Adı, Soyadı: Tilbe GÖKÇEL Sınıfı, No: 11-A, 171

advertisement
Adı, Soyadı: Tilbe GÖKÇEL
Sınıfı, No: 11-A, 171
Konu: “Bilgelikle desteklenmeyen kudret tehlikelidir. Çağımızda en çok ihtiyaç
duyulan şey ise bilgiden çok bilgeliktir.” (B. Russel) sözünü yorumlayınız.
Toplumlar geliştikçe toplumların bilgi düzeyi de artmıştır. Fakat tarihe bakıldığında
görülmektedir ki devletlerarasındaki anlaşmazlıklardan doğan yıkımların derecesi de artış
içindedir. Bu iki durumun artışı göz önüne alındığında toplumların giderek güçlenen bilgi
düzeylerini bilgece kullanmadığı açıkça görülmektedir. İçinde gücü barındıran bilginin iki
yöne de potansiyeli vardır. İstenilirse milyonları kurtarabilir de öldürebilir de. Ne yazık ki bu
güç daha çok milyonları öldürmek için kullanılmıştır. Peki neden? Çünkü hızla gelişen
dünyada bazı toplumlar bilimin gelişme hızına ayak uydururken büyük bir kısmı
uyduramamaktadır. Ancak bilimsel gelişmeyi elinde bulunduran toplumlar da buluşların
oluşturduğu tehlikeyi dikkate almadan hırslarına kurban olup felaket niteliğinde olaylara imza
atmaktadırlar. Özellikle bu toplumların devlet yöneticileri, toplumların yok oluşuna neden
olacak güçte kararlar alabiliyorlar. Devletlerin başında bulunanlar ellerindeki buluşları siyasi
güç kazanmak için kullanabiliyorlar. Bu durum geçmişte büyük yıkımlara zemin hazırlamış ve
böyle giderse daha da hazırlayacaktır. Örneğin Amerika Japonya’ya atom bombası attığında
bünyesinde büyük bir bilgi birikimi olmasına rağmen bu bilgisini bilgece kullanamamıştır ve
bunun sonucunda milyonlarca insan ölmüş, Hiroşima ve Nagazaki’de hayat adeta durmuştur.
Çünkü atılan bomba sadece o nesli katletmekle kalmamış, oradaki ekolojik çevreye geri
dönüşü olmayan büyük bir zarar vermiştir. İşte bu tür felaketlerin yaşanmaması, en azından
bu üzücü olaylardan ders çıkarılması için Japonlar doğan genç nesilleri daha küçük bir
çocukken Hiroşima ve Nagazaki’ye götürürler. Bu manzaradan etkilenip bilinçlenmelerini
amaçlarlar. İşte bu bilgeliğe atılan bir adımdır. Ellerindeki teknolojinin yaratabileceği yıkımın
farkına varmakla kalmayıp geleceklerini emanet edecekleri çocukları da uyarmak, onları
bilinçlendirmek takdir edilesi bir davranıştır. Sonuçta çağımızda bilgiden çok bilgiyi nasıl
kullanacağımızı bilmemiz gerekli, yani bize bilgelik gerekli. Bunun da oluşması için geçmişi
iyi bilip geleceği güvence altına almalıyız ve bir daha Nazımların böyle şiirler yazmasına
sebep olacak işleri engellemeliyiz:
“Hiroşima’da öleli oluyor bir on yıl kadar/ Yedi yaşında bir kızım büyümez ölü çocuklar
Benim sizden kendim için hiçbir isteğim yok/ Şeker bile yiyemez ki kâğıt gibi yanan çocuk
Çalıyorum kapınızı teyze amca bir imza ver/ Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler”
Nazım Hikmet
Download