Sorunları Hep Birlikte Çözebiliriz…

advertisement
1|
1992
haberler
2017
AYLIK GAZETE
NİSAN 2017 / Sayı 42
basinyayin@cmo.org.tr
BİRİMLERİMİZDEN
ANKARA ŞUBE
Hafıza Teknikleri Semineri
Sayfa 16’da
İSTANBUL ŞUBE
Alternatif Nükleer Zirve’deydik
Sayfa 17’de
İZMİR ŞUBE
Sanayi Sitelerine Atık ve Enerji
Yönetimi Bilgilendirme Semineri
Sayfa 18’de
Kamuoyunu Bilgilendirmek Görevimizdir
ÇMO Havagazı fabrikası sökümünde tartışılan asbest hakkında basın toplantısı yaptı...
Sayfa 2’de
ADANA ŞUBE
Mersin 5.Çevre Kongresindeydik
Sayfa 21’de
ANTALYA ŞUBE
ASAT Genel Müdürlüğü Ziyareti
Sayfa 23’de
KOCAELİ ŞUBE
Kocaeli Demokrasi Girişimi İle
‘Anayasa Değişikliği’Toplantısı
Sayfa 26’da
MERSİN TEMSİLCİLİĞİ
Mersin Temsilciliği olarak, 24-25
Mart tarihinde 33 kişinin katılıyla
LPG Otogaz İşletme Personeli
Pompacı Eğitimi düzenledik.
Sayfa 27’de
Sorunları Hep Birlikte
Çözebiliriz…
Akademik Çalışmaları
Çok Önemsiyoruz
ÇMO Başkanı, CBEM-MS Türkiye
konferansında konuştu
ÇMO ve Ankara Üniversitesi Su Yönetimi
Enstitüsü birlikteliğinde hazırlanan
panelde Atıksu konusu ele alındı…
Sayfa 5’de
Sayfa 6’da
BASIN AÇIKLAMASI
Emekleri Ekmek Yapan
Kadınlardır
Sayfa 10’da
Çanakkale Zaferi’nin 102.
Yıldönümü
Sayfa 11’de
22 Mart Dünya Su Günü
Sayfa 12’de
Çevre Mühendisliği Hizmeti
Veren Firmalar ÇMO’da Tescil
Yaptırmalı
Sayfa 13’de
TMMOB BASIN AÇIKLAMASI
Evet’e Serbest,
TMMOB`’ye Yasak!
Sayfa 14 ’de
ÇMO, Almanya’dan Gelen
Heyeti Ağırladı
Hollanda Birinci
Katibinden ÇMO Ziyareti
Milletvekilleri ve çevre politikaları
sözcüsünün de aralarında olduğu bir grup
Alman heyet ÇMO’yu ziyaret etti Sayfa 7’de
Bozoğlu ve Oudheusen çevre sorunlarını
konuştu…konferansında konuştu
TMMOB Kadın:
Bizim Olanın Bizden
Alınmasına Hayır
Sayfa 9’da
Sayfa 15’de
haberler 2-9 | TMMOB basın açıklamaları 14-15| birimlerimizden 16-27 | eğitimlerimiz 30
2|
haberler
Kamuoyunu
Bilgilendirmek
Görevimizdir
ÇMO Havagazı fabrikası sökümünde tartışılan
asbest hakkında basın toplantısı yaptı...
ve müze veya sanatsal, kültürel çalışmalar için değerlendirilmesi
gerektiğini vurgulamıştır. Binayı yıkmak yerine asbestten
arındırarak kullanmak en doğru ve kamu yararı olan çalışma
olacaktı.
ASBEST?
Antik çağdan bu yana insanlığa faydası kadar zararı da olan
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, son günlerde Ankara`da
Havagazı fabrikası sökümü nedeniyle yaşanan asbest tartışmasını
basın toplantısında değerlendirdi.
Genel Başkan Baran Bozoğlu tarafından 4 Mart Cumartesi günü
tartışmalı fabrikanın bulunduğu yerde yapılan açıklamada, son
günlerde Ankara`daki Havagazı Fabrikası`nın yıkımına ilişkin
bilgilere değinildi. Basının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda Bozoğlu,
‘Basına yansıyan bilgi ve tartışmalar nedeniyle vatandaşlarımız
ÇMO`dan bilgi talep etti. Bu açıklamamızla gündemdeki konuları
ele alarak, vatandaşlarımızın sorduğu sorulara çevre mühendisliği
mesleki disiplini ve formasyonu kapsamında cevap vermekteyiz`
asbest, benzersiz kimyasal ve fiziksel özellikleri sebebiyle inşaat,
dedi.
gemi, otomotiv, tekstil ve diğer sanayi alanlarında tercih edilen bir
İlgili kamu kurumlarından iddialara dair gerekli hassasiyetin ürün olmuştur. 20. yüzyıl başlarından itibaren yaygın bir şekilde
gösterilmediğini kaydeden ÇMO Başkanı, ÇMO`nun kamuoyunu endüstride kullanılan asbestin üç binden fazla kullanım alanı
bilgilendirmeyi kendisine görev edindiğini söyledi.
vardır.
ÇMO İkinci Başkanı Zeyneti Bayrı Ünal ve ÇMO Ankara Şube Başkanı 2010 yılına kadar Türkiye`de de kullanılan asbest; boru, levha,
İlkim Yiğit`in de hazır bulunduğu açıklamada şöyle denildi:
fren ve debriyaj balatası, conta ve asbestli iplik üretiminde
‘Aşağıda yer alan açıklamamızda gündemdeki konular ele kullanılmıştır.
alınarak, vatandaşlarımızın sorduğu sorulara çevre mühendisliği Asbest lifleri havada solunur hale geldiklerinde tehlikelidir,
mesleki disiplini ve formasyonu kapsamında cevap verilmektedir. öldürücüdür. Solunan lifler akciğerlerde birikir ve zarar verir.
İlgili kamu kurumlarımızın iddialara dair gerekli hassasiyeti Bu durumda akciğerde zedelenmeler başlar ve bu da akciğerin
göstermemesi ve herhangi bir açıklama yapmamış olması çalışmasını engeller ve kansere yol açar. Asbestli malzemelerin
nedeniyle, Odamız kamuoyunu bilgilendirmeyi kendisine görev gerek üretiminde gerekse sökümünde çalışanlar, gerekli
önlemlerin alınmaması durumunda, farkında olmadan bu
edinmiştir.
maddeye maruz kalabilir.
Öte yandan, bilinmesi gerekir ki, havagazı fabrikasının 2006-2007
Ülkemizde yapılan bir araştırmada en az 1 200 000 ton asbest
hammaddesinin gerek ithalat gerekse çok kısıtlı bir miktarda olsa
da yerli üretim yoluyla hayatımıza giriş yaptığı, ulusal sanayinin
değişik sektörlerinde kullanıldığı belirtilmiştir. (Demir,B.M.,
Kentsel Dönüşümde Asbest Islah Çalışmaları ve İlgili Mevzuat,
1.Uluslararası Katılımlı Mezotelyama Tıbbi Jeoloji Sempozyumu)
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl 90 000`den
fazla insanın işyerinde asbest maruziyeti sonucu asbeste bağlı
Akciğer Kanseri, Mezotelyoma ve Asbestoz`dan öleceği tahmin
edilmektedir.
Ülkemiz mer`i mevzuatında yer alan Hafriyat Toprağı, İnşaat ve
Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği`nin (HTİYAKY) “Yıkım
İşlemleri” başlıklı 19uncu maddesi gereğince “tehlikeli atıkların
yıkımı yapılacak yapılardan ayıklanıp ve ayrı toplanması” ve
yıllarında yıkımı gündeme geldiğinde Odamız bu binanın tarihi, “çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak amacıyla, asbest
kültürel bir miras olduğunu belirterek, kamu yararına korunması
3|
haberler
içeren malzemelerin kullanıldığı binaların yıkımı, sökümü, yer almalıdır.
tamiratı ve tadilatı sırasında” Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Ankara Büyükşehir Belediyesi` nin asbestli kısımda yıkım
Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik esaslarına uyulmalıdır. yapılmadı ifadesi tek başına yeterli olmayıp; Çalışma ve İş
İDARİ ŞARTNAMEDEKİ ASBETLİ MALZEME MİKTARI REFERANS Kurumu` na sunmuş olması gereken ve yukarıda sözü edilen
sökümü yapılacak asbestin türü ve miktarı, işe başlama tarihi ve
OLARAK ALINAMAZ
Söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma çalışmalarına işin tahmini süresi, risk değerlendirmesi çerçevesinde işyerinde
başlamadan önce, yapılarda asbest olup olmadığı ve var ise alınacak önlemleri içeren İş planını Ankara Halkı ve kamuoyu ile
hangi tür asbest olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Bunun paylaşması gerekmektedir.
belirlenmesi için, uzman tarafından, yapının asbest olduğundan
şüphelenilen bölümünden kütle (bulk) numune alınır. Uluslararası
HSG 264 standardına göre bu işlemler yapılmalıdır. Alınan numune
içerisinde asbest olup olmadığı, var ise hangi tür asbest olduğunu
saptamak amacıyla analiz yapılır. Bu şekilde alınan numunelerin
analizi, Polarize Işık Mikroskobu (PLM), Taramalı Elektron
Mikroskobu (SEM), Transmisyon Elektron Mikroskobu (TEM) veya
FourierTransformInfrared Spektroskopisi (FTIR) ile yapılabilir.
Söküm işlemlerine başlanan ve ihale dosyası basına yansıyan
havagazı fabrikasına dair asbestli malzemenin miktar ve yer
tespitini yapmak adına böyle bir çalışma yapılmış mıdır? Yapılmış
ise bu raporun kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir.
BASINA YANSIYAN DENEY RAPORU KARANTİNA TALEBİ VE ALANI
İÇİN YETERLİ BİLGİYİ BULUNDURMAMAKTADIR
Basına yansıyan ilk deney raporunda analizin Taramalı Elektron
Mikroskobu (SEM) ile yapıldığı belirtilmektedir. Üstelik analiz
MS:Solidmaterial (katı malzeme) yani bulk malzeme üzerinden
gerçekleştirilmiştir. Verilen %15 ile %40 arasındaki oran Taramalı
Elektron Mikroskobu EDX (SEM/EDX) de gerçekleştirilen katı
numunenin elementel analizine aittir.
Çalışanın ve halkın etkilenim düzeyinin tespiti için; hava numunesi
alarak liflerin havadaki konsantrasyonunu belirlemek gerekir. Bu
numune alma yöntemi; kişisel maruziyetinin belirlenmesi için
çalışma ortamında çalışanın solunum seviyesinden alınan hava
İdari Şartnamenin adı, konusu, işin adı “Havagazı Fabrikasında numunesidir. Alınan numunenin analizi (sayımı) Faz Kontrast
Bulunan Asbestli Malzemelerin ve Kalıntıların Geri Dönüşüm Mikroskobu (PCM), Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) veya
Malzemesi Karşılığı Sökülmesi İşi” olarak tanımlanmaktadır. Transmisyon Elektron Mikroskobu (TEM) ile yapılabilir. Analiz
Bununla birlikte aynı “şartnamede kesilerek sökümünün yapılması sonucu, çalışanın sekiz saatlik çalışma süresi boyunca maruz
ve nakledilecek büyüklüğe getirilecek malzeme” miktarının kaldığı lif konsantrasyonunu (lif/cm3) verecek şekilde hesaplanır.
1.330.000 ton ve “Patlayıcı madde kullanmadan demirli ve
demirsiz beton inşaatın yıkılması” miktarı 2.800.000 m3 ve
“Asbestli Malzeme miktarı ise 350,00 ton olarak belirtilmektedir.
İhale için hazırlanan idari şartnamede 350 ton asbestli
malzeme yazması bu yapıda 350 ton asbest bulunduğu
anlamına gelmeyecektir. Bununla birlikte Kamuoyuna yansıyan
tartışmalarda 350 ton ile ifade edilen miktar binanın ayrı bir
kısmında bulunup diğer kısımlarında bulunmuyorsa; Şartnamenin
Adı, işin adı ve konusu neden “Havagazı Fabrikasında Bulunan
Asbestli Malzemelerin ve Kalıntıların Geri Dönüşüm Malzemesi
Karşılığı Sökülmesi İşi” olarak belirtilmektedir. Bilimsel raporla
bu konu ortaya en başta tartışmaya neden olmayacak açıklık ile
konmalıdır. Dolayısı ile yapıda ne kadar asbestli malzeme olduğu
idari şartnameye göre değil uzman tarafından ölçüm ve analizlerle
yapılan inceleme sonucu oluşturulan rapora göre belirlenmelidir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi`nin şartname hazırlanmadan
ve söküm öncesi hazırlanması gereken bu raporu kamuoyu ile
paylaşması gerekmektedir.
Mevzuatımıza göre, bu şekilde yapılan asbest ölçüm ve numune
alma işlemleri, akredite olmuş ve İş Sağlığı ve Güvenliği Genel
Müdürlüğü`nce (İSGGM) yetkilendirilmiş laboratuvarca, lif sayımı
ise, faz kontrast mikroskobu kullanılarak Dünya Sağlık Örgütü`nün
1997 yılında tavsiye ettiği metotla veya eşdeğer sonuçları veren
ASBESTLİ KISIMDA YIKIM YAPILMADI İFADESİNE İTİBAR EDİLEMEZ başka bir metotla örneğin Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) ile
Asbestli yapı yıkım ve sökümüne başlanmadan önce bu işi yapacak de yapılır.
idare; iş planı hazırlamak ve işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma Tür belirlemenin önemi yanında; havadaki asbest liflerinin
ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne iş planı ile birlikte bildirimde konsantrasyonun belirlenmesi (lif/cm3) etkilenim düzeyini
bulunmakla yükümlüdür. Bu bildirimde “sökümü yapılacak belirlemede esastır. Etkilenim düzeyi hava akım hızı ve diğer
asbestin türü ve miktarı”, “işe başlama tarihi ve işin tahmini süresi” meteorolojik koşullara da bağlı olup; uluslararası ölçüm
, “risk değerlendirmesi çerçevesinde işyerinde alınacak önlemler” standartlarında; ölçüm noktaları başlangıç noktasından itibaren
4|
haberler
500m-1000m arasında verilmektedir. Bu da bize asbest liflerinin malzemeleri Atık Yönetimi Yönetmeliği Ek-4`de yer almaktadır
ve tehlikeli atık olarak nitelendirilmektedir. Tehlikeli atık taşıma
yayılım alanı hakkında bilgi vermektedir.
Sonuçta yıkım esnasında çıkan toz lifsi yapıdadır. Maruziyet lisansı almış araçlarla taşınmalıdır. Bertarafın 1. sınıf düzenli
de bu lifler sebebiyle gerçekleşir. Burada gözden kaçan nokta; depolama sahasında gömülme olarak gerçekleşmesi gereklidir.
yapılan analiz yıkım sonucu ortaya çıkan katı malzemenin türünü Bu kapsamda atıkları taşıyan araçların atık taşıma lisansları
belirlemeye yönelik yapılan bir analizdir. Bu analiz aslında kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Ayrıca, söz konusu tehlikeli atıkların,
1. sınıf düzenli depolama sahasına iletildiğine dair belgeler de
yıkımdan önce yapılması gereken bir analizdir.
paylaşılmalıdır.
Söküm işlemi öncesinde, esnasında ve sonrasında havadan
SONUÇ
numune alınması gerekmektedir.
Söküm işlemi öncesinde ve söküm sırasında Ankara Büyükşehir Son günlerde kamuoyunun gündemini işgal eden asbest
Belediyesi tarafından havadan örnekleme ile numune alınarak tartışmasına dair yapılması gerekenler açık ve basittir.
asbest analizi yapılmış mıdır? Yapılmış ise havadaki asbest lifi Ülkemizde bu alanda çalışan çevre mühendisleri, üniversiteler,
konsantrasyonu nedir? Bu konsantrasyon birkaç gün boyunca üst akademisyenler, çevre alanında çalışan firmalar, laboratuvarlar
bulunmaktadır. Sorunun çözümü için
üste hava numunesi alma yolu ile takip
her türlü araç ülkemizde mevcuttur.
edilmiş midir?
Yeter ki, yerel yönetimler, ilgili kurumlar
Tür analizi yaparak halkın maruziyet
bu konuda daha hassas olsun ve çözüm
düzeyi açısından bir değerlendirme
üretmeye çalışsın.
yapmak tek başına anlamlı değildir.
Yapılması gereken;
Burada tür analiziyle beraber yapılması
-Yürütme durdurma kararı ile yıkımı
gereken en önemli şey halkın etkilenim
durdurulan binadaki asbestli malzeme
düzeyini
belirlemek
amacıyla
miktarına ve konumuna dair uzman
maruziyetin konsantrasyon olarak
tarafından oluşturulması gereken
değerinin farklı zaman diliminde (farklı
deneye dayalı rapor kamuoyu ile
günlerde farklı saatlerde) belirlenmesi
olmalıydı. Bu değerler bilinmeden, karantina çağrısı ve acil paylaşılmalıdır. Eğer yok ise bu rapor acilen hazırlanmalıdır.
önlem çağırısı yapmak, karantina mesafesini belirlemek doğru -Binanın sökümü sırasında asbestin çevreye karışmaması adına
olmayacaktır.
bina içinde ve etrafında geçirimsiz alan oluşturulmalı gerekli
Ayrıca, EPA 40 CFR Tehlikeli Hava Kirleticileri için ABD Ulusal
Emisyon Standardı İSG ölçümleri dışında çevresel kirlilik için
asbest ölçümü için kullanılabilmektedir. Bu metot da iş hijyeni
metotlarına benzer şekildedir. Ölçümde numune alma pompa hızı
daha yüksektir. Analiz metodu yine sayım metodudur. Faz kontrast
mikroskobu ya da TEM`de yapılır. Numune alma süresi değişir.
Çevre koşullar ise oldukça önemlidir. Ölçüm sonucu doğrudan
rüzgar hızı, yönü, basın, sıcaklık ve nem ile değişiklik gösterebilir
bu nedenle mutlaka raporda belirtilmelidir.
işaretleme ve uyarı levhaları konulmalıdır. Asbest söküm
uzmanının bu konuda vereceği talimatlar uygulanmalıdır.
-Söküm sırasında çalışacak işçilerin kişisel koruyucu donanımları
kullanmaları ve alanı terk ederken olası asbest kontaminasyonunu
giderecek önlemlerden geçmeleri sağlanmalıdır (duş v.b.)
-Çıkan atıklar lisanslı atık taşıma araçları ile taşınmalı, lisanslı
tesiste 1. Sınıf depolama sahasında bertaraf edilmelidir.
-Yıkım işini alan firmanın söküme dair yukarıda belirttiğimiz
11 Eylül Saldırısı sonrası asbest maruziyetine ait çevresel ölçümler önlemleri almasının ardından asbest ve asbestli malzeme acilen
ve kapalı ortam (bina) ölçümleri EPA tarafından hem TEM hem alandan uzaklaştırılmalıdır, dolayısıyla koşulların sağlanması
de faz kontrast mikroskobu yolu ile yapılmıştır. Elde edilen halinde yürütme durdurma kararının kaldırılması çevresel
sonuçlar 3X10-4 lif / cm3-5X10-5 lif /cm3 civarında bulunmuştur. kontaminasyonun olmaması için yerinde olacaktır.
Güvenilir yöntem olarak faz kontrast mikroskobu yöntemi çalışma Bununla birlikte, Anayasa ile güvence altına alınmış olan sağlıklı
sonucunda önerilmiştir.
ve dengeli bir çevrede yaşam hakkının ve halkın bilgi edinme
Ayrıca çevresel ölçümler için ISO 16000-7:2007 standardı da hakkının sağlanmasına yönelik olarak; bu tür konularda halkın
kullanılabilir. Öte yandan, EPA ağırlık birimi olan nanogram/cm3 bilgilendirilmesi ve halk sağlığının korunmasına yönelik bilimsel
biriminden de hesaplama yapabilmektedir. Bu yöntem ile asbest temellere dayalı yasal bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu
ortadadır.
ağırlığı da bulunabilmektedir.
ASBEST NASIL BERTARAF EDİLMELİ?
Söz konusu asbestli atıklar 17-06-01 kodu ile asbest içeren
yalıtım malzemeleri ve 17-06-05 kodu ile asbest içeren inşaat
5|
haberler
Sorunları Hep
Birlikte Çözebiliriz…
ÇMO Başkanı, CBEM-MS Türkiye
konferansında konuştu
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran
Bozoğlu, TC Avrupa Birliği Bakanlığı, Türkiye Ulusal Ajansı
katkısı ve Türk Metal Sendikası önderliğinde düzenlenen
‘Metal Sektöründe Faaliyet Gösteren İşletmelerde Çevre
Yönetim Birimlerinde Kapasite Geliştirilmesi Türkiye
Konferansı`nda, çevre sorunlarının elele vererek, konuşarak,
biraraya gelerek, hep birlikte çözülebileceğini söyledi.
Ankara`da 24 Şubat Cuma günü yapılan konferansa
konuşmacı olarak katılan Bozoğlu, sözlerine metal
sektörünün yarattığı çevre kirliliğinin büyüklüğüne dikkat çekerek başladı. Konuyu esprili bir şekilde dile getiren ÇMO Başkanı, ‘Çevre sektörleri
arasında en büyük kirliliği yaratan metal sektörü. Bunu, üretimde yer altı sularını çekerek yapıyor, toprağa metal atıklar bırakarak yapıyor,
ürettiği araçlar havaya zehirli gaz salarken yapıyor. Bu eleştiriyi yaparken tabii ki, bunların üretimini yapmayalım anlamında söylemiyorum.
Biz mühendisler elbette ki, sanayi üretiminin öneminin farkındayız. Önemli olan sorunu tespit ederek bakanlıklarımızla, özel sektörümüzle
meslektaşlarımızla ortak çözümü araştırıp bulmak. Metal sektörü olarak sizler de bunun farkındasınız ki, bu önemli konferansı düzenlediniz`
dedi.
Konuşmasında, ÇED sürecinin öneminden ve ne anlama geldiğinden söz eden Baran Bozoğlu, bilimsel bir çalışma, planlama süreci olan ÇED`in
çevre sorunlarını oluşmadan önlemede büyük önem taşıdığını belirtti. Sözlerini ‘Projelerin çevresel ve sosyal etkilerinin neler olabileceğini
ve bu etkilerin nasıl önlenebileceğini tartışan bir planlama metnidir ÇED. Bilimsel, teknik temellere dayanması gerekir. Hiç kuşkusuz bilimsel
bir komisyon tarafından değerlendirilmesi gerekir` diye sürdüren Bozoğlu, plansız bir proje yönetiminin, plansız bir tesisin faaliyet sürecinin
çevresel ve sosyal anlamda yıkıcı etkiler yarattığını söyledi.
Uygulamada yaşanan olumsuzluklara Amasra Bartın örneğini veren ÇMO Başkanı, buraya yapılması planlanan termik santral izni henüz
alınmadan, elektrik üretimi henüz başlamadan, elektrik taşıma hattı için onlarca ağacın kesildiğini anlattı. Adana bölgesinde yapılacak termik
santraller projelerinden de örnekler sunan Bozoğlu, ‘Bizim gerçekten bu kadar enerjiye ihtiyacımız var mı, tarım toprağını, yer altı yer üstü
suyunu nasıl koruyacağız diye soramıyoruz. Hani sivil tolum örgütleri nasıl yaklaşıyor diye soruyorsunuz ya, yaklaşamıyoruz. Sorduğumuzda
olumsuz olmakla eleştiriliyoruz` diye konuştu.
ÇMO olarak hazırlanan hava kirliliği raporundan da örnekler veren Başkan Bozoğlu, trafikteki araçların havayı ciddi şekilde kirlettiğini, solunan
bu kirli havanın ise her tür kanser hastalığının büyük nedeni olduğunu ifade etti.
`Koku yaptığı için üzeri kapanan dere bir de imara açılmış. Bunun sonucu her yıl yağışların ardından sel felaketi yaşanıyor` diyerek Samsun
örneğini gösteren Baran Bozoğlu, ülke olarak su yönetimi konusunda da ciddi sıkıntı yaşandığını belirtti. ÇMO Başkanı sözlerini, ‘Ülke olarak
bizim bütün bu sorunları çözme gücümüz var. Toplumsal bilinçle,
hukuk kurallarımızla, doğru denetimlerle ve birlikte ortak
hareket ederek sorunları yaşamadan çözebiliriz` diye tamamladı.
ÇMO Bursa Temsilcisi Dr.Efsun Dindar da konferansın iki
oturumunda moderatör olarak yer aldı.
6|
haberler
Akademik Çalışmaları
Çok Önemsiyoruz
yüzde 0,85 artış göstermiş. Belediyelerimizde
kullanılan suyun yalnızca yüzde 80`i arıtılıyor.
Geride kalan yüzde 20 atıksu arıtma yapılmadan
direk deşarj ediliyor.
ÇMO ve Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü
birlikteliğinde hazırlanan panelde Atıksu konusu Elbette çok güzel örnekler var, örneğin Konya
Belediyemizin bu konuda çok güzel çalışmaları var.
ele alındı…
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı
Baran Bozoğlu, ÇMO ve Ankara Üniversitesi Su
Yönetimi Enstitüsü birlikteliğinde hazırlanan
panelde yaptığı konuşmada, ‘ÇMO olarak akademik
çalışmaları çok önemsiyoruz` dedi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından
belirlenen 22 Mart “Dünya Su Günü”nde
gerçekleştirilen Atıksu temalı panelde,
sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile uyumlu atıksu
yönetiminin nasıl olması gerektiği, atıksu azaltımı
ve yeniden kullanımı konusunda ülkemizde
gerçekleştirilen başarılı çalışmalar ele alındı.
Açılış konuşmasını yapan Ankara Üniversitesi
Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Doç. Dr.
Gökşen Çapar`ın ardından kürsüye gelen ÇMO
Başkanı, Oda olarak akademik çalışmaları
çok önemsediklerini kaydederek, ‘Bu amaçla
akademisyenlerin makalelerinden oluşan Çevre
Bilim Teknoloji dergimizi yayımlamaya başladık.
Ayrıca Ekim ayında ODTÜ`de Ulusal Çevre Kongresi
düzenleyeceğiz` diye konuştu.
Bunları birazdan konuşacağız. Ancak ben bugün
biraz kötü örneklere değinmek istiyorum. Örneğin
Ergene Havzası. Bu bölge ile ilgili birçok çalışma
yapıldı. Toplantılar yapıldı, raporlar hazırlandı.
2011 yılında Ergene Havzası eylem planı ortaya
konuldu ve bu eylem planı kapsamında yapılması
gereken çalışmalar vardı. Fakat bunların yetirince
hızlı ve verimli olarak ilerlemediğini gördük. Arıtma
tesislerinden çıkacak olan su kalitesi daha iyi olacak
ve Ergene Nehri‘nin düzelmesi artacaktı. 5 yıldır
genelgenin sürekli ertelendiğini, yapılması gereken
çalışmaların ertelendi. Biz çok güzel strateji ve
çalışma planları yapıyoruz. Ancak izleme ve
değerlendirmede eksiğiz gibi geliyor bana.
Yine kuraklık riski altındaki Konya ovasına termik
Atıksu konusunda ciddi adımlar atıldığını olumlu
işler yapıldığını belirten Bozoğlu, sözlerini şöyle
sürdürdü:
‘İklim değişikliği ve sonucunda kuraklık açısından
Türkiye olarak ciddi sorun yaşıyoruz. İç Anadolu
bölgemiz kuraklık, Karadeniz bölgemiz sel
felaketleriyle boğuşuyor. Yerli ve yenilenebilir
enerjiye geçmemiz çok önemli. Doğru bir su
politikası olması çok önemli.
santral, Çan bölgesine yer altı suları kullanılacak
termik santral projeleri var. Orman Bakanlığımız
güzel işler yapıyor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
güzel işler yapıyor, DSİ güzel işler yapıyor, ancak bu
çalışmaların tek çatı altında yapılması gerekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2014
yılında Türkiye`deki bin 396 belediyenin sadece
604`ünde atıksu arıtma tesisi var. Arıtma
tesislerinde, arıtılarak deşarj edilen atıksu miktarı
2012 yılında iki yıl öncesine oranla yüzde 4`lük
bir artış gösterirken, bu sayı 2014 yılında yalnızca
ÇMO olarak biz, bütün çevre konularını ve
suyu kapsayan ve çevre mühendisi istihdamını
yaratılacak tek bir bakanlık çatısı altında toplanarak
çalışmaların yapılmasını istiyoruz. Parçalı ve kamu
yararından uzak su yönetimi politikamızı, bütüncül
bakan, doğanın korunmasını ön plana çıkaran,
7|
yatırımların daha sağlıklı yapılmasını sağlayan,
kamu yararı gözeten bir hale dönüştürme ihtimali
adına Su Kanununun bir an önce TBMM`de
görüşülerek çıkartılmasını istiyoruz.`
Panelde, Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Temsilci
Yardımcısı Atila Uras, Çevre Yönetimi Genel Müdür
Yardımcısı Recep Akdeniz ve Ankara Üniversitesi
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayhan Elmalı da birer
konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Prof. Dr.
Elmalı konuşmacılara plaket sundu.
Panelin, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile
Uyumlu Atıksu Yönetimi başlıklı ikinci oturumunda,
Ankara Üniversitesi Su Ürünleri Müh. Böl. Başkanı
Prof. Dr. Nilsun Demir moderatörlüğünde, Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel
ÇMO, Almanya’dan
Gelen Heyeti Ağırladı
Milletvekilleri ve çevre politikaları sözcüsünün de
aralarında olduğu bir grup Alman heyet ÇMO’yu ziyaret
etti
CDU/CSU Alman Parlamentosu ve Eyalet Meclisi
Çevre Politikalar Meclis Grup sözcüsü Bradenburg
Eyalet Meclis Üyesi ve Meclis Başkan Yardımcısı
DieterDombrowski, CDU Bradenburg Eyalet Meclis
Grup Uzmanı Dr. Daniel Krüger, Berlin Eyalet Meclis
Üyesi Danny Freymark, CDU Kuzey Ren Vestfalya
Eyalet Uzmanı Dr. Dirk Louy, Rheinland-Pfalz Eyalet
haberler
Müdür Yardımcısı Recep Akdeniz Türkiye`de
Atıksu Yönetimi, ODTÜ Çevre Müh. Bölümü
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülkü Yetiş Atıksu Arıtımında
Yeni Gereksinimler, Water Footprint Network
Proje Yöneticisi Dr. Ertuğ Erçin Sürdürülebilir
Su Kaynakları Yönetimi için Göstergeler, Konya
Büyükşehir Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisleri
Şube Müdürü Serdar Koyuncu Atıksuyun Peyzaj
Sulamada Değerlendirilmesi: Mor Şebeke Projesi
ve Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü
Müdürü Doç. Dr. Gökşen Çapar Endüstriyel
Atıksulardan Hammadde Geri Kazanımı: İpek
Sektörü Örnek Çalışması konusunda sunum yaptı.
Panele, ÇMO Genel Sekreteri Cem Ferda Tunçer, YK
Yedek üyesi Yılmaz Şengül, Ankara Şube Başkanı
İlkim Yiğit ve Şube Saymanı Yeşim Bek katıldı.
Meclis Üyesi Michael Billen, CDU Saksonya Eyalet
Meclis Danışmanı MarkusPraprotnick M.A, BadenWüttemberg Eyalet Meclis Üyesi Paul Nemeth
ve CDU Baden-Wüttemberg Eyalet Danışmanı Dr.
DanielaHüttig TMMOB Çevre Mühendisleri Odası`nı
ziyaret etti.
Bazı kurumları ve belediyeleri ziyaret etmek için
Türkiye`de bulunan Alman heyet, çevre sorunları
ve ÇMO hakkında bilgi edinmek amacıyla genel
merkeze geldi. ÇMO Genel Başkanı Baran Bozoğlu
ve Ankara Şube Başkanı İlkim Yiğit tarafından
karşılanan heyet ilk olarak ÇMO`nun nasıl bir yapı
olduğunu sordu. Genel Başkan Bozoğlu, 1992
yılında kurulan Çevre Mühendisleri Odası`nın
bugün 19 şube ve temsilciliği bulunduğunu ve
14 bin üyesi olduğunu söyledi. Türkiye`nin çevre
sorunlarını takip ederek çözüm ürettiklerini
kaydeden Bozoğlu şöyle devam etti:
‘Oda olarak AB`ye üyelik sürecinde, uyum yasaları
sürecinde bir takım çalışmalarımız oldu. 2009
da açılan Çevre Faslı`na katkı vermeye devam
ediyoruz. Yönetim Kurulumuzdaki arkadaşlarımız
gerek çevre mevzuatı gerekse çevresel etki
değerlendirme süreçleri konusunda son derece
bilgili. Ayrıca YK`daki arkadaşlarımız farklı farklı
konularda da uzmanlar. Yalnızca ülkemizdeki değil
ABD ve Avrupa`daki çevre sorunları, teknolojik
8|
haberler
gelişmeler ve mevzuat konusundaki süreçleri ve
çalışmaları yakından takip ediyoruz. Ülkemizdeki
çevre politikaları ve uygulamalar konularını da
yakından izliyor ve sürece çözüm önerilerimizle,
açıklamalarımızla, raporlarımızla dahil oluyoruz.
Biz bir meslek kuruluşuyuz ve Oda olarak derdimiz
alacağı asgari ücret konusunda protokol imzalar.
Bu protokol yasaldır ve mimar/mühendis istihdam
eden kurum-kuruluşlar burada belirtilen ücrete
uymak zorundadır.`
Dombrowski`nin Türkiye`de belediyelerin çevre
sorunlarına dair uygulama yapamadıklarına
ve cezai işlem uygulayamadıklarına dair bilgi
edindiklerini ve bu konuyu Oda olarak nasıl
değerlendirdiklerini sorusu üzerine Oda Başkanı
Bozoğlu şu yanıtı verdi:
‘ Türkiye`de çevre cezaları uygulanmıyor diye
bir söylem doğru değildir. Çevre ve Şehircilik
Bakanlığımız ve il müdürlükleri tespit edilen
çevre sorunlarına dair Çevre Kanunu kapsamında
cezai işlem uygulamaktadırlar. Ülkemizin
kamu idaresinde bu yetkinin çoğunluğu
bakanlığımızdadır. Belediyelerimizde ise daha kısıtlı
yetkiler bulunmaktadır. Belediyelerimizdeki çevre
mühendisi istihdamı arttırıldıkça, teknolojik alt yapı
geliştikçe çevre kanunu kapsamındaki görevleri
arttırılabilir.`
ülkemizin çevre sorunlarını dert ederek, doğaya ve
insana zarar vermeden kalkınması. Bizim hedefimiz
insan sağlığı, doğanın korunması ve çocuklarımız
için sağlıklı bir gelecek oluşturabilmek.`
Ankara Şube Başkanı İlkim Yiğit de On Dokuz
Mayıs Üniversitesi Çevre Mühendisliğinden mezun
olduğunu ve uzmanlık alanının atık yönetimi
olduğunu söyledi. Yiğit, ‘Her ne kadar okulda
öğretmenimiz bu işte çok para var demiş de olsa
ben bu alanı tamamen vicdanımı dinleyerek
seçtim. Bu işi yapmak halk sağlığı için çalışmak
vicdanımı rahatlatıyor ve beni mutlu ediyor` dedi.
Yiğit, Ankara Şube olarak, mesleğimizin gelişmesi,
Ankara ve civar illerdeki çevre sorunlarının dair
çözüm üretilmesi adına gönüllülük üzerinden
yoğun çalışmalar yaptıklarını da aktardı.
ÇMO Başkanı, Bradenburg Eyalet Meclis Üyesi
ve Meclis Başkan Yardımcısı Dombrowski`nin
Türkiye`deki mimar ve mühendislerin ücretlerinin
nasıl belirlendiği şeklindeki sorusunu da şöyle
yanıtladı:
‘Bizim 24 mimar ve mühendis odamızı kapsayan
bir çatımız var, TMMOB. Bu çatı yani TMMOB, her
yıl SGK ile yeni mezun mimar ve mühendislerin
Türkiye`nin deprem riski altında olduğuna
değinerek yeni inşa edilen binalarda bunun dikkate
alınıp alınmadığı sorusunu da Bozoğlu, ‘Biz bina
yapımı ile direk ilgili değiliz. Bu konu mimar ve
inşaat mühendislerin ilgi alanında. Biz, konunun
risk ve afet yönetimi ile ilgileniyoruz. Deprem
sonrası insanların temiz suya erişimi, bu süreçte
olması gereken atık yönetimi vb gibi konularda
çalışmalar yapıyor ve bunu ilgili kurumlarla
paylaşıyoruz` şeklinde yanıtladı.
9|
ÇMO Başkanı Bozoğlu, Almanya`nın iklim
değişikliğine karşı mücadelede ve çevre sorunları
konusunda çabaları olduğunu bildiklerini
belirterek, Almanya`da Berlin`in güney doğusunda
Welzow, Proschim yerleşiminde açık ocak kömür
işletmesine dair genişletme kararı alınması ve
bunun sonucu olarak bölgede bulunan yerleşim
yerlerinin boşaltılması, yer altı sularının kirlenmesi
gibi konularda Alman heyetinin görüşlerini
sordu. Meclis Başkan Yardımcısı Dombrowski,
Almanya`nın dışa bağımlı enerji üretiminden
kurtulmayı hedeflediğini, kalkınmanın önemli
olduğunu, kalkınma ile birlikte yeni yerleşim
alanlarının oluşturulmasının halkı daha fazla mutlu
edebildiğini belirterek, 2030 yılı itibariyle fosil
yakıttan enerji üretiminin Almanya`da sona ereceği
Hollanda Birinci
Katibinden ÇMO
Ziyareti
Bozoğlu ve
konuştu…
Oudheusen
çevre
haberler
bilgisini de verdi.
Karşılıklı sorularla oldukça verimli geçen
görüşmenin ardından CDU/CSU Alman
Parlamentosu ve Eyalet Meclisi Çevre Politikalar
Meclis Grup sözcüsü Bradenburg Eyalet Meclis
Üyesi ve Meclis Başkan Yardımcısı Dieter
Dombrowski, Bozoğlu ve Yiğit`e kendi bölgelerin
için bestelenen eserlerden oluşan müzik CD`si ve
kalem hediye etti. ÇMO Genel Başkanı Bozoğlu
ve Ankara Şube Başkanı Yiğit de konuklarına,
içerisinde ÇMO yayımlarının yer aldığı birer çanta
sundu.
zirvesi hakkında görüşlerini de aktardı. Türkiye`de
yaşanan çevre sorunlarının da ele alındığı görüşmede
ÇMO Başkanı, görevi gereği çok sayıda ülkeyi ziyaret
ettiğini belirterek, ‘Bu ülkelerin birçoğunda, ne yazık
sorunlarını ki, iklim değişikliğine karşı önlem aldığını söyleyen
ülkelerde bile, kömürlü termik santral projeleri,
nükleer santral atıkları, çevre kirliliği vb gibi çevre
sorunları yaşandığını gördüm` dedi.
Sohbetin ardından toplu fotoğraf çektirmek için
ayağa kalkan Erik van Oudheusen, duvardaki
Atatürk fotoğrafı ile ilgilenerek, Atatürk hakkındaki
olumlu duygularını dile getirdi.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
Hollanda Kraliyet Büyükelçiliği Birinci Katibi Erik
van Oudheusen, Çevre Mühendisleri Odası Genel
Merkezini ziyaret etti.
ÇMO Genel Başkanı Baran Bozoğlu, Ankara Şube
Başkanı İlkim Yiğit ve çevre mühendisi Melek
Mercantaş tarafından karşılanan Oudheusen, ÇMO
ve çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Konuk Katibe ÇMO`nun kuruluş ve çalışmalarını
anlatan Başkan Bozoğlu, iklim değişikliği ve Paris
10 |
basın açıklamaları
Emekleri Ekmek Yapan
Kadınlardır
‘Yasa şu ki ekinler yürüyecek Bebek dillenecek, güçsüz
hallanacak Sis kalkacak İsfendiyar başından’
«Git oldu can, sürgün geldi dayandı
Diktiğin fidanlar sen olmayanda
Yel vura ırgalana, gün vura duldalana büyüyecek
Yasa şu ki ekinler yürüyecek
Bebek dillenecek, güçsüz hallanacak
Sis kalkacak İsfendiyar başından»
Gülten AKIN
Kadının emek ve insanca yaşam direnişinin yanık et
kokusuna harman oluşunun 160. Yılı, 1857 yılında bir bahar
gününde, ağır çalışma koşullarına karşı direnen 129 emekçi
kadın tarafından armağan edildi...
İnsanca yaşam, özgürlük, barış ve demokrasi için mücadele
eden tüm kadınları saygıyla anıyor, mücadeleleri ve
direnişleriyle bugün hala yolumuzu aydınlatan, bize güç
veren tüm kadınları selamlıyoruz.
«Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır.» Dün Bursa İnegöl’de yazıldı yine…..
Dünyaya kadın olarak gelmiş olmanın ağır yükü altında bırakılan kadınlar için, dünyaya kadın olarak gelmek
bir yanık türkü gibidir.
Kadın olarak dünyaya gelmiş olmanın ağır yükünü omuzlamış; bedeninin, yüreğinin, beyninin ve emeğinin
sömürüsüne; yaşamın her alanında var gücüyle çalışarak akıttığı alın terinin sömürüsüne, kadın olarak
doğmuş olmanın ağır yükünü hiçe sayarak, baş kaldırmış; emeğini, yürek yangınlarını, acısını sabrına katık
edip yaşamaya dört elle sarılarak yalnız kadınlar için değil, insanlık için; sömürünün hiçbir türünün olmadığı,
eşitliğin gerçekleştiği; güven dolu, barış dolu, güzel yaşanası günleri yaratmak için kor alevlerde yakılan,
kör bıçaklarla bedenleri dağlanan, tecavüzlere uğrayan tüm kadınların yaralı örselenmiş bedenlerinin yanık
kokularıdır hala içimizi dağlayan ve onların gökyüzüne asılı kalmış çığlıklarıdır kulaklarımızda uğuldayan.
Kadına yönelik şiddetin temelinde kadınların yaşamın tüm alanlarında erkeklerle eşit olduğunu reddeden
cinsiyet ayrımcılığı yatmaktadır. Kadın emek sömürüsü ile birlikte ekonomik ve psikolojik şiddeti de en ağır
biçimde yaşar.
Bu şiddet kadına yönelik olsa da aslında tüm toplumu etkileyen, örseleyen, topluma dönük bir şiddettir. Ve
bu şiddetin toplumda, toplumun her kesiminde ve her alanında yansımasını görürüz.
Kadının sömürülmesi, kadınının şiddete maruz kalması toplumu ekonomik, siyasi, kültürel ve ahlaki olarak
yoksullaştırır ve çürütür; çünkü kadın sorunları her şeyden önce insan sorunu, insanca yaşam sorunudur.
Kadını sindirmek, köleleştirmek toplumu sindirmek köleleştirmek demektir. İşte tam da bu nedenle; doğayı,
insanı rantın en kutsal aracı görenler bunu siyasi birer davranış biçimine de evirirler. Çünkü kurmak istedikleri
sömürü düzeni böylece daha rahat kurulacak ve sürekli olacaktır.
İnanıyoruz ki; tüm olumsuzluklara karşın dünyanın yükünü omuzlamış kadınlar, var oluşunu sağlar insanlığın
ve hayır izin vermez sömürü düzeninin sürekli kılınmasına.
Biliyoruz ki «EMEKLERİ EKMEK YAPAN KADINLARDIR» «ve sevinçlerimiz vurur gözlerine kadınların,
hayallerimiz yüzlerindedir.»
Sevinçlerimizin yüzüne vurduğu, emekleri ekmek yapan tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar gününü
kutluyoruz.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
11 |
basın açıklamaları
Çanakkale Zaferi’nin 102. Yıldönümü
Çanakkale`de tarih yazan şehitlerimizin anısı önünde saygı ile eğiliyoruz...
Saat beşe on var
Kırk dakika sonra şafak sökecek
Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak
Tınaztepe ye karşı Kömürtepe cenubunda
On Beşinci Piyade Fırkasından iki ihtiyar zabiti
Ve onların genci, uzunu
Darülmuallimin mezunu
Nurettin Eşfak
Mavzer tabancasının emniyetiyle oynayarak
Konuşuyor
Bizim İstiklâl Marşında aksayan bir taraf var,
Akif, inanmış adam,
Fakat onun ben inandıklarının hepsine
inanmıyorum.
Beni burada tutan şey
Şehit olmak vecdi mi ?
Sanmıyorum.
Mesela bakın
Gelecektir sana vadettiği günler elbet Hakkın
Hayır
Gelecek günler için
gökten Ayet inmedi bize
Onu biz kendimiz
vaat ettik kendimize
bir şarkı istiyorum
zaferden sonrasına dair
Kim bilir belki yarın
belki yarından da yakın
Nazım Hikmet RAN
Bundan 102 yıl önce, 300 bine yakın vatanseveri şehit verdiğimiz, bir ulusu yok etme planının ilk aşaması
olan, Mustafa Kemal Atatürk`ün askerlerine, ‘Ben size hücum etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum‘ dediği,
kendisinin de en ön saflarda savaştığı Çanakkale Savaşında sağlanan başarı, yeryüzündeki hiçbir silahın
vatan ve ulus sevgisine karşı başarılı olamayacağını göstermiştir. Anafartalar, Arıburnu, Conkbayırı ve
Ağıldere`de düşmanı bozguna uğratan ve ulusça destan yazdıran bu savaş, kahramanca mücadele eden Türk,
Kürt, Arnavut, Çerkez, Laz, Ermeni halklarının Çanakkale`de, ‘ Ben hep özgür kalacağım‘ diye bütün dünyaya
haykırdığı savaştır...
Bu savaş, yeryüzündeki hiçbir silahın vatan ve ulus sevgisine karşı başarılı olamayacağının göstergesi olan
bir savaştır... Bu savaş, Atatürk ve silah arkadaşlarının, ulusumuza Türkiye Cumhuriyeti‘nin bağımsızlığını
armağan ettiği, yalnızca ülkemizde değil, dünyada da büyük bir mücadele örneği olarak kayıtlara geçmiş bir
savaştır…
Bugün bağımsız bir devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak yaşamamızı sağlayan, 18 Mart Şehitler Günü ve
Çanakkale Zaferimizin yıldönümünde, bize bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti‘nde yaşama hakkı sağlayan,
başta kurucumuz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve bütün şehitlerimize bir kez daha
teşekkür ediyor, önlerinde saygı, şükran ve minnetle eğiliyoruz.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
12 |
basın açıklamaları
22 Mart Dünya Su Günü
Su yoksa hayat da yok, unutmayalım…
İlk kez Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma konferansının 1992 yılındaki toplantısında, giderek büyüyen
temiz su ihtiyacına dikkat çekmek amacıyla bir sonraki yılın ‘Dünya Su Günü` ilan edilmesine karar verildi.
BM tarafından 1993 yılında ilan edilen ve her yıl farklı bir tema çerçevesinde ele alınan su sorunu, son
yıllarda «Su Kalitesi», «Su ve Kentleşme», «Su ve Gıda Güvenliği», «Su Dayanışması», «Su ve Enerji», «Su ve
Sürdürülebilir Kalkınma», «Su ve İstihdam» başlıkları altında tartışıldı. 2017 yılının teması olan «Atıksu» ise
«Neden Atıksu?» kampanyası ile ele alınacak.
Günümüzde küresel olarak ortaya çıkan atıksuların %80`den fazlasının arıtılmadan veya yeniden
kullanılmadan ekosisteme verilmesi gerçeğinden hareketle, kampanyanın amacı, atıksuların azaltılması ve
yeniden kullanılması konusuna dikkat çekmektir. Atıksu yönetimi konusunda önemli ilerleme kaydetmiş olsak
da arıtma tesislerinde yerli teknoloji ve çözümlerin ivedilikle teşvik edilmesi, doğal arıtma teknolojilerinin
değerlendirilmesi gerekmektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2014 yılında Türkiye`deki toplam 1396 belediyede ortalama
olarak kişi başı atıksu miktarı 181 L/kişi gün. Bu
belediyelerin sadece 604`ünde atıksu arıtma
tesisi bulunuyor. Bu sayının içerisinde henüz faal
olmayan atıksu arıtma tesisleri de yer alıyor. Yine
TÜİK verilerine göre belediyelerde yaşayan nüfusun
sadece %68`i için atıksu arıtma tesisi bulunuyor ve
belediye dışında yaşayan nüfus bu orana dahil değil.
Arıtma tesislerinde, arıtılarak deşarj edilen atıksu
miktarı 2012 yılında iki yıl öncesine oranla %4`lük
bir artış gösterirken, aynı yıldan 2014 yılına yalnızca
%0,85 artış göstermiştir.
Belediyelerde kullanılan suyun yalnızca %80`i
arıtılırken, kalan %20 atıksu arıtma yapılmadan direk
deşarj ediliyor. Öte yandan, iklim değişikliği sorunu
ile ciddi bir kuraklık sorunumuz var.
ÇMO olarak yaptığımız bütün açıklamalarda dile getirdiğimiz gibi, su yönetimini kapsayan sorun çözme odaklı
güçlü bir bakanlığa ihtiyacımız var. Su bilimsel olarak da idari olarak da çevreden bağımsız değerlendirilemez.
Ardarda sıralanabilecek olan sorunlarımızın çözümünde riski yönetmek en doğru adımdır. Bu noktada
eklektik, parçalı ve kamu yararından uzak su yönetimi politikamızı, bütüncül bakan, doğanın korunmasını
ön plana çıkaran, yatırımların daha sağlıklı yapılmasını sağlayan, kamu yararı gözeten bir hale dönüştürme
ihtimali adına Su Kanunu hazırlıklarını önemsiyoruz.
Bunu yapabilecek yeterli bilimsel bilgiye, teknik alt yapıya ve insan birikimine sahip olduğumuz su götürmez
bir gerçek. Yeter ki, bu konuda güçlü bir siyasi irade ortaya konulabilsin ve bilim insanları ile hazırlanacak
havza bazlı kamu yararı gözeten planlar günlük kararlarla değiştirilmesin.
Bu nedenle suyun az tüketilmesi ve yeniden kullanımı artık bir zorunluluktur. İsrafı önleyecek çabaları millet
olarak sahiplenmeli, bireysel olarak da üzerimize düşeni yapmalıyız. Su yoksa hayat da yok, unutmayalım.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
13 |
basın açıklamaları
ÇMO’dan Tescil Gerekiyor...
Çevre mühendisliği hizmeti veren firmaların ÇMO’da tescil yaptırması gerekiyor.
22 Nisan 2009 tarihli ve 27208 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Serbest
Çevre Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim ve Asgari Ücret Yönetmeliği kapsamında Serbest
çalışan ve çevre mühendisliği hizmetleri üreten kişi ve kuruluşların Odamız tarafından tescillerinin yapılması
gerekmektedir.
Anılan yönetmelikte yer alan ve aşağıda linki verilen «Serbest çevre mühendisliği hizmet konuları»nın yer
aldığı hizmetlerden biri ve ya birkaçını üreten kişi ve kuruluşların Odamıza tescilinin yaptırılarak faaliyetlerini
yürütmeleri yasal bir zorunluluktur. Odamız tarafından büro tescili yapılan firmalar çevre mühendisliği
hizmet konularını icra etmeye yetkili olmaktadırlar.
Serbest Çevre Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim Ve Asgari Ücret Yönetmeliğimizde İkinci
Bölümde yer alan Serbest Çevre Mühendisliği Hizmetleri ve Konularına web sayfamızdaki, http://www.cmo.
org.tr/mevzuat/mevzuat_detay.php?kod=178 linkinden ulaşılabilir.
TMMOB Serbest Müşavirlik Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri ve Büro Tescil Belgesi Yönetmeliği Belge
Verilmesi ve Yenilenmesi başlıklı kısımda ise;
Madde 6- f) Birden fazla alanda çalışan ve farklı «MMH» veren kuruluşlar çalışma alanıyla ilgili «Oda»;dan
«SMM»; veya «Büro Tescil belgesi almak zorundadır» denilmekte olup, birden fazla mühendislik hizmeti
üreten kuruluşların ilgili meslek odasından da ayrıca Büro Tescil Belgesi alması zorunludur.
Bu kapsamda;
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan Çevre Görevlisi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında
Yönetmelik ve ÇED Yeterlik Belgesi Tebliği kapsamında hizmet veren firmaların tescilinin Odamız tarafından
yapılmış ve her yıl yenilenmiş olması gerekmektedir. Yukarıda bahsi geçen Odamız Serbest Çevre Mühendisliği
Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim Ve Asgari Ücret Yönetmeliğimizde yer alan kapsamda faaliyet yürüten
firmalarımızın Odamızdan tescil belgesi almaları zorunlu ve yeterlidir.
Büro Tescil Belgesi bulunmayan ve Çevre Mühendisliği hizmeti konusunda faaliyet gösteren firmaların
Odamıza başvuru yaparak büro tescilini yaptırmaları gerekmekte olup aksi halde büro tescilini yaptırmayan
firmalar hakkında ilgili mevzuat kapsamında işlem yapılacaktır.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
14 |
TMMOB basın açıklamaları
Evet’e Serbest, TMMOB`’ye Yasak!
Ülkemizin geleceğini şekillendirecek olan 16 Nisan 2017 Anayasa
Değişikliği Referandumu, tüm yurttaşlarımızın olduğu gibi Birliğimizin
de en önemli gündem maddesidir.
Ülkemizin dört bir yanında, üyelerimize ve halkımıza gerçekleri
anlatarak aydınlık geleceğimiz için referandum çalışmalarını
sürdürmekteyiz.
Ancak çalışmalarımız Ankara Valiliği tarafından engellenmektedir.
Tüm toplumu ilgilendiren Anayasa değişikliği konusunda, görüşlerin
özgürce ortaya konulup tartışılması gerekirken OHAL ortamı buna
izin vermemektedir. Açık havada yapılacak bütün faaliyetlerin Valiliğe
bildirilmesi zorunluluğu Valiliklerce yetkilerini aşacak bir şekilde
toplumun aleyhine kullanılmaktadır. TMMOB Ankara İl Koordinasyon
Kurulu tarafından 27 Mart-8 Nisan 2017 tarihleri arasında Kuğulu
Park ve Sakarya Caddesinde Birliğimizce üretilen görüşlerin toplumla
paylaşılması için stand kurma talebimize olumsuz yanıt verilerek yasaklama kararı alınmıştır.
Ankara Valiliğinin yasaklama yazısında;
• Yüksek Seçim Kurulunun ilgisiz 92 ve 75 nolu kararları gösterilerek referandum konusunda çalışma yapacak kurumlar siyasi
partilere indirgenmiş,
• Samsun`da yapılan itiraz üzerine Yüksek Seçim Kurulunun propaganda yasağını kaldırmasına rağmen, Yüksek Seçim Kurulunun
109 sayılı kararı ile siyasal partiler dışında propaganda çalışmasını yasakladığı belirtilmiş,
• OHAL kanunun 11. Maddesine dayanarak da stant kurulması yasaklanmıştır.
Halkoylaması, yurttaşlara sunulan seçeneklerin saydam ve korkusuz bir biçimde tartışabildiği ve serbest tercihlerin ortaya çıktığı
bir ortamda mümkün olabilir. Ancak Ankara Valiliğin yasaklama kararı buna engeldir.
Devletin olanakları ile Anayasa değişikliği lehine faaliyetler yapılırken Hayır içerikli çalışmalar baskı altına alınmakta ve
engellenmektedir.
Özgürlüklerin yasaklandığı ve fiilen kullandırılmadığı, medyanın Anayasa değişikliği lehine olan görüşlerin hizmetinde seferber
edildiği bir ortamda Anayasal kamuoyu oluşamaz. Bu ortamda Anayasa yoluyla rejim değişikliği meşru ve demokratik olmadığı gibi
toplumun bugünü ve gelecek kuşaklar açısında da tehlikelidir.
Referandumun içeriğinin tartışılması, kamuoyuna yönelik bilgilendirme çalışmalarının yapılması en temel demokratik haktır.
Ayrıca, TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulunun referandum içerikli çalışması yasaklanırken, Güvenpark`ta ve Ankara`nın
birçok noktasında «Türkiye Hukuk Platformu»nun «Hukukçular Referandumu Anlatıyor» içerikli Anayasa değişikliği lehine olan
çalışmasına ve stand kurmasına izin verilmiştir.
Tüm bu gelişmeler 16 Nisan`da yapılacak olan Anayasa değişikliği referandumu için «Evet» diyenlerin çalışmalarına serbestlik,
«Hayır» diyenlerin çalışmalarına yasaklama olarak yansımaktadır.
TMMOB, Ankara Valiliğinin yasaklamasına karşı Yüksek Seçim Kurulu`na başvurmuş ve yasaklama işleminin iptali için hukuksal
işlem başlatmıştır.
Başka bir husus da Ankara Valiliği tarafından 29 Mart 2017 tarihinde yapılan basın açıklaması ve sonrasından yaşanan gelişmelerdir.
Söz konusu açıklamanın Ulus meydanında bir grubun bildiri dağıtımı sırasında çekilen bir görüntünün basında farklı şekilde yer
alması üzerine yapıldığı ifade edilmektedir. Ancak hiç ilgimiz olmadığı halde açıklamada TMMOB muhatap alınmıştır. Bahsi geçen
bildiri dağıtımı TMMOB`nin bir organizasyonu olmamasına rağmen «…. grupla birlikte hareket eden, TMMOB üyesi olduğu tespit
edilen…» ifadesinin açıklamaya konulmasının Birliğimizi hedef göstermek dışında bir amacının olmadığı açıktır. Ankara Valiliği şunu
çok iyi bilir ki, Anayasanın 135. Maddesi ve 6235 sayılı TMMOB yasası gereği Türkiye sınırları içerisinde mühendislik, mimarlık,
şehir plancılığı mesleklerini icra edebilmek için TMMOB`ye üye olunması yasal bir zorunluluktur. TMMOB`nin bugün itibarıyla 515
bini aşkın üyesi bulunmaktadır.
Ankara Valiliğinin hedef göstermesi ardından yandaş medya ve kişiler tarafından TMMOB`ye yönelik linç kampanyası başlatılmıştır.
Ankara Valiliği eğer yaşanan her olayda TMMOB üyelerinin bulunup bulunmadığına bakacaksa hatırlatmak isteriz ki tüm mühendis,
mimar, şehir plancılar gibi, Başbakan Binali Yıldırım da TMMOB üyesidir. Ankara Valiliğini, yaptığı sorumsuz açıklamadan dolayı
kınıyor ve Birliğimizi hedef gösteren açıklamasını düzeltmeye davet ediyoruz.
TMMOB, ülkemizin geleceği için referandum çalışmalarına yönelik gelişen antidemokratik uygulamaların son bulması için tüm ilgili
ve yetkililere çağrıda bulunmaktadır.
Ülkemizin geleceği için referandum sürecinin demokratik koşullar altında yürütülmesi sağlanmalıdır.
Emin Koramaz
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı
15 | TMMOB basın açıklamaları
TMMOB Kadın: Bizim Olanın Bizden
Alınmasına Hayır
Öncelikle başta 8 Mart`ın ruhunu oluşturan 1857 yılında yakılan işçi/emekçi kadınlar olmak
üzere bugüne dek erkek-devlet şiddetiyle mücadele eden tüm kadınları saygıyla anıyor,
mücadeleleri ve direnişleriyle bugün hala yolumuzu aydınlatan, bize güç veren tüm kadınları
selamlıyoruz.
Bugün size 8 Mart`ın tarihini anlatmayacağız, çünkü zaten biliyorsunuz. Bugün daha önceden
yaptığımız gibi tarihsel kazanımlarımızdan da bahsetmeyeceğiz. Birçoğunu beraber kazandık.
Hepsinde birçok kadının emeği, payı var, bunları da biliyorsunuz.
Bugün size bilmediğiniz bir şeyi değil, ancak farklı bir şeyi, «kaybettiklerimizi» anlatacak,
dişimizle tırnağımızla mücadele ederek elde ettiğimiz kazanımlarımızın nasıl tek tek elimizden
alındığından bahsedeceğiz.
Çünkü biliyoruz ki unutmamamız için konuşmamız gerek. Bunları anlatmazsak, bunları
konuşmazsak birbirimizi daha sıkı saramaz, daha iyi anlayamaz, daha çok dayanışamayız.
KAYBEDİYORUZ; işimizi elimizden, aşımızı boğazımızdan hukuksuzca söküp alıyorlar.
KAYBEDİYORUZ; eğitim hakkımızı, çocuklarımızın eğitim hakkını, geleceğimizi ellerimizden alıyorlar. Bilimsel olmayan
müfredatlarla boş bakışlı, düşünmeyen, sorgulamayan, kendilerine biat eden çocuklar yaratmaya çalışıyorlar. Öğretmenlerimizi,
bizlerin bugünlere gelmesinde büyük payı olan eğitim emekçilerimizi bir imza ile, bir gecede, onca yıl uğruna didindikleri
mesleklerinden, canları gibi sevdikleri öğrencilerinden ayırıyorlar.
KAYBEDİYORUZ; tecavüzcüler, tacizciler, parkta yürüyen hamileye, otobüste şortuyla oturan genç kadınlara tahammül
edemeyenler, hiçbirini asla kabul etmediğimiz türlü bahanelerle kadınları katledenler, şiddetin her türlüsünü uygulayanlar
yargılanmak şöyle dursun aramızda serbestçe dolaşarak bizi tehdit etmeye, bizlere yaşamı zindan etmeye devam ediyorlar.
KAYBEDİYORUZ; yaşam hakkımızı, nefes aldığımız alanları ellerimizden alıyorlar.
Hukukun, adaletin olmadığı, haksızlığa hukuksuzluğa direnenlerin anında gözaltına alındığı, hapse atıldığı, özgürlüklerimizin
gerekçesiz ve zorbaca elimizden alındığı bir ülkede yaşar olduk.
Her sabah uyandığımızda, acaba bugün bombalardan kurtularak hayatta kalabilecek miyim derken üstüne üstlük bir de sorgusuz
sualsiz işten atıldığımızı öğrenir olduk.
OHAL`lerle yönetilir olduk, geceleri bırakın bari gündüzleri güvenle sokaklarında dolaşabilelim dediğimiz mahalleler arar olduk.
İş yerlerimizde korkuyla çalışır olduk, bugün sıra kimde, hangimizde diye listelerde isimlerimizi, dostlarımızın isimlerini arar
olduk.
Korkunun, her yerde olduğu gibi mecliste de kol gezdiği bir dönemde geceden sabaha insanların yaşam, barınma, eğitim, özlük
hakları, özgürlükleri ellerinden alınıyor. Hepimizin hayata karşı umutları söndürülmeye, geleceğe dair beklentileri kırılmaya
çalışılıyor. Düşünen, tepki gösteren, karşı duran, susmayan haykıranları tehdit ediyor, baskıyla, zulümle sindirmeye çalışıyorlar,
ötekileştiriyorlar. Akılları sıra kendilerinden olmayanı böyle cezalandırıyorlar.
Kaybettiklerimizin bunca fazla, bunca can yakıcı ve tahammül edilemez olduğu bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde var
gücümüzle, tüm bu yapılanlara, bu zulme direniyor ve baskıya, şiddete, zulme dur demek için avazımız çıktığı kadar HAYIR
diyoruz.
Acılarımız çoğaldı ancak bizim hala umudumuz var.
Bizler; üniversitelerde, kamuda, özel sektörde, fabrikalarda, şantiyelerde, ofislerde, plazalarda hayatın her alanında var olan
TMMOB`li mühendis, mimar ve şehir plancılarıyız. Ekmeğimizi emeğimizle, alın terimizle kazananlarız ve ekmeğimize, aşımıza,
geleceğimize sahip çıkıyoruz.
Kendimizle birlikte tüm canlıların yaşam hakkını savunuyoruz. Doğanın rant uğruna yağmalanmasına, talanına karşı çıkıyor
HAYIR diyoruz.
Ve bizler, kadınlar.. .Ekmeğini kazanmak, nefes almak için hep daha fazla mücadele etmek zorunda kalan kadınlar…
Hep ilk önce gözden çıkarılan, sömürüden şiddetten ayrımcılıktan payını alan, ezilen kadınlar…
Kadın dayanışmasının hepimizi güçlendirdiğini bilerek susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz, HAYIR diyoruz.
Hayatı bize zindan eden, yaşam alanlarımızı yok eden tüm hükümleri, kanunları, yasaları reddediyor, tek adam ve yönetimine
HAYIR diyoruz.
Adalet istiyoruz, özgürlük istiyoruz, okumak, çalışmak, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz, HAYIR diyoruz.
Kaybettiklerimiz onca yıldır mücadelelerle kazandıklarımızdır. Bizim olanın bizden alınmasına izin vermiyoruz, sahip çıkıyoruz
ve HAYIR diyoruz.
HAYIR`larımızı çoğaltmak için 8 Mart`ta her rengiyle tüm kadınlarla birlikte alanlara çıkıyor, en güçlü sesimizle haykırıyoruz.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, mücadele günümüz kutlu olsun.
TMMOB Kadın Çalışma Grubu
16 |
birimler
Ankara Şube
İleri Seviye Sera Gazı
Emisyonları Eğitimi
Tesislere Yönelik İleri Seviye Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi,
Raporlanması Ve Doğrulanması Eğitimini 25-26 Mart tarihinde şubemiz
eğitim salonunda yaptık.
BM İklim Değişikliği Uzmanı Evren Türkmenoğlu’nun verdiği eğitimde,
Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi, Raporlanması ve Doğrulamaması
Mevzuatı, Sera Gazlarının İzlenmesi ve Raporlanması Prensipleri ve
Tesislerin Yükümlülükleri, Sera Gazı İzleme Planı İçeriği, Sera Gazı Emisyon Raporu İçeriği, Doğrulama Prensipleri,
Doğrulayıcı Kuruluşların Yaklaşımı, Doğrulama sürecinde Tesislerin Yükümlülükleri, Doğrulama Raporu İçeriği,
Sektörel örnekler, 17 Mayıs 2014 tarihli Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi hakkında Yönetmelik prensipleri
detayları, 22 Temmuz 2014 tarihinde yayımlanan Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi ve Raporlanması Hakkında
Tebliğ prensipleri detayları, 02 Nisan 2015 tarihinde yayımlanan Sera Gazı Emisyon Raporlarının Doğrulanması
ve Doğrulayıcı Kuruluşların Yetkilendirilmesi Tebliği prensipleri detayları konularında bilgi verildi.
A-2 Tipi Mühendislik Akustiği
Sertifika Programı
Ankara Şube olarak, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi
Yönetmeliği kapsamında verilecek eğitimler ile ilgili Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı ile yapılan protokol kapsamında, 1-2-3-4 Mart tarihinde, A-2 Tipi
Mühendislik Akustiği Eğitimini gerçekleştirdik.
Eğitmenliğini Zeki Bozkurt’un yaptığı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri,
belediyeler, kamu kurumları ve özel sektör çalışanlarının katıldığı eğitim
sonucunda düzenlenen sınavda, başarılı olan katılımcılarımıza sertifika verildi.
Genel Üye Toplantısı
Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şube’nin her yıl düzenlediği genel üye
toplantısı, bu yıl, Şube Başkanı İlkim Yiğit’in açılış konuşmasıyla başladı.
Yiğit konuşmasında, Şube’nin yapmış olduğu çalışmaların bir kısmından
anlattı ve emeği geçen Şube Yönetim Kurulu Üyelerine ve desteğini hiçbir
zaman esirgemeyen Genel Merkez Yönetim Kurulu’na teşekkür etti.
Yiğit’in ardından söz alan Oda Başkanı Baran Bozoğlu, ÇMO olarak üyelere
yönelik çalışmaları anlatarak, ‘Üyelerimize indirimli hizmet verilmesi adına
anlaşma yaptığımız kurum sayısını arttırdık. Oda web sayamızda sağ
üst tarafta bu kurumların tamamını görebilirsiniz. Hatta bugün e-imza
firmasıyla protokol imzalayarak listemize yeni bir kurum daha eklemiş olduk’ dedi.
Oda Başkanı Bozoğlu’nun konuşmasının ardından, Şube Sekreteri Fatma Seda Turhan, 2016 yılında gerçekleştirilen
çalışmalar ile 2017 yılını içeren (programlanan) etkinlikler hakkında, içeriğinde, üyelerimize verilen ve verilecek
olan özel ücretsiz seminer, söyleşi ve eğitimlerden, Odamızdan Büro Tescil Belgesi almış firmalara, kurumlara ve
meslektaşlarımıza yapılan ziyaretler, öğrenci üyelerimize yönelik düzenlenen ücretsiz teknik geziler, toplantılar,
basın açıklamaları ve sosyal etkinlikler bulunan sunum yaptı. Turhan, sunumun bitiminde üyelerden gelecek
görüş ve önerileri almak istediklerini belirtti. Üyelerin, aidat muafiyeti, öğrenci üyelik ve yeni mezun olan (işsiz)
meslektaşlarımıza eğitimlerde kolaylık sağlanması gibi sorular, Yiğit ve Turhan tarafından cevaplandı.
17 |
birimler
Hafıza Teknikleri Semineri
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şube olarak, 2 Mart
Perşembe günü Hafıza Teknikleri Seminerimizi gerçekleştirdik.
Ankara Raymar Otelde düzenlediğimiz seminerde açılış konuşması yapan Şube Başkanımız İlkim Yiğit, üyelerden gelen talep
üzerine düzenlenen seminerin, gergin yaşam koşullarında biraz rahatlama sağlamasını, yaşamı biraz olsun kolaylaştırmasını
umduğunu söyledi. Yiğit, benzer seminerlerin belli aralıklarla yapılmaya devam edileceğini kaydederek,
‘Oda olarak bu tür faaliyetleri planladık. Lütfen web sayfamızdan takip edin’ dedi. Başkan Yiğit, 9 Mart Perşembe günü de yine aynı yerde üye toplantısı yapılacağını da duyurarak, ‘Buradaki yüzleri orada da görmeyi isteriz, bu bizi mutlu eder’ diye konuştu.
Uzman Erdem Taşkınsu’nun liderliğinde ve yoğun katılımla gerçekleşen seminerde, rahatlamaya yönelik
çeşitli egzersizlere de yer verildi. Eğitmen Taşkınsu, seminer süresince ve sonunda katılımcıların sorularını
yanıtladı.
İstanbul Şube
Alternatif Nükleer
Zirve’deydik
İstanbul Şube olarak 8-9 Mart tarihinde, Bakırköy Yunus
Emre Kültür Merkezi’nde TMMOB İstanbul İKK tarafından
düzenlenen Alternatif Nükleer Zirve’ye katıldık.
Düzenleme kurulunda yer aldığımız Zirve’de, Nükleer
Enerji ve etkileri üzerine birçok farklı başlık altında sunum
gerçekleştirildi.
REW Fuarında Stant Açtık
TÜYAP’ta 16-19 Mart tarihlerinde düzenlenen REW İstanbul Fuarı’na
katıldık. Şube standımızı açtığımız fuarda üyelerimizle biraraya gelerek şube
etkinliklerimizi anlattık. Fuar kapsamında şubemiz adına Boğaziçi Üniversitesi
Araştırma Görevlisi B. Aylin Alagöz, Atıktan Enerji Üretimi: Yenilenebilir Enerji
Kaynağı Olarak Tarımsal Atıklar başlıklı sunum gerçekleştirdi.
İş Hukuku Paneli
Şubemiz salonunda, 18 Mart Cumartesi günü İş Hukuku Panelimizi
gerçekleştirdik. Şube Yönetim Kurulu üyemiz Akan Çelik‘in açılış
konuşması ile başlayan panelimiz, Şube Yönetim Kurulu üyemiz
Ömür Yaşayan’ın başkanlığında Av. Zeynep Aydın ve Av. Pelin
Kaya’nın sunumları ile devam etti.
Av. Zeynep Kaya, Çalışma Hayatında Karşılaşılan Hukuki Sorunlar
ve Çözüm Yolları Sunum Başlığı ile Mühendislerin Çalışma
Hayatında Karşılaştıkları Sorunlar, İş Sözleşmesi, Yıllık İzin Hakları,
İşten Çıkarılmalar ve TMMOB-SGK Asgari Ücret Protokolü, Av. Pelin Kaya ise Bireysel Emeklilik ve Kıdem
Tazminatı Sunum Başlığı ile Bireysel Emeklilik Sistemi, Sistemdeki aksaklıklar, diğer ülkelerdeki Bireysel
Emeklilik Sistemleri ve Kıdem Tazminatı uygulamaları hakkında bilgiler sundu.
18 |
birimler
Anayasa Değişikliği ve
Referandum Söyleşisi
Gazeteci- Yazar Enver Aysever ile birlikte Anayasa Değişikliği ve
Referandum adlı söyleşimizi 21 Mart Salı günü gerçekleştirdik.
Şube Yönetim Kurulu Başkanımız Meryem Kayan‘ın açılış
konuşması ile başlayan söyleşimiz, Aysever‘in sunumu ile devam
etti.
İşyeri Uygulamaları) konularında bilgiler aktarıldı.
Yeşil Sektör Etkinliğine
Katıldık
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde, 27 Mart Pazartesi günü düzenlenen
Yeşil Sektör etkinliğine katıldık. Etkinlikte, Şube Başkanımız
Meryem Kayan, ‘Çevre Mühendisliğinin Türkiye›deki Durumu’
başlıklı sunum yaptı.
İzmir Şube
Sanayi Sitelerine Atık
ve Enerji Yönetimi
Bilgilendirme Semineri
Bornova Belediyesi , Bornova Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu
işbirliği ile 10 Mart Cuma günü Bornova Belediyesi sınırları
içerisinde faaliyet gösteren Sanayi Siteleri Yönetim Kurulu
Üyelerine Sanayi Sitelerinde Çevre ve Atık Yönetimi konulu
bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.
Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, belediye yöneticileri, Kent
Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulu Üyeleri ile Sanayi Siteleri Yönetim Kurulu Üyelerinin katıldığı toplantıda,
Bornova Belediyesi Kent Konseyi Çevre Çalışma grubu bünyesinde yürütülen ve Şubemizin de paydaşı
olduğu «Bornovalı Sanayici Atığını Yönetiyor» Projesi , Sanayi Sitelerine yönelik olarak gerçekleştirilecek
Çevre ve Atık Yönetimi Eğitim ve Uygulamaları anlatıldı.
Şube Yönetim Kurulu Başkanımız E. Helil İnay Kınay‘ın proje hakkındaki bilgilendirmesi ve Şube Yönetim
Kurulu Üyemiz ve Proje Teknik sorumlusu Gülsüm Oyman’ın Sanayi Sitelerinde Çevre ve Enerji Yönetimi
konulu sunumu ardından Bornova Belediye Başkanı Atila ile Belediye Yöneticileri ve Sanayi Siteleri
Yöneticileri karşılıklı görüş alışverişinde bulundu.
19 |
birimler
NETCAD Coğrafi Bilgi
Sistemleri-GIS Sertifika
Eğitimi
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak 2017
yılı SÜMER eğitim programı kapsamında 22-24 Mart tarihinde,
NETCAD Coğrafi Bilgi Sistemleri-GIS Sertifika Eğitimini gerçekleştirdik.
Eğitmenimiz İsmail Dilaver, GIS-Coğrafi Bilgi Sistemleri konusundaki temel kavramlar, veri yapıları, veri
üretim teknikleri, uzaktan algılama, veri tabanı, harita projeksiyon bilgisi konularında teorik bilgileri
ve Netcad GIS programının kullanımı ile, uygulamalarla GIS projesi oluşturma, GIS yüzey analizleri ve
oluşturulan projeyi yönetme süreçlerini konularında bilgi verdi.
Güvenlik Bilgi Formu
Hazırlayıcısı Eğitimi
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak 2017
yılı SÜMER eğitim programı kapsamında 15-18 Mart tarihinde,
şubemiz eğitim salonunda ‘Güvenlik Bilgi Formu Hazırlayıcısı
Eğitimi‘ gerçekleştirildi.
Eğitmen Gamze Gökduman Dalbudak tarafından katılımcılara, Zararlı Kimyasalların Sınıflandırılması,
Etiketlenmesi, Ambalajlanması, Güvenlik Bilgi Formalarının Hazırlanma Esasları, Madde veya Karışım
Sınıflandırılması, Yangınla Mücadele Önlemleri, Kaza Sonucu Yayılma Önlemleri, Maruziyet Kontroller/
Kişisel Korunma,Kararlılık ve Tepkime, Toksikoloji, Ekoloji bilgileri, Bertaraf etme Bilgileri konularına ilişkin
bilgi verildi.
Çevre ve Enerji Eğitimi
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak 23
Mart Perşembe günü, Sasalı Sosyal Yardımlaşma ve
Güzelleştirme Derneği daveti üzerine Sasalı İlköğretim
Okulu öğrencilerine, üyemiz Sevcan Güloğlu liderliğinde
çevre ve enerji ile ilgili bir eğitim verdik.
İş Cinayetleri Basın
Açıklaması
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, 3 Mart TMMOB İş Cinayetlerine
Karşı Mücadele Günü dolayısıyla Buca`da bulunan Madenci Anıtı
önünde basın açıklaması yaptı.
3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak Kozlu`da yaşanan ve 263 madencinin
yaşamını yitirdiği toplu iş cinayetinin yıldönümü dolayısıyla 2013
yılından bu yana İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü olarak anılan
günde yapılan açıklamayı, TMMOB İzmir İKK adına Gıda Mühendisleri
Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Reha Keskinoğlu okudu.
Açıklamada, ülkemizde iş cinayetlerinin ve iş kazaların sayısı artık tutulamaz hale geldiğini ifade edilerek, «Cinayetlerin
ve kazaların önlenmesi, meslek hastalıklarını ortaya çıkaran etkenlerin ortadan kaldırılması için gerekli çalışmalar
yapılmıyor. Yapılması gereken çalışmalar, maliyet ve işgücü mazeret gösterilerek geçiştiriliyor ve emekçilerin can
güvenliği hiçe sayılıyor»denildi.
20 |
birimler
İzmir’in Suyu Paneli
Konak Kent Konseyi tarafından 23 Mart Perşembe günü
düzenlenen «İzmir‘in Suyu Paneli» ne, Şube Başkanımız E.
Helil İnay Kınay konuşmacı olarak katıldı.
Kınay, İzmir‘ de ve Türkiye‘de su yönetimi konusunda şube
görüşümüzü aktardı.
Bilgilendirme Semineri
İzmir Şube olarak, 31 Mart Cuma günü üyelerimize
yönelik Karbon Ayak İzi, ISO 9001:2015 Kalite Yönetim
Sistemi ve ISO 14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi
Bilgilendirme Seminerini yaptık.
Üyelerimiz, öğrenci üyelerimiz ve endüstriyel kuruluş
çalışanlarının katıldığı seminerde Şube Sekreterimiz
Rahile Yeni, iklim değişikliği, karbon ayak izi, karbon
piyasası,standartlar, kalite yönetim ve çevre yönetim
süreçleri hakkında bilgi verdi.
DEÜ Çevre Mühendisliği
Bölümüne Konuk Olduk
Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü
Ders Programı kapsamında 08 Mart Çarşamba günü,
Çevre Mühendisliği Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine konuk
olduk.
Şube Yönetim Kurulu Başkanımız E. Helil İnay Kınay,
Prof. Dr. Necdet Alpaslan tarafından yürütülen Mesleki
Uygulamalar dersine katılarak,
Odamız, Mesleki
Örgütlenme, Çalışmalarımız ve Çevre Görevlisi süresi ile
ilgili bilgi sundu.
Bölgemizde Radyoaktif
Kirlilik’ Söyleşimiz…
2016-2018
Çalışma
döneminde
Mesleki
Söyleşilerimizden 7.sini 16 Mart Perşembe günü
Şubemiz Salonunda gerçekleştirdik.
Üye ve öğrenci üyelerimizin yoğun olarak katıldığı,
DEÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Sn. Enver Yaser Küçükgül`ün konuşmacı olduğu söyleşide, Radyasyon ,
Nükleer Santraller, Gaziemir Radyoaktif Atık Süreci, Köprübaşı ve Söke Kisir Köyü Uranyum Madenleri,
Jeotermal enerji Tesisleri ve bölgemizdeki radyoaktif atıklarla ilgili genel değerlendirmeler yapıldı.
21 |
birimler
Toplumcu Mühendislik,
Mimarlık ve Şehir Plancılığı
Haftası
TMMOB İzmir İKK bileşeni odaların öğrenci üyeleri tarafından
düzenlenen 5. Toplumcu Mühendislik, Mimarlık ve Şehir
Plancılığı Haftası, 13-17 Mart tarihinde yapıldı.
Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi
Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü`nde yer alan
salonlarda gerçekleştirilen etkinliklerde «Mühendislik Etiği», «Emek, Sermaye ve İş Güvenliği», «Üniversite
ve Demokrasi» gibi başlıklarda söyleşiler düzenlendi.
Söyleşide, Şube Başkanımız E. Helil İnay Kınay, Elinin Hamuruyla Mühendis Olmak ve Türkiye‘de Kadın
Olmak ve Yönetim Kurulu Üyemiz Efem Bilgiç, Kentsel Rant: Gaziemir Radyoaktif Sorunlar konusunda
konuşma yaptı.
‘Toplumcu Mühendislik,Mimarlık ve Şehir Plancılığı Haftası` etkinliği düzenleme komisyonunda yer alan
öğrenci üyelerimiz Büşra ÜNAL ve Yasin GÜRLER‘ e ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz
Saygılarımızla
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi
Adana Şube
Mersin 5.Çevre
Kongresindeydik
ÇMO Mersin İl temsilciliği ile Mersin Üniversitesi evre
Topluluğunun 3- 4 Mart Cumartesi günü organize
ettiği V.Mersin Çevre Kongresine, Şube Başkanımız
Kenan Doğan, Şube Saymanımız E.Su Turan, Öğrenci
Komisyonumuz ve öğrencilerimiz katıldı.
20.Çevre Sorunlarına
Öğrenci Yaklaşımı
20. Çevre Sorunlarına Öğrenci Yaklaşımı (ÇSÖY)
öğrenci temsilcimiz M. Atakan Gülşen ve öğrenci
Komisyonundan öğrencilerimiz yoğun ilgi gösterdi.
22 |
birimler
Öğrenci
Arkadaşlarımıza Konuk
Olduk
Başkanımız Kenan Doğan, Çamlıbel Anadolu
Lisesi`nin meslek tanıtım ve kariyer günleri
kapsamında yaptığı davete, öğrenci temsilcimiz M.
Atakan Gülşen ve öğrenci komisyonumuzdan Selin
Turhan ile birlikte katıldı.
Başkanımız, söyleşide ÇMO hakkında bilgi vererek, mesleğimiz, meslektaşlarımız, çevre ve bölümünde
okuyan öğrenci arkadaşlarımız için gerçekleştirdiğimiz çalışmalardan, etkinlikleri anlattı.
7.Öğrenci Kurultayı 3.
Toplantısındaydık
7. öğrenci kurultayımızın 3.düzenleme kurulu
toplantısına öğrenci temsilcimiz M. Atakan Gülşen
katıldı.
ÇMO 7. Öğrenci Kurultayı 3. Düzenleme Kurulu
Toplantısı 18 Mart Cumartesi günü ÇMO Samsun
Şubesinde düzenlendi. Birimlerimizden öğrenci
arkadaşlarımızın katıldığı toplantı verimli ve keyifli
geçti.
22 Mart Dünya Su
Günü Paneli
Çevre Mühendisleri Odası Adana Şubemiz ve
İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesinin “22
Mart Dünya Su Günü”ne özel paneli, üyelerimizin,
öğrenci üyelerimizin ve çevreye gönül vermiş tüm
dostlarımızın katılımıyla gerçekleştirildi.
2. Adana ÇEPAS
6.Düzenleme Kurulu
Toplantısı
2. Adana Çevresel Paylaşım Sempozyumu (ÇEPAS)
6.Düzenleme Kurulu Toplantımıza, 25 Mart
Cumartesi günü Şubemiz Toplantı Salonunda
Öğrenci Temsilcimiz M.Atakan Gülşen ve öğrenci
komisyonumuzda bulunan arkadaşlarımız katıldı.
23 |
birimler
Antalya Şube
ASAT Genel Müdürlüğü
Ziyareti
Antalya Şube Başkanı Lokman Atasoy, Başkan
Yardımcısı Uğur Burhan Yıldırım, Yönetim Kurulu
üyeleri Cengiz Çelen, Elçin Kökdemir Ünşar ve Burak
Kırkağaç’tan oluşan heyet, ASAT Genel Müdürü
Faruk Karaçay ve Genel Müdür Yardımcısı Osman
Yıldız’ı ziyaret etti.
Atasoy ziyarette, Antalya’daki kurumlar içerisinde
en fazla çevre mühendisinin ASAT’ta görev yaptığını
buna rağmen gerek kurum olarak gerek meslektaş
olarak yeterince iletişim kurulamadığını, işbirliği
ile ortak projeler yürütülebileceğini, bundan hem
kentimizin, hem meslektaşlarımızın hem de çevre
mühendisliği öğrencilerinin istifade edebileceğini
söyledi.
Genel Müdür Karaçay da çevrenin korunmasının
Antalya için son derece önemli olduğunu belirterek,
bu konuda çevre mühendislerine ve Oda’ya büyük
görevler düştüğünü söyledi. Karaçay, kendilerinin
de kurum olarak dayanışma ve beraber çalışma konusunda işbirliğine hazır olduklarını ve memnuniyetle
destek vereceklerini belirtti.
Aynı zamanda çevre mühendisi olan Genel Müdür Yardımcısı Osman Yıldız ile görüşmede de çevre
mühendislerinin kamu ve özel kurumlarda istihdamının son derece gerekli olduğu, meslektaşlarımızın
teknik anlamda gelişmesinin önem arz ettiği, bu nedenle daha öğrencilik döneminde uygulamalı eğitimler
verilmesi görüşü dile getirildi.
Çevreci Komşu Kart Projesi
Şube Başkanımız Lokman Atasoy, Muratpaşa Belediyesi
ödüllü ambalaj atığı toplama projesi olan “Çevreci Komşu
Kart” uygulamasının tanıtım etkinliğine katıldı.
17 Mart Cuma günü yapılan etkinlikte, Yönetim Kurulu
Üyemiz Ceren Şahin’in Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü
olarak ekibiyle yürüttüğü projenin tanıtımını, Muratpaşa
Belediye Başkanı Ümit Uysal sundu.
Toplantıda, projenin belediye sınırları içerisindeki tüm
56 mahallede yer alan 159.322hanede uygulanmakta
olduğunu, şimdiye kadar 60.031 adet kartın verildiğini,
evlerde toplanan ambalaj atıklarının tartılarak cinsi ve
ağırlığına göre puan verildiği, kazanılan puanların karta
yüklendiği, puanlar karşılığında belirlenen marketlerde
alışveriş yapılabildiği anlatıldı.
24 |
birimler
Fotoğrafçılık Semineri
Şubemiz tarafından her ay düzenlemekte olan söyleşiseminerlerimizin 5.sini, 30 Mart Perşembe günü
gerçekleştirdik.
Antalya Şube Başkanımız Lokman Atasoy’un açılış
konuşmasıyla başlayan seminerimizde Şubemiz Üyesi
Çevre Mühendisi Yusuf Okay şubemiz ve öğrenci
üyelerimiz ile sivil toplum kuruluşlarından katılan
konuklarımıza, mühendislikte fotoğrafın önemi, iyi
fotoğraf çekme teknikleri, dünya çapında çığır açan
fotoğrafların sırlarını sunumlarla anlattı.
4. Geleneksel Meslekte Onur Yılı Plaket Töreni
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube olarak
üyelerimiz, yakınları ve protokolün katılımıyla,
4. Geleneksel Gala Yemeği ve Meslekte Onur Yılı
Plaket Ödül Töreni yapıldı.
Antalya Şube olarak düzenlenen tören, 18 Mart
Cumartesi günü yaklaşık 300 kişinin buluştuğu
geniş bir katılımla gerçekleşti. ÇMO Genel
Başkanımız Baran Bozoğlu’nun da katıldığı
gecede Şube Başkanımız Lokman Atasoy,
Konyaaltı Belediye Başkan Yardımcısı Cansel
Çevikol Tuncer ve Muratpaşa Belediye Başkan
Yardımcısı Murat Şimşek’in açılış konuşmalarının
ardından, ÇMO Antalya Şubesi olarak 2016 yılında
neler yaptığımıza dair kısa bir video gösterimi
gerçekleşti.
Daha sonra mesleklerinde 20. ve 25. yılını dolduran meslektaşlarımıza onur plaketleri verildi. Yakın bir
geçmişte kaybettiğimiz değerli meslektaşımız Ceyla Gencel’e de, meslekte 25. yılını doldurmasına binaen
gıyabında onur plaketi eşi Nadir Gencel’e takdim edildi. Daha sonra söz alan Genel Başkanımız Bozoğlu
konuşmasında, çevre mühendisliği mesleğinin multidisipliner bir meslek olmasından dolayı birçok önemli
konuda söz sahibi olduğuna ve artık çevre mühendislerinin sesinin daha gür çıktığına değindi.
25 |
birimler
Gecenin tarihinin 18 Mart’a denk gelmesinden dolayı, çok
şey borçlu olduğumuz Çanakkale Şehitlerimiz de bu önemli
gecede unutulmadı. ÇMO Antalya Şubesinin Yönetim Kurulu
ve Komisyon üyelerinden oluşan koro eşliğinde Çanakkale
Türküsü seslendirilerek Çanakkale Şehitlerimiz anıldı.
Gecenin sonunda Şube Başkanımız Atasoy ve Genel Başkanımız
Bozoğlu sürpriz yaparak sahnede gitar eşliğinde “Hayat Bayram
Olsa” şarkısını, salondakilerle beraber seslendirdi. Törende
sponsor firmalara da desteklerinden dolayı teşekkür plaketleri
verildi.
ÇMO Antalya Şube olarak, 26-27 Mart tarihinde, eğitim salonumuzda, LPG otogaz istasyonlarında LPG taşıt dolum personeli (pompacı) eğitimini, 20 kişinin
katılımıyla gerçekleştirdik.
Çevre Mühendisliği
Öğrencilerine Teknik Gezi
ÇMO Antalya Şubemiz, Akdeniz Üniversitesi Öğrenci Komisyonu
tarafından gelen talep üzerine Akdeniz Üniversitesi Çevre
Mühendisliği Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine Antalya Organize
Sanayi Bölgesi Arıtma tesisine teknik gezi düzenledi.
Şube Başkanımız Lokman Atasoy’un öğrencilere yaptığı
konuşmanın ardından komisyon üyelerimizden Derya Ünver,
Diren Gültekin ve Şevket Kılıç ve öğrencilerimiz, OSB arıtma
tesisine gitti. Yönetim Kurulu üyemiz Burak Kırkağaç ve
üyelerimizden OSB Müdürlüğü Çevre ve Atıksu İşletme Müdürü
Sema Kayhan tarafından karşılanan öğrencilerimize arıtma
tesisi, prosesleri ve çalışma prensipleri hakkında teorik bilgiler
verilerek tesis gezdirildi.
26 |
birimler
Kocaeli Şube
LPG Dolum Tesisleri Taşıt
Dolum Personeli Eğitimleri
LPG Dolum Tesisleri Taşıt Dolum Personeli Eğitimlerini 03-04
Mart ve 27-28 Mart tarihlerinde gerçekleştirdik.
Eğitmenliğini Ezgi Toparlak‘ ın yaptığı eğitimlerde, yasalar
ve mevzuatlar çerçevesinde uyulması gereken hususlar,
LPG‘nin fiziksel ve kimyasal özellikleri, olası kaza durumlarında
yapılabilecekler aktarıldı.
Biyosidal Ürün
Uygulama Eğitimi
Biyosidal Ürünlerin Kullanım, Usul ve Esasları
Hakkındaki Yönetmelik kapsamında 24-25-26
Mart tarihlerinde Biyosidal Ürün Uygulayıcı
Eğitimi temsilciliğimizdeki eğitim salonunda 15
kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Ziraat Mühendisi Yıldırım Ünal, Mesul Müdür
Ziraat Mühendisi Pınar Atabay, KOÜ Çevre
Koruma Teknolojileri M.Y.O. Öğretim Görevlisi
Dr. Erhan Gengeç’in, yönetmelik çerçevesinde teorik ve pratikte bilgi ve deneyimlerini paylaştığı eğitimde
Refika Nemez temel ilkyardım, zehirlenmeler ve taşıma teknikleri gibi konularda uygulamalı olarak anlattı.
Madencilik Sektöründe Çevre Müfredatı Uygulamaları Eğitimi
Eğitmenliğini Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Maden Mühendisi Doç. Dr.
Ercan Arpaz‘ ın yaptığı eğitimde Madencilik Sektröründe (Taş Ocakcılığı) Sektöründe Çevre Müfredatı
Uygulamaları Eğitimini yaptık.
Eğitimde, taş ocakları işletme metodolojileri, kaynaklanan çevresel etkiler, çevresel etkilerin kontrol altına
alınması, ocaklar terk edilirken yapılacak-uygulanacak işlemler konuları ele alındı.
Kocaeli Demokrasi Girişimi
İle ‘Anayasa Değişikliği’
Toplantısı
ÇMO Kocaeli Şube olarak 12 Mart Pazar günü, Kocaeli Demokrasi
Girişimi‘ nin çağrısı ile yapılan ‘‘Kürsü Kadınların / Kadınlar
Anayasa Değişikliğini Tartışıyor‘‘ isimli toplantıya katıldık.
Pazar sabah kahvaltısında bir araya gelen Kocaeli ilindeki siyasi
parti, dernek ve sivil toplum kuruluşlarına üye kadınlar, Anayasa değişikliği konusunu değerlendirdi.
Toplantı, Kocaeli Üniversitesinden ihraç edilen Doç. Dr. Aynur Özuğurlu‘ nun son bir yılda kadınların
karşılaştıkları zorluklar üzerine yaptığı sunumla başladı. Daha Sonrasında katılımcılar Anayasa değişikliği
hakkındaki görüşlerini paylaştı.
27 |
birimler
Patlamadan Korunma
Dökümanı Hazırlama
Semineri
Kocaeli Şube olarak 24 Mart Cuma günü Patlamadan Korunma
Döküman Hazırlama Seminerini gerçekleştirdik.
Kocaeli Sivil Toplum Merkezinde yapılan ve Makine Mühendisi
Abidin Özler’in konuşmacı olduğu seminerde, Atex Sertifikası
Nedir?, Ülkemizde ATEX Mevzuatı, Patlayıcı Ortam Nedir?,
Patlama Üçgeni?, Parlama Limitleri, Gaz Karışımlarının LEL Hesapları, Tehlikesiz / Tehlikeli Bölge, Tehlikeli
Bölge Sınıflandırması, Boşaltma, Boşaltma Miktarı Hesapları, Havalandırma Etkisi, Toz Değerlendirme,
Muhtemel Tutuşma Kaynakları, Sıcaklık Sınıfları, Ekipman Seçimi, PKD Yazılımları konuları anlatıldı.
KES Uygulamaları
Semineri
İş sağlığı ve güvenliği konusunun olmazsa
olmazı kilitleme etiketleme sistemi uygulamaları
seminerini 17 Mart
Cuma günü, Makine
Mühendisi Hakan Çubukçu’nun liderliğinde
gerçekleştirdik.
ÇMO Kocaeli Şube üyeleri ile İSG konusunda
çalışanların katıldığı seminerimizde, olabilecek iş
kazalarının önlenmesinde kilitleme etiketlemenin
önemini anlatmak, kilitleme aparatlarını tanıtmak, basit gibi görünen bu aparatların kullanılması ile kayıplı
kazaları önlemek konularında bilgi paylaşıldı.
Seminer sonunda Şube Başkanımız Sait Ağdacı, konuşmacı Hakan Çubukçu‘ya teşekkür plaketi ve belgesi
sundu.
Mersin Temsilciliği
Mersin Temsilciliği olarak, 24-25 Mart tarihinde 33 kişinin katılıyla LPG Otogaz İşletme Personeli Pompacı Eğitimi düzenledik.
İzlenmesi Gereken Bir Belgesel:
Home – Yuva
“Lütfen beni iyi dinle. Sen de benim gibi bir Homo
Sapiens’sin. Akıllı insansın. Kainatın mucizesi yaşam
yaklaşık 4 milyar yıl önce ortaya çıktı; biz insanlarsa
yalnızca 200 bin yıl önce. Yine de yaşam için temel
olan dengeyi alt üst ettik. Bu sıradışı hikayeyi iyi
dinle, bu senin hikayen ve sonunu yazmak senin
elinde.”
Fransız yapımı HOME yani YUVA belgeseli, 5 Haziran
2009 yılında, yani Dünya Çevre Günü’nünde tam
90 ülkede aynı anda gösterime girerek bir rekora
imza attı. Sadece sinemalarda değil, aynı anda
Paris, Londra, Berlin, New York gibi dünyanın tüm
popüler şehirlerinin büyük meydanlarında yüz
binlerce insan aynı anda seyretti.
Hayatını çevreciliğe adayan yönetmen Yann
Bertrand-Russell, belgeselin film hakları olmadığını
üstüne basa basa defalarca dile getirmiştir. Amaç para kazanmak değil, insanları
bilinçlendirmek!
Belgeselden öne çıkan bir kaç alıntı:
İnsanlık geçtiğimiz birkaç kısa on yılda, gezegenin yaklaşık dört milyon yıl süren evrimle
kurulan dengesini altüst etti. Ödenecek bedel ağır, ama artık karamsar olmak için çok geç:
İnsanlığın bu gidişatı tersine çevirmesi, Dünya’nın zenginliklerini yağmaladığının farkına
varması ve tüketim kalıplarını değiştirmesi için hemen hemen 10 yılı var.
Dünya’nın bıraktığı 4 milyar yıllık mirastan yararlanıyorsun. Yalnızca 200.000 yaşındasın
ama Dünya’nın çehresini değiştirdin bile. Tüm savunmasızlığına rağmen, senden önceki
diğer hiçbir canlının yapmadığını yaptın ve doğal ortamın her bir köşesini ele geçirdin.
Dünya üzerindeki yaşamı hiçbir zaman anlayamadık. Kontrol edemediğimiz doğal bir
felaket yarattık. Kökenlerimiz, su, hava ve yaşam formlarıyla yakından bağlantılı. Ancak bu
günlerde bizler bu bağlantıları kopardık. Dünya’yı kafamızdaki resme göre şekillendirdik.
Değişmek için zamanımız çok az. Eğer yaptıklarımızın hesabını vermekten kaçarsak, bu
yüzyıl, 9 milyar insanın sorumluluğunu nasıl taşıyacak?
Dünya nüfusunun yüzde 20’si kaynakların yüzde80’ini tüketiyor.
Askeri giderlere yapılan harcamalar gelişmekte olan ülkelere yapılan yardımlardan 12 kat
daha fazla.
Her gün 5.000 insan kirli içme suyu nedeniyle ölüyor.
1 milyar insansa temiz içme suyuna ulaşamıyor.
1 milyara yakın insan aç kalacak.
Dünya üzerinde yapılan tahıl ticaretinin %50’sinden çoğu hayvanları beslemek ya da
biyoyakıt için kullanılıyor.
Tarıma elverişli toprakların %40’ı uzun vadeli hasar gördü.
Her yıl 13 milyon hektar orman yok oluyor.
Her dört memelinden biri, her sekiz kuştan biri, her üç amfibiden biri yok olma tehlikesi
altında.
Canlı türleri normalden 1.000 kat daha hızlı ölüyor.
Balık avlanma alanlarının dörtte üçü tükendi, bitti ya da yok olma tehlikesi altında.
Son 15 yılın ortalama sıcaklığı, günümüze kadar kaydedilen en yüksek sıcaklık oldu.
Kıta buzulu 40 yıl öncesine göre yüzde 40 inceldi.
2050 yılında en az 200 milyon kişi iklimsel nedenlerden ötürü mülteci olabilir.
Yaşanan tüm bu tecrübeler bizlere farkındalığa tanıklık edecek birer örnek. Tüm bunlar
daha ılımlı, daha akılcı ve daha paylaşımcı, insanoğlunun yeni macerasının işaretleri. Birlik
olma zamanı. Önemli olan kaybedilenler değil, geriye kalanlar. Hala ormanlarının yarısına
sahibiz, binlerce nehre, göle, buzullara ve binlerce canlı türüne de. Çözüm yollarını
biliyoruz. Değişmek için gereken güce sahibiz. Öyleyse neyi bekliyoruz…
https://yolvemacera.com/izlenmesi-gereken-bir-belgesel-home-yuva/
Puslu Kıtalar Atlası
İhsan Oktay Anar
Türk edebiyatında kendine özgü bir
dil ve biçim geliştiren, postmodernist
tarih romanlarının yazarı İhsan Oktay
Anar’ın romanı, anlatılması çok zor bir
yapıt. Anlatmak yerine, hayal ve anlatım
gücünün ustalıkla bir araya geldiği kitap,
okunmalı; okutulmalı. Meraklısı için “çizgi
romanı” da çıktı…sevebileceğinin su gibi
akıp giden öyküsü...
30 |
haberler
MART 2017 DÜZENLENEN EĞİTİMLER
EĞİTİM ADI
LPG YETKİLİ İŞLETME PERSONELİ (POMPACI) EĞİTİMİ
EĞİTİM YERİ EĞİTİM TARİHİ
İSTANBUL
02.03.2017-03.03.2017
LPG DOLUM TESİSLERİ VE OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜRLÜK EĞİTİMİ
ANTALYA
02.03.2017-06.03.2017
LPG YETKİLİ İŞLETME PERSONELİ (POMPACI) EĞİTİMİ
KOCAELİ
03.03.2017-04.03.2017
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ (3 GÜN)
MERSİN
10.03.2017-12.03.2017
MADENCİLİK SEKTÖRÜNDE ÇEVRE MEVZUATI UYGULAMALARI EĞİTİMİ
KOCAELİ
11.03.2017-12.03.2017
BİYOSİDAL ÜRÜN UYGULAYICI EĞİTİM PROGRAMI
ANTALYA
11.03.2017-12.03.2017
GÜVENLİK BİLGİ FORMU (MSDS) HAZIRLAYICISI EĞİTİMİ
İZMİR
15.03.2017-18.03.2017
A-2 TİPİ MÜHENDİSLİK AKUSTİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI
MERSİN
16.03.2017-19.03.2017
LPG YETKİLİ İŞLETME PERSONELİ (POMPACI) EĞİTİMİ
ANTALYA
18.03.2017-19.03.2017
LPG YETKİLİ İŞLETME PERSONELİ (POMPACI) EĞİTİMİ
SAMSUN
18.03.2017-19.03.2017
NETCAD COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ–GIS SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI
İZMİR
22.03.2017-24.03.2017
NİSAN 2017 EĞİTİM PROGRAMI
EĞİTİM ADI
BİYOSİDAL ÜRÜN UYGULAYICI EĞİTİM PROGRAMI
EĞİTİM YERİ EĞİTİM TARİHİ
ANKARA
07.04.2017-09.04.2017
A-1 TİP TEMEL EĞİTİM VE SAHA ÖLÇÜMLERİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI
KOCAELİ
08.04.2017-09.04.2017
AB SEVESO II&III DİREKTİFLERİ, BÜYÜK ENDÜSTRİYEL KAZALARIN ÖNLENMESİ VE ETKİLERİNİN
AZALTILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK - SANAYİCİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ, BİLDİRİM SİSTEMİ (SEVESO VE
BEKRA) - KAZA SENARYOLARI, KANTİTATİF RİSK DEĞERLENDİRME METOTLARI
SAMSUN
08.04.2017-09.04.2017
ISO 9001:2015 TETKİKÇİ GEÇİŞ EĞİTİMİ (IRCA ONAYLI A17863)
İZMİR
10.04.2017-11.04.2017
A-2 TİPİ MÜHENDİSLİK AKUSTİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI
ANTALYA
19.04.2017-22.04.2017
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ (3 GÜN)
BURSA
21.04.2017-21.04.2017
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ (3 GÜN)
ANTALYA
26.04.2017-30.04.2017
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ (3 GÜN)
ANKARA
26.04.2017 – 30.04.2017
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ (3 GÜN)
ANKARA
28.04.2017 – 30.04.2017
TESİSLERE YÖNELİK İLERİ SEVİYE SERA GAZI EMİSYONLARININ İZLENMESİ, RAPORLANMASI VE
DOĞRULANMASI EĞİTİMİ
KOCAELİ
29.04.2017 – 30.04.2017
İLETİŞİM
Tel: 0 312 419 70 76
e-posta: cmoankara@cmo.org.tr
Tel: 0 262 323 62 73
e-posta:cmokocaeli@cmo.org.tr
Tel: 0 362 431 01 80
e-posta:cmosamsun@cmo.org.tr
Tel: 0 232 464 00 22
e-posta:cmoizmir@cmo.org.tr
Tel: 0 242 322 32 56
e-posta:cmoantalya@cmo.org.tr
Tel: 0 224 452 38 87
e-posta:cmobursa@cmo.org.tr
Tel: 0 242 322 32 56
e-posta:cmoantalya@cmo.org.tr
Tel: 0 312 419 70 76
e-posta: cmoankara@cmo.org.tr
Tel: 0 312 419 70 76
e-posta: cmoankara@cmo.org.tr
Tel: 0 262 323 62 73
e-posta:cmokocaeli@cmo.org.tr
Gerek kamu kurumlarına gerekse özel sektöre de ulaşan gazetemizin arka kapak ve arka iç kapaklarına
ilan/ reklam verebilirsiniz. Sektörel görünürlüğü yüksek olan ÇMO Gazete’ye ilan/reklam vermek, ilan/reklam
fiyatlarını öğrenmek için sekreterlik@cmo.org.tr adresine e-posta göndererek ve/veya
0 312 419 80 76 numaralı telefonu arayarak bilgi alabilirsiniz.
Mart 2017 / 41. Sayı
Sahibi: Baran BOZOĞLU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Zeynep İPEK - Editör: Zeynep İPEK
Yayın Kurulu: Zeyneti BAYRI ÜNAL - Aslı ÖZTÜRK - Kumru KOCAMAN - Canan Esin KÖKSAL - Merve ÇOBAN - Erol ÖZEN
Yayın İdare Merkezi: Hatay 2 Sokak 24/17 06650 Çankaya - ANKARA Telefon: +90 312 419 80 71
Basım Yeri: ÖZDOĞAN MATBAA YAYIN LTD. ŞTİ. İvedik OSB Matbaacılar Sitesi 1514.Sokak No: 29 Yenimahalle – ANKARA
Download