iv KONUTLAR İÇİN, YAKIT HÜCRESİ VE GÜNEŞ PİLLERİ KULLANAN, ŞEBEKEDEN BAĞIMSIZ BİR GÜÇ SİSTEMİNİN TASARIMI VE MODELLEMESİ Şerife ÇAMCI YÜKSEK LİSANS TEZİ ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Ekim 2007 ANKARA ii Şerife ÇAMCI tarafından hazırlanan KONUTLAR İÇİN, YAKIT HÜCRESİ VE GÜNEŞ PİLLERİ KULLANAN, ŞEBEKEDEN BAĞIMSIZ BİR GÜÇ SİSTEMİNİN TASARIMI VE MODELLEMESİ adlı bu tezin Yüksek Lisans Tezi olarak uygun olduğunu onaylarım. Yrd. Doç. Dr. M. Timur AYDEMİR ……………………………… Tez Danışmanı, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği ile Elektrik-Elektronik Anabilim Dalında Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Prof. Dr. İres İSKENDER ………………………………. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. M. Timur AYDEMİR ………………………………. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi Doç. Dr. Atilla BIYIKOĞLU ………………………………. Makina Mühendisliği Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi Tarih:30/10/2007 Bu tez ile G.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Yüksek Lisans derecesini onamıştır. Prof. Dr. Nermin ERTAN Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü ………………………………. iii TEZ BİLDİRİMİ Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada orijinal olmayan her türlü kaynağa eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm. Şerife ÇAMCI iv KONUTLAR İÇİN, YAKIT HÜCRESİ VE GÜNEŞ PİLLERİ KULLANAN, ŞEBEKEDEN BAĞIMSIZ BİR GÜÇ SİSTEMİNİN TASARIMI VE MODELLEMESİ (Yüksek Lisans Tezi) Şerife ÇAMCI GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Ekim 2007 ÖZET Dünyada giderek artan enerji talebi ve artan çevre sorunları, insanlığı temiz enerjiler üzerinde daha yoğun araştırmalar yapmaya zorlamaktadır. Enerji problemine çözüm olarak; yenilenebilir enerji kaynakları olarak adlandırılan güneş, rüzgar, yakıt hücresi, gelgit, jeo-termal yakıt sistemleri v.b. üzerine çalışmalar yoğunlaşarak devam etmektedir. Bu tez çalışmasında, ortalama bir konutun enerji gereksinimini karşılamak için güneş enerjisinden yararlanan, enerjiyi bataryalar ve hidrojen aracılığıyla depolayan, hidrojeni gerek duyulduğunda yakıt hücresi ile yakarak elektrik üreten bir güç sistemi incelenmiştir. Çalışmada, güç gereksiniminden yola çıkarak bu sistemin bileşenlerinin seçimi yapıldıktan sonra her bir bileşenin modeli üzerinde durulmuş, tüm sistemin modeli oluşturulduktan sonra da öngörülen denetim sistemi bu model üzerinde denemek için değişik koşullarda benzetim çalışmaları yapılmıştır. Benzetim sonuçları, bu tür bir sistemin konut enerji gereksinimini karşılamak için kullanılabileceğini göstermektedir. Bilim Kodu : 905.1.038 Anahtar Kelimeler : Yakıt hücresi, şebekeden bağımsız enerji, fotovoltaik pil Sayfa Adedi : 106 Tez Yöneticisi : Yrd. Doç. Dr. M. Timur AYDEMİR v DESIGN AND MODELLING OF A STAND ALONE POWER SYSTEM FOR RESIDENTIAL PURPOSES UTILIZING FULE CELLS AND PHOTOVOLTAIC PANELS (M.Sc.Thesis) Şerife ÇAMCI GAZİ UNIVERSITY INSTITUTE OF SCIENCE AND TECHNOLOGY October 2007 ABSTRACT Increasing energy demand and environmental problems are forcing researchers and scientists for new forms of renewable energy sources. Solar power, wind power, fuel cells, tidal power and geothermal power are among the renewable energy sources that attract the most attention. A stand alone power system to supply the necessary energy for an average house is investigated in this thesis. The system uses photovoltaic power as the primary source of energy, stores the extra energy in electrochemical batteries as well as in hydrogen, burns the hydrogen when needed in a fuel cell to generate electricity again. First, components of this system were determined based on the power and energy demands. Then each component was modeled and the complete system model was obtained. Finally, a control algorithm was developed and tested for various operating conditions. Simulation results show the system can be used to supply energy for houses. Science Code : 905.1.038 Key Words : Fuel cell, stand alone energy, photovoltaic cell Page Number : 106 Adviser : Assist. Prof. Dr. M. Timur AYDEMİR vi TEŞEKKÜR Çalışmalarım boyunca değerli yardım ve katkılarıyla beni yönlendiren hocam Yrd. Doç. Dr. M. Timur AYDEMİR’e, yardımlarını esirgemeyen Yük. Müh. Ahmet Devrim ERDOĞAN’a, deneysel çalışmalarım için olanaklarını kullanmama izin veren Gazi Üniversitesi Temiz Enerji Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne, her konuda destek aldığım çalışma arkadaşlarıma ve manevi desteğini esirgemeyen eşim Çağdaş ÇAMCI’ya teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca bu çalışmada emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederim. vii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET.....…………………….……………………………… ……………... .............iv ABSTRACT……………………………………………………………………......…v TEŞEKKÜR…………………………………………………………….………..…..vi İÇİNDEKİLER……………………………………… …… … .. ……….....…….….vii ÇİZELGELERİN LİSTESİ……………………………………………….…….……ix ŞEKİLLERİN LİSTESİ……………………………………………………….....…...x RESİMLERİN LİSTESİ………………………………………… ……………........xiii SİMGELER VE KISALTMALAR………………………………………………... xiv 1.GİRİŞ…………………………………………………….…………………......…..1 2. KAVRAMSAL BİLGİLER………………………………………………… ….....4 2.1. Şebekeden Bağımsız Enerji Sistemleri...………………………………....…...4 2.1.1. Şebekeden bağımsız enerji sistemlerini oluşturan ana üniteler...........….8 2.2. Güneş Enerjisi ve Fotovoltaik Piller……………………………………...…...9 2.2.1. Fotovoltaik (FV) piller …………………………………….……....….10 2.2.2. FV pillerin yapısı ve çalışma prensibi………………………… ......….12 2.2.3. FV pilin eşdeğer devre modeli……………………………………..….13 2.2.4. FV güneş pili akım gerilim I-V karakteristikleri…… ………………...14 2.2.5. Maksimum güç noktası izleyici (MGNİ) devreleri………….….….….19 2.2.6. FV üreteçler (pil, modül, panel)……………..……………………..….23 2.3. Hidrojen Enerjisi ve Yakıt Hücreleri………………………………. …….….26 2.3.1. Hidrojen enerjisi……………………………………………..….….….26 2.3.2. Yakıt hücreleri………………………………………. ……… ………..27 2.3.3. PEM yakıt hücreleri ve eşdeğer devre modelinin çıkarılması….. ...….33 2.4. Sistemde Kullanılan Güç Elektroniği Devreleri……………………… …..….37 viii Sayfa 2.4.1. DA-DA yükseltici (boost) çeviriciler………….… …………..…..…....37 2.4.2. DA-DA düşüren senkron (senkron buck) dönüştürücü……..………..39 2.4.3. DA-AA dönüştürücü (evirici).......................................................41 2.5. Enerji Depolama Sistemleri………………………....……………………….44 2.5.1. Akü sistemleri................................... .....................................................44 2.5.2. Hidrojen ile enerji depolama sistemleri………………………….…..47 2.6. Denetleyiciler……………………………………………………...…….…..53 2.6.1. Şarj denetleyicisi ve şarj kontrolü tasarımı…………………….……..53 3. SİSTEMİN TASARIMI, MODELLEMESİ VE BENZETİMİ……...…. ……….55 3.1. Şebekeden Bağımsız Güneş-Hidrojen Hibrit Sistemin Genel Modeli…...….55 3.2. Tasarımın Ankara’da Uygulanabilirliği……………………………………...56 3.3. Sistemin Tasarımı İçin Gerekli Güç İhtiyacının Tespit Edilmesi………...….57 3.3.1. Batarya hesapları...………………………………………..…... …..….58 3.3.2. Sistemde kullanılacak FV panel özelliklerinin seçimi………………...60 3.3.3. Seçilen FV modülün I-V karakteristiğinin elde edilmesi …… ………..61 3.3.4. Yakıt pilinin I-V karakteristiğinin elde edilmesi…...………… …...….65 3.4. Denetleyici Tasarımı………………………………………………..……..…67 3.5. Sistemin Çalışma Kiplerinin Belirlenmesi ve Benzetim Sonuçları …...…….69 4. SONUÇ...…………………………………………… …… ……………………...84 KAYNAKLAR……………………………………………………………..… …….86 EKLER…………………………………… ………………………………………...89 EK-1 OST-85 monokristal güneş paneli.… ………………………………..……….90 EK-2 Ballard Nexa 1.2kW yakıt pili...…… ………………………………..……….92 EK-3 EK-3 Benzetimde kullanılan MATLAB-SIMULINK modelleri….………….95 EK-4 FV modül ölçüm sonuçları…………………………………………………..100 ÖZGEÇMİŞ…………………………………………..……………………………106 ix ÇİZELGELERİN LİSTESİ Çizelge Sayfa Çizelge 2.1. Yakıt hücresi çeşitlerinin karşılaştırılması………..…………...….…....31 Çizelge 2.2. PEM yakıt hücresinin eşdeğer devre modelinin elde edilmek için kullanılan deneysel sonuçlar………………. …………….…..…....34 Çizelge 2.3. Denetleyicinin kontrol adımlarının özeti…………….…….……..…....54 Çizelge 3.1. Türkiye'nin yıllık güneş potansiyelinin bölgelere göre dağılımı ………57 Çizelge 3.2. Sistemin tasarımı için gerekli güç ihtiyacı……………………………..58 Çizelge 3.3. OST 85 monokristal silikon FV pilin teknik özellikleri…..……...…....60 Çizelge 3.4. Ballard Nexa 1.2 kW yakıt pilinin teknik özellikleri…………..……....63 Çizelge 3.5. Yakıt pilinin ölçülen akım-gerilim değerleri……… …………………..63 Çizelge 3.6. Sistemin incelenecek olan çalışma modları…………………..…..…....67 x ŞEKİLLERİN LİSTESİ Şekil Sayfa Şekil 2.1. Bir şebekeden bağımsız sistemle enerjisini karşılayan konut modeli ……..8 Şekil 2.2. Şebekeden bağımsız FV-yakıt hücresi sisteminin blok diyagramı…...……9 Şekil 2.3. Güneş enerjisinin kullanım alanları… ……………………………………10 Şekil 2.4. Fotovoltaik pil……………………………………………….………...….11 Şekil 2.5. Fotovoltaik pilin yapısı… ………………………………………………...12 Şekil 2.6. İdeal güneş pili eşdeğer devre modeli…………………… ……… ………..13 Şekil 2.7. FV pil panelinin doğrudan ayarlanabilen bir yüke bağlanması…………..15 Şekil 2.8. FV pil panelin akım-gerilim (I-V) karakteristiğinin yükle değişimi ……..15 Şekil 2.9. FV pilin I-V ve P-V karakteristikleri……………………………………..16 Şekil 2.10. Çevresel ışık şiddetinin ve pilin sıcaklılığının I-V karakteristiğine olan etkisi …………………………...………….………18 Şekil 2.11. MPPT devresinin genel blok diyagramı…………… …………………...19 Şekil 2.12. Değiştir ve gözlemle metodu ile MPPT’nin kontrol akış şeması… ...…..22 Şekil 2.13. FV jeneratör çeşitleri……… …………………………………………....23 Şekil 2.14. Seri (a) ve paralel (b) bağlanmış eşdeğer hücreler……………… ….…..24 Şekil 2.15. Yakıt hücresinin yapısı………………… ……………………………….28 Şekil 2.16. Bir yakıt pillinin çalışma şekli…………………………………………..29 Şekil.2.17. PEM Yakıt hücresinin DA eşdeğer devre modeli…………………...…..34 Şekil 2.18. PEM yakıt hücrelerinin I-V karakteristiği………… ……………………36 Şekil 2.19. FC’nin 0.1Hz -10 KHz aralığındaki genlik ve faz değişimleri………….36 Şekil 2.20. PEM yakıt hücresinin eşdeğer devre modeli…… ……………….….…..37 Şekil 2.21. Yükseltici dönüştürücü devresi……….…………..………………..….…..38 Şekil 2.22. Yükseltici çevirici (a) açık, (b) kapalı periyodu……………………………38 xi Şekil Sayfa Şekil 2.23. Senkron Buck dönüştürücü devresi………………………….………......40 Şekil 2.24. Senkron Buck dönüştürücünün dalga şekilleri……………………..........40 Şekil 2.25. Tek faz köprü eviricinin devre çizimi……………………………………..42 Şekil 2.26. Tek faz köprü evirici dalga şekilleri………………………………..….…...43 Şekil 2.27. Eviricinin yüksek endüktif yük altındaki çıkış akımı……………….…....... 43 Şekil 2.28. Akü basit modeli…………… …………………………… ……………….45 Şekil 2.29. Bir elektroliz hücresinde akım ve elektronların yönü………………...…51 Şekil 2.30. Elektroliz devresinin I-V karakteristiği……… …… …………………...53 Şekil 2.31. Aşırı şarj korumasının çalışma prensibi…………… …………………...53 Şekil 2.32. Aşırı deşarj korumasının çalışma prensibi…………………………....…54 Şekil 3.1. Şebekeden bağımsız güneş-hidrojen hibrit enerji sisteminin blok şeması………………………………………………………………......…55 Şekil 3.2. Dünya yıllık güneşleme potansiyeli haritası...………………………....…56 Şekil 3.3. Sistemde kullanılan OST 85 Monokristal FV panel…………………...…61 Şekil 3.4. Güneş ışınlarının geliş açısının sehpa eğimi ile ilişkisi…………………..62 Şekil 3.5. Panel I-V karakteristiğinin zamanla değişimi (530 için)………………….63 Şekil 3.6. Panel I-V karakteristiğinin zamanla değişimi (420 için)………………….63 Şekil 3.7. Panel I-V karakteristiğinin zamanla değişimi (230 için)………………….63 Şekil 3.8. 24 adet OST-85 FV panelin I-V karakteristiği……… ………………...…62 Şekil 3.9. Yakıt pilinin I-V karakteristiği…....……………………………… ……...66 Şekil 3.10. Yakıt pilinin I-V karakteristiğinin eğri uydurma metodu ile çözümü …66 Şekil 3.11. Elektroliz sisteminin devreye giriş ve çıkış geçişleri.… ………..…....…68 Şekil 3.12. Yakıt hücresinin devreye giriş ve çıkış geçişleri.…… ……………..…...68 Şekil 3.13. Tasarlanan sistemin SIMULINK ortamındaki modeli…………… ….....69 Şekil 3.14. Sistemin Kip I’deki çalışma durumu… ………………..…..………....…71 xii Şekil Sayfa Şekil 3.15. İlk ışık şiddeti için güneş pili I-V karakteristiği ve güç-gerilim eğrisi…. .72 Şekil 3.16. İkinci ışık şiddeti için (a) güneş pili I-V karakteristiği ve (b) güç-gerilim eğrisi…. ..…………………………………….....………72 Şekil 3.17. Işık şiddeti değişiminin fotovoltaik panelin çıkış gücüne etkisi………...73 Şekil 3.18. Işık şiddeti değişiminin yakıt hücresi çıkış gücüne etkisi…… …..……..73 Şekil 3.19. Işık şiddeti değişiminin hidrojene etkisi……………………….………..74 Şekil 3.20. Kip I’de bara geriliminin değişimi…………………..……………...…..74 Şekil 3.21. Işık şiddeti değişiminin çıkış (a) akımına (b)gerilimine etkisi………….75 Şekil 3.22. Sistemin Kip II’de yakıt hücresi devreden çıktıktan sonraki durumu…..75 Şekil 3.23. Kip II süresince yakıt hücresinin: (a) Dönüştürücü çıkış akımı, (b) Yakıt hücresinin çıkış gerilimi, (c) Yakıt hücresinin ürettiği güç…...76 Şekil 3.24. Kip II süresince (a) Bara gerilimi (b) Hidrojen üretim durumu… …..….77 Şekil 3.25. Sistemin kip-III’deki çalışma durumu…….……… ……………..….…..77 Şekil 3.26. Kip III süresince (a) Yükün çektiği akım, (b) Yük gerilimi………….…78 Şekil 3.27. Kip III süresince (a) Hidrojen üretimi durumu, (b) Elektroliz devresinin harcadığı güç…………………..…………………………….78 Şekil 3.28. Kip III süresince (a) Bara gerilimi, (b) Yakıt hücresinin ürettiği akım…79 Şekil 3.29. Sistemin kip IV sonundaki çalışma durumu……….……………………79 Şekil 3.30. Kip IV süresince (a) Yükün çektiği akım, (b) Yük gerilimi…………….80 Şekil 3.31. Kip IV süresince (a) Elektroliz devresinin harcadığı güç, (b) Hidrojen üretimi durumu……………...…………………….……….80 Şekil 3.32. Kip IV süresince (a) Bara gerilimi, (b) Yakıt hücresinin ürettiği akım…81 Şekil 3.33. Sistemin kip V’deki çalışma durumu….………………………... ……….82 Şekil 3.34. Kip V süresince (a) Bara gerilimi, (b) Yakıt hücresinin ürettiği akım, (c) Hidrojenin üretilme durumu…..……………………………....……..82 Şekil 3.35. Kip V süresince yakıt hücresinin (a) akımı, (b) gerilimi, (c) gücü…...…83 Şekil 3.36. Kip V süresince bara gerilimi………… …………………………...……83 xiii RESİMLERİN LİSTESİ Resim Sayfa Resim 2.1. Gazi Üniversitesi Temiz Enerji Araştırma ve Uygulama Merkezi gezici laboratuarının resimleri (a) genel görünüm, (b) iç görünüm………7 Resim 2.2. Fotovoltaik pil……………………………………………………….…..24 Resim 2.3. FV pil modülü……………………………………………………….…..25 Resim 2.3. FV güneş paneli………………………… ...…… ……….…………………26 Resim 2.5. Bir PEM tipi yakıt pili (Ballard Nexa 1.2kW)…………………………..33 xiv SİMGELER VE KISALTMALAR Bu çalışmada kullanılmış bazı simgeler ve kısaltmalar, açıklamaları ile birlikte aşağıda sunulmuştur. Simgeler Açıklama A Eğri uydurma faktörü DoD İstenen ömür için izin verilen maksimum deşarj derinliği e Elektron yükü (1.6021917 x 10" 9 C) Eakü Deşarj başına aküden istenen enerji FF Doluluk faktörü GA Işık şiddeti H+ Hidrojen IFV Işık seviyesi ve P-N eklemi sıcaklığının fonksiyonu(A) Io D diyodunun ters doyma akımı (A) Ipil FV pilin çıkış akımı (A) ISC Kısa devre akımı k Boltzmann sabiti (1380622 x 10" 23 J/°K ) n Negatif O2 Oksijen p Pozitif Rs Eşdeğer devrenin seri direnci (Ohm) RSH Eşdeğer devrenin paralel direnci (Ohm) Tpil Referans çalışma sıcaklığı (°K) Ω Ohm Vdeşarj Deşarj süresince ortalama hücre gerilimi VOC Açık devre gerilimi Vpil FV pilin çıkış gerilimi (V) ηdeşarj Deşarj yolunun(diyot, kablo, bobin..) verimi η Verim xv Kısaltmalar Açıklama AA Alternatif akım DA Doğru akım FV Fotovoltaik FC Yakıt hücresi I-V Akım-Gerilim MGNİ Maksimum güç noktası izleyici (MPPT) MCFC Erimiş karbonatlı yakıt pilli NASA Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi PAFC Fosforik asit yakıt pilli PEM Proton değişim zarlı yakıt pili PWM Darbe Genişlik Modülasyonu P&O Perturbation and observation: Değiştir ve gözlemle SOFC Katı oksit yakıt pilli VRF Gerilim regülasyon katsayısı 1 1. GİRİŞ Nüfus artışına ve insanların refah düzeyinin yükselişine paralel olarak artan enerji talebi yanında, geleneksel enerji kaynakları arasında önemli bir yer tutan petrolün tükenmeye yüz tutması, enerji kaynaklarında çeşitliliği artırma çalışmalarının hızlanmasına neden olmuştur. Öte yandan, yine petrol tabanlı enerji kaynaklarının yol açtığı kirlenmenin çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin ulaştığı boyutun artık net olarak görülmeye başlanması üzerine, yeni enerji kaynaklarının çevre dostu olma zorunluluğunu da beraberinde getirmiştir. Temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları arasında da günümüzde ilk sırayı güneş ve rüzgar enerjileri almakta, hidrojen telmolojileri de geleceğin en önemli aracı olarak algılanmaktadır. Bu çalışmada, ortalama bir konutun enerji gereksinimini yenilenebilir kaynaklardan sağlayan, şebekeden bağımsız bir güç sistemi yapısı incelenmektedir. Son yıllarda incelenmeye başlanan bu ve benzeri sistemlerde, yenilenebilir kaynaklardan alınan enerji bir yandan yükün gereksinimini karşılamakta, bir yandan da, kaynağın elverişli olamayacağı zaman dilimleri göz önüne alınarak depolanmaktadır. Depolama genelde elektrokimyasal bataryalarda yapılmakta olup, bu tür sistemler artık ticari olarak ulaşılabilir duruma gelmiştir. Özellikle ana şebekenin ulaşamadığı uzak bölgelerde veya deniz araçlarında bu sistem yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Öte yandan, bataryaların ağırlıkları, ömür sorunları, kimyasal yapılarının neden olduğu kirlilik sorunları ve kapasitesinin ancak belli bir bölümünün kullanılabilir olması, farklı bir enerji depolama seçeneğinin araştırılmasına yol açmıştır. Bu seçeneklerden en önemlisi hidrojen olarak görülmektedir. Tez kapsamında incelenen sistemde yenilenebilir enerji kaynağı olarak güneş enerjisi kullanılmaktadır. Güneşten alınan enerji bataryalarda depolanmakta ve bir evirici ile yüke uygulanmaktadır. Ancak, sistemde depolama kapasitesinin yarısı hidrojene ayrılmıştır. Güneş enerjisinin gereksinimden fazla olduğu durumlarda, ana denetleyici elektroliz işlemini başlatmakta, elektroliz yoluyla üretilen hidrojenin yüksek basınç altında depolanması öngörülmektedir. Güneşten gelen enerjinin yetersiz kalması durumunda öncelikle bataryalarda depolanan enerji kullanılmakta, 2 ancak batarya gerilimi belli bir düzeyin altına inince yakıt hücreleri devreye girerek depolanan hidrojeni yakmakta ve elektrik üretmektedir. İncelenen sistemin bir benzeri Gazi Üniversitesi Temiz Enerji Araştırma ve Uygulama Merkezi (TEMENAR) tarafından gezici bir laboratuar olarak geliştirilmiştir. Bu tezde, söz konusu sistemde kullanılması öngörülen bir denetim sisteminin yapısı oluşturulmuş ve çeşitli çalışma koşullarında denetim devresinin davranışı, MATLAB SIMULINK yazılımda kurulan benzetim modeli yardımıyla incelenmiştir. Oluşturulan güç sistemi çeşitli dönüştürücüler içermektedir. Güneş panellerinin çıkışında maksimum çıkış gücünün elde edilmesini sağlayan bir denetleyici (Maksimum Güç Noktası İzleyici, MGNİ) ile birlikte çalışan, yükselten (boost) tür bir DA/DA dönüştürücü bulunmaktadır. Elektroliz işlemi için gerekli kaynak, güneş panellerinin çıkışının düşüren (buck) tür bir DA/DA dönüştürücüye uygulanması ile elde edilir. Yakıt hücresi devreye girdiği zaman üretilen enerji, yine yükselten tür bir DA/DA dönüştürücü devresi ile baraya aktarılır. Son olarak, bara gerilimi bir DA/AA evirici ile yüke uygulanır. Çalışma, örnek olarak belirlenen bir konutun gereksinimi karşılayacak sistemde bulunması gereken güneş paneli ihtiyacının ve gerekli batarya büyüklüğünün hesaplanmasını, denetim sisteminin ana yapısının belirlenmesini ve denetleyicinin belli çalışma koşullarındaki tepkisinin incelenmesini kapsamaktadır. Benzetim çalışmalarında kullanılan güneş paneli ve yakıt hücresi modelleri, TEMENAR laboratuarında bulunan elemanlar üzerinde yapılan deneylerden elde edilmiştir. Bölüm 2'de şebekeden bağımsız bir sistemin ana üniteleri olan, fotovoltaik piller, yakıt hücreleri, DA/DA çeviriciler, enerji depolama sistemleri, denetleyiciler, eviriciler incelenmiş, bu sistemlere ait literatür taraması yapılarak bu sistemlerin yapısı, çalışma prensibi ve karakteristikleri hakkında genel bilgiler verilmiştir. Ayrıca PEM yakıt hücresinin eşdeğer devre modeli yine bu bölümde çıkarılmıştır. 3 Bölüm 3’de, güneş enerjisinin Ankara’da kullanılabilirliği incelenmiş, tasarlanacak şebekeden bağımsız sistem için yükün ihtiyaç duyacağı gücün tespiti yapılmıştır. Tasarımda kullanılacak FV panelin ve yakıt hücresinin akım-gerilim karakteristiği laboratuar şartlarında ölçümler yapılarak elde edilmiştir. 3. Bölüm’de, sistemde kullanılacak denetim sistemin yapısı tartışılmış, oluşturulan denetim sisteminin çeşitli çalışma koşullarındaki davranışı SIMULINK yazılımı yardımıyla incelenmiştir. Bu benzetim çalışmasında, deneylerle elde edilen panel ve yakıt hücresi modelleri kullanılmıştır. Son bölümde ise sonuçların genel değerlendirmesi yapılmıştır. 4 2. KAVRAMSAL BİLGİLER Bu bölümde şebekeden bağımsız bir hibrit enerji sistemi hakkında bilgi verilerek bu sistemin ana bileşenleri olan güneş enerjisi, fotovoltaik piller, yakıt hücreleri, MGNİ tabanlı DA/DA yükseltici çeviriciler, enerji depolama sistemleri, denetleyiciler ve eviriciler ile ilgili yapılan literatür taramasından elde edilen teorik bilgiler sunulmaktadır. 2.1. Şebekeden Bağımsız Enerji Sistemleri Çevre kirliliği problemleri ile ekonomik değerlendirmeler sonucunda ucuz ve temiz enerji düşüncesi, bu konudaki araştırmaların hızını daha da artırmıştır. Enerji problemine çözüm düşüncesiyle; yenilenebilir enerji kaynakları olarak adlandırılan, güneş, rüzgar, yakıt hücresi, gelgit, jeo-termal, fosil atık yakıt sistemleri üzerine çalışmalar yoğunlaşarak devam etmektedir. Şebekeden bağımsız (stand-alone, off-grid) enerji sistemleri, özellikle yerleşim yerlerinden uzak, elektrik şebekesi olmayan yörelerde, jeneratöre yakıt taşımanın zor ve pahalı olduğu durumlarda belli bir birimin elektrik gereksinimini sağlamak için kullanılırlar. Bu sistemler genellikle rüzgar veya güneşten alınan enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürerek, gereksinim olduğu zamanlarda kullanmak üzere bataryalarda depolarlar. Batarya çıkışlarındaki doğru gerilim, eviricilerle 220 V, 50 Hz sinüzoidal gerilime dönüştürülerek yüke uygulanır. Güneş pilleri, elektrik enerjisinin gerekli olduğu her uygulamada kullanılabilir. Güneş pili modülleri uygulamaya bağlı olarak, akümülatörler, eviriciler, akü şarj denetim aygıtları ve çeşitli elektronik destek devreleri ile birlikte kullanılarak bir güneş pili sistemi (fotovoltaik sistem) oluştururlar. Bu sistemlerin yakıt hücreleri, dizel jeneratörler ya da başka güç sistemleri ile birlikte hibrit olarak kullanılmaları da mümkündür. 5 Güneş enerjisi sistemlerinde kullanılan bataryaların kimyasal malzeme içermeleri, ağırlıklarının ve hacimlerinin fazla olması, enerji depolamak için farklı seçenek arayışlarına neden olmuştur. Bu seçeneklerden bir tanesi de, geleceğin yakıtı olarak düşünülen hidrojendir. Güneşten elde edilen elektrik enerjisinin yükün gereksiniminden fazla olduğu zamanlarda, bu fazla enerji ile elektroliz yaparak hidrojen üretmek ve bu hidrojeni depolamak, yükün güç gereksiniminin güneşten sağlanamadığı anlarda ise bu hidrojeni yakıt hücrelerine yollayarak tekrar elektrik enerjisi elde etmek, son yıllarda üzerinde yoğun çalışmalar yapılan bir yöntemdir. Böylece, daha temiz bir enerji elde edilmiş olmaktadır. Ayrıca, bataryaların belli bir kapasitesinin altına inilmesi batarya ömrünü azaltırken hidrojende böyle bir sıkıntının olmaması da önemli bir üstünlüktür. Öte yandan hidrojenin güvenli bir biçimde depolanma gereksinimi ve elektroliz işleminin veriminin düşük olması ciddi kısıtlamalar getirmektedir. Şebekeden bağımsız güneş-hidrojen enerji sisteminin dünyada pek çok örneği bulunmaktadır. Güneş enerjisi kaynaklı hidrojen ekonomisi kuramı ilk olarak 1962 yılında Bockris tarafından ortaya konmuştur. Bockris 1962 yılında Amerikan şehirlerinin güneş enerjisi kaynaklı hidrojen ile desteklenmesi için plan hazırlamıştır. Bu plana göre yüzer fotovoltaik paneller oluşturulacak, elektroliz ile deniz suyundan hidrojen üretilerek boru hatları ile şehirlere nakledilecekti. Japonlar tarafından PORSHE (Planned Ocean Raft System fort the Hydrogen Economy) olarak adlandırılan benzer bir kavram 1979 yılında Escher ve Otha tarafından ortaya konmuştur [1,2,8]. Almanya’da kurulacak olan Mini Solar-Hydrogen Energy System (Nümberg) test uygulama tesislerinden oluşacaktır. Bu tesis FV piller, elektroliz ünitesi, yakıt pili, hidrojen depolama ünitesi, hidrojen üretimi, hidrojen yakıt istasyonu ve hidrojenle çalışan araçlar gibi solar hidrojen enerji sisteminin bütün parçalarını barındıracaktır [3,8]. Almanya ile Suudi Arabistan arasında hidrojen üretimi için yapılan bir proje olan HYSOLAR projesi, Suudi Arabistan’daki FV paneller ile elektrik elde edecek ve bu 6 elektrik elektrolizde kullanılarak hidrojen üretilecektir. Üretilen bu hidrojen sıvı olarak gemilerle Almanya’ya taşınacaktır. Bu proje gelecekte çölde hidrojen üretilerek Avrupa’da ihraç edilmesinin ekonomik, ticari ve teknolojik olarak uygun ve dizayn edilebilir olduğunu göstermiştir [4,8]. Gazi Üniversitesi bünyesinde kurulmuş olan Temiz Enerji Araştırma ve Uygulama Merkezi de (TEMENAR), Güneş-Hidrojen-Elektrik Çevrimi adlı bir proje kapsamında, ortalama bir konutun enerji gereksinimini karşılayabilecek bir kapasitede (5 kW-h/gün) gezici bir sistem kurmuştur. Resmi Şekil 2.1’de görülen bu karavanda, çatıya yerleştirilen 24 adet güneş pilinden gelen elektrik enerjisi iki adet bataryayı doldurmakta, bu bataryaların çıkışındaki evirici de doğru gerilimi şebeke gerilimine dönüştürmektedir. Karavanda ayrıca 10 adet hidrojen jeneratörü bulunmaktadır. Bu jeneratörler, güneş enerjisinden elde edilen elektrikle çalıştırılabilmekte, jeneratörlerin ürettiği hidrojen, basınç altında Metal Hidrürlü tüplere sıkıştırılabilmektedir. Bu tüplerdeki hidrojen, gerek duyulduğunda 1.2 kW gücündeki bir yakıt hücresine (Ballard Nexa) verilmekte ve yakıt hücresinden yine elektrik enerjisi elde edilmektedir. Güneş pili sistemlerinin şebekeden bağımsız olarak kullanıldığı tipik uygulama alanları aşağıda sıralanmıştır: - Haberleşme istasyonları, kırsal radyo, telsiz ve telefon sistemleri - Petrol boru hatlarının katodik koruması - Metal yapıların (köprüler, kuleler vb.) korozyondan koruması - Elektrik ve su dağıtım sistemlerinde yapılan telemetrik ölçümler, hava gözlem istasyonları - Bina içi ya da dışı aydınlatma - Dağ evleri ya da yerleşim yerlerinden uzaktaki evlerde TV, radyo, buzdolabı gibi elektrikli aygıtların çalıştırılması - Tarımsal sulama ya da ev kullanımı amacıyla su pompalaması - Orman gözetleme kuleleri - Deniz fenerleri 7 - İlkyardım, alarm ve güvenlik sistemleri - Deprem ve hava gözlem istasyonları - İlaç ve aşı soğutma a) b) Resim 2.1. Gazi Üniversitesi Temiz Enerji Araştırma ve Uygulama Merkezi gezici laboratuarının resimleri a) genel görünüm, b) iç görünüm 8 2.1.1. Şebekeden bağımsız enerji sistemlerini oluşturan ana üniteler Bir şebekeden bağımsız (stand-alone) FV sistem genel olarak; FV üreteç, depolama sistemi (batarya, yakıt hücresi…), denetleyici, evirici ve yükten meydana gelmektedir. Aşağıda şebekeden bağımsız bir güneş pili enerji sisteminin şeması verilmektedir. Şekil 2.1. Şebekeden bağımsız bir sistemle enerjisini karşılayan konut modeli [2] Bu sitemin ana bileşenlerinin blok modelleri Şekil 2.1’de gösterilmiştir. Bu modüler yapının modellenmesi, diğer sistem yapılarını ve elemanları yerine koymak, AA yük yerine DA yük koymak gibi kolaylıklar sağlamaktadır [2]. 9 Şekil 2.2. Şebekeden bağımsız FV-yakıt hücresi sisteminin blok diyagramı 2.2.Güneş Enerjisi ve Fotovoltaik (FV) Piller Dünya atmosferinin dışında güneş ışınımının şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1366 W/m2 değerindedir. Ancak atmosfer bu enerjinin %6’sını yansıtır, %16’sını da sönümler ve böylece deniz seviyesinde ulaşılabilen en yüksek güneş ışınımının şiddeti 1020 W/m2’dir. Güneş enerjisinin dünyaya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmış, güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, güneş enerjisi çevresel olarak temiz bir enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir [5]. Güneş enerjisinden yararlanmak için insanlar tarafından geliştirilen dönüşüm yöntemleri de bulunmaktadır. Şekil 2.3’de de görüldüğü gibi ısıl dönüşümlerle farklı şekillerdeki toplaçlarla sıcak su, buhar ve elektrik elde edilmesinde, yarı iletken aygıtlarla doğrudan elektrik enerjisi elde edilmesinde, su gücü ve rüzgarla mekanik ve elektrik enerjisi elde edilmesinde, biyokütle ile odun vb. yakma sistemleriyle ısı 10 elde edilmesinde, fosil yakıtlardan ısı ve elektrik elde edilmesinde ve pasif ısıtma ile de mimari uygulamalar başta olmak üzere çeşitli uygulamalarda güneş enerjisinden yararlanılmaktadır [6]. Şekil 2.3. Güneş enerjisinin kullanım alanları 2.2.1. Fotovoltaik (FV) piller Fotovoltaik piller, yüzeylerine gelen güneş ışığını doğrudan elektrik enerjisine dönüştüren yarıiletken maddelerdir. Şekil 2.4’de görüldüğü gibi yüzeyleri kare, dikdörtgen, daire şeklinde biçimlendirilen FV pillerin alanları genellikle 100 cm² civarında, kalınlıkları ise 0,2-0,4 mm arasındadır. FV piller fotovoltaik ilkeye dayalı olarak çalışırlar; yani üzerlerine ışık düştüğü zaman uçlarında elektrik gerilimi oluşur. Pilin verdiği elektrik enerjisinin kaynağı, yüzeyine gelen güneş enerjisidir. Güneş enerjisi, güneş pilinin yapısına bağlı olarak % 5 ile % 20 arasında bir verimle elektrik enerjisine çevrilebilir [7]. 11 Şekil 2.4. Fotovoltaik pil [11] Gerçek FV piller ve modülleri ile laboratuarda deney yapmak oldukça pahalı ve uzun zaman gerektiren bir iş olduğu için simülasyon teknikleri geliştirilmiştir. Piyasada bunun için birçok ticari simülasyon yazılımı mevcuttur. Bunlara örnek olarak; bir fotovoltaik sistemin performansını simüle edebilen ve modelleyebilen ENERGY-10, PVSIM, PVCAD, PVFORM ve HYSIM verilebilir. Bu programlar çok pahalı ve özellikle öğrenciler için çok yaygın olmayan programlardır. Yakın zamanda oldukça yayılmış olan PSpice ve MATLAB programı da bu simülasyonları yapmak için kullanılmaya başlanmıştır [14]. Bu çalışmada MATLAB 6.5 versiyonu kullanılmıştır. 2.2.1.1. FV pillerin yapımında kullanılan malzemeler FV piller ilke olarak bugün elektronik düzeneklerin içerisinde çok kullanılan ve çok küçük boyutlara sahip olan yarı-iletken diyotların, geniş yüzey alanlara uygulanmış şeklidir. Kullanılan malzeme, üretim şekilleri ve diyotların çalışma şekilleri, temelde benzerdir. FV pillerin yapımında dünyada rezervi en çok olan silisyum (silikon) malzemesi kullanılır. Özellikle kristalli silisyum maddesinden güneş pili yapımı endüstride çok yaygındır. Silisyumdan yapılan FV piller tek kristalli, çok kristalli ve amorf silisyum gibi maddelerden yapılır. 12 FV piller pek çok farklı maddeden yararlanarak üretilebilir. Günümüzde en çok kullanılan maddeler şunlardır [7]: Kristal Silisyum, Galyum Arsenit, Amorf Silisyum, Kadmiyum Tellürid, Bakır İndiyum Diselenid, Optik Yoğunlaştırıcılı Hücreler. 2.2.2. FV pillerin yapısı ve çalışma ilkesi Fotovoltaik piller, algıladıkları foton enerjisinden eşit sayıda pozitif ve negatif yükler oluşturarak güneş enerjisini doğrudan kullanılabilir yararlı elektrik enerjisine dönüştüren cihazlardır. FV piller ince bir n tabakası ve daha kalın bir p tabakasının birleşmesinden meydana gelmektedir. Bu şekilde yapılmasının nedeni p tabakasının daha kolay oluşturulması ve malzemenin bol olmasıdır, p ve n tabakalarına bakır iletken eklenerek dış devre ile bağlantı sağlanır. Oluşturulan bu p-n eklemine güneş ışığı düştüğünde her iki tabakada elektron-delik çiftleri oluşur. Bu elektron-delik çiftleri dış devreye akım vererek p-n ekleminin pil gibi çalışmasını sağlamaktadır. Oluşturulan pozitif ve negatif yükler fotovoltaik ve fotoakım meydana getirmek üzere ayrıştırılırlar [13]. Şekil 2.5. Fotovoltaik pilin yapısı [7] 13 FV pillerin yapısında oluşan elektron ve delikleri yüke aktarmak için pilin ön yüzeyinde parmaklar şeklinde iletkenler konur. Bu şekilde yapılmasının nedeni elektron-delik çiftleri yeniden yapılanarak (recombination) eski durumuna geçebilir. Bunu engellemek gerekir. Pilin alt yüzeyi ise tamamen iletken ile kaplıdır. Ayrıca ARC denilen prizmayı önleyici bir yapı da mevcuttur [14]. Bir güneş pili, p-n eklemine ait terminalleri arasına bir yük bağlı bulunduğu sürece güneş enerjisini çıkışında bir elektrik gücüne dönüştürür. Herhangi bir yük ya da p-n eklemini dışardan birbirine bağlayan bir yol yoksa elektron akışı gerçekleşemez ve dolayısıyla fotoakımı üretilemez. Ayrıca eğer çok küçük bir yüke sahipse, ya da p-n uçları kısa devre edilmişse bu çıkışlar arasındaki potansiyel farkı (fotovoltaik) sıfır, akan akım (fotoakım) ise maksimum değerinde olur. Klasik doğru akım (DA) güç kaynaklarının tersine bir FV güneş pilin akım-gerilim ilişkisi doğrusal değildir. Bu nedenle güneş pili güç kaynakları klasik doğru akım ya da gerilim kaynakları ile temsil edilmezler. 2.2.3. FV güneş pilinin eşdeğer devre modeli FV pillerin I-V (Akım - Gerilim) karakteristikleri güneş pili eşdeğer devre modelleri ile elde edilebilir. Bir ideal güneş pilinin devre modeli Şekil 2.6’da gösterilmiştir. Görüldüğü gibi ideal model sadece akım ürettiği için bir akım kaynağı, ve p-n ekleminden oluştuğu için de bir diyot içermektedir. Şekil 2.6. İdeal güneş pili eşdeğer devre modeli Şekil 2.6’de verilen devre modeli, FV güneş pilinin genel statik eşdeğer devresidir. Bu modeldeki parametreler ışık şiddeti ve sıcaklığa bağlıdır. Dolayısıyla 14 hesaplanacak her çıkış değeri için ışık ve sıcaklık seviyelerinin bilinmesi gerekir. Bu şekilde verilen devre modeli, matematiksel olarak Eş. 2.1 ile temsil edilebilir [15]. ⎡ ⎛ e ⎞ ⎤ V pil + Rs × I pil ( I pil = I FV − I o ⎢exp⎜ V pil + Rs × I pil )⎟ − 1⎥ − ⎟ ⎥ ⎜ RSH ⎠ ⎦ ⎣⎢ ⎝ kT pil (2.1) Burada; Ipil : FV pilin çıkış akımı (A) IFV : Işık seviyesi ve P-N eklemi sıcaklığının fonksiyonu, fotoakım (A) Io : D diyodunun ters doyma akımı (A) Vpil : FV pilin çıkış gerilimi (V) Rs : Eşdeğer devrenin seri direnci (Ohm) RSH : Eşdeğer devrenin paralel direnci (Ohm) e : Elektron yükü (1.6021917 x 10 -9 C) k : Boltzmann sabiti (1380622 x 10 -23 J/°K) Tpil : Referans çalışma sıcaklığı (°K) ID olarak işaretlenen akım, FV pili oluşturan yarıiletken malzemelerin P-N birleşme noktasından akan bir iç akım olup, pilin mutlak sıcaklığı, terminal gerilimi ve yük tarafindan çekilen akımın bir fonksiyonu olarak değişir. Bu Eş.2.2 ile ifade edilir [15]. ⎡ ⎞⎤ ⎛ e ( V pil + R s × I pil )⎟ ⎥ I D = I o ⎢ exp ⎜ ⎟⎥ ⎜ AkT pil ⎠⎦ ⎝ ⎣⎢ (2.2) 2.2.4. FV güneş pili akım gerilim I-V karakteristikleri Bir fotovoltaik güneş pilinin elektriksel özelliklerini belirlemek için bu pilin akım ve geriliminin yükten nasıl etkilendiğini gözlemek gerekir. Bu amaçla Şekil 2.7’de verilen bağlantı kullanılabilir. Bu şekilde, FV pil paneli seri bağlı bir ampermetre 15 üzerinden ayarlanabilen bir yüke doğrudan bağlanmıştır. Günün belirli bir saatinde, gün ışığı ve ortam sıcaklığındaki değişmelerin ihmal edilebilecek kadar az olduğu kabul edilerek, yük açık konumdan uçlarının kısa devre olduğu konuma kadar ayarlanırken, ampermetre ve voltmetredeki değerler her yük kademesi için kaydedilip grafik olarak çizilirse, Şekil 2.8’da verilen Akım-Gerilim (I-V) karakteristiği elde edilebilir [13]. Şekil 2.7. FV pil panelinin doğrudan doğruya ayarlanabilen bir yüke bağlanması Şekil 2.8. FV pil panelin akım-gerilim (I-V) karakteristiğinin yükle değişimi Gerek yukarıda verilen Eş.2’lerden, gerekse Şekil 2.8’den anlaşılacağı gibi, bir FV pilin ya da panelin akım ve gerilimden herhangi biri ya da her ikisi birden sıfırken, çıkış gücü de sıfırdır. Dolayısıyla çıkış gücünün değişimi Şekil 2.9’da görüldüğü gibi olur. 16 Şekil 2.9. FV pilin I-V ve P-V karakteristikleri Şekil 2.9’dan anlaşılacağı gibi çıkış gücü, akım ve gerilimin belirli değerlerinde maksimum olmaktadır. Bir FV pili ya da panelinin maksimum çıkış gücü, üzerine gelen günışığı seviyesi ve çalışma sıcaklığına bağlı olarak değişir. Dolayısıyla kurulan ve işletilen bir FV pil panelinden daha verimli bir şekilde faydalanmak için, o panelin çıkış gücünü mümkün olan maksimum değerinde tutmak gerekir. Güneş pilinin karakteristiğini etkileyen çevresel parametreler (a) Kısa devre akımı: (Iph=Isc) Kısa devre durumunda (V=0) FV pil tarafından üretilen akımın değerinin en büyük olduğu zamandaki akımdır. (b) Açık devre gerilimi: Karanlık durumda diyot üzerinden akım değeri (ID=Iph) sıfır olduğunda ölçülen gerilim değeridir. Bu durumda açık devre gerilimi matematiksel olarak [16]; Voc = ⎛I mkTc ⎛ I ph ⎞ ⎟⎟ = Vt ln⎜⎜ ph ln⎜⎜ e ⎝ Io ⎠ ⎝ Io ⎞ ⎟⎟ ⎠ Burada Tc mutlak sıcaklığı, Vt termal gerilimi ifade etmektedir; (2.3) 17 Vt = mkTc e (2.4) (c) Maksimum güç noktası: FV pilin sağladığı gücün maksimum olduğu maksimum çalışma noktasıdır. Pmax = I max .Vmax (2.5) (d) Maksimum verim: Maksimum güçün girişteki ışık gücünün maksimum değerine oranıdır. η= Pmax I maxVmax = Pin A.Ga (2.6) Burada Ga maksimum güç noktasında çevredeki ışık şiddetidir. (e) Doluluk faktörü: Maksimum gücün üretilen Isc and Voc değerlerine oranıdır. DolulukFaktörü = FF = Pmax I V = max max Voc I sc Voc I sc (2.7) Doluluk faktörü I-V karakteristiğinin bir ölçütüdür. Bu değerin 0.7 den büyük olması tercih edilir. Doluluk faktörü pilin sıcaklığı arttıkça azalmaktadır. Şekil 2.10’ da çevresel ışık şiddetinin Ga ve pilin sıcaklılığının Tc, I-V karakteristiğine olan etkisi görülmektedir. 18 Şekil 2.10. Çevresel ışık şiddetinin ve pilin sıcaklılığının I-V karakteristiğine olan etkisi Şekilden de görüldüğü gibi açık devre gerilimi çevresel ışık şiddeti ile logaritmik olarak, kısa devre gerilimi ise lineer olarak artmaktadır. Açık devre gerilimi hücre sıcaklığı arttıkça azalırken kısa devre gerilimi çok küçük oranda artmaktadır. Bu artış ve azalışlar Şekil 2.10’da oklarla gösterilmektedir [16]. Işık şiddeti, ya da güneş radyasyonu seviyesi arttıkça FV pilin maksimum çıkış gücü de artmaktadır. Ancak ışık şiddeti arttıkça, maksimum çıkış gücünün yanı sıra, hem bu güce karşılık gelen pil akımı hem de pil gerilimi artar. Benzer etki, Şekil 2.10 (b) de, FV pilin çıkış gücünde de görülmektedir. Çalışma sıcaklığının artması FV pilin çıkış gerilimini olumsuz yönde etkilemektedir. Gerilimdeki azalma doğrudan doğruya güce yansıdığından, çalışma sıcaklığındaki artış çıkış gücünü de olumsuz yönde etkiler [13]. Sonuç olarak; FV piller için ışık şiddeti yüksek, sıcaklığı düşük ortamlarda daha iyidir. 19 2.2.5. Maksimum güç noktası izleyici (MGNİ) devreleri Güneş panellerinin elektriksel karakteristiği sıcaklığa, ışık şiddeti ve açısına, bağlanan yüke göre çok değişim gösterir. MGNİ (maksimum güç noktası izleyici) devresi güneş panellerinin çıkışına bağlanan ve panellerin karakteristiği değişse de en verimli akım-gerilim değerlerinde çalışmasını sağlar. Bu sayede verim panellerden elde edilen güç koşullara göre %10–30 kadar arttırılabilir. MGNİ devreleri özellikle güneşin yeryüzüne az ulaştığı soğuk kış aylarında yükselen panel gerilimleri sebebiyle çok yarar sağlamaktadır. Şekil 2.11. MGNİ devresinin genel blok diyagramı Günümüzde fotovoltaik sistemlerin kullanım yeri ve amacına uygun olarak optimal şartlarda seçiminde çeşitli zorluklar söz konusudur. Çünkü, FV sistem elektriksel güç çıktısı; diğer güneş enerjisi uygulamalarından farklı olarak, ışınım şiddeti ve çevre sıcaklığı yanında, güç temin ettiği elektriksel cihazın (yük) iç direncine bağlı olarak da doğrusal olmayan (üstel) bir değişim gösterir. MGNİ'nin görevi solar donanımından gelen elektriği maksimum güç elde edecek şekilde koşullandırarak her bir pile depolamak veya motor kontrol ünitesine motoru tahrik için göndermektir. Solar donanım pilleri şarj ederken, MGNİ'ler pilleri fazla yüklemeden dolayı gelecek hasarı önler. Kullanılacak kuvvetlendirici sayısı, her takımın tasarımına göre farklılık gösterir. MGNİ'ler çok hafif olmakla beraber, yaklaşık %95 verimle çalışmaktadırlar [17]. 20 2.2.5.1. FV panel maksimum güç noktalarının tespiti Literatürde FV panel için I-V karakteristiklerini ifade eden çok sayıda matematiksel model bulunmakta olup bu modellerin ortak yanı genelde üstel birer fonksiyon olmalarıdır. Normal şartlar altında bir panelin akım-gerilim ilişkisini yüksek hassasiyetle tespit etmede gerekli parametre sayısı beş olmasına karşın, mükemmel şartlarda tasarlanmış hücreler için panelin şönt (paralel) direnci ihmal edilerek düzenlenir. ⎡ ⎛I −I ⎞⎤ V = A.⎢ln⎜⎜ L + 1⎟⎟⎥ − I .RS ⎠⎦ ⎣ ⎝ Io (2.8) Eş.2.8 ile bu ilişki dört parametrenin bilinmesi suretiyle tespit edilebilir [11,12]. Eş.2.8’de yer alan parametreler sırasıyla; IL: kısa devre akımı, I0: karanlık akım, A: sıcaklık katsayısı RS: seri direnç değerini gösteriyor olup, bu dört parametre sıcaklığın ve ışınım şiddetinin birer fonksiyonudurlar. Literatürde çok sayıda kullanılan MGNİ kontrol yöntemi vardır bunların bazıları şunlardır [9]: • Değiştir ve gözlemle yöntemi (perturbation and observation method ) • Güç geri beslemesi yöntemi (power-feedback method) • İletkenlik artımı yöntemi (incremental conductance) • Gerilim (veya akım) geribesleme yöntemi (voltage or current feedback) • Doğrudan yöntem (direct method) • Batarya şarj akımı (battery charging current) (feed-forward) 21 Bu çalışmada maksimum güç noktasında çalışabilmek için kullanılan yöntemlerden “değiştir ve gözlemle” yöntemi kullanılmaktadır. Değiştir ve gözlemle (DG) yöntemi ile maksimum güç noktalarının tespiti Bu teknik, FV panelden çekilen akımı uygun biçimde değiştirerek panelden çekilen güç değerlerini gözlemlemek ve çekilen gücün maksimum olduğu noktada çalışacak biçimde gerekli düzenlemeleri yapmak üzerine kuruludur. Mikrodenetleyici, DA/DA dönüştürücünün denetim işaretinin doluluk oranını değiştirerek, FV çıkış geriliminin değişmesine neden olur. Yeni noktada çekilen güç değeri bir önceki değerle karşılaştırılır ve bu biçimde, yinelemeli olarak yapılan bir işlemle maksimum güç noktası yakalanır. Koşullar değiştikçe pil karakteristiği de kayar, ancak denetleyici her koşulda yeni maksimum güç noktasını bulur. Bu denetime “değiştir ve gözlemle (PO:Perturbation and observation) yöntemi” adı verilir [10]. Yöntem, matematiksel olarak şu biçimde tanımlanabilir: dp p (k ) − p (k − 1) (k ) = dv v (k ) − v (k − 1) (2.9) Burada v(k), i(k), p(k), gerilimin, akımın ve gücün anlık değerlerini gösterir ve, p (k ) = v(k ) i (k ) (2.10) Gücün en yüksek değerinde olduğu noktada dp/dv değeri sıfır olacağından, denetleyici aslında bu değerleri izler. Şekil 2.12’de değiştir ve gözlemle yöntemi ile MGNİ’nin kontrol akış şeması görülmektedir. 22 Şekil 2.12. Değiştir ve gözlemle metodu ile MGNİ’nin kontrol akış şeması Akü şarj uygulamalarında buradaki DA/DA çevirici çıkış gerilimi hemen hemen sabit kabul edilirse Şekil 2.11’deki gibi bir ileri besleme MGNİ denetleyici uygulanabilir. Akü şarj akımının değeri, DA/DA çeviriciye uygulanan PWM kontrol sinyalinin doluluk oranı ile direkt olarak kontrol edilir. Yüke maksimum güç transfer edilene kadar PWM kontrol sinyalinin doluluk oranı, ve istenen çıkış akımı elde edilene kadar çıkış gücü arttırılır. FV panelin çıkış gücü kullanılarak güç çeviricilerin kontrolü bu metod ile belirlenir. MGNİ kontrol akış algoritması Şekil 2.12’de gösterilmiştir. Burada FV çıkış gücü, akım değeri ve örnekleme gerilimi tarafından güç değiştirilerek hesaplanmaktadır. Güç değişimi, o andaki ve bir önceki gerilim 23 seviyesini karşılaştırarak ve PWM kontrol sinyalinin üretimi için kullanılan referans gerilimine (Vref ) bağlı olarak belirlenir. Bu metotta FV panel çıkış gücünün ve DA/DA çeviriciye uygulanan PWM kontrol sinyalinin doluluk oranının ölçümü için bir mikro denetleyici kullanılır. FV panelin çıkış gücünün mevcut değeri, bir önceki değeri ile karşılaştırılarak FV panelin akım ve gerilim değerleri hesaplanır. Bu karşılaştırma işlemi, maksimum güç noktasına ulaşana kadar doluluk oranı değiştirilerek tekrarlanır. Mikrodenetleyicilerle yapılan MGNİ kontrol uygulaması, DA/DA çevirici ve akü kullanımlarında düşük maliyetli, düşük güç tüketimli ve yüksek verimlidir [10]. 2.2.6. FV üreteçler (pil, modül, panel) Güç çıkışını artırmak amacıyla çok sayıda güneş pili birbirine paralel ya da seri bağlanarak bir yüzey üzerine monte edilir, bu yapıya fotovoltaik üreteç adı verilir. Bir fotovoltaik üreteç güneş pilleri, bağlantı elemanları, koruyucu elamanlar ve destek elemanlarından oluşmaktadır. Günümüzdeki modellemeler sadece FV pil/modül/panel üzerinde odaklanmaktadır [16]. Şekil 2.13. FV üreteç çeşitleri 24 2.2.6.1. FV pil modeli Karanlıkta FV pil aktif değildir. p-n eklemli bir diyot gibi çalışır, ne akım ne de gerilim üretir. Bununla beraber eğer bir harici destek eleman eklenirse ID akımı üretilir, bu akıma diyot akımı veya karanlık akım adı verilir. Resim 2.2. Fotovoltaik pil Pratik kullanımda FV piller seri ve paralel olarak birbirine bağlanırlar. I-V karakteristik eğrisi, seri ve paralel bağlantıda şekildeki gibi farklılık göstermektedir. Şekil 2.14. Seri (a) ve paralel (b) bağlanmış eşdeğer hücreler Şekil 2.14’den de görüldüğü gibi I-V karakteristik eğrisi, eşdeğer FV piller seri bağlandığında akım aynı kalırken gerilim değeri artmaktadır. Paralel bağlandığında ise gerilim değeri aynı kalırken akım değerinde artış olmaktadır [16]. 25 2.2.6.2. FV modül modeli FV güneş pili modülü oluşturulurken, gerekli çıkış gerilimini elde etmek için yeterli sayıda pil seri bağlanırken, gerekli akımı elde edebilmek için de, seri bağlı pil grupları paralel bağlanır. Resim 2.3’de FV pillerden oluşan FV modül görülmektedir. Resim 2.3. FV pil modülü Güneş modülü oluştururken kullanılacak pillerin tamamen aynı özelliklerde olması gerekir. 2.2.6.3. FV panel modeli FV güneş paneli oluşturulurken, gerekli çıkış gerilimini elde etmek için yeterli sayıda modül seri bağlanırken, gerekli akımı elde edebilmek için de, seri bağlı modül grupları paralel bağlanır. Resim 2.4’de FV modüllerden oluşan FV panel görülmektedir. 26 Resim 2.4. FV güneş paneli 2.3. Hidrojen Enerjisi ve Yakıt Hücreleri 2.3.1. Hidrojen enerjisi Hidrojen bilinen tüm yakıtlar içerisinde birim kütle başına en yüksek enerji içeriğine sahiptir (Üst ısıl değeri 140.9 MJ/kg, alt ısıl değeri 120,7 MJ/kg). 1 kg hidrojen 2.1 kg doğal gaz veya 2.8 kg petrolün sahip olduğu enerjiye sahiptir. Ancak birim enerji başına hacmi yüksektir. Hidrojen doğada serbest halde bulunmaz, bileşikler halinde bulunur. En çok bilinen bileşiği ise sudur. Hidrojen bir doğal yakıt olmayıp, birincil enerji kaynaklarından yararlanılarak değişik hammaddelerden üretilebilen bir sentetik yakıttır. Hidrojen üretiminde tüm enerji kaynakları kullanılabilmektedir. Hidrojenin üretim kaynakları bol ve çeşitlidir. Fosil yakıtlardan elde edilebildiği gibi güneş, rüzgar, hidrolik enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması ile suyun elektrolizi yolu ile üretimi, biyokütleden üretimi ve biyolojik proseslerle üretimi mümkündür. Günümüzde hidrojen ağırlıklı olarak doğal gazdan buhar reformasyonu sonucu elde edilmektedir. Suyun elektrolizi bilinen bir yöntem olmakla beraber ekonomik hale getirilmesi konusunda çalışmalar, gene benzer şekilde güneş enerjisinden biyoteknolojik yöntemlerle hidrojen üretimi konusunda araştırma-geliştirme çalışmaları devam etmektedir [19]. Son yıllarda dünyadaki gelişim hidrojeninin yakıt olarak kullanıldığı yakıt pili teknolojisi doğrultusundadır. 27 2.3.2. Yakıt hücreleri Yakıt pilleri (yakıt hücreleri) aynı zamanda, sürekli enerji değişimi yapan araçlar (üreteçler) olarak da tanımlanabilir. Yakıt pili ile hidrojen üretimi için kullanılan bir elektroliz hücresi beraber kullanıldığında ideal bir fotovoltaik enerji depolama sistemi oluşur. Çünkü güneş enerjisini doğrudan elektrik enerjisine dönüştüren fotovoltaik pillerin ürettiği doğru akımı kullanarak suyu elektrolizle hidrojen ve oksijene ayırmak, daha sonra da bu hidrojeni, yakıt pillerinde istenildiği zaman ve yerde enerjiye dönüştürmek mümkündür. Yakıt pilleri, akü sistemlerinden oldukça farklı bir yapıya sahip olup tekrar şarj edilmesi söz konusu değildir [15]. Yakıt pilleri aşağıda sıralanan alanlarda kullanılabilmektedir: • Uzay çalışmaları/askeri uygulamalar • Evsel uygulamalar • Yüksek güçlü elektrik üretimi (santral) • Taşınabilir güç kaynağı uygulamaları • Atık/atık su uygulamaları • Taşıt uygulamaları 2.3.2.1. Yakıt hücresinin yapısı Yakıt pilleri, temiz, çevreye zarar vermeyen ve yüksek verime sahip enerji dönüşüm sistemleridir. Yakıt gazlarındaki kimyasal enerji, düşük enerjili, minimum hareketli parçalar içeren ve hava kirliliğine sebep olmayan elektro kimyasal bir süreçte elektrik enerjisine dönüştürülür [19]. 28 Şekil 2.15. Yakıt hücresinin yapısı Yakıt pili hücrelerden meydana gelmektedir. Her bir hücre de, anot ve katot olmak üzere iki elektrot ve bu elektrotların sardığı elektrolitten oluşur (Şekil 2.15). Anot elektroduna yakıt elektrodu, katot elektrotuna da oksijen elektrodu adı da verilmektedir. İstenilen gerilim değerine göre hücreler birbirlerine seri bağlanır. Ayrıca hücrenin üretebileceği akım değeri yüzey alanı ile orantılıdır. Akım değeri arttırılmak istenirse hücrenin yüzey alanı da orantılı olarak arttırılmalıdır [21]. 2.3.2.2. Yakıt hücresinin çalışma prensibi Prensip olarak, yakıt pilleri elektrokimyasal bataryaların işlevini görür. Elektrokimyasal bataryalardan farklı olarak, yakıt pilleri bitmez ya da şarj edilmesine gerek yoktur. Yakıtla beslendiği sürece elektrik ve ısı formunda enerji üretir. Hidrojen, yakıt pillerinin anoduna beslenir. Oksijen (veya hava) yakıt pillerine katottan girer. Bir katalizör yardımıyla, hidrojen atomu, katoda farklı yollar izleyerek gidecek olan bir proton ve bir elektrona ayrılır. Proton elektrolit içerisinden geçer. Elektronlar, katoda dönüp hidrojen ve oksijen ile birleşerek su molekülü oluşturmadan önce bir elektrik akımı oluştururlar [35]. 29 Şekil 2.16. Yakıt pillinin çalışma şekli Yakıt pilinin çalışması için hidrojen – oksijen veya hidrojen – hava gereklidir. Bir yakıt pilinin merkezinde iki elektrot arasına yerleştirilmiş elektrolit bulunur. Şekil 2.16’dan da görüldüğü gibi hava, katot yüzeyi üzerinden geçer. Elektronlar katoda doğru bir dış devre yoluyla taşınırken hidrojen iyonları da elektrolit yoluyla oksijen elektroda göç ederler. Katotta oksijen ve hidrojen iyonları ile elektronların reaksiyona girmesiyle su elde edilir. Elektronların dış devre yoluyla akışı ile elektrik üretir. Yakıt kullanımındaki yüksek verim nedeniyle, bu elektrokimyasal işlemden çıkan yan ürünler, ısı, buhar halinde su ve anottan katoda elektron akışından doğan elektrik akımıdır. "Yakıt dönüştürücü" içeren bir yakıt pili sistemi hidrojeni herhangi bir hidrokarbondan-doğalgazdan, metanolden ve hatta benzinden elde edebilir [35]. Yakıt hücresi çalışma mekanizması suyun elektrolizinin tam tersidir. Yakıt hücresi için reaksiyon formülü aşağıdaki gibidir [20]. Anotta H2=2H+ + 2eKatotta 1 O2+2H+ + 2e-=H2O 2 Toplam reaksiyon; 30 H2 + 1 O2 =H2O 2 şeklinde gerçekleşir. Bu tepkime sonucunda elektrik, su ve bir miktar ısı açığa çıkar. Açığa çıkan bu ısı miktarı evsel veya herhangi bir uygulama için kullanılarak yakıt hücresinden elde edilen toplam verim arttırılabilir. 2.3.2.3. Yakıt hücresinin çeşitleri Genel olarak yakıt pilleri çalışma sıcaklıkları bakımından iki kategoriye ayrılmaktadır. Bunlar; düşük sıcaklıklı ve yüksek sıcaklıklı yakıt pilleridir [35]. Düşük sıcaklıklı yakıt pilleri; • Alkalin yakıt pili (AFC) • Katı polimer yakıt pili (PEMFC) Yüksek sıcaklıklı yakıt pilleri; • Erimiş karbonatlı yakıt pilleri (MCFC), • Fosforik asit yakıt pilleri (PAFC), • Katıoksit yakıt pilleri (SOFC) Yakıt hücreleri, kullandıkları yakıt ve/veya oksidanta göre de şu biçimde sınıflara ayrılır: • Gaz reaktantlı (Hidrojen, amonyak, hava ve oksijen gibi) • Sıvı yakıtlı (Alkoller, hidrazin, hidrokarbonlar) • Katı yakıtlı (Kömür, hidritler) 31 Bugünkü uygulamalarda çoğunlukla alkalin yakıt pilleri ve fosforik asit yakıt pilleri kullanılmaktadır. Alkalin yakıt pilleri ABD’de geniş bir alanda kullanılırken, fosforik asit yakıt pilleri ise uzay çalışmalarında tercih edilmektedir. Taşıtlara yönelik uygulamalar için katı polimer yakıt pili (PEM) kullanılmaktadır. Sabit tesis enerji üretim santralleri için ise katı oksit yakıt pili (SOFC) ve erimiş karbonat yakıt pili (MCFC) kullanılmaktadır [19]. Çizelge 2.1’de yakıt pili çeşitleri uygulama alanları, avantajları ve dezavantajları yönünden karşılaştırılmaktadır [19,20]. Çizelge 2.1. Yakıt hücresi çeşitlerinin karşılaştırılması [19,20] Yakıt pili Çeşitleri PEMYP AYP FAYP EKYP SOFC Uygulamaları Avantajları Dezavantajları Katı elektrolit aşınma Elektrik ve kontrol sorunlarını Taşınabilir güç azaltır Ulaşım Düşük sıcaklık Ordu,uzay Çabuk çalışma Alkali elektrolit kullanımında katot Ordu tepkimesi daha hızlı Uzay gerçekleşir Yüksek performans Elektrik Yakıt olarak saf Ulaşım olmayan hidrojen Ordu kullanılabilme Yüksek sıcaklık avantajları Elektrik Düşük sıcaklık pahalı katalizörlere ihtiyaç Yakıt içindeki pisliklere karşı aşırı duyarlılık Elektrik Aşınma ve kontrol sorunları azalır Yakıt ve havadaki karbon dioksitin ortadan kaldırılması maliyeti arttırır. Pt katalizörler Düşük akım ve güç Büyük boyut / kütle Yüksek sıcaklık, pil bileşenlerinin aşınmasına ve kırılımına neden olur. Yüksek sıcaklık, pil bileşenlerinin kırılımına neden olur 32 2.3.2.4. Yakıt pilinin avantajları ve dezavantajları Yakıt pili kullanımının birçok avantajı vardır. Bu avantajlar, aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir [19,20,21]: • Çevre dostudur • Doğrudan enerji dönüşümü (yakma yok) • Hareketli parça olmaması • Gürültü kirliliği oluşturmaz, sessiz çalışır • Düşük sıcaklık birimlerinin mümkün olması • Yüksek verimle çalışır • Boyutları küçüktür • Modülerdirler • İnşa edilecek alanda çok az çevre kısıtlamaları gerektirirler • Kısa sürede ve kullanıcıya yakın inşaa edilebilirler • Yakıt olarak saf hidrojenin yanı sıra doğal gaz, metanol veya kömür gazları kullanılabilir • Minimum seviyede kükürt oksit ve azot oksit emisyonları bulunur • Katı atık problemleri yoktur. • Atık ısıları kullanılabilirdir. Yakıt pili kullanımının avantajlarının yanında bazı dezavantajları da vardır. Bu dezavantajlar, aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir: • Üretimi pahalıdır. • Çok yeni bir teknoloji olduğu için Türkiye’de kullanımı azdır. • Sıvı hidrojenin muhafazası petrolün neredeyse 4 katıdır. • Nükleer, güneş, biyoenerji ve rüzgar enerjisiyle üretilecek hidrojen üretiminden CO2 atığı çıkmazken, kömürden üretimde ton başına 600 milyon, doğalgazdan üretimde de 300 milyon partikül havaya karışmaktadır. (Kömürden üretim yer altında yapılması halinde bu risk ortadan kalkacaktır.) 33 2.3.3. PEM (Proton değişim zarlı) yakıt pili ve eşdeğer devre modelinin elde edilmesi Bu tip yakıt hücrelerinde elektrolit olarak polimer madde kullanıldığı için “Proton Değişim Zarlı” (PEM - Katı Polimer yakıt pili - SPFC) yakıt pili adı verilmiştir. Kullanılan elektrotlar ise karbon yapılıdır. Kullanılan polimer zar ince küçük ve hafiftir. PEM yakıt pilinin en önemli özelliği proton iletim özelliği olan bir zara sahip olmasıdır. Bu zarın su, yakıt, oksijen ve havadaki diğer gazları geçirmeyen özelliklerde ısıl, mekanik ve kimyasal direnci yüksek bir malzemeden yapılmış olması gerekmektedir [21]. PEM yakıt pilleri taşıt uygulamaları için en uygun olanıdır. NASA için General Elektrik (GE) tarafından bu yakıt pillerinin ilki geliştirilmiştir. PEM yakıt hücresinin uzay uygulamalarındaki üstünlükleri; bataryayla mukayese edildiğinde, yüksek enerji yoğunluğuna sahip olması, sıvı elektrolitin aşındırıcı etkisinin olmayışı ve plaka tasarımının kolay oluşudur [20]. Tez kapsamında incelenen PEM tipi hücrenin resmi Resim 2.5’de verilmektedir. Resim 2.5. Bir PEM tipi yakıt pili (Ballard Nexa 1.2kW) PEM yakıt hücresinin eşdeğer devre modelinin elde edilmek için farklı çıkış güçlerine sahip üç adet PEM yakıt hücresi akım dalgalanması ve verim açısından karşılaştırılarak eşdeğer devre modeli çıkarılmıştır [33]. Hücrenin DA eşdeğer devresini elde etmek için yapılan deneylerin sonuçları aşağıda verilmiştir. 34 Çizelge 2.2. PEM yakıt hücresinin eşdeğer devre modelinin elde edilmek için kullanılan deneysel sonuçlar [33] Yakıt Hücresi Çeşidi Vo,yüksüz [V] Vtaban [V] Itaban [A] Ptaban [W] Rtaban [Ω] SR-12 40.6 28.9 17.3 500 1.67 NEXA 42.2 26.6 45 1200 0.59 BCS 19.2 12 25 300 0.48 Burada; Vo,yüksüz= Yüksüz çıkış gerilimi Vtaban= Tam yükteki yakıt hücre yığını gerilimi Itaban= Tam yük akımı (RMS) Vtaban= Çıkış gücü Rtaban= İç direnç Bu sonuçlara göre yakıt hücresinin DA eşdeğeri genel olarak Şekil 2.17’deki gibi bir bataryanın DA eşdeğerine benzer şekilde modellenebilir. Şekil 2.17. PEM Yakıt hücresinin DA eşdeğer devre modeli Buradan gerilim regülasyon katsayısı (VRF) hesaplanırsa; VRF = Vo, yüksüz − V o,tamyük Vo,tamyük (2.11) 35 Yakıt hücresinin tam yük çekmesi durumunda çıkış gerilimi; Vo,tamyük= Vo,yüksüz - RpItamyük (2.12) Eşitlikleri birim değerler cinsinden yazmak, sistemleri karşılaştırmak açısından faydalıdır. Gerilim ve akım değerlerinin tam yük değerinin taban değerler olarak seçilmesi ve direncin taban değerinin; Z taban = Vtamyük I tamyük (2.13) biçiminde hesaplanması ile iç direnç birim değeri; R p ,birim = Rp Z taban (2.14) olarak elde edilir. Böylece VRF değeri yeniden yazılabilir; VRF = R p ,birim (2.15) Buradan yakıt hücresinin VA (Volt-Amper) değeri şu biçimde yazılabilir: VA= Vo,yüksüz Itamyük (2.16) Bu büyüklüğün birim değeri için, VAbirim = Vo , yüksüz I tamyük Vtaban I taban (2.17) buradan, VAtaban=VRF+1 (2.18) 36 elde edilir. Buradan PEM yakıt hücrelerinin polarizasyon eğrilerini yani I-V karakteristiği Şekil 2.18’deki gibi elde edilmiştir [33]. Şekil 2.18. PEM yakıt hücrelerinin I-V karakteristiği [33] Yukarıdaki eşitlikler dikkate alındığında VRF değeri çok küçük olan yakıt hücrelerinin verimlerinin daha yüksek olacağı görülmektedir. Bu çalışmadan sonra PEM yakıt hücresinin AA eşdeğer devresini modellemeye yönelik ölçümler yapılmıştır [33]. Bunun için hücreler belli bir çalışma noktasındayken, hücrelere 0.1 Hz -10 kHz aralığında çeşitli frekanslarda küçük genlikli AA işaretler uygulanmış, hücrelerin frekans tepkisi ölçülmüştür. Deneyler farklı DA çalışma noktaları için tekrarlanmıştır. Bu deneylerden elde edilen empedans değerleri genlik ve faz değişimlerini gösterecek biçimde aşağıdaki gibi çizilmiştir [33]. Şekil 2.19. Yakıt hücrelerine 0.1Hz -10 KHz aralığında değişen frekanslar uygulanarak elde edilen genlik ve faz değişimleri [33] 37 Yukarıda tanımlanan DA ve AA deney sonuçlarından yakıt hücresinin dinamik davranışını modelleyebilecek bir eşdeğer devre çıkarılmıştır. Bunun için Nyquist empedans çizimlerindeki her bir yarı çemberin tek bir zaman sabitine karşılık geldiği gerçeğinden yararlanılmıştır. Ölçüm sonuçları üç tane zaman sabitinin varlığını göstermektedir. Şekil.2.20’de bu şekilde geliştirilen belli bir DA çalışma noktasındaki bir PEM hücrenin dinamik davranışını göstermekte kullanılabilecek bir eşdeğer devre modeli verilmektedir [33]. Şekil 2.20. PEM yakıt hücresinin eşdeğer devre modeli [33] 2.4. Sistemde Kullanılan Güç Elektroniği Dönüştürücü Devreleri 2.4.1. DA-DA yükselten (Boost) dönüştürücüler DA-DA dönüştürücüler güneş panelleri uygulamalarında özellikle akü şarj edicisi olarak kullanılmaktadır. Aşağıda Şekil 2.24’de çizilen şekilde ana hatlarıyla bir yükselten dönüştürücünün yapısı gösterilmiştir. Devrenin ana görevi düşük giriş gerilimini yüksek çıkış gerilimine dönüştürmektir. Anahtar durumu kontrol sinyali, sabit periyot T ve çalışma zamanı ile kontrol etmektedir [22,30]. Şekil 2.22(a)’da görüldüğü gibi anahtar iletime geçtiğinde diyot ters olarak kutuplanmış olur ve yalnızca kapasite çıkış kısmına bağlı kalır. Bobin giriş kısmında enerji depolar, yüke yalnızca kapasitenin enerjisi uygulanmış olur [23,30]. 38 Şekil 2.21. Yükselten dönüştürücü devresi a) b) Şekil 2.22. Yükselten dönüştürücü a) açık, b) kapalı periyodu di L Vi = L dt (2.19) Burada Vi giriş gerilimi ve IL bobin akımıdır. Şekil 2.22 (b)’de görüldüğü gibi anahtar kesim konumundayken diyot iletime girer ve bobin ile giriş kaynağından kapasiteye doğru bir enerji akışı başlar. Bu kipte çalışma şu biçimde tanımlanır: 39 di Vi − Vo = L dt (2.20) Sürekli ve periyodik olarak bobin akımı uygulanırsa eşitlik; Vi V − Vo 1 t on = i t off = L L 1− D (2.21) Burada D anahtarın doluluk oranıdır [22,30]. Sonuç olarak, 1 Vo Ts = = Vi t off (1 − D ) (2.22) elde edilir. 2.4.2. DA-DA düşüren senkron (senkron buck) dönüştürücü Hidrojen üretim sisteminde görüldüğü gibi DA bara gerilimi elektroliz için ihtiyaç duyulan gerilimden oldukça fazladır. Dolayısıyla bu gerilimi elektroliz için ihtiyaç duyulan 1,23 V ile 2,06 V arasında bir gerilime indirmek gerekir. Bu nedenle düşüren tür bir DA-DA dönüştürücü kullanımı gerekir. Elektroliz işlemi sonucunda yeteri kadar hidrojen üretmek için sistemden yüksek akımlar geçirmek gerekecektir. Özellikle yüksek akımlar söz konusu olduğunda, düşük çıkış gerilimli dönüştürücülerin verimleri de çok düşük olur. Bunun nedeni, anahtar ve serbest döngü diyotu üzerindeki gerilim düşümlerinin çıkış gerilimi ile karşılaştırılabilir boyutlarda olmasıdır. Bu sorunun çözümü için önerilen yöntem düşüren senkron dönüştürücü kullanmaktır. Gerilimin düşük olması nedeniyle anahtar olarak genellikle MOSFET kullanılır. Bu elemanlar iletimdeyken küçük bir direnç gibi davrandığından ve IGBT ve diyotlar gibi sabit bir gerilim düşümleri olmadığından, senkron dönüştürücülerin verimi yüksek olur [34]. 40 Şekil 2.23.Senkron buck dönüştürücünün devresi Bu devrenin normal düşüren dönüştürücüye üstünlüğü, serbest döngü aşamasında diyottan dolaşacak olan akımın MOSFET elemanından dolaşıyor olması nedeniyle gerilim düşümünün, dolayısıyla güç kaybının az olmasıdır. Dönüştürücünün çalışma dalga biçimleri Şekil 2.24’te verilmektedir. Şekil 2.24. Senkron buck dönüştürücünün dalga şekilleri 41 Senkron düşüren dönüştürücüde anahtar doluluk oranı; D= VO Vs (2.23) eşitliği ile hesaplanır. Anahtar iletimde iken kaynaktan gelen enerji endüktans akımını sabit bir eğimle arttırırken, anahtarın kesime sokulmasıyla, endüktans akımı senkron MOSFET üzerinden serbest döngü yapmaya başlar. Bunun için bu MOSFET’in kapısına gerilim uygulanması gereklidir. Çıkış geriliminde ve endüktans üzerinde dalgalanmalar meydana gelmektedir. Çıkış gerilimindeki dalgalanma: ∆V o = Ts V o .(1 − D).Ts 8C L (2.24) ile hesaplanır. Endüktans üzerindeki dalgalanma ise: ∆I L = Vo .(1 − D).Ts L (2.25) eşitliği ile hesaplanmaktadır. 2.4.3. DA-AA dönüştürücü (evirici) Eviriciler genel olarak DA sinyali AA sinyale çeviren elektronik devreler olarak tanımlanabilirler. Güneş panellerinden elde edilen doğru gerilim evirici yardımıyla AA gerilime çevrilebilir. Güneş enerji sistemlerinin ev uygulamaları ve AA motorlu pompa uygulamaları gibi yerlerde kullanılmasından dolayı AA güce ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeple eviriciler bu uygulamalarda anahtar eleman rolü üstlenmektedirler [29,30]. Eviricilere ait olan en önemli özellikler : a) Giriş gerilimi aralığı: Eviricim nominal şartlarda çalışmasını sağlayacak DA giriş voltajı olarak tanımlanır. 42 b) Nominal ve maksimum çıkış gücü: Evirici tarafından AA yüklere sağlanabilecek nominal ve maksimum çıkış gücü olarak tanımlanır. c) Toplam harmonik bozulması: Ana harmonik dışındaki tüm harmoniklerin etkin değerlerinin karelerinin toplamının karekök değerinin ana harmonik etkin değerine bölünmesidir. d) Evirici verimi: Çıkış güç değerinin giriş güç değerine oranı olarak tanımlanır. η= PAA PDA (2.26) Değişik ölçüler kullanılarak eviriciler sınıflandırılabilirler [30]. 1) Çıkışına göre: Tek fazlı veya üç fazlı eviriciler 2) Anahtarlama işlemine göre: Hat takip edici eviriciler: Bu eviricilerde fazlar tarafından kontrol edilen tristör, mosfet gibi yan iletkenlerle anahtarlama yapılır. Kendinden tetiklemeli eviricilerde ise güç anahtarları evirici tarafından kontrol edilir. Genellikle eviriciler anahtarlama operasyonuna göre 3 ayrı sınıfa ayrılırlar. a) Darbe genişlik modülasyonu sınıfı b) Kare dalga eviriciler c) Değişen sinüs dalgalı eviriciler 43 Şekil 2.25. Tek faz köprü eviricinin devre çizimi Şekil 2.26. Tek faz köprü evirici dalga şekilleri [12] Şekil 2.27. Eviricinin yüksek endüktif yük altındaki çıkış akımı [12] 44 Şekil 2.27’de görüldüğü gibi Q1 ve Q2 anahtarları devrede, Q3 ve Q4 anahtarları devrede değilken yük üzerinde giriş gerilimi (Vs) görülecektir. Eğer Q3 ve Q4 anahtarları devrede, Q1 ve Q2 anahtarları devrede değilse yük üzerinde giriş geriliminin tersi (-Vs) görülecektir [12]. Buradan AA çıkış geriliminin RMS değeri; ⎛ 2 To / 2 2 ⎞ Vo = ⎜⎜ Vs dt ⎟⎟ ∫ To 0 ⎝ ⎠ 1/ 2 (2.27) eşitliğiyle hesaplanmaktadır [12]. 2.5. Enerji Depolama Sistemleri Şebekeden bağımsız bir FV sistemin en önemli bileşenlerinden biri enerji depolama sistemleridir. Çünkü FV sistemin çıkış gücü sürekli olarak değişebilmektedir. Güneş ışığının mevcut olduğu saatler boyunca FV sistem yükü besler ve elektrik enerjisini depolar ancak karanlık durumda veya güneş ışığının yeterli olmadığı durumlarda ise enerji kaynağı olarak yük direkt olarak enerji depolama sisteminden (akü, yakıt hücresi v.b.) beslenmektedir [16]. Bu tezde, enerjinin elektrokimyasal bataryalar yanında hidrojen aracılığıyla da depolanması öngörülmüştür. 2.5.1. Akü sistemleri Fotovoltaik sistemlerin çoğunda, güneş ışığından alınan enerji, modüller aracılığıyla toplanarak, gece veya bulutlu günlerde kullanılabilmek için kimyasal enerjiye dönüştürülerek akülerde depolanır. Ayrıca, eğer güneş pillerinden alınan güç, istenen miktarda değilse, aradaki fark akülerden karşılanabilir. Aküler elektrik enerjisini kimyasal yollarla depolayabilen cihazlardır. Tekrar şarj edilebilme özellikleri sayesinde defalarca kullanılabilirler. Akü içerisinden elektrik enerjisi kullanıldıktan sonra kimyasal malzemeler orijinal formlarına geri döner ve daha sonra şarj edilerek tekrar kullanılabilirler. Akü şarjı elektrolitik yöntemin özel bir 45 formudur. Tekrar şarj edilebilen akülerdeki deşarj-şarj döngüsü, akü şarj seviyeleri pratik uygulamalarda istenilenin altına düşünceye kadar devam eder [24, 30]. 2.5.1.1. Akümülatörlerin yapısı ve eşdeğer devre modeli Elektrik enerjisini depolamaya yarayan bu sistemler konusunda çok yoğun çalışma yapılmasına rağmen, eski tip kurşun-asit akülerin yerine geçebilecek depolama sistemleri hala tam olarak geliştirebilmiş değildir. Ancak, kurşun-asit daha iyi hale getirilmiştir. Bunun yanı sıra, Nikel-Kadmiyum, Nikel-Hidrojen, Nikel-Metal Hidrat, Çinko, Çinko Bromür, Çinko-Manganez dioksit, Çinko-Hava, Sodyum-Sülfür, Lityum ve redox piller üzerinde de çalışmalar devam etmektedir [15,30]. Akülerin elektrik eşdeğer devresi Şekil 2.28'deki gibi bir direnç ve bir sabit güç kaynağı ile gösterilebilir [25,26,30]. Şekil 2.28. Akü basit modeli Bataryanın bir yükü beslemesi (boşalma) sırasında uçlarındaki gerilim E = V- I Ro (2.28) biçiminde ifade edilir. Burada Ro olarak isimlendirilen iç direnç parametresi deşarj zamanı boyunca sürekli değişen bağlantı noktalan dirençleri, akü kapasitesi ile değişen yüzey direnci farklı dirençlerin toplamından oluşmaktadır [25,30]. 46 2.5.1.2. Akü şarjının temel prensipleri Elektrokimyasal bataryalar, uçlarından ters yönde DA akıtılarak yeniden doldurulabilirler. Akülerin şarj edilmesi tamamıyla elektrolitik bir süreçtir. Akülerin şarj ve deşarj süreçleri, çalışma ortam sıcaklığı ve koşulları akü ömrünü çok etkiler. Akülerin şarj ve deşarjı esnasında enerjinin bir kısmı sıcaklığa dönüşür.[24,26,30] V şarj = I şarj R iç +V akü (2.29) Aküler, akım veya gerilim denetimli şarj edilebilirler. Gerilim denetimiyle doldurma sırasında uygulanan şarj geriliminin arttırılması şarj süresini kısaltır ancak gerilim artışı iç kayıpların da artmasına neden olur. Bu da akünün kullanım zamanının azalmasına sebep olur. Sabit akım ile akülerin şarj edilmesi metodu sabit gerilim yönteminden daha uzun zaman alır, ancak daha sağlıklıdır. Güneş panelleri de bir akım kaynağı olarak davrandığı için güneş enerjisi sistemlerinde kullanılabilecek en elverişli yöntem akım denetimi yöntemidir [24, 30]. 2.5.1.3. Akümülatörler için tanımlanan parametreler Herhangi bir uygulama için batarya seçimi yapılacağı zaman dikkat edilmesi gereken çeşitli parametreler vardır. Bu parametreler şu biçimde tanımlanmıştır [16]: 1) Nominal kapasite Qmax: Bataryada depolanabilecek en fazla yük miktarını gösterir. Birimi Amper–saat (Ah) olarak ifade edilir. Genelde anma akımı ile birlikte tanımlanır. Kapasitenin anma akımına bölünmesi ile elde edilen değer, anma akımının ne kadarlık süre ile sağlanabileceğini gösterir. 2) Şarj durumu (State of charge - SOC): Bataryanın herhangi bir andaki kapasitesinin nominal kapasitesine oranıdır. Şarj durumunun 0 ile 1 arasında bir değeri olacağı açıktır. Eğer SOC=1 ise batarya tamamen dolmuş demektir. Eğer SOC=0 ise batarya tamamen boşalmış demektir. SOC = q/ qmax (2.30) 47 3) Şarj/deşarj rejimi: Bu parametre nominal kapasite ve şarj/deşarj akımı arasındaki ilişkiyi ifade eder. Saatteki şarj/deşarj hızıdır. Örneğin 150 Amper-saatlik bir batarya 5 Amperlik bir deşarj akımıyla 30 saat deşarj rejimine sahip olduğu hesaplanır. 4) Verim: deşarj boyunca şarj aktarımının oranıdır. Şarj miktarının ihtiyaç olan ilk durumdaki şarja oranıdır. Şarj durumuna ve şarj/deşarj akımına bağlı olarak değişir. 5) Ömür: Bataryanın nominal kapasitesinin %20’sinin kaybından önce devam eden döngünün sayısıdır. Gerekli akümülatör kapasitesinin hesaplanması Bir akümülatörün yükü desteklemek için gerekli olan Amper-saat (Ah ) cinsinden kapasitesini Eş. 2.31 ile hesaplarız [27]: Ah = E akü η desarj (N S _ akü .Vdesarj ).DoD .N p _ akü (2.31) Burada; Eakü = Deşarj başına aküden istenen enerji ηdeşarj = Deşarj yolunun(diyot, kablo, bobin..) verimi Ns_akü = Seri bağlı akülerin sayısı Vdeşarj = Deşarj süresince ortalama hücre gerilimi DoD = İstenen ömür için izin verilen maksimum deşarj derinliği Np_akü = Parelel bağlı akülerin sayısı 2.5.2. Hidrojen ile enerji depolama sistemleri Kısıtlı depolama özelliği olan aküler dışında enerjinin çok büyük ölçekte depolanması için günümüzde irdelenen seçeneklerden biri üretilen enerjiyle hidrojen üretmek ve hidrojeni depolamaktır. Depolanan hidrojeni daha sonra istenilen yer ve 48 zamanda kullanmak mümkündür. Burada en büyük engel, hidrojene dönüşüm ve daha sonra hidrojenin depolanması ile kullanımı sırasında ortaya çıkan yüksek maliyet olmaktadır. Bu engelin aşılması için güneş enerjisi kullanılarak hidrojen üretim maliyeti içindeki ilk enerji maliyeti düşürülmekte, böylece sistemler daha ekonomik hale getirilmektedir. Hidrojenin istenilen yerde kullanımı için geliştirilen yakıt pillerinde büyük ilerleme görülmektedir [15]. Bir kilo kurşun asit akü saatte 40 Watt elektrik enerjisine eşdeğer enerjiye sahipken, bir kilo Hidrojen 38000 Watt elektrik enerjisine eşdeğer enerjiye sahiptir. Hidrojen, petrolün bitmeye başladığı 2000'li yıllarda yerine geçebilecek tek yakıt tipidir. Tüketildiğinde egzozundan su çıkan, çevreye hiç zarar vermeyen, üretilirken güneş enerjisinden faydalanan bir madde olma yolundadır. Dünyamızda hidrojen bol miktarda vardır. Fakat hidrojeni yakıt gibi kullanabilmek için saklamak gerekir. Hidrojen saf halde -253°C derecededir. Problem ise hidrojeni saklanabilir hale sokmak, ve hidrojeni tüketerek, enerji elde etmektir. 2.5.2.1. Hidrojenin depolanması Hidrojenin belki de en önemli özelliği, depolanabilir olmasıdır. Alternatif enerji kaynakları, güneş ve rüzgar enerjisinin taşınma ve depolanma sorunu, doğalgazdan elde edilen hidrojenin de, alev alma riski vardır. Bu yüzden hidrojenin güvenli bir şekilde depolanması ve taşınması önem kazanmaktadır. Hidrojen depolama metotları genel olarak [19]; Tanklarda gaz ve sıvı olarak depolama Hidrojen taşıyıcı hidrokarbonlarda (metanol gibi) kimyasal depolama Hidrojeni bazı metal alaşımlarıyla reaksiyona girdirerek metal-hidridler şeklinde depolama Katı nano yapılarda depolama olarak sınıflandırılabilmektedir. 49 Hidrojenin basınçlı gaz olarak depolanması Bu yöntem en ekonomik çözüm şekli olmakla birlikte hidrojenin enerji yoğunluğunun oldukça düşük oluşu ve taşıt boyutlarına bağlı olarak basınçlı kapların belirli boyutlarda yapılma zorunluluğu nedeni ile depolanan hidrojen miktarı ağırlık olarak yetersiz kalmaktadır. Hidrojen gazının yüksek basınçta depolanması en eski ve en çok kullanılan metottur. Hidrojen uygun nitelikli çelik tanklarda gaz veya sıvı olarak depolanabilir. Ancak gaz olarak depolamada yüksek basınç nedeniyle tank ağırlıkları problem yaratmaktadır. Hidrojen gazını depolamanın belki de en ucuz yöntemi, doğal gaza benzer şekilde yer altında, tükenmiş petrol veya doğal gaz rezervuarlarında depolamaktır. Hidrojenin sıvı olarak depolanması Sıvı hidrojen bilinen yakıtlar içerisinde kaynama noktasındaki yoğunluğu en küçük ve özgül itme kuvvetinin en yüksek olması sebebiyle roketler, süpersonik ve hipersonik uzay araçlarında yakıt olarak kullanılır. Hidrojenin sıvı olarak depolanması yüksek maliyet nedeniyle uzay araçları ve bazı roketlerden başka uygulamalarda tercih edilmemektedir. Hidrojenin sıvı halde depolanmasının bir takım yararları ve zararları vardır. • Ağırlık olarak nispeten hafif bir depolama şeklidir. • Taşıtta eğer klima ünitesi varsa sıvı hidrojen soğutma amaçlı kullanılabilir. • Sıvılaştırma için gerekli enerji büyüktür. Sıvılaştırma için hidrojen gazı kullanılmaktadır. • Hidrojenin gaz halden sıvı hale geçerken bir kısmı buharlaşır bu sebeple faz değişiminin hızlı bir şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. • Sıvı olarak hidrojenin tanklarda depolanması ve kullanılması sırasında buharlaşma kayıpları meydana gelir . Hidrojenin tanklarda depolanması, düşük sıcaklıklarda gerçekleştiğinden kullanılacak yakıt tankının, ısı yalıtımının çok iyi yapılması germektedir. 50 Hidrojenin metal hidrid şeklinde depolanması Küçük miktarlardaki hidrojenin depolanması için önerilen yöntemdir. Hidrojen hidrid metallerle veya bu metallerin alaşımlarıyla kimyasal kombinasyon oluşturarak depolanır. Hidridler, bir tank içinde hidrojen gazının metal alaşım parçacıkları ile bileşik oluşturmuş şekilde depolanmasıdır.Hafif kütleli metal hidridler tercih edilmektedir. Hidridlere ısı verildiğinde hidrojen serbest kalmaktadır. Hidrid oluşturan metaller ve alaşımlar, bir süngerin suyu absorblaması gibi hidrojeni absorbe eder. Kullanım sırasında da ısıtma ile hidrojen salınır. Metal hidrit sistemleri güvenilir ve az yer kaplar, ancak ağırdır ve pahalıdır. Sodyum bor hidrürde hidrojen depolamanın en önemli üstünlüğü depolanan hidrojenin oda sıcaklığında geri alınabilmesi ve geri alımın katalizör yardımı ile kolaylıkla kontrol edilebilmesidir. Katı nano yapılarda depolama Son yıllarda karbon nano-yapıların (nano-tüp, nano-fiber vb.) çok büyük miktarlarda hidrojen depolama kabiliyetlerinin olduğu görülmüştür. Hidrojen gazı, boyutları milimetrenin milyonda biri mertebelerinde olan tüpçüklerin içinde yüksek yoğunlukta depolanmaktadır. Nano-yapıların yüksek maliyetleri günümüzde pratik olarak kullanımlarını engellemektedir, fakat yakın bir gelecekte nano-yapıların hidrojen depolanmasında en önemli rol oynayacağı açıktır. Son yıllarda yapılan çalışmalar sonucu hidrojen karbon nanotüplerde de depolanabilmektedir. Karbon nanotüpler kısaca grafit tabakaların tüp şekline dönüşmüş halidir. Çapları birkaç nanometre veya 10-20 nanometre mertebesinde, boyları ise mikron seviyesindedir. 2.5.2.2. Elektroliz Bir elektrik iletkenliğine sahip çözelti içerisine iki elektrot daldırılıp, bu hücreye dıştan bir akım uygulayarak elektrotlarda kimyasal reaksiyonlar meydana getirilmesi olayına elektroliz denir. Elektrolizin meydana gelmesi için, hücreye anot ve katot denge potansiyellerinin toplamından daha büyük potansiyelde bir gerilimin uygulanması gerekir. Su içerisine redoks katalizör, değişik mikroorganizmalar 51 katılarak güneş ışığı yardımıyla oluşan kimyasal reaksiyon sonucunda hidrojen elde edilir [34]. Şekil 2.29. Bir elektroliz hücresinde akım ve elektronların yönü Hidrojen üretimi direkt olarak akımla orantılıdır. Saf su için bir elektroliz tipinde hücre gerilimleri arasındaki ilişki; I akımı ve T sıcaklığında aşağıdaki formülde verilmiştir[34]; ⎡ ⎛r ⎞ ⎤ V = ⎢a 0 + a1T + b. ln(T ) − ⎜ 0 ⎟ I ⎥ N S ⎝T ⎠ ⎦ ⎣ (2.32) Burada; V : Gerilim I : Akım T : Sıcaklık Ns : Elektroliz hücrelerinin sayısı r0 : Hücrelerin iç direnci A0, a1 ve b ise deneysel olarak sonuçlanan ve elektrolizin tipine bağlı olan sabitlerdir. Bu denkleme göre elektroliz devresinin akım- gerilim karakteristiği Şekil 2.30’da gösterilmektedir. 52 Şekil 2.30. Elektroliz devresinin I-V karakteristiği Elekrolizörün elektrik verimliliği (ηe); ηe = ηi . ηv (2.33) olarak hesaplanır. Burada ηi akım verimliliği, ηv ise gerilim verimliliğidir. Gerilim verimliliği; ηV = Vo V (2.34) Akım verimliliği; ηi = C c .Vel N s .I (2.35) Burada; Vel : Hidrojen üretim oranı Cc : Ddönüşüm sabiti Vo : Elektroliz reaksiyonları için terslenebilir gerilim Buradan elektroliz elektrik verimliliği; ηe = C c .Vel V0 . N s .I V olarak hesaplanmaktadır. (2.36) 53 2.6. Denetleyiciler 2.6.1. Şarj denetleyicisi ve şarj kontrolü tasarımı Denetleyiciler şebekeden bağımsız FV sistemin zeminini oluşturmaktadır. Bütün güç sistemlerinde sistemi oluşturan komponentlerin birbirleri arasındaki etkileşimin kontrol stratejisi belirtilmelidir. Örneğin bataryanın depolama özellikleri şarj kontrolü olarak tanımlanır. Şarj kontrolü, bataryalar ve yüklerin batarya gerilimindeki depolama bilgileriyle ve batarya geriliminin uygun minimum ve maksimum değerlerinin bilinmesiyle FV sistemin enerji akışını yönetir. Burada iki ana çalışma modu mevcuttur [16]: 1) Batarya geriliminin minimum ve maksimum voltajları arasında yükselip azalmasıyla oluşan normal çalışma durumu, 2) Batarya geriliminin kritik değerlerini aştığında oluşan aşırı şarj-aşırı deşarj durumu. 2.6.1.1. Aşırı şarja karşı bataryanın korunması Aşırı şarja karşı bataryanın korunması, terminal geriliminin belirli eşik geriliminden (Vmax_off ) yükselmesi durumunda ve yük tarafından istenen akımın FV panellerinden gelen akımdan daha düşük olduğu durumda FV panellerin sistemden bağlantılarının kesilmesiyle sağlanır. PV panelleri, terminal geriliminin belirlenen Vmax_on değerine kadar artmasıyla yeniden sisteme bağlanır. Bu anahtarlama durumu, hysterisis döngüsüyle Şekil 2.31’deki gibi gösterilebilir [16]. Şekil 2.31. Aşırı şarj korumasının çalışma prensibi 54 2.6.1.2. Aşırı deşarja karşı bataryanın korunması Aşırı deşarja karşı bataryanın korunması, terminal gerilimi Vmin_off eşik geriliminden daha aşağılara düştüğünde ve yük tarafından istenen akımın FV tarafından üretilen akımdan çok daha büyük olduğu durumda yükün devreden çıkmasıyla sağlanır. Terminal gerilimi belirlenen Vmin_on değerinin üzerine çıktığı zaman yük yeniden devreye alınır. Bu anahtarlama durumu, hysterisis döngüsüyle Şekil 2.32’deki gibi gösterilebilir [16]. Bu anahtarlama elektromekanik elemanlar (röle, bara vb.), bipolar transistorlar veya MOSFET’lerle yapılabilir. Denetleyici kontrolü Çizelge 2.3’deki gibi adım adım modellenmiştir. Şekil 2.32. Aşırı deşarj korumasının çalışma prensibi Çizelge 2.3. Denetleyicinin kontrol adımlarının özeti [16] Kısıtlamalar Durum kontrolü komutu 1 V>Vmax_off ve Iload<Ipv PV panelleri sistemden çıksın 2 Komut 1 sona ermiş ve V<Vmax_on PV panelleri sisteme yeniden bağlansın 3 V<Vmin_off ve Iload>Ipv Yük sistemden çıksın 4 Komut 3 sona ermiş ve V>Vmin_on Yük yeniden sisteme alınsın 55 3. SİSTEMİN TASARIMI, MODELLEMESİ VE BENZETİMİ Bu bölümde, ortalama bir konutun enerji gereksinimini güneşten ve yakıt hücresinden sağlayan bir sistemin tasarımı yapılmakta, tasarlanan sistemin bileşenleri tanıtılmakta, her bileşenin modeli incelenmektedir. Son olarak, tasarlanan sistemdeki her bir birimin benzetim sonuçları incelenmektedir. 3.1. Şebekeden Bağımsız Güneş-Hidrojen Hibrit Sistemin Genel Modeli Şebekeden bağımsız bir güneş-hidrojen karma sisteminin blok şeması Şekil 3.1’de gösterilmektedir. Bu sistemde güneşten alınan enerji, fotovoltaik piller vasıtasıyla elektrik enerjisine çevrilmekte ve bataryalarda depolanmaktadır. Konutun gereksinim duyduğu sinüzoidal gerilim, batarya geriliminin uygulandığı eviriciden elde edilir. Şekil 3.1. Şebekeden bağımsız güneş-hidrojen hibrit enerji sisteminin blok şeması PV panelden sağlanan güç ve yükün ihtiyacı olan güç arasındaki ilişkiye göre denetleyici vasıtasıyla yükün az olduğu zamanlarda bu üretilen enerjinin fazlalığı akümülatörlerde ve akümülatör dolduğunda ise elektroliz vasıtasıyla hidrojen olarak depolanacaktır. Gece güneş ışığının yetersiz olduğu veya üretilen gücün yükü 56 karşılamadığı zamanlarda enerji gereksinimi öncelikle bataryalarda depolanan enerjiden karşılanır. Batarya geriliminin düşmeye başlaması durumunda ise yakıt hücreleri devreye alınır ve depolanmış olan hidrojen bu hücrelerde elektrik enerjisine dönüştürülür. Sistem, 24 V veya 48 V DA barasına sahip olabilir. Güneş pillerinden alınan enerji, bir MGNİ (Maximum Power Point Tracker) devresi yardımıyla bataryaya uygulanır. Elektroliz devresi devreye alınacağı zaman, güneş pillerinin çıkışı başka bir DA/DA devresi (Senkron Buck dönüştürücü) ile elektroliz aygıtına uygulanır. Yakıt hücresinin devreye girmesi durumunda, bu hücrenin ürettiği DA gerilim yine bir DA/DA dönüştürücü yardımıyla (Boost dönüştürücü) DA bara gerilimine dönüştürülür. 3.2. Tasarımın Ankara’da Uygulanabilirliği Şekil 3.2. Dünya yıllık güneşlenme potansiyeli haritası [5] Şekil 3.2’de görüldüğü gibi ülkemiz yıllık ortalama günde 2,0-3,9 saat güneşlenme potansiyeli olan bölgede bulunmaktadır. Buna göre ülkemiz için güneş enerjisi kullanım koşullarının uygun olduğu görülmektedir. Çizelge 3.1’de ise Türkiye'nin yıllık toplam güneş enerjisi potansiyelinin bölgelere göre dağılımı gösterilmektedir. 57 Çizelge 3.1. Türkiye'nin yıllık güneş enerjisi potansiyelinin bölgelere göre dağılımı [32] Bölge Toplam ortalam a güneş enerjisi kWh/m2 -yıl En çok güneş enerjisi (Haziran ) En az güneş enerjisi (Aralık) Ortalama güneşlen me süresi En çok güneşlen me süresi (Haziran) En az güneşle nme süresi (Aralık) kWh/m2 kWh/m2 saat/yıl saat saat Güneydoğu Anadolu 1.460 1.980 729 2.993 407 126 Akdeniz 1.390 1.869 476 2.956 360 101 Doğu Anadolu 1.365 1.863 431 2.664 371 96 İç Anadolu 1.314 1.855 412 2.628 381 98 Ege 1.304 1.723 420 2.738 373 165 Marmara 1.168 1.529 345 2.409 351 87 Karadeniz 1.120 1.315 409 1.971 273 82 Çizelge 3.1’de görüldüğü gibi toplam ortalama güneş enerjisinin en yoğun olduğu bölge Güneydoğu Anadolu Bölgesi, en az olduğu bölge ise Karadeniz Bölgesidir. İç Anadolu Bölgesinin de toplam ortalama güneş enerjisinin yüksek olduğu bölgelerden birisi olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, Ankara bu tür bir projenin gerçekleştirilmesi için uygun niteliktedir. 3.3. Sistemin Tasarımı İçin Gerekli Güç İhtiyacının Tespit Edilmesi Şebekeden bağımsız bir sistemin tasarımında ilk aşama güç gereksiniminin belirlenmesidir. Bu tez kapsamında ortalama bir konutun enerji gereksiniminin karşılanması öngörülmüştür. Tasarıma temel alınan konuttaki enerji tüketiminin Çizelge 3.2’de belirtilen kalemlerde ve miktarlarda olduğu varsayılmıştır. 58 Çizelge 3.2. Sistemin tasarımı için gerekli güç ihtiyacı Cihaz Güç (kW) Aylık Güç İhtiyacı (kW-h) Günlük Harcanan Güç (kW-h) 1.2 36 Buzdolabı* 1.20 Günlük Kullanım Süresi (Saat - h) 24 Çamaşır Mak. 0.50 0.5 0.25 7.5 Televizyon 0.08 6 0.48 1 Ütü 1.1 0.5 0.55 3.3 Fırın 2 0.2 0.4 3 Süpürge 1.8 0.5 0.9 5.4 Aydınlatma 0.15 5 0.75 18 TOPLAM 6.83 4.53 135.9 * Buzdolabının günlük toplam tüketim değeri kullanılmıştır. 3.3.1 Batarya hesapları Çizelge 3.2’den yapılacak ilk çıkartım, bataryaların anlık olarak sağlaması gereken güç değeridir. Batarya gerilimi 48 V olarak seçilirse, anlık olarak 6.83 kW gücün bataryadan çekilebilmesi için, bataryanın akım değerinin en az; I= 6.83 = 142.29 A 48 (3.1) olması gerektiği anlaşılır. Bu değer, bundan böyle 150 A olarak kabul edilecektir. Batarya gerilimi, bilindiği gibi, 12 V, 24 V, 48 V veya 96 V olabilir. Bu çalışmada 48 V seçilmesinin nedeni, bu değerin hem güneş pili hem de yaıt hücresi çıkışının üzerindeki ilk değer olmasıdır. Aynı zamanda batarya gerilimi 48 V tutularak sistemdeki DA akım değerlerinin düşük kalması sağlanmaktadır. Kurulacak sistemin besleyeceği konutun, sisteme herhangi bir enerji girdisi olmadan ne kadar süre ile enerjilendirilebileceği, tasarım için önemli bir parametredir. Konutun bir gün süreyle hiçbir enerji girdisi olmadan beslenebilmesi için, sistemde 59 4.53 kW-h enerji depolanmış olması gereklidir. Kullanılacak bataryaların hesabı, bu bilgiden yola çıkılarak yapılabilir. Ancak, tasarlanacak sistemde iki noktada enerji depolanması söz konusudur. Bu çalışmada, depolanacak enerjinin bataryalarda ve hidrojende eşit miktarda olmasına karar verilmiştir. Bu durumda bataryanın depolaması gereken enerji miktarı 4.53/2 = 2.265 kW-h olarak kabaca hesaplanabilir. Ancak, dikkate alınması gereken iki nokta daha vardır. Bunlar, bataryanın dolmaboşalma işlemleri sırasında kaybedilecek enerji ve bataryanın boşalma derinliğidir. Batarya veriminin % 80 olduğu kabul edilirse, bataryaya doldurulması gereken enerji E= 2.265 = 2.83 kW − h 0.8 (3.2) olarak hesaplanır. Bataryaların, belli bir derinliğin altına kadar boşaltılmaları sakıncalı olduğu için, seçilecek bataryada bu sınırın 0.5 olması uygun görülmüştür. Bu da bataryada depolanacak toplam enerjinin 5.66 kW-h olması demektir. Batarya gerilimi 48 V olduğuna göre, bataryanın A-h kapasitesi C= 5.66 = 117.9 A − h 48 (3.3) olarak bulunur. Buna göre gereksinim duyulan batarya değerleri 48 V, 118 A-h olarak elde edilmiştir. Bu niteliklerde bir batarya bankası, 4 adet 12 V, 150 A-h batarya seri bağlanarak elde edilebilir. 60 3.3.2. Sistemde kullanılacak FV panel özelliklerinin seçimi Sistemin günlük enerji gereksinimi 4.53 kW-h olarak hesaplanmıştı. Güneş pilleri ile çıkış arasında bulunan cihazların verimleri dikkate alınarak bir giriş gücü hesaplaması yapılmalıdır. FV panellerin arkasında kullanılacak dönüştürücünün ve batarya çıkışında kullanılacak eviricinin verimleri % 95, batarya veriminin ise %80 olarak alınması durumunda giriş enerjisi E in = 4,53 = 6.27 kW − h 0,95 * 0,8 * 0,95 (3.4) olarak hesaplanır. Ankara’nın günde ortalama 3 saat güneş enerjisinden yararlanabileceği düşünüldüğünde, anlık güç P in = 6,27 = 2.09 kW 3 (3.5) olarak hesaplanır. Bu çalışmada, OST 85 Watt FV modüllerin kullanılmasına karar verilmiştir. Modül sayısını bulmak için toplam güç gereksiniminin modül gücüne bölünmesi gereklidir. n= 2090 = 24.5 85 (3.6) Dolayısıyla, 24 adet FV panelin, kurulacak sistem için yeterli olacağı anlaşılmıştır. OST 85 FV panellerde kullanılan hücrelerin teknik özellikleri Çizelge 3.3’te verilmektedir. OST 85 panelinde, 36 adet hücre seri bağlanmıştır. Bu durumda tüm panelin açık devre gerilimi 22 V civarında olmaktadır. Panel, Şekil 3.3’te gösterilmektedir. 61 Çizelge 3.3. OST 85 monokristal silikon FV pilin teknik özellikleri [32] OST 85 Monokristal Silikon FV pil Monokristal silikon Malzeme 125mm x 125mm ± 0.5 mm Format Kalınlık 260µm + 40 µm %2-%4 Silver Ön (-) Siyah silikon hücre Ön (-) 4.5 mm eninde lehim yastıklı (Ag-Al) Arka (+) Arka yüzey alanı (Al) Arka (+) 0.606 Açık devre gerilimi (V) 4.89 Kısa devre akımı (A) 0.500 V (V) max 4.7 I (A) max 4.37 I (A) min 2.23-2.26 Watt Pmax % 15- % 15.24 Verim Şekil 3.3. Sistemde kullanılan OST 85 monokristal FV panel 3.3.3. Seçilen FV modülün I-V karakteristiğinin elde edilmesi Her ne kadar kullanılan panele ilişkin I-V karakteristiği üretici kuruluş tarafından sağlanıyor olsa da, gerçek çalışma koşullarında panellerin nasıl bir karakteristiğe sahip olduğunu belirlemek için bazı deneyler yapılmıştır. Bu deneylerde, ayarlanabilir açılı bir sehpanın üzerine yerleştirilen FV modülün çıkışına değişken bir yük bağlanmış ve değişik saatlerde, değişik açılarda denemeler yapılarak modülün I-V karakteristikleri elde edilmiştir. Yapılan deneylerde sehpa açısından yararlanarak ışınların geliş açısının hesaplanması, Şekil 3.4’e göre yapılmıştır. 62 Şekil 3.4. Güneş ışınlarının geliş açısının sehpa eğimi ile ilişkisi Sehpanın yer ile yaptığı açı (β), sehpanın üst ucunun yere izdüşümünün, sehpa alt ucuna mesafesi (d) ve sehpa yüksekliği (h) kullanılarak hesaplanabilir. tan β = h d (3.7) Buradan da ışın geliş açısı Ω = 90 − β (3.8) eşitliği ile hesaplanabilir. 26 Nisan 2007 tarihinde yapılan deneylerde farklı saatlerde ve açılarda ölçümler yapılmıştır. Bu ölçümlerin koşulları ve ölçülen değerler EK-4’de verilmektedir. Ölçüm sonuçları ise Şekil 3.5 ile Şekil 3.7 arasında verilmektedir. Deney gününde hava koşulları nedeniyle öğle saatine doğru güneş ışınlarının şiddeti düşmüş ve dolayısıyla aynı akımlarda daha düşük çıkış gerilimleri elde edilmiştir. En yüksek enerji aktarımı da açının en yüksek değerinde gerçekleşmiştir. Açı düştüğü zaman alınan enerjinin de düştüğü görülmektedir. 63 I-V karakteristiği (53 derece için) 25 Gerilim (V) 20 15 saat 9.45 10 saat 10.30 5 saat 11.20 0 0 1 2 3 4 5 Akım (A) Şekil 3.5. Panel I-V karakteristiğinin zamanla değişimi (530 için) I-V karakteristiği (42 derece için) 25 Gerilim (V) 20 saat 9.50 saat 10.25 15 10 saat 11.22 5 0 0 1 2 3 4 5 6 Akım (A) Şekil 3.6. Panel I-V karakteristiğinin zamanla değişimi (420 için) I-V karakteristiği (23 derece için) Gerilim (V) 25 20 15 saat 10.35 10 saat 11.25 5 0 0 1 2 3 4 5 Akım (A) Şekil 3.7. Panel I-V karakteristiğinin zamanla değişimi (230 için) 64 Benzer bir deney, kurulu olan paralel bağlı 24 FV panelin tümü üzerinde yapılmıştır. Bu ölçümün sonuçları ve üçüncü dereceden uydurulan eğri Şekil 3.8’de görülmektedir. Şekil 3.8. 24 adet OST-85 FV panelin I-V karakteristiği Yapılan bu ölçümlere dayanarak güneş panellerinin basit bir modeli çıkartılabilir. MATLAB ortamında eğri uydurma yöntemi kullanılarak, bir eğri için aşağıdaki üçüncü dereceden eşitlik elde edilmiştir. I = −0,08V 3 + 1,9V 2 − 14V + 130 (3.9) Elde edilen eğri, benzetim çalışmaları sırasında güneş panellerini modellemekte kullanılmıştır. 65 3.3.4. Yakıt pilinin I-V karakteristiğinin elde edilmesi Kurulu sistemde bir adet Ballard Nexa 1.2 kW yakıt pili bulunmaktadır. Bu pilin teknik özellikleri Çizelge 3.4’de verilmektedir. Çizelge 3.4. Ballard Nexa 1.2 kW yakıt pilinin teknik özellikleri Ballard Nexa 1,2 kW 19” Fuel Cell System Module Net güç DC gerilim aralığı Gerilim sınıfı Akım sınıfı Saflık derecesi Basınç Hidrojen tüketimi Elektronik akış metre sinyali 1,2 kWatt 22-50 Volt 26 V 46 A ≥%99,99 H2 (4.0) 0,7-17 bar Max. 18,5 slpm 0-5 V DC Yakıt pilinin I-V karakteristiklerini elde etmek için yapılan deneyin verileri Çizelge 3.5’de verilmektedir. Bu veriler yardımıyla elde edilen karakteristik ise Şekil 3.7’de görülmektedir. Deneyde kullanılan kademeli direnç yükü, güneş panellerinin ölçümünde kullanılan ile aynı olduğundan direnç değerleri tekrar verilmemektedir. Çizelge 3.5. Yakıt pilinin ölçülen akım-gerilim değerleri Akım (Amper) 1 1,4 1,95 2.5 4 11,9 19,4 27,9 38 49 Gerilim (Volt) 40,4 39,2 38,5 37,8 36,3 32,4 29,5 27,2 25 23 66 Şekil 3.9. Yakıt pilinin I-V karakteristiği Şekil 3.10. Yakıt pilinin I-V karakteristiğinin eğri uydurma metodu ile çözümü MATLAB ortamında eğri uydurma yöntemi kullanılarak, bir eğri için Eş.3.8’deki üçüncü dereceden eşitlik elde edilmiştir. 67 V = −0,00019i 3 + 0,021i 2 − 0,9i + 40 (3.10) Elde edilen bu eğri denklemi, benzetim çalışmalarında yakıt hücresini modellemek için kullanılmıştır. 3.4. Denetleyici Tasarımı Sistemin ana denetleyicisi, güneş panellerinden gelen güce, depolanmış enerji kapasitesine ve yükün anlık güç gereksinimine göre sistemin hangi birimlerinin devrede olacağına karar verir. Sistemin normal çalışması, güneş pillerinden gelen enerjinin yük için yeterli olması durumudur. Bu durumda, fazla enerji bataryayı doldurmakta kullanılır. Ancak bataryanın aşırı dolumunu engellemek için batarya gerilimi belli bir düzeye ulaştıktan sonra, fazla enerji elektroliz işleminde kullanılır. Güneş pillerinden gelen enerjinin yük için yetersiz olması durumunda ise, gereken miktar bataryadan sağlanır. Ancak bu durumun uzun sürmesi batarya gerilimini sınır değerin altına düşüreceğinden, sınır değere ulaşılması durumunda yakıt hücresi deveye girer. FV panelden gelen enerjiyle batarya doldurulduktan sonra elektroliz işlemine geçiş ve elektroliz işleminin sonlandırılması, Şekil 3.11’de gösterildiği gibi histerezisli bir döngü ile gerçekleştirilir. Bataryanın dolduğu, bara geriliminin 52 Volt’a ulaşmasıyla anlaşılır ve elektroliz başlar. Elektroliz işleminin başlaması üzerine bara gerilimi düşmeye başlayabilir. Ancak, elektroliz işlemine bara gerilimi 50 V değerine düşene kadar devam edilir. 68 Şekil 3.11. Elektroliz sisteminin devreye giriş ve çıkış geçişleri Yükün ihtiyaç duyduğu gücün FV panel tarafından üretilen güçten daha fazla olması durumunda batarya ile üretilen enerji yetersiz kalmakta ve yakıt hücresi tarafından hidrojen elektrik enerjisine dönüştürülerek yükü beslemek için kullanılmaktadır. Yakıt hücresinin devreye giriş ve devreden çıkış işlemi de benzer bir histerezis geçişi ile gerçekleştirilir. Bu geçişler Şekil 3.12’de gösterilmektedir. Yükün beslenmesi için bataryaya yüklenildiğinde batarya gerilimi düşmeye başlar. Batarya gerilimi 49 V değerinin altına indiğinde artık yakıt hücresinden destek alınması gereklidir. Yakıt hücresinin devreye girmesi ile batarya yükten kurtulur ve yüklenme düzeyine göre gerilimi sabit kalabilir veya güneş panelinden gelen enerjide artış olursa, gerilim artmaya başlayabilir. Bu artış sonucu bara gerilimi 51 V değerine ulaşırsa yakıt hücresi devreden çıkartılır. Şekil 3.12. Yakıt hücresinin devreye giriş ve çıkış geçişleri 69 3.5. Sistemin Çalışma Kiplerinin Belirlenmesi ve Benzetim Sonuçları Tasarlanan denetim devresinin çeşitli çalışma koşullarındaki davranışı, yapılan bir benzetim çalışması ile incelenmiştir. Bu çalışma için tüm sistemin SIMULINK ortamında modeli çıkartılmıştır. Model, Şekil 3.13’de gösterilmektedir. Modelde kullanılan her bir blok, EK-3’de ayrıca ayrıntılı olarak verilmektedir. Şekil 3.13. Tasarlanan sistemin SIMULINK ortamındaki modeli Sistem genel hatlarıyla şu biçimde çalışmaktadır: Güneş panelinden gelen enerji, MGNİ yazılımı ve Yükselten DA/DA dönüştürücü denetimi modeli içeren bir blok yardımıyla bataryayı doldurmakta kullanılmaktadır. Batarya çıkışından, Darbe Genişlik Modülasyonu denetimi içeren bir evirici ile yüke uygulanacak 220 V, 50 Hz sinüs gerilimi üretilmektedir. Batarya, büyük bir kondansatör olarak modellenmiştir. Ancak, bu kondansatörün kapasite değeri, benzetim çalışmalarının hızı açısından olması gerekenden daha küçük tutulmuştur. Denetleyici yükün ve güneş pilinden gelen enerjinin değerlerine göre elektroliz devresinin veya yakıt hücresinin devreye girip çıkmasına karar vermektedir. Bu karar verme mekanizması, temel olarak batarya geriliminden yararlanmaktadır. 70 Güneş paneli modeli içerisine, deneysel çalışmalardan elde edilen iki ayrı karakteristiğin, MATLAB aracılığıyla uydurulmuş eğrileri gömülmüştür. Çalışma kiplerinden birinde, güneş ışınlarının azalması nedeniyle karakteristikler arası geçiş olması durumu incelenmiştir. Yakıt hücresi modeli olarak da yine deneylerden elde edilen karakteristiğin uydurulmuş eğrisi kullanılmıştır. Söz konusu incelenen durumlar amaçları ile birlikte Çizelge 3.6’da ayrıntılandırılmıştır. Çizelge 3.6. Sistemin incelenecek olan çalışma kipleri Çalışma Amaç Kipi Bara Başlangıç Gerilim Değeri Sistemin Çıkış Gücü Yakıt hücresinin devrede olduğu anda I farklı ışık şiddetlerinin MGNİ’nin ve sistemin çalışması üzerine etkisinin 48V 1800W PFV > Pyük gözlemlenmesi II III IV V Yakıt hücresinin devreden çıktığı andaki durumları gözlemlemek Hidrojen üretiminin başladığı andaki durumları gözlemlemek Hidrojen üretiminin sona erdiği andaki durumları gözlemlemek Yakıt hücresinin devreye girdiği andaki durumları gözlemlemek 50,99V 51,995V 50,4V 49,1V 1000W PFV > Pyük 500W PFV > Pyük 4000W PFV < Pyük 4000W PFV < Pyük 71 Kip-I çalışma durumu: Bu çalışma modunda bara gerilimi sınır olarak verilen 49V’dan düşük (48V) olduğu için FV panel ve yakıt hücresi devrede olacaktır. Ayrıca yükün çektiği güç (1800W), üretilen güçten (Pgiriş=PFV+PFC=1500+1200=2700W) düşük olduğu için, batarya gerilimi de yavaşça yükselecektir. Bu süreçte sistemin yapısı Şekil 3.14’de görüldüğü gibi olacaktır. Şekil 3.14. Sistemin kip I’deki çalışma durumu İlk kipin incelenmesi sırasında, güneş pillerine gelen ışık şiddetinde değişiklik olduğu varsayılmıştır. Şekil 3.15 ve 3.16, bu iki ışık şiddetine göre karakteristiğin ve güç-akım eğrisinin aldığı şekilleri göstermektedir. MGNİ bloğunun her iki durumda da maksimum güç çekilecek biçimde akımı ve gerilimi ayarlaması beklenmektedir. Panel ilk ışık şiddetine maruzken panelden maksimum güç olan 1500 W çekilebilmesi için panel akımının yaklaşık 70 A olması gerektiği Şekil 3.15’de görülmektedir. Sistem çalıştıktan 100 ms sonra FV panelin aldığı ışığı azaldığı ve karakteristiğin değiştiği varsayılmıştır. Bu durumda da yeni maksimum güç 1000 W ve bu gücün elde edildiği akım yaklaşık olarak 45 A olacaktır. 72 a) b) Şekil 3.15. İlk ışık şiddeti için a) güneş pili I-V karakteristiği ve b) güç-gerilim eğrisi a) b) Şekil 3.16. İkinci ışık şiddeti için a) güneş pili I-V karakteristiği ve b) güç-gerilim eğrisi Şekil 3.17-21, 1. Kip’in çalışmasını gösteren çizimleri içermektedir. Her iki ışık şiddeti durumunda da MGNİ devresi güneş pilinden maksimum çıkış gücünün (önce 1500 W, sonra 1000 W) çekilmesini sağlamaktadır (Şekil 3.17). 73 Şekil 3.17. Işık şiddeti değişiminin fotovoltaik panelin çıkış gücüne etkisi 100 ms’de FV panelin çıkış gücü 1500 W’dan 1000 W’a aniden düşmektedir. Bu durumda yakıt hücresinin çıkış gücü bir miktar artmaktadır (Şekil 3.17). Ancak, bu artış fazla değildir çünkü zaten yakıt hücresi anma değerinde çalışmaktadır. Şekil 3.19 hidrojen üretme durumunu göstermektedir. Yakıt hücresi devrede olduğu için hidrojen üretimi yoktur ve bunu gösteren değişkenin değeri sıfırdır. Şekil 3.18. Işık şiddeti değişiminin yakıt hücresi çıkış gücüne etkisi 74 Şekil 3.19. Işık şiddeti değişiminin hidrojene etkisi Yakıt hücresi ve güneş pilinden gelen toplam güç çıkış gücünden büyük olduğu için, fazla enerji batarya gerilimini arttırmaktadır. Bu değişim Şekil 3.20’de görülmektedir. Şekil 3.20. Kip I’te bara geriliminin değişimi Şekil 3.20’de görüldüğü gibi ışık şiddetinin düştüğü andan itibaren bara geriliminin artışının eğimi azalacaktır. Çünkü FV panelin ürettiği güç 500W azalarak yükün ihtiyacı olan güç (1800W) ile FV panel+yakıt hücresinin beraber ürettiği güç (1000+1200=2200W) arasındaki fark da azalmıştır. Şekil 3.21, çıkış akım ve gerilimlerini göstermektedir. Evirici, sistem girişindeki değişikliklerden bağımsız olarak çıkışa istenilen akım ve gerilimi sağlayabilmektedir. 75 Şekil 3.21. Işık şiddeti değişiminin çıkış a) akımına b)gerilimine etkisi Kip-II çalışma durumu Bu çalışma kipinde başlangıçta yakıt hücresinin devrede olduğu ve bara geriliminin yavaş yavaş artarak 51 V sınır değerine yaklaştığı varsayılmıştır. Bara gerilimi 50.99 V değerinden başlatılmış ve sınır değeri geçişi sırasında denetim sisteminin tepkisi incelenmiştir. Yükün çektiği güç 1000W olarak ayarlanmıştır. Bara gerilimi 51 V eşiğini geçince ise yakıt hücresi devreden çıkacak ve devre Şekil 3.22’de görülen yapıya bürünecektir. Şekil 3.22. Sistemin kip II’de yakıt hücresi devreden çıktıktan sonraki durumu 76 Başlangıçta bara gerilimi 50.99 V olup yakıt hücresi devrededir. Bara gerilimi Şekil 3.24’de görüldüğü gibi yavaşça artacak ve belli bir noktada (100 ms) 51 V eşiğini geçecektir. Bu anda yakıt hücresi devreden çıkacaktır. Bu değişim anından sonra yakıt hücresinin akımı düşmeye başlayarak sıfıra inecek (Şekil 3.23a), yakıt hücresi gerilimi artmaya başlayarak 42V’a kadar çıkacak (Şekil 3.23b), ürettiği güç de 1200W’dan sıfıra doğru inecektir (Şekil 3.23c). Şekil 3.23. Kip II süresince yakıt hücresinin davranışı: a) dönüştürücü çıkış akımı, b) yakıt hücresinin çıkış gerilimi, c) yakıt hücresinin ürettiği güç Bara geriliminin artma eğimi, Şekil 3.24a’da görüldüğü gibi 100 ms’den sonra yakıt hücresi devreden çıktığı için bir düşecektir. Bara gerilimi elektroliz başlama sınırı olan 52V’a ulaşmadığı için elektroliz işlemi başlamayacak ve hidrojen üretimi olmayacaktır (Şekil 3.24b). 77 Şekil 3.24. Kip II süresince a) bara gerilimi b) hidrojen üretim durumu Kip-III çalışma durumu Bu çalışma modunda başlangıçta giriş gücünün yük gücünden yüksek olduğu ve dolayısıyla batarya geriliminin yavaşça yükselerek 52 V sınır değerine ulaştığı elektroliz devresinin devreye girdiği çalışma durumu incelenmiştir. Bunun için güneş panelinden gelen güç 1000 W, yükün çektiği güç 500W olarak ayarlanmış, bara geriliminin başlangıç değeri 51.995V alınmıştır. Bu sürecin sonunda sistemin yapısı Şekil 3.25’de görüldüğü gibi olacaktır. Şekil 3.26, yük akım ve gerilimlerini göstermektedir. Evirici yine görevini yapmaktadır. Şekil 3.25. Sistemin kip III’deki çalışma durumu 78 Şekil 3.26. Kip III süresince a) yükün çektiği akım, b) yük gerilimi FV panel tarafından üretilen gücün yük tarafından ihtiyaç duyulan güçten fazla olması nedeniyle batarya gerilimi artmakta ve 132 ms’den sonra 52V’u geçmektedir. Bu andan itibaren elektroliz başlamaktadır. Şekil 3.27 bu değişimleri göstermektedir. Elektroliz işleminin varlığı, hidrojen üretim işaretinin yükselmesiyle gösterilmektedir. Elektroliz için harcanan güç 25 W civarındadır. Bu değer, istenirse değiştirilebilir. Değer düşük tutulduğu için enerji fazlalığı devam etmekte batarya gerilimi de, daha küçük bir eğimle de olsa, yükselmesini sürdürmektedir. Şekil 3.27. Kip III süresince a) hidrojen üretimi durumu, b) elektroliz devresinin harcadığı güç 79 Bu kip boyunca bara geriliminin değişimi Şekil 3.28a’da gösterilmektedir. Yakıt hücresinden enerji çekilmediği için çıkış akımı sıfırdır. Akım ve gerilimdeki küçük salınımlar yakıt hücresinin çıkışındaki süzgeçten kaynaklanmaktadır. Şekil 3.28. Kip III süresince a) bara gerilimi, b) yakıt hücresinin ürettiği akım Kip-IV çalışma durumu Bu çalışma modunda başlangıçta elektroliz devresinin çalıştığı, bu arada batarya geriliminin düşmeye başladığı ve sonuçta 50V sınır değerine ulaşarak elektrolizin sonlandırıldığı durum incelenmiştir. Bunun için, elektroliz başladıktan sonra yükün çektiği gücün 4000 W’a çıkarak üretilen gücü aştığı varsayılmıştır (Şekil 3.30). Bataryanın başlangıç değeri de 50.4V olarak ayarlanmıştır. Bu sürecin sonunda sistemin aldığı yapı Şekil 3.29’de görüldüğü gibi olacaktır. Şekil 3.29. Sistemin kip IV sonundaki çalışma durumu 80 Şekil 3.30. Kip IV süresince a) yükün çektiği akım, b) yük gerilimi Şekil 3.30, yük akım ve gerilim değişimlerini göstermektedir. Evirici, 220-V, 50-Hz sinüs gerilimi üretebilmektedir. FV panel tarafından üretilen gücün yük tarafından ihtiyaç duyulan güçten az olması nedeniyle bara geriliminin azalarak 50V’u geçtiği andan itibaren (0.105 s) Şekil 3.31(a)’daki gibi elektroliz devresi devreden çıkacak ve hidrojen üretimi duracaktır. Bu durumda elektroliz devresi Şekil 3.31(b)’de görüldüğü gibi devreden çıkış anından itibaren aniden güç harcamasını durduracaktır. Şekil 3.31. Kip IV süresince a) elektroliz devresinin harcadığı güç, b) hidrojen üretimi durumu 81 Bara gerilimi, yükün çektiği güç üretilen güçten yüksek olduğu için Şekil 3.32 (a)’daki gibi zamanla azalacağından ve elektroliz devresinin harcadığı güç (25W civarında) eğimi etkilemeyecek kadar küçük olduğu için eğimdeki fark belli olmayacaktır. Yakıt hücresi, bara gerilimi düşerek sınır olarak verilen 49Volt’a henüz ulaşmadığı için batarya yükün ihtiyacı olan gücü karşılayacak ve Şekil 3.32 (b)’de görüldüğü gibi devrede olmayacaktır. Şekil 3.32. Kip IV süresince a) bara gerilimi, b) yakıt hücresinin ürettiği akım Kip-V çalışma durumu Bu çalışma modunda başlangıçta devrede olmayan yakıt hücresinin 49V olan batarya sınır değerinden sonra devreye girmesi gözlemlenmektedir. Bunun için yükün çektiği güç üretilen güçten daha yüksek olan 4000W değerine ayarlanmıştır. Bu nedenle, bara gerilimi zamanla azalacaktır. Batarya geriliminin başlangıç değeri 49.1V olarak alınmıştır. Bu süreç sonunda yakıt hücresi devreye girecek ve devrenin yapısı Şekil 3.33’de görüldüğü gibi olacaktır. 82 Şekil 3.33. Sistemin kip V’deki çalışma durumu Şekil 3.34’den görüldüğü gibi, bara gerilimi zamanla azalarak sınır gerilimi 49 Volt’a inecektir. Bu anda FV panele takviye olarak yakıt hücresi devreye girecektir. Yakıt hücresi devreye girince 24A değerinde bir akım sağlamaktadır. Bara gerilimi 50 V’dan düşük olduğu için elektroliz işlemi gerçekleşmeyecektir. Şekil 3.34c, elektroliz işleminin olmadığından hidrojenin üretilmediğini göstermektedir. Şekil 3.34. Kip V süresince a) bara gerilimi, b) yakıt hücresinin ürettiği akım, c) hidrojenin üretilme durumu Şekil 3.35 de yine yakıt hücresinden gelen akım, gerilim ve güç değerlerini göstermektedir. Yakıt hücresi devreye girdikten sonra hücre akımı yükselmeye başlayarak 24A’e çıkacak (Şekil 3.35a), gerilimi azalmaya başlayarak 0V’a kadar 83 düşecek (Şekil 3.35b), ürettiği güç de sıfırdan 1200W’a doğru yükselecektir (Şekil 3.35c). Şekil 3.35. Kip V süresince yakıt hücresinin a) akımı, b) gerilimi, c) gücü Şekil 3.36. Kip V süresince bara gerilimi (Vdc) Bara gerilimi yükün çektiği güç üretilene göre daha fazla olduğu için zamanla azalacak, ancak bu artışın eğimi yakıt hücresinin devreye girdiği andan itibaren Şekil 3.36’daki gibi azalacaktır. 84 4. SONUÇ Son yıllarda çevre ve sağlık sorunlarının hızlı bir şekilde artması ile doğru orantılı olarak temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ihtiyaçları da hızlı bir şekilde artmaktadır. Bu nedenle gelişmiş ülkeler özellikle güneş ve hidrojen enerjisinden elektrik üretimi için araştırma ve gelişmelere önemli bütçeler ayırmaktadır. Bu çalışmada, ortalama bir konutun gereksimi olan elektrik enerjisini yenilenebilir kaynaklardan sağlayabilecek bir güç sisteminin tasarımı yapılmış ve denetimi incelenmiştir. İncelemeler, Gazi Üniversitesi Temiz Enerji Araştırma ve Uygulama Merkezi (TEMENAR) tarafından geliştirilen sistemi esas almıştır. Konutun güç ve enerji gereksimi hesaplandıktan sonra gerekli panel ve batarya değerleri belirlenmiştir. Ayrıca, enerji depolama amacıyla hidrojen kullanımı öngörülmüş, sisteme hidrojen üretmek için elektroliz cihazı, hidrojeni yakmak için ise yakıt hücresi eklenmiştir. Enerjinin yarısının bataryalarda yarısının da hidrojen içerisine depolandığı varsayılmıştır. Sistemin modeli SIMULINK yazılımı ile oluşturulmuş ve çeşitli çalışma kipleri için sistemin davranışı incelenmiştir. Yük gereksinimi ve güneş panelinden gelen güç değerlerinin değişik durumları için denetleyicinin tepkisi incelenmiştir. Sonuçlar, denetleyicinin istenen biçimde tepki vererek gereken durumlarda elektrolizi başlatıp durdurduğunu, gereken durumlarda ise yakıt hücresini devreye aldığını veya çıkardığını, güneş ışınlarının şiddetinin değişmesi durumunda MGNİ devresinin, panel gücünü maksimum yapacak biçimde çalıştığını, dolayısıyla, öngörülen sistemin bu amaçla kullanılabileceğini göstermiştir. Çalışmada oluşturulan model, elektroliz modelinin eklenmesiyle daha gerçekçi bir yapıya büründürülebilir. Ayrıca, güneş pili, ışık miktarını girdi alacak biçimde düzenlenebilir ve gelen ışığa göre karakteristiğin değişiminin hesaplanabileceği bir yapıya büründürülebilirse, denetim devresinin çalışması çok daha kapsamlı olarak, gerçekçi koşullarda incelenebilir. Yakıt hücresi modeli, maksimum güç verecek 85 biçimde değil gereksinime göre güç verecek biçimde modellenebilir. Son olarak, devrenin kurulup denenmesi ile çalışmanın öngörüleri kanıtlanabilir. Ülkemizin de, güneş enerjisinden ve hidrojen enerjisinden yararlanma konusundaki yarışta geri kalmaması gerekir. Çünkü ülkemiz; güneş kuşağı denilen bölgede ve üç tarafı denizlerle çevrili olmasından dolayı güneş ve hidrojen enerjisinden yoğun şekilde faydalanabilecek konumda bulunmaktadır. Ülkemizin bu iki özelliği, yenilenebilir enerjilerin teknolojik uygulamalarında büyük bir üstünlük sağlayabilir. Dengeli bir kalkınmanın, temiz ve tükenmez enerji kaynaklarına dayalı olacağı unutulmamalıdır. Bu nedenle yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanımı için gerek akademik gerekse ticari uygulamalara hız verilmesi gerekmektedir. 86 KAYNAKLAR 1. Bockris, J.O., “ Energy: The Solar-Hydrogen Alternative”, Australia and New Zelland Book Co., Sydney, 125-357 (1970). 2. İnternet: Institute for Energy Technology “Advanced Energy Systems” http://wiki.ife.no/renewable/advanced/about (2007). 3. Veziroğlu, T.N., Derive, C., Pottier, J., “Solar-Hydrogen Demonstration Plant in Neunburg Vorm Wald”, Hydrogen Energy Progress IX, M.C.I., Paris, 2:677-686 (1992). 4. Winter, C.J., Fuchs, M., “HYSOLAR and Solar-Wasserstoff-Bayern”, Int.J.Hydrogen Energy, 16:723-734 (1991). 5. İnternet: Wikipedia “Güneşten Elde Edilebilecek Enerji”, http://tr.wikipedia.org/wiki/gunes_enerjisi#gunesten_elde_edilebilecek_enerji (2007). 6. İnan, D., “Güneşimizi Tanıyalım”, Temiz Enerji Vakfı Yayınları, Ankara, 1214 (2001). 7. İnternet: Elektrik İşleri Etüt İdaresi “Güneş http://www.eie.gov.tr/turkce/gunes/tgunes.html (2007). 8. Oğuz, A.E., “Hidrojen Yakıt Pilleri ve PEM Yakıt Pilinin Analizi”, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 14-19 (2006). 9. Wai, R.J., Duan, R.Y., “Hybrid Clean-Energy Power-Supply Framework”, Yuan Ze University, Tayvan, 797-965 (2005). 10. Koutroulis, E., Kalaitzakis, K., Voulgaris, N.C., “Development of a Microcontroller-Based, Photovoltaic MPPT Control System”, IEEE Transactions on Power Electronics, 16:1 (2001). Enerjisi Şubesi” 11. İnternet: Rise Solar Systems “Stand-Alone Power Supply (SPS) System Module 3” http://www.rise.org.au/info/Education/SAPS/sps003.html (2007). 12. Rashid, M.H., “Power Electronics-Circuits, Devices and Applications”, Pearson Education, Third Edition, USA, 232-237 (2004). 13. Altaş, İ.H., “Fotovoltaj Güneş Pilleri :Yapısal Özellikleri ve Karakteristikleri”, Bileşim Yayıncılık, İstanbul, 47:66-71 (1998). 14. Yıldız, M., “Fotovoltaik Pil ve Modüllerin Simülasyonu ve Performans Analizi”, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Sakarya, 58 (2002). 87 15. Çetinkaya, H.B., “Güneş Enerjisinden Elektrik Elde Edilmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Kocaeli, 130-134 (2001). 16. Hansen, A.D., Sorensen, P., Hansen, L.H., Bindner, H., “Models for a StandAlone PV System”, Risø National Laboratory, Roskilde, 893-896 (2000). 17. Fıratoğlu, Z.A., Yeşilata, B., “Lineer Elektriksel Yüke Bağlı Pv Panellerin Optimizasyonu Ve Bölgesel Uygulanabilirliğinin Araştırılması”, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Dergisi,1-1 (2003). 18. Demir, A.H.., Sazak, N., Yıldız, M., “A Study of Silicon Solar Cells and Modules Using P-Spice Reflections and Power Supply Design”, 2nd International Conference Electirical and Electronics Engineering (ELECO’2001) Proc.Electric-Control, Bursa, 188-191 (2001). 19. Veziroğlu, T.N., Barbir, F., “ Hydrogen Energy Technologies” , UNIDO, 5-47, Vienna (1998). 20. İnternet: Yıldız Teknik Üniversitesi Güneş Enerjili Sistemler Kulübü, “Hidrojen Enerjisi”, http://www.gesk.yildiz.edu.tr, İstanbul (2007). 21. Yıldızbilir, F., “Yakıt Pili İle Elektrik Enerjisi Üretimi”, Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Elazığ, 24-26(2006). 22. Hui, S.Y., Shrivastava, S., Yash, S., Tse, K.K., Chung, H., Shu, H., “A Comparison of non Deterministic and Deterministic Switching Methods for DADA Power Converters”, IEEE Transactions on Power Electronics, 1046-1111 (1998). 23. Mohan, N., Gökaşan, M., Boğosyan S., “Güç Elektroniği, Çeviriciler, Uygulamalar ve Tasarım”, Literatür Yayınları, İstanbul, 185-195 (2003). 24. Dell, R.M., Rand, D.A.J., “Understanding Batteries, Atomic Enery Research Establisment”, Harwell UK and CSIRO Energy Technology, Australia, 44-50 (2001). 25. Mayer, D., Biscaglia, S., “Modelling and analysis of lead acid battery operation, in proceeding of conference” INTELEC, 2:23-26, (1989). 26. Woodworth,J.R., Thomas, M.G., Stevens, J.W., Harrington, S.R., Dunlop, J.P., Swamy, M.R., “Evalution of the batteries and charge controllers in small stand-alone Photovoltaic Systems”, IEEE First World Conference on Photovoltaic Energy Conversion, Hawai, 913-958 (1994). 27. Patel, M.R., “ Wind and Solar Power Systems”, US Merchant Marine Academy, New York, 229-261 (1999). 88 28. Willner, I., Steinberger, B., “Solar Hydrogen Production Through Photo Biological”, Int.J.Hydrogen Energy, 13:593-604 (1998). 29. Woyte, A., Belmans, R., Mercierlaan, K., Nijs, J., “Islanding of Grid-Connected AC Module Eviricis”, Proc. of the 28th IEEE PVSC, Alaska, 1383-1386 (2000). 30. Nizam, O., “Güneş Enerjisi Sistemlerinde Maksimum Güç Transferi” Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 27-66 (2004). 31. Castaner, L., Aloy, R., Carles, D., “PV System Simulation Using Standart Electronic Circuit Simulator”, Progress in Photovoltaics, 239-291 (1995). 32. Varınca, K.B., Gönüllü, M.T., “Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli ve Bu Potansiyelin Kullanım Derecesi, Yöntemi ve Yaygınlığı Üzerine Bir Araştırma”, UGHEK’2006: 1. Ulusal Güneş ve Hidrojen Enerjisi Kongresi, İstanbul (2006). 33. Choi, W., Enjeti, P.N., Howze J.W., “Development of an Equivalent Circuit Model of a Fuel Cell to Evaluate the Effects of Inverter Ripple Current”, IEEE, Texas, 4:355-361 (2004). 34. Şahin, M.E., “Senkron Buck Dönüştürcü ile Elektroliz Olayının Gerçekleştirilmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 9-14 (2006). 35. Appleby, A.J., Foulkes, F.R, “Fuel Cell Handbook”, EG&G Services Parsons, National Energy Technology Laboratory, Fifth Edition, West Virginia, 284-352 (2000). 89 EKLER 90 EK-1 OST-85 monokristal güneş paneli Resim 1.1. OST-85 monokristal güneş paneli Çizelge 1.1. OST-85 monokristal güneş panelinin genel özellikleri Çizelge 1.2. OST-85 monokristal güneş panelinin teknik özellikleri 91 EK-1 (Devam) OST-85 monokristal güneş paneli Şekil 1.1. OST-85 monokristal güneş panelinin performasyonu Şekil 1.2. OST-85 güneş panelinin akım-gerilim eğrisi ve spektral cevabı 92 EK-2 Ballard Nexa 1.2kW yakıt pili Şekil 2.1. Ballard Nexa 1.2kW yakıt pilinin ana yapısı 93 EK-2 (Devam) Ballard Nexa 1.2kW yakıt pili Resim 2.2. Ballard Nexa 1.2kW yakıt pili eğitim seti 94 EK-2 (Devam) Ballard Nexa 1.2kW yakıt pili Resim 2.3. Ballard Nexa 1.2kW yakıt pili eğitim sisteminin teknik özellikleri 95 EK-3 Benzetimde kullanılan MATLAB-SIMULINK modelleri Şekil 3.1. Benzetimin ana modeli Şekil 3.2. FV panel modeli 96 EK-3 (Devam) Benzetimde kullanılan MATLAB-SIMULINK modelleri Şekil 3.3. MGNİ ve yükselten dönüştürücü modeli Şekil 3.4. Bara modeli 97 EK-3 (Devam) Benzetimde kullanılan MATLAB-SIMULINK modelleri Şekil 3.5. Batarya modeli Şekil 3.6. Evirici modeli 98 EK-3 (Devam) Benzetimde kullanılan MATLAB-SIMULINK modelleri Şekil 3.7. Elektroliz devresinin modeli Şekil 3.8. Yakıt hücresi modeli 99 EK-3 (Devam) Benzetimde kullanılan MATLAB-SIMULINK modelleri Şekil 3.9. DA-DA yükselten dönüştürücü modeli Şekil 3.10. Güç kaynağı modeli 100 EK-4 FV modül ölçüm sonuçları 26 Nisan 2007 tarihinde FV modüll üzerinde 9 adet ölçüm yapılmıştır. Bu ölçümlerin zamanları ve kullanılan ışın açısı değerleri Çizelge 4.1’de verilmektedir. Çizelge 4.1. Ölçümlerin zamanları ve kullanılan ışın açısı değerleri Ölçüm Zaman Açı(Derece) 1 09:45 53 2 09:50 42 3 09:55 39 4 10:25 42 5 10:30 53 6 10:35 24 7 11:20 53 8 11:22 39 9 11:25 23 Her bir ölçümde, panele bağlanan yük 10 basamaklı olarak değiştirilmiştir. Bu basamaklardaki direnç değerleri Çizelge 4.2’de verilmektedir. Çizelge 4.2 Deneylerde kullanılan direnç değerleri Direnç (Ω) R1 81,8 R2 40,5 R3 24,6 R4 12,3 R5 6,2 R6 3,1 R7 1,7 R8 1,2 R9 0,8 R10 0,6 101 EK-4 (Devam) FV modül ölçüm sonuçları Ölçüm sonuçları Çizelge 4.3-11 arasında verilmektedir. Çizelge 4.3. Ölçüm 1’in sonuçları Ölçüm 1 Gerilim (V) Akım (A) R10 3,318 4,57 R9 4,17 4,53 R8 5,687 4,51 R7 8,26 4,45 R6 13,82 4,23 R5 17,63 2,79 R4 18,77 1,51 R3 19,27 0,78 R2 19,47 0,48 R1 19,61 0,23 Çizelge 4.4. Ölçüm 2’in sonuçları Ölçüm 2 Gerilim (V) Akım (A) R10 3,44 4,76 R9 4,36 4,75 R8 5,96 4,73 R7 8,72 4,7 R6 14,4 4,42 R5 17,69 2,8 R4 18,74 1,51 R3 19,21 0,78 R2 19,39 0,48 R1 19,53 0,23 102 EK-4 (Devam) FV modül ölçüm sonuçları Çizelge 4.5. Ölçüm 3’ün sonuçları Ölçüm 3 Gerilim (V) Akım (A) R10 3,36 4,65 R9 4,24 4,64 R8 5,82 4,63 R7 8,48 4,59 R6 14,12 4,33 R5 17,59 2,79 R4 18,68 1,51 R3 19,16 0,78 R2 19,34 0,47 R1 19,49 0,23 Çizelge 4.6. Ölçüm 4’ün sonuçları Ölçüm 4 Gerilim (V) Akım (A) R10 3,48 4,8 R9 4,29 4,7 R8 5,79 4,61 R7 8,29 4,5 R6 13,82 4,25 R5 17,49 2,77 R4 18,51 1,5 R3 18,99 0,77 R2 19,16 0,47 R1 19,31 0,22 103 EK-4 (Devam) FV modül ölçüm sonuçları Çizelge 4.7. Ölçüm 5’in sonuçları Ölçüm 5 Gerilim (V) Akım (A) R10 3,34 4,62 R9 4,19 4,58 R8 5,53 4,54 R7 8,29 4,44 R6 13,7 4,22 R5 17,5 2,78 R4 18,55 1,5 R3 19,03 0,77 R2 19,21 0,47 R1 19,36 0,22 Çizelge 4.8. Ölçüm 6’nın sonuçları Ölçüm 6 Gerilim (V) Akım (A) R10 3,183 4,43 R9 4,003 4,4 R8 5,46 4,37 R7 7,91 4,29 R6 13,25 4,08 R5 17,32 2,75 R4 18,42 1,49 R3 18,91 0,77 R2 19,09 0,47 R1 19,23 0,22 104 EK-4 (Devam) FV modül ölçüm sonuçları Çizelge 4.9. Ölçüm 7’nin sonuçları Ölçüm 7 Gerilim (V) Akım (A) R10 3,3 4,58 R9 4,16 4,56 R8 5,662 4,51 R7 8,14 4,41 R6 13,42 4,13 R5 17,8 2,82 R4 18,88 1,53 R3 19,35 0,79 R2 19,52 0,48 R1 19,66 0,23 Çizelge 4.10. Ölçüm 8’in sonuçları Ölçüm 8 Gerilim (V) Akım (A) R10 3,125 4,34 R9 3,53 4,32 R8 5,28 4,29 R7 7,79 4,22 R6 12,95 3,98 R5 17,71 2,81 R4 18,87 1,53 R3 19,36 0,78 R2 19,55 0,48 R1 19,69 0,23 105 EK-4 (Devam) FV modül ölçüm sonuçları Çizelge 4.11. Ölçüm 9’ün sonuçları Ölçüm 9 Gerilim (V) Akım (A) R10 2,67 3,73 R9 3,34 3,69 R8 4,518 3,6 R7 6,378 3,45 R6 10,51 3,22 R5 17,07 2,71 R4 18,68 1,51 R3 19,27 0,78 R2 19,49 0,48 R1 19,67 0,23 106 ÖZGEÇMİŞ Kişisel Bilgiler Soyadı, adı : ÇAMCI (YILMAZ), Şerife Uyruğu : T.C. Doğum tarihi ve yeri : 10.08.1981 Antalya Medeni hali : Evli Telefon : 0 (312) 245 3947 e-mail : serifeyilmaz@hotmail.com Eğitim Derece Eğitim Brimi Mezuniyet Tarihi Lisans SDÜ-Elk.Hab.Müh. 2002 Lise ŞAİK Lisesi 1998 Yıl Yer Görev 2004 - Hava Kuvvetleri Komutanlığı Subay 2002-2003 Özel Sektör Sis.Müh. İş Deneyimi Yabancı Dil İngilizce Hobiler Bilgisayar ve elektronik teknolojileri, spor, müzik, kitap okuma, seyahat etme