Çocuk Ruh Sağlığı

advertisement
4. Baskı
Doç. Dr. Serdal SEVEN
ÇOCUK RUH SAĞLIĞI
ISBN 978-605-0022-09-4
Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarına aittir.
© 2015, Pegem Akademi
Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları
Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti’ye aittir.
Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri,
kapak tasarımı, mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt
ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz.
Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır.
Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında
yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları
satın almamasını diliyoruz.
1. Baskı: Ocak 2008, Ankara
4. Baskı: Ocak 2015, Ankara
Yayın-Proje Yönetmeni: Ayşegül Eroğlu
Dizgi-Grafik Tasarım: Ezgi Öz Dincel
Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı
Baskı: Yorum Basım Yayın ve Matbaacılık Ltd. Şti
İvedik Organize Sanayi Bölgesi Matbaacılar Sitesi
35. Cadde No: 36 - 38 06370
(0312 395 21 12)
Yayıncı Sertifika No: 14749
Matbaa Sertifika No: 13651
İletişim
Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA
Yayınevi: 0312 430 67 50 - 430 67 51
Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60
Dağıtım: 0312 434 54 24 - 434 54 08
Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38
Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60
İnternet: www.pegem.net
E-ileti: pegem@pegem.net
Doç. Dr. Serdal SEVEN
1977’de Muş’ta doğdu. İlkokulu Muş Ağaçlık Köyü İlköğretim
okulunda; Ortaokulu Muş Lisesi Orta Kısmında; liseyi Van
Alparslan Anadolu Öğretmen Lisesi’nde bitirdi. 1999’da Celal
Bayar Üniversitesi Demirci Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler
Öğretmenliği Bölümü’nde Lisans; 2001 Yılında Celal Bayar
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İlköğretim Ana Bilim
Dalı’nda Yüksek Lisans; 2006 Yılında da Gazi Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Enstitüsü Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Ana Bilim
Dalı’nda Doktora öğrenimini tamamladı. “Konu Alanı Ders
Kitabı İncelemesi” adlı ortak yazarlı bir kitabı bulunan yazarın
çocuk gelişimi ile ilgili makale ve proje çalışmaları
bulunmaktadır. 2013 yılında okul öncesi eğitimi alanında doçent
unvanı alan yazarın alanı ile ilgili pek çok yurt dışı ve yurt içi
makale, kitap, bildiri ve projeleri bulunmaktadır.
Okuyucuya Not
Bu kitabın temel amaçlarından biri çocuk ruh sağlığı alanı
hakkında okuyucuya güvenilir bilgiler vermektir. Bu amaçla
kitabın ilk iki bölümünde çocuk ruh sağlığının kavramsal
çerçevesi oluşturulmuştur. Bu iki bölümün yapısı gereği okuyucu
için yeni sayılabilecek birçok terim tanıtmaktadır. Bu nedenle de
alana yabancı okuyucular için başlangıçta anlaşılma güçlüğü
olabilir. Alana yabancı okuyucuların önce 3-10. bölümleri sonra
1 ve 2. bölümleri okumalarını önerilir. Böylece okuyucu önce
kitabın kendisiyle ilgili neleri anlattığını sonra da bunun için
gerekli kavramsal çerçeveyi tanımış olacaktır.
iii
ÖN SÖZ
Anne, baba veya öğretmen olarak çocuk veya çocuklarla
ilgilenmek zor ama eğlenceli bir uğraştır. Çocuklar büyüdükçe değişir
ve yeni bir hal alırlar. Bu süreçte onlarla ilgilenen herkesin zaman
zaman kaygıyla sorma gereği duydukları sorular vardır: “Çocuğum
normal mi?”, “Bu davranış acaba ruhsal bir bozukluğa mı işaret
ediyor?”, “Bu çocuk neden böyle yapıyor” gibi. Bu soruların cevabı iki
temel yaklaşım ile açıklanabilir. Birinci yaklaşım çocuğun gelişim
özellikleri; ikincisi ise ruhsal olarak normal kavramıdır. Çocuğun yaşı
ilerledikçe normallik kriterleri de değişecektir. Dolaysıyla konunun
gelişim ve normallik çerçevesinde ele alınmasına ihtiyaç vardır. Bu
kitapta konular bu çerçevede ele alınarak işlenmiştir. Okuyucuya
çocuğun belirli gelişim özellikleri tanıtılarak ruh sağlığı dinamikleri
açıklanmıştır.
Kitabın hazırlanması sürecinde ruh sağlığı ile ilgili mevcut
kaynaklardaki bilgilerin güncelliklerini yitirdikleri görülmüş ve Dünya
literatüründeki en güncel araştırmalar ve bilgiler derlenmeye
çalışılmıştır. Bu doğrultuda çocuk ruh sağlığının kavramsal çerçevesi de
bu bilgilere göre kitabın ilk iki bölümünde yeniden şekillendirilmiştir.
Ayrıca, kitabın 3-6. bölümlerinde ruh sağlığının gelişimsel temelleri ile
çocuğun çevresi, özellikle de ailesi üzerinde durulmuştur. 7-9.
bölümlerde çocuklarda görülen ruhsal bozukluklar incelenerek
okuyucuyu yönlendirecek bilgiler sunulmuştur. 10. bölümde ise özel
durumlardaki çocuklar konu alınmıştır.
Kitap, çocukla ilgili herkes tarafından rahatlıkla yararlanılabilecek
bir kaynak olarak hazırlanmıştır. YÖK’ün Okul Öncesi Öğretmenliği
programına uygun hazırlanan bu kitabın birçok lise ve üniversite
programında ilgili dersler için önemli bir kaynak olması
beklenmektedir.
Bu kitabın hazırlanmasında benden desteğini esirgemeyen Gazi
Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi
programı öğretim elemanlarına, kitabın şekillenmesine katkıları olan
sayın Prof. Dr. Ayla OKTAY’a, anneme, eşime, Pegem Akademi yayın
ekibine ve öğrencilerime sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Ocak, 2015
Doç. Dr. Serdal SEVEN
iv
İÇİNDEKİLER
Önsöz ..........................................................................................iv
İçindekiler .....................................................................................v
1. BÖLÜM
RUH SAĞLIĞI KAVRAMI
(ss: 1-18)
Ruh Sağlığı Nedir? ................................................................................... 2
Normal ve Anormal Davranış .................................................................. 3
Ruh Sağlığının Önemi .............................................................................. 7
Ruh Sağlığının Tarihçesi .......................................................................... 8
Ruh Sağlığı Modelleri ............................................................................. 11
Büyüsel Model ................................................................................ 12
Medikal Model ................................................................................ 13
Psikolojik Model ............................................................................. 14
Sosyal Model .................................................................................. 17
Politik Model ................................................................................... 18
2. BÖLÜM
RUH SAĞLIĞINA KURAMSAL BAKIŞ
(ss: 19-35)
Psikanaliz ............................................................................................... 20
Freud Psikanalizi ............................................................................ 20
Psikanalizde Ruh Sağlığı ile İlgili Temel Konular ............................. 24
İnsancı (Hümanistik) Psikoloji ................................................................ 25
Ruh Sağlığı ve Carl Rogers.............................................................. 25
Abraham Maslow ve Kendini Gerçekleştiren Kişilik ........................ 28
Pozitif Ruh Sağlığı ................................................................................. 29
3. BÖLÜM
SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİM VE RUH SAĞLIĞI
(ss: 37-54)
Duygular ............................................................................................... 39
Duygusal Gelişim Dönemleri........................................................... 40
Sosyal Gelişim ....................................................................................... 46
Erikson ve Psiko-Sosyal Gelişim Dönemleri ................................... 46
v
İlk sosyal ilişkiler ve Etkileşimsel Gelişim Dönemleri ....................... 47
Okul Öncesinde Sosyal Gelişim ...................................................... 50
İlişkiler ...................................................................................... 50
Sosyal Yeterlilik ........................................................................ 51
Sosyal Beceri Eksikliği ............................................................. 53
4. BÖLÜM
BAĞLANMA VE RUH SAĞLIĞI
(ss: 55-69)
Bağlanma Nedir? ................................................................................... 56
Bağlanmanın Kurulması ve Gelişimi ...................................................... 57
İçsel Çalışma Modeli ...................................................................... 57
İçsel Çalışma Modelinin Etkileri....................................................... 58
Duygusal İşaretleri Okuma: Karşılıklı Düzenleme............................. 60
Bağlanmanın Sınıflandırılması................................................................ 62
Bebeklikten Ergenliğe Bağlanmanın Etkileri ........................................... 64
Bağlanmada Bireysel Farklılıklara Neden Olan Faktörler ....................... 68
Anne Bakımı .................................................................................. 68
Mizaç .............................................................................................. 68
Klinik Durumlar............................................................................... 69
Anne Dışı Bakım ............................................................................. 69
5. BÖLÜM
ÇOCUĞUN SOSYALLEŞMESİ VE RUH SAĞLIĞI
(ss: 71-84)
Sosyalleşme Süreci................................................................................. 73
Sosyalleşme ile İlgili Kavramlar .............................................................. 73
Birey ............................................................................................... 73
Sosyal Figürler ve Sosyal Rol .......................................................... 76
Sosyal Güçler ................................................................................. 76
Bebeklikten Ergenliğe Sosyalleşme......................................................... 80
0-3 Yaş Kendini Tanıma ................................................................. 81
3-6 Yaş Sosyal Figür ve Rolleri Tanıma .......................................... 83
7-11 Yaş Sosyal Normları Tanıma Dönemi..................................... 84
12-18 yaş Sosyal Normları Bütünleştirme ....................................... 84
vi
6. BÖLÜM
AİLEDE ÇOCUK
(ss: 85-102)
Aile ve Yapısı ........................................................................................ 87
Ailenin Dönemsel Yaşam Süreci ............................................................ 90
Ailesel Faktörler ve Ruh Sağlığı .............................................................. 92
Anne-Babanın Eğitim Düzeyi .......................................................... 92
Sosyo-Ekonomik Düzey .................................................................. 92
Annenin Çalışma Durumu ............................................................. 93
Ailede Roller ......................................................................................... 93
Annenin Rolü.................................................................................. 93
Babanın Rolü .................................................................................. 96
Büyük Baba ve Büyük Annenin Rolü.............................................. 98
Bakıcı Faktörü................................................................................. 99
Anne Baba Tutumları ............................................................................ 99
Ebeveynlik Tarzları ...................................................................... 100
Aile İçi Çatışma ................................................................................... 102
7. BÖLÜM
DUYGUSAL BOZUKLUKLAR
(ss: 105-122)
Kaygı ................................................................................................... 106
Korku ................................................................................................... 109
Uyku Bozuklukları ................................................................................ 113
Kekemelik ............................................................................................ 119
Seçici Mutizm ....................................................................................... 121
8. BÖLÜM
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
(ss: 123-137)
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu.......................................... 124
Çalma .................................................................................................. 127
Yalancılık ............................................................................................. 130
Saldırganlık ......................................................................................... 131
Kıskançlık ............................................................................................. 133
İnatçılık ............................................................................................... 136
vii
9. BÖLÜM
PSİKO-FİZYOLOJİK BOZUKLUKLAR VE ALIŞKANLIK
BOZUKLUKLARI
(ss: 139-154)
Tik (Seyirce)......................................................................................... 140
Yeme Bozuklukları ............................................................................... 142
Altını Islatma (Enürezis)........................................................................ 148
Dışkı Kaçırma (Enkoprezis) .................................................................. 150
Parmak Emme ..................................................................................... 151
Tırnak Yeme ........................................................................................ 153
10. BÖLÜM
ÖZEL DURUMLARDA ÇOCUK
(ss: 155-179)
Hastalık ve Çocuk ............................................................................... 156
Hasta Çocuk ................................................................................ 157
Hasta Ebeveyn.............................................................................. 159
Ölüm ve Çocuk ................................................................................... 160
Çocukta Ölüm Kavramının Gelişimi .............................................. 161
Bir Yakınının Ölüm Karşısında Çocuğun Tepkileri ........................ 163
Ölüm Durumunun Açıklanması..................................................... 166
Boşanma ve Çocuk ............................................................................. 169
Boşanma Süreçleri ........................................................................ 171
Boşanma Kararının Açıklanması ................................................... 171
Çocukların Boşanma Karşısındaki Tepkileri ve Boşanmanın
Sonuçlarına Alışmaları .................................................................. 174
Boşanma Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler......................... 175
Üvey Ebeveyn...................................................................................... 176
Yeni Aile Kurma Süreci ................................................................. 177
Yapılması Gerekenler.................................................................... 178
Kaynakça ............................................................................................. 181
viii
Ruh Sağlığı Kavramı
1. Bölüm
Ruh Sağlığı Kavramı
•
•
•
•
•
Amaçlar
Ruh Sağlığı kavramını
tanımlayabilme.
Sergilenen herhangi bir
davranışın normal olup
olmadığını
değerlendirebilme.
Ruh sağlığının önemini
kavrayabilme.
Ruh sağlığının tarihçesini
bilme.
Ruhsal sağlığına temel bakış
açılarını kavrayabilme.
Anahtar Konular
Ruh Sağlığı Nedir?
Normal ve Anormal Davranış
Ruh Sağlığının Önemi
Ruh Sağlığının Tarihçesi
Ruh Sağlığı Modelleri
Büyüsel Model
Medikal Model
Psikolojik Model
Sosyal Model
Politik Model
1
Çocuk Ruh Sağlığı
2
RUH SAĞLIĞI NEDİR?
20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan ruh sağlığı kavramı yine
aynı yüzyılın ortalarında özellikle de Dünya’daki büyük savaşlarla
birlikte önem kazanmıştır. İlk bakışta ruh sağlığı ruhsal
bozuklukların olmaması durumu olarak düşünülmektedir. Bu
betimleme yanlış olmasa da ruh sağlığını açıklamaktan uzaktır.
Çünkü ruh sağlığı, ruhsal bozukluğun olmaması durumundan daha
fazla anlam taşır. Yörükoğlu’na (1996) göre ruh sağlığı, “kişinin
kendisiyle ve çevresiyle sürekli bir denge ve uyum içinde
olması”dır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), (2004) ruh sağlığını
“bireyin potansiyelini başarma ve yaşamda normal sayılan baskı
durumları ile başa çıkabilme özellikleri ile bir sosyal ve duygusal iyi
olma durumu” olarak tanımlamıştır. Buna göre, ruh sağlığı bir birey
için yeteneklerini fark etme, hayatın normal stresiyle başa çıkma ve
topluma katkı sağlayarak iyi olmaya çalışma gibi becerileri
gerektirir. Bu tanımlara göre, ruh sağlığı sadece ruhsal bozukluğu
olanları değil bütün bireyleri ilgilendirmektedir. Hiçbir grup ruhsal
bozukluklardan bağımsız değildir. Herkes muhtemel ruhsal
bozukluk riski altındadır. Ancak, maddi olanakları düşük olanlar,
evsizler, işsizler, şiddet kurbanları, göçmenler ve mülteciler, çocuk
ve ergenler, ihmale uğrayan kadın ve yaşlılar daha yüksek risk
altındadırlar (WHO, 2003)
Ruh sağlığının tanımı genellikle çocuklar için de geçerlidir.
Ancak, çocukların sürekli ve hızlı bir gelişim sürdürdüğü
düşünüldüğünde çocuk ruh sağlığına yönelik ölçütleri yeniden
gözden geçirmek gerekir. Çocuk ruh sağlığı, sürekli değişen ve
gelişen zihinsel, fiziksel ve sosyal yeterliliklere, kritik dönemlere ve
bu kritik dönemlerdeki çevresel faktörlere göre ele alınmalıdır.
Ayrıca çocuk davranışlarının aynı yaş grubu içerisinde
değerlendirilmesi de büyük önem taşır. Çünkü 2 yaşındaki bir
çocuğun yabancılardan korkması normal iken 6 yaş grubu
içerisinde aynı çocuğun bu davranışı anormaldir. Çocuklarda ve
ergenlerde ruh sağlığı Health Advisory Service tarafından şu
niteliklerle tanımlanmıştır (Akt.Dogra, Parkin, Gale, & Frake,
2002):
•
Kişisel ilişkilerini yürütme kapasitesi
•
Psikolojik gelişim sürecinin devamı
Ruh Sağlığı Kavramı
•
Yaş ve seviyeye uygun oyun ve öğrenme kapasitesi
•
Doğru ve yanlışa yönelik gelişen ahlak duygusu
•
Yaşına ve gelişimine uygun davranışlar
3
Bu tanım ruh sağlığının ideal bir durumunun olduğunu ve
ona ulaşılmaya çalışıldığını ifade etmektedir. Diğer benzer bir tanım
Mental Health Foundation, (1999) tarafından yapılmıştır. Buna
göre duygusal olarak sağlıklı çocukların sahip olmaları gereken
yeterlilikler şunlardır:
•
Psikolojik, duygusal, entelektüel ve ruhsal olarak gelişme
•
Kişiler arası ilişkiler başlatma ve geliştirmede yeterlilik
•
Yalnız kalma ve yalnızlıktan hoşlanma
•
Diğerlerinin farkında olma ve onları empatik olarak
anlama
•
Oyun ve öğrenme
•
Doğru ve yanlış hissinin gelişimi
•
Problem ve aksaklıkları çözme ve onlardan bir şeyler
öğrenme
Her iki tanım da çocukların neleri yapmaları gerektiği
üzerinde durmuştur. Bu şekilde çocukların ne zaman ruhsal olarak
sağlıklı olmadıklarına ilişkin net bilgiler edinilmiştir. Ruh sağlığı
kültürel bağlantılarla geniş kapsamlı bir kavramdır. Bu tanımlar
daha çok Batı dünyasının görüşünü yansıtmaktadır. Buna rağmen
bu tanımlar çocuk ruh sağlığının nasıl olması gerektiği konusunda
genel bir tanım için başlangıç noktası oluşturur. Şunu hatırlamakta
yarar var ki, ruh sağlığı durağan bir durum değildir. Ruh sağlığı pek
çok faktöre bağlıdır ve bu faktörlerdeki değişiklikler ruhsal durumda
da değişikliğe yol açmaktadır (Dogra, Parkin, Gale, & Frake, 2002).
NORMAL VE ANORMAL DAVRANIŞ
Genellikle ruh sağlığı bozuk olanlar için “anormal” terimi
kullanılır. Normal insan dendiğinde de o kişinin ruhsal bir
bozukluğunun veya akıl hastalığının olmadığı akla gelir. Ancak
“normallik” ve “anormallik” kavramlarının pek çok tanımı
yapılmıştır. The Concise Oxford Dictionary’e (2001) göre
4
Çocuk Ruh Sağlığı
normallik, dışarıda ne olursa olsun zihnin içsel durumunun sabit
tutulmasıdır. Ottosson’a göre, birinin olağandan daha düşük
fonksiyonel performansı varsa o anormaldir (Ottosson 1995’den
Akt. Tengland, 2001, s23). Amerikan psikiyatrist Sabshin
normalliğin dört yaklaşımla tanımlandığını ileri sürmüştür (Sabshin,
1967’den Akt. Fernando, 1995). Bu tanımlar şunlardır:
1. Normallik hastalığın yokluğu, sağlık anlamına gelmektedir.
2. Normallik zihindeki ideal durumdur.
3. Normallik bir grup içerisinde bir bireyin ortalama düzeyde
işlevsellik göstermesidir.
4. Normallik bir zaman periyodu boyunca bireyin
davranışlarında doğru ve kabul edilebilir olanlara karar
verme sürecidir.
İnsan davranışında normal ve anormal arasındaki sınırı tespit
etmek kolay değildir. Bu sınırı tespit edebilmek için farklı
yaklaşımlar geliştirilmiştir.
Kuramsal sosyologlar psikiyatriye dayalı bozuklukları sosyal
sapma formu olarak düşünmüşlerdir. Hasta, hastalıklı olarak kabul
edilir. Çünkü o yerel norm kodlarını ve sosyal davranışları ihlal
etmiştir. Sapma olarak düşünülen bir davranışa kültürel tepkinin
hastanın iyileşmesine veya daha da kötüleşmesine etki edebildiği
bir gerçektir. Kültürel yapı bir bozukluğun ilk sunumunun nasıl
olacağına etki eder ve bazen bozukluğu kapatabilir bazen de
süresini uzatabilir. Fakat biyolojik ve yapısal faktörleri göz önüne
almak da pek çok bozukluğu ve oluşumunu açıklamakta gereklidir
(Tengland, 2001).
Guimón, (2004) normalliğin nitel ve nicel kriterlerinin
olduğunu savunmuştur. Nicel kriter daha çok istatistiksel olarak
tanımlanmıştır. Fakat bütün insan davranışlarının normal dağılım
eğrisine uygun olmayacağı, kültürel değişiklikleri davranış
kavramını farklı boyutlar kazandıracağı düşüncesiyle Guimón,
(2004) nicel kriterlerin normalliği açıklamakta yeterli olmayacağını
nitel bir takım kriterlerin de işe koşulması gerektiğini savunmuştur.
Guimon’a (2004) göre normallik için en çok kabul edilen nitel
kriterler öz yeterlilik, kararlı duygusal ilişkiler kurma kapasitesi ve
değişikliklere
karşı
yeterli
uyum
davranış
şekillerinin
olgunlaşmasıdır.
Ruh Sağlığı Kavramı
5
Jahoda, (1980) normallik tanımını sosyal psikologlara göre
biraz daha genişletmiştir. Ona göre, normallik terimi genel olarak iki
farklı kavramı içerir: “istatistiksel frekans” ve insanların zorunda
oldukları standart değerlere yönelik “normatif ideal” düşünce.
Jahoda (1980) “normatif ideal”’in ruh sağlığı ile eşdeğer özelliklere
sahip olduğunu düşünmüştür. Bu nedenle daha çok “istatistiksel
frekans” kavramını tartışmıştır. O’na göre bir davranışın normal
olduğunun kabul edilmesi için “istatistiksel frekans” yeterli değildir.
Bu nedenle, bir davranışın normal olması için toplumda yapılma
sıklığının olması ile birlikte insanların o davranışın doğruluğuna
yönelik standart bir düşüncelerinin olması gerekir. Bu iki özellik
genellikle çakışırlar. Ancak toplumdaki hızlı kültürel değişimler
zaman zaman normallik kavramının sorgulanmasına yol açar.
Jahoda (1980) ayrıca ruh sağlığını tanımlamak için altı kriter
öne sürmüş, bu kriterler doğrultusunda normallik kavramını da
tartışmıştır. Bu konu bir sonraki bölümde geniş bir şekilde ele
alınacağından burada açıklanmamıştır.
Normal ve anormal kavramlarının sınırı en kapsamlı şekilde
Thompson, Mathias, & Lyttle (2000) tarafından belirlenmiştir. Buna
göre anormallik birkaç yolla belirlenir.
1. İstatistiksel normdan sapma
2. Sosyal normdan sapma
3. Uyumsuz davranışlar
4. Kişisel veya öznel sıkıntı
İstatistiksel Norm
“Anormal” kelimesi “normdan uzaklaşmak” anlamına gelir.
İstatistiksel olarak 2 metre boyunda olan bir bireyin anormal olduğu
düşünülür. Diğer bir deyişle bireyin boyu normal olarak kabul
edilenin ötesindedir. Onlar “ anormal olarak” uzundurlar. Benzer
bir istatistiksel uygulama zekâ için de düşünülmüştür. Zekâ düzeyi
çok düşük birisi ile 5 yaşındaki dahi bir çocuğun her ikisi de
istatistiksel olarak anormal kabul edilir. Tabi ki 2 metre
uzunluğundaki biri veya yüksek zekaya sahip kişiler için bu
özellikler avantaj olabilir. Ancak onların her ikisi de istatistiksel
6
Çocuk Ruh Sağlığı
olarak anormaldir. Bu nedenle anormalliği tanımlarken istatistiksel
metotlara tek başına güvenilmemelidir.
Sosyal Norm
Her toplum belli standartlara ve kabul edilebilir davranışlara
sahiptir. Toplumun normal kavramından sapan davranış anormal
olarak düşünülür. Yukarıdakilere göre böyle davranışlar da
istatistiksel olarak anormal olarak sınıflandırılabilir. Ancak,
istatistiksel anormalliğin sosyal norm olarak sayılması problemlere
yol açar. Bu problemlerden biri zamanın değişimiyle aynı toplumda
normal olarak kabul edilen davranışların değişmesidir. Bir diğeri de,
her toplumun kendine göre normal ve kabul edilebilir davranış
tanımlarının olmasıdır. Bu nedenle, anormalliği incelerken sosyal
olarak normal davranışın hangi inanca göre belirlendiğinin de
ötesine bakılmalıdır.
Davranışlar
Uygunsuz davranışları nedeniyle toplum tarafından garip
karşılanan insanlar vardır. Sürekli olmamasına karşın birey ve
topluma olumsuz etki yapan belli ruhsal durum ve davranışlar
vardır. Bazı ruhsal durumlar ve davranışlar bireysel endişelerle
ilgilidir (örneğin, kaygı bozukluğu olan ve otobüsle yolculuk
etmekten korkan biri veya uyuşturucu alarak kendine zarar veren
biri). Diğer durumlar ve davranışlar toplumla ilgilidir ve toplumla
çatışmaya sebep olabilir (örneğin, politikacılara komplo kuran
paranoyak kişi veya saldırgan bireyler). Bu davranışlar uyumsuzluk
kriterine göre anormal olarak düşünülür.
Duygular ve Sıkıntı
Göz önüne alınması gereken son kriter bir bireyin kişisel veya
öznel duygularının anormalliğidir. Ruh hastalığı teşhisi konan pek
çok kişi acı ve umutsuzluk deneyimi geçirmiştir. Bu açıkça onlardaki
karmaşayı gösterebilir. Sıkıntılı bireyler sıkıntıları çok açık bir şekilde
gösterebildikleri
gibi
zor
anlaşılacak
şekilde
de
saklayabilmektedirler.
Yukarıda açıkça bahsedildiği gibi hiçbir kriter tek başına
anormallik terimini yeterince açıklayamamaktadır. Ancak, bu
Ruh Sağlığı Kavramı
kriterlerin birleşimleri anormalliğin ve ruhsal
kavramlarının anlaşılmasına yardımcı olacaktır.
7
bozukluk
RUH SAĞLIĞININ ÖNEMİ
Ruh sağlığı, arzu edilen sürekli bir durumdur. Ruh sağlığının
yerinde olması bir kişinin hayatı boyunca hiç üzülmeyeceği, sıkıntı
yaşamayacağı, stresli durumlarla karşılaşmayacağı anlamına
gelmez. İnsanlarda bir takım duygular vardır. Yeri ve zamanı
geldiğinde bu duyguların yaşanması normaldir. Bu nedenle
öncelikli olarak ruh sağlığının ulaşılmaz bir durum olmadığını
söylemek gerekir. Önemli olan kişinin sürekli ruh halidir. Kişi sürekli
kaygı, stres, üzüntü yaşıyorsa burada ruh sağlığı ile ilgili bir problem
var demektir.
Ruh sağlığı hiçbir dış etken olmadığında kişinin rahatlıkla
sahip olabileceği bir durumdur. Oysa hayatta insanların fiziksel ve
ruhsal durumunu etkileyecek pek çok faktör vardır. Asıl problem bu
faktörlerle nasıl başa çıkılacağına yönelik bilgi, beceri ve olgunluk
kapasitesine sahip olmaktır. Ruh sağlığı bireyin değişen çevresel
faktörlere verdiği uygun tepkilerin bir bileşkesidir. Bu nedenle,
doğayla, toplumla ve kendisiyle uyumlu bireyler kendini ve
toplumu geliştirecek kapasiteye sahiptirler.
20. yüzyıl, her yönü ile savaşların yıkımların ve büyük
teknolojik gelişmelerin olduğu bir çağdır. Savaşlar ve çatışmalar
insan sağlığını olumsuz etkilerken teknolojiyle birlikte değişen
dünyada insanların kısa sürede uyum sağlaması gereken pek çok
durum ortaya çıkmıştır. Televizyon, internet, gazete, dergi gibi
yayın araçları vasıtasıyla insanlar bilgi, görüntü ve ses
bombardımanına tutulmuşlardır. Dünyanın herhangi bir yerindeki
küçük bir çocuk dünyanın bir başka yerindeki bir şiddet olayına bu
yayın organları vasıtasıyla şahit olur duruma gelmiştir. Bütün bu
değişimler özellikle de çocuklar için önemli tehlikeler içermektedir.
Nesiller arası keskin farklılıklar, yaşadığı çevreden çok dışarıdan
sunulan ideal dünyaya göre şekillenen yaşamlar, sürekli şiddet,
paranın insanlıktan daha önemli hale gelmesi gibi önemli durumlar
bu yeni hayata ayak uydurmayı zorlaştırmaktadır. Artık küçük
büyük herkesin değişen dünyaya ayak uydurması zorlaşmakta ve
insanlar psikolojik desteğe muhtaç hale gelmektedirler. Bu sebeple
8
Çocuk Ruh Sağlığı
ruh sağlığının korunması son yüzyıldaki en önemli sorunlardan biri
olmuştur.
Diğer taraftan ruhsal problemlerin önemli bir kısmı
çocukluk yıllarına dayanmaktadır. Çocukluk yıllarında yaşanılan- o
zaman için yetişkinlerce önemsenmeyen- bir davranış bireyin hayatı
boyunca sıkıntı yaşamasına neden olabilir. Özellikle de kişiliğin ilk 6
yaşta şekillendiği de düşünülürse sosyal ve duygusal yaşam
becerileriyle ilgili çevrenin özellikle de ailenin önemi ortaya çıkar.
Aile çocuk için ilk sosyal deneyimdir. Çocuk anne ve
babasının kendisine olan davranışlarını kurgulayarak sosyal ve
duygusal bir model oluşturur. Bu model çocuğun yaşam boyunca
davranışlarının şeklini ve yönünü belirleyecek kudrete sahiptir. Bu
nedenle ailenin çocuğa ve diğerlerine karşı sergilediği tavırlar,
çocuğa olan bakımın kalitesi ve sevginin niteliği ile verilip
verilmeme durumu çocuk ruh sağlığı açısından büyük önem
taşımaktadır. Çocuğa karşı aile ve diğerleri tarafından olumsuz
olarak takınılan her davranışın ileride sorun olarak geri dönmesi
muhtemeldir. Bu açıdan hem aile hem de toplum için üretken,
iletişim becerilerine sahip, sevmesini bilen ve girişimden korkmayan
bireylerin yetişmesi geleceğe yapılacak en önemli yatırımdır. Aksi
halde toplumla uyumsuz, üretmekten çok tüketmeye, yapmaktan
çok bozmaya eğilimli bir nesil yetiştirmiş olacağız. Bu da bir ülkenin
çağın gerisinde kalabilmesi için gerekli şartların başında
gelmektedir.
RUH SAĞLIĞININ TARİHÇESİ
Avrupa ve Amerika’da Ruh Sağlığı
Ruh sağlığının geçmişi insanlığın geçmişi kadar eskidir.
Toplum hayatının yaşandığı her devirde ruhsal bozukluk veya ruh
hastalığı ile ilgili uygulamalara rastlanır. İlk çağlarda ruh
hastalıklarının doğa-üstü güçler tarafından gönderilen birer bela
olduğuna inanılırdı. Büyücüler ve şamanlar tedavi etmek için
büyüsel ayinler düzenleyerek kötü ruhu çıkarmaya çalışırlardı. Antik
çağda, tıbbın da kurucusu sayılan Hipokrat hastalıkların doğaüstü
güçlere değil tamamen doğal güçlere bağlı olduğunu ileri
Download