A/70/709 A/70/709 Birleşmiş Milletler Dağıtım: Genel Genel Kurul 2 Şubat 2016 Aslı: İngilizce Yetmişinci Oturum Konu 73 (a) Birleşmiş Milletlerin özel ekonomik yardımlar dahil olmak üzere insani yardım ve afet yardımı koordinasyonunu güçlendirmek: Birleşmiş Milletlerin acil durum insani yardım koordinasyonunu güçlendirmek Tek bir insanlık : paylaşılan sorumluluk Genel Sekreterin Dünya İnsani Yardım Zirvesi için Raporu İçindekiler I. Giriş 2 II. İstanbul Süreci 3 III. Tek bir insanlık: değişim vizyonu 5 IV. İnsanlık: Paylaşılan bir sorumluluk - zamanımızın zorlukları ile birlikte mücadele etmek 6 A. Birinci Temel Sorumluluk: çatışmaları önlemek ve sonlandırmak için politik liderlik 7 B. İkinci Temel Sorumluluk: Kuralları ayakta tutmak ve insanlığı korumak 14 C. Üçüncü Temel Sorumluluk : Kimseyi geride bırakma 22 D. Dördüncü Temel Sorumluluk: İnsanların Yaşamını Değiştir - yardım sağlamak yerine ihtiyaçları ortadan kaldır 32 E. Beşinci Temel Sorumluluk: İnsanlığa Yatırım Yapmak 43 V. İstanbul: bir eylem çağrısı 54 EK 57 1 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 I. Giriş 1. Çocukluğum savaş zamanında geçti. Taşıyabildiğim kadar eşyayla Kore’deki evimi ve köyümü terketmeye mecbur bırakıldığımda sadece 6 yaşındaydım. Okulumuz yok edilmiş, evimiz terk edilmiş bir halde ortada kaldığımda tek hissettiğim şey korku ve belirsizlikti. Hayatımın bu en karanlık döneminin kaderimi bu kadar kesin bir şekilde belirleyeceğini bilemezdim. O zamanlar daha genç sayılabilecek yaştaki Birleşmiş Milletlerin bana sunduğu barınma imkanları ve yardım malzemeleriyle sayesinde hissettiğim umut ve güven duyguları kariyerimi kamu hizmetinde yapma konusunda bana ilham verdi. Bugün halen kuruluşunun 70. yılında, Birleşmiş Milletler’in mavi bayrağının tüm insanlığın umudu olarak dalgalandığına dair inancımı sürdürüyorum. 2. Genel Sekreter olarak görev yaptığım süre boyunca uluslararası topluluğun birlikte hareket ettiğinde neler başarabildiğini görmüş olmak bana ilham veren bir başka sebep. Küresel yoksulluğu giderme amacıyla iddialı bir sürdürülebilir kalkınma gündemi konusunda uzlaşmaya vardık. Bir yandan evrensel iklim değişikliği hakkında bir anlaşma ile afet risklerini azaltma ve afetlere karşı direnci artırmayı amaçlayan yeni bir çerçeveyi kabul ettik. Barış ve güvenlik alanlarında da reformları yürürlüğe koyuyoruz. Yine de daha fazla sayıda insan için daha büyük ilerlemelere acil olarak ihtiyaç duyuyoruz. 3. Görevimdeki son yılıma girdiğim şu sıralar, yeni çerçeveler ve kurallar belirleme konusunda kat ettiğimiz onca mesafeye rağmen insanlığın durumu hakkında halen derin endişeler taşıyorum. Barış, istikrar ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma hedefleri gereğinden fazla bölgede hala ulaşılmaz görünüyor. Acımasız ve kontrol edilemeyen çatışmalar milyonlarca insanın yaşamlarını alt üst etti ve bütün bir neslin geleceğini tehdit etmeyi sürdürüyor. Aşırı yoksulluk ve zayıf kurumların varlığı ile güçlenen ve doğal tehditler ve iklim tarafından tetiklenen afetlerle şiddetlenen şartlar sebebiyle daha fazla sayıda ülke belirsizliğe sürükleniyor. Şiddetle beslenen aşırıcılık, terörizm ve ulusaşırı suçlar istikrarsızlığın daha da dirençli hale gelmesine sebep oluyor. Fakirle zengin arasındaki uçurumun giderek daha fazla açılması, ülkelerdeki ekonomik eşitsizliklerin giderek artıyor olması, toplumlardaki en fazla zedelenebilir grupların daha da fazla marjinalleşmesine sebep oluyor. İklim değişikliği, gıda güvenliğini daha fazla tehlikeye soktuğu, su kaynaklarını azalttığı, çatışma, göç ve benzeri olumsuzlukları güçlendirdiği için insani yardım çalışmaları üzerinde artan bir baskı yaratıyor. Afetler giderek daha fazla ve daha yoğun yaşanır hale geldi. Salgın hastalıklar ve diğer küresel sağlık tehditleri daha sık ortaya çıkıyor ve kaygı verici bir hal alıyor. Milyonlarca insan güvenlik ve yeni fırsatlar için evlerini terk ederken, onları bünyesine alması beklenen ülkelerin kapasiteleri ve istekleri çok ciddi bir şekilde sınanıyor. Kentler ve büyük şehirler her ne kadar yeni fırsatlar sunuyor olsa da, ani ve plansız kenleşme doğal tehditlerle bir araya geldiğinde, salgın hastalıklar ve çatışmalar esnasında yaşanan hava saldırıları daha da fazla insanın tehdite maruz kalmasına sebep oluyor. 4. Bütün bu zorluklar bir yandan toplulukların ve ulusal kurumların dayanıklılığını test ederken, bir yandan da bölgesel ve uluslararası kuruluşların destek verme kabiliyetlerini daha fazla zorluyor. Şiddet taraftarı aşırılıkçılar ve bilinçli saldırılarla yaşam kurtarmaya dönük çabaları 2 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 ağır bir şekilde inkıtaya uğratılıyor olsa da arabulucular, barış için çabalayan kişiler ve insani yardım çalışanları, giderek artan sürelerle ve daha yüksek maliyetlerle görevlendiriliyor. Aynı zamanda, uluslararası insani yardım sistemi az önce bahsettiğim zorlukların giderek artan şiddetiyle baş edecek hıza erişemiyor. Bu sebeple pek çok farklı zeminden gelen kurum ve kuruluşlar bir araya gelerek, daha bütünleşik bir yaklaşım üretmeye, ihtiyaç duyanlara erişebilmek için bütün paydaşların kaynaklarını ve kapasitelerini bir araya getirebilecek bir çözüm arayışına girmiş durumdalar. 5. Bu harici ve dahili zorluklar, insanlığa karşı yükümlülüklerimizi köklü bir şekilde değiştirmek için bizi yeni bir süreç başlatmaya zorluyor. Dünya İnsani Yardım Zirvesi toplayabilmek için bir çağrı yapmamın sebebi de budur. Mayıs 2016'da Türkiyede İstanbulda düzenlenecek türünün ilk örneği olan böyle bir zirvenin aralarında Devlet ve hükümet başkanlarının, etkilenen toplulukların temsilcilerinin, ulusal ve uluslararası yardım kuruluşlarının, küresel etkiye sahip düşünce önderlerinin, özel sektör liderleri ve diğerlerinin de aralarında bulunduğu "biz insanlar" için çatışmaları sonlandırma, çekilen acıları dindirme, riskleri ve zarar görebilirliği azaltabilmek için önemli bir fırsat sunduğunu düşünüyorum. 6. 1941 yılında, acımasız çatışmaların ve çekilen acıların ortasında, dünya liderleri Londrada St. Janes arayında bir araya geldiler. Uluslararası barış ve güvenliğe karşı ortaya çıkan tehditlerin bir arada yönetilmesi konusunda köklü değişiklikler yapılması gerektiğini kabul ettiler. Sonunda uluslararası ilişkilerin birinci ve temel aracı olarak savaşın değil diplomasinin kabul edildiğini gördük. Liderler kendilerini uluslararası işbirliğine, barışçı çözümlere ve savaşın sebep olduğu yıkımı ortadan kaldırmaya adadılar. Bugün karşılaştığımız zorluklar farklı olsa da, şahsen inanıyorum ki tarihte benzer bir noktaya doğru ilerliyoruz. Verdiğimiz sözleri hatırlamalı ve üzerinde anlaştığımız kurallara da saygı duymalıyız. Küresel düzen içerisinde güveni tamir etmeli ve çatışmaların içinde kalakalmış milyonlara, müzmin ihtiyaç sahiplerine ve sürekli korku altında yaşayanlara, hak ettikleri dayanışmayı ve saygıyı göstermeliyiz. 7. St. James Sarayı’nda imzalanan anlaşmadan bugüne 75 yıl geçtikten sonra Dünya İnsani Yardım Zirvesi bizlere insanlığa ve zamanımızın zorluklarına karşı bir arada ve birlik halinde etkili bir şekilde mücadele etmek için verdiğimiz taahhüdü yenilememiz için bir imkan sunuyor. Küresel liderlere uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcında üstlenecekleri sorumlulukları da tanımlayacak olan Dünya İnsani Yardım Zirvesine hazırlıklı olarak gelmeleri için çağrı yapıyorum. Bu yeni sorumluluklar karar alma süreçlerimize ve ortak hareketlerimize dayalı olarak insanlığın gelişmesini teşvik etmek ve insanlığı korumak şeklinde özetlenebilir. II. İstanbul Süreci 8. 2012 yılında bir İnsani Yardım Zirvesi toplanması için çağrıda bulunduğum sıralarda, krizlerle boğuşan insanların sayıları ile finansman ihtiyacındaki dramatik artışlar karşısında sıkıntı içerisindeydim. Acil durumlarda yaşam kurtarmak için kurulmuş insani yardım kurumlarının, giderek artan bir şekilde ve her geçen yıl sayıları daha da artan, ülkelerindeki barış süreci güç ve belirsiz olduğu için evlerine hiç bir zaman dönemeyecek insanlara hizmet sunma işine saplanıp kalmışlardı. O zamandan bugüne bu zirveye duyulan ihtiyaç ve aciliyet giderek arttı. 3 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 İnsani yardıma ihtiyaç duyan insanların sayısı ile birlikte ayrılması gereken mali kaynakların miktarı rekor seviyelere ulaştı. Terör ile birlikte kadın ve çocuklara karşı uygulanan sistematik acımasız şiddet, hava ve yerden kentsel alanların ayırım yapmadan bombalanması, binlerce insanın kapana kısıldıkları kuşatmalar içinde açlığa maruz bırakılmaları, onbinlerce kişinin savaş ve yıkımdan kaçmak için hayatlarını tehlikeye atarak aşırı kalabalık teknelere binmesi ve milyonların daha iyi bir yaşam umudu ile harekete geçmesi gibi pek çok 9. 153 ülkede 23 binden fazla insanla üç yıl boyunca sürdürülen yoğun istişareler ve bu çalışmaların “İnsanlığı onarmak: eylem çağrısı yapan küresel sesler” adı altında Dünya İnsani Yardım Zirvesi sentez raporunda toparlanması ve Cenevre’de 2015 yılının Ekim ayında yürütülen küresel istişareler neticesinde şu açıkça ortaya çıkmıştır ki pek çok kişi, insanlığın maruz kaldığı zorluklar ve bunlara karşı küresel birliktelik oluşturulamaması, çekilen acılara son vermek için dayanışma üretilememesi ve değişim için yapılan çağrılara duyarsız kalınması yüzünden büyük bir kızgınlık ve hayal kırıklığı hissediyorlar. 10. İnsani yardımın hala ve sıklıkla politik çözümlerin yerini alacak bir enstrüman gibi kullanılması insanları kızdırıyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan beri görülmemiş sayıda insanın evlerini terk etmek zorunda bırakılmasına ve buna kesin bir çözüm bulmak için yeterince çaba sarf edilmemesine kızıyor insanlar. Ulusal egemenliğin ve ulusal güvenliğin, insanların korunma, yardım alma haklarının üstüne çıkarılmasına, uluslararası insani yardımın ve uluslararası insan haklarının en temel doktrinlerinin hiç bir hesap verme yükümlülüğü olmadan her gün ihlal edilmesine kızıyorlar. 11. Krizlerden zarar gören erkekler, kadınlar, genç insanlar ve çocuklar arasında hatırı sayılır derecede bir düş kırıklığı var. Zira bu insanlar seslerinin duyulmadığından, becerilerinin tanınmadığından, ihtiyaçlarının karşılanmadığından ve barış dolu ve kendi kendilerine yetebilecekleri bir geleceği görememekten şikayetçiler. Hükümetler ve yerel yönetimler ise uluslararası camianın kendilerini krizlere müdahale konusunda sorumluluk üstlenen öncü oyuncular olarak tanınmıyor olmadıkları ve bir kenara itildikleri için hayal kırıklığı içerisindeler. Oysa bunun tam aksini yani saygı duyulmayı ve güçlendirilmeyi bekliyorlar. İnsani yardım kuruluşları da benzer bir yılgınlık ve hayal kırıklığı içerisindeler. Yeterli ve öngörülebilir miktarda kaynağa sahip olmamalarına rağmen kendilerinden sürekli daha fazlasının isteniyor ve daha fazla kalmalarının bekleniyor olmasının yanı sıra ihtiyaç duyanlara erişmelerinin insani yardımın politik araç haline dönüştürülmesi sebebiyle engellenmesinden şikayetçiler. 12. Uluslararası insani yardım yapısında da ciddi bir hayal kırıklığı var 1. Değişime direnen ve çağ dışı bir yapıya sahip olmakla suçlanan, parçalanmış ve işbirliği içerisinde çalışmayı 1 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi (Karar 70/1) Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi 2015-2030 (Karar 69/283), Addis Ababa Kalkınmanın Finansmanı için Üçüncü Uluslararası Konferansı Gündemi (Karar 69/313), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı kapsamında varılan Paris Anlaşması (FCCC/CP/2015/L.9/Rev.1), 8-10 Aralık 2015 tarihinde Cenevre’de düzenlenen Otuzikinci Kızılhaç ve Kızılay Uluslararası Konferansı, Barış için güçlerimizi birleştirme amaçlı Barış Operasyonları : politikalar, ortaklıklar ve insanlar başlıklı üst seviye panel neticesinde hazırlanan rapor (A/70/95), Sürdürülebilir Barışın Zorlukları: Barışın İnşası Mimarisinin yeniden gözden geçirilmesi hakkında Uzmanlardan oluşan Danışma Grubunun Raporu (A/69/968), UN-Women, Çatışma Önleme, Adaleti Dönüştürme, Barışı Güvenceye Alma: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 1325 sayılı kararının uygulanması hakkında küresel bir çalışma, Genel Sekreterin kadın, barış ve güvenlik hakkındaki raporu (S/2015/716), İnsani Yardımın Finansmanı konulu üst seviye panel, “Başarısız olunamayacak kadar önemli: insani yardımdaki finansal açığın giderilmesi”, Ocak 2016 4 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 özümseyememiş ve bir kaç ülkenin çıkarları ve finansmanı tarafından yönlendirilen bir yapı olarak görülüyor. Çok az yardım ve ilgi çeken sayısız insani krizin yüzünden acı çeken bu kadar çok insan ile birlikte bu krizlere ilk etapta müdahale eden kapılarını ve sınırlarını çok az desteğe rağmen açan komşu ülkeler, insani yardım sisteminin içinde eşitsizlik olduğu için hayal kırıklığı yaşıyorlar. İnsanlığın çektiği acılara karşı siyasi ve ekonomik sorumluluğun herkes tarafından paylaşılmıyor olmasından kaynaklanan çok daha geniş bir hayal kırıklığı yaşanıyor. 13. Yaşanan bütün bu hayal kırıklıkları ve kızgınlığa rağmen, gurur duyulması gereken hazırlık çalışmalarına kaynak aktaran ve müdahale çabalarını yöneten ulusal hükümetler, tek başına diğerlerinin yaşamını kurtaran vatandaşlar, dirençlilik, yeniden inşa ve toplulukların yeniden inşası için çaba sarfeden olaylara yerinde müdahale eden topluluklar ve sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu gurur sahneleri de var. Evlerini ve topluluklarını mültecilere açan komşu ve uzak ülkelerdeki vatandaşların sergilediği merhamet var. Çaresiz ve güçsüz bırakılmalarına rağmen içine düşürüldükleri durumu düzeltmek için yaratıcı çözümler üreten ve çabalayan kadınların ve genç insanların yaptıklarını duyduğumuzda hissettiğimiz umut var. Birleşmiş Milletler ve insanı yardım kuruluşlarının çalışanlarının, bu girişimlere destek verdikleri için hissettikleri gurur var. İnsanlara haysiyetlerini ve ihtiyaç duydukları kaynakları sağlamak için kurulan yeni ortaklıkların, üretilen yeni teknolojilerin ve üretilen yeni finans kaynaklarının sağlanması için çaba sarf etme konusunda ortaya konan kararlılık var. 14. Herşeyin üstünde ise yalnızca Dünya İnsani Yardım Zirvesi için düzenlenen istişareleri sırasında değil diğer ve en son sürdürülen pek çok değerlendirme ve reform süreçleri esnasında dünyanın her köşesinden insanların ifade ettikleri değişim arzusu var. Öyle bir değişim isteniyor ki çekilen acılara son verilmesi, krizlerin önlenmesi ve herkesin üzerinde mutabık olduğu uluslararası hukukun korunması konusunda küresel liderlerin politik çözümler bulunması isteniyor. Öyle bir değişim ki en çok marjinalize edilenleri ve en arkada bırakılanlara ulaşılmasını sağlasın. Etkilenen insanlara ve yerel kuruluşlara kendi kaderlerini tayin konusunda söz ve liderlik verebilsin. Uluslarası yardım istemek yerine, toplulukların kendi kendilerine yetebilmesini sağlayabilsin. Hükümetlerin, yerel toplulukların, özel sektörün ve yardım kuruluşlarının krizlerden etkilenen insanlara birlikte ve işbirliği içinde yardım edebilmelerine izin versin. Küresel liderlere, uluslararası kuruluşlara ve diğer paydaşlara en çok ihtiyaç içindekilere ulaşma konusundaki sorumluluklarını üstlenebilmeleri için ilham ve kararlılık sağlasın. İnsanlar Dünya İnsani Yardım Zirvesinden işte bu değişimi bekliyorlar. III. Tek bir insanlık: değişim vizyonu 15. Böyle bir değişim için ortak bir vizyona ihtiyaç var. Küreselleşmiş bir dünyada, bu vizyon içermeci ve kapsayıcı olmalı, kültürel, dini ve siyasi farkları tanıyan ve ötesine geçerek insanlar, topluluklar ve ülkeleri bir araya getirmelidir. Karşılıklı faydalar ve bütün tarafların kazanabileceği bir zemin üzerine oturmalıdır. Uluslararası camianı Birleşmiş Milletler sözleşmesinde vaat edilen savaşları önlemek ve küresel sorunlarla mücadele etmek için verdiği sözlerin yerine getirilip getirilemeyeceği konusunda pek çok kişinin şüpheye düştüğü günümüzde, bizi birleştiren değerleri yeniden teyit etmeliyiz. Dolayısıyla değişim için öne sürdüğümüz vizyon bizi birleştiren değerin, ortak insanlığımızın üzerine inşa edilmeli. 5 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 16. Ortak insanlığımız pek çok farklı etnik ve ulusal kimliği, dini inancı ve kültürel geleneği bünyesinde barındırmaktadır. Yine de, bütün bunlar yeterli fırsat verilip, şartlar sağlandığında her bir insanın içinde barındırdığı, korunması ve saygı duyulması gereken onur ve değer gibi evrensel bir prensipte birleşirler. Bunun gerçekleşebildiğini dünyanın her köşesinde gözlemledim. İnsanlar güvenlik, onur ve gelişmek için fırsat talep ediyorlar. 17. İnsanlar: şiddetten, baskıdan, eziyetten ve korkudan uzakta güvenlik içinde olmak istiyorlar. Fiziksel güvenlik olmadan ihtiyaçlarının, haklarının ve özlemlerinin karşılanması mümkün değil. Hizmetlere erişilemez, gündelik yaşam ve eğitim devam edemez ve gelişme sağlanamaz. İnsanlar cinsiyet, ırk, ulusal veya toplumsal köken, dini inanç, siyasi eğilim, mülkiyet, doğum veya herhangi bir başka statüye bakılmaksızın kendilerine onurlu bir şekilde davranılmasını, yaşamlarının bir değer taşıdığını bilmek istiyorlar. İnsanlar ihtiyaçlarını ve isteklerini ifade edebilmek, seslerinin bir fark yaratabildiğini bilmek istiyorlar. İnsanlar kendi yaşamlarını ve geleceklerinin merkezinde olmak, muhatap kabul edilmek ve güçlendirilmek istiyorlar. İnsanlar serpilmek, kendi kendilerine yetmek, aileleri ve kendileri için yaşam şartlarını iyileştirmek istiyorlar. Bütün bu istekler, ihtiyaçlar ve özlemler kriz zamanında bile ortadan kalkmıyor. 18. Bütün bu istekler ne karmaşıklar, ne de soyutlar. Gayet gerçekler ve gayet insaniler. Bu istekler doğal varlığımızın derininde var olan ve evrensel olarak üzerinde mutabık kalınmış istekler olarak ulusal anayasalarda ve pek çok dinin tam kalbinde yer alıyorlar. Aynı şekilde uluslararası düzenimizin de tam kalbinde yer alıyorlar. İnsan olarak bireyin değeri ve özündeki onur, erkekler ve kadınlar arasında eşitlik, herkes için ekonomik ve toplumsal kalkınma Birleşmiş Milletler sözleşmesinin de temelinin oluşturuyorlar. Çekilen acıları önlemek ve sonlandırmak, hayatı ve sağlığı korumak ve birey olarak insanın saygınlığını garanti altına almak gibi herkesin elde etmek için uğraştığı değerler en önemli insanlık prensibleri olarak ortaya çıkıyorlar. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde, insanlık kavramı bütün erkek, kadın ve çocukların korkudan ve yoksunluktan serbest yaşamasına imkan veren temel özgürlükler ve insan haklarının temelini oluşturur. Bin yıl zirvesinde, dünya liderlerinin mutabakatı ile insanlık 21. yüzyılda uluslararası ilişkilere rehberlik edecek değerlerin tam kalbinde betimlendi. Eylül 2015’de, küresel liderler bu insanlık vizyonuna dayanarak 2030 Sürdürülebilir Kalkınma gündeminin tam merkezine insanları koydular. 19. İnsanlığın merkezi bir kavram olduğuna ilişkin bütün bu onaylamalara rağmen, çatışmalar, felaketler ve kronik yoksulluk ve yoksunluk içinde yaşayan yüzlerce milyon insan için insan için gerçeklik hayatta kalma, onur, güvenlik, gıda, barınak, eğitim, sağlık ve ilerleme gibi gündelik kaygıların giderilebilmesinden ibaret. Onlar için uluslararası topluluğun insanlık kavramı üzerinde uzlaşmış olup olmamaları, temel değerlerin ve prensiplerin kurala dönüşüp dönüşmemiş olmasının bir önemi yok. Uluslararası topluluğun bütün bunları bir vizyona dönüştürmeyi başarıp başarmamış olmasıyla da ilgilenmiyorlar. Onların kaygıları bizim kaygılarımız olmalı ve gündelik yaşamsal çabaları da bizim sorumluluğumuz haline gelmeli. IV. İnsanlık: Paylaşılan bir sorumluluk - zamanımızın zorlukları ile birlikte mücadele etmek 6 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 20. İnsanlığı tanımlayan bütün bu ifadelerin milyonlarca insan için geçerli olabilmesini sağlayabilmek, bir vizyon deklare etmenin ötesine geçmemizi gerektiriyor. Politikalarımızı şekillendirmemiz, davranışlarımızı yönetmemiz, politik, toplumsal ve finansal kararlarımız konusunda tutarlı bir yol izlememiz lazım. İnsanlık, harekete geçme sorumluluğumuzdan ayrılamaz hale gelmeli. Bu sebeple Dünya İnsani Yardım Zirvesi’nin ana teması tekil ve ortak sorumluluklarımızı kabul etmek ve buna göre davranmak olmalıdır. 21. Yakın zamanda gerçekleştirilen görüşmeler, uluslararası reform süreçleri ve Dünya İnsani Yardım Zirvesi için yürütülen istişareler sonucunda insanlık için daha iyisini yapabilmek söz konusu olduğunda aşağıdaki temel sorumlulukların kritik olduğuna inanıyorum: (a) çatışmaları önlemek ve sonlandırmak için politik liderlik (b) insanlığı muhafaza altına alacak kuralları sürdürmek (c) kimseyi geride bırakmamak, (d) yardımları ihtiyacı ortadan kaldırmak için yapmak ve insanların yaşamını değiştirmek ve (e) insanlığa yatırım yapmak. A. Birinci Temel Sorumluluk: çatışmaları önlemek ve sonlandırmak için politik liderlik İnsanların çektiği acılara son verilebilmesi politik çözümler üretilmesini, amaç birliği, sürekli liderlik ve barışçı ve içermeci toplumlara yatırım yapılmasını gerektiriyor. 22. Savaşlar, politik kargaşaya ve insanların çektiği sıkıntıların ve acıların uzamasına sebep oluyor. İnsani yardım bu acıların iyileştirilmesine yardım edebilir, arabulucular anlık olayların dengeye kavuşmasını sağlayabilir, ancak hiç biri uzun süreli barış ve refahın oluşmasını sağlayamaz. Birleşmiş Milletler Sözleşmesinde belirtilen çatışmaların önlenmesi ve sonlandırılması ile barışın inşası bizim insanlığa karşı ilk ve en önde gelen sorumluluğumuzdur. Yine de, günümüzde politik liderliğin veya kaynakların bu iki konuya odaklandığını söylemekten uzaktayız. Dünya İnsani Yardım Zirvesi devletler, uluslararası organizasyonlar, özel sektör, sivil toplum ve bireysel liderler olarak bu iki konuda verdiğimiz sözleri güçlü bir şekilde yeniden teyit etmemiz bir dönüm noktası olabilir. 23. 1990’ların sonlarında ve 2000’lerin başlarında sayıları önemli ölçüde azalan büyük ölçekteki iç savaşlar, 2007 yılında 4’e, 2014 yılında ise 11’e yükseldi.2 Her bir çatışmanın temelinde yatan sebepler farklı ve karmaşık. Ancak sonuçlar genellikle aynı oluyor: çatışmalar bir zamanlar güvenli olarak kabul edilen yerlerde ortaya çıkıyor, giderek yoğunlaşıyor ve çözüldüğü düşünülen yerlerde tekrar ortaya çıkıyorlar. Bugün yaşanan iç savaşların üçte birinde çatışan tarafların birine veya birkaçına destek veren dış aktörler bulunuyor. Bu türden uluslararası boyuta erişen iç savaşlar hem daha ölümcül hale geliyor, hem de çatışmanın süresi daha da uzuyor.3 Ulusötesi faaliyet gösteren suç örgütleri kırılgan ve çatışmadan etkilenen devletlerde özellikle kentsel alanlarda yer bulup, yeşerebiliyor, çatışma sonrası dönemi yaşayan ülkelerin istikrarını bozabiliyor, devletin yeniden inşa çalışmalarının altını oyabiliyor ve şiddetin daha uzun sürelere yayılmasına sebep olabiliyorlar. 2 Yeni ortaya çıkan çatışmalar ve daha önce düşük yoğunlukta devam ederken şiddetlenerek “iç savaş” boyutuna ulaşan çatışmaların bir bileşimidir. Bkz. Sebastian von Einsiedel ve diğerleri, Major Recent Trends in Violent Conflict, Occasional Paper 1 (Tokyo, University Centre for Policy Research, 2014). 3 Von Einsiedel ve diğerleri, Major Recent Trends in Violent Conflict (ikinci dipnota bakın). 7 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 24. Barış anlaşmaları ve uzlaşma sağlamak için sürdürülen müzakere çabaları da giderek güçleşiyor. Çatışmalara taraf olanların sayılar dramatik bir şekilde arttı ve bu grupların birbiriyle kesişen çıkarları küresel aktörler, bölgesel güce sahip devletler, uluslararası ve bölgesel kuruluşlar ile politik ve ekonomik güce sahip bireylerin aynı anda müdahil olmasını gerektiriyor. Ancak daha fazla oyuncunun işe müdahil olması çatışmanın çözümlenmesi için sürdürülen çabaların daha karmaşıklaşmasına ve uzamasına sebep oluyor. Bu durum ise sürekli kendini tekrarlayan, ters etki yaratabilen süreçlerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Silahlı gruplarla temas kurmak ve müzakere etmek zor olabiliyor ki bu görüşmeler daha önce varılan uzlaşmalara da aykırı bir durum ortaya çıkarabiliyor. 25. Bütün bu gelişmelerin bir sonucu olarak, uluslararası topluluk artık sürekli hale gelmiş bir kriz yönetimi haline düşmüş durumda. 2012 ve 2014 yılları arasında, Birleşmiş Milletler dışı barış güçleri % 60 oranında artmış durumda. 4 Birleşmiş Milletler barış gücünün üçte ikisi ve Birleşmiş Milletlerin özel politik görevlerde rol alan çalışanlarının % 90’ı yüksek yoğunluklu çatışma yaşanan ülkelerde veya bu ülkeler hakkında çalışma yürütüyorlar.5 Barış görevleri artık eskiye göre üç kat daha uzun bir süre alıyor.6 Birleşmiş Milletler tarafından talep edilen insani yardım finansmanının % 80’i çatışma ortamlarında yaşam kurtarıcı ihtiyaçların karşılanması için harcanıyor. 7 Uluslararası toplum krizlere müdahalesini artırıyor olmakla birlikte bu çatışmaları bitirecek sürdürülebilir politik ve güvenlik çözümlerini üretmekte ciddi sıkıntı çekiyor. 26. Devam edegelen çatışma ve şiddetin 2014 yılı için hesaplanan ekonomik ve finansal maliyeti 14.3 trilyon Amerikan Doları olarak tahmin ediliyor ki bu rakam küresel ekonominin % 13,4’üne karşılık geliyor. 8 Yine de asıl yıkıcı olan insan maliyeti sayılmalıdır, çünkü bu kayıplar çatışmaları insani kalkınma çabalarının önündeki en büyük engel haline getiriyor.9 Kent merkezlerinin savaş alanı olarak kullanılması hem çok daha fazla sayıda insanın ölmesine, hem de yaşamsal öneme sahip alt yapının yok olmasına sebep oluyor. Siviller tedavisi uzun zaman alan yaralanmalara maruz kalıyor, çatışma, tecavüz ve işkence dolayısı ile psikolojik travmaya sürükleniyorlar. Sağlık sistemleri ve su altyapısı yok edildiği için hastalıklar yayılıyor. Tarım kesintiye uğruyor, gıda stokları tükeniyor, salgın hastalıklar, açlık, yetersiz beslenme ve çocuklarda büyüme geriliği bu gelişmeleri takip ediyor. Okullar yok ediliyor, eğitim duruyor ve çocuklar taciz, insan kaçakçılığı ve zorunlu istihdama kurban gidiyorlar. Kadınların hakları ellerinden alınıyor ve özellikle hedef alınıyorlar. İnsanlar milyonlar mesabesinde evlerini terk etmeye zorlanıyor, şehirden şehire taşınıyor, denizleri ve sınırları 4 Centre on Uluslararası Cooperation, Global Peace Operations Review: Annual Compilation 2015 (New York, 2015). Rakam Afganistan’daki NATO görevlerini kapsamamaktadır. 5 Von Einsiedel ve diğerleri, Major Recent Trends in Violent Conflict (bkz. dipnot 2) http://cpr.unu.edu/examining-major-recenttrends-in-violent-conflict.html; ayrıca bkz. Challenges of sustaining peace: report of the Advisory Group of Experts on the Review of the Peacebuilding Architecture (A/69/968). 6 Von Einsiedel ve diğerleri, Major Recent Trends in Violent Conflict (bkz. dipnot 2) http://cpr.unu.edu/examining-major-recenttrends-in-violent-conflict.html; Ayrıca bkz. Report of the High-level Independent Panel on Peace Operations in uniting our strengths for peace: politics, partnership and people (A/70/95). 7 2002 ve 2013 yılları arasında, Birleşmiş Milletler insani yardım başvurularının % 86’sı çatışma ortamlarındaki insani yardımlar için talep edilmiştir (96 milyar Dolar’ın 83 milyar Doları); bkz. Genel Sekreterliğin Birleşmiş Milletlerin acil insani yardımların koordinasyonunun güçlendirilmesi raporu bkz. (A/69/80-E/2014/68, para. 59). 8 Ekonomi ve Barış Enstitüsü, Küresel Barış Endeksi 2015 (Haziran 2015). 9 Birleşmiş Milletler, Binyıl Kalkınma Hedefleri Raporu 2015 (New York, 2015). 8 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 aşmaya çalışıyor. Bütün bunların etkileri nesiller boyunca hissedilecek. Yaygın korku, güvensizlik ve gerilimler etnik, dini ve politik fay hatları üzerinden devam edecek. Uzun iç savaş yaşamış ülkeler bir daha asla eskisi gibi olamayacak, sosyal ve politik yapıları sonsuza kadar değişmiş olacak. 27. Çatışmalar müzmin ve kontrol edilemez hale geldiğinde, uluslararası toplumun insani yardım çalışmaları yapması genellikle çatışmaları önleme veya çözme çabalarından daha kolay görünmektedir. Oysa, insani yardım çabaları hiç bir zaman çözüm getirmeyecektir ve barış güçlerinin konuşlandırılması da yeterli olmayacaktır. Son bir yıl içinde yürütülen üst seviye mülakatlar göstermiştir ki asıl cevap kültürel, operasyonel ve finansal başlıklardaki çabaları çatışmaları önlemeye yönelik olarak yeniden önceliklendirebilecek küresel liderlikte yatmaktadır. 10 28. Bu bulgu her ne kadar yeni olmasa da, risk toleransı eksikliği ve kısa süreli, ölçülebilir sonuçlar için sergilenen talep, çatışma tehlikesi yaşayan ülkelerdeki çatışma risklerine karşı erken ve sürdürülebilir bir önleme ve barış inşası çalışmalarını sekteye uğratmaktadır. Benzer durumların analiz edilmesi ve gözlemlenmesi için oluşturulan kapasiteler yetersiz ve genellikle sürdürülebilir değil. Erken uyarı sinyalleri genellikle gözden kaçırılıyor ve zamanında harekete geçilemiyor. Politik liderlik çabaları sıklıkla ani, yaşanan durumun yalnızca güvenlik ve ekonomik çıkarlar gibi dar kapsamda ve genellikle durum kötüye gittikten sonra başlatılıyor. Bazı krizler en üst seviyede politik ilgi çekerken, bazıları ise tamamen unutulup gidiyor. Bazı çatışmalar ise o kadar yoğun, karmaşık, uzun süreli ve jeopolitik açıdan bölünmüş ki soruna politik çözüm bulma çabaları tamamen durdurulmuş. 29. Sürekli kriz yönetimi anlayışından çıkıp, etkili bir şekilde çatışma önleyici ve erken harekete geçebilecek bir yönetim anlayışına acilen geçmemiz gerekiyor. Birleşmiş Milletler, Barış Görevleri hakkındaki üst seviye ve bağımsız panel ile barış oluşturma mimarisinin yeniden gözden geçirilmesi hakkında Uzmanlardan oluşan Danışma Grubunun çalışmaları gibi etkinliklerde sunulan öneriler ile Önce İnsan Hakları Girişimi gibi kanallar aracılığı ile erken uyarı yapısının kurulması, çatışma önleme ve çözümlendirme gibi konuları en önemli öncelikler arasına almayı sağlayacak bir dönüşüm geçirmektedir. Yine de, çatışmaların önlenmesi ve çözümlenmesi konularında asıl sorumluluk üye devletlerin ve Güvenlik Konseyinin sırtındadır. Küresel liderler, süregelen çatışmalar çözüm bulma konusuna daha fazla sahip çıkmalıdır. Yeni çatışmaların ortaya çıkmaması için ulusal, bölgesel seviyede çalışmalar yürütmeli, Birleşmiş Milletler üyelikleri üzerinden girişimde bulunmalıdırlar. 30. Çatışmaları önlemek ve çözümlemek için muazzam bir çaba harcamak gerekiyor. Yine de bu çabayı temel eylemlere ayrıştırmak mümkün. Bu eylemlerin başında cesur liderlik, erken harekete geçme, istikrara yatırım yapmak ve etkilenen insanlar ile diğer paydaşların yaygın katılımını sağlamak olarak sıralanabilir. Zamanında, tutarlı ve kararlı politik liderlik sergilenmesi 10 Bkz. Barış Operasyonları Hakkında Bağımsız Üst Seviye Rapor, Barış için Güçlerimizi Birleştirmek: politika, ortaklıklar ve insanlar (A/70/95); ayrıca bkz. Barışı sürdürmenin zorlukları : Barışın İnşası Mimarisinin İncelenmesi Hakkında Uzmanlardan oluşan danışma grubu (A/69/968). 9 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 31. Başarıyla önlenen çatışmalar nadiren manşetlere çıkıyor. Hatta erken eyleme geçmek ve bunu arzulu bir şekilde yapmak eleştiri bile alabiliyor. Ancak çatışmalar yüzünden her gün ızdırap çeken ve hayatlarını kaybeden milyonlarca insan için zamanında, tutarlı ve kararlı liderlikten daha önemli bir şey yok. Liderler ulusal çıkarların ötesine bakabilmeli, ortak insanlığımızın çıkarlarına daha fazla odaklanabilmelidir. Böylece yerinden edilme, uzun birer geçmişe sahip sosyal ve ekonomik eşitsizlikler, yolsuzluk ve adaletsizlik, uluslararası insan haklarının ve insanlık değerlerine saygı göstermemek ve üste tutmamak gibi bütün bu krizlerin asıl sebepleri üzerinde yoğunlaşabilirler. Çatışmalara son vermek ve politik uzlaşılara erişebilme hedefiyle yola çıkılabilmesi için politik duruşlardan kaynaklanan farklılıkları bir kenara koyabilmeli, yerel ve ulusal barış destekçisi ve şiddet karşıtı gruplara destek verebilmeliyiz. 32. Politik liderler kendi uluslarında yürütülecek tartışmalara rehberlik etmeli, kamuoyunu bu konuları açıkça tartışmaya seve etmeli ve diğerleri için de insanlığı yücelten politikalar için kamuoyu desteği almaya çabalamalıdırlar. Korkuyla beslenen söylemlere karşı konuşmalılar. Çatışmadan, şiddetten ve zulümden kaçanlara sınırları açabilmek için tutkulu, cesaretli ve koordineli liderliğe ihtiyaç var. Karşı karşıya kaldığımız bütün bu zorlukların üstesinden gelebilmek için liderler daha kararlı, cesur ve bulundukları pozisyonu kullanmaya istekli olmalılar. Böylece ihtiyacı olanlara daha fazla ulaşabilir, sorunların çözümü için aşılması gereken uzun yola daha adanmış olarak çıkabilirler. Harekete erken geçmek Risk analizine yatırım yapmak ve bulgular üzerinden hareke geçmek 33. Ulusal hükümetler ile bölgesel ve uluslararası kuruluşlar risk analizi ve kötüleşen durumların izlenmesine ilişkin kapasitelerini artırmalılar. İnsan hakları ihlalleri ve sivillere karşı şiddet, siyasi idamlar, çarptırılmış adalet, sosyo-ekonomik ötekileştirme, yolsuzluk ve silah ticareti bir yerde ortaya çıkması muhtemel politik gerilimin, şiddet riskinin ve çatışmaların patlak vermesinin veya tekrarlanmasının anahtar göstergeleri olabilir. 34. Bununla birlikte bu tür anahtar göstergelerden elde edilen bilgiler, önceden harekete geçmek ve çatışmayı önlemek için gerekli kaynakların aktarılması ile karşılanmalı. Uyarı işaretleri konusunda eksiklik duymadığımız gibi çatışmaları önleyebilecek araçlar konusunda da kıtlık çektiğimiz söylenemez. Harekete geçilmesi gerekliliği karşısında asıl ve en büyük engel tekrarlanan ve sistematik hatalarıdır. Bu problemler, devletler egemenlikle birlikte gelen vatandaşlarını şiddetten ve savaştan korumak yükümlülüklerini kabul etmeli, ikinci taraflar veya bölgesel aktörlerle, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kurumlarla birlikte gerilimleri azaltmak, insan hakları ihlallerini önlemek ve çatışmaları engel olmak için çalışmalılar. Ulusal liderler bilgi ve analizleri kabul etme konusunda daha istekli olmalı ve durum kötüye gitmeye başlamadan harekete geçebilmelidirler. Aynı şekilde ikinci taraflar, bölgesel ve uluslararası ortaklarıyla da ihtiyaç duyduklarında daha en baştan yardım alabilmelidirler. 35. Önce İnsan Hakları Girişimimle tutarlı bir şekilde, acı çeken milyonlarca insan adına konuşmaya devam edeceğim. Güvenlik Konseyinin erken bir aşamada dikkatini çekecek şekilde, uluslararası insanlık değerleri ve insan hakları ihlallerine ilişkin kendilerine eksiksiz bir şekilde bilgi sunacağım. Birleşmiş Milletler sistemi ihlaller ve kötüye giden durumlar sebebiyle ortaya çıkan erken uyarı sinyallerini ayrıştırma konusunda daha yeterli olmalı, devletlerle 10 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 işbirliği içinde erken müdahaleler geliştirebilmelidir. Bu hususlar insanlık krizlerinin önlenmesi için anahtar öneme sahiptir. Önce İnsan Hakları Girişimi Birleşmiş Milletlerin kendi içinde başlattığı bir giriliş olmakla beraber, girişimin ruhu ve özü Birleşmiş Milletlerin bir bütün olarak amaçlarına doğrudan hitap etmektedir. Girişimin önleyici çabalarının etkisinin büyük olabilmesi için üye devletlerin desteği önemlidir. Ayrıca üye devletler harekete geçtiklerinde bu girişimin bazı unsurlarını sahiplenme konusunu da göz önünde bulundurmalıdır. Krizleri sadece yönetmek için değil önlemek için de birlik olmak 36. Defalarca ispatlandığı gibi bir krizin erken dönemlerinde birlikte hareket edilememesi müdahaleyi durduğu gibi felakete varan sonuçlar doğurabiliyor. Ortaya çıkan her bir duruma ilişkin pek çok farklı yorumlar ortaya çıkabiliyor olsa da, tarafların birliğini hızlıca sağlayarak, başlatılan girişimlerin gerilimleri gidermek ve şiddeti azaltmak konusunda uyumlu olduğunu garanti altına almak gerekir. Bölgesel ve uluslararası seviyede erken ve ortak politik mesaj üretilememesi sıklıkla trajik sonuçlar doğurmuştur. 37. Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliğin muhafazasında en önde gelen sorumluluğa sahip kurum olarak, aralarındaki farklılıkları aşmak ve ağırlıklı olarak çatışma yönetimi yapan bir yapıdan, çatışma önleme konusuyla daha fazla ilgilenen bir yapıya dönüşmelidir. Konseyin erken ve birlik halinde hareket geçmesi krizlerin önlenmesi ve gerilimin azaltılmasında belirleyici bir etken olacak ve hayatları kurtaracaktır. Konsey, risk analizini önceden sahiplenmeli ve gerilimleri azaltmak için baskı gücünü kullanabilmelidir. Böylece tarafları dizginleyebilir ve durum daha da kötüleşmeden diyalog için kanallar açılmasını sağlayabilir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği ise Konseyi sunacağı öneriler söz konusu olduğunda cesur olmalıdır. Öte yandan Konsey kaygı yaratan durumlar hakkında çok disiplinli analizlere dayalı olarak, Başkanlık mekanizması üzerinden aylık ve düzenli olarak bilgi almak talep etmesini öneriyorum. Başarıyı görülebilir kılmak 38. Krizlere cevap ve kriz yönetimi için kaynakları harekete geçirmek henüz gerçekleşmemiş krizler için aynısını yapmaktan daha kolaydır. Bu alışkanlığın değişmesi için, çatışmaların nasıl önlenebileceğine ilişkin çalışmalara ilişkin daha fazla kanıt ve görünürlük sağlanması gerekmektedir. Uluslararası camia çatışma önleme ve çözme konusundaki başarı hikayelerini fark edebilme, iyi tecrübeleri ve alınan dersler paylaşabilme konularında kendisini geliştirmelidir. Başarı ancak onu görünür kılarsak tanınır ve ödüllendirilir. Sürekli devrede kalın ve istikrara yatırım yapmak 39. Daha etkili olabilmek için, erken harekete geçme daha geniş yelpazede yatırımlara yaslanmalı ve daha geniş zaman aralığına yayılabilmelidir. Böylece tek seferde daha fazla krizle baş edebilir, krizler zirve yaptıktan önce ve sonra daha fazla devrede kalabilir ve uzun vadede istikrara daha fazla yatırım yapabiliriz. Aynı anda birden fazla kriz üzerinde çalışmak 40. Şurası açık ki uluslararası camia hepsi farklı aşamalardaki birden fazla krizle aynı anda baş edebilmek için gereken politik odaklanmayı sürdürebilmek konusunda ciddi sıkıntı çekiyor. 11 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 Aynı zamanda zor kazanılan barışları uzun dönemde sürdürme konusunda da yetersiz kalıyor. Araçlarımız ve mekanizmalarımız birden fazla krize aynı anda etkili ve sürdürülebilir bir şekilde cevap vermemizi ve onları önlememizi sağlayacak şekilde yeniden ayarlanmalıdır. Bu yeniden ayarlanma ile yaşanmakta olan yüksek profilli krizlerin ötesine bakabilmek için adanmışlığa, uzun vadeli kapasiteye ve liderliğe ihtiyacımız var. Bunun için üye ülkelerin dışişleri ve kalkınma bakanlıklarında çalışanların, bölgesel kuruluşların ve Birleşmiş Milletlerin çatışma önleme ve çözme üzerinde çalışan personelinin kapasitesi, becerileri ve sayıları kademeli olarak artırılmalıdır. Ayrıca üye devletler ve tesir gücü taşıyan küresel liderler sahip oldukları politik ve ekonomik baskı gücünü en fazla etki yapabileceği alanlarda kullanmalıdırlar. Krizlerin tamamı baş edilmez değildir veya uluslararası camianın üzerinde anlaşamayacağı durumlar değildir. Kendimizi şu anda yaşanan birkaç büyük krize tamamen odaklamamalıyız. Ama gerekli politik liderliği sağlamalı, bu krizleri çözmek veya önlemek için fark yaratabilecek diğerlerini toparlamalıyız. Zira bazen bir tek kişi çok daha kolay fark yaratabilmektedir. Teması sürekli kılmak 41. Bir krizin sürdüğü zaman boyunca politik yatırımın ve dikkatin sürdürülebilir olması nadir rastlanan bir durumdur. İlk uyarı aşamasında düşük olma eğilimindeyken, kriz esnasında yükselir ve uzlaşı ile birlikte tekrar azalırlar. Kritik öneme sahip “önce” ve “sonra” aşamalarında rehavete ve politik takibin salıverilmesini göze alamayız. Bahsedilen bu aşamalarda etkili ve hızlı bir şekilde çalışmalarını istiyorsak, ulus devletlerin dışişleri bakanlıklarını, bölgesel kuruluşların ve Birleşmiş Milletlerin analitik ve çatışma önleme ve çözümleme kapasitelerini sürdürülebilir bir biçimde kaynak sağlamalı ve güçlendirmeliyiz. Üyeleri arasındaki uzun süreli ilişkilerden yararlanmakta olan temas gruplarının bölgesel ve uluslararası seviyede daha sistematik bir biçimde kullanılmasını kuvvetli bir biçimde teşvik ediyorum. Bu tür temas grupları politik ivmenin canlı tutulmasını sağlayabilir, gelişmeler seçim dönemlerini aşan bir bakış geliştirebilir, bilgi takası için bir zemin oluşturabilir ve gelişmeleri sürekli bir biçimde gözlemleme imkanına sahip olabilirler. Temas grupları politik ilginin ve devamlı yatırımın uzun vadede sürdürülebilmesi için çatışmaların ardından “küçük Marshall Planları” olasılıklarını yoklamalıdırlar. İstikrara yatırım yapın ve sonuç alabilmek için zaman aralığını değiştirmek 42. Başarılı önleme kriz durumları kötüleşmeden, insan hakları ve uluslararası savaş hukuku ciddi şekilde ihlal edilmeden çok önce başlar. Daha iyi önleme barış dolu ve içermeci toplumun, herkes için adalete erişimin mümkün kılınmasının, pazarların ve ekonomilerin tekrar canlandırılması konularına daha fazla yatırım yapılmasını ve bu konuların daha fazla anlatılmasını gerektirir. Politik liderler kamu kuruluşlarına olan inancı ve güveni yenilemelidirler ki her seviyedeki insan için olumlu bir fark yaratabilsinler. 43. Öte yandan “medya başlıkları” finansmanından “istikrara yatırım” finansmanına geçiş yapılması gerekiyor. Finansman jeopolitik çıkarlara değil daha adil olmalı ve risk analizine dayanmalı. Tahmin edilebilir, uzun vadeli ve kanıta dayalı olmalı. Aynı zamanda sonuçların kısa sürede realize edilemiyebileceği ve ölçülmelerinin zor ve niteliksel metodlarla yapılabileceği gerçeğini de fark etmek gerekiyor. Yeterli seviyede iyileşmeler sağlayacak 12 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 kurumsal dönüşümlerin 20 ile 30 yıl alabileceğini belirtmek lazım. 11 2030 Gündeminde belirtilen şartlara paralel olarak, yardım çerçeveleri ve ulusal hükümetler ile uluslararası ortakların stratejik hedefleri buna uygun olarak ayarlanmalı, 10-15 yıllık dönemler olarak ele alınmalı ve böylece gerçek duruma daha uygun hale getirilmelidir. Kanıta dayalı davranışın güçlendirilmesi, insani yardımın finansmanı, çatışmaları önleyecek kalkınma ve barış inşası girişimleri, insanların kırılganlıklarının azaltılması ve daha içermeci ve barışçı toplumlara katkı bakımından önemlidir. İnsanlar için ve onlarla birlikte çözümler geliştirmek 44. Kriz ve çatışmaların başarılı bir şekilde önlenmesi ve çözümlemesi için insanların ve sivil toplumun politik ve yönetsel süreçlere verimli katılımını ve müdahalesini gerektirir. Yerel destek grupları ve güçlü ulusal sivil toplum yapısı kamuoyunu şiddete karşı mobilize edebilir ve barış taleplerini dillendirebilir. Aşırılık ile mücadele etme konusunda bu tür sosyal güçlerin katılımı çok önemlidir ve onlar sayesinde politik çözümlerin sadece seçkinler veya bazı seçilmiş gruplar için değil bütün bir nüfus için yarar sağlamasında önemli bir rol oynayabilirler. Liderler kadınların ve kadın örgütlerinin bütün seviyelerde karar alma süreçlerine dahil edilmesini sağlamalı ve teşvik etmeliler. Tartışma götürmez kanıtların da bize gösterdiği gibi kadınların anlamlı katkıları insani yardımın etkinliğini artırmakta, barış görevlerinin kalitesi ve kredibilitesine olumlu katkı yapmakta, çatışma sonrası ortamlarda ekonomik iyileşmenin hızını yükseltmekte ve barış anlaşmalarının sürdürülebilirliğini artırmaktadır. Politik çözümlerin sivil toplum tarafından desteklenmesi yüksek bir ihtimaldir ve hem erkekler hem de kadınların taraf olduğu bir süreç olarak kurgulandığında kalıcı olma ihtimali daha fazladır. Ayrca ulusal ve yerel hükümetleri sivil toplumun kendini ifade edebileceği, her yaştan kadın ve erkeğin, bütün dinlerden ve etnik gruplardan insanların seslerini ve görüşlerini duyurup, sivil konularda bir araya gelerek çalışabilecekleri platformlar kurma konusunda cesaretlendirmek istiyorum. 45. Çok kutuplu ve küreselleşmiş bir dünyada, farklı gruplar ve bireyler bir araya getirilmeli ve liderliği tecrübe edebilmeliler. Bakış açılarını ve alışkanlıkları değiştirme konusunda özellikle genç insanların çok önemli bir rolü olduğunu belirtmeliyim. Onlar bizim gelecekteki liderlerimiz. Bu sebeple istikrarı sağlamak için bir yandan yürütülecek çözüm üretme ve uygulama çalışmalarında rol üstlenmeliler bir yandan da ulusal parlementolarda ve siyasi süreçlerde seslerini duyurabilmeliler. Önleyici diplomasi için inanç temelli diyalog hayati olabilir. Bu kapsamda çatışma sonrasında ortaya çıkan kin duygularının törpülenmesi ve yeniden uzlaşı için gereken uzun vadeli iletişimi desteklenmesi mümkün olabilir. İnanç liderleri etki edebildikleri yerel destek grupları ve hükümet liderleri vasıtasıyla istikrarı, uzlaşmayı ve sosyal uyumu teşvik etme konusunda bir sorumluluğa sahiptirler. Son olarak, özel sektör liderleri ve iş konseyleri sadece mal ve hizmet sunucusu ve lojistik sağlayıcı konumundaki aktörler değildirler. Onların da istikrarlı ekonomik pazarlara, mal ve hizmetlerini satabilecekleri sağlıklı ve güven altında tüketicilere, iyi yönetişime ve kuvvetli kurumlara ihtiyaçları var. İş dünyasının liderlerini bilgilerini, teknolojilerini ve bireysel etkileri ile baskı güçlerini istikrar ve insan yaşamlarına onur getirecek çözümleri teşvik etmek için kullanmalılar. 11 Dünya Bankası, Dünya Kalkınma Raporu 2011: Çatışma, Güvenlik ve Kalkınma (Washington, D.C., 2011). 13 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 B. İkinci Temel Sorumluluk: Kuralları ayakta tutmak ve insanlığı korumak Savaşların bile bir sınırı vardır: insanların çektiği acıları en aza indirmek ve sivilleri korumak uluslararası hukukla daha kuvvetli bir şekilde uyumlu olmayı gerektirir 46. Özellikle son yirmi yıl olmak üzere geçen 150 yıl içerisinde, uluslararası yasal çerçeveyi güçlendirmek için ciddi bir çaba ve politik kararlılık sergiledik. Böylece savaşın kurallarını, sivillerin korunmasını, belirli silahların ve cephenin kullanımının ve sevkinin kısıtlanmasını, insan hakları izleme mekanizmalarının kurulmasını ve insanlığa ve insan haklarına karşı işlenen en şiddetli suçların yargılanması için mahkemeler kurulması gibi ilerlemeler kaydettik. İnsan hakları savunuculuğu ve sivillerin korunması artık evrensel bir konu. Yine de, şu andaki küresel manzaramız uluslararası insan haklarının ve uluslararası savaş hukukunun küstah ve acımasız bir şekilde ihlal edilmesi ile kirletilmiş durumda. Her gün siviller kasten, bilinçli olarak ve hiç bir ayrıma tabi tutulmadan katlediliyor ya da yaralanıyor. Hava saldırıları aileleri parçalıyor. Kadınlar ve kızlar tacize uğruyor ve seks kölesi olarak satılıyor. Kuşatılmış alanlardaki nüfus bilerek açlığa mahkum ediliyor, temel mal ve hizmetlerden yoksun bırakılıyorlar. Gazeteciler göz altına alınıyor ve öldürülüyor. Okullar, hastaneler ve ibadet yerleri ürkütücü sıklıkla ve şiddetle bombalanıyor. Kültür ve medeniyetin simgesi olarak binlerce yıldır yükselen abideler bilerek ve kasten tahrip edilip, harabeye çevriliyor. Bugünkü silahlı çatışmaların acımasızlığı, yaralı ve hastalara karşı sergilenmesi gereken bakımı göz ardı eden uluslararası savaş hukukuna karşı sergilenen saygısızlıklar, sivil ve savaşçılar arasında yapılması gereken ayrımın yapılmaması ve genel olarak insanlık dışı davranışlar 150 yıllık kazanımlarımızı tehdit ediyor, kuralsız ve sınırsız savaşların hüküm sürdüğü bir gerileme dönemini ortaya çıkarıyor. 47. Kentsel alanlar binlerce sivil için birer ölüm tuzağına dönüşmüş durumda. Cerrahi hassasiyetle gerçekleştirildiği ileri sürülen hava saldırıları, ayırım yapmaksızın kayıplara ve yıkıma sebep oluyor. Kentsel alanlarda patlayıcı silahlarla öldürülen veya yaralanan kişilerin oranı % 92 gibi bir çarpıcı orana sahip. Parça tesirli bombalar insanları sakatlamaya, öldürmeye ve düşmanlıklar sona erdikten onlarca yıl sonra bile zarar vermeye devam ediyor. Bu mühimmat yüzünden ölen ve yaralananların yarısını ise çocuklar oluşturuyor. 2014 yılında, kayıt altına alınan mayın ve artık patlayıcılardan kaynaklanan savaş kayıplarının % 80’ini siviller oluşturuyordu ve günlük olay sayısı 10’u bulmuştu. 12 İnsani yardım ve sağlık görevlileri kaçırılıyor, öldürülüyor, sağlık tesisleri ve ambulanslar savaş taktiği olarak yağmalanıp, tahrip ediliyor. İnsani yardım operasyonlarına erişimin bilerek ve kasten engellenmesi ölüm, acı ve kırılganlıkları artırıyor. İnsanlar rasgele göz altına alınıp, tutuklanıyor, kötü muamele ve işkenceye maruz bırakılıyor, yasal koruma ile adil yargılanmadan mahrum bırakılıyorlar ve genel olarak adalete erişimleri kısıtlanıyor. Bütün bu şiddet doğrudan sorumsuzca ve yasadışı silah ticareti ve sevkiyatı ile besleniyor. Bütün bunların sonucunda ise ortak insanlığımız töhmet altında kalıyor:insanlar savaşın ve tacizin yarattığı korkuyla denizleri ve çölleri aşarak kaçıyor, genellikle insanlık dışı şartlarda yaşamak zorunda kalıyor ve pek çok durumda 12 Mayın ve Parça Tesirli Mühimmat Gözlemi, Mayın Gözlemi 2015 (İsviçre, Uluslararası Mayın ve Parça Tesirli Mühimmatı Yasaklama Koalisyonu, Kasım 2015). 14 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 görüldüğü gibi yurtlarına dönüş ümidini tamamen kaybediyorlar. 2014 yılının sonunda, yurtiçi ve yurtdışında yerlerinden zorla edilen insan sayısı neredeyse 60 milyon seviyesine ulaştı.13 48. Savaşı düzenleyen en temel kuralları bile umursamamak salgın hastalık gibi yayılıyor ki bu durum kuralların gelecekte yanlış yorumlanması ve bulandırılması riskini daha da fazla artırmaktadır. Ortak kurallarımıza uyulması ve saygı gösterilmesini talep etme, kanunları uygulamak, ulusal ve uluslararası gözlem ve hesap verebilirlik mekanizmalarını desteklemek ve işbirliği yapmak gibi konularda sergilenen başarısızlıklar, hukukun üstünlüğünün zayıflamasını hızlandırıyor ve çekilen ızdırapları büyütüyor. Devletler uluslararası savaş hukukunu ve insan haklarını göz ardı edip, uymadıklarında ya da geniş yorumlamalar yoluyla esnettiklerinde, diğer devletler ve devlet dışı aktörler aynı şekilde davranma konusunda cesaret buluyorlar. Ortak bir kurallara bağlılık duyma güdüsü olmayan bir küresel toplum her halde amaçlarımız arasında olamaz. Nemelazımcılık ve atalet bizi tanımlayamaz. Daha iyisini yapabiliriz ve yapmalıyız. 49. Üye devletler, Dünya İnsani Yardım zirvesini bir fırsat olarak görmeli, zaten üzerinde uzlaştığımız kurallara saygı göstererek tüm insanlar için insan haklarına ve sivilleri korumaya adanmışlıklarını yenileyebilirler. Etkilenen kişilerin insanlığını ve insanlık onurunu her türlü durumda muhafaza etmenin merkezi önemini teyit etmek, bireysel ve kollektif davranışlarımızı buna göre yönlendirmeliyiz. Adanmışlığımız, stratejilerimiz, faaliyetlerimiz ve kaynaklarımız etkilenen insanların güvenliğini, fiziki bütünlüğünü ve onurunu korumaya odaklanmalı. İnsani yardıma erişimi garanti altına almakla, ihlalleri tespit edip, yüksek sesle dile getirmekle, insanlığı koruyan kurallara uyulmasını ve hesap verebilirliği öne çıkararak başlayabiliriz. Sivilleri ve sivil unsurları düşmanlıkları yönetirken koruyun ve onlara saygı duymak Temel kuralları muhafaza edin 50. Çatışmalara katılan bütün devletler ve devlet dışı yapılar ayrıştırma, ölçülülük ve önlem alma yönündeki geleneksel kurallara uymalıdırlar. Sivillere, savaşamayacak durumda olanlara ve sivil unsurlara karşı yöneltilen saldırılar, ayırım yapmadan hedef alan iptidai patlayıcı cihazlar ve askeri amaçlarla sivillerin kalkan olarak kullanılması gibi bütün davranışlar yasaktır. Okullar, hastaneler, ibadet yerleri ve diğer kritik önem sahip sivil alt yapı yalnızca askeri güçlerin hedefi olmaktan değil, aynı zamanda askeri amaçlarla kullanılmaktan da uzak tutulmalıdır. Devletler yasalar, askeri yönergeler, prosedürler ve diğer önlemler aracılığı ile askeri gücün kullanımı bu tür yerlerden uzak tutmalı ve askeri unsurlar haline getirilmelerine engel olmalıdır. 51. Devletler ve devlet dışı yapılar uluslararası kuralları geniş yorumlama ve tartışmalı hale getirerek kullanılan silahların, taktiklerin, hedeflerin ve bilinçli sivil kayıpların artmasına imkan verecek araçların kullanımını tehlikeli bir şekilde artıran yöntemlerden vaz geçmelidirler. Kuralları esnetme veya sınırlarını belirsizleştirmeyi amaçlayan her türlü eğilimi reddetmeli, bunun yerine insanlığı merkeze alan bir düşünce tarzı ile yasaları uygulamalıdırlar. Terörle mücadele çabaları, asimetrik savaş ve ortaya çıkmakta olan yeni tehditler ve düşmanların 13 bkz. Birleşmiş Milletler Mülteciler Komisyonu Ofisi (UNHCR), “ Savaştaki Dünya : UNHCR küresel eğilimler — 2014 yılında zorla yerinden edilmeler” (2015). 15 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 varlığı, sivilleri korumak ve uğrayabilecekleri zararı azaltmayı amaçlayan kuralları göz ardı etmenin veya gevşetmenin mazereti olarak öne sürülemez. Pek çok çatışmanın uluslararası olmayan alanda gerçekleştiği günümüzde, tarafsız insani amaçlı oyuncuların devletler ve devlet dışı silahlı gruplarla temasa ve diyaloga geçmeleri önemlidir. Böylece uluslararası savaş hukuku ve insan haklarına uyma konusunda ki zorunluluklarının kendilerine hatırlatılma imkanı artırılmış olur. Bombalamaları durdurmak 52. İster topçu ateşi, isterse hava bombardımanı veya intihar ve araç bombalamaları olsun, patlayıcı mühimmatın ve saldırı yöntemlerinin kalabalık alanlarda kullanılması çatışma ortasında kalan sivillerin en yaygın ölüm sebebi olarak görülmektedir. Bu tür silahların etkileri herkes tarafından bilinmektedir. Varil bombaları, havan ve roket atışı ve diğer silahları kullanmayı planlayan ve kararlaştıranlar ölçüsüz bir şekilde zarar ve yıkıma sebebiye verecekleri, büyük miktarda sivilin ölmesine, evlerinin yok olmasına, temel hizmetlerin işlemesinin büyük oranda engelleyeceklerini ve savaş sonrasını da etkileyecek şekilde büyük miktarlarda mühimmatı yıllarca etrafta bırakıyor olacaklarını bilmeleri gerekir. Her ne kadar bu tür mühimmatın kullanılması uluslararası hukuk tarafından özellikle yasaklanmamış olsa da, ayrıştırma, ölçülülük ve önlem alma gibi en temel kurallar, bu tür mühimmatın meskun mahallerde kullanılmasını sınırlandırır ve her türlü koşulda askeri planlama ve karar alma süreçlerinde dikkate alınmalıdır. 53. Bu tür mühimmatın ve silahların kullanılmasını kısıtlamaya yönelik tavizsiz politik girişimlerde bulunulması önemli bir başlangıç olacaktır. Devletler sivillerin patlayıcılar aracılığı ile görmekte olduğu zararın en aza indirilmesi konusunda sahip oldukları iyi politikaları, uygulamaları ve öğrenilen dersleri toplayabilir ve paylaşabilirler. Uzmanlar bu tür silahların meskun mahallerde kullanılmasını canlandırabilirler ve sonuçları askeri güçlerle paylaşabilirler. Meskun mahallerdeki zararlarının izlenmesi ve azaltılması konularında hedeflere ve göstergelere ihtiyaç bulunmaktadır. Sivil yerleşim yerlerinin umarsızca bombalanması ve topçu ateşine maruz bırakılması detaylı ve düzenli bir şekilde kayıt altına alınmalı, soruşturulmalı ve yetkili ulusal ve uluslararası mahkemelerin önüne sunulmalıdır. İnsani ve tıbbi yardım görevlerine tam erişimi sağlayın ve bu görevlerin korunduğundan emin olmak Nüfusun en temel ihtiyaçlarını karşılayın 54. Devletler kendi topraklarında yer alan ve kendi yargı alanında bulunan bütün bireylerin temel insan haklarının korunduğu ve garanti altına alındığı konusunda temel sorumluluğa sahiptirler. Silahlı çatışmanın taraflarını oluşturan gruplar kendi kontrolleri altında yaşayan bireylerin gıda, su, tıbbi bakım ve barınak gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak zorundadırlar. Çatışmadan etkilenen insanların başta tarafsız insani yardım kuruluşları olmak üzere bütün taraflardan bu tür yardım almaları haklarıdır. Bu hem insan olmanın bir ön gerekliliği, ve atışmanın taraflarını oluşturan gruplar için en temel zorunluluklardır ve insani yardımın da gerekliliğidir. İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı yerlerde, savaşan tarafları kısmi insani yardım faaliyetlerini yerine getirme veya bu tür faaliyetlere izin verme ve hatta erişimi kolaylaştırma konularında önlemler almak zorundadırlar. Bu basit bir teknik problem olmanın ötesinde bir durumdur. 16 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 Yaşamları kurtarmak ve acılara son vermek için hayati önemi vardır. Her iki boyut çatışan tarafların politik çıkarlarının üstünde kabul edilmelidir. Askeri kazanımlar elde etmek amacıyla kuşatılmış alanlara insani yardımın ulaşmasını engellemek, acınacak bir davranıştır ve yasal değildir. 55. Temel insani değerler olan insanlık, ayırım yapmama, tarafsızlık ve bağımsızlık ihtiyaç duyan kitlelere erişme konusunda önemli bir yere sahiptirler. İnsani yardımın askeri müdahaleler veya politik hedefler karşısında tarafsız, bağımsız ve ayırım yapmadan ulaştırılmasını garanti altına alınması devlet ve devlet dışı silahlı grupların güvenini ve kabulünü temin etme konusunda kritik bir önem sahiptir. Böylece çatışma alanında daha fazla güven içinde ve daha geniş alanlara erişim halinde çalışmak mümkün olabilir. 56. Uluslararası savaş hukuku çerçevesinde, ayırım yapmayan ve insani yardım yapan kuruluşlar hizmetlerini sunma yetkisine sahiptir. Yine de, günümüz dünyasının gerçeklikleri açısından bakıldığında, pek çok insani yardım kuruluşu ihtiyaç duyanlara erişebilme noktasında güçlüklerle karşılaşıyorlar. İnsanlar yardıma muhtaç olduklarında devletlerin yardımları serbestçe geri çevirme konusunda takdir yetkileri sınırsız değildir. Sivillerin temel ihtiyaçların karşılanmadığında, kaygı duyan devletler gelişigüzel bir şekilde insani yardım operasyonlarına çekince koymamalıdırlar. Erişimin güvence altına alınması sorumluluğu yalnızca insani yardım aktörlerinin üzerine bırakılamaz. Bunun için devletlerin reddettikleri yardımları gerekçelendirmeleri gerekir. İnsani yardım konvoylarını doğrulaması ve denetlenmesi için mekanizmalar oluşturulması yardımın reddedildiği durumlarda yaşanan belirsiz sessizlik için bir çözüm sağlayabilir. Devlet ve devlet dışı taraflar insani yardım çalışanlarının serbest dolaşım özgürlüğünü garanti altına almalı, açık, basit ve hızlandırılmış yöntemler aracılığı ile hızlı ve engellenmeyen erişimin sağlanması gerekir. Devletler ve özellikle Güvenlik Konseyi, insani yardımın erişiminin sağlanmasında kritik bir role sahipler. İhtiyaç duyan insanlara erişimin gelişigüzel reddedildiğinde veya engellendiğinde, bu hareketlerin en üst politik seviyede etkili bir şekilde çözümlenmesi gerekir. Devletler ve konsey hesap verebilirliği garanti altına almalı ve erişimin gelişigüzel reddedildiği durumların üstesinden gelmek için çalışmalılar. 57. Üye devletler ve Güvenlik Konseyi aynı zamanda terörle mücadele veya isyanla mücadele önlemlerinin insani faaliyetlerin engellenmediğini ve insani yardım operasyonlarının finansman engeline takılmadığını garanti altına almalıdır. Önlemler insani yardım kuruluşlarının ihtiyaç duyanları erişip, acıları dindirebilmesi için silahlı çatışmanın bütün tarafları ile iletişime geçmesi ve koordinasyonu sağlaması için gerekli istisnaları içermelidir. İnsani ve tıbbi görevleri korunmak ve saygı gösterilmek 58. Gıda, su, ilaç, temel tıbbi bakım hizmetleri ile barınma gibi hizmetlerin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması gibi görevler bütün düşmanlıkların etkilerinden korunmayı ve kendilerine saygı duyulmasını gerektirir. Yine de, gereğinden fazla sıklıkta, sağlık çalışanları, tesisleri, ulaşım faaliyetleri ve hastalar saldırıya uğruyor, insani yardım çalışanları öldürülüyor, konvoylar yağmalanıyor ve bunlar bir savaş taktiği olarak gerçekleştiriliyor. Giderek kötüleşen bu eğilimi tersine çevirmek için daha fazlasını yapmalıyız. Silahlı çatışmalara taraf devlet ve devlet dışı gruplara insani ve tıbbi yardım çalışanlarına ve tesislerine olduğu kadar hastalara ve yaralılara 17 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 saygı göstermelerini ve onları korumalarını buyuran kurallarla sıkı sıkıya bağlı olduklarını, kuruluşların tamamen insani yardım amaçlı işlevlerini yerine getirmelerine izin vermeleri gerektiğini hatırlatmak için çabalarımızı iki katına çıkarmamız gerekiyor. Devletler ve devlet dışı gruplar insani ve tıbbi görev üstlenen çalışanları ve tesisleri koruma ile ilgili sorumluluklarını yerine getirirken bağlamla ilgili politik, yasal, sosyal ve güvenlik önlemlerini zamanında yerine getirebileceklerini garanti altına almalıdırlar. Hastaneler savaş zamanının sığınakları olmalıdır. İç hukukun ve yönergelerin uygulanması, eğitim ve öğretimin, yerel topluluklarla işbirliğinin, hak ihlalleri ile ilgili verilerin sistemli bir şekilde toplanması ve raporlanması insani yardım ve tıbbi desteklerin temini ve güvenliğinin geliştirilmesine yardım edecektir. İhlaller hakkında konuşmak 59. Uluslararası hukuka karşı yapılan ihlaller ortaya çıkarken karşı sessiz kalınması, ahlaken kabul edilemez ve devletlerin yasal sorumluluklarını göz ardı eder. Ortak insanlığımız bu tür ihlallerin önlenmesi ve durdurulması için elimizden geleni yapmamızı ve bu ihlalleri işleyenleri sorumlu tutmamızı gerektirir. Bulguları toplamak, önleyici ve koruyucu eylemler gerçekleştirmek ve ihlallere karşı açıkça konuşmak, mağdurların çektiği acıları tanımak ve proaktif çözümlerin savunmak, silahlı çatışmalardan zarar gören insanlara karşı borcumuz ve görevimizdir. Bulguların peşine düşmek 60. Devletler her türlü takip, soruşturma, raporlama ve karar alma mekanizmalarını kullanarak uluslararası savaş hukukunun uygulanmasını sağlamalıdır. Belirli silahların ve savaş yöntemlerinin kullanılması, sivil kayıplar ve sivil unsurlara verilen zararların sistemli olarak takibi, sıralanması, raporlanması ve gerektiğinde soruşturulması ile ciddi ihlallerin yargı önüne çıkarılabilmesi için gerekli araçların hazır bulundurulması gerekmektedir. Söz konusu araç seçenekleri işlenen suçlara ait elektronik delillerin kaydı ve paylaşılması, ihlallerin takibi ve kayıt altına alınması için ayrı bir merkez kurulması veya bu işe adanmış sabit bir gözlem grubunun oluşturulması, ihlallere ilişkin eğilimlerin gözlemlenebilmesi için veri ve raporların toparlanması, kurallara uyulması konusunda oluşan eksiklikler, hesap verebilirlik ve bütün çatışmalarda devletlerle işbirliği gibi başlıklar altında sıralanabilir. Güvenilir veri ve bilgi kamu kaynaklarından geliyor olsa dahi- yalnızca eğilimleri, tehditleri ve zayıflıkları göstermekle kalmaz ama aynı zamanda uluslararası hukuka uyulmasını sağlamak için güçlü bir itici rolü görebilir. Daha da önemlisi, güvenilir veri ve bilgi, erken ve etkili önleyici ve koruyucu eylemleri teşvik edebilir. Basın mensupları, insan hakları savunucuları ve sivil toplum ise olaylar henüz olurken duyurma ve bilinir kılma konusunda önemli bir rol oynayabilirler. 61. Ulusal çapta yürütülen bulgu arama çalışmaları yetersiz kalırsa, Güvenlik Konseyi veya İnsan Hakları Konseyi ve silahlı çatışmaya taraf olanlar da dahil devletler, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma komisyonu kurulmasına, böylece uluslararası toplumun gerçekleri tespit etmek ve hakların korunması için yollar önermesine yardımcı olmalıdır. Devletler ayrıca uluslararası savaş hukukuna karşı işlenen ciddi ihlaller söz konusu olduğunda Uluslararası Savaş Suçları 18 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 Araştırma Komisyonu’dan (IHFFC) yararlanmalı, onun tarafından ortaya çıkarılacak bulguları tüm etkilenen taraflarla paylaşmalıdırlar. Ciddi ihlalleri sistemli bir şekilde lanetlemek 62. Uluslararası savaş hukukunun veye insan haklarının ciddi şekilde ihlal edildiği durumlarda, hükümetler, küresel liderler ve konuyla ilgili diğer bireyler sistemli olarak bu durumları lanetlemelidir. Sergilenen şiddeti ve yaşanmakta olan acıları hemen durdurmak mümkün olmasa da, en azından sorumluluğumuzun bilincinde olarak bu konuları konuşmalı ve olanların bilinmesini sağlamalıyız. Birleşmiş Milletler tecrübesi göstermiştir ki erken konuşmak üstlenebileceği rol için kendisine güç katmaktadır. Önce İnsan Hakları girişimi bağlamında, Birleşmiş Milletler’in bütün üst düzey görevlilerinden ve çalışanlardan erken, ciddi ve geniş kapsamlı ihlaller karşısında medeni cesaretle davranmalarını istedim. Aynı şekilde bütün ilgili aktörleri ve paydaşları, bazılarının şiddetini kınarken bazılarını kınamamak şeklinde ortaya çıkan iki yüzlü davranıştan uzak durmaya davet ediyorum. Bu tür davranışlar çatışmaları önleme konusunda kolektif kararlılığımızı zayıflatıyor ve hukukun üstünlüğüne saygı duyulması yönündeki taleplerimizin inanırlığını azaltıyor. Hesap verebilirliği ve kurallara riayeti geliştirmek için somut adımlar atmak Etki alanlarını kullanarak kurallara saygı duyulmasını sağlayın 63. Bütün devletler politik ve ekonomik baskı imkanlarını silahlı çatışmalara taraf olanların uluslararası savaş hukuku kurallarına ve insan haklarına riayet etmeleri için kullanmaları gerekir. Devletler ve diğer aktörler çatışmaya karışan taraflarla iletişim kanallarını açmalı, eğitim ve yargı reformu için yardım bütçeleri tahsis etmeli ve sorumluluklarını yerine getirmeyerek sivilleri korumayan taraflara karşı hedefi belirli ve zorlayıcı tedbirleri yürürlüğe sokmalıdırlar. Silah Ticareti Anlaşmasının ruhuna ve benzer bölgesel araçlara uygun olarak, konvansiyonel silah ihraç eden devletler ürettikleri silahların uluslararası savaş hukuku ve insan haklarının ihlal edildiği durumlarda kullanılabilme ihtimalini değerlendirmeli, böyle bir durumun gerçekleşeceğine dair kuvvetli belirtiler varsa silahları ihraç etmekten kaçınmalıdırlar. Hukuka uygunluğun yaygınlaştırılması için çaba sarfetmeyen bütün devletler sonuçta o hukukun aşındırılmasına katkı yapıyorlar demektir. Uluslararası savaş hukukuna ve insan haklarına saygı ile sivillerin korunması bütün üye devletlerin önceliği haline gelmeli, dış politikaların ve uluslararası ilişkilerin merkezinde yer almalıdır. Son olarak tekrar belirtmeliyim ki, hukukun ihlaline karşı konuşmak ve etki gücümüzü liderlerimizin politika ve kararlarını etkiliyecek şekilde kullanmak hepimiz için bir ahlaki zorunluluktur. Küresel adalet sistemimizi güçlendirmeliyiz 64. Bütün devletler suçluların cezasız kalmaması için ve gerçek bir küresel adalet sistemi kurulması için çabalarını ikiye katlamalıdır. Ciddi ihlallere ilişkin iddialar etkin ve sistemli bir şekilde soruşturulmalı ve sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır. Yasalara uyulmasının temin edilmesi için uluslararası suçların tamamını tanıyan ve üzerinde kapsayıcı yargılamayı mümkün kılan etkili yasalar gibi gerekli yapılar ve uygulamalar devletler tarafından yürürlüğe alınmalıdır. Delil toplama ve tanık koruma, hükümetler arasında işbirliği, tarafsız mahkemeler, suçlananlar 19 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 adil yargılanmasına ilişkin güvenceler ile ulusal ve uluslararası yargı ve kolluk kurumlarının yeterli kaynaklarla takviye edilmesi gibi önlemlerin tamamı bu kapsamda değerlendirilmelidir. 65. Uluslararası soruşturma ve yargı sistemleri ulusal çerçeveleri tamamlayacak şekilde güçlendirilmeli ve ulusal seçenekler yetersiz kaldığında Uluslararası Ceza Mahkemesi kullanılabilmelidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurulması geçmiş 25 yılın en önemli kazanımlarından birisidir. Böylece insanlığı koruyan kuralların üstünlüğü sağlandığı gibi suçların cezasız kalmasının da önüne geçilmektedir. Bizleri Roma statüsünün kabulüne götüren süreçte ortaya çıkan heyecanı ve tarihsel başarı duygusunu yeniden canlandırmalıyız. Devletler kesintisiz bir biçimde mali, politik, yasal ve teknik işbirliğine devam etmeliler ve böylece Mahkeme’nin görevini yerine getirmesini, suçları sistematik bir biçimde soruşturmasına ve kovuşturmasına yardım etmelidirler. 66. Dehşet verici suçların en başında cinsel şiddet suçları gelmektedir. Bu suçları işleyen failler hareketlerinden sorumlu tutulmalı ve dünya genelinde sıklıkla gördüğümüz şekilde bu suçların cezasız kalması durumuna bir son vermeliyiz. Devletler kadınlara ve genç kızlara karşı işlenebilecek her türlü şiddeti yasa dışı sayacak, kadınların uluslararası hakları ile uyumlu ulusal yasaların çıkarılması konusunda hiç vakit kaybetmemelidirler. Ulusal yargı sistemleri cinsel şiddeti soruşturmak ve kovuşturmak üzere güçlendirilmelidir. Böylece gerek savaş ve gerekse barış zamanı olsun kadınlara ve genç kızlara karşı uygulanan şiddeti bütün kurumsal ve kültürel yapılardan temizlemeyi amaçlayan uzun vadeli politikalara katkı yapılmış olacaktır. Bu tür çabaları talep etmek ve kaynak ayırmak bütün uluslararası, ulusal veya topluluk liderleri için en başta gelen öncelik olmalıdır. Güvenlik Konseyinin kullanımı 67. Standart bir uygulama olarak, Güvenlik Konseyi çatışmalara taraf olan bütün gruplara ve yetkilendirdiği çok uluslu güçlere uluslararası savaş hukukunun uygulanması ve insan hakları konularındaki yükümlülüklerini hatırlatmalıdır. Konsey uluslararası savaş hukukunun ve insan haklarının ciddi bir şekilde ihlal edildiğini ve sivillerin güvenliğinin tehlikeye girdiğini anladığı anda hiç vakit kaybetmeden ve kendiliğinden toplanabilmelidir. Konseyin sürekli üyelerine sahip oldukları veto gücünü toplu soykırım ve hunharlıklara karşı alınıcak önlemleri geçersiz kılmak için kullanmamaları konusunda görüş bildirenlere katılıyorum. Bütün konsey üyeleri uluslararası savaş hukukuna ve insan haklarına ciddi ihlallere karşı zamanında ve kararlı şekilde harekete edilerek erken önleme ve sonlandırma çalışmaları için destek verme yönünde politik bir taahhütte bulunmalıdırlar. Bu tür ciddi ihlaller yaşanan durumlarda Konsey’in oy birliği ile karar alamaması Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin kredibilitesinin ve amacının değerini düşürecektir ki bu seçici cezasızlığın sistem haline gelmesi demektir. Kuralların desteklenmesi: insanlığı koruyan kuralların olumlanması için küresel bir kampanya 20 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 Küresel bir kampanya başlatın 68. Uluslararası savaş suçları ve insan hakları hukukunun aşındırılmasına engel olmak, bu tür yasalarla daha fazla uyum sağlanması için istekte bulunmak ve sivillerin korunmasından hiç bir şekilde taviz verilmemesini sağlamak devletleri, sivil toplumu ve diğer küresel liderleri harekete geçirecek küresel bir çaba başlatmalıyız. Uluslararası hukuka uyum ve sivillerin korunması temel ve merkezi kaygılar olarak kalmaya devam etmeli. Sivilleri koruma konusundaki kararlılığımızı zayıflatamaz, elde edilen kazanımlardan geri gidemez ve bu konularda hiç bir esneklik gösteremeyiz. Yaşanan savaşlarda acı ve ızdırap çeken insanlara onları bu durumdan kurtarmak ve bir daha aynı duruma düşmemelerini sağlamak konusunda verilmiş bir sözümüz var. Hukuka saygısızlık gösteren ve kendini ondan kurtarmaya çalışanlarla yüz yüzeyken, Birleşmiş Milletler bu kuralların sürdürüldüğü ve tasdik edildiği bir yer olarak kalmaya devam etmelidir. Temel araçlara bağlı kalmak 69. Uluslararası savaş hukukuna ve insan hakları sözleşmelerine henüz taraf olmamış bütün devletleri, acil olarak bu yapının bir parçası olmaya ve Dünya İnsani Yardım Zirvesinde bunu yapacaklarını taahhüt etmeye çağırıyorum. Hükümetler, sivil toplum ve bireyler, aralarında 1949 Cenevre Anlaşmasına ilişkin 1977 Ek Protokolü, düzeltildiği şekliyle Uluslararası Ceza Mahkemesine ait Roma Statüsü, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Anlaşması ve ayrıca 1967 Protokolü, Parça Tesirli Mühimmat Anlaşması, Antipersonel Mayınlarının kullanılması, depolanması, üretimi ve naklininin Yasaklanmasını ilişkin Anlaşma, Silah Ticareti Anlaşması, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara ilişkin Uluslararası Sözleşme, Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Konvansiyon, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Konvansiyon, Sivil ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Konvansiyon, İşkence ve Her Türlü Acımasız, İnsanlık dışı ve Aşağılayıcı Davranış veya Cezalara Karşı Uluslararası Konvansiyon, Çocuk Haklarına İlişkin Konvansiyon ve Çocukların Silahlı Çatışmalara Dahil Edilmesini İlişkin İsteğe Bağlı Protokolü, Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarına Korunmasına İlişkin Uluslararası Konvansiyon, Bütün Kişilerin Cebri Kaybolmadan Korunmasına İlişkin Konvansiyon, Engelli Kişilerin Haklarına İlişkin Konvansiyon, Afrika Birliği Konvansiyonu ve Afrika’da Dahili Olarak Yerinden Edilmiş İnsanların Haklarına İlişkin Kampala Konvansiyonu ve Devletsiz Kişilerin Statüsüne İlişkin 1954 Konvansiyonu olmak üzere uluslararası savaş hukuku ve insan haklarına ilişkin yasal araçların kabul edilmesini savunmalı ve bunun için harekete geçmelidir. Düzenli diyaloga girilmesi ve yürütülen diyaloga uyulmasının aktif olarak teşvik edilmesi 70. Devletler savaş hukuku ve insan hakları konvansiyonları ve anlaşmaları başta olmak üzere uluslararası mekanizmalar çerçevesinde düzenli olarak toplanmalı, uzmanlar bu mevzuatın uygulanmasına ve ortaya çıkan yeni durumlar karşısında mevzuatın tutarlılığına ilişkin bir araya getirilmeli, açıklığa kavuşturulması gereken alanlar tespit edilmeli, hukuki destek için fırsat 21 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 sağlanmalı ve nihai olarak hem yasaları hem de onlara uyulmasını sağlamlaştırmak gerekmektedir. Yine de nihayetinde uluslararası anlaşmalara taraf olan devletler için hukuka uyumluluğun güvence altına alınmasına ve çok taraflı olarak hesap verebilirliğin bu kapsamda güçlendirilmesine ilişkin sorumluluklarını kabul etmelidirler. Bireysel ve toplu çabalarla insanlığı koruyan kuralların tanıtılması ve onlara uyulması sağlanmalı ve düzenli olarak gözden geçirilmeleri için çaba sarf edilmelidir. 71. Kızılhaç ve Kızılay Uluslararası Konferansının bu anlamda oynayabileceği önemli bir rol bulunmaktadır. Otuzikinci Uluslararası Konferansı devletler tarafından yürütülen hükümetler arası müzakere sürecinin devamını, uluslararası savaş hukukunun uygulanmasını yaygınlaştırmak amacıyla düzelenebilecek ek bir forum toplantısının yapısının ve özelliklerini nde belirlenmesini önerdi. Devletleri forumun Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile işbirliği halinde İsviçre’de düzenlenecek olan bir sonraki aşamasına aktif olarak destek vermeye teşvik ediyorum. C. Üçüncü Temel Sorumluluk : Kimseyi geride bırakma Hiç kimseyi geride bırakmama taahhüdümüzü onurlandırmak için savaş, felaket, kırılganlık ve risk altında bulunan herkese erişebilmeyi gerektirir. 72. Kimseyi geride bırakmamak pek çok politik, ahlaki ve dini anlatının merkezinde yer alan bir söylemdir ve her zaman insan olmanın gerekliliklerinden olmuştur. Kimseyi geride bırakmama sözü 2030 gündeminin de ana fikridir ve bize savaş, felaket, kırılganlık ve risk altında olanlara ulaşmak, böylece kalkınmalarını uzun vadeli ve sürdürülebilir kılma konusunda onlara yardım etmemiz konusunda bizlere sorumluluk yükler. Dünya İnsani Yardım Zirvesi uluslararası camianın geride bırakılma riskini en fazla taşıyanların yaşamlarını değiştirme yönünde verdikleri taahhütlerine sadık olup olmadıkları konusunda ilk sınav olacak. 73. Çatışmanın, şiddetin ve felaketlerin en görülebilir sonuçları arasında insanların kitleler halinde gerek ülke içinde ve gerekse sınırları aşarak uzun sürelerle yerlerinden edilmesidir. 2014 yılında çatışmalar ve şiddet her gün yaklaşık 42.500 kişinin güvenlik kaygısı ile evlerini terk ederek kaçmalarına şahit olduk. Sonuç olarak, ülke içinde yer değiştiren, mülteci ve sığınmacı konumuna düşen insan sayısı neredeyse 60 milyonu buldu. 14 2014 yılında yapılan bazı hesaplamalara göre savaş ve zulüm yüzünden meydana gelen yer değiştirmelerin ortalama süresi 17 yıldır. Aynı yıl eveni dönen mülteci sayısı toplum sayının % 1’i kadardı ve bu rakam son 30 yılın en aşağı seviyesindeydi. Öte yandan doğal afetler yüzünden evini terk eden insan sayısı, son yedi yılın her birinde ortalama 26 milyon yeni insanın katılım ile 1970 yılından 2014 yılına kadar % 60 arttı.15 İklim değişikliğine bağlı olarak daha sık ve şiddetli yaşanan atmosfer 14 Bkz. UNHCR, “Dünya Savaşta” (bkz. dipnot 13); bkz. ayrıca UNHCR basın duyurusu, “UNHCR raporu 2015 ilk yarısında zorla yerinden edilmenin dünya çapında arttığını doğruluyor”, 18 Aralakı 2015. 15 Michelle Yonetani, “Küresel Tahminler 2015: afetler yüzünden yerinden edilen insanlar” (Cenevre, Dahili Yerinden Edilmeyi İzleme Merkezi, 2015). 22 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 olayları, yükselen deniz seviyeleri ile bir arada düşünüldüğünde, bu artış eğiliminin daha da artacağını gösteriyor.16 74. Yer değiştirmeye ilişkin eğilimler de bir değişiklik söz konusu. 19.5 milyon mülteci ve 38 milyon ülke içinde yerinden edilmiş insanın çoğunluğu kamplarda yaşamıyor. Şehirlere dağılmış ve gayrı resmi yerleşimlerde yaşamaktadırlar. Yerleşik bölgelerde, kolayca ayırt edilmelerinin mümkün olmadığı gerçeği ve genellikle işsiz veya düşük ücretli sosyal güvenliği olmayan ya da gayri resmi işlerde çalıştıkları, ailelerin genellikle kadınlar tarafından idame edildiği, çocukların okul yerine çalışmaya mecbur kaldığı ve barınma imkanlarının tamamen belirsiz olması gibi olgularla bir arada düşünüldüğünde, toplumun en alt katmanına itilme tehlikesi altında yaşamaktadırlar. Oluşturdukları talep sebebiyle ulusal ve yerel sağlık, eğitim ve sosyal koruma sistemleri ve altyapısı erişilmez veya talebe karşılık veremez hale gelmiş olabilir. Kamplarda kalanlar ise genellikle yetersiz insani yardım koşullarında hayatta kalmaya çalışıyorlar. Kendi kendilerine yetebilme fırsatları neredeyse yok. En uçlarda yaşıyorlar ve sürdürülebilir kalkınma söz konusu olduğunda genellikle göz ardı ediliyorlar. 75. Giderek artan sayıda göçmen korunma ve daha iyi bir yaşam ümidi ile sınırları aşmaya çalışıyor. Son 15 yıl içerisinde, uluslararası göçmenlerin sayısı 173 milyon seviyesinden 244 milyon seviyesine çıktı. 17 Bu artış eğiliminin devam etmesi bekleniyor. Uluslararası göçmenlerden milyonlarcası sınırları güvenli bir şekilde aşarken, bazıları için vahim bir şekilde sonuçlanmaktadır. 2015 yılında, 5.000’den fazla göçmen hayatını kaybetti.18 Bin yılın başından beri, denizde ve karada raporlara geçmiş hayatını kaybeden insan sayısı 45.000’den fazla. Gerçek sayının ise muhtemelen daha fazla.19 Bundan çok daha fazlası ise insan kaçakçıları tarafından sömürüldü ve tacize uğradı veya geçtikleri, ulaştıkları ülkelerde ayrımcılık ve yabancı düşmanlığına maruz kaldılar. Krizlerin etkilediği göçmenlerin pek çoğu ise aradaki dil barajı yüzünden, korku, göz altına alma ve ayrımcılık yüzünden almaları gereken yardımı ve desteği alamıyorlar. 76. Pek çok insan kamu hizmetlerinden yoksun bırakılıyor veya onlara ulusal, insani veya kalkınma programları tarafından yetersiz bir biçimde ulaşılıyor, bazıları ise yasal bir kimlik hakkından tamamen yoksun bırakılıyorlar. Dünyada neredeyse 10 milyon insan devletsiz. Bunların üçte biri, haklarını savunamayan, korunma, eğitim, sağlık ve diğer hizmetlerden yararlanamayan, ulusal sistemler içinde iş imkanı bulamayan çocuklar oluşturuyor.20 16 Justin Ginnetti, “Afet sebepli yerinden edilme riski: riskin ölçümü ve sebepleriyle ilgilenilmesi” (Cenevre, Dahili Yerinden Edilmeyi İzleme Merkezi, 2015). 17 Bkz. Birleşmiş Milletler, Ekonomik ve Sosyal İlişkiler Dairesi, Nüfus Ayrışması “ Uluslararası Göçte eğilimler, 2015”, Nüfus verileri, No. 2015/4 (Aralık 2015). 18 Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Kayıp Göçmenler Proje veribankası “En son küresel sayılar, 2015”. erişim http://missingmigrants.iom.int/latest -global-figures. 19 Tara Brian ve Frank Laczko, eds., Ölümcül Yolculuklar: Göç sırasında kaybedilen yaşamları izlemek (Cenevre, IOM, 2014). 20 Birleşmiş Milletler, İnsani Yardım İşleri Koordinasyon Ofisi, Dünya İnsani Yardım Verileri ve Eğilimleri, 2015 (New York, 2016). 23 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 77. Seslerini duyuramadığımız sürece kadınlar ve genç kızlar geride bırakılmaya devam edecek, kapasiteleri tanınmayacak ve karar alma süreçlerini etkileme, liderlik etmek ve katılma fırsatları engellenecek. Yerinden edilmiş, göçmen, etnik bir azınlığın üyesi olan, bekar anneler, devletsiz olanlar veya engelliler kadınlar ve genç kızlar ayrımcılığın pek çok farklı yüzü ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Ayrımcılık bu insanların sıklıkla sağlık, yasal ve psikolojik destek hizmetleri gibi yaşamsal hizmetlere, güvenli ve yeterli yaşamsal fırsatlara erişmelerini de engellemektedir. Bazı kriz durumlarında, cinsel şiddet kadınların neredeyse % 70’ine zarar vermektedir. 21 Yaşanan şiddete yetmezmiş gibi onunla birlikte gelen utanç ve sosyal damga, sağlık hizmetlerine yetersiz erişimle bir araya geldiğinde, ikinci bir ihmal ve cefaya maruz bırakılıyorlar. 78. 2014 yılında, son on yılın en yüksek rakamına ulaşıldı ve göçmen nüfusunun % 51’ini çocuklar oluşturdu.22 Göçmen çocukların yarısından fazlası ilköğretimden yararlanamıyor ve üçte ikisi ikinci seviye öğrenime erişemiyor. Çatışmadan etkilenen ülkeler, dünyada ilkokul çağındaki çocukların % 20’sine ev sahipliği yapıyor ama bir yandan da aynı yaş grubunda olup okul dışında kalan çocukların yarısını barındırıyorlar.23 Gelişmekte olan ülkelerdeki gençlerin üçte ikisi eğitim almıyor, mesleki eğitim veya becerileri edinmiyor, iş sahibi değil veya düzensiz ve sistem dışı istihdamda çalışıyor.24 Yıllar süren çatışmalar ve sürekli şiddete ve zorunlu yer değiştirmeye maruz kalmak, taciz ve aşırılaşma ile bir araya geldiğinde, çocuklar ergenliği aşırı psikolojik stres ve politik şiddet için sömürülme ve şiddete katılma ile sonuçlanan etkiler doğuruyor. Yine de, son zamanlarda yapılan çalışmalar gösteriyor ki ergenler, özellikle genç kızlar, uluslararası yardım tarafından en çok göz ardı edilen grubu oluşturuyor.25 Gelişmekte olan ülkelerin giderek gençleşen nüfusu yüksek genç işsizliği ile bir arada düşünüldüğünde, 2030 gündeminde belirtilen hedeflere ulaşılabilmesi için özel iş programları, eğitim ve göç politikalarının üretilmesini, aynı zamanda barışçı ve içermeci toplumların inşasını zorunlu kılıyor. 79. Çatışmalarda, afetler ve hatta barış zamanında bile geride bırakılan daha pek çok insan var. Engelli insanlar ve yaşlılar, sıklıkla fiziki, ruhsal ve hareket kısıtlılıklarından ve toplumsal dışlanmadan muzdaripler ve yabancılaştırmadan en çok muzdarip olanlar arasında yer alıyorlar. Özel olarak yapılandırılmış ulusal ve uluslararası çabalar olmadan, eğitim, sağlık 21 UNHCR, “Dünya Savaşta” (bkz. dipnot 13). 22 Claudia García-Moreno ve diğerleri, Kadınlara karşı şiddette küresel ve bölgesel tahminler: Eşlerden kaynaklanan şiddetin ve yabancılar tarafından işlenen cinsel şiddetin Yaygınlığı ve Sağlık sonuçları (Cenevre, Dünya Sağlık Örgütü, 2013). 23 Patricia Justino, “Çatışmadan etkilenen ülkelerde eğitimin önündeki engeller ve politika fırsatları”, Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu / Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından istenen araştırma, “Kırılan herkes için eğitim sözünü tamir etme: okul dışındaki çocuklar küresel girişimi bulguları” (Montreal, UNESCO İstatistik Enstitüsü, 2015). 24 Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, “Gençliğin ekonomik olarak güçlendirilmesi”, Hızlı bulgular. 25 Mercy Corps, “Bizi kimse duymuyor”, 25 Ağustos 2015, erişim için www.mercycorps.org/articles/ syria/no-one-hears-us-windowlives-syrias-youth; Jean Casey and Kelly Hawrylyshyn, “Adolescent girls in emergencies: a neglected priority”, İnsani Yardım Uygulama Ağı, No. 60 (Şubat 2014). 24 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 programlarından yararlanma ve yaşamlarını devam ettirme konusunda maruz kaldıkları engelleri yaşamaya devam edecekler ve çatışma ve afet durumlarında taciz, yaralanma ve ölüm risklerinden daha fazla zarar görmeye devam edecekler. Dağlık, kırsal ve çöl bölgelerinde, küçük adalarda veya nehir ve sahil bölgeleri gibi coğrafi olarak erişimi zor bölgelerde yaşayanlar yalıtılmış bir hayat yaşıyorlar ve genellikle yaşamlarını devam ettirebilmek için karadan ve denizden elde ettikleri kaynaklara bağımlılar. Bu sebeple iklim değişikliği, doğal afetler ve çatışmalar bu insanlar üzerinde daha yıkıcı etkiler doğuruyor. Küçük ada devletlerinde yaşayan insanlar için giderek yüksele deniz seviyeleri üzerinde yaşadıkları ülkelerini olduğu gibi kaybetme tehlikesi yaşıyorlar. Milyonlarca başkası ise ırkları, politik görüşleri, dinleri, ekonomik durumları veya cinsel kimlikleri sebebiyle dışlanma tehlikesi altında yaşıyorlar. 80. Her bir ülke 2030 gündeminin kapsayılığı Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılabilmesi için dezavantajlı ve hassas grupların durumunu tanımlayıp, önceliklendirip, takip etmeyi sağlayacak kapsamlı veri ve analizler toplama çalışmalarına katılmalıdır. Her bir ülke bu insanları korumak, saygı görmelerini sağlamak ve dahil etmek için içermeci ulusal kalkınma stratejileri, yasalar, ekonomik ve sosyal politikalar ile güvenlik ağları oluşturmalıdır. Böylece en korunmasız insanların geride bırakılmamasını temin etmiş olurlar. Yerinden edilmeyi azaltma ve çözüm üretme 2030 yılına kadar zorla yerinde edilmeyi azaltmak 81. Zorunlu yerinden edilme kısa vadeli bir zorluk olmadığı gibi sadece insani konularla da ilgili değil: inatçı, karmaşık bir siyasi ve kalkınma problemidir. Krizler sebebiyle yerinden edilmiş insanlara dönük yürütülen insani yardımlar hayati öneme sahip olsa da, insani yardım kuruluşları milyonlarca yerinden edilmiş insana bazen on yıllar boyunca sürekli yardım yapmak zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla ülke içinde yerinden edilmiş insanlara ilişkin yaklaşımımızda köklü bir değişime ihtiyaç var. Anlık ve acil insani ihtiyaçları karşılamanın ötesine geçip yerinden edilen insanların onurlu bir yaşama erişmelerini, kendi kendine yeter hale gelmelerini ve yaşamlarını iyileştirmeyi sağlayan bir hale getirilmesi gerekiyor. Bu tür bir değişim ulusal ve uluslararası seviyede yerinden edilmeyle sonuçlanan sorunların politik olarak çözümünü gerektirdiği gibi yerinden edilen insanları daha iyi yaşam şartlarında sürdürülebilir alanlara taşımasını, insani yardım ve kalkınma aktörlerinin bir arada çalışarak yerinden edilmeyi azaltmak için çaba sarf etmesini, ve öncekinden farklı olarak ulusal hükümetlerin gerekli politika değişimlerini gerçekleştirmelerini gerekmektedir. 82. 2030 gündemi zorunlu yer değiştirmenin çözülmesi konusunu sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir parçası olarak görür. Kendi ülkelerinden yerlerinden edilmiş milyonlarca insan için, geride bırakılmamak, evlerine geri dönebilmek, ev sahibi toplumlara daha iyi entegre olabilmek veya başka bir yere yerleştirilmek anlamını taşımaktadır. Sürekli yardım altında sürdürülen 25 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 başkalarına bağımlı bir yaşamla, kendi kendine yetebildiği onurlu ve daha iyi bir yaşam arasındaki fark kadar anlam taşımaktadır. 83. Bütün bu sebeplerle ülke içinde yer değiştirmeyi azaltmak için bir hedef koymalıyız. Bu kapsamda herkesi, açık, istekli ve ölçülebilir hedefler koyarak 2030 yılına kadar yeni ve süregelen yer değiştirmeli onurlu ve güvenli bir şekilde azaltmak için bir arada çalışmaya davet ediyorum. Bundan sonra gerçekleşecek yeni zorunlu göç olaylarını veya devam edenlerin çözülmesi gibi hedefleri korumakla beraber % 50 gibi ölçülebilir bir hedef koyulmalı ve yol boyunca bir grup göstergeler ve hedefler vasıtasıyla uygulamanın izlenmesi gerekir. 84. Bu emelimize ulaşmak için, uygulamaya ve politikalara dönük bir seri adım atılmalı ve her bir özel bağlam için ayrı ayrı uyarlanmalı: (a) Ulusal hükümetler kendi vatandaşlarının refahı ve korunmasının öncelikli sorumlulukları olduğunu kabul etmeli, ülke içinde yerinden edilen insanların durumuna bir çözüm bulabilmek için uzun vadeli stratejiler üretme ve uygulama çabalarına öncülük etmelidir. Ulusal hükümetler ve topluluklar yerinden edilmiş insanları topluma kazandırmak için ve sosyal güvenlik sisteminin içine dahil etmek için daha içermeci politikalar kabul etmeli, onları sosyoekonomik bir değer ve katkı yapan insanlar olarak görmeli, ihtiyaçlarının şeffaf ve sürdürülebilir bir şekilde karşılanabilmesi için yeterli miktarda kaynak ayırmalı ve bu insanların haklarını koruma altına alacak yasaları güçlendirmeliler. Yerinden edilmiş insanlar tam bir dolaşım serbestiyetine sahip olmalı, temel hizmetlere, iş piyasasına, eğitime, dayanaklı barınmaya, yaşamsal imkanlara ulaşabilmeli ve gayrimenkul edinimi gibi fırsatlardan yararlanabilmelidir. Bütün bu imkanların öneminin altının çizilmesi ise yerinden edilmenin azaltılmasının ancak gönüllülük, onur ve güvenlik içinde yapılabileceği anlayışının kabul edilmesi ile olabilir. Müzmin hale gelmiş ülke için yerinden edilmeleri çözmek için sarf edilen çabalar hiç bir zaman şiddetten, infazdan ve çatışmadan kaçma haklarını göz ardı etmemeli, zorla geri gönderme gibi eylemlere göz yumulmamalıdır; (b) Uluslararası kuruluşlar ve paydaşlar yalnızca mevcut iş yükünü belirsiz ve tanımsız bir şekilde yönetmeye çalışmamalı ayna zamanda ülke içinde müzminleşmiş yerinden edilmeyi azaltmak konusunda devletlerin çabalarına destek vermelidirler. Küresel liderler ilgili ulusal hükümetlerle de görüşerek, üst düzey politik destek sağlayarak 2030 yılına kadar yerinden edilmelerin azaltılması hedefine ulaşılmasına yardım etmeliler. Hızlandırılmış ve artırılmış uluslararası finansmanın mevcut ulusal sistemleri güçlendirmesi gerekmektedir. Böylece ihtiyaç duyulan yerel ve ulusal sistemler ve kurumların ortaya çıkmasına, yerel pazarların oluşarak, yerel ve uluslararası iş topluluklarının katılımın sağlanmasına yardım edilmiş olur. Ayrıca ev sahibi toplulukların ve yerinden edilmiş insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek yerelleştirilmiş programların oluşmasa da sağlanabilir. İnsani yardım ve kalkınma 26 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 aktörleri kapalı gruplar ve talimatlar arasında işbirliğine dayalı çalışmaya başlamalılar. Böylece uzun vadede yerinden edilmiş insanların kırılganlıklarını azaltma yönünde açık ve ölçülebilir kolektif girişimlerde bulunabilirler. Yerinden edilmiş insanlar ve ev sahibi topluluklar bu çıktıların tasarımı ve uygulanması aşamalarına aktif olarak katılabilmelidirler, (c) Afrika’daki Ülke içinde yerinden edilmiş insanların korunması ve yardım edilmesi hakkında Afrika Birliği Konvansiyonu (Kampala Konvansiyonu) örneğinde olduğu gibi bölgesel çerçeveler, ulusal politikalar ve yasal çerçeveler ile ülke içinde yerinde edilmeye ilişkin yol gösterici prensipler, bu insanların ihtiyaçlarının karşılanması için bir normatif sistem oluşturulması bakımından önemlidir. Bu tür araçlar ve politikalar diğer bölgelerde ve ülkelerde de geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. 85. Zorunlu yerinden edilmeyi azaltmak için bu tür yerinden edilmeler ister ülke içinde ister sınır aşan bir şekilde olsun, yukarıda sayılan siyasi ve politika seviyesinde ve finansal adımları atmak gerekmektedir. Yine de, insanlar korunma amaçlı olarak sınırları aştığında, onlara etkin bir şekilde yardım edebilmek ve koruyabilmek için bazı ek önlemler alınması gerekmektedir. Büyük çaplı göç hareketleriyle başa çıkabilmek için sorumluluğun paylaşılması 86. Son bir kaç yılda çatışma, şiddet ve baskılardan kaçarak sınırları aşan büyük kitleler, pek çok ülkeyi hazırlıksız yakaladı ve bazı durumlarda bu kadar büyük bir insan akımı ile baş etme konusunda isteksiz hale getirdi. Bu ise çaresiz bir biçimde güvenlik ve yeni bir yaşam arzusunda olan insanların çektiği acıların ve yaşadıkları hayati tehlikenin artmasına sebep oldu. Sınırlar kapatıldı ve duvarlar örüldü. Kapılarını cömertçe açan ülkeler ise durumla baş edemez hale geldi. Mülteciler ve sığınmacılar için var olan uluslararası koruma çerçevesine karşı yeni bir küresel taahhüde ihtiyacımız var. 1951 Mültecilerin Statüsüne İlişkin Konvansiyon ve 1967 protokolü geçen 65 yıl içinde farklı türlerde tehlikeler sebebiyle kaçan insanlara mülteci korumasını sağladı. Bu tür küresel mülteci araçları yasal bir metin olmanın ötesinde ki araçlardır. Bu metinler tehdit altındaki milyonlarca insana yardım edilmesini sağlayan köklü bir insanlık geleneğini somutlaştırmaktadır. Konvansiyon ve Protokol mültecilik probleminin uluslararası alanın sorumluluğu olduğunu ve uluslararası işbirliği gerektirdiğini aynı derecede yansıtırlar. Konvansiyon çerçevesi geniş ama minimalist bir yaklaşımla devletlerin sorumluluklarını tanımlar. Temelleri su götürmezdir ve 1951’de olduğu kadar bugün de hayati önemdedir. İnsanlar tehlikenin olduğu yere geri gönderilemez, onlara ayrımcılık uygulanamaz. Hareket özgürlüğü, temel sağlık, toplumsal ve ekonomik haklardan minimum standartlarda da olsa yararlanma, kişi olarak tanınma ve yasal statü kazanma hakları vardır. Sığınmacılar ve mülteciler için en büyük problem ve en kırılgan oldukları konu yasal statüleridir. Yasal statünün bu kadar tanımlayıcı olduğu günümüzde bu daha da açık olarak ortaya çıkmaktadır. 87. Günümüzün en kritik küresel problemlerinden birisiyle baş edebilmek için sorumlulukların öngörülebilir ve adil bir şekilde paylaşılabildiği, büyük ölçekli nüfus hareketlerine karşı çözüm 27 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 üretebilecek yeni bir uluslararası işbirliği çerçevesine ihtiyaç vardır. Çerçeve ilgili tüm ülkelerle ve paydaşlarla erkenden müzakere edilebileceği, ev sahibi ülkeler için kaynak problemine çözüm üretebilen ve gerektiğinde üçüncü ülkelere hızlı transferine izin veren bir yapıda olmalıdır. Mültecilerin ve göçmenlerin kitlesel hareketlerini konu alacak olan Genel Kurul üst seviye toplantısı 19 Eylül 2016 tarihinde gerçekleştirilecektir. Bu toplantının böyle bir çerçeve hazırlanması konusunda ideal bir fırsat sunduğunu düşünüyorum. Afetler ve iklim değişikliğinden kaynaklanması beklenen sınır aşan hareketliliklere hazırlanmak 88. Deniz suyunun yükselmesi gibi afetler ve iklim değişikliği kaynaklı nüfus hareketleri artık bir gerçeklik haline gelmiştir. Ulusal yasalar ve kurumlar ile operasyonel önlemler, bölgesel işbirliği çerçeveleri ile bir araya getirilerek bu sebeplerle yerinden edilecek olan ve mülteci statüsü taşımayan bu insanları almak ve korumak için yeniden yapılandırılmalıdır. Küçük ve gelişmekte olan ada devletleri, bugün anavatanlarını tamamen kaybetme riski altındadır. Bu toplulukların ve ülkelerin özel bir ilgiye ihtiyaçları vardır. Güvenlik, kültürel kimlik ve yasal vatandaşlık gibi durumlarının garanti altına alınması gerekir. Çatışmalardan kaçan insanlar için olduğu gibi, afet ve iklim değişikliği yüzünden yerinden edilen insanlar ve onlara ev sahipliği yapacak ülkeler için de kısa ve uzun vadeli desteğe ihtiyaç duyulacaktır. Ev sahibi ülke ve topluluklara yeterli desteğin garanti altına alınması 89. Yerinden edilen insanlara ev sahipliği yapan ülkeler ve topluluklar daha da fazla desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Ülkeler ulusal politikalarını yeniden gözden geçirmeli, yasalar ve yeni mali kaynaklar ayrılarak barınma, istihdam, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim ve diğer hayati kamu hizmetleri ve alt yapısının oluşturulması gibi konularda yerinden edilen insanlar ve ev sahibi toplulukların daha iyi hizmetler ve ekonomik fırsatlar oluşturulmalıdır. Öte yandan ev sahibi ülkelerin uzun süreli, öngörülebilir ve sürdürülebilir mali, siyasi ve politika seviyesinde desteklenmesinin ve güçlendirilmesinin uluslararası topluluğun yararına olduğunun da anlaşılması gerekiyor. Mümkün olan her yerde, uluslararası destek mevcut ulusal ve yerel sistemleri ve yapıların tamamlanması ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Yeni iş alanları yaratmaları, nakit transferi yolu da dahil olmak üzere yerel pazarları güçlendirmeleri, yerinden edilen ve ev sahibi topluluklar için üretken ve vergilendirilebilir ekonomik fırsatlar oluşturulması gerekir. Uluslararası destek aynı zamanda bölgesel kalkınma için yürütülen çalışmalarla da uyumlu olmalıdır. 90. Zorla yerinden edilmenin azaltılması herkesin sorumluluğudur. Dünya İnsani Yardım Zirvesi, mültecilerin ve göçmenlerin kitlesel hareketlerine çözüm başlıklı üst düzey toplantı ve diğer ilgili toplantılar 2016 yılını, neslimizin karşılaştığı en kritik zorluklardan birisinin yeniden tanımlanması ve bu konuya odaklanılması için bir dönüşüm yılı haline getirme şansını doğuruyor. 28 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 Göçmenlerin kırılganlıklarının giderilmesi ve göç için daha düzenli ve yasal fırsatlar sağlanması 91. 2030 gündemi zorunlu yerinden edilmelerin farklı sebeplerini çözümleyebilecek, göçün kalkınmaya olan olumlu katkılarını güçlendiren, göçün insani ve finansal maliyetlerini düzenli ve güvenli göçü yönetebilmesini sağlayabilecek kısmi bir çerçeve sağlamaktadır. Bu çerçevede belirtilenleri yerine getirebilmek ve hareketlilik ile göç olgularına cevap verebilmek için, uluslararası camia, terk edilen ülkeler, geçiş yolları üstündeki ülkeler ve göçmenlere ev sahipliği yapan ülkeler arasında gerçekleştirilecek işbirliğine dayalı kolektif ve detaylı bir çalışma yöntemi ortaya koymalıdır. Sorunun bu şekilde çözülebilmesinin bir başka şartıda devletler, uluslararası kuruluşlar, özel sektör, yerel otoriteler ve sivil toplum dahil olmak üzere yönetişimin her katmanındaki taraflarla ortaklıklar kurulmasıdır. 92. 2030 gündeminin güvenli, muntazam ve düzenli göç hedeflerine ulaşabilmek için, üye devletlerin göç için daha geniş kapsamlı bir yasal çerçeve sağlaması gerekir. Ailelerin birleştirilmesi, iş ve eğitim amaçlı hareketlilik ve gerektiğinde 1951 Mültecilerin Statüsüne İlişkin Konvansiyonu’na uyan durumlarda insani sebeplerle verilen vizeler dahil olmak üzere güvenli ve yasal yöntemleri teminat altına alması ve genişletmesi gerekir. Öte yandan göçmenlerin ve özel kırılganlıkları olan kişilerin insani yardım ve acil müdahale planlarına daha etkin bir şekilde entegre edilmesini sağlamalıyız. Bunlara ek olarak, insan ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele için daha etkin bir işbirliği gerçekleştirmeli, göçmenlerin yasal hareketliliğini güvence altına alacak yeni yollar oluşturmalı, göçmenlere suçlu muamelesi yapmamalı, insanların çektiği acılardan kazanç elde etmeyi adet haline getirmiş çocukların, genç insanların, kadınların ve erkeklerin yaşamlarını tehlikeye atan kişileri yargı önüne çıkarmalıyız. Devletsizliği gelecek on yıl içinde ortadan kaldırmak 93. Devletsizliği gelecek on yıl içerisinde ortadan kaldırmak uluslararası camianın gücü dahilinde olan bir konudur. 2024 yılına kadar devletsizliği ortadan kaldırmak için devletler “Ben aitim” kampanyasına destek vermeliler. Devletsiz İnsanların Statüsüne ilişkin Konvansiyon ve Devletsizliğin Azaltılmasına ilişikin Konvansiyonları kabul etmeli, devletsiz olan veya olma riski taşıyan insanları tespit etmeli veya vatandaşlığın keyfi olarak kaybedilmesine ilişkin çözümler üretmek için çalışmalıdırlar. Hali hazırda yaşanmakta olan büyük boyutlardaki devletsizlik durumunun ortadan kaldırılması için devletsiz olan insanlara en sıkı bağları olan doğdukları veya uzun süredir yaşadıkları ülke tarafından vatandaşlık verilmelidir. Gerektiğinde, terkedilmiş olarak bulunan çocuklara veya topraklarında doğup da başka türlü devletsiz kalacakları aşikar olan çocuklara vatandaşlık verilmesini sağlayacak yasalar yürürlüğe konulmalıdır. Ayrıca yasalar kadınlar ve erkeklerin vatandaşlıklarını çocuklarına eşit şekilde aktarabilecekleri şekilde yenilenmelidir. Vatandaşlığın devletlerin birleştiği durumlar da dahil olmak üzere ayrımcılık zemini üzerinden reddi, kaybedilmesi veya kaybedilmesi gibi olayların 29 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 önüne geçilmelidir. Hak eden herkese vatandaşlıkla ilgili belgeler verilmeli, devletsiz insanlara koruma statüsü sağlanmalı ve yurttaşlığa kabul süreçleri işletilmelidir. Devletsiz insanlar hakkındaki niteliksel ve niceliksel veriler geliştirilmeli ve kamuoyuna açık bir şekilde sunulmalıdır. Kadınları ve genç kızları koruyup, güçlendirmek 94. Kadınların ve genç kızların sivil, politik, ekonomik ve sosyal alanlara bütün seviyelerde eşit ve tam katılımının sağlanması, Birleşmiş Milletler dahil bütün aktörler için standart hale gelmeli ve kalkınma ile insani programlar ve finansman boyutlarında bu standartlara uyulduğu konusunda hesap verilebilir bir çerçeve sunulmalıdır. Bütün yaşlardan kadınların programlardan yararlandığını ve bu çerçevede hesap verilebilir bir yol izlendiğinden emin olmalıyız. Kadın grupları ve kadınların katılımının hem geçmişte, hem de bugün barış süreçlerine, cinsel şiddetle mücadeleye ve topluluklara hizmet sunulmasına ciddi seviyede olumlu etki yapmaktadır. Bu olguya dayanarak, kadınların şu anda aldıkları kaynakların hemen ve kademeli olarak, üstlendikleri rollerle de orantılı bir biçimde hemen ve kademeli olarak artırılmalıdır. 95. Geçim imkanlarına erişimlerinin sağlanması kadınları kendi kendilerine yeter kılma konusunda güçlendirmekte, statülerini yükseltmekte ve aile ile toplum içindeki etkilerini artırmakta, çocuklarının okula devam etmelerine ve sağlık hizmetlerinden yararlanmalarına imkan vermekte, kendilerinin ve kızlarının insan kaçakçılığı ve ücretli seksten korunmasını sağlamaktadır. Kadınlara gelir getirici fırsatlar sunan programların, hazırlık ve dirençlilik girişimleri ile krizlere müdahalelerde kadınların güvenliğinin ve onurunun korunmasına imkan verecek şekilde çoğaltılması ve genişletilmesi gerekir. Kadınları eğitim fırsatları, hizmet sunucular, finansal kaynak sağlayıcılar ve müşterilerle bir araya getirebilecek web tabanlı platformlar bu tür geçim olanaklarını şekillendirip, genişletebilir. 96. Öte yandan kadınlara ve genç kızlara ayırım yapılmaksızın kapsamlı cinsel ve üreme sağlığı hizmetleri sunulmasına öncelik verilmelidir. 2030 gündeminin annelik, yeni doğan ve ergen sağlığı ile ilgili hedeflerine ulaşabilmek için, bütün kadınların ve genç kızların krizler ve zorunlu yerinden edilme gibi hassas durumlar dahil sağlıklı doğum yapabilme imkanının sağlanması gerekir. Bunun gerçekleştirilebilmesi bilgiye erişimin iyileştirilmesine, gönüllü aile planlamasına, güvenli bir doğum için temel ihtiyaçlar ve hijyenik gereçler ile sağlık sistemleri ve çalışanlarının kapasitelerinin güçlendirilmesine bağlıdır. Cinsel şiddeti yok etmek ve kurbanlarına onurlu davranmak 97. Cinsel şiddet, özellikle kriz durumlarında kadınlar ve genç kızlar için çok ciddi ve hatta hayati tehlike yaratan bir olgudur. Cinsel şiddeti durdurmak ve failleri yargılamak için yasal zeminin oluşturulması ve uygulanmaya başlanması acil bir ihtiyaç olmakla birlikte, cinsel şiddet mağdurlarının maruz kaldığı toplumsal dışlanma ile de mücadele etmek gerekmektedir. Kanıtlar göstermektedir ki kamuoyu bu türden şiddeti tartıştığında ve lanetlediğinde, yasaların 30 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 uygulanması ihtimal artmakta, kurbanların yardım istemeye daha yatkın olmakta ve sosyal dışlanmanın azalmaktadır. Hükümetler ve kadın grupları toplumum cinsel şiddeti kişiye özel ve utanç verici bir tecrübe olarak algılamasından vazgeçerek, cinsiyet eşitliğini en şiddetli şekilde ihlal eden ve kadınların ve genç kızların eğitim, geçim ve toplumsa yaşama dahil olma imkanlarını, fiziksel ve ruhsal sağlıklarını zedeleyen bir kamu salgını olarak algılamasını sağlayacak şekilde işbirliği yapmalıdır. 98. İster ulusal, ister uluslararası yardım olsun öncelikli olarak harekete geçilmesi gereken konuların başında bu tür eylemlerden kurtulanlar için kapsamlı destek verilmesi olmalıdır. Bu tür şiddetin engellenemediği yerlerde bir sonuç olarak ortaya çıkan toplumsal ayıplama, terk edilme ve içe atılan acılar gibi mağdurların ikinci bir dalga sıkıntı ile karşılaşmasının engellenmesini sağlanabilmesi için güvenilir tıbbi personel ve topluluklara ihtiyaç var. Adanmış, iyi donatılmış, toplum kökenli ve detaylı uzun vadeli iş paketlerinin yürürlüğe konulması lazım. Bu tür hizmetler güvenli, mahrem ve ayırım yapılmaksızın sunulan tıbbi ve travma tedavileri içermeli, mağduru merkeze almalı, psikolojik ve hukuki destek ile cinsel ve üreme sağlığa hizmetlerini kapsamalı ve sosyal içermeyi teşvik eden programlardan oluşmalıdır. 99. Yerlerinden edilen ve ailelerinden koparılanlar genç erkekler başta olmak üzere erkekler de cinsel sömürü ve tacizin hedefi olabilmektedir. Bu tehlikenin bilincinde olmak bizi, bireyleri koruma ve şiddeti önleme konusunda önlemler almaya itmeli. Bu durumlarda kalan erkekler ve gençler de, mahrem ve güvenli sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeli, eğitimlerine devam edebilmeli ve toplum tarafından dışlanma korkusu olmadan yaşamlarına devam edebilmelidirler. Çocuklar, ergenler ve gençlerin eğitiminde oluşan boşlukları gidermek 100. Çocuklar, ergenler ve gençler için eğitim ve mesleki eğitim -engelliler dahil olmak üzeredış şartlara bağlı olarak başlayıp, durabilecek keyfi bir şey değildir. Krizlerin ortasında kalan aileler ve çocuklar, en önemli sorunları ve öncelikleri arasında eğitimi göstermektedir. Eğitim sayesinde erken ve zoraki evlilikler ile çocuk evliliklerinin önüne geçilebilir, çocukların karşılaştığı taciz ve çalıştırılma gibi kısa vadeli olumsuzluklar önlenebilir. Kriz döneminde ve krizler sonrasında yeterli iç ve dış finansman sağlanarak kaliteli eğitim programları yürürlüğe alınmalıdır. Bu programlar eğitim materyalleri, öğretmen ve eğitmen ücretleri ile ihtiyaç duyan tüm çocuk ve gençler için psikolojik destek hizmetlerini içermelidir. Eğitim güvenli, herkesi kucaklayıcı, sömürüye izin vermeyen, silahlı grupların saldırılarından ve tacizlerinden korunmuş bir şekilde sağlanmalıdır. Bütün eğitim programları ikincil öğretimi de kapsamalı ve özellikle ergen erkekler ve kızlar için mesleki eğitim imkanları da sunmalıdır. Devletler yerinden edilmiş insanlar için ulusal kalite ve standartlar seviyesinde eğitim ve belgelendirme hizmetleri sunmalı. Ergenlerin ve gençlerin olumlu dönüşümün öncüleri olması için imkan sağlamak 31 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 101. 2030 gündeminin başarısı ergenlerin ve gençlerin olumlu değişimin öncüleri ve savunucuları olup olmamasına bağlıdır. Eğitim, mesleki ve alternatif geçim fırsatları sürekli katılımla desteklenmeli, çatışmaları çözmek için sürdürülen çabalarla, her seviyeden toplumsal sürece ilişkin genç insanlarda sahiplik duygusu oluşturulmalı ve liderlik imkanı sağlanmalıdır. Ulusal, yerel ve uluslararası insani yardım ve kalkınma programları ergenlerin kendi toplulukların yeniden ayağa kaldırılmasında rol sahibi olmalarına izin verecek şekilde yapılandırılmalıdır. Mültecilere ev sahipliği yapan ülkeler, gençlerin topluma entegrasyonunu mümkün kılmalı, olası ihtilafları yatıştırabilmeli ve erişebilmek için hayatlarını tehlikeye attıkları fırsatları sunabilmelidirler. 102. 2030 gündeminin kapsayıcılığı ve kimsenin geride bırakılmayacağı yönündeki taahhüdü uluslararası toplumun yerel ve ulusal desteklerle, ihtiyaçları giderme, kırılganlığı azaltma ve insanların yaşamlarını değiştirme konusuna yeni bir dönemin çağrısını yapmaktadır. D. Dördüncü Temel Sorumluluk: İnsanların Yaşamını Değiştir - yardım sağlamak yerine ihtiyaçları ortadan kaldır İhtiyacı sona erdirmek yerel sistemlerin güçlendirilmesini, krizlerin önceden tahmin edilmesini ve insani yardım-kalkınma arasındaki bölünmüşlüğün aşılmasını gerektirir 103. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri ulusal ve uluslararası işbirliği alanında insanların ihtiyaçlarını gidermeyi amaçlayan bütün taraflar için yeni bir dönemin başlangıcını oluşturuyor ve kapsamlı, dönüştürücü 15 yıllık ve sonuçlara dayalı bir çerçeve sunuyor. Başarı bundan sonra insanların maruz kaldığı tehditler ve kırılganlıklarının ölçülebilir bir şekilde azaltılması ile yıl sonu gelene kadar temel ihtiyaçların karşılanmasından ziyade kendi kendilerine yeter hale getirilmeleri ile tanımlanacak. Bu insanları ve onların insanlıklarını bütün çabaların merkezine koyacak. 104. Çatışma ve toplumsal kırılganlıklar insani kalkınmanın önündeki en büyüt tehdidi oluşturuyor.26 Sayıları neredeyse 1.4 milyarı bulan insan risk içeren durumlarda yaşıyor ve 2030 yılına kadar bu rakamın 1.9 milyar seviyesine çıkması bekleniyor.27 Kırılganlık durumundaki devletlerin üçte ikisi yoksulluğu 2015 yılına kadar yarı yarıya azaltma hedefine ulaşamadılar. 2030 yılına kadar, dünya genelinde yoksulların %62’sinin kırılgan durumlarda yaşayacağını gösteriyoru ki bu oran bugün için % 43 seviyesinde.27 Kırılganlık riski ile karşılaşan devletler çatışma ve doğal afetler gibi dahili ve harici şoklara karşı daha hassas oluyorlar. 105. Doğal afetlerin kalkınmaya olan etkileri sarsıcı. İnşa edilmiş ortamlarda doğal afetlerden kaynaklanacak yıllık kaybın gelecekte 314 milyar Dolar seviyesine çıkacağı düşünülüyor.28 Bu 26 Birleşmiş Milletler, Binyıl Kalkınma Hedefleri Raporu 2015 (bkz. dipnot 9). Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Kırılgan Devletler 2015: 2015 sonrası hedefleri toplantısı (Paris, OECD Yayınları, 2015). 28 Birleşmiş Milletler Afet Risklerini Azaltma Ofisi, Afet Risk Azaltma hakkında Küresel değerlendirme Raporu 2015: Kalkınmayı Sürdürülebilir Kılma — Afet Risk Yönetiminin Geleceği(New York, 2015). 27 32 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 tür afetler düşük ve orta gelir seviyesinde olup da kamu altyapısını ve hizmetlerini ayakta tutmakta zorlanan ülkeler ile kalkınmakta olan küçük ada devletleri gibi bir tek olayın bile bütün bir ülkenin ekonomisini alt üst edebileceği yerlerde daha da yıkıcı oluyor.29 Acil olarak harekete geçmezsek, iklim değişikliğinden beslenen ve giderek artan felaket tehlikesi giderek etkilerini gidermek için çaba ve kaynakların, gelecek nesillerin kapasitesini aşacağı bir taşma noktasına doğru sürüklenmektedir. 106. Çatışma ve doğal afetlerin etkileri plansız ve hızlı kentleşme ile artmaktadır. Kentler bir yandan ekonomik fırsatlar ve hizmetlere erişim sunarken öte yandan çatışma, şiddet, afet riski, salgınlar ve radikalleşme gibi olumsuz sonuçları da doğuruyorlar. Geçen 40 yıl içerisinde, düşük gelir ve kırılgan durumlarda yaşayan kent nüfusu % 326 artmış bulunmaktadır.20 2014 itibariyle, 800 milyondan fazla insan düşük gelirli, afetlere maruz ama yeterli korunması olmayan, kabul edilemeyecek barınaklarda ve temel hizmetle erişemedikleri bölgelerdeki resmi olmayan yerleşimlerde yaşamaktadırlar. Kentsel alanlarda yaşanan çatışmalar veya büyük ölçekli afetler yüzünden yaralanan insanların sayısı her hangi bir yerel sağlık sistemini felç edebilir, tıbbi teçhizatı, kan stoklarını çok hızlı bir biçimde tüketebilir ve alanı boşaltma ve yaralıları tedavi etme gibi zaman gerektiren işlemleri aksatabilir. 107. Uluslararası insani yardım ve kalkınma destekleri yaklaşımı milyonlarca insana rahatlama ve ilerleme sunuyor olsa da, sıklıkla krizlere açık ve kırılgan ortamlarda yaşayan pek ok insanın beklentilerini sürdürülebilir bir şekilde karşılamaktan uzaktalar. Milyonlarca insan kısa süreli yardımlara bağımlı halde, hayatta kalacak kadar yeterli miktarda ama onlara güvenlik, onur ve gelişme becerisi ile uzun vadede kendi kendilerine yeter bir durum sağlamaktan uzak şartlarda yaşamak zorunda kalıyorlar. 108. Krizlerin ortasında kalan insanlara odaklanma şeklindeki yöntemimize geri dönmemiz, kısa vadeli, arza dayalı müdahale çabalarından talep merkezli ihtiyacı ve kırılganlığı azaltan çabalara geçmemiz lazım. Bunu gerçekleştirebilmek için, uluslararası tedarikçiler “kalkınma”, “insani yardım” gibi kurumsal ve yapmacık etiketleri bir kenara bırakmalı, çok yıllı zaman aralıklarında birlikte çalışarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni ortak genel sonuçlar ve hesap verebilirlik çerçevesi olarak kullanmalıdırlar. Yardım tedarikçileri kendilerine tanımlanan bağlam içerisinde belirli bir süre içerisinde (kısa, orta ve uzun vade) ve belirli bir sonucu elde edebilmek için ne tür beceri ve varlıkları ile katkı yapabileceklerini değerlendirebilir olmalılar. 109. Bunu yapabilmek için, 21. yüzyılın bize sunduğu fırsatları görmeli ve kabul etmeliyiz. Krizleri önlemek ve krizlere karşılık vermek için kullanılabilecek kapasiteler artık çok çeşitli ve yaygın. Pek çok kriz ve riske açık ortamda toplum seviyesinde kapasiteler artmış durumda. 29 Birleşmiş Milletler Afet Risklerini Azaltma Ofisi, Afet Risk Azaltma hakkında Küresel değerlendirme Raporu 2015 (bkz. dipnot 28); Birleşmiş Milletler Afet Risklerini Azaltma Ofisi ve Afetlerin Yaygınlığı hakkında Araştırma Merkezi, “İklim olaylarından kaynaklanan afetlerin doğurduğu insan maliyeti 1995-2015” (2015); SIDS Hızlandırılmış Eylem Yöntemleri(SAMOA) Yol haritası (karar 69/15, ek). 33 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 Teknoloji ve iletişim daha fazla sayıda insana ihtiyaçlarını duyurma ve yardım önerilerini daha kolay ulaştırma imkanı veriyor. Yine de, sıklıkla, uluslararası yardım sistemi geleneksel yöntemlerle çalışıyor, daha stratejik sonuçlar alınmasını sağlayacak uzmanlıkları bir araya getirmek yerine tekil projelerin tamamlanmasına odaklanıyor. Mukayeseli üstünlükleri dikkate alarak kolektif sonuçlar üretmeye çalışmak yerine, buyruklar ve finansal yapılar tarafından oluşturulmuş kompartımanlarda faaliyet gösteriyoruz. Başarıyı üretilen sonuçlar yerine tamamlanan proje sayısı, görev alan insan sayısı, kurulan bina sayısı ve sağlanan mali kaynağın miktarı ile ölçüyoruz. Kırılgan ve krizden etkilenmiş ortamlarda insanlar için iddialı sonuçlar üretmek, hükümetler, uluslararası insani yardım ve kalkınma aktörleri ve diğer aktörler arasında farklı türde bir işbirliği gerektirmektedir. Bu yeni tarz tekil projelerin ve faaliyetlerin koordinasyonunun ötesinde tamamlayıcı, daha üst seviyede müşterek çalışma sağlayan, sürdürülebilir ve kolektif çıktılar üreten bir tarzda olmalıdır. 110. Bu sebeplerle uluslararası yardım sistemini, Birleşmiş Milletler, sivil toplum kuruluşları ve bağışçılar dahil olmak üzere, üç köklü değişim ile tanımlanan bu yeni paradigma üzerinde çalışmaya çağırıyorum. (a) ulusal ve yerel sistemlerin yerine geçmektense onları güçlendirmek (b) krizleri bekleyip, önceden tahmin edebilmek (c) mukayeseli üstünlüklere ve çok yıllı zaman aralıklarına dayanan kollektif çıktılar için çalışmayı gerektiren bir yöntemle kalkınma-insani yardım ayrışmasının ötesine geçebilmek. Yerel ve ulusal sistemlerin yerine geçmemek, onları güçlendirmek Mümkün olduğunca yerele, mümkün olduğunca uluslararasına katkı yapmak 111. Geçtiğimiz on yıl içerisinde ulusal ve yerel seviyelerde krizlere hazırlanmak ve karşılık vermek konusunda kayda değer gelişmeler sağlandı. Uluslararası topluluk, geliştirilen bu kapasitenin kabülünden ve daha da güçlendirilmesinden sorumlu olduğu gibi krizlerde yerel liderliği destekleyen, onun yerine alacak ve geri plana itecek paralel yapılar kurmamaktan da sorumludur. Uluslararası ortaklar ulusal ve yerel aktörleri desteklemek için daha fazla çaba sarf etmeli, uzmanlık ve iyi uygulamaları paylaşmalı, devral ve yönet şeklinde bir tepki yerine kapasite ve kabiliyet kazandırmaya çalışmalıdır. 112. Uluslararası müdahale güvene ve mevcut müdahale kapasitesinin ve kritik eksikliklerin iyi anlaşılması üzerine dayandırılmalıdır. Böylece mukayeseli üstünlüklerin açık bir değerlendirmesi yapılabilir, ulusal ve yerel çabaları nasıl tamamlayabileceği değerlendirilebilir. Uluslararası destek öngörülebilir bir şekilde sunulursa ve teknik işbirliği, rehberlik, standartlar ve tecrübeye dayalı uzmanlık şeklinde sürdürülebilir kılınırsa daha değerli olur. Öte yandan ulusal müdahale çabalarını takviye etmek ve desteklemek amacıyla ani destek ve acil seferberlik şeklinde de gerçekleştirilebilir. Uluslararası aktörler birlikte ve sürdürülebilir bir biçimde, gerektiğinde çok yıllı zaman aralıklarında, ulusal ve yerel müdahale kapasitesini güçlendirmek ve inşa etmek amacıyla çalışmalıdırlar. Bu yaklaşım insanların onuru ve dirençli 34 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 olma isteklerine saygı gösterecek, yabancı yardıma olan ihtiyacı azaltacak, uzun vadeli ve maliyetli uluslararası sözleşmeleri engelleyecektir. 113. Ulusal ve yerel kapasitenin acil durumlarda ihtiyacı karşılamaya yetmediği durumlarda, malların ve hizmetlerin tedariki dahil olmak üzere hızlı uluslararası yardıma ihtiyaç duyulabilir. Yine de, bu tür durumlarda dahi yerel aktörlerle iletişime geçmek ve onların kapasitesini güçlendirmek yürütülen çabaların merkezinde yer almalıdır. Uluslararası aktörler liderliği ve görevleri yerel aktörlere devredebilmek için ilk andan itibaren fırsatları değerlendirmeliler. Bu bir operasyonun başladığı andan itibaren uyulması gereken bir zihniyet ve yürütülecek uluslararası müdahale planının önceden bilinen ve öngörülebilir bir parçası olmalıdır. İnsanları merkeze koymak : toplulukları dirençli hale getirmek 114. İnsanlar kendi yaşamlarının merkezinde yer alır ve her hangi bir krize ilk ve son tepki gösterecek olanlar kendileridir. İnsanların kırılganlığını azaltmak için veya dirençliliklerini artırmak için sarf edilecek her türlü çaba önce yerel seviyede başlamalı, ulusal ve uluslararası çabalar yerel uzmanlığın, liderliğin ve kapasitelerin üzerine inşa edilmelidir. Etkilenen insanlar kadınların her seviyede katılımın garanti altına alınması şartıyla karar alma süreçlerine tutarlı bir şekilde dahil edilmelidir. Toplulukların yasal temsilcileri her bağlamda liderlik yapılarının içinde ve sistemli bir şekilde yer almalıdır. İhtiyaçlarının nasıl karşılandığı ve aktörlerin öngörülebilir ve şeffaf bir şekilde nasıl yardımda bulunacakları ile ilgili kararlara insanlar etki edebilmeliler. 115. Uluslararası yardım ve koruma sağlayıcılar etkilenen insanların ve toplulukların gerçek anlamda neye ihtiyaç duyduklarını ve hazırlık, olumlu baş etme stratejileri ve toparlanma çabalarının nasıl en iyi şekilde destekleneceğini tam olarak anlamalıdırlar. Bunun olabilmesi “biz” ne sunabiliriz yaklaşımından, insanlar neye ihtiyaç duyar ve ister yaklaşımına geçmeyi gerektiren bir zihniyet değişimi ister. Uluslararası aktörler giderek artan bir şekilde, kendilerine insanların ve toplulukların zaten yapmakta olduklarının üzerine nasıl katma değer ekleyebileceklerini hesaplamalıdırlar. Bu durum yerel insanlar, kurumlar, şartlar ve konularla daha fazla uğraşmayı gerektirir ve uluslararası yardımın en karmaşık ve hızla değişen durumlarda bile yerel ve ulusal kapasitelere tamamlayıcı ve yerinde olmasını sağlayacaktır. 116. Yardım ve koruma sağlayıcılar ne tür bir yardımın sağlanacağı konusunda insanlara doğru bilgi sunmalı ve insanların ihtiyaçları ve kaygıları konusunda rahatça iletişim kurabilecekleri geri bildirim kanallarını açık tutmalıdırlar. Etkilenen insanlara karşı sunulan bu hesap verebilirlik araçları, talep tarafından yönlendirilen ve etkili yardımın gerçekleştirilmesi gereklidir. Günümüzün mali teşvik yapısı uluslararası kuruluşları kendi hizmet sunum yapılarını iyileştirmeye teşvik eden yapıdan, özgün topluluk katılımını ve kapasitenin yerel aktörlere sistemli bir şekilde kaydırıldığı yapıya evrilmelidir. 35 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 117. Dirençlilik ve kendi kendine yeterlilik yardımın teslimini ve risk yönetim süreçlerinin zeminin teşkil etmelidir. Önemli bir örnek olarak, nakit temelli programlama bir yandan insanlara en çok ihtiyaç duydukları malları ve hizmetleri satın alma imkanı verirken, bir yandan da yerel ekonomiyi desteklemektedir. Pazarların ve operasyonel şartların imkan verdiği ölçüde, nakit temelli programlar hem tercih edilmeli, hem de standart destek modeli olarak kabul edilmelidir. Sosyal hizmetlere eşit erişim imkanı veren ulusal sosyal güvenlik sistemlerini geliştirmek için alınan önlemler ile pazarlarda yaşanabilecek sarsıntılara karşı oluşturulacak emniyet sistemleri de teşvik edilmelidir. Krizleri öngörmek, beklememek 118. Günümüzde karmaşık modelleme ve risk analiz araçları doğal veya insan yapımı olsun krizleri büyük ölçüde önceden sezmemize imkan vermektedir. Yine de bu tür araçlar uluslararası topluluğun çalışma yöntemine henüz uyarlanmamıştır. Ulusal ve uluslararası aktörler hazırlığı artırmaya ve kırılganlığı azaltmaya odaklanacaklarına masraflı kriz müdahalelerine ve çatışma sonrası müdahalelere odaklanmaya devam etmektedirler. 20152030 Sendai Afet Risk Azaltma çerçevesi, 2030 gündemi ve Dünya İnsani Yardım Zirvesi için yürütülen istişareler esnasında daha fazla önleme ve hazırlık için yapılan çağrılar artık krizleri öngörmek ve daha sonra harekete geçme yönünde kademe atlamamızı sağlamalıdır. 119. Uluslararası ve karşılıklı işbirliği ve yardım artırılmalı, krizlerin dışında olup da krizlere açık durumdaki ülkelerde yerel ve ulusal müdahale kapasitelerinin güçlendirilmesine odaklanmalıdır. Bu amaçla, 2017’den itibaren ve 2020’ye kadar riske en fazla açık 20 ülkenin müdahale kapasitelerini anlamlı bir biçimde artıracak detaylı bir hareket planı hazırlanması için çağrı da bulunuyorum.30 Veriye ve risk analizine yatırım yapmak 120. Veri ve müşterek analizler hareketlerimizin temel zemini haline gelmeli. Arza dayalı yaklaşımdan, en yüksek riskler ve en kırılganların ihtiyaçlarını merkeze alan bir yaklaşıma geçilmesinde, veri ve analiz bir başlangıç noktasıdır. Ulusal hükümetler ile alt bölge, bölge ve uluslararası aktörler veri toplamak, izlemek ve riskleri önceden, sürerken ve sonrasında analiz edebilmek için anlamlı miktarda finansal ve insan kaynağı ayırmalıdırlar. Bu özellikle riske açık ülkeler ve bölgelerde uygulanmalıdır. Uluslararası aktörler ulusal ve yerel kapasiteleri yine aynı bağlamda güçlendirmek için çabalarını artırmalıdırlar. 121. Ulusal, yerel, bölgesel, hükümet ve hükümet dışı aktörlerin mevcut ve ölçeklenebilir kapasitelerinin krizlerden önce haritalandırılması (müdahale kapasite haritalandırması) ayrılan kaynaklar artırılmalıdır. Kriz dönemleri dışında daha fazla hazırlık çalışmasının teşvik 30 Bu Risk Yönetimi Endeksi temelinde ele alınabilir. 36 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 edilebilmesi için bu aktörlerle krizler gerçekleşmeden önce temasa geçmek ve desteklemek için çaba sarf edilmelidir. 122. Uluslararası katılımın türünü ve seviyesini belirlemede risk analizi ve kapasite haritalandırması öne çıkan temeller olmalı. Bütün aktörler mevcut verinin geniş bir şekilde erişilebilen, yeterli güvenlik ve mahremiyet korunmasına sahip veri bankalarında birleştirilmesi için çabalamalıdır. Böylece ilgili tarafların çabalarına rehberlik edilmiş, bütünleşik analiz çalışmalarına bilgi sağlanmış ve en ağır risklere ilişkin ortak bir resim ortaya çıkmış olur. Ortaya çıkacak olan bu tabloyu hazırlık ve risk yönetimi stratejilerini finanse etmek ve uygulama yönündeki iddialı hedeflerimizi gerçekleştirmek için kullanmalıyız. Riski kabul et, sahip ol ve ona göre harekete geç 123. Risk analizi tek başına krizlerin önlenmesi veya krizlere hazırlık için yeterli değil. Ulusal ve yerel otoriteler ve diğer paydaşlar verileri, riskleri tanımlayabilecek analizlerin önemini fark etmeliler, krizi yönetebilmek için oluşumlara komuta ve kontrol fonksiyonları atayarak krizlere açık bir şekilde sahip çıkmalılar. Uluslararası kuruluşlar ve bağışçılar gerekli kapasitelerin geliştirilmesi için yardım ve yatırım sağlayarak riski üstenen bu yapılara destek vermeliler. Riski tanımlamayı başaramamak, riskleri ve analizleri kurumsal olarak üstlenememek hükümetlerin ve uluslararası topluluğun aşırı yavaş kaldığı pek çok örneğin ortaya çıkmasına sebep olmuş, insanların yıkıcı acılar çekmesine ve hayatların kaybedilmesine sebep oldu. Erken hareket etmeyi engelleyen politik ve finansal engellerin üzerinden kararlılıkla gelmeliyiz. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler ve ortakları ile iki taraflı ve bölgesel ortakların dostane girişimleri kritik olabilir. Kolektif çıktıları ortaya koymak: insani yardım-kalkınma ayrımının ötesine geçmek 124. Şu anda, pek çok ülkede, insani yardım, kalkınma, barış ve güvenlik ve diğer uluslararası kuruluşlar aynı toplumlar içinde yan yana ancak başka projelerde çalışıyorlar. Sıklıkla her bir sektör aynı topluluklara farklı hedeflerle, zaman aralıklarında, tutarsız veri ve analiz ve kaynakları aktarıyorlar, farklı hedeflere dönük etkinlikler yaratıp, uyguluyorlar. Sonuç olarak ortaya çıkan bölünmeler, verimsizlikler ve hatta karşıtlıklar en kırılgan durumda olanlar için optimal sonuçların elde edilmesine engel oluyor. 125. İnsani yardım aktörleri sürekli tekrarlanan bir şekilde yıldan yıla kısa süreli müdahaleler yapmanın ötesine geçip, daha uzun vadeli kalkınma sonuçlarına odaklanmalılar. Kalkınma aktörleri Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini izlerken insanların kırılganlıkları, eşitsizlik ve yaşadıkları risklerle ilgilenirken planlama ve harekete geçme konusunda daha hızlı davranabilmeliler. Kalkınma kapsamında yürütülen çalışmalar hem finansal, hem de programlama bakımından daha öngörülebilir olmalı, ülkenin tekrar rayına oturtulabilmesi için krizin ilk gününden itibaren dirençliliği artırmak ve 37 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 ulusal kalkınma hedeflerine en kısa zamanda erişmesi sağlanmalı. Bu yaklaşım Birleşmiş Milletler Kalkınma Grubunun güçlendirilmiş Birleşmiş Milletler Yardım Çerçevesi dahil Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin uygulanması için sar edilen çabalarla da uyumludur. Bundan sonra farklı yardım topluluklarını bir araya getirmeli, 2030 gündemini, Sendai Çerçevesini, Birleşmiş Milletler Küresel Isınma Çerçeve Konvansiyonu altında Paris Anlaşmasını bir fırsat olarak görmeli ve kurumlar arasındaki bölünmeleri geride bırakmamız gerekiyor. Malzeme tedarikinden ziyade talebe, proje tamamlayıp “talimatları” öncelemekten ziyade kolektif çıktılara ve karşılaştırmalı üstünlüklere odaklanmalıyız. 126. Yerel ve ulusal aktörlerle, insani yardım ve kalkınma ajansları, bağışçılar ve uluslararası finans kuruluşları ile Dünya İnsani Yardım Zirvesi için yürütülen hazırlık sürecinde istişarelere ve benim geleneksel kompartımanlar dışında hareket edebilecek, talimatlar, sektörler ve kurumsal sınırlar dışında çalışabilecek ve daha fazla çeşitlilikte ortakların olduğu sonuçların paylaşıldığı bir Birleşmiş Milletler sistemi için yaptığım çağrılarla uyumlu olarak, bu yeni yaklaşımı ortaya koyabilmek için sekiz madde gerektiğini düşünüyorum: 1. Bağlam Önemlidir: Veriye ve analize dayanan müşterek problem tanımları yapılmalı 127. Bağlam analizi sadece ihtiyaçların analizi değil, aynı zamanda ihtiyaçların sebeplerinin, en belirgin risklerin, eldeki imkanların ve ulusal ve yerel sistemlerdeki açıkların da analiz edilmesidir. Uluslararası aktörler en başından itibaren çözmeye çalıştıkları sorunların ne olduğu, en ivedi olan konuların neler olduğu ve mevcut ulusal ve yerel liderlik ve diğer imkanlarının nasıl desteklenip, güçlendirilebileceği açık olmalılar. Bu bağlamda ortak ihtiyaç analizinin açık ve şeffaf şekilde yapılması önemlidir. Riskler, ihtiyaçlar, açıklar ve mevcut kapasiteler hakkında ortak bir anlayışa ulaşabilmek için ulusal ve yerel otoriteler ile insani yardım, kalkınma, çevre, barış ve güvenlik topluluklarının bir araya gelmesi gerekiyor. 128. Verinin yeterli güvenlik ve mahremiyetle korunması şartıyla, toplanması, analiz edilmesi, biriktirilmesi ve paylaşılması gerekiyor. Güvenilir veri olmada, kimin ihtiyaç sahibi olduğunu, hangi zorluklarla karşılaştıklarını, onlara ne tür yardım yapmamız gerektiğini ve yapılan müdahalelerin istenilen sonucu verip vermediğini bilemeyiz. Uluslararası topluluk, paylaşılabilir ve birbiri ile uyumlu verinin zamanında ve sürekli olarak erişilebilir olması için ulusal kabiliyetlerin ve altyapının geliştirilmesine destek vermelidir. Veri toplama ve analizi çalışmaları kırılgan gruplar ve toplum bölümlerinin özgün ihtiyaçlarını ortaya çıkaracak şekilde cinsiyet ve yaşlara göre toparlanmalıdır. 21. yüzyılda, eylemlerimiz ve tepkilerimiz veriye ve ihtiyacı belgeleyen deneysel bulgulara dayanmalıdır. 38 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 129. Bağlam, ihtiyaçlar ve kabiliyetler konusunda ortak bir anlayışa erişilmesinin ardından ortak bir “sorun analizini” ortaya çıkarmalıdır. Sorun analizi acil ihtiyaçları karşılamak için bir yandan öncelikleri tanımlarken bir yandan da riskin ve kırılganlığın takip eden yıllar içerisinde azaltılmasını içermelidir. Öte yandan ulusal ve yerel başta olmak üzere bütün ilgili aktörlerin bu öncelikleri karşılama kapasitelerini, uluslararası aktörlerin ise bu kapasiteleri destekleme, bütünleme ve artırmasını için neler yapmaları gerektiğini, en kırılgan olanların şartlarını iyileştirme olasılıklarını da içermelidir. 2. Kısa vadeli tekil projelerden çıkıp, bütünleşik çıktılara yönelmek 130. Daha önemlisi, sorun analizi stratejik, açık ve ölçülebilir bütünleşik çıktılar konusunda görüş birliğine yol açması lazımdır. İnsani yardım-kalkınma ayrışmasını tam olarak çözebilmemizin yolu üzerinde anlaşılmış müşterek çıktıların üzerinde birden fazla yıla yayılacak bir çalışma yapılması ile mümkündür. Bu tür müşterek çıktılara erişilmesi ulusal ve yerel makamlar ile insani yardım, kalkınma, insan hakları, barış ve güvenlik aktörleri ile hatta olası özel sektör kuruluşlarının ortak hedefler çerçevesinde birlikte çalışmasını gerektirir. Ortak hedeflere erişilebilmesi için aktörlerin kendi kompartımanlarının dışına çıkmaları, açık ve öngörülebilir roller ve katkılar üzerinden birlikte çalışmaları gerekmektedir. 131. Anlamlı olması için, müşterek çıktıların sayıca az, stratejik ve belirgin olması gerekir. Çıktıların ortaya çıkabilecek en büyük risklere ve belirli bir bağlamda insanlar hakkında oluşan kırılganlıklara dikkate alarak önceliklendirilmesi ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine doğru ilerlerken gereken ulusal göstergeler üzerinde olumlu etki yapmayı hedeflemesi beklenir. Müşterek çıktıların birden fazla yıla yayılan vadelerde üzerinde çalışılabilmesi, öngörülen çıktıdan geriye doğru gidilerek, söz konusu hedefe ulaşılması için neler yapılması ve kimler tarafından yapılması gerektiğinin analiz edilmesi ile olur. Bu analiz sonucunda ortaya çıkan cevap yapılacak müdahalenin ve onunla ilgili planlama ile kaynakların yönlendirilmesi çalışmalarını da yönlendirecektir. Stratejik müşterek çıktılar şu şekillerde ortaya çıkabilir: • Acil gıda dağıtımı yaklaşımından, gıda güvensizliğinin bilinçli ve ölçülebilir bir şekilde azaltılması yaklaşımına geçilmesi, • Yerinden edilen insanlara yönelik kısa süreli yardımların yıldan yıla artırılması yaklaşımından, yerinden edilmeyi azaltan, ülke içinde yerinden edilen insanların kendi kendine yeterliliğini üç ile beş yıllık vadelerde geri dönüş, entegrasyon ve yeniden yerleştirme yoluyla azaltan yaklaşıma geçilmelidir 39 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 • Yüksek riskli alanlarda önceden öngörülen kolera salgınlarını her sezon tedavi etme yaklaşımından sürdürülebilir bir su alt yapısına ve hastalık önleme metodlarını öncelleyen yaklaşıma geçilmelidir. 132. Bu sayılan çıktılara ulaşılabilmesi için kısa, orta ve uzun vadeli girişimlerde bulunulması gerekir. Bağlama ve çıktıya bağlı olarak, hepsi bir arada yapılabileceği gibi, birbirlerini takip de edebilirler. Ancak sonuçta hepsi müşterek çıktılara 3 ile 5 yıl içerisinde ulaşılmasını amaçlamalıdır. 133. Bu sebeplerle çok yıllı planlar farklı aktörlerin rollerini belirmemeli, hedefler ortaya koymalı ve bu hedeflere erişilmesini sağlamak için kaynakların seferber edilmesini ve sürecin gözlemlenmesini icap ettirir. Müzmin, kırılgan ve tekrarlanmaya eğilimli bağlamların bir gerçeklik olduğu düşünüldüğünde, planlamalar en az 3 ve 5 yıllık süreler için yapılmalı, değişen şartlara uyum sağlayabilecek bir yaklaşımla tasarlanmalı, takip eden her bir yıl ilerleme sağlamayı hedeflemesi, yerel ve ulusal kapasite geliştirme için yatırım yapılmasını teşvik etmeli, uluslararası kuruluşları malzeme tedariki yapan aktörler olmaktan çıkararak kademeli olarak teknik destek ve stratejik tavsiyeler sunan aktörlere değiştirmeye çalışmalıdır. 3 veya 5 yıllık çıktılar, 10-15 yıllık daha geniş vadeli ulusal kalkınma planlarının ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin gerçekleşmesini sağlayacak şekilde kurgulanmalıdır. 3. Mukayeseli üstünlükler üzerine inşa etmek 134. Müşterek çıktılar üretilebilmesi tek tek saymak gerekirse, ulusal ve yerel hükümetler, insani yardım, kalkınma, barış ve güvenlik, insan hakları ve çevre aktörleri, sivil toplum ve özel sektör gibi zengin bir çeşitlilikteki paydaşların yeni bir seviyede ve mukayeseli üstünlüklerini dikkate alarak yürütecekleri işbirliğine ihtiyaç duyar. Mukayeseli üstünlükler üzerinden çalışmak aynı zamanda insani yardım sektöründe yenilikçiliğe daha fazla odaklanılmasına, uzmanlaşmaya ve yoğunlaşmaya imkan verecektir. Öngörülebilirlik, güven teknik beceriler, kazanılmış itibar, ihtiyacı olan insalara erişebilme kabiliyeti ve yerel uzmanlıklar mukayeseli üstünlüklerin hangi alanlarda ortaya çıkabileceğine örnek teşkil eder. Direktifler dikkate alınarak, müşterek çıktının ve bu çıktıya ulaşılabilmesi için hangi yeterliliklerin mevcut olduğu ve gerekeceği mukayeseli üstünlüklerin neler olması gerektiği ortaya çıkacaktır. Uluslararası yardım ve koruma sağlayıcılar, direktifler ve hedef tanımının tek başına mukayeseli üstünlükleri tanımlamaya yetmeyeceğinin farkında olmalıdırlar. 4. Girdileri koordine etme yaklaşımından çıktıları bir bütün olarak elde etme yaklaşımına geçiş 135. Müşterek çıktıların belirlendiği ve çok yıllı planların oluşturulduğu durumlarda, koordinasyon faaliyeti bu çıktılara ulaşılmasını 40 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 sağlama hedefini gözeterek gerçekleştirilmelidir. Uluslararası insani yardım sektörü, çoğunluğu itibariyle sektörel girdilerin koordine edildiği bir yaklaşımdan ziyade, her bir müşterek çıktının tek tek ele alındığı, çıktıları sağlamaktan sorumlu geniş yelpazedeki aktörlerin bu çıktılara doğru yöneldiği bir koordinasyon çerçevesine katılmaları mümkün olacaktır. Bu, “çıktı merkezli koordinasyon grupları”nda rol alan aktörlerin bir bütün olarak müşterek çıktılara dayanan kriterlere göre ölçüm yapmalarını gerektirecek, mal ve hizmetlerin kısa süreli sevkiyatı yaklaşımı geride bırakılacaktır. Bu tür çıktı merkezli koordinasyon gruplarının liderlik ve yapısal kurgusu her bir müşterek çıktı çerçevesinde farklı bir şekilde yapılandırılacak ve aktörler kendi aralarında mukayeseli üstünlükleri dikkate alınarak tespit edilecektir. 5. Müşterek çıktılar için liderliğin güçlendirilmesi 136. Müşterek çıktıların elde edilebilmesi ve gerekli kaynakların tahsisi için paydaşları koordine edecek ve bir araya getirecek güçlendirilmiş bir liderliğe ihtiyaç duyulacaktır. Pek çok durumda, ulusal hükümet müşterek çıktıyı kovalama ve koordinasyonu için liderlik etme konusunda merkezi bir rol üstlenecektir. Uluslararası toplulukla işbirlikleri ve bir hükümetin bu bağlamda nasıl destekleneceği konuları bağlama, mevcut ulusal ve yerel yeterlilikler ile açıklara göre değişiklik gösterecektir. Yine de, uluslararası aktörlerin dahil olduğu durumlarda, uluslararası ve ulusal aktörler arasında uyumlu bir koordinasyon ve malların ve hizmetlerin öngörülebilir teslimatı kritik öneme sahiptir. 137. Birleşmiş Milletler ve ortakları için, bu durum bir BM yerleşik/insani yardım koordinatörünün bulunduğu durumlarda, ajansların yeterli derecede güçlendirilmiş ve kendisine kaynak verilmiş bu koordinatörün liderliğinde tek bir takım halinde çalışmalarını öngörür. Böylece uyumlu, ortak ve öngörülebilir bir çalışma planı içerisinde Birleşmiş Milletler ve ortaklarının çok yıllı bütün bir program döngüsünde belirlenen müşterek çıktılara ulaşılması sağlanabilir. BM yerleşik/insani yardım koordinatörleri ortak sorun tanımları geliştirebilmek, müşterek çıktıların yapılandırılmasını yönlendirmek ve sonuçlandırmak, bu çıktılara ulaşılmasının ihtiyaçları ve kırılganlıkları azaltabilmesi için yapılması gerekenlerin uygulanmasını ve gelişiminin izlenmesini sağlamak üzere ihtiyaç duyacakları veriyi ve analizleri isteme ve konsolide etme imkanına kavuşturulmalıdır. Yerleşik/insani yardım koordinatörü üzerinde mutabakata varılmış çok yıllın plan ve programda belirtilen hedeflere ulaşılabilmesi için yeterli kaynak ayırabilmelidir. Bu tür yeni fonksiyonları yerine getirebilmesi için, yerleşik/insani yardım koordinatörünün özellikle veri analizi ve gelişimin izlenmesi başlıklarında olmak üzere yeterli kapasite ve kaynaklarla desteklenmesi gerekmektedir. 138. Bu yaklaşım yerleşik/insani yardım koordinatörünün rolünü farklı ajanları ortak ve üzerinde mutabakata varılmış çıktılara ulaşma konusunda bir araya getirecek koordinasyonu sağlama konusunda güçlendirirken, Birleşmiş Milletler ajansları operasyonel bağımsızlıklarını, aktif destek ve bütçe otoritesi olma rollerini 41 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 korumalıdırlar. Buna rağmen söz konusu ajansların üzerlerinde kendi mutabakatlarının da bulunduğu müşterek çıktılara erişebilmek için işbirliği halinde ve öngörülebilir bir biçimde çalışmak, kapasitelerini, kaynaklarını ve iç yönetim süreçlerini bu işbirliğine uygun bir şekilde yürütme yükümlülükleri ve sorumlulukları da vardır. Mevcut kurulları bu tür bir yaklaşımı destekleme konusunda teşvik ediyorum. İnsani yardım ve kalkınma aktörleri arasındaki bölünmüşlüğün ötesine geçebilmek en önemli önceliğimizdir. Bunu ancak yapılar, süreçler, finansal sistemler ve ajans yönetimleri ve bağış yapanlar bu yaklaşımı destekleyip, aktif olarak sağlamlaştırırsa gerçekleştirebiliriz. 6. Gelişimi izlemek: değişim için hesap verebilirlik 139. En kırılgan olanlar için daha iyi sonuçlar elde edebilmenin yolu, hükümet ve yerleşik/insani yardım koordinatörlerinin açık, anlaşılabilir ölçütler belirlemeleri ve ayarlamalar yaparak çok yıllı planda sayılan müşterek çıktılara ve hedeflere ulaşmak için uygulanma, gözlem ve gelişimin ölçülmesi gibi araçların tatbikinden geçer. Bu tür bir gözlem planın zaman çizelgesi içerisinde çabaların müşterek çıktılara odaklanmasını sürekli kılabilir. Aynı zamanda yeni şoklara ve bağlamda, ihtiyaçlarda, risklerde ve aktörlerin yeterliliklerinde meydana gelen gelişmelere karşı zamanında ayarlamalar yapılmasına izin verir ve sonuca ulaşmak için çalışan aktörlerin yeterli ve doğru kaynaklarla desteklenmesine ve ihtiyaç duyacakları politik desteği almalarına yardım eder. 7. Acil durum kapasitesinin korunması 140. Müşterek çıktılara ulaşmak için çalışma yürütülürken kırılganlığın azaltılması ve risklerden kaynaklanan ihtiyaçlara odaklanmak kural olmalıdır. Kısa vadede acil ve hayat kurtaran yardımları ve korumayı gerektiren bağlamların varlığını kabul etmeliyiz. Kronik hale gelmiş çatışmalar, aniden ortaya çıkan doğal felaketlerin ardından, uzun vadeli kalkınma planlarında belirtilen hedeflere erişmek veya ulusal göstergeleri düzeltmek zor veya imkansız hale gelebilir. Bu tür durumlarda, öncelik acil durum müdahalesine verilmeli ve insanların insani yardım ve korunmaya erişimlerinin mümkün olduğundan emin olmak lazım. Yine de, bu tür bir acil durum yaklaşımı, yardım veya korunma için belirli bazı ihtiyaçların devam ettiği durumlarda bile uzun vadeye yayılan, sürdürülebilir bir çalışma tarzı olamaz. Her durumda, yerel, ulusal ve diğer aktörlerle işbirliği yapmak için fırsatlar gözetmeli, böylece ihtiyaç, risk ve kırılganlığın azaltılması için müşterek çıktılara ulaşma yolunda çaba sarf etmeliyiz. 8. Müşterek çıktıların finansmanı 141. Son olarak, bu yaklaşım kaynaklar bu yaklaşımı güçlendirmeli ve desteklemelidir. Çok yıllı plan ve sonucunda elde edilmesi beklenen müşterek çıktıları için her bir çıktının toplam maliyetini de içeren bir kaynak seferberlik 42 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 çerçevesi hazırlanmalıdır. Finansman öngörülebilir bir şekilde, yıllara sari ve çok yıllı planda sayılan müşterek çıktılar için gereken mukayeseli üstünlükleri de göz önüne alacak şekilde sağlanmalıdır. Bu bağlamda, hükümetler, yerel kuruluşlar ve özel sektör gibi çeşitli tipteki aktörlerin hibeler, krediler ve risk sigortası gibi farklı finansal ihtiyaçları da hesaba katılmalıdır. Direktifler ve kurulu ortaklıklara dayalı olarak sürdürülen günümüzdeki finansman temini modelinden belirgin şekilde farklı bir finansman modeline geçilmesi gerekir. Bu husus bir sonraki bölümde daha detaylı olarak ele alınacaktır. 142. Nihayetinde, bu yeni yaklaşımın unsurları ancak uluslararası yardım sağlayıcılar ve bağışçılar yeni yaklaşımı sahiplenirler gerçekleştirilebilecektir. Bağışçılar tekil projeler yığını içerisinde parçalanmış finansman yapısı yerine yeni finansman yöntemlerini üstlenmeliler. Birleşmiş Milletler ajansları ve diğer uluslararası kuruluşlar suni etiketler ve ayırımların ötesine geçmeye kararlı olmalı, mukayeseli üstünlükler çerçevesinde ve yerel ve ulusal kapasitenin yerine geçen değil onu güçlendiren bir yaklaşım sergilemeyi kabul etmelidirler. Ulusal hükümetler, sivil toplum ve özel sektör planlama, işbirliği ve finansman yöntemlerini değiştirmeyi kabul etmeliler ve politikaları aracılığı ile müşterek çıktılara erişme konusunu mümkün kılmalılar. Uluslararası kuruluşları ve bağışçıları Dünya İnsani Yardım Zirvesi’ni bu yeni yaklaşımı kabullendiklerini ilan etmeleri için kullanmaya davet ediyorum. Böylece birlikte insanların ve toplulukların hak ettikleri değişiklikleri gerçekleştirebiliriz. E. Beşinci Temel Sorumluluk: İnsanlığa Yatırım Yapmak İnsanlık için ortak sorumluluklarımızı kabul etmek ve bunlara uygun davranmak politik, kurumsal ve finansal yatırım gerektirir 143. Yukarıda belirtilen dört temel sorumluluğun yerine getirilmesi beşinci bir sorumluluğun yani insanlığa yatırımın yerine getirilmesine bağlıdır. İnsanların acı çekmesine engel olmak için yapılacak daha fazla politik ve kaynak yatırımı, insanlığa yapabileceğimiz en büyük yatırımdır ve Dünya İnsani Yardım Zirvesinde hakkında müşterek bir karar vermemiz gereken en önemli değişimdir. Bir araya getireceğimiz bugün sahip olduğumuz bilgi, teknoloji ve kaynaklar ortadayken çatışmalar, afetler ve diğer acil durumlardan kaynaklanan acıların bu kadar yüksek olması açıklanamaz bir durumdur. Bu durumu daha da yıkıcı ve acınacak kılan şey ise risk ve erken uyarı bilgilerini ciddiye alsaydık ve gerekli politik, kurumsal ve sivil toplum kapasitesine zamanında ve sürdürülebilir bir şekilde destek olabilseydik yaşanan acıların büyük bir bölümünü önleyebilecek ve azaltabilecek olmamızdır. 144. İnsanlara, yerel aktörlere ve ulusal sistemlere daha fazla yatırım yapmak acil bir öncelik haline gelmelidir. 2014 yılında, uluslararası insani yardım finansmanının sadece % 0.2’si ulusal ve yerel hükümet dışı 43 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 kuruluşlar aktarıldı. Doğrudan etkilenen hükümetlere sağlanan finansman da aynı şekilde düşük oldu ve tüm insani yardım finansmanının sadece % 3’ünü oluşturdu.31 Bu durum değişmelidir. Kapasite oluşturma olmadan, yerel aktörler risklere karşılık verme durumunda olamayacaklar ve krizlere yeterince müdahale edemeyecekler. Kapasite aynı zamanda ulusal ve yerel hükümetlerin daha büyük hibeler alabilmesi, başarılı programlar uygulamaları ve bağışçıların beklentilerini karşılayabilmeleri açısından da önemlidir. Yerel kuruşlar antiterör önlemlerinin yarattığı baskı yüzünden daha fazla kısıtlama ile karşı karşıya kalabilirler. Yerel ve ulusal aktörleri destekleyerek kriz anlarında daha iyi karşılık vermelerini sağlamak, insani yardım ve kalkınma çabalarının çekirdek etkinlikleri arasında yer almalıdır. Yerel kapasiteler güçlendirilmeden, müdahale konusuna yapılacak her türlü yatırım karşılıksız kalacaktır. 145. Yerel aktörlere yapılan yatırımların yetersizliğine ek olarak, uluslararası topluluk bugün yaşanan ve gelecekte gerçekleşecek faciaları engelleyecek yüksek risk alanlarına da gerektiğinden daha az yatırım yapmaya devam etmektedir. 2014 yılı için yapılan en son tahminlere göre Resmi Kalkınma Yardımı’nın (ODA) yalnızca % 0.4’ü afet önleme ve hazırlık faaliyetlerine ayrılmıştır. 32 Barış inşa etmeye yönlendirilmiş finansman hala kıt, istikrarsız ve öngörülemez durumda. Çatışma önleme konusunda yapılacak yatırım en fazla geri dönüşü olan yatırım türü olmasına rağmen göz ardı edilebilecek kadar az gerçekleşiyor. Finansman adil değil, ihtiyaçlara dayanmıyor ve en riskli alanlara yönlendirilmiyor. Yüksek profilli riskler genellikle kaynakların ve dikkatin uzun süreli ve tekrarlayan krizlerden kaymasına sebep oluyor. Bu ardı arkası kesilmeyen müdahale yöntemi ve krizlerin doruklarına doğru “uçan finansman”, kolektif kabiliyetimize, afet direnci ve barışın korunması çabalarına ciddi bir şekilde zarar vermektedir. 146. Mevcut yardım finansman mimarisini, riske daha fazla yatırım sağlayacak ve aktörleri müşterek çıktıları elde etmek için çalışmaya teşvik edecek şekilde değiştirmeliyiz. Hali hazırda insani yardım finansmanı kısa dönemli hibeler şeklinde gerçekleşiyor ve sonuçları ve karşılıkları yıllarca devam edecek olsa da genellikle yıllık döngülere sahip projelere tahsis ediliyor. Müzmin hale gelen olaylarda, ikincil yatırımların çok az olduğu durumlarda, bu tür kısa dönemli hibeler maliyetli ve etkisiz, son çare olarak kullanılması gerekirken en başta kullanılan, kırılganlığı ve riskleri uzun vadede azaltmak amacıyla uygulamaya konulan bir grup finansal aracın tamamlayıcısı haline geliyor. Buna ek olarak, bağışçıların uygulamaları değişen şartlara ve bağlamlara uyum sağlamaya genellikle müsait değil ve pratikte daha fazla ayrışmaya, insani yardım ve kalkınma aktörlerinin birbirinden daha kopuk bir şekilde çalışmasına sebep olabiliyor. Son olarak, erken eylemselliği ve yenilikçiliği destekleyen ve teşvik eden çok az finansal araç olduğunu da belirtelim. 31 Kalkınma İnsiyatifleri, “Küresel İnsani Yardım Raporu 2015”. erişim için www.globalhumanitarianassistance.org/report/ghareport-2015. 32 OECD, OECD.Stat veritabanı. erişim için http://stats.oecd.org/ (erişim tarihi 19 Ocak 2016). 44 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 147. Farklı bir yöntemle çalışmaya ek olarak, afet risk azaltma, barış inşası ve kalkınma gibi yatırımın büyük parçalarının işleyişini bekleyemeyecek 120 milyon insanın ihtiyaçlarını karşılamak için çok daha acil bir şekilde ve daha fazla dayanışma içinde hareket etmeliyiz. Giderek artan insani yardım ihtiyaçları ve finansmanda giderek büyüyen açıklık, Dünya İnsani Yardım Zirvesi için çağrı yapmama ve bir İnsani Yardım Finansmanı hakkında üst seviye panel görevlendirmemi gerektiren iki endişe verici sebeptir. Söz konusu panel bu raporun yazımında dikkate alınan önemli bulgular ve öneriler içermektedir. 33 2004 yılından beri, kuruluşlar arası insani yardım başvuruları için finansman ihtiyacı 6 kat artarak, 3.4 milyar Dolar seviyesinden 2015 yılında 19.5 milyar Dolar seviyesine gelmiş durumda. Bu ihtiyaçların, tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktığı günümüzde, yine rekor seviyede bir cömertlikle karşılanmış, yine de tarihin hiç bir döneminde bu seviyede bir cömertliğin hiç bu kadar yetersiz kaldığı görülmemiştir. 2015 yılında finansal kaynakların talebi karşılama oranındaki açık sarsıcı bir seviye olan % 47 oranında artarak 9.3 milyar Dolar’a yükselmiştir. Küçük bir grup bağışçıya gereğinden fazla olan istinat edilmesi durumu sürmekte ve diğer finans kaynakları yeterince oluşturulamamakta, yönlendirilememekte ve tanınmamaktadır. 78 trilyon Dolar’lık bir ekonomide, bu açık kapatılamasa bile azaltılması hepimizin ortak sorumluluğu ve ahlaki ödevi olmaya devam etmektedir. 148. Özetle, uluslararası topluluğun yeterlilikleri, becerile ve kaynakları insanlar için daha iyisini sağlamaya kanalize edilmeli, güvenliklerine katkı yapılmalı, onurları üstte tutulmalı, kuruluşları güçlendirilmeli ve kendilerini geliştirmelerine imkan sağlanmalıdır. Bunu sağlayabilmek için her şeyden önce insanların kendisine yatırım yapılarak, insanların, ailelerin, yerel hükümetlerin ve sivil toplumun kendi risklerini yönetmelerine, krizlerin etkilerini azaltmalarına ve daha müreffeh bir geleceği kovalamalarına imkan sağlanmalıdır. Aynı zamanda riske dayalı, acıları ortadan kaldırmayı ve azaltmayı amaçlayan artırılmış, öngörülebilir ve uzun vadeli yatırımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Yatırım insanların kırılganlıklarını azaltacak müşterek çıktılara erişilmesini sağlamak üzere uluslararası topluluğun birlikte çalışmasını mümkün kılacak yeni bir çalışma yönteminin önemini vurgulamalı ve onu desteklemelidir. Son olarak, yatırımlar artırılmalı, çeşitlendirilmeli ve optimize edilmelidir ki bir yandan giderek artan insani ihtiyaçlar karşılanırken aynı zamanda insanların kırılganlıkları orta ve uzun vadede azaltılabilsin. Yerel Kapasiteye yatırım yapmak 149. Yerel aktörler toplumların su yüzüne çıkmamış kırılganlıkları ile önceliklerini anlama konusunda daha iyi durumdadırlar. En kırılgan olanlara ve en fazla risk altında olanların hem güvenine sahiptirler ve hem de onlara erişme imkanları daha fazladır. Bu özellikleri her ne kadar yerel aktörleri insani yardım sağlayıcı olma 33 İnsani Yardımın Finansmanı hakkında Üst seviye Panel, “Başarısız olunamayacak kadar önemli” (bkz. dipnot 1). 45 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 konusundu ideal gibi gösterse de, yerel aktörler yüksek miktarlarda tedarik yapma ve varlığını koruyan, uzun vadeli kurumsal varlık gösterebilmek için kaynak ayırma ve aktarma konularında zorluklar yaşamaktadırlar. Bu bağlamda, insani yardım taleplerine kaynak ayırma işini yalnızca uluslararası kuruluşlar eliyle yapmaya, yerel yeterlilikleri ve ilk müdahale edenleri gereğinden az kaynak ve gereğinden az tanınmışlık altında tutmaya devam edemeyiz. Bunların doğrudan, öngörülebilir finansal kaynaklara kısa, orta ve uzun vadede erişim imkanları hem faaliyetleri için, hem de yeterliliklerini geliştirmek babından artırılmalıdır. Bu durum özellikle kadın grupları için geçerlidir, zira kendi toplulukları için ürettikleri daha geniş bir yarar yelpazesi bulunmaktadır. Bağışçılar ve uluslararası yardım aktörleri yerel aktörlere doğrudan fon aktarılmasına ilişkin somut hedefler ortaya koymalı, bu hedefler söz konusu aktörlerin ihtiyaç duyduklarında fon bulma ve yönetme yeterlikliliklerin artırma gibi uzun vadeli hedeflerle bir arada düşünülmelidir. STK’lar, sivil toplum ve kadın gruplarına daha öngörülebilir finans kaynaklarına erişim imkanı sağlanarak, Birleşmiş Milletlerin ülke bazlı havuz fonlarından aktarılan insani yardım taleplerinin fonlanmasının oranını % 15’e çıkartmak gerekmektedir. Başka ülkelerde yaşayanların kendi ülkelerine yapacakları para havaleleri yerel grupların desteklenmesinde önemli bir rol oynayabilmektedir. Bu sebeple bu tür havalelerin masrafları azaltılmalıdır. Bu sebeple G-8 grubunu ve G-20 grubunu 2030 Gündeminde belirtilen taahhütlerini yerine getirmeleri konusunda cesaretlendirmek istiyorum. 150. Risk yönetimi, kalkınma ve insani yardım faaliyetlerinin planlanması en başından itibaren, yerel yeterliliklerin ve direncin nakit transferi, teknoloji, bilgi ve veri aracılığı ile nasıl güçlendirilebileceğini dikkate alarak kurgulanmalıdır. Nakit transferi yöntemi yerel topluluklar için dönüştürücü bir etkiye sahip olduğu, yerel pazarları güçlendirdiği ve farklı sektörlerde yardım sağlamanın çok daha onurlu bir yolu olduğunu göstermiştir. Bu sebeple, yerel seviyede doğrudan yatırıma ilişkin riskleri hafifletme, anti terör çalışmalarının olumsuz etkilerinin giderilmesi ve kara para aklama önlemleri gibi başlıklar dahil olmak üzere ortaya çıkan engeller giderilmeli ve yerel teknik kapasite güçlendirilmelidir. Riske yatırım yapmak 151. Risk azaltma hayat kurtarma söz konusu olduğunda yalnızca uygun maliyetli değil, aynı zamanda giderek artan doğal tehditler, iklim değişikliği ve diğer iklim nedenli etkilerle baş edilebilmesi konusunda da daha sürdürülebilir bir yol olarak ortaya çıkıyor. Daha önce duyurduğum gibi uluslararası topluluk kriz yönetimi ve müdahalesi lehine ölçüsüz bir şekilde verdiği ağırlığı dengeleyerek krizlerin önlenmesi ile toplulukların dirençli hale getirilmesine daha fazla ağırlık vermelidir. Bu çağrı daha önce yapılmış ve 2030 Gündeminde, Sendai Çerçevesinde ve Paris anlaşmasında doğrulanmıştı. Dünya İnsani Yardım Zirvesini vesile yaparak krizler öncesinde ve sonrasına çok daha fazla 46 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 yatırım yapılması için bir değişim sağlama yönünde hız kazanmalıyız. Bu aşağıda sayılan bir seri politik, program seviyesinde ve finansal değişiklikler gerektirecektir. (a) Ulusal hükümetler ulusal ve yerel kapasitelere yeterince kaynak ayırmalı, direnç inşa etmeli ve kriz risklerini azaltmalıdır. Sürdürülebilir kalkınma kapsamındaki bütün yatırımlar risk ilişkili olmalı ve yurt içi kaynaklar, ister kamu ister özel olsun, finansmanda daha üstün olmalıdır. Seçenekler arasında vergi kapsama alanının genişletilmesi, harcama verimliliğinin artırılması, risk sigortasının haraç bırakılması, acil durum yedek fonları ayrılması ve risk azaltma etkinlikleri için bütçe ayırma gibi olasılıklar yer alabilir. Uygun olduğunda ve gerekli görüldüğünde bağışçılar, iki taraflı ortaklar ve gelişmekte olan ülkeler arası işbirliği mekanizmaları bu tür yatırımları uzmanlık, bilgi transferi ve finansal yatırım boyutları ile tamamlamalıdır, (b) Kamu-özel sektör ortaklıkları risk bazlı yatırımı teşvik etmelidir. Açık, şeffaf risk modelleme metodlara erişimi daha da genişletebilirler. Aynı zamanda düşük gelirli ülkelerde hükümetlerin risk analizinin kalitesini geliştirerek karar alma süreçlerini bilgi ile besleyebilmeleri için kapasitelerini genişletmelerine yardım edebilir. Sigorta sektörünün risk tanımlama konusundaki tecrübesi, risk tanzimi ve fiyatlandırması konusundaki tecrübesi kriz yönetiminden risk yönetimine geçişte kritik rol oynayabilir. Sigorta endüstrisini, risk değerlendirmelerini servet yatırımlarının içine entegre etmeye teşvik ediyorum. Böylece sermaye getirilerinin gerçek olmalarını garanti altına alınmış olmaz, ama aynı zamanda gelecekteki büyümeyi ve insanların ve alt yapının tehlikeye atılmaması gibi hususları da dikkate alır, (c) Bağışçılar ve iki taraflı ortaklar ulusal yatırımları desteklemeli ve 2030 Gündemi, Sendai Çerçevesi, Addis Ababa Eylem Gündemi ve Paris Anlaşması’nda yapılan taahhütlerini yerine getirmelidir. Bu şekilde kırılgan ülkelere afet risklerini azaltmak, iklim değişikliğinin olumsuz yan etkilerine adapte olmak ve insanlık krizlerini önlemek için desteklerini artırmalıdırlar. Ayrıca, afet risk azaltma ve hazırlık konusunda ODA kapsamında ayrılan bütçenin 2020’ye kadar iki katına çıkarılarak % 1 seviyesine getirilmesini de öneriyorum.34 ODA’nın 2014 seviyelerini esas alırsak afet riskinin azaltılması için ayrılan kaynağın 1 milyar Dolar seviyesine çıkması anlamına gelecektir. Aynı zamanda iklim değişikliğine uyum için de dikkate değer bir seviyede mali kaynak ayrılması gerektiğine inanıyorum. Bu şekilde önleme çabalarını finanse edebilir, iklim değişikliğinin çölleşme ve deniz seviyelerinin yükselmesi gibi aşırı etkileri yüzünden yerinden edilen insanların ihtiyaçlarını karşılayabiliriz. Özellikle Yeşil İklim Fonu, iklim risklerini azaltma konusunda ulusal kapasitelerin inşası çalışmalarına destek olmalıdır, 34 Cenevre’de 16 - 19 Haziran 2009 tarihleri arasında düzenlenen Afet Risklerini Azaltma Küresel Platformunun ikinci seansında önerildiği üzere. 47 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 (d) Krizlerin dışında en doğru yatırım, sürdürülebilir bir şekilde ve erken yapılan yatırımdır. Ülke içinde ve uluslararası platformda görünürlükle ödüllendirilmese bile. Kaynaklar “pişman olmama” temelinde harcanmalı ve öngörülen riskin gerçekleşip, gerçekleşmemesine bakılmaksızın, yardım malzemelerinin stoklanması gibi fayda doğuracak eylemler için kullanılmalıdır. (e) Risklerle ilgili bilgi sahibi olarak yürütülen yerel ve ulusal erken eyleme geçme faaliyetleri özendirilmeli ve ödüllendirilmelidir. Kalkınma ve iki taraflı anlaşmaların ortakları bunu hükümetlere risk havuzlama ödemelerini, “İklim Dirençliliği Girişimi: Ummak, Özümsemek, Yeniden Şekillendirmek” başlıklı çalışmada belirtilen iddialı hedeflere ulaşmak için yapacakları ödemelerle eşleştirerek gerçekleştirebilirler. Bu kapsamda 30 ülkeni 2020 yılına kadar 2 milyar Dolar’lık risk havuzlama ile kuraklık, sel, tayfunlar ve iklim belirsizliğe karşı kapsama alınması önerilmektedir. Diğer finansal teşvik türleri de çok taraflı kalkınma bankalarından alınan kredileri içermeli, böylece hükümetlerin geniş bir yelpazede farklı doğal tehlikeler için acil durum planları geliştirmelerine destek verilmelidir. İstikrara Yatırım Yapmak 152. Yatırımlar aynı zamanda kırılganlık durumların için de artırılmalıdır. Bağışçılar yardım bütçelerinin dikkate değer bir bölümünü kırılgan durumlar için tahsis etmelidir. Bu tür yatırımlar bir yandan adalet ve güvenlik sektörleri güçlendirilirken, bir yandan da meşru ve içermeci kurumların daha fazla desteklenmesi için gereklidir. İnsani Yardım Finansmanı hakkındaki yüksek seviyeli panelde de belirtilen Dünya Bankası’nın Uluslararası Kalkınma Birliği Kriz Müdahale penceresinin üçe katlanması önerisini şahsen tekrarlamak istiyorum. 153. Kırılgan ve hassas durumlara yatırım çatışmaları önlemek ve sonlandırmak için sürdürülen, yoğun ve koordine edilmiş politik ve finansal yatırım gerektirir.Yine de 2014 yılında, insani yardım müdahaleleri için ayrılan var olan kaynaklar, barış koruma ve özel politik misyonlarına ayrılan kaynakların toplamından fazlaydı. 35 Dengeyi sağlayarak, çatışma önleme ve çözümlemeye, daha güçlü kurumlar oluşturmak, sosyal korunma ve diğer ayarlamalar için ayrılan kaynak havuzunu genişletmek barışı engelleyen faktörleri yok edebilmek için çok önemlidir. 154. Kaynaklar kapasiteyi, becerileri geliştirmek, üye devletlerin, bölgesel kuruluşların ve Birleşmiş Milletlerin çatışma önleme ve kriz çözümleme konularında dış işleri ve kalkınma bakanlıklarında ve alanında çalışan insan sayısını yükseltebilmek için artırılmalıdır. Yerel sivil toplum grupları ve “barış için destek 35 Birleşmiş Milletler insani yardım operasyonları 10 milyar Dolar alırken, Birleşmiş Milletler barış koruma operasyonları 8 milyar Dolar aldı. İnsani Yardım İşlerinin Koordinasyonu Ofisi, Dünya İnsani Yardım Verileri ve Eğilimleri, 2015 (bkz. dipnot 20). 48 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 grupları”na ayrılan kaynaklar da aynı şekilde artırılmalıdır. Sürdürülebilir barışı teminat altına alabilmek için, bu yeni kaynaklar krizler daha başlamadan, henüz devam ederken ve tamamlandıktan sonra da hazır olmalıdır. 155. Sürdürülebilir Barışın Zorlukları: Barışın İnşası Mimarisinin yeniden gözden geçirilmesi hakkında Uzmanlardan oluşan Danışma Grubu raporu ve Barış Operasyonları için Yüksek Seviyeli Panelde ortak önleyici tedbirlerimizi güçlendirebilmek için bazı kritik öneriler sunuldu. Bunların bir kısmını yukarıda IV.A bölümünde çatışmaların önlenmesi ve sonlandırılması için ortak sorumluluklar başlığı altında belirtmiştim. Birleşmiş Milletler Barış İnşası Fonu’ndan ek ve öngörülebilir kaynakların tahsisi bağlamında şu andaki seviye olan yıllık 100 milyon Dolar’lık miktarın devam ettirilmesi yönündeki öneriye katılıyorum. Fonun hızla kullanılabilen penceresinin ortakları için daha fazla esneklik imkanı ile genişletilmesi gerekmektedir. Barış Operasyonları için Yüksek Seviyeli Panel’de belirtilen önerilerin uygulamaya dökülmesi hakkındaki raporumda ifade ettiğim gibi Genel Sekreterliğin önleme ve arabuluculuk kapasitelerinin de belirgin bir biçimde güçlendirilmesi ve bu kapasiteler için olağan bütçe içerisinde ayrılan güvenilir kaynakların artırılması gerekmektedir. Arabuluculuk ve seçimlere ilişkin barış koruma operasyonlarını destekleyen misyonlar gibi yardımcı barış süreçlerinin de barış koruma operasyonlarının hesabına erişim imkanı sağlanmalıdır. Bölünme değil finansal çıktılar: fonlamadan finansmana geçiş Ortak çıktıları finanse etmek 156. Tekil projeleri fonlama yaklaşımını bırakıp çıktıları finanse etmeye başlamadan, insani yardım-kalkınma ayrışmasının ötesine geçmek ve ortak çıktılar için birlikte çalışma konusunda yukarıda ifade ettiğim vizyona erişmek zor olacaktır. Mevcut insani yardım yaklaşımı sıklıkla tekil, genellikle kısa vadeli projeleri fonlayacak şekilde yönlendirilmiştir. Bu yaklaşım ajanslar, sivil toplum kuruluşları ve diğer yardım ve korunma sağlayıcılar arasında uyumdan ziyade rekabeti teşvik etmektedir. Etkilenen insanlar tarafından belirlenen öncelikler veya veri ve analiz sonucunda ortaya çıkan önceliklerden ziyade bağışçının önceliklerini karşılayan projelerin fonlanmasını cesaretlendirmektedir. Verili bağlamda hangisinin en iyi sunumu yapma kapasitesi olduğundan ziyade mevcut ilişkiler ve kararlara dayalı olarak çalışan uluslararası yardım ve korunma sağlayıcılara finansmanı teşvik etmektedir. Ne kadar projenin fonlanmadığı ile ölçülen başvurular üzerinden tanımlanan bir fon açığı hesaplaması yapılmakta, bir çıktıya erişilmesi için ayrılması gereken kaynağın eksikliğinin sonuç üzerindeki etkisi üzerinden bir finansman açığı hesaplamasına gidilmemektedir. Programların yeni ihtiyaçlara göre kendini uyarlamasına, program devam ederken ortaya çıkabilecek risklere ve şoklara karşı önlem alınmasına izin vermek yerine, fonları belirli projelerin tamamlanmasına bağlamaktadır. Başarıyı ve sonuçları 49 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 bu tür belirli projelerin tamamlanması ile ilişkilendirmekte, ihtiyaçları ve kırılganlığı azaltabilecek stratejik çıktılara yapacağı katkı ile ilişki kurmamaktadır. 157. Finansman konusunda yeni bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Öyle bir finansman yapısına ihtiyaç vardır ki, esnek olsun ki böylece aktörler programlarını belirli bağlamlar içinde değişen risk seviyelerine göre adapte edebilsinler, çevik olsun ki böylece farklı fonlama ihtiyaçları duyan farklı türdeki aktörler kaynaklara erişebilsin, öngörülebilir olsun ki böylece aktörler uzun vadede kırılganlığı azaltabilecek müşterek çıktalara ulaşabilmek için planlama yapıp, çalışabilsinler. İnsani Yardımın Finansmanı Konusunda Üst Seviye Panel’de ifade edilen bulgulara atıfla, Dünya İnsani Yardım Zirvesi’ne katılan tüm bağışçıları bu yeni yaklaşıma destek olmaya, böylece yardım ve koruma sağlayıcıların yardım sektörünün parçalanmasına sebep olan insani yardımkalkınma ayrışmasının ötesine geçmeyi mümkün kılmaya davet ediyorum. Bu yeni yaklaşım stratejik çıktıların öngörülebilir ve sürdürülebilir bir şekilde takip edilebildiği bir yaklaşım olacaktır. Fonlamadan finansman sağlamaya geçiş 158. Müşterek çıktılara kaynak aktarılması için finansmanın bu çıktıları sağlayabileceği düşünülen ve mukayeseli üstünlüğe sahip olduğu belirlenmiş aktörlere yönlendirilmesi gerekmektedir. Kısa, orta ve daha uzun vadeli müşterek çıktılara ulaşmak için aynı anda çalışan farklı türdeki aktörlerin varlığı yeni, farklı zaman aralıkları için farklı finansman araçlarını gerektirecektir. Fonlamadan finansman sağlamaya geçişi gerektirecektir. 159. Müşterek çıktılar tek başına kısa vadeli hibelerle elde edilemez. Yardım sektöründe hibeler müzmin çatışma halleri ve afetlerin gerçekleştiği anda ve hemen sonrası başta olmak üzere önemli bir rol oynamaya devam edecek olsa da, daha zengin ve geniş bir yelpazedeki finansman seçenekleri ile tamamlanmaları gerekecektir. Bu yeni finansman seçenekleri arasında risk havuzlama ve transfer araçları, etki bonoları, mikro bedeller, krediler ve garantiler sayılabilir. Fonlamadan finansmana tam anlamıyla geçiş doğru aktör için doğru zamanda doğru finansman aracının kullanılması anlamına gelmektedir. Örneğin, sivil toplum kuruluşlarına yaşam kurtaran yardımlar sağlamaları konusunda tahsis edilen hibeler veya afetten etkilenen insanlara yapılan sigorta ödemeleri imtiyazlı kredilerle güçlendirilebilir, belediyelere daha iyi ve geliştirilmiş bir afet risk yönetim kapasitesi sağlayacak ve gelecekteki krizleri önleyecek teknik destekler sağlanabilir. 160. Bu yeni yaklaşım, zengin bir çeşitlilikteki araçları kullanarak, hibe türündeki daha geniş bir çeşitliliğe sahip finansal yapı içerisinde desteklenemeyecek fonların acil durumlar için ayrılmasına imkan sağlayacaktır. Geleneksel hibeler kullanıldığında, fonlama insanların küçük ve orta büyüklükteki krizlerde 50 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 geride bırakılmadıkları ve ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin oluşan açıkları kapayacak şekilde yönetilmelidir. Bağışçılar finansmanı adil bir şekilde sunma konusuna dikkat etmelidirler. Merkezi Acil Durum Müdahale Fonu insani yardımın finansmanındaki eşitsizlikleri giderme konusunda önemli bir rol oynadı ise de, acil durumlar arasında gerçekleşen fonlamadaki küresel eşitsizlikleri giderecek kadar yeterli kaynağa sahip değildir. Küresel eşitsizlikleri daha iyi dengeleyebilmek için, Fon büyüyen küresel insani yardım ihtiyaçlarını yansıtacak şekilde güçlendirilmeli ve başka etkili “dengeleme araçları” üretilmelidir. Müzminleşen krizler için yeni bir finansman platformu oluşturmak 161. Müzminleşmiş ve kırılgan durumlarda müşterek çıktılara ulaşabilmek için yeterli ve öngörülebilir kaynak tahsisini temin edebilmek ve daha geniş yelpazedeki farklı aktörlerin ihtiyaç duyduğu daha çeşitli finansal seçenekleri sunma ihtiyacını karşılayabilmek için Birleşmiş Milletler ile uluslararası ve bölgesel finans kuruluşları ortak bir uluslararası finansman platformuna birlikte ev sahipliği yapma seçeneğini düşünmelidir. Söz konusu platform farklı amaçlar, aktörler ve zaman aralıkları için farklı imkanlar içermeli, müşterek çıktıların elde edilmesi için farklı türdeki destek gruplarına her birinin mukayeseli üstünlüğü dikkate alınarak dağıtımda bulunmalıdır. Platform kredi garantileri, risk sigortası ve teknik destek gibi geleneksel hibelerin dışında finansal araçlar sunmalıdır. Bu noktada söz konusu imkanlardan birisinin başarıyı kanıtlarla temellendirme konusunda yenilikçilik, araştırma ve geliştirme çalışmalarına ve kırılganlığı ve riski azaltacak pilot yenilikçilik girişimlerine destek verecek girişimlerin finansmanı için ayrılmasını öneriyorum. Bir başka imkan ise yerel kapasitelere ve müdahale aktörlerine hızlı ve doğrudan destek vermeye ayrılmalıdır. Böyle bir platformu krizler sebebiyle ortaya çıkan acil durum ihtiyaçlarının dramatik bir şekilde arttığı günümüzde, etkili yapabilmek için 5 ile 7 milyar Dolar arasında bir miktarın mümkünse bağış niteliğinde bir ilk sermaye yatırımı sağlanması gerekecektir. Bu platformun zamanla büyümesine imkan verecek, başta müzmin ve kırılgan durumlar olmak üzere müşterek çıktıların teşvik edilmesi ve elde edilmesinin güvence altına alınması için doğru miktarda kaynağın ayrılmasını sağlayacaktır. 162. Fonlamadan finansmana geçiş belirgin ve karmaşık bir girişim olacaktır. Dünya İnsani Yardım zirvesinde uygun finansal araçların ve anahtar oyuncuların haritalandırılması ve dünya liderlerine sunulması gerekmektedir. Zirve boyunca sürecek tartışmalarla, söz konusu haritalar Birleşmiş Milletler, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Dünya Bankası, bölgesel risk havuzlama kuruluşları, bölgesel bankalar ve hükümetler tarafından Genel Kurul’un 71. birleşiminde sunulabilecek bir eylem planına dönüştürülmelidir. Eylem planı “pişmanlık yok finansmanını” artırmak için finansal araçlar hakkında rehberliği ve yenilikçi yaklaşımlara nasıl öncülük edilebileceğine ilişkin yöntemler sunacaktır. Aynı zamanda yeni uluslararası finansal platformun eylem, araç ve 51 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 yönetişimi de kapsayacak şekilde müzmin krizlere karşılık sunacağı seçeneklere ilişkin daha fazla detay sunulması gerekmektedir. Kaynak zeminini çeşitlendirmek ve maliyet etkinliğini artırmak 163. Yukarıda sayılan değişiklikler uzun vadede insanların yaşamlarında belirgin etkiler yaratacaktır. Yine de şunu anlamak gerekiyor ki önümüzdeki yıllarda karşılaştığımız küresel zorluklar insanların ihtiyaçları ve kırılganlıkları ile birlikte artmaya devam edecektir. Uluslararası topluluk küresel zorluklara karşı tahminler oluşturabilmeli, riskleri ve kırılganlıkları öngörebilmeli ve bütçelerine yerleştirmeli, kaynak seferberlik stratejileri üreterek giderek artan ihtiyaca yeterince karşılık verebilir durumda olmalıdır. Kaynak zeminini çeşitlendirip, artırmak 164. Kırılganlığı ve riskleri azaltacak yatırımlar mevcut ayrışmaları ortadan kaldırmadan önce, bağışçılar daha fazla yatırım yapmalı ve giderek artan insani ihtiyaçların karşılanması için bağışçı tabanının da çeşitlendirilmesi gerekmektedir. Daha fazla hükümetten daha fazla katkıya ihtiyaç duyulmaktadır. Yine de talep edilen bu destekler daha geniş ve çeşitli finansal kaynakların oluşturulması ile eşleştirilmelidir. Pazarlara ve yeni işler yaratılmasına dönük yatırımlar dahil olmak üzere özel sektör katkıları, OECED dışı Kalkınma Yardım Komitesi ülkelerinden sağlanan kaynaklar, üçgen ve GüneyGüney işbirliği, bireylerin veya vakıfların yaptığı özel bağışlar, kitle fonlaması, dayanışma vergileri, İslami sosyal finansman gibi sosyal ve inanç tabanlı finansman ve diasporadan yapılan aktarımlar gibi finansman araçları kırılganlığın azaltılmasında önemli rol oynayabilecek farklı türdeki araçlardır. Daha cömert bağışları teşvik etmek için, alternatif fon ve finansman yöntemlerini kabul etmek ve onlara daha fazla görünürlük sağlamak gerekmektedir. 165. Mevcut durumda yaşam kurtarmak için ihtiyaç duyulan miktarlar ile sağlanan fonlar arasındaki açığı daraltmak için, aktörler, Dünya İnsani Yardım Zirvesi’nde 2018 de uygulanmak üzere aşağıdaki minimum finansal destek paketine vaatlerini sunmalıdırlar: • Ajanslar arası insani yardım taleplerinin karşılanma oranını şu an bulunduğu % 60 gibi düşük bir seviyeden, minimum ortalamada % 75’e çıkarmak ve mümkün olan en kısa zamanda tam bir karşılanma oranını hedeflemek.36 • Merkezi Acil Durum Müdahale Fonunu hali hazırda yardım bekleyen insan sayısını iki katına çıktığı ve Fon’un yapılandırıldığı 2005 yılından beri finansal gerekliliklerin 6 kat 36 2013 yılında bu tür başvurular için sağlanan ve bir rekor olan % 65 karşılama seviyesinden, % 75 karşılama seviyesine geçiş % 10’luk bir artışa tekabül ediyor. Bu 2016 yılında 2015 yılı başvuruları dikkate alındığında 5 milyar Dolarlık bir artış anlamına gelir. 52 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 arttığı gerçeğini görerek şu anda bulunduğu 500 milyon Dolar seviyesinden 1 milyar Dolar seviyesine çıkarmak. 166. Ek insani yardım finansmanı sağlanması için kalkınma fonlarının azaltılmaması gerekir. İnsanların acılarını azaltmak ve insanları sürdürülebilir kalkınma yönünde destelemek arasında tercih yapılamaz. Bunun için, hükümetler gayri safi yurt içi hasılalarının % 0.7’sini ODA olarak karşılama taahhütlerine uymalıdırlar. Bu konuda taahhütlerine uyan hükümetleri alkışlıyorum. Maliyet etkinliğini ve şeffaflığı artırmak 167. Kaynakların artırılması, finansal kaynakların nasıl harcandığına ilişkin etkinliğin ve şeffaflığın da İnsani Yardımın Finansmanı hakkında Üst düzey Panelde de öngörülen “büyük pazarlıkta” belirtildiği gibi aynı anda ve oranda artırılmasını gerektirir.37 Bu “büyük pazarlık”, dördüncü temel sorumluluk hakkındaki IV.D bölümünde çerçevesi çizilen müşterek çıktılara doğru çalışma yaklaşımının önemli bir tamamlayıcısı konumundadır. Bununla birlikte Birleşmiş Milletler ajansları ve diğer alıcı kuruluşlar fon ihtiyaçlarının, maliyetlendirmenin, kaynakların uygunluğunu ve elde edilen sonuçların tespitinde kullanılan süreçlere ilişkin şeffaflığı ve görünürlüğü artırmalıdırlar. Öte yandan fonları uygulayıcı ortaklara dağıtırken genel masrafları da azaltma sorumluluğunu üstlenmelidirler. Aynı zamanda. bağışçılar ve ulusal otoriteler fonların dağıtılması ve ulusal hükümetler, yeniler başta olmak üzere bağışçılar ve diğerleri tarafından yapılan harcamalar konusunda şeffaflıklarını artırmalılardır. Ulusal ve uluslararası organizasyonlar Uluslararası Yardımların Şeffaflığı Girişiminde belirtilen prensiplere uymalıdır. Genel Sekreterliğin İnsani Yardımın Koordinasyonu için Finansal Takip Hizmetleri Ofisi gibi mevcut raporlama mekanizmalarının OECD Kalkınma Yardım Komitesi tarafından kullanılan detaylı ve mecburi raporlama sistemine sahip olmaları gerekir. 168. Ulusal ve yerel kapasite oluşturularak insanlığa yatırım yapılması, riski temel almak ve eyleme erken geçmek, çatışma önlemeyi ve barış inşasına kaynak sağlamak ve müşterek çıktıları finanse etmenin de bir bedeli vardır. İnsanları krizlerden kurtarabilmek için gereken bu değişimleri gerçekleştirebilmek için ihtiyaç duyulan teknik ve finansal sermayenin temini konusunda politik liderlik kritik bir öneme sahiptir. Mevcut statükonun devamından kaynaklanan insani ve finansal maliyetlere katlanılması sürdürülemeyeceği gibi ahlaki olarak da kabul edilebilir değildir. İnsani Yardımın Finansmanı hakkında Üst düzey Panelde belirtildiği gibi, sırf para eksikliği yüzünden kimse ölmemeli ve kimse onursuz bir şekilde yaşamak zorunda kalmamalıdır. Şimdi ve acil bir şekilde harekete geçmeliyiz. Sahip olduğumuz bilgiyi ve araçları daha akıllı yatırımlar yapmak, yeni 37 İnsani Yardımın Finansmanı için üst seviye Panel, “Başarısız olunamayacak kadar önemli” (bkz. dipnot 1). 53 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 finansal ürünler geliştirmek, ihtiyaçları, riski ve kırılganlığı azaltan sürdürülebilir ulusal ve özel sektör yatırımlarını teşvik etmeliyiz. İnsanlığa yapılan yatırımdan daha iyi bir yatırım yoktur. V. İstanbul: bir eylem çağrısı 169. Bugün karşılaştığımız zorluklar küresel, birbiriyle ilişkili, sınır tanımayan ve tek başına ülkelerin ve kuruluşların üstesinden gelemeyeceği zorluklar. Artık yenilenmiş bir çok taraflılık vizyonu ile uluslar ve aktif vatandaş ağları arasında ve birlikte çalışmaya başlamalıyız. Dünya İnsani Yardım Zirvesi bu zorluklarla mücadele edebilmek için ihtiyaç duyulan birlik ve işbirliğine sıkıca bağlanmayı taahhüt ettiğimiz, acılara engel olma ve son verme konusunda sorumluluklarımızı kabul ettiğimiz, insanlığı karar alma ve ortak eylemlerimizin merkezi olarak kabul etmek için atılması gereken adımları attığımız bir fırsat olarak görmeliyiz ve bir “İstanbul anı” oluşturmalıyız. 170. Bu sorumlulukları üstlenebilmek için gereken önlemleri ve duyulması gereken aciliyet hissini bu raporda tarif etmeye çalıştım. Bunların pek çoğu daha önceden tespit edilmiş, üzerinde mutabık kalınmış ve onaylanmış konular. Bahsedilenlerin bir çoğunun yeni olmaması, geçmişten ders alma, ihtiyaçları özümseme ve daha kuvvetli bir şekilde değişme konularındaki başarısızlığımızın göstergesidir. Genel Sekreter olarak Birleşmiş Milletlerin sorumluluklarını tamamem kabul ediyorum. BM, en kırılgan olanlar için sesini yükseltme konusunda kuvvetli bir liderlik sergilemeli, olguları öne çıkararak, küresel bir ahlaki pusula olarak kalmaya devam etmelidir. Mutabık kaldığımız değerleri tanıtmalı ve yeni ortak değerlerin ve standartların ortaya çıkması için alan açmalıyız. Ulusal ve yerel kapasitelerin yerine geçmek yerine onları destekleme ve güçlendirme konusunda daha iyiye gitmeliyiz. Kurumsal kompartımanlaşmanın ve bölünmüş yaklaşımların üzerinden gelerek daha uyumlu ve etkili bir kuruluş olmak için çabalarımızı iki katına çıkarmalıyız ki bunun çıktısı olarak insanların kırılganlıkları azalabilsin. Birleşmiş Milletleri geleceğe uyarlayabilmek için, Zirve kararlar ve sorumluluklar üzerinden kurumsal çalışma tarzının yenilendiği bir sürecin kıvılcımını ateşlemelidir. 2016 yılı dönüşüm yılı olmalıdır ki birlikte 2015 yılında elde ettiğimiz erişimlerimizin üzerine yeni bir şeyler ekleyebilelim. 171. Öte yandan Birleşmiş Milletler, riskleri tanımlama, yasalara uyma veya çatışma, felaketler ve acıları önlemek ve sonlandırmak için daha fazla yatırım yapmak konularında ihtiyaç duyulan liderliği ve siyasi kararlılığın yerini alamaz. Devletler, özel sektör ve akademik camia tarafından tarafından üretilen yenilikçiliğin, bilginin ve teknolojinin veya 2030 gündeminde belirtilen zorluklarla yüzleşmemiz ve üstesinden gelmemiz konusunda bu aktörler tarafından gerçekleştirilen bilgi transferleri, politika değişimleri ve yatırımların da yerini alamayız. Kadınlar ve genç insanlar dahil yerel liderlerin sahip olduğu uzmanlık, tutku ve liderliği tekrarlayamayız. Bütün bu kaynakların ve kapasitelerin özümsenerek, çatışmaların önlenmesi ve acılara son verilmesi için üretilebilecek yöntemlerin tespit edilmesine yardım etmek ve bunu gerçekleştirebilmek için neler yapılması 54 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 gerektiğinin altını çizmek Birleşmiş Milletlerin sorumluluğundadır. Ancak bu sorumluluk paylaşılan bir sorumluluktur. Devletler, uluslararası ve bölgesel kuruluşlar, özel sektör kuruluşları, sivil toplum ve tek başına bireyler de kabul etmeleri ve ona göre hareket etmeleri gereken fırsatlara, kapasitelere, zorunluluklara ve sorumluluklara sahiptirler. 172. Bu sebeple küresel liderleri insanlığı vatandaşların onur, güvenlik ve refahı için duyulan endişeleri- politikalarının, stratejilerinin ve karar alma süreçlerinin merkezine yerleştirmeye davet ediyorum. Çatışmaları önlemek ve sonlandırmak için daha fazla inisiyatif üstlenin, ulusal kapasite ve kaynaklarınızı bu hedefleri gerçekleştirmek için tahsis edin. Barış, çatışma önleme ve çözümleme alanlarında daha fazla uzman istihdam edin. Diğer liderleri uluslararası işbirliği ve daha güçlü bir Birleşmiş Milletler için yatırım yapmak ve çözümler üretmek üzere bir araya getirin. Hep beraber üzerinde mutabık kaldığımız değerler ve kurallara saygı duyulmasını sağlamak için ayağa kalkın ve kısa vadeli seçim döngüleri ile politik bağlamların ötesine geçme cesaretini gösterin. Yirmibirinci yüzyılın liderleri sınırların ve ulusal çıkarların ötesinde düşünme becerisine sahip olmalıdır. 173. Çatışmaların taraflarının liderlerini geçmişteki arabuluculardan öğrendiğimiz dersleri uygulamaya, dökülen kanları, acıları durdurmaya ve sürdürülebilir politik çözümler bulmaya davet ediyorum. Bunu yaparken, insanlığı koruyan temel hukuk kurallarına saygı duymalı, sivillere bilerek zarar vermekten çekinmeli ve insanı yardım çalışanlarının ve malzemelerinin erişimine izin vermeliler. 174. Ulusal ve topluluk liderlerini sorumluluklarını kabul etmeye ve insan yaşamını karar alma süreçlerinin en önüne almaya davet ediyorum. Egemenlik sorumluluk demektir, inanç merhamet demektir: insanları kötülükten korumak, vatandaşların ve komşuların kırılganlıkları ile riskleri sahiplenmek, mültecilere yardım etmek ve insan yardımın erişimini sağlamak demektir. Sorumluluk aynı zamanda sosyal ve istihdam politikalarının uzun vadede yardıma olan bağımlılığı azaltacak şekilde yeniden yapılandırılmasını ve yerinden edilenlerin bir yük olarak değil bir değer olarak muamele edilmesini de gerektirir. En çok geride bırakılma riski taşıyanlara destek olmayı ve onlarla dayanışma içinde bulunmayı gerektirir. 175. İş ve teşebbüs liderlerini de insanlığa yatırım yapmaya çağırıyorum. Onlar sosyal sorumluluğun ve politik nüfuzun taşıyıcıları olarak, Birleşmiş Milletler ve ortaklarının bunca zamanda arkasında durduğu değerlerin ve kuralların çoğaltıcıları olabilirler. Pratik zekalarını ve yenilikçi güçlerini krizlerin insanlar üzerindeki etkisini en aza indirmek için kullanabilirler. Yeni pazarlar yaratma ve alt yapılarını güçlendirerek, bizi bir araya getirme konusuna daha fazla yatırım yapmalıdırlar. Onlar olmadan, 2030 gündemine ulaşamaz, insanlık için daha iyisini sağlayamaz ve günümüzün zorlukları ile baş edemeyiz. 55 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 176. Genç insanlara, geleceğin liderlerine ve yenilikçilerine katılmaları, organize olmaları ve yeni fikirler üretmeleri için çağrıda bulunuyorum. Savaş ve barış konuları, insanların çektiği acılar ve kalkınma sadece diplomatların eline bırakılacak bir konu değildir. Genç insanların aktif katılımına, onların itici gücüne, pratik zekalarına ve barış ve refah içerisinde yaşamak için olan arzularına ihtiyaçları var. Genç insanlar, insanlığı davaları halen getirmeli, bizlerden hesap sormalıdır. Çünkü onlara yatırım yapmak ve geleceğe sahip olmalarını sağlayacak fırsatları sunmak için politik ve sivil süreçleri işletecek olan, eğitim ve istihdam olanaklarını oluşturacak olanlar bizleriz. 177. Uluslararası yardım kuruluşlarının ve bağışçı kuruluşların liderlerine insani yardım-kalkınma ayırımının ötesine geçme hayalini gerçekleştirmeleri için çağrıda bulunuyorum. Bu zorunluluğu lüzumundan uzun bir süredir tartışıyoruz. İhtiyaçları karşılayan ve kırılganlığı azaltan müşterek çıktılara ulaştıracak birlikte çalışma ortamını elde etmemizi sağlayacak değişiklikler için çalışmayı görev addetmeliyiz. Mukayeseli üstünlüklere göre çalışmaya, bir lidelik altında toplanabilmeye ve alışageldiğimiz ve rahat ettiğimiz kendi kompartımanlarımızın, kararların ve kurumsal sınırların dışına çıkarak daha büyük çeşitlilikte ortaklarla, yerel ve ulusal aktörleri destekleyerek iş görmeye kendimizi adamalıyız. Cesur ve çok kıymetli sivil toplum örgütlerini bu davaya katılmaya ve müşterek çıktılara kendi uzmanlıklarını ve çabalarını konsolide edecek şekilde katkı yapmaya çağırıyorum. 178. Son olarak, tek tek her vatandaşı insanlığı - insanların onurunu, güvenliğini ve refahını- ortak amacımız olarak kabul etmeye çağırıyorum. İnsanlığı güvence altına alan ve üstte tutan kararlar almaları için kendi liderlerini zorlamalılar. Afetleri ve çatışmaları önleme ve sonlandırma ile ihtiyaçları, kırılganlığı ve riskleri dünya genelinde azaltma konularındaki sorumluluklarını cesur ve gözüpek kararlarla alarak üstlenen liderlerine destek olmaya çağırıyorum. Onların görüşleri ve sesleri, onların tutkuları, katılımları ve kaygıları, onların kapasiteleri ve beceriklilikleri çok önemlidir ve herkes için iyi bir geleceğin inşası bakımından hayati öneme sahiptir. Yabancı düşmanlığı, milliyetçilik, dışlanma ve bağnazlık yaşadığımız zamanları tanımlayan kavramlar olmamalı. İnsanlığı karar alma süreçlerimizin ve eylemlerimizin merkezine almamız mümkün. Bunu yapabilecek bilgiye, bağlantılara, yöntemlere ve kaynaklara sahibiz. Bunu yapabilecek gücümüz var ve bunu yapmak için şu andan daha iyi bir zaman yok. 179. İnsanlığa olan bağlılığımız sadece Dünya İnsanlık Zirvesinin çıktıları üzerinden değil ama Halep, Suriye Arap Cumhuriyeti ve Bangui üzerinden sınanmaktadır. Pasifik ve Hint Okyanusundaki adalarda, Darfur, Sudan, Kenya ve Ortadoğu’daki mülteci ve yerinden edilmişlerin kamplarında, Akdeniz ve Andaman Denizinde sürüklenen göçmen teknelerinde sınanmaktadır. Bir kaç ay önce yerel bir sağlık çalışanı bana şunları söyledi: “ 33 yaşındayım. Dört çocuk doğurdum ve yetiştirdim. Bütün 56 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 kargaşanın içerisinde merhameti de gördüm. Ama yaşamımda huzur ve barış dolu bir gün bile göremedim. Neye benzediğini bile bilmiyorum.” Bu hanımefendiye kendisine yardım sağlayabileceğimizi gösterdik. Şimdi ise acilen sınırlar, sektörler ve kararların ötesine geçerek barış dolu bir günün ne anlama geldiğini, çocukları için umut dolu olmanın nasıl bir his olduğunu anlamasını sağlamak için bir araya gelmeliyiz. 180. Dünya İnsani Yardım Zirvesi insanlığın ön cephelerinde yaşayan insanlar için olmalı. Onlar bize güveniyor ve biz onların beklentilerini boşa çıkaramayız. İstanbul’da gerçekleşecek zirveyi buna fena halde ihtiyaç duyan dünya için bir dönüm noktası olarak görelim. En kırılgan olanların güvenlik, onur ve kendilerini geliştirme fırsatlarına sahip oldukları bir dünya için gereken değişimin başlangıcı olarak görelim. EK 57 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 58 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 İnsanlık için Gündem Dünya İnsani Yardım Zirvesi ortak insanlığımızı tehdit eden zorluklara karşı koyma şeklimiz bakımından bir dönüm noktası olmalıdır. “Biz insanlar” olarak üyesi bulunduğumuz topluluk hükümetler, yerel topluluklar, özel sektör, uluslararası kuruluşlar ve yardım sağlayıcılar, aynı zamanda krizlere ve afetlere her gün müdahale eden merhametli ve adanmış binlerce kişi - olarak yalnızca ortak bir amaç hissi ile çalışırsak başarılı olabilir, krizlere ve acılara bir son verebiliriz. Zirve yardım yapma yöntemlerimiz için özgün bir değişim fırsatı sunmalı, riskleri ve kırılganlıkları azaltma, uluslararası hukuka saygı duyma, duyurma ve uygulama konusundaki taahhütlerimizi gerçekleştirme, geride bırakılanlardan en uzakta kalanlara ulaşabilme, mukayeseli üstünlüklerimizi dikkate alarak müşterek çıktılarımıza erişebilme, uluslararası yardımın yönetilemeyecek sayıdaki projeler ve etkinlikler arasında yaşadığı bölünmüşlük sorununu azaltıp çözebilme, çatışmaları ve insan ızdırabını çözme ve önleme konularında daha büyük yatırımlar yapabilmemiz için bize fırsatlar sunacaktır. Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 gündemi kapsamında yaptığımız taahhütlerin üzerine çıkmalı, bu zirvenin sunduğu fırsatı kullanarak acıları önleme ve onlara son verme konusunda daha kararlı ve daha fazla kapasite, çözüm ve kaynaklar ile gidebilmeliyiz. Birlikte politik, kültürel, dini ve kurumsal ayrımların ötesine geçerek uyum ve işbirliği içinde çalışma konusunu ele almalıyız. Ulusal, bölgesel ve uluslararası dayanışmaya, insanlığı karar alma süreçlerinin önceliği haline getirmeye karşı olan inancın yayılması için ilham vermeliyiz. Daha da önemlisi, insanların güvenlik içinde ve onurlu bir biçimde, kendi kaderlerinin mimarı olarak yaşayabilme haklarını tanımamız gerekiyor. Bireysel ve kolektif sorumluluklarımıza uygun olarak hareket etmek hepimizin küresel taahhüdü olmalıdır. Bu kapsamda, sizleri İnsanlık Gündemini daha ileriye götürme konusunda taahhütte bulunmaya ve onu eylem, değişim ve karşılıklı hesap verebilirlik için bir çerçeve olarak kullanmaya davet ediyorum. Zirveye katılan bütün paydaşları Gündemi bir gerçeklik haline getirebilmek için somut girişimlerin uygulanmasına iştirak etmeye çağırıyorum. İnsanların yaşamını iyileştirmek ve koruma ve milyonlar tarafından çekilen acılara son verilmesi konularının aciliyeti düşünüldüğünde, önümüzdeki üç yıl içerisinde Gündemin uygulanması için acil ilerleme kaydetmeye odaklanmalı, aynı zamanda takip eden süreçteki ilerlemeyi ölçmeliyiz. Genel Kurul’un yetmişbirinci toplantısına sunduğum Zirve’nin çıktıları hakkındaki raporumda, bu konuya daha detaylı bir biçimde değinecek ve gerekli stratejik değişimlerin ve eylemlerin nasıl uygulanıp, gözlemleneceği hakkında tavsiyeler sunacağım. Böylece insanların bugünü ve geçmişi hakkında belirleyici farklılıklar yaratma şansı bulabiliriz. Değişim, daha iyisini yapma ve on yıllardır kullandığımız yapılan ve ayarlamaların üstesinden gelebilmek için istikrarlı ve kararlı çabalar gerektirir. İşbirliği konusunda her seviyede yeni ve 59 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 yaratıcı bir ruh ile yeni ve çeşitli ortaklıklara ilişkin açıklık gerektirecektir. İnsanlık için sorumluluklarımızı kabul etme konusunda çok daha iyi olmamız gerektiğini kabul etmemizi, bunu dayanışma ve işbirliğine dayalı, insanı merkeze alan uluslararası bir düzen içerisinde yürütmemizi gerektirmektedir. Bugün, Birleşmiş Milletlerin değerlerinin ve insanlık vizyonunun üzerinde yükseldiği, BM Sözleşmesinde ve Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi, Kızılhaç ve Kızılay Hareketininin üzerinde anlaştığı ve Genel Kurul’un 46/182 sayılı kararı ile teyit ettiği insanlık prensipleri, Birleşmiş Milletler binyıl deklarasyonu ve son olarak Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündeminde tanımlanan değerlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. İnsanlık sadece bir ahlaki zorunluluk değil aynı zamanda stratejik bir gerekliliktir. Bu sebeple bireysel ve paylaşılan sorumluluklarımız çerçevesinde hareket etmeliyiz. İnsanlık Gündeminde belirtilen stratejik, operasyonel ve politik dönüşümleri gerçekliğe dönüştürerek, aciliyet hissimizi ve azmimizi artırarak işe başlamalıyız. Birinci Temel Sorumluluk Çatışmaları önlemek ve sonlandırmak için politik liderlik İnsanların çektiği acıya son vermek politik çözüm, amaç birliği, sürekli liderlik ile barışçı ve içermeci toplumlara yatırım yapılmasını gerektirir. A. Zamanlı, uyumlu ve kararlı politik liderlik sergil • Krizlerin sebeplerine odaklanabilmek için politik liderliği öncelik olarak kabul etmek, riskleri üstlenmek ve durumun daha kötüye gitmesine engel olmak için erken hareket etmek, politik ve ekonomik baskı araçlarını çatışmaları çözmek ve politik çözüm üretmek için kullanmak, çatışmanın taraflarının insanlığı koruyan kurallara uyduğunu teyit etmek ve ihtiyaç içindeki insanlara daha iyi çıktılar sunabilmek için sürekli bir kararlılıkla cesurca hareket etmek. B. Erken Hareket Et Risk analizine yatırım yap ve bulgular üzerinden erken harekete geç • Riskleri analiz etmeleri ve kötüleşen durumları gözlemleyebilmeleri için ulusal hükümetler, bölgesel ve uluslararası kuruluşların kapasitelerini geliştirmek, • Nüfusları şiddetten ve savaştan korumak için sorumluluğu kabul etmek, çatışmaları önlemek için iki taraflı, bölgesel ve Birleşmiş Milletler dahil olmak üzere uluslararası kuruluşlarla birlikte çalışmak, • Risk bilgisini ve analizlerini kabul etmek ve durumlar kötüleşmeye başlamadan önce ve gerektiğinde acıyı engellemek için iki taraflı, bölgesel veya uluslararası ortakların yardımını erken kabul etmek harekete geçmek, 60 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 Krizlere sadece karşılık vermek için değil önlemek için amacıyla da politik birlik oluştur • Krizleri önlemek ve sonlandırmak için yürütülen girişimlerin birbiri ile uyumlu olduğunu temin edecek şekilde bölgesel ve uluslararası seviyede erken dönemde ortak politik iletişim inşa edilmesi dahil olmak üzere dayanışma içinde olmak, • Güvenlik Konseyi risk analizlerini daha önceden kabul ederek ve gerilimleri azaltmak, tarafları dizginlemek ve diyalog için alan açmak gibi yollarla krizlerin önlenmesi konusuna aktif olarak müdahil olmalıdır, • Güvenlik Konseyi kaygı veren durumlara ilişkin, uygun bulunduğunda çok disiplinli analizler içerecek şekilde bilgilendirildiği aylık bilgilendirme almalıdır. Başarıyı görünür kıl • Çatışma önlemeye ilişkin iyi uygulamaları ve alınan dersleri kaydetmek, konsolide etmek ve paylaşmak C. Devrede kal ve istikrara yatırım yap Aynı anda birden fazla kriz üzerinde çalış • Aynı anda cereyan eden birden fazla krizle baş edebilmek için, çatışma önleme ve kriz çözmeye odaklanmış kapasiteler dahil olmak üzere Devletlerin dış işleri ve kalkınma bakanlıklarında, bölgesel kuruluşlarda ve Birleşmiş Milletlerde çalışanların kapasitelerini, becerilerini ve sayıları artırılmalıdır. • Bütün krizlerin politik olarak dikkatleri üzerine çektiğinden, özellikle politik ve ekonomik nüfuz sahibi oldukları yerleri dikkate alarak farklı aktörlerin katılımını sağlayan üst seviye koordinasyonun sağlanmasını temin et. • Kırılgan ve çatışma sonrası ortamlarda bölgesel ve uluslararası seviyelerde politik dikkatlerin ve sürdürülebilir yatırımın uzun vadede sürekliliğini sağlayabilmek için temas gruplarını sistematik bir şekilde kullan. Sonuçlara ulaşabilmek için istikrara yatırım yap ve zaman aralıklarını değiştir • İçermeci, hesap verebilir ve şeffaf kuruluşlar oluşturabilmek için kırılgan ve çatışma sonrası ortamlara sürdürülebilir, kanıt temelli ve öngörülebilir yatırımlar yapmayı sürdür ve herkes için adalete erişimi mümkün kıl. • 10-15 yıllık zaman aralıklarına sahip işbirliği ve yardım çerçeveleri geliştir ve barış dolu ve içermeci toplumlar geliştirebilmek için başarı ölçütleri belirle ve zaman aralıklarını daha iyi yansıtmak üzere ayarla. D. İnsanlar için ve insanlarla birlikte çözümler geliştir 61 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 • Ulusal ve yerel hükümetler ile sivil toplum arasında platformlar kurarak her yaştan, dinden ve etnik kökenden kadının ve erkeğin bir araya gelmelerine, birlikte çalışarak kentsel sorunların üzerinde çalışmalarını sağla ve barış ve şiddet karşıtı destek gruplarını teşvik et. • Kadınların ve kadın gruplarının politik karar alma süreçleri ve barış süreçlerine her seviyeden anlamlı bir şekilde dahil edilmeleri konusunu öne çıkar ve gerekli kıl. • Genç insanların ulusal parlementolara ve çatışma önleme ve çözümleme süreçlerine katılımlarını sağla. • İnsanların çektikleri sıkıntıları ele almalarını sağlamak, sosyal uyumu güçlendirmek ve uzun vadeli toplumsal uzlaşıyı teşvik etmek için inanç temelli diyalogu öne çıkar. • İş dünyasının liderlerini ellerindeki baskı gücünü, bilgiyi ve teknolojiyi insanların yaşamlarına istikrar ve onur getirecek sürdürülebilir çözümler üretmeleri için cesaretlendir. İkinci Temel Sorumluluk Kuralları ayakta tut ve insanlığı koru Savaşların bile bir sınırı vardır: insanların çektiği açıları en aza indirmek ve sivilleri korumak uluslararası hukuka daha sıkı bir şekilde uymayı gerektirir A. Düşmanlıkları yönetirken sivillere ve sivil nesnelere saygı duy ve onları koru Temel kuralları ayakta tut • Saldırı esnasında ayırt etme, ölçülülük ve önlemler gibi temel kurallara uy ve silahlı çatışmaya taraf olan bütün grupların kurallara uyması konusunda kuvvetle ısrarcı ol. • Uluslararası savaş hukukunun ve insan hakları hukukunun yorumlanmasının insanlık gereklilikleri rehberliğinde yapıldığından emin ol. Kullanılan silahların, taktiklerin ve hedeflerin genişlemesi ve sivil ölümlerinin kabul edilebilir hale gelmesi ile daha geniş şekilde yorumlanmasının önüne geç. • Hastanelerin, okulların, ibadet yerlerinin ve diğer kritik sivil altyapının askeri kullanımını ve askeri hedef haline getirilmesini durdur. • Tarafsız insani yardım aktörlerinin ilgili devlet ve devlet dışı silahlı gruplarla iletişim kurmasına izin vererek, uluslararası savaş hukuku ve insan hakları hukukununa uygun olarak ihtiyaç sahiplerine erişim sağlamaları ve sürdürmeleri ile güvenlik içinde çalışmalarına imkan sağla. Meskun mahalleri bombalanmak ve topçu ateşine maruz bırakmaktan çekin • Geniş alanlara etki edebilen patlayıcı silahları meskun mahallerde kullanarak ayırım yapmadan tahribat yapmasına izin verme. • Meskun mahallerde patlayıcı silah kullanımı esnasında siviller üzerinde etkilerin asgariye indirildiği iyi uygulama örneklerini topla ve paylaş. 62 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 • Meskun mahallerde patlayıcı silahların etkisinin azaltılmasına ilişkin hedefler ve göstergeler belirleyerek gözlem süreci yürüt. B. İnsani Yardım ve sağlık yardımı görevleri için tam erişim ve koruma sağlandığından emin ol İnsanların temel ihtiyaçlarını karşıla • Silahlı çatışmanın bütün taraflarının kendi kontrolleri altındaki sivil nüfusun temel ihtiyaçlarını sağladıklarından emin ol. • İnsanlık, yansızlık, tarafsızlık ve bağımsızlık olarak sayılabilecek insani yardımın yol gösterici ilkelerine tam olarak saygı duyulmasını temin et. • Nüfusun temel ihtiyaçları karşılanırken tarafsız insani yardım kuruluşlarının hızlı ve engelsiz erişimlerinin sağlanması ve kendilerine izin verilmesi konusunda Devletlerin ve silahlı çatışmanın tüm taraflarının yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlama al. • Toplulukların kuşatmalarını derhal kaldır ve ihtiyaç sahipleri tarafından acil olarak ihtiyaç duyulan tarafsız insani yardımın erişmesine izin ver ve imkan sağla. • Hızlı ve engelsiz erişimin sağlanması için açık, basit ve hızlandırılmış prosedürleri yürürlüğe koy. • Tarafsız insani yardım operasyonlarının keyfi bir şekilde durdurulduğu veya engellendiği tüm durumları kına, Güvenlik Konseyi dahil olmak üzere proaktif olarak takip et. • Anti-terör ve ayaklanmaları önlemeye yönelik önlemlerin, insani yardımı engelemediğinden emin ol, gerekli muafiyetleri sağla. İnsani yardım ve sağlık yardım misyonlarını koru ve onlara saygı göster • Çatışmaların tarafı olan tüm devletlerin ve devlet dışı grupların insani yardım ve tıbbi yardım çalışanları ile tesisleri ile yaralı ve hastalara saygı duyulmasını ve korunmasını temin edin. • İnsani yardım ve sağlık personellerini ve tesislerini korumak için politik, yasal, sosyal ve güvenlik önlemlerini devreye sok. Bunu sağlamak için iç hukuku yasallaştırıp, yürürlüğe koy, eğitim ve öğretim faaliyetleri ile yerel topluluklarla işbirliğini artır ve geliştir. C. İhlalleri sesli olarak dile getirin Bulguları toplayın • Kuralla riayeti ve hesap verebilirliği geliştirecek şekilde uluslararası savaş hukukuna karşı yapılan tüm ihlallere ilişkin bilgileri takip et, topla, analiz et, soruştur ve sistematik olarak rapor et. • Uluslararası savaş hukuku çerçevesinde ihlallerin ve kurallara riayet konusunda ortaya çıkan açıklara ait trendleri izleyecek, veri toplayacak özel bir “izleme” yapısı kurun. 63 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 • Güvenlik Konseyini, İnsan Hakları Konseyini ve çatışmalara taraf olanlar dahil olmak üzere Devletleri bağımsız ve tarafsız soruşturma ve araştırma komisyonlarına - ulusal girişimlerin yetersiz olduğu durumlarda- bulguları ortaya çıkarmaları ve hakları korumak için izlenecek yolu tespit etmek üzere yetki vermeye teşvik edin. • Uluslararası savaş hukukuna ve insan hakları yasalarına karşı yapılan ciddi ihlalleri lanetleyin ve bulguların kamuoyu tarafından bilinmesini sağlayın. • Uluslararası savaş hukuku ve insan hakları yasalarına karşı yapılan ciddi ihlalleri sistemli bir şekilde Güvenlik Konseyinin dikkatine sunun. D. Kurallara uyulması ve hesap verebilirlik konularında somut adımlar atın Nüfuz alanları yoluyla kurallara saygı duyulmasını sağlayın • Çatışmaya taraf olan tüm tarafların uluslararası savaş hukukuna ve insan hakları hukukuna uyması için mümkün olan bütün politik ve ekonomik baskı güçlerini kullanın. • Silah Ticareti Anlaşmasına ve benzer bölgesel anlaşmalardan kaynaklanan zorunluluklara uyun, ticareti yapılan konvansiyonel silahlar kullanılarak ciddi ihlaller işlenebileceğini değerlendirin ve bu tür ihlallerin işlenebileceğine dair azımsanmayacak bir risk varsa bu tür silahları ihraç etmekten geri durun. Küresel adalet sistemimizi güçlendirin • Uluslararası suçların tamamını ve onları yargılamak için kurulan evrensel yargı sistemini yerel hukukun üzerine koyacak şekilde ulusal yasalarınızı adapte edin, ulusal yasaların uygulanması için politik yatırım yapın, güçlü ve yansız bir adalet sistemi için finansal destek sağlayın. • Uluslararası savaş hukuku ve insan hakları yasalarına karşı işlenen ciddi ihlallerin sistemli ve ciddi bir şekilde soruşturulmasını ve suçlamaların koğuşturulmasını sağlayın. •Uluslararası Ceza Mahkemesine yeterli politik, teknik ve finansal desteği sunup, işbirliği yapın ve uluslararası suçların sistemli bir şekilde soruşturulmasını ve koğuşturulmasını temin edin. Güvenlik Konseyinin İşlevi • Güvenlik konseyini uluslararası savaş hukuku ve insan hakları hukukuna karşı işlenen ciddi ihlaller karşısında ve sivillerin korunması tehlikeye girdiğinde otomatik olarak toplamaya teşvik edin. • Güvenlik konseyini en ciddi ihlalleri ilgilendiren durumlarda zamanında ve kararlı davranma konusunda politik olarak destek olmaları ve bu tür suçları önlemek veya sonlandırma konusuna güvenilir önergeler sunulduğunda karşı oy kullanmamaya teşvik edin. • Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerini kitlesel kıyımları önleme veya sonlandırma konusunda veto haklarını kullanmama yönünde teşvik edin. Cinsel ve cinsiyet temelli şiddeti ortadan kaldırın ve kurbanlara onurlu bir şekilde davranın 64 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 • Kadın hakları konusunda uluslararası normlarla uyumlu ulusal yasaları yürürlüğe koyun ve kadınlar ve kızlara karşı her türlü şiddet türünü yasadışı kılın. • Cinsel ve cinsiyete dayalı suçları işleyenleri sorumlu tutun, kadınlara ve genç kızlara karşı ayırımcılıkla mücadele konusunda oluşan çabaları da içerecek şekilde ulusal adalet sistemini güçlendirin ve destekleyin. • Tıbbi ve travma tedavisi ile bakım dahil, psikolojik, yasal ve cinsel ve üreme sağlık servisleri ile sosyal içermeyi teşvik eden programlar dahil kapsamlı bir mağdur merkezli destek sisteminin oluşturulasını öncelik haline getirin. • Hükümetler ve kadın grupları arasında sosyal tutumlarda cinsel ve cinsiyet temelli şiddet yüzünden oluşan sosyal dışlanmayı engelleyecek ve kurbanların onurunu üstte tutacak şekilde değişimi hedef alan ortaklıkların temelini atın ve aralarında savunuculuk kampanyalarını başlatacak işbirlikleri oluşturun. E. Kuralları üstün tutun: İnsanlığı koruyan kuralları doğrulayan küresel bir kampanya Küresel bir kampanya başlatın • Uluslararası savaş hukukunun ve insan hakları hukukunun erimesinin önüne geçmek için sivil toplumu ve diğer küresel liderleri, devletleri ilgili uluslararası araçlara özellikle insani yardım ve insan hakları konvansiyonları ve anlaşmaları başta olmak üzere uluslararası araçlara yönlendirmek üzere bir küresel çaba başlatın. Bu tür yasalara daha uyumlu davranılmasını talep edin ve sivillerin korunmasını ısrarla takip edin. Çekirdek araçlara bağlı kalmak • Bütün devletleri sivilleri ve haklarını koruma ve uygulanır kılmayı amaçlayan bütün uluslararası çekirdek araçlara razı olmaya davet edin. Hukuka uygunluğu teşvik etmek için diyaloga girin • İnsani yardım ve insan hakları başta hakkında konvansiyonlar ve anlaşmalar başta olmak üzere devletlerle uzmanların da katıldığı düzenli toplantılar tertip ederek, uluslararası savaş hukuku ve insan hakları hukukunun uygulanması ve bu yasaların geçerliliğinin güçlendirilmesi karşısındaki yeni zorluklar, açığa kavuşturulması gereken alanların belirlenmesi ve hukuki yardım için imkanlar sunulması, hukuka uygunluğun mutlak anlamda sağlanması temin edilmelidir. • Üye devletlerin katıldığı Genel Kurul, Güvenlik Konseyi veya İnsan Hakları Konseyi gibi üst seviye forumları kullanarak uluslararası savaş hukuku ve insan hakları hukukuna uyum konusunda diyalog oluşturun. Üçüncü temel sorumluluk 65 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 Kimseyi geride bırakma Kimseyi geride bırakmama ilkemize olan bağlılığımızı onurlandırmak, çatışma, afet, kırılganlık ve risk altında olan herkese ulaşmayı gerektirir. A. Yerinden edilmeyi azaltmak ve çözmek Zorla yerinden edilmeyi 2030 yılına kadar azalt. Ülke içinde yerinden edilmeyi güvenli ve onurlu bir şekilde azaltacak kapsamlı küresel bir plan yürüt. • Yerinden edilmeye sebep olan politik sorunları çözme konusuna yatırım yap ve sonucunda yerinden edilenlerin geri dönmesini, entegrasyonunu ve yeniden yerleştirilmesini sağla. • Yerinden edilmiş insanların korunması için ulusal yasal, politik ve kapasite geliştirici çözümler üret, ulusal sosyal güvenlik sistemine, eğitim programlarına, istihdam pazarlarına ve kalkınma planlarına dahil edilmelerini sağla • Yerinden edilmiş insanları “sorumluluk” olarak değil sosyo-ekonomik değerler ve katkı sağlayıcılar olarak gör, bunu sağlayacak şekilde yerel piyasaların ve özel sektörün gelişimini teşvik et. • Ülke içinde yerinden edilmiş insanları ve onlara ev sahipliği yapan toplulukların ihtiyaçlarını karşılayacak ulusal ve yerel sistemlere yeterli miktarda ulusal kaynağı ve uluslararası finansmanı yönlendir. • İnsani yardım ve kalkınma aktörlerinin, yerel yönetimlerin ve özel sektör kuruluşlarının bir arada ve kurumsal farklılıklarını bir kenara bırakarak, çok yıllı çerçeveler dahilinde, ülke içinde yerinden insanların yardıma olan bağımlılıklarını azaltmak ve kendi kendine yeterli hale gelmelerini teşvik etmek için bir arada çalışmalarını temin et. • Ülke içinde yerinden edilmeye dair bölgesel ve ulusal yasal ve politik çerçevelerin kabulünü sağla ve uygula. Mültecilerin büyük ölçekli hareketliliklerini ele almak için sorumluluğu paylaş • Büyük mülteci hareketleri için öngörülebilir ve adil bir sorumluluk paylaşımına imkan veren yeni bir işbirliği çerçevesi geliştir. • Geri göndermeme ilkesini mültecilerin statüsü hakkında 1951 konvansiyonu ve 1967 Protokolünün önemini de vurgulayarak güçlendirin. Afetler ve iklim değişikliği sebebiyle gerçekleşebilecek sınır aşan yer değiştirmelere hazır ol. • Afetlere açık bölgelerdeki ülkelerin sınır aşan yerinde edilen ve mülteci statüsü taşımayan insanları kabul etmeye ve korumaya hazır olmalarını temin edecek uygun bir uluslararası çerçeve ile ulusal yasalar ve bölgesel işbirliği çerçevelerini 2025 yılına kadar resmileştir. 66 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 Ev sahibi ülkeler ve topluluklara yeterli desteği temin et • Ev sahibi ülkelere ve topluluklara, ihtiyaç duyulduğunda barınma, iş, eğitim, sağlık hizmetleri ve diğer yaşamsal kamu servislerin sağlanması gibi sorunlara dönük uzun vadeli ve öngörülebilir politik ve finansal destek sağla. B. Göçmenlerin kırılganlıklarını gider ve onlara daha düzenli ve yasal fırsatlar sağla • İnsan hareketliliğine devletler, uluslararası kuruluşlar, yerel yönetimler, özel sektör ve sivil toplum arasındaki ortaklıklara dayanan kapsamlı bir karşılık üzerinde anlaş. • Göçmenleri ve kırılganlıklarını insani yardım ve diğer müdahale planlarına entegre et • Yasalara uygun göç için ailelerin birleştirilmesi, iş ve eğitim amaçlı hareketlilik, 1951 Konvansiyonu kapsamına girmeyenler için insani vizeler ve korunma gibi daha fazla türde kurallara bağlanmış fırsatlar sun. • Göçmen kaçakçılığı ve insan kaçakçılığı ile mücadele edebilmek için etkili bir şekilde işbirliği yap C. Gelecek on yıl içinde devletsizliği sonlandır • Devletsizliği 2024 yılına kadar var olan büyük çaplı durumları çözerek ve yeni durumların ortaya çıkmasına engel olarak çözmek için “Ben Aitim (I Belong)” kampanyasına destek ol. D. Kadınları ve genç kızları güçlendir • Kadınların ve genç kızların bütün seviyelerde karar alma süreçlerine tam ve eşit olarak katılmalarını hedefleyen politika ve programlar uygula ve yeterince kaynak ayır. • Kadın ve genç kızların güçlendirilmesini temin edecek şekilde, ilgili tüm aktörleri onların özel ihtiyaçlarını ulusal ve uluslararası kalkınma ve insani yardım programları ve finansman mekanizmalarına entegre etmeli konusunda sorumlu tut. • Sürdürülebilir ve onurlu bir geçim ile kapsamlı cinsel ve üreme sağlığı hizmetlerine erişimi garanti altına al. • Yerel kadın gruplarına sağlanan fonları belirgin bir biçimde artır. E. Çocuklar, ergenler ve genç insanlar için eğitimlerinde meydana gelen boşlukları kapat • Krizler esnasında ve sonrasında, engelli çocuklar ve gençler dahil olmak üzere ilk ve orta öğretim ile mesleki eğitim fırsatlarına güvenli, kaliteli ve içermeci bir biçimde erişimi temin et. • Yerinden edilmiş insanların ilk, orta öğretim ile mesleki eğitimlerinin ulusal standartlara uygun olarak belgelendirilmesini ve sertifikasyonunu sağla 67 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 • Kriz durumları dahil olmak üzere, çocukların ve ergenlerin eğitim ve mesleki eğitim fırsatlarından yararlanabilmesini sağlamak için yerel ve uluslararası yeterli miktarda fon sağla. F. Ergenlerin ve genç insanların olumlu dönüşümün temsilcisi olmalarına imkan ver • Genç insanların ulusal, yerel ve uluslararası insani yardım ve kalkınma programları ve süreçlerine katılımlarını ve liderlik rolü üstlenmelerini -özellikle çatışma önleme ve çözümleme ile krizlere karşılık ve toplulukların yeniden ayağa kaldırılmaları konularındateşvik et ve bunu yapabilmeleri için onları güçlendir. • Genç mültecileri toplulukların içine başarı ile entegre etmek için eğitim, mesleki eğitim ve iş fırsatları ile sıkıntılarını paylaşabilecekleri platformlar içeren programlar geliştir. G. Kriz durumlarında diğer gruplar veya azınlıklarla da ilgilen • 2030 gündemine ulaşabilmek için engelliler ve yaşlılar, etnik azınlıklar, insan kaçakçılığına maruz kalmış insanlar, kölelik ve zorla çalıştırmaya maruz kalan insanlar ve diğer gruplar gibi en kırılgan ve dezavantajlı grupların gelişimini tanımlamak, önceliklendirmek ve takip etmek için kapsamlı veri toplama ve analiz çalışmaları yap. • En kırılgan ve dezavantajlı grupların haklarının korunmasını ve saygı duyulmasını sağlamaya odaklanmış içermeci ulusal kalkınma stratejileri, yasalar, ekonomik ve sosyal politika ve programları yürürlüğe koy. • Gelişmekte olan küçük ada devletlerine ve toplumlarına verilen desteği, iklim değişikliği ve ondan kaynaklanan doğal afetler yüzünden maruz kaldıkları ana vatanlarını kaybetmek gibi sonuçlar doğurabilecek kırılganlıkları azaltacak ve düzenli bir şekilde çözüm üretecek şekilde artır Dördüncü Temel Sorumluluk İnsanların Yaşamını Değiştir - yardım sağlamak yerine ihtiyaçları sonlandır İhtiyaçları sonlandırmak için yerel sistemleri güçlendirmek ve insani yardım - kalkınma ayırımını fark ederek, ötesine geçebilmek gerekir. A. Ulusal ve yerel sistemlerin yerine geçme, onları güçlendir İnsanları merkez al: Topluluk direnci inşa et • İnsanların kendilerini merkeze alarak direnç oluşturmalarına imkan sağla ve onlara karşı hesap verebilir ol. Bunun için istikrarlı bir topluluk katılımı, karar alma süreçlerine dahil olma ve kadınların tüm seviyilerde katılımını garanti altına al. 68 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 • Hazırlık, müdahale ve iyileştirmeye ilişkin yerel ve olumlu baş etme stratejileri ve kapasitelerini temel alarak geliştir. Uluslararası yardıma bağımlılığı azaltacak yerinde ve talebe dayalı destekler sağla. • Finansal teşviklerin özgün toplumsal katılımı teşvik ettiğinden emin ol. • Nakdi desteği temel alan programları tercih edilen ve standart destek yöntemi olarak kullan • Ulusal sosyal güvenlik ağlarını herkesin sosyal hizmetlere ve sosyal güvenlik ağlarına eşit bir şekilde erişebileceği, pazar sarsıntılarına karşı kırılgan olmayan sistemler haline getir. Yerele mümkün olduğu kadar, uluslararasına gerektiği kadar katkı yap. • Ulusal ve yerel liderliği ve hazırlık ve müdahale kapasitelerini destekle ve yerel kapasitelerin yıllara yaygın bir zaman planı çerçevesinde güçlendir. • Uluslararası desteği ulusal ve yerel çabaların tamamlayıcılığını, yoruma yer bırakmayacak açıklıkta değerlendirmele dayanarak üstlenecek şekilde biçimlendir. Aynı anda paralel uluslararası koordinasyon ve müdahale mekanizmalarına yatırım yapılmasından kaçın. • Görevleri ve liderliği uluslararası aktörlerden yerel aktörlere, krizlerin en başından itibaren planlı ve sistemli bir yaklaşımın parçası olarak devret. B. Krizleri öngör, bekleme • Risklere en fazla açık 20 ülkenin müdahale kapasitelerini 2020 yılına kadar belirgin bir şekilde güçlendirmeyi planlayan kapsamlı bir eylem planını 2017 yılına kadar geliştir. Veri ve risk analizine yatırım yap • Veri toplama ve izleme ile riskleri krizlerden önce, krizler devam ederken ve tamamlandıktan sonra analiz etme konularına ayrılan finansal ve insan kaynaklarını belirgin bir biçimde artır. Bunu yaparken özellikle riske açık ülkeleri ve alanlara öncelik ver. • Verilerin açık ve geniş bir şekilde erişilebilen veri bankalarında yeterli güvenlik ve mahremiyet koruması altında konsolide edilmesi sağla. Böylece ulusal, bölgesel ve uluslararası seviyede ilgili tüm aktörlerin çabalarına rehberlik et. En zorlayıcı risklere ait ortak bir resim oluşturulabilmesi için yapılacak bütünleşik analizlere bilgi sağla. Riski kabul et, sahiplen ve riske uygun hareket et • Riskle ilişkili bilgi ve analizleri kabul et ve net tetikleyicilere sahip olan ulusal ve yerel risk yönetim stratejileri ile tanımlanan risklere karşı erken hareket etmeyi sağlayacak sorumluluk şemaları oluştur. • Ulusal ve yerel erken hareket geçmeyi teşvik edecek finansal destekler sağla. İki taraflı, bölgesel ve uluslararası ortakların arabuluculuk girişimlerini de kullanarak politik engelleri aşmaya çalış. C. Müşterek çıktılar üret: insani yardım - kalkınma ayrışmasının ötesine geç 69 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 • Geleneksel kompartımanların ötesinde hareket edebilmek ve karar sistemleri, sektörler ve kurumsal sınırların dışında daha zengin çeşitlilikte ortaklarla birlikte çalışarak, ihtiyaçları sonlandırmak, riskleri ve kırılganlıkları azaltmak için ulusal ve yerel kapasitelere destek olarak 2030 Gündemini yerine getirebilmek için aşağıda sayılan başlıklara odaklan. Veriye ve analize dayalı ortak bir problem tanımı oluştur • Güvenilir, cinsiyet ve yaşlara göre tasnif edilmiş veriyi yeterli güvenlik ve mahremiyet koruması altına alanmış verileri toplayarak, analiz ederek, kümelendirerek ve paylaşarak önceliklerin gerçekleştirilebilmesi yönündeki müşterek yükümlülükleri yerine getir. • Veriyi ve analizi, ağlam, ihtiyaçlar ve kapasiteler konusunda ulusal ve yerel yönetimlerle, insani yardım, kalkınma, insan hakları, barış ve güvenlik sektörü arasında ortak bir anlayışın belirlenebilmesi için temel unsur ve itici güç haline getir. • Öncelikleri, aktörlerin bu öncelikleri gerçekleştirmek için sahip oldukları kapasiteleri ve uluslararası aktörlerin mevcut kapasitelerin neredelerde destekleyip, tamamlayabileceklerini belirlemek için ortak bir problem tanımı geliştir, Müşterek çıktıları tanımla ve uygulamaya koy • Ortak problem tanımında belirlenen en büyük risk alanlarında ve insanların kırılganlıkları konusunda stratejik, açık, sayılabilir, ölçülebilir ve önceliklendirilmiş müşterek çıktılar formüle et. • Müşterek çıktıların, 2030 gündemini ve onunla uyumlu çok yıllı ulusal kalkınma stratejilerini gerçekleştirmeye ilişkin kat edilen mesafeyi ölçen ulusal göstergeler üzerinde olumlu etki yaratmasını amaçla. • Farklı aktörlere rol veren, müşterek çıktılara ulaşmak için hedefler koyan ve kaynakları harekete geçiren 3 ile 5 yıllık çok yıllı planlar geliştir. Mukayeseli üstünlükleri temel al • Yerel, ulusal, uluslararası, kamu veye özel olsun tüm aktörlerin belirlenmiş mukayeseli üstünlükleri ve tamamlayıcılıklarını esas alan çıktılar elde etmeye çalış. • İnsani yardım sektöründe yenilikçilik, uzmanlaşma ve bütünleşmeyi sağlamaya dönük kuvvetli bir yaklaşım ortaya koy. Müşterek çıktıları koordine et • Her bir müşterek çıktının elde edilebilmesi için onun gerçekleşmesinden sorumlu çok çeşitli aktörlerin koordinasyonunu sağla. Müşterek çıktılar için liderliği güçlendir • Ulusal ve uluslararası liderliği müşterek çıktılara ulaşmak için bir araya gelen paydaşları bütünleştirmeleri ve koordine edebilmeleri için güçlendir. 70 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 • Yerleşik/insani yardım koordinatörlerini Birleşmiş Milletler ve ortakları tarafından uyumlu, müşterek ve öngörülebilir programlar sunabilmelerini garanti altına alarak çok yıllı planlar kapsamında tam bir program döngüsü gerçekleştirebilmeleri ve müşterek çıktılar üretebilmelerine imkan sağlamaları için güçlendir. • Yerleşik/insani yardım koordinatörünü ortak bir problem tanımı üretebilmek için veri ve analizleri talep etme ve bütünleştirebilmek, müşterek çıktıların oluşturulmasını yönetmek ve tamamlamak, uygulamayı ve uygulamanın izlenmesini sağlamak ve mutabık kalınan çok yıllı plan için yeterli kaynağı yönlendirmek konularında güçlendir. • Ajansların ve bağışçıların merkezi yönetimlerine ait yapılarını, süreçlerini ve finansal sistemlerini müşterek çıktılara dönük yaklaşımı desteklemelerini sağlayacak şekilde uyarla. İlerlemeyi izle • Müşterek çıktılara ulaşmak için ilerleyen süreci tam olarak izlemek ve ölçebilmek ile zamanında gerekli ayarlamaları yapabilmek ve doğru kaynakların ve politik desteğin gerektiğinde sağlandığından emin olmak için net performans kıstasları ve tertibatları kurgula. Acil durum kapasitesini koru • Acil durum müdahalesini hazır tut ve kolaylaştır. Uzun vadeli müşterek çıktılara erişmesinin zor olduğu bağlamlarda insanların hayat kurtaran yardımlara ve korumaya erişebilmesini temin et. • Acil müdahalenin sağlanmasının kısa vadeli bir istisna olduğu kabul et ve en başından itibaren ihtiyaçların, risklerin ve kırılganlığın azaltılması için elinden gelen çabayı sarf et. Beşinci Temel Sorumluluk İnsanlığa Yatırım Yap İnsanlığa karşı ortak sorumluluklarımız kabul etmek ve onlara göre hareket etmek politik, kurusal ve finansal yatırım gerektirir. A. Yerel kapasitelere yatırım yap • Ulusal ve yerel aktörlere doğrudan ve öngörülebilir finansman teminin artırılması için somut hedefler geliştir ve bu aktörlerin fon bulma ve yönetme konusundaki kapasitelerini artırabilmeleri için uzun vadeli destek sağla. • Birleşmiş Milletler ülke bazlı havuz fonlardan insani yardım taleplerinin fonlanmasına aktarılan miktarın oranını % 15’e çıkar. • Yerel seviyede doğrudan yatırıma engel teşkil eden, riskten kaçınma, kısıtlı yerel kapasite, terör ve kara para aklamayı eklemeye ilişkin uygulamaların doğurduğu sorunlara çözüm bul. 71 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 • 2030 Gündemi, Addis Ababa Eylem Gündemi, G-8 ve G-20 bağlamında yapılan taahhütlere uygun olarak anavatanına kaynak aktarmaya ilişkin havale masraflarının azaltılması sürecini hızlandır. B. Riskleri dikkate alarak yatırım yap • Sürdürülebilir kalkınma desteklenmesini sağla. bağlamında yapılan bütün yatırımların risk bilgileri ile • Vergilerin kapsama alanının genişletilmesi, harcama verimliliğinin artırılması, acil durum yedek fonlarının ayrılması, risk azaltma etkinliklerinin genel bütçeye dahil edilmesi ve risk sigortasının devre dışı bırakılması gibi yollarla risk yönetimi için ülke için kaynakları zenginleştir. Ulusal yatırımları iki taraflı, Güney-Güney işbirliği gibi araçlarla uzmanlık, bilgi transferi ve teknoloji gibi konularda sağlanacak desteklerle tamamlamaya çalış. • Risk temelli yatırımı mümkün kılmak için kamu özel sektör ortaklarını kolaylaştır. Sigorta sektörünü risk değerlendirmelerini değer yatırımlarının içine dahil etme konusunda cesaretlendir. • Resmi Kalkınma Yardımı’nın (ODA) en az % 1’ini 2020 yılına kadar afet risk azaltma ve hazırlık aktivitelerine tahsis et. İklim Değişikliği Uyum Fonunun önemli bir oranını afet hazırlık ve önlemeye ayır ve Yeşil İklim Fonunu iklim risklerini azaltmak için ulusal kapasite oluşturma çalışmalarını desteklemek için kullan. • Afet Risklerinin Azaltılması hakkında 2015- 2030 Sendai çerçevesinde, İklim değişikliği hakkında Birleşmiş Milletler Çerçeve Konvansiyonu kapsamında varılan Paris anlaşmasında, Addis Ababa Eylem Gündeminde ve Kalkınma için finansman konusunda Üçüncü Uluslararası Konferansta belirlenen afet risklerine karşı en korunmasız ülkelere verilen desteğin artırılarak insani krizlerin önlenmesi ve iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarına uyum sağlama kapasitelerinin artırılması için destek sağlanması yönündeki taahhütleri yerine getir. • Kaynakları riskleri dikkate alarak, “pişmanlık yok” temelinde dağıt. Riskler hakkındaki bilgiye dayalı olarak yerel ve ulusal erken eyleme geçmeyi ödüllendirecek finansal ve diğer türde teşvikler geliştir. C. İstikrara yatırım yap • Kırılgan durumlara ayrılan yardım bütçelerine ayrılan oranları belirgin bir biçimde artırmak için ulusal ve yerel içermeci kurumları 2030 yılına kadar güçlendirmek de dahilhedefler belirle. 72 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 • Dünya Bankası Uluslararası Kalkınma Kurumu’nun kriz müdahale penceresini üç kat büyüt. • Birleşmiş Milletler Barış İnşası Fonu’nun halen yılda 100 milyon Dolar seviyesinde bulunan kaynaklarını artırmak için ek ve öngörülebilir kaynaklar tahsis et. Fonun hızla kullanılabilen penceresinin ölçeğini ortaklar için daha fazla esneklik vererek büyüt. • Genel Sekreterliğin temel önleme ve arabuluculuk kapasitesini yerine getirebilmesi için Birleşmiş Milletler genel bütçesi üzerinden ayrılan kaynakları daha güvenilir ve belirgin bir şekilde güçlendir. D. Bölünme değil finansal çıktılar: fonlamadan finansmana geçiş Müşterek çıktıları finanse et • Tekil projeler ve etkinliklerdense müşterek çıktıları finanse etmeye odaklan. Bunu esnek, çevik ve öngörülebilir bir biçimde öngörülebilir çok yıllı zaman aralıklarında gerçekleştir. Böylece aktörler sürdürülebilir bir şekilde ve değişen risk seviyelerine ve ihtiyaçlarına kendilerini adapte edebilecek biçimde müşterek çıktılara ulaşmak için planama yapıp, çalışabilirler. Fonlamadan finansmana geç • Finansmanı çok yıllı planda belirlenen ve müşterek çıktılara ulaşmak için mukayeseli üstünlüklere sahip olduğu belirlenmiş aktörlere yönlendir. • Aktörlere ve müşterek çıktıya ulaşma konusunda yapabilecekleri katkılara göre hibeler, risk havuzlama ve transfer araçları, sosyal etki bonoları, mikro bedeller, krediler ve garantiler gibi çok çeşitli finansal seçenekleri devreye sok. • Finansmanı adil bir biçimde dağıtmaya çalışarak küçük ve orta boyutlu krizlerden etkilenen insanların da geride bırakılmadığından, ihtiyaçlarının karşılandığından emin ol. Merekiz Acli Durum Fonu gibi “Dengeleme Araçlarını” güçlendir ve başka türde mekanizmalar geliştirerek krizler arasında ortaya çıkan küresel eşitsizlikleri gider. Müzmin krizler için yeni bir finansman platformu oluştur • Müzmin hale gelmiş ve kırılgan durumlarda elde edilmeye çalışılan müşterek çıktılara yeterli ve öngörülebilir bir biçimde kaynak sağlanabilmesi için Birleşmiş Milletler, uluslararası ve bölgesel finans kuruluşları birlikte bir uluslararası finansman platformu oluşturmayı düşünmelidirler. • Mevcut finansal araçların ve fonlamadan finansmana geçişte rol üstlenebilecek aktörlerin bir haritasını çıkar. Bulguları Dünya İnsani Yardım Zirvesinde sun. Zirvenin ardından, yeni bir uluslararası finans platformu oluşturulması, eylem, araç ve yönetişimine ilişkin kapsam da dahil olmak üzere yürütülen tartışmalara istinaden bir eylem planı geliştir. E. Kaynak zeminini çeşitlendir ve maliyet etkinliğini artır 73 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR. A/70/709 Kaynakları çeşitlendir ve artır • 2018 yılına kadar ajanslar arası insani yardım taleplerini karşılama oranını asgari % 75 seviyesine çıkar. • Merkezi Acil Durum Müdahale Fonunu 500 milyon Dolar seviyesinden 2018 yılına kadar 1 milyar Dolar seviyesine çıkar. • Başka aktörlerden sağlanan kaynakların seviyesini ve etkisini artır. Alternatif fon kaynaklarının kabul edilmeleri, tanınmaları ve görünür hale getirilmesi için çaba sarf et. • Gayrisafi milli hasılanın % 0.7’sinin ODA’ya ayrılması için verilen taahhütleri yerine getir. Maliyet etkinliğini ve şeffaflığı artırmak • İnsani Yardımın Finansmanı hakkında üst seviye panelde önü sürülen “Büyük pazarlığa” üye ol • Yardım programlarında daha verimli kazanımlar elde edilmesi ve sabit maliyetlerin azaltılması için daha şeffaf bir maliyetlendirme süreci geliştir ve uygulamaya koy. • Harcamalar ve kaynak dağımının raporlanmasında şeffaflığı artır ver Uluslararası Yardım Şeffaflık Girişimin’nin prensiplerini kabul et. 74 BU RAPOR, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ TARAFINDAN ASLINA SADIK KALINARAK İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ VE GENÇLERİN İSTİFADESİNE SUNULMUŞTUR.