ÜNĐVERSĐTE-SANAYĐ ĐŞBĐLĐĞĐ TEZLERĐ ve SAN-TEZ DESTEK PROGRAMI Prof. Dr. H. Güçlü YAVUZCAN 1. Genel Sanayi Bakanlığınca son yıllarda yapılmakta olan önemli açılımlarla Ar-Ge ve inovasyon konularında değişik destekler sağlanmıştır. Bunlardan tarım alanında çalışan akademisyenler için en önemlisi SAN-TEZ programıdır. SAN-TEZ programı üniversite-sanayi işbirliğinin kurumsallaştırılması, ülkemize katma değer yaratacak ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün artırılmasına katkı sağlayacak yeni ürün ve/veya üretim yöntemi geliştirilmesi, mevcut üründe ve/veya üretim yönteminde yenilik yapılması amacıyla sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda belirlenecek yüksek lisans ve/veya doktora tez çalışmalarının desteklenmesi, izlenmesi, sonuçlandırılması ve sonuçların değerlendirilmesini kapsamaktadır. SAN-TEZ programlarına her yıl içinde Ağustos ve Şubat olmak üzere iki dönemde başvuru yapılabilmesi mümkündür. Başvuru yapılacak olan projelerin hem üniversiteden hem de sanayiden ortaklarının olması ve proje yönetim düzeninin de her iki taraftan dâhil edilecek ekip ile oluşturulması gerekmektedir. Bu kapsamda sunulacak olan projelerin daha ziyade daha önce elde edilen temel araştırma sonuçlarının kullanılacağı deneysel ve uygulamalı bir geliştirme aşamasını içermesi ve doğrudan belirli bir ürüne yönelik tasarım ve geliştirme çalışması olarak sunulması gerekmektedir. Proje ortağı firma tarafından planlanan yatırıma yönelik projeler ile temel araştırma projeleri SAN-TEZ kapsamında desteklenmemektedir. Dolayısıyla, projelerin somut olarak bir ürün ya da üretim yönteminin geliştirilmesine odaklı olması gerekmektedir. Temel araştırma projesinin anlamı; doğrudan ürüne ya da üretim yöntemine yönelik olmayan ve ürüne etkisi söz konusu safha sonrasında başlaması muhtemel projeler olarak ifade edilmektedir. Bu çerçevede; görünürde herhangi bir özel uygulaması veya kullanımı bulunmayan ve öncelikle olgu ve gözlemlenebilir gerçeklerin temellerine ait yeni bilgiler edinmek için yürütülen deneysel ve teorik çalışmalar SAN-TEZ programı çerçevesinde desteklenmemektedir. Sanayi kuruluşu ve üniversite arasında mutabakat sonucu oluşturulan proje önerisinin üniversite bünyesinde en az bir yüksek lisans / doktora tezine konu olarak belirlenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, üniversitenin SAN-TEZ çalışmasını lisansüstü tez konusu olarak kabul ettiğini taahhüt etmesi projenin sürdürülebilmesi için ön şarttır. Önceki dönemlerde, söz konusu taahhüt proje önerisi ile birlikte istenmekteyken, son dönemden itibaren bu konuda esneklik sağlanmış ve projenin kabulünden itibaren 6 ay içerisinde tez önerisi taahhüdünün Sanayi Bakanlığına sunulması öngörülmüştür. Tez öğrencisinin isim olarak proje sunumu sırasında belirlenmesi de zaruri değildir. Üniversite tez öğrencisini daha sonra belirleyeceğini beyan ederek proje başvurusunda bulunabilir. Kabul edilen projelerin bütçesinin azami % 75’i Sanayi Bakanlığınca, en az % 25’i ise proje ortağı firma tarafından karşılanmaktadır. Ödemeler, 3’er aylık dönemler halinde belirlenen ödeme planı çerçevesinde proje sahibi üniversitenin hesabına aktarılmaktadır. Sanayi Bakanlığı, proje ortağı firmanın kendi üzerine düşen ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda yapacağı ödemeyi dondurabilmekte ya da erteleyebilmektedir. Bu nedenle, firmanın kendi üzerine düşen ödeme yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi gereklidir. SAN-TEZ projelerinin mali hususları genellikle üniversitelerin BAP birimlerince yürütülmektedir. 1 2. Proje Başvurusunda Dikkat Edilecek Hususlar Daha önce de belirtildiği üzere; proje konusunun doğrudan bir ürün ya da üretim yöntemi geliştirmeye yönelik Ar-Ge ve teknolojik tabanının bulunması gerekmektedir. Tarım alanı için düşünüldüğünde; yeni ve literatürde bulunmayan ya da mevcuda göre farklılaştırılmış, pratikleştirilmiş ve/veya kullanım alanı genişletilmiş tarım uygulamalarının tamamı bu kapsam içerisine girebilmektedir. Ayrıca, yurtdışında örnekleri bulunup, henüz ülkemizde uygulama alanı gelişmemiş ürün ya da üretim yönteminin yerli olanaklarla temin edilmesi de bu kapsam içerisinde değerlendirilebilmektedir. Temel amaç, katma değer, verimlilik ve rekabet gücü açısından beklenen faydaları sağlayabilmesidir. Doğal olarak ülkede ihtiyaç duyulan bir teknolojinin dışa bağımlılığı azaltacak ya da giderecek şekilde üretilmesi de söz konusu amaçlar içerisindedir. Dolayısıyla, proje önerisinin ülkemize muhtemel ekonomik katkısının ve yaygın etkisinin çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede özellikle ürün ya da hizmet inovasyonunun nasıl gerçekleşeceği ve ihtiyaç analizleri çerçevesinde muhtemel etkilerinin neler olabileceğinin ayrıntılı olarak irdelenmesinde fayda bulunmaktadır. Proje konusu ürün ya da yöntemin patent ya da faydalı model ile sonuçlandırılabilecek potansiyelinin bulunması değerlendirmede destek görebilme olasılığını artıran bir husustur. Bu nedenle, araştırmacıların TPE bünyesindeki ulusal patent veri tabanı ve TR-Escapenet patent veri tabanını analiz ederek konu ile ilgili patent ve faydalı modelleri incelemelerinde fayda bulunmaktadır. Bu yönüyle inceleme yapmadan yapılması öngörülen projeden çıkacak ürün ya da üretim yönteminin ülkemizde kullanılmadığı varsayımından hareket etmek çok gerçekçi olmamaktadır. Bu güne kadar değerlendirilen değişik projelerde bu husus ortaya çıkmış ve önerilen ürünlerin patent veri tabanlarında benzerleriyle karşılaşılmıştır. Dolayısıyla, araştırmacıların patent veri tabanlarını incelemeleri, proje hazırlığı sırasında ürün ya da üretim yöntemlerinde mevcuda göre ne tür farklılıklar geliştirebileceklerine yönelik yaratıcı düşünmelerini geliştirmeleri açısından da önem taşımaktadır. Küresel rekabetin hızla artığı günümüzde; firmalar ulusal patent koruması ile yetinmeyip, potansiyel pazarlarının bulunduğu ülkelerde p.c.t (Uluslar arası Patent Sözleşmesi) ya da e.p.c (Avrupa Patent Sözleşmesi) kapsamında patent koruması almaktadırlar. Bu nedenle; bu tür firmaların p.c.t. ya da e.p.c kapsamında ülkemizde almış oldukları korumaların TR-Escapenet veri tabanından analiz edilmesinde fayda bulunmaktadır. Projelerin nihai amacının ülke ekonomisine katma değer sağlaması olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bu tarz koruma almış bir ürünün benzerinin bir SAN-TEZ projesi kapsamında yapılması durumunda ürünün ticarileştirebilmesi açısından ciddi sorunlar ile karşılaşılacaktır. Ülkemizde özellikle, küçük ve orta ölçekli sanayinin geliştirdiği yeni ürünlerin hızlı ve daha ucuz maliyetle koruma altına alınabilmesi için “faydalı model” kavramı oluşturulmuştur. Faydalı modelin tescil süresi patente göre oldukça kısadır ve firmaların yeni ürün ve yöntemlerinin başka firma tarafından kopyalanmasının önüne geçilebilmesi için pratik bir yöntemdir. Patent alınabilmesi için yenilik, tekniğin bilinen durumunun aşılması ve sanayiye uygulanabilirlik kriterleri aranırken faydalı modelde tekniğin bilinen durumunun aşılması kriteri aranmamakta dolayısıyla da patent gibi uzun araştırma ve inceleme süreçlerine tabi olmamaktadır. Bu nedenle inovatif olup tekniğin bilinen durumunun aşmayan (buluş basamağı) ve doğrudan sanayiye uygulanabilir nitelikte olan ürünler için faydalı model tescili çok uygun bir yöntem olmaktadır. Dolayısıyla, araştırmacıların salt patent alabilecek ürün üzerine odaklanmak yerine, yenilik içeren ve sanayiye uygulanabilir ürünler üzerinde odaklanmaları daha gerçekçi olmaktadır. Amacın mutlak suretle patent almak değil, inovatif ve sanayiye doğrudan uygulanabilir ürün ya da üretim yöntemleri geliştirmek olduğu gözden kaçırılmamalıdır. 2 Proje konusu ürünün pazar hedefinin açıkça ortaya konulması bir diğer önemli husustur. Elde edilecek ürüne yönelik pazardaki muhtemel rakipler detaylı olarak incelenmelidir. Burada, esas olan ürünün sadece benzerini üretip pazarlayan firmaların değil, aynı amacı taşıyan başka ürünleri pazarlayan firmaların da analizinin yapılabilmesidir. Pazarda yer alan yurtdışı menşeli ürünlerin de fiyat ve kalite açısından karşılaştırılabilir parametrelerle incelenmesi proje fikrinin inandırıcılığı açısından önemlidir. Bunun yanı sıra, proje konusunun öncelikli olarak hangi nerelerde pazarlanabileceğine yönelik somut ve rasyonel pazarlama stratejilerinin ortaya konulmasında fayda bulunmaktadır. SAN-TEZ projesi fikri bir firma tarafından üniversiteye önerilmiş ya da üniversite tarafından firmaya önerilmiş olabilir. Hangi durumda olursa olsun, her iki tarafın da dengeli ve uzmanlık alanlarıyla bütünleşik bir şekilde proje ekibinin içerisinde aktif olarak yer alması gereklidir. Her iki tarafın da projenin ana unsurları olduğu proje bünyesinde hissettirilmelidir. Bir taraf lehine olabilecek dengesiz yönetim yapısı projenin inandırıcılığını olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle firmadan konu ile ilgili teknik anlamda yeterliliği bulunan kişilere proje ekibi içerisinde yeterli düzeyde yer verilmelidir. Projenin yürütülmesi konusunda firmanın istekliliği oldukça önemlidir. Neticede, ürünü ticarileştirerek pazara sunacak ana aracın firma olduğu öngörülmektedir. Sadece, üniversitenin geliştireceği bir projeye, projenin şartlarını sağlamak adına dâhil edilmiş olan firmalar proje metni üzerinde değerlendiricilerin yapacakları analizlerle kolaylıkla ayırt edilebilmekte ve proje fikri ne olursa olsun destek verilememektedir. Bu nedenle, üniversitenin proje konusu ile gerçek anlamda ilgilenen doğru firmayı bularak işbirliğine gitmesi ürün fikri üzerindeki düşüncesine destek bulabilmesi yönünden büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, proje fikrinin firmanın hangi Ar-Ge gereksinimi üzerine hazırlandığının ifadesinde zorluklarla karşılaşılacaktır. Bunun tam tersi olarak da firma geliştirmek istediği ürün fikrine yönelik olarak söz konusu alanda uzmanlaşmış kadroları bulunan ve araştırma altyapısı uygun olan üniversite bölümleri ile temasa geçmesi daha yararlı olacaktır. SAN-TEZ projelerinde görülen bir diğer yaygın eksiklik ise; uygulanacak yönteme ilişkin yeterli literatür atıflarının yer verilmemesidir. Değerlendirme sırasında metodojinin gerçekçiliğinin anlaşılabilmesi için standart yöntemlere ve literatürde yer alan verilere gerekli noktalarda atıf yapılması gereklidir. Oluşturulacak olan iş paketlerinin birbirleriyle zamansal ve çalışan ekibin sağlayacağı iş gücü açısından uyum sağlamasında ve birbirini takip eden iş paketlerindeki olası gecikmelerin proje bütününü etki düzeyinin irdelenmesinde büyük fayda bulunmaktadır. Bazı durumlarda, proje metodolojisinde kullanılması öngörülen ana yöntemin tüm iş paketlerini etkileyebilmesi söz konusu olmaktadır. Değerlendirme sırasında, ana yöntemin işleyişine ilişkin olarak değerlendiricilerde tereddüt oluşması projenin reddedilmesine sebep olabilmektedir. Bu nedenle araştırmacıların, uygulanacak ana üretim yönteminde doğabilecek aksaklıklara ilişkin rasyonel tespitlerde bulunmaları ve söz konusu tespitler ışığında alternatif planlarını oluşturmaları gerekmektedir. “Yapacağımız araştırmalarla farklı parametreler belirleyerek ürünü farklılaştıracağız” şeklinde proje metnine konabilecek ifadeler bu anlamda yeterli görülmemektedir. Farklılaşmanın hangi parametreler çerçevesinde ve hangi yöntemlerle yapılacağının açıklıkla belirtilmesinde fayda bulunmaktadır. SAN-TEZ projelerinde hazırlanacak olan bütçelerin herhangi bir üst sınırı bulunmamaktadır. Buna karşın rasyonel hazırlanmamış olan bütçeler, değerlendiricilerde farklı kanaatler uyandırmakta ve projenin reddedilmesi sonucunu doğurabilmektedir. Bütçenin ana unsurlarını makine-donanım, sarf malzemesi, hizmet alımı, seyahatler ve personel giderleri oluşturmaktadır. Genel ilke olarak makine-donamım masraflarının proje bütçesinin % 60’ını, hizmet alımlarının da % 20’sini geçmemesi öngörülmektedir. Makine-donamım kaleminde öngörülen masrafların firma ya da üniversite lehine tek taraflı bir faydaya dönüştürülmemesi gereklidir. Dolayısıyla, gerçek anlamda projenin yürütülmesi için zaruri görülen makine-donanımlara yer verildiğinden 3 emin olunmalıdır. Proje ortaklıkları kurulurken üniversite ve firmanın konu ile ilgili belirli bir alt yapıya sahip oldukları öngörülmektedir. Bu bağlamda, baştan sona bir laboratuar ya da atölye kurulmasına yönelik alım izlenimi verilen kalemler iptal edilebilmektedir. Firmaların bu anlamda üretimdeki altyapı yatırımlarına yönelik istekler de kabul görmemektedir. Proje kapsamında sınırlı düzeyde kullanılacak bir ekipmanın satın alınması yerine hizmet alımı suretiyle yapacağı işlemin gerçekleştirilmesi daha makul bir yöntemdir. Ancak burada hizmet alımı ile üretim arasındaki dengenin de iyi kurulması gerekmektedir. Bazı projelerde, ürünün yapımının büyük çoğunluğunun ya da tamamının hizmet alımı yoluyla gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Bu durumda, firmanın projedeki fonksiyonu sorgulanabilir hale gelmektedir. Bazı durumlarda, firmalar SAN-TEZ yönetmeliği kapsamında karşılaması gerekli % 25’lik proje bütçesi karşılığında alınacak olan makine-donanımlarının belirli bir bölümünü kendisine istemekte ve böylece projede hiçbir maddi risk almamayı hedeflemektedir. Bu durum, SAN-TEZ programının Ar-Ge felsefesi ile bağdaşmamaktadır. Esasen SAN-TEZ programları ile hedeflenen husus, firmaların inandıkları ve gelecekte kendilerine ve ülkeye fayda sağlayacak konularda ArGe yapabilmelerini teşvik etmektir. Bilindiği üzere, ülkemizde kamunun Ar-Ge yatırımı % 60’lar gibi oldukça yüksek seviyelerdedir. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran % 30-35’ler bandında seyretmektedir. Gelişmiş ülkelerde özel sektör Ar-Ge yatırımları kamu Ar-Ge yatırımlarının yaklaşık iki katı düzeylerindedir. Ülkemizde tam tersi olan bu durumun değiştirilebilmesi için özel sektör Ar-Ge yatırımlarının teşvik edilmesi gereklidir. SAN-TEZ programı da bu stratejiye hizmet edebilecek önemli bir araç olarak görülmektedir. Dolayısıyla, firmalarım Ar-Ge riskinden doğan endişeyle, projeye sağladıkları katkının büyük çoğunluğunu makine donanım alımı ile geri almaya çalışması Ar-Ge felsefesiyle örtüşememektedir. Özel sektörün inandığı ve başarı oranını yüksek gördüğü projelerdeki harcamalarını bu yönde düşünmemesinin sağlanması ülkemizin gayri safi milli hasılasının sadece % 0,80’ini oluşturan Ar-Ge yatırımlarının da yükselmesine önemli bir taban teşkil edecektir. 3. Desteklenen Projelerin Đzlenmesi SAN-TEZ projelerinin desteklenme süresi azami 3 yıldır. Ancak, 6 ay süre ile uzatılabilmesi mümkündür. Sunulan projeler, Sanayi Bakanlığınca bir ön değerlendirmeye tabi tutulur. Ön değerlendirmede; proje başvuru dokümanı ile firma katkısının bu Yönetmelik hükümlerine uygunluğu değerlendirilir. Yatırıma ve temel araştırmaya yönelik projeler ile eksik belge içeren projeler değerlendirmeye alınmaz. Ön değerlendirmede, konusu ülke sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen, teknoloji tabanlı yeni ürün ve/veya üretim yöntemi ile sonuçlanan, ortaklarından en az birisi projenin sonuçlarını ticari uygulamaya dönüştürecek bir firma olan ve ülkemizin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün artırılmasına katkı sağlayacak ileri teknoloji uygulamasına yönelik projeler değerlendirmeye alınır. Ön değerlendirme sonunda projeler ana değerlendirmeye tabi tutulur. Bu amaçla Sanayi Bakanlığınca en fazla 5 kişiden oluşan bir değerlendirme komisyonu oluşturulur. Değerlendirme Komisyonu öncelikle proje metni üzerinden değerlendirme yapar ve sonrasında Sanayi Bakanlığınca belirlenen bir tarihte proje ekibinin, projenin amacı, araştırma yöntemleri, çalışma programı, projeden beklenen bilimsel, teknolojik, ekonomik ve sosyal yararlar, başarı kriterleri, bütçe gerekçesi ve projenin ticarileştirilme yeteneğini içeren açıklamalarını panelde dinleyerek nihai kanaatini bildirir. Elde edilen sonuçlar ışığında Sanayi Bakanlığı tüm panel sonuçlarını değerlendirerek nihai sonuçları ilan eder. Değerlendirme komisyonu projenin niteliği ile ilgili değerlendirme yapmakla birlikte kabul edilen projelerin nihai bütçelerini belirleme yetkisi Sanayi Bakanlığına aittir. Sanayi Bakanlığı panellerde oluşan görüşler çerçevesinde gerekli gördüğü takdirde bütçede indirime gidebilir. Daha sonra proje sözleşmesi Sanayi Bakanlığı, proje yürütücüsü üniversite ve firma tarafından imzalanarak yürürlüğe girer. 4 Projenin bilimsel ve mali yönden izlenmesi Sanayi Bakanlığı tarafından yapılır. Đzleme, proje sözleşmesinde belirtilen dönemlerde, belirlenen format ve usullere uygun olarak proje ortaklarınca hazırlanan gelişme ve gerçekleşme raporlarına dayanılarak yapılır. Ayrıca, projenin amaçlarına ve mevzuata uygun olarak yürütülüp yürütülmediğini değerlendirmek üzere Bakanlık tarafından proje izleyicisi görevlendirilerek yerinde inceleme de yapılır. Gelişme raporunun ve izleyici raporlarının Bakanlık tarafından uygun bulunması halinde projenin destek programına devam edilir. Destek programına devam edilip edilmemesinde yerinde yapılacak olan izlemenin ve izleme sonucunda hazırlanan raporun büyük önemi bulunmaktadır. Proje izleyicileri; projede gerçekleşen teknik kazanımları, faaliyetleri, projedeki ilerlemeyi, zaman/maliyet/kapsam açısından planlanandan sapmaları, bu sapmaların proje gelişimine etkisini, harcamaların faaliyetlerle uyumunu değerlendirmek amacıyla; altı aylık dönemlerde proje çalışmalarını yerinde inceleyerek “Đzleme Raporu” düzenlerler. Ayrıca, yerinde izlemede elde edilen sonuçlar, proje yürütücüsü ve proje ortağı firma tarafından hazırlanan “Gelişme ve Gerçekleşme Raporu” ile karşılaştırarak projenin yürütülmesi ile ilgili somut görüş oluşturulur. Oluşturulan somut görüş çerçevesinde Sanayi Bakanlığı projenin desteklenmesine devam edilmesi yönünde karar verebileceği gibi; projenin dondurulması ya da durdurulması yönünde karar verebilmesi de mümkündür. Đzleyicinin yerinde izleme sonrasında değerlendirerek raporlandırdığı ana konu başlıkları şunlardır: a) Dönem Đçinde Gerçekleşen Ar-Ge Aşamaları (Tasarım Ve Tasarım Doğrulama, Prototip/Modelleme vb.). b) Dönem Đçinde Gerçekleşen Ara Çıktılar varsa, Bunların Yeni Bir Ar-Ge Projesi Başlatma Veya Diğer Teknoloji Alanlarında Yeni Ürün, Üretim Yöntemi Geliştirilmesine Etkisi c) Proje Başvuru Dokümanında Öngörülen Yöntem ve Tekniklerin Dönem Đçerisinde Yürütülen Faaliyetlerle Uyumu d) Projede Gerçekleşen Teknik Kazanımlar e) Proje Ekibinin Sayısı Ve Niteliğinin, Projede Gerçekleştirilen Faaliyetlerle Uyumu f) Proje Ekibinin, Proje Yürütme/Gerçekleştirme Aşamasında Nicelik, Süreklilik ve Đş Gücü Yönlerinden Yeterliliği g) Proje Ortakları Arasındaki Đşbirliği ve Uyum h) Üniversite Ve Firmanın Alt Yapı ve Deneyim Açısından Projeye Katkısı i) Dönem Đçerisindeki Proje Çalışmaları ve Đş Planına Uygunluğu j) Dönem Đçindeki Faaliyetlerin Zaman, Maliyet, Kapsam Açısından Değerlendirilmesi, Planlanandan Sapmalar varsa Bunların Proje Gelişimine Etkileri ve Alınması Gereken Tedbirler k) Dönem Đçinde Yapılan Harcamaların Bütçeyle Uyumu l) Dönem Đçinde Alınan Makine-Donanım ve Sarf Malzemesinin Kullanımı ve Verimliliği m) Proje Ortakları Tarafından Sunulan Gelişme ve Gerçekleşme Raporlarının Proje Faaliyetleriyle Uyumu 5