kuzey ırak`ta iç siyasal dengeler ve stratejik ittifak`ın geleceği

advertisement
Rapor No: 140, Aralık 2012
KUZEY IRAK’TA
İÇ SİYASAL DENGELER
VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
INTERNAL POLITICAL BALANCES
IN NORTH IRAQ
AND FUTURE OF THE STRATEGIC ALLIANCE
ORTADOĞU
STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi
CENTERCenter
FOR MIDDLE
EASTERN
STRATEGIC
for Mıddle
Eastern
Strategıc STUDIES
Studıes
‫مركز الشرق األوسط للدراسات االستراتيجية‬
ORSAM
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
KUZEY IRAK’TA
İÇ SİYASAL DENGELER
VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
INTERNAL POLITICAL BALANCES
IN NORTH IRAQ
AND FUTURE OF THE STRATEGIC ALLIANCE
ORSAM Rapor No: 140
Aralık 2012
ISBN: 978-605-4615-37-7
Ankara - TÜRKİYE
ORSAM © 2012
Bu raporun içeriğinin telif hakları ORSAM’a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek
kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayımlanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir; ORSAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır.
ORSAM
STRATEJİK BİLGİ YÖNETİMİ, ÖZGÜR DÜŞÜNCE ÜRETİMİ
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
Tarihçe
Türkiye’de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun
ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 1 Ocak 2009 tarihinde Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum,
çalışmalarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır.
Ortadoğu’ya Bakış
Ortadoğu’nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de
halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri,
halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferberliği başlatacak potansiyele sahiptir. Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin
egemenlik halklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında gerek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu’daki sorunların kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri cesaretlendirecektir. Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın
kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar
arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla
sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi bölge devletlerinin ve halklarının ortak menfaatidir.
Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ORSAM’ın Çalışmaları
ORSAM, Ortadoğu algalımasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı
kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma mekanizmalarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin
çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıların ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ORSAM; bölgesel gelişmeleri ve trendleri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir. ORSAM,
web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle,
raporlarıyla ve kitaplarıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimini desteklemektedir. Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin,
stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini
kolaylaştırarak bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını
sağlamaktadır.
www.orsam.org.tr
Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen
1975 İstanbul doğumlu olan Serhat Erkmen, Lisans Eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde görmüştür. Yüksek Lisans ve
Doktora Çalışmasını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamlamıştır.
2000-2008 yılları arasında Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde Ortadoğu Araştırmacısı olarak görev yapan Erkmen, 2009 yılından bu yana ORSAM Ortadoğu Danışmanı olarak çalışmaktadır. Erkmen aynı zamanda 2009 yılından bu yana Kırşehir Ahi
Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanlığı görevini yürütmektedir.
TAKDİM
Kürt Bölgesel Yönetimi, Irak’ın işgalinden sonra ülkenin geri kalanından farklı bir manzara çizmiştir. Irak’ın büyük bir kısmı siyasi istikrarsızlık, iç savaş ve alt yapı sorunlarıyla boğuşurken
Iraklı Kürtler tarihi kazanımlar elde etmişlerdir. Irak Anayasası’nda federal bir bölge olarak tanınmasıyla birlikte 1991’den itibaren yaşadığı iç dönüşüm için daha güçlü bir taban bulan Iraklı
Kürtler kendi içlerinde ise siyasal farklılıklarını Bağdat’a taşımamayı başarabilmişlerdir. Irak’taki
Kürt siyasi hareketinin başlangıcından beri güçlü siyasal farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar
1990lı yılların ortalarında Iraklı Kürtlerin en güçlü iki partisi olan KDP ve KYB arasında silahlı
çatışmaya kadar varmıştır. Yakın tarihteki gelişmelerden ders çıkartan Kürt partileri ABD’nin
Irak’ı işgali öncesinde bir uzlaşma süreci başlatmış, 2002 yılından itibaren bu uzlaşıyı aralarındaki her türlü farklılıklara rağmen korumayı başarabilmişlerdir. IKB’de siyasal istikrarı sağlayan en
önemli unsure bu uzlaşının devamı ve 2006 yılından itibaren KDP ve KYB arasındaki stratejik
anlaşma olmuştur. Bu anlaşma 2009 yılındaki Bölgesel Parlamento Seçimi ile tartışmaya açılmıştır.
Bugün ise siyasal yapının değişimindeki ve Iraklı Kürtlerin geleceklerindeki en önemli konu haline gelmiştir. İşte bu raporda stratejik anlaşmanın niteliği ve geleceği ORSAM Danışmanlarından
Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen tarafından incelenmiştir. Dr. Erkmen, raporun yazımı öncesinde
bölgeye defalarca ziyaret düzenlemiş ve çok sayıda siyasetçi ile görüş alışverişinde bulunmuştur.
Bu nedenle elinizdeki rapor bu görüşmelere dayalı olarak hazırlanmıştır.
Hasan Kanbolat
ORSAM Başkanı
4
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
İçindekiler
Takdim ...........................................................................................................................................................4
Özet ...............................................................................................................................................................7
Giriş ...............................................................................................................................................................8
1. Kuzey Irak’taki İkili Yapının Anahtarı Olarak Stratejik İttifak.....................................................8
2. Yakın Gelecekte Bölgede Yaşanabilecek Siyasal Gelişmeler.........................................................11
Söyleşiler.........................................................................................................................................................13
1. Gorran (Değişim) Partisi’nin Sözcüsü Shaho Said ile Görüşme ................................................13
2. Gorran (Değişim) Hareketinin Diş İlişkiler Sorumlusu
Muhammed Tevfik Rahim ile Görüşme ..........................................................................................16
3. Kürdistan İslami Birliği Partisi’nin Politbüro Üyesi Muhammad Ahmad ile Görüşme .........20
4. Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Politbüro Üyesi Sadi Ahmet Pire ile Görüşme .............23
5. Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi Aydın Maruf ile Görüşme................................25
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
5
ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012
Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen
ORSAM
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL
DENGELER VE STRATEJİK
İTTİFAK’IN GELECEĞİ
Özet
- Stratejik anlaşma 2006 yılında KDP ile KYB arasında imzalandığı iddia edilen ve iki parti arasında stratejik işbirliğinin koşullarını belirlediği iddia edilen belgenin adıdır.
- Uzun bir süre KDP ile KYB arasındaki işbirliğinin yapıtaşı olarak görülen stratejik anlaşma 25 Temmuz 2009’den bu yana eleştirilmekte ve değiştirilmesi gündeme getirilmektedir
- KDP’ye göre stratejik anlaşma gözden geçirilmeli, KYB’nin payı azaltılmalı ve gerekirse
anlaşma yeniden yapılmalıdır.
- KYB’ye göre bu anlaşma iki parti arasındaki bir seçim ittifakı değil, uzun süreli bir anlaşmadır.
- Bölgedeki güç dengesi sadece basit bir biçimde oy sayıları ve parlamentodaki güç dağılımı
çerçevesinde ele alınmamalıdır
- KYB’nin parçalanması ve Goran’ın kurulması, KDP’nin güçlenmesi, İslamcı hareketlerin
iç çatışmaları 1990’lı yıllardan beri Kuzey Irak’ta oluşan ikili yapının yıkılması sürecini
başlatmıştır.
- Celal Talabani hayatta olduğu sürece bu anlaşma bozulmayacaktır. Fakat, yapılacak bir
seçim öncesinde Talabani ve Barzani arasındaki bir anlaşmanın sonucu olarak milletvekili
oranlarının ve görev dağılımlarının oranı değişebilir.
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
7
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
Giriş
Irak’ta Kürt hareketinde her zaman çok başlılık bulunmuştur. 1975 yılında KYB’nin
KDP’den ayrılmasından sonra ise Iraklı Kürtler arasındaki siyasi denge uzun süre iki kutuplu olagelmiştir. KDP muhafazakâr bir milliyetçi hareket olarak geleneksel toplumsal
yapıda önemli bir dönüşüm öngörmeyen kesimlerin savunuculuğunu yaparken KYB laik,
sosyal demokrat/liberal eğilimli çevreler için
çekim merkezi haline gelmiştir. Bu ikili yapı
zaman zaman partilerin çatışmaya sürüklenmesine dahi yol açmıştır. Bugüne kadar,
Irak’taki Kürt siyasi hareketleri içinde ikili
yapıyı ortaya çıkartan ve güçlendiren temel
olaylar şunlardır:
-
-
-
-
-
1975 KYB’nin KDP’den ayrılarak kurulması;
1992 bölgesel parlamento seçimleri,
1998 iç savaş dönemi;
2002 Anlaşması
2006 KDP-KYB Stratejik ittifakı.
Irak Kürtleri arasında bu ikili yapının temel
sonuçları olarak şunlar sıralanabilir:
1. KDP ve KYB’nin bazı grupların başını çekmesi siyasal alanın çok fazla parçalanmasının
önüne geçmiştir: Bölgede çok sayıda parti olmasına rağmen insanlar uzun süre genel olarak KDP, KYB ve İslamcılar olmak üzere saflaşmışlardır. Diğer partiler marjinal duruma
sürüklenmişlerdir.
2. İkili yapı, hem bir istikrar hem de istikrarsızlık faktörü olarak ortaya çıkmıştır. İkili yapının istikrara mı yoksa istikrarsızlığa mı yol
açacağını Ortadoğu’daki bölgesel dinamikler
ve Kuzey Irak’taki çatışma dinamiklerinin yoğunluğu belirlemiştir.
3. İkili yapı, sosyal, siyasal, ekonomik alanlarda kutuplaşma yaratmıştır. Her örnekte birebir örtüşmese de KDP’liler daha çok aşiretçi,
8
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
sosyal konularda muhafazakar vs. olarak tanımlanırken KYB’liler liberal ve şehirli olarak
görülmektedir. Siyasal olarak KDP aile reisinin etrafında örgütlenmiş akrabalar topluluğu iken (Molla Mustafa ya da Mesut Barzani
etrafında örgütlenen Barzani ailesi ya da daha
geniş bir aşiretler konfederasyonu gibi) KYB
karizmatik liderin birleştiriciliğinde toplanan
ayrı hiziplerdir.
4. İkili yapı uzun süre bölgede temel çatışma
dinamiği olurken, 2003 sonrasında istikrarın
yapıtaşı haline gelmiştir: 1990lı yıllarda KDP
ile KYB arasındaki savaş bölgedeki ikili yapıyı
iki yönde güçlendirmiştir. Bu yönlerden birincisi KDP-KYB savaşı onun dışında kalmak
isteyenlere bu fırsatı vermemiştir. Bölgedeki
hemen hemen tüm siyasal aktörler şu ya da
bu tarafın yanında yer almak zorunda kalmışlardır. Bu aşiretlerin ve aşiretçiliğin hayatta
kalmasına olanak tanımasına rağmen sonunda bir tarafı seçmesine neden olmuştur. İkinci
yön ise iki aktörün de bir diğerini silemeyeceğini anlamasıdır. Ne KDP ne de KYB diğerinin bölgesinde hâkimiyet kuramamıştır. Çatışmalar en çok ikisinin de hak iddia Erbil’de
yoğunlaşmış olsa da çatışmanın sonucunu
etkileyen İran, Türkiye ve ABD olmuştur.
2003 sonrasında ise ikili yapı istikrarın temeli
haline gelmiştir. İşgal sırasında yaşanabilecek
sorunlara karşı ortak hareket etme kararı alan
KDP ve KYB’nin işbirliği ikili yapıyı korurken
diğer hareketlerin gelişmesine engel olmaya
dayanmıştır.
1. Kuzey Irak’taki İkili Yapının
Anahtarı Olarak Stratejik İttifak
Kuzey Irak’ta son dönemin en önemli siyasal
tartışması “stratejik anlaşma” olarak bilinen
olgu KDP-KYB anlaşmasının sona erip ermeyeceğidir. Stratejik anlaşma 2006 yılında KDP
ile KYB arasında imzalandığı iddia edilen ve
iki parti arasında stratejik işbirliğinin koşullarını belirlediği iddia edilen belgenin adıdır.
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
Anlaşmanın iki partinin, ayrı bakanlıklarını
birleştirmesi, seçimlere ortak girmesi ve ortaklıklarını sadece Kuzey Irak’ta değil aynı zamanda Bağdat’ta da sürdürmeyi içerdiği ileri
sürülmektedir. Bununla birlikte, şu ana kadar
ortada yazılı bir belge olmadığı görülmektedir. Anlaşmanın imzalandığı ileri sürülen tarihte her iki partide üst düzey yöneticilik yapan kişiler dahi böyle bir anlaşma görmediklerini ileri sürmektedirler. İnternet sitelerine
stratejik anlaşma olarak sunulan metnin ise
gerçeklikle bir ilişkisi olmadığını söylemektedirler. Bu nedenle aslında “stratejik anlaşma” denilen şeyin yazılı bir metinden ziyade
Mesut Barzani ile Celal Talabani arasında bir
sözlü mutabakat olduğu düşünülebilir.
Uzun bir süre KDP ile KYB arasındaki işbirliğinin yapıtaşı olarak görülen stratejik
anlaşma 25 Temmuz 2009’den bu yana eleştirilmekte ve değiştirilmesi gündeme getirilmektedir. Anlaşmanın KDP perspektifinden
eleştirisi şöyle özetlenebilir: KYB 2006 yılında
parçalanmaya başladıktan sonra büyük güç
kaybetmiştir. Gorran Hareketi, KYB’nin oylarının neredeyse yarısını bünyesine katmıştır.
Bu nedenle KYB’nin ittifak için getirdiği oy
sayısı iki parti arasında anlaşmanın ilk yapıldığı zamana göre büyük bir düşüş göstermiştir. Anlaşma yapıldığında her iki partinin
de oyları birbirine yakındır. Bu nedenle hem
meclisteki sandalyelerin hem de bakanlıkların ve diğer görevlerin paylaşımı iki parti
arasında eşit paylaşım esasına dayanabilir.
Fakat gelinen noktada, tarafların aldıkları oy
arasında bir eşitlik kalmamıştır. Bu nedenle,
stratejik anlaşma gözden geçirilmeli, KYB’nin
payı azaltılmalı ve gerekirse anlaşma yeniden
yapılmalıdır. Hatta, KDP’nin içinde daha ileri
bir uç IKB’de yapılacak ilk yerel seçime KDP
ile KYB’nin ayrı girmesini, böylece KYB’nin
uğrayacağı büyük başarısızlık sonrası kendisinin daha da güçleneceğini hesaplamaktadır.
Bu nedenle, KDP içinde bazı çevrelerin anlaşmanın yeni şartlarla yeniden yapılmasını
ORSAM
ya da son bularak KDP’nin kendisine bir ayak
bağı olan KYB’den kurtulmasını savunduğu
görülmektedir. KYB’liler ise iki parti arasında
anlaşma yapıldığı dönem ile günümüz arasındaki farkı kabul etmektedir. Onlara göre
stratejik anlaşma gözden geçirilebilir. Fakat,
bu anlaşma iki parti arasındaki bir seçim ittifakı değil, uzun süreli bir anlaşmadır. Dolayısıyla KYB’liler yaşadıkları zemin kaybının
farkındadır. Fakat, KYB, iki parti arasındaki
ittifakı farklı bir çerçeveden ele alarak kendisini savunmaktadır. KYB’lilerin çoğuna göre
herhangi bir seçimde KYB, KDP’den daha az
oy alsa dahi bunun önemsenmemesi gerekir.
İki parti arasındaki ittifak bir seçim ittifakı
değil uzun süreli bir işbirliğidir. KYB’liler iki
parti arasındaki eşitliğe dayalı paylaşım esasını aldıkları oy ekseninde değil ittifakın bozulması halinde kaybedilecek oy bağlamında ele
almaktadır. Bu çerçevede, KYBliler KDP’ye
ittifakın bozulması halinde büyük bir güç
boşluğunun ortaya çıkacağını ve KDP’nin de
iktidarını koruyamayacağını söylemektedir.
KYB’nin KDP’ye karşı en temel kozu ise Goran ile KYB’nin oy toplamının KDP’den büyük
olacağıdır. Bu nedenle KYB, Goran’ın varlığını KDP’ye karşı bir çeşit siyasi pazarlık kozu
olarak kullanılabilir.
Her iki parti içinde stratejik anlaşmanın geleceği tartışılmaya devam etse de şu anda
stratejik anlaşmanın ve Kuzey Irak’taki siyasi dengelerin kaderini elinde tutan kişi Celal
Talabani olduğu ileri sürülebilir. Bunun nedenleri şöyle sıralanabilir: KDP çok daha istikrarlı bir parti haline gelmiştir. Parti içinde
gelecekte bir liderlik mücadelesi yaşanabilir.
Fakat bugün böyle bir sorun en azından görünürde yoktur. KYB ise sonu belli olmayan bir
partidir. Talabani lider vasfıyla bir toparlayıcıdır. Fakat sağlık durumu iyi değildir. Partinin
başına Talabani’den sonra kimin geleceği tam
bir muammadır. Parti içinde Barham Salih,
Kosrat Resul, Hero Talabani ve Molla Bahtiyar
kendi güç çevrelerini oluşturmaya çalışmak-
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
9
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
tadır. Büyük bir olasılıkla hiçbir aday tek başına partiyi kontrol edemeyecektir. Bu nedenle,
Talabani sonrası KYB’nin durumu stratejik
anlaşmanın kaderini belirleyecektir. Talabani
ve Barzani geçmişi çatışmalarla dolu siyasetçiler olmasına rağmen iki tarafından “stratejik
anlaşma”yı bozması mümkün görünmemektedir. Ancak eğer sözkonusu anlaşma yazılı
bir metin değilse, o zaman stratejik anlaşma
ancak iki liderin kendi aralarında karar alıp
sandalye ya da görev dağılımlarını yeniden
yapmalarıyla kısmen değişebilir. Özetle, Celal
Talabani hayatta olduğu sürece bu anlaşma
bozulmayacaktır. Fakat, yapılacak bir seçim
öncesinde Talabani ve Barzani arasındaki bir
anlaşmanın sonucu olarak milletvekili oranlarının ve görev dağılımlarının oranı değişebilir.
Buna karşın, bölgedeki güç dengesi sadece
basit bir biçimde oy sayıları ve parlamentodaki güç dağılımı çerçevesinde ele alınmamalıdır. İki parti arasındaki ilişkiyi etkileyen
diğer faktörler de vardır. Bu faktörlerin en
önemlilerinden birisi KDP ve KYB’nin nitelik
itibarıyla dönüşüm geçiren partiler olmasıdır. KDP ve KYB uzun yıllar boyunca silahlı
mücadele dahil olmak üzere her türlü siyasi
mücadelenin içinde olan muhalif partiler olmuştur. Oysa 1990’lardan itibaren iki parti de
iktidar olmaya alışmış ve birer iktidar partisine dönüşmüşlerdir. Geçmişte kendilerine
yardım edenlere karşı sorumlulukları olan
partiler haline gelmişlerdir. Bugün KDP de
KYB de iktidar partisidir. Taraflardan her
hangi birisi iktidarı kaybederse siyasal denklemde çok güçsüz kalabilecektir. Dahası, bu
iki parti iktidarı yitirirse haklarında çok ağır
suçlamalarla yargılanabilirler. Özetle, Kuzey
Irak’ta istikrarlı gibi görünmesine rağmen altyapıda ciddi sorunlar vardır. KDP de KYB de
kaybeden ya da hükümetten dışlanan parti olmak istememektedir. Bu noktada temel sorun
KDP’nin her geçen gün daha fazla tek başına
iktidar olabileceğini düşünmesi, buna karşılık
zayıfladığını farkında olan KYB’nin iktidarda
10
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
kalabilmek için her türlü alternatife hazır olmasıdır.
Bugün ilk bakışta Kuzey Irak’taki siyasi dengeler tek tek parti bazında ele alındığında
ibrenin KDP’den yana ağır bastığı görülmektedir. Fakat güç dengesi daha geniş bir perspektiften değerlendirildiğinde bölgede yeni
bir siyasal istikrarsızlık yaşanması ihtimali
güçlüdür. KDP, halihazırda başbakanlık, IKB
Başkanlığı, güvenlik teşkilatları ve petrol bakanlığını elinde tutarak sistemin köşe taşlarını kontrol etmektedir. KDP’nin avantajları
sıralandığında karşımıza şu olgular çıkmaktadır:
IKB Başkanı Mesut Barzani, Kürtlerin önemli
bir kısmı için liderlik sembolü haline gelmiştir. Fakat Barzani’nin rolü coğrafi olarak sınırlamalara tabidir. Iraklı Kürtler arasında Süleymaniye, Kerkük ve Germiyan coğrafyasında
Barzani’yi lider olarak kabul edenlerin oranı
göreli olarak düşüktür. Buna karşılık, Musul,
Duhok ve Erbil’de bu oranlar yükselmektedir.
Mesut Barzani’nin tüm Kürtlerin önderi haline gelmesinin en önemli bağımsız devleti ilan
etmesi ve bunun ilk ve kurucu başkanı olmasıdır.
Kuzey Irak’ta başbakanlık son derece önemli
bir makamdır. Kaynakların kontrolü ve yeniden dağıtımında kilit rol oynadığı için başbakan kendisine yakın bir taban oluşturabilmektedir. Necirvan Barzani muhtemelen şu anda
Kuzey Irak’ta başbakan olmaya uygun en iyi
isimdir. Bir yandan, Mesut Barzani’ye yöneltilen eleştirilerin çoğu ona yöneltilmemektedir.
Kuzey Irak’ta halkın en korktuğu şey istihbarat örgütleridir. Her iki partinin de kendisine
ait istihbaratı olsa da kuzey Irak’ta istihbarat
denilince akla gelen şey Parastin’dir. dolayısıyla KDP’nin istihbarat örgütünün de bölgedeki
siyasal denklemde dikkate alınması gerekmektedir
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
Son olarak, bugün önemli bir petrol rezervine
sahip olduğu düşünülen Kuzey Irak’ta bunu
bilen az sayıda kişinin tamamı KDP’lidir. Petrol şirketleri ile görüşmeleri hükümet ve başkanlık adına petrol bakanı Aşti Havrami yapmaktadır. Havrami, doğrudan başbakan ve
IKB’nin bilgi vermekte, diğer siyasetçiler ya
da kurumlarla bilgilerini paylaşmamaktadır.
Kuzey Irak’ta sıklıkla şikayete konu olan bu
durum aslında KDP için büyük bir avantajdır.
Özetle, sistemin köşe taşlarını elinde tutan
KDP’nin son iki seçimde aldığı oy oranı, olası
bir seçime tek başına bile girse birinci çıkacağını göstermektedir. Fakat, bölgede birinci
çıkmaktan ziyade hükümeti kurmak ve sistemi kontrol etmek önemlidir. Halihazırda
KDP’li yetkililer ekonomik ve siyasal eğilimlere dayanarak olası bir seçimde diğer partileri
süpüreceğini düşünmektedir. Fakat seçime
tek başına girerlerse seçimi kaybetmeleri kaçınılmazdır.
2. Yakın Gelecekte Bölgede Yaşanabilecek
Siyasal Gelişmeler
Kuzey Irak’taki bugünkü iki kutuplu siyasi
dengeler tarih boyunca hep savaş ya da çatışma ile kurulmuş ve yine bu faktörlerle değişmiştir. Halihazırda Kuzey Irak’taki sistem iki
kutuplu olmaktan çıkmaktadır. Önceki tecrübelerin tamamı şunu göstermektedir. Kuzey Irak’ta iç siyasal sistemden ne zaman bir
değişiklik olsa buna bir siyasal değişim ya öncülük etmiş ya da onun sonucunda değişmiştir. Bu nedenle, KDP’nin KYB’ye dayanarak
kazandığı seçimler sonrası zaafları nedeniyle
bu partiyle yollarını ayrılması yeni bir çatışmayı doğurur. Kuzey Irak’ta siyasal dengeler
iki kutuplu bir sistemin dağılmasına ve yerine yeni sistemin oturmasına benzemektedir. İki kutuplu sistemde taraflardan birinin
zayıflamasına/çökmesine/parçalanmasına
ya da diğerinin aşırı güçlenmesine bağlı olarak yeni bir sistem ortaya çıkmaya başlar. Bu
ORSAM
durumda eski sistemin iki büyük ortağından
birisi bu değişime öncülük etmek isteyecektir. Nitekim, bunun işaretleri de görünmeye
başlamıştır. Fakat dengeleyici aktörler bir ara
rol oynayacaktır. KDP yükseldikçe diğer partilerin pekçoğu zayıflamıştır. Bu partilerin her
biri KDP Yönetimi’nden memnun değildir.
Muhalefetin KDP’yi dengeleme arayışında
olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, KDP’nin
tek başına sistemi ele geçirmesindense diğer
aktörlerin kendi aralarında işbirliği yaparak
KDP’nin etkinliğini sınırlamak isteyecektir.
Bu noktada KYB çok farklı bir tutum izlemektedir. KYB onu iktidarda tutacak her oluşumu
destekleyecektir. Bu oluşum KDP ile ortaklık
da olabilir, diğer partiler de olabilir. Özetle,
KYB’nin parçalanması ve Goran’ın kurulması, KDP’nin güçlenmesi, İslamcı hareketlerin
iç çatışmaları 1990’lı yıllardan beri Kuzey
Irak’ta oluşan ikili yapının yıkılması sürecini başlatmıştır. Bu süreçte, KDP sistemin en
büyük gücü olarak tek kutuplu bir yapı oluşturmak istemektedir. Bu nedenle diğerlerinin
yeni düzene ayak uydurması için onlara baskı yapmaktadır. KDP’nin yeni sistemde diğer
partilerden beklentisi eşit ortaklıklar kurmak
değil, hiyerarşik temelde diğer partilerle koalisyonlar oluşturmaktır. Yani KDP, KYB ile
eşitlik temelinde oluşturulan stratejik bir ortaklıktansa KYB, Goran, Kürdistan İslami Birliği ve diğer partilerin küçük ortaklar olduğu
bir koalisyon hükümetini tercih etmektedir.
Böylece diğerleri ile arasında hiyerarşik bir
ilişki kurabilecek ve sistemin önemli noktalarını kontrol edebilecektir. Fakat Neçirvan
Barzani’nin 7. Hükümeti kurarken muhalefeti
ikna edememesinin de gösterdiği gibi muhalefet KDP’nin peşine takılmaktansa onu dengelemeyi tercih etmektedir. Bu bağlamda ne
Gorran ne de önemli iki İslamcı parti hükümete katılmamıştır. Bu durum KYB’nin elini
güçlendirmiştir. Muhalefet partilerinin hükümete katılmaması KDP’yi KYB’ye yine mahkum bırakmıştır. Bu durum KYB’ye şunu göstermiştir: KYB örgütsel olarak zayıflamıştır,
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
11
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
fakat Kuzey Irak’taki iç siyasi dengeler gereği KDP iktidarını sürdürebilmek için KYB’ye
muhtaçtır.
KYB’nin bu gerçekliğin farkına varması, KYB
içinde Talabani sonrası döneme ilişkin üç
farklı hareket tarzı ortaya çıkarmaktadır. Birinci hareket tarzı KYB’nin Talabani sonrasında dönemde iktidarın bir parçası olmaya
devam edebilmek için KDP’yle sıkı ilişkilerini
sürdürmesidir. Bu olasılık, Talabani sonrası
KDP’de bir kısım KYB üyesinin partisinden
ayrılarak KDP’ye katılması durumunu yaratabilir. İkinci hareket tarzı ise KYB içindeki tüm
sorunlara rağmen Talabani sonrası dönemde
KYB’nin yeni bir lider çerçevesinde toplanmasının uzantısı olarak gerçekleşebilecektir.
Son dönemdeki gelişmelerin de gösterdiği
gibi, KYB’nin içinde dört ana figürden birisinin KYB’ye bir arada tutması halinde KYB
bölgesel güç denkleminin bir parçası olmaya
devam edebilecek ve koalisyonlarda güçlü bir
aktör olabilecektir. Talabani sonrası dönemde ortaya çıkacak üçüncü hareket tarzı ise
KYB’nin Goran ile yeniden birleşmesidir. Halihazırda her iki partide de birbirine yakınlık
duyan ve KDP’den ziyade birbirleriyle ittifak
kurmanın daha doğru olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değildir. Bu olasılığın ger-
12
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
çekleşmesi halinde yeni ittifakın bölgenin birinci partisi olma şansı küçümsenmemelidir.
Yukarıdaki senaryoların hangisinin gerçekleşebileceğini şu anda kestirmek güçtür. Fakat,
KYB’nin gelecekteki hareket tarzını belirleyecek en önemli gelişmenin Kuzey Irak’ta
yapılacak yerel seçim olacağı söylenebilir.
Bu seçimin yapılma biçimi, sonuçları ve sonrasında KDP-KYB ilişkilerinin yeniden ele
alınması KYB’nin gelecekteki hareketini belirleyecektir. Ancak mevcut veriler dikkate
alındığında Celal Talabani’nin KYB’nin liderliğini sürdürdüğü sürece KYB’nin KDP ile
olan bağlarını koparmak istemeyeceği söylenebilir. Talabani’nin sonrası dönemde büyük
bir olasılıkla yukarıda sayılan üç olasılığın da
yaşanacağı söylenebilir. Yani, bir grup KDP’ye
katılacak, bir grup KYB’de yeni bir liderlik
oluşturmaya çalışacak, bir grup ise Goran ile
birleşecektir. Bu grupların büyüklüğü Kuzey
Irak’ta yeni sistemin oluşmasında belirleyici olacaktır. Eğer Goran’a katılım çok büyük
ölçekli olmaz ya da KDP’ye katılım büyük
ölçekli olursa, KDP’nin istediği tek güç olma
hayali gerçekleşebilir. Fakat diğer durumlarda
KDP yavaş ya da hızlı bir biçimde bugünkü
gücünü yitirmeye başlayacaktır.
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
Söyleşiler
1. Gorran (Değişim) Partisi’nin Sözcüsü
Shaho Said ile Görüşme
ORSAM: Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
SHAHO SAID: Adım Shaho Said. Gorran
(Değişim) Hareketi’nin Sözcüsüyüm.
ORSAM: Gorran Hareketi, özellikle 2009
yılından itibaren çok önemli bir siyasi aktör olmasına rağmen Türkiye’de çok bilinmiyor. Hareketinizden, partinizden bahseder misiniz? Partinin amaçları ve hedefleri
nelerdir?
SHAHO SAID: Partimiz 2009 seçimlerinde
ortaya çıkmış ve 2010›da ise siyasi bir hareket hâlini almıştır. KBY›den yasal iznimiz var.
Hareketin amacı ise KBY›nin siyasi sistemini
daha demokratik bir hâle getirmek; Kürdistan bölgesindeki siyasette oyunun kurallarını
değiştirmek; Kürdistan bölgesindeki tüm siyasi partilere fırsat eşitliği sağlamak ve diğer
muhalefet gruplarına karşı siyasi ayrımcılığa
bir son vermek olarak sıralanabilir. Kürdistan
bölgesinde muhalefet partileri siyasi imkanlardan yararlanamazlarken, iktidardaki KYB
ve KDP partileri söz konusu siyasi fırsatlara
hakim durumdadırlar. Hiçbir siyasi partinin
milis veya silahlı güçleri olmasına; ekonomiyi
tekelinde bulundurmasına; bu ülkenin kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmasına ve
halkın bütçesini de çıkarları için kullanmasına
müsaade etmemek için devrimin meşruiyetine son vermeyi ve siyasi partiler arasında sivil
mücadele ve rekabeti getirmeyi hedefledik.
Bunlar KBY›deki Gorran Hareketi›nin genel
hedefleridir. Eğitim, ekonomi, altyapı ve çeşitli toplumsal hedeflerden bahsetmiyorum.
Burada yalnızca önceliklerimizden bahsettim.
ORSAM: Gorran, parti ideolojisi bakımından kendini nasıl tanımlar? Liberal mi,
yoksa sosyal demokrat bir parti mi?
ORSAM
SHAHO SAID: İki sebepten ötürü ideolojimizi şimdiye dek açıklamadık. Öncelikle
herhangi bir totaliter rejimde öncelik ideolojiyi tanımlamak değil, sistemi değiştirmektir.
İkinci sebep ise, henüz kongremizi düzenlememiş olmamızdan kaynaklanıyor. Sağ mı,
sol mu, merkez mi diye siyasi partiler veya
ideolojilerini ele almayı amaçlamıyoruz; bizim meselemiz totaliter partiler. Bu noktada
totaliter olduğu takdirde sol, sağ, İslami veya
laikmiş, hiç fark etmez.
ORSAM: Anladığımız kadarıyla IKBY’deki
mevcut rejimi totaliter bir rejim olarak tanımlıyorsunuz. Mevcut rejimin totaliter
bir rejim olduğunu düşündüren faktörler
nelerdir?
SHAHO SAID: İlk olarak, bu iki iktidar partisinin IKBY›ye ait değil, kendilerine ait silahlı
güçleri bulunmakta. Söz konusu partiler kendilerine ait silah, güvenlik birimleri ve istihbarat hizmetlerine sahipler. Kendi çıkarları için
şeffaf olmayan bir biçimde halkın bütçesini
kullandılar. Yine şeffaflıktan uzak bir biçimde silahlanma çıkarları için halkın kaynaklarının çoğunu kullandılar. Toplumdaki her
sivil kuruluşa eli uzanırkeni bölgenin ekonomisinin büyük bir bölümünü de tekellerinde
tutmaktadırlar. Buna ek olarak, hükümeti
denetlemekle görevli olan meclis gibi devlet
kurumlarını etkisiz hale getirip işlevsizleştirdiler. Ayrıca sanki her an bir tehlikeyle karşı
karşıyalarmış gibi davranıyorlar; kendilerine
ve muhalefete karşı silahlı güç kullanmaya
hazır gibiler.
ORSAM: Irak’taki genel meselelerle ilgili
görüşlerinizi öğrenmek isteriz. KBY’deki
sistemi değiştirmek amacıyla bu hareketi
kurduğunuzu söylemiş olmanıza rağmen
yine de Irak’taki siyasi sistemin bir parçasısınız. Dolayısıyla bazı kritik konular hakkındaki fikirlerinizi merak ediyoruz. Bun-
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
13
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
lardan ilki petrol yasası, diğeri Maliki’nin
mevcut iddiaları ve merkezileşme çabaları.
Ve üçüncüsü ise içerdeki tartışmalı sınırlar, tartışmalı bölgeler ve Kerkük meselesi.
SHAHO SAID: Irak anayasasında belirtildiği
gibi petrol gelirlerinin halka dağıtılması, halk
tarafından kullanılması gerektiğini savunuyoruz; bazı ayrıcalıklı kişi veya otoritelerin çıkarlarına hizmet etmesine karşıyız. Irak’taki
sorun her zaman için, petrol sahibi tüm diğer
ülkelerin sorunlarıyla aynı olmuştur. Irak’ta
petrol halkın çıkarları için değil, otorite ve
yetkililerin çıkarı için kullanılmakta. Petrol ve
gaz Irak halkının iki servetidir ifadesinin yer
aldığı anayasanın bu ilkesini yerine getirmek
için, petrol ve gaz dağıtımına ilişkin çok şeffaf
bir kanuna ihtiyaç vardır. Şeffaf bir petrol ve
gaz kanununun uygulanabilmesi için bunun
Irak ve Kürdistan meclislerince denetlenmesi gerekir. Yetkililerin bu kaynakları kendi
çıkarları uğruna kullanmalarının önüne geçmek ve Irak ve Kürdistan bölgesinin ekonomisini kalkındırmak için, petrol ve gazı Irak
halkının tüketici değil üretici olacağı şekilde
kullanmalıyız. Aynı zamanda yabancı yatırımı da destekliyoruz, zira yabancı yatırımın
her zaman için Irak halkının yararına olduğunu düşünüyoruz. Değişim hareketi, ülkeyi
yabancı yatırımlara açmayı amaçlıyor. Irak ne
kadar açılırsa, Irak’taki demokratikleşme şansı da bir o kadar artacaktır. Bu durum ideoloji,
mezhepçilik, ulusalcılık vs. her anlamdaki aşırılıkçılığı azaltır.
ORSAM: Basında gördüğümüz kadarıyla
Kürditan Bölgesel Yönetimi Exxon, Chevron, Total gibi uluslararası petrol şirketleriyle birkaç petrol anlaşması imzalamış
durumda. Sizce söz konusu anlaşmalar
IKBY Parlamentosu›ndaki şeffaflık anlamında birtakım sorunlar yaratır mı? Diğer
partiler de bu süreçte ne olup bittiğini biliyorlar mı?
14
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
SHAHO SAID: Hayır. Kürdistan Parlamentosu hâlâ bu sorunlar üzerinde çalışmalarını
sürdürüyor. Bu anlaşmalar şeffaf bir şekilde
imzalanmadı. Ayrıca bu anlaşmaların Kürdistan bölgesindeki istikrar ve kalkınma lehine
olduğuna da inanmıyoruz. Bu şirketlerin Irak
ve Kürdistan bölgesine gelmelerini isteriz, ancak sözleşmeler uzun vadede halkın çıkarına
olacak şekilde imzalanmalıdır. Dolayısıyla hükümetle olduğu kadar halkın temsilcileriyle
de ülkenin istikrarı ve halkın çıkarları doğrultusunda bu anlaşmaları imzalamalıdırlar. Yani
bu şekilde Kürdistan bölgesindeki halk da anlaşmaların kendi çıkarlarına olduğunu hissedeceklerdir. Ne var ki şu ana dek KBY yönetimi, imzalanan anlaşmaların halkın çıkarıan
olduğu konusunda halkı ikna edebilmiş değildir. Zira bu anlaşmaların ayrıntılarını halka ve
meclise açıklamaya hazır değiller ve şimdiye
kadar bu anlaşmalardan elde edilen paradan
da, bu paranın nasıl harcandığından da haberimiz yok.
Değişim hareketi olarak Maliki veya IKBY›nin
bir parçası olmayan tek gücüz. Irak (hükümeti) ile olduğu kadar Kürdistan bölgesiyle de
muhalefetiz. Başlangıçta Maliki hükümetinin
kurulmasına “hayır” dedik. Bu hükümetin siyasi kesim ve bölümler arasında değil de Kürdistan ile Irak güçleri arasındaki bir anlaşmadan oluştuğunu düşünüyoruz. Bu yüzden söz
konusu hükümet grupların çıkarlarına değil,
siyasi partilerin çıkarınadır. Bu hükümetin
güçlü olmadığı konusundaki duruşumuzun
sebebi de bu.
ORSAM: Her geçen gün Başbakan
Maliki’nin daha otoriterleştiğini siz de diğer Kürt partileri gibi düşünüyor musunuz?
SHAHO SAID: Bir yönetici olarak seçeceğiniz iki yol var; ya kurumların kuralları ya da
kişisel kural. Irak’ın mevcut siyasi ilişkilerinin
kurumların değil bireylerin çıkarlarına oldu-
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
ğunu düşünüyorum. Demokrasinin çıkarına
değildir. Irak’ta diktatörlüğün getirilmesine
yönelik bir çaba var, ama bu tür tehditlerden
korkumuz yok. Yani Maliki’nin başlbakan olmasını sağlayan tüm grupların bu idari yetkinin istismarından sorumlu olduğunu düşünüyoruz.
ORSAM: Tartışmalı bölgelerle ilgili olarak
ne düşünüyorsunuz?
SHAHO SAID: Önceki rejimin uyguladığı
tehcir politikasının, Irak hükümetindeki bazı
bölgelerin parçalanmasına yol açtığına inanıyoruz. Bu nedenle Irak anayasasında söz
konusu bölgelere tartışmalı bölgeler deniyor,
ama bu bölgelerin tartışmalı değil, Kürdistan
bölgesinin bir parçası olduğuna inanıyoruz.
Ne var ki bu çok hassas bir konu, zira bu sözde tartışmalı bölgeler önceki rejimin politikalarının bir sonucu. Önceki rejimin şovenist
politikaları konuyu etnik ve hassas bir meseleye dönüştürmüştür. Bu nedenle bu bölgelerde yaşayan etnik gruplar arasında bir gerilim
söz konusudur. KBY ve siyasi partilerin üzerine düşen ise bu gruplar arasındaki gerilimi
azaltmak için çaba sarf etmektir. Bu bölgeleri
Kürdistan bölgesine entegre etmek için milliyetçi ve şovenist sloganlara dayalı hiçbir politikayı desteklemiyoruz. Kürdistan bölgesindeki vatandaşlığın etnik bağlılıktan daha üst
seviyede olması gerektiğine inanıyoruz. Kürdistan bölgesinde Kürt olmayan etnik gruplara sadece bir slogan değil yasal bir garanti de
verilmelidir. Örneğin Araplar, Hıristiyanlar,
Türkmenler Kürdistan bölgesinin birinci sınıf
vatandaşları olduklarını hissetmelidirler. Et-
ORSAM
nik kökene dayalı olmayan bir tür vatandaşlığa erişmek için Kürdistan›da tam bir demokrasinin hakim olması gerekir.
Ve son olarak da Kerkük. Kerkük de tartışmalı
bölgelerin bir parçasıdır ve Kerkük hakkında
aynı görüşe sahibiz, ancak Değişim Hareketi
olarak bu şehirdeki bu etnik gerilimi azaltmaya çalışıyoruz. Biz demokratik bir partiyiz.
Milliyetçi veya şovenist bir söylemimiz yok.
KDP ve KYB›deki rakiplerimiz bu süreci, bu
şehirdeki Kürt olmayan etnik gruplara verilen
bir taviz olarak yorumlamışlardır, biz söylemimizi sürdüreceğiz.
ORSAM: Türkiye ile ilişkilerinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
SHAHO SAID: Türkiye’nin bölgede çok
önemli bir ülke olduğuna inanıyoruz. Coğrafi, tarihi, ve kültürel bağlar olduğu kadar dini
ve çıkarlar anlamında da Türkiye ile birçok
bağımız bulunmakta. Bu bağlar Türkiye’yi
çok önemli bir ülke olarak görmemizi sağladı,
ayrıca Türkiye bölgenin ve dünyanın çok demokratik bir ülkesidir. Türkiye’nin sınır bölgesinde İncirlik Üssü bulunduğu için ve Türkiye Kürdistan bölgesinin dünyaya açılan kapısı olduğu için Saddam Hüseyin döneminde
Türkiye, Kürdistan bölgesini korumak adına
çok önemli bir rol üstlenmiştir. Tüm bunlar
Türkiye ile iyi ilişkiler kurmamıza olanak sağlamıştır. Kürt halkının ve değişim hareketinin
de düşüncesi budur.
ORSAM: Teşekkür ederiz.
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
15
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
2. Gorran (Değişim) Hareketinin Diş İlişkiler Sorumlusu Muhammed Tevfik Rahim
İle Görüşme
ORSAM: Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: İsmim
Muhammed Tevfik Rahim. Gorran (Değişim)
hareketinde çalışmalarımı sürdürüyorum.
Partinin dış ilişkilerinden sorumluyum.
ORSAM: KBY’deki mevcut siyasi durumu
nasıl tanımlayabilirsiniz?
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Kürdistan
Bölgesel Yönetimi’ndeki genel siyasi durum,
Bağdat’taki merkezi hükümet ile bölge arasında mevcut bir kriz olarak nitelendirilebilir. Bu
kriz bölgedeki siyasi güçleri bölmüş durumdadır. Bağdat’la mevcut krize yönelik farklı
yaklaşımlar mevcut. Bu yaklaşımlardan biri
KDP’ye aitken diğerlerine ise başta Gorran
olmak üzere öteki siyasi partiler öncülük etmektedir. Bağdat ile olan söz konusu duruma
ilişkin tamamen farklı bir konumdayız. Muhtemelen mecliste güvenoyu almak için Maliki
cephesine karşı KDP’nin de bir cephe kurmaya çalıştığını biliyorsunuzdur. Gorran olarak
biz ise farklı bir konumdayız. KYB de bizimzle benzer bir konumda olmasına rağmen resmi olarak sessizliğini korumaya çalışıyor. Bizim yaklaşımımıza gelecek olursak; Maliki ile
sorunlarımız var, bu konuda hiçbir şüphe yok
ama yine de bir cephe oluşturup koltuğundan
indirmek amacıyla imza toplamak için kendisini meclise çağırmamız gerekir. Meclise çağırmanın ise hiçbir faydası olmayacaktır. Bu
konu etrafta pek konuşulmamasına rağmen
kendi görüşünü belli etmesi ve mevcut meseleler ve kriz hakkında duruşunu net bir biçimde ortaya koyması için kendisine bir şans
tanımalıyız.
ORSAM: Kriz henüz sona ermiş değil; ne
var ki Maliki’yi iktidardan indirme çaba-
16
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
larının ardından kendisinin şu an mecliste
çok daha güçlü olduğu görülüyor. Reforma
ilişkin bazı vaatlerde bulunmuş olmasına
rağmen bu konuda bir adım atmış değil.
Hükümetin kontrolünü daha sıkı bir şekilde tutuyor. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Evet, bir
reform planı hazırlayıp herkese sorunların
olduğunu, ancak bu duruma ilişkin reform
planları da olduğunu söylediler. Şu anda eskisinden daha güçlü durumda. Birkaç ay sonra
Maliki karşıtı cephe yüzünden birlik oldular
ve farkındalıklarını arttırarak bu cephedeki
gündemlerini netliğe kavuşturdular. Örneğin
Barzani›nin gündemi Mutlak›ınkinden farklıydı. Mutlak›ın gündemi ise El-Haşimi ve
diğerlerinkinden farklıdır. Dolayısıyla istedikleri doğrultusunda bir birlik oluşturamadılar.
Farklı politikaları ve farklı gündemleri vardı,
ve Maliki bunları bölme konusunda akıllıca
davrandı.
ORSAM: Sizce Ortadoğu’daki mevcut güç
dengesi veya dinamikler Irak siyasetini etkiliyor mu?
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Bu durum, başta hâlihazırda Suriye’de yaşanan gelişmelere olmak üzere siyasete de oldukça etki
etmektedir.
ORSAM: Suriye’deki durumun Irak siyaseti üzerindeki etkilerinden bahseder misiniz?
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Irak siyasetini etkilemektedir, zira laiklik ve mezhebi hususlar zemininde Irak siyaseti Suriye
siyasetiyle benzer özelliklere sahiptir. Yani
Sunni birine Suriye’de neler olup bittiğini soracak olursanız iyi diyecektir, oysa Şii birine
sorduğunuzda durum kötüdür. Bu nedenle
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
ulusal bir politikamız yok. Çeşitli mezhepsel
politikalarımız mevcut, yani birlik içinde değiliz. Dolayısıyla Suriye’de şu an yaşananlar
Bağdat’ı etkileyeceği gibi, farklı sebeplerden
ötürü Kürdistan bölgesini de etkileyecektir.
ORSAM: Suriye’deki durumu veya Ortadoğu’daki değişimi göz önünde bulundurarak
sizin hareketinizin hangi görüşte olduğunu açıklar mısınız?
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Arap Baharı adı verilen bir süreçteyiz. Bize göre Arap
Baharı oldukça geç kalınmış bir süreç, yıllar
önce gerçekleşmesi gerekirdi. Şu an Arap dünyasındaki halklar şerefleri uğruna mücadele
veriyorlar. Başta Arap ülkeleri olmak üzere
Ortadoğu’daki tüm siyasi bölgelere bir bakın.
Ya darbe ile ya da silahlı harekat veya komplo ile iktidara gelmiş yönetimler görürsünüz.
Ve hileli seçimlerle iktidarda kalmışlardır. Bin
Ali için de aynısı geçerli. Beşar Esad da halkın
%99.9’luk oyuyla iktidardadır. Şimdi ise halk,
şerefini kazanmak için bir fırsat elde ettiğinin
farkında. Şu an Ortadoğu’da olan da bu; Arap
Devrimi onurunu kazanmak için gerçekleştirilen bir devrimdir. Gorran olarak biz de
halkın yanındayız. Mısır, Tunus veya Libya’da
olduğu gibi bu rejim devrildikten sonra yerine
iktidara kimin geleceği bizim için fark etmez.
Biz halkın iradesini, ve özgür seçimlerde verecekleri kararı destekliyoruz. Bu durum onlar
için egemenlik meselesi. Dolayısıyla Esad’ın
yerine kimin geleceğini bilmiyoruz. Halkın
iradesine saygı duymalıyız.
ORSAM: Arap Baharı Irak’taki Kürt siyasetini etkiler mi?
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Evet etkiler. Çünkü iktidardaki siyasi partiler arasında
olduğu kadar halkların umutsuzluğu konusunda da benzerlikler mevcuttur. Neden Kürt
halkı Libyalı, Tunuslu, Yemenli veya Mısırlı
bir vatandaştan farklı olsun ki? Sorunlarımız
ORSAM
aynı. Özellikle mevcut durumda, Suriye’deki
gelişmelerle halk Baas Partisi, KDP ve KYB
gibi derin, iktidar partilerinin olduğunu görüyor. Aynı zihniyete sahipler. Farklı çağlara aitler; sosyalizm, merkezi demokrasi, sıkı disipline dayalı siyasi partilerin olduğu çağa; erkek
evladın babasının yerine geçtiği, babanın ise
büyükbabanın yerine geçtiği bir çağa aitler.
Suriye’de yaşananlar da aynı şekilde, Mısır’da
yaşananlar ise bölge ve insanlar üzerinde oldukça etkili olmuştur.
ORSAM: Şubat 2011 tarihinde Süleymaniye’de
bazı protesto gösterileri gerçekleştirilmişti.
Bazı olaylardan sonra bu protesto gösterileri
son buldu. Bunun altında yatan sebepler nelerdi?
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Asıl sebep, bölgedeki muhalefet partilerinin krizi
tırmandırmak istememesinden kaynaklanıyor, zira iç meselelerde çok kötü deneyimlerimiz mevcut. Yani aynı şeyleri yeniden yaşamak istemedik ve durumun farklı hareketler
ve farklı süreçlerde olgunlaşmasını bekliyoruz. Burada yaşanan da; örneğin insanlar
Irak’tan farklılaşmak istediklerini söylüyorlar;
bu Süleymaniye’de, Erbil’de ve Dohuk’ta da
yaşanıyor. Her yerdeki beklenti aynı. Tamam,
farklı toplumsal yapılarımız olabilir; Erbil
Dohuk’tan farklı, Dohuk çok tehlikeli olan
aşiret ilişkilerinin hakim olduğu bir yer. Erbil
de farklı, Süleymaniye’deki siyaset liberal ve
aydın bir yapıya sahip. Onun dışında insanların beklentileri ve talepleri her yerde aynı.
Süleymaniye’deki halk şeffaflık istiyor; öte
yandan Erbil ve Dohuk’taki halk da aynısını
talep ediyor. Süleymaniye’deki halk yolsuzluğa karşı mücadele ediyor, aynı şekilde Erbil ve
Dohuk’taki halk da benzer mücadaleyi veriyor. Süleymaniye’deki halk, Erbil ve Dohuk’taki gibi kendilerine elektrik ve kamu hizmeti
sağlanmasını istiyor. İktidar partileri farklı
profillere sahip olmalarına rağmen muhalefet partileriyle aynı vizyona sahipler. Bunun
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
17
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
sebebi bizim KDP ve KYB üyesi olmamız, iktidar partisi olmamamız veya ayrıcalıklarımızın olmaması değil. Bu, siz elektrik veya kamu
hizmetlerinden faydalanmak istemiyorsunuz
anlamına da gelmez. Ama dediğim gibi, bu
durumun kontrolümüz dışına çıkmaması için
elimizden gelenin en iyisini yaptık.
ORSAM: Halkın iradesini yansıtmak için
en kolay ve yasal temele dayanan çözüm
seçimler. Ne var ki maalesef KBY’deki geçici konsey seçimleri şimdiye dek gerçekleştirilemedi ve yine ertelendi. Bunun sebebi
nedir?
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Bu durum, iktidar partilerinin seçimden korkmasından kaynaklanmaktadır. Zira şimdi gerçekleştirilecek seçimler, geçmişteki seçimlerden
çok farklı olacaktır. İçinde bulunduğumuz
ortam nedeniyle, muhalefet partilerine oy verenler için daha olumlu bir durum söz konusu. Bu durumu iki farklı gözden bakmak gibi
değerlendirebiliriz. Herkes seçim düzenliyor,
şu an 2009 yılındaki seçimle gelen parti iktidarda, ancak bu diğerinden farklı olacak.
ORSAM: Sizce KBY’de geçiş seçimleri düzenlenir mi?
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Öyle olması gerektiğini düşünüyorum, ancak dün ve
evvelsi gün Bağdat’taki meseleyi takip ederken herkesin, siyasi sebeplerden ötürü seçimlerin ertelendiğinden bahsettiğine tanık
oldum. Geçiş seçimleri konusunda sorunlar
yaratıyorlar. Teknik sorunlar yaratıyorlar.
Genellikle KBY›de veya diğer bölgelerde yönetimdeki siyasi partilerde insanların kime
oy verdiği değil, oyları kimin saydığı önemlidir. Bu kişilere dost olanların oyları saydığına
emin olabilirsiniz.
ORSAM: Türkiye ile ilişkileri ve Türkiye’nin
KYB konusundaki duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
18
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
MUHAMMED
TEVFİK
RAHİM:
Türkiye’den kişilerle, meclisle, hükümetle ve
diğer tüm kurumlarla nerede ve ne zaman
olursa olsun gidip görüşmelerde bulunmaya; fikir alışverişinde bulunmaya ve nasıl bir
tutumda olduğumuzu açıklamaya hazırız.
Ancak resmi ilişkilerin Bağdat’tan kurulması gerekir. Gorran olarak her yerde temsilciliklerimiz yok, ancak KDP ve KYB’nin şu an
Ankara’da, Tahran’da ve Şam’da her yerde
temsilcilikleri bulunmakta. Bu bizim politikamız değil, ama elbette Türk politikasını,
Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerden gözlemlediğimiz kadarıyla oldukça olumlu görüyoruz.
ORSAM: Ancak Türkiye’nin KBY ile ilişkisi farklı bir konumda. Türkiye KBY ile iyi
ilişkilere sahip.
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: KBY mi,
yoksa KDP mi? Türkiye, KBY halkı tarafından tarafsız bir güç olarak görülmelidir. Bu
özellikle de Türkiye’nin bölgedeki çıkarları
için çok önemli. Bölgede Türk çıkarlarının
korunması bizim için önemli. Ekonomik ve
kültürel ilişkiler oldukça önemli ve olumlu, ve
bölgedeki hiçbir siyasi partiye Türkiye ile olan
bu ilişkiyi iç siyaset için kullanma şansı verilmemelidir. Birkaç ay önce Türkiye’deydim.
AK Parti’den, dışişlerinden ve hattagüvenlik
kurumlardan kişilerle tanışma fırsatı buldum.
Gorran’ın siyasi sürecinden söz ettiğimde çok
şaşırdılar, çünkü bizim solcu, radikal bir kuruluş olduğumuzu ve İran’la yakın olup çok milliyetçi bir görüşe sahip olduğumuzu söyleyen
kişilerle tanışmışlar. Türkiye’ye gittiklerinde
bizim hakkımızda söyledikleri bunlar. İran’a
gittiklerinde ise bu kişilerin İsrail, Türkiye ve
Amerika tarafından desteklendiğini söylüyorlar. Dediğimiz gibi, yalancının mumu yatsıya
kadar yanar. Biz de Türk siyasetine çok önem
veriyoruz, ve Türkiye’nin Ortadoğu’da çok iyi
bir rol üstlendiğini görüyoruz.
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
ORSAM: Son soru olarak; Irak seçimlere
yaklaşıyor. Önümüzdeki yıl geçiş seçimleri düzenlenecek ve sonrasında ise genel
seçimler yapılacak. Irak›ın geleceğine dair
beklentileriniz neler? Sizce Irak›ta birlik
sağlanabilir mi? Veya bu mezhepsel veya
etnik sorunlar yeni bir krize yol açar mı?
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Irak bütünlük içinde kalacaktır, zira komşu ülkeler
de Irak’ın bütünlüğünü istiyor.
ORSAM: İç dinamikleri yok saymak mümkün mü?
ORSAM
MUHAMMED TEVFİK RAHİM: İran
Irak’ın birlik içinde, ancak Şiilerin egemenliğinde olmasını istiyor. Türkiye de bunu istemekle birlikte farklı siyasi gruplar tarafından
yönetilmesi fikrini savunuyor. Yani komşuların tümü Irak’ın bir bütün olması taraftarı, ancak dediğim gibi Ortadoğu’da ve Arap
Baharı’nda yaşanan gelişmeler bu durumu
Irak’ta olumlu yönde etkileyecektir.
ORSAM: Teşekkür ederiz.
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
19
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
3. Kürdistan İslami Birliği Partisi’nin Politbüro Üyesi Muhammad Ahmad ile Görüşme
ORSAM: Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?
MUHAMMAD AHMAD: Adım Muhammad
Ahmad. Kürdistan İslami Birliği Partisi’nin
Politbüro üyesi ve Süleymaniye temsilcisiyim.
ORSAM: IKBY’deki genel siyasi durumu
nasıl değerlendiriyorsunuz?
MUHAMMAD AHMAD: Güvenlik açısından çok iyi durumda. Ekonomik açıdan da
iyi, ama yine de umduğumuz seviyede değil.
Siyasi açıdan baktığımızda ise bir karışıklık,
ve bölgede siyasi ve idari sistemde bir reform
gereksinimi söz konusu fakat böylesi bir reform için yönetim neredeyse hiç hazırlıklı
değil. Öte yandan muhalifler ise reform için
diretiyorlar.
ORSAM: Kürdistan İslami Birliği’nde
bir lider değişimi oldu ve Salahaddin
Bahaddin’in ardından partinin yeni bir lideri var. Kürdistan İslami Birliği için bu
lider değişimi ne anlama geliyor? Parti politikalarında bir değişim anlamına geliyor
mu?
MUHAMMAD AHMAD: Kendi içimizde
bir tür değişim yaşadık. Bunlardan biri parti yönetim sistemi ile ilgiliydi. Önceden çok
dikey bir yönetim sistemi varken, şimdi bunu
yukarıdan aşağıya genişlettik. Parti’de adem-i
merkezi bir yapıya doğru yöneliyoruz. İdeolojik açıdan ise hiçbir değişime gitmedik; İslami zemini olan ulusal bir siyasi partiyiz. Parti
idari ve yapısal bakımdan ise bazı değişimlere
uğramıştır.
ORSAM: Söz konusu yapı ve süreç hakkında biraz daha detaylı bilgi verebilir misiniz?
20
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
MUHAMMAD AHMAD: Partiyi yönetiminde daha ziyade adem-i merkeziyetçi bir
yöntem uyguluyoruz. Örneğin geçmişte gözlem yapacak hiçbir kuruluşumuz yoktu, ama
şimdi parti içinde gözlemlerde bulunacak bir
birimimiz var. Bölgedeki tüm partilerin faaliyetlerini ve parti içindeki tüm hareketleri
gözlemleyebiliyoruz. Parti içinde bir sorun
veya anlaşmazlık söz konusuysa, bu kuruluş
söz konusu sorun ve anlaşmazlıkları çözmekle görevlidir.
ORSAM: Sorun neydi ve adem-i merkezileşme süreci bu sorunun çözümünde nasıl
bir rol oynamaktadır?
MUHAMMAD AHMAD: Bir sorun yoktu,
ama sistemi iyileştirmek istiyoruz. Partimizin
gücünü göstermek için daha sistematik bir
yapıya sahip olmak istiyoruz. Planlamayı yapan bir başkanlığımız var ve bu yeni kuruluş
da siyasi reformu izleyip, gözlemleyip uygulayabilecektir.
ORSAM: İslami Birlik içinde bir muhalefet
olduğunu biliyoruz. Söz konusu adem-i merkezileşme süreci birlik içindeki bu muhalefeti sonlandırdı mı?
MUHAMMAD AHMAD: Parti içinde hiçbir bölünme olmadı ancak farklı bakış açıları
olmuştu. Farklı görüşlerin olması hoşumuza
gider. Biz reformcu bir partiyiz. Reformun
tüm koşullarına sahip olmak isteriz. Şeffaflık istiyoruz, dolayısıyla diğerlerinden daha
şeffaf olmalıyız. Buna dayanarak hiçbir sansür uygulamadan şeffaf bir biçimde kongre
düzenledik. Partinin lideri en güçlü olduğu
dönemde koltuğunu bıraktı ve barışçıl bir şekilde yetkilerini devretti. Partimizin bir kişinin etkisi altında olmadığını, bir yöntemimiz
olduğunu göstermek istedik. Buradaki siyasi
partilerde genellikle kişisel bir otorite sorunu
söz konusudur.
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
ORSAM: Peki ya diğer partilerle koalisyon oluşturma konusunda partinin duruşu
nedir? Gelecek seçimlerde IKBY’de veya
Irak’ta Kürt partiler ile bir koalisyon veya
blok kurmayı düşünüyor musunuz? Eğer
öyleyse koalisyon için hangi partileri tercih edersiniz?
MUHAMMAD AHMAD: Hiçbir siyasi partiye karşı bir önkoşulumuz yok. Geçmişimiz
Hıristiyan, solcu ve iktidar partileriyle koalisyon kurabileceğimizi tasdik etmiştir. Bizim
için en önemli şey işbirliği içinde çalışmak
için bir temeli paylaşmaktır. Herhangi bir siyasi partiyle ideoloji temelinde bir araya gelmeyiz. Ne var ki bu bakış açısının bedelini
ödedik. Geçmişte İslami parti ile sol geçmişi olanlar arasında bir koalisyon kurulabilme
ihtimalini gösterdik. İslami bir partiyiz ama
ideoloji temelinde bir siyasete girmiyoruz
mesajını halka vermek için böyle bir girişimde
bulunduk. Ancak halk bu mesajımızı almadı
ve dolayısıyla halka ulaşamamış olduk. Bu nedenle son seçimlerde bu durumdan muzdarip
olduk. Şimdiye dek bu bakış açısından bir fayda görmedik, ama umuyoruz ki temel bakış
açımızın ve amacımızın sadece ulusal kaynaklı olduğunu önümüzdeki günler gösterecektir.
Geleceğe yönelik ihtimaller, benzer geçmişe
ve bakış açısına sahip olduğumuz tüm partiler
için de geçerlidir.
ORSAM: Neçirvan Barzani yeni hükümeti
kurarken sizin partinizle olduğu gibi diğer
muhalefet partileriyle de görüşmelerde
bulundu. Ancak siz hükümetin bir parçası olmayı tercih etmediniz. Bu görüşmeler
neden bir sonuç vermedi?
MUHAMMAD AHMAD: Katılımda bulunduk. Geçmişte Neçirvan Barzani Başbakan
olduğu dönemde hükümet içinde bir bakanlığımız vardı. İçerden reform yapmaya çalıştık.
Buna dayanarak cumhurbaşkanına sistemde
bir reform gerçekleştirilmesi gerektiğini belir-
ORSAM
ten bir memorandum sunduk. Ardından tasarıyı değiştirip hükümete sunmamız gerektiğini belirttiler, biz de denileni yaptık ancak
üç yıldan fazla bir süredir reform yapmaya
çalışmamıza rağmen hiçbir sonuca ulaşamadık. Dolayısıyla biz de muhalefet yolundan
gitmeye karar verdik. Başlarda Kürdistan bölgesinde muhalefet olma kültürünün yeterince
gelişmediğini düşünüyorduk. Bağdat’tan ayrı
olmaya çalıştık. Bunu kabul edemediler ve bu
durumu bir tehdit olarak gördüler. 2005 yılında karargahlarımıza saldırdılar ve birçok kişi
yaralandı. Yine de sabrettik ve kendi kendimize, bulunduğumuz konumu idrak edemediklerini söyleyip durduk. Ama sonrasında, onlarınkinden farklı olan ayrılığımızın Bağdat’ta
onlara düşman olduğumuz anlamına gelmediği anlaşılmıştır. Başlangıçta, yolsuzluğa karşı mücadele ve hizmet talep eden sloganımızı
kabullenmekte zorluk çektiler. Ardından muhalefet olma yolunda adım adım ilerlemeye
karar verdik. Onlara muhalefet olmanın düşman olmakla aynı şey olmadığını göstermek
istiyoruz. Demokratik sistemin aynı zamanda hem bir iktidar partisi hem de muhalefete gerek duyduğu fikrini savunuyoruz. Bu
kültürün gelişmesi çok zaman aldı. Hükümetin bir parçası olarak içerden bir reform yapamayacağımızı anlayınca, Bağdat’ta başarılı
bir farklılaşma dönemi geçirdik. Ardından ise
Kürdistan bölgesinde kendimizi bir muhalefet partisi olarak ilan etmeye karar verdik. Ne
var ki ortaklarımız buna iyi bir direniş gösteremediler. İktidar partisi bizim için çok çaba
harcadı ve birçok fırsat sundu, ancak biz muhalefet kültürünü uygulamaya ve desteklemeye karar verip bunu siyasi sistemin doğal bir
parçası hâline getirmeye karar verdik. Muhalefet kültürünün halka yansıdığına ve bu durumun sistem üzerinde bir baskı yarattığına
ve sonrasında bir reformun geleceğine inanıyoruz. Dolayısıyla gelecek seçimlere kadar,
Kürdistan’da bu muhalefet kültürü gelişene
kadar stratejik kararımız doğrultusunda muhalefette kalmayı tercih ediyoruz. Ve bir gün
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
21
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
iktidara gelsek bile muhalefeti destekleyeceğimize inanıyoruz. İktidar partisi ve muhaelfetin hak ve sorumluluklarının anayasada açıklığa kavuşturulması gerektiğini savunuyoruz.
ORSAM: Irak hükümeti ve Başbakan Maliki hakkında ne düşünüyorsunuz? Kürt bölgesindeki genel kanata paralel olarak siz de
Maliki’nin otoriter bir lidere dönüştüğünü
düşünüyor musunuz?
MUHAMMAD AHMAD: Demokrasi, ulusal birlik, katılım, milli denge, anayasanın
kabulü ve federalizm gibi Irak’ta görmek,
desteklemek ve uygulamak istediğimiz belli
başlı ilkeler var ve Maliki bunların hiçbirine
inanmıyor. Maliki’nin merkeziyetçi ve otoriter eğilimleri var. Mezhebi inançları olmakla birlikte Irak’taki başka hiçbir kesimle güç
paylaşımında bulunmayı düşünmüyor. Kendi
mezhebiyle bile güç paylaşımında bulunmaya
inanmıyor. Gerekli bir koşul olarak hâlâ partisindeki liderliğe güveniyor. Bunun bir sonucu
olarak da Irak’taki Kürtleri Sünniler ve Şiiler
ötekileştirilmiştir. Dolayısıyla bu karışıklık ve
sorunlar ülkede devamlılığını sürdürmektedir.
ORSAM: Irak’taki petrol yasası tartışmaları ve IKBY tarafından imzalanan petrol anlaşmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
MUHAMMAD AHMAD: Hem Irak’ta hem
de Kürdistan bölgesinde petrol konusunun üstü yolsuzlukla örtülmüş durumdadır.
Kârların çoğunun şirketlere gittiğine inanıyoruz. Petrol anlaşmaları anayasaya uygun şekilde yapılmış olsaydı, sonuç halkın yararına
olurdu ve genel çıkarlara hizmet ederdi. Irak
petrolü Irak ve komşu ülkelerin çıkarına ola-
22
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
bilir. Fakat söz konusu sektörde şeffaflıktan
söz edilemez. KBY ve Bağdat arasında karşılıklı güven eksikliği yüzünden bu konuda net
bir yasa bulunmamaktadır. Durumu ulusallaştırmak adına şu an ortaya çıkan durumun
gelecekte bir devrime gereksinim duyma ihtimali söz konusudur. Zira şu ana dek yapılanlar yasalara ve şeffaflığa dayanmamaktadır.
Bu anlaşmanın kim tarafından nasıl imzalandığına dair kimsenin hiçbir fikri yok.
ORSAM: Türkiye’nin IKBY’e yaklaşımı
hakkında ne düşünüyorsunuz? Parti olarak işbirliği konusunda Türkiye’den beklentileriniz nedir?
MUHAMMAD AHMAD: Parti olarak Türkiye ile bölgesel yönetim arasında daha iyi
bir ilişki kurulması konusunda bir rol üstlendik. Hatırlarsanız Türkiye ile IKBY arasında
birçok sorun yaşanırken Kürdistan İslami
Birliği olarak tüm partilerin temsilcilerine
Türkiye’ye gitmeleri konusunda öncülük etmiştik. Ortak çıkarlara dayalı bir anlayış geliştirmeye çalıştık. Türkiye’nin çok büyük bir
ülke olduğuna inanıyoruz ve bir anlaşmaya
vardığımız takdirde bu durum her iki tarafın
da lehine sonuçlanacaktır. Irak’ın diğer bölgelerine ulaşmak adına Türkiye için iyi bir geçiş kapısıyız ve aynı şekilde Türkiye de bizim
dünyanın diğer kesimlerine ulaşmamız için
iyi bir geçiş kapısıdır. Anlayışa dayalı bir ilişki
kurduğumuz takdirde her iki taraf da bundan
fayda görecektir. Türkiye’nin dünyaya açılan
tek kapmız olduğu ambargo yıllarını unutmuş
değiliz. Anlayış, müzakere ve fikir alışverişi ile
her iki tarafın da fayda sağlayacağı bir duruma erişeceğimize inanıyoruz.
ORSAM: Çok teşekkürler.
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
4. Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Politbüro Üyesi Sadi Ahmet Pire İle Görüşme
ORSAM
SADİ AHMET PİRE: Ben Sadi Ahmet Pire.
KYB’nin politbüro üyesi olmanın yanısıra
geçmiş dönem Devlet Bakanı ve Meclis üyesiyim.
rini ve Kürt sorunlarını çözüme ulaştırmak
için bölgedeki mevcut yönetimlerle işbirliği
yapabilmeyi umuyoruz. Sınırların istikrarı ve
güvenliği için en iyi seçenek budur. Zira ortak
güvenlik hem Kürtler hem de bölge için bir
numaralı önceliklerdendir. Komşu ülkelerle
yaşadığımız zorluklar ve farklılıklarımızı sıfır
seviyesine getirmek ise hedeflerimizden biridir, ve bu konuda ortak çıkar ve anlayış geliştirmeye başlamamız gerekir.
ORSAM: KBY’deki mevcut siyasi dinamikleri tanımlar mısınız?
ORSAM: KBY ile Bağdat’taki hükümet arasındaki ilişkiyi değerlendirebilir misiniz?
SADİ AHMET PİRE: Kürdistan Bölgesel
Yönetimi’nde oldukça iyi bir siyasi ortamın
yanısıra çok iyi bir ekonomik ve kültürel
ortam da söz konusu. Kürdistan Bölgesel
Yönetimi’nde 1200’den fazla radyo televizyon
istasyonu, gazete ve dergi yayınımız mevcut.
Bunların 200’ünden azı bir partiye bağımlıyken, 800’den fazlası bağımsızdır. İşsizlik oranı
ise gittikçe azalmakta. Yurt dışından yatırımcıları davet ederek ve farklı alanlarda ekonomik faaliyetleri arttırarak istihdam yaratma
faaliyetlerimizle işsizlik oranını azaltmış bulunuyoruz. Mecliste oldukça faal muhalefet
gruplarımız var. Kürt hükümeti ve Kürt muhalefeti hem yönetmeyi hem de muhalefet etmeyi öğrenmiş durumda. Beraber yürütecekleri bir mekanizma yarattılar. Güvenlik meselesi de gurur duyduğumuz bir başka husus.
Güvenlik konusunda oldukça iyi durumdayız.
Elbette üniversitelerimizin kapasitesini diğer
batılı üniversitelerden öğretim üyelerini davet
ederek arttırmaya çalışıyoruz. Demokratik
yaşam kültürü ve parlamenter yaşam kültürü
olmadan böyle bir kalkınma ve ilerlemenin
başarıya ulaşamayacağının farkındayız. İşbirliği içinde çalışmaları ve toplumsal, ekonomik
ve siyasi yaşama katılım sağlamaları için yeni
nesili eğitmeye de çalışıyoruz.
SADİ AHMET PİRE: Her federal yönetim
ve merkezi hükümet arasında böyle bir ilişki
olmasının oldukça normal olduğunu düşünüyorum. Fark ise kaynak yetersizliği, hizmetler ve bu tip meselelerde görülmektedir.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Bağdat’taki
farklı merkezi hükümetler ile tarih boyunca farklı deneyimler yaşamışızdır. Örneğin
Irak hükümetleri Halepçe’de ne olup bittiği,
ve 4500 kadar köy ile birçok nahiyenin yerle
bir edilerek buralarda neler yaşandığı konusu
üzerinde durmalıdırlar. Bana kalırsa Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bütçesinin sadece
yüzde 17’siyle tüm bu yıkımların üstesinden
gelemezsiniz. Irak hükümetinin de KBY’yi
desteklemesi ve bu konularda katılım göstermesi gerekmektedir.
İkinci hususa gelince; Irak’taki Kürtler olarak,
tüm ülkelerdeki demokratikleşme meselele-
Üçüncü olarak ise; Kerkük, Hanekin, Mahmur ve diğer bölgeler gibi tartışmalı bölgeler
ORSAM: Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?
İkinci meseleye gelecek olursak, peşmerge
kuvvetleri milli kuvvettir. Milis güçleri değildirler. İyi örgütlenmiş ve iyi eğitimli güçlerdir. Irak›taki kurumlara göre Irak hükümeti,
düzeni ve istikrarı sağlaması için peşmerge
güçlerini Irak savunma sisteminin bir parçası olarak kabul etmelidir. Bunun yanısıra Irak
hükümeti, Irak ordusundaki diğer birlikler
gibi peşmerge güçlerini de donatmalı, finanse
etmeli ve eğitmelidir.
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
23
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
konusunda bazı sorunlarımız mevcut. BM
Yüksek Komisyonu bu sorunları nasıl çözeceğimize ilişkin bir rapor hazırladı. Irak meclis
seçimleri, yerel seçimler gibi birçok seçim düzenlendi ve bu şehirler ve nahiyelerde Kürtler
yaşıyor olmakla beraber sorun net değildir.
Bu tartışmalı bölgeleri Kürdistan bölgesinin
bir parçası olarak kabul etmemiz gerekir. Bir
sorun yaşanması hâlinde, çözüme yönelik üç
adımdan söz eden 140. madde yoluyla bunu
çözmeliyiz. İlk adım normalleştirmedir. Zira
Saddam döneminde birçok Kürt bu bölgelerden sınırdışı edilmiş, Güney Irak›taki diğer
bölgelerden Arap aileleri buralara getirilmiş
ve Hanekin, Kerkük, Sincar gibi bölgelere bu
aileler yerelştirilmiştir. Elbette onları geri getirip Kürtleri de köylerine geri göndermeli ve
topraklarını geri vermeliler. Birkaç ay önce,
Irak hükümeti Karar 29 adı altında bir karara
vardı. Bu karar, Saddam Hüseyin zamanında
Irak hükümetinin Kürtlerden zorla aldığı toprakları sahiplerine geri vermeyi öngörmektedir. Bence bu şekilde tüm sorunları çözebiliriz
ve Kürtler de diğer Iraklılarla kendilerini eşit
hissetme hakkına sahiptir.
ORSAM: Arap Baharı Kürt bölgesini nasıl
etkiliyor?
24
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
SADİ AHMET PİRE: Tabii, Arap Baharı dünyanın her yerine etki etmiş durumda.
Öncelikle bölgemizdeki Kürtler Müslüman
oldukları için değil Kürt oldukları için bu
durumdan sıkıntı yaşamamış ve yaşamamaktadırlar. İkinci olarak, biz kendi baharımızı
1991 yılında Saddam rejimi Kürt bölgesinden
ayağını çektiğinde ve 2003 yılında Irak bağımsızlığa ulaştıktan sonra kutladık. Bu nedenle
Mısır gibi Kuzey Afrika ülkeleri ile Kürdistan
Bölgesel Yönetimi’ni kıyaslamak doğru değildir.
ORSAM: Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne
yönelik Türk politikası hakkında ne düşünüyorsunuz? Söz konusu politika daha nasıl geliştirilmelidir?
SADİ AHMET PİRE: Her iki ülkenin ve
ulusun yararına büyük bir şans söz konusu.
Türkiye’de Kürtçe konuşmak artık bir ütopya
olmaktan çıkmış durumda. Bence Türkiye’de
başlayan reform süreci devam etmeli. Bu reform Türkiye’nin olduğu kadar Kürdistan
Bölgesel Yönetimi’nin de yararınadır. Bu reform süreciyle birlikte aramızdaki tüm engelleri kaldırabiliriz ve bu durumdan her iki taraf
da fayda sağlayabilir.
ORSAM: Teşekkür ederiz.
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
5. Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu
Üyesi Aydın Maruf İle Görüşme
ORSAM: Bir buçuk yılı aşkın süredir
Suriye’de olaylar devam ediyor. Kimse bu
olayların nasıl sonuçlanacağını kestiremiyor. Siz uzun yıllar Suriye’de kaldınız. Siz
Suriye’nin genel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Nasıl sonuçlanacağını düşünüyorsunuz?
AYDIN MARUF: Bir buçuk sene önce kimse
Suriye’nin bugünkü durumuna gelebileceğini
tahmin etmiyordu. Suriye’nin iç yapısına baktığımız zaman farklı görüntülerle karşılaşırız.
Türkiye’yi ilgilendiren en önemli tablo terör
örgütü PKK’nın uzantısının bölgede hareketlenmesidir. Dış politika devletlerin ortak
menfaatleri üzerine kuruluyor. Bazen ortak
menfaat yok edilmeye çalışılıyor. Bu normaldir. Bana göre Suriye’nin bu duruma gelmesi; Yemen, Mısır veya Libya’ya göre olayların
uzun süre devam etmesi ve Beşşar Esad’ın
görevinde uzun süre kalmasına bağlıdır. Çünkü dış müdahale olmamıştır. Suriye’ye NATO
ya da bölge ülkeleri tarafından bir müdahale olsaydı Beşşar Esad yönetimde kalamazdı. Türkiye bu konuda önemli bir faktördür.
Ayaklanmalar başlar başlamaz Türkiye, Esad
yönetimine karşı olarak mazlumların yanında
olduğunu dile getirdi. Diğer taraftan bakılınca Suriye, Türkiye’yi ayaklanmaların destekçisi olarak görüyor. Benim orada gördüğüm,
Suriye hükümetinin bu katliamlara devam
edeceğidir. Baas Partisi, halkın nazarında diktatörlük, katliam, baskı anlamına gelmektedir.
Derler ki “Saddam, Beşar Esad’ın yaptıklarının yüzde 5’ini yapmadı”. Bu katliamlar, insan
dışı uygulamalar karşısında duran sadece bir
grup var, o da Özgür Suriye Ordusu. Eğer
dış müdahale olmazsa, Beşşar Esad Suriye
halkını senelerce öldürülmeye devam edecektir. Beşşar Esad Suriye’yi komşu devletleri
kışkırtmak için bilerek bölüyor. Bu bölünme
Kürtlerle başladı. Tartus ve Lazkiye bölgeleri
ORSAM
Alevileri yaşadığı bölgedir. Esad’ın düşüncesi
o bölgeyi Alevilere vermektir. Bazı bilgilere
göre İran’dan ve Hizbullah yanlılarından bölgeye giden silahlı grupların olduğu söyleniyor. Bugün Beşşar Esad’ın askerleri Suriye’yi
kontrol edememektedir. Kontrolü sağlayabilmek için Suriye’ye yakın olan gruplara ihtiyaç
duyuyor. Alevi ve Kürtleri kullanarak Şam’ı
kontrol altına almaya çalışıyor. Amacı etnisite ve mezhepler üzerinden Suriye’yi bölmek.
Bunu ne Saddam ne de Maliki yaptı. Esad bu
yolla Türkiye’yi kışkırtmayı amaçlıyor. PYD,
2003 yılında kurulmuştu ve önemsiz bir siyasi
parti olarak görülüyordu. Lideri Salih Müslüm Muhammed idi. Kuzey Irak’ta ikamet
ediyor, ara sıra Kandil’e geçiyordu. Suriye’ye
girişi yasaktı. Ayaklanma başlar başlamaz bu
Salih Müslüm Muhammed Suriye’ye getirildi. Esad’ı desteklemek adına Kürt bölgelerine
geçti. Kürtler için özerk bölge talep etti. Bunun için 1.5 yıldır çalışmaktadır. Planı yüzde 60 başarılı oldu. Suriye Hükümeti bunu
Türkiye’ye karşı kullanıyor. “Suriye’yi bu durumu Türkiye getirdi. Muhalefeti destekledi.
Özgür Suriye Ordusu’nu destekledi” iddiaları
var. Suriye’nin Kürtlerin yaşadığı bölgelerinde
iki grup ortaya çıktı. İlki terör örgütü PKK’nın
öncülüğünü yaptığı “Kürdistan Halk Meclisleri”. Diğeri ise Suriye Kürt Ulusal Konseyi.
Bu oluşumu da Suriye KDP’si ve Mesut Barzani destekliyor. Suriye’de Kürtlerin yaşadığı
bölgelerde Celal Talabani, Mesut Barzani ve
PKK’nın hakim olma mücadelesi var. Ancak şimdilik PKK’nın elinin güçlü olduğunu
söylemek mümkün. Bu durum ise Türkiye’yi
olumsuz etkiliyor. Türkiye’de PKK tarafından
yapılan son eylemlerin bu bölgeden kaynakladığını söylemek mümkün. Özellikle Kamışlı-Derik Bölgesi PKK’nın üssü konumunda.
Türkiye’de etnik grupları kışkırtıp istikrarsızlık yaratmaya çalışıyorlar.
ORSAM: Siz Irak siyasetini de iyi biliyorsunuz. İki ülke arasında birçok benzerlik
konuşuldu. Uçuşa yasak bölge oluşturul-
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
25
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
ması, güvenli bölge oluşturulması, ülkenin
etnik-mezhepsel temelde bölünmesi, iç savaş olasılığı, Alevi-Sünni çatışması. Irak ve
Suriye’yi karşılaştıracak olursanız ne gibi
benzerlikler ve farklılıklar ortaya çıkar?
Suriye’de Esad sonrasında bir Irak tecrübesi yaşanmasını bekleyebilir miyiz?
AYDIN MARUF: Irak örneği Suriye için
önemlidir. Bu senaryolar Saddam döneminde de sürekli konuşulmaktaydı. Bahsettiğiniz
hususların hepsi Irak için de zamanında tartışılmıştı. İki ülkedeki etnik gruplar benzerdir.
Geçmişte Irak’ta ne yaşandıysa Suriye’de şimdi yaşanmaktadır. Coğrafyalar, tarih, kültür
birbirine yakındır. Ama kıyaslamaya girersek
ters bir durum ortaya çıkar. Irak’ta Şii çoğunluk Türkiye yanlısıdır. Suriye’de ise Sünni
çoğunluk Türkiye yanlısıdır. Beşşar Esad’dan
sonra Sünni bir iktidarın gelmesi muhtemeldir. Ama bunun olmaması için İran, Hizbullah
ve diğer Şii gruplar çalışmaktadır. Suriye’de
Sünnilerin yoğun olarak yaşadığı bölgeler
de var. Ancak coğrafi olarak bir Kürt bölgesi
yoktur. Kamışlı gibi Kürtlerin yaşadığı en büyük yerleşim yerlerinin dahi nüfusu 200 bini
geçmez. Ayrıca o bölgelerde Suriye’deki Baas
rejimi tarafından uygulanan Araplaştırma politikası da çok etkili olmuştur. Irak’ta DuhokErbil gibi bir coğrafya var, ancak Suriye’de
yok. Ama Suriye’de bu yaratılmaya çalışılıyor. Biz Suriyeli yetkililerle görüştüğümüzde
Kürtlerin Irak’ta ve Türkiye’de bir bölgeleri
olduğunu ama Suriye’de olmadığını söylüyorlardı. Suriye’de bir Kürt bölgesi oluşursa başta
Türkiye ve Irak zarar görecektir. Bu nedenle
söylediğiniz senaryoların hepsi geçerli olabilir. Suriyeli Muhalifler “Yemen’de, Irak’ta,
Libya’da müdahale oldu. Suriye’de çok geç
kalındı” diyorlar. Ama ABD ile ilgili şüpheleri de var. Müdahale edilmezse binlerce insan
daha ölecektir. Irak siyasi, iktisadi ve stratejik
açıdan Suriye’den daha güçlüdür. ABD neden
Irak’a müdahale etti de Suriye’ye etmiyor?
Önemsiz olduğu için mi? Petrol olmadığı için
26
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
mi? Suriye’nin bölünmesini istediği için mi?
ORSAM: Tüm bu senaryolar akla “Suriye,
Esad sonrasında bölünebilir mi?” sorusunu getiriyor. Sizin bu konudaki öngörünüz
nedir?
AYDIN MARUF: Suriye topraklarının bölünmesi komşu ülkelerden hiç birinin menfaatine değildir. Bu nedenle hepsi Suriye’nin
toprak bütünlüğünü destekliyor. Ama bölünmeyi Beşşar Esad istiyor. Esad Suriye’deki iç
muhalefet ve Sünni devletlerden intikam almak için Suriye’yi bölmeye çalışıyor. Kürt
bölgesinde başarılı oldu. Bu başarı zincirleme
şeklinde devam edebilir. Özgür Suriye Ordusu da şu an yıpranmaya başlamış durumda.
Esad bu şekilde devam ederse başarılı olabilir.
ORSAM: Siz Irak Türkmen Cephesi’nin
Suriye Temsilci Yardımcısı olarak Şam’da
görev yaptınız. Oradaki Türkmenlerin genel durumunu ve bu olaylardan nasıl etkilendiklerini anlatır mısınız?
AYDIN MARUF: Beşşar Esad yönetiminin
Türkmenlere de ayrı bir bölge oluşturmayı
teklif ettiğini biliyoruz. Özellikle Bayır-Bucak
Türkmenlerinin yaşadığı bölgelerde Türkmenler için bir hakimiyet alanı kurulmasının
teklif edildiğini söyleyebiliriz. Türkmenler,
bölgede bin yıllık geçmişe sahip bir millettir.
Ancak Türkmenler diğer gruplardan farklı bir
durumda. Örgütsel yapıya sahip olmamakla
birlikte bir siyasi organizasyon kurmalarına
da izin verilmemiştir. Ayrıca Türkmenlere
ait bir bölge ya da şehir yoktur. Türkmenler,
Suriye’de dağınık bir biçimde yaşamaktadır.
Türkiye ve Suriye komşu olmasına rağmen,
Osmanlı İmparatorluğu’ndan sonra Türkmenler yıpratılmaya ve kültürel olarak yok
edilmeye çalışılmıştır. Şam’da yerli Türkmenler yaşamaktadır. Ayrıca Golan Türkmenlerini de dikkate almak gerekmektedir. Türkmenler, Golan’dan başlayıp Halep’e kadar da-
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
ğınık bir biçimde yaşamaktadır. Öte yandan
Türkmenler siyasete uzak olmaları nedeniyle
tecrübesizdir. Son günlerde İstanbul’da Suriye Demokratik Türkmen Hareketi kuruldu.
Yönetimine bakacak olursak Halep, Lazkiye,
Humus’tan ikişer kişi var. Bu farklı görüşlerin
ortaya çıkmasına neden oluyor. Keşke farklı
bir şey kurulsaydı. Sünni Arapların, Kürtlerin,
Şiilerin yani tüm grupların muhalefette etkinliği var. Türkmenlerin koordinasyonu çok az.
Özellikle Türk ve Arap basınına kendilerini
ifade edemiyorlar. Türkmen bölgelerinden
15 tugay oluşturuldu. Toplam nüfusları 2000
kişi olabilir. Özgür Suriye Ordusu’nda faaliyet
gösteriyorlar. Türkmenler siyasi hayata yeni
yeni katılıyorlar. En son Kahire Toplantısı’na
katılım sağladılar. Orada bile eksiklikleri belliydi. Kürtler lider kadro yetiştirmiş durumdalar. Mesela Suriye Demokratik Türkmen
Hareketi’ni Şam’da temsil eden kimse yok.
Ama Arapların, Kürtlerin her yerde bayrağı var. Hal bu iken Kahire toplantısına da
Türkiye’nin baskı ve önerileriyle ancak Türkmenler dahil olabilmiştir. Biz Suriye Türkmenlerinin nüfusunun 3 milyon olduğunu
söylüyoruz. Ama bunların içinde Araplaştırılmış olanlar, tarihini unutanlar var. Bunların
içinde ancak yarım milyon insan Türkçe konuşabiliyordur. Bu nedenle Suriye Türkmenlerinin hem Türkiye hem Azerbaycan hem de
Irak Türkmenlerinden büyük desteğe ihtiyaçları vardır. Türk basını Türkmenlerden 3-4 ay
öncesine kadar hiç bahsetmemekteydi. Suriye Asuri Demokratik Örgütü’nün Halep’teKamışlı’da büroları var. Orada Kerkük gibi bir
yapı oluşturmaya çalışıyorlar; Asuriler, Araplar, Kürtlerle birlikte ortak bir idare kurulacak. Şu an Beşşar Esad’dan destek alıyorlar.
Ama Türkmenlerin Halep ve Bayır-Bucak’ta
böyle bir çalışmaları yok. Hıristiyanlar, Çerkesler, Kürtler, Ermeniler (yani bölgedeki
azınlık gruplar) Esad döneminde kendilerine
ait dergi, gazete, dernek, ocak kurmuşlardı.
Gizli çalışan siyasi partileri vardı. Ama Türkmenlerin hiçbir şeyi yoktu. Sadece Ankara’da
ORSAM
bulunan pasif bir Bayır Bucak Derneği vardı.
Pasif kalmalarında Esad’ın baskısının etkisi olduğu kadar kendi hataları da var. Bugün Suriye Ulusal Meclisi’nin Şam Bildirgesi’nde veya
diğer belgelerde Türkmenler zikredilmemiştir. Suriye Türkmenlerinin Türkiye başta olmak üzere tüm Türk Dünyası’ndan topyekün
bir desteğe ihtiyacı var. Türkmeneli Öğrenci
Birliği bir kampanya yapmaya başladı. Yardım
toplanıp Suriyeli Türkmen mültecilere gönderiliyor. Bu sayede Irak Türkmenleri, Suriye
Türkmenlerinin yanında olduğunu gösteriyor. Ama sadece maddi yardımla bu iş olmaz.
Suriye Türkmenlerinin siyasete girmeleri gerekiyor. Mutlaka Suriye Ulusal Konseyi’nde
yer almaları gerekli. En önemlisi ise Suriye
içinde birleşip, ortak hareket etmeleri lazım.
Bir buçuk senedir Suriye’deki olaylardan hayatını kaybedenlerin yüzde 30’unun Türkmen
olduğunu söyleyebiliriz. Ama bundan kimse
bahsetmez. Humus’ta yapılan bombalı saldırı Türkmenleri hedef aldı. Bu durum rapor
halinde örgütlere iletilmedi. Ayrıca mutlaka siyasi parti kurulması lazım. Demokratik
Değişim İçin Ulusal Koordinasyon Komitesi
kuruluyor. 30 tane siyasi parti katılacak. Bunun içinde Suriye Kürt Azadi Partisi var. Kürt
partilere ek olarak Suriye’de izinli olan partiler katılacak. Amaç Suriye Ulusal Konseyi’ne
alternatif bulmaktır. Çünkü Suriye Ulusal
Konseyi de bugüne kadar birleşemedi. Kürtler çekildi, diğer gruplar tepki gösterdi.
ORSAM: Peki, son dönemde Irak’ta yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bağdat ve Erbil arasındaki gerginlik
nereye gidiyor?
AYDIN MARUF: 2003’ten beri Erbil-Bağdat
arasındaki gerginlikler devam ediyor. Irak’ta
üç grup esas alındı. Kürt, Sünni ve Şii. Kürtler bu dağılımda aktif rol aldı. Irak’ın durumu
şartlara ya da başka bir devletin isteğine göre
değişiyor. Irak’ı konuşurken mutlaka İran’dan
da bahsetmek lazım. İransız Irak olmuyor.
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
27
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
İran’ın Bağdat-Erbil arasında yaşanan olaylarda büyük etkisi var. Mesela seçimden önce
Irakiye Listesi kuruldu. Bir Şii Listesi kuruldu. Bir Kürdistan İttifakı vardı. Her bir grubun kimler tarafından desteklendiği malum.
Problemler buradan kaynaklandı. Petrol ve
peşmerge gibi konular teferruattır. Esas konu
seçimden sonra iki grup arasında yaşanmıştır.
Türkiye ve İran’ın taraf olması Irak siyasetini
gerginleştirdi diyebiliriz. Özellikle de Tarık
El-Haşimi olayından sonra gerginlik tırmandı. Şimdi Irak’ta Şii ve Sünni olmak üzere iki
blok oluştu. Şii Bloku Maliki başkanlığında
İran destekli, Sünni Bloku (Türkmenler, Kürtler, Sünni Araplar) ise Türkiye, ABD ve Suudi
Arabistan desteklidir. Erbil-Bağdat arasında
çıkan son olay peşmergelerin Rabia bölgesine girmesi ile yaşandı. Irak Ordusu’nun da
Diyala’dan o bölgeye getirilmesi Bağdat-Erbil
arasındaki gerginliği daha da arttırdı. Bölgesel Kürt Yönetimi, Bağdat’a önem vermeden hareket ediyor. Sanki ayrı bir devlet gibi
davranıyor. Kürtlerin Bağdat’ı tehdidi, Sünni
Arapların ve Arap Devletlerinin Kürtleri desteklemesi ve İran’ın da Maliki yönetiminin
arkasında durmasıyla gerginlik arttı. Ancak
Bölgesel Kürt Yönetimi içerisindeki muhalefetin yönetime Bağdat’la ilişkilerin iyileştirilmesi yönünde baskı var. Muhalefet komşu
devletlerin baskılarına boyun eğildiğini düşünüyor. Mesut Barzani bir toplantı yaptı ve
Goran hariç tüm siyasi partiler katıldı. Bir
heyet oluşturuldu. Bu heyet Barzani başkanlığında Bağdat’a gidecekti. Sorunları çözmek
için Maliki ve Irak hükümeti ile görüşülecekti. Kürtlerin Bağdat’la yönetimsel sorunları
var. Ama buna ek olarak Sünni-Şii problemi
de yaşanmaktadır. İran bu konuda çok etkilidir. Maliki’nin Kerkük’te Bakanlar Kurulu’nu
toplaması ve Türk Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu’nun Kerkük ziyareti olayları daha
fazla gerginleştirdi. Bu olaylar tüm Sünni
grupları etkilemektedir. Önceden peşmerge
ve petrol konuları vardı. Şimdi bunlara ek olarak Sünni-Şii sıkıntısı da ortaya çıktı.
28
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
ORSAM: Son dönemlerde Türkmenlerle
Iraklı Kürtler arasındaki ilişkilerin iyileştiğini görüyoruz. Bu durum için ne gibi
adımlar atıldı?
AYDIN MARUF: 28 Temmuz’da Irak Parlamentosunda Türkmenlerin Irak’ta esas unsur
olarak kabul edilmesi, Kürdistan İttifakının
desteğiyle olmuştur. Oradaki tüm Kürtler bu
yönde olumlu oy kullanmıştır. Önceden engel olurlardı. Bu çok önemli bir nokta. Ayrıca
Kerkük’te vali (Kürt) ve meclis başkanı (Türkmen) ortak hareket etmektedir. KDP ve KYB,
Türkmeneli bölgesi konusunda artık ITC’yi
muhatap almaktadır. Bu da diğer önemli bir
adımdır.
ORSAM:
Erbil’de
Irak
Türkmen
Cephesi’nin bir büro açmasını da bu gelişmelerin bir parçası sayabilir miyiz?
AYDIN MARUF: Tabi ki. Bir de Kürt Yönetimi eski zihniyetinden vazgeçmiştir. Bölgesel
Kürt Yönetiminde de her gün siyaset değişmektedir. Bazı olayların çözülmesi zamana
bağlıdır. Mesela 31 Ağustos Türkmen Şehitleri Günü aktif bir şekilde gündeme gelmiyordu. Şimdi bu sene sadece Erbil’de yapıldı.
Bütün Kürt basınında bu haber oldu. Yönetim
bunu olumlu karşıladı.
ORSAM: Önümüzdeki dönemde ne gibi gelişmeler bekliyorsunuz?
AYDIN MARUF: Olumlu adımlar atılacağını düşünüyorum. Kerkük’te seçime katılmak
için Türkmenler ve Kürtler bir liste oluşturabilir. Ayrıca Erbil’de Türkmenler hükümete
katılabilir. Yine Erbil’de Türkmenlerle ilgili
bazı değişiklikler yaşanabilir. Kerkük başta olmak üzere tüm Türkmeneli bölgesine baktığımızda ne Kürt ne de Türkmen basınında karşı
tarafa yönelik olumsuz bir propaganda görülmemektedir. Karşılıklı sert açıklamalar yapılmamaktadır. Bundan bir ay önce ITC’den bir
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
heyet Neçirvan Barzani ile görüşmüştür. Bu
çok olumlu bir gelişmedir. Hükümetin tebrik
edilmesi önemli gelişmelerdir. Bunlar eskiden
kırmızı çizgiydi. Şimdi iki taraf da birbirini kabul ediyor. Bundan bir sene evvel kabul
edilmiyordu. Irak Türkmen Cephesi, Kürt siyasi oluşumunu kabul ediyor. Kürtler de Irak
Türkmen Cephesi’ni bir siyasi aktör, muhatap
olarak kabul etmektedir.
ORSAM: Peki, bu kırılma nasıl başladı?
AYDIN MARUF: Bu gelişmeler Kerkük’te,
Irak Türkmen Cephesi ile Kürt siyasi partiler
ORSAM
arasında başladı. Bu bölgelerde Araplardan
ziyade Kürtler ve Türkmenler önemli iki faktördür. Kürtler buna inanmıyordu ve ITC’yi
dışarıda tutmaya çalışıyordu. Kürtlerle Türkmenlerin ilişkilerinin kötü olması Bağdat’ta
her iki tarafı da zarara uğratıyor. Biz cumhurbaşkanı yardımcısı aday gösteriyoruz, Kürtler
karşı çıkıyor. Kürtler bize destek verdiği zaman Şiiler de destek veriyorlar. Türkmenlerin bunu iyi değerlendirmesi ve iyi bir siyaset
yapması lazım.
ORSAM: Teşekkür ederiz.
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
29
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
ORSAM RAPORLARI
ORSAM Rapor No: 1
Mart 2009
Deniz Haydutluğu ile Mücadele
ve Türkiye’nin Konumu: Somali
Örneği
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 2
Nisan 2009
60. Yılında Nato ve Türkiye
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 3
Mayıs 2009
Irak’ın Kilit Noktası: Telafer
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 4
Temmuz 2009
2009 Lübnan Seçimleri: Kazananlar, Kaybedenler ve Türkiye
(Tr)
ORSAM Rapor No: 5
Ağustos 2009
Türkiye-Lübnan İlişkileri: Lübnanlı
Dinsel ve Mezhepsel Grupların
Türkiye Algılaması
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 6
Kasım 2009
Tuzhurmatu Türkmenleri: Bir
Başarı Hikayesi
(Tr - Eng - Ar)
ORSAM Rapor No: 7
Kasım 2009
Unutulmuş Türkmen Diyarı:
Diyala
(Tr - Eng - Ar)
ORSAM Rapor No: 8
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 1
Aralık 2009
Karadeniz’in Bütünleşmesi İçin
Abhazya
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 9
Ocak 2010
Yemen Sorunu: Bölgesel Savaşa
Doğru mu?
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 10
Yemen İç Savaşı: İktidar Mücadelesi, Bölgesel Etkiler ve Türkiye
ile İlişkiler
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 11
Şubat 2010
Unutulan Türkler: Lübnan’da Türk
Varlığı
(Tr – Eng – Ar)
ORSAM Rapor No: 12
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 2
Şubat 2010
Rusya Federasyonu’nun Bakışı:
Irak Faktörünün Türkiye’nin
Ortadoğu Politikasına Etkisi
(1990-2008)
(Tr - Rus)
30
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
ORSAM Rapor No: 13
Şubat 2010
7 Mart 2010 Irak Seçimleri
Öncesi Şii Kökenli Parti ve Seçmenlerin Politik Davranışlarının
Analizi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 24
Ocak 2011
Kuveyt Emirliği: Savaş ve Barış
Arasındaki El Sabah İktidarı ve
Türkiye ile İlişkiler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 14
Şubat 2010
Seçim Öncesi Irak’ta Siyasal Durum ve Seçime İlişkin Beklentiler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 25
Ocak 2011
Hukuki ve Siyasi Yönleriyle
Güvenlik Konseyi’nin İran Ambargosu
(Tr)
ORSAM Rapor No: 15
Mart 2010
Orsam Heyetinin 7 Mart 2010
Irak Seçimlerine İlişkin Gözlem
Raporu
(Tr)
ORSAM Rapor No: 16
Nisan 2010
Oman Sultanlığı:
Arap Yarımadasında Geleneksel
ile Modernite Arasında Bir Ülke
(Tr)
ORSAM Rapor No: 17
Nisan 2010
7 Mart 2010 Irak Parlamento Seçim Sonuçlarının
ve Yeni Siyasal Denklemin
Değerlendirilmesi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 18
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 3
Mayıs 2010
Komşuluktan Stratejik İşbirliğine:
Türk-Rus İlişkileri
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 19
Eylül 2010
Türkiye’ye Yönelik Türkmen Göçü
ve Türkiye’deki Türkmen Varlığı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 20
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 4
Ekim 2010
Kırgızistan’da Mevcut Durum,
İktidar Değişiminin Nedenleri ve
Kısa Vadeli Öngörüler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 21
Kasım 2010
Irak’tan Irağa: 2003 Sonrası
Irak’tan Komşu Ülkelere ve
Türkiye’ye Yönelik Göçler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 22
Ocak 2011
Türkiye-Yemen İlişkileri ve
Yemen’deki Türkiye Algısı
(Tr – Eng – Ar)
ORSAM Rapor No: 23
Ocak 2011
Katar-Irak-Türkiye-Avrupa Doğal
Gaz Boru Hattı Projesi Mümkün
mü?
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 26
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 5
Şubat 2011
Kırgızistan’da Son Gelişmeler:
Dün, Bugün, Yarın
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 27
Şubat 2011
Mısır Devriminin Ayak Sesleri: Bir
Devrin Sonu mu?
(Tr)
ORSAM Rapor No: 28
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 6
Şubat 2011
Uluslararası Deniz Hukukunda
Kıyı Devletlerinin Gemilere El
Koyma Yetkisinin Sınırları:
Gürcistan’ın Karadeniz’de Seyreden Gemilere El Koyması
(Tr)
ORSAM Rapor No: 35
Mart 2011
Irak’ta Mevcut Siyasi Durum ve
Önemli Siyasi Gelişmeler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 36
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 1
Mart 2011
Eu’s Water Framework Directive
Implementation in Turkey:
The Draft National Implementation Plan
(Eng)
ORSAM Rapor No: 37
Mart 2011
Tunus Halk Devrimi ve Sonrası
(Tr)
ORSAM Rapor No: 38
Mart 2011
Libya Savaşı, Uluslararası Müdahale ve Türkiye
(Tr)
ORSAM Rapor No: 39
Mart 2011
Tarihten Günümüze Libya
(Tr)
ORSAM Rapor No: 40
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 2
Mart 2011
İklim Değişiminin Güvenlik Boyutu ve Ortadoğu’ya Etkileri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 29
Şubat 2011
Tunus Halk Devrimi ve Türkiye
Deneyimi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 41
Mart 2011
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak-1
(Tr)
ORSAM Rapor No: 30
Şubat 2011
Kerkük’te Mülk Anlaşmazlıkları:
Saha Araştırmasına Dayalı Bir
Çalışma
(Tr)
ORSAM Rapor No: 42
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 3
Nisan 2011
Nil Nehri Havzasının Hidropolitik
Tarihi ve Son Gelişmeler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 31
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 7
Mart 2011
Afganistan ve Pakistan’da
Yaşanan Gelişmeler ve
Uluslararası Güvenliğe Etkileri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 43
Nisan 2011
Kuzey Irak’ın Sosyal-Siyasal
Yapısı ve Kürt Bölgesel
Yönetimi’nin
Türkiye ile İlişkileri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 32
Mart 2011
Suudi Arabistan’da Şii Muhalefet
Sorunu ve Etkileri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 33
Mart 2011
Irak’ta Türkmen Varlığı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 34
Mart 2011
Irak’ta Türkmen Basını
(Tr – Ar)
ORSAM Rapor No: 44
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 4
Nisan 2011
Meriç Nehri Havzası Su
Yönetimi’nde “Uluslararası
İşbirliği” Zorunluluğu
(Tr)
ORSAM Rapor No: 45
Nisan 2011
Suriye’de Demokrasi mi İç Savaş
mı? :
Toplumsal-Siyasal Yapı, Değişim
Senaryoları ve Sürecin Türkiye’ye
Etkisi
(Tr)
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
ORSAM Rapor No: 46
Mayıs 2011
Suriye’de İktidar Mücadelesi,
Uluslararası Toplumun Tepkisi ve
Türkiye’nin Konumu
(Tr)
ORSAM Rapor No: 47
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 5
Mayıs 2011
Türkiye-Suriye İlişkileri: Sınıraşan
Sularda Örnek İşbirliği Olarak Asi
Dostluk Barajı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 48
Mayıs 2011
Orsam Söyleşileri - 2
Iraklı Araplar, Azınlıklar ve Akademisyenler-1
(Tr)
ORSAM Rapor No: 49
Mayıs 2011
Orsam Söyleşileri - 2
Irak Türkmenleri-1
(Tr)
ORSAM Rapor No: 50
Mayıs 2011
Orsam Söyleşileri - 3
Iraklı Kürt Yetkililer, Akademisyenler ve Gazeteciler-1
(Tr)
ORSAM Rapor No: 51
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 8
Mayıs 2011
75. Yılında Montrö Boğazlar
Sözleşmesi
Karadeniz’in Değişen Jeopolitiği
Çerçevesinde
(Tr)
ORSAM Rapor No: 52
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 9
Mayıs 2011
Afganistan ve Bölgesel Güvenlik
(Ortadoğu, Orta ve Güney Asya,
Rusya Federasyonu)
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 53
Mayıs 2011
Madagaskar: Bağımsızlığın 50.
Yılında Kazanımlar,
Kaçan Fırsatlar ve Türkiye ile
İlişkiler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 54
Mayıs 2011
Iraklı Grupların Temel Siyasi
Sorunlara Bakışı ve Türkiye İle
İlişkiler: Saha Araştırmasına
Dayalı Bir Çalışma
(Tr)
ORSAM Rapor No: 55
Haziran 2011
Suriye Muhalefeti’nin Antalya
Toplantısı:
Sonuçlar, Temel Sorunlara Bakış
ve Türkiye’den Beklentiler
(Tr)
ORSAM
ORSAM Rapor No: 56
Haziran 2011
Seçimler ve Ak Parti’nin Tecrübesi
(Tr – Ar)
ORSAM Rapor No: 68
Eylül 2011
Karikatürlerde Usame Bin Ladin
Operasyonu ve Yankıları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 79
Ekim 2011
Yaklaşan Seçim Öncesi Tunus’ta
Siyasal Denklemler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 57
Haziran 2011
12 Haziran 2011 Türkiye Genel
Seçimlerinin Ortadoğu Ülkelerindeki Yansımaları
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 69
Eylül 2011
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 4
(Tr)
ORSAM Rapor No: 80
Ekim 2011
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 5
(Tr)
ORSAM Rapor No: 58
Temmuz 2011
Karikatürlerin Dilinden 12 Haziran
2011 Türkiye Genel Seçimlerinin
Ortadoğu’daki Yansımaları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 59
Temmuz 2011
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 2
(Tr)
ORSAM Rapor No: 60
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 6
Temmuz 2011
Mekong Nehri Suları Üzerinde
İşbirliği ve İhtilaf
(Tr-Eng)
ORSAM Rapor No: 61
Temmuz 2011
Antalya’da 1-2 Haziran 2011 Tarihlerinde Gerçekleşen “Suriye’de
Değişim
Konferansı” nın Tam Deşifresi
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 62
Ağustos 2011
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 3
(Tr)
ORSAM Rapor No: 63
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 7
Ağustos 2011
Görünmez Stratejik Kaynak:
Sınıraşan Yeraltı Suları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 64
Ağustos 2011
AK Parti’nin 12 Haziran 2011
Genel Seçimlerindeki Zaferi
(Tr – Ar)
ORSAM Rapor No: 65
Ağustos 2011
Karikatürlerin Dilinden Arap
Baharı - 1
(Tr)
ORSAM Rapor No: 66
Ağustos 2011
Karikatürlerin Dilinden Libya İç
savaşı ve Uluslararası Müdahale - 1
(Tr)
ORSAM Rapor No: 67
Ağustos 2011
Somali: Bir Ulusun Yok Oluşu ve
Türkiye’nin İnsani Yardım Girişimi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 70
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 10
Eylül 2011
XXI. Yüzyılda Rusya ve
Türkiye’nin İran Politikaları
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 71
Eylül 2011
Gazze Sorunu: İsrail Ablukası,
Uluslararası Hukuk, Palmer Raporu ve Türkiye’nin Yaklaşımı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 72
Eylül 2011
Ortadoğu Ülkelerine Dair
İstatistikler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 73
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 11
Ekim 2011
Anadolu Etki Alanı
(Tr-Eng)
ORSAM Rapor No: 74
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 12
Ekim 2011
Ukraine in Regress: The Tymoshenko Trial
(Eng)
ORSAM Rapor No: 75
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 13
Ekim 2011
Kazaklar ve Kazakistanlılar
(Tr)
ORSAM Rapor No: 76
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 14
Ekim 2011
İtalya’da Unutulmuş Türk Varlığı:
Moena Türkleri
(Tr - It)
ORSAM Rapor No: 77
Ekim 2011
ABD’nin Çekilmesinin Ardından
Irak Politikasının Bölgesel,
Küresel Etkileri ve Türkiye’ye
Yansımaları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 78
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 8
Ekim 2011
Türkiye’de ve İsrail’de Yapay
Sulak Alanlar ile Atıksu Arıtımı ve
Atıksuyun Sulama Amaçlı Olarak
Tekrar Kullanımı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 81
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 15
Ekim 2011
Büyük Güçlerin Afganistan
Politikaları
(Tr-Eng)
ORSAM Rapor No: 82
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 16
Ekim 2011
Bölge Devletlerinin Perspektifinden Afganistan
(Tr-Eng)
ORSAM Rapor No: 83
Kasım 2011
Suriye’de Değişimin Ortaya
Çıkardığı Toplum: Suriye Türkmenleri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 84
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 9
Kasım 2011
Somali’nin Açlık Felaketi: “Siyasi
Kuraklık” mı Yoksa Doğal Afet
mi?
(Tr-Eng)
ORSAM Rapor No: 85
Kasım 2011
Suriye Politik Kültüründe Tarihsel
Pragmatizm, Beşar Esad Dönemi
Suriye Dış Politikası ve TürkiyeSuriye İlişkileri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 86
Kasım 2011
Geçmişten Günümüze Irak Türkmen Cephesi’nin Yapısı ve İdari
Durumu
(Tr)
ORSAM Report No: 87
Kasım 2011
Turkmen in Iraq and Their Flight:
A Demographic Question?
(Eng)
ORSAM Rapor No: 88
Kasım 2011
Irak’ta Bektaşilik (Türkmenler –
Şebekler – Kakailer)
(Tr)
ORSAM Rapor No: 89
Kasım 2011
Değişim Sürecindeki Fas
Monarşisi: Evrim mi? Devrim mi?
(Tr)
ORSAM Rapor No: 90
Kasım 2011
Arap Dünyasının İstisnai Krallığı:
Yerel Aktörler ve Arap-İsrail
Uyuşmazlığı Çerçevesinde Ürdün
Krallığı’nın Demokratikleşme
Deneyimleri
(Tr-Eng)
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
31
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
ORSAM Rapor No: 91
Aralık 2011
Türkiye ve Arap Birliği’nin
Suriye’ye Yaptırım Kararları ve
Olası Sonuçları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 103
Ocak 2012
Irak’ta Petrol Mücadelesi: Çok
Uluslu Şirketler, Uluslararası
Anlaşmalar ve Anayasal
Tartışmaların Işığında Bir Analiz
(Tr)
ORSAM Rapor No: 116
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 14
Nisan 2012
Fayda Paylaşımı Kavramı, Teorik
Altyapısı ve Pratik Yansımaları
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 92
Aralık 2011
Irak’ta İhtilaflı Bölgelerin Durumu
(Tr)
ORSAM Rapor No: 128
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 24
Eylül 2012
Günümüz Şartlarında Türkiye
- Belarus Ekonomik Münasebetlerinin Gelişimi
(Tr - Rus - Eng)
ORSAM Rapor No: 104
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 12
Şubat 2012
Sınıraşan Akiferler Hukuku
Taslak Maddeleri Üzerine Bir
Değerlendirme
(Tr – Eng)
ORSAM Rapor No: 117
Nisan 2012
Musul’a Yatırım Geleceğe
Yatırım Demektir
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 129
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 25
Eylül 2012
Belarus-Türkiye: Devletlerarası
İşbirliğinin Pozitif Dinamikleri
(Tr - Rus - Eng)
ORSAM Report No: 93
ORSAM Water Research Programme Report: 10
December 2011
Turkey and Wfd Harmonization: A
Silent, But Significant Process
(Eng)
ORSAM Rapor 94:
Aralık 2011
Türkiye-Fransa Krizinde Algının
Rolü: Fransızların Türkiye Algısı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 95
Aralık 2012
Karikatürlerle Arap Baharı – 2
(Tr)
ORSAM Rapor No: 96
Aralık 2011
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak – 6
(Tr)
ORSAM Rapor No: 97
Ocak 2012
Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak – 7
(Tr)
ORSAM Rapor No: 98
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 17
Ocak 2012
Kırgızistan’da Cumhurbaşkanlığı
Seçimi ve Türkiye ile İlişkilerine
Etkisi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 99
Ocak 2012
Türk Siyasal Partilerinin
Hatay’daki Suriyeli Sığınmacılar
Konusundaki Açıklamaları ve
Hatay’daki Siyasi Parti Temsilcileri ile Hareketlerin Suriye
Olaylarına Yaklaşımları
(Mart-Aralık 2011)
(Tr)
ORSAM Rapor No: 100
Ocak 2012
Irak İstatistikleri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 101
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 11
Ocak 2012
Emniyetli İçme Suyu ve Sanitasyon Hakkı
(Tr)
ORSAM Rapor No: 102
Ocak 2012
Irak Hangi Şartlarda, Nasıl Parçalanabilir?: En Kötüye Hazırlıklı
Olmak
(Tr – Eng)
32
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
ORSAM Rapor No: 105
Şubat 2012
Irak Hukuk Mevzuatında
Azınlıkların Siyasal Hakları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 106
Şubat 2012
Irak Hukuk Mevzuatında
Azınlıkların Siyasal Hakları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 107
Şubat 2012
Uluslararası Hukuk ve Irak
Anayasası Açısından Azınlıkların
İnsan Hakları
(Tr)
ORSAM Rapor No: 108
Şubat 2012
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın
(EİT) Geleceği
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 109
Şubat 2012
Türkiye’nin Yükselişi ve “Bric”
Bölgesi
(It)
ORSAM Rapor No: 110
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 13
Mart 2012
İran’da Su Kaynakları ve Yönetimi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 111
Mart 2012
Suriye Kürt Muhalefetine Eleştirel
Bir Bakış
(Tr)
ORSAM Rapor No: 112
Mart 2012
İran İslam Cumhuriyetinde
Anayasal Sistem ve Siyasi
Partiler
(Tr)
ORSAM Rapor No: 113
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 18
Nisan 2012
Mongolia: A Developing Democracy and a Magnet for Mining
(Eng)
ORSAM Rapor No: 114
Nisan 2012
Karikatürlerle Suriye Sorununu
Anlamak - 8
(Tr)
ORSAM Rapor No: 115
Nisan 2012
Suriye’de Güvenli Bölge
Tartışmaları: Türkiye Açısından
Riskler, Fırsatlar ve Senaryolar
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 118
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 19
Mayıs 2012
Ukrayna - Türkiye Ticari - Ekonomik Münasebetlerinin Analizi
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 119
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 20
Mayıs 2012
Bölgesel Gelişimin Trend ve
Senaryolarının Araştırılmasındaki
Araç: Jeopolitik Dinamikler
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 120
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 21
Mayıs 2012
Kazakistan Siyasi Sisteminin
Gelişimi: 2012 Parlamento
Seçimleri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 121
Mayıs 2012
Musul’da Yerel Siyaset ve Irak
Siyasetinde Yeni Dinamikler
(Saha Çalışması)
(Tr - Eng - Ger)
ORSAM Rapor No: 122
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 15
Mayıs 2012
Irak’ta Su Kaynakları Yönetimi
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 123
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 22
Haziran 2012
Küresel Göç ve Avrupa Birliği ile
Türkiye’nin Göç Politikalarının
Gelişimi
(Tr)
ORSAM Rapor No: 124
Temmuz 2012
Türkiye Afrika’da: Eylem Planının
Uygulanması ve Değerlendirme
On Beş Yıl Sonra
(Tr - Eng - Fr)
ORSAM Rapor No: 125
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 23
Temmuz 2012
Rusya’nın Ortadoğu Politikası
(Tr)
ORSAM Rapor No: 126
ORSAM Su Araştırmaları
Programı Rapor No: 16
Temmuz 2012
Yeni Çerçeve Su Kanunu’na
Doğru: Su Kanunu Taslağı
Üzerine Notlar
(Tr)
ORSAM Rapor No: 127
Ağustos 2012
Suriye’de Kürt Hareketleri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 130
Kasım 2012
Suriye Çerkesleri
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 131
Kasım 2012
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 26
“Üçüncü Dalga”: Postmodernizmin Jeopolitiği
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 132
Kasım 2012
Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu’nun
Kerkük Ziyareti
(Tr)
ORSAM Rapor No: 133
Kasım 2012
Irak Kürdistan Bölgesi’nde Muhalefetin Doğuşu ve Geleceği
(Tr)
ORSAM Rapor No: 134
Kasım 2012
Irak Çerkesleri
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 135
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 27
Kasım 2012
Türkiye’nin Eski Sovyet Cumhuriyetleriyle
Münasebetlerinin Özellikleri
(Tr - Rus - Eng)
ORSAM Rapor No: 136
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 28
Kasım 2012
Türk-Ukrayna İlişkilerinde Entegrasyon Faktörü Olarak
Türk-Kırım Münasebetleri
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 137
BLACK SEA INTERNATIONAL
Rapor No: 29
Aralık 2012
Belarus’un Enerji Politikası ve
Belarus’un Rusya ve AB ile Enerji Alanında Geliştirdiği İşbirliği
(1992-2011)
(Tr - Rus)
ORSAM Rapor No: 138
Aralık 2012
Birlik mi, PYD’nin Güç Gösterisi
mi? Erbil Anlaşmasından Sonra
Suriye Kürt Dinamikleri
(Tr)
ORSAM Rapor No: 139
Aralık 2012
Suriye’de Kürtler Arası Dengeler,
Rejim Muhalifleri ve Türkiye:
Çatışma-İstikrar Ayrımındaki
İlişkiler Örüntüsü
(Tr - Eng)
ORSAM Rapor No: 140
Aralık 2012
Kuzey Irak’ta İç Siyasal Dengeler
ve Stratejik İttifak’ın Geleceği
(Tr - Eng)
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
ORSAM
AKADEMİK KADRO
Hasan Kanbolat Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Doç. Dr. Tarık Oğuzlu Doç. Dr. Harun Öztürkler Doç. Dr. Mehmet Şahin Doç. Dr. Özlem Tür Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) Habib Hürmüzlü Doç. Dr. Didem Danış Doç. Dr. Canat Mominkulov Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen Yrd. Doç. Dr. Bayram Sinkaya Dr. Abdullah Alshamri Dr. Neslihan Kevser Çevik Dr. Jale Nur Ece Doç. Dr. Yaşar Sarı Dr. Süreyya Yiğit Elmira Cheremisova Av. Aslıhan Erbaş Açıkel Pınar Arıkan Sinkaya Volkan Çakır Tamer Koparan Bilgay Duman Noyan Gürel Oytun Orhan Sercan Doğan Seval Kök Nebahat Tanriverdi Shalaw Fatah Uğur Çil Leyla Melike Koçgündüz Ufuk Döngel Göknil Erbaş Aslı Değirmenci Jubjana Vila Mavjuda Akramova ORSAM Başkanı
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
ORSAM Danışmanı, The Black Sea International Koordinatörü - Bilkent Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Uluslararası Antalya Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu Ekonomileri - Afyon Kocatepe Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ODTÜ
ORSAM Danışmanı, Avrasya
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Galatasaray Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü
ORSAM Uzmanı, Avrasya, El Farabi Kazak Milli Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Ahi Evran Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu
ORSAM Danışmanı, Deniz Emniyeti ve Güvenliği
ORSAM Danışmanı, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv. Ögretim Üyesi
ORSAM Danışmanı, Avrasya
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, St. Petersburg Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Enerji-Deniz Hukuku
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü
ORSAM Danışmanı, Afrika
ORSAM Yönetici Editörü
ORSAM Uzmanı, Ortadoğu
ORSAM Danışmanı
ORSAM Uzmanı, Ortadoğu
ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu
ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu
ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu
ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu
ORSAM, Ortadoğu
ORSAM, Ortadoğu & Projeler
ORSAM, Ortadoğu
ORSAM, Karadeniz
ORSAM, Ortadoğu
ORSAM, Ortadoğu
ORSAM, Ortadoğu
ORSAM Su Araştırmaları Programı
Dr. Tuğba Evrim Maden Dr. Seyfi Kılıç Kamil Erdem Güler Çağlayan Arslan ORSAM Su Araştırmaları Programı Hidropolitik Uzmanı
ORSAM Su Araştırmaları Programı Hidropolitik Uzmanı
ORSAM Su Araştırmaları Programı
ORSAM Su Araştırmaları Programı
ORSAM DANIŞMA KURULU
Dr. İsmet Abdülmecid Prof. Dr. Ramazan Daurov Prof. Dr. Vitaly Naumkin Dr. Abdullah Alshamri Hasan Alsancak Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Prof. Dr. Ahat Andican Prof. Dr. Dorayd A. Noori Prof. Dr. Tayyar Arı Prof. Dr. Ali Arslan Büyükelçi Shaban Murati Başar Ay Hediye Levent Prof. Dr. Mustafa Aydın Doç. Dr. Ersel Aydınlı Yaşar Yakış Patrick Seale Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Prof. Aftab Kamal Pasha Itır Bağdadi Prof. Dr. İdris Bal Yrd. Doç. Dr. Ersan Başar Dr. Sami Al Taqi Kemal Beyatlı Barbaros Binicioğlu Safarov Sayfullo Sadullaevich Irak Danıştayı Eski Başkanı
Rusya Bilimler Akademisi Doğu Çalışmaları Enstitüsü, Direktör Yardımcısı
Rusya Bilimler Akademisi Doğu Çalışmaları Enstitüsü Direktörü
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ORSAM Riyad Temsilcisi
İhlas Holding CEO
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
Devlet Eski Bakanı, İstanbul Üniversitesi
Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Yardımcısı
Uludağ Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
İstanbul Üniversitesi, Tarih Bölümü
Arnavutluk Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü
Türkiye Tekstil Sanayii İşveren Sendikası Genel Sekreteri
Gazeteci (Suriye)
Kadir Has Üniversitesi Rektörü
Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı & Fulbright Genel Sekreteri
Büyükelçi, Dışişleri Eski Bakanı
Ortadoğu ve Suriye Uzmanı
ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Hindistan Batı Asya Araştırmaları Merkezi Başkanı
İzmir Ekonomi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği Bölümü
TBMM 24. Dönem Milletvekili
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı
Orient Research Center Başkanı
Irak Türkmen Basın Konseyi Başkanı
Ortadoğu Danışmanı
Tacikistan Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
33
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
ORSAM
Prof. Dr. Ali Birinci Doç. Dr. Mustafa Budak Doç. Dr. Hasan Canpolat E. Hava Orgeral Ergin Celasin Volkan Çakır Doç. Dr. Mitat Çelikpala Çetiner Çetin Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya Doç. Dr. Didem Danış Prof. Dr. Volkan Ediger Dr. Serdar Aziz Prof. Dr. Cezmi Eraslan Prof. Dr. Çağrı Erhan Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen Dr. Amer Hasan Fayyadh Dr. Farhan Ahmad Nizami Av. Aslıhan Erbaş Açıkel Cevat Gök Mete Göknel Osman Göksel Timur Göksel Prof. Dr. Muhamad Al Hamdani Numan Hazar Habib Hürmüzlü Doç. Dr. Pınar İpek Dr. Tuğrul İsmail Prof. Dr. Alexandr Koleşnikov Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Doç. Dr. Şenol Kantarcı Selçuk Karaçay Doç. Dr. Nilüfer Karacasulu Prof. Dr. M. Lütfullah Karaman Doç. Dr. Şaban Kardaş Doç Dr. Elif Hatun Kılıçbeyli Prof. Dr. Aleksandr Knyazev Prof. Dr. Erol Kurubaş Prof. Dr. Talip Küçükcan Arslan Kaya Dr. Hicran Kazancı İzzettin Kerküklü Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu Dr. Max Georg Meier Prof. Dr. Mosa Aziz Al Mosawa Prof. Dr. Mahir Nakip Doç. Dr. Tarık Oğuzlu Prof. Dr. Çınar Özen Murat Özçelik Muhammed Nurettin Doç. Dr. Harun Öztürkler Dr. Bahadır Pehlivantürk Prof. Dr. Victor Panin Doç. Dr. Fırat Purtaş Prof. Dr. Suphi Saatçi Doç. Dr. Yaşar Sarı Ersan Sarıkaya Dr. Bayram Sinkaya Doç. Dr. İbrahim Sirkeci Dr. Aleksandr Sotnichenko Zaher Sultan Dr. Irina Svistunova Semir Yorulmaz Doç. Dr. Mehmet Şahin Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin Mehmet Şüküroğlu Doç. Dr. Oktay Tanrısever Prof. Dr. Erol Taymaz Prof. Dr. Sabri Tekir Dr. Gönül Tol Av. Niyazi Güney Doç. Dr. Özlem Tür M. Ragıp Vural Dr. Ermanno Visintainer Dr. Umut Uzer Prof. Dr. Vatanyar Yagya Dr. Süreyya Yiğit 34
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
Polis Akademisi
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı
Milli Savunma Bakanlığı Danışmanı
23. Hava Kuvvetleri Komutanı
ORSAM Danışmanı, Afrika
Kadir Has Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Gazeteci (Orta Doğu)
YÖK Başkanı
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Galatasaray Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü
İzmir Ekonomi Üniversitesi, Ekonomi Bölümü
ORSAM Danışma Kurulu Üyesi
Başbakanlık Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı
Ankara Üniversitesi, Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Bağdat Üniversitesi, Siyaset Bilimi Fakültesi Dekanı
Oxford Üniversitesi İslami Çalışmalar Merkezi Yöneticisi
ORSAM Danışmanı, Enerji-Deniz Hukuku
Irak El Fırat TV Türkiye Müdürü
BOTAŞ Eski Genel Müdürü
BTC ve NABUCCO Koordinatörü
Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi
Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı
Emekli Büyükelçi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu
Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Diplomat
ORSAM Avrasya Danışmanı
ORSAM Danışmanı, The Black Sea International Koordinatörü - Bilkent Üniversitesi
Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Vodofone Genel Müdür Yardımcısı
Dokuz Eylül Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Fatih Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Çukurova Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Rus-Slav Üniversitesi (Bişkek)
Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Marmara Üniversitesi, Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü
KPMG ,Yeminli Mali Müşavir
Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi
Kerkük Vakfı Başkanı
Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Hanns Seidel Vakfı Proje Müdürü (Bişkek)
Bağdat Üniversitesi Rektörü
Erciyes Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi
ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Uluslararası Antalya Üniversitesi
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü
Büyükelçi
Beyrut Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Afyon Kocatepe Üniversitesi
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Pyatigorsk Üniversitesi (Pyatigorsk, Rusya Federasyonu)
Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü, TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı
Kerkük Vakfı Genel Sekreteri
ORSAM Danışmanı, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv. Ögretim Üyesi
Türkmeneli TV (Kerkük,Irak)
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlşkiler Bölümü
Regent’s College (Londra, Birleşik Krallık)
St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu)
Lübnan Türk Cemiyeti Başkanı
Rusya Strateji Araştırmaları Merkezi, Türkiye-Ortadoğu Araştırmaları Masası Uzmanı
(Gazeteci, Mısır)
ORSAM Ortadoğu Danışmanı,Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Enerji Uzmanı
ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü
ODTÜ, Kuzey Kıbrıs Kampusü Rektör Yardımcısı
İzmir Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı
Middle East Institute Türkiye Çalışmaları Direktörü
Prens Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü
2023 Dergisi Yayın Koordinatörü
Vox Populi Direktörü (Roma,İtalya)
İstanbul Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri
St. Petersburg Şehir Parlamentosu Milletvekili, St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu)
ORSAM Avrasya Danışmanı
KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
ORSAM
ORTADOĞU ETÜTLERİ YAYIN KURULU
Meliha Benli Altunışık Bülent Aras Tayyar Arı İlker Aytürk Recep Boztemur Katerina Dalacoura F. Gregory Gause Fawaz Gerges Ahmet K. Han Raymond Hinnebusch Rosemary Hollis Bahgat Korany Peter Mandaville Emma Murphy ODTÜ
Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı
Uludağ Üniversitesi
Bilkent Üniversitesi
ODTÜ
Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık)
Vermont Üniversitesi (ABD)
Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık)
Kadir Has Üniversitesi
St. Andrews Üniversitesi (Birleşik Krallık)
City Üniversitesi (Birleşik Krallık)
Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık)
George Mason Üniversitesi (ABD)
Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık)
ORTADOĞU ANALİZ YAYIN KURULU
Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Hasan Kanbolat Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
ORSAM Başkanı
ORSAM Danışmanı, The Black Sea International Koordinatörü - Bilkent Üniversitesi
ORSAM Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
ORSAM
Rapor No: 140, Aralık 2012
35
ORSAM
Mithatpaşa Caddesi 46/6 Kızılay-ANKARA
Tel: 0 (312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48
www.orsam.org.tr, orsam@orsam.org.tr
Report No: 140, December 2012
INTERNAL POLITICAL BALANCES
IN NORTH IRAQ
AND FUTURE OF THE STRATEGIC ALLIANCE
KUZEY IRAK’TA
İÇ SİYASAL DENGELER
VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
CENTER FOR
MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi
ORTADOĞU
STRATEJİK
ARAŞTIRMALAR
Center for
Mıddle Eastern
StrategıcMERKEZİ
Studıes
‫مركز الشرق األوسط للدراسات االستراتيجية‬
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
INTERNAL POLITICAL BALANCES
IN NORTH IRAQ
AND FUTURE OF THE STRATEGIC ALLIANCE
KUZEY IRAK’TA
İÇ SİYASAL DENGELER
VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ
ORSAM Report No: 140
December 2012
ISBN: 978-605-4615-37-7
Ankara - TURKEY
ORSAM © 2012
Content of this report is copyrighted to ORSAM. Except reasonable and partial quotation and exploitation under the Act No.
5846, Law on Intellectual and Artistic Works, via proper citation, may not be used or re-published without prior permission by
ORSAM. Assessments expressed in this report reflect only the opinions of its authors and do not represent the instiutional
opinion of ORSAM.
ORSAM
Strategıc Informatıon Management and
Indepentdent Thought Productıon
center for mıddle eastern strategıc studıes
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
History
In Turkey, the shortage of research on the Middle East grew more conspicuous than ever during
the early 90’s. Center for Middle Eastern Strategic Studies (ORSAM) was established in January 1, 2009 in order to provide relevant information to the general public and to the foreign
policy community. The institute underwent an intensive structuring process, beginning to concentrate exclusively on Middle affairs.
Outlook on the Middle Eastern World
It is certain that the Middle East harbors a variety of interconnected problems. However, neither the Middle East nor its people ought to be stigmatized by images with negative connotations. Given the strength of their populations, Middle Eastern states possess the potential to
activate their inner dynamics in order to begen peaceful mobilizations for development. Respect
for people’s willingness to live together, respect for the sovereign right of states and respect
for basic human rights and individual freedoms are the prerequisities for assuring peace and
tranquility, both domesticalhly and internationally. In this context, Turkey must continue to
make constructive contributions to the establishment of regional stability and prosperity in its
vicinity.
ORSAM’s Think-Tank Research
ORSAM, provides the general public and decision-making organizations with enlightening information about international politics in order to promote a healtier understanding of international policy issues and to help them to adopt appropriate positions. In order to present effective
solutions, ORSAM supports high quality research by intellectuals and researchers that are competent in a variety of disciplines. ORSAM’s strong publishing capacity türansmits meticulous
analyses of regional developments and trends to the interested parties. With its web site, its
books, reports, and periodicals, ORSAM supports the development of Middle Eastern literature
on a national and international scale. ORSAM supports the development of Middle Eastern
literature on a national and international scala. ORSAM facilitates the sharing of knowledge
and ideas with the Turkish and international communities by inviting statesmen, bureaucrats,
academics, strategicts, businessmen, journalists, and NGO representatives to Turkey.
www.orsam.org.tr
Assist. Prof. Dr. Serhat ERKMEN
Serhat Erkmen, who was born in 1975 in İstanbul, graduated from Ankara University
Faculty of Political Science Department of International Relations. He completed his
master’s degree and doctoral study at Ankara University Institute of Social Sciences.
Working as Middle East Researcher in Center for Eurasian Strategic Studies between
the years 2000-2008, Erkmen has been working as ORSAM Middle East Advisor since
2009. Also, Erkmen has been Head of Department of International Relations at Kırşehir
Ahi Evran University since 2009.
PRESENTATION
Following the invasion of Iraq, Kurdistan Regional Government drew a different picture than
the rest of the country. While the majority of Iraq grappled with political instability and infrastructural problems, Iraqi Kurds made historcial gains. Iraqi Kurds, who found stronger grassroots
for the internal transformation which started in 1991 when the area was recognized as a federal
district in the Iraqi Constitution, could achieve not carrying their political differences to Baghdad.
There has been strong political differences since the beginning of Kurdish political movement
in Iraq. Those differences even led to an armed conflict between KDP and PUK which were the
two most powerful political parties of Iraqi Kurds in mid-1990s. Taking lesson from the developments in recent history, Kurdish parties launched a reconciliation process before the US invasion
of Iraq; and they could maintain this reconciliation as of 2002 despite all kind of differences.
The most important factor providing political stability in IKRG was the maintenance of this
reconciliation and the strategic agreement between KDP and PUK as from 2006. The aforesaid
agreement was brought up for discussion upon the Regional Parliamentary Elections in 2009.
Today, it has become the most important subject in the change of political structure and future
of Iraqi Kurds. In this report, ORSAM Advisor Assist. Prof. Dr. Serhat Erkmen analyzed nature
and future of the strategic agreement. Dr. Erkmen paid lots of visits to the region before writing
the report, and made interviews with many politician. Therefore, the report was prepared based
on these interviews.
Hasan Kanbolat
ORSAM Director
4
ORSAM
Report No: 140, December 2012
Contents
Presentation...................................................................................................................................................4
Abstract..........................................................................................................................................................7
Introduction ..................................................................................................................................................8
1. Strategic Alliance as the Key of Dual Structure in North Iraq ...................................................8
2. Potential Political Developments to Take Place in the Region in the Near Future.................11
Interviews.......................................................................................................................................................13
1. Interview with Shaho Saeed, Spokesman of the Gorran (Change) Party ................................13
2. Interview with Muhammad Tawfiq Rahim, Director of External Relations
of Gorran (Change) Movement .......................................................................................................16
3. Interview with Mohammad Ahmad, Politburo Member of Kurdistan
Islamic Union (KIU) .............................................................................................................................19
4. Interview with Sadi Ahmet Pire, Politburo Member of the
Patriotic Union of Kurdistan (PUK)-ul Islah in Arabic) ...............................................................22
ORSAM
Report No: 140, December 2012
5
ORSAM
ORSAM Report No: 140, December 2012
ORSAM
By: Assist. Prof. Dr. Serhat ERKMEN
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
INTERNAL POLITICAL BALANCES IN
NORTH IRAQ AND FUTURE OF THE
STRATEGIC ALLIANCE
Abstract
- The Strategic agreement is the name of the document alleged to have been signed between
KDP and PUK in 2006, and to have designated the conditions of strategic alliance between
the two parties.
- The strategic agreement, which was considered as the cornerstone of the alliance between KDP and PUK for a long period of time, has been criticized since 25 July 2009 and its
amendment has also been brought up to the agenda.
- According to KDP, the strategic agreement should be revised, the share of PUK should be
reduced, and the agreement should be amended again if needed.
- According to PUK, this agreement is not an electoral alliance between the two parties, but
a long-term agreement.
- The balance of power in the region should not be handled simply within the framework of
the number of votes and the distribution of power in the parliament.
- The breakdown of PUK and the formation of Gorran, strengthening KDP, internal conflicts
of Islamist movements launched the destruction process of the dual structure in North Iraq
since 1990s.
- This agreement will not be broken as long as Jalal Talabani is alive. However, before the
elections to be held, the rate of deputies and also the rate of distribution of their offices might
change as a result of the agreement between Talabani and Barzani.
ORSAM
Report No: 140, December 2012
7
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
Introduction
There has always been multi-headedness
in Kurdish movements in Iraq. After PUK
split from KDP in 1975, the political balance
among Iraqi Kurds have been bipolar for a
long time. While KDP advocated the groups
which did not envisage a major transformation in traditional social structure as a conservative nationalist movement, PUK became
a center of attraction for social democrat/
liberal circles. This dual structure even led
parties to drift into a conflict from time to
time. The primary events which created and
reinforced the dual structure among Kurdish
political movements in Iraq so far are listed
as follows:
- Formation of PUK by splitting from KDP
in 1975;
- Regional Parliamentary Elections in 1992;
- Civil War period between the years 19941998;
- 2002 Agreement;
- Strategic alliance between KDP and PUK
in 2006
The primary results of this dual structure
among Iraqi Kurds might be listed as follows:
1. The fact that KDP and PUK led some
groups prevented further split of the political
field: Despite the fact that there were many
parties in the region, people generally took
sides with groups such as KDP, PUK and Islamists for a long time. Other parties were
marginalized.
2. The dual structure appeared both as a factor of stability and instability. Whether the
dual structure would lead to stability or instability was designated by the regional dynamics in the Middle East and the intensity of
conflict dynamics in North Iraq.
8
ORSAM
Report No: 140, December 2012
3. The dual structure created polarizations
in social, political, and economic fields. Even
though it is not exactly the same in each example; while KDP is rather defined as tribalist, conservative etc. in social subjects, PUK
is regarded as liberal and urban. In political terms, while KDP is an organized group
of families (Barzani family organized under
Massoud Barzani or Mullah Mustafa, or a
larger confederation of tribes); PUK, on the
other hand, is another faction gathered under
a charismatic leader.
4. While the dual structure was the primary
conflict dynamic in the region for a long time,
it became the cornerstone of the stability in
the post-2003 period: The war between KDP
and PUK reinforced the dual structure in the
region in 1990s in both aspects. The first one
is that the KDP-PUK war did not give the opportunity to those who did not want to be involved in the war. Almost all political actors
in the region had to take sides with a group or
another. Although this situation made it possible for tribes and tribalism to survive, it ultimately led to choose only one group. The second aspect, on the other hand, is that both actors understood one of them could not eliminate the other. Neither KDP nor PUK could
establish dominance in each other’s regions.
Even though conflicts mostly took place in
Erbil, on which they claimed rights; Iran,
Turkey and the US tipped the balance of the
conflict. In the post-2003 period, on the other
hand, the dual structure became the basis of
the stability in the post-2003 period. While
the alliance between KDP and PUK which decided to act in unison against problems that
could arise during the invasion preserved the
dual structure, it is based on preventing development of other movements.
1. Strategic Alliance as the Key of Dual
Structure in North Iraq
The “strategic agreement” which is the most
important political issue of the recent period
BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY
in North Iraq is about whether KDP-PUK
agreement will be ended or not. The Strategic agreement is the name of the document
alleged to have been signed between KDP
and PUK in 2006, and to have designated the
conditions of strategic alliance between the
two parties. It is suggested that the agreement embodies gathering ministries of two
parties under a single roof, joint polls, and
keeping their alliances not only in North Iraq
but also in Baghdad. On the other hand, it is
seen that there is no any written document
yet. Even those who are at senior positions of
both parties put forward that they did not see
such an agreement which is alleged to have
been signed on that day. They also assert that
the document presented on their website as
the strategic agreement is irrelevant to reality. Therefore, the document called “strategic
agreement” might be considered as a verbal
agreement between Massoud Barzani and Jalal Talabani, rather than a written document.
The strategic agreement, which was considered as the cornerstone of the alliance between KDP and PUK for a long period of time,
has been criticized since 25 July 2009 and its
amendment has also been brought up to the
agenda. The criticism on the agreement from
the perspective of KDP might be outlined as
follows: After PUK started to be split in 2006,
it lost power to a large extent. The Gorran
Movement received almost half of the votes
of PUK. Therefore, the number of votes that
PUK received considerably dropped compared to the period when the agreement was
signed between the two parties. When the
agreement was signed, the votes received by
both parties were close to each other. Therefore, sharing both seats in the parliament and
ministries, and also other offices might be
based on the equal share between the two parties. However, in current situation the number
of votes received by both parties is not equal.
Therefore, the strategic agreement should be
revised, the share of PUK should be reduced,
and the agreement should be amended again
if needed. In fact, a more extreme group within KDP estimates that if KDP and PUK stood
for the first local elections to be held in IKR
separately, thus it would be more powerful as
a result of the major failure of , it is seen that
some groups within KDP argue for amending the agreement with new conditions, or
terminating the agreement by getting rid of
PUK which impedes KDP. PUK, on the other
hand, acknowledges the difference between
today and the period when the agreement
was signed between the two parties. They
believe that the strategic agreement might
be revised. However, this agreement is not
an electoral alliance between the two parties,
but a long-term agreement. So, PUK is aware
of the loss of support they received. However, PUK defends itself by approaching the
alliance between the two parties from a different perspective. According to the majority
of PUK, even if PUK received less vote than
KDP in any election, it should not be taken
seriously. The alliance between both parties
is not an electoral alliance, but a long-term
alliance. PUK considers the sharing based on
equality between both parties not in the axis
of vote, but in the context of votes to be lost in
case the alliance is broken. Within this framework, PUK says to KDP that a major vacuum
of power would appear if the alliance was
broken, and thus KDP would not be able to
maintain its power. The major trump of PUK
against KDP is that total number of votes to
be received by Gorran and PUK would be
more than the votes to be received by KDP.
Therefore, PUK might use Gorran as a kind of
political bargaining trump against KDP.
Even if future of the strategic agreement is still
discussed in both parties, it might be suggested that the person who pulls the strings of the
strategic agreement and the political balances
in North Iraq is Jalal Talabani. The underly-
ORSAM
Report No: 140, December 2012
9
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
ing reasons might be listed as follows: KDP
became a much more stable political party.
There might be a struggle for leadership of the
party in the future. However, currently there
is no such a problem at least in appearance.
On the other hand, nothing is certain about
the future of PUK. Talabani takes the lead of
the party. However, he is in poor health. Who
takes over leadership of the party after Talabani is not known. Barham Salih, Kosrat Rasoul, Hero Talabani and Mullah Bahtiyar try
to form their own circles within the party. It
is highly likely that none of the candidates will
be able to control the party alone. Therefore,
the situation of PUK in the post-Talabani period will determine the future of the strategic
agreement. Although Talabani and Barzani
are politicians with considerable number of
conflicts, it does not seem possible that either party would break the “strategic agreement”. However, if the aforesaid agreement
is not a written document, then the strategic
agreement might partially be amended only
through two leaders’ reaching an agreement
and rearranging the distribution of seats or
positions accordingly. To sum up, agreement
will not be broken as long as Jalal Talabani
is alive. However, before the elections to be
held, the rate of deputies and also the rate of
distribution of their offices might change as a
result of the agreement between Talabani and
Barzani.
On the other hand, balance of power in the
region should not be handled simply within
the framework of the number of votes and
the distribution of power in the parliament.
There are also other factors affecting the relations between the two parties. One of the
most important factors is that KDP and PUK
are going through a transformation in nature.
KDP and PUK are opposition parties which
were involved in all kind of political struggle,
including armed struggle, for many years.
10
ORSAM
Report No: 140, December 2012
Nevertheless, as from 1990s, both parties got
used to be in power, and each became a ruling
party. They became parties having responsibilities towards those who had helped them
in the past. Today, both KDP and PUK are
ruling parties. In case one of the parties lost
the power, they could grow weak in political
equation. Furthermore, in case the aforesaid
parties lost power, they might be put on trial. In short, there are major problems in the
infrastructure despite the fact it appears like
stable in North Iraq. Neither KDP nor PUK
wants to lose or to be marginalized by the
government. At this point, the main problem
is the fact that KDP increasingly believed that
it might come to power alone; while PUK,
which is aware of the fact that it is growing
weak, is ready for all kind of alternatives to be
able to stay in power.
Considering the current political balances in
North Iraq at first glance on the basis of parties, it is seen that the pointer indicated KDP.
However, when considering the balance of
power from a wider perspective, it is highly
likely that a new political instability could take
place in the region. KDP currently controls
the cornerstones of the system by holding the
prime ministry, IKRG, security organizations
and ministry of oil. Listing the advantages of
KDP, we see that:
Massoud Barzani, President of IKR, has become the symbol of leadership for a substantial part of Kurds. However, the role of
Barzani is dependent on geographical limitations. Among Iraqi Kurds, the number of
those who consider Barzani as the leader in
Sulaymaniyah, Kirkuk and Germiyan is relatively low. However, their number in Mosul,
Duhok and Erbil is on the rise. The most important reason why Massoud Barzani has become the leader of all Kurds is the fact that he
declared the independent state and he is the
first and founding President of the state.
Prime ministry in North Iraq is an extreme-
BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY
ly important office. As prime minister plays
a crucial role in management and reallocation of resources, he can form a political base
close to himself. Probably Nachirvan Barzani is probably the best figure for the office
of prime ministry in North Iraq. On the one
hand, most of the criticisms towards Massoud Barzani is not directed to him indeed.
What frightens the people most in North Iraq
is the intelligence agencies. Even though both
parties have their own intelligence agencies,
when it comes to intelligence in North Iraq,
the first thing that comes to mind is Parastin.
Therefore, it is necessary to take the the intelligence agency of KDP into account in the
political equation in region.
Lastly, a few people who know it in North
Iraq which is thought to have an important
oil reserve are all from KDP. On behalf of the
government and presidency, the Minister of
Oil Ashti Hawrami talks to oil companies.
Hawrami directly informs Prime Minister
and IKR, and he does not share information
about other politicians or institutions. This
situation which is frequently complained
about in North Iraq is actually a big advantage for KDP. To sum up, the number of votes
received by KDP, which holds the cornerstone
of the system, in the last elections shows that
it would rank first even if it was the only candidate in a potential election. However, what
is more important than to rank first in the region is to form government and control the
system. Currently, officials in KDP think that
the party would get ahead of other parties
based on economic and political tendencies.
But if it ran for elections alone, failure would
be inevitable.
2. Potential Political Developments to Take
Place in the Region in the Near Future
The present bipolar political balances in
North Iraq were always established through
war or conflict throughout history, and these
balances also changed through these factors.
Currently, the system in North Iraq is no
more bipolar. All former experiences show
that: Whenever a change takes place in internal political system in North Iraq, it was either triggered or caused by a political change.
Therefore, KDP’s splitting from PUK due to
its weak points following the elections it won
thanks to PUK results in a new conflict. Political balances in North Iraq looks like breakdown of the bipolar system and arrival of a
new system. In bipolar system, depending on
weakening/collapse/breakdown of a party or
on over-strengthening of the other one, a new
system appears. In this case, one of the two
major allies of the older system would like to
pioneer this change. As a matter of fact, its
signs started to be observed as well. However,
balancing actors would play a middle role.
As KDP became more powerful, most of the
other parties grew weak. None of these parties is content with KDP administration. It is
seen that the opposition is in quest of balancing KDP. Therefore, rather than KDP’s seizing
control of the system alone, it would rather
want to limit the influence of KDP by cooperation of other actors among themselves.
At this point, PUK pursues a very different policy. PUK would support every group
to keep it in power. It might also include an
alliance with KDP, or other parties. To sum
up, the breakdown of PUK and the formation of Gorran, strengthening KDP, internal
conflicts of Islamist movements launched
the destruction process of the dual structure
in North Iraq since 1990s. In this process, as
the biggest power of the system, KDP wants
to form a unipolar structure. Therefore, it applies pressure on them to adapt themselves
into the new system. KDP’s expectation from
the new system is not to form equal alliances, but to form coalitions with other parties
on a hierarchical basis. In other words, KDP
prefers a coalition government where PUK,
ORSAM
Report No: 140, December 2012
11
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
Gorran, Kurdistan Islamic Union and other
parties are small allies, rather than a strategic
alliance with PUK on equality basis. So that
it could establish a hierarchical relationship
with others, and control major points of the
system. However, as it is seen from the fact
that Nachirvan Barzani could not convince
the opposition while forming the 7th Government, the opposition prefers balancing KDP.
In this context, neither Gorran nor two major Islamist parties could enter in the government. This situation reinforced PUK. The
fact that opposition parties did not enter in
government led KDP to ally with PUK again.
This situation showed to PUK that: PUK has
organizationally grown weak, but KDP needs
PUK to stay in power due to the internal political balances in North Iraq.
PUK’s realizing this fact brings up three different ways of action within PUK on post-Talabani period. The first one is PUK’s maintaining its close relations with KDP to carry on
being a part of the government in the postTalabani period. This possibility might lead
some PUK members to leave their party and
join KDP in the post-Talabani period. Secondly, it might be an extension of PUK’s efforts to
find a new leader in the post-Talabani period
despite all the problems within PUK. As the
recent developments also show, in case one
of the four major figures within PUK keeps
the party together, PUK will be able to be a
part of the regional equation of power, and it
might also be a powerful actor in coalitions.
12
ORSAM
Report No: 140, December 2012
The third way of action to appear in the postTalabani period is the reunification of PUK
and Gorran. There is a substantial number of
people who feel close to each other in both
parties, and also who think that it would be
better to form an alliance among themselves
rather than with KDP. In case this possibility
comes true, the chance that new alliance rank
first in the region should not be underestimated.
It hard to predict which one of the aforementioned scenarios could come true for now.
But it might be suggested that the most important development to designate how PUK
will act in the future will be the local elections
to be held in North Iraq. The way election is
held, its results and revision of the relations
between KDP and PUK afterwards will designate PUK’s future moves. However, considering current situation, it might be asserted that
PUK would like to continue its relations with
KDP as long as Jalal Talabani is the leader of
PUK. It is suggested that the three abovementioned possibilities are likely to happen in
the post-Talabani period. So, a group will join
KDP, another group will strive to form a new
leadership in PUK, and another one will be
united with Gorran. The size of these groups
will determine the establishment of a new
system in North Iraq. In case of a small-scale
participation in Gorran, and a large-scale
participation in KDP, KDP’s dream to become
the only power might come true. However, in
other cases, KDP would begin to lose its current power slowly or rapidly.
BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY
Interviews
1. Interview with Shaho Saeed, Spokesman
of the Gorran (Change) Party
ORSAM: Could you introduce yourself to
us very briefly?
SHAHO SAEED: I am Shaho Saeed, the
spokesman of Gorran, Change Movement.
ORSAM: Gorran Movement is not very
well known in Turkey, although it is very
important political actor especially after
2009. Can you define your movement and
party, what are the aims and goals of the
party?
SHAHO SAEED: Our party appeared in the
2009 election, it became a political movement
in 2010. It has a legal permission from KRG.
The aim of the movement is to change the political system of KRG in to a more democratic
one; to change the rules of the game in politics in the Kurdistan region; to provide equal
opportunities for all the political parties in
Kurdistan region and to end political discrimination against other oppositional groups. In
Kurdistan the ruling parties, PUK and KDP,
dominate political opportunities, while their
opposition faces lack of political opportunity.
We aimed to end the revolutionary legitimacy and to bring civic struggle and competition among the political parties; not to let
any political party to have a militia or armed
men; not to let any political party to monopolize economy; not to let any political party to
use their resources of this country to its selfinterest; not to use people’s budgets for their
interest. These are the general aims of Gorran
Movement in KRG. I am not talking about the
aims in terms of education, economy, infrastructure and some social aims. Here I talked
only about our priorities.
ORSAM: How can Gorran define itself in
terms of ideology of the party? Is it a liberal
party or a social democratic party?
SHAHO SAEED: So we haven’t defined our
ideology accurately for two reasons. First of
all, in any totalitarian regime, the priority is
to change the system, not to define ideology.
The second thing is that we haven’t held our
congress yet. We don’t aim to tackle the political parties or their ideology, if they were
right, left or middle; our issue is the totalitarian parties. At that point, it does not make
any difference if they are left, right, Islamic or
secular while they are totalitarian.
ORSAM: You define current regime as totalitarian regime in KRG as far as I understand. Which factors do cause you to think
that the current regime is a totalitarian
one?
SHAHO SAEED: The first one is that these
two ruling parties have their armed forces in
which their affiliation is for the parties, not
for the state of KRG. These parties have their
arms, security, units and intelligence services.
They used the budged of people on their own
interests, not in a transparent way. They used
a lot of people’s recourses for their armament
interest in a not transparent way. They have a
very big monopoly in region’s economy while
they have a hand in every civic organization
in the society. In addition, they have neutralized the state institutions such as parliament
which is supposed to monitor the government; but they made it dysfunctional. Besides,
they act like they are facing a danger in any
time; they are alike ready to use armed forces
against themselves and their opposition.
ORSAM: We would like to learn your views
on general issues on Iraq. Although you
told that you created the movement to
change the system in KRG, you are a part of
ORSAM
Report No: 140, December 2012
13
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
Iraqi political system. So we are wondering
your ideas about some critical issues. First
one is the oil law and the second one is centralization attempts and current claims by
Maliki. Third issue is about internal disputed boundaries, disputed areas and the
Kirkuk issue.
SHAHO SAEED: We are defending using or
distributing of wealth of oil to the people as it
comes in the Iraqi constitution; not transferring to the benefits of some privileged people
or authority. The problem of Iraq was always
the same with the problems that all other
countries which have oil. Basically it is using
oil by the authority and officials for their interest, not for the people. To set up the principle of constitution which says oil and gas are
two properties of Iraqi people, we should have
a very transparent law concerning oil and gas
distribution. In order to achieve implementation of transparent oil and gas law, it should be
monitored by Iraqi and Kurdistan parliament.
To prevent the authority from using these recourses for their own benefit and to develop
economy of Iraq and Kurdistan, we would like
to use oil and gas in a way that which does
not make Iraqi people consumer but producers. We also very much with encouragement
of the foreign investment because we think
that the foreign investment is always on the
benefit of Iraqi people. Change Movement
aims to make the country to open to foreign
investment. As much as Iraq becomes more
open, the chance of democratization in Iraq
will be much more. It reduces the possibility
of extremism in all forms, in ideology, in sectarianism, in nationalism and so on.
ORSAM: As we can observe from media,
KRG has signed several oil agreements
with international oil companies like Exxon, Chevron, Total and etc. do you think
that these agreements would create some
problems regarding the transparency in
14
ORSAM
Report No: 140, December 2012
KRG Parliament? Do other parties know
about what is going on in this process?
SHAHO SAEED: No, Kurdistan Parliament
still works about on these questions. These
were not transparently signed. In addition,
we don’t believe that these deals do not serve
for stability and development in Kurdistan region. We would like these companies to come
into Iraq and Kurdistan but the contracts
should be signed in a way that benefits long
term of interest of people. So they should sign
the bonds with government as well as representative of people to make the contracts
of the interest of people and stability of the
country. So people of Kurdistan would feel
that contracts are in their interest. But up
until now, the authority of KRG could not
convince people that the contracts are in their
interest. Because they are not ready to reveal
the details of these contracts to people and
to the parliament and up until now, we don’t
know the money gained from these contracts
and how they were spent.
As change movement we are the only force,
which are not the part of Maliki or KRG. We
are the opposition with Kurdistan region as
well as Iraqi (government). At the very beginning we said “no” to the formation of the
government of Maliki. We feel like this government has been formed of the agreement
between Kurdistan and Iraqi powers, not between political segments and fractions. That
is why this government is not for the interests
of fractions but in the interests of the political
parties. This is the reason of our stand that
this government is not strong.
ORSAM: Maliki claim that Mesud Barzani
and KDP wanted that Gorran should not
be the part of government. Is it true or media propaganda?
SHAHO SAEED: It is true but it was a
planned agreement between the parties like
Maliki and Barzani.
BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY
ORSAM: So you think that Maliki is becoming more authoritarian day by day?
SHAHO SAEED: As a ruler, you have two
paths either rules of institutions or rule of
personality. I guess that the current political
affairs of Iraq went through individual interests, not institutions. It is not on the interests
of democracy. There is an attempt for dictatorship in Iraq but we are not afraid of this
kind threat. So we feel like all factions who
made Maliki a Prime Minister are responsible
for this abuse of power.
ORSAM: The other question is about related disputed areas?
SHAHO SAEED: We believe that the deportation policy which was implemented by the
former regime made some areas like disjoint
some areas in Iraqi government. That is why
these areas are called disputed areas in Iraqi
constitution but we believe that these areas
are a part of Kurdistan region, not disputed at
all. But 5this subject is very sensitive because
these so called disputed areas are the result
of the former regime’s policies. The chauvinist policies of the former regime made the issue an ethnic and sensitive issue. That is why
there is a tension between the ethnic groups
that live in these areas. The duty of KRG and
political parties is to work to reduce this tension between these groups. We are not supporting any policy based on nationalistic and
chauvinist slogans in order to integrate these
areas to Kurdistan region. We believe that
the citizenship in Kurdistan region should
be higher than the ethnic affiliation. There
should be a guarantee to non-Kurdish ethnic
groups, not only a slogan but a legal guaran-
tee in Kurdistan region. For example Arabs,
Christian, Turkmen should feel like that that
they are first class citizens of the Kurdistan
region. In order to reach that kind of citizenship which is not based on ethnicity, we need
o total democracy in Kurdistan.
And last one Kirkuk. Kirkuk is a part of disputed areas and we have the same position
about Kirkuk but as a Change Movement, we
try to reduce this ethnic tension in this city.
We are a democratic party. We do not have
any nationalistic or chauvinist discourse.
Our rivals in KDP and PUK interpreted this
course as a compromise to the non-Kurdish
ethnic groups in the city but we will continue
on our discourse.
ORSAM: How could you define your relations with Turkey?
SHAHO SAEED: We believed that Turkey is
a very important country in the region. We
have several links with Turkey such as geographical, historical, and cultural links, religion and interests. These links made us to
consider Turkey as a very important country
and Turkey is a very pure democratic country in the region and the world. Turkey had
a very important role to protect Kurdistan
region during the time of Saddam Hussein,
because of having Incirlik Base in its border
and because Turkey was a gate for Kurdistan
region to outside world. These things made
us to have good relations with Turkey. This is
the perception of Kurdish people and change
movement.
ORSAM:Thank you very much for this interview.
ORSAM
Report No: 140, December 2012
15
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
2. Interview with Muhammad Tawfiq Rahim, Director of External Relations of Gorran (Change) Movemen
ORSAM: Could you introduce yourself for
our readers?
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: My
name is Muhammad Tawfiq Rahim. I am active in Gorran movement. I am, so to speak,
in charge of external relations of the party.
ORSAM: How can you define the current
political situation in KRG?
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: The
general political situation in Iraqi Kurdistan
right now is that of a crisis between the region and the central government in Bagdad.
That crisis has divided political forces in the
region. There are different approaches for the
current crisis with Bagdad. One approach is
led by KDP; another is led by other political
parties, mainly Gorran. We have full different position for the situation with Bagdad.
Probably you know that KDP was trying to
organize a front against Maliki front about
taking confidence in the parliament. While
we, in Gorran, have different positions. PUK
is similar with us but officially they try to keep
it quiet. Our approach is that we have problems with Maliki, there is no doubt about it
but then set of a front and collect of signature
to remove him we have to summon him to the
parliament. Summoning in the parliament
does not make any difference. We should give
him a chance to make his position and stance
clear about the current issues and that crisis
although there is not much noise about it. But
still it is here.
ORSAM: The crisis has not finished yet;
however after the attempts to remove Maliki from power, it seems that he is much
more powerful now in the parliament. Although he gave some promises, again to
reform, he is not doing something. He is
controlling much more government. What
do you think about that situation?
16
ORSAM
Report No: 140, December 2012
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: Yes, they
prepared a reform plan and telling everyone
that there are problems but they have a plan
to reform the situation. He is stronger than
he used to be. A couple of months after, because of anti-Maliki front they were unified,
cleared their awareness and agendas within
that front. For example, Barzani’s agenda was
different from Motloq. Motloq’s agenda is different from Al-Hashimi and others. So they
were not unified on what they want. They had
different policies and different agendas and
Maliki was clever in dividing them.
ORSAM: Do you think that current balance of power or dynamics in Middle East
affect the Iraqi politics?
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: It affects
very much politics, especially what is happening in Syria now.
ORSAM: Can you define the impacts of the
Syrian affairs on Iraqi politics?
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: It affects
the Iraqi politics because Iraqi politics is similar with Syrian politics, based on the secularism and the sectarian issues. So if you ask a
Sunni on what happens in Syria, it is good for
him, but if you ask a Shia, it is bad. Because
of that, we do not have a national policy. We
have various sectarian policies so we are not
unified. So, what is happening in Syria would
affect Bagdad and would affect the Kurdistan
region as well but for different reasons.
ORSAM: Can you define your movements
position regarding the Syrian affairs or
change in Middle East?
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: We are
in the so-called Arab Spring. We believe that
Arab Spring is in a big delay, it should have
taken place many years ago. What is happening in the Arab world is that. The people are
fighting for the dignity. Look at the all political regions in Middle East, especially in the
BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY
Arab countries. They came to power, either
through coup d’état or armed movement or
conspiracies. And they stayed in the power
through manipulated elections. Ben Ali is the
same. Bashar Assad has the power with 99.9%
of people’s vote. Now people know that they
have a chance to gain their dignity. So it is
happening in Middle East, the Arab Revolution is the revolution for dignity. In the Gorran we are on the side of people. It doesn’t
matter for us when this regime removed like
in Egypt, Tunisia or Libya, who will come to
power. We support the will of people, what
they decide through free elections. This is a
sovereign issue for them. So we do not think
that Assad would be replaced with whom. We
have to respect the will of people.
ORSAM: Does the Arab Spring affect the
Kurdish politics in Iraq?
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: Yes because there are similarities between the ruling
political parties and the similarities between
desperation of people. Why the Kurdish
would be different from a Libyan, a Tunisian,
a Yemeni or an Egytian? We have the same
problems. Especially now, with the developments in Syria, people see that there are deep
political parties, ruling political parties, like
the Baath party, like the KDP and the PUK.
They have the same mentality. They belong
to different ages; age of the political parties
based on socialism, central democracy, iron
discipline; son is replacing his father, father is
replacing his grandfather. It is the same what
is happening in Syria, and what happened in
Egypt have lots of effects on the mind of people and region.
ORSAM: In February 2011, there were
some protests in Sulaymaniyah. After
some events occurred, these protests have
stopped. What were the reasons for that?
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: The real
reason is that the opposition parties in the region did not want to escalate because we have
very bad experience of internal thing. So we
did not want to live the same things and we
are waiting for the situation to get mature to
different actions, different courses. What is
happening here, for example, people say that
they want to be differentiated to Iraq; that
happens in Sulaymaniyah, Arbil and Dohuk.
The expectation in everywhere is the same.
Ok, we have different social natures, Arbil is
different from Dohuk, Dohuk is dominated by
tribal relations which is very dangerous. Arbil
is different and the politics in Sulaymaniyah is
liberal and intellectual. Otherwise, the expectations and demands of people are the same
everywhere. People in Sulaymaniyah want
transparency; the people of Arbil and Dohuk
want it either. People of Sulaymaniyah are
fighting against corruption, the same is happening in Arbil and Dohuk. In Sulaymaniyah,
people want electricity and public services
which is the same in Arbil and Dohuk. Even
the different profile of ruling parties, they
have the same vision with the opposition parties. It is not because we are not the member
of KDP and PUK, not leading parties and not
having privileges. This doesn’t mean that you
don’t want electricity or public services. But
as I said we did our best, not to allow the situation to get out of control.
ORSAM: The easiest and legal base to show
people’s will is the election. However, the
provisional council elections in KRG unfortunately couldn’t have been done until
now and delayed again. What are the reasons for that?
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: The
reason is that the ruling political parties are
afraid of election. Because, the election right
now would be very different form the elections of the past. Because of the atmosphere
ORSAM
Report No: 140, December 2012
17
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
there are positive situation for the people who
vote for the opposition parties. It is like two
different eyes we can say. Everyone have election, we had the election of 2009 right now
but that will be different from it.
ORSAM: Do you think that there would be
provisional elections in KRG?
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: There
must be, but yesterday and the day before I
was following the issue in Bagdad and everyone says that the election is delayed for political reasons. They are creating problems
for the provisional elections. They are doing
technical issues. Usually, the ruling political
parties in KRG or in other parts, it is not important to whom people vote but who counts
the votes. You can be sure that friendly people
are counting their votes.
ORSAM: How could you define the relations with Turkey and Turkey’s stands regarding the KRG?
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: We are
ready to go and meet anyone, everywhere,
anytime from Turkey, parliament, government, and all the institutions and exchange
our views and explain our stands to them.
But official relations should be from Bagdad.
We are not very open Gorran representative
anywhere but KDP and PUK are doing now in
Ankara, in Tehran, in Damascus; everywhere.
This is not our policy but of course, we see
the Turkish policy via what is happening in
Middle East as very positive.
ORSAM: However Turkey’s relation with
KRG is in a different position. Turkey has
good relations with KRG.
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: Is it KRG
or KDP? Turkey should be seen by the people
of KRG as a neutral force and neighbor. This
is very important, especially for Turkish in-
18
ORSAM
Report No: 140, December 2012
terests in the region. It is important for us to
have Turkish interest in the region. Economic
and cultural relations are very important and
very positive and no political party in the region should be allowed to use the relationship with Turkey for internal politics. I was in
Turkey a couple of months ago. I met people
from AK Party, foreign affairs, even from security institutions. They were very surprised
when I called Gorran’s political progress because they met people telling them that we
are very leftist, extremist organization, close
to Iran that we are very nationalist. These are
what they said when they go to Turkey. When
they go to Iran, they said that these people are
supported by Israel, Turkey and America. As
we said, life of a lie is very short. So we pay
very much attention to Turkish politics and
the role that Turkey is playing in the Middle
East is very good.
ORSAM: As a last question, Iraq is heading towards an election. Next year a provisional election will take place and then a
general election will take place. What are
your expectations for the future of Iraq?
Do you think that Iraq could be united or
these sectarian or ethnic problems would
cause a new crisis?
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: Iraq
would remain united because neighbors want
Iraq united.
ORSAM: Is it possible to ignore the internal dynamics?
MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: Iran
wants Iraq to be united but dominated by
Shias. Turkey wants it too but dominated by
different political groups. So all the neighbors
want Iraq to be united but as I said, what is
happening in the Middle East, in the Arab
Spring will affect this in Iraq, in a positive way.
ORSAM: Thank you very much for your
answers and sharing your time with us.
BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY
MUHAMMAD AHMAD: I am Muhammad
Ahmad, member of political bureau, representative of council of Sulaymaniyah.
MUHAMMAD AHMAD: We are more implementing decentralized way of managing
the party. For example, in the past we didn’t
have any organization to observe, but now
we have a unit to make observations within
the party. We are observing the whole parties’
activities in the region and whole movements
within the party. Within the party if we have
any problem or conflict, this organization is
to solve conflicts and problems.
ORSAM: How do you evaluate the general
political situation in KRG?
ORSAM: What was the problem and how
decentralization process solves them?
MUHAMMAD AHMAD: From a security
perspective it is good. From economic perspective it is good too but it is not at the level
that we expected. From political perspective
there is complexity, and a need for a reform in
political and managing system in the region
but the authority have little preparation for
such a reform. Oppositions are pushing for a
reform.
MUHAMMAD AHMAD: There was not a
problem but we want to improve. We want to
be more systematic to show the strength of
our party. We have the presidency that planning and this new organization can follow
and observe and implement political reform.
3. Interview with Mohammad Ahmad,
Politburo Member of Kurdistan Islamic
Union (KIU)
ORSAM: Please can you introduce yourself
for our readers very briefly?
ORSAM: There was a leader change in
Kurdistan Islamic Union and now there is
a new party leader after Salahaddin Bahaddin. What does this leader change mean for
Kurdistan Islamic Union? Does this mean
a change in party politics, if yes in which
ways?
MUHAMMAD AHMAD: We went through
some kind of change for ourselves. One of
them was the system of managing the party.
It is used to be very vertical but now we expanded from the top. We are inclined toward
decentralization in the party. From ideological perspective, we didn’t go through any
change; we are a national party with Islamic
background. From management perspective
of the party and the structure of the party
went through some changes.
ORSAM: Can you give some details regarding this structure and this process?
ORSAM: We know that there was an opposition within the Islamic Union. Did this
decentralization process end this opposition within the union or do they still go on?
MUHAMMAD AHMAD: There was no
fraction within the party but there were different point of views. We like to have different points of views. We are a reformist party.
We would like to have all the conditions of
the reform. We are demanding transparency
and so we have to be more transparent than
the others. On that base, we held the congress
transparently without having any censorship.
The leader of the party gave up the leadership
in his strongest time and transferred power
peacefully. We wanted to show that our party
is not dominated by a personality, we have a
method. Mainly the political parties in here
have a personal domination.
ORSAM: What about the party’s stand on
forming coalition with other parties? As
we know PUK and KDP has formed a co-
ORSAM
Report No: 140, December 2012
19
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
alition. So the other parties cannot get the
majority and rule the country. In the coming election whether in KRG or in Iraq, do
these parties consider to form a coalition
or a block? And if yes, which parties do you
prefer for coalition?
MUHAMMAD AHMAD: We have no reservations against any political parties. Our past
approved that we can create coalitions with
Christians, leftist parties and ruling parties.
The most important thing for us is to share
a base for working together. We don’t come
together with any political party on the base
of ideology. However, we have paid the price
of such a point of view. In the past we did
show that the possibility of coalition between
Islamic party and the people who have a left
background. Just to show and tell to people
that yes we are an Islamic party but we are
not a kind of entering politics on the base of
ideology. But people did not get our message
or we failed to reach people. Therefore, in the
last election, we suffered from some kind of
punishment. So far, we didn’t benefit from
that point of view but we hope that the future will show that our main perspective and
aim is a national project, not anything else.
The future possibilities are open to all parties
which we share the similar background and
perspective.
ORSAM: When Nachirvan Barzani was
establishing the new government, he met
with opposition parties as well as with your
party. But you did not choose to be a part
of the government. Why did these negotiations failed?
MUHAMMAD AHMAD: We experienced
the participation. In the past, when Nachirvan was prime minister, we held a ministry
within the government. We tried to do reform internally. On that base we submitted
the memorandum to the president that the
20
ORSAM
Report No: 140, December 2012
system needs a reform. And then they asked
us you have to change the project and submit it to the government and we did that, for
more than three years we tried to do a reform
but we didn’t reach any result. Therefore, we
decided to go to the path of opposition. At the
beginning we were thinking that the culture
of being opposition in Kurdistan region is not
mature enough. We tried to be separate from
Bagdad. They could not accept that and regarding this as a threat. They attacked to our
bases and injured so many people in 2005.
Then we were patient and told ourselves that
they cannot figure out our position. But later
on, it became clear in Bagdad that our split
which is different from theirs did not mean
that we are enemy to them. In the beginning,
it was difficult for them to accept that we have
the slogan of fighting against corruption and
demanding services. Later on we decided to
go step by step of being an opposition. We
would like to show that being opposition does
not mean being an enemy. We hold an opinion that a democratic system requires a ruling
party and opposition at the same time. It took
a lot of time until this culture develops. After
we experienced internally by being a part of
government cannot do any reform, and then
we went through a successful period of being
different in Bagdad. After that we decided to
declare ourselves as an opposition party in
Kurdistan region. However, our partners did
not resist this very well. The ruling party tried
a lot for us and gave a lot of opportunities
but we have decided to implement and support the culture of opposition and make it as
a normal part of the political system. We believe that the culture of opposition transfers
to the people and that creates a pressure on
the system and then we lead to a reform. So,
our strategic decision is remaining in opposition until next election, until this culture of
opposition matures in Kurdistan. We believe
even if we are in power one day we will support the opposition. We believe that the right
BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY
and the responsibilities of the ruling party
and the opposition should be clarified in the
constitution.
ORSAM: What do you think about the
Iraqi government and the Prime Minister
Maliki, do you think that Maliki is becoming a totalitarian leader?
MUHAMMAD AHMAD: There were certain principles that we would like to see, support and implement in Iraq such as democracy, national union, participation, national
balance, acceptance of constitution and federalism. None of these are believed by Maliki.
Maliki has centralized, authoritarian tendencies. He has a pure sectarian believes and
does not believe in sharing power with any
other sector of Iraq. Even he does not believe
in sharing power with his own sect. He still
believes in leadership in the party as a necessary condition. As a result of that, Kurds,
Sunnis and also Shias have been marginalized
in Iraq. Therefore, this complexity and troubles continues in the country.
ORSAM: What do you think about the oil
law debates in Iraq and the oil agreements
that signed by KRG?
MUHAMMAD AHMAD: Oil is covered by
corruption both in Iraq and Kurdistan region.
We believe that most of the profits go to the
companies. If the oil agreements has been
done according to constitution, it would be
resulted with the benefit of people and fulfill
the general interest. It is possible that Iraqi oil
creates benefits for Iraq and also its neighbors. But there is no transparency on this sector. There is not a clear law because of lack
of mutual trust among KRG and Bagdad. It
is possible that the situation which emerged
now requires a revolution in the future in order to nationalize the situation. Because what
is done till now is not based on law and transparency. People have no clue about those who
signed this agreement and how it was done.
ORSAM: What do you think about Turkey’s approach to KRG and as party what
do you expect from Turkey to cooperate?
MUHAMMAD AHMAD: As a party, we had
a role in making a better relation between
Turkey and regional government. If you remember when there were a lot of problems
between Turkey and KRG, as Kurdistan Islamic Union, we led representatives of all parties to go to Turkey. To create an understanding base on shared interests. We believed that
Turkey is a big country and if we reach an
agreement it would be beneficiary for both
sides. We are a good gate for Turkey to reach
other parts of Iraq and Turkey is a good gate
for us to reach other parts of the world. If we
have a relation based on understanding, both
sides would benefit. We do not forget the embargo years that Turkey was the only gate for
us towards the world. We believe on base of
understanding, negotiation and exchange of
views, we will reach the situation that both
sides will benefit.
ORSAM: Thank you very much.
ORSAM
Report No: 140, December 2012
21
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
4. Interview with Sadi Ahmad Pire, Politburo Member of the Patriotic Union of
Kurdistan (PUK)
ORSAM: Please can you introduce yourself
for our readers very briefly?
SADI AHMAD PIRE: My name is Sadi Ahmad Pire. I am member of Politburo of PUK
and ex-minister and ex member of parliament.
ORSAM: Could you define current political dynamics in KRG?
22
ments in the region to solve the democratization issues and Kurdish problems in all countries. This is best for the stability and security
of borders, because the common security is
one of the priorities for the Kurds and also for
the region. Bringing the difficulties and difference with our neighbor countries on the
zero level is another target of us and we have
to start developing mutual interest and mutual understanding.
ORSAM: Could you evaluate the relation between KRG and the government in
Baghdad?
SADI AHMAD PIRE: In Iraqi Kurdistan we
have a very good political climate and very
good economical climate and also cultural
climate. We have in Iraqi Kurdistan more
than 1200 radios TV stations, newspapers,
magazines. Less than 200 of them are parties
dependent and more than 800 of them are independent. Unemployment is getting down.
We reduced it through job creative activities
through inviting the investors from outside
and also increasing the economical activities
in different branches. We have very active
opposition groups here in parliament. The
Kurdish Government and the Kurdish opposition learned how to govern and how to
oppose. They created a mechanism to work
together. Security issue is one of the thing
that we are proud of. Security situation is very
good. Of course we are trying to enhance the
capacity of our universities by inviting teachers from western universities. We know that
such a development such a progress without
culture of democratic life without culture of
parliamentary life is not successful. We try
also to educate new generation in order to
work together and to take part in the social,
economic and political life.
SADI AHMAD PIRE: I think that this kind
of relations between any federal government
and central government is very normal. The
difference is about the shortage of resources,
about the services about this kind of issues.
In Iraqi Kurdistan region we have different
experiences in history with different central
governments in Baghdad. For example the
Iraqi governments has to take care about
what’s happening in Halabja what’s happening by destroying 4500 villages and many
many townships. I think not only through 17
percent of the budget of Iraqi Kurdistan you
can solve all these destructions. The Iraqi
Government has to support KRG and to take
part in these issues.
The second issue as the Kurds in Iraq we hope
that we can cooperate with existing govern-
The third issue, we have problems about disputed areas like Kirkuk, Khanaqin, Mahmor
ORSAM
Report No: 140, December 2012
The second issue, the peshmarga forces are
national forces. They are not paramilitary
forces. They are well organized well educated.
The Iraqi Government according to institutions of Iraq has to accept the peshmarha as
the part of the defense system of Iraq for defending order and stability. Besides the Iraqi
government has to equip, finance and train
the peshmarga forces like any other units
Iraqi army.
BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY
and other areas. High Commissions from UN
prepared a report about how to solve these
problems. We had many elections like Iraqi
parliament elections, local elections and any
of these cities, townships and cities are Kurdish populated and the question is uncertain.
We have to accept that this disputed areas as a
part of Kurdistan region. If there are any problems we have to solve it via article 140 which
speaks about three steps for the solution.
The first step is the normalization. Because
during the Saddam era they deported many
Kurds from these regions and they brought
Arab families from other governorates from
South of Iraq and settled them in places like
Khanaqin, Kirkuk and Sincar. Of course they
have to bring them back and bring the Kurds
back to their villages and give back their land.
Few months ago we had a decision taken by
the Iraqi government called Decision 29. This
is to give back the lands of Kurds which are
taken by force by the Iraqi government during
Saddam Hussein’s time. I think in this way we
can solve all problems and Kurds has the right
to feel themselves equal as other Iraqis.
SADI AHMAD PIRE: Of course Arab Spring
has effects on everywhere of the world. In
our region, first of all the Kurds did not and
do not suffer because they are Muslims but
because they are Kurds. The second is that
we celebrated our spring in 1991 when the
Saddam regime was kicked out of the Kurdish region and also 2003 after the liberation
of Iraq. Therefore, comparing North African
countries like Egypt with Iraqi Kurdistan is
not true.
ORSAM: How does the Arab Spring affect
the Kurdish region?
ORSAM: Mr. Pire, thank you very much for
sharing your ideas with us.
ORSAM: What do you think about the
Turkish policy toward Iraqi Kurdistan?
How it should be developed more?
SADI AHMAD PIRE: There is a big chance
for the benefit of both country and both nations. Talking in Kurdish language is no more
a utopia in Turkey. I think the reform process
which started in Turkey has to continue. This
reform is in the benefit of Turkey and also the
Kurdistan region. With this reform process
we can remove all barriers between us and
both sides can benefit from this.
ORSAM
Report No: 140, December 2012
23
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
ORSAM REPORTS
ORSAM Report No: 1
March 2009
The Struggle Against Piracy:
The Somalia Case and Turkey’s
Position
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 2
April 2009
60 Years of Alliance: NATO and
Turkey
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 3
May 2009
Iraq’s Pivotal Point: Talafar
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 4
July 2009
2009 Lübnan Seçimleri: Kazananlar, Kaybedenler ve Türkiye
(Tr)
ORSAM Report No: 5
August 2009
Turkey-Lebanon Relations:
Perceptions of Turkey Among the
Religious and Sectarian Factions
in Lebanon
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 6
November 2009
The Tuzhurmatu Turkmens: A
Success Story
(Tr - Eng - Ar)
ORSAM Report No: 7
November 2009
The Forgotten Turkmen Land:
Diyala
(Tr - Eng - Ar)
ORSAM Report No: 8
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 1
December 2009
Abkhazia for the Integration of the
Black Sea
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 9
January 2010
The Yemen Issue: A Step Toward
Regional War?
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 10
January 2010
Civil War in Yemen: The Power
Struggle, Regional Influences and
Relations With Turkey
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 11
February 2010
The Forgotten Turks: Turkmens
of Lebanon
(Tr – Eng – Ar)
ORSAM Report No: 12
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 2
February 2010
Russian Perspective: The Influence of the Factor of Iraq on
Turkey’s Middle East Policies
(1990-2008)
(Tr - Rus)
24
ORSAM
Report No: 140, December 2012
ORSAM Report No: 13
February 2010
7 March 2010 Irak Seçimleri
Öncesi Şii Kökenli Parti ve Seçmenlerin Politik Davranışlarının
Analizi
(Tr)
ORSAM Report No: 24
January 2011
The State of Kuwait: Relations
with Turkey, War and Peace and
the Al-Sabah
Government in Between
(Tr)
ORSAM Report No: 14
February 2010
Seçim Öncesi Irak’ta Siyasal Durum ve Seçime İlişkin Beklentiler
(Tr)
ORSAM Report No: 25
January 2011
Embargo on Iran by the Security
Council in Legal and Political
Aspects
(Tr)
ORSAM Report No: 15
March 2010
Orsam Heyetinin 7 March 2010
Irak Seçimlerine İlişkin Gözlem
Raporu
(Tr)
ORSAM Report No: 16
April 2010
Sultanate of Oman: An Arab State
Between Tradition and Modernity
in the Arabian Peninsula
(Tr)
ORSAM Report No: 17
April 2010
Evaluation of Iraqi Parliamentary
Elections of March 7, 2010 and
the New Political Equation
(Tr)
ORSAM Report No: 18
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 3
May 2010
Turkish-Russian Relations: From
Neighborhood to Strategic Cooperation
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 19
September 2010
Turkmens’ Migration Towards
Turkey and Turkmen Population
in Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 20
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 4
October 2010
Current Situation in Kyrgzstan,
the Reasons of Change in
Government and Short Term
Foresights
(Tr)
ORSAM Report No: 21
November 2010
Away From Iraq: Post 2003 Iraqi
Migration to Neighboring Countries and to Turkey
(Tr – Eng)
ORSAM Report No: 22
January 2011
Turkey-Yemen Relations and the
Perception of Turkey in Yemen
(Tr – Eng – Ar)
ORSAM Report No: 23
January 2011
Is the Qatar-Iraq-Turkey-Europe
Natural Gas Pipeline Project
Feasible?
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 26
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 5
February 2011
The Recent Developments in
Kyrgyzstan:
Past, Present and Future
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 27
February 2011
The Steps of the Egyptian Revolution: Is That the End of an Era?
(Tr)
ORSAM Report No: 28
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 6
February 2011
The Limits of Power in Distraining
on Ships by a Coast State on the
International Law of the Sea
-Georgia’s Distraining on the
Ships Navigating Around the
Black Sea(Tr)
ORSAM Report No: 29
February 2011
Tunisia, Popular Revolution and
Turkey’s Exprience
(Tr)
ORSAM Report No: 30
February 2011
Property Disagreements in
Kirkuk: A Study Based on the
Field Search
(Tr)
ORSAM Report No: 31
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 7
March 2011
The Developments in Afghanistan
and Pakistan and Their Effects on
International Security
(Tr)
ORSAM Report No: 32
March 2011
Shiite Opposition Question in
Saudi Arabia and Its Impacts
(Tr)
ORSAM Report No: 33
March 2011
Turkmen Existence in Iraq
(Tr)
ORSAM Report No: 34
March 2011
Turkmen Press in Iraq
(Tr – Ar)
ORSAM Report No: 35
March 2011
Current Situation and Important
Political Developments in Iraq
(Tr)
ORSAM Report No: 36
ORSAM Water Research Programme Report No: 1
March 2011
Eu’s Water Framework Directive
Implementation in Turkey: The
Draft National Implementation
Plan
(Eng)
ORSAM Report No: 37
March 2011
Popular Revolt in Tunisia and Its
Aftermath
(Tr)
ORSAM Report No: 38
March 2011
Libyan War, International Intervention and Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 39
March 2011
From Past to Present Libya
(Tr)
ORSAM Report No: 40
ORSAM Water Research Programme Report No: 2
March 2011
Climate Change From a Security
Perspective and Its Effects on
Middle East
(Tr)
ORSAM Report No: 41
March 2011
Understanding Iraq Through
Cartoons - 1
(Tr)
ORSAM Report No: 42
ORSAM Water Research Programme Report No: 3
April 2011
Hydropolitical History of Nile
River Basin and Recent Developments
(Tr)
ORSAM Report No: 43
April 2011
Social-Political Structure of
the Northern Iraq and Kurdish
Regional
Goverment’s Relations with
Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 44
ORSAM Water Research Programme Report No: 4
April 2011
The Obligation of “International
Cooperation” in Meriç (MaritzaEvros)
Basin Water Management
(Tr)
ORSAM Report No: 45
April 2011
Syria Towards Democracy or
Civil War?: Social and Political
Structure, Prospects
For Change and Its Impacts on
Turkey
(Tr)
BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY
ORSAM Report No: 46
May 2011
Power Struggle in Syria, Reaction
of the International Community
and Turkey’s Position
(Tr)
ORSAM Report No: 57
June 2011
Reflections Of 12 June 2011 Turkey Parliamentary Elections in the
Middle Eastern Countries
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 47
ORSAM Water Research Programme Report No: 5
May 2011
Turkey-Syria Relations: Asi
(Orontes) Friendship Dam As An
Example Of Cooperation
In Transboundary Waters
(Tr)
ORSAM Report No: 58
July 2011
Reflections of 12 June 2011 Turkey Parliamentary Elections in the
Middle East Through Cartoons
(Tr)
ORSAM Report No: 48
May 2011
Orsam Interviews - 1
Iraqi Arabs, Minorities & Academics - 1
(Tr)
ORSAM Report No: 49
May 2011
Orsam Interviews - 2
Iraqi Turkmens - 1
(Tr)
ORSAM Report No: 50
May 2011
ORSAM Interviews - 3
Iraqi Kurdish Officials, Academics
& Journalists - 1
(Tr)
ORSAM Report No: 51
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 8
May 2011
The 75th Anniversary of Montreaux Convention Regarding the
Regime of Turkish Straits
(In the Framework of the Changing Geopolitics of the Black Sea)
(Tr)
ORSAM Report No: 52
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 9
May 2011
Afghanistan and Regional Security
(Middle East, Central and South
Asia, Russian Federation)
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 53
May 2011
Madagascar: Gains, Missing
Opportunities, and Relations
with Turkey in the 50th Year of
Independence
(Tr)
ORSAM Report No: 59
July 2011
Understanding Iraq Through
Cartoons - 2
(Tr)
ORSAM Report No: 60
ORSAM Water Research Programme Report No: 6
July 2011
Cooperation and Conflict on the
Mekong River Waters
(Tr-Eng)
ORSAM Report No: 61
July 2011
The Complete Decipher of the
“Chance in Syria Conference”,
Carried Out in Antalya Between
June 1-2 2011
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 62
August 2011
Understanding Iraq Through
Cartoons - 3
(Tr)
ORSAM Report No: 63
ORSAM Water Research Programme Report No: 7
August 2011
The Invisible Strategic Resource:
Transboundary Ground Waters
(Tr)
ORSAM Report No: 64
August 2011
Victory of Justice and Development Party in 12 June 2011
Turkey’s General Elections
(Tr – Ar)
ORSAM Report No: 65
August 2011
Arab Spring Through Cartoons
–1
(Tr)
ORSAM Report No: 54
May 2011
Iraqi Groups’ Approach Towards
Main Political Problems and Relations With Turkey: A Study Based
On Field Research
(Tr)
ORSAM Report No: 66
August 2011
Civil War in Libya and International Intervention Through
Cartoons - 1
(Tr)
ORSAM Report No: 55
June 2011
Antalya Conference of Syrian
Opposition: Results, Outlook on
Basic Problems and Expectations
from Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 67
August 2011
Somalia: A Nation’s Peril and
Turkey’s Humanitarian Aid
(Tr)
ORSAM Report No: 56
June 2011
Elections and Experience of Justice and Development Party
(Tr – Ar)
ORSAM Report No: 68
September 2011
The Operaton Against Osama
Bin Laden and Its Reflections in
Cartoons
(Tr)
ORSAM Report No: 69
September 2011
Understanding Iraq Through
Cartoons - 4
(Tr)
ORSAM Report No: 70
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 10
September 2011
Russia’s and Turkey’s Iran Policies in the XXI. Century
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 71
September 2011
Gaza Problem: Israel’s Blocade,
International Law, Palmer Report
and Turkey’s Approach
(Tr)
ORSAM Report No: 72
September 2011
Statistics of the Middle Eastern
Countries
(Tr)
ORSAM Report No: 73
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 11
October 2011
Anatolian Sphere of Influence
(Tr-Eng)
ORSAM Report No: 74
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 12
October 2011
Ukraine in Regress: The Tymoshenko Trial
(Eng)
ORSAM Report No: 75
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 13
October 2011
Kazaks and Kazakistanis
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 76
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 14
October 2011
The Forgotten Turks in Italy:
Moena Turks
(Tr - It)
ORSAM Report No: 81
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 15
October 2011
Great Power Politics on Afghanistan
(Tr-Eng)
ORSAM Report No: 82
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 16
October 2011
Afghanistan in the Perspective of
Neighboring Countries
(Tr-Eng)
ORSAM Report No: 83
November 2011
The Community Brought up to
Agenda upon the Transition in
Syria: The Turkmens of Syria
(Tr)
ORSAM Report No: 84
ORSAM Water Research Programme Report No: 9
November 2011
Somalia’s Catastrophic Famine:
Political Drought or Natural One?
(Tr-Eng)
ORSAM Report No: 85
November 2011
Historical Pragmatism in Syrian
Political Culture, Syrian Foreign
Policy Under Bashar Al-Assad
and Turkish-Syrian Relations
(Tr)
ORSAM Report No: 86
November 2011
From Past to Present: The Iraqi
Turkmen Front’s Structure and
Administration
(Tr)
ORSAM Report No: 87
November 2011
Turkmen in Iraq and Their Flight:
A Demographic Question?
(Eng)
ORSAM Report No: 88
November 2011
Bektashism in Iraq (Turkmens –
Shabaks – Kakais)
(Tr)
ORSAM Report No: 77
October 2011
The Regional and Global Effects
of the Us Post-Withdrawal Policy
Towards Iraq and Its Reflections
on Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 89
November 2011
Morocco Monarchy in Transformation Process: Evolution or
Revolution?
(Tr)
ORSAM Report No: 78
ORSAM Water Research Programme Report No: 8
October 2011
Constructed Wetlands and ReUse of Waste Water for the Irrigation in Turkey and Israel
(Tr)
ORSAM Report No: 90
November 2011
The Efforts of Democratization in
the Hashemite Kingdom of Jordan Within the Context of Local
Actors and Regional Challenges
(Tr-Eng)
ORSAM Report No: 79
October 2011
The Political Balance in PreElection Period in Tunisia
(Tr)
ORSAM Report No: 80
October 2011
Understanding Iraq Through
Cartoons - 5
(Tr)
ORSAM Report No: 91
December 2011
The Arab League’s and Turkey’s
Decisions to Impose Sanction
Against Syria, and Possible Consequences
(Tr)
ORSAM Report No: 92
December 2011
Current Situation of Disputed
Areas in Iraq
(Tr)
ORSAM
Report No: 140, December 2012
25
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
ORSAM Report No: 93
ORSAM Water Research Programme Report: 10
December 2011
Turkey and Wfd Harmonization: A
Silent, But Significant Process
(Eng)
ORSAM Report No: 94
December 2011
The Role of Perception in TurkeyFrance Crisis: French Perception
on Turkey
(Tr)
ORSAM Report No: 95
December 2012
Arab Spring Through Cartoons
–2
(Tr)
ORSAM Report No: 106
February 2012
Social Rights of Minorities in Iraqi
Legislation
(Tr)
ORSAM Report No: 107
February 2012
Human Rights of Minorities in
Terms of International Law And
Iraqi Constitution
(Tr)
ORSAM Report No: 118
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 19
May 2012
The Analysis of Trade-Economic
Relations
Between Ukraine and Turkey
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 128
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 24
September 2012
The Development of Belarus Turkey Economic Cooperation in
Modern Conditions
(Tr - Rus - Eng)
ORSAM Report No: 119
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 20
May 2012
Geopolitical Dynamics as an
Instrument of Investigation of
Trends and Scenariouse of Regional Development
(Tr - Rus)
ORSAM Report No: 129
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 25
September 2012
Belarus-Turkey: Positive Dynamics of Intergovernmental
Cooperation
(Tr - Rus - Eng)
ORSAM Report No: 96
December 2011
Understanding Iraq Through
Cartoons – 6
(Tr)
ORSAM Report No: 108
February 2012
The Future of the Economic Cooperation Organization (ECO)
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 120
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 21
May 2012
Development of Political System
in Kazakhstan: 2012 Parliamentary Elections
(Tr)
ORSAM Report No: 97
January 2012
Understanding Iraq Through
Cartoons – 7
(Tr)
ORSAM Report No: 109
February 2012
The Missing Letter: The Rise of
Turkey and the “Bric” Area
(It)
ORSAM Report No: 121
May 2012
New Dynamics in Local and Iraqi
Politics in Mosul (Field Study)
(Tr - Eng - Ger)
ORSAM Report No: 98
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 17
January 2012
Presidential Election in Kyrgyzstan and Its Effects on Kyrgyzstan-Turkey Relations
(Tr)
ORSAM Report No: 110
ORSAM Water Research Programme Report No: 13
March 2012
Water Resources and Management in Iran
(Tr)
ORSAM Bericht Nr. 121
Mai 2012
Kommunalpolitik in Mosul und
Neue Dynamiken in Der Irakischen Politik (Feldarbeit)
(Ger)
ORSAM Report No: 99
January 2012
Turkish Political Parties’ Statements on Syrian Refugees in Hatay, and Approaches of Political
Party Representatives and Movements in Hatay Towards Syrian
Developments (March-December
2011)
(Tr)
ORSAM Report No: 100
January 2012
Statistics of Iraq
(Tr)
ORSAM Report No: 101
ORSAM Water Research Programme Report No: 11
January 2012
Right to Safe Drinking Water and
Sanitation
(Tr)
ORSAM Report No: 102
January 2012
How and Under What Circumstances Could Iraq Be Split Up?
Being Ready for the Worst
(Tr – Eng)
ORSAM Report No: 103
January 2012
The Struggle for Oil in Iraq: An
Analysis in the Light of MultiNational Companies,
International Contracts and Constitutional Debates
(Tr)
ORSAM Report No: 104
ORSAM Water Research Programme Report No: 12
February 2012
An Evaluation on the Draft Articles on the Law of Transboundary Aquifers
(Tr – Eng)
26
ORSAM Report No: 105
February 2012
Political Rights of Minorities in
Iraqi Legislation
(Tr)
ORSAM
Report No: 140, December 2012
ORSAM Report No: 111
March 2012
A Critical Look at the Syrian
Kurdish Opposition
(Tr)
ORSAM Report No: 112
March 2012
Constitutional System and Political Parties in Islamic Republic
of Iran
(Tr)
ORSAM Report No: 113
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 18
April 2012
Mongolia: A Developing Democracy and a Magnet for Mining
(Eng)
ORSAM Report No: 114
April 2012
Understanding the Syrian Problem Through Comics - 8
(Tr)
ORSAM Report No: 115
April 2012
Arguments on Safe Havens in
Syria: Risks, Opportunities and
Scenarios for Turkey
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 116
ORSAM Water Research Programme Report No: 14
April 2012
The Concept of “Benefit-Sharing”, Its Theoretical Background
and Practical Reflections
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 117
April 2012
Invest to Mosul Invest to Future
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 122
ORSAM Water Research Programme Report No: 15
May 2012
Water Resources Management
in Iraq
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 123
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 22
June 2012
Global Migration and Development of Migration Policies
of Turkey and European Union
(Tr)
ORSAM Report No: 124
July 2012
Turkey in Africa: The Implementation of the Action Plan and an
Evaluation
After Fifteen Years
(Tr - Eng - Fr)
ORSAM Report No: 130
November 2012
Syrian Circassians
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 131
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 26
November 2012
“The Third Wave”: Geopolitics of
Postmodernism
(Tur - Eng)
ORSAM Report No: 132
November 2012
Foreign Minister Ahmet
Davutoğlu’s Visit to Kirkuk
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 133
November 2012
The Rise and Future of Opposition in Iraqi Kurdistan Region
(Tr)
ORSAM Report No: 134
November 2012
Iraqi Circassians
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 135
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 27
November 2012
The Peculiarities of Turkey’s
Foreign Policy towards the PostSoviet States
(Tur – Eng - Rus)
ORSAM Report No: 136
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 28
November 2012
Turkish-Crimean Relationship as
an Integration
Factor in Turkish-Ukranian Relations
(Tur – Rus)
ORSAM Rapport No 124
Juillet 2012
La Turquie en Afrique: Un Bilan
de la Mise en Oeuvre du Plan
D’action
Quinze Ans Apres
(Tr - Eng - Fr)
ORSAM Report No: 137
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 29
December 2012
Energy Policy of Belarus and the
Cooperation Belarus Developed
With Russia and the EU on Energy (1991-2011)
(Tur – Rus)
ORSAM Report No: 125
BLACK SEA INTERNATIONAL
Report No: 23
July 2012
Middle East Policy of Russia
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 138
December 2012
“Unity or Pyd Power Play? Syrian
Kurdish Dynamics After the Erbil
Agreement”
(Tr)
ORSAM Report No: 126
ORSAM Water Research Programme Report No: 16
July 2012
Towards the New Water Framework Directive: Notes on Water
Draft Law
(Tr)
ORSAM Report No: 139
December 2012
Balances among Kurds in Syria,
Regime Opponents and Turkey:
Relations Pattern at the Crossroads of Conflict-Stability
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 127
August 2012
Kurdish Movements in Syria
(Tr - Eng)
ORSAM Report No: 140
December 2012
Internal Political Balances in
North Iraq and Future of the Strategic Alliance
(Tr - Eng)
BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY
ORSAM ACADEMİC STAFF
Hasan Kanbolat Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Assoc. Prof. Dr. Hasan Ali Karasar Assoc.Prof.Dr. Tarık Oğuzlu Assoc. Prof. Dr. Harun Öztürkler Assoc. Prof. Dr. Mehmet Şahin Assoc. Prof. Dr. Özlem Tür Habib Hürmüzlü Asst. Prof. Dr. Serhat Erkmen Asst. Prof. Dr. Canat Mominkulov Dr. Abdullah Alshamri Dr. Neslihan Kevser Çevik Elmira Cheremisova Assoc.Prof.Dr. Didem Danış Dr. Jale Nur Ece Assoc. Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov)
Assoc.Prof.Dr. Yaşar Sarı Dr. Bayram Sinkaya Süreyya Yiğit Att. Aslıhan Erbaş Açıkel Pınar Arıkan Fazıl Ahmet Burget Volkan Çakır Bilgay Duman Tamer Koparan Noyan Gürel Selen Tonkuş Oytun Orhan Sercan Doğan Nebahat Tanriverdi Uğur Çil Leyla Melike Koçgündüz Ufuk Döngel Göknil Erbaş Aslı Değirmenci Jubjana Vila Mavjuda Akramova ORSAM Director
ORSAM Advisor,Middle East, METU Director of Institute of Social Sciences
ORSAM Advisor, ORSAM Eurasian Strategies Coordinator - Bilkent University
ORSAM Advisor,Middle East-Antalya International University
ORSAM Advisor, Middle East Economies - Afyon Kocatepe University, Department of Economics
ORSAM Advisor, Middle East - Gazi University, Department of IR
ORSAM Advisor, Middle East - METU, Department of IR
ORSAM Advisor, Middle East
ORSAM Advisor, Middle East -Ahi Evran University, Department of IR
ORSAM Researcher, Eurasia, Al Farabi Kazakh National University
ORSAM Advisor, Middle East - ORSAM Riyadh Represantative
ORSAM Advisor, Middle East
ORSAM Advisor, Middle East - St. Petersburg University
ORSAM Advisor, Middle East - Galatasaray University, Department of Sociology
ORSAM Advisor, Maritime Safety and Security
ORSAM Advisor, Eurasia
ORSAM Advisor, Eurasia - Kyrgyzstan-Turkey Manas University
ORSAM Advisor, Middle East - Yıldırım Beyazıt University Department of International Relations Dr.
ORSAM Advisor, Eurasia
ORSAM Advisor, Energy-Maritime Law
ORSAM Advisor, Middle East - METU Department of International Relations
ORSAM Advisor, Middle East - Afghanistan
ORSAM Advisor, Africa - ORSAM Antananarivo (Madagascar) Representative
ORSAM Researcher, Middle East
ORSAM Managing Editor
ORSAM İzmir Represatative
ORSAM Research Assistant, Middle East
ORSAM Researcher, Middle East
ORSAM Research Assistant, Middle East
ORSAM Research Assistant, Middle East
ORSAM, Middle East
ORSAM, Middle East & Projects
ORSAM, Ortadoğu
ORSAM, Black Sea
ORSAM, Middle East
ORSAM, Middle East
ORSAM, Middle East
ORSAM Water Research Programme
Dr. Tuğba Evrim Maden Dr. Seyfi Kılıç Kamil Erdem Güler Çağlayan Arslan ORSAM Water Research Programme Hydropolitics Researcher
ORSAM Water Research Programme Hydropolitics Researcher
ORSAM Water Research Programme
ORSAM Water Research Programme
ORSAM ADVISORY BOARD
Dr. Ismet Abdulmecid Prof. Dr. Hayati Aktaş Prof. Dr. Ramazan Daurov Dr. Abdullah Alshamri Prof. Dr. Vitaly Naumkin Hasan Alsancak Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Prof. Dr. Ahat Andican Prof. Dorayd A. Noori Prof. Dr. Tayyar Arı Prof. Dr. Ali Arslan Dr. Farhan Ahmad Nizami Başar Ay Prof. Aftab Kamal Pasha Prof. Dr. Mustafa Aydın Ambassador Shaban Murati Dr. Ersel Aydınlı Safarov Sayfullo Sadullaevich Mohamed Noureddine Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Itır Bağdadi Prof. Dr. İdris Bal Assist. Prof. Dr. Ersan Başar Kemal Beyatlı Yaşar Yakış Barbaros Binicioğlu Former President of Iraqi Council of State
Karadeniz Technical University, Head of Department of International Relations
Assistant Director, Russian Academy of Sciences Institute of Oriental Studies
ORSAM Advisor, Middle East - ORSAM Riyadh Represantative
Director, Russian Academy of Sciences Institute of Oriental Studies
İhlas Holding CEO
ORSAM Advisor Middle East, METU Director of Institute of Social Sciences
Former Minister & Istanbul University
Vice-Undersecretary in Iraq’s Embassy in Ankara
Uludağ University, Head of Department of International Relations
Istanbul University, Department of History
The Director of Centre for İslamic Studies at Oxford University
General Secretary, Turkish Textile Employers’ Association
The Director of The Centre for West Asian Studies in India
President of Kadir Has University
Albanian Institute for International Studies
Vice-President of Bilkent University, Fulbright Executive Director
Strategic Research Center Under The President of Tajikistan
Specialist in Turkish Affairs, Prof. at Lebanese University - History
METU, Head of Department of International Relations
İzmir Economy University, Department of International Relations and European Union
Member of Parliament in the 24th Legislative Term of Grand National Assembly of Turkey
Karadeniz Techinical University, Maritime Transportation and Management Engineering
Head of Iraqi Turkman Press Council
Ambassador, Former Minister of Foreign Affairs
ORSAM Advisor, Middle Eastern Economies
ORSAM
Report No: 140, December 2012
27
ORSAM
CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES
ORSAM
Prof. Dr. Ali Birinci Patrick Seale Assoc. Prof. Dr. Mustafa Budak Assoc. Prof. Dr. Hasan Canpolat Ret. (Air) Gen. Ergin Celasin Dr. Sami Al Taqi Assoc. Prof. Dr. Mitat Çelikpala Çetiner Çetin Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya Assoc. Prof. Dr Didem Danış Prof. Dr. Volkan Ediger Prof. Dr. Cezmi Eraslan Prof. Dr. Çağrı Erhan Asst. Prof. Dr. Serhat Erkmen Dr. Amer Hasan Fayyadh Att. Aslıhan Erbaş Açıkel Cevat Gök Mete Göknel Osman Göksel Timur Göksel Prof. Muhamad Al Hamdani Numan Hazar Habib Hürmüzlü Assoc. Prof. Dr. Pınar İpek Dr. Tuğrul İsmail Assoc. Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) Assoc. Prof. Dr. Hasan Ali Karasar Assoc.Prof.Dr. Şenol Kantarcı Selçuk Karaçay Assoc. Prof. Dr. Nilüfer Karacasulu Prof.Dr. M. Lütfullah Karaman Assoc. Prof. Dr. Şaban Kardaş Assoc. Prof. Dr. Elif Hatun Kılıçbeyli Prof. Dr. Aleksandr Knyazev Prof. Dr. Erol Kurubaş Prof. Dr. Talip Küçükcan Arslan Kaya Dr. Hicran Kazancı İzzettin Kerküklü Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu Prof. Dr. Alexandr Koleşnikov Dr. Max Georg Meier Prof.Dr. Mosa Aziz Al-Mosawa Prof. Dr. Mahir Nakip Assoc.Prof.Dr. Tarık Oğuzlu Hediye levent Prof.Dr. Çınar Özen Murat Özçelik Assoc. Prof. Harun Öztürkler Dr. Bahadır Pehlivantürk Prof. Dr. Victor Panin Assoc.Prof.Dr. Fırat Purtaş Prof. Suphi Saatçi Assoc. Prof. Dr. Yaşar Sarı Ersan Sarıkaya Dr. Bayram Sinkaya Assoc.Prof.Dr. İbrahim Sirkeci Dr. Aleksandr Sotnichenko Semir Yorulmaz Zaher Sultan Dr. Irina Svistunova Asst. Prof. Dr. Mehmet Şahin Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin Mehmet Şüküroğlu Assoc. Prof. Dr. Oktay Tanrısever Prof. Erol Taymaz Prof. Sabri Tekir Dr. Gönül Tol Advt. Niyazi Güney Asst. Prof. Dr. Özlem Tür M. Ragıp Vural Dr. Ermanno Visintainer Dr. Umut Uzer Prof. Dr. Vatanyar Yagya Dr. Süreyya Yiğit 28
ORSAM
Report No: 140, December 2012
Polis Akademisi
Well-Known Middle East and Syria Specialist
Deputy Director General in Prime Ministerial State Archives
Turkish Ministry of Defense Advisor
23rd Commander of Air Forces
General Manager of Orient Research Center
Kadir Has University, Head of Deparment of International Relations
Journalist, Iraq
President of The Council of Higher Education
ORSAM Advisor, Immigration Studies & Iraqi Refugees, Galatasary University, Department of Sociology
İzmir Economy University, Department of Economics
President of Atatürk Research Center, Istanbul University, Department of History
Ankara University, Faculty of Political Science, Department of IR & Director ATAUM
ORSAM Middle East Advisor, Ahi Evran University, Head of the Department of International Relations
Baghdad University, Dean of Political Sciences Faculty (Iraq)
ORSAM Advisor, Energy-Maritime Law
Manager of Iraq El FIRAT TV - Turkey
Former Director of Petroleum Pipeline Corporation (BOTAŞ)
BTC & NABUCCO Coordinator
Beirut American University (Lebanon)
Cultural Undersecretary in Iraq’s Embassy in Ankara
Retired Ambassador
ORSAM Middle East Advisor
Bilkent University, Department of International Relations
TOBB University of Economics & Technology, Department of International Relations
ORSAM Eurasia Advisor
Bilkent University, Department of International Relations
Kırıkkale University, Department of International Relations
Deputy Director, Vodafone (Turkey)
Dokuz Eylül University, Department of International Relations
Fatih University, Head of the Department of International Relations
TOBB Economy and Technology University, Department of International Relations
Çukurova University, Head of the Department of International Relations
Kyrgyz Slavic University (Bishkek)
Kırıkkale University, Head of the Department of International Relations
Director of Marmara University, Institute of Middle East Studies
KPMG, Sworn-in Certified Financial Accountant
Iraqi Turkman Front Turkey Representative
President of Kirkuk Foundation
Okan University, Head of Department of International Relations
Diplomat
Hanns Seidel Foundation, Projects Director (Bishkek)
President of Baghdad University (Iraq)
Erciyes University, Faculty of Economic and Administrative Sciences
ORSAM Advisor,Middle East-Antalya International University
Journalist, Syria
Ankara University, Faculty of Political Science, Department of International Relations
Ambassador
ORSAM Middle East Economies Advisor, Afyon Kocatepe University, Department of Economics
TOBB Economy and Technology University, Department of International Relations
Pyatigorsk University (Pyatigorsk, Russian Federation)
Gazi University Department of International Relations, Deputy Secretary General of TÜRKSOY
Secretary-General of Kirkuk Foundation
ORSAM Advisor, Eurasia - Kyrgyzstan-Turkey Manas University
Türkmeneli TV (Kirkuk, Iraq)
ORSAM Middle East Advisor, Atatürk University
Reader in Demography and Marketing Regent’s College, (London, UK)
St. Petersburg University (Russian Federation)
Journalist, Egypt
President of Lebanon Turkish Association
Russia Strategic Research Center, Turkey-Middle East Studies Expert (Russian Federation)
ORSAM Advisor, Middle East, Gazi University, Department of International Relations
Gazi University, Department of International Relations
Energy Expert
METU, Department of International Relations
Vice President of the METU North Cyprus Campus (TRNC)
Dean of İzmir University, Faculty of Economics and Administrative Sciences
Director of Middle East Institute Turkish Studies (USA)
Prens Group, Vice Chairman
ORSAM Advisor, Middle East, METU, Department of International Relations
General Coordinator of 2023 (Magazine)
Director of Vox Populi (Rome,Italy)
Istanbul Technical University, Humanities and Social Sciences
St. Petersburg City Council Member, St. Petersburg University (Russian Federation)
ORSAM Eurasia Advisor
BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY
EDITORIAL BOARD OF MIDDLE EAST STUDIES
Meliha Altunışık Bülent Aras Tayyar Arı İlker Aytürk Recep Boztemur Katerina Dalacoura F. Gregory Gause Fawaz Gerges Ahmet K. Han Raymond Hinnebusch Rosemary Holiis Bahgat Korany Peter Mandaville Emma Murphy Middle East Technical University (Turkey)
Ministry of Turkish Foreign Affairs, Head of Center for Strategic Strategic Research
Uludağ University (Turkey)
Bilkent University (Turkey)
Middle East Technical University (Turkey)
London School of Economics (UK)
Vermont University (USA)
London School of Economics (UK)
Kadir Has University (Turkey)
St. Andrews University (UK)
City University (UK)
Durham University (UK)
George Mason University (USA)
Durham University (UK)
MIDDLE EAST ANALYSIS EDITORIAL BOARD
Prof. Dr. Meliha Altunışık Hasan Kanbolat Assoc. Prof. Dr. Hasan Ali Karasar Asst. Prof. Dr. Serhat Erkmen Middle East Technical University , Director of Institute of Social Sciences
ORSAM Director
Bilkent University, Department of International Relations
ORSAM Middle East Advisor, Ahi Evran University, Head of Department of International Relations
ORSAM
Report No: 140, December 2012
29
ORSAM
ORSAM
Mithatpaşa Caddesi 46/6 Kızılay-ANKARA
Phone: 0 (312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48
www.orsam.org.tr, orsam@orsam.org.tr
Download