Lisansüstü Tez Özetleri - Anatolia Turizm Akademisi

advertisement
LİSANSÜSTÜ TEZ ÖZETLERİ
Hazırlayan: Hatice GÜÇLÜ NERGİZ
E-posta: hguclu@anadolu.edu.tr
LisansüstüAnatolia: Turizm
Tez Özetleri Araştırmaları Dergisi, Cilt 25, Sayı 1, Bahar: 156 - 158, 2014.
Copyright  2014 anatolia
Bütün hakları saklıdır
ISSN: 1300-4220 (1990-2014)
Sanal Ortamda Paylaşılan Tüketici Yorumlarının Algılanması ve Satın Almada Bilgi Kullanımına Etkisi- Otel İşletmelerinde Bir İnceleme (Doktora Tezi). Gülçin ÖZBAY. Sakarya: Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013 (Danışman: Doç. Dr.
Mehmet SARIIŞIK).
Tüketim insanoğlunun bir parçası olduğu sürece tüketicilerin
satın alma kararı ve bu karara ilişkin süreç her zaman önemini
sürdürmeye devam edecektir. Hızla değişen ve gelişen dünyada, insanların satın alma kararı verirken internet kullanımına
yönelmeleri de yaygınlaşmıştır. Bu sanal ortamda tüketicilerin
paylaştıkları deneyim ve düşünceleri, diğer tüketicilerin ilgisini
çekmektedir. Bu bağlamda tüketicilerin satın alma karar sürecinde, eWOM’un en yaygın kullanıma sahip kanalı olan, sanal
tüketici yorumlarından etkilenip etkilenmediğini belirlemek ve
bu etkide önemli rol oynayan etkenleri tespit etmek bu çalışmanın temel amacıdır. Bu amaca ulaşmak için, yüksek risk taşıyan
soyut ürünlerden oluşan ve satın alma kararının zor verildiği,
turizm endüstrisinde bir araştırma yapılmıştır.
3 yıldız ve üzeri konaklama işletmelerinde 682 münferit Türk
müşteriye ait anket çalışmasının sonuçlarına göre; sanal tüketici yorumlarının tüketicilerin satın alma karar sürecinde etkisi
bulunmaktadır ve bu yorumlar verilecek kararlar için önemli
kabul edilmektedir. Katılımcıların önemli kısmı ekonomik zarara uğramamak için yorumları okumaktadır. Tüketiciler tarafından yapılan yorumlar, otel web sitesindeki bilgilerden daha
güvenilir algılanmaktadır. Güvenilir bulma düzeyiyle katılımcıların eğitim seviyeleri arasında doğru orantılı bir ilişki tespit
edilmiştir. Eğitim seviyesi yükseldikçe sanal tüketici yorum siteleri işletmelerin kendi sitelerinden daha güvenilir olarak algılanmaktadır.
Katılımcıların hoşnutsuzluklarını sanal ortamda paylaşma eğilimlerinin daha fazla olduğu dikkat çekmektedir ve olumsuz
yorumlar, olumlu yorumlara oranla tüketicilerin satın almada
bilgi kullanımı üzerinde daha önemli etkiye sahiptir. Yorum
sayısının fazlalığı satın alma kararını kolaylaştırmaktadır. Sanal
tüketici yorumlarından beklenen fayda, yorumlara yönelik
tutum ve yorum güvenirliği satın almada bilgi kullanımını etkilemektedir.
Doğa Deneyimleri, Açık Alan Rekreasyon Güdüleri Ve Tatil
Aktivite Tercihleri Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi (Yüksek
Lisans Tezi). Kübra AŞAN. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, 2013 (Danışman: Doç. Dr. Murat EMEKSİZ).
Açık alan rekreasyonu olan doğa aktiviteleri, turizm, spor, eğitim, gibi farklı alanların etkisiyle hızla gelişen sosyal bir olgudur.
Bu çalışmada, doğa aktivitelerinin turizm ve rekreasyon ürünü
olarak pazarlanmasına fayda sağlamak üzere, doğa temelli açık
alan rekreasyonu ve tatil turizmi arasındaki davranışsal ilişkilerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Açık alan rekreasyon davranışının belirlenmesinde Deneyim Tercihleri Kuramı temelinde
açık alan rekreasyon güdüleri ve Deneyim Ekonomileri Kuramı
temelinde doğa deneyimleri araştırılmıştır. Tatil turizmi davranışının belirlenmesinde ise önemli bir pazar bölümlendirme değişkeni olan tatil aktivite tercihleri incelenmiştir. Çalışma kapsamında, Eskişehir’de bireysel ya da grup olarak doğa
aktivitelerini gerçekleştiren rekreasyonistler üzerinde yapılan
uygulamada, yüz yüze ve internet yoluyla anket tekniklerinden
156
n
Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi
yararlanılmış ve çok boyutlu nicel veri analizi yöntemlerinden
Yapısal Eşitlik Modellemesi’ne başvurulmuştur. Yapılan analiz
sonucunda, Eskişehir açık alan rekreasyonist profilinin ortaya
konmasının yanı sıra açık alan rekreasyon güdüleri, doğa deneyimleri ve tatil aktivite tercih yapıları arasında anlamlı ilişkiler
tespit edilmiştir. Sonuç olarak, tüketici davranışı bağlamında
açık alan rekreasyonistlerinin tatil turizmi pazarıyla ilişkili olduğu görülmüştür. Bu noktada hem turizm hem de rekreasyon
pazarında, açık alan rekreasyonistlerinin özel bir pazar bölümü
olarak ele alınması ve bu pazara yönelik doğa temelli ürün geliştirilmesi konusunda öneriler sunulmuştur.
Yerli Ziyaretçilerin Yerel Yiyecek Tüketim Güdülerinin Belirlenmesi: Beypazarı Örneği (Yüksek Lisans Tezi). Davut KODAŞ.
Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013
(Danışman: Yrd. Doç. Dr. Çağıl Hale ÖZEL).
Bu araştırmanın amacı, Beypazarı’na gelen yerli ziyaretçilerin
yerel yiyecek tüketimini etkileyen nedenlerin güdüler açısından
incelenmesi ve yerel yiyecek güdülerinin ortaya çıkarılmasıdır. Bu doğrultuda, anket aracılığıyla verilerin toplanmasında,
Beypazarı’na gelen ve yerel yiyecek tüketen yerli ziyaretçiler ile
yüz yüze görüşme yapılmıştır. Geliştirilen veri derleme aracı
yardımıyla toplam 385 yerli ziyaretçiden veri toplanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, yerli ziyaretçilerin yerel
yiyecek tüketimini etkileyen güdülerin dört faktör altında toplandığı saptanmıştır. Kabul edilebilir geçerliliğe ve güvenilirliğe sahip olan bu faktörler; ‘kültürel güdüler’, ’fiziksel güdüler’,
‘bireylerarası güdüler’ ve ‘psikolojik rahatlama güdüleri’ şeklinde adlandırılmıştır. Gerçekleştirilen farklılık araştırıcı istatistiksel analizler sonucunda, yerli ziyaretçilerin yerel yiyecek güdüleri ile cinsiyet ve eğitim durumları arasında istatistiksel olarak
anlamlı farklılıklara rastlanmamıştır. Demografik değişkenlerden bir diğeri olan yerli ziyaretçilerin yaşları ile yerel yiyecek
güdüleri arasındaki ilişki ise korelasyon analizi ile tespit edilmeye çalışılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, yerel yiyecek tüketim güdülerinden yalnızca bireylerarası güdüler ve psikolojik
rahatlama güdüleri ile yaş arasında olumlu yönde, ancak düşük
bir ilişkinin mevcut olduğu saptanmıştır. Araştırma sonucunda
ortaya çıkan yerel yiyecek tüketim güdüleri, ilgili alanyazındaki teorik ve görgül araştırma sonuçları ile karşılaştırılarak tartışılmıştır. Gelecekte konu ile ilgili yapılabilecek araştırmaların
hangi konular üzerine odaklanabileceği hususunda öneriler
getirilmiştir. Ayrıca, turizm sektöründeki uygulayıcılara, araştırma sonucunda ortaya çıkan yerel yiyecek tüketimini etkileyen
faktörleri önemli bir güdülenme unsuru olarak dikkate almaları
hususunda önerilerde bulunulmuştur.
Lojistik Kaynakların Lojistik Faaliyetler Üzerinde Etkisi: Zincir ve Grup Otel İşletmeleri Örneği (Doktora Tezi). Bahar SUVACI. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013
(Danışman: Doç. Dr. H. Zümrüt TONUS).
Lojistik faaliyetlere olan ilgi dünyada ve Türkiye’de giderek artmaktadır. Lojistik, daha önceleri yalnızca nakliyeden ibaret bir
faaliyet olarak görülürken, günümüzde içerisinde satın alma,
talep yönetimi, pazarlama, müşteri hizmetleri gibi hem üretim
öncesi hem de üretim sonrası pek çok faaliyeti içeren bir sistem
olarak ele alınmaktadır. Lojistik faaliyetlerin tam ve zamanında yerine getirilerek bir rekabet aracı olarak kullanılabilmesi
Lisansüstü Tez Özetleri
için bu faaliyetler sırasında kullanılan lojistik kaynaklara istenilen zamanda, maliyette ve miktarda ulaşmak gerekmektedir.
Bu nedenle, işletmelerde yerine getirilirken lojistik faaliyetler
sırasında kullanılan lojistik kaynakların ve bu kaynaklar arasından da lojistik faaliyetler üzerinde etkili olanların belirlenmesi önemlidir. Bu çalışmada lojistik kaynaklar, yeteneklerden
ve varlıklardan oluşan bir grup olarak ele alınmaktadır. Alan
yazın incelemesinde öncelikli olarak lojistik yönetimi ve otellerde lojistik ele alınmıştır. Kaynaklarla ilgili alan yazın, kaynak
tabanlı yaklaşım ve kaynak bağımlılığı teorisi bağlamında incelenmiştir.
Araştırma Türkiye’de hizmet sektöründe önemli bir yere sahip
otel işletmeleri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri
toplama yöntemi olarak anket kullanılmıştır. Faktör analizi yardımı ile lojistik kaynakların ana (temel) faktörleri ortaya konulmuştur. Buna göre lojistik kaynaklar dört faktör grubu altında
toplanmıştır. Otellerin oda ve yıldız sayısına göre lojistik kaynakların farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacı ile
ANOVA testi yapılmış ancak anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir. Buradan yola çıkarak oda ve yıldız sayısının lojistik
kaynaklarda bir artış ya da azalışa neden olmadığı söylenebilir.
Belirlenen faktör gruplarının her bir lojistik faaliyet üzerindeki
etkisi araştırıldığında en çok etkiye depo, depo araç gereçleri,
tedarikçi ilişkileri, takımlar, hızlı teslimatlar ve lojistik koordinasyondan oluşan operasyonel kaynaklar faktörünün sahip
olduğu ortaya konulmuştur. Bunun yanında insan kaynakları
(çalışan sayısı, çalışanlar arası ilişkiler ve nitelikli çalışanlar) ile
teknolojik kaynaklar faktörleri (yönetim bilgi sistemleri, otomasyon programları, bilgisayarlar ve bilgisayar programları)
altında toplanan lojistik kaynakların da lojistik faaliyetler üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir. Ancak bilgi ve yenilik kaynaklarının (bilginin elde edilmesi, paylaşılması, problem çözebilme
yeteneği, yenilikleri takip etme ve işletmeye uyarlama, ilkleri
uygulama ve yeni lojistik hizmet geliştirme) hiçbir lojistik faaliyet üzerinde etkili olmadığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak araştırma yapılan işletmelerin lojistik faaliyetlerini kesintisiz olarak
yerine getirerek, bu faaliyetleri bir rekabet aracı olarak kullanabilmeleri için lojistik kaynaklar arasından özellikle operasyonel
kaynaklar, insan kaynakları ve teknolojik kaynaklar faktörleri
altında toplanan kaynaklara sahip olmaları gerekmektedir.
Otel Yatırımcıları ile Profesyonel Yöneticilerin Sözleşmeden
Doğan İlişkileri Üzerine Bir Araştırma (Doktora Tezi). Esra GÜL
YILMAZ. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
2013 (Danışman: Prof. Dr. Meryem AKOĞLAN KOZAK).
Otel işletmelerinde yatırımcı ve profesyonel yönetici arasındaki ilişkiler çok boyutlu ve karmaşık bir yapıya sahiptir. Taraflar arasında sağlıklı bir vekâlet ilişkisi kurulması işletmelerin
başarısı açısından önemlidir. Vekâlet sürecinde yaşanan problemlerin en aza indirilebilmesi için süreci etkileyen değişkenlerin belirlenmesi ve kontrol altına alınması gerekir. Bu çalışmada
otel işletmelerinde yatırımcılar ve yöneticiler arasındaki ilişkilerin vekâlet teorisi perspektifinde incelenmesi amaçlanmıştır.
Çalışmanın alan araştırmasında nicel ve nitel yöntem bir arada
kullanılmıştır. Nicel verilerin toplanmasında anket yöntemi kullanılmıştır. Veriler, Turizm Yatırımcıları Derneği’ne kayıtlı otel
yatırımcıları ve yöneticilerinden toplanmış ve 134 kişiye ulaşılmıştır. Nicel verilerin analizinde frekans, yüzde, Mann Whitney
U ve Kruskal-Wallis testlerinden yararlanılmıştır. Nicel araştırma sonucunda; otel işletmelerinin büyük bir kısmında geleneksel aile işletmesi yapısının hâkim olduğu ve vekâlet ilişkilerinin
kişisel özelliklerden ziyade daha çok örgütsel unsurların etkisi
altında olduğu görülmüştür. Taraflar arasında yazılı sözleşme
yapma oranının düşük olduğu, sözleşmelerin büyük kısmının
iş sözleşmesi ve davranış odaklı sözleşme niteliğinde olduğu da
ortaya çıkan önemli sonuçlar arasındadır. Vekâlet sürecinde iki
tarafın en fazla önemsediği boyut ise etik olarak belirlenmiştir.
Nicel araştırma sonucunda, nitel kısımda kullanılacak görüşme
soruları ve temalar da oluşturulmuştur.
Nitel veriler görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Görüşmecilerin belirlenmesinde kartopu örnekleme yöntemi kullanılmış ve
bu süreçte toplam 36 katılımcıya ulaşılmıştır. Toplanan veriler
içerik analizi yapılarak değerlendirilmiştir. Analiz sonuçlarına
göre en önemli vekâlet problemi yetkilendirme ve ters seçim
olmakla birlikte, bilgi asimetrisi ve ahlaki tehlike problemlerinin
varlığı da söz konusudur. Ayrıca, otel işletmelerinde vekâlet ilişkilerinin tarafların beklentilerini karşılamadığı ve vekâlet teorisyenlerince önerilen çözümlerin fazla kabul görmediği de dikkat
çekmektedir.
Dönüşüm Yaşanan İstanbul Tarihi Kent Merkezinde Arazi
Kullanımı Etkileyen Faktörlerin Analizi (Doktora Tezi). İsmail
Hakan KOLCU. İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, 2013 (Danışman: Prof. Dr. Vedia DÖKMECİ).
İstanbul tarihi kent merkezi, gelişen turizm sektörü ile ticaret
işlevleri baskıları ile konut amaçlı yer seçimleri arasında kentsel dönüşüm geçirmektedir. Kentsel dönüşüm özetle; fiziksel,
sosyal ve ekonomik yönden kentsel gelişme dinamiklerine ve
oluşan yeni gereksinimlere yanıt veremeyen, işlevini yitirerek
köhnemiş ve eskimiş kent parçalarının, kentin gelişme vizyonu
içerisinde, stratejik gelişim planlarına bağlı olarak, yaşam kalitesinin yükseltilmesine yönelik hazırlanan, kent ve kentli ile
bütünleşen eylem planı olarak tanımlanmaktadır.
Bu çalışma, araştırma alanında izlenen kentsel dönüşümü etkileyen faktörleri belirleme, söz konusu faktörlerin (arazi kullanım yapısı, kültür varlığı yapısı, odak noktalarına uzaklıklar ve
arsa-arazi birim m2 fiyatları) bir birleri ile ilişkisinin, pozitif ve
negatif etki derecelerinin regresyon analizleri ile ortaya konulması ve merkezi, yerel idareler kadar alandaki kullanıcı ve yatırımcılara da bu çerçevede alınacak karar ve uygulamalarda yol
gösterme amacı taşımaktadır. Araştırma konusunda, literatürde
eksik olduğu gözlenen “tarihi kent merkezlerinde kentsel dönüşümde etkili faktörlerin belirlenmesi” konusu farklı değişken
grupları ile birlikte analiz edilerek, İstanbul metropoliten alanında büyük öneme sahip Tarihi Yarımada bölgesinde öne çıkan
Sultanahmet-Cankurtaran Mahalleleri ve çevresi için yapılmıştır. Araştırma alanı, UNESCO Dünya Miras Alanı içerisinde yer
alan, kültür varlıkları yoğun, turizm ve ticaret işlevleri baskısı
ile dönüşüm geçiren, Divan Yolu Caddesi ile Topkapı Sarayı arası ile Marmara Denizi arasında yer alan özgün konut dokusunu
büyük ölçüde korumuş, köhneme yanında ve sosyo-ekonomik
ve eğitim düzeyi yüksek kişilerin nitelikli konut yer seçiminin
de izlendiği bölgedir.
Yapılan analizlerde araştırma alan genelinde yapılan analizler
yanında, farklı sosyo-ekonomik yapılar, fiziksel özellikler ve
mekânın konumun gelişim özelliklerine göre mahallelerin farklılık göstermesi, bu farklılıkların fonksiyon seçimi tercihlerinde
de etkili olması nedeniyle mahalle bazında da analizler yapılmıştır. Araştırma alanında 2005-2010-2012 yılları baz alınarak;
yapının barınma amaçlı konut, perakende ticaret ile turizme
yönelik satış-yeme-içme-eğlence mekânları içeren ticaret işlevCilt 25 = Sayı 1 = Bahar 2014 =
157
Lisansüstü Tez Özetleri
leri, konaklama tesisi amaçlı yer seçimleri ve arsa-arazi birim
m2 fiyatları bağımlı değişkenleri ile diğer bağımsız değişkenler
(arazi kullanım yapısı, kültür varlığı yapısı, odak noktalarına
uzaklıklar ve arsa-arazi birim m2 fiyatları) arasında ilişki ayrı
ayrı incelenmiştir.
Araştırma alanında mekânın kendi tarihsel, fiziksel ve sosyo-ekonomik yapısındaki dinamizmden kaynaklanan kentsel
dönüşümün; konaklama ve ticaret yer seçimleri ağırlıklı olduğu,
alanda izlenen dönüşümde kültür varlığı yapısının, yer seçiminde bulunan işlevlerin bir kısmının ve odak noktalarının nitel ve
nicel özelliklerinin pozitif ve negatif yansımalarının etkisinin
bulunduğu, arsa-arazi birim fiyat değerinin de seçimleri kısmen
yönlendirdiği sonuçlarına ulaşılmıştır.
Turistik Ürün Pazarlamasında Marka İmajının Rolü ve Bölgesel Marka İmajı Yaratma (Doktora Tezi). Onur İÇÖZ. İzmir:
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013 (Danışman:
Doç. Dr. Burcu İLTER)
Turizmde destinasyon markalaşması son dönemlerde turizm
araştırmacıları ve destinasyon pazarlamacıları arasında popülerlik kazanmaya başlayan bir kavramdır. Yerel örgütlerin ve
destinasyon pazarlama yöneticilerinin de önemli katkıları ile
turizm destinasyonları turizm pazarlarında daha fazla rekabet
avantajına sahip olmak için güçlü birer marka adı ve imajı oluşturma çabasındadırlar. Turizm destinasyonlarının markalaşması farklı ürün özellikleri ve unsurları nedeniyle geleneksel ürün
ve hizmetlerin markalaşmasından oldukça farklıdır. Destinasyon markalaşması öncelikle coğrafi bir mekânın markalaşması, daha sonra da mevcut ve potansiyel ziyaretçilere güçlü bir
marka şemsiyesi altında sunulmak amacıyla bir araya getirilen
çok sayıda kamusal ve özel mal, hizmet ve diğer turistik çekim
unsurlarının uygun bir bileşiminin markalaşması anlamına
gelir. Bu çalışmanın da başlıca amacı bir turizm destinasyonu
olarak Çeşme’nin marka oluşturma sürecini etkileyen talep yönlü faktörlerin belirlenmesidir.
Çalışma üç bölümden oluşmaktadır; birinci bölümde genel olarak turizmde destinasyon pazarlaması kuramsal açıdan incelenmiş ve destinasyon pazarlamasının önemi vurgulanmıştır. İkinci bölüm genel markalaşma yaklaşımı altında turistik ürün markalaşması, turizmde destinasyon markalaşması ve markalaşma
süreçlerine yer vermektedir. Üçüncü bölüm çalışmanın araştırma ve uygulama kısmıdır ve bu bölümde destinasyon ziyaretçilerinden sağlanan verilerin analizi sonucu elde edilen bulgular
yer almaktadır. Verilerin analizi için Yapısal Eşitlik Modellemesi
kullanılmıştır.
Araştırmanın temel bulguları, Çeşme’nin markalaşma sürecinde temel ziyaretçi motivasyonları, çekme ve itme faktörleri ile
ziyaretçilerin destinasyon kimliği algısının uzun dönemli marka bağlılığı yaratmayı sağlayacak olan markalaşma konusunda
önemli bir role sahip olduğunu göstermiştir.
İklim Değişikliğinin Kış Turizmine Etkisi (Doktora Tezi). Osman
Cenk DEMİROĞLU. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 2013 (Danışman: Prof. Dr. Nazmiye ÖZGÜÇ).
Çağımızda küresel ısınma şeklinde cereyan eden iklim değişikliği birçok fiziki ve beşeri etkiye neden olmakta, turizm endüstrisi de bu çalkantıdan payını almaktadır. Bu çalışma, kar mevcudiyetine bağımlılığı nedeniyle küresel ısınmadan ciddi hasar
görebilecek kış turizmi sektörünü, daha yakın bir ölçekle; kayak
158
n
Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi
merkezlerini mercek altına almıştır. Çalışmanın ilk bölümünde
iklim değişikliğine yönelik kavram ve tanımlar açıklanmış ve
bu doğa olayının turizmle ilişkisi ortaya konmuş, ikinci bölümde ise tüm yönleriyle kış turizmi iklim değişikliği konusundan
bağımsız olarak ele alınmıştır. Bu iki ana unsurun açıklanmasını
74 ülkede 5000’i aşkın ve Türkiye’de 50 kayak merkezine yönelik iki ayrı döküm çalışması takip etmiş, Türkiye için bulgular
ayrıca bir çevrimiçi etkileşimli haritaya aktarılmıştır. Çalışmanın son iki bölümünde başlıca kış turizmi destinasyonlarının
küresel ısınma karşısındaki durumu incelenmiş, bu bağlamda
yapılan yazın sayımı ile 30 ülkeyi kapsayan 300’den fazla akademik çalışma bölge ve ülkelere göre alt başlıklarda ve çevrimiçi
bir jeo-bibliyografyada toplanmıştır. Burada üç ülke için gerçekleştirdiğimiz ampirik çalışmalardan Norveç’e yönelik incelemeler fiziki yönden görsel ve sayısal verilere dayalı doğal ve
teknik kar güvenirliği analizlerini beşeri yönden ise işletmecilerin uyum sürecini inceleyen mülakatları, Slovakya’ya yönelik
inceleme disiplinler arası bir bakış açısı ile başlıca bir kayak merkezine dair turizm ve iklim verilerinin ilişkisinin bir çoklu lineer
regresyon analizi ile ortaya konmasını ve Türkiye’deki başlıca
12 kayak merkezine yönelik fiziki inceleme ise analojik bir yaklaşımla 1971-2000 iklim normalinden 2,4o C sapan 2009-2010
sezonunu mercek altına alarak donma seviyeleri üzerinden kar
güvenirliklerinin tespitini içermiştir. Son bölümde kış turizminin küresel ısınmaya uyumu için takip edilmesi önerilen stratejilerin yorumlanmasıyla tez sonuçlandırılmıştır.
Birinci Sınıf Restoranlarda Kurumsallaşma Durumunun
Değerlendirilmesi: Türkiye Örneği (Doktora Tezi). Ebru ZENCİR. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013
(Danışman: Prof. Dr. Meryem AKOĞLAN KOZAK).
Turizm işletmelerinin önemli bir elemanı bağımsız restoranlardır. Bağımsız restoranlar herhangi bir konaklama işletmesine bağlı olmayan özgün yapılara sahiptir. Bununla birlikte,
bağımsız restoranların önemli bir bölümü süreklilik sorunu
yaşamaktadır. Bu problemden hareketle, bağımsız restoranlarda kurumsallaşma boyutları incelenmiştir. Restoranlarda tespit
edilen kurumsallaşma boyutlarının kurumsallaşma durumunu
ne ölçüde etkilediği araştırmanın temel sorusunu oluşturmuştur. Bu bağlamda, öncelikle restoranların kurumsallaşma boyutları ortaya konmuştur. Alan yazına dayandırılan ölçek, Bakanlık belgesine sahip birinci sınıf restoran yöneticilerine uygulanmıştır. Veri toplama tekniği olarak anket kullanılmıştır. Evrenin tamamını oluşturan 326 restoran yöneticisinin 309’u anketi
yanıtlamıştır. Restoranların genel özellikleri ve kurumsallaşma
boyutlarının değerlendirilebilmesi için tanımlayıcı analizler,
açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri ve korelasyon analizi
gerçekleştirilmiştir. Kurumsallaşma boyutlarının kurumsallaşma durumuna etkisini belirlemek için ise lojistik regresyon analizi uygulanmıştır. Elde edilen bulgular birinci sınıf restoranların kurumsallaşma ile ilgili altyapı ve hizmet yönlü özelliklere
sahip olduklarını göstermiştir. Boyutlar itibariyle ise alan yazından farklı olarak standartlaşma boyutu bu araştırmayla tespit
edilirken, restoranların kurumsallaşmasında en etkili boyutların
profesyonelleşme, örgüt kültürü ve sosyal sorumluluk olduğu
anlaşılmıştır. Ayrıca, birinci sınıf restoranlarda kurumsallaşma boyutlarından bazılarının ticari durum, zincire bağlı olma,
yönetim kurulu/müdürlük bulunması ve istihdam özellikleri/
göstergeleri üzerinde belirleyici olduğu görülmüştür.
Download