kuş gribi,kış hastalıkları,xıv. post enfeksiyöz nörolojik sendromlar

advertisement
KUŞ GRİBİ
Kuş Gribi; Avian İnfluenza; H5N1virüsü; Tavuk
vebası;
Dr. Aydoğan Lermi
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Uzmanı
Grip virüsü nedir ?
Kuş gribi insanlarda da hastalık yapabilen grip virüsüdür.
Genellikle kuşlardaki grip insanlara bulaşmaz ancak nadiren
insanlara bulaşacak kadar tehlikeli olabiliyor. Grip
hastalığının etkeni İnfluenza virüsüdür. İnfluenza virüsünün
üç çeşidi vardır (İnfluenza A, B ve C ). Grip hastalığı sadece
insanoğluna özgü bir hastalık değildir, insanlar dışında
domuzlar, inekler, köpekler, kuşlar, atlar, denizde yaşayan
memeli hayvanlar da da aynı virüse bağlı grip hastalığı
görülür.
İnfluenza C virüsü hafif gribal şikayetlere sebep olurken
influenza A ve B virüsleri grip salgınlarına neden olurlar.
Kuş gribinin normal gripten farkı ne?
İnfluenza A virüsü dünya çapında grip salgınlarına ve
milyonlarca insanın ölmesine neden olan virüstür. İnfluenza A
virüsü üzerinde taşıdığı Hemaglütinin ( H ) ve Nöraminidaz ( N
) proteinlerine göre tellendirilir. İnfluenza A nın bilinen 15
H ve 9 N tipinden hepsi kuşlarda hastalık yaparken sadece H 1,
H2 ve H3 tipi insanda hastalık yapar, diğerlerinin insanda
hastalık ve salgın yaptığı görülmemişti.
İnsan bağışıklık sistemi grip virüsünü H ve N proteinlerini
tanır ise virüse karşı savaşır ve virüsü yok eder H ve N
proteinlerini tanımıyorsa virüsü yenmek için geçen hazırlık
süresinde virüs insana çok hızlı ve çok ağır zararlar
verebilir.
Grip virüsü genetik yapısı ve özellikleri sayesinde H ve N
proteinlerinde her yıl küçük değişiklikler yaparak insan
bağışıklık sistemini atlatır ve grip salgınlarına neden olur.
İnfluenza A virüsü her 25 – 30 yılda bir H ve N proteinlerinde
çok büyük değişiklikler yaparak hiç tanınmaz hale gelir ve tüm
dünyayı etkileyen ( pandemi ) grip salgınlarına yol açar. 20.
Yüzyılda 1918, 1957, 1968 ve 1977 yıllarında bu şekilde 4
salgın olmuş 1918 grip salgınında yaklaşık 50 milyon kişi
hayatını kaybetmiştir.
Kuş gribi neden tehlikelidir?
Özet: İnfluenza virüsü kendisini değiştirebilen ve insanlar
dahil birçok canlıda salgınlar şeklinde hastalık yaparak
hayatını devam ettiren bir virüstür. Bu virüs milyonlarca
yılda evrim geçirerek gelebileceği en iyi şekle gelmiştir.
Hayat tecrübesi insanoğlundan çok daha fazladır. Sağlıklı
insanlarda çok ölümcül olmasa da kalp akciğer böbrek
hastalıkları vb şikayetleri olanlarda hızla ölümcül seyreder.
Normal insan grip virüsleri 10 000 de 1 –3 ölümcüldür buna
rağmen dünya çapındaki salgınlarda milyonlarca kişiyi
öldürebilir. İşte bu yüzden yani insanoğlu için oluşturduğu
tehlike yüzünden dünya sağlık örgütü bu virüsü takibe aldı
birinci dünya savaşından sonra yaşanan salgın ve toplu ölümler
savaştan kat kat zararlıydı. Dünyanın yedi ülkesinde ana
laboratuarlar ve tün dünyaya yayılmış toplam 120 laboratuvar
ile tüm şüpheli hastalardan elde edilen örnekler incelenmeye
başlandı ve virüsün nasıl değiştiği tehlikeli değişimler
içinde olup olmadığı, bir salgın hazırlığı yapıp yapmadığı
takip edilmeye başlandı. Bu takibin en önemli sonucu dolaşımda
olan virüslerin tespiti ve bunlara karşı aşı üretilebilmesi
olmuştur.
Dünya sağlık örgütü her hafta influenza vakalarının
incelenmesi ve virüs hareketlerini bildiren bir rapor yayınlar
Avian influenza A H5 N1 ise ( eğer bulaşabilirse ) insanlarda
% 58 ölümcül seyrediyor ve sağlıklı hastalıklı ayrımı yapmadan
ciddi ve ölümcül komplikasyonlara neden olabiliyor.
Kuş gribi virüsü nedir ?
İnfluenza A virüslerinin bilinen 15 çeşidinin hepsi kuşlarda
grip yapar fakat bunlardan özellikle iki tanesi H5 ve H7
tipleri kuşlar arasında çok hızlı yayılır ve çok ölümcül
seyreder bunlara yüksek düzeyde patojen Kuş gribi virüsü (
HPAI ) denir ve kümes hayvanları gibi evcil kuşlara bulaşırsa
% 100 ölümcül seyreder. Diğer influenza virüsleri de kuşlarda
hastalık yapar fakat çok ölümcül seyretmez ör: influenza A H9,
H 11 vb.
Kuş gribi ilk kez 1800 lü yılların sonunda İtalya’da tespit
edildi ( yani insan oğlu tarafından anlaşıldı ) fakat hep
arada bir tür barajı olmuştu.
Yaban kuşları grip virüslerine daha dirençlidir, ölüm oranı
daha azdır.
İnfluenza A H5 N1 virüsü genellikle kuşlarda hastalık yapan
bir virüstür ve kuşlarda grip yapan 15 influenza virüsün den
sadece biridir.
Genellikle kuş gribi virüsleri insanlarda hastalık yapmazlardı
yani arada bir tür barajı vardı. 1997 de Hong Kong da kuş
gribi salgını sırasında hasta olan 3 kişide aynı virüs ortaya
çıkınca ( bunlardan 2 si öldü) bu İnfluenza A: H5 N1 in
niyetinin iyi olmadığı tür barajını kırarak insanoğlu için çok
tehlikeli bir salgına hazırlandığı anlaşıldı. Bir hafta içinde
Hong Kong’daki tüm kanatlı kümes hayvanları itlaf edildi ve
insanlar bir oh çekip kurtulduk dediler ?
O tarihten sonra H5N1 dışında kuş gribi vakaları tatbikî oldu
fakat influenza A H5 N1 ile değil.
Tam kurtulduk derken 2002 sonlarında tam 6 ülkede birden
İnfluenza A H5 N1 tekrar ortaya çıktı. Tüm karantina
önlemlerine ve itlaflara rağmen önü alınamadı.
Kuş gribi nasıl yayılır?
Göçmen kuşlar özellikle balıkçıllar ve yeşilbaşlı ördekler hem
virüsü çok uzaklara taşıyabilir ve dışkılarıyla bulaştırır hem
de sadece çok hafif ve kısa süreli bir hastalık geçirirler. Bu
kuşlar gribe daha dayanıklıdırlar ve virüsün doğada canlı
kalmasını sağlarlar. Virüs kuş dışkısıyla etrafa ( suya ve
toprağa ) yayılır. Dışkıyla bulaşan gübre, toz, toprak, alet,
edevat, traktör, donanım, yem, yemlik, giysi, kafes, ayakkabı
vb. aracılığıyla bir çiftlikten diğerine, göçmen kuşlar
aracılığıyla da şehirler, ülkeler hatta kıtalar arası
yayılması mümkün olmaktadır.
Virüs yaban kuşlarının dışkılarıyla kümes hayvanlarına
bulaşır. Kuş dışkısının 1 gramında 1 milyon kuşu hasta edecek
kadar virüs bulunur. İnfluenza A virüsü düşük sıcaklıkta uzun
süre canlı kalır. Virüs gübrede soğukta 3 ay, suda 22 derecede
4 gün ve 0 derecede 30 günden fazla canlı kalır.
Kuş gribinin etkileri ne?
Kümes hayvanları ( tavuk, hindi, ördek, kaz vb. ) influenza A
H5 N1 virüsüne karşı son derece hassastır. Virüsün kümes
hayvanları gibi evcil kuşlara yayılması son derece tehlikeli
sonuçlar doğurur. İnfluenza A H5N1 gribi kümes hayvanları
arasında %100 ölümcül seyreder. Kuşlar genellikle hastalığın
başladığı gün içinde hızla ölmeye başlarlar.
İnfluenza A H5 N1 virüsü özellikle gelişmekte olan ülkelerde
kümes hayvancılığı endüstrisi ve çiftlik sahipleri üzerinde
son derece yıkıcı etkiye sahiptir. Virüs çok hızlı yayılır ve
kontrol atına alınması çok güç olabilir.
İnsanda kuş gribi nasıl hastalık yapıyor?
Kuş gribi virüsü genellikle insanları doğrudan hasta edemez ve
insandan insana bulaşamaz. İnsanlardaki vakalar sınırlı
sayıdadır ve kuş gribi salgınları sırasına hasta kuşlar ile
çok yakın temas sonucu ortaya çıkmışlardır. İnsanlarda kuş
gribi tipik grip bulgularıyla seyretmekte ( ateş, boğaz
ağrısı, baş ağrısı, öksürük vb. ), bununla beraber zatürre,
organ yetmezlikleri, göz enfeksiyonu, pıhtılaşma bozuklukları
daha sık görülmektedir. İnsanlarda kuş gribi normal gribe
oranla çok daha ölümcül seyretmektedir. Bugüne kadar tespit
edilen 100 civarında vaka vardır ve bunların %73 ü ölümle
sonuçlanmıştır. Vaka sayısının bu kadar az olması virüsün
henüz insandan insana bulaşma kabiliyetinin olmamasındandır.
İnfluenza virüsleri genetik olarak hızla değişebilen
virüslerdir ve kuş gribi virüsü H5 N1 bir şekilde bu özelliği
kazanabilir.
2003 aralık ayından itibaren güney Kore’den başlayarak doğu
Asya ülkeleri, Asya ülkeleri Ortadoğu, Rusya ve Avrupa da
salgınlar şeklinde hızla yayılan kuş gribi şu ana dek hiç
rastlanmamış bir durumdur.
Hem çok hızlı yayılabilen hem de insanlarda % 73 ölüm oranıyla
hastalık yapabilen bir virüsün insandan insana geçme özelliği
kazanması tüm dünyada yüz milyonlarca insanın ölmesine neden
olacağı açıktır. İşte tüm dünya da sağlık örgütlerini alarma
geçiren tehlikede budur.
Bir virüsün salgın yapabilmesi için neler lazım:
a- bu virüsün iyi bir deposu olması lazım: göçmen kuşlar hem
çok büyük hem de çok yaygın bir depo görevi görüyor bu depoyu
temizlemek de neredeyse mümkün değil
b- Bu virüsün çok iyi bir yayılma ağı olması lazım: göçmen
kuşlarda hasta oluyor fakat onlarda hastalık %100 ölümcül
değil sağ kalanlarda uzun süre dışkılarıyla virüsü
bulaştırıyor. Ayrıca ülkeler, kıtalar arası hızlı bir taşıma
ağı oluşturuyorlar.
c- Kolay bulaşabilmesi lazım: kuşlar ve kanatlılar arsında
hızla yayılabiliyor. Doğada uzun süre canlı kalabiliyor.
Virüs insandan insana nasıl bulaşıyor? Virüs üzerinde
proteinler var. Bu proteinler virüsün genleri tarafından
kodlanıyor. Herhangi bir şekilde ağız- burun- göz mukozasına
bulaşan virüs mukoza hücre yüzeyine bu proteinle yapışıp hücre
içine giriyor ve çoğalmaya başlıyor.
İnsan grip virüsleri bu şekilde bulaşıyor. İnsan grip
virüsünde yüzey proteini var kuş gribi virüsünde yok. Eğer
virüsün yüzey proteini yoksa hücre içine girmesi zordur. Çok
fazla virüs yoğun şekilde alınırsa (hasta kuşlarla yoğun temas
vb) mukoza hücresi virüsü içine alır ve hastalık başlar. Eğer
kuş gribi virüsü insan gribi virüsünden bu proteinin genini
alırsa (ki virüsler arasında gen alışverişi çok sık ve çok
kolay olur) işte o zaman insandan insana hızla yayılabilecek
çok ölümcül bir virüsle karşı karşıya kalırız. İşte tüm
dünyanın korktuğu ve önlem almaya çalıştığı şeyde budur.
Kuş gribinden Korunma ve kontrol
Kuş gribinin yayılmasını durdurmak ve hastalığı kontrol altına
almak için hastalıklı ve teması olan kuşların hızla imhası ve
uygun
şekilde
ortadan
kaldırılması,
çiftliklerin
dezenfeksiyonu ve karantinaya alınması gerekir. Maalesef
bildiğimiz klasik karantina önlemleri ve hasta kuşların itlafı
dışında alınabilecek daha etkili bir önlem hâlihazırda yoktur.
Virüs 56 C de 3 saatte, 60 C de 30 dakikada ölür. Yaygın
olarak kullanılan dezenfektanlar virüsü öldürmeye yeterlidir.
İnsanların virüsle temasını azaltacak tüm karantina önlemleri
sıkı şekilde uygulanmalı, canlı kümes hayvanlarının nakli
kısıtlanmalıdır. Kümes hayvancılığı, et ve paketleme
işlemlerinde hijyenik kurallara uyulmalı, çiğ ete dokunduktan
sonra eller yıkanmalı, kümes hayvanlarının et ve yumurtası en
az 70 derece ve üzerinde pişirilmelidir. Tüm mikrobik
hastalıklarda olduğu gibi kuş gribi içinde kişisel temizlik,
el yıkama ve hijyenik kurallara uymak hastalığın bulaşmasını
engellemek için önemlidir.
Şu anda kullanımda olan grip aşıları insan gribi virüslerinden
hazırlanmıştır ve kuş gribine karşı koruyucu değildir. Yinede
kuş gribiyle karşılaşma ihtimali yüksek olan kişilere ( kümes
hayvancılığı, et üretimi, paketleme, sağlık çalışanları, kuş
gribi görülen bölge halkı, vb) grip aşısı yaptırmaları
önerilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü Global İnfluenza
Surveillance Network Laboratuvarlarıyla birlikte aşı
çalışmalarına başlamıştır. Hastalık laboratuvar yöntemleriyle
teşhis edilebilmektedir. Anti viral olarak kullanımda olan
ilaçlar virüsün üremesini ve hastalığı durdurabilmektedir.
Ayrıca bir önlem olarak kuş gribi vakalarının görüldüğü bölge
halkına bu ilaç verilerek hastalık kapılması da engellenmeye
çalışılmaktadır.
Sonuç olarak kuş gribi insan sağlığı için önemli bir tehdit
olarak varlığını devam ettirmektedir.
KIŞ HASTALIKLARI
Çocuklarda sık görülen kış hastalıkları
Kış hastalıkları denilince bu mevsimle ilgili olarak ortaya
çıkan iklimsel, fiziksel, sosyal ve yaşamsal değişikliklerin
tetiklediği hastalıklar aklımıza gelir. Kışın ortaya çıkan
yada sıklığı artan hastalıkların başında enfeksiyon
hastalıkları ve bulaşıcı hastalıklar gelir. Kış aylarında
havaların soğuması, hava kirliliğinin artması, toplu ve
kalabalık ortamlarda geçirilen sürelerin uzaması, havanın
kuruması bulaşıcı hastalıkların bu dönemde sık görülmesine
neden olur.
Kışın
çocuklarda
vücut
direncinin
kırılmasına ve sık enfeksiyona yol açan
faktörler nelerdir?
• Özellikle havanın soğuk yani kuru olması burun ve
mukozaların kurumasına ve enfeksiyonlara daha uygun hale
gelmesine yol açar, ayrıca radyatörler nedeniyle evlerin kuru
olması bu durumu dahada arttırır,
• Okulların açılması ve kalabalık ortamlar mikropların daha
kolay ve hızla yayılmaları için uygun zemin sağlar,
• Ayrıca hareketsizliğin artması, daha az güneş görme kış
aylarında enfeksiyona zemin hazırlayan faktörlerdir.
Çocuğunuzu kış hastalıklarından korumanın
6 yolu
Bebekler 6 aydan itibaren anneden gelen koruyucu etkiyi
kaybeder ve mikrobik hastalıklara açık hale gelirler. Birçok
aile çocuklarının sürekli hasta olduğundan şikayet eder ancak
süt çocuğu döneminden itibaren okul çağına dek okul öncesi
çocukların yılda 6 – 8 soğuk algınlığı – nezle atağı geçirmesi
normaldir. Evde okula giden bir çocuk var ise bu sayı daha da
artar. Okulla birlikte soğuk algınlığı nezle salgınları olur,
okula çocuklarında yılda 8 – 10 atak normaldir, yaş
ilerledikçe bu sayı giderek azalır ve erişkin yaşta yılda 2-4
soğuk algınlığı atağı normal kabul edilir.
Peki çocuklarımızı nasıl koruyacağız?
1- Korunmanın en temel noktası önemli hastalıklara karşı
aşılı olmaktır.
2- Ayrıca devlet aşıları dışında çocukların
a.
b.
c.
d.
Zatürre ( pnemokok )
Grip ( influenza )
Menenjit ( meningokok )
Sinüzit ve otit’e ( Hemophilus ) karşıda aşılanması
önerilir.
3- Çocuklara küçük yaşta kişisel hijyen, el yıkama ve
bakımın öğretilmesi bulaşıcı hastalıklardan korunmada çok
etkilidir. Hapşırma, öksürme ve mendil kullanımının küçük
yaşta öğrenilmesi hastalıklardan korunmada en temel
adımlardır.
4- Bol sıvı tüketilmesi ve dengeli beslenme de immün
sistemimizi güçlü tutar, spor yapmak immün sistemi
güçlendiren en önemli faktörlerden biridir,
5- Hasta çocukların okula gönderilmemesi hem diğer
öğrencileri korumak hem de istirahat ve iyileşmenin
hızlanası için gereklidir.
6- Sınıfların her teneffüste havalandırılması gereklidir,
özellikle yakın temas ile oyunlar oynayan küçük çocuklarda
hastalıkların bulaşı daha sık ve kolay olur, ağıza sürülen
cisimlerin paylaşılması engellenmeli ortak alanlar sıkça
temizlenmelidir.
Kış aylarında en çok görülen hastalıklar
nelerdir?
En sık görülen soğuk algınlığı ve solunum yollarının viral
hastalıklarıdır. Soğuk algınlığı süt çocukluğu çağından
başlamak üzere okul çağına kadar artarak devam eder. Soğuk
algınlığı dışında diğer üst solunum yolu hastalıkarı yani
tonsillit ( bademcik enfeksiyonu), nezle, krup, larenjit, orta
kulak iltihabı, bronşit ve pnemoni en sık görülen kış
hastalıklarıdır.
Bunlar içerisinde sadece soğuk algınlığımnın 300 den fazla
viral etkeni vardır ve tek başına en çok doktor ziyaretine
sebep olan hastalıktır.
Soğuk algınlığı:
Solunum yollarının viral bulaşıcı hastalığıdır. Hastalık ateş,
öksürük, burun akıntısı, halsizlik ile seyreder. Salgınlar
halinde seyreder. Orta kulak iltihabına, sinüzite, bronşite ve
zatürreye yol açabilir.
Nezle:
Burun mukozasının bulaşıcı viral hastalığıdır. Birçok virüs
tarafından meydana gelebilir. Hastada burun akıntısı ( ilk
başta şeffaf daha sonra iltihaplı), hapşırık, hafif öksürük,
ateş, burun tıkanıklığı olur. Genellikle 3 günde iyileşir.
Grip:
İnfluenza virüsü ile meydana gelen , solunum yolu ile bulaşan
ancak tüm vüccudu etkileyen sistemik bir hastalıktır. Şiddetli
kas eklem ağrıları, yüksek ateş, başağrısı olur. Ateş mutlaka
yüksektir. Ağır bir hastalıktır ve çiddi komplikasyonlara yol
açabilir. Hamileler, diyabet hastaları, kemoterapi alanlar
gibi immün sistemi bozuk hastaların mutlaka aşı ile korunması
gerekir.
Beta enfeksiyonu:
Bademcik, tonsillit, boğaz enfeksiyonu da denir. Beta
mikrobunun bademciklere yerleşmesi sonucu ortaya çıkan
enfeksiyondur. Süt çocukluğu döneminden itibaren sık görülür.
Kışın okulların açılması ile birlikte sıklığı artar. Zamanında
tedavi edilmez ise ciddi yan etkilere yol açabilir. Romatizmal
ateş, kalp kapak hastalıkları, ağır böbrek hastalıkları ile
sonuçlanabilir bu nedenle ateşi ve boğaz ağrısı olan her çocuk
beta açısından her seferinde ve mutlaka test edilmelidir. Beta
değil ise boşuna antibiyotik kullanmamak gerekir.
Zatürre (pnömoni):
Akciğerin iltihaplanmasıdır. Riskli hastalar için tehlikeli
bir hastalıktır. Grip gibi sistemik enfeksiyonun bir parçası
olarak yada mikropların direk akciğere yerleşmesi sonucu
ortaya çıkabilir. Akciğerin iltihaplanması nefes almayı
zorlaştırır. Genellikle gripal şikayetleri basit solunum
yolları hastalıklarını takiben başlayan yüksek ateş, öksürük,
kanlı – paslı balgam ile karakterizedir. Diyabet hastaları,
KOAH hastaları, kronik kalp ve böbrek hastaları, yaşlılar ve
bebekler için zatürre ölüm riski yüksek bir hastalıktır. Bu
nedenle riskli hastaların zatürre ye karşı korunmaları, grip
aşısı, zatürre aşısı olmaları önerilir.
Bronşit:
Akciğerin bronş adı verilen dallarının bulaşıcı mikrobik
hastalığıdır. Çocukluk çağında bronşitlerin çoğu viral
sebeplere bağlıdır. Kronik iltihabına kronik bronşit denir,
alerji yada sigara gibi maddelere bağlı olabilir. Viral üst
solunum yolu enfeksiyonları sırasında hastalığın akciğere
ilerlemesi ile bronşit tablosu gelişir. Hastada öksürük,
hırıltılı solunum ve balgam çıkarma başlar.
Orta kulak iltihabı (otit):
Genellikle gripal hastalıkları takiben ortaya çıkan bir
komplikasyondur. Östaki borusunun tıkanması sonucu orta
kulakta ödem şişme ve iltihap oluşur. Genetik olarak meyil
olduğu kabul edilir. Soğuk algınlığı yada gribal şikayetlerin
2- 4. Günlerinde ortaya çıkan kulak ağrısı, huzursuzluk, ateş
ile karakterizedir. Hastanın tekrar değerlendirlmesi gerekirse
antibiyotik başlanması gerekir.
Konjonktivit:
Gözü kaplayan zarların iltihabıdır. Göz kızarık hal alır,
çapaklanır, batma ve yanma olur. Genellikle virüsler ile
meydana gelir.
Döküntülü hastalıklar:
Kış aylarında artış gösteren hastalıkların en önemlileri
olanları bulaşıcı sistemik hastalıklardır. Bu hastalıklarda
kalabalık ortamlarda daha kolay yayılarak salgınlara yol
açarlar bu nedenle kızamık kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği
gibi hastalıklar kış aylarında artış gösterir.
Kızamık:
Solunum yolu ile bulaşan viral sistemik bir hastalıktır. Aşı
ile korunulur. Ateş, burun akıntısı, halsizlik, konjonktivit,
kuru öksürük ile başlar daha sonra boyundan başlayarak tüm
vücuda yayılan döküntü olur.
Kızamıkçık:
Solunum ile bulaşan viral sistemik bir hastalıktır. Hafif
ateş, kırgınlık vardır boyun lenf bezleri şişer, yüz ve
boyundan başlayan pembe lekeler tarzındadır daha sonra tüm
vücuda yayılır. Hamileler için çok tehlikelidir. Aşı ile
korunulur.
Suçiçeği:
Solunum yoluyla bulaşan sistemik viral bir hastalıktır. Ateş
halsizlik, kaşıntılı ve içi su dolu kabarcıklar ile
karakterizedir. Kabarcıklar saçlı deri ve avuç içinde de
görülür. Döküntüler kaşınıp iltihaplanabilir. Hamileler için
tehlikelidir. Aşı ile korunulur.
Beşinci hastalık:
Solunum yoluyla bulaşan sistemik viral hastalıktır. Yüz göğüs
ve kollarda kızarıklık ve yüksek ateş ile seyreder. Genellikle
kısa sürede iyileşir ancak hamilelerde, immün sistemi
zayıflamış kişilerde, kansız kişilerde ve kan hastalığı
olanlarda ağır seyreder komplikasyonlara yol açar.
Kış hastalıkları en çok kimlerde görülür:
Kış aylarında görülen hastalıklar en sık :
• Okul – yuva çocuklarında,
• Kalabalık ortamlarda yaşayanlarda,
• Okula giden çocuğu olan ailelerde ve okula giden çocukları
olan ailelerin okula gitmeyen çocuklarında,
• Kışla, yuva ve toplu taşım araçları gibi kalabalık
ortamlarda bulunanlarda,
• Kalabalık ailelerde,
• Alerji, akciğer hastalığı, kalp hastalığı, kronik
hastalıkları olan , diyabetik hastaların olduğu aileler
özellikle risk altındadır.
Kış hastalıklarından korunma:
Kış hastalıklarının en önemli ortak özelliklerinden birisi
solunum yolu ile bulaşmaları dır. Bu nedenle evleri, okullarda
sınıfların sıklıkla havalandırılması, el teması olan kapı
tokmakları, sıralar ve trabzanların sıklıkla temizlenmesi,
küçük yaşta hijyen eğitiminin verilmesi, el yıkama
alışkanlığının kazandırılması, çocukluk aşılarının tam ve
zamanında yapılması gerekir.
XIV.
POST
ENFEKSİYÖZ
NÖROLOJİK SENDROMLAR:
Post enfeksiyöz sendromlar viral, bakteriyel bir enfeksiyonu
veya aşılamayı takiben ortaya çıkan nörolojik semptomlardır.
Nörolojik bulgular genellikle enfeksiyonu takiben aylar sonra
ortaya çıkar, etyolojik ajan genellikle izole edilemez.
A – POST ENFEKSİYÖZ LÖKOENSEFALİT:
( POST ENFEKSİYÖZ ENSEFALOMYELİT)
İnfluenza, döküntülü viral enfeksiyonlar veya aşıları takiben
7-10 gün sonra ortaya çıkan ensefalomyelit tablosudur.
Çocuklarda daha sık görülür fakat her yaşta ortaya çıkabilir.
Etkene karşı gelişen immünolojik cevabın nörolojik sistemide
etkilemesinden kaynaklanır. Çocukluk çağının akut serebellar
ataksileri genellikle postenfeksiyöz lökoensefalite bağlıdır.
Hastalık gövdede anstabilite ve ataksiyle karakterizedir.
Genellikle su çiçegini takiben ortaya çıkar, BT ve MR
bulguları normaldir, BOS da hafif lenfositer pleositoz dışında
tüm bulgular normaldir.
Postenfeksiyöz lökoensefalitin ikinci formu ise akut
demyelinizasyonla seyreder. Beyin ve medullospinaliste
demyelinizan plaklarla karakterizedir. Viral enfeksiyonları
takiben 2-7 gün sonra ani başlayan multifokal nörolojik
defisitler, fokal veya epileptik ataklarla karakterizedir.
Konfüzyondan bilinç kaybına, optik nöritten kuadripareziye dek
çeşitli semptomlar görülebilir.
Postenfeksiyöz lökoensefalitin üçüncü formu hemorajik formdur.
Ensefalit tablosuyla beraber beyin dokusunda multipl hemorajik
odaklar görülür. Semptomlar
akut ve çok ciddidir. Bilinç
hemen herzaman kapalıdır, ensefalitler, kafa travmaları, akut
menenjitler ve intoksikasyonlarla karışır.
TANI: BOS da hafif lenfositer pleositoz, ve hafif protein
artışı dışında anormallik yoktur, hemorajik formda bunlara
ilaveten eritrositler görülür. 2. 3. formlarda MR ile beyaz
cevherde artmış dansite alanları görülür. EEG de diffüz teta
ve delta dalgaları vardır.
TEDAVİ: Erken dönemde yüksek doz kortizon uygulanır. Kızamık
sonrası gelişen postenfeksiyöz lökoensefalit en ağır olanıdır
ve mortalite %20 yi bulur. Vakaların %30-50 sinde sekel kalır.
B – AKUT HEMORAJİK ENSEFALOMYELİT:
Viral veya bakteriyel enfeksiyonları takiben ortaya çıkan
Shwartzman reaksiyonu sonucu nöronal doku harabiyeti ve
demyelinizasyondur. Beyin ödemi, multipl peteşiyal kanamalar
ve hematom gelişimiyle karakterizedir. Ana patoloji etkene
karşı gelişen allerjik veya hiperimmün reaksiyona bağlı
nekrotizan vaskülittir. Hastalık her yaşta görülebilir,
genellikle viral bir üst solunum yolları enfeksiyonunu takiben
ortaya çıkar. Hastalık hızlı ilerler subklinik prodromal
dönemi takiben ateş, papilödem, şuur bulanıklığı, hemipleji,
disfazi, epileptik ataklar, kranial sinir felçleri ve idrar
inkontinansı başlar.
TANI: Sedimentasyon artmıştır, periferik kanda PNL lökositoz
vardır. BOS da PNL pleositoz, normal glukoz, artmış protein
görülür. Tanı beyin biopsisiyle konur. Klinikte; menenjit,
ensefalit, beyin abseleriyle karışır.
TEDAVİ: Yüksek doz kortikosteroid ve cerrahi dekompresyon ile
kafa içi basıncı düşürülmeye çalışılır.
Tedaviye rağmen hastalık hiperakut ve fatal seyirlidir.
C – REYE SENDROMU:
Özellikle influenza ve varisella zoster olmak üzere viral
enfeksiyonları takiben ortaya çıkan hepato ensefalopatidir.
Her yaşta görülebilmekle birlikte ensık çocuklarda görülür.
Kış aylarında influenza epidemileriyle beraber reye sendromu
insidansıda artar. Aspirin kullanımı reye sendromu için bir
risk faktörüdür. Ensefalopati ve karaciğerde yağlı
dejenerasyon reye sendromunun kardinal bulgusudur. Beyinde
ödem vardır fakat inflamasyon yoktur. Reye sendromu genellikle
bir üst solunum yolları enfeksiyonu, su çiçeği, veya nadiren
bir gastroenteriti takiben ortaya çıkar. Prodromal şikayetleri
takiben hastada şiddetli kusmalar başlar kusmaları takiben 24
saat sonra ensefalopati tablosu gelişir bu irritabilite,
huzursuzluk, spontan amaçsız hareketler ve deliryum
epizodlarıyla karakterizedir. Ensefalopati tablosu hızla
komaya doğru ilerler ve epiletik ataklar ortaya çıkar.
TANI:
BOS da hücre sayısının 8 / ml den az olması veya
otopside menenjit veya vaskülit bulguları olmadan beyin
ödemi olması.
Karaciger biopsisinde yağlı dejenerasyon olması.
SGOT, SGPT ve amonyak seviyesinin normalin üç katından
fazla olması.
Nörolojik ve hepatik fonksiyon bozukluğunu açıklayacak
başka bir patolojinin olmaması.
Reye sendromunda BOS bulguları normaldir, açılış basıncı
genellikle yüksektir. Bilürübin seviyesi normaldir, fakat
amonyak seviyesi 3 katın üstündedir. Hipoglisemi, artmış
protrombin zamanı, serum yağ asitlerinin artışı, metabolik
asidoz, respiratuar alkaloz hastalığın ilerlemesiyle ortaya
çıkar. BT ve MR da beyin ödemi görülür.
TEDAVİ: Hasta yoğun bakım şartlarında izlenir, reye
sendromunda beyin ödemini azaltmak amacıyla hiperventilasyon
ve mannitol verilir, karaciğer fonksiyonlarını düzeltmek
amacıyla K vitamini ve glukoz infüzyonu yapılır. Mortalite
tedaviye rağmen %30 u bulur. Hastaların %20 sinde mental
retardasyon, hiperaktivite, fokal nörolojik defisitler ve
epilepsiler gibi sekeller kalır.
D – SYDENHAM KORESİ:
Sydenham
koresi
asimertrik
istemsiz
hareketlerle
karakterizedir ( koreiform ve atetoik hareketler).
A grubu
beta hemolitik streptokok enfeksiyonunu takiben ortaya çıkan
romatizmal ateşin bir komplikasyonudur. Çocukluk çağında ve
genellikle kız çocuklarda görülür. Koreiform ve atetoik
hareketler %20 vakada vücudun sadece bir yarısında sınırlıdır.
Nadiren yürümeyi ve yemek yemeyi engelleyecek kadar şiddetli
olabilir. Personalite değişiklikleri ve emosyonel labilite
genellikle koreye eşlik eder. Hasta genellikle istemsiz
hareketleri diğer eliyle tutarak engellemeye çalışır. %40
vakada bu bulgulara dizartri de eşlik eder. Derin tendon
refleksleri kaybolur. Hasta parmağınızı süt sağar gibi ritmik
şekilde sıkar. Sydenham koresi genellikle birkaç ayda iz
bırakmadan iyileşir. Geçirilmis A grubu beta hemolitik
streptokok enfeksiyonu nedeniyle Anti Streptolizin O (ASO)
yüksek titrede pozitiftir. BOS ve radyolojik tetkikler
normaldir.
E – AKUT TRANSVERS MYELOPATİ:
Akut
transvers
disfonksiyonudur.
myelopati
Herhangibir
medullospinalisin
akut
yaşta ortaya çıkabilirsede
genellikle 10-20 yaşları arasında veya 40 yaşından sonra
görülür. Birçok viral enfeksiyonu takiben ortaya çıkabilir.
Postenfeksiyöz olabileceği gibi spinal travmalar, multipl
skleroz, paraspinal abseler, diskopatiler, radyasyon ve
aşılamaları takiben de gelişebilir. Medullospinalis parsiyel
veya total olarak etkilenir. %70 vakada dorsal tutulum vardır.
Interskapular parestezi ve ağrı en sık bulgudur. Bacaklarda
güçsüzlük, duyu kaybı, idrar retansiyonu ve taşma şeklinde
inkontinans hemen her vakada görülür. Hastanın şikayetleri 2
saat ila 14 gün içinde maksimum dereceye ulaşır. Akut
transvers myelit genellikle Guillain-Barre ile karışır, idrar
inkontinansının varlığı akut trasvers myelit lehinedir. BOS
bulguları etyolojik sebeple ilişkili olarak normal veya
anormal olabilir, BT ve MR tümor, paraspinal abse, bası gibi
etyolojik sebepleri ekarte etmek için gereklidir. Tedavi
etiyolojik sebebe göre yapılır.
F – OPTİK NÖRİT:
Enfeksiyonlar sonrası sık görülen bir kompliksyonda
postenfeksiyöz optik nörittir. Kızamık, kabakulak, boğmaca,
enfeksiyoz mononükleozis, su çiçeği enfeksiyonları sonrası
veya difteri boğmaca tetanoz karma aşılaması sonrası ortaya
çıkar. Progressif olarak artan görme kaybı %75 vakada
ünilateraldir. Genellikle görme kaybına retrobulber ağrı eşlik
eder. %50 vakada optik diskte ödem ve retinal hemorajiler
vardır. BOS bulguları normaldir. Tanı klinik bulgular ve
anamneze göre konur. Hastalar genellikle sekelsiz iyileşir
fakat %50 vakada daha sonra multipl skleroz gelişir.
G – BAŞDÖNMESİ VE SAĞIRLIK:
Sık görülen postenfeksiyöz komplikasyonlardandır. Özellikle
bakteriyel menenjit, kabakulak, influenza, kızamık ve suçiçeği
enfeksiyonlarından sonra ortaya çıkar. Ani olarak ortaya çıkan
ünilateral duyma kaybı veya bilateral sensorinöral duyma kaybı
şeklinde görülür. Duyma kaybına genellikle başdönmesi, bulantı
kusma eşlik eder. Başdönmesi tamamen geçer fakat duyma
kayıpları genellikle kalıcıdır. Tedavisi yoktur.
SOĞUK ALGINLIĞI – NEZLE
Soğuk algınlığı; Coryza; Nezle; Common Cold; Shore
Throat;
Soğuk algınlığı virüslerin neden olduğu, burun ve boğazda
sınırlı bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık birçok virüse
bağlı olabilir, 200 den fazla virüsün soğuk algınlığına yol
açtığı tespit edilmiştir. Soğuk algınlığı son derece
bulaşıcıdır, hastalık havadan damlacıkla yada ellerin ağız,
burun ve göze dokunulması ile bulaşır.
Soğuk algınlığının etkeni nedir?
Soğuk algınlığına birçok virüs yol açabilir. Özellikle
Rinovirüsler en büyük gurubu oluştururlar. Soğuk algınlığı
ataklarının neredeyse %40 Rinovirüsler tarafından meydana
gelir. Ayrıca Adenovirüsler, Coronavirüsler, RSV ( Respiratory
Sinsisyal Virüs ) sık görülen soğuk algınlığı virüsleridir.
Soğuk algınlığı kimlerde görülür?
Soğuk algınlığı her yaşta görülebilir. 6 aya kadar olan
bebeklerde anneden gelen immün globülinler bebeği soğuk
algınlığı virüslerine karşı korur daha sonra annenin
antikorları düşünce çocuklar hasta olmaya başlarlar. Sür
çocukluğu döneminde ortalama olarak yılda 6-8 soğuk algınlığı
– nezle atağı geçirilmesi normaldir. Okula başladıktan sonra
bu sayı biraz daha artar yıla 8 – 10 atak geçirilir. Yaş
ilerledikçe nezle atakları azalır. Erişkinlerde yılda 2-4
nezle atağı normaldir.
Soğuk algınlığı geçiren kişilerle yakın temas,
Hijyen eğitiminin eksik olması,
El yıkama alışkanlığının yetersiz olması,
Sigara kullanımı yada sigara içilen ortamda bulunmak,
Kalitesiz ve / veya az uyku,
İmmün sistemi bozan ilaç kullanımı,
Kalabalık ve iyi havalanmayan ortamlarda bulunmak,
Çocukların yakın temasta olmaları ( kreş, yuva, ana
okulu, vb.) hastalığın kolay yayılmasını ve hasta olmayı
kolaylaştırır.
Soğuk algınlığı şikayetleri nelerdir?
Hastalık bir iki günlük bir kuluçka süresinin sonunda ortaya
çıkar, en sık görülen şikayetler:
Ateş ( her zaman çok yüksek ateş olmaz ) ,
Boğaz ağrısı, boğazda yanma, gıcıklanma, kaşınma hissi,
Burun akıntısı, burunda doluluk,
Koku ve tat duyusunun bozulması,
Hapşırık,
Kuru öksürük,
Kulaklarda doluluk ve kaşıntı, kulaklarda tıkanıklık
hissi,
Gözlerde kızarıklık sulanma ve yanma hissi,
Baş ağrısı,
Yorgunluk ve kırıklık hissi,
Soğuk algınlığı tanısı nasıl konur?
Soğuk algınlığı teşhisi hastanın şikayetleri ile konur.
Genellikle ileri laboratuvar testlerine gerek olmaz, ancak
gerilemeyen şikayetler yada komplikasyon düşünüldüğünde ileri
tetkik ve inceleme istenebilir.
Soğuk algınlığının hangi virüse bağlı olduğu genellikle test
edilmez, bu hem pahalı hem de gereksiz bir çaba olur.
Hastanın ateşinin tekrar yükselmesi, burun akıntısının
iltihabi renk ve koku alması, kulak ağrısının artması, kulak
ta iltihabi akıntı olması yada balgamlı öksürük başlaması
komplikasyon geliştiğinin habercisidir. Bu gibi durumlarda
tekrar doktora başvurulmalı ve komplikasyonların tanısı için
gerekli testler yapılmalıdır.
Soğuk algınlığı nasıl tedavi edilir?
Soğuk algınlığı şikayetleri genellikle 10 gün kadar sürer.
Bebeklerde, yaşlılarda ve altta kronik hastalığı olanlarda bu
süre uzayabilir. Soğuk algınlığı doktor ziyaretlerinin
neredeyse yarıdan fazlasının tek sebebi olsa da hastalığın
spesifik tedavisi yoktur. Tedavi şikayetlerin hafifletilmesine
yönelik olarak yapılır.
Bol sıvı alımı burun tıkanıklığını azaltır,
Odaya nemlendirici koymak öksürüğü azaltır, tıkanıklığı
azaltır ve nefes almayı kolaylaştırır,
Tulu suyla burun temizliği, burun tıkanıklığını, kulak
tıkanıklığını azaltır, burun akıntısını azaltır,
Tuzlu suyla gargara: boğaz ağrısını yumuşatır,
Basit analjezik ve ağrı kesiciler ( Aspirin –
parasetamol – ibuprofen gibi) kas eklem ağrılarını
azaltır, teşi düşürür,
Soğuk algınlığı ve nezle tedavisinde anti viral ilaçlar
kullanılmaz.
Eğer bu tedavi başarısız olursa şikayetlere yönelik ilaç
tedavisi başlanabilir:
Dekongestan ilaçlar,
Öksürük kesici ve ekspectoran ilaçlar,
Antihistaminikler,
Boğaz pastilleri,
Vapo – rub kullanılabilir.
Dikkat:
Çocuklarda
viral
enfeksiyonlar
sırasında
aspirin
kullanılmamalıdır.
Soğuk algınlığı ilaçları 2 yaş altı çocuklarda
kullanılmamalı, 4 yaş altı çocuklarda ise mecbur
olmadıkça kullanılmamalıdır.
Bu ilaçlar 4-11 yaş arası dikkatli kullanılmalıdır.
Boğaz spreyleri, şuruplar, burun spreyleri ve
dekongestan ilaçlar burun mukozasında tekrar şişmeye,
komplikasyon gelişmesine ve ilaç bağımlılığına yol
açarlar. İlacı bırakınca hastanın burnu tamamen tıkanır
bu nedenle bu ilaçlar 3 günden daha uzun süreli
kullanılmamalıdır.
Soğuk algınlığının alternatif tedavisi :
Soğuk algınlığının alternatif tedavisi çok uzun yıllardır ata
dedelerimizin tedavi reçetelerinde vardır.
Nane – limon kaynatmak ( hem boğaz ağrısını alır hem
burun tıkanıklığını açar),
Zencefilli bal ( öksürük kesici)
Tarçınlı ballı süt ( öksürük kesici)
Limonlu ıhlamur ( boğaz ağrısı ve öksürüğe karşı)
denenebilir.
Vitamin C takviyesi soğuk algınlığı şikayetlerinin
süresini kısaltmak için,
Çinko pastilleri: soğuk algınlığı şikayetlerini
yumuşatmak ve süresini kısaltmak için,
Ekinezya çayı: soğuk algınlığı şikayetlerini azaltmak ve
hafifletmek için denenebilecek tedavi alternatifleridir.
Not: Bazı doğal ilaçlar yan etkiye, alerjiye ve diğer
ilaçların etkilerinde değişime yol açabilir.
Soğuk algınlığından korunma:
Soğuk algınlığı 200 den fazla virüs ile meydana geldiğinden
aşı üretimi mümkün olmamıştır. Hastalıktan korunmanın en
önemli yolu hijyen kuralarına dikkat etmektir. Özellikle el
yıkama, bulunulan ortamın sık sık havalandırılması, kağıt
mendil kullanımı, ellerin ağız dudak, burun ve göze temas
ettirilmemesi hastalıktan korunmada önemlidir.
Soğuk algınlığı komplikasyona yol açar mı?
Hastalık genellikle 1 hafta 10 gün içinde iyileşir.
Dekonjestan ilaçlar, ateş düşürücü, ağrı kesici, öksürük
kesici
şikayetleri hafifletebilir. Hastalık genellikle
komplikasyon gelişmeden düzelir ancak nadiren komplikasyon
gelişir en sık görülen komplikasyonlar:
Sinüzit,
Orta kulak iltihabı,
Bronşit dir.
Ayrıca
Astım,
Kronik bronşit,
Amfizem gibi kronik hastalıkların da alevlenmesine
yol açar.
hastada geçmeyen baş ağrısı, iltihabi burun akıntısı yüksek
ateş varlığı sinüzit düşündür, kulak ağrısı kulak akıntısı ve
ateş orta kulak enfeksiyonunu düşündürmelidir. giderek artan
balgamlı öksürük ve ateş varlığında bronşit geliştiği aklımıza
gelmelidir.
soğuk algınlığının tedavisinde antibiyotiklerin kesinlikle
yari yoktur. antibiyotik
gelişimini engellemez.
kullanımı
bu
komplikasyonların
Nadiren soğuk algınlığına bağlı kuru öksürük hastalık
geçmesine rağmen haftalarca devam eder ve astımı taklit eder
ve astım ilaçları ile düzelir, bu gibi ısrarlı kuru öksürükler
soğuk algınlığı komplikasyonu olarak nadiren görülebilir.
Soğuk algınlığından korunmak için:
Ellerinizi ağız, burun ve gözünüze sürmeyin,
Ellerinizi sıklıkla yıkayın,
Bulunduğunuz ortamı sıklıkla havalandırın,
Sigara içmeyin ve sigara içilen ortamda durmayın,
Hasta kişiler ile temas etmeyin,
Hasta iseniz işe gitmeyin, doktora gidin ve rapor alın,
Hasta çocuğunuzu okula göndermeyin.
Çocukların
ağızlarına
götürdükleri
oyuncakları
paylaşmayın ve sık sık temizleyin.
Referanslar:
1.
http://www.cdc.gov/features/pediatriccoldmeds.
September 11, 2009. Accessed September 15, 2014.
Updated
2.
http://www.ebscohost.com/academic/natural-alternative-treatmen
ts. Updated August 2013. Accessed September 15, 2014.
3.
http://www.niaid.nih.gov/topics/commoncold/pages/default.aspx
. Accessed September 15, 2014.
4. http://www.ebscohost.com/dynamed. Updated July 1, 2014.
Accessed September 15, 2014.
5. http://www.ebscohost.com/dynamed: Lizogub VG, Riley DS,
Heger M. Efficacy of a pelargonium sidoides preparation in
patients with the common cold: a randomized, double blind,
placebo-controlled
clinical
trial.
Explore
(NY).
2007;3:573-584.
8.
http://www.ebscohost.com/dynamed: Slapak I, Skoupá J,
Strnad P, Horník P. Efficacy of isotonic nasal wash (seawater)
in the treatment and prevention of rhinitis in children. Arch
Otolaryngol Head Neck Surg. 2008;134:67-74.
9. http://www.ebscohost.com/dynamed: Arruda E, Pitkäranta A,
Witek TJ Jr, Doyle CA, Hayden FG. Frequency and natural
history of rhinovirus infections in adults during autumn. J
Clin Microbiol. 1997;35:2864-2868.
10. Pappas DE, Hendley JO, Hayden FG, Winther B. Symptom
profile of common colds in school-aged children. Pediatr
Infect Dis J. 2008;27:8-11.
11.
http://www.ebscohost.com/dynamed: Hemila H, Chalker E,
Douglas B. Vitamin C for preventing and treating the common
cold. Cochrane Database Syst Rev. 2010 Mar 17;(3):CD000980.
12. e http://www.ebscohost.com/dynamed: Sing M, Das R. Zinc
for the common cold. Cochrane Database Syst Rev.
2011;(2):CD001364.
13.
http://www.ebscohost.com/dynamed: Paul IM, Beiler JS,
King TS, Clapp ER, Vallati J, Berlin CM. Vapor rub,
petrolatum, and no treatment for children with nocturnal cough
and cold symptoms. Pediatrics. 2010;126(6):1092-1099.
14. http://www.ebscohost.com/dynamed: Singh M, Das RR. Zinc
for the common cold. Cochrane Database Syst Rev. 2013 Jun
18;6.
ENFEKSİYON HASTALIKLARI
dr aydoğan lermi, Enfeksiyon, enfeksiyon
hastalıkları, enfeksiyon uzmanı
Enfeksiyon, infectious, enfeksiyon hastalıkları, enfeksiyon
uzmanı, Enfeksiyonlu Yara, Nörolojik Hastalıklar, Kemik
İltihabı, Kronik Otit, Akciğer Hastalıkları, Orta kulak
İltihabı, Hepatit B, Hepatit C, KOAH – Kronik Obstrüktif
Akciğer Hastalığı, İdrar Yolu enfeksiyonu, Grip, Bruselloz,
Febril Nötropeni, Enfeksiyon Hastalıkları, Bulaşıcı
Hastalıklar, Anaerob Enfeksiyonlar, Aort Kapağı Hastalıkları,
Saman Nezlesi (Alerjik Rinit), Mide-Bağırsak enfeksiyonları,
HIV, AIDS, Viral Enfeksiyon, Üriner Enfeksiyon, Hepatit A,
Boğaz İltihabı, Grip, Halsizlik, İshal, Kalp Ağrısı, Göz
Ağrısı, Enterit, Bronşit, Ateş, Bakteriüri, Cilt Hastalıkları,
Karın Ağrısı, Kızamık, Tifo, Pnömoni, solunum yolu
enfeksiyonları, Beyin enfarktüsü, Sarılık, Menenjit, Kuduz
(hidrofobi), Kuduz, Lenfanjit, lenfadenit, sinüzit, Böbrek
İltihabı, nefrit, rinit, anjin, akıntı, döküntü, kaşıntı,
bulantı, kusma, ishal, kanlı ishal, kist, karaciğerde kist,
köpek kisti, kediden bulaşan, köpekten bulaşan, evcil
hayvanlardan bulaşan, yemekten bulaşan, sulardan bulaşan,
havuzdan bulaşan, cinsel yolla bulaşan, temasla bulaşan,
terlikten bulaşan, keneyle bulaşan, kene ile bulaşan, fareyle
bulaşan, kanalizasyon, fosseptik, havludan bulaşan, tuvaletten
bulaşan, kirli su, kirli sularla bulaşan, baş ağrısı, burun
akıntısı, nezle, mayasıl, hemoroit, sifiliz, bel soğukluğu,
şankr, şankroid, frengi, konjonktivit, sivilce, apse, kabuk,
içi cerahatli, irin, irinli, apse boşaltma, düşük, doğumsal,
genetik, idrarda yanma, kokulu akıntı, koyu akıntı, beyaz
akıntı, akıntı ve kaşıntı, akıntı ve yanma, akıntı ve kanama,
akıntı ve ateş, peniste akıntı, penis ucunda kaşıntı, peniste
yanma, peniste yara, vajinada yara, kanlı idrar, kanlı akıntı,
cerahatli akıntı, kanlı dışkılama, yeşil dışkılama, sulu
dışkılama, makatta yara, anüste akıntı, makatta kanama, tırnak
kırılması, tırnaklarda bozulma, mantar, mantar enfeksiyonu,
tırnak mantarı, cilt mantarı, mantar tedavisi, akıntı
tedavisi, tırnak tedavisi, adet kesilmesi, gebelik
enfeksiyonu, bebek enfeksiyonu, çocuk enfeksiyonu, cilt
enfeksiyonu, tırnak enfeksiyonu, karaciğer hastalıkları,
karaciğer enfeksiyonu, safra kesesi enfeksiyonu, kemik
enfeksiyonu, dalak enfeksiyonu, göz enfeksiyonları, göz kapağı
enfeksiyonu, cilt enfeksiyonları, döküntülü enfeksiyonlar,
tırnak enfeksiyonları, sinüzit, sinüs, göz, konjonktivit,
otit, kulak zarı, zatürre, zatürre, pnömoni, pnömoni, akciğer
enfeksiyonu, ince hastalık, tüberküloz, toplumdan bulaşan,
havadan bulaşan, öksürükle bulaşan, nefesle bulaşan, okuldan
bulaşan, parazit, bağırsak paraziti, solucan, solucan
tedavisi, parazit tedavisi, kurt tedavisi, dışkıda solucan,
dışkıda kurt, dışkıda parazit, kilo kaybı, kilo alamama,
Nörit, Nöritis, Nevrit, Nevritis, Nevralji, meningoensefalit,
ensefalo myelitler, düşük araştırması, torch, toksoplazma,
rubella, rubeola, 5. Hastalık, 6. Hastalık, kızamıkçık,
antibiyotikler, anti viraller, virüs, virus, barsak
enfeksiyonu, ishal, dizanteri, kolera, amipli dizanteri,
basili dizanteri, rota, adeno, rota virüs, adeno virüs, viral
enfeksiyonlar, mantar enfeksiyonları, memede apse, vajinada
kaşıntı akıntı, vajinada kanlı akıntı, hpv, aids nedir,
hepatit nedir, zatüre nedir, menenjit nedir, enfeksiyon nedir,
enfeksiyonu ne demek, osteomyelit, osteokondrit, zona, hsv,
zona zoster, abdomen, periton, peritonit, apandisit, nefrit,
piyelonefrit, sistit, üretrit, üretero vesikal reflu, hepato
renal sendrom, salpenjit, salpingo ooforit, pid, pelvik
inflamatuar hastalık, pelvis enfeksiyonları, jinjivit, diş
apsesi, diş enfeksiyonları, parotit, kaba kulak, rinit, rektal
apse, peri anal enfeksiyon, kemik eklem enfeksiyonları,
artrit, kemik enfeksiyonu, eklem enfeksiyonu, kronik
osteomyelit, perianal apse, ülseratif kolit, crohn, kron,
çölyak, divertikül, divertikülit, balık zehirlenmesi, gıda
intoks, gıda zehirlenmesi, gıdalar ile bulaşan enfeksiyonlar,
sulardan bulaşan enfeksiyonlar, epiglottit, özefajit, gastrit,
helikobakter pilori ,hpv aşısı, aşılar, zatüre aşısı, grip
aşısı, influenza aşısı, menenjit aşısı, çocukluk aşıları,
evlilik testleri, çocukluk çağı hastalıkları, döküntülü
enfeksiyonlar, bulaşıcı enfeksiyonlar, tatilde oluşacak
enfeksiyonlar, seyahat hastalıkları, sıtma, sivrisinekler ile
bulaşan enfeksiyonlar, kenelerden bulaşan enfeksiyonlar, kene,
sivrisinek, farelerden bulaşan enfeksiyonlar, kırım Kongo
kanamalı ateşi, ebola, ebola enfeksiyonu, ebola nedir, ebola
tedavisi, kkka, döküntü, kaşıntı, koma, yoğun bakım, yoğun
bakım enfeksiyonları, ventilatör ilişkili pnemoni, hastane
enfeksiyonları, vektör, trikomonas vajinalis, gardnerella
vajinalis, giyardiya, trişinella, e. Coli, pseudomonas, beta,
beta enfeksiyonu, boğaz enfeksiyonu, yüksek ateş boğaz ağrısı,
üşüme titreme, titreme terleme, döküntü kaşıntı, idrarda
yanma, idrar yolu enfeksiyonu, peniste yanma, idrar yaparken
yanma sızlama, idrarda koyulaşma, idrarda koku, dışkıda kötü
koku, kötü kokulu akıntı, cerahatli akıntı, şant, şant
enfeksiyonu, anal yolla bulaşan, oral yolla bulaşan, sex ile
bulaşan, sex, anal sex ile bulaşan, seks, seks ile bulaşan,
anal seks ile bulaşan, anal seks, oral seks ile bulaşan
enfeksiyon, meni ile bulaşan, vajinal salgılar ile bulaşan,
tükürükten bulaşan, kondom, kondom kullanımı, dildo ile
bulaşan enfeksiyon, dövme ile bulaşan enfeksiyonlar, vücut
deldirme, piercing, steril, steril olmayan, dezenfeksiyon,
pansuman,
GRİP
İnfluenza; Flu;
Grip solunum yollarının viral bulaşıcı hastalığıdır. Tüm
vücudu etkileyen ağır enfeksiyona ve bazen ölüme yol açar.
Gripten korunmanın bilinen en etkili yolu aşı olmaktır.
Grip virüsü her yıl sonbahar kış aylarına salgınlara yol açar.
Her yıl üzerindeki yapıyı değiştirdiği için vücut tarafından
tanınamaz ve hastalık oluşur. 7 ila 10 yılda bir kendisini
tamamen değiştirip dünya çapında salgınlara yol açar. Her yıl
ortaya çıkan virüs bir öncekinden farklı olduğundan korunmak
amacıyla her yıl aşı olmak gerekir. İnsanlarda iki tipi grip
hastalığına yol açar İnfluenza tip A ve tip B. Grip olan
kişinin hapşırık, öksürük ve nefesi ile etrafa yayılan
mikroplar havadan bulaşarak salgınlara yol açar. Ayrıca grip
mikroplarının olduğu ortamlara dokunmakla da hastalık bulaşır.
Gribin soğuk algınlığından farkı nedir?
Grip tüm vücudu etkileyen bir hastalıktır, ağır seyreder ve
yatağa düşürür. Soğuk algınlığının ise 300 den fazla virüsü
vardır, genellikle burun boğazda sınırlı kalan hastalığa yol
açar, şikayetler çok ağır değildir, ateş çok yükselmez.
Grip hastalığı kimler için tehlikelidir?
Kalabalık ortamlarda yaşamak ( huzur evleri, bakım
evleri, kışlalar, okullar, yuvalar, vb.),
Fiziksel ve Mental gerilik ( kendini koruyamamak ve
kişisel temizlik, hijyen kurallarına uyamamak hastalık
kapma riskini arttırır),
Bazı kişilerde grip ağır seyreder ve komplikasyonlar
daha sık görülür;
5 yaş altı çocuklar,
65 yaş üstü kişiler,
Kronik akciğer hastalığı olanlar,
Diyabet hastaları,
Kalp hastaları,
Karaciğer ve böbrek hastalığı olanlar,
İmmün sistemi baskı altında olan hastalar;
HIV+ ve AİDS hastaları,
Kemoterapi radyoterapi görenler,
Kortizon kullanalar,
Gebeler,
18 yaş altında olup sürekli aspirin kullanan
çocuklar,
Huzurevi ve bakım evlerinde kalanlar,
Obez kişiler,
Anoreksiya nevrosa hastalarında
grip hastalığı hem normalden çok daha ağır seyreder ve hem de
ağır komplikasyonlar ortaya çıkar.
Grip belirtileri nelerdir?
Hastalar virüsü şikayetler başlamadan bir gün önce etrafa
yaymaya başlarlar ve 5- 6 gün boyunca yayarlar. Yani kişiler
daha hasta olduklarını fark etmeden hastalığı yaymaya
başlarlar. Buda hastalığın neden bu kadar çabuk yayıldığını
göstermektedir. Şikayetler hastalık kapıldıktan 1-2 gün sonra
başlar. En sık görülen şikayetler:
Yüksek ateş,
Kas ağrıları,
Üşüme, titreme, terleme,
Aşırı yorgunluk,
Baş ağrısı,
İştahsızlık, bulantı, kusma, nadiren ishal,
Hapşırık,
Burun akıntısı,
Öksürük ( öksürük şikayeti hastalık geçtikten sonra 2
-3 hafta sürebilir),
Göz yaşarması,
Boğaz ağrısı,
Boyunda şişmiş lenf bezleri en sık görülen
şikayetlerdir.
Şikayetler 7 – 10 gün içinde azalarak kaybolur. Öksürük ve
halsizlik şikayetleri ise birkaç hafta daha sürer.
Gribin yan etkisi nedir?
Zatüre ( hem grip virüsüne hemde diğer mikroplara bağlı
zatüre sık görülür),
Sinüzit,
Orta kulak iltihabı,
Var olan hastalıkların kontrolden çıkması;
Kalp yetmezliğinin artması,
Böbrek, karaciğer yetmezliği,
KOAH,
Diyabet in kontrolden çıkması en sık görülen
komplikasyonlardır.
Grip teşhisi nasıl konur?
Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardım eder.
Grip şikayetleri bir çok hastalıkla kolayca karıştırılır.
Kesin teşhis kan, tükürük yada burun salgısından yapılan
laboratuar testleri ile konur. Grip şüphelenilen hastada
aşağıdaki testler yapılmalıdır:
• Tam kan sayımı,
• CRP,
• Sedimantasyon,
• Burun – boğaz salgısında İnfluenza A+ B testi,
Gribin tedavisi var mı ?
Gribin tedavisi var ancak ilaçlar hastalığın ilk 48 saati
içinde başlanırsa etkili olur. İlaçlar grip şikayetlerini ve
süresini kısaltır, komplikasyonları büyük oranda azaltır.
Erken tedavi özellikle risk gurubundaki hastalar için hayat
kurtarıcıdır. Ayrıca istirahat hem hastalığın hafif
seyretmesi, hem komplikasyonların az olması ve hem de diğer
kişileri korumak amacıyla istirahat grip tedavisinin aslını
oluşturur. Tedavi sırasında bol sıvı tüketilmelidir. Ağrı
kesici ve ateş düşürücüler şikayetlerin kontrol edilmesini
kolaylaştırır. Dekonjestan burun açıcılar 3 günden fazla
kullanılmamalıdır. Öksürük kesici ilaçlar şiddetli öksürükleri
hafifletir.
Gripten korunmak mümkün mü?
Gripten korunmanın en güvenilir yolu her yıl aşı olmaktır.
Grip aşısı grip mevsimi başlamadan Eylül – Ekim aylarında
hazır olur. Korunmak için mümkün olan en erken dönemde aşı
olmak gerekir. Aşının etkili olabilmesi için iki hafta geçmesi
gerekir.Grip mevsimi sonbahardan ilkbahara dek sürer.
Grip aşısı kimlere yapılmaz?
Aşı aşağıdaki kişilere yapılmamalıdır:
6 aydan küçük çocuklar,
Aşırı anafilaktik yumurta alerjisi olanlara,
Daha önceki grip aşısında ağır alerjik reaksiyon
gelişenlere,
Guillain –Barre Sendromu hastalarına,
Ateşi olan hastalara aşı yapılmaz.
Gripten korunmak için genel önlemler:
Hasta iseniz işe okula gitmeyin,
Hasta kişileri, çocukları işe, okula göndermeyin,
Ellerinizi sıkça yıkayın,
Kişisel temizlik ve hijyen kurallarına uyun,
Şikayeti olan kişiler ile temas etmeyin,
Hapşırır ve öksürürken ağzınızı kapatın,
Kağıt mendili bir kez kullanıp atın,
Ellerinizi yüzünüze sürmeyin,
Aşı olamayan yada olmamış kişilerin grip salgını sırasında
anti viral ilaçlar ile korunması mümkündür. Bu koruma ilaç
alındığı sürece etkili olur. Kısa sürelidir. İlaçla koruma:
Grip ile karşılaşmış ve hasta olması büyük ihtimal
dahilinde olan,
Komplikasyon
verilir.
gelişme
riski
yüksek
olan
kişilere
İlaçla koruma aşının yerini tutmaz.
Referanslar:
1. American Lung Association
http://www.lungusa.org/
2. Centers for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov/flu
3. Flu.gov
http://www.flu.gov/
4. Health Canada
http://www.hc-sc.gc.ca/
5. Public Health Agency of Canada
http://www.phac-aspc.gc.ca/chn-rcs/index-eng.php/
6. 2011-12 influenza vaccine and vaccination information.
Centers for Disease Control and Prevention website. Available
at: http://www.cdc.gov/flu/flu_vaccine_updates.htm . Updated
August 15, 2011.
7. Centers for Disease Control and Prevention. Asthma
information for patients and parents of patients. Centers for
Disease Control and Prevention website. Available at:
http://www.cdc.gov/H1N1flu/asthma.htm . Updated September 15,
2009.
8. Centers for Disease Control and Prevention. Home care
guidance: physician directions to patient/parent. Centers for
Disease Control and Prevention website. Available at:
http://www.cdc.gov/h1n1flu/guidance_homecare_directions.htm .
Updated August 5, 2009.
9. Diseases—I: Influenza fact sheet. American Lung Association
website. Available at: http://www.lungusa.org . Published
September 2007.
10. Flu (influenza). National Institute of Allergy and
Infectious
Disease
website.
Available
at:
http://www3.niaid.nih.gov/topics/Flu/default.htm .
11. Influenza (flu). Mayo Clinic website. Available at:
http://www.mayoclinic.com/health/influenza/DS00081 . Updated
June 2009.
12. DynaMed Editors. Influenza. EBSCO DynaMed website.
Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed/ . Updated
October 28, 2009.
13. Inactivated influenza vaccine 2011-12. Centers for Disease
Control
and
Prevention
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/vis/downloads/vis-flu.pdf .
Updated July 26, 2011.
14. Key facts about seasonal influenza (flu). United States
Centers for Disease Control and Prevention website. Available
at: http://www.cdc.gov/flu/keyfacts.htm . Updated March 12,
2009.
15. Live, intranasal influenza 2011-12. Centers for Disease
Control
and
Prevention
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/vis/downloads/vis-flulive.pdf
. Updated July 26, 2011.
16. MMWR Weekly: Recommended immunization schedules for 0-18
years-United States, 2008. Center for Disease Control website.
http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm5701a8.htm
.
Updated January 11, 2008. Accessed July 7, 2009.
17. Pandemic (H1N1) 2009. EBSCO DynaMed website. Available at:
http://www.flu.gov/individualfamily/prevention/index.html .
18. Prevention and control of influenza with vaccines:
recommendations of the Advisory Committee on Immunization
Practices (ACIP), 2011. Centers for Disease Control and
Prevention
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm60e0818a1.htm?s_cid
=mm60e0818a1_e . Updated August 18, 2011.
19. Prevention and treatment. Flu.gov website. Available at:
http://www.flu.gov/individualfamily/prevention/index.html
.
Accessed April 16, 2010.
20. What you should know about flu antiviral drugs. Centers
for Disease Control and Prevention website. Available at:
http://www.cdc.gov/flu/antivirals/whatyoushould.htm . Updated
February 9, 2011.
21. 1/30/2008 DynaMed Systematic Literature Surveillance
DynaMed’s Systematic Literature Surveillance : Public health
advisory: Nonprescription cough and cold medicine use in
children—FDA recommends that over-the-counter (OTC) cough and
cold products not be used for infants and children under 2
years of age. US Food and Drug Administration website.
Available
at:
http://www.fda.gov/cder/drug/advisory/cough_cold_2008.htm
.
Accessed January 30, 3008.
22. 3/12/2008 DynaMed Systematic Literature Surveillance
DynaMed’s Systematic Literature Surveillance : 2008 safety
alerts for drugs, biologics, medical devices, and dietary
supplements: tamiflu (oseltamivir phosphate). US Food and Drug
Administration
website.
Available
at:
http://www.fda.gov/medwatch/safety/2008/safety08.htm#Tamiflu .
Accessed March 12, 200
Download