Emeklilik ve yaşlılık planınız hazır mı?

advertisement
Emeklilik balayı gibi gelse de yıpratıyor dikkat!
Emeklilik ve yaşlılık planınız hazır mı?
Toplumumuzda emeklilik ve yaşlılık kavramları hep birlikte ve iç içe
anılıyor oysa hayatın bu yeni evresi kişiye yepyeni fırsatlar
sunabilir. Yaşamı algılama şekli, üretmeye yönelik olanların
emeklilik ve yaşlılık döneminde de başarma duygusunun peşinden
gideceğine dikkat çeken uzmanlar, “Emekli olmadan önce üretmeye
yönelik kararlar almalıyız. Hayatımızı programlamalı, yeni görevler
edinmeli ve faaliyetlere katılmalıyız” tavsiyesinde bulunuyor.
Yaşlı bireylerin toplumla bütünleşmesi, daha aktif olması ve yaşama bağlı kılınmaları amacıyla
her yıl 18-24 Mart Yaşlılar Haftası olarak anılıyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem
Çetin, emeklilik döneminin psikolojik ve sosyolojik dinamikleri içeren bir süreç olduğunu
belirterek yeni döneme uyum sağlarken kişinin zaman zaman güçlükler yaşayabileceğine
dikkat çekti.
Çalışmanın insanın hayatında önemli yeri olan etkinliklerden biri olduğunu belirten Çetin,
“Çalışan kişi geçimini sürdürürken bir yandan da kendini gerçekleştirme ve toplumla
bütünleşme imkânı bulmaktadır. Kişi emeklilikle birlikte rol ve statüsünü de kaybettiğini
düşünebilir” dedi.
Tek rolümüz sadece iş değil
Emeklilik dönemiyle beraber iş yaşamı ile özdeşleşen bireyin kendisini birden boşlukta
bulduğunu belirten Çetin, “Bu süreci kötümser olarak düşündüğümüzde belki de rolsüz bir rolü
oynamak gibidir diyebiliriz. O yüzden toplumsal rollerimizi genişletmemiz gerekmektedir. İş
kısmı ile bir rol bütünlüğü sağlamak tek yönlü bir biçim şekliyle hayattan doyum almamızı
sağlar. Psikolojik anlamda sağlıklı doyum ancak çeşitlilik ile beraber sağlanabilir. O nedenle iş
hayatımızı tek rolümüz olarak kabul etmemeliyiz. Çünkü kendimize biçtiğimiz roller
beraberinde doğal beklentilerimizi de getirmektedir. Bu tek bir rol olursa beklentimizi
karşılamakta zorlanabiliriz.
Yaşlanma sürecine hazırlık ve emekliliğe girişin çok önemli aşamalar olduğunu belirten Çetin
bunun nedenlerini de şöyle sıraladı:
“Çünkü orta yaştan yaşlılığa geçişi belirleyen bir dönüm noktasıdır.
Çünkü fiziksel, ruhsal, sosyal ve ekonomik yönden bir değişim sürecidir.
Çünkü bu döneme hazırlıklı olarak girilmezse uyum sağlamak güçleşmektedir.
Çünkü sosyal ve mali güvenlikle uyumlu olmalıdır.
Çünkü emeklilikteki ve yaşlılıktaki yaşam doyumunu yaş, cinsiyet, sağlık durumu, ekonomik
koşullar, sosyal faaliyetler ve kendini gerçekleştirebilme gibi faktörler etkilemektedir.”
Emekli balayından sonra ne olacak?
Emekli olmanın başlangıçta oldukça çekici geldiğini ancak ilerleyen zamanlarda sıkılmaya
başlanan bir sürece evrilebildiğini belirten Aziz Görkem Çetin, “Yıllardır her sabah kalktığımız
ve yorulup yıprandığımız iş ile ilişkimiz kesiliyor ve maaş bağlanıyor, bu kulağa oldukça hoş
gelmektedir. Buna bir şekilde emeklilik balayı diyebiliriz. Peki balayı bitince ne yapacağız? Bu
noktada bireyde sorgulama başlıyor. Bireyin mevcut ritmi ve planları değişiyor. İlerleyen
süreçte zamanı yönetmede bile sıkıntılar olabiliyor. ‘Sen nasıl olsa emeklisin’ ‘Sen artık belli
bir yaşa geldin o işlerle ne uğraşacaksın’ söylemleri de etrafta dolaşıyorsa sürecin sıkıntıları
artmaya başlıyor anlamına gelebilir” diye konuştu.
Emekliliğe hazırlık programları uygulanmalı
Emeklilik ve yaşlılık süreçleri için devlete de oldukça sorumluluk düştüğünü belirten Uzman
Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, “Türkiye’de bu süreçlere yönelik hazırlık programları
maalesef yapılmamaktadır. Böyle programların olması kişilere içinde buldukları yaşamsal
koşulları ve yaşamın değiştirilmeyecek yönlerinin olduğunu farklı çıkarımlarla izah etme fırsatı
sağlamaktadır” diye konuştu.
Emeklilikte de üretim devam etmeli!
Toplumda emeklilik ve yaşlılık kavramlarının çok iç içe olduğunu hatırlatan Çetin, “Hayatımızın
kıymetli olan bu süreçlerini hem bireysel hem de toplumsal olarak yolun sonu gibi algılıyoruz.
Ancak bu süreci ve bu algıyı kırmak için bir ikinci bahar yaratmak mümkün. Hayatımızı
programlamalı, hayata yönelik yeni görev ve faaliyetlere katılmalıyız. Kendimize bir program
oluşturmalıyız” dedi.
Yaşamı algılama şekli üretmeye yönelik olanların emeklilik ve yaşlılık döneminde de başarma
duygusunun peşinden gideceğini belirten Aziz Görkem Çetin, gelecek planı yapmanın önemini
vurgulayarak şu tavsiyelerde bulundu: “Belki de emekli olmadan önce üretmeye yönelik yani
kendimizi gerçekleştirmeye yönelik kararlar almalıyız. Böylece emekli olduğumuzda bunu daha
değişik formlara taşıyabiliriz. Kendimizi sürece hazırladığımızda belki buna emeklilik ve yaşlılık
savunma planı yapma diyebiliriz. Böylelikle bu dönemin sorunlarının beraberinde gelen
depresyon sürecinden kaçmış oluruz. Şimdiden kendimize yönelik kararlar alıp işten emekli
olabileceğimizi ama hayattan emekli olamayacağımızı unutmamalıyız. Yaşamın her dönemi
ayrı güzeldir”
Bilgi için: İletişim Ofisi Halkla İlişkiler Ajansı
Ayşegül Erben / aysegul.erben@iletisimofisi.com / 0212 324 80 17, 0536 572 27 88
Download