Türkiye’nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı 1 Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Nüfus miktarı kadar önem taşıyan bir başka kriter de nüfusun yaş yapısıdır. Çünkü, yaş grupları nüfusun genel yapısı ve doğurganlık oranı hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlar. Ayrıca iş, eğitim, sağlık vb. ihtiyaçların belirlenmesinde ve geleceğe yönelik planlamanın yapılabilmesinde önemli rol oynar. 2 Türkiye nüfusunun büyük bir kısmı çocuk ve genç yaş grubundan oluşur. 2010 yılına göre nüfusun %66.9’unu 15 ile 64 yaşları arasındadır. 0-14 yaş grubundakiler nüfusun %25.6’sını, 65 ve daha yukarı yaş grubunda bulunanlar ise nüfusun %7.3’ünü oluşturur. Genç yaştakilerin toplam nüfus içindeki oranın yüksek olması; doğum oranının yüksek, ortalama yaşam süresinin kısa olmasından kaynaklanmaktadır. 3 65 yaşından büyüklerin oranı çok düşüktür. Yaşlı nüfus oranının düşük olması, ortalama yaşam süresinin kısa oluşundandır. Bu da refah düzeyinin gelişmiş ülkelere göre geri olduğunu gösterir. •Yanda görüldüğü gibi ülkemizin nüfus piramidi, doğum oranları ölüm oranlarından fazla olan ve gelişmekte olan ülkelerin nüfus piramitlerine benzemektedir. Türkiye Nüfus Piramidi (TÜİK, 2003) 4 Nüfusun Cinsiyete Göre Dağılımı Nüfus sayımlarından elde edilen önemli sonuçlardan biri de cinsiyet durumudur. Nüfusun cinsiyet durumu bir ülkedeki kadın ve erkek nüfusu ifade eder. Bu nüfus, sosyal ve ekonomik bakımdan da önemlidir. Bir şehirde kadın ve erkek nüfus arasındaki farkı; sanayi, şehrin göç alıp vermesi, askerî birlik bulunup bulunmaması gibi faktörler etkiler. 5 Türkiye’de kadın erkek kadın erkek nüfusu hiçbir yaş grubunda eşit değildir. Adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre 2010’da Türkiye nüfusunun %50.3’ü erkek, %49.7’si kadındır. 0-64 yaş arası grupta kadın ve erkek sayıları arasında önemli bir fark olmamakla birlikte, erkeklerin sayısı biraz daha fazladır. 65 yaştan yukarı ise kadın sayısı daha fazladır. Bu durum kadınların ortalama yaşam sürelerinin daha uzun olduğunun göstergesidir. 6 Çalışma çağında olan nüfusun yaş sınırları kesin olmamakla birlikte, 15 ile 64 yaş arası olarak kabul edilmektedir. Bu yaşlar arasında çalışan ya da iş aramakta olan nüfusa aktif nüfus denir. 7 Çalışan Nüfusun Ekonomik Faaliyet Kollarına Dağılımı İş kolları; sanayi, tarım ve hizmet olmak üzere üç gruba ayrılır. Çalışma çağındaki nüfus dilimi içinde bulunan ve belirli bir işi olan nüfusa “çalışan nüfus” veya “aktif nüfus” denir. Çalışma çağındaki nüfus dilimi içerisine girdiği hâlde işi olmayan nüfusa da “iş gücüne dahil olmayan nüfus” veya “işsiz nüfus” adı verilmektedir. 8 Türkiye’de çalışma çağında olan nüfus genel nüfusun %66.9’unu oluşturur. Aktif nüfusun yarısına yakını hizmet sektöründe çalışmaktadır. Tarımda çalışanların oranı %29.5, sanayi sektöründe çalışanların oranı ise %24.5’tir. 9 Nüfusun Eğitim Durumu Nüfusun eğitim durumuna bakılarak ülkenin gelişmişlik düzeyi hakkında doğrudan bilgi edinilebilir. Nüfusun eğitim durumunu yansıtan ölçütlerden biri okuryazarlık oranıdır. Gelişmiş ülkelerde okuryazarlık oranı yüksektir. 10 Cumhuriyetin ilk yıllarında okuma yazma oranı %11’di. 1980 yılında okuryazar oranı %67’ye 2000’de ise %88’e ulaşmıştır. 11 Yukarıdaki grafikte Türkiye’nin 1927 ile 2000 yıllarına ait nüfusunun cinsiyetlere göre okuryazarlık oranları verilmiştir. 12 Okuryazar olanların yarısından fazlasını ilkokul mezunları oluşturur. Ortaokul, lise ve dengi okullardan mezun olanların oranı ise yaklaşık 1/5’dir. Üniversite mezunlarının okuryazar nüfus içindeki oranı ise %7.6’dır. 13 Türkiye’nin Kır ve Kent Nüfusu Bir ülkenin kırsal alanlarında ve kentlerinde bulunan nüfus miktarları, o ülkenin ekonomik ve sosyal yapısını yansıtan önemli göstergelerden biridir. Gelişmiş ülkelerde kırsal nüfus oranı toplam nüfusun % 10'nunu geçmemektedir. Ülkemizde nüfusu 10.000'in altında bulunan yerleşmeler “kırsal nüfus” olarak adlandırılır. Kırsal nüfusun geçimi önemli ölçüde tarıma ve hayvancılığa dayanmaktadır. 14 Nüfusu 10.000’in üstündeki yerler kent olarak kabul edilmektedir. Buralarda yaşan nüfusa “kentsel nüfus” adı verilir. Türkiye’de kentli nüfus oranı hızla artarken kırsal nüfus oranı azalmaktadır. 1927’de %22 olan kent nüfusu, 1970’te %38’e, 2009’da ise %75’e ulaşmıştır. 15 16 Türkiye’de Nüfusun Dağılışı Türkiye’de nüfusun dağılışı doğal ve beşeri faktörlerin etkisindedir. Ülkemizde çok seyrek nüfuslu yerler de bulunmaktadır. Örneğin; yükseltinin fazla, iklimin elverişsiz olduğu Kuzeydoğu Anadolu, Türkiye toplam nüfusunun %3’ünü barındırırken, İstanbul’da nüfusumuzun %18’i yaşamaktadır. 17 Türkiye’de yer şekillerinin engebeli olduğu Hakkari yöresi, Teke ve Taşeli Platoları, Menteşe yöresi, Biga ve Gelibolu Yarımadaları ile Yıldız Dağları seyrek nüfuslu yerlerdir. Tuz Gölü çevresi ile Güneydoğu Anadolu’nun güneyi de kuraklıktan dolayı seyrek nüfuslu yerlerdir. 18 Ülkemizde sık nüfuslu yerlerin başında sanayileşmiş yerler ile tarıma elverişli alanlar gelmektedir. Çatalca ve Kocaeli platoları sanayileşmeden dolayı sık nüfuslu yerlerin başında gelmektedir. Güney Marmara, Kıyı Ege ve Çukurova ise hem sanayileşme hem de tarımdan dolayı sık nüfuslu yerlerdendir. Karadeniz’in kıyı kesimi, Orta Anadolu’nun batısı, Güneydoğu Anadolu’nun kuzeyi ve Doğu Anadolu’nun ovaları sık nüfuslu yerler arasında yer almaktadır. 19 Türkiye Nüfus Yoğunluğu Haritası 2001 20