ORSAM Rapor No: 92 ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU CURRENT SITUATION OF DISPUTED AREAS IN IRAQ وضع المناطق المتنازع عليها في العراق ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES مركز الشرق االوسط للدراسات االستراتيجية ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-MIDDLE EASTERN TURKMEN PROGRAMME ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU CURRENT SITUATION OF DISPUTED AREAS IN IRAQ وضع المناطق المتنازع عليها في العراق ORSAM Rapor No: 92 ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18 Aralık 2011 ISBN: 978-605-5330-84-2 Ankara - TÜRKİYE ORSAM © 2011 Bu raporun içeriğinin telif hakları ORSAM’a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayımlanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir; ORSAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır. ORSAM STRATEJİK BİLGİ YÖNETİMİ, ÖZGÜR DÜŞÜNCE ÜRETİMİ ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ Tarihçe Türkiye’de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 1 Ocak 2009 tarihinde Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum, çalışmalarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır. Ortadoğu’ya Bakış Ortadoğu’nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri, halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferberliği başlatacak potansiyele sahiptir. Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin egemenlik halklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında gerek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu’daki sorunların kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri cesaretlendirecektir Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi bölge devletlerinin ve halklarının ortak menfaatidir. Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ORSAM’ın Çalışmaları ORSAM, Ortadoğu algalımasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma mekanizmalarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıların ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ORSAM; bölgesel gelişmeleri ve trendleri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir. ORSAM, web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle, raporlarıyla ve kitaplarıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimini desteklemektedir. Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini kolaylaştırarak bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını sağlamaktadır. www.orsam.org.tr İçindekiler Takdim.......................................................................................................................................................4 Özet............................................................................................................................................................ 5 Giriş...........................................................................................................................................................6 1. İhtilaflı Bölgelerin Stratejik Önemi.................................................................................................9 2. İhtilaflı Bölgelerde Durum................................................................................................................12 2.1 Musul Vilayeti........................................................................................................................12 2.1.1. Telafer İlçesi.......................................................................................................................13 2.1.2.Sincar İlçesi..........................................................................................................................14 2.1.3. Tilkeyf İlçesi.......................................................................................................................15 2.1.4. Şeyhan İlçesi.......................................................................................................................16 2.1.5. Hamdaniye İlçesi...............................................................................................................16 2.1.6. Akre İlçesi...........................................................................................................................17 2.1.7. Mahmur İlçesi....................................................................................................................17 2.2. Diyala Vilayeti.......................................................................................................................18 2.2.1. Kifri İlçesi............................................................................................................................20 2.2.2. Hanekin İlçesi....................................................................................................................20 2.2.3. Beledruz İlçesi....................................................................................................................21 2.3. Selahattin Vilayeti.................................................................................................................22 2.3.1 Tuzhurmatu İlçesi..............................................................................................................22 Sonuç.........................................................................................................................................................23 TAKDİM ORSAM olarak Irak hakkında yaptığımız çalışmalarla gün yüzüne çıkarılmamış konuları ele almaya gayret ediyoruz. Bu kapsamda hem Türkiye’nin dış politikası itibariyle ilgi alanına giren hem bölgeyi etkileme kapasitesine sahip hem de Irak’ın iç politik yapısı açısında büyük önem arz eden konuları daha ciddiyetle ele alma çabası içerisindeyiz. Özellikle yerinden ve birincil elden aldığımız bilgilerle yürüttüğümüz çalışmalarımızın, Irak’ın daha iyi anlaşılmasında katkısı olacağı inancını taşıyoruz. Elinizdeki bu çalışma da bütün yönleriyle bölgesel ve hatta küresel etkileri olabilecek bir konu olan Irak’taki “İhtilaflı Bölgeleri” ele almaktadır. Önümüzdeki süreç içerisinde, ABD’nin de Irak’tan çekildiği düşünüldüğünde, Irak’taki iç politik yapıyı sekteye uğratacak çatışma dinamiklerini barındıran ve Irak’ın istikrarını olumsuz yönde etkileyeceği düşünülen “İhtilaflı Bölgelerin” daha iyi anlaşılması gerektiği olgusundan yola çıkarak hazırlanan bu rapor, durumu ortaya koymakla birlikte Irak’ın karmaşık yapısını da gözler önüne sermektedir. Irak’ın birçok etnik ve dini çeşitliliği içeren bir nüfus yapısına sahip olmasının zorluğunun yanında, bu çeşitliliğin uyumlaştırılması sürecinde siyasetin güçlü aktörleri arasında yetki ve etkinlik mücadelesinin sosyal, siyasal ve ekonomik vasıfları da içerir şekilde “İhtilaflı Bölgeler” yaratması, Irak’ın demokratik ve istikrarlı geleceği açısında sorun oluşturmaktadır. Bu nedenle elinizdeki bu raporun, sorunları anlaşılması ve çözüm yollarının bulunması açısından literatüre değer kattığı düşünülmektedir. Uzun süreli bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkan bu çalışmada ciddi bir emek harcanmış, literatür taramalarının yanı sıra, esas olarak bölgede yapılan çalışmaları kaynak almıştır. Bu açıdan birincil kaynaktan bilgileri içeren bu çalışma temel bir metin niteliğine bürünmüştür. ORSAM olarak bu çalışmanın, Irak’ta demokrasi ve refahın gelişmesine katkı yapmasını umuyor ve özellikle bu çalışmanın hazırlanması sırasında bölgede bize yardımcı olan tüm kurum, kuruluş ve özel kişiler teşekkürlerimizi sunmayı bir borç biliyoruz. Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı ORSAM Rapor No: 92 ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ Hazırlayan: Bilgay Duman ORSAM Ortadoğu Uzmanı A.İ.B.Ü. Doktora Programı IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU Özet Bu rapor, Irak’ta ihtilaflı bölgelerde yapılan saha çalışmaları ile Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu (UNAMI) tarafından 2009 yılında hazırlanan ihtilaflı bölgeler raporu temel alınmıştır. İhtilaflı bölge kavramı literatürde daha çok iki veya daha fazla devlet arasında kalan ve sınır anlaşmazlıklarını gösteren bir tanımlama olarak karşımıza çıkmaktadır. İhtilaflı bölgeler, tarihi, dini, etnik, siyasal, sosyal ya da ekonomik sebeplerle devletler arasındaki mücadele alanı olarak da adlandırılabilir. Irak’taki sorun da hem devletin federal yapısı hem de etnik, sosyal, siyasal ve ekonomik nedenlerle ortaya çıkmıştır. Arapça literatürde “mütenaze aleyha” olarak belirtilen kavramın kullanımına ilişkin tartışmalı bir durum bulunmaktadır. “Mütenaze aleyha” kavramının aslında iki devlet arasındaki sınır uyuşmazlıklarında kullanılmaktadır. Irak’ta İhtilaflı bölgelere ilişkin tüm veriler bir araya getirildiğinde bu sorunun sadece toprak ya da vilayetlerin idari sınırlarına ilişkin bir düzenleme olmadığı görülmektedir. Irak’taki İhtilaflı bölgeler konusu muhtevası itibariyle hukuki, siyasi, soysal, ekonomik, güvenlik, yönetim ve idari paylaşım sorunlarını beraberinde getirmektedir. Irak’ta ihtilaflı topraklar olarak ifade edilen bölgelerde, merkezi hükümet ve BKY arasındaki restleşmeyle en az mezhepsel ve etnik çatışmanın yaşandığı dönemdeki kadar yeniden karanlık bir tabloya dönebilir. ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 5 ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Giriş Bu rapor, Irak’ta ihtilaflı bölgeler olarak bilinen ve önümüzdeki süreçte Irak iç siyasetini derinden etkileyebilecek ve yeni çatışma alanlarının ortaya çıkmasına sebep olabilecek niteliğe sahip Musul, Diyala ve Selahattin’e bağlı bazı ilçe ve nahiyelerin durumuna ilişkin hazırlanmıştır. Çalışmada, 2010 yılının MayısHaziran, Ekim-Kasım ve 2011 yılının Şubat aylarında Irak’ta ihtilaflı bölgelerde yapılan saha çalışmaları ile Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu (UNAMI) tarafından 2009 yılında hazırlanan ihtilaflı bölgeler raporu temel alınmıştır. muşak karnı olarak karşımıza çıkacak sorunu yaratmıştır. İhtilaflı bölge kavramı genel olarak iki ülkenin arasındaki sınır anlaşmazlıkları için kullanılmaktadır.1 Ancak Irak’ta bu kavram bazı vilayetlerin toprakları ve sınırları üzerinde Irak merkezi hükümeti ile Bölgesel Kürt Yönetimi (BKY) arasında idari, hukuki ve askeri olarak egemenlik mücadelesi şeklinde tanımlanabilir. Öte yandan Irak’ın güneyindeki bazı vilayetlerin sınırlarına ilişkin ihtilaflar yaşansa da bu ihtilafların çatışma yaratabilecek düzeyde olmadığı söylenebilir. Ayrıca Irak’ın güneyindeki vilayetlerdeki sorun bir egemenlik ve kontrol sorunu değil, yalnızca idaridir.2 2003’te ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından Irak’ta kendine müttefik seçtiği Kürt grupların 1991’de elde ettiği otonom sınırları dışarısında hakimiyet kurma çabası bugün Irak’ta belki de önümüzdeki dönemde Irak’ın en yu- Irak’ta ihtilaflı bölgeler sorunu BKY’nin sınırlarını ve etki alanını genişletme çabasından kaynaklanmaktadır. BKYnin sınırları Irak Anayasasında belirtilmiştir.3 Ancak BKY’nin fiili kontrol alanı bu sınırın dışında kalmaktadır. Harita 14 6 ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI 17 Mayıs 2003’te “Peşmerge Güçlerinin Yeniden Konuşlandırılması” yönelik olarak ABD ile KDP ve KYB arasında imzalanan ve peşmerge güçlerinin “Yeşil Hat” olarak tanımlanan ve 1991’den sonra Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin sınırlarını belirten hattın dışarısına çıkmasına imkan tanıyan memorandum, ihtilafın temel sebebi olarak gözükmektedir. Bu memoranduma göre, peşmerge güçlerinin “teröristlerle mücadelede ABD birliklerine yardımcı olması amacıyla” 2545 KYB, 3445 KDP militanının Musul, Kerkük, Selahattin ve Diyala’ya yerleştirilmesi kararlaştırılmıştır. KDP ve KYB güçleri de ABD’nin yardımıyla, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin sınırları dışarısında kalan ve Kürt grupların kendilerine ait olduklarını ileri sürdükleri bölgelere konuşlanmıştır.5 Bugün itibariy- le BKYnin mevcut sınırları KDP ve KYB’nin kontrolü dışındaki Selahattin, Musul, Kerkük ve Diyala’da peşmergelerin konuşlandığı sınırlar olarak ele alınmaktadır. Bu sınırlara, 8 Mart 2004’te çıkarılan Geçici Yönetim Yasası ve 15 Ekim 2005’te yapılan tartışmalı referandumla kabul edilen Irak Anayasası ile de yasal statü kazandırılmaya çalışılmıştır. Mevcut durum itibariyle peşmerge güçlerinin konuşlandığı bu bölgeler “ihtilaflı” olarak adlandırılmaktadır. Bu kapsamda Irak merkezi hükümeti ile BKY arasında konu olan ihtilaflı bölgeler Musul, Diyala ve Selahattin’in vilayetlerine bağlı ilçe ve nahiyeler olup, aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.* Vilayet İlçe Musul Mahmur Bölgesel Kürt Yönetimi Şeyhan** Bölgesel Kürt Yönetimi Akre Bölgesel Kürt Yönetimi Telafer Merkezi Hükümet Sincar Merkezi Hükümet Tilkeyf Merkezi Hükümet Hamdaniye Merkezi Hükümet Kifri Bölgesel Kürt Yönetimi Hanekin Bölgesel Kürt Yönetimi Diyala Beledruz Selahattin Tuzhurmatu Nahiye Mendeli ve Kazaniye İdari Kontrol Merkezi Hükümet Merkezi Hükümet ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 7 ORSAM ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Irak’ta İhtilaflı Vilayet, İlçe Ve Nahiyeler Harita 2 Bu noktada ihtilaflı bölgelere ilişkin yasal sürecinin kısaca ele alınmasının faydalı olacağı düşünülmektedir. 2003’ten sonra ABD yönetimi, Irak’ın yeniden yapılandırılması kapsamında başında Paul Bremer’in olduğu bir Koalisyon Geçici Yönetimi oluşturmuştur. Bu kapsamda Irak’a sivil idareci olarak atanan Bremer, Geçiçi Koalisyon Yönetiminin kararlarını çıkartmıştır. Bremer 16 Mayıs 2003’ten egemenliğin Iraklılara devredildiği 28 Haziran 2004’e kadar yüz adet yasa çıkarmış ve bu kapsamda Irak’ın yeniden yapılandırılması çalışmalarını yürütmüştür.6 Yeniden yapılandırma çalışmaları sonucu Bremer 5 Temmuz 2003’te Irak Geçici Yönetim Konseyi’nin oluşturulduğunu açıklamıştır.7 Görevi, ABD gözetiminde bir bütçe ve anayasa hazırlamak olan 25 kişilik Konsey, Irak’ta geçiş dönemi için bir yönetim yasasını hazırlayarak, 8 Mart 2004’te ilan etmiştir. yasanın hazırlandığı dönemdeki 8 süreç göz önünde bulundurulduğunda özellikle Kürt gruplar ile ABD arasındaki ilişkinin, bu yasanın hazırlanmasında etkili olduğu söylenebilir. Zira Kürt grupların talepleri ile Geçici Yönetim Yasası karşılaştırıldığında paralellik göze çarpmaktadır. Irak’ta yeni anayasa hazırlanan kadar yürürlükte kalan Irak Geçici Yönetim Yasası’nın 4. Maddesinde “Irak’taki yönetim sisteminin cumhuriyetçi, federal, demokratik ve çoğulcu nitelikte olacağı ve yetkilerin federal yönetim ile bölgesel yönetimler, valilikler, belediyeler ve yerel idareler arasında paylaşılacağı vurgulanarak, federal sistemin coğrafi ve tarihi gerçeklikler ile yetkilerin bölümlenmesi esasına dayanacağı” belirtilmiştir.8 Yine aynı yasanın 53. maddesinin A bendinde “Kürdistan Bölgesel Hükümeti, 19 Mart 2003 tarihinde Duhok, Erbil, Süleymaniye, Kerkük, ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Diyala ve Musul vilayetlerindeki kontrolü altında bulundurduğu toprakları yönetmekte olan resmi hükümet” olarak tanımlanmıştır. Ancak “vilayetlerdeki topraklar” ifadesi tam olarak açıklanmamıştır. Bu nedenle BKY de Kerkük, Musul ve Diyala’da kontrol etmek istediği topraklar üzerinde hak iddia etmektedir. Ayrıca Irak Geçici Yönetim Yasası’nda yer alan 58. Maddede, “Kerkük’ten zorla göç ettirilmiş kişilerin yerlerine başka kişiler yerleştirilerek ortaya çıkmış adaletsizliklerin onarılması için acilen harekete geçilmesi gerektiği belirtilerek, milliyet özelliklerinde değişiklik yapılmış kişilerle ilgili olarak Irak Geçiş Dönemi Hükümetinin, bu konuda çıkarılmış bulunan tüm kararnameleri iptal etmesi ve bu uygulamadan etkilenmiş olan kişilerin hiçbir baskı ve zorlama altında olmaksızın kendi milli kimliklerini ve etnik özelliklerini serbestçe belirlemelerini sağlaması” öngörülmüştür. Öte yandan 58. maddenin C bendine göre, “Kerkük dâhil olmak üzere ihtilaflı topraklar için kalıcı çözümün getirilmesi, bu tedbirlerin tamamlanmasına, adil ve şeffaf bir nüfus sayımının gerçekleştirilmesine ve kalıcı anayasanın onaylanmasına” kadar ertelenmesi öngörülmüştür. Getirilecek çözümün, adalet ilkesi ile uyum içerisinde olacağı ve söz konusu bölgede yaşayan halkın istekleri göz önüne alınarak belirleneceği”, belirtilmiştir. Bu madde ile Kerkük’ün ve diğer ihtilaflı bölgelerin geleceği anayasaya bırakılmıştır. Böylece Kürt gruplara, 1991’den sonra elde ettikleri otonomiyi genişletme ve kontrol sağlamakları için zaman kazandırılmıştır. Zira bu maddenin Kürt grupların baskısı sonucu Geçici Yönetim Yasasında yer aldığını söylemek yanlış olmayacaktır. 58. madde ile Kürt gruplar, Saddam Hüseyin döneminin Araplaştırma politikası sonucu göç ettirilen Kürt nüfusun eski yerleşim bölgelerine dönmelerinin sağlayacağı avantajla, nüfus çoğunluğunun Kürtlerin lehine artmasını hedeflemiştir. 2003 sonrasında Kerkük’teki orantısız nüfus artışı da bunu kanıtlar niteliktedir. Irak Planlama Bakanlığına göre, 1997 yılında 751.208 olan Kerkük’ün nüfusu 2009 yılı itibariyle 1.290.072’i olarak açıklanmıştır.12 Irak Geçici Yönetim Yasasında net bir yol haritası çizilemeyen Kerkük ve ihtilaflı bölgeler için, 15 Ekim 2005 tarihinde Irak’ta yapılan referandumla kabul edilen Irak Anayasasında Kerkük ve ihtilaflı bölgeler için bir takvim içeren yol haritası oluşturulsa da sorunları çözeceği ifade edilen uygulamalar zamanında gerçekleştirilememiş ve ihtilaflı bölgelerin durumu belirsizliğini korumuştur. Irak Anayasası’nın 140 ve 143. maddelerinde Kerkük’e ilişkin direkt bir hükme yer verilmiştir. 143. maddede, yeni Irak hükümeti kurulduktan sonra Irak Geçici İdare Yasası ve ekini teşkil eden belgeler 53/a ve 58. madde dışında iptal edileceği belirtilmiştir. Böylece Irak Geçici Yönetim Yasası’nda belirtilen Kerkük ve ihtilaflı bölgelerle ilgili hükümler devam etmiştir. 140. Maddeye göre ise, yürütme organının, Irak Geçici Yönetim Yasası’nın 58. Maddesinin tüm fıkralarıyla uygulanmasının tamamlanması için gerekli adımları atacağı ve Irak Geçici Yönetim Yasası’nın 58. Maddesinde yer alan ve geçiş hükümetinin sorumluluğunda uygulanan hususların, bu anayasaya uygun olarak seçilecek yürütme organı tarafından tamamı yerine getirilene kadar sürdürüleceği belirtilmiştir. Bu çalışmaların sırasıyla, normalleştirme, nüfus sayımı ve sakinlerinin iradesini tespit için Kerkük’te ve diğer ihtilaflı bölgelerde en geç 31 Aralık 2007 tarihinde referandum düzenlenmesine kadar tamamlanması öngörülmüştür. Ancak referandumun ne içeriği ne de kim tarafından ve nasıl yapılacağı Irak Anayasası’nda belirtilmemiştir. 140. Maddenin uygulanması amacıyla kurulan komisyon çalışmalarına başlamış olsa da 2007’ye kadar normalleştirme ve nüfus sayımı gerçekleştirilememiş, süreç tamamlanmadığı için de referandum yapılamamıştır.10 1- İhtilaflı Bölgelerin Stratejik Önemi İhtilaflı bölgelerin hangi vilayet, ilçe ya da nahiyeyi kapsadığı konusunda da ne merkezi hükümet ne de siyasi gruplar arasında bir uzlaşma yoktur. Bu açıdan düşünüldüğünde Kürt Bölgesel Yönetimi, Irak merkezi hükümeti ya da siyasi gruplar, ihtilaflı bölgele- ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 9 ORSAM ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ri kendi siyasi, sosyal, güvenlik ve ekonomik algılamalarına göre belirlemektedir. Örneğin Sünni Araplar ve Türkmenler için Selahattin vilayetine bağlı Tuzhurmatu ilçesi tartışmalı bölgeler kapsamında değerlendirmezken, Kürt gruplar Tuzhurmatu’da hak iddia etmekte ve Tuzhurmatu’nun tartışmalı bölgeler kapsamında olduğunu savunmaktadır.11 Algılama farklılıklarının yanında Birleşmiş Milletler tarafından ihtilaflı olarak belirlenen bölgelerin Irak’ın geleceğini olumsuz yönde etkileyecek kırılma noktaları içerdiği söylenebilir. Öncelikle ihtilaflı bölgeler olarak adlandırılan hat ile Irak’ın kuzeyindeki petrol alanlarını barındıran bölgelerin çakıştığı görülecektir. Diğer bir ifadeyle, ihtilaflı bölgelerin aynı zamanda Irak’ın kuzeyindeki petrol ve doğalgaz alanlarının büyük kısmını içerisine aldığı söylenebilir. Harita 312 10 ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Irak’ın devlet bütçesinin yüzde 96’sını oluşturan petrol gelirlerden oluştuğu düşünüldüğünde, petrol alanlarının kontrolü Irak’taki en önemli meselelerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Irak’taki temel korkulardan biri, petrol alanlarının BKY’nin ileride ilan edeceği bağımsız devlete kaynak oluşturacağıdır. Bu nedenle bu bölgelerin BKY’nin denetimine geçmesinin Irak’ın devletinin yıkılışına zemin hazırlayacağı endişesi sıklıkla gündeme gelmektedir.13 Ancak Irak petrollerinin yüzde 80’ine yakını güneydeki sahalardan çıkarılmaktadır. Önümüzdeki dönemde güneydeki petrol sahalarının petrol üretimindeki payının artması beklenmektedir. Irak Petrol Bakanlığı’nın verilerine göre, 2011 Mart ayı itibariyle Irak’ta günlük yaklaşık 2.6 milyon varil petrol üretilmektedir ve 2010 yılına göre güneydeki sahaların üretimdeki payı yüzde 10 artmıştır.14 BKY, Irak hükümetinin bütçesinden yüzde 17 pay almaktadır. Irak petrol gelirinin yükselmesi ve güneydeki sahaların petrol üretimindeki payının artmasıyla birlikte, BKY’nin Irak içerisinde kalarak petrol gelirlerinde daha fazla pay elde edeceği düşünüldüğünde, BKY’nin bağımsızlık ilan etmesinin mevcut konjonktürde ihtimal dahilinde olmadığı söylenebilir. İhtilaflı bölgelere ilişkin bir diğer sorun da bu hattın etnik ve mezhepsel çatışmaların yaşabileceği nüfus yapılanmasına sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle 2005’ten sonraki dönem içerisinde bu çatışmaların örnekleri yaşanmış olsa da ılımlı ve rasyonel politikalar ve ABD’nin müdahalesiyle diğer bölgelere de yayılabilecek olası krizlerin önüne geçilebilmiştir. Özellikle 2008 ve 2009 yıllarında Kürt ve Sünni gruplar arasında Musul ve Diyala’da çatışmaya varan gerginlikler yaşanmasının ardından, ABD’nin bu bölgelerde ortak güçler kurarak hem entegrasyonu sağlaması hem de diğer bölgelere de sıçrayabilecek krizleri engelleyebilmiş olması, Irak’ın bugünkü görece istikrarlı durumunun en büyük etkenlerinden biridir. Bu bölgeler sadece etnik ve dini çatışma alanları olmayıp, merkezi hükümet ve BKY arasındaki yetki ve güç mücadelesini de barındırmaktadır. Özellikle 2008’in Ağustos ayında Kürt peşmergelerin Hanekin’e konuşlanmasının ardından iki ay sonra Irak Başbakanı Nuri El-Maliki’nin Irak ordusuna bağlı 12. Tümeni bölgeye göndermesi, gerginliğin çatışmaya dönmesine yol açmış ve Irak ordu güçleriyle peşmergeler kısa süreli çatışmaya girmiştir. Haziran 2009’a kadar Irak ordusu Hanekin’in içerisinde kalmış daha sonra merkezi hükümet ile Kürt Bölgesel Yönetimi’nin anlaşması sonucu, Irak ordusu Hanekin’in sınırına çekilmiştir. Ağustos 2009’da ABD’nin öncülüğünde yapılan bir toplantıyla, çatışmaların yaşandığı bölgelere, Irak ordusu, Irak polisi ve peşmerge güçlerinden oluşan “ortak güç” yerleştirilmesi kararlaştırılmıştır.15 Bu olaya ilişkin Kürt gruplar, Irak ordusunun görevinin sınırları korumak ve teröristlerle mücadele etmek olduğunu ileri sürerek, Irak ordusunun Hanekin’e müdahale edemeyeceği ve Irak İçişleri Bakanlığına bağlı polis güçlerinin halkı korumayı başaramadığını ve bu nedenle halkı korumak için peşmergelerin Hanekin’de bulunduğunu iddia etmiştir. Irak ordusu ise, peşmergelerin halka zorlayıcı politikalar uyguladığını ve Irak ordusunun görevinin tüm Irak halkını korumak olduğunu ileri sürerek, Hanekin’e yönelik müdahaleyi savunmuştur. Burada bir yetki karmaşası ortaya çıkmaktadır. Kürt gruplara ait peşmergelerin yasal statülerine ilişkin durum halen belirsizdir. Ayrıca Irak ordusunun yetkileri konusu da tartışılmaktadır. Bu durum güvenlik güçlerinin yasal statü sınırlılıklarını da gündeme getirmektedir.16 Son olarak ihtilaflı bölgeler Irak’ta bir milletin geleceğiyle de doğrudan ilgilidir. Irak’taki her etnik ve dini gruptan nüfus barındırmasına rağmen, Türkmen nüfus yoğunluğu bu bölgededir. Türkmenler başta Kerkük olmak üzere, Musul, Selehattin, Diyala ve Erbil’de yaşamaktadır. Erbil dışındaki vilayetlere ilişkin ihtilaflı bölgeler incelendiğinde Türkmenlerin yoğun olarak yaşadıkları Telafer, Şeyhan, Tuzhurmatu, Mendeli, Kifri, Hanekin ve Beledruz gibi ilçe ve nahiyeler bulunmaktadır. Bu yerleşim bölgelerin nihai statüsü, Türkmenlerin ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 11 ORSAM ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI yaşamsal çıkarlarıyla da doğrudan ilgilidir. Bu anlamda Erbil çarpıcı bir örneği oluşturmaktadır. Irak’ta Türkmen varlığının hissedildiği en önemli vilayetlerden biri olmasına rağmen, Erbil’in BKY’nin sınırları içerisinde kalması, bu şehirde yaşayan Türkmenlerin diğer bölgelerde yaşayan soydaşlarıyla bağlantılarının kopmasına neden olmuştur. Erbil’de yaşayan Türkmen varlığı da zamanla daha içe kapanık bir hale gelmiştir. Mevcut durumda ihtilaflı bölgelerdeki statü değişikliğinin Türkmenlerin kimliksel bütünlüğü açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı düşünülmektedir. 2. İhtilaflı Bölgelerde Durum Raporun bu bölümünde ihtilaflı bölgeler olarak anılan ilçe ve nahiyelerin sosyal, siyasal, idari ve ekonomik yapısı incelenecektir. Bu kapsamda daha önce de belirtildiği gibi Kerkük dışında kalan Musul (Telafer, Sincar, Tilkeyf, Şeyhan, Akre, Mahmur ve Hamdaniye), Diyala (Hanekin, Kifri, Mendeli ve Beledruz) ile Selehattin’deki (Tuzhurmatu) durum ele alınacaktır. 2.1 Musul Vilayeti Musul’un Künyesi Nüfus 3.237.918 (2009 tahmini) Etnik ve Mezhebi Dağılım Arap çoğunluk, Kürtler, Türkmenler ve Azınlıklar (Yezidi, Asuri, Keldani, Şebek). Sünni nüfus yoğun olmakla birlikte, Şiiler de yaşamaktadır. İdari Yapısı 9 İlçe, 27 Nahiye Merkezi Musul Tartışmalı Bölgeleri Telafer, Sincar, Tilkeyf, Şeyhan, Akre, Mahmur, Hamdaniye Irak’ın en büyük ikinci vilayeti olan ve Ninova olarak da bilinen Musul’un 9 ilçesinden 7’si ihtilaflı bölgeler kapsamına alınmıştır. Bu ilçelerden Mahmur, Akre ve Şeyhan mevcut durum itibariyle idari olarak Musul vilayeti sınırları içerisinde olsa da BKY’nin kontrolündedir. Kürt Bölgesel Yönetimi, diğer 4 ilçede Kürtlerin yoğun nüfusa sahip olduğunu öne sürerek, bu ilçeler üzerinde hak iddia etmektedir. Musul Irak’ın en tehlikeli şehri olarak tanımlanmaktadır. Musul’un adı neredeyse Sünni direnişi ve El-Kaide ile özdeşleşmiş durumdadır. ABD’de de en büyük operasyonlarını burada gerçekleştirmiştir. Irak ile ABD arasında 2008 yılında yapılan ve ABD güçlerinin Irak’taki statüsünü düzenleyen anlaşmaya göre, ABD askerlerinin şehir merkezlerinden çekilmiş olması gerekmektedir. Ancak halen ABD askerlerini Musul şehir merkezinde görmek mümkündür.17 Ayrıca Irak merkezi hükümeti ile BKY’ye bağlı peşmergeler dönem dönem karşı karşıya gelmektedir. Bu durum büyük bir çatışma riskini de beraberinde getirmektedir. 12 Musul genel güvenlik sorunlarının yanı sıra, etnik, dini ve mezhepsel çatışmaları da yoğun olduğu bir vilayettir. 2003’te Irak’ta savaş başladığından bu yana Sünni gruplar ile Kürt gruplar arasında çatışmaya kadar varan gerginlik hakimdir. Bu nedenle ABD 2009 yılının Ağustos ayında çatışmaların önüne geçebilmek için kontrolü altında bulundurduğu ve içerisinde Irak ordusu, Irak polisi ve peşmelergelerden oluşan “Ortak Güvenlik Gücü”nü oluşturarak, Musul’un Erbil, Kerkük ve Selahattin yolları üzerindeki kontrol noktalarına yerleştirmiştir.18 Diğer taraftan Musul’da Hıristiyan, Şebek ve Yezidi azınlıklara da El-Kaide ve Kürt gruplar tarafından baskı yapılmaktadır. El-Kaide dini söylemlerle hareket ederek, Yezidiler ile Hıristiyanlara yönelik saldırılar düzenlediği, Kürt grupların da Yezidi, Şebek ve Hıristiyanların Kürt olduklarını iddia ederek, kimlik üzerinden baskı kurmaya çalıştığı bilinmektedir.19 Bu Irak’ın sosyal dengesi bozabilecek bir du- ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI rumdur. Bu nedenle ihitilaflı bölgeler olarak ifade edilen Telafer, Sincar, Tilkeyf, Şeyhan, Akre, Mahmur ve Hamdaniye’deki sosyal, siyasal, ekonomik ve idari yapının incelenmesi ve mevcut yapının ortaya konmasının ihtilaflı bölgeler konusuna açıklık getireceği gibi, Irak’taki dengenin önemini de ortaya koyacağı düşünülmektedir. Saddam Hüseyin döneminde 1996 yılında Telafer merkezli ve içerisinde Musul’a bağlı Sincar, Baac ve Hatra ilçelerinin de yer aldığı yeni bir vilayet (El-Cezire vilayeti) oluşturulmaya karar verildiyse de uygulamaya geçmemiştir. 2002 yılında yeniden gündeme gelen bu proje daha sonra savaş nedeniyle gündemden düşmüştür.23 2.1.1. Telafer İlçesi 2008’e kadar bölgede devam eden düşük yoğunluklu mezhepsel çatışma günlük hayatı da olumsuz etkilemiş ve Telafer halkının bir kısmı güvenlik nedeniyle Musul’a gidememiştir. Diğer taraftan Telafer halkı çatışmalar nedeniyle Musul-Telafer yolunun 2004-2006 yılları arasında fiilen kapalı olmasından dolayı devlet hizmetlerinden yeteri kadar faydalanamamıştır. Bu nedenle özellikle Telafer’in güneyinde yaşayan Şii nüfus ve Zummar nahiyesinin günlük hizmetlerini Sincar ve Duhok üzerinden sağlamaya çalıştığı söylenebilir. Özellikle su ve elektrik hizmetleri Duhok’ta alınmaktadır.24 Telafer, hem Musul’un hem de Irak’ın en büyük ilçesidir. İlçe merkezi nüfusunun tamamını Türkmenlerin oluşturduğu Telafer’in çevresinde bazı küçük Arap köyler de bulunmaktadır. Telafer hem Osmanlı döneminde hem de Irak kurulduktan sonra hep Musul’a bağlı kalmış ve 1946’dan bu yana idari sınırlarında büyük değişiklikler olmamıştır. Telafer, 1970’lerden itibaren Baas Rejimi tarafından uygulanan Araplaştırma politikasının etkisinde kalmış ve kuzeyindeki Arap yerleşimleri olan Zummar ve Rabia’dan Arap aşiretler yerleştirilmeye çalışılmıştır.20 Buna rağmen bugüne kadar Telafer’in Türkmen dokusunun bozulmadığı görülmektedir. Telafer’in Irak’ın Suriye ve Türkiye sınırlarının kesişme noktasında bulunması stratejik önemini arttırmaktadır. Öte yandan Telafer, Türkiye, Suriye ve Irak’taki Kürt nüfusu barındıran hat üzerindeki Kürt nüfus barındırmaya tek yerleşim birimdir. Musul’un Duhok sınırında olan Telafer, bu nedenle özellikle 2003’ten sonra bölgedeki yönetimsel boşluk BKY tarafından doldurulmaya çalışılmıştır.21 Telafer, Zummar, Rabia, İyaziye ve merkez nahiye olmak üzere dört nahiyeden oluşmaktadır. 2010 verilerine göre yaklaşık 395 bin olan Telafer’in nüfusunun 210 bini merkez nahiyededir ve tamamı Türkmendir. Ayrıca 45 bin nüfuslu İyaziye’nin merkezinin de tamamı Türkmendir. 77 bin nüfuslu Zummar ve 63 bin nüfusa sahip Rabia’da da bazı Türkmen köyleri olmasına rağmen, nüfus yoğunluğunu Araplar oluşturmaktadır.22 Telafer’in güvenliği Irak polisi ve ordusu tarafından sağlanmakla birlikte, Kürt gruplara ait peşmergeler ve BKY’ye bağlı asayiş güçleri Zummar nahiyesinde güvenlik güçlerine etki etmeye çalışmaktadır. Öte yandan Telafer’de baskın unsur Türkmenler olmasına rağmen, seçimlerde etnik kimlik vurgusu ön plana çıkmamaktadır.25 Telafer’de yaşanan çatışma, Kürt grupların bu bölgeye yönelik emelleri ve ilçedeki yönetimsel boşluğu doldurma çabaları, Telafer’in ihtilaflı bölgeler arasında gösterilmesine neden olmaktadır. Türkmenler, Telafer’in kimliğine vurgu yaparak buranın daha önce de iki kez gündeme geldiği gibi Sincar, Baac ve Hatra ilçeleriyle birlikte ya da sadece Telafer merkez ilçe ve İyaziye’yi içine alan bir Türkmen vilayeti olmasını talep etmektedir. Telafer’in bugünkü durumuyla Türkmenlerin haklarının yendiği ve Kürt grupların baskı oluşturduğu öne sürülmektedir. BKY’ye bağlanmasına karşı çıkan Türkmenler, Telafer ayrı bir vilayet olmazsa, Musul’a bağlı kalmasını tercih et- ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 13 ORSAM ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI mektedir. Araplar ise başta Rabia olmak üzere Telafer’in Musul’un ayrılmaz bir parçası olduğu görüşünden ödün vermemektedir. Kürt gruplar ise Telafer’in Türkmen kimliğini göz ardı etmeksizin, Zummar ve İyaziye üzerinde hak iddia etmekte ve bu bölgelerin BKY’ye bağlanmasını talep etmektedir.26 Telafer’e yönelik farklı görüşler bulunmasına rağmen, son bir-iki yıldır Telafer’deki güvenlik durumunun düzelmesi ve mezhepsel tansiyonun azalmasıyla birlikte Telafer’deki Türkmen kimliğinin yeniden güçlenmeye başlaması, şimdilik Telafer’in BKY’ne bağlanma iddialarını azaltmıştır. Telafer’in tarihi, sosyal ve siyasal yapısı düşünüldüğünde Coğrafi ve stratejik konumu itibariyle Türkiye-Suriye-Irak üçgeninin kesişme noktasında bulunan Telafer’in yeni bir vilayet olmasının daha gerçekçi ve rasyonel bir yaklaşım olacağı değerlendirilmektedir. 2.1.2. Sincar İlçesi Sincar İlçesi, Musul Vilayeti’nin batısında, Irak’ın Suriye sınırında yer almaktadır. 2008’de Musul İl Meclisi’nin verdiği rakama göre, Kürt, Türkmen, Arap ve Yezidilerin birlikte yaşadığı Sincar’da, Baas Rejimi döneminde başlatılan Araplaştırma politikası nedeniyle 1975 yılında 137 Yezidi köyü yıkılmıştır. Ayrıca Sincar’dan zorla göç ettirilen Yezidi ve Kürtlerin yerine Irak’ın kuzeybatısındaki Arap aşiretlerinden olan ve çoğunluğu Şammar, Tae ve Jaheş aşiretlerinden aileler yerleştirilmiştir. Bu durum 1970’lerden 2003’e kadar devam etmiştir.27 2004-2006 arasındaki Telafer’de yaşanan olaylardan olumsuz etkilenen Sincar’ın Musul’a tek bağlantı yolu olan Telafer’den iletişimi kesilmiştir. Telafer’deki ABD operasyonları ve Telafer ile Musul’a yönelik radikal islamist grupların sirayet etme çabası, Sincar Müslüman olmayan nüfusa yönelik de şiddet dalgasına neden olmuştur. Hatırlanacağı gibi 2007’de Sincar’da Yezidilere yönelik yapılan saldırılarda yüzlerce kişi hayatını kaybetmiştir. Bu gelişmelere paralel olarak, bölgeye Musul’dan sağlanamayan devlet hizmetleri 14 ve günlük ihtiyaçlar, Musul Valiliğiyle yapılan anlaşma doğrultusunda BKY tarafından Duhok üzerinden sağlanmıştır. Ayrıca 2003’ten bu yana Sincar’daki güvenlik Irak polisi, Irak Ordusu ve peşmergeler tarafından sağlanmaktadır. 2008 yılında Sincar İlçe Meclisi bir karar alarak, Sincar’ın Duhok Vilayetine bağlanmasını talep etmiştir. 2003’ten itibaren BKY’nin Sincar’ın BKY’ye bağlanmasına ilişkin girişimleri olduğu ve bunun için bölge halkına baskı uyguladığı bilinmektedir.28 140. Madde Komisyonu’nun Musul Bürosu’nun verdiği rakamlara göre, 140. Madde uygulamaları doğrultusunda daha önce yerlerinden zorla çıkartıldıkları iddiasıyla Kürt ve Yezidilerin Sincar’a geri dönmek için açtığı yaklaşık 16 bin davaya tazminat bedeli ödenmiş ve dava sahipleri eski yerine dönmüştür.29 Sincar’da yaşanan bu gelişmeler, bölge halkları arasında yoğun tartışmalara yol açmıştır. Kürt grupların baskı ya da ilişki geliştirme yoluyla Yezidiler üzerindeki ağırlığını arttırması, ibrenin BKY’ye döndüğünü gösterir niteliktedir. Ancak hem Yezidilerin içsel görüş farklılıkları hem de bölgede yaşayan Yezidi, Arap ve Kürtlerin arasındaki fikir ayrılıkları Sincar’ı ihtilaflı bölge konumuna getirmektedir. Kürt gruplar Sincar’ın 1970’de Baas Rejimi tarafından çıkarılan ve Kürtlere özerklik tanıyan yasaya göre, BKY’ne bağlanması gerektiğini iddia etmektedir. Yezidilerin bir kısmı BKY’nin kendilerine politik, kültürel, idari ve dini garantiler verdiğini öne sürerek, daha rahat bir yaşam sürecekleri gerekçesiyle Sincar’ın BKY’ne bağlanmasını talep etmektedir. Diğer taraftan milliyetçi Yezidiler ise Kürt grupların kendilerini Yezidi olarak tanımayarak, Kürt olarak tanımladıklarını, Sincar’ın BKY’ne bağlanması durumunda Yezidi kimliğinin yok olacağını ileri sürerek, Sincar’ın Musul’da kalmasını desteklemektedir. Araplar, Sincar’ın her zaman Musul’un bir parçası olduğunu belirterek, BKY’ye bağlanmasına karşı çıkmak- ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI tadır. Türkmenler de Sincar’ın Musul’a ait olduğu görüşünü savunmaktadır. Türkmenler, Sincar’ın BKY’ye bağlanmasının amacının Suriye, Türkiye ve Irak’taki Kürt topraklarının birleştirmek olduğunu, bu durumda özellikle Telafer’deki Türkmenlere yönelik baskının artacağını dile getirerek, Sincar’da 140. Maddenin uygulanması durumunda Kerkük’e örnek teşkil edebileceğini öne sürmektedir.30 Ancak her ne kadar görüş farklılıkları bulunsa da 2003’ten sonra Sincar’da BKY ve Kürt grupların ağırlığının arttığı görülmektedir. 2.1.3. Tilkeyf İlçesi Tilkeyf, Musul’un kuzeyinde Duhok’a sınır olan, batısında Telafer, doğusunda Başhika ve Şeyhan bulunmaktadır. Tilkeyf önemli coğrafik bir hattın üzerindedir. Musul Baraj Gölü’nü sınırlarında barındıran Tilkeyf, aynı zamanda Irak’ı Türkiye’ye bağlayan karayolunun üzerindedir. Tilkeyf, ağırlıklı olarak Hıristiyan nüfusa sahiptir. Tilkeyf ’de aynı zamanda Asuri-Keldani, Arap, Yezidi, Kürt, Türkmen ve Şebek nüfus da yaşamaktadır. Özellikle Tilkeyf ’in ilçe merkezinin tamamında Hıristiyan nüfus hakimdir. Saddam rejiminin düşmesiyle birlikte, Kürt grupların ABD ile yaptığı anlaşma sonucu peşmergelerin Tilkeyf ’e konuşlanmasıyla, 17 Mayıs 2003’ten itibaren BKY’nin kontrolü altındadır.31 Tilkeyf de Irak’ın genelinde olduğu gibi Saddam yönetiminin Araplaştırma politikasından etkilenmiştir. Özellikle bölgedeki Hıristiyan ve Keldanilere yönelik yoğun baskı olmuş ve bölgenin nüfus yapısı değiştirilmiştir. 1991’de Irak’ın kuzeyindeki uçuşa yasak bölgede Kürtler için otonom bir bölge oluşturulmasıyla, Tilkeyf de güvenlik kordonu oluşturulmuş ve buradaki Hıristiyan, Asuri ve Keldani nüfus için bir geçiş noktası olmuştur. Öte yandan 1991’deki Körfez Krizinin ardından Irak’ın kuzeyinde uçuşa yasak bölge oluşturulmasıyla birlikte, Irak’ın kuzeyinde ayaklanan Kürt gruplar ve merkezi hükümet güçleri arasında imzalanan ateşkes anlaşması sonucunda, Duhok’a bağlı Fayde nahiyesinin bir kısmı, Irak ordusunun kontrolüne bırakılarak, Tilkeyf ’e bağlanmıştır. Ancak Fayde’nin kuzey kısmı halen Duhok vilayeti yönetimindedir.32 2003’ten sonra Irak’taki güvensiz ortam özellikle Musul’un diğer bölgeleri ve Bağdat’ta yaşayan Hıristiyanların Tilkeyf ’e göç etmesine neden olmuştur. 2004’te Musul Valiliği ve peşmerge güçleri arasında imzalanan anlaşmaya göre, Tilkeyf ’in güvenliğini peşmergeler sağlamaya başlamıştır. Tilkeyf ’de bulunan Irak polisi tamamen Hıristiyan ve Kürtlerden oluşmakla birlikte, BKY tarafından Tilkeyf merkez ve El-Kuş nahiyelerinde Hıristiyanlardan oluşan yaklaşık 2000 kişilik bir koruma gücüne finans sağlanmaktadır. Bu koruma güçleri sadece Asuri-Keldani köylerini ve kiliseleri korumakla görevlidir. Ancak yönetim hizmetleri halen Musul vilayet yönetimi tarafından verilmektedir. Öte yandan BKY de özellikle eğitim hizmetleri konusunda Tilkeyf ’de faaliyette bulunmaktadır. Duhok Vilayet Eğitim Müdürlüğü Tilkeyf ’de bir büro açmış ve BKY tarafından bölgede okullar yapılmıştır. Bu okulların öğretmenleri BKY tarafından gönderilmekle birlikte, maaşları da verilmektedir. Bu okullarda Kürtçe ders verilirken, okul girişlerinde BKY’nin bayrakları asılıdır. Ancak Musul Vilayet Yönetimi, bu girişimleri kabul etmemekte ve BKY’yi yetkisizlikle itham etmektedir. Ayrıca BKY, Duhok ilinde El-Kuş ve Fayde nahiyelerine elektrik sağlamakta, yiyecek temin etmektedir.33 Tilkeyf üzerindeki hakimiyet mücadelesi bölge halkını da olumsuz yönde etkilemektedir. Hıristiyanların çoğu, Duhok ve Musul’daki tarihi Hıristiyan yerleşimlerinin bölünmesine karşı çıkmakta ve anayasal hak olarak Hıristiyanlar için garanti talep etmektedir. Bu nedenle merkezi hükümet ve BKY’nin anlaşarak Hıristiyanlar için özerk bir yerel yönetim oluşturulması fikri oldukça yaygındır. Ancak Hıristiyanlar başta olmak üzere azınlıklar için oluşturulacak yönetimin merkezi hükümete ya da BKY’ye bağlanması konusunda görüş ayrılıkları bulunmaktadır.34 ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 15 ORSAM ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Yezidilerin bir kısmı daha güvenli ve ayrımcılığın daha az olduğu gerekçesiyle BKY’yi tercih ederken, bir kısmı da Asuri-Keldaniler gibi Musul vilayeti sınırları içerisinde azınlıklar için oluşturulmuş bir bölgenin olabileceğini belirtmektedir. Özellikle Kürtler grupların baskısı altında kimlik değiştirmeye zorlanan ve Yezidileri Kürtler dışında ayrı bir kimlik olarak kabul eden önemli bir grup bulunmaktadır. Araplar, etnik, tarihi ve jeopolitik nedenlerle Musul’un hiçbir bölgesinin BKY’ye bırakılamayacağını kararlılıkla savunmaktadır. Kürtler ise Tilkeyf ’in azınlık nüfus barındırması sebebiyle BKY içerisinde özerk bir konum elde edebileceğini ileri sürmektedir. Ayrıca, zaten Yezidilerin Kürt kökenli olduğunu savunan Kürt gruplar, Yezidilerin yaşadıkları bölgenin bölünmüş olduğunu Tilkeyf ’in bir kısmının halihazırda Duhok’un kontrolünde bulunduğunu ileri sürerek, bu bölgenin BKY’ye katılması gerektiğini iddia etmektedir.35 Buradan hareketle Tilkeyf ’in etnik, dini, siyasal ve idari yapısı ele alındığında belki de ihtilaflı bölgeler arasında çözüme kavuşması en zor bölgelerden bir olacağı söylenebilir. 2.1.4. Şeyhan İlçesi Şeyhan İlçesinin yönetimi mevcut durum itibariyle Musul ve Duhok vilayetleri arasında bölünmüş durumdadır. Şeyhan’ın kuzeyi, Duhok vilayet yönetimince kontrol edilirken, Şeyhan merkez ilçesi Musul vilayetince yönetilmektedir. Kuzeyinde Duhok’la sınır olan Şeyhan’ın güneyinde Başhika, doğusunda Akre ve batısında Tilkeyf bulunmaktadır. Şeyhan, Yezidiliğin bir din olarak yayılmasındaki en önemli bölge olma özelliğiyle karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda Şeyhan Yezidiliğin merkezi olarak kabul edilmektedir. Şeyhan temel olarak Yezidi nüfus barındırmakla birlikte, ayrıca Asuri-Keldani, Türkmen ve Kürtler de burada yaşamaktadır. Şeyhan’ın çevresinde Arap köyleri de bulunmaktadır. Saddam rejiminin Arap olmayan unsurlara yönelik uyguladığı Araplaştırma politikası Şeyhan’da da kendini göstermiştir. Şeyhan’a 16 ait 182 köyün 150’ye yakını Saddam rejimi tarafından boşaltılmıştır. Bu nedenle birçok Yezidi Irak’ın kuzeyinde rejime karşı ayaklanan Kürt gruplarla birlikte hareket etmiştir.36 1991’de Irak’ın kuzeyinde otonom bölgenin oluşturulmasının ardından ikiye ayrılan ve yeşil hattın kuzeyindeki köylere Saddam rejimi tarafından yerleştirilen Arapların Şeyhan’a ait bu köyleri boşalttıkları bilinmektedir. Öte yandan Şeyhan Irak ordusu için bir savunma hattı olmuş ve buradaki Araplar Kürtlere karşı direnmiştir. 2003’teki savaş sırasında ABD ve Kürt peşmelergelerin aralarında yaptıkları anlaşma sonucu Irak hükümetinin kontrolündeki bölgelerden ilk girdikleri yer Şeyhan olmuştur. Duhok Şeyhan’ın kuzeyini kontrol etmekle birlik, peşmerge güçleri ve Duhok polisi Şeyhan’ın güneyini de kontrol etmeye başlamıştır. Yönetimsel anlamda Şeyhan, diğer ihtilaflı bölgelere nazaran farklılık göstermektedir. Şeyhan’da bir ilçe meclisi kurulamamıştır. Bunu yerine ikisi Musul (Şeyhan merkez ve Faruk) biri de Duhok’ta olmak üzere 3 nahiye meclisi vardır ve bu meclisler tarafından yönetilmektedir. Şeyhan’daki hizmetler genel olarak belediye tarafından sağlanmakla birlikte, Duhok vilayeti tarafından atanan belediye başkanı, hem Musul hem de Duhok vilayeti ile ortak çalışmaktadır. Ancak Şeyhan’ın bütçesi Musul vilayeti tarafından tahsis edilmektedir. Buna rağmen eğitim, sağlık, su ve akaryakıt gibi temel hizmetlerin bir kısmı Duhok vilayet yönetimi tarafından temin edilmektedir. Şeyhan’ın iki ilçesinin de birleştirilerek Duhok vilayetine bağlanmasına kesin gözüyle bakılmaktadır.37 2.1.5. Hamdaniye İlçesi Musul’un Erbil sınırında olan Hamdaniye, 1932 yılından beri Musul idaresine bağlıdır ve 13 Mart 2003’te belirlenen BKY’ye bağlı bölgelerin dışında kalmaktadır. Ancak 1991’den bu yana Hamdaniye’deki Eski Kelek bölgesine kadar olan alanı Kürt gruplar kontrol ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI etmektedir. Bölgenin Musul ile sıkı idari ve ekonomik bağlantıları bulunmaktadır. Tarihsel süreçte büyük Hıristiyan köyleri arasında birkaç Şebek köyünün yer aldığı bölgenin Nemrut ilçesinde Arap topluluklar yaşamaktadır. Öte yandan Hamdaniye’nin doğusunda Erbil sınırına yakın bölgede Kürt köyleri de bulunmaktadır. Ayrıca Hamdaniye’nin ilçe merkezinde Türkmen nüfus da vardır. 2007 Mart’ından sonra Hamdaniye’de yaşanan şiddet olayları, savunmasız kalan Hamdaniye halkının idari tercihlerinin değişmesinde etkili olmuştur. Irak’ta oluşan güvensizlik ortamı Hamdaniye’nin demografik yapısını da doğrudan etkilemiş, Irak’ın çeşitli yerlerinde evlerini terk etmek zorunda kalan Hıristiyanlar ve Şebekler geniş topluluklar halinde Hamdaniye’ye yerleşmişlerdir. Üç nahiyeden oluşan Hamdaniye’de merkez nahiye, Bartılla ve Nemrut nahiyeleri bulunmaktadır. Hamdaniye ilçesinin devlet hizmetleri tamamıyla Musul Vilayet yönetimi tarafından sağlanmaktadır. Hamdaniye’deki güvenliği Irak ordusu ve Irak polisi temin ederken, güvenlik güçlerinin yeterli olmadığı söylenmektedir. Hamdaniye’deki Irak polisinin çoğunu Asuri-Keldani, Şebek ve Türkmenler oluşturmaktadır. Kürt grupların Şebek, Hıristiyan ve Gergerileri Kürtleştirmek amacıyla baskı yaptıkları bilinmektedir. Aynı zamanda Hamdaniye’nin peşmergelerin baskısı altında olduğunu söylemek mümkündür.38 Peşmerge güçleri Hamdaniye’nin merkezine kadar olan bölgede kontrol noktaları kurmuştur. Özellikle Eski Kelek bölgesine kadar giren peşmerge güçleri, Irak polisinin buradan Erbil sınırına doğru daha ileriye gitmesini engellemektedir. Hamdaniye’de nüfusun çoğunluğunu oluşturan Şebeklerin ileri gelenleri, Hamdaniye’nin Musul sınırları içerisinde kalmasını istemekte ve BKY’nin kontrolü altına girmesini reddetmektedir. Hamdaniye’nin BKY’ye bağlanması durumunda bu bölgede yaşayan etnik ve dini azınlıklarda kimliklerini kaybetme korkusu hakimdir. Ancak BKY’nin taleplerinde çabuk vazgeçmeyeceği söylenebilir. Bu nedenle Hamdaniye’nin ihtilaflı bölgeler arasında çö- zülmesi en zor olan olan bölgelerden biri olduğu söylenebilir. 2.1.6. Akre İlçesi Musul’un en doğusunda Şeyhan ve Hamdaniye ilçelerine komşu, Erbil ve Duhok vilayetleri sınırlarının kesişim noktasında bulunan Akre, 1991’den beri Duhok Vilayeti tarafında idare edilmektedir ve fiili Kürt yönetimini Irak yönetiminden ayıran “Yeşil Bölge”nin üzerinde yer almaktadır.39 Akre, 19 Mart 2003’ten itibaren de BKYnin idaresi altında kalmıştır. Ancak idari sınır olarak Musul Vilayetine bağlıdır. Bölge Kürt çoğunluğa sahip olmakla birlikte, hatırı sayılır derecede Arap ve Asuri-Keldani nüfus da barındırmaktadır. Akre’deki devlet hizmetleri BKY tarafından sağlanırken, güvenlik güçleri de Duhok polisi ve BKY idaresindeki peşmergeler tarafından temin edilmektedir. Akre’de Irak merkezi hükümetine bağlı güvenlik güçleri bulunmamaktadır. Irak merkezi hükümeti ve Musul Vilayet ile hiçbir bağı olmayan Akre, sadece haritada idari sınırlar içerisinde Musul’a bağlı gözükmekle birlikte, tamamen BKYnin kontrolündedir. BKYnin 2009’da yapılan yerel seçimlere katılmaması nedeniyle Akre’de de seçimler yapılmamıştır. Akre sınır ihtilafı olarak bir problem olarak gözükse de idari olarak BKY’ye bağlı kalmasında bir itiraz yaşanmamaktadır. Akre’nin ihtilaflı bölgelerin çözümü dahilinde BKY’nin kontrolü altına bırakılacağını söylemek yanlış olmayacaktır. 2.1.7. Mahmur İlçesi Mahmur, 1932’den beri farklı hükümetlerin kararnameleri ve hükümlerinde de belirtildiği üzere Erbil vilayetinin bir parçası olmuştur. Ancak 1991’de fiili Kürt yönetimi ile Irak yönetimini ayıran yeşil çizginin çekilmesinden sonra Mahmur, Musul’a bağlanmıştır. Bu andan itibaren Mahmur, BKY’yi oluşturan bölgelerin dışında tutulmuştur. Buna rağmen, Mahmur’un Erbil’den ayrılarak resmi olarak Musul’a bağlandığına dair herhangi bir ka- ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 17 ORSAM ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI rarname ve yönetmelik bulunmamaktadır. Ancak Mahmur’a bağlı olan ve Arapların yoğunlukla yaşadığı Karaç ilçesi resmi olarak KBY’ye bağlanma fikrine şiddetle karşı çıkmaktadır. Ayrıca Mahmur’da Türkmen nüfus da bulunmaktadır. Ayrıca Türkiyeli Kürtlerin yaşadığı Mahmur kampında 16 bine yakın mülteci bulunmaktadır ve bu kamp Irak merkezi hükümeti tarafından yönetilmektedir. Mahmur da Saddam rejiminin Araplaştırma politikasından etkilenmiş ve bazı Kürt köyleri boşaltılarak yerlerine Arap nüfus yerleştirilmiştir. Ancak 2003’ten sonra BKY’nin Irak’ın kuzeyindeki etkisini arttırması ve Mahmur’u kontrol etmeye başlaması nedeniyle, buradaki Arap nüfusun çoğu göç etmiştir. Mahmur’daki devlet hizmetlerinin çoğu Erbil tarafından sağlanırken, halen Mahmur’a tahsis edilen bütçe Musul Vilayeti tarafından kontrol edilmektedir. Bölgedeki güvenliğin sağlanması karma güçlerle yapılmaktadır. Bölgeyi Irak ordusu ve Irak polisi kontrol etmesine rağmen, Irak Ordusu BKY’ye bağlı peşmergelerden oluşmaktadır. Mahmur ilçesinin stratejik konumu nedeniyle, hem Kerkük’ün Havice ilçesinde yaşayan Araplar hem de Musul’da yaşayan Arap aşiretler Mahmur’un BKY’nin kontrolüne bırakılmasına karşı çıkmaktadır. Bu durum Kerkük ve Musul’da yaşayan Türkmenler için de geçerlidir. Zira Mahmur Musul’un Kerkük’e olan sınırını oluşturmaktadır. Mahmur’un BKY’ye bırakılması durumda Musul’un Kerkük’le sınırı ortadan kalkacak, Kerkük ile Musul’da yaşayanlar arasındaki iletişimi kesilecektir. Hatta Mahmur’un BKY’ye bırakılması durumunda bile Musul ile Kerkük arasındaki bağlantıyı sağlayacak ve Mahmur üzerinden geçecek güvenli bir koridorun açılabileceği konuşulmaktadır.40 Bu nedenle Mahmur’un Erbil’e bağlanması ihtimali güçlü gözükse de özellikle Arapların itirazları nedeniyle Mahmur’un çözümünde sıkıntılar yaşabileceği değerlendirilmektedir. 2.2. Diyala Vilayeti Diyala’nın Künyesi Nüfus 1.370.537 (2009 tahmini) Etnik ve Mezhebi Dağılım Arap çoğunluk, Kürtler, Türkmenler. Ayrıca Diyala’nın İran sınırına yakın bölgelerinde azınlık Feyli Kürt nüfus bulunmaktadır. Sünni nüfus yoğun olmakla birlikte, Şiiler de yaşamaktadır. İdari Yapısı 6 İlçe, 22 Nahiye Merkezi Bakuba Tartışmalı Bölgeleri Kifri, Hanekin, Beledruz (Mendeli nahiyesi) Diyala’da güvenlik durumunun oldukça kötü olması, etkisini günlük yaşamın her alanında hissettirmektedir. Hatta güvenlik hassasiyeti öyle bir dereceye ulaşmıştır ki, insanlar caddelerde yürümekten imtina etmekte, ara sokakları daha güvenli olduğu gerekçesiyle tercih etmektedir. Çok sayıda güvenlik gücünün cadde ve sokaklarda olmasına rağmen gerçek anlamda bir güvenlik kontrolünün olduğunu söylemek güçtür. Diyala’da hareket etme imkanı oldukça kısıtlıdır. 2010’un Ekim ayında 18 yeniden tırmanmaya başlayan şiddet olayları, Diyala’daki güvenlik hassasiyetini arttırmıştır. Diyala’da en fazla şiddet olaylarının Bakuba, Halis, Mukdadiye, Beledruz ve Karatepe’de yaşandığı söylenebilir. Kentteki güvenlik güçlerinde yoğun bir ayrışma yaşanmaktadır. Polis ve asker birbirlerine karşı cephe alırken, diğer taraftan milis güçlerin yeniden aktif hale geldiği iddia edilmektedir. ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Öte yandan Diyala’daki nüfus yoğunluğunu Sünnilerin oluşturması nedeniyle de hükümet güçleri tarafından şehre baskı yapıldığı iddia edilmektedir. Özellikle Diyala’daki Sünni gruplara ait parti bürolarının kapalı olması bu iddiaları doğrular niteliktedir. Diyala’nın Irak’ın İran sınırında bulunması, Irak’taki Şiilerin etkin olduğu bir hükümetin varlığı gibi nedenlerin Diyala’daki İran etkisini arttırdığı söylenmektedir. Yaşanan bu güvensizlik Diyala’daki siyasi istikrarsızlığı ve yönetim boşluğunu da beraberinde getirmektedir. Diyala’nın yerel yöneticileri, yönetimsel hakimiyeti tam anlamıyla sağlayabilmiş değildir. Diyala’nın yerel yöneticilerinin neredeyse hiçbiri ya kentte uzun süre kalmamakta ya da kente hiç gelmemektedir.41 Harita 4 - Diyala Vilayeti Mevcut durumda asıl sorunun Kürt grupların hakim oldukları ya da hakim olmaya çalıştıkları bölgelerde olduğu gözlemlenmiştir. Bunun nedeninin Kürt grupların Kürtler dışındaki etnik ve dini gruplara uyguladığı baskı olduğu öne sürülmektedir. Bu durumu destekleyici olarak Irak ordusunun kontrolünde olan Celevle, Karatepe, Şehreban (Mukdadiye), Kızlarbat, Mendeli, Bedre, Beledruz ve Kazaniye’de Kürt, Türkmen ve Araplar ara- sında bir sorun yaşanmadığı, ancak Kifri ve Hanekin’de problemler ortaya çıktığı, ayrıca Kürt grupların Karatepe, Mendeli ve Kazaniye gibi Kürtlerin de yaşadığı bölgelere sirayet etmeye çalıştığı ve bunun dönemsel olarak sıkıntı yarattığı söylenmektedir. Diyala’nın özellikle Bayat bölgesinin eski bir Türkmen yerleşimi olduğu bilinmektedir. Türkmen aşiretlerinin bu bölgelerde zamanla Araplaştığı ve hatta Kürtleştiği ileri sürülmektedir.42 ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 19 ORSAM ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI 2.2.1. Kifri İlçesi Kifri ilçesi, idari olarak Diyala’ya bağlı olmasına rağmen, BKY’nin kontrolü altındadır. Süleymaniye sınırları içerisinde kabul edilen Kifri ilçesi, Kifri Merkez, Cabbara, Safari (Sarkala) ve Karatepe nahiyelerinden oluşmaktadır. Kifri Merkez’deki Türkmen nüfusu giderek azalmıştır. Türkmen nüfusunun ağırlıklı olarak Kifri Merkez’de olduğu bilinmektedir. 1960’ların sonlarına kadar Kifri Merkez’deki en büyük nüfusu oluşturan Türkmenler bu tarihten sonra yavaş yavaş azalmaya başlamıştır. Kürt grupların giderek bölgede güçlenmesiyle birlikte, Kifri’nin etrafındaki köylerde yaşayan Kürtlerin yavaş yavaş Kifri merkeze göç ettiği bilinmektedir. 1991’de Kürtlerin Irak’ın kuzeyindeki otonomilerini elde etmesiyle birlikte de Kifri Merkez’deki Kürt hakimiyetinin sağlamlaştığı ifade edilmektedir. 2006’da Irak’taki mezhep savaşının ardından bazı Türkmen ailelerin Kifri’ye geri döndüğü belirtilmektedir. Kifri’ye bağlı Cabbara nahiyesinin nüfusunun çoğunu Kürtler oluştururken, Türkmen nüfusunun en yoğun olduğu yer Aştöken köyüdür. Safari (Sarkala) nahiyesinin ise tamamı Kürt nüfustan oluşmaktadır ve başka bir etnik gruba mensup kişiler yaşamamaktadır. Safari nahiyesi tamamen BKY’nin kontrolüne girmiştir. Karatepe nahiyesi ise aslen tam bir Türkmen yerleşim merkezidir. Ancak Saddam dönemindeki Araplaştırma politikası sonucu bazı Türkmen aşiretlerin Araplaştığı bilinmektedir.43 Karatepe nahiyesi Kifri’ye bağlı olmasına rağmen Diyala vilayeti sınırları içerisindedir ve merkezi hükümet tarafından kontrol edilmektedir. Karatepe’de BKY’nin etkinlik kurma çabaları olmasına rağmen, Karatepe’nin Diyala vilayeti sınırları içerisinde kalarak, merkezi hükümetin kontrolünde olacağı, ancak Kifri ve Safari’nin BKY’nin kontrolünde kalmaya devam edeceği öngörülebilir. 2.2.2. Hanekin İlçesi Hanekin ilçesi tartışmalı bölgeler arasında üzerinde en fazla çekişmenin yaşandığı 20 bölgedir. Bunun en büyük sebeplerinden birinin Hemrin Dağlarının yakınında olan ilçede petrol bulunması olarak belirtilebilir. Hanekin’in Irak’ın kuzeyindeki petrol varlığı açısından, Kerkük’ten sonra ikinci sıradadır. Hanekin ilçesi, Hanekin Merkez, Celevle, Saydiye (Kızlarbat) nahiyelerinden oluşmaktadır. Hanekin’in özellikle 2003’ten sonra Kürt gruplar tarafından teşvik edilen Kürt ailelerin göç ettiği ve giderek nüfus çoğunluğunu oluşturdukları bilinmektedir. Hanekin’de yoğun olarak yaşayan Türkmen nüfusun genellikle ilçe ve nahiye merkezlerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Hanekin’in çevresindeki köylerde ise daha çok Araplar yaşamaktadır. Hanekin merkezindeki çoğunluk nüfus Kürtlerdir. Hanekin merkezdeki Türkmen nüfusunun genel nüfusun üçte birini oluşturduğu söylenmektedir. Hanekin’in çevresindeki köylerde Türkmen nüfusunun hemen hemen hiç olmadığı belirtilmektedir. Celevle merkezinin nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ını, Saydiye’nin (Kızlarbat) merkez nüfusunun ise yüzde 60’ına yakınını Türkmenlerin oluşturduğu ifade edilmektedir. Ancak Diyala Valiliğinden alınan bilgiye göre, Türkmen nüfusunun aslında yüzde 90’ı bulabileceğini söylemektedir.44 Daha önce Kızlarbat nahiye müdürü Türkmen olmasına rağmen, şimdi Arap nahiye müdürü bulunmaktadır. Ayrıca polis güçleri de ağırlıklı olarak Araplardan oluşmaktadır. Merkezi hükümetin kontrolünün daha fazla hissedildiğini ifade etmek yanlış olmayacaktır. Hanekin’in merkezinde tamamen Kürt grupların hakimiyetinin olduğu bilinmektedir. Hanekin kaymakamı Kürt’tür. Polis güçleri de Kürt grupların elindedir. Hanekin Merkez’e Irak ordusu girememektedir. Ancak ABD güçlerinden izin alarak girebildiği söylenmektedir. 2008’de Hanekin’de Kürt gruplar ve merkezi hükümet arasında çatışmaya kadar Celevle ve Kızlarbat’a da Kürt grupların hakim olduğu, ancak Irak ordusunun baskısı ve ABD kontrolündeki anlaşma nedeniyle, Kürt grupların bu bölgelerden çekildikleri, Irak ordusunun da Hanekin merkezinin sınırında beklediği belirtilmektedir. Yine de Celevle’deki yönetime Kürt grupların hakim olduğu ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI söylenmektedir.45 Sonuç olarak, Hanekin İlçesinin tamamına yönetimsel olarak Kürt gruplar, askeri güç olarak sadece Hanekin merkez ilçesine hakimdir. 2.2.3. Beledruz İlçesi Beledruz, hem toprak hem de nüfus büyüklüğü olarak Diyala’nın en büyük ilçesidir. Beledruz, merkez, Mendeli ve Kazaniye olmak üzere üç nahiyeden oluşmaktadır. Beledruz’daki Türkmen nüfusu Mendeli ve Kazaniye’de yoğunlaşmakla birlikte, Beledruz merkezde de Türkmenlerin yaşadığı bilinmektedir. Geçmişte Kazaniye ve Beledruz Mendeli’ye bağlı iken şimdi bu durum değişmiştir.46 Mendeli’nin mevcut nüfusu hakkında tartışmalı rakamlar verilmektedir. Mendeli’nin nü- fusunun yüzde 60’ının Arap, yüzde 30’unun Türkmen ve yüzde 10’unun da Kürt olduğu söylenmekle birlikte, son birkaç yılda Kürtlerin Mendeli’ye göç etmesiyle birlikte, Mendeli nüfusundaki Kürt oranının yüzde 30’lara kadar çıktığı iddia edilmektedir. Nüfusa ilişkin netlik olmasa da Kürt grupların Mendeli’deki siyasi ağırlığı net bir biçimde fark edilmektedir. Özellikle güvenlik güçlerindeki Kürt varlığı bu siyasi ağırlığı sağlamlaştırmaktadır. KBY’nin Mendeli’den arsa alarak, buraya göç eden Kürtlere verdiği ve yerleşim bölgeleri oluşturulduğu, bu göç edenlerin sadece Iraklı Kürtler olmadığı, İranlı Kürtlerin de Mendeli’ye göç ettiği söylenmektedir. Örneğin Mendeli-Kazaniye yolu üzerindeki bölgeye göç edenler için barakalardan oluşan bir yerleşim bölgesi yapılmıştır. Mendeli-Kazaniye Yolu üzerinde Kürtler için barakalardan oluşturulan yerleşim yeri47 Barakalarda oturan kişilerin daha sonra BKY tarafından alınarak kendilerine tahsis edilen arsalara ev yaptıkları ve buraya yerleştiklerin belirtilmektedir. Diğer taraftan 8 bin kişinin yaşadığı Kazaniye’nin nüfusunun yüzde 80’den faz- lasının Türkmen olduğu bilinmektedir. Kazaniye nüfusunun hemen hemen tamamı Şii’dir ve Şii kimliği plandadır. Diğer taraftan Kazaniye’de Feyli Kürtler de yaşamaktadır. Ancak Feyli Kürtler’in de Şii kimliğinin ağır bastığı, özellikle Mesut Barzani’nin liderliğindeki KDP’nin Feyli Kürtler üzerinde baskı ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 21 ORSAM ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI kurmak amacıyla Kazaniye’de etkin olmaya çalıştığı belirtilmektedir. Kazaniye’de merkezi hükümetin kontrolü sağlanmış durumdadır. Mendeli ve Kazaniye’deki BKY’nin baskısına rağmen merkezi hükümetin güçlü kontrolü bu bölgelerin BKY’ye bağlanmasını ihtimalini düşürmektedir. Ayrıca bölgede yaşayan Arap- lar ve Türkmenler de bu bölgelerin BKY’ye bağlanmasına karşı çıkmaktadır. Bu bölgelerin sosyal, coğrafi ve siyasi durumu dikkate alındığında, merkezi hükümetin kontrolünün sağlanması gerektiği düşünülmektedir. 2.3. Selahattin Vilayeti Selahattin’in Künyesi Nüfus 1.259.298 (2009 tahmini) Etnik ve Mezhebi Dağılım Arap çoğunluk, Türkmenler ve Kürtler. Sünni nüfus yoğun olmakla birlikte, Şiiler de yaşamaktadır. İdari Yapısı 9 İlçe, 18 Nahiye Merkezi Tikrit Tartışmalı Bölgeleri Tuzhurmatu Irak’ın tam ortasında yer alan ve Irak’ın kuzey-güney bağlantı yolunun üzerinde olan Selahattin vilayeti, zaman zaman şiddet olayları yaşansa da Irak’ın en güvenli vilayetleri arasında gösterilmektedir. Sünni Arap nüfusun çoğunluğu oluşturduğu şehirde Türkmenler de yoğun olarak yaşamaktadır. Kürt nüfus ise sadece Selahattin’in kuzeyinde bulunmaktadır. Selahattin’de güçlü bir yer yönetim olduğu söylenebilir. Aynı zamanda merkezi hükümetinde gücü hissedilmektedir. Ancak Tuzhurmatu ilçesi, tarihi geçmişi itibariyle de geçmişten günümüze kadar gelen süreç içerisinde mücadelelere tanık olmuştur. 2.3.1 Tuzhurmatu İlçesi Irak’ın kuzey-güney ana karayolu üzerinde olan Tuzhurmatu ilçesi, oldukça stratejik bir konuma sahiptir. Tuzhurmatu, merkez nahiye, Navcul, Amirli ve Süleymanbeg nahiyeleri olmak üzere dört nahiyeden oluşmaktadır. Selahattin Vilayeti Nüfus Müdürlüğünden alınan rakama göre Tuzhurmatu’nun 2010 nüfusu 165 bin civarındadır. İlçede Türkmen, Kürt ve Arapların nüfusun birbirine eşit düzeyde oldukları söylenmektedir.48 Tuzhurmatu’nun idari ve güvenlik kontrolü Irak merkezi hükü- 22 metinin kontrolündedir. Ancak BKY’nin hem kendi unsurlarını hem de Irak ordusu içerisindeki ağırlığını kullanarak Tuzhurmatu’da etkinlik kurmaya çalıştığı ifade edilmektedir.49 Tuzhurmatu ilçesinde, 1976’daki Saddam rejiminin sınır değişikliği nedeniyle halen idari problemler yaşanmaktadır. Zira halen Tuzhurmatu’nun istihbarat birimi, ziraat dairesi ve haberleşme dairesinin Kerkük’e bağlı olduğu, karayolları müdürlüğünün de Temmuz 2010’da Kerkük’ten alınıp Selahattin vilayetine bağlandığı belirtilmektedir. Ayrıca halen akaryakıtın Kerkük’ten Tuzhurmatu’ya geldiği, ancak Tuzhurmatu’nun Selahattin’e bağlı Beyci Rafinerisinden akaryakıt alması gerektiği ifade edilmektedir.50 Selahattin vilayeti ve çevresi için görevlendirilen 4. Tümen’in askerlerinin yaklaşık yüzde 80’ini Kürtler oluşturmaktadır. 4. Tümen’in ana üssü Tikrit’tedir. BKY’nin Tuzhurmatu’da etkili olabilmek için Irak ordusu içerisindeki 4. Tümene bağlı alaylardan 3’ü Tuzhurmatu ve çevresinde bulunmaktadır. TuzhurmatuKerkük Yolu’nun tamamı BKY’nin kontrolündedir. ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Öte yandan Tuzhurmatu-Tikrit Yolu üzerinde de Hemrin sıradağlarına kadar Irak ordusu bulunurken, buradaki kontrol noktaları Kürt grupların hakimiyetindedir.51 Hemrin sıradağları fiili Kürt hakimiyetinin jeopolitik sınırları niteliğine bürünmüştür. Tuzhurmatu’nun doğusunda da Hemrin Dağları’nın devamı bulunmaktadır. Dağların hemen arka tarafı Süleymaniye sınırıdır. Bu nedenle Tuzhurmatu’nun doğusu da Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgelerdir. Ayrıca Tuzhurmatu, Saddam rejiminin Araplaştırma politikasından en ciddi zararı gören yerleşimlerden biridir. Pek çok Türkmen’in mülkü elinden alınırken, Türkmenler zorla göç ettirildiği bilinmektedir.52 Diğer taraftan özellikle 2003’ten sonra BKY’nin bazı Kürt aileleri para karşılığında Tuzhurmatu’ya göç ettirdiği söylenmektedir. Ancak Kürtleri organize bir biçimde sistematik bir yıldırma politikası izlediklerini söylemek yanlıştır. Zira Tuzhurmatu’ya göç ettirilen Kürt ailelerin de Kürt gruplar tarafından verilen sözler tutulmadığı için, politik bir duruş sergilemedikleri ve hatta bazılarının yaşadıkları yerlere geri döndükleri belirtilmektedir.53 BKY’nin Tuzhurmatu’da etkin olma çabalarına rağmen, Selahattin vilayet yönetimi ve merkezi hükümetin güçlü varlığı, bu ilçenin bölgesel yönetime bağlanma ihtimalini zayıflatmaktadır. Zira barındığı nüfus ve coğrafi konumu nedeniyle merkezi hükümetin kontrolünde olması tercih edilebilir. Öte yandan Tuzhurmatu’nun Kerkük vilayeti ile yakından ilgili olduğunu belirtmek yanlış olmayacaktır. Tuzhurmatu’ya ilişkin bir çözüm aranıyorsa, Kerkük’e bağlanması da gündeme gelebilir. Ancak Selahattin vilayet yönetimi, Tuzhurmatu’nun Kerkük dahil başka bir vilayete bağlanmasını istemeyebilir. Öte yandan Kerkük’ün özel statülü bir vilayet olması durumda Tuzhurmatu’nun da Kerkük’e bağlanabileceği düşünülmelidir. Sonuç İhtilaflı bölge kavramı literatürde daha çok iki veya daha fazla devlet arasında kalan ve sınır anlaşmazlıklarını gösteren bir tanımlama olarak karşımıza çıkmaktadır. İhtilaflı bölgeler, tarihi, dini, etnik, siyasal, sosyal ya da ekonomik sebeplerle devletler arasındaki mücadele alanı olarak da adlandırılabilir. Bu durum bazen sınırlar arasındaki anlaşmazlıklar da görülebileceği gibi bazen büyük devletlerin kendi sınırlarına uzak bölgelerde hâkimiyet kurma mücadelesinin bir sonucu olarak hakimiyet kurulmak istenen bölgelerdeki devletlerle arasındaki mücadele alanı olarak da ortaya çıkmaktadır. Örneğin, Botsvana, Namibya, Zambiya ve Zimbabve arasındaki Caprivi Çizgisi sınırı devletlerarası sınır mücadelesini gösterirken, Glorioso Adası, Fransa’nın sömürge döneminden kalma etkisini devam ettirmek amacıyla bu adada hak iddia ettiği ve bu nedenle bölgeden Fransa sömürge döneminin ardından Fransa, Madagaskar, Seyşeller ve Comor Adaları arasında ihtilaflı bir bölge anılmaya başlamıştır. İhtilaflı bölgelere Asya’dan Avrupa’ya, Kuzey ve Güney Amerika’dan Afrika’ya kadar her kıtada sıklıkla rastlanabileceği gibi bu bölgeler daha çok uluslararası ihtilaflı bölgeler olarak adlandırılmaktadır. Ancak devletlerin iç sınırlarına ilişkin ihtilaflı bölgeler çok az karşımıza çıkmaktadır. Bu durumun daha çok etnik ve dini ayrışma neticesinde ya da ekonomik sebeplerle siyasal güçlerin hakimiyet mücadelesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin bölünmenin eşiğine gelen Sudan’da Kuzey ve Güney arasında kalan ve zengin petrol yataklarının olduğu bilinen Abyei bölgesi, yaklaşık 20 yıldır savaş halinde olan Kuzey ve Güney Sudan’ın mücadele alanı olmuştur. Bu nedenle 9 Ocak 2010’da yapılan ve Güney Sudan’ın bağımsız olup olmayacağına karar verilecek referandum bu bölgede iptal edilmiştir. Aynı şekilde İspanya’daki Katalan ve Bask bölgelerine ilişkin de ihtilaflı bölgeler mevcuttur.54 Verilen örnekler dikkatle incelendiğinde iç sınırlara ilişkin ihtilaflı bölgelerin daha çok federal yapıdaki devletlerde görüldüğü söylenebilir. Bu kapsamda Irak’taki sorun da hem devletin federal yapısı hem de etnik, sosyal, siyasal ve ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 23 ORSAM ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ekonomik nedenlerle ortaya çıkmıştır. Arapça literatürde “mütenaze aleyha” olarak belirtilen kavramın kullanımına ilişkin tartışmalı bir durum bulunmaktadır. “Mütenaze aleyha” kavramının aslında iki devlet arasındaki sınır uyuşmazlıklarında kullanılmaktadır. Sonuçta ihtilaflı bölgelere ilişkin tüm veriler bir araya getirildiğinde bu sorunun sadece toprak ya da vilayetlerin idari sınırlarına ilişkin bir düzenleme olmadığı görülmektedir. İhtilaflı bölgeler konusu muhtevası itibariyle hukuki, siyasi, soysal, ekonomik, güvenlik, yönetim ve idari paylaşım sorunlarını beraberinde getirmektedir. 2003’te ABD’nin müdahalesi sonrası Irak’ta mezhepsel ve etnik ayrışmanın siyasetin temel belirleyici niteliğini, Irak’taki kırılma hatlarını ortaya çıkar- 24 mıştır. Özellikle 2005-2008 yılları arasındaki kırılgan yapı Irak’taki tüm dinamikleri olumsuz yönde etkilemiştir. 2008’de Irak ile ABD arasında imzalanan, ABD güçlerinin Irak’taki statüsünü belirleyen anlaşmanın ardından (SOFA – Status Of Forces Agreement), siyasi sürecin de nispeten dengeye oturması, bölge ve Iraklılar için bir umut ışığı doğurmuştur. Ancak bu umut ışığı ihtilaflı topraklar olarak ifade edilen bölgelerde, merkezi hükümet ve BKY arasındaki restleşmeyle en az mezhepsel ve etnik çatışmanın yaşandığı dönemdeki kadar yeniden karanlık bir tabloya dönebilir. Bu nedenle sorunun tüm yönleriyle ele alınarak, tarihi, etnik, dini, sosyal, siyasal ve yönetime ilişkin unsurların hassasiyetleri dikkate alınarak çözülmesi gerektiği düşünülmektedir. ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI DİPNOTLAR 1 Bu konuda daha detaylı bilgi için bkz. “International Disputes”, www.globalsecurity.org/military/world/war/ disputes-b.htm, Erşim: 11 Nisan 2011. 2 Örneğin Irak’ın güneyindeki Kerbela ve Anbar arasında El-Nuheyb ve El-Rahhaliye nahiyelerine ilişkin ihtilaf söz konusudur. 1968’de Baas Partisi’nin Irak’ta iktidara gelmesiyle birlikte Sünni nüfusun yaşadığı El-Nuheyb ve ElRahhaliye nahiyeleri Kerbela vilayetine bağlı Ayn’ül Tamr ilçesinden alınarak, Anbar vilayetine bağlı Rutba ilçesine bağlanmıştır. Kerbela Vilayet Meclisi ve Valiliği de bu nahiyelerin Baas dönemindeki düzenlemelerle Kerbela’dan koparıldığını, 2003’ten sonra bu düzenlemelerin geçerliliğini yitirdiğini ve söz konusu ilçelerin tekrar Kerbela’ya bağlandığını öne sürmektedir. Kerbela Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, Ayn’ül Tamr ilçesiyle ilgili idari bir problemin bulunduğu, çünkü bu ilçenin hiçbir nahiyesi olmadığı belirtilmektedir. Detaylı bilgi için bkz. http:// www.niqash.org/content.php?contentTypeID=75&id=2456&lang=1, Erişim: 22 Nisan 2011. 3 BKY’nin Anayasal sınırları, mevcut sınırlar ve genişletilmek istenen sınır Harita 1’de verilmiştir. Irak Anayasası’nın 143. maddesinde, “Yeni Irak Hükümeti kurulduktan sonra Geçici Yönetim Yasası ve eki 53/a ve 58. madde dışında iptal edilir.” İfadesi yer almaktadır. Geçici Yönetim Yasası’nın 53. maddesinde BKY’nin sınırları belirtilmektedir. Maddenin içeriğine konu bütünlüğü açısında burada yer verilmemiştir. Bu konu daha sonraki bölümlerde ayrıntısıyla verilecektir. Anayasası’nın Türkçe Tam Metni için bkz. http://orsam.org.tr/tr/trUploads/Secimler/1/Dosyalar/irakanayasasi.pdf, Erişim: 15 Ocak 2011. 4 Washington Post’un internet sitesinden alınarak uyarlanmıştır. Haritanın orijinal halini görmek için bkz. http://www. washingtonpost.com/wp-dyn/content/graphic/2008/11/23/GR2008112300231.html?sid=ST2008112300239, Erişim: 22 Nisan 2011. 5 Crisis Group Report, “Iraq and Kurds: Trouble Along The Trigger Line”, Middle East Report No: 88, 8 Temmuz 2009, s. 11. * * * İhtilaflı bölgelerin listesi UNAMI (Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu) verilerine göre düzenlenmiş olup, herhangi bir inisiyatif kullanılmamıştır. Birleşmiş Milletler raporları dahil bazı kaynaklarda, Kerkük de ihtilaflı bölgeler kapsamına alınmaktadır. Ancak Birleşmiş Milletler tarafından da ifade edildiği gibi Kerkük’ün durumu diğer bölgelerden farklıdır. Kerkük’ün statüsü üzerindeki tartışmalar hukuki, yasal ve siyasal olarak farklı platformlarda ele alınmaktadır. Kerkük’ün iç sosyal, siyasi ve ekonomik yapısı diğer bölgelerden farklılık göstermektedir. Buradan hareketle Kerkük’ün tartışmalı bölgeler kapsamından ayrı olarak bir statü belirleme ve yönetim oluşturma sorunu olarak ele almanın daha doğru olacağı ve bu nedenle ayrı bir raporda tek konu başlığı altında incelenmesi gerektiği düşünülmektedir. Şeyhan bazı haritalarlarda iki parça olarak gösterilmektedir. Bunun sebebi iki nahiyesi olan Şeyhan’ın 1991’de Irak’ın kuzeyinde bir otonom bölge oluşturulduktan sonra merkez nahiyesinin Duhok vilayetinin kontrolüne girmesidir. Ancak idari olarak halen Musul vilayeti içerisinde gösterilmektedir. Bu nedenle burada kullanacağımız haritada Şeyhan ilçesi iki ayrı ilçe olarak gösterilmektedir. Daha detaylı bilgi için bkz. http://www.capiraq.org/Maps/Data3/ Shekhan.pdf, Erişim: 17 Nisan 2011. 6 Geçici Yönetim Konseyi döneminde Bremer tarafından çıkarılan yasalar için bkz. http://www.iraqcoalition.org/ regulations/, Erişim: 20 Nisan 2011. 7 “2003’ün Olayı: Irak Savaşı”, http://dosyalar.hurriyet.com.tr/almanak2003/news_detail.asp?nid=102&sid=5, Erişim: 12 Ocak 2011. 8 Geçici Yönetim Yasası’nın tam metni için bkz. http://iraqcoalition.org/government/TAL.html, Erişim: 20 Nisan 2011. 9 Kerkük nüfusuna ilişkin verilen bu rakamlar, Irak Planlama Bakanlığı tarafından çıkarılan 2008-2009 yılına ait yıllık istatistik raporundan alınmıştır. Bundan sonraki bölümlerde vilayetlerin nüfuslarına ilişkin verilecek olan rakamlarda da aynı kaynak geçerlidir. 10 Sürecin başlangıç noktası olan normalleştirme, Saddam Hüseyin döneminde göç ettirilenlerin eski yerlerine dönmesi ve haksızlıkların giderilmesini amaçlamaktadır. Saddam Hüseyin döneminde Kerkük’ten yaklaşık 11.800 kişi göç ettirilmiştir. Göç ettirilen kişilerin yerlerine de özellikle Irak’ın güneyinden getirilen Araplar yerleştirilmiştir. Normalleştirme ile birlikte Kerkük’ten göç ettirilen ve Kerkük’e göç eden ailelerin yerlerine dönmeleri amaçlanmakta ve bunun için tazminat ödenmektedir. Ancak halen Kerkük’teki mülk anlaşmazlıkları devam etmektedir. Mülk anlaşmazlıklarının giderilmesi amacıyla 2004’te bir yasa çıkarılmış ve bu yasa daha sonra 2006 ve 2009 yıllarında tadil edilmiştir. 2004’ten 2011 yılına kadar Kerkük’teki mülk anlaşmazlıklarına dair yaklaşık 46 bin dava ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 25 ORSAM ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 26 açılmıştır. 2011 yılına kadar ancak 2006 yılında yapılan başvuru dosyaları incelenmiştir. Bu nedenle Kerkük’teki mülk anlaşmazlıklarına dair hukuki düzenlemelerin uzun yıllar sürmesi beklenmektedir. 140. Madde Komisyonu ile yapılan görüşme, Kerkük – Kasım 2010. Selahattin vilayetinde yapılan görüşmeler, Selahattin – Kasım 2010. http://dunya.milliyet.com.tr/isgal-oncesi-petrol-pazarligi-belgelendi/dunya/dunyadetay/20.04.2011/1379948/default.htm, Erişim: 20 Nisan 2011. Iraklı yetkililerle yapılan görüşmeler, Bağdat – Ekim 2010. Detaylı bilgi için Irak Petrol Bakanlığı internet sitesine bkz. http://www.oil.gov.iq, Erişim: 20 Nisan 2011. Emma Sky, “Preventing Arab-Kurd Conflict in Iraq after the Withdrawal of U.S. Force”, http://www.usip.org/files/ resources/PB%2086.pdf, Erişim: 16 Nisan 2011. Iraklı yetkililerle yapılan görüşmeler, Diyala – Ekim 2011. Kasım 2010’da Musul’da yaptığımız gözlemler sırasında ABD askerlerinin halen kontrol noktalarında bulundukları ve ABD’ye ait askeri araçların sokak ve caddelerde devriye gibi gezdikleri görülmüştür. Bunun sebebi sorulduğunda, ABD üsleri arasında asker ya da malzeme sevkiyatı yapıldığı ifade edilmektedir. Emma Sky, “Preventing Arab-Kurd Conflict in Iraq after the Withdrawal of U.S. Force”, http://www.usip.org/files/ resources/PB%2086.pdf, Erişim: 16 Nisan 2011. Asuri, Şebek ve Yezidi yetkililerle yapılan görüşmeler. Musul - Mart 2010. 7 Mart 2010’da Irak’ta yapılan seçimlerde gözlemlerimiz sırasında Musul’daki Yezidi köylerine peşmerge güçlerinin girdiği ve sandıkları aldığı öğrenilmiştir. Ayrıca Yezidi, Şebek ve Hıristiyanları yaşadığı birçok köyde de seçim günü bombalı saldırılar yaşanmıştır. Telaferli yetkilerle yapılan görüşmeler, Ankara, Ağustos 2010. 2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından hem Kürt grupları hem de Suriye’de Irak’a giriş yapmaya çalışan yabancı direniş güçlerinin Telafer’e sirayet etmeye çalıştıkları görülmektedir. Telafer halkının direnişiyle karşılaşan Kürt gruplar, Telafer’e girememiş, ancak dini eğilimli bazı gruplar Telafer’de yerleşebilmiştir. 2004 ve 2005 yıllarında Telafer’e yönelik ABD operasyonları Telafer’in ekonomik, sosyal ve siyasal dengesini olumsuz etkilemiş ve Irak’taki mezhepsel çatışmalar Telafer’de de yaşanmıştır. Bu nüfus verileri 2009 yılına ait olmakla birlikte, Telafer Kaymakamlığından alınmıştır. Irak Türkmen Cephesi Milletvekili Musul Milletvekili Nebil Harbo ile görüşme, Ankara – 2009. Hastane hizmetlerinden yararlanmak için Duhok’a giden Telaferlilerle 2009 yılının Kasım ayında Duhok’ta görüşmeler yapılmıştır. 2005’te yapılan yerel seçimler büyük Şii ittifakı olan Birleşik Irak İttifakı yüzde 35 oy alırken, Irak Türkmen Cephesi’nin de ittifak yaptığı Irak Uzlaşma Cephesi ve Sünni partiler yüzde 31, Kürt İttifakı ise yüzde 19.8 oy oranına ulaşmıştır. 2009’da yapılan yerel seçimlerde Türkmenlerin varlığı az da olsa hissedilmiştir. Irak Türkmen Cephesi yüzde 11.9 oy alırken, Türkmen Adalet Partisi yüzde 3.5 oy almıştır. Musul’daki Sünni Arapların bir araya geldiği liste olan El-Hadba Listesi yüzde 36.5 oyla ilk sırayı almıştır. Kürt grupların başını çektiği Musul Kardeşlik Listesi’nin ise oy oranı gerileyerek yüzde 19’da kalmıştır. Ancak Kürt grupların özellikle Zummar nahiyesinde seçimlere hile karıştırdıkları Birleşmiş Milletler tarafından da kanıtlanmıştır. Detaylı bilgi için bkz. Irak Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun resmi internet sitesi, http://www.ihec-iq.com/en/, Erişim: 23 Mart 2011. Musul ve Bağdat’ta Iraklı yetkililerle yapılan görüşmeler, Mart – Kasım 2010. Yezidi Şeyhi ile yapılan görüşme, Musul – Mart 2010. Musul’da yetkilerle yapılan görüşmeler, Mart 2010. 140. Madde Komisyonu üyeleri ile yapılan görüşme. Kerkük – Kasım 2010. Türkmen, Kürt, Arap ve Yezidi yetkililerle yapılan görüşmeler, Musul, Erbil, Duhok, Kerkük, Bağdat – Kasım 2009, Mart – Mayıs – Kasım 2010. 17 Mayıs 2003’te “Peşmerge Güçlerinin Yeniden Konuşlandırılması” yönelik olarak ABD ile KDP ve KYB arasında imzalanan ve peşmerge güçlerinin “Yeşil Hat” olarak tanımlanan ve 1991’den sonra Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin sınırlarını belirten hattın dışarısına çıkmasına imkan tanıyan memorandum. 1970’e kadar Musul merkez ilçesine bağlı bir nahiye statüsünde olan Tilkeyf, El-Kuş nahiyesinin Tilkeyf ’e bağlanmasıyla ilçe statüsüne çıkartılmıştır. 1977’de Vanna nahiyesinin de katılmasıyla sınırlarını genişletmesine rağmen, Vanna Nahiye Meclisinde alınan karar sonucu 1982’de tekrar ayrılmıştır. Ancak 1999’da Irak Başkanlık Konseyi kararıyla tekrar Tilkeyf ’e bağlanmıştır. Daha detaylı bilgi için bkz. http://www.capiraq.org/Maps/Data3/Telkaif.pdf, Erişim: 24 Nisan 2011. Musul’da yapılan görüşmeler, Mart 2010. Peter Lamprecht - Compass Direc, “Iraq: Christians Debate Self-Autonomy To Halt Exodus”, http://religion.info/ english/articles/article_287.shtml, Erişim: 23 Nisan 2011. Yezidi Şeyhi ile yapılan görüşme, Musul – Mart 2010. Yezidi Şeyhi ile yapılan görüşme, Musul – Mart 2010. ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI 37 Iraklı yetkililerle yapılan görüşmeler, Musul – Mart 2010. Ayrıca bkz. www.capiraq.org/Maps/Data3/Shekhan.pdf, Erişim: 22 Nisan 2011. 38 Demokratik Şebek Topluluğu Genel Sekreteri ve Iraklı Şebek lideri Dr. Hunain Al-Kaddo ile yapılan mülakat. Daha fazla bilgi için bkz. http://www.orsam.org.tr/tr/orsamkonukgoster.aspx?ID=73, Erişim: 24 Nisan 2011. 39 Akre, 1969 yılında kurulan Duhok Vilayeti’nin bir parçası olmuşsa da 1980 yılında Devrim Komuta Konseyi’nin kararı neticesinde Musul’a bağlanmıştır. 1991’de “yeşil çizgi”nin üzerinde kalan Akre, Duhok Vilayetine adapte edilerek KDP tarafından kontrol altında tutulmuştur. 1995’te Birleşmiş Milletler tarafından Irak’a uygulanan ambargo sonucu oluşturulan Petrol Karşılığı Gıda Programı kapsamında Akre, Duhok Vilayeti sınırları içerisinde ele alınmıştır. 40 Arap aşiret lideri ile yapılan görüşmeler, Kerkük – Kasım 2010. 41 Güvenlik gerekçesi nedeniyle Diyala Valisi Abdülnasır Mendavi’nin Süleymaniye’de yaşamaktadır. Diyala Vilayet Meclisi de olağan toplantılarını zamanında yapamamaktadır. Aslen Şehreban’lı olan Diyala Valisi Abdülnasır Mendavi’nin Irak İslam Partisi’nin üyesi olduğu ve sıkıntılı her dönemde Süleymaniye’ye kaçtığı iddia edilmektedir. Özellikle merkezi hükümetin baskısı nedeniyle BKYne sığındığı belirtilmektedir. Iraklı yetkililerle yapılan görüşmeler, Diyala – Ekim 2010. Daha detaylı bilgi için bkz. http://www.orsam.org.tr/tr/yazigoster.aspx?ID=1336, Erişim: 22 Nisan 2011. 42 Iraklı yetkililerle yapılan görüşmeler, Diyala – Bağdat, Ekim – Kasım 2011. 43 Örneğin, Ali Saraylı ve Bayatlı aşiretlerinin bir bölümü Araplaşmış ve kendilerini Arap saymaktadır. Diyala’nın Karatepe nahiyesi bağlı Ali Saray ve Tatran köylerine yapılan ziyarette görüşülen köy muhtarları, bu iki köyde yaşayan nüfusun Türkmen asıllı olduğunu ama giderek dillerini unuttuklarını doğrulamıştır. Diyala – Haziran 2010. 44 Diyala Vali Yardımcısı Hafız Abdülaziz ile yapılan görüşme. Diyala – Eylül 2010. 45 Diyala Milletvekili Muhammed Osman ile yapılan görüşme. Bağdat – Kasım 2010. 46 Irak’ın ilk idari bölgelerinden biri olan Mendeli’nin statüsü, 1987’de Saddam rejiminin yayınlandığı bir kararname ile Beledruz dâhilinde bir ilçe konumuna indirgenmiş ancak 1932’den beri olduğu gibi, yine Diyala’ya bağlı olarak kalmıştır. 1970’lerde başlayan ve Kürtlerin ve diğer toplulukların sürülmesini öngören devlet politikaları 1980’lerde de devam etmiş bölge sakinlerinin sayısı önemli ölçüde azalmıştır. On yıllarca süren askeri harekâtlar ve baskı yönetimi, temel hizmetlerin kasıtlı olarak verilmemesi ve yıllar süren su kesintileri bölgenin esas sakinlerinin dönmesini engellemiştir. Özellikle İran-Irak Savaşında Mendeli’nin nüfusunun neredeyse yüzde 90’ının göç ettiği bilinmektedir. İran-Irak Savaşında 50 binlik bir ilçe olan Mendeli, göçlerden sonra 3-4 binlik bir köye dönüşmüştür. 47 Bu fotoğraf Mayıs 2010’da Mendeli’de yapılan saha çalışması sırasında çekilmiştir. 48 Kasım 2010’da Selehattin vilayetinde, vilayet meclisi üyeleri ve yetkililerle görüşmeler yapılmıştır. 49 Iraklı yetkililerle yapılan görüşmeler, Selahattin/Tuzhurmatu –Kasım 2010. 50 Iraklı yetkililerle yapılan görüşmeler, Selahattin – Kasım 2010. 51 Yerel şiveyle Kürtçe konuşmanız kontrol noktasından geçişinizi daha kolay hale getirmektedir. Bu kontrol noktaları Irak ordusuna ait olmakla birlik, 4. Tümene bağlı unsurlardaki Kürt çoğunluğu bu bölgelerin BKY’nin kontrolünde olduğu hissini uyandırmaktadır. Zira buradaki kontrol noktalarında Irak bayrağı değil, BKY’nin bayrağı asılıdır. 52 1960’lara kadar Kifri’ye bağlı olan Tuzhurmatu’nun, Tavuk ilçe olunca Kifri’den alınıp Tavuk ilçesine bağlandığı, 1976’da da Kerkük’ün sınırlarının değiştirilmesi ve Selahattin vilayetinin oluşturulmasıyla Selahattin’e bağlanmıştır. 53 Iraklı yetkililerle yapılan görüşmeler, Selahattin/Tuzhurmatu –Kasım 2010. 54 Bu konuda daha detaylı bilgi için bkz. “International Disputes”, www.globalsecurity.org/military/world/war/ disputes-b.htm, Erşim: 11 Nisan 2011. ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 27 ORSAM ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI AKADEMİK KADRO Hasan Kanbolat Prof. Dr. Hayati Aktaş Doç. Dr. Veysel Ayhan Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Doç. Dr. Tarık Oğuzlu Doç. Dr. Mehmet Şahin Doç. Dr. Harun Öztürkler Doç. Dr. Özlem Tür Habib Hürmüzlü Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen Dr. Abdullah Alshamri Dr. Neslihan Kevser Çevik Dr. Didem Danış Dr. Jale Nur Ece Dr. İlyas Kamalov Dr. Yaşar Sarı Dr. Bayram Sinkaya Dr. Süreyya Yiğit Av. Aslıhan Erbaş Açıkel Volkan Çakır Esra Demir Bilgay Duman Ogün Duru Noyan Gürel Selen Tonkuş Kareem Oytun Orhan Sercan Doğan Nebahat Tanriverdi Uğur Çil Nazlı Ayhan Leyla Melike Koçgündüz Ufuk Döngel Göknil Erbaş Aslı Değirmenci Jubjana Vila Mavjuda Akramova ORSAM Başkanı ORSAM Trabzon Temsilcisi, KTÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Abant İzzet Baysal Üniversitesi ORSAM Danışmanı, ORSAM Avrasya Stratejileri Koordinatörü - Bilkent Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Bilkent Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Gazi Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu Ekonomileri - Afyon Kocatepe Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ODTÜ ORSAM Danışmanı, Ortadoğu ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Ahi Evran Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ORSAM Riyad Temsilcisi, Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı Danışmanı ORSAM Danışmanı, Ortadoğu ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Galatasaray Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Deniz Emniyeti ve Güvenliği ORSAM Danışmanı, Avrasya ORSAM Danışmanı, Avrasya – ORSAM Bişkek Temsilcisi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv. ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Atatürk Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Avrasya ORSAM Danışmanı, Enerji-Deniz Hukuku ORSAM Danışmanı, Afrika - ORSAM Antananarivo (Madagaskar) Temsilcisi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu ORSAM Uzmanı, Ortadoğu ORSAM Yönetici Editörü ORSAM İzmir Temsilcisi ORSAM Erbil (Irak) Temsilcisi ORSAM Uzmanı, Ortadoğu ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu & Projeler ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu & Projeler ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu ORSAM Uzman Yardımcısı, Karadeniz ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu ORSAM Su Araştırmaları Programı Dr. Tuğba Evrim Maden Dr. Seyfi Kılıç Kamil Erdem Güler Çağlayan Arslan ORSAM Su Araştırmaları Programı Hidropolitik Uzmanı ORSAM Su Araştırmaları Programı Hidropolitik Uzmanı ORSAM Uzman Yardımcısı, ORSAM Su Araştırmaları Programı ORSAM Uzman Yardımcısı, ORSAM Su Araştırmaları Programı ORSAM DANIŞMA KURULU Dr. İsmet Abdülmecid Prof. Dr. Hayati Aktaş Hasan Alsancak Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Prof. Dr. Ahat Andican Prof. Dr. Dorayd A. Noori Prof. Dr. Tayyar Arı Prof. Dr. Ali Arslan Başar Ay Prof. Dr. Mustafa Aydın Doç. Dr. Ersel Aydınlı Doç. Dr. Veysel Ayhan Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Itır Bağdadi Prof. Dr. İdris Bal Yrd. Doç. Dr. Ersan Başar Kemal Beyatlı Barbaros Binicioğlu Prof. Dr. Ali Birinci Doç. Dr. Mustafa Budak E. Hava Orgeneral Ergin Celasin Volkan Çakır Doç. Dr. Mitat Çelikpala Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya Dr. Didem Danış Esra Demir Prof. Dr. Volkan Ediger Prof. Dr. Cezmi Eraslan Prof. Dr. Çağrı Erhan Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen Dr. Amer Hasan Fayyadh Av. Aslıhan Erbaş Açıkel 28 Irak Danıştayı Eski Başkanı ORSAM Trabzon Temsilcisi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı BP & BTC Türkiye, Enerji Güvenliği Direktörü ODTÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Devlet Eski Bakanı, İstanbul Üniversitesi Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Yardımcısı Uludağ Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı İstanbul Üniversitesi, Tarih Bölümü Türkiye Tekstil Sanayi İşveren Sendikası Genel Sekreteri Kadir Has Üniversitesi Rektörü Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı & Fulbright Genel Sekreteri ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği Bölümü TBMM 24. Dönem Milletvekili Karadeniz Teknik Üniversitesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı Irak Türkmen Basın Konseyi Başkanı Ortadoğu Danışmanı Polis Akademisi Öğretim Üyesi Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı 23. Hava Kuvvetleri Komutanı ORSAM Danışmanı, Afrika Kadir Has Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Galatasaray Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü ORSAM Danışmanı, Ortadoğu İzmir Ekonomi Üniversitesi, Ekonomi Bölümü Başbakanlık Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Ankara Üniversitesi ATAUM Müdürü, SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Bağdat Üniversitesi, Siyaset Bilimi Fakültesi Dekanı ORSAM Danışmanı, Enerji-Deniz Hukuku ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 IRAK’TA İHTİLAFLI BÖLGELERİN DURUMU ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Cevat Gök Mete Göknel Osman Göksel Timur Göksel Prof. Dr. Muhamad Al Hamdani Habib Hürmüzlü Numan Hazar Doç. Dr. Pınar İpek Dr. Tuğrul İsmail Dr. İlyas Kamalov Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Doç. Dr. Şenol Kantarcı Selçuk Karaçay Doç. Dr. Nilüfer Karacasulu Prof. Dr. M. Lütfullah Karaman Yrd. Doç. Dr. Şaban Kardaş Doç Dr. Elif Hatun Kılıçbeyli Prof. Dr. Aleksandr Knyazev Prof. Dr. Erol Kurubaş Prof. Dr. Talip Küçükcan Arslan Kaya Dr. Hicran Kazancı İzzettin Kerküklü Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu Dr. Max Georg Meier Prof. Dr. Mosa Aziz Al Mosawa Prof. Dr. Mahir Nakip Doç. Dr. Tarık Oğuzlu Prof. Dr. Çınar Özen Murat Özçelik Doç. Dr. Harun Öztürkler Dr. Bahadır Pehlivantürk Prof. Dr. Victor Panin Doç. Dr. Fırat Purtaş Prof. Dr. Suphi Saatçi Dr. Yaşar Sarı Ersan Sarıkaya Dr. Bayram Sinkaya Doç. Dr. İbrahim Sirkeci Dr. Aleksandr Sotnichenko Zaher Sultan Dr. Irina Svistunova Doç. Dr. Mehmet Şahin Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin Mehmet Şüküroğlu Doç. Dr. Oktay Tanrısever Prof. Dr. Erol Taymaz Prof. Dr. Sabri Tekir Dr. Gönül Tol Doç. Dr. Özlem Tür M. Ragıp Vural Dr. Ermanno Visintainer Dr. Umut Uzer Prof. Dr. Vatanyar Yagya Dr. Süreyya Yiğit Irak El Fırat TV Türkiye Müdürü BOTAŞ Eski Genel Müdürü BTC ve NABUCCO Koordinatörü Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı ORSAM Ortadoğu Danışmanı Emekli Büyükelçi Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü ORSAM Avrasya Danışmanı ORSAM Danışmanı, ORSAM Avrasya Stratejileri Koordinatörü - Bilkent Üniversitesi Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Vodafone Genel Müdür Yardımcısı (Türkiye) Dokuz Eylül Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Fatih Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Çukurova Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Rus-Slav Üniversitesi (Bişkek, Kırgızistan) Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Marmara Üniversitesi, Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü KPMG, Yeminli Mali Müşavir Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Kerkük Vakfı Başkanı Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Hanns Seidel Vakfı Proje Müdürü (Bişkek) Bağdat Üniversitesi Rektörü Erciyes Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Bilkent Üniversitesi Ankara Üniversitesi, SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Bağdat Büyükelçisi ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisat Bölümü TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Pyatigorsk Üniversitesi (Pyatigorsk, Rusya) Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü, TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Kerkük Vakfı Genel Sekreteri ORSAM Danışmanı, Avrasya – ORSAM Bişkek Temsilcisi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv. Türkmeneli TV – (Kerkük, Irak) ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Atatürk Üniversitesi Regent’s College (Londra, Birleşik Krallık) St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) Lübnan Türk Cemiyeti Başkanı Rusya Strateji Araştırmaları Merkezi, Türkiye-Ortadoğu Araştırmaları Masası Uzmanı ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Enerji Uzmanı ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü ODTÜ, Kuzey Kıbrıs Kampusü Rektör Yardımcısı (KKTC) İzmir Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Middle East Institute Türkiye Çalışmaları Direktörü (ABD) ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü 2023 Dergisi Yayın Koordinatörü Vox Populi Direktörü (Roma-İtalya) İstanbul Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri St. Petersburg Şehir Parlamentosu Milletvekili, St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) ORSAM Avrasya Danışmanı ORTADOĞU ETÜTLERİ YAYIN KURULU Meliha Benli Altunışık Bülent Aras Tayyar Arı İlker Aytürk Recep Boztemur Katerina Dalacoura F. Gregory Gause Fawaz Gerges Ahmet K. Han Raymond Hinnebusch Rosemary Hollis Bahgat Korany Peter Mandaville Emma Murphy Orta Doğu Teknik Üniversitesi Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Uludağ Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık) Vermont Üniversitesi (ABD) Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık ) Kadir Has Üniversitesi St. Andrews Üniversitesi (Birleşik Krallık) City Üniversitesi (Birleşik Krallık) Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık) George Mason Üniversitesi (ABD) Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık) ORTADOĞU ANALİZ YAYIN KURULU Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Hasan Kanbolat Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ODTÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ORSAM Başkanı Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü ORSAM Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI Rapor No: 18, Aralık 2011 29 ORSAM ORSAM-ORTADOĞU TÜRKMENLERİ PROGRAMI ORSAM Ortadoğu Stratejİk Araştirmalar Merkezİ Mithatpaşa Caddesi 46/4 Kızılay/Ankara Tel: 0(312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48 www.orsam.org.tr, orsam@orsam.org.tr