w w w .T az m in at H uk uk m co u. TÜRKİYE’DE NÜFUS SAYIMLARI Yıllık artış(%) Nüfus Yıl 1927 13.648.987 2,29 1935 16.158.567 2,05 1940 17.821.543 1,08 1945 18.790.987 2,29 1950 20.947.155 2,97 1955 24.065.543 3,06 1960 27.755.532 2,62 1965 31.391.651 2,68 1970 35.605.653 2,66 1975 40.348.789 2,17 1980 44.737.321 2,64 1985 50.664.654 2,29 1990 56.473.653 2,00 2000 67.804.543 0,58 2007 70.586.256 1,31 2008 71.517.100 1,48 2009 72.561.312 1,60 2010 73.722.988 1,35 2011 74.724.269 1,20 2012 75.627.384 w w w .T az m in at H uk uk u. co m 27-2010 Yılları arasında Kırsal ve Kentsel Nüfusun Sayısal ve Yüzde Dağılımı Yıl Kır Kent Kır (%) Kent (%) 1927 10.342.391 3.305.879 75,8 24,2 1935 12.355.376 3.802.642 76,5 23,5 1940 13.474.701 4.346.249 75,6 24,4 1945 14.103.072 4.687.102 75,1 24,9 1950 15.702.851 5.244.337 75,0 25,0 1955 17.137.420 6.927.343 71,2 28,8 1960 18.895.089 8.859.731 68,1 31,9 1965 20.585.604 10.805.817 65,6 34,4 1970 21.914.075 13.691.101 61,5 38,5 1975 23.478.651 16.869.068 58,2 41,8 1980 25.091.950 19.645.007 56,1 43,7 1985 23.798.701 26.865.757 47,0 53,0 1990 23.146.684 33.326.351 41,0 59,0 2000 23.797.653 44.006.274 35,1 64,9 2010 17.500.632 56.222.356 23,7 76,2 2012 17.178.953 58.448.431 22,7 77,2 Not:1927-1990 arasında nüfusu 10.000'in üstündeki yerleşim birimleri, 2000'den itibaren il ve ilçe merkezleri kentsel nüfus olarak yer aldı. Zaman içinde doğurganlık ve ölümlülükte azalmalar görülmüşse de, göç hareketi hızını fazla kaybetmemiştir. Türkiye'de göçün yönü genellikle kırdan kente, doğudan batıya doğrudur. 1927 yılında nüfusun yüzde 75,8'i kırsal (10 binden az nüfuslu), yüzde 24,2'si kentsel alanlarda yaşarken, bu oranlar 83 yıl içinde tam tersine dönmüştür. 2011 yılı itibariyle Türkiye nüfusunun yüzde 23,2'si (17.338.563) kırsal alanda (belde ve köyler) yaşarken, yüzde 76,8'i (57.385.706) kentsel (il ve ilçe merkezleri) alanlarda yaşamaktadır. Yine 2012 yılı itibariyle nüfusun yüzde 75,8'i nüfusu 10.000'in üstündeki yerleşim birimlerinde yaşamaktadır. Kentsel nüfustaki artış özellikle 1950'den sonra hızlanmıştır, 1927-50 arasında yalnızca 0,8 puan artan kentsel nüfus oranı 1950-2010 arasında 51 puan yükselmiştir. 1927-35 arasında kırsal ve kentsel alanlarda yıllık ortalama nüfus artış hızları birbirine yakın olmuştur. 1935-40 arasında kentsel alanlarda artış, 1940-45 arasında ise II. Dünya Savaşı'nın etkisiyle hem kırsal, hem kentsel alanlarda düşme görülmüştür. 1950'den sonra yıllık ortalama kentsel nüfus artışının çok hızlanması kırdan kente göçün artmasıyla açıklanabilir. 1927-2010 arasında kentsel nüfusun büyük artış göstermiş olmasına karşın, kentsel nüfusun büyük bölümü kırsal kökenlidir. Çünkü 1927'de 3,3 milyon olan kentsel nüfus, 1927-2010 arasında Türkiye nüfusu gibi 5,5 katına çıksaydı, 2010'da yalnızca 18 milyona ulaşabilirdi. Oysa 2010 yılında kentsel nüfus 56,2 milyondu, dolayısıyla da ancak yüzde 32'sinin kent kökenli olduğu söylenebilir. Kentsel nüfusun doğurganlığının daha az olduğu düşünülürse, bu oran gerçekte daha da düşük olmalıdır. Günümüz Türkiyesinde köylerden şehirlere ve kasabalara değil, kasaba ve küçük şehirlerden metropollere doğru bir göç hareketi sürmektedir. 1990'lara kadar çoğunlukla ekonomik sebeplerle gerçekleşen göçler o tarihlerden itibaren "terör odaklı" hale gelmeye başlamıştır. Buna bağlı olarak göç hareketleri metropollerde önceleri çoğunlukla konut ve altyapı gibi fiziksel sorunlara yol açarken, göçlerin son yıllarda yoğunlaşması etnik bir karakterde algılanmasına veya adlandırılmasına neden oldu.