economıc agenda - T-Bank

advertisement
12 Ağustos 2016
Haftanın Gündemi-Beklentiler
Küresel
izlenecek...
piyasalar

Küresel piyasalarda bu hafta genel olarak hava olumluydu. ABD’de
borsaların yeni rekorlar kırması, Avrupa borsalarının da yükselme eğilimi
içinde olması ve gelişmekte olan ülke piyasalarında da olumsuz bir
durumun yaşanmaması hafta boyunca risk iştahının da yüksek olmasına
neden oldu. San Fransisco Fed Başkanı Williams’ın faiz artırımı
konusundaki sözleri piyasaları biraz olumsuz yönde etkilese de, genel
eğilimi bozmadı. ABD’den gelen üretici enflasyonu verilerinin negatif
olması ve perakende satışlarda artış olmaması, ABD ekonomisinde
yavaşlama endişelerini tekrar gündeme taşırken, doların bugün itibariyle
gerilemesine neden oldu. Euro Bölgesi’nde büyüme yavaşlarken, İtalya’nın
bankacılıkla ilgili sıkıntıları sürmekte. İngiltere’de ise İngiltere Merkez
Bankası’nın ek parasal genişleme adımları beklenirken, sterlin değer
kaybetmeye devam ediyor. Venezuela’nın petrol arzının kontrol
edilmesiyle ilgili çabaları sonuncunda petrol fiyatları hafif arttı; Suudi
Petrol Bakanı’ndan da bu yönde bazı açıklamalar geldi ama piyasalar
OPEC üyelerinin ortak bir karar alma kapasiteleri konusunda kuşkulu.
Öte yandan Çin’de ihracatın yavaşlamaya devam etmesi ülke ekonomisi
konusundaki soru işaretlerini tekrar gündeme getirmekte. Brezilya’da ise
eski Başkan Dilma Rousseff’in yargılanma süreci ülkeledeki siyasi
istikrasızlığı artırabilir.
 ABD Doları hafif değer kaybetti. Euro/dolar paritesi 1.12;
dolar/yen ise 101.10 civarında seyrediyor.
 Petrol fiyatları hareketliydi ve hafif yükseldi. Vadeli Brent ham
petrolünün varili 45.85 dolar, ABD hafif ham petrolünün varili
43.40 dolar civarında.
 Altın
fiyatları dalgalı seyretti, bugün itibariyle doların
zayıflamasıyla yükseldi. Altının onsu 1353 dolar civarında
seyrediyor.

Türkiye’de bu hafta açıklanan sanayi üretimi ve cari işlemler açığı verileri
olumlu değildi. Yılın ikinci yarısında beklediğimiz ekonomik
yavaşlamanın ilk sinyalleri gelmeye başladı. Sanayi üretimi Haziran
ayında ancak %1.1 civarında büyüyebildi, ikinci çeyrek büyümesinin de
ilk çeyreğe gore yavaşladığını görmekteyiz. Temmuz ayındaki bayram
tatili ve darbe girişimi ise bu aya ilişkin üretim verilerinin de daralma
yönünde olabileceğini gösteriyor. Öte yandan, Haziran ayına ilişkin cari
açık verileri de cari açıkta yavaş yavaş yükselme eğiliminin olacağını
gösteriyor. Haziran ayında cari açık 3.2 milyar dolardam 4.9 milyar
dolara çıkarken, kümülatif açık 27.7 milyar dolardan 29.4 milyar dolara
yükseldi. Bu durumun temel nedenleri azalan turizm gelirleri ve artan dış
1
ticaret açığıydı. Öte yandan haftaya Mayıs ayı işsizlik oranı açıklanacak.

Türkiye piyasaları, Moody’s’in Türkiye değerlendirmesini pas geçmesi,
Rusya ile siyasi ve ekonomik ilişkilerin tekrar canlanması ve küresel
piyasalarda risk iştahının yüksek seyretmesiyle olumlu bir hafta geçirdi.
Piyasalarda normalleşmenin sürmesiyle dolar/TL hafta içinde 2.95’in
altını test ederken, faizler geriledi. Ayrıca Merkez Bankası’nın zorunlu
karşılık indirimleri piyasaları destekledi.

Bankalar konut piyasasını teşvik etmek amacıyla cumhurbaşkanı ve
hükümetin çağrılarına cevapsız kalmayarak konut kredi faizlerini
düşürdü. Ancak enflasyon oranlarının yüksekliği ve mevduat maliyetleri
bankaların kredi tarafında istenen faiz indirimlerini yapmasını
zorlaştırıcı etkenler olarak karşımıza çıkmakta. Öte yandan, birkaç yıl
once cari açığın sınırlandırılması için özellikle finans kesimiyle ilgili
alınan makro-ihtiyati önlemlerin ekonomiyi teşvik etmek açısından
gevşetilmesinin düşünüldüğü açıklandı. Tüm bu önlemlerin iç tüketimi
teşvik etmesi ve bu yönde yavaşlama belirtileri gösteren ekonomiyi
canlandırması amaçlanmakta. Diğer taraftan ise meclisten geçen
otomatik BES uygulamasının ise tasarrufları teşvik edici bir etkisinin
olacağı tahmin edilmekte.

Küresel piyasalardaki risk iştahının devam etmesi ve Türkiye’de siyasi ve
ekonomik normalleşmenin sürmesiyle birlikte haftaya piyasalarda göreli
olarak sakin seyrin devam etmesini bekliyoruz. Haftaya yurtiçindeki
siyasi gelişmeler ve küresel piyasalardaki seyir izlenecek. Bu
değerlendirmeler çerçevesinde, dolar/TL paritesinin 2.95 civarında
dalgalanacağını; risk iştahının devam etmesi halinde 2.90-2.95 aralığında
kalınabileceğini düşünüyoruz. İki yıllık tahvilin bileşik faizi ise %9.00’a
doğru gerileyebilir.
TÜRKİYE’DE BU HAFTA
Son
ekonomik
gelişmeler...

Sanayi üretimi Haziran ayında arındırılmamış bazda yüzde 1.1, ikinci
çeyrekte ise bir önceki çeyreğe göre ivme kaybederek yüzde 2.9 arttı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, takvim etkisinden
arındırılmış sanayi üretim endeksi Haziran'da bir önceki yılın aynı ayına
göre yüzde 1.1 arttı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi
üretimi ise Haziran'da bir önceki aya göre yüzde 1.4 azaldı. Verinin
detaylarına bakıldığında dayanıklı tüketim malı imalatı yüzde 5.5, imalat
sanayi yüzde 0.4, arama malı imalatı yüzde 0.2, dayanıksız tüketim malı
imalatı da yüzde 0.2 daraldı. Öte yandan enerji yüzde 9, sermaye malı
imalatı yüzde 1, madencilik ve taşocakçılığı yüzde 7.8, otomotiv üretimi ise
2

Merkez Bankası TL
ZK oranlarını 50 baz
puan indirdi, ROM
kapsamında
bazı
dilimlerde katsayılar
0.1 puan artırıldı...
yüzde 6.7 arttı. Sanayi üretiminin yüzde 5.6 artış gösterdiği ilk çeyrekte
gayri safi yurtiçi hasıla sabit fiyatlarla yüzde 4.8 artış göstermişti.
Cari açık uçak krizi sonrası Rusya ile gerginlik ve iç güvenlik endişeleri
nedeniyle turizm gelirlerinde azalma ve dış ticaret açığındaki artisan
etkisiyle Haziran'da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 54 artışla
beklentilerin üzerinde 4.94 milyar dolar oldu. Merkez Bankası (TCMB)
verilerine göre, cari açık Ocak-Haziran döneminde 19.06 milyar
dolarolarak gerçekleşirken, 12 aylık kümülatif cari işlemler açığı Mayıs
ayındaki 27.69 milyar dolardan 29.42 milyar dolara yükseldi. TCMB
açıklamasında cari açıktaki artışın nedenlerine ilişkin, "Hizmetler dengesi
fazlasının bir önceki yılın aynı ayına göre 1.23 milyar dolar azalarak 1.19
milyar dolara düşmesi ve ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret
açığının 326 milyon dolar artarak 5.23 milyar dolara yükselmesi etkili
olmuştur. Ayrıca, birincil gelir dengesi açığı 165 milyon dolar artarak 997
milyon dolar olmuştur" denildi. Cari denge Mayıs ayında 3.17 milyar dolar,
geçen yılın Haziran ayında ise 3.22 milyar dolar açık vermişti. Parasal
olmayan altın kaleminde, bir önceki yılın Haziran ayında 196 milyon dolar
net ithalat gerçekleşmişken, bu yılın aynı ayında 269 milyon dolar net
ihracat kaydedildi. Birincil gelir dengesi kalemi altında yatırım geliri
kaleminden kaynaklanan net çıkışlar, bir önceki yılın aynı ayına göre 143
milyon dolar artarak 940 milyon dolar oldu. TCMB verilerine göre
doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler (net yükümlülük artışı),
bir önceki yılın aynı ayına göre 267 milyon dolar azalarak 271 milyon dolar
oldu. Net hata noksan kaleminde Haziran'da 1.53 milyar dolar çıkış, ilk altı
ayda ise 1.63 milyar dolarlık giriş görüldü.
Merkez Bankası (TCMB) TL zorunlu karşılık oranlarını tüm vade dilimlerinde 50
baz puan indirirken, rezerv opsiyonu katsayılarını bazı dilimlerde 0.1 puan artırdı.
TCMB tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Türk Lirası zorunlu karşılık oranları
tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirilmiştir. Rezerv Opsiyonu Mekanizması
kapsamında döviz imkânının ikinci, üçüncü ve dördüncü dilimleri ile altın
imkânının ilk iki diliminde katsayılar 0.1 puan artırılmıştır" denildi. Açıklamada
rezerv opsiyonu kullanımlarının aynı seviyede kalması halinde söz konusu
değişiklikler ile finansal sisteme yaklaşık 1.1 milyar TL ve 600 milyon dolar ilave
likidite sağlanmış olacağı belirtildi. Kararların, piyasaya ek likiditenin yanı sıra
yıllık kârına bir miktar katkı sağlayacağı bankalara kredi faizlerini düşürme
konusunda da destek sağlaması bekleniyor.
Yatırım
ortamının Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik düzenlemeler içeren yasa Resmi
iyileştirilmesine
Gazete'de yayımlandı:
ilişkin
yasa
yayımlandı...
 Yasaya göre, iflasın ertelenmesi talebinde bulunulması üzerine yönetim
organının yerine geçmesi, yönetim organı kararları ve işlemlerini
onaylaması ayrıca envanter işlemlerini başlatarak kontrolü altında
yürütmesi için mesleki ve teknik yeterliliğe sahip yeterli sayıda kayyum
atanacak.Mahkeme, şirketin veya kooperatifin mal varlığının korunması ve
faaliyetlerinin yürütülmesi için gerekli tedbirleri alarak, şirket ya da
3




BES
yasalaştı...
kooperatif aleyhine takip yapılmasını yasaklayabilecek ya da daha önce
başlatılan takipleri durdurabilecek.
İş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin, o
ülkedeki bölgesel yönetim merkezlerinde istihdam ettiği kişilere döviz
olarak ödediği ücretler, vergi istisnası kapsamına alınacak. Yurt dışında
hizmet veren işletmelerde, yüksek katma değerli hizmet veren işverenlerin
istihdam ettiği hizmet erbabının ücretleri üzerinden hesaplanan vergiye ise
kısmi indirim uygulaması getirilecek.
Hayat sigortasından 10 yıl prim ödeyerek ayrılanlar ve emeklilik hakkı
kazananlar, toplu para almak yerine tasarruflarını 10 yıl ve üzeri tek primli
gelir sigortalarına yatırırsa, yatırılan kısma ait ödemeler vergiden muaf
tutulacak.Yasa ile Damga Vergisi Kanunu'nda da değişiklik yapılarak, nispi
damga vergisine tabi kağıtlarda her bir nüshanın ayrı ayrı vergilendirilmesi
uygulamasına son veriliyor. Maktu damga vergisine tabi kağıtlarda ise her
bir nüshadan ayrı ayrı vergi alınması uygulamasına devam edilecek.
Harç istisnasına yönelik düzenlemelerin yapıldığı yasaya göre, Yatırım
Teşvik Belgesi kapsamında yer alan yatırım mallarına ilişkin olarak, yatırım
teşvik belgesi sahibi yatırımcılarla bu malların üreticileri ve tedarikçileri
arasında düzenlenen kağıtlar, yatırım döneminde belge kapsamındaki
yatırıma yönelik gayri maddi hakların kiralanması ve satın alınmasına
ilişkin düzenlenen kağıtlarla ilgili işlemlere harç istisnası getirildi.
Yasayla Kurumlar Vergisi istisnaları da yeniden düzenlendi. Buna göre; tüm
giderlerinin, iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlar tarafından
karşılanması ve söz konusu giderlerin Türkiye'de tam veya dar
mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun hesaplarına intikal ettirilmemesi
kaydıyla, Ekonomi Bakanlığından alınan izinle kurulan bölgesel yönetim
merkezleri Kurumlar Vergisinden muaf tutulacak.
tasarısı 45 yaş altı ücret karşılığı çalışanların, işverenleri aracılığıyla otomatik olarak bir
emeklilik planına dahil olmasını içeren bireysel emeklilik sistemiyle (BES) ilgili
kanun tasarısı TBMM'de kabul edilerek yasalaştı. Meclis Genel Kurulu "Bireysel
Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı'nı" ele alarak kabul etti. Onay için Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan'a gönderilecek olan yasaya göre Türk vatandaşı olup 45 yaşını
doldurmamış olanlardan ücret karşılığı çalışanlar, işverenin, kanun hükümlerine
göre düzenlediği bir emeklilik sözleşmesiyle emeklilik planına dahil edilecek.
İşveren, çalışanını otomatik katılım için emeklilik planı düzenleme konusunda
Hazine Müsteşarlığınca uygun görülen bir şirketin sunacağı emeklilik planına
dahil edebilecek. Çalışanın katkı payı, prime esas kazancının yüzde 3'üne karşılık
gelen tutar olacakken, çalışan otomatik katılıma ilişkin emeklilik sözleşmesinde
belirlenen tutardan daha yüksek bir tutarda kesinti yapılmasını işverenden talep
edebilecek. Yasa çerçevesinde çalışan, emeklilik planına dahil olduğunun
kendisine bildirildiği tarihi müteakip 2 ay içinde sözleşmeden cayabilecek. Cayma
halinde, ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleri ile birlikte
10 iş günü içinde çalışana iade edilecek. Çalışan adına bireysel emeklilik hesabına
ödenen katkı payları üzerinden devlet katkısı sağlanacak. Çalışanın cayma hakkını
kullanmaması halinde, sisteme girişte bir defaya mahsus olmak üzere, 1,000 lira
ilave devlet katkısı sağlanacak. Bakanlar Kurulu, bu tutarı yarısına kadar
4
artırmaya veya yarısına kadar azaltmaya yetkili olacak. BES düzenlemesi 1 Ocak
2017 tarihinde yürürlüğe girecek.
Moody’s Türkiye'nin
kredi
notu
değerlendirmesini
pas geçti...
Putin ve
görüştü...
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's 15 Temmuz darbe girişiminin ardından
başladığı kredi notu gözden geçirmesinin sona ermediğini belirtti. Moody's
tarafından geçen Cuma gecesi yapılan açıklamada, 18 Temmuz'da başlatılan
indirim için gözden geçirmenin tamamlanmadığı ifade edilerek, not değerlendirme
takviminde açıklanan tarihte herhangi bir açıklama yapılmayacağı belirtildi.
Moody's yılın başlarında Türkiye'nin kredi notuna dair değerlendirmeyi yapacağı
tarihleri açıklamıştı. Tarihlerden biri de 5 Ağustos Cuma günüydü. Açıklamada,
gözden geçirmenin 18 Temmuz’dan itibaren 90 gün içinde tamamlanacağı
belirtilerek, “Moody’s darbenin başarısız olmasına rağmen Türkiye’nin politika
üreten kurumlar, iş iklimi, dış şoklara karşı tamponlar ve büyüme görünümünün
karşı karşıya olduğu mevcut zorlukların darbe girişimi sonrasında artacağını
düşünmeye devam etmektedir” denildi. Kuruluş Türkiye’nin kredi notunu
“negatif” görünüm ile yatırım yapılabilir en düşük seviye olan Baa3 düzeyinde
derecelendiriyor. Moody's takvimine göre Türkiye'nin kredi notu hakkında gözden
geçirme yayımlanabilecek bir sonraki tarih 2 Aralık. Ancak kuruluşun mevcut
durumda Ekim ayına kadar bir değerlendirme yapması olasılık dahilinde.
Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye'nin 24 Kasım'da bir Rus savaş
uçağını düşürmesinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ilk görüşmeyi
St. Petersburg kentinde gerçekleştirdi. Putin, Erdoğan ile görüşmelerinin RusyaTürkiye ilişkilerinin yönünü belirlemede önemli olacağını ve ilişkilerin kriz öncesi
döneme dönmesinin iki ülke için de öncelikli olduğunu belirtti. Putin, Türkiye'ye
yönelik yaptırımların adım adım kaldırılacağını söyledi. Bu bağlamda, Putin,
Türkiye'ye charter uçuşların tekrar başlaması konusunu yakında çözeceklerini
söyledi. Putin, Türkiye ile Suriye'ye dair görüş ayrılıklarının giderilmesinin
mümkün olduğunu da vurguladı. Rus Devlet Başkanı, Türkiye ile ilişkilerin
tümüyle onarılmasını istediklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Putin ile kapsamlı ve yararlı görüşmeler
gerçekleştirdiklerini ve görüşmeler neticesinde siyasi, iktisadi alanlarda iki ülke
arasındaki ilişkileri tekrar olması gereken seviyelere çıkarma kararı aldıklarını
belirtti. Erdoğan, charter uçuşlarının tekrar başlaması gibi bazı konularda gerekli
kararları peyderpey alacaklarını, Akkuyu nükleer santraline stratejik yatırım
statüsü vereceklerini ve savunma sanayinde işbirliğini artıracaklarını söyledi.
Erdoğan, Türk Akımı projesinin hızlı şekilde hayata geçirileceğini ve bu proje için
gerekli adımları ilgili bakanların dayanışma halinde sürdüreceklerini ifade etti.
Erdoğan Suriye konusu da ele alacaklarını söyledi. Erdoğan, Türkiye-Rusya
ilişkilerinde ekonomik alanda 35 milyar dolar ticaret hacmini yakalamış ülkeler
olduklarını; bunun 27-28 milyar dolara indiğini ve 100 milyar dolar hedefte
kararlı olduklarını da kaydetti.
Bu arada Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak, Türk Akımı boru hattı projesinin
ilk boru hattının 2019'da inşa edilebileceğini, ancak ikinci hat için Avrupa
5
Birliği'nin garantiler vermesi gerekeceğini
Çavuşoğlu ise Rusya ile Suriye konusunda
alındığını ve Dışişleri Bakanlığı, istihbarat
heyetin St. Petersburg'a gideceğini açıkladı.
görüşmeye başladı.
söyledi. Dışişleri Bakanı Mevlüt
üçlü bir mekanizma kurma kararı
ve askeri yetkililerden oluşan bir
Heyet dün itibariyle Rus yetkililerle
DÜNYA EKONOMİSİ
UEA’ya göre petrol
piyasası
dengelenmeye devam
edecek...
ABD
ekonomisinde
gelişmeler...
Uluslararası Enerji Ajansı (UEA), rafineri talebindeki artışın rekor düzeydeki
üretimi karşılamasıyla birlikte, küresel petrol piyasalarının 2016 yılında
dengelenmeye devam edeceği öngörüsünde bulundu. Kurumun aylık raporunda
küresel çaptaki rafinerilerin bu çeyrekte, rekor düzeyde ham petrol işleyeceği
belirtildi. UEA'ya göre rafineri talebi, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap
Emirlikleri'nin piyasa paylarını korumak amacıyla petrol üretimini tüm
zamanların zirvesine çıkarmalarına karşın, stokları eritebilecek. Kuruma göre
yükselen talep, ham petrol dengesinin “sürdürülebilir sıkılaşmasına” giden yolu
hazırlayacak.



Fed'in önde gelen üyelerinden San Francisco Fed Başkanı John Williams,
ABD'de faizlerin bu yıl daha çok artırılması gerektiğini söyleyerek,
istihdam piyasasında iyileşen koşullar ve enflasyonun daha da yükselme
ihtimaline dikkat çekti. Fed'in kademeli faiz artış planlarının bu yıl bir
faiz artışı içerip içermemesi gerektiği sorulan Williams, "Bence evet,
gerektirir" dedi. Williams, küresel gelişmelerin kendi beklentilerini "biraz
daha kademeli artışlar" beklemesine yol açtığını söyledi. Williams bu yıl
Fed para politikası kurulunda oy hakkına sahip olmasa da görüşlerinin Fed
Başkanı Janet Yellen'in görüşlerini yansıttığına inanıldığından dolayı
açıklamaları yakından takip ediliyor.
ABD'de tarım dışı verimlilik artış beklentilerinin aksine yılın ikinci
çeyreğinde de düşerek üst üste üçüncü defa ekside gerçekleşirken,
şirketlerin kârlılığı ve son dönemlerde görülen güçlü istihdam artışının
devam edeceğine dair soru işaretleri ortaya çıkardı.
ABD'de işçi
verimliliği öncü verilere göre Nisan-Haziran döneminde geçen yılın aynı
dönemine kıyasla yüzde 0.5 düşerken, yüzde 0.4 artış olması bekleniyordu.
Ayrıca işgücü maliyeti ikinci çeyrekte yüzde 2 artarak, yüzde 1.8'lik
beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Yılın ilk çeyreğine ait işgücü maliyeti
verilerinde ise aşağı yönlü revizyon yapıldı. Revize veri daha önce yüzde
4.5 arttığı açıklanan ilk çeyrek işgücü maliyetinin yüzde 0.2 düştüğünü
gösterdi. İlk çeyrek verimlilik için yüzde 0.6 olarak açıklanan verimlilikte
ise revizyon yapılmadı.
Geçen hafta işsizlik maaşına başvuran ABD'lilerin sayısında hafif değişim
oldu. Haftalık işsizlik maaşı başvuruları 6 Ağustos'ta sona eren haftada
1.000 düşerek 266 bin oldu. Uzmanların beklentisi 265 binlik artış olacağı
6


yönündeydi. İşsizlik maaşı başvuruları tam 75 haftadır 300 binin altında
seyrediyor. Bu, 1970 yılından beri en uzun süreli trend. Devam eden işsizlik
maaşı başvuruları ise 30 Temmuz'da sona eren haftada 14 bin artışla 2.16
milyon oldu. Bu arada bir önceki hafta 269 bin olarak açıklanan başvurular
267 bine revize edildi.
ABD'de perakende satışlar Temmuz ayında artış beklentilerine rağmen
yatay kalarak, tüketicilerin kıyafet ve diğer ürünleri alımlarını yavaşlattığı
sinyalini verdi ve yılın üçüncü çeyreğinde ekonomik büyümedeki hızın da
azalabileceğine işaret etti. Yatay kalan perakende satış verilerinin yüzde 0.4
yükselmesi bekleniyordu. Satışlar Haziran ayı için ise yüzde 0.6'dan yüzde
0.8'e yukarı yönlü revize edildi. Yıllık bazda ise satışlar yüzde 2.3 yükseldi.
ABD'de çekirdek perakende satışlar da yüzde 0.2 artış beklentilerinin
aksine yüzde 0.3 düşüş gösterdi.
ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) Temmuz ayında sürpriz şekilde
düştü. ÜFE aylık %0.4 düştü. Bu, Eylül ayından beri görülen en büyük düşüş
oldu. ÜFE bir önceki ay %0.5 artmıştı. Yıllık bazda ÜFE %0.2 düştü.
Çekirdek ÜFE ise %0.3 geriledi. ÜFE'nin aylık bazda %0.1 artması
bekleniyordu. Üretici fiyatlarındaki düşüşün düşük enerji maliyetleri, güçlü
dolar ve zayıf küresel talebin yansıması olduğu belirtiliyor.
AB ekonomilerinde AB:
gelişmeler...
Euro bölgesinde yılın ilk çeyreğinde güçlü çıkan ekonomik büyüme rakamları,
yılın ikinci çeyreğinde beklentiler doğrultusunda bir yavaşlama gösterdi. Euro
bölgesi istatistik kurumu, bölgenin gayrı safi yurt içi hasılasının (GSYH) NisanHaziran ayları arasında çeyrek dönemlik bazda yüzde 0.3 ve yıllık bazda yüzde 1.6
büyüdüğünü açıkladı. Yılın ilk çeyreğinde euro bölgesi ekonomisi çeyrek
dönemlik bazda yüzde 0.6 ve yıllık bazda da yüzde 1.7 büyümüştü. Avrupa
Birliği'nin genelinde ise GSYH büyümesi ikinci çeyrekte yüzde 0.4, yıllık bazda ise
yüzde 1.8 oldu.
Almanya:
 Almanya'da açıklanan dış ticaret verilerine göre ithalattaki artış Haziran
ayında ihracattaki ılımlı artışı geçerek ticaret fazlasını daralttı ve
ekonominin ikinci çeyrekte yılın başlarında yakaladığı güçlü ivmeyi
sürdürmekte zorlandığı sinyallerini verdi. Düşük sanayi siparişleri ve
Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararı alması Almanya
için iş ortamına ilişkin görünümünü bozarken, Almanya'nın bir dönem
ekonomik büyümesini tetikleyen en önemli faktörlerden dış ticaretin
ekonomiye çok fazla katkı yapamayabileceğine işaret etti. Almanya'dan
açıklanan resmi verilere göre mevsimsel olarak uyarlanmış ihracat
Haziran ayında yüzde 0.3 artarken, bu rakam Mayıs ayında yüzde 1.8 düşüş
olarak gerçekleşmişti. Almanya'nın ithalatı ise yine aynı dönemde bir
önceki aya göre yüzde 1 arttı ve tahminlerin iki katından fazlasına işaret
etti.
 Almanya ekonomisi Nisan-Haziran ayları arasında yüzde 0.4 büyüyerek
beklentilerden daha iyi bir performans gösterdi. Artan ihracat ve güçlü
devlet harcamalarıyla beraber tüketici harcamalarının sağlam olması,
inşaat ve makina yatırımlarındaki zayıflamayı dengeledi. Yılın birinci
7
çeyreğinde yüzde 0.7 büyüyen Alman ekonomisinin, 2014 yılından bu yana
en iyi performansı gösterirken, bu büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 0.2'ye
gerilemesi bekleniyordu. Yıllık bazda ise bir yıl öncesine göre yüzde 3.1
büyüyen ekonomi son beş yılın en büyük yıllık büyümesini gerçekleştirdi
ve yüzde 1.5'lik beklentilerin iki katının üzerinde bir performans
gerçekleştirdi.
İngiltere:
İngiltere Merkez Bankası (BOE) üyesi Ian McCafferty, İngiltere'de ekonominin
kötüleşmesi durumunda daha fazla faiz indirimine gidilebileceğini söyledi.
McCafferty, "Faiz oranı daha da düşürülerek sıfır yakınlarına çekilebilir ve parasal
genişleme hızlandırılabilir" dedi. BOE geçtiğimiz hafta 2009 yılından bu yana ilk
defa faizlerde indirime giderken, tahvil alım programını artırdı ve ülkenin Avrupa
Birliği'nden ayrılma kararı sonrası istikrarı sağlayabilmek için gereken her şeyi
yapacağını açıkladı. McCafferty 23 Haziran'daki referandumdan, AB'den ayrılma
kararı çıkması sonrası ekonominin buna nasıl bir tepki verdiğine dair hâlâ kısıtlı
bilgi olmasından dolayı para politikasına daha kademeli bir yaklaşım ele alınması
gerektiğine inandığını söyledi. BOE'nin dokuz üyeli Para Politikası Komitesi'nin
dört dış üyesinden birisi olan McCafferty, tahvil alımlarının 2012 yılında ulaştığı
375 milyar sterlinlik düzeyin 435 milyar sterline artırılmasına karşı çıkmıştı.
İtalya:
İtalya yüksek mahkemesi bu hafta verdiği bir kararla Başbakan Matteo
Renzi'nin ülkede siyasi istikrarı garantileyeceğini söylediği ve başarısız olursa
istifa edeceğini belirttiği referandum için onay verdi. Renzi, II.Dünya Savaşı'ndan
bu yana İtalya'da hiçbir hükümetin seçildikleri dönemi tamamlamasına izin
vermeyen dengesiz siyasi sistemi değiştirmek için yapılacak anayasa değişiklikleri
amaçlayan referandumun başarısız olması durumunda istifa edeceğini açıkladı.
Yaklaşık 50 milyon seçmenin birçoğunun kararsız olduğu ve "hayır"
kampanyasının ivme kazandığı bir dönemde, merkez sol liderin bu kararı risk
taşıyor. Bu arada, kredi derecelendirme kuruluşu DBRS siyasi belirsizlik,
bankalar üzerindeki baskı, kırılgan bir ekonomik toparlanma ve hassas dış
şartlardan dolayı İtalya'yı Cuma günü gözden geçirmeye aldı. Referandum
sonucu merkezi hükümetin güçlerinin artırılması ve çevre, ulaşım ve enerji
gibi konularda İtalya'da 20 bölgesel hükümetin güçlerinin azaltılması
öngörülüyor. Renzi, değişikliklerin İtalya'yı sonunda yönetilebilir bir ülke haline
getireceğini söyledi. Referandumun, parlamentonun 2017 bütçesini onaylayacağı
20 Ekim'den sonra yapılacağı tahmin ediliyor.
Diğer ekonomilerde AB:
gelişmeler...
Euro bölgesinde yılın ilk çeyreğinde güçlü çıkan ekonomik büyüme rakamları, yılın
ikinci çeyreğinde beklentiler doğrultusunda bir yavaşlama gösterdi. Euro bölgesi
istatistik kurumu, bölgenin gayrı safi yurt içi hasılasının (GSYH) Nisan-Haziran
ayları arasında çeyrek dönemlik bazda yüzde 0.3 ve yıllık bazda yüzde 1.6
büyüdüğünü açıkladı. Yılın ilk çeyreğinde euro bölgesi ekonomisi çeyrek
dönemlik bazda yüzde 0.6 ve yıllık bazda da yüzde 1.7 büyümüştü. Avrupa
Birliği'nin genelinde ise GSYH büyümesi ikinci çeyrekte yüzde 0.4, yıllık bazda ise
yüzde 1.8 oldu.
8
Japonya:
 Japonya Merkez Bankası (BOJ) yönetim kurulu üyelerinin bir kısmı
parasal genişlemenin sınırsız olması gerektiğini savunurken, diğer bir
kesim de bankanın yapabileceği kadarını yaptığını savunuyor. Banka
yöneticileri arasındaki bu tartışmalar BOJ'un fiyat artışlarının görülmediği
ve ekonomik zayıflığın yaşandığı bir dönemde gittikçe azalan politika
araçlarıyla beraber geçirdiği zorluğu ortaya koyuyor. Japonya Merkez
Bankası 28-29 Temmuz'da gerçekleştirdiği toplantıda hükümet ve
piyasalar tarafından daha cesur kararlar alması için yapılan baskılara
boyun eğerek ETF alımlarını iki katına çıkarsa da bu önlem piyasaların
beklentilerinin altında kaldı. BOJ Eylül ayında yapacağı toplantıda negatif
faiz oranlarının bazı banka mevduatları üzerindeki etkisini ve devasa varlık
alım programını gözden geçireceğini belirterek, parasal genişleme
programına yönelik bir güncellemenin yolda olabileceği sinyalini verdi.
Temmuz toplantısı özetlerinde, BOJ'un şu anki parasal genişleme
programını gözden geçirmesi sonucu tam olarak ne gibi yeniliklerin
yapılabileceği konusunda fikir verilmedi.
 Japonya'da makine siparişleri Haziran’da aylık %8,3 yükseldi. NisanMayıs döneminde düşen makine siparişleri Haziran’da beklentilerin
üzerinde arttı. Piyasa aylık bazda %3,4 artış öngörüyordu. Yıllık bazda ise
makine siparişleri %0,9 düşüş kaydetti. Nisan-Haziran döneminde bir
önceki çeyreğe göre %9,2 düşüş yaşandı. Veri sonrası hükümet ve BOJ
değerlendirmelerine göre 2016 yılı başından bu yana Çin ekonomisine
yönelik belirsizlikler, zayıf emtia pazarı ve son olarak Brexit'in etkisiyle iş
dünyası harcamaları yavaşlamaya devam etse de harcamalar kısmen
iyileşiyor be önümüzdeki aylarda da iyileşmeye devam edecek.
Çin:


Çin'de tüketici enflasyonunda düşüş Temmuz’da devam etti. Son üç aydır
Çin'de tüketici enflasyonu düşüyor. Çin'de tüketici fiyat endeksi piyasa
beklentilerine paralel olarak Temmuz’da bir önceki yılın aynı ayına göre
%1,8 yükseldi ancak Haziran’daki %1,9'luk artışın gerisinde kaldı. Haziran
ayına göre enflasyon %0,2 artış kaydetti. Haziran’da aylık %0,1 düşüş
yaşanmıştı. Enflasyonda hız kaybında yavaşlayan gıda fiyatları etkili oldu.
Çin hükümeti 2016 için %3'lük artış hedefliyor. Çin'de üretici fiyatları ise
Temmuz’da yıllık bazda %1,7 geriledi. Haziran ayında yıllık bazda %2,6'lık
düşüş yaşanmıştı. Aylık bazda ise üretici fiyatları %0,2 arttı. Haziran’da
aylık bazda %0,2'lik düşüş yaşanmıştı.
Çin’de ihracat Temmuz ayında, düşük küresel talebin etkisiyle dolar
bazında Temmuz 2015’e göre %4,4 geriledi. Haziran ayında ihracat yine
yıllık bazda %4,8 düşüş kaydetmişti. Beklenti ihracatın %3,6 düşeceği
yönündeydi. Yuan bazında ise ihracat Temmuz’da yıllık bazda %2,9 artış
kaydetti. Haziranda ihracat yine yuan bazında %1,3 artmıştı. İthalat ise bir
önceki yıla göre %12,5 geriledi. Beklenti %8,9 düşüş yönündeydi. Haziran
ayındaki düşüş %8,4 olarak ölçülmüştü. Ticaret fazlası ise Temmuz ayında
52,31 milyar dolara yükseldi. Haziran’da ticaret fazlası 48,1 milyar dolar
olmuştu.
9
Brezilya:
Brezilya'da Senato bu hafta yapılan oylama sonucu görevden uzaklaştırılmış olan
Başkan Dilma Rousseff'in hakkındaki suçlamaları 21'e karşı 59 oyla kabul etti
ve bütçe yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle mahkemeye gönderilmesine karar
vererek, 13 yıllık solcu İşçi Partisi iktidarını sonlandırabilecek süreci başlattı.
Konu hakkında son karar ay sonu itibariyle gelebilir ve 81 üyeli Senato'da oyların
üçte iki çoğunluğunu gerektirecek. Eğer Rousseff suçlu bulunur ve görevinden
alınırsa, geçici Başkan Michel Temer 2018'e kadar olan görev süresini
tamamlayacak.
Suudi Arabistan:
Suudi Arabistan, petrol fiyatlarındaki düşüşün yaşandığı bir dönemde hisse
senedi piyasalarına yatırım yapmak isteyen yabancılara yönelik yeni
düzenlemeler getirdi. Suudi Arabistan sermaye piyasaları düzenleyici
kurumundan yapılan açıklamaya göre, 4 Eylül'de yasallaşması beklenen
düzenlemeler kapsamında, Suudi Arabistan hisse senetleri piyasalarına yatırım
yapmak isteyen yatırımcıların toplam 18.75 milyar riyal yerine 3.75 milyar riyal
yönetim altındaki varlığa sahip olması yeterli olacak. Ayrıca, yabancı yatırımcıların
tek bir şirkette yüzde 10'a kadar paya sahip olmasının önü açılacak, daha önce bu
oran yüzde 5 seviyesindeydi. Sermaye piyasaları düzenleyici kurumundan yapılan
açıklamaya göre, değişiklikler 2017'nin ilk yarısından önce geçerli olacak.Suudi
Arabistan'ın Tedavül Borsası geçtiğimiz Haziran ayında yabancı yatırımlarına
kısıtlamalar kapsamında izin vermişti. Düzenlemeler hangi kurumun yatırım
yapabileceğine, her şirket için ve piyasa geneli için ne kadar yatırım
yapabileceğine dair detaylar içeriyordu. Devlet refah fonları ve üniversite
bağışlarının yapıldığı fonlar yeni düzenlemeler sonrası yatırım yapabilecek.
Düzenlemelere göre, nitelikli yabancı yatırımcılar, Suudi veya 6 üyeli Körfez Arap
Ülkeleri İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerde bulunan portföy yönetim şirketleriyle
çalışma tercihine sahip olacak.
Venezuela:
En büyük gelir kaynağı petrol olan Venezuela yaptığı bir açıklamayla petrol
üreticilerinin, fiyatları artırmak amacıyla bir toplantı gerçekleştirmeleri için
destek bulmaya çalıştığını belirtti. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi
olan Venezuela ekonomik ve siyasi krizler yüzünden zor bir dönem geçiriyor ve
ağırlıklı olarak petrol ihracatına bağlı gelirleri kullanıyor. Venezuela Devlet
Başkanı Nicolas Maduro yaptığı bir konuşmada, üreticilerin bir toplantıda bir
araya gelmesi için bazı petrol ihracatçılarıyla görüşme içerisinde olduğunu
söyledi. Maduro, Venezuela'nın petrol fiyatlarını varil başına 40 dolarda
"sabitlemeye" çalıştığını söyledi. Venezuela Petrol Bakanı Eulogio del Pino yaptığı
bir açıklamada, önümüzdeki haftalarda OPEC üyeleri ve üye olmayan ülkeler
arasında bir toplantı gerçekleştirilebileceğini ve Venezuela'nın, üreticileri kış
aylarında nasıl bir senaryonun beklediğini görebilmek adına aktif bir şekilde
toplantı yapmaları için çabaladığını belirtti. Ancak, dünyanın en büyük petrol
üreticisi Rusya, Pazartesi günü yaptığı bir açıklamayla üretimin durdurulması için
yeni müzakerelere dair herhangi bir zemin görmediğini fakat görüşmelere açık
olduğunu söyledi.
10
BU HAFTA PİYASALAR
Kur
ve
geriledi...
faizler Hafta başında döviz kuru, tahvil getirileri ve CDS'ler Moody's'den geçen Cuma
günü bir kredi notu indirimi gelmemesiyle birlikte yönünü aşağı çevirdi. Pazartesi
akşamı dolar/TL paritesi 2.98 olurken; euro/TL 3.30, sepet bazında TL 3.14
civarında gerçekleşti. Tahvil bono piyasasında ise 11 Şubat 2026 itfalı 10 yıllık
gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi %9.77 olurken; iki yıllık gösterge olan 11
Temmuz 2018 tahvilin ortalama bileşik faizi de %9.24 olarak gerçekleşti.
Türkiye'nin 5 yıl vadeli borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyetini gösteren
CDS'ler ise Moody's sonrası 250 baz puandan 12 baz puan düşüşle 19
Temmuz'dan beri en düşük seviyeye geriledi. Dolar/TL'de düşüş eğilimi Salı günü
de devam ederken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin'in görüşmesinin olumlu geçmesi de TL'ye destek verdi. Dolar/TL
2.96’ya geriledi. Çarşamba günü gelişmekte olan ülke piyasalarındaki iyimser
havanın desteği ile dolar/TL paritesi 18 Temmuz'dan bu yana en düşük olan
2.95'in altını gördü. Ancak Dolar/TL'deki bu iyimserlik Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın bankacılık sektörüne yönelik açıklamalarıyla bir miktar sınırlandı. İki
yıllık bileşik tahvil faizleri %0.16’ya, on yıllık faizler %9.56’ya geriledi. Perşembe
günü ise kur ve faizler yatay bir seyir izledi. Beklentilerin üzerinde gelen cari açık
verisi piyasayı fazla etkilemedi. Haftanın son gününde de piyasalardaki temkinli
iyimserlik eğilimi sürdü ve kur ve faizlerde önemli bir hareket yoktu. Öğleden
sonra gelen düşük ABD verilerinin ABD dolarını olumsuz etkilemesiyle kur
geriledi.
Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları
(11.07.18 tahvili, % bileşik)
%
25
22
19
16
13
10
4
04.01.2007
01.03.2007
27.04.2007
25.06.2007
20.08.2007
17.10.2007
13.12.2007
12.02.2008
08.04.2008
05.06.2008
31.07.2008
25.09.2008
26.11.2008
28.01.2009
25.03.2009
25.05.2009
20.07.2009
14.09.2009
12.11.2009
11.01.2010
08.03.2010
30.04.2010
28.06.2010
20.08.2010
20.10.2010
22.12.2010
16.02.2011
12.04.2011
07.06.2011
02.08.2011
30.09.2011
30.11.2011
25.01.2012
21.03.2012
18.05.2012
13.07.2012
12.09.2012
12.11.2012
08.01.2013
05.03.2013
02.05.2013
28.06.2013
28.08.2013
31.10.2013
26.12.2013
21.02.2014
17.04.2014
17.06.2014
15.08.2014
14.10.2014
10.12.2014
05.02.2015
02.04.2015
02.06.2015
29.07.2015
23.09.2015
23.11.2015
19.01.2016
15.03.2016
10.05.2016
11.07.2016
7
Sonuçta, 5 Ağustos’ta Merkez
Bankası kurlarıyla 3.0050 olan
dolar/TL paritesi, 12 Ağustos’da
2.9611 TL’ye indi; 3.3492 TL
düzeyinde olan euro/TL paritesi de
3.3014 TL oldu. 5 Ağustos’da
%9.24 olan gösterge tahvilin
ortalama bileşik faizi ise bu haftanın
son günü %9.11 oldu.
Döviz, petrol ve altın Döviz:
fiyatları...
Hafta başında ABD Doları, yen karşısında yükselerek geçen Cuma günü ABD'de
açıklanan güçlü tarım dışı istihdam verilerinin Fed tarafından bu yıl faizlerin
artırılması şansını yeniden yükseltmesi üzerine başladığı değer artışını
hızlandırdı. Hafta başında dolar/yen paritesi 102’nin üstündeydi; euro/dolar
paritesi ise 1.1045’e geriledi. Sterlin, İngiltere Merkez Bankası'nın (BOE) daha
11
fazla parasal genişlemeye gidebileceği söylentileri üzerine değer kaybettive 1.30
doların altına geriledi. Doların diğer büyük altı para birimi karşısındaki
hareketlerini takip eden dolar endeksi hafta başında 96.474 düzeyindeydi. Hafta
içinde ise dolar, yatırımcıların bu yıl Fed tarafından faizlerin artırılıp
artırılmayacağına dair göstergeleri takip etmesi ve açıklanan zayıf verimlilik
rakamlarının ardından Cuma günkü perakende satış verilerine kadar önemli bir
veri olmamasıyla beraber değer kaybetti. Euro/dolar paritesi 1.1150’ye çıkarken,
dolar/yen 101.80’e geriledi. İlerleyen günlerde dolar yatay bir seyir izledi. Doların
diğer altı büyük para birimi karşısındaki hareketini takip eden dolar endeksi bir
haftanın en düşük seviyesinden çok uzaklaşamayarak 95.691 seviyesinde kaldı.
Haftanın son gününde ise dolar, önde gelen bir Fed yetkilisinin bu yıl faiz
artışlarının hâlâ gerçek bir olasılık olduğunu söylemesinin ardından biraz
toparlandı. Ancak düşük gelen ABD enflasyon ve perakende satış verileri sonrası
dolarda tekrar gerileme görüldü. Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.12;
Dolar/yen paritesi 101.10 düzeyindedir.
Petrol:
Petrol fiyatları, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyelerinden bazılarının
üretimi sınırlamak için yeniden görüşmeye başlıyor olabileceği söylentileri
üzerine hafta başında biraz değer kazandı. ABD türü ham petrolün varil fiyatı
41.90 dolardan işlem görürken, Brent ham petrolünün varil fiyatı da 44.35 dolar
oldu. Fiyatlardaki artış ilerleyen günlderde de devam etti. Bent petrolü 44 doların
üzerine çıkarken, ABD petrolü 42 doları geçti. Ancak hafta içinde fiyatlar küresel
piyasalardaki aşırı arz endişeleriyle tekrar düştü. Üreticilerin bir araya gelerek
fiyatları destekleyecek bir toplantı yapma ihtimaline piyasada kuşkuyla
yaklaşılmakta. Petrol fiyatları ABD'de ham petrol stoklarındaki artış ve Suudi
Arabistan üretiminin rekor yüksek seviyeye çıkmasının ardından gerilemeye
devam etti. Brent petrolü 43.8 dolara, ABD petrolü 41.5 dolara indi. Haftanın son
gününde ise fiyatlar, ihracatçıların stokları azaltarak fiyatları artırmak için bir
araya gelebileceği söylentilerinin tekrar gündeme gelmesiyle yükseldi. Cuma günü
itibariyle Haziran vadeli Brent ham petrolünün varili 45.85 dolar düzeyinde;
ABD hafif ham petrolünün varili 43.40 dolar civarında seyretmektedir.
Altın:
Altın fiyatları geçen Cuma günü ABD'den açıklanan tarım dışı istihdam verilerinin
beklentilerin üzerinde çıkması üzerine doların değer kazanmasıyla hafta başında
geriledi ve ons başına 1331 dolara kadar indi, daha sonra ise biraz toparlanarak
1335 dolara yükseldi. Fiyatlar hafta içinde ise ABD'den açıklanan zayıf verimlilik
rakamlarının Fed tarafından faizlerin artırılmasında bir ertelemeye yol açabileceği
beklentileriyle yükselirken, doların değer kaybetmesi de bu yükselişe katkıda
bulundu. Spot altının ons fiyatı 1357 doları geçti. Ancak fiyatlar daha sonra
yatırımcıların kâr satışları ve dolardaki toparlanmayla beraber tekrar 1340 dolara
doğru geriledi. Altın haftanın son gününde ise San Francisco Fed Başkanı'nın
faizlerin bu yıl artırılması gerektiğine dair açıklamalarının ardından yükselen
dolarla birlikte değer kaybetti. Ancak daha sonra düşük gelen ABD verileriyle
doların gerilemesi altın fiyatlarında hızlı bir toparlanmaya neden oldu. Cuma günü
itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1353 dolar civarındadır.
12
DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER
(1)
(2)
(3)
(2)/(1)
31.12.15
29.07.16 12.08.16
%
değişim
2,9233
3,0180
2,9611
3,2
3,1896
3,3506
3,3014
5,0
3,0565
3,1843
3,1313
4,2
(2)/(1)
reel %
değişim
-1,5
0,2
-0,6
(3)/(2)
%
değişim
-1,9
-1,5
-1,7
ABD doları/TL*
Euro/TL*
Döviz Sepeti **
Euro-dolar
Paritesi
1,0911
1,1102
1,1149
1,8
0,4
* TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır.
Daha fazla bilgi için:
Dr. M.Veyis Fertekligil,
Baş Ekonomist
e-posta: veyis.fertekligil@tbank.com.tr
Tel: 0212 – 368 35 20
UYARI NOTU:
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım
danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye
özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz
ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak
yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir .
13
Download