Cilt: 10 Yıl: 9

advertisement
Benim muvaffakiyetim
ancak Allah'ın yardımı
iledir. Ben .yanlız O'na
güvenib dayandım ve
yalnız O'na dönerim.
Ayet Meali: Hud - 88
104-105
Şubat
- Mart/1971
Cilt: 10 Yıl: 9
•
Imam Buhôri
ve
''e 1- C ô m i' u s- Sa h i h'' i
Doç. Dr. Talat
Koçyiğit
Meali:
Zeyd lbn Sabit)ten rivayet olunmuştur. Hazreti Peygamber buyurmuştur ki: Bizden bir hadis işiten) sonra onu hıfze­
derek başkasına tebliğ eden kimsenin Allah yüzünü ağartsın.
nice fıkıh (ilim) yüklü kimseler vardır da) fakih (alim) değillerdir ve nice fıkıh yüklü kimseler vardır da) taşıdıkları ilmi kendilerinden daha fakih ve daha anlayışlı kimselere naklederler ve o ilimden istifade edilmesini sağlarlar.
Hazreti Peygamberin hadislerinden binlercesini ezberleyen ve topladığı 600 bin hadis arasından seçip meydana getirdiği el-Oami'us-Sahih adlı meşhur kitabıyle hem fıkıh hamili
hem de fakih olduğunu isbat eden Buhari) Hazreti Peygamberin yukarıda mezkur hadisiyle tebşirine mazhar olan eşsiz
imamlardandır.
1şte onun büyük eseri
C
hakkında
ami ismini aılan hadis eserleri ara-
sahih vasfını bihakkın kazaniki büyük kitap vardır ki, bunlara
el-Cami'us-Sahih denilmiştir. Bunlardan
biri Buhari'nin, diğeri de Muslim'in
kitaplarıdır. Her ikisi birden bahis konusu olduğu zaman Salıihftn diye zikredilir. Bu iki kitap
arasında tercih
yapan ulema, Buhari'nin kitabına öncelik tanımıştır. Bununla beraber, Muslim'in kitabı için daha sahih diyenler
de olmuşturı.
mış
sında
küçük bir inceleme
yazısı.
Buhari, sahih hadisleri toplayarak
göre tasnif eden
ilk hadis çi!erden addedilir. Gerek kendi
devrinde ve gerekse daha önceki devir~erde te'lif ve tasnif edilmiş hadis eserleri yok değildi. Ancak bu eserler, sahih hadisleri olduğu kadar hasen ve
zayıf hadisleri de ihtiva ettikleri için,
her arzu eden kimse, hadislerin esrarıonları fıkıh bablarına
(1)
lUesela bkz.
İbnn's-Salah,
Ulumn Ihadis (Haleb 1386/1966), s. 15.
19
na v&kd olmadlkpa, bu kitapiardan geregi gibi istifade edemiyor, daha dogrusu. sahih olan hadisleri digerlerinden
aylrdedebilecek bir imkan bulam~yordu.
YBhut da gerfat ahkgmmdan herhangi
bir mevzua taallfik eden pegitli hadlsleri bir arada goremiyordu.
Meydana getirilen hadis kitaplan,
iderlnde geligiguzel slralanmlg hadislerin ezberlenmesini kolaylaqtlrmaktan,
veya rivkyet esnasinda muracaat edilmekten bagka bir ige garamlyordu.
Halbuki, Isl&m'm pizdigi yoldan inhiraf
etmig qegitli firkalar~n s a ~ t l g i fesad
tohurnlarmln suratle filiz vermege basladla, bid'atm alabildig~neyaylldlgl bir
devirde, sahih hadislerden kolayca istifade edilmesini saglayacak, ontlar~n
mu&r.nzlara kargl birer deli1 ve huccet
olarak kullanllmaslna imkiin verecek
mevzularma gore tertip ve tanzim edilmi$ kitaplara ihtiyap vardl. Bu ihtiyap,
biiyuk Imam, Muhaddis Muhammed
Ibn-i Isrngil el-Buhgrryi harekete gepirdi. Isnadlar~sahih, metinleri her tiirlu llletten s&lim binlerce hadisten sepip
aylrdlMarln~fiklh, siyer, tefsir vs. konular altmda tertip ve tasnif ederek
el-Clmi'us-Sahih'ini
meydana getirdi.
Gelen rivkyetlerden 6iyrendigimize gore, bu eserin tasnifinde Buh&r.rilningeyhi buyiik hadh imamlarlndan fshak
fin-i Rahaveyh'in de rolu olmug ve
Buhgri'ye "4Iazret-i Peygamber'in sahfh siinnetini muhtasaracn c e i n ' d n bir
kitap te'lif etmesi" tavsiyesinde bulunmugturz.
uhBri, toplamlg oldu& 600 bin kadar hadlsten, daha ziybde isnadl
muttasll, ricglinde adglet ve zabt garb
Ian hgkim olanlarl aylrmlg ve bu ig
iizerinde 16 sene pallqmlgtlr. Kitablna
a l m ~ soldugu hadisaerin sayis1 mukerrerlerle birlikte 7397'dir. MuallBk hadisler 1341, mut&be&tise 344 olup, hepsi birden 9082'yi bulux-3.
Buhgri, kitablna aldlg~ hadislerin
muayyen b&l gartlara gore sepildigini
aplklamamlgtlr. Bununla beraber, te'lif
B
ettigi kitaba vero l d u h isimden birtaklm .yartlan bulunduanu ~1karma.k
mumkiindur. El-Cgmi'us-Sam adlyila
gohret kazanan bu kitabln as11 ad1
el-C&mirus-Sahihu'l-Musnedu'l-MuhtaSar
min umiiiri Rasftli'llfihi (S.A.) ve ey@mih'tir.
Bu isimde yer alan el-C&mi 1Bzmdan anlagldlgma gore, musannd, alms
oldu& hadisleri muayyen bir slnlftan
veya b&btan se~memig,bilfikis pegitli
bkblarda, ahkgm, fezbil, gelmig ve gelecekle ilgili haberler, Bdab, rakbik ve
diger konulara Bit hadislere de yer vermigtir. Es-S&h sozu ise, b & ~kimselerin tenkidine ugrayan birtalum hadlslerin bulunmaslna ragmen, Buh&ri'ye
gore tek bir zaylf hadisin dahi kitapta
yer a l m a d l e a delBlet eder. Esasen
BuhBffi kendisi de, C h i ' e
sahihten
baska bir gey i&&l etmedigini acjlkpa
soylemigtir. El-Musned tBbirine gelince,
bu da, allnan hadislerin muttasil bir
isnadla Hazret-i Peygamber (S.A.S.) e
ulagan hadislerden ibaret oldu&nu gosterir. Eunun dqmdaki hadfsler, gekil
itibariyde ne olursa olsun as11 deg'ildir.
snadlamdaki rBviler ise, adllet ve
u 9 t gartlarml hbiz kimselerbir. Bu
evsaftaki rBvilerin, birbirleriyle olan
ittisalerine ve birbirlerinden hadfs igittiklerine aplk bir gekilde delBlet eden
semi'h~,haddeseni ve ahbarani tBbirleriyle riv&yet edilmig hadisler, Buhbri'nin kitablnda birinci dereceyi i g g a etmigtir. Keza an ve enne f u l h e n kaale
gibi ibarelerle nakledilen hadfsler dahi,
ancak rgvllerin, hadis aldlklarl geyhlerine l i k a a n BuhBrl tarafindan tesbit
edildikten sonra aynl mertebede zikredilmigtir. Fakat likaarl gaphell olan
veya mudellis olduklan biilinen kimselerden hadis nakledilmek zarureti hbsll
olmugsa -bu
gibi hadislerin sayllan
~ o kaz olmakla beraber- bunlar, an-
cak mütabeat olarak nakledilmiştir.
Esasen Buharl'nin kitabında açıkça görülen bu vasıflar dolayısıyledir ki İslam
nleması nazarında bu kitap
esahhu'lkütüb (kitapların en sahibi) olarak şöhret kazanmıştır4.
·
Buhart kitabını çeşitli bablara
ve her baba, o bab içinde yer
alan hadislerin konularına uygun düşen
bir isim vermiştir. Terceme adı verilen
ve "bab unvanı" manasma gelen bu baş­
lıklarda, bazan Kur'an-ı Kerim'den bir
ayet zikredilmiş, bazan da, Buhart'nin
bab konusu ile ilgili görü§J.erini aksettiren ifadeler yer almıştır. Fıkhi değ"eri büyük olan bu ifadeler dolayısıy­
ledir ki fıkhu'I-Buhari fi terıiıcimih (Buhari'nin fıkhı tercemelerindedir) denilayırmış
Ebu'J-Velid el-Bact, bu haberin doğ"rulu­
ğ"una, kitabın muhtelif nüshalarının delalet ettiğ"ini söyleyerek şöyle der: "Filhakika, Ebu İshak
el-Mustemli'nin,
Ebu Muhammed es-Serahsi'nin ve Ebu
Zeyd el-Mervezi'nin rivayetleri, takdim
ve tehir yönünden birbirinden farklıdır;
halbuki bunların hepsi de tek bir asıl­
dan istinsah etmişlerdir. Bundan anlaşılıyor ki, müstensihlerden her biri, bu
gibi yerlerdeki meseleleri kendi anlayış­
ıarına göre uygun gördükleri
yerlere
izafe etmişler ve bu suretle aralarında
görülen takdim ve te'hir farkları veya aralarında hiç hadis bulunmayan
muttasıl terceme şekilleri ortaya çık­
mıştır. Bununla
beraber, el-Cfuni'usSalıih'te bu gibi yerlerin çok az olduğ"u da bir gerçektir"s.
miştirs.
Buharl'nin tercemelerinde görülen
hususiyetlerden diğ"er bazıları da, tercemeleri takibeden hadislerin, her babda
değ"işik sayıda bulunması ve hatta bazı
bab~arda te.lt bir hadisin zikredilmemesi
veya yalnız taliklara yer verilmiş olmasıdır. Bazı bablar ise tamamen unvansız
bırakılmıştıf6.
bazı bablarda hiçbir şey
uhart'nin
B zikretmeme-si
çeşitli
tefsirlere yol
kimseler, Buhari'nin bunu
kasten yaptığ"ını ve bununla, o babda
şartına uygun hiçbir hadis bulamadığ"ı­
nı belirtmek istediğ"ini ileri sürmüşler­
dir. Bu sebeptendir ki, bazı el-Cami'usSahih nüshalarında hiç hadisi zikredilmeyen bir bainn, bazı zikredilmeyen
hadise elıllendiği görülmüştür. Bunun
sebebini açıklayan ebu'I-Velid el-Baci,
Ebu İshak el-Mustemli'den şu haberi
isnadıyle nakletmiştir: "Buhari'nin kitabını kendi aslından istinsah ettik; bu
asıl, Muhammed İbn-i Yusuf el-Ferburi'de bulunuyordu. O zaman gördük ki,
kitapta tamamlanmamış, beyaz bırakıl­
mış yerler, kendisinden sonra hiçbir şe­
yi tesbit edilmemiş tercemeler,_ tercemesi zikredilmemiş hadisler .vardı. Biz
bunların hepsini birleştirerek yazdık"T.
açmış, bazı
Ebu'I-Velid cl-Baci'nin iza.hına göre, Buhar!, çeşitli şekillerde zikretmiş
olduğ"u bab tercemelerinde, o bAba ve
kendi şartlarına uygun hadis bulmuşsa,
o hadisi kitabı için ıstılah olarak tesbit
ettiğ"i haddesena ve benzeri tabirlerle
veya bu tabirlerin yerini tutabilecek
şartıarı haiz an'ane ve benzeri ibarelerle o bab içerisinde zikretmiştir. Eger
kendi şartlarına uygun hadis bulamamış, bununla
beraber, huccet olarak
kullanılabilecek evsafa sahip bir hadis
ele geçirmişse, şartına uygun hadislerin
zikrinde kullandığ"ı usUlü değ"iştirerek,
bu gibi hadisleri daha başka şekillerde
nakletmiştir. Mesela talik ettiğ"i hadislerin çoğ"u bunlardandırs. Gerek kendi
şartına ve gerekse
ltaşka
imamların
şartına uygun hiçbir sahih hadis bulamamışsa, o zaman halk arasında şöh­
ret kazanmış ve kıyas oomak üzere kul(4) Bti konudaki bir
münakaşa iı:in bkz.
ibn Hacer, Şerhu Nuhbeti 1-fiker (İs­
tanbul 1305), s. 21.
(5) KastallAni, İrşlldu's-Sari (Bulak 130•U,
I. 24.
(6) El-Ceziiiri, Tevcihu'n-nazar, s. 89.
('7) Aynı yer.
(8) ·Aynı yer.
{9) Talik, isnadın başından bir veya bir. kaç raviyi, bazan da bütün isnadı hazfederek hadisi zikretmektir.
21
lanılan
bir hadisi, ya lAfzan veya mave onu bab tercemesi olarak
nakletmiştir; sonra da bu haberin ına­
nasma şahadet edecek bir ayet veya
onu te'yid edecek bir hadis zikretmiş­
nen
almış
tirıo.
A
ncak bu zikredilenler, Buhari'nin,
el-Cami'us-Sahih'in te'lif ve tasnifinde takibettiği metodla ilgili tahminlerden öte geçmemektedir. Buhari kendi metodunu tasrih etmediği için, bu
konuda ileri sürülen görüşlere tahmin
diyoruz. Bu itibarla, akla yakın olan
görüşlere Oılabilir nazarıyle bakmak, en
doğru yol olarak kabül edilebilir.
Buhari olsun, Müslim olsun el-Cami'us-Sahih'lerine, sahih gördükleri bütün hadisleri almamışlardır; esasen kitaplarını te'lif ederken böyle bir gaye
de gütmemişlerdir. Buhari'den bu konu
ile ilgiıli olarak şu haber nakledilm!ştir:
"Cihni Idtabma yalnız sabih olan hadisleri aldım. Sahih hadislerden büyük
bir yekfuı tutan kısmı da terkettiın"ıı.
Müslim ise, sahih hadisleri biraraya getiren bir kitap te'lifini düşündüğü zaman, bazı kimseler. "bu düşüncen,
bid'at ehlinin, senin k!tapta bulunmayan bir badisi onlara huccet olarak
kullandığımızda, bu hadisin kitapta olmadığını ileri sürerek üzerimize saldır­
malarına yol açar" demişlerdir. Bu sebeple Müslim, "bu kitapta sahih olan
hadisleri ihrac ettiğini, kitaba almadığı
hadislerin ise sahih olmadıkianna dair
bir şey söylemediğini" açıkça ifade etmiştirl2. Buna göre, gerek Buhari'nin
ve gerekse Müslim'in, birçok sahih hadisi kitaplarına almamaları dolayısıyle
ayıplanmamaları ve bu hareketlerinden
dolayı kusurlu sayılrnamaları
gerekir.
Zira her ikisi de, kitaplarında bütün
sahih hadisleri bir araya getirınek gAyesi gütmediklerini, ancak bazı sahih
hadisleri toplamak istediklerini açıkla­
mışlardır. Diğer taraftan, her iki !mamm, Sahlh'lerinde herhangi bir raviden
hadis nakletmemeıerının, o ravinin za'fına delalet
etmeyeceği 'de
tabiidir;
22
zira her ikisi de, bütün sahih hadisleri
kitaplarmda biraraya getirmeyi gAye
edinmedikleri gibi, kabul
sıfatıarını
hAiz otuz b!nİn üstündeki ravtleri de
istisnasız zikretmeyi düşünmemişlerdir.
EbU Abdilialı · el-Hakim en-Neysaburi'nin verdiği listeden anlaşıldığına göreı3
birçok tanınmış Sahibe, Tabi'un ve
müteAkip tabakalara mensup kimselerin hadislerine Sahih'lerde yer verilmemiştir. Şüphesiz bunun çeşitli sebepleri
vardır ve bunların başında, onlara ait
hadislerin, Sahih sahiplerine sağlam bir
isnadla gelmemiş olması yer ahr.
G
erek Buhari'nin ve gerekse Müslim'in, el-Cihui'us-Sahih'lerinde yer
alan ve bu İmamlar tarafından sıhha­
tine hükmedilen bütün hadislerin arneli
gerektirdiği, İslam ulemasınca ittifakla.
kabUl edilmiş bir keyfiyettir. Ancak
ulema arasmda ihtilaf konusu olan hu·
sus, tevatür derecesine ulaşmamış olan.
bu hadis~erin, (haber-i aha.d olmaları
itibariyle) ilim ifade edip etmeyeceği
meselesidir. Bazı imamiara göre, hadis
erbabınca telil.kki bi'l-kabul olan haber-i
ahad ilm-i nazari ifade ederH ve dolayısıyle bu çeşit haberlerle amel etmek
gerekir. Diğer bazı imamlar ise, haber-i
ahadın zan ifade ettiğini ileri sürmüş­
lerdir. Mesela en-Nevevi, yukarıda zikrettiğimiz görüşe itiraz ederek der ki:
Salılhan'da tevatür derecesine ulaşma­
mış olan hadisler hlim değil zan ile sabittir. Şeyh İbnu's-Salah'ın görüşü, muhakkıklarm ve
ekseriyetin goruşune
aykırıdır. Bunlar, Sahihan'm mütevatir
olmayan hadislerinin zan ifade ettiğini
söylememişlerdir;
çünkü bu hadisler
ahaddandır; ahad ise zan ifade eder.
Bu bakımdan Buhari ve Müslim'in kitapları ile diğer kitaplar arasında hiçbir fark yoktur. Hadis erbabının bun<10) EI-Cezairi, adi ge~eıi eser, s. 90.
(ll) Aynı eser, s. 91.
(12) Aynı yer.
(13) Bkz. l\Iarifetu Ulfimi'l-lıadis
(Kahire
1937)' s. 254.
(14) Nevevi, Şerhu Sahihi l\Iuslim, I. 13.
ları
teHlkki bi'l-kabulü, bizim için, bu
kitaplarda bulunan hadislerıle amel etmemizi gerektirir. Bunun üzerinde hiçbir ihtilaf yoktur. Ancak diğer kitaplarda yer alan hadisler de zan ifade etmekle beraber, bunların isnadları sahih
olduğı! zaman amel gerekir. Sahihan da
böyle olmakla beraber, bunları diğerle­
rinden ayıran hususiyet, her iki kitapta
yer alan hadislerin hiçbir tetkike muhtaç olmamaları ve mutlak surette arneli
gerektirecek sıhhate sahip bulunmalarıdır. Diğer kitaplardaki
hadisler ise,
ancak tetkik neticesi sahihin şartlarını
ihtiva ettikleri anlaşılırsa onlarla amel
etmek zarilri olur. Diğer taraftan, Buhari ve Müslim'in hadisleriyle amel etmek için icma'ı ümmete de ihtiyaç yoktur; zira icma, bu iki kitapta yer alan
AllAH
IS -• "Öyle
11
değil,
etmiştirıs.
evevi tarafından ileri sürülen bu
görüş, bugün bizim için şu gerçeği
ortaya koymuş bulunmaktadır: Buhar!:
ve Müslim'in Sahih'lerinde yer alan hadisler, ister mütevatir olsun ister olmasın, ister ilim ifade etsin ister zan ifade etsin, hepsinin de arneli gerektiren
bir sıhhate sahip olmaları hususunda
İslam uleması ittifak etmişlerdir. Mühim olan mesele,
müslümanların, bu
kitap~ardan gereği gibi istifade etmelerini sağlamak ve onlara kurtuluş yollarını göstermektir.
N
(15) Aynı
yer.
Buyurur._..<::~
aralarında
Rabbma andolsun ki onlar
kimi oraya, kimi buraya çekdikleri (kavga ettikleri) şeylerde seni hakem yapıp
sonra da verdiğin hükümden yürekleri hiç sıkıntı duymadan tam
bi• teslômiyyetle teslim olmadokça iman
~ ~ ŞÖYLE
YINE
S
S
~öyle
hadislerin, Hazret-i Peygamber (S.A.S.)
i:•. sözü olduğunu mutlak surette tesbit
BUYURUR,
t::~;,:I::~::;:"Ayeı, bS)
işe hükmettiği
ederse, muhakkak ki o, apaçok bir sapoklokla yolunu
sapotmoştor."
(EI-Ahzab SOresi, Ayet: 36)
.
S
1
1
~
işlerinde 1
§
G "Allah ve Peygamberi bir
zaman, mü'min olan bir
erkekle mü'min olan bir kadın için (ona aykırı olacak)
kendilerine muhayyerlik yokdur. Kim Allah'a ve RasOiü'ne isyan
I
1
1~
!l
R
~aaaoaaoaaaacıaaaaacıaaoaaaaaaaaaaocr...cr~..,...,.cr.N"..oc
~3
Download