iBNÜ'I-HANNAT me kusurlu olduğu, tahsil hayatından sonra gözleri tamamen kapandığı .için "kefif, mekfOf, a'ma. darlr", muhtemelen tıbbi teşhislerinde isabetli görüşler ortaya koyması sebebiyle de "baslr" lakabıyla anılır (Humeydi, s. 53) İbnü'l-Hann~t iyi bir tahsil gördü. Kurtuba'nın ileri gelen ailelerinden Beni Zekvan kendisini himaye edip geçimini üstlenince tamamen ilme yöneldi. Edebiyat, şiir ve belagatın yanı sıra tıp, astronomi, astroloji, felsefe ve mantık alanlarında derin bilgi sahibi oldu. Mantık ve felsefeye aşırı derecede ilgi duyan İbnü'l-Hahnat'ın inançsız olduğu iddia edilerek baskı altında tutulması kişiliği üzerinde olumsuz etkiler bıraktığı gibi Kuı:tuba'dan sürülmesine veya Kurtuba'yı terketmek zorunda bırakllmasına da yol açtı. İbnü'-Hannat'ın, bir süre Kurtuba'ya hakim olan Şii HammGdi sülalesine yakınlığı neticesinde Şiilik'le itharn edilmesi yüzünden veya Kurtuba'nın Fars asıllı yeni hakimi Ebu Hazm Cehver'den korktuğu için kaçtığı da zikredilmektedir (ibnü'l-Ebbar. ı. ı 23). İbnü'l-Hannat, 407'de (1 016) Kurtuba'nın yönetimini eline geçirip 413 (1 022) kadar şehri yöneten Şii HammGdi hanedanıyla yakın ilişki içinde oldu; onlar için methiyeler yazdı. Bu dönemde kaleme aldığı şiirlerde Hz. Ali yanlısı ifadelere rastlanmaktaysa da kendisi gerçek bir Şii olarak tanınmadı. Hatta bir ara Emevl Halifesi 111. Hişam Mu'ted- Billah tarafın­ dan katip olarak da tayin edildi. 413'te (1 022) HammGdller'den Kasım b. Hammüd ile oğlu Muhammed el-Mehdi ve torunu Kasım el-Vas* Kurtuba'dan Cezlretülhadra'ya (Aigeciras) sürüldü ve bu hanedan 450 ( 1058) yılına kadar burada yönetimi elinde bulundurdu. İbnü'l-Hannat, 431'de ( 1040) kendisine yapılan baskı­ lara dayanarnayıp Kurtuba'dan kaçarak Cezlretülhadra'ya gitti ve Muhammed elMehdl'ye sığındı; onun için methiye yazdı. (İbn Said el-Mağribi, I, ı 2 ı- ı 22). Kurtuba'yı yöneten Emevl Veziri Ebu Hazm Cehver'in 435 ( 1043) yılında vefatı üzerine şehre dönmek ümidiyle Cehver için mersiye kaleme aldı ve yerine geçen oğ­ lu Ebü'l-Velld Muhammed'in yönetimini kutlayan bir mektup gönderdi. Ancak Kurtuba'ya dönme imkanı bulamadı. Hayatının son yilında Batalyevs (Badajos) emirliğine getirilen Ebu Bekir Muhammed el-Muzaffer b. Eftas'a emirliğini kutlamak üzere. "Veşyü'l-J5alem ve l)alyü'l-kerem" (er-Risaletü'l-Mehrecaniyye) adıyla anılan (İbn Bessam eş-Şenterini, ı. 443-445) edebi sanatlarla örülü uzun bir mektup yılına 70 gönderdi. 437 Cemaziyelahirinde (Aralık 1045) Cezlretülhadra'da vefat etti. Babasının ölümüne üzülen tek oğlu da Maleka'da (Malaga) öldü. İbnü'I-Hannat'ın tıp alanında hayli başarılı olduğu, tedavi ettiği kimseler arasında bazı hükümdar, vezir ve emirlerin de bulunduğu söylenmektedir (a.g.e., ı, 438; İbn Said el-Mağribi, ı, ı22) . Çok sayıda şiir yazan İbnü'ı-Hannat'ın manzumelerinin bir divanda toplandığı kaydediliyorsa da (İbnü'l-Ebbar, ı. ı 22) bu eser günümüze ulaşmamıştır. Başta İbn Bessam'ın e~-Za.IJire'si olmak üzere biyografısine yer veren eserlerde şiir ve risalelerinden örnekler bulunmaktadır. Zamanımıza intikal eden methiyelerinin çoğu HammGdller'den Ali b. HammGd, Kasım b. Hammüd ve Muhammed el-Mehdi ile ilgilidir (İbn Bessam eş-Şen terin i, 1. 437-453). Dönemin büyük şair ve ediplerinden olan yakın dostu İbn Şüheyd ile manzum ve mensur olarakyaptığ ı edebi atışmaların ve onun vefatı üzerine kaleme aldığı mersiyenin bazı parça l arı da kaynaklarda yer almaktadır. İbnü'l-Hannat'ın Efiasiler'den Ebu Bekir Muhammed el-Muzaffer, Vezir Ebu Ömer İbnü'l-Bacl ve İbn Dürrl (a.g.e., ı. 437-453; İbn Said el-Mağribi, ı, ı 23) gibi yöneticilere_ yazdığı mektuplar Arap edebiyatında sanatlı nesrin güzel örneklerinderidir. Günümüze ulaşan şiir ve risalelerinde ortaya koyduğu ciddiyet ve vakar, İbn Bessam'ın şaire nisbet ettiği müstehcenliği ( ~-:fal].lre, ı . 438) teyit eder nitelikte görünmemektedir. BİBLiYOGRAFYA : Humeydl. Ce?vetü'l-muls:tebis (nşr. Muhammed Tavit et-Tand). Kahire 1953, s. 53-54; İbn Bessam eş-Şenterini, e?·laf:Jire, ı , 437-453; İbn Beşküvaı. eş-Şıla(nşr. F. Codera). Madrid 1883, s. 640; Da bbi, Bugyetü '1-mültemis, Kahire 1967, s. 77-78; İbnü'ı-Kıfti, el-Muf:ıammedün mine 'ş­ şu'arii' (nşr. Riyad Abdüıhamld Murad). Dımaşk­ Beyrut.l408/1988, s. 461 -463; İbnü'ı-Ebbar. et· Tekmile, Madrid 1886, ı, 122-123; İbn Said eı­ Mağribi, el-Mugrib, ı, 121-124; Makkari, Ne{· f:ıu'Hib, ı, 296, 483, 503; lll, 263, 288, 610611; H. Peres, La poesie andalause en arabe classique au XJ< siı~cle, Paris 1953, s. 69, 86, 97, 127, 259, 282-283; Zirikli, el·A'liim, VII, 20; Ahmed Isa, Mu'cemü'l-etıbbii', Beyrut 1982, s. 383-388; ömer Ferruh, Tiirif:Ju '1-edeb,ıV, 482; Ch. Pellat, "Ibn aı-ı:ıannat", EJ2 (İng.). lll, 786; Azertaş Azernüş. "İbn I:Iannat", DMBi, lll, 372· 373. Iii · RAHMi ER iBNÜ'I-HARRAT (-l::>l_p.ll ~1) Ebu Muhammed Abdülhak b. Abdirrahman b. Abdiilah el-İşbili (ö. 582/1186) L Hadis hafızı ve fakih. ~ Reblülevvel S14'te (Haziran 1120) İşbl­ liye'de (Sevilla) dünyaya geldi. 51 O (1116) ve S16'da (1122) doğduğu da söylenmektedir. Ezd kabilesine mensup olduğu için Ezöı nisbesiyle de anılmış olup muhtemelen babası marangozluk yaptığından İb­ nü'l-Harrat lakabıyla tanındı. İlk tahsilini İşblliye'de yaparak Ebü'l-Hasan Şüreyh b. Muhammed, İbn Berrecan diye bilinen Ebü'l-Hakem Abdüsselam b. Abdurrahman gibi alimlerden hadis ve diğer dini ilimleri öğrendi. Ebü'I-Kasım b. Asakir'den icazet aldı; Muhyiddin İbnü'l-Ara­ bl'den faydalandı. Ahmed b. Abdülmelik el-Ensari'den kitap telifi ve dini meseleleri çözme hususlarında metot bilgisi aldı. LemtGnoğulları Devleti'nin yıkıldığı ve pek çok ilim adamının hayatını kaybettiği iç savaş yıllarında İşblliye'den ayrılarak Bicaye'ye (Bougie) yerleşti ve ulucamide imam- hatiplik yaptı. Beytülmakdis hatibi Ali b. Muhammed el-Meafirl, Ebü'lHaccik el-Belevl, Muhammed b. Ahmed b. Galib el-Ezdi. Ebü'l-Abbas el-Azefi gibi alimler onun talebesi oldu. Muhyiddin İb­ nü'l-Arabl, Ebu Ali Hasan b. Muhammed ei-Ensarl kendisinden icazet aldılar. SGfiliğiyle de tanınan İbn~·ı-Harrat'ın Medyeniyye tarikatının kurucusu Ebu Medyen ve diğer sGfilerle dostluk kurup tarikata intisap ettiği belirtilmektedir. 581'de (1185) Murabıt Devleti ileri gelenlerinden İbn Ganiye, Abbas! Halifesi Ebü'I-Abbas Ahmeden-Nasır adına halktan biat aldığı sırada İbnü'l-Harrat'ı kadı­ lık makamına getirmişti. B.ir müddet sonra idareyi ele geçiren Muvahhid Hükümdan Ebu Yusuf el-MansGr, İbnü'l-Har­ rat'ın önceki idareyle iş birliği içinde olduğunu düşünerek öldürülmesini istemiş­ se de İbnü'l-Harrat Reblülahir S82'de (Temmuz 1186) Bicaye'de vefat etti. SBO (1184) ve 581'de (1185) öldüğü de söylenmekte, ancak Gubnnl mezar taşında ölüm tarihi olarak 582 yazıldığını kaydetmektedir ('Unvtmü'd-diraye, s. 44). Hadis hafızı, Maliki fakihi, edebiyatçı ve şair olan İbnü'l-Harrat yoğun siyası hadi- iBNÜ'I-HARRANi L (bk. KUŞEYRi, Muhammed b. Said). ~ selerin ve kargaşanın hakim olduğu bir dönemde yaşamasına rağmen ilelü'l-hadls, ensab, lugat, şiir ve zühd konuların- iBNÜ'I-HASTB da pek çok eser kaleme almış. şiirlerinde zühd ve takvayı işlemiş. kanaatkar. iyilik sever ve güzel huylu bir kişi olarak tanın­ mıştır. Döneminde mehdilik iddiasıyla ortaya çıkan İbn Tümert'e karşı koymuş. ileri gelen Muvahhidler'in onun bu konudaki desteğini alma çabaları sonuç vermemiştir. Eserleri. 1. el-Af:ıkamü'l-kübra fi'l-}J.adi§. Belli başlı hadis kitaplarından derleneo ahkama dair hadislerin senedieriyle birlikte kaydedildiği beş veya altı cilt hacminde bir eser olup bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi'nde (Relsülküttab Mustafa Efendi. nr. 518) bulunmaktadır (ayrıca bk. Brockelmann, GAL, 1, 458) . Esere İbn Bezize Şer]J.u '1-A]J.kami'l-kübra adıyla bir şerh. İbnü'l-Kattan ve İbnü'I-Mewak zeyil ve tekmile yazmış. İbn Abdülmelik de el-Cem' beyne kitfıbeyi İbni'l-Kat­ tan ve İbni'l-Mevva]f 'ala Kitabi'l-AJ:ı­ kfım li-'Abdil]J.a]f b. el-ljarrat adıyla bu iki eseri bir araya getirmiştir. z. el-AJ:ı­ kamü '1-vüsta min ]J.adi§i'n-nebi şallal­ JQhü 'aleyhi ve sellem. el-A]J.kamü'lkübra'nın muhtasarı olup senedler hazfedilmiş. hadisler fıkıh bablarına göre düzenlenmiştir. Fas Karaviyyln Kütüphanesi'nde (nr. 219/40) ve Darü'l-kütübi'z-Zahiriyye'de (Hadis, nr. 291) nüshaları bulunan eseri Harndi es-Selefl ve Subhl esSamerraı Zahiriyye nüshasına dayanarak yayımlamıştır(I-IV. Riyad 141611995) . İb­ nü'I-Kattan ei-Mağribl Beyanü'l-vehm ve'l-ihami'l-vakı'ayn ii Kitabi'l-A]J.kam (bk. bi bl) adlı eserinde el-AJ:ıkamü'l-vüs­ ta'yı eleştirmiş. Zehebl'nin isabetli bulmadığı bu eleştirileri reddetmek üzere kaleme aldığı risale Kitabü '1-A]J.kami'lvüsta'nın baş tarafında (1. 5-46) Na]fdü 'I-imam eg-Z,ehebi li-beyani'l-vehm ve'l-iham adıyla. ayrıca Faruk Hammade tarafından neşredilmiştir ( Darülbeyza 1408) . 3. el-A]J.kfımü'ş-şer'iyyetü'ş-şug­ ra eş-şa]J.i]J.a (el-Af:ıkamü'ş-şugra) (nşr. Üm mü Muhammed b int Ahmed, l-ll, Kahire-Cidde 141 3). Eser üzerine bazı şerh ve ta'likler yazılmış olup bunlardan Ebu Muhammed Abdülazlz b. İbrahim ei-Kureşl b. Bezize ve Sadreddin Muhammed b. Ömer b. Mirhal ei-Mısrl'nin çalışmaları zikredilebilir. EbU Abdurrahman b. Akil ez-Zahiri her üç eseri şerhetmiş olup (Riyad 1983) bu kitabın Kuzey Afrika medreselerinde ve özellikle Sebte'de (Ceuta) ders kitabı olarak okutulduğu belirtilmektedir. 4. Kitabü't-Teheccüd (eş-Şa­ lat ve't-teheccüd) . Temizlik konuları ile, farz ve nafile namazlar ve bu namazları kılmanın faziletlerinin ele alındığı eser eş - Şalat ve't-teheccüd adıyla Adil Ebü'IMeatl (MansGre 14 ı 3/1992). Kitabü't-Te- heccüd adıyla Müs'ad Abdülhamld esSa'denl ve Ebu Abdullah Muhammed b. Hasan b. İsmail (Beyrut 1415/ 1994) tarafından yayımlanmıştır. s. Kitabü '1- 'A]fı­ be (ev el-Mevt ve'l·f:ıaşr ve 'n-nüşür). Eseri Ubeydullah Ebu Abdurrahman ei-Mısrl el-Eseri (Tan ta ı 4 ı 0/1990) ve Ebu Abdullah Muhammed Hasan İsmail (Beyrut 1995) yayımlamıştır. 6. Kitabü Temcidi'llahi te'alfı ve ta'?-imihi (et~Temcfd) (Tanta 14ı3/ ı993) . 7. Kitabü İ]].tişaril]f­ tibfısi'l-envar (İI].tişarü 'r-Rüşatf, Mul].taşaru Kitabi'r-Rüşati fı'l-ensab mine'l-kaba'il ve'l-bilad) . Aslı ile birlikte Emilio Malina L6pez- Jacinto Bosch Vila tarafın­ dan el-Endelüs ii htibô.si'l-envar ve ii'l].tişari İ]ftibfısi'l-envar adıyla neşredil­ miştir (Madrid ı 990). 8. el-Cem' beyBu çalışmada, Buhar! ile Müslim'in el-Ca mi'u 'ş-şa]J.i]J.'Ierindeki hadisler senedsiz ola rak ve Şa]J.i]J.-i Müslim'in tertibine uygun şekilde bir araya getirilmiş olup eserin yazma nüshaları Topkapı Sarayı Müzesi (III. Ahmed, nr. 300), N uruosmaniye (nr. 769. 770) ve Süleymaniye (Laleli, nr. 395; Hasan Hüsnü Paşa, nr. ı 72) kütüphanelerinde kayıtlıdır (ayrıca bk. Brockelmann. GAL, I, 458). 9. el-Mu]]taşar (Mu/.].taşarü'ş-şıf:ıaf:ı). Şa]J.i]J.-i Bu]]fıri'nin muhtasarıdır (Brockelmann, GAL Suppl., 1, 263; Sel€ in, 1, I 26). 10. Tel]finü'l-velidi'ş­ şagir (Telkinü'l-mübtedi). Hadise dair bu risalenin Titvan'da yayımlandığı belirtilmektedir (eş-Şalat ve't-teheccüd, neşre­ denin girişi, s. I 5) . 11. el-Cami'u'l-kebir fi'l-]J.adi§. Kütüb-i Sitte, Müsnedü Bezzar ve diğer hadis kaynaklarından derlen en sahih ve sahih olmayan hadisleri ihtiva ettiği ve yaklaşıkyirmi cilt hacminde olduğu kaydedilmektedir. 1Z. el-ljavi fi'lluga. Ebu Ubeyd Ahmed b. Muhammed ei-Herevl'nin Kitabü '1-Garibeyn 'ine benzediği ve on sekiz veya yirmi beş cilt olduğu belirtilmektedir (Gubrlnl, s. 43) . ne'ş-Şa]J.i]J.ayn (Cem'uŞaf:ıif:ıayn). BiBLiYOGRAFYA : ibnü'l-Harrat, Kitabü '1-AJ:ıkami '1-vüsta min 'aleyhi ve sellem (n ş[ Ham d! es-Se l efi- Subhl es-Sam erra!), Riyad 1416/1995, 1, 5-46; ayrıca bk. neşredenin girişi, 1, 52-64; a.mlf., eş-Şalat ve't-teheccüd (nşr Adil Ebü'l-Me'atl). Mansüre 1413/1992, neşre­ denin girişi, s. 9-16; Dabbi, Bugyetü '1-mültemis, ll, 508; Abdülvahid el-Merraküşi, ei-Mu'cib fi teli)fşi al)bari'I-Magrib (nşr. M. Said ei-Uryan). Kahire 1368/1949, s. 348; ibnü'l-Kattan el-Mağ­ ribl, Beyanü ' l-vehm ve 'l-fhami 'L-va~ı'ayn {f Kitabi'I-AJ:ıkam(n şr. Hü seyin AytSald). Riyad 1418/1997, neşredeningirişi , 1, 171-237; ibnü'lEbbar, et-Tekmile(nşr. F. Codera). Madrid 188789, ll, 249-250; Nevevi, Teh~fb, I, 292-293;Gubrini, 'Unvanü 'd-diraye(n şr. Ad il Nüveyhiz), Beyrut 1969, s. 43-44; Zehebi. A'lamü'n-nübela', XXI, 198-202; a.mlf .. Te~kiretü '1-J:ıuffa?, IV, 1350-1352; Vadiaşi, Bernamec (n şr. Muhammed MahfOz). Beyrut 1400/1980, s. 209; Kütübi, Feva.tü 'I-Vefeyat, ll, 256-257; ibn Ferhfın, edDibacü'l-mii?heb, ll, 59 -61; ibn Kunfüz. ei-Vefeyat (nşr. Adil Nüveyhiz). Beyrut 1971, s. 293 ve 3 nolu dipnot; ibnü'l-Kadi, Ce~vetü'l-i~tibas, Rabat 1973-74, ll, 469; Makkarl, Nef/:ıu '(-([b, lll , 180; IV, 315; Keşfü '?-?unün, 1, 19, 20,481, 483, 599, 911; ll, 1437, 1996; el-lfulelü's-sündüsiyye, 1, 546-547; Mahlfıf. Şeceretü'n-nür, s. 155-156; Brockelmann. GAL, 1, 457-458; Suppl., 1, 263-634; Sezgin, GAS, 1, 126, 132, 142; Hacvi, ei-Fikrü 's -samf, ll, 226-227; M. elAbid eı-Fasi, Fihrisü mai)tütati /jizaneti'I-Karaviyyfn , Darülbeyza 1399/1979, I, 234 -236; Abdülhadi Ahmed el-Hüseysin, Me?ahirü 'n-nehçlati'I-J:ıadfşiyye fi 'ah di Ya'~D.be'I-Manşüri'I-Mu­ vaJ:ıJ:ıidf, Tıtvan 1403/1983, ll, 70-81; Kettani, er-Risaletü '1-müs tetrafe (Özbek), s. 47, 173, 178, 179, 180, 376, 381; Emilio Malina L6pez, "el-Kitab Ibtişar Iqtibas al-An war de Ibn alljarrat", Quaderni di Studi Arabi, sy. 5-6, Venezia 1987-88, s. 541-560; Muhammed Ali Hairi-i Hürremabadi. "İbn l;larrar·. DMBi, lll, 408409. r.:ı J:ıadfşi'n-nebf şa llalla hü ~ ALi İBNÜ'I-HASAN en-NÜBAHi L (bk. NÜBAHi). İBNÜ'I-HASiB (~1~1) Ebu Bekr ei-Hasen b. ei-Hasib el-Müneccim ei-Farisi (ö. 252/866'dan sonra) İbnü'I-Harrat'ın kaynaklarda adı geçen eserleri de şunlardır: el-Mu'tel mine'l-]J.adi§ (yaklaşık altı cilt), el-Va'i ii ]J.adi§i 'Ali racjıyalliihü 'anh, Garibü'lKur'an ve'l-]J.adi§, el-Mürşid, ez-Zühd, Divanü Şi'r, Mu]]taşaru Kitabi'l-Kifaye li'l-ljatib el-Bagdadi, el-Behce, et-. Tevbe, Tehgibü'l-Metalib, er-Re]fii'i]f, Fazlü'l-]J.ac ve'z-ziyare, el-Enis fi'l-em§al ve'l-meva'i?- ve'l-J:ıikem min kelami'n-nebi şallalliihü 'aleyhi ·ve sellem ve'ş -şali]J.in, Mu'cizatü'r-Resul şallal­ liihü 'aleyhi ve sellem. ÜSMAN KOÇKUZU diğer bazı L Astrometeoroloji yorumcusu ve astrolog. _j Hayatı hakkında İran asıllı olduğu ve uzun süre Küfe'de yaşadığı dışında bilgi yoktur. İbn Tavüs, diğer biyografi yazarlarından farklı biçimde onun künyesini Ebü'I-Hüseyin İbn Ebü'I-Haslb, nisbesini de Kum ml şeklinde vermektedir (Ferecü'l-mehmüm, s. 129) . Batı'da Alkasin Filius Alkasit, daha yaygın bir kullanımla Al b ubather veya Alkasan adlarıyla ve La- 71