Sample File

advertisement
İ ÇİNDEKİLER
TARİHÇE
5
SULTANAHMET CAMİ YAPI TOPLULUĞU
8
SULTAN I. AHMET
12
SULTAN I. AHMET’İN CAMİYİ YAPTIRMAYA KARAR VERMESİ
15
SEDEFKAR MEHMET AĞA
20
SULTANAHMET CAMİİ’NİN YAPILMAYA BAŞLANMASI
24
SULTANAHMET YAPI TOPLULUĞUNUN VAKIFLARI
28
SULTANAHMET CAMİ’NİN MİMARİ YAPISI
29
SULTANAHMET CAMİİ ÇİNİLERİ
52
Kalem İşleri
60
Ağaç İşleri
61
SULTANAHMET KÜLLİYESİNİ OLUŞTURAN DİĞER YAPILAR
65
Hünkar Kasrı
65
Medrese (Darülhadis Medresesi)
66
Sıbyan Mektebi
67
Sultan I. Ahmet Türbesi
69
Darü’l-Kura
72
İmaret
72
Darüffişa
72
Hamam
73
Sebiller
73
Arasta
74
TERİMLER SÖZLÜĞÜ
75
KAYNAKÇA
80
Sultanahmet Camii
Basan ve Yayınlayan : AS&64 LTD. ŞTİ.
Çatalçeşme Sk. No. 15/1, 34410 Cağaloğlu-Istanbul/TÜRKİYE • Tel : (+90 212) 513 39 90 Faks : (+90 212) 513 65 20
www. asbook.org / info@asbook.org
Metin : Erdem YÜCEL • Fotoğraflar : AS&64 Ltd. Şti.• Sayfa mizanpajı : AS&64 Ltd. Şti.
© Bütün yayın hakları AS&64 Ltd. Şti’ne aittir.
T ARİHÇE
I
STANBUL’daki ilk yerleşim
yerlerinin başında, bugün
tarihi yarımada olarak isimlendirilen Eminönü ilçesi gelmektedir. Sarayburnu’ndan Sultanahmet’e
kadar uzanan bu bölgede İ.Ö 2000’de
başlayan yerleşimler sürekli olarak
birbirini izlemiştir. Burada yapılan
arkeolojik araştırmalar Balkanlardan
Anadolu’ya yönelik Trak kavimleri
ile bazı Frig boylarının
Megaralılardan sonra buraya ilk
yerleşenler olduğunu ortaya
koymuştur.
Tarihi yarımada da kurulan ilk
şehir ile ilgili çeşitli iddialar ortaya
atılmıştır. Bazılarına göre Trakyalı
yarı tanrı Buzic’in yetiştirdiği yarı
tanrı Semistros’un oğlu Byzans,
buradaki şehrin ilk kurucusudur.
Sultanahmet yöresindeki ilk şehrin
Byzantion olduğu da böylece açıklık
kazanmıştır. Bununla beraber Romalı
yazar Plinius, Byzantion kurulmadan
önce buradaki Lygos isimli bir köyün
varlığından söz etmiştir
Byzantion,
Sarayburnu’ndan
başlayarak Topkapı
Sarayı dış avlusu
ile çevrelen- miş,
Sur-u Sultani ve
Sultanahmet
Meydanı’nı kapsayan geniş bir
alanın içerisinde yer
alıyordu. Bu şehir İ.Ö.
280’de batıdan gelen
Galatların sürekli akınlarına
uğramıştır. Sonraki yıllarda bu bölge
İstanbul Boğazı ile Sakarya arasında
kalan Bytinia krallığının sınırları içerisinde kalmıştır. Bununla beraber
sürekli dışarıdan gelen saldırılara
5
İstanbul’un genel
gravürü.
Sultanahmet
Camii gravürü.
uğrayan şehrin Romalılar tarafından
korunması istenmiştir. Ardından da
İ.Ö 74’de Bithynia Kralı IV.
Nikomedes vasiyet yoluyla ülkesini
Romalılara bırakmak zorunda
kalmıştır. Roma İmparatoru
I.Constantinus, 330’da burasını
Roma’nın ikinci başkenti konumuna
getirmiş, Ardından da Roma senatosu
buraya “Nova Roma” ismini
yakıştırmıştır. Byzantion ismi ise
daha Constantinopolis’e dönüştürülmüştür. İmparator Constantinus’un
Hıristiyanlığı kabul etmesinin
ardından burası önemli bir dini merkez konumuna getirilmiştir.Tarihi
yarımada içerisinde çeşitli mabetler,
saraylar, surlar, hamamlar, kiliseler
ve dikilitaşlar peş peşe birbirini
izlemiştir. İstanbul’un Fatih Sultan
Mehmet tarafından 1453’te ele geçirilmesinden sonra Bizans döneminde
önemli bir merkez olan hipodrom ve
çevresi tarihi yarımada içerisindeki
önemini korumuştur. Osmanlılar
Hipodrom Meydanı’nın ismini “At
Meydanı” olarak değiştirmiştir.
XVII. Yüzyılda Osmanlı mimarisinin
en görkemli eserlerinden biri olan
Sultanahmet yapı topluluğunun
yapılmasıyla birlikte meydanın ismi
bu kez Sultanahmet Meydanı’na
dönüştürülmüştür. Osmanlı döneminde burada çeşitli törenler, şölenler
ve sünnet düğünleri bu meydanda
yapılmıştır. Bütün bu olaylar Derviş
Abdi’nin Surnamesi ile Nasuh-el
Matraki’nin Hünername’sindeki
8
minyatürlerde açıkça görülmektedir.
Bununla beraber meydan ileride
sözünü edeceğimiz, bazı kanlı ayaklanmalara da sahne olmuştur.
İstanbul’un fethinden sonra şehirde
başlayan onarım ve yeni yapılanmalar öncelikle Sultanahmet çevresinde
yoğunlaşmıştır. Bu arada Bizans
döneminden arta kalan eski yerleşimlerin yanı sıra bazı anıtsal yapılar
yeni baştan düzenlenmiştir. Surlar
onarılmış, saray ve kiliselerin yanı
sıra cami, külliyeler hanlar, hamamlar ve çeşmelerle sebiller eklenmiştir.
Bu arada şehrin azalan nüfusunu
çoğaltmak için Anadolu ve
Rumeli’den insanlar getirilerek bu
bölgeye yerleştirilmiştir.
Ayasofya’nın camiye dönüştürül-
mesiyle birlikte Sultanahmet çevresinde gözle görünür bir yerleşim
başlamıştır. Fatih Sultan Mehmet,
Ayasofya’nın kuzeyine kendi ismini
taşıyan, şehirdeki ilk medreseyi
yaptırmıştır. Bunun peşi sıra
Sultanahmet Meydanı’nda Osmanlı
Çağı eserleri birbirini izlemiştir.
Bunların başında da Sultanahmet
Camisi yapı topluluğunun yanı
sıra İbrahim Paşa Sarayı, Sultan
III. Ahmet Sebili, Ayasofya
Haseki Hamamı, Alman Çeşmesi,
Cedit Mehmet Efendi Medresesi,
Ayasofya Haseki Hamamı, Zeynep
Sultan Camisi, Sokollu Mehmet Paşa
Camisi, Akbıyık Camisi, Firuz Ağa
Camisi gibi anıtsal yapılar gelmektedir.
9
Sultanahmet
Camii gravürü.
Download