T. B. M. M. B : 44 rinde yabancılar tarafından yapılmıştır. Bu konuda hizmet veren tek kuruluşumuz ise, 1867 yılında IstanbuPda kurulan Kandilli Rasathanesi olmuştur. 1873 yılında toplanan ilk Uluslararası Meteoro­ loji Kongresi - ki, Türkiye'de bu kongreye katılmış­ tır. - İstanbul, izmir, Bursa, Sinop, Trabzon, Sela­ nik, Avlonya ve Beyrut'ta meteorolojik rasatların ya­ pılmasını öngörmüştür. 1875 yılında, 16 merkezde, telgrafhanelerde çalışanlarca bu görev yürütülmeye ve uluslararası kongre kararlarına uyularak yayınlan­ maya başlanılmıştır. Osmanlılar zamanında çeşitli merkezlerde bu rasatların yapılması ve yayınlanma­ sı devam etmiştir. Cumhuriyet döneminde, bugünkü Devlet Mete­ oroloji İşleri Genel Müdürlüğünün nüvesi olan, Rasadad-ı Cûuviye Müessesesi Ankara - Etlik'te ku­ rulmuştur. Daha sonra çeşitli kuruluşlar bu konuda çalışma yapmışlardır. 1937 yılında, 3127 sayılı Yasay­ la, bugünkü Devlet Meteoroloji işleri Genel Müdür­ lüğü kurulmuştur. Sayın milletvekilleri, dünyamızı saran ve kalın­ lığı 100 kilometre civarında olan atmosfer tabakası bileşenlerinin, değişik fiziksel, kimyasal ve hatta rad­ yoaktif etkilenmelerle faz değiştirmeleri esnasında ortaya çıkan büyük enerji transformasyonları, at­ mosfer ve yeryüzündeki çevrimlerin anakaynağını oluşturur. Çevrimlerin en güzel ve herkesin anlayabileceği şekilde açıklanmasını su ile verebiliriz. Bu çevrime biz, hidrolojik çevrim diyoruz. Toprağa düşen dam­ lanın bir kısmı buharlaşıp atmosfere döner, bir kısmı yerüstü suyu olarak akarsulara dönüşür, bir kısmı yeraltına süzülür; yeraltı su depolarını ve kay­ nak sularımızı oluşturur. Akarsularla göllere, deniz­ lere, okyanuslara ulaşır; hidroelektrik santrallarında elektrik enerjisi olur. Akarsu, göl, deniz ve ok­ yanuslardan buharlaşarak atmosfere karışır, hava­ nın nemliliğini oluşturur; atmosferde yükselip, belir­ li ortam ve şartlarda çeşitli bulutları oluşturur; oraj ve yıldırmalara neden olur. Fiziksel ortamını bu­ lunca, yağış olarak tekrar yeryüzüne dönerken ha­ vanın kirliliğini temizleyecek, çevrimini, yeni bir çevrime başlayarak tamamlamış olur. Bu bir daire­ sel permitasyondur. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ulusal me­ teoroloji kuruluşumuzun örgütlenmesi ve buna da­ yalı olarak görevlendirmelerimizdeki isabetsizliği vurgulamak istiyorum. Atmosferik olaylar, kendi çevrimi içinde bir bütündür. Biz, o bütünün bir par- 14 s 12 , 1985 0: 1 çasını Çevreye, bir kısmını Meteorolojiye, bir parça­ sını Elektrik Etüt'e, bir bölümünü Su işlerine, Köy işlerine dağıtır, bölük pörçük edersek, hem hizmet­ leri yerine getiremeyiz, hem de devlet bütçesini çar­ çur etmiş oluruz. Ben eski bir etütçüyüm. öyle akarsularımız var­ dır ki, suyun aynı kesiminde, aynı suda, Devlet Su işleri; Elektrik İşleri Etüt İdaresi; o zamanki adıyla Topraksu, şimdiki adıyla Köy Hizmetleri ve YSE, hemen aynı etütleri yapmak üzere her ay birer ekip göndermekteydi. Aynı bilgiler için, aynı sarflar ya­ pılmaktadır. Bir bilgi alacaksınız, 5 ekip her ay ora­ ya gider gelir. Uzağa gitmeye de gerek yok; Anka­ ra'nın hava kirliliği ile meteorolojimiz ayrı, Çevre Genel Müdürlüğümüz ayrı, Hıfzısıhhamız ayrı ve de belediyemiz ayrı ayrı çalışma yapmaktadırlar. Tabiî, fakir fukaraya vurdukça tozuttuğumuz vergi­ ler ve zam üstüne zamlarla aldığımız paraların bir kısmı da, bu çarçurların bu faslından buharlaştırılrnaktadır. Atmosferik olayların her biri, birbirleri içinde, birbirleriyle bağımlı çevrimler halinde bir yumaktır. Evreni yaratmanın oluşturup yönlendirdiği bu yu­ mağı, bizim, parçalamaya, bölük pürçük elealıp ince­ lemeye ve de insanımızın yararlanmasına noksan sunmaya, ne hakkımız vardır, ne de gücümüz yeter. O nedenle meteorolojik done toplanmasından, o do' nelerin ham hamur haline ve hizmete sunulmasına kadar geçen evrimini tek elde toplamak zorunluluğu vardır; bunun, dünyada da bir yığın örnekleri bu­ lunmaktadır. Devlet Meteoroloji işleri Genel Müdürlüğünün, görev, yetki ve kuruluş kanununda yapılacak deği­ şiklikle, bir KİT haline getirilerek, kamu kurumu hiz­ metleri dışındaki bilgi ve araştırmaları, ücret karşı­ lığında, kullanıcılara sunması gereklidir. Bu da, hü­ kümetin görüşüne pek ters düşen bir teklif değildir. Sayın milletvekilleri, bilindiği gibi, toplumun ana unsuru insandır. Kavgalar, çabalar, hizmetler ise, anaunsur olarak insanın mutluluğuna yöneliktir. Bu­ günkü dünya insanının mutluluğu ve mutsuzluğu ise, ekonomik durumuyla doğru orantılı olarak değişik­ likler gösterir. Bu nedenle, bizim ve dünyanın anla­ dığı anlamda meteorolojik hizmetlerin ulusal eko­ nomiye katkısından söz etmek istiyorum. Aslında, yalnızca bu konu üzerinde günlerce konuşmak müm­ kündür; ama zamanın darlığı nedeniyle, meteorolo­ jik hizmetlerin ulusal ekonomiye katkılarını şu baş­ lıklar altında toplamak istiyorum: 402 —