FİNANS MERKEZİ OLMAK Globalizasyon denilen yeni bir dünya düzeni ile uluslar arası sermaye piyasaları birbirlerine entegre oluyor. Türkiye bu entegrasyonun bir parçasına dönüşüyor. Sermaye önce tasarruf olarak ortaya çıkıyor. Tasarruf aynı zamanda finans kapitaldir. Sol politik içerik nedeniyle 20. yüzyıl boyunca serbest piyasa ekonomilerinde finans kapital sözcüğü kullanılmıyordu. Finans kapital sözü yerine tasarruf kelimesi ikame ediliyordu. Gelirin tüketilmeyen kısmı olarak mana taşıyan finans kapital, makine, yol, köprü ve diğer sabit karakterli sermayeye dönüşüyor ve ekonomik büyüme hız kazanıyor. Finans ve sermaye piyasaları bu işlevi gerçekleştiriyor. Globalizasyon sayesinde nerede piyasa faizinin üzerinde marjinal getiri sağlayan yatırım var ise finanse ediliyor. Dünya ekonomisi hızlı büyüm sürecine giriyor. Dar anlamda menkul kıymetler borsaları sermaye piyasasını temsil ediyor olsa bile, geniş anlamda sermaye piyasası, sermaye oluşumunu sağlayan her türlü piyasaları kapsamı içerisine alır. Sermaye ve ve finans piyasalarında egemen olan bölgeler karlı çıkıyor. Günümüzde New-York, Londra, Frankfurt menkul kıymetler borsaları finans merkezi olmanın ekonomik avantajını yaşıyor. İstanbul finans merkezi olma şansına sahip. Bu amaçla ATAŞEHİR seçilmiş ve alt yapı yatırımları hızla tamamlanıyor. Ancak hukuki ve ekonomik kuralların yeniden tanzim edilmesi şart. İstanbul'un finans merkezi olmasını önleyecek en önemli engel finans kapital ve sermaye piyasası üzerindeki vergilerdir. Türkiye bankadaki tasarruflar üzerine %15 oranında stopaj vergisi koyuyor. Tahviller üzerinde ise bu oran %10. Borsadaki alım satım işlemlerinde borsa muamele vergisi var. Aracılık komisyonları çok yüksek. Bu nedenle ulusal sermaye piyasası gelişemiyor. Türk maliye sistemi uçan kuştan vergi almayı marifet sayıyor. Sermaye ise uçan kuşların en hızlısı.Finans kapitali vergi matrahı olarak gören bir anlayışın olduğu yerde finans merkezi olmaktan söz edilemez. Hukuk devleti ilkelerinin tam olarak uygulanmadığı ekonomilere kalıcı sermaye gitmiyor. Mevcut olan kaçıyor. Siyasal otoritenin sermaye üzerinde keyfi uygulamalar yaptığı ekonomilerde sermaye birikimi sağlanamıyor. Siyasal gücün ekonomik güçten daha etkin olduğunu kapital sahipleri biliyor. Hukuk devleti ilkelerinin egemen olduğu bölgeler tercih ediliyor. Türkiye hukuk devleti ilkelerinin talep ettiği standartları sağlayacak koşullara sahip.Ancak uygulamada aksaklıklar var. Bu aksaklıkları gidermeden finans merkezi olmak mümkün görülmüyor. Finans kesiminin en önemli kurumu bankacılık. Türk bankaları sermaye yapısı bakımından uluslar arası standartların üzerinde ve başarılı. Bankaların bankası olarak görev yapan Merkez Bankası ise görevini tam olarak yerine getiremiyor. AB ülkeleri ve derecelendirme kurumları Türk Merkez Bankasının efektif davranamadığını açıkça söylüyor. Türkiye bir buçuk yıldan beri bu gerçeği fiilen yaşıyor. Merkez Bankası üzerinde siyasal baskılar olduğu zaman ekonomik rasyonalite ortadan kalkıyor. Özerklik ve araç bağımsızlığı kazanamayan Merkez Bankalarının bulunduğu bölgelerde Finans Merkezi olmak mümkün olamıyor. Rekabete dayalı serbest piyasa ekonomisi egemen kılınmadan finans merkezi olunamaz. Ülkemizde serbest piyasa ekonomisi kavramı sadece mal piyasası için geçerli sanılıyor. Siyasal otorite, faktör piyasasında serbest piyasa koşullarının oluşmasına izin vermiyor. Sermaye arz ve talebi ile belirlenen piyasa faizlerini kendisi tayin etmeye kalkıyor. Piyasanın işleyişini bozuyor. Finansal Merkez olmak kültürel değerleri gerektiriyor. Finansal okur yazarlık çok önemli. Yıllarca ülkede sermaye sahibi olmak aşağılandı. Devlet sermayeyi vergi matrahı olarak gördü. Servet beyanı gibi uygulamaları yaptı. Finans kapitali vergilemeyi siyasal egemenliğin göstergesi olarak değerlendiren bakanların beyanı ile yaşıyor olduk. Devlet korkusu nedeniyle Türkiye'de finans kapital altın ve dolara dönerek yastık altına indi. Bir kısmı yurt dışına kaçtı. Eski tortular ve 1948 kuşağının sol içerikli kültürel yapısı bürokraside egemen. Yukarıda açıkladığım koşullar hukuki düzene bağlanmadan finans merkezi olmak hayalden öte gidemez. Dr. Şinasi KARA 14/06/2015