zamanın gerisinde ve yetersiz kalmaktadır. Malatya’nın bilgisayar mühendisliği 10 http://malatya.meb.gov.tr 15 Şubat 2007 215 bölümüyle birlikte, güncel uygulamaları takip edip, öğretebilecek, işletmelere yerinde eğitimler verebilecek BT kurslarına ihtiyacı vardır. 2.8.9 MALATYALILARIN BİLİŞİM VE TEKNOLOJİYE BAKIŞI Bilişim ve Teknoloji hızla dünyaya egemen olurken, Malatyalının bilişim ve teknolojiye bakışı ne durumda? Malatya‟da bilişim ve teknolojinin çok fazla gelişmemesi ve bu konudaki eğitim eksikliği yüzünden, Malatyalının BT‟ye bakışı da çok olumlu gelişmemiştir. Orta yaşın üzerindeki insanlar genellikle işlerini bilgisayardan yapmayı daha zor bulmaktadır. Gençlerin ise bir çoğu bilgisayar hakkında yanlış bilgi sahibidir ve yanlış kullanmaktadır. Bilgisayar bir eğlence aygıtı, internet ise daha çok eğlenceye yarayan bir sistem olarak görülmektedir. İnternet kafelerin büyük çoğunluğu oyun oynayan, internette sohbet eden gençlerle doludur. Gençlerin bu durumu, medyada internet hakkında çıkan olumsuz haberler (çocuk pornografisi, yasadışı örgüt siteleri v.s.) insanları internet hakkında olumsuz düşünmeye sevk etmektedir. Oysa ki internette de kişi parmaklarının götürdüğü yere gidebilmektedir. İnsanların internetten fayda veya zarar görmeleri kendilerine kalmış bir durumdur. Nadir de olsa bilgisayar-internet hakkında yapılan panellere katılımın çok düşük olması da Malatyalının Bilişim ve Teknoloji‟ye ne derece ilgi duyduğunun bir göstergesidir. Bir diğer konu da güvenlik korkusudur. Bir çok Malatyalının evinde internet olduğu halde, bankacılık işlemlerini internet üzerinden gerçekleştirmemekte, e-ticaret‟e karşı mesafeli durmakta, e-devlet uygulamaları yerine masa başında hizmet almayı tercih etmektedirler. Bunun en büyük sebebi de güvenlik korkusudur. Bireyler internet üzerinden yapılan alış verişte parasının çalınabileceği, yaptığı yazışmalarda hata meydana geleceği, yazışmaların değerlendirilmeyeceğini düşünmektedir. Bunun da en büyük sebebi eğitim eksikliğidir. Eğer bilgisayar konusunda eğitimliyseniz, güvenlik uygulamalarına dikkat ediyorsanız, internette bu tür olaylarla karşılaşma riskiniz yolda karşılaşma riskinizden daha az olacaktır. 2.8.10 UYGUN YATIRIM ALANLARI Malatya‟da incelediğimiz tüm bu şartları göz önünde bulundurursak. Malatya‟da ne gibi yatırımlar yapılabilir. Firmalar için Call Center (Çağrı Merkezi) , Yurt genelindeki hastaneler için ameliyat raporu yazabilecek şirketler, Büyük bilgisayar ve elektronik firmalarının bölgesel teknik servisleri, Yazılım ve donanım konusunda genel olarak hizmet verecek bir teknik servis, İsteğe göre yazılım hazırlayabilecek, profesyonel yazılım şirketleri, Profesyonel bilişim eğitimi ve danışmanlığı şirketleri, SMS servisleri sağlayacak firmalar, Elektronik eğitim programları geliştirecek firmalar açılabilir. Kayısı ihracatı üzerine Malatyalıya malolacak bir web sitesi hazırlanabilir Elektronik aletler, beyaz eşya, küçük bilgisayar parçaları üretimi yapabilecek fabrikaların açılabilir. 216 2.8.11 SWOT ANALİZİ 2.8.11.1 GÜÇLÜ YÖNLER Türkiye geneline göre iyi olmasa da şehirde tahmini bilgisayar sahipliği oranının bölge illere göre yüksek olması. Malatya Meslek Yüksek Okulunda, Bilgisayar Programcılığı programının bulunması Her ne kadar birçoğu şu an kendi alanlarında çalışmıyor olsalar da teknik liselerin BT ile ilgili alanında çok sayıda mezun olması Halkın çoğunluğunun pratikte kolaylık sağlayan yeniliklere açık olması. Çok sayıda internet kafe bulunması. ADSL teknolojisinin gelmesiyle birlikte bir çok ev ve işyerinde 24 saat internet erişiminin bulunması. BT alanında Malatya dışında çalışan Malatyalıların sayılarının fazla olması. Sayıları az da olsa öngörülü, bilişime gereken önemi veren yöneticilerin bulunması. 2.8.11.2 ZAYIF YÖNLER Üniversitede Bilgisayar Mühendisliği bölümünün bulunmaması. Bir ‚Teknoloji Geliştirme Bölgesi‛ bulunmaması İlk ve Orta Öğretim’de verilen bilgisayar eğitiminin yetersiz olması. Birçok kamu kurum ve kuruluşlarının BT’den yeterince yararlanmaması. Malatya Organize Sanayide bulunan işletmelerde BT destekli sistemlere geçilmemesi Hizmet içi BT eğitiminin yetersiz olması. İnternet kafelerin denetimlerinin zayıf olması ve çoğunlukla oyun salonu gibi kullanılmaları. Bilişim eğitimi veren kursların sadece işletmenlik ve programlama kursları veriyor olmaları. E-Ticaret’in getirdiği kolaylıkların yeterince bilinmemesi. 2.8.11.3 FIRSATLAR BT Sektörüne yönelik ve diğer sektörlerde BT kullanımına yönelik sağlanabilecek devlet teşviklerinin bulunması. Komşu şehir Elazığ’daki Fırat Üniversitesinde bilgisayar mühendisliği bölümünün bulunması, Elazığ’da yazılım sektörünün Malatya’ya nispeten gelişmiş olması; aynı 217 zamanda iki şehir arası mesafenin de kısa olması nedeniyle Malatya’ya açılacak bir yazılım üssüne Elazığ’dan da talep olabileceği. KOSGEB’in bu alanda KOBİ’leri desteklemesi BT sektöründe yazılım, donanım ve hizmet alanında çalışan firmaların azlığı sebebiyle bu alanda yapılacak atılımlara ihtiyacın fazla olması ve bu nedenle de daha hızlı gelişebilme ortamı bulabilecek olması. Ulaşımda merkezi bir konumda bulunuyor olması, havaalanının bulunması sebebiyle bilişim alanında yapılacak yatırımların pazarlanmasının, desteklerinin kolay olacak olması ve çevre illere bu konuda öncülük yapabilme olanağının bulunması. Yazılım alanında yapılacak yatırımların çok yüksek sermaye istememesi. 2.8.11.4 TEHDİTLER Sanayi işletmelerinin sahiplerinin BT destekli sistemlere gerek görmeyip, eski sistemlerin kendilerine yettiklerini düşünmeleri BT’nin gerekliliğinin kavrayamayan bir grubun hala bulunuyor olması ve BT çalışmalarını engelleyici tutumları. Malatyalıların bir kısmının bilgisayar ve interneti zararlı araçlar olarak görmeleri, önyargıyla yaklaşmaları. İnternette güvenlik konusunda bilgisiz olmaları Hala DAP gibi bölgesel kalkınma planlarında bilişime yeterince önem verilmiyor olması. Özellikle bilgisayar donanımı alanında yapılacak yatırımların yüklü bir sermaye istemesi bu yüzden de yatırımcıların bu alana yanaşmamaları 2.8.12 SONUÇ Sonuç olarak Malatya gerek nüfus, gerekse eğitim potansiyeliyle bölgede parlayan bir şehir konumundayken, Bilişim ve teknoloji alanını ihmal etmesi mümkün değildir. Bu yüzden bir an önce, bölgesel planlar oluşturulması gerekmektedir. Öncelikli olarak eğitimdeki eksiklikler giderilmeli, halkın bilinçlendirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunulmalıdır. Malatya’da bu alanda yapılacak yatırımlar desteklenmeli, kaliteli eleman ihtiyacı giderilmeli, Yeni işletmelerle de istihdam sağlanmalıdır. İnönü Üniversitesi’ne Bilgisayar Mühendisliği bölümü açılmalı, okullarda bu konudaki eğitim ve faaliyetler arttırılmalıdır. Sektörel anlamda ise işletme sahiplerini BT kullanımı konusunda bilinçlendirmek gereklidir. İşletme sahibi BT kullanımının kendisine getirisini bilmelidir ki uygulama cesaretine sahip olsun. BT çözülümleri uygulayabilecek, danışmanlık hizmeti verebilecek şirketlere de ihtiyaç duyulmaktadır. Sanayide BT kullanımıyla üretimde verimlilikte artış sağlamak günümüz için artık bir gereklilik olmuştur ama Malatya’da bu konuda büyük bir eksiklik vardır. 218 Malatya’da bilişim alanında çalışan firmalar, Malatya dışındaki Teknoloji Geliştirme Merkezleri’nde vergi muafiyeti ve teşviklerle çalışan firmalarla rekabet edememekten şikayetçi olmaktadır. Bu nedenle, Malatya’ya kurulacak bir yazılım üssü Malatya’da yazılım sektörünün gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır. E-ticaret konusunda firmaların bilgilenmesi, ürün ve hizmetlerini internet üzerinden pazarlamasıyla birlikte, pazarlama maliyetlerinde azalma olacaktır. Malatyalı firmalar daha çok müşteri bulabilecek, hatta ihracat yapmaları kolaylaşacaktır. Bu da Malatya ekonomisine katkıda bulunacaktır. Bu nedenle, işletmeler e-ticaret konusunda da bilgilendirilmeli ve desteklenmelidir. Bu sayede Malatya bilişim çağında, bilişim toplumu olma yolunda hızlı bir şekilde ilerleyecektir. 219 2.8.13 KAYNAKLAR Malatya KOSGEB Verileri Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Verileri DPT GİRİŞİMLERDE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULLANIMI ARAŞTIRMASI, 2005 DPT Sekizinci 5 Yıllık Kalkınma Planı - Bilişim Teknolojileri ve Politikaları Ön İhtisas Komisyonu Raporu, 2001 Türkiye Bilişim Derneği e-Türkiye Raporu Avrupa Birliği Sürecinde Türkiye‟de Bilişim ve Telekomünikasyon Teknolojileri Sektörü Üzerine Görüş ve Öneriler (TÜSİAD-Haziran 2006) İnternet Site ve Yayınları Malatya Ticaret ve Sanayi http://www.malatyatso.org.tr Odası Web Sitesi - Sitesi - Türkiye Bilişim Derneği Web Sitesi - http://www.tbd.org.tr Türkiye Bilişim Sektörü http://www.tubider.org.tr Derneği Web TÜBİTAK - http://www.tubitak.gov.tr Bilişim Dünyası Dergisi - http://www.bilisimdunyasi.net.tr Eskişehir Yazılım Üssü Web Sitesi - http://www.eyu.org.tr Milli Eğitim Bakanlığı Web Sitesi http://www.meb.gov.tr Malatya Milli Eğitim http://malatya.meb.gov.tr Müdürlüğü Web Sitesi KOSGEB Web Sitesi - http://www.kosgeb.gov.tr KOBİNET Web Sitesi - http://www.kobinet.org.tr Not:Yoğun olarak yukarıdaki kaynaklardan yararlanılmakla beraber, bu konuda bilgi sahibi kişilerle bire bir görüşmeler yapılmıştır. Durum analizi araştırması sırasında bazı karşılaştırmalar ve bu 220 karşılaştırmalar üzerinden değerlendirmeler yapmak için bazı istatistik bilgileri gerekliydi. Bu bilgiler için öncelikle devlet kurumlarının web sitelerinin istatistik bölümlerinden yararlanıldı. DPT, KOSGEB, TSO, TÜİK ve bir kısım diğer kuruluşların daha önce yaptıkları araştırmalar ve planlar gözden geçirilip, Malatya ile ilişkileri irdelendi ve değerlendirilmeye alındı. Araştırma sırasında karşılaşılan en büyük zorluk, Bilişim ve Teknoloji alanında daha önce hazırlanan rapor ve projelerin azlığı oldu. Bin sayfadan daha fazla bilgi içeren DPT‟nin DAP Raporunda bile bilişim kelimesinin sadece bir defa geçiyor olması bu konudaki zorluğu yeterince açıklıyor. 221 2.9 BİLİŞİM ATÖLYESİ-ÜLKEMİZDE MEDİKAL SEKTÖRÜNE DAİR ALAN RAPORU Özellikle tıp elektroniği alanında hızla gelişen medikal sektörü bilişim atölyesinde çalışma yapan Berat DOĞAN tarafından araştırılmıştır. Raporda bu alanda Türkiye’deki durum ortaya konmaya çalışılmış ve ilintili sektörlere değinilmiştir. Türkiye’deki durum bu alanda Malatya için vizyon oluşturmada önemli olacaktır. 2.9.1 GİRİŞ Günümüzde koruyucu ve tedavi edici hekimlikte, tıbbi cihaz ve aletlerin gündelik kullanım sıklığı ve önemi giderek artan bir özellik arz etmektedir. Tıbbi cihaz ve alet teknolojisinde son birkaç on yıl içinde yaşanan baş döndürücü ilerlemeler, insan sağlığının ele alınış perspektif ve mantığını köklü biçimde değiştirmiştir. Süregelen gelişmeler, ivmeli olarak insan yaşam kalitesini ve süresini olumlu etkilemektedir. Bu gelişmelerin yaygınlaşması ve özellikle gelişen bilgiye erişim kolaylığı, hem sağlık personelinin hem de hastaların yeni teknolojilere ulaşması yönünde etkili olmuştur. Dijital tanı ve tedavi sistemlerin geliştirilmesi, minimal invazif tanı ve tedavi yöntemlerinin ağırlık kazanması, sarf malzemelerinde tek kullanımlık uygulamalara geçiş, nüfusun yaşlanmasının getirdiği yeni hastalık ve hasta bakımı profilleri, tıp teknolojisinin yeni ve hızlı değişen bir teknoloji olma anlayışını zorunlu kılmaktadır. Önümüzdeki on yıllara net olarak damgasını vuracak olan biyoteknoloji, hasta ve hastalıkların ele alınış biçim ve stratejilerini ciddi olarak değiştirecek potansiyel belirleyici unsurdur. Nanoteknoloji, malzeme teknolojisindeki gelişmeler ve bilişim teknolojisinin sıradanlaşması ve yaygınlaşarak gelişmesi benzer belirleyici özellikler taşımaktadır. Türkiye’de tıp teknolojisi sektörü yeterli üretim ve araştırma düzeyine ulaşmamıştır. Sınırlı sayıda üretim yapılmaktadır. Bürokratik yetersizlikler, standardizasyonun olmayışı, hammadde temininde dışa bağımlılık, ekonomide meydana gelen değişimler üretici kesimin ilerleme ve gelişme potansiyelini azaltmaktadır. Bu sektöre ilişkin arzulanan gelişmelerin sağlanması ile ileriki yıllarda; ülke sınırları içinde yaşayan herkese, her yerde ve her zaman ulaşan; toplumun katılımı ile güçlendirilmiş, çağdaş teknoloji ile donatılmış, akılcı, yüksek nitelikli, ekonomik, kendi kendine yeterli, diğer ülkeler tarafından da talep edilen ve yeniliklere uyum yeteneği olan bir sağlık hizmetinin sunulmasını arzu etmekteyiz. Raporda EMA (Elazığ-Malatya-Adıyaman) bölgesindeki duruma yeterli veri bulunmadığından değinilememiş bunun yerine bütün ülkeyi baz alan bir üretim planlaması hazırlanmıştır. Ülkenin mevcut şartları göz önünde bulundurularak rapor, ülkenin herhangi bir bölgesine uygulanabilir halde sunulmuştur. Bu bakımdan ileride EMA bölgesini baz alan bir uygulamaya uyarlanmasında güçlükler yaşanmayacaktır. 2.9.2 TIBBI CIHAZ, ALET VE SARF MALZEMELERI Tıbbi teknoloji sektörü, birçok mühendislik disiplinini içermektedir. Bu disiplinler arasında makine, elektrik-elektronik, kimya, metalurji ve bilgisayar mühendislikleri sayılabilir. Tıbbi 222 teknoloji ürünlerinin ülkemiz sağlık bütçesi içerisindeki payına ilişkin sağlıklı veri bulunmamasına karşın, bu rakamın fazla olmadığı bilinmektedir. Harcamaların önemli bölümü ise tek kullanımlık sarf malzemelerine aittir. Tıp teknolojisi, bir dizi diğer bilimsel ve teknolojik faaliyet alanlarındaki araştırma ve gelişmelerden doğrudan etkilenmektedir. Diğer disiplinlerdeki yenilikler, en hızlı biçimde uygulama olanağı bulmakta ve gelişmeler anlamlı sosyo-ekonomik sonuçlar doğurmaktadır. Önümüzdeki 20 yıl içerisinde, toplumumuzun refah düzeyi ve yaşam standartlarındaki yükselmeye koşut olarak, bireylerin daha seçkin ve bireyselleşmiş sağlık hizmeti talepleri, tıp teknolojisinin önemini ve bu konuda bütçelerden ayrılan payı artıracaktır. Genel olarak tıbbi cihaz, alet ve sarf malzemelerini aşağıda sıralanan ana guruplar halinde toplayabiliriz: Tıbbi Görüntüleme Sistemleri Röntgen Cihazları (dijital ve konvansiyonel) Bilgisayarlı Tomografi Cihazı Manyetik Rezonans Görüntüleme Cihazı Kemik Mineral Densitometre Cihazı Anjiyografi Sistemleri Ultrasonografi-Doppler Cihazları Film Banyo Cihazları Gamma Kamera, PET (siklotron ), SPECT Radyasyon dedektörleri Lazer kameralar (sulu, kuru) Ameliyathane ve Solunum Cihazları Defibrilatör Ventilatör Elektrokoter Ameliyat Masaları ve Lambaları Kalp Akciğer Pompası, Isıtıcı-Soğutucu, Kan Isıtıcıları 223 Cerrahi Aspiratör Oto transfüzyon Cihazları Biyokimya, Moleküler Biyoloji, Hematoloji, Genetik ve Mikrobiyoloji Cihazları Otoanalizör Kan Analiz Cihazları Santrifüj Cihazları Kan ve Kan Ürünleri Saklama Cihazları, Aferez Cihazları Otomatik Sekans Cihazları, PZR( Polimeraz Zincir Reaksiyonu) Cihazları, DNA Çipleri Okuma ve Değerlendirme Üniteleri Hücre Ayırıcıları (Cell Separator), Akım Sitometri Cihazları Biyolojik Sinyal İzleme Cihazları EKG Cihazları Hasta başı Monitörler Oksijen Saturasyonu Cihazları EMG, ERG, EEG cihazları Defibrilatör/monitörler Radyoterapi Sistemleri Lineer Akseleratör Co-60 teleterapi cihazları Brakiterapi Sistemleri (intrakaviter) Simulatörler Fizik Tedavi Cihazları Koşu / Yürüme Bantları Eksersiz Bisikletleri Ultrason Cihazları Traksiyon Cihazları 224 İzokinetik Test Sistemleri Banyo (Su, Parafin) Cihazları Tens cihazları Kısa Dalga tedavi cihazları Optik Tıbbi Cihazlar Endoskoplar (Gastroskop, Kolonoskop vb.) Teleskoplar Mikroskoplar (elektron, laboratuvar, ameliyat, muayene) Işık Kaynakları (soğuk ışık kaynakları) Otoskop ve Oftalmoskoplar Lazer cihazları Sterilizatör ve Etüv Cihazları Buharlı Sterilizatörler (Otoklav) Gaz (EO, Hidrojen peroksit, formaldehit) Sterilizatörleri Kuru Hava Sterilizatörleri (Etüv) Diş, KBB ve Göz Üniteleri Ses ve İşitme Cihazları (Odyometre, Empedansmetre) Mekanik Cihazlar ve Cerrahi Aletler Tıbbi Gaz Sistemleri Hemodiyaliz cihazları, Su sistemleri (deiyonize, distile, revers ozmoz) Tek Kullanımlık Sarf Malzemeleri Protez ve Ortezler 2.9.2.1 TÜRKIYE’DEKI DURUM 2.9.2.1.1 TEKNOLOJIK YAPILANMA Ülkemiz tıbbi cihaz, alet ve malzemelerde teknolojik olarak önemli ölçüde dışa bağımlıdır. Sağlık hizmetlerinde kullanılan cihazların % 94’ü yurt dışından ithal edilmektedir. 225 Ülkemizde üretilen cihazlar şu şekilde sıralanabilir: Taş kırma cihazı, ameliyat masaları, ameliyat lambaları, anestezi cihazları, hasta başı monitörleri, elektrokoter, jinekolojik masalar, cerrahi aspiratörler, oksijen verme cihazları, röntgen cihaz ve aksesuarları; etilen oksit, buhar ve kuru hava sterilizatörleri, kan alma koltukları, tıbbi gaz sistemleri, santrifüj, karıştırıcılar, hasta yatakları, sedyeler, dişçi fotöy ve ünitleri, hastane bilgi sistemleri (donanım ve yazılımlar), cerrahi aletler. Üretilen sarf ürünleri ise; kalp ve damar cerrahisinde kullanılan malzemeler (tubing set, kardiyopleji setleri ve kanülleri, drenaj), intraket, stent, kateter ve sondalar, kan basıncı transdüseri, i.v. set, kan ve kan ürünleri alma-verme setleri, kan torbaları, enjektörler, ameliyat ve muayene eldivenleri, ameliyat iplikleri, örtüleri ve kat-güt, gazlı bez ve pamuk, ortopedik protezler ve onarım malzemeleri, röntgen banyo solüsyonları, dişçilik onarım malzemeleridir. 2.9.2.1.2 EKONOMIK YAPILANMA 1990’lı yılların başında ithal edilen tıbbi cihazların yıllık maliyeti yaklaşık 80 milyon dolar iken, bu maliyet her geçen yıl daha da yükselmiştir. Günümüzde medikal alanda kullanılan malzemelerin yıllık tutarının 2.5 milyar doları bulduğu, bunun da ancak %15’inin yerli firmalar tarafından karşılandığı tahmin edilmektedir. Bu rakamlara cihazların yıllık bakım onarım giderleri ve bu cihazlarda kullanılan tıbbi malzeme giderleri dahil değildir. Tıbbi cihaz, malzeme ve aletlerin sağlık merkezlerindeki dağılımı homojen değildir. Bu nedenle bazı yerlerde israf, bazı yerlerde de eksiklik ve bazı yerlerde usulsüzlük nedeniyle hizmetlerin yeterince verilmeyişi ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Örneğin Türkiye’de yılda yaklaşık 30 000 açık kalp ameliyatı yapılmaktadır. Asıl ihtiyacınsa 80 000 olduğu tahmin ediliyor. Bu ameliyatlarda kullanılan kateterlerde büyük oranda dışa bağımlı olmamız birçok ekonomik kaybı beraberinde getirmektedir. 2.9.2.1.3 YAPISAL DURUM Sağlık alanında istatistikler ve tıbbi cihaz envanteri mevcut değildir. Tıbbi cihaz, alet ve malzemelerin temininde standardizasyon, planlama, koordinasyon ve kalite kontrolü yoktur. Serbest ithalat rejimi dolayısıyla ikinci ve hatta üçüncü el tıbbi cihazlar kolaylıkla ithal edilip hizmete alınabilmektedir. Ürün ve hizmetin denetimsizliği ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. İkinci el cihazların çokluğu, yeni cihazların teminindeki plansızlık ve denetimsizlik, yeterli servis ve bakım hizmetlerinin elde edilememesi ya da denetlenmemesi ülkemizin bir cihaz çöplüğü olmasına yol açmıştır. Tıbbi cihazları kullanacak teknik personel bir dizi kurumda yetiştirilmektedir. Ancak, devletin istihdam ve ücret politikası yeterli verim alınabilecek bir şekilde olmadığı için, bazı 226 birimlerde personel açığı bulunmaktadır. Dolayısıyla ehil olmayan personelin istihdamı nedeniyle çok pahalı cihazlar kullanım hataları nedeniyle elden çıkabilmektedir. Hastanelerdeki tıbbi cihazların bakım, onarım ve kalibrasyonunu denetleyecek biyomedikal mühendislik birimleri yeterli değildir ya da hiç yoktur. Cihazların her an hizmette tutulabilmesi amacıyla ihtiyaç duyulan sürekli ve yüksek güçteki elektrik enerjisi uygun alt yapı bulunmamaktadır. Sağlık ve Sanayi Bakanlıkları bünyesinde tek kullanımlık tıbbi ürünleri üretecek firmalara gerekli izin belgesini verecek ve denetleyecek özel bir birim oluşturulmamıştır. Bu hizmet Sağlık Bakanlığı bünyesindeki İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından verilmektedir. İmalat izni alabilme süresi çok uzundur. İmalat sanayine destek verecek yan sanayi bulunmamaktadır. 2.9.2.2 DÜNYADAKI DURUM 2.9.2.2.1 TEKNOLOJIK YAPILANMA Yüksek teknolojili cihazlar dünyada sınırlı sayıda firma tarafından üretilmektedir: Bu firmalar aynı zamanda bilgisayar, elektronik ve diğer alanlarda da yatırımları olduğu için, diğer alanlardaki teknolojilerini tıbbi cihazların geliştirilmesinde de kullanmaktadırlar. Büyük firmalar pazarı ve fiyatları kendileri belirlemektedirler. Büyük firmalar sürekli Ar-Ge yapmakta ve yeni geliştirdikleri ürünleri uygun buldukları zaman pazara sürmektedirler. 2.9.2.2.2 EKONOMIK YAPILANMA Yüksek teknolojili cihazları üreten firmaların tek uğraş alanları tıbbi cihazlar olmadığından Ar-Ge çalışmalarına yeterli kaynak ayırabilmektedirler. Gelişmiş ülkelerde sağlık ve sigorta yatırımları ve harcamalarına ayrılan bütçe payları yüksektir. Bu durum doğal olarak sağlık merkezlerine en son geliştirilmiş tıbbi cihaz, alet ve sarf malzemelerinin satın alımına ve kullanımına yol açmakta ve araştırıcı-üretici firmaların dolaylı olarak desteklenmesini sağlamaktadır. 2.9.2.2.3 YAPISAL DURUM Gelişmiş ülkelerde tıbbi cihaz ve malzeme üretimleri çok katı standartlar çerçevesinde yapılmakta ve sürekli denetlenmektedir. Gelişmiş ülkelerde tıbbi cihaz üreten firmalar sürekli bir araştırma-geliştirme faaliyeti içerisindedirler. Tekelleşmiş büyük firmalar atılımlar yapan küçük firmaları ilk fırsatta satın alarak ele geçirmekte ve bu yolla rekabeti azaltmaktadırlar. Sonuç, tekelleşmedir. 227 2.9.2.3 GELECEĞE YÖNELIK GELIŞME VE DEĞIŞIMLERI BELIRLEYECEK TEMEL EĞILIMLER VE ITICI GÜÇLER Önümüzdeki yirmi yıl içinde tıp teknolojisini etkileyecek temel eğilimler ve itici güçler şöyle sıralanabilir: Bilgi ve iletişim teknolojilerinde beklenen gelişme ve aşamalar, Tıbbi genetik ve moleküler biyoloji alanındaki olası gelişmeler ve aşamalar, Nanoteknoloji Malzeme bilimindeki gelişmeler , kompozit malzemeler Sıralanan jenerik temel eğilim ve itici güçler; tıbbi cihaz, alet ve malzemeler alanında önümüzdeki yirmi yıl içerisinde şu değişiklikleri sağlayacak ve aynı zamanda bu değişikliklerden etkilenecektir: Görüntüleme cihaz kompleksleri ve hastaların farklı incelemelerini tek elden yapabilecek dijital sistemler geliştirilecektir. Dijital görüntülerin karşılaştırılması ve patoloji saptanmasında insan faktörü azalacaktır. İyonize radyasyon kullanan görüntüleme sistemleri azalacaktır. Hasta görüntü bilgileri dijital ortamlarda saklanacak, taşınacak ve transfer edilecek; film kullanımı azalacaktır. Teknoloji kullanımının yaygınlaşması cihaz maliyetlerini düşürecektir. Tanısal amaçla kullanılan çevreye zararlı maddeler ve kullanımı azalacaktır. Toplumun sağlık konusundaki bilinçlenmesinin artmasıyla bireyler kendilerine sunulan sağlık hizmetlerinin kalitesini sorgulayacak ve yüksek kaliteli hizmet talep edeceklerdir. Biyolojik, kimyasal ve nükleer saldırı tehditlerinin sürecek olması nedeniyle bunlara yönelik tanısal, tedavi edici ve koruyucu teknolojiler geliştirilecektir. Hasta bakımı, takibi, tedavisi ve rehabilitasyonu yaygın olarak hastane dışında ve evde yapılacaktır. 2.9.3 TIBBI CIHAZ, ALET VE MALZEME ALANINDA TÜRKIYE’NIN GÜÇLÜ VE ZAYIF YANLARI, TEHDIT VE FIRSATLAR 2.9.3.1 GÜÇLÜ YANLAR Ülkemiz bilişim teknolojisine yatkın ve bunu kullanmaya hevesli genç, kalabalık ve dinamik bir nüfusa sahiptir. 228 Ülkemizde haberleşme altyapısı yeni ve çağdaş düzeydedir. Eğitim kalitesi yüksek üniversitelerimiz bulunmaktadır. Küçük ölçekli de olsa tıbbi cihaz, alet ve malzemeler üreten firmalar mevcuttur. 2.9.3.2 ZAYIF YANLAR Tıbbi cihaz ve aletler genellikle yurt dışından satın alma yoluyla elde edilmektedir. Mevcut tıbbi cihaz ve aletlerin bakım, onarım ve kalibrasyonunun yapılmasıyla ilgili biyomedikal mühendislik hizmetleri yetersizdir. Yerli tıbbi cihaz, alet ve sarf malzemesi üretimi (%15 civarında) yetersizdir. Mevcut tıbbi cihaz ve aletlerin etkin bir şekilde kullanılamamakta; planlama ve koordinasyon eksikliği nedeniyle gereksiz veya uygun olmayan cihazların edinilmektedir. Tıbbi cihaz ve sarf malzemelerinin üretimleri, satışı, belgelendirilmeleri ve ithalatları üzerinde yeterli ve uygun denetim yoktur. Tek kullanımlık malzemelerin üretimi için Sağlık Bakanlığından gerekli belgenin uzun bir sürede alınabilmektedir. TSE belgelendirmesi süreci de uzundur. Hasta hakları henüz yeterince sorgulayıcı ve denetleyici ölçülere ulaşmamıştır. Üniversite-sanayi ilişkilerinin zayıflığı dolayısıyla sektöre ilişkin Ar-Ge çalışmaları yetersizdir. Kullanıcı personelin istihdam ve özlük hakları yeterli değildir. 2.9.3.3 TEHDITLER Avrupa Birliği üyesi olma durumunda bağımsız teknolojik gelişmelerin sınırlandırılabilmesi olasılığı vardır. Kullanıcı personelin istihdam ve özlük hakları yetersizdir. Kullanıcılar yerli üreticiye ve yerli mallara güvenmemektedir. Uygun iş ve ücretlendirme olanakları azdır ve belli konularda yetkin, gelişmiş elemanlar yurt dışına gitme imkanlarını araştırmakta veya başka bir alanda çalışmak zorunda kalmaktadırlar. 2.9.3.4 FIRSATLAR Avrupa Birliğinin 6. Çerçeve programına Türkiye’nin de 2003 yılından itibaren katılmış olması ve bu şekilde araştırma/geliştirme için Avrupa ülkelerindeki şirket ve üniversitelerle ortak çalışma ve parasal kaynak bulma olanağı doğmuştur. 229 Halen yurt dışında çalışan konularında uzman olan vatandaşlarımızın dolaylı veya doğrudan sektöre katkıları sağlanabilir. Genç, dinamik ve kalabalık bir nüfus varlığı sürmektedir. Yeni teknolojilerin tasarlanması açısından tıbbi cihaz ve aletlerle ilgili olarak yetişmiş insan gücü vardır. Az da olsa tıbbi cihaz, alet ve malzeme üreten firmalar varlıklarını sürdürebilmektedir. 2.9.4 GELECEK VİZYONU VE SOSYO-EKONOMİK HEDEFLER Yukarıda belirlenen noktalar çerçevesinde gelecek yirmi yıllık süreçte nasıl bir Türkiye görmek istiyoruz: Önümüzdeki yirmi yıllık süreçte planlaması, çeşitli birimler arası bilgi akışı, istatistiki veri girişi ve bunun bilgiye dönüştürülmüş hali tamamlanmış, bu bilginin yönetimi sağlanmış, tıbbi cihaz gereksinimi en küçük sağlık biriminden en büyük hastaneye kadar uzun vadeli planlanmış; neye, ne zaman, nerede gereksinimi olduğunu bilen bir Türkiye ; İyi yetişmiş hekimlerin yanı sıra, sağlık teknologlarının (radyoteknologlar, laboratuar cihaz kullanıcıları, vb.), biyomedikal mühendislerinin, medikal fizikçilerin; akademik düzeyde öğretim ve eğitimlerinin sağlandığı ve bu elemanların hem yenilik olarak değer bulabilecek çalışmalar yaptığı, hem de kullanıcı, teknik destek ve danışmanlık düzeylerinde görev aldığı, sürekli hizmet içi eğitim alarak dünyadaki gelişmeleri yakından takip ettiği hastanelerin bulunduğu bir Türkiye ; Hasta bilgi sistemleri ve tıbbi cihazlarla ilgili yazılım ağırlıklı bilgi/görüntü işleme ve bilişim sistemlerinin geliştirildiği ve üretildiği bir Türkiye ; Tıp teknolojisinde araştırma ve geliştirme programlarında üniversite-sanayi arası, üniversiteler arası ve disiplinler arası dayanışma ve işbirliğinin gelenekselleştiği ve etkin bir teknopark sisteminin yaygınlaştığı bir Türkiye ; En gelişmiş ve en yetkin bir veya bir kaç tıp teknolojisini barındıran, evrensel standartlarda ve sürekli gelişime açık, rasyonel kullanılan ‚mükemmel referans merkezlerinin‛ (centers-ofexcellence) var olduğu bir Türkiye; Geliştirilen yeni teknoloji, fikir ve ürünlerin ulusal ve uluslararası patent ve lisans haklarının elde edilmesinin ve korunmasının kolaylaştığı, yaygınlaştığı ve gelenekselleştiği bir Türkiye ; İleri teknoloji gerektirmeyen, gerek yüksek teknolojili cihazların destekleyici sarf malzemeleri olarak gerekse hastanelerin diğer birimlerinde sıklıkla yüksek miktarlarda kullanılan ve daha çok emek yoğun üretilebilecek tıbbi malzeme ve ürünlerin tamamen yerli 230 yan sanayi ürünlerinin kullanılarak üretildiği ve bu çeşit ürünlerin ve üreticilerin desteklendiği bir Türkiye; Gelişmekte olan ve gelişme eğilimi gösteren yeni ve yüksek teknolojili tanı ve tedavi cihazlarının ( hızlandırıcılar, kısa yarı ömürlü radyoaktif maddeler), planlama ve eşgüdüm çerçevesinde kullanıldığı, yararlanıldığı eğitim ve araştırma çalışmalarının yapıldığı sınırlı sayıda merkeze sahip bir Türkiye; Biyoteknoloji konusunda (moleküler biyoloji ve genetik alanları) Ar-Ge ve uygulama merkezlerinin var olduğu, bu alanlara ilişkin yeni cihaz ve malzemelerin tasarlandığı, geliştirildiği ve üretildiği bir Türkiye; Sağlık sektöründe çalışan tüm personelin (hekimler, yardımcı sağlık personeli, biyomedikal mühendisleri, medikal fizikçiler, radyoteknologlar vb.) istihdam olanakları ve özlük hakları konularının çağdaş düzeyde olduğu bir Türkiye; Donanım ağırlıklı yüksek teknolojilerde, uzun vadeye yönelik, Ar-Ge yatırımlarının yapıldığı ve desteklendiği, ‘know-how’ oluşturulduğu bir Türkiye; Tıbbi cihaz, alet ve malzemelerin sağlanmasında yalnızca bilimsel ve teknik ölçütlerin geçerli olduğu bir Türkiye. Bu bağlamda Tıbbi Cihaz, Alet ve Sarf Malzemeleri alanındaki vizyonumuz: Başta temel ameliyathane ve yoğun bakım cihazları ile vücut boşluklarının görüntülenmesinde kullanılacak endoskopik görüntüleme sistemlerinin ve ilgili sarf malzemelerinin tümünün tasarlandığı, ihraç edilebilecek kalitede üretildiği; yüksek teknolojili tıbbi görüntüleme ve tedavi sistemleri üreten sınırlı sayıdaki uluslararası firmalara özellikle yazılım programları hazırlayabilen ve biyoteknoloji konusunda Ar-Ge ve uygulama merkezlerinin var olduğu, bu alanlara ilişkin yeni cihaz ve malzemelerin tasarlandığı, geliştirildiği ve üretildiği, tüm bu konularda bölgesinde güç merkezi haline gelmiş, planlama ve çeşitli birimler arası bilgi akışı, istatistiki veri girişi ve verilerin bilgiye dönüştürülmüş hali tamamlanmış, bu bilginin yönetimi sağlanmış ve gelecek dönemleri planlanmış, tıbbi cihaz gereksinimi en küçük sağlık biriminden en büyük hastaneye kadar uzun vadeli planlanmış; neye, ne zaman, nerede gereksinimi olduğunu bilen bir Türkiye olarak belirlenmiştir. 2.9.4.1 VIZYONUN GERÇEKLEŞEBILMESI IÇIN GEREKLI SOSYO-EKONOMIK HEDEFLER Tıbbi malzeme üretiminde rekabet şartlarının oluşturulabilmesi, yerli üreticilerin yabancı üreticilerle rekabet edebilir hale gelmesi, ihracatın arttırılması, yerli üretim artışı sayesinde sağlık hizmeti maliyetlerinin azaltılması, Ülke çapında kaliteli, zamanında, doğru, hızlı ve standartları belirlenmiş sağlık hizmeti verilebilmesi, 231 Nüfusun yaşlanması ile birlikte yaşlılığa özgü hastalıkların artması ve evde bakım olgusunun gündeme gelişi ile tele-tıp teknoloji ve uygulamalarının yaygınlaştırılması ve bu alanlarda yoğunlaşılması, Tıp teknolojisinin her alanında üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilerek, uygulama ve üretime yönelik Ar-Ge altyapısının oluşturulması ve gerekli teşviklerin ve yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi, Engellilerin topluma kazandırılması, işgücü kaybının önlenmesi, ekonominin güçlendirilmesi ve toplumda yaşayan bireylerin güven duygusunun artırılması. Bilgi ve iletişim altyapısının ülke çapında hızlı ve yeterli düzeyde hizmet verebilecek kapasitede olması, Sağlık sektöründe planlama, bilgi akışı, veri girişi tamamlanması, bu bilginin yönetiminin sağlanması, tıbbi cihaz gereksiniminin uzun vadeli planlanması; neye, ne zaman, nerede gereksinim olduğunun bilinmesi, Biyoteknoloji konusunda (moleküler biyoloji ve genetik alanları) ar-ge ve uygulama merkezlerinin var olması, bu alanlara ilişkin yeni cihaz ve malzemelerin tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesi. 2.9.5 SEKTÖRLE ALANLARI BAĞLANTILI TEKNOLOJİK FAALİYET KONULARI VE TEKNOLOJİ 2.9.5.1 TEKNOLOJIK FAALIYET KONULARI (ÖNCELIKLER VE GEREKÇELER) 2.9.5.1.1 Bilgi, Iletişim Ve Elektronik Teknolojileri Gerekçe: Diğer tüm teknolojik faaliyet konularının destekleyici alt yapısını oluşturmaktadır. 2.9.5.1.2 Malzeme Ve Hammadde Teknolojileri: Gerekçe: Doğal kaynaklarımızın zengin olması nedeniyle diğer teknolojik faaliyet alanları için gerekli nitelikli malzemeler ve hammaddelerin ülkemizde üretilebilecektir. 2.9.5.1.3 Mikroelektronik, Yarı Iletken Ve Sensör Teknolojileri Gerekçe: Diğer teknoloji alanlarındaki cihazların kontrol ve kumandasını sağlamakta, veri toplamakta, değerlendirmekte ve karar vermektedir. 2.9.5.1.4 Biyoteknoloji: Gerekçe: Önümüzdeki 20 yıl içerisinde çok önem kazanacak bir konu niteliğindedir ve biyoteknolojik cihaz ve ürünler yukarıdaki teknolojilerle tasarlanıp üretilebilecek hale gelecektir. 2.9.5.1.5 Nanoteknoloji: Gerekçe: Biyoteknolojinin uygulamasında önemli bir yer tutacak ve gelecekte önem kazanacaktır. 232 2.9.5.2 TEKNOLOJI ALANLARI (ÖNCELIKLER VE GEREKÇELER) Tıbbi kullanıma uygun hammadde üretim teknolojisi (plastikler, polimerler), Plastik enjeksiyon için metal işleme, kalıp ve döküm teknolojisi, Plastik enjeksiyon, şişirme, baskı ve hortum çekme makineleri teknolojisi, Yapıştırma (hızlı kuruyan plastik-plastik yapıştırıcılar, solventler, UV ışık ile kuruyan yapıştırıcılar) ve birleştirme (ultrasonik, yüksek frekans) teknolojisi, Metal ve plastikler için kesme ve delik açma teknolojisi, Pürüzsüz yüzeyli döküm (minimum travma için) teknolojisi, Yüzey kaplama (elektroliz) ve işleme teknolojisi, Plastik ve elastik malzeme kaplama teknolojisi, İğne yapım teknolojisi, Gerekçe: Önümüzdeki 20 yıl boyunca da kullanımı devam edecek olan temel ameliyathane ve yoğun bakım sarf malzemeleri, polimer kimyasındaki çoğunlukla plastik malzemeler kullanılarak üretilmektedir. İnfüzyon pompası setleri, enteral beslenme setleri, i.v. setler, iğneler, endovasküler greftler, kateterler, ekstrakorporeal ‘tubing’ setler, hemodiyaliz setleri, aferezis setleri, ameliyathane ve yoğun bakımda kullanılan çeşitli plastik hortum ve komponentlerden meydana gelen setler ve benzeri sarf malzemelerinin önümüzdeki yıllarda tamamen yerli hammadde ve yan sanayi ürünlerinin kullanılarak üretilecektir. Bu durum hem ekonomik açıdan, hem de ülkemizin bölgesel konumu nedeniyle komşu ülkelerin de gereksinimini karşılayabileceğinden, yukarıdaki teknoloji alanlarının öncelikli olarak ele alınması gerekmektedir. Bu tür sarf malzemelerinin hemen tümünün ülkemizde tasarlanması ve üretilmesi olanaklıdır. Sarf malzemeleri üretimi, yurt dışına bağımlılığı ortadan kaldıracaktır. Akışkan mekaniği pompa ve kontrol elemanları teknolojisi Dişli sistemleri teknolojisi, Motor teknolojisi: stepper, DC, senkron, Hidrolik, pnömatik valf ve elemanlar teknolojisi, Sensör/detektör teknolojisi: Sıcaklık, basınç, akış, volüm, oksijen, karbondioksit, karbonmonoksit, fotoelektronik sensörler (LED, fotodiyot, lazer diyodu, radyasyon), Çok katlı baskılı devre tasarım ve üretim teknolojisi, 233 SMD (yüzey montajlı eleman) montaj teknolojisi, Yüksek yoğunluklu mikro elektronik ve hibrid devreler tasarım ve montaj teknolojisi, Ultrasonik pozisyon, boşluk, ortam farklılık detektörleri, Küçük hacimli, hafif ve yüksek kapasiteli pil teknolojisi, Diyalizör üretim teknolojisi (polimerler, kılcal boru yapımı), Kimyasal madde üretim teknolojisi (diyaliz makineleri için diyalizat), Gerekçe: Bu teknoloji alanlarının önümüzdeki 20 yıl boyunca da kullanımı gelişerek devam edecek olan temel ameliyathane ve yoğun bakım cihazlarından enteral beslenme pompaları, perfüzörler, infüzyon pompaları, kalp-akciğer pompaları, hasta üstü infüzyon pompaları, aspiratörler ve respiratörler gibi tasarımı ve üretimi zor olmayan cihazların ülkemizde tamamen yerli olarak üretilebilmeleri için gereklidir. Ayrıca hemodiyaliz cihazları, hemaferez cihazları, kontrast madde enjektör pompaları (BT, anjiyo için), anestezi cihazları, hasta başı monitörler ve EKG cihazları gibi kullanımı artarak devam edecek olan tıbbi cihazların üretilebilmeleri için de bu teknoloji alanlarında ilerlemeye gerek vardır. Örneğin sensör ve dedektör teknolojisine vücut sıcaklığını algılamada, kan basıncını ölçmede, kandaki hemoglobin miktarını belirlemede, ultrasonik ölçümlerde (ultrasound cihazı gibi) vs. birçok uygulamada ihtiyaç duyulmaktadır. Bilgisayar ortamında simülasyonu yapılmış cihaz tasarımlarını gerçekleyebilmek içinse çok katlı baskı devre tasarım ve üretim teknolojisine ihtiyaç duyulmaktadır. Bundan başka üretilen birçok tıbbi cihazın seyyar olarak taşınabilir olduğunu (örneğin kan basıncı ölçüm cihazı, holter EKG, kalp pilleri vb.) göz önünde bulundurursak küçük hacimli, hafif ve uzun ömürlü pil teknolojisinin gerekliliğini de daha iyi kavramış oluruz. CCD, mikrokamera ve display teknolojisi, Fiberoptik kablo ve lazer diyot sürme-alma teknolojisi, Çelik örgü, tel ve ince boru çekme teknolojisi, Optik ve mercek teknolojisi (rod lens), Gerekçe: Bu teknoloji alanlarının önümüzdeki yıllarda özellikle koruyucu hekimliğin ve erken tanının önem kazanacağı fikrinden yola çıkarak pulse oksimetre cihazları ve probları, olay kaydedici (event recorder) cihazlar, nokturnal enürezis alarm cihazları, hasta yanı apne monitörleri, holter cihazları, rijit teleskoplar (artroskoplar, rezektoskoplar, sistoskoplar, rinolaringoskoplar, kolonoskoplar, bronkoskoplar), fleksibl endoskoplar (sigmoidoskoplar, bronkofibreroskoplar, gastroskoplar) gibi minimal invazif tanı ve tedavi cihazlarının tasarım ve üretimi için gerekli olacağı ve önem kazanacağı düşünülmektedir. Örneğin 234 özellikle endoskopi, kapalı kalp ameliyatları vs. gibi vücüt içine dışarıdan invazif müdahale yoluyla gerçekleştirilen birçok tedavi yönteminde müdahale edilen bölgeyi görebilmek açısından, ilgili kısma gönderilen cihazların ucuna çoğunlukla kamera yerleştirilmektedir. Bu anlamda CCD, mikrokamera teknolojisinin gerekliliği anlaşılmaktadır. Bundan başka lazer diyot, fiberoptik, optik ve mercek teknolojilerinin gelişmesinin gerekliliği de tıpta yaygınlaşan lazer kullanımıyla, örneğin lazerle göz ameliyatları, lazerle taş kırma, lazerle istenmeyen dokuların yakılması, vs. gibi birçok uygulama düşünüldüğünde daha kolay açıklanabilir. Moleküler Biyoloji ve genetik Robotik Uzaktan programlama donanımı üretimi Bilgisayar ara yüzü ve uygulama yazılımı üretimi Biyoelektronik ve mikroişlemci teknolojisi Gerekçe: İnsan ve diğer canlı genomlarının hızla aydınlatılması ve moleküler biyoloji alanındaki gelişmeler mevcut tanı ve tedavi şekillerini geliştirdiği gibi koruyucu hekimlik alanında yeni uygulamalara olanak sağlamaktadır. DNA, RNA ve protein gibi biyoteknoloji ürünlerinin tanı, tedavi ve koruyucu hekimlik alanlarında kullanımı her geçen gün artmaktadır. Bu moleküllerin seri izolasyonu için gerekli cihazlar, DNA, RNA ve protein gibi ürünlerin tanı ve tedavi amaçlı kullanımları için üretilmesinde kullanılacak cihazlar, DNA, RNA ve protein gibi ürünlerin tedavi amaçlı kullanımları için gereken organ veya dokulara nakli için gerekli tıbbi malzemeler, tıbbi amaçlı biyopolimerlerin üretilebileceği ve işlenebileceği cihazlar, kök hücre, enkapsüle hücre, immünülojik olarak aktive edilmiş hücre gibi biyolojik tedavi amaçlı hücre üretimi, saklanması, farklılaştırılması ve nakli için gerekli cihazlar, DNA, RNA ve Protein gibi moleküllerin analizi için mikroçipler gibi malzeme ve cihazlar için gerekli olacaktır. Kök hücre (stem cell) önemli araştırmalara konu olmakta; kök hücreden başka bazı organların üretilebileceği teorisi üzerinde yoğun bir şekilde çalışılmaktadır. Böylece belli tedavisiz olduğu varsayılan hastalıklar tedavi edilebilecek ve palyasyon amaçlı yaklaşımların maddi ve manevi kayıpları azaltılabilecektir. Bugün kullanılan tıbbi cihazların birçoğunda mikroişlemcilerin, DSP (Sayısal İşaret İşleyiciler) çiplerinin kullanılıyor olması bu yönde bir üretim planlamasını da gerektirmektedir. Mikroişlemcilerin ülkemizde üretilmesi sadece tıbbi cihaz sektöründe değil elektroniği içine alan diğer birçok sektörde de dışa bağımlılığı önemli ölçüde azaltacaktır. Bu yöndeki bir üretim hem ekonomik açıdan hem de ülkemizin güvenliği açısından oldukça büyük bir önem arzetmektedir. Bunun yanı sıra üretilen cihazların bir kısmını etkili kullanabilmek açısından bilgisayar ara yüzüne ve uygulama yazılımlarına da ihtiyaç duyulmaktadır. Toplanan verilerin bilgisayar ekranına aktarılıp gerekli parametre 235 değerlerinin kullanıcı tarafından (örneğin doktorlar) belirlenip alınabilmesi gibi ihtiyaçlar göz önünde bulundurulursa konunun önemi daha kolay anlaşılabilir. Biyo uyumlu malzeme teknolojisi, Kompozit ve yeni malzemeler teknolojisi, Gerekçe: Bu teknoloji alanları implant kalp-pilleri, implant akciğer pilleri (diyafram stimülatörleri), implant defibrilatörler, implant perfüzörler, implant kanşekeri/hormon düzenleyiciler, yapay duyu organları göz/kulak/burun, düşünce kontrollü eklem/el/kol/ayak, öğrenen ve kendini uyarlayan ayak/diz/bilek eklemleri, ses tanımalı kontrol ve kumanda sistemleri, tanısal amaçlı sarf malzemeleri: kimyasal maddeler, reaktifler, monoklonal antikorlar, primerler, kısa yarı ömürlü radyoaktif maddeler gibi malzemelerin üretiminde gereklidir. Özellikle tedavi amacıyla doğrudan vücut içine yerleştirilen cihazların (kalp pilleri gibi) uzun süre vücut içinde kalmaları söz konusu olduğu için vücut kimyasına zarar vermeyecek türden maddelerden üretilmiş olmaları gerekmektedir. Buradan yola çıkarak biyo uyumlu diğer bir ifadeyle ‚vücut kimyasıyla uyumlu‛ malzeme teknolojisinin gelişimi gerekliliği daha kolay açıklanabilir. 2.9.5.3ÖNCELIKLI TEKNOLOJI ALANLARINDA TÜRKIYE’NIN KONUMU Belirlenen öncelikli teknoloji alanlarının fazla olması ve üretim alanlarının çoğunda ortak kullanım noktalarının bulunması nedeniyle, teknoloji alanlarında Türkiye’nin konumu bir arada değerlendirilerek sunulmuştur. 2.9.5.3.1 GÜÇLÜ YANLAR Tıbbi kullanıma uygun hammadde üretim teknolojisi (plastikler, polimerler) konusu dışında ülkemizdeki mevcut teknolojiler plastik ağırlıklı tıbbi sarf malzemelerini üretebilmek için yeterlidir. Ülkemizde kalıpçılık konusu çok gelişmiştir. Elektronik montaj alanlarında üretim yapan birçok firmamız vardır. Hidrolik, pnömatik devre elemanları ve dişli aksamları yerli firmalarca üretilmektedir. Kapalı toplum yapısı ve akraba evliliğinin yaygınlığı nedeniyle genetik hastalıklara yönelik araştırma ve teşhis çalışmaları için yeterli hasta popülasyonu bulunmaktadır. Hem plastik enjeksiyon hem de şişirme makineler yerli firmalarca üretilmekte ve ihraç edilmektedir. Diyaliz için kimyasal solüsyonlar üretilmektedir. Bir kısım ortopedi protezleri üretilmektedir. 236 Birçok tıbbi cihazın çalışma prensipleri ve üretim teknikleri iyi bilinmektedir. 2.9.5.3.2 ZAYIF YANLAR Sensör teknolojisi alanında ülkemizde hiçbir yatırım bulunmamaktadır. Biyoteknoloji alanında eğitimli personel yetersizdir. Display, çelik örgü, tel ve ince boru çekme, biyo uyumlu malzeme ve kompozit malzemeler teknolojilerinde araştırma çalışmalarına gerekli önem verilmemektedir. Hizmet içi eğitimin dünya standartlarının altında olması nedeniyle hekimler biyoteknolojik tetkiklere ve ürünlere yeterli önemi vermemektedirler. 2.9.5.3.3 TEHDITLER Kalıpçılığa uygun kaliteli çelik ithal edilmemektedir. Tıbbi kullanıma uygun plastik hammaddelerin tamamı ithalat yoluyla karşılanmaktadır. 2.9.5.3.4 FIRSATLAR Motor üreten firmalar bulunmakta olup, bunlar stepper motor üretebilecek kapasiteye sahiplerdir. Petkim yeterli yatırım yapıldığı taktirde tıbbi kullanıma uygun hammaddeleri üretebilecek kapasitededir. Birkaç üniversitede çeşitli sensörler üretilmektedir. Biyoteknolojik yatırımların maliyetleri düşüktür. Biyoteknolojik ürünlerin pazarı gittikçe büyümektedir. 2.9.6 SONUÇ Tanı ve tedavide yaygın olarak kullanılan tıbbi sarf malzemelerinin yerli üretimi mutlaka öncelik taşımalıdır. Kolay üretilebilecek bu grup malzemelerin tüketimleri çok yüksek miktarlardadır. İleri derecede araştırma-geliştirme yatırımı gerektirmesi, yüksek altyapı maliyetleri, sınırlı pazar olanakları ve sektördeki çok uluslu firmaların tekelci yapıları nedeniyle ileri teknoloji gerektiren sistemlerin üretimi şimdilik akılcı görünmemektedir. 21. yüzyılın temel itici gücü olacak biyoteknoloji (moleküler biyoloji-genetik) alanında ciddi ilerlemeler sağlanacaktır. Bu alanda düşük yatırım maliyetleri ile önemli sonuçlar elde edilebilir. Moleküler biyolojide çalışan nitelikli insan sayısı artış hızı ülkemize avantaj sağlar düzeydedir. 237 Bilgi iletişim ve her türlü yazılım kolaylıkla söz sahibi olabileceğimiz alanlar olarak ön plana çıkmaktadır. Bu alanlar tüm tıbbi cihazlar için temel altyapıyı oluşturmaktadır. Endoskopik tanı ve tedavi cihazları artan sıklıkta kullanılma eğilimi gösterdiğinden, bu alanda Ar-Ge, tasarım ve üretim teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. Araştırma kaynakları büyük getiri ihtimali ile büyük risk almayı kabul eden küçük firmalara sağlanmalı ve onların başarıya ulaşması için her türlü olanak verilmelidir. Sektör, sıkıntılarını açma ve kendini revize etme noktasında tavır almalı, bu yöndeki araştırmaları destekleyerek sağlık sektörümüzün çağdaşlaşmasını katkı sağlamalı, yanlışları körükleyici ve/ veya yeni yanlışlar çıkaracak uygulamalara karşı daha örgütlü ve yüksek sesli birliktelik ve dayanışma örnekleri sergilemelidir. Bu bağlamda, sektör kendi içindeki çürük elmaları temizleme konusunda inisiyatif kullanmalıdır. Personel ve bayilik seçiminde özenli bir sistem oluşturmalı ve sistem sürekli olarak izleyerek iyileştirilmelidir. 2.9.7 KAYNAKLAR http://www.istabip.org.tr/genel/onrapor.doc www.turhancomez.net/dokuman/AkşamYerli%20Medikal %20Sektor.doc Ülkemiz medikal sektörü: Sorunlar ve Yorumlar. Uzman Ümit Şahin 238 2.10 İNSAN KAYNAKLARI ATÖLYESİ-İNSAN KAYNAKLARINI GELİŞTİRME BAŞLIKLI ALAN RAPORU Yusuf ÇALIŞKAN tarafından hazırlanan raporda Türkiye ve Malatya’da İşgücü piyasasının durumu ve geliştirilmesi olanakları incelenmiştir. 2.10.1 GİRİŞ Çalışma grubumuz içerisinde insan kaynakları atölyesinin nihai hedefleri şunlardır: Malatya başta olmak üzere Elazığ ve Adıyaman’ı da içine alan bölgenin 2023 yılına kadarki istihdam ve insan kaynakları politikasının oluşturulmasını sağlamak. Sanayi istihdamının yönlendirilmesini mesleki eğitim ve insan kaynakları planlaması gibi konularda şehrin ihtiyaçları doğrultusunda bir eylem planı oluşturmak. Proje kapsamında ihtiyaç duyulan eğitimli insna gücünün kentte tutulması için de bilinçlendirme çalışmalarının gerçekleştirmek. Altın kayısı girişimini kişisel kariyer planının bir parçası haline getirmek. Göç ile gelenlere yönelik kişisel kalite geliştirme uygulamaları geliştirmekx Katılımcılığın geliştirilmesi açısından göç gelen nüfusun adaptasyonunu sağlamak. Bu araştırmada öncelikle insan kaynakları hakkında bilgi edinimi, sonrasında Türkiye’de ve Malatya’daki insan kaynakları durumuna ait resmin genel olarak sektörel karşılaştırmalara dayanan verilerle çizilmesine çalışılmıştır. Alan araştırması raporunun sonunda ise neler yapılabilir konusu hakkında bilgiler toplanmıştır. 2.10.2 İNSAN KAYNAKLARI HAKKINDA 1980’li yıllarda ülkeler büyük bir şok yaşadı.Bu da Japonya’nın ürettiği mallarla, ülkemizi olduğu gibi bütün dünyayı işgal etmesiydi. Herkes Japon mucizesinin sırrını keşfetmeye çalışıyordu.Japonların bu sırrı ‚toplam kalite‛ denilen bir sistem kurmuş olmalarıydı. Bu sistemde şirketler teknolojik gelişmeler ne kadar ilerlerse ilerlesin, ellerinde kolay kolay vazgeçemeyecekleri büyük bir değeri keşfettiler:İnsan.. Bu konuya gönül verenler ilk önce insanı incelemeye başladılar ve doğru olanın adama göre iş değil işe göre adam seçme olduğunu anladılar. Eğer işe göre insan yoksa onları eğiterek işe uygun hale getirmeye başladılar. Eğitimlerden sonra da, performanslarını ölçmek için sistemler kurmaya yöneldiler. İnsanların duygularına değer verip insanın motivasyonuna yönelik araçlar geliştirdiler. Çünkü insanın mutlu olduğu yere daha fazla bağlandığı ve daha verimli olduğu görüldü. 239 Çalışanları şirkete bağlamak ve işyerleriyle özdeşleştirmek için kurum kimliği ve kültürü yaratma çalışmaları başladı. İşi ciddiye alan şirketler bütün bunları yaşayarak gördüler ve insan kaynakları felsefesi yaygınlaştı.11 2.10.2.1 GLOBALLEŞEN DÜNYADA İNSAN KAYNAKLARI ALANINDA ÖNE ÇIKAN YAKLAŞIMLAR Globalleşen dünyanın en fazla etkilediği alanlardan biri insan kaynakları konusudur. Değişen şirket yapıları içinde insan kaynakları bugüne kadar olduğundan daha stratejik bir rol oynamaya başladı. Yetenek savaşlarının yaşandığı dünyamızda, insan sermayesinin bir şirketin sahip olduğu en önemli değer olduğu görülmekte ve bu konuda insan kaynakları departmanına düşen görev ve sorumluluklar da otomatik olarak artmaktadır. Dünyada insan kaynakları alanında öne çıkan yaklaşımları aşağıdaki gibi dört ana grupta toplayabiliriz: 1)Global çapta yetenekli çalışanları işe alma ve işte tutma -Ülke farkı gözetmeksizin doğru insanı doğru yerde doğru zamanda bulundurmak -Yetenekli çalışanları işte tutmak için insana yatırım düşüncesinin yansıtıldığı kurumsal ortam yaratmak -Çalışanlara yapılan yatırımın getirisinin maksimum düzeyde nasıl tutulacağını belirlemek 2)Global liderlik gelişimi -İşletmeyi global çapta yönetebilecek kadroyu belirlemek ve yetiştirmek -Demografik eğilimleri göz önünde bulundurmak -Dünya kültürüne karşın kurum kültürü üzerinde durmak -Ülkelerin değil firmaların global olduğunu unutmamak 3)Bilgi yönetimi -Yeni ekonomideki bilgi çok fazla,fakat bilgiyi yönetecek insan azdır -Bilgi, birikim ve bunların bağlantıları soyut sermayeler olup kazananları kaybedenlerden ayıracaktır. 4)Stratejik iş ortağı bulma -İşletmenin büyüme stratejisini anlamak -Stratejik düşünmek -İş ortağı gibi davranmak 11 Dr.Yılmaz Argüden 240 -Yönetsel işlevlerde mükemmelliği devam ettirmek 2.10.2.2 İnsan Kaynaklarinin Karşilaşacaği Önemli Zorluklar -Globalleşme ‛Global düşün yerel davran‛ anlayışında dengeyi sağlamak -Karlılık Gelir artışını devam ettirmek Piyasaya odaklanmak Süreçleri iyileştirmek Bütünsel bir iş kültürü oluşturmak -Teknoloji Dünya küçük ve hızlıdır İş sonuçları için bilgi ve birikim transferini gerçekleştirmek -Entellektüel sermaye Yetenekli kişileri bulmak, işe almak, geliştirmek, ödüllendirmek ve işte tutmak -Değişimi gerçekleştirmek Rekabette avantaj yaratacak olan sürekli değişime adapte olmak ve gerekli düzenlemeleri yapmak Yenilik yapmak, stratejik zorunlulukları hızlı bir şekilde ele almak Statüko ile birlikte ‚sağlıklı‛ bir rahatsızlık yaratmak12 2.10.3 TÜRKİYE’DE DURUM Türkiye’de İK larının durumunu kavramaya çalışırken 9.Kalkınma Planı Taslak Metini içerisinde çok güzel tespitlerin yapıldığını gördüm ve ‚Türkiye’de Durum” başlığı altındaki verileri bu kaynaktan aldım. 9.Kalkınma Planı ekonomik ve sosyal gelişme eksenleri olarak 5 başlık üzerine yoğunlaşılarak oluşturulmuş.İK konusunda araştırma yaptığımdan ötürü İstihdamın artırılması başlığı altında önemli görülen konulardan bahsedeceğim. 9.Kalkınma Planı Ekonomik ve sosyal gelişme eksenleri: 1-Rekabet gücünün artırılması 12 Gardiner Hempel, Human Capital in the Global Marketplace, Şubat James.A Landry, Charting the Course-Key Trends Impacting Human Capital Leadership, 12 Ekim 2000 241 2001 2-İstihdamın artırılması 3-Beşeri gelişme ve sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi 4-Bölgesel gelişmenin sağlanması 5-Kamu hizmetlerinde kalite ve etkinliğin artırılması İstihdamın artırılması: a)İşgücü piyasasının geliştirilmesi b)Eğitimin işgücü talebine duyarlılığının artırılması c)Aktif işgücü politikalarının geliştirilmesi İstihdam konusundaki detaylı bilgilere geçmeden Türkiye’deki temel ekonomik büyüklüklerden ve verimlilik seviyesinin diğer ülkelere göre ne durumda olduğundan kısaca bahsetmek istiyorum. 92. TABLO1:TEMEL EKONOMİK BÜYÜKLÜKLER Büyüme ve istihdam(2005) GSYİH(milyar dolar) Kişi Başı Milli Gelir(dolar) Nüfus(milyon kişi) İşgücüne Katılma Oranı(%) İstihdam Düzeyi(milyon kişi) İşsizlik Oranı(%) Tarım Dışı İşsizlik Oranı(%) Türkiye AB-15 363,4 5.042 12.757 33.517 72,1 48,3 380,6 71,3 22,1 165 10,3 13,6 7,9 - Ülkemizde işgücü verimliliğinin; gerek gelişmiş ülkelerle, gerekse işgücü maliyetleri açısından Türkiye’ye görülmektedir.Diğer benzeyen taraftan, Polonya işgücü ile verimliliği karşılaştırıldığında Çin, Hindistan düşük ve olduğu Romanya ile karşılaştırıldığında Türkiye’de daha yüksektir.13 2.10.3.1 İSTİHDAMIN ARTIRILMASI 8.Plan döneminde,2001-2005 arası, ülke genelinde hızlı nüfus artışının neden olduğu olumsuzluklar azalmasına rağmen istihdamın artırılması ve işsizliğin azaltılması ile eğitime ilişkin sorunlar çözülememiş ve eğitim-istihdam arasındaki ilişki yeterince kurulamamıştır. 13 Ayrıntılı tablo EK- 2 de. 242 Nüfus artış hızı 2000 yılında yüzde 1,41 iken, 2005 yılında yüzde 1,26’ya düşmüştür.Aynı dönemde çalışma çağı nüfusu olan 15-64 yaş grubu ile 65 yaş üzeri yaşlı nüfus artmış ve toplam nüfus içerisindeki payları sırasıyla yüzde 64,7’den yüzde 65,7’ye ve yüzde 5,4’den yüzde 5,9’a yükselmiştir. 8.plan döneminde Türkiye’de yaratılan istihdam çalışma çağı nüfusunun ve işgücünün gerisinde kalmıştır. Bu dönemde çalışma çağı nüfusu yıllık ortalama %1,9, işgücü %1,3 ve istihdam %0,4 oranında artmıştır. 2001 krizinin ardından daralan istihdam 2004 ve 2005 yıllarında artış göstermiştir. Plan döneminde, GSYİH yıllık ortalama %4,4 büyümesine rağmen, toplam istihdam artışı %0,4 olmuştur. İstihdam artışının büyümeden daha düşük düzeyde gerçekleşmesinin en önemli nedeni tarım sektöründe yaşanan istihdam azalışıdır. Plan döneminde, tarım sektörünün istihdam içerisindeki payı %36’dan %29,5’e gerilemiş ve bu sektördeki istihdam 1 milyon 276 bin kişi azalmıştır. Tarım dışı sektörlerdeki istihdamda özellikle 2003 yılı sonrasında ciddi artış meydana gelmiş ve plan döneminde 1 milyon 742 bin kişilik istihdam artışı gerçekleşmiştir. 2005 yılında 1 milyon 162 bin kişilik istihdam sağlanmış olması bu artışın dönem sonunda oldukça hızlandığını göstermektedir. Toplam istihdam artış hızının düşük gerçekleşmesinin diğer nedeni ise krizi takiben işgücünü daha verimli kullanan işletmelerin ek istihdama daha düşük düzeyde ihtiyaç duymalarıdır. Söz konusu dönemde, AB ortalamasına göre düşük seviyede olan işgücüne katılma ve istihdam oranlarında ilerleme kaydedilememiştir. Bu oranların düşük olması kadınların işgücüne ve istihdama yeterince katılamamasından kaynaklanmaktadır. Kadınlarda işgücüne katılma ve istihdam oranları erkeklerin yaklaşık üçte biri seviyesindedir. Tarım sektöründe istihdamın azalması sonucunda ve 2001 krizinin etkisiyle işsizlik oranı 2000 yılında %6,5 iken 2005 yılında %10,3 seviyesine yükselmiştir. Tarım dışı işsizlik oranı ise 2000 yılında %9,4’ten 2002 yılında % 15’e yükselmiş ve 2005 yılında %13,6’a gerilemiştir. Genel işsizlikten yaklaşık iki kat daha fazla olan genç işsizlik ise önemini korumuştur.14 2.10.3.2 İŞGÜCÜ PİYASASININ GELİŞTİRİLMESİ Ülkemizde işverenlerin ücret dışı işgücü maliyetlerinin yanı sıra; çalışanların sayısına bağlı olarak istihdam etmek zorunda oldukları kişiler ve açmak zorunda oldukları birimlerden kaynaklanan yükümlülükleri mevcuttur. İstihdamın artırılması ve işsizliğin azaltılması için işverenlerin istihdama bağlı söz konusu yükümlülüklerinin gözden geçirilmesi ve bu konuda yeni düzenlemeler yapılması ihtiyacı devam etmektedir. İşgücü piyasasında mevzuattaki esneklik hükümlerinin uygulanabilirliğinin değerlendirilmesi, aksaklıkların giderilmesi ve sosyal güvenlik ile ilişkinin kurulması gereği sürmektedir. 14 Ayrıntılı tablo EK-3‟te yer almaktadır. 243 2.10.3.3 EĞİTİMİN İŞGÜCÜ TALEBİNE DUYARLI HALE GETİRİLMESİ İşgücünün 2000 yılında %73,8’i, 2005 yılında %67,3’ü lise altı eğitimli ve okuma yazma bilmeyenlerden oluşmaktadır. İşgücü içinde yükseköğretim ev fakülte mezunlarının payı 2000 yılında %8,8 iken 2005 yılında %11,5’e yükselmiştir. İşgücünün eğitim düzeyi plan döneminde yükselmekle birlikte AB ortalamasına göre düşük olmaya devam etmiştir. Bu durum nitelik ve beceri düzeyi yüksek insan gücüne ihtiyaç duyulan günümüzde önemli bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Plan döneminde eğitim sistemi, işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalmıştır. Genç ve eğitimli kişilerin işsizlik oranlarında da kayda değer bir düşüş sağlanamamıştır. Ekonominin ve işgücü piyasasının taleplerine cevap verecek ve özellikle gençlerin istihdam edilebilirliğini artıracak yeni mekanizmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda ara eleman temininde zorluk yaşanmasına rağmen mesleki eğitim mezunlarının işsizlik oranı yüksektir. Bu oran 2000 yılında %10,9’dan 2005 yılında %13,3’e yükselmiştir. Bu durum bilişsel yetenekleri yüksek öğrencilerin mesleki eğitimi tercih etmemesi mesleki eğitim sisteminin işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olmaması, mevcut mesleki eğitim programlarının ilgili tüm taraflarla işbirliği içinde güncellenmemesi, donanım eksikliği ve nitelikli eğitim personelinin yetersiz olması gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Eğitim programlarının gözden geçirilmesi çerçevesinde, mesleki eğitimin işgücü piyasasındaki gelişmelere cevap verecek esnekliğe kavuşturulması amacıyla modüler sisteme geçilmesine yönelik çalışmalara sosyal tarafların katılımıyla başlanmıştır. 2.10.3.4 AKTİF İŞGÜCÜ POLİTİKALARININ GELİŞTİRİLMESİ 8. plan döneminde istihdamın artırılmasında etkin bir araç olarak aktif işgücü politikalarına verilen önem artmıştır. İşgücünün beceri ve yeterliliğini geliştirerek istihdam edilebilirliğin artırılmasını amaçlayan aktif işgücü politikaları, işgücü yetiştirme, mesleki eğitim ve işgücü uyum programlarını, mesleğe yöneltme,mesleki danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin sunulmasını,iş arama stratejilerinin geliştirilmesini,işsizler, özürlüler, kadınlar ve gençler gibi dezavantajlı grupların iş bulmasını, girişimcilik eğitimlerini ve istihdam garantili eğitim programlarını kapsamaktadır. Ülkemizde aktif işgücü politikalarının temel uygulayıcısı olan İŞKUR düzenlemiş olduğu programların yaygınlaştırılması çalışmaları devam etmektedir. Bu kapsamda AB ve Türkiye’nin ortak finansmanıyla İŞKUR tarafından Aktif İşgücü Piyasası Programları Projesi yürütülmüştür.Bu proje kapsamında 50.059 kişi eğitilmiş olup bu kişilerden toplam 7.463 kişi istihdam edilmiştir. Bununla birlikte aktif işgücü politikaları kapsamında yapılan harcamaların GSYİH’ya oranı AB ortalaması olan %0,7’nin çok altındadır. 244 2.10.3.5 PLAN DÖNEMİ HEDEF VE TAHMİNLERİ Gerek işgücü piyasasında gerçekleştirilen reformların gerekse yürütülen aktif işgücü politikalarının etkisiyle büyümenin istihdama yansıması ve plan döneminde yıllık ortalama %2,7 oranında istihdam artışı sağlanması beklenmektedir. Plan döneminde sanayi ve hizmetler sektörlerinde yıllık ortalama 835 bin kişi gibi dikkate değer oranda yüksek bir istihdam artışı öngörülmekte ve bu istihdam artışının nüfustaki artış ve tarımdaki çözülmeye rağmen işsizlik oranını dönem sonunda(2013) %7,7’e düşürmesi beklenmektedir. 9. kalkınma planı döneminde yıllık ortalama %7 büyüyecek Türkiye ekonomisinde üretimin sektörel kompozisyonuna bakıldığında sanayi ve hizmetler sektörünün ön plana çıkacağı tahmin edilmektedir. Ekonominin modernizasyonu ve yapısal reformlara paralel olarak, tarım sektörünün üretim ve katma değer içerisindeki payının azalmaya devam etmesi beklenmektedir. 93. TABLO2:İSTİHDAM GÖSTERGELERİ TÜRKİYE(%) 2006 2013 48,6 50,7 49,8 Kadın 25,4 29,6 27,8 Erkek 72,2 72,2 72,2 2,3 3,3 2,7 Tarım -2,9 -2,9 -2,9 Tarım Dışı 4,4 4,9 4,5 Sanayi 3,6 2,0 2,5 Hizmetler 4,7 5,9 5,2 Tarım 28,0 18,9 22,7 Tarım Dışı 72,0 81,1 77,3 Sanayi 19,7 19,4 19,8 Hizmetler 52,4 61,7 57,5 İstihdam Oranı 43,6 46,8 45,1 İşsizlik Oranı 10,4 7,7 9,6 İşgücüne Katılma Oranı İstihdamın Artış Oranı 2007-2013ort. İstihdamın Sektörel Dağılımı 245 İşgücü piyasasında yaşanan yapısal dönüşümün plan döneminde de sürmesi ve tarım sektöründen ayrılan istihdamın diğer sektörlere kayması beklenmektedir. İstihdamın yapısındaki değişimin temelde hizmetler sektörü lehine olacağı tahmin edilmektedir. İstihdam odaklı sürdürülebilir büyümenin sağlanması iş ortamının iyileştirilmesi işgücü piyasasının işleyişinin etkinleştirilmesi işgücünün nitelik ve beceri düzeyinin yükseltilmesi ve aktif işgücü politikalarının geliştirilmesi yoluyla tarım dışı sektörlerde yeni iş olanakları yaratılması sonucunda plan döneminde istihdamın yıllık ortalama %2,7 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Öte yandan, eğitim seviyesinin yükseltilmesi aktif işgücü politikalarıyla istihdam edilebilirliğin artırılması işgücü piyasasına girişin kolaylaştırılması ve teşvik edilmesi yoluyla plan döneminde işgücüne katılma oranının 2,1 puan artacağı öngörülmektedir.Bu artışın temel belirleyicisinin kadınlar olması beklenmektedir. Bu gelişmelere bağlı olarak plan döneminde istihdam oranının 3,2 puan artacağı işsizlik oranının ise 2,7 puan düşeceği tahmin edilmektedir. 2.10.4 MALATYA’DA DURUM 2.10.4.1 NÜFUS 1927 yılında Türkiye’de 63 il bulunurken Malatya nüfus sıralamasında 10.sırada yer almışken; 2000 yılında 81 il içerisinde 24. sırada kendine yer bulabilmiştir.1927-2000 döneminde Türkiye’nin nüfusu yaklaşık 5 kat artış göstermiş olup, aynı dönemde Malatya ilinin nüfusu sadece 2.8 kat artmıştır.Anlaşılacağı gibi Malatya’nın nüfus artışı ülke ortalamasının gerisinde kalmıştır.Bu dönemde ilin hem göç vermiş olması ve görece yüksek bir cazibe yaratamamasından kaynaklanmaktadır.15 TÜİK(DİE) tarafından 1995-2000 dönemi baz alınarak yapılan tespite göre Malatya’nın aldığı göç 49.192 kişi; verdiği göç 66.015 kişi olup ,net verilen göç 16.823 kişi düzeyindedir. Bu dönemde net göç hızı ise binde-21,5 düzeyinde gerçekleşmiştir.1990-1995 dönemindeki binde -54 olan göç hızı göz önüne alınırsa ilden verilen göç hızında yavaşlama eğilimi görülmektedir.Daha güncel araştırmalara baktığımızda ise Malatya yoğun göç alan 10 il arasında yer almaktadır.16 Şehir ve Köy Nüfusunun Seyri:1927 yılında Malatya ilinde %15,2 olan şehirde yaşayan nüfusun payı sürekli artış göstererek 2000 yılında %58,5 düzeyine çıkmıştır. Köy ve şehir nüfusu oranları,şehirleşme ve tarım toplumundan endüstri toplumuna geçiş sürecinde bulunulan yeri gösteren önemli bir veridir.Endüstrileşme sürecinde artan rant ve iş gücü talebi nedeniyle nüfusun büyük bir kısmı şehirlerde toplanmaktadır.Bu süreçte 15 16 MALATYA,Malatya Valiliği 2004 (Hacettepe Ünv. Nüfus Etütleri Enstitüsü Türkiye Göç ve Yerinden Olmuş Nüfus Araştırması/6 Aralık 2006) 246 ekonomi içerisindeki tarımın ve tarıma dayalı nüfus hızla azalırken sanayi ve hizmete dayalı yeni ekonomik yapı güçlenmektedir. Öte yandan Malatya ilinde 2000 yılı sayımlarına göre 16.053 özürlü bulunmaktadır. Özürlü nüfusun %60’ını erkeklerin oluşturduğu görülmektedir. Fiziksel özürlüler %37’lik pay ile ilk sırada yer almaktadır. Görme özürlüler %16’lık,zihinsel özürlüler ise %14’lük bir paya sahiptir. Özürlü nüfus içinde %6 ile en az paya konuşma özürlüler sahiptir. Özürlü nüfus ile genel nüfusu karşılaştırdığımızda, özürlü nüfusun daha fazla ileri yaş gruplarına ulaşma eğilimi olduğu tespit edilmektedir.Bu durum belli başlı 2 etkinin ortak sonucu olarak açıklanabilir.Birinci neden; ildeki özürlü nüfusun olumlu yaşam koşullarına işaret eder.İkincisi ise genel nüfusun ileriki yaşlarda özürlü nüfusa katılım oranlarının yüksekliği ki,ileriki yaşlarda sağlığın daha az korunabildiğine işaret eder.17 2.10.4.2 İŞGÜCÜ Malatya ilinde çalışma çağındaki nüfus olarak kabul edilen 12 ve daha yukarı yaştaki nüfus,toplam nüfustan daha hızlı artmaktadır.Buna karşılık istihdamdaki nüfusun artış hızı hem toplam nüfustan hem de 12 ve daha yukarı yaştaki nüfustan daha düşüktür.1980-2000 döneminde 12 ve daha yukarı yaştaki nüfusun yıllık artış hızı binde 24,3 iken istihdamdaki nüfusun yıllık artış hızı binde 16,1 olarak gerçekleşmiştir.Bu hızlar cinsiyete göre önemli bir farklılık göstermemektedir. 1980-2000 yılları arasındaki dönemi kapsayacak şekilde yapılan analizde toplam nüfus içerisindeki 12 ve yukarı yaşlarda olanların sayısı hızla artarken, bu kesim içerisindeki işgücü oranı azalmakta doğal olarak iş gücü dışında kalan kesimin oranı artmaktadır.Çalışmak isteyen işgücü kesimi içerisinde ise istihdam edilenlerin oranı azalma eğilimi içerisindedir.Bu tablonun oluşmasında eğitime olan talebin artışı ve uzayan eğitim süresi ile işsizlik faktörleri belirleyici olmaktadır. Malatya ilinde erkek nüfusun işgücüne katılma oranı kadın nüfusun işgücüne katılma oranından daha yüksektir.İki cinsiyetin işgücüne katılma oranındaki fark son on yılda azalma eğilimi göstermiştir.1980 yılında erkeklerin işgücüne katılma oranı%76,3 iken, 2000 yılında bu oran %65,3’e düşmüştür.Aynı dönemde kadınlarda işgücüne katıma oranı %49’dan %41’e düşmüştür. Malatya ilinde istihdam edilenlerin sayısında ise 1980-2000 döneminde sürekli artma görülmektedir.Bu dönemde istihdam edilen nüfusun yıllık artış hızı %013,5tir. 2000 genel nüfus sayımında uluslar arası tanımlar esas alınarak işsizlik bilgileri derlenmiş olup, buna göre Malatya ilinde işsizlik oranı %8,9dur.Bu oran, işgücündeki her 100 kişiden 9’unun işsiz olduğunu göstermektedir. 17 MALATYA,Malatya Valiliği 2004 247 Malatya ilinde işgücüne dahil olmayan nüfusun çalışabilir yaştaki nüfus içerisindeki oranı sürekli artmaktadır.1980-2000 döneminde işgücüne dahil olmayan nüfusun yıllık artış hızı %036,1 dir. 2000 yılında işgücüne dahil olmayan nüfusun yaklaşık %62’sini kadın nüfus oluşturmaktadır.Bu nüfus içerisinde ev kadınlarının oranı 1985-2000 döneminde azalmasına rağmen, 2000 yılında %68,8 ile hala en yüksek seviyesini korumaktadır. İşgücüne dahil olmayan nüfus içerisinde emeklilerin oranında 1980-2000 döneminde her iki cinsiyette de artış görülmektedir. 1980-2000 döneminde istihdamın sektörel yapısında önemli değişimler olmuştur.Bu dönemde tarım sektöründe istihdam edilen nüfus %20 oranında azalırken, hizmet sektöründe istihdam edilen nüfusta %80 oranında artış gerçekleşmiştir.İnşaat ve sanayi sektöründe ise yatay seyir dikkati çekmektedir. 94. TABLO3:İSTİHDAM GÖSTERGELERİ MALATYA-TÜRKİYE KARŞILAŞTIRMASI İstihdam Göstergeleri Tarım Sektörü Çalışanların Toplam İstihdama Oranı Sanayi Sektörü Çalışanların Toplam İstihdama Oranı Ticaret Sektörü Çalışanların Toplam İstihdama Oranı Ücretli Çalışanların Toplam İstihdama Oranı Ücretli Çalışan Kadınların Toplam İstihdama Oranı İşverenlerin Toplam İstihdama Oranı Malatya 63,93 6,24 6,25 29,63 4,41 1,43 Türkiye 48,38 13,35 9,67 43,52 8,81 2,61 1980 yılında tarımsal iş yapanların oranı%69,4 iken 2000 yılında bu oran %63,9’a düşmüştür. Buna karşılık istihdam edilenlerin yaptığı işte en fazla artışın olduğu idari personel olarak çalışanların oranı 1980 yılında %2,4 ten 2000 yılında %4,6ya yükselmiştir. Malatya ilinde 1980-2000 döneminde ücretli veya işveren olarak çalışanların oranında artış görülmektedir.Bu durum her iki cinsiyette de görülmesine karşın ücretli olarak çalışan kadınların oranındaki artış erkeklere göre daha fazladır.Ücretsiz aile işçisi olarak çalışanların oranında her iki cinsiyette de azalma gözlenmiştir.2000 yılında çalışanların %47,1 i ücretsiz aile işçisi, %29,6’sı ücretli,%21,9’u kendi hesabına çalışırken %1.4ü ise işveren olarak çalışmaktadır. 2.10.4.3 NÜFUSUN EKONOMİK NİTELİKLERİ İlin toplam aktif nüfus(12 ve daha üzeri yaş) toplamı 2000 yılı nüfus sayımına göre 642.928’dir. Aktif nüfusun 324.758’i erkek kalan 318.170’i ise kadındır.İstihdamdaki nüfusun %47,5’i 20-39 yaş grubundadır.İşsizliğin en yoğun olduğu yaş grubu %2,49 ile 20-24 yaş grubudur. Erkek nüfusun işgücüne katılma oranı köyde %81 iken,il merkezinde %56 ilçe merkezlerinde %50dir.İşgücüne katılma oranı kadın nüfus için yerleşim yerine göre büyük farklılık göstermektedir.Köydeki her 100 kadından 84ü işgücünde iken bu oran il merkezinde 248 %12,ilçe merkezlerinde ise %8dir.Nüfusun yaş ve cinsiyet yapısı,işgücüne katılma düzeyini etkileyen faktörlerden biridir. İstihdam edilen nüfusun ekonomik faaliyete göre yapısı yerleşim yerine ve cinsiyete göre değişmektedir.İstihdamdaki erkek nüfusun %38i hizmet sektöründe çalışmaktadır.Bu oran il merkezinde %71 ilçe merkezlerinde %55 ile köylerden daha yüksek orana sahiptir.İl genelinde tarım sektöründe istihdam edilen erkek nüfusun oranı %48 iken köyde bu oran %79’lara kadar yükselmektedir.İstihdamdaki kadın nüfusun %89’u tarım sektöründedir.Köyde istihdam edilen kadın nüfusunun hemen hemen tamamı tarımda çalışırken, şehirde istihdam edilen kadın nüfusunun çoğunluğu hizmet sektöründe çalışmaktadır. İstihdam edilen %47 si ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaktadır.Bu oran erkek nüfus için %24 iken kadın nüfus için %83tür.Erkek nüfusun yaklaşık %42si,kadın nüfusun %11 i kendi hesabına çalışmaktadır. İldeki işsizlik oranı %8,9 dur.Bu oran erkek nüfusta %10,8 iken kadın nüfusta %5,9dur.İşsizlik oranı ilçe merkezlerinde il merkezinden daha yüksektir.İl merkezinde %21,4 olan işsizlik oranı ilçe merkezlerinde %28,5 köylerde ise %0,9dur.İl merkezinde işsizlik oranı kadınlarda %33,5, erkeklerdese %18,9 iken köylerde işsizlik oranı kadınlarda %0,6 erkeklerde %1,2dir.İşsiz nüfusun büyük çoğunluğunu genç nüfus oluşturmaktadır.İşsiz nüfusun %64’ü 30 yaşından küçüktür. 2.10.4.4 İŞLETME İSTİHDAM ORANLARI 95. KOSGEB İŞLETME VERİ TABANINA GÖRE İSTİHDAM Malatya Türkiye % İşletme sayısı 287 46.481 0,67 İstihdam 5.003 890.394 0,56 Personel/İşletme oranı 17 19 - İşletme sayısı bakımından sırası 26 - - İstihdam bakımından sırası 25 - - Kaynak:KOSGEB 2005 İşkollarındaki yığılmalara bakarsak: İşletme sayısı İstihdam Gıda,içki,içecek,tütün sanayi 77 2.177 Metal eşya, ölçme ,makine san 61 600 Tekstil,Örme,Konf.Deri sanayi 44 1.176 Kaynak:KOSGEB 2005 249 96. TOBB SANAYİ VERİ TABANINA GÖRE İSTİHDAM Malatya Türkiye % İşletme sayısı 261 41.045 0,63 Yabancı Ser.İşletme Sayısı 1 751 0,13 İstihdam 9.375 1.775.013 0,52 Personel/İşletme Oranı 36 43 - İşletme sayısı bakımından sırası 28 - - İstihdam bakımından sırası 32 - - Kaynak:TOBB 2004 İşletme sayısı İstihdam Gıda,içki,içecek,tütün sanayi 201 4.508 Metal eşya, ölçme ,makine san 62 834 Tekstil,Örme,Konf.Deri sanayi 79 4.988 Kaynak:TOBB 2005(www.tobb.org.tr) 2.10.4.5 KOSGEB DESTEKLERİ Malatya alt bölgesinde yapılan KOSGEB desteklerinde Malatya ili kendi alt bölgesi içerisinde en fazla desteği alan şehirdir.2003 ve 2004 yıllarındaki toplam desteğin %83’ü destek tutarının ise %74’ü Malatya’ya yapılmıştır. 2.10.5 NELER YAPILABİLİR?18 Ar-Ge çalışmaları ilerletilerek araştırmacı insan gücü nitelik ve nicelik yönünden geliştirilmeli ve özel sektörde araştırmacı istihdamı teşvik edilmelidir.Şehir dışındaki Malatyalı araştırmacıların Malatya içerisinde istihdam edilebilmesi için gerekli imkanlar sağlanmalıdır. Tarım sektöründeki kazandırılması çözülme ile bu sektörden gelen işgücünün tarım dışı sektörlere konusuna ağırlık verilmelidir.İstihdamın artırılmasında önem taşıyan girişimciliğin geliştirilmesi ve teşviki bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Ücret-verimlilik ilişkisini güçlendiren işgücü piyasalarının esnekliğine katkıda bulunan ve üretken istihdamı destekleyen esas ücret ağırlıklı bir ücret politikası izlenmelidir. İşletmelerin ve çalışanların işgücü piyasasındaki değişimi pozitif bir şekilde yönetebilme kabiliyetleri artırılmalıdır İşletmelerin bu değişime uyum sağlama kapasiteleri iş örgütlerinin modernleştirilmesi ve işletmelerde uyumun desteklenmesi, çalışanlarda ise yeni koşulların gerektirdiği bilgi ve becerilerin kazandırılması yoluyla sağlanmalıdır. İşgücü piyasasında zorluklarla karşılaşan kadınlar,gençler,uzun süreli işsizler,özürlüler ve eski hükümlüler için fırsat eşitliği sağlanmalıdır.Kadınların işgücüne ve istihdama 250 katılımlarının artırılması amacıyla kolaylaştırılmalıdır.Gençlerin işgücü çocuk ve diğer piyasasında bakım hizmetlerine erişimleri deneyim kazanmalarını sağlayıcı programlar geliştirilmelidir.Özellikle istihdam dışı üniversite mezunlarının güncel işgücü piyasasında değerlendirilmesi düşünülmelidir. Değişen ve gelişen ekonomi ile işgücü piyasasının gerekleri doğrultusunda kişilerin istihdam becerilerini artırmaya yönelik yaşam boyu öğrenim stratejisi geliştirilmelidir.Bu strateji kişilerin beceri ve yeteneklerinin geliştirilebilmesi için örgün ve yaygın eğitim imkanlarının artırılmasını söz konusu eğitim türleri arasındaki yatay ve dikey ilişkinin güçlendirilmesini çıraklık ve halk eğitiminin bunlara yönelik olarak yapılandırılmasını özel sektör ve STK’ların bu alanda faaliyet göstermesini destekleyecek mekanizmaları kapsamalıdır. İşgücü piyasasına ilişkin bilgi sistemleri geliştirilmesi, eğitim ve işgücü piyasasının daha esnek bir yapıya kavuşturulması ve istihdamın ve işgücü verimliliğinin artırılması için yaşam boyu eğitim stratejisi dikkate alınarak ekonominin talep ettiği alanlarda insan gücü yetiştirilmelidir. İnsan gücü arz talep eğilimlerinin belirlenebilmesi amacıyla hane halkının eğitim, istihdam ve meslek durumlarını içeren gerekli veriler üretilip derlenerek ve işgücü piyasası ihtiyaç analizleri yapılmalıdır. Mesleki ve teknik eğitimde modüler ve esnek bir siteme geçilmeli yükseköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki mesleki eğitim,program bütünlüğünü esas alan tek bir yapıya dönüştürülmeli mesleki eğitimde nitelikli işgücünün yetiştirilmesinde önemli yeri olan uygulamalı eğitime ağırlık verilmelidir. Mesleki eğitim sistemi öğrencilere ekip halinde çalışabilme karar verebilme ve sorun çözebilme sorumluluk alabilme gibi işgücü piyasasının gerektirdiği temel becerilere sahip öğrenci yetiştirecektir. Ekonominin ara eleman ihtiyacını karşılamak için mesleki eğitim faaliyetlerinin kümeleşme ortamı oluşturan OSB’lerde ilgili hizmet kurumları ve özel sektörle etkili işbirliği içinde yaygınlaşmasını sağlayan mekanizmalar güçlendirilmelidir. İşletmeler ve sivil toplum kuruluşlarının nitelikli işgücü yetiştirmeye yönelik faaliyetleri desteklenmelidir. İşsizlerin işgücü piyasası açısından dezavantajlı kesimlerin ve tarım sektöründen açığa çıkacak işgücünün nitelikleri ve beceri düzeyleri işgücü piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda aktif işgücü programları uygulanarak geliştirilmeli ve bu programlara ayrılan kaynaklar artırılmalıdır. 18 9.Kalkınma Planı 251 İstihdam yaratmayı amaçlayan mikro ölçekteki projelere mali destek sağlanmalıdır. Neler Araştırılmalı Aşağıdaki konuların Malatya için incelenmesi yerinde olacaktır. Aile şirketlerinin durumu: Dünyada şirketlerin %80’i aile şirketi ancak aile şirketlerinin %70’i 2. kuşağa geçemiyor.Geçenlerinde %50’si 3. kuşağa aktarılamıyor.Tipik bir aile şirketinin ömrü ise 24 seneyle sınırlı.19Bu şekildeki aile şirketlerindeki işletmelerin düzeltilmesi gerekmektedir.Bu konuda yatırım ve iş geliştirme danışmanlığının kurulmasını düşünebiliriz.Ama önemli olan bu danışmanlığın kim için hangi amaçla yapılması gerektiğini dikkatli araştırmalar sonucunda belirlenmesidir. Mesleki eğitimin istihdamla olan ilişkisinin artırılmasına yönelik hangi çalışmalarda bulunulmalı araştırılmalıdır. Malatyadaki rehberlik servislerinin(eğitim kurumları içerisindeki) öğrencilerin geleceklerini yönlendirmede daha aktif duruma gelebilmesi için araştırmalar. Göçün Malatya’nın sosyo-ekonomik hayatına etkilerini incelenmesi, sonrasında ise, göçün Malatya işgücü piyasasını pozitif yönde etkilemesini sağlayacak strateji arayışları Üniversite ile sanayiyi nasıl daha sıkı bir işbirliği içerisine sokabiliriz? 2.10.6 MALATYA IÇIN İK SWOT ANALIZI 2.10.6.1 GÜÇLÜ YÖNLER İlimizin sosyo- ekonomik durumu komşu illere göre daha iyi durumda olması. Şehir nüfusunun yeniliğe açık olması Halk eğitim merkezlerinin ve mesleki eğitim merkezlerinin aktif çalışmaları İşsizlik oranının Türkiye ortalamasının altında olması Coğrafi konumu sonucu oluşan sosyal yapının çeşitliliği ve zenginliği 2.10.6.2 ZAYIF YÖNLER Kurum kültürü oluşturma aşamasındaki eksiklikler STK'ların etkin olmayışı Özürlü vatandaşların istihdamlarındaki eksiklikler Malatyalı bilgi ve becerisi yüksek çalışanların il içinde çalışmayı tercih etmemesi 19 Dr. Yılmaz Argüden 252 Hizmet kalitesi ve verimliliğimizdeki düşük seviye Kadınların işgücüne katılım oranının az olması İşverenlerin toplam istihdama oranının Türkiye ortalamasının yarısı düzeyinde olması İlçe merkezlerindeki kadın işsizlik oranının çok yüksek olması Başka insanların başarısına tahammül etmemenin il genelinde yaygın olması Şirketlerin performans değerlendirmeye yönelik çalışmalarının azlığı 2.10.6.3 FIRSATLAR Kamu kuruluşlarının ve uluslar arası kuruluşların yatırımları Geçmiş yıllarda yetişmiş, bürokrat, devlet adamı vb. her alanda yetişmiş insan potansiyeline sahip olması İl dışındaki hayırsever ve imkan sahibi işadamı hemşerilerin bulunması Doğu ve batı arasında ulaşım noktasında bulunması (Havayolu-Karayolu-DemiryoluFeribot) Özel eğitimdeki arzın talebi karşılayamaması Çalışma çağındaki nüfusun fazlalığı 2.10.6.4 TEHDİTLER Göç ile gelen nüfusun şehre uyumunun sağlanamaması oluşan gettolaşma belirtileri. İşadamlarının ucuz olması dolayısı ile vasıfsız işgücüne yönelmeleri nedeni ile mesleki eğitime yönelmeyi olumsuz etkilemesi AR-GE çalışmalarının aile şirketleri tarafından fazla benimsenmemesi Ekonomik istikrarsızlık Eğitim ve sanayi arasındaki işbirliği eksikliği Beklentilerin sınırsız olması "Hayır" diyen bürokratlar 2.10.7 SONUÇ Bu rapor 4 aşamada sonlanacak olan bir araştırmanın ilk aşaması sonunda elde ettiğim verilerden oluşmaktadır.Bu araştırmalar teknolojik ilerlemelerin yanında insan faktörünün başarıya giden yolda ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. 253 Türkiye’nin yetiştirdiği en başarılı işadamlarından rahmetli Vehbi Koç da insan üstünde yoğunlaşmış ve ‚İşin en güç yanı insanı yönetebilmektir.‛ demiştir.Bizim de gelişen ve değişen dünyaya ayak uydurmamızın, insana yapacağımız yatırımla dikkate değer ölçüde hızlanacağını düşünüyorum. 254 2.10.8 KAYNAKLAR 9.Kalkınma Planı Taslak Metni,DPT Müsteşarlığı Malatya Alt Bölgesi TRB1, KOSGEB www.insankaynaklari.com Dr.Yılmaz Argüden TÜİK MALATYA,Malatya Valiliği 2004 TÜİK(DİE) Gardiner Hempel, Human Capital in the Global Marketplace, Şubat 2001 James.A Landry, Charting the Course-Key Trends Impacting Human Capital Leadership, 12 Ekim 2000 IMD World Competitiveness Yearbook 2005 Hacettepe Ünv Nüfus Etütleri Enstitüsü Türkiye Göç ve Yerinden Olmuş Nüfus Araştırması /6 Aralık 2006 Malatya Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü 2006-2010 stratejik planı/Mart 2.10.9 EKLER 2.10.9.1 EK-1 İNSAN KAYNAKLARI HAKKINDA KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ A Adanma: Çalışanın işine ve çalıştığı kuruma tutku derecesinde bağlanması; görevini büyük bir istekle yapması. Analitik düşünme: Bir problemi çözmek için, bilgileri ayrıştırarak ve sorunu oluşturan öğeleri göz önüne alarak sonuca varmak için yürütülen sistematik düşünme tarzı. B Bağlılık: İşlerin olumlu veya olumsuz gittiği durumlarda çalışma arzusunu kesintisiz destekleyen duygusal bir süreç. Bir defalık prim: Çalışanların başarılarını ödüllendirmek amacıyla ve performansa dayalı nakit ödeme. Bilgi için ödeme: Çalışana göreviyle ilgili yeni bilgi ve beceriler elde etmesine bağlı olarak belirlenen ek bir ücretin ödenmesi. Bilgilendirmeye yönelik eğitimler: Ürün bilgisi, imalat teknikleri, hizmet prosedürleri, pazar bilgisi, şirket politikaları, muhasebe ilkeleri ve uygulamaları, mali analiz teknikleri, dış ticaret, vergi mevzuatı gibi konularda yapılan sınıf eğitimleri. 255 Beceri geliştirmeye yönelik eğitimler: İletişim, etkili sunuş, dinleme, karar alma, sorun çözme, liderlik, motivasyon, toplantı yönetimi, takım oluşturma, çatışma yönetimi gibi konular katılımcı merkezli ve uygulama ağırlılıklı olarak verilen eğitimler. Ç Çalışan için hisse senedi sahipliği planı: Çalışana şirketin sahipliğinin bir kısmının verilmesi ve onların da kârlılık ve performans artışından doğrudan etkilenmesinin sağlanması. Çalışma grubu: Üyeleri, genellikle bilgiyi, en iyi uygulamaları veya bakış açılarını paylaşmak ve her bireyin kendi sorumluluk alanındaki performansını nasıl gerçekleştireceğine karar vermek için birbirleriyle ilişki kuran takımlar. Çatışma: Organizasyonlarda yaşamın normal bir koşulu ve kaçınılmaz bir gerçeğidir. İyi ya da kötü olarak nitelendirilemez. İki ya da daha fazla insanın aynı anda aynı yeri ya da kaynağı kullanmaya teşebbüs etmesidir. İki kişinin ya da grubun ihtiyaçları, çıkarları veya isteklerinin birbiriyle çelişmesidir. Anlaşmazlık, savaş, duygusal gerilim veya çarpışma. D Danışmanlık: Bir yöneticinin çalışanına iş performansını etkileyen kişisel sorunlarını tanımlaması ve üstüne gitmesi için yardım etme, destekleme süreci. Değerlendirme merkezi: Genellikle yönetim görevlerine başvuran ya da yükseltilecek olan adayların yerine getirmesi istenen bir dizi simülasyon, egzersiz ve görevden oluşan ve belirli bir zaman dilimine yayılan bir seçme ve değerlendirme süreci. Değerler: Bir organizasyonda çalışanların bireysel ve kollektif olarak üstün gördükleri, yücelttikleri, önemli ve değerli bulduklarının tümü. Değer zinciri analizi: Bir organizasyonun kendi içindeki güçlü ve zayıf yönlerini sistematik olarak tanımlamak ve analiz etmek için kullanılabilecek bir çerçeve. Dengeli sonuç kartı: Yöneticilere uzun dönemli stratejik hedeflerin kısa dönemli eylemlere dönüştürülmesinde aşamalı bir yaklaşım ile yol gösteren ve sonuç olarak stratejik kararlar ile uygulamaları bütünleştiren yeni bir yönetim sistemi. Dış kaynak kullanımı: Bir organizasyonun kendi kaynaklarıyla yürüttüğü bir etkinliği, stratejik iş ortaklığı yoluyla organizasyon dışından, alanında uzmanlaşmış kişi ya da kurumlara yönlendirerek gerçekleştirilmesi. Durumsal mülakat: Soruların doğrudan gerçekleştirilen iş aktivitelerine yönelik olarak sorulduğu, işte karşılaşılan özgün sorunlar ve durumlara göre yapılandırılmış bir mülakat tekniği. 256 Durumsallık: Yönetici ya da liderin çalışanların olgunluk düzeyine, yani bilgi ve beceri ve tutumlarına bağlı olarak tarzını değiştirmesi ve duruma göre; eğitici, koç, mentor ya da kaynak olarak liderlik etmesi. E Eğitim: Organizasyonlarda işe alınan insanların işlerini etkili bir şekilde yapabilmeleri için sahip olmaları gereken bilgi, beceri ve tutumların onlara verilmesi. Eğitim ihtiyaç analizi: Çalışanların hangi bilgi, beceri ve tutum eksikliği içinde olduğunu ve bu açığın nasıl ve ne zaman kapatılabileceğini sistematik olarak inceleme. Eğitim politikası: Çalışanların organizasyon içinde ya da dışında katılacağı eğitim ve geliştirme etkinliklerinin ‚kuruma özgü‛ gerekçelerinin yazılı ya da sözlü açıklaması. Eğitimin transferi: Eğitimde edinilen bilgi, beceri ve davranışların iş yaşamında kullanılması. Eğitim yönetimi: Organizasyonun insan kaynaklarının belirlenecek vizyon, misyon, amaçlar, uzun dönem planlar ve stratejiler doğrultusunda eğitilmesi ve geliştirilmesi için uygun eğitim politikasının belirlenmesi, eğitimin planlanması, eğitimin organizasyonu, eğitim bütçesinin belirlenmesi ve eğitimlerin etkinliğinin değerlendirilmesi çalışmalarının tümü. Eleman seçme: Yetenekleri, becerileri ve ilgileri organizasyonun ihtiyaçlarına en uygun olan adayların sistematik bir şekilde belirlenmesi çalışmaları. Empati: Başkalarının duygularını sezmek, bakış açılarını anlamak ve endişeleriyle etkin bir biçimde ilgilenmek. Entelektüel sermaye: Bir organizasyonun çalışanları, müşterileri ve tedarikçileri gibi tüm insan kaynaklarının sahip olduğu, değere dönüştürülebilen ve rekabetçi üstünlük sağlayan bilgi. Ergonomi: Çalışanın fiziksel özellikleri ile işin fiziksel ortamı arasındaki etkileşimin ve uyumun incelenmesi. Esnek çalışma programları: Aile, eğitim ya da sağlık gibi nedenlerle alışılmış iş gün ve saatlerine uyum sağlamakta zorluk yaşayanlar için normal sekiz saatlik çalışma gününde bazı değişiklikler getirmek. Etik anlayış: Aklın ve sağduyunun yönlendirdiği görüşleri izlemek, yerleşik, toplumsal ve ahlak kurallarına saygılı davranmak ve bu amaçla kişisel istek ve çıkarlardan özveride bulunmak. 257 Eylem planı: Kısa dönem içinde nelerin yapılması gerektiğini, bunları kimlerin, ne zaman, nerede ve nasıl yapacağını, yürütme sorumluluğu ve onay yetkisinin kimlerde olduğunu, kime bilgi verileceğini ve kimlerden destek isteneceğini belirten kararlar dizisi. F Farklılıkların yönetimi: Yaş, cinsiyet, din, inanç, kişilik gibi yönleriyle farklı insanları etkili bir şekilde yönetmek için planlanan ve uygulanan organizasyonel sistemlerin; farklılığın yararlarını en üst düzeye çıkarırken, sorunlarını ve sakıncalarını en alt düzeye indirecek şekilde kurulması. G Göreve ilişkin roller: Bir takımın amacına ulaşması için takım liderinin ve üyelerinin ne yapmaları gerektiği, takımın işinin ne olduğu, niçin yapıldığıyla ilgili roller. Grup: Belirli konularda ortak değerleri paylaşan ve toplumsal rolleri, gelişmiş ilişkileri, beklentiler sistemiyle birbirine bağlanan insan topluluğu. H Hedeflerle yönetim: Yönetici ile çalışanının karşılıklı görüşerek hedef belirlemesini ve belirli hedeflerin elde edilmesine dayalı olarak çalışanın değerlendirilmesini içeren bir yönetim ve performans değerlendirme yaklaşımı. İ İnsan kaynakları planlaması: Bir organizasyondaki insan kaynaklarının iç ve dış gelişmelere uygun olarak ve etkili bir biçimde oluşturulması, geliştirilmesi ve kullanılması amacıyla gözden geçirilmesine, yapılandırılmasına ve değerlendirilmesine ilişkin tüm çalışmalar. İletişim: İnsanlar arasında bilgi, haber, duygu ve düşüncelerin alınıp verilmesini sağlayan ve etkili olduğunda güveni, anlayışı, paylaşımı, ortak yaşamı kolaylaştıran iki yönlü bir süreç. İş analizi: İşi oluşturan unsurların çözümlenmesi yoluyla işin etkin yapılmasında belirleyici olan faktörlerin ortaya konulması. İş basitleştirme: Kişinin yapması gereken işlerin sayısını azaltarak görev etkinliğini artırmayı amaçlayan, işleri; basit, tekrarlı, standart hale getirirerek eğitim ve beceri geliştirme ihtiyacını ortadan kaldıran bir süreç. İş değerleme: Bir işin değerinin ölçülmesi için kullanılan yönetsel bir prosedür. İş genişletme: Bir dizi görevi yeni, daha kapsamlı ve daha ilginç bir iş haline getirmek için birleştirmek ve bir çalışana birden fazla işin sorumluluğunu vermek. 258 İş rotasyonu: Çalışanın yerine getirdiği değişik işlerin sayısını artırmak ve motivasyonu sağlamak amacıyla sistematik olarak çalışanı bir işten başka bir işe (bir görevden diğer bir göreve) geçirmek. İş stresi: Organizasyonlarda işle bağlantılı olarak yaşanan gerilimler, endişe ve kaygılar. İş takımları: Belirli bir amacı elde etmek için sorumluluk alan birbirleriyle bağlantılı insanların oluşturduğu biçimsel iş grupları. İş tanımı: Bir işin içerdiği görevlerin, sorumlulukların ve iş özelliklerinin listesi. İş tasarımı: Bir işin nasıl yapılacağının ve başarılı olması için hangi görevlerin yerine getirilmesinin gerektiğinin tanımlanması. İş tatmini: Bir çalışanın yaptığı işin ve elde ettiklerinin ihtiyaçlarıyla ve kişisel değer yargılarıyla örtüştüğünü ya da örtüşmesine olanak sağladığını farketmesi sonucu yaşadığı bir duygu. İş zenginleştirme: Sorumluluk alma, farkedilme, takdir edilme kişisel gelişim ve büyüme, öğrenme ve başarma duyguları gibi yüksek düzeyde motivasyon sağlayan faktörleri işin yapısı içinde bir araya getirmeyi amaçlayan iş tasarımı süreci. K Kariyer: Bir insanın yaşamı boyunca süren işle ilgili deneyimlerinin tümü. Kariyer geliştirme: İnsanların iş yaşamları boyunca kariyer amaçlarına ulaşabilmeleri için yürüttükleri uyum sağlama, yetkinlik, yeterlilik ve kişilik geliştirme gibi tüm eylemler ve faaliyetler. Kariyer planlama: Kişinin bilgi, beceri, ilgi, değer yargıları ve güçlü ve güçsüz yönlerini değerlendirmesi, organizasyon içi ve dışı kariyer olanaklarını tanımlaması, kendisi için kısa, orta, uzun dönemli hedefler saptaması, eylem planlarını hazırlaması ve bunları uygulaması süreci. Kariyer Yönetimi: İnsan kaynakları planları ile sistemin bütünleştirilmesi, kariyer yollarının belirlenmesi, kariyer bilgisinin artırılması için açık işlerin duyurulması, çalışanların performanslarının değerlendirilmesi, astlara kariyer danışmanlığı yapılması, iş deneyimlerinin artırılması ve eğitim programlarının düzenlenmesi faaliyetlerinin tümü. Katılımcı yönetim: Çalışanların kendi işlerinin denetleyebilmelerine olanak veren bir yönetim anlayışı. 259 günlük etkinliklerini daha fazla Kazanç paylaşımı: Bir birimdeki yöneticilerin ve çalışanların takım olarak çalışmasını özendirmek amacıyla önceden belirlenen performans hedeflerine ulaşıldığında elde edilen kazançla orantılı olarak ödüllendirilmesi. Kıyaslama: Bir organizasyonun kendini değerlendirerek, rakiplerini, iş ortaklarını, diğer sektörlerdeki başarılı örnekleri inceleyerek, iç ve dış pazarlardaki uygulamaları araştırarak ve en iyi uygulamaları örnek alarak zayıf olduğu yönleri geliştirmesi. Koçluk: Bireyleri ve takımları sonuçlara ulaştırmak için yetkilendiren, geliştiren ve cesaretlendiren uygun ortam ve koşulları yaratan yönetsel bir eylem. Kurum kültürü: Bir vizyon ve misyon etrafında toplanan insanların sahiplendikleri belirli bir inanç ve değerler sistemi. Küçülme: İşletme yönetiminin bilinçli ve proaktif olarak aldığı kararlar ve uyguladığı stratejiler ile çalışanların sayısını, maliyetleri, işleri ve süreçleri azaltması süreci. L Lider: Organizasyonlarda insanların gayretlerini, belirlenen amaçları gerçekleştirmek üzere birleştiren, harekete geçiren, bütün yeteneklerini ortaya koymalarını sağlayan ve onları etkili biçimde yönelten kişi. M Mentor: Kendisinden daha az deneyimli bir çalışanın gelişmesi için ona yardım eden deneyimli ve kıdemli bir çalışan ya da yönetici. Mentorluk: kişisel ve profesyonel gelişime yardımcı olmak üzere deneyimlerini, uzmanlıklarını ve düşüncelerini birbirine aktaran iki insan arasındaki bir yardımlaşma ve paylaşma ilişkisi. Misyon: Bir organizasyonun varlık nedeni. Motivasyon: Bir eylemi yerine getirmek için bazı içsel ve dışsal faktörlerden alınan güçle coşku, canlanma ve davranışlarda kararlılık göstermek. Mülakat: İşe alım sürecinde gerçekleştirilen yüz yüze görüşme. O Organizasyon: Ortak bir amacın gerçekleştirilmesi için bireysel çabalarını sistematik şekilde birleştiren insanlar topluluğu. 260 Organizasyonel öğrenme: Organizasyonu oluştaran bireylerin yaptıkları işleri daha iyi anlaması ve daha etkili olması için gerekli yeteneklerin geliştirilmesi; yeni ve yararlı bilginin tanımlanması, elde edilmesi ve uygulanması süreci. Oryantasyon: Yeni çalışanlara organizasyonu ve kendi iş birimlerini tanıtmak ve işe alıştırmak için gerçekleştirilen aktivitelerdir. Outplacement: İşten yeni çıkarılan ya da ayrılan insanlara, iş bulmada uzmanlaşmış danışmanların yeni iş bulma yeteneklerini artıracak şekilde danışmanlık yapması. Ö Öğrenme: İnsanların görevlerini yerine getirmek için ihtiyaç duydukları bilgi, beceri ve tutumları elde etmesi. P Performans: Amaçları elde etmenin etkinlik düzeyi ve verimliliği. Performans anlaşması: Yönetici ile çalışanın hedefleri, engelleri ve bunların aşılması için gerekenleri görüşüp karara bağlaması. Çalışanın yüksek performans göstermeye söz vermesi. Performans değerlendirme: Bir organizasyonda çalışanların amaçlara ne kadar etkin ve verimli bir şekilde ulaştıklarının biçimsel olarak ölçülmesi ve değerlendirilmesi süreci. Performans için ödeme: Çalışanlara bireysel performanslarına göre ödeme yapılması ya da bir çalışanın performansa yaptığı katkıyla orantılı olarak ödüllendirilmesi. Performans standartları: Bir fonksiyonun ya da görevin, beklentileri karşılaması ya da aşması için hangi düzeyde yerine getirilmesi gerektiğini tanımlayan yazılı ifadeler. Performans yönetimi sistemi: Organizasyonel amaçlara ve çalışanların ortaya koyması gereken performansa dair ortak bir anlayışın organizasyonda yerleşmesi ve çalışanların bu amaçlara ulaşmak için gösterilen ortak çabaya yapacağı katkıların düzeyini artırıcı şekilde yönetilmesi, değerlendirilmesi, ücretlendirilmesi, ödüllendirilmesi ve geliştirilmesi. Personel Sirkülasyonu: Bir organizasyonda çalışanların, organizasyonda kaldıkları süre ve işten ayrılma, işe girme hızları. R Rehberlik: Bir tarafın ya da her iki tarafın becerilerinin ve performansının geliştirilmesi için uygun ilişki ortamı oluşturma süreci. S 261 Seçim: Organizasyonların iş başvurusu yapanları bilgi, beceri, tutum ve yetenekleriyle değerlendirip kabul edilecek ve reddedecekleri belirledikleri işe alım süreci. Sistem: Ortak bir amacın gerçekleştirilmesi için, karşılıklı etkileri birleşen bağımsız ve aktif bireyler, parçalar veya bağlantılı süreçler topluluğu. Sistem analizi: Aralarında ilişki bulunan insanların, birimlerin ya da işlerin birbiriyle etkileşimleri belirlenerek bir bütün olarak incelenmesi. Strateji belirleme: Bir organizasyonun misyon ve amaçlarını tanımlayarak, dış fırsatları ve tehlikeleri değerlendirerek, güçlü ve zayıf yönlerini inceleyerek izleyeceği stratejiye karar vermesi. Stratejik yönetim: Bir organizasyonun iç ve dış çevresinin, bunların birbiriyle ilişkisinin analiz edilerek organizasyonun uzun dönemli amaçlarına ulaşabilmesi için uygun davranış biçimlerinin belirlenmesi ve uygulanması. Stratejik insan kaynakları planlaması: İnsan kaynakları planlaması çalışmalarını organizasyonun stratejik yönelimleriyle ilişkilendirme ve uyumlama sürecidir. Strateji uygulama: Bir organizasyonun stratejisini yaşama geçirmek için kaynaklarını tahsis etme ve yapılarını harekete geçirme süreci. Stres: Bir kişinin kendi istekleriyle çatışan, onu zorlayan ve aynı zamanda fırsatlar da sunan dinamik bir durumla karşı karşıya kalması; sonucun kendisi için hem belirsiz hem de önemli olması. Stres mülakatları: İş başvurusunda bulunan bir adayın baskı altında dengesini nasıl koruduğunu, uyum yeteneğini ve stres anında nasıl davrandığını görmek amacıyla bilinçli olarak bir stres ortamı yaratılan görüşme süreci. Sürece ilişkin roller: Takım üyelerinin kişisel ve sosyal ihtiyaçlarının takım uyumunun sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde karşılanmasıyla ilgili roller. Süreç tasarımı: Bir ana işi tanımlamak, bu tanıma uygun olarak faaliyetleri düzenlemek ve ilişkileri belirli şekillerde kurmak. T Takım: Ortak benimsenmiş bir amaç etrafında, belirlenmiş görev ve sorumlulukları yerine getirmek üzere, takım üyelerinden birinin liderliğinde hareket eden çalışanlar topluluğu. Temel yetkinlikler: Organizasyonda yaşamanın en temel gereklerini yerine getirebilmek için ihtiyaç duyulan iletişim, ilişki kurma, uyum yeteneği ve çalışma isteği gibi beceriler ve tutum. 262 Toplam kalite yönetimi: İç ve dış müşterilerin ihtiyaçlarını, beklentilerini karşılamak amacıyla ürün ve hizmetlerin kalitesini, verimliliğini sürekli olarak iyileştirmek için yönetimin ve çalışanların yeteneklerini, kapasitesini geliştirmeye odaklı yönetim yaklaşımı. Tutum geliştirmeye yönelik eğitimler: Olumlu zihinsel tutum, girişken davranış, açıklık, güvenilir olma, kendini adama, motivasyon, sadakat ve sorumluluk duyma, yaratıcılık, takım çalışmasına yatkınlık, ortak sahiplenme gibi kişisel tutuma ilişkin konularda genellikle deneyerek öğrenme yaklaşımıyla deneyimli eğiticiler tarafından verilen eğitimler. Y Yapılandırılmış mülakat: Her adaya aynı şekilde yöneltilen, önceden belirlenmiş soruların sorulduğu mülakat tarzı. Yedekleme planlaması: Organizasyonda üst düzey pozisyonlara getirilmeye ve mevcut üst düzey yöneticilerin yerine geçmeye hazır olan yöneticileri belirlemeye, izlemeye ve geliştirmeye yönelik rapor. Yeniden yapılanma: İş süreçlerinin daha etkin olması ve son ürün ya da hizmetlerin kalitesinin artırılmasını sağlamak için gözden geçirilmesi ve yeniden tasarlanması. 2.10.9.2 EK – 2 2004 YILI KARŞILAŞTIRMALI İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ GÖSTERGELERİ 97. 2004 YILI KARŞILAŞTIRMALI İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ GÖSTERGELERİ Verimlilik(bin dolar) Çalışılan Saat Başına(Dolar) Ülkeler Genel Tarım Sanayi ABD 81,9 70,2 103,6 Hizmetler 76,8 Verimlilik İşgücü maliyeti 43,22 21,97 Japonya 57,8 17,9 67,6 56,5 31,03 21,54 Belçika 71,4 36,8 77,3 70,6 42,06 30,45 Almanya 60,6 33,6 63,8 60,2 36,17 32,84 Polonya 33,6 4,4 37,6 41,3 17,65 2,54 Romanya 18,2 7,8 24,1 22,1 9,15 0,53 Çin 9,4 2,6 20,9 9,8 4,78 Hindistan 7,3 3,6 11,5 12,7 3,10 0,60 Türkiye 24,0 11,14 3,46 8,5 30,6 32,2 Kaynak:IMD World Competitiveness Yearbook 2005 263 0,75 2.11 İLETİŞİM ATÖLYESİ-KENT GELİŞİM PLANI İLETİŞİM STRATESJİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİNE DAİR RAPOR Yasin ASLAN ve Hakan ODABAŞI tarafından hazırlanan raporda Kent Gelişim Planı ve bu plan içinde ele alınabilecek iletişim stratejisi incelenmiştir. 2.11.1 GİRİŞ-KENT GELİŞİM PLANLAMASI AMACI Kent, köy ve kasabadan daha büyük bir fiziki alana sahip, iş bölümü ve örgütlenmenin yoğun olduğu, geçim kaynaklarının genelde ticaret ve endüstriye dayalı olduğu heterojen yapıdaki yerleşim birimidir. Kentleşme ile bir takım sosyal değişmeler gözükmektedir. Kentleşme ile görülen sosyal değişme hayat tarzı ve düşünce biçiminde değişmeye yol açan temel bir olgudur. Kentleşme sosyal gelişmeyi etkileyen hatta hızlandıran bir olgu olmasından dolayı büyük bir öneme sahiptir Planlama misyon ve vizyonu, ilgili politikalar, planlar, amaçlar, ve yöntemlerle desteklenen açık, paydaş odaklı bir strateji aracılığı ile yerine getirmektir. Orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini ve bunlara ulaşmak için izlenecek yol ve yöntemler ile kaynak dağılımını içeren plandır. ‚Stratejik Planlama, bir odaklanma sürecidir.‛ Kent gelişim planlaması; modern, düzenli, gerek yatırım gerekse yaşam alanları olarak ilgi çeken, yaşayan bir şehir olmayı ve o şehir kimliğinin oluşturulmasını sağlar. Özellikle ülkemizde kent gelişimi anlayışı planlama ile gerçekleştirilememiş altyapı, insan potansiyeli, gelişim alanının çevre açısından değerlendirmesi vb. unsurlar göz ardı edilmiştir. Bunlarla birlikte kent için en önemli unsurlardan birisi kent gelişim planlamasının kent yaşayanları ve kamuoyu tarafından benimsenmesidir. Kentin gelişimi ile ilgili vizyonun planlama çerçevesinde kent dışı hedef kitleye de doğru lanse edilmesi gereklidir. Bu amaçla şehrin uzun dönem geleceğine yön verecek kent gelişim planlaması yapılırken bu planlama içinde ayrıntılı iletişim stratejileri belirlenmelidir. Malatya gelişim planının iletişim stratejilerinin oluşturulacağı bu çalışmada Malatya’nın 2023 yılı hedefiyle oluşturulan gelişim planının kamuoyuna paydaşlara ve bölge insanına benimsetilmesi amaçlanmaktadır. Bu yolla kent gelişim planı çerçevesinde şehir için gerekli olduğu belirlenen çalışmaların sahiplenilmesi ve insanlara etkin bir ulaşım sağlanacaktır. Kent iletişim stratejilerinin oluşturulacağı çalışma temel olarak iki bölümde incelenecektir. İlk bölümde Kent gelişim planlaması iletişim açısından değerlendirilerek konu ile ilgili kuramlar ortaya konulacaktır. Bütünleşik pazarlama iletişimi anlayışı ile tutundurma 264 karması elemanları da kullanarak uygulanabilir, etkin bir iletişim stratejisi şablonu çizilecektir. İkinci bölümde Malatya şehrinin kent gelişim planının iletişim stratejilerini oluşturacak yolun çizilmesi için gerekli durum analizleri yapılacak. Analizlerin ve eldeki diğer verilerin yorumlanması ile etkin iletişim araçları belirlenerek İletişim stratejileri oluşturulacak. Stratejik planlama dahilinde mesajın tasarlanması, reklam kanallarının belirlenmesi, halkla ilişkiler yöntemleri, uluslar arası konferanslar ve medya planlamasının yapılması söz konusu olacak. 2.11.2 KENT GELİŞİM PLANLAMASINDA İLETİŞİMİN ÖNEMİ 2.11.2.1 BÜTÜNLEŞİK PAZARLAMA İLETİŞİMİ İnsanların, kendilerinde bulunmayıp da komşularında varolan şeylere ihtiyaç duymaları, onları, takasa dayalı olan alışverişe yöneltmiş, dolayısıyla da pazarlama kavramı ortaya çıkmıştır. İlk insanların bile ellerindeki ürünleri en karlı şekilde başka mallarla değiştirme isteği belli bir pazarlama mantığı içermektedir. Bu nedenle, karlı olan ürünlerin üretimine yönelmekten başlayarak, uygun koşullarda dağıtım, sunum ve pazarlığa kadar giden ticari kanalların gelişmesini pazarlama kavramının gelişmesi içinde ele alabiliriz. Kısaca bir tanımını yapacak olursak Pazarlama , kişisel ve örgütsel amaçlara ulaşmayı sağlayacak mübadeleleri gerçekleştirmek üzere fikirlerin, malların ve hizmetlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtılmasına ilişkin planlama ve uygulama sürecidir. Pazarlama düşüncesi ve uygulamaları hızlı ve kalıcı değişimlere uğramakta ve değişmektedir. Pazarlama, artık, sadece yerine getirilmesi gereken bir işletme fonksiyonu, görevi ve sorumluluğu olmaktan çıkmıştır. Temel ve geleneksel yöntemlerin, uygulamaların ötesine geçen pazarlama anlayışında tüm bölümler, tüm fonksiyonlar pazarlamadır anlayışı egemen olmuştur. Dolayısıyla, pazarlamayı işlemler sürecinin bir parçası olarak görmek ve kabul etmek yerine, pazarlama ile diğer tüm fonksiyonel işlemler arasında iletişim ve etkileşim engellerinin ortadan kaldırılması olarak düşünmek ve kabullenmek gerekir. Kısaca, pazarlamayı sadece pazarlama bölümünün ve uzmanlarının görevi olmaktan çıkartan ve tüm çalışanların paylaştığı kültürel bir anlayış biçimine getiren gelişmeler, pazarlama iletişimini de ‚bütünleşik‛ olarak kabullenmeyi, uygulamayı gerektirmektedir. Böylesine büyük bir değişim içerinde ise, kuruluşlar, ya pazarlamaya uyum sağlayacak, ya da pazarlamanın kendilerini yutmasına, yok etmesine razı olacaklardır.20 Günümüzde pazarlama kararları alınırken iletişim boyutunu düşünmek ve pazarlamayı müşteri odaklı konuma oturtmak kaçınılmaz bir gereklilik halini almıştır. İletişimin pazarlama içindeki öneminin artması Bütünleşik Pazarlama iletişimi kavramını ortaya 20 Pazarlama ;ODABAŞI Yavuz, 265 çıkarmıştır. Bütünleşik pazarlama iletişimi bir süreci ifade etmektedir. İletişim araçlarının birçok kanaldan aynı doğrultuda uyum ve disiplin içinde yönetilebilmesidir. İngilizce Integrated Marketing Communications (IMC) olarak tanımlanan kavram ülkemizde ‚Bütünleşik Pazarlama İletişimi‛ olarak da kullanılmaktadır. Amerikan Reklam Ajansları Birliği, bütünleşik pazarlama iletişimini; reklamcılık, halkla ilişkiler, satış geliştirme, doğrudan pazarlama gibi çeşitli iletişim yöntemlerinin stratejik rollerini değerlendiren, geniş kapsamlı bir plana dayanan ve bu yöntemleri açık tutan, tutarlı, en üst düzeyde iletişim etkisi sağlamada, birleştirici bir kavram olarak tanımlamaktadır21. Buradan hareketle, bütünleşik pazarlama iletişimi kavramını en genel anlamda şu şekilde tanımlayabiliriz: Organizasyonların ürün ya da hizmetleri ile ilgili olarak aldıkları bütün kararların iletişim boyutunu da düşünerek, müşteri bazlı ve satın alma davranışlarına etki edecek şekilde alması ve bu farklı kararların bir disiplin içinde orkestra edilerek, stratejik bir yaklaşım ile planlanması ve sinerji yaratılması sürecidir. 22 2.11.2.2 BÜTÜNLEŞİK PAZARLAMA İLETİŞİM UNSURLARI Bütünleşik Pazarlama iletişiminin yararları temel olarak üç başlıkta ele alınabilir. İletişimin temel amaçlarının etkin bir şekilde yerine getirilmesini sağlayan Bütünleşik Pazarlama İletişiminin yararları; sinerji oluşturmak, mesaj tutarlılığı oluşturmak ve kurumsal bütünlük imajını oluşturmak olarak sıralanabilir. 2.11.2.2.1 Sinerji Oluşturmak: Sinerji Türk Dil Kurumunun kayıtlarına göre ‚Bir sonuca katkısı olabilecek birkaç etkenin belirli bir etkileşim sonucunda elde ettiği ortak güç.‛ Olarak ifade ediliyor. Sonuca yönelik birkaç etkenin etkileşimi sinerjinin oluşması için başlıca şart olarak karşımıza çıkıyor.23 Sinerji ile bireysel çabaların karşılıklı bir şekilde birbirlerini destekleyerek, bu çabaların her bir alana bireysel olarak yapacakları etkiden daha fazla etki yaratmaları kastedilir. Yani Pazarlama iletişim araçlarının her biri bir bütünlük içinde çalışırlarsa bunun etkisi bu araçların ayrı ayrı çalışmalarından daha fazla olacaktır dolayısı ile iletişim hedeflerine ulaşmak kolaylaşacaktır. 2.11.2.2.2 Mesaj Tutarlılığı Oluşturmak: Dağınık ve tutarsız mesajların yaratacağı etkiyle iletişim çabalarının bütünleşik bir yaklaşımla ele alınması durumunda sinerjinin yaratacağı etki farklı olacaktır. Tüketicinin zihninde karışıklıktan kaçınmak ve etkin iletişim programları geliştirmek için pazarlama iletişimin her unsuruna yönelik ayrı stratejiler geliştirmek yerine topyekün tutarlı bir mesajın geliştirilmesi faydalı olacaktır. 22 23 Bütünleşik Pazarlama İletişimi İzzet Bozkurt http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF05A79F75456518CA 266 2.11.2.2.3 Kurumsal Bütünlük: Kurumun imajını ürün hizmet yararlarını iletmede bütünleşik Pazarlama İletişimi stratejik araç olarak kullanılabilir. Mesajın gönderildiği kişi veya kişiler kendilerini rahat ve güvenilir hissettikleri kurumlara sıcak baktıklarından, kurumca yansıtılan imajın tüketicilerce istekli bir şekilde algılanmasını sağlamada kurumsal bütünlük önemli rol oynar.24 2.11.3 İLETİŞİM KAVRAMI İletişim, iletilmek istenilen materyalin, ilgili herkes tarafından tamamen anlaşılabilmesi amacıyla bilgi, kanaat ya da düşüncenin, yazı, konuşma ve görsel araçlarla veya bunların bir arada kullanımıyla iletilmesi, alınması ve değiştirilmesi olarak tanımlanabilir. ‚İletişim insanların davranışlarına temel teşkil eden, dünyaya ilişkin imajlarını oluşturan anlamların meydana getirildiği ve bu imajların semboller yardımıyla değiş tokuş edildiği sosyal bir eylem sürecidir‛. Buna göre iletişim insanın kendi amaçlarını gerçekleştirmek için çeşitli durumlara ilişkin anlamlar yarattığı ve hatta, ona kendi bakış açısına göre anlamlar yüklediği bir eylem biçimidir. Dolayısıyla iletişim, sadece mekanik bir bilgi ve fikir aktarma işleminin ötesinde olayın, ona bir anlam ifade atfeden anahtar semboller, sloganlar veya temalar vasıtasıyla yeniden üretimidir. Bu tür bir iletişim anlayışı, yalnızca bilgi vermeyi değil, yönlendirmeyi, ikna etmeyi ve insanların duygu ve düşüncelerine hitap ederek davranışlarını (iletişimcinin arzuladığı yönde) değiştirmeyi amaçlar.25 2.11.3.1 İLETİŞİM SÜRECİ Bütün iletişim alıcı ile verici arasındaki sinyal değişimine dayanır. Verici (kaynak): iletişimin merkezindeki kişi ya da organizasyon. Kodlama: fikirleri sembol, şekil veya resimlere dökme yolu. Mesaj: vericinin yaydığı semboller grubu. Medya: mesajın taşındığı araç. Kodlamayı çözme (décodage): alıcının sembollere anlam kattığı aşama Alıcı: mesajın gittiği kimse. Dönüşteki etki: alıcının cevabının verici ile bağlantılı bölümü. 2.11.3.2 ETKİLİ BİR İLETİŞİMİN ŞARTLARI İletişim Amaçları; vericiler ulaşacakları hedefi ve almak istedikleri cevabı iyi belirlemelidirler. Mesajın Yürütülmesi; mesaj malın kullanıcısının tecrübe alanına bağlı olarak belirlenmelidir. 24 Art. Görevlisi Yusuf Yılmaz Pazarlama İletişiminde Bütünleştirici Bir Boyut Bütünleşik Pazarlama İletişimi s. 67 25 267 Medya Planı; mesaj hedefe uygun medya aracılığı ile iletilmelidir.26 2.11.3.3 ETKİLİ İLETİŞİMİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ Etkili iletişimin gerçekleştirilmesinde sekiz adım vardır. Bütünleşik Pazarlama iletişimi stratejileri oluşturulurken bu adımlar izlenilmesi iletişimin etkinliğini artıracaktır. Hedef alınacak kesim ya da kesimlerin belirlenmesi gerekir. İletişim hedefleri net bir şekilde otaya koyulmalıdır. Mesaj net ve anlaşılır bir dille tasarlanmalıdır. Kullanılacak iletişim kanalları belirlenmelidir. Bütünleşik pazarlama iletişimi unsurları göz önünde tutularak bütçe oluşturulmalıdır. İletişim Karması hakkında karar verilmelidir. İletişim çalışmalarının sonuçları ölçülebilir olmalıdır. Belirlenin iletişim stratejilerinin etkili yönetimi27 2.11.3.4 HEDEF GRUPLARIN BELİRLENMESİ Hedef kitle belirlenmesi bir iletişim planının başarısı için öncelikli yapılması gereken bir çalışmadır. İletişimde belirli bir kesim ele alınmalıdır. Planlamanın gelişigüzel yönlendirilmesi etki gücünü zayıflatacaktır. Hedef kitle belirlenirken harekete geçmesi beklenen potansiyel karar vericiler, onlara tesir edecekler, fertler gruplar, kamunun belirli kesimleri veya genel kamu kurumları, Hedef olarak seçilecekler iletişim planında ne söyleneceğinde, nasıl söyleneceğinde, ne zaman söyleyeceğinde ve kime söyleyeceğinde kararlarını önemli ölçüde etkiler. 26 27 Jean-Jacques Lambin, Le Marketing Stratégique (Ediscience International, Paris, 1996) s. 493-494 Pazarlama Yönetimi Philip kothler 268 2.11.3.5 İLETİŞİM HEDEFLERİNİN BELİRLENMESİ Safhalar AİDA Modeli Etkilerin Hiyerarşisi Modelleri Yenilik Benimseme Modeli Dikkat Bilinmiş Olması Bilinmiş Olması Genel İletişim Modeli Teşhir Bilindiği Safha Kabul Edilme Bilgi İlgi Etkileme Safhası Davranış Safhası Bilindiği Varsayımı Sevilme İlgi Tutum Değerlendirme Maksat Tercih İstek İnanç Tecrübe Hareket Satış- Alış Davranış Benimseme 2.11.3.6 MESAJIN TASARLANMASI Mesaj hedef kitlenin sosyo-kültürel özelliklerine göre ve mesajın iletileceği kanalın yapısına göre mesaj, görüntü, dizayn, ses, renk vb. Özelliklerin etkin bir bileşimi şeklinde hazırlanır. Mesaj tasarlanırken dikkat edilmesi gereken üç unsur vardır. Mesajın Yapısı: Mesajın içeriğinin nasıl olması gerektiği belirlenir. (soru sormaya yönelik olmalıdır, iz bırakmalıdır, kolay hatırlanır olmalıdır) Mesajın Şekli: Mesajın metin olarak mı görsellerle mi yoksa başka bir şekilde mi verileceği belirlenir. (resim, metin, fotoğraf, ses, vücut dili) Mesajın Kaynağı: 269 Mesajın kimin tarafından verildiği hangi aracı kanalların kullanıldığı iletişim sürecinin başarısına etki eder. (güvenilirlik, uzmanlık, sevimlilik, dikkat çeker ve daha fazla hatırlanır) 2.11.3.7 İLETİŞİM KANALLARININ SEÇİLİŞİ İletişim planlamasında mesajı iletebilmek için kullanışlı iletişim kanalları seçilmelidir. İki farklı iletişim kanalı vardır. Birincisi bireysel iletişim kanalları ikincisi ise kitle iletişim araçlarıdır. Bireysel iletişim kanalları iki veya daha fazla kimsenin birbiri ile yüz yüze bir tüketici grubuna bir ilgiliye telefonla ya da e posta ile hitap etmelidir. Kitle iletişim araçları basılı medya, görsel medya, elektronik medya ve teşhir medyasından oluşur. Geniş kitlelere ulaşmak kitle iletişim araçları sıklıkla kullanılan iletişim aracıdır. 2.11.4 BÜTÜNLEŞİK PAZARLAMA İLETİŞİMİNDE TUTUNDURMA KAVRAMI Tutundurma; bir işletmenin mal veya hizmetinin satışını kolaylaştırmak amacıyla üretici-pazarlamacı işletmenin denetimi altında yürütülen, müşteriyi ikna etme amacına yönelik, bilinçli, programlanmış ve eşgüdümlü faaliyetler den oluşan bir iletişim sürecidir.28 Genel tanımlamasında ki ifade ile tutundurma kavramı ikna etmeye yönelik bir iletişim sürecidir. Üretilecek hizmetin hedef kitleye anlatılması ve iknanın amaçlanması sosyal fayda güdülen çalışmalarda klasik üretici-müşteri anlayışında değişiklikler getirmektedir. Genel kanının aksine üretici-müşteri kavramları burada ticari bir amaç gütmemektedir. Sosyal ürünün toplum tarafından satın alımını kolaylaştırmak, reklam, satış geliştirme, kişisel satış ve halkla ilişkiler gibi faaliyetleri kapsar. Ürünü insanlara tanıtmak ve zihinlerine yerleştirmek için yaratılan sloganlar da tutundurma faaliyetlerine girer. 2.11.4.1 TUTUNDURMA ALT KARMASINI OLUŞTURAN BİLEŞENLER Tutundurma bileşeni farklı unsurları bünyesinde barındıran bir karmadır. Tutundurma karmasını oluşturan unsurlar; reklam, kişisel satış, satış teşvik (promosyon), halkla ilişkiler olmak üzere dört başlık altında toplanmaktadır. 2.11.4.1.1 Reklam Bir mamul ya da hizmetin, bir kurumun, bir kişinin ya da fikrin, kimliği belirli sorumlusu tarafından tarifesi önceden belirli bir ücret karşılığında kitle iletişim araçları vasıtasıyla olumlu bir biçimde tanıtılıp benimsetilmesi çabasıdır. Dört temel fonksiyonundan söz edilebilir: Bilgilendirme, İkna Etme, Değer Katma ve Hatırlatma.29 2.11.4.1.2 Kişisel Satış Hedef kitle olarak belirlenmiş kişilerle doğrudan ilişkiye geçer. Geniş kitlelere yönelik değildir. 28 Öztürk, T., 1978, “Tutundurma”, M. Oluç ve diğ., Pazarlama Yönetimi, İkinci Baskı, İ.Ü. İşletme Fakültesi Pazarlama Enstitüsü Yayın No. 10, 169-190, s.173 29 Feridun HÜREL, Reklam, Halkla İlişkiler ve Ötesi, MediaCat Yn., Ankara, 2000, s.26 270 2.11.4.1.3 Satış Teşvik (Promosyon) Kişisel satışın aksine grupları hedef alır. Reklam, satın alma nedeni oluşturmaya çalışırken promosyonlar satın alma dürtüsü oluşturmaya çalışır. Geniş kitleler yerine nispeten küçük, çok iyi seçilmiş belirli bir hedef kitleye yönelir. Satış teşvik türleri; kupon, nakit indirimleri, hediyeler-ilave ürünler, örnek ürünler, yarışma ve çekilişler, ürün tanıtımları ve teşhir malzemeleri, vb. sayılabilir. 2.11.4.1.4 Halkla ilişkiler: Bir kişi ya da kuruma karşı kamuoyunun (hedef kitlenin) tavrını değerleyip, organizasyonun kamuoyu nezdinde saygınlık ve itibar kazanabileceği strateji ve politikaların izlenmesidir. Halkla ilişkiler sadece bir tutundurma aracı değil, aynı zamanda son yıllarda organizasyonlar için artan önemi çerçevesinde bir işletme fonksiyonudur. Halkla ilişkiler çalışmalarının pazarlama ile yakın ilişkisi vardır 2.11.4.2 TUTUNDURMA/TANITIM KARMASI ELEMANLARI Tutundurma Araçlar Uygulama Üstünlükleri Zayıflıkları Karması Şekli Yazılı, görsel ve işitsel reklamlar Broşür ve kataloglar Reklam Poster ve afişler Kitlesel Çok sayıda insana aynı zamanda ulaşabilmesi Etkili ve kalıcı mesajlar verebilmesi Açık hava reklamları Oldukça yüksek maliyetler getirmesi Etkinlik ölçümünün çok zor olması Satış noktasındaki sergiler Ürün tanıtımları Hızlı geri bildirim şansı vermesi Satış toplantıları Kişisel Satış? Satın almaya teşvik edici toplantılar Oldukça olması ikna edici Mesajın satış elemanlarınca faklılaştırılabilmesi Yüz yüze Müşterilerin seçilebilmesi Örnek ürün dağıtımları Fuar ve sergilerde tanıtımlar Karmaşık bilgilerin aktarılabilmesi Yarışma, oyun, piyango ve çekilişler Kısa sürede davranış değişikliğine yol açabilmesi Prim ve hediyeler Satış Teşvik Örnek ürün dağıtımları Kitlesel Oldukça uygulama vermesi Gösterimler Kuponlar Eğlenceler 271 Müşteri başına çok yüksek maliyetler esnek fırsatı Satış elemanlarını denetleme güçlüğü İstismar edilebilmesi Promosyon kırıcı rekabet aracına dönüştürülebilmesi Kolay edilebilmesi taklit Tüketici gözünde güvenilir imajlar oluşturabilmesi Basın bültenleri Yayınlar, raporlar Halkla İlişkiler Sponsorluk Kitlesel Özel programlar Sosyal programlara katkı ölçüsünde tüketicilere güven verebilmesi Medya araçlarına ulaşma güçlüğü Çok sayıda mesaj arasında fark edilebilme güçlüğü Lobi faaliyetleri Araştırma kütüphanelerinde hizmet tanıtımı çalışmaları ve Almanya örneği sf 2 http://www.library.itu.edu.tr/ilipg/UMIT%20POSTER.doc Yrd. Doç.Dr. Ümit Konya uko@istanbul.edu.tr İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü 2.11.5 KAMUOYU OLUŞTURMA 2.11.5.1 İMZA KAMPANYASI Bir konuyla ilgili kamuoyu desteğine yoğun bir biçimde gereksinim duyulduğu ve kamuoyunu yakından ilgilendiren konularda imza kampanyası yapılır. İmza kampanyaları genelde yetkili bir merciye hitaben dilekçe formatında hazırlanmaktadır. 2.11.5.2 BASIN GEZİLERİ Bir alana yönelik araştırma sonucunu duyurmak, örneğin; bir alanın Milli Park, Sit Alanı, ilan edildiğini bildirmek, deniz, kıyı, orman, sulakalan gibi ekosistemlere yönelik bir tehdit anlatılmak isteniyorsa basın gezisi düzenlenebilir. 2.11.5.3 BASIN TOPLANTISI Basın duyurusu aracılığıyla kamuoyu oluşturmanın yetersiz olduğu durumlarda basın toplantısı düzenlenir. Bir araştırma sonuçlandığında, bir rapor hazırlandığında, bir kitap tanıtımında ya da bir projenin somut verileri elde edildiğinde konunun uzmanları ya da konuyla ilgili tüm taraflar bir araya getirilerek basın toplantısı yapılır. 2.11.5.4 BASIN DUYURUSU / BASIN BİLDİRİSİ Bir konuda basın aracılığıyla kamuoyunu bilgilendirmek, yapılan çalışmaları ve etkinlikleri duyurmak, bu etkinliklere katılım sağlamak, tepki göstermek ya da görüş bildirmek amacıyla hazırlanan yazılardır. 2.11.6 KENT KAVRAMI 2.11.6.1 KENTLERİN VE METROPOLLERİN ARTAN VE DEĞİŞEN ROLÜ Dünyamızda kentlerin önemi beklendiğinden de büyük bir hızla artıyor. Son üç kuşağın yaşam süresi içinde kentlerin toplam nüfusu 10 kat arttı. 2007 yılında dünya nüfusu içinde kent nüfusu ilk defa kent-dışı nüfusu geçiyor. Beş milyondan daha büyük nüfus barındıran kentlerin sayısı 60’ı aştı. Birçok gelişmiş ülkede kentsel nüfusun toplama oranı yüzde 90’ların üzerine çıktı. 272 Dünyada küreselleşmenin yaygınlaşması, bilgi toplumuna geçiş ve üretimin esnek biçimler altında örgütlenmesi, kentleri, geçmiştekinden çok daha geniş ve yoğun ilişki ağlarının ortasına yerleştiriyor, çoğulculaştırıyor ve önemlerini artırıyor. Kentsel yerleşimlerin ulaştığı büyüklük ve karmaşıklık, kuşkusuz, bin bir sorunu birlikte getiriyor. Ancak, kentliler, yani ortalama olarak kendi ülke ortalamalarının çok üstünde düzeylerde eğitimli, üretken milyonlarca kişi, özellikle katılımcı demokrasi temelinde örgütlenebildiklerinde, bu sorunları aşabilecek bir potansiyeli de temsil ediyorlar. Kentler, özellikle de büyük kentler bulundukları ülkelerin en önemli yarış kozları durumunda< Hollanda’nın geleceğin dünyasındaki rolünü, önemli oranda, Amsterdam kenti, Kore’ninkini Seul, Mısır’ınkini Kahire< belirliyor. Çeşitli alanlardaki üretim ve ilişki ağları en yaygın ve en güçlü olan çok az sayıdaki metropol ise, bölgesel merkez olmayı da aşarak, ‚dünya kenti‛ konumunu kazanıyorlar. Metropol kentler ve öteki kentlerin çoğu, 20. ve 21. yüzyılda gerçekleşen köklü dönüşümlerin sonucu olarak, artık, etnik, dinsel, kültürel açıdan çok çeşitlenmiş bir yapıya sahipler. Bu farklılıkları yalnızca bir sorun olarak gören kentlerle, çeşitliliğin getirdiği zenginliği, potansiyelleri değerlendirebilen kentler birbirinden çok farklı gelişme süreçlerine yerleşiyorlar. Yerel potansiyelleri doğru tanımlayan ve bunlara sıkı sıkıya sarılarak küresel yarışa giren kentler, diğerlerinin içinde sivrilerek, çok daha yüksek bir yaşam kalitesine sahip bir geleceğe yönelebiliyorlar. Geçmişte önemli sanayi merkezi ya liman konumunda olan ve son dönemlerde çöküntüye giren birçok kent kültürel yenilenme çalışmalarını, kalkınma, yeniden işlev kazanma yönünde güçlü bir ivmeye dönüştürebiliyorlar. Barcelona, Bergen, Bilbao, Brugge, Liverpool, Philadelphia, Seattle’da en başarılı uygulamaları görülen büyük çaplı kültürel yatırımları öngören kentsel kalkınma projeleri, ilgili kentlerin kaderlerini değiştiriyor, onlara tekrar yarış kulvarlarına katılma olanağını veriyor, kısa sürede kentlilerin yaşam düzeylerinde bir sıçrama sağlıyorlar. Peki, biz neler yapıyoruz? Türkiye’de kentler, toplumsal sorunlara hangi çözümleri üretiyor, çözüm ortağı olabilecek hangi kurumları yaratıyorlar? Bu alandaki hızları sorunların aşılmasına ya da hiç yoksa etkisizleştirilmesine yetiyor mu? 2.11.6.2 TÜRKİYE’DE KENTLER VE KENTSEL SORUNLARIN ALGILANMASI Türkiye’nin, dünyanın çok hızla ve plansız bir biçimde, birçok dengesizliği içinde barındırarak kentleşmekte olan ülkelerinden biri olduğunu biliyoruz. Temel olarak yalnızca 50-60 yıla sığdırdığımız, gelişmiş ülkelerdekinden çok daha hızla gelişen kentleşme 273 sürecimizin sorunlarını, bugün, hepimiz, günlük yaşamımızda derin bir biçimde duyuyoruz. 30 Örneğin, bütünüyle farklı bir kültürel ortamdan kentlere göç etmiş on milyonlarca kişinin, bulundukları kentlerde toplum yaşamına uyumda zorlanmasını, farklı etnik, dinsel gruplarla hemşeri çevrelerinin arasında azımsanmayacak gerginliklerin oluşmasını, çeşitli kanallardan bir şiddet kültürünün gelişmesini gözlemliyor, ancak hemen hiçbir önlem almıyoruz. Köylerden kentlere, Doğu’dan Batı’ya büyük göçün yol açtığı birçok gerilimi yaşadığımız halde, akıl dışı bir biçimde, bunları yok saymayı çözüm sayıyoruz. Kentsel sorunlara çözüm sağlayacak işleyiş ya da kurumları var edip, gerçek, köklü çözümlere yönelmiyoruz. Çeşitli toplumsal grupların birbirlerini daha büyük bir anlayışla kabul etmelerinin kolaylaştırılması, ya da çatışma potansiyeli taşıyan durumlarda bunların yumuşatılması ve şiddete başvurmadan çözümlenmesi alanı bir eğitim ve yaratılabilir alışkanlıklar konusu iken, bu doğrultuda herhangi bir özel çalışmamız yok. Birkaç sivil toplum kuruluşunun çabaları ise yetersiz kalıyor. Üniversitelerimizde kent tarihi, antropolojisi, sosyolojisi vb alanlarda yapılan kaliteli çalışmalar parmakla sayılacak kadar az. Yalnızca birkaç kentimizde kent arşivi ya da kütüphanesi var. Kentlerimizde, çoğunlukla, birer yabancı gibi yaşıyor, çocuklarımızı ve gençlerimizi ise çevrelerine daha da yabancı kalacakları bir biçimde yetiştiriyoruz. Kentlerini tanımayanlar ona sahip çıkmaktan da uzak duruyorlar. Bu sahipsizlikten ise, yalnızca ve yalnızca doğal ve tarihi çevremizi yalnızca pazarlanacak bir mal olarak gören, hiçbir uzun dönemli kaygı taşımayan küçük bir azınlık yararlanıyor, bu satış ve tahripten büyük çıkarlar sağlıyor. Kentin gelişme perspektiflerinin çok taraflı ve geniş katılımlı bir tartışmayla belirlenmediği koşullarda, hem kentlerin kaderleri meşru kanallar içinde çizilemiyor, hem de en yaratıcı, uzmanlık sahibi, dünya görgüsüne sahip kentliler en edilgin konumlara hapsediliyor. 2.11.7 KENT ODAKLI İLETİŞİM STRATEJİLERİNİN OLUŞTURULMASI 2.11.7.1 STRATEJİK PLAN NELERİ İÇERİR? Neredeyiz? Durum Analizi Kurumun/birimin fotoğrafını çekmektir. (Tüm birimler ve kurum için SWOT analizleri) Performans/kalite göstergelerine dayalı öz tanımlamadır. 30 kent müzeleri ve Türkiye‟de bu tür müzelere duyulan ihtiyaç orhan silier 274 değerlendirmedir, iyileştirme alanlarını Nereye Ulaşmak İstiyoruz? Hedef belirlemedir, yol haritasıdır. Vizyon, misyon ve ilkeleri, kuruma ve birimlere dayalı ölçülebilir amaç ve hedefleri tanımlamadır. Varmak İstediğimiz Yere Nasıl Ulaşabiliriz? Sürekli iyileştirme için yöntemler, ayrıntılı iş planları, insan kaynakları planlaması ve bütçelendirme ile etkinlik ve projeleri tanımlamadır. Kalite Yönetimi ilkelerinin uygulama alanıdır. Kurumsal Değerlendirme ve Akreditasyona hazırlık aracıdır. Başarılarımızı Nasıl Takip Eder ve Değerlendiririz? İzleme: Raporlama, karşılaştırma Değerlendirme ve Performans Ölçümü: Geri besleme, ölçme yöntemlerinin belirlenmesi, performans göstergeleri, performans yönetimi 2.11.8 MALATYA KENT GELİŞİM PLANI SWOT(GZFT) ANALİZİ 2.11.8.1 GÜÇLÜ YÖNLER: AB’ye giriş yönünde siyasi desteğin alınabilmesi. Farklılaşma alanında yeni gelişmelere ihtiyaç duyulması. Bu gelişmelere duyulan istek ve zorunluluklar. Halkın yeniliklere açık olması ve yenilikleri benimsemesi. Bölgeler arası geçiş yolları kavşağında olması. Turistlik illere yakın olması. Halkın yönetime katılım bilincinin gelişmesi. Hizmet sahasının genişliği ve çeşitliliği. Kayısıya bağlı sanayi yatırımlarının gelişebilirliği, Kayısıda dünya başkenti olması. Üniversitenin paydaşlar içerisinde yer alması. Geçmişten gelen kurumsal deneyimin olması. Merkez ve Kırsal kesim arasındaki iletişimin güçlü olması. 275 2.11.8.2 ZAYIF YÖNLER Planlama kavramın karşı algılamada yaşanan zorluk. Örgütlenme yetersizliği. Kamoyunun ilgisizliği. Mevcut sanayinin kurumsallaşmaması. Öncelikli projelere önem verilmemesi. Kamu ve özel kesimde kendini yenilememe ve gelişen teknolojilerin takip edilmemesi. AR – GE çalışmalarının yetersizliği. Hazırlanan projelere yeterli ödenek ayrılmaması. İstatiski verilerin yetersizliği. Kurumlar arası işbirliği yetersizliği. Markalaşmaya önem verilmemesi. Kültür sanat ve turizm alanlarındaki faaliyetlerinin yetersizliği. Sürekli değişen kanun ve yönetmenlikler. 2.11.8.3 FIRSATLAR AB üyelik müzakerelerinin getirdiği yerel düzeyde planlı büyüme hedefi Türkiye’nin rekabet gücü, Kurumlar arası iletişim teknolojilerinin gelişmesi, Pazar ve pazara yönelik stratejilere karşı yaşanan değişimler. 2.11.8.4 TEHDİTLER Ön yargılı yaklaşım. Duyarsızlık Örgütlenmede yaşanan eksiklikler. Geçen sürede rekabet ortamının zorlaşması Siyasi otoritenin statükocu tavrı. 276 2.11.9 DÜNYADA YEREL MEDYA ÖRNEKLERİ 2.11.9.1 YEREL BASIN NEDİR? Ekonomik alanda, siyasi alanda ve toplumların sosyo-psikolojileri üzerinde etki yaratabilecek özelliğe sahip olan kitle haberleşme araçları kimi zaman kamuyu doğru yönlendirmiş kimi zaman ise çeşitli siyasi grupların ve sermaye gruplarının denetiminde, kamunun genel kabul görmeyen bir şekilde yanlış bir yöne sürüklemeye çalışmıştır. Bu şekilde kullanılmaya açık olan kitle haberleşme araçları insanların, toplumların ve ülkelerin kaderinde önemli rol oynamıştır. 2.11.9.2 YAYINCILIKTA YERELLEŞMENİN KAYNAKLARI 1960'ların sonu ve 70'lerin başlarından itibaren Avrupa yayıncılık sistemi giderek farklılaşan bir sürecin içine girmiştir. 1980'li yılların ortalarına kadar süren bu değişim süreci temel olarak yayıncılık üzerindeki devlet tekelinin kırılması ve serbest piyasa kurallarının bu sisteme hakim olmaya başlamasıyla sonlanmıştır. Bu süreç içerisinde üç temel değişim kendisini göstermektedir: Elektronik iletişim araçlarını toplum açısından daha fazla erişilebilir hale getirmek, radyo ve televizyon sistemindeki merkeziyetçi yapıyı değiştirerek yerelleştirmek, son olarak da yayıncılık sistemindeki siyasi nitelikteki baskı ve yönlendirmeleri ortadan kaldırmak. Bu değişim sürecini hazırlayan koşullar Avrupa'nın kendi dinamiklerinden kaynaklanan ekonomik, toplumsal, siyasal değişimlere bağlı olduğu kadar ekonomik ve kültürel üretimin uluslararası karşılıklı bağımlılığının giderek artmasından da kaynaklanmaktadır.31 2.11.9.3 YEREL YAYIN SİSTEMLERİ Yerel medyaların genel dayanakları dikkate alarak ikili bir sınıflandırmaya gidilmiştir. 2.11.9.3.1 Coğrafi Yerellik, Radyo sinyallerinin eriştiği ya da siyasal parametreler sonucu tanımlanmış olan bir coğrafi alana tekabül etmektedir. Tanımlanmış sınırlar içinde program üretimi ve dağıtımı bu coğrafi ya da siyasal alanın gereklerini dikkate almak durumundadır. Amerikan ticari geleneği içinde tanımlanan yerel yayıncılık "coğrafi yerellik" kapsamı içine girmektedir. 2.11.9.3.2 Toplumsal Yerellik Paylaşılan kültürel zevkler, değerler ve çıkarlar açısından ortaklık gösteren toplu ya da dağınık grupları tanımlamak üzere kullanılmaktadır. Avustralya'da Aboriginal Radyo ortak bir kültür ve tarihi paylaşan ancak fiziksel sınırlar olarak bir arada olmayan yerli topluluklarına yayın yapmaktadır. 2.11.10 TÜRKİYE’DE YEREL BASIN OLGUSU VE YEREL BASININ DOĞUŞU Türkiye’de basının hareketlenmesi başlangıcı, 1 Kasım 1831 tarihinde yayımlanmaya başlayan ilk Türkçe gazete ‚Takvim-i Vakayı‛(ilk genel gazete) ile gerçekleşmiştir. 31 Yazar: Nilüfer Timisi 277 Türkiye’de bugün Edirne’den Ardahan’a 80 il ve yüzlerce ilçede yayımlanan 1700’ü aşkın yerel gazetenin ataları, Osmanlı döneminde eyalet sisteminden vilayet sistemine geçişle yayımlanmaya başlayan “vilayet” gazeteleridir. 1894’te bir nizamnameyle vilayetler oluşturulurken kentlerde birer matbaa da kurulmuştur. Genellikle devletin kırtasiye gereksinimlerinin karşılandığı bu matbaalarda, daha sonra resmi nitelikli vilayet gazeteleri çıkarılmaya başlanmıştır. Bunun ilk örneği Tuna vilayetinde 1865’te Türkçe-Bulgarca olarak yayımlanmaya başlayan “Tuna gazetesi”dir. Uygulama giderek yayılmış ve 1897’den itibaren İstanbul dışındaki Osmanlı vilayetlerinde 29 gazete yayımlanmaya başlanmıştır. Bunlardan 22’si vilayet gazetesidir. Beyrut’tan Girit’e kadar genellikle bulundukları vilayetlerin adlarını taşıyan bu gazetelerin çoğu Türkçe-Arapça ya da Türkçe-Rumca olarak yayımlanmıştır. Tirajları 500’ü aşmayan bu gazeteler genellikle haftalık olarak çıkmış, basının İstanbul vilayetinin tekelinden çıkmasına katkı sağlamış, ancak yine bir bölümü Anadolu’da yerel basının yaygınlaşması için devlet tarafından bir süre sonra kapatılmıştır. Türkiye’de yerel basının halkla bütünleştiği ve en etkin olduğu dönem ise şüphesiz Kurtuluş Savaşı yıllarıdır Milli Mücadele’ye öncülük eden gazeteler arasında İzmir’de Hukuk-Beşer, Ankara’da Yeni Gün, Eskişehir’de Yeni Dünya, Milli Mücadele’yi destekleyenler arasında ise Yeni Edirne, Erzurum’da Albayrak, Adana’da Yeni Adana, Balıkesir’de de Ses gazeteleri sayılabilir. Bu gazetelerden Yeni Adana (1918), Antalya (1922), Bartın (1924), Yeşil Giresun (1925), Kayseri’de Ülker (1927), Elazığ’da Turan (1930) halen yayınlarını sürdürmektedir. Yerel basının erozyona uğraması, güç kaybetmesi ve dejenere olmasında önemli etken olan ulusal gazeteler, Anadolu’nun en ücra köşesine ulaşabilecek bir dağıtım ağını kurduktan sonra, yerel gazetelerin kentlerdeki etkinlerine bir darbe de bölge sayfaları ya da ekleri çıkararak vurmuşlardır. En çok yerel gazetenin yayımlandığı kentler sırasıyla; Samsun (60), İzmir (27), Bursa (25), Zonguldak (23), Konya (22), Balıkesir (19), Adana (19), Ankara (16) ve Antalya (14) şeklindedir. Malatya?(11) Her şeye karşın Türk basını içerisinde saygın ve etkili bir kimliğe sahip olan Anadolu basınının, gazeteciliğin gerçek okulu olarak eski günlerine dönmesi, tüm bu sorunların ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacaktır. 278 2.11.10.1 YEREL MEDYANIN ULUSAL MEDYA İLE KARŞILAŞTIRILMASI Televizyonlar Radyolar Toplam Müeyyide Uyarı Durdurma Uyarı Durdurma Uyarı Durdurma ULUSAL 171 172 40 46 211 218 BÖLGESEL 23 8 38 21 61 29 YEREL 219 108 219 103 438 211 Toplam 413 288 297 170 710 458 Tablo I : RTÜK MÜEYYİDELERİ RTÜK’ce müeyyideler genel olarak terör, şiddet, genel ahlak, kişi hakları gibi konularda uygulanmış olup, müeyyidelerin istatistiği 1994 yılından 20 Eylül 2000 tarihine kadar toplam ‚uyarı” sayısı: 710, toplam ‚geçici bir süre yayın durdurma” sayısı: 458‘dir. Uyarı Kapatma Lehte Aleyhte Süren Ulusal TV’ler 172 146 134 46 19 Diğer Tv+Radyolar 28 126 118 17 19 Genel Toplam 200 272 252 63 38 Tablo II: RTÜK müeyyidelerine ilişkin hukuki durum 1994 yılından 17.07.2000 tarihine kadar (Dr. Cengiz Özdiker) 2.11.10.2 MALATYA YEREL MEDYASI 2.11.10.2.1 Basın Temsilcisi Dernek ve Kuruluşlar Malatya Gazeteciler Cemiyeti Malatya Gazeteciler Derneği Malatya da iki tane yerel basın sivil toplum örgütü bulunuyor. Bu örgütlerin özellikle yerel basının sorunları ve temel basın etik kuralları bakımından yeterli birleştirici bir rol oynayamadıkları özellikle yapılanmalarının güçsüz olmasından anlaşılmaktadır. Mali kaynakların yeterli olmaması önemli bir sorun teşkil etmektedir. 2.11.10.2.2 GÖRÜŞ Günlük Gazeteler 279 YENİMALATYA HAMLE KARAR HAKİMİYET SONSÖZ YENİGÜN GERÇEK MALATYA EKSPRES MALATYA BAKIŞ 2.11.10.2.3 Haftalık Gazeteler ARAPGİR POSTASI HEKİMHAN EKSPRES YENİ DOĞANŞEHİR YORUM FLAŞ HABER ORTAK AKIL MALATYA BİRLİK SON NOKTA MALATYA REHBER MALATYA OBJEKTİF 2.11.10.2.4 R. FIRAT Radyolar R. MALATYA R. MEGA R. ER FM 280 R. SÜPER 44 GENÇ İMPARATOR R. FON R.SELAM R.NİDA R.ÖĞÜT FM R.ÇAĞLAR FM R.NUR FM R. PINAR FM R.İRFAN 2.11.10.2.5 UFUK TV Televizyonlar TV MALATYA GÜNEŞ TV ER TV KANAL MALATYA TV Malatya yerel medyasının kanal çeşitliliği ve sayı bakımından küçümsenemeyecek bir potansiyele sahiptir. İlde her gün gece yarısına kadar yayın yapan TV kanalları ve günlük çıkarılan gazetelerin şehir kamuoyunda etkili mecralar olmalıdırlar. Ama özellikle popüler kültürün ulusal medya tarafından yoğun bir şekilde empoze edilmesi, ulusal gazetelerdeki bölge sayfaları yerel medya kanallarının özellikle maddi sıkıntılar nedeniyle yetersiz kalmalarına neden olmaktadır. 2.11.11 HEDEF KİTLE Malatya ve bölgesi ile ilgili uygulamaya esas olacak içerikte, yerel ve bölgesel gelişim ve uygulama planları hazırlamak, bu amaçla projenin sahiplenilmesini sağlayacak bir hedef kitlenin belirlenmesi ve bu hedef kitleye yönelik iletişim çalışmalarının yoğunlaştırılması gerekmektedir. Kent gelişim planlamasının hedef kitlesi projenin hayata geçmesinde katkısı olabilecek özel ya da resmi kurum, kuruluş veya kişilerdir. Bu kitleye yönelik daha önce 281 bahsedilen paydaşlarla ortak hareket edilmelidir. Özellikle şehre olan yatırımları çekmek için Ankara ve İstanbul’da yetkili kurumlara, sanayi kuruluşlarına yönelmek gerekmektedir. 2.11.12 PROJE PAYDAŞLARININ ROL VE GÖREVLERİN BELİRLENMESİ MTSO (Malatya Ticaret ve Sanayi Odası) Malatya Valiliği, Malatya Belediyesi, İnönü Üniversitesi, MOSİAD (Malatya Organize Sanayi İşadamları Derneği) MÜNÖD (Malatyalı Üniversiteli Öğrenciler Derneği), Yerel Medya Temsilcileri Yapılan Araştırma Geliştirme planlamalarını müzakere etme kurumsal birikimi paylaşma toplantıları 2. Gerekli veri ve araştırmaları paylaşma, edinme, geliştirmek 3. Saha araştırmaları için anketler yapılması ortak gezi ve incelemeler yapılması 4. Paydaş toplantıları düzenlenmesi, panel konferans ve basın toplantılarının tertip edilmesi 2.11.13 MİADAP SWOT (GZFT) ANALİZİ 2.11.13.1 STRENGTH (GÜÇLÜ YÖNLER) MİAD’ın bölgesel bir yapıya sahip olması kökenlerinin sağlam temeller üzerine atılmasını sağlamıştır. Malatyalı girişimcilerin, işadamlarının özelikle İstanbul da etkin ticari kurumlar oluşturmuş olmaları MİADAP oluşumuna verdikleri destek, Sivil toplum örgütlerinin artan gücünün etkin kullanılması, Diğer sivil toplum örgütleri, resmi ve özel kurumlarla olan güçlü bağlantılar sayesinde etkili bir örgüt yapısı MİAD’ın Malatya’yı temsil eden en güçlü sivil toplum örgütü olması, Akademik çalışma yapacak altyapı sahibi (Okuyan, not alan, yazma alışkanlığı olan, öğrenme ve araştırma isteği taşıyan) olması, 282 MİADAP katılımcılarının bölgenin sorunlarını yaşamış ve çözüm için gönüllü olarak çalışmak istemeleri MİADAP çalışmalarının hızlı ilerleme kaydetmesi 2.11.13.2 WEAKNESS (ZAYIF YÖNLER) Maddi olanaklarının istenilen seviyede olmaması Birlik anlayışının yerleştirilerek çalışmanın benimsetilmesindeki zorluk Araştırma alanlarında evraklara ulaşmadaki zorluklar, Üniversite-sanayi-araştırma komisyonlarının işbirliğinin yetersizliği 2.11.13.3 OPPORTUNİTY (FIRSATLAR) Avrupa Birliği sürecinde Sivil Toplum Örgütlerinin öneminin giderek artması Malatyalı işadamlarının ticari hayat da ki atak ve başarılı çalışmalarının yönlendirilme imkânı Avrupa Birliği kalkınma fonlarından dernek yapısı sayesinde daha kolay yararlanma imkânı Akademi, sanat çevrelerinden, basından, kamu kurumlarından birçok Malatyalının yapılacak faaliyetlere değişik yönlerden yapacakları katkı Diğer sivil toplum örgütleri ile ulusal çapta faaliyetlerde bulunabilme Sivil toplum örgütlerinin sorun ve çözüm önerilerinin basın ve hükümet nezdinde gördüğü ilgi Bilgiye erişimin kolaylaşması 2.11.13.4 THREAT (TEHDİTLER) MİADAP çalışmasının paydaşlara benimsetilememesi Finansal sorunların gelecek dönemlere yönelik düzenlenmemesi Çalışmanın ileriki aşamalarında bazı kesimleri rahatsız etmesi ve olası engellemeye çabaları 2.11.14 ÖNERİ, DÜŞÜNCE VE BAZI YARARLI BİLGİLER Bilimsel istatistikî verilere sonuçlara ulaşmak için kullanılan anket yöntemi büyük örneklemler için en güvenli olan anket tekniği ile Malatya ilçelerin de böyle bir çalışma yapılabilir. Türkiye’de gayr-ı safi yurt içi hâsılata katkıda bulunan elli ilçeden on dokuzu İstanbul’da ilk üç sıra Şişli, Bakırköy ve Kadıköy’dür. Malatya Merkez kırk altıncı sıradadır. 283 AB şehrin herhangi bir yığılma meydana gelirse gettolaşmayı önlemek için buralardaki yığılmayı önlemek için şehre dağıtmanın gerektiğini belirtmiştir. Yarına yönelik Kent projeleri oluşturulmalı. Tarihi veriler dışında dünyaya sunacağımız belgeler toplarlanmalı özellikle azınlık meselesi konusunda uluslar arası çalışmalar lobi faaliyetleri yapılmalıdır. Büyük şehirlere göçün en büyük sebebi ekonomik nedenlerdir. Ekonomik alt yapının küçük yerleşim birimlerine kaydırılması teşvik edilmelidir. Şehrin geneli ile ilgili (şehrin palanı, ilçeleri, tarihçesi, önemli telefon numaraları -e posta adresleri ve önemli adreslerle dolu bir kitapçık hazırlanmalı ve ücretsiz dağıtılmalıdır. Bir kenti ele alırken üzerinde durulması gereken en önemli nokta şehrin ne olmasına karar vermektir. Ne kenti: (Sanayi, Turizm, Kültür) o yöne ağırlık verilmelidir. Araştırma merkezleri artırılmalıdır. Bilimsel ve Akademik yönden ele alınması önemlidir. Kent kültürü içinde eski birikimlerden faydalanılmalı modern teknoloji ile birlikte hareket sağlanmalıdır. Kentin hizmet kalitesi yükseldikçe insanların kenti sahiplenme düzeyi de artar. Sadece Malatya Kent gelişimi yönünde kafa yoracak bilim gurubu oluşturulmalı (iktisatçı, tarihçi, edebiyatçı ve felsefeci) Sivil toplum kuruluşları kentin gelecek vizyonunu yönlendirmede aktif rol üstlenmelidir, Kent kültürünü, tarihini işleyen filmler ve belgeseller çekilmelidir, 2.11.15 KENT GELİŞİM PLANI DÂHİLİNDEKİ ÇALIŞMALARA ÖNERİLER ( 2.11.15.1 TÜRKİYE’DE KENT MÜZELERİ BOŞLUĞU (KENT KÜLTÜRÜ VE İLETİŞİM AÇISINDAN ÖNEM) Türkiye’de kent müzelerinin gündeme gelmesi, ancak 1990’larda gerçekleşmiştir. Ülkemizde çağdaş anlamında kent müzesi tartışmaları ancak 15 yıllık bir tarihe sahip olup Tarih Vakfı’nın İstanbul Müzesi’nin kuruluşu için gerçekleştirdiği çabalarla başlamıştır. Bu vakıf, son 15 yıl boyunca birçok önemli yerli ve yabancı müzecinin katıldığı bilimsel toplantılar düzenlenmiş, bunların bir bölümünü kitaplar halinde yayınlanmış, Türkiye’de sözlü tarih çalışmalarını başlatmış, yirmiden çok kentte yerel tarih gruplarının kurulmasına öncülük etmiş, İstanbul Ansiklopedisi adlı sekiz ciltlik bir kent ansiklopedisini yayınlamış, İstanbul Müzesi’nin kurulması kararlaştırılan Darphane-i Amire’de hazırlık ve deneme niteliğinde büyüklü küçüklü bir dizi sergiyi örgütlemiş, yüzlerce paralel etkinlikle yeni türden bir kent müzesinin nasıl işleyebileceğini denemiştir. 284 Bu arada 2000’den başlayarak, çeşitli belediyeler, kavramın en geniş anlamında, ilk kent müzelerini kurmaya girişmişlerdir. Ana amacı kent tarihine ilişkin bilgi vermek olan bu ilk müzelerin kuruluşu Konya, Kastamonu, Kayseri, Bursa ve İzmir’de gerçekleşmiştir. Şu anda Antalya, Samsun, Edirne, Mardin, Bartın ve Kızılcahamam’da bu doğrultuda kent müzesi kurma projelerinin var olduğu bilinmektedir. Doğal olarak tarihçiliğimizin ve müzeciliğimizin az gelişmişliğinin ağır yükünü sırtlarında taşıyarak kurulmuş, Önemli ve uzun süreli kentsel koleksiyon ve arşiv birikimlerine dayanmayan, Akademik tarihçiliğin yerel ürünlerinin çok sınırlı, popüler tarihçiliğin birikimlerinin çoğu kere yüzeysel ve güvenilirlik düzeyi kuşkulu oluşunun etkisiyle, tarih anlatılarını kurmakta zorlanan, Bölgesel ya da kentsel günlük tarih çalışmalarının ve malzemesinin azlığının bıraktığı boşlukta, ulusal tarihin – ya da osmanlı tarihinin- o kentte gerçekleşen bölümlerine, özellikle de politik ve askeri tarihe odaklanan, Etnografya müzeleri ile farklarını netleştirmemiş, Kuruluşlarına karar verilmesiyle kapılarını açmaları arasında uluslar arası standartlara göre çok kısa bir hazırlık dönemi içinde ortaya çıkmış, Genellikle (konya izzet koyunoğlu şehir müzesi ve kütüphanesi -3000 metre kare- dışında) çok sınırlı bir alanda faaliyet gösteren, Disiplinler arası bir işbirliği ve deneyimli müzecilerin öncülüğünü olmaksızın gerçekleşmiş ve halen bu yönetim yapıları devam eden, Genellikle belediyelerin herhangi bir birimi gibi, dolayısıyla kültürel kurum yönetiminin zorunlu kıldığı özerklikten yararlanmaksızın yönetilen, siyasal değişimlerden yüksek orada etkilenen, İzmir ve konya müzeleri dışında, merkezi arşivler ve kütüphanelerden sağlanan kopyalar ve orijinal koleksiyonlar yoluyla henüz güçlü bir kent belleği merkezi oluşturamamış, Bursa kent müzesi dışında, büyük izleyici, kullanıcı rakamlarına, geçici sergi ve etkinlik sayılarına ve çeşitlenmesine ulaşamayan, Yine bursa kent müzesi dışında, yurtdışı ilişki ve deneyim alış-verişleri sınırlı, Küçük bütçelere ve personel kadrosuna sahip, en son sergileme teknolojilerinden nadiren yararlanan, 285 Yine bursa kent müzesi dışında, tanıtımları için önemli bir kaynak ve enerji harcamayan, etkili tanıtım ürünleri üretmemiş, yerel ve ulusal medyayı çok sınırlı ölçüde kullanan, Kentlilerin kurum yönetimine doğrudan ve dolaylı katılım olanaklarının düşük olduğu, gönüllüleri kendi çalışmalarına katmak için henüz kanallar ve ağlar kuramamış, Kente ilişkin önemli belediye ve imar kararlarının tartışılmasından, kentin önünde hangi gelecek seçeneklerinin bulunduğunu araştırıp tartışma sunulmasına kadar uzanan bir dizi alanda çalışmalarını kentin geleceği ile ilişkilendirmemiş,kuruluşlardır. Dolayısıyla bu ilk örneklerin değerini bilmek, ancak bunları birçok anlamda hızla aşmak şarttır.32 32 Kent müzeleri ve Türkiye’de bu tür müzelere duyulan ihtiyaç Orhan Silier (Osilier@Tarihvakfi.Org.Tr) 286 3 HAZIRLANAN GELİŞİM PLANLARI Araştırma projesinin yürürtücüsü Ahmet Turan KOÇER tarafından Malatya için tasarlanan iki adet plana ait dökümler aşağıya alıntılanmıştır. “Bölgesel Orta Merkez” adlı çerçeve çalışmada Malatya ilinin “Bölgesel Orta Merkez” halini almasını hedefleyen bir plan hazırlanmıştır. Öncelikle Bölgesel Orta Merkez tanımı ve şartları ortaya konmuş sonrasında ise Malatya için bu hedef çerçevesinde alt hedefler belirlenmiştir. Yine Ahmet Turan KOÇER tarafından hazırlanan “Altın Kayısı Girişimi” adlı çalışma ise Malatya için bir Organizasyon Şeması Önermektedir. 287 3.1 MALATYA BÖLGESEL ORTA MERKEZ (BOM)GELİŞİM PLANI 3.1.1 AMAÇ Bu çalışmadaki amacımız; Malatya’yı bölgesinin sürükleyici gelişme kutbu yapacak, Türkiye’nin gidişat ve imkânlarına paralel hedefler oluşturulmasını sağlayacak, dünyada gelişen trendler ışığında Malatya ve bölgesi için geliştirilmiş bir vizyona dayalı, uygulamaya dönük bir gelişim planı çerçevesi oluşturmaktır. Bu sayede ulusal ve yerel düzeyde hazırlanacak yatırım programları ve planlamalarında Malatya’nın gözetilmesini sağlamak, ayrıca Malatya’yı ilgilendiren her türlü yasama faaliyeti ve kaynak düzenlemelerinde kamu idaresini yönlendirici, yardımcı bir rol üstlenmiş olmak, Malatya’nın kendi geleceği ile ilgili çözüm önerme ve söz hakkını kullanabileceği bir kanal oluşturmak da amaçlanmaktadır. ‚Dünyanın gidişatını da hesaba katarak Malatya için nasıl bir gelişme yönü tayin edilebilir?‛ sorusunun cevabını aramakla başladığımız çalışmamız, ‚hangi ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşırsak kurguladığımız vizyon gerçekleşebilir? Bu hedeflere ulaşmak için ne tür ekonomik ve sosyal faaliyetler gereklidir?‛ sorularının cevaplarını oluşturmakla sonuçlanmıştır. Bu çalışmada ayrıntılı bir plan oluşturmak yerine, MİADAP grubu çalışmalarına paralel olarak olgunlaştırılmış, herkesin anlayıp üzerinde tartışabileceği bir özet plan, çerçeve plan oluşturulmuştur. Ayrıntılı uygulama planı ise sunduğumuz bu çerçeve planı esas alarak akademik bir grup tarafından yapılmalıdır. Şüphesiz bu çalışma, ilgili kurumlar nezdinde bir tartışma başlatmalı ve bu tartışmaların şekillendireceği ayrıntılı akademik plan oluşturulmasıyla sonuçlanmalıdır. Böylece esas gelişim planı; uygulayıcılarının da aktif tartışma ve katılımları ile akademisyenlerce ortaya çıkarılacaktır. Bizim yaptığımız ise zihin açıcı, tartışmalar için veriler ve öneriler içeren bir çerçeve sunmaktır. İşte bu kabuller ışığında; Bölge ile ilgili temel göstergeleri elde etmeyi ve yorumlamayı Gelişmiş Malatya için nelere sahip olmak gerektiğini, hangi hedeflere ulaşmak gerektiğini bulmayı, Gelişmiş Malatya için ulaşılması gereken hedeflerin gerçekleşmesi için bu gün neler yapılması gerektiğini tespit etmeyi, Yapılması gerekenleri gerçekleştirmeyi sağlayacak planlar geliştirmeyi, Bu planların gerçekleştirilmesi için hangi kurum ve kuruluşlara ne tür bir rol düştüğünü belirlemeyi, 288 Planlamanın başarıyla gerçekleştirilmesini sağlayacak ve gözetecek koordinatör yarı-sivil bir kurum tasarlamayı, Planlamanın zamanlamasını ve uygulamanın kontrol aşamalarını belirlemeyi çerçeve palan tasarımımızın teknik amaçları olarak belirledik. Plan çerçevemiz; yerel ve bölgesel vizyon, bu vizyonu gerçekleştirmeyi sağlayacak gelişim stratejisi, ulaşılması gereken hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için yapılması gerekenler, plan uygulamasında yer alması gereken STK’lar ve kamu kurumları için rol görev tasarımları, Malatya ve bölgesi için geleceğin projelerinin yer aldığı bölümleri içermektedir. Sonuçta tüm önerilerin dayanaklarını birlikte gözlemeye yarayacak dünya, Türkiye, bölge ve Malatya’ya dair tespit ve savunular yer almaktadır. Mesele bizim açımızdan tam olarak şöyle görünmektedir: Aslında basit de olsa bir gelişim planımız olmalıdır. İki kapak arasına sıkıştırarak kutsal kitap muamelesi yapılmamalıdır. Sürekli üzerinde kafa yorulmalı, zenginleştirilmeli, revize edilmelidir. Uygulama için rol görevler tespit edilmeli, bu konuda yerel bir heyecan oluşturulmalı, STK’lar ve kamu elbirliği ile çalışmalıdır. 9 Kalkınma planının ruhunu oluşturan dengeli gelişmeyi sağlayacak, bölgesel dinamo merkezleri oluşturarak kalkınma kutupları yaratma arzusuna uygun biçimde, Malatya; çevresindeki şehirlerle birlikte bölgesinin gelişme kutbu olarak planlanmalıdır. Ancak Malatya için ekonomik sosyal planlamaların paralelinde kent planlaması da yapılmalıdır. Bu olmazsa yapılacak hiçbir şeyde başarılı olmak mümkün değildir. Bu yüzden sektörel bazlı belirlediğimiz hedefler listesine önerilerimizi içeren ayrıntılı bir kentsel dönüşüm hedefleri listesi de ekledik. Burada ele alınan ya da önerilen tüm konular; daha önce de belirttiğimiz gibi uygulayıcılarının da katılımları ile akademisyen ve uzmanlardan oluşan bir grup tarafından Bölgesel Orta Merkez Gelişim Mastır Planı’na (BOM Mastır Planı) dönüştürülerek tamamlanmalıdır. 3.1.2 GİRİŞ Artık yeni bir dünyada yaşıyoruz. İletişim teknolojileri yeni finans enstrümanları ve bilginin yön verdiği bir ekonomik düzen kuruluyor. Yenidünyanın insanı daha çok teknolojik ürün kullanan, daha kaliteli hizmeti dünyanın herhangi bir yerinden almak isteyen, paraya gittikçe daha az ihtiyaç duyan, hızlı tempolu, bir o kadar da kaotik ama konforlu bir düzenin parçası haline geliyor. Sınırların kısıtlayamadığı, bilgi, teknoloji ve para akışının müthiş bir hızla geliştiği, baş döndürücü, global bir köyde yaşamaya başlayan insan; gelişmiş ve dünyaya entegre olmuş bir sosyal ve ekonomik düzen kurarak, gelişmiş topluluklar içinde yer almak istiyor. Sivil katılımı sağlamış, insan kaynakları kalitesi yükselmiş, teknoloji üreten, ekonomisi güçlü, 289 dünyanın gittikçe hızlanan dönüşümüne uyumlu, dengeli ve adil olabilmeyi başararak müreffeh bir toplumsal yapı örgütleyebilmiş topluluklar, geleceğin dünyasında söz sahibi olacaktır. Küresel gidişata uyum sağlayarak gelişmesini tamamlamaya çabalayan Türkiye; 2023 yılına kadar dünyanın en gelişmiş ilk 10 ülkesi arasına girme hedefini benimsemiş, bunu gelecek planlarının temeli yapmıştır. Gelişmiş bir ekonomik düzen kurmayı, dengeli kalkınmayı, bölgelere kaydırılmış yerinde planlamayı, katılımcılığı, STK’lar ile yetki ve sorumluluk paylaşımını, sektörel ve bölgesel farklılaşma uygulamalarına geçilerek yerel uzmanlaşma ve inovasyon uygulamalarının yaygınlaştırılmasını dünyanın en gelişmiş ilk 10 ülkesinden biri olma hedefini sağlayacak dönüşüm uygulamaları olarak benimsemiştir. Türkiye’nin AB uyum perspektifinin katalizör işlevi gördüğü yeni kalkınma planları ve ulusal hedefler ile yasal düzenlemeler; tümüyle ülke içinde bölgesel farklılıkları gidererek ve katılımcılığı sağlayarak, ülkemiz için ihtiyaç duyulan refahı ve huzur ortamını sağlamayı amaçlamaktadır. Bir yandan da dünyada yaşanan değişimler; yerelliği destekleyici, coğrafi kısıtları zayıflatıcı, uzmanlaşmış bölgelere ve küçük işletmelere de önemli fırsat kapıları açan yaygın bir dönüşümü desteklemektedir. Buna paralel olarak 21. yüzyılın bilgi toplumunu kendi değerleri ve önceliklerine göre kurmaya çalışan Türkiye’nin benimsediği kalkınma hedefleri, bölgesel kalkınma için sivil yapıların da katılımı ile yerinde ve yerel planlama yapılmasına fırsat tanımakta, cesaret vermektedir. Daha önce sadece merkezi kurumların yetki ve sorumluluk alanına giren kalkınma ve gelişim ya da dönüşüm planları hazırlama görevi, şimdi piyasa güçlerinin de talepleri ve beklentileri doğrultusunda sivil katılımı da içerecek biçimde gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Gelişmeler, yerel potansiyeli harekete geçirici, kamu ile sivil oluşumların işbirliğine dayalı, doğru bir gelecek perspektifi ile kurgulanmış vizyon geliştirmeyi ve bu vizyonu gerçekleştirmeye yönelik hedefler oluşturarak, planlı yerel bir gelişmeyi örgütlemeyi mümkün kılmaktadır. Tüm bunlar, bölgesinin gelişmiş kutbu olmasına rağmen, bu gelişmişliğinin de katkısıyla sorunları her geçen gün büyüyen ve planlı bir gelişim ihtiyacını daha yakıcı bir şekilde hisseden Malatya için, Türkiye’nin ulusal hedefleri ile uyumlu bir ‚Malatya vizyonu‛ geliştirmeyi gerekli kılmaktadır. Malatya’nın ilişki çevresini oluşturan bölgesi ile birlikte planlı bir gelişim süreci oluşturulması, bu amaçla tartışmalar başlatılması, oluşacak katılımcı tartışma sürecinde benimsenmiş uygulanabilir ve gerçekçi bir plan oluşturulması görevi; yerel temsil yeteneği olan kurumların da sorumluluk alanındadır. Hükümet programlarının ve DPT planlama politikalarının benimsendiği gelişme kutupları oluşturarak şehirleri gruplar halinde birlikte geliştirme stratejisine uygun düşecek biçimde, Malatya’yı bölgesinin gelişme kutbu yapacak planlı bir gelişim sürecine sokmak, her birimizin ödevi olmuştur. 290 Türkiye’nin uluslar arası sistemle barışık duruşu, dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi içinde yer alma hedefi (2023 yılına kadar), AB perspektifinin de desteklediği ulusal dönüşüm süreci, bu sürecin sivil katılımı teşvik etmesi, ülkemizde bölgesel gelişmişlik farklarını gidererek gelişme arzusu olması ve bu anlamda bölgesel gelişim ve yerinde planlamanın önemseniyor oluşu, kamu planlarının sivil katılımcılığı da talep eden bir mantıkla yapılıyor olması; tüm bunlar sivil güçlerin de aktif katılımı ile bölgesel plan ve uygulamalar geliştirilmesini cesaretlendirici bir ortam oluşturmaktadır. Yukarıda söylenenlerden hareketle piyasa güçlerini temsil eden yerel bir sivil kurum olan MİAD; 2023 yılının gelişmiş Malatya’sının ilişki çevresini oluşturan şehirlerle birlikte ‚Bölgesel Orta Merkez (BOM)‛ olarak gelişmesini hedefleyen bir vizyon oluşturma çabasına girmiştir. Bu çerçevede MİAD bünyesinde başlatılan MİADAP -MİAD Araştırma Planlamagrubu çalışmaları, MİAD yönetim kurulunun da yakın ilgi ve teşvik edici destekleriyle bir okul hüviyeti kazanmıştır. MİADAP Grubu, ağustos 2007’ye kadar yaklaşık 11 aylık çalışmaları süresince 35 toplantı, bir müzakere toplantısı yapmıştır. 12 başlık altında toplanan çalışmalarda sağlanan verimli araştırma ve tartışma ortamında ‚Malatya Bölgesel Orta Merkez Gelişim Planı Çerçeve Çalışması‛ doğmuştur. Bu plan çerçevesi değerlendirilmek ve tartışılmak üzere ilgili kurum ve temsilcilerinin dikkatine sunulmuştur. Malatya Bölgesel Orta Merkez Gelişim Planı Çerçeve Çalışması içeriğinde şunlar yer almaktadır: Bu plan çalışmasının amaçları, Yerel ve bölgesel vizyon, Bu vizyonun gerçekleştirilmesini sağlayacak gelişim stratejisi, Vizyonun gerçekleştirilmesini sağlayacak hedefler, Bu hedeflere ulaşılması için yapılması gerekenler, nerede ve kimler tarafından yapılması gerektiğini gösteren tablolar, Plan uygulamasında görev alması gereken stk’lar ve kamu kurumları için rol görev tasarımları, Malatya ve bölgesi için geleceğin projeleri Bu çalışmada Malatya ve bölgesi için geleceğin projeleri sadece isim olarak sıralanmış ayrıntı verilmemiştir. Ayrıntılar üzerinde çalışmalar devam ettiğinden, çalışmanın hacmi gereken süre de göz önüne alınarak bu bölüm sonradan yayınlanacaktır. 291 ve Bölgesel orta merkez gelişim planının uygulanması için gerekli iş birliğini örgütleyecek ‚işbirliği mimarisi tasarımı‛ ihtiyacından doğan ‚Altın Kayısı Girişimi‛ organizasyonu da ayrıntılı bir çalışma konusu yapılmıştır ve hazırdır. Altın Kayısı Girişimi Organizasyonu taslağından başka, elinizde tuttuğunuz BOM Gelişim Plan Çerçevesinin ilgili kurumlar nezdinde tartışılmasından sonra akademisyen ve uzmanlarca nihai bir plana dönüştürülmesi gerekmektedir. Malatya’nın etkileşim çevresinin çekirdeğini teşkil ettiğini değerlendirerek belirlenen ‚Elazığ, Malatya, Adıyaman Bölgesel Orta Merkez İşbirliği Organizasyonu (EMABOM İşbirliği Organizasyonu)‛ ve bu iş birliği çevresinin uygulayacağı ‚EMABOM Ortak Gelişim Planı‛ da ayrıca üzerinde çalışılmayı beklemektedir. 3.1.3 BÖLGESİNDE ÖNCÜ MALATYA İÇİN VİZYON Şüphesiz Malatya için planlı bir gelişmeyi ön gören bir vizyon geliştirmek gerektirmektedir. Vizyonumuz bize geleceğin Malatya’sının nasıl olması gerektiğini, bunun için neler yapılması gerektiğini gösterecektir. Bunun için öncelikle dünyadaki gelişmeler, Türkiye’nin ulusal hedefleri ve Malatya’nın sahip oldukları ve geliştirilebilir potansiyelleri bir arada düşünülerek geleceğin Malatya tasarımının oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır. Geleceğin Malatya’sı iki alanda gelişme sağlanarak tasarlanabilir: Mevcudun geliştirilmesi, Yeni fırsatların farkına varılıp değerlendirilmesi. Mevcudu geliştirmemizi sağlaması şartı gelecek tasarımımızın bugünden kopuk olmaması, hem mevcut sorunlarımıza çözümler üretmeyi sağlaması, hem de potansiyelleri harekete geçirecek nitelikte olması gereğini ifade eder. Mevcut insan kaynağı, ticari yetenekleri, üretim kapasitesi ve sermaye gücünün geliştirilmesi yoluyla Malatya’nın bu günkünden daha ciddi bir zenginlik üretmesi mümkündür. Sadece var olanlardan yola çıkarsak ıslah edilmiş, iyileştirilmiş bir gelecek kurgusuna ulaşabiliriz. Oysa günümüz dünyasında yaşanan ekonomik ve teknolojik değişimler yeni fırsat kapıları açmaktadır. Bu sebeple bu kurguya, bu gün zayıf görünen ancak gelecek için ciddi fırsatlar sunan alanlarda sağlanabilecek gelişmeleri de hesaba katan bir gelecek tasarımını da eklemeliyiz. Gelişmeleri ön görerek değişimin getirdiği fırsatlardan yararlanmak ve daha kazançlı çıkmak mümkündür. Özetle Malatya iki şartı aynı anda sağlayacak; hem sahip olduklarını geliştirecek, hem de değişen şartların oluşturduğu yeni fırsatlardan yararlanmasını sağlayacak bir vizyona sahip olmalıdır. 292 Bu durumda; Malatya da sanayi, ticaret, tarım, eğitim, mimari ve kültür gibi alanlarda dönüşüm ve verimlilik artısı sonucu elde edilecek gelişmelere; sağlık, turizm, elektronik, bilişim gibi alanlarda elde edilmesi muhtemel gelişmelerin eklenmesi ile ortaya çıkacak toplam gelişmeler, bize tam bir gelecek kurgusu verecek, vizyonumuzu mütekamilen oluşturmamızı sağlayacaktır. 2023 yılında toplam nüfusu 1.2 Milyona ulaşmış, nüfusun % 75’i şehirleşmiş, tarım dışı istihdam oranı gelişmiş ülkeler seviyesi oranına yani %70’lere çıkmış, hizmetler sektöründeki özellikle sağlık ve turizmin öncülük ettiği sektörlerde kaydedilen gelişmelerle bölgenin, Ortadoğu’nun ve Kafkasların sağlık merkezi haline gelmiş, hizmetler sektörünün sağladığı gelir %65 oranına çıkmış, kişi başına GSYİH’sı Adapazarı, Bursa gibi şehirleri yakalamış, Akçadağ’dan Kömürhan’a uzanan bölgede kurulu iş, ticaret ve hizmet alanları ile şehirleşmesini yeni alt merkezlerde sürdürmüş, çocukları en fazla 30 kişilik sınıflarda okuyan, mesleki eğitim ve rehberlik uygulamalarındaki başarılarla mükemmellik referans bölgesi haline gelmiş, iş gücü kalitesini yükseltmiş, bölgesine ve komşulara doğru geliştirdiği ticareti ile bölgesinin lojistik ve pazarlama merkezi olmayı başarmış, çevresindeki şehirlerle birlikte planlı bir kalkınmayı örgütleyen, bölgenin orta merkezi haline gelmiş bir Malatya düşünün. Bu tasviri tüm alanlardaki muhtemel diğer gelişmeleri katarak daha da zenginleştirmek mümkündür. İşte 15 yıl sonrası için yaptığımız bu özet tasvir, bizim ‚2023 Malatya vizyonumuz‛u oluşturmaktadır. 3.1.3.1 MALATYA VE BÖLGESİNİN ORTA MERKEZ OLARAK PLANLANMASI Yukarıda bahsedilen her bir alan için oluşan vizyon, toplam itibariyle Malatya’yı Bölgesinin Gelişmiş Merkezi haline getirecek vizyondur. Ancak Malatya yukarıda bahsedilen tüm gelişmeleri sadece kendi sınırları dâhilindeki planlama ile gerçekleştiremez. Malatya; yakın ilişki ve etkileşim çevresini oluşturan, gelişme çizgisinde aynı kaderi paylaştığı komşu şehirleri de gelişme kurgusuna dâhil etmelidir. Alım satım üretim ilişkileri, göçlerle gelen insan gücü kaynakları, yakın ulaşım imkanları sebebiyle gerçekleşen ekonomik ve kültürel etkileşim, sosyal ve kültürel benzeşim ve etkileşimler, Malatya’daki gelişim uygulamalarını etkileme büyüklüğü, birlikte hareket etmenin getireceği ortak avantajların büyüklüğü gibi etkenlerin tümü; Malatya’nın hedeflerine giderken sıkı bağlar ile etkileşim içinde bulunduğu şehirleri de hesaba katması gerektiğini göstermektedir. Bu, Malatya’nın gelişimlerine de katkıda bulunarak kendi gelişimini sağlayacağı şehirlerden oluşan bir bölgesinin olduğu anlamına gelir. Bir işbirliği bölgesi... Bu sayılanlardan hareketle tekrar sorulacak ‚15 yıl sonra nasıl bir Malatya tasavvur ediyoruz?‛ sorusuna; işbirliği bölgesini de katarak: ‚şu gün için bile coğrafi bölgesinin gelişmiş kutbu olan Malatya’nın, bölge şehirleriyle birlikte bir orta merkez haline gelmesi‛ cevabını verebiliriz. Kıyı ya da sınır şehri olmayan, ülkemizin coğrafi ortasında yer alan Malatya’nın gelişmişliğini coğrafi bir ifadeyle ilişkilendirerek tarif etmek üzere, ‚bölgesel orta merkez‛ 293 deyimini kullanmaktayız. Bölgesel orta merkez deyimiyle, anlaşılacağı gibi, Malatya’nın bölgesinin ortasındaki gelişmiş sürükleyici merkez olmasını kastetmekteyiz. Bölgesi ile Doğu Anadolu bölgesini değil, etkileşim içinde olduğu, komşu ve kaderdaş şehirlerin bütününü kastetmekteyiz. Bu durumda yeri gelmişken Malatya’nın gerçek bölgesini de tarif etmek gerekecektir. Malatya’nın bölgesini idari bölge sınırları üzerinden değil, hali hazırda ilişkilerini (ticari, idari, kültürel) göz önüne alarak ve bir de gelişirken dayanışma içinde olması gereken vazgeçilmez illerin hangileri olduğunu belirleyerek, etki ve önemlerine göre tasnif ederek belirlemek gerekmektedir. Ayrıntısı başka bir konu olmakla birlikte yukarıda sayılan ölçütlerden hareketle, Malatya için kaderdaş şehirlerin Elazığ ve Adıyaman olduğunu ilk elde belirlemek mümkündür. İkincil çevreyi Antep, Adana, Kayseri gibi nispeten gelişmiş şehirler, üçüncü çevreyi ise Sivas, Maraş, Diyarbakır, Erzincan gibi gelişmekte olan şehirlerin oluşturduğunu değerlendirebiliriz. Böylece Malatya’nın sosyo ekonomik ilişki bölgesinin idari coğrafi bölgesiyle örtüşmediğini, bizim gerçekçi yaklaşımlar geliştirebilmemiz için tespit ettiğimiz ilişki çevresi üzerinden belirlediğimiz bölgesini esas alan analiz, karşılaştırma, ortak planlamalar yapılmasının daha doğru olacağını belirtmekte yarar vardır. Tüm bunlar sonucunda Malatya’nın ilişki çevresini, bugün ve gelecekte nasıl olacağını belirlemek için gerçekçi bir zemin elde etmiş olduk. Ayrıca Malatya ve gerçek bölgesi için gerçekçi bir vizyon geliştirmek mümkün hale gelmiş oldu. 3.1.3.2 GELİŞTİRİLEBİLİR POTANSİYELLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GELİŞMENİN YÖNÜ Malatya için potansiyel 3 temel gelişim sektöründen bahsedilebilir. Tarım, sanayi ve hizmetler. Yeterli arazisi ve suyu olan Malatya’nın, tarımda verimlilik artışı ve pazarlama yeteneklerinin gelişmesini sağlayarak bu günkü tarımsal kazancını 5 katına kadar artırması mümkündür. Sanayi verimimizi artırarak, eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması daha etkin bir yönetim sistemi oluşturulması ve kayıplar azaltılarak; sanayi üretiminin %30 oranında artırılması da mümkün görülmektedir. Ayrıca yeni yatırımlar ile şehrin sanayi getirisi bir misli daha artabilir. Ancak Malatya’da sanayinin geliştirilmesinin doğal çevre açısından doğuracağı çok ciddi bedeller olacaktır. Ayrıca daha fazla sanayileşme ve buna bağlı gelişim açısından gerekli sermaye ve yatırımlar açısından da kısıtlar vardır. Geliştirilebilir gibi görünen Malatya’da mevcut sanayi kollarından tekstil ve gıda sektörünün gelişiminde de belli kısıtlar mevcuttur. Bunların yerine acaba hizmetler sektörü üzerinden bir gelişim mümkün olamaz mı? Gelişmiş toplumlarda en gelişmiş ana sektör hizmetler sektörüdür. Dünyada da gelişim trendi içinde olan hizmetler sektörü içinde yer alan sağlık ve turizm, yapılacak yüzeysel değerlendirmelerle dahi Malatya’nın geleceğini sekilendirecek en önemli iki başlık olarak ön 294 plana çıkmaktadır. Bölgesinin ve orta doğunun tıp merkezi olarak planlanarak kurulmuş olan Turgut Özal Tıp Merkezi odak alınarak geliştirilecek tamamlayıcı sağlık yatırımları ve turizm yatırımları ile bu sektörlerin gelişmeye zorlayacakları eğitim, müşavirlik ve finans hizmetleri, elektronik ve bilişim sektörleri, gıda ve inşaat sektörü vb. şehrin sosyo-ekonomik yapısını tümden değiştirecek bir potansiyel sunmaktadır. Bu iki sektörün Malatya’yı ve bölgesini bugünkü durumu ile kıyaslanmayacak ölçüde geliştirmesi mümkün görünmektedir. Bu iki sektör çok yüksek getiriler sağlayacak olmalarının yanı sıra, yaratacakları istihdam olanakları ile şehrin sosyal durumunda da çok ciddi değişimleri beraberinde getirecek alanlardır. 3.1.3.3 GELİŞMELERİ ÖNGÖRME VE ULUSAL POLİTİKALARLA UYUMLULAŞTIRMA, DÜNYA VE TÜRKİYE Dünyadaki gelişmelerin önümüzdeki 15 yıl içinde alacağı muhtemel şekli iyi özetliyor, olması açısından Türkiye’nin en büyük İK şirketlerinden Data Expert Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hasan Altunkaya’nın değerlendirmelerini buraya almakta yarar görmekteyiz: Önümüzdeki 15 Yıla Damgasını Vuracak Sektörler: "Savunma teknolojilerinde şirketler büyüme atağına geçecek... En büyük patlama telekom sektöründe yaşanacak... Türk bilişim firmaları çevre ülkelerin Hindistan'ı olacak. Sanayiciler dershaneciliğe yeni boyut kazandıracak... Elektronik perakende sektörü yabancı akınına uğrayacak...".... ‚Bu nedenle bizim pazarı iyi koklayıp, doğru öngörüler yaparak her türlü gelişmeye önceden hazırlıklı olmamız gerekiyor. Nerede nasıl bir gelişme var. Hangi sektörler büyüyecek? Büyümenin tetikleyicisi ne olacak? Sürekli araştırıyoruz. Hem yurtdışında hem de yurtiçinde yöneticilerle konuşup, yazışıyoruz. Ülkelerin planlama yöneticileri ile bağlantı kuruyoruz. Tüm bunların neticesinde de hangi sektörlere yoğunlaşmamız ve ne tür adımlar atmamız gerektiğine karar veriyoruz..." *Bu sözler 2000'li yıllarında başında bilişim sektöründeki hızlı büyümenin yaratacağı mühendis açığı sıkıntısını önceden görerek Hindistan'da mühendis avına çıkan, 2001 krizinde birçok beyaz yakalının işsiz kalacağını öngörerek "Anadolu İş Ortaklığı" projesini yaratan ve işsiz kalan 3 bin kişiye Anadolu'da iş bulan, yine ihtiyacı önceden görerek ABD'deki Türk yöneticileri ülkeye geri getiren Data Expert Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Altunkaya'ya ait. Bizim yapılmasını önerdiğimiz tam da bu. Piyasa içinden birilerinin tespitlerine başvurmamızın sebebi gelecek öngörülerimizin araştırılmış rasyonel verilere dayandırılması için fikir verici bir örnek oluşturmasıdır. Dünya çapında yaşanan değişim ve dönüşümü isimlendirmek için kullandığımız küreselleşme süreci yerel değerleri çok daha fazla öne çıkarmaktadır. Dünya ekonomisi büyüdükçe küçük oyuncuların gücü artmaktadır. Yani küresel ekonominin dinamik unsuru küçük işletmeler olacaktır. Paranın hizmetlerin ve bilginin hızlı dolaşımı hizmete dayalı ekonomik sistemi desteklemektedir. Bu durumda dünyanın herhangi bir yanında üretilen hizmetin başka bir yerinden satın alınması mümkün olmakta böylece coğrafi uzaklıkların önemi azalmaktadır. 295 Örneğin ABD’de yapılan bir ameliyatın raporu Hindistan’da yazılmakta ve e posta yoluyla ABD’ye geri gönderilmektedir. Ofis arkası hizmete örnek olan yukarıdaki iş ilişkisinin başka birçok hizmet kaleminde de gelişmesi internet ortamı ile de yaygınlaşması mümkün hale gelmiştir. Daha somut bir tasvir ile Malatya da yapılacak bir tasarımın siparişinin alınması dünyanın başka herhangi bir yerine satılması için internet bağlantısı yetmektedir. Aynı şekilde kullanıcısı milyonlara ulaşan gelirleri devasa büyüklüklere ulaşan WEB siteleri herhangi bir coğrafya da amatör, yarı amatör kişilerce kurulup işletilmektedir. Dünyadaki tüm bu gelişmeler bize şunu göstermektedir; Dünya ticaretinde yer almak için coğrafi konum ve uzaklıkları önemi gittikçe azalmaktadır. Dünya çapında yaşanan değişim ve gelişmeler yerel, küçük ve yaygın üretime ve ticarete yeni fırsatlar sunmaktadır. İhtisaslaşmış üretim bölgelerinin küresel pazarlara doğrudan ürün ve hizmet satma şansı giderek artmaktadır. Hızlı ve büyük taşımacılık ve lojistik sistemlerindeki gelişmeleri de göz önüne alarak yerel planlama yapılması anlamlı ve gerekli bir hale gelmiştir. Türkiye’nin değişen dünyaya uyum sağlamak ve dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi içinde yer almak hedefini göz önüne aldığımızda, AB süreci ile birlikte yer alan düzenlemelerin yerinde kullanılması, bölgesel eşitsizlikleri gidererek dengeli kalkınmayı sağlamak için yapılan düzenlemeler; bizim yerel, bölgesel, gelişim planı hazırlama ve uygulamalarımızı geliştirmek için ulusal düzeyde de önümüzde çok ciddi fırsatların oluştuğunu göstermektedir. İhtiyaçlarımızı ve dünyadaki gelişmeleri de göz önüne alarak 8. beş yılık kalkınma planı bölgesel gelişmeye önem vermiş, 9. kalkınma planının ana temasını ise dengeli gelişmeyi sağlayacak bölgesel gelişim olarak belirlenmiştir. Bu anlamda bölgesel kalkınma kutupları oluşturacak belli bir grup şehir; gelişmesini örgütlemesi, gelişim hedeflerini belirlemesi durumunda ulusal gelişim önceliklerine uygun bir çaba içine girmiş olacaktır. 3.1.4 MALATYA VE BÖLGESİ İÇİN GELİŞİM STRATEJİSİ Malatya ve bölgesi için başarılı bir gelişim uygulamasının başarılı bir stratejiye dayandırılması gerekir. Strateji bizi başarıya götüreceğini umduğumuz ana davranış kalıplarıdır. Bu aşamada geliştirmemiz gereken stratejinin vazgeçilmezlerini belirleyebiliriz. Bu anlamda Malatya ve bölgesinin gelişimi için uygulanacak stratejinin üç temel özelliğe sahip olması gerektiğini belirtmek gerekir. Bunlar; enerjimizi yoğunlaştırarak sonuç almayı kolaylaştıracak bir Gelişme Ekseni Belirleme; yerel aktörlerin, hem planlama süreci içinde tartışmaların tarafı olmalarının sağlanması, hem de uygulama sürecinde sorumluluk alacak biçimde katılımcılıklarının sağlanması ile gerçekleştirilecek Katılımcı Planlama; yapılması gerekenlerin çokluğu ve büyüklüğünün üstesinden gelmeyi sağlayacak İş Birliği yapılmasıdır. Bundan sonra önereceğimiz şeylerin doğru anlaşılabilmesi için stratejimizin ana unsurlarının neler olması gerektiğine bir göz atmakta yarar vardır. 296 3.1.4.1 GELİŞME EKSENİ BELİRLEME Yoğunlaşma; gelişme ekseni belirlenmesidir. Malatya’nın gelişim potansiyel taşıdığı her alanda gelişme göstermesi mümkün değildir. Her alanda gelişmiş bir ülke olmadığı gibi ekonomisini her alanda geliştirecek şehir de olamaz. Malatya için ekonomik gelişimi sürükleyici bir sektörün ana gelişme ekseni olarak belirlenmesi, diğer sektörlerinde bu ana eksen etrafında geliştirilmesi gerekir. Bu sektör, Malatya ekonomisinin bel kemiğini oluşturan tekstil, gıda, tarım, hayvancılık olabileceği gibi potansiyel vadeden turizm, bilişim, sağlık, gibi alanlardan biri de olabilir. Ana gelişme alanı olarak seçeceğimiz sektöre yönlendirme ve planlarımızla birlikte kaynaklarımızı da yoğunlaştırırsak bağlı başka sektörlerinde gelişimini sağlayabiliriz. İşte bu anlamda Malatya için ana gelişme eksenini oluşturacak sektörü ve bu ana sektörle ilişkili sektörleri belirlemek için aşağıdaki ölçütleri göz önüne almamız gerekecektir: Malatya için gelişme potansiyeli taşıması, Yeterli istihdam alanı yaratması, Hem küçük, hem de büyük sermayeli yatırımlara açık olması, Geleceğin sektörleri arasında olması, Var olan insan gücü niteliklerine ve altyapısına dayanıyor olması (sıfırdan başlamayı gerektirmemesi), Yüksek katma değer sağlaması, Malatya’nın dağlarla çevrili doğal çevresini aşırı bozacak nitelikte bir dönüşüm gerektirmemesi, doğal yapıya uygun bir çevre kullanımı gerektirmesi. Doyum sınırının düşük olmaması (Büyüklük kısıtları, çevresel şartların vb kısa zamanda sınırlamaması) Sürdürülebilir bir gelişme sağlanabilmesi Türkiye için gelişmeye açık bir sektör olması. Ulusal destek planları içinde yer alma şansının yüksek olması. Mevcut imkânlar üzerinden hızlı örgütlenebilir ve hızlı sonuç üretilebilir olması. Tarım istihdamından uzaklaştırılacak kitleye de iş alanları yaratacak olması, Dünyadaki gelişme trendinin desteklediği bir gelişme ekseni olması Yukarıdaki ölçütleri göz önünde bulundurarak, önce bilişim sektörü olarak düşündüğümüz ana gelişme alanını sağlık ve buna bağlı örgütlenecek turizm olarak belirledik. Gelişme 297 ekseni olarak belirlediğimiz sağlık ve buna bağlı olarak gelişecek turizm; tıp elektroniği, ilaç ve kimya sanayi, tıbbi tekstil üretimi, tıbbi sarf malzemeleri üretimi, eğitim hizmetleri, müşavirlik hizmetleri, finanas hizmetleri ve inşaat sektörünü hareketlendirecek bir alan olarak ortaya çıkmaktadır. Üstelik dünyadaki başarılı benzerleri örnek alınarak kurulan Turgut Özal Tıp Merkezi bu anlamda Malatya için potansiyel oluşturan en önemli çekirdek kurum durumundadır. Tüm bu sayılanlardan başka ülkemizin içinde bulunduğu reform sürecinde sürekli iyileştirmeler yapılan en önemli alan şüphesiz ki sağlıktır. Sağlık sisteminin tek çatı altında toplanması, bu sektör için yetişmiş kaliteli insan gücünün varlığı, bu alanda birçok yatırımcı ve tecrübeli işletmecilerin bulunabilmesi, sektörün Türkiye açısından taşıdığı potansiyellerin fark edilmiş olması, dünyanın diğer bölgelerine göre fiyat avantajları taşıyor olması gibi hususlar göz önüne alınması gereken diğer önemli cesaretlendirici faktörlerdir. Neden tekstil sanayi veya kayısıya dayalı gıda sektörünü Malatya için ana gelişim alan olarak belirlemedik. Hem tekstil alanında ciddi sanayi yatırımları ve bir marka haline gelmiş kayısısı dururken Malatya için neden çok da beklenmedik bir sektörü ana gelişim sektörü olarak seçtik? 3.1.4.1.1 TEKSTİL Tekstile dayalı sanayinin Malatya’da gelişmiş olduğunu, benzerleri göz önüne alarak söylemek mümkündür. Bununla birlikte tekstil sektörünün ülkemizde doyuma ulaştığını ve artık markalaşma ve yeni pazarlara ulaşma dışında başka gelişme şansının kalmadığını belirtmek gerekmektedir. Tekstil gelişen ülkeler için bir geçiş sanayi üretim koludur. Daha ucuz iş gücü ve üretim fırsatları ile tekstil sektörüne giren gelişmekte olan ülkelerle birlikte tekstil piyasalarında yaşanan değişimleri göz önüne aldığımızda, bu sektörün ülkemiz için geliştirici özelliğini yitirdiği bir gerçektir. Bu alanda yapılabileceklerin markalaşmak, verimlilik artışı sağlamak, bu sektöre yönelik etkili yönetim ve danışmanlık hizmetleri geliştirmek, firmaların pazarlama ve rekabet güçlerini artıracak çalışmalar yapmak yoluyla daha fazla katma değer yaratmak olabileceğini belirtmek gerekir. Yeni kaynakları da harekete geçirerek, tekstil üzerinden bir gelişmeyi örgütlemek bu alana yeni yatırımcıları sevk etmek artık çok zor görünmektedir. 3.1.4.1.2 KAYISI Malatya için kayısı bir marka ürün olarak gıda sektörünü büyütecek en önemli ürün olarak görünmektedir. Üretim ve kalite sorunları, pazar bulma zorlukları aşılsa dahi pazar büyüklüğü sınırlı bir gelişme alanı olarak görülmelidir. Birçok üreticiyi, aracıyı ve satıcıyı ilgilendirmesine; şehir ekonomisinde söz sahibi birçok örgütlü kuruma sahip olmasına rağmen Malatya’ya Kayısı üzerinden giren para 180 – 200 milyon $ aşamamakta, en iyimser ihtimalle 1 milyar $ gelir getirebilecek bir alan olarak görülmektedir. Oysa bugün için sanayi üretimi Malatya’da yaklaşık 900 milyon $’ dır. Sanayide sağlanacak verimlilik artışları ile gelirlerin %20 artırılması durumunda dahi bu günkü kaysı üretim geliri kadar ek gelir 298 sağlanabilir. Ayrıca Malatya da kurulu Turgut Özal Tıp merkezinin tek başına şehir ekonomisinin katkısı (240) milyon $’dır. Devlet hastaneleri ve özel hastaneler hesaba katıldığında yüzeysel bir tahminle sağlık sektörünün bugün itibariyle şehir ekonomisine katkısı kaba bir hesapla en az (400) milyon $’ı bulmaktadır. Sağlık sektörünün yeni yatırımlarla geliştirilmesi durumunda harekete geçireceği diğer sektörler ayrı tutulmak kaydıyla ilk 5 yılın sonunda yıllık 1,5 milyar $ civarında gelir sağlaması mümkün görünmektedir. Bu alanda gelişmesinin sınırına kısa sürede dayanmak da olası görünmemektedir. Malatya’da sağlık sektörü, gelişmeye açtığı yeni alanlarla birlikte Malatya’nın 15 yıl sonra 2023 yılında yıllık GSYİH’sini bu günkünün 4 katı büyüklüğüne ulaştırması ve yaklaşık 15 milyar $’a ulaştırması mümkündür (2,5 milyar $ sanayi, 1 milyar $ tarım, 8 milyar $ sağlık, 3,5 milyar $ diğer alanlarda olmak üzere yaklaşık 15 milyar $). İstenen standartlarda yeterince üretim yapılabileceğini var sayarak kaysıdan elde edilecek geliri sınırlayan iki belirleyiciden söz edebiliriz: Birincisi, kaysının pazar fiyatının en fazla ne kadar olabileceğidir. İkincisi, kaysının pazar payının en fazla ne kadar olabileceğidir. Kaysının bugüne kadar en fazla kilosu ortalama 3,5 $’dan satıldığı ve Malatya’da üretim ne kadar artsa artsın kaysının Malatya’dan karşılanan Pazar payının 200.000 tonu geçmediği göz önüne alınırsa en iyi ihtimalle bu Malatya’ya 700 milyon $ yıllık gelir elde edilebileceği anlamına gelir. Üretim arttıkça kayısı fiyatının 3,5 $ ortalama satış fiyatını bulamadığı da göz önüne alarak 700 milyon $ tavan gelir hesabını çok iyimser bir rakam olarak kabul etmek gerekir. Daha iyimser yaklaşımlarla reklâm yoluyla iç tüketimin artırıldığı (toplam gelir artışı katkısı %30), kaysı işleyen tesislerin artırıldığı ve Malatya kaysısının ara mamul olarak da satışını artırıldığı (toplam gelir artışı katkısı %10) varsayımıyla çok çok iyimser rakamlarla Malatya kaysısından en fazla 1 milyar $ gelir elde edebilecektir. Bu gerçekte çok çok iyimser bir hesaplamadır ve bu günkü sanayi üretimi miktarına ancak tekabül etmektedir. Kayısı için esirgemeyeceğimiz tüm geliştirme çabası sosyal refahın Malatya’da dar gelirli gruplara yaygınlaşmasını sağlayan en temel girdiyi sağlaması sebebiyle olabilir. Ancak harcanacak çabaya oranla sınırlı girdi artışı üreteceği ise muhakkaktır. Çabamızı esirgemeyeceğimiz sağlık ve buna bağlı turizm alanlarında ise gelişimin sınırı çok daha yüksektir. TÖT Merkezi bile bugün için tek başına bu günkü kayısının sağladığı gelir kadar bir geliri şehrimize sağlamaktadır. TÖT, yeniden yapılandırılarak, bölgesinin ve ortadoğunun tıp merkezi hüviyeti kazandırılması ve tanıtım-pazarlama çalışmaları yapılması durumunda, 5 yıl gibi kısa vadede tek başına 1 Milyar $ gelir sağlayan bir kurum haline gelebilir. TÖT gibi birkaç kurum daha ve bunları tamamlayan teşhis, tanı, tedavi merkezleri ile tamamlayıcı sağlık hizmetleri merkezlerinin de büyük tıp kompleksini oluşturduklarını farz ederek, tüm bunların üzerine turizm gelirlerini ekleyince sadece bu iki alanda 5 – 6 Milyar $ ‘lık gelir elde etme potansiyeli olduğu tahmin edilebilir. İnşaat 299 sektöründe tetiklenecek canlanmayı, müşavirlik ve finans hizmetleri, bilişim hizmetleri, elektronik sanayi, kimya ve ilaç sanayi gelişimini tetikleyecek olması, lojistik merkez olma şansısının artacak olması, ticaretin daha da gelişecek olması, yerel ürünleri ve kültürel ürünlerin gelir getirici yönlerinin belirginleşecek olması gibi yan gelişmeleri de hesaba katarsak 15 yıl sonrasında Malatya’nın sağlık ve turizm sektörü ve tetiklediği alanlarla birlikte 8-10 milyar $ gelir sağlaması olası görünmektedir. Özetleyecek olursak; fırsatlar sunan bir sektörü ana gelişme ekseni olarak belirleyip -ki biz sağlık ve turizm sektörü olarak belirledik- bu alanda çabamızı ve kaynaklarımızı yoğunlaştırırsak, gelişme hedeflerimize ulaşmak mümkün olabilir. Yerel uzmanlaşma sağlamak yoluyla, ulusal ekonomik etkinlik haritasında farklı ve belirgin bir yer edinme fırsatını da yakalayabiliriz. Bu sektörün tetikleyeceği yan alanlarla birlikte Malatya’yı 2023 yılında bu günkünün en az 4 katı ekonomik büyüklüğe ulaştırabiliriz. Sonuç itibariyle; Malatya için gelişim stratejinin en temel ayağı sektörel yoğunlaşma sağlanarak gelişmeyi örgütlemek olacaktır. Bu sektör de sağlık ve buna bağlı turizm sektörü olarak belirginleşmektedir. Aşağıda Malatya için Sağlık Sektörü ana gelişme eksenli geriye ve ileriye doğru bağlantılar tablosu (IO-Input veOutput) değerlendirmeye sunulmuştur. SAĞLIK KOPLEKSĠ IO DĠYAGRAMI IN PUT SAĞLIK KOMPLEKSİ Turizm OUT PUT Sağlık turizmiyle birlikte kaplıca, göl, tarih, doğa ve kongre turizmini de geliĢtirir BiliĢim OluĢacak BiliĢim Altyapısı Bölgesel Merkez Haline Getirir ĠÇERĠK Yazılım OluĢacak yazılım altyapısı; görüntüleme, ölçüm ve güdüm sistemlerini geliĢtirmek için altyapı sağlar TÖ Tıp Merkezi Tıp Elektroniği Tıp elektroniğ ile baĢlanacak alt yapı telekomünikasyon cihazları üretimi yapmayı da sağlar Ġhtisas Hastahaneleri Tıbbi Tekstil Sadece konfeksiyona yönelik tekstil üretiminden, özellikli tekstil üretim dallarına dönüĢümü tetikler Senatoryum Ġlaç Sanayii Bölgede ilaç ve kimya sanayii altyapısı oluĢturulmasını tetikler Diyabet Kampları Biyomedikal Sarf Malzemeler Plastik enjeksiyon, cam ve elyaf üretimini de tetikler YaĢlılar Bakım Yurtları Makine ve Techizat Sektörü Makine techizat üretiminde çeĢitlilik artar Rehabilitasyon Merkezleri Eğitim Mesleki Eğitim Dersaneciliğine; sağlık, biliĢim, yazılım, personeli yetiĢtiriciliğine olan talebi artırır TeĢhis ve Tanı Merkezleri Bankacılık ve Finans Hizmetleri ĠĢlem hacmi büyür, yatırım ve hizmet bankacılığı, çeĢitli kredilendirme yeteneklerinin geliĢmesini tetikler Laboratuvarlar Sigortacılık Hizmetleri Sigortacılık hizmetlerinde çeĢitlenmeyi ve uluslar arası entegrasyonu tetikler Sağlık Call Center ĠK ve DanıĢmanlık Hizmetleri ĠK eğitimi ve yönetim danıĢmanlığı, kurumsallaĢma çalıĢmalarına olan talep artar ġifa Merkezleri MüĢavirlik Hizmetleri Hukuki,mali, müĢavirlik hizmetlerinde talep artıĢı ve uluslar arası kalite ve standartlara uyumu tetikler Turistik Sağlık Hizmet Bölgeleri Eğlence Sektörü Ticaret Gösteri, sanat, müzik, oyun ve eğlence hizmetlerinde çeĢitlenmeyi tetikler Yerel ürünlerin satıĢı, turizm ve sağlık sektörü ihtiyaç ürünlerinin ticaretini artırır ĠnĢaat Sektörünü Çanlandırır, yanısıra mimarlık, peyzaj iĢlerine talep artar 300 3.1.4.2 KATILIMCI PLANLAMA Katılımcı planlama deyimi, DPT tarafından yapılan ulusal kalkınma planlama çalışmalarının hazırlık aşamalarında, ulusal ve bölgesel düzeyde ilgili kamu ve sivil toplum kurum ve kuruluşları ile istişare edilmesi sürecini kastetmek üzere kullanılmaktadır. Biz ise bu tanımın daha ötesine geçerek yerel planın uygulanmasında yer alacak kurumların planlama çalışmalarına ilgi ve katılımlarını sağlamak, planın gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi ve uygulanması sürecine aktif katılımlarının sağlanmasını kastetmek üzere kullanacağız. Yani yerel aktörlerin, hem planlama süreci içinde tartışmaların tarafı olmalarının sağlanması, hem de uygulama sürecinde sorumluluk alacak biçimde katılımcılıklarının sağlanmasını amaçlamaktayız. Bunu; planın kamuoyuna mal olması, uygulayıcıların fikir aşamasından başlayarak bizzat katkıda bulunmaları ve sahiplenmelerinin sağlanması, böylece planın bizzat kendilerinin planı olmasının sağlanması ve plana reel ihtiyaçların yön vermesinin sağlanması için, yapmak gerektiğini değerlendirmekteyiz. Katılımcı planlama yapalım derken, arzu edilenin tersine, süreci zora sokacak ve rekabet ve gerginlik alanları oluşturacak gelişmeleri de tetiklememeye özen göstermek gerekecektir. Bunu sağlamanın en önemli yolu Gelişim Planımızın bir çerçeve planı olarak tasarlanması, tartışmaya açılması ve tartışmalar içinde olgunlaştırılarak, akademisyenlerce detaylandırılması sürecinin tamamının bir iletişim planı çerçevesinde yürütülmesidir. Hiç olmazsa bu yolla oluşacak muhtemel sorunlar, taktik tutumlar geliştirilerek telafi edilerek, katılımcı planlama süreci tamamlanabilir. Yoksa daha başından akamete uğramak olası görünmektedir. Katılımcı planlama sürecinin çalıştırılması aslında uygulamanın başlatılması anlamına da gelecektir. Çünkü gelişme planının uygulanmasında rol alacak aktör kurumların yapacağı ilk iş zaten ne yapılacağını tartışmak olacaktır. Çerçeve planın hazırlanarak tartışmaya açılması, bizzat uygulama sürecin de yer alacak kurumların durumu içselleştirilip, tutum belirlemeleri ve harekete geçmeleri için gerekli süreyi de sağlayacaktır. Yeri gelmişken Katılımcı Planlama ile yapılmak istenenin ilgili kurumlar nezdinde tartışma açmak, bu kurumlar arasında amaç birliği geliştirmek ve herkesin sahiplik edeceği ortak bir plan oluşturmak olduğunun tekrar altını çizmek gerekmektedir. Bu tartışmaların bir kısmı kamuoyuna açık olsa bile bu sadece on an ve o konuda gerekli olduğu için böyle olmalıdır. Yoksa bu tartışmalar geniş kamuoyunu ilgilendiren tartışmalar değildir. Üstelik tartışmalarda aşırı geniş taraflar oluşturularak yararlı bir sonuç alınamaz. Görüşme, tartışma ve müzakerelerle olgunlaştırılacak plan çerçevesinin akademik arka planının oluşturulması ise hayati önem taşıyan bir husustur. Akla gelebilir ki uzmanı olmayan kişilerce plan çerçevesi oluşturulabilir mi? Bunun farkında olmakla birlikte, konunun tarafı olanlarla yapılacak tartışmaların amaç birliği oluşturmaya yarayacağını, bunun sahiplik duygusu ve başarma arzusu oluşturacağını, yapılanın sonuçta tarafların 301 önerilerini içeren bir plan taslağı oluşturmak olduğu, bunun akademik ve uzman bir kurul tarafından gerçek bir plana dönüştürüleceğinin altını çizerek tekrar belirtmek isteriz. Sonuç olarak gelişim stratejimizin ikinci unsurunun katılımcı planlama sürecini ihtiyaçlarımıza göre gerçekleştirmek olduğunu belirtmek gerekmektedir. 3.1.4.3 İŞ BİRLİĞİ OLUŞTURMA 2023 Malatya vizyonun gerçekleşmesi nasıl mümkün olabilir? sorusunun cevabı stratejik tutum belirlemenin ana sorusudur. Enerjimizi belli bir alana yoğunlaştırmak, planlı davranmak ve bu planı katılımcılıkla belirlemek gerektiğini söylemiştik. Ancak elimizde çok iyi ve gerçekçi bir plan olsa dahi sosyal tarafların iradesi oluşmadan, kamunun düzenleyici ve denetleyici rolü işin içine katılmadan, piyasa güçlerinin katılımı sağlanmadan bahsettiğimiz gelecek vizyonumuzu gerçekleştirmek mümkün değildir. Dahası dayanışma ve gönüldaşlığı, gösterilecek çabanın ruhuna yerleştirmeden bütün her şey teknik bir plan ve zihin açıcı önerilerden ibaret kalacaktır. Öyleyse DPT tarafından yayınlanan Ön Ulusal Kalkınma Planında da yer aldığı gibi; Kanunu düzenleyici ve denetleyici rolü Piyasa güçlerinin katılımı Sosyal inanç Ve gönüldaşlık planlanan gelişmenin temel dayanağı haline getirilmeden tam bir başarı mümkün görülmemektedir. Tüm bu sayılanlar bize hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için olmazsa olmaz şartlardan birinin işbirliği olduğunu göstermektedir. Bu sebeple gelişme planını uygulayacak kurumlar arasında işbirliğini örgütleyecek ve sürekliliğini garanti edecek bir organizasyon oluşturmak gerekmektedir. Kurumlar arası kopukluluk ve koordinasyonsuzluğu giderecek, sivil katılımı sağlayacak, yerel, sürükleyici bir aktör yapı oluşturmak gerekmektedir. Bu, birçok kurum ve kuruluşun, kişinin rol alacağı yerel bir heyecan oluşturacak ve belki bir model oluşturacak bir kalkınma girişimi olmalıdır. Bu girişim bölgenin bilinen imajına uygun heyecan ve teşvik uyandıracak bir isimlendirme ile ‚Altın Kayısı Girişimi‛ olarak adlandırılabilir. Hem bölgenin markası olan kayısıya vurgu yapacak, hem de sonuçta ulaşılacak altın gibi değerli ‚başarma‛ ödülüne gönderme yapacak biçimde ‚Altın Kayısı Girişimi‛ olarak isimlendirilmesi uygun olacaktır. Daha iyi ve benimsenecek bir isimlendirme yapılmadığı sürece biz tüm anlatımlarımızda Altın Kayısı Girişimi ismini Malatya için planlı gelişmeyi sağlayacak ortak çabayı ifade edecek biçimde kullanacağız. Altın Kayısı Girişimi; kamu ile sivil aktörleri bir araya getirerek, ortak hedefleri gerçekleştirmek için sosyal bir inanç ve gönüldaşlık ile beslenen bir dayanışma 302 organizasyonu örgütlenmesidir. Altın Kayısı Girişimi’nin başarıya ulaşmasının en temel belirleyeni ise kamu kurumları ve STK’lar arasındaki ortak inanç, iş birliği ve koordineli çalışmadır. Bu sebeple yerel sivil ve kamu kurumları arasında birlikte çalışma arzusu oluşturulmalı, ortak hedeflere tam bir inanç ve sadakat geliştirilmeli, Altın Kayısı Girişiminin işlevleri iyi tarif edilmeli ve taraflarca benimsenmelidir. Kamu son yıllarda yerel ve bölgesel kalkınmanın sivil kurumların katılımıyla gerçekleştirilmesi konusunda teşvik edilmekte ve cesaretlendirilmektedir. 9. kalkınma planı hedeflerinde ve kalkınma ile ilgili her türlü kanuni düzenlemelerde sivil ve yerel katılım gözetilmekte, önü açılmaktadır. Bu bizim de yerel ve bölgesel bazda kamu ve sivil yapıların yer alacağı Altın Kayısı Girişimini örgütlememize cesaret veren bir zemin oluşturmaktadır. Bu anlamda kamu ile sivil ve yerel yapıların işbirliğinin iyi tasarlanmak şartıyla ve belli zorlukları peşinen kabullenmek şartıyla önü açıktır. Altın Kayısı Girişimi ile yerel gelişim için bir işbirliği organizasyonu örgütlemekle; planlı ve yaygın ulusal bir gelişmeyi örgütlemek için son yıllarda artan biçimde yoğun çaba harcayan kamu kurumlarının ihtiyaç duyduğu sivil katılımcılığı sağlamış, gelişim hedefleri etrafında ortak çaba üretmeyi sağlayacak işbirliği ihtiyacını karşılamış oluruz. Planlama, katılım, işbirliği ve bunu sağlayacak uygulayıcı ortak girişim organizasyonu ihtiyaçlarımızı karşılayacak olsa dahi çabamızda sürekliliği sağlayacak, tarafların arzu ve heyecanlarını devam ettirip takviye edecek bir iletişim planlaması da gerekmektedir. Hem planın oluşturulması, hem kamu ve sivil taraflarının katılımının sağlanması, hem AKG uygulamalarının sürdürülmesi ve plan uygulamalarının sürdürülmesi aşamalarında ciddi anlaşmazlık, iletişim ve tanıtım sorunları yaşamamak için stratejik iletişim planları oluşturmamız gerekecektir. Sonuç itibariyle geleceği doğru biçimde ön görme ve gelişme ekseni belirleme ile başlayan stratejik tutumumuzu katılımcı planlamayı gerçekleştirmek ve başarmak için gerekli işbirliğini örgütlemekle tamamlayacağımızı bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu yolla gelişim uygulamalarımızda arzu ettiğimiz vizyonu gerçekleştirme şansımızı artırabiliriz. Ancak her şeyin insana bağlı olduğunu vizyon ve strateji ile tutum geliştirmenin yanına mutlak inancı koymak gerektiğini de hatırlamakta yarar vardır. Bundan sonrasında ise ‚memleket sevgisi, vatana vefa ve bağlılık, sosyal haz, hayatı güzelleştiren aktiviteler, daha iyi bir gelecek için ortak çaba, memleket sevgisi, vatan sevgisi, Allah rızası‛, kim ne derse desin, Malatya’nın klasik deyimiyle ‚ras gele‛ diyip yürümek kalacaktır, geriye... Hedefi olmayan bir gemiye, hiç bir rüzgâr yardım etmez. 3.1.5 HEDEFLER VE YAPILMASI GEREKENLER Hangi ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşırsak kurguladığımız vizyon gerçekleşebilir? 303 Bölgesel orta merkez olma vizyonumuza hangi hedefleri gerçekleştirerek ulaşacağımızı da ayrıntılı bir şekilde belirlemek gerekmektedir. Bu amaçla, önce başlıklar halinde hangi alanlarda hangi hedeflere ulaşmak gerektiğini sıralayacak sonrasında bu hedefleri gerçekleştirmek için yapılması gerekenleri nerede yapılması gerektiğini ve kimler tarafından yapılması gerektiğini gösteren tablolar hazırladık. Bu hedefleri MİADAP çalışmaları sırasında yaptığımız durum analizleri sonucunda belirlediğimizi belirtmek gerekmektedir. Hedefler tekrar tartışılabilir ya da kısa, orta, uzun erimli olup olmadıkları gibi başka bir tasnife de tabi tutulabilir. Başından beri söylediğimiz gibi bu çalışma bir gelişim planı çerçeve çalışmasıdır. Ve amacı, içerdiği öneriler bütünü üzerinde tartışmalar başlatmaktır. Yoksa plan çalışmalarına ve uygulamalarına Altın Kayısı Girişimin de yer alan kurumlar eliyle, onların da içinde yer aldığı süreç işletilerek akademisyen ve uzmanlarca nihai şekil verilmelidir. 3.1.5.1 GENEL HEDEFLER TEMEL HEDEF: Malatya ve çevresinin gelişmiş bir orta merkez haline getirilmesidir. Ana sınaî üretim alanları olan tekstil ve gıda sektöründe verimliliğin artırılması, Kayısının ulusal pazarlarda tüketiminin artırılması ve uluslar arası pazarlarda pazarlama sorunlarının ortadan kaldırılması, İstihdam artırıcı ve katma değer üretme yeteneği yüksek sağlık, turizm, eğitim ve bilişim sektörlerine dayalı hizmetler sektörünün ilimiz ve çevresinde daha da geliştirilmesi; özellikle sağlık sektörü ve turizminde ilimizin bölgesinin ve orta doğunun merkezi haline getirilmesi Malatya’nın sağlıkta mükemmellik referans bölgesi haline getirilmesi ve patent alınarak tescili, Malatya ve bölgesinin gelişmesini sağlayacak ana sektör sağlık sektörü ve sağlık turizminin geliştirilmesi, sağlık sektörünün gelişmesi için turizm, eğitim, yazılım, tıp elektroniği, makine sektörlerinin de beraberinde geliştirilmesi, tekstil sektörünün üretiminin de bu doğrultuda çeşitlendirilmesi, plastik, kimya ve ilaç sanayi yatırımlarının oluşturulması (SAĞLIK+TURİZM, EĞİTİM, BİLİŞİM, TIP ELEKTRONİĞİ, MAKİNA, TIBBİ TEKSTİL, PLASTİK ve İLAÇ SANAYİ) Çok uzun vadede ise oluşan elektronik, yazılım, makine ve plastik sanayi altyapısının besleyeceği telekomünikasyon sektörünün de geliştirilmesi, Üniversite Alt Merkezinin Teknokent ve bölgesel Ar-ge merkezi haline getirilmesi, İnönü üniversitesi ve Turgut Özal tıp merkezinin bir Ar-ge ve teknoloji yönlendirme üssü olarak organize edilmesi ve bu temel amaca kilitlenmesinin sağlanması. Araştırma, eğitim, danışmanlık ve kalite merkezi olarak hizmet verecek bir ofis’in AREKAM’ın kurulması, 304 Ar-ge projelerinin sanayiye uyarlanmasının sağlanması. İş Dünyası Üniversite İşbirliğinin sağlanması, Bölgesel yatırım stratejileri geliştirilmesi, Firmaların yeni ürünler üretmeye yönlendirilmesi. Her türlü üreticinin eğitilmesi (işadamı, çiftçi vb), İş adamlarımız arasında ortaklık kültürünün geliştirilmesi, İK planlaması, mesleki rehberlik ve eğitim alanlarında mükemmellik referans bölgesi olunması, İlimiz ticaretinin bölgesine ve yakın komşu ülkelere yönelik olarak artırılmasını, Tarımsal üretim verimliliği ve pazarlama yeteneklerinin artırılması, Kişi başına GSYİH oranının Malatya için orta vadede Türkiye ortalamasına çıkarılması, uzun vadede gelişmiş bölgeler seviyesine çıkarılması Malatya’nın sanayi üretkenliği ve marka oluşturma da ortağının Kayseri, ticaret ortağının Antep olması, mukayeseler, yetenek kazandıran ve fırsat oluşturan kurumsal ortaklıklar için bu iki şehrin düşünülmesi, İdari örgütlenme ile ekonomik örgütlenmenin korelâsyonunun sağlanması. Malatya’nın 3. Gelişmişlik düzeyinden 1. Gelişmişlik düzeyine çıkarılması Malatya ve çevresinin gelişmiş bir orta merkez haline getirilmesi MALATYA için; Ulusal Sağlık Orta Merkezi Orta Merkez Göller Bölgesi Entegre Turizm Gelişim Merkezi Bilişim Uygulamaları Ulusal Orta Merkezi Teknolojik Tasarım Ulusal Orta Merkezi Lojistik Ulusal Orta Merkezi olmak temel hedeflerdir. 3.1.5.2 SANAYİİ HEDEFLERİ TEMEL HEDEF: Mevcut sanayi üretim verimliliğinin artırılması, çeşitlendirilmesi ve markalaşmasıdır. 305 Sanayide istihdam olanların oranını %7 den en azından Türkiye ortalaması olan %12’ye çıkarmak, sonrasında ise benzer gelişmiş sanayi şehirlerindeki seviyeye çıkarmak. Kısa vadede; KAYSERİ ve ANTEP Uzun vadede; KOCAELİ ile aynı istihdam oranlarını yakalamak. Malatya dışındaki iş adamlarımızın yatırım yapmalarını sağlayacak planlama, yönlendirme, rehberlik, destek ve teşvik mekanizmalarının oluşturulması Yeni cazip yatırım alanları olarak belirlenen tıp elektroniği, tıbbi alet ve malzeme üretimi, tıbbi tekstil ürünleri üretiminin yoğun teşvik, yönlendirme ve destek ile ivedilikle geliştirilmesi, bu konuda bilgilendirme, danışmanlık hizmetleri, kredi ve yatırım kolaylıkları sağlanması, Tıbbi cihazlar bakım, onarım ve servis hizmetleri yeteneğinin şehrin ihtiyaçları, bölgenin ihtiyaçları ve yakın komşu ülkelere uzanacak biçimde geliştirilmesi Kimya ve ilaç sanayi yatırımı için ulusal ve uluslar arası üreticilerin sağlık kompleksi organizasyonu anlatılarak bölgeye çekilmesi, Küçük sanayi sitelerinin özellikle tarım ekipmanları üretim ve tasarım yeteneklerinin artırılması, yerel, bölgesel ve yakın komşulardan oluşan pazarlarda aranılır üreticiler ve ürünler oluşturulması, Demir, profilit ve krom üretim ve satışını yerel bir sanayi politika meselesi haline getirip üretim ve satışını özel sektör yatırımları için de cazip hale getirerek Hekimhan, Doğanşehir, Kuluncak ve Arapgir ilçelerindeki potansiyel maden üretiminin başlatılması veya artırılması, bu madenleri işleyecek sanayi kuruluşları oluşturulması, Arapgir bölgesinde rüzgar enerjisi ile elektrik üretiminde disiplin ve maliyet düşüklüğü sağlayacak rüzgar enerjisinden elektrik üretim organize bölgeleri oluşturulması, Malatya ile ticari ilişki uçları (Adana, İzmir, Samsun, İstanbul, Van, Antep) arasında diğer alternatifleri arasında başta maliyet olmak üzere pek çok açıdan üstünlüğe sahip demiryolu taşımacılığını teşvik edilmesi ve geliştirilmesinin gözetilmesi, Sanayi işletmelerinin devlet teşviklerinden azami yararlanarak kapasite artışı, standardizasyon, üretim, satış, tanıtım, pazar bulma, eğitim ihtiyaçlarının giderilmesinin sağlanması, bu konuda cesaretlendirici bir rehberlik sisteminin kurulması, İşletmelerde verimlilik artışını sağlayacak; check up uygulamaları ile İK planlama ve eğitimi, yöneticilerin eğitilmesi, organizasyon veriminin artırılması, pazarlama yeteneklerinin artırılması, müşteri ilişkilerinin geliştirilmesi, kurumsallaşma çalışmalarının KOSGEB desteği ile tüm işletmelere uygulanması ve verimlilik artışı danışmanlık hizmetlerinin verilmesi, 306 Sektörel iş birliği ve bilgi paylaşımının asgari şartlarının hazırlanarak teşvik edilmesi, Üniversitenin sanayiye her alanda destekleyici ve yönlendirici bir rol üstlenmesi bunun için ‚İş Dünyası Üniversite İşbirliği Sürekli Komitesi‛ kurulması, ‚Tekno-kent‛ veya yüksek teknoloji merkezi içinde yer alacak, bölgesel ‚Ar-ge Merkezi‛ kurulması, ‚Girişimcilik Okulu Ve İş geliştirme Merkezi‛ kurulması. Sanayi üretim kalitesinin artırılması ve ilimiz tescilli marka sayısının artırılması, Nitelikli vasıflı eleman yetiştirilmesi için ‚Mesleki Eğitim Ve Zenginleştirici Kariyer Eğitimi‛ uygulamaları geliştirilmesi 3.1.5.3 TİCARET HEDEFLERİ TEMEL HEDEF: Malatya’nın yakın bölge illerine ve yakın komşu ülkelere doğru ticari alışverişinin artırılmasıdır. Kayısı ticaretinin dünya da Malatya merkezli olarak yapılmasını sağlayacak biçimde Malatya kayısı borsasının dönüştürülmesi Kayısının iç pazarlarda tüketiminin artırılması (kuru kayısının %30 iç pazar, yaş kayısının %30 dış pazar payı edinmesi) Malatya’nın bölgesinin doğusuna doğru olan ticari pazarlama merkezi hüviyeti kazanmasının sağlanması, Malatya’nın büyük merkezler dışındaki bölgenin lojistik merkezi haline getirilmesi Malatya’nın yakın bölge illerine doğru ticari alışverişinin artırılması Malatya’nın yakın komşu ülkelere doğru ticaretinin artırılması Toptancı perakendeci profilinin yeni ticari konsept değişimleri göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesi ve yönlendirilmesi İlde yaratılan mevduatın, il içinde krediye dönüşme oranının artırılması Malatya ilindeki işletmelerin tasarruf ve karlarının yeni yatırım alanlarına kaydırılmasını sağlayacak bankacılık teşviki ve takibinin sağlanması Ticarette istihdam olanların oranını %6 dan en azından Türkiye ortalaması olan %8’e çıkarmak, uzun vadede ticareten gelişmiş şehirler seviyesine çıkmak Büyük alışveriş ve eğlence merkezlerinin Malatya-Elazığ hattında oluşturulması, 307 Gün içi seyahat ve alışveriş imkânlarının artırılması ve tüm ticari ilişkilerin hızlandırılarak bütünleşmiş hale getirilmesi için Malatya-Elazığ hızlı tren hattının hızla hayata geçirilmesi, demiryolu yolcu ve yük taşımacılığının geliştirilmesi, 3.1.5.4 TARIM HEDEFLERİ TEMEL HEDEF: Tarımsal üretim verimliliğinin artırılması, tarımsal işletmelerin satış ve pazarlama yeteneklerinin artırılmasıdır. Malatya toplam arazisinin %35’i kadar olan tarım arazisi oranının %...’ e çıkarılması (potansiyel %....) en azından azalmamasının sağlanması.(şehirleşme kayıplarının asgari düzeyde tutulması) Sulama imkanlarının artırılarak nadasa bırakılan tarım arazisi oranını %40’dan %... lara düşürülmesi.( şehirleşme kayıplarının hiç olmazsa bu yolla karşılanması) Sulama yapılan alanlarda endüstriyel ürünlerin ekiminin teşvik edilmesi %30luk üretim payı hedefine ilerlenmesi, susuz alanlarda ise arpa ekiminin teşvik edilmesi. Başta domates ve salatalık olmak üzere sebze üretiminin bölgesinin ihtiyaçlarını karşılayacak oran-miktarlara çıkarılması. Sera üreticiliğinin geliştirilmesinin sağlanması, Yerel cins ve tohum üretiminin bilimsel yöntemlerle bölgede gerçekleştirilmesinin sağlanması Kayısı ve üzümün üretim verimliliğinin artırılması ve bu ürünlerin bölgede işlenmesini sağlayacak tarımsal ürün işleme tesislerinin kurulması, Kayısıya alternatif bölgesel ürünlerin ve teşvik edilecek alanların belirlenerek, üretimlerinin özendirilmesi %64 olan tarımda istihdam edilen nüfus oranını çok uzun vadede (30 yıl) gelişmiş ülkeler seviyesi olan %25 civarına çekmek, Tarımda makineleşmeyi ve tarım makineleri üretimini artırmak ve bölgede bu konuda merkez haline getirmek, Tarımsal ürünlerin pazarlanma şansını artırabilmek için standardizasyon, kalibrasyon, ambalaj ve uygun depolama şartlarının gerçekleştirilmesini sağlamak, Kooperatifçilik kültürünü yaymak ve geliştirmek, Tarımsal birlikleri işlevsel hale getirmek ve güçlendirmek, (en başta kayısı birlik) 308 Daha iyi tarımsal işletme yönetimi, tarımsal pratikler ve bitki desenleri uygulayarak arazi kullanımını geliştirmek, Tarımla ilişkili ve yerel kaynaklara dayalı üretime özel ağırlık vererek imalat sanayilerini teşvik etmek, 3.1.5.5 HAYVANCILIK HEDEFLERİ TEMEL HEDEF: Her türlü hayvansal üretimde verimliliğin artırılması ve kültür balıkçılığının geliştirilmesidir. Her türlü hayvansal üretimde verimliliğin artırılması bunun için; Malatya’da 185 kg olan ortalama sığır karkas ağırlığının gelişmiş ülkeler seviyesi olan 250 kg’ye çıkarılması, sığır başına ortalama 1800-2000 kg/laktasyon olan oranın 5000-6000 kg/laktasyon miktarına çıkarılması, Karakaya baraj gölü ve diğer baraj göllerinde sazan balığı üretiminin artırılması, alabalık üretiminin Doğanşehir örneğinde olduğu gibi dere boylarında yaygınlaştırılması Süt ve süt ürünleri üretiminin artırılması (rakamsal hedefler konmalı) Gelişme potansiyeli olan bal üretiminin artırılması, (rakamsal hedefler konmalı) 3.1.5.6 SAĞLIK HEDEFLERİ TEMEL HEDEF Malatya’nın komşu illerden, ülkemizin diğer bölgelerinden ve yurt dışından hasta çeken bir cazibe merkezi haline getirilmesini sağlayacak Turgut Özal Ulusal Sağlık Orta Merkezinin kurulmasıdır. 3.1.5.6.1 ALTYAPI Bölgedeki medikal cihazların yenilenmesi ve yeterli servis destek hizmetlerinin oluşturulması Elektronik hasta kayıt ve takip sisteminin geliştirilmesi bu anlamda ICD10 ve EHK gibi bölgesel hasta kayıt ve takip sisteminin oluşturulması Bölge sağlık kuruluşlarının TÜRKAK akreditasyonu almalarının sağlanması ve akreditasyon sitemini amacına uygun tavizsiz uygulanması Sağlık kuruluşlarının mutlaka kalite yönetim birimi oluşturmalarının sağlanması ve bu konuda desteklenmelerinin ( finansman, eğitim, danışmanlık, reorganizasyon vb) sağlanması Sağlık turizmi bölgesi boyunca ambulans, acil müdahale ve ulaşım imkânlarının planlı bir şekilde yaygınlaştırılması 309 Nüfusun yaşlanması ile birlikte yaşlılığa özgü hastalıkların artması ve evde bakım olgusunun gündeme gelişi ile tele-tıp teknoloji ve uygulamalarının başlatılması ve bu alanlarda yoğunlaşılması, EMA bölgesi sağlık hizmet standartlarının geliştirilmesi bu konuda bilinçlendirme ve yaygınlaştırma çalışmaları yapılması, Tıbbi cihaz ve altyapı ihtiyaçlarının önümüzdeki 20 yıl için planlanarak neye ne zaman hangi miktarda ihtiyaç duyulduğunun belirlenmesi, İnönü Üniversitesi bünyesinde sağlık teknologu, biyomedikal mühendis, medikal fizikçi ve sağlık elemanları yetiştirilmesini sağlayacak bölümler açılması, İleri teknolojili tanı ve tedavi cihazlarının (hızlandırıcı, kısa yarı ömürlü radyo aktif madde kullanımı gerektiren) ortak kullanımı ve eğitim ve araştırma çalışmalarında kullanımının yapıldığı seçkin bir merkez oluşturmak, Biyoteknoloji konusunda (moleküler biyoloji ve genetik alanları) Ar-ge ve uygulama merkezlerinin var olması, bu alanlara ilişkin yeni cihaz ve malzemelerin tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesi 3.1.5.6.2 SAĞLIK TURİZMİ Sağlık turizminin nüvesi olacak göz ve diş tedavi merkezleri, teşhis ve tanı merkezlerinin artırılması, fizik tedavi merkezleri, alternatif tıp tedavi merkezleri (kısa vade), doğal güzellikleri içinde sanatoryum ve diyabetli hastalar tedavi ve rehabilitasyon merkezi, diyabet kampları, (Kale’de olabilir) kurulması (Orta vade) Civar şehirlerden, ülke içinden ve yakın komşulardan hasta getirerek sağlık turizmi organizasyonu yapacak aracı kurum ve firmaların teşvik ve teşkil edilmesi (orta vade) Sağlık hizmeti verecek elemanların yabancı dil (İngilizce, Arapça) eğitimlerinden geçirilmeleri Yabancı dil eğitimi almış yeni sağlık elemanları yetiştiren dershanelerin kurulması ve mevcut personelin aynı dershanelerde eğitimi (meslek+hizmet+dil eğitimi) İspendere içmelerinin daha modern imkânlarla yeniden düzenlenmesi (özel bir proje geliştirilmeli) İstanbul, İzmir, Ankara, Trabzon gibi şehirlerde EMA Tıp kompleksi tanıtım ve irtibat bürolarının faaliyete geçirilmesi, Sağlık alanında tecrübeli kuruluşlar ile ortaklıklar kurularak knov how alınması, tanıtım yapılması, bölgeye yabancı yatırımcı çekilmesi, 310 Yabancı sermayenin bölgeye yatırım yapması için gerekli çalışmaların yapılması, Sağlık turizmini tamamlayıcı göl turizmi imkânlarının eş zamanlı olarak oluşturulması (Turizm başlığında ayrıntılı yer almaktadır) Arap ülkelerinden getirilmesi hedeflenen hastalar için tedavi ve yayla turizmi paketleri geliştirilmesi, AB ülkelerinden getirilmesi hedeflenen hastalar için tedavi ve kültürel tarihi mekânlara tur paketleri hazırlanmalı ve tur şirketlerince satışı sağlanması 3.1.5.7 TURİZM HEDEFLERİ TEMEL HEDEF: Malatya’nın komşu illerden, ülkemizin diğer bölgelerinden ve yurt dışından hasta çeken bir turistik cazibe merkezi haline getirilmesi, sağlık turizmine dayalı Orta Merkez Göller Bölgesi Entegre Turizm Kompleksi oluşturulmasıdır. Baraj gölünün yarattığı peyzaj, oluşturulacak orman varlığı ile zenginleştirilerek ve turizm etkinliklerinin amacına uygun düzenlenerek mükemmel bir turizm alanına dönüştürülmesi, böylece baraj gölünün; çevresinde zengin aktiviteler gerçekleştirilen yapay bir Boğaziçi haline getirilmesi, Yürüyüş ve gezi parkurları ve etkinlik alanları oluşturulması, Malatya içi günübirlik turizm alanlarının OMGÖBET önceliklerine göre yeniden düzenlenmesi, şehir içi günübirlik gezi hareketliliğin artırılması, Otantik Malatya evleri ve mahalleleri dizayn edilerek yörenin dokusuna uygun turistik konaklama tesisleri oluşturulması Bakırcılar çarşısı yok olmaktan kurtarılarak çarşı; bakır işçiliği, ahşap işçiliği, halıcılık, kilimcilik, yolluk, geleneksel halk giysileri, el sanatları, kayısı ürünleri sergi ve satış alanına dönüştürmesi ve korunması, Tarihi bölgeler olan Aslan tepe, Battalgazi, Arapkir, Darende seçkin alanlar olarak düzenlenmesi, Malatya’dan Adıyaman’a doğru Nemrut ring yolunun çok iyi duruma getirilmesi, Doğudan batıya ve batıdan doğuya yoluculuklarda konaklama merkezi olmak, Yol boyu tesisleşmede işlemelere bir kalite standardı tavsiye edilmeli, Konsept geliştirilmelidir. 3.1.5.8 ELEKTRONİK HEDEFLERİ TEMEL HEDEF: Tıp elektroniği üretimi ile başlayıp Telekomünikasyon araç ve parçaları üretimini de sağlayacak Teknolojik Tasarım gerçekleştirmektir. 311 Ulusal Orta Merkezi Oluşumunu Tıbbi cihaz, alet ve sarf malzemelerinin bölgede üretiminin gerçekleştirilmesi, (orta ve uzun vade). ilk etapta üretimi ciddi mühendislik gerektirmeyen hali hazırda yerel-ulusal imkanlarla da üretilebilecek cihaz ve aletler ile sağlık merkezlerinde sıklıkla ve yüksek miktarlarda tüketilen sarf malzemeleri üretimi ile başlayarak daha yüksek üretim yeteneği gerektirenlere doğru çeşitlendirilmesi, Tıbbi Cihaz, Alet ve Sarf Malzemeleri alanındaki vizyonumuz: Başta temel ameliyathane ve yoğun bakım cihazları ile vücut boşluklarının görüntülenmesinde kullanılacak endoskopik görüntüleme sistemlerinin ve ilgili sarf malzemelerinin tümünün tasarlandığı, ihraç edilebilecek kalitede üretildiği; yüksek teknolojili tıbbi görüntüleme ve tedavi sistemleri üreten sınırlı sayıdaki uluslararası firmalara özellikle yazılım programları hazırlayabilen ve biyoteknoloji konusunda Ar-ge ve uygulama merkezlerinin var olduğu, bu alanlara ilişkin yeni cihaz ve malzemelerin tasarlandığı, geliştirildiği ve üretildiği, tüm bu konularda bölgesinde güç merkezi haline gelmiş, planlama ve çeşitli birimler arası bilgi akışı, istatistiki veri girişi ve verilerin bilgiye dönüştürülmüş hali tamamlanmış, bu bilginin yönetimi sağlanmış ve gelecek dönemleri planlanmış, tıbbi cihaz gereksinimi en küçük sağlık biriminden en büyük hastaneye kadar uzun vadeli planlanmış; neye, ne zaman, nerede gereksinimi olduğunu bilen bir merkez olmaktır. Tıp teknolojisinin her alanında üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilerek, uygulama ve üretime yönelik Ar-ge altyapısının oluşturulması ve gerekli teşviklerin ve yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi Endoskopik tanı ve tedavi cihazları artan sıklıkta kullanılma eğilimi gösterdiğinden, bu alanda Ar-ge, tasarım ve üretim teşvik edilmesi ve desteklenmesi, Araştırma kaynakları büyük getiri ihtimali ile büyük risk almayı kabul eden küçük firmalara sağlanması ve onların başarıya ulaşması için her türlü olanağın sağlanması, 3.1.5.9 BİLİŞİM HEDEFLERİ TEMEL HEDEF: Malatya’yı Bilişim Uygulamaları Ulusal Orta Merkezi Haline getirmektir. EMA bölgesinin donanım, yazılım, teknik servis, BT danışmanlığı ve satış konusunda bölgesel orta merkez haline getirilmesi, (orta vade) EMA bölgesinde e- devlet ve e- birey uygulamalarını orta vadede tamamlamak Kent veri bankasını e-şehir, kent rehberi gibi elektronik veri ortamını kısa vadede oluşturmak. Malatya ve bölgesini birbirine bağlayan özel bir veri alış veriş tabanı olarak tasarlanacak orta merkez İntranet ağı kurulması, 312 Hastane ve tıp merkezleri için yerel yazılım ( hasta bilgi sitemleri, tıbbi cihaz yazılımları vb) ve servis uygulamalarının orta vadede geliştirilmesini sağlamak. Elektronik hasta kayıt ve takip sistemi yazılımının yerel firmalar ve imkânlarla geliştirilmesi, İnönü Üniversitesinde bilgisayar mühendisliği, elektronik mühendisliği ve tamamlayıcı bölümlerin kurulması, Yerel mesleki eğitim uygulamaları için yazılıma dayalı eğitim materyalleri üretimi yapılması sonrasında ise bölge dışı pazarlarda satılması, Ucuz ama eğitimli iş gücüne dayalı Call center hizmet merkezleri, SMS firmaları, bilişim eğitimi danışma firmaları kuruması, Malatya ve bölgesi için Malatya bir ‚Tele Çalışma Merkezi‛ olabilir. İstanbul, Ankara İzmir merkezleri firmalarının bölgeye ofis açmaksızın, bölge ile ilişkilerini Malatya’da kurulu firmalar üzerinden gerçekleştirmelerinin sağlanması Eskimalatya alt merkezinin bilişim ve hizmetler vadisi olarak düzenlenmesi 3.1.5.10 EĞİTİM HEDEFLERİ TEMEL HEDEF: Eğitimin içeriğini iş gücü talebine duyarlı hale getirmek ve Malatya’yı Mesleki Eğitim Dershaneciliği Mükemmellik Referans Bölgesi haline getirmektir. 3.1.5.10.1 ALTYAPI Altyapısının geliştirilmesinde eğitimde adil imkan paylaşımını esas alan sosyal talep modeline uygun uygulamalara gidilmesi, Bölgedeki eğitim kurumlarının atölye, araç gereç, bahçe ve uygulama alanları açısından eksiksiz hale getirilmeleri, Özellikle orta öğretim kurumlarında uygulamalı eğitim imkanlarının tamamlanması ve usta öğretmenlere kavuşturulması Analitik, senteze götürücü ve yaratıcı düşünce geliştirilmesi ve desteklenmesi, Bölgede görev yapan eğitimcilerin bölgesel hedefler konusunda bilgilendirilmeleri ve onların da kalitesinin artırılması, başarılı eğitimcilere sivil destek ve teşvikin sağlanması yoluyla eğitimcilerin kendilerini geliştirmelerini teşvik edecek bir ortam oluşturulması, Bölgesel hedeflerin gerçekleştirilmesinde bizzat görev alacak kaliteli eğitimcilere ek imkânlar sağlanması, Çevre ve iş hayatı ile okul ilişkisinin sağlıklı kurulabilmesi için tüm bölgede etkin görev yapacak mesleki rehberlik biriminin oluşturulması 313 Okulsuz çocuklarımıza ulaşmak, tek derslikli okulları genişletmek, ikili ve üçlü öğretime son vermek, kalabalık sınıfları en fazla 35 kişilik sınıflara dönüştürmek, geçici ve harap binalarda öğretim yapan okulları binalara kavuşturmak için yeni derslikler inşa etmek, Tüm eğitim uygulamalarında AB ve BM fonlarından azami yararlanmak, 3.1.5.10.2 MESLEKİ EĞİTİM Mesleki eğitim planlamasında insan gücü modeli’ne uygun uygulamalar geliştirilmesi, Öğrencileri genel eğitimden, mesleki eğitime kaydırmada başarı sağlamak için bölgede mesleki eğitim alanların oranını %65’e çıkarmak, Bölgede okul-dershane-iş zincirinin birbirini tamamlayıcısı ve devamı kılmak için mesleki eğitim dershaneciliğini gerçekleştirmek; bu anlamda sağlık personeli, bilişim elemanı, sanayi iş gücü yetiştirilmesi hatta tarımsal iş gücü, modern hayvancılık için mesleki eğitim dershanelerini örgütlemek İlköğretim üst kademede iken mesleki seçimi gerçekleştirmek için gerekli ihtiyaçları planlamak ve mesleki bilgilendirme ve rehberlik uygulamalarını geliştirmek ve yaygınlaştırmak, Halk eğitim merkezi, çıraklık eğitim merkezlerini güçlendirmek, eğitim kapasitelerini, donanımlarını artırmak, daha fazla öğrenciyi eğitebilir hale getirmek, Malatya’ya dışarıdan gelen iş gücünün eğitiminin ve meslek edinmesinin sağlanması Mesleki eğitim alanların işe yerleştirmede öncelikli olmaları ve işe yerleştirme konusunda bir havuz oluşturulması, Yazılımcı, sistem ve network, outocad ve 3D eğitimi almış elemanların sayısını artırarak hem servis destek hizmetlerinde istihdam etmek, hem de bölgeden dışarıya doğru hizmet satışını elektronik ortamda gerçekleştirmek 3.1.5.11 İNSAN KAYNAKLARI HEDEFLERİ TEMEL HEDEF: İnsan gücü arz talep eğilimlerine uygun olarak Malatya’nın sahip olduğu insan kaynağının eğitilmesi, yeni koşulların gerektirdiği bilgi ve becerilerin kazandırılması, Malatya ve bölgesi için iş gücü verimlilik oranlarının Belçika seviyesine çıkarılmasıdır. Malatya’da işsizlik oranının 2013 yılı Türkiye hedefi olan %7,7’ye indirilmesi (orta vade), sanayide istihdam oranının bu günkü oran olan %7 den 2013 yılı Türkiye hedefi olan %20’ye çıkarılması, tarım dışı istihdam oranının %80’e çıkarılması (tarım istihdamının bu gün %64 olan oranının %20 ye indirilmesi) uzun vade, İşsizliğin en yoğun olduğu 20–24 yaş grubuna yönelik istihdam alanları oluşturulması yakın hedeftir, 314 Malatya’daki kadın nüfusun iş gücüne katılım oranının sağlık sektörünün planlı gelişimi ile birlikte artırılması, Tarım sektöründe yaşanacak çözülme ile ortaya çıkacak eğitimsiz iş gücünün eğitilerek başta sağlık olmak üzere hizmetler sektöründe istihdamının sağlanması, ayrıca bu kitle üzerine tarım ve hayvansal ürünlerinin işlenmesi ve satışı üzerine işletme kurulmasının teşvik edilmesi yoluyla yeni girişimciler türetilmesi, İşletmelerde kurumsallaşmanın desteklenmesi ve yaygınlaştırılması, Çalışanların işletmeler uyumunun desteklenmesi, çalışanlara yeni koşulların gerektirdiği bilgi ve becerilerin kazandırılması, İstihdam dışı üniversite öğrencilerinin güncel iş gücü piyasasında değerlendirilmesi, (tur rehberliği, özel eğitimcilik, part time eğitimcilik, sosyal sorumluluk projelerinde görev alma vb) Yaşam boyu öğrenim stratejileri geliştirilerek yerel kültür ile yoğrulmak suretiyle yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi, İnsan gücü arz talep eğilimlerinin belirlenebilmesi amacıyla hane halkının eğitim, istihdam ve meslek durumlarını içeren gerekli veriler üretilip derlenerek ve işgücü piyasası ihtiyaç analizleri yapılması, İşletmeler ve sivil toplum kuruluşlarının nitelikli işgücü yetiştirmeye yönelik faaliyetleri desteklenmesi, Malatya’daki rehberlik servislerinin(eğitim kurumları içerisindeki) öğrencilerin geleceklerini yönlendirmede daha aktif duruma getirilmesi, Göçün Malatya işgücü piyasasını pozitif yönde etkilemesini sağlayacak stratejiler üretilmesi, göç ile gelenlere yönelik adaptasyon uygulamaları, kentlilik bilinci kazandırılması ve kişisel kalite geliştirme uygulamaları geliştirilmesi Malatya ve bölgesi için iş gücü verimlilik oranlarını uzun vadede Belçika seviyesine çıkarmak; 98. 2004 YILI KARŞILAŞTIRMALI İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ GÖSTERGELERİ Verimlilik(bin dolar) Ülkeler Genel Belçika 71,4 36,8 Türkiye 24,0 8,5 Çalışılan Saat Başına(Dolar) Tarım Sanayi 77,3 30,6 Hizmetler Verimlilik İşgücü maliyeti 70,6 42,06 30,45 32,2 11,14 3,46 Kaynak:IMD World Competitiveness Yearbook 2005 315 3.1.5.12 KÜLTÜREL HEDEFLER TEMEL HEDEF: Malatya şehir kültürünün belirleyici kılınması ve geliştirilmesi, yerel fikri hayatını canlı tutulması, modern şehir yaşamının kültür dokusunu yansıtacak esaslara uygun olarak inşasının sağlanmasıdır. Malatya Kültürünün araştırılması Malatya şehir kültürünün belirleyici kılınması ve geliştirilmesi Malatya’da fikri mümbitliğin geliştirilmesi ve önünün açılması Kültürel ve sanatsal etkinliklerin desteklenmesi, planlanması ve örgütlenmesi Katılımcılığın artırılması ve kentlilik ortak bilincinin geliştirilmesi Malatya komşu ve mahalle kültürünün bilgi toplumu kalıbına dökülerek sürdürülmesi. Malatya bağ evi, şehir evi ve apartman tipleri ile ilgili mimari tip, model ve kimlikler geliştirilmesi. Otantik Malatya bağ bahçe yaşamının modern bir tarz ile yorumlanması. Gardaşlık kültürünün ıslah edilerek bilgi toplumu kalıbına dökülmesi. Mesire yerlerinin geleneksel yerel kültürünün yaşatıldığı mekânlar olarak düzenlenmesi. Kurulacak turizm alanlarının Malatya Şehir mimarisini ve kültür dokusunu yansıtacak esaslara uygun olarak inşa edilmesi. Malatya’nın yerel fikri hayatını canlı tutmak için ‚ fikir kulüpleri‛ ‚kıraathaneler‛ ve ‚ekol cafe‛ leri teşvik etmek, yaygınlaştırmak. Mütehammil, çeşitliğe açık, sorgulanmayı ve tartışmayı bilen bir toplum özelliğini pekiştirmek. Arguvan Türkülerini, İnönü Üniversitesi konservatuar araştırmaları ile zenginleştirilmeli. (Arguvan’da kurulabilir.) Akçadağ fıkraları, deyişleri vb. özel araştırma ve uygulama çıkarmak. Malatya zihniyet tarihini (fikri hayat) araştırmak ve yayınlamak Annales Malatya Şehir tarihinin yazdırılması. Malatya şehri rehberinin her yıl düzenli olarak yayınlanması Sahici fikir ve hizmet üretenlerin, ehliyet ve liyakat sahiplerinin idareci, temsilci, yönetici olmaları için desteklenmelerini sağlayacak kültürel bir altyapı geliştirilmesi 316 3.1.5.13 İLETİŞİM HEDEFLERİ TEMEL HEDEF: Malatya ve bölgesi ile ilgili uygulamaya esas olacak projelerin sahiplenilmesini sağlamaktır. Malatya ve bölgesi ile ilgili uygulamaya esas olacak projelerin sahiplenilmesini sağlayacak bir hedef kitlenin belirlenmesi ve bu hedef kitleye yönelik iletişim çalışmalarının yoğunlaştırılması, Araştırma Planlama raporunun en çok etki uyandıracak biçimde sunumunu sağlanması, Planlamada rol alacak kurumlarda ikna edici bir tesir uyandırmak, rol üstlenmeye taraf kılacak bir etki yaratılması, Muhtemel direnç odaklarının oluşmasını engellemek ve rakip duygulara sahip olanlar ve hasımların iddialarını zayıflatmak. STK’ ların toplumsal rollerini iyi oynamaları konusunda motive edilmeleri, Malatya’da Radyo, TV, Gazete ve yayınların güçlendirilmesi, içeriklendirilmesi, konsept kazandırma ve vizyon kazandırılması, kamu yararının yerel bölgesel yararı da gözetecek biçimde iletişimciler açısından tarifi, Yapılacak işlerin önemi, oluşturacağı kamu yararı, üreteceği sonuçlar açısından iş adamları, genç girişimciler, öğrenciler, STK’lar, akademik kurumlar ve idari erkanda heyecan ve iş birliği arzusu uyandırılması, İletişim uygulamaları ve tanıtım ofisi olarak görev yapacak AKGİTAB’ın oluşturulması, 3.1.5.14 KENTSEL DÖNÜŞÜM HEDEFLERİ TEMEL HEDEF: Büyüyen sorunların önünden giden kent gelişiminin sağlanması, yeni alt merkezler oluşturulması, mevcut alt merkezlerin geliştirilmesi ve şehir merkezinin dönüştürülmesidir. Büyüyen sorunların önünden giden kent gelişiminin sağlanması, Kent-mahalle-ev-insan ve kültüre uzanan, kentsel planlama-mahalle düzeni- ev içi yaşam zinciri kuracak mimari tarz ve şehir organizasyonu oluşturmak, Baraj kıyılarının kampanyalar ve okulların her birine bölgeler tahsis etmek yoluyla ağaçlandırılması, Malatya Kömürhan’dan başlayarak, Akçadağ’a uzanan yaklaşık 90 km’lik hat boyunca dizili sıra alt merkezlerden oluşması. Bunlar sırasıyla: Kale-Kömürhan Alt Merkezi, Üniversite Çiftlik Alt Merkezi, Akçadağ Alt Merkezi ve Eski Malatya Alt Merkezi ile Gemici Karşıyaka Alt Merkezidir 317 2023 Yılı Malatya Kentsel Dönüşüm Hedefleri: 1.100.000 nüfus (800.000 Şehir%75 + 300.000 köy %25 ) 4 yeni alt merkez oluşumu esas alınarak belirlenmiştir. Alt merkezler ise aşağıdaki gibi öngörülmektedir. Şehir Merkezi (Çöşnük-Karakavak) Üniversite-Çiftlik Alt Merkezi Kale- Kömürhan Alt Merkezi Battalgazi Alt Merkezi Karşıyaka-Gemici Alt Merkezi Akçadağ Alt Merkezi 3.1.5.14.1 ŞEHİR MERKEZİ Yönetim, Finans ve Alışveriş Merkezi 300 bin kişilik 1. şehir yerleşim alanı Şehir merkezindeki sıkışıklığın yeni alt merkezlerin cazibe merkezi haline getirilmesi yoluyla azaltılması (desantralizasyon), Şehir merkezi haline gelen Çöşnük-Karakavak hattının Malatya’nın otantik şehir mimarisi ve düzenli yapılaşma ihtiyaçları göz önüne alınarak yapılandırılması (kent dönüşümü), Yeni şehir yerleşimlerinin TOKİ konutları örneğindeki gibi Beydağlarına doğru kaydırılması, Kuzey çevre yolu’nun tarım arazilerinin bozulmasını hızlandırmayacak bir güzergâh belirlenerek mutlaka açılması, güney çevre yolunun tamamlanması, İlk etapta Üniversite-Şoför Okulu hattında çalışacak raylı sitem kurulması, sonrasında yeni alt merkezlerden geçecek biçimde aşama aşama Akçadağ’dan Kale’ye kadar uzatılması, şehir merkezinden baraj gölü rekreasyon alanlarına ulaşımı sağlayacak banliyö seferlerinin mevcut demiryolu hattı üzerinden başlatılması, Bağ ve bahçe yaşamının yeni yaşam tarzı ihtiyaçları penceresinden yorumlanarak canlandırılmasının sağlanması, Komşuluğu kolaylaştıran ve teşvik eden mimari model ile mahalle tasarımları yaparak mahalle yaşamını ve komşuluğu canlandıracak mimari kurguyu oluşturmak, Bakırcılar çarşısının otantik üretim, sergi ve alışveriş merkezi olarak düzenlenmesi(bakırcılar, halı ve kilimciler, yollukçular, kayısıcılar, ), zaman içinde Akpınar318 Milli Egemenlik caddesi ve Halep caddesi-çevre yolu arası bölgenin tümden bu amaca uygun dönüştürülmesi Subaşı mesire yerlerinin turizm kompleksi oluşturma amaçları ile uyumlu olarak ıslahı, kapasitelerinin artırılması ve imarı, otantik Malatya kültürünün yaşatıldığı mekânlar olarak düzenlenmesi ve buralara uygun kültürel etkinliklerin örgütlenmesi, Yeni ihtiyaçlara uygun bir şehir stadının yeniden inşa edilmesi, 3.1.5.14.2 ÜNİVERSİTE – ÇİFTLİK ALT MERKEZİ Teknopark Vadisi 250-300 bin kişilik 2. şehir yerleşim alanı İnönü Üniversitesi merkez alınarak araştırma, planlama ve kongre merkezi oluşturulması TÖ tıp merkezinin ana araştırma uygulama merkezi olmasının sağlanması. TÖT’ün çok özel araştırma ve sağlık uygulamaları merkezi haline getirilmesi. Bu bölgede TÖT’ü tamamlayan hastane, teşhis ve tanı merkezleri, laboratuar ve klinikler kurulması Üniversiteler arası araştırma merkezi ve moleküler biyolojik araştırmalar ve uygulamaların yapıldığı gelişmiş laboratuarların bu bölgede kurulması, Yeni hastanelerin buralara kurulmasını sağlanması (Ankaradaki gibi; Gazi, Hacettepe, Ankara üniversitesi, Dışkapı hastanesi benzeri) Üniversite arkası – Pütürge yolu yönünde ve Bulgurlu – baraj gölü yönünde yaşam alanları, yerleşim birimleri oluşturulması. Çiftlik merkezine yeni bir alt yerleşim merkezi oluşturulması. Pötürge yoluna doğru, İspendere’ye doğru ve Bulgurlu bölgesi boyunca iş ve yerleşimler oluşturulması. Civar su kaynaklarının bu bölgeye dengeli dağıtılıp, fazlasının Bulgurlu baraj gölü bölgesine verilmek üzere tepelerde oluşturulacak su depolarına aktarılması. Bulgurlu baraj gölü bölgesinin ağaçlandırma kampanyaları ile ağaçlandırılması sağlanmalı. Bulgurlu baraj gölü gelişim planı mutlak nitelikli ve hızlı uygulamaya dönük oluşturulmalı. Bulgurlu baraj bölgesi en önemli 2. şehirsel yerleşim alanı olarak uygulanmaya açılmalı. Yaşam alanları ve tamamlayıcı alışveriş alanları oluşturulmalı. İsrail tarzı kent oluşumu uygulamaları örnek alınabilir. 200-350 bin kişilik yerleşim planlanabilir. 319 Eski Malatya ve Karşıyaka alt alanları ile bütün olarak bölge planlamalı. Bir miktar otel yapılmalı. Tıp Elektroniği sanayi ilk etapta burada geliştirilmeli. 3.1.5.14.3 KALE - KÖMÜRHAN ALT MERKEZİ Göl ve Sağlık Turizmi Merkezi En fazla 150.000 kişilik 3. şehir yerleşim alanı Elazığ katılımına açık bir bölgedir. Sanatoryum, yaşlılar bakım merkezleri, rehabilitasyon merkezleri, doğa ve sağlık turizmine dayalı tesisler ve destekleyici otel uygulamaları geliştirilmeli. Baraj bölgesi sportif ve turistlik bölge olarak organize edilmeli. Bölge 150.000 kişinin yaşayacağı bir alt bölge olarak tasarlanmalı. Sivil Havaalanı bu bölgeye yapılmalı. Pütürge ve Kale’li iş adamları buralara yatırım için yönlendirilmeli. (ciddi sermaye birikimi mevcut) Bahçe içi ev, bağ evi, konak düzeni yerleşim tipi geliştirilmeli. Bahçe içi yaşam devam ettirilecek biçimde (Maşukiye gibi) tepelere de kullanılarak yerleşim ve tesisler örgütlenmeli. Dere boyu balık ve et lokantaları tesisleri teşvik edilmeli. Baraj da kontrollü balıkçıllık özendirilebilir. Karşı yakasına özellikle teknelerle geçilerek balık restoranlarında yemek yenebilir. Villa ve konak tipi yerleşim bölgeleri belirlenmeli ve altyapısı ve planlamaları oluşturulmalı. Apart otel, otel, lokanta, gezi vb. alanları belirlemeli. (Mümkün olduğunca dağlara yakın ve baraj manzaralı) Dağlar dere boylarından başlanarak ağaçlandırılmalı zamanla genişletilmeli. Su sporları alanları oluşturulmalı, doğa sporları alanları oluşturulmalı. Haradan sağlanacak altyapı ile at yarış alanları ve atlı gezinti parkurları oluşturulmalı. İspendere içmeleri üniversite alt bölgesinin de Kömürhan kale alt bölgesinin de tam orta şifa merkezi olarak düşünülmeli, günü birlik kaplıca turları düzenlenmeli 320 Karakaya barajı bölgesine tekne turları düzenlenmeli Öğrenciler için kamp alanları dizayn edilmeli. Göl ve sağlık turizmi bölgenin ana gelişim teması olmalı. 3.1.5.14.4 BATTALGAZİ ALT MERKEZİ Bilişim ve Hizmetler Vadisi Toplam 100.000 kişilik 4. Şehir yerleşim alanı Baraj kıyısı sayfiye, lokanta, eğlence ve turizm bölgesinin işletme merkezi olarak düşünülmeli. Kültür-sanat sergi ve kongre merkezleri, turistlik hizmet ve turizm ofis alanları, bilişim, ofis arkası hizmetler, VİP ofis alanları, bu bölgeye kaydırılmalı. Aslantepe, Eski Malatya tarihi bölgesinin turistlik tur ve hizmetleri buradan yönetilmeli. Aşırı yerleşime engel olunmalı. Tarihi turistlik dokunun korunması ve yeniden imarı bu bölgede birinci öncelik olmalı Tarihi bölge dışında Vip ofis alanları doğuya Bulgurlu baraj gölü hattına doğru geliştirilmeli. Turizm alanları bu bölgeye kaydırılmalı, Fuar, kongre, sergi, reklâm tanıtım vb. firmalarının da bu bölgeye kayması teşvik edilmeli. Sur içinin tarihi yerleşim maketi yapılmalı. Aslantepe ile Eski Malatya’ya tarihi yerleşimi bir bütün olarak düşünülmeli ve turistlik etkinliklere açılmalı. Tarım ürünleri fuarları, turistlik Malatya el sanatları ve kültür fuarları vb. yılda bir kez burada düzenlenmeli. Baraj gölü kenarında su ürünleri yetiştiriciliği özendirilmeli. Ziraat okulu merkezli tarımsal ürünleri araştırma geliştirme, destekleme merkezleri organize edilmeli. Kaysı Ar-ge ve tarımsal ürün Ar-ge merkezleri burada oluşturulmalı. Baraj gölü kenarında yüzme havuzları, su sporları merkezleri vb. olmalı, spor ve gezirekreasyon alanları oluşturulmalı 3.1.5.14.5 KARŞIYAKA - GEMİCİ ALT MERKEZİ Doğa – Sağlık ve Tarım Vadisi Enfazla 10.000 kişilik 5. şehir yerleşim alanı 321 Elazığ katılımına açık bir bölgedir. Kamp alanları, doğa sporları alanları, yaşam alanları, rehabilitasyon hizmetleri, su sporları, dağ sporları, tracking, balon, yamaç paraşütü vb. bu bölgede yapılmalı. Battalgazi alt bölgesinin tamamlayacak barajın karşı yakasındaki bir bölüm gibi düşünülmeli. Abdulvahap tepesinden yamaç paraşütü, balon turları ile kıyıda su yarışları yapılacak alanlar oluşturulmalı. Dağlara doğru dere vadileri boyunca köylere doğru tracking yapılabilir. Su ürünleri üretim merkezleri ve su ürünleri lokantaları açılabilir. Köprülerden uzanan bir bağlantı yolu yapılmalıdır. Gemi seferleri ile de ulaşım tamamlanabilir. Balık çiftlikleri, baraj gezi alanları vb. oluşturulmalıdır. Dağlık ve çıplak bölgeler dere boylarında genişletmek suretiyle ağaçlandırılmalıdır. Çok güzel kamp alanları bulunabilir. Bu hedeflere ulaşmak için ne tür ekonomik ve sosyal faaliyetler gerekir sorusunun cevaplanması gerekir. 3.1.6 YAPILMASI GEREKEN EK ÇALIŞMALAR Malatya Altın Kayısı Girişimi Organizasyonu (AKG Organizasyonu) Bölgesel Orta Merkez Gelişim Mastır Planı (BOM Planı) Elazığ, Malatya, Adıyaman Bölgesel Orta Merkez İşbirliği Organizasyonu (EMABOM İşbirliği Organizasyonu) EMABOM Ortak Gelişim Planı 3.1.7 ROL GÖREV TASARIMI Yapılması gereken bunca şeyi kimler yapmalıdır? Neler yapmalıdır? sorusunu cevaplamadan amacımıza ulaşmamız mümkün değildir. Bu soruların cevapları bize gelişme planı uygulamalarında hangi kuruma ne rol düştüğünü ayrıntılı bir şekilde gösterecektir. Gelişim uygulamaları, daha önce de dile getirdiğimiz gibi sosyal tarafların iradelerini arkasına alarak kamunun ve sivil yapıların işbirliği ve gönüllü katılım ile başarıya ulaşabilir. Sürdürülebilir gelişiminin iki temel dinamiği vardır; Kamunun düzenleyiciliği 322 Piyasa güçlerinin katılımı Rol görev tanımlarını biz hem kamu için hem de piyasa güçlerini harekete geçirme yeteneği olan kurumlar için ayrı ayrı yapmak zorundayız. Burada kamunun düzenleyici rolü ve piyasa güçlerin katılımının sağlanmasının yanına yerel heyecan oluşturulması ve gönüldaşlık ruhuyla katılımcılığın sağlanmasını yerleştirmek gerekecektir. Gelişim planı uygulamalarının başarısı için sosyal inancı oluşturacak ve yayacak kurumlar ile gönüldaşlık ruhunu harekete geçirip sürdürecek yapıları da rol görev tasarımına dâhil etmek gerekecektir. Ancak rol dağılımını istekli olmayan kurum ve kuruluşları da içerecek biçimde yapmamak gerekir. Yeterince istekli olmayan kurumları da rol plana dahil etmek uygulamada zafiyet ve boşluklar oluşturacaktır. Bu sebeple BOM gelişim planını uygulamaya istekli Bölgesel Orta Merkez olma amacına inanan, kurum kuruluşları içeren rol görev tasarımı yapmakta yarar vardır. Kaçınılmaz olarak plan uygulamalarında yer olması zorunlu olan kurumlar merkeze alınarak görev tarifleri yapılmalıdır. Gerekli olmadığı sürece rol alacak kurum sayısı artırılmamalıdır. Bir de yeni bazı birimler oluşturarak bu birimler için görev tariflerini de yapmak gerekecektir. Bu birimler üzerinden başka kurumların katılım ve rol üstlenmeleri de mümkün olabilir. AKGİTAB, MAGEP gibi< Hedefler, yapılması gerekenler, nerede yapılacak ve kimler yapacak tablolarında BOM Gelişim Planının uygulanmasında aktif rol alacak kurumları aşağıdaki sistematik ile belirlemiştik. HEDEFLER 1<<<< 2<<<< ..<<<.. ..<<<.. AKTİF ROL ALMASI GEREKEN KURUMLAR YAPILMASI GEREKENLER 1<<<< 2<<<< ..<<<.. ..<<<.. 1<<<< 2<<<< ..<<<.. ..<<<.. Yukarıda belirttiğimiz yöntemle ancak aktif rol alması gereken kurumları belirlemiş olduk. Yapılacak birçok işte bir ya da birkaç kurumun görev alması gerektiğinden, rol görev tasarımını kurumların faaliyet alanlarına giren hedefler ve başka hangi kurumlarla işbirliği yapması gerektiği üzerinden hareket ederek belirlemekte yarar vardır. Bunun için de aşağıdaki sistematiği uygulamamız yeterli olacaktır. Örneğin rol görev tasarımı yapacağımız kurum MTSO olsun. Bu durumda aşağıdaki tabloları oluşturarak MTSO üzerine düşen rol ve görevleri belirlemiş oluruz. Bu sistematiği Altın Kayısı Girişimine hayat verecek olan 323 Altın halka dediğimiz 6 temel kurum ve yapı için yapmakla rol görev tasarımımızı tamamlamış oluruz. İlgili diğer kurumlar için de bu tabloları hazırlayarak rol görevler belirlenebilir. HANGİ HEDEFLER KURUM MTSO FAALİYET ALANI NEDİR? <<<<<<<< <<<<<<<< <<<<<<<< <<<<<<<< İÇİN ROL VE GÖREV ALACAK? 1<<<< 2<<<< ..<<<.. ..<<<.. BAŞKA HANGİ KURUMLARLA İŞBİRLİĞİ YAPACAK? 1<<<< 2<<<< ..<<<.. ..<<<.. Şunu özelikle belirtmek gerekir ki Bölgesel Orta Merkez Gelişim Planı Uygulaması’nın STK’lar ile kamu kuruluşları arasında sağlıklı bir işbirliği gerçekleştirmeden başarıya ulaşması mümkün değildir. Sosyal inanç, gönüldaşlık, piyasa güçlerinin katılımı ve kamunun düzenleyiciliğini bir araya getirecek işleyen bir organizasyon yapısı örgütlemek şart gözükmektedir. Pek bir örneğini bilmesek de, birçok kurumun hele de sivil yapılar ile kamunun ortak yükümlülük içine girmesine dayalı bir yapıyı oluşturmak da, çalıştırmak da hele hele yıllar yılı (en az 15 yıl) sürdürmekte kolay değildir. Ancak ortak inanç ve arzululuk temelinde, işleyen bir yapı oluşturulur ve sürekli yenilenirse mümkün olmayan hiçbir şey yoktur. İşbirliği arzusu ve samimiyet temelleri üzerine kurulmuş bir ortak girişim organizasyonu ile Malatya için, Türkiye ve Dünyanın gelişimine uygun stratejik bir planlama, hayali gerçek kılabilir. Bu iyimserlik ve inançla biz de kamu ile STK’ların işbirliğine dayalı ortak bir girişim organizasyonun oluşturulması durumunda bu çalışmanın konusu olan yerel vizyonun gerçekleşmesini mümkün görmekteyiz. 324 3.2 ORGANİZASYON ŞEMASI ÖNERİSİ-“ALTIN KAYISI GİRİŞİMİ” 3.2.1 GİRİŞ Giriş kısmı için Simurg adlı özlü hikayenin anlatımı uygun görülmüştür. SİMURG Rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan simurg anka, bilgi ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş... Kuşlar Simurg’a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da simurg'u bekler dururlarmış. Ne var ki, simurg ortada görünmedikçe varlığından şüphe duyar olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler. Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg’un kanadından bir tüy bulmuş. Kuşlar ülkesinde işler tümden sarpa sarıp huzur kalmayınca, tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler. Ancak Simurg’un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kafdağı’nın tepesindeymiş. Oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş. Kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. Yorulanlar ve düşenler olmuş. Karamsarlık çökmüş kuşlara. Önce bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp; papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş(oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış) kartal, yükseklerdeki krallığını bırakamamış; baykuş yıkıntılarını özlemiş, balıkçıl kuşu bataklığını. Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen altıncı vadi "şaşkınlık" ve sonuncusu yedinci vadi "yok oluş" ta neredeyse bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... Kafdağı’na vardıklarında geriye sadece otuz kuş kalmış. Simurg'un yuvasını bulunca öğrenmişler ki; "simurg anka - otuz kuş" demekmiş. Onların hepsi Simurg’muş. Her biri de Simurg’muş. Ancak kurtarıcı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve ümitsizlik durumunda bile uçmayı sürdürerek, tüneklerimizden ve kafeslerimizde tükenerek yaşamaktan kurtulabiliriz. 325 3.2.2 MALATYA’DA YEREL KALKINMA İÇİN NE YAPMALI? İlimiz ve bölgemizin daha iyi yaşam koşullarına ulaşması hemen her alanda başarılı bir gelişmenin sağlanması ile mümkün olabilir. Sanayi, ticaret, turizm, eğitim, sağlık, barınma ve kent yaşamının hemen her alanında daha iyi standartlara ulaşmamız için yapmamız gereken nedir? Bu sorunun cevabı; ‚planlı bir gelişmenin sağlanması‛ olacaktır. Oysa gelişmenin planlanarak sağlanabilmesi için bazı asgari şartların gerçekleştirilmesi gerektiğini hepimiz bilmekteyiz. Bunlardan ilki, araştırma ve planlama çalışmalarının yapılarak gelişme arzusunu sağlayacak iyi bir ‚uygulama planı‛ geliştirilmesi olacaktır. Bunu gerçekleştirmek için çok değerli sonuçlara ulaşacağımız verilere ve ülkemizde araştırma planlama çalışmalarını yaptıracağımız yeterince yetişmiş insana sahip olduğumuz bir gerçektir. Sonuçta araştırma ve uygulama planı hazırlama işini seçkin bir akdemiysen gruba, ya da planlamacı bir teknik heyete yaptırmak mümkündür. Peki, bir uygulama planımızın olması gelişme arzumuzu gerçekleştirmeye yetecek midir? Tabii ki yetmez. Hemen söylenebilir ki iki kapak arasına sıkıştırarak koltuğumuzun altına alacağımız mükemmel bir plan başarıyla uygulanmadığı sürece kültürümüzü geliştirmek haricinde hiçbir fayda üretmeyecektir. Ciddi emek, zaman ve paralar harcanarak elde edilmiş olsa dahi, bu, durumu değiştirmeye yetmez. Yani araştırma planlama çalışmalarının sonucunda elde ettiğimiz birikimi uygulamadıkça, yaptığımız işi değer üretecek aşamaya taşımamış oluruz. Demek istediğimiz şudur: araştırıyorsak, planlıyorsak uygulamalıyız da. Peki, bunu kim ya da kimler yapacak? Zaten Kalkınma planları, DPT raporları, DAP, MTSO raporları, valilik raporları, yerel yönetim raporları ve kurumsal raporlar, iş örgütlerinin raporları hemen hepsi gerçekleri ayrı ayrı yansıtan yer yer tekrar eden tablolar sunuyorlar. Fakat yapılması gerekenleri kim yapacak, nasıl yapılacak? Sonuç almak istiyorsak bu çok önemli sorunun cevabı mutlaka verilmelidir. Yeri gelmişken şunu hemen belirtmekte yarar vardır: Yukarıda tespit ettiğimiz şeylerden yola çıkarak şehrimizin gelişmesini sağlayacak yapının MİAD olduğunu söylemek istemiyoruz. Sayılanları gerçekleştirmeyi sağlayacak şu an hemen hiçbir organizasyonun bulunmadığını belirtmekte yarar görmekteyiz. 3.2.2.1 BİZE DÜŞEN NEDİR? İlimizin sahip çıkılması gereken meselelerine her geçen gün bir yenisi eklenirken, biz de dernek olarak iş dünyasının perspektifinden meseleleri ele almak, çözümü için çaba gösteren kanallardan biri olmak istiyoruz. Bunun için daha ilk girişimimizde şu sonuca ulaştık: ilimiz sanayi ve ticareti için ne önerilecekse komple bir kentsel dönüşüm planının parçası olmadan başarılı olamaz. Dahası sosyal tarafların iradesi oluşmadan, kamunun düzenleyici ve denetleyici rolü işin içine katılmadan sorunların çözümünü dile getirmek havanda su dövmek olacaktır. 326 Tüm bunları göz ardı ederek şimdiye kadar hep yapıldığı gibi, sadece meseleleri sıralamak, bunlar çözülmelidir demek, çözüm için işi boşluğa havale etmek de bizim için tercih edilecek bir tutum olabilirdi. Ancak ilgili olduğumuz hangi sorunun ucundan tutsak hep meselelere komple çözüm düşünmek gerektiği gerçeği ile karşı karşıya geldik. Yani, sanayi ve ticaretin geliştirilmesi için; insanı geliştirmek, şehrin her türlü altyapısını geliştirmek, bunun için komple bir kentsel dönüşümü gerçekleştirmek, tüm bunları doğru yapmak için de dünyanın gidişatını bilmek, ülkemizin gelecek tercihlerinden haberdar olmak bunlara uygun çözümler geliştirmek gerekmekteydi. Yoksa emek ve zaman harcayacağımız her şey, hızla değişen şartların eriteceği günübirlik cılız nafile çabalar olarak kalabilir, çabalarımız arzu ettiğimiz sonuçları üretmeyebilirdi. Meselelerin sahiden çözümü için gerekli çabanın büyüklüğü karşısında ilk etapta eziklik duyduğumuzu da belirtmek isteriz. Ancak hem kendi kurumumuzun çapına uygun gerçekçi bir duruş benimser, hem de ilgili tüm taraflarda heyecan uyandırabilirsek bu yolla herkesi kendi üzerine düşeni hakkıyla yerine getirmeye ikna edebilirsek başarılmayacak hiçbir şey olmadığının da bilincindeyiz. Bunun için toparlayıcı bir ön hazırlık yapmak, çözüm üretecek ve rol alacak her kuruma neler yapılabileceğine dair bir ön teklif yapmak ihtiyacı hissettik. Öncelikle Malatya’yı çok uzak olmayan bir vadede gelişmiş bir yer haline getirmek, bölgesinin gelişmiş bir merkezi yapmak için yerel bölgesel bir vizyon geliştirmeye ihtiyacımız var. Ülkemizin komşularıyla sınırı bulunmadığı için orta merkez olarak isimlendirilebilecek bir şehir olan Malatya’nın planlı gelişmesini tarif etmek üzere; ‚Malatya’yı gelişmiş bir orta merkez yapmak‛ deyimi, aynı zamanda gelişim vizyonumuzun somut hedefini de tarif etmek için kullanılacaktır. Can acıtıcı da olsa sorunlarımız serinkanlılıkla tartışılmalıdır. İyi şeyler ortaya çıkarmak için gerekirse hararetli tartışmalar da yapılmalıdır. Gündem ne yapmak gerektiğine kilitlenmelidir. Bu anlamda ilk elde yapmamız gereken şu hususlara göz önüne almak gerekmektedir: Bölge ile ilgili temel göstergeleri elde etmek ve yorumlamak gerekmektedir. Bunun için de Malatya ve bölgesi ile ilgili veriler oluşturmalı, planlama ve uygulamaya esas olacak raporlar hazırlanmalıdır. Gelişmiş ve müreffeh bir toplum olma hedefinin bir parçası olacak, yerel ve bölgesel bir vizyon geliştirilmelidir. Gelişmiş Malatya için nelere sahip olmak gerektiğini, hangi hedeflere ulaşmak gerektiğini belirlemek gerekmektedir. Yapılması gerekenleri gerçekleştirmeyi sağlayacak planlar geliştirmek gerekmektedir. 327 Bu planların gerçekleştirilmesi için hangi kurum ve kuruluşlara ne tür bir rol düştüğünü belirlemek gerekmektedir. Gelişim planının netice itibariyle sosyal bir plan olduğu göz önüne alınarak kamuoyunun sahiplenmesi hedeflenmeli, kamu ve STK’lar birbirini tamamlayıcı roller üstlenmelidir. Planlamanın başarıyla gerçekleştirilmesini sağlayacak ve gözetecek koordinatör yarı-sivil bir kurum tasarlamak gerekmektedir. Planlamanın zamanlamasının ve uygulamanın kontrol aşamalarının belirlenmesi gerekmektedir. 3.2.2.2 MALATYA’YI GELİŞMİŞ ORTA MERKEZ YAPMAK İÇİN YEREL KALKINMA VİZYONU NELERİ İÇERMELİDİR? Yani geleceğin gelişmiş Malatya’sı nasıl bir Malatya olmalıdır? Gelişmiş bir Malatya’ya götürecek gerçekleştirilmesi gereken hedefleri sıralamak aynı zamanda Malatya’yı gelişmiş bir orta merkez yapmak için gereken yerel kalkınma vizyonunun neleri içermesi gerektiğini gösterecektir. Bu anlamda; Malatya’nın 3. Gelişmişlik düzeyinden 1. Gelişmişlik düzeyine çıkarılması Ana sınaî üretim alanları olan tekstil ve gıda sektöründe verimliliğin artırılması; yeni alternatif yatırım alanlarının belirlenmesi, İlimiz ticaretinin bölgesine ve yakın komşu ülkelere yönelik olarak artırılması, Kayısının ulusal pazarlarda tüketiminin artırılması ve uluslar arası pazarlarda pazarlama sorunlarının ortadan kaldırılması; İnsan kaynaklarının her açıdan geliştirilmesi ve eğitilmesi; İstihdam artırıcı ve katma değer üretme yeteneği yüksek sağlık, turizm, bilişim ve eğitim sektörlerine dayalı hizmetler sektörünün ilimiz ve çevresinde daha da geliştirilmesi; özellikle sağlık sektörü ve turizminde ilimizin bölgesinin ve orta doğunun merkezi haline getirilmesi İnönü üniversitesinin bir ar-ge ve teknoloji yönlendirme üssü olarak organize edilmesi ve bu temel amaca kilitlenmesi ve Turgut Özal Tıp Merkezinin sağlık uluslar arası kompleksinin dinamo kurumu haline getirilmesi, İdari örgütlenme ile ekonomik örgütlenmenin korelâsyonunun sağlanması, STK’ların toplumsal rollerini iyi oynamaları ve Sosyo-ekonomik kalkınmanın da temel unsuru haline gelmeleri, Yerel bölgesel orta merkez vizyonumuzu oluşturacaktır. 328 3.2.2.3 VİZYONEL KALKINMA İÇİN YEREL SİVİL AKTÖR İHTİYACI Malatya’nın gelişmeye ihtiyacı olduğu bunun için kapsamlı bir planlamaya ihtiyaç duyulduğu, gerçekleşmesinin ise gelişmede rol alacak bütün kurumların koordineli çalışmaları ile mümkün olacağında hemen herkes hem fikir olacaktır. Yerel planlama ve uygulama davranışları geliştirilmesi konusunda şu temel eksik yakıcı bir şekilde kendini hissettirmektedir. Kurumlar arası kopukluk ve koordinasyonsuzluğu giderecek, bölgesel heyecan ve sivil katılımı sağlayacak, yerel, sürükleyici bir aktör yapı< Böyle bir aktör yapı sayesinde kamu tarafından son yıllarda daha da yoğunlukla arzu edilen katılımcılığı, ortak kalkınma hedefleri etrafında gerçekleştirmek mümkün olabilir. Şu açıktır; basit de olsa bir gelişim planımız olmalıdır. Sürekli üzerinde kafa yorulmalı, zenginleştirilmeli, revize edilmelidir. Uygulama için rol görevler tespit edilmeli, bu konuda yerel bir heyecan oluşturulmalı, STK’lar ve kamu, elbirliği ile çalışmalıdır. Ekonomik ve sosyal gelişim planları oluşturulmalı ve zaman geçirilmeksizin uygulamaya sokulmalıdır. Malatya için arzu edilen ekonomik sosyal dönüşümü karşılayacak, dengeli gelişimi sağlayacak kapsamlı bir kentsel dönüşüm planlaması da yapılmalıdır. Bu olmazsa yapılacak hiçbir şeyde başarılı olmak mümkün değildir. Planlama kapsamlı olmalı, ilgili kurumların katılımı ile olgulaştırılmalı ve uygulama safhası iyi planlanmalıdır. Ama sonuçta yürütülecek çalışmalar iyi tasarlanmış bir organizasyon ile kalıcı ve sürekli kılınmalıdır. 3.2.2.4 YEREL KALKINMAYI ÖRGÜTLEMEK İÇİN NASIL BİR ORGANİZASYONA İHTİYAÇ VARDIR? Yukarıda sayılanlardan yola çıkarak; oluşturulacak plana uygun olarak bünyesinde araştırma, danışmanlık hizmetleri yapan, yatırım ve verimlilik artışı projeleri için fon bulan, her türlü eğitim ve rehberlik çalışmalarını organize eden ve bunlara kaynak bulan, kamu ile sivil yapıların uyumlu çalışmasını gözeten, amaçları ve yapılanları kamuoyuna aktaran, sürekli yeni fikirler ve taze katılımlar ile yenilenmeyi sağlayacak birimler içeren bir iş birliği organizasyonu, bir ortak girişim mimarisi tasarlanması gerektiği net bir şekilde anlaşılacaktır. Birçok kurum ve kuruluşun, kişinin rol alacağı yerel bir heyecan oluşturacak ve belki bir model oluşturacak böyle bir kalkınma girişimi organize edilmelidir. Bu girişim bölgenin bilinen imajına uygun heyecan ve teşvik uyandıracak bir isimlendirme ile ‚Altın Kayısı Girişimi‛ olarak adlandırılabilir. Hem bölgenin markası olan kayısıya vurgu yapacak, hem de sonuçta ulaşılacak altın gibi değerli ‚başarma‛ ödülüne gönderme yapacak biçimde ‚Altın Kayısı Girişimi‛ olarak isimlendirilmesi uygun olacaktır. Daha iyi ve benimsenecek bir isimlendirme yapılmadığı sürece biz tüm anlatımlarımızda Altın Kayısı Girişimi ismini planlı gelişmeyi sağlayacak ortak çabayı ifade edecek biçimde kullanacağız. 329 3.2.3 ALTIN KAYISI GİRİŞİMİ Malatya’nın bölgesel bir orta merkez olarak dengeli gelişmesini sağlayacak, Türkiye’nin gidişat ve imkânlarına paralel hedefler oluşturulmasını sağlayacak, dünyada gelişen trendler ışığında geliştirilmiş ‚yerel stratejik plan‛ ın oluşturulması ve uygulanması amacıyla, ilgili taraflarca yürütülecek tüm çalışmaların ortak adıdır aslında Altın Kayısı Girişimi. Amacı tarifinde verilmiştir. Somutlaştıracak olursak; Altın Kayısı Girişiminin amacı, Malatya’nın gelişmiş bir orta merkez haline getirilmesidir. 3.2.3.1 ALTIN KAYISI GİRİŞİM GRUBU Altın Kayısı Girişimi bir grup kurum ve kuruluşun ortak girişimleri ve öncülükleri ile kurulabilir ancak. Böyle bir girişimin gerekliliğine inanan, üzerine düşeni gereğince yerine getirmeye arzulu, ortak kalkınma girişimine güç ve zenginlik katabilecek kurum ve kuruluşlardan oluşacak bir girişim grubu ile Altın Kayısı Girişimi oluşturulmalıdır. Bu girişimde yer alması gereken kurumlar arasında ilk elde şunları saymak mümkündür: ÜNİVERSİTE, BÖLGESEL KALKINMA AJANSI, MALATYA BELEDİYESİ, MALATYA VALİLİĞİ, MİLETVEKİLLERİ, MTSO, MİAD, KOSGEB, MASTÖB, KAYISI BİRLİK. 3.2.3.2 NASIL BİR ORGANİZASYON YAPISI ? Altın Kayısı Girişiminin amaçlarını gerçekleştirmek için şu temel işlevleri yerine getirecek bir yapılanma mimarisine sahip olmalıdır: Araştırmalar yapan, danışmanlık ve eğitim hizmetleri veren bir birim, Yeni yatırım alanlarının belirlenmesi ve bu alanlarda geliştirilecek projeler uygulayacak ve teşvik edecek bir birim, Araştırma, danışmanlık ve eğitim hizmetlerinin finansmanı, yatırımların teşvik edilmesi ve projelerin uygulanması için gerekli kaynakları bulan ve kullandıran bir birim, Girişimde başarıyı elde etmek için gereken kamu ile sivil ve ekonomik unsurların koordinasyonunu sağlayacak bir birim, Girişim lehine yerel kamuoyu oluşturulması, yerel bir heyecan ve katılımcılığın oluşturulması için yayınlar ve tanıtımlar yapacak bir birim, Malatyalıların tecrübelerinden ve yaratıcı fikirlerinden yararlanmayı sağlayarak girişimin sürekli zenginleştirilmesini sağlayacak ortak akıl platformu işlevi görecek bir birim, Tüm bu sayılan birimleri koordine edecek bir genel Koordinatörlük, Girişim grubundaki kurumların oluşturacakları ana koordinasyon, karar ve yönetim mercii olacak bir yönetim birimi, 330 Girişim lehine nüfuz oluşturacak, lobi faaliyetleri yapacak, anlaşmazlıklarda hakemlik rolü üstlenecek tecrübeli bir akil adamlar grubu Ve girişimin içinde yer alan tamamlayıcı kurum ve kuruluşlar, Oluşturulmak suretiyle Altın Kayısı Girişimi kurumsallaşmalıdır. Yukarıda sıralanan işlevleri yerine getirecek birim ve yapılar; uygulayıcı birimler, bu birimlerin koordinasyonunu sağlayacak çatı üst yapı ve tüm bu çalışmaları tamamlayıcı kurumlar, Altın Kayısı Girişiminin temel yapı bileşenlerini oluştururlar. Bundan hareketle: Uygulama birimleri olarak: AREKAM Araştırma-Eğitim-Kalite Merkezi, PUM Projeler Uygulama Merkezi, KADEFON Kaynak Destekleme Ve Fon Oluşturma Birimi, Uygulamada başarı için dayanışma birimleri olarak: KAMUKOM Kamu Kuruluşları İle Koordinasyon Merkezi, AKGİTAB Altın Kayısı Girişimi Tanıtım Birimi, MAGEP Malatya Gelişim Platformu, Yönetim birimleri olarak: MAGEKOM Malatya Gelişim Koordinasyon Merkezi, Genel Koordinatörlük ve Akil Adamlar Konseyi, Ve Tamamlayıcı kurumlar olarak: Üniversite, Bölgesel Kalkınma Ajansı, KOSGEB, Malatya Valiliği, MTSO, Malatya Belediyesi, MİAD, MASTÖB, Kayısı Birlik, Milletvekilleri olarak ön görülmektedir. Yukarıda belirtilen birimlerin işlev ve yapı tasarımlarını ayrı ayrı tartışmaya açmakta yarar vardır. Bu amaçla oluşturduğumuz işlev ve yapılanma tasarımını tartışılmak ve yeniden düzenlenmek üzere değerlendirmenize sunuyoruz. 331 99. ALTIN KAYISI GİRİŞİMİ ORGANİZASYON ŞEMASI ALTIN KAYISI GİRİŞİMİ AKİL 7 MAGEKOM MAGEP AREKAM AKGİTAB PUM KADEFON KAMUKOM Altın kayısı girişimi kurumsal yapı mimarisi şu birimlerden oluşmaktadır: AR-GE EĞİTİM VE DANIŞMANLIK BİRİMİ: AREKAM ARAŞTIRMA-EĞİTİM-KALİTE MERKEZİ GELECEĞİN PROJELERİ UYGULAMA BİRİMİ: PUM PROJELER UYGULAMA MERKEZİ KAYNAK OLUŞTURMA BİRİMİ: KADEFON KAYNAK DESTEKLEME VE FON OLUŞTURMA BİRİMİ BAŞARI İÇİN DAYANIŞMA BİRİMİ: KAMUKOM KAMU KURULUŞLARI İLE KOORDİNASYON MERKEZİ İLETİŞİM UYGULAMLARI BİRİMİ: AKGİTAB ALTIN KAYISI GİRİŞİMİ İLETİŞİM VE TANITIM BİRİMİ YARATICI İSTİŞARE PLATFORMU: MAGEP 332 MALATYA GELİŞİM PLATFORMU ALTIN YÖNETİM BİRİMİ: MAGEKOM MALATYA GELİŞİM KOORDİNASYON MERKEZİ GENEL KOORDİNATÖRLÜK ÖNCÜ 7 AKİL ADAM: AKİL 7 KONSEYİ AKİL ADAMLAR KONSEYİ TAMAMLAYICI KURUMLAR 3.2.3.3 AR-GE EĞİTİM VE DANIŞMANLIK BİRİMİ AREKAM-ARAŞTIRMA-EĞİTİM-KALİTE MERKEZİ Uygulamaya dönük araştırmalar yapan, eğitim ve danışmanlık hizmetleri veren bir merkezdir. Sanayi Ar-ge Masası, Tarım ve Hayvancılık Ar-ge Masası, Kayısı Ar-ge Masası, İş Geliştirme Ar-ge Masası, ve Mesleki Planlama ve Eğitim Ar-ge Masalarından müteşekkil bir yapıdır. Yukarıda sayılan 5 ar-ge masasında görev yapacak 1'er araştırmacı, 1'er eğitimci ve 1'er danışman olmak üzere toplam 15 kişiden teşkil edilir. İletişim mesajı ‚DANIŞ VE DESTEK AL‛ dır. Yeni iş ve yatırım alanlarının belirlenmesi, yeni iş ve yatırım girişimleri için danışmanlık ve rehberlik, insan kaynaklarının geliştirilmesi, mesleki eğitim ve kariyer planlaması, her türlü verimliliğin ( İK, yönetim, yatırım, işletme, tüm sektörlerde verimliliğin) artırılması, her türlü verinin toplanarak işlendiği bilgi işlem altyapısı oluşturulması ve işletilmesi gibi işlevleri yerine getiren ana yapıdır. Bünyesinde akademik araştırma yapılmaz, yapılan araştırmalar uygulamaya dönük veriler oluşturulması, uygulama geliştirme araştırmaları, uygulama sorun giderme araştırmaları vb dir. Her türlü akademik araştırma üniversite eliyle yürütülür. Ar-ge uzmanlarının, görevlilerinin ve gönüllülerin eğitimi ve motivasyonu sağlanmadan (tamamlanmadan) başarılı olunmaz. Bunların her biri elindeki hazineyi vermek için can atan satıcılar gibi olmalıdır (ABİGEM ve İŞKUR danışman ve uzmanları gibi). MAGEKOM tarafından akredite edilen akademisyen, uzman, eğitmen ve danışmanlar istihdam edilmek suretiyle ya da dışarıdan ücret karşılığı görev alırlar. Bu yapı tahminen sürekli en az 10 çalışan gerektirmektedir. İhtiyaca göre sayısı artırılabilen esnek bir kadro yapılanmasına sahip olmasında yarar vardır. 333 AR-GE EĞİTİM VE DANIŞMANLIK BİRİMİ AREKAM ARAŞTIRMA-EĞİTİM-KALİTE MERKEZİ Uygulamaya dönük araştırmalar yapan, eğitim ve danışmanlık hizmetleri veren; Sanayi, Tarım ve Hayvancılık, Kayısı, İş Geliştirme, Mesleki Planlama ve Eğitim Masalarından müteşekkil bir yapıdır. 5 ar-ge masasında görev yapacak 1'er araştırmacı, eğitimci ve danışman olmak üzere toplam 15 kişiden müteşekkildir. DANIŞ VE DESTEK AL 3.2.3.4 GELECEĞİN PROJELERİ UYGULAMA BİRİMİ PUM-PROJELER UYGULAMA MERKEZİ Sağlık Kompleksi, Bilişim Vadisi, Göller Bölgesi Entegre Turizm Kompleksi gibi geleceğin projeleri için sürekli ar-ge yapmak, yatırımcıları bilgilendirmek ve yönlendirmek, gerekli bilgilendirme, tanıtım, danışmanlık ve fon sağlama hizmetlerinin verilmesini ve yeni proje bölgelerinin yönetilmesini sağlar. Her bir projeden sorumlu toplam 3 proje koordinatöründen oluşur. İletişim mesajı ‚GELECEK İÇİN BU GÜNDEN BAŞLA‛ dır. 334 GELECEĞİN PROJELERİ UYGULAMA BİRİMİ PUM PROJELER UYGULAMA MERKEZİ Sağlık Kompleksi, Bilişim Vadisi, Göller Böl. Entegre Turizm Kompleksi, Geleceğin projeleri için sürekli ar-ge yapmak, yatırımcıları bilgilendirmek ve yönlendirmek, tanıtım, gerekli danışmanlık hizmetlerinin bilgilendirme, ve verilmesi fon ve sağlama yeni proje bölgelerinin yönetilmesini sağlar. Herbir projeden sorumlu toplam 3 proje koordinatöründen oluşur. GELECEK İÇİN BU GÜNDEN BAŞLA 3.2.3.5 KAYNAK OLUŞTURMA BİRİMİ KADEFON-KAYNAK DESTEKLEME VE FON OLUŞTURMA BİRİMİ Önem derecesi çok yüksek bir yapıdır. Çünkü her türlü eylemin maddi kaynağını oluşturacak olan birimdir. Bir bankanın fon bulma ve kullandırma birimlerinin birleştirilmiş sade bir şekli gibi düşünülebilir. İşinde uzman kişilerden oluşturulmalıdır. 1 Birim Başkanı eşliğinde 3 bankacıdan oluşturulur. Kalkınma bankası, dünya bankası gibi kreditör kuruluşlardan emekli ve ticari bankaların sanayi kredileri bölümünde tecrübeli elemanlardan oluşturulur. Kaynak oluşturma ve dağıtma temel işlevidir. Fon sağlama ve desteklemeye uygun olan projelere fon kullandırılması konusunda nihai rol oynar. İletişim mesajı ‚ HER UYGULAMA KAYNAKLA YAŞAR‛DIR. 335 KAYNAK OLUŞTURMA BİRİMİ KADEFON KAYNAK DESTEKLEME VE FON dağıtma birimi OLUŞTURMA BİRİMİ Kaynak oluşturma fon desteklemeye ve sağlama uygun ve olan projelerin fonlanması konusunda nihai rol oynar 1 Birim Başkanı eşliğinde 3 bankacıdan oluşturulur. Kalkınma bankası, dünya bankası ve bankaların sanayi keredileri bölümünde tecrübeli elemanlardan oluşturulur. UYGULAMA KAYNAKLA YAŞAR KADEFON işleyiş sistematiği iki temel fonksiyonu icra edecek biçimde şekillenir; kaynak oluşturma ve kaynak kullandırma. Altın kayısı girişiminin hem organizasyon yapısının ihtiyaçlarının finansmanı, ar-ge çalışmaları, eğitimler, danışmanlık hizmetleri ve yayınların finansmanı için gereken kaynakların bulunması ve yönetilmesi, hem de kredi ya da hibe olarak kullandırılacak kredi kaynaklarının sağlanması gerekmektedir. Bu kaynaklar arasında Ucuz faizli yabancı fon ve kredi kaynakları, AB fonları, Dünya Bankası fonları gibi kaynakların yanı sıra danışmanlık, chek up sonucu işletmelerden ciro artışı üzerinden alınacak pay, sanayi, ticaret gelirlerinden belirlenecek paylar olabileceği düşünülebilir. Kaynak kullanımına konu olacak alanlar ise; Ar-ge için geri dönüşsüz kaynak tahsisleri, eğitim için geri dönüşsüz kaynak tahsisleri, danışmanlık hizmetleri için geri dönüşlü ve geri dönüşsüz kaynak tahsisleri, mesleki eğitim ve zenginleştirici eğitim kaynak tahsisleri, Altın Kayısı Girişimi tanıtım fonu, MAGEKOM giderleri, geri dönüşlü olarak iş kurma kredileri, iş geliştirme kredileri, check-up yeniden yapılanma ve verimlilik kredileri olarak sıralanabilir. KADEFONUN işleyişi şematik olarak aşağıdaki gibidir. 336 KADEFON İŞLEYİŞ TABLOSU AB fonları Ar-ge kaynak tahsisleri GERİ DÖNÜŞSÜZ Ucuz faizli dış kaynaklı kredi kaynakları KAYNAK KULLANDIRMA GERİ DÖNÜŞLÜ KAYNAK OLUŞTURMA Dünya Bankası Fonları Eğitim için kaynak tasisleri Danışmanlık Hizmetleri için kaynak tahsisleri Mesleki eğitime yönelik kaynak tahsileri GERİ DÖNÜŞLÜ Sanayii-Ticaret gelirlerinden paylar Danışmanlık sonucu cirodan alınacak pay Kullandırılan kreilerden geri dönüşler MAGEKOM üyesi kuruluşlardan aidatlar İş kurma kredisi İş geliştirme kredisi Check up verimlilik artırm kredileri GERİ DÖNÜŞSÜZ Altın Kayısı Girişimi Tanıtım Fonu MAGEKOM Giderleri 3.2.3.6 BAŞARI İÇİN DAYANIŞMA BİRİMİ KAMUKOM-KAMU KURULUŞLARI İLE KOORDİNASYON MERKEZİ Başarı için vazgeçilmez olan Kamu ile STK'lar ve MAGEKOM çalışmaları arasında eş güdüm ve uyumu sağlama birimidir. Ayrıca MAGEKOM için gerekli verilerin oluşturulması için gerekli koordinasyonu ve eş güdümü sağlar. 1 vali yardımcısı ve 1 STK kontenjanından KOMEKOM yöneticisi eş başkanlığında görev yapan 1 Genel Sekreterden oluşur. Genel sekreter Genel Koordinatöre bağlı olarak çalışır. İletişim mesajı ‚BAŞARI İÇİN OMUZ OMUZA‛ dır. MAGEKOM; kalkınma planı ve yıllık programların hazırlanmasına katkıda bulunmak, bölge ve il bazında planlama çalışmaları yapmak ve veri tabanı oluşturmak, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bu konularda yapacakları çalışmaların kalkınma planları ve yıllık programlarla tutarlılığını sağlamak, politikaların uygulanması sırasında ortaya çıkabilecek sorunların çözümü amacıyla projeler geliştirmek ve bu konularda yapılacak çalışmaları koordine etmek, yerel istihdamın ve girişimciliğin geliştirilmesi çerçevesinde küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinin, esnaf ve sanatkârların ve kırsal kesimin sorunlarına yönelik politikalar geliştirmek, kurumsal ve hukuki düzenlemeler ile ilgili görüş vermek, uygulamayı yönlendirmek; ayrıca Kamu Yatırım Programında yer almayan gelir ve istihdam artırıcı, mikro ölçekli ekonomik ve sosyal kalkınmaya yönelik projeleri yapmak, yaptırmak, bölge içindeki faaliyetleri bölge teşkilatı vasıtasıyla yönlendirmek, koordine etmek, 337 denetlemek, her alanda devlet-millet işbirliği, kişisel girişimcilik faaliyetlerini geliştirmek; bölgesel kalkınma projeleri ile ilgili koordinasyonu sağlamak ve görev alanına giren konularda görüş vermek ve uluslar arası kuruluşlarla temas ve müzakerelere iştirak etmekle görevli bir birim olarak tasarlanmıştır. (İlgili yapı ve yararlanılan kaynak: Stratejik araştırma ve planlama kurumu kurulması hakkında kanun tasarısı taslağı, Bölgesel Gelişme ve Koordinasyon Başkanlığı, Madde 17 ). Ayrıca Kamu idare organları için ve ilgili STK’lar için düzenli olarak stratejik planlama kılavuzları, Altın Kayısı Girişimi, MAGEKOM çalışma yapısı ve bunlarla ilgili yeni düzenlemeler ve iyileştirmelerle ilgili yayınlar ve kılavuzlar hazırlar, dağıtır, işlerin belli formlar içinde gerçekleştirilmesini gözetir. KAMUKOM ALTIN KOORDİNASYON ÜÇGENİ MAGEKOM KAMU KURULUŞLARI STK’LAR Altın Kayısı Girişimi’nin başarıya ulaşmasının en temel belirleyeni kamu kurumları, STK’lar ve MAGEKOM arasındaki ortak inanç, iş birliği ve koordineli çalışmadır. Koordinasyon ve eş güdüm başarılamazsa her bir kurum ayrı ayrı inançlı olsa dahi birlikte çalışma zorlukları ve zaman içinde oluşacak uyumsuzluklar ciddi gerilimler oluşmasına sebep olabilir. Bu sebeple yerel sivil ve kamu kurumları arasında birlikte çalışma arzusu oluşturulmalı, ortak hedeflere tam bir inanç ve sadakat geliştirilmeli, KAMUKOM’un işlevleri iyi tarif edilmeli ve taraflarca benimsenmelidir. Bu birim sürekli olarak MAGEKOM grubundaki kurumlardan bir şeyler rica edecek bu çalışmalar ile ilgili diğer kurumlara ek işler üretecek bir birim olacaktır. Bu sebeple eş başkanlı bir yönetim sistemi öngörülmektedir. Kamudan en yüksek otoriteyi temsilen bir vali yardımcısı ve STK’ların ortak belirleyerek yetkilendirecekleri bir STK temsilcisinin ortak yönetimi bu birimin çalışması için yeterli görünmektedir. Bu iki eş başkan en çok eforu kuruluş aşamasında sarf etmesi gerekirken, işleyiş olgunlaşıp, bağlı kurumlar MAGEKOM’u benimsediklerinde bu birimin genel sekreterinin zaman zaman eş başkanların desteğini alarak işleri sürdürmesi yeterli görünmektedir. KAMUKOM, MAGEKOM üyesi her bir kurum ile çalışma gereği hissedilen her bir kurumun yaptığı işleri ve yapıcı tutumunu gösteren bir karne tutar. Bu karneler Altın Kayısı Girişimi’nin başarı değerleme ve yeniden düzenleme çalışmalarında kriter olarak kullanılır. İş birliği ölçülebilir, gözlenebilir ve denetlenebilir kriterler ile değerlendirilir. Kamu son yıllarda yerel ve bölgesel kalınmanın sivil kurumların katılımıyla gerçekleştirilmesi konusunda teşvik edilmekte ve cesaretlendirilmektedir. 9. kalkınma planı hedeflerinde ve kalkınma ile ilgili her türlü kanuni düzenlemelerde sivil ve yerel katılım gözetilmekte, önü açılmaktadır. Bu bizim de yerel ve bölgesel bazda kamu ve sivil yapıların yer alacağı Altın Kayısı Girişimini örgütlememize 338 cesaret veren bir zemin oluşturmaktadır. Bu anlamda kamu ile sivil ve yerel yapıların işbirliğinin iyi tasarlanmak şartıyla ve belli zorlukları peşinen kabullenmek şartıyla önü açıktır. Gerek organizasyonel MAGEKOM’un tasarımında tasarlanması, kamunun gerek birikiminin ve KAMUKOM’un hali hazırdaki işlevsel ve kanun ve düzenlemelerin gözetilmesinde büyük yarar vardır. BAŞARI İÇİN DAYANIŞMA BİRİMİ KAMUKOM KAMU KURULUŞLARI İLE KOORDİNASYON MERKEZİ Başarı için vazgeçilmez olan Kamu ile STK'lar ve MAGEKOM çalışmaları arasında eş güdüm ve uyum sağlama birimidir. Ayrıca MAGEKOM için gerekli verilerin oluşturulması için gerekli koordinasyonu ve eş güdümü sağlar. 1 vali yardımcısı ve 1 STK kontenjanından KOMEKOM yöneticisi eş başkanılığında 1 Genel Sekreterden oluşur. BAŞARI İÇİN OMUZ OMUZA 3.2.3.7 İLETİŞİM UYGULAMALARI BİRİMİ AKGİTAB-ALTIN KAYISI GİRİŞİMİ İLETİŞİM VE TANITIM BİRİMİ Altın Kayısı Girişiminin kamuoyuna sunumu ve tanıtımını gerçekleştirir. İletişim planları geliştirir, yerel medya ve kamuoyu oluşturucuları ile kesintisiz iletişimi planlar ve yürütür. Her türlü yayın ve materyalin oluşturulmasını ve dağıtılmasını sağlar. İletişim ve Medya'dan sorumlu en az 2 kişiden ve en az bir tecrübeli halkla ilişkiler uzmanından oluşur. Ve ayrıca gönüllü Basın mensubu ve iletişimcilerden oluşur. İletişim mesajı ‚ÇÖZÜM SENSİN‛ dir. Altın Kayısı Girişimi’nin ilgili kurumların, görev alacak kişilerin bilgilendirilmeleri, ortak ve kesin bir inanç düzeyine sahip olmalarının sağlanması, kamu oyunun, bölgesel ve ulusal aktörlerin girişim lehine taraftar kılınmaları, ulusal lobi çalışmalarında etkinliğin artırılması, yerel kamuoyunun konuya ilgili ve taraftar kılınması ve sürekli bilgilendirilmesi için gerekli sunum, açıklama, toplantı ve yayınların yapılması, materyallerin oluşturulması ve dağıtılmasını sağlayacak birimdir. Tüm bunların başarılı ve hedeflere ulaştıracak biçimde gerçekleştirilmesini sağlayacak hem genel bir iletişim planı oluşturulmasını hem de spesifik konularda (ör: MAGEKOM işleyişinin başarısı için iç işleyiş iletişim planı, kayısının iç 339 pazarının genişletilmesi için iletişim planı vb) iletişim planlarının oluşturularak yürütülmesini gerçekleştirir. Bir tür iletişim, yayın ve halkla ilişkiler ofisi gibi çalışır. İLETİŞİM UYGULAMLARI BİRİMİ AKGİTAB ALTIN KAYISI GİRİŞİMİ İLETİŞİM VE TANITIM BİRİMİ Altın Kayısı Girişiminin kamuoyuna sunumu ve tanıtımını gerçekleştirir. İletişim planları geliştirir, yerel medya ve kamuoyu oluşturucuları ile kesintisiz iletişimi planlar ve yürütür. Her türlü yayın ve materyalin oluşturulmasını ve dağıtılmasını sağlar İletişim ve Medya'dan sorumlu en az 2 kişiden ve en z bir tecrübeli halkla ilişkiler uzmanından oluşur. Ve ayrıca gönüllü Basın mensubu ve iletişimcilerden oluşur ÇÖZÜM SENSİN 3.2.3.8 YARATICI İSTİŞARE PLATFORMU MAGEP-MALATYA GELİŞİM PLATFORMU Yaratıcı fikirlerin tartışıldığı, genel istişare ve danışma platformu işlevi görecek açık bir tartışma platformudur. 4 ayda bir Malatya içinde veya dışında toplanır. Altın Kayısı Girişiminin istişari ortak akıl platformudur. 1 koordinatör sekreter ve MAGEP toplantısını üslenen kurumdan en az bir koordinatör üyeden oluşan Koordinasyon Kurulu eliyle toplantıya çağrılır ve yönetilir. Amacı değişik tecrübe ve birikimlere sahip Malatyalılar’ın şehrimiz ve bölgemiz ile ilgili fikirlerini almak, ortak bir fikri düşünsel etkileşim havuzu oluşturmak, yeni fikirler ve önerileri toplamak, gelişmelerin yansımalarını ölçmek, yeni yetenek ve uzmanlaşmış kişileri keşfedecek bir zemin oluşturmaktır. İletişim mesajı ‚AKLIN YOLU BİRDİR‛ dir. 340 YARATICI İSTİŞARE PLATFORMU MAGEP MALATYA GELİŞİM PLATFORMU Yaratıcı fikirlerin tartışıldığı, genel istişare ve danışma platformu işlevi görecek açık bir tartışma platformudur. 4 ayda bir Malatya içinde veya dışında toplanır. Altın Kayısı Girişiminin istişari ortak akıl platformudur. 1 koordinatör sekreter ve MAGEP toplantısını üslenen kurumdan en az bir koordinatör üyeden oluşan Koordinasyon Kurulu eliyle yönetilir. AKLIN YOLU BİRDİR 3.2.3.9 ALTIN YÖNETİM BİRİMİ MAGEKOM-MALATYA GELİŞİM KOORDİNASYON MERKEZİ Stratejik planlar geliştiren, yapılacak uygulamaların planlamasını yapan, uygulamalar için ihtiyaç duyulan her türlü yapılandırma, koordinasyon, uygulama kontrol ve stratejik yönlendirmeleri oluşturan ve Genel Koordinatör eliyle yürüten temel yönetici çatıdır. Esasta tüm uygulamaların stratejik plana uygun gerçekleştirilmesini gözetir. İletişim mesajı ‚ALTIN YÖNETİMİN 44. FORMÜLÜ‛ dür. Altın Kayısı Girişimi içinde yer alan kurum ve kuruluşlar ile STK’ları temsil eden delegelerden teşkil edilecek yılda bir kez toplanan bir kongre ile belirlenen 7 kişilik yönetim kurulundan müteşekkil bir yapı olmalıdır. Bu 7 kişilik yönetim kurulu; 1 kamu kontenjanı, 1 STK kontenjanı, 1 meslek örgütü kontenjanı, 1 medya kontenjanı, 1 üniversite kontenjanı, 1 teknik adam kontenjanı ve 1 iş örgütü kontenjanından seçilecek, Altın Kayısı Girişimi’ne tam inançlı ve yetkin kişilerden oluşturulmalıdır. Tüm yürütme Genel Koordinatör eliyle MAGEKOM YÖNETİM KURULU adına gerçekleştirilir. Genel Koordinatör MAGEKOM’un oy hakkı olmayan doğal üyesidir. 341 ALTIN YÖNETİM BİRİMİ MAGEKOM MALATYA GELİŞİM KOORDİNASYON MERKEZİ Stratejik planlama, planlar geliştirme, Yapılandırma, Uygulama Koordinasyon, Uygulama kontrol ve yönlendirme merkezi. tüm uygulamaların stratejik plana uygun gerçekleştirilmesini gözetir. ALTIN YÖNETİMİN 44. FORMÜLÜ 3.2.3.10 GENEL KOORDİNATÖRLÜK Altın Kayısı Girişiminin yürütücü başkanlığını Genel Koordinatör yapar. Göreve uygun ehil bir kişi MAGEKOM tarafından bu görev için seçilir. MAGEKOM yönetim kurulunun oy kullanmayan doğal üyesidir. Tüm yapılanmayı yönetecek, kurumlar arası ilişkilerde etkinliğe elverecek yetkilerle donatılmış, gerekli temsil yetkilerine sahip bir yöneticidir. Bu görevi yürütecek kişinin planlama ve yönetimden anlayan, sosyal ilişki düzeyi yüksek, kurumlar arası ince ve dengeli ilişkiler yürütebilecek, etkili, güvenilir, yetenekli ve hedeflere inançlı, mümkünse benzer tecrübe süreçlerinden geçmiş birinin belirlenmesinde yarar vardır. Genel Koordinatörlükte MAGEKOM faaliyetleri ile AKİL 7 faaliyetleri için gerekli alan ve ilgili çalışan bulunur. Gerekli olduğu kadar birim irtibat sorumlusu (her bir birim için olmak üzere toplam 7 eleman) ve bilgi işlem vb birimleri bulunur. AREKAM, PUM, KADEFON, KAMUKOM, AKGİTAB VE MAGEP Genel Koordinatörlük bünyesinde faaliyet gösterirler. YEDİ AKİL ADAM AKİL 7 KONSEYİ-AKİL ADAMLAR KONSEYİ Ön açıcı, sözü geçen siyasi, iş adamı, akademisyen, kamu emeklisinden oluşan, Ombudsmanlık, hakemlik, nüfuz ve saygınlık ve üstün temsil yeteneği sergileyecek; kişisel çıkar ve fayda peşinde olmayıp, almaktan çok vermeye yatkın, yüksek ahlaki prensiplere bağlılık gösterecek ve bunları gözetecek, saygın, tecrübeli, sözü dinlenir mümeyyiz 7 kişiden oluşacak. Vizyonun sahibi, temsilcisi ve savunmacısı Akil Adamlar Konseyi’dir. MAGEKOM üyesi kurumların aday bildirme yoluyla belirlenen adayların MAGEKOM yıllık kongresinde seçilmesi suretiyle akil 7 konseyi oluşturulur. Temel işlevi girişim lehine nüfuz oluşturma ve kullanma, gerekli durumlarda yüksek hakemlik yapma, lobi faaliyetleri yürütme, bölgesel organizasyonlarda eş güdüm sağlama, devlet organlarında gerekli girişimlerin yapılmasıdır. İletişim mesajı ‚ TECRÜBE BÜYÜK HAZİNE‛ dir. 342 ÖNCÜ 7 AKİL ADAM AKİL 7 KONSEYİ AKİL ADAMLAR KONSEYİ Ön açıcı, sözü geçen siyasi, iş adamı, akademisyen, kamu emeklisinden oluşan, Ombudsmanlık, saygınlık ve hakemlik, üstün temsil nüfuz ve yeteneği sergileyecek; kişisel çıkar ve fayda peşinde olmayıp sosyal sorumluluk sahibi olacak yüksek ahlaki prensiplere bağlılık gösterecek ve bunları gözetecek saygın tecrübeli, sözü dinlenir 7 kişiden oluşacak. TECRÜBE BÜYÜK HAZİNE 3.2.3.11 TAMAMLAYICI KURUMLAR Tamamlayıcı kurumlar, Altın Kayısı Girişimi’ni kurumsal vizyonlarının parçası haline getirecek, planlama, bütçeleme ve uygulamalarını Altın Kayısı Girişimi hedefleri ile uyumlulaştırarak Altın Kayısı Girişimi içinde kurumsal olarak yer alması elzem kurum ve kuruluşlardır. 343 TAMAMLAYICI KURUMLAR ÜNİVERSİTE BÖLGESEL KALKINMA AJANSI MALATYA VALİLİĞİ MALATYA BELEDİYESİ MİLLETVEKİLLERİ MTSO MİAD MASTÖB KOSGEB KAYISI BİRLİK 3.2.3.11.1 ÜNİVERSİTE Üniversite temel araştırma kurumu olarak araştırma, eğitim, danışmanlık çalışmalarını yürütür, gerekli yeterlikte akademisyen, araştırmacı, eğitimci, danışman yetiştiren ve tahsis eden bir kurum olarak temel rolleri üslenecek kurumdur. MAGEKOM'u bünyesinde mekânsal olarak barındırabilir. İnönü üniversitesi ve Turgut Özal tıp merkezinin bir ar-ge ve teknoloji yönlendirme üssü olarak organize edilmesi ve bu temel amaca kilitlenmesi gerekmektedir. 3.2.3.11.2 BÖLGESEL KALKINMA AJANSI Henüz kurulmaktadır. Araştırma, yerinde planlama, yönlendirme ve kaynak tahsis etme, temel oluşum sebebi olduğundan Altın Kayısı Girişimi ile varlık sebebi aynı olan en önemli bir kamu oluşumudur. Altın Kayısı Girişimi, Bölgesel Kalkınma Ajansı ile tamamlayıcı bir işbirliği mimarisi oluşturmak yoluyla ajanstan çok değerli katkılar alabilir. Aynı şekilde Altın Kayısı Girişiminin varlığı durumunda Bölgesel Kalkınma Ajansı işlevlerini yerine getirmek için iyi bir ortak ve muhatap bulmuş olacaktır. 3.2.3.11.3 MALATYA VALİLİĞİ Altın Kayısı Girişiminin kamu ile koordinasyonu ve uyumunu gözetecek en önemli kurum ve en üst yerel siyasi otoritedir. Ancak sivil yapılar ile kamu kurumlarının ortak hedefler için uyumlu çalışması arzusu ile var olabilecek Altın Kayısı Girişimi’nin aksaksız işlemesi ve sürdürülebilir bir yapı olarak varlık kazanabilmesi için gerekli kamu iradesini en tepeden üreten ve yayan kurumdur. Altın Kayısı Girişiminin başarısı için kamu tarafındaki etkin 344 otorite, sivil taraftaki bir arada tutucu ve hakem kurumdur. Diğer kamu kurumlarının Altın Kayısı Girişimi içinde yer almaları ve yararlı katkılar üretmelerinin sağlanmasında ileriye dönük garantör kurumdur. Altın Kayısı Girişimi için varlığı ve inancı elzemdir. Altın Kayısı Girişimi sebebiyle bölgedeki herkesi uyumlu ve istikrarlı yönetmekle görevli en yüksek kamu otoritesi etkin kurumları ortak bir hedef etrafında buluşturarak kamu otoritesinin etkinliğini ve verimini artıran bir yapı ile çalışma fırsatı yakalamış olacaktır. 3.2.3.11.4 MALATYA BELEDİYESİ Yapılacak çalışma sonuçta bir kent gelişim uygulamasıdır. Uygulanacak plan ise kentsel dönüşüm planıdır. Kentsel dönüşüm planının birçok ayağının esas uygulayıcısı ise yerel yönetim yani belediyedir. Altın Kayısı Girişiminin en önemli uygulama ayağını Malatya Belediyesinin uygulayacağı Kentsel Dönüşüm Projeleri oluşturacaktır. Kentsel dönüşümün geleceğe dönük bir vizyona dayalı olarak gerçekleştirilmesi için Malatya Belediyesi önemli ortaklar, etkin ve kolaylaştırıcı bir yapı bulmuş olacaktır. 3.2.3.11.5 MİLLETVEKİLLERİ Ulusal inisiyatif gerektiren konular ancak lobi faaliyetleri ile gerçekleştirilebilecek hususlar olarak ortaya çıkmaktadır. Lobicilikte ise milletvekillerimiz bölge vekiller ile birlikte en önemli rolü üstlenecek kişiler olarak belirginleşmektedir. Altın Kayısı Girişimi’nin hükümet, meclis, bakanlıklar ve ilgili kurumlarda en etkili bir şekilde temsili ve girişim lehine kamuoyu ve medya etkinliğinin sağlanması konusunda Milletvekillerine çok iş düşeceği muhakkaktır. Altın Kayısı Girişimi milletvekillerine başararak puan toplayacakları birçok iş ve verimli bir şekilde yarışacakları hizmet alanları oluşturmalarını sağlayacak önemli bir girişimdir. Varlıklarına zenginleştirici bir anlam katan, gelecek hedefleri oluşturmalarını sağlayacak belirgin bir zemin sağlayacaktır. 3.2.3.11.6 MTSO Malatya sanayi ve ticari hayatının esas temsilcisi, Altın Kayısı Girişiminin önemli bir katılımcısıdır. Yerel iş dünyası adına Altın Kayısı Girişimi içinde araştırma, veri sağlama, uygulama önerileri ile etkinlik ve zenginlik katacak kurumdur. Altın Kayısı Girişimi bünyesinde gerçekleştirilecek yatırım ve iş uygulamalarının başarı ile yürütülmesinde en önemli yerel aktördür. Altın Kayısı Girişimi ile MTSO varlık sebebi olan ticari iş birliği ve gelişmenin örgütlenmesi amacına uygun bir yapı ile işlerini kolaylaştıran bir iş birliği yapma fırsatı yakalamış olacaktır. 3.2.3.11.7 MİAD Malatya dışındaki iş adamı ve sanayicileri temsil eden MİAD Malatya’nın geleceğini şekillendirecek planlama, dönüşüm ve yatırım uygulamaları içinde önemli işlevler görecek bir kurumdur. Bölgeye bölge dışı birikim ve zenginliğin aktarılması, yatırım uygulamalarının başarıyla gerçekleştirilmesi ve kurumsal temsil gücü ve etkinliğinin Altın Kayısı Girişimi lehine seferber edilmesi gereken bir kurumdur. Altın Kayısı Girişimi içinde yer almakla MİAD, varlığına uğrunda çaba sarf etmeye değer yerel bir vizyon kazanmış 345 olacaktır. Yatırımlarının bir kısmı Malatya’da olan sanayici ve iş adamlarımızın kollanması ve desteklenmeleri için gerekli gelecek vizyonu olan güçlü yerel bir yapıya omuz vermiş olacaktır. Ayrıca kendi memleketlerinde yatırım yapmak isteyen iş adamlarının önünü açacak bir girişimin önünü açmış olacaktır. Bu anlamda tüm Malatyalı iş adamlarının iş örgütü haline gelecek MİAD’ın iş dünyasına yönelik tüm plan ve uygulamalarda rol alması, Altın Kayısı Girişimini birikimleri ve imkânları dâhilinde desteklemesi gerekmektedir. 3.2.3.11.8 MASTÖB Malatyalı sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren çatı kurum olarak ortaya çıkmış olması sebebiyle Altın Kayısı Girişimi’ne sivil katılım ve desteği sağlayabilecek ana kurumlardan biri olarak görünmektedir. Yapısı ve iç işleyişinin yeniden düzenlenmesi halinde Altın Kayısı Girişimi’nin en önemli yerel çatı örgütlerinden biri haline gelebilir. Tüm sivil toplum örgütlerinin desteğini gerektiren Altın Kayısı Girişimi içinde MASTÖB’ün yer alması gerekmektedir. Altın Kayısı Girişimi MASTÖB’e bir gelecek vizyonu sunacak, bir araya getirmeye çalıştığı STK’lara ortak amaçlar sunmasını sağlayarak MASTÖB çatısı altında birlikteliğin devamına katkı sağlayabilir. 3.2.3.11.9 KOSGEB Yerel destek, danışmanlık ve teşvik uygulamalarında ilgili bakanlık ve kurumlar ile uyumlu çalışmalar yürütülmesini sağlayacak en hayati kamu birimlerden biridir. Ayrı bir kanuna tabi resmi oluşum olduğu için KAMUKOM aracılığıyla Altın Kayısı Girişimi ile entegre çalışmalar üretmesi durumunda KOSGEB, hem varlık sebebine uygun bir muhatap yapı ile iş birliği imkanı yakalamış olacaktır, hem de çalışmalarına çeşitlilik ve kolaylık sağlayan ciddi bir destekçi kurum bulmuş olacaktır. Altın Kayısı Girişiminin KOSGEB eliyle yürütülen çalışmaları tekrar etmesine gerek yoktur. KOSGEB’in faaliyet alanlarına giren her şey ortak planlama ve iş birliği çerçevesinde uyumlulaştırılarak çok rahat sürdürülebilir. 3.2.3.11.10 KAYISI BİRLİK Malatya’nın uluslar arası bilinen tek markası kayısıdır. Malatya’da dar gelirli gruplar arasında sosyal refahın yaygınlaşmasının temel unsuru kayısı üretimi ve satışıdır. Şehrimizin maskotu olmuş ve uluslar arası bilinirliği oluşmuş kayısı ile ilgili yapılacak çalışmalarda Kayısı birlik Mutlaka yer alması gereken bir kurumdur. Altın Kayısı Girişimi çerçevesinde kayısının iç tüketiminin artırılması, uluslar arası pazar payının geliştirilmesi için yapılacak çalışmalarda belki yüklenici kurum, kayısı üretiminin geliştirilmesi ve kayısı üreticilerine yönelik çalışmalarda varlığı gereği etkin rol alabilecek bir kurum olarak görünmektedir. Altın Kayısı Girişiminde yer almak Kayısı Birlik için, Malatyalılar için artık sorun çağrıştıran bölgesel temel bir ürünün tanıtım, satış ve üretiminin iyileştirilmesinde ortak bir işbirliği organizasyonu içinde bulunmak olacaktır. 3.2.3.12 HANGİ KURUMLAR, HANGİ MEKANİZMALAR İÇİNDE NASIL YER ALACAK ? Altın Kayısı Girişimi içinde kurumsal olarak yer alacak kurumlar ‚Altın Kayısı Girişimi Kongresi‛ni oluştururlar. Girişimin temsil, yönetim ve karar mekanizmalarında kurumsal 346 olarak temsilcileri vasıtasıyla, bazı uygulama mekanizmalarında sadece temsilcileri veya görevlileri vasıtasıyla yer alan kurumlar Altın Kayısı Girişim Grubu’nu oluşturur. Grup Altın Kayısı Girişiminin oluşması için elzem olan girişimin ortak vizyonunu sonuna kadar benimsemiş ve de gereken iç düzenlemeleri yapmış, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeye istekli kurumlardan oluşur. Bu anlamda görev ve sorumluluk almayan kurumlar Altın Kayısı Girişimi Kongresi üyesidirler. Yani girişim grubu dışındaki kurum ve kuruluşlar ile grubu oluşturan kurumların bütünü Altın Kayısı Girişimi Kongresine üye olarak Altın Kayısı Girişimi içinde yer alırlar. Ancak Altın Kayısı Girişim Grubu, belirtilen evsaflara uygun olan kurumlar arasından Altın Kayısı Girişimi Kongresinde belirlenmek ve seçilmek suretiyle oluşur. MAGEKOM, Altın Kayısı Girişimi içinde yer alan kurum ve kuruluşlar ile STK’ları temsil eden delegelerden teşkil edilecek yılda bir kez toplanan Altın Kayısı Girişimi Kongresinde belirlenen 7 kişilik yönetim kurulundan müteşekkil bir yapıdır. Bu 7 kişilik yönetim kurulu; 1 kamu kontenjanı, 1 STK kontenjanı, 1 meslek örgütü kontenjanı, 1 medya kontenjanı, 1 üniversite kontenjanı, 1 teknik adam kontenjanı ve 1 iş örgütü kontenjanından seçilecek, Altın Kayısı Girişimi’ne tam inançlı ve yetkin kişilerden oluşturulur. AKİL7 mümeyyiz 7 şahsiyetin Altın Kayısı Girişimi Kongresi üyesi kurumlar tarafından önerilmesi ve Altın Kayısı Girişimi Kongresinde seçilmesi ile oluşturulur. Tüm diğer yapıların yöneticileri MAGEKOM yönetim kurulu tarafından seçilir ve bu yöneticilerin önerdiği kişiler arasından uygun görülenler birimlerde görevlendirilirler. 3.2.3.13 NASIL BİR YAPILANMA SÜRECİ İLE OLUŞTURULMALIDIR? Altın Kayısı Girişimi bir grup STK ve kamu kurumunun bağlayıcı katılımcılığını gerektirmektedir. Farklı var oluş sebebi olan bir birinden farklı kurumların ortak bir amaç etrafında bir araya gelerek oluşturacakları bir organizasyondur. Başarı ya da aksaklık her kurum için ortak olacaktır. Bu yüzden bu organizasyonda olması gereken vazgeçilmez kurumların arzulu ve işbirliği yapmaya istekli olmaları gerekmektedir. Bunun için öncelikle girişim organizasyonu içinde yer alacak kurumların Altın Kayısı Girişimini iyi anlamalı, kurum olarak, tüm plan ve uygulamalar içinde kendi rol ve görevlerini iyi bilmeli, ayrıca vizyon, misyon, strateji ve faaliyet planlamalarını Altın Kayısı Girişiminin gereklerine göre yeniden biçimlendirmelidirler. Altın Kayısı Girişimi içinde yer almaya karar verdiği halde içyapısında bu girişime uygun düzenleme yapmayan kurumlar büyük ihtimalle kendi içlerindeki sorunları sebebiyle ortak sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanacaklardır. Altın Kayısı Girişimi içinde yer alacak kurumları iki temel sorun beklemektedir: Kurumlar arası uyumsuzluk ve sürtüşme oluşması, Yükümlülükleri yerine getirmeyi engelleyecek biçimde kurum içi aksaklıklar ve sorunlar çıkması. 347 Altın Kayısı Girişimi içinde yer alacak kurumları iki temel sorunu aşmaları için gerekli isteklilikte olmaları ve içyapılarını da bunları çözecek biçimde düzenlemelidirler. Altın Kayısı Girişimi içinde yer alacak diğer kurumlar ile tam bir iş birliğini ve bunun sürekliliğini sağlayacak en önemli hususlardan biri de bu girişimde yer alacak kurumların yeterli kurumsallaşma düzeyinde olmaları gerektiğidir. Çok başlı yönetimler, değişen yönetimlerle birlikte ortak girişim vizyonunun kayba uğraması ve önemsizleşmesi gibi sorunlar için de çözümler düşünülmelidir. Altın Kayısı Girişimi içinde yer almanın gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmek için gereken yeterli iç düzenlemeleri yapmayan kurumlarda bu gibi sorunlar yaşanması büyük bir ihtimaldir. Bu yüzden bu girişim içinde yer alacak kurumların hem girişimini ortak vizonunu sonuna kadar benimsemek ve sürdürmek, hem de gereken iç düzenlemeleri yaparak istekli bir biçimde yer alacaklarına dair karşılıklı sözleşme ya da ant yapmalarında büyük yarar vardır. Bu hem kamuoyunun denetleyici rolünü devreye sokacaktır, hem de günübirlik sorunların tüm bir bölgenin geleceğini etkileyecek biçimde başka birçok şeyi etkilemesini zorlaştırıcı bir önlem işlevi görecektir. Ancak isteksizleşen hiçbir kurum zorla bir sürecin parçası olarak tutulmaz. Bu yapılanmada yer alan başka diğer kurumları da etkileyecek bir hal alabilir. Bu yüzden Altın Kayısı Girişiminin bekasını önceleyecek biçimde, girişimden ayrılma biçim ve şartları da başından belirlenmelidir. Oluşum sözleşmesi ya da ant da bu mutlaka yer almalıdır. Bu anlamda önemli bir zorluk ortay çıkmaktadır o da; kamu kurumlarının oturmuş kurumsal işleyişlerinin en azından bir kısmını yeniden düzenlemelerini gerektirecek, hukuki ve yasal düzenlemeleri gerektiren bir iş birliği biçimi ihtiyacının olmasıdır. Bu sorun, hükümetin bu girişimin gerekli, yararlı ve şart olduğunu benimseyerek gerekli izin, hukuki ve yasal düzenlemeler için taraf olması ve gerekenleri yapmasının sağlanması yoluyla aşılabilir. Bunun için Altın Kayısı Girişiminin hükümet ve ilgili diğer kurumlar (Ör: DPT, AB Genel Sekreterliği, Kalkınma Bankası vb) nezdinde tanıtılması, ikna edilmeleri ve taraf kılınmalarının sağlanması gerekmektedir. Bu konuda başarılı olmanın temel şartı Altın Kayısı Girişiminin katılımcı kuruluşlarının bu girişimi yeterince sahiplenmeleri ve kendi sorumluluk alanlarında kuvvetli bir şekilde savunmalarıdır. Yani Altın Kayısı Girişiminde yer alacak kuruluşların ilk görevleri ve başarmaları gereken ilk şey hükümet ve ilgili kurumların desteğini sağlamak olacaktır. Altın Kayısı Girişimi ancak yasal ve hukuki düzenlemelerin yapılması ile hukuki bir hüviyete kavuşabilir. Bu konuda bölgesel kalkınmayı dengeli gelişimin temeli olarak gören hükümet programları, kalkınma planları ve AB vizyonunun Altın Kayısı Girişimi lehine fırsatlar sunduğu bir gerçektir. Önemli olan girişim grubunun kararlılığını belli ederek, hedeflerine ulaşmak için gerekli hukuki ihtiyaçlarını, himaye ve katkıyı ve hatta kaynak desteklerini sağlama başarısını ilk elde göstermesidir. 348 3.2.3.14 İLİŞKİ ÇEVRESİNİN TARİFİ VE BU ANLAMDA GİRİŞİMİN BÖLGESEL VE ULUSAL YAPILARLA İRTİBATI ? Altın Kayısı Girişiminin hem kendi içine yönelik ve yerel olarak, hem de dışarıya yönelik bölgesel, ulusal ve uluslar arası kurumlarla ilişkileri olacaktır. Altın Kayısı Girişiminin kendi içine yönelik ilişkileri yapılanmasında göz önünde bulundurulduğundan bu aşamada değerlendireceğimiz bir husus değildir. Ancak bölgesel oluşumlar, ulusal yapılar ve uluslararası ilgili kurumlar ile ilişkiler sürdürmesi gereken ilişkilere değinmekte yarar vardır. Altın Kayısı Girişimi varlığının gereği olarak hükümet, ilgili Bakanlıklar, DPT, Kalkınma Bankası, AB Genel Sekreterliği, KOSGEB Başkanlığı, henüz oluşturulan Bölgesel Kalkınma Ajansı vb kurumlar ile ilişkileri olacaktır. Bu ilişkiler ilk aşamada tanıtım ve kabul görme, sonrasındaysa ihtiyaç ve taleplerin karşılanmasını sağlama biçiminde cereyan edecektir. Bu kurum ve kuruluşlarla ilişkiler temsil ve talep noktasında AKİL 7 aracılığıyla, devam ilişkileri ve teknik düzeyde ise Altın Kayısı Girişimi Genel Koordinatörlüğü eliyle yürütülür. Resmi talep, anlaşma, karşılıklı yükümlülük oluşturma ancak MAGEKOM Yönetim Kurulu kararlarıyla oluşturulabilir. 3.2.3.15 GİRİŞİMİN OLUŞUM VE GELİŞİM STRATEJİSİ, TAKTİK TUTUMLAR Altın Kayısı Girişimi’nin şu aşamalarla oluşturulması ve geliştirilmesi gerektiğini değerlendirmekteyiz: 3.2.3.15.1 Oluşum Stratejisi: Öncelikle ilgili yerel kurumların bilgilendirilmesi, Altın Kayısı Girişiminin kamuoyunda tartışmaya açılması ve olgunlaştırılması, Girişimde yer alacak kurumların karar vermeleri ve gerekli ön iç düzenlemeleri gerçekleştirmeleri, Girişimde yer alacak kurumların ne şekilde yer alacaklarının belirlenmesi, Doğrudan yasal dayanak oluşturulana kadar iş görür hukuki bir yapı belirlenmesi, Karşılıklı anlaşmalarla girişimin başlatılması ve geçici hukuki yapının ve organizasyonun oluşturulması, öncelikli ihtiyaçlar için kaynak oluşturmak amacıyla fon oluşturulması, görev alacak kişilerin belirlenmesi, görevlendirilmeleri ve faaliyetlerin başlatılması(bu yapı kurulmakta olan bölgesel kalkınma ajansı ile tamamlayıcı bir işbirliği mimarisi oluşturmak biçiminde de olabilir), Altın Kayısı Girişimi uygulama planının oluşturulması, Hükümet, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, DPT, Kalkınma Bankası gibi kurumlar nezdinde tanıtım, yasal yapı oluşturulması ve desteklenmesi için gerekli girişimlerde bulunulması, 349 Yerel kamuoyu nezdinde tanıtım ve bilgilendirme etkinlikleri yapılması, Altın Kayısı Girişimi’nin İşleyiş Sürecinin Olgunlaştırılması, Bölgesel yapılanma (Elazığ, Malatya, Adıyaman Bölgesel Orta Merkez Planlaması ) ve EMABOM Girişimlerinin (Malatya’da Altın Kayısı Girişimi zaten varlık kazanmış olacaktır, Elazığ BOM Girişimi, Adıyaman BOM Girişimi) oluşturulması çalışmalarının başlatılıp yürütülmesi, EMABOM Planının oluşturulması Bölgesel kalkınma ajansının EMABOM planlamasını vizyonunun parçası haline getirmesinin sağlanması, EMABOM Girişimleri’ne ulusal ve bölgesel desteğin sağlanması EMABOM halka şehirler ile gerekli iş birliği mekanizmalarının oluşturulması Yukarıda ana hatlarıyla tarif ettiğimiz süreç başarı ile işler hale geldiğinde kısa vadeli sonuçlar hemen gözlenmeye başlayacak, uzun vadeli sonuçların çok da uzun olmayan vadelerde gerçekleşmeye başladığı görülecektir. Çünkü ‚birlikten güç doğar‛. 3.2.3.15.2 Taktik Tutumlar: Altın Kayısı Girişimi başlangıçta sadece ilgili kurumlar nezdinde tartışmaya açılır, geniş bir kamuoyu oluşturulmasına bu aşamada gerek yoktur. Sadece ilgili kurum ve kuruluşların gündemlerine almalarını ve tartışmasını sağlayacak kadar gündem oluşturulması yeterlidir. Kamuoyunda tartışmaya açılan Altın Kayısı Girişimi için eş zamanlı olarak Başbakan, DPT gibi kurumlara ön sunumlar yapılıp destekleri istenebilir. Böylece Altın Kayısı Girişimine karşı mütereddit davranacak muhtemel kurum ve kişilerin daha hızlı karar vermeleri sağlanabilir. Girişim içinde yer alacak hiçbir kurumun ısrar edilerek dâhil edilmelerine gerek yoktur. Bu sağlıksız bir yapılanma oluşmasına sebep olabilir. Oluşturulan sağlam yapının ve ortak gelecek vizyonunun çekiciliğini kavrayan ve hedefleri gerçekleştirmeye istek duyan kurumlarla yola çıkılmalıdır. Böyle bir ortak arzu ve kararlılık olmadan zaten Altın Kayısı Girişimi başarıya ulaşamaz. Bu durumda Altın Kayısı Girişimi başka iyi şeyleri tetikleyecek öneriler bütünü olarak kalır. Buna da razı olunmalıdır. Kimseyle pazarlık edilerek veya ısrarlı rıza üretmek yoluyla böylesine bir işe kalkışılamaz. Ama yeterli miktarda ve yeterli kararlılıkta kurum yer alması kaydıyla bazılarının sonradan katılabilecekleri de hesaba katılarak girişim başlatılabilir. Ancak tavsiye edilmez. Bunun yerine ya daha iyi bir girişim planlanmalı ya da yeterince ve doğru tartışma için zamana havale ederek girişim için uygun 350 bir olgunlaşma beklenmelidir. Girişime katkısı olmayacak hiçbir kurum ile çok ısrarcı da olsalar kurucu yapı içinde yer almamalı, ancak ilgili bir iş birliği mekanizması geliştirilerek dâhil edilmelidirler. Altın Kayısı Girişiminin yasal bir statü kazanması zaman alabilecek belki de bazı zorluklar sebebiyle gerçekleştirilmesi mümkün olmayan bir süreç olabilir. Bu sebeple ilk elde oluşturulan ve geçici olacağı ön görülen hukuki yapı ve organizasyonun kalıcı gibi sağlam örgütlenmesi gereklidir. Altın Kayısı Girişimi’nin esas kurgusu özel bir hukuki çerçeveye sahip olacakmış gibi değil, kurumlar arsı anlaşmalar ve istekliliğe dayalı bir kampanya gibi düşünülmüştür. Yani özel hukuki düzenleme yapılmasa dahi gönüllü girişim ortaklığı yoluyla zaten gerçekleştirilebilir. MAGEKOM’da Şehrin ana karar ve uygulama temsil gücü olan kurumlar mutlaka temsil edilmelidir. Bu kurumlar adına yer alacak kişiler görev yaptığı birimi temsil edebilmeli, çalışmalara yeterli zaman ayırabilmeli, çalışmalara katkıda bulunmak bilgi ve birikim sahibi olmalıdır. Çalışmalara gönüllü katılmalıdır. Altın Kayısı Girişimi için mutlaka TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB gibi kurumların destek ve himayelerini kazanmak gerekir. Bunun için sadece tanıtım yapmak ve katılımcı kurumların kararlılıklarını göstermeleri yetecektir. İGEME, ABİGEM, İŞGEM gibi iyi işleyen yapılar mutlaka Altın Kayısı Girişimine katkı yapan kurumlar olarak sürece dâhil edilmelidir. Altın kayısı Girişimi, EMABOM girişimi olmadan da olabileceğinden ne zaman ve hangi kapsamda EMABOM uygulama aşamasına geçileceğine gelişmelere bakılarak karar verilmesinde yarar vardır. Malatya’da Altın Kayısı Girişimi işlevsellik kazanmadan EMABOM girişimine başlanmamalıdır. Zaten Altın Kayısı Girişimi sürecindeki tecrübeler EMABOM için ciddi bir birikim sağlayacaktır. EMABOM planı ancak, EMA şehirlerinin ortak çaba ve katkıları ile oluşturulabilir. Malatya bir EMABOM planı ve uygulama süreci hazırlayarak sunma çabasına girmelidir. EMABOM içinde yer alacak her şehir bu girişim içinde yer alacak yetenek ve olgunlukta değilse eğer, bunu ihraç yoluyla oluşturamayız. Bu sebeple EMABOM mutlaka her bir girişimin oluşmasını müteakip şehirlerarası koordinasyon içinde oluşturulmalıdır. EMABOM mümkün olmazsa eğer Altın Kayısı Girişimi bu şehirler ile iş birliği mekanizmaları ve kanalları oluşturmalıdır. Bölgesel Kalkınma Ajansının önce Altın Kayısı Girişimini sonra da EMABOM’u bütün çalışmalarının odağına alarak çalışmalar yapması mutlaka sağlanmalıdır. 351 EMABOM mümkün olursa EMABOM ile komşu şehirlerarasında, mümkün olmazsa Malatya ile komşu şehirlerarasında mutlaka iş birliği mekanizmaları oluşturulmalıdır. 3.2.3.16 UYGULAMA ZAMAN ÇİZELGESİ Altın Kayısı Girişiminin şu aşamalarla oluşturulacağını ön görmekteyiz: 3.2.3.16.1 I.FAZ Bilgilendirme, tanıtım, tartışma ve karar verme süreçleri, Altın Kayısı Girişim Grubu’nun oluşturulması ve gerekli anlaşmaların yapılması, her bir kurumun kendi iç işleyişini Altın Kayısı Girişimi’ne adapte etmesi süreci, Kurulların oluşturulması (MAGEKOM, Akil7, KAMUKOM, Genel Koordinatör) bunun için Altın Kayısı Girişimi 1. Kongresi’nin yapılması, Altın Kayısı Girişimi için uygun ofis tanzimi ve Altın Kayısı Girişimi’nde görev alacak kişilerin tespiti, gerekli anlaşmaların yapılması, görev ve yetki dağılımlarının yapılarak çalışmalara başlatılmaları, Altın Kayısı Girişimi uygulama planının oluşturulması, Hükümet, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, DPT, Kalkınma Bankası gibi kurumlar nezdinde tanıtım, yasal yapı oluşturulması ve desteklenmesi için gerekli girişimlerde bulunulması, Yerel kamuoyu nezdinde tanıtım kampanyaları ve bilgilendirme etkinlikleri yapılması, Altın Kayısı Girişimi’nin İşleyiş Sürecinin Olgunlaştırılması, 3.2.3.16.2 II. FAZ EMABOM Girişimlerinin (Malatya’da Altın Kayısı Girişimi zaten varlık kazanmış olacaktır, Elazığ BOM Girişimi, Adıyaman BOM Girişimi) oluşturulması EMABOM Planının oluşturulması 3.2.3.16.3 III. FAZ EMABOM halka şehirler ile gerekli iş birliği mekanizmalarının oluşturulması 352 EMABOM OLUŞUMUNUN TAMAMLANMASI 11.adım 11 10.adım 10 9.adım 9 II.FAZ OLUŞUM SÜRECİ YAPILANMA SÜRECİNİN SONU 8.adım 8 7.adım 7 6.adım 6 5.adım 5 4.adım 4 3.adım 3 2. adım 1.adım 2 1 I.FAZ Hazırlık 1.ay 2.ay 3.ay 4.ay 5.ay 6.ay 7.ay 8.ay 9.ay 10.ay 11.ay 12.ay 13.ay 14.ay 15.ay 16-25.ay 26-32.ay 33-44.ay I.FAZ 1. Bilgilendirme, tanıtım, tartışma ve karar verme süreçleri, 2. Altın Kayısı Girişim Grubu’nun oluşturulması ve gerekli anlaşmaların yapılması, her bir kurumun kendi iç işleyişini Altın Kayısı Girişimi’ne adapte etmesi süreci, 3. Kurulların oluşturulması (MAGEKOM, Akil7, KAMUKOM, Genel Koordinatör) bunun için Altın Kayısı Girişimi 1. Kongresi’nin yapılması, 4. Altın Kayısı Girişimi için uygun ofis tanzimi ve Altın Kayısı Girişimi’nde görev alacak kişilerin tespiti, gerekli anlaşmaların yapılması, görev ve yetki dağılımlarının yapılarak çalışmalara başlatılmaları, 5. Altın Kayısı Girişimi uygulama planının oluşturulması, 6. Hükümet, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, DPT, Kalkınma Bankası gibi kurumlar nezdinde tanıtım, yasal yapı oluşturulması ve desteklenmesi için gerekli girişimlerde bulunulması, 7. Yerel kamuoyu nezdinde tanıtım kampanyaları ve bilgilendirme etkinlikleri yapılması, 8. Altın Kayısı Girişimi’nin İşleyiş Sürecinin Olgunlaştırılması, II. FAZ 9. EMABOM Girişimlerinin (Malatya’da Altın Kayısı Girişimi zaten varlık kazanmış olacaktır, Elazığ BOM Girişimi, Adıyaman BOM Girişimi) oluşturulması 10. EMABOM Planının oluşturulması II. FAZ 11. EMABOM halka şehirler ile gerekli iş birliği mekanizmalarının oluşturulması 353