seviyoruz - ŞEHİR e

advertisement
Halide Edip Adıvar 1882 - 1 9 6 4
u f - r i ..
il]
um
'
Ladini a n
s
seviyoruz
" X
*
am a
S
ta z ıla rıy la
Stork’s,
Türkiye Cumhuriyeti
75. yaşına girerken,
»urur
duyuyoruz.
Cumhuriyet için
savaşan,yurdun
her karış toprağında
yarının Türkiye’si
için “Ateşten Gömlek”
giyen kadınlarımızla
gurur duyuyor.
Mustafa Kemal’in
gösterdiği yolda,
yılmadan devam eden
kadınlarımızla da
ORK'
olduğu gibi...
J
E
W
E
L
L
E
R
Y
Mücevher Mağazaları Zinciri
STORK’S MERKEZ SÜMER KUYUMCULUK A.Ş. Atik Medrese Sok. N o :l7 34410 Çemberlitaş/lstanbul Tel: (0 212) 514 09 41 (3 hat) Faks: (0 212) 528 08 28 •
SAMSUN İstiklal Cad. No:76 55200 Samsun Tel: (0 342) 432 44 77 Faks: (0 362) 432 75 27 • AKSARAY Bankalar Cad. Park Karşısı N o:l8 68100 Aksaray Tel: (0 382) 214 22 77
Faks: (0 382) 214 22 79 • ORDU Süleyman Felek Cad. No:79 52100 Ordu Tel: (0 452) 214 72 96 Faks: (0 452) 225 30 75 • İSTANBUL KADIKÖY Söğütlüçeşme Cad.
No:49 81320 Kadıköy Tel: (0 216) 414 33 23-24 Faks: (0 216) 414 25 26 • İSTANBUL CAPİTOL Tophanelioğlu Cad. Capitol Alışveriş Merkezi No:92/2 81130 Altunizade/Üsküdar
Tel: (0 216) 391 18 90 • İSTANBUL LALELİ Fethibey Cad. Laleli İş Merkezi No: 103 34470 Laleli Tel: (0 212) 638 64 39
EDEBİYAT
JkltfjrfL
a
-
-
Frances Kazan, Halide Edib Adıvar’ı yazdı
Romandaki Halide Edib
S u lta n ah m e t M itin g i’ nin ünlü hatibi,
Kurtuluş S a v a ş ı’ nın ‘ H alide O n b a ş ı’sı,
‘Sinekti B a k k a l’ ın, ‘A teşten G ö m le k ’ in
yazarı şim di bir roman kahram anı olarak
karşım ızda. Hem de bir ‘y a b a n c ı’ nın
kalem iyle...
♦
Se fa K a pla n
ısır, piramitler,
firavunlar, Osmanlı sarayı, adı
unutulmuş sul­
tanlar derken, iş
gelip ciddi ciddi ‘tarihsel roman’ın kapısına dayandı artık.
İlk önce Lâtife Mardin’in
‘Doğu Doğudur’ (Oğlak Yayın­
ları, Çeviren: Deniz Sarol) roma­
M
nı geldi gündeme. Yaklaşık kırk
yıldır New York’ta yaşıyor Mar­
din. Kırk yıldır anadilinden ve
anayurdundan uzakta olmak,
dönüp sık sık aynaya bakmayı
gerektiriyor hiç kuşkusuz. Bu tür
durumlarda dönüp bakılabilecek en sağlam ayna ise tarihin ta
kendisi. Lâtife Mardin’in, Rud­
yard Kipling’in bir mısrasından
yola çıkarak kaleme aldığı ‘Do­
ğu Doğudur’ romanında da, ‘Si­
vastopol önünde yatar gemiler /
Atar da Nizam topunu yer gök
iniler’ marşında anlamını bulan
Kırım Savaşı atmosferinde Osmanlı, Rus, İngiliz ve Fransız
ilişkileri, insanı sarsan bir aşk
hikayesi ekseninde anlatılıyor.
Mekân 150 yıl öncesinin İstan­
bul’u ve kişiler bugün arasında
gezindiklerimizden çok daha
canlı üstelik.
NAHİD SIRRI Ö RİK ’I DE
UNUTMAYIN
Arkasından Kayseri kökenli
ünlü sinema yönetmeni Elia Kazan’ın eşi Frances Kazan’ın kale­
me aldığı ‘Halide’ (Sistem Ya­
yıncılık, Çeviren: Gül Çağalı Tu­
ran) buluştu Türk okuruyla.
Frances Kazan, kendi ifade­
sine göre, New York’ta ‘Türk
Dili ve Edebiyatı’ tahsili sırasın­
da bir hatıratına rastladığı Hali­
de Edib’in peşini bırakmıyor bir
daha. Bütün eserlerini peşpeşe
okuyor ve daha sonra da kafa­
sındaki Halide Edib imgesini
oturup bir romana döküyor.
Roman sadece Halide Edib’i
değil, ‘Sinekli Bakkal’ yazarının
şahsında, bütün bir meşrutiyet
dönemi atmosferini de anlatıyor
elbette. Hele bir de, bir roman
kahramanı olarak II. Abdülhamid var ki, Nahid Sırrı Örik’in
‘Abdülhamid Düşerken’ roma-
Halide Edib: Çok yönlü kişilik
Amerikan Kız Koleji’ nin ilk Müslüman
öğrencisi Halide Edib (en solda) ve 6
Haziran 1919’ daki Sultanahmet
M itingi’nin ünlü hatibi Halide Edib
(solda).
1 2 0 • Popüler TARİH /Temmuz / Ağustos 2001
F o t o ğ r a f : V u r a l Y a z ic io ğ l u
nıyla birlikte okunmasında sayı­
sız fayda olabilir.
ABDÜLHAMÎD
YİNE SAHNEDE
Söz konusu kitapların yarat­
tığı kısmi şaşkınlık sürerken, bu
kez Ahmet Altan'ın 50 binlik ilk
baskısıyla edebiyat ve yayın tari­
hine damgasını vuran ‘isyan
Günlerinde Aşk’ (Can Yayınları)
kitabı çıkıp geldi üç yıllık eme­
ğin ürünü olarak.
Ahmet Altan da, tıpkı Lâtife
Mardin ve Frances Kazan gibi,
yakın tarihe çevirmişti gözlerini
ve o ünlü ‘31 Mart Ayaklanması’nı dert edinmişti kendisine.
Doğal olarak, Ahmet Altan’ın
roman kahramanlarından biri
de II. Abdülhamid idi ve o da
son derece ilginç bir padişah
portresi ile çıkıyordu okurun
karşısına.
Üstelik Ahmet Altan da tıpkı
diğer iki yazar gibi, farklı bir
pencereden bakıyordu meseleye.
Laf aramızda, resmi tarihçilerin
de, gayrı-resmi resmi tarihçilerin
de pek hoşuna gitmeyecek bir
pencereydi bu.
NEW YO R K ’TAN TÜRKİYE
Hadi Ahmet Altan neyse ne
de, iki New York sakininin yani
Lâtife Mardin’le Frances Kazan’ın tarihe ilgisinin sebebi ney­
di acaba? Üstelik, bütün bir tari­
hi dekoru inşa edecek, bütün
kahramanların karakterini bu
tarihi dekor önünde şekillendire­
kolay denilebilir elbette; ama bu
kadar zahmete katlanmanın ge­
risinde yatan beklenti ya da sap­
lantı neydi o zaman?
Lâtife Mardin, bu soruyu
cevaplandırırken şunları söyle­
yecekti söz gelişi: "Kırım Savaşı
devresi bana enteresan geldi.
Çünkü ilk defa olarak Osmanlı,
Ingiltere ve Fransa imparator­
lukları işbirliği yapıyorlar ve
beraber harbediyorlar. K ı­
rım’dan evvel birkaç seyyah ve­
ya tüccardan mâdâ temasları
Haziran ayında
İstanbul’ a
gelen Frances
Kazan’ın
romanı
‘ Halide’ ,
A B D ’de
Randoııı House
ile Türkiye’de
Sistem
Yayıncılık
tarafından aynı
anda
yayımlandı.
Roman sadece Halide Edib’i
değil, bütün bir meşrutiyet
dönemi atmosferini anlatıyor.
cek; dahası, dönemin günlük ha­
yatına ilişkin teknik ve estetik
detayları aktaracak bütün o zen­
gin kaynaklara nasıl ulaşmışlar­
dı?
Devir internet devri, kaynak­
lara ulaşmak eskiye göre daha
pek olmamış, daha ziyade bir­
birlerine düşman ve yabancı gö­
züyle bakan iki ayrı medeniyet
işbirliği yapmak zorunda kalı­
yor. Bu beni çok etkiledi. Bizler
iki ayrı kültürün çocukları değil
miyiz?"
Popüler TARİH / Temmuz / Ağustos 2001 •
121
Frances Kazan: 'Halide
Edib'in her yönü bir roman7
'Halide' romanının yazarı Frances Kazan, kitabı­
nın tanıtımı için İstanbul'daydı. Medyanın yoğun
ilgisine mazhar olan Kazan, sorularımızı cevap­
landırdı:
• Herkesin sorduğu soruyu biz de soralım: Neden
Halide Edib?
Halide Edib, devrinin en sembol isimlerinden bi­
risi. Bir yanıyla inanılmaz ölçüde Doğu kültürü­
nün ürünü. Ama, diğer yanıyla da Amerikan Kız
Koleji'nden mezun olan ilk Müslüman kız öğren­
ci. Bu iki değerler sisteminin yarattığı çelişkileri,
hem eserlerinde, hem de hayatında şiddetli bir bi­
çimde yaşayan birisi Halide Edib. Kabul edersiniz
ki, son derece çarpıcı bir konu bu.
• Peki aradığınızı bulabildiniz mi Halide Edib'te?
Elbette. Düşünün ki, Halide Edib sadece edebi bir figür değil, aynı za­
manda siyasi bir figür. Türk Kurtuluş Savaşı'ndaki rolü, kadın hareke­
tine vurduğu damga, arkasından Atatürk'le arasının açılması ve sürgü­
ne gitmesi bile başlı başına birer roman konusu olabilir. Ben sadece bir
bölümünü getirdim dile.
• Eşiniz Elia Kazan'm da payı var mı OsmanlI'ya ve Türkiye'ye duydu­
ğunuz ilgide?
Sanırım var. Bildiğiniz gibi, Elia İstanbul'da doğdu. İstanbul'da doğ­
mak, İstanbul'u benimsemek sanıldığı kadar kolay bir şey değil. Elia,
yaşı ilerledikçe doğduğu yerin değerleriyle ve kültürüyle daha bir öz­
deşleşti. 1990 yılında Kayseri sokaklarında bir yürüyüşü vardı ki gör­
meliydiniz. 400 yıldır bölgede yaşayan ataları gibi, kendini bölgenin
bir yerlisi olarak kabul etmiş ve bu fikri benimsemişti hemen. 0 gün
bugündür, Türkiye'nin çeşitli katmanlardan oluşan karmaşık tarihi hep
ilgilendirdi beni.
• Bu ilgi devam edecek mi?
Yazdığım yeni roman da Türkiye ile ilgili ama fazla bir şey söylemek
istemiyorum bu konuda.
• Elia Kazan, romanlarınızı film yapmayı düşünüyor mu? Söz gelişi,
'Halide' çok iyi bir film olurdu herhalde...
Bunu zaman gösterecek...
ELİA KAZAN FAKTÖRÜ
Frances Kazan’m merakını
tahrik eden ise kocası Elia Ka­
zan’m Kayseri kökenli olmasının
yanı sıra, bütün bir imparator­
luk atmosferi, 500 yıllık bir im­
paratorluğun çökerken çıkardığı
‘gürültü’ olmuş onu asıl ilgilen­
diren:
"Batı dünyasındaki ismiyle
122
Constantinople, İslam aleminde­
ki ismiyle İstanbul, 20. yüzyıla
doğru büyük bir kargaşanın ve
entrikaların yaşandığı bir şehir
olarak dikkat çekiyordu. 500
yıllık bir imparatorluk çöküşün
eşiğindeydi ve Osmanlılık kavra­
mı da sonsuza kadar yok olmak
üzereydi. Tarihin bu dönemini
temel alan bir roman yazmak is­
tedim. Halide Edib, böyle bir ro­
man için en uygun kahramandı.
Bir kere, yaşadığı dönemin en
popüler kadınıydı. Arkasından
Atatürk’le arası açıldığı için eski
arkadaşları tarafından suçlan­
mıştı. Günümüz Türkiye’sinde
bile en çok tartışılan ve bir o ka­
dar da saygı duyulan isimlerden
birisi hâlâ. Yetiştirilme tarzında­
ki paradoks kadar, aile ortamını
kuşatan yoğun politik atmosfer
de bir hayli etkiledi beni. Halide,
geleneksel bir Osmanlı evinde
yetişti ve kendisine Müslüman
değer yargıları öğretildi. Babası
Edib Bey, geleneksel bir kimliğe
sahip olmasına rağmen kızının
Batılı bir eğitim almasını istiyor­
du. Anneannesi ise bu fikre kar­
şı çıkıyordu. Çünkü, böyle bir
eğitim Halide’nin zihnini işe ya­
ramaz bilgilerle doldurmakla
kalmayacak, iyi bir evlilik yap­
ma şansını da elinden alacaktı.
Benim merak ettiğim, Halide’nin
ne istediğiydi. Umutlan ve arzu­
larıyla birlikte, derin dini inanç­
ları da Amerikan Kız Koleji’nde
aldığı eğitimle değişmiş miydi
acaba?"
Amaçlarına ulaşıp ulaşama­
dıklarına karar vermek ise oku­
yucuya düşüyor elbette. Her üç
roman da bütün kitapçı vitrinle­
rinde yan yana duruyor zaten.
• Popüler TARİH /Temmuz / Ağustos 2001
Taha Toros Arşivi
Download