BO KURDISTANEKI SEBIXWE YEKBUYI DEMOKRATIK U JI BO SOSYALIZM Fiyatı ( Bıha): (Hejmar) lO Cotmeh • TqriD (Ekim • Kasım) 1990 3.50 DM g Sayı or BAÖIMSIZ BlRLEŞlK DEMOKRATIK KÜRDISTAN VE SOSYALlZM İÇİN Irak <Xdusu 2 A~tos'ta Kuveyt'i edince bölge ve dünya yeni bir krizin eşigine girdi. Uluslararası siyasal ilişkilerin cani ve haydutane bir şekilde ihlali olan bu işgal ve ilhalc eylemi gerekli baglanu ve boyutlanyla incelenmek durumunda oldugu gibi; bu savaş ve ilhale sonucu ortaya çıkan ve petrol krizinin &gırlıgında seyreden, ancak askeri, politik ve ekonomik boyutlarıyla da dünyayı , bölgeyi ve de Kürdistan'ı önemli derecede etkileyen körfez krizi etki ve sonuçlarıyla irdelenmek duru- .a mundadır. İŞGAL EYLEM1 VE w NEDENLERİ w w Saddam faşistini Kuveyt'i işgal etmeye iten nedenler neydi? Iran'daki halk ayaklanmasının akabini 1ran için bir zayıflık olarak düşünen Saddam lran'a saldırmış ve Iran'daki stratejik ve petrol bölgelerini ilhak etmek amacıyla 8 yıl süren ve halkiann kınlmasına neden olan bir savaş yürütmüşW. Dehşet verici boyutlarda yıkıma yol açan bir savaşta Saddam ve BAAS amacına ulaşamadı. Yıllardır ilhakçı ve sömürgeci siyasetini ve erneDerini berbarca uygulayan -özellikle de Kürdistan'da- Baas iktidarı savaşın yıkımlarını onarmak amacıyla gözlerini "zayıf" Kuveyt'e dikti. Ancak du. Bundan dolayı, degil siyaset adamlan için, düşünen her beyin için şurası açık: Saddam'ı bu duruma getirenler, onun caniliklerine aynı zamanda suç ortaklıgı eden ernpecyalistlet ve ııosyal emperyalistlerdir. Bu karartılmaz gerçek, Saddam 'ın yaytimacı ve saldı­ rganbAtnda en bUyük unsuru oluştur­ maktadır. Bu noktada, sorunun diler yönlerine tekrar ilerde döneceliınizi vurgulayarak bir başka etkene dönelim. ur rs işgal ak başvurdu. 8 yıllık böylesine korkunç yıkımtarla yüklü bir savaştan sonra yeni bir işgali gerçekleştirmek, yeni bir savaşı yürütmek, haklı olarale Ulkedelci ve dünyadaki siyasal güç ve çevrelerin bek lernedigi bir gelişmeydi. Ancak Saddam canisini buraya götüren etmenlerde yok degildi. Bir kez, Irak 8 yıllık savaşı yürütmenin getirdigi güçiUgü hissediymlu. Böyle bir savaşa dayanmanın getirdigi askeri savaş telmiksel, ordusal güçlüge sahipti. Ayrıca Saddam sömürgeci siyasetinin uygulaması ve devamında, tüm insanlıgında nefretle lanadıgı her tür barbarlıp başvurmaktan çekinmiyordu. lşte tUm insanlıgın yüzlearası olarak degeriendirmesi gereken ve lcimyasal bombalarta gecçekleşti­ rilen Halepçe katliarnı ve sonrasındaki layımı Batılı emperyalist devletler, tekeller ve de SB bu lcatliamın gerçekleşti­ rilmesinde Iralc'a hertürlü desıegi sunmuş , bununlada lcalmayarak KUrdistan lıalkına yönelik bu korkunç jenositten sonra, ölüm sessizligine girerek, Saddamın bird3ha böyle bir toplumsal cinayete başvurmasım engelleyecek hiç bir tedbir ve mueyyideye başvunnadılar. Alcçılcçası Halepçe döneminde Saddamı besledileı-. Onun sırtını sıvazladılar. Elbetteki Saddam diktatörlUgünün barbarlıga ve ilhalcçılıp olan iştalu ve cesareti artacaktır. Tüm bunlarda yetmiyormuş gibi, Bab ve SB, Baas ve Saddam'ın Irak'ın dört bir yaruru lcimyasal silahlarla nükleer silahiara donatmasına , ulaşmasına, başka tilketeri tehdit edecek uzun menzilli füzelere ve diger silahlara ulaşmasına yardım ve olanaklarını sun- iv Saddam faşist diktatörlügü bir· kez daha uluslararası ilişki, kural ve nonnlarını haydutça bir davraruşla hiçe sayarak ve bütün dünyayı karşısına almaktan çeJcinmeyerek, Kuveyt devletine saldırdı, ülkeyi işgal ve ithale eylemine d. KÖRFEZ KRiZi VE KÜRDiSTAN! Saddam, tran'a karşı savaştan güçiUlük; Bab ve SB'nin desteliode Arap ve Ortadogu dünyasına kıyasla elde ettiAi askeri üstünlük sayesinde Arap dünyasında liderlige dogru yürüyordu. Son Bagdaı zirvesinde, Arap aldıgı i(: i'\ 1u-:K i 1.E 1~: •Kuveyt Eyaletmi-Oikemi? •73. YıldönOmOnde Kazanımları Sf. 8 Ekim O.vrimi ve Sf. 11 •somOrgeciliQin Demokratik SavunuSf. 13 culuOu: Reformizm •Emperyalistlerin ve SömOrgecilerin Savaş ÇıQırtkanlıoını Mahkum EdeSf. 15 lim "KOrdistan Son.ınu ve TBKP'nin Yeni Sf. 17 Açılımı •Mehabad KOrt Cumhuriyeti Sf. 20 •Körfez Kırizinin Uzaması .. . Sf. 23 •Ko rtlerin Iştirak EmediQi bir Barıt Sf. 25 lkiyOziOIOktOr •Kordistaiı'dan Kısa Haberter Sf. 26 gıqik aile dikıaıilrlfiAU, lıaua ldşisel dikoluşturnı114 durumda. TUm basııı yayııı kıınılıışlan Saddamı övmek için çalışıyor. Gazeteler bUtOnUyle tatörlük Faşist Saddam diktaıöriOIUnün saldırgaıılıAtnm en önemli etkenide, deııilebiliııirld,lran"a saldından bir şey el- rs Saddam posteri ile kaplı. TV'de Saddam dışındaki başka şeyler oldukça az. Meclis abartmasız Saddamı sadece onaylamak ve allaşlaıııak için var bulunuym:. Dünyada eşiıle az rası1aııır bir gUIUnçlük boyutuna vanıcak şctilde tUm meclisin görevi, alkışlarla "canunız. ruhumuz ve kanımızla seninleyiz. Başbul Saddam" şeklinde bıJ1ırmak oluyor. Özcesi,lrak bUlUnOyle Saddaın'ııı DiktaUldiiiU alUnda "Saddam'laşunlmışur" Bu durum elbeıte saldırgan ve ilhalcçı elitimleri de edememe durumundan sonra sekiz yıllık bir savaşın ekonomik, askeri ve ıoplumsal alanda yarawAt tahribaılan oııarabilmekti. Bununla aynı şekilde Saddam'a karşı muhtemelen gelişebile­ cek lıalk muhalefeti de engellenecek iç çelişki ve çauşmalann ılinamilinden doAan muhalif potansiyel dışanya, dış gOce karşı kanalize edilecekti. .a w w kOrflldeyecektir. w Irak'ta Saddam diktaıodOIUnün durumunu daba iyi kavramak için Saddam'ııı muhaliflerine karşı tavnna bakmak gerekmektedir. KUrtisıan'daki muhalefeti basıımıak amacıyla Saddam timyasal silahlan kullanacak kadar canavarlaşıyor. Basit bir su sorununda, devletin isteklerinin aleyhine harekete geçen Kllrdisıan'da küçük bir kasabayı ralıaılılda yerle bir edip ortadan kaldıra­ biliyor. Bununda Olesiııde Kllrdisıan'da ala yekiti Irak'ın isıeeliRi dolnıluıda yüksetımeli­ dir. Bu~ Irak, Kuveyt Ozerin. de baskı kunnaya ~. Tamda bu dllnemde dünyada ve ülkede siyasal durumu delerJendireıı palilik güçler Saddam'ııı işgali gerçekleşıirebilecel!ine ih- or g timal vermiyorlardı. Yine bu dönemde Kuveyt uzlaşınaya çalışırken. Saddam Kuveyt'i işgale başladı. Kuveyt'te "devrim'in (!) oldulunu", "devrimci ikıi­ darııı" (!! 1) lrak'ı desteAe çalırdıAtm duyunlu. Ancak işgalden bir kaç gün sonra bUtUn bu iddialan kendisi yalanlarcası­ na, Kuveyt'i lrak'a katUAtnı ilan etti. Ve bunu Irak televizyonundan açıklarken gllrllnW ilginçıi: Meclis, Saddaın'ııı kaııınnı oylamaya sunmaya gerek duynıu­ yordu. Meclis Başkanı gelip onayladıAını söylüyor ve ıoplanuyı kapaUym:du. Meclisin yine tek görevi vardı: Saddam 'a uşakcasına alkışlar ve OvgOier... Çaldaş dünya ile aykırılık içindeki bu tiksindirici görüntülerle, Saddam, işgaline şu gerekçeyi gösıeri­ yordu: Kuveyt Osmanlı lmparatorlulu döneminde bugün lrak'ııı bir şehri olan Basra vilayetine ballıydı. Bundan dolayı Kuveyt tarihsel olarak Irak'ın kopmaz bir parçasıdır(!). d. Saddam, Kllrdistan'da gelişen devrimci-ulusal halk muhalefetini, bUtUn insanlıAa meydan okurcasıııa ve onu karşısına alınt Kimyasal silahlarla ifadesi kelimelede mOmkün olmıyııcak derecede iıısaııJıAın ıiksiıııi ve nefretini kazanan kural tanımaz bir aşalılılda esas olarak basıımıasından sonra; geriye Irak'a muhalefet adına layık bir güç kalmıym:du. Var olan islamcı güçler, Soi-Baas ve dila' Arap milliyeıçi muhalefetide KOrdisıaıı'dati muhalefet gibi 1KP de dabil- Irak dışında bulunuym:lar. Kllrdisıaıı1ı devrimci ulusal güçlerin, en azıııdan partizan güçleri ve ülke içi öıglltiUIUideri söz konusu, Arap mulıale­ feıiııde böyle ba' dıınımda söz konusu olmayacak kadar cıhz. Saddam faşist dikıallldUifl de yıınıttıAı sayıca kalabalık m:du, milis güçleri, gizli servis ve diRer devlet aygıt ve güçleriyle lıalk üzerinde ıam bir devlet ımırıı esıirerek, gelişebi­ lecek en küçük lıofnutsuzluAu dahi en vahşi bir gaddarlıkla baslınyor. Saddam çok az faşist diktaıöre nasip olan oli- 2- Kuveyt Irak'a verdiRi bütün borçları silmelidir, 3- Kuveyt peuol fiyatlarını ur satladılar. ak raAmen Saddam'ııı bu ilerleyişiııe orıamı bUtUn kOyler ve şelıirler ortadan kaldı­ rılarak, dört bUyük şehir yöresinde kamplara doldwuluyor. Açıkçası Saddam ırkçı-faşist siyaseti linünde hiçbir engel tanımak istemiyor. Aynı durum Arap halkı saflannda da söz konusudur. Yüzbinleri harekete geçiren gizli servis arııcılılıyla kUçUk lıoşııutsıızluklan kendisi~. yine en alçak yOntemlerle yok ediym:. Bu nedenle her yıl Saddam'a karşı sözde planlanan birkaç "darbe" ve neticesinde darbe kurbanlarını gOmıek m0mkilııdl1r. Saddam bu noktada aile yakmlannı yok etmektende çekinmiyor. En son kendisine çok yaklll oiarıık bilinen kayınbiraderi ve kuzenlerinden Adıuııı Hayrullah'ı aynı yöntemlezle yolc etti. Yani Saddam öyle bir mkulu teıör aımosferi ve ajan OrgUIIeııme­ si oluştumıuşııır ki, Saddam'a karşı delil muhalefet, lıofnnısıızlnk dahi dile getirmek en gaddar yöntemlerle basurıldıAından olası görUlmUyor. Ancak bu Ilir faşist örgllılenmelerin lıalklann devrimci gOcU karşısında nasıl parçalanıp giUiline tarih tanıkur. Aynı şekilde böylesi örgUdenmelerin sürekli kendi içinden çaurdamaya uygun olduldanda bilinen bir gerçektir. TUm bu durumun diRer bir sonucu da şu oluya ki, kısa bir dönem için güçlü bir muhalefetin olmayışı Saddam'ııı faşist bir dikıııiOr olarak boyrat ve saldırgan davranışını güçlendiriyor. iv devlet lidederi arasında, Jaırşısında rakip gllremeyiııce bir faşist dOkta10rlln kalil ve caııiyane hafifiiliyle etrafa tehdider yollamaya başladı. Bir anlamıyla Arap dünyası, birdizi il~ ve çelişkilerine Böyle olduAtı içiııdiıti, işgalden birkaç ay llllee dikkaderi Kuveyt'e yOneltıi. Kuveyt, savaş boyunca sOrekli Irak~ desıeklernişti. BUtUn dOnya kamuoyoda bu durumu biliym:du. Böyle olmasına raAmen Saddam eski dosuıııu düşmanlaşıırıııakta fazla zorlanmadı. Saddaın'ııı iddiasına göre; 1-Kuveyt savaş boyunca sınır bölgelerinde tarafsız bölge olarak bilinen alanlarda petrol çıkarmışur. 'Rumela' denilen, en bOyUiderinden biri olan bu tarafsız alanııı şimdi lrak'a devredilmesi gereki- yor, Bir işgal için bundan dalıa adi ve alçakça gerekçeler olamaz. Kuveyt ve Irak eliler bir çok Arap devleti gibi emperyalizmin dünyayı paylaşımı siyasetinin bir sonııcudurlar. Emperyalistler, Ortadoluıla çıkar ve çalışmalarını düzenlemek amacıyla o dönem suni ve manda devletler oluşıurdular. Halidann iradesiyle çauşan bu devletler, emperyalisderin çıkarlan dolnılıusunda oi1J4Nrulmuştur. Bunun en belirgin önıel!;i Kllıdistan ve Fılistin lıalklannın ve Olkelerinin dolal sıııırlınıııı bu lıalklann istel!iııe karşı çipıııııiş olmasıdır. Bu anlamda, bu sınırlar ancak lıalklarııı devrimci ayaldaıımalan ve devrim gerçekleştirmeleri sonucu dol!ru bir şctilde çözülebilirler. Aksi taktirde halkiann başilla bir dikıaiOr olarak ç&ekleıııniş ve çeşidi emperyalist güçlerle delişik ölçülerde işbiıtiRi ilişkileri içinde olan egemen sınıfların kendi işgalci, S(lmOrgeci çıkarlan dol!;nılııısund her yayılmacı eylemi lıalk düşmarn. karşı­ devrimci bir girişimdir. Aynca, günflmllz dünyasmda uluslaraıasa ilişki­ ler lıulaıkııııu çilııeme lıakkı şu ya da bu diktaiOre ıaıııııan bir ayncılak olamaz. Böylesine haydutça ve saldırgan davıaııışlar engelleıımeli ve CC7JISIZ bırakı- l ındım, yapıyordu. empeıyalist çı1aır1an gerelidir ve riya- kııR:aılır. 6- Arap devlederi arasınciald ye- ret çelişki ve çıkar çalışmaları. Üçllncll dllnya ll1ke1eıi içerisinde geri kalmış, kOçlik bir diktatörllllfln uluslararası ilişkiler hukukuna aybn or olarak gerçekleştirdili bu işgal eylemi karşı devriimcidir ve haydutçadır. Irak'tald Otigıırpk egemen sınıfın çıbrlannın yayılmacı ifadesidir. Irak'ta halklar Ozerinde karşı devrimci faşist diktııUirlllk uygulayan işbirlikçi bıırjuvazinin karşı devrimci il1ıa1ccı eylemidir. GOnllmllz dOnyasında devletler arası ilişkiler hukukunun ilgasıdır. Bu hukukun ilgası, Irak'ta egemen sımflarm çıkarlarına hizmet için yapılmıştır. Ne Arap ve Kllrdistan halklarmın, nede dllnya 1ıa1k1annm bunda hiç bir çıkan yokbır. Bu nedenle mahkum edilmelidir. Diler taraftan, Dllnyada bir dizi mllcadeleler sonucu oluşagelmiş uluslararası lıııkııkuıı (ki bu hıılaık, bıııjuva empeıyalist hukukun bir parçımda olsa, geçmişle devrim mücadeleipinin ve sosyalist Uikelerin bu hulaıklıiJ oluştunılınasında eınekleri söz konııS'ı'dur.) şu veya bu devlet tarafından iiJılsına milsade edi!- 1 ınemelidir. Birincisi eziteıı halidann ve dünya pro1eıaryasının 908jalimıe yllnc- 1 len n>llcadeleleri aç~ zanırh ve ankarJılım vurgulaınaktır. lamsızdır. Böylesi sa~aşlarda amaç : , halkları devrimci çıtatJarı için savaşa 1 Bir~ noktadan soruna yaksokına delil; egemen yerel gerici 1: laşırsak, Hc1siııki Konf~ ~­ sııuflann hizıneıinde savaşa sokıııaktır. çov ve Bush'un açıldamalan ilginçıır. Ikincisi bu hukukun~ izin verilir- Her iki bay toplantı sonras~ "geçse, bugOn Irak'ın ~ ~ ıalıatlıınişte iki silper devlet~~~ kla başka devleıler yapacaktır. Bir dizi ve çelişkil~n -~~yı ~ dizı dikdevleti, ~ de 11ç11nc11 dllnya ll1keıaııırtın yaşayabildiJini ve ışgal ~ lerini saddam·& 1wşı lıarekcte geçiren rine bat vurduklannı, ancak bııglln bu iki bu ildnci etkendir. devletin bu konuda tam an1aşınası nedeniyle bu lllr diktııUirlerin yaşamayacak­ Emperyalist devletlerin Sadlarını açıldadılar, daha c1oJrusu itiraf etdam'a karşı tavır alışlannın sebebi 1ıa1iç tileı. Demek ki geçmişle her iki silper ve ortadoludaki emperyalist çıkar­ devleııe emperyalist çıkarları gaeJi birlandır. Bu devletler kendilerinin ellibirlerinin egemenlik a1an1arma el uzatalımış yıl önce haritalanııı çizdikleri Ormak amacıyla di1ctölllrlllkleı yaşatıyor, 18-Dolu'nun sınırlannın delişmesine bu uJurda darbe ve işgaller dllzenliyorkendi izinleri dışmda tahıımmOI edemezlardı. Bugllnde çıkarlan doJrultusunda ler. Aynca Ortadolu'da baş1annı sOrekli suçlan anlaşarak ve bıızeııde çeaAntacak gllçlll bir Irak islancındtıedir­ ayıu lişeıdı: işlemeye devam ediyorlar. Bu ler.Arap egemen sııufla1nın kendi eliler önıektc, kendi itiraflan yoluyla, iki mlllefıkleri llzeriııde problem o1ma1annı .a ıabe1a pozisyoıııında. Aynı ~ekilde NATO'nwıda eski Onemi kalmadı, lreııdisini delişik w gOreviere uyarlamak durumunEsas olarak lıalldann devrim mfk:adelcsine karşı yeni bir uyarlamaya ihtiyaç duymakıadır. Saddam'ın hesabı, SB'nin ve bir dizi ll1kenin kendisini desteldeyeçeli ve böylesi bir durumda Batının savaşı gOze alarnayqı ve böylelilde bu işi lroııırııı:aAı yolundaydı. Ancak dınm delifiilinden dolayı bOyle w w dadır. olmadı ve Saddam'ın besabıda bıtnıadı. Dllnyadaki siyasal gllçlerin, 6zel1ikle laıqı-devrimin içinde yer alan bilelimle batılı-dolıılu Ilim kapitalist devletlerin tavrını be1iıleyaı " etlıaı oldu: ı- Devletler arası ala yekiti ilişkiler açıs­ Bunu bir iki Omekle aydınh"" .... Saddam ulııslaıwası ilişkiler hukukunu, lıalldar hukukunu ve insan lıa1danru yeni i1ga etmiyor. Ha1qıçe ve sonrasında Kllrdistan'da işlenen canavarlık:1ardıuı dllnyada daha da aAır suç gOsteıebilinirı? Ama enıperya1ist1er o dilnem böylesine çıJlıklar lropannadılar! Ttlm KOrdistanh ulusal-devrimci gllçlerin, Ulusal Kurtuluş gllçlerinin, bOtlln ha1kmm isteline raRmen. kimse kalkıp ekonomik ambargodan, abiukadan, mlldahaleden bahsetmedi. Onbioler katledilınesine, yllzbinleı vatanlarından binbir vaşhet yöntemiyle Silrglln edilmesine ıaAmen! Hatta bazı batılı devletler ve özellilde de SB lrak'ı deslekledi ve desteklemeye devam etti. Ama şimdi Kral Sabah, kralhAmdan ve petrolünden ediliyor. BDtlin diloya ABD'nin etkiniilinde feryadı basıyor. Biz bu işgal kınanmasın demiyoruz. Tam teısinc, Irak kayıtsız şartsız Kuveyt topraldanndan çekilmelidir. Sorun bu noktada, emperyalist ve scısya1 empeıyalist (sanırım, bmıdan bilyle bu isimıle geteksiz hale gelecekıir, çllnkll kendileri bOllin dllnyanın pnllnde klasik-tapiıa­ list-emperyalist devlet olma durumundadırlar) devletlerin apaçık olan riyaçıkaralım. rs Oysa dünyada sular başka şddl­ de akıyor. DOnyanın çelıresi de eskiye oranla delişiyordu. Saddam'da bOyOk apcal1ık yapıyordu. Diktatllrllllfln şeh­ vetiyle gelen bir apcal1ık olsa gerek•.. Avnıı- ve Sovyetler son bir iki yıl içinde deJişıi. D.Avrupadaki revizyonist iktidarlar bir bir dölcllldll, klasik tapilalist lllketere dllnflşUI. Sovyetler piyasa ekonomisine geçiş içinde. Yani oda açıkça klasik tıaıı kapi1alimıinin yolunu tutmuş durumda. Aynca uluslararası alanlarda da ABD ve SB'nin anlaşanık 1ıareket eı­ tiliııi bilmeyen yok. Batı Gorlıaçov'u ve Presıroyka'yı desteklemek amacıyla kelimenin gerçek anlamıyla Y811§a girmiş dunımda. Vaqova Pııktı gerçek anlamda ıJaAılmış durumda, pek Onemi olmayan kıqısmdadırlar. Saddaın'a 1aıqı çıkışlan 4- Ktırdistan sorunu, 5-Dolayh olarale Filisıin sorunu, d. .s 3- Petrol krizi, ur Saddam. işgale girişiıkeıı delişik hesaplar içindeydi. Ona g(!re, onun arkasında belli devletler vardı. Savaş boyunca ABD'den bıtuııda Çin. SB, Fıan­ sa'ya kadar bir dizi Ulke onu desteklemişti. EsM olarak da SB'nin askeri ve ekonomik desıegiyle bugüne gelıııişıi. Alman tdıdJeri kendisine kimyasal silalı Uıeteıı fabrikaları yarıılmJ4lardı. Saclece savaş boyunca Sovyetler 133,4 milyar, Fnııısa s milyar, Çin ı mil ya- dolar bı­ tannda silalı saııruşlaıdı. Aynca en vahim dar bolaziarda dahi Sovyetlerle karşıWrlı sadakatleri söz lronusuydu. HaJepçe kal1iaını, kimyasal bombalamalar ve Kllrdistan'ın en taze tarihi bunu açıkça gOsteriyor. Bu nedenle Saddam hesabını Sovyet dostluluna ve eski Dolu-Batı ilişki ve çelişkilerine gOre Bundan dolayı 1lriıi emperyalizmin siyasi icazeıi da- hilinde farldı dllııemlmle oluşan kllçllk Arap devletlerini bu ~ekliYle korumak isıemektedirleı. Bu anlamda emperyalistler Oı1aıJoAıı lıalk1annm çıkarlannın 2- Emperyalist çıkarlar (Peırole ve Halice ilişkin çıkarlar buna dahil). ak KARŞI o1arıık, iv İŞGALE GEL~TİRİLENTAvnnAR isıeıııemekıedi. if8alcililin ve haydutlulun kınanması, g lmamalıdır. 1 3 işpliıı bıtieDınedik Pıı ilc kmcti!ı:rini dolayiiZ tdıdit altında g(lnlflkleriııd ve olayın ppJılı ııllıııda ilk dllııeıııkr 8CI8iz kaldalar,llll& daha ııonnıdıın Saddımı'a ıavır aldılıır. Geoeliııde 10111 Anıp devleıleıi Orta Dolu'da. iga1ler geıçck­ leftimı ve gOçlencn bir Irak'ı bndileri için ıelıdit unsuru g&dllkleriııdeı Saddam'a ıavır aldılar. Aııcak bu tavırlarda sun,e. Suudi ve Mısır'ın ıavn c1a1ıa radikal nlınııınıuı ratmen Yemen, Onıon, Ubya vb.diAer devletlerin ıavn daba ılımlıydu. Bımu cıkileyen bir dizi ııedm olmakla birlikte, esas olarak "ılımlılını" olayı dolaysız olanılı: keııdi­ lıeıiııi1ıir ıelıdit UlllU1I olarak g&meme- laindca kayııald.aıını8. Suriye'nin ıavn iae, bilinen aıılafmazlık ve balta dllpınlıkıaıı kayııııklaıımıı. Ayrıca Saddam'm F"ıliatiıı 801"1111U ve Araplarm emperyalizme karşı "Islami Cihadım" (1) kullanıııası, faşist emelleriııi. gllzel ve devrimci duygular arkasına gizleııeNt ~başlaması. ıınti-eıııperya pıarıa demogojiye bqvurıınk, anıp dllnyasmı bölmeye ka1kqnwııımda buııda roıa okJulunu den dolayı fıwldılıklar gllslaebilen ıavı­ rlınıı gOzlemlemek mOmkflııdllr. Fransa ve Almanya'nuı tavulan buna Ornelı:­ tir. Irak'm çaguı ve aklın dışında kalan en barbar :yOııtemlerle sömürge boyundurııguııu Kflrdisıan'm gOneyi aze- rinde idame ettinnesi, ister istemez Kllnlistaıı ııonınunu gOndeme "yeniden" (!) getiriyır ve Kllnlistaıı sonmu bir dizi devleıiıı tavrında Onemli bir rol oynuy<r. Buıılaruı bıışmda sömflrgeci devletler ve özellikle de TOrkiye gelmel<ıedir. Emperyalist devletler açısmdan da durum böyledir. TOrkiye bir yandan ekonomik bunalım ve tırmanan enflasyonuna bir çare bulmak, lıalıyla (llrıellikle ABD ve Orıak Pazıır'lıı) ilişkileriııi daha da iyi bir ııekilde dOzeniemek için durumu fırsat bildi. NA10 içinde önemi azaldı denilirken, TOrkiye'nin önemi yeniden keşfedileli (!) Kllrdisıan ve TOrkiye'de lıalldar Uzerinde kanlı bir diba uygulayan özal rejimi, TOrkiye'de ve öreilikle Kflrdisıan'da balbn nefretini kazanıp tıeaiıe gitiili bir dönemde, politik kişiW için bu olaya san1ıp, oıımı euııfındıı istis- ve .a llnıı adwıııa sıJıııması kamuoyunu uırııı ihtiıııalin fizerine giımeliydiler (!) ve bunu da yaptılar. Açıkça anlsşılıyır­ ki, sOmflrgeci faşist Tllık Devleti için Onemli olan, Kllrdisıan S<a"UDUIIUft kendi rs sonııek prekınektr4ir. Saddam'm bir yaııdıııı kirli emelleri için FiliBıiıı ııonı­ nuııu bıiiMııııısı, oıılın çeşidi vaadler· de buluııması, aıııi-aııperyalist sözler sarfetıııeai: bir yımdan da islami dııygu­ ki çıkar çaıışııııılaruı dolayı, gerekse de genddearalsrında var olan çe~­ w Orıel1ikkıdıı Anıp bmuoyımu yaıııltmak aıııacıyladır. Bugllııe kada" blltaııllyle emperyıılimılıı deııeıimiııde. onun bir up&ı lıollumıındıı cı.ı Ir*; emperyaliz- w min nza ptermesi balinde lrak'm Kllnlistaıı'ııı ve Kuveyt'in bOtlln peaollerini ve pınginlikleriııi empeıyaliıme ~ çekılıeye biııdela lılzınbr. Bu an- lamda onun bu anti-emperyalist ·asJaıılılıııa" aJdepaıılv, bfltllıı olan ger- w çetlem brfllle&u aldanıyorlıırsıı, en az 0111111 kada" Ortadolu lıalklanııa karşı auç işleıııit asyılırlıır. Kuveyt igııli ilc birlikte ortaya yeni bir petrol krizinin ~ Ilim gOçler lıiJdiliııden, devleder liy..ı ıavularmı bu bizin ııooııç­ --,anı de lıdiıılaBe)'e çsı.,.ı-. ~­ rol bizinden blltllıı dOııya llllrderi cıki­ lenmesine rapıeıı, en çok etoııoıııisi petrol iıbe!etıu beJımlı olan devieder ve geri 1ıa1ımt Olkeler '*ilcndi Tllrki· alayekili yollarını aradı. "Yekıtı Niştimani Kllnlisıan'm licleri, Sayın Celal Talaba- ni'nin ABD'ye gidişi konusunun belyOk g oldu. Haliçtdıi kaçtık Arap devleıleri ünıııalar kqıaısrııt, akla gelebileııelt lıer or - da belirleyen bOigcıdcld kendi devlet çıkıwlan ırkçı-sllmOrgeci çıkarlan temelinde halledilmesidir. Bunun içinde mflmkOıı oldul!u olçflde, eski durumun del!işıııeme- . si dol!nıitusuııda çalışmaya atılmaları gerekmektedir. Kflrclisıan sorununu gOndemin dıpııda wunalan gerekmektedir. Tllm bunların yanı sıra, Orta Dolu'da hariıanm del!işmesi durumu gOndeme gelclil!inde, Tllrk Devletinin iradesi dışında -GIIney KUrdistan (Keıldlk, Musul, Sflleymaniye) fizerine olan sOmllrgeci emellerini gerçel!e dOnllflllrmeye çahşacaklardır. özal dabil Ilim fqist Tllık yetkilileri bu aınaç­ lanm açıkça ilan ettiler. Dolayısıyla, Tllık Devleti Orta Dolu'daki lrofııllııruı deliişınesine baAJı bir p;ilde sllmOrgeci siyasetlerini bayata geçirmeye çalışacaklardıır. Kflrclislsrı 801"1111unu dabil etmeksizin, son ana kadar kllrfez bizinden en karlı çıkan 01kelerin başında TOrkiye ve Mısır gelmektedir. Bu balın­ m TOrkiye ve Mısır'a verdiRi Onemden kaynaklanıyor. özal ve Mübarek iktidarlanda bu durumu kendi siyasal geloceklerini ve prestijleri için ve lllkedeki d. Anıp devlederiııin ıavutaıııa Fliııce, oıılarm ıavırlaruıı ur nitelilini rahadı­ halk paılamasına yol açabilirdi. Ne oll»"sa olsun bu durum engellenmeliycli. Tllık basmma bsbldıl!mda S<a"UDun en göze çarpan )'OnO buydu. Bu nedenle, TOrkiye ne olursa olsun bugankll suurları korumalıydı. Bu heı1eyden dalıa Onemliydil KOnlisıan lıalb kaqısındıı TOrk Devleti bir kez daba en azılı dllfmanı oldutunu <a"laya koydu. Bu amaçla ABD ile beltanDyle aıılaşıııaııın ak ya1ilderiıı ıavırı.uun klaele~. ye, Pakisıaıı, Hiııdisıan ve dil« Ulkeler bunlara Omebir. Oysa bu kriz, kendisi pelrol Olkcsi olan bir dizi lllkeııiıı de ~­ tiv olarak işine yaramabadır. Onıelin. SB, Çin, Iran bunlar arasında sayılmak­ tadır. Aym p;ilde g&'eCeli olarak borsa krizinden de flsiOn çıkma yolundadır. Blllflıı bunlardan dolayı ıliler etkenlerde olmakla birliklı:, SB ve Çin gibi Ulkeler sorunun uzamasmda biç bir sakınca g&memebedirleı". Bu anlamda GOvenlik Konseyinde yalpalamalara yol açan siyasal ıavuları gözlemleııdi. Yine batılı eıııpeıyalistle de gaet Orta Dolu'da- iv silper devielin ve puelde bOllin emper· mara lııışvıKdıılıı gibi; upkça bir ıavırla Batıya clileııciliJe çıklı. Bu sorunun lıııb· yla ilgili bölflmO••• DiJer waftaıı, lıer zaman oldıılıı gibi, Kerldlk ve Musul'un işgali ezerine çıpıkanlıklar tekrar bıışladı. "Misak-ı Milli'ye, Kerldlk ve Musul'un yani GOney Künlisıan'ında dabil oldulu llzeriııe ırkçı-faşist emeller tebar gOndemleştirildi. Diler waftaıı • ABD-Kflrdisıan" llzeriııe çaArışımlar ve spei<Olasyonlar yaygınlaştınldı. Kllrdistan Ulusal Kurtullif MOcadelesi'ni bu temelde karalama ve gözden dllşOrmeye çalıştılar. BOtan bunların dıpııda, TOrkiye'nin belyOk bir koıtusu vanlı. Sınırların del!iştirilmesi, hangi yolla o1uras olsun, Bal!ımsız, Birleşik. Demobatik Kllrdisıan yolunda belyOk mulıalefeti bastırmak için laıllaııacak· lardır. Bıııuıın fizerinde Onemle clurdııl!u bir~ Olke de Ürdllıı'dllr. Ürdllıı, Orta Dolu'da Batı'ya yakmlıl!ıyla biliıımek­ ıedir. KOrrez bizi dOneminde ise, kelimenin gerçek aıılaınıyls, Batı ilc Saddam arasında ne yapacaııım bihnez bir durumda, arada, gidip gelmektedir. nginç oıan bir ıavıı da Yılistin'li ıırgatJe.. re aittir. Halepçe kallisrnıııı gerçekleşti­ ren. faşist cani Saddım'ın yanında lıem­ de katliam dOnemiııde, ıavır alan Filistin'li llrgfltler balklar nezdinde olumsuz bir konuma dllşflp prestijlerini kaybettiler. Bu gOn de insanlık depleriyle bir ilişkisi bulunmayan Saddam'dan yana tavır takınmalarına siyaset adma anlam 4 DEVRİMCİTAVlR Olayı irdeledik. Orta Dolu'da insanlık deAerleriyle hiçbir ilişkisi kal· bir faşist dikkatl!rün; KUrdistan Devrimi'ne karşı suç işleyen bir diklatilrün kendi karşı devrimci çıkarları sonucu, bir ba4ka devletin (bu devlet emperyalizmin nzası ve dllşilncesiyle de oluşsa. çOnkU Irak'la aynı ııiıelikli olanık emperyalistler tarafından yaraulan sunni bir devlenir.) egemenlinilli sona erdi· rerek işgalcilij!e, ilhakçılıAa başvur­ masıdır. Bu olay lDUoya Savaşı döneminde emperyalizmin, halklan bölerek olıışturduAu "manda", daha somıısı yerel işbirlikçi devlederin kendi aralannda ve emperyalizmin arzusuııa aylan olarak cereyan etmektedtir. Dolayısıyla Bab'nın bu gün insan haklanndan yana 1avır alışı sahtedir ve gOrecelidir. ÇünkU Onadol!u'yu kendi çıkarları ıemelinde ve halklann iradesinin dışmda kOçilk kOçilk devletlere bölen emperyalizmin kendisidir ve bu anlamda bu dunımdan kendisi suçludur. Bugün de Filistin ve KUrdisıan ha1klannm Ulusal Kurtuluş Milcadelesinin karşısında emperyalizm manıış w w w den, Halepçe katliamını gerçekleşiiren bir katilden anti emperyalist 1avır beklemek, ona halklann ulusal kıırtuluşuııa yardım eden vasıflar yUklemek, Saddam'a bUyük bir hizmet oldDAu gibi, ala yekiti riıayı deliştinııek Saddam'ın c1e1!i1. halk- larm devrimci ayaklanmasının işidir. Yani ııe Saddam'dan, ne de Bush'dan yana olmak gerekmiyor. Böyle bir itilem gerekınedil!i gibi, ayrıca böylesi g bir ikilem halkları !ehlikeye götüren bir saç· malıktır. Güçleri ve ezilen halkiara karşı işlediAi suçlar açısından fıııklılıklar arz etmesine raAmen iki karşı devrim cqılıe­ sinin karşı karşıya getirilmesidir. Bwı­ dan dolayı ABD ve Irak arasında çıkacak savaş gerici ve karşı devrimci bir savaştır ve ezilen halklarm zaıanııadır. Bu gerici savaşa karşı KllrdisBı, Fılistin ve diller Arap halklannın devrimci savaşını çıkarmak gerekir. Ezilen KUrdistan ve Filistin halklarının özgUrlük ve baj!ımsızlık hedeflerine ulaşan iradelerini çıkarmak gerekir. Bu nedenle Irak'ın .o r böyle bir şeyi Saddam'dan bekleıııek varolan ayrı özelliklerine ıaAmen, Hitler gibi bir faşistten devrimcilik beldemek gibi bir ~ydir. KUrdisıan Devrimi bu gün Orta DoAu halklarının devrim mllcadelesinin merkezinde yer almaktadır. Esasında bu devrimin karşısında yer alan sömürgeci gUçlerden böyle bir davranış beldemek mantık dışıdır. Saddam'ın işlediAi bütün insanlık suçlannı bir anda unuıuveren "siyaset nıadrabaz­ lanmıza"(!l!) gerçekten şaşıyorum. Hangi mantıkla KUrdisıan Devrimine karşı işlenen bu insanlık deAerlerinin dilşmıwıı suçlar bir çırpıda unuıuluyor ve KUrdisıan Devrinıinin Onüne geçiliyor. .a rs ediyor.) Ancak Saddam'ın bu güne kadar Filistin için yapıılı kayda deAer hiçbir ~yde bulunmamaktadır. Emperyalizmin sadık bir uşaAındaıı da aksi bir lavır beklemek mUmkOıı deAi!dir. Ama Saddam ne yaptı?Kuveyt'i işgal amaçlarına ba4ladı. Son kısa dönemde Filistin halkının Ulusal Kurtııluş Milcadelesine yardım; onun savunııcusu gllrllnme gibi kutsal ve yUce ilkeler arkasına gizleııe· rek, kııtll emellerine ula§mayı denedi. Bu nedenle, Saddam işgal ve illıakcı çıkarlan gereAi anti~mperyalist pozJara büründü. (Hemde bin yıllık devrimci (!!!) imişcesine) TOrkiye'de KOrdislan'da ve OnaıtoAıı'da bazı aldi yetmezlerde "anti emperyalist Sad· dam(!)"lannın yanmda şu yada bu şekil­ de yer aldılar. Devrimcilik adına onur kırıcı bir davranış.... "Bir kez Orıa­ doAu'da emperyalizmin çizdiAi harila deAiştirilirse, bu emperyalizmin çıkar· larına karşıdır." Buradan hareketle her deAişime yol açan gelişmeyi, Arisıo manbAl ile "devrimci ve anti~mperya­ list"likle açıklamak saçmalıktır. Çünkü dünyada Sosyalizmin güçleri ile kapilalizm. ezilen halklarla emperyalizm arasındaki çelişki bir dizi 'umut kırgııılıklannı' aksi iddialanııa raAmen. hala dünyadaki ilişkilerin esasını belirlemesine raAmen. bütün i1işki1eri bu çalişkiler belirlenıiyor. Ikinci dllnya savaşı dOnemini kısaca hatırlarsak bu durumu rahatlıkla kavrarız. Saddam'da Orıa­ dol!uda saAa sola tehditler savuran, işgaller peşinde koşan yerel bir faşist diktatl!r. Devrimciler ve demokratlar belli insanlık deAerlerine sahip çıkmak zoomdadır. Saddam gibi bir faşist cani- ve de in- işgal euil!i tünı tıJpaklarılan çekilıııesiııi savunurken, ABD denetimindeki emperyalist güçlerin Ortadol!u'dan çekilmesini savunmak gerekmektedir. Tam da bu noktada, TUrlı:iye ve KUrdisıan'da bir dizi siyasal gücün bilinçli ya da bilinçsizce göz ardı ettiAi sorun Güney KUrdistan'daki Irak iUal güçleridir. Kuveytin işgalini kınayanlar. neden KUrdistan'daki işgali kınaınıyorlar? Kuveyt'ten işgal güçleri çekilsin de neden KUrdislan'dan çekilmesio? KUrdis· tan'daki işgal güçleri daha eskiye ıızaııdıl!ıııda Böyle bir neden siyaset adına gUIUnçlilk olduj!u gibi, KUrdistan dUfıııanlıllıdı. Güney KUrdistan'daki işgale karşı siyasal güçlerin lavrı, körfez krizinde sahtekarlıkla-sa­ mimiyetin deııek ıaşıdır. Irak'ın Güney KUrdisıan'daki işgalinin son bulmasını savunmayan güçler körfez krizinde samimi olamazlar. Ezilen halkiann dostu olamazlar. rd eden devletleıdi. (Filistin ııoıı Uç yıldır Arap Zirvesinin karanna ıaAmen. bu devletlerin yardımı kestiAiJıi iddia demokratlıj!a saıılıl!a karşı işleıııııif bir suçıur. ÇOnktı ak u yıwdım devrimcilij!e, iv vemıek olanak dışıdır. Arap deviederinin lıcıııaı lıcıııaı blllllnU empeıyalizm­ le şu wya bu ınııda bagımlılık ilqkileri içinde ve lıalla l!nemli bir kesimi petrol zeııgiıılildeıini eıııpet:yalizme JlC§ket çekecek OlçUde uşaklık ilqlrileri içindedir. Saddam'da bu uşaklardan biridir. Bir iki yıl Oneesine kadar ıum siyasi güçlerin yayınlarında Saddam·Emperyalizm bııllantw Uzerine sayfalar dolusu yazı­ yla ~ sanld bir zonınlulııktıı. Ayrıca aynı Arap Ulkeleri, Kuveyt, Soodi ve ıJiAer Haliç Ulkcleri Fılisıiıı'e en çdc durmaktadır. Saddam faşistini yaralan- da yine emperyalizm ve sosyal emperyalizmidir. Bu anlamda Orta I>oj!u'da halklar devrim yoluyla emperyalizmi alt etmedikçe sorunlar bitmeyecektir. Diller yandan faşist Saddam KUrdisıan ve Dünya halklarıııa karşı insanlık suçu işledi, iişliyor. Bu nedenle, Saddam'ın insanlık aleminden silinmesi gerekiyor. Bu gün Kuveyte karşı işlediAi aynı ııiıe· likteki suç da bunu gerektiriyor. Irak kayıtsız şartsız Kuveyt'ten çekilmelidir. lşiediAi suçların (KUrdisıan, Kuveyt, Iran da) cezasını ödemelidir. Orta Dol!u'da emperyalistlerin çizdiAi ha- KUrdistan sorununun Irak'ın bir "iç meselesi(!)" olduAıınu iddia eden gUçlerle tartışmak ise abese kaçacaktır. Sömürgeler ve Ulusal Kurtuluş sorun· lan, dünyamızıla sadece M-L ler tarafı­ ndan deAil. ama ıum siyasal güçler la· raftndan artık uluslararası bir sooın olarak <~cAerlendirilmektedir. Savaşa karşı halkların devrim bayraAım yükseltirken; bu mUcadeleyi deAişik alanlarda yUkseltmek gerekmek· tedir. Savaşın getirdiAi baskı ve zulme karşı savaş ekonomisinin emekçi halka yUkleıJiAi ekonomik baskıya karşı, halkların günlilk ıaleplerinden hareketle, so- mut sorunlar Uzerinde yerinde ve manb· ldı devrimci şiarlarla kitleleri devrim saflarıııa çekmek gerekir. Aynı ~ s vaşı ile emekçi Olke lıalb ...,ndaki or- ganik balı koparmak, Ulusal Kıılııııuş Savaşlımııı ıııcriı eımek ve bu ydla Ulu- sal Kurıuluş Savaşçılarını. ablukaya almak amacıyla, köyler orladan kaldınla­ delişik lekiJieıde slk"dlkıııeye çalıtıycır­ cej!i bir alanda birleştirilerek büyük köy-kentler oluşturuluyor. Bugün bu sönıllrgeci siyasa KOrdisıan'm dl!rt bir tarafmda uygıılaıııınakta. Inık yOnetimi de l97S deki yenilgi 8IIIII8SUida sınır boylannda 30 'km lik şeridi birden ... Esas olarak~ l!ıJUileıııııe ve partizan savaşı taJrti1ine bııfvıııul­ makıadır. Partizım savaşı içerisinde de oldukça gllçlO partizaıı eylemlerini cephe ve tek ldı: llrgllderc ait ı-n vo yayın orpıılaıı zaman zaman duyıırmlktadı­ rlar. 88' tıncesiııde şelıirleriıı .._.. . . , yOzlerce, hatta bine vanııı cUifmu gOcGnOn bir kezlik SB\'11118 yok aWmrt ne kıqılık; bu Ilin bu sayı oolar dllzByiıı­ dedir. Bfllfln bunlara l8j!men G.Kllrdisıan'da gelişen ulusal devrimci milcadele boşaltarak, balkımiZI Arap Ç(lllerindeki Ancak 1976 dım kamplaııı doldurmUŞllL deııeıiıni olmaksızın, uluslararası kuru- sonra peşmerge savaşı narak Kuveyt'in işgaline son verici önlemlere girişilmelidir. Sadece Kuveyt işgali deliJ, Kflrdisıan ve Filistin'deki işgale son vermek amacıyiada diplomatik alanda devriınci çalışına yllrlltlllmelidir. Halkların iradesi ve devrim çıkar­ lan doJrulıusunda güçlü bir mücadele tekrar yaşam başladı. Peşmerge savaşı bu alanlardan lıarcket1e Olkenin Ooıemli layında insanımız, kimyasal silahların mezaliminden kaçarak, Tllrkiye ve Iran "sunrlannı" zaiaınış w w ve kendi lllkesinde mOlteci olmak zmmda bırattınlan "ilk hak unvanını• 1 da da kazanmak (1) zorunda bınıkılmışlardıl Göçmen ve mOlteci durumuna düşen halkımızm yaşamı da, billlin dünya kamuoyunun bilgisi dahilinde olcJııAu üzere, içler acısıydı ve hala da öyledir. w lnık'ıa katliamından blltllııllyle BAAS faşizmi, Halepçe sonra, KOnlisıan saımunu çözOmlemek amacıyla, bugü- ne kadar biline gelen en insanlık dışı sömürgeci-emperyalist tecrObeyi fersahlarca geride bıraktı. Vietııam, Ceuyir, Kongo ve Madagaskar'daki antisönıllrgeci ulusal kunuluş mücadelelerinden "sönıllrge-k!ly-kent"lerini hepimiz hala anımsanz. Ulusal Kıırtııluş Sa- ala yekiti ulııslarıınsı boyutlarda yelerli yııııla ve destel!i bıılanıamalı:ıa dOnya kamuoyunu bilgileııdirilıı. Bu llaemli eksiklij!in delişik nedenleri bulunmaktadır. Bu SCillll, §U anda konumuzun dıfını1a, aııaık mutlaka giderilmesi acıe­ ken bir eksiklik rd hatıı boyunca U2llllllll uluslararası ıicıRt yolunun çevresinde kamplara doldurdu. Böylece bu hat dışmda Kllrdisıan'da yaşam durdu. BiltOn ülke belirtilen bilyOk şehirler dışında insansız kümdı ve tahrip edildi. Zengin ve verinüi ziraat alımı olan Kürdistan'm güneyi bir anlamıyla "bOtllııllyle öldllrilldO". Saddam tarım alanmdaki billlin bu zengiııliklec­ den vaz geçme pıılıasına, bu valışeti hayata geçirdi. BOllin Olke halkı kamplara dolduruldu. Goney Kllrdisıan'daki siyasal yetkililere son dıınımlar, devrim sorunları, sosyo ekonomik yapı, sınıflar analizi ile ilgili soıduj!unıızda, haklı olarak şu cevabı alabilirsiniz: "Hangi sınıtlardan, hangi sosyo ekononıik analizden balısediyorsunuz? Ülkede kırsal alan denilebilir şey yok, kamplara doldurulan "kamp insanlan" var, ayrıca sayısı Uçyllzbini bulan ve devletin teı0r yoluyla milisleştiirdil!i 'Çalış'lar ve de şehirler var. Analizi bunun fizerine yapmak zmmda kalıyorsun!" Blltfln bu gelişmeler oldukça olumsuz bir durum yanıııruştır • Söınllrgeci prqıagaııda. bOllin olup bitenlerin mOsebbibi olarakta Kllrdisıandaki ulusal yurtsever gtıçleri göslmnekte, psikolojik savaşla kitlelerin moralini Ç(lkertmeye çalqnıııktııdır. .a rs KOrdisıan'da sönıllrgeci ve ırkçı devletler Ulusal Kıırtııluş MOcadelemiz karşısında yenilgiden kurtulmak için sOrekli çaAdışı vahşeıle, özellikle de son yülarda kimyasal silabiara başvur­ muşlardır. Bımlarin içinde billlin dünya ve insanlık için utanç kaynaAı olan Halepçe katliamı etki ve tepkileriyle, bir dönOmU oluştunıyordıı. Halepçe Kalliamında 70.000 lik şehirde lO.OOO'e yakm insan kimyasal silahlarla, işkence çektiıilerek kalledildi. 300-350 bin do- kırsal kesimlerini ve bazı kOçOk şehirleri kontrolüne geçirdi. 1988 e gelindij!iııde Güney Kllrdisıan'm bu Onemli kesimi, kısmen şura ve kısmen meclis sistemiyle demokratik bir düzen oluşturulmak koşuluyla Peşmerge Ordusunun denetimindeydi. Ama Saddam canisi, Halepçe jenosidinden sonra bu kez tek tek toıııp. !olar oluşturmakla kendisini smırla­ madı; billlin Kürdistan kınnı insandan boşalımakla da kalmadı; kaçok şehirleri de ortadan kaldıranık boşaltııj!ı nufusu SOleymaniye, Kerkük, Erbil, Dühok ak u BİRBAKıŞ sayesinde, sayesinde, bu ııtııııı.da iv GÜNEY KÜRDİSTAN'DAKİ DURUMA KISA VE GENEL gelişen mtıcadele g rak, si!mllrgeci deııeıiınin kolay olabile- luşların etkiııliliyle gerekli !ed tıirla" alı­ gaebnebedir. Gtıney Kllnlilwı'daki pllti vo örglltler yeni clunımu koordineli vo uyumlu birşetilde~p­ rekli denleri çıbrmaya çıılıprıık. ııaı.ı bu si!mOrgeci ıeıore fllmen avaşı .o r diplomatik alanlarda da devrimci saVllfllllı yflrUiınck gerekir. Kaldı ki, şu anda Saddam gibi bir dikıaıOrflıı, billlin uluslararası kııralları çiJneyerek, Kuveyt işgaline göz yumulıır, bıma izin verilirse; bir başka zaman bir başka dikıaı&1lıı l!ııil açılmış olacalrbr. TiJrk Devleti, Kıbrıs'ta )'8llf$. ıs yıllık işgalden sonra. Kuzey Kıbrıs'ı vilayeti yapmaya lıazırlaıuycır. Bu sadece &nektir. Bu nedenle, devrimci diplomasiyi de HalkIann devrim davasının hizmetine sunarak, bu Wr işgalleri engellemek gerekmektedir. Hiç bir emperyalist devletin lnık-KDP, Yekitiya Niflimani KUrdistan gibi iki ana gflcOn dışında Hizbi Sosyalist Yckgirtiya Kllrdisıan­ Inık, PASOK (Parti Sosyalist Kurd) ve IKP'nin Kllrdisıan böiOmOııden (aeksiyonundan) oluşan Kllrdisıan Cephesi bir bildiri ile Kuveyt işgali konusunda hemen ıavrmı belirledi. Kuveyt işgalini kınayan Amerikan güçlerinin Orta Dop'daki konumlandırümasına karşı çıkan ve Kllrdisıan'da da il(lalci güçlerin çekilıııesini, yaşamm yeniden &"gfltielı­ dirilmesini ve gerçek otonominin saj!lanmasuu talep eden özet ıavn takııı­ dılar. Yani hem balıcı ıavn eleştirip, balıcı gOçlerin ortııııoııuda laıııumlaııdır­ ılınasma ta-şı çıkarken, bem de lnık'm protesto edip, KOrdisıan'a ıavır geli.ştirtik'z. Ama aynı şekilde g(lrllpıc­ lere de karşı olmadıklarını vurguladılar. GörOşıneler içinde tam siyasal tutukluIann affını, toplama kamplarmın işgalini ıJaAıtümasını; tam Kllrdislan'lıl.-ııı topgeri dönüp yaşamı yeniden örgOt1emesini ön§811 olarak gönnekterııkianna clirlrz. Güney Kllrdisıan'da Kuveyt işgali ile birlikte yeni koşullar oluştu. Bu koşullardan dolayı KOrdistaıı'h yurıae­ ver güçler olanak vo koşullıMl iyi delcrlencliraek, gerek ulusal, geretae uluslanırası düzeyde ulusal Kurıuluş Savaşım yükaeltmelidirler. BOtan devrimci çalıfıııa ve milcadele biçiıııleriııi ıı.cke­ te geçirmeli ve KUrdistan'da iktidar olmaya yOnclnıelidirler. Bunını koşul­ lan da bir dizi gOçlllklere ratmen mev- 6 dünyayı ur doltunun Hitleri" olarak gOrülen, Saddam'da aynen Hitler gibi yargılan­ malıdır. Saddam en büyük suçu Halepçe'de işlediJ!inden dolayı Onu Halepçe'de yıırgılamak gerelanektedir. Halepçe'yi yeniden inşa ederek. Kllrdisıan'lı devrimci ve demdaııl bukulcçıılanıı denetiminde, uluslararası bir mahkemede onu ve tüm ekibini yargılamak gerekir. Bu talep sadece Kllrdistan balkmm talebi olduJ!u için bOyle olmalıdır derniyoruz. Bu yargılama öylesine ve öyle bir yerde yapılınah ki; Halepçe jenosidinden dolayı, insanlıp ve taribin yllzüne çalınan bu leke bütünüyle olmasada kısmen silinebilmelidir. Gelecekte bOyle suçların işlenmemesi için taribe ibret olarak geçmelidir. Kuveyt işgalinden sonra bir dizi siyasal çevre haklı olarak, Saddam'ın büyük bir aptallık ettiJ!ini ve ibidarının mutlaka yıkılacapı düşünüyorlardı. Ancak olaylar her zaman klasik bir biçimde gelişınez. Bu nedenle Saddam ve Irak'ın geleceJ!i üzerine Onsezilerde bulunmak mümkün olmasına raJ!men; bunu siyasal spekülasyon düzeyinde düşünmemek gerekmektedir. Çünkü siyasal gelişmelerin gelecel!i bu gelişme­ ler içinde çatışan güçlerin ilişki ve çelişkileri ve ayrıca dOnyada Oneeden kestirilemeyecek bir dizi ilişki ve çelişki tarafından belirlenmektedir. Bu nedenlede hangi siyasal eımenleriıı ve gOçlerin gelişmenin seyrini etldleyecelini kesin bir şekilde OngOrmek olası degildir. Saddam şu anda dllııyadaki siyasal güçlerin tümünü karşısına almış durumda. Bau kendisine balılı dediJ!inden çıkmayım uysal bir iktidan Irak için düşünmek­ ıedir. Bu nedenle Saddam'm büyük bir olasılıklada gidici olduJ!u doJ!nıdur. Zayıf bir oJaqlıkJa Saddam'ın kalma du- .a w SADDAM HALEPÇE'DE Y ARGILANMALI, KÜRDİSTAN VE FİLİSTİN VE BAGIMSIZLIK ÖZGÜRLÜKLERİNE ULAŞMALIDIRLAR! yıllardır, w w Saddam ala yekiti OrtadoJ!u'da g Bütün karşısına alınaktanda çekinmenıektedir. Bir dizi siyasal çevıe tarafından "Orıa­ or ·o· ~•ül!flnlln OnOnde hiç bir sınır tanımanıaktadır. rumu olaada, bu durumda Slllldaııı'ın diktall!rüne uzuvlan t>udanacak. Saddam ve iktidan kabul edilebilir danıma sokulacalı:ur. Yani Demokraai ve Kllrdistan sorununda del!işiklilt olmlsı­ na, bOylesi bir durumda kesin gOzllyle balolınaktadır Bir dil!« zayıf olasılık da smırlann del!i1111esi olayıdır ki, IGm güçler kendilerini bu duruma çok iyi bazırlamalı:tadırlar. KOrdisıan Ulusal Kunuluş Güçleride budutlann cJeAıne­ sinin ıetr. sOnıürgeci ve empeıyalisde­ rin çıkanna olmasını isıemiyorlarsa, mutlaka bu deltişiklilti Kllrdistan'm baJ!unsıziıl!ı ve Ozgürlül!ü dolnJkıısun· da del!iştirmek için hazırlanmalıdırla'. Bu hazırlık sadece G.Kilıdisıan'lı gllçler açısmdan deltil aynı zamanda bOtOn Kllrdisıan güçleri için de zorunludur. Kuzey-Bau Kürdisıan, Tlldı: Devletinin Kerkllk ve Musul fizerine işgalci planlarınıda düşünerek ve onu bop çıkara­ cak şekilde mOcadele etmek zooıııdadır. Içinden geçtiJ!imiz dOnemin önemini iyice kavnyarak Olkede ve dJI8Ida bOtllıı mOcadele araç ve biçiınleriııi laıllaııarak, soo duruma kendimizi hazırlamalıyız. G.Kürdislaıı'a bu konuda gerekli desıcJ!in saıııaııması aynı şekilde zorunluluktur. Türkiye ve dil!« bOlge devrimci güçleri Kllrdistan ve Filistin BaAımsız1ık Devrinılerine bu dönem en aktif desıel!i lıer yOnüylc sunmalıdır. Çünkü bu devrimler bölge ve dünya devrimleri için Onemli katialar olaca1ı:laıdır. Şurasını çok açık bilmek g«eedııd, Kllıdisıan ve Filistin sorunu çOzümlenmeden OrtadoJ!u'da barış& ulaşmak bayaldir. Emperyalistlerin çizdiAi smırlar balklann iradesi ve devrim mücadeleri dolnılııı­ sunda delişitirilmediJ!i mllddelçe Orıa­ d. diki, rs Dilter taraftan siyasal gelişmelerin seyrine balılı olarak G.KIIrdisıan'lı siyasal güçleri zor günler bekleyebilir. Cezayir antlaşmasını aynen kabul edeceltini Saddam'ın açıldamasından sonra, IranIrak anlaşması gOndeıne geldi. Saddam sekiz yılda kazandıldannı bir günde kendi eliyle vermiş oldu. Bu elbette Iran için önemli bir gelişme ve yengidir. Irak askerleri işgal ettikleri bOlgelerden geri çekildiler ve esiri« deJ!işıneye başladı. Bu arada lwşılıldı olarak rakiplerinin muhalefeline verdikleri destel!i son verme durumunda siyasal güçler arasında ıarıışılmaya başladı. Ancak bu konuda kayda deJ!« bir adım atılmış degil. Fakat görülen odur ki, Iran bu konuda da işi uzatmaya yolunu deniyecek, siyasal gelişme !erin seyrine göre tavır takına­ caktır. bu neden böyledir? Birincisi, petrol krizinin uzarnası, bir petrol ülkesi olarak Iran'ın lebinedir.lkiııcisi, bOyük olasılılda Sadam'ın gidici olduJ!u noktasında siyasal güçler inanmış bulunmalctadırlar.lran'da bOyle bir gelişmeyi beklediJ!inden, olayı gelişmenin seyrine bııakacııktır. Tüm bunlara raJımen, şunu da görmek gerekir; zayıf bir olasılık olmasına karşın 75 Antiaşması uygulanı­ nıa Kürt siyasal güçlerini yeni bir sürgün ve bunun getirebilecel!i dalımıldık bekleıııekıedir. Bu nedenle bu sonuç mutlaka engellenmelidir. taıllrdilr. En son Kuveyt işgalide gllsll7- ak iktidannı oluşturmasına yilılelmelidir. halkların başına bela olan bir faşist dik- iv cuttur. özellikle paıtizan müfrezelerini dolnı ve uygun bir şekilde mevzileııdir­ rnek; şehirlerde kitle eylemleri 'Serlıil­ dan'a hazırlık yapılarat uygun ve zaınaıımda bareleete geçirilereJc, Kürdisıaıı halkının yıllardır özlemini çektilti, Ozglln:e kaderini belirlemesi ve kendi OOJ!uda bırışınlknkiD dq!ilılk. 20 EyiOI '110 s.ztME alayekin Oku-Okut Destekle! 7 KUVEYT EYALETMİ-ÜLKEMİ? lannın sömllrgeleştirdikleri Ulkelerde Tllılderi somadan ıasliye edip devre dışı bırakmak için o dilnemde ıliter ülkelerde oldulin gibi TllrkOn Kuveyt'teki "lıOidlmııınlılı lıakkı"m gllrllnllrde kabul ettiler. Emperyalist bBUnın dOnyayı sOmllrgeleri haline getirme savaş ve rekabelinin politik ve ekonomik imkan ve safhası kapanıp ııkandıl!mda dönemin emperyalist silper güçleri ve sOmllrgeci Ulkeler (Portekiz, Ispanya, Çarlık Rusyası, Osmanlı TOrk lınparatorlan vs.) lırz birisi sorunu kendi lelıine silalı ve askeri güçle çözmeye sarıldı. ı. Dünya harbi diye adlandınlan kanlı, katliamcı ve çapulcu fetihleıe girİfliler, söz yerinde ise sözkonusu emperyalist güçler dOnyayı ve 1ıalklan aıqe vadiler. Sonuç milyonlarca suçsuz kiılelerin katledil- paylaşım savlifında köleleştirdikleri dllzineleıce halkı ve sOmllniOkleri onca Ulkeyi az ve dar görllp "Vatan ne Tliıl<i­ yedir ne de Tllrkistan, vatan tllrkiln hakim oldııl!u bUtOn cihan yani Tıınııı" ihtirasıyla yanıp tutuşan Tllrk barbar sOmllrgecileri yenilince bir çok Ulke ve bölge gibi Kuveyt'de Ingilizierin payına rs mesi, birkaç kat sakat, milyonlarca sllrgiln (Sadece Avrupa ve Balkanlarda 9 milyon) delleri parayla ölçOimez, onarılmaz kOitUrel katliam, trilyonlan aşan savlif han:aınası, ekonomi ve tabiann tarif edilmez tahribaU ve birçok balkın ve lllkooin lıaydııtça böiOnQp par- w w w halkları tamamiyle "böl, parçala, bOkmet") tııkıil!inden lıııreket eden emperyalist güçler birçok ııedendeA dolayı (halkların dini temelde dahil) lıertllrlü özgQI ınoıifle tepki gösıermesi, Ekim devriminin yaııtısı, savaş harcaınalan, Wm lllkelerde resmen kendi personel askeri gllellnQ bulundıııamaına, birbirlerine karşı yapılan kışkırtıııalar, deşifre olmalan, kendi Ulke toplumunda savlif sOrecinde halktan destellin azalması vs.) bu halldan ve diller sözde "baiiımsız" Ulkeleıe yeniden hükmedip sömllrmek için melıopollerde yflrlllllleıı diplomaıik savliflar •.•.konferans ve anlaşma ve banş görüşmeleri" sıfatı alunda ytlrOtOldO. Bu toplanularda Asya, M- ala yekiti dllştll. Savaştan sonra Alınan emperya- lizmi her ne kadar Kuveyti askeri uzmanlanndan Fritz Grobb vasıtasıyla Ingiliz'lerden kapma girişim ve manevralanna girişmişsede başaramamışur. İngilizler Arabistan'ın deAişik bölgelerinde hakim oı.ı aşiret ve kabile reisierini seçerek nasıl kuıduklan "devletleri" bunlara terkettiyse Kuveyt'ide ta o zamana kadar 159 yıldan beri Kuveyt kabilelerinin reisliAini yapan el Sabah ailesine dokunmadılar. Zaten bu aile daha öncede TOrk Sultanlan tarafından Basra Valiiiiline atanıp "Kaymakamlık" unvanını taşıyordu. Ingiliz emperyalisderi Kuveyt'in paıçası olan diller bölgeleride (ömel!in Irak, Hicaz ve bugUııkll Suudi Arabistan (Siz Suudi Amerikan anlayın)) birer "devlet ve ülke" halinde "ııaııınısıztaştdılar"l 1914 de şelden "1JaAıınsızlılaş" Kuveyt, lngilizlcn:e 1961 de ıeıııııeıı "bııAımsız"lıl!a kavuştııruldıı. Bu "tıaıunsız"lıktan hemen 6 gOn sonra dönemin feodal faşist "ge- .a insanhila karşı girişilen belirçalanması tilmiş katliamlarm ardından gflçsllz g or gemoııyacılan Osmaıılı Tliıl< iıııpaıator­ d. veyt aıılaşma"sıyla "hünayesine" alarak mllslemlekesi haline getirdi. Ingiliz lıe­ ki) Ulkeler yeniden paylaşıldı. Omeilin Kllrdistan dıkde böllinerek doilu kesimi Rus Çariıl!mııı kazak savari birliklerinde paralı askerlik yapan Rıza Han (Şah'ın balıası)'a kuzeyi Tllrklere, gflneyini Ingilizler yıllaıca karadan ve havadan yllrOttlllderi savaşa ve katliam ve diplomaıik manevralarla ulusal kurtuluş harekerini bastırdıktan sonra kuklalan Irak arap haşiınilerine, güney bahsını da Fransızlar "Suriye"deki kuldalarına devrederek 4'e, Arahislanı l9'a, Çini 5'e, Belııcileri 3'e, Paştımileri (Mganistan, Pakistan sömllrgeleştirilmiş) 2'ye, Irianda'yi 2'ye, Afiika'daki bir çıık Ilikeyi de birden fazla parçaya bölerek birbirlerine ve balklarma düşınan kukla uşak­ larına ıeslim ettiler.Birinci ganimet ve nerali" Alıdulkerim Kasım yeniden Kuveyt'in Irak'ın aynlmaz bir parçası oldul!unu beyan ederek Irak'a katılması gerektiAini ileri sllrdO. Kasım diktatllrll Kuveyt'in "devlet • oluşunu Ingilizierin bir oyunu oldulltmu (sanki Irak deAil) iddia ediyordu. Içerde ve dışişleri bakaıılıl!mın vasıtasıyla hazırladıilı beyanat, popagaııda ve diplomatik manevralarla kendi lelıine kamuoyu oiıışıunııaya çalışıyordu. Sömllrgeci Kasım eelIadının amacı önce Kuveyt'ıeki petrol yataklarma el koyarak güçlenmek, sonrada Suudi ve Babreyn gibi zengin bölge petrol yataklarma hakim olmakh. Kuveyt bir sıçrama tahtasıydı. "Arap BirIili" girişimleri, içerde kendine bal!lı muhalefet IIglldeme, dışarda Kuveyt'in Irak'ın bir paıçası olduııunu kabul ehirme ataklan sayısız girişimlerin sadece bir kaç !kJıeAidir. A.Kasımın çıplak şid­ det, gasp, çapulculuk ve tebdide dil!er aşiret ve kabile devlet reisierini hertaraf ederek vaadetiili "arap birlili"nin (siz çauşan birlik anlayın) diJer rakip arap ur paıçasıııı 1889 da yapılan "hıgilıae Ku- rika ve Latin Amerikanın gllçsUz öııdeı"­ liksiz (bmjuva milliyetçiiili anlamuıda­ ak 19 y.yılda dünya çapı­ iv Tarilıce; nda yayılan Ingiliz lıegeınoııistleri birçok Ulke ve bölge gibi Kuveyt toprak şeyhlerince onaylanmayacal!ı aşikardı. A.Kasım çetesinin amacının kendileri- nin sonu oJııcaAını iyice sezen arap kabile şefleri Irak'ın Wm proıesıo, gizli açık telıdit ve oyaıılanna ral!men figııran Kuveyti "ballımsız" bir devlet olarak tamyıp "diplomatik" ilişkiler geliştirdi­ ler. Feodal sOmllrgeci Irak "general"ini bu tllr sonucu belirsiz maceralara iten nedenler vardı. Ülke derin bir ekonomik krizin girdabında yuvarlamyordu. Poliıik ve sosyal isıikııınızlık ekonnmik krize refakat ediyordu. Esas nedenide Kllrdistan ulusal kwtuluş mücadelesinin verdiAi korkuyla istikrarsızlıl!m dişleri­ ne kadar silalılanan Bal!dat faşistlerinin had safhaya varan ve süreidi urmanan askeri harcamalanydı. A.Kasım tiranı )'lilılmış sonıniarıian zengin çevre kabile deviederini işgal edip varlıklanna el koyarak kısa yoldan kurtulmak istiyordu. Fakat Wm ihtiras ve istemleıiııe raJımen dünya kamuoyu, içieki istikrarsızlık arap çevrelerinden gelecek tepki ve cephe gerisinde Kllrt ulusal kwtuluş potansiyelinin verdili ölüm korkusu Bal!dat cellatlannı dizginledi. A.Kasım Kuveyt 8 ve arap şaşlcınlıgm verdili tedirginlilde zamanlarını heyet geçirdiler.• Arap birlili" veya "Ligi• uzun çekişmelerden sonra Bagdal diktıııllriUnün proıesıo ve tehditlerini bir kenara bınılcaralc Kuveyı hanedaDıyla bir savunma biriili oluşturdu. Tabi wm girişimiere penle arkasından duran kraliyeıçi Ingiliz emperyalizmi yön veriyordu. Kuveyı bundan böyle lngilıere'nin kendi askerlerini geri çekme ricasında bulundu. Eylül ayı seyrinde Suriye, Suudi, Mısır, Ürdün ve Tunusıan 3300 ldşililc bir arap askeri biriili devşirilerelc Kuveyt'e yollandılar. Ingilizierin rehberlij!inde Kuveyt UNO'ya Irakın saldırı tehlikesini gerekçe göstetoplantılarıyla Kuveyt Oyelili için tavır rs i rerek üye olması için başvurdu. Başvuru ıoplanbsı çekişmeli bir hava içinde geçti. Ingiliz ve baglaşık emperyalist güçler belirtirken Sovyetrevizyonistleri ve dolu bl<*u yabancı askerlerin bulundulu Kuveyt'tin bagımsız olarak sayılamayacagı, doOyelige kabul edilemiyeceli balıanesiyle Bagdal faşistlerinden yana taraf tutarak, başvuruyu kullandıklan vetu hakiayla boşa çıkardılar. Bilindili gibi Kasım diktatörü 1963 yılında arap nazi panisi BugünkU Baas tarafından devrildi. Baas terllrisderi, Kürdistan Ulusal Kurtuluş Savaşının iyice kızıştılı, arap toplumu llzeriııde yeterince halcim olmadılı ve dünya kamuoyunun, dolayısıyla arap kavimlerinin tepkilerinin yUicaelişinden hareketle Kuveyt'in bal!ımsızlıgını tanıdıgmı ilan w w w .a layısıyla ederek diploınatik: ilişlcilec kurmasıyla Kuveyt UNO ya Uye olarak alındı. Fakat Irak tehlikesi El Sabah hanedanlıl!ının boynu üzerinde sUrekli sallanan çifte alızit bir kılıç olmaya devam elli. Baas terörlsderi 1973'te aniden Irak sınırlan­ na yakın Kuveyt "askeri lcarakollanna" saldınnlı:: işgal elli. 1960'1an bu yana her ala yekiti rg kaygısız yaşamaya alışan Saddam'ın kansız yUregiııi yumoşauna­ ya yeımenıiştir. 14 yıl boyunca KOrdistan hallema karşı ber lflrlll kide layuru ve askeri malzeme, pcnoııel ve diger araç ve gereçlerle vahşet uygulayan Bagdaı canilerinin silahlan diger araplara ve ırkçılannın arasında 100 milyarlar geçen dolarla besleyen yine El Sabah şeyh­ leri başta gelmektedir. Kuveyt çöllerinde tabiatın bagışladıgı petrol "lı:ısmet"ine tonarak zenginlik içinde yüzen El Sabah'ın kOçOic aşireti milyonlarca yoksul arap lcöle ballcmm "beddua"sına uj!nıdı. Zalen Kuveyt oıtak oldugu bab tekellerindeıı ve bab emperyalist lı:ıırumlanna verdili nıilyarlaıt:a petrodolar lcredilerinden dolayı diger bedevi fakir arap kavimleri arasında hep "arap yahudileri" olarale lanedeııınelcte­ dir.lşıe bundan dolayıdırki terörist Saddamın El Sabah'ları bolma saidmsı FKÖ elebaşısı Arafat'a varıncaya kadar "savaş kahramanlılı" olarak övOlınllştilr.lşgalden bir hafta önce Cidde'de yapılan gizli arap zirvesi (lUtfen çab.Şma zirvesi diye okuyun) toplanbsmda Saddam, El Sabah'a yöııelerelc; "bana hemen 14 milyar ver demesi Uzerine El Sabah: hepsini binlen veremem demesi Uzerine Saddam sen vermezsen ben yalı:ında kendim gelir alınm" deyip arap mitolojisine göre Saddam sadece yaklaşan tehlikeyi haber veren cebrail degil, aynı zamanda kendisinin Kuveyt Şeyhinin azraili oldugunu da bir hafta sonra gözler önüne sermiştir. Gııroldugu gibi takdiri şans ve tesadüfle Suudi Arnerikana lcaçaııık kellesini bu kez lı:ıır­ tamıayı başaran El Sabah beyetinin geride bıraletılı Icabilesiyle birlikte toprallıda şimdilik tıknd-i celladlanmn 19.bölgesi haline gelmiştir. hinde görilimemiş bir vahşelie engellediler. Işgal etiili Kürdistan petrolUnUn satışından elde eliili haddi bilinmez milyarlarca dolarla kuduzlaşan Saddam terilristi kadar, Ilim dünya halcim rejimleri de verdilderi silah, yaptılclan arabuluculuk, saiJaıhklari ilişki ve sıuıduklan diplomatik destekle lı:ınmdan geçirilen milyonlarca KUrdistan sakinlerinin ve tabiatının esas lcatilleridirler. Her gün gözlerini yeni dünyaya açan 40000 bebenin, terıırist işbirlikçi rejimierin ip;ence, baslı:ı ve elconoınik sefaleti yüzünden ülkelerini terkederek mizan kuşu misali dünyanın 4 bir yanına savrulan, saab günü korku ve kuşkuyla geçen ıs milyon sllrgilnin (emperyalisılec buna iltica lakabmı talı:ıyor), 2,S milyar insana duvarsız bir hapishaneye çevirdigi dünyanın, hec gün operasyon, işkence ve çanşmalarda şehit edilen onbinlerce bagımsızlık, özgUrlUk ve ıoplumsallı:ıır­ tuluş savaşçısının lcatili, Eritre, Kürdistan, Grenada, Belucistan, Makedonya, Liberya, Namibia, Falkland, Panama, Çad, Ruand, Afganistan vb. ülkeleri işgal ederele veya bölerek uşak1anna teslim eden, dünyayı ve göleyüzUnO giderele yaşaıımaz bir sıcak realı:ıOr peyki haline getiren emperyalisder iş sıradan bir bekçilerine gelince hep bir korodan "Ülkelerin ve hallclann egemenligi" halclı:ının şaşmaz savunuculugu" temposunu tutturup smtan katil yüzlerine "uluslararası hukuk normu" maskesini taktılar. Amaç gerçek anlamda ne uşaklan El Sabah'ı savunma nede beslemeleri terörist Saddam çetesini cezalandınnadır. Emperyalist haydutlar söz yerinde ise şıınartt­ ıklan Saddam'ı bu maceraya cezbederek orta doluyu fiili işgal ettiler. Dolu Avrupa'yı teslim alan bab emperyalizmi bir bütün olarak dünya hallclannı sılı:ı bir zapıu rapı ve şiddet yoluyla daimi rehine almak için hazırladıklan çöle yilnlü planlannın sadece ilk adımıdır. "Dünyada yeni bir düzen kurulacak" mesajını her gün tekrarlayan emperyalist çevrelerin ve basın tekellerinin kasteunelt istedili tanıda budur. "İMF, Dünya Bankası, Kuzey-Güney Komisyonu vb." emperyalist lı:ıırumlarca hazırlanıp, feodal, monarşist ve askeri diktatörlerce uygulanan sömilrü reçeteleri milyarlarca emekçiyi iliiderine kadar sömürmesine, Olkenin wm zenginiiideri ta1an edilmesine veya ele geçitilmesine ratmen emperyalist alebabalan memnun edecek derecede doyurmamıştır. Neticede sosyal veekonomik kriz suuflar ve uluslar arasında daha da derinleşmiş, borçlan bir kenara fa- .o zaman şeyhleri gelişmelerden yıl verdilderi milyarlan geçen dolar ve kredilerle Irak faşisderinin hışmmdan kurtulup öııırUnU uzatıııak isteyen El sabah şeyhlerinin wm yaraıuna1an ıer<rist ku rd çok sayıda asker yılarak ölçUlU dozajda provakasyonlada yeıindi. Kuveyt aşiret reisieri bunun Uzerine lıamileri lngi1iz emperyalisllerine koşarak 1961 de yenilenen "Ingiliz Kuveyt anlaşması" gerelince korunmasını istedi. Bunun Uzerine 1 Temmuzıla illc Ingiliz askeri biriiideri Kuveyt ıopralclarına ayak bastılar. Birleşik arap ülkeleri ıaşıma uçaklarını Ingiliz askerlerinin lıizınetlerine verdiler. İngilizler, Aden, Kıbns ve Kenya daki savaş biriilderini Kuveyt de konuınlaııdırdılar. Bwıu körfeze açılan çok sayıda Ingiliz savaş gemileri izledi. Her va sırurlanna düşUnOlınllş MUHTEMEL GELİŞME· LER, DOGU-BATI "YUMUŞAMASI"NIN SONUÇLARI: Y ulcanda da gösterildigi gibi wm emperyalistlerin ve Irak özgidonde her iki emperyalisı blok beslemeleri tikriti-eflalc eşkiyasını dişlerine kadar silahiandırarak (kimyasal, biyolojik silahlar dahil) kııdunulnıuş bir köpek misali meydana bıralaırak dOnyanın dilec bölgelerinde oldugu gibi Ortadol!ııda ezilenlerin ve hallı:ımızm bagunsızlılc ve toplumsal gelişme mücadelesini dünya tari- 9 danışıklı dolu-balı sıımllrgeci paylaşım savaşlan çatışıııasuıuı açık kutsal bir ittifaka dllııllfliiAII gllnOmOzde işbirlikçi maktadır. Şaddamla savıışa tutuşan kOrller ilk bıışta desteldenecek, arkası­ ndan Ankara bozkıırtlan suni bir baba- ihlali, hava sahanlıltı, T.C. vatııııdıışlannı konıma vs.emperyalistlerin retakatinde Kuzey'den itibaren KOrileri katiederek Saddam'la birlikte Kon sorununnda çözecelderdir. (Zaten şu anda bir yandan KOrdisıan'ın kuzeygflney parçasında boşalttıldan binlerce köyle kllrdsllz bir "tampon ve insanlardan temizlenmiş bir emniyet bölgesi" oluşturmuşlardır. TOrk fıışistlerinin dillee bir niyetide ı 995 e kadar KOrdistan'ın Eyntab, ruha, marıış, meletye, samsur, Amed ve merdini kOrtlerden arındırmadır. Bu gOn Mersin de oldulu gibi bir çok yerde kurulan "kapalı kentler" bunun içindir. BaAdat Terörisıinin katliamlardan soma uyguladıklan Tllıt bozkurtlan Oneeden uygulamak peşin­ dedirler) Tabü savıış bitmeyecektir. Zaten şu andaki cepbeye böldilkleri aıap­ lıın hem biribirine, hemde lsrail 'e kırdırtarak katiedilecek milyonlarca emekçi halk kim yapllya gidecekıir. Emperyalizm aynı senaryoyu Afrika, Uzak dolu ve Latin Amerika'da degişik moıif­ lerle sahnelerne cinayedwlıJtını işie­ mekten çekiıııniyeceklir. Peki diller emperyalistlerle tOm dünya gericililinin Arjantinden Honkong'a, Çin'den her iki Kore'ye, KUba'dan Nato'ya, Polonya'dan, Japonya'ya, Singapur'dan Avustralyayakadar ve BM'e delişik düzeyde KOn halkına karşı Saddaın terörisıini destekleyenlerin arasında Ruslamı yai ve yapııldan ne idi ve şimdi nedir? Bilindilli gibi Ruslar ı2.000 ne-Omelin sınır rs i rejimierin bana PLO gibi Arap feodal şeyh çevrelerinin finanse ederek yaşıttılı giiSiamelik orglltlerin figurıııı olanık fonksiyonu ve misyonu bitiili ve buna ihtiyaç duyulmadıltı. dolayısıyla balklann nezdinde deşifre oldulu için dönemsel gtlçiOIOIOR verdilli çOretle bqı dönen emperyalistler "keyiflerine gın yeni bir dünya" dOzenini laınıcak­ laruu ilan ediyorlar. Bu dOzenin ilk kurbanları bu gOııkll haliyle ilk eıapta ortaıacoo .a dolU lıalkiiR1 olacaJrtır' Geçeııleıde Peıı­ baydutlan Liberya'yı işgal etme- dilenni? DOn yani s. ıo. ı990 da Fransız Hutu w emperya1izıııi ile mini Belçika yeııııeleri Ruanda (ıneıkezi afrika)daki uşaklan sıımorgecilerinin bqı Rabyan- w ma'yı ulusallııılda' için milcadele eden tutsi ballanı boJtıııak için ıakviye kuv- w vetleri yolladılar. DOnya emperyalist bloku milyarlarca emekçinin biriken ekonomi1ı: denıokıaıik ve sosyal sorunlanıu dolayısıyla öıgllr bir Yllf8lll isıem­ lerini çOmıek bir yana açıkça çıkanıcak­ lan ırmsili SIIVIIIIı.ıa (din, sınır ilıla11eri, karşılıklı bak iddia etme vs.) veya dolnıdan sa1dınlıwlıı bUçok bölge balkIanDı soykınmından geçirme pervasızlıJım glltmektedir. Kendilerine halklarm "OIIIm-kalım yetkilisi" sıfatını takan, dllnya emperyalizminin sOrekli propagandasını sıcak tuttulu "nufus alayekiti kişilik askeri ve "sivil" personelle beri Kon milletinin soykır­ bıışından ırnma fıilen kauim~Jlardır. Ruslıınn besleyip kudurttullu zincirli köpekleri Saddam uşallına görllnOrde tar;ı oluşlan bazılan için şaşırtıcı olabilir. Rus emperyalistleri görOnllrde "ambargo"ya kaulmasına ratmen neden önce sorunun "barışçıl" çözOmUnden yanadır? Moskova Çarlarını halihazırda böyle ihtiyatlı davranmaya ilen wrunluluklar vardır. Her şeyden önce birçok arap Dikesinde trak misali (Eıopya, Yemen, Suriye, Cezair,Libya vs.) onbinlerce askeri ve "sivil" personelleri vardır. Sosyal emperya1istler her hangi sıcak bir çauşmaya kauldıklannda sözkonusu arap rejimlerinin ve Jıalldannın bu Rus rg yıllarca .o "çevre kirlililli", "sefaletle mflcadele" gibi demagojik demeçler bu kanlı ve laıran1ık niyelin diller bir anlaumıdır. GOnOmOzde Ortadolluya yıJtılan bunca ABC (Alansal, Biyolojik, kimyasal) savıış silahını, askeri personel araç ve gereçler bu niyelin canlı delilleridir. Onlar caniyane emellerinin kurbanı olarakla ortadotııda ulusal ve sosyal kurtulllf, dolayısıyla anti emperyalist savıışların yegane poıansiyeli olan Kllıdistan lıalkını hedefe lroymUflardır. Saddamı cezalandırma yaftası alunda gerçek barbarlıklarını gizlerneye çalışıyorlar. TOrk Bozkurt eşidyssının salyalı köpek gibi her gOn lrak'ı hedef göstererek ulumalanda aynı amaca yOneliktir. Emperyalizm aynca bu kanınlık emellerine varmak için sözde "kuzeydeki" (siz KOrdisıan'ın gflneyini anlayın) kOrtleri "destekleme" paravanası alunda altemaıif bir çOzOm hazır tut- patlaması" kalabalılına tar;ı nasıl duvaraneatını lrestirememektedir. Karşı devrimci Rus ambargoya katılmasıda Onlar kıvrak Şwerdna­ ze'nin vasıtasıyla dünya kamuoyu nezdinde Saddam\ 1ruıarken el alıından Hindistan, Afganistan ve Yemen aractlıltıyla Balldat nazi1erini donatmaya devam ediyorlar. Ruslar gelişmelerin kesinlikle sömOrgeci trak despotlannın sonu yonünden emin olduklannda lrak:'ı ve uşaldannı gözden çıkaracalclardır. ÇOnkO Rusların "yeniden yapılanma" "yeniden yayılma anlayın), "açıklılı:" gibi demagojik kelimelerinin altında bambıışka dolaplar dOıımektedir. Onların yayJimacı politikası sadece yöntem delliştirip, yeniden düzenlenerek kendilerinin deyimiyle "yeniden yapılan­ ma'dır. Moskova emperyalistleri tOm Ortadolu'da enine ve derinliline yayı­ lmak için önce tOm arap aşiret devletleriyle özellikle Kuveyt, Umman, Katar, Balıreyn, A.Emirau Suud. vb. ilişki geliştirme ve arayı dOzeltmeye çalışmak­ tadır. Ruslar arap şeyhlerinin yıllık 100 milyarlan ıışan petro dolarlannın büyük bir kısmını kaptRak için • ortak proje •• "ortak banka", "ortak şirket", "ortak yaunm", "ortak arıışurma merl<ezleri" , "kredi" gibi çok çeşitli kuruluşlar altı oluştıırına çabası içindedir. Ruslar bir taşla bir kaç kOf vurmayı lıedeflenıekJe­ dir. ı- Alap sermayesini kaparak zamanla arapların baUyla (nitekim baUda petmdolarta yaptıltı teknik yenilik, ticaret vs. milyarlarca kar elde eunektedir) ilişkilerini zayıflatmak, 2- Şu anda "glasnost" gerelli ve mOkafau olarak (sosyalizınin imajiner aıtıldanmda tasliyesinin bedeli olarak) baudan teknik, parasal vb. aldıltı yaniırnlarla sonradan açık çatışmak için gOçlenmek, 3- Kriz- çarlarının gösıermeliktir. ku rd lldeııenıez va zirveye bmlanmıştır. Aı1ıııı nufus yoluııluAu, sürekli ilerleyen doAa ve çevn: kıyıını (bugfln iklim, tabiatın taşıyabileceiiııin 3 laılmdan fazla ısıııınlt lı1zla Y11f81D prtlan yok olmaya yllz IUIIDUftıır) ve milyarlarca insanın iıısanca bir yaşam için bastınlınış ama lıerzaman padayabilecd t bir poıansiyel olllfU ClllpCI)'a1isde "masraf ve azami 1aır" ııwıtıAı aa* bir yandan beliıtilen cinayeıleıi qıeımı Obllr yandan da metropolleıde liberal çevrelerin ve "çevreci gunıplann" sulaııdınlmış da olsa "yapı­ lan doAa tahribalma tar;ı tabiaıuı intikaını" &do p-opıpndalanıım kitlelerde çarpık gelifıinliAi yllzeysel etki emperyalisderi "dola ve hava tababsını koruma uıplanıılan, Almo8feri dengeıle llltma sempozyumu, ekolojik komisyon Bebnlık" gibi g(lslaınelik uıplantılarda biriken 80rUil1ar "çözOm" aramaya zorlaınabadır. Evet emperyalizm kesin bir ~"yeni bir dllnya sistemi" kurmaya yOnelmişlir. Emperyalist ve sosyal empeıyalist1eri faturasını ı960 lardan beri dünya halklarına lldettirdili izleri 10 ilişki ve gelişıneb" bu yöndedir. Halkla· ra ve devrimci 1ıareket1ere dilfen g(lrev, Avrupa (Rusya dalıil) ABD, Japon, Kanada emperyalisderi ile varlıldan efendilerinin keyfine baAlı işbirlikçilerinin olll$hii1D8kla olduldarı dünya karşı dev· rimci ceplıesiııe karşı uyaruk davranıp yem olmamalan aciliyet lı:azanmalı:tad. Sonuç balklann bu tehlikeye karış dav· ranışına lıalbdır. Emperyalizmin bu cinayet planlarını alı-ası edecek tek güç halklarm devrimci savaş cephesi ve dayanışıııasıdır. • Kalırolsun Dünya Enıperyaliz· mi ve Işbirlikçi Gericilik. • yaşasın Halkların Devrimci Biriili ve Dayanışıııası. • YOLU! Yaşasın KAWA'NIN 7.10.ı990 73. Yıldönümünde Ekim Devrimi ve Kazanımları! rs iv ak 1iAin. kaıdeşliAiıı 1ıllkflm sonJııAu, zor ve terin işçileci Bu çaAn .a baskının yok olduAn bir dünya. Bilimsel sosyalizm, böyle bir dünya yaraımanın üıopya olmadıAını gösterdi. Dünya'yı yaratanlarm, dünya'ya sahip olması ve yönetmesi gerektilini, ancak böylece js.. tenen, arzulanan bir dünya yaratabiJe.. eeline işaret etti. Karl Marks, Frederik Engels ve aıkadaş1arı. Komünist manifesıoda yeni bir dünya için, "bütün iiJke. birleşin. çalnsını yaptılar. hayatı w yaratanlarm hayata Birinci Komünist Entemasyonal, sermayeye karşı uluslararası emek cepbesi örgiUledi. ÖZellikle Avrupada işçi sınıfı, tarih boyunca arzulanan düzene ka· vuşmak için savaşa, burjuvaziye karşı savaşa atıldı. ı879'da Paris'te ilk zaferini elde etti ve Paris Komün'U olarak bilinen ilk işçi devletini kurdu. Paris Komünü, w w hilkıııedeıılere karşı savaş çalnslydı. kuruculannın yiliıçe savaşmalarına raAınen fazla yıışamadı, buıjuvazi, savaş halinde olduAn feodallerin de desıeli ile bu ilk işçi devletini yıktı. Işçi smıfmm mücadelesi dunnadı, aksine dünya çapı­ nda yaygıntaşarak gelişti. Burjuvazi sos.. yalizınin Paris'te mezara göınilldülünD, ala yekiti Hitler'in ordusu Kızd Ordu karşısında eriyip gitmesi bütün emperyalist odak· larını şaşkına çeviriyordu. Kızd Ordu· nun 1943 başlarında karşı saidmsı başlarken emperyalisder hala umutsuz deliBerdi. Faşizntin yenilgisinin sosyalisı ve demokrasi güçleri karşısında yenilgisi kesinleşince, empecyalist devlet· b"de savaşa katıldı ve sosyalisı gelişme­ nin dünya çapında zaferini önlemeye çalıştılar. SB ve sosyalisı güçlerin zafe· rioden sonra, emperyalist güçlee "anti· komünist" kampanyayıyllkselııiler. Sta· lin'in ölümünden sonra. SB içindeki revizyonisıler SBKP içinde seslerini yUkselttiler, emperyalisderle birlikte Sıalin'e saldırdılar. Burjuvazi dışardan sosyalizmi yıkamayınca kaleyi içerde fetbetti. Sosyalizmin kazanımlarını adım adım tasfiye ettiler. ı9801ere gelindiliııde geriye sayma süreci tamam· 1aııdı ve kapitalist emperyalist pazarlarda bütünleşme, kapiıa1izmin bOtün yasa· larını yerleştirme ve "komünist" olanları koloşturına yargılama dönemine girildi. Modem revizyonistler, artık aosyalizm maskesi yüzünden atarak geeçek kimlik· leri ile sosyalizme savaş açtılar. Faşiz­ min yaratıılı tahribatların ve saldı. rgaııJ:ıAın faturasını sosyalizme çılwd· ı1ar ve faşist emperyalist gllçleri muka· faılandırdılar. Bugün artık Eldm devri· minin, Lenin ve Stalin'in inşa eııili bir devlet ve Parti yok. Fakat, Eldm devri· minin, Marks, Engels, Lenin, Stalin'in dünya işçi sınıfına öArettiklerini ve ka· zaııdırdıldanru hiçbir güç yok edemez. Işçi smıfı, emekçi halk, ezilen ulusların tam desteli ile emperyalizme, kapitalizme, sömürgecilile karşı mücadeleleeini sünlürmekte, sosyalizm illkUsUne sıkıca sarılmakta, ML ışıAında daha da d. mücadelesini verdiler. Bir taraftan dotaya karşı elilee taraftan egemen kesimlerin haksız, adaletsiz zorba tutumu ve sistemlerine karşı gerek savaş meydanlarmda gerek düşün alanlarında, insanlarm daha iyiye ulaşma çabaları, ı9. y.y. m ikinci yarısında, Karl Marks'ın ölretisi ile sonuçlandı. Bilimsel sosyalizm, insan1:ıAm tarih boyımca arayışına cevap veriyor daha iyi daha mutlu ve llzgQr bir dünya öngllrllyor komünizm. Heıkesin ihtiyacına g(!re pay aldıtı. Cfİl· insaniılın daha iyi mutlu ve özgür bir dünya özlemini bastırdıldarını söyieıken 38 yıl soma ı 911 de, Rusya işçi sınıfı Çariılı devirerek, kendi devletini Sovyeder'i kurdu. Toplumsal eşitsizlik ve adaletsizlik kadar esld olan sosyalizm illkUsU böylece ilk kez çarlık topraklan Uzecinde "Sovyet Sosyalisı Cumhuriyet· ler Birlili" olarak gerçekleşti. ı 911 Ekim devrimi ile insan, tarihte ve evrende sonsuz olarak cJoAmalı: ve gelişmek llzere gereken bilinçli eylemi yUkseltıııe­ ye ve kendi kaderine hükmeınıeye başlamıştır. Emperyalisdec ve dünya gerici gflçleri. SSCB karşı savaş açtı. Dev· rim ve karşı devrim sadece Rusya çapı· nda delil, uluslararası düzeyde mevzilenmişti. Genç Sovyetler Biriili bir ta· raftan içerde Çar gericilerine karşı savaşırken eliler yandan İngiliz, Fransız, alman eınperya1istler ile Romen, Çek ve Polonya ordularına karşı 5 yıl boyımca savaştı ve bu savaşta zaferle çıktı. Em· peryalisderin askeri alanda yenilmeleri ile SB Lenin'in yol göstericililinde !lOS· yalizmi inşaya girişti. Lenin'in ölümünden sonra. onun sadık öArencisi Stalin'in &ıderliAinde on milyonlarca insan, kitle yaraııcılıtını. insiyatifini harekete geçirerek kendi sistemlerini, sosyalizmi inşa etıiler. Çok geniş bir illkeyi miras alan işçiler ve köyliller, insan emelinin neye nınkledir oldutunu gösleıaek, ı5 yıllık bir süre içinde yide ve tanmda taribin en büyük gelişmesini yaratular ve SB'i dünyanın en gUçlO. en gelişmiş lllkeleri arasına katı· ılar. bdnci dünya savaşı başladıtında, bUtUn emperyalistler, SB'nin Hitler faşizmi karşısında bir hafta dayanabil&celini söylüyor ve Hider'i kışlartıyor­ lardı. Fransa'yı ı O günde teslim alan • ur İnsanlar ve ıoplumlar, tarih boyunca özgUr, mudu ve refah içinde yaşamanın IŞIKLI or g den dolayı zengin Sovyet petroBerinden biiyUk tazaııç ~ 4- Kendi işgali altinelald müslüman ülkelerin dinsel faktöründe rol oynayabileceA i baAJmsız1ık 1ıareketini yonuna, dolayıs­ ıyla arap Ilikelerini yedele alma tOm ve benzeri politikalan tutmadılı takdirde zaten antla$hklm Nato emperyalisderiyle dünyanın tOm bölgelerinde g&lişecek ulusal ve devrimci gelişmeleri "tamzıne karşı mücadele" ismi alunda ortak si1alılı gllçle bastırmaya çalışacak­ lardır. Mevcut uluslar ve sınıflararası ll KAZANlMLARI Ekim Devrimi çaAa damgasını proleter devrimler vunnuş, çimlıcriııiıı beşinci ve sonun- olaıalı: komünizmin ilk evıesi ııosyalizm, 1917 Ekim kurulmaya Bu nedenle çapıtız emperyalizm ve prnleler devriıııleı çalı olaralc adlaııdmlıııaktad. Bunun anlamı, proletarya hakim sınıf olarak tarih sahnesine çıkması. ve 1arilısel rolll oynamasıdır. Kapitalizmi (orum en yllkselt aşaması emperyalizmi) yıkıp 11011yalizmi inşa eı­ mesidir, komllnizme giriş sllıecisini başlatmasıdır. Bu başlangıç proıeı.yanm iktidar olması ile açılır ve 1917 Ekim devrimi bunu ıJallamlfllr. lkıidar işçi, kOylll ve asker ile w IOvyet1eriııe alaanlıııqtır. w 1917 Ekim devrimi ile proletarya ıom dllnya'da emek seımaye çelişkisini kestlııleştirıııiş, devrim karşı devrim arasıııdııld saflaşnıayı hızlandırmiŞ ve dOnyanın bir çok Olkesiııde ifçilcr kendi w lıllkUıııetlcri kınıak için ayaklaııınaya gitmişlerdir. m.enıemasyonal öııder­ ulııslanırasl gerici gflçlere karşı lilinde. kornOnisı gflçlerin uluslanırası birtilini Slllamıştır. Ekim devrimi, Dllnyaını­ gelişmelere yOn veren kazdati pitalist lllkeleıdeki emek sermaye çelişldsi, eıııpeıyalist devletler arasınılııki bafbca sOmOrgeci gllçlerle sömürge uluslar arasıııdakl çelişld feodalizmle kOylll yılınlan arasındaki çelişltiler çelişti, alayeldd yeniden paylaşılması için Birinci emperyalist paylaşım savaşı paı1a1ı: verdi. Lenin sömOrgecilik ile ilgili Şl!yle der; (Emperyalizm) Dijer yandan henüz tümüyle sömürgeleştirilmeyen "Çin, Iran ve Türkiye gibi yan-sömürge· ler"den, Arjantin gibi ticari sOmllrgelerden ve bir dizi bagımWık ilişkilerine deginir ve bunların "sOmOrgeleşme sürecinde olan tarihle ve toplumda gOrlllen geçiçi ilişltilerdir. Lenin'in 1914 yılında söyledili !.Emperyalist paylaşım savaşı ile gerçekleşti. Tabiatta ve toplumda gözüken geçici ilişkiler, yani yarı­ sömürge ve dilter baJımhlık ilişkileri sOmOrgecilik ilişkilerine dOnllşttlrilldü. ---.Yan sömOrgelerde sömürgeleştirildi. l.emperyalist pay· laşım savaşının hemen sonunda, Osmanlı imparatorluju, Iran ve Çin emperyalist dev· !etler arasında paylaşıldı ve sömOrgeleştirildiler. 400 yıl süren ve !.emperyalist pay· laşım savaşıyla tamamlanan dünyayı sOmllrgeleştirme süreci emperyalistlerin ilelebet sOrecek ilahi dOzeni yerleştirdik dedikleri an Ekim tersine devrimiyle dOnOŞtllrllldll. Ekim devrimi tamamlanan tarihsel gelişme­ yi tersine çevirdi ve sOmOrge- ::...:._ ___ılerin baJımsızlaşması sOıeci­ ni başlattı. Ekim devriminin anlamı ve Oneıni budur. uluslararası tarafkarar1ılıkla savımmuşlardır. Dijer tan emperyalizme karşı ulusal Jrurtuluş Daha ilk kuruluş dOnemlerinde mücadelesi veren uluslar, Ekim DevriSSCB hükümeti ve bulşevik Ortderler mine umut ve sempati ile bakmış sOmOrgelerdelti ulusal uyanışm Onemini m.KomOnist güçlerle iuifaklar kurmuş devrimci rolünü kavramış, SSCB, ve SSCB ile ittifaklar gerçeldeştirıni. Bu Kapitalist batımıı işçi sınıfı ilc sOmOrge nedenle m.Enternasyonal, ı. Enternasulusların emperyalizme karşı ilifakını yonal'in "Bütlln lllketerin Işçileri Birsavunmuş ve bu doJrultuda politilcalar leşin" şian yerine "BIItlln Ul1celeriıı işçi­ geliştirmişlerdir. Ekim Devrimi, leri ve Ezilen Halklan Birleşin" şiarını sOmürge ulusların kurtuluşuna muazbenimsediler. BOylece Ekim devrimi ile zam olaııaklar yaraıtı. Siyasi, ekonooıik. 1aırulan SSCB nin emperyalist Ilikeleraskeri destek yanında ulusal Jaırtııluş hadeki işçi smıfının Asya. Afrika ve Latin ıeltetleriniıı niıelilini de deliştirdi. DevAmerika'dııki yotsull<Oylü kitleleri ile rimci Ozllne kavuşturdu. Kapitalist sisezilen l:JaAımlı ve sOnıllrge ulusların, emtem dışına çıkma olanaklarını sundu. pe2'yalizme Jaırşı SSCB'nin l!nderlil!inde Ulusal kurtuluş hareketlerini, proleter Mak bir cephesi oluştu. devrimin yedek gflçleri olaralt gören ML; kapitalizmi nisbeten az gelişmiş de ol· Ekim Devrimi 17. y.y'da sa sömürgelerde proletaryanın ulusal başlıyan sOmOrgeleştirme sllıecini tersikurtuluş hareketine, kendi sınıf ne çevirdi. 400 yıl silren büyük acılara. .a başlamışur. parçası kalmamışu. 1914'ıe dOnyanın rs iv ak cusu devrimi yol açan sOmllrge· leştirme süreci emperyalist dönemde hızlanmış, emperyalister arası büyük kavgalaıa yol açmış ve dünyamızın sOmürgeleştirilmeyen bir karış toprak ur çaAıııı ııçıııqtır. Topluıııl.-ın, billlin wilıi boyunca aldıJı bi- katliamlaıa ve zulme or g DEVRİMİNİN EKİM GÜNCEL-TARİHSEL ÖNEMİ VE etkileyen onlara yOn veren sosyalizm ile kapitalist emperyalist gflçler arasındııki çelişlı:iyi gllndeme getirmiştir. Ekim devrimi, sadece emperyalisdere karşı SSCB ve uluslararası komllnist gflçleriıı birtilini Maıl<s ve Engels'in şiar olaıalı: benimsedili "Bütlln Ülkelerin işçileri Birleşin" ilkesini gerçekleştirmelde kalmadı, emekçi hallan ve sOmllrge ve ezilen lıalklanıı birtilini de gllndeme getirdi. Ekim devrimi, emekçi hallan özellikle yoksııll<Oylllnlln çılwlsrmm emperyalizme, kapitalizme ve feodalizme Jaırşı işçi sınıfı ile birlilae ilaidar olması gerektilini kanıtlamıştır. Rusya kOyllllerinin Rusya proJetaryası ile gerek iktidan ele geçirmek için iç savaşta gOsladili laındılık gaWe sosyalist inşa dOneminde gOstmlili çaba bu iki sınıfı kader biriiline zorlamış. başta Lenin olmak üzere Bolşevik Ortderler işçi köylü ittifalanı büyük bir inanç ve toplamını d. tanm:a ~- BugOn ıııeza.. ra gOınUleıı sosya1izııı veya komünizm Olkllsll delil. sosyalizm maskesi ıakan sahıetarlardır. Emperyalistler, rahat uyııınak, dllııya'ya hllkıneımckte devam etmek için, sosyalizmin mezara gOınOlmesini çok ınııluyor ve çok çaba gösteriyorlar. Devrim ilc karşı devrim arasıııdııld savaş dOnyanın heryerinde kıyasıya sllrmekte. Sovyet ıevizyoııiz­ minin mezara gOmlllmesi bir kayıp delil. devrimci ve sıısyıılist gCiçltri arkadan 1ıaııçerlenıeyi bırakıp,JaıPıalist emperyalistlerle aynı safta On cephede yer almaları devrim gllçleriııi iki cepbeden delil tek ceplıedc savaşmalan belki de daha yıııarlıdır. l2 • gösterdi, gösıerecekıir. SÖMÜRGECİLİGİN DEMOKRATİK SAVUNUCULUGU: REFORMİZM! S.ERDOGAN KUrdistan'da gittikçe yükselen ulusal ve genişleyen kurtuluş mücadelesi, bir çok şOven ve sosyal-şOven görilşO hız-buz etti. Hemen bütün siyasal akımlar,. 'KUrt sorunu'nda 'yeni'(!) bir kimlikle ortaya çıkmak zorunda kaldılar. Öyleiri mOcadelenin yakıcı gerçeti ve geri dönOlmez ivmesi karşısında. sömürgeciler dahi "ebıik sorun"dan, "ana dilin konuşulabilecel!i"nden ve hatta sömllrgecüerin akıllı ve uzun sUreli kesimleri, n özerklik planlan "ndan bahsetmeye başladılar. SömUrgeciler içindeki, uzun sUreli çıkarlan düşünen dedil!imiz kesim, sömürgecilil!i idame ebirmek, onu 21. yüzyıla taşırmak ve 'yeni kuvvet dengeleri'nde TC'nin gelecel!ini ganıııti altmaalmak için, "özerklik plaıılan"m kamu oyundaısıtmaya hız verdiler. Bir zamaniann KUrt sözünü uyanış .a w w w Emperyalistler ve revizyonistler, el ele vererek Ekim devriminin kazanımlarını yok etmeye çalışular. Bazı alanlarda başarılı da oldular. ömetin, "SSCB"ni dünya devrimci güçlerinin merkezi olmaktan çıkarıp bu bUyük mevziyi ile geçirdiler. Bugün arbk SSCB yck. Ama Ekim devriminin, tasfiye edilınesinde esas rolü oynadılı sömürgecilil!i tekrar yerleştiremezler. Tarihi tersine çevirip siyasi balımsızlııtını kazanmış uluslann, baJımsızlıJını elinden alamazlar, bu ulusların, devriınci önderlikler altmda ala yekiti rg lanmış ML doıtrulannı etldsizleştire­ mezler, uluslararası komünist hareketin bu ilkeler dol!nıltusunda mOcadeleyi yOkselımesini engelleyemezler. BugOn, emperyalistler M-L ne çok yönlü bir salcim başlatmış. kampanyalar şeklinde M-L min iflas ettilini, bUtUn güçleriyle baAırmaktadırlar. Tarihsel gelişme iflas edenin M-L degü, kapitalizm olduJtunu hareketi (özellikle Kuzey-Bab KUrdistan açısından) kendileri açısından potansiyel tdılike olduJtu dönemlerde de, 'uygun çözüm' reçeteleri vardı. Zira emperyalisder de uzun sllreli menfaatleri açısından bir kaıt'a delil. çift kaıt'a oynamak zonındadıılar. Biliniyor, emperyalist metropOllerde, KUrt sorunu • insanı • boyutuyla işlenmeye çalışırken, bugünkO statükonun korunması kaydı­ yla, çeşitli 'özerklik' modelleri üretilmeye başlandı. Emperyalistlerde kendileri açısından en tehlikeli ihıiıııali, ~ıaAımsız bir KUrdistan olaıak algılıyorlar. Emperyalistlerin, bölgedeki sömUrgeci güçlerin çıkarlarını da koruyarak, ıemeı dayanaklarım hatta daha da saıtlamlaştuıırak öne sOrdOlderi bu sözüm ona refoonlar, KUrt refoonistleri arasında da belli bir ilgiye layık görOldU ve kendi refoonist plaıılan için uygun 'yeni uluslararası durum' diye destek gördü. .o Emperyalistler ve revizyonistler, Ekim devrimi tarafından dol!ru- rs Ekim Devriminin sömllrge Ulkelerdeti etkisi çok kısa bir sllre içinde görllldll. Y an-sömllrge stalllsünU kaybeden TUıkiye tran, Çin'de lıemen SSCB ile illifak kuran ulusal kurıuluş hareketleri doldu ve :ı:al"= ulı$ı. SSCB, ni çevreleyen Tllrliye, Iran, Afganistan ve Çin'deki anti-sömflrgeci ulusalhareketlere bUyfllı;: destek verdi. Ekim Devriminin, sömllrge ve ezilen baAımlı uluslara sundııAu olaııaldar sayesinde, bu uluslar ay&ga kalkb ve emperyalizme sarsıcı darbelee vurdu. Gerek iç savaş döoeminde, gerek inşa dOneminde gerekse de ikinci emperyalist paylaşım savaşı döneminde, SSCB'nin emperyalist güçlere direk vurduJtu darbeler veya SSCB'nin destek ve teşviki ile gelişen ulusal kurıuluş hareketinin emperyalisı­ lere vurduJtu darbeler ldasilı: sömürgecilili olaııaksız kıldı. Kapitalistler 400 yılda bUyük katliamlarla elde ettili sömllrgeleri, Ekim devriminden 30-40 yıl sonra tUmUyle terk etmek zorunda kaldılar. Ekim devriminin yol aç b lı uluslararası gelişmeler sayesinde, bugünkü dünyamızın siyasal tablosu, Lenin'in 1914 de belirtlili tablodan çok faıldıdır. Bariz bir vurgu ile belirtirsek, 1914 te sömürgeleşme sllrecinde olıın bir kaç yan sömürge dışında dünyamız bUUinüyle sömUrgeleştirilmişti. Günümüzde ise, tersine, "ulusal baıtımsızlık" sürecinde olan birkaç sömürge (ki KUrdistan'da bunlardan biridir) dışında dOnyamızda klasik sömürge kalmamışbr. Kısaca, dOnyanın sömürgeleştirilınesi, emperyalist çaJa giriş ile tamamlandı. Ekim devrimi ile sömürgelerin uluslaşma ve baJımsız devlet kurma süreci başladı ve günümüzde de bu süreç de tamamlıın­ mak üzeredir. celerinde, henüz daha KUrdistan ulusal kurtuluş ur d Ekim devrimi ile dolmuş oldu. kapitalist sistem dışına çıkma veya burjuva önderlikler altmda sistem içinde daha fazla insiyatif ele geçirme mOcadelelerini eııgelleyemezler. ak dol!nJltusunda önderlik yap- iv çıkarlarını ma, DD ve sosyaiizıııe vaıma olaııaklan duyduıtu zaman çılgına dönen bu ırkçı kesim, şııpkayı önüne koyup, olaylardan kendi açılannılan gerekli dersleri çıkar­ tarak, bUlUno kurtarmak için, parçayı feda edelim anlayışına uygun olaııık, 'yeni' bir yllnelime girdiler. OıtadoJtu'da uyanan dev ve tehlikeye giren emperyalist stalllko, emperyalistleride yeni çOzUm yollan oretmeye itti. Ve esasen emperyalistlerin çekme- Ama birşeyin albDI vurgulayarak çizmek gerekir, cOmle-alemi politika del!işiklil!ine zorlayan KUrdistan'da genişleyen ve daha da ileri hedeflere cJoAnı genişleme dinamiklerini içinde barın­ dıran KUrdistan ulusal kurtuluş savaşıdır. Bir kez daha söyleyene delil, söyleıene bak diyoruz. KUrdistan ulusal kurbıluş hareketindeki küçük-burjuva, burjuva-feodal öndeıliitin aJırlıJı, proleter devriınci çizgi ve etldlenmelerin zayıflıJıru, bunun objektif ve subjektif kendine has nedenlerini konuyu dalıtmamak için geçiyoruz. Türldye'de 'sol' adına koyu bir sosyal-şOven çizgi izleyen akımlarda po- litikalarında, taktilderinde belli, nispi yapmak zorunda kaldılar. Bu del!işiklil!i onlarada kabul ettiren yOkselıne ratasında ilerleyen kUrdistan ulusal kurtuluş savaşıdır. Neki, bu del!işiklik geçmiş sosyal-şOven çizgi aşılarak yapılınadı. Geçmişin kimi aşın sosyal-şOven tezleri, sıntan yanları lllrpUlenerek, fakat temel teorik tezler, siyasal çözüm önerileri yeni biçimler alarak savunulmaya devam edildi. Bu yazıda reformcu 'sol'un tipik bir temsilcisi olıın, aydınlık-TlKP gelenel!i- şim­ diki adıyla SP çevresi-Uzerinde kısaca durulacak. del!işiklik önce lrısacada olsa bu akımı EylUl öııaısinde ve EylUl'ün sıcak ı:ntil!inde savunduklannı habrlıyalım. Koyu bir Kemalizm propagandası, bölOcUlük feryadı-Dsıelik sıtma nöbetine yakalıınma misali, bıktıncı bir tarzda-, TOrkiye 13 delişildilc hem geçmiş çizgi kutsanarak ve hem de temel progıııınaıik açılımlan, yeni şartlara uyarlanarak gerçekleştiril­ di. degişildikti. degişiJdiAin çalışalun. Yalnız, önce şunu açıııa çıkart­ gm:ldyor. Geçmiş karşı-devrim­ ci çizginin sözde bir "muhasebesi" yapıldı. Bu "mulıasebe" geçmişi temize çıkaran, onun temel karşı-devrimci yönlerini savunan bir "mulıasebe'ydi. Biz muhtemel itirazlan daha başından önlemek açısından, sadece konumuzia ilgili olarak, geçmiş çizginin korunduAunu kendi aAız1anndan aktaralun. mamız bütün Ama serde olsa de -ne bunlar yapılırken, kunarmak onuda 'sol'culuk vardı- işte için, "bölgesel özerklik", "halldann kaderlerini tayin lıııkkı" ve devrimden de (yanlış olrumadınız devrim) bol bol bahsettiler. Tabü lıaJdı olarak sorulacak, hem sömUrgeci faşist TC savunulacak, mevcut statüko savunulacak, hemde 'devrim' den dahi balısedecekler. Bu ne çıkılmaz, bir paradoks. Ne vaıki bütün bu sözde radikal laflar, birer incir yapraAı gOrevi glkfly<rlanlı. Hatta karşı­ devrimi, sömürgecillgi böylesi ~re bulanmış mermilerle savunmak daha da inandıncı oluyor ve bir o kadar da tehlikeli oluyordu. Geçmişte izledilderi "iç barış', "milli birlik hükümeti" gibi siyasetlerin hala daha dolru oldutunu teyid eden muhasebede söylenenler. •.... Çünkü gelişmeler. parlementoyu okka albna götllrllyordu. Bu nedenle 1979 yılı ile birlikte savunma siyaseti izlemesi gereken devrimcilerin, bu siyasetlerini 'iç banş'ı savunmak olaıalı: foımüle etmeleri dolru oluıdu. lç barış en başta halkm ve ayrıca parlementoyu savunan güçlerin talebiydi."(Saçak. Sayı 65 Sf.ll) .a w w w Geçmiş çizgisi kimi köşe taşları­ yla böyle olan bu akunın, Kıınlistan'da ulusal kurtuluş savaşının gelişmesi, Tllrldye ve Kuzey Kürdistan'da Ey lDl'ün koyu karaolıAının dalılmaya yüz tutmasıyla birlikte, belli gllrece delişildilc­ ler bu çizgide gOrtllmeye başlandı. Bu ala yekiti rg çenelin teröre bulaşmamış parleıııenıer ne menem bir delişiklik olduAtmu, sörnürgeciligin demokratik savunucuıuııu diye başiıia çık:antıAtmız cinsten bir bat oldııAımu, kendi belgelerinden izlemeye Bu rs Bu akunın en belirgin bir ıliler özeJlili ise her zaman, bazen 'dış tehdit', bazenele 'iç tehdit' gerekçeleriyle mevcut statükonun savunulmasıydı. Bilindili gibi bunlar Eylül öncesinde 'teröre bulaşmamış gııçlerle milli uzlaşma hükıımeti' önerdiler. Bu temel ayaklar korundaktan sonra yapılan delişiklilder, 'yeni kuvvet dengeleri'nin zorlamasıyla yapılan bir ara se- gllçlerin anlaşması ve ortak bükünıeti olabilecegi, Türkiye'de oldukça geniş kesimler ıarafındaıı ifade ediJecekti. Nitekim 12 Eylülü göııasiemek için gerçeldeştirilemeyen bu mutabakat, 12 Eylülden çıkış için gündeme geldi ve belli ölçülerde uygulandı."(Saçak, Sayı 65 sf. ll) ur d keri Savcılııımm hazırladılı "Apocular lddianaınesi"de buna tanıktır. Bu iddianame, bizim dikkat çekiilimiz ve bir bir onaya çıkardıAtmız gerçelder Uzerine kurulmuştur" ( Dolu Perinçek Türkiye !şçi Köylü Partisi Davası, Sorgu, Sf.5 1. Türkiye Bülteni Yayınlan) diye övünerek belirtiyorlardı. Geçmişte TUrkiye'nin birlili üzerine söyledilderi halen daha belleklerde unutulınadan yaşıyor. Biz o dönemde söylediklerinin bir kısmını aJdarnıak istiyoruz. "Bu şartlar­ da, Türkiye'nıizin ııaııunsızııııını, devlet egemeniiiini ve birlllini korumak, bütün Türkiye halkmm meselesi olmak yanında, dünyanın gelecelinide ilgilendirmektedir. "(Dolu Perinçek, Anarşinin Kayııalt ve Devrimci Siyaset. Sf.l44) Aynı yılın soıılıalıanııdıı yapılan çimlerden sonra iktidardan çekildi ve benzer bir çalııyı bu sefer kendisi yapıı. Ama iş işten geçmişti. Bir kaç yıl soııra, 12 Eylül daıbesini Onleyebilecek tek sc- Billlin bunlar 1989Temmuzunda Bu 'teröre bulaşmamış gllçlerin' DYP, SHP, RP vs.gibi TC egemenleyazılıyor. rinin ıemsilcilerini bpsaılıAını bunlarla kurulan bir mutabııkabD iki temel ayaAı oldıılunıı herkes bilir. Birincisi; T.C.'nin idaıııesinin saglanması, ikincisi; Tllıkiye devrimci lııRkeıiııin ve Kıırdisten ulusal kurtuluş lıaıeketinin tamyesi.lşte, "mulıasebe' böyle bir muhasebe. Delişim de ancak çizilen bu çerçeve dahilinde, yani; eski refoımist-statııkocu çizginin içinde kalan bir delişildik. ak As- baklannı yenıeyelim tezleri kısaca iv yarbakır Sıkıyönetim Komutaniıiı Delişnıeyen temel şöyle sıralayabiliriz: Stalllkonun korunması-savunulması, TC'nin birlllini temel alma, Misak-ı Milli'yi savunma, kemalizm savunuculuAuna devam euııe. 'Ecevit lıükllmetinin 'I'flrki)'e'nin hiç bir sorurumun albndan ~ıya­ calt anlaşıldıktan soııra, TlKP, 'Moskova'nın yıkıcılıAtna ve faşist tcnıre karşı MiUi Birlik Hükümeti'nin kurulması önerisini getirdi. Parti, bu çaArıyı Eccvit'e yde yapıı. Evevit, henüz iktidarda olduAu zaman bu çaArıya itiı. etmedi. .o Cumhuriyeti'nin biriilinin savunulması, Tümye'nin milli çıkarlan vs. en göze batan tezlerdi. Hatta bu sosyalşOven çizgi o denli fütürsuz bir hal almıştıki, KUrdistan 'da ki sömürgeciişgalci oıdulan az g(lnnüş olacak ki, Rus tehdidine karşı 4.orduyu Dolu'ya davet ediyordu. Nitekim sıkıyönetim mahkemelerinde ki sanıimi itiıaflannıda; "Di- DoArusu ne ala sosyalisdikl T.C. 'nin egemenlerinin böyle 'sosyalist'leri bagırlanna basmaları gerekiyor. 'Parlemento okka albna gidiyor'du, o halde görev 'iç barış'. Sanki TÜSIAD başkanı konuşuyor. Evet Türkiye gibi faşist bir ülkede, KUrdistan gibi en barbar ~Orgeciligin uygulandtlı bir Olkede 'iç barış'. Böyle bir çalrının altına, yüzlerine ne maskesi takariarsa laksmlar bütün gericiler imza atac•klardır. Gerekçeleri bir miktar daha geniş olmakla birlikte, 12 EylOlcülerde aynı sloganı aunışlardı. 1ç barış'. Hayır hepsi bu kadar delil. 'Milli Birlik hükümeti' siyasetide doAruymuş. Zaten bu çizginin s&llmOna Or- tadolu uzmanı (!) Faik Bulut geçntiş dilnenıde izleııeıı çizııinin teOOk lıauının dolru oldulımu söylQyor. "Bu arada hemen belirtelim: 1978-80 arasında kurulan yasal TlKP ise, teorileri delil; Tümye'de ki yanlış siyasi stratejisinin sonucu olarak KUrt örgtıtlerine karşı yanlış siyasetler uygulandı. Bımuda gerek 2000'e rıoıııu dergisini çıkaraıak. gerekse Saçale dergisinde yayımladılt TlKP muhasebesini yaparak aşb."{Faik Bulut, Teori, Sayı 1 Sf.l9,67 nolu dipnot.) Demek teori dolru ve fakat bazı KUrt örgütlerine karşı izlenen siyaset yanlışmış. Bunuıla Muhasebe ve 2000 0oAru dergisiyle aşınışlar. Teorinin Jro. yu bir sosyal-şöeven çizgide olduAtmu. mııbaseJıooin bu sosyal fOvm çizgiyi sa-, vunmaya devam euiAini gördllk. Mulıa~ sebe'de sınıf işbirlikçi, devletçi çizginin korundutunu ve üstelik 12 Eylül'den çıkışta da, 'milli muıabakabn' savu- 14 Doıtrusu şu Perinçek'in heykclini Ulus'un göbei!ine dikmeleri gerekiyor. Adam her ne kadar, 'devrim, eşitlik, KUrt'laflan edip ara sıra sömürgecilerin rabatuu bozuyorsa da, onunda elbette bir bildiili var. 'Yeni kuvvet ilişldleri'ni göz önüne alıyor. Ve bunu görmeyen TC'ye tavratmay a çalışıyor. Amaç, 21. yUzyılda ~ yitirrııeyecek politikalar üretmek. SömUrgecilil!i 21. yüzyıla taŞıma hayalleri. Perinçek yine T.C.nin reorganizasyonuna soyunmuş. Bu çevrenin bütün o sOzde 'demokratik, sosyalist' göı11ntUsUnlln altında,yukarda hakkıcia yenümesiıı. ve dayanıksız politikaların sahipleri, TOrkiye'nin en Aıııerikan'cı güçleridir. Fakat bu güçler, KUrt 1100111ımda anti-Ameıilcancılık satı­ yorlar. ABD KUrderin lıak1anndan söz ettiiline göre, bizde KUrtlere karşı ne kadar çok haksızlık yaparsak, O kadar antiemperyalist olacal!ız! Şövenizmin etkisinden bfllllnUyle kurtulmayan veya resmi politikalardan baıtımsız tavır almaktan korkan bazı solcularda bu kolaylıl!ı benimseyebiliyorlar. w w w g~leneksel Dar gllrllşlU tavır, iki yönden daBirincisi, bütün bUyük devletler KUrtlere bazı baklar tanımada yavaş yavaş bir açıkanımıaya girmişler­ dir. Oysa KQrde birşeyler vermede en avantajlı devlet Tilrlıiye'dir. Böyle bir oıanaııa bugün en çok Tilrlıiye sahiptir. İkincisi, Kürtler TOrkiye devletinin yurttaşlandır. Onların gönül rabadıl!ı yanıksızdır. ala yekiti görülüyor. Perinçek soruna sömürgecilerin at gözilikleriyle bakıyor. Onun bUtiln dmli, ateş paçayı sarınadan, yanguun söndOrillıııesi Perinçek'in (Ine.. tileri tamamen resmi politikanın içindedir. TC egemenlerinin KUrdistan sorununda iki ana eitifuniııden bslısedilebi­ lir. Başta geleni, askeri zor. Katliatn, surgun. Kısacası dizginsiz, zincirlerinden boşaıınıışbir valışet. Bu sOmUrgecileriıı en ba1ııaz kesimleri tarafından savunuluyor. Onlar, bırakın diyorlar, "ot dahi yeşertmiyelim •. tkinci g0r0ş ise, askeri zoru dıştalamamalda birlikte, bir takım reformlar, iyi!qıimıelet yapınak­ tan yana. Bu ikinciler kendi aralannda açık Kısa bir lıaıırlatma. Kllrdiatıın'a emperyalisderinde verme olan lazım yarışına girdikleri 'bazı lılkı.' deliJdir. TC'de zorda kaldıl!ında Perinçek gibi akıl lıocalannın söyledil!i dol!nıltuda 'kıskaııç' dawaııınııyacak ve bazı lıııklar vm:bilecektir. Bu durum aönıllrgecile­ riıı kabul edelıileı:ei!i bir gelipncdir. Aileale bu 'bakls'a mpıen, TC'nin egeıııen­ lii!i. işgali devam edecektir. S!lıııllrgeci zincirler kınlmadan, enıperyalildcıde içinde, onların KUrdistan'daki upk grubu yerle bir .ıv!ilnıeden, Oteki Ilim iyi· lettirmeler, mevcut staıUko içindeki çözflmlerdir. Sonuçta, aönıOrgecilil!in g zemininde~ lıizınet eaniye- eelini iyi kavramış. Yalnız bir şey çok farklı varyanılara aynlıyorlar. Bazılan önce ezelim, soıua reform derken, öıeld bazıları, hem reform yapalım-hemde ezelim diyorlar. Tabii bu iki temel zaman zaman birbirine dönüşüyor. Dünyada, bölgede ve KUrdistan'da meydana gelen deJ!işınele­ re parelel olarak. bu el!i1imlef genişle­ yip. daraldıltı gibi, birbirine döııllşllyor. Ortak bir yanlan varki, o da KUrdistan'da T.C.nin egeınenlil!iJıiıı devam etmesi. Aslında geriye kalanda bir nevi nUans aynlıl!ı, politikaılııki del!işik taktik önermelerdir. el!ilim .a "Katı Dolu Perinçek, emperyalistlerin dahi Kürtlere bazı haklar (1) venne yanşma girdikleri bir ortamda, TC'nin lcıskanç olmamasını, Kilrtlerin TC'nin yurtıaşlan oldulunu, Kilrtlere en çok TC'nin birşeyler verebileceAini. aksi tutumun dar gOrOşlü ve dayanıksız oldulunu ve TC'nin yeni kuvvet ilifkileri rs bir kaç satırda özetlenen amaç yatıyor. T.Cyi yaşatmak. Biz yineele devamında söylenenleri aktaralım da, gerçek kimliili tam olarak ortaya çıksın, aynca haklar tanımada emperyalist devletlerden daha kıskanç olamaz.• (D.Perinçek, 2000'e DoRru. 1988 Sayı 26 Sf.7) or Sf. 7) hiç itgale. illıaka ııJraınamı, gibi algılıyor ve llyle l(!slermek isliyor. laırunması kapısına çıkar. Perinçek emperyali stlerinde KUrt IIOIUilDRWl önenıiııi kavnıymk buna uygun politikala r geliştirmesi laırpsında. telaşa laıpılmış ve TC'~ alcıl bucalıl!ı yaptyor. "KIIrde birşeyler vermeele en avantajlı devlet Tllıtiyedir", Y<*sa. pasıayı kaçırabilirsiıı Avantaj sizde. Nasıl olsa egeıııenliliniz var, bir takım balelar mft'Clt, cgeıııenlii!inl d. Sayı 26 Tflıtiye'nin kendi yurtıaş1aruıa ur "DUnya devletlerinin poliıikalan ortada. Peki Ttırlriye bir devlet deililmidiı? Türlıiye devletininde kuvvet ilişki­ leri zemininde gerçekçi ve 21. yüzyılda geçerliiiiini yiıirmiyecek politikalar izlemek diye bir sorunu yokmudur?"(D.Periııçek, 2000'e Dol!tu 1988 sorwıudur. Tllıtiye ak KUrdistan'da gelişen ulusal kurtuluş mUcadelesi ve il1as eden klasik sömürgeci çözümler, egemeniere yeni çözüm yollannı dayattıııuu beliıtmiştik. Dolu Perinçek'te bu 'yeni' durumun tümüyle faıkında olarale tabiiller yaptı. Esası TC egemenlerine akıl bocalıl!ı olan Qnerileriııi sımdu. içinde yaşaınalan., en çok iv nulmaya devam edildiili ortada. Şimdi de 2000e DoAru'da ne biçim bir çizgi izleııdii!ini izlemeye çalışalım. Perinçek'in yazdıklan ortada. Yorumada gerek yok. TC'yi 2 ı. yüzyılda da ayakta tutmak istiyor. Bu arada Kilrtlerin TC'nin 'yıırttaşlan' oldulunuda ımatmamış. Tam bir şOven kafa. Cezayirliler, Fransız sömUrgecileriııin, Vietnamlılar ABD'nin, Giııe'liler Portekiz sömürgecilerinin ne kadar 'yurttaş'ı ise, Kürdistanlılarda TC'nin o kadar 'yurtıaş'ıdır. Ama o, kavramlar dilzeyinde dahi, sömllrgecilerle aynı dili lroııuşuyor. TC'nin bil cümle temsücileride, 'KUrtler bizim yurtıaşlanmız'dır diyorlar. Perinçek, KUrdistan'ı sanki, Tllıtiye'nin dol!al bir paıçasıymış gibi, kişıirmeye çalışın, Perinçek~ uykusunu kaçıran ise gelişen ulusal kur- mücadelesidir. Bu mUcadelede del!il. lıel!ımsızlık. egemenbaklar bazı lik istiyor. Baıtımsızlıl!m ve egemenliilin uzun süreli otıııası. emperyalist lıc­ tuluş gemonyanın zincirlerine laıpılınayıınık dol!nı ilerieyebilmesi ise mQcadelede, proletaryanın bıı1ımsız siyasi haıtının egemen olmasma baiJı. Bu bat buglln için zayıf olmasına raııınen. sosyalizme gelecekte gelişip gUçlenıııesi için olduk· ça elverişli bir zeminin oJdııl!ımuda belirtelim. Perinçek alcıl lıocııh&ma devam ede dursun, biz politikasıııdalıi oıeti kimi del!işiklikleri izlemeye çalışalıııı. (Devam Edecek) Emperyalistlerin ve Sömürgecilerin Savaş Çığırtkanhğını Mahkum Edelim! 2 Alu&tos'da Kuveyt'in lralc faşist sömllrgecüeri taralından "işgal" ve "ilıs Saddam Hllseyin'i destekleme ye blqleılılar. tikçe ivme tazaıııııaı bir ortam ~·da ABD, Fransa vb. fl1ke1erdc de dış ıicaret açıldan glln geçtikçe bliyllyurdu. Özellilde ABD'leri Dllnyanın en borçlu ll1tesi dıuumıma gelmişıi. Var olan "Amerika Rllyası"tuzbuz olmuştu. Milyoıılan:a Amerikalı işsiz, yersiz ve yıutsuz ka1ıııqtı. Kısaca ifade etmek gereltirae tqılumda olabildiline bir dejeııe­ rasyon ııöz kııııusuydıı. Halkın yOneıime laırp gflçlll bir lıofııutstızluAu ııöz tcmı­ suydu. l~te bu ortamda ABD emperyalisileri eltmomik olaralt çıkmazda olmalarma raJıııen Askeri. ÜstllnlliAflnO lrullaııınk ha1lt kit1e1eciniıı dikbilerini dışa yilnettmek ve aym zamanda yeni nefes borulan açmak isıiyordu. Anık Dogu Balı ikilemini 1wllıııımanııı maddi Jeme1i kalmamışb. Işte bu ortamda Irak Kuveyt'i eui. Irakin Kuveyt~ "işgal" ve "ilhak" etmesinden önceki durumona delinmektc yarar vardır. rum bıaıdan ibaretıir. Gezegeııinıizde ı 990'1ara gelin- 1968 yılında askeri bir darbe ile ele geçiren faşist Baas Pariisi "Pan-Aralıizm" adlı ideolojiye bııAlı olarak. Arap olmayan halldara, Ozel1ilde Kilrtlere laırp kara ta'(!rUn Orgtltleyicisi ve nygulayıcısı oldu. Faşist Baas y&ıeıi­ mi Kllrt lıalkma karşı, jeııosid politikası­ m adım adım yllrUriiiAe koydu. Kan soylanmını temel alan Baasçılar emperyalist ve sosyal emperyalist gOç1erin lıer Jllrlll destelini alıyordu. 1975 yılında Irak ve Iran aıuuıda imzalanan "Cezayir Antiaşması"na bııAlı olarak Klin halltına ikıidan rs dilinde Onemli gelifmelere tanık olundu. Bu geli§meleriıı en &ıeııılisi diyebilecelimiz Gorbaçov'un Rusya'da iklidara gelmesi üe birlikte Do~ Blolaı fl1ke.. lerinin "Tekelci Devlet Kapitalizminden" "Pazar ekonomisine" geçmeleridir. Bu geçiş, solıık savaşın hOkllm sllniiiiO "ild blolc" denilen "bipolarisasiyon"a son verdi. Bununla lıirlikle çift sesiililin yerini çolc seslilik aldı. yeni yeni uluslararası ve bOigesel askeri ve ekonomik olarat gflçlenen potanSiyel gllç1er ortaya çıkJı. Bu dıııwn ABD, SSCB vecJiAer mıiyazlı emperyalisder tarafından kabul edi1ecelt gibi delildi. Bundan dolayıd­ ırki Georges BUSH yapmış oldu~ bir çok desklanısyooda oluşturulması gereken "yeni ıı1us1annsı dllzeıı"den balıset­ meltteydi. Çolc ses1iJi1iıı neden ol~ dengeler yada deııgesizlildec emperyalist çevreleri tedirgin ediyordu. Do~ Avnıııa lllkeleriııde baş gllsleaen ekonomik ve siyasi krizin vardılı boyutlar, işsizlik orarumn gittikçe yllkseldiAi, ur lemeye !abi tutmadau var olan bizi anlama. kavrama ve ona karşı d$1 bir hat izleme olanagı yoktur. Dabada açık bir şdtilde ifade etmek gerekirse, var olan jeo-poliıik ve ekoııomilr. durumu kaYlllmadan yıılarsız ata binmişçesine nesnel duruma karşı tavır ıatınmış oluruz. Bir çok çevmıiıı içine dllştllkleri vahim du- ak gezegenin içinde iv Yaşadıpnız karşı eşi gOrlllmemiş kat1ianılar yapıldı. 1988'de Sovyetler BirtiAi. Fransa ve daha bir dizi emperyalist gllclln lrak'a vermiş oldukları askeri, ekonomik ve dipbmaJik destckle, Kllrdisıan ha1kma karşı kimyasal silahlarla "insanlık suçunu" işleyerek "HALEBÇE"de 5000 Kflrt atçakca katledildi. Badinan bölgesine laırp girişlikleri kimyasal sa1dırı1a' neıi­ ccsiııde biıılcıcc Kflrt katledildi. Binlerce Kflrt, Kuzey ve Gilney Kürdisıan'a sıJındı ve sıJıııan Kflrtler TC ve Iran sömtırgecileri tarafından ·oıam Karnptan"na dolduruldu. Irak Devleıi, tutsak a1dıJı milyoıılan:a Kllrd'll Arap çOIIerinde o1ıışturdııJıı "Çadır Kaıtlere" doldurdu. Onbinlerce Klin kayıptır. "QataDıza" (70.000 nufuzlu) şehri daJıi1 olmak ıızere, 4000 Kan Köyıına boşalbp yakıp çıktılar. Emperyalistlerin desJelinde bu katliamlaı geıçekleşıiriık aym zamanda Araplan Kllrdistan'a yer- .a w w w 1eştirip Kürdistaıı'ı tam bir "deltllrdizasiyon"a tabi tntmuştu. Buglln KOrdistan'da oturan nufusun 3/1 arapıır. Faşist Irak sömOrgecileri 1980'de emperyalist gllçlerin kendisine verdili destck ile lran'a saldırdı. Sekiz yıl silıen ve emperyalisderin çizdiAi sınırlar çerçevesinde devam eden bu savaş bir milyondan fiız­ la Olllye, bir o kadar yarahya neden oldu. Irak 70 ıııilya'lık bir boıç ıı1tınıı 8olcııldu. Fakat, Irak Devleti, 1975'de K11rt harekelini boJınal:: için lran'a venJiAi "Şatul­ el Arap" bölgesini elde etmeyi başardı. Körfez kirizi ilc birlikte, Saddam Hüseyin lO yıl 0nee yırUıJı andaşmayı yeniden kabul eui ve oo yıllık savaşın soııuç­ larıııı 1ıa1ka Odeui. Irak Devleti 70 milyarlık lxmı Odeyenıe:z duruma gelmişıi. ÇllnkO, ibracatlannın egsı peaole dayamyordu. Diger pelrol Ilmicileri olan Ilikeler özellilde Kuveyt vb.leri sflreltli pelrol fıatlannı dllşllrUyor ve tiretimini artınyorlardı. Böyle bir onamda Irak Devleti bua1aıı borçları, onların faizlerini bile Ildeyemez duruma dilşmek ile laırp laırpya kalmışb. Bu durumdan hareket ile Irak Devieli Iran ile yapmış ol· duAn savaşı •Araplar adına" yaptılım ve bundan dolayı diger Arap lllketerinin kendisine verdilderi boıçlan iptal etmesini istedi. g o1ıışur1ıı:n işgal buluııdugıı nesnel durumu ıarihse1 maıeryatizınin ışılmda MaıksisJce bir ince- ala yekiti mil- or dolucia girmiş oldnkları gerici iuifıık­ lann tnrbllıı1an olarak tllıt katili, faşist ba1ldarın biıbir1eriııi Jıolaz!aı!ıJı, liyetçi, dinci ve faşist 1ıarekeıin g11n geç- d. hak" edi'-si ilc birlikte ıtım dikkatler OrtadoAu'ya. IIWtikle Kllrfeze )'(llıeldi. TUm emperyalist ve bpiıalist dOnyanın lrak'a karşı olU§Iııtduklan "kutsal iuifıık" adım adım yOrOr1IIAe konuldu. Devrimci, demolaat gOrdftgflmllz bir dizi gflç ve oiU§IIIII bu iki bıııp arasmda ilk dOııemlel- bocıılanuıya başladılar. Daba sooraları ise "nesnel mllttefilc" yada "Kuzey Gllııey ikilcmiııi" &ı plana çıka­ mak bu iki gllclln çizdigi gllzergah'm farth kortej1c:rinde yer aldılar. Daba da açık bir §ekilde ifade eımek gerekirse bazıları "Üç dllnya teorisi"ndeıı hareket ilc Irak Devletini ABD emperya1isJierine laırp savunmaya. eliler bir kısmı ise, geçınqtede belirtıiJimiz gibi "uıangaç Oç Dllnyııcı" bir ıavırla Saddamı "objektif mUt!efilc", sonuııcn kesimi ise Orta- Iıak-Kuveyt arasında cerayan eden bu çelişki ve sflrtOşmele.- Irak için bulunmaz bir ortam yaratmışb. Kuveyt işgalinden bir hafta Onee Saddam Haseyin ABD'nin Irak Konsolosu olan APRIS GLASPIE ilc gOrflştO. Bu gOrflşmede Saddam Hllseyin Kuveyt'le ilgili "ıarüısel lıaklanıu" dile geliriyor ve "eAer ABD bize sa1dınısa bizde gereken cevabı veririz" diye gerçek niyederini açık bir şekilde ortaya koyuyordu. Eylfll ayımn ortalanna dognı APRlS GLASPIE, yapmış ol~ açıklamada "Iıak'm Kuveyt'in bOtllnllnO ele geçirecelini" dllşllııcmedild ifade ediyordu. Bu deklarasyonda da gOrllldOAO gıbi ABD lrak'm Kuveyt'in bazı bOlgelerini Ozellilde bazı pelrol ada1anın işgal eıle­ cegini daha (lııçe biliyordu. Bush'un damşınaıılaruıdaıı biri ise ABD'nin pçelt niyederini şöyle dile getiriyordu: "Biz Saddam Hllseyin'i olmast gereken yere geıirdjAimiz duygusundayız" diyerek ABD'nin OrtadoAuya yOnelik planlarını ve gerçek niyederini dile geıiriyo­ du. ABD eski bııştaıı1anııda Carter'in danışmaıu Brezisky ise ABD'nin gerçek niyetini biç bir Jeredllte yer vermeden şöyle izah ediyordu: •ABD'nin Kuveyt 16 etme istddtriııi açık bir şekilde vwguluyordu. Yoksa aylardır "Insan Haklan", "Uluslararası Hukuk" ve "Devletlerin Güvenliji" diye nınurulan tempo ve yapılan demogojinin hiç bir maddi temeli y<*tur. Kuveyt ipi ve illıala ABD için bulunmaz konjokUirel bir ortanı yaraıu. Çünkü ABD, bugfln dünyanın en çok lxxçlu o1aı Dlkesidir. ABD nin dilt7 emperyalist ve S(lmiiQıcci gflçler ile oluştur­ d$ bu modus vivendi'nin temeli savaş çıJ!ırtlatnlılıdı. Irak'ın Kuveyt'i iP etmesini "Casus beli" diye lanse edip devalüasyon yapıp bir taş ile iki kuş vurmak istemektedir. ABD'lerindeki aşın üretimin vardılı boyutlar ve neden old$ krizden çıkmak için -bu kriz Amerikan emperyalimıi için Jıayal edilmeyecek bir ortam yaraıu- barış dOneminde Aynca, Türk sömürgecileri Körfez Krizinden yarar1aııarak KuzeyKürdistan halkına kııı1t soykırım politikasını en il!renç ve en alçakca yOnlemlerle hayata geçirmekbıdir. Şimdiye kadar yüzlen:e k!ly bofalıılnıış, boptulan köyler, ormanlar ve eldnler yaygın bir Biz Fransa KAWA ıaraftarlan Türkiye ve Kuzey-Bau KOrdisıantı OrgUtlerle "SOS KÜRDISTAN" adlı bir komite oluşıurduk. Komite, Fransız politik ve hümanist çevreleriyle ~ye geçerek Kuzey-Kürdistan'da yaygın bir şekilde uygulanan "yeni mecburi isbn Kanununa" ve ooıın yınııtJ!ı ıalırilıııdara dikkat çetıneye çalışıyor. Bu amaç ile Ortak bir aliş, orıalc bildiriler çıka"ıldı ve yaygın bir şekilde daltblıp yapıştınldı. "KAWA Avrupa Komitesi'nin" sürgflnleri ve kaıliamJaıı yeren bildiriyi yaygın bir şelıilde daJ!ıuık. çıkardıJ!ı buldu. Kürdisıan'a nedenleıden dolayı Irak S(lmürgecileri ile ABD ve diller emperyalist gflçler arasındaki pazar dalaşunından iki ıaraftan birini nıt­ mak halka, devrime ihanet eunektir. "objektif" yada "subjektif' olarak ittifaka girmeleri veya mütıefık görnteleri sınıf işbirlil!i teorisini savunmalanndan kaynaklanıyor. Bugfln Irak sömürgecileri ile girişilecek olan her türlü ilişki Kürdistan devrimine ve Kllrdisıaıı Ulusal kurtuluş mllcadelesine ilıaııet eınıebir. Fakat bazı lıareketler ve yayın çevrelerinin ne dediili açık bir Pilde Maya konuluyor. Bulanık bir ortam yaraulıyor. w w ıaıl!rlüklerle w Harekeıiıniziıı krizin ta başından itibaren ıabııdıllt tavra bal!lı olarak, biz Paris KAWA ıaraftarlan olarak körfez krizi ile ilgili çevremizde yflrfJlllleıı alaivitclere canlı bir ~lde kaııldık. Ekim ayının başında Fıaıısız Komünist Partisinin dllzenledil!i gll8leri yürüyüşüne aktif bir şelıilde kaUldık. 20 Ekimde KAWA'nında içinde yer aldıJiı 50 ye yakın fransız ve yabancı Orgflılerin dOzeniedili g(lsleri.ye çok canlı Pilde iştirak ettik. Gösteri boyunca Irak Devleti, Batılı ala yekiti uııraş vermekte ve Fransız Kamuoyunu dahada duyarlı 1alabilınek için bir açbk grevini Orgfltleme çabası içindedir. 19 Kasım .a rs İlkel anıi-Amerikancılann faşist dik- Aynca ·sos Kllrdisıan" Kuzey bir heyet g(lndenııek için iv içsel TBKP yöııtem olanılı: soruıııı şekilde yakılmakıadır. yapamadılı eııflasyoııu, böylece bir kriz esnasında hayata geçicebilme olanaArnı çeşitli g alunın" bafuıa bizzat bekçi olarak dilrllme istekleri ve hiç patıasma petrol elde Kürdistan Sorunu ve TBKP'nin Yeni Acılınu! _, kilçOk iyi1qıimıelerte ele ıılmayı Gıtline lıoyııyor. Omei!in 1932 sayılı dile yUik .o r l~iş Olkcleriıı normal bir fiat ile petrol'e Sllıip olmalannı saAJamaktır" diyerek, baulı emperyalistlerin "siyah yeren ve Dol!ulu ganlar aııık. Yllrllyllş .,._.. KAWA ve Irak Kürdistan cephesittiR çıkanlılt k&fez krizi ile ilgili bildiriyi ve lııRkeıi­ ınizin Körfez krizi ile ilgili bilctirisiııi çok yaygın bir~ dııAtuık. koyanya TBKP yaııteın olarak 11J1U1111 kllçllk iyileşıirnıelale ele Ilmayı l!nllııe koyuyor. Omei!in 1932 sayıb dile yasııt koyıın ya TBKP y&ıtem olarak 11J1U1111 kllçııt iyileşıirnıelale ele llınayt aııane koyuyor. örnelin 1932 sayıh dile yUik koyıın ya- rd çıkan, gflveııliAini satJaıııak ve balılı eııdflsıri­ sanın kaldınlınası. Jlllyl.ece ııdıııı adım nicel birikimler saAJayınk ııoruıııı "adil, ak u olan 1990'daPıns'te yapıla­ cak AGlK toplanUsmın bir seansına Türkiye başkanlık yapacak. • SOS Kllıdisıan" komitesi, bu durumu Tllılı:i­ ye'yi Odllllendinııek olınk dellerlendiriyor. Bundan dolayı timdiden çeşitli hazırhldar içine girmiş bulunmaktadır. Kahrolsun S(lmürgeci savaş emperyalist- Yaşasm Kürdistan ulusal Kurnı­ tuş Savaşı! deıııokraıik bir tarzda çözmtlf olacak. BiltOn bu iyileşıimıelec tek bir aıııaca hizmet ediyor: Tllılı:iye ile Kllrdisıan'm biriiliini pekişıirmek. Bunun anlamı llldur, bazı iyileştirmeteele beraber Kllrdisıan halkını mevcut kıtderlerine razı euııelttir. Bir partinin devrimci olup olesas amaç ve erekle OlçOlür. "Devrimci eylemlcıi" ve "devrimci SBV8flllll" kendi başlarına dellil. bunu siyasal amaç ve gllrevlerini g(lrl.llnOnde tıııanık devrimin kesin zaferine vardırması gerekir. Devriıııcilil!i maske edinen bazı toçUk burjuva bareketJet reformlan esas amaç olanık &ıllne koymasına nı&men "devriınci eylemleri" ve "devriınci savqıını" dı,.._,., Ama açıktan açıl!& ıaornıaı o11ıı g0ç1er devrimci eylenıleri ve devriınci savqım binıadıJ!ı linline koydulltı çiıııleriııi. nıllcadelenin silalılı biçinılai­ ni reddedeıler. Açık olalı, ıevieyoııist ıefornıaı­ Fraıısa KAWA TARAFTARLARI .. lar, devrimci lıaRbdere ve JI"Jema!n açıktan açtlla tavır alırlar. Peşpefe ıe-­ forınlarla, niıel cJelilıııe girıııebiziıı nieel birikiıııkrin lıedetleriııi gaçetlqlirileri iilhtdıen, devrimi uzak ııwııo. def olarak gMrlec. Reforınlann, devri- dil!ini mi ortadan bldınııadılt dllfllıtcesini ileri~- RefonııJm plipııenin birbasaııtalt olarak ele alırlar. Koıııllnisıler hiçbir zaman mormlar için ıııac.ıeteye 1aıı1t ıJel!il1erdir. Ama keııdi esas devrimci g&evleri yerine ıeforınaı g&evJo. 17 maz. Revizyooist nıfonncular bı*ı rarihteki Ornekleri gibi devrimi bir tarafa koyınalcia kalmıyor, pıııtiktc de blltlln devrimci mflcadelc, devriınci çalışma örgüıleome biçimlerini dalıi reddcdiym-· lar. SOSYAL PASIFİKASYON VE SAHTE "BARIŞ" HÜLYALA· RI Yıtmlann banşl8n yana duygu- Revizyonist reformcuların başlıca iddiası bir ulusal kurtuluş savaşının rakip emperyalist güçlerin dev- reye girmesiyle pariayarak dünya savaşına yol açacaAı, bımwı nUkleer silahlan ateşleyebilecel!i ve dOnyanın sonu oıacaııı iddiasıdır. Bu iddia yanlıştır. Bir dünya savaşı ihtimali varolabilir. Ama şimdiye kadar birçok ulusal kurtuluş savaşı dünya savaşına yol açmadı. .a rs yeni yeni savaşlanıı tohumları ab· w kıqı Ulkelcrdc kapitalist gelişmeyi bızlaııdı. ve uluslarm ezilmelcrine kıqı verilen savaşımı yaygınlaşbnnası ve yoAonlaşbrmasıdır. Bu, bir gerçektir. Bundan şu sonuç çıkadri, emperyalizm, çolu zaman ulusal savaşları k0rilkler.(4 1) rması gerici savaşlara kıqı kışkırtmak, protestoya dOnflşlllrmek, biliııçli bir tu· tumla savaşa karşı kitleleri yllnlendir· mek devrimci bir gOnıvdir. Bu anlamda savaş alcybıan her lıarUeıc,lıer gllsteriye biltOn gflçleciyle katılmak, Orgfltle· mck, destek vermek gerekir. Ama komUnistler hiç bir zaman Jıalkı aldat· mazlar. Uluslararasıııda, cıııperyalizm ve sOmUrgecilik devam eııikçe taian ve sOmflrU dllzeııi devam eııikçe savaşlar ihtimal olarak- olacıılrıır. SOmUrgcci· liJc kıqı devrimci bir savaş verilıneksi· zin, kapitalist devletlere ve egemen sınıflaıa karşı, soygun sOmflrU dflzcnine şöyle der: "Emperyalizmin başlıca Ozellilderinden biri, en geri Lenin, iv larını lınaksızın, barışın w mllmkUn oiııcaAını sOylemek halkı kandınnak demektir. Halkın bu şekilde aldaıılınası egemen burjuva sınıf ve bükOmederin işini, planlarını kolaylaşbrınak demektir. KOrdisraıı'da bu sOmUrgecilcrin işini ~ Geçerken del!inecel!imiz dil!er bir iddia ulusal kurtuluş savaşının bir sOmOrııcci emperyalist gUcll zayıflartıl!ı, bunun da rakip emperyalist gücü gllçleııdirdij!idir. Bu sonuçran lıarcketle ulusal kurtuluş savaşından vazgeçile- mez. Lenin, "emperyalizm albnda hertUrlU ulusal savaş olanaAını yadsunak teorik olarak yanlış, rarihselbakı­ mdan batalı ve uygulamada Avrupa şOveniziıniylc bildir"der. (42) Emperyalizme, sOmUrgecilil!e kıqı devrimci ulu- bıujuwzinin ikiidariarına kıqı prolerar· ya iç savaştan, sOmUrgcciliJc kıqı czi· Ien balklann ulusal kurtuluş savaşından başka çıkar yolu yoktur. sal kurtuluş davasını yadsımak ezilen balklann sOmUrgcci ulus burjuvazisine karşı savaş vermenin, olanaksız oldulunu bildinın bir çalin, pııtikte ezen ulus şOvenizmini savıınıııaktır. w laylaştınnak anlamına gelir. EAcr sflnık· li ve demokratik bir barış isteniyorsa, Revizyonist reformcuların başlıca iddialan "lıanşçıl yol", "süabran arınma" , "silablı mUcadelc )l(lnleınlerini takeıme". geniş halk yıgmiarını Jıarete.. ala yekiti Oçllncüsü, kapitalizmin dengesiz gelişim yasasının bir sonucu olarak bir çırpıda bUUin Ulkelerde devrim ve sosyalizmin zaferi sOztonusu del!ildir. Tck tek Ulkelcrdc, emperyalist zincirin zayıf oldulu Ulkelerde, devrimin zaferi olanaldıdır. O da savaşı zm-unlu kılar. SOmUrgcciler ve emperyalisderle bol!uşıııadaıı ya da bir iç savaş yaşama­ dan hiç bir Ulkedc sosyalizmin başarıs­ mdan bahstdilcmez. g Sosyalistlel', biçbirdOnem, ne eskiden ne de şimdi, devrimci savaşlara karşı olamazlar. Emperyalisder ve sOmUrgeciler tepeden tuııaAa silablılar. Ve amansız bir şiddet uygulayarak politikasını bayata gcçiriyorlar. TC sOmUrgecüerin yflrUauııu bu Zm' politikasına kıqı KUrdistan ulusal kurtuluş mUcadclesine kaqı çıkan bir Türk sosyalisti sosyalist delil şOvendir. GUmüzde sllmflrgecilile ve emperyalizme karşı ulusal kurtuluş savaşı olmaz demek bilyUk bir yanılgıdır. .o r devrimci savıışıın veri- yaıulgı buıııdadır. araçlar1a sOrdllrUinıesidi. Iç savaş sınıf mUcadclesinin kaçınılmaz devamı geli~ ve şiddctlcıınıesi. Her bilyUk devrimle bu ılııl!nılannıışbr. Bu durum ezilen balklarla sllmUrgeciler arasmda da geçerlidir. Kürdistan'da emekçiler onlusu, devrimci bir rarzda ulusal baskıyı m-18· dan kaldırmadan, SOmUrgeciler ve empcryalisderle ballan kopamıadan, kendi ulusal bıujuvazisini dışıalaıııadan, kendi ikıidanııı kurmadan, ulusal &gflriUIUnU ve sosyal kınılıışumı aal!layamaz. rd Iıışııdur. Scruıı lirken, devrim yolundan ileeieıten nı· fonnlar, devriınci mlleadelenin yan Oı1Kıleri oiaraJı:: alımr. BOyle bir devrimci aavıışıın olınaksızın, nıfonn gevezelil!i ya da vaatlcriııdeıı llleye bir teY kal- te geçirme, TC SOmUrgeci ıniliıariz. mine, zm- ve şirdct politikasına karşı mUcadelcnin en açık, en bnırlı ve bıl8rlı ifadesi olduludur. En bilyUk temel ak u ri koymazlar. Reform devrimi ortadan kaldınııaz ama söz konusu olan ilkeler· de uzlafma olmaz. Devrimci g(!revlec yerine reformcu g(lrevleci koyaııt nı· fıırııılanıı lıqısmda devrimci ilkelerden taviz -neınez. Pasifisıleı' ya refonncu bir kampaoya ya da nıfumılann Wınden yadsınması teklinde bakarlar. Anlık çıkarlan gözeterek iyileştinneye çalışular. Bu sonımın burjuva konu- Ikincisi, sınıf mllcadelesini kabul eden lıeıkes iç savaşı kabul elmek lDnındadır. ÇUnkU, savaş siyasetin başka Bir anlık ols1111 revizyonist reformculann dedilini kabul edelim. KUrdisran lıalkının kendi ulusal-kUitOnıl kurumlarını parça parça barışçıl yollarla sallamasını savunup uygulanıaya koyalım. B1111wı güvencesi nedir? Ve nasıl olıışacak? Oluşsa bile "ulusal kurum ve kuruluşlan" ayakrakalmasının KUrdistan balkmm özgürce gelişmesini aaıııa­ manın güvencesi varmıdır? Biz b1111un olınadıp sllyiUyoruz. Tarihieki olaylar ve Iıaiiiıazırdaki durum bunım izabıdır. "Ülkede deındaııtl.aşıı olmadıkça, milliyetlerin "tam kültürel gelişme OzgUrllll!U"nUn de güvencesi olamaz". "Kesinlikle söylenebilir ki, Ulke ne kadar deınolaatik ise " uluslarm OzgUrlUIU"ne karşı "subtler" o kadar az olacak ve bu suikastlcnı karşı güvence de o kadar çok olacakbr."(43) Türkiye, Irak, Iran ve Suriye'de bun1111 güvencesini aramak abesle iştigal ebnek olur. T.C.sOmUrgecilcri daha dün soykırımla girnıediier mi ve bugUıı girmiyorlar mı? Güney KUrdisran'da (Irak KUrdistan'ı) ulusal kuruluş mücadelesi yükselince, Irak devleti zor durumda kalınca, geçmişte bir "oıonomi" aldı. Sonra ne oldu? ı 97S'telri kimyasal katliamlar... Son Iran ve Irak savaşındaki gelişmeler.... lran'daki devrim dOnemi ve Türkiye Cumhuriyetinin ilk kuruluş yıllarında sOz verilen vaadler.•. sonraki gelişmeler biliniyor. KUrdistan'da en ufak demokratik istem ve hareket 18 ETMEKTIR SONUÇ OLARAK Revizyonist reformculann genelde ulusal sorunla ilgili özelde KOrdistan sorunu ile ilgili tezlerini yorumlayıp eleştirrnek düştüıtü yanılgılan aynnulanyla ele almak olanaksız, çünkü her satın yanlış. Kürdistan devrimci proletarya hareketi sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşım, oportllnizme ve sosyal w .a rs iv ak Tarihsel deney ve tecrübelerin gllsk:rdiAi ve gUnOmflz koşullannın zonmlu aooucu, devrimi ve sosyalizmi hedefleyen bir parti esasıa illegal örgütlenmek :ımıııdadır. BUtUn ülkelerde, burjuva clemOOatik sisteminin en "istilaarh• olduıto illkelerde bile proletarya illegal parti yapısını kurmadan edemez. Çllnkü, burjuva demokratik sisteminin en istilı:­ ıarh görUndüJtll ülkelerin hükümetlerinin yalan ve iki yflzlü beyanianna nıAmen, kendi anayasalarını devamh ihlal eımette oluştıınluldan gizli polis ve istihbarat örgüderi ile kapalı kapılar ardında iş gönnektedirler. KomUnistler arasına ajan ve provakatOr sokmakta, devrimci hareketin burjuva iktidannı tehdit eder boyuta büıilndüJtll anda onlan imha euııekte ve zindanlaıa tılanak­ tadır. Burjuvazi her türlü gizli araca ve yllılteme başvurıııaktadır. KomUnistler illegal ve legal örgüderi sistemli bir şekilde yürütmek, illegal ve legal çalı4mayı birleştirerek sürdürmek durumundadırlar. Hiç bir demokratik hak ve OzgürlüJtUn bulunmadıltı KUrdistan'da sömflrgeeilerin icazeti ile devriınci politika yapılamaz. Burada yasalcdıJtı önermek illegal örgüdenmeyi, illegal çalışınayı reddetmek sadece bir budalahk, sosyal pasifikasyon deJtll, aynı zamanda örgütsel tasfiyecilik, sömürgeciliJte bizmettir. Kllnlistan halkını aldatıııalttır. w Revizyonist reformcular Iegal burjuva fırsadıırının kullanılması legal olanaldardan yararlanmasını legalizme ıapıııa durumuna getiriyor. Bu sömürgecilerin yasalanna ve onun iradesine, w onun dllşUnce ve uyguiaınalanna buyun eıtiştir. Kendi dili ile konuşamayan, ulusal "inkarcıhJtm", fUtürsuzca baskı ve terörün sOrdOJtü, insaniann kendi dOşOıı<:esiııi söyleyemedilti bir yerde Iegal, "barıfÇl", reformisı yol sömürgeci kllleliJin sOslenip pllslenmesi, gerçeJtin gizleıımesidir. Bu koıııUnistlerin lega1 ala yekiti fıısal ve EK: Yeni Açılım 18. sayısuıda bir de 'Yuvarlak Masa' toplantısı dllzenlenıiş. Kendini Kürt Aydınlan olarak gören bazı "tanınmış" simalar katılmış. TBKP'liler "Kürt aydınlan"na sorduıto sorular karşılıl!ında aldıltı cevaptarla kendi kanalma su akıtıyor. Yurtseverler, TBKP'nin güdümüne girerek ulusal demokratik mücadelelerini veremezler veya bu konuda üzerine düşen görevleri yerine getiremezler. Demokratik platforııılarda Kürdistan sorununu dile getirmek diye bir görev varsa bu TBKP'nin politikasına etntegıe olmayı ge rektirmez, onun bayral!ı altında olmaz. Tersine o politikaya karşı çıkarak, Kürdistan devriminden yana tavır koyarak bu gOrevi yerine getirebilirler. Eller içinden çıktıklan halka yabancılaşmamışlarsa, kendi beyinlerini ve yüreklerini karalamamışlarsa, yerli TBKP'nin bayraıtının altı olmamah. TBKP'ye övgü dizmek, onun politikasını benimsemek, insanı Kürdistan hakmdan yana del!il, başka güçlerin yanına götürür. Söyledilderinden bazı bölümleri aktanyoruz: or g YASALCILI(H DEVRİMCİ HAREKETİ TASFIYE larm, yasalcı çalışmanın kölesi olmasını getirmez. Burjuvazi kendi koyduıto yasalan başta kendisi çiJtniyor. Proletarya'om bununla kendisini sınırlandımıası dOşUnülemez. Engels, "illı: silahı padatan siz oldunuz bay burjuvalar! • diye yazıyordu. Devriınci mücadele yöntemlerini savunmak, tartışmak, hazırlamak, hayata geçirmek illegal bir örgüt olmadan yıl!ınlan devrime yöneltmek mOrnkün del!ildir. mesiyle oluşan "bOtünlüldU dUnya"da Türk egemen sınıflarıyla birlikte TBKP revizyonist-reformculan da yerini alı­ yorlar. Böylece emperyalizmle birleşmiş sömürgeci burjuvazinin kucaıtında son nefeslerini verecekler. d. BURJUVA olanaklardan faydalanmayacaJtı anlamına gelmez. Elbette komüııisder en küçük legal olanaktan her zaman ve her koşulda yıRtnlarm örgütlenmesi, devrim ve sosyalizmin propagandasını yaygmlaştırmaya çalışırlar. Ama on- ur soykınmlarla 9011UÇianıyor. Önderiik- Iere )'8llllan R•Uaıstleri buıada saymıyo­ nız. Taribe ve gUnOmUzde KUrdistan koşullanDa bakıldıJtmda acaba hala KUrdistan halkmı silahsız, savunrnasız ve güvencesiz bırakma çabasımn kimin işi ı>labilereJtiııi ve hangi gllçlere himıet edecel!iııi söylemenin gereJti var mı? şOvenizme karşı savaşımla ilişkilendirir. Sosyal şöveııizm (oportüııizm) "banşse­ ver" ve yasalhRtyla kendini "kendi" burjuvazisine uyarhyor. Prestroyka'om "yeni dOşUnce"si, savaşın dehşet verici korkusuyla çal!ımızda, ulusal ve toplumsal devrimi engelleme çabasına giriyor. Onu Türkiye'ye uyariayan TBKP ve diller revizyonisder, savaş tehlikesini göstererek Kürdistan hallı:ını devrimden vazgeçirme çabası içindedirler. Lenin, Oportünizm ve sosyal şövenizmi tahlil ederken şöyle der: "Oportünizm ile sosyal şOveniz­ min ekonomik erneli aynıdır, ayncahldı işçilerin önemsiz bir kesimi ile kendi ayncalıldı durumlarını savunan, küçükburjuvazinin, egemen ulus durumundan yararlanarak öteki uluslan soymasından payiarına düşecek kırıntdar... "Oportünizm ile sosyal şOveniz­ min ideolojik ve politik özü de ayoıdır: Sınıf savaşımı yerine sınıf işbirliJti; savaşımın devrimci anlamını yadsıma; güçlüklerden bir devrim için yararlanacak yerde, zor duruma·, ·düşen hükümederine yardımcı olmak. .. "(43) Revizyonist-reformcular sömürgecilerden ve emperyalizmden yanadırlar. Rus batıalanııııı ve Doıtu Avrupa'nm batı kapitalizmine eldemlen- ÖMER AGIN ('BİR TBKP'U OLARAK) KONUŞUYOR: "Yöntem ne olursa olsun, bana göre Kürt sorunu adil demokratik barışçı bir yaklaşımla çözülebilir.... Sorunun çözümünde de tarallann mutabakatı önemlidir...·, "Bir noktada bellı:i yine iki ulusun ulusal görevleri çakışmıştır", "KOrderin varhl!mın kabulü küçümsenmemeli Türkiye'de KOrderin varhıtının kabulü bir anlarnda devrimdir", • Açık ki, burada toplantıya kaulan tüm arkadaşlar Kürt'tür.", "...bana göre Kürt sorunu Türkiye'nin bugünkü sınırlan içerisinde çözüm olanaldannı banndırmak­ tadır. Ve bu sorunun çözümünün bir yolu da Türk ve Körderin oııak bir politika geliştirmesiyle olasıdır. Bu anlamda Kürt aydııılanıı, Türk ve Kürt hallı:lanom yaklaşmalan konusunda çaba sarfetmeleri gerekiyor", • ...bugün, lcapitalizmin çok kısa sOrede yok olmayııcaıtı gilrllldü. Kapitalizm kendini yenileyebilir. En azı­ ndan ortaya çıkan sonuç şudur: Artık ulusal sorunlar anti-emperyalist bir seyir izlemeyebilir." 19 vardı. Komela (35) Age S.150 (37) Yeni Açıhm Sayı:18 (38) Ayru Decgi S.Talay, (40) Ayru Decgi (41) Lenin- Sosyalizm ve Savaş S.61, 5. Baskı Sol Yayınlan (42) Lenin Age S.61 (43) J.Stalin M.U.S. ve S.S. S.53 (44) Lenin, Sosyalizm ve Savaş, miştir." S.24 Alımet OKÇUOliLU: "Bana göre KUrt aydınlarının bir dönem radikalleşmesi ne kadar kaçımbnazdıysa, bu ej!ilimden bir an önce kurtulmaya çaiışmaian da o kadar zorunludur. Burada mücadele yöntemlerindeki radikalizmden del!il, düşüncedeki radikalizmden sözetmek isıedil!iıııi özellikle vurgulamak istiyorum. MEHABAD KURT CUM- durumu dej!erlen- bulunmadıliıdır. Bunu çok iyi tespit eden Kasımlo, gerçekçi bir yaklaşımla "Iran için demokrasi Kürdistan için özerklik" şiarını ortaya atb. Barzani de, Talabani de bu gerçeAi kavnyor. Buna uygun stratejiler ve taktikler gelişıimteye çalışıyor­ lar. Başansızlıklannı onlann bu yaklaşımiarına balılamak bana göre haksızlılcur" (23) Yeni Açılım, Şeref Yıldız, Sayı:18 S.12 (24) Ayru Decgi S. 14) • w (25) (26) Yeni Açılım Sayı:5 (27) Yeni Açılım, Sayı:15 w (28) Ayru Decgi (29) E.H.Carr Bolşevik Devrimi Metis/lsL w ı. 11917-1923 (30) Yeni Açılım, Sayı:15 (31) Ayru Dergi (32) Aynı Decgi S.27 (33) Yeni Açılım Sayı:18 (34) Lenin UKTH S.150 Yedinci Baskı-Sol Yayınlan ala yekiti (Birinci Böliimün De\'llmı) .a rs iv ak dirdil!iıııizde tespit edebilecel!imiz bir özellik de, bölgede bal!ımsız ve birleşik Kürdistan projesine elverişli koşullann ur Uluslararası •• ha çok geııişlediginde halk kitleleri içinde daha geniş destek bulduj!undan dolayı daha açık alanlarda oJal!an toplantılarını yapımik istiyordu. Bu amaç ile Komelanın yetkilileri Sovyetler BirIilli'nin temsilcilerine başvurdular. SSCB Mehabad şehrinde "Anjomani-iFarbandi-i-Kürdistan -u Şoravi" (KUrtSovyet dostluk Demej!i)ni kurdular. Archie Roosevlet jr. göre bu Dernek Sovyeder BiriiRi'nin Uluslararası propaganda örgütü (VOKS) tarafından kurulmuştu. Bu Demel!in kuruluşu Kornela'nın toplantılan için açık bir yer aynı zamanda Kürdistanlı yıırtseveclerin buluşması için bulunmaz bir alandı. Diller yanda bu dostluk dernel!inin Iran-Sovyet dostluk Demellinin bir şubesi olarak del!ilde (KUrt-Sovyet dostluk dernel!i) olarak açılmasının tarihi bir önemi vardır. Hacı Davut balıçesinde kurulan Koınela örgütü'nün üyeleri kendi aralannda bir parola saptadılar. Bu parola "Xwedaperesti şıeki çake" Türkçte'si "Tanrı'ya tapmak güzel bir şeydir." Belirtmekte yarar vardır, Koınela'nın kurduj!u Hacı Davudun evi "Xwedaperest" tepesinde bulunmaktaydı. Bu anlamda paralada bir kelime oyunu vardır. Aynca Komela "Nıştunan" adlı bir dergiyi kuruluşundan itibaren çıkarmaya başladı. Roosevelte bakılırsa Komela örgütüne bal!lı olarak Musul, Kerkük, Erbil, Süleymaniye, Revanduz ve Çaklava şehirlerinde (Güney Kürdistan'da) seksiyonlar açıldı. Ayrıca Türkiye Kürdistan'ında Komela'ya ba!llı bir örgüt oluşturuldu. (Archie Roosevelt j.r, La Republique Kurde le Mehabad in les Kurdes et le Kürdistan. Sayfa 202-203) or g (36) Age. S.151 HURİYETİ daha önce illegal bir şekilde &'gütlenıJil!inde kendi üyelerinin evlerinde toplaobiarını yapıyordu. Daha sonralan "Komela"nın kitle ilişkileri da- d. Serbat BUCAK: "TBKP'nin programında KUrt sorununa bakış açısı olumludur. Geçmiş programianna nazaran, Tflrkiye KomUnist hareketinin gelişimini gözOnline aldıgımızda epey mesafe kaıetmiştir. En azından UKTH iliresi TBKP'nin programında yer almıştır. Gerçi her ne kadar geçmişe dayanan bir iki prüz varsa da, özellikle komünistler iktidara geldil!inde, eııer Kürtler özgürlül!Une kavıışmaınışsa, sorunu sosyalizm çözecektir gibi, eskiye dayanan bir takım yanlış örıermeler vatsada sevindiricidir. TBKP'nin programında bu konuda çok ileri aşamalara gelin- yetkilileri, 1944 yılında örgütüyle ilişkiye geçerek Kürdistan bayraj!ının oluşmasını saj!ladılar. Bu bayrak Kırmızı, Beyaz ve Y eşi! renklerinden oluşan ve ortasında güneş bulunan Kürdistan bayraj!ıdır. (Thomas Bois, Mehabad une Ephemure Republique Kurde lndependaute en Cahier Orient. Lübnan 29 Al!ustos 1963) Ayru zamanda Kürdistanlı çeşitli örgüıler 1944 yılında Dalender daj!ında bir görüşme yapıılar. "Peyruane se sınor" diye anılan bu antlaşmaya Tflrkiye Kürtlerini temsilen "Xoybun" örgütünün temsilcisi olan Qazi Mele Webab, Irak KUrtlerinden "Hevı" örgütünü temsilen Şex Ebdullah Zinoye ve Iran Kürtlerinden "Komela" örgütünü temsilen Kasıme Qedri imza atblar. Bu antlaşmaya göre söz konusu olan üç KUrt örgütü aralarında her türlü maddi ve manevi destek yapacaklarına dair bir birlerine söz veriyorlardı. (Kerim Husami, Komara Demokratik a Kürdistan /Mehabad) Weşanen jina niL Sayfa 49) Üç sımr antiaşması olarak taribe geçen bu antlaşma Künlistan halkının anti-sömürgeci kavgaıla sürekli birbirlerine ihtiyaç duyduklan ve ortak ideallerini hayata geçirmek için birlik yollan aradıklan açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Belirtmekte yarar vardır. Komela örgütünün SSCB ile iyi ilişkileri Koınela Irak Kürdistan'ındaki "Hevı" KÜRT SOVYET IL1ŞKILER12. BAKÜZIYARETI Eylül1945 yılında Kadı Muhammed, yej!eııi Seif Gazi ve Manaf Kerimi dahil olmak üzere bir grup önemli KUrt şabsiyeti Sovyetler Birlil!i tarafından Bakü'ye davetedildl Eylül 1945'te ikinci dünya savaşı bitmişti. Batılı emperyalistlerle Sovyetler BiriiRi arasındaki ilişkiler bozolmaya yüz tutmuştu. Bakü'ye \'llraR KUrt beyetini Alayof ve Eyüp Kerimi karşıladılar. Heyet üyeleri g(lrkemli bir şekilde karşılandılar. Merdegan Hoteline yerleşen KUrt beyeti isteklerini yazılı hale sokarak Azebaycan Sovyetler Cunıhuriyeti Başbakanı Cafer 20 ileri sllnlüRü bu gOrüş o dOnemin Sovyet yOnctiminin gOrOşüydü. Yukarıdaki alınbela da gOrll1düRII gibi bagımsız bir Kürdistan devletinin kurulması için halk kitlelerinin seferber edilmesi geıekir. Aynı zamanda Kuzey (Türkiye), Güney (Irak) ve Batı (Iran) Kllrdis1aıı'da halk kitleleri seferber edildiRi takdirde Kürdistan 1ıa1kının bagımsız bir Kürdistan devieli lcunılınaaı yOnündeki Ozlemleri gerçek- sayısından. Muhammed, Bakırorun •Azabeycan çerçevesi içinde bir Ozerk y(Detimle yeıinıııelidir" yOnllndeld Onerisine kaı1ı çıkar ve KUrt istelderini açı­ ldar: "Kürtler Azerbaycan çerçevesi dışında bir Ozeri: yOnelim kurmaya kesin karar vermişlerdir. Siz Tebriz'deki meslektaşlarıııım tutumunu desteklemek için vargücünüzle çalıştınız şimdi­ de llltfedip Kürtlerin taleplerini de tıqılayabilininiz" (MKC. Sayfa 112) w w w Kadı Kadı Mubamnıed'in kararlı bu kesin ve Batırof: "Sov- tavn laıqısıııda, yeder Biriili wr oldukça Kllrtler mutlaka Ozgürllllderine kavuşacaklardır." Age. Sf.ll2) Buna karşılık, Kadı ala yekiti "Çı fıroke .a leşmiş olur. Bakırofun gOrüşüne benzer bir gOrüşte Naaıruıdır. Barzaniyle olan gOrQflllesinde Naaır: Türkiye, Irak, Iran ve SSCB'deki Kürtlerin biriefiilesi halinde tıaAımsız bir KUrt Devleti kıınıbi­ lirsiniz" diyordu. Orient (Beyrut'ta çıkıyordu) gazetesi'nin 22 Ocak 1959 or g tkinci dünya savaşının sonucunda olaşan elverişli koşullardan yararlanan DoJ!u Kürdistan ha1b belli bir program etrafında birleşerek kendi isteklerini açık bir şekilde dile getiriyorlardı. KOP'nin programı otonomist bir programdı. Başka bir deyişle KUrt sorununun tran devleti'nin sınırları içinde hal olabileeeRini On gOren bir peıspektif sunuyordu. Tabii ki bu perspektif ile çelişen bir dizi öj!e vardı. 16 AJ!ustos 1945'de Komela'mn bir toplaııusında Kadı Muhammed KOP'nin kuruluşu için bir öneride bulunuyor. Bazı Mehabad tarihçilerine gOre Cafer Bakırorun önerisi ve telkiniyle birlikte Kürtler böyle bir partiyi kurdular. Daha doj!ıusu Koınela KOP'ye dönüştürüldü. Hemen bu toplanbom akabinde 106 kadar KUrt şahsiyeti ortak bir deldarasyon yayınladı. Kadı Muhammed'in: "Sovyet kardeşli~miz yeni partiyi desıekleyeceldenlir" ılediRi KOP'nin programını olıışturdular. Yayınlanan ortak deklarasyonda : "KUrt ha11cı şimdi d. Daha sonra Bakırorun KUrt heyelinin onuruna verdiJ!i Çay partisinde maddi yardım sorunu ele alındı. Belirtmekte yarar vardır ki ayn, Ozerk bir KUrt bölgesinin oluşturulması meselesi Sovyet yetkililerinde kabulunü gOrdü. Kadı Muhammed Ozerk bölgenin kendisini savunabilmesi için maddi araç ve gereçlere ihtiyacı olacaJ!ını ve SSCB'nin yardımını bekledilderini belirtir. Bakı­ rof ise Mehabad'a tank, top, makineli tüfek, tüfek ve gerekli savaş araçlarını gOndereceRioi vaad ed«. Ayın zamanda Bakü'ye askeri okula gOnderilecek olan Kflrt Oj!renciler için kontenjan ayıra­ caJ!ını da söyleyen Bakırof: "Tebriz'de açılacak Üniversite'de okuyacak KUrt OJ!renciler için seksen kişilik bir kontenjan aynlacaktır" der. Kürtçe kitapların basılması için Mehabad'a bir Matbaa makinesi gOııderecegine sOz veren Balarof Komela'nın, Kürdistan demokrat Partisi'ne dönüştürülmesi gerektiRini KUrt heyetine önerir. Daha sonra Kirof heykelinin yanmda bulunan Azizorun Türbesine çelenk koyan Kflrt heyeti iyimser ve nımı11eri yükselmiş bir şeldl­ de Kürdistan'a döner. Sovyet Kızıl-or­ dusu 1941 yılmdatran'agirerken birkaç Sovyet belikopteri yukarıdım auıj!ı geniş çaplı Kürtçe bildiriler halkla büyük sempati yarattı. Komelanın üyelerinden olan Şair Hejar bu gerçeRi bir şürinde şöyle dile getiriyordu: rs iv ak Bakırofun Muhammed •y ardıma ihtiyacı olan halkımız kendisine uzanan eli sevinçle karşılayacak ve sıkacaktır."(Age sf.112) diyerek Kllıt 1ıeyetinin gOrüşünü dile getiriyordu. ur Bakırof'a suıııııak fizere Alayofa verdiler. Listede yer alan isiekierin başında tıaAımsız bir Kllrdis1aıı devleti askeri ve ekoııomik yardımlar gelmekleydi. Daha sonra KUrt beyeti Batımf ile gllrilştll bu görllflllcde Bakuof Iran'da yaşayan Kllıt, Azeri vb.lıalldara uygulaııaıı baskı ve zulme dikkat çekti. Aynı zamanda tıaAımsız Kllrdistaıı devieli meselesinde ise tavrını şöyle açıkhyordıı: "Kürtlerin kendi Ozeıldilderini kumıalc için acele eıınelerini gerektiren bir ıhırwn yOOur. ÇUııkll Kflrtlerin OzgürlüAünün sa#laın temellere dayanması geıekir. Bu temelde aııcak balkçı gllçlerin yalnız Iran'da delil, TOrkiye'de ve Irak'ta da başanya UiaşmalanyJa aıılabilir. ~SIZ bir Kflrt devletinin 1ruııılması konusunun ise ilenle tüm halkın birleşmesi için fırsat cloldı*tan soııra ele alınması daha uygun dilşer. Şu sıralarda ise Kürt Ozlemleri Azerbaycan çerçevesi içinde bir Ozeri: yOnetiııı1e yelinmelidir. (Mehabad KUrt Cumhuriyeıi, Sayfa 111) şah (teyare) sembole Şadiye Ki te debü? Meleke azadiye Bı belavkırma dupel belavok Bela wela ordiya Şahinşalıi ku ~ bü dı neçira rebenan de mm dit ku ınişk e dı bin Stalin de" Komela örgütü oynamış olduJ!u tarihsel misyonu oynamışb. 1945'lere gelindiJ!inde Doj!u Kürdistanlılar Kürdistan Demokrat Partisi'ni (KDP) kurmaya karar verdiler. KÜRDiSTAN DEMOKRAT KURULUŞU VE AMACI: PARTİSİ'NİN KOP'nin kuruluşu DoJ!u Kiirdistan'da olduJ!u gibi Kürdistan'ın diller parçalannda da güçlü yankılar yapu. dünyanın faşizmden kurtulmuş olmaaı­ ndan yararlanmak ve Atiantik Antlaşmasının getirdilli taahhütlerde kendi kaıkısımn da bulunmasını istemektedir. KUrt hallcının Rıza Şah tarafındım inkar edilen anayasal ve insani haklarındım başka bir isteJ!i yoktur" (Kerim Husami, age 5.64) deniliyordu. Bu ortak deklarasyon o dönem DoJ!u Kürdistan'da mücadenin ve ulusal bilincin vardıJ!ı boyutlan açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Kürtler varolan olumlu konjüktürel ıhırwndım yararlanılarak bir daha eski ilişki aj!ma yeni sOmürgeci boyunduruj!a girmek istemiyordu. Yürütülen faaliyet harcanan çabalar bu gerçeRi açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Deldarasyon'da yayınlanan sekiz maddelik KOP'nin Programı: a) Iran'dııki Kürt halkı kendi y!lresel işlerini yOnetmekle özerkliJ!e sahip olacak ve tran Devleti çerçevesi içinde otonomi alacakur. b)ÖJ!retim dili ve hükümet dairelerindeki resmi dil Kürtçe olacakur. c) Iran Anayasası hükümleri gereRince deılıal bir yöresel yasama meclisi kıııulacak ve bu meclis tüm devlet işle­ rinde ve kamu hayaunda denetim hakkına sahip olacakur. d) Resmi görevlilerin KUrtler arasmda seçilmeleri geıekir. e) Köylülerle toprak sahipleri yasal eşidik saJ!lanacak ve her arasında 21 desıekleyecektir. g) KUrdistan Demokrat Partisi, çok zengin olaıi <k$ıl zenginlik kaynaklarını işleterek Kürt halkının ekooomik ve sosyal hayat düzeyini yükselunek için çaba gösterecek ve ticarede tarımı geliştirmeye salılık ve OJırenim düzeyini yükselunek için çaba gösterecek. Kürdistan'ın h) KUrdistan Demokrat Partisi, Iran halkları'nın tran ülkesi'ni bir bütün olarak geliştirmek ve kendi refahlarını gerçekleştirmek için çalışmalar yapmak gücünde olduJıuna inaıırnaktadır. (A.R.Kasernlo, Les Kurdes el le Kürdistan. Sf. I 74- I 75) Şubat ayının başlarında Kadı Muhammed önemli Kürt şahsiyederini (KDP'nin Merkez Komitesi üyeleri) Kürt Sovyet Ticaret Merkezinde toplant· ıya çaAırdı. Bu toplannda Kürdistan Bakanlar kurulu seçildi ve kadı Muhammed, Mehabad Kürt Cumhuriyeti'nin başkanı seçildi. ı ı Şubat ı946 günü Bakanlar kurulunun tam listesi KORDlSTAN gazetesinde yayınlaodı. Kadı Muhammed ve Bakanlar Cumhuriyete balılı lral•cakl•nna dair yemin ederek görevlerine başladılar. tanlılarla hıncabınç doldurulmuştu. Kürdistan tarihinde çok ender rastlanan görkemli bir ortamda yüzbinlerce özgür Kürdistanlı Kadı Muhammed'i bekliyordu. Kadı Muhammed Çarçııa meydanı­ na gelerek kendisine ve diJıer Kürt önemli şahsiyetlerine ayrılan kürsüye çıkıp Kürdistan tarihinde unutulmaz bir yere sahip olan tarihsel konuşmasını yapb. Kadı Muhammed konuşmasında Kürt ulusuna ve onun üzerindeki baskılara deginerek "özerk Kürt Cumburiyetinin kuruluşunu" ilan etti. Daha sonra Kadı Muhammed, Kürt-Azeri kardeşligi ve SSCB'nin Kürt halkıyla olan ciayanışmasını dile getirdi. Askeri bir üniforma içinde halk kitlelerine seslenerek Kadı Muhammed ÖzgUr ve Birleşik Kürdistan isıemini şu cümlelerle dile getiriyordu: Bakanlar Kurulunun Listesi: Kadı Muhamm : Cumhurbaşkanı Hacı Baba Şeyh w .a rs iv ak KDP'nin programı partinin kompozisyonunu meydana getiren güçlerin çıkarlarını ifade ediyordu. Bazı toprak aJıaları Kürdistan'ı terk ederek Tahraıı'a yerleşiyorlardı. Bunların toprakları yolcsul köylülere daJııblıyordu. Fakat, Mehabad'da Azerbaycan'da olduJıu gibi toprak reformlan yapılmadı. KOP'nin programında belirtildigi gibi büyük toprak aıtaları ile köylüler arasında bir uyumluluk olıışturulmak istenmekteydi. Zaten partinin kendisi esas itibariyle üst tabakalardan oluşmaktaydı. Fakat halk kitlelerinin güçlü bir desteJıini almaktaydı. Kısaca özedemek gerekirse ulusal kurtuluş problemi ve çözümü birincil bir sonındu. Bu da ister istemez toplumun tüm kesinılerini (bir avuç hain hariç ıuıu­ Iursa) sömürgeci zinciri kırma ve Kürdistan'da Pers varlıJıına son verme Yukarıda belirttigim gibi Azerbeycan Sosyalist Cumhuriyeti'nin Başkanı Cafer Balorof Otonom bir Kürt Cumhuriyeti'nden yanaydı. Ayrıca Kadı Muhammed Kürt isteklerini ve otoııom Kürt Cumhuriyeti kurulması yönündeki isteklerini Cafer Peşvari Sovyet siyasal subayı, teJımen Galazyorla ve Tebriz'deki sovyet görevlilerinin ittibat subayı olan binbaşı Yarmakofla görüştü. Onlarda Otonom Kürt Cumburiyeti-'nin kuruluşuna karşı çıkrnadılar. Hemen aynı günlenle DoJıu Kürdistan'ın dört bir yanına haber salındı. Mehabad'ın ÇARÇlRA meydanında açık bir hava toplaniısı olacaJıı her tarafa yayıldı. 22 Ocak ı946 yılında Çaıçııa meydaru Kürdistan bayraklarıyla süslenmiş ve alan Kürdis- verdigi çoşkuyu en son derecesine kadar kullanarak eJıleniyordu. Ayrıca Mehabad Kürt Cumhuriyetinin kuruluş toplanbsında Kuzey Kürdistaııda Xoybun örgütüntOn temsilcileri, Güney Kürdistan'daki örgüderin temsilcileri ve Barzaıı aşiretinden Molla Mustafa Barzani'de hazır bulunuyordu. Sovyetler Birligine gelince Mehabad Kürt Cumhuriyeti'nin kuruluşunu bir cip anıbasının içinde seyreden YARBAKOFu belirtmekte yarar vardır. (MKC sf. ı54) or g f) Kürdistan Demokrat Partisi Azerbaycan halkı ve Azerbaycan'da yaşayan Asurlular, Ermeniler gıbi di~r halklada taın bir birlik ve kardeşlik gerçekleştirmek amacıyla özel çabalar harcayarale ve bu halkları mücadelelerinde Amerikan yetkililerine temsilci göndererek kurulacak olan Kürt Cumhuriyetiyle ilişki meselesini görüştü. Fakat, Anglo-Saksonlar olumlu bir cevap veremediler. d. çekilmişti. Kadı Muhammed Ingiliz ve alına­ ur ikisinin gelecegi garanti albna caktır. paydasında birleştiriyordu. w MEHABAD KÜRT CUM· HURİYETlNtN lLANI 22 Ocak ı 946 yılında KUrdistan için bir umut belirdi. Bu umut ası­ rlardır Kürt halkının en doJıal ve insani haklannı gaspeden sOmUrgeci vahşetten kurtuluşun simgesi olan Mehabad Kürt Cumburiyeti'nin kuruluşuydu. tran Devleti'nin Kürdistan'daki biricik otoritesi Adiiye Sarayını KUrder daha ı 7 Aralık ı 945 yılında bir saldırı neticesinde yok etmişleıdi. Söz konusu olan saraya ı945 yılından itibaren KUrdistan BayraJıı w halkı ala yekiti "Bayrak, hukuk ve adalet sembolü sana yemin ediyoruz, birlikte yaşıyacııJıınııza ve asla nifaka (geçiın­ sizliJıe) müsaade eımiyeceJıimize..•. Bayrak, sen bugün yalnız KUrdistan'ın küçük bir parçasında dalgalanıyorsun. Yarın, sen zulmü ve büyük haksızlıklan kovacak ve Kürdistan'ın dikt bir yanında dalgalaııacaksı" diye devam edilen koBÜYÜK "YAŞASlN nuşma KÜRDISTAN" (Les Kurdes et le Droit, Sf.l03) sloganıyla bitiriliyordu. Konuşmanın hemen ardından, Mehabad sokalrlan şeniiidere ve halayIara sahne oldu. Sömürgeci vabşetten kurtulmuş bir halk Ozgür olmanın Seyfi Gazi : Başbakan : Milli Savunma Bakanı Mehaf Keriıni : Milli Ellitim Bakanı Muhammed Emin Muini : Içişleri Ba- kanı Muhammed Eyyübiyan : SaJılık Bakanı Alıanın oıııu Hacı Bayezid man: Dışişleri Bakanı Abdurrab· lsmaii AJıa IIiıanzaıle : Ulaşlırına ve Yol işleri Ahmedilahi : Ekonomi Bakanı Kerim Ahmediyaıı Telefon Işleri Bakarn Halil HUsrevi Hacı : Pos1a. Telgraf, : Çalışma Bakanı Mustafa Davudi : Ticaret Bakanı Molla Hüseyin Mecdi : Adalet Bakarn Muhammed Velizade Sadık Haydari :Tarım Bakanı : Propaganda Bakarn Muhabad Kürt Cumhuriyeti'nin Bakanları, "Reis" Kadı Muhammed Cumhurbaşkanı olmasına raJımen: "Peşewaye Parti Demokrati Kımi" (Kürt Demokrat Partisi Önderi) diye çaJınlıyordu. Mehabad Kürt Cumhuriyetinin ilan edildiili gün Kadı Mu- 22 hammed "YIIIı:sek Kız Okulunu" açtı ve aynı gfln Cumhuriyet HllkOıneıinin res- IDr. Kllrt TiyatroSu Mehabad'da kuruldu. SSCB ile yapılan ticaret (din-kı olarak yapılıyordu) gün geçtikçe gelişmela" kaydediliycxdıı. Kliniistanı un edip Tabran'a gidip yerleşen Alalarm topraldan yoksul kOyiUiere ve Irak Kllıdistııııında Melıabad'a sılman Barzanilere dalııılmışu. (A.R. Kasemlo . Age. S.l7S) Ekonomik olarak iyi gelişmela" S(lz konusııyılu. SOmOrgeci Iran ordularının Ktırdistaııdaki. vaı:fıAıııa son verildikten sonıa bunun yerine KOni ordusu oluşturuldu. IDr. defa PEŞMERGE kavramı "Peeroollm hayat suyu Hem Siirt'te, bem Kennaıışalı'ıa alayekili g - Savaş Bakanı : Muhammed Hüseyin Seyfi Kadı - Molla Mustafa Barzani şekilde uygulamaktadır. -ömer Han Şıkalı:: -Hame Reşit Han SOmUrgeci TC yapmış oldulu "yassl" ·ss· daıbesiyle birlikte, KUrdistan hallcının dış dünya ile balını keserek, KUKM'sini, Hitler ve Musalininin kendilerine rehber olarak kabul ettikleri AtatOrk yöntemiyle bolırnak istiyor. ·ss· darbesi ile birlikte Kürt halkına ksrşı her tilrlU katliam ve terOriln dışında "dekilrdisasiyoıı" poliitikası en üst boyuta çıkarıldı. Kllrdistan Demokrat Pardisi Kadın Seksiyonunu açu. Bu Seksiyon, Kadı Mubanunedin eşi tarafından yOııe­ tiliycrdu. aynca Ali Xoşravi Oneleriilinde gençlik seksiyoııu açıldı. Kısaca belirtmek gerekirse herkes elele vermiş, çaldırandan buyana var olan umudu bir halı gibi dokuyariardı dUşmana inat derecesine ... Körfez Krızinin Uzaması Türk Sömü~gecilerinin Işini Kolaylaştırıyor! .a w w w getiriycxdıı. saltanatı çıkmaza girmiştir. Faşist SOmUrgeci TOrk Devleti, gelişen ve her geçen gün güç kazanan KUKM'si karşısında panilte kapılmış ve dört asırlık TOrk saltanatının sona ereceıti korkusu ile, hiçbir uluslararası lrural ve norm tanımadan Kon halkmı üllcesinden, yerinden ve yurdundan kovarak başka bir deyişle 1925 yılında KUrdistan'da uygulamaya koyduıto "Mecburi !skan Kanunu" yeniden ve en ilreııç bir Bu subaylar: rs Mubabad Klin Cumhuriyeti ciOııeıninde kullanıldı. Klin bayrab ve Klin Ulusal ıııaqı olan "Ey Raqib" (Ey Dflşman) Mehabad Klin Cumhuriyetinin llıflnleriydiler. KOP'nin programının bir çok maddesi hayata geçirildi. Olaıllarda ve yOoetiııı organlannda KOrt dili ıcsmi dil olanık laıllaııılıycrdu. Kflrlçe elitim için kilaplar basıldı. Mehabad Klin Cumhuriyetinin Radyosu yaym hayauna başiarnı şu. Y okancia saydıAtm aktivitelerin somutlaşmasında SSCB'nin rolll tartışılamaz kadar açıktır. KOP'nin p:ognıını Otononıisı olmasına raiJnen MKC'nin bir çok liderinin kalbinde Kadı Muhammed'in ifadesiyle "BUyük Kllrdiaıan" gerçekiili vardı. Şair Heju tarafından yazılan bestesi MenlfKainıi ile Mınnud Velizade tarafından yapılan Kllrdistan Ulusal Maqıııııı DI kıtası "BUyük Kllnlisıan" isfeınini çok açık bir şeldlde şöyle dile SOmUrgeci TOrk Devletinin, Kürdistan'daki tahakkUmO sarsılıyor. T.C. KUrdiaıan'daki mevcut statilkoyu sUnlUrrnek için oluşturdultı "SOmOrge Valilili", "özel Harp Dairesi" ve "KOy Koruculutu"na raAmen, Kilrdiaıan'daki or dergisi Şex Abdullatif (Şex Mabmudun oRlu) tarafından ayda bir çıka1laıı 40 yaınk bir dergiydi. Bu deı"­ giler dışında birde çocuk clecgisi yayı­ nlanıycrdu. Ünlll Klin pirleri HEMEN ve HEJAR'm dışında bir dizi Klin bu dergilerin ~ ıuımuşıu. Aynca belirııııelae yarar vardır bu dergilerin gllçlll bir fCkilde Gllney (Irak KOnlistanında daJıııldılıda bilinmektedir. (MKC. Sf.236) KUrdistan tarihinde ilk defa dOzenli bir orduya gidildilini yukarıda beliruniştim. Bu ordu 70 subaydan 40 yedek subaydan ve 1200 askerden oluşuyordu. Bu subayların bir çotu geçmişte Irak ve Iran ordulannda görev yapınışlardı. Mart l 946 yılmda SSCB tarafından yüzbaşı Selahhaddin Kazı­ mor elitim işlerinde yardımcı olmak amacıyla Mehabad'a gOnderildi. Mehabad Kon HllkOıneti Selahaddin'e Albay ıillbesiııi vererek yeni Kon Ulusal Ordusu içinde görev verdi. KUrtler Selahaddin'e "Kak Ala"lakabmı verdiler. Mart ayınm soıı1anna doAru Kilrdisıan gazetesinde dOıt sobayın general rOlbesine yllkseltildikleri konusunda bir kararname yayınlandı. ak ur d. Nıştıman (Vaıan) adlı deıgi1eı lıaftalıktı. Niştiman Musul Pelrolll de bizimdir." iv mi yayın cqanı olan "Kflnlisıaıı" gazetesinin basım kararı alındı. Mehabad Kllrt Cumhuriyeti'nin 12 aylık gibi bsa bir yııııamı boyunca bir dizi lcOllllrel ve siyasi yayın gfln yUzllnll g&dll. Bıınlar­ dan Kllrdi-. gazetesi gflıılllkıll, Hawar (Feryad), Agır (Ateş), Hılale (Hilal) da vahşice uygulamaktadır. SOmUrgeci TOrk Devleti, yıllardır Kilrdistan halkına ve Ulusal Kurtuluş Milcadelesine karşı girişiili saldın, kaı1iaın ve baıbarlıklarla hedefledili sonuca varamayınca, Kilrdistan'ı KOrtsUzleştirerek sonuç almaya çalışıyor. Baba Gurguz da biliyor ki FAŞIST TC KÖRFEZ KRIZINDEN YARARLANARAK "TAMPON BÖLGEYİ" DAHA DA GENIŞLE'I1YOR! - Şırnak'ta 20 den fazla kOy lqalUldı! - Faşist TC can çekişiyor! Faşist Tllıt Devleti, Körfez kriKuzey Kilrdistan halkına karşı Saddam Hüseyin'in GfJney Kilrdiaıan'da uyguladılı politikayı daha zinden yararlaııarak, 1 Faşist TC iki yUzlU "Jaııus" gibi bir yanda katliam gediklisi olarak dllnyada haiz olabileceli en usı mertebeye ulaşmış bulunmaktadır; diRer yanda, insan haldan ile ilgili bir çok uluslararası antlaşıntirnzalamışur. Bu ikiyilzliilük Faşist T barbarlııtının tarihsel temel taşıdır. uveyt'in Irak SOmOrgecileri tarafmdan "işgal" ve "ilhak" edilmesi ile birlikte emperyalist güçlerin karşı saldınsıiııda beraberinde getirdi. Paylaşılmış alanlan yeniden "adil" bir şekil­ de paylaşınak aılıacıyla Irak sOrnUrgecileri çalımızın J.nn bbUU:yUk "soygun"unu gezçekleştirerek OOnya pelrol rezervelerinin %10'unu ele geçirdi. Dünya kamuoyıınun tüm dikkatleri körfeze yöneldi. tşıe bu dumanlı havada, faşist TOrk Devleti Avrupa Kimseyi'ne baş vurarak bundan bOyle "Güney Doıtuda insan haklan ve temel özgürlUkleri koruma sözleşmesine uymayacagını bildirmiş." (Liberation gazetesi) Zaten uluslararası hiç bir anı- 23 laşmaya uymayan mez" bir Ulke durumuna getirmek için nin'in deyinti ile "Yönetenler yönetemez Baulı dostlarınada baş Wmgücünüsererberetmişbulunmak­ ve yönerilenlec ise artık eskisi gibi yöııe­ tadır. Köyleri, Ormanlan ve tarlaları yakan faşist Tüık işgalci ordulan ve hain tilınek istemiyorlar" işte TC'nin Kürdistan'daki varlıj!ının objektif durumu budur. Kürdistan halkının başlatmış oldugu "SERHILDAN"ı daha da yaygı­ çıkannıştır. iv Yigit, fedekar Kürdistan köylüsünOn direnmesine ratmen sömörgeciler yine köy, ekin ve orman yakmaya devam ediyor. ŞIRNAK'ın Gundikeremen, Kürüm, Balveren, (Gundi Kemali), Tekçınar, Karageçit, Kavuncu,Kayaboyun,Kidd<uyu,Kncagili, Koçbeyi, Basret, Kopanlı, Kami Berimiri, Guormeç, Cinet, Firisan, Sibires, Hesıan, Yuvan'a, Guver vb. yaklaşık olarak Şırnak'ın 38 Köyünden 30'u boşaltılmış durumdadır. Faşist Türk Sömörgecileri, Saddam 'ın öldürUCU derecede sıcak olan Arap çöllerine sürgün ettigi Kürdistanlılara layık gördül!U "Toplama Kampları" olan "Çadukentlerin" benzerinide Kuzey Kürdistan'da oluşturdu. Evlerinden, yerinden ve yurdıından edilen binlerce Kürdistanlı kışı bu "çadırkentlerde" geçirecek. Kısaca belirtmek gerekirse, Kürt halkı sömörgeciler tarafından ölüme ıerkedil­ mek istenmektedir. Türk tarihi bu tör barbarlıklarla doludur. Ermeni jenosidi sırasında TC'nin sürgün (katliam anlayışı) politikası bilinmektedir. Sömürgeciler kana doymak bilmiyor. TC'nin zoraki göç politikasma karşı direnen Kürdistanlılar imba ediliy<r ve loplu mezarlara gömdürUIOyor. .a w Faşist TC'nin başı Özal'ın Şam w w ziyareti ve diger emperyalist güçler ile göriilen ilişkiler halkımıza karşı yeni imba politikalartm açık bir şekilde gündeme getiriyor. Soguk Savaş'ın sona erdiiıi Bush'un deyimi ile "yeni bir uluslararası ydüzenin" kuruldugu bu ortamda, Kürt halkına layık görUlen bugüne kadar devam eden statükoyu daha da katmerleştimıektir. BOTAN BÖLGESI BOŞALTI­ LlYOR Faşist Tüık Devleti, Geoeral Tokatlı'nın Kürdistan halkına layık gördügü: "Bırakın insanları ot yeşer- ala yekiti ıılaştırmak ve sürekli kılınak Kürdistanlı or g Komünistlerin ve Yurtseverlerin önünde duran en acil görevdir. Bundan dolayıdır ki TC Devleti can çekişiyor, içine düştOl!U çıkmaz sokak ve acizlikten bareket ile psikolojik savaşı en üst merbaleye çıkanDış bulunmaktadır. Faşist TC nin başı Turgut Özal ve Keçecilerin, "idam"larla ilgili yapmış oldukları deklarasyonlar bu savaşın vardıgı boyutu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. TC'nin, Kürdistan halkına karşı işledigi cinayetler ve döktill!U kanlardan bogulacaj!ı hırçınlıj!ıyla son kozlarını oynamaktadır. Ele geçirdi.l!i ve "idam"a çarptıl!ı yOzlerce savaş esirini "rehiııe" olaıak gelişen balk bareketine karşı kullanmaktadır. Bu kadar aşaj!ılaşan TC'nin Kürdistan'daki sonu yakındır. TC'nin katledecel!i her yurtseverin intikamını "Serhıldan"ı daha da yükselterek bagıınsız Kürdistan ile soracagız. ak ur d. işbirlikçi çeteler yer yer halkın kitle gösterileri ile karşılaşıyorlar. Kürdistan'da yapmış oldugu katliamları had saflıasına vanJıran TC, Irak Devletinin Güney Kürdistan'da yaratmış oldugu "Tampon Bölge• gibi bir bölge daha önce Kuzey Kürdistan'daıla yaratılınıştı. Faşist T.C., bugün Kuzey Kördistan'ı boşaltmak için paçalan sıvamıştır. CUDi, SILOPI ve ŞIRNAK bölgelerinde geniş çaplı operasyorılara ve katliamlara girişen işgalciler, daha ünce Gerecoliya, Soıbutmn, Yeni Köy, Yazköy vb. köyler yakılmış ve halkı sömürgecilerin oluşturdugu "Çatırkentlere• doldurulmuşıu. Son dönemlerde işgalci ordular, köy koruyuculugunu red eden köylülere karşı her türlü insanlık dışı katliamları köy, ekin yakmalan en üst merhalelere rs lerOrist Tüık Devleti, vurarak Kürdistan'da giriştiiıi katliamlar için yardım ve olabilcek bazı "tatsız• vukuatlar karşısında sessiz kalmalarını örgütlernek içindi bu girişim. Batılı emperyalistlerin Irak Sömürgecileri ile gimıiş oldugu pazar savaşımında Tüık Sömürgecileri de yerini aldı. Tüık Devletinin Körfez krizinde BaııWann saflannda yer almasından, Kürdistan ulusal Kurtuluş mücadelesi ve Kürdistanın (Güney) gelecegi belirleyici rol oynamıştır. Sömörgeci Tüık Devletinin emperyalistlee ile girmiş oldugu ikili ilişkiler ve gizli antlaşmalar neticesinde anti-Irak cephesinde yerini aldı. Bundan dolayıdır ki Georges Bush ve diger batılı emperyalistler Türkiyenin ve Özal'ın • sadık"lıgı üzerine nutuk çekiyorlar. Bundan do__layıdır ki, Kuzey Kürdistan'daki köy boşaltmaianna ve sOrgünlere karşı ölüm sessizligine gömülmüşlerdir. Evet, körfez krizi ile birlikte Ortadoguda kartlar yeniden dagıuldı. Başta ABD olınak üzere diger emperyalistler, yıllardır Suriye yönetimini "ıeıörist" Uan etmişlerdi. Lübnan'da Suriye sömürgecilerine karşı mücadele eden Batılı emperyalistlerin uşagı General Auan'a her türlü destek veriliyordu. Ama, Kuveyt işgalinden sonra ABD Dış Işleri Bakanı, James Baker Şam'ı ziyaret etti. Bu ziyaretinin hemen ardında Suriye Sömürgecileri AntiIrak Cephesinde yer aldı. Yapılan antlaşmaya baglı olarak posası çıkanlmış General Auan'un keUesi karşılıj!uıda Suriye anti-Irak cephesine iştirak etti. Ekim'in ortalarında General Auan'a ölümcUI bir darbe sunuldu ve General, Fransız konsolosluguna sıj!ındı. Batılı emperyalistler ise "uluslararası hukuk" ve "Insan Haklan Şampiyonları" olarak Suriye'nin bu işgali karşısında ölüm sessizlilıine gömüldüler. Direnişierin en görkemiisi olan "SERHILDANI" yaratan Kürdistan halkı ve Tflrkiye halkının devrimci demokrasi mücadelelerini bol!mak için TCnin girişıniş oldugu katliamlar ve barbarlıklar aleyhine dönmüştür. Le- Artık hiçbirşey eskisi gibi olma- yacak! Şex Seid, Seyit Rıza, Alişer ve taunlan onların yüzünü kara çıkarınadılar. Dedelerinin dalgalandırdıkları isyan bayral!ını en modern şekliyle bugün daha da ylikseldere kaldırarak, kadın ericek ve Küçük Generalleriyle sömürgeci Tüık devletinin ölüm Sımkoların çanlarını çalıyorlar. Agrı dallında gömdük dedikleri "Bal!ımsız Kürdistan Ideali" bugün, Nuseybin'de, Silopide, Cizre'de, Diyarbekir'de ve Kürdistan'ın dört bir yanında adun adun bir halı gibi işlenmektedir... Selam olsun Serhılılana! Selam olsun bu kavgaya omuz verenlere! K ÜROİST AN HALKI KIYIMDAN GEÇIRILIYOR! Faşist-sömürgeci Türk Devle- 24 w ·ss· kararnameleri ile birlikte, Kuzey Kürdistan dört bir taraftan ablukaya aiuup lruşatılarak, dış dünya ile tüm w bal!lanuları koparılarak, "Kılıçlar w sinde cennet" diye arulan ülkede, katliamlara, işkencelere, bıtuklamalara, köy boşaltmalara, orman, ekin alanlannın yakılmasma, köyiUlerin sahip oldul!u hayvanların toplu imhasına, kısacası Kürt ve Kürdlln yararlanabilecej!i her şeyi yok etmeye çalışarak, faşist Geneıai Tokaılı'nnın deyimi ile "Ot bibnez ve insan yaşamaz" bir Ulke yaraulmaya çalışılıym-. Türk devleti daha önceleri "iç güvenlik" ve "savaş hali" gibi gerekçelerle "sürgün ettiJ!i" bir buçuk milyon ala yekiti ak !işlemektedir. DEVRIMCILER, DEMOK· RATLAR, YURTSEVERLER; Katliam gediklisi, halkımızın musallat olan, insan ve dog& düşmanı, can çekişen Türk sömürgecileri, Kürt halkını kıyımdan geçirmektedir. Sömürgeci Türk vahşetine karşı direnen Kürt halkı katledilmekte, Kürdistan başına kürtsUzleştirilmektedir. Halkımıza karşı köy, orman ve ekin protesto ediniz! Kayıtsız girişilen katliamlan, yakmalannı, g kalmayınız! d. or Şımak'ta, Beytüşşebab'ta, Cizre'de, Hakkari"de, Şemdinli'de, Nusaybin'de, Diyarbakır'da kısacası Kürdistan'da katliamlara ve sOrgünlere karşı baş kaldıran, direnen, Ortadol!u'da devrim merkezi durumunda bulunan Kürdistan'ı, Bal!unsızlık ve Demokrasi kavgasını veren Kürdistan Halkını ya1ıuz bınıkınal Yükselen sesine ses ver! Unutulmamalı ki sessizlik, kayıtsızlık, nemelazımcılık; Türk Devletinin katliamianna göz yummakur ve yeni yeni HALEBÇE'lerin yaraulmasına yardı­ mcı olmakur. ur Emperyalist ve sömUıxeci güçler pazar dalaşımından kaynaklanan Körfez krizi, faşist sömürgeci Türk Devletine çal!daş politikasım bayata geçirmesi için bulunmaz bir ortam hazırladı. Emperyalistlerin müttefil!i Saddam Hüseyin, kimyasal silahlarla Kürt jenosidini gerçekleştirirken, emperyalist ve sosyal emperyalist güçlerin her türlü destel!ini alarak yapabilınişti. Bugiin ise bir yandan, Türk Devletine her türlll yardımı yaparak, Kuzey Kürdistan'da katliamlan gerçekleştir­ ınede yardımcı olurlarken, dil!er yanda, Saddam'la aralarında çıkan çelişkilerden dolayı, geçmişte suç ortaklan olduklan Güney Kürdisıan'daki katliamlar üzerine "timsah gözyaşları" dökmektedirler. Türk Devleti kendi katliamlan için elverişli buldul!u bu konjoktürel durumdan yararlanıp, •Avrupa İnsan Haklan Komisyonuna" baş vurarak bundan böyle "Dol!u ve Güney Dol!u'da insan Haklan ve ÖZgürtilkieri ile ilgili yükümlülüklere riayet etmiyecel!ini" beyan etmiştir. T.C.nin bu girişimi katliamlan daha da yol!unlaşurmak içindir. Yoksa Türk Devleti, hiçbir zaman uluslararası antlaşmalara balılı kalmamışur. Son dönemlerde, sömürgeci TC, elinde bulundurdul!u ve idama mahkum ettil!i "Savaş esirleri"ni gelişen balk hareketine karşı "rehine" olarak kuUanmaktadır. Can dereline düşen T.C. Anadolu, Trakya yakasına mücadelenin taşınmaması için Türkiye'ye yedeşen Kürdistanlılan arasındaki .a r Çalıdışı yöntemlerle varlıl!ını idarne eden Türk sömürgecileri, Osmanlı'dan devraldıl!ı, daha önce Kürt ulusal ayaklanmalarını hasUrmak için kuUandıl!ı, "Takrir-i Sukun" ve "Mecburi İskan" kanunlaruu yeniden yürürllll!e koydular. Ermeniyi insanlıg& karşı suç işleyerek jenoside tabi tuttu. Saddam Hüseyin İran-Irak savaşı sırasında aynı gerekçeleri öne sürmüş ve "HALEPÇE" jenosidini gerçekleştirmişti. Bugün, aynı argOmanlar TC tarafından ileri sürUlmektedir. Sömürgeci Türk devleti daha önce oluşturdul!u "Tampon Bölge"yi daha da genişleterek, Şırnak, Cizre, Hakkari, Beytüşşebab, Şemdinli gibi direniş yerleşim alanlanndan şimdiye kadar yüzlerce köy zorla boşalulmış, boşalulan köyler yakılıp, yıkılmış, direnen köylülerin bazılan alçakça katledilmiştir. Köy, orman ve ekin alanlannın yakılması gUnlük yaşamın vaz geçilmez bir parçası haline gelmiştir. Evsiz, yersiz, yurtsuz kalan binlerce Kürdistanlı ölüm kamplan olan "Çadır Kentlere" doldorulmuştur. Sol!uktan, karda, kışta insanlanmız ölmekte ve de çeşitli bulaşıcı hastalıklara kurhan olmaktadı­ rlar. si v tinin, Kllrdisıan halkına karşı girişmiş oldugu jeııosid, en ~ ve en alçak biçimler altında uygulanmaktadır. Yıllar­ dan beri, Kürdistan lıalkıııa ve Kllrdisıan Ulusal Kıırtııluş Mücadelesine karşı Nazivari yöntemlerle sürdürdül!U savaşta, hllsrana ~ıştır. Kürdistan'a yıl!dıl!ı ordusunun 4/3 'ünü, oluşturdul!u "ÖZel Harp Dairesi", kelle avetlan olan "Köy Koruyucuları" ve olaganüstü yetkilerle donatUl!t devlet içinde devlet olan "Sömürge Valilij!i"ne raıımen, Türk Devletinin sömUıxeci politikası çıkınaza girmiştir. Kürdisıan halkı, yıllardır kendisine empoze edilen köleJil!e, zulme ve Devlet ler(lrüne karşı, 1990'da "Newroz atılımı" ile cevap verdi. Newroz'la başla­ yan SERBILDAN hareketi, Türk sömürgeci kanunlan hükürnsUzdür derecesine, toplumun tüm kesimlerine yayı­ larak, kadın, çocuk, genç, yaşlı ve kısa­ cası yedi'den yetmiş'e herkesi sararak, Bal!unsızlıl!t ve ÖzgUrlül!ü temel alan gilçlil kitle hareketi durumuna geldi. Gelişen kitle eylemleri karşısında, panil!e kapılan tilrlt burjuvazisinin bUtUn varyasyonlannın politik temsilcileri "Vatan, Millet, Sakarya" şöven şiarlan alunda "Türkiye'nin bölünmezlil!i" bal!Jaınıııda "Ulusal Muıabakat" oluştur­ dular. Eski yöntemlerle, Kürdistan'ı sömUıxe statüsünde bıtamaycaıımı anlayan Türk sömUıxecileri, •SS (Sansür SOrgOn" Karamamesi adı alunda "yasal" bir darbe yapUlar. Türk sömürgecilil!inin tarihi, vahşet, terör, jenosid ve katliamlar tarihidir. SÜRGÜNLER VE KATLlAMLAR KÜRDlSTAN HALKININ BAÖIMSIZLIK VE özGÜRLÜK MÜCADELESlNl DURDURAMAZI -ZAFER, DlRENEN KÜRDİSTAN HALKININ OLACAKTıR! - KAHROLSUN SÖMÜRGECt TÜRK DEVLETli KAWA AVRUPA KOMİTESİ l4Ekim 1990 Kuveyt'in Irak taıııfından işgal edilmesi ile birlikte, • tn san Haklanndan • ve "Uluslararası Hukuk'un • çil!nendil!inden bahsedilmeye başlandı. Irak'ın Kuveyt'ten şartsız çekilmesi talep ediliyor. Fakat, Irak Devletinin İngiltere mandası altında kurulmasından bu yaı tan'ın bir parçası bu U1ke tarafından işgal edilmiş bulunmaktadır. Kürt halkı bu durumu hiçbirzaman kabul etmedi ve de aralıksız bir şekilde işgalciye 25 larca caııiyane karamameler çıkardı. İşte Musul bölgesindeiri Kflrt nufusu zorla gllçü içeren son kıırarname: 2 Agustos ı 990'dan itibaren No.9611, 03-04-1990 tarihli Çok Gizli Batıh ülkelerin ço!unlul!u "Insan Halc- hOkllıneuel komiteler oluşturulmalıdır. Bu komiteler, sOrgünlerin evlerini yılanak için çok geniş çapta bir kampanya yOrOımelidirler. 2) TOm mal varlıklanııa el konulacak, bölge ile ilgili tüm mattealler (Malzemeleri) yıkı!acalc, orada çalışan tüm ltOrt memurlan dahil ...... transfer edileceklerdir. ERitim kuruluşlarına çocuklarının kabul edilmesi reddedilecek, tüm saAlık ve sosyal hizmetlerden men edilecektir. Bu kararname, Sadam Hüseyin'in başlatmış oldulu jenosid savaşının çok sayıdalı:i yontemlerinden bi- ridir. Içinde 70.1XXl nufuslu QALA-DlZ- ve "Uluslararası Hukuk"u savun- malc bahanesiyle, Körfez'e askeri birliklerini yıl!dılar. Iralc'a ekonomik, askeri ve diplomatik yaniımı yapıp böyle bir canavan yaratanlar da bu ülkelerin kendisidir. Insan halelannın şampiyonlan oldugunu ileri Silren bu ülkeler, Saddam Hnııeyin KOrt-Sivil nufusun kimyasal siIahlarla katleni!i zaman tüm sessiziiliini korumalctan geri kalmamışlardır. El!er bugOn, bu ülkeler askeri birlikleriyle orada bulunuyorsa, kendi ekonomik çıkarlan için bulunnıaktadırlar. Bugün dön milyon kOrdün varlıl!J tehlikede bulunmalctadır. Halihazırda, Orta dol!ıınun kalbinde yaşayan otuz milyonluk bir halk tüm halclanndan mahrum bıralcı!mıştır. Barış, Kon lıalk:ı dahil tüm halklar için olmalıdır. Kürdistan lıalk:ının problemine adil bir çözüm bulunmaksızın, Orta-Dolluda barış olmayacaktır. • KÜRTLERIN IŞTIRAK ETMEDIÖI BIR BARIŞ IKİYÜZLÜLÜKTÜR! * KÜRDISTAN HALKI KAZANA- CAKTıR'! • IRAK KÜRDİSTAN CEPHFSl .a r LA pıriııiııde oldu!u 20 den fazla kflrt şehrinin, SOOO den fazla köyün yıblmasıda bu yOııtemlerden biridir. Bir buçuk milyon kOrdOn polis tarafından çevrilmiş kamplarda bulunması, Kürt topraldannın 3/1 inin araplaşunlması, Kflrt ulusallıarekeli içinde yer alan ywtsew:rlerinin yalcınlanıun, ailelerin ve çocuklarııı tutuldanıp idam edilmesi, nihayet, sivilltflrt lıalkına karşı Itimyasal silahlann kullanılması ki Halepçe'de Itimyasal silahlarla bombalanan kadınların ve çocukların lrorkunçça katiedilişinin imajlan beyinlerde daha ıazedir. lannı" ur 1) Zoraki göçü örgOtlemek amacıyla sözkonusu olan bölgelerde si v Kararname: w 1980'de, Saddam Hüseyin (l97S'te han şahı ile kendi eliyle imzalamış oldıı!u) Cezayir antlaşmasını ken- di partisinin baasist yoneticileri onOnde w yırtıp lran'a karşı bir savaş başlattı. Acı­ sekiz yıllık bir savaş insanın ölmesiyle 200.1XXl sonucunda, ve de Iralc ekoyaralı birlikte bir o kadar görlllmeOııeeden ve nomisinin çökflşll yarattı. sonuçlar vb. borçlanma miş bir ve de u!funaydı hiç Bu kadar lwrlıaıı bir geri noktasına başlangıç Iralc diktııUlrü w masızca sllrdOrıOlen dOndll. ÇOnkll, lO yıl 0ııcc imzalamış oldu!u anlaşmayı tekrardan kabul etti. Böylesine yıkıcı bir savaştan çıkar çıkmaz, o bir~ "Macaaya" yOııelip, Kuveyt'i işgal ediyor ve Iralc'a katıyor. alayekili köyleri boşaltma, evleri yılana, ormanlan yalcnıa, sivil savunmasız insanlan katletme, işkenceyi sistemleştimıe, uluslararası antlaşmalan ihlal eırne gibi birçok suç işlediliini belirırnekıe ve uluslararası kuruluşlan, devrimci demokratik güçleri göreve çal!ımıaktadır. 26.8.1990 gOnü saat 2,30 sıralannda Mardin ili Karabe köyüne baskın düzenleyen sömOrgeci ordu birlikleri, 4 gOn boyunca tam bir va1ışet lmll!ini sergilediler. Köylülerden Fehime Ay: "Oııce kaynı mı ve kayınpederimi dövdüler, sonra evin içindeki eşyalan döktüler, heveslerini alamayınca bu sefer de beni ve çocuklarımı dövdüler, küçük ol!lum bütün gOn boyunca baygın kaldı. "Yusuf Beyhan: "Evimi kundaklıyorlardı, engel olunca beni dipçilderle dövdüler" "5-6 yaşındaki Cemi! Dolan: "Sabahleyin köy meydanında kadın ve çocuklan ayn biz erkekleri ayn bir yerde toplayarak dövdüler" Mehmet Aykut: "Ezan okuyordum, gelip beni dipçildediler. Ezan okumuyorsun, propaganda yapıyorsun, teröristlere mesaj gönderiyorsun" dedi' ler. Vahşetten sonra 16 silahsız-savunmasız insan esir alınarale işkence meıl<e­ zine gölürüyorlar. g kan içinde boluldu. SADDAM HÜSEYİN, 1968 de bir darbe ile iktidan alışıııdaıı bu yana, KfJrt lıalkına karşı on- Baas Partisi ve onun şefi, Saddam Hüseyin kana susamıştır ve onlar savaşsız ve de azgınca şiddeti uygulamalesızın iktidarda kalarnazlar. Elinde her türden gelişmiş silalılan bulunduran Iralc rejimi Barış ve insanlık için büyük bir tehlikedir. d. or Her seferinde Kon isyanlan ak befbJdınh. *KAWA Kürdistan' dan Ktsa Haberler! IHD'nin, Diyarbakır, Siirt, Urfa, Van, 'flınceli ve Adıyaman şube başkan­ lan 15 Eylül 1990'da Diyarbakır'da toplanaralc, Saddam'ın Kuveyt'i işgıılini ve bu işgali bahane ederek Orta-Dol!u'yu işgal eden ABD emperyalistlerini ve lC'nin savaş yanhsı politikasını protesto euiler ve "savaşa hayır" çaArısı yaptılar. Toplantı sonrası yapılan basın açıkla­ masında, lC'nin KOrdistan'daki inkarcı, asimilasyon politikasına, uygulamalanna, SS karanıamesiııe karşı mücadelenin gereklilillini, TC sömürgecilerinin SURT: Pervariye bal!lı Holl ve Kal! meııalannda otoran köy halkı çeşit­ li kuruluşlara gönderdilderi dilekçesinde köylerinde uygulanan barbarhill kamuoyıına duyurdular. 1983'den beri koruculul!u reddeden köy halkının hepsinin deliişik zamanlarda BeytOişebbap'a götürülüp işkence edildil!ini, (lastik tekerlek, fılistin askısı, elekırik ve cop) 10 Al!ustos'ta köyü basan özel tim köyü boşaltmalan için 3 gün süre tanıyor. 3 gOn sonra köyü işgal eden sömürgeci ordu birlikleri bu iki mezıayı ıııqe veriyorlar. Do!an köyOne sıllınan köylüler,lcorucu hainlerin baskınına ul!ruyor. Hayvanları, ekinleri ve eşyalan yakılan köylüler Van'a yerleşmek zorunda kalı­ yorlar. Halihazırda Beytülşebbab'a hal!iı, boşalblan 14 köy lıalk:ı ile birlikte Van'da çadırlarda yaşıyorlar. DICLE: Kuruder mezrasında, akli dengesi yerinde olmayan Hüseyin Akaslan televizyonda ve resmi açıkla­ mada terörist olaralc tanıtıldı. Kendi evine 200 m. uzaklıkta öldOrülen H.Akaslan, ayrıca felçli oldugu ve del!nekie gezdi!i bildirihnekıedir. NUSAYBIN: 6 Eylül 1990 gilnil, Nusaybin'de gelişmeleri izlemek için delişik demokratik kuruluşlardan oluşan bir lcomisyoııun yaptıl!J basın açı- 26 açıyor. ŞIRNAK: Dereler köyü ve~ mezralan sakinleri adma Muhtar Yusufıa yaptıl!ı yazılı açıklamada köyflndeki baskılan ve yaşanan barbarhAt açıkladı. Bu açıldamada belinilcfil!iııe gl!re: 1) 18 yaşındairi çoban Fevzi Kabul, askerler tarafından kasıtlı olarak öldürülmüş, daha sonra da Şırnak'a götOrülerek basın ve ıelevizyona "çaıışmada öldürülen bir terörist" olarak gösterilınişıir. 2) Dereler köyOne ~. Ikilitaş ve De- g Sınif savaşımında Yeni başlangıç sonu Bir ilkbahar sabahı Saçale saçale buz sorkan Amansız kıl gÜIIÜlldtı. BERFİSURUÇ .. ERUH: Deraviz köyOnde S9 Abdi Erbey, brakolda işken­ ce edilerek koına balinde köyOıı ortasına bırakıldı ve köylülerin köyü boşaluna­ lan istendi. yaşındairi SltRT: Goveşa köylDleri topluca imzaladıklan bir açıldama ile kendi köyleri, Bal!göze. Saklımbal!Jar, Baluka, Onnananlı. Yelkesen köylerinde işkence ve baskmm yanısıra binlerce fısııt: aııacınm, ormanların ba#)aruı ortakların askerler tarııfmdaıı yakıldıl!ı be- linildi. V.LS.d.P.S. Haıdan, GnJIRIIIıer&e_. Str. 48 4~ı HfJLLHORST- DEUTSCHLAND Yıızıpıuı Adreııi: Puııdqerkarte 3) Korucu olmak için süreidi baskı ve işkence yapılmakta UIIUitUku bulutun Kızgın buhar selini Öldürmekle yetmez onu! d. or SltRT: Semse köylDleri basma bir açıldama yapıırak. yapılan baskılan kamuoyuna duyıırdular. Semse köylinde oturanlarm kimliklerine el kondu, çalışmalan yasaldaııdı. köyiDiere işken­ ce yaptldı, hane başına zorunlu angarya kondu. .a r mirtepe mezralan, köylülerin keııılileri­ ne ait evleri içindeti eşyalanyla birlikte yaktlınış ve bu ınezralar boşalıılmışıır. dirler. Çaılattı/QT dudagını topragın ur lara girişiyor. DiAer wat'tan levye ve balyozlada dilkkanlann caınlarmı ve kapılanru kırarak y.gmalama eylemine girişiyorlar. Olaylan görOnWlemek isıe­ yen basm mensuplan dövülüyor, filimlerine el konuyor. BOUin vıjışete raımen Nusaybin halla zorbalıAıt boyun egmez, serhildanı programladıgı gibi başarı ile sllrdüıilyor ve 7 Eylül gOnU işyerierini ERUH: NiviJa köyü mubıan da 28.6.1990 taribinde yaptıl!ı yazılı başvu­ ruda. Erub tabur komutanı Binbaşı Adnan'm yaptıl!ı zulıno anlabyor, "defolun gidin zsıen giıkçd<siniz" deıJil!ini. 1000 den fazla nufus ve 10.000 den fazla bayvanın köyOn dışına çıkanııaıun yasakJaııdı#ıııı, 2 km. ıızakJıbııki sudan yararlanmanın Yasaklaııdıl!mı. kOyfln içindeki y.gmur göletinden sadece askerlerin yararlandıAtnı, insaUlarm ve bayvanIann susuzluklan öldill!fJııO beJiıtıııekte.. ak ıinı şehri kıı§atıyor, giriş çıkışlan yasaldıyı.-, rasıgele işkence ve ıutoldama­ Dedilerki bU ensonu Bitti artık dediler Beyaz güvercinler yitd UIIUitUku Akan kilnın rengini Kargalan tarlalm-a saldı/or Tohuma dodandllor Tıkodl/QT aklusuyun yolunu ve ormanı, 20 ahır ve 47 ev yakıldı" Köylerinden kovulan köyiDier çevre köylere sıııuıwıar. Hole köylinde de aynı uygulamaların oldul!unu belirten köylüler "Yüzyıllardır yaşadıl!ımız bu topraldardan bizi resmen kovmak istiyorlar" diyorlar. si v klamasıııda: 26.8.1990 ıarilıinde. Xarabe (KıınıtOy) kOyfln yakınında meydana gelen bir çatışma gerekçe gllsll.lrilerek kuşatılıyor ve S gOn boyunca bilyOk bir valışet uygulanıyor. Olayı SOI1I$lllfm8k isteyen heyet wtuklaıııyı.-. Şehit edilen gerillalını cenaze ailelerine teslim edilmiyor. Bu durumu protesto eunek amacıyla, Nusaybin'de 7 bin esnaf, 5.9.1990 gflnlllcepcıık kapauna eylemini geıçekleşliriyor. 6 Eylül gOnü polis tarafmdsn kcpenkleri açma anonsu yapılınasına raıroen, kepenlderi açmıyor. Bunun Uzerine asker, polis ve özel Nr. ı66 l38 E, 5000 Klila ı ve Dereler köyO Balllıa Hesabı: Stadtsparkıllle 4) Ekinler ve ormanlar resmi bir emirle Köyfln içine top nıerınileri rasıgele atılmaktadır ve köy bombalaıı­ makıadır. Guva ve Çevrebil köyleri boşalUlırken evlerle birlikte al!ıldaki bayvanlarda yakılınıştır. Köbı, w w yakılınışur. w dışına çıbııa yasaklanınışur. PERVARİ: Axer (Sanyaprak) köyinieri adına Salih Demir ve Nisam Demir'in basma yapngı ve demokratik kuruluşlara gönderdili açıklamada; "köyffnıüze yakm bir yerde PKK'Warla askeıl« ~ Bu olaydan sonra Dolan köylinde görevli Binbaşı'nın emri üzerine büWn maddi varJıAunız yalaldı. SOO kavak, 4 1011 buldaY, kOyfln biiWn oılan ala yekiti Konto Nr.!14ll3ı 79 BLZ: 378 soı !18 (Y.Güney için) Yoktu karşılıgı Zaza Alfabesinde Kor/cu kelimesininf Dehhaklann KafasıM inen balyozuydu Halkının Öldürdüler onu! Almaaya: 3.50 DM Fra.a:ıOFF Belçlb: 70 BF Hollıuıda: 3.50 HG Dıuılmarka:ıODKRN lswç: ıo KRN A vuııturya: l5 Öf lsviçre: l.50 SFR 27 ID A M LA R A HAYIRI lSCILER,KARDESLER ur d. or g Fasis t Turgut özal'ın Kardeslerimiz,öz evlatlarımız idam edilmek isten iyor. koymak için meclis maya uygula arını emriyle yeniden gündeme getir ilen idam cezal hazırlıklara başladı. fasis t gener aller 12 Eylül sonrası yüzle rce de~rimciyi idama mahkum eden infatını gerçe klescinin devrim yakın çetes i ve onların kukla hükümetleri yinniye ler sonucu kenditepki gelen yundan tirdi . Diger lerini n dosyalarını iç ve dış kamuo faşist dikta ten bekle için k sokma leri için daha "elverişli ortamda" uygulamaya kökenli 41 Kürt da ında sıras törlük ,daha dün Kürdistan'da halkın başkaldırısı idam mahkumunu asmak istemişti.. KARDESLERI nildig i gibi teBugün idamların yeniden gündeme getiri lmes i.nin nedeni söyle degil dir.A rka_rı olayla lme rör olaylarının artması ,Bahriye Uçok ve öncesi öldürü a'nın olduerill ontrg MtT,K ve i meler sında çogunlukla faşist dikta törlüg ün besle hazırlıklar, n apıla ler,y demeç n gu böyle "fail i meçhul" cinay etler sonrasi verile koymaktadır . "Terörün her taraa geçil en yeni uygulamalar faşizmin amacını ortay belir ten yetki lileri n fa sıçradıgı","caydırıcı tedbi rler olması gerek tigt"n i ktir.B undan dolayı halkın verme gı amacı gelis en mücadeleyi bastırmak,halka · gözda ın yaşamları çıka­ ıklar idaml mücadelesinin karşısına "caydırıcı tedbi r"ola rak rılmaktadır . Faşist saldırı saldırılara karsı halkın KARDESLER! işçilerin,köylUlerin Büyük çogunlugu devrimci olan ve gencecik yaşlarında deki idam hükümüzerin n 200'ü eden ele ve tüm halkın,hepimizin çıkarı için mücad diktatörlügUn halkın mülüsünün teker teker asılmasına sessi z kalamayız . Faşistettirm ek ,ülkemizi bütünüydevam ini cadel esini sindirmek,soygun ve sömürü düzen karşı dunmalıyız . ete cinay bu tigi le empe ryalis tlere peskes çekmek için giris çisinin kanına emek KUrt ının, evlad halk 12 Eylül öncesi ve bugün yüzle rce ini kollarını eller su ordu olisi, eri,p giren ler,fa sist dikta törlüg ün sivil çetel sürül ürken ,isa ortay için mlar katlia sallay arak gezer ken,b unlar yeniden ,yeni ettir. cinay esi edilm idam n cileri kence lerle suçlu olara k göste riiend evrim GöZ YUMAETE CINAY ,BU E KATLIN KLARlN KARDESLERI tDAMA MAHKUM EDILEN TUTSA MAYili GUCUFASlST DIKTATöRLUSUN IDAMLARI GERÇEKLESTtRMELERINt ENGELLEMEK IÇIN MUZU BtRLESTtRMELI,SESIMtZt YUKSELTMELtYtZ! tDAMLARA HAYlR! TUM SIYASI TUTUKLU VE HUKUMLULERE öZGURLUK! w w w ' .a r si v ak olayları dikta törlü k genel likle kendi lerini n tezgahladıg ı öldürülmemik,s iyasal ekono e nlerd Songü zeminleri yaratmayı amaçlamaktadır. ile yeni a ogu'd Ortad lerin yalist mper edir.E mücadelesi yükselmekt ehüküm Türk ren göste e sekild iyi en hazırladıgı savaşta sadık bekçi köpek ligini ya yıkma na hall.ı ürt üge,K öylUl ına,k t i çıkacak savasın tüm faturasını işçi sınıf rek zamlar yapılmakta,vergiler artı­ çalısmaktadır.Savas koşulları bahane edile revle r engellenmektedir.Savas koşulla­ rılmakta,isçi ücret leri düşük tutulm akta,g ile KUrt ulusa l hareketi ezilmeye çarı bahane edile rek ulusa l birlik çagrıları etleri birbi rini izlemektedir.Yurt lısılmakta,tutuklamalar,katliamlar,imha harek tadır. dışında çalısan işçilerin döviz lerine elkonulmak gençligin,KUrt ulusunun geliının, tste tüm bu uygulamalara karşı işçi sınıf rehin aldıgı devri mcile ri adeta k sen mücad.elesi ni ezmek için faşist dikta törlü ce altında tutula n devişken ve idam etmek istiyor.Yıllardır cezaevlerinde baskı lusu gibi göste riliyo r. sorum rimci ler bugünkü "fail i meçhul"cinayetlerin ri .Di OF. (Federal Almanya Türk iyeli Dem okra tik işçi Dernekle Federasyonu) -. KAWA