tc gazi üniversitesi eğitim bilimleri enstitüsü ilköğretim anabilim dalı

advertisement
T.C.
GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ
EĞĐTĐM BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ
ĐLKÖĞRETĐM ANABĐLĐM DALI
FEN BĐLGĐSĐ ÖĞRETMENLĐĞĐ BĐLĐM DALI
FEN BĐLGĐSĐ ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRENCĐLERĐNĐN BĐYOTEKNOLOJĐ
KONUSUNDAKĐ BĐLGĐLERĐ VE BĐYOTEKNOLOJĐ UYGULAMALARINA
YÖNELĐK BĐYOETĐK YAKLAŞIMLARI: TUTUM, GÖRÜŞ VE DEĞER
YARGILARI
DOKTORA TEZĐ
Hazırlayan
Zeynep YÜCE
Ankara – 2011
T.C.
GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ
EĞĐTĐM BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ
ĐLKÖĞRETĐM ANABĐLĐM DALI
FEN BĐLGĐSĐ ÖĞRETMENLĐĞĐ BĐLĐM DALI
FEN BĐLGĐSĐ ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRENCĐLERĐNĐN BĐYOTEKNOLOJĐ
KONUSUNDAKĐ BĐLGĐLERĐ VE BĐYOTEKNOLOJĐ UYGULAMALARINA
YÖNELĐK BĐYOETĐK YAKLAŞIMLARI: TUTUM, GÖRÜŞ VE DEĞER
YARGILARI
DOKTORA TEZĐ
Hazırlayan
Zeynep YÜCE
Danışman
Prof. Dr. Necati YALÇIN
Ankara – 2011
2
i
TEŞEKKÜR
Çağımızda ülkeler kalkınmışlıklarını tamamlamak için bilime ve teknolojik
gelişmelere önem vermektedirler. Ülkelerin önem verdikleri bu gelişmelerden biri de
biyoteknoloji alanında yapılan çalışmalardır.
Bu doğrultuda, ülkemizde de biyoteknolojiye ve biyoteknoloji eğitimine ayrı bir
önem verilmesi gerektiği görülmektedir. Ayrıca, aynı zamanda biyoteknoloji
uygulamalarına karşı da mantıklı ve gerçekçi biyoetik yaklaşımlar geliştirmeleri için
bireyler desteklenmelidir.
Yapılan bu çalışmada da fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin biyoteknoloji
konusundaki bilgi düzeyleri ve öğrencilerin günlük yaşamdaki biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik biyoetik yaklaşımları; tutum, görüş ve değer yargıları
çerçevesinde belirlenmeye çalışılmış ayrıca bunları etkileyen faktörler araştırılmıştır.
Çalışmamım başından itibaren her aşamasında beni yönlendiren, destekleyen ve
en sıkıntılı anlarımda bana zaman ayırıp beni dinleyen, yardımcı olan değerli hocam ve
danışmanım Prof. Dr. Necati YALÇIN’a sonsuz teşekkür ederim.
Tez izleme komitemde bulunan ve çalışmam boyunca fikirleri ve önerileri ile
çalışmama katkıda bulunan ve beni yönlendiren değerli hocalarım Doç. Dr. Mustafa
SARIKAYA ve Doç. Dr. Musa SARI’ya çok teşekkür ederim.
Tezime, fikirleri ile sağladıkları katkılardan dolayı Prof. Dr. Yüksel TUFAN ve
Doç. Dr. Sinan ERTEN’e çok teşekkür ederim.
Tez çalışmam da bana destek ve yardım veren bütün akademisyen arkadaşlarıma
teşekkür ederim.
Hayatımın ilk gününden doktora eğitimimim sonuna kadar bana maddi ve
manevi destek veren, beni cesaretlendiren ve her anımda yanımda olan sevgili annem
Servinaz KORKMAZ ve babam Yaşar KORKMAZ’ın ellerinden öperek sonsuz
teşekkür ederim.
Doktora tezime başladığım andan itibaren her aşamasında yardımlarını
esirgemeyen, beni destekleyen, motive eden ve sıkıntılı anlarımda yanımda olup
sıkıntılarımı paylaşan sevgili eşim Yrd. Doç. Dr. Alpaslan YÜCE’ye çok teşekkür
ederim.
Her zaman yanımda olan varlıkları ile bana güç ve cesaret veren ablam Berna
ARSLAN ve abim A. Kaya KORKMAZ başta olmak üzere tüm aileme teşekkürü bir
borç bilirim.
ii
Son olarak, tezimim son aşamasında hayatıma giren, varlığıyla bana güç veren,
benim yaşama sevincim, umudum, mutluluğum, hayatımın amacı sevgili oğlum Kağan
Nihat iyi ki varsın, iyi ki hayatımdasın…
Ankara, 2011
Zeynep YÜCE
iii
ÖZET
FEN BĐLGĐSĐ ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRENCĐLERĐNĐN BĐYOTEKNOLOJĐ
KONUSUNDAKĐ BĐLGĐLERĐ VE BĐYOTEKNOLOJĐ UYGULAMALARINA
YÖNELĐK BĐYOETĐK YAKLAŞIMLARI: TUTUM, GÖRÜŞ VE DEĞER
YARGILARI
YÜCE, Zeynep
Doktora, Fen Bilgisi Öğretmenliği Bilim Dalı
Tez Danışmanı: Prof. Dr. Necati YALÇIN
Ekim-2011, 218 sayfa
Bu araştırmanın amacı, fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin biyoteknoloji
konusundaki bilgi düzeylerini ve öğrencilerin günlük yaşamdaki biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik biyoetik yaklaşımlarını; tutum, görüş ve değer yargıları
çerçevesinde belirlemek ayrıca bunları etkileyen faktörleri araştırmaktır.
Araştırmada, nicel ve nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmanın
nicel boyutunda, genel tarama modeli kullanılmıştır. Nitel boyutunda ise, örnek olay
tarama modeli kullanılmış ve veriler yarı yapılandırılmış mülakatlar ile elde edilmiştir.
Araştırma, pilot ve asıl uygulama olmak üzere iki basamakta gerçekleştirilmiştir.
Pilot uygulama, Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim görmekte olan
298 öğrenci ile, asıl uygulama ise 2008-2009 eğitim-öğretim yılında öğrenim görmekte
olan 504 öğrenciyle yürütülmüştür.
Öğrencilerin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin
belirlenmesi amacıyla “Biyoteknoloji Bilgi Ölçeği” ve biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutumlarının belirlenmesi amacıyla da “Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik
Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Toplanan veriler, SPSS 11.5 paket programı ile analiz
edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin görüş ve değer yargılarının belirlenmesi amacıyla
öğrencilerle yarı yapılandırılmış mülakat yapılmıştır.
Bulgular, araştırmaya katılan öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilimsel
bilgilerinin orta düzey olduğunu, biyoteknolojiyi tam ve doğru olarak tanımlamakta
zorluk çektiklerini göstermektedir. Koyun Dolly öğrencilerin tamamı tarafından
biyoteknoloji alanında yapılan uygulamalara örnek olarak verilmektedir. Öğrencilerin
%70’i biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olumsuz tutum sergilemekte ve genel
iv
olarak; uygulamaların etik olup olmadığına, dini yönden uygulanabilirliğine, doğal
düzenin bozulmasına, insan sağlığına ve canlıların yaşam hakkına yönelik çekincelerini
belirtmektedirler. Öğrencilerin büyük çoğunluğu sırasıyla mikroorganizmalar-bitkilerhayvanlar ve en son olarak ta insanlar üzerinde yapılan genetik değişiklikleri kabul
edilebilir bulduklarını belirtmişlerdir. Ayrıca, öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki
bilgileri ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarında farklı değişkenler
bakımından anlamlı farklılıklar bulunmuştur.
Anahtar Kelimeler: Fen bilgisi öğretmenliği öğrencileri, biyoteknoloji,
biyoteknoloji uygulamaları, biyoetik, biyoetik yaklaşımlar.
v
ABSTRACT
PRE-SERVICE SCIENCE TEACHERS’ KNOWLEDGES ABOUT
BIOTECHNOLOGY AND THEIR BIOETHIC APPROACHES TOWARDS
BIOTECHNOLOGY PRACTICES: ATTITUDES, VIEWS AND VALUES
YUCE, Zeynep
Doctor of Philosophy, Department of Science Education
Supervisor: Prof. Dr. Necati YALÇIN
October-2011, 218 pages
The aim of this study is to examine pre-service science teachers knowledge
levels about biotechnology and their bioethic approaches towards biotechnology
practices in daily life in framework of attitudes, views and values and to determine the
factors which affect them.
Quantitative and qualitative research methods were used in this research. In
quantitative dimension general screening model was used. In qualitative dimension case
study model was used and data were obtained through semi-structured interviews.
Research was done in two steps as pilot and real scale implementations. Pilot
implementation was done with 298 students who enrolled in Science Education
Department and the real scale implementation was done with 504 students who enrolled
in 2008-2009 academic year.
“Biotechnology Knowledge Scale” was used to determine students’ knowledge
levels about biotechnology and “Attitude Scale towards Biotechnology Pratices” was
used to determine their attitudes towards biotechnology practices. Collected data were
analysed by SPSS 11.5 program. Besides, semi-structured interviews were done to
determine students’ views and values.
Findings showed that participants scientific knowledges about biotechnology
were middle level and they had difficulty to understand biotechnology accurately and
completely. Sheep Dolly was given as an example in the context of biotechnology by all
students. 70% of students had negative attitudes towards biotechnology practices and
they mentioned risks towards nonethical characteristics of implementations, religious
viability of them, pollution of natural order, health and right to live. Majority of students
indicated that they found genetic transformations acceptible respectively on
vi
microorganisms, plants, animals and at last humans. Besides, meaningful differences
were found on students’ knowledges about biotechnology and their attitudes towards
biotechnology practices in respect to different variables.
Key Words: Pre-service science teachers, biotechnology, biotechnology
practices, bioethic, bioethic approaches.
vii
ĐÇĐNDEKĐLER
s.n.
JÜRĐ ÜYELERĐNĐN ĐMZA SAYFASI……………………………………………
i
TEŞEKKÜR……………………………………………………………………….
ii
ÖZET........................................................................................................................
iv
ABSTRACT.............................................................................................................
vi
ĐÇĐNDEKĐLER…………………………………………………………………….
viii
TABLOLAR LĐSTESĐ .............................................................................................
xiii
ŞEKĐLLER LĐSTESĐ................................................................................................
xx
KISALTMALAR…………………………………………………………………..
xxi
BÖLÜM I GĐRĐŞ………………………………………………………………...
1
1.1. Problem Durumu………………………………………………………......
1
1.2. Araştırmanın Amacı…………………………………………………….....
3
1.3. Problem……………………………………………………………………
3
1.3.1. Alt Problemler……………………………………………………….
3
1.4. Araştırmanın Önemi…………………………………………………….....
7
1.5. Varsayımlar……………………………………………………………......
9
1.6. Sınırlılıklar………………………………………………………………...
9
BÖLÜM II KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĐLGĐLĐ ARAŞTIRMALAR……
10
2.1. Kavramsal Çerçeve………………………………………………………..
10
2.1.1. Biyoteknoloji Nedir?...........................................................................
10
2.1.2. Biyoteknolojinin Tarihsel Gelişimi………………………………….
12
2.1.3. Biyoteknolojinin Uygulama Alanları………………………………..
18
2.1.3.1. Klasik Biyoteknoloji Uygulamaları…………………………...
18
2.1.3.2. Modern Biyoteknoloji Uygulamaları……………………….....
19
2.1.3.2.1. Tıp…………………………………………….................
19
2.1.3.2.2. Tarım ve Hayvancılık Biyoteknolojisi…………………..
21
2.1.3.2.3. Gıda Üretimi Biyoteknolojisi……………………………
22
viii
2.1.3.2.4. Endüstriyel Biyoteknoloji…………………………….....
22
2.1.3.2.5. Çevresel Biyoteknoloji…………………………………..
22
2.1.4. Biyoteknoloji Eğitiminin Önemi…………………………………….
23
2.1.5. Etik Nedir?..........................................................................................
24
2.1.6. Biyoetik Nedir?...................................................................................
25
2.1.7. Biyoetiğin Đlgilendiği Konular………………………………………
27
2.1.8. Biyoetik Eğitiminin Önemi………………………………………….
29
2.2. Đlgili Araştırmalar………………………………………………….............
30
BÖLÜM III YÖNTEM…………………………………………………………..
37
3.1. Araştırmanın Modeli………………………………………………………
37
3.2. Evren ve Örneklem………………………………………………………..
38
3.3. Veri Toplamak Đçin Đzlenen Basamaklar……………………………….....
40
3.4. Veri Toplama Araçları…………………………………………………….
40
3.5. Veri Toplama Araçlarının Geliştirilmesi………………………………….
41
3.5.1. Biyoteknoloji Bilgi Ölçeği…………………………………………..
41
3.5.1.1. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Bilgi Ölçeğinin
Güvenirlik Çalışması…………………………………………………...
42
3.5.1.2. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Bilgi Ölçeğinin
Geçerlik Çalışması……………………………………………………..
46
3.5.2. Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeği……………...
47
3.5.2.1. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutum Ölçeğinin Güvenirlik Çalışması………………………
48
3.5.2.2. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutum Ölçeğinin Geçerlik Çalışması…………………………
54
3.6. Verilerin Toplanması……………………………………………………...
59
3.7. Verilerin Analizi…………………………………………………………..
59
BÖLÜM IV BULGULAR VE YORUMLAR…………………………………..
62
4.1. Kişisel Değişkenlere Đlişkin Bulgu ve Yorumlar……………………….....
62
4.2. Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilere Đlişkin Bulgu ve Yorumlar………...
69
ix
4.3. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Kişisel Değişkenler Bakımından
Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilerine Đlişkin Bulgu ve Yorumlar…………...
72
4.4. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Kişisel Değişkenler Bakımından
Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumlarına Đlişkin Bulgu ve
Yorumlar……………………………………………………………………….
81
4.5. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Konusundaki
Bilgileri Đle Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Arasındaki
Benzerliğe Đlişkin Bulgu ve Yorumlar…………………………………………
130
4.6. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Biyoetik Konular Hakkındaki Görüşlerine Đlişkin Bulgu ve Yorumlar
132
4.6.1. Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutum ve Görüşleri……………………………….
133
4.6.2. Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutum ve Görüşleri……………………………….
137
4.6.3. Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu)
Ürünlere Yönelik Tutum ve Görüşleri……………………………………..
4.6.4.
Öğrencilerin,
Đnsanlar
Tarafından
Canlıların
140
Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutum ve Görüşleri………………......................
143
4.6.5. Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu)
Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutum ve Görüşleri…………………….
147
4.6.6. Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik
Tutum ve Görüşleri………………………………………………………...
4.6.7.
Öğrencilerin,
Đnsanlar
Üzerinde
Yapılan
150
Biyoteknoloji
Uygulamalarına Yönelik Tutum ve Görüşleri……………………………..
152
4.7. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencileri Đle Gerçekleştirilen Görüşmelerden
Elde Edilen Bulgu ve Yorumlar………………………………………………..
155
4.7.1. Biyoteknolojinin Tanımına Đlişkin Görüşler………………………...
155
4.7.2. Biyoteknoloji Alanında Yapılan Çalışmalara Đlişkin Görüşler……...
156
4.7.3. Mikroorganizmaların, Bitkilerin, Hayvanların ve Đnsanların Genetik
Yapıları Üzerinde Yapılan Çalışmalara Đlişkin Görüşler…………………..
157
4.7.4. Farklı Canlı Grupları Arasında Genetik Materyal Tranfer
Edilmesine Đlişkin Görüşler………………………………………………..
158
4.7.5. Etiğin Tanımına Đlişkin Görüşler……………………………………
160
x
4.7.6. Biyoetiğin Tanımına Đlişkin Görüşler……………………………….
160
4.7.7. Değer Yargılarına Đlişkin Görüşler…………………….....................
161
4.7.8. Biyoteknoloji Çalışmalarının Yasalarla Sınırlandırılmasına Đlişkin
Görüşler…………………………………………………………………….
162
4.7.9. Okullarda Biyoteknoloji ile Đlgili Derslerin Olmasına Đlişkin
Görüşler…………………………………………………………………….
163
4.7.10. Okullarda Biyoetik Eğitimi Verilmesine Đlişkin Görüşler…………
164
BÖLÜM V SONUÇ VE ÖNERĐLER…………………………………………...
166
5.1. Sonuçlar………………………………………………………………......
166
5.1.1. Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilere Đlişkin Sonuçlar……………...
166
5.1.2. Kişisel Değişkenlere Göre Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin
Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilerine Đlişkin Sonuçlar..............................
167
5.1.3. Kişisel Değişkenlere Göre Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin
Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumlarına Đlişkin Sonuçlar.........
168
5.1.4. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Konusundaki
Bilgileri ile Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Arasındaki
Benzerliğe Đlişkin Sonuçlar……………………….......................................
5.1.5.
Fen
Bilgisi
Öğretmenliği
Öğrencilerinin
174
Biyoteknoloji
Uygulamalarına Yönelik Biyoetik Konular Hakkındaki Görüşlerine Đlişkin
Sonuçlar…………………………………………………………………….
5.1.6.
Fen
Bilgisi
Öğretmenliği
Öğrencileri
ile
175
Gerçekleştirilen
Görüşmelerden Elde Edilen Sonuçlar……………………………………...
179
5.2. Öneriler……………………………………………………………………
181
KAYNAKÇA…………………………………………………………………........ 183
EKLER…………………………………………………………………………….
192
Ek 1. Anket Formu……………………………………………………………..
193
Ek 2. Görüşme Formu………………………………………………………….
200
Ek 3. Gazi Üniversitesi Đzin Yazısı…………………………………………….
201
xi
Ek 4. Kafkas Üniversitesi Đzin Yazısı………………………………………….
202
Ek 5. Görüşme Yapılan Öğrencilerden Alınan Đzin Yazıları…………………..
203
xii
TABLOLAR LĐSTESĐ
s.n.
Tablo 3.1. Araştırmaya Katılan Fen Bilgisi Öğrencilerinin Öğrenim Görmekte
Oldukları Üniversitelere Göre Dağılımları…………………………………
38
Tablo 3.2. Belli Evren Büyüklükleri Đçin Kabul Edilebilir Örneklem
Büyüklükleri………………………………………………………………...
39
Tablo 3.3. Uygulama Örneklemi Öğrencilerinin Öğrenim Görmekte Oldukları
Sınıfa Göre Dağılımları……………………………………………………..
41
Tablo 3.4. Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin
Cronbach Alfa Değerleri……………………………………………………
43
Tablo 3.5. Đşlemeyen Maddeler Anketten Çıkarıldıktan Sonra Düzeltilmiş Madde
Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin Cronbach Alfa Değerleri……..
45
Tablo 3.6. Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin
Cronbach Alfa Değerleri……………………………………………………
49
Tablo 3.7. Đşlemeyen Maddeler Anketten Çıkarıldıktan Sonra Düzeltilmiş Madde
Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin Cronbach Alfa Değerleri……..
52
Tablo 3.8. Yedi Faktöre Đlişkin Özdeğer, Varyans Yüzdesi ve Toplam Varyansın
Yüzdesi……………………………………………………………………...
55
Tablo 3.9. Maddelerin Yer Aldıkları Faktörler ve Yük Değerleri………………....
56
Tablo 4.1. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Dağılımları……
62
Tablo 4.2. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Öğrenim Görmekte Oldukları
Üniversitelere Göre Dağılımları…………………………………………….
63
Tablo 4.3. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Öğrenim Görmekte Oldukları
Sınıflara Göre Dağılımları…………………………………….....................
63
Tablo 4.4. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversitede Almış Oldukları Derse
Göre Dağılımları……………………………………………………………
63
Tablo 4.5. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önceki
Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili Bir Ders Alma
Durumlarına Göre Dağılımları……………………………………………...
64
Tablo 4.6. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önce
Aldıkları Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim Kurumuna Göre
Dağılımları………………………………………………………………….
xiii
64
Tablo 4.7. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önce
Yaşadıkları Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgeye Göre Dağılımları……….
65
Tablo 4.8. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önce
Yaşadıkları Yerleşim Birimine Göre Dağılımları…………………………..
65
Tablo 4.9. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Babalarının Eğitim Durumuna Göre
Dağılımları………………………………………………………………….
66
Tablo 4.10. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Annelerinin Eğitim Durumuna
Göre Dağılımları……………………………………………………………
66
Tablo 4.11. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Ailelerinin Aylık Gelir
Durumlarına Göre Dağılımları……………………………………………...
67
Tablo 4.12. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Gelenek
ve Göreneklerin Etki Düzeylerine Göre Dağılımları ………………………
67
Tablo 4.13. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnanç ve
Dini Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Dağılımları………………………..
68
Tablo 4.14. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Hukuki
Kural ve Yasaların Etki Düzeylerine Göre Dağılımları…………………….
68
Tablo 4.15. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnsani
Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Dağılımları……………………………..
69
Tablo 4.16. Öğrencilerin “Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nde Yer Alan
Đfadelere Verdikleri Cevapların Dağılımları………………………………..
Tablo
4.17.
Bilgi
Ölçeği
Puanlarının
Cinsiyete
Göre
69
Farklılaşıp-
Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları……………………………….
73
Tablo 4.18. Bilgi Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversiteye
Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları……………..
73
Tablo 4.19. Bilgi Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıfa Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları……………………………………………………………………
74
Tablo 4.20. Sınıflar Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu
Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları………...
75
Tablo 4.21. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversitede Almış Oldukları Derse Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları……………………………………………………………………
xiv
76
Tablo 4.22. Dersler Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu
Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları………...
76
Tablo 4.23. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önceki Eğitim
Kurumlarından
Birinde
Biyoteknoloji
ile
Đlgili
Bir
Ders
Alma
Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları
77
Tablo 4.24. Bilgi Ölçeği Puanlarının Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği
Eğitim Kurumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi
Sonuçları……………………………………………………………………
78
Tablo 4.25. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları
Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgeye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına
Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………….. 78
Tablo 4.26. Coğrafi Bölgeler Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında
Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi
Sonuçları……………………………………………………………………
79
Tablo 4.27. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları
Yerleşim Birimine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek
Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………………………...
Tablo
4.28.
Tutum
Ölçeği
Puanlarının
Cinsiyete
Göre
80
Farklılaşıp-
Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları……………………………….
81
Tablo 4.29. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Cinsiyete Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları…………………...
82
Tablo 4.30. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversiteye
Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları……………..
83
Tablo 4.31. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim
Görmekte Oldukları Üniversiteye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına
Yönelik t-Testi Sonuçları…………………………………………………...
84
Tablo 4.32. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıfa Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları……………………………………………………………………
85
Tablo 4.33. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim
Görmekte Oldukları Sınıfa Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik
Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………...
xv
87
Tablo 4.34. Sınıflar Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu
Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları………...
88
Tablo 4.35. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversitede Almış Oldukları Derse Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları……………………………………………………………………
89
Tablo 4.36. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversitede
Almış Oldukları Derse Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek
Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………………………...
90
Tablo 4.37. Dersler Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu
Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları………... 91
Tablo 4.38. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önceki Eğitim
Kurumlarından
Birinde
Biyoteknoloji
ile
Đlgili
Bir
Ders
Alma
Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları
92
Tablo 4.39. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye
Gelmeden Önceki Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili
Bir Ders Alma Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik tTesti Sonuçları……………………………………………………………...
93
Tablo 4.40. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Aldıkları
Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim Kurumuna Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları…………………...
94
Tablo 4.41. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye
Gelmeden Önce Aldıkları Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim
Kurumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları…
96
Tablo 4.42. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları
Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgeye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına
Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………..
97
Tablo 4.43. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye
Gelmeden Önce Yaşadıkları Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgeye Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları……………………………………………………………………
98
Tablo 4.44. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları
Yerleşim Birimine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek
Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………………………... 100
xvi
Tablo 4.45. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye
Gelmeden Önce Yaşadıkları Yerleşim Birimine Göre FarklılaşıpFarklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları……… 101
Tablo 4.46. Yerleşim Birimleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında
Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Scheffe Testi Sonuçları
102
Tablo 4.47. Tutum Ölçeği Puanlarının Babalarının Eğitim Durumuna Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları……………………………………………………………………
103
Tablo 4.48. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Babalarının
Eğitim Durumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek
Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………………………... 104
Tablo 4.49. Babalarının Eğitim Durumları Arasındaki Farkların Hangi Gruplar
Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi
Sonuçları……………………………………………………………………
106
Tablo 4.50. Tutum Ölçeği Puanlarının Annelerinin Eğitim Durumuna Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları……………………………………………………………………
107
Tablo 4.51. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Annelerinin
Eğitim Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek
Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………………………... 107
Tablo 4.52. Annelerinin Eğitim Durumları Arasındaki Farkların Hangi Gruplar
Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi
Sonuçları……………………………………………………………………
110
Tablo 4.53. Tutum Ölçeği Puanlarının Ailelerinin Aylık Gelir Durumlarına Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları……………………………………………………………………
111
Tablo 4.54. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Ailelerinin Aylık
Gelir Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek
Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………………………... 112
Tablo 4.55. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan
Gelenek
ve
Göreneklerin
Etki
Düzeylerine
Göre
Farklılaşıp-
Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları……… 114
xvii
Tablo 4.56. Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi
Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD
Testi Sonuçları……………………………………………………………...
114
Tablo 4.57. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin
Yaşamlarında Etkili Olan Gelenek Ve Görenek Düzeylerine Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları……………………………………………………………………
116
Tablo 4.58. Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi
Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan LSD Testi
Sonuçları……………………………………………………………………
117
Tablo 4.59. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan
Đnanç
ve
Dini
Değerlerin
Etki
Düzeylerine
Göre
Farklılaşıp-
Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları……… 119
Tablo 4.60. Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi
Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD
Testi Sonuçları……………………………………………………………...
119
Tablo 4.61. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin
Yaşamlarında Etkili Olan Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeylerine Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları……………………………………………………………………
121
Tablo 4.62. Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi
Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD
Testi Sonuçları……………………………………………………………...
122
Tablo 4.63. Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi
Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc
Tamhane Testi Sonuçları…………………………………………………...
125
Tablo 4.64. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan
Hukuki
Kural
ve
Yasaların
Etki
Düzeyine
Göre
Farklılaşıp-
Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları……… 126
Tablo 4.65. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin
Yaşamlarında Etkili Olan Hukuki Kural Ve Yasaların Etki Düzeylerine
Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları……………………………………………………………………
xviii
127
Tablo 4.66. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan
Đnsani Değerlere Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü
Varyans Analizi Sonuçları………………………………………………….
128
Tablo 4.67. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin
Yaşamlarında Etkili Olan Đnsani Değerlerin Etki Düzeylerine Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları……………………………………………………………………
129
Tablo 4.68. Bilgi ile Tutum Arasındaki Benzerliğe Đlişkin Pearson Momentler
Çarpım Korelasyon Testi Sonuçları………………………………………... 130
Tablo 4.69. Bilgi ile Alt Faktörlerdeki Tutum Arasındaki Benzerliğine Đlişkin
Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Testi Sonuçları…………………..
xix
131
ŞEKĐLLER LĐSTESĐ
s.n.
Şekil 3.1. Tutum Ölçeğinin Scree Plot Grafiği……………………………………
xx
55
KISALTMALAR
RNA: Ribo Nükleik Asit
DNA: Deoksiribo Nükleik Asit
rDNA: Rekombinant DNA
GDO: Genetiği Değiştirilmiş Organizma
GMO: Genetik Olarak Modifiye Edilmiş Organizma
GD: Genetiği Değiştirilmiş
GM: Genetik Olarak Modifiye Edilmiş
EFB: European Fedaration of Biotechnolgy
IVF: In Vitro Fertilizasyon
UNESCO: United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization
xxi
1
I. BÖLÜM
GĐRĐŞ
Bu bölümde, araştırmada ele alınan problem durumu açıklanmış, araştırmanın
amacı ve önemi belirtilmiş, problem cümlesi ve alt problemler tanımlanmış, varsayımlar
ve sınırlılıklar belirlenmiştir.
1.1. Problem Durumu
Hücresel ve moleküler seviyedeki yaşam süreçlerinin tanımlanmasında fizik,
kimya ve matematik gibi farklı bilimsel disiplinlerin biyoloji içinde yer almaları,
modern biyolojide gittikçe artan bir çeşitliliğe neden olmuştur. Son 20 yılda, bu
alandaki buluşlar için 20’den fazla Nobel Ödülü verilmiştir. Bu yeni biyolojik bilgi
alanına, insanlığın refahı ve sağlığı için büyük çapta ödenekler ayrılmıştır (Smith,
2004).
Biyoteknoloji, yirmi birinci yüzyılın başlıca teknolojilerinden biridir. Bugün,
dünya dört temel problemle karşı karşıyadır; kötü beslenme, hastalıklar, enerji
yetersizliği ve çevre kirliliği. Bu problemlerin üstesinden gelebilmek için biyoteknolojik
gelişmeler
süreklilik
göstermektedir.
Biyoteknolojinin
temellerini;
biyoloji,
mikrobiyoloji, biyokimya, moleküler biyoloji, genetik ve kimya mühendisliği teşkil
eder (Bhatia, 2005).
Biyoteknoloji; rekombinant DNA (rDNA) teknolojisi yardımıyla, canlı
organizmaların tamamını ya da bir parçasını kullanarak doğal olarak elde edilemeyen ya
da ihtiyacımız kadar üretilemeyen maddeleri elde etmek için kullanılan teknolojilerin
tümü olarak ifade edilebilir.
Mikroorganizmaların, bitkilerin ya da hayvanların genetik yapılarını değiştirme,
geliştirme, çoğaltma ve yeni ya da az bulunan ürünleri elde etme biyoteknolojinin
2
başlıca kullanım amacıdır (Babaoğlu, Gürel ve Özcan, 2001). Biyoteknoloji insanlık
için yeni ürünler ve çözümler sağlar.
Tıp, farmakoloji, tarım ve hayvan ürünleri ıslahı, fermantasyon teknolojisi, gıda
üretim işlemleri, endüstri ve çevre gibi çeşitli alanlarda uygulama alanı olan ve ilerisi
için ekonomik gelişme vaat eden biyoteknoloji, gelişmekte olan ülkelerde, kendi
değerleriyle ele alınmak durumundadır. Bu durumda biyoetik kavramı ortaya
çıkmaktadır. Biyoetik uygulamalı etiğin bir kolu olarak görülür. Biyoetik, bir yandan
doğrudan ya da dolaylı olarak tüm canlı yaşamını ilgilendiren biyolojiyi, öte yandan da
bundan meydana gelen yasal, ahlaki, sosyal, kültürel ve politik konuları kapsamaktadır.
Biyoetik, tıpta ve biyolojide meydana gelen çeşitli teknolojik gelişmelerin
bilimsel sonuçlarının kapsamlı bir şekilde irdelenmesi üzerinden gelişen etik alanı ya da
bölümüdür. Biyoetik kelime anlamı bakımından "canlı etiği" olarak da anlaşılır.
Tıp etiğinin ana konusu sadece insan hayatıyken, biyoetiğin ana konusu ise
doğada var olan tüm organizmaların hayatıdır (Pieper, 1999). Burada sorun sadece insan
yaşamı olmadığından biyoetik, tıp etiğinden ayrılır ve onu da kapsayacak şekilde ele
alınır.
Gen teknolojisi, ilaç sanayi, klonlama, doğum, ölüm, insan deneyleri, öjeni,
yapay üreme ve kürtaj gibi canlılarla ilgili bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sonuçları,
sınırları ve kullanım ilkeleri biyoetiğin belli başlı konu başlıklarıdır. Dolayısıyla
biyoetik alanındaki konular; bilim insanlarının, hekimlerin, siyasetçilerin, felsefecilerin
ya da başka herhangi bir kesimin tek başına ele alıp, değerlendirme yapamayacağı
konulardır. Bir biyoetikçinin, biyoetik konuları incelemek için farklı disiplinlerden
verileri araştırma, toplama, anlama ve sentezleme yeteneğine sahip olması
gerekmektedir (Iltıs, 2006).
Gelecekte çeşitli toplumsal roller üstlenecek olan gençlerin biyoteknoloji ile
ilgili konularda temel bilgileri edinmeleri gerekmektedir. Çünkü, fen bilimlerinin ve
özellikle biyoteknolojinin toplumsal boyutta anlaşılabilirliğinin artırılması ile mantıkla
ya da bilimsel gerçeklerle bağdaşmayan görüşlerin yaygınlaşması engellenecektir. Bu
nedenle, son yıllarda toplumun ve özellikle bu alanda eğitim alan öğrencilerin,
biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeyi ve biyoetik yaklaşımlarını açığa çıkarmaya
yönelik araştırmalar önem kazanmıştır.
3
1.2. Araştırmanın Amacı
Bu araştırmanın amaçları:
i. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi
düzeylerini ve bunu etkileyen faktörleri araştırmaktır.
ii. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
biyoetik yaklaşımlarını; tutum, görüş ve değer yargıları çerçevesinde belirlemek ayrıca
bunları etkileyen faktörleri araştırmaktır.
iii. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgi
düzeyleri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları arasındaki ilişkiyi
araştırmaktır.
1.3. Problem
i. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgi
düzeyleri nedir?
ii. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
biyoetik yaklaşımları (tutum, görüş ve değer yargıları) nelerdir?
iii. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgi
düzeyleri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları arasındaki ilişki nedir?
1.3.1. Alt Problemler
1. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgi
düzeyleri nedir? Bu soruya ilişkin biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeyleri:
a) Öğrencinin cinsiyetine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?
b) Öğrencinin öğrenim görmekte olduğu üniversiteye göre anlamlı bir farklılık
göstermekte midir?
c) Öğrencinin öğrenim görmekte olduğu sınıfa göre anlamlı bir farklılık
göstermekte midir?
4
d) Öğrencinin üniversitede almış olduğu biyoteknoloji ile ilgili derslere göre
anlamlı bir farklılık göstermekte midir?
e) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde
biyoteknoloji ile ilgili bir ders almış olmasına göre anlamlı bir farklılık göstermekte
midir?
f) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önce almış olduğu biyoteknoloji ile ilgili
dersin verildiği eğitim kurumuna göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?
g) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önce yaşadığı şehrin bulunduğu coğrafi
bölgeye göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?
h) Üniversiteye gelmeden önce yaşadığı yerleşim birimine göre anlamlı bir
farklılık göstermekte midir?
2) Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
biyoetik yaklaşımları (tutum, görüş ve değer yargıları) nelerdir? Bu soruya ilişkin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları:
a) Öğrencinin cinsiyetine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?
b) Öğrencinin öğrenim görmekte olduğu üniversiteye göre anlamlı bir farklılık
göstermekte midir?
c) Öğrencinin öğrenim görmekte olduğu sınıfa göre anlamlı bir farklılık
göstermekte midir?
d) Öğrencinin üniversitede almış olduğu biyoteknoloji ile ilgili derslere göre
anlamlı bir farklılık göstermekte midir?
e) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde
biyoteknoloji ile ilgili bir ders almış olmasına göre anlamlı bir farklılık göstermekte
midir?
f) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önce almış olduğu biyoteknoloji ile ilgili
dersin verildiği eğitim kurumuna göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?
g) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önce yaşadığı şehrin bulunduğu coğrafi
bölgeye göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?
h) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önce yaşadığı yerleşim birimine göre
anlamlı bir farklılık göstermekte midir?
ı) Öğrencinin ebeveynlerinin eğitim düzeylerine göre anlamlı bir farklılık
göstermekte midir?
j) Öğrencinin ailesinin ekonomik durumuna göre anlamlı bir farklılık
göstermekte midir?
5
k) Öğrencinin sahip olduğu değerlerine göre anlamlı bir farklılık göstermekte
midir?
3) Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgi
düzeyleri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları arasında anlamlı bir ilişki
var mıdır?
Alt problemlere ait kurulan H0 (Null) hipotezleri:
1. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip
oldukları bilgi düzeyleri ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
2. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip
oldukları bilgi düzeyleri ile öğrenim görmekte oldukları üniversiteleri arasında anlamlı
bir farklılık yoktur.
3. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip
oldukları bilgi düzeyleri ile öğrenim görmekte olduğu sınıfları arasında anlamlı bir
farklılık yoktur.
4. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip
oldukları bilgi düzeyleri ile üniversitede almış oldukları biyoteknoloji ile ilgili dersler
arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
5. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip
oldukları bilgi düzeyleri ile üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde
biyoteknoloji ile ilgili bir ders almış olmaları arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
6. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip
oldukları bilgi düzeyleri ile üniversiteye gelmeden önce almış olduğu biyoteknoloji ile
ilgili dersin verildiği eğitim kurumları arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
7. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip
oldukları bilgi düzeyleri ile üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu
coğrafi bölgeler arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
8. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip
oldukları bilgi düzeyleri ile üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim biriminleri
arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
9. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
olan tutumları ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
6
10. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik olan tutumları ile öğrenim görmekte oldukları üniversiteleri arasında anlamlı bir
farklılık yoktur.
11. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik olan tutumları ile öğrenim görmekte olduğu sınıfları arasında anlamlı bir
farklılık yoktur.
12. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik olan tutumları ile üniversitede almış oldukları biyoteknoloji ile ilgili dersler
arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
13. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik olan tutumları ile üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde
biyoteknoloji ile ilgili bir ders almış olmaları arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
14. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik olan tutumları ile üniversiteye gelmeden önce almış olduğu biyoteknoloji ile
ilgili dersin verildiği eğitim kurumları arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
15. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik olan tutumları ile üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu
coğrafi bölgeler arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
16. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik olan tutumları ile üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim biriminleri
arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
17. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik olan tutumları ile ebeveynlerinin eğitim düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık
yoktur.
18. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik olan tutumları ile ailelerinin ekonomik durumları arasında anlamlı bir farklılık
yoktur.
19. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik olan tutumları ile sahip oldukları değerler arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
20. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgi
düzeyleri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları arasında anlamlı bir ilişki
yoktur.
7
1.4. Araştırmanın Önemi
Biyoteknoloji uygulamalarının temelleri çok eski çağlara dayanmaktadır. 6000
yıl öncesinde Sümerler ve Babilliler tarafından alkollü içeçeklerin yapımında
biyoteknolojik yöntemler kullanılmıştır. 4000 yıl önce Mısırlılar hamur mayasını
kullanarak ekmek yapmışlardır. Modern Biyoteknolojinin babası olarak kabul edilen
Pasteur, 1857 ve 1876 yılları arasında mayalanma olayında mikroorganizmaların görev
aldığını keşfetmiştir. 1897 yılında Buchner parçalanmış maya hücrelerinin alkolik
mayalanmaya sebep olduğunu bulmuştur. Ancak mayalanmanın sebebinin maya hücresi
değil içinde bulunan bir enzim olduğu sonraki araştırmalarda ortaya çıkmıştır.
Mayalanma olayının açıklanması biyoteknolojik anlamda ilk bilimsel açıklama
olmuştur (Smith, 2004; Kiziroğlu, 2004).
Ancak, önemli biyoteknolojik uygulamalar 1953 yılında James Watson ve
Fransis Crick adlı araştırmacıların DNA’nın çift sarmal yapısını keşfi ile başlamıştır. Bu
keşif 20. yüzyılın en önemli bilimsel buluşlarından biri olmuştur. Çünkü DNA
molekülünün yapısı ve yapısındaki değişmelerle canlılardaki özelliklerin farklılaştığının
anlaşılması, canlıların yapılarında istenilen değişikliklerin gerçekleştirilmesine olanak
sağlamıştır.
Bitki ve hayvan genomlarını manipüle edebilme yetimizle birlikte tıp ve tarım
alanlarında yeni etik değerler ortaya çıkmıştır (Hails, 2004). Bu yüzden, çoğu
biyoteknoloji konusu, etik konular ile doludur diyebiliriz.
M.Ö 5. yüzyılda yaşayan Hipokrat, o bilinen yeminini ettiğinden beri bilimin ve
etik değerlerin ayrılmaz bir şekilde birbirinin içine geçmiş olduğu görüşü kabul
edilmektedir. Hipokrat insan hayatının her değerin üstünde olduğunu, hiçbir hekimin
tıbbi görev ve sorumluluklarını yerine getirirken başka bir insanın öldürülmemesi veya
herhangi bir insana zarar verilmemesi gerektiğini vurgulamıştır.
Avrupa'da münferit bir düzenleyici sistemin geliştiriliyor olması genetik yapısı
değiştirilmiş organizmaların (GDO) ilk ortaya çıktıkları andan itibaren “özel” ürünler
olarak muamele görmüş olduğunu göstermektedir. Daha yakın zamanda, Đngiltere Đnsan
Genetiği
Komisyonu’nun
ve
Biyoteknoloji
Komisyonu’nun
kurulmuş
olması
hükümetlerin aktif rol üstlenerek etik kuralları ve biyoteknolojiye ilişkin karar
mekanizmalarında yer alan görüşleri birleştirmeyi amaçladığını göstermektedir; diğer
taraftan biyoteknoloji konusunda ortaya çıkan meselelerin algılanması ve yorumlanması
toplumlar içerisinde radikal farklar göstermektedir (Hails, 2004).
8
Bilim; teknoloji ve toplum, değer ve sosyal bağlam içinde kusursuz olmalıdır
(Russo, Sunal ve Sunal, 2004).
Biyoetik terimi, ilk olarak 1970’lerde Amerikalı tıp bilimci Van Rensselaer
Potter tarafından kullanılmıştır. Biyoetik, biyobilimlerin çıkarımları ve uygulamaları ile
ahlaksal, yasal, sosyal ve kültürel olarak ilgilenen bir akademik alandır (Mepham,
2005).
Diğer bilimlerde olduğu gibi biyoteknolojik çalışmaların temelinde de amaç
insanlığın yararına olacak buluşlar yapmaktır. Ancak, bazen istenmese de insanlığa
zarar verebilecek sonuçlarda çıkabilmektedir. Biyolojik silahlar, genetik yapısı
değiştirilmiş bitki ve hayvansal gıdalar, canlı kopyalama gibi konular kötü amaçlı
olarak kullanılabilmektedir (Brainard, 2005). Diğer bilimsel ilerlemelerin tersine
biyoteknolojinin bariz yararları ile hemen gözlenemeyen zararlarının iç içe geçmiş
olarak sunulması bu teknolojinin kullanımında mantıklı ve özenli olunulması
gerekliliğni ortaya koymaktadır.
Biyoteknolojide beklenen ilerlemelerden kaynaklanacak somut tıbbi yararlarının
yanı sıra, tarımsal biyoteknoloji sayesinde daha fazla verimlilik ve daha az haşere
ilacının kullanılacağı göz önüne alındığında biyoteknolojideki yeniliklere karşı çıkmak
zordur. Bu alanlardaki ilerlemenin bir sonraki aşaması hiç kuşkusuz bu teknolojinin
insanlar üzerinde uygulanması olacaktır. Đnsan genetik mühendisliği, yeni bir tür öjeni
olasılığını ve insan doğasını değiştirme olanağını ortaya çıkarmaktadır (Fukuyama,
2003).
Đlaç sanayi, hastalıkların teşhis edilmesi, klonlama, doğum, ölüm, yapay üreme,
kürtaj, öjeni, gen teknolojisi, insan deneyleri ve bunlarla birlikte canlılarla ilgili bilimsel
ve teknolojik gelişmeler insanlığın her anlamda geleceğinde de etkilidir. Biyoetik de
insanlığın herhangi bir zarar görmesinin önüne geçmeye çalışmaktadır.
Bilim ve teknolojinin etkisiyle sürekli değişen bir dünyada, geniş halk
kitlelerinin bilimsel okur-yazarlığı her zamankinden daha önemlidir. Yalnızca iyi
eğitimli bir toplum; zirai ilaçların kullanımını, yeni çıkmış ilaçların üretimini ve daha
pek çok biyoteknoloji uygulamalarındaki toplumsal kararları demokratik olarak
gerçekleştirebilir (Allen ve Hood, 2000).
Medyanın etkisinin bir sonucu olarak bugün her öğrenci Dolly adındaki koyunun
yaratılışı, Đnsan Genom Projesinin tamamlanması, insan klonlama girişimleri, DNA ve
genetik mühendisliği kavramlarını duymuşlardır. Öğrenciler bu teknolojileri ve
yaşamlarındaki biyoteknolojinin etkileri hakkında rehberliğe ihtiyaç duyar ve öğrenmek
9
isterler. Bu yüzden, National Science Education Standards biyoetiğin öğretimine
dayanan standartları da içerir (Russo ve diğerleri, 2004).
Üniversitede, ortaöğretimde ve hatta ilköğretimde, öğrencilerin yaşları dikkate
alınarak öğrencilere uygun düzeyde biyoteknoloji ve biyoetik eğitimi verilmelidir.
Öğrencilerin biyoteknoloji ile uğraşan birer bilim insanı olup olmayacağı önemli
değildir. Önemli olan, hepsinin yaşamları boyunca
biyoteknolojik gelişme ve
uygulamalarla karşılaşacağı ve bunlara karşı tutumlar geliştirecekleridir.
1.5. Varsayımlar
1. Araştırma yönteminin, araştırmanın amacına uygun olduğu varsayılmıştır.
2. Örneklemi oluşturan; Gazi Üniversitesi ve Kafkas Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Đlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinin evreni temsil
edeceği varsayılmıştır.
3.
Öğrencilerin
anket
maddelerine
verdikleri
cevaplarda
samimiyetle
araştırmacı
tarafından
tam
davrandıkları varsayılmıştır.
4.
Mülakat
yapılan
öğrencilerin,
olarak
tanınamamasından dolayı, bu öğrencilerin araştırmaya uygun olduğu varsayılmıştır.
1.6. Sınırlılıklar
1. Araştırma, 2008-2009 öğretim yılında öğrenim gören Gazi Üniversitesi ve
Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakülteleri Đlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği
öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi, tutum, görüş ve değer yargıları ile
sınırlıdır.
2. Araştırma, ölçek maddelerinde yer alan ifadeler ile sınırlıdır.
3. Araştırma, anketlere katılan 504 ve mülakatlara katılan 16 öğrenci ile
sınırlıdır.
4. Araştırma, anketlerin cevaplanması sırasında öğrencilerin istekliliği ile
sınırlıdır.
5. Araştırma, öğrencilerle yapılan yarı yapılandırılmış mülakatlarda, önceden
hazırlanan ve mülakatın ilerleyişine göre şekillenen sorular ile sınırlıdır.
10
II. BÖLÜM
KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĐLGĐLĐ ARAŞTIRMALAR
Bu bölümde, ilgili literatüre dayanarak araştırmanın kavramsal çerçevesi ve
yapılan çalışmalara yer verilmiştir.
2.1. Kavramsal Çerçeve
Bu bölümde biyoteknoloji, biyoteknolojinin tarihsel gelişimi, biyoteknolojinin
uygulama alanları, biyoteknoloji eğitiminin önemi, etik, biyoetik, biyoetiğin ilgilendiği
konular ve biyoetik eğitiminin önemi hakkında ilgili literatüre dayanarak bilgi
verilmiştir.
2.1.1. Biyoteknoloji Nedir?
Biyoteknoloji kelimesini oluşturan biyo, biyolojik süreçleri kullanmak ve
teknoloji ise problemleri çözme ve kullanışlı ürünler oluşturma anlamındadır. Biyolojik
süreçleri kullanma çok kayda değer bir olay değildir. Çünkü, ekmek ve peynir gibi gıda
ürünlerini elde etmek ve süt ürünleri sağlamak için 6000 yıldır mikroorganizmaların
biyolojik süreçleri kullanılmaktadır. Ancak, 1960’lardan sonra biyoloji anlayışı
değişmiş ve tüm organizmaları kullanmanın yanında organizmanın en küçük parçaları biyolojik molekülleri- kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemden sonra problemleri
çözmek ya da kullanışlı ürünler elde etmek için hücresel ve biyomoleküler süreçlerin
kullanımı, biyoteknoloji kelimesinin bu yeni anlamını daha iyi tanımlamıştır.
Biyoteknoloji kavramı ilk kez 1919 yılında Ereky tarafından kullanılmıştır.
Biyoteknoloji, hücrelerin özelliklerinden faydalanan ve DNA gibi biyolojik molekülleri
11
ortaya koyan teknolojilerin birikimidir (Strickland ve diğerleri, 2007). Biyoteknoloji;
rekombinant DNA (rDNA) teknolojisi yardımıyla, canlı organizmaların tamamını ya da
bir parçasını kullanarak doğal olarak elde edilemeyen ya da ihtiyacımız kadar
üretilemeyen maddeleri elde etmek için kullanılan teknolojilerin tümü olarak ifade
edilebilir.
Mikroorganizmaların, bitkilerin ya da hayvanların genetik yapılarını değiştirme,
geliştirme, çoğaltma ve yeni ya da az bulunan ürünleri elde etme biyoteknolojinin
başlıca kullanım amacıdır (Babaoğlu ve diğerleri, 2001). Biyoteknoloji insanlık için
yeni ürünler ve çözümler sağlar.
Avrupa Biyoteknoloji Federasyonu (EFB) biyoteknolojiyi “ürün ve hizmetler
için doğal bilimler ve organizmalar, hücreler, ilgili parçalar ve moleküler analogların
birleşmesi” olarak görmektedir. EFB’nin tanımı hem “geleneksel veya eski” hem de
“yeni veya modern” biyoteknolojiye uygundur. Geleneksel biyoteknoloji bira, şarap,
peynir ve diğer gıdaları üretmek için yüzyıllardır kullanılan geleneksel yöntemlerle
ilgilenirken “yeni” biyoteknoloji, “geleneksel” biyoteknolojik süreçlerin modern
gelişimleriyle birlikte rekombinant DNA ve hücre füzyonu teknikleriyle genetik
değişimin tüm metotlarını içermektedir (Bhatia, 2005).
Biyoteknoloji sağlık hizmetleri, tarım ve ormancılık, kimyasal üretim, gıda
teknolojisi, yakıt ve enerji üretimi, kirlilik kontrolü ve kaynak kazanımının yer aldığı
geniş bir sektörde ticari gelişim ve kar için heyecan verici fırsatlar yaratmaya devam
etmektedir. Biyoteknoloji, dünyamızın karşılaştığı birçok sorunu çözmek için büyük bir
fırsat sağlamaktadır (Bhatia, 2005).
Rekombinant DNA teknolojisiyle üretilen organizmalar, literatürde genetiği
değiştirilmiş organizmalar (GDO), genetik olarak modifiye edilmiş organizmalar
(GMO), genetiği değiştirilmiş ürünler (GD), genetik olarak modifiye edilmiş ürünler
(GM), transgenik organizmalar gibi adlarla tanımlanmaktadır. Bu organizmalara
aktarılan genlere ise transgen denilmektedir.
Genetik
yapısı
değiştirilmiş
organizmalar
bitkiler,
hayvanlar
ve
mikroorganizmalar olarak üç ana grupta ele alınıp incelenmektedir (Demir, Seyis ve
Kurt, 2006).
12
2.1.2. Biyoteknolojinin Tarihsel Gelişimi
Biyoteknolojinin gelişim basamakları şu şekildedir (Acharya, 1999; Dilsiz,
2004; Pathak, 2007; Strickland ve diğerleri, 2007):
M.Ö. 4000-2000: Mısırlılar, ilk kez maya kullanarak ekmek ve bira yapımında
biyoteknolojiyi kullanmışlardır. Ayrıca Sümerliler, Çinliler de peynir üretimi ve şarap
fermantasyonu için biyoteknolojiden faydalanmışlardır.
M.Ö. 500: Đlk antibiyotik olan küflü soya peyniri Çinliler tarafından yanık
tedavisinde kullanılmıştır.
1590: Janssen mikroskobu icat etmiştir.
1665: Robert Hooke, ilk mikroskop altında mikroskopik yapıları gözlemlemiş ve
ilk kez hücre kelimesini kullanmıştır.
1675: Leeuwenhoek bakteriyi keşfetmiştir.
1830: Đskoçyalı hekim Robert Brown bitki hücrelerinde ışık geçirmeyen bir alan
tespit etmiş ve ona çekirdek adını vermiştir.
1839: Schleiden ve Schwann en küçük canlı yapı taşı olarak hücreyi
tanımlamışlardır.
1857: Pasteur mikropların fermantasyona neden olduğunu ileri sürmüştür.
1857: Biyologlar, ilk kez bölünen hücrelerde küçük çubuk benzeri yapılar tespit
etmişlerdir. Belli renkteki boyaları soğurma özelliklerinden dolayı bunlara kromozomlar
(renkli yapılar) denilmiştir.
1866: Gregor J. Mendel bahçe bezelyeleri üzerinde yaptığı çalışmalar ile
genetiğin temel yasalarını belirlemiştir.
1869: Đsviçreli biyolog Johann Freidrich Miescher şimdi DNA denilen, nükleik
asiti izole etmiştir.
1871: DNA; ilk kez, Ren Nehri alabalığı sperminde tespit edilmiştir. Ancak,
onun asıl rolü belirlenememiştir.
1879: Alman biyokimyacı Albrecht Kossel nükleik asitin yapısındaki; adenin,
timin, sitozin, guanin ve urasili keşfetmiştir.
1882: Belçikalı biyolog Eduard van Beneden her türün karakteristik olarak özel
bir kromozom sayısına sahip olduğunu keşfetmiştir.
1900: 35 yıl önce yayınlanan Gregor Mendel’in klasik bitki genetiği ve kalıtım
deneyleri, Correns ve de Vries tarafından tekrar keşfedilmiştir.
13
1902: Walter S. Sutton çekirge spermi üzerinde yapığı çalışmalarda her
kromozom çiftinin bir diğeri ile fiziksel olarak benzerlik gösterdiğini ve mayoz boyunca
ayrıldıklarını rapor etmiştir.
1907: Doku kültür teknikleri geliştirilmiştir.
1909: Danimarkalı botanikçi Wilhelm Ludwig Johannsen gen kelimesini
kullanmıştır.
1919: Đlk defa biyoteknoloji kelimesi kullanılmıştır.
1919: Thomas Hunt Morgan, XY erkek ve XX dişi kromozomlarını keşfetmiş ve
bazı özelliklerin cinsiyete bağlı olduğunu öne sürmüştür. Sonra, gen mutasyonlarının
mekanizmasını açıklamıştır.
1923: F. G. Banting ve J. J. Macleod tarafından insülin tespit edilmiştir. (Nobel
Ödülü).
1927: Muller, X-ışınları ile yaptığı mutasyonlarda genetik hastalıkların sonraki
bireylere geçebileceğini ispatlamıştır.
1928: Fredrick Griffith bakteriler üzerinde yaptığı bir çalışma ile kalıtsal
materyalin hücreden hücreye transfer edildiğini tespit etmiştir.
1928: Alexander Fleming, penisilini bir antibiyotik olarak keşfetmiştir.
1928: Mısır kurdu kontrolü için formülize edilmiş Bacillus thuringiensis (Bt) test
denemesi Avrupa'da başlamıştır. Bu biopestisidin ticari üretimi 1938 yılında Fransa'da
başlamıştır.
1930: Elektron mikroskobunun icat edilmesi, araştırmacıların virüsleri
incelemesine olanak sağlamıştır.
1930: Gen-Enzim teorisi, Haldane tarafından ileri sürülmüştür.
1937: Arne Tiselius Emerges tarafından elektroforez keşfedilmiştir.
1941: G. W. Beadle ve E. L. Tatum bir gen-bir enzim ilişkisi üzerindeki
çalışmaları ile 1958’de Nobel Tıp Ödülünü kazanmıştır.
1944: Oswald T. Avery ve arkadaşları DNA’nın genetik bilgi taşıdığını
göstermiştir.
1949: DNA moleküllerinin dizilişinin birtakım kodlar yoluyla hücre büyümesini
kontrol ettiği ortaya konmuştur.
1950: Alfred Hershey ve Martha Chase proteinin değil DNA’nın kalıtım
taşıyıcıları olduğunu kanıtlamak için radyoaktif E. coli bakterisini kullanmıştır.
1951: Maurice Wilkins ve Rosalind Franklin ilk defa kristallografiyi ve Xışınlarının kırılmasını kullanarak DNA yapısını belirlemiştir.
14
1953: James Watson ve Fransis Crick adlı araştırıcılar DNA’nın çift sarmal
yapısını tespit ederek 1962 yılında Nobel Ödülünü almaya hak kazanmışlardır.
1956: Tijo ve Levan, insanda 46 kromozom varlığını ispatlamışlardır.
1958: Matthew Meselson ve Franklin Stahl, DNA’nın eski dizisinin yeni dizi
oluşumunu bir şablon olarak etkilediği ve eski kromozomların açılma sürecinde yeni
DNA sentezinin oluştuğunu ortaya koymuştur.
1961: R. Holley, H. G. Khorana ve M. Nirenberg tarafından genetik kodlama ilk
kez anlaşılmıştır (Nobel Ödülü).
1961: Francois Jacob ve Jacques Monod tarafından mRNA tespit edilmiştir
(Nobel Ödülü).
1964: Nirenberg ve Khorona genetik kodu deşifre etmişlerdir.
1965: Harris ve Watkins tarafından fare ve insan hücreleri başarıyla
birleştirilmiştir.
1968: H. G. Khorana ve M. W. Nirenberg genetik şifre ve protein sentez
mekanizmasını keşfetmişlerdir (Nobel Ödülü).
1970: DNA dizilerini belli yerlerden kesmek için kullanılan özel bir protein olan
ilk restriksiyon enzimi ilk kez izole edilmiştir.
1972: Đnsan DNA dizilimlerinin yüzde 99’unun şempanze ve gorillere benzediği
keşfedilmiştir.
1972: Paul Berg ve Stanford farklı DNA parçalarını bir test tüpünde birleştirerek
ilk rekombinant DNA molekülünü sentezlemişlerdir.
1973: Herbert Boyer ve Stanley Cohen kurbağa genlerini E.coli bakterisi ile
birleştirerek ilk genetik mühendislik deneyini gerçekleştirmiştir.
1975: Kohler ve Millstein melezleme teknolojisini kullanarak antikorları
üretmiştirler.
1976: J. Michael Bishop ve Harold kansere neden olan onkogen olarak
adlandırılan genleri bulmuştur. Bu buluş Nobel Ödülünü kazandırmıştır.
1976: A.B.D.’de rDNA teknolojisini araştırmak için Genentech adlı ilk şirket
kurulmuştur.
1977: J. Shine tarafından ilk kez rekombinant DNA teknikleri kullanılarak
bakterilerde insan büyüme hormonu üretilmiştir.
1977: K. Itakura ve arkadaşları rekombinant DNA tekniklerini kullanarak ilk
insan genini klonlamıştır.
15
1977: William Rutter ve arkadaşları fare insülin genini izole etmiş ve bunu
bakterilere aktarmışlardır.
1978: Goeddel, moleküler biyoloji tekniklerini kullanarak insan insülin geninin
klonlanmasını gerçekleştirmiştir (Nobel Ödülü).
1979: Biyoteknoloji şirketi Genentech Inc. sentetik insan büyüme hormonu
geliştirmiştir.
1979: Gen haritalama tekniklerini kullanarak Y.W Kan ve Judy Chang kan
hastalığı olan genetik mutasyon sorumlusu, beta talasemiyi bulmuşlardır.
1980: Virüsle savaşma interferonu klonlanmıştır.
1980: W. Gilbert ve F. Sanger, DNA’daki nükleotid dizi tespiti tekniğini
geliştirmişlerdir (Nobel Ödülü).
1981: Transgenik fare ve transgenik meyve sinekleri üretilmiştir. Bunlar
mutasyon, gen ekspresyonları ve insan hastalığı çalışmaları için model sistemler
olmuştur.
1981: Çinli bilim adamları tarafından balık (altın sazan balığı) klonlanmıştır.
1982: Moleküler biyoloji teknikleri ile sentezlenen insülin ilk kez piyasaya
sürülüp satılmaya başlanmıştır.
1982: Đlk rDNA hayvan aşısı Avrupa’da onaylanmıştır.
1983: Barbara McClintock bazı genlerin bir kromozomdan diğerine hareket
edebildiğini ortaya çıkarmasıyla fizyoloji alanında Nobel Ödülünü kazanmıştır. Bunlar
transpozon olarak adlandırılmaktadır.
1983: Đlk kez farklı tür bitkilerin tohumlarına farklı bitki genleri aktarılmıştır.
1984: Teknik DNA parmak izi geliştirilmiştir.
1985: Genetik parmak izi bir mahkemeye delil olarak girmiştir.
1985: R. K. Saiki tarafından Polimer Zincir Reaksiyonu (PZR, PCR) tekniği
geliştirilmiş ve bu buluşuna 1993 yılında Nobel Ödülü verilmiştir.
1986: Kanser tedavisi için ilk ilaç olan interferon biyoteknoloji sayesinde
üretilmiştir.
1986: Transgenik tütün bitkisinin sahadaki ilk testleri yapılmıştır.
1987: Virüse karşı dayanıklı domatesin sahadaki testi için onay verilmiştir.
1987: Bitkilerin üzerinde don oluşumunu inhibe eden genetiği değiştirilmiş
bakteri, Frostban çilek ve patates üzerinde test edilmiştir.
1987: Biyokimyacı William Rutter ve onun Emerville Chiron şirketi hepatit
B’ye karşı ticari olarak genetiği değiştirilmiş ilk aşıyı üretmiştir.
16
1988: A.B.D. Ulusal Sağlık Enstitüleri insan geni programını oluşturmuşlardır.
1989: Böcek korumalı (Bt) pamuğun alan testi için onay verilmiştir.
1990: Đlk deneysel gen tedavisi, bağışıklık bozukluğu yaşayan 4 yaşındaki bir
kızda başarıyla gerçekleştirilmiştir.
1990: Bebek mamasında kullanılmak üzere insan sütü proteinleri üretmek için
kullanılan ilk transgenik inek sütü oluşturulmuştur.
1990: Đlk böcek korumalı (Bt) mısır üretilmiştir.
1990: Genetik olarak değiştirilmiş ilk omurgalı olan alabalığın alan testi
yapılmıştır.
1990: M. Rosenberg, ilk kez gen tedavisini gerçekleştirmiştir (Nobel Ödülü).
1990: Amerika’nın insan genom projesi başlamıştır.
1990: Peynir yapımında kullanılan enzim kimozin besin sağlaması için piyasaya
çıkarılan ilk genetik mühendisliği ürünü olmuştur.
1991: Göğüs kanserinin kalıtsal yapısında bulunan gen bulunmuştur.
1992: Kistik fibroz gibi kalıtsal hastalıklar için embriyoları test etme teknikleri
geliştirilmiştir.
1993: K. B. Mullis ve M. Smith, dörtlü primer kullanarak nokta mutasyonunun
düzeltilmesini sağlamıştır (Nobel Ödülü).
1993: ineklerdeki süt üretim artışı için sığır somatotropini (bst) onaylanmıştır.
1994: Transgenik bir bitkinin U.S. FDA tarafından ilk kez onaylanmasıyla
Flavr- Savr domatesinin rakiplerine göre raf ömrünü arttırmıştır.
1996: Ökaryot bir organizma olarak kullanılan maya genomundaki DNA
dizisinin tamamı belirlenmiştir.
1996: Avrupa Birliği tarafından genetik mühendisliği eseri olan soya fasulyesine
onay verilmiştir.
1996: Nörolojik bir hastalık için gen terapisinin ilk denemesi Yeni Zelanda’da
yapılmıştır.
1996: Koyun Dolly yetişkin bir koyundan alınan bir hücreden klonlanmıştır. Bu
klonlanan ilk organizmadır.
1997: King ve ark. tarafından biyolojik saat geninin klonlanması sağlanmıştır.
1997: Avrupa Birliği “yeni besinler tüzüğünü” onaylamıştır.
1998: Yeni Zelandalı araştırmacılar Enderby sığır türünün sonuncusu Lady’nin
klonu Elsie’yi oluşturmuştur. Bu soyunu tükenmekten kurtarmıştır.
17
1998: Embriyonik kök hücre başarılı bir şekilde büyümüştür. Bu hücre doku
temelli terapilere yeni kapılar açmıştır.
1999: Đnsan genomuna ait 22 nolu kromozomun nükleotid dizi tespiti
yapılmıştır.
1999: G. Blobel, protein taşınım mekanizmasında intrinsik signalin rolünü tespit
etmiştir (Nobel Ödülü).
1999: Yeni Zelandalı araştırmacılar sığır ve insanlarda görülen tüberküloz için
yeni bir aşı geliştirmiştir.
1999: Çinli bilim adamları dev panda embriyosunu klonlamıştır.
2000: Bir bitki genomunun ilk tam haritası çıkarılmıştır (Arabidopsis thaliana).
2000: "Altın Pirinç" yetersiz beslenen insanların sağlığının iyileştirilmesi ve bazı
körlük türlerinin önlenmesi umuduyla gelişmekte olan ülkelerde kullanılmıştır.
2001: Bir gıda bitki genomunun (pirinç) ilk tam haritası çıkarılmıştır.
2002: Araştırmacılar bir kanser çeşidi için ilk koruyucu aşıdan (rahim ağzı
kanserine karşı) başarılı sonuçlar elde ettiklerini duyurmuşlardır.
2002: Japon kirpi balığı genomu çıkarılmıştır. Kirpi balığının genomu herhangi
bir omurgalıdaki bilinen en küçük genomdur.
2003: Đnsan genomunda yer alan bütün genlerin yeri ve dizisi belirlenmiştir.
2004: Kanser için ilk anti-anjiogenik ilaç olan Avastin onaylanmıştır.
2004: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü biyoteknolojinin geleneksel
tarım yöntemleri için tamamlayıcı bir araç olduğunu, gelişmekte olan ülkelerdeki yoksul
çiftçi ve tüketicilere yardımcı olabileceğini onaylamıştır.
2004: Tıp Bilimleri Enstitüsü Ulusal Akademisi biyoteknolojik ürünlerin diğer
tekniklerle oluşturulan ürünlerden daha riskli olmadığını belirtmiştir.
2004: Tavuk genom haritası çıkarılmıştır.
2004: Đlk klonlanmış hayvan, bir kedi yavrusu, sahibine teslim edilmiştir.
2004: Laboratuvar sıçanının genom haritası çıkarılmıştır.
2004: Kanadalı biyoteknoloji şirketi Iogen biyoteknolojik enzimler ve buğday
samanı ile yakıt üreten, biyoetanolun ilk ticari üretimini ve teslimatını yapmıştır.
2005: Georgia Üniversitesi'ndeki araştırmacılar bir karkas hücresinden başarılı
bir şekilde inek klonlamışlardır.
2005:
Yeni
sentezlenmiştir.
genom
dizisi
bilgileri
kullanılarak
grip
virüsü
kısmen
18
2005: Harvard Üniversitesi bilim adamları füzyon yoluyla deri hücrelerini
embriyonik kök hücrelerine çevirmedeki başarıyı raporlamışlardır.
2005: Dünya Sağlık Örgütü (WHO) biyoteknolojik gıdaların insan sağlığına ve
gelişimine katkıda bulunabilir olduğunu Modern Gıda Biyoteknolojisi, Đnsan Sağlığı ve
Gelişimi'ne raporlamışlardır.
2005: Ulusal Đnsan Genomu Araştırma Enstitüsü liderliğindeki bilim adamları
konsorsiyumu 12 yaşındaki Boxer cinsi köpeğin genom haritasını çıkarmışlardır.
2006: Dow AgroSciences, Amerika Dietetik Kurumu Veterinerlik Biyolojisi
kurumundan bitkiden aşı yapma konusunda ilk ruhsatı aldıklarını duyurmuştur.
Sözkonusu aşı kümes hayvanlarını Newcatle hastalığından korur ve bu aşı ruhsat alan
ilk bitkisel aşıdır.
2006: Araştırmacılar yüksek seviyede omega-3 yağ asidi üreten domuzlar
geliştirmişlerdir.
2.1.3. Biyoteknolojinin Uygulama Alanları
Biyoteknoloji klasik ve modern biyoteknoloji uygulamaları olarak ikiye
ayrılmaktadır.
2.1.3.1. Klasik Biyoteknoloji Uygulamaları
Binlerce yıldır insanlar mikrobiyal fermantasyonla bira, şarap ve ekmek gibi
ürünleri mayalamak, gıdaları salamura yapmak için farkında olmadan biyoteknolojiden
yararlanmışlardır. Günümüzde bu uygulamalar klasik biyoteknoloji uygulamaları olarak
geçmektedir. Klasik biyoteknolojide istenen ürünleri elde etmek için canlı hücreler ya
da üretim mekanizmalarının moleküler parçaları kullanılmaktadır. Canlı hücreler en
bilinen kullanımıyla maya ve bakteri gibi tek hücreli mikroorganizmalardır.
Biyomoleküler parçalar olarak en sık kullanılanlar ise biyokimyasal reaksiyonları
katalize eden proteinler olan, enzimlerdir.
1800’lü yılların ortasında, mikroorganizmaları ve bunların biyokimyasal
mekanizmalarının bu yararlı ürünleri üretmekten sorumlu oldukları keşfedildiğinde
mikrobiyal fermantasyonun kullanımı büyük oranda genişlemiştir.
19
2.1.3.2. Modern Biyoteknoloji Uygulamaları
Günümüzde, doğal olarak var olan mikroorganizmalardan da yararlanarak çeşitli
üretim teknikleriyle yeni ilaç ve daha güvenli aşılar üretilmekte, bazı genetik hastalıklar
iyileştirilmekte, üretim maliyetleri düşürülüp tarım ve hayvancılıkta verim artırılmakta,
gıdaların beslenme değerleri iyileştirilmekte, bakterilerle ayrışabilen plastikler
geliştirilmekte, su ve hava kirliliği önlenmekte, virüse bağlı hastalıklar kontrol altına
alınmakta ve bunlar gibi daha pek çok uygulama yapılmaktadır. Bu uygulamalar
modern biyoteknoloji uygulamalarıdır ve insanların bugünü ve yarını için büyük önem
taşımaktadır.
Tıp, tarım ve hayvancılık, gıda üretimi, endüstri ve çevre gibi alanlar modern
biyoteknolojinin uygulama alanlarıdır.
2.1.3.2.1. Tıp
Birçok hastalık yeni biyoteknoloji temelli teşhis araçları sayesinde daha hızlı ve
kesin olarak belirlenebilmektedir. Ayrıca biyoteknoloji sayesinde yeni tedaviler
geliştirilmiş ve bazı hastalıkların tedavisi mümkün olmuştur. Biyoteknolojinin
uygulanabildiği iyileştirici tedavi gelişmelerinden bazıları şunlardır:
Doğal ürünlerin kullanımı: Yaşayan bir çok organizma bizim için iyileştirici
tedavi değeri olan bileşimler üretmektedir. Örneğin, birçok antibiyotik doğal olarak
oluşan mikroorganizmalardan üretilmekte ve piyasada bulunan bir çok ilaç bitkilerden
yapılmaktadır. Birçok bitki ve hayvan yeni ilaçların kaynağı olarak araştırılmaktadır.
Özellikle zengin doğal ortamıyla okyanuslar potansiyel yeni ilaçlar
sunmaktadır.
Yaraları iyileştirebilen, tümörleri yıkabilen, iltahabı önleyebilen, acıyı azaltabilen ve
mikroorganizmaları öldürebilen bileşimler içeren yeni organizmalar keşfedilmiştir.
Kayıp proteinlerin yerine konması: Bazı hastalıklar, hasarlı genlerin vücudun
ihtiyacı olan proteinleri (ya da yeterli proteinleri) üretmemesinden kaynaklanır. Bugün,
eksik
proteinleri
üretmek
için
biyoteknolojiden
yararlanılmaktadır.
Hemofili
hastalarında eksik olan ve kan pıhtılaşma sürecini sağlayan Faktör VIII proteini ve
kandaki glukoz seviyesini düzenleyen insülin hormonu gibi.
Gen Terapisi: Gen terapisi, DNA veya RNA gibi ilişkili molekülleri kullanarak
hastalıkları tedavi fırsatları sunmaktadır. Örneğin, eksik proteinlerin günlük olarak
20
enjekte edilmesi yerine, hastanın vücudundaki hasarlı geni değiştirerek genetik
bozukluğu düzeltip vücudun kendi kendine proteinleri üretmesini sağlamaya
çalışılmaktadır. Bazı genetik hastalıklar, gen koyma terapisi yoluyla düzeltilmeye
yatkındır. Tıp araştırmacıları aynı zamanda gen terapisinin kalıtımsal genetik
bozukluklardan başka hastalıkları da tedavi edebildiğini keşfetmişlerdir. Kanserler,
doğuştan oluşan bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklar, kronik kalp bozuklukları, sinir
sistemi bozuklukları ve AĐDS hastalığında başlangıç genleri veya geçici gen terapisini
kullanmışlardır.
Organ Nakli (xenotransplantation): Organ nakli, hayatı tehdit eden kalp,
böbrek ve diğer organların yetersizliklerinde yararlı bir tedavi sağlamaktadır. Ancak
burda önemli bir sorun olarak bağışıklık sisteminin kendini korumasından kaynaklanan
nakil edilen organı vücudun kabul etmemesi durumu ortaya çıkmaktadır. Bu durumu
önlemek için en ümit verici metod çeşitli genetik değişiklikler olabilir. Hayvanları
tedavi edici hücreler ve organ vericisi kaynağı olarak kullanmak umut vericidir.
Hayvanlara hasta insanların genetik materyallerinin eklenmesi ile hasta insanlara
nakledilen hayvan organlarının vücuda uyum sağlaması ve organların düzgün çalışması
amaçlanmaktadır. Ancak, hayvanlardan insanlara organ nakli yapılması bir etik problem
olarak görülmektedir.
Kök Hücre Tedavisi: Kök hücreler bedenin geri kalan hücrelerinden
farklıdırlar. Kök hücreler, neredeyse sonsuza dek bölünme ve çoğalma yeteneğine
sahip, özelleşmemiş (farklılaşmamış) ancak özelleşmiş (farklılaşmış) hücrelere
dönüşebilme yeteneğine sahip olan hücreleridir. Kök hücreler birkaç şekilde elde
edilebilir; dört-beş günlük embriyoların, blastosist adlı yapıdaki iç hücre kütlesinden
(inner cell mass), göbek kordon kanından ve embriyo yaklaşık sekizinci haftada fetüs
halini aldıktan sonra (erişkin KH’leri) ilik kemiğinden (Görkey ve diğerleri, 2009). Kök
hücreler biyoteknoloji çalışmalarında kullanılmaktadır. Ancak kök hücrelerin,
embriyolardan elde edilmesi önemli bir etik problem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Đlaç Üretimi: Hastalıklardan korunmada, az maliyetli, etkin ve güvenli ilaç
üretiminde biyoteknolojiden yararlanılmaktadır. Ayrıca, biyoteknoloji araştırmacıları
hastalar için doğru ilaç ve dozunu belirlemek için gen bazlı araştırmalar yapmaktadırlar.
Bu kişiselleştirilmiş bir tedavi tarzıdır. Bu yöntem, özellikle kanser tedavisi için yapılan
araştırmalarda önem kazanmaya başlamıştır.
Aşı Üretimi: Aşılar, vücudun enfeksiyonları tanımasına ve onunla savaşmasına
yardımcı olan antikorları yaratmak için bir virüs veya bakterinin zayıflatılmış halidir.
21
Biyoteknoloji bize mevcut aşıların geliştirilmesini ve rahim kanserine yol açan virüsler
gibi enfeksiyon etkenlerine karşı yeni aşılar yaratmayı da sağlamaktadır.
2.1.3.2.2. Tarım ve Hayvancılık Biyoteknolojisi
Bitkilerin genetiğinin değiştirilmesindeki amaç, özellikle bakteri ve virüs
kökenli genlerin aktarılmasıyla bitkileri ot öldürücülere (herbisit), hastalıklara ve
zararlılara karşı daha dirençli yapmak, üretim maliyetlerini daha aza indirmek ve
ürünün görünüşünü, besin değerini, dayanıklılığını artırmak suretiyle ürünün kalitesinin
yükseltmektir (Demir ve diğerleri, 2006, Bhatia, 2005). Hayvan yetiştiriciliğinde de
amaç verimlilik, gıda kalitesi, lezzet ve mikrobik güvenliktir (Bhatia, 2005).
Đlk transgenik bitki olan uzun raf ömürlü domates, FlavrSavr adı ile 1996 yılında
piyasaya sürülmüştür. Uzun raf ömürlü FlavrSavr domatesi pazarlama stratejilerindeki
yanlışlıklar ve tüketiciler tarafından fazla tutulmaması nedeniyle üretimden kalkmıştır
(Atsan ve Kaya, 2008). Dünyada 1996-2004 yılları arasında en çok ekimi yapılan
bitkiler sırasıyla soya, mısır, pamuk ve kolzadır. Patates, kabak, papaya, tütün ve
domates de az da olsa ekilen diğer bitkilerdir (Demir ve diğerleri, 2006; Kıymaz ve
Tarakçıoğlu, 2002). Bitki biyoteknolojisi ve özellikle gen teknolojisi alanındaki
gelişmeler 1980’li yıllardan itibaren hız kazanmıştır. 1996 yılında 1.7 milyon hektar
olan genetiği değiştirilmiş ürünlerin ekim alanları, 2007 yılında yaklaşık 116 milyon
hektara kadar ulaşmıştır (Atsan ve Kaya, 2008).
Genetiği değiştirilmiş bitkiler ABD’de geliştirilmiştir ve en fazla olarakta
ABD’de ekilmektedir. ABD’de işlenmiş tüm gıdaların yarısından fazlası genetiği
değiştirilmiş soya, mısır, kanola, pamuk ve patates ürünleri içrmektedir (Uzogara,
2000). 2007 verilerine göre, dünyada ekilen genetiği değiştirilmiş bitkilerin ekim
alanının % 57,7’si ABD, % 19’u Arjantin, % 15’i Brezilya, % 7’si Kanada, % 6,2’si
Hindistan, % 3,8’i Çin, % 2,6’sı Paraguay, % 1,8 Güney Afrika’dadır. Geri kalanı da
Uruguay, Filipinler, Avustralya, Đspanya, Meksika, Kolombiya, Şili, Fransa, Honduras,
Çek Cumhuriyeti, Portekiz, Almanya, Slovakya, Romanya ve Polonya olmak üzere 23
ülkede genetiği değiştirilmiş ürün ekimi yapılmaktadır (Atsan ve Kaya, 2008).
Tarım sektörü
açısından Türkiye’de
geliştirilmiş bir transgenik ürün
bulunmamaktadır. Sadece tarımsal araştırma enstitülerindeki tarla denemeleri dışında
transgenik üretimi de yapılmamaktadır. Hayvancılık konusunda ise herhangi bir gelişme
22
kaydedilmemiştir (Kıymaz ve Tarakçıoğlu, 2002). Türkiye’de de GDO üretimi yasaktır.
Ancak 1998 yılında Tarım Bakanlığı’na bağlı Araştırma Enstitüleri tarafından genetiği
değiştirilmiş bitkilerin alan denemeleri yapılmaya başlanmıştır (Çelik ve Balık, 2007;
Demir ve diğerleri, 2006). 1999 yılında da Pamuk Araştırma Enstitüsü tarafından
Nazilli’de ve Harran Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından Akçakale’de pamuk,
Çukurova Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından Adana’da mısır ve pamuk, Patates
Araştırma Enstitüsü tarafından Niğde’de patates alan denemeleri yapılmaya başlamıştır.
Bu ürünlerin risk değerlendirmesi yapılması için gerekli gözlem ve ölçümler
yapılmaktadır. (Demir ve diğerleri, 2006).
2.1.3.2.3. Gıda Üretimi Biyoteknolojisi
Biyoteknoloji yeni ürünler sağlayarak, maliyetleri düşürerek ve gıda
üreticilerinin uzun süredir güvendiği mikrobiyal süreçleri geliştirerek gıda sanayisini
etkilemeye devam etmektedir. Gıda üretiminde mikroorganizmaların önemli bir yeri
vardır. Kullanılan enzimler ve gıda katkı maddeleri için gereklidirler. Ayrıca gıda
güvenliğinin sağlanması için toksinleri ve mikroorganizmaları yok etmede de
biyoteknolojik yöntemlerden yararlanılmaktadır.
2.1.3.2.4. Endüstriyel Biyoteknoloji
Endüstriel Biyoteknoloji tekstil, kağıt ve kağıt hamuru, kimyasal endüstrilerde
(enzimler, amino asitler, yüksek fruktozlu şurup, yarı sentetik penisilinler, nişasta vb.)
üretimin daha etkin yapılmasını sağlamaktadır.
2.1.3.2.5. Çevresel Biyoteknoloji
Çevresel biyoteknoloji, kirlilik kontrolü, toksik atıkların imhası, atık madenciliği
ve düşük tenörlü cevherden metal dönüşümü gibi daha pek çok uygulamada canlı
organizmaların kullanılmasını öngörmektedir. Çevre biyoteknolojisinde biyolojik
yakıtlar, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için bitki ve hayvan ürünlerinden
23
tam olarak faydalanılmaktadır. Her canlı organizma (hayvanlar, bitkiler, bakteri ve
diğerleri) yaşamak için besinleri sindirir ve sonuç olarak bir atık ürün oluşturur. Değişik
organizmalar, değişik tipte besinlere ihtiyaç duymaktadırlar. Oluşan atık ürünlerde
farklı olmaktadır. Bazı bakteriler bu atık ürünlerin kimyasal parçalarında gelişmektedir.
Çevre mühendisleri,
tehlikeli atıkların bulunduğu topraklarda bulunan
bakterilerin aktivitelerini harekete geçirerek ya da toprağa yeni bakteri ekleyerek toprak
kirliliğini önlemeye çalışmaktadırlar. Bakteriler bulunduğu yerlerdeki tehlikeli atıkları
yiyerek, bunları zararsız yan maddelere çevirir daha sonra da normal popülasyon
seviyelerine düşerler. Örneğin, kağıt üretimi sanayinde açığa çıkan zararlı maddelerin
temizlenmesinde bir tür mantar kullanılmaktadır.
2.1.4. Biyoteknoloji Eğitiminin Önemi
Biyoteknolojik uygulamalar arasında en çok tartışılan konular genetiği
değiştirilmiş organizmalardır.
Öğrenciler
okulda
ekmek,
peynir
gibi
ürünleri
yapma
tekniklerini
düşündüklerinde teknolojinin eski bir şey olduğunu öğrenirlerken diğer bir yandan da
genetik
mühendisliğinin
birçok
yeni
özelliğinin
olduğunu
öğrenmektedirler.
Biyoteknolojinin bu özellikleri modern dünyanın çeşitli sorunlarını çözmek için yüksek
bir potansiyel oluşturmaktadır. Fakat biyoteknoloji ile birlikte yeni sorunlar, özellikle
etik sorunlar ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı, okuldaki bilim konularının aynı zamanda
belli
bir
sorumluluğu
olduğunun
sonucuna
varılmaktadır.
Bu
bir
yandan
biyoteknolojinin bilimsel ve teknik özelliklerini somut bir şekilde öğrencilere bildirme,
diğer bir yandan da öğrencilerin biyoteknolojinin fırsat ve riskleri ile mantıklı bir
şekilde baş edebilmeleri için gelecekle ilgili karar verici olarak onları yetiştirme
sorumluluğudur. Yani, okul eğitimi hem biyoteknoloji ile ilgili temel bilgilerle hem de
biyoteknolojinin etkileri ile ilgilenmelidir. Ayrıca diğer bir amacı da bu teknolojik alana
ilişkin öğrencilerin akılcı kararlar verme yeteneklerini geliştirmektir. Öğretmenler için
de
biyoteknolojinin
esas
alanlarını
sınırlandırma
öğretme
için
gereklidir.
Biyoteknolojinin temel uygulama alanları (ilaç sektörü, tıp, gıda, tarım ve çevre
teknolojisi)
ve
prosedürleri
(genetik
mühendisliği,
hücre
kültür
mikroorganizmaların yetiştirilmesi) dikkate alınmalıdır (Harms, 2002).
teknikleri,
24
2.1.5. Etik Nedir?
Etik, kavram olarak Yunanca “ethos” sözcüğünden
türetilmiştir ve töre,
gelenek, alışkanlık, yöntem gibi anlamlara gelmektedir (Mengüşoğlu, 1965).
Yunanca’da töre, gelenek gibi anlamlara gelen “ethos” kelimesinin, Latince karşılığı
“mores” sözcücüğüdür (Kılıçbay, 1998; Pieper, 1999). Dolayısıyla “mores” sözcüğü
hem töre hem de karakter anlamına gelmekedir (Pieper, 1999). Latince’deki “mores”
kelimesi ahlâk kavramının kökenini oluşturmuştur (Kılıçbay, 1998). Böylece hem etik
hem de ahlâk kavramları gelenek ve göreneklerle ilişkilendirilmiş, anlamdaş kavramlar
olarak görülmüş (Tepe, 1992) ve çoğu kez etik, ahlak ya da töre kavramları ile
eşanlamlı olarak kullanılmıştır (Pieper, 1999). Ancak, bu iki kelime farklı kavramlardır.
Etik, ahlakı da içeren daha geniş bir alanı ifade etmektedir.
Etiğin yönelttiği sorular; doğrudan tekil eylemlere yönelik, somut, belli bir
durumla ilişkili olmadığı için ahlak sorularından ayrılır. Yani etik düşünceler
kendiliğinden ahlaki değil, ahlaka ilişkin belli bir soruna duyulan ilgiden
kaynaklanmaktadır (Pieper, 1999). Yani, etik; mantığa, analize, senteze ve düşünceye
dayalı ahlâki değerlendirmelere yönelik sistematik bir yaklaşımdır (Baron, 2003).
Etik, gündelik hayatta bazen farkına varılan bazen de farkına varılamayan
sorunlara yöneliktir. Bireylere, bu tür sorunların değerlendirilmesinde felsefi bir bakış
açısı sunmaktadır (Durusoy, 2003). Bu bakış açısı etiğin günümüzdeki tanımına da
uygun düşmektedir. Akarsu (1998)’ya göre etik; “ahlâksal alanın özünü ve temellerini
araştıran bilim, insanın kişisel ve toplumsal yaşamındaki ahlâksal davranışları ile ilgili
soruları ele alıp inceleyen felsefe dalıdır, yani etik ahlâkın kuramsal yönü üzerinde
durur”.
Ahlâk felsefesi olarak etik, insan eylemlerini konu alır ve insan davranışlarının
ahlâki boyutunu ortaya koymaya çalışır (Kırel, 2002). Bu yönüyle ahlâk felsefesi; iyi,
kötü ve doğru gibi kavramları kullanarak bireysel ve grupsal davranış ve ilişkilerden
hangilerinin doğru hangilerinin yanlış olduğunu
belirleyen
ahlâki
değer
ve
standartlar bütününü belirler (Durusoy, 2003). Bu sayede etik, bütün gaye ve eylemleri
net bir şekilde tanımlar, yapılması ve yapılmaması gerekenleri ortaya koyar ve sahip
olunabilecekleri gerçekçi bir biçimde açıklar (Aydın, 2003). Sadece tek tek bireyleri
değil toplumun tümünü de ilgilendirir (Yurtseven, 2000). Ancak gaye ve eylemleri
tanımlanmak, yapılması gerekenle yapılmaması gerekeni ayırmak için etik ölçütlerinin
açık şekilde ortaya konması gerekir.
25
Etik ölçütler, her bir bireyin uyması gereken ideal ilişki veya ideal davranışlar
seti olarak tanımlanmaktadır. Toplumsal yaşamda uyumu kolaylaştıran bu ölçütler
hukuk öncesi dönemde kendiliğinden oluşmuş, örf-adet ya da töre olarak
adlandırılmıştır. Toplumdaki genel kanaatleri ve inanışları yansıttığı için de genel kabul
görmüş ve uygulanmıştır (Akdoğan, 2000).
Genel kabul görmüş etik davranışlar toplumun her kesimince kabul edilmiş,
doğru-yanlış, iyi-kötü, haklı-haksız ayırımının yapılmasında kullanılan kurallar
bütünüdür (Akdoğan, 2000). Genel etik ilkelerin belirli yaşam ve eylem alanlarına
uygulanmasıyla biyoetik, yönetim etiği, siyasal etik, mesleki etik, araştırma ve yayın
etiği gibi uygulamalı etik alanları ortaya çıkmıştır.
2.1.6. Biyoetik Nedir?
Biyoetik, bilimsel araştırmalar sırasında sonuçları tahmin edilemeyen modern
teknolojiler nedeniyle, hem insan ve öteki canlıların yaşamlarının hem de insanın
özgürlük ve onurunun tehlike altında olabileceği her yerde gereklidir (Pieper, 1999;
Aydoğdu, Đ. B. ve Çobanoğlu, N., 2009).
Başlangıçta insan, bitki ve hayvanların daha iyi bir yaşam kalitesine ulaşmaları
için geliştirilen gen teknolojileri, günümüzde endişeyle karşılanır olmuştur. Çünkü
önceden görülemeyen zararların olabileceği ya da kötüye kullanılması olasılıkları
nedeniyle tehlikeli olmaları söz konusudur (Pieper, 1999). Bu nedenle, biyoteknolojinin
etrafındaki önemli sorunlardan bazıları çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkilerden,
sosyo-ekonomik şartlar ve dinsel ve ahlaki değerlere kadar değişmektedir (Pathak,
2007).
Biyoetik terimi ilk olarak 1970’lerde Amerikalı tıp bilimci Van Rensselaer
Potter tarafından Bioethics: Bridge to the Future kitabında bahsedilmiştir (Mepham,
2005). Potter, “Biyoetik, dünya insanlarının sağlığı ve korunmuş bir çevre için bilimler
ve insanlıklar arasında bir köprüdür” anlayışıyla küresel biyoetik ağını oluşturmuştur
(Bryant ve Baggott la Velle, 2003). Potter biyoetikten bahsederken, teknik olarak
mümkün olan her şeyin etik olarak ta haklı olacağı anlamına gelmediğini; tam tersine
başdöndürücü bilimsel ilerlemelerin doğaya, çevreye, insan ve hayvan varlığına
26
olumsuz anlamda müdahaleyi getirdiğini ve geleceklerinin tehlikede olduğu endişesini
taşımaktaydı (Ülman, 2010).
Biyoetik, biyobilimlerin çıkarımları ve uygulamaları ile ahlaksal, yasal, sosyal
ve kültürel olarak ilgilenen bir akademik alan olarak belirtilmiştir (Mepham, 2005).
Tanımda yer alan ‘kültür’ ifadesi; insanların yarattığı değer sisteminin; örf-adet, ahlâk,
tutum, inanç, davranış ve bir toplumda paylaşılan diğer sembollerin karışımı olarak
belirtilebilir. Sosyal çevre ise eğitim seviyesi, yaşam biçimi, coğrafi yerleşim, yaş gibi
etkenlerden oluşmaktadır.
Biyoetik uygulamalı etik alanlarından biridir. “Biyoetik” kelimesi sözlük
anlamıyla ‘canlı etiği’ anlamına gelmektedir. Bu bağlamda Biyoetik kavramı canlı
bilimleri alanında insan tutum ve davranışlarının iyi ya da kötü yönünden
değerlendirilmesi üzerine yapılan çalışmalar anlamına gelir. Canlı bilimlerindeki hızlı
gelişmeler, etik kararlar alınmasını
gerektiren çok sayıda yeni ve alışılmadık
durumların doğmasına neden olmuştur. Biyoetik, tıp etiğini de içerir, ancak biyoetiğin
kapsamı tıbbi etiğin sınırlarını aşar. Biyoetiğin konu alanı daha kapsamlıdır.
Biyoetik bir zamanlar dinden çok fazla etkilenmiş olmasına rağmen hızla ortak
ahlaka dayanan laik bir alan olmuştur. Biyoetik bilimi çoğu tarafından desteklenen ortak
ahlak yaklaşımına rağmen kültür ve etik yapı için bir alan oluşturduğundan din ile ilgili
kişilerin, dinsel inanç ve değerler bakımından biyoetikte karşılaştırılabilir bir boşluk
aramaları şaşırtıcı değildir ve bu da dini liderler ve ilahiyatçıların biyoetik bilimine
katkılarının tekrar yasal ve önemli görülebileceği anlamına gelmektedir (Iltıs, 2006).
19 Ekim 2005 tarihinde UNESCO Genel Konferansı’nda benimsenen
“Uluslararası Biyoetik ve Đnsan Hakları Bildirgesi” 15 biyoetik ilke benimsemiştir:
1. Đnsan onuru ve insan hakları,
2. Yarar ve zarar,
3. Özerklik ve birey sorumluluğu,
4. Onam,
5. Onam verme yeterliğine sahip olmayan bireylerin rızası,
6. Bireye saygı ve bireyin bütünlüğüne saygı,
7. Mahremiyet ve sır,
8. Eşitlik, adalet ve hakkaniyet,
9. Ayrımcılık yapmamak, damgalamamak,
10. Kültürel farklılıklara saygı ve çoğulculuk,
11. Dayanışma ve işbirliği,
27
12. Toplumsal sorumluluk ve sağlık,
13. Ortak yararlar,
14. Gelecek kuşakları koruma,
15. Çevreyi, biyosferi ve canlı çeşitliliğini koruma.
Biyoetik konusundaki yayınlar incelendiğinde, dört etik ilkenin tekrarlandığı
görülmektedir ki bunlar; yarar ve zarar, özerklik ve birey sorumluluğu, bireye saygı ve
bireyin bütünlüğüne saygı ve eşitlik, adalet ve hakkaniyet ilkeleridir (Jonsen 1996).
2.1.7. Biyoetiğin Đlgilendiği Konular
Biyoteknoloji uygulamalarında ortaya çıkan bazı ahlaki ve etik durumlar, daha
çok güvenlik, risk, belirsizlik ve ticari bakımdan endişelere neden olmaktadır.
Biyoteknolojinin, özünde yanlış olduğuna dair iddialar, sonuçlarından dolayı
yanlış olduğuna dair iddialardan ayırt edilmelidir. Araştırmacılar, biyoteknolojinin
doğal olmadığı ve yaşayan canlılara karşı saygılı olmadığına dair iki soruna dikkat
çekmektedir. Biyoteknolojinin doğal olmadığı ile ilgili iddiaların etikliği çok azdır
çünkü belirsiz bir dil ve sağlam olmayan nedenlere dayanmaktadır. Bazen riskliliğin tek
başına ahlaki ya da etik bir konu olmadığı belirtilmektedir. Bazı etkinlikler hiç şüphesiz
diğerlerinden daha risklidir, hiçbirinin tamamen risksiz olmadığı düşünüldüğünde bu
düşük riskli etkinliklerin ahlaki olarak yüksek riskli olanlara göre daha üstün olduğu
anlamına gelmemektedir (Bhatia, 2005).
Tüm biyoteknolojik süreçler için güvenlik çok önemlidir. Biyoteknolojinin
güvenlik faktörlerinin temel alanları şunlardır (Bhatia, 2005):
- Canlı organizma ve virüslerin (doğal ve genetiği değiştirilmiş) insan, hayvan
ve bitkilere hastalık bulaştırma ve hastalığa neden olma potansiyeli,
- Mikrobiyal üretimle ilgili olarak toksik ve alerji etkisi oluşturması,
- Antibiyotiğe karşı dirençli mikroorganizmaların gelişmesi,
- Kullanılmış mikrobiyal biokütlenin atımı ve biyolojik süreçler sonucunda
ortaya çıkan atıkları temizleme problemleri,
- Gen değişimleri sonrasında oluşabilecek mutasyonlarla ilişkili güvenlik
sorunlarıdır.
Genetiği değiştirilmiş ürünlerin kullanımı ve tanıtımı ile ilgili en büyük sorun
transgenik gıdalardır. Çünkü alerjisi olan insanlar göz önünde bulundurulduğunda, bir
28
kimyasal genetiği değiştirilmiş gıdalar yoluyla bu insanlara geçebilir. Bu tür gıdaların
doğru etiketlenmesi gerekir. Avrupa Birliği bu tür ürünlerin ticarileştirilmesi ile ilgili
sıkı kurallar uygulamaktadır. Diğer bir korku antibiyotiğe dirençli gen taşıyan genetiği
değiştirilmiş gıdaların tüketiciye geçmesidir. Bu süreçte antibiyotikler birçok hastalığa
karşı etkisiz hale gelmektedir (Pathak, 2007).
Rekombinant DNA teknolojisinin ortaya çıktığı 1970’li yıllarda bazı sosyal
kaygılar ve problemler de gündeme getirilmiştir. Özellikle rekombinant DNA
teknolojisinin kötü amaçlarla kullanılabileceği düşüncesi insanları endişelendirmiştir.
Örneğin, hayvansal virüslerden izole edilen kanser genlerinin bağırsaklarda yaşayan
E.coli bakterilerine aktarılmasıyla insanlar arasında kanser genlerinin yayılabileceği ya
da benzer şekilde, bir zehir geninin bakterilere aktarılarak büyük şehirlerin içme suyu
sistemine karıştırılmasıyla insanların yok edilebileceği gibi. Özellikle, rekombinant
DNA teknolojisinin insan ırkına uygulanabilir olması, bazı dinsel ve ahlaki tartışmaları
da gündeme getirmiştir. Öyleki, genetik mühendisliği ile uğraşanlarının kendi rahatları
ve zevkleri için tamamen yeni ve yapay bir dünya yaratmaya çalıştıkları iddia edilmiştir.
Bu sıkıntıları gidermek için bilim adamları sorunu ciddi şekilde tartışmışlar ve genetik
mühendisliği çalışmalarına başlangıçta geniş çaplı kısıtlamalar getirmişlerdir (Bahçeci,
2002).
1982 yıllarına gelindiğinde ise nihayet, genetik mühendisliği çalışmalarına
getirilen önceki kısıtlamalar kısmen kaldırılmış ve “bilim adamının durmaksızın yeni
gerçekleri araştırmasının gerekli olduğu ve bilinmeyenlerin sınırlarını zorlamasının
onun başlıca görevi olduğu” görüşü benimsenmiştir. Bu şu anlama gelmektedir; “bilim
adamı yeni gerçekleri ve teknikleri bırakmaz; çünkü bunların insanlık yararına
olacağından korkmaz.” Buradan hareketle asıl önemli olan yapılan çalışmalar ve elde
edilen veriler değil bunların insanlık yararına kullanılmasıdır (Bahçeci, 2002).
Günümüzde tartışılan, “rDNA teknolojisinin bir başlangıç mı yoksa son söz
mü?” olduğudur. Bu konuda önemli olan ahlaki konulara akıllı, ölçülü ve kabul
edilebilir bir şekilde yaklaşmaktır. Böyle olursa, genetik mühendisliği ve dolayısıyla
biyoteknoloji insanlık için heyecan verici bir başlangıç olacaktır (Bahçeci, 2002).
Farklı mesleklerden kişiler ve kurumlar biyoetik alanında birlikte çalışır ve şu
sorulara yanıt ararlar:
1. "Ne yapmamız gerekir?", "Neye izin vermemiz ya da neyi yasaklamamız
gerekir?", "Ne yapılmasını hoş görebiliriz?"
29
2. "Zorunlu olanı", "izin verilebilir olanı" ya da "hoş görülebilir olanı" nasıl
belirleyebiliriz? Ya da yeni imkanlarla daha önce gerçekleştirilmemiş olanlar mümkün
kılındığında
neyi
yasaklamamız
gerektiğini
nasıl
tespit
edebiliriz?
(http://www.medinfo.hacettepe.edu.tr/ozetler/detay.asp?dersno=3347)
Örneğin, bir embriyo “insan haklarına” sahip midir? Eğer değilse, belli bir
koruma sağlamak için ne ölçüde yasal koruma gerekmektedir ya da böyle bir koruma
gerekli midir? Kendilerini ifade edecek yaşa gelmeyen çocuklar için de aynı sorunlar
geçerli midir? Yaralanma veya hastalık sonucu diğer insanlarla veya çevreleriyle
iletişim kurma yeteneğini kaybeden ve teknolojik müdahalelerle hayatta kalan (beyin
ölümü gerçekleşmiş) insanları nasıl ele alacağız? Burada insan hakları ile ilgili konular
var mıdır? Eğer öyleyse kimin hakkı; beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin mi, akrabalar
ya da arkadaşların mı ya da sağlık personelinin mi? Toplum bu konularda neyin yanlış
neyin doğru olduğu kararına varma hakkına sahip midir, doğruyu yanlıştan ayırmak
mümkün müdür? Teknik olarak mümkün olan doğru mudur?. Böyle ikilemlerle
karşılaşılan bu yüzyılda kabul edilebilir anlamında “doğal”ı ya da kabul edilemez
anlamında “doğal olmayan”ı kullanmayı bırakmak gerekmektedir. Artık, normal olarak
kabul edilen kesinlikle doğaldır denemez (Bryant ve la Velle, 2003).
2.1.8. Biyoetik Eğitiminin Önemi
Koyun Dolly’nin ortaya çıkması, Đnsan Genom Projesi ve insan klonlama
çalışmalarının medyadaki etkisi sonucu DNA terimi, klonlama ve genetik mühendisliği
şuan her öğrenci sözlüğünün bir parçasıdır. Öğrenciler bu teknolojilere meraklıdır ve
yaşamlarındaki etkileri hakkında farkındalık kazanmak için yardıma ihtiyaç
duymaktadırlar. Çünkü, biyoteknoloji uygulamaları ile ilgili bir fikir birliği
sağlanamamıştır ve öğrenciler tarafından göz önünde bulundurulduğunda etik konuların
farkındalığı ve çeşitli bakış açıları geçici tepkilerle sonuçlanan çeşitli görüşlere neden
olmaktadır (Russo, Sunal ve Sunal, 2004). Okul eğitimindeki biyoteknoloji konusunun
önemli özelliklerinden biri böyle karışık bir konunun disiplinlerarası bir şekilde
öğretilmesi gerektiğidir (Harms, 2002).
30
2.2. Đlgili Araştırmalar
Gamble (2002) tarafından yapılan çalışmada, Yeni Zelanda'lı yetişkinlerin
bilgileri ile genetik değiştirmenin kabulu arasında zayıf bir olumlu bağıntı bulunmuştur.
The Eurobarometer 55.2 anketi kullanılarak yapılan başka bir çalışma sonucunda da
Avrupalı katılımcıların bilgileri arttıkça fen ve teknolojiye karşı tutumlarınında daha
olumlu olduğu tespit edilmiştir. Bu durumun, genetiği değiştirilmiş organizmalarda söz
konusu olmadığı ve tam tersi olduğu belirtilmiştir. Bilgi seviyesi yüksek katılımcılar
genetiği değiştirilmiş organizmaların doğaya zarar vereceği inancındadırlar. Ancak
genetik hastalıklar için yapılan genetik teste ve klonlamaya karşı tutumların
biyoteknolojiyi daha iyi anlayanlar arasında daha olumlu olduğu belirtilmiştir
(European Commission, 2001). GDO’lara karşı takınılan olumsuz tutumlar The
Eurobarometer 58.0’da da belirtilmiştir (Gaskell, Allum ve Stares, 2003). Türkiye’de
yapılan bir çalışmada coğrafya öğretmenlerine 2008 yılında bir anket uygulanmıştır.
Araştırma, öğretmenlerin biyoteknoloji ve GM gıdalar hakkında yeterli bilgiye sahip
olmadıklarını ortaya koymuştur. Öğretmenlerin çoğu biyoteknolojinin kullanımını
hastalık tedavisi ve ilaç üretimi için desteklemektedir. Ancak öğretmenlerin, insan
hücrelerinin klonlanması, GM gıdaların üretilmesi ve hayvan klonlanmasına ilişkin
desteklerinde düşüş görülmüştür. GM gıdalara karşı öğretmenlerin genel tutumu esas
olarak olumsuzdur. Öğretmenlerin çoğunluğu GM gıdaların insan sağlığı ve çevre için
riskli olduğunu düşünmektedir (Demirci, 2008). Đngiltere’de insan klonlanmasına karşı
toplum tutumunu inceleyen bir araştırmada da terapötik klonlama reprodüktif
klonlamadan daha olumlu olarak kabul edilmektedir. Tutumlar yaş, cinsiyet veya
eğitimden daha çok bilimsel ilerlemelerle ilişkili önemli değerlerle alakalı olarak
görülmektedir. Dini inançları temel alan nicel verilerde bazı farklılıklar olmasına
rağmen bunun küçük etkiler oluşturma eğiliminde olduğu belirtilmektedir (Shepherd,
Barnett, Cooper, Coyle, Moran-Ellis, Senior ve Walton, 2007). Genç Đspanyol
tüketicilerin, GM gıdalara karşı tutumunu belirlemek için yapılan bir araştırmada
tüketicilerin, GM gıdalara karşı kısmen kabul edici olduklarını fakat etiketlemeler
yoluyla bilgilendirilmek istediklerini ortaya koymuştur. Araştırmanın diğer bir
sonucuda gıda bioteknolojisi ve genetik mühendisliği hakkında genç Đspanyolların
yeterli bilgiye sahip olmadıklarıdır (Ramón, Diamante ve Calvo, 2008). Genetik
modifikasyonun tehlike veya fırsatları ile ilgili toplumun bilgi ve fikirlerini
değerlendirmek için Đran’da üniversite öğrencilerine ve üniversite eğitimi olmayan
31
kişilere biyoteknoloji ve GM gıdaların riskleri ve faydaları ile ilgili özel olarak
hazırlanmış bir anket uygulanmıştır. Çıkan sonuçlar bioteknoloji ile ilgili toplum
bilgisinin Đran’da düşük olduğunu ve bioteknolojinin farklı özellikleriyle ilgili anlayışı
arttırmak için daha fazla çabaya ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymuştur. Araştırma
öğrencilerin % 7’sinin ve öğrenci olmayanların sadece % 18’inin bu araştırmaya
katılmadan önce GM gıdalarla ilgili bir şeyler okuduğunu veya duyduğunu göstermiştir.
Cinsiyet farklılıkları göz önünde bulundurulduğunda kadınlar erkeklerden daha az kabul
göstermiştir. Ülkenin kültürü, tarihi ve ekonomik şartları gibi diğer faktörlerinde
biyoteknolojiye karşı insanlar tarafından destek sağlanmasında önemli olduğu
vurgulanmıştır. Çalışmadaki öğrencilerin sadece % 12’si etik problemleri dikkate
alırken, öğrenci olmayanların % 52’si GM gıdaların temel dezavantajı olarak etik
problemleri görmektedir (Sheikhha, Kalantar, Vahidi ve Faghihi, 2006). Bioteknolojiye
karşı tutumlarla ilgili posta yoluyla Japonya’da yapılan bir araştırmaya halk, lise
biyoloji öğretmenleri, bilim adamları ve hemşireler katılmıştır. Japonya’daki insanların
fikirleri, Japonya’da daha önce yapılan araştırmaların ve Avustralya, Çin, Avrupa, Yeni
Zelanda, Đngiltere ve ABD’de yapılan araştırmaların sonucunun tersi olarak
bulunmuştur. Japonlar biyoteknoloji hakkında oldukça yüksek bir farkındalığa
sahiptirler. Japonların % 97’si kelimeyi daha önce duyduklarını söylemişlerdir. Ayrıca
IVF ve genetik mühendisliği ile ilgili yüksek bir farkındalık düzeyi bulunmuştur.
Genetik mühendisliği, Japonların % 76’sı tarafından, IVF % 58’si tarafından
araştırmaya değer bulunmakta iken, yinede % 61’i IVF veya genetik mühendisliği ile
ilgili araştırmalar konusunda endişelenmektedir. Japonya’da genetik manipülasyon
araştırmalarının reddedilmesinin belirtilen en önemli nedeni olarak doğaya müdahale,
Tanrı’yı oynamak veya etik dışı olarak görülmesidir (Macer, 1994).
Lise düzeyinde ise artan biyoteknoloji anlayışının öğrencilerin tutumları
üzerinde etkisi olup olmadığı konusunda karmaşık bulgular ortaya çıkmıştır. Lock ve
Miles (1993) Đngiltere’de lise öğrencileri üzerinde bir çalışma yapmış ve öğrencilerin
üçte birinin genetik mühendisliği ve biyoteknolojinin ne anlama geldiğini tam olarak
bilmediklerini ortaya koymuşturlar. Öğrencilerin % 52’si genetik mühendisliğine ve
%47’si de biyoteknolojiye örnek bile verememişlerdir. Buna rağmen öğrencilerde
mikroorganizmalar ve bitkiler üzerindeki biyoteknoloji uygulamaları için genel bir
kabullenme havası görülmüş ve olumlu bir tutum belirlenmiştir. Ama buna, hayvanlar
ve insanlar dahil edildiğinde negatif bir tutum gösterdikleri belirlenmiştir. Kız
öğrenciler genetik mühendisliği konusunda erkek öğrencilerden daha az emin
32
görünmektedir. Yine başka bir çalışmada, Lock, Miles ve Hughes (1995), Đngiltere’deki
16 yaşındaki öğrencilerin biyoteknoloji ve genetik mühendisliği eğitimi almalarının
ardından bilgilerinin arttığını, biyoteknolojiye karşı tutumlarının daha olumlu olduğunu
ve tutumlarında daha az kararsızlık yaşadıklarını belirtmişlerdir. Chen ve Raffan (1999)
tarafından yapılan çalışmada da 17-18 yaşlarındaki Đngiliz ve Tayvan’lı lise
öğrencilerinin biyoteknoloji hakkındaki bilgi ve tutumları araştırılmıştır. Đleri düzey
biyoloji dersleri almış öğrencilerin ileri düzey biyoloji dersleri almayan öğrencilere göre
biyoteknoloji ve genetik mühendisliğine yönelik daha olumlu tutum sergiledikleri
belirtilmiştir. Çalışmada biyoteknoloji eğitimi verilmesinin önemi ve iyi biyoteknoloji
eğitimin
sadece
öğrencilerin bilgisine
değil
aynı zamanda
onların modern
biyoteknolojinin risklerini, yararlarını ve zararlarını anlamalarına yardım edeceği
vurgulanmıştır. Yapılan çalışmada öğrencilerin genetik mühendisliğine karşı olan
tutumlarının kullanılan organizmaya ve son ürüne bağlı olarak değiştiği belirlenmiştir.
Öğrencilerin % 80-83’ü tarafından bitkilerin genetik mühendisliğinde kullanılmasının,
% 58-66’sı tarafından da hayvanların genetik mühendisliğinde kullanılmasının kabul
edildiği belirlenmiştir. Ayrıca modern biyoteknoloji eğitimindeki çalışmalarda biyoetik
konusunun önemi de belirtilmiştir. Olsher ve Dreyful (1999), 15 yaşındaki genetik ve
biyoteknoloji eğitimi almış öğrencilerle bir çalışma yapmıştır. Đneklerdeki süt üretimini
artırmak için genetik olarak hormonlarıyla oynanmasına izin verip vermeyeceklerine
karar vermek zorunda olan bir komiteyi canlandıran öğrenciler bir tutum anketi
doldurmuşlardır.
Bu
öğrencilerin
sonuçları
kontrol
grubundaki
öğrencilerle
karşılaştırıldığında tutumlarında bir değişiklik görülmemştir. Ancak deney grubu
konulara daha hakim olduğunun bir nevi kanıtı olarak teknolojiye karşı iyi veya kötü
daha fazla argüman ortaya koymuştur. Gunter, Kinderlerer ve Beyleveld (1998),
Đngiltere’de
16-19
yaş
grubu
öğrencilerin
biyoteknolojiye
olan
görüşlerini
araştırmışlardır. Çalışma öğrencilerin önemli bir çoğunluğunun biyoteknolojiyi daha
önce
duymadıklarını
göstermiştir.
Ayrıca,
çoğu
gencin
farklı
biyoteknoloji
uygulamalarındaki çıkarların ortaya çıkabilecek riskleri bastırdığını kabul ettikleri
belirlenmiştir. Gençler tarafından tanımlanan başlıca risk alınmış bölgenin insan
klonlaması olduğunu buldular. Gençlerin genelinin tahıllarda ve hayvanlarda genetik
modifikasyonun ve klonlama çalışmalarıının risklerinin faydalarından daha fazla
olduğunu düşündükleri belirlenmiştir. Diğer düşünceler biyoteknolojinin doğal olmadığı
ve sonucu gelecekte tahmin edilemeyecek hayat denge formları oluşması hakkındadır.
Öğrenciler,
hayvanlar
ve
insanların
genetiği
ile
oynanmasından
ziyade
33
mikroorganizmalar ve bitkilerin genetiği ile oynanmasına daha ılımlı yaklaşmaktadır.
Gunter ve diğerleri ayrıca genetiği değiştirilmiş gıdalar hakkındaki düşünceleri de
araştırmışlardır. 10 gençten 6’sının, halkın bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiği
görüşünde olduğu tespit edilmiştir. Çoğu gencin genetiği değiştirilmiş gıdalara
güvenmediklerini bildirmelerine rağmen, bunlardan kaçınmak için herhangi bir çaba
göstermemişler ve bu ürünleri tüketmeye gönüllü olmuşlardır. Gençlerin bu tür ürünleri
düzenleme ve izleme görevini üstlerine almış kişilere güvendiği ortaya çıkmıştır.
Dawson ve Schibeci (2003b) tarafından 15-16 yaş grubu öğrencilerle yapılan çalışmada
biyoteknoloji dersi alan ve almayan öğrenciler arasında biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutumları açısından bir fark bulunmamıştır. Dawson (2003)’ın yaptığı başka bir
çalışmada, 14–15 yaşlarında 3 farklı okulda eğitim gören 120 öğrenci DNA’nın yapısı
ve ebeveynlik için DNA testi hakkında 6 derslik bir modül bitirmişlerdi. Bu öğrencilerin
DNA testini anlama ve adli DNA testi ile ilgili ahlaki bir ikilemi çözme ve karara
bağlama yeteneklerini incelenmiştir. Ön test ve son test araştırması ile röportajları
kullanarak elde edilen sonuçlar göstermiştir ki modülleri tamamlamalarının ardından
öğrencilerin kararları değişmemiştir. Dawson ve Schibeci (2003a) tarafından 15
yaşındaki öğrenciler üzerinde yapılan bir diğer çalışmada da öğrencilerin modern
biyoteknolojiyi anlamaları ve modern biyoteknolojiye karşı tutumları araştırılmıştır.
Öğncilerin üçte biri biyoteknoloji alanında yapılan çalışmalara örnek verememiştir.
Öğrencilerin %27,4’ü klonlama ya da koyun Dolly’den, %22,7’si ilaç üretiminden,
%21,9’u
genetiği
değiştirilmiş
gıdalardan,
%17’si
genetik
mühendisliğinden
bahsetmişlerdir. Çok küçük bir kısmıda (% 2,6’sı) insan genom projesi ve adli tıptan
bahsetmiştir. Dawson ve Soames (2006) lise öğrencilerine verilen on haftalık
biyoteknoloji eğitiminden sonra öğrencilerin bilgi düzeylerinin arttığını buna karşın
tutumlarında bir değişme olmadığını belirtmişlerdir. Usak, Erdogan, Prokop ve Özel
(2009)’in Türk lise ve üniversitelerindeki öğrencilerin bilgi ve tutumlarını araştırmak
amacıyla yaptıkları bir çalışmada lise ve üniversite öğrencilerinin biyoteknoloji bilgi
seviyesi ile biyoteknoloji tutumlarının alt dalları arasında istatistiksel olarak önemli bir
bağıntı gözlenmemiştir. Lise ve üniversite öğrencilerinin biyoteknoloji bilgisi arasında
büyük bir farklılık yoktur. Cinsiyet etkisi ikisinde de aynıdır. Araştırmanın sonuçları
göstermiştir ki; öğrencilerin tarımsal biyoteknolojiyi kabul etmeleri olumlu olsa da
biyoteknoloji süreçlerini anlamaları yüzeyseldir ve bu yüzden de GDO ürünlerini almak
taraftarı değildirdirler. Yapılan bir çalışmada öğrencilerin biyoteknoloji bilgisi, bunla
ilgili risk anlayışları ve tarımda biyoteknolojiye başvurmaya yönelik tutumları
34
bakımından sorgulanmıştır. Dört risk sorusunun ikisinde dersin bitmesiyle ortalama
notta bir değişme olmamıştır; ancak öğrencilerin bitkilerin genetik mühendisliği ile
ilişkili risk algısı artmıştır. Genetiği değiştirilmiş ürünlerin insan ve çevre üzerindeki
algılanan etkisi sebebiyle öğrencilerin risk algılayışı ortalamasının eğitim sonrasında
öncesine göre düşmesine rağmen, ortalama not kızlarda erkeklerden fazla olmuştur.
Ders öncesi ve sonrasında erkekler laboratuarda hücrelerin genetik değişimini kızlardan
daha fazla kabul etmişlerdir. Öğrencilerin biyoteknoloji bilgisi artmasına ve
biyoteknolojiyle birlikte algılanan riskin değiştirilmesine rağmen, eğitim bitiminde
öğrencilerin biyoteknolojiyle ilgili etik tutumlarını değiştirdiğine dair bir kanıt
bulunamamıştır (Kitto, Griffiths ve Pesek, 2003).
Öğrencilerin kavramalarını ölçmek adına Dawson ve Schibeci (2003b)
mikroorganizmalar, bitkiler, hayvanlar ve insanların da dahil olduğu bir kısım
biyoteknoloji süreçlerine yönelik Avustralyalı lise öğrencilerin takındıkları tutumlar
hakkında araştırma yapmışlardır. Öğrenciler biyoteknoloji sürecinde neyin kabul
edilebilir olabileceği hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Öğrencilerin büyük
çoğunluğunun (% 90’ından fazlası) mikroorganizmaların biyoteknolojik çalışmalarda
kullanılmasını kabul ettikleri, % 71-82’sinin bitkilerde genetik modifikasyonu kabul
ettikleri, % 34-40’ının hayvanlarda genetik modifikasyonu kabul ettikleri bulunmuştur.
Đnsan genlerinin hayvanlara aktarılması çok küçük bir grup (%14,1’i) tarafından kabul
edilmiştir. Dawson (2007) tarafından yapılan başka bir araştırmada, yaşları 12 ile 17
arasında değişen öğrencilerle yapılan görüşmeler ve onların yazılı araştırmalarından
elde edilen sonuçlar öğrencilerin biyoteknoloji, klonlama ve genetiği değiştirilmiş
yiyeceklerin genel kabul gören bir tanımını ve örneklerini verebilme becerilerinin
yaşları büyük öğrencilerde daha gelişmiş olduğunu göstermiştir. 12-13 yaşlarındaki
öğrencilerin biyoteknoloji, klonlama ve genetiği değiştirilmiş yiyecekler ile ilgili
tanımlama ve örneklemelerinin oldukça zayıf ve bununla birlikte bu öğrencilerin yaşları
büyük öğrencilere göre daha az pozitif tutum sergiledikleri belirlenmiştir. Öğrencilerin
çoğu mikroorganizmaları, bitkileri ve insanları dahil eden fakat hayvanların kullanımını
onaylamayan biyoteknoloji süreçlerinin işleyişini kabul etmiştir. Massarani ve Moreira
(2005), Brezilyalı lise öğrencilerinin genetik uygulamalarla ilgili büyük oranda bilgi
sahipleri olduklarını, uygulamaların yararlı olabileceğini düşünürlerken aynı zamanda
da birçoğunun onların kullanımlarına önemli ölçüde karşı çıktığını belirtmişlerdir.
Öğrencilerin çoğunluğu GDO’lu gıdaların kullanılabileceğini düşünürken aynı zamanda
da çeşitli riskleri içerdiğini belirtmişlerdir. Klop ve Severiens (2007) tarafından yapılan
35
çalışmada Hollandalı ortaokul öğrencilerine bir anket uygulanmıştır. Çıkan sonuçlar
dört yorumlanabilir grup oluşturmuştur. Bu dört grup “kendinden emin destekleyici” (%
22), “ emin değil” (% 42), “ oldukça şüpheli” (% 18) ve “bana göre değil” (% 17) olarak
isimlendirilmiştir. Bu sonuçlar şunu göstermektedir ki, ortaokul öğrencileri arasında
modern biyoteknolojiye karşı farklı değerlendirmeler vardır. Sáez, Niño ve Carretero
(2008), öğrencilerin biyoteknolojiye yönelik oluşturduğu tutum ve değerleri,
biyoteknoloji eğitimi ve farklı kültürel bağlamlar ile birlikte incelemişlerdir. Uygulama
aşaması süresince durum çalışması yoluyla bilgiler elde edilmiş ve sonuçlar dört
değerde toplanmıştır: “doğanın kanunu”, “refahın kanunu”, “teknolojik çözümün
kanunu” ve “bireysel kararların kanunu”.
Üniversite düzeyinde ise öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri ve
tutumları üzerindeki etkisini araştıran çalışmalar mevcuttur. Sohan (1998) yapmış
olduğu doktora tezinde de üniversite öğrencilerinin biyoteknoloji hakkındaki bilgi,
tutum ve algılarını araştırmıştır. Çalışmanın bulguları, eğitimin, biyoteknolojiye karşı
tutum ve algıda önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Bal, Samancı ve Bozkurt
(2007)’un yapmış oldukları çalışmada Türkiye’de üniversite öğrencilerinin genetik
mühendisliği hakkındaki bilgileri ve tutumları araştırılmıştır. Sonuçlar göstermiştir ki
öğrenciler genetik mühendisliğinin temel prensipleri hakkında yeterince bilgiye sahip
değildirler ve tutumlarıda organizma türlerine ve yapılan uygulamalara göre
değişmektedir. Ayrıca öğrencilerin almış oldukları genetik derslerininde, genetik
mühendisliği ve uygulamaları hakkındaki bilgilerinde yeterince etkisi görülmemiştir.
Üniversite öğrencilerinin biyoteknoloji çalışmalarına yönelik bilgi ve görüşlerini
belirlemek için yapılan başka bir çalışmada, Biyoloji bölümü, Fen Bilgisi Öğretmenliği
ve Tıp Fakültesi (Klinik Öncesi Dönem) öğrencilerinin biyoteknoloji hakkındaki
bilgilerinin zayıf olduğu belirlenmiştir. Ancak, Biyoloji bölümü öğrencilerinin Fen
Bilgisi Öğretmenliği ve Tıp Fakültesi (Klinik Öncesi Dönem)’nde öğrenim gören lisans
öğrencilerinden daha fazla bilgiye sahip oldukları belirlenmiştir. Çalışma sonucunda
öğrencilerin biyoteknoloji çalışmalarını öğrendikleri kaynakların fakültelere göre
değiştiği bulunmuştur. Buna göre eğitim fakültesi fen bilgisi öğretmenliği ve tıp
fakültesi klinik öncesi dönem öğrencileri biyoteknoloji çalışmalarını en çok
TV
haberlerinden öğrenirken, biyoloji bölümü öğrencileri bu çalışmaları daha çok
internetten ve derslerden öğrenmektedirler. Öğrencilerin en çok karşılaştıkları
çalışmalar
dikkate
alındığında
biyoloji
bölümü
öğrencilerinin
biyoteknoloji
çalışmalarını derslerden ve internetten daha spesifik olan biyoteknoloji çalışmalarını
36
takip edebildiklerini, eğitim fakültesi ve tıp fakültesi öğrencilerinin ise daha popüler
haberleri öğrendikleri söylenebilir (Sürmeli ve Şahin, 2009).
Biyoteknoloji bilgisi ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlar üzerinde
cinsiyet farklılığının etkiside birçok araştırmacı tarafından araştırılmaya değer
görülmüştür. Simon (2009), biyoteknolji bilgisi, biyoteknoloji tutumları ve çeşitli
sosyo-demografik farklılıkları arasındaki ilişkiyi Eurobarometre 52.1 kullanarak
incelemiştir. Ne sosyo-demografik farklılıkların ne de farklı seviyedeki bilimsel bilginin
değişmesinin biyoteknolojiye karşı bayanların daha fazla kötümser olma olasılığını
açıklayamadığını görmüştür. Bayanlar için daha fazla bilgi daha fazla kötümserlik
olasılığına yol açmakta ve ortaya çıkan sonuçlar daha fazla fen bilgisinin daha çok
olumlu tutum sağlayacağı önermesini karmaşık hale getirmektedir.
37
III. BÖLÜM
YÖNTEM
Bu bölümde, araştırmanın modeli, evren-örneklem ve veri toplama araçlarına yer
verilmiştir.
3.1. Araştırmanın Modeli
Araştırmanın modeli; araştırmanın amacına uygun ve ekonomik olarak verilerin
toplanıp analiz edilebilmesi için gerekli koşulların düzenlenmesidir. Burada iki temel
yaklaşım vardır. Bunlar; tarama ve deneme yaklaşımlarıdır (Karasar, 2002).
Tarama modelleri, geçmişte ya da halen varolan bir durumu var olduğu şekliyle
betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. Araştırmaya konu olan olay, birey ya
da nesne, kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaktadır. Herhangi bir şekilde
değiştirme ve etkileme çabası gösterilmemektedir. Tarama modellerinin tek başına
uygulandığı araştırma yaklaşımları olmasına karşın taramanın yer almadığı bir başka
araştırma modelinin tek başına var olması mümkün değildir. Tarama modelleri çeşitli
açılardan sınıflandırılabilir. Burada; genel tarama modeli ve örnek olay tarama modeli
olarak iki temel yaklaşım karşımıza çıkmaktadır. Genel tarama modelinde araştırılan
olay, madde, birey, grup, kurum ve konu gibi birim ve duruma ait değişkenler ayrı ayrı
betimlenmeye çalışılır. Örnek olay tarama modelinde ise evrendeki belli bir örneklemin
derinliğine araştırılarak bir yargıya varmaya çalışılır. Örnek olay tarama modelleri ile
yapılan araştırmalar, genel tarama modelleri ile yapılanlara göre daha ayrıntılı ve
gerçeğe yakın bilgiler verir (Karasar, 2002). Örnek olay tarama modeli yerine, “örnek
olay çalışması”, “durum çalışması”, “vaka incelemesi”, “özel durum çalışması” gibi
kavramlar kullanılmaktadır.
Araştırmada, fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki
bilgilerini ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik yaklaşımlarını belirlemek
38
amacı ile nicel ve nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmanın nicel
boyutunda, tarama (survey-betimleme) modellerinden, genel tarama modeli kullanılmış
ve geliştirilmiş olan ölçekler ile veriler elde edilmiştir. Nitel boyutunda ise, örnek olay
tarama modeli kullanılmış ve veriler yarı yapılandırılmış mülakatlar ile elde edilmiştir.
Araştırmada, 2006-2007 akademik yılından itibaren uygulamaya giren öğretmen
yetiştirme programlarındaki yenilikler dikkate alınarak fen bilgisi öğretmenliği lisans
programında VI. yarıyılda verilmeye başlanmış olan “Genetik ve Biyoteknoloji” dersi
göz önüne alınmıştır. Bu çerçevede, 2008-2009 akademik yılında 1.,2., ve 3. sınıflar
yeni programa göre derslerini alırken, 4. sınıflar eski programa göre devam etmiştir.
Bundan yola çıkarak, 1., 2., 3., ve 4. sınıf öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi
düzeylerini belirlemek amacıyla bilgi ölçeği uygulanmıştır. Ayrıca öğrencilerin günlük
hayattaki
biyoteknoloji
uygulamalarına
yönelik
tutumlarını
belirlemek
için
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği ve tutumlarındaki farklı değişkenlere
bakmak içinde örneklemin temel özelliklerini belirlemeye yönelik kişisel bilgiler anketi
uygulanmıştır. Öğrencilerin biyoteknolojiye ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik,
değer yargıları ve görüşleri öğrencilerle yapılan yarı yapılandırılmış mülakatlarla da
desteklenmiştir.
3.2. Evren ve Örneklem
Araştırmanın evrenini, Türkiye’deki Eğitim Fakültelerinin Đlköğretim Bölümü
Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’ndaki öğrenciler, örneklemi ise Gazi
Üniversitesi ve Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi Đlköğretim Bölümü Fen Bilgisi
Öğretmenliği öğrencileri oluşturmuştur.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin öğrenim görmekte oldukları
üniversitelere göre dağılımları tablo 3.1.’de verilmiştir.
Tablo 3.1. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin öğrenim görmekte
oldukları üniversitelere göre dağılımları
Gazi Üniversitesi
Kafkas Üniversitesi
Toplam
Frekans
273
231
504
Yüzde
54,2
45,8
100,0
39
Tablo 3.1.’e göre, araştırmaya katılan 504 öğrencinin; 273’ü (%54,2) Gazi
Üniversitesi, 231’i de (%45,8) Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmektedir.
2005 yılında ÖSYM’nin belirlediği fen bilgisi öğretmenliği kontenjanı 4136
iken ÖSYM’ce yerleştirilen aday sayısı 4129’dur. 2006 yılında ÖSYM’nin belirlediği
fen bilgisi öğretmenliği kontenjanı 3189 iken ÖSYM’ce yerleştirilen aday sayısı
3150’dir. 2007 yılında ÖSYM’nin belirlediği fen bilgisi öğretmenliği kontenjanı 3236
iken ve ÖSYM’ce yerleştirilen aday sayısı 3147’dir. 2008 yılında ÖSYM’nin belirlediği
fen bilgisi öğretmenliği kontenjanı 4390’dır (http://www.osym.gov.tr).
Belli evrenler için güven düzeyi %95 yani α=0,05 anlamlılık düzeyinde ±%5’lik
(H=±0,05) örnekleme hatası ile kabul edilebilir örneklem büyüklükleri tablo 3.2.’de
verilmiştir.
Tablo 3.2. Belli Evren Büyüklükleri Đçin Kabul Edilebilir Örneklem
Büyüklükleri (N: Evren Büyüklüğü -Hacmi-, n: Örneklem Büyüklüğü -Hacmi-)
N-n
N-n
10 - 10
100 - 80
15 - 14
110 - 86
20 - 19
120 - 92
25 - 24
130 - 97
30 - 28
140 - 103
35 - 32
150 - 108
40 - 36
160 - 113
45 - 40
170 - 118
50 - 44
180 - 123
55 - 48
190 - 127
60 - 52
200 - 132
65 - 56
210 - 136
70 - 59
220 - 140
75 - 63
230 - 144
80 - 66
240 - 148
85 - 70
250 - 152
90 - 73
260 - 155
95 - 76
270 - 159
[Sekaran, 1992: 253; akt.:Altunışık,
N-n
N–n
N-n
280 - 162
800 - 260
2800 - 338
290 - 165
850 - 265
3000 - 341
300 - 169
900 - 269
3500 - 346
320 - 175
950 - 274
4000 - 351
340 - 181
1000 - 278
4500 - 354
360 - 186
1100 - 285
5000 - 357
380 - 191
1200 - 291
6000 - 361
400 - 196
1300 - 297
7000 - 364
420 - 201
1400 - 302
8000 - 367
440 - 205
1500 - 306
9000 - 368
460 - 210
1600 - 310
10000 - 370
480 - 241
1700 - 313
15000 - 375
500 - 217
1800 - 317
20000 - 377
550 - 226
1900 - 320
30000 - 379
600 - 234
2000 - 322
40000 - 380
650 - 242
2200 - 327
50000 - 381
700 - 248
2400 - 331
75000 - 382
750 - 254
2600 - 335
100000 - 384
Coşkun, Bayraktaroğlu, Yıldırım (2004); Baş
(2001); Krejcie ve Morgan 1970, akt.: Ural ve Kılıç (2006)]
Araştırma 2008-2009 eğitim-öğretim yılında yapılmıştır. Buna göre araştırmanın
evrenini teşkil eden; 2008-2009 eğitim-öğretim yılında fen bilgisi öğretmenliğinde
öğrenim görmekte öğrenci sayısı toplam olarak 14951 dir. Tablo 3.2.’de verilen
değerlere göre; evren büyüklüğü 15000 ise α=0,05 anlamlılık düzeyinde ±%5’lik
40
örnekleme hatası ile alınması gereken örneklem büyüklüğü 375’dir. Buna göre,
araştırmanın evrenini teşkil eden 14951 öğrencinin, örneklem büyüklüğü 504 olan
öğrenci ile temsil edilmesi araştırmanın evren ve örneklem şartını yerine getirmektedir.
3.3. Veri Toplamak Đçin Đzlenen Basamaklar
Verilerin toplanmasında aşağıdaki basamaklar izlenmiştir.
1. Araştırmanın belirlenen amaçlara ulaşabilmesi için yerli ve yabancı literatür
taranarak biyoetik, biyoteknoloji, biyoteknoloji uygulamaları ve biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik geliştirilen tutumlar hakkında bilgiler toplanmış ve daha önce
yapılan araştırmalar sentezlenmiştir.
2. Biyoteknoloji konusunda öğrencilerle kısa söyleşiler yapılmış ve öğrenci
görüşleri alınmıştır.
3. Đlk iki madde doğrultusunda, araştırmanın değişkenleri belirlenmiş ve bu
değişkenleri ölçmesi beklenen anketler hazırlanmıştır.
4. Anketlerin ön uygulaması yapılmıştır.
5. Ön uygulama sonrasında, hazırlanan anketlerin geçerliği ve güvenirliği ile
ilgili çalışmalar yapılmış ve alınan sonuçlara göre anketer yeniden düzenlenmiştir.
6. Öğrencilerin görüş ve değer yargılarını belirlemek için yapılacak olan yarı
yapılandırılmış mülakat soruları belirlenmiştir.
3.4. Veri Toplama Araçları
Araştırmanın problemine ve alt problemlerine cevap bulabilmek için uygulanan
anketler şunlardır:
1. Bilgi Ölçeği: Biyoteknoloji konusunda sahip olunan bilgi düzeyinin
belirlenmesi amaçlanmıştır.
2. Tutum Ölçeği: Biyoteknoloji uygulamalarına yönelik geliştirilen tutumun
belirlenmesi amaçlanmıştır.
3. Yarı Yapılandırılmış Mülakat: Biyoteknoloji ve biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik görüş ve değer yargılarının belirlenmesi amaçlanmıştır.
41
3.5. Veri Toplama Araçlarının Geliştirilmesi
Veri toplama araçlarının geliştirilebilmesi için araştırmanın ön uygulaması
2008-2009 eğitim-öğretim yılında Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Đlköğretim
Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim görmekte olan 298
öğrenci ile yapılmıştır.
Ön uygulama yapılan fen bilgisi öğrencilerinin öğrenim görmekte oldukları
sınıfa göre dağılımları tablo 3.3.’de verilmiştir.
Tablo 3.3. Uygulama Örneklemi Öğrencilerin Öğrenim Görmekte
Oldukları Sınıfa Göre Dağılımları
Sınıf
1
2
3
4
Toplam
Frekans
88
43
55
112
298
Yüzde
29,5
14,4
18,5
37,6
100,0
3.5.1. Biyoteknoloji Bilgi Ölçeği
Biyoteknoloji konusunda sahip olunan bilgi düzeyini belirlemek amacıyla
geliştirilen biyoteknoloji bilgi ölçeğinin, geliştirilmesi sırasında Büyüköztürk (2005)’ün
de belirttiği şu sıra takip edilmiştir.
- Problemi Tanımlama (Amaç ve Soru Belirleme),
- Madde Yazma (Taslak Form Oluşturma),
- Uzman Görüşü Alma,
- Ön Uygulama ve Ankete Son Şeklini Verme.
Araştırmada kullanılan ‘Biyoteknoloji Bilgi Ölçeği’ hazırlanırken; Lamanauskas
ve Makarskaitė-Petkevičienė (2008), Prokop, Leskova, Kubiatko ve Diran (2007),
Şenler, Çakır, Görecek ve Taşkın (2006), Darçın ve Türkmen (2006)’in makaleleri,
Sohan (1998) ve Porter (2007)’ın yapmış oldukları doktora tezleri incelenerek, bu
çalışmalardaki biyoteknoloji hakkındaki bilgi ifadeleri ve soruları çıkarılmış, yabancı
kaynaklar türkçeye
çevrilmiştir.
Đncelenen kaynaklardan,
bir madde
havuzu
42
oluşturulmuş ve araştırmacı tarafından uygun görülenler ‘Biyoteknoloji Bilgi Ölçeği’
nde kullanılmak üzere yeniden düzenlenmiş çoğu madde de araştırmacı tarafından
eklenmiştir.
Araştırmacı tarafından eklenen maddeler genetik, moleküler biyoloji ve
biyoteknoloji hakkında yazılan kitaplardan yararlanılarak oluşturulmuştur. Verilen
ifadelere öğrencilerin doğru / fikrim yok / yanlış yargılarından biriyle cevap vermeleri
istenmiştir.
Ölçeğe verilen cevaplardan; doğru cevap 3 puanla, fikrim yok 2 puanla ve yanlış
cevap da 1 puanla değerlendirilmiştir.
3.5.1.1. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Bilgi Ölçeğinin
Güvenirlik Çalışması
Đyi bir ölçme aracında aranan temel niteliklerden en önemli ikisi güvenirlik ve
geçerliktir. Güvenirlik, aynı şeyin bağımsız ölçümleri arasındaki kararlılıktır (Karasar,
2002).
Yapılan bir ölçmede, üç tür güvenirlik ölçütü aranabilir.
1. Zamana göre değişmezlik (süreklilik),
2. Bağımsız gözlemciler arası uyum,
3. Đç tutarlık.
Ön uygulama sonucunda taslak ölçeğin güvenirliği iç tutarlık ölçütüne göre
yapılmış ve Cronbach tarafından geliştirilen Cronbach Alfa katsayısı hesaplanmıştır.
Cronbach Alfa katsayısının değerlendirilme ölçütü şöyledir (Tavşancıl, 2006):
0,00 ≤ α < 0,40 ise ölçek güvenilir değildir.
0,40 ≤ α < 0,60 ise ölçek düşük güvenilirliktedir.
0,60 ≤ α < 0,80 ise ölçek oldukça güvenilirdir.
0,80 ≤ α < 1,00 ise ölçek yüksek derecede güvenilirdir.
Ölçekteki 32 maddeden hangilerinin işlediğini belirlemek amacıyla madde ve
ölçek puanları üzerinde madde analizi yapılmıştır. Madde analizi yapılmasının amacı
güçlü veya ayırt edici olan maddelerin ölçeğe konulmak üzere seçilmesidir. Maddenin
aynı niteliği ölçüp ölçmediği konusunda karar verebilmek için yapılan korelasyona
dayalı madde analizinde ölçme aracındaki her maddeden alınan puan ile ölçme aracının
tümünden alınan toplam puan arasındaki ilişki (korelasyon katsayısı) hesaplanır.
43
Tablo 3.4. de madde toplam korelasyon katsayıları ve anketin Cronbach Alfa
değerleri verilmiştir.
Tablo 3.4. Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin
7. Genom, bir canlının kromozomlarında
bulunan genetik şifrelerinin tamamıdır.
8. Genin diğer adı DNA’dır.
9. Kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak
belirli özellikleri değiştirilmiş organizmalara
transgenik denir.
10. J. Watson ve F. Crick, çift sarmallı DNA yapısını
tespit etmişlerdir.
11. Çevre, biyoteknolojinin çalışma alanlarından
biri değildir.
12. Klonlama ile üretilen ilk koyun olan Dolly
hala yaşamaktadır.
13. Gen terapisi yöntemi ile insana gen nakledilir
ya da hatalı gen onarılarak hastalıklar tedavi edilir.
14. Genetik mühendisliği ve biyoteknoloji aynı
şeydir.
15. Biyoteknoloji ile tamamen yeni ürünler
üretilebilmektedir.
16. Deterjanlarda kullanılan enzimler
biyoteknolojik yöntemlerle elde edilmektedir.
17. Gregor J. Mendel, fasülyeler üzerinde yaptığı
çalışmalar ile genetiğin temel yasalarını belirlemiştir.
18. Dört nükleotit bir kodonu oluşturur.
Madde Silindiğinde
Alfa Değeri
6. Klonlama ile yeni genler yaratılır.
Düzeltilmiş Madde
Toplam
Korelasyonu
2. Biyoteknoloji, belirli kalıtsal özellikleri inceleyen
bir bilim dalıdır.
3. Đnsan genom projesi ile insanın gen haritası
çıkarılır.
4. Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar, kısaca
GDO ya da GMO olarak adlandırılır.
5. Genetiği değiştirilmiş domatesler gen içerirken
sıradan domatesler gen içermezler.
Madde Silindiğinde
Anketin Varyansı
1. Replikasyon, DNA’nın kendini eşlemesidir.
Madde Silindiğinde
Anketin Aritmetik
Ortalaması
Cronbach Alfa Değerleri
71,8154
47,0736
,1767
,6975
72,9195
44,9767
,2338
,6944
71,9329
46,8036
,2654
,6935
72,3356
46,4594
,2190
,6950
71,9295
45,8166
,3519
,6880
72,3255
45,4526
,2100
,6963
72,2047
45,8536
,2590
,6922
72,1711
45,6036
,2320
,6941
72,3289
46,5582
,2408
,6939
72,5168
47,0519
,1880
,6969
72,0369
45,7528
,2921
,6902
71,9698
45,5109
,3293
,6880
72,1745
45,9156
,2639
,6920
71,9463
46,3473
,2921
,6915
72,4228
47,1001
,1056
,7032
72,1409
46,2898
,2510
,6931
73,0638
45,7299
,1844
,6985
72,6879
45,6228
,1594
,7021
Madde Silindiğinde
Anketin Aritmetik
Ortalaması
Madde Silindiğinde
Anketin Varyansı
Düzeltilmiş Madde
Toplam
Korelasyonu
Madde Silindiğinde
Alfa Değeri
44
19. Sütün peynir ve yoğurda dönüştürülmesi
biyoteknoloji sayesinde olmaktadır.
72,4832
46,1091
,1705
,6992
20. Transgenik ile GDO aynı anlamdadır.
72,6544
48,5569
,0060
,7047
72,0604
47,5384
,1194
,7006
72,0772
46,3543
,2574
,6929
72,6174
44,3919
,3018
,6882
72,0470
46,4826
,2533
,6933
72,3658
45,6132
,2883
,6902
72,2785
46,3363
,2162
,6951
72,5638
48,0313
,0787
,7021
72,5403
45,4142
,2116
,6962
72,6443
44,8091
,2322
,6949
71,9664
46,0595
,3228
,6897
72,1812
45,7785
,2768
,6911
72,3624
47,3430
,1601
,6984
21. Biyoteknolojik çalışmalarda en çok kullanılan
canlı grubu mikroorganizmalardır.
22. Antibiyotikler biyoteknolojik yöntemlerle elde
edilmektedir.
23. DNA zincirlerinin kırılıp, farklı DNA
parçalarının birbirlerine bağlanması sonucunda
rekombinant DNA molekülü oluşur.
24. Biyoetik sözleşmesinde her ne sebeple olursa
olsun insan klonlanması yasaklanmıştır.
25. Biyoteknolojide yapılan çalışmalarla küresel
ısınmanın önüne geçilebilir.
26. Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar
her zaman normalden daha büyüktür.
27. DNA, restriksiyon endonükleazlar sayesinde belli
bölgelerinden kesilerek parçalara ayrılır.
28. Genetik yapısı değiştirilmiş yiyecek tüketen bir
insanın sahip olduğu genler yok olabilir.
29. ‘Genetiği değiştirilmiş meyve’ ifadesi ile
‘hormonlu meyve’ ifadesi aynı anlamı içermektedir.
30. Biyoteknolojik yöntemler kullanılarak çevre
kirliliği azaltılabilir.
31. Elde edilmesi güç ya da pahalı olan maddeler,
biyoteknolojik yöntemlerle bol miktarda ve daha
ucuza elde edilebilmektedir.
32. Rekombinant DNA teknolojisinde en çok E.coli
kullanılmaktadır.
Durum Sayısı = 298,0
Güvenirlik Katsayısı (α) = ,70
Madde Sayısı = 32
Ölçeği oluşturacak maddelerin belirlenmesi amacıyla söz konusu öğretmen
adaylarından elde edilen veriler üzerinde, her bir maddenin aritmetik ortalaması,
standart sapması ve madde-toplam korelasyonları hesaplanmıştır. Ölçekte yer alacak
maddelerin seçiminde madde-toplam korelasyon katsayısının ,20 değerinin üzerinde
olması ölçütü esas alınmıştır (Tavşancıl, 2006). Buna göre, ölçeğin geneline hizmet
etmediği istatistiksel olarak ispatlanan (düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları
,20 den küçük olan) maddeler ölçekten çıkarılmıştır.
45
Đşlemeyen maddeler ölçekten çıkarıldıktan sonra maddelerin düzeltilmiş madde
toplam korelasyon katsayıları ve ölçeğin Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı Tablo 3.5.
de verilmiştir.
Tablo 3.5. Đşlemeyen Maddeler Anketten Çıkarıldıktan Sonra Düzeltilmiş
Madde Silindiğinde
Anketin Aritmetik
Ortalaması
Madde Silindiğinde
Anketin Varyansı
Düzeltilmiş Madde
Toplam
Korelasyonu
Madde Silindiğinde
Alfa Değeri
Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin Cronbach Alfa Değerleri
51,1745
29,3903
,2555
,6908
50,1879
31,0891
,2859
,6888
50,2820
30,1039
,3222
,6837
50,1846
30,1914
,3840
,6808
5. Klonlama ile yeni genler yaratılır.
50,4695
30,8043
,2012
,6975
6. Genom, bir canlının kromozomlarında bulunan
genetik şifrelerinin tamamıdır.
50,4597
30,4310
,2520
,6897
7. Genin diğer adı DNA’dır.
50,4262
30,0029
,2489
,6904
50,5839
31,0451
,2301
,6917
50,2919
30,1064
,3210
,6840
50,2248
30,0739
,3354
,6830
50,4295
30,7509
,2202
,6924
50,2013
30,5789
,3329
,6848
50,3960
30,7720
,2479
,6902
50,3322
30,9027
,2428
,6907
50,8725
29,5460
,2584
,6900
50,3020
31,0061
,2391
,6910
50,6208
30,3641
,2640
,6887
1. Biyoteknoloji, belirli kalıtsal özellikleri
inceleyen bir bilim dalıdır.
2. Đnsan genom projesi ile insanın gen haritası
çıkarılır.
3. Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar,
kısaca GDO ya da GMO olarak adlandırılır.
4. Genetiği değiştirilmiş domatesler gen içerirken
sıradan domatesler gen içermezler.
8. Kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak
belirli özellikleri değiştirilmiş organizmalara
transgenik denir.
9. Çevre, biyoteknolojinin çalışma alanlarından
biri değildir.
10. Klonlama ile üretilen ilk koyun olan Dolly
hala yaşamaktadır.
11. Gen terapisi yöntemi ile insana gen nakledilir
ya da hatalı gen onarılarak hastalıklar tedavi edilir.
12. Genetik mühendisliği ve biyoteknoloji aynı
şeydir.
13. Deterjanlarda kullanılan enzimler
biyoteknolojik yöntemlerle elde edilmektedir.
14. Antibiyotikler biyoteknolojik yöntemlerle elde
edilmektedir.
15. DNA zincirlerinin kırılıp, farklı DNA
parçalarının birbirlerine bağlanması sonucunda
rekombinant DNA molekülü oluşur.
16. Biyoetik sözleşmesinde her ne sebeple olursa
olsun insan klonlanması yasaklanmıştır.
17. Biyoteknolojide yapılan çalışmalarla küresel
ısınmanın önüne geçilebilir.
Durum Sayısı = 298,0
Güvenirlik Katsayısı (α) = ,70
Madde Silindiğinde
Anketin Varyansı
Düzeltilmiş Madde
Toplam
Korelasyonu
Madde Silindiğinde
Alfa Değeri
18. Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar her
zaman normalden daha büyüktür.
19. Genetik yapısı değiştirilmiş yiyecek tüketen
bir insanın sahip olduğu genler yok olabilir.
20. ‘Genetiği değiştirilmiş meyve’ ifadesi ile
‘hormonlu meyve’ ifadesi aynı anlamı
içermektedir.
21. Biyoteknolojik yöntemler kullanılarak çevre
kirliliği azaltılabilir.
22. Elde edilmesi güç ya da pahalı olan maddeler,
biyoteknolojik yöntemlerle bol miktarda ve daha
ucuza elde edilebilmektedir.
Madde Silindiğinde
Anketin Aritmetik
Ortalaması
46
50,5336
30,6268
,2367
,6910
50,7953
29,5977
,2508
,6909
50,8993
28,8989
,2876
,6874
50,2215
30,5703
,3242
,6852
50,4362
30,3410
,2744
,6878
Madde Sayısı = 22
22 maddeden oluşan nihai ölçeğin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa
güvenirlik katsayısı ,70 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin
birbirleri ile tutarlı olduğu ve güvenirliğin iyi olduğu söylenebilir.
3.5.1.2. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Bilgi Ölçeğinin
Geçerlik Çalışması
Geçerlik, ölçülmek istenenin başka şeylerle karıştırılmadan ölçülebilmesidir. Bir
ölçmenin geçerli sayılabilmesinin ilk koşulu, onun güvenilir olmasıdır (Karasar, 2002).
Güvenilir olan bir ölçme aracının geçerliği ise garanti değildir.
En çok kullanılan geçerlik ölçütleri:
1. Đçerik (Kapsam) geçerliği,
2. Uygulama geçerliği,
3. Yapı geçerliği.
Ön uygulama sonucu ölçeğin geçerliği içerik ve yapı ölçütüne göre yapılmıştır.
47
Đçerik geçerliği ölçme aracında bulunan soruların (maddelerin) ölçme amacına
uygun olup olmadığı, ölçülmek istenen alanı temsil edip etmediği sorunu ile ilgili olup,
uzman görüşü ile belirlenmiştir.
Yapı geçerliği ise ölçme aracının soyut bir olguyu ne derecede doğru
ölçebildiğini gösterir. Farklı yapı geçerliği teknikleri vardır. Bunlar, faktör analizi,
deneysel değişkenlerin test puanlarına etkisi, iç tutarlık (madde analizi), ayrılan
geçerlik, sağlama geçerliği, yapısal eşitlik modellemesi (Tavşancıl, 2006).
Ölçeğin yapı geçerliği ise madde analizi yapılarak belirlenmiştir. Ölçekteki 32
maddeden hangilerinin işlediğini belirlemek amacıyla madde ve ölçek puanları üzerinde
madde analizi yapılmıştır. Madde analizi yapılarak güçlü veya ayırt edici olan maddeler
ölçeğe konulmak üzere seçilmiştir.
3.5.2. Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeği
Tutumların tanımı, çalışılan alana göre değişmesine rağmen genelde bir
kimsenin ele alınan bir nesneye, bir duruma veya olaya karşı olan olumlu veya olumsuz
tavrı olarak kabul edilir. Daha kapsamlı tutum tanımları da yapılmıştır. Cüceloglu
(1996) tutumu, “oldukça organize olmuş uzun süreli duygu, inanç ve davranış eğilimi”
seklinde tanımlamaktadır. Tezbaşaran (1996) tutumu, “belirli nesne, durum, kurum,
kavram ya da diğer insanlara karşı öğrenilmiş, olumlu ya da olumsuz tepkide bulunma
eğilimi” olarak tanımlamaktadır.
Tutum doğrudan ölçülemez, ancak dolaylı olarak davranış yoluyla ölçülebilir.
Kağıtçıbaşı (1999)’na göre tutum, kendileri gözlenemeyen, fakat gözlenebilen
davranışlara yol açan bazı eğilimlerdir.
Tutumun üç temel boyutu vardır: Bilişsel boyutu, yani öğrenmeye dayalı olan;
duyuşsal boyutu, yani duyguların söz konusu olduğu ve davranışsal, yani tepkilerin
ortaya konduğu boyut.
Çeşitli tutum ölçme teknikleri geliştirilmiştir. Likert tipi tutum ölçekleri, tutum
ölçme yöntemleri içerisinde en yaygın olarak kullanılanıdır (Tavşancıl, 2002).
Biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeğinin geliştirilmesi sırasında
Büyüköztürk (2005)’ün de belirttiği şu sıra takip edilmiştir.
- Problemi Tanımlama (Amaç ve Soru Belirleme),
- Madde Yazma (Taslak Form Oluşturma),
48
- Uzman Görüşü Alma,
- Ön Uygulama ve Ankete Son Şeklini Verme.
Araştırmada kullanılan ‘Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeği’
hazırlanırken; Bal, Samancı ve Bozkurt (2007), Lysaght, Rosenberger ve Kerridge
(2006), Cavanagh, Hood ve Wilkinson (2005), Lamanauskas ve MakarskaitėPetkevičienė (2008), Fujiki ve Macer (1998), Dawson ve Soames (2006), Lock ve Miles
(1993), Dawson ve Schibeci (2003), Chen ve Raffan (1999)’ın makaleleri, Porter (2007)
ve Sohan (1998) ın yapmış oldukları doktora tezleri incelenerek, bu çalışmalardaki
tutum ifadeleri belirlenmiş, yabancı kaynaklar türkçeye çevrilmiştir. Đncelenen
kaynaklardan bir madde havuzu oluşturulmuş ve araştırmacı tarafından uygun
görülenler ‘Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeği’nde kullanılmak üzere
yeniden düzenlenmiş ve çoğu madde de araştırmacı tarafından eklenmiştir.
Biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum, Likert tipi ölçek ile ölçülmek
istenmiştir. Öğrencilerden, Likert tipi ölçekteki ifadeleri ‘Tamamen katılıyorum’dan
‘Hiç katılmıyorum’a kadar değişen bir şekilde derecelendirmeleri istenmiştir. Ölçeğin
güvenirliğini artırmak ve okunarak işaretlendiğini ölçmek amacıyla olumlu ve olumsuz
ifadeleri içeren tutum maddeleri konulmuştur.
Ölçekte kullanılan ifadelere verilen yargılar için tamamen katılıyorum, büyük
ölçüde katılıyorum, kısmen katılıyorum, çok az katılıyorum, hiç katılmıyorum ifadeleri
kullanılmıştır.
Ölçeğe verilen cevaplardan olumlu ifadeler için tamamen katılıyorum ifadesi 5
puan, büyük ölçüde katılıyorum ifadesi 4 puan, kısmen katılıyorum ifadesi 3 puan, çok
az
katılıyorum
ifadesi
değerlendirilmiştir.
2
Tutum
puan,
hiç
ölçeğinde
katılmıyorum
olumsuzluk
ifadesi
içeren
1
ifadeler
puan
olarak
ise
tersine
puanlandırılarak değerlendirilmiştir.
3.5.2.1. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutum Ölçeğinin Güvenirlik Çalışması
Ön uygulama sonucunda taslak ölçeğin güvenirliği iç tutarlık ölçütüne göre
yapılmış ve Cronbach tarafından geliştirilen Cronbach Alfa katsayısı hesaplanmıştır.
Cronbach Alfa katsayısının değerlendirilme ölçütü (Tavşancıl, 2006) şöyledir:
0,00 ≤ α < 0,40 ise ölçek güvenilir değildir.
49
0,40 ≤ α < 0,60 ise ölçek düşük güvenilirliktedir.
0,60 ≤ α < 0,80 ise ölçek oldukça güvenilirdir.
0,80 ≤ α < 1,00 ise ölçek yüksek derecede güvenilirdir.
Ölçekteki 40 maddeden hangilerinin işlediğini belirlemek amacıyla madde ve
ölçek puanları üzerinde madde analizi yapılmıştır. Madde analizi yapılmasının amacı
tutumla ilişkisi güçlü veya ayırt edici olan maddelerin ölçeğe konulmak üzere
seçilmesidir. Maddenin aynı niteliği ölçüp ölçmediği konusunda karar verebilmek için
yapılan korelasyona dayalı madde analizinde ölçme aracındaki her maddeden alınan
puan ile ölçme aracının tümünden alınan toplam puan arasındaki ilişki (korelasyon
katsayısı) hesaplanır. Madde analizi ölçeğin geçerliği için de önemlidir.
Tablo 3.6. da düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları ve anketin
Cronbach alfa değerleri verilmiştir.
Tablo 3.6. Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin
1. Genetik yapısı değiştirilmiş meyveler, genetik
yapısı değiştirilmemiş meyvelere göre daha 111,7550 195,9634 ,2207
lezzetlidir.
2. Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle
oynanmış olan, meyve ve sebzeleri tüketmekte 111,6946 194,4216 ,2607
sakınca görmüyorum.
3. Haşereler tarafından verilen zarara karşı daha
dirençli olması için bitkilerin genetik yapısında
111,5201 197,3279 ,1954
değişiklik yapılabilir.
4. Besin değeri arttırılmış meyve ve sebzeleri yerim.
5. Tıbbi araştırmalarda kullanmak için hayvanların
kopyalanmaması gerekir.
6. Hasta insanların iyileşmeleri için klonlanmış
embriyolardan elde edilen kök hücreleri
kullanılabilir.
7. Laboratuarda üzerinde çalışmalar yapmak için
genetik yapısı değiştirilmiş hayvan geliştirilmesinden
hoşlanmıyorum.
8. Đnsan hücrelerinin, genetik hastalıkları tedavi etmek
için değiştirilmemesi gerekir.
Madde Silindiğinde
Alfa Değeri
Düzeltilmiş Madde
Toplam
Korelasyonu
Madde Silindiğinde
Anketin Varyansı
Madde Silindiğinde
Anketin Aritmetik
Ortalaması
Cronbach Alfa Değerleri
,7908
,7893
,7915
110,5101 199,3282 ,1210
,7943
110,6544 197,5603 ,1582
,7933
109,6846 199,5163 ,1366
,7933
110,7718 197,7659 ,1710
,7928
110,5738 197,5585 ,1723
,7925
9. Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak;
koyun sütlerinde insan proteini üretilmesi doğru
değildir.
10. Sadece tıbbi amaçlar için kullanılacaksa, bitki ve
hayvanların genetik değişikliği kabul edilebilir.
11. Organ nakillerinde kullanmak için organ
üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana
rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılmaması
gerekir.
12. Anne karnındaki bir embriyonun genleri
incelenerek, özürlü olduğu belirlenen bebeklerin
yaşamlarına kürtajla son verilmelidir.
13. Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından
mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak
için biyoteknoloji kullanılmalıdır.
14. Her ailenin doğacak çocuklarının cinsiyetini
seçme hakkı olmalıdır.
15. Đnsan genom projesi çalışmaları ile insanın gen
haritalarının çıkartılıp, insan genlerinin bütün
şifrelerinin çözülmeye çalışılmasından memnun
değilim.
16. Yok olma tehlikesi bulunan türleri korumak için
klonlama yapılmalıdır.
17. Đleride tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi
olacak olursam doğacak bebeğimin cinsiyetini
seçmek isterim.
18. Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik
materyal
transferi
yapılmasını
doğru
bulmuyorum.
19. Biyoteknolojik yöntemlerle canlı
organizmalardan geliştirildiğini bildiğim aşıları
kullanmam.
20. Đnsan
kopyalanması
için
çalışmalar
yapılmasını destekliyorum.
21. Genetik
yapısıyla
oynanmış
olan
organizmaların
kontrolsüz
olarak
doğaya
salıverilmesinin herhangi bir riski yoktur.
22. Dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için
hayvanların kopyalanması kabul edilebilir.
23. Biyoteknoloji, gelecekte insan hayatını olumsuz
yönde etkileyecektir.
24. Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale
etme hakkı yoktur, yaradılışa aykırıdır.
25. Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların
herhangi bir bilgi verilmeden satılmasında
sakınca yoktur.
Madde Silindiğinde
Alfa Değeri
Düzeltilmiş Madde
Toplam
Korelasyonu
Madde Silindiğinde
Anketin Varyansı
Madde Silindiğinde
Anketin Aritmetik
Ortalaması
50
110,9262 193,6309 ,3180
,7872
110,0235 197,7267 ,1846
,7919
111,1342 194,8035 ,2732
,7888
111,1074 189,2881 ,3533
,7854
111,1946 186,1438 ,4666
,7804
111,8121 190,0925 ,4134
,7834
110,6879 194,5588 ,2491
,7898
111,1946 198,9452 ,1536
,7928
111,3926 190,0979 ,3860
,7842
110,9060 191,2706 ,4132
,7839
110,4295 201,8957 ,0634
,7952
111,6040 187,7282 ,3912
,7836
110,2349 194,8941 ,2751
,7887
110,8591 189,6299 ,4427
,7824
111,5233 197,3250 ,1945
,7920
111,0705 193,7492 ,2755
,7887
111,4295 196,2391 ,2392
,7900
26. Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve
hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerinde
olumsuz bir etkisi yoktur.
27. Biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların,
yasalarla sınırlandırılması insanlığın ilerlemesine
zarar verir.
28. Biyoteknoloji sayesinde daha bol ve ucuz ürünler
elde edilebilmektedir.
29. Biyoteknolojik
ürünlerin
bilinçsizce
kullanılması ile gelecekte, yeni hastalıklar ortaya
çıkacaktır.
30. Biyoteknoloji ile ileride bütün genetik
hastalıklara çözüm bulunacaktır.
31. Đnsanların; kendilerine fayda sağlayacak diye,
diğer
canlıların
doğasını
değiştirerek
kullanmaması gerekir.
32. Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdalar
olumsuz etkilere sahip olmadığından güvenle
tüketilebilir.
33. Refah düzeyini arttırmak için biyoteknolojiden
yararlanmak gerekir.
34. Biyoteknoloji alanındaki çalışmalara önem veren
ülkeler, gelecekte daha fazla söz sahibi olacaklardır.
35. Đnsan genlerinin bütün şifrelerinin çözülmesi
insanlık yararına çok büyük bir adım olacaktır.
36. Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde
değişiklik yapabilmesi ile gelecekte biyoteknoloji
kötü sonuçlar doğuracaktır.
37. Đnsan beslenmesinde, daha proteinli et elde
edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısı
değiştirilebilir.
38. Zirai ilaçların kullanımı, biyoteknoloji sayesinde
azaltılabilir.
39. Biyoteknolojinin sayılabilecek yararları
zararlarından daha fazladır.
40. Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya
çıkan açlık sorunu biyoteknoloji ile çözülebilir.
Durum Sayısı = 298,0
Güvenirlik Katsayısı (α) = ,79
Madde Silindiğinde
Alfa Değeri
Düzeltilmiş Madde
Toplam
Korelasyonu
Madde Silindiğinde
Anketin Varyansı
Madde Silindiğinde
Anketin Aritmetik
Ortalaması
51
111,4027 190,8743 ,4140
,7837
110,7450 193,8472 ,3326
,7868
110,2349 200,0254 ,1488
,7926
110,4430 193,6213 ,3885
,7854
111,3724 198,3287 ,1764
,7920
110,3389 195,1743 ,3423
,7870
110,8557 196,6761 ,2830
,7887
111,0872 197,8711 ,1494
,7937
110,0973 199,1925 ,1533
,7927
110,0973 197,7649 ,1934
,7915
111,2349 195,3588 ,2664
,7890
111,0134 188,4981 ,4415
,7820
110,2457 200,0237 ,1480
,7927
110,4128 200,8223 ,1108
,7937
111,3725 198,3288 ,1765
,7920
Madde Sayısı = 40
Ölçeği oluşturacak maddelerin belirlenmesi amacıyla söz konusu öğretmen
adaylarından elde edilen veriler üzerinde, her bir maddenin aritmetik ortalaması,
52
standart sapması ve madde-toplam korelasyonları hesaplanmıştır. Ölçekte yer alacak
maddelerin seçiminde madde-toplam korelasyon katsayısının ,20 değerinin üzerinde
olması ölçütü esas alınmıştır (Tavşancıl, 2006). Buna göre, ölçeğin geneline hizmet
etmediği istatistiksel olarak ispatlanan (düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları
,20 den küçük olan) maddeler ölçekten çıkarılmıştır.
Đşlemeyen maddeler ölçekten çıkarıldıktan sonra maddelerin düzeltilmiş madde
toplam korelasyon katsayıları ve ölçeğin Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı Tablo 3.7.
de verilmiştir.
Tablo 3.7. Đşlemeyen Maddeler Anketten Çıkarıldıktan Sonra Düzeltilmiş
Madde Silindiğinde
Anketin Varyansı
Düzeltilmiş Madde
Toplam
Korelasyonu
Madde Silindiğinde
Alfa Değeri
1. Genetik yapısı değiştirilmiş meyveler, genetik
yapısı değiştirilmemiş meyvelere göre daha
lezzetlidir.
2. Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle
oynanmış olan, meyve ve sebzeleri tüketmekte
sakınca görmüyorum.
3. Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak;
koyun sütlerinde insan proteini üretilmesi doğru
değildir.
4. Organ nakillerinde kullanmak için organ üretmek
amacı ile insan kök hücrelerinin ana rahmindeki
hayvan fetüslerine aktarılmaması gerekir.
5. Anne karnındaki bir embriyonun genleri
incelenerek, özürlü olduğu belirlenen bebeklerin
yaşamlarına kürtajla son verilmelidir.
6. Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından
mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak için
biyoteknoloji kullanılmalıdır.
7. Her ailenin doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme
hakkı olmalıdır.
8. Đnsan genom projesi çalışmaları ile insanın gen
haritalarının çıkartılıp, insan genlerinin bütün
şifrelerinin çözülmeye çalışılmasından memnun
değilim.
9. Đleride tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olacak
olursam doğacak bebeğimin cinsiyetini seçmek
isterim.
Madde Silindiğinde
Anketin Aritmetik
Ortalaması
Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin Cronbach Alfa Değerleri
51,8893
116,7385
,3105
,8097
51,8289
115,6709
,3431
,8081
51,0604
117,0536
,3213
,8090
51,2685
116,9378
,3206
,8091
51,2416
114,7764
,3123
,8105
51,3289
109,8443
,5219
,7982
51,9463
110,8591
,5670
,7968
51,6544
119,0215
,2380
,8128
51,5268
111,6845
,4954
,8001
Durum Sayısı = 298,0
Güvenirlik Katsayısı (α) = ,81
Madde Silindiğinde
Anketin Varyansı
Düzeltilmiş Madde
Toplam
Korelasyonu
Madde Silindiğinde
Alfa Değeri
10. Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal
transferi yapılmasını doğru bulmuyorum.
11. Đnsan kopyalanması için çalışmalar yapılmasını
destekliyorum.
12. Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların
kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesinin herhangi
bir riski yoktur.
13. Dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için
hayvanların kopyalanması kabul edilebilir.
14. Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale etme
hakkı yoktur, yaradılışa aykırıdır.
15. Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların
herhangi bir bilgi verilmeden satılmasında sakınca
yoktur.
16. Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların
tüketilmesinin, insan sağlığı üzerinde olumsuz bir
etkisi yoktur.
17. Biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların,
yasalarla sınırlandırılması insanlığın ilerlemesine
zarar verir.
18. Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanılması
ile gelecekte, yeni hastalıklar ortaya çıkacaktır.
19. Đnsanların; kendilerine fayda sağlayacak diye,
diğer canlıların doğasını değiştirerek kullanmaması
gerekir.
20. Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdalar
olumsuz etkilere sahip olmadığından güvenle
tüketilebilir.
21. Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde
değişiklik yapabilmesi ile gelecekte biyoteknoloji
kötü sonuçlar doğuracaktır.
22. Đnsan beslenmesinde, daha proteinli et elde
edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısı
değiştirilebilir.
Madde Silindiğinde
Anketin Aritmetik
Ortalaması
53
51,0403
116,2206
,3717
,8067
51,7383
109,4127
,5018
,7991
51,3289
117,6356
,3230
,8089
50,9933
116,6666
,3273
,8088
51,2047
118,2509
,2322
,8138
51,5638
115,4926
,4066
,8051
51,5369
111,9532
,5537
,7980
50,8792
118,1133
,2957
,8101
51,5067
117,2811
,3413
,8081
51,2215
118,2336
,2324
,8138
50,9899
120,5824
,2288
,8125
51,3691
116,5771
,3519
,8076
51,1477
112,9276
,4496
,8026
Madde Sayısı = 22
22 maddeden oluşan nihai ölçeğin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa
güvenirlik katsayısı ,81 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin
birbirleri ile tutarlı olduğu ve güvenirliğin oldukça yüksek olduğu söylenebilir.
54
3.5.2.2. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutum Ölçeğinin Geçerlik Çalışması
Taslak ölçeğin geçerliği içerik ve yapı ölçütüne göre yapılmıştır.
Đçerik geçerliği ölçme aracında bulunan soruların (maddelerin) ölçme amacına
uygun olup olmadığı, ölçülmek istenen alanı temsil edip etmediği sorunu ile ilgili olup,
uzman görüşü ile belirlenmiştir.
Yapı geçerliği ise ölçme aracının soyut bir olguyu ne derecede doğru
ölçebildiğini gösterir. Farklı yapı geçerliği teknikleri vardır. Bunlar, faktör analizi,
deneysel değişkenlerin test puanlarına etkisi, iç tutarlık (madde analizi), ayrılan
geçerlik, sağlama geçerliği, yapısal eşitlik modellemesi (Tavşancıl, 2006).
Ön uygulama sonucu ölçeğin yapı geçerliği faktör ve madde analizi yapılarak
belirlenmiştir.
Ölçekteki 40 maddeden hangilerinin işlediğini belirlemek amacıyla madde ve
ölçek puanları üzerinde madde analizi yapılmıştır. Madde analizi yapılarak tutumla
ilişkisi güçlü veya ayırt edici olan maddeler ölçeğe konulmak üzere seçilmiştir.
Faktör analizi, ölçme aracının yapısını aynı yapıyı ya da niteliği ölçen
değişkenleri bir araya toplayarak ölçmeyi az sayıda faktör ile açıklamayı amaçlayan bir
istatistiksel tekniktir. Faktör analizine çok çeşitli amaçlarla başvurulabilir. Bu
araştırmada faktör analizi ölçeğin geçerliğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bir
anketteki maddelerin aynı ya da çok yakın nitelikleri ölçüp ölçmediğini incelemek için
faktör analizi yapılır. Bu aşama ölçeğin faktör analizi ile tekrar gruplandırılmasını
kapsamaktadır. Đlk olarak veri yapısının faktör analizi için uygun olup olmadığı test
edilmiştir.
KMO and Bartlett's Test
Kaiser-Meyer-Olkin Measure of Sampling Adequacy
,804
Bartlett's Test of Sphericity
Approx. Chi-Square
1363,738
df
231
Sig.
,00
Verilerimizin faktör analizi için uygun olduğuna KMO (Kaiser-Meyer-Olkin)
testi ve Bartlett testi sonuçlarına bakılarak karar verilmiştir (KMO katsayısı 0,804;
Bartlett Testi x2 = 1363,738; p<0,01). KMO katsayısı >0,60 ve Bartlett testi ki-kare
55
değeri anlamlı olduğundan verilere faktör analizi uygulanabileceğine (Şeker ve
Gençdoğan, 2006) karar verilmiştir. 22 maddelik tutum ölçeği madde analiz
çözümlenmesi ve varimax faktör analizi yapılan döndürme işlemi sonucunda ölçekteki
özdeğeri (eigenvalue) 1’den büyük olan 7 faktör bulunmuştur. Bu durumu daha net
görmek amacıyla “Scree Plot” yapılarak en yüksek manidar faktör sayısı ile ilgili olarak
şekil 3.1’deki grafik elde edilmişidir.
5
özdegerler
4
3
2
1
0
1
3
5
7
9
11
13
15
17
19
21
faktör sayisi
Şekil 3.1. Tutum Ölçeğinin Scree Plot Grafiği
Varimax metodu kullanılarak yapılan yönlendirme sonucunda ölçekteki 22
maddenin 7 faktörde toplandığı görülmüştür. Bulunan yedi faktöre ilişkin özdeğer,
varyans yüzdesi ve toplam varyansın yüzdesi tablo 3.8.’de verilmiştir.
Tablo 3.8. Yedi Faktöre Đlişkin Özdeğer, Varyans Yüzdesi ve Toplam
Varyansın Yüzdesi
Faktör
1
2
3
4
5
6
7
Özdeğer
2,374
2,067
2,029
1,896
1,670
1,384
1,309
Varyans Yüzdesi
10,792
9,396
9,221
8,619
7,590
6,293
5,950
Toplam Varyans Yüzdesi
10,792
20,188
29,409
38,027
45,617
51,910
57,861
Tablo 3.8.’e göre; yedi faktörün açıkladığı toplam varyans oranı % 57,861
olmuştur.
56
Maddelerin yer aldıkları faktörler ve yük değerleri de Tablo 3.9.’da verilmiştir.
Tablo 3.9. Maddelerin Yer Aldıkları Faktörler ve Yük Değerleri
Maddeler
7
6
5
9
3
4
10
15
12
16
18
19
21
14
20
22
13
1
2
8
11
17
F1
,677
,669
,637
,551
F2
F3
F4
F5
F6
F7
,778
,764
,681
,749
,664
,629
,718
,659
,599
,445
,699
,640
,481
,750
,469
,711
,517
,562
Belirlenen bu faktörlere anlamlı isimler verilmeye çalışılmıştır. Madde içerikleri
dikkate alınarak;
FAKTÖR 1: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
Her ailenin doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme hakkı olmalıdır.
Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan
bebekleri yaratmak için biyoteknoloji kullanılmalıdır.
Anne karnındaki bir embriyonun genleri incelenerek, özürlü olduğu belirlenen
bebeklerin yaşamlarına kürtajla son verilmelidir.
Đleride tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olacak olursam doğacak bebeğimin
cinsiyetini seçmek isterim.
57
1. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik
katsayısı ,82 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile
tutarlı olduğu ve güvenirliğin oldukça yüksek olduğu söylenebilir.
FAKTÖR 2: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak; koyun sütlerinde insan proteini
üretilmesi doğru değildir.
Organ nakillerinde kullanmak için organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin
ana rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılmaması gerekir.
Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılmasını doğru
bulmuyorum.
2. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik
katsayısı ,84 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile
tutarlı olduğu ve güvenirliğin oldukça yüksek olduğu söylenebilir.
FAKTÖR 3: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu)
Ürünlere Yönelik Tutumları
Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden
satılmasında sakınca yoktur.
Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya
salıverilmesinin herhangi bir riski yoktur.
Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı
üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur.
3. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik
katsayısı ,85 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile
tutarlı olduğu ve güvenirliğin oldukça yüksek olduğu söylenebilir.
FAKTÖR 4: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale etme hakkı yoktur, yaradılışa
aykırıdır.
Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanılması ile gelecekte, yeni hastalıklar
ortaya çıkacaktır.
58
Đnsanların; kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını
değiştirerek kullanmaması gerekir.
Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesi ile
gelecekte biyoteknoloji kötü sonuçlar doğuracaktır.
4. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik
katsayısı ,65 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile
tutarlı olduğu ve güvenirliğin iyi olduğu söylenebilir.
FAKTÖR 5: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu)
Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları
Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdalar olumsuz etkilere sahip
olmadığından güvenle tüketilebilir.
Đnsan beslenmesinde, daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının
genetik yapısı değiştirilebilir.
Dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanması kabul
edilebilir.
5. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik
katsayısı ,61 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile
tutarlı olduğu ve güvenirliğin iyi olduğu söylenebilir.
FAKTÖR 6: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik
Tutumları
Genetik yapısı değiştirilmiş meyveler, genetik yapısı değiştirilmemiş meyvelere
göre daha lezzetlidir.
Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri
tüketmekte sakınca görmüyorum.
6. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik
katsayısı ,72 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile
tutarlı olduğu ve güvenirliğin iyi olduğu söylenebilir.
FAKTÖR 7: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji
Uygulamalarına Yönelik Tutumları
Đnsan genom projesi çalışmaları ile insanın gen haritalarının çıkartılıp, insan
genlerinin bütün şifrelerinin çözülmeye çalışılmasından memnun değilim.
59
Đnsan kopyalanması için çalışmalar yapılmasını destekliyorum.
Biyoteknoloji
alanında
yapılan
çalışmaların,
yasalarla
sınırlandırılması
insanlığın ilerlemesine zarar verir.
7. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik
katsayısı ,60 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile
tutarlı olduğu ve güvenirliğin iyi olduğu söylenebilir.
3.6. Verilerin Toplanması
Verilerin toplanması sürecinde araştırmacı tarafından geliştirilmiş olan ölçme
aracı kullanılmıştır. Kullanılan ölçme aracı, Karasar (2002)’ın da belirttiği gibi yargısal
ölçme aracıdır. Yargısal ölçme araçları, daha çok, başarı, genel yetenek, kişilik, ilgi ve
tutum gibi psikolojik ve sosyolojik özelliklere yönelik olarak hazırlanmaktadırlar.
Çeşitli test, envanter, tutum ölçer, anket vb. araçlar bu amaçla geliştirilirler.
Araştırma
kapsamında
geliştirilen
“Biyoteknoloji
Bilgi
Ölçeği”
ve
“Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Biyoetik Konular Hakkındaki Görüşler Ölçeği”
2008-2009 eğitim-öğretim yılında Kafkas Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Đlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim
görmekte olan 504 öğrenciye uygulanarak veriler toplanmıştır. Aynı zamanda
örneklemde bulunan 16 gönüllü öğrenci ile görüşme yapılmıştır.
3.7. Verilerin Analizi
Araştırmanın amaçları doğrultusunda toplanan veriler, sayısallaştırılarak SPSS
(Statistical Package For The Social Sciences) 11.5 paket programına yüklenerek
verilerin analizi yapılmış, bulgular tablolar halinde sunulmuş ve yorumları yapılmıştır.
Araştırmada kullanılan ölçeklerin yapı geçerliliğini test etmek için faktör analizi
(Temel Bileşenler Analizi) yapılmış ve güvenilirlik çalışmaları için ise bir iç tutarlılık
yaklaşımı olan Cronbach Alfa Katsayısı hesaplanmıştır.
Araştırmaya katılan öğrencilerin kişisel özelliklerine ait veriler için betimsel
istatistik analizi yapılmıştır. Çalışmaya katılan öğrencilerin özelliklerini betimlemek
için yüzde ve frekans kullanılmıştır.
60
Fen Bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutumlarının ölçüldüğü ölçeklerden elde edilen verilerin
analizinde; t-testi, tek faktörlü varyans analizi (One-Way Anova), Pearson Korelasyon
Katsayısı testi kullanılarak sonuçlar α=,01 ve α=,05 anlamlılık düzeyinde test edilmiştir.
Biyoteknoloji konusundaki bilgi ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum
ölçeğine katılan öğrencilerin yanıtlarından elde edilen puanların normal dağılım
gösterip göstermediğine bakılmıştır. Normallik testleri arasında en çok kullanılan
Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk normallik testleridir. Bu çalışmada da
Biyoteknoloji konusundaki bilgi ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum
ölçeğine katılan öğrencilerin yanıtlarından elde edilen puanların ölçekte yer alan her bir
bağımsız değişken bakımından normal dağılım gösterip göstermediğinin anlaşılması
için Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk analizi yapılmıştır. Analiz sonucunda
verilerin normal dağılım göterdiği belirlenmiştir. Bundan dolayı, normallik gerektiren
testlerin yapılmasına karar verilmiştir.
Fen Bilgisi Öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutumları, araştırmanın bağımsız değişkenlerinden olan cinsiyet,
öğrenim görmekte oldukları üniversite, üniversiteye gelmeden önceki eğitim
kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp almama durumu, üniversiteye
gelmeden önce almış olduğu biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumu
bakımından farklılaşıp farklılaşmadığına yönelik bağımsız örneklemler t-testi
(Independent Samples t-Test); öğrenim görmekte olduğu sınıf, üniversitede almış
oldukları biyoteknoloji ile ilgili dersler, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin
bulunduğu coğrafik bölge, üniversiteye gelmeden önce yaşadığı yerleşim birimi,
babalarının eğitim düzeyi, annelerinin eğitim düzeyi, ailelerinin aylık gelir düzeyi,
yaşamlarını etkileyen değerler bakımından farklılaşıp farklılaşmadığına yönelik tek
faktörlü varyans analizi (One-Way Anova) ile analiz edilmiştir.
Bağımsız örneklemler t-testi (Independent Samples t-Test), iki bağımsız
örneklem grubunun aynı bağımlı değişkene ait ortalamaları arasındaki farkın manidar
olup olmadığını test etmek için kullanılır. Tek faktörlü varyans analizi (One-Way
Anova), üç ya da daha fazla bağımsız örneklem grubunun aynı bağımlı değişkene ait
ortalamaları arasındaki farkın manidar olup olmadığını test etmek için kullanılır. Eğer
üç ya da daha fazla bağımsız örneklem grubunun aynı bağımlı değişkene ait
ortalamaları arasında manidar bir fark bulunmuşsa, bu farkın hangi gruplar arasında
olduğunun bulunması için uygun bir çoklu karşılaştırma testinin (post-hoc tests)
61
kullanılması gerekir. Hangi testin kullanılması gerektiğine karar vermek için
varyansların homojenliğine bakılması gerekir. Homojenlik testi için Levene’s Testi
yapılır. Levene’s Testi sonucunda grupların varyansları homojen ise (p>,05) Scheffe,
Tukey HSD, Tukey WSD, Bonferronni ve Fischer’in LSD testi kullanılmalıdır.
Levene’s Testi sonucunda grupların varyansları homojen değilse (p<,05) Tamhane’s T2,
Dunnett’s T3 gibi testsler kullanılmalıdır (Büyüköztürk, 2009; Pallant, 2001; Green,
Salkind, Akey, 2000).
Fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutumlarının benzerliği pearson korelasyon katsayısı ile analiz
edilmiştir.
Đki değişken arasındaki ilişki, ikili ya da basit korelasyon denilen korelasyon
teknikleriyle bulunur. Korelasyon analizi, iki değişken arasındaki doğrusal ilişkinin
miktar ve yönünü tanımlamakta kullanılır. Pearson korelasyon katsayısı, iki değişkenin
de sürekli olmasına ve değişkenlerin normal dağılım göstermesini gerektirmektedir.
Pearson korelasyon katsayısı (r) -1 ile +1 arasında değerler alabilir. Korelasyon
katsayısının 1,00 olması mükemmel pozitif bir ilişkiyi, -1,00 olması mükemmel negatif
bir ilişkiyi, 0,00 olması ilişinin olmadığını gösterir (Büyüköztürk, 2009; Pallant, 2001;
Green
ve
diğerleri,
2000).
Korelasyon
katsayısının
büyüklük
bakımından
yorumlanmasında üzerinde tam olarak anlaşılan aralıklar mevcut olmamakla birlikte,
korelasyonun yorumlanmasında aşağıdaki sınırlar kullanılır. Korelasyon katsayısı;
Grup Aralığı
Grup Değeri
0,00-0,29
Düşük
0,30-0,69
Orta
0,70-1,00
Yüksek düzeyde ilişkiyi ifade etmektedir.
Fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular
hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan ifadelere açık uçlu olarak
verdikleri cevaplar ölçeğin yedi boyutlu olmasından dolayı, yedi boyutta incelenmiştir
ve öğrencilerin her bir ifadeye verdikleri cevaplar ortak maddeler halinde gruplanmıştır.
Elde edilen bulgular, frekans ve yüzde olarak verilmiştir.
Fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
görüş ve değer yargılarını belirlemek amacı ile gönüllü öğrenciler ile gerçekleştirilen
yarı yapılandırılmış mülakatlardan elde edilen veriler çözümlenmiş ve ortak maddeler
halinde kodlanmıştır.
62
IV. BÖLÜM
BULGULAR VE YORUMLAR
Araştırmanın bu bölümünde, Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda
öğrenim görmekte olan öğrencilerden “Kişisel Bilgiler”, “Biyoteknoloji Konusundaki
Bilgi” ve “Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Biyoetik Konular Hakkındaki
Görüşler” ölçekleri ile toplanan verilerin analizlerinden elde edilenen bulgulara ve
yorumlara yer verilmiştir.
4.1. Kişisel Değişkenlere Đlişkin Bulgu ve Yorumlar
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin cinsiyetlerine göre dağılımları
tablo 4.1.’de verilmiştir.
Tablo
4.1.
Araştırmaya
Katılan
Öğrencilerin
Cinsiyetlerine
Göre
Dağılımları
Kadın
Erkek
Toplam
Frekans
280
224
504
Yüzde
55,6
44,4
100,0
Tablo 4.1.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrencinin; 280’i (%55,6) kadın ve
224’ü (44,4) de erkektir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin öğrenim görmekte oldukları
üniversitelere göre dağılımları tablo 4.2.’de verilmiştir.
63
Tablo 4.2. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Öğrenim Görmekte Oldukları
Üniversitelere Göre Dağılımları
Frekans
273
231
504
Gazi Üniversitesi
Kafkas Üniversitesi
Toplam
Yüzde
54,2
45,8
100,0
Tablo 4.2.’ye göre; araştırmaya katılan 504 öğrencinin; 273’ü (%54,2) Gazi
Üniversitesi ve 231’i (%45,8) de Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmektedir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin öğrenim görmekte oldukları
sınıflara göre dağılımları tablo 4.3.’de verilmiştir.
Tablo 4.3. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Öğrenim Görmekte Oldukları
Sınıflara Göre Dağılımları
1. Sınıf
2. Sınıf
3. Sınıf
4. Sınıf
Toplam
Frekans
161
117
107
119
504
Yüzde
31,9
23,2
21,2
23,6
100,0
Tablo 4.3.’e göre; araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinden, 161 öğrenci
(%31,9) 1. sınıf, 117 öğrenci (%23,2) 2.sınıf, 107 öğrenci (%21,2) 3.sınıf ve 119
öğrenci (23,6) de 4. sınıf öğrencisidir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin üniversitede almış oldukları
derslere göre dağılımları tablo 4.4.’de verilmiştir.
Tablo 4.4. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversitede Almış Oldukları
Derslere Göre Dağılımları
Genetik
Genetik ve Biyoteknoloji
Hiçbiri
Toplam
Frekans
104
120
280
504
Yüzde
20,6
23,8
55,6
100,0
64
Tablo 4.4.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrencinin, 104’ü (%20,6)
üniversitede “Genetik” dersini almış, 120’si (%23,8) “Genetik ve Biyoteknoloji” dersini
almış ve 280’i (%55,6) de bu iki dersten hiç birini almamıştır.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin üniversiteye gelmeden önceki
eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alma durumlarına göre
dağılımları tablo 4.5.’de verilmiştir.
Tablo 4.5. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden
Önceki Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili Bir Ders Alma
Durumlarına Göre Dağılımları
Evet
Hayır
Toplam
Frekans
131
373
504
Yüzde
26,0
74,0
100,0
Tablo 4.5.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 131’i (%26,0)
üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir
ders almışken, 373’ü (%74,0) üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından
birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almamıştır.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin üniversiteye gelmeden önce
aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumlarına göre dağılımları
tablo 4.6.’da verilmiştir.
Tablo 4.6. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önce
Aldıkları Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim Kurumlarına Göre
Dağılımları
Ortaöğretim
Đlköğretim ve Ortaöğretim
Toplam
Frekans
113
18
131
Yüzde
86,3
13,7
100,0
Tablo 4.6.’ya göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, üniversiteye gelmeden
önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan 131 öğrencinin,
113’ü (%86,3) biyoteknoloji ile ilgili dersi ortaöğretimde aldığını belirtmiştir. 18’i
65
(%13,7) ise üniversiteye gelmeden önce biyoteknoloji ile ilgili dersi hem ilköğretimde
hemde ortaöğretimde aldığını belirtmiştir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin üniversiteye gelmeden önce
yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafik bölgelere göre dağılımları tablo 4.7.’de
verilmiştir.
Tablo 4.7. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önce
Yaşadıkları Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgelere Göre Dağılımları
Frekans
42
76
44
26
179
64
73
504
Marmara
Akdeniz
Karadeniz
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu Anadolu
Toplam
Yüzde
8,3
15,1
8,7
5,2
35,5
12,7
14,5
100,0
Tablo 4.7.’ye göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, üniversiteye gelmeden
önce, 42’si (%8,3) Marmara Bölgesi’nde, 76’sı (%15,1) Akdeniz Bölgesi’nde, 44’ü
(%8,7) Karadeniz Bölgesi’nde, 26’sı (%5,2) Ege Bölgesi’nde, 179’u (%35,5) Đç
Anadolu Bölgesi’nde, 64’ü (%12,7) Doğu Anadolu Bölgesi’nde ve 73’ü (%14,5) de
Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaşamaktadır.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin üniversiteye gelmeden önce
yaşadıkları yerleşim birimlerine göre dağılımları tablo 4.8.’de verilmiştir.
Tablo 4.8. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önce
Yaşadıkları Yerleşim Birimlerine Göre Dağılımları
Đl
Đlçe
Köy
Toplam
Frekans
307
143
54
504
Yüzde
60,9
28,4
10,7
100,0
66
Tablo 4.8.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, üniversiteye gelmeden
önce, 307’si (%60,9) ilde, 143’ü (%28,4) ilçede ve 54’ü (%10,7) de köyde
yaşamaktadır.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin babalarının eğitim durumlarına
göre dağılımları tablo 4.9.’da verilmiştir.
Tablo
4.9.
Araştırmaya
Katılan
Öğrencilerin
Babalarının
Eğitim
Durumlarına Göre Dağılımları
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Frekans
36
133
68
153
114
504
Yüzde
7,1
26,4
13,5
30,4
22,6
100,0
Tablo 4.9.’a göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 36’sının (%7,1) babası
okur-yazar, 133’ünün (%26,4) babası ilkokul mezunu, 68’inin (%13,5) babası ortaokul
mezunu, 153’ünün (%30,4) babası lise mezunu ve 114’ünün (22,6) babası da üniversite
mezunudur.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin annelerinin eğitim durumlarına
göre dağılımları tablo 4.10.’da verilmiştir.
Tablo 4.10. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Annelerinin Eğitim
Durumlarına Göre Dağılımları
Okur-yazar değil
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Frekans
102
40
194
55
86
27
504
Yüzde
20,2
7,9
38,5
10,9
17,1
5,4
100,0
Tablo 4.10.’a göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 102’sinin (%20,2)
annesi okur-yazar değil, 40’ının (%7,9) annesi okur-yazar, 194’ünün (%38,5) annesi
67
ilkokul mezunu, 55’inin (%10,9) annesi ortaokul mezunu, 86’sının (%17,1) annesi lise
mezunu ve 27’sinin (%5,4) annesi de üniversite mezunudur.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin ailelerinin aylık gelir durumlarına
göre dağılımları tablo 4.11.’de verilmiştir.
Tablo 4.11. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Ailelerinin Aylık Gelir
Durumlarına Göre Dağılımları
500 TL ve altı
501-1000 TL
1001-1500 TL
1501-2000 TL
2001-2500 TL
2501-3000 TL
3001 TL ve üstü
Toplam
Frekans
53
130
163
68
38
27
25
504
Yüzde
10,5
25,8
32,3
13,5
7,5
5,4
5,0
100,0
Tablo 4.11.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 53’ünün (%10,5)
ailesinin aylık geliri 500 TL ve altı, 130’unun (%25,8) ailesinin aylık geliri 501 TL ile
1000 TL arası, 163’ünün (%32,3) ailesinin aylık geliri 1001 TL ile 1500 TL arası,
68’inin (%13,5) ailesinin aylık geliri 1501 TL ile 2000 TL arası, 38’inin (%7,5)
ailesinin aylık geliri 2001 TL ile 2500 TL arası, 27’sinin (%5,4) ailesinin aylık geliri
2501 TL ile 3000 TL arası ve 25’inin (%5,0) ailesinin aylık geliri 3001 TL ve üstüdür.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin yaşamlarında etkili olan gelenek ve
göreneklerin etki düzeylerine göre dağılımları tablo 4.12.’de verilmiştir.
Tablo 4.12. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan
Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeylerine Göre Dağılımları
Hiç
Orta
Çok
Kayıp
Toplam
Frekans
8
296
195
5
504
Yüzde
1,6
58,7
38,7
1,0
100,0
68
Tablo 4.12.’ye göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 195’i (%38,7) gelenek
ve göreneklerin yaşamlarımda çok etkili olduğunu, 296’sı (%58,7) gelenek ve
göreneklerin yaşamlarımda orta düzeyde etkili olduğunu ve 8’i (%1,6) gelenek ve
göreneklerin yaşamlarımda etkili olmadığını belirtmiştir. 504 öğrenciden 5’i (%1,0) de
sistem kaybı sayılmıştır.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin yaşamlarında etkili olan inanç ve
dini değerlerin etki düzeylerine göre dağılımları tablo 4.13.’de verilmiştir.
Tablo 4.13. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan
Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Dağılımları
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Frekans
14
200
290
504
Yüzde
2,8
39,7
57,5
100,0
Tablo 4.13.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 290’u (%57,5) inanç ve
dini değerlerin yaşamlarında çok etkili olduğunu, 200’ü (%39,7) inanç ve dini
değerlerin yaşamlarında orta düzeyde etkili olduğunu ve 14’ü (%2,8) de inanç ve dini
değerlerin yaşamlarında etkili olmadığını belirtmiştir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin yaşamlarında etkili olan hukuki
kural ve yasaların etki düzeylerine göre dağılımları tablo 4.14.’de verilmiştir.
Tablo 4.14. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan
Hukuki Kural ve Yasaların Etki Düzeylerine Göre Dağılımları
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Frekans
16
199
289
504
Yüzde
3,2
39,5
57,3
100,0
Tablo 4.14.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 289’u (%57,3) hukuki
kural ve yasaların yaşamlarında çok etkili olduğunu, 199’u (%39,5) hukuki kural ve
yasaların yaşamlarında orta düzeyde etkili olduğunu ve 16’sı (%3,2) da hukuki kural ve
yasaların yaşamlarında etkili olmadığını belirtmiştir.
69
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin yaşamlarında etkili olan insani
değerlerin etki düzeylerine göre dağılımları tablo 4.15.’de verilmiştir.
Tablo 4.15. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan
Đnsani Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Dağılımları
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Frekans
13
62
429
504
Yüzde
2,6
12,3
85,1
100,0
Tablo 4.15.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 429’u (%85,1) insani
değerlerin yaşamlarında çok etkili olduğunu, 62’si (%12,3) insani değerlerin
yaşamlarında orta düzeyde etkili olduğunu ve 13’ü (%2,6) de insani değerlerin
yaşamlarında etkili olmadığını belirtmiştir.
4.2. Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilere Đlişkin Bulgu ve Yorumlar
Fen bilgisi öğrencilerinin, “Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nde yer
alan ifadelere verdikleri cevapların dağılımları tablo 4.16.’da verilmiştir.
Tablo 4.16. Öğrencilerin “Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nde Yer
Biyoteknoloji, belirli kalıtsal özellikleri inceleyen bir
bilim dalıdır. (Yanlış)
Đnsan genom projesi ile insanın gen haritası çıkarılır.
(Doğru)
Genetiği değiştirilmiş domatesler gen içerirken sıradan
domatesler gen içermezler. (Yanlış)
Klonlama ile yeni genler yaratılır. (Yanlış)
Genom, bir canlının kromozomlarında bulunan genetik
şifrelerinin tamamıdır. (Doğru)
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
92
18,3
85
16,9
84
16,7
70
13,9
108
21,4
Toplam
Bir Fikri
Olmayanlar
Doğru Cevap
Verenler
Yanlış Cevap
Verenler
Alan Đfadelere Verdikleri Cevapların Dağılımları
118 294 504
23,4 58,3 100
416
3
504
82,5 0,6 100
381 39 504
75,6 7,7 100
296 138 504
58,7 27,4 100
356 40 504
70,6 7,9 100
Genin diğer adı DNA’dır. (Yanlış)
Kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli
özellikleri değiştirilmiş organizmalara transgenik denir.
(Doğru)
Çevre, biyoteknolojinin çalışma alanlarından biri
değildir. (Yanlış)
Klonlama ile üretilen ilk koyun olan Dolly hala
yaşamaktadır. (Yanlış)
Gen terapisi yöntemi ile insana gen nakledilir ya da
hatalı gen onarılarak hastalıklar tedavi edilir. (Doğru)
Genetik mühendisliği ve biyoteknoloji aynı şeydir.
(Yanlış)
Deterjanlarda kullanılan enzimler biyoteknolojik
yöntemlerle elde edilmektedir. (Doğru)
Antibiyotikler biyoteknolojik yöntemlerle elde
edilmektedir. (Doğru)
DNA zincirlerinin kırılıp, farklı DNA parçalarının
birbirlerine bağlanması sonucunda rekombinant DNA
molekülü oluşur. (Doğru)
Biyoetik sözleşmesinde her ne sebeple olursa olsun
insan klonlanması yasaklanmıştır. (Doğru)
Biyoteknolojide yapılan çalışmalarla küresel ısınmanın
önüne geçilebilir. (Doğru)
Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar her zaman
normalden daha büyüktür. (Yanlış)
Genetik yapısı değiştirilmiş yiyecek tüketen bir insanın
sahip olduğu genler yok olabilir. (Yanlış)
‘Genetiği değiştirilmiş meyve’ ifadesi ile ‘hormonlu
meyve’ ifadesi aynı anlamı içermektedir. (Yanlış)
Biyoteknolojik yöntemler kullanılarak çevre kirliliği
azaltılabilir. (Doğru)
Elde edilmesi güç ya da pahalı olan maddeler,
biyoteknolojik yöntemlerle bol miktarda ve daha ucuza
elde edilebilmektedir. (Doğru)
Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar, kısaca GDO
ya da GMO olarak adlandırılır. (Doğru)
f
%
f
34
6,7
293
285 185 504
56,5 36,7 100
192 19 504
% 58,1 38,1
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
f
82
16,3
130
25,8
151
30,0
168
33,3
217
43,1
159
31,5
223
Toplam
Bir Fikri
Olmayanlar
Doğru Cevap
Verenler
Yanlış Cevap
Verenler
70
3,8
100
384 38 504
76,2 7,5 100
322 52 504
63,9 10,3 100
331 22 504
65,7 4,4 100
293 43 504
58,1 8,5 100
217 70 504
43,1 13,9 100
306 39 504
60,7 7,7 100
250 31 504
% 44,2 49,6
6,2
100
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
f
286
56,7
245
48,6
206
40,9
224
44,4
226
44,8
364
72,2
330
22
4,4
59
11,7
75
14,9
90
17,9
192
38,1
31
6,2
29
504
100
504
100
504
100
504
100
504
100
504
100
504
% 28,8 65,5
5,8
100
f 344 153
% 68,3 30,4
7
1,4
504
100
196
38,9
200
39,7
223
44,2
190
37,7
86
17,1
109
21,6
145
Tablo 4.16’ya göre, araştırmaya katılan öğrencilerin yarısından fazlası 22
maddeden oluşan “Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nin 13 maddesine doğru
cevap vermişken, 9 maddesine doğru cevap verememişlerdir.
71
Öğrencilerin yarısından fazlasının doğru olarak cevapladıkları maddeler,
“Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nde yanlış ifade içeren: “Genetiği
değiştirilmiş domatesler gen içerirken sıradan domatesler gen içermezler” (%75,6),
“Klonlama ile yeni genler yaratılır” (%58,7), “Genin diğer adı DNA’dır” (%56,5),
“Çevre, biyoteknolojinin çalışma alanlarından biri değildir” (%76,2), “Klonlama ile
üretilen ilk koyun olan Dolly hala yaşamaktadır” (%63,9), “Genetik mühendisliği ve
biyoteknoloji aynı şeydir” (%58,1) ifadelerini ve doğru ifade içeren: “Đnsan genom
projesi
ile
insanın
gen
haritası
çıkarılır”
(%82,5),
“Genom,
bir
canlının
kromozomlarında bulunan genetik şifrelerinin tamamıdır” (%70,6), “Gen terapisi
yöntemi ile insana gen nakledilir ya da hatalı gen onarılarak hastalıklar tedavi edilir”
(%65,7), “Antibiyotikler biyoteknolojik yöntemlerle elde edilmektedir” (%60,7),
“Biyoetik sözleşmesinde her ne sebeple olursa olsun insan klonlanması yasaklanmıştır”
(%56,7), “Biyoteknolojik yöntemler kullanılarak çevre kirliliği azaltılabilir” (%72,2),
“Elde edilmesi güç ya da pahalı olan maddeler, biyoteknolojik yöntemlerle bol miktarda
ve daha ucuza elde edilebilmektedir” (%65,5) ifadeleridir.
Öğrencilerin yarısından fazlasının doğru olarak cevaplayamadıkları maddeler,
“Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nde yanlış ifade içeren: “Biyoteknoloji,
belirli kalıtsal özellikleri inceleyen bir bilim dalıdır” (%23,4), “Genetik yapısı
değiştirilmiş organizmalar her zaman normalden daha büyüktür” (%40,9), “Genetik
yapısı değiştirilmiş yiyecek tüketen bir insanın sahip olduğu genler yok olabilir”
(%44,4), “‘Genetiği değiştirilmiş meyve’ ifadesi ile ‘hormonlu meyve’ ifadesi aynı
anlamı içermektedir” (%44,8) ifadelerini ve doğru ifade içeren: “Kendi türü dışındaki
bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilmiş organizmalara transgenik
denir” (%38,1), ”Deterjanlarda kullanılan enzimler biyoteknolojik yöntemlerle elde
edilmektedir” (%43,1), “DNA zincirlerinin kırılıp, farklı DNA parçalarının birbirlerine
bağlanması sonucunda rekombinant DNA molekülü oluşur” (%49,6), “Biyoteknolojide
yapılan çalışmalarla küresel ısınmanın önüne geçilebilir” (%48,6), “Genetik yapısı
değiştirilmiş organizmalar, kısaca GDO ya da GMO olarak adlandırılır” (%30,4)
ifadeleridir.
“Kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilmiş
organizmalara transgenik denir” (%58,1) ve “Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar,
72
kısaca GDO ya da GMO olarak adlandırılır” (%68,3) ifadeleri hakkında ise öğrencilerin
yarısından fazlasının bir fikri yoktur.
“Đnsan genom projesi ile insanın gen haritası çıkarılır” ifadesi öğrencilerin
%82,5’i tarafından doğru olarak belirtilerek, en çok doğru cevap verilen ifadedir.
“Biyoteknoloji, belirli kalıtsal özellikleri inceleyen bir bilim dalıdır” ifadesi
öğrencilerin %58,3’ü tarafından doğru olarak belirtilerek, en çok yanlış cevap verilen
ifadedir.
Öğrencilerin en çok olarak (%58,3) bir fikir beyan edemedikleri ifade ise
“Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar, kısaca GDO ya da GMO olarak adlandırılır”
ifadesidir.
4.3.
Fen
Bilgisi
Öğretmenliği
Öğrencilerinin
Kişisel
Değişkenler
Bakımından Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilerine Đlişkin Bulgu ve Yorumlar
Bu bölümde araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji
konusundaki bilgi düzeylerinin; cinsiyet, öğrenim görmekte oldukları üniversite,
öğrenim görmekte oldukları sınıf, üniversitede almış oldukları ders, üniversiteye
gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almaları,
üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim
kurumu, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafik bölge ve
üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimi bakımından farklılaşıp
farklılaşmadığına yönelik sonuçları tabloya aktarılmış ve yorumlanmıştır.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi
ölçeği puanlarının cinsiyete göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları
tablo 4.17.’de verilmiştir.
73
Tablo
4.17.
Bilgi
Ölçeği Puanlarının
Cinsiyete
Göre
Farklılaşıp-
df
t
p
502
1,60
,11
Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları
Cinsiyet
Kadın
Erkek
n
280
224
X
53,57
52,84
SD
5,11
5,01
Tablo 4.17.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin cinsiyetlerine göre istatistiksel
olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [t(502)=1,60; p>,05] görülmektedir.
Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin cinsiyetlerine
göre değişiklik göstermediği söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi
ölçeği puanlarının öğrenim görmekte oldukları üniversiteye göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.18.’de verilmiştir.
Tablo 4.18. Bilgi Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları
Üniversiteye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları
Üniversite
Gazi
Kafkas
n
273
231
X
54,27
52,04
SD
5,28
4,53
df
t
p
502
5,06
,00*
*: p< ,01 anlamlılık düzeyi
Tablo 4.18.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları
üniversitelere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği
[t(502)=5,06; p<,01] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan
hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi
düzeylerinin öğrenim görmekte oldukları üniversiteye göre değişiklik gösterdiği
söylenebilir. Bilgi ölçeği puanlarına bakıldığında; Gazi Üniversitesi’nde öğrenim
görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği
puanlarının aritmetik ortalamasının ( X =54,27), Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim
görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği
puanlarının aritmetik ortalamasına ( X =52,04) göre daha yüksek olduğu görülmektedir.
74
Bu sonuçtan hareketle; Gazi Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim
görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinden daha fazla olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi
ölçeği puanlarının öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre farklılaşıp-farklılaşmadığına
yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.19.’da
verilmiştir.
Tablo 4.19. Bilgi Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıfa
Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları
Sınıf
1
2
3
4
Toplam
n
161
117
107
119
504
X
51,71
52,51
54,37
55,05
53,25
SD
4,55
4,54
6,11
4,42
5,07
SS
df
MS
964,166
11992,832
12956,998
3
500
503
321,389
23,986
F
p
13,39 ,00*
*: p< ,01 anlamlılık düzeyi
Tablo 4.19.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları
sınıflara göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(3,500)=13,39;
p<,01] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen
bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin
öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre değişiklik gösterdiği söylenebilir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, sınıflar arası varyansların homojen
olmadığı (p<,05) belirlenmiş ve buna göre Tamhane testi yapılmasına karar verilmiştir.
Sınıflar arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan
Tamhane testinin sonuçları tablo 4.20’de verilmiştir.
75
Tablo 4.20. Sınıflar Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında
Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları
Sınıf (I)
1
Sınıf (J)
2
3
4
3
4
4
2
3
Ortalama Farkı (I-J)
-0,80
-2,66*
-3,34*
-1,86
-2,54*
-0,68
SH
,55
,69
,54
,72
,58
,72
p
,62
,001
,00
,06
,00
,92
Tablo 4.20’de verilen analiz sonuçlarına göre, 1. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =51,71) ile
3. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının
aritmetik ortalaması ( X =54,37) arasındaki fark ve 1. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =51,71) ile
4. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının
aritmetik ortalaması ( X =55,05) arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulumuştur. 2. sınıf fen
bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik
ortalaması ( X =52,51) ile de 4. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji
konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =55,05) arasındaki fark
anlamlı (p<,01) bulumuştur. Burdan hareketle; 3. ve 4. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, 1. sınıf ve aynı şekilde 4. sınıf fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin de 2. sınıf fen bilgisi
öğrencilerinden anlamlı derecede fazla olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi
ölçeği puanlarının üniversitede almış oldukları derse göre farklılaşıp-farklılaşmadığına
yönelik tek faktörlü varyans analizi (One-Way Anova) sonuçları tablo 4.21.’de
verilmiştir.
76
Tablo 4.21. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversitede Almış Oldukları Derse
Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları
Ders
Genetik
Genetik ve
Biyoteknoloji
Hiçbiri
Toplam
n
SD
X
104 55,05 4,35
120 54,52 6,00
280 52,03 4,54
504 53,25 5,07
SS
df
MS
F
p
947,776
12009,222
12956,998
2
501
503
473,888
23,971
19,77
,00*
*: p< ,01 anlamlılık düzeyi
Tablo 4.21.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin üniversitede almış oldukları
derslere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(2,501)=19,77;
p<,01] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen
bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin
üniversitede biyoteknoloji ile ilgili almış oldukları derslere göre değişiklik gösterdiği
söylenebilir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, dersler arası varyansların homojen
olmadığı (p<,05) belirlenmiş ve buna göre Tamhane testi yapılmasına karar verilmiştir.
Dersler arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan
Tamhane testinin sonuçları tablo 4.22’de verilmiştir.
Tablo 4.22. Dersler Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında
Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları
Sınıf (I)
Sınıf (J)
Genetik ve Biyoteknoloji
Genetik ve Biyoteknoloji
Hiçbiri
Hiçbiri
Genetik
Ortalama
Farkı
(I-J)
0,53
3,02*
2,49*
SH
p
,69 ,82
,51 ,00
,61 ,00
Tablo 4.22’de verilen analiz sonuçlarına göre, “Genetik” dersini alan fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması
( X =55,05) ile bu dersi almayan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki
77
bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =52,03) arasında ve “Genetik ve
Biyoteknoloji” dersini alan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi
ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =54,52) ile de bu dersi alamayan fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması
( X =52,03) arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulunmuştur. Bu sonuçtan hareketle;
“Genetik” ya da “Genetik ve Biyoteknoloji” dersini alan fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin bu iki dersten herhangi birini almayan fen bilgisi
öğrencilerinden anlamlı derecede fazla olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi
ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde
biyoteknoloji ile ilgili bir ders almalarına göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik ttesti sonuçları tablo 4.23.’de verilmiştir.
Tablo 4.23. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önceki Eğitim
Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili Bir Ders Alma Durumlarına Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları
Dersi Alma Durumu
Evet
Hayır
n
131
373
X
53,18
53,27
SD
4,62
5,23
df
t
p
502
0,18
,85
Tablo 4.23.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önceki
eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders işleyip işlemediklerine göre
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [t(502)=0,18; p>,05]
görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen
bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin
üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir
ders alıp-almadıklarına göre değişiklik göstermediği söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi
ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin
verildiği eğitim kurumuna göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları
tablo 4.24.’de verilmiştir.
78
Tablo 4.24. Bilgi Ölçeği Puanlarının Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği
Eğitim Kurumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları
Eğitim Kurumu
n
113
Ortaöğretim
Đlköğretim ve Ortaöğretim 18
X
53,54
51,77
SD
4,75
4,53
df
t
p
129
1,47
,14
Tablo 4.24.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce
aldıkları biyoteknoloji ile ilgili derslerin verildiği eğitim kurumlarına göre istatistiksel
olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [t(129)=1,47; p>,05] görülmektedir.
Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin üniversiteye
gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumlarına göre
değişiklik göstermediği söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi
ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafik
bölgeye göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way
anova) sonuçları tablo 4.25.’de verilmiştir.
Tablo 4.25. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce
Yaşadıkları
Şehrin
Bulunduğu
Coğrafi
Bölgeye
Göre
Farklılaşıp-
Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Bölge
Marmara
Akdeniz
Karadeniz
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu
Anadolu
Toplam
n
42
76
44
26
179
64
X
54,30
53,28
53,36
56,30
53,51
52,60
SD
6,77
5,25
4,87
4,25
4,58
4,41
73
51,36 5,24
504
53,25 5,07
SS
df
MS
587,707
12369,291
12956,998
6
497
503
97,951
24,888
F
p
3,93 ,001*
*: p< ,01 anlamlılık düzeyi
Tablo 4.25.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce
yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde
79
bir farklılık gösterdiği [F(6,497)=3,93; p<,01] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red
edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda
sahip oldukları bilgi düzeylerinin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin
bulunduğu coğrafi bölgelere göre değişiklik gösterdiği söylenebilir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, bölgeler arası varyansların homojen
olmadığı (p<,05) belirlenmiş ve buna göre Tamhane testi yapılmasına karar verilmiştir.
Bölgeler arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla
yapılan Tamhane testinin sonuçları tablo 4.26’da verilmiştir.
Tablo 4.26. Coğrafi Bölgeler Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında
Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları
Sınıf (I)
Marmara
Akdeniz
Karadeniz
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Sınıf (J)
Akdeniz
Karadeniz
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu Anadolu
Karadeniz
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu Anadolu
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu Anadolu
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu Anadolu
Güney Doğu Anadolu
Ortalama
Farkı
(I-J)
1,02
0,95
-2,00
0,80
1,70
2,94
-0,07
-3,02
-0,22
0,68
1,92
-2,94
-0,15
0,75
1,99
2,79
3,70**
4,94*
0,90
2,14
1,24
SH
p
1,21
1,28
1,34
1,10
1,18
1,21
,95
1,03
,69
,82
,86
1,11
,81
,92
,96
,90
1,00
1,04
,65
,70
,82
1,00
1,00
,99
1,00
,97
,32
1,00
,10
1,00
1,00
,44
,20
1,00
1,00
,58
,07
,01
,00
,98
,06
,95
Tablo 4.26.’da verilen analiz sonuçlarına göre, Ege Bölgesinden gelen fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması
( X =56,30) ile Doğu Anadolu Bölgesi gelen fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji
80
konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =52,60) arasındaki fark
anlamlı (p<,05) bulumuştur. Aynı şekilde; Ege Bölgesinden gelen fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması
( X =56,30) ile de Güney Doğu Anadolu Bölgesi gelen fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =51,36)
arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulumuştur. Bu sonuçtan hareketle; Ege Bölgesi’nden
gelen fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin Doğu Anadolu ve
Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nden gelen fen bilgisi öğrencilerinden anlamlı derecede
fazla olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan Fen Bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi
ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimine göre
farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova)
sonuçları tablo 4.27.’de verilmiştir.
Tablo 4.27. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce
Yaşadıkları Yerleşim Birimine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek
Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Bölge
Đl
Đlçe
Köy
Toplam
n
307
143
54
504
X
53,43
53,12
52,57
53,25
SD
5,21
4,85
4,89
5,07
SS
df
MS
F
p
37,434
12919,564
12956,998
2
501
503
18,717
25,788
0,72
,48
Tablo 4.27.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce
yaşadıkları yerleşim birimlerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık
göstermediği [F(2,501)=0,72; p>,01] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red
edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda
sahip oldukları bilgi düzeylerinin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim
birimlerine göre değişiklik göstermediği söylenebilir.
81
4.4.
Fen
Bilgisi
Öğretmenliği
Öğrencilerinin
Kişisel
Değişkenler
Bakımından Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumlarına Đlişkin Bulgu ve
Yorumlar
Bu bölümde araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutumlarının cinsiyet, öğrenim görmekte oldukları üniversite,
öğrenim görmekte oldukları sınıf, üniversitede almış oldukları ders, üniversiteye
gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almaları,
üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim
kurumu, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafik bölge,
üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimi, babalarının eğitim durumu,
annelerinin eğitim durumu, ailelerinin aylık gelir durumu, yaşamlarını etkileyen gelenek
ve görenekler düzeyi, yaşamlarını etkileyen inanç ve dini değerler düzeyi, yaşamlarını
etkileyen hukuki kural ve yasalar düzeyi ve yaşamlarını etkileyen insani değerler düzeyi
bakımından farklılaşıp farklılaşmadığına yönelik sonuçları tabloya aktarılmış ve
yorumlanmıştır.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının cinsiyete göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik ttesti sonuçları tablo 4.28.’de verilmiştir.
Tablo 4.28. Tutum Ölçeği Puanlarının Cinsiyete Göre FarklılaşıpFarklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Tutum
Toplam
Cinsiyet
Kadın
Erkek
n
X
SD
df
t
p
280
224
52,71
52,17
8,43
10,28
502
0,64
,51
Tablo 4.28.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin cinsiyetlerine göre
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [t(502)=0,64; p>,05]
görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen
bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının cinsiyetlerine
göre değişiklik göstermediği söylenebilir.
82
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının cinsiyete göre
farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.29.’da verilmiştir.
Tablo 4.29. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Cinsiyete
Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
1. Faktör
2. Faktör
3. Faktör
4. Faktör
5. Faktör
6. Faktör
7. Faktör
Cinsiyet
Kadın
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
Erkek
n
X
SD
280
224
280
224
280
224
280
224
280
224
280
224
280
224
9,13
8,54
8,47
8,46
5,44
5,47
9,44
9,33
8,07
8,17
3,98
4,15
8,15
8,03
2,76
2,93
2,16
2,35
1,80
1,97
2,61
3,06
1,97
2,46
1,83
1,74
1,98
2,35
df
t
p
502
2,32
,02**
502
0,05
,95
502
0,15
,87
502
0,44
,65
502
0,50
,61
502
1,03
,30
502
0,60
,54
**: p< ,05 anlamlılık düzeyi
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
Tablo 4.29.’da verilen analiz sonuçlarına göre, alt faktörlere bakıldığında; fen
bilgisi öğrencilerinin 1. faktörde yer alan “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları”nın, öğrencilerin cinsiyetlerine göre istatistiksel
olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [t(502)=2,32; p<,05] görülmektedir. Bu
sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının cinsiyetlerine göre değişiklik
gösterdiği söylenebilir. Kadınların ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan
83
uygulamalara yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,13),
erkeklerin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği
puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,54) ile karşılaştırıldığında cevapların istatistiksel
olarak anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği görülmektedir. Bu sonuçlara göre; kadınların
ısmarlama bebeklere yönelik tutumlarının erkeklere göre daha olumlu olduğu
söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrenim görmekte oldukları üniversiteye göre
farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.30.’da verilmiştir.
Tablo 4.30. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları
Üniversiteye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları
Tutum Düzeyi Üniversite
Gazi
Tutum
Toplam
Kafkas
n
273
231
X
51,50
53,62
SD
8,87
9,67
df
t
p
502
2,56
,01**
**: p< ,05 anlamlılık düzeyi
Tablo 4.30.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin öğrenim görmekte
oldukları üniversitelerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık
gösterdiği [t(502)=2,56; p<,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu
sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
tutumlarının öğrenim görmekte oldukları üniversiteye göre değişiklik gösterdiği
söylenebilir. Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamasının
( X =53,62), Gazi Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamasına
( X =51,50) göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu sonuçlara göre, Kafkas
Üniversitesi’nde öğrenim gören fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutumlarının Gazi Üniversitesi’nde öğrenim gören fen bilgisi öğrencilerinden
daha olumlu olduğu söylenebilir.
84
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrenim görmekte
oldukları üniversiteye göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo
4.31.’de verilmiştir.
Tablo 4.31. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim
Görmekte Oldukları Üniversiteye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik tTesti Sonuçları
Tutum
Düzeyi
1. Faktör
2. Faktör
3. Faktör
4. Faktör
5. Faktör
6. Faktör
7. Faktör
Üniversite
Gazi
Kafkas
Gazi
Kafkas
Gazi
Kafkas
Gazi
Kafkas
Gazi
Kafkas
Gazi
Kafkas
Gazi
Kafkas
n
X
SD
273
231
273
231
273
231
273
231
273
231
273
231
273
231
8,57
9,22
8,45
8,48
5,28
5,66
9,47
9,29
7,97
8,28
3,77
4,39
7,95
8,27
2,48
3,20
2,25
2,25
1,75
2,01
2,61
3,05
2,14
2,26
1,68
1,86
2,19
2,11
df
t
p
502
2,55
,01**
502
0,13
,89
502
2,24
,02**
502
0,71
,47
502
1,56
,11
502
3,94
,00*
502
1,64
,10
*: p< ,01 anlamlılık düzeyi, **: p< ,05 anlamlılık düzeyi
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
Tablo 4.31.’de verilen analiz sonuçlarına göre, alt faktörlere bakıldığında; fen
bilgisi öğrencilerinin 1. faktörde yer alan “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik” [t(502)=2,55; p<,05], 3. faktörde yer alan “Genetiği Değiştirilmiş
Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik” [t(502)=2,24; p<,05] ve 6. faktörde yer alan
“Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” [t(502)=3,94; p<,01] tutumlarının,
85
öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları üniversitelerine göre istatistiksel olarak
anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği görülmektedir. Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim
görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin; ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan
uygulamalara yönelik ( X =9,22), genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere
yönelik ( X =5,66) ve bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik ( X =4,39) tutum
ölçeği puanlarının aritmetik ortalamalarının, Gazi Üniversitesi’nde öğrenim görmekte
olan fen bilgisi öğrencilerinin; ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara
yönelik ( X =8,57), genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik
( X =5,28) ve bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik ( X =3,77) tutum ölçeği
puanlarının aritmetik ortalamalarına göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu
sonuçlara göre, Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim gören fen bilgisi öğrencilerinin;
ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik, genetiği değiştirilmiş
organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik ve bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine
yönelik tutumlarının Gazi Üniversitesi’nde öğrenim gören fen bilgisi öğrencilerinden
daha olumlu olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo
4.32.’de verilmiştir.
Tablo 4.32. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıfa
Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Sınıf
1
2
Tutum
3
Toplam
4
Toplam
n
X
161
117
107
119
504
52,90
52,52
51,85
52,39
52,47
SD
SS
df
8,62
9,49
72,872
3
9,76 43416,792 500
9,62 43489,665 503
9,29
MS
F
p
24,291
86,834
0,28
,84
Tablo 4.32.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin öğrenim görmekte
oldukları sınıfa göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği
86
[F(3,500)=0,28; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu
sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
tutumlarının öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre değişiklik göstermediği
söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrenim görmekte
oldukları sınıfa göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi
(one-way anova) sonuçları tablo 4.33.’de verilmiştir.
87
Tablo 4.33. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim
Görmekte Oldukları Sınıfa Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek
Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
1. Faktör
2.Faktör
3. Faktör
4. Faktör
5. Faktör
6. Faktör
7. Faktör
Sınıf
n
X
SD
1
2
3
4
Top.
1
2
3
4
Top.
1
2
3
4
Top.
1
2
3
4
Top.
1
2
3
4
Top.
1
2
3
4
Top.
1
2
3
4
Top.
161
117
107
119
504
161
117
107
119
504
161
117
107
119
504
161
117
107
119
504
161
117
107
119
504
161
117
107
119
504
161
117
107
119
504
9,26
9,06
8,76
8,23
8,86
8,52
8,21
8,41
8,70
8,47
5,52
5,35
5,37
5,54
5,45
9,28
9,29
9,34
9,68
9,39
8,03
8,11
7,97
8,36
8,11
4,13
4,22
3,90
3,94
4,05
8,14
8,25
8,07
7,90
8,10
3,24
2,90
2,44
2,46
2,85
2,12
2,01
2,26
2,60
2,25
1,87
1,72
1,90
2,03
1,88
2,63
2,92
3,05
2,75
2,82
1,99
2,44
2,32
2,13
2,20
1,79
1,78
1,74
1,86
1,79
2,25
2,12
2,21
2,01
2,15
SS
df
MS
F
p
78,290
4019,067
4097,357
3
500
503
26,097
8,038
3,24 ,02**
15,109
2532,444
2547,554
3
500
503
5,036
5,065
0,99
,39
3,485
1781,640
1785,125
3
500
503
1,162
3,563
0,32
,80
13,546
3991,088
4004,635
3
500
503
4,515
7,982
0,56
,63
10,878
2441,979
2452,857
3
500
503
3,626
4,884
0,74
,52
8,078
1618,137
1626,214
3
500
503
2,693
3,236
0,83
,47
7,724
2336,115
2343,839
3
500
503
2,575
4,672
0,55
,64
**: p< ,05 anlamlılık düzeyi
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
88
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
Tablo 4.33.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin; 1.
faktörde yer alan “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik
Tutumları”nın, öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları sınıflara göre istatistiksel
olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(3,500)=3,24; p<,05] görülmektedir. Bu
sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin, ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan
uygulamalara yönelik tutumlarının öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre değişiklik
gösterdiği söylenebilir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, sınıflar arası varyansların homojen
olmadığı (p<,05) belirlenmiş ve buna göre Tamhane testi yapılmasına karar verilmiştir.
Sınıflar arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan
Tamhane testinin sonuçları tablo 4.34’de verilmiştir.
Tablo 4.34. Sınıflar Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında
Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Sınıf (I)
1
1. Faktör
2
3
Sınıf (J)
2
3
4
3
4
4
Ortalama Farkı
(I-J)
0,19
0,49
1,03**
0,30
0,83
0,53
SH
p
,37
,35
,34
,36
,35
,33
,99
,64
,02
,95
,11
,49
Tablo 4.34.’de verilen analiz sonuçlarına göre, 1. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin
ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği
puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,26) ile 4. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin
ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği
puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,23) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulumuştur.
Bu sonuçtan hareketle; 1. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak
89
için yapılan uygulamalara yönelik tutumlarının 4. sınıf öğrencilerinden daha olumlu
olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversitede almış oldukları derse göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo
4.35.’de verilmiştir.
Tablo 4.35. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversitede Almış Oldukları Derse
Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları
Tutum
Ders
Düzeyi
Genetik
Genetik ve
Tutum
Biyoteknoloji
Toplam
Hiçbiri
Toplam
n
X
SD
SS
df
MS
F
p
104 52,67 9,63
78,917
2
43410,748 501
280 52,70 9,01 43489,665 503
504 52,47 9,29
120 51,76 9,68
39,458
86,648
0,45 ,63
Tablo 4.35.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin üniversitede almış
oldukları derslere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği
[F(2,501)=0,45; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu
sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
tutumlarının üniversitede almış oldukları derslere göre değişiklik göstermediği
söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversitede almış
oldukları derse göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi
(one-way anova) sonuçları tablo 4.36.’da verilmiştir.
90
Tablo 4.36. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının
Üniversitede Almış Oldukları Derse Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik
Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
7. Faktör
6. Faktör
5. Faktör
4. Faktör
3. Faktör
2. Faktör
1. Faktör
Tutum
Ders
Düzeyi
Genetik
Genetik ve
Biyoteknoloji
Hiçbiri
Toplam
n
X
SD
SS
df
F
P
104 8,22 2,50
70,866
2
35,433 4,40 ,01**
4026,491 501
8,037
280 9,16 3,10 4097,357 503
504 8,86 2,85
120 8,73 2,41
104 8,83 2,64
Genetik
17,773
2
Genetik ve
120 8,34 2,26 2529,781 501
Biyoteknoloji
2547,554 503
280 8,38 2,07
Hiçbiri
504 8,47 2,25
Toplam
Genetik
Genetik ve
Biyoteknoloji
Hiçbiri
Toplam
Genetik
Genetik ve
Biyoteknoloji
Hiçbiri
Toplam
Genetik
Genetik ve
Biyoteknoloji
Hiçbiri
Toplam
Genetik
Genetik ve
Biyoteknoloji
Hiçbiri
Toplam
Genetik
Genetik ve
Biyoteknoloji
Hiçbiri
Toplam
MS
8,886
5,049
1,76
,17
2
501
503
2,223
3,554
0,62
,53
2
501
503
6,114
7,969
0,76
,46
2
501
503
5,005
4,876
1,02
,35
2
501
503
4,255
3,229
1,31
,26
2
501
503
3,183
4,666
0,68
,50
104 5,61 2,09
4,447
120 5,33 1,86 1780,678
1785,125
280 5,45 1,81
504 5,45 1,88
104 9,68 2,71
12,229
120 9,41 3,05
3992,406
280 9,28 2,75 4004,635
504 9,39 2,82
104 8,39 2,06
10,010
120 8,02 2,36
2442,847
280 8,05 2,19 2452,857
504 8,11 2,20
104 4,01 1,88
8,510
120 3,85 1,75
1617,704
280 4,16 1,78 1626,214
504 4,05 1,79
104 7,90 2,03
6,366
120 8,06 2,18
2337,473
280 8,18 2,19 2343,839
504 8,10 2,15
**: p< ,05 anlamlılık düzeyi
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
91
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
Tablo 4.36.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin; 1.
faktörde yer alan “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik
Tutumları”nın, öğrencilerin üniversitede almış oldukları derslere göre istatistiksel olarak
anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(2,501)=4,40; p<,05] görülmektedir. Bu
sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan
uygulamalara yönelik tutumlarının üniversitede almış oldukları derslere göre değişiklik
gösterdiği söylenebilir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, dersler arası varyansların homojen
olmadığı (p<,05) belirlenmiş ve buna göre Tamhane testi yapılmasına karar verilmiştir.
Dersler arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan
Tamhane testinin sonuçları tablo 4.37.’de verilmiştir.
Tablo 4.37. Dersler Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında
Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Sınıf (I)
Genetik
1. Faktör
Genetik ve
Biyoteknoloji
Sınıf (J)
Genetik ve
Biyoteknoloji
Hiçbiri
Hiçbiri
Ortalama
Farkı
SH
(I-J)
-0,51
,32973
-0,95*
-0,43
p
,32
,30777 ,007
,28783 ,35
Tablo 4.37.’de verilen analiz sonuçlarına göre, “Genetik” dersini alan fen bilgisi
öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum
ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,22) ile bu iki dersten hiçbirini almayan
fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara
92
yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,16) arasındaki fark anlamlı
(p<,01) bulumuştur. Bu sonuçtan hareketle; iki dersten hiçbirini almayan fen bilgisi
öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik
tutumlarının “Genetik” dersini alan fen bilgisi öğrencilerinden daha olumlu olduğu
söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından
birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almalarına göre farklılaşıp-farklılaşmadığına
yönelik t-testi sonuçları tablo 4.38.’de verilmiştir.
Tablo 4.38. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önceki
Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili Bir Ders Alma Durumlarına
Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları
Biyoteknoloii
Alma Durumu
Evet
Tutum Toplam
Hayır
Tutum Düzeyi
n
X
SD
df
t
p
131
373
54,21
51,86
8,11
9,61
502
2,50
,01**
**: p< ,05 anlamlılık düzeyi
Tablo 4.38.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin üniversiteye gelmeden
önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp almadıklarıa
göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [t(502)=2,50; p<,05]
görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden
önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp-almadıklarına
göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Üniversiteye gelmeden önceki eğitim
kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması
( X =54,21) böyle bir ders almayan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamasına ( X =51,86)
göre daha fazladır. Bu sonuçtan hareketle; üniversiteye gelmeden önceki eğitim
kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin
93
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının böyle bir ders işlemeyen fen bilgisi
öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden
önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almalarına göre
farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.39.’da verilmiştir.
Tablo 4.39. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının
Üniversiteye Gelmeden Önceki Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile
Đlgili Bir Ders Alma Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik tTesti Sonuçları
Tutum Düzeyi
1. Faktör
2. Faktör
3. Faktör
4. Faktör
5. Faktör
6. Faktör
7. Faktör
Biyoteknoloii
Alma Durumu
Evet
Hayır
Evet
Hayır
Evet
Hayır
Evet
Hayır
Evet
Hayır
Evet
Hayır
Evet
Hayır
n
X
SD
131
373
131
373
131
373
131
373
131
373
131
373
131
373
9,26
8,72
8,68
8,39
5,52
5,43
9,53
9,34
8,37
8,02
4,48
3,91
8,34
8,01
2,97
2,80
2,21
2,25
1,75
1,92
2,79
2,83
2,13
2,23
1,78
1,78
2,10
2,17
df
t
p
502
1,86
,06
502
1,28
,20
502
0,48
,63
502
0,64
,51
502
1,53
,12
502
3,14
,00*
502
1,49
,13
*: p< ,01 anlamlılık düzeyi
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
94
Tablo 4.39.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin; 6.
boyutta yer alan “Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları”nın,
öğrencilerin üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji
ile ilgili bir ders işleyip işlemediklerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir
farklılık gösterdiği [t(502)=3,14; p<,01] görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi
öğrencilerinin bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutumlarının üniversiteye
gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıpalmadıklarına göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Üniversiteye gelmeden önceki
eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi
öğrencilerinin bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının
aritmetik ortalaması ( X =4,48) böyle bir ders işlemeyen fen bilgisi öğrencilerinin
bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik
ortalamasına ( X =3,91) göre daha fazladır. Bu sonuçtan hareketle; üniversiteye
gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen
bilgisi öğrencilerinin bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutumlarının böyle
bir ders işlemeyen fen bilgisi öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile
ilgili dersin verildiği eğitim kurumuna göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi
sonuçları tablo 4.40.’da verilmiştir.
Tablo 4.40. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce
Aldıkları Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim Kurumuna Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları
Tutum Düzeyi
Tutum
Toplam
Eğitim
Kurumu
Ortaöğretim
Đlköğretim ve
Ortaöğretim
n
X
SD
113
53,84
8,12
18
58,05
5,90
df
t
p
129
-2,11
,03**
Tablo 4.40.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin üniversiteye gelmeden
önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili derslerin verildiği eğitim kurumlarına göre
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [t(129)= -2,11; p<,05]
95
görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden
önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumlarına göre değişiklik
gösterdiği söylenebilir. Hem ilköğretim hem de ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir
ders alan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği
puanlarının aritmetik ortalaması ( X =58,05) böyle bir dersi ilk defa ortaöğretimde alan
fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının
aritmetik ortalamasına ( X =53,84) göre daha fazladır. Bu sonuçtan hareketle; hem
ilköğretim hem de ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının böyle bir dersi ilk defa
ortaöğretimde alan fen bilgisi öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden
önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumuna göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.41.’de verilmiştir.
96
Tablo 4.41. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının
Üniversiteye Gelmeden Önce Aldıkları Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği
Eğitim Kurumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları
Tutum Düzeyi
1. Faktör
2. Faktör
3. Faktör
4. Faktör
5. Faktör
6. Faktör
7. Faktör
Eğitim Kurumu
Ortaöğretim
Đlköğretim ve
Ortaöğretim
Ortaöğretim
Đlköğretim ve
Ortaöğretim
Ortaöğretim
Đlköğretim ve
Ortaöğretim
Ortaöğretim
Đlköğretim ve
Ortaöğretim
Ortaöğretim
Đlköğretim ve
Ortaöğretim
Ortaöğretim
Đlköğretim ve
Ortaöğretim
Ortaöğretim
Đlköğretim ve
Ortaöğretim
n
113
X
9,13
SD
2,92
18
10,27
2,90
113
8,60
2,17
18
9,05
2,53
113
5,51
1,77
18
5,72
1,67
113
9,47
2,77
18
10,55
2,35
113
8,36
2,18
18
8,72
1,80
113
4,50
1,87
18
4,27
1,22
113
8,24
1,98
18
9,44
2,06
df
t
p
129
-1,54
,12
129
-0,80
,42
129
-0,46
,64
129
-1,55
,12
129
-0,66
,50
129
0,49
,62
129
-2,35 ,02**
**: p< ,05 anlamlılık düzeyi
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
Tablo 4.41.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin 7.
faktörde yer alan “Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik
Tutumları”nın, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili
dersin verildiği eğitim kurumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık
gösterdiği [t(129)= -2,35; p<,05] görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi
öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının
97
üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim
kurumlarına göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Hem ilköğretim hem de
ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin insanlar
üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik
ortalaması ( X =9,44) böyle bir dersi ilk defa ortaöğretimde alan fen bilgisi
öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği
puanlarının aritmetik ortalamasına ( X =8,24) göre daha fazladır. Bu sonuçtan hareketle;
hem ilköğretim hem de ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi
öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının
böyle bir dersi ilk defa ortaöğretimde alan fen bilgisi öğrencilerinden daha olumlu
olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin
bulunduğu coğrafi bölgeye göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü
varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.42.’de verilmiştir.
Tablo 4.42. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce
Yaşadıkları
Şehrin
Bulunduğu
Coğrafi
Bölgeye
Göre
Farklılaşıp-
Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Bölge
n
X
SD
SS
df
MS
F
p
42 54,16 8,25
Marmara
76 53,21 10,80
Akdeniz
44 51,77 8,71
Karadeniz
26 52,38 9,06 589,318
6
Ege
98,220 1,13 ,33
Tutum
179 51,86 8,40 42900,346 497
Đç Anadolu
86,319
Toplam
Doğu Anadolu 64 50,90 11,05 43489,665 503
Güney Doğu
73 54,05 8,93
Anadolu
504 52,47 9,29
Toplam
Tablo 4.42.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin üniversiteye gelmeden
önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre istatistiksel olarak anlamlı
düzeyde bir farklılık göstermediği [F(6,497)=1,13; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0
hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin
98
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden önce
yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre değişiklik göstermediği
söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden
önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgeye göre farklılaşıp-farklılaşmadığına
yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.43.’de
verilmiştir.
Tablo 4.43. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının
Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgeye Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
3. Faktör
2. Faktör
1. Faktör
Tutum
Düzeyi
Bölge
Marmara
Akdeniz
Karadeniz
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu
Anadolu
Toplam
Marmara
Akdeniz
Karadeniz
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu
Anadolu
Toplam
Marmara
Akdeniz
Karadeniz
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu
Anadolu
Toplam
n
X
SD
SS
df
MS
F
p
42
76
44
26
179
64
9,11
8,96
9,09
8,42
8,70
8,70
2,91
2,89
2,81
2,30
2,42
3,22
24,520
4072,837
4097,357
6
497
503
4,087
8,195
0,49 ,80
73
9,19
3,57
504
42
76
44
26
179
64
8,86
8,40
8,30
8,15
9,50
8,57
8,42
2,85
2,03
2,37
2,32
2,14
2,11
2,37
38,709
2508,845
2547,554
6
497
503
6,451
5,048
1,27 ,26
73
8,28
2,40
504
42
76
44
26
179
64
8,47
5,66
5,59
5,43
5,07
5,40
5,42
2,25
1,83
2,07
1,64
1,89
1,87
2,00
7,927
1777,198
1785,125
6
497
503
1,321
3,576
0,36 ,89
73
5,52
1,78
504
5,45
1,88
99
7. Faktör
6. Faktör
5. Faktör
4. Faktör
Tutum
Düzeyi
Bölge
Marmara
Akdeniz
Karadeniz
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu
Anadolu
Toplam
Marmara
Akdeniz
Karadeniz
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu
Anadolu
Toplam
Marmara
Akdeniz
Karadeniz
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu
Anadolu
Toplam
Marmara
Akdeniz
Karadeniz
Ege
Đç Anadolu
Doğu Anadolu
Güney Doğu
Anadolu
Toplam
n
X
SD
SS
df
MS
F
p
42
76
44
26
179
64
9,76
9,48
8,90
9,50
9,34
9,18
2,69
3,12
3,00
1,96
2,50
3,21
25,179
3979,456
4004,635
6
497
503
4,197
8,007
0,52 ,79
73
9,65
3,12
504
42
76
44
26
179
64
9,39
8,69
8,35
8,38
8,53
7,86
7,59
2,82
1,91
2,47
2,36
2,30
2,01
2,44
57,607
2395,250
2452,857
6
497
503
9,601
4,819
1,99 ,06
73
8,31
2,07
504
42
76
44
26
179
64
8,11
4,07
4,26
4,06
3,50
3,91
3,87
2,20
1,91
1,68
1,92
1,81
1,73
1,59
35,854
1590,360
1626,214
6
497
503
5,976
3,200
1,86 ,08
73
4,56
1,99
504
42
76
44
26
179
64
4,05
8,45
8,25
7,72
7,84
8,05
7,70
1,79
1,95
2,46
1,71
1,91
2,18
2,10
38,053
2305,787
2343,839
6
497
503
6,342
4,639
1,36 ,22
73
8,52
2,18
504
8,10
2,15
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
100
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
Tablo 4.43.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin alt
faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin
üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği (p>,05) görülmektedir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim
birimine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (oneway anova) sonuçları tablo 4.44.’de verilmiştir.
Tablo 4.44. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce
Yaşadıkları Yerleşim Birimine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek
Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Yerleşim
Birimi
Đl
Tutum Đlçe
Toplam Köy
Toplam
n
X
307
143
54
504
52,12
53,58
51,56
52,47
SD
SS
df
MS
F
p
9,03
258,965
2 129,483 1,50 ,22
9,24
43230,699 501 86,289
10,76
43489,665 503
9,30
Tablo 4.44.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin üniversiteye gelmeden
önce yaşadıkları yerleşim birimlerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir
farklılık göstermediği [F(2,501)=1,50; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red
edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim
birimlerine göre değişiklik göstermediği söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden
önce yaşadıkları yerleşim birimine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek
faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.45.’de verilmiştir.
101
Tablo 4.45. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının
Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Yerleşim Birimine Göre FarklılaşıpFarklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
1. Faktör
2. Faktör
3. Faktör
4. Faktör
5. Faktör
6. Faktör
7. Faktör
Yerleşim
Birimi
Đl
Đlçe
Köy
Toplam
Đl
Đlçe
Köy
Toplam
Đl
Đlçe
Köy
Toplam
Đl
Đlçe
Köy
Toplam
Đl
Đlçe
Köy
Toplam
Đl
Đlçe
Köy
Toplam
Đl
Đlçe
Köy
Toplam
n
X
SD
307
143
54
504
307
143
54
504
307
143
54
504
307
143
54
504
307
143
54
504
307
143
54
504
307
143
54
504
8,70
9,22
8,91
8,87
8,52
8,36
8,50
8,47
5,35
5,76
5,26
5,46
9,41
9,31
9,54
9,40
8,10
8,39
7,48
8,12
3,98
4,17
4,20
4,06
8,05
8,36
7,67
8,10
2,86
2,91
2,64
2,85
2,10
2,38
2,69
2,25
1,82
1,93
2,03
1,88
2,65
2,82
3,68
2,82
2,15
2,17
2,49
2,21
1,71
1,97
1,83
1,80
2,18
2,19
1,89
2,16
SS
df
MS
F
p
27,154
2 13,577 1,67
4070,204 501 8,124
4097,357 503
,18
2,591
2
2544,963 501
2547,554 503
1,295
5,080
0,25
,77
18,832
2
1766,293 501
1785,125 503
9,416
3,526
2,67
,07
2,285
2
4002,350 501
4004,635 503
1,142
7,989
0,14
,86
32,641
2 16,321 3,37 ,03**
2420,216 501 4,831
2452,857 503
4,943
2
1621,271 501
1626,214 503
2,471
3,236
0,76
,46
20,690
2 10,345 2,23
2323,150 501 4,637
2343,839 503
,10
**: p< ,05 anlamlılık düzeyi
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
102
Tablo 4.45.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin 5.
faktörde
yer
alan
“Genetiği
Değiştirilmiş
Organizmalı
(GDO’lu)
Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları”nın, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce
yaşadıkları yerleşim birimlerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık
gösterdiği [F(6,497)=1,13; p<,05] görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi
öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine
yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimlerine göre
değişiklik gösterdiği söylenebilir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, yerleşim birimleri arası varyansların
homojen olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre Scheffe testi yapılmasına karar
verilmiştir.
Yerleşim birimleri arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak
amacıyla yapılan Scheffe testinin sonuçları tablo 4.46.’da verilmiştir.
Tablo 4.46. Yerleşim Birimleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar
Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Scheffe Testi
Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Yerleşim
Birimi (I)
Đl
5. Faktör
Đlçe
Yerleşim
Birimi (J)
Đlçe
Köy
Köy
Ortalama
Farkı
(I-J)
-0,29
0,62
0,91**
SH
p
,22
,32
,35
,43
,16
,03
Tablo 4.46.’da verilen analiz sonuçlarına göre, üniversiteye gelmeden önce
ilçede yaşayan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu)
ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,39)
ile üniversiteye gelmeden önce köyde yaşayan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği
değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği
puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,48) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulumuştur.
Bu sonuçtan hareketle; üniversiteye gelmeden önce ilçede yaşayan fen bilgisi
öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine
103
yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden önce köyde yaşayan fen bilgisi
öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının babalarının eğitim durumuna göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo
4.47.’de verilmiştir.
Tablo 4.47. Tutum Ölçeği Puanlarının Babalarının Eğitim Durumuna Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Baba Eğitim
Durumu
Okur-yazar
Đlkokul
Tutum Ortaokul
Toplam Lise
Üniversite
Toplam
n
X
36
133
68
153
114
504
52,63
53,07
54,25
51,52
51,92
52,47
SD
SS
df
MS
F
p
9,29
9,66
433,805
4 108,451 1,25 ,28
8,09
43055,860 499 86,284
9,30
43489,665 503
9,48
9,29
Tablo 4.47.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin babalarının eğitim
durumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği
[F(4,499)=1,25; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu
sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
tutumlarının babalarının eğitim düzeylerine göre değişiklik göstermediği söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının babalarının eğitim
durumuna göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (oneway anova) sonuçları tablo 4.48.’de verilmiştir.
104
Tablo 4.48. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının
Babalarının Eğitim Durumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek
Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
7. Faktör
6. Faktör
5. Faktör
4. Faktör
3. Faktör
2. Faktör
1. Faktör
Tutum
Düzeyi
Baba Eğitim
Durumu
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
n
X
SD
36
133
68
153
114
504
36
133
68
153
114
504
36
133
68
153
114
504
36
133
68
153
114
504
36
133
68
153
114
504
36
133
68
153
114
504
36
133
68
153
114
504
9,05
8,72
8,88
9,00
8,79
8,86
7,83
8,82
8,60
8,28
8,42
8,47
5,80
5,40
5,72
5,35
5,39
5,45
9,08
9,39
9,75
9,13
9,64
9,39
8,38
8,15
8,77
7,81
8,00
8,11
4,36
4,25
4,26
3,98
3,71
4,05
8,11
8,31
8,25
7,96
7,94
8,10
3,28
2,90
2,57
3,02
2,59
2,85
2,37
2,39
2,23
2,20
2,06
2,25
1,87
1,98
1,81
1,90
1,78
1,88
3,38
3,00
2,72
2,42
2,95
2,82
2,30
2,31
2,10
2,09
2,20
2,20
1,69
1,92
1,68
1,82
1,66
1,79
1,99
2,45
1,77
2,18
2,00
2,15
SS
df
MS
F
p
7,343
4
4090,014 499
4097,357 503
1,836
8,196
0,22
,92
38,398
4
2509,156 499
2547,554 503
9,599
5,028
1,90
,10
11,542
4
1773,583 499
1785,125 503
2,885
3,554
0,81
,51
30,115
4
3974,520 499
4004,635 503
7,529
7,965
0,94
,43
48,050
4
2404,807 499
2452,857 503
12,013 2,49 ,04**
4,819
25,944
4
1600,270 499
1626,214 503
6,486
3,207
2,02
,09
13,348
4
2330,491 499
2343,839 503
3,337
4,670
0,71
,58
105
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
Tablo 4.48.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin 5.
faktörde
yer
alan
“Genetiği
Değiştirilmiş
Organizmalı
(GDO’lu)
Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları”nın, öğrencilerin babalarının eğitim durumlarına göre
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(4,499)=2,49; p<,05]
görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş
organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutumlarının babalarının eğitim
düzeylerine göre değişiklik gösterdiği söylenebilir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, eğitim durumları arası varyansların
homojen olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre LSD testi yapılmasına karar
verilmiştir.
Babalarının eğitim durumları arasındaki farkların hangi gruplar arasında
olduğunu bulmak amacıyla yapılan LSD testinin sonuçları tablo 4.49.’da verilmiştir.
106
Tablo 4.49. Babalarının Eğitim Durumları Arasındaki Farkların Hangi
Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi
Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Baba Eğitim
Durumu (I)
Okur-yazar
5. Faktör
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Anne Eğitim
Durumu (J)
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Ortaokul
Lise
Üniversite
Lise
Üniversite
Üniversite
Ortalama
Farkı
(I-J)
0,23
-0,39
0,57
0,38
-0,62
0,34
0,15
0,96**
0,77*
-0,18
SH
p
,41
,45
,40
,41
,32
,26
,28
,31
,33
,27
,57
,38
,16
,35
,06
,19
,57
,003
,02
,501
Tablo 4.49.’da verilen analiz sonuçlarına göre, babaları ortaokul mezunu olan
fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin
tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,77) ile
babaları lise mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı
(GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması
( X =7,81) arasındaki fark ve babaları ortaokul mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin
genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum
ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,77) ile babaları üniversite mezunu olan
fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin
tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,00)
arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Bu sonuçtan hareketle; babaları ortaokul
mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu)
ürünlerin tüketilmesine yönelik tutumlarının daha olumlu olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının annelerinin eğitim durumuna göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo
4.50.’de verilmiştir.
107
Tablo 4.50. Tutum Ölçeği Puanlarının Annelerinin Eğitim Durumuna Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Anne Eğitim
Durumu
Okur-yazar
değil
Okur-yazar
Tutum Đlkokul
Toplam Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
n
X
SD
SS
df
MS
F
p
102 51,53 8,75
40
194
55
86
27
504
52,82
53,16
54,80
50,17
53,11
52,47
10,14
5 189,995 2,22 ,051
949,975
9,21
42539,690 498 85,421
8,19
43489,665 503
10,04
9,20
9,29
Tablo 4.50.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin annelerinin eğitim
durumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği
[F(5,498)=2,22; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu
sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
tutumlarının annelerinin eğitim düzeylerine göre değişiklik göstermediği söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının annelerinin eğitim
durumuna göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (oneway anova) sonuçları tablo 4.51.’de verilmiştir.
Tablo 4.51. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının
Annelerinin Eğitim Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek
Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
1. Faktör
Tutum
Düzeyi
Anne Eğitim
n
SD
SS
df
X
Durumu
Okur-yazar değil 102 8,55 3,03
40 9,27 3,33
Okur-yazar
194 8,91 2,86 28,210
Đlkokul
5
55 9,12 2,35 4069,148 498
Ortaokul
86 8,66 2,64 4097,357 503
Lise
27 9,25 2,92
Üniversite
504 8,86 2,85
Toplam
MS
F
p
5,642
8,171
0,69
,63
108
7. Faktör
6. Faktör
5. Faktör
4. Faktör
3. Faktör
2. Faktör
Tutum
Düzeyi
Anne Eğitim
Durumu
Okur-yazar değil
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Okur-yazar değil
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Okur-yazar değil
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Okur-yazar değil
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Okur-yazar değil
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
Okur-yazar değil
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Toplam
n
X
SD
102
40
194
55
86
27
504
102
40
194
55
86
27
504
102
40
194
55
86
27
504
102
40
194
55
86
27
504
102
40
194
55
86
27
504
102
40
194
55
86
27
504
8,36
8,00
8,69
8,80
8,13
8,37
8,47
5,51
5,52
5,43
5,98
5,09
5,40
5,45
8,97
9,40
9,57
9,85
9,04
9,92
9,39
7,69
8,30
8,24
8,52
7,74
8,88
8,11
4,30
4,30
4,03
4,27
3,63
3,85
4,05
8,12
8,02
8,27
8,23
7,84
7,40
8,10
2,34
2,39
2,30
1,89
2,10
2,27
2,25
1,86
1,85
1,87
2,09
1,91
1,30
1,88
3,04
2,79
2,78
2,36
2,83
2,97
2,82
2,34
2,46
2,07
1,97
2,39
1,64
2,20
1,88
1,87
1,73
1,75
1,67
2,14
1,79
2,16
2,09
2,05
2,09
2,32
2,46
2,15
SS
df
MS
F
p
35,110
5
2512,444 498
2547,554 503
7,022
5,045
1,39
,22
27,304
5
1757,821 498
1785,125 503
5,461
3,530
1,54
,17
54,131
5
3950,504 498
4004,635 503
10,826 1,36
7,933
,23
60,007
5
2392,850 498
2452,857 503
12,001 2,49 ,03**
4,805
27,346
5
1598,868 498
1626,214 503
5,469
3,211
1,70
,13
25,520
5
2318,319 498
2343,839 503
5,104
4,655
1,09
,36
**: p< ,05 anlamlılık düzeyi
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
109
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
Tablo 4.51.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin; 5.
faktörde
yer
alan
“Genetiği
Değiştirilmiş
Organizmalı
(GDO’lu)
Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları”nın, öğrencilerin annelerinin eğitim durumlarına göre
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(5,498)=2,49; p<,05]
görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş
organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutumlarının annelerinin eğitim
düzeylerine göre değişiklik gösterdiği söylenebilir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, eğitim durumları arası varyansların
homojen olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre LSD testi yapılmasına karar
verilmiştir.
Annelerinin eğitim durumları arasındaki farkların hangi gruplar arasında
olduğunu bulmak amacıyla yapılan LSD testinin sonuçları tablo 4.52.’de verilmiştir.
110
Tablo 4.52. Annelerinin Eğitim Durumları Arasındaki Farkların Hangi
Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi
Sonuçları
Tutum
Düzeyi
5. Faktör
Anne Eğitim
Durumu (I)
Anne Eğitim
Durumu (J)
Okur-yazar değil Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Okur-yazar
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Đlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Ortaokul
Lise
Üniversite
Lise
Üniversite
Ortalama
Farkı
(I-J)
-0,60
-0,55**
-0,83**
-0,05
-1,19**
0,05
-0,23
0,56
-0,59
-0,28
0,50
-0,64
0,78**
-0,36
-1,14**
SH
p
,41
,27
,37
,32
,47
,38
,45
,42
,55
,33
,28
,45
,38
,51
,48
,14
,04
,02
,88
,01
,89
,61
,18
,28
,40
,07
,15
,04
,48
,02
Tablo 4.52.’de verilen analiz sonuçlarına göre, anneleri okur-yazar olmayan fen
bilgisi
öğrencilerinin
genetiği
değiştirilmiş
organizmalı
(GDO’lu)
ürünlerin
tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,69) ile
anneleri ilkokul mezunu olan, anneleri ortaokul mezunu olan ve anneleri üniversite
mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu)
ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamaları
( X =8,24, X =8,52 ve X = 8,88) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Anneleri
ortaokul mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı
(GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması
( X =8,52) ile anneleri lise mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş
organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının
aritmetik ortalaması ( X =7,74) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Anneleri
lise mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu)
ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,74)
ile anneleri üniversite mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş
organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının
111
aritmetik ortalaması ( X =8,88) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Bu
sonuçtan hareketle; anneleri üniversite mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği
değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutumlarının daha
olumlu olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının ailelerinin aylık gelir durumuna göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo
4.53.’de verilmiştir.
Tablo 4.53. Tutum Ölçeği Puanlarının Ailelerinin Aylık Gelir Durumlarına
Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Gelir Durumu
500 TL ve altı
501-1000 TL
1001-1500 TL
Tutum 1501-2000 TL
Toplam 2001-2500 TL
2501-3000 TL
3001 TL ve üstü
Toplam
n
53
130
163
68
38
27
25
504
X
SD
SS
df
MS
F
p
52,47 9,40
52,32 9,74
52,77 8,84
205,839
6 34,307 0,39 ,88
51,07 9,32
43283,825 497 87,090
53,39 9,11
43489,665 503
52,77 9,13
53,36 10,59
52,47 9,29
Tablo 4.53.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin ailelerinin aylık gelir
durumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği
[F(6,497)=0,39; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu
sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
tutumlarının ailelerinin aylık gelir durumlarına göre değişiklik göstermediği
söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının ailelerinin aylık gelir
durumuna göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (oneway anova) sonuçları tablo 4.54.’de verilmiştir.
112
Tablo 4.54. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Ailelerinin
Aylık Gelir Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek
Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
5. Faktör
4. Faktör
3. Faktör
2. Faktör
1. Faktör
Tutum
Düzeyi
Gelir Durumu
500 TL ve altı
1001-1500 TL
2001-2500 TL
3001 TL ve üstü
501-1000 TL
1501-2000 TL
2501-3000 TL
Toplam
500 TL ve altı
1001-1500 TL
2001-2500 TL
3001 TL ve üstü
501-1000 TL
1501-2000 TL
2501-3000 TL
Toplam
500 TL ve altı
1001-1500 TL
2001-2500 TL
3001 TL ve üstü
501-1000 TL
1501-2000 TL
2501-3000 TL
Toplam
500 TL ve altı
1001-1500 TL
2001-2500 TL
3001 TL ve üstü
501-1000 TL
1501-2000 TL
2501-3000 TL
Toplam
500 TL ve altı
1001-1500 TL
2001-2500 TL
3001 TL ve üstü
501-1000 TL
1501-2000 TL
2501-3000 TL
Toplam
N
X
SD
SS
df
53 8,88 3,12
163 8,85 2,76
38 9,07 3,02
21,228
6
25 9,44 2,34
4076,129 497
130 8,85 2,94
4097,357 503
68 8,85 2,88
27 8,22 2,65
504 8,86 2,85
53 8,35 2,21
163 8,66 2,14
38 8,31 2,21
15,705
6
25 8,12 1,96
2531,848 497
130 8,31 2,34
2547,554 503
68 8,50 2,30
27 8,70 2,68
504 8,47 2,25
53 5,37 1,78
163 5,60 1,86
38 5,34 1,89
13,882
6
25 5,40 2,51
1771,243 497
130 5,48 1,88
1785,125 503
68 5,11 1,51
27 5,70 2,35
504 5,45 1,88
53 9,88 3,36
163 9,44 2,78
38 10,02 3,00
79,384
6
25 9,96 2,71
3925,251 497
130 9,11 2,59
4004,635 503
68 8,73 2,75
27 9,74 2,72
504 9,39 2,82
53 7,66 2,26
163 8,17 2,04
38 8,31 2,20
14,144
6
25 8,20 2,32
2438,713 497
130 8,16 2,37
2452,857 503
68 8,07 2,43
27 8,25 1,53
504 8,11 2,20
MS
F
p
3,538
8,201
0,43 ,85
2,618
5,094
0,51 ,79
2,314
3,564
0,64 ,69
13,231
7,898
1,67 ,12
2,357
4,907
0,48 ,82
113
7. Faktör
6. Faktör
Tutum
Düzeyi
Gelir Durumu
N
X
SD
500 TL ve altı
1001-1500 TL
2001-2500 TL
3001 TL ve üstü
501-1000 TL
1501-2000 TL
2501-3000 TL
Toplam
500 TL ve altı
1001-1500 TL
2001-2500 TL
3001 TL ve üstü
501-1000 TL
1501-2000 TL
2501-3000 TL
Toplam
53
163
38
25
130
68
27
504
53
163
38
25
130
68
27
504
4,26
4,06
4,02
3,88
4,16
3,75
4,14
4,05
8,03
7,97
8,28
8,36
8,23
8,04
8,00
8,10
1,61
1,63
1,85
2,14
1,89
1,77
2,23
1,79
1,91
1,85
2,06
2,79
2,31
2,26
2,80
2,15
SS
df
MS
F
p
11,147
6
1615,067 497
1626,214 503
1,858
3,250
0,57 ,75
8,493
6
2335,347 497
2343,839 503
1,415
4,699
0,30 ,93
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
Tablo 4.54.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin alt
faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin
ailelerinin aylık gelir durumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık
göstermediği (p>,05) görülmektedir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan gelenek ve
göreneklerin etki düzeylerine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü
varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.55.’de verilmiştir.
114
Tablo 4.55. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili
Olan
Gelenek
ve
Göreneklerin
Etki
Düzeylerine
Göre
Farklılaşıp-
Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Tutum
Toplum
Gelenek
Görenek
Hiç
Orta
Çok
Toplam
n
8
296
195
499
X
SD
SS
df
MS
F
p
54,75 11,20
966,055
2 483,028 5,70 ,004*
53,47 8,52
41997,981 496 84,673
50,67 10,06
42964,036 498
52,40 9,28
*: p< ,01 anlamlılık düzeyi
Tablo 4.55.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan
gelenek ve göreneklerin etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir
farklılık gösterdiği [F(2,496)=5,70; p<,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red
edilmiştir.
Bu
sonuçtan
hareketle;
fen
bilgisi
öğrencilerinin
biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan gelenek ve
göreneklere göre değişiklik gösterdiği söylenebilir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, etki düzeyleri arası varyansların homojen
olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre LSD testi yapılmasına karar verilmiştir.
Yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklerin etki düzeyleri arasındaki
farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan LSD testinin
sonuçları tablo 4.56.’da verilmiştir.
Tablo 4.56. Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların
Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD
Testi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Tutum
Toplam
Gelenek/Görenek Gelenek/Görenek Ortalama
Farkı
Düzeyleri
Düzeyleri
(I-J)
(I)
(J)
Hiç
Orta
1,27
Çok
4,07
Orta
Çok
2,79*
SH
p
3,29
3,31
,8
,69
,22
,001
115
Tablo 4.56.’da verilen analiz sonuçlarına göre, yaşamlarında gelenek ve
göreneklerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =50,67) ile
yaşamlarında gelenek ve göreneklerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik
ortalaması ( X =53,47) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Bu sonuçtan
hareketle; yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının daha olumsuz olduğu
söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji
uygulamalarına
yönelik
tutum
ölçeği
puanlarının
öğrencilerin
yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklerin etki düzeylerine göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik yönelik
sonuçları tablo 4.57.’de verilmiştir.
tek faktörlü varyans analizi (one-way anova)
116
Tablo 4.57. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının
Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Gelenek Ve Görenek Düzeylerine Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
1. Faktör
2. Faktör
3. Faktör
4. Faktör
5. Faktör
6. Faktör
7. Faktör
Gelenek
Görenek
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
n
X
SD
8
296
195
499
8
296
195
499
8
296
195
499
8
296
195
499
8
296
195
499
8
296
195
499
8
296
195
499
9,75
9,01
8,59
8,85
9,12
8,50
8,36
8,46
5,87
5,65
5,12
5,45
8,62
9,64
9,02
9,38
8,62
8,28
7,82
8,10
3,50
4,05
4,10
4,06
9,25
8,32
7,64
8,07
2,71
2,71
3,02
2,84
1,55
2,03
2,57
2,25
2,47
1,90
1,78
1,88
3,81
2,62
3,02
2,81
3,20
1,96
2,48
2,20
1,51
1,73
1,90
1,79
1,66
2,10
2,13
2,13
SS
df
MS
F
26,716
4001,464
4028,180
2
496
498
13,358 1,65
8,067
,19
5,701
2528,287
2533,988
2
496
498
2,850
5,097
,57
35,185
1734,458
1769,643
2
496
498
17,592 5,03 ,007**
3,497
51,100
3905,252
3956,353
2
496
498
25,550 3,24
7,873
,04*
27,401
2404,755
2432,156
2
496
498
13,701 2,82
4,848
,06
2,970
1604,978
1607,948
2
496
498
1,485
3,236
,63
65,663
2202,882
2268,545
2
496
498
32,832 7,39 ,001**
4,441
0,55
0,45
p
*: p< ,01 anlamlılık düzeyi, **: p< ,05 anlamlılık düzeyi
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
117
Tablo 4.57.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin, 3.
faktörde yer alan “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik”
[F(2,496)=5,03; p<,05], 4. faktörde yer alan “Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik” [F(2,496)=3,24; p<,05] ve 7. faktörde yer alan “Đnsanlar
Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik” [F(2,496)=7,39; p<,05]
tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklerin etki
düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği
görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin “genetiği değiştirilmiş
organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik” ve “insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik” tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan gelenek ve
göreneklere göre değişiklik gösterdiği söylenebilir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, 3., 4. ve 7. faktörlerin etki düzeyleri arası
varyanslarının homojen olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre LSD testi yapılmasına
karar verilmiştir.
Gelenek ve göreneklerin etki düzeyleri arasındaki farkların hangi gruplar
arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan LSD testinin sonuçları tablo 4.58.’de
verilmiştir.
Tablo 4.58. Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların
Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan LSD Testi
Sonuçları
Tutum
Düzeyi
3. Faktör
4. Faktör
7. Faktör
Gelenek/Görenek Gelenek/Görenek Ortalama
Düzeyleri
Düzeyleri
Farkı
(I)
(J)
(I-J)
Hiç
Orta
0,21
Çok
0,75
Orta
Çok
0,53**
Hiç
Orta
-1,02
Çok
-0,39
Orta
Çok
0,62*
Hiç
Orta
0,92
Çok
1,60*
Orta
Çok
0,67**
SH
p
,67
,67
,17
1,00
1,01
,25
,75
,76
,19
,74
,26
,002
,31
,69
,02
,21
,03
,001
118
Tablo 4.58.’de verilen analiz sonuçlarına göre, yaşamlarında gelenek ve
göreneklerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş
organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması
( X =5,12) ile yaşamlarında gelenek ve göreneklerin orta düzeyde etkili olduğunu
belirten fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere
yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =5,65) arasındaki fark anlamlı
(p<,05) bulunmuştur. Yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkili olduğunu
belirten
fen
bilgisi
öğrencilerinin
insanlar
tarafından
canlıların
genetiğinin
değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,02) ile
yaşamlarında gelenek ve göreneklerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi
öğrencilerinin insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum
ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,64) arasındaki fark anlamlı (p<,05)
bulunmuştur. Yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkili olduğunu belirten fen
bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,64) ile yaşamlarında gelenek ve
göreneklerin hiç etkili olmadığını belirten ve yaşamlarında gelenek ve göreneklerin orta
düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamaları
( X =9,25 ve X =8,32) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Bu sonuçtan
hareketle; yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi
öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik ve insanlar
üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının daha olumsuz
olduğu söylenebilir. Yaşamlarında gelenek ve göreneklerin hiç etkili olmadığını belirten
fen bilgisi öğrencilerinin ise insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine
yönelik tutumlarının daha olumsuz olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan inanç ve dini
değerlerin etki düzeylerine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü
varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.59.’da verilmiştir.
119
Tablo 4.59. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili
Olan
Đnanç
ve
Dini
Değerlerin
Etki
Düzeylerine
Göre
Farklılaşıp-
Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Đnanç
Dini Değer
Hiç
Tutum Orta
Toplam Çok
Toplam
n
X
SD
14
200
290
504
60,14
54,41
50,77
52,47
8,22
8,31
9,56
9,29
SS
df
MS
F
p
2423,340 2 1211,670 14,78 ,00*
41066,324 501 81,969
43489,665 503
*: p< ,01 anlamlılık düzeyi
Tablo 4.59.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan
inanç ve dini değerlerin etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir
farklılık gösterdiği [F(2,501)=14,78; p<,01] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red
edilmiştir.
Bu
sonuçtan
hareketle;
fen
bilgisi
öğrencilerinin
biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan inanç ve dini
değerlere göre değişiklik gösterdiği söylenebilir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, etki düzeyleri arası varyansların homojen
olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre LSD testi yapılmasına karar verilmiştir.
Yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeyleri arasındaki
farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan LSD testinin
sonuçları tablo 4.60.’da verilmiştir.
Tablo 4.60. Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların
Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD
Testi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Tutum
Toplam
Dini
Değer/Đnanç
Düzeyleri (I)
Hiç
Orta
Dini
Değer/Đnanç
Düzeyleri (J)
Orta
Çok
Çok
Ortalama
Farkı
(I-J)
5,72**
9,37*
3,64*
SH
p
2,50
2,47
0,83
,02
,00
,00
120
Tablo 4.60.’da verilen analiz sonuçlarına göre, yaşamlarında inanç ve dini
değerlerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =60,14) ile
yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten ve
yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik
ortalamaları ( X =54,41 ve X =50,77) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur.
Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili belirten fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik
ortalaması ( X =54,41) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu
belirten fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği
puanlarının aritmetik ortalaması ( X =50,77) arasındaki fark anlamlı (p<,05)
bulunmuştur. Bu sonuçtan hareketle; yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili
olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
tutumlarının daha olumsuz olduğu söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji
uygulamalarına
yönelik
tutum
ölçeği
puanlarının
öğrencilerin
yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeylerine göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo
4.61.’de verilmiştir.
121
Tablo 4.61. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının
Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeylerine
Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi
Sonuçları
Tutum
Düzeyi
1.
Faktör
2.
Faktör
3.
Faktör
4.
Faktör
5.
Faktör
6.
Faktör
7.
Faktör
Đnanç
Dini Değer
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
n
X
SD
14 10,71 2,36
200 9,59 2,63
290 8,27 2,87
504 8,86 2,85
14 8,64 2,09
200 8,78 1,95
290 8,24 2,42
504 8,47 2,25
14 6,42 2,50
200 5,60 1,85
290 5,31 1,85
504 5,45 1,88
14 11,00 2,48
200 9,85 2,63
290 9,00 2,89
504 9,39 2,82
14 9,21 2,29
200 8,32 1,96
290 7,92 2,33
504 8,11 2,20
14 4,50 1,99
200 3,77 1,56
290 4,23 1,91
504 4,05 1,79
14 9,64 2,20
200 8,49 2,03
290 7,75 2,17
504 8,10 2,15
SS
df
MS
F
p
253,929
2 126,965 16,55
3843,428 501 7,672
4097,357 503
,00*
2
34,967
2512,587 501
2547,554 503
17,484
5,015
3,48
,03**
23,832
2
1761,293 501
1785,125 503
11,916
3,516
3,39
,03**
121,149
2
3883,486 501
4004,635 503
60,574
7,751
7,81
,00*
35,501
2
2417,356 501
2452,857 503
17,750
4,825
3,67
,03**
28,712
2
1597,503 501
1626,214 503
14,356
3,189
4,50
,01**
97,542
2
2246,298 501
2343,839 503
48,771
4,484
10,87
,00*
*: p< ,01 anlamlılık düzeyi , **: p< ,05 anlamlılık düzeyi
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
122
Tablo 4.61.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin alt
faktörlerde yer alan yedi faktöre de ait tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili
olan inanç ve dini değerlerin etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde
bir farklılık gösterdiği (p<,01 ve p<,05) görülmektedir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, 1., 3., 4., 5. ve 7. faktörlerin etki düzeyleri
arası varyanslarının homojen olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre LSD testi
yapılmasına karar verilmiştir.
Yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeyleri arasındaki
farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan LSD testinin
sonuçları tablo 4.62.’de verilmiştir.
Tablo 4.62. Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların
Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD
Testi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Dini
Değer/Đnanç
Düzeyleri
(I)
Hiç
1. Faktör
Orta
Hiç
3. Faktör
Orta
Hiç
4. Faktör
Orta
Hiç
5. Faktör
Orta
Hiç
7. Faktör
Orta
Dini
Değer/Đnanç
Düzeyleri (J)
Orta
Çok
Çok
Orta
Çok
Çok
Orta
Çok
Çok
Orta
Çok
Çok
Orta
Çok
Çok
Ortalama
Farkı
(I-J)
SH
p
1,11
2,43*
1,31*
0,82
1,11**
0,29
1,15
1,99*
0,84*
0,89
1,28**
0,39
1,15**
1,88*
0,73*
0,76
0,75
0,25
0,51
0,51
0,17
0,76
0,76
0,25
0,60
0,60
0,20
0,58
0,57
0,19
,14
,001
,00
,11
,03
,08
,13
,009
,001
,14
,03
,053
,04
,001
,00
Tablo 4.62.’de verilen analiz sonuçlarına göre, yaşamlarında inanç ve dini
değerlerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler
yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması
( X =10,71) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen
123
bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum
ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,27) ve yaşamlarında inanç ve dini
değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama
bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik
ortalaması ( X =9,59) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu
belirten fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara
yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,27) arasındaki fark anlamlı
(p<,01) bulunmuştur.
Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi
öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik tutum ölçeği
puanlarının aritmetik ortalaması ( X =6,42) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin
çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı
(GDO’lu) ürünlere yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =5,31)
arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur.
Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi
öğrencilerinin insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği
puanlarının aritmetik ortalaması ( X =11,00) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin
çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar tarafından canlıların
genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması
( X =9,00) ve yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu
belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine
yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,85) ile yaşamlarında inanç
ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar
tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik
ortalaması ( X =9,00) arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulunmuştur.
Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi
öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik
tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,21) ile yaşamlarında inanç ve dini
değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş
organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik
ortalaması ( X =7,92) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur.
124
Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi
öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği
puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,64) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin
orta düzeyde etkili olduğunu ve yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili
olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamaları ( X =8,49 ve
X =7,75) arasındaki fark anlamlı (p<,01 ve p<,05) bulunmuştur. Yaşamlarında inanç ve
dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar
üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik
ortalaması ( X =8,49) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu
belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,75) arasındaki fark anlamlı
(p<,01) bulunmuştur.
Bu sonuçlardan hareketle; yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili
olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin 1., 3., 4., 5. ve 7. faktörlerdeki tutumlarının
daha olumsuz olduğu söylenebilir.
Yapılan Levene Testi sonucuna göre, 2. ve 6. faktörlerin etki düzeyleri arası
varyansların homojen olmadığı (p<,05) belirlenmiş ve buna göre Tamhane testi
yapılmasına karar verilmiştir.
Yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeyleri arasındaki
farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan Tamhane testinin
sonuçları tablo 4.63.’de verilmiştir.
125
Tablo 4.63. Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların
Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc
Tamhane Testi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Dini Değer/Đnanç Dini Değer/Đnanç
Düzeyleri (I)
Düzeyleri (J)
Hiç
2. Faktör
Orta
Hiç
6. Faktör
Orta
Orta
Çok
Çok
Orta
Çok
Çok
Ortalama
Farkı
(I-J)
-0,14
0,39
0,54**
0,73
0,26
0,46*
SH
p
0,57
0,57
0,19
0,54
,054
0,15
,99
,88
,02
,49
,95
,009
Tablo 4.63.’de verilen analiz sonuçlarına göre, yaşamlarında inanç ve dini
değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar ve
hayvanlar arasında yapılan gen transferlerine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik
ortalaması ( X =8,78) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu
belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar ve hayvanlar arasında yapılan gen transferlerine
yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,24) arasındaki fark anlamlı
(p<,05) bulunmuştur.
Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen
bilgisi öğrencilerinin bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği
puanlarının aritmetik ortalaması ( X =3,77) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin
çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine
yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =4,23) arasındaki fark anlamlı
(p<,01) bulunmuştur.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan hukuki kural ve
yasaların etki düzeylerine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü
varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.64.’de verilmiştir.
126
Tablo 4.64. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili
Olan
Hukuki
Kural
ve
Yasaların
Etki
Düzeyine
Göre
Farklılaşıp-
Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Hukuki
Kural
Yasalar
Hiç
Tutum Orta
Toplam Çok
Toplam
Tutum
Düzeyi
n
16
199
289
504
X
SD
SS
df
51,43 10,39
18,321
2
52,46 9,34
43471,344 501
52,53 9,23
43489,665 503
52,47 9,29
MS
F
p
9,160
86,769
0,10
,90
Tablo 4.64.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan
hukuki kural ve yasaların etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir
farklılık göstermediği [F(2,501)=0,10; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red
edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan hukuki kural
ve yasalara göre değişiklik göstermediği söylenebilir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji
uygulamalarına
yönelik
tutum
ölçeği
puanlarının
öğrencilerin
yaşamlarında etkili olan hukuki kural ve yasaların etki düzeylerine göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo
4.65.’de verilmiştir.
127
Tablo 4.65. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının
Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Hukuki Kural ve Yasaların Etki
Düzeylerine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans
Analizi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
1. Faktör
2. Faktör
3. Faktör
4. Faktör
5. Faktör
6. Faktör
7. Faktör
Kural
Yasalar
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
n
16
199
289
504
16
199
289
504
16
199
289
504
16
199
289
504
16
199
289
504
16
199
289
504
16
199
289
504
X
SD
8,62
8,82
8,91
8,86
7,81
8,55
8,44
8,47
5,31
5,42
5,49
5,45
8,62
9,49
9,37
9,39
8,31
8,15
8,08
8,11
4,56
3,87
4,15
4,05
8,18
8,13
8,07
8,10
3,07
2,93
2,79
2,85
2,48
2,26
2,23
2,25
2,02
1,99
1,80
1,88
4,08
2,82
2,74
2,82
2,24
2,23
2,19
2,20
1,78
1,81
1,78
1,79
2,37
2,17
2,14
2,15
SS
df
MS
F
p
1,755
2
4095,602 501
4097,357 503
,878
8,175
0,10
,89
2
8,398
2539,156 501
2547,554 503
4,199
5,068
0,82
,43
,916
2
1784,209 501
1785,125 503
,458
3,561
0,12
,87
11,752
2
3992,883 501
4004,635 503
5,876
7,970
0,73
,47
1,242
2
2451,615 501
2452,857 503
,621
4,893
0,12
,88
13,739
2
1612,475 501
1626,214 503
6,870
3,219
2,13
,11
,591
2
2343,248 501
2343,839 503
,296
4,677
0,06
,93
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
128
Tablo 4.65.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin alt
faktörlerde yer alan yedi faktöre de ait tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili
olan hukuki kural ve yasaların etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde
bir farklılık göstermediği (p>,05) görülmektedir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan insani değerlerin
etki düzeylerine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi
(one-way anova) sonuçları tablo 4.66.’da verilmiştir.
Tablo 4.66. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili
Olan Đnsani Değerlere Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü
Varyans Analizi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
Đnsani
Değerler
Hiç
Tutum Orta
Toplam Çok
Toplam
n
13
62
429
504
X
SD
SS
df
52,15 10,12
157,864
2
53,96 7,29
43331,800 501
52,26 9,52
43489,665 503
52,47 9,29
MS
F
p
78,932
86,491
0,91
,40
Tablo 4.66.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan
insani değerlerin etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık
göstermediği [F(2,501)=0,913; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red
edilmemiştir.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan
biyoteknoloji
uygulamalarına
yönelik
tutum
ölçeği
puanlarının
öğrencilerin
yaşamlarında etkili olan insani değerlere göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek
faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.67.’de verilmiştir.
129
Tablo 4.67. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının
Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnsani Değerlerin Etki Düzeylerine Göre
Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları
Tutum
Düzeyi
1. Faktör
2. Faktör
3. Faktör
4. Faktör
5. Faktör
6. Faktör
7. Faktör
Đnsani
Değerler
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
Hiç
Orta
Çok
Toplam
n
X
SD
13
62
429
504
13
62
429
504
13
62
429
504
13
62
429
504
13
62
429
504
13
62
429
504
13
62
429
504
9,46
9,17
8,80
8,86
8,07
8,79
8,43
8,47
5,23
5,61
5,44
5,45
9,00
10,01
9,31
9,39
8,30
8,00
8,13
8,11
3,23
4,00
4,09
4,05
8,84
8,37
8,03
8,10
3,66
2,53
2,87
2,85
3,01
1,95
2,26
2,25
2,97
1,99
1,83
1,88
1,87
2,70
2,85
2,82
2,83
2,16
2,19
2,20
1,42
1,72
1,81
1,79
2,67
1,65
2,20
2,15
SS
df
MS
F
p
12,136
2
4085,221 501
4097,357 503
6,068
8,154
0,74
,47
8,869
2
2538,684 501
2547,554 503
4,435
5,067
0,87
,41
2,257
2
1782,868 501
1785,125 503
1,128
3,559
0,31
,72
28,402
2 14,201
3976,233 501 7,937
4004,635 503
1,78
,16
1,398
2
2451,459 501
2452,857 503
,699
4,893
0,14
,86
9,636
2
1616,578 501
1626,214 503
4,818
3,227
1,49
,22
13,353
2
2330,486 501
2343,839 503
6,676
4,652
1,43
,23
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
130
Tablo 4.67.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin alt
faktörlerde yer alan yedi faktöre de ait tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili
olan insani değerlerin etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir
farklılık göstermediği (p>,05) görülmektedir.
4.5. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Konusundaki
Bilgileri ile Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Arasındaki
Benzerliğe Đlişkin Bulgu ve Yorumlar
Bu bölümde araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji
konusundaki
bilgileri
ile
biyoteknoloji
uygulamalarına
yönelik
tutumlarının
benzerliğine yönelik bulgular tabloya aktarılmış ve yorumlanmıştır.
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri
ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının benzerliğine yönelik pearson
momentler çarpım korelasyon testi sonuçları tablo 4.68.’de verilmiştir.
Tablo 4.68. Bilgi ile Tutum Arasındaki Benzerliğe Đlişkin Pearson
Momentler Çarpım Korelasyon Testi Sonuçları
Bilgi
Pearson Correlation
Sig. (2-tailed)
N
Bilgi
1
.
504
Tutum
,03
,45
504
Tablo 4.68.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin,
biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları
arasında düşük düzeyde, pozitif yönde ve anlamlı olmayan bir ilişki [r=,03; p>,05]
saptanmıştır. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi
öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik tutumları arasında anlamlı olmayan bir ilişki bulunmakla birlikte düşük düzeyde
de olsa fen bilgisi öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri arttıkça
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik görüşlerinin de olumlu yönde arttığı
söylenebilir.
131
Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri
ile alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının
benzerliğine yönelik pearson momentler çarpım korelasyon testi sonuçları tablo 4.69.’da
verilmiştir.
Tablo 4.69. Bilgi ile Alt Faktörlerdeki Tutum Arasındaki Benzerliğine
Đlişkin Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Testi Sonuçları
Bilgi
Pearson Correlation
Sig. (2-tailed)
N
Bilgi
Pearson Correlation
Sig. (2-tailed)
N
Bilgi
Pearson Correlation
Sig. (2-tailed)
N
Bilgi
Pearson Correlation
Sig. (2-tailed)
N
Bilgi
Pearson Correlation
Sig. (2-tailed)
N
Bilgi
Pearson Correlation
Sig. (2-tailed)
N
Bilgi
Pearson Correlation
Sig. (2-tailed)
N
Bilgi
1
.
504
Bilgi
1
.
504
Bilgi
1
.
504
Bilgi
1
.
504
Bilgi
1
.
504
Bilgi
1
.
504
Bilgi
1
.
504
1. Faktör
-,07
,09
504
2. Faktör
,12
,00*
504
3. Faktör
-,10
,01**
504
4. Faktör
,10
,01**
504
5. Faktör
,15
,00*
504
6. Faktör
-,04
,32
,504
7. Faktör
-,05
,23
504
*: p< ,01 anlamlılık düzeyi, **: p< ,05 anlamlılık düzeyi
1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutumları
2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutumları
3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutumları
4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutumları
6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları
132
7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Tutumları
Tablo 4.69.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin,
biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile 2. faktörde yer alan “Đnsanlar ve Hayvanlar
Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik”, 4. faktörde yer alan “Đnsanlar
Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” ve 5. faktörde yer alan
“Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik”
tutumları arasında düşük düzeyde, pozitif yönde ve anlamlı bir ilişki [(r=,12; p<,05),
(r=,10; p<,05), (r=,15; p<,05)] saptanmıştır. Fen bilgisi öğrencilerinin, biyoteknoloji
konusundaki bilgileri ile 3. faktörde yer alan “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı
(GDO’lu) Ürünlere Yönelik” tutumları arasında da düşük düzeyde, negatif yönde ve
anlamlı bir ilişki [(r= -0,10; p<,05)] saptanmıştır. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi
öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri arttıkça “Đnsanlar ve Hayvanlar
Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik”, “Đnsanlar Tarafından Canlıların
Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” ve “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı
(GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik” tutumlarının da olumlu yönde arttığı,
buna karşılık “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik”
tutumlarının da olumsuz yönde arttığı söylenebilir.
4.6. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik Biyoetik Konular Hakkındaki Görüşlerine Đlişkin Bulgu ve Yorumlar
Bu bölümde, araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere
ölçekte yer alan ifadelere açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizlerinden elde
edilenen bulgulara ve yorumlara yer verilmiştir.
Ölçek yedi boyutlu olduğu için; öğrencilerin her bir ifadeye verdikleri cevaplar
yedi boyutta incelenmiştir ve öğrencilerin her bir ifadeye verdikleri cevaplar ortak
maddeler halinde gruplanmıştır. Aşağıda her bir ifadeye verilen cevaplar ve nedenleri
frekans ve yüzde olarak belirtilmiştir.
133
4.6.1.
Öğrencilerin,
Ismarlama
Bebekler
Yaratmak
Đçin
Yapılan
Uygulamalara Yönelik Tutum ve Görüşleri
ĐFADE: Her ailenin doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme hakkı olmalıdır.
Katılıyorum, çünkü:
1) Bir aile sahip olduğu çocuklardan daha farklı cinsiyetteki
çocuklara sahip olmayı isteme hakkına sahip olmalıdır.
2) Đnsanlara böyle bir tercih hakkı verilmelidir.
Kararsızım, çünkü;
1) Ailelerin çocuklarının cinsiyetlerini seçme tercihlerine saygı
duyulmalı ama bu yapılırken de yaşamın doğal dengesi bozulabilir.
2) Genelde, aileler erkek çocuk isterler.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Toplumda kadın-erkek nüfusu bakımından dengesizlik meydana
gelir.
2) Doğacak çocuğun cinsiyeti şansa bırakılmalıdır.
3) Doğacak çocuğun cinsiyeti Allah’ın takdiridir.
4) Bizim ülkemizde erkek çocuk daha değerli olduğundan
çoğunlukla aileler erkek çocuk isterler.
5) Cinsiyet ayrımına karşıyım.
6) Doğacak çocuğun cinsiyetinin hiçbir önemi yok, sağlıklı olması
daha önemlidir.
Toplam
f
%
4
4
2
f
2
%
4
4
2
f
2
%
26
26
22
14
22
14
12
12
8
8
6
6
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Her
ailenin doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme hakkı olmalıdır” ifadesine açık uçlu
olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %6’sı katıldıklarını, %6’sı
kararsız olduklarını ve %88’i katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük
çoğunluğu, ailelere doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme hakkının verilmesini doğru
bulmamaktadırlar. “Her ailenin doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme hakkı olmalıdır”
ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise toplumda kadınerkek nüfusu bakımından dengesizlik meydana geleceği, doğacak çocuğun cinsiyetinin
şansa bırakılması gerektiği, doğacak çocuğun cinsiyetinin Allah’ın takdiri olduğu,
bizim ülkemizde erkek çocuk daha değerli olduğundan çoğunlukla ailelerin erkek çocuk
isteyecekleri, cinsiyet ayrımına karşı oldukları ve doğacak çocuğun cinsiyetinin hiçbir
öneminin olmadığı, sağlıklı olmasının daha önemli olduğudur. Bu durumda fen bilgisi
öğrencileri cinsiyet seçimi konusunda en fazla (%26’sı) olarak, doğal düzene yönelik;
toplumda kadın-erkek nüfusu bakımından dengesizlik meydana gelebileceği çekincesine
sahiptirler.
134
ĐFADE: Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere
sahip olan bebekleri yaratmak için biyoteknoloji kullanılmalıdır.
Katılıyorum, çünkü:
1) Dünyanın hem fiziksel hemde kişilik bakımından mükemmel
kişilere ihtiyacı vardır.
2) Herkes mükemmel olsun.
Kararsızım, çünkü;
1) Dünya şuan olduğundan daha kötü bir hale gelebilir.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Kişisel farklılıklar olmaz. Tek tip bir insan nesli olur. Herkes,
robot gibi olur.
2) Doğanın bir dengesi var ve bu denge bozulur.
3) Herkes mükemmel olursa, mükemmel olmanın bir anlamı
kalmaz.
4) Dinen uygun değil.
5) Etik değil.
6) Kontrol edilemez bir hal alabilir ve kötü amaçlı kullanılmaya
başlanır.
7) Maddi imkanları daha fazla olan bireyler bu teknolojiden
yararlanırken, diğer bireyler yararlanamazlar. Bu da eşitliğe aykırı.
Toplam
f
%
12
12
2
f
2
f
2
%
2
%
26
26
24
24
14
14
8
6
8
6
4
4
2
2
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan bebekleri
yaratmak için biyoteknoloji kullanılmalıdır” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri
cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %14’ü katıldıklarını, %2’si kararsız
olduklarını ve %84’ü katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu,
fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan bebekleri
yaratmak için biyoteknoloji kullanılmasını doğru bulmamaktadırlar. “Fiziksel özellik,
zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak için
biyoteknoloji kullanılmalıdır” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri
nedenler ise kişisel farklılıkların ortadan kalkacağı bundan dolayı tek tip bir insan nesli
olacağı ve herkesin robot gibi olacağı, doğanın bir dengesinin olduğu ve bu dengenin
bozulacağı, herkes mükemmel olursa, mükemmel olmanın bir anlamının kalmayacağı,
dinen uygun olmadığı, etik olmadığı, kontrol edilemez bir hal alabileceği ve kötü amaçlı
kullanılmaya başlanacağı ve maddi imkanları daha fazla olan bireylerin bu teknolojiden
yararlanırken, diğer bireylerin yararlanamayacağı bunun da eşitliğe aykırı olduğudur.
Bu durumda fen bilgisi öğrencileri fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından
mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak konusunda en fazla (%26’sı) olarak,
135
insana yönelik; kişisel farklılıkların ortadan kalkacağı bundan dolayı tek tip bir insan
nesli olacağı ve herkesin robot gibi olacağı çekincesine sahiptirler.
ĐFADE: Anne karnındaki bir embriyonun genleri incelenerek, özürlü
olduğu belirlenen bebeklerin yaşamlarına kürtajla son verilmelidir.
Katılıyorum, çünkü:
f
%
1) Doğan çocuk özürlü olursa ilerde bu hem çocuğun kendisi hemde
10 10
ailesi için çok zor bir durum olur.
2) Sağlıklı bireylerin topluma faydası daha fazladır.
2
2
Kararsızım, çünkü;
f
%
1) Hasta bireyin bakımını üstlenmek çok büyük sorumluluk ister.
6
6
2) Doğacak çocuk özürlü olursa bu hem çocuğun kendisi hemde
ailesi için çok zor bir durum olur ama küretajla alınırsa da dini
2
2
anlamda doğru olup olmadığını bilmiyorum.
3) Đnaçlarla gerçekleri karşı karşıya bırakan bir durum.
2
2
4) Tıbben uygun olan zamanda alınabilir, bebek büyürse alınamaz.
2
2
5) Buna anne karar vermelidir.
2
2
Katılmıyorum, çünkü;
f
%
1) Her canlının yaşam hakkı vardır ve anne karnında bile olsa o da
44 44
bir canlıdır.
2) Bu bir cinayet sayılır.
12 12
3) Dinen günah allah’ın verdiği canı kimse alamaz.
12 12
4) Etik değil
4
4
5) Allah’ın verdiğine şükür edilmelidir.
2
2
Toplam
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Anne karnındaki bir embriyonun genleri incelenerek, özürlü olduğu belirlenen
bebeklerin yaşamlarına kürtajla son verilmelidir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri
cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %12’si katıldıklarını, %14’ü kararsız
olduklarını ve %74’ü katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu,
anne karnındaki bir embriyonun genlerinin incelenerek özürlü olduğu belirlenen
bebeklerin yaşamlarına küretajla son verilmesini doğru bulmamaktadırlar. “Anne
karnındaki bir embriyonun genleri incelenerek, özürlü olduğu belirlenen bebeklerin
yaşamlarına kürtajla son verilmelidir” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin
belirttikleri nedenler ise her canlının yaşam hakkı olduğu ve anne karnında bile olsa
onun da bir canlı olduğu, bunun bir cinayet sayılacağı, dinen günah olduğu ve allah’ın
verdiği canı kimsenin alamayacağı, etik olmadığı, Allah’ın verdiğine şükür edilmesi
gerektiğidir. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri özürlü olduğu belirlenen bebeklerin
136
küretajla alınması konusunda en fazla (%44’ü) olarak, canlıların yaşama hakkına
yönelik; her canlının yaşam hakkı olduğu ve anne karnında bile olsa özürlü olduğu
belirlenen fetusun da bir canlı olduğu görüşüne sahiptirler.
ĐFADE: Đleride tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olacak olursam doğacak
bebeğimin cinsiyetini seçmek isterim.
Katılıyorum, çünkü:
1) Böyle bir imkanım olursa kullanırım.
Kararsızım, çünkü;
1) O anki şartalara bağlı.
2) Şu an bir fikrim yok.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Cinsiyetinin hiçbir önemi yok, sağlıklı olması daha önemlidir.
2) Doğacak çocuğun cinsiyeti şansa bırakılmalıdır.
3) Doğacak çocuğun cinsiyeti Allah’ın takdiridir.
4) Ahlaki açıdan yanlış.
5) Herkes çocuğunun cinsiyetini seçmeye kalkarsa doğanın dengesi
bozulur.
Toplam
f
10
f
8
6
f
32
28
8
4
%
10
%
8
6
%
32
28
8
4
4
4
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Đleride tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olacak olursam doğacak bebeğimin
cinsiyetini seçmek isterim” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri
sonucu öğrencilerin %10’u katıldıklarını, %14’ü kararsız olduklarını ve %76’sı
katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, ilerde tüp bebek
yöntemi ile bebek sahibi olurlarsa doğacak bebeklerinin cinsiyetini seçmek
istememektedirler. “Đleride tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olacak olursam doğacak
bebeğimin cinsiyetini seçmek isterim” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin
belirttikleri nedenler ise cinsiyetin hiçbir öneminin olmaması, sağlıklı olmasının daha
önemli olması, doğacak çocuğun cinsiyetinin şansa bırakılması gerektiği,
doğacak
çocuğun cinsiyetinin Allah’ın takdiri olduğu, ahlaki açıdan yanlış olduğu ve herkes
çocuğunun cinsiyetini seçmeye kalkarsa doğanın dengesinin bozulacağıdır. Bu durumda
fen bilgisi öğrencileri kendi çocuklarının cinsiyet seçimi konusunda en fazla (%32’si)
olarak, doğacak bebeğe yönelik; cinsiyetin hiçbir öneminin olmadığı, sağlıklı olmasının
daha önemli olduğu görüşüne sahiptirler.
137
4.6.2. Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen
Transferlerine Yönelik Tutum ve Görüşleri
ĐFADE: Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak; koyun sütlerinde
insan proteini üretilmesi doğru değildir.
Katılıyorum, çünkü:
1) Đnsan genlerinin koyunlara aktarılmasının, sağlığa zararlı
sonuçları olabilir.
2) Her canlının kendine ait özellikleri vardır. Bunlar
değiştirilmemelidir.
3) Đnsanla hayvan aynı yerde kulanılmamalıdır.
4) Etik değil.
5) Böyle bir şeyin yapılması mümkün değil.
6) Dinen yanlış.
Kararsızım, çünkü;
2) Bu konuda yeterince bir bilgim yok.
1) Sonucun insanı nasıl etkileyeceğini bilmiyorum.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Đnsanlara bir faydası olcaksa ve hastalıkların tedavisinde
kullanılacaksa yapılmasında sakınca görmüyorum.
2) Bilimin gelişmesi adına birşeyler yapılmalı.
Toplam
f
%
24
24
16
16
10
8
4
2
f
8
4
f
10
8
4
2
%
8
4
%
22
22
2
2
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak; koyun sütlerinde insan proteini
üretilmesi doğru değildir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri
sonucu öğrencilerin %64’ü katıldıklarını, %12’si kararsız olduklarını ve %24’ü
katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, insan genlerinin
koyunlara aktarımı yapılarak, koyun sütlerinde insan proteini üretilmesini doğru
bulmamaktadırlar. “Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak; koyun sütlerinde
insan proteini üretilmesi doğru değildir” ifadesine olumlu yanıt veren öğrencilerin
belirttikleri nedenler ise insan genlerinin koyunlara aktarılmasının, sağlığa zararlı
sonuçlarının olabileceği, her canlının kendine ait özelliklerinin olduğu ve bunların
değiştirilmemesi gerektiği, insanla hayvanın aynı yerde kulanılmaması gerektiği, etik
olmadığı, böyle bir şeyin yapılmasının mümkün olmadığı ve bu uygulamaların dinen
yanlış olduğudur. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri insan genlerinin koyunlara
aktarımı konusunda en fazla (%24’ü) olarak, insan sağlığına yönelik; insan genlerinin
138
koyunlara aktarılmasının sağlığa zararlı sonuçlar ortaya çıkarabileceği çekincesine
sahiptirler.
ĐFADE: Organ nakillerinde kullanmak için organ üretmek amacı ile insan
kök hücrelerinin ana rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılmaması gerekir.
Katılıyorum, çünkü:
f
%
1) Etik değil
14 14
2) Her canlının kendine ait özellikleri bulunmaktadır ve bu
14 14
canlıların genetik yapıları aynı değildir.
3) Kötü sonuçları olabilir.
4
4
4) Organ nakilleri için gerekli organları, hayvanlarda
2
2
oluşturmaktansa insanları organ bağışı konusunda bilinçlendirmek
daha doğru olur.
5) Canlılara bu kadar fazla müdahale edilmemeli.
2
2
Kararsızım, çünkü;
f
%
1) Bu uygulamaların yarar ve zararları konusunda bir bilgimiz yok.
6
6
Katılmıyorum, çünkü;
f
%
1) Doğal yaşam dengesini bozmamak kaydıyla, insan hayatı için her
34 34
şey yapılabilir.
2) Organ bekleyen bir sürü insan varken bunu yapmak gerekli.
18 18
3) Bilim deneyler yoluyla olur.
2
2
4) Hayvanlarla insan yapısı büyük oranda uyuşuyor.
2
2
5) Kök hücre çalışmaları başarılı bir biyoteknoloji ürünüdür.
2
2
Toplam
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Organ nakillerinde kullanmak için organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana
rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılmaması gerekir” ifadesine açık uçlu olarak
verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %36’sı katıldıklarını, %6’sı kararsız
olduklarını ve %58’i katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu,
organ nakillerinde kullanmak için organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana
rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılmasını doğru bulmaktadırlar. “Organ nakillerinde
kullanmak için organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana rahmindeki hayvan
fetüslerine aktarılmaması gerekir” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin
belirttikleri nedenler ise doğal yaşam dengesini bozmamak kaydıyla, insan hayatı için
her şeyin yapılabileceği, organ bekleyen bir sürü insan varken bunu yapmanın gerekli
olduğu, bilimin deneyler yoluyla olduğu, hayvanlarla insan yapısının büyük oranda
uyuşduğu ve kök hücre çalışmalarının başarılı bir biyoteknoloji ürünü olduğudur. Bu
durumda fen bilgisi öğrencileri organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana
139
rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılması konusunda en fazla (%34’ü) olarak, insan
sağlığına yönelik; doğal yaşam dengesini bozmamak kaydıyla, insan hayatı için her
şeyin yapılabileceği görüşüne sahiptirler.
ĐFADE: Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi
yapılmasını doğru bulmuyorum.
Katılıyorum, çünkü:
1) Yaradılış gereği yapıları farklı olan canlılar arasında genetik
materyal transferi yapılması kötü sonuçlar doğurur.
2) Đnsan en değerli varlıktır. Đnsanın hayvan seviyesine
düşürülmesine karşıyım.
3) Etik değil
4) Farklı yapıdaki canlılar ortaya çıkabilir.
5) Bir canlı türü için iyi olurken diğeri için kötü olur.
Kararsızım, çünkü;
1) Ne tür sonuçlar doğuracağı konusunda tereddütlerim var.
2) Yapılış amacına bağlıdır. Đyi niyetle yapılacaksa olabilir.
3) Đnsan yapısına en çok benzeyen canlılar kullanılabilir.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Đnsan sağlığı ve hastalıkların tedavisi için yapılmalı.
2) Bilim adına ilerleme olacaksa yapılmasında sakınca yok.
Toplam
f
%
32
32
10
10
4
4
2
2
2
2
f
%
8
8
6
6
2
2
f
%
30 30
4
4
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılmasını doğru
bulmuyorum” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu
öğrencilerin
%
50’si
katıldıklarını,
%16’sı
kararsız
olduklarını
ve
%34’ü
katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin yarısı, insanlar ve hayvanlar arasında
genetik materyal transferi yapılmasını doğru bulmamaktadırlar. “Đnsanlar ve hayvanlar
arasında genetik materyal transferi yapılmasını doğru bulmuyorum” ifadesine olumlu
yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise yaradılış gereği yapıları farklı olan
canlılar arasında genetik materyal transferi yapılmasının kötü sonuçlar doğuracağı,
insanın en değerli varlık olduğu bu yüzden insanın hayvan seviyesine düşürülmemesi
gerektiği, etik olmadığı, farklı yapıdaki canlıların ortaya çıkabileceği ve bir canlı türü
için iyi olurken diğeri için kötü olacağıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri insanlar
ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılması konusunda en fazla (%32’si)
olarak, doğal düzene yönelik; yaradılış gereği yapıları farklı olan canlılar arasında
140
genetik materyal transferi yapılmasının kötü sonuçlar doğurabileceği çekincesine
sahiptirler.
4.6.3. Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere
Yönelik Tutum ve Görüşleri
ĐFADE: Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi
verilmeden satılmasında sakınca yoktur.
Katılıyorum, çünkü:
1) Đnsan sağlığına bir zararı yoksa bilgi verilmesine gerek yoktur.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Đnsanlar bu tür gıdaların yararları ve zararları konusunda
bilgilendirilmeli, bu gıdaların satın alınmasında tercih kendilerine
bırakılmalıdır.
2) Bu tür gıdaların %100 zararsız olduğunu düşünmüyorum.
3) Bu tür gıdaların farklı hastalıkların oluşması üzerinde etkisi
vardır.
4) Bu tür gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılması yasalara
aykırıdır.
5) Etik değil.
Toplam
f
2
f
%
2
%
66
66
18
18
6
6
6
6
2
2
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılmasında
sakınca yoktur” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu
öğrencilerin %2’si katıldıklarını ve %98’i katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin
hemen hemen tamamı, genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi
verilmeden satılmasını doğru bulmamaktadırlar. “Genetik değişikliklerle elde edilen
gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılmasında sakınca yoktur” ifadesine olumsuz
yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise insanların bu tür gıdaların yararları ve
zararları konusunda bilgilendirilmesi gerektiği ve bu gıdaların satın alınmasında tercihin
kendilerine bırakılması gerekildiği, bu tür gıdaların %100 zararsız olduğunu
düşünmedikleri, bu tür gıdaların farklı hastalıkların oluşması üzerinde etkisi olduğu, bu
tür gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılmasının yasalara aykırı olduğu ve etik
olmadığıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri genetik değişikliklerle elde edilen
gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılması konusunda en fazla (%66’sı) olarak,
141
tüketicinin bilgilendirilmesine yönelik; insanların GDO’lu gıdaların yararları ve
zararları konusunda bilgilendirilmesi gerektiği ve bu gıdaların satın alınmasında tercihin
tüketiciye bırakılması gerekildiği görüşüne sahiptirler.
ĐFADE: Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak
doğaya salıverilmesinin herhangi bir riski yoktur.
Kararsızım, çünkü;
f
%
1) Genetik yapısında ne tür değişiklikler yapıldığına göre riski
2
2
değişebilir.
Katılmıyorum, çünkü;
f
%
1) Canlıları etkileyerek farklı türlerin yok olmasına sebep olur ve bu
80 80
da doğanın dengesini bozar.
2) Đnsanların sağlığını etkiler çeşitli hastalıklar çıkar.
18 18
Toplam
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya
salıverilmesinin herhangi bir riski yoktur” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri
cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %2’si kararsız olduklarını ve %98’i
katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin hemen hemen tamamı, genetik yapısıyla
oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesinin bir riskinin
olduğunu düşünmektedirler. “Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların
kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesinin herhangi bir riski yoktur” ifadesine olumsuz
yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise canlıları etkileyerek farklı türlerin yok
olmasına sebep olacağı ve bunun da doğanın dengesini bozacağı ve insanların sağlığını
etkileyerek çeşitli hastalıklara sebep olacağıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri
genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesi
konusunda en fazla (%80’i) olarak, doğal düzene yönelik; canlıları etkileyerek farklı
türlerin yok olmasına sebep olacağı ve bunun da doğanın dengesini bozacağı
çekincesine sahiptirler.
142
ĐFADE: Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin,
insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur.
Katılıyorum, çünkü;
1) Đnsanlara zarar vermemesi için gerekli önlemler alınmıştır.
Kararsızım, çünkü;
1) Olumlu ve olumsuz yanlarıda olabilir
2) Đnsanlara herhangi bir zararının bulunmadığı deneylerle
ispatlanmalıdır.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Đnsanlar üzerinde ciddi hasarlar bırakır.
2) Günümüzde kanserler gibi çeşitli hastalıklar çoğaldı.
3) Her şeyin en doğalı iyidir.
Toplam
f
2
f
10
%
2
%
10
4
4
f
%
62 62
14 14
8
8
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerinde
olumsuz bir etkisi yoktur” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri
sonucu öğrencilerin %2’si katıldıklarını, %14’ü kararsız olduklarını ve %84’ü
katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, genetik yapısı
değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerinde olumsuz
etkisinin olduğunu düşünmektedirler. “Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların
tüketilmesinin, insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur” ifadesine olumsuz yanıt
veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise insanlar üzerinde ciddi hasarlar bırakacağı,
günümüzde kanserler gibi çeşitli hastalıkların çoğaldığı ve her şeyin en doğalının iyi
olduğudur. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve
hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda en fazla
(%62’si) olarak, insan sağlığına yönelik; insanlar üzerinde ciddi hasarlar bırakacağı
çekincesine sahiptirler.
143
4.6.4.
Öğrencilerin,
Đnsanlar
Tarafından
Canlıların
Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik Tutum ve Görüşleri
ĐFADE: Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale etme hakkı yoktur, yaradılışa
aykırıdır.
f
%
Katılıyorum, çünkü;
1) Dini açıdan doğru değil.
32 32
2) Çok istisnai durumlar haricinde böyle şeylerin yapılmasını doğru
2
2
bulmuyorum.
3) Etik değil.
2
2
Kararsızım, çünkü;
f
%
1) Đnsanların yararına olan çalışmalar desteklenebilir.
12 12
2) Bilim insanların hizmetindedir ama bazı durumlar istisnadır.
6
6
3) Đnsanlığa faydalı olan çalışmalar yapılmalı ama dini açıdan yanlış
2
2
buluyorum.
f
%
Katılmıyorum, çünkü;
1) Đnsanların yararına bir müdahale ise yapılmalı.
24 24
2) Hastalıkların çaresi olacaksa yapılmalı.
10 10
3) Bilim adına yapılmalı.
6
6
4) Aykırı olsaydı, Allah bu zekayı insanlara vermezdi.
4
4
Toplam
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale etme hakkı yoktur, yaradılışa aykırıdır”
ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %36’sı
katıldıklarını, %20’si kararsız olduklarını ve %44’ü katılmadıklarını belirtmişlerdir.
Öğrencilerin çoğunluğu, insanların, canlıların DNA’sına müdahale etme hakkının
olduğunu ve bununda yaratılışa aykırı olmadığını düşünmektedirler. “Đnsanların,
canlıların DNA’sına müdahale etme hakkı yoktur, yaradılışa aykırıdır” ifadesine
olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise insanların yararına bir
müdahale olacaksa ve hastalıkların çaresi olacaksa yapılması gerektiği, bilim adına
yapılması gerektiği ve Allah bu zekayı insanlara verdiyse insanlarında canlıların
DNA’sına müdahale edebileceğidir. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri insanların,
canlıların DNA’sına müdahale etmesi konusunda en fazla (%24’ü) olarak, insan
yararına yönelik; insanların yararına olacaksa eğer insanlar, canlıların DNA’sına
müdahale edebilir görüşüne sahiptirler.
144
ĐFADE: Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanılması ile gelecekte, yeni
hastalıklar ortaya çıkacaktır.
Katılıyorum, çünkü;
1) Bilinçsizce yapılan herşey kötü sonuçlar doğurur.
2) Günümüzde o kadar çok hastalık varki sebebide budur.
3) Đnsan DNA’sına zarar verir.
4) Doğanın dengesi bozulur.
Kararsızım, çünkü;
1) Bu konuda bir bilgim yok.
2) Bekleyip görmek lazım.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanıldığını sanmıyorum.
Toplam
f
%
60 60
22 22
4
4
4
4
f
%
6
6
2
2
f
%
2
2
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanılması ile gelecekte, yeni hastalıklar ortaya
çıkacaktır” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu
öğrencilerin %90’ı katıldıklarını, %8’i kararsız olduklarını ve %2’si katılmadıklarını
belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce
kullanılması ile gelecekte yeni hastalıkların ortaya çıkacağını düşünmektedirler.
“Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanılması ile gelecekte, yeni hastalıklar ortaya
çıkacaktır” ifadesine olumlu yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise
bilinçsizce yapılan herşeyin kötü sonuçlar doğuracağı, günümüzde ortaya çıkan
hastalıkların sebebinin bu olduğu, insan DNA’sına zarar vereceği ve doğanın dengesinin
bozulacağıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri biyoteknolojik ürünlerin gelecekte
yeni hastalıkları ortaya çıkaracağı konusunda en fazla (%60’ı) olarak, insan sağlığına
yönelik; kötü sonuçlar doğuracağı çekincesine sahiptirler.
145
ĐFADE: Đnsanların; kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların
doğasını değiştirerek kullanmaması gerekir.
Katılıyorum, çünkü;
1) Canlıların doğasının değiştirilmesi onların yaşama hakkını
ellerinden alır.
2) Ekosistemin dengesi bozulur.
3) Dinen uygun değil.
Kararsızım, çünkü;
1) Değiştirilebilir ancak diğer canlıların sağlığını bozmayacaksa
yapılmalı.
2) Đnsanlık daha önemlidir.
3) Bu işlemler yapılmadan ilerleme olmayacağından nispeten sınırlı
şekilde yapılabilir.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Doğal dengeye zarar vermeyecekse yapılabilir.
2) Đnsanın varlığını sürdürmesi için kullanılabilir.
3) Doğanın kötü sonuçları giderilebilir.
Toplam
f
%
32
32
32
2
f
32
2
%
6
6
2
2
2
2
f
%
12 12
10 10
2
2
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Đnsanların; kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını değiştirerek
kullanmaması gerekir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu
öğrencilerin %66’sı katıldıklarını, %10’u kararsız olduklarını ve %24’ü katılmadıklarını
belirtmişlerdir. Öğrencilerin çoğunluğu, insanların; kendilerine fayda sağlayacak diye,
diğer canlıların doğasını değiştirerek kullanmaması gerektiğini düşünmektedirler.
“Đnsanların; kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını değiştirerek
kullanmaması gerekir” ifadesine olumlu yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler
ise canlıların doğasının değiştirilmesinin yaşama hakkını ellerinden alacağı, ekosistemin
dengesinin bozulacağı ve dinen uygun olmadığıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri
insanların, kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını değiştirerek
kullanması konusunda en fazla (%32’si) olarak, canlıların yaşam hakkına yönelik ve
yine en fazla (%32’si) olarak, doğal düzene yönelik; canlıların doğasının
değiştirilmesinin onların yaşama hakkını ellerinden alacağı ve ekosistemin dengesinin
bozulacağı çekincesine sahiptirler.
146
ĐFADE:
Đnsanın,
canlıların
genlerinde
istenilen
değişiklik
şekilde
yapabilmesi ile gelecekte biyoteknoloji kötü sonuçlar doğuracaktır.
Katılıyorum, çünkü;
1) Kontrol edilmesi zorlaşır ve kişilerin maddi ve manevi emelleri
için kötü amaçlı kullanabilir. Biyolojik savaşlar çıkabilir.
2) Doğanın dengesi bozulacak.
3) Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar ortaya çıkabilir.
4) Etik değil.
5) Bu gidişle insanlardan eser kalmayacak.
6) Đnsanlar işsiz kalabilir.
Kararsızım, çünkü;
1) Hangi amaçla yapıldığına göre sonuçları değişebilir.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Đnsanların hastalıkları tedavi edilebilir.
2) Bir bilim dalı olduğu için zararlı sonuçlar doğurmaz.
3) Gelişime açık olmamız gerekiyor.
Toplam
f
%
38
38
26 26
6
6
4
4
4
4
2
2
f
%
8
8
f
%
8
8
2
2
2
2
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesi ile gelecekte
biyoteknoloji kötü sonuçlar doğuracaktır” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri
cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %80’i katıldıklarını, %8’i kararsız olduklarını
ve %12’si katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, insanın,
canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesinin gelecekte kötü sonuçlar
doğuracağını düşünmektedirler. “Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde
değişiklik yapabilmesi ile gelecekte biyoteknoloji kötü sonuçlar doğuracaktır” ifadesine
olumlu yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise biyoteknoloji sonucu insanların
işsiz kalabileceği, bu gidişle insanlardan eser kalmayacağı, kontrol edilmesinin
zorlaşacağı ve kişilerin maddi ve manevi emelleri için kötü amaçlı kullanılabileği,
doğanın dengesinin bozulacağı, tedavisi mümkün olmayan hastalıkların ortaya
çıkabileceği, yapılan çalışmaların etik olmadığıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri
insanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesi konusunda en
fazla (%38’i) olarak, biyoteknoji uygulamalarına yönelik; kontrol edilmesinin
zorlaşacağı ve kişilerin maddi ve manevi emelleri için kötü amaçlı kullanılabileği,
biyolojik savaşların çıkabileceği çekincesine sahiptirler.
147
4.6.5. Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik Tutum ve Görüşleri
ĐFADE: Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdalar olumsuz etkilere
sahip olmadığından güvenle tüketilebilir.
Katılıyorum, çünkü;
1) Eğer sağlığa herhangi bir zararının olmadığı belirlenirse
tüketilebilir.
2) Biyoteknolojik yöntemlere güveniyorum. Gerekli önlemler
alınıyordur.
3) Olumsuz etkisi yoktur, tüketilebilir.
Kararsızım, çünkü;
1) Olumsuz etkilere sahip olup olmadığından emin değilim.
2) Đnsanlar bu sayede daha ucuz beslenebilirler ve böylece aç
insanların sayısı azalabilir. Ancak sağlığı olumsuz etkileyen
işlemler içerir.
3) Şu an olumsuz bir etkisi olmasa bile uzun bir zaman sonra
olumsuz etki oluşturabilir.
4) Bu konuda yeterli bir bilgim yok.
5) Bazı gıdaların olumsuz bir etkisi yokken bazıları zararlı olabilir.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Bu tür gıdaların mutlaka olumsuz bir etkisi vardır.
2) Bu tür gıdaların içinde hormonlar olduğu için tüketilmemeli.
3) Đnsan genlerinde mutasyonlara sebep olurlar.
4) Doğal olan gıdaların tüketilmesinden yanayım.
5) Şimdiye kadar güven vermediler, ortada güvensiz bir durum
oluştu.
6) Bu tür gıdaların olumsuz bir etkisinin olmadığı kesnlikle
deneylerle kanıtlanmalı.
Toplam
f
%
12
12
6
6
6
f
6
6
%
6
2
2
4
4
12
2
f
30
2
2
6
12
2
%
30
2
2
6
8
8
2
2
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdalar olumsuz etkilere sahip olmadığından
güvenle tüketilebilir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu
öğrencilerin
%24’ü
katıldıklarını,
%26’sı
kararsız
olduklarını
ve
%50’si
katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin yarısı, biyoteknolojik yöntemlerle elde
edilen
gıdaların
olumsuz
etkileri
olduğunu
ve
güvenle
tüketilemeyeceğini
düşünmektedirler. “Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdalar olumsuz etkilere
sahip olmadığından güvenle tüketilebilir” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin
belirttikleri nedenler ise bu tür gıdaların mutlaka olumsuz bir etkisinin olduğu, bu tür
gıdaların içinde hormonlar olduğu için tüketilmemesi gerektiği, insan genlerinde
148
mutasyonlara sebep olacakları, doğal olan gıdaların tüketilmesi, bu tür gıdaların şimdiye
kadar güven vermedikleri ve ortada güvensiz bir durumun oluştuğu ve bu tür gıdaların
olumsuz bir etkisinin olmadığının kesinlikle deneylerle kanıtlanması gerektiğidir. Bu
durumda fen bilgisi öğrencileri biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdaların etkileri
ve güvenle tüketilmesi konusunda en fazla (%30’u) olarak, GDO’lu gıda güvenliğine
yönelik; bu tür gıdaların mutlaka olumsuz bir etkisinin olacağı çekincesine sahiptirler.
ĐFADE: Đnsan beslenmesinde, daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik
hayvanlarının genetik yapısı değiştirilebilir.
Katılıyorum, çünkü;
1) Daha sağlıklı olacaksa olabilir.
2) Biyoteknoloji çalışmalarının insanlık yararına olduğunu
düşünüyorum.
3) Daha ucuz besin elde edilecekse olabilir.
Kararsızım, çünkü;
1) %100 sağlıklı olduğu kanıtlanmadı.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Her canlının kendine ait bir özelliği ve görevi var. Doğal denge
bozulmamalı.
2) Đnsan sağlığını bozar. Çeşitli hastalıklar ortaya çıkar.
3) Lezzetli olmaz.
4) Etik değil
5) Bir şeyi yaparken başka bir şeye zarar verebiliriz.
6) Biyoteknolojinin hayatın içindeki bu tür şeyler için kulanılması
henüz erken.
Toplam
f
12
%
12
4
4
2
f
2
f
40
2
%
2
%
40
28
4
4
2
28
4
4
2
2
2
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Đnsan beslenmesinde, daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik
yapısı değiştirilebilir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu
öğrencilerin %18’i katıldıklarını, %2’si kararsız olduklarını ve %80’i katılmadıklarını
belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, daha proteinli et elde edebilmek için
çiftlik hayvanlarının genetik yapısının değiştirilmemesi gerektiğini düşünmektedirler.
“Đnsan beslenmesinde, daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik
yapısı değiştirilebilir” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler
ise çiftlik hayvanlarının genetik yapısının değiştirilmesinin insan sağlığını bozacağı ve
çeşitli hastalıkların otaya çıkacağı, bu tür hayvanların etlerinin lezzetli olmayacağı, her
canlının kendine ait bir özelliğinin ve görevinin olduğu bu yüzden doğal dengenin
149
bozulmaması gerektiği, etik olmadığı, bir şeyi yaparken başka bir şeye zarar
verebileceğimizi ve biyoteknolojinin hayatın içindeki bu tür şeyler için kulanılmasının
henüz erken olduğudur. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri daha proteinli et elde
edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısının değiştirilmesi konusunda en fazla
(%40’ı) olarak, doğal düzene yönelik; her canlının kendine ait bir özelliğinin ve
görevinin olduğu bu yüzden doğal dengenin bozulacağı çekincesine sahiptirler.
ĐFADE:
Dünyadaki
açlık
sıkıntısını
gidermek
için
hayvanların
kopyalanması kabul edilebilir.
Katılıyorum, çünkü;
1) Bu sayede yaşam kalitesi artırılabilir.
2) Đnsanlar arasındaki gıda tüketim dengesi sağlanabilir.
3) Đnsanlara zarar vermeyecekse yapılmasında bir sakınca yok.
Kararsızım, çünkü;
1) Sonuçlarının zararlı olup olmadığına bağlı.
2) Bunun bir çözüm olacağına inanmıyrum.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Açlık sorununu çözmek için başka yollar denenmeli. (tarıma
önem vermek gibi.)
2) Kötü sonuçlar doğurabilir.
3) Her canlının kendine ait bir özelliği ve görevi var. Doğal denge
bozulmamalı.
4) Etik değil.
5) Dünyada insanların beslenmesi için yeterince besin var ama
bazıları çok tüketerek başkalarının hakkını yiyor.
6) Kopyalanan hayvan yenmez.
Toplam
f
36
2
2
f
12
6
f
%
36
2
2
%
12
6
%
16
16
14
14
6
6
2
2
2
2
2
2
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanması kabul edilebilir”
ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %40’ı
katıldıklarını, %18’i kararsız olduklarını ve %42’si katılmadıklarını belirtmişlerdir.
Öğrencilerin çoğunluğu, dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların
kopyalanmasını kabul edilemez olarak düşünmektedirler. “Dünyadaki açlık sıkıntısını
gidermek için hayvanların kopyalanması kabul edilebilir” ifadesine olumsuz yanıt veren
öğrencilerin belirttikleri nedenler ise kopyalanan hayvanın yenmeyeceği, açlık sorununu
çözmek için tarıma önem vermek gibi başka yolların denenmesi gerekildiği, bu
uygulamanın kötü sonuçlar doğurabileceği, her canlının kendine ait bir özelliğinin ve
150
görevinin olduğu ve doğal dengenin bozulmaması gerektiği, bu uygulamaların etik
olmadığı ve dünyada insanların beslenmesi için yeterince besinin var olduğu ama
bazılarının çok tüketerek başkalarının hakkını yedikleridir. Bu durumda fen bilgisi
öğrencileri dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanması
konusunda en fazla (%16’sı) olarak, doğal düzene yönelik; açlık sorununu çözmek için
tarıma önem vermek gibi başka yolların denenmesi gerekildiği görüşüne sahiptirler.
4.6.6. Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutum
ve Görüşleri
ĐFADE:
Genetik
yapısı
değiştirilmiş
meyveler,
genetik
yapısı
değiştirilmemiş meyvelere göre daha lezzetlidir.
Katılıyorum, çünkü;
1) Doğal türlerinden daha lezzetli olan genetik yapısı değiştirilmiş
meyveler de vardır.
2) Genetiği değiştirilirken meyvelerdeki olumsuzluklarda
giderilmeye çalışılmaktadır.
3) Katkı maddeleri sayesinde daha lezzetli olur.
Kararsızım, çünkü;
1) Hiç yemediğim için bir şey diyemiyorum.
2) Daha lezzetli olamayabilir de ne amaçla gen yapısının
değiştirildiğine bağlı.
3) Sadece genetik yapısının değiştirilmiş olmasına bağlı değil
meyvenin ortamdan yararlanmasına ve almış olduğu minerallere
göre lezzeti değişebilir.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Her şeyin doğalı daha güzeldir. Doğal olan her zaman daha
lezzetlidir.
2) Hormonlu oldukları için lezzetli değildirler.
3) Lezzetli olabilirler ama genetik yapısı değiştirilmiş meyvelerin
insanlarda ne gibi bir etki yaratacağı belli değil. Hastalıklara sebep
olabilirler.
4) Yüce yaradan bizi öyle yaratmış ki insanoğlu onun benzerini
yapabilir ama onunki gibi olamaz.
5) Tatlarında herhangi bir değişiklik yoktur.
6) Vitamin oranı düşer.
Toplam
f
%
3
3
2
2
1
f
4
1
%
4
2
2
1
1
f
%
70
70
9
9
4
4
2
2
1
1
1
1
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Genetik yapısı değiştirilmiş meyveler, genetik yapısı değiştirilmemiş meyvelere göre
151
daha lezzetlidir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu
öğrencilerin %6’sı katıldıklarını, %7’si kararsız olduklarını ve %87’si katılmadıklarını
belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, genetik yapısı değiştirilmemiş
meyvelerin genetik yapısı değiştirilmiş meyvelere göre daha lezzetli olduğunu
düşünmektedirler.
“Genetik
yapısı
değiştirilmiş
meyveler,
genetik
yapısı
değiştirilmemiş meyvelere göre daha lezzetlidir” ifadesine olumsuz yanıt veren
öğrencilerin belirttikleri nedenler ise her şeyin doğalının daha güzel olduğu ve doğal
olanın her zaman daha lezzetli olduğu, hormonlu oldukları için lezzetli olmadıkları,
tatlarında herhangi bir değişikliğin olmadığı, lezzetli olabilecekleri ama genetik yapısı
değiştirilmiş olan meyvelerin insanlarda ne gibi bir etki yaratacağının olmadığı ve
hastalıklara sebep olabilecekleri, yüce yaradanın bizi öyle yaratmış olduğuki
insanoğlunun onun benzerini yapabileceği ama onunki gibi olamayacağı ve bu tür
meyvelerin vitamin oranının düşeceğidir. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri genetik
yapısı değiştirilmiş meyveler konusunda en fazla (%70’i) olarak, doğal düzene yönelik;
her şeyin doğalının daha güzel olduğu ve doğal olanın her zaman daha lezzetli olduğu
görüşüne sahiptirler.
ĐFADE: Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan,
meyve ve sebzeleri tüketmekte sakınca görmüyorum.
Katılıyorum, çünkü;
1) Meyve ve sebzelerin daha uzun süre taze kalmaları için
yapılmalı. Meyve ve sebzeler çabucak çürümesin.
2) Đnsanlar üzerinde kalıtımsal bir zararı yoksa yapılmasında
sakınca yok.
Kararsızım, çünkü;
1) Đnsana zarar vermeyecekse sakıncası yoktur.
2) Bu konuda yeterince bir bilgim yok.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Sağlığa zararlı olup çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına sebep
olur.
2) Her canlının kendine ait bir özelliği var bu yüzden doğal olmaz.
3) Bu tür meyve ve sebzelerin tatlarında değişiklik oluyor.
4) Bu tür meyve ve sebzelerin besin değerinde azalma olur.
5) Bu tür meyve ve sebzeler hormonlu oluyor.
Toplam
f
%
3
3
2
2
f
2
1
f
%
2
1
%
62
62
26 26
2
2
1
1
1
1
100 100
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri
152
tüketmekte sakınca görmüyorum” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların
analizleri sonucu öğrencilerin %5’i katıldıklarını, %3’ü kararsız olduklarını ve %92’si
katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, daha uzun süre taze
kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri tüketmenin sakıncalı
olduğunu düşünmektedirler. “Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış
olan, meyve ve sebzeleri tüketmekte sakınca görmüyorum” ifadesine olumsuz yanıt
veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise her canlının kendine ait bir özelliğinin
olduğu ve bu yüzden doğal olmayacağı, sağlığa zararlı olup çeşitli hastalıkların ortaya
çıkmasına sebep olacağı, bu tür meyve ve sebzelerin tatlarında değişiklik olduğu, bu tür
meyve ve sebzelerin besin değerinde azalma olduğu, bu tür meyve ve sebzelerin
hormonlu olduklarıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri daha uzun süre taze kalmaları
için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri tüketme konusunda en fazla (%62’si)
olarak, insan sağlığına yönelik; sağlığa zararlı olup çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına
sebep olacağı çekincesine sahiptirler.
4.6.7.
Öğrencilerin,
Đnsanlar
Üzerinde
Yapılan
Biyoteknoloji
Uygulamalarına Yönelik Tutum ve Görüşleri
ĐFADE: Đnsan genom projesi çalışmaları ile insanın gen haritalarının
çıkartılıp, insan genlerinin bütün şifrelerinin çözülmeye çalışılmasından memnun
değilim.
Katılıyorum, çünkü;
1) Đnsanın genlerine müdahale edilmesi doğru değil.
3) Đnsanın gen haritaları çıkarılarak biyolojik silahlar üretilebilir.
2) Kişilik hakları ihlal edilebilir.
Kararsızım, çünkü;
1) Đnsanın gen haritalarının çıkarılması, hem iyi hem de kötü amaçlı
olarak kullanılabilir.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Bu proje gerçekleştiğinde insanların sağlık problemlerinin
minumuma düşeceğini düşünüyorum.
2) Đnsanın genetik yapısı hakkında herşey öğrenilerek sorularımıza
cevap bulunur ve olumsuz şeyler düzeltilebilir.
3) Kötü amaçlı kullanılabilir diye bilimin ilerlemesine engel
olunmamalı.
4) Amacına uygun şekilde kullanılacaksa yapılsın.
Toplam
f
6
6
2
f
%
6
6
2
%
8
8
f
%
50
50
18
18
8
8
2
2
100 100
153
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Đnsan genom projesi çalışmaları ile insanın gen haritalarının çıkartılıp, insan genlerinin
bütün şifrelerinin çözülmeye çalışılmasından memnun değilim” ifadesine açık uçlu
olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %14’ü katıldıklarını, %8’i
kararsız olduklarını ve %78’i katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük
çoğunluğu, insan genom projesi çalışmaları ile insanın gen haritalarının çıkartılıp, insan
genlerinin
bütün
şifrelerinin
çözülmeye
çalışılmasının
doğru
olduğunu
düşünmektedirler. “Đnsan genom projesi çalışmaları ile insanın gen haritalarının
çıkartılıp, insan genlerinin bütün şifrelerinin çözülmeye çalışılmasından memnun
değilim” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise bu proje ile
insanların sağlık problemlerinin minumuma düşeceği, insanın genetik yapısı hakkında
herşeyin öğrenilerek sorularımıza cevap bulunması ve olumsuz şeylerin düzeltilmesi, bu
projenin amacına uygun şekilde kullanılacaksa yapılması gerektiği ve kötü amaçlı
kullanılabilir düşüncesi ile bilimin ilerlemesine engel olunmaması gerektiğidir. Bu
durumda fen bilgisi öğrencileri insan genom projesi konusunda en fazla (%50’si)
olarak, insan sağlığına yönelik; insanların sağlık problemlerinin azalacağı görüşüne
sahiptirler.
ĐFADE: Đnsan kopyalanması için çalışmalar yapılmasını destekliyorum.
Katılıyorum, çünkü;
1) Üstün özelliklere sahip insanlar kopyalanmalı.
2) Organ nakli açısından iyi olur.
3) Hastalıkların tedavisi için olabilir.
Kararsızım, çünkü;
1) Đyi yanları kadar kötü yanları da olabilir.
2) Doğanın bir dengesi var bu bozulmamalı.
3) Dinen uygun değil ama insanlığa fayda sağlıyacaksa yapılabilir.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Bu uygulama etik değil.
2) Đnsan kopyalamanın nereye kadar ilerleyeceği (sınırları) belli
değil. Kötü sonuçlar doğurabilir.
3) Zaten insan nüfusu dünyaya sığmıyor. Đnsanları kopyalayarak
nüfusu artırmaya gerek yok.
4) Kendimden bir tane daha olmasını istemem.
5) Đnsanlar birbirlerinden benzersizdirler. Birbirlerinin kopyası olan
insanlar hoş değil.
6) Kopyalanan insanda gen bozukluğu olabilir.
7) Maddi açıdan güçlü olan kişiler kendilerini kopyalatabilir.
8) Dine uygun değil ve yaradılışa aykırı.
Toplam
f
2
2
2
f
10
2
2
f
26
%
2
2
2
%
10
2
2
%
26
20
20
12
12
8
8
8
8
2
2
2
2
2
2
100 100
154
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Đnsan kopyalanması için çalışmalar yapılmasını destekliyorum” ifadesine açık uçlu
olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %6’sı katıldıklarını, %14’ü
kararsız olduklarını ve %80’i katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük
çoğunluğu, insan kopyalanması için çalışmalar yapılmasının doğru olmadığını
düşünmektedirler. “Đnsan kopyalanması için çalışmalar yapılmasını destekliyorum”
ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise maddi açıdan güçlü
olan kişilerin kendilerini kopyalatabileceği, insanların birbirlerinden benzersiz olduğu
ve birbirlerinin kopyası olan insanların hoş olmadığı, bu uygulamaların etik olmadığı,
insan kopyalamanın nereye kadar ilerleyeceğinin (sınırlarının) belli olmadığı ve kötü
sonuçlar doğurabileceği, zaten insan nüfusunun fazla olduğu ve insanları kopyalayarak
nüfusu artırmaya gerek olmadığı, kopyalanan insanda gen bozukluğu olabileceği, dine
uygun olmadığı ve yaradılışa aykırı olduğudur. Ayrıca kendisinden bir tane daha
olmasını istemeyen bireyler mevcuttur. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri insan
kopyalanması konusunda en fazla (%26’sı) olarak, etik açıdan uygun olmadığı görüşüne
sahiptirler.
ĐFADE:
Biyoteknoloji
alanında
yapılan
çalışmaların,
yasalarla
sınırlandırılması insanlığın ilerlemesine zarar verir.
Katılıyorum, çünkü;
1) Bilimsel gelişmeleri engeller.
2) Yasaların sınırı çok dar.
3) Biyoteknoloji çalışmaları günümüzde gereklidir.
Kararsızım, çünkü;
1) Olası zararlar önceden öngörülmeyebilir.
2) Zararlar önlenir ama bilim engellenir.
3) Yapılış amacı önemlidir.
4) Kısmen sınırlandırılmalıdır.
Katılmıyorum, çünkü;
1) Kötü amaçlı kullanım engellenmelidir. Yani mutlaka
denetlenmeli ve sınırlamalar getirilmelidir.
2) Tamamen değil ama bir yerden sonra sınırlama getirilmelidir.
3) Etik kurallara uyulması için yasalarla sınırlandırılmalı.
Toplam
f
10
2
2
f
2
2
2
4
f
%
10
2
2
%
2
2
2
4
%
42
31
32 31
2
2
100 100
155
Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan
“Biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların, yasalarla sınırlandırılması insanlığın
ilerlemesine zarar verir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri
sonucu öğrencilerin %14’ü katıldıklarını, %10’u kararsız olduklarını ve %76’sı
katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, biyoteknoloji alanında
yapılan
çalışmaların,
yasalarla
sınırlandırılması
gerektiğini
düşünmektedirler.
““Biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların, yasalarla sınırlandırılması insanlığın
ilerlemesine zarar verir” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri
nedenler ise kötü amaçlı kullanımın engellenmesi gerektiği, tamamen değil ama bir
yerden sonra sınırlamaların getirilmesi gerektiği ve etik kurallara uyulması için
yasalarla sınırlandırma getirilmesi gerektiğidir. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri
biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların, yasalarla sınırlandırılması konusunda en
fazla (%42’si) olarak, biyoteknoloji uygulamalarının denetlenmesine yönelik; kötü
amaçlı kullanımları engellemek için mutlaka sınırlamalar getirilmeli ve denetlemeler
yapılması gerektiği görüşüne sahiptirler.
4.7.
Fen
Bilgisi
Öğretmenliği
Öğrencileri
Đle
Gerçekleştirilen
Görüşmelerden Elde Edilen Bulgu ve Yorumlar
Araştırmanın bu bölümde, öğrenciler ile gerçekleştirilen görüşmelerden elde
edilen bulgu ve yorumlara yer verilmiştir. Gazi Üniversitesi’nden görüşmelere katılan
öğrenciler “G” ile Kafkas Üniversitesi’nden görüşmelere katılan öğrenciler ise “K” ile
belirtilmiştir.
4.7.1. Biyoteknolojinin Tanımına Đlişkin Görüşler
Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine biyoteknolojiyi nasıl tanımladıkları
sorulduğunda,
öğrencilerin
biyoteknolojiyi
farklı
şekillerde
tanımladıkları
görülmektedir. Öğrenciler, biyoteknolojiyi tam ve doğru olarak tanımlamakta zorluk
çekmektedirler. Öğrencilerin biyoteknolojiyi tanımlarken değindikleri ortak noktalar şu
şekilde sıralanmaktadır:
156
Biyoloji ile, özellkle genetik ile, ilgili olduğu,
Biyolojinin teknolojik olarak geliştirilmesi demek olduğu,
Canlıların genlerinin değiştirilmesi ile gerçekleştiği.
Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinin görüşme çözümlemelerinden çıkarılan
ortak görüşleri doğrultusunda; öğrencilerden bazıları biyoteknolojiyi, canlıların genleri
ile oynayarak farklı ürünler elde edilen bir alan olarak tanımlamaktadırlar. Öğrencilerin
görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir:
“…insanın gen yapısının ortaya konularak değiştirilmesi ya da insanın
geninden tekrar yapılması ve bazı rahatsızlıklarda kullanılması…” (G1),
“…özellikle genetik çalışmalar olsun yada gıdalar üzerinde olsun canlılar
üzerindeki genler olsun ya da farklı kromozomlar olsun bunlar üzerinde olan
çalışmaları içeriyor…” (G3),
“...meyvelerin, besin maddelerinin olsun bu tarz şeyler üzerinde genleri ile
oynayarak yeni şeyler ortaya çıkarma veya daha dayanıklı meyveler üretme diye
biliyorum…” (K2).
Öğrencilerden
geliştirilmesi
olarak
bazıları
biyoteknolojiyi,
tanımlamaktadırlar.
biyolojinin
Öğrencilerin
teknolojik
görüşlerini
olarak
belirten,
görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir:
“…canlıların genlerini teknolojide kullanabilme…” (G2),
“…biyolojideki teknolojik gelişmeler, özellikle aklıma genetik geliyor…” (G5),
“…biyolojinin teknoloji ile beraber geliştirilmesi, teknoloji kullanılarak
klonlama olsun, üreme konusunda, bitkilerin, gıdaların teknoloji ile dnalarının
oynanması…” (G6),
“…biyolojiyi kullanarak teknolojiye çevirme…” (K3).
4.7.2. Biyoteknoloji Alanında Yapılan Çalışmalara Đlişkin Görüşler
Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinden biyoteknoloji alanında yapılan
uygulamalara örnekler vermeleri istendiğinde, öğrencilerin hepsinin koyun Dolly’i
biyoteknoloji alanında yapılan uygulamalara örnek olarak verdikleri görülmektedir.
157
Öğrencilerin çoğunluğunun biyoteknoloji alanında yapılan uygulamalara verdikleri
diğer örnekler ise şu şekilde sıralanmaktadır:
Bitkilerin dayanıklılığını ve verimini artırmak için yapılan çalışmalar,
Đnsan genom projesi,
Tüp bebek,
Kök hücre çalışmaları.
Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinin görüşme çözümlemeleri doğrultusunda;
öğrencilerin biyoteknoloji alanında yapılan uygulamalara verdikleri diğer örnekler ise
şu şekildedir:
“…kanser hücrelerinin tedavi edilmesi…” (G4),
“…suların temizlenmesinde…” (G7),
“…hastalığa sebep olan genlerin değiştirilmesi…” (K1),
“…ayrıştırıcı bakteriler ile doğada geri dönüşümü olamayan plastik gibi
maddelerin ayrıştırılması…” (K2),
“…kanalizasyon artıklarını, bakterileri yok etmek için kullanılıyor…” (K3).
4.7.3. Mikroorganizmaların, Bitkilerin, Hayvanların ve Đnsanların Genetik
Yapıları Üzerinde Yapılan Çalışmalara Đlişkin Görüşler
Fen
Bilgisi
Öğretmenliği
öğrencilerine
mikroorganizmaların,
bitkilerin,
hayvanların ve insanların üzerinde yapılan genetik değişiklikleri kabul edilebilirden
kabul edilemez olana doğru sıralamaları istendiğinde, öğrencilerin büyük çoğunluğunun
sırasıyla kabul edilebilirden kabul edilemez olana doğru, mikroorganizmalar-bitkilerhayvanlar ve en son olarak ta insanlar üzerinde yapılan genetik değişiklikleri kabul
edilebilir buldukları görülmektedir.
Öğrencilerin bu sıralamayı neye göre yaptıkları sorulduğunda, yapılan
görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir:
“…etik kurallara göre yaptım. Đnsanların üzerindeki oynama çok kötü sonuçlara
yol açabilir. Mikroorganizmalar özellikle bitkilerde yapılan oynamalar insanlara
zararlı olan şeylerin düzeltilmesinde kullanılabilir. Aslında hayvanların genleriyle
oynamak ne kadar doğru bilmiyorum…” (G4),
158
“…mikroorganizmanın
kaybı
ya
da
zarar
görmesi
dünyamızı
çok
etkilmez…hayvanlar bitkilere göre daha canlı gibi geliyor bana. Onlar daha önemli
bence…insanın kaybı çok etkili…” (G5),
“...mikroorganizmalar heryerde var. Doğanın dengesini sağlıyor…bitkiler
tekrar eski haline getirilebilir. Hayvanlar ve insanların eski haline getirilmesi
zor…insanlarla ne kadar az oynarsak dünyanın düzeni o kadar az bozulur…” (G6),
“… miroorganizmalar üzerinde yapılan oynamaların telefisi var…insanların
telafisi olmayabilir. Đnsan ölebilir…” (G7),
“…gelişmişlik düzeyine göre kabul edilebilir…diğer canlılar insanların daha iyi
şartlarda yaşaması için varlar…” (K2),
“…mikroorganizmalar dünyada fazla küçükler,
görünmüyorlar…bitkileri
görüyoruz ama fazla canlı gelmiyorlar…insan en değerli varlık…” (K3).
Öğrencilerin bir kaçının da sırasıyla kabul edilebilirden kabul edilemez olana
doğru, hayvanlar-mikroorganizmalar-bitkiler ve en son olarak ta insanlar üzerinde
yapılan genetik değişiklikleri kabul edilebilir buldukları görülmektedir.
Öğrencilerin bu sıralamayı neye göre yaptıkları sorulduğunda, yapılan
görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir:
“…deney hayvanları var…mikroorganizmalar kontrol edilebildiği sürece
kullanılabilir, yayılmaması gerekir…insanlar bitkileri yiyor…” (G1),
“…hayvanların ve mikroorganizmaların insanlara geçişi zor…insanlar bitkiyi
yer…” (G2).
4.7.4. Farklı Canlı Grupları Arasında Genetik Materyal Tranfer Edilmesine
Đlişkin Görüşler
Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine farklı canlı grupları arasında yapılan
genetik materyal tranferlerini kabul edilebilirden kabul edilemez olana doğru
sıralamaları istendiğinde, öğrencilerin büyük çoğunluğunun sırasıyla kabul edilebilirden
kabul edilemez olana doğru,
Mikroorganizmalarla-bitkiler arasında,
Mikroorganizmalarla-hayvanlar arasında,
159
Bitkilerle-hayvanlar arasında,
Mikroorganizmalarla-insanlar arasında,
Hayvanlarla-insanlar arasında yapılan genetik materyal transferlerini
kabul edilebilir buldukları görülmektedir.
Öğrencilerin bu sıralamayı neye göre yaptıkları sorulduğunda, yapılan
görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir:
“…gen uyumlarına göre yaptım…insanlarda hayvandır…” (G1),
“…dünyanın devamı için insanlara ihtiyaç var. Mümkün olduğunca insan yapısı
değiştirilmemeli. Bir insan ya da bir hayvan mikroorganizmalara ya da bitkilere göre
daha değerli…” (G6),
“…etik
açıdan
en
son
insanların
kullanılması
gerekir.
Telafisi
yoktur…mikroorganizma doğada çok fazla bulunuyor…” (G7),
“…insan önemlidir…hareket yeteneğine sahip olup olmadığına göre sıraladım.
Hareket etmesi hayvanın daha canlı olduğu imajı veriyor…” (K2),
“…bizim yaratılışımızda bencillik vardır. Đnsanı biraz daha farklı tuttum. Diğer
varlıklara göre daha önemlidir…” (K3).
Öğrencilerin bir kaçının da sırasıyla kabul edilebilirden kabul edilemez olana
doğru,
Mikroorganizmalarla-bitkiler arasında,
Mikroorganizmalarla-hayvanlar arasında,
Bitkilerle-hayvanlar arasında,
Hayvanlarla-insanlar arasında,
Mikroorganizmalarla-insanlar
arasında
yapılan
genetik
materyal
transferlerini kabul edilebilir buldukları görülmektedir.
Öğrencilerin bu sıralamayı neye göre yaptıkları sorulduğunda, yapılan
görüşmelerden alınan alıntılardan biri ise şu şekildedir:
“…hayvanlarla insanların yapısı birbirine benziyor. Bunun gibi yapıları biririne
benzeyenler arasında olursa daha iyi sonuçlar alınabilir…” (K1).
160
4.7.5. Etiğin Tanımına Đlişkin Görüşler
Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine etiği nasıl tanımladıkları sorulduğunda,
öğrencilerin etiği farklı şekillerde tanımladıkları görülmektedir. Öğrencilerin büyük bir
çoğunluğunun etiği tanımlarken değindikleri ortak noktalar şu şekilde sıralanmaktadır:
Toplum tarafından kabul görülen,
Toplumdan topluma değişen.
Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinin görüşme çözümlemelerinden çıkarılan
ortak görüşleri doğrultusunda; öğrencilerden büyük bir çoğunluğu etiği, toplum
tarafından kabul görülen kurallar olarak tanımlamaktadırlar. Öğrencilerin görüşlerini
belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir:
“…toplumdan topluma değişebilen, toplum tarafından kabul görmeyen ve
yapılması yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler…bu da toplumdan, kültürden
değişebilir…” (G5),
“…toplumun oturmuş belli kuralları var. Bunlar gelenek, görenek, örf-adet, dine
dayalı esasları girer. Bunlar etik…” (G6),
“…toplum kurallarıdır. Davranışlar, sosyal yaşantı yönünden yaşanılan ortama
uygunluk göstermesidir…” (K1),
“…toplumun kabul ettiği şekilde kabul edilebilir ya da kabul edilemez
anlamında…” (K2).
Öğrencilerden birkaçı etiği ahlakla ilişkilendirmişlerdir. Öğrencilerin görüşlerini
belirten, görüşmelerden alınan bir alıntı ise şu şekildedir:
“…ahlaki açıdan doğru olan…” (G3).
4.7.6. Biyoetiğin Tanımına Đlişkin Görüşler
Fen
Bilgisi
Öğretmenliği
öğrencilerine
biyoetiği
nasıl
tanımladıkları
sorulduğunda, öğrencilerin biyoetiği farklı şekillerde tanımladıkları görülmektedir.
Öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun etiği tanımlarken değindikleri ortak noktalar şu
şekilde sıralanmaktadır:
161
Biyoloji alanındaki çalışmalarla ilgili olduğu,
Canlılar
üzerinde
yapılan
çalışmaların
doğru
ya
da
yanlış
olarak
değerlendirildiği.
Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinin görüşme çözümlemelerinden çıkarılan
ortak görüşleri doğrultusunda; öğrencilerden büyük bir çoğunluğu biyoetiği, canlılar
üzerinde yapılan çalışmaların doğru ya da yanlış olarak değerlendirilmesi olarak
tanımlamaktadırlar. Öğrencilerin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı
alıntılar ise şu şekildedir:
“…biyolojik olayların ahlaka uygun ya da belirli bir kural çerçevesinde
yapılması olayı…” (G1),
“…belli sınırlar var…mesela insan klonlama dedik o kişiye sorulmadan ya da
ailesinin izni alınmadan hiçbir insanın kök hücresi, onunla ilgili bilgileri DNA şifreleri
insanların izni olmadan kullanılmaması gerekiyor. Bence bu bir etik kuraldır…” (G6),
“…canlıları ne kadar ve hangi aşamada kullanacağımızı belirleyen kurallar…”
(G7),
“…canlının üzerinde yapılacak değişikliklerin topluma uyup uymadığıdır…”
(K1),
“…biyoteknoloji alanındaki çalışmaların kabul edilip edilemeyeceği insanların
bunlarda bir hakkının olup olmadığı üzerinde tartışma…” (K2).
4.7.7. Değer Yargılarına Đlişkin Görüşler
Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine bioteknoloji uygulamalarına yönelik
kararlar verirken hangi değer yargılarından etkilendikleri sorulduğunda, öğrencilerin
büyük çoğunluğunun insanların yararına ya da zararına mı olacak diye düşündükleri ve
karar verirken insanı ön plana aldıkları görülmektedir. Öğrencilerin etkilendikleri diğer
önemli etken ise dini bakımından getirdiği inançlarıdır. Üçüncü sırada ise yetiştiği
ailenin ve çevrenin kültürel yapısı yer almaktadır.
Öğrencilerin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu
şekildedir:
162
“…vicdanla değil mantıkla düşünmek gerekyor. Đnaçlarımdan etkilendim. Bizim
dinimiz çok katı değil. Tüm dinlerin esnek olduğuna inanıyorum. Hiçbir dininde
teknolojiye karşıolduğunu sanmıyorum…” (G2),
“…büyüdüğüm yörenin benim üzerinde çok büyük etkisi var. Kararlarımı
bunlara göre veririm…” (G6),
“…ben hep insan olarak düşündüm. Kültür, din ya da toplumun gelenek
göreneklerinden çok insanın yararına olacak mı olmayacak mı…” (G7),
“…benim yetiştiğim çevrede bunlar kabul edilemez olarak görülür. Ama ben
insana faydası olan birşeylerin yasaklanmamasını uygun görüyorum. Benim yaşadığım
çevrede konu hakkında bir bilgiye sahip değiller. Günah olabileceğini ya da o tarz
yorumlar yapabilirler. En fazla bildikleri şey tüp bebektir…” (K2),
“…insani değerler ve inançlar benim için etkilidir. Đnaçlar tüm dünya
görüşümde etkilidir. Đnanç yönünden ters düşsemde insani yönüm daha ağır basar…”
(K3),
“…insana yarar ya da zarar yönünden etkilendim…” (K4).
4.7.8. Biyoteknoloji Çalışmalarının Yasalarla Sınırlandırılmasına Đlişkin
Görüşler
Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine biyoteknoloji çalışmaları yasalarla
sınırlandırılmalı mı diye sorulduğunda, öğrencilerin hepsinin biyoteknoloji çalışmaları
konusunda yasaların konması ve nelerin yapılması nelerin yapılmamasının yasalarla
denetlenmesi gerektiğini belirttikleri görülmektedir. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun
özellikle insan kopyalanması çalışmalarının yasaklanması gerektiğini düşündükleri
belirlenmiştir. Öğrencilerin yasalarla denetlenmesini istedikleri diğer biyoteknoloji
uygulamaları ise şu şekilde sıralanmaktadır:
Gıdalarda yapılan GDO uygulamaları,
Đnsan genlerinin tamamının belirlenmesi,
Doğacak çocukların cinsiyetlerinin seçimi,
Kürtaj,
Mikroorganizmaların
yapısının
değiştirilerek
salıverilmesi,
Nesli tükenen hayvanların korunması.
kontrolsüz
olarak
doğaya
163
Öğrencilerin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu
şekildedir:
“…insan kopyalanması sınırlandırılmalı…ürünlerin üzerine etiketlendiği zaman
isteyen yer istemeyen yemez…atom bombası gibi değil ki atıldığı zaman sadece bir yere
zarar verrsin. Genlerle oynuyorsunuz geri dönüşünüz olmayacak belki…” (G2),
“…bir sınırlama getirilmeli…insan kopyalanması, nesli tükenen hayvanlar
korunmalı…” (G4),
“…yasa konmalı…insan kopyalanması, besinlerin genetiğinin değişrilmesi ve
tüketilmesi yasaklanmalı…küretaj yasaklanmalı…” (G5),
“…yasalarla sınırlandırılmalı…insan genlerinin belirlenmesi, insan klonlaması,
gıda…tüketici bilgilendirilmeli ve seçme hakkı olmalı…” (G6),
“…yasalar…cinsiyet
belirlenmesi,
doğayı
bozabileceğine
inanılan
şeyler…mutlaka bir kısıtlaması olmalıdır…” (K1),
“…çok önü kapatılmamak şartı ile bir sınır konmalı. Konu hakkında bilgisi olan
kişiler
denetleme
yapmalı…mikroorganizmaların
yapısı
değiştirilip
doğaya
salıverilmesi tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Gıdaların tüketiciye ulaşmasında sınırlar
getirilmeli…” (K2).
4.7.9. Okullarda Biyoteknoloji Đle Đlgili Derslerin Olmasına Đlişkin Görüşler
Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine, okullarda biyoteknoloji konusunda
eğitim verilmeli mi diye sorulduğunda, öğrencilerin hepsinin bu konuda eğitim
verilmesi gerektiğini düşündükleri görülmektedir. Öğrencilerin çoğunluğunun özellikle
ortaöğretimde bu konuda eğitim verilmeye başlanması gerektiğini düşündükleri
belirlenmiştir.
Öğrencilerin eğitim kurumlarında biyoteknoloji konusunda eğitim verilmesine
ilişkin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir:
“…günümüzde insanları bilinçlendirmek gerek…” (G4),
“…biyoteknoloji eğitimi verilmeli. Ben birçok gelşmeden habersizim. Herkese
belli bir bilgi verilmeli. Fencilere daha fazla bilgi verilmeli…” (G5),
164
“…eğitim verilmeli. Bütün insanları ilgilendiren bir konu olduğu için. Bilim
adamaları yapıyorsa insanlar için yapıyorlar. Bilgi verilmeli…” (K1),
“…biyoteknoloji eğitimi verilmeli. Đlköğretimden itibaren verilmeli. GDO’lu
besinler raflarda yer alacaksa bu eğitim verilmeli…” (K2),
“…ortaöğretim düzeyinden itibaren biyoteknoloji verilmeli. Ama üniversitede
verildiğinde ilk öğrenciler bu benimle ilgili değil benim ne işime yarayacak
derler…biyoteknoloji, biyolojiden farklıdır. Hem sayısal hem sözel öğrencilere seçmeli
ders olarak verilmelidir…fen alanındaki öğrencilere kesinlikle verilmelidir…” (K3).
4.7.10. Okullarda Biyoetik Eğitimi Verilmesine Đlişkin Görüşler
Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine, okullarda biyoetik eğitimi verilmeli mi
diye sorulduğunda, öğrencilerin neredeyse tamamının bu konuda eğitim verilmesinin
gerekli olmadığını düşündükleri görülmektedir. Biyoetik eğitimi verilmemeli diyenlerin
nedeni ise biyoetik eğitimi verilirken belli düşünce yapıları konusunda öğrencilere
dayatmalar yapılacağını düşünmeleridir. Biyoetik eğitimi verilmeli diyen çok az bir
kesimin ise bu eğitimin ortaöğretimden itibaren verilmeye başlanması gerektiğini
düşündükleri belirlenmiştir.
Öğrencilerin okullarda biyoetik eğitimi verilmesine gerek olmadığına ilişkin
görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir:
“…biyoetik eğitimi verilmemeli. Buna gerek yok. Biyoetik kurallara belli bir
kesim karar vermeli…” (G4),
“…biyoetik eğitimi verilmemeli. Çünkü insanlar biyoteknolojinin ne olduğunu
öğrendiği zaman kendi etik yapısına göre kendi değerlerine göre etik olup olmadığına
karar verebilir. Biyoetik dersi verilirse herkese bir dayatma olacak. Benim doğru
görmediğim şeyler bana dayatılacak…” (G5),
“…etik kişisel görüş bana göre. Bana göre etik olan size göre etik olmayabilir.
Eğitim verilmemeli…” (K2),
“…biyoetik bireyseldir. Ders olarak verilemez. Kişilerin düşünceleri farklı…”
(K3).
165
Öğrencilerin okullarda biyoetik eğitimi verilmesine ilişkin görüşlerini belirten,
görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir:
“…ilköğretim seviyesindeki birine biyoetik eğitimi verilse faydası olacağını
sanmıyorum. Lise en azından son senesinde konulursa üniversiteye daha bilinçli gelir.
Üniversitede birçok alakasız ders var. Bu dersler yerine daha mantıklı, günlük hayatla
ilişkili dersler konulması daha iyi olur…” (G7),
“…biyoetik verilmeli. Yapılan çalışmaların kabul görüp görmeyeceği konusunda
bir fikir sahibi olmaları için verilmeli. Biyoetik eğitimi alan bir kişi çok yönlü
düşünebilir…” (K1).
166
V. BÖLÜM
SONUÇ VE ÖNERĐLER
Bu bölümde araştırma soruları ile ilgili verilerden elde edilen bulgular ışığında
ulaşılan sonuçlar ilgili araştırmalar da dikkate alınarak sunulmuştur. Belirlenen
sorunların çözümlerine ve bundan sonra yapılacak olan çalışmalara yönelik önerilere
yer verilmiştir.
5.1. SONUÇLAR
5.1.1. Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilere Đlişkin Sonuçlar ve Yorumlar
Araştırmaya katılan öğrencilerin yarısından fazlası 22 maddeden oluşan
“Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nin 13 maddesine doğru cevap vermişken, 9
maddesine doğru cevap verememişlerdir. Ölçekten alınabilecek en yüksek puan 66 iken
en düşük puan 22’dir. Alınan puanlar düşük-orta-yüksek diye gruplandırıldığında,
öğrencilerin yarısından fazlasının aldığı 39 puan orta düzey aralığına denk gelmektedir.
Bu da, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda orta düzey bir bilgiye sahip
olduklarını göstermektedir. Çalışmadan çıkan bu sonuç, biyoteknoloji konusunda sahip
olunan bilgilerin ölçüldüğü diğer çalışmalarlada benzerlik göstermektedir (Lock ve
Miles, 1993; Chen ve Raffan, 1999; Dawson ve Schibeci, 2003a; Prokop ve diğerleri,
2007; Özel ve arkadaşları, 2009).
Öğrencilerin yarısından fazlasının doğru olarak cevap verdikleri konular
şunlardır:
Genetik (DNA, gen ve kromozom)
Đnsan genom projesi
Kopyalama
167
Çevre
Gen terapisi
Đlaç üretimi
Biyoteknolojinin yapılış amacı
Öğrencilerin yarısından fazlasının doğru olarak cevap veremedikleri konular
şunladır:
Biyoteknolojinin tanımı ve yapılışı
Biyoteknolojik ürünlerin özellikleri
Biyoteknolojinin farklı uygulama alanları
5.1.2. Kişisel Değişkenlere Göre Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin
Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilerine Đlişkin Sonuçlar ve Yorumlar
Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, cinsiyetlerine göre anlamlı bir
farklılık göstermemektedir. Türkiye’de yapılan diğer çalışmalarda da lise ve üniversite
öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeylerinin öğrencilerin cinsiyetleri
açısından farklılık göstermediği belirtilmiştir (Özel ve arkadaşları, 2009; Uşak ve
arkadaşları, 2009).
Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, öğrenim görmekte oldukları
üniversitelerine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Gazi Üniversitesi’nde öğrenim
görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin, Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmekte
olan fen bilgisi öğrencilerine oranla biyoteknoloji konusunda daha fazla bilgiye sahip
oldukları belirlenmiştir. Bu sonuca göre, farklı üniversitelerin Fen Bilgisi Öğretmenliği
Anabilim Dalı’nda öğrenim gören öğrenciler, biyoteknoloji konusunda aynı düzeyde bir
bilgiye sahip değildirler.
Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, öğrenim görmekte oldukları
sınıfları ve üniversitede aldıkları derslere göre anlamlı bir farklılık göstermektedir.
“Genetik” ve “Genetik ve Biyoteknoloji” derslerini alan 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin bu
iki dersten hiç birini almayan 1. sınıf öğrencilerine oranla daha fazla bir bilgiye sahip
oldukları belirlenmiştir. Aynı şekilde, “Genetik” dersini alan 4. sınıf öğrencilerinin de
bu iki dersten hiç birini almayan 2. sınıf öğrencilerinden daha fazla bir bilgiye sahip
oldukları belirlenmiştir. Bu sonuçlara göre, “Genetik” ve “Genetik ve Biyoteknoloji”
dersleri öğrencilerin biyoteknoloji konusunda bilgi edinmelerinde etkilidir. Ancak,
168
Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinde “Genetik ve Biyoteknoloji”
dersinin “Genetik” dersinden daha etkili olması beklenirken bu sonuç elde edilmemiştir.
Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, üniversiteye gelmeden önceki
eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp almadıklarına göre
anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Bu sonuç, üniversiteye gelmeden önceki eğitim
kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan öğrencilerin yeterli ya da
kalıcı bir bilgi edinemedikleri şeklinde yorumlanabilir.
Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, üniversiteye gelmeden önce
aldıkları biyoteknoloji ile ilgili derslerin verildiği eğitim kurumlarına göre anlamlı bir
farklılık göstermemektedir.
Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, üniversiteye gelmeden önce
yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre anlamlı bir farklılık göstermektedir.
Ege Bölgesi’nden gelen fen bilgisi öğrencilerin Doğu Anadolu Bölgesi ve Güney Doğu
Anadolu Bölgesi’nden gelen fen bilgisi öğrencilerine oranla biyoteknoloji konusunda
daha fazla bir bilgiye sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuca göre, öğrencilerin
biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeylerinin farklılığı, yaşadıkları coğrafi bölgeden de
kaynaklanmaktadır. Bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalamalarına bakıldığında
biyoteknoloji konusunda sahip olunan bilgilerin puan sırası ile en fazla olarak Ege,
Marmara, Đç Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu
bölgelerinden
gelen
öğrencilere
ait
olduğu
belirlenmiştir.
Ancak
aralarında
biyoteknoloji konusundaki bilgi bakımından anlamlı derecede farklılık gösteren üç
bölge vardır. Bunlar; Ege, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleridir.
Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, üniversiteye gelmeden önce
yaşadıkları yerleşim birimlerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir.
5.1.3. Kişisel Değişkenlere Göre Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin
Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumlarına Đlişkin Sonuçlar ve Yorumlar
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, cinsiyetlerine göre
anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Ancak alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin
“Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik” tutumlarının
cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği görülmektedir. Bayan öğrencilerin
erkek öğrencilere oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumlu bir tutuma
169
sahip oldukları belirlenmiştir. Cinsiyetin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum
üzerinde etkisinin olduğunu bir çok araştırmacı belirtmiş ve konuda araştırmalar
yapmıştır. Bir çok araştırmanın sonuçları (Prokop ve arkadaşları, 2007; Moerbeek ve
Casimir, 2005) erkek öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının
bayan öğrencilere göre daha olumlu olduğunu göstermektedir.
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, öğrenim görmekte
oldukları
üniversitelerine
göre
anlamlı
bir
farklılık
göstermektedir.
Kafkas
Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin Gazi Üniversitesi’nde
öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerine oranla biyoteknoloji uygulamalarına
yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Alt faktörlere
bakıldığında, öğrencilerin “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara
Yönelik”, “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik” ve
“Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” tutumlarının öğrencilerin öğrenim
görmekte oldukları üniversitelerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği görülmektedir.
Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin, Gazi
Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerine oranla ısmarlama
bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara, genetiği değiştirilmiş organizmalı
(GDO’lu) ürünlere ve bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik daha olumlu bir
tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuç, biyoteknoloji konusunda, Gazi
Üniversitesi’nde
öğrenim
görmekte
olan
fen
bilgisi
öğrencilerinin,
Kafkas
Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinden daha fazla bilgiye
sahip olmalarından dolayı olumsuz tutum geliştirdikleri şeklinde yorumlanabilir.
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, öğrenim görmekte
oldukları sınıfları ve üniversitede aldıkları derslere göre anlamlı bir farklılık
göstermemektedir. Dawson ve Schibeci (2003) tarafından yapılan bir çalışmanın
sonucunda da biyoteknoloji dersi alan ve almayan öğrenciler arasında biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutum açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Ancak alt
faktörlere bakıldığında, öğrencilerin “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan
Uygulamalara Yönelik” tutumlarının öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları sınıfları
ve üniversitede aldıkları derslere göre anlamlı bir farklılık gösterdiği görülmektedir.
“Genetik” dersini alan 4. sınıf öğrencileri ile bu iki dersten hiç birini almayan 1. sınıf
öğrencileri arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Đki dersten hiç birini almayan 1. sınıf
öğrencilerinin “Genetik” dersini 4. sınıf öğrencilerine oranla ısmarlama bebekler
yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları
170
belirlenmiştir. Bu sonuca göre, “Genetik” ve “Genetik ve Biyoteknoloji” derslerini alan
öğrencilerin bu iki dersten hiç birini almayan öğrencilerden daha fazla bilgiye sahip
olmalarına rağmen tutumlarında bir farklılık görülmemiştir. Bu da öğrencilerin tutum
gelişmelerinde biyoteknoloji ile ilgili derslerin etkisinin yanında başka faktörlerinde
etkilerinin olduğu şeklinde yorumlanabilir.
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, üniversiteye
gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp
almadıklarına göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Üniversiteye gelmeden önceki
eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan öğrencilerin böyle bir
ders almayan öğrencilere oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumlu bir
tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin
“Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” tutumları öğrencilerin üniversiteye
gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp
almadıklarına göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Üniversiteye gelmeden önceki
eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan öğrencilerin, böyle bir
ders almayan öğrencilere oranla bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik daha
olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuç, üniversiteye gelmeden
önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan öğrencilerin
biyoteknoloji konusundaki bilgilerinde aldıkları dersin etkili olmadığı ancak olumlu
tutum geliştirmelerinde bu derslerin etkili olduğu şeklinde yorumlanabilir.
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, üniversiteye
gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili derslerin verildiği eğitim kurumlarına
göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Üniversiteye gelmeden önce hem ilköğretim
hem de ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan öğrencilerin böyle bir dersi ilk
defa ortaöğretimde alan öğrencilere oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha
olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Alt faktörlere bakıldığında,
öğrencilerin “Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik” tutumları
öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili derslerin
verildiği eğitim kurumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Üniversiteye
gelmeden önce hem ilköğretim hem de ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders
alan öğrencilerin böyle bir dersi ilk defa ortaöğretimde alan öğrencilere oranla insanlar
üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumlu bir tutuma sahip
oldukları belirlenmiştir. Bu sonuç, biyoteknoloji ile ilgili derslerin ilköğretimden
171
itibaren verilmesinin öğrencilerin tutum geliştirmelerinde etkili olduğu şeklinde
yorumlanabilir.
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, üniversiteye
gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre anlamlı bir farklılık
göstermemektedir. Biyoteknoloji uygulamalarına yönelik alt faktörlere bakıldığında da,
öğrencilerin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları,
öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafik
bölgelere göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Bu sonuca göre, öğrencilerin
yaşadıkları
coğrafi
bölgelerden
kaynaklanan
biyoteknoloji
konusundaki
bilgi
düzeylerindeki farklılığın biyoteknolojik uygulamalara yönelik tutumlarında etkili
olmadığını göstermektedir. Farklı coğrafi bölgelerde yaşayan öğrencilerin biyoteknoloji
konusunda bilgilerinin farklı olmasına rağmen tutumlarında bir farklılığın olmaması
başka ortak etkenlerin bulunduğu şeklinde yorumlanabilir.
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, üniversiteye
gelmeden
önce
yaşadıkları
yerleşim
birimlerine
göre
anlamlı
bir
farklılık
göstermemektedir. Alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin “Genetiği Değiştirilmiş
Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik” tutumları öğrencilerin üniversiteye
gelmeden
önce
yaşadıkları
yerleşim
birimlerine
göre
anlamlı
bir
farklılık
göstermektedir. Üniversiteye gelmeden önce ilçede yaşayan öğrencilerin köyde yaşayan
öğrencilere oranla genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine
yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir.
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, babalarının eğitim
durumlarına göre farklılık göstermemektedir. Alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin
“Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik” tutumları
öğrencilerin babalarının eğitim durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermektedir.
Babaları ortaokul mezunu olan öğrencilerin babaları lise ve üniversite mezunu olan
öğrencilere oranla genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine
yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir.
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, annelerinin eğitim
durumlarına göre farklılık göstermemektedir. Alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin
“Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik” tutumları
öğrencilerin annelerinin eğitim durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermektedir.
Anneleri okur-yazar olmayan öğrencilerin anneleri ilkokul, ortaokul ve üniversite
mezunu olan öğrencilere oranla ve anneleri lise mezunu olan öğrencilerinde anneleri
172
ortaokul ve üniversite mezunu olan öğrencilere oranla genetiği değiştirilmiş organizmalı
(GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları
belirlenmiştir.
Bu sonuçlara göre öğrencilerin babalarının eğitim seviyelerinin artması
öğrencilerin GDO’lu Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik olumsuz tutum geliştirmelerine
neden olmakta iken annelerinin eğitim seviyelerinin artması ise öğrencilerin olumlu
tutum geliştirmelerine neden olmaktadır.
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, ailelerinin aylık
gelir durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik alt faktörlere bakıldığında da, öğrencilerin alt faktörlerde yer
alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, öğrencilerin ailelerinin aylık gelir
durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir.
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, yaşamlarında etkili
olan gelenek ve göreneklerin etki düzeylerine göre farklılık göstermektedir.
Yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkili olduğunu belirten öğrencilerin
yaşamlarında gelenek ve göreneklerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten öğrencilere
oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları
belirlenmiştir.
Alt
faktörlere
bakıldığında,
öğrencilerin
“Genetiği
Değiştirilmiş
Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik”, “Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik” ve “Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına
Yönelik” tutumları öğrencilerin yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklerin etki
düzeylerine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Yaşamlarında gelenek ve
göreneklerin çok etkisi olduğunu belirten öğrencilerin yaşamlarında gelenek ve
göreneklerin orta düzeyde etkisi olduğunu belirten öğrencilere oranla genetiği
değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere, insanlar tarafından canlıların genetiğinin
değiştirilmesine ve insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha
olumsuz bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. aynı şekilde, yaşamlarında gelenek ve
göreneklerin çok etkisi olduğunu belirten öğrencilerin yaşamlarında gelenek ve
göreneklerin hiç etkisi olmadığını belirten öğrencilere oranla insanlar üzerinde yapılan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları
belirlenmiştir. Bu sonuca göre, öğrenciler gelenek ve göreneklerden etkilenmektedir.
Gelenek ve göreneklerine bağlı olma düzeyleri arttıkça öğrencilerin biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik olumsuz tutum geliştirdikleri belirlenmiştir.
173
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, yaşamlarında etkili
olan inanç ve dini değerlerin etki düzeylerine göre farklılık göstermektedir.
Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin etkisi olmadığını belirten öğrencilerin
yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde ve çok etkisi olduğunu belirten
öğrencilere oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumlu bir tutuma sahip
oldukları belirlenmiştir. Aynı şekilde yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta
düzeyde etkisi olduğunu belirten öğrencilerin de yaşamlarında inanç ve dini değerlerin
çok etkisi olduğunu belirten öğrencilere oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Alt faktörlere bakıldığında,
öğrencilerin tüm alt faktörlere yönelik tutumları öğrencilerin yaşamlarında etkili olan
inanç ve dini değerlerin etki düzeylerine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir.
Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkisi olduğunu belirten öğrencilerin
yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkisi olmadığını belirten öğrencilere oranla
ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara, genetiği değiştirilmiş organizmalı
(GDO’lu) ürünlere, insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine, genetiği
değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine ve insanlar üzerinde yapılan
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları
belirlenmiştir. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkisi olduğunu belirten
öğrencilerin yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğu belirten
öğrencilere oranla ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara, insanlar tarafından
canlıların
genetiğinin
değiştirilmesine
ve
insanlar
üzerinde
yapılan
biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir.
Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten öğrencilerin
yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkisi olmadığını belirten öğrencilere oranla
insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumsuz bir tutuma
sahip oldukları belirlenmiştir. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkisi
olduğunu belirten öğrencilerin yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili
olduğu belirten öğrencilere oranla insanlar ve hayvanlar arasında yapılan gen transferlerine
yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Yaşamlarında inanç ve
dini değerlerin çok etkisi olduğunu belirten öğrencilerin yaşamlarında inanç ve dini
değerlerin orta düzeyde etkili olduğu belirten öğrencilere oranla bitkilerin genetiğinin
değiştirilmesine yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuca
göre, öğrenciler inaç ve dini değerlerden etkilenmektedir. Đnancına ve dini değerlerine
174
bağlı olma düzeyleri arttıkça öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
olumsuz tutum geliştirdikleri belirlenmiştir.
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, yaşamlarında etkili
olan hukuki kural ve yasalara göre farklılık göstermemektedir. Alt faktörlere
bakıldığında ise, fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutumları, öğrencilerin yaşamlarında etkili olan hukuki kural ve
yasalara göre farklılık göstermemektedir. Bu sonuçlar, öğrencilerin biyoteknoloji
uygulamalarına
yönelik tutum
geliştirmelerinde
hukuki
kural
ve
yasalardan
etkilenmediklerini ortaya koymaktadır.
Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, yaşamlarında etkili
olan insani değerlere göre farklılık göstermemektedir. Alt faktörlere bakıldığında ise,
fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik
tutumları, öğrencilerin insani değerlere göre farklılık göstermemektedir. Bu sonuçlar,
öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum geliştirmelerinde insani
değerlerden etkilenmediklerini ortaya koymaktadır.
5.1.4. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Konusundaki
Bilgileri ile Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Arasındaki
Benzerliğe Đlişkin Sonuçlar ve Yorumlar
Öğrencilerin,
biyoteknoloji
konusundaki
bilgileri
ile
biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik tutumları arasında; düşük düzeyde, pozitif yönde ve anlamlı
olmayan bir ilişki saptanmıştır. Anlamlı bir ilişki bulunmamakla birlikte, düşük düzeyde
de olsa fen bilgisi öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri arttıkça
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının da olumlu yönde arttığı söylenebilir.
Biyoteknoloji uygulamalarına yönelik alt faktörlere bakıldığında ise, fen bilgisi
öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile “Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında
Yapılan Gen Transferlerine Yönelik”, “Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin
Değiştirilmesine Yönelik” ve “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin
Tüketilmesine Yönelik” tutumları arasında düşük düzeyde, pozitif yönde ve anlamlı bir
ilişki ve “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik” tutumları
arasında da düşük düzeyde, negatif yönde ve anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Buna göre,
fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri arttıkça insanlar ve
175
hayvanlar arasında yapılan gen transferlerine, insanlar tarafından canlıların genetiğinin
değiştirilmesine ve genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine
yönelik tutumlarının da olumlu yönde
arttığı, buna karşılık genetiği değiştirilmiş
organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik tutumlarının da olumsuz yönde
arttığı
belirlenmiştir.
Biyoteknoloji konusundaki bilgi ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum
arasındaki ilişki bir çok araştırmacı tarafından incelenmiştir. Bu konuda alanyazında
birbirleri ile çelişen bulgular mevcuttur (Dawson ve Schibeci, 2003a). Lock ve Miles
(1993), Đngilere’de lise öğrencileriyle yaptıkları bir araştırma sonunda, 188 öğrencinin
yarısından fazlasının genetik mühendisliği ve biyoteknolojinin ne anlama geldiğini bile
bilmediklerini ve bunlar ile ilgili bir örnek bile veremediklerini buna karşın bitkiler ve
bakteriler üzerine yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olumlu, hayvanlar
üzerine yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik ise olumsuz tutum gösterdiklerini
belirtmişlerdir. Olsher ve Dreyful (1999), öğrencilerle yaptıkları çalışmada genetik ve
biyoteknoloji dersini alan öğrenciler ile genetik ve biyoteknoloji dersini almayan
öğrencilerin tutumları arasında anlamlı bir fark olmadığını belirtmişlerdir. Chen ve
Raffan (1999), Đngiltere ve Tayvan’daki lise öğrencileriyle yaptıkları bir araşırma
sonunda biyoloji dersleri alan öğrencilerin diğer öğrencilere göre biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik daha olumlu bir tutum gösterdiklerini belirtmişlerdir. Dawson
ve Soames (2006), lise öğrencileriyle yaptıkları biyoteknoloji ile ilgili on haftalık bir
çalışma sonunda, öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin arttığını buna
karşın biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarında bir değişme olmadığını
belirtmişlerdir. Eurobarometre 52.1 kullanarak yapılan araştırmada da, kızlar için
eğitimin biyoteknolojiye karşı tutumlar üzerinde hiçbir etkisi olmadığı açıklanmıştır
(Simon, 2009).
5.1.5.
Fen
Bilgisi
Öğretmenliği
Öğrencilerinin
Biyoteknoloji
Uygulamalarına Yönelik Biyoetik Konular Hakkındaki Görüşlerine Đlişkin
Sonuçlar ve Yorumlar
Öğrencilerin % 80’inin, ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara
karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri belirlenmiştir. Öğrencilerin bu konuda
çoğunlukla, doğal düzenin bozulmasına, kişisel farklılıkların ve insanlar arasındaki
176
eşitliğin ortadan kalkmasına, canlıların yaşam hakkına, doğacak bebeğin sağlığına,
uygulamaların etik olup olmadığına ve dini yönden uygulanabilirliğine yönelik
çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir.
Öğrenciler çoğunlukla,
Cinsiyet
seçimi
konusunda;
toplumda
kadın-erkek
nüfusu
bakımından
dengesizlik meydana gelebileceği çekincesine sahiptirler.
Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan
bebekleri yaratmak konusunda; kişisel farklılıkların ortadan kalkacağı bundan dolayı tek
tip bir insan nesli olacağı ve herkesin robot gibi olacağı çekincesine sahiptirler.
Özürlü olduğu belirlenen bebeklerin küretajla alınması konusunda; her canlının
yaşam hakkı olduğu ve anne karnında bile olsa özürlü olduğu belirlenen fetusun da bir
canlı olduğu görüşüne sahiptirler.
Kendi çocuklarının cinsiyet seçimi konusunda; cinsiyetin hiçbir öneminin
olmadığı, sağlıklı olmasının daha önemli olduğu görüşüne sahiptirler.
Öğrencilerin % 50’sinin, insanlar ve hayvanlar arasında yapılan gen
transferlerine karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri görülmektedir. Öğrencilerin bu
konuda çoğunlukla, farklı yapıdaki canlıların ortaya çıkabileceğine, gen transferi
yapılan canlıların zarar görebileceğine, uygulamaların etik olup olmadığına ve dini
yönden uygulanabilirliğine yönelik çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir.
Öğrenciler çoğunlukla,
Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı konusunda; insan genlerinin koyunlara
aktarılmasının sağlığa zararlı sonuçlar ortaya çıkarabileceği çekincesine sahiptirler.
Organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana rahmindeki hayvan
fetüslerine aktarılması konusunda; bu uygulamanın etik olup olmadığına ve canlıların
genetik yapılarının aynı olmayışından kaynaklanan çekinceye sahiptirler.
Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılması konusunda;
yaradılış gereği yapıları farklı olan canlılar arasında genetik materyal transferi
yapılmasının kötü sonuçlar doğurabileceği çekincesine sahiptirler.
Öğrencilerin % 93’ünün, genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere
karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri görülmektedir. Öğrencilerin bu konuda
çoğunlukla, insan sağlığının bozulmasına, insanların yeterince bilgilendirilmesi
177
konusuna, doğal düzenin bozulmasına, yasaların uygulanışına ve uygulamaların etik
olup olmadığına yönelik çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir.
Öğrenciler çoğunlukla,
Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden
satılması konusunda; insanların GDO’lu gıdaların yararları ve zararları konusunda
bilgilendirilmesi gerektiği ve bu gıdaların satın alınmasında tercihin tüketiciye
bırakılması gerekildiği görüşüne sahiptirler.
Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya
salıverilmesi konusunda; canlıları etkileyerek farklı türlerin yok olmasına sebep olacağı
ve bunun da doğanın dengesini bozacağı çekincesine sahiptirler.
Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı
üzerindeki etkileri konusunda; insanlar üzerinde ciddi hasarlar bırakacağı çekincesine
sahiptirler.
Öğrencilerin
%
68’inin,
insanlar
tarafından
canlıların
genetiğinin
değiştirilmesine karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri görülmektedir. Öğrencilerin bu
konuda çoğunlukla, doğal düzenin bozulmasına, canlıların yaşam hakkına, insan
sağlığının bozulmasına, insan DNA’sının yok olabileceğine, kişilerin maddi ve manevi
emelleri için kötü amaçlı kullanılabileceğine, uygulamaların etik olup olmadığına ve
dini yönden uygulanabilirliğine yönelik çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir.
Öğrenciler çoğunlukla,
Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale etmesi konusunda; dini yönden
uygulanabilirliğine yönelik çekinceye sahiptirler.
Biyoteknolojik ürünlerin gelecekte yeni hastalıkları ortaya çıkaracağı konusunda;
insan sağlığına yönelik; kötü sonuçlar doğuracağı çekincesine sahiptirler.
Đnsanların, kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını
değiştirerek kullanması konusunda; canlıların yaşam hakkına yönelik ve yine en fazla
olarak, doğal düzene yönelik; canlıların doğasının değiştirilmesinin onların yaşama
hakkını ellerinden alacağı ve ekosistemin dengesinin bozulacağı çekincesine sahiptirler.
Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesi konusunda;
biyoteknoji uygulamalarına yönelik; kontrol edilmesinin zorlaşacağı ve kişilerin maddi
ve manevi emelleri için kötü amaçlı kullanılabileceği, biyolojik savaşların çıkabileceği
çekincesine sahiptirler.
178
Öğrencilerin % 57’sinin, genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin
tüketilmesine karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri görülmektedir. Öğrencilerin bu
konuda çoğunlukla, insan sağlığına, doğal düzenin bozulmasına ve uygulamaların etik
olup olmadığına yönelik çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir.
Öğrenciler çoğunlukla,
Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdaların etkileri ve güvenle tüketilmesi
konusunda; bu tür gıdaların mutlaka olumsuz bir etkisinin olacağı çekincesine
sahiptirler.
Daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısının
değiştirilmesi konusunda; her canlının kendine ait bir özelliğinin ve görevinin olduğu bu
yüzden doğal dengenin bozulacağı çekincesine sahiptirler.
Dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanması konusunda;
açlık sorununu çözmek için tarıma önem vermek gibi başka yolların denenmesi
gerekildiği görüşüne sahiptirler.
Öğrencilerin % 89’unun, bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine karşı olumsuz bir
tutum sergiledikleri görülmektedir. Öğrencilerin bu konuda çoğunlukla, doğal düzenin
bozulmasına, insan sağlığına ve dini yönden uygulanabilirliğine yönelik çekincelere
sahip oldukları belirlenmiştir.
Öğrenciler çoğunlukla,
Genetik yapısı değiştirilmiş meyveler konusunda; her şeyin doğalının daha güzel
olduğu ve doğal olanın her zaman daha lezzetli olduğu görüşüne sahiptirler.
Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri
tüketme konusunda; sağlığa zararlı olup çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına sebep
olacağı çekincesine sahiptirler.
Öğrencilerin % 57’sinin, insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına
karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri görülmektedir. Öğrencilerin bu konuda
çoğunlukla, kişilik haklarının ihlaline, insanlar arasında eşitsizlik olmasına, biyolojik
silahların üretilmesine, uygulamaların etik olup olmadığına ve dini yönden
uygulanabilirliğine yönelik çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir.
Öğrenciler çoğunlukla,
Đnsan genom projesi konusunda; insan genlerine müdahale edilmesinin doğru
olmadığı ve biyolojik silahların üretilebileceği çekincesine sahiptirler.
179
Đnsan kopyalanması konusunda; etik açıdan uygun olmadığı görüşüne sahiptirler.
Biyoteknoloji
alanında
yapılan
çalışmaların,
yasalarla
sınırlandırılması
konusunda; biyoteknoloji uygulamalarının denetlenmesine yönelik; kötü amaçlı
kullanımları engellemek için mutlaka sınırlamalar getirilmeli ve denetlemeler yapılması
gerektiği görüşüne sahiptirler.
Öğrencilerin %70’i, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olumsuz tutum
göstermektedirler. Öğrenciler, genel olarak; uygulamaların etik olup olmadığına, dini
yönden uygulanabilirliğine, doğal düzenin bozulmasına, insan sağlığına ve canlıların
yaşam hakkına yönelik çekincelere sahiptirler.
5.1.6.
Fen
Bilgisi
Öğretmenliği
Öğrencileri
ile
Gerçekleştirilen
Görüşmelerden Elde Edilen Sonuçlar ve Yorumlar
Öğrencilerin biyoteknolojiyi farklı şekillerde tanımladıkları ve tanımlarken de
tam ve doğru olarak tanımlamakta zorluk çektikleri belirlenmiştir. Öğrencilerin
görüşme çözümlemelerinden çıkarılan ortak görüşleri doğrultusunda; öğrenciler
biyoteknolojiyi, canlıların genleri ile oynayarak farklı ürünler elde edilen bir alan ya da
biyolojinin teknolojik olarak geliştirilmesi olarak tanımlamaktadırlar.
Öğrencilerin
tamamı
koyun
Dolly’i
biyoteknoloji
alanında
yapılan
uygulamalara örnek olarak göstermektedir. Öğrencilerin çoğunluğunun örnek olarak
verdikleri diğer uygulamalar ise bitkilerin dayanıklılığını ve verimini artırmak için
yapılan çalışmalar, insan genom projesi, tüp bebek, kök hücre çalışmalarıdır.
Öğrencilerin çok az bir kısmı da biyoteknolojinin çevre kirliliğinin temizlenmesinde ve
hastalıklı genlerin tedavi edilmesinde kullanıldığını örnek olarak vermektedirler.
Öğrencilerin büyük çoğunluğunun sırasıyla -kabul edilebilirden kabul edilemez
olana doğru- mikroorganizmalar-bitkiler-hayvanlar ve en son olarak ta insanlar üzerinde
yapılan genetik değişiklikleri kabul edilebilir buldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin bu
sıralamayı yaparken, mikroorganizmaların çok küçük canlılar olduğunu, doğada çok
miktarda bulunduğunu ve yapılan değişikliklerin telefisinin olduğunu, bitkilerin
hayvanlara nazaran daha cansız göründükleri, hayvaların canlı varlıklar olduğunu ve
insanların en değerli varlık olduğu ve yapılan hataların telafisinin mümkün olmadığını
düşündükleri belirlenmiştir.
180
Öğrencilerin büyük çoğunluğunun sırasıyla -kabul edilebilirden kabul edilemez
olana doğru- mikroorganizmalarla-bitkiler arasında, mikroorganizmalarla-hayvanlar
arasında, bitkilerle-hayvanlar arasında, mikroorganizmalarla-insanlar arasında ve
hayvanlarla-insanlar arasında yapılan genetik materyal transferlerini kabul edilebilir
buldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin bu sıralamayı yaparken, gen uyumları, hareket
yeteneği ve insanın en değerli varlık oluşu ve telafisinin mümkün olmayışını
düşündükleri belirlenmiştir.
Öğrencilerin
görüşme
çözümlemelerinden
çıkarılan
ortak
görüşleri
doğrultusunda; öğrencilerden büyük bir çoğunluğu etiği, toplum tarafından kabul
görülen kurallar olarak tanımlamaktadırlar. Öğrencilerden birkaçı etiği ahlakla
ilişkilendirmişlerdir.
Öğrencilerin
görüşme
çözümlemelerinden
çıkarılan
ortak
görüşleri
doğrultusunda; öğrencilerden büyük bir çoğunluğu biyoetiği, canlılar üzerinde yapılan
çalışmaların doğru ya da yanlış olarak değerlendirilmesi olarak tanımlamaktadırlar.
Öğrencilerin büyük çoğunluğunun biyoteknoloji uygulamalarına yönelik kararlar
verirken insanların yararına ya da zararına mı olacak diye düşündükleri ve insanı ön
plana aldıkları belirlenmiştir. Öğrencilerin etkilendikleri diğer önemli etken ise dini
bakımından getirdiği inançlarıdır. Üçüncü sırada ise yetiştiği ailenin ve çevrenin
kültürel yapısı yer almaktadır.
Öğrencilerin tamamı biyoteknoloji çalışmaları konusunda yasaların konması ve
nelerin yapılması nelerin yapılmaması gerektiğinin yasalarla denetlenmesinin
gerektiğini düşünmektedirler. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun özellikle insan
kopyalanması çalışmalarının yasaklanması gerektiğini düşündükleri belirlenmiştir.
Öğrencilerin yasalarla denetlenmesini istedikleri diğer biyoteknoloji uygulamaları ise;
gıdalarda yapılan GDO uygulamaları, insan genlerinin tamamının belirlenmesi, doğacak
çocukların cinsiyetlerinin seçimi, kürtaj, mikroorganizmaların yapısının değiştirilerek
kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesi ve nesli tükenen hayvanların korunmasıdır.
Öğrencilerin tamamının biyoteknoloji konusunda okullarda eğitim verilmesi
gerektiğini düşündükleri ve çoğunluğunun da özellikle ortaöğretimde bu konuda eğitim
verilmeye başlanması gerektiğini düşündükleri belirlenmiştir.
Öğrencilerin neredeyse tamamının okullarda biyoetik eğitimi verilmesinin
gerekli olmadığını düşündükleri belirlenmiştir. Biyoetik eğitimi verilmemeli diyenlerin
nedeni ise biyoetik eğitimi verilirken belli düşünce yapıları konusunda öğrencilere
dayatmalar yapılacağını düşünmeleridir. Biyoetik eğitimi verilmeli diyen çok az bir
181
kesimin ise bu eğitimin ortaöğretimden itibaren verilmeye başlanması gerektiğini
düşündükleri belirlenmiştir.
5.2. ÖNERĐLER
Fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin öğrenim
görmekte oldukları üniversitelere bağlı olarak farklılıklar göstermesi, ya bu konuda
üniversitede verilen derslerin yeterliklerinin birbirlerinden farklı olduğunu ya da belli
bölgelerden gelen öğrencilerin belli üniversitelerde toplanmasından kaynaklandığını
düşündümektedir. Çünkü, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri
üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları bölgeler arasında farklılıklar göstermektedir.
Bilgideki bu farklılıklar biyoteknoloji ile ilgili derslerin içeriklerinden, öğretmen ve
öğretim elemanlarının biyoteknoloji konusunda yeterli bilgiye sahip olmamalarından
kaynaklanabilir. Bunlara göre; öğrencilerin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları
bilgilerinde etkili olan, öğrenim görmekte oldukları üniversiteler arasındaki ve
üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları coğrafi bölgeler arasındaki farklılıkların
nedenlerinin belirlenmesi ve öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri arasındaki
farklılıkların giderilmesi sağlanmalıdır.
Öğrencilerin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları öğrenim görmekte
oldukları
üniversitelere
biyoteknoloji
bağlı
uygulamalarına
olarak
yönelik
farklılıklar
tutumları;
göstermektedir.
Öğrencilerin
cinsiyetlerine,
üniversitede
biyoteknoloji ile ilgili almış oldukları derslere, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları
şehrin bulunduğu coğrafik bölgelere, ebeveynlerin eğitim düzeylerine ya da ailelerinin
aylık gelirlerine göre farklılık göstermediğine göre öğrencilerin öğrenim görmekte
oldukları üniversiteler arası farklılıkların, üniversiteye gelmeden önceki eğitim
kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili ders alan ya da almayan öğrencilerin ya da
gelenek/görenekler ve inanç/dini değerler bakımından benzer olan öğrencilerin belli
üniversitelerde toplandığını düşündürmektedir. Bu bakımdan üniversiteye gelen
öğrencilerin benzer değerleri taşımasının nedenleri araştırılmalıdır ve fen bilgisi
öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları farklı değişkenler
bakımından ele alınmalıdır.
“Genetik” dersi 2006-2007 eğitim-öğretim yılından itibaren fen bilgisi
öğretmenliği müfredatından tamamem çıkarılmış yerine “Genetik ve Biyoteknoloji”
182
dersi konmuştur. Ancak eski programa göre başlayan öğrenciler “Genetik” dersini
alarak
eğitimlerini
tamamlamışlardır.
Fen
bilgisi
öğrencilerinin
biyoteknoloji
konusundaki bilgilerinde üniversitede verilen “Genetik” ya da “Genetik ve
Biyoteknoloji” derslerinin etkili olduğu belirlenmiştir. Bu dersler, öğrencilerin
biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin artmasını sağlamıştır. Bu iki dersin arasında,
öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgiler bakımından bir fark
bulunmamıştır. “Genetik ve Biyoteknoloji” dersinin adından da anlaşılacağı üzere
biyoteknoloji konusunda fen bilgisi öğrencilerinin bilgilerinde daha etkili olması
sağlanmalıdır.
Öğrencilerin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin
üniversitede almış oldukları derslere göre farklılık göstermediği belirlenmiştir. Yani,
“Genetik” ya da “Genetik ve Biyoteknoloji” derslerinin öğrencilerin biyoteknolojiye
karşı tutum geliştirmesinde etkilli olmadığı söylenebilir. Bu yüzden bu konuda,
öğrenciye sadece bilgi vermek değil, onların tutum geliştirmesine olanak sağlanmalıdır.
Öğrencilerin, biyoteknoloji konusundaki bilgilerinde üniversiteye gelmeden
önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders işleyip işlemedikleri
açısından farklılık olmaması ilköğretim ya da ortaöğretimde verilen bu derslerin kalıcı
bir bilgi oluşturmadığını göstermektedir. Bu konuda gerekli çalışmaların yapılması
sağlanmalıdır.
Üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile
ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin, böyle bir ders almayan fen bilgisi
öğrencilerine oranla daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Özellikle
ilköğretim ve ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi
öğrencilerinin, bu dersi ilk defa ortaöğretimde alan fen bilgisi öğrencilerine oranla daha
olumlu bir tutuma sahip olmaları, biyoteknoloji ile ilgili derslerin ilköğretimden itibaren
verilmeye başlanması gerektiğini göstermektedir. Çünkü küçük yaşta tutum geliştirmek
daha kolay ve etkili olmaktadır.
Gelenek/göreneklerin ve inanç/dini değerlerin fen bilgisi öğrencilerinin
biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir.
Gelenek/göreneklerin ve inanç/dini değerlerin ülkeler hatta bireyler arasında farklılık
gösterdiği
düşünüldüğünde
yaklaşımlardaki
farklılıkların
biyoteknoloji
nedenleri
uygulamalarına
görülmektedir.
yönelik
Yani,
biyoetik
biyoteknoloji
uygulamalarına yönelik biyoetik yaklaşımlarda bireylerin kendi değerleri ile ele
alınması gerekmektedir.
183
KAYNAKÇA
Acharya, R. (1999). “The Emergency and Growth of Biotechnology” Experinces in
Industrialised and Developing Countries. New Horizons in the Economics of
Innovation.
Akarsu, B. (1998). Mutluluk Ahlakı. Đstanbul: Đnkılap Yayınevi.
Akdoğan, H. (2000). Meslek Eğitiminin Kamuoyunu Aydınlatmadaki Önemine
Muhasebe Meslek Mensuplarının Yaklaşımları ve Çorum Đlindeki Uygulanan Bir Anket
Çalışması. 1.Türkiye Uluslararası Đş ve Mesleki Ahlak Kongresi. Hacettepe
Üniversitesi.
Allen, E.E. and Hood, L. (2000). Biotechnology, Inquiry and Public Education. Trends
in Biotechnology, 18(8).
Altunışık, R., Çoşkun, R., Bayraktaroğlu, S. ve Yıldırım, E. (2004). Sosyal Bilimlerde
Araştırma Yöntemleri. Sakarya: Sakarya Kitabevi.
Atsan, A. ve Kaya, T. E. (2008). Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Tarım
ve Đnsan Sağlığı Üzerine Etkileri. U. Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi. 22(2). 1-6.
Aydın, P.Đ. (2003). Eğitim ve Öğretimde Etik. Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Aydoğdu, Đ. B. ve Çobanoğlu, N. (2009). Tıp Etiğinden Biyoetiğe Đlerlerken Biyoetik
Uzmanı: Sorun Kümesi Mi Çözüm Mü?. Sağlık Bilimlerinde Süreli Yayıncılık.
Babaoğlu, M., Gürel, E. ve Özcan S. (2001). Bitki Biyoteknolojisi. Konya: S.Ü.
Basımevi.
184
Bahçeci, Z. (2002). Moleküler Biyoloji. (2. Baskı). Kırşehir: Öğrenci Kitabevi
Yayınları.
Bal, Ş., Samancı, N. K. and Bozkurt, O. (2007). University Students’ Knowledge and
Attitude about Genetic Engineering. Eurasia Journal of Mathematics, Science &
Technology Education, 3(2), 119-126.
Baron, D.P. (2003). Business and its Environment. New Jersey. Prentice Hall. Inc.
Biotechnology Processes. Research in Science & Technological Education. 24(2). 183–
198.
Baş, T. (2001). Anket. Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Bhatia, S.C. (2005). Textbook of Biotechnology. India: Atlantic publishers and
distributors.
Brainard, J. (2005). Washington Update. Chronicle Of Higher Education.
Bryant, J. and Baggott la Velle, L. (2003). A bioethics course for biology and science
education students. Journal of biological education 37(2).
Büyüköztürk, Ş. (2005). Anket Geliştirme. Türk Eğitim Bilimleri Dergisi. 3(2). 133-151.
Büyüköztürk, Ş. (2009). Sosyal Bilimler Đçin Veri Analizi El Kitabı. (10. Baskı).
Ankara: Pegem Akademi.
Cavanagh, H., Hood, J. and Wilkinson, J. (2005). Riverina High School Students’ Views
of Biotechnology. Electronic Journal of Biotechnology. 8(2).
Chen, S.Y. and Raffan, J. (1999). Biotechnology: Student’s Knowledge and Attitudes in
UK and Taiwan. Journal of Biological Education.
Cüceloğlu, D. (1996). Đnsan ve Davranışı Psikolojinin Temel Kavramları. Đstanbul:
Remzi Kitapevi.
185
Çelik, V. ve Balık, D.T. (2007). Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO). Erciyes
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi. 23(1-2). 13-23.
Darçın, E.S. and Türkmen, L. (2006). A Study Of Prospective Turkish Science
Teachers’ Knowledge At The Popular Biotechnological Issues. Asia-Pacific Forum On
Science Learning And Teaching. 7(2). Artıcle 9.
Dawson, V. (2007). An Exploration of High School (12–17 Year Old) Students’
Understandings of, and Attitudes Towards Biotechnology Processes. Res Sci Educ
(2007) 37. 59–73.
Dawson, V. and Soames, C. (2006). The Effect of Biotechnology Education on
Australian High School Students’ Understandings and Attitudes About. Research in
Science & Technological Education. 24(2). 183–198.
Dawson, V. M. (2003). Effect of A Forensic DNA Testing Module on Adolescents’
Ethical Decision-Making Abilities. Australian Science Teachers’ Journal. 49(4). 12–17.
Dawson, V. M. and Schibeci, R. A. (2003a). West Australian School Students’
Understanding of Biotechnology. International Journal of Science Education. 25(1). 57–
69.
Dawson, V. M. and Schibeci, R. A. (2003b). West Australian High School Students’
Attitudes Towards Biotechnology Processes. Journal of Biological Education. 38(1). 7–
12.
Demir, A., Seyis F. ve Kurt O. (2006). Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar: 1.
Bitkiler. OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 21(2). 249-260.
Demirci, A. (2008). Perceptions and Attitudes of Geography Teachers to
Biotechnology: A Study Focusing on Genetically Modified (GM) Foods. African Journal
of Biotechnology . 7 (23). 4321-4327. 3 December 2008.
Dilsiz, N. (2004). Moleküler Biyoloji. Ankara: Palme Yayıncılık.
186
Durusoy S. (2003). Sosyal ve Ekonomik Düzlemde Etik Sorunların Türkiye Gerçeği.
1.Türkiye Uluslararası Đş ve Meslek Ahlakı Kongresi. Hacettepe Üniversitesi.
European Commission. (2001). Europeans, Science and Technology. Eurobarometer
55.2.
Fujiki, N. and Macer, D.R.J. (1998). Bioethics Surveys and Universal Approaches to
Biotechnology. Bioethics in Asia. 314-323.
Fukuyama, F. (2003). Đnsan Ötesi Geleceğimiz Biyoteknoloji Devriminin Sonuçları.
(çev. Çiğdem Aksoy Fromm). Ankara: ODTÜ Yayıncılık.
Gamble, J. (2002). An exploration of the New Zealand Public’s Perceptions of Genetic
Modification. New Zealand Biotechnology Association Journal, 53(7–13).
Gaskell, G., Allum, N. and Stares, S. (2003). Europeans and Biotechnology in 2002.
Eurobarometer 58.0.
Görkey, Ş., Kutlay, N., Gül, R. T. B., Güven, T., Sert, G., Gün, M. ve Erzik, C., (2009).
Kök Hücre Araştırmalarının Etik Ve Hukuk Boyutuna Đlişkin Rapor. Türkiye Biyoetik
Derneği Kök Hücre Araştırmaları ve Uygulamaları Kurulu.
Green, S.B., Salkınd, N.J. and Akey, T.M. (2000). Using SPSS for Windows. (Second
Edition). New Jersey: Prentice Hall.
Gunter, B., Kinderlerer, J. and Beyleveld, D. (1998). Teenagers and Biotechnology: A
Survey of Understanding and Opinion in Britain. Studies in Science Education, 32, 81112.
Hails, R. (2004). Bioethics for Technology?. Current Opinion in Biotechnolgy. 15, 250253.
Harms, U. (2002). Biotechnology Education in Schools. Electronic Journal of
Biotechnology. 5(3).
187
http://www.medinfo.hacettepe.edu.tr/ozetler/detay.asp?dersno=3347 (2008, Aralık 22)
http://www.osym.gov.tr (2009, Aralık 1)
http://www.yok.gov.tr/egitim/ogretmen/yeni_programlar_ve_icerik.htm (2008, Mart 7)
Iltıs, A. S. (2006). Look Who’s Talking: The Interdisciplinarity of Bioethics and the
Implications for Bioethics Education. Journal of Medicine and Philosophy, 31:629–641.
Jonsen, A. R. (1996). The weight and weighting to ethical principles. The Ethics of
Research Involving Human Subject. Harold Y (Ed) Maryland, Vanderpool Univ. Publ.
Group. 59-83.
Kağıtçıbaşı, Ç. (1999). Yeni Đnsan ve Đnsanlar. Đstanbul: Evrim Yayınları.
Karasar, N. (2002). Bilimsel Araştırma Yöntemi. (11. Basım) Ankara: Nobel Yayın
Dağıtım.
Kılıçbay, M. A. (1998). Economica’nın Dublorü Ethica. Doğu Batı Dergisi. sayı: 4.
Kırel, Ç. (2002). Örgütlerde Etik Davranışlar Yönetimi ve Bir Uygulama Çalışması.
Eskişehir: A.Ü. Đ.Đ.B.F. Yayını. Yayın no: 168.
Kıymaz, T. ve Tarakçıoğlu, M. (2002). Biyoteknoloji Alanındaki Gelişmelerin
Yansımaları ve Türkiye’nin Poitika Seçenekleri. DPT 42. yıl özel sayı. Ankara.
Kitto, S. L., Griffiths, L. G. and Pesek, J. D. (2003). A Long-term Study of Knowledge,
Risk, and Ethics for Students Enrolled in an Đntroductory Biotechnology Course,2.
Journal of Animal Science 81: 1348-1353.
Kiziroğlu, Đ. (2004). Genel Biyoloji Canlılar Bilimi. Ankara: Birlik MatbaacılıkYayıncılık.
188
Klop, T. and Severiens, S. (2007). An Exploration of Attitudes Towards Modern
Biotechnology: A Study Among Dutch Secondary School Students. International Journal
of Science Education 29, 5, 2 April 2007. 663–679.
Krejcie, R.V. and Morgan, D.W. (1970). Determining Sample Size For Research
Activities. Educational and Psychologicol Measurement. 30.607-610.
Lamanauskas, V. and Makarskaitė-Petkevičienė, R. (2008). Lithuanian University
Students’ Knowledge of Biotechnology and Their Attitudes to the Taught Subject.
Eurasia Journal of Mathematics, Science & Technology Education. 4(3). 269-277.
Lock, R. and Miles, C. (1993). Biotechnology and Genetic Engineering: Students'
Knowledge and Attitudes. Journal of Biological Education. 27(4). 267-272.
Lock, R., Miles, C. and Hughes, S. (1995). The Đnfluence of Teaching on Knowledge
and Attitudes in Biotechnology and Genetic Engineering Contexts: Implications for
Teaching Controversial Đssues and the Public Understanding of Science. School
Science Review. 76(276). 47–59.
Lysaght, T. Rosenberger, P.J. and Kerridge, I. (2006, August 18). Australian
Undergraduate Biotechnology Student Attitudes Towards the Teaching of Ethics.
International Journal of Science Education. 28(10). 1225–1239
Macer, D. R. J. (1994). Perception of Risks and Benefits of in Vitro Fertilisation,
Genetic Engineering and Biotechnology. Social Science and Medicine 38 (1994), 23-33.
Massarani, L. and Moreira, I. C. (2005). Attitudes Towards Genetics: a Case Study
Among Brazilian High School Students. Public Understanding of Science. 14. 201-212.
Mengüşoğlu, T. (1965). Değişmez Değerler ve Değişen Davranışlar. Đstanbul: Đstanbul
Matbaa.
Mepham, B. (2005). Bioethics An Introduction For The Biosciences. Oxford Universty
Press.
189
Olsher, G. and Dreyful, A. (1999). The Fostension-teaching Approach_ as a Means to
Develop Junior-high Student Attitudes Towards Biotechnologies. Journal of Biological
Education, 34(1). 24–30.
Özel, M., Erdoğan, M., Uşak, M. ve Prokop, P. (2009). Lise Öğrencilerinin
Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Bilgileri ve Tutumları. Kuram ve Uygulamada
Eğitim Bilimleri. 9. 297-328.
Pallant, J. (2001). SPSS Survival Manual. London: Open University Press.
Pathak, R. (2007). Introduction to Biotechnology. India: Atlantic Publishers and
Distributors.
Pieper, A. (1999). Etiğe Giriş. (Çev. Atayman, V ve Sezer, G.) Birinci Basım. Đstanbul:
Ayrıntı Yayınları.
Porter, J. N. (2007, April 13). A Descrıptıve Study Of Agrıculture Teachers’ Awareness
Of Bıotechnology And The Future Of Bıotechnology Educatıon In Illınoıs. Master
dissertation. Illinois University.
Prokop, P., Leskova, A., Kubıatko, M. and Diran, C. (2007). Slovakian Students’
Knowledge of and Attitudes Toward Biotechnology. International Journal of Science
Education. 29(7). 895–907.
Ramón, D., Diamante, A. and Calvo, M. D. (2008). Food Biotechnology and Education.
Electronic Journal of Biotechnology. 11(5).
Russo, M.T., Sunal, C.S. and Sunal, D.W. (2004). Teaching Bioethics. Science
Activities. 41(3).
Sáez, M. J., Niño, A. G. and Carretero, A. (2008). Matching Society Values: Students’
Views of Biotechnology. International Journal of Science Education. 30(2). 167–183.
190
Sheikhha, M.H., Kalantar, S. M., Vahidi, A. R. and Faghihi, M. (2006). Public
Knowledge and Perceptions of Biotechnology and Genetically Modified Organisms in
Iran. Iranian Journal of Biotechnology. 4(2).
Shepherd, R., Barnett, J., Cooper, H., Coyle, A., Moran-Ellis, J., Senior, V. and Walton,
C. (2007). Towards an Understanding of British Public Attitudes Concerning Human
Cloning. Social Science & Medicine. 65. 377–392.
Simon, R. M. (2009). Gender Differences in Knowledge and Attitude Towards
Biotechnology. Public Understanding of Science. 1–12.
Smith, J. E. (2004). Biotechnology. UK: Cambridge University Press.
Sohan, D. E. (1998). The Relationship of Knowledge, Attitudes and Perceptions
Regarding Bioteknology in College Students. (Doctoral dissertation, Texas A&M
University.
Strickland, D., Carstoiu, D., Dyck, E. V., Glenn, B., Littlehales, C. and Massey, A.
(2007). Guide to Biotechnology. Biotechnology Industry Organization (BIO).
Sürmeli, H. ve Şahin, F. (2009). Üniversite Öğrencilerinin Biyoteknoloji Çalışmalarına
Yönelik Bilgi ve Görüşleri. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 3(37). 3345.
Şeker, H. ve Gençdoğan, B. (2006). Psikolojide ve Eğitimde Ölçme Aracı Geliştirme.
Ankara: Nobel Yayınları.
Şenler, B., Çakır, N.K., Görecek, B. ve Taşkın, G. (2006). Fen Bilgisi Öğretmenlerinin
Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi. H.Ü. Eğitim Fakültesi
Dergisi. 31. 126-132.
Tavşancıl, E. (2002). Tutumların Ölçülmesi ve SPSS Đle Veri Analizi. Ankara: Nobel
Yayınları.
191
Tavşancıl, E. (2006). Tutumların Ölçülmesi ve SPSS Đle Veri Analizi. Ankara: Nobel
Yayınları.
Tepe, H. (1992). Etik ve Metaetik. Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayını.
Tezbaşaran, A. A. (1996). Likert Tipi Ölçek Geliştirme Kılavuzu. Ankara: Psikologlar
Derneği Yayınları.
UNESCO. (2008). What is Bioethic. Bioethics Core Curriculum, Section 1 : Syllabus
Ethics Education Programme, Sector for Social and Human Sciences, Division of Ethics
of Science and Technology. 15-18.
Ural, A. ve Kılıç, Đ. (2006). Bilimsel Araştırma Süreci ve SPSS ile Veri Analizi. Ankara:
Detay Yayıncılık.
Usak, M., Erdogan, M., Prokop, P. and Özel, M. (2009). High School and University
Students’ Knowledge and Attitudes Regarding Biotechnology. Biochemistry and
Molecular Biology Education. 37(2). 123-130.
Uzogara, S. G. (2000). The Đmpact of Genetic Modification of Human Foods in the 21st
Century: A Review. Biotechnology Advances 18. 179–206.
Ülman, Y. I. (2010). Etik, Biyoetik, Hukuk: Temel Kavramlar ve Yaklaşımlar.
Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi. 1(1).
Yurtseven, H. R. (2000). Đşletme Yönetiminde Etik Toplum ve Đşletmeler Açısından
Çanakkale Kentinde Karşılaştırmalı Bir Araştırma. Erciyes Üniversitesi 8. Ulusal
Yönetim ve Organizasyon Kongresi Bildiriler Kitabı, Nevşehir.
192
EKLER
Ek 1. ANKET FORMU
Ek 2. GÖRÜŞME FORMU
Ek 3. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ ĐZĐN YAZISI
Ek 4. KAFKAS ÜNĐVERSĐTESĐ ĐZĐN YAZISI
Ek 5. GÖRÜŞME YAPILAN ÖĞRENCĐLERDEN ALINAN ĐZĐN YAZILARI
193
Ek 1. ANKET FORMU
194
195
196
197
198
199
200
Ek 2. GÖRÜŞME FORMU
Görüşme Soruları
1. Biyoteknoloji nedir, açıklayabilir misin?
2.
Hangi
alanlarda
biyoteknoloji
uygulamaları
yapılmaktadır?
Biyoteknoloji
uygulamalarına örnekler verebilir misin?
3. Mikroorganizmalar, bitkiler, hayvanlar ve insanlar biyoteknoloji uygulamalarında
kullanılmaktadır. Yani, genetik mühendisliği ile mikroorganizmaların, bitkilerin,
hayvanların ve insanların genetik yapıları üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Bu
söylediğim canlılar üzerinde yapılan genetik değişiklikleri kabul edilebilirden kabul
edilemez olana doğru sıralar mısın?
4. Bu sıralamayı yaparken neyi düşündün ya da dikkate aldın? Bu sıralamayı neye göre
yaptın?
5. Genetik mühendisleri genelde tek bir canlı grubunu ele almıyor, farklı canlı grupları
arasında genetik materyal transferleri yapıyorlar. Bu farklı canlı grupları arasında
genetik materyallerin (DNA’ların) transfer edilmesi hakkında ne düşünüyorsun?
Örnek: Mikroorganizmalarla bitkiler arasında,
Mikroorganizmalarla hayvanlar arasında,
Mikroorganizmalarla insanlar arasında aynı şekilde;
Bitkilerle hayvanlar arasında ve
Hayvanlarla insanlar arasında
Bu söylediğim canlı grupları arasında yapılan genetik değişiklikleri kabul
edilebilirden kabul edilemez olana doğru sıralarmısın?
6. Bu sıralamayı yaparken neyi düşündün ya da dikkate aldın? Bu sıralamayı neye göre
yaptın?
7. Etik nedir? Bu kavramı daha önceden duydun mu?
8. Biyoetik nedir? Bu kavramı daha önceden duydun mu?
9.
Biyoteknoloji
alanında
yapılan
çalışmaları
nasıl
değerlendiriyorsun?
Bu
değerlendirmeleri yaparken sahip olduğun hangi değer yargıları seni etkiledi?
10. Biyoteknoloji çalışmaları yasalarla sınırlandırılmalı mıdır? Sınırlandırılmalıysa
hangi çalışmalar sınırlandırımalı, örnek verebilir misin?
11. Okullarda biyoteknoloji ile ilgili dersler verilmeli mi?
12. Okullarda biyoetik eğitimi verilmeli mi?
201
Ek 3. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ ĐZĐN YAZISI
202
Ek 4. KAFKAS ÜNĐVERSĐTESĐ ĐZĐN YAZISI
203
Ek 5. GÖRÜŞME YAPILAN ÖĞRENCĐLERDEN ALINAN ĐZĐN YAZILARI
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
Download