Kahve Molasý Metin AKPINAR Sa nat ya þamýna ti yat ro cu ola rak baþ la yan ve son ra si ne ma oyun cu su ola rak de vam eden Me tin Akpýnar, Türk si ne masýnýn en önem li isim le rin den bi ri. Onun tip le me ye te ne ði her kes çe ma lum. Yýllar önce Ze ki Alas ya ile bir lik te oy nadýðý film ler Türk si ne masýnýn kla sik le ri ha li ne gel di, ha la yayýnlanýyor ve ha la ilk günkü gi bi zevk le iz le ni yor. Ba þarýlý sa natçýyla bu ay ki kah ve mo lasý köþe miz için sa nat ve saðlýk üze ri ne bir soh bet ger çek leþ tir dik. Röpor taj : Hülya KAPUCU Sa nat yol cu lu ðu na ti yat ro cu ola rak baþ ladýnýz, bi ze bi raz bu süreç ten bah se der mi si niz? Tiyatro yolculuðum 1957 yýlýnda Caðaloðlu Yeþil Sahne'de baþladý. Daha sonra 1962'ye kadar Milli Türk Talebe Birliði'nde devam etti. 1962'de Türkiye'de tiyatroya gidemeyenler için 'Her Yer Tiyatrodur' diye bir kampanya baþlatýldý. Amaç, tiyatroya gidemeyenlerin ayaðýna tiyatroyu götürmekti. Sokaklarda, köþe baþlarýnda, bahçelerde, parklarda oyunlarýmýzý oynuyorduk. Florya Tesisleri'nde Onaltý Yýlan oynarken Ulvi Uraz hocamýz bizi seyretti ve 1964 yýlýnda profesyonel olarak Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda tiyatroya baþladým. 1967 yýlýnda Türkiye'nin ilk kabare tiyatrosu olan Deve Kuþu Kabare Tiyatrosu'nu kurduk. O da etkinliklerine 1992 senesinde kapanmak zorunda kaldý. Ne den ka pan mak zo run da kaldý? Salon yoktu, oyuncu yoktu, eskiden olan rafine salona talep yoktu… O dönemde birçok zorluklar yaþadýk. O dönem de ti yat ro yap mak zor du, ger çi günümüzde de öyle. Siz de mut la ka ya þa ya caðýnýz zor luk larýn farkýnda ola rak baþ ladýnýz ti yat ro ya. Bu þart lar altýn da ney di si zi ti yat ro ya iten? Sanýrým bu genlerimde olan bir þey. Bizim çocukluðumuzda yakaladýðýmýz sanatsal etkinlik radyodan ibaretti. O zaman 84 ACTUAL televizyon filan yoktu. Onun dýþýnda Ramazan'da eðlenceler olurdu. Ben Ýstanbul Aksaray'da büyüdüm. Her sýnýftan, her türlü kafa yapýsýndan insanýn ortak yaþayabildiði bir yerdi orasý. Orada ilk defa Karagöz oyunlarý, kukla oyunlarý ile temasým odu. Ondan öykünerek Karagöz oynatmaya baþladým. Hatta Karagözü kendim kesmeye, hazýrlamaya baþladým. Tabii o zaman dinlediðimiz Karagöz sesi Hayali Küçük Ali'nin sesiydi. Onu taklit ederdim. Onun dýþýnda tiyatro, kendini ifade etme sanatý. Benim yetiþtiðim toplumun ekonomik seviyesi orta ve ortanýn altý idi. Oradan kaynaklanan bir isyan da beni buna yöneltmiþ olabilir. Onlarýn dertlerini paylaþmak, neþelendirmek gibi istek doðdu içimde. Bunu gerçekleþtirmenin en doðru yolu da sanattý ve böylece sanatýn dallarýndan da tiyatroyu seçtim. Son ra si ne ma ya baþ ladýnýz. Sinema, bir yandan tiyatro devam ederken 1973'de tekliflerle baþladý. Ertem Eðilmez, Sadýk Þendil senaryolarýmýzý yazardý, orasý da bence bir okuldu. Halen yayýnlanan Salak Milyoner, Köyden Ýndim Þehire gibi klasik haline gelen filmleri çektik. Sinema çok çaðdaþ bir sanat ve büyük kitlelere daha kolay ulaþýyor. Tiyatroda bu sýnýrlý. Halka daha kolay ulaþýyorsunuz sinemayla. Si zin için han gi si da ha önce lik li sýra da si ne ma mý MEDICINE TEMMUZ 2004 yok sa ti yat ro mu? Ben tiyatrocuyum. Dolayýsýyla her zaman tiyatroyu tercih ederim. Tiyatro, insaný insana insanla anlatma sanatýdýr. Sanat insan iliþkilerini düzenleyen bir olgudur. Ben o iliþkileri tiyatro aracýlýðý ile anlatmayý tercih edenlerdenim. Ancak ayný zamanda akýllý davranmak zorundasýnýz. Tiyatro sýnýrlý kalmýþsa, geliþemiyorsa geliþmekte olan bir dalda yerinizi alacaksýnýz. Onun için sinema devreye daha sonra girdi. Þuan tiyatro yapmadýðým halde senede bir film yapmaya çalýþýyorum. Ki mi çev re ler Türki ye'de bir yer le re gel mek için bel li bir ka rak te rin oyun cu su olun masý ge rek ti ði dü þü nür ken bir çok oyun cu ba þarýlý bir oyun cu nun çok fark lý ka rak ter le re bürünen oyun cu ol du ðu nu sa vu nu yor lar. Siz ge nel de ko me di oy na yan bir oyun cu su nuz. Bu ko nu da ne ler söyle mek is ter si niz? Bir insan aktörlüðe soyunmuþsa her þeyi oynamalý. Ben onu oynarým, bunu oynamam þeklinde bir þey olmaz. Mesela Ýnek Þabaný bazýlarý oynamak istemez. Halbuki Kemal Sunal seve seve oynadý ve o sayede þöhret oldu, para kazandý, çocuklarýna baktý. Herkes Yýlmaz Güney olacak diye bir kural yok ki. Türk sinemasýnda þöyle bir yanlýþ anlama geliþti. Ýnsanlarýn özel yaþamlarý, sanatsal ürünleri ile karýþtý. Bence bu önce müzikte baþladý. Sanatçýnýn yapýsýna uygun besteler üretilmeye baþlandý. Mesela sanatçýnýn aþk hayatý iyi gitmiyorsa o motifleri içeren þarkýlar yapýlmaya baþlandý. Giderek insanlarýn özel yaþamlarý sanatsal yönlerini yönlendirmeye baþladý. Bence bir oyuncu bir rolü ancak fizik yetersizliðinden, bedensel uyumsuzluðu nedeniyle oynayamaz. Bir genç rolü oynayamam ya da bu yaþta artýk Hamlet oynayamam ben ama onun dýþýnda her þeyi oynarým, neden oynayamayayým ki. Eskiden kýzlarda vardý. Hizmetçiyi oynamam derlerdi. Ne yani hep hanýmefendi mi olacaksýn. Hizmetçi oynamam diye bir þey olur mu? Hizmetçiyi oynayacaksýn ve güzel oynayacaksýn. Mesela televizyonda görüyoruz, delikanlý, kahraman, ilah rolleri tercih ediliyor. Kimse eþcinsel olmak istemiyor. Neden, nasýl bir mantýk ki bu? Bir ara Hal dun Dor men Dadý di zi sin de uþak rolünde oy na dý ðý için çok eleþ ti ril miþ ti. TEMMUZ 2004 ACTUAL Tamamen cehalet. Bilmeyenler söylüyor bunlarý. Tiyatroyu biraz bilseler, rol nedir, oyun nedir, oyuncu nedir biraz bilseler böyle konuþmazlar. Ze ki Alas ya ile dost lu ðu nuz çok es ki le re da yanýyor. Uzun yýllar hep Ze ki Alas ya ile ti yat ro oyun larýnda, si ne ma film le rin de bir lik te oy nadýnýz. Her iki niz de ayrý ayrý oyun cu luk yap saydýnýz bu den li ba þarýlý olur muy du nuz siz ce? Zeki Alasya ile ayrý ayrý oyunculuk yapsaydýk bu kadar baþarýlý olabileceðimizi kesinlikle sanmýyorum. O ikiliden bir diyalektik doðdu ve bir yapý oluþtu. Zýtlýklar da vardý. Ýyiyi güzeli, yanlýþý doðruyu, doktoru hastayý, iþçiyi patronu oynadýk biz. Bu ikilemler bizi hep doðru yerde tuttu. Biz ikimiz bir enerji ve sinerji yaratarak bu hale geldik. Kamuoyu ikimizi benimseyerek bizi büyüttü ve yüceltti. Bunlar doðru ve güzel yanlarý. Bir de yanlýþ yanlarý var. Biz uzun süre iki baþlý bir komik oynadýk. Bu biraz bizim bilgisizliðimizden biraz da yanlýþ yönlendirilmemizden kaynaklandý. O iki baþlý komik doðru bir tarz deðildi. Sonlara doðru onu düzelttiðimiz zaman daha doðru bir yapýya geldi. Ama bizim þöhretimiz, yücelmemiz, paramýz ikili olmamýzýn sonucudur. Ne gi bi zor luk larý vardý iki li ol manýn? Ýkili olmak, ikili adýna davranmak bazý þeyleri engelliyor. Yalnýz baþýnýza bir þey yapma þansý doðduðunda yapamýyorsunuz. Örneðin; Kuyucaklý Yusuf'u oynamayý isterdim, oynayamadým. Yaþar Ne Yaþar Ne Yaþamaz için bana teklif geldiðinde Zeki'den izin istedim, izin vermedi, oynayamadým. Bekçi Murtaza'yý yürekten istedim, oynayamadým. Bunlar hep ikili olduðumuz için olmadý. Þim di iyi bir pro je için iki ni ze tek lif gel se bir lik te ge çer mi si niz tek rar ka me ra karþýsýna? Tabi neden olmasýn, oynayabiliriz. Türk si ne masýnýn son za man lar da ki ge li þi mi ni nasýl de ðer len di ri yor su nuz? Çok sevindirici tabii. Bu geliþmede birinci aþama teknolojide oldu. Geliþen teknikle dünya standartlarýnda film üretmeye baþladýk. Eskiden bizim banyomuz dýþarýda yapýlýrdý, filmimiz dýþarýdan gelirdi. Objektifimiz yoktu, dijital sisteme geçemezdik. Bir sürü eksiklik vardý. Çaðdaþ teknolojinin MEDICINE 85 Ze ki Alas ya ile ayrý ayrý oyun cu luk yap saydýk bu ka dar ba þarýlý ola bi le ce ði mi zi ke sin lik le sanmýyo rum. O iki li den bir di ya lek tik doð du ve bir yapý oluþ tu. Zýtlýklar da vardý. Ýyi yi güze li, yanlýþý doð ru yu, dok to ru has tayý, iþ çi yi pat ro nu oy nadýk biz. Bu iki lem ler bi zi hep doð ru yer de tut tu. Biz iki miz bir ener ji ve si ner ji ya ra ta rak bu ha le gel dik. Bi zim þöhre ti miz, yücel me miz, pa ramýz iki li ol mamýzýn so nu cu dur. yakalanmasý sinemaya sýçrama yaptýrdý. Buna pazarlamadaki baþarý da eklenince sinemaya para girmeye baþladý. Para girince daha iyi senaryolar üretilmeye baþlandý, daha çok paralar harcandý, daha doðru insanlar kullanýlmaya, daha uzun zaman harcanmaya baþlandý. Eskinden iki haftada film bitirilmeye çalýþýlýrdý. Artýk bir film için aylarca çalýþýlýyor, mekanlar kuruluyor, stüdyolar yapýlýyor. Bütün bunlar Türk sinemasýnýn çaðdaþ seviyeyi yakalamasýna neden oldu. Yinede eksikliklerimiz var. Bence ana eksikliðimiz senaryo. Türkiye'de senaryo üretiminde ciddi bir týkanýklýk var. Bu iþle uðraþanlar ne yapýyor anlamýyorum. Türkiye gibi geniþ bir kolajda senaryo üretememek korkunç bir þey. Dünyaya baktýðýnýzda II. Dünya Savaþý ve I. Dünya Savaþý filmlerinden býktýk artýk. Bizde bir Osmanlý var ve 700 sene var olmuþ bir imparatorluðun filmi yok. Yapýlanlar da çok sýnýrlý, üç beþ tane ve baþarýlý, dünyaya açýlmýþ filmler deðil. Çok geniþ bir kültüre sahibiz. Bu kadar geniþ bir kültürden senaryo çýkmaz mý, neden üç ana esas üzerine film yapýyoruz anlamýyorum. Zengin adamýn kýzýna aþýk fakir genç, peri padiþahýnýn oðluna aþýk fakir kýz. Son dönemlerde nihayet bir þeyler yapýlmaya baþlandý. Bu da iyi bir geliþme tabii. Te le viz yon di zi le rin de çok faz la bir artýþ var. Bu da in san larý da ha çok te le viz yo na baðlýyor. Bu du rum siz ce ti yat ro ve si ne mayý nasýl et ki li yor? Bu durum daha çok tiyatroyu etkiledi. Bir zamanlar televizyonda oyunculara çok iyi paralar ödendi. Gerçi þimdi ödenmiyor. Ayný parayý tiyatroda ödemenin imkaný yok. Dolayýsýyla oyuncular da televizyona yöneliyor. Ger çi iyi oyun lar olun ca yi ne do lu yor ti yat ro sa lon larý… Çok dar bir grup onlar. Ýyiyi talep eden, güzeli arayan rafine sanat talep eden sanat tüketicisi az sayýda. Ye ni je ne ras yon dan be ðen di ði niz oyun cu lar var mý? Ben son zamanda oyuncu filan göremiyorum. Bizim jenerasyondan sonra Haluk Bilginer, Levent Kýrca var. Uður Yücel yetiþti baþka da oyuncu yok. Yýlmaz Erdoðan çok iyi bir si- 86 ACTUAL nemacý, çok iyi bir yazar, iyi de bir oyuncu olacak. Ferhan Þensoy'da yine öyle ama çok ufku açýk bir oyuncu deðil. Bu sýra lar ken di ni zi bi raz ge ri pla na çek ti niz. Önümüzde ki dönem de ye ni pro je ler var mý? Yeni sinema projeleri var ama henüz senaryo aþamasýnda, netleþmiþ bir þey yok. Hülya Av þar'la çe ke ce ði niz bir di zi pro je si vardý ama ger çek leþ me di. Hülya Av þar'ýn "Me tin Akpýnar gi bi yaþlý ve þiþ man bir in sa na aþýk ola mam" þek lin de ki açýkla ma larý si zi kýzdýrmýþtý. Ha la bir kýrgýnlýk var mý? Böyle bir kýrgýnlýk yok. Bunu Hülya söylemeden önce bir gazeteci yazmýþtý. Hülya Avþar þiþman Metin Akpýnar'a aþýk olabilir mi?"diye. Neden olmasýn ki. Böyle bir þey olur mu? O yüzden de o dizi yapýlamadý. Güzel bir diziydi. Yazýk oldu bence. Onun dýþýnda Hülya'nýn Türk Film Star Grubu ile anlaþmasý vardý. Oradan serbest deðildi. Sonra Kanal D ile bir problem yaþandý. Prodüktör Hüseyin Apaydýn'ýn parasal sorunlarý vardý. Bu arada iþ gecikti, yeni talepler ortaya çýktý. Dolayýsýyla da o güzelim dizi askýda kaldý. Bi raz da saðlýktan bah se de lim. Si zin her han gi bir kro nik ra hatsýzlýðýnýz var mý? Yaþýmýn getirdiði bir takým komplikasyonlarým var. Kalýtsal olarak yüksek tansiyonum var. Onu da ilaçlarla kontrol etmeye çalýþýyorum. Saðlýðýnýza ge rek li öze ni göste ri yor mu su nuz, düzen li ola rak saðlýk kon trolü yaptýrýr mýsýnýz? Evet, hiç ihmal etmem. Eskiden senede bir defa check-up yaptýrýrdým, þimdi altý ayda bir yaptýrýyorum. Eskiden daha çok spor yapardým, þimdi sadece günde yarým saat, bazen bir saat kondüsyon aletleri ile çalýþýyorum. Fýrsat buldukça da yürüyorum. Saðlýk ko nu sun da Türki ye için bir de ðer len dir me ya pa cak olur sanýz, nasýl bir nok ta da du ru yo ruz? Çok saðlýksýzýz. Türkiye'nin doðusu ve batýsý arasýnda bir asýr fark var. Ekonomik olarak da batý bölgelerinde kiþi baþýna gayri safi milli hasýla 18-20 bin dolar civarýndayken doðu bölgelerimizde 800 dolar civarýnda. Bu durum insanlarýn yanlýþ beslenmesine neden oluyor. Ýnsanlar saðlýklý yiyip içemiyor. Saðlýk hizmetlerinden eþit yararlanamýyorlar. Kaliteli saðlýk hizmetinden hiç yararlanamýyorlar. Doðru bilgiye ulaþamadýklarý için bilgi eksiklikleri var. Doðru bilgiye ulaþamadýklarý için yanlýþlýklar devam ediyor. MEDICINE TEMMUZ 2004