www.aydinlik.com.tr VATAN EMEK NAMUS KURULUŞ: 1921 19 ŞUBAT 2017, PAZAR 1.5 TL Ekonomi kararnameyle YÖNETİLEMEZ! TÜRK Ticaret Kanunu, Vergi Kanunları başta olmak üzere birçok mali konuları ilgilendiren konularda oranlar, miktarlar, tarifeler vardır. Bunları belli bir tavanı aşmamak ve tabanın altında düşmemek üzere belirleme yetkisi Bakanlar Kuruluna (BK) verilmiştir. Şimdi bu yetki tümüyle Cumhurbaşkanı’na geçiyor. MUSTAFA PAMUKOĞLU’nun yazısı 5’te DORT KOLDAN GÜCLÜ BASLANGIC TÜM YUR ‘HAYIR’ R TTA ÜZGARI Türkiyetekyürekoldu,‘hayır’dabirleşti.16Nisan’dayapılacakreferandumda‘hayır’ diyeceğiniilanedenkurumlardünbinlerceyurttaşınkatılımıylakampanyalarınıbaşlattı ÜLKÜCÜ camianınöndegelenisimlerininbirarayagelerekoluşturduğu‘Türk Milliyetçileri ‘Hayır’ Diyor Platformu’ ilk büyük toplantısını Ankara’da yaptı.‘Hayır’diyenbinlerceMHP’lisalonasığmadı.CHPMilletvekili DenizBaykal‘Hayır’çalışmalarınıİstanbul’dabaşlattı.Yoğunbir katılımlabirarayagelenyurtseverlereseslenenBaykal“Biz vatangöreviyapmakiçinburadayız.Buanayasatepeden inmebiranayasadır”şeklindekonuştu. ANKARA ANKARA CUMHURİYET KadınlarıDerneği’nin(CKD)8.Olağan Genel Kurulu ‘hayır’ buluşmasına döndü. CKD GenelBaşkanıCananArıtman,2ayboyuncaevi barkı,çolukçocuğubırakıpreferandumdan“hayır”çıkartmakiçinçalışacaklarınısöyledi.Arıtman,“İnanıyorumkibirliktetarihyapacağız, tarihyazacağızvetarihegeçeceğiz”dedi. VATAN PartisiKarsİlTeşkilatı,GenelBaşkan Doğu Perinçek’in katılımıyla il kongresini yaptı. Perinçek konuşmasında, “AKP’nin sonbaharı, Türkiye’nin ilkbaharıdır. Bütün verilergöstermektedirki,HalkOylamasını ‘hayır’kazanacak”dedi.MHP’denistifaeden isimlerKarsİlKurultay’ındaVatanPartisi’ne katılarakyönetimdegörevaldılar. Sayfa 8-9-10 AKP tabanı ‘hayır’a ikna edilmeli AKPkurucularındaneskiBaşbakanYardımcısıErtuğrul Yalçınbayır,referandumsürecineilişkinAydınlık’ayaptığı açıklamada AKP tabanının “hayır”a ikna edilmesi için yapılmasıgerekenlerianlattı.9’da BBPİstanbulİlBaşkanıMustafaMican,partilicumhurbaşkanlığı sistemini arızalı bulduklarınıaçıkladı. Vatanın evlatları Gaziantep’te İSTANBUL PKK’lı teröristler Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde bomba yüklü araçla saldırı düzenledi. 2 metre derinliğinde çukurun oluştuğu bölgedeki onlarca bina ve araç kullanılmaz hale gelirken 2 kişi de şehit oldu. 11 yaşındaki şehit Ahmet Oktay Günak yavru kediye süt vermek için sokağa çıktığı sırada hain saldırıya yakalandı. 11’de Başakşehir eriyor: 0-0 AntalyaEto’oileuçtu:1-0 Psikopat YPG’li öldürdüğü adamı yedi İstihdam hedefinde bir yanlışlık var! Mucize’ye yoğun ilgi AMERİKALI YPG üyesi 27 yaşındaki Brace Belden’in ses kaydında “Bir operasyon sırasında IŞİD’li birisini RPG ile şişlediler. Oturup adamı yemeye başladı”dedi. 7’de İSTİHDAMDA 1.5-2 milyonluk artış, Türkiye’nin ekonomi dinamikleriyle uyuşmuyor. Abartılı hedefi yakalamak için rekor büyüme gerekiyor. 5’te ESKİ Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un kitabından uyarlanan “Mucize” 20. gösterimini yaptı. Yönetmen A. Emel Mesci “Oyun belgesel niteliğinde” dedi. 3’te 11 13 14 OKTAY YILDIRIM Âlim meselesi ŞULE PERİNÇEK Kahverengi güzeldir üretkendir BİRGÜL AYMAN GÜLER TC değil Türk vatandaşıyız İSMET ÖZÇELİK Zarrab dosyası ve Suriye CEM GÜRDENİZ Denizcileşme Merkezleri yaygınlaştırılmalı HAYATİ ASILYAZICI Tiyatronun perde arkasında MEHMET YUVA ‘İran’ı içten karıştıralım’ ISSN 2146-2356 GALATASARAY, yeni teknik direktörü Igor Tudor’un ilk maçında Rizespor’a konuk oldu. Maçta Podolski’nin golüyle öne geçen SarıKırmızılılar, Özgür Çek’in frikik golüne engel olamadı ve mücadele 1-1 sona erdi. SPOR’da GEÇEN hafta liderlik fırsatını tepen Medipol Başakşehir, bu hafta da sahasında Gaziantepspor ile 0-0 berabere kaldı. Başakşehir böylece son 10 lig maçında 16 puan kaybetmiş oldu.SPOR’da Viranşehir’deki hain saldırıda 1 ton bomba kullanıldı. Şanlıurfa Valisi 7 Güngör Azim Tuna 2 kişinin şehit olduğu saldırıyı PKK’nın yaptığını açıkladı 10 sayfa olan 11 yandaki Ahmet Oktay Günak’n cenazesi topraa verildi. Günak’n annesi Mukadddes Günak, “Vatan saolsun” diye haykrd. 4 sayfa 1 1 i iy r Tudo başlayamadı ‘Vatan saolsun’ Viranehir ilçesindeki terör saldrsnda ehit 2 sayfa PKK Suriye’de sıkıştı Viranşehir’de patlattı sayfa Sayfa 10 sayfa 10 KARS sayfa CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, İzmir Adliyesi’ndeki saldırıda teröristlerle çatışırken şehit düşen Polis Fethi Sekin’i propagandasına alet etti. Erdoğan, “hayır” oyu verecek yurttaşları terör örgüt- Sayfa leriyle yan yana göstermeye çalıştı. Arızalı sistem sayfa Fethi Sekin’i ‘evet’e alet etti 19 ŞUBAT 2017, PAZAR PROGRAMINI MİLLİHÜKÜMET İYORUZ DERİNLEŞTİR kümet Hü rkezi (USMER), Milli ULUSAL Strateji Me leştirilmesi için kolları sıProgramımızın derin Hükümetin, Mili eğitim, lli vadı. Bu amaçla, Mi palitika, kültür- sanat, ş ekonomi, tarım, do a gibi en temel konunm vu sa lli mi ve k aydın, sağlı yımlıyoruz. USMER, önerileriyle ya ini er ml zü ve ş lardaki çö rü gö , asetçilerimizi akademisyen ve siy da bulunmaya çağırıyor. tkı ka ya ya an bu kamp 2 HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI 10 ozgurlukmeydani@aydinlikgazete.com .com @aydinlikgazete ni ozgurlukmeyda Kıbrıs’ta hatanın telafisi olmaz Karpaz yeraltı kaynaklarına sahip olduğu için Rumlar tarafından ısrarla talep edilmektedir liydi. Fırat Kalkanı gereklidir. Kıbrıs’ta asla yanlış ve taviz verici bir politika izlenmemelidir. Eğer Kıbrıs konusunda ÖZCAN Türkiye aleyhine bir çözüm olursa, PEHLİVANOĞLU bu Türkiye’nin güvenliği açısından telafisi olmayan çok büyük olumsuzluklar Eski MHP yaratır. MYK Üyesi F ırat Kalkanı operasyonu Türkiye için hayati önem taşıyor. Türkiye, Suriye’de eğer Irak’taki gibi bir Kürt koridoru kurulmasını engelleyemezse sonuçları ülkemiz açısından çok ağır olur. Ancak biz ülke olarak Suriye ile ilgilenirken yeni, çok daha derin ve önemli bir cephe daha açıldı: Kıbrıs. Doğu Akdeniz, özellikle de Karpaz çok sayıda yeraltı kaynaklara sahip olduğu için, Rumlar tarafından ısrarla talep edilmektedir. Ruslar da sıcak denizlere inmek için buldukları bu altın fırsatı değerlendirmek istiyor.Diğer emperyalist devletler de Türkiye’yi, Suriye’de etkisizleştirmek istiyorlar. Tam bu sırada tüm bunlara başarılı bir cevap Fırat Kalkanı harekâtı oldu. Tüm bu olayların bu hale gelmesinde zamanında yapılan dış politika yanlışlıklarının olduğunu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş söyledi. Esad Suriye’de desteklenme- PKK’YA CİDDİ DESTEKLER VAR ISID, PKK, PYD, Peşmerge aynı odaklar tarafından besleniyorlar. Çünkü bu tarz terör örgütlerinin mutlaka finanse edilmesi gerekiyor. Bunlara baktığımız zaman son model silahlar, füzeler, araçlar var ve bu örgütlerin ciddi paraları var. Yarı devlet-yarı ordu haline gelmişler. Arkasında devlet ya da devletler olmadan asla bir terör örgütü bunlara sahip olamaz. Ancak, bu terörü finanse eden devletle diğer devletlerin haberi olmadan asla yardım edemez. Tüm bunların yanı sıra, uluslararası ilişkileri anlayıp, siyasetimizi ve stratejimizi belirlememiz için uzak ve yakın siyasi tarihi çok iyi bilmemiz gerekir. ÇÖZÜM Türkiye Cumhuriyet ayarlarına dönmelidir. Cumhuriyet ilan edildiğinde Türkiye’nin dış politikası ‘yurtta sulh cihanda sulh’ olarak ifade ediliyordu. Dünyada barışın hâkim olması için Türkiye üzerine düşen tarihi misyonu yerine getirmek zor u n d a d ı r. Eğer şimdi olduğu gibi bundan kaçınırsa, taraflı davranırsa ya da şimdi olduğu gibi süreç içerisinde birden fazla kere taraf de- oktayyildirim@aydinlikgazete.com ÂLİM MESELESİ KEMALKılıçdaroğlu’nu eleştirmediğim bir hafta geçsin istiyorum, ama ille bir şey yapıyor ve sayfama konuk oluyor. KHK ile ihraç edilen öğretim üyeleri konusunda Tayyip Erdoğan’ı eleştirirken, Mısır seferi dönüşünde üzerine çamur sıçratan Kemal Paşazade (İbn Kemal) hakkında, Yavuz Sultan Selim’in “bir âlimin atının ayağından sıçrayan çamur benim için şereftir” dediğini örnek gösterip, “Bunlar Osmanlı’yı da âlime verilen değeri de bilmiyor” dedi. O sözünü ettiği âlim, belki iyi bir tarihçi ve hukukçudur, ama... Yavuz’un Safevi seferine çıkması için teşvik eden, Alevi katline ilk fetvayı veren Şeyhülislam o idi. Haydi, fetva siyasi diyelim. Yavuz’dan sonra Kanuni’nin Şah Tahmasb’a yazdığı o sert mektupların bazılarını da o yazmıştı, yani ortada içselleştirilmiş bir mezhepçilik var. Bilim meselesine gelince... Osmanlı’da Fatih’ten sonra zaten pek de nefes almayan bilimin ve aklın sonu tam da o seferin dönüşüyle başlar. Yavuz Sultan Selim Mısır’dan gelirken akılcılık yerine geçmişten nakilciliği esas alan 2 bin civarında Eşari medrese hocasını da yanında getirmişti. Sonrası daha beter... İbn Kemal’in en meşhur öğrencisi Ebussud Efendi idi... Matematik, fizik, kimya gibi dersleri medreselerden bir fetva ile kaldırtan, yerine Arapça, Farsça, Tefsir, Fıkıh, Kelam gibi dersler koydurtan odur. Müziğin ve Karagöz oynatmanın haram olduğuna hükmeden, Yunus Em- Oktay YILDIRIM TeSeKa DEĞİL TÜRK ORDUSU re’nin şiirlerine bile “küfürdür” diye fetva veren de... Sakın yanlış anlaşılmasın, İbn Kemal ya da Ebussuud için “kötü âlimdir” demiyorum, zaten buna yetkin de değilim. Fakat âlim var, âlim var, verilecek örnek var, verilmeyecek örnek var. Yavuz’un o âlime gösterdiği saygıyı Kılıçdaroğlu’nun bu “âlimler” için beklemesini anlayamadım. Ama... Belki, Yavuz’un o fetvaları alıp Türk katliamında ortaklık yapmak için gittiği İdris-i Bitlisi üzerinden bir bağ kurmuştur. Bugünün İdris-i Bitlisileri ile bu âlimler arasında benzer bir ilişki var da Kılıçdaroğlu bunun için saygı bekliyorsa, örnek doğru seçilmiş demektir. Ki, Seyyit Rıza’ya muhabbetinden alışkınız, hiç şaşırtmaz bizi... Bizim memleketin solu okumuştur, bu kadar kafa karışıklığı olmazdı da vallahi ona şaşırıyorum... ESKİ ŞARKI BAŞBAKAN şöyle diyordu: “Türkiye Rusya’nın 15 Temmuz’daki yardımlarını unutmayacak.” Çünkü hem önceden istihbarat vermiş, hem de o gece fiilen yardımcı olmuşlardı. Bununla birlikte ABD’yi suçlamış ve Rusya ile stratejik işbirliği yapılacağını açıklamıştı. Tayyip Erdoğan ise 15 Temmuz sonrasında ilk yurtdışı ziyaretini Rusya’ya yapmış, Putin’e “Değerli dostum Vladimir” diye hitap etmiş; ABD’nin teröre ve FETÖ’ye desteğini “kepazelik” olarak nitelendirmişti. Aynı gece İran Cumhurbaşkanı Ruhani de Tayyip Erdoğan’ı aramış, yanında olduklarını belirtmiş. İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Şamkani ve Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, Türkiye ile irtibata geçerek darbe girişimine karşı hükümetin yanında olduklarını bildirmişti. İran’a verdikleri destek için teşekkür eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: “15 Temmuz gecesi İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif ile sabaha kadar 4-5 kez konuştuklarını” söylemişti. Tayyip Erdoğan da İran, Çin ve Rusya ile ticaretin dolarla değil, Yuan, Dinar ve Ruble ile yapılacağını, Suriye konusunda birlikte hareket etmenin önemini anlatmıştı defalarca... Sonra Suriye krizinin çözümü için Astana’da İran, Rusya ve Türkiye bir araya gelmiş ortak bildirge yayınlamıştı. NATO’da aşağılanan Türkiye ŞİÖ’de dönem Başkanı oluyor, her şey doğru yola giriyordu. ğiştirirse; bu durum Türkiye için de sıkıntı bir durum yaratabilir. Çünkü Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’nun bakiyesi olan bir devlettir. Böyle bakınca, Türkiye’nin çekilmiş olduğu topraklardaki insanların Türkiye’deki insanlarla müşterekleri çoktur. Tarihi, kültürel, dini duygularda ortak değerlere sahibiz. Bu sebeple Türkiye’nin yanlış hareket edeceği bir dış politika, tüm bunlara zarar verir ve orada yaşayan insanlarla gönül kopuşları yaşanır. Bu Türkiye için tamir edilemez bir durum çıkartır ve gelecek nesiller bundan çok zararlı şekilde etkilenir. Türkiye, genel ve istikrarlı, komşularla iyi ilişkiler içeren bir politika izlemelidir. Asla tavizler veren, teslimiyetçi, mezhep eksenli bir dış politika kabul edilemez. Başka ülkelerin iç işlerine asla karışmamalıyız. En önemli ve acil çözüm, iktidarın dış politika yanlışlıklarından geri dönmesi, komşuları ile barışması ve ivedi olarak içerde Milli Birliği oluşturmasıdır. Eğer iktidar evet hayır diye halkı bölerse, dış politika yanlışlarından dönmezse ve Milli birliği kuramaz ise, acilen erken bir genel seçime gidilmelidir ve Milli bir hükümet kurulmalıdır. NEREDEN çıktı bu TSK? Ne kadar uzak simgelediği kurumun ruhunu ve tarihini yansıtmaktan. Ben de kullanıyordum, yeni fark ediyorum. Sanki bir dernekten söz ediliyor. Türk Ordusu... Atatürk’ün bütün konuşma ve yazılarında bu vardır, Türk Ordusu’na Türk Ordusu der. İnönü de kullanmıyordu, o da sürekli Türk Ordusu demişti. Peki, kim TSK dedi bize? US Armed Forces gibi... Elbette NATO’dan sonra çıktı ortaya. Zaman içinde kısaltması aslının yerini aldı: Teseka aşağı, Teseka yukarı. NATO üyesi oluncaya kadar tatbikatlarda kullanılan dost rengi kırmızı, düşman rengi mavi idi. Bir anlamı vardı, gerçekçiydi. Ülkemizi işgal eden Yunanistan’ın bayrağı mavi beyaz, bize yardım eden SSCB’ninki kırmızı... Ama sonra NATO üyesi olduk. Kırmızı SSCB bayrağı düşman safında, mavi-beyaz Yunan bayrağı dost safında kaldı... NATO üyesi ABD bayrağında da kırmızı var, ama ilk göze çarpan, birleşen devletlerin yıldızlarla sembolize edildiği mavi bölümdür. İngiliz bayrağı da öyle, mavisi önde... SSCB bayrağında mavi yok... O halde artık düşmanın rengi de ATIR değişmeliydi? Kırmızı böyle düşman oldu... Sonra her şey değişti... İşte geldiğimiz yer... Milli mücadelemizi örnek alarak bağımsızlıklarını kazanan ve ortak paktlar kurduğumuz komşularımızla düşman olduk, ülkeleri mavi bayraklı batının işgalleriyle kan revan içinde... Oradaki belanın bizim topraklarımıza sıçramaması için canını dişine takan SAT komandolarımızın bir fotoğrafları dolaşıyor medyada. Önde bir tüfek, duvarda SAT flaması ve Türk bayrağı, ortasında da “Le Cafe de Sniper” yazısı... Sniper İngilizce, gerisi Fransızca, espri Amerikanca... Geri kalan her şey, umut, cesaret, atılganlık ise Türkçe... Sakın yanlış anlamayın, o barut ve kanın ortasında bile yüzünde cesaret gülümsemesi taşıyıp, yaptıkları espriyle moral yayan bu kahramanları eleştirmiyorum. Ama... Düşünme biçimimizde bir sorun var. Türk Ordusu, başta eğitim sistemi olmak üzere her şeyi sil baştan gözden geçirmelidir. Şu sorular ışığında: Cumhuriyet tarihinin en büyük ihaneti olan 15 Temmuz’da kim yanımızdaydı, MEZARLIK Ve şimdi... Tayyip Erdoğan, CIA Başkanı ile yaptığı görüşmeden sonra, Suriye’de sorunun kaynağının Pers milliyetçiliği olduğunu söyledi. Astana-2’ye Türk heyeti katılmadı, Rakka macerasına ve ABD’nin PYD bölgesinde bir PKK devletçiği kurma planına da olumlu mesajlar verip, ABD ile işbirliği peşine düştü. Hem öyle bir düştü ki, Trump bunu CIA Başkanı’nın karşısına oturttu, ABD Genelkurmay Başkanı memlekete geldi, görüşmek için Hulusi Sayın’ı İncirlik’e ayağına çağırdı. Yani... O eski şarkı yeniden mırıldanılıyor: Başkanlık uğruna, BOP yeniden... Atlantiğin tuzu gibi, BOP yeniden... Karanlıkta ıslık çalarken... REFERANDUMDA hayır oylarının fazla çıkmasından endişe eden AKP ne yapacağını şaşırdı. Yazarları, yöneticileri birbirine düştü. Binali Yıldırım referandumda “Hayır” oyu verecekleri PKK ve FETÖ ile aynı safta olmakla suçladı ki, aslında hem PKK hem de FETÖ daha birkaç yıl önce başkanlık sistemini savunuyordu. Ve hayırdiyenler hem PKK’nın hem de FETÖ’nün hedefi olanlardı. Baktı olmuyor... Arkasından imamlar çıktı. Cuma vaazlarında “hayır” oyu verecekleri hain ilan ettiler, bazı imamlar toplu açıklama bile yaptı. Yetmedi Tayyip Erdoğan, o da yetmedi Bahçeli çıkıp hayır diyenlere saldırdı. Sonra iç savaş ve terör tehditleri... Millete “evet” dedirtmek için her yola başvurdular, ama olmuyor bir türlü, kendi tabanlarını bile ikna edemiyorlar. Mezarlıkta ıslık çalıyorlar, ama fayda yok gibi görünüyor... Siyaset mezarlığından kurtulamayacaklar... Karikatürler: Tuncay Batbeki kim karşımızda? İçimize kadar sızan düşmanı nasıl oldu da göremedik? Ve bugün hâlâ o düşmanın arkasından mı gidiyoruz? Yan yana yürüyen Türk ve ABD Genelkurmay Başkanlarına bakın. Kimin kim olduğunu bilmeseniz, aynı ordunun askerleri sanırsınız. 3 19 ŞUBAT 2017, PAZAR Savcılık Akar’ı ifadeye çağıracak 15 TEMMUZ darbe teşebbüsüne ilişkin 7 aydır aralıksız süren soruşturmalarda ulaşılan yeni delil ve bilgiler ışığında, daha önce ifadesi alınan bazı kişilerin ifadesine yeniden başvuruluyor. Bu kapsamda, gelecek hafta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, tanık sıfatıyla Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın ifadesini bir kez daha alacak. Habertürk’ten Helin Şahin’in ha- berine göre, Akar’a TSK içindeki cuntacı askerlerin böyle bir kalkışmaya hazırlandıkları yönünde duyum alıp almadığı ve ordu içinde FETÖ’cü askerlerle ilgili daha önce işlem yapılıp yapılmadığının sorulacağı belirtildi. Akar, 16 Temmuz’da verdiği ifadede 15 Temmuz akşamı Genelkurmay 2. Başkanı Org.Yaşar Güler’in makamına geldiğini anlatmış, “Bana MİT’ten gelen bilgi ile Kara Havacılık Oku- z HAZIRLAYAN: TURAN SALCI lu’ndan 3 helikopterin görevlendirmesiyle bir faaliyet icra edileceğini iletti. Bunun üzerine derhal tedbirleri almaya başladık” demişti. Akar’ın emir subayı Levent Türkkan’ın “Abi” dediği tutuklu şüpheli Muhammet Uslu ile olay gecesi Akar’ı derdest eden ekibin başında bulunduğu belirtilen eski Tümgeneral Mehmet Dişli’nin de ikinci kez ifadeleri alındı. Hulusi Akar halklailiskiler@aydinlikgazete.com halklailiskiler@aydinlikgazete.com BARIŞSEVER BİR ‘SAVAŞ’ OYUNU Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un kitabından tiyatroya uyarlanan ‘Mucize’ 20. gösterimini yaptı. Atatürk ve Kurtuluş Savaşı’nı anlatan oyun Müjdat Gezen Tiyatrosu’nda MUSTAFA K. EROL İLKER Başbuğ’un kitabından uyarlanan ‘Mucize’ başlıklı oyun, 1914’den 1922’ye Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğindeki mucizeyi sahneye taşıyor. 10 Kasım’da galasını yapan ‘Mucize’ her hafta cuma günü Müjdat Gezen Tiyatrosu’nda sahnede. Büyük Önder’in Çanakkale’deki başarıları, Kurtuluş Savaşı süreci, bu arada İstanbul hükümetinin engelleme çabaları ile isyanlar, 2 saat süren oyunda sahneleniyor. Önceki akşam 20. kez sahnelenen oyun, savaşlara dayanan bir mucizeyi anlatmasına rağmen, savaş karşıtı bir lker Babu ve Müjdat açılış yapıyor. Sa- Gezen oyunun galasnda vaşın getirdiği felaketleri anlatarak tarafını barıştan yana çerçeveliyor. özellikle kadın kahramanların hikayelerine de yer veriliyor. Sahnede gerçek görüntüler ve oyun için özel bestelenen müzik ile anlatı güçlendiriliyor. KADINLAR ÖN PLANDA DUYGUSAL ANLAR Bir askerin elinden çıkmasına rağmen hamasetten, abartılı kahramanlık hikayelerinden uzak bir oyun izliyoruz. Tabii bunda oyunun yönetmeni Ayşe Emel Mesci ve kitabı oyunlaştıran Melike İlgün’ün de payı var. Birinci Dünya savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda yalnızca cephede yaşananlar değil cephe gerisinde, Türk muzicesini sahnede izleyen seyirciler kimi zaman gözyaşlarına hakim olamıyor. Özellike Mustafa Kemal Paşa’nın kararlılığının, milleti için yaptığı fedakarlıkların sahnelendiği anlarda seyirci her defasında alkışlıyor. Oyundaki bazı sahneler izleyenleri duygulandırıyor, seyirci bu duygusunu alkışlarla belli ediyor. İzlediğimiz Bu oyun Atatürk’e bir borç OYUNUN yönetmeni Ayşe Emel Mesci: 10 Kasım’dan beri ayda 4 kez oynadık. Çanakkale’de oynadık. İyi bir destek aldık. Oldukça kalabalıktı. Buradaki oyunlarda, tiyatro eleştirmenleri ve halkımızın beğenisi yüksek oldu. Tabi buna sadece bir oyun olarak bakmamak gerekir. Bu bir borç. Mustafa Kemal Atatürk’e, bütün şehitlere karşı borcumuz. Bize bıraktıkları Cumhuriyete, bizim yetişmemiz için kurdukları okullara ve kurumlara karşı bizim bir teşekkürümüz. Oyun tamamen belgesel niteliği taşıyor. Kurguya çok fazla yer vermiyor. Ancak bazı sahneler muzik ve şarkı için yeniden yazıldı. Sanat ve estetiğin de işin içine girdiği bir oyun. oyunda en az 10 kez oyun devam ederken alkış sesleri duyuldu. Salonu tamamen dolduran seyirci, oyunun sonunda dakikalarca ayakta alkış tutarak memnuniyetini gösterdi. TİYATRONUN GELECEĞİNE YATIRIM ‘Mucize’deki oyuncuların hepsi gençlerden oluşuyor. Aralarında herhangi bir ünlü oyuncu yok. Oyuncular, Türkiye’nin her yerinden gelen 300’ün üzerindeki öğrenci arasından seçildi. Oyuncunların ilk profesyonel oyunları, hepsi 20’li yaşlarında. Genç yeteneklerin bir araya geliştirdikleri kolektif oyun, tiyatronun geleceğine de yatırım yapıyor aynı zamanda. Etkiliyici ve akıcı KİTABI tiyatro oyununa çeviren Melike İlgün: Oyunda cumhuriyetin nasıl kurulduğunu bütünüyle görebiliyorsunuz. Fakat bazı detayları da oyunumuzda öne çıkardık. Mesela Mehmetçik adının nereden geldiğini öne çıkardık. Bir Fransız gazeteci Sakarya Savaşı sırasında Mustafa Kemal ile görüşmesini birebir not almış. Onları öne çıkardık. Bütünüyle bakınca etkileyici ve akıcı bir oyun oldu. Hepimiz oyundan güç bulmuş, moral bulumuş olarak çıkıyoruz. Herkes, gözü dolu ama başı dik bir biçimde oyundan çıkıyor.” İşsizlik rakamları felaket AYDINLIK / ANKARA Seçmen listeleri askıya çıktı ANAYASA değişiklik önerisiyle ilgili 16 Nisan’da yapılacak olan referandum için seçmen listeleri dün sabah itibarıyla muhtarlıklarda askıya çıktı. Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) hazırladığı seçim takvimine göre, muhtarlık bölgesi askı listeleri 26 Şubat pazar gününe kadar askıda kalacak ve muhtarlıklar hafta sonları dahil hizmet verecek. Seçmenler ayrıca YSK’nın “www.ysk.gov.tr” internet adresinden bina esasına göre düzenlenen seçmen kayıtlarını sorgulayabilecek. Muhtarlar seçmenleri, kayıtlarını kontrol etmek için son dakikaya kadar beklememeleri konusunda uyardı. Bağcılar Yüzyıl Mahallesi Muhtarı Cem Çankaya, seçmenlerin listelerini muhtarlıklardan YSK’nın internet sitesinde ya da muhtarlarının arayarak kontrol edebileceklerini söyledi. ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, işsizlik maaşı için başvuranların sayısının altı yıl içinde 3 kat artarak 1.5 milyonu geçtiğini bildirdi. CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan’ın işsizlik fonu ile ilgili soru önergesini Bakan Müezzinoğlu, İŞKUR’dan gelen bilgi notu ile yanıtladı. Yanıta göre 2010 yılında 459 bin 418 kişinin başvurduğu işsizlik fonuna 2016 yılında 1 milyon 519 bin 597 kişi başvurdu. İŞ ARAYAN KATLANDI 2016’da 15.520, 2015’de 13.717, 2014’de 11.051, 2013’de 12.620, 2012’de 11.638, 2011’de 6.187 ve 2010 yılında 7.460 kişinin iş aramak amacıyla İŞKUR’a başvurdu. Yoğun başvuruya rağmen işe yerleştirenlerin sayıca azlığı da rakamlarla ortaya çıktı. 2016’da 3.452, 2015’de 4.486, 2014’de 3.173, 2013’de 4.135, 2012’de 2.616, 2011’de 1.571 ve 2010 yılında 533 kişinin işe yerleştirildi. Türkiye geneli işsizlik sigortası başvuru ve ödemeleriyle ilgili veriler de çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. 4’TE 3’Ü İŞSİZ RAKAMLAR FELAKET İŞKUR’un vermiş olduğu kurslar da çare olmadı. Türkiye genelinde 2016 yılı Ocak- Aralık döneminde kurslara 420 bin 638 kişi katıldığı halde 115 bin 980 katılımcı işe yerleştirildi. İş bulma umuduyla kursa giden her 4 kişiden ancak 1 tanesi iş bulabildi. Bircan, “Ekonominin ve işsizliğin temel sorun olduğunu İŞKUR’un rakamları da ortaya koyuyor. Benim ilim Edirne’de 2000 yılına göre 2006 yılında iş arayan sayısı iki katı arttı, işsizlik parası almak isteyenler ise 4’e katlandı” dedi. Türkiye geneli işsizlik sigortası başvuru ve ödeme verileri Yıllar 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Genel Toplam Başvuru 459.418 499.229 609.540 732.996 901.872 1.086.853 1.319.597 Hak eden 331.704 322.911 371.973 431.581 513.791 591.799 784.419 Ödeme miktarı 807.411.810 791.051.112 966.184.883 1.272.485.655 1.657.723.367 2.192.786.661 3.682.650.659 5.809.505 3.348.178 11.370.294.147 4 19 ŞUBAT 2017, PAZAR ANKARA İmsak 06:13 Güneş 07:38 Öğle 13:10 İkindi 16:00 Akşam 18:28 Yatsı 19:47 Ankara: 3/5 c İstanbul: 5/3 k İzmir: 10/3 c Antalya: 19/9 İSTANBUL İmsak 06:29 Güneş 07:56 Öğle 13:25 İkindi 16:14 Akşam 18:42 Yatsı 20:02 c Adana: 16/7 d Diyarbakır: 4/-2 c Erzurum: -3/16 suleperincek@aydinlik.com.tr K saları kahverengi, duvarları da kahverengi ya da şampanya rengidir. Hiçbirinin duvarını beyaz göremezsiniz. Londra’daki Mc Donalds’tan Amerika’dakilere kadar hepsinin duvar resimleri kahverengidir bunun anlamı: Çabuk tüketin! Çabuk gidin! (...)Batı’da kahverengi için toprak rengidir ve diğer insanlar arasında kaybolup gidersiniz o nedenle iş görüşmelerinde, profesyonel toplantılarda sakın kahverengi giymeyin deniliyor.” Bir dizi palavrayla sabah sabah kafanızı şişirdim. Nereden esti? Evet-Hayır oy pusulasından elbette. Parti’de konuşurken bir arkadaşımız dedi ki şu türküyü kullanalım: “Senin en güzel yerin kahverengi gözlerin...” A aa dedim o nereden çıktı. Hiç duymadım öyle bir türkü. Bilmiyor olmam olanaksız. Herkes bilmediğime şaşırdı. Meğer türkü değil, şarkıymış zaten. O alanda bir iddiam yok. Bunlar konuşulurken odadan bir kadın arkadaşımız “yok olamaz” diye tepkiyle çıktı. Meğer onda kötü anıları varmış. Boşandığı eşi ilk bu şarkıyı söylemiş ona. Hadi ben bilmiyorum, Doğu Perinçek biliyor mu... Her ne kadar gözlerim kahverengi değilse de...:) Hiç duymamış. Üstelik uzun da bir toplumsal ve sanatsal yorum dinledim. Kahverengi göz denmezmiş. Elâ ya da ala göz geçermiş türkülerde... ya da siyah. Bir dizi türkü saydı art arda. Öyle türkü olmaz diyor ısrarla, araya girip türkü değil şarkı diyene kadar nefesim kesildi. Yani.. Uzun lafın kısası... Sakın ola ki... az çalışıp da hayır oyunun rengi kahverengiydi ondan kaybettik filan diye mazeret uydurmayın. Hile hikayesi bitti, bu çıktı şimdi de. Gördünüz işte kahverengi için kimi güzel diyor kimi çirkin... Ben diyorum ki toprak güzeldir. Verimlidir. Üretkendir. İş ki emek verin. Belleyin. Tohum atın. Su verin. Bakın nasıl bire on verir toprak ana size. c Tunceli: 6/-5 c Trabzon: 5/-2 k Zonguldak: 4/1 k Bursa: 5/-1 k Konya: 3/-3 c TOPLUM Şule PERİNÇEK ahverengi çok sevilen bir renk değil. Giysilerde insan gençken daha çok giyiyor, çünkü o zaman hiç olmazsa yüzünüzün renkliliği canlılık katıyor. Neden kahverengi iticidir? Ekranda örneğin neredeyse yasak gibi kurallardan biridir? Giymeyiz. Belki de toprak rengi olduğu için mi damga yedi acaba? Güzel-çirkin kavramları doğada yok oysa. İnsanlar nesnelere değer yüklerler. Güzel kavramı bile çağlar boyunca da değişmiş. Neden acaba kahverengi “ötekileştirilmiş”?? Derken biraz araştırayım dedim. Meğer hiç de öyle değilmiş. Bakın neler diyorlar: “Kahverengi toprağın ve doğallığın rengidir. Ciddiyet, dayanıklılık, sadelik, dostluk ve metanetin sembolü olarak kabul edilir. Toplum içinde rahatlığı sağlar. Sosyal denge simgesidir. Zihin üzerinde etkilidir. Çok dikkat çekmeyen bir renktir. (...) Kahverengiyi seven insanların tenleri genellikle hassas ve duyarlıdır. Duygusal yönleri ağır basar. Kendilerini güvende hissedecekleri tanıdık ortamlara ihtiyaç duyarlar. Sakinliği ve sadeliği severler, fakat yalnızlıktan hoşlanmazlar. Kahverengi, bulunduğu ortamda insanın hareketlerini hızlandırır. Bundan dolayı, hızlı yemek yenilen hazır yemek salonlarında kahverengi tercih edilir. Zeminde kahverengi kullanmak toprağın güvenliğini hissettirir. Bu nedenle, resmiyetten uzak, rahat ve güvenli bir ortam oluşturmak istenen mekanlarda tercih edilebilir. Özellikle toplum içinde rahatlık ve güven verir. Zihni faaliyetleri destekler. Çocukların kendilerini güvende hissetmeleri için faydalıdır. Ayrıca, çocuklarda yardım sever olmayı ve yaptığı işi sağlamlaştırmayı teşvik eder.” Kahverengi, insanın hızlı hareket etmesini sağlıyormuş. “Kansas’ta yapılan bir araştırmada, sanat müzesinin duvarlarını değiştirilebilir renklerden yapmışlar. Beyaz ve kahverengi arasındaki farkı ortaya koymak için bir süre duvarları beyaz olarak bırakmışlar. Duvarlar beyazken insanlar yavaş hareket etmişler, sonra duvarları kahverengi ile değiştirdiklerinde insanların daha hızlı hareket ettiklerini görmüşler. Bu nedenle fastfood restoranlarının hepsinin sandalyeleri, ma- Sivas: -1/-3 HAZIRLAYAN: ÖZLEM KONUR USTA halklailiskiler@aydinlikgazete.com RÜZGÂRGÜLÜ Kahverengi güzeldir, üretkendir k İZMİR İmsak 06:36 Güneş 07:59 Öğle 13:33 İkindi 16:26 Akşam 18:53 Yatsı 20:11 MEB’DEN KIZ ÇOCUKLARINA AYŞE NİNE MODELİ Beyciğim sen ne dersen o! Bayraklı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün kitap okuma yarışmasında 3’ncü sınıf öğrencilerini sorumlu tuttuğu öykü tepkiye neden oldu NURCAN AKKUL / İZMİR İZMİR Bayraklı’da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği “Bayraklı Okuyor” adlı ödüllü kitap okuma yarışması için seçilen kitap tepkiye neden oldu. Yarışmaya katılacak 3’ncü sınıf öğrencilerinin okuyacağı Yürekdede ile Padişah adlı kitapta Ayşe nine eşine, “Beyciğim, sen nasıl emreder nasıl münasip görürsen, benim için güzel olan o. Ben sana uydum, senin ağzına bakarım. Sen nasıl emredersen benim için münasip o” diyor. Bayraklı’daki tüm okulların katılımıyla yapılan Bayraklı Okuyor ödüllü kitap okuma yarışmasında 3’ncü sınıf öğrencilerinin sorumlu olduğu eserlerden biri de Cahit Zarifoğlu’nun yazdığı Yürekdede ile Padişah adlı öykü. Kitapta Ayşe Nine, kocasına “Beyciğim, sen nasıl emreder nasıl münasip görürsen, benim için güzel olan o. Ben sana uydum, senin ağzına bakarım. Sen nasıl emredersen benim için münasip o” diye sesleniyor. ‘GAZABININ KORKUSUNDAN MELEKLER ÖLÜR’ Kitapta Yürekdede’nin Allah’a yakarışını da okuyoruz: Hey ilahi dedi Yürekdede. Güneşi alıp götürüyorsun, karanlığı çekip getiriyorsun. Dünya şu dağların yükünü kaldırıp götürüyor da, bir kul bir günah işleyen olsa, arşı azam titriyor, senin gazabın geçinceye kadar melekler korkudan ölüyor. Ey yüce rabbim, yarattığın bin bir böcek hakkı için, yarattığın bin bir koku hakkı için sen beni bağışla, beni benim amellerimle tartma, bin yıl ömür versen, bin yıl senden gayrisini düşünmeden ibadet etsem verdiğin bir tek göz nurunun, bakıp alemi görebilmenin şükrünü eda etmiş olamam. Sen beni bağışlamazsan ben ne yaparım. Sen hiç kimseye muhtaç değilsin ama biz hepimiz sana muhtacız.” Yarışmaya katılan öğrenciler 1 Mart- 27 Nisan günleri arasında Yürekdede ile Padişah, Babamın Sihirli Küresi, Uçurtmanın Gözleri, Yedikır’ın Kuşları adlı öyküleri okuyacaklar. 28 Nisan’da yapılacak sınavdan en yüksek puanı alan yarışmayı kazanacak. FOTOĞRAF: ERGUN TOS / DHA Xujia Lin paraütle atlad Ölüdeniz’de 5 metreden yere çakld. ‘Benimle evlenir misin’ demek kaç para? Evlilik yıldönümüzdür. Size özeldir. Oh ne iyi yaptık da evlendik hadi bir daha kutlayalım, bir daha... dersiniz her yıl anarsınız. Doğum günlerini de anlarım iyi ki doğmuşsun sevdiceğim dersin, sımsıkı sarılmanın tadına varırsın, çocuğum yavrum iyi ki doğmuşsun yaşamımıza dünyaları katmışsın dersin öpüp koklarsın... Ama sevgililer günü nasıl bir yapaylıktır. Tüketime yönelik. Senede bir gün “hadi tektaş ver!” Oldu. Gözlerim doldu, cebim boşaldı. İnsan kendini kullanılmış gibi hissediyor. Bunu da yeni duydum: “Benimle evlenir misin?” sorusunu sormak için on binlerce dolar harcamaya hazır insanlara hizmet verecek şirketlerin sayısı giderek artıyormuş. BBC’nin haberi. Londra’da tarihi bir tiyatroda oyuncular Romeo ve Juliet oyununun provasını yapıyor. Shakespeare hayranı New Yorklu Amanda Lynch ve erkek arkadaşı Andrew Smith provanın tek seyircileri. Orkestra çalıp koro şarkı söylemeye başlayınca Andrew Amanda’nın önünde diz çöküp elini tutarak sorusunu soruyor: “Benimle evlenir misin?” Arkasından elmas yüzük vb. Bu sahneyi düzenlemek için iki aylık plan yapılmış, 25 kişilik oyuncu, müzisyen, koreograf tutulmuş. Bu para demek elbette. Karlksz Ak... Kayalar üstünde sırtında taşıdı ABD’de geçen yıl bu sektörde 72 milyar dolarlık harcama yapılmış, evlilik planlama şirketleri bundan 1.2 milyar dolarlık pay almış. Müşteriler romantik fikirlerle gelen, ama her şeyi örgütleyecek zaman bulamayan zenginlermiş. 625 bin dolara kadar çıkıyor alengirli bir teklif. Sonuçta “benimle evlenir misin” diyecek... Katalogtan senaryo seçiyorsun. “Kadınları ağlatan bir işletme işletiyorum” diyor bir şirket sahibi “Gözyaşı akmazsa işimi eksik yapmış gibi hissediyorum.” Ne diyeyim, kime kızayım şaşırdım doğrusu... MUĞLA’nın Fethiye ilçesinde, yamaç paraşütüyle Babadağ’dan havalanan Çinli turist 27 yaşındaki Xujia Lin ile paraşüt pilotu 41 yaşındaki Serdar Çözer, 15 metre yükseklikten kayalıklara çakıldı. Kaza sonrası yürümekte zorlanan Lin’i, sağlık görevlisi sırtında taşıdı. Ölüdeniz’e tatil yapmaya gelen Çinli Xujia Lin, yamaç paraşütü pilotu Serdar Çözer’le birlikte tandem (ikili) atlayış yaptı. İkilinin paraşütü termik rüzgar ne- deniyle aniden kapandı. Çözer ve Lin, 15 metre yükseklikten Babadağ’ın eteklerindeki, 800 metre rakımlı kayalıklara düştü. Lin kazayı hafif sıyrıklarla atlatırken, Çözer’in beyin travması geçirdiği tespit edildi. Ekipler, Çözer için helikopter istedi. UMKE ekibinden bir görevli, yürümekte zorlanan Lin’i ise sırtına aldı. Sağlık görevlisi dağlık arazide 300 metre sırtında taşıdığı Lin’i, Yasdam Caddesi’nde bekleyen ambulansa ulaştırdı. Ambulansla Fethiye Satrancın köyü ve yaşı yokmuş! Mu’ta satranç tutkusu Muş’taki bir iş merkezindeki kahvede buluşan dedeler gün boyu satranç ve dama oynuyor. Yaşları 50- 75 arasında. Kıran kırana mücadele ediyorlar. 75 yaşındaki Bedrettin Balkaya, satranç oynamayı 50 yıl önce merkez Yoncalıöz Köyü’nde yaşarken öğrenmiş. Bir satranç ustasının ilkel yöntemlerle yaptığı tahta üzerinde başlamış, o günden sonra bu oyunu hiç bırakmamış. Satrancı önce çocuklarına sonra torunlarına öğretmiş. Şimdi okey, kağıt yerine yayılmış, uzun kış gecelerinde çevre köylerden gelenlerle kahvede turnuvalar düzenliyorlarmış. CIA ile anlaşma! CIA başkanı geldi. Anlaşsa rahatlayacak mıyız? Oh kendi layığını yaptı. Eski eşbaşkanlığına geri döndü. Buna sevinecek miyiz? Yapma diyoruz. Onu “yapmaktan” alıkoyma sorumluluğu da bizim omuzlarımızda. Sık Dişini Helası Tokat’ta Osmanlı döneminden kalma tarihi Sık Dişini Helası’nda yapılan restorasyon çalışmaları sırasında yaklaşık 400 adet altın sikke bulunmuş. Sikkeler müze yetkililerine teslim edilmiş. İncelemeleri yapılıyor. Hangi döneme ait, nasıl bir değeri var araştırılıyor. Nasıl bir memleket burası...! Her yerden tarih fışkırıyor. Kapadokya’da balon kazası: 1 turist öldü KAPADOKYA’da dün sabah meydana gelen balon kazasında Danimarkalı turist 54 yaşındaki Jensen Benny Karl yaşamını yitirdi. Sıcak hava balona sabah erken saatlerde çoğu turist 20 tişiyle Kapadokya turu için havalandı. Saat 08.30 sıralarında turu tamamlayan pilot, Göreme Beldesi Karadağ Bölgesi’ne inişe geçti. Hava koşullarının da etkisiyle sert iniş yapan balonda bulunanlardan Jensen Benny Karl, sepetten düştü. Başını kayaya çarpan ve vücu- dunda kırıklar olan Jensen Benny Karl’a, ihbar üzerine gelen 112 Acil ekibi yaptığı ilk müdahaleyi yaptı. Ambulansla hemen Özel Kapadokya Hastanesi’ne kaldırılan Danimarkalı turist Jensen Benny Karl, doktorların tüm çabasına karşın yaşamını yitirdi. Hastanenin Başhekimi Dr. Fatih Yakut, Jessen’in kaza sırasında vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar ve akciğerinde zedelenme olduğunu, 45 dakika boyunca müdahale edildiğini ancak kurtarılamadığını belirtti. Devlet Hastanesi’ne götürülen Lin, tedaviye alındı. Çözer ise yaklaşık 6 saat sonra Antalya Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan havalanan helikopter aracılığıyla Fethiye Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Ölüdeniz Pilot Kooperatifi Başkanı Celal Yıldız, “Babadağ’dan yılın 12 ayı yamaç paraşütü atlayışı yapılıyor. Bu bölgede bir kurtarma helikopterinin bulunması zorunludur. Yetkililerimizden bu konuya bir çözüm bekliyoruz” dedi. 5 Çipras’ın asi bakanı Uludağ Zirvesi’nde 19 ŞUBAT 2017, PAZAR TAV’ın cirosu 2016’da 1 milyar avroyu aştı Düşük marjlı bazı işlerimiz ve Atatürk Havalimanı’nda yolcu kompozisyonunun değişmesi nedeniyle FAVÖK yüzde 4 oranında azaldı. Net karımızda önceki yıla göre yaşadığımız düşüş ise esas olarak devlete ödediğimiz kiraların dövize bağlı muhasebe uygulamaları nedeniyle avro bazında artmış görünmesi, Milas-Bodrum Dış Hatlar terminali amortismanı ve kirası ile Tunus’ta ertelenmiş vergi varlığının çevriminden kaynaklandı” dedi. HAZIRLAYAN: RECEP ERÇİN 3.6715 3.9126 dolar avro Sani ener halklailiskiler@aydinlikgazete.com 986 TL cumhuriyet alt›nı ULUDAĞ Ekonomi Zirvesi, 24-25 Mart’ta Türkiye’den ve dünyadan çok sayıda konuşmacıyı ağırlayacak. Capital ve Ekonomist dergileri tarafından bu yıl 6’ıncısı düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne, iki gün boyunca bin 200’e yakın üst düzey iş insanı katılacak. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın konuşmacı olarak katılacağı Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde, Yunanistan Ekonomi Eski Bakanı Yanis Varoufakis’in yer alacağı bildirildi. Yunanistan’da Syriza’nın seçim zaferinden sonra Başbakan Aleksis Çipras’ın kabinesinde Maliye BİST - 100 İstihdam hedefi için MUCiZE GEREKiYOR İstihdamda yüzde 5’lik artış için Türkiye’nin 2017’de yüzde 8’e yakın büyümesi gerekiyor. Veya 2008’de olduğu gibi düşük büyümeye karşılık işverenlerin kârdan feragat ederek sosyal istihdama yönelmesi şart RECEP ERÇİN recep@aydinlikgazete.com C UMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, TOBB ekonomi şurasında iş dünyasına en az yüzde 5 istihdam artışı çağrısı yaptı. İstihdam seferberliği çağrısının ardından hükümet bir Kanun Hükmünde Kararname ile işverene, yıl sonuna kadar işe alınacak her yeni işçi için aylık 666 TL prim, 106 TL de vergi desteği sağladı. Cumhurbaşkanı’nın çağrısının ardından Türkiye İhracatçılar Meclisi, MÜSİAD, İstanbul Ticaret Odası başta olmak üzere iş dünyası çatı örgütleri, seferberliğe destek açıklamasında bulundular. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise, geçen hafta Cumartesi yaptığı açıklamada, istihdam seferberliğine ilişkin, “Hükümet olarak hedefimiz 1.5 milyon ama özel sektörün gayretiyle bu hedefe 2 milyon diyebiliriz” dedi. GÖRÜŞMEMİŞ ORAN Hükümetin resmi hedefinin 1.5 milyon istihdam artışı olduğu anlaşılıyor. TÜİK’in 2016 yılı Kasım dönemi işgücü verilerine göre, Türkiye’de istihdam edilenlerin sayısı 27 milyon 67 bin. Hükümetin öngördüğü 1.5 milyonluk istihdam artışı yüzde 5.5’e denk geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirlediği en az yüzde 5 hedefini dikkate alırsak bu ise 1 milyon 353 binlik ek istihdam demek. Tüfenkci’nin çıtayı artırarak 2 milyona çıkardığı sayıyı dikkate alırsak bu ise yıllık yüzde 7.38’lik bir istihdam artışı yakalamamızı gerektiriyor. Ancak AKP’nin iktidarda olduğu yıllar itibarıyla baktığımızda yüzde 7’nin üzerinde bir istihdam artışı görülmemiş bir oran. İSTİSNA YILLARDA BİLE YOK TÜİK’in veri sistemine baktığımızda 2004-2015 yılları arasında yıllık istihdam artışı yüzde 0.53 ile yüzde 6.44 arasında değişiyor. En düşük istihdam artışının olduğu yıl yüzde 0.53 ile ekonominin yüzde 4.83 daraldığı 2009 kriz yılı. En yüksek istihdam artışları ise ekonominin sırasıyla yüzde 9.16 ve yüzde 8.77 büyüdüğü 2010 ve 2011 yılları. Söz konusu iki yılda yine sırasıyla istihdam artışları yüzde 6.02 ve 6.44 olmuş. 2010 yılında 1 milyon 243 bin kişi, 2011’de de 1 milyon 408 bin kişi istihdam edildi. Bu iki yıl dışında istihdam edilen kişi sayısı 700 binin üzerine hiçbir yılda çıkmadı. BÜYÜME VE İSTİHDAM Türkiye’nin istihdamı ekonominin yüzde 9.36 büyüdüğü 2004’te 644 bin kişi artmış. Artış oranı yüzde 3.04 oldu. Sonraki yıllar 2005, 2006 ve 2007’de ekonomi sırasıyla yüzde 8.4, yüzde 6.89 ve yüzde 4.67 büyüdüğü halde istihdam artışları sırasıyla yüzde 1.17, yüzde 1.52 ve yüzde 1.38’de kaldı. Ekonominin kriz sonrası dengelendiği ve büyümenin ortalama yüzde 3 ile 3.5’lerde seyrettiği yıllar olan 2012’den sonra ise istihdam artışları yüzde 2.5 ile yüzde 3 arasında dengelendi. Diğer yandan TÜİK’in yenilediği milli gelir verilerini dikkate aldığımızda 2010’da büyüme oranı yüzde 8’in biraz üzerinde oluşurken ve 2011’de yüzde 11’e ulaşıyor. Ekonomi 2012’de yüzde 4’in üzerinde büyürken, 2013’de yüzde 8’i aşan bir büyüme söz konusu. 2014’te yüzde 5 ve 2015’te yüzde 6’lık büyüme oranları karşımıza çıkıyor. Buna göre söz konusu yıllarda yüzde 5’i aşan bir ortalama büyüme gerçekleşmiş. Yani istihdam artışındaki yüzde 2.5 ile 3 arasındaki artış yüzde 5’i aşan bir büyüme ile sağlanmış. 2008’DEKİ MUCİZE OLURSA... Türkiye’nin son yıllarda yüzde 5 büyüme ile ortalama yüzde 3 istihdam artışı sağlayabildiğini kabul edersek, yüzde 5’lik istihdam artışı için bu yıl büyümenin yüzde 8’i aşması gerekiyor. Ancak hükümetin Orta Vadeli Programı’nda ekonominin 2017’de yüzde 4.4 büyüyeceği öngörülmüş. IMF ise yüzde 2.9 büyüme bekliyor. Bunun yanında Merkez Bankası’nın Şubat dönemi anketinde de büyüme bek- lentisi yüzde 2.9 olarak hesaplandı. Yıllar itibarıyla baktığımızda mesela yüksek büyümenin görüldüğü 2011’de istihdam artışı büyüme oranının yaklaşık 3’te 2’si kadar olmuş. Fakat istisna bir yıl söz konusu 2008. Yani ekonominin daralacağı 2009’dan hemen önceki, küresel krizin Türkiye’yi vurmaya başladığı yıl. 2008’de büyüme yüzde 0.66 olmasına karşın istihdam artışı bunun üç katı yüzde 1.95 olarak hesaplanmış. Uzmanlarla konuştuğumuzda ekonomik aktivitedeki daralmanın istihdama aynı dönemde yansımadığını belirttiler. Buna göre işverenler 2008’deki düşük büyümeye karşın normal istihdam artışlarını sürdürdüler. Bu nedenle düşük büyümeye karşın, nispeten yüksek istihdam artışı oldu. 2008’deki gibi yapılırsa, bu yıl değil yüzde 5 artış ile 1.5 milyon istihdam, Bakan Tüfenkci’nin açıkladığı 2 milyonu yani yüzde 7’yi aşan istihdam artışını yakalayabiliriz. Aksi halde başka bir mucize yaratıp büyümeyi yüzde 8’in üzerine çıkarmak şart. Fakat işveren örgütlerinin açıkladıkları istihdam hedeflerine bakıldığında 1 milyonluk bir istihdam artışı bile zor görünüyor. Ülker’in bilim yatırımı meyvelerini verdi EKONOMİ SERVİSİ SABRİ Ülker Merkezi, son iki yılda yaptığı keşiflerle bilim dünyasına adından söz ettiriyor. Yıldız Holding’in Harvard Üniversitesi ile iki yıl önce yaptığı işbirliği sonucunda hizmete açılan Sabri Ülker Merkezi, Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil başkanlığındaki faaliyetlerini Cuma gecesi düzenlenen bir organizasyonla kamuoyuna açıkladı. Sabri Ülker Vakfı’nın ev sahipliğinde düzenlenen toplantılarda Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ve önemli buluşlara imza atan üç öğrencisi Doç. Dr. Furkan Burak, Yard. Doç. Dr. Ebru Erbay ve Doç. Dr. Erkan Yılmaz önce Türk bilim dünyasından bir gruba, ardından da geniş bir basın grubuna geçen yılın faaliyetlerini anlattı. Toplantıya Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, Pladis Türkiye Başkanı Mete Buyurgan, Yıldız Holding Global Hukuk İşleri Başkanı İbrahim Taşkın, Yıldız Holding Global İletişim Başkanı Zuhal Şeker, Sabri Ülker Vakfı Genel Sekreteri Begüm Mutuş ve Prof. Dr. Gökhan Hotamış- lıgil’in yanı sıra, bilim dünyasından önemli isimler de katıldı. DİABET İLAÇLARINA DİKKAT! 2014 yılında Harvard Üniversitesi T.H. Chan Kamu Sağlığı Fakültesi bünyesinde yer alan merkezde Türk doktorlardan Yardımcı Doç. Furkan Burak, karaciğere şeker üretme komutu veren yeni bir hormonun keşfini ve bu hormonun tedavi amacı ile kullanılmasını sağlayabilecek bir molekülün geliştirilmesini sağladı. Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in verdiği bilgilere göre, diyabete karşı kullanılan ilaçlar kalp gastalığı riskini artırıyor. FARELER ‘SAĞLIKLI’ ÖLDÜ! Daha önce Merkez’de çalışan ve Bilkent Üniversitesi’ne dönen Yardımcı Doç. Ebru Erbay da, daha önce keşfi sağlanan yağ asidi Lipokin’in kalp ve damar hastalıklarına karşı etkinliğini gösteren ve mekanizmalarını açıklayan bir buluş yaptı. Merkez bünyesinde Kasım 2016’da açılan görüntüleme merkezi ise, adeta hücrenin tomografisini çekerek, yiyeceklerin vücuda girdikten sonraki dakikalarda hücrelerde nasıl bir hareketlenme yarattığını anında görüntülüyor. Bu sayede gıdaların ve metabolik değişimlerin hastalıklar üzerindeki etkileri de saptanabilecek. Diğer yandan toplantıda Merkez Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in yaptığı sunumda dikkatimizi çeken ise metabolizmaları ömürleri boyunca ne kadar sağlıklı olursa olsun günü geldiğinde deney hayvanlarının bir gün bile fazla yaşamamasıydı. ÜLKER, TAKİPÇİLERİYLE PAYLAŞTI YILDIZ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Instagram hesabından yaptığı Yard. Doç. Dr. Furkan Burak’ın çalışmasını içereyen yağ dokusuna ilişkin görüntüyü takipçileriyle paylaştı. Yard. Doç. Dr Ebru Erbay’ın da çalışmasına deği- nen Murat Ülker, “Paylaştığım yıllık faaliyet raporunu okuduğumda, geçen iki yılda yapılanlara baktığımda, doğru yolda olduğumuzu görüyorum. İnsana ve Türkiye’ye faydalı olan işlere yatırım yapmış olmaktan çok mutluyum” dedi. Bakanı olan Varoufakis, AB ve IMF dayatmalarına karşı sert eleştiriler getirmiş, daha sonra ise görevinden istifa etmişti. Diğer yandan Finlandiya Eğitim Eski Bakanı Pär Stenbäck, Brooking Institute’dan Darell West, Malezya Başbakan Baş Danışmanı Tan Sri Zakri Abdul Hamid, Zipcar Kurucusu Robin Chase, iPhone’un yaratıcılarından Andy Grigon ve McKinsey’den Michael Chui gibi isimlerin de zirveye katılacağı açıklanırken, Amerika, Avustralya, İngiltere, Finlandiya, Estonya, Yunanistan, Hindistan, Afganistan, Suudi Arabistan ve Malezya’nın önemli şirketlerinin yönetim kurulu başkanları ve CEO’ları da zirvenin davetlileri arasında bulunuyor. 11.45 88.642 TAVHavalimanları 2016’da hizmet verdiği yolcu sayısını yüzde 2 artışla 104 milyona, konsolide cirosunu da yüzde 1 artışla 1 milyar 92 milyon avroya çıkardığını açıkladı. TAV Havalimanları, 2016 yılında yedi ülkede işlettiği 14 havalimanında 104 milyon yolcuya hizmet verdi. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, yaptığı açıklamada, “2016 yılında dünyada güvenlik kaynaklı endişeler havacılık sektörünü etkiledi. Hem dünyada hem Türkiye’de havacılık sektörü açısından oldukça zor bir yıl oldu. $ 55.36 faiz b. petrol RAKAMLARIN GÖR DEDİĞİ Mustafa PAMUKOĞLU pamukoglu@aydinlikgazete.com Kararnamelerle ekonomiyi yönetmek A nayasa değişikliği ile yasal düzenlemeler iç hiyerarşisi de değişiyor. Anayasa, kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge şeklinde sıralanan hiyerarşide KHK ile tüzük ortadan kalkıyor. Tebliğlere de gerek kalmayacak. KHK, olağanüstü hal zamanlarında Bakanlar Kurulu tarafından Anayasamızın 121. maddesine göre çıkarılan kararnamelerdir. Tüzükler ise Bakanlar Kurulu tarafından kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve Danıştay’ın incelenmesinden geçirilmek şartıyla yaptığı düzenlemelerdir. Bu iki düzenleme ortadan kalkıyor yerine kararname ve yönetmelikler geliyor. Bütün bunları çıkarma yetkisi Cumhurbaşkanı’na veriliyor. BÜTÇENİN PATRONU CUMHURBAŞKANI Bütçeyi hazırlama ve Meclis’e sunma görevi Cumhurbaşkanı’nda. Bütçe Kanunu Meclis’te kabul edildikten sonra bunun yürütme yetkisi Cumhurbaşkanında olacak. Mevcut anayasamızda yer alan “Devletin ve kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları, yıllık bütçelerle yapılır” hükmü “kamu idarelerinin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılır” şeklinde değiştirilmiştir. Mevcutta devlet kavramı vardır. Bu kavram yeni değişiklikte kaldırılıyor. Cumhurbaşkanı kararnameleri ile de bütçe ödenekleri artırılamayacak. Ancak Bütçe Kanunu’nda genel bütçenin yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı’na geçecek. Bütçede kanunun öngördüğü aktarma, ekleme, devir ve iptal işlemlerini yapmaya da maliye bakanı yerine Cumhurbaşkanı yetkili olacak. MALİYE BÜROKRASİSİ TARİH OLUYOR Türkiye’nin idare hukuku ve bütçe geleneğinde maliye bakanları bütçenin patronudur. Çünkü eli en sıkı bakan maliye bakanıdır. Maliye bürokratları da devletin tek kuruşunu boşa harcatmayan ve bu nedenle de sevilmeyen memurlardır. Şimdi bu gelenek ortadan kaldırılıyor, örtülü ödeneği bol bol harcayan ve maliyeci olmayan Cumhurbaşkanı’na yetki geçiyor. Burada esas sorun bütçeyi Cumhurbaşkanı’nın düzenlemesidir. En küçük memura kadar atamaya yetkili Cumhurbaşkanı’nın maliyecileri Cumhurbaşkanı’nın istediği doğrultuda bütçe kalemlerini düzenleyeceklerdir. Oysa klasik maliyeciler talimatla bütçeyi hazırlamazlar(dı). Gerçi AKP dönemimde eski maliyecilik ruhu da bitti, ama yine de bir kırıntı kalmıştır diye umut besliyoruz. BAKANLAR MEMUR OLACAK Anayasa değişiklikleri ile bakanları bugün ki müsteşar olarak kabul edebiliriz. Bugünkü bakanların yerini Cumhurbaşkanı yardımcıları alacak. Büyük ihtimalle çok sayıda yardımcı olacak. Bunun ne sakıncası var, şeklindeki soruya şu cevabı vermek uygun olur. Türkiye’nin kökleşmiş idari yapısı, bürokratik geleneği ve bürokrasinin ülke menfaatleri söz konusu olunca anında tepki koyan kimyası var(dı) Bu ortadan kalkıyor, kaldırılıyor. Çünkü hayırcı bürokrasisinden liberal ve piyasacı ekonomi aktörleri memnun olmazlar. Bu nedenle iş bitirici bir bürokrasi fütursuzca ve plansızca yapılacak kamu yatırımları, teşvikler ve geniş bir manevra alanı için gereklidir. Yeni bürokrasi bu anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanının patronajında sağlanıyor. Bunun sonucunda mali disiplinin yok olması ve harcamaların artmasından ciddi biçimde endişe ediyoruz. MALİ KANUNLARDAKİ HADLER Türk Ticaret Kanunu, Vergi Kanunları başta olmak üzere birçok mali konuları ilgilendiren konularda oranlar, miktarlar, tarifeler vardır. Bunları belli bir tavanı aşmamak ve tabanın altında düşmemek üzere belirleme yetkisi Bakanlar Kuruluna (BK) verilmiştir. BK da bu yetkisini genellikle yılsonlarında kullanır. Şimdi bu yetki tümüyle Cumhurbaşkanı’na geçiyor. Cumhurbaşkanı kararnamelerle bu yetkiyi kullanacak. Kullansın, ne var ki BK kullandı bir şey mi, oldu, sorusuna verilecek cevap şudur: Bakanlar Kurulunda ortak akılla veya en azından tartışılarak, bürokrat da dinlenerek kullanılan yetkinin şimdi tek adam tarafından danışma ihtiyacı duymadan çok güvendiği yardımcısının sözleri ile kullanılmasının ciddi sakıncaları doğacaktır. ANAYASAYI ÇİĞNEYEN... Seçildiğinden beri fiili eylemleri ve konuşmaları ile anayasayı ihlal eden ve niye ihlal ettiğini seçimle iş başına gelmesiyle ve milli iradenin gereği olarak açıklayan bir Cumhurbaşkanı’nın kararnamelerde kanunların sınırlarını zorlayacağını tahmin etmek zor olmazsa gerek. Biz şahsen ülkenin ekonomisine hayat veren hukuki ve bürokratik yapının kimyasının bozulacağından ve bundan da ülkenin zarar göreceğinden ciddi biçimde kaygı duyuyoruz. Lütfen bizi de anlayın; kaygı duymak da bir haktır... 6 19 ŞUBAT 2017, PAZAR PAZAR KÖŞESİ Engin ÜNSAL İŞ GÜVENLİĞİ A KP iktidara geldiği günden bu yana üreterek ülke ekonomisini büyütmek yerine cumhuriyetin 90 yıldır ülkeye kazandırdığı sanayi tesislerini yandaşlarına haraç-mezat satarak yandaşlarını büyütme politikası izledi ve ülkeyi iflasın eşiğine getirdi. An itibarı ile ülkenin 421 milyar dolar borcu vardır ve finans kaynakları, finansmana şiddetle ihtiyacı olan Türkiye’yi riskli bulduklarından borç vermekten sakınmaktadırlar. Bu ülkenin elinde kalan son varlıklarını, yabancılara güvence olsun diye Ulusal Varlık Fonu’na devretmekten başka çare bulamamışlardır. Cumhurbaşkanının Arap ülkelerine yaptığı gezi aslında onlardan para istemek amacı ile yapılmaktadır. Çünkü Türkiye’nin 32 milyar dolarlık bir cari açığı vardır. Ekonominin böylesine olumsuz gidişinin nedeni yönetime gelenlerin, belediye kültüründen başka devlet yönetimi tecrübesi olmayan bir alay aç gözlü vurguncunun talan yapmak için devletin başına çöreklenmesinden kaynaklanıyor. İşin sonu elbette böyle olacaktı. Ekonomi duvara, bıçak kemiğe dayanmıştır. Çalışanları, fakir fukarayı çok zor günler beklemektedir. Bir kilo ayşekadın fasulyenin pazarda 25 TL olduğu günümüzde, her şeyi zamlayan bu hükümete karşı halk sokaklara dökülürse hiç şaşmam. ÖZELLEŞTİRME REZALETİNE SOMUT ÖRNEK Özelleştirmeler halka daha kaliteli hizmet vermek için değil yandaşları zengin etmek amaçlı yapıldığından ve özelleştirilen kamu kuruluşlarını alanların yetersiz donanıma sahip olmasından dolayı eskisinden daha iyi, daha kaliteli hizmet veren bir tek kuruluş yoktur. Hepsi tüketiciyi memnun etmek için değil tüketiciyi daha fazla sömürerek daha çok kâr etmek için çabalamaktadır. TEDAŞ bu konuda çok somut bir örnek sergilemiştir. 300 peronelini ihtiyaç fazlası gerekçesi ile başka kurumlara gönderen TEDAŞ, Enerji-İş Sendikası’nın yürütmeyi durdurmak için açtığı davada sunduğu sözde savunma dilekçesinde, merdi kıpti secaat arzederken sirkatin söyler örneğinde olduğu gibi tarihi bir itirafta bulunuyor: Biz bu işi hizmeti bir tarafa bırakıp kâr için yaptık, eğitimsiz personelle çalıştık ve beceremedik. Müşteri memnuniyeti sıfır, dağıtım şirketlerinin denetimi yok ve sonunda önemli kamu zararının oluşmasına neden olduk. Ülkeyi yönetenlerde utanma hissi olsa TEDAŞ itirafından sonra yüzlerinin kıpkırmızı olması gerekir ama nerde o asalet. SENDİKALARIN BÜYÜK SORUMLULUĞU VAR Hiçbir işçi ve memur sendikasının özelleştirilen işyerlerinin çalışma durumunu, hizmet kalitesini denetlediğini sanmıyoruz. Bugüne kadar hiçbir sendikanın özelleştirilen işyerleri ile ilgili bir denetleme raporu hazırladığını hatırlamıyoruz. Özelleştirilen işyerlerinde işverenin çalışanlara karşı davranışı, kaliteli hizmet için eğitimi, hiçbir sendikanın dert etmediği ortada. İşyerinde yeni organizasyon uygulaması yapılıp yapılmadığının irdelenmesi, denetlenmesi gerekir. Çünkü konu o sendikanın üyeleri ile ilgili olduğu kadar toplum çıkarları ile de ilgilidir. Sendikalar toplum çıkarlarını gözetmek ve bir tür toplum bekçiliği yapmak zorundadır. Devletin bu denetimi yapması ve amacına uygun işletilmeyen işletmeyi kamulaştırması gerekirken devletin bu konu ile hiç ilgilenmediğini biliyoruz. Öyleyse amacı dışında yönetilen işletmelerin hesabını sendikalardan başka tutacak kuruluş yok. Sendikalar bu konuyu ıskalayarak büyük bir toplumsal hata yapmışlardır. YENİDEN DEVLETLEŞTİRME DÜŞÜNÜLMELİ Devlet iyi bir aile babası gibi tedbirli (müdebbir) davranmak ve halkının çıkarlarını kişilerin çıkarlarının üstünde tutmak zorundadır. Özelleştirmeler ülke ekonomisinin bugünkü konuma gelmesinin başlıca nedenidir çünkü sattığını tüketerek, yatırıma dönüştürmeyerek çok yakında ülkeyi 75 cente muhtaç edecektir. Devlet acilen yeniden üreten devlet olmak için adımlar atmalıdır. AKP’liler saçma sapan, ne olduğunu halkın bilmediği bir başkanlık elbisesini bu halka giydirmek, referandumda halka evet dedirtmek gibi bir yanlışın peşinde koşacağına ekonomiyi nasıl düze çıkacağının hesabını yapsa daha hayırlı bir iş yapar. calismahayati@aydinlikgazete.com SORUN YANITLAYALIM İş kazalarında kusur oranları 2 enginunsal35@gmail.com TEDAŞ örneğinden alınacak dersler enay K. ÖZDOĞAN / İş Güvenliği Uzmanı D ünkü yazımızda iş kazalarında işçinin kusur oranının neye göre belirlendiğini incelemiştik. Bugün ise işveren ve varsa üçüncü kişilerin kusur oranlarına bakacağız. İŞVEREN KUSURLU İSE Eğer iş kazası işverenin kastı sonucu olmuş ise işveren kuruma karşı sorumlu hale gelir. Kasıt; iş kazası veya meslek hastalığına, işverenin bilerek ve isteyerek hukuka aykırı eylemiyle neden olması halidir. İşverenin eylemi hukuka aykırı olmamakla birlikte, yaptığı hareketin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Buna göre; I Olay mahkemeye intikal etmişse ve işverenin kusurlu olduğu yönünde karar verilmişse, I Olay hakkında daha önce hazırlanan denetim raporlarında işverenin kusurlu olduğu belirtilmişse, ayrıca denetim talebinde bulunulmayacak bu belge ve bil- gilere göre işlem yapılır. Ancak olay hakkında yukarıda belirtilen belgeler olmamakla birlikte, sigortalı veya diğer şahısların ifadelerinden, olay hakkında üniteye intikal eden kolluk kuvvetlerince düzenlenmiş bilgi ve belgeler ile ihbar ve şikâyetler üzerine yapılacak araştırma sonucu elde edilecek belgeli bilgilerden işvereninin kusurlu olduğu yönünde kısa vadeli sigortalar servisince veya komisyonca bir tespit yapılması halinde denetim talebinde bulunulur. ÜÇÜNCÜ BİR ŞAHIS VEYA ŞAHISLAR KUSURLU İSE Üçüncü bir kişinin kasti hareketinden dolayı ise sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara “rücû edileceği” hüküm altına alınmıştır. HAZIRLAYAN: TARIK TEKGÖZLİ halklailiskiler@aydinlikgazete.com SiGORTASIZ ÇALIŞAN istihdamına teşvik AKP hükümeti, sigortasız işçi çalıştıran işyerlerine kesilen ‘bir yıl süreyle teşviklerden yararlanamama cezası’nı bir aya indiren düzenlemeyi Meclis’e sundu. Vatan Partisi İstanbul İşçi Sendika Bürosu Başkanı Fikri Sarıkaya uyardı: Kaçak işçi çalıştırmanın önü açılır! TARIK TEKGÖZLİ V atan Partisi İstanbul İşçi Sendikası Bürosu Başkanı Fikri Sarıkaya, sigortasız işçi çalıştıran işyerlerine verilen teşviklerden bir yıl yararlanamama cezasını bir aya indiren düzenlemeyle ilgili konuştu. Sarıkaya, “Düzenleme yasalaşırsa kaçak işçi çalıştırma devlet eliyle teşvik edilir” dedi. Türkiye’de kayıt dışı istihdamla mücadele için daha önce hayata geçirilen düzenlemede, işveren lehine değişiklik yapılması öngörüldü. 5510 sayılı kaFikri nunda öngörülen değiSarkaya şiklik, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın imzasıyla 8 Şubat’ta Meclis’e sunulan “Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nde yer aldı. CEZA BİR AYA İNİYOR Teklifin 11. maddesinde öngörülen düzenleme yasalaşırsa, sigortasız işçi çalıştırdığı ya da SGK’ya bildirdiği kişilerin fiilen çalışmadığı tespit edilen işyerlerine kesilen bir yıl süreyle teşviklerden yararlanamama cezası, bir aya indirilecek. Bu sürenin dolmasının ardından ise işyeri sigorta primi teşviğinden, destek ve indirimlerinden yeniden yararlanabilecek. Ancak bu işyeri üç yıl içerisinde yeniden bu suçu işlerse, teşviklerden bir yıl süreyle yararlanamayacak. Bir yılın ardından teşvikler yeniden verilecek. Düzenleme gerekçesinde ise şu ifadelere yer verildi: “Özellikle sigortalı sayısı fazla olan işyerlerinde yapılan denetim ve kontrollerde, kasıt olmaksızın ihmal veya başka bir nedenle kayıt dışı sigortalı çalıştırıldığının tespit edilmesi halinde, işyerine uygulanan teşviklerden bir yıl süreyle yasaklama işlemi işlenen fiil ile orantılı olmamaktadır.” KRİZİ ÖTELEME ÇABASI Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yegin’e göre ortalama yüzde 35 civarında olan ve Türkiye’ye yaklaşık 70 milyar liralık zararı olan kayıt dışı istihdamın, yeni düzenleme ile daha da artacağı savunuldu. Konuyla ilgili Aydınlık’a değerlendirmede bulunan eski Petrol-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı, Vatan Partisi İstanbul İşçi Sendika Bürosu Başkanı Fikri Sarıkaya, değişikliğin kayıt dışı istihdamın önünü açacağını söyledi. Türkiye’nin bir krize doğru hızla gittiğine dikkat çeken Sarıkaya, “Önümüzdeki süreçte işyerlerinin kapanması ve işçi çıkışları gündeme gelebilir. Hükümet, bu durumu referandum sonrasına ertelemek için çeşitli yöntemlere başvuruyor. Tarım borçlarını yeniden yapılandırıyor, bazı ürünlerin ÖTV’sini Nisan sonuna kadar kaldırıyor, İşsizlik Sigortası Fonu’nu amacı dışında kullanarak işverenlere teşvikler yağdırıyor. Meclis’e sunulan düzenlemenin de aynı kapsamda olduğu anlaşılıyor. Buradaki amaç, derinleşecek ekonomik krizin en azından referanduma kadar halka yansımasını önlemek” ifadelerini kullandı. ‘DEVLET ELİYLE TEŞVİK’ Sarıkaya, bu uygulamaların ekonomik krizi önlemeye değil günü kurtarmaya ve sorunları ötelemeye yönelik olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Er- doğan’ın işverenlere istihdam çağrısı yaptığını hatırlatan Sarıkaya, “Mevcut yasaya göre, kayıt dışı işçi çalıştıran işverenler 1 yıl süreyle istihdam teşvik ve desteklerinden yararlanamıyor. Meclis’e sunulan düzenleme ile bu bir yıllık süre bir aya indiriliyor. 1 milyon 500 bini aşkın işyerinde denetim ve kontrol yapmanın mümkün olmadığını ve krizin derinleştiği bir süreçte olduğumuzu düşündüğümüzde bu durum kaçak işçi çalıştırmanın önünü açabilir. İşverenleri kaçak işçi istihdamına teşvik edebilecek bir uygulama. Hem de devlet eliyle. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baskısından kurtulmak isteyen işverenler, onun istihdam çağrısına uyabilir ancak Meclis’e sunulan düzenlemenin yasalaşması halinde de kaçak işçi çalıştırma yoluna başvurarak kendince tasarrufa gidebilir” uyarısında bulundu. Çilekte ‘topraksız tarım’ VERiMi KATLADI Otomobil ile iş makinesi çarpıştı ESKİŞEHİR’de meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 3 kişi ağır yaralandı. Alınan bilgiye göre, sürücüsünün kimliği henüz tespit edilemeyen 34 GC 8400 plakalı otomobil, Eskişehir-Ankara karayolunun 20. kilometresinde Hilmi Macuncu’nun kullandığı kepçeyle çarpıştı. Kazada, otomobilde bulunan Feyyaz Candan (33) olay yerinde hayatını kaybetti. Cesedi olay yerine gelen itfaiye ve polis ekipleri tarafından araçtan çıkarılan Feyyaz Candan’ın yaralanan kardeşleri Enes ve Mahmut Candan ile Halit Akdaş, 112 Acil Servis ekipleri tarafından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Yunus Emre devlet hastanelerine kaldırıldı. Yaralı 3 kişinin hayati tehlikelerinin bulunduğu bildirildi. TÜRKİYE’nin önemli çilek üretim merkezinden Mersin’in Silifke ilçesinde, ilk defa 2009 yılında bir dönümlük alanda uygulanan topraksız tarımla üretilen çilek hasadı, normal üretimden elde edilen hasadı katladı. Silifke Çilek Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Özmen, 2009’da bir dönümlük arazide ilk defa uygulanan topraksız tarımla çilek üretiminin giderek yaygınlaştığını ve bu yıl 60 dönümlük arazide üretim yapıldığını söyledi. kullanmıyoruz. Kurduğumuz seramızda kokopit denilen Hindistan cevizinin liflerinden elde edilmiş ham maddeyi satın alarak onun içerisinde çilek yetiştiriyoruz. Bu ürünün beslemesine dikkat edildiği taktirde toprak kültüründen herhangi bir farkı yok. Bu yöntemle, daha az alandan daha çok ürün elde edilebiliyor.” ÇİFTÇİ DAHA ÇOK KAZANIYOR Özmen, toprakta bulunan hastalıklı etmenlerden uzakta yetiştiricilik yapıldığından bitkilerin daha sağlıklı olduğunu ve daha az gübre ve işçilik harcandığını paylaştı. Üretimlerde verim alınması üzerine 4 ay olan hasat döneminin de 8 aya çıktığını vurgulayan Özmen, normal üretime göre topraksız tarımla daha az alandan daha çok ürün elde edildiğinin altını çizdi. Özmen, bu yıl ilçe genelinde 20 bin dönüm araziden 80 bin ton çilek hasadının yapılmasını planladıklarını sözlerine ekledi. Yaklaşık 1 dönümlük açık alanda normal şekillerde üretilen çilekten 4 ton verim elde edilirken topraksız tarımla bu verimin iki katından fazla çıktığını paylaşan Özmen, şöyle devam etti: “Normal üretimde bir dönümden 4 ton çilek hasadı yapılırken topraksız tarımla üretimde ise bir dönümlük arazide 10 tona kadar verim alınabiliyor. Bu da çiftçiye daha çok kazandırıyor. Burada kesinlikle toprak HASAT DÖNEMİ 8 AYA ÇIKTI 7 19 ŞUBAT 2017, PAZAR Yıldırım: Onlar önde biz arkada Rakka’ya ALMANYA ziyareti dönüşünde açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, “Rakka’da prensipte anlaşılırsa doğrudan operasyona girmeyeceğiz. Askeri varlığımız olacak. Taktik destek vereceğiz” dedi. “PYD ile hareket edilirse TürkiyeABD ilişkileri ciddi sorun olur” ifadelerini kullanan Yıldırım şöyle devam etti: “El Bab’dan sonra Rakka’nın DEAŞ’tan kurtarılması konusunda bir teklifimiz oldu biliyorsunuz. PKK’nın uzantısı PYD/YPG ile hareket etmele- rinin doğru olmadığını, bir terör örgütünün başka bir terör örgütüne karşı kullanılamayacağını söyledik. Bu dostluğa sığmaz. ‘PRENSİPTE ANLAŞILIRSA GİRMEYECEĞİZ’ ABD’nin yeni yönetiminin bu değerlendirmeleri zannediyorum dikkate alacak. Pence’e yeniden bunu söyleyeceğim. Merkel’e de Almanya’yı da bu operasyona dahil edebileceğimizi söyledim. Türkiye’nin Rakka’daki rolü ne Babakan Binali Yldrm Almanya dönüünde açklamalarda bulundu. olacak? TSK sahada olacak mı” şeklindeki soruyu yanıtlayan Yıldırım, “Amerika, Türkiye ile birlikte yerel güçlerle sivil direnişçilerle, ÖSO ile ve diğer milislerle bir olarak, onlar önde, biz de arkada... Askeri varlığı olacak ABD’nin de Türkiye’nin de. Doğrudan operasyona girmeyeceğiz, taktik destek vereceğiz, prensipte anlaşılırsa tabii. İmkan ve kabiliyetler gözden geçiriliyor. Amerika’nın her halükarda bir operasyon planı var. Bu planın nasıl uygulanacağını konuşuyoruz.” HAZIRLAYAN: TURAN SALCI halklailiskiler@aydinlikgazete.com CIA’dan PYD/YPG’ye psikopat savaşçılar Amerikalı bir YPG’linin ses kayıtları yayınlandı. San Francisko’dan Kandil’e uzanan yolculukta PYD’lilere dair birçok bilginin paylaşıldığı ses kaydında PYD’nin TSK korkusundan da bahsediliyor MEHMET KIVANÇ / ŞAM CHAPO Trap House isimli bir internet sitesi dört gün önce Amerikalı bir YPG lejyoneriyle yaptığı röportajın ses kaydını yayımladı. Twitter’da “PissPigGranddad” adını kullanan 27 yaşındaki Brace Belden, kayıtta San Francisco’dan YPG’ye katıldığını ve Suriye’nin kuzeyine geçmeden önce PKK’nın Kandil’deki kampına gittiklerini söyledi. Brace Belden’in sosyal medyada paylat fotoraflar CIA’DAN ADRESE TESLİM Belden’in anlattıklarına göre Rojava’ya giden yol şöyle çalışıyor: Önce bir e-posta aldığını söyleyen Belden, ardından bir CIA ajanı ile tanıştı. Davet üzerine Irak’ın Süleymaniye kentine geçti. Ardından Kandil dağına çıkarak PKK ile buluştu. Belden, Kandil’den silah ve mühimmatı PKK’nın kendilerine verdiğini tahmin ettiğini söylüyor. 2012’den beri PKK hakkında çok şey okuduğunu belirten Belden, ardından “Bizim PKK ile alakamız yok” diyor. AMERİKAN ZOMBİSİNİN ROJAVA ANISI Kayıtta, gördükleri karşısında şaşırdığını aktaran Belden, YPG’nin eğitim kamplarında “liberteryan sosyalizm” fikrinin işlendiğini söylüyor. YPG’nin kurduğu düzeni de “daha çok Stalinist bir devlet” olarak tanımlıyor. Bellen’e göre, YPG’ye katılan yabancı savaşçılar arasında “insan öldürmeye gelmiş psikopatlar” var. “İlk başlarda çoğunlukla insan öldürmeye gelen psikopatlar vardı. Fakat onlar gönderildi. Kaçık gibiydiler. Neyse onlar ekipten kovuldular. Bunlardan bir tanesi Tim the Cannibal’dı. Bir operasyon sırasında IŞİD’li birisini RPG ile şişlediler. Oturup adamı yemeye başladı” diyen Belden, savaş cephesinde arka planda yaşanan vahşeti de esprili bir dille an- latıyor. Belden, “Tim the Cannibal” olarak bilinen savaşçının olduğu savunmalarda “Biz çok fazla protein alamayız” diyor. TSK’DAN BÜYÜK KORKU Amerikalı savaşçı kayıtta YPG içindeki politik havayla ilgili gözlemlerini de aktarıyor. Buna göre; Amerika Türkiye lehine YPG’den vazgeçecek. Rakka operasyo- nunu da Türkiye ve sahadaki ortakları yapacak. YPG’nin Rakka’yı almaya çalışması durumunda “kan banyosu” olacak. Belden; Türkiye’nin, YPG kantonu Afrin’e operasyon yapacağını da düşünüyor. Geçen ay Afrin’de Kaliforniyalı Micheal Israel adındaki bir arkadaşlarının Türk uçaklarının ateşiyle öldüğünü ileri süren Brace Belen, YPG içinde Türkiye’nin kantonlara müdahale edeceği beklentisi olduğunu da aktarıyor. Böyle bir durumda “ayvayı yiyeceklerini” (küfürü çeviremedik) hissettiğini söyleyen Belden, “Bir çok arkadaş kuzeye geçti” diyerek PKK’nın Türkiye içindeki yapılanmasına dikkat çekiyor. Belden, YPG’nin esas misyonu ve örgüt içerisindeki hazırlıklar konusunda ise “Herkeste, kuzeyde (Türkiye) iç savaş çıkacağı beklentisi var” diyor. ‘Rakka’yı Türkler değil YPG alacak’ El Bab’da temizlik sürüyor AYDINLIK / ANKARA FIRAT Kalkanı’nda El Bab’ın iç kısımlarının IŞİD terör örgütünün geride kalan unsurlarından ve tuzaklanmış patlayıcılardan tamamen temizlenmesi maksadıyla, icra edilen hava harekatları ve topçu atışları desteğinde arama tarama faaliyetlerine devam edildi. Genelkurmay Başkanlığı tarafından Fırat Kalkanı Harekatının 179’uncu günü nedeniyle bilgilendirme yapıldı. Buna göre, muhalif unsurlardan oluşan Özel Görev Kuvvet Grupları tarafından, karadan ve havadan yapılan yoğun ateş desteği ile büyük ölçüde kontrol sağlanan El Bab meskûn mahallinin IŞİD unsurlarından temizlenmesine yönelik harekat devam etti. Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki topçu ve diğer ateş destek vasıtaları ile 95 IŞİD hedefine atış yapılarak, barınma yerleri, savunma mevzileri, komuta kontrol tesisleri, silah ve araçları baskı altına alındı. Türk Hava Kuvvetlerine ait uçaklar tarafından da 9 IŞİD hedefine yönelik düzenlenen hava harekatları sonucunda, teröristlerce barınma maksatlı kullanılan 9 bina, 2 araç, 1 akaryakıt istasyonu imha edildi. Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan bilgilendirmede 17 Şubat 2017 tarihinde Irak’ın kuzeyindeki Kandil, Zap ve Metina bölgelerine, Türk Hava Kuvvetlerine ait savaş uçakları ile hava harekatı düzenlendiği; bölgede tespit edilen 12 hedefin ateş altına alınarak imha edildiği belirtildi. ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’un ziyaretiyle “Rakka’ya ortak operasyon” tartışması yeniden gündemi işgal ederken Koalisyon’dan farklı bir açıklama geldi. ABD öncülüğündeki “IŞİD Karşıtı Koalisyon” güçlerinin ikinci başkanı Tümgeneral Rupert Jones ARANews’e verdiği demeçte, savaşın kilit noktalarından biri olan Rakka’yı Türkiye destekli grupların değil, YPG öncülüğündeki Kürt grupların alacağını iddia etti. Jones, YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) işaret ederek, “Rakka’yı özgürleştirmesi en muhtemel güç olarak karşımıza çıkıyorlar. Pekâlâ, onlara güveniyor muyuz? Kesinlikle evet” ifadelerini kullandı. “Münbiç’i sert bir mücadeleyle kazandılar. Onların savaş ruhunu ve neler yapabileceklerini gördük” diyen Jones, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, harekâtın ikinci hedefi olarak işaret ettiği Münbiç’e ilişkin sözleriyle ilgili olarak, “Koalisyon gelişmeleri takip ediyor ve duruma ilişkin görüşlerini yeni yönetim ve CIA ile paylaşıyor” dedi. Jones, YPG’nin Rakka’ya yönelik ilerleyişine ilişkin ise “Düşmanı geri püskürtüyor ve kente giderek yaklaşıyorlar. Zamanı geldiğinde Rakka’yı alacaklarına Rupert Jones Birgül Ayman GÜLER aymanguler@yandex.com TC değil Türk vatandaşıyız A nayasal eşit vatandaşlık... Anayasal vatandaşlık.... Eşit vatandaşlık... Bu kavramları ortaya atanların savları, zaman içinde açıklığa kavuştu. Şöyle dediler: Türkiye’de vatandaşlık “Türk” olmaktan çıksın; anayasadan “Türk” lafı silinsin. Vatandaşlığın adı hiç olmasın ya da yerine Türkiye vatandaşlığı, TC vatandaşlığı gibi bir şey getirilsin... “Türk” bir etnik gurubun adı, diğer etnik gurupları silen bir üstünlük elde etmiş ve diğerlerinin inkârına neden olmuş. Buna son verilsin. Diğer etnik gruplar, kendi ad ve kimlikleriyle siyasal egemenliğin ortakları olsun ki, vatandaşlık “eşit” hale gelsin! # Bu savların etrafına toplanan küreselci, neoliberal, etnikçi, ümmetçi, çok farklı kesimlerden temsilciler, altkimlik/üstkimlik laflarıyla kimlik siyaseti yürüttüler. Ulusa ve onun egemenlik hakkına yönelik büyük inkâr siyasetini, kültürel haklar lafının ardına sakladılar. Kültürel kolektif hak adını verdikleri şeyin, buz gibi siyasal talepler olduğunu yıllarca gizleme gayreti gösterdiler. Demokrasi, barış, insan hakları şemsiyeleri bu işe hizmet etti. Komisyonlar ve akil heyetler havada uçuştu. “Çatışma”lar dursun, “analar ağlamasın” diyenler, bu yolda çözüm süreçleri yürüttü. Masalar yeni-anayasa metinleriyle doldu. Anayasal eşit vatandaşlık anayasaları kaleme bile alındı. # Yeni-anayasaları battı; başarıya ulaşamadılar. Ama “Ben Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak....” lafını, kendileriyle mücadele içindeki insanların bile ağzına yerleştirip gittiler. Bir kez de buraya not edelim: Anayasalarımızın kurdukları şey Türk Vatandaşlığı’dır. “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı” diye anayasal - siyasal bir kurum yoktur. Bu laf, egemenlik kavgasında anayasal vatandaşçı kimlik siyasetinin anayasaya yerleştirmek istediği laftır. # “Devletimiz TC değil mi, ne var ki bunda?” diyen varsa, ki var, bir kez daha not edelim. Türk vatandaşlığı, bizim devletle ilişkilerimizi “millete/ulusa göre” tanımlar; Türk ulusunun egemenlik hakkını tesciller. Bu nedenle ve hatta yalnızca bu nedenle ulusal resmi dilimiz Türkçe’dir, bu nedenle TC devleti çok-resmî-dilli değildir. Anayasaya TC - Türkiye vatandaşlığı yazılmasını istemek, bu ilişkiyi ortadan kaldırmayı istemek demektir. Türk ulusunun egemenlik hakkıyla birlikte, Türkçe’nin tek ulusal ve resmi dil olması durumunu temelsiz ve güvencesiz bırakmak demektir. Çok-etnikli; çok-milliyetli; egemenlik hakkının etnik topluluklar arasında dağıtıldığı; toplumu bölünmüş Türkiye için Türk ulusu “engeli”nden kurtulmayı becermeleri demektir. “Vatandaşlığa hiçbir ad vermeyelim” önerisi ise, bu yolu açmak için uygun zamanı kollamaktan ibaret bir sinsilikten başka bir şey değildir. # Türk ulusunun egemenlik hakkını, yıllardır süregiden bu sığ kurnazlık ve sinsiliklere teslim edemeyiz. Başkalarını aldatıp kandırmaktan ibaret olan “algı” yönetimlerine daha fazla izin veremeyiz. Sonuç verecek çözümler hiç de zor değil. Zor olan, kendi zihinlerimize yuvalanmış yabancı otları fark etmek... Fark ettiğimizde de, bunları “amaan, ne var ki bunda!” diye küçümsemeden üzerlerine gitmek... Biz, etnisitesi - mezhebi - inancı - düşüncesi ne olursa olsun, her birimiz eşit haklara sahip Türk vatandaşlarıyız; bu sıfatımızla ülkemizde Türk Ulusu olarak egemenlik hak ve yetkisinin sahibiyiz. Bu statümüzden ve hakkımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Genelkurmay ‘Rusya yasağını’ kaldırıyor hiç şüphem yok; şüphesiz Koalisyonun desteğiyle...” sözlerini kaydetti. Jones öte yandan YPG’nin öncülüğündeki SDG’nin 70’inin Araplardan oluştuğunu iddia ederek, Rakka’ya girecek SDG birliklerinin de Arap savaşçılardan oluşacağını söyledi. Koalisyon komutanı, değişik güçler arasında daimi koordinasyon olacağını ve Koalisyonun desteğinin süreceğinin altını çizdi. ARANews’te yer alan bilgilere göre, YPG öncülüğündeki SDG birlikleri, 5 Kasım’da başlayan Rakka operasyonundan bu yana, kentin kuzeyinde 3900 kilometrekarelik alanı kontrolü altına aldı. GENELKURMAY Başkanlığı, Rus savaş uçağının angajman kuralları gereği düşürülmesinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin Rusya seyahatine koyduğu yasağı yeniden ele almak üzere çalışma başlattı. Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin normalleşmesiyle birlikte yasak kararının gözden geçirilmesine yönelik çalışma kapsamında ilgili birimlerden görüşler toplanmaya, incelemeler yapılmaya başlandı. Yasağın kaldırılmasına yönelik karargaha olumlu görüşler gelirken konu, Milli Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile de paylaşıldı. Genelkurmay Başkanlığının kısa süre içinde söz konusu yasağı kaldırması, bununla ilgili emri birliklere iletmesi bekleniyor. 8 HAZIRLAYAN: NADİR TEMELOĞLU halklailiskiler@aydinlikgazete.com ‘ÜLKEM İÇİN ÜLKÜM İÇİN HAYIR’ Yusuf Halaçolu OLCAY KABAKTEPE / ANKARA Ü LKÜCÜ camianın önde gelen isimlerinin bir araya gelerek oluşturduğu ‘Türk Milliyetçileri ‘Hayır’ Diyor Platformu’ ilk büyük toplantısını Ankara’daki Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kongre Merkezi’nde yaptı. Binlerce vatandaşın katılımıyla yapılan toplantıda konuşan MHP Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, “Hakikat, bugün ülkeyi bu noktaya taşıyanlara ‘Hayır’ dememizi emrediyor. ‘Hayır’ da buluştuk, ‘Hayır’da birleştik” dedi. Toplantıya MHP’nin olağanüstü genel kurul sürecinde genel başkanlığa aday olan isimlerden Meral Akşener, Ümit Özdağ, Sinan Oğan ve Koray Aydın’ın yanı sıra referandumda ‘Hayır’ oyu vereceğini açıklayan MHP Milletvekilleri Yusuf Halaçoğlu, İsmail Ok, Nuri Okutan ile binlerce vatandaş katıldı. Türkiye’nin birçok yerinden otobüslerle Ankara’ya gelen bazı vatandaşların polis tarafından engellendiği de iddia edildi. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı toplantıda afişlerde Mustafa Kemal Atatürk ile Alparslan Türkeş’in fotoğrafları yer aldı. Bir diğer afişte ise, ‘Ülkem için ülküm için hayır’ yazısı yer aldı. GENÇLİĞE HİTABE VE ANDIMIZ OKUNDU Nazım Hikmet Kongre Merkezi’ndeki toplantı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra Gençliğe Hitabe ve Andımız da okundu. Yusuf Halaçoğlu’nun konuşması öncesinde de hazırlanan bir sinevizyon izlenildi. Daha sonra ise ‘Türk Milliyetçileri ‘Hayır’ Diyor Platformu’ adına Yusuf Halaçoğlu bir konuşma yaptı. Halaçoğlu konuşmasında şunları söyledi: AÇILIM HATIRLATMASI 14 yıllık AKP iktidarı döneminde yürütülen yanlış politikalar sonucu ülkemizin birlik ve beraberliği büyük tahribata uğradı. Gülen cemaati bu süreçte başta TSK olmak üzere emniyet, yargı ve devletin kurum ve kuruluşlarına yuvalanarak 15 Camianın etkili isimleri Temmuz’da yönetimi ele geçirmeye çalıştı. Açılım süreci, Oslo, Habur ve Dolmabahçe rezaleti sonrasında pek çok güvenlik güçlerimiz şehit oldu. TÜRK MİLLETİ BALYOZ VE ERGENEKON’U UNUTMADI Yüce Türk milleti Habur’u unutmadı, bebek katili Öcalan’la yaptıkları ittifakı unutmadı, cemaatçilere ‘Ne istediniz de vermedik’ diyenleri unutmadı, vatansever Türk subaylarının Ergenekon ve Balyoz davalarıyla zindanlara atılmasını unutmadı, ‘Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alıyoruz’ diyenleri unutmadı. İSTİKRARSIZLIK GETİRECEK Başkanlığın getireceği şey, tek adamlıktan başka bir şey değildir. Bu Anayasa değişikliğiyle, parlamenter sistemi ortadan kaldırıp, yasama, yürütme ve yar- gıyı tek kişide toplanma isteniyor. İstikrar için yapılan Anayasa değişikliği istikrarsızlığı getirecektir. ‘Evet’ kampanyası yapanların yürüttüğü siyaset de toplumu kutuplaştırmaktadır. TERÖR ÖRGÜTLERİ PARLAMENTER SİSTEME KARŞI Terör örgütlerinin ‘Hayır’ istediğini söylüyorlar. Halbuki terör örgütleri halkın iradesine dayanan parlamenter sisteme karşı hep mücadele vermişlerdir. Nitekim PKK terör örgütü 1976’dan bu yana parlamenter sistemi yıkmak için terör eylemlerinde bulunmuş, FETÖ terör örgütü ise parlamentoyu, Saray’ı ve Genelkurmay başkanlığını bombalamıştır. İşte bu nedenle biz Ülkücüler olarak hayra niyetlendik, hayır diyeceğiz. Biz hayra niyetliyiz, bu aziz toprakları şerden muhafaza etmek için ‘Hayır’ diyeceğiz. ‘Hayır’ da buluştuk, ‘Hayır’da birleştik. ANKARA’DAKİ toplantı eski Bakan Sadi Somuncuoğlu, emekli Korgeneral Engin Alan ve Alparslan Türkeş’in kızı Çağrı Türkeş gibi milliyetçi camianın önemli isimlerini bir araya getirdi. Bu isimlerden bazıları şöyle: Emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu, eski Devlet Bakanı Gürcan Dağdaş, eski Bayındırlık Bakanı Abdulkadir Akcan, eski Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu, eski Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, eski Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, eski Kültür Bakanı Agah Oktay Güner, eski İçişleri Bakanı Saadettin Tantan, emekli Albay Erdal Sarızeybek, emekli Albay Mustafa Önsel. Cumhuriyet Kadınları’ndan ‘hayır’lı kongre SİNEM GÜLCAN / ANKARA CUMHURİYET Kadınları Derneği (CKD) üyeleri, 8. Olağan Genel Kurulu için toplandı. Burada konuşan CKD Genel Başkanı Canan Arıtman, 2 ay boyunca evi barkı, çoluk çocuğu bırakıp referandumdan “Hayır” çıkartmak için çalışacaklarını söyledi. CKD, 8. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Kurultaya eski TBMM Başkanvekili Hasan Korkmazcan, Ulusal Eğitim Derneği Başkanı Nazım Mutlu, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Tülin Oygür ve E. Milli Savunma Bakanı Barlas Doğu, Ankara Kulübü Başkanı Metin Özarslan, Türkiye Gençlik Birliği Ankara Başkanı Deniz Tokgöz, Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli ve Tüm Öğretim Elemanları Derneği Genel Sekreteri Suay Karaman katıldı. Kurultay saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından divan seçimiyle başladı. CKD Genel Başkanı Canan Arıtman açılışta bir konuşma yaparak katılımcılara seslendi. CKD üyelerinin eylem ve etkinlikleriyle tüm Türkiye’de milyonlarca kadın ve çocuğun sesi olduğunu vurgulayan Arıtman, hedeflerinin 1 milyon örgütlü Cumhuriyet Kadını olduğunu vurguladı. ‘EN ÖNEMLİ GÖREVİMİZ’ Bugün ülkenin içinde bulunduğu ağır şartlarda Cumhuriyet Kadınlarına daha fazla görev düştüğünü belirten Arıtman, “İnanıyorum ki birlikte tarih yapacağız, tarih yazacağız ve tarihe geçeceğiz. Şimdi önümüzdeki ilk ve en önemli görev 16 Nisan referandumundan ‘Hayır’ çıkartmaktır. Meclis’ten karar çıkar çıkmaz ‘hayır’ kampanyamızı başlattık. Atatürk’ün saraydan alıp Türk milletine verdiği egemenlik hakkını asla ve asla hiçbir kişiye, Hasan Baki Atatürk’e hakaret eden AKP’liye soruşturma Milliyetçilerden büyük buluşma Anayasa değişikliği referandumunda ‘Hayır’ diyeceğini açıklayan ülkücüler Ankara’da yaptıkları toplantıyla kampanyaya başladı. ‘Türk Milliyetçileri Hayır Diyor Platformu’ tarafından yapılan toplantıya binlerce milliyetçi katıldı KISA CA 19 ŞUBAT 2017, PAZAR MERSİN’İN Anamur ilçesinde sosyal paylaşım sitesinde Atatürk’e hakaret içerikli mesajlar nedeniyle tepki çekince istifa etmek zorunda kalan AKP Anamur İlçe Gençlik Kolları Başkan Hasan Baki hakkında, ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek’ suçundan soruşturma açıldı. Baki, farklı tarihlerde sosyal medya hesabından yayınladığı mesajlarda “Atatürk olmasaydı diye bişey yok, keşke olmasaydı diye bir gerçek var artık. Recep Tayyip Erdoğan yakında o gerçeğin mührü vurulacaktır” ifadelerini kullanmıştı. Baki’nin paylaşımlarından rahatsızlık duyan Kadir Ünlü, savcılığa giderek Baki hakkında suç duyurusunda bulundu. Ünlü dilekçesinde, Baki’nin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda hakaret kastıyla hareket ettiğini iddia etti. Anamur Cumhuriyet Başsavcısı Vedat Temel ise, Kadir Ünlü’nün yaptığı suç duyurusundan sonra ilgili kişi hakkında soruşturma açıldığını söyledi. ‘Evlatsız kaldık vatansız kalamayız’ AYDINLIK/ ANKARA ŞEHİT Anaları Derneği Başkanı Pakize Akbaba, referandumda neden “hayır” diyeceğini açıklayarak adeta ders verdi. Hükümete ve MHP lideri Bahçeli’ye seslenen Akbaba, Meclis’te ettikleri yemini hatırlattı. Ulusal Kanal’a konuk olan Pakize Ana, dernek olarak da “hayır” kampanyası başlattıklarını belirtti. Neden hayır diyeceklerini ders niteliğinde anlatan Pakize Ana, “Çünkü evlatlarımızı vatan için verdik. Evlatsız kaldık ama vatansız kalmak istemiyoruz. Vatan bölünecek, Kürt devleti kuruluyor, işte Öcalan’la anlaşma var, FETÖ’yle anlaşma var... Şimdi çıkmış diyorlar ki ‘Efendim Öcalan’la FETÖ hayır dediği için biz diyoruz.’ Yalan söylüyorlar” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mevcut sistemi prangaya benzeten açıklamasına tepki gösteren Pakize Ana, “15 senedir iktidardasın. Siz bizim yüz yıllık özgürlüğümüze 15 yıldır pranga vurmuşsunuz. Bunu millet sakın unutmasın. Benim evladım gitti, geri dönmez biliyorum. Her gün başka anaların yüreği yanmasın diye dua ediyorum” ifadelerini kullandı. Bahçeli ‘Perinçek ile Erdoğan arasında bir tercih hakkımız olursa kesinlikle Erdoğan’ı seçeriz’ dedi. Hiç olmazsa Perinçek gitti, Ermeni soykırımını su yüzüne çıkardı. Sen kendin gibi üç kişiyi yanına almışsın, ‘ben Başkanlık sistemine evet diyorum’ diyorsun. Sen benim görüşümü aldın mı? O milletin oyunu geri verecek misin? İstifa et. Sonra git istersen sarayın arka bahçesinde bahçıvan ol. Beni ilgilendirmez. Adam diyor ki ‘ milliyetçiliği ayağımın altına alıyorum.’ Sen nasıl bunun eteğine yapışıyorsun? Canan Artman zümreye, güce devretmeyeceğimizi haykırdık. Milletimize, devletimize böyle bir kötülük yapılmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. miz kendisine yapılan bu haksızlığı ve saygısızlığı affetmeyecektir” diye konuştu. Arıtman, “Hayır” kampanyası kapsamında yapacakları çalışmayı şöyle anlattı: “Çok çalışmalıyız. 2 ay evi barkı, çoluk ço‘MİLLET SAYGISIZLIĞI cuğu unutacağız. Tek hedefimiz sandıktan AFFETMEYECEK’ ‘Hayır’ çıkartmak olmalıdır. Neden hayır dememiz gerektiğini anlatan broşürlerimizi Partili Başkanlık rejiminin ABD emperyahalka dağıtacağız. Çarşı, pazara girip esnafılizminin Türkiye’ye dayattığı bir model oldumıza dağıtacağız. Apartmanları, siteleri, ğuna dikkat çeken Arıtman, “İşsizlik, posta kutularını, arabaların ön camlarını broyoksulluk, ekonomik kriz, terör darboğaşürlerimizle donatacağız. Kırsalda, köylerde zında, vatandaşımız iş-aş ve can-mal güvenev ve kahve toplantıları yapacağız. Hedef liği derdindeyken, ordumuz sınır ötesi savaştayken, her gün sıra sıra Al Bayrak’a sa- kitlemiz AKP ve MHP tabanıdır. Gittiğimiz her yerde halkımızı mutlaka sandığa gitmesi rılı şehit cenazeleri gelirken, milletin bu konusunda uyaracağız. Cumkadar derdi, üzüntüsü, sıkıntısı huriyet Kadınları olarak varken Başkanlık sistemi ‘KADININ öncelikli kitlemiz dayatması milletimize kadınlar ve haksızlıktır, saygıİSTEDİĞİ OLUR’ gençler olmasızlıktır. Halkın PROF.Dr. Tülin Oygür ise “Evet, önümüzdeki lıdır. Her kaygı ve sımeseleyi biliyoruz. 16 Nisan’da bu millet başına örülmek yerde kıntılarını istenen çorabı nasıl kabul etmediğini, nasıl bunu giymeyi redbunun arttırmakdettiğin çok acı şekilde gösterecek. Yüzde 1 gibi çok az bir farkla bir tadır. ‘hayır’ çıkacağını sakın düşünmeyin. Bu millet açık bir farkla adeta bir parti İnanıyotokat gibi bize bu oyunu oynamaya çalışanlara cevap verecek. Bunun için serum ki kadının azmetmesi lazım. Azmediyor ve bunu bilerek, bu güvenle burada çimi milletikonuşuyoruz. Kadın ne zaman ne isterse oldu. Kadının istediği olur” dedi. olmadığını, geleceğimiz için oy kullanmamız gerektiğini anlatmalıyız. Herkesin siyasi partisine, görüşüne saygılı bir söylem içinde olalım. Halka bu değişikliği anlatırken onun hayatında neleri değiştireceğini, nelere mal olacağını basit, anlaşılır cümlelerle anlatıp ‘hayır’ demeye ikna edelim.” ‘HİÇBİR ZAMAN SERF OLMADIK’ Konuklardan Milli Anaysa Hareketi Başkanı Hasan Korkmazcan ve Prof. Dr. Tülin Oygür de birer konuşma yaptı. Korkmazcan konuşmasında; “Türk Devleti’nin tarih boyunca adalet dağıtan bir devlet olduğu bilinir. Bugün bu devleti bir şahıs iradesine bağlamaya çalışmak sadece cumhuriyet iradesine ters düşmez, Osmanlı, Selçuklu ve Asya hakanlıkları yönetimlerine de ters düşer. Bu geleneklerimizden de bizi koparır. Biz hiçbir zaman toprağıyla alınıp satılan serfler olmadık. Hiçbir zaman vatandaşına köle muamelesi yapan devletlerden olmadık. Hiçbir zaman sömürgeci olmadık. Şimdi sömürgecilerin şubesi olmak için şahıs yönetimi kurmaya kalkışıyorlar. Buna müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. BBP: Sistem arızalı HABER MERKEZİ BBP MKYK Üyesi ve İstanbul İl Başkanı Mustafa Mican, partili cumhurbaşkanlığı sistemini arızalı bulduklarını açıkladı. Mican, KRT’de partisinin Anayasa değişikliği konusundaki tavrı ile ilgili sorularını yanıtladı. BBP’nin referandum ile ilgili kararının önümüzdeki hafta içinde Genel Başkan Mustafa Destici tarafından açıklanacağını belirten Mican, “Cumartesi günü Ankara’da yüksek istişare kurulu üyelerimiz kararlarını verecekler. İl başkanları olarak pazar günü biz Ankara’ya gidiyoruz. Kararlarımızı genel merkeze bildireceğiz” dedi. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkan Mican, “Cumhurbaşkanı, cumhurun başkanıdır. Halkın başkanıdır. Herkesin başkanıdır. Oy verenin de vermeyenin de başkanı statüsündeki yöneticidir. Partili cumhurbaşkanı olduğu zaman o partili olmayanlar hangi kategoridedir. Burada bir arıza görüyoruz biz” diye konuştu. 9 KISA CA 19 ŞUBAT 2017, PAZAR HAZIRLAYAN: NADİR TEMELOĞLU halklailiskiler@aydinlikgazete.com Muharrem nce VATAN PARTİSİ’NDEN KARS’TA ÇOŞKULU KURULTAY MHP’DEN AYRILDILAR Vatan’da görev aldılar MHP’den istifa eden isimler Kars İl Kurultay’ında Vatan Partisi’ne katıldı. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek konuşmasında, ‘Yalnız MHP’den değil, CHP, AKP, HDP ve her kesimden öncüler Vatan Partisi’nde işbaşı yapıyorlar’ dedi V atan Partisi Kars İl Teşkilatı, Genel Başkan Doğu Perinçek’in katılımıyla düzenlediği il kongresini tamamladı. Vatan Partisi’ne katılan MHP’li eski Kars Belediye Başkanı Tuncay Mutluer, üye olarak il başkanlığına seçildi. MHP merkez delegesi Suat Baydağ da partisinden istifa ederek Vatan Partisi il yönetiminde görev aldı. Mutluer yaptığı konuşmada, tüm milliyetçileri, vatanseverleri Vatan Partisi’nde örgütlenmeye çağırdı. “Türkiye’nin Vatan Partisi ile daha ileri gideceğini, refaha kavuşacağını, ekonomik, kültürel ve siyasi yönden gelişeceğini düşünüyorum” diyen Mutluer, referandumda ‘hayır’ çıkacağına gönülden inandığını belirtti. Kongreyi izlemeye CHP İl Başkanı Mustafa Aras, Eğitim-İş İl Başkanı Ersin Özbey ve Atatürkçü Düşünce Derneği İl Başkanı Ali Kemal Özkan da katıldı. Perinçek kürsüden katılımcılara seslendi. “AKP’nin sonbaharı, Türkiye’nin ilkbaharıdır” diyen Perinçek, referandum sürecine ilişkin şöyle konuştu: ‘TÜRKİYE ATLANTİK ZİNCİRLERİNİ KIRIYOR’ Türkiye’nin 1980’de başlayan borçlanma ve bölünme dönemi, 2014 baharında Silivri duvarlarının yıkılmasıyla son buldu. Yıkılan o duvarları Kenan Evrenler, Turgut Özallar, Tansu Çillerler, Fetullah Gülenler ve Tayyip Erdoğanlar örmüştü. Borç almanın faizi, bölünmeyi kabul etmekti. Türkiye, önce bölünmeyi reddetti. PKK’yı hendeklere gömdü. FETÖ’yü devlet ve toplum içinden temizliyor ve Fırat Kalkanı Harekâtı’yla ABD Koridoru’na girdi. Ordumuz, orada da başarılar kazanarak hedefe ilerliyor. Lamı cimi yok, Yobaz Terör Örgütü ve Bölücü Terör Örgütü bastı- Erturul Yalçnbayr recin Perinçek: Bu sü tan Va , si yükselen parti Vatan l y 16 20 Partisi’dir. ’de 17 20 . Partisi yl oldu arak an zl h ç bu süre . devam ediyor rılacak. Özetle Türkiye, Atlantik zincirlerini kırıyor ve Avrasya’daki bağımsız, başı dik konumuna yerleşiyor. SÜRECİN YÜKSELEN YILDIZI Bu sürecin yükselen partisi, Vatan Partisi’dir. 2016 yılı Vatan Partisi yılı oldu. 2017’de bu süreç hızlanarak devam ediyor. Diyarbakır’da ve diğer Güneydoğu il ve ilçelerimizde Parti örgütlerimiz yenileniyor ve halka önderlik edecek yeteneğe kavuşuyor. Özellikle AKP’den ve HDP’den katılan halk önderleriyle güçlü örgütler kuruyoruz. Kars’ta ve çevresinde Vatan Partisi bu kez iktidar yürüyüşünü özellikle MHP’den katılan halk önderleriyle sürdürüyor. Yalnız MHP’den değil, CHP, AKP, Sol örgütler ve her kesimden öncüler Vatan Partisi’nde işbaşı yapıyorlar. İktidar yürüyüşü dememizin nedeni bu. Vatan Partisi, Türkiye’nin makus talihini yenme mücadelesinde öne çıkmıştır. UMUT VE ÇÖZÜM YILLARI Türkiye, umut yıllarına girmektedir, çözüm yıllarına girmektedir. Bu süreç Türkiye’nin birikimi ve dinamikleri sayesinde AKP iktidarının son yıllarında başladı. Ama artık AKP iktidarına sığmayan bir yere gelmiştir. Türkiye AKP iktidarını artık sırtında taşımayacaktır. Bütün olgular bunu gösteriyor. Ve bu olayın farkında olan yalnız bizler değiliz. AKP yönetimi de kendileri için sonbaharın geldiğini görüyorlar. Onların sonbaharı, Türkiye’nin ilkbaharıdır. Gerçekler böyleyken AKP muhalifleri içinde umutsuz ve karamsar bir kesim var. Halk Oylaması koşullarında da bunu görüyoruz. Etnik grup ve mezhep siyasetine bağlananlar, Vatan Savaşının açtığı ufukları göremiyorlar. Göremezler, çünkü işte o mezhep ve etnik grup siyaseti gözlerine perde indirmiş bulunuyor. O perdeyi şimdi Vatan Partisi kaldırmaktadır. Artık herkes başını kaldıracak ve güneşin doğduğunu görecektir. AKP’den kurtulma sürecine girerken, AKP de iktidar yükünün altında ezilmekten kurtulacak. Bir kez daha vurguluyoruz: Bütün veriler ve olgular göstermektedir ki, Halk Oylamasını Hayır kazanacak ve bu sonuç Evet diyenler için de bir ferahlama kaynağıdır. İKTİDAR DÖNEMİNİN EŞİĞİ Seçim ne zaman yapılırsa yapılsın, artık AKP devri bitmiştir. Önümüzdeki TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimini AKP kazanamayacak, millet kazanacak. Artık AKP’ye muhalefet dönemi bitmiştir. Türkiye’nin millî güçleri için iktidar döneminin eşiğindeyiz. Herkesi kucaklayacağız. Kollarımız, bütün milleti kucaklayacak kadar geniştir. Ve yüreğimizde bütün vatandaşlarımız için yer var.” AKP’NİN KURTULUŞU MHP’DEN VATAN’A KATILDI Şurada 16 Nisan’a iki ay bile kalmadı. O akşam Türkiye’nin güneşi doğacak. Hayır oyları, Türkiye’nin önünü açacak. Hatta Hayır oyları AKP için de kurtarıcıdır. Türkiye Kongreden önce eski MHP’li Kars Belediye Başkanı Tuncay Mutluer, Vatan Partisi’ne üye oldu. İl yönetimine adaylığını koyan Mutluer, Vatan Partisi Kars İl Başkanı seçildi. ‘HAYIR’ DALGASI yayılıyor Hiç kimseye bu kadar yetki VERİLEMEZ AKP kurucularından eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, referandum sürecine ilişkin Aydınlık’a konuştu. Etkin ve verimli parlamentonun önemine dikkat çeken Yalçınbayır, AKP tabanının “hayır”a ikna edilmesi için yapılması gerekenleri şöyle anlattı: “Bu süreçte çok tahminler yapılacaktır. Ama bu süreç halka demokratik haklarını, insan haklarını ve ülkenin kötü yönetildiğini anlatmaktan geçer. Bunu yapmak lazım. Ben istatistiklere, sonuçlara değil de halkın bu konuda bilgilendirilmesine ve halkın kararına etki edilmesine taraftarım. Bunları yapmak, çalışmak lazım. Herkes en yakınından başlamak suretiyle gelecek olan tehlikeleri, riskleri, tehditleri anlatmalıdır. Hiçbir kimseye bu kadar yetki verilmez. Devletin kuruluş felsefesi belli. İnsanların temel hak ve özgürlüklerinin vardığı seviye belli. Türkiye maalesef bu temel hak ve özgürlükler bakımından dünyada giderek son sıralara doğru yol alıyor. Bu gidişe dur demek lazım. Bu gidişe dur diyecek olan etkin, verimli parlamentodur. Parlamento daha etkisizleştiriliyor, verimi azaltılıyor, kuvvetler arasındaki denge ve denetim kalkıyor. Denetimin olmadığı, katılımın, katlanmanın olmadığı bir yerde giderek otoriterleşme olur. Türkiye’de de otoriterleşmenin somut örneklerini tüm insan hakları bakımından görüyoruz. Bunu, özellikle insanlara anlatmak gerekiyor.” CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Hayır kampanyasında siyasi kimlikleri bir kenara bırakıp vatan götevinde birleşmek gerektiğini söyledi. İstanbul Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nde dün düzenlenen ‘Hayır’ buluşmasında konuşan Baykal, “Burada siyasi parti toplantısı yapmıyoruz. Elbette burada hepimizin bir siyasi parti kimliği vardır. Biz vatan görevi yapmak için buradayız” dedi. CHP istanbul İl Başkanı Cemal Canpolat da parti flamalarını bir kenara bıraktıklarını belirterek “Bu yarış CHP ile AKP arasındaki yarış değil. Bu ülkede milliyetçilere, gerçek milliyetçilere, gerçek vatanseverlere, gerçek dindarlara ihtiyaç var” diye konuştu. İstiklal Marşı ile başlatılan toplantı sırasında salondan sık sık ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ sloganları atıldı. CHP Zeytinburnu İlçe Başkanı Metin Doğan, “Türkiye’nin dört bir yanında yanmakta olan hayır ateşini bugün burada da yakıyoruz. Hayırlı olsun” dedi. ‘OLDU BİTTİYE GETİRMEK İSTEDİLER’ Türkiye’nin birden bire anayasa krizi içine çekildiğini vurgulayan Deniz Baykal, şunları söyledi: Bu anayasanın anlatılmasına izin vermek istemediler. Meclis televizyonu kapatılarak oldu bittiye getirilmek istendi. Bu taslağı olduğu bittiye getirmenin nedeni malına güvenememektir. ‘GÜÇLÜ DEVLETLERİN İSTEĞİ’ Toplumda Anayasaya hayır dalgası olduğunu belirten Baykal, “Toplumun her yerinden, çoban ateşleri gibi kendiğlinden talimatsız yönlendirmesiz, sosyal medyada, sokakta, kahvede insanlar buna evet diyemeyiz diyerek tepki koymaya başladılar. Aşağıdan yukarıya, tepeden inme değil. Kimsenin talimatı olmadan kendiliğinden ortaya çıkan gerçek bir halk tep- kisidir bu. Yürekten geliyor yürekten!” dedi. “Türkiye Cumhuryeti kurulmadan önce Meclis vardı” diyen Baykal konuşmasını şöyle sürdürdü: “Zafer ondan sonradır... Bizim tarihimizin temelinde bu yatıyor. Bu bizim siyasi kutsalımızdır. Devleti yönetenler hata yapar... Eğer Başkanlık rejimi olsaydı bugün Türkiye’nin Amerika’nın kontrolünde Ortadoğu üssü haline getirilmiş olacaktı. Güçlü devletler karşılarında tek adam isterler. Çünkü tek adamı ikna etmek, kontrol etmek kolaydır... Yüzde 51’le seçilen yüzde 100’ü tek başına feshediyor. İktidarın odağı Meclis’ten çıkacak Beştepe’ye kayacak.” ‘Yandaş çocuklarına vekillik yolu’ CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, yeni anayasa değişikli paketinde seçilme yaşının 18’e düşürülmesi durumunda gariban çocuklarının değil yandaş çocuklarının vekil olacağını belirtti. İznik’te konuşan İnce, yeni anayasa paketinde milletvekili sayısının 600’e çıkarılması, seçilme yaşının da 18’e düşürülmesini eleştirerek, “Bir kere bu sayıya 200 trilyon TL fazla para vereceğiz. Sadece bu gerekçe bile hayır demeye yeterli” dedi. İnce şöyle devam etti: Yıllarca öğretmenlik yaptım. Yetiştirdiğim çocuklar kaymakam, mühendis, doktor oldu. Ben isterim, onların genç yaşta vekil olmasını. Elinizi vicdanınıza koyun, 18 yaşındaki genç lise son sınıf öğrencisidir. Ağır vasıta kullanma, otobüs kullanma hakkı yok. Milletvekili olsun mu? Vallahi olsun Billahi olsun, itirazım yok. Ama İznik’teki Mehmet amcanın çocuğu mu olacak, yoksa genel başkanlarının arkadaşlarının çocukları mı olacak milletvekili. Tabiki onlar olacak. Bir de askerlikten muaf olacak. Garibanın çocuğu Cudi’de, Gabar’da, El Bab’da şehit olacak. Genel başkanlarının arkadaşlarının çocukları 18 yaşında mebus olacak. 18 bin TL de maaş alacak. Ey aziz milletim ne ekersen onu biçersin. Akif Hamzaçebi ‘Çift başlılık’ propaganda TBMM Başkanvekili CHP’li Akif Hamzaçebi, parlamenter sistemde Cumhurbaşkanının denge unsuru olduğunu ve tarafsızlık özelliğini hatırlatarak “Çift başlılık diye bir şey söz konusu değil” dedi. Hamzaçebi, Beykoz’da doğu Karadenizliler Derneğini ziyaret ederek, 16 Nisan’da yapılacak anayasa referandumu hakkında değerlendirmelerde bulundu. “Türkiye’nin parlamenter sistem geleneği var. Türkiye, bugüne kadar parlamenter sistemde bir sorun mu yaşadı?” diyen Hamzaçebi, şöyle devam etti: Şimdi tartışılan, Türkiye bugüne kadar alıştığı sistemi değiştirsin mi? İki başlı deniliyor. Şu anda iki başlı bir yönetim yok. Her parlamenter sistemle yönetilen ülkede Cumhurbaşkanı vardır, Başbakan vardır. Fransa hariç, bütün Avrupa ülkelerinde parlamenter sistem vardır. Parlamenter sistemde Cumhurbaşkanı denge unsurudur, kriz çözer. En önemli özelliği de tarafsız olmasıdır. Çift başlılık diye bir şey söz konusu değil. “Cumhurbaşkanlığı sistemi deniliyor ama bunun adı başkanlık sistemidir” görüşünü savunan Hamzaçebi Amerika’daki sistemde gücün dengeli dağıldığını ve bir kontrol mekanizması olduğunu hatırlattı. Hamzaçebi, Türkiye’de önerilen sistemde ise bunların olmadığını aksine başkanın meclisi feshedebildiğini vurguladı. Naci Abal Bakan ‘hayır’ı yasakladı MALİYE Bakanı Naci Ağbal, Adana’da AKP’lilere seslendi. Türkiye’nin çok önemli bir referanduma gittiğini belirten Ağbal, “Bizim defterimizde 16 Nisan’a kadar hayır yok. Bütün cümlelerimizin başı da evet, sonu da evet, ortası da evet olacak inşallah” dedi. 10 19 ŞUBAT 2017, PAZAR ARALIK HAZIRLAYAN: BORA TORAN halklailiskiler@aydinlikgazete.com İsmet ÖZÇELİK Zarrab dosyası ve Suriye T ürkiye’nin Suriye politikasında istikrarsızlık sürüyor. Tam “doğru yoldayız” derken birdenbire tam tersi bir açıklama geliyor. Bir bakıyorsunuz, “Biz Suriye’ye Esad’ı devirmek için girdik” deniyor, ertesi günü düzeltiliyor. Moskova’da mutabakat sağlanmıştı. Rusya, Türkiye, İran birlikte bölge sorunlarına el koyma kararı almıştı. Etkisi hemen görüldü. Suriye’de barış umudu doğdu. ABD, İsrail telaşlandı. TRUMP SONRASI ABD’de Trump’un Başkan olması sonrası yine dans başladı. ABD’lilerin biri gidiyor, biri geliyor. CIA Başkanı Mike Pompeo ilk ziyaretini Türkiye’ye yaptı. Önceki gün de ABD Genelkurmay Başkanı Dunford Türkiye’deydi. Ankara’ya bile gelmedi. Genelkurmay Başkanı Akar’ı İncirlik’e davet etti. Bana göre hiç hoş olmadı. Kapalı kapılar arkasında pazarlıklar sürüyor. Konunun uzmanı emekli generaller ve diplomatlar, “Yaşananlar Türkiye’nin hayrına değil” uyarısı yaptılar. Geçmişteki tecrübelerini sıraladılar. TERS AÇIKLAMALAR Rusya, Türkiye, İran işbirliğine “ihanet” işaretleri var. “Moskova Mutabakatı”na ve Astana’da varılan anlaşmaya ters açıklamalar yapılıyor. ABD “güvenli bölge” yi gündeme getirdi.Tabi uçuşlara da yasak olacak. 1991 1. Körfez Savaşı sonrasındaki Irak’ı bölen “36. Paralelin üstü” modelinin aynısı. Yapılan açıklamalara bakılırsa ABD önerisine yatılmış durumda. Güvenli bölge için “milli ordu” bile düşünülmüş. PERS MİLLİYETÇİLİĞİ Bu arada, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik, Fırat’ın doğusunu PKK/PYD’ye tahsis etmiş görünüyor. New York Times’e yaptığı açıklama ortada. İş bununla da bitmiyor. “Pers milliyetçiliği” uyarısı da yapıldı. İran’a karşı Sünni ittifakı arayışları var. Plan İsrail’in. ABD de destekliyor. Öyle görünüyor ki önümüzdeki günlerde yeni gelişmeler yaşanacak. Bir askeri uzman uyardı. “Roma’da NATO toplantısında ekrana yansıtılan BOP haritasına bak. Her şeyi anlarsın” dedi. Belli ki Türkiye’yi de bölen harita ABD için hâlâ yürürlükte. ABD ZARRAB’I NİYE ÖPTÜ Şehitleri ‘evet’e ALET EDiYOR Erdoğan, bir kez daha ‘hayır’ oyu verecek yurttaşları terör örgütleriyle yan yana göstermeye çalıştı. Kahraman şehit polisimiz Fethi Sekin’i öldürenlerin de ‘hayır’ dediğini iddia etti CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, ‘toplu açılış töreni’ adı altında Elazığ’da referandum mitingi yaptı. İzmir Adliyesi’ne düzenlenen terör saldırısında kahramanca çarpışarak şehit düşen polis Fethi Sekin’i propagandasına alet eden Erdoğan, ülkenin askerini, polisini ve sivil vatandaşlarını şehit edenlerin de “hayır” dediğini iddia etti. Erdoğan, “Onlarla beraber yürüyenler var mı, var. Onlarla beraber yürüyenlerin karşısında işte gakkoşlar var. İnşallah şu kalan sürede durmak yok” dedi. Vatandaşlara, 16 Nisan’a giden süreçte eş, dost, akraba ve komşuları arama, gerekirse kapı kapı gezerek onlara cumhurbaşkanlığı sistemini anlatma tavsiyesi veren Erdoğan, “Bu bayrağın dışında bir bayrak asla tanımıyoruz. Ülkemde birileri paçavralar çıkarabilir. İşte o paçavralar, 16 Nisan’a ne diyor ‘Hayır’ diyor” ifadesini kullandı. cuttu... Yasama organı ortadan kalkmıyor. Parlamento yine yerinde, hiçbiri diğerine bağlanmıyor, sadece görev tanımları yeniden yapılıyor.” SİSTEMİN ADINI DEĞİŞTİRDİ TARAFSIZLIK KİŞİLİĞE AYKIRI “Partili cumhurbaşkanlığı sistemi” adını değiştirerek “Bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” dedi. Sistemi savunmaya çalışan Erdoğan şöyle konuştu: “Her şeyden önce Türkiye’de rejim değişmiyor, değişen sadece yönetim sistemidir. 1923’te ilan edilen Cumhuriyetimizi inşallah ilelebet yaşatacağız. Yönetim sistemi tartışmalarımızın tarihi Cumhuriyetimiz’den eskidir. Mesela Meclis, başbakan, bakanlar kurulu ve daha pek çok kurulumuz farklı isimlerle Cumhuriyet öncesinde de mev- Tarafsızlık tartışmasıyla ilgili de Erdoğan, “Cumhurbaşkanı adayı olacaksın, kurucusu olduğun partiden ilişiğin kesiliyor. Neymiş, o tarafsızlığı getirirmiş. Bir insanın karakterinde tarafsız olmak diye bir şey olur mu? Olmaz. Gerçekçi olmak lazım. Şimdi bu da düzeltiliyor” dedi. Erdoğan, “16 Nisan’da sandık başına gidip oylayacağımız bu değişikliğe inşallah Elaziz’den rekor düzeyde bir destek bekliyorum. Hazır mıyız? Maşallah, gadanızı alsın inşallah” ifadelerini kullandı. Tayyip Erdoan ‘Hayır’ diyenler Kandil’le aynı CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Elazığ’ın ardından Malatya’ya geçti. Devlet imkanlarıyla ikinci mitingini düzenleyen Erdoğan, “Kandil’dekiler hayır diyor. Bunlar da aynısını söylüyor” dedi. Erdoğan şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanlığı sistemi meselesi, basit bir tercihin veya şahsi bir ihtirasın ürünü değildir. Bunun arkasında yüzlerce yıllık bir birikim, çekilmiş acılar, yaşanmış tecrübeler vardır. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, Türkiye’nin son çeyrek yüzyılı dahi bu ihtiyacı tüm açıklığıyla göstermeye yetecektir. ‘Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz’ derler. Biz aynı delikten değil iki, 20 defa ısırıldık. Yine de bazıları gereken dersi çıkarmadı, çıkarmıyor.” Bölgede bunlar olurken ilginç bir gelişme yaşandı. New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara, çıkar çatışması iddiasıyla bazı avukatlarının Sarraf’ı savunamayacağını söylemişti. Mahkemeye itiraz etmişti. Mahkeme aylardır bu konuda suskundu. Hakim Richard Berman, itirazla ilgili kararını nihayet açıkladı. Mahkemeden ilk kez Zarrab’ın lehine bir karar çıktı. Bu kararın iktidarın Suriye ile ilgili tutum değişikliği ve PYD konusunda yapılan yumuşak açıklamalarla eş zamanlı olması dikkat çekti. NEW YORK GÜNEY BÖLGE MAHKEMESİ Amerika’yı yakından tanıyanlar, ABD’nin “devlet olarak kullanacağı” tüm davaların New York Güney Bölge Mahkemesi’nde açıldığını bilir. Reza Zarrab davasının görüleceği mahkeme açıklandığında da buna işaret edilmişti. Eski AKP milletvekili Emin Şirin de bir sohbetimizde, davanın konusundan çok davanın görüleceği mahkemeye vurgu yapmıştı. Şimdi mahkemenin “önemi” daha iyi anlaşılıyor. ZARRAB AKP İÇİN NİYE BU KADAR ÖNEMLİ Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi için ABD’ye gitti. Biz Bozdağ’ın Gülen için baskı yapacağını düşünmüştük. Ama nedense yaptığı görüşmelerin önemli bölümünü Reza Zarrab oluşturmuş. “Reza Zarrab’ı Türkiye’ye verin” talebinde bulunmuş. Diğer yetkililerin ABD temaslarında da bu konu gündemin önemli başlıkları arasında yer almış. İnsan merak ediyor. AKP için Zarrab niye bu kadar önemli? ZAMANLAMA MANİDAR! Gelen bilgiler Reza Zarrab’ın daha Türkiye’den gitmeden FBI’a her şeyi anlattığı yönünde. Bu bilgilerin mahkemede mi yoksa başka bir yerde mi kullanılacağı konusu hep tartışıldı. “Bu bilgilerle Türkiye’ye şantaj yapılacak” iddiaları ortaya atıldı. Zamanlama manidar! Fethi Sekin Tehdit savuran savcı MERCEK ALTINDA Cevdet Kayafolu CUMHURYET Basavcs Ramazan Solmaz, Antalya Cumhuriyet Basavcvekili Cevdet Kayafolu’nun sosyal medya hesabndan referandumda hayr oyu kullanacaklarn PKK’ya destek olaca yönündeki paylamn, HSYK’nn deerlendireceini açklad. Antalya Baro Bakan Polat Balkan ise HSYK’ya bavuracaklarn söyledi. Antalya Cumhuriyet Basavcl’nda idari ve güvenlik konularyla ilgili Basavcvekili olarak görev yapan Cevdet Kayafolu’nun twitter hesabndan yapt “PKK anayasa referandumunda ‘hayr’ çars yapm. Sandkta ‘hayr’ diyecek olanlar PKK ile ayn muameleyi göze alyorlar demektir. Küsmece yok” paylamlar tepki çekti. Sosyal medyada eletiri konusu olan paylamn gazetelerde haber olduunu belirten Basavc Solmaz, “Nedir ne deildir bilmiyorum. Onunla ilgili olarak herhangi bir teyit de yapma imkanmz olmad için önce Ramazan Solmaz bir konunun deerlendirmesini yapmak lazm. O anlamda, onunla ilgili de zaten HSYK deerlendirir. ddia ne kadar doru, iddia gerçek mi deil mi, hesap doru mu, fake hesap m” diye konutu. KABUL EDİLEMEZ Antalya Baro Bakan Polat Balkan ise öncelikle hiçbir hukukçunun bu bak açsn asla kabul edemeyeceini söyledi. Balkan, “Basavcvekili hakknda derhal HSYK tarafndan bir inceleme balatlmas gerekiyor. Bu konuyla ilgili hazrlklara baladk ve pazartesi günü HSYK’ya bavurumuzu yapacaz. Halk kin ve dümanla tahrik etmek. Çünkü kendisi gibi düünmeyene tahammülü olmayan, dümanlatran bir anlayn ürünü” dedi. CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara da konuyla ilgili yapt açklamada, “Adaleti tesis etme makamnda olanlarn vatanda tehdit ediyor olmas kabul edilemez” dedi. TGB’den Doğu’da kampanya kararı TÜRKİYE Gençlik Birliği(TGB) Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ziyaretleri kapsamında Gaziantep’e gitti. “Bölge Eğitim Kampı”nda çevre illerden gelen il yöneticileriyle biraraya gelen Cengiz, bir basın toplantısı düzenleyerek referandum sürecine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Van’da, Siirt’te, Gaziantep’te, Diyarbakır’da, Elazığ’da, Şanlıurfa’da, Bayburt’ta ve daha pek çok yerde toplantılar yaptık. Halkoylaması sürecinde; birliğin kazanması için, teröre karşı çözümün kazanması için çalışıyoruz. TGB olarak, terörün sıkıntılarını en fazla çeken bölgede örgütlenme atağı başlattık. Türkiye’nin birliği ve bağımsızlığı için vatansever gençliği, Atatürk Gençliği’ni bir araya getiriyoruz. Şimdi görevimiz, tüm gençliği Türkiye’nin hayrına bir mücadeleye sevk etmek. Memleketin bütün hayırlı gençlerini, hiçbir ayrım yapmadan, sağ-sol demeden, şu partiden bu partiden diye ayırmadan göreve davet ediyoruz. Türkiye’yi Amerikan güdümlü terör saldırılarından kurtarma ve içinde bulunduğu ekonomik bunalımdan çıkarma görevine... İşte bu yüzden halk oylamasında hayır diyoruz.” ‘TERÖRÜ %51 İLE Mİ ÇÖZECEĞİZ?’ Başkanlık sisteminin bir dayatma olduğunu belirten Cengiz, “Bu sistem Türkiye’nin sorunlarını çözmeyecek. Tam tersine sorunların çözümünde bir tıkaç vazifesi görecek. Terörü Türkiye’nin yüzde kaçıyla çözeriz? Terörü Türkiye’nin %51’i ile mi çözeceğiz? Terörü Türkiye’nin %100’ü ile çözeceğiz. Devletin olanaklarını, milletin olanaklarını seferber ederek aşacağız” ifadelerini kullandı. ‘EVET DİYENLERİ İTMEYECEĞİZ’ Önümüzde iki aylık bir maraton var. Biz bu maratonda hayır bayrağıyla koşacağız, ancak evet diyenlere dirsek atmayacağız. Evet diyenleri itmeyeceğiz. Evet diyenlere hain demeyeceğiz, alçak demeyeceğiz, hakaret etmeyeceğiz. Bize dense bile biz demeyeceğiz. Çünkü bu gerçekliği yansıtmıyor. Bizim görevimiz bu maratonu temiz oyunla koşmaktır. Bu koşunun sonunda vatanseverliğin ipi göğüsleyeceğinden eminiz.’’ Hatadan dönene kadar buradayız ESKİŞEHİR’de askeri okulların açılmasına yönelik başlatılan nöbetin beşincisi dün yapıldı. Çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi partinin katılımıyla yapılan nöbette basın açıklamasını Türkiye Gençlik Birliği Eskişehir İl Başkanı Furkan Kaplan yaptı. Kaplan şunları söyledi: Türkiye bugün 2. Kurtuluş Savaşı’nı veriyor. PKK ile mücadele, FETÖ ile mücadele, Fırat Kalkanı operasyonları, IŞİD’le mücadele; bunların hepsi tek bir noktaya çıkıyor, o da Vatan Savaşı... İşte bu koşullarda hükümet büyük bir yanlışın içindedir. Bir ülke düşünün ki kahraman yetiştiren okullarını kapatsın. Tıp fakülteleri kapatılırsa, insanlar birer birer ölür. Askeri okullar kapatılırsa bir millet ölür. Askere düşmanlık, düşmana askerliktir. Hükümeti ve diğer yetkilileri derhal bu hatadan dönmeye çağırıyoruz. Türk milletinin, Mehmetçiğin karşısında değil, yanında olun. Bu hatadan dönülene dek burada vatan nöbetimizi sürdüreceğiz.” 11 19 ŞUBAT 2017, PAZAR halklailiskiler@aydinlikgazete.com HAZIRLAYAN: EMİNE DÖLEK MAVİ VATAN AMİRAL Cem GÜRDENİZ gurdenizcem@gmail.com 1 ton bomba! Viranşehir’de PKK’nın 1 ton patlayıcıyla yaptığı saldırının yarattığı tahribat gün ağarınca ortaya çıktı 1’i çocuk 2 kişinin şehit olduğu saldırının ardından harabeye dönen binalara Türk bayrağı asıldı Denizcileşme Merkezleri yaygınlaştırılmalıdır “Türk insanı çocukluktan itibaren denizciliğe teşvik edilmeli, deniz korkusunu sevgiye ve tutkuya dönüştürmek için devlet desteği ile yüzme öğretilmeli; Türkiye genelinde ilköğretim çağından itibaren okullarda denizcilik bilinci aşılanmasına yönelik müfredat düzenlemesi yapılmalı, su sporları ve yelkencilik faaliyetleri geliştirilmelidir.” 2015 yılında Kırmızıkedi yayınevinden çıkardığım ‘’Mavi Uygarlık: Türkiye Denizcileşmelidir’’ isimli kitabımda vurgu yaptığım bu paragrafı hayata geçirmek için, Türkiye çapında ‘’Denizcileşme Merkezleri’’ kurulması gerektiğinin altını çizmiştim. Bu güzel deniz ülkesinde binlerce dernek, vakıf, birlik vb. olmasına rağmen Türk çocuklarının denizcileşmesine yönelik herhangi bir sivil toplum örgütü maalesef yok. Yelken, yüzme, kürek kulüpleri ile izcilik faaliyetleri denizcileşmeye destek olmakla birlikte, bütüncül çerçevede denizcilik kültürünün özellikle alt gelir seviyesindeki aile çocuklarına verilmesinde etkin rol oynamıyor. DENİZDE BOĞULMAK KADER Mİ? Ş anlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde hakim ve savcı ailelerinin yaşadağı lojmana önceki akşam düzenlenen, 1’i çocuk 2 kişinin hayatını kaybettiği 17 yurttaşımızın da yaralandığı saldırının izleri gün ağarınca ortaya çıktı. Saldırıda 1 ton bomba yüklü araç kullanıldığı tespit edildi. Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna saldırıyı PKK’nın yaptığını açıkladı. METAL PARÇALARLA GÜÇLENDİRMİŞLER Saldırının yarattığı tahribat gün ağarınca ortaya çıktı. Hedef alınan lojman binaları dahil 20’den fazla apartmanda hasar oluştu, yaklaşık 30 araç kullanılamaz hale geldi. Olay yeri inceleme ekipleri çalışmalarına saatlerce devam ederken brandayla kapatılan apartmanlara Türk bayrakları asıldı. Öte yan- dan hastanelerdeki yoğunluk nedeniyle belediye hoparlörlerinden anons yapılarak, izinli ya da mesaisi biten doktor ve sağlık görevlileri hastanelere çağırıldı. Olay yerinde yapılan ilk incelemede araçta 1 ton gübre, gliserin ve metal parçalar ile güçlendirilmiş TNT patlayıcı kullanıldığı saptandı. Aracın çalıntı olduğu da belirlendi. Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, saldırıda zarar gören ev ve işyerlerinin tespit çalışmalarına başlandığını, yurttaşların zararının karşılanacağını açıkladı. ARAÇ, MARDİN MAZIDAĞI’NDAN İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, saldırıya ilişkin olay yerinde ‘Vatan sağolsun’ diye haykırdı Mukadddes Günak bilgi aldıktan sonra adliyeyi ziyaret etti. Burada yetkililerle bir süre görüşen bakanlar, çıkışta basın toplantısı düzenledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, saldırıda 2 kişinin şehit oldu- Gazeteciliğe sığındı SALDIRIDA şehit olan 11 yaşındaki Ahmet Oktay Günak’ın annesi Mukadddes Günak, “Oğlum cennetlik, onlar kendini düşünsün” dedi. Viranşehir’deki saldırıda hayatını kaybeden Ahmet Oktay Günak’ın ailesi, otopsisi tamamlanan çocuklarının cenazesini Şanlıurfa Adli Tıp Kurumundan aldı. Adli Tıp Kurumu önünde Kürtçe ve Türkçe ağıtlar yakıldı. “Vatan sağolsun” diyerek sık sık haykıran anne 26 yaşındaki Mukkaddes Günak, “İki çocuğum daha var. Ben onları da şehit veririm. Gönülleri hoş olmasın. Ateş burama düştü. İnşallah onlara da ateş düşer” diyerek gözyaşı döktü. ğunu, 11 kişinin ise hastanelerdeki tedavilerinin devam ettiğini açıkladı. Soylu, yaralılardan 1 bekçi ve Viranşehir Başsavcısı’nın hakim olan eşinin yoğun bakımda olduğunu belirterek, patlatılan bombalı aracın Mardin’in Mazıdağı İlçesi’nden geldiğini belirlediklerini kaydetti. Bakan Soylu saldırının ardından 26 kişinin gözaltına alındığını bildirdi. FETÖ soruturmas kapsamnda aranan eski hakim Dursun Ali Gündodu ile savclar Adnan Çimen ve Sadrettin Sarkaya stanbul’da yakaland. Hidayet Karaca FETULLAHÇI Terör Örgütü (FETÖ) çatı davasında, sanıklardan eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca savunmasını tamamladı. Aralarında Fetullah Gülen’in de yer aldığı 73 sanıklı davanın Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmasına tutuklu sanıklar Hidayet Karaca ile Dilaver Azim, Kazım Avcı, Alaeddin Kaya, Ali Çelik, Abdülkadir Aksoy ve İlhan İşbilen ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. GÜLERCE’YE SORU Karaca, tutuklanmasının üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen suçlamaya ilişkin somut delillerin ortaya konulamadığını iddia ederek gazeteci olduğunu savundu. FETÖ adında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmadığını öne süren Karaca, tutuklandıktan bir yıl sonra Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu kararları ile “Gülen hareketinin” “Fetullahçı Terör Örgütü” ilan edildiğini kaydetti. Eğitim faaliyetleri dolayısıyla geçmişte “Gülen hareketini” takdir ettiğini belirten Hidayet Karaca, önceki duruşmada Hüseyin Gülerce ve Latif Erdoğan’ın dinlendiğini anımsatarak, “Tanıklardan bazıları askeriye için personel yetiştirdiğini, bir diğeri ise Türkiye genelinde konferanslar verdiğini söyledi. 10 yaşından beri (cemaatin) içinde olduğunu söylüyor. En sonunda da ‘Böyle oldu’ deyip, uzak kalıyor. Ya o süreçte suç işlenmişse ne olacak?” diye sordu. KORU VE ÜÇOK DİNLENECEK Duruşmada, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, “KPSS davası”, “MİT tırlarının durdurulması davası” ve “17/25 Aralık kumpas davalarının” dosyalarının istenmesine ve yazar Fehmi Koru ile eski Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok’un tanık olarak dinlenmesine karar verildi. Gelecek duruşma 27-31 Mart tarihlerinde yapılacak. Savc Sadrettin Sarkaya Hakim Dursun Ali Gündodu Yurtdışına kaçacaklardı! FETÖ’ye yönelik soruşturma kapsamında önceki gece yakalanarak gözaltına alınan firari eski hakim Dursun Ali Gündoğdu ile eski savcılar Adnan Çimen ve Sadrettin Sarıkaya için iki gün ek gözaltı süresi verildi. Gözaltına alınan hakim ve savcıların bir süredir takip altında oldukları, yakın zamanda yurt dışına kaçaklarının belirlenmesi üzerine operasyon yapıldığı öğrenildi. Kaçak hakim ve savcıların yakalanmamak için hiçbir şekilde telefon kullanmadıkları belirtildi. Meslekten ihraç edilen eski hakim Dursun Ali Gündoğdu ile Hakan Fidan’ı 7 Şubat 2012 tarihinde ifadeye çağıran firari savcı Sadrettin Sarıkaya, Kayaşehir’de saklandıkları eve düzenlenen operasyonla yakalanarak gözaltına alınmıştı. Firari savcı Adnan Çimen’de aynı saatlerde Bakırköy’de düzenlenen operasyonla sokakta yürürken yakalanmıştı. Dursun Ali Gündoğdu ile Sadrettin Sarıkaya’nın yakalandığı evde bulunan iki boş pasaport, başka şahıslara ait nüfus cüzdanları, internet bağlantısını sağlayan aparatlar, CD ve usb cihazlarına el konuldu. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücüdele Şube Müdürlüğü’nde tutulan Dursun Ali Gündoğdu, Sadrettin Sarıkaya ve Adnan Çimen için iki gün ek gözaltı süresi verdi. Gündoğdu, Sarıkaya ve Çimen’in, haklarında Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde süren dava kapsamında, SEGBİS ile sorguları yapılmak üzere Pazartesi sabahı Bakırköy Adalet Sarayı’na çıkarılmaları bekleniyor. Gündoğdu ve Sarıkaya’nın yakalandığı evi kiralayan Erol Yılmaz İrfanoğlu’nun da gözaltına alındığı öğrenildi. İhraç edilen hakim Gündoğdu ile savcılar Sarıkaya ve Çimen, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner tarafından hazırlanan iddianamede, “Selam Tevhid’de Kumpas” davasının firari sanıkları olarak aranıyordu. Sanıkların yargılandığı bu dava, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde sürüyor. Savc Sadrettin Sarkaya Ülkemizde her sene bine yakın genç ve çocuk yüzme bilmediğinden boğularak ölüyor. Geçtim Anadolu’yu, İstanbul’da milyonlarca çocuk, değil hayatında bir kez gemiye binmek, denizi görmeden yaşayabiliyor. Özellikle alt ve orta gelir düzeyindeki ailelerin çocuk ve gençlerini hedef alarak onları denizle buluşturmamız ve temel denizcilik kültürünü aktarmamız gerekiyor. İşte bu vizyon paralelinde Sarıyer Belediyesi ile müştereken Sarıyer Denizcileşme Merkezi (SDM) Projesini başlattık. Denizcilik Kültürü’nü çocuk ve gençlere aktarmak ve yaygınlaştırmak için uygulama ve eğitimlerin tamamen ücretsiz olarak verileceği “Denizcileşme Merkezi” 9 Aralık 2016 tarihinde kuruldu. Bu projenin siyaset üstü bir devlet projesi olması gerektiğini vurgulamakta yarar var. TÜM KIYI BELEDİYELERİNE ÖRNEK OLMALI Gelecekte tüm kıyı şeridimize yayılmasını hedeflediğimiz bu projenin özü aslında dört haftalık süratli denizcileşmeye yönelik üç haftası pratik bir haftası teorik eğitim zincirinden oluşuyor. Önce bir hafta temel yüzme eğitimi. Sonra bir hafta temel kürek ve bir hafta yelken eğitimi. Kursun son haftası ise deniz çevresi ile deniz kültürüne yönelik konferanslar ve gemi/müze gezilerinden oluşuyor. İstanbul Boğazının en uzun sahil şeridi ve nüfusuna sahip Sarıyer’in Denizcileşme Merkezi bu noktada, geleneksel kürekçilik akımını da başlatmaya hazırlanıyor. 1890 yılında İstanbul’da her 30 kişiye bir kürekli sandal düştüğünü de hatırlarsak bu girişimin boğazın unutulmaya yüz tutan bu seçkin geleneğini de sürdürmeye destek olacağı göz ardı edilmemelidir. Önümüzdeki yaz belki de İstanbul Boğazı’nda binler, kürek çekiyor olacak. Ülkemizde, yine pek bilinmedik bir hobi olarak karşımıza çıkan gemi modelciliği de SDM’nin ilgi alanında olacak. Kurulacak gemi modelciliği atölyesinde ücretsiz gemi model kursları verilecek. TAMAMEN GÖNÜLLÜLERE DAYALI GİRİŞİM Sarıyer Belediyesi Denizcileşme Merkezi’nin temelleri tamamı gönüllü olarak denizcilik okullarında okuyan gençler tarafından13 Nisan 2016 tarihinde atıldı. Sarıyer Belediyesinin Büyükdere’de SDM’ye yer tahsis etmesi, Belediyeye ait kapalı yüzme havuzunda yaz döneminde eğitimler için zaman ve yer tahsisinde bulunması, ayrıca kano, can yeleği, kurtarma botu tahsisatı ile iskele inşa ettirmesi çalışmaları hızlandırdı. Son olarak Deniz Kuvvetlerimizin aynı anda 12 gencin temel kürek ve yelken eğitimi görebileceği beş çifte yelkenli filika hibesinde bulunması SDM olanaklarını genişletti. Bu periyotta, SDM’nin resmen açılmamış olmasına rağmen tamamen gönüllü temelde büyük gayretler ile 600’ü aşkın çocuk ve genç kürek kültürü ile buluşturuldu. 2016 Yaz Spor Okulları’nın yüzme branşında 1000 kursiyere, alanında uzman eğitmenler eşliğinde yüzme dersleri verildi. BU GİRİŞİM TÜRKİYE’NİN TÜM KIYILARINA YAYILMALIDIR Bu köşede son 3 yıldır vurguladığım teoriyi bir daha vurgulamak isterim. Türkiye’nin uygarlaşması denizcileşmesi ile doğru orantılıdır. Denizcileşmek için her şeye sahibiz. Yani halk tabiri ile helva yapmak için her şey var. Futbol kulüplerine milyonlar akıtan belediyeler çok daha cüzi finansal la denizcileşme merkezlerini kurabilir. Gençleri denizin ve denizciliğin sonsuz olanaklar sağlayan ortamına çekebilirler. Bu küçük adımlar Anadolu gençliğini denize çekebilir. O gençleri denizcileştirebilir. Denizcileşmeyi başaran Anadolu, daha bağımsız, daha uygar, daha demokratik, daha akılcı, daha bilimsel, daha üretken, daha çalışkan, daha cesur, daha çevreci ve tüm bunların sonucunda daha zengin ve daha mutlu olacaktır. 12 19 ŞUBAT 2017, PAZAR Resimdeki aktör “Oya …” (aktris) Büyük erkek kardefl Kalça kemi€i Parmak yöresi iltihab› Kendisine inan›lan Patl›canl› bir kebap Hasan Sabbah'›n kalesi Ba€›fllama Gümüflün simgesi Piston Yay silah› Arapçada ilk harf Ünlü bir dansöz Tirsibal›€› Büyük, ulu Kufl yuvas› Sergerde Yap›m iflleri ‹stanbul'da bir kule Niçin Bir briç terimi Bir tar›m arac› Yal›yar Yermantar› Yüz, çehre Felsefede bölünmez birlik Numara (k›sa) Mümkün Köy zengini Genifllik Bir tasavvuf flairi ‹stenç Nazl›, cilveli Kötü Aflamas›z asker Tatl› bir besin Damga Geri Büyük ve süslü çad›r Baya€›, kaba biçimde Mutedil ‹lave Bir meyve Güney Afrika plakas› Da€ geçidi Piramitler Cereyan Bir çalg› Alma, kabul etme ABD Basket Ligi Fosil Bir tür kaya bal›€› Kahraman ‹lac›n etki alan› Güzel kokan bir madde ‹srail'in plakas› Yap›t Endonezya plakas› S›v› Sümer su tanr›s› Yüce Hile Bir kan grubu Asansör Giresun'un bir ilçesi Ba€›rsaklar ‹kaz Hastal›€a yakalanm›fl Yaman, zeki Güvenilir Eski karfl›t› Tekerlekli kara tafl›t› Milattan Önce (k›sa) K›rm›z› Takma ad Büyükler, üstler Bay›nd›rl›k Bir Türk toplulu€u Yap› tasar›mc›s› Antalya'da bir flelale Su Adale Bir nota Çölden esen rüzgar Hatay'daki s›rada€lar fiart eki Naz›m Hikmet'in soyad› Ak›mtoplar Çorum'un bir ilçesi Yaflamsal gücün kayb› Burulmufl erkek s›€›r Bir tür domates Sepici Karakter Kan kanseri Ç›plak Fakat Bedava elde edilen fley Akflam yeme€i Arapça ben Deve yavrusu Lityumun simgesi Sodyumun simgesi Kiloamperin simgesi Cezayir sahras›ndaki vahalar dizisi Kuzu sesi Kamer Rize'nin bir ilçesi VATAN - EMEK - NAMUS ŞEFİK HÜSNÜ DEĞMER 03:00 No: 309 s Yap›t s Ba€›rsaklar ‹kaz s Çölden esen rüzgar s fiart eki Naz›m Hikmet'in s Sald›r›, hücum s Fakat Arapça ben s Kuzu sesi s Bir soru eki s 00:30 Dayan Yüreğim Bir tür kaya bal›€› ‹srail'in plakas› s 21:00 Ulusal Özel 01:15 Cesur Yürek s s 23:30 Çarkıfelek Mutedil s 20:00 Tarihten Güncele Foxanahaber 20:00 O Hayat Benim Damga s s 20:00 Aşk Laftan Anlamaz Kar ayakl›€› Tatl› bir besin s 19:00 Ana Haber 19:00 Gülbin Tosun İle Put s s 18:45 Show Tv Ana Haber Karakter s s 18:00 Bilim ve Toplum 15:45 No 309 Hatay'daki s Yap›m iflleri Sergerde s s 17:00 Çocuktan Al Haberi Matem Milattan Önce (k›sa) s Ünlü bir s dansöz E A L E S ‹ ‹ L E M F E N A B A L K A A A fi I K fi I L E I L E M A U S A P Y E N ‹ A R N R S A I R A A M A E N K N M I E K E N s 17:45 Sendikacılık Okulu 14:00 Sıradaki Gelsin Kamer s Eski karfl›t› s s 15:00 Çocuktan Al Haberi Apans›z Yaman, zeki s s 17:15 Felsefe ve İnsan 13:00 Benden Söylemesi Akflam yeme€i s Hastal›€a yakalanm›fl s 14:00 Silikon Vadisi s 13:00 Lezzet Yolculuğu Çalar Saat 10:45 Kalbimdeki Deniz s İzinde 10:00 Pazar Sürprizi Akira Kurosava filmi Ç›plak Bay›nd›rl›k s 06:00 Ağaçevi Ustaları 09:20 Pastacılar Kralı 11:25 Yunus Günleri 11:50 Geleceğin Pastacısı 14:10 Ağaçevi Ustaları 15:05 Dogs: The Untold Story 17:50 160 Kilometrelik Macera 18:45 Time Warp 19:40 Fast N’Loud: Demolition Theatre 20:35 Doktor Who 22:25 One Way Out s 07:30 Murat Güloğlu İle Da€ geçidi s 07:00 Haber Bülteni 09:00 Burası Haftasonu 12:00 Haber Bülteni 12:10 Airport 13:00 Haber Bülteni 14:30 Ht Masa 16:00 Haber Bülteni 16:15 Yeşil Yol 17:00 Haber Bülteni 17:15 Yol Boyunca 18:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Ajanda 21:00 Teke Tek Özel 00:00 Haber Bülteni Geri s 09:00 Haber 09 09:55 Hava Durumu 10:00 Haber Tadında 11:00 Haber 11 12:55 Hava Durumu 14:15 Anadolu’nun Gözleri 16:00 Haber + Spor 18:00 Haber 18 19:00 Haber 19 20:00 Haber 20 20:50 Siber Yaşam 21:25 Yaşayan İnsan Hazineleri 23:00 Haber 23 Kiloamperin s s s 07:05 Beni Böyle Sev 09:30 1’de Bugün 09:40 Diablo Kanyonu 11:50 Enine Boyuna 13:00 İyilik Kulübü 13:35 Seksenler 16:35 1’de Bugün 16:45 Bekir Develi ile Annemin Yemeği 17:35 Kolaysa Sen Yap 19:00 Ana Haber 20:00 Baba Candır 23:30 Dinle Kazan 00:20 Kolaysa Sen Yap Bedava elde edilen fley s Sodyumun simgesi Kötü Aflamas›z asker s s 16:00 Atlarla Tarihin 08:30 Kendine İyi Bak 07:30 Atv’ De Hafta Sonu 10:00 Nihat Hatipoğlu İle Kuran ve Sünnet 11:15 Dizi Tv 12:45 Gözüm Sende 14:50 Aşk ve Mavi 19:00 Atv Ana Haber Bülteni 20:00 Turbo 21:55 Bitirim İkili 23:55 GÖzüm Sende Burulmufl s K M Ü L ‹ N A M ‹ A A R A fi R Y A Bir nota Yap› s s 15:15 Kısa Film 07:00 Küçük Hanımefendi Yaflamsal gücün kayb› D Ü D E N Bir Türk s toplulu€u s 06:15 Pulsar 10:00 Tülin Şahin İle Moda 11:00 Vahe İle Evdeki Mutluluk 12:00 Özlem Denizmen’le Kadınca 14:00 Oh Olsun 16:00 Cesur ve Güzel 19:00 Star Haber 20:00 Hayat Bazen Tatlıdır 23:45 Anne 02:00 Üç Kağıtçılar s Antalya'da bir flelale Çorum'un bir ilçesi s Kan kanseri Bir briç terimi Bir kan grubu Adale s Ak›mtoplar Arapçada ilk harf Kufl yuvas› s Bir tar›m s Endonezya plakas› s 06:00 Kanal D Çocuk Kulübü 08:45 Sahrap’la Lezzetli Sofralar 09:45 Magazin D 13:00 Adı Efsane 16:00 Arka Sokaklar 18:45 Kanal D Ana Haber Bülteni 20:00 Bodrum Masalı 23:30 Kısmetse Olur 02:00 Adı Efsane 04:30 5N1K s O A K U Z fi A T M R E A R E K T A B Ö K R I M A B ‹ M A T Ö M ‹ A R ‹ N ‹ D O M O S L Cereyan s s Su Yay silah› s Büyük, ulu s Fosil s 08:35 Gece Gündüz 09:00 Haber Bülteni 09:50 Seyahat Sırları 11:55 Hava Durumu 12:10 Spor 13:00 Haber Bülteni 14:55 Hava Durumu 16:25 Güzel Hayat 18:00 Haber Bülteni 19:10 Tam Zamanı 20:00 Ana Haber 20:55 Yüzde Yüz Futbol 22:50 Zum 23:00 Haber Bülteni ‹ T E N E K S›v› s 07:00 Güne Merhaba 09:45 Sağlık Kontrolü 10:00 Hakan Çelik ile Hafta Sonu 11:05 Şeffaf Oda 14:10 Yeşil Doğa 15:15 Yaşamın Kimyası 18:00 Hafta Sonu Ana Haber 18:15 Fark Yaratanlar 20:00 Para Dedektifi 21:00 Gündem Özel 02:00 Gece Haberleri A L O S A s Kahraman s s 10:00 Çocukça 11:00 Başkent’te Sağlık 12:30 Haber 13:00 Bir Başkadır Benim Mesleğim 14:30 Haber 15:00 Genç Düşünce 16:00 Angara Havası 17:00 Sağlıklı Formda Sohbetler 19:00 Kitap Dünyası 20:00 Ana Haber Bülteni 21:00 Yurdun Sesi 00:00 Gece Haberleri Rize'nin bir ilçesi Piston Tirsibal›€› s s s 11:00 Alternatif 14:00 Ege Gündemi Büyük ve süslü çad›r A L A M U T s Takma ad N O Nazl›, cilveli s s Asansör s Tekerlekli kara tafl›t› s 09:00 Hafta Sonu 13:00 Haberler s Yüce Buse Bir tasavvuf flairi Felsefede bölünmez birlik Numara s s s Piramitler s Alma, kabul etme Güvenilir Yal›yar Yüz, çehre s Güney Afrika plakas› ABD Basket s A F Niçin s s ‹ R A H N D ‹ B E R A A E M A L R E L A V A B A K A T A Ö P ‹ R s s ‹stenç s Hasan Sabbah'›n kalesi Gümüflün simgesi ‹stanbul'da bir kule s Genifllik ‹ A A N G L A N ‹ L ‹ R N Y U A N E Z A ‹ Z K E N L ‹ ‹ N K M ‹ A K T A A L Ö S L A K Ü C Ü K P A Z A Patl›canl› s s O M A s Gerçeği Cezayir sahras›ndaki vahalar dizisi D O L A M A s Kendisine s inan›lan A ⁄ A B E Y s 22:00 Tarihte Alevi Deve yavrusu Lityumun erkek s Parmak Büyük kardefl yöresi iltihab› Kalça s s s 20:00 Aynanın Arkası 00:30 Pretty Little Liars Sepici s 18:30 Ana Haber 20:00 Düşman Hattı D E K T A B L ‹ R Bir tür domates s 18:00 Sır K›rm›z› Giresun'un bir ilçesi Büyükler, üstler s s 14:30 Daha Neler Hile A s 16:15 Yalan Dünya Sümer su tanr›s› s 13:00 Haber13 A s 15 Güzel kokan s 14 ‹lac›n etki alan› s 13 12:00 Bebeğim Büyüyor Bir meyve s 12 13:30 Ben Bilmem Eşim Bilir Baya€›, kaba biçimde s 11 12:15 Çok Gezenti A s 10 09:30 Yaşamın İçinden Mümkün Köy zengini U 1. “… Boduroğlu” (eski pop müziği şarkıcısı) – Kabile, klan – Sevi – İnce urgan. 2. Antalya’da bir çay – Hıristiyanların, İsa’nın doğum gününü kutladıkları yortu – Anne, baba ve çocuk topluluğu. 3. Geviş getiren hayvanların ayaklarının arkasındaki körelmiş tırnak – Yarı – Kanat. 4. Beyaz – Denizcilikte bir tona eşit birim. 5. Zihin – Lüks otel – Nilüfer cinsinden bitkilerin genel adı. 6. Vilayet – Güney Asya kıyılarıyla Hint Denizi’nde yaz ve kış mevsimlerinde birbirine ters yönlerden esen geniş alanlı rüzgar – Karagöz düdüğü. 7. Metal bir yüzeyi nikelle kaplama – Rusçada evet – Yapma, etme. 8. Parola – Yeniden, tekrar – Yumurta bölümü – Lityumun simgesi. 9. Duman kiri – Ceylan, karaca – Asya’da bir göl – Çıplak baş. 10. Madeni ip – Bir üzüm türü. 11. Sağlıklı, esen – Evrenpulu – Ağız yoluyla alınan. 12. Bir tür küçük zurna – Kadınsı davranışları olan erkek. 9 08:45 Ankara’nın Dikmeni Yermantar› A Y D O ⁄ A N T E M E L s 8 07:00 Klip Saati A Bir çalg› 7 07:00 Gece Gündüz Resimdeki s aktör “Oya …” (aktris) s 4 6 AnkaraBaskı. Analiz Basım Yay. Tasarım Gıda Tic. ve San A.Ş. Mat-Sit İş Merkezi 35. Cadde No: 2 / 11 İvedik-Ankara İstanbulBaskı. Analiz Basım Yay. Tasarım Gıda Tic. ve San A.Ş. Oruçreis Cad. Remzi Özkaya Sok. No.16 Bahçelievler / İstanbul Tel.0212 655 44 34 01:20 Vikingler 10 11 12 s TV YAYIN AKIŞI 9 5 Ruhsar Şenoğlu Recep Erçin Gökhan Göçmen Tarık Tekgözli Özlem Konur Usta Seyyit Nezir Füsun İkikardeş Hüseyin Şuekinci Dağıtım. Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Önerileriniz için. halklailiskiler@aydinlikgazete.com www.aydinlik.com.tr Yayın Türü. Yaygın Süreli 8 s Temsilciler Ankara: İsmet Özçelik İzmir: Hayati Özcan Avrupa: Beyhan Yıldırım Yönetim Yeri. İstiklal Cad. Deva Çıkmazı No.3/3 Beyoğlu - İstanbul Tel. 0212 251 21 14 - 15 - 16 Faks. 0212 251 55 06 Ankara Büro Tel. 0312 229 88 45 Faks. 0312 229 88 47 İzmir Büro Tel ve Faks. 0232 489 16 15 Avrupa Tel: 0049 69 25 62 88 73 E-Posta: halklailiskiler@aydinlikgazete.com AdanaBaskı. Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş. Tel.0322 435 92 77 İzmirBaskı. Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş. Tel. 0232 257 69 01 7 s Dağıtım Müdürü: Cumali Karagöllü Bilgi İşlem Gürkan Koç 6 s Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Özgür Bora Toran İstihbarat: Ekonomi: Dünya: Emek: Toplum: Kültür Sanat: Yurt haberleri: Spor: 5 3 Yazıişleri Müdürü Yrd: Sezim Özadalı Metin Aktaş (Tüzel Kişi Temsilcisi) Melih Yıldırım (Baskı ve Teknikten sorumlu Gn. Md. Y.) 4 2 Haber Md. Yrd: İlkay Akkaya reklam@aydinlik.com.tr 3 1 Haber Müdürü: Ergün Gedek Yazıişleri Müdürü: Cansu Yiğit 0212 2512114 / 183 2 1. Marlon Brando’nun bir filmi – İstiridye gibi bazı kavkılı deniz hayvanlarının içirsende oluşan, değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi – Eski bir tahıl ölçeği. 2. Karışık renkli – Yüce – Sahne, film yıldızı. 3. Kağan – Bir bağlaç – Bir göz rengi. 4. Bir tür rakı – Memleketler. 5. İki tarla arasındaki sınır – Bazı balıkların üzerinde olur – Bir soru eki. 6. Eski Türklerde hekim. 7. Kanserbilim – Halk dilinde hala. 8. Hayır ünlemi – Ekmek – Yararlı, kazançlı. 9. Arkadaş, yakın dost – Aşağı derece. 10. Hastalıklı, sakat – Sodyumun simgesi – Elif Şafak’ın bir romanı. 11. Sıvacı aracı – Orhan Hançerlioğlu’nun bir romanı. 12. Kiloamperin simgesi – Palamut balığının büyüğü – Uğur, iyi talih. 13. Gayrimenkul rehni – Toplantı, düğün. 14. Bir bağlaç – Çok bilmiş geçinen – Lahza. 15. Duvarcıların doğrultu bulmakta kullandıkları şakul ipi – Yok etme, giderme. s Reklam Grup Başkanı: Hicran Köfteoğlu Reklam Grup Koordinatörü: Didem Çinel Rezervasyon 1 Genel Yayın Yönetmeni: M. İlker Yücel Matbaalar Müdürü: Zafer Tezci Kar ayakl›€› Matem Sahibi Anadolum Gazetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdür: Tunç Akkoç Bir soru eki Yıl: 96 Sayı: 3384 19 Şubat 2017 Aydınlık KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Baba-İnci-Sa. 2. Ala-Ali-Star. 3. Hakan-Ki-Ela. 4. Arak-Memalik. 5. An-Pul-Mı. 6. Atasagun 7. Onkoloji-Eme. 8. Yo-Nan-Nafi. 9. EnisDereke. 10. Alil-Na-Araf. 11. Mala-Ali. 12. Ka-Torik-Yom. 13. İpotek-Deri. 14. İle-Ukala-An. 15. Perese-İzale. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Baha-Boy-Aşk-İp. 2. Alara-Noel-Aile. 3. Bakanak-Nim-Per. 4. Ak-Tonilato. 5. An-Palas-Lotus. 6. İl-Muson-Nareke. 7. Nikelaj-Da-İka. 8. İm-Gine-Ak-Li. 9. İs-Ahu-Aral-Daz. 10. Tel-Neferiye. 11. Salim-Mika-Oral. 12. Arakıye-Efemine. Apans›z Akira Kurosava filmi Buse KURULUŞ. 1921 Sald›r›, hücum Put 13 19 ŞUBAT 2017, PAZAR Nâzım’a dair yepyeni anılar Suyun Şavkı’nda M. MELİH Güneş’in Nâzım Hikmet araştırmalarının yeni kitabı “Suyun Şavkı: Leipzig’de Bir Aile ve Nâzım Hikmet”, şaire dair yeni ve etkileyici bulgular içeriyor. Güneş, kitapta, 1950 yılında, komünist tevkifatının hemen öncesinde, karşılaştığı baskılar nedeniyle, tıpkı Nâzım gibi bir daha dönmemecesine doğup büyüdükleri topraklardan yurtdışına çıkmak zorunda kalan Hayk ve Anjel Açıkgöz’ün Nâzım Hikmet’le kurdukları dostluk öyküsünü işliyor. Yapı Kredi Yayınları arasında yayımlanan kitapta ayrıca Hayk Açıkgöz’ün çektiği Nâzım Hikmet fotoğrafları albümü yer alıyor. Cevat Çapan kitaba yazdığı önsözde çok ilginç noktalara değiniyor: “Melih Güneş, Suyun Şavkı başlıklı bu yeni kitabında Hayk ve Anjel Açıkgöz’ün Samsun’dan başlayıp Leipzig’de sona eren uzun yolculuğunu ve Nâzım Hikmet’le kurdukları o güzel dostluğun öy- küsünü anlatıyor. Bu öykü aynı zamanda Nâzım Hikmet’in yoldaş bellediği insanların mücadeleye tanıklığını açıklıyor. Böylece bu güzel kitabı okurken Nâzım Hikmet’in Türkiye’den ayrıldıktan sonra onunla benzer bir yazgıyı paylaşan sürgündeki dostlarıyla nasıl bir hayat yaşadığını, çıktığı yolculukları, katıldığı toplantıları, dost evlerinde memleket yemekleri yerken, Ruhi Su türküleri dinlerken duyduğu mutluluğu paylaşıyorsunuz.” Tiyatronun perde arkasında B kultursanat@aydinlik.com.tr iD M A H L ü D B A T H A PAYiT BUGüNE YöN Herkesin en çok merak ettiği konu şu: Komprador Abdülhamid’in saraydan ayrılırken unuttuğu özel defterde parasını hangi yabancı bankalara sakladığına dair tuttuğu kayıtlar dizide yer alacak mı H aftalardır her gün ucu alıştıra alıştıra gösterilen Payitaht Abdülhamit dizisinin tanıtımı Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un da katılımıyla Çırağan Sarayı’nda yapıldı. TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren, tanıtım konuşmasında, milyonlarca liraya mal olan meşakkat sırasında günümüze çekidüzen verecek bir dizinin keyfini yaşadıklarını itiraf etti. 24 Şubat’ta TRT1 ekranlarından seyirciye sunulacak olan dizi, komprador padişahın 33 yıllık kanlı iktidarını ve zulümlerini şirin göstermeye çalışacak. İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Âkif’in, “Halkı şeriatla korkutan ödlek” olarak tarihe gömdüğü Kızıl Sultan, tarihin diplerinden merhametler hazinesi olarak çıkarılıyor. TARİHİ SAPTIRMAK TRT’nin “Seddülbahir”, “Büyük Sürgün Kafkasya”, “Filinta” ve “Diriliş Ertuğrul” gibi dizilerle, “tarihin merak edilen dönemlerine ışık tutma” adına gerçekleri masallarla saklama çabasını, “Yüzyıllarca bu topraklarda hüküm sürmüş atalarımızın her birinin mücadelesi, bizler için birer ders niteliğinde. Ne mutlu ki bizlere, anlatacak hikâyelerimiz bitmiyor” açıklamasıyla öven İbrahim Eren, yeni dizide saptırmanın yönünü şöyle belirtti: “Sultan Abdülhamid Han’ın gerçeklerini anlatmak da bu büyük medeniyetin varislerinin omuzlarına yüklenmiş bir sorum- luluktu. Yeni yüzyılı kirli hesaplarına göre şekillendirmeye çalışan Batı’ya karşı dik duran, mücadele dehası Sultan Abdülhamid Han’ın hayatını, bu sorumluluk bilinciyle ekrana getirmeye karar verdik.” AT MARTİNİ KARADAĞLAR İNLESİN Tarihçilerden Abdülhamit’e dair bütün bildiklerini unutmayı istemek anlamına gelen bu açıklama karşısında şu soruları sormaktan kendimizi alamıyoruz: “Ruslar Batum, Kars ve Ardahan’da hangi Sultan devrinde ilerledi bayım? Kıbrıs’ı İngilizlere kim terk etti? Mısır’ı kim unuttu? Sudan’ı kim? Tunus’a veda eden kimdi? Karadağ, LayLayLom CEVAHİR’DE SİYONİST KONGRESİ Abdülhamit’le Siyonistler arasındaki pazarlıkları kastederek, dizide, “Filistin topraklarının Sultan’dan istendiği 1. Siyonist Kongresi”ne de yer verildiğini belirten Eren, şu sözleriyle ise, diziyle günümüz Türkiye’sini o döneme benzeteceklerini itiraf ediyor: “Payitaht Abdülhamid, o dönem dünyada yaşananlarla, günümüzde karşımıza çıkanların, yöntemler ve amaçlar açısından birbirine olan benzerliğini tarihe not düşecek.” 100 kişinin çalışmasıyla mekân ve dekorların Abdülhamit’in saray ortamına göre hazırlandığını da söyleyen Eren, dizi için milyonlarca liranın nerelere harcandığını şöyle açıkladı: “Askeri kostümler ve kadın kıyafetleri, tarih danışmanlarının eşliğinde detaylarına kadar incelenerek, 4 ayrı atölyede 20 terziyle hazırlandı. Ayakkabı ve şapka atölyelerinde döneme uygun özel üretimler yapıldı. Takı tasarımları da döneme uygun olarak bu dizi için üretildi.” Abdülhamit’e dair bilinmeyenlerin ayrıntılı olarak işleneceği belirtilen diziyle ilgili en çok merak edilen konu ise yabancı şirketlerle ortak yatırımlara çok hevesli olan komprador Abdülhamidin’in saraydan ayrılırken unuttuğu özel defterde parasını hangi yabancı bankalara sakladığına dair tuttuğu kayıtların dizide yer alıp almayacağı... Yurtseverlerin merak ettiği bir başka konu ise Mehmet Âkif’in Abdülhamit için belleklere kazıdığı şu beyitin dizide anılıp anılmayacağı: Gölgesinden bile korkup bağıran bir ödlek Otuz üç yıl bizi korkuttu ‘Şeriat’ diyerek. Kaan Arslanoğlu’nun yeni romanı çıktı KAAN Arslanoğlu, merakla beklenen son romanında sosyal iletişim çağı insanının resmini çiziyor. İthaki Yayınları tarafından yayımlanan kitapta psikolojiden siyasete, bilimden gündelik ilişkilere uzanan bir düzlemde farklı, sarsıcı bir metin, şaşırtıcı bir sonla okuyucuya sunuluyor. Önce kendine ve sonra topluma yabancılaşan insanın ÇOCUK oyunuLayLayLombugünsaat 13:00’teCevahirSalon2’deminiktiyatroseverlerlebuluşuyor.SevgiSakaryaCengiz’inyazdığıoyunuEceOkayyönetiyor. OyununkostümvedekortasarımınıCandan Günay,ışıktasarımınıiseAkınYılmazyaptı. DansdüzeniİnesKiremitçi’yeaitolanoyundaEnginDelice,BengisuKarahan,Merve ÇağlaKuru,YıltanKahraman,VehbiAkıntürk,AlparslanAydın,HandanÖlçener,DinçerSimsar,HakanDülger,EzgiBaykal,MeriçAkay,LalizerKemaloğlu,TilbeTaşlı,ErdemSazakveGökçeAktaşrolalıyor. HAYIRDA BİRLEŞ! Sırbistan ve Romanya’ya bağımsızlık veren kim? Bulgaristan’ın ilerleyişi kimin işi? Tesalya kırlarını Yunanistan’a kim peşkeş çekti? Girit’e kim bayrak dikti? Hiçbir padişahın bir tekini bırakmaya iki yüzyıl boyunca razı olmadığı bölgeleri, üstüne toz kondurmadığınız Osmanlı mülkünü 33 yıl boyunca emperyalizme sebil eden kim? Somut olaylar üzerinden konuşun bayım...” internet ortamındaki sancılı portresini gözler önüne seren Arslanoğlu, önceki romanlarında ve düşünce eserlerinde belirlediği yolu bu yapıtında derinleştirerek izliyor. Güncel olgular içindeki insanlık hallerini sorgulayan ‘Yüzü Silinenler: Darbe Günlükleri’nde kaderi süratle değişmek olan zamane insanının bu hızlı değişim içinde bocalayışları sürükleyici bir anlatımla ortaya konuyor. Aydınlık geleceğimizin önündeki engellere HAYIR EROL ERTUĞRUL 16 Nisan 2017 günü ülkemiz bir referanduma gidecek. Bu bir siyasal seçim değil. Referandum sonucunda iktidar değişmeyecek. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar değişmeyecek. Ancak, ülkemizin geleceği tek adama bağlanacak. Yönetim biçimimizi, geleceğimizi böylesine etkileyecek bir konuda referandum olabilir mi? Öyle şeyler vardır ki halkoyuna sunamazsınız. Cumhuriyet’imizi oylayabilir miyiz? Saltanatı, halifeliği halkoyuna sunabilir miyiz? Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’i kurarken saltanatı, hilafeti halkoyuna sunabilir miydi? Böyle konularda halk oylamaları sağlıklı sonuçlar verebilir mi? Kenan Evren’in halkoyuna sunduğu 1982 Anayasası yüzde doksan iki oyla kabul edilmişti. Bu ülke hepimizindir. Hangi siyasal partiye oy vermiş olursak olalım, hangi siyasal görüşte olursak olalım tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi geleceğimiz konusunda el ele vermek zorundayız. Bizi yutmak isteyen, bizi bölüp parçalamak isteyen emperyalizme karşı birlik olup dik durmak zorundayız. Özgürlüğümüzü, onurumuzu borçlu olduğumuz Cumhuriyet’imizi hep birlikte korumak zorundayız. Cumhuriyet’imizi kaybedersek her şeyimizi kaybederiz. Önce neyi oyladığımızı bilmeliyiz. Kanla, alın teriyle, emekle elde ettiğimiz egemenliğimizi bir çırpıda bir kişiye u dönem İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda galası yapılan dördüncü oyun Ronald Harwood’un yazdığı Ergun Sav’ın dilimize çevirdiği Giydirici adlı oyunu oldu. 2016 - 2017 döneminde İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda şu ana kadar izlediğim en iyi oyun olduğunu söyleyebilirim. Yaklaşık on yıl önce yine İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından ilk kez sahnelendiği dönemde ilgiyle izlenmişti. Giydirici, tiyatroda niteliği ve değeri olan bir kavramdır. Giydiriliciğin sahne sanatları içerinde önemli bir işlevi yerine getirdiği çok açık bir tarihsel gerçektir. Ron Howard’ın oyununda ise ‘giydirici’ bir metafor olarak kullanılmış. Sanatın iyileştirici gücünü en zor koşullar altında bile sözgelimi, bombardıman altında bir şehirde yaşam koşullarının tüm ağırlığını göğüsleyerek toplumsal görevini başarıyla yerine getirebilmektedir. Ayrıca sahne sanatları sadece görünen temsili yansıtmakla kalmayıp bir sanat olayının arka planında ve kulisinde yaşananları günışığına çıkarması açısından da önemli bir görev yapmaktadır. GİYDİRİCİ VE ARKA PLAN verebilecek mi? CEZMİ GÜNTAY Hayati ASILYAZICI hayatiasilyazici@yahoo.com KÜLTÜR SANAT HAZIRLAYAN: FATMA VATANSEVER ELEŞTİREL BAKIŞ devredemeyiz. Getirilmek istenen değişiklik, yargı, yasama, yürütme gücünün tek adamın elinde toplanacağı, demokrasinin, hukuk devletinin yok olduğu bir yönetim biçimidir ve dünyada bir benzeri daha yoktur. Geleceğimiz için, gelecek kuşakların, çocuklarımızın yüzüne bakabilmek için bu değişikliğe HAYIR demeliyiz, HAYIR’da birleşmeliyiz. Yarn: Ahmet Yldz Harwood, anımsanacağı üzere, senaryolaştırdığı Giydirici ile Oscar’a aday gösterilmişti. 2002 yılında Polonyalı yönetmen Roman Polanski’nin yönettiği Piyanist filminin senaryosu ile 2003 yılında Oscar’ı kazanmıştı. Bu sonuç yazarın senaryo konusundaki başarısının rastlantı olmadığını göstermektedir. Örnek vermek gerekirse Giydirici’deki diyaloglar usta işi gerçekleştirilmiş bir çalışmadır. Yazarın gelişmesinde önemli rol oynayan Shakespeare Company’e katılmasıdır. Buradaki eğitimi yazarın ufkunu açmış ve yazarlık alanında gelişmesini sağlamıştır. Özellikle Giydirici’ye baktığımızda bir oyunun hazırlanıp ramp ışıklarına getirilişini ve tiyatronun kulisinin olağanüstü başarıyla ayrıntılı biçimde yansıtılmasını görüyoruz. Bu ayrıntıya ulaşmasının temel nedeni 1953-58 yılları arasında Sir Donald Wolfit’in giydiriciliğini yapmış olmasıdır. Yazar bugüne kadar 21 tiyatro oyunu, 10 kitap ve 16 televizyon oyunu yazmıştır. Böylece İngiliz yazarlar arasında önemli bir yere adını yazdırmıştır. SAHNELEME BİÇİMİ Hakan Çimenser’i Shakespeare’e yakın duruşu ile tanıyorum. Shakespeare ve diğer oyunlarından yapmış olduğu çalışmalar onun yorumu ve biçimsel olarak sahneleyişindeki başarı her zaman dikkatimi çekti. 2010 yılında sahneye koyduğu ‘Beğendiğiniz Gibi’ adlı komedyasındaki yönetiminde Shakespeare ile olan bağlantısındaki başarısını gördüm. Çimenser’in sahnelediği oyunlar arasında şunları sayabiliriz: Yağmur Durduğunda (Adrew Bowell), İmparatorluk Kuranlar (Boris Vian), Martı (Anton Çehov), Aldatma (Harold Pinter), Deli Dumrul (Güngör Dilmen) ve Pazartesi Perşembe (Musahipzade Celal). BAŞARILI BİR SAHNELEME Giydirici kollektif bir başarıyla sahnelenmekte. Giydirici rolünde Celal Kadri Kınoğlu kendini aşan bir başarıya ulaşıyor. Kral Lear’de Hakan Çimenser metindeki Lear’i olabildiğince doğru ve gerçekçi biçimde yorumluyor. Cordelia rolündeki Hülya Gülşen başarısızlığın getirdiği düş kırıklığını özenli bir biçimde yorumluyor. Bu başarılı yapımda Rüyam Perihan Dirin, Ebru Demirdöven, Aral Seskir, Osman Tunca Soysal, Sinan Cem Çabuk, Abdullah Yakın, Cem Şahin, Evrim Feyza Geboloğlu ve İpek Altınöz takım oyunculuğunu tamamlıyor ve oyuna katkı sağlayırlar. Dekor, kostüm, ışık ve müzik bu başarılı yapımı tamamlayan çalışmalardı. Çin, Hollywood filmlerine açılıyor ÇİNLİ sinemaseverlerin daha çok Hollywood filmi buluşması yönünde Çin ve ABD’li yetkililer görüşmelere devam ediyor. Görüşmelerde daha çok Hollywood yapımı filmin Çin pazarına girmesi ve ayrıca gişe gelirlerinden daha çok kâr beklentisi gözleniyor. Son beş yıldır yürürlükte olan anlaşmaya göre Çin’de yılda 34 yabancı film gösterime giriyor ve bunların 14’ünün 3D ya da büyük formatta olması gerekiyor. 2016 yılında ise 34 değil 39 yabancı film Çin’de gösterime girmişti. Çin, Dünya Ticaret Örgütü’ne girmeden önce bu rakam 20’ydi. Halen yabancı filmlere uygulanan kota uygulamasında Hollywood filmlerinin sayısı fazla... Kotanın 10 film kadar daha yükseltilmesi öngörülüyor. Çin’deki en büyük film otoritesi SARFT, yerli film endüstrisinin yabancı filmlerle yarışacak şekilde hazırlanmasını istedi. 19 ŞUBAT 2017, PAZAR 14 Merkel’den Rusya ile ‘iyi ilişki’ çağrısı DIŞ HABERLER SERVİSİ MEVCUT farklılıklara rağmen Rusya’nın AB’nin komşusu olduğunu ve terörle mücadelede ortak çıkarlara sahip olduğunu söyleyen Almanya Başbakanı Angela Merkel, Moskova ile ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Münih Güvenlik Konferansı’nda katılımcılara hitap eden Merkel, “Rusya, AB’nin sınır komşusu ve mevcut farklılıklara rağmen, Moskova ile iyi ilişkiler geliştirme çağrısı yapmaya devam edeceğim” diye konuştu. Türkiye’deki ziyareti sırasında tepkiyle karşılanan ‘İslamist terör’ ifadesini bir kez daha kullanan Merkel, “Rusya ile İslamist teröre karşı ortak mücadele yürütmek, Rusya ile normal ilişkilere sahip olmak ve Lizbon’dan Vladivostok’a uzanacak bir serbest ticaret bölgesi üzerinde çalışmaktan daha iyi bir şey olamaz” diye vurguladı. ‘RUSYA-NATO KURUCU SENEDİ’NE BAĞLI KALMAK ÖNEMLİ’ Bu arada Merkel, Rusya-NATO Kurucu Senedi’ne bağlı kalmanın büyük önem taşıdığını söyledi. Rusya-NATO Konseyi top- HAZIRLAYAN: MASUM GÖK halklailiskiler@aydinlikgazete.com MÜNİH GÜVENLİK KONFERANSI BAŞLADI lantılarının düzenlenmesi nedeniyle NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e teşekkür eden Merkel, “Zor bir dönemden geçsek de, Rusya-NATO Kurucu Senedi’ne bundan sonra da bağlı kalınması gerekiyor” dedi. Merkel, Rusya-NATO Konseyi’nin hibrit savaş konusunu ele alması gerektiğini de ifade etti. “Rusya’nın bu konuyla aktif olarak ilgilendiğini ve hibrit savaşı meşru politikasının bir parçası olarak düşündüğünü biliyoruz” diye devam eden Merkel, bu konunun Rusya-NATO Konseyi’nin gündemine alınmasının iyi olacağını kaydetti. Kuzey Kore ile görüşülmeli ÇİNDışişleri Bakanı Wang Yi, Kuzey Kore’deki nükleer sorununa ilişkin görüşmelerin yeniden başlatılması imkanının hala bulunduğunu ve barış umudunun sönmediğini kaydetti. Wang Yi öted en beri nükleer sorununun çözümü için diyalog ve zıtlaşma olmak üzere iki seçenek bulunduğuna dikkat çekti. Wang Yi, birçok zikzağa rağmen, bu süreçte Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nde nükleer füze geliştirme çalışmalarının kontrol edildiğini ve yarımadadaki durumun da genel olara k istikrarlı olduğunu söyledi. Dünya için 10 tehdit Konferans öncesi katılımcılara sunulan raporda Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonundan duyulan rahatsızlık dile getirilirken, AKP hükümeti için ise ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümeti’ ifadesi kullanıldı DIŞ HABERLER SERVİSİ ÜÇ gün sürecek olan 53. Münih Güvenlik Konferansı dün başladı. Gündem, yeni ABD yönetiminin NATO ile ilişkileri, IŞİD’le mücadele, Suriye, Ukrayna, Yemen, Rusya-NATO ilişkileri, Türkiye’de artan güvenlik endişesi, siber güvenlik tehdidi ve dünyada artan popülizmin güvenliğe olan etkileri olacak. RAPORDA TÜRKİYE Konferansın öncesinde her yıl olduğu gibi hazırlanan Güvenlik Raporu’nda bu yıl, Türkiye’deki olağanüstü hâl uygulaması ve referandum sürecine de değinildi. “2017’de güvenlik sorununda rol oynaması muhtemel aktörler” başlığı altında Türkiye’deki gelişmelerin de yer aldığı raporda, 15 Temmuz sonrası uygulamaların ‘ciddi bir baskı aracına dönüştüğü’ iddia edildi. AKP iktidarı için “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümeti” ifadesi kullanılan raporda şu ifadelere yer verildi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümeti bir başka savaş daha yürütüyor. PKK, 2015 yazında Türkiye-Suriye sınırında yaşanan ayaklanmalar sonrası, nispeten stabil ilerleyen barış sürecini de sonlandırdı ve bugüne kadar 2 bin 400’den fazla kişi hayatını kaybetti. İçeride yürüyen bu mücadele, Türkiye’nin Suriye politikasını da etkiledi ve Ağustos 2016’da Türkiye, Suriye’ye askeri olarak da müdahil oldu. Fırat Kalkanı isimli operasyon, Türkiye’nin güney sınırında güçlü bir Kürt oluşumunu engellemek için yapılıyor.” TÜRKİYE’NİN YERİ NERESİ? Ağustos 2016’da yapılan bir anket so- nuçları da grafikle anlatılıyor. “Türkiye hangi gruba dâhil olmalıdır?” sorusunda halkın yüzde 29’su Avrupa derken, yüzde 27’si İslam dünyası ve Ortadoğu yanıtını verdi. Yüzde 10’u Orta Asya Türk dünyası darken, yüzde 20 de ‘kendi kendine varolsun’ dedi. CHP seçmeninin yüzde 51’i, HDP seçmeninin yüzde 41’i, MHP seçmeninin yüzde 28’i ve AKP seçmeninin yüzde 22’si Avrupa yanıtını verdi. TEHDİTLER Raporda dünyada güvenliği tehdit eden 10 unsur şöyle sıralanıyor: 1- Bağımsız, uluslararası gelişmeleri önemsemeyen tek taraflı bir ABD. 2- Çin’in ABD’ye aşırı reaksiyon gösterme ihtimali. 3- Merkel’in yeniden seçilse bile daha güçsüz bir konuma gelmesi olasılığı. 4- Birçok ülkede seçimler olacağı için 2017’de reformların ikinci, üçüncü plana atılması. 5- Ortadoğu’da halkın öfkesini artıran iletişim araçlarının güçlenmesi. 6- Merkez Bankalarının gittikçe daha fazla siyasileşmesi. 7- Beyaz Saray ile Silikon Vadisi’nin çatışması, yani bilim alanında yapılacak özgür yatırımların azalması. 8- Türkiye’de OHAL sürecinde yapılan seçim kampanyası ve referandumun ekonomiye, istikrara ve bölge ülkeleriyle ilişkiye zarar vermesi. 9- ABD’ye daha da fazla tepki göstermek için kapasitesini artıran Kuzey Kore. 10- Afrika’da nadir bulunan istikrar sahibi ülkelerden Güney Afrika’da, Zuma’nın iktidar savaşı sebebiyle siyasi çatışma yaşanması. Binali Yıldırım Merkel’le görüştü KONFERANSA Babakan Binali Yldrm, Alman Babakan Merkel, ABD Bakan Yardmcs Pence, Irak Ba bakan badi, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi lideri Mesud Barzani ve Ukrayn a, Azerbaycan, Krgzistan, Polonya, Afganistan’n da içinde olduu 10’a yak n devlet bakan da katld. 47 diler i bakan ve 30 savunma bakan da kon feransta konuma yapacak. Önceki akam Almanya’ya gide n Babakan Binali Yldrm, dün Alm an mevkida Angela Merkel’le temasla rda bulundu. Münih’teki Bayerischer Hof Oteli’nde basna kapal gerçekle en görüme, yaklak 50 dakika sürdü. Trump’a karşı etten duvar HABER MERKEZİ MEKSKA’da yüzlerce kişi, ABD Başkanı Donald Trump’ın iki ülke arasına duvar inşa etme planını “etten duvar” örerek protesto etti. Ciudad Juarez kentinde toplanan yüzlerce kişi Rio Grande nehri yakınlarında etten duvar örerek ellerindeki renkli bez parçalarını, komşuları ABD’nin Teksas eyaletine bağlı El Paso kenti sakinlerine salladı. Organizatörler, iki şehri bir araya getirmek amaçlı dostça örülen etten duvarın, onları bölen çelik ya da beton duvardan daha iyi olduğunu belirtti. Eski devlet başkanı adayı Cuauhtemoc Cardenas, yaptığı açıklamada, “Burada görüldüğü gibi, nehrin diğer yakasında, diğer tarafta böyle bir duvar inşa etmek isteyen pek çok dostumuz var” dedi. ABD Başkanı Trump, 20 Ocak’ta göreve geldikten sadece 5 gün sonra, “yasa dışı göçü önlemek” ve “sınır güvenliğini artırmak” için Meksika sınırına duvar örülmesini öngören kararnameyi imzalamıştı. Duvarın inşasıyla ilgili bütçenin öncelikle federal hükümet tarafından karşılanacağını söyleyen Trump, bu paranın Meksika hükümetinden tahsil edileceğini dile getirmiş, Meksika Cumhurbaşkanı Enrique Pena Nieto ise duvar için ödeme yapmayacaklarını birçok kez ifade etmişti. 3 bin Türkten Almanya’ya sığınma başvurusu TÜRK vatandaşları tarafından Almanya’ya yapılan sığınma başvurularında, 15 Temmuz’daki FETÖ’cü darbe girişiminden bu yana belirgin bir artış meydana geldi. Son 6 aydaki artışın yüzde 60 oranında olduğuna dikkat çekiliyor. Rheinische Post gazetesinin haberine göre, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türk vatandaşlarının Almanya’ya sığınma başvuruları arttı. Haberde, geçen yılın ağustos ayından ocak ayının sonuna kadarki dönemde 3 bin 100 Türk vatandaşının Almanya’ya sığınma başvurusunda bulunduğu bildirildi. Buna göre, sığınma başvurusunda bulunanların sayısında 1.900 kişinin sığınma başvurusu yaptığı bir önceki 6 aylık periyoda göre yüzde 60 artış meydana geldi. Gazete haberini Sol Parti’nin konuyla ilgili soru önergesine verilen yanıta dayandırdı. Ayrıca aralık ve ocak aylarında ise 600’er kişinin sığınma başvurusunda bulunduğu bildirildi. “Easy” adlı sığınma başvurularının kaydedildiği sisteme yapılan kayıtlara göre, aralık ayında 589 Türk vatandaşı, ocak ayında ise 573 Türk vatandaşı Almanya’ya sığınma başvurusunda bulundu. yuvacenudi@gmail.com ‘İran’ı içten karıştıralım’ “Y urtta sulh için Cihanda savaş” zihniyeti tekelci kapitalist sistemin oksijeni ve hayat sigortasıdır. ABD’nin Afrika CIA eski istasyon şefi John Stockwell’in “ABD Düşman Arayışında” adlı kitapçığını tedarik edip okuyunuz. Savaşlar ve krizler olmadan ABD’nin varlığını sürdüremeyeceğini ve bundan dolayı kavga etmek için sürekli düşman yaratmak zorunda kaldığını verilerle anlatır. Altını çizerek yazıyorum; Türkiye’de sahibine göre kişneyen, evcil at misali varlık sürdüren ceride müsveddelerin İran düşmanlığı için kaygılanmayın. “Sünnici ligin” siyasi ve maddi rantına talipler. Körfezin tatlı Petro-dolar gazının suyu hürmetine ad edin. “Yurtta ve Cihanda savaş” için mangal gibi yürek, büyük yumurtalı olmak ta yetmez. İran veya Suriye ordusu ile savaşın yıkım maliyetinin idrakindeler. DAHA ÇOK DOLAR ALMAK Baldırı çıplak Yemen ile baş edemeyen trilyoner Suudi Hanedanlığı, Suriye ve Irak’ı dize getiremeyen Katar gazı, Lübnan Hizbullah’ı önünde diz çöken İsrail desteği, Rusya ve Çin kuvvetleri önünde ayak bağı çözülen tüccar President Trumplı ABD’nin savaş makinesi Türkiye için elini taşın altına koymaz. Türkiye’yi sadece Menderes misali ateşlemek için kullanır. AK Sulta da az kurnaz ve akılsız değil. Ehemmiyetli olduğunun idrakinde. Bunu da daha çok dolar koparsın diye iyi pazarlıyor. İran gibi önemli ve değerli bir komşu ülke ile rekabet halinde olmak, birçok yerde çıkarların örtüşmemesi gayet doğaldır. Hele ki, Suriye meselesine rağmen, AK Sultaya en büyük ekonomik ve siyasi hizmeti sunan ülkenin İran olduğu aşikar. Nükleer program, ambargo ve abluka döneminde, Türkiye’nin de İran’ın menfaatine uygun davrandığı biliniyor. Türkiye’nin Türk milliyetçiliği için çalışması, başka ülkelerde yaşayan Sünni ve akraba mezheplerle ilgilenmesi ne derece “fevkalade doğru” bir amel ise, İranlıların Farisi milliyetçiliği yapmaları, başka ülkelerde yaşayan Şii ve akraba mezheplerle ilgilenmeleri fevkalade normaldir. Hele ki Körfez ülkeleri ile haşır neşir olmaları kadar tabii bir şey olamaz. İRAN SEYRETMEZ Binlerce kilometre uzakta olan ABD gelecek Katar’a, Bahreyn’e, Suudi’ye askeri üsler kuracak, Körfez ülkesi İran seyredecek. Binlerce kilometre uzakta olan Türkiye gelecek Körfez ekonomisine talip olacak birileri İran’dan, “biri yer ben bakarım buna rağmen kıyamet kopmaz” demesini isteyecek. Burnumuzdaki sümüğü görmeden, kendimize iğneyi batırmadan “Efendim Şii Emperyalizmi güdüyorlar” diyebiliyoruz. Velev ki, öyle seni mezhep değiştirmeye zorlayın mı var? Mezhebine, itikadına sahip çık? Seni beğensinler, seni seçsinler senin arkanda namaza dursunlar, senin telkinlerinle cennete gitsinler diye ahlaken emsal ol. İran, Irak, Kuveyt, Katar, Bahreyn, Arap Birleşik Emirlikleri (ABE) ve Umman “Arap veya Farisi” Körfez’in ülkeleridir. İran nüfusu toplam diğer ülkelerden fazla. İran’ın Körfez ülkeleri ile sahip olduğu ticaret hacminden bihaber misiniz? En büyük yatırımların İran sermayesine mensup olduğunu bilmez misiniz? Arap Birleşik Devletleri (Dubai dersek hangi ülkeden bahsettiğimiz daha iyi anlaşılır), Kuveyt ve Umman’da İran nüfuzunun ağırlığını biliyor musunuz? TAHRAN’IN ARAP ÜLKELERİNDEKİ AĞIRLIĞI Refah Sınır Kapısı tek yönlü açıldı MISIR yönetiminin Refah Sınır Kapısı’nı bir günlüğüne tek yönlü olarak açtığı bildirildi. Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafı sorumlusu Hişam Advan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mısır tarafında kalan Filistinlilerin Gazze’ye dönüşü için sınır kapısının tek yönlü olarak açıldığını söyledi. Kapının sadece bir gün açık kalacağını ifade eden Advan, tedavi için Mehmet YUVA Gazze dışında bulundukları sırada hayatlarını kaybeden 3 Filistinlinin naaşının da Gazze’ye nakledileceğini belirtti. Mısır yönetimi, geçen cumartesi günü Refah Sınır Kapısı’nı üç günlüğüne çift yönlü olarak açmıştı. Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı İsmail Heniyye, aynı gün yaptığı açıklamada, hareketinin Mısır’la ilişkilerinde yeni bir sayfa açtığını duyurmuştu. Körfez ülkelerin toplam nüfusunun en az yarısının Şii ve akraba mezheplerden ibaret olduğuna cahil misiniz? Bahreyn nüfusunun %70’inden Kuveyt nüfusunun %40’ından daha fazlasının Şii ve akraba mezheplerden oluştuğunu öğretmediler mi? Körfez ülkelerin İran ile bir savaşın yok olmak ve tarihte ilk kez yakaladıkları refahın bitmesi olduğunu bilmiyorlar mı? Erdoğan Katar, Bahreyn ve Suudi’yi ziyaret ederken, Ruhani’nin aynı günlerde Kuveyt’te, Arap Birleşik devletlerinde, Umman’da nasıl karşılandığını seyretmiyorlar mı? Peki, İran ile cepheden savaşın mümkün olmadığını idrak edenler ne yapar? Hükümet sözcüsü misali özgüvenle yazan “Gazeteci” İbrahim Karagül, “İran tankları ve onun tedarik ettiği Yemen füzeleri Mekke’yi, Kâbe’yi vurmadan” farklı etnik ve mezheplerden oluşan İran toplumunun “içten karıştırılması” talebini önermektedir. Eh adam Suriye ve Irak’tan tecrübeli. Sultanın şefkatli kolları arasında o kadar güvende ve rahat ki savaş suçu işlediğinin farkında bile değil. Yeni başkan Murat Cavcav Kıratlı tenis tarihine geçti ençlerbirliği Kulübü’nün olağanüstü genel kurulunda Murat Cavcav başkanlığa seçildi. Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda tek aday olan, hayatını kaybeden efsane başkan İlhan Cavcav’ın oğlu Murat Cavcav, bin 550 delegenin 874’ünün katıldığı genel kurulda 708 oyla başkanlığa getirildi. ayında başlayacak sezonun 2. grand slam tenis turnuvası M ayıs Fransa Açık’ta ilk kez bir Türk hakem görev yapmaya hak ka- G Pau Gasol’a yeni görev Basketbol Oyuncuları Birliği (NBPA), San Antonio A merikan Spurs’un İspanyol yıldızı Pau Gasol’u icra kuruluna seçti. zandı. Organizasyona seçilen çizgi hakemleri arasında Esin Kıratlı da yer alırken, Fransa Tenis Federasyonu ile yapılan anlaşma kapsamında, Fransa’daki bazı turnuvalarında Türk kule hakemleri de görev yapacak. NBPA’dan yapılan açıklamada, basketbol kariyerine NBA’in ardından Avustralya’da devam eden Steve Blake’in icra kurulundaki görev süresinin dolduğu belirtildi. Pau Gasol 3 yıl boyunca icra kurulunda görev alacak. KARTAL’IN KONUĞU AKHİSAR Kamil ERDOĞDU Haz›rlayan: HÜSEYİN ŞUEKİNCİ halklailiskiler@aydinlikgazete.com 19 yıl hatasız geçer mi? 19 19 ŞUBAT 2017, PAZAR Avrupa Ligi’nde Hapoel Beer Sheva’yı 3-1 ile geçen Beşiktaş Süper Lig’de bugün Akhisar’ı ağırlayacak. Kartal, Başakşehir’in puan kaybettiği haftada, Galatasaray’la oynayacağı maç öncesinde sürpriz yaşamak istemiyor L igin 20. haftasında Karabükspor’a 2-1 mağlup olan ancak en yakın takipçisi Başakşehir’in de yenilmesiyle liderliğini sürdüren siyah-beyazlı takım, Akhisar Belediyespor karşısında kazanarak zirvedeki yerini korumayı hedefliyor. Geçen hafta Rizespor’u tek golle geçen konuk ekip ise, İstanbul’dan puanla dönmek istiyor. 19 Süper Lig’de 40 gol kaydeden Beşiktaş’ta, Aboubakar-Cenk ikilisi toplam 19 gol kaydetti. Cenk Tosun 15 golle, gol krallığı yarışında açık ara zirvede yer alırken, Kamerunlu forvet de bu sezon ligde 4 kez fileleri havalandırdı. BEŞİKTAŞ - AKHİSAR BLD Saat: 19.00 Stat: Vodafone Hakem: Barış Şimşek Yayın: beIN Sports ŞENOL GÜNEŞ’İN AKLI FİKRİ G.SARAY MAÇINDA DERBİ ÖNCESİ KART ALARMI Siyah-beyazlılarda 3’er sarı kartı bulunan Ricardo Quaresma, Atiba Hutchinson ve Gökhan Gönül, bugünkü maçta kart görmeleri halinde 22. haftadaki Galatasaray derbisinde cezalı duruma düşecek. Türkiye Kupası’nda gördüğü kırmızı kartın ardından 4 maç men cezası alan Dusko Tosic, bugünkü karşılaşmada da forma giyemeyecek. TosicdışındaeksiğibulunmayanBeşiktaş’tatenikdirektörŞenolGüneş,kritikGalatasaraymaçıöncesindesarıkartsınırındakifutbolcularındanmahrumkalmakistemiyor.Zorluderbiyetamkadroçıkmakisteyentecrübeliteknikadam,Akhisarkarşısındafarklıbirkadroyusahayasürebilir. OrtasahadaOğuzhanveTalisca’yayenidenformavermesibeklenenŞenolGüneş’insarıkartendişesindendolayıAtiba’nınyerineNecipveyaGökhanİnlerile başlamasısürprizolmayacak. 10. RANDEVU Beşiktaş ile Akhisar Belediyespor, Süper Lig’de bugün 10. kez karşı karşıya gelecek. İki takım arasında geride kalan 9 maçtan 4’ünü siyah-beyazlılar, 2’sini Ege temsilcisi kazandı, 3 müsabaka da berabere bitti. Beşiktaş’ın 19 golüne, Akhisar Belediyespor 15 golle yanıt verdi. GÖNÜL VE Q7 KULÜBEDE Hapoel Beer Sheva maçına hasta haliyle çıkan ve 90 dakika sahada kalan Gökhan Gönül’ü bugün dinlendirmek isteyen Güneş savunmayı Beck -Marcelo -Mitrovic ve Adriano’dan kurmayı düşünüyor. Quaresma - Talisca ve Babel’den oluşacak hücum hattının golcüsü ise her zamanki gibi Cenk Tosun olacak. Ancak Aboubakar’ın dönmesinden sonra hücum zenginliği artan Güneş’in burada yapacağı tek değişiklik ise Cenk Tosun’u sarı kart sınırında bulunan Quaresma’nın yerinde oynatıp Aboubakar ile maça başlamak olacak. FENERBAHÇE, SEYİRCİSİNİN DE DESTEĞİYLE ÇIKIŞA GEÇMEK İSTİYOR KENETLENME ZAMANI Avrupa Ligi’nde Krasnodar’a mağlup olan, ligde ise 2 deplasman maçında 5 puan bırakan Fenerbahçe, bugün seyircisiyle buluşacak. Kanarya Kasımpaşa’yı yenip hem taraftarının gönlünü almak hem de zirve yarışını sürdürmek için sahaya mutlak 3 puan için çıkacak üper Lig’in 21. haftasında bugün Kasımpaşa’yı konuk edecek olan Fenerbahçe, sezonun ilk yarısında deplasmanda 5-1 mağlup ettikleri rakibini sahasında da yenerek, hem 22 Şubat Çarşamba günü Krasnodar ile yapacağı rövanş maçı öncesi moral bulmayı hem de ligdeki zirve yarışından uzaklaşmamayı hedefliyor. Geçen hafta Başakşehir’i 4-0 mağlup eden Kasımpaşa ise Fenerbahçe’yi de yenerek çıkışını sürdürmek istiyor. yıl olmuş. Bir derbi gününde, bir oy farkla kazanılan genel kuruldan bu yana geçen yıllarda hep Aziz Yıldırım’ın yönetim anlayışı konuşuldu. Haklı olan da vardı, haksızlık yapan da. Ancak eleştirilere hep temkinli yaklaşmak gerektiğini düşündüm. Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütünü yönetmek kolay değildi. Hem de 9 branşta binlerce sporcu barından bir kulübü. Üstelik o kulüp branşların hepsinde başa oynayacak, hatta uluslararası alanda büyük başarılar kazanacak. Bir başka örnek aklıma gelmediği için kıyaslama yapamıyorum. Aziz Yıldırım’ı savunmak veya eleştirmek gibi bir aracım yok. Sadece son 6 yılı değerlendirirken biraz insaflı olunmasını bekliyorum; diğer takımlardan değil, sarı-lacivertli taraftarlardan. 3 Temmuz denen o sürecin açılmasındaki en büyük pay Aziz Yıldırım’ın dirayeti değil mi? Ne uğradığı haksızlık karşısında ağladı, ne de el etek öptü. İnsanın düşününce ‘herşey bir tarafa, Anıtkabir’e 300 bin kişiyi toplaması bir tarafa’ diyesi geliyor. Avrupa Ligi’ndeki son maçta ortaya konan futbol tekrar Yıldırım’ın uygulamalarını gündeme getirdi. Futbolcunun sahada ortaya koyduğu performanstan bu kadar sorumlu tutulan bir başka başkan var mıdır bilmiyorum. Ancak bunda haklılık payı var. Geride kalan 19 yılda futbolda Aziz Yıldırım’ın hatalarıyla yoldan çıkılan dönemler oldu. Başkanlığının ilk yıllarında ezeli rakiplerinin Fenerbahçe üzerinde sağladığı üstünlüğe son veren Osieck ve devamında Löw yönetimi süreklilik kazanamadı. Yıldırım, takımın başına Rıdvan Dilmen’i getirerek bir maceraya imza attı. Fenerbahçe futbol takımı, bu 19 yılda Avrupa arenasında bir çeyrek final, bir de yarı final gördü. Bu başarılarda takımın başında Zico ve Aykut Kocaman vardı. İkisinde de bir üst tur tek golle kaçtı. Üstelik son Benfica maçına giderken takımın orta sahası ya cezalı, ya da sakattı. Bu iki teknik direktörle de ayrılıklarda Aziz Yıldırım imzası vardı. Kötü olan Fenerbahçe’nin Avrupa yürüyüşünün süreklilik kazanamamasıydı. Sadece teknik adamlarla değil, futbolcularla da sıkıntılar yaşandı. Alex konusundan bahsetmeyeceğim, zira o konuda yönetimin tamamen haklı olduğunu düşünüyorum. Bence Marco Aurelio’nun takımdan ayrılması daha büyük boşluk bıraktı. Hem sistemin önemli bir parçasıydı, hem de o zamanki kurallar çerçevesinde Türk pasaportu taşıması büyük avantajdı. Basına bile sızmadan takımda tutulabilirdi diye düşünüyorum. Emenike konusunda ise kimin sorumlu olduğu pek net değil. Affedilebilir, ilk 11’e alınabilir, fakat bu süreç bir Avrupa Ligi karşılaşmasıyla mı başlamalıydı? 70 dakika sahada dolaşmasına izin verilmeli miydi? Acaba ona gösterilen sabır Fernandao’ya gösterildi mi? S ‘DA BUGÜN FUTBOL FENER’DE 4 EKSİK Fenerbahçe’de Robin van Persie, Jeremain Lens ile Alper Potuk cezaları, Salih Uçan ise sakatlığı nedeniyle Kasımpaşa karşısında forma giyemeyecek. Sarı-lacivertli ekipte, Hasan Ali Kaldırım ve Ozan Tufan ise Kasımpaşa maçında sarı kart görmesi halinde cezalı duruma düşerek, 22. haftadaki Gaziantepspor mücadelesinde sahadaki yerini alamayacak. Kasımpaşa’da ise Franck Etoundi ve Batuhan Altıntaş sakatlık nedeniyle forma giyemeyecek. FENERBAHÇE-KASIMPAŞA Saat: 15.00 Stat: Ülker Hakem: Fırat Aydınus Yayın: beIN Sports BASKETBOL Beşiktaş dava açtı 12numara.org kapandı SON 4 MAÇTA 5 PUAN F.Bahçe, ligde son haftalardaki kötü performansıyla dikkati çekiyor. Ligde yaptığı son 4 müsabakada sadece 1 galibiyet alan sarı-lacivertli ekip, 2 karşılaşmayı beraberlik, 1 mücadeleyi ise yenilgiyle tamamladı. Basketbolda Basketbolda kapalı kapalı gişe gişe 8 MAÇTIR KAYBETMİYOR İki takım arasında geride kalan 27 lig maçlarının 22’sini Fenerbahçe, 3’ünü Kasımpaşa kazandı. 2 müsabaka da berabere sonuçlandı. Rekabette son 8 maçta galip gelen Fenerbahçe’nin 65 golüne, Kasımpaşa 22 golle yanıt verdi. Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı’nın Euroleague’in 23. haftasında 23 Şubat Perşembe günü Ülker Sports Arena’da sahasında Yunanistan temsilcisi Olympiakos ile ya- SÜPER LİG 13:00 Gençlerbirliği-Konyaspor 15:00 Fenerbahçe-Kasımpaşa 15:30 Adanaspor-Osmanlıspor 19:00 Beşiktaş-Akhisar Belediye 1. LİG 13:00 Boluspor-Ümraniyespor 16:00 Elazığspor-Eskişehirspor 18:30 Balıkesirspor-Bandırmaspor pacağı maçın biletleri tükendi. Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, Fenerbahçe taraftarına karşılaşmaya gösterdiği yoğun ilgiden dolayı teşekkür edildi. Beşiktaş yönetimi, 1 milyondan fazla takipçisi olan Fenerbahçeli taraftarlar sitelerinden 12numara.org için mahkemeden kapatma kararı çıkardı. 12numara.org isimli twitter hesabını daha önce de mahkemeye veren siyah-beyazlı yönetim, hakaret içerikli mesajların devam etmesinin ardından 12numara.org’u 2. kez mahkemeye vermesi sonrası 12 numara.org isimli twitter hesabı kapandı. KADINLAR SÜPER LİG 14:00 Adana Aski-Mersin BŞB. 15:00 G. Saray-Yakın Doğu Üni. 15:30 Fenerbahçe -AGÜ 16:30 Hatay BŞB.-Beşiktaş VOLEYBOL EFELER LİGİ 14:00 Halkbank-Afyon Bld. 15:30 İnegöl Bld.-Ziraat Bankası 15:00 Galatasaray-Arkas Spor 16:00 MSK Urfa-İstanbul BŞB. 15:00 Tokat Bld.- Maliye Piyango SULTANLAR LİGİ 13:00 Galatasaray-Beşiktaş Giresun zirveye yürüyor T FF 1. Lig’de üst üste iki 5 gollü galibiyetle düşme hattından sıyrılan Manisa, evinde Giresunspor’a 2-1 mağlup oldu. Giresun’a galibiyeti getiren golleri, 21’de Recep Aydın ve 29’da Özgür kaydetti. Manisa’nın tek golü 36’da Bahattin Köse’den geldi. Bu skorla Manisa, 20 puanda kalırken Giresun, puanını 36’ya çıkardı. B ursaspor’da futbolculardan Sercan Yıldırım ve Deniz Yılmaz kadro dışı bırakıldı. Yapılan açıklamada, Mutlu Topçu’nun kararıyla kadro dışı kaldıkları belirtilerek, “Sergiledikleri performanslarıyla gelecek planımız içinde yer alması mümkün olmayan bazı oyuncularımız ile ilgili değerlendirmelerimiz de devam etmektedir” ifadeleri kullanıldı. ETO’O VARSA SORUN YOK 1-0 Altınordu 90’da güldü Bursa’da 2 kadro dışı S üper Lig’in 21. haftasında Antalyaspor ile Karabükspor karşı karşıya geldi. Antalya Arena’daki mücadelede ev sahibi yıldız futbolcusu Eto’o’yla bulduğu golle maçı 1-0 kazandı. Karşılaşmanın ilk yarısı yüksek tempoda geçse de gol sesi çıkmadı.Antalyaspor ilk yarının aksine 2. yarıda daha etkiliydi. Çalımbay’ın öğrencileri, Eto’o’nun liderliğinde Karabükspor’un kalesini ablukaya aldı. Antalyaspor, aradığı golü 82’de Sakıp Aytaç’ın ortasına gülze vuran Samuel Eto’o takımını 1-0 öne geçirdi. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca Antalyaspor puanını 35’e yükseltti. 1. Lig’de 21’inci hafta mücadelesinde Altınordu evinde A TFF Adana Demirspor’la karşılaştı. Bornova Stadı’ndaki maçı Altınordu uzatmalarda bulduğu golle 2-1 kazandı.. Altınordu’ya galibiyeti getiren golleri, 15 Okan ve 90+2’de Beykan kaydetti. DİĞERSONUÇ:Ş.Urfa2-2Göztepe 0-0 DÜŞÜŞ SÜRÜYOR ŞAMPİYONLUK yarışı veren Başakşehir, evinde Gaziantepspor’la karşılaştı. Başakşehir Fatih Terim Stadı’ndaki mücadelede gol sesi çıkmadı ve maç 0-0 berabere bitti. Karşılaşmaya etkili başlayan Abdullah Avcı’nın öğrencileri, bir türlü aradığı golü bulamadı. Karşılaşmaya boyunca savunmada bekleyip, kontrataklarla gol arayan Gaziantepspor, ilk yarıda etkisiz bir görüntü çizdi. Mücadelenin 2. yarısı da turuncu-lacivertlilerin üstünlüğü ile geçildi. Başakşehir maç boyunca Mossoro, Mustafa Pektemek ve Visca ile yakaladığı posizyonları gole çeviremeyince sahadan beraberlikle ayrılmak zorunda kaldı. Bu sonuçla puanını 43’e yükselten Başakşehir, maç fazlasıyla lider olma şansını da kaçırdı. Adanaspor’u geçerek ligde haftalar 3 puanla tanışan Güneydoğu ekibi ise 1 maç eksiğiyle puanını 15’e çıkarttı. Uygun isyan etti Gaziantepspor teknik direktörü Bülent Uygun, “Türk futbolunun geldii yer buras ite. Gençlerimiz yok takmlarda.” Eserinle gur duy Türkiye. Takmda türkçe konuacam adam yok”dedi. 6 Baakehir, Gaziantepspor ile berabere kalarak son 6 maçnda 4. puan kaybn yaad. Finalin adı: Banvit-A.Efes BASKETBOL Erkekler Türkiye Kupası’nda finalin adı Anadolu Efes ve Banvit oldu... Yarı finalde günün ilk karşılaşmasında Galatasaray Odeabank’ı 71-68 yenen Banvit, finale yükseldi. Maç, büyük bir çekişmeye sahne olurken, iki tarafın da yaptığı iyi savunma maça damga vurdu. Galatasaray, son topta isabeti bulamayınca maçı kazanan taraf Banvit oldu. Banvit’te Jordan Theodore 20 sayıyla maçın yıldızı Haz›rlayan: CENK ÇINAR halklailiskiler@aydinlikgazete.com 19 ŞUBAT 2017, PAZAR TUDOR: Ellerinden geleni yaptılar rıma bir Igor Tudor, maç sonu yaptığı açıklamada, ‘’Futbolcula çok iyi a por’d Rizes lar. yaptı i gelen şey söyleyemem. Ellerinden u konus söz olmam mutlu e süred ımız mücadele etti. Kazanmadığ ğim a sevdi değil’’ dedi. Bruma ile ilgili de konuşan Tudor, “Brum . Bir hata lazım amak unutm unu olduğ genç ama bir oyuncu dedi. cek’’ yaptı ve İstanbul’da kaldı. Pazartesi aramıza döne SÜPER LİG PUAN DURUMU O 20 21 21 20 21 20 20 21 20 21 20 20 19 21 20 21 20 20 G 13 12 12 10 10 9 7 8 6 8 7 6 5 6 6 5 4 4 B 5 7 4 6 5 3 7 4 9 3 3 6 8 4 3 5 5 3 halklailiskiler@aydinlikgazete.com Aynı tas aynı hamam rektörIgorTudoryöneGalatasaray,teknikdi puankayıplarını timindezirveyarışında puan tü hafta mrakiplerinin sürdürdü...Geçtiğimiz po ahasındaKayseris r’a kaybetmesinekarşıns an zılılar,bukarşılaşmad mağlupolanSarı-kırmı fha 4 on ıveligins dagalibiyetçıkaramad ederekzirve yb ka an pu tasında8 aldı. yarışındaönemliyara 22 gün önce Kardemir Karabükspor’un banda deplasmanda Çaykur Rzespor’a 1-0 malup olan Hrvat teknik adam Igor Tudor, Galatasaray ile de Rize deplasmanndan galibiyet çkartmay baaramad. BEŞİKTAŞ BAŞAKŞEHİR GALATASARAY FENERBAHÇE ANTALYASPOR TRABZONSPOR KONYASPOR BURSASPOR OSMANLISPOR KARABÜKSPOR KASIMPAŞA AKHİSAR G.BİRLİĞİ KAYSERİSPOR ALANYASPOR RİZESPOR ADANASPOR GAZİANTEP Cenap YENER Ağır yara 22 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 olurken, Galatasaray’da 5 oyuncu çift haneli sayı üretti ancak bu galibiyet için yeterli olmadı. Günün diğer maçında, çeyrek finalde Fenerbahçe’yi eledikten sonra yarı finalde Pınar Karşıyaka’nın karşısına çıkan Anadolu Efes, son bölümü oldukça çekişmeli geçen maçı 7974 kazandı ve bir senelik aranın ardından finale adını yazdırdı. Integral Forex Türkiye Kupası finali bugün 19.30’da Ankara Spor Salonu’nda oynanacak. M 2 2 5 4 6 8 6 9 5 10 10 8 6 11 11 11 11 13 A 40 37 40 39 25 20 24 22 23 24 25 12 17 22 29 21 19 16 Y 17 16 21 19 23 21 24 24 22 29 29 24 19 33 40 33 27 34 A v. P 23 44 21 43 19 40 20 36 2 35 -1 30 0 28 -2 28 1 27 -5 27 -4 24 -12 24 -2 23 -11 22 -11 21 -12 20 -8 17 -18 15 Yine STAT: ÇAYKUR DIDI HAKEMLER:Halis Özkahya, Kem al Yılmaz, Hakan Yemişken Rizespor Diallo **, Mehmet **(Dk.62 Nosa **), Oboabona **, Ümit ** (Dk. 43Yakoubi **), Özgür Çek ***, Petru cci **, Recep ***, Dhurgham **, Ahm et İlhan **, Janster ** (DK.71 Tuszynsk i **) , Edomwonyi ** T.D:HİKMETKARAMAN Galatasaray Muslera **, Sabri * , Chedjou **, Semih **, Linnes **(Dk.71 Ahm et *), De Jong *, Selçuk *(DK.79 Sina n *), Rodrigues **, Yasin *, Josue **(Dk.60Tolga *), Podolski ** T.D:IGORTUDOR 1 olmadı HaftaiçiJanOldeRiekerink’igönderip takımınbaşınaIgorTudor’ugetirenAslan Rizedeplasmanından3puançıkaramadı SÜPER Lig’in 21. haftasında Rizespor kendi sahasında Galatasaray’ı konuk etti. Galatasaray’ın Hırvat teknik direktörü İgor Tudor, yönetiminde ilk Goller: Dk. 23 Podolski (Galatasaray) maçına çıkarken oyuna oldukça Dk.76 Özgür (Rizespor) SARIKART:Podolski (Galatasaray) baskılı ve istekli başladı. Dakikalar 23’ü gösterdiğinde Galatasaray Podolski ileudor’un ,T ğlu ifo az üstünlüğü yakaladı. tN en ev iL Galatasaraylıyönetic Brumabenim ,“ ğlu Golden sonra ataklarını ifo az ı.N ad ml Brumakararınıyoru talarıyapacak. ha kesmeyen ve oyun diBu ç. en kg ço ha oğlumgibi.Da sındaRealMadrid siplininden kopmayan afa .K zım ıla as am Uzatm üy ün üş ıd lar un Galatasaray baskılı oyurb gibitakımlarvar.Eğe zın mı ca Ho k. nunu sürdürse de ikinci ca ka orsabunlarıbıra odriguesiseyaptığı golü bulamadı ve karşılaşmaGalatasaray’daGarryR ş kararınınarkasındayız”dedi. eli ag ray Bu m. nü gü olayıüz nın ilk yarısı Sarı kırmızılıların rı açıklamada,“Skordand Ya yarıdadominanttık.2. 1-0’lık üstünlüğüyle sona erdi. ok amacımız3puandı.İlk rç do ik.Yumuşakoynadık.Tu Karşılaşmanın ikinci yarıagresifliğimizikaybett nla aa ca.Neistediğinitakım sında ise sahada bambaşka bir iyibirhoca.Akılıbirho r. va aç dahaçokm Galatasaray vardı. İlk yarıdaki tanbirhoca.Önümüzde en ind es y’agelm KendisininGalatasata oyunundan tamamen kopan um”dedi. uy utl m ok ıç dolay Aslan rakibin akın akın gelmesine engel olamadı. Nitekim 1 ‘Kararın arkasındayız’ Karaman: İyi oynadık RİZESPOR’DA teknik direktör Hikmet Karaman, mücadeleyi değerlendirdi. Karaman,“ Galatasaray’a iyi kondisyon antrenmanı yaptırdık. Bu koşuyu (118 km) daha önce yapmadı Galatasaray. İyi bir oyun oynadık. 1 puan aldık. Rizespor iyi bir takım, bunu da skora mutlaka iyi yansıtacağız’’ ifadelerini kullandı. G ‘Akıllı hoca’ de Rizespor beraberlik golünü de bulmayı başardı. 75. dakikada Özgür Çek, frikik golüyle maça beraberliği getirdi. Beraberliğin ardından sarı kırmızılıların baskı kurma çabası sonuç vermeyince mücadele 11’lik eşitlikle sona erdi. alatasaray İgor Tudor ile Rize’de ilk maçına çıktı. Bruma ile Hakan Balta kadroda yoktu. Sneijder sakatlığından dolayı yine kadroda yoktu. Buna karşılık Galatasaray’ın ne yapacağı merak konusuydu. Sarı kırmızılılar diğer maçlara göre maçın başından itibaren önde basarak rakibini çıkartmamaya çalıştı ve ilk dakikalarda da buna muvaffak oldu. Öbür maçlarına göre daha istekli bir görüntü çizdi. Bu arada Josue ve Selçuk İnan ile orta sahayı kontrol altında tutmaya çalıştı. Her zamanki gibi Galatasaray’ın defansı en yumuşak karnı görüntüsündeydi. Başta Semih olmak üzere Rize forvetleri çok az gelmelerine rağmen yürüyerek geçiyorlardı. Ama buna karşılık Rizespor’un ne oynadığını anlayamadım. Adeta acemiler mandası gibi ilk yarıda görüntü verdiler. Josue’nin dikine giderek sıfıra yakın yerden çıkardığı topla Podolski’nin affetmeyen sol ayağı Galatasaray’ı öne geçirdi. Genel olarak ilk yarıda her iki takımda futbol temaşası yönünden zevk vermediler. Maçın ikinci yarısında da çok önemli bir değişim yoktu her iki takım açısından da. Sarı kırmızılı takım maç ilerledikçe oyundaki etkisi azaldı. Rizespor’da daha çok Galatasaray kalesi önünde görülmeye başladı. Bu şekilde maç devam ederken bir duran toptan Rizespor Galatasaray’ın baraj ve kaleci hatasından golü buldu. İgor Tudor’a gelince önümüzdeki haftadaki derbi maçında oyun okuyuşunu ve anlayışını daha iyi görme imkanına sahip olacağız. Şu bir gerçek ki Rizespor’u yenemiyorsan şapkanı önüne koyup düşüneceksin. Bana göre Beşiktaş maçı Galatasaray’ın şampiyonluğu kovalamasındaki son virajıdır. Chedjou 112 gün sonra SARI-KIRMIZILI takımda, Rize’ye getirilmeyen Bruma, Hakan ile yedek kulübesinde oturtulan Tolga’nın yerlerine Selçuk, Josue ve Chedjou ilk 11’de forma giydi. En son ligin 9. haftasında Adanaspor maçında 11’de görev yapan Kamerunlu futbolcu Chedjou böylece, 11 hafta sonra 11’de görev aldı. 29 Ekim 2016 tarihinde oynanan karşılaşmadan 112 gün sonra 11’de sahaya çıkan Chedjou, Semih Kaya ile stoperde görev yaptı.