coğrafya coğrafi keşifler performans ödevi ceren

advertisement
COĞRAFYA
COĞRAFİ KEŞİFLER
PERFORMANS ÖDEVİ
CEREN BIÇAKÇI
1437/10-H
COĞRAFİ KEŞİFLER
Coğrafî keşifler, 15. yüzyıl ve 16.
yüzyıllarda Avrupalılar tarafından yeni
ticaret yollarının bulunması amacıyla
başlatılan ve yeni okyanusların ve
kıtaların bulunmasıyla gerçekleşmiş
olan keşifleri ifade eder. Bilimsel bir
merak ve yeni ufukların keşfedilmesi
duygusu söz konusu olmakla birlikte
temelde bu keşifler özellikle
15.yüzyıldan itibaren açık bir şekilde
ekonomik nedenlerden
kaynaklanmıştır. İlk keşif denemeleri,
Atlantik Okyanusu ve Afrika kıyılarına
doğru, 14. yüzyılın başlarında Fransız
ve Cenevizli gemiciler tarafından
yapılmıştır. Kanarya Adaları ve Azor
Adaları'nın keşfedilmesi, bu girişimlerin
sonucudur.
Demirleyen Santa
María gemisi
(Andries van
Eertvelt, 1628),
Kristof Kolomb bu
gemiyle Batı Hint
adalarına ulaşmıştı.
Başlıca Nedenleri
●
●
Avrupa'da coğrafya bilgilerinin artması ve gemicilik deneyiminin çoğalması,
pusulanın öğrenilmesi .
Avrupa'nın kendinde olmayan ama Doğu uygarlıklarında olduğunu bildikleri
zenginliklere (Baharat, ipek ve diger maddi kaynaklara) ulaşmak için yeni, kısa
ve ucuz yol arayışı.
Özellikle İspanyol ve Portekiz krallıklarınca,değerli madenlere ulaşılması için
gemicilerin desteklenmesi.
●
Hristiyanlık dininin ve Avrupa kültürünün yaymak istenilmesi.
●
Artan bilgilerin de etkisiyle dünyanın tanınmak istenilmesi.
●
Pusulanın geliştirilmesi
●
Deniz ulaşımının gelişmesi
Başlıca Nedenleri
●
●
●
●
●
Coğrafya bilgisinin artması ve cesur gemicilerin yetişmesi
Avrupa'da bu gelişimleri takip eden dönemde doğuya ulaşmak
isteyen gemiciler,İspanya ve Portekiz krallıklarından aldıkları
yardımlarla açık denizlere açıldılar
Sanayi İnkılabi ile pazar ve hammadde arayışının artması.
Avrupa'da kıymetli maden kıtlığının olması ve bu madenlerin
Doğu'da bolca bulunması,keşiflerin bir başka ekonomik nedenini
oluşturmaktadır.
Coğrafi keşiflerin en önemli nedeni ekonomiktir.Yani batılıların
doğuya giderek buralardaki zenginliklerden yararlanmak
istemeleridir.
Kristof Kolomb (1451-1506), 1492'de Amerika Kıtası'na ulaştığında,
gerçekte hem daha ucuz hem daha kısa yoldan Asya'ya ulaşma
arayışı içindeydi. Çünkü buradan baharat ve benzeri maddeleri
ucuz ve hızlı taşımak gibi bir sorun söz konusuydu. Portekizli
gemici Bartolomeu Dias'ın Ümit Burnu'nu bulmasından sonra
Vasko dö Gama, buradan dolaşarak Hint Okyanusu ve Hindistan'a
ulaştı. Portekizli Macellan ve Del Kano, dünyayı dolaşarak geçtiler
ve bunun sonucunda dünyanın yuvarlaklığına dair kesinleştirici
sonuçlara ulaşmışlardır. Venedikli gezgin Marko Polo (1254-1324)
Asya gezilerinin anlatımlarıyla Avrupa'nın Doğu uygarlıklarını
tanımasını sağlamıştır.
Coğrafi Keşiflerin Sonuçları
Reform ve Rönesans hareketlerinin etkileriyle gelişmiş oldukları
gibi kendileri de bu hareketlerin gelişimini etkilemişlerdir. Bu keşifler
sonucunda Avrupa yeni kıtalara yayılma ve onların zenginlik
kaynaklarını ele geçirme olanağı elde etmiştir. Avrupa düşüncesi ve
kültürü, evrensel bir değer olarak bu süreçten itibaren yayılmaya ve
egemen kılınmaya başlanmıştır. Bunu yaparken Avrupalılar, yerli
halkları ve yerel yaşamı dağıtmış ve hatta yok etmiş, Avrupa
kültürünü egemen kılma sürecini şekillendirmiştir. Hem doğal hem
de kültürel farklılıkları yok eden bir süreç olmuştur.Bu Klasik
Sömürgecilik olarak bilinen sömürgecilik süreci bu dönemle
başlamıştır.
14. yüzyılın sonlarından başlayarak 16. yüzyıla kadar Avrupalıların
yeni ticaret yolları keşfetmek adına yeni deniz yolları araması
sonucu oluşturdukları organizasyon, gezi Amerika da dahil pek çok
popüler kıtanın keşfiyle son bulmuştur.
15. yüzyılda özellikle birçok Avrupa ülkesi, Avrupa’da son derece pahalı olan ipek ve
baharatın önemini anlamış ve Hindistan'a ulaşmanın, ticaret yapmanın bir yolunu
aramasıyla başlamıştır. Hindistan'a karadan ulaşmak o dönem ve koşullar içinde oldukça
zorluydu bu yüzden Hindistan'a ulaşmanın yeni bir deniz yolunun keşfedilmesiyle
mümkün olacağı fikri pek çok krala cazip gelmiştir. Lakin bu fikirlerle pek çok cimri kral
bile dönemin önde gelen denizcilerine hazinesinden yüklü miktarda servet ödemiştir.
Özellikle Portekiz tahtına prens Henry’nin geçmesiyle başlayan coğrafi keşifler, onun
kurduğu okullardan çıkmış Vasco de Gama, Bartolomeo Diaz gibi pek çok ünlü
denizcilerle başarılı sonuçlar elde etmiştir.
Ancak bugün Amerika'yı keşfetmesiyle ünlenen ve en popüler denizci olarak tanınan
Kolomb bile Amerika kıtasına doğru gitmeyi tercih ederken yeni bir kıta için değil,
dünyanın diğer tarafından dolanıp Hindistan'a ulaşabileceğini düşünmüş ve İspanyol ile
Portekiz krallarına bu şekilde bir fikir ortaya atarak onların desteğini almaya çalışmıştır.
Bunun imkansız olduğu ancak günümüz şartlarında anlaşılacaktı.
Nedenlerinin ayrıntılı
incelemesi:
a. Ticaret yollarının Müslümanların eline geçmesi: Çin’den başlayan İpek Yolu, Hazar Denizi’nde iki
kola ayrılıyor, kuzey kolu Kırım limanlarında son bulurken güney kolu Karadeniz kıyılarından
İstanbul’a ulaşıyordu.
Diğer önemli bir yol olan Baharat Yolu ise Hindistan’dan başlıyor ve kuzeyde Suriye limanlarında,
güneyde ise İskenderiye’de son buluyordu. Özellikle denizci İtalyan devletleri bu limanlardan
aldıkları malları Avrupa’ya satıyorlardı. Bu yolların tamamının Osmanlı denetimine girmesi ve bir
kaç el değiştiren malların pahalıya mal olması Avrupalıları yeni yollar aramaya sevketmiştir.
b. Coğrafya bilgisinin ilerlemesi: Orta Çağ’da Avrupalıların dünya hakkındaki bilgileri çok azdı.
Avrupalılar, dünyayı tepsi gibi düz zannediyorlardı. Ortasında Kudüs’ün bulunduğuna inandıkları
dünyanın kuzeyi buzlarla, güneyi ise kaynar sularla kaplıydı. Batıda sonsuz bir deniz, doğuda da
Kaf dağları (Kafkas dağları) nın bulunduğuna ve onun ötesinde cinlerin yaşadığına inanırlardı.
Özellikle Haçlı Seferleri ve daha sonraki ilişkiler ve seyyahların gezi notlarının incelenmesi
sonrasında, Avrupalıların dünya hakkındaki bilgileri artmış, boş inançlar yıkılmıştır.
Özellikle Venedikli seyyah Marco Polo doğu üzerine Çin’e kadar büyük bir seyahat yaptı (1271 –
1295). Bu seyahati sırasında yazdığı, doğu ülkelerinin hem zenginliklerini, hem de coğrafyasını
anlattığı “Garibeler Kitabı” adlı eseri, Avrupalılar üzerinde büyük etkiler meydana getirmiştir.
c. Pusulanın geliştirilmesi: İlk kez Çinliler tarafından icat edilen pusula, Haçlı Seferleri sırasında
Avrupa’ya geçmiştir. Kristof Kolomb’un pusulanın sapma açısını düzeltmesiyle artık yönlerini
kaybetme korkusundan kurtulan Avrupalılar, okyanuslara daha rahat ve korkusuzca açılmaya
başladılar.
d. Gemicilik sanatındaki ilerlemeler: Eskiden kullanılan kadırgaların geliştirilerek 30 metre
uzunluğunda, üç direkli beş yelkenli ve okyanuslara daha dayanıklı Karavel tipi gemilerin yapılması
okyanuslara açılmada insanların cesaretini artırdı.
e. Efsane ve hurafelere inanmayan cesur gemicilerin yetişmesi: Orta Çağ’da Avrupalılar, Atlas
okyanusunun içinde gemileri çeken çok büyük girdapların olduğu ve bu sularda dolaşan gemicilerin
zenciye dönüşecekleri gibi hurafelere inanırlardı. Ancak doğu ile olan ilişkiler ve coğrafya bilgisinin
ilerlemesi bu gibi inançların yıkılmasına neden olmuştur.
f. Ticaret yollarının Müslümanların eline geçmesi: Çin’den başlayan İpek Yolu, Hazar Denizi’nde iki
kola ayrılıyor, kuzey kolu Kırım limanlarında son bulurken güney kolu Karadeniz kıyılarından
İstanbul’a ulaşıyordu.
Coğrafi Keşiflerin Türk
Dünyası Üzerindeki Etkileri
Coğrafi Keşifler, bütün insanlığı etkilemiştir. Bu yönüyle evrensel bir özelliğe sahiptir. Akdeniz
Limanları, Coğrafya Keşifler sonucunda önemini kaybetti. Ancak 1869′da Süveyş Kanalı’nın
Fransızlar tarafından açılmasıyla bu limanlar yeniden önem kazanmıştır.
Coğrafi Keşifler, Müslüman ülkeler açısından büyük zararlara neden olmuştur. İslam ülkeleri
yoksullaşmış, Türkistan Hanlıkları giderek zayıflamış ve Ruslar karşısında gerilemiştir. Osmanlı
İmparatorluğu, İpek ve Baharat Yollarına hakim olmasına rağmen yolların değişmesinden dolayı
umduklarına ulaşamamıştır. Osmanlı İmparatorluğu, ticaret faaliyetlerini yeniden geliştirebilmek için
Avrupalı devletlere kapitülasyonlar vermek zorunda kaldı.
Ayrıca Osmanlı topraklarında kervan yolları boyunca faaliyet gösteren halk ve zanaatkârlar işsiz
kaldı. Bu durum, Osmanlı Devleti’nde ekonomik sıkıntılara ve Celali İsyanları’na zemin hazırlamıştır.
Osmanlı Devleti, Hint ticaret yolunun hakimiyeti için Portekizlilerle, Akdeniz hakimiyeti için de
İspanyollarla mücadele etti. Endonezya’da savunma ve koruma savaşları yapan Osmanlı Devleti,
Hıristiyan Avrupa karşısında ”Doğu Kalkanı” haline geldi.
Keşiflerin Osmanlı Devleti
Açısından Önemi
Bu keşiflerle Osmanlının elinde bulunan İpek ve Baharat Yolu önemini kaybetmiş, yeni ticaret yolları
bulunmuştur. Bu da Osmanlı Devleti’nin vergi gelirlerinin azalmasına yol açmıştır. Tüm bunlar
Osmanlı Devletini maddi açıdan kötü etkilemiştir. Daha doğrusu; Osmanlı Devleti ve diğer
müslüman devletler zarara uğrayıp, ellerindeki malların değerleri gitmiştir.Coğrafî Keşifler, bütün
insanlığı etkilemiştir. Bu yönüyle evrensel bir özelliğe sahiptir. Akdeniz Limanları, Coğrafî Keşifler
sonucunda önemini kaybetti. Ancak 1869′da Süveyş Kanalı’nın Fransızlar tarafından açılmasıyla bu
limanlar yeniden önem kazanmıştır.
Coğrafî Keşifler, Müslüman ülkeler açısından büyük zararlara neden olmuştur. İslam ülkeleri
yoksullaşmış, Türkistan Hanlıkları giderek zayıflamış ve Ruslar karşısında gerilemiştir. Osmanlı
İmparatorluğu, İpek ve Baharat Yollarına hakim olmasına rağmen yolların değişmesinden dolayı
umduklarına ulaşamamıştır. Osmanlı İmparatorluğu, ticaret faaliyetlerini yeniden geliştirebilmek için
Avrupalı devletlere kapitülasyonlar vermek zorunda kaldı.
Ayrıca Osmanlı topraklarında kervan yolları boyunca faaliyet gösteren halk ve zanaatkârlar işsiz
kaldı. Bu durum, Osmanlı Devleti’nde ekonomik sıkıntılara ve Celali İsyanları’na zemin hazırlamıştır.
Download